Hizmetix Aralık 2017

Page 1




GÜNDEM

Ar-Ge’ye daha fazla kaynak aktarılacak Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, geçtiğimiz günlerde TÜİK tarafından açıklanan “2016 Yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması” sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

2

016’da Ar-Ge harcamalarının yüzde 20’ye yakın artarak 24,6 milyar TL’ye yükseldiğini kaydeden TİM Başkanı “Bu sayede Ar-Ge harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı yüzde 0,94 oldu. Aynı oran bir önceki sene yüzde 0,88’di. Bu da, kamusuyla, özel sektörüyle, üniversiteleriyle ülkemizin Ar-Ge’ye daha fazla önem verdiğinin en önemli kanıtıdır” dedi. Ar-Ge faaliyetlerinde çalışan personel sayısının ise 137 bin kişiye ulaştığını belirten Büyükekşi şunları söyledi: “TİM olarak gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerde ele aldığımız 4 temel unsurdan birisi Ar-Ge. Çok iyi biliyoruz ki, araştırma geliştirme faaliyetlerinden uzak, yenilikçilikten yoksun bir üretim, sürdürülebilir olamaz. Bu amaçla ihracatçılarımıza her platformda Ar-Ge’nin önemini, gereğini anlatıyoruz. Geçtiğimiz sene Hükümetimizden bu konuda bizlere destek vermesini, Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan firmaların teşvik edilmesini talep etmiştik. Hükümetimiz bu talebimizi de olumlu karşıladı ve geçen yıl Ağustos ayında ‘Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliği’ yayınlandı. Ar-Ge faaliyetlerinde bulunacak firmalarımız daha fazla desteklenmeye başladı. TİM olarak bizler de özellikle ihracatçılarımızın bu desteklerden azami ölçüde faydalanabilmeleri için geçen yıl Ekim ayında kolları sıvadık. Firmalarımıza Ar-Ge faaliyetlerinin önemini ve verilen destekleri anlatıyor, bu konuda ihracatçılarımıza danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bu çalışmaların desteklenmesi talebi ile Hükümetimizin kapısını çaldığımızda ‘500 Ar-Ge 500 Tasarım Merkezi’ açma sözü vermiştik. Şu ana kadar 183 firmamız bu

merkezleri açtı veya son aşamaya geldi, çok daha fazla sayıda firmamız yakın zamanda Ar-Ge merkezlerini açacak. Diğer taraftan, geleneksel hale gelen Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftamızın bu yıl 6.’sını düzenliyoruz. 6 yıldır Ar-Ge’ye, inovasyona sahip çıkmaya, bu konularla ilgili tüm kesimleri aynı platformda buluşturmaya gayret ediyoruz. Son olarak, ay başında düzenlediğimiz İhracat Zirvesi etkinliğimizde de bu konudaki duyarlılığımızı Başbakanımıza da iletmiş, hem ülkemizin büyüme modelinin Ar-Ge ve İnovasyon temelinde yeniden tasarlanmasını, hem de yenilikçiliğin bir hayat tarzına dönüşmesi için daha çok desteklenmesini talep etmiştik. Tüm bu gayretlerimizi destekler nitelikte gelen veriler bizler için son derece sevindirici. Ar-Ge faaliyetlerinin ülkemizde hız kazanması çok önemli. Elbette ülkemizin potansiyeli göz önüne alındığında kat edilmesi gereken çok yolumuz var. Bugün ülkemizde yüzde 0,94 olan Ar-Ge harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını 2023’te yüzde 3’lere çıkarmak temel hedeflerimiz arasında. Daha çok çalışacak, Ar-Ge’ye daha fazla kaynak aktaracak, bu sayede hem yüksek teknolojili ürünlerin üretim ve ihracatımızdaki payını artıracağız hem de ihracatımızı çok daha ileri seviyelere taşıyacağız.”



EDİTÖR Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına İMTİYAZ SAHİBİ Metin Tahnal GENEL YAYIN YÖNETMENİ Turgut Tahnal YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Adem Ünce EDİTÖR Başak Yılmaz haber@hizmetix.com.tr MUHABİR Ece Kırdudu GÖRSEL YÖNETMEN Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr GRAFİK TASARIM Medine Tahnal

2018’in daha iyi bir yıl olması dileğiyle… İşte yepyeni bir yıl daha kapımızı çalıyor. Yeni yıl her halükarda beyaz bir sayfa, yeni, taze bir başlangıç demek… Bir önceki yılda yaşanılan olumlu ya da olumsuz pek çok konuyu geride bıraktığımız, her şeyin çok daha iyi olacağının ümit edildiği bir başlangıç… Fakat yeni yıla girmeden önce, geride bırakacağımız yıl ile ilgili herkesin düşünüp, nasıl bir yıl geçirdiğimizi, nerelerde eksikler yaptığımızı ya da neleri başardığımızı sorgulaması da lazım. Öyle ki ancak bu şekilde yaparsak doğru adımlar atabiliriz. Ufak bir tavsiyeden sonra bu sayımızın içeriğine de kısaca değinmek isterim. Bu ayki sayımızda, iş dünyasının başarılı iş kadınlarından olan İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök ve Sodexo Türkiye İcra Kurulu Başkanı Burçin Ressamoğlu’na yer vererek, kendileriyle Türkiye’deki kadınların iş hayatındaki yeri ve önemini konuştuk. Ayrıca her iki isim; Türkiye ekonomisinin mevcut durumu, global marka olmanın sorumlulukları ve yatırımları hakkında bilgiler verdi.

“BAŞARININ TEMEL KURALI SABIRLA ÇALIŞMAK”

REKLAM & PAZARLAMA Yusuf Sezigen Öznur Yılmaz Erdinç Sözbir Berna Yiğit Ebru Yıldız

Finans sektörünün doğal yoğunluğu yanında Vakıf Katılım’ın yeni kurulan ve henüz iki yılını

ABONE SORUMLUSU Semiha Kale

bankacılığını konuştuk. Göktaş, iş hayatında başarıyı yakalamanın sırrı olarak sabırlı olmayı

abone@demircanmedya.com.tr

İNGİLTERE SORUMLUSU Suzan Doğan

doldurmayan bir katılım bankası olmasının getirdiği ekstra yoğunlukları da omuzlamış olan Vakıf Katılım Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü İkram Göktaş, bu ayki kapak konuğumuz… Göktaş ile hem iş hayatında başarılı olmanın kriterlerini, hem Vakıf Katılım’ı hem de katılım gösteriyor. Göktaş’a göre gençlerdeki en önemli sıkıntı da bu, her şeyin bir anda olmasını istemek… Göktaş konuya ilişkin görüşlerini şu şekilde beyan etti: “Gençlere tavsiyem çalışmanın yanında sabır ilkesinden de ödün vermemeleri. Siz doğru olduktan sonra, yanlış gördüğünüz eğriler de zamanla size uyacaktır.”

BASKI Milsan Matbaacılık ve Gazetecilik AŞ

GENEL YAYIN YÖNETMENİ // TURGUT TAHNAL

YÖNETİM MERKEZİ Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8 Sefaköy - Küçükçekmece / İST. T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 www.hizmetix.com.tr www.demircanmedya.com.tr

Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47



İÇİNDEKİLER

16

KONSOLİDE SATIŞTA GEÇEN YILA ORANLA YÜZDE 25 ARTIŞ

12 // DİJİTALLEŞMENİN YOLU “İNSAN”A YATIRIMDAN GEÇİYOR 20 // YERLİ OTOMOBİL İÇİN 5 BABAYİĞİT YOLA ÇIKTI 36 // “BAŞARININ TEMEL KURALI SABIRLA ÇALIŞMAK” 54 // SİGARA KULLANIMI AKCİĞER KANSERİNE DAVETİYE ÇIKARIYOR

26

İNCİ HOLDİNG YENİ AR-GE MERKEZİYLE DAHA YENİLİKÇİ VE HIZLI

74 // KOBİ’LER TURKCELL FARKINI DENEYİMLEYECEK 80 // DİJİTALLEŞMENİN KOBİ’LERE ETKİSİ BU WORKSHOPTA MASAYA YATIRILDI 90 // NG SAPANCA’DA YENİ YIL COŞKUSU 94 // “ÖĞRETMENLİĞİN BİR TAKIM İŞİ OLDUĞUNA İNANIYORUZ” 108 // SİNPAŞ, İŞ DÜNYASINA ALIRKEN KAZANDIRIYOR!

56

KONTROL ARTIK ONLARDA!



EKONOMİ

Sektörün büyüme rakamlarında rol alan lider yum yüzde 100 geri dönüştürülebilirliği sayesinde doğası gereği çevre dostu bir üründür. Assan Alüminyum bünyesinde halihazırda faaliyet gösteren geri dönüşüm tesisimizde, geri dönüşümün en etkili biçimde yapılması sağlanıyor. Bunun yanı sıra 2016 senesinde bünyemize bir de yenilenebilir enerji üretim tesisi dahil ederek, sürdürülebilirliği sağlamak için bir önemli adım daha atmış olduk.

Assan Alüminyum, Kibar Holding çatısı altında 1988 yılında kuruldu. İstanbul Tuzla ve Kocaeli Dilovası tesislerinde üretim yapan Assan Alüminyum, yassı alüminyum sektöründe yıllık 300 bin tona ulaşan kurulu kapasitesi ile Türkiye’nin açık ara lider kuruluşudur. Yıllık alüminyum folyo üretim kapasitesiyle Avrupa’nın ilk üç üreticisinden biri olan şirket, yakın zamanda folyo üretiminde 100 bin ton seviyesine ulaşacaktır. Bin 300’ü aşkın çalışanı ile Assan Alüminyum’un, rulo, levha, folyo ve boyalı rulo ürünleri ile distribütör, inşaat, ulaştırma, dayanıklı tüketim ve ambalaj gibi çok çeşitli sektörlere hizmet verdiğinden bahseden Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal Güngör, “Avrupa’nın en önemli üreticilerinden biri olarak, her yıl birçok müşterimiz tarafından yılın tedarikçisi unvanına layık görülüyoruz” açıklamasını yaptı. Assan Alüminyum’un sürdürülebilirliğe dair çalışmaları neler? “Geleceği tüketmeden üretiyoruz” sloganı ile öncelikle yatırımlarımız-

da dünyamızdaki kaynakların hızla tükendiğini göz önünde bulundurarak çevreye verdiğimiz önemi her zaman ön planda tutuyoruz. Alümin-

Bu yıl Assan Alüminyum için nasıl geçti, neler yapıldı? Assan Alüminyum olarak her geçen yıl verimliliğimizi ve kapasite kullanımımızı artırıyoruz. Ülkemizde pazar lideriyiz ve konumumuzu daha da güçlendireceğiz. Bu sene içinde döküm ve folyo üretim kapasitelerimizi artırmaya yönelik önemli yatırımlara imza attık. Yatırımların ilk aşaması kapsamında sene ortası itibariyle Dilovası’nda iki yeni döküm hattımızı, Kasım ayı itibariyle de folyo haddemizi devreye aldık. Öte yandan Assan Alüminyum olarak Türkiye yassı alüminyum sektörünün toplam üretiminin yarısından fazlasını gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle sektörün büyüme rakamlarında önemli bir rol oynadığımızı söyleyebiliriz. Bu seneyi Assan Alüminyum olarak yurt içinde yüzde 8 büyüme ile kapatmayı öngörüyorduk. 2017 yıl sonu hedefimizin planlarımıza uygun olarak gerçekleşeceğini söyleyebiliriz.

Bu yıl içerisinde nasıl bir strateji ile hareket etmeyi düşünüyor, ne gibi yatırımlar gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz? Önümüzdeki yıllarda katma değeri yüksek alanlarda yatırım yapmayı hedefliyoruz. Küresel pazarlarda söz sahibi bir oyuncu olma hedefiyle önemli kararlara imza atıyoruz. Devreye aldığımız yüksek hızlı ve ileri seviye otomasyon sistemli yeni folyo hadde yatırımımızla da yüksek katma değerli ambalaj ürünleri üretmeyi hedefliyoruz. Ülkemizdeki liderliğimizi daha da kuvvetlendirerek devam ettirirken, Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda gibi Batı Avrupa pazarlarına verdiğimiz önemi devam ettiriyor olacağız. Kuzey Amerika’daki faaliyetlerimizi ise geliştirmeye ve büyütmeye yönelik önemli adımlar atmaya devam ediyoruz.

10 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix



ARAŞTIRMA

Dijitalleşmenin yolu “insan”a yatırımdan geçiyor

Korn Ferry 14 ülkede, 5 ana sektör üzerinden detaylı araştırmalarla oluşturduğu Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi sonuçlarını açıkladı. Araştırma sonuçları, şirketlerin liderlerin teknoloji odaklı hareket ettiklerini ancak sürdürülebilir dijitalleşmenin “olmazsa olmaz”ının insan olduğunu ortaya koydu. Yaygın kullanımı ile Sanayi 4.0 ya da dijitalleşme endüstriyi sil baştan değiştiriyor. Bu anlamda günümüzde ülkelerin, şirketlerin en temel gündemini oluşturuyor. Şirketler, liderler dijital dönüşümün teknoloji ve buna bağlı yeni sistem yaratma boyutuna yoğunlaşmış durumda. Ancak global insan kaynakları ve organizasyonel danışmanlık şirketi Korn Ferry, dijital dönüşümü ölçümlemek ve şirketlere yol göstermek amacıyla 14 ülkede kapsamlı bir araştırmanın sonucunda oluşturduğu “Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi” sadece teknolojiye odaklanarak sürdürülebilir dijital dönüşümün mümkün olmayacağını ortaya koydu. Yönetim ve organizasyon anlamında dijital sürdürülebilirliğin olmazsa olmazı olan “Çeviklik, Bağlantı Kurabilirlik, Disiplin ve Odaklanma, Yetki Verme ve Uyum, Açık-

12 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

lık ve Şeffaflık”tan oluşan beş kriter üzerinden kapsamlı araştırma ile oluşturulan Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi sonuçlarına göre, sürdürülebilir dijital dönüşümün yolunun en az teknoloji ve buna bağlı sistem ve şirket kültürü kadar yönetim anlayışı ve çalışanların da dönüşümünden geçiyor.

DİJİTALLEŞME İÇİN SADECE TEKNOLOJİ YETERLİ DEĞİL Korn Ferry olarak dijital sürdürülebilirliği; şirketlerin dijital ekonominin sürekli değişen dinamiklerine ayak uydurma, adapte olma yetkinliği olarak tanımladıklarını vurgulayan Korn Ferry Endüstri Sektörü Kıdemli Direktörü İlkay Çamurdan, Korn Ferry Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi’ni şirketlerin dijital ekonomiye sürekli uyum gösterme ve başarı kabiliyetlerini ölçerek, yol gösterme amacıyla oluşturduklarının altını çizdi. Dijital Sürdürülebi-

lirlik Endeksi araştırmasının dijitalleşmenin sadece dijital teknolojileri getirmekle sağlanamadığını ortaya koyduğuna dikkat çeken Çamurdan, “Sürdürülebilir bir dijitalleşme için teknolojik değişimin yanı sıra şirketleri dijitale göre organize etmek, yönetmek ve çalışanları da bu dönüşüm etrafında toplayarak, motive etmek gerekiyor. Yani dijital dönüşüm için teknoloji yeterli değil, insan yönetimi bu işin en önemli kısmını oluşturuyor. Başka bir ifadeyle dijital dönüşümün yolu yönetim anlayışı ve çalışanın dönüşümünden geçiyor” dedi. Kurumların dijital sürdürülebilirlik anlamında olgunluğa erişmesi için doğru stratejileri hayata geçirmeleri, düzenlemelere ve makroekonomiye ilişkin sorunların üstesinden gelmeleri gerektiğine dikkat çeken Çamurdan, “Ancak bugün dijital olgunluğa ulaşmak yeterli değil. Yeni ekonomi, sürekli yenilenen değişim üzerine kurulu şirketler talep


ARAŞTIRMA

ediyor. Yeni ürünlerin, hizmetlerin ve markaların piyasaya ışık hızında girdiği bir ortamda liderler, dönüşümün sadece bir defalığına değil, sürekli olarak gerçekleşmesi gerektiğini görmelidir. Bu anlamda geleneksel ücretlendirme sistemleri, statik ekipler, hiyerarşi gibi kavramlar son bulmak zorunda. Organizasyonel performansın devamı için çok daha esnek ve yeni dinamiklere cevap veren bir iş modeli kurmak ve buna göre de insan kaynağı oluşturmak gerekiyor” dedi. Çamurdan, Türk şirketlerinin dijital sürdürülebilirlikte etkin olmak ve bu süreçte yerel ve global pazarda rekabette öne geçmek için teknolojik dönüşüm kadar ticari operasyonlarının insani yönünü geliştirmeye de odaklanmaları gerektiğinin altını çizdi.

DİJİTALLEŞMENİN LİDERİ ABD ŞİRKETLERİ Global insan kaynakları ve organizasyonel danışmanlık şirketi Korn Ferry, dijital dönüşümü ölçümlemek ve şirketlere yol göstermek amacıyla 14 ülkede kapsamlı bir araştırmanın sonucunda oluşturduğu “Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi”ni açıkladı. Şirket kültürü, yönetim anlayışı ve organizasyonel anlamda şirketlerin dijital sürdürülebilirliğini ortaya koyan Korn Ferry Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi’nde ABD şirketleri dijital sürdürülebilirlikte birinci sırada yer alırken, İngiltere ikinci, Hollanda üçüncü, Türk şirketleri ise son sırada yer aldı.

Korn Ferry Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi şirketlere göre ülke sıralaması; Ülke Puan (100 üzerinden) -ABD 89 -Birleşik Krallık 86 -Hollanda 79 -Avustralya 75 -Almanya 74 -Fransa 55 -Orta Doğu 50 -Japonya 42 -Hindistan 38 -Rusya 37 -Çin 30 -Meksika 26 -Brezilya 22 -Türkiye 16

Beş kriter üzerinden yapılan şirket sıralamasında, Avusturya’nın dördüncü, dijitalleşme konusunda güçlü söylemleri ile uluslararası gündemde yer alan Almanya ise beşinci sırada yer aldı.

TÜRK ŞİRKETLERİ UYUM SAĞLAMA POTANSİYELİ İLE DİKKAT ÇEKİYOR İşletmelerin sürekli uyum sağlamaya ve uzun süreli başarı elde etmeye ne derece hazır olduğunu ortaya koyan Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan 14 ülke arasında genel ortalamada en son sırada yer alan Türk şirketleri, “Bağlantı Kurabilirlik, Disiplin

Korn Ferry Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi sektörel sıralama Sektör Puan (100 üzerinden) -Finans 73 -Teknoloji 44 -Yaşam Bilimleri & Sağlık 42 -Sinai Ürünler (Endüstri) 32 -Tüketici 22

ve Odaklanma, Yetki Verme ve Uyum” kategorilerinde de yine liste sonunda bulunuyor. “Açıklık ve Şeffaflı”k kriterinde 11’inci sırada yer alan Türkiye’nin “Çeviklik” kriterine göre yapılan sıralamada, sekizinci sırada yer alması ise geleceğe ilişkin önemli bir gösterge olarak öne çıkıyor. Bu da, pazar ve ortam değişikliklerine uyum sağlama, karar alma ve uygulamaya koyma anlamında Türkiye’nin potansiyeline dikkat çekiyor.

EN DİJİTAL SEKTÖR FİNANS Korn Ferry Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi sektörel anlamda da ilginç sonuçlar ortaya koydu. Temel beş sektörün mercek altına alındığı sektörel sıralamada, finans hizmetleri birinci sırada yer aldı. Finans şirketlerinin “Çeviklik” dışında tüm kriterlerde aldığı yüksek puanlarla temel beş sektör içerisinde liderliği aldı. Teknoloji sektörünün ikinci olduğu sıralamada, sağlık sektörü üçüncü, sanayi dördüncü, perakende sektörü ise beşinci oldu.

ENDEKS 14 ÜLKEDEN 5 SEKTÖR ÜZERİNDEN OLUŞTURULDU Korn Ferry’nin Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi (DSI), Korn Ferry Institute ve Oxford Analytica tarafından tasarlanıp, ekonomik modellemeyle oluşturuldu. Devam eden ve büyük öneme sahip dijital değişim bağlamında dönüşümü yeniden tanımlayan bu araştırma, dijital sürdürülebilirliği (bir kurumun dijital ekonomide sürekli uyum sağlama ve büyüme yeteneği) bugün ve gelecekte finansal başarı için kritik bir itici güç olarak görüyor. Çalışmada, dijital sürdürülebilirliğin niceliğini belirlemek adına özel Korn Ferry verileri ve herkese açık mevcut veriler bir araya getirildi. Çalışma, dijital sürdürülebilirliği tetikleyen beş boyut kapsamında 14 ülke ve beş sektör genelinde 362 şirketi kıyaslıyor. Her bir sektör ve ülke, 100 üzerinden aldığı DSI puanına göre sıralandı. Bu puan, her bir boyutta dijital sürdürülebilirliği ve performansı yansıtıyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 13


EKONOMİ

2017’deki atılım 2018 yılında da devam edecek

Güçlü iş ortaklarıyla görüşmelerinin devam ettiğini ve mağazalaşma konusunda yeni yatırım taleplerini titizlikle değerlendirdiklerini belirten Serbes, hem yurt içi hem yurt dışında hedef pazarlara yönelik stratejilerle başarılı bir bayi ağı

2017 yılının kendileri için yeni bir atılımın başlangıcı olduğunu söyleyen Doğtaş-Kelebek CEO’su Ersin Serbes, “Yenilenen ve trendlere uygun olan ürün portföyümüz, hem Doğtaş hem Kelebek Mobilya’da yenilemeye başladığımız mağaza konseptlerimiz, satış sonrasında fark yaratan uygulamalarımızla önümüzdeki dönemde de mobilya perakendeciliğinde adımızdan söz ettirmeye devam edeceğiz” dedi.

geliştirdiklerini dile getirdi. Yılın üçüncü çeyreğinde net satış gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77 gibi yüksek bir oranda artırarak 208.3 milyon liraya çıkardıklarını da söyleyen Serbes şu açıklamalarda bulundu: “Yılın dokuz ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre net satış gelirimizi yüzde 46,5 oranında artırarak 459.3 milyon liraya çıkardık. Net satış gelirlerimizin artmasında yeni ürünlere bağlı olarak ürün gamımızdaki değişim, yurt içi ve yurt dışı yeni mağaza açılışları, iç satışların yanı sıra dış satışlardaki artış etkili oldu. 2017’yi yüzde 50 büyüme gerçekleştirerek 600 milyon TL ciroyla bitirmeyi planlıyoruz.” Bugüne kadar yatak üretimi de gerçekleştirdiklerini, ancak bu alanda bilinirliklerinin mobilya kadar olmadığını belirten Serbes, “Kişiye özel, son teknolojide, inovatif, insani faydayı ön planda tutan yatak ve ev tekstili koleksiyonu hazırladık, piyasaya yeni markamız-

YURT DIŞINDAKİ YÜZDE 10’LUK PAY 2018’DE YÜZDE 35’E ÇIKACAK İki markanın enerjisiyle gerek yurt içinde gerekse yurt dışında önemli bir ivme yakaladıklarını belirten Serbes, “Doğtaş ve Kelebek markaları, sadece Türkiye’de değil, ihracat yaptığımız 30’dan fazla ülke ile yurt dışında da Türk mobilyasını kalitesiyle ve modern tasarımıyla öne çıkarıyor. Yeni mağaza konseptlerimiz, 2018 koleksiyonlarımız, yeni yatak markamız ve sürprizlerle dolu bir 2018 yılı planlıyoruz. 2017’de başlattığımız atılımın 2018’de farklılaşma adına bizi öne çıkaracağını söyleyebilirim. İhracata yönelik çalışmalarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Şu an yüzde 10 civarında yurt dışı payımız var. Önümüzdeki yıl bu payı yüzde 35’e çıkarmayı hedefliyoruz” diyerek sözlerine son verdi.

14 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

la iddialı bir giriş yapacağız. Yeni markamız öncelikli olarak Doğtaş ve Kelebek konsept mağazalarımız içinde ayrı bir bölümde sergilenecek” açıklamasını yaptı.

“MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNE YÖNELİK ALDIĞIMIZ ÖDÜLLER BİZİ ZİRVEYE TAŞIYOR” Büyüme hedefleri doğrultusunda; altyapı ve fabrika yatırımlarını güçlendirip üretim hattını da genişletme yolunda ilerlediklerini söyleyen Serbes, “Markalaşmanın öneminin farkındayız ve yatırımlarımızı da dünya markası olma hedefiyle yapıyoruz” dedi ve sözlerine devam etti: “Müşteriyi işimizin merkezine aldığımız, onların beklenti ve ihtiyaçlarını gözeterek yaptığımız çalışmalar neticesinde özellikle müşteri memnuniyetine yönelik aldığımız ödüller bizi zirveye taşıyor. Doğtaş Kelebek olarak perakende sektörü dinamikleri ile yürüyen bir şirketiz. CRM yapımız, bayi yapılanmamız, satış sonrası destek ekibimize kadar uzanan her iş sürecimizi bir perakendeci gözüyle ele alıyoruz. Yıllardır sektörünün en beğenilen şirketi seçilmemiz, en değerli markalar arasında yer almamız, birçok tasarım, kalite ve hizmet ödülü, kurumsallığımızı ortaya koyduğu gibi profesyonel yönetim anlayışımızın da göstergesi. Rekabette de bizi farklılaştırıyor ve öne çıkarıyor.”



EKONOMİ

Konsolide satışta geçen yıla oranla yüzde 25 artış Sabancı Holding’in konsolide satışları, 2017 yılının üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artarak 10 milyar 534 milyon TL oldu. Faaliyet karı ise 2017’nin üçüncü çeyreğinde yine geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 artarak 2 milyar 354 milyon TL’ye ulaştı. Sabancı Holding’in konsolide ana ortaklık net karı ise 2017 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 64 artarak 881 milyon TL olarak gerçekleşti.

16 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

S

abancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen konuya ilişkin yaptığı açıklamada: “90 yılı aşkın geçmişimizden aldığımız deneyimle ve bütün hızımızla çalışmaya devam ediyoruz. Gerçekleştirmekte olduğumuz dönüşümün verdiği güç ve değerli insan kaynağımızla birlikte; iş ortaklarımıza ve paydaşlarımıza değer yaratmaya devam edeceğiz. 2017 yılının ilk 9 ayında özellikle sanayi, sigorta ve enerji iş kollarımızda oldukça başarılı işlere imza attık. Finansal tabloların ötesinde dinamik ve dengeli bir portföy oluşturmak üzere bir dönüşüm içerisindeyiz. Bizim yola çıkış noktamız, gelişen insan profili ve gelişen global rekabet koşulları


EKONOMİ

karşısında ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda gereken öncü adımları atmaktır. Bu görüş ve vizyon ile Sabancı Topluluğu’nu yeniden kurguluyoruz.”

“AKBANK İLE REEL SEKTÖR VE BİREYLERE SAĞLADIĞIMIZ DESTEĞİ 245 MİLYAR TL’YE ÇIKARDIK” Holding’in bankacılık faaliyetleriyle ilgili de açıklamalarda bulunan Göçmen, Akbank’ın müşterilerinin sürekli yanında olan bir bankacılık anlayışına sahip olduğuna dikkat çekerek, “Bu dönemde ekonomimize sağladığımız desteği geçtiğimiz yıl sonuna kıyasla yüzde 12 büyüterek, kredilerimizi 195 milyarı nakdi olmak üzere toplam 245 milyar TL seviyesine çıkardık. Yılın ilk 9 ayında aktiflerimizi yüzde 7,1 oranında büyüterek 315 milyar TL’nin üzerine çıkardık.

“SANAYİ ŞİRKETLERİMİZLE AR-GE VE İNOVASYONDA FARK YARATMAYA DEVAM EDİYORUZ” Sanayi Grubu’nun ilk dokuz aylık performansına da değinen Göçmen Brisa ile Bridgestone Corporation ile ortaklığının 30. yılını kutlamaya hazırlandıklarını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Yenilikçi ürün geliştirmeye odaklanan İzmit’teki Ar-Ge merkezimiz ve Aksaray’da yüksek bir teknoloji üzerinde yükselen ikinci fabrikamız ile birlikte Brisa’yı bu topraklarda daha da büyütüyoruz.” “Kordsa şirketimizle de lastik, kompozit ve inşaat güçlendirme pazarının teknoloji lideriyiz. 2017 yılının ilk dokuz ayında finansal başarısının yanı sıra Continental ile birlikte geliştirdiği sürdürülebilir formül ile lastik sektörüne damgasını vuran bir yeniliğe imza attık.”

“PERAKENDE SEKTÖRÜNDEKİ MARKALARIMIZLA TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEYİZ” 2017 yılının ilk dokuz aylık döneminin Sabancı Holding perakende şirketleri için oldukça başarılı geçti-

ğini de belirten Göçmen sözlerine şöyle devam etti: “Teknoloji perakendeciliği dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yeni bir yola girdi. Teknosa olarak çoklu kanal stratejisine ciddi yatırımlar yaparak müşterilerimize kesintisiz alışveriş deneyimi sunmaya odakla-

nıyoruz. Carrefoursa şirketimizle de Türkiye gıda perakende sektörünün önemli bir oyuncusuyuz. Ülke geneline yayılmış 630 mağazamızla dijitalleşmeyi de en iyi şekilde kullanarak müşterilerimize en iyi hizmeti sunmayı amaç edindik.”

“SİGORTA GRUBUMUZ İLK DOKUZ AYDA KARINI YÜZDE 77 ARTIRDI” Sigorta şirketlerinin faaliyetlerine de değinen Göçmen, AvivaSA ile Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) son 10 yılda toplam fon büyüklüğümüzü 12 katına çıkarttıklarını belirtti. Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen şöyle devam etti: “2015’te yakaladığımız fon büyüklüğünde sektör liderliğimizi devam ettiriyoruz. AvivaSA ile 10 yıllık yolculuğumuzda, müşteri sayımızda 5 kat artış gerçekleştirdik. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) bazında hazırlanan finansal tablolara göre ilk 9 ayda özsermaye karlılığımızı yüzde 30 seviyesine taşıdık. Geleceği, ‘sadakat’ ve ‘dijitalleşme’ olguları belirleyecek.” “Hayat-dışı sigorta sektörünün önde gelen oyuncularından Aksigorta şirketimiz ise ilk 9 ayda yakaladığı başarılı finansal performansı sayesinde, yüzde 24 seviyesinde güçlü bir özsermaye karlılığı elde etti. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) bazında hazırlanan finansal tablolara göre Aksigorta net karı, geçen sene aynı döneme göre yüzde 82 artış göstererek 99 Milyon TL olarak gerçekleşti. Böylece Sabancı Holding Sigorta Grubu’nun 2017’nin ilk dokuz ayında (UFRS bazlı) net karı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 77 artmış oldu.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 17


EKONOMİ

Koç Holding’ten yılın ilk 9 ayında başarılı performans “ARÇELİK TOPLAM CİROSUNU YÜZDE 31, ULUSLARARASI SATIŞLARINI YÜZDE 33 ARTIRDI”

Koç Holding, 2017 yılının ilk 9 ayında konsolide bazda toplam 71,3 milyar TL gelir elde ederken; 3,8 milyar TL konsolide ana ortaklık payı net dönem karı gerçekleştirdi. İlk 9 ay finansal sonuçlarını değerlendiren Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “Koç Topluluğu olarak ülkemizin ekonomik ve toplumsal kalkınması için çalışmaya devam ediyor; küresel büyüme hedefimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerliyoruz. Üretim, istihdam, Ar-Ge, inovasyon ve dış pazarlarda büyüme önceliklerimizi koruyoruz. Yılın ilk 9 ayında 4,6 milyar TL’lik kombine yatırım gerçekleştirirken, aynı dönemde kombine ihracatımızı bir önceki yıla oranla dolar bazında yüzde 16 artırdık” dedi.

“FAALİYET ORTAMININ DA DESTEĞİYLE GÜÇLÜ PERFORMANSIMIZI KORUDUK” Ülkemizde otomotiv ihracatının yılın başından iti-

18 •

baren gösterdiği büyümeye dikkat çeken Levent Çakıroğlu, “Ford Otosan yılın ilk dokuz ayında toplam ihracat adetlerini yüzde 12 artırmayı başardı ve Ford markasını Avrupa’da üçüncü yılda da ticari araç lideri yaptı. Fiat Egea ailesinin de yüksek katkısı ile başarılı performansını sürdüren Tofaş, iç pazardaki pazar payını büyüttü. Toplam satış adedi yüzde 17 artış gösterdi. 130’dan fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracat performansı ile öne çıkan Türk Traktör, ülkemizin toplam traktör ihracatının yüzde 87’sini gerçekleştirdi” diye konuştu. Levent Çakıroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “2017 yılının ilk 9 ayında, Tüpraş tam kapasiteyle çalışmayı sürdürerek satış tonajını yüzde 6,8 artırdı. Dijital bankacılık müşteri sayısını

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

son 1 yılda yüzde 35, mobil bankacılık müşterilerini ise yüzde 56 artıran Yapı Kredi dijital bankacılığa yön veren uygulamalar sunmaya devam etti. Yapı Kredi World kredi kartı pazarındaki liderliğini korudu.”

“ENERJİDE PORTFÖYÜMÜZÜ ÇEŞİTLENDİRMEYE DEVAM EDİYORUZ” Menzelet ve Kılavuzlu Hidroelektrik Santralleri’nin 49 yıl süre ile işletme hakkının özelleştirilmesi ihalesine Koç Holding ve Aygaz’ın ortak iştiraki olan Entek’in en yüksek teklifi verdiğini hatırlatan Levent Çakıroğlu, “Enerji sektöründe büyüme ve portföyümüzü çeşitlendirme stratejimizin bir parçası olan bu özelleştirmeyi çok önemsiyoruz” dedi.

Yılın ilk 9 ayında Arçelik’in toplam cirosunu yüzde 31 artırarak sektöründeki lider konumunu koruduğunu aktaran Levent Çakıroğlu şöyle devam etti: “Beyaz eşya pazarında güçlü iç talep yılın ilk 9 ayında Arçelik’in yurt içi gelirlerine olumlu yansıdı. Avrupa’da özellikle ankastre segmentindeki büyümesini devam ettiren Arçelik, Pakistan, ASEAN ülkeleri gibi yeni pazarların artan katkısı ile uluslararası satışlarını yüzde 33 artırdı.”

“BAŞARILI EUROBOND İHRAÇLARI ÜLKEMİZ EKONOMİSİNE BÜYÜK KATKI SAĞLIYOR” Levent Çakıroğlu, Yapı Kredi’nin güçlü finansal performansının yanı sıra likidite pozisyonunu, yılın ilk 9 ayında uluslararası piyasalarda toplam 1,1 milyar dolar tutarındaki iki Eurobond ihracı ile pekiştirdiğini aktardı. Tüpraş’ın da bilançosunu Ekim ayında ihraç ettiği 7 yıl vadeli 700 milyon dolarlık Eurobond ile güçlendirdiğini belirten Levent Çakıroğlu, başarılı Eurobond ihraçlarının aynı zamanda ülkemiz ekonomisine olan güvenin de bir göstergesi olduğunu ve fonlama imkânları ile ülkemiz ekonomisine büyük katkı sağladığını vurguladı.



EKONOMİ

Yerli otomobil için 5 babayiğit yola çıktı

T

Tuncay Özilhan

Hürriyet’in haberine göre, Türkiye’nin otomobilini üretecek 5 babayiğit Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holding’den oluştu. Ortaklar 2018 başında şirketi kurup prototipleri 2019’da, ilk otomobili Ethem Sancak

20 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

2021’de üretecek.

ürkiye’nin yerli otomobilini üretecek olan 5 babayiğit şu şekilde konuştu: Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Anadolu’dan kazandığını Anadolu’ya geri veren bir grup olarak Türkiye’nin Otomobili Projesi Ortak Girişim Grubu’nun bir üyesi olmaktan ve Anadolu Grubu’nun 67 yıldır oluşturduğu deneyimi bu projede Türkiye’nin hizmetine sunmaktan mutluluk duyacaklarını belirtti. Özilhan, dünya otomotiv sektöründeki hızlı dönüşüm sürecine Türkiye’nin de günümüz teknolojilerini kullanarak katılması gerektiğini belirterek özellikle böyle önemli bir projede devletin desteğinin bulunmasının önemine değindi. BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, firma olarak otomotiv sektöründe 53 yıllık tecrübeye sahip olduklarını belirtirken, “Son yıllarda dünya çapında kabul gören savunma sanayi araçları, dünyanın her köşesinden 75


EKONOMİ

ülkeye gerçekleştirdiği ihracatı, bugüne kadar üretmiş olduğu ticari ve askeri kullanımlı motorları, tekerlekli ve paletli zırhlı araçları, tank ve raylı sistemler alanında devam eden çalışmaları ve 500 mühendis, toplam bin 800 çalışanı ile firmamız bu milli projede görev üstlenmeye hazırdır” dedi. Kıraça Holding Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç, Türkiye’nin kendi markasını yapabilecek güce sahip olduğuna değinirken, “Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubu’nun varlığı ve amacı büyük önem taşıyor. Değişen bu dünyaya hızla en üst seviyeye ayak uydurmak, eğitim ve teknolojiyle öne geçmek mecburiyetindeyiz. Bu noktada Türkiye, kendi markasını başka yabancı bir ortağa ihtiyaç duymadan kendi imkanlarıyla yapacak seviyededir. Ümit ediyorum ki Ortak Girişim Grubu’nun yapacağı çalışmalar olumlu sonuçlanacaktır” diye konuştu. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça, “Türkiye’nin otomobili projesini destekleyecek olan, akıllı ulaşım sistemlerinin öncü teknolojilerinin hazırlık çalışmaları da bu kapsamda devam etmektedir. Yerli otomobil projesine önemli katkılarımızın olacağına inanıyoruz. ‘Kader gayrete aşıktır’ diyor ve Türkiye’nin otomobili için yola çıkıyoruz” dedi. Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, projenin önemine dikkat çekerek şöyle

konuştu: “Biz her zaman yerli sanayiye inanan ve yerli sanayinin gücüyle büyüyen bir grup olduk. Yaptığımız katma değerli üretim ve gerçekleştirdiğimiz ihracat ile bugüne kadar ülke ekonomisine ve cari açığın azaltılmasına önemli katkılar sağladık. Grubumuz, yerli sanayideki gücü ve ileri teknolojideki bilgi birikimi ile şimdi de yerli otomobil üretim sürecinde rol üstlenerek, katkılarını artıracaktır” diyerek sözlerine son verdi.

Ahmet Akça

İnan Kıraç

Nazif Zorlu

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 21


EN GÜÇLÜ İŞ KADINLARI

Cinsiyet dengesi toplumsal gelişimde olumlu etki yaratıyor Kadınların işgücüne katılmasının hem dünya hem de Türkiye ekonomisi için önemli büyüme fırsatları oluşturduğundan bahseden Sodexo Türkiye İcra Kurulu Başkanı Burçin Ressamoğlu, kadınların iş hayatındaki konumlarını güçlendirmeyi ve onları cesaretlendirmeyi hedeflediklerinden de söz etti.

22 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

İş kadının çalışma hayatındaki yeri hakkında yorumlarınızı ve görüşlerinizi alabilir miyiz? Sizce Türkiye’de çalışan kadın sayısı yeterli düzeyde mi? Değilse bu konuda ne gibi çalışmalar yapılmalı ve adımlar atılmalıdır? Türkiye, OECD ülkeleri arasında yüzde 33 ile kadının işgücüne katılım oranı en düşük ülke olarak dikkat çekiyor. Bu oranının artırılması, Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın (GSYİH) büyümesi için şart. Verilere göre Türkiye’nin GSYİH’sı, kadınların iş gücüne katılımını destekleyecek güçlü politikalarla, 2025 yılında yaklaşık yüzde 20 oranında artma potansiyeli taşıyor. Görüldüğü gibi kadınların işgücüne katılımı, hem dünya hem Türkiye ekonomisi için



EN GÜÇLÜ İŞ KADINLARI önemli bir büyüme fırsatı oluşturuyor. Çünkü kadının çalıştığı, yönetimde olduğu şirketlerde karlılıkta önemli artışlar gözleniyor. Sodexo dünya çapında 80 ülkede toplam 427 bin kadın ve erkek çalışanıyla her gün 100 milyon insana hizmet veriyor. Misyonumuz bireylerin yaşam kalitesini artırmak… İşimizin odağında insan var. Bu sebeple cinsiyet eşitliği bizim için stratejik önem taşımaktadır. Çeşitliliğin, şirketimizin sürdürülebilirliği ve yenilikleri ortaya çıkarabilmesi için kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olduğuna inanıyoruz. Zira yapılan çalışmalar neticesinde cinsiyet dengesinin sağlandığı şirketlerde daha yüksek çalışan bağlılığı (+4 puan), daha güçlü marka imajı (+5 puan), daha yüksek ciro ve karlılık rakamlarına ulaşıldığı saptanmıştır. Sodexo olarak faaliyet gösterdiğimiz toplumların ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmayı kendimize misyon ediniyoruz. Cinsiyet dengesinin toplumsal gelişim üzerindeki olumlu etkisine inanıyoruz ve dünyanın birçok farklı coğrafyasında bu konuda sosyal sorumluluk projeleri hayata geçiriyoruz. Kadınların iş hayatındaki konumlarını güçlendirmeyi ve onları cesaretlendirmeyi hedefliyoruz. Sodexo’nun yaptığı çalışmalar doğrultusunda cinsiyet dengesinin yüzde 40-60 bandında olmasının şirket performansı için optimal nokta olduğu saptanmıştır. Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri Türkiye olarak amacımız yüzde 40-60 dengesini korumak. Bunun yanısıra Sodexo Group olarak global hedefimiz 2025 yılında üst düzey kadın yönetici oranını minimum yüzde 40’a getirmek. Zira son 10 yılda bu konuda iyi bir yol kat edilerek, 2009 yılında yüzde 17 olan oran, 2015 yılı itibariyle yüzde 31 olarak gerçekleşmiştir. Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri Türkiye olarak aynı hedeflere sahibiz. Türkiye’nin büyüme performansını nasıl buluyorsunuz? Bu yılın ortalarında açıklanan yüzde 5,1’lik büyüme hakkındaki yorumlarınız neler?

24 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

2017 yılı sizler için nasıl geçti? Gerek yurt içi gerekse yurt dışı faaliyetleri noktasında neler yapıldı, hangi hedeflere ulaşıldı? Sodexo, dünya çapında 80 ülkede 100’den farklı hizmet alanıyla bireylerin yaşam kalitesini artırmak üzerine çalışıyor. Bu kapsamda 2017 yılında hizmetlerini geliştirmek için inovasyona ve dijital dönüşüme yatırım yaptı, farklı satın almalar ile hizmet kapsamını geliştirdi. Türkiye olarak bizim de odağımız dijital dönüşüm ile beraber tüm paydaşlarımıza en iyi yaşam kalitesi deneyimini sunmak. 2017 yılı bizim için dijitale yatırım yaptığımız ve aynı zamanda daha çok firma ve çalışanın hizmetlerimize ulaşması için iletişim ve yatırım yaptığımız bir yıl oldu. Bu sayede de son yıllarda olduğu gibi büyümemizi devam ettirdik.

Sodexo, Türkiye ekonomisindeki ekonomiyle doğru orantılı olarak, son 10 yıldır büyümesini devam ettirmektedir. Ekonomik büyümenin yanı sıra, ülkemizde hizmet sektörünün gelişmesi, gelişmişlik düzeyindeki artış, Sodexo’nun sunduğu hizmetlere olan farkındalığı ve ilgiliyi artırmakta ve yeni pazarlar yaratmaktadır. Türkiye ekonomisinin yakaladığı büyüme ivmesinin önümüzdeki yıllarda da süreceğini öngörüyoruz.

Global bir marka olmanın vermiş olduğu pek çok sorumluluk vardır; devamlılığı sağlayabilmek, marka imajını koruyabilmek, her zaman bir tık ilerde olmak… Peki, siz bu sorumlulukları yerine getirmek amacıyla neler yapıyorsunuz? Sodexo, çeşitlilik ve kapsayıcılık, sağlıklı yaşam ve açlıkla mücadele gibi global kapsamı olan sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. Sodexo’nun bu çalışmaları birçok alanda yankı buluyor. Sodexo, prestijli bir ödül olan 2012 Catalyst Ödülü’nü almış ve 9 yıldır üst üste çeşitlilik ve kapsayıcılıkta DiversityInc Endeksi’nde ilk 10 firma arasında yer almıştır. Sodexo, Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi (DJSI) tarafından da üst üste 13. kez Global Sürdürülebilirlik Sektör Lideri olarak seçilmiştir. Ayrıca Sodexo, dokuz yıldır üst üste, RobecoSAM ‘Sürdürülebilirlik Yıllığı’nda ekonomik, sosyal ve çevresel performans konusunda sektör lideri ve en iyi şirket seçilmiştir. Bugün Sodexo markası, çeşitlilik, sürdürülebilirlik ve sağlıklı yaşam konusundaki liderliği ile birlikte anılmaktadır. Sodexo’nun çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejileri sayesinde Sodexo önemli bir küresel kültür değişimi yaratmıştır ve bu değişim Harvard Business School’da “Çeşitlilik İklimini Değiştirmek: Sodexo’nun çözümü” başlığıyla başarı hikayesi olarak anlatılmakta, küresel çeşitlilik ve kapsayıcılık konularını içeren birçok kitapta da yer almaktadır. Türkiye olarak amacımız ülkemizin dinamiklerini de göz önünde bulundurarak global programlarımızı hayata geçirmek ve marka itibarımızı daha da güçlendirmek. Sodexo’nun kadın istihdamının ve yeteneklerin gelişimini desteklemek için hayata geçirilen SWIFt Programı’na (Sodexo Women’s International Forum for talent) 2016 yılında katıldım ve Swift kapsamında kadın istihdamının güçlendirilmesi ve Türkiye uygulamaları üzerine çalışıyoruz.



EN GÜÇLÜ İŞ KADINLARI

İnci Holding yeni Ar-Ge merkeziyle daha yenilikçi ve hızlı Bildiğiniz üzere bu ayki sayımızda “En Güçlü İş Kadınları” başlığı adı altında Türkiye’nin önemli firmalarının yönetimindeki başarılı iş kadınlarından görüşler aldık. Konuklarımızdan biri de İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök oldu. Gök, kadınların iş hayatındaki konumunu değerlendirirken, Türkiye ekonomisi ve 2018 yatırımları noktasında da bilgiler verdi.

26 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

T

ürkiye’de iş kadının çalışma hayatındaki yeri hakkında Gök şu yorumlamayı yaptı: “Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktığımızda Türkiye erkeklerde yüzde 65, kadınlarda ise yüzde 27,5 istihdam verisine sahip. Kadın istihdam oranı maalesef erkek oranının yarısından az. Avrupa Birliği’ne baktığımızda ise kadın istihdam oranının yüzde 60’ı geçtiğini görüyoruz.


EN GÜÇLÜ İŞ KADINLARI

5 YILLIK PLANDA 400 MİLYON TL’DEN FAZLA YATIRIM SÖZ KONUSU “İnci GS Yuasa şirketimizde bu sene temelini attığımız yeni akü fabrikamızı 2018’de tamamlamayı ve faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Bu sayede yıllık 5 milyon adet olan akü üretim kapasitemizi 7 milyon seviyesine çıkartmış olacağız ve ek yüzde 25’lik istihdam sağlayacağız” diyen Gök, “2023 stratejimiz doğrultusunda, sürdürülebilir ve karlı büyüme planlarımız için uluslararası yatırımlar düşünüyoruz. Tüm ortaklarımızla büyüme ve yatırım planları yapıyoruz. 5 yıllık planımızda 400 milyon TL’den fazla bir yatırım planından söz edebiliriz. Sürdürülebilir büyümenin devamlılığı ve verimlilik odaklı çalışmalarımız üzerine yoğunlaşacağız. Küresel iş birliği fırsatlarını yakından takip etmeyi sürdüreceğiz” diyerek sözlerine son verdi.

Kadınların sosyo-ekonomik konumlarının güçlendirilmesi, toplumsal yaşamda kadın erkek eşitliğinin sağlanması, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve sosyal kalkınmanın sağlanabilmesi için kadınların istihdamının artırılması ve eşit işe eşit ücret imkanının yaratılması gerekiyor. Öncelikle bir aile şirketi olan İnci Holding’deki anlayışımızın temeli; ailemizdeki kadın-erkek eşitliği kültürüdür. Elbette bu kültürle yetişen aile üyelerinin, yöneticilerin ve aile dışından yönetimde bulunan iş profesyonellerinin aynı dili konuşması önemli bir unsurdur. Bu konuda örnek teşkil ettiğimize inanıyoruz. Mart 2016’da İnci Holding olarak UN Women önderliğinde oluşturulan Kadının Güçlendirilmesi (WEPs) prensiplerini imzalayarak, bu konuda üzerimize düşen görevi yerine getirmeyi taahhüt ettik. Tüm dünyada imza atan 23 şirketten biri olduk. Bize göre kadın olmak; ne ayrıcalık ne de ayrımcılık konusu olmalı. İnci Holding olarak kadının ekonomik hayatta güçlendirilmesi gerektiğine gönülden inanıyoruz.”

mızı daha da nitelikli hale getirerek büyümeyi devam ettirmemiz gerekiyor. Türkiye ekonomisinin 2017 yılı büyümesinin yüzde 5’e yaklaşarak uzun dönemli ortalamasına yakın düzeyde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz” açıklamasını yaptı. Haziran 2017’de, yaklaşık 5 milyon TL’ye tamamlanan yeni Ar-Ge merkezlerinin açılışını gerçekleştirdiklerini belirten Gök, “Yeni Ar-Ge merkezi ile birlikte ürün gamımızı genişleterek, yenilikçi ve hızlı çözümler sunan ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz. 120 milyon TL’lik yatırımla hayata geçecek olan yeni akü fabrikamızı da göz önünde bulundurursak, 2017 yılının bizim için verimli geçen bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca 2017 yılı sonunda net satışlarımızı yüzde 26 artırmış olmayı hedefliyoruz. Jant alanında da Endüstri 4.0 konusunda yatırım planlarımız mevcut, Bosch’tan bu alanda danışmanlık alıyoruz. 2020’de Maxion Türkiye Operasyonlarını yürüten jant fabrikalarımızı dijital fabrikalara dönüştürme konusunda hedefimiz var” dedi.

SAĞLANAN GÜÇLÜ BÜYÜME OLUMLU ANCAK YETERLİ DEĞİL

GÜCÜNÜ ÜRETİMDEN ALIYOR, ÜRETEREK KAZANIYOR VE KAZANDIRIYOR

Türkiye’nin büyüme performansı hakkında da görüşlerini aldığımız Gök, “Sağlanan güçlü büyüme olumlu, özellikle üretime ve ihracata dayalı büyümüş olmak çok sevindirici. Ancak tek başına yeterli değil. Bir ülkenin sanayiyi geliştirerek ve ihraç ederek büyümesi, o ülkenin sağlıklı büyümesi demektir. Büyümede sürdürülebilirliği sağlamak bu süreçte çok önemli… Dolayısıyla Ar-Ge ve inovasyonu geliştirerek, kaynakları-

Ülke ekonomisine olan katkılarını her daim geliştirme hedefi doğrultusunda çalıştıklarını söyleyen Gök, “Biz gücümüzü üretimden alıyoruz, üreterek kazanıyoruz, kazandırıyoruz” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “İnci Holding olarak iş geliştirme faaliyetlerine büyük önem veriyoruz. Güçlü bir finansal yapımız var, otomotiv yan sanayi alanında oldukça tecrübeliyiz ve her seviyede yetişmiş

insan kaynaklarına sahibiz. Kaynaklarımızı ve tecrübemizi etkin bir şekilde kullanarak sürdürülebilir karlılığı sağlamak amacıyla gerek mevcut işlerimizi büyüterek gerekse önceden tespit ettiğimiz stratejik öncelikli yeni iş alanlarına yatırımlar yaparak ilerliyoruz. Dünyada dinamikler değiştikçe önceliklerimiz de buna ayak uyduruyor. Otomotiv sektörü de bu değişimlere hemen cevap veriyor ve rekabetin ivmesi hız kesmeden devam ediyor. Hem sektörümüzde hem iş dünyasındaki teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek işletmelerimizde yeni uygulamalara geçiyoruz. Sektörün gerektirdiği gibi hem üretimde hem de yeni ürün geliştirmede “enerji ve çevre odaklı” teknoloji trendlerine uygun yol almayı tercih ediyoruz. Bir dünya şirketi olma yönündeki stratejimiz doğrultusunda, yurt dışında büyüme kabiliyeti olan sektörlerde yatırım yapmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. En önemlisi de holding olarak kendi alanlarında öncü firmalarla ortaklık yaparak uluslararası pazarlardaki gücümüzü artırıyor ve sürdürülebilir büyüme sağlıyoruz. İnci Holding’in ağırlık noktası, otomotiv yan sanayisidir. Bugün itibariyle, akü ve jant grubumuz faaliyetlerimizin ve ciromuzun yüzde 90’ını oluşturuyor. Bu iki alanda da çok güçlü yabancı ortaklıklarımız mevcut. Akü tarafında Japon devi GS Yuasa ile jant tarafında da dünyanın en büyük üreticisi Brezilyalı Maxion ile ortağız. Bu ortaklıklar bize, hem yurt içinde hem de yurt dışında güç katıyor.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 27


FİNANS

HEDEFLERİNİZE GİDEN YOLDA İŞ BANKASI NAKİT YÖNETİMİ ÇÖZÜMLERİYLE YANINIZDA

N

akit yönetimi dosya otomasyonu uygulaması; havale, EFT, serbest döviz transferi, peşin ve mal mukabili ithalat işlemleri ile maaş ve SGK prim ödemelerinin otomatik olarak yapılmasına olanak sağlıyor. Bu uygulama, müşterilerin işlemlerinin hızlı ve hatasız bir şekilde gerçekleştirilmesine imkan veriyor ve müşteri tercihlerine uygun olarak parametrik şekilde kurgulanabiliyor. Türkiye İş Bankası’nın “E-Maaş” ödeme uygulaması ile müşterilerin tüm maaş ödeme işlemleri daha hızlı, güvenli ve kontrollü bir şekilde otomatik olarak gerçekleşiyor. Dosya transferini sadece firmanın yetkilendirdiği kişiler yapabilirken, ileri güvenlik uygulaması sayesinde müşterilerin ilettikleri ödeme talimatları ile e-ortamda paylaştıkları verilerin uyumluluğu kontrol edilebiliyor. İlaveten, İş Bankası ülkemizin e-ihracat hacmini büyütmek ve Türk firmalarının yurt dışına açılmasına destek olmak amacıyla lojistik sektörünün lider firmalarından DHL Express ve e-ticaret altyapı çözümleri sunan IdeaSoft ile önemli bir işbirliğine imza attı.

28 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Türkiye İş Bankası’nın nakit yönetimi alanında son dönemde yürüttüğü çalışmaların odağında dijitalleşme bulunuyor.

Ürünlerini e-ticaret yoluyla yurt dışına satmak isteyen üye işyerleri bu işbirliği kapsamında; İş Bankası Sanal POS hizmetini, DHL Express’in katma değerli gönderim çözümlerini ve IdeaSoft’un yurt dışına satış yapan firmalar için özel olarak geliştirdiği Shopio paketini indirimli fiyatlarla kullanabiliyor. Kolaylaştırılan dış ticaret mevzuatı sonrasında, kargo operatörleri tarafından 150 kilogram ve 7 bin 500 Euro limite kadar yurt dışına yapılan mal gönderimleri ulaşım operatörlerince düzenlenen Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) üzerinden kolayca gerçekleştirilebilir hale geldi. İş Bankası 2016 yılı Ekim ayında 13 farklı alternatif ödeme yöntemini üye işyerlerinin hizmetine sunmuştu. Bu sayede, İş Bankası’ndan sanal POS hizmeti alan bir üye işyeri, uluslararası kart sistemleri Visa, MasterCard, Amex, UnionPay ve JCB’nin yanı sıra 31 ülkede kullanılan 13 farklı yerel ödeme yöntemini tek bir entegrasyonla kullanabilir hale gelmişti. Şimdi ise, DHL ve IdeaSoft iş birliği ile yurt dışına e-ihracat kapsamında mal göndermek isteyen üye işyerlerinin yazılım altyapısı, lojistik ve ödeme sistemleri alanındaki ihtiyaçlarını karşılayacak bir çözüm daha sunuyor. DHL ve IdeaSoft ile başlatılan, sektörde bir ilk olan bu işbirliği sayesinde, halihazırda ihracat yapan ve ürünlerini yurt dışına satmak isteyen işletmelere, internette e-ticaret alt yapısını oluşturma, uluslararası ödeme çözümlerini entegre etme ve sipariş sonrası lojistik faaliyetlerini tam kapsamlı, basit ve uygun bir şekilde yapma imkanı sunuluyor. Bu yeni hizmet sayesinde, yerli firmalar satışlarını geleneksel mecralardan dijital platformlara taşıyabilme ve yurt dışında yeni pazarlara ulaşma fırsatına sahip oluyor. Öte yandan, müşterilerin şubeden yapabildiği tüm işlemleri internet şubesi ve İşCep’ten yapmaları da mümkün... Bankaca yürütülen dijitalleşme çalışmalarının bir sonucu olarak, KOBİ segmentindeki müşterilerin para transferi işlemlerinin yüzde 90’dan fazlası İş Bankası dijital kanallarından gerçekleştirilebiliyor.



FİNANS

Hedef dijital dönüşüm… Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, Akbank olarak mobil kullanımında liderlik hedeflediklerini ve bunun için çalışmalara kesintisiz devam ettiklerini belirtti.

K

OBİ’ler için dijital dönüşüm hedeflediklerini dile getiren Oğuz, bu anlayışla Vodafone Türkiye ile 1 milyonu aşkın KOBİ’nin dijital dönüşümde yerini alması için güçlerini birleştirdiklerini söyledi. Oğuz, işbirliği kapsamında Vodafone’un www.yarinahazirim.com sitesi üzerinden tüm işletmelere sunduğu Dijitalleşme Endeksi’nin özel bir uyarlamasını ise Akbank olarak KOBİ’lere sunduklarını belirtti. Bunun yanı sıra yine Vodafone ile birlikte “CODE: KOBİ; KOBİ’ler İçin Büyümenin Dijital Kodları” başlıklı Hackathon’u düzenlediklediklerini söyleyen Oğuz, “Biliyoruz ki, KOBİ’lerin dijitalleşmesi, işlerini daha verimli yapabilme, müşteri taleplerini karşılama, maliyetlerini azaltma ve işletmelerinin sürdürülebilir olması açısından oldukça önemli. Bu gerçekten

30 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

hareketle dijital dönüşümde de KOBİ’lerimizin yanındayız. Bu etkinlik ile KOBİ’lerin sorunlarına çözüm bulunurken, girişimcilerin yaratıcı fikirlerinin de hayata geçmesi için fırsat yarattığımıza inanıyoruz” dedi.

“AKBANK DİREKT İŞİM: KOBİ’LERİMİZE TÜM İŞLEMLERİ İÇİN TEK BİR MOBİL VE İNTERNET PLATFORMU” “Kendi işini yöneten KOBİ’lerimiz, bir mobil ve internet platformu olan Akbank Direkt İşim ile hem bireysel bankacılık hem de şirketleri ile ilgili bütün işlemlerini tek bir yerde yönetebiliyor” diyen Oğuz, Akbank Direkt İşim uygulaması ile KOBİ’lerin nakit akışlarını kolaylıkla takip edebildiğinden ve hesaplarına ait gelir ve giderleri izleyebildiğinden söz etti. Oğuz ayrıca, uygulamanın gerçekleşmemiş ödemelere ilişkin uyarı ile bilgilendirme gibi başka birçok avantajı sunduğundan da bahsetti. KOBİ’lerin, kredi limitleri dahilinde ticari kredilerini kolay ve hızlı bir şekilde, uygun faiz oranları ile Akbank Direkt’ten kullanabildiğinden bahseden Oğuz, “Bunun için KOBİ’lerin tek yapmaları gereken Akbank Direkt Mobil uygulamasına sahip olmaları” dedi.

“AKBANK VE PARAŞÜT KOBİ’LERİ DİJİTALE TAŞIYOR” “Genelde ayrı bir finansman departmanı olmayan küçük işletme sahipleri bir yandan işleriyle uğraşırken bir yandan da finansman konularını takip ederken oldukça zorlanıyorlar. Bu da işletmelerinin finansal durumunu, borç alacak takibini, nakit yönetimlerini oldukça karmaşık hale getiriyor” diyen Oğuz, “Bu gerçekten hareketle özellikle küçük işletmelerin herhangi bir IT yatırımı yapmadan kullanabileceği bir muhasebe programı arayışımızda Paraşüt ile tanıştık. Paraşüt ile işletmeler fatura kesmekten ödeme takibine, online tahsilattan raporlamaya kadar tüm finansal operasyonlarını kolayca yönetebilecekler. Biz de Akbank üzerinden yaptıkları işlemleri kolayca takip etme-


FİNANS

lerini sağlamak amacıyla Paraşüt ile bir entegrasyon yaptık. Akbank Direkt entegrasyonu sayesinde KOBİ’ler Akbank hesaplarından yaptıkları işlemleri kolayca takip edip muhasebeleştirebilecek, tedarikçilere ya da diğer kişilere yapacakları ödemeleri uygulama üzerinden gerçekleştirebilecekler. Zamanlarını asıl işleri olan satışa, büyümeye ayırabilecek. Üstelik 3 ay boyunca Paraşüt aracılığıyla Akbank Direkt’ten yapacakları havale ve EFT işlemlerini ücretsiz gerçekleştirecekler. Ayrıca seçtikleri paket bitiminde Paraşüt üyeliğini 3 ay ücretsiz devam ettirebilecekler” açıklamasını yaptı.

“KOBİ’LERİMİZİN HAYATLARINI KOLAYLAŞTIRACAK FINTECH’LERİ MERCEK ALTINA ALDIK” KOBİ’lerin ihtiyaçlarına yönelik, verimliliklerini artıracak dijital uygulamalar geliştiren Fintech’lerle çözüm ortaklığı geliştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Oğuz, “KOBİ’lerimize artı değer katacak çözümler sunan fintech’lerle kuracağımız çözüm ortaklıkları ile ülkemizde fintech ekosisteminin büyümesine öncülük etmek istiyoruz. Bu alandaki ilk işbirliğimizi bulut tabanlı ön muhasebe programı Paraşüt ile gerçekleştirdik” dedi. Önümüzdeki dönemde KOBİ’lerin insan kaynakları yönetimi, ödemelerin tahsilatı, pazarlama ve CRM gibi konulardaki günlük operasyonlarını kolaylaştıracak, rekabette öne çıkmalarını sağlayacak uygulamalardan oluşan bir ekosistem yaratmayı hedefliyoruz” ifadesinde bulunan Oğuz, bu sayede dijital dönüşüme uyumlu bir şekilde KOBİ’lerin verimliliklerini artırmayı amaçladıklarını söyledi.

“KAREKODLU ÇEK UYGULAMAMIZLA ÖDEMELER GÜVEN ALTINDA”

“Büyüyen Türkiye’nin yanındaki güç olacağız” VakıfBank, yeni dönem hedeflerini Genel Müdür Mehmet Emin Özcan’ın ev sahipliğinde düzenlediği ve bankanın yeni reklam yüzü Engin Altan Düzyatan’ın da katıldığı bir basın toplantısıyla açıkladı. Bankanın hedefleri ve gelecek vizyonunun paylaşıldığı toplantıda konuşan Özcan, güçlü Türkiye’yi anlamak ve birlikte güçlenmek için tek bir pencereden bakmanın yeterli olamayacağını ifade ederek, “Türkiye ne kadar güçlü olursa bankaları da şirketleri de, aileleri de o kadar güçlü olur. Biz buna inanarak yeni vizyonumuzu ortaya koyduk. Biz de başta devletimiz ve müşterilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızın ‘yanındaki güç’ olacağız. Bu ülke büyüme rekorları kırarken VakıfBank’ın da çorbada tuzu bulunacak” dedi. Güçlü bir marka değerine sahip olan VakıfBank’ın Türkiye’nin en güçlü bankalarından biri olduğunu ifade eden Özcan, “Finansal gücümüz, ürünlerimiz, uzman bankacılık hizmetlerimiz, teknolojimiz, yetkin ve güler yüzlü ekibimizle çiftçilerin, KOBİ’lerin, esnafın, gençlerin, emeklilerin, şirketlerin, ailelerin, beyaz yakalıların, girişimcilerin, ev hanımlarının, kısaca toplumun tüm kesimlerinin yanındayız. Büyüyen Türkiye’nin gücüne güç katmaya hazırız” diye konuştu.

Sunmuş olduları karekodlu çek hizmeti ile ödemelerin güvence altında olduğunu söyleyen Oğuz, “Vadeli alımlarında çek kullanmak isteyen KOBİ’lerimiz için vade ve teminat sorunu çıkabiliyor. Çekli ödemeyi kabul eden firmalar, çekin vadesinde ödenip ödenmeyeceği konusunda güven problemi yaşayabiliyorlar. Bu nedenle, nakit çalışmak istiyorlar ve vadeli olsun olmasın çeki baştan ödeme aracı olarak kabul etmiyorlar. Ya da çekin yanı sıra farklı teminatlar talep edebiliyorlar. Bu noktada, karekodlu çek hizmetimizle müşterilerimize çözüm sunuyoruz” dedi.

“KOBİ’LER E-FATURA UYGULAMAMIZLA İLE FATURA ALMA, GÖNDERME, SAKLAMA, RAPORLAMAYI KOLAYCA YAPIYOR” Son olarak KOBİ’lerin e-fatura uygulamasıyla; fatura almayı, göndermeyi, saklamayı ve raporlamayı kolayca yapabildiğini belirten Oğuz, “E-fatura sunduğu operasyonel kolaylıklar, fatura kabul süreçlerinin hızlanması, postalama ve evrak maliyetlerinin azalması gibi birçok faydayı da beraberinde getiriyor. Akbank olarak güçlü teknolojik altyapımız ile bu konuda da KOBİ’lerimize destek oluyoruz” diyerek sözlerine son verdi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 31


FİNANS

Yük ve maliyetler azalıyor, verimlilik artıyor Yapı Kredi olarak KOBİ bankacılığında “Hizmette Sınır Yoktur” yaklaşımıyla hareket ettiklerinden bahseden Yapı Kredi Grup Direktörü Serkan Ülgen, çalışmalarını KOBİ’ler için değer yaratmak ve gelişmelerini desteklemek amacıyla gerçekleştirdiklerinden söz etti. KOBİ’lere sunmuş olduğunuz nakit yönetimi çözümlerinizden ve kısaca bahseder misiniz? Müşterilerimizin tahsilat ve ödemelerinin daha verimli bir şekilde yapılması amacıyla; tahsilat, ödeme ve fon fazlası yönetimi konusunda danışmanlık, ihtiyaca özel ürün ve hizmetler, firma muhasebe sistemine uygun ödeme ve tahsilat muhasebelendirme gibi faaliyetlerle en iyi nakit yönetimi çözümlerini sunuyoruz. Bu çözümlerin başında kurumsal internet şubemiz geliyor. Müşterilerimiz vergi ve SGK ödemesi, fatura ödemesi, çek ve senet işlemleri, toplu para transferi gibi pek çok işlemi kurumsal internet şubemizden yapabiliyor. Doğrudan borçlan-

32 •

dırma sistemi, elektronik çek sistemi, havuz hesap, referanslı havale tahsilat sistemi, çek okuyucu gibi çözümlerimizle müşterilerimizin tahsilat süreçlerini kolaylaştırıyoruz. Böylelikle verimli bir nakit akışının yolunu açıyoruz. Muhasebe entegrasyonu hizmetimizle müşterilerimizin bankamızdan yapacakları işlemlerine ilişkin makbuz, hesap dökümü, ayrıntılı raporlama ve benzeri işlemlerini şirketlerinin muhasebe yazılımıyla uyumlu gerçekleşmesi için kendilerine özel format oluşturabiliyoruz. Peki, bu çözüm KOBİ’lere ne gibi avantajlar sağlıyor? Yapı Kredi olarak, nakit yönetimi çözümlerimizle, tahsilat ve ödeme işlemlerinde müşterilerimizin operasyonel yükünü ve maliyetini azaltarak verimliliği artırıyoruz. İşlem hatası olasılığını en aza indiriyor ve işlem güvenliğini yükseltiyoruz. Bankaların kattığı yenilikçi ürünler, sunduğu dijital hizmetler ve mobil uygulamalar, nakit yönetimi değerlendirmesinde oldukça etkili oluyor. Bu noktada bankanızın bu konudaki çalışmaları hakkında bilgi alabilir miyiz? Büyük bir hızla hayatın her alanına yayılan dijital-

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

leşme iş hayatında üretim süreçlerinden lojistiğe, pazarlamadan tüketim alışkanlıklarına kadar pek çok dinamiği değiştirdi. Buna paralel olarak tüm sektörlerde de ciddi bir dönüşüm başladı. Bankacılık ve finans sektörü bu dönüşümün ilk yaşandığı sektörlerden biri… Dijital kanallarımız nakit yönetimi konusunda geniş bir işlem seti sunuyor. Müşterilerimiz dijital kanallarımız üzerinden yaklaşan ödemelerini kontrol edebiliyor, TL ve yabancı para cinsinden toplu para transferleri, vergi ve SGK ödemeleri, fatura ödemeleri, çek ve senet işlemleri, maaş ödemeleri gibi iş-

lemleri diledikleri yerden, tek tıkla ve ücret avantajıyla gerçekleştirebiliyor. Böylece müşterilerimiz, bankamıza her an ve her yerde erişebilme konforunu yaşıyor. Dijital kanallarımızın yanı sıra toplu dosya transferi ile vergi ve SGK ödemelerinin yapılabilmesi, bu gibi ödemeleri yoğun olarak gerçekleştiren müşterilerimizin operasyonel yüklerinin hafifleterek iş hayatlarını kolaylaştırıyor. Tüm bunların yanında, SMS ile Gümrük Ödemesi ürünümüz ile müşterilerimiz SMS göndererek beyannamelerini kolaylıkla ödeyebiliyor.



FİNANS

Katılım Bankacılığında

bir ilk:

fonlu çek uygulaması KOBİ’lerin ödemeleri ve tahsilatları için hızlı ve güvenli pek çok çözüm sunduklarını belirten Türkiye Finans Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Murat Akşam, katılım bankacılığında bir ilk olan fonlu çek uygulaması hakkında bilgi verdi. yeterli bakiye bulunmaması durumunda, fonlama limiti dahilinde çek bedelinin Türkiye Finans tarafından ödendiği, çek keşidecisinin ise önceden belirlenmiş uygun kar payı ve taksit-

KOBİ’lere sunmuş olduğunuz nakit yönetimi çözümlerinizden ve kısaca bahseder misiniz? Türkiye Finans KOBİ’lerin ödemeleri ve tahsilatları için hızlı ve güvenli pek çok çözüm sunuyor. Katılım bankacılığında bir ilk olan fonlu çek, karekodlu çek, elektronik çek transferi sistemi, doğrudan tahsilat sistemi, ticari kart, kıymetli mal ve para taşıma hizmeti, findeks paketleri ile risk yönetimi, toplu EFT/havale sistemleri, ekstre gönderim uygulaması gibi hizmetle-

34 •

re ek olarak; KOBİ’lerin günlük hayatlarında en sık ihtiyaç duydukları diğer pek çok işlem için onların yanındayız. SGK ödemeleri, fatura ödemeleri, vergi tahsilatları, motorlu taşıtlar vergisi, kiralık kasalar, Western Union, cari hesaplar, GSM TL Yükleme hizmetlerimiz mevcut. Peki, bu çözüm KOBİ’lere ne gibi avantajlar sağlıyor? Katılım bankacılığında benzersiz bir hizmet olan fonlu çek; ödeme tarihinde keşidecinin cari hesabında

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

le finansman sağladığı bir ödeme yöntemidir. Bu hizmeti sayesinde şirketler keşide ettikleri çeklerin gözden kaçması ya da günlük ödeme planı içinde ödenmeme riskini yok edebilir ve nakit akışını daha iyi planlayabilir. Doğrudan Tahsilat Sistemimiz ise çok sayıda müşteri ile çalışan ya da bayilik sistemi olan firmaların peşin/vadeli tahsilatlarını hızlı ve garantili yapmasına olanak sağlıyor. Tahsilatlar Türkiye Finans garantisi altında otomatik olarak gerçekleştiriliyor. Otomatik muhasebe kayıtları ile şirketlerin operasyonel iş yükü, çek-senet takip maliyetleri ve hata payı azalıyor.

Bankaların kattığı yenilikçi ürünler, sunduğu dijital hizmetler ve mobil uygulamalar, nakit yönetimi değerlendirmesinde oldukça etkili oluyor. Bu noktada bankanızın bu konudaki çalışmaları hakkında bilgi alabilir miyiz? Finansal sektördeki düzenlemeler, işlem maliyetleri ve operasyonel yükün azalması, müşteriye kolaylık sağlamakta ve buna bağlı olarak ATM, mobil, telefon ve internet bankacılığı ile sistem entegrasyonu olan altyapıların kullanımıyla şube dışı bankacılık giderek önem kazanmaktadır. Türkiye Finans olarak biz de hem ticari hem de bireysel müşterilerimize son teknolojiye uygun her türlü hizmet ve ürünü sunabilmek üzere gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Ar-Ge projelerimizin pek çoğunun bu alanda yoğunlaştığını da söyleyebiliriz. Bugün yüzde 13 seviyelerinde olan mobil bankacılık payının ise bu gelişmelerin ışığında 2020’de yüzde 35’lere erişeceğini öngörüyoruz. Bu kapsamda mevcut ürünlerimiz olan Doğrudan Tahsilat Sistemi ve Siftah Kart’a ek olarak son dönemde TFXTARGET Mobil ürünümüzün lansmanını yaptık. TFXTARGET Mobil, bu anlamda dış ticaret ile uğraşan özellikle orta ve büyük ölçekli müşterilerimiz için 24 saat kur takibi ve alımsatım yapabilecekleri yepyeni bir ürün. Uygulama sayesinde şirketler hafta içi 5 gün 24 saat boyunca, dünyadaki döviz ve kıymetli maden emtia piyasalarını eş zamanlı izleyebiliyor ve 34 farklı kurdan anında işlem yapabiliyor. Dijital alanda geliştirdiğimiz ürünlere ve bu alanda yapacağımız yatırımlara önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.


FİNANS

QNB Finansbank’tan KOBİ’lere hızlı ve etkin çözümler KOBİ’lerin Türkiye ekonomisinde önemli bir rolünün olduğunu belirten QNB Finansbank Bireysel ve KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Erkin Aydın, “Verdiğimiz kredilerle KOBİ’lerin büyümesini, Türkiye ekonomisine ve istihdama çok daha fazla katkıda bulunmasını sağlamak istiyoruz” dedi.

ternet bankacılığımız sayesinde dış ticaret işlemleri ve kredi kullanımı dahil birçok işlemi online bir şekilde sağlıyoruz” dedi. Aydın, “QNB Finansbank olarak KOBİ’lerin büyümesini desteklemek üzere ‘COSME’ kredisi ile KOBİ’lerin ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. COSME kredisini, cirosu 2 milyon TL’den, çalışan sayısı ise 10’dan az olan firmalara sunabiliyoruz. Eylül 2016’dan bu yana 7 bini aşkın müşteriye 220 milyonluk kullandırım sağladık” diye konuştu.

5 yıl içerisinde KOBİ’lerin bankacılık sektöründeki öneminin arttığını söyleyen Aydın, “QNB Finansbank olarak KOBİ kredi hacmimiz bundan 5 sene öncesine göre yaklaşık 4 kat büyüdü ve bankamız içerisinde KOBİ kredilerinin payı da daha yüksek seviyelere geldi. 2017 ekim sonu yüzde 30’luk bir büyüme sağladık ve toplam kredilerde 30 milyar TL’yi aştık” dedi. Aydın, KOBİ’lerin değişen piyasa koşullarına hızlı uyum sağlamaları, işsizliğin azaltılması ve yeni iş alanları açılmasındaki katkıları sebebiyle, ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasının temel taşlarını oluşturduğunu söyleyerek, “Ülkemizde işletmelerin yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’ler; toplam istihdamın yüzde 78’ini, toplam yatırımların yüzde 50’sini ve toplam ihracatın yüzde 60’ını oluşturuyor. Bu rakamlara baktığımızda, KOBİ’lerin Türkiye ekonomisindeki önemli rolünü açıkça görebiliyoruz” diye belirtti. “Müşterilerimizin işlemlerini en hızlı ve etkin şekilde yapabilmelerini ve iş yerlerinden ayrılmadan tüm

Türkiye ekonomisinde ve kalkınmada önemli rol üstlenen kadın girişimcilerin yanında yer alarak önemli sorunlardan biri olan sermaye ihtiyacına odaklandıklarını ifade eden Aydın, “Bu kapsamda Avrupa Birliği, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye İş Kurumu tarafından başlatılan Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği Programı çerçevesinde 200 milyon TL’lik fonu kadın müşterilerimizin hizmetine sunduk. 2017 yılının son çeyreğinde de aynı şekilde kadın girişimcilerimize 50 milyon TL ek bir fon kullandırım yaptık” dedi.

KADIN GİRİŞİMCİYE DESTEK

bankacılık hizmetlerinden yararlanabilmelerini sağlamak için şube dışı kanallara yaptığımız yatırımları her geçen gün artırıyoruz” diye konuşan Aydın, “KOBİ’lere hizmet veren ve para yatırıp, çekme dışında tüm bankacılık işlemlerini telefonda gerçekleştirmeyi sağlayan KOBİ Rahat Hat ile anlık ve profesyonel destek veriyor, kullanıcı dostu in-

AMAÇ EKONOMİYE CANLILIK KATMAK Aydın, “Kredi Garanti Fonu, KOSGEB ve yurt dışından KOBİ’ler için aldığımız uzun vadeli kaynakların da desteğiyle KOBİ’lere 2017 yılı içinde 20 milyar TL ‘den fazla yeni kredi kullandırmayı hedefliyoruz. Verdiğimiz kredilerle KOBİ’lerin büyümesini, Türkiye ekonomisine ve istihdama çok daha fazla katkıda bulunmasını sağlamak istiyoruz. Kredilerin yanında ‘işimizin sadece rakamlarla değil insanlarla’ olduğunu da unutmadan, dış ticaret, nakit akışı yönetimi ve yatırım gibi uzmanlık gerektirecek konularda KOBİ’lere ürün ve danışmanlık desteği vermeye devam edeceğiz. Amacımız işinde kalıcı başarı yakalamak veya işini daha büyük ölçeğe taşımak isteyen KOBİ’lere hızlı ve etkin çözümler üretmek, bu sayede ekonomiye canlılık katmak” diyerek sözlerine son verdi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 35


KAPAK KONUĞU

“BAŞARININ TEMEL KURALI SABIRLA ÇALIŞMAK”

Finans sektörünün doğal yoğunluğu yanında Vakıf Katılım’ın yeni kurulan ve henüz iki yılını doldurmayan bir katılım bankası olmasının getirdiği ekstra yoğunlukları da omuzlamış olan Vakıf Katılım Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü İkram Göktaş, iş hayatında başarıyı yakalamanın sırrı olarak sabırlı olmayı gösteriyor. Göktaş’a göre gençlerdeki en önemli sıkıntı da bu, her şeyin bir anda olmasını istemek… Göktaş konuya ilişkin görüşlerini şu şekilde beyan etti: “Gençlere tavsiyem çalışmanın yanında sabır ilkesinden de ödün vermemeleri. Siz doğru olduktan sonra, yanlış gördüğünüz eğriler de zamanla size uyacaktır.”

36 •

w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix


KAPAK KONUĞU

Ö

ncelikle röportajımıza sizi tanımakla başlayalım? İkram Göktaş kimdir? Nasıl bir eğitim gördü, iş hayatına ne zaman başladı, nelerden hoşlanır? 1969 yılında Bitlis, Mutki’de doğdum. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. 1992 yılında Garanti Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda Müfettiş olarak iş hayatıma başlangıç yaptım. Devam eden yıllarda katılım bankacılığı sektöründe çeşitli pozisyonlarda görev aldım. 2015 yılı Ekim ayı itibariyle Vakıf Katılım Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Müdür görevini yürütmekteyim. Sporun hemen her dalından hoşlanırım. Gençlik dönemlerimde uzun süre futbol ve basketbol oynadım. Ancak iş hayatının getirdiği yoğunluk nedeniyle aktif olarak spor yapmaya çok fazla vakit bulamıyorum. Artık iyi bir spor izleyicisi/yorumcusu oldum diyebilirim. Genel itibariyle sosyal bir insan olarak tanınırım. Üç çocuğum var. İş dışı vakitlerimi mümkün olduğunca ailemle geçirmeye çalışıyorum. Tüm canlıları seviyorum, özellikle kediler… Arkadaşlarım kedileri paratoner misali kendime çektiğimi söyler hep. Nereye gitsem mutlaka bir kedi bulur beni… Eminim ki oldukça yoğun bir temponuz vardır. Peki, bu kadar yoğun çalışan birisi olarak bir iş gününüz nasıl geçiyor, gün içerisinde neler yapıyorsunuz? Finans sektörünün doğal yoğunluğu yanında Vakıf Katılım’ın yeni kurulan ve henüz iki yılını doldurmayan bir katılım bankası olmasının getirdiği ekstra yoğunlukları da omuzlamış durumdayız. İkinci kamu katılım bankası olmamız hasebiyle, müşterilerimizden bu kısa zamanda gördüğümüz ilgi ve teveccüh ne kadar

önemli bir misyonu üstlendiğimizi her zaman hatırlatıyor bize. Bu nedenle sabah çok erken saatlerde başlayan iş trafiğimiz akşamın geç saatlerine kadar sürüyor. Yeni kurulan ve hızla gelişen bir yapı olmamız nedeniyle ürün ve hizmet tarafında pek çok çalışmalarımız oluyor. Bu doğrultuda günümüzün önemli bir kısmı bu ürünlerin geliştirilmesine yönelik strateji çalışmaları ile geçiyor. İş hayatınızda yakaladığınız başarıyı sizce neye borçlusunuz? Başarınızın sırrını açıklar mısınız? Belki çok klişe bir söz gibi gelebilir ama başarının temel kuralı sabırla çalışmak. Siz özveriyle, mazeret üretmeden, sorunları çözmek için çalışırsanız, Allah da bu çalışmanın karşılığını mutlaka veriyor. Yeni nesil, işte bu noktada biraz sıkıntılı bir durumda… Gelişen teknoloji ve hızlanan yaşam döngüsü doğrultusunda yeni nesil her şeyin hemen olmasını istiyor. Gençlere tavsiyem çalışmanın yanında sabır ilkesinden de ödün vermemeleri. Siz doğru olduktan sonra, yanlış gördüğünüz “eğriler” de zamanla size uyacaktır. Biraz da Vakıf Katılım’dan bahsetme vakti geldi sanırım. Vakıf Katılım’ın 2017 performans değerlendirmesini alabilir miyiz? Yılın sonlarına yaklaşırken büyüme tablonuzdaki değişimler neler oldu? Kamu gücünü, yüzyıllara dayanan Vakıf Kültürü’yle harmanlayan Vakıf Katılım olarak, sektördeki

temel misyonumuzu, mevcut pastadan pay alarak büyümek değil, sektörü ve dolayısıyla ülkemizin ekonomisini daha da büyütmek olarak görüyoruz. Kurulduğumuz günden bugüne sürekli başarılı bir performans sergiliyoruz. Bu doğrultuda aktif büyüklükte 2016 yılına göre yüzde 124’lük büyüme gerçekleştirerek, 2017 yılı 3. çeyreği sonunda 10,51 milyar TL’lik aktif büyüklüğe ulaştık. Aynı dönemde 8,39 milyar TL fon toplarken, reel sektöre 9,79 milyar TL finansman desteği sağladık. Geride bıraktığımız dönemde karlılık alanında gösterdiğimiz başarılı performansı bu çeyrekte de sürdürerek 91 milyon TL net kar elde ettik. Strateji ve hedeflerimiz kapsamında şubeleşme çalışmalarına 2017 yılında da ağırlık vererek 30 şehirde 58 şube sayısına ulaştık. Şube açtığımız bölgelerde halkımızın yoğun ilgisiyle karşılaşıyoruz; bize gösterilen bu teveccüh çalışma azmimizi ve inancımızı daha da güçlendiriyor. Büyüme stratejimiz ve müşterilerimize yakın olma ilkemiz doğrultusunda şubeleşme çalışmalarımıza önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. Müşterilerimizin hayatını kolaylaştıracak ve katılım bankacılığının tanınmasına destek olacak başta yeni ödeme sistemleri olmak üzere pek çok alanda ürün geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. Yakın zamanda hayata geçecek bu ürünlerle ‘Katılım Bankacılığında Referans Kurum Olma’ vizyonumuzu çok daha ön plana çıkarabileceğiz.

2018 için yurt dışında büyüme planınız var mı? Bankacılık sektörüne yeni katılan bir oyuncu olarak bu aşamada büyüme stratejimizi yurt içinde şubeleşmek üzerine oluşturduk. Orta ve uzun vadede ise özellikle Türki Cumhuriyetler ve Afrika Ülkeleri’nde ortaya çıkabilecek fırsatları değerlendirebiliriz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 37


KAPAK KONUĞU

Katılım bankacılığının bankacılık sektöründeki mevcut durumu hakkında bilgi verir misiniz? Katılım bankaları ülkemizde 25 yılı aşkın bir süredir faaliyet göstermesine rağmen sektörden alınan pay bakımından halen istenilen seviyede değiller. Ancak, özellikle son yıllarda sektörün büyümesi açısından siyasi otorite pek çok adım attı ve bu adımları atmaya da devam ediyor. Kamunun katılım bankası kurarak sektöre oyuncu olarak girmesi, bu yaklaşımın en önemli göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bunun yanında BDDK bünyesinde oluşturulan Katılım Bankacılığı Masası da siyasi otoritenin sektöre yaklaşımının pozitif olduğunu net bir şekilde göstermekte. Hükümet, buna ek olarak 2013 yılında BDDK ve TKBB ortaklığı ile düzenlenen

38 •

w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix

Katılım Bankacılığı Çalıştayı’nda belirlenen eylem planının hayata geçirilmesi için Katılım Bankacılığı Üst Koordinasyon Kurulu’nu kurdu. Bu eylem planı katılım bankacılığına uygun yeni ürünler başta olmak üzere, tanıtım, yetişmiş insan kaynağı ve eğitim gibi birçok önemli konuyu kapsıyor. Hiç şüphesiz ki bu eylem planı hayata geçtiğinde katılım bankacılığı sektörü istenilen seviyelere gelecektir. Plandan hareketle önümüzdeki 10 yılda katılım bankacılığının bankacılık sektöründeki payının yüzde 15’lere yaklaşacağını tahmin ediyoruz. Önemli adımlardan bir diğeri ise Kalkınma Bakanlığı’nın 10. Kalkınma Planı’nın öncelikleri arasında yer alan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Programı’nın 7. bileşeni olarak Katılım Bankacılığı ve Fa-

izsiz Finans Sistemi’nin geliştirilmesi kararı alınmasıdır. İstanbul’un Finans Merkezi olması hem ülkemizi hem de İstanbul’u faizsiz bankacılık için bir cazibe merkezi haline getirecektir. Özellikle ülkemizin bulunduğu coğrafyanın yeni dünyanın merkezinde yer alması, Doğu’da üretilen enerjinin en büyük tüketici olan Batı’ya aktarımda ülkemizin ana transfer güzergahında olması, ülkemizin bölgesinde en önemli rol modeli olarak konumlandırılması, faizsiz bankacılığın merkezi olmamız açısından bizi ön plana çıkarıyor. Bu aşamada katılım bankaları olarak hızla büyümemiz ve bu alanda dünyadan aldığımız payı da hızla geliştirmemiz gerekiyor. Özellikle Körfez Bölgesi’ne yönelik çalışmalarla ülkemize getireceğimiz


KAPAK KONUĞU fonlar, bu bölgeden getireceğimiz yeni yatırımcılar ülkemizin katılım bankacılığının merkezi olmasında önemli katkılar sağlayacaktır. Sektörün gelişmesi için en büyük görevin biz katılım bankalarında olduğuna inanıyoruz. Sektör oyuncularının ürün ve hizmetlerinde çeşitlendirme yaparak toplumun tüm kesimlerini kucaklamaları, tanıtım çalışmalarına ağırlık vererek sektörün bilinirliğine katkı yapmaları ve müşteri sayılarını artırmaları sektör için bir gereklilik haline gelmiştir. Vakıf Katılım olarak biz de bu hedefler doğrultusunda emin adımlarla yürüyoruz. Katılım bankacılığını konvansiyonel bankalardan ayıran noktalardan bahsedebilir misiniz? Katılım bankacılığı, faizsiz bankacılık prensipleri üzerine inşa edilen, toplumun ekonomik yönden gelişmesine ve adaletli bir şekilde ilerlemesine yardımcı olan bir finansal çözüm modelidir. Katılım bankacılığı üretim ve ticarete dayalı bir fonlama yapmasıyla konvansiyonel bankalardan ayrılırken aynı zamanda ekonominin doğrudan gelişmesine katkı sağlıyor. Katılım bankacılığı ayrıca konvansiyonel bankacılıktan farklı olarak bankalara uygun iş yapmak yerine müşterilerin fikirlerine uygun iş yapmayı önceliyor. Genel bir değerlendirme yaptığımızda; günümüzde katılım bankacılığı modelinin, dünya genelinde oldukça ilgi gören ve 2 trilyon Doları aşkın büyüklüğüyle göz kamaştıran, ülkemizde ise siyasi otoritenin de desteğiyle sektördeki payı her geçen yıl artan bir finans modeli olduğunu görüyoruz. Günümüzde global dünyanın geldiği noktada türev piyasaların aşırı büyümesi, daha fazla kazanç elde etme gayreti ile aşırı riskli enstrümanlara yatırım iştahının artması sonucunda yaşanan ciddi ekonomik krizler, girdikleri faiz yükü altında ezilen kişi ve ülkeler, temeli ekonomik sıkıntılara dayanan çatışma

ve savaşlar dünya genelinde kabul gören ekonomik modellerde değişiklik yapılması ihtiyacını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu noktada sosyal adalet ve ekonomik büyümeyi desteklemeyi temel felsefeleri arasında kabul eden katılım bankacılığı modelinin, önümüzdeki dönemde dünya piyasaları için en iyi alternatiflerden biri olacağını rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Birçok gelişmiş ülkede bankalar ve finans kurumları sıkıntılı dönemler yaşarken katılım bankaları sermayelerini ve şube ağlarını artırıyor, istikrarlı büyümesini devam ettiriyor. Vakıf Katılım olarak biz de bu aşamada, reel sektörle aktif bir işbirliği içinde olarak, kar-zarar ortaklığı projeleriyle katılım bankacılığı uygulamasını geliştirmek için çalışacağız. Ticari hayatın içerisinde aktif rol alarak gerçek bir alternatif oluşturacak; kaliteli ve fizibilitesi iyi yapılmış projeleri olan ancak yeterli sermaye birikimi bulunmayan yatırımcılarla işbirliği geliştirerek, Türkiye’ye yeni iş alanları kazandırmak için çaba sarf edeceğiz. Çalışma felsefemizin temel taşlarından biri olan Vakıf Kültürü ile katılım bankacılığına yeni bir soluk yeni bir yaklaşım getireceğimize inanıyoruz.

Faaliyetlerimiz sonucunda elde ettiğimiz karın da bir kısmının vakıf işlerinde kullanılacak olması bizi diğer rakiplerimizden farklılaştıran en önemli unsurlardan biri olacak. Vakıf Katılım olarak bu yola çıkarken kamu desteğini ve gücünü, yüzyıllara dayanan adalet ve sosyal paylaşım esaslı Vakıf Kültürü ile aynı potada eritmeyi ve bu sayede katılım bankacılığı sektöründe bir dönüşüme önayak olmayı amaçladık. Vakıf Katılım’ın sosyal sorumluluk projeleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu konudaki çalışmalarınız neler? Genç kuşaklara unutulmaya yüz tutmuş kültürel değerleri yeniden hatırlatmak ve toplumda bu konuda farkındalık oluşturmak istiyoruz. Bu nedenle yaşadığımız dönem içinde eskiden olduğu gibi kuşlara barınak olan kuş evi geleneğimizi yeniden canlandırmak, kullanıma sunmak ve ekolojik olarak doğaya katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Gençlerimizin sosyal sorumluluk bilinçlerini güçlendirirken, hoşgörü, adalet ve merhamet sahibi olmalarına da katkıda bulunmak ve insanları eskiden olduğu gibi iyilikle yarışır hale getirmeyi arzu ediyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 39


KAPAK KONUĞU

Vakıf Katılım olarak kadim geçmişe ait eserleri yeniden hatırlatmak, geleceğe taşımak ve günümüz mimari projelerine, şehir planlamacılığına ilham kaynağı olmak amacıyla ‘Kuş Evleri’ projemizi hayata geçiriyoruz. ‘Kuş Evleri’ yarışmasını iki dal ve iki kategoride gerçekleştireceğiz. Amatör ve profesyonel olmak üzere düzenleyeceğimiz yarışma ahşap, taş ve seramik malzeme kategorilerinde uygulamaya yönelik olarak Kuş Evleri tasarımlarından oluşacak. Tasarım yarışması ile tarihimizden bugüne ulaşan gelenekleri yansıtan, o dönemin yaşam felsefesini anlatan, taş yapıların dış yüzeylerine yerleştirilmiş kuş evlerinin günümü-

40 •

w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix

ze uyarlanmış yeni tasarımlarının oluşturulmasını amaçlıyoruz. Kuş Evleri tasarım yarışmasıyla eş zamanlı olarak günümüze kadar gelen tasarım harikası yüzlerce kuş evini fotoğraf karelerinde tekrar canlandırmak amacıyla Osmanlı’dan günümüze kuş evleri fotoğraf yarışmasını düzenliyoruz. Yeni yılda kaç şube açıp, ne kadar personel almayı planlıyorsunuz? Kuruluşumuzda zikrettiğimiz bir hedefimiz vardı. Bu doğrultuda 2018 yılı sonunda 100 şube sayısına ulaşmayı düşünüyoruz. Şube ağımızı genişletme stratejimiz doğrultusunda doğacak insan kaynağı ihtiyacını da düşünerek, 2018 yılında 350 yeni istihdam sağlamayı hedefliyoruz.

Türkiye ekonomisini değerlendirdiğimizde nasıl bir tabloyla karşılaşıyoruz? Ekonomimize dair genel görüşleriniz neler? Türkiye 2017 yılının ikinci çeyreğini yüzde 5.1 büyüme oranı ile tamamladı. Üçüncü çeyrekte bu rakamın çift hanelere yaklaşacağı öngörülüyor. Talep kaynaklı bu büyüme dinamiğinin önümüzdeki dönemde de devam ederek yılı önemli bir büyüme oranı ile tamamlayacağımızı düşünüyoruz. Yine Türkiye’nin diğer makro göstergelerine baktığımızda; güçlü bütçe performansı, kamunun düşük borç stoğu verileri ve güçlü sermayeli bankacılık sektörü dikkate alındığında, Türkiye ekonomisinin son dönemlerde yaşanan pek çok olumsuz gelişmeye rağmen güçlü bir görünüm gösterdiğini söyleyebiliriz. Türkiye ekonomisinde, tasarruf açığı nedeniyle cari açığının finansmanının yurt dışı fon girişine bağımlı olması ve başta gıda fiyatlarından kaynaklanan ve yeniden çift haneye yükselen TÜFE enflasyonu, önümüzdeki dönemde yönetilmesi gereken sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye ekonomisi işsizliği azaltmak ve refah seviyesini daha da yükseltmek için önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir yüksek büyüme oranlarına ihtiyaç duymaktadır. Bu da ekonominin kapasitesini artıracak yüksek tutarda özel sektör yatırımları ile mümkün olacaktır. Yatırım talebinin canlanması için düşük faiz ortamı ve siyasi istikrarın devamlılığı gerekmektedir.


AVM

olarak bakıyorsak ve döviz kuru da uzun vade bu dalgalanma ile giderse AVM sektörünü etkileyebilir. Yalnız AVM’ler de bu noktada tecrübesini ortaya koyarsa ayakta kalmayı başarabilir. Örneğin; Brandium AVYM olarak anne ve çocuk konsepti ile AVM ziyaretçilerimizin kısa ve uzun vadedeki projeksiyonlara göre aksiyon planlarımızı hazırlamakta ve uygulamaktayız. Böylece oluşabilecek her türlü olumsuzluklara karşı hazırlıklarımızı yapmış oluyoruz.

“2018 EKTİKLERİMİZİ BİÇECEĞİMİZ BİR YIL OLACAK” AVM’leri ciro ve ziyaretçi bazında değerlendiren Brandium AVM Genel Müdür Yardımcısı Gazi Görkem Okar, “AVM’ler ülkemiz ekonomisine katkı veren en büyük istihdam noktalarından biri” dedi. Yapılan AVM Endeks verilere göre son birkaç aydır AVM’lerde gerek ciro gerekse ziyaretçi bazında artışlar yaşanmakta. Ancak diğer taraftan artan dövizle birlikte tüketici tarafında harcamalarda da kısılmaya gidildiğinden bahsediliyor. Bu durumu nasıl açıklıyorsunuz? AVM’lerdeki bu iyi gidişat uzun soluklu mu yoksa kısa süreli mi? Döviz kuru dalgalanmaları elbette tüketicilerin tüketimlerini etkilemekte, fakat tüketim alışkanlıklarını uzun vadede etkilemektedir. Eğer uzun vade

2017’yi değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz? Acısıyla tatlısıyla neler yaşandı? 2016 yılına kıyasla bir nebze daha iyi bir yıl oldu 2017. 2016 yılında yaşadığımız onca olumsuzluklara rağmen bu yıl bir toparlanma yılı oldu bizler için. 2018’i ise ektiklerimizi biçeceğimiz bir yıl olarak görüyoruz.

“BİZLER İLK ÖNCE ÜLKEMİZİN GELİŞMESİNİ DESTEKLEMEKTEYİZ” 2017’nin başlıca konularından biri de Türk Lirası’na geçiş süreciydi. Bu süreç içerisinde neler yaşadığınız noktasında bilgi verir misiniz? Brandium olarak kurulduğumuz ilk günden beri Türk Lirası ile işlem yapmaktayız ve Türk Lirası ile işleme devam edeceğiz. Bizler ilk önce ülkemizin gelişmesini desteklemekteyiz. Tüm yatırımcılarımızı da bu noktada duyarlı olmaya davet ediyoruz.

Son olarak 2018’den beklentiler neler, öğrenebilir miyiz? 2018 yılında bir önceki yıllara göre daha umutluyuz. Çünkü bu yıl Brandium AVYM olarak 5. yılımızı kutlayacağız. İlk günkü heyecanımızı artık tecrübemiz ile taçlandıracağız. Bu noktada hem iş ortaklarımıza hem de ziyaretçilerimize birçok sürprizler hazırladık.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 41


AVM

Carousel’de yeni yıl Coşkusu… Carousel Alışveriş Merkezi yeni yıl süslemeleriyle 2017’yi karşılamaya hazır.

alışveriş yapıp Carousel danışmasına gelen misafirler birbirinden özel hediye çeklerini kazanabilecekler. Yeni yıla sayılı günler kala sev-

diklerine ne hediye alacağını düşünenler Carousel mağazalarındaki özel indirim ve kampanyalardan yaralanmak için yenilenen Carousel’e gidebilirler.

Carousel Alışveriş Merkezi özgün mimarisi, yenilenen iç ve dış cephesindeki ışıl ışıl yeni yıl süslemeleriyle 2017’yi karşılamaya hazır. Giriş kısımda hazırlanmış olan kar küresi ve karlı çam ağaçları Noel Babaların dansıyla çocukların ilgisini çekerken, dönen geyikler ve ışıklı karlı dağlar 7’den 70’e misafirlerin selfie ve hatıra fotoğrafı çektirdiği yeni yıl dekorlarından. Anında kazan kampanyasında,

Kozyatağı Carrefour’un sahibi Gülaylar Group oluyor 127 dönüm alan üzerinde bulunan Kozyatağı Carrefour AVM’nin satışı ile ilgili yürütülen görüşmelerde sona gelindi. 24 yıl önce açılan AVM’nin yeni sahibi, City’s ve Meydan İstanbul AVM’nin de sahibi olan Gülaylar Group oluyor. Satış bedeline ilişkin üzerinde anlaşılan tutar ise 269 milyon Euro olduğu öğrenildi. Hürriyet gazetesinde yer alan habere

42 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

İstanbul’da 24 yıl önce açılan ve içerisinde 126 markanın faaliyet gösterdiği Kozyatağı Carrefour AVM satılıyor.

göre Rekabet Kurumu’nun da onay vermesi ile birlikte hisse devir işlemi de gerçekleştirilmiş olacak. Söz konusu dev AVM’nin yeni sahibi City’s Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. olacak.


AVM

Ev dekorasyonu ve mobilya sektörü tek çatı altında! Konsept yapısı, geniş olanakları ve cazip fırsatlarıyla fark yaratacak olan Home City AVM hakkında bilgiler almak için görüştüğümüz Evra Group Yönetim Kurulu Başkanı, Home City Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Topaloğlu, AVM’nin açılışını Ocak 2018’de gerçekleştireceklerinin bilgisini verdi. Home City Pendik Mobilya ve Dekorasyon Alışveriş Merkezi projesi kaç metre alan üzerine kuruldu? Mimari ve lokasyon özellikleri neler? 95 bin metrekarelik inşaat alanında, 50 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip olan proje mobilya ve ev dekorasyon sektörünün ‘sanayi sitesi’ devrinden organize perakende dönemine geçişini başlatacak. Alışveriş merkezi, gemi şeklindeki özgün mimarisiyle dikkat çekmekte. Sahil yolu, E-5 ve TEM otoyollarının birleştiği noktada, Sabiha Gökçen Havalimanı yanında açılacak olan alışveriş merkezi, kolay ulaşılabilir bir konumda olacak ve havalimanına yakınlığı nedeniyle ulusal ve uluslararası müşteri kitlesine hitap edecek. Satış dışında sektöre dair başka aktiviteler olacak mı? Ailelerin rahat alışveriş yapabilmeleri açısından kurulacak olan çocuk oyun alanı, mobilya ve ev dekorasyonuna ait sektörel aktivite alanları, tasarım ofisleri, yeme-içme alan-

züccaciye, yapı market, beyaz eşya, halı, perde ve aydınlatma markalarından pek çok seçenek bir arada olacak. 110 mağazanın yer alacağı alışveriş merkezinde tüketici hem benzer ürün ve fiyat karşılaştırma hem de ev ile ilgili bütün ihtiyaçlarını aynı anda karşılama imkanına sahip olacak. Ziyaretçiler semt semt dolaşmak yerine kat kat dolaşarak, yazın sıcağı ve kışın soğuğundan etkilenmeden konforlu bir ortamda alışveriş imkanı bulacak. Alışveriş merkezi, açık ve kapalı bin araç kapasiteli otoparkı ile ziyaretçilerine hizmet verecek.

ları ve çeşitli kafeleri ile alışverişin keyifle yapılabileceği bir alışveriş merkezi olacak. Peki, neden özel konseptli bir alışveriş merkezi? Bu fikir nasıl ortaya çıktı? Ev dekorasyonu ve mobilyaya dair organize perakendenin tek çatı altında tüketicilerin ihtiyacına hızlı, kolay ve konforlu bir şekilde cevap vermesinden yola çıkılarak özel konseptli bir alışveriş merkezi oluşturuldu. Home City Pendik Mobilya ve Dekorasyon Alışveriş Merkezi kiracılarına ve ziyaretçilerine ne gibi avantajlar sağlayacak? Birçok farklı sektöre ev sahipliği yapacak alışveriş merkezinde ev dekorasyon ürünleri, mobilya, ev tekstili,

Proje için ne kadar bir yatırım maliyeti söz konusu? 95 bin metrekarelik inşaat alanına ve 50 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip olan proje için 400 milyon TL yatırım maliyeti söz konusudur. Yönetim, kiralama ve danışmanlık alanında hangi firma ile çalışıyorsunuz ya da çalışacaksınız? Kiralama ve yönetim hizmetlerini, ticari gayrimenkulde özgün profesyonel hizmetler sunan JLL Türkiye üstleniyor. JLL Türkiye ekibinin sektördeki tecrübesinin yanı sıra, gerek global ile yereli birleştiren bakış açısı gerekse de yenilikçi, çözüm üreten yaklaşımlarıyla projeyi bugününe birlikte getirdik. Bundan sonra da çalışmalarımızı uyum içinde sürdürerek önemli başarılara imza atacağımıza eminim.

Açılışla ilgili biraz bilgi alalım… Projenin açılışı tam olarak ne zaman gerçekleşecek? Açılışa özel çalışmalar olacak mı? Açılış Ocak 2018’de gerçekleşecek. Açılışa özel kampanyalarımız ve indirimlerimiz olacak.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 43


AVM

FİBA CP’den büyüme ve yenileme Fiba Grubu’nun 30 yıllık finans ve finans dışı sektör tecrübesini, 20 senelik gayrimenkul bilgisi ile birleştiren Fiba Commercial Properties, İnegöl AVM’nin büyüme ve yenileme sürecini tanıttı. Fiba Grubu şirketi olan Türkiye’nin önde gelen ticari gayrimenkul yatırımcılarından Fiba Commercial Properties (FİBA CP), 2017 Ocak ayında satın aldığı İnegöl AVM’nin büyüme ve yenileme sürecini, katıldığı Soysal Perakende Günleri’nde düzenlediği özel bir toplantı ile tanıttı. Toplantıda konuşma yapan Hüsnü Özyeğin, “Farklı yörelerde alışveriş merkezlerimiz bulunuyor. Adana’da yer alan alışveriş merkezimizi yapılan yenileme sonrasında çok güzel geliştirdik. İnegöl için keza çok güzel bir proje başlıyor. FİBA CP ekibi, Romanya’daki iki alışveriş merkezinin tepeden tırnağa renovasyonunu yaptı. O projeler de çok başarılı oldu. FİBA CP’nin yeniden doğuşunu gerçekleştiren bu ekibe çok teşekkür ediyoruz” dedi. “FİBA CP’nin muhteşem yürüyüşünden çok mutluyuz” diyen Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı ise, “Hüsnü Özyeğin, hem Fiba hem de Türkiye için çok faydalı ve ülkemizin gurur duyduğu işler yapıyor. Türkiye büyüyor, Fiba ondan daha fazla büyüyor” dedi. Mudo’nun Kurucusu ve Onursal Başkanı Mustafa Taviloğlu, Hüsnü Özyeğin’in bir alışveriş merkezi yatırımcısından çok bir perakendeci olduğunu belirterek, “Ne yaparsa en iyisini yapar” dedi. Toplantıya katılan bir diğer isim olan LC Waikiki Mağazacılık Hizmetleri Ticaret A.Ş. Yönetim

44 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Kurulu Üyesi Vahap Küçük, “LC Waikiki Mağazacılık olarak FİBA CP’nin Romanya, Moldova ve Türkiye’deki projelerinde yer alıyoruz. Bu grup, bereketli, doğru projeler yapıyor. İnegöl AVM renovasyonunun hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. Fiba ile ticari ilişkilerinin geçmişe dayandığını dile getiren Torunlar GYO Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Aziz Torun ise, “ Hüsnü Özyeğin, iş adamı olarak örnek alacağımız bir kişi. Umarım

bundan sonrası için de ülkemize hayırlı yatırımları olur. Perakendecilerle konuşan AVM’ler yaparsak hem perakende sektörünü büyütmüş hem de AVM sektörünü daha güvenli hale getirmiş olacağız” dedi. İnegöl AVM’nin büyüme ve yenileme sürecini başlattıklarını dile getiren Fiba Commercial Properties CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, “Adana’da bulunan AVM yatırımımızın yenilenme sürecini tamamladık. Şimdi İnegöl için çalışmalarımıza başlıyoruz” dedi.



SAĞLIK

Kanserde erken tanı ve tedavi ile büyük gelişmeler kaydediliyor Medipol Mega Üniversite Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Bilici, dünyada her yıl 10 milyon kişide görülen kanser vakası hakkında bilgiler verdi. Kanserin neden ve belirtileri hakkında açıklamalarda bulunan Bilici, aynı zamanda kanser tedavilerinden ve tedavilerin başarı oranlarından bahsetti. Ülkemizde kanser görülme sıklığı nedir? Dünyada her yıl 10 milyon yeni kanser vakası bildirilirken, kansere bağlı her yıl 6 milyon ölüm beklenmektedir. Genel olarak kanser tüm dünyadaki ölümlerin yüzde 12’sini oluşturur. İstatistiklere göre ülkemizde her yıl toplam 170 bin üzerinde kişiye kanser teşhisi konulmaktadır. Erkeklerde akciğer, prostat, kolon ve mide kanseri en sık görülen kanser türü iken, kadınlarda sırasıyla en sık meme kanseri, tiroid, kolon ve rahim kanserleri görülmektedir. Kanserin nedenleri ve belirtileri nelerdir? Kanser nedeni olarak genetik nedenler etkili iken aynı zamanda çevresel faktörlerde nedenler

46 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

arasında önemli yer tutmaktadır. Yaşam tarzı, çevresel etkenler ve aile öyküsü genel olarak nedenler olarak gruplandırılabilir. Tütün ürünleri, alkol, diyetsel faktörler, radyasyon, hava kirliliği, ultraviole ışınları ile seksüel davranışlar çevresel etkenler arasında sayılabilir. Kanserin belirti ve bulguları köken aldığı doku ve organlara göre değişir. Bazen hiç belirti ve bulgu vermeden kanser tanısı konulabilir. Açıklanamayan kilo kaybı, dışkılama alışkanlığında değişiklik, halsizlik, solukluk, çabuk yorulma, ateş, öksürük, ses kısıklığı, yutma güçlüğü, cilt değişiklikleri, kanama ve ağrı kanser belirti ve bulguları arasında yer alır. Ancak nedenlerinin belirlenmesi için mutlaka bir doktora başvurulması gerekir.

Uygulanan tedavilerin genel başarı oranı nedir? İleri teknoloji ile üretilen hedefe yönelik ilaçlar, kemoterapi ilaçlarından farklı olarak normal hücrelere çok az zarar verir. Sonuçta da saç dökülmesi, bulantı, kusma, ishal, ağız yarası gibi yan etkiler ya hiç görülmez ya da hafif görülür. Böylece hastaların normal konforları ve günlük yaşamları, devam etmekte ve yaşam kaliteleri korunabilmektedir. Standart kemoterapi tedavisine göre daha önceden yapılan genetik analizle bir hedef mutasyon üzerinden etki ettikleri için genellikle tedavi yanıt oranları daha yüksek ve başarı oranları daha iyidir. Günümüzde bu tedaviler; meme kanseri, akciğer kanseri, kalın bağırsak kanseri, mide kanseri, böbrek kanseri, lenf kanseri ve malign melanom gibi kanserlerde kullanılabilmektedir. Bu ilaçların bazıları tamamen ağız yoluyla tablet formunda olup, hastaların tedavilerini evde alabilmelerine olanak sağlayarak kemoterapideki gibi kısa aralıklarla hastaneye gelmelerine de engel olabilmektedir. Kısaca doğru hasta, doğru hastalık, doğru hedef ve doğru ilaç olarak özetlenebilir.

Kanser hastalığında yaygın olarak kullanılan tedaviler neler? Son yıllarda gerek erken tanı ve tarama yöntemleri ile gerekse yeni tedavi yöntemleri ile onkolojide büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Kanser tedavisi denilince ilk olarak aklımıza kemoterapi gelmektedir. Kemoterapi ile amaç, kontrolsüz bir şekilde büyüyerek kanser oluşumuna yol açan hücreleri yok etmektir. Kemoterapi, birçok ilaçla tek ya da kombine olarak uygulanabilmekte ve günümüzde hala kullanılmaya devam etmektedir.



SAĞLIK

sonra Kayı Medikal ismi altında hizmet vermeye başladı.

“KAYI HOLDİNG OLARAK ÖNCÜ PROJELERİMİZLE BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Kayı Holding sağlık sektöründe yeni yatırımlarla büyüyor

A

ğırlıklı olarak inşaat sektöründe faaliyet gösteren ve bu alanda dünyanın en büyük uluslararası inşaat şirketleri arasında yer alan Kayı Holding, sağlık sektöründe yaptığı yatırımlarla büyüyor. Türkiye’deki sağlık hizmetlerinin ve tesislerinin kalitesini ve verimliliğini artırmak amacıyla holding bünyesinde 2011 senesinde kurulan Kayı Medikal, görüntüleme ve tanı hizmetleri konusunda önde gelen firmalar arasında yer alan Doğu Tıp Görüntüleme Merkezi’ni satın alarak, bu alanda da yatırım kararlığını sürdürüyor. 2013 yılında Abu Dabi merkezli dünyaca ünlü Gulf Capital tarafından yüzde 75 hissesi alınan merkez, toplamda 5 hastanede 7 ekipmanla hizmet veriyor. İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2 Manyetik Rezonans (MR) üni-

48 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Coşkun Yılmaz tarafından 1991 yılında kurulan; müteahhitlik, enerji, gayrimenkul geliştirme, yatırım ve sağlık sektörlerindeki öncü projelerle fark yaratan Kayı Holding, yeni yatırımlarla büyümeye devam ediyor. tesi, İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs ve Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırıma Hastanesi’nde 1 MR ve 1 Bilgisayarlı Tomografi (BT) ünitesi, İstanbul Silivri Devlet Hastanesi’nde 1 MR ünitesi, İstanbul Avcılar Devlet Hastanesi’nde 1 BT ünitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 1 MR ünitesi bulunan merkez, satın almadan

Satın alma hakkında konuşan Kayı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Yılmaz, “Görüntülüme alanında Türkiye çapında 42 hastanedeki 85 sistemimizle sektörde pazar liderliğini elimizde bulunduruyor, uzman ve deneyimli kadromuz sayesinde devlet ve üniversite hastanelerine hizmet veren en önemli firma olarak öne çıkıyoruz. Sağlık hizmetlerini inşaattan işletmeye kadar, tek çatı altında toplayan yapımız sayesinde sektörde rakiplerimizden ayrışıyoruz. Kayı Holding olarak sağlık alanındaki öncü projelerimizle ve yeni yatırımlarımızla büyümeye devam edeceğiz” dedi.

“KAMUDA RADYOLOJİ SEKTÖRÜNDE EN BÜYÜK YATIRIMCI VE İŞLETMECİ KONUMUNDAYIZ” Kayı Medikal’in kamuda radyoloji sektöründeki en büyük yatırımcı ve işletmeci olduğunu hatırlatan Kayı Holding CEO’su Alpaslan Korkmaz ise, “Kayı Medikal olarak Kayı Holding’in uzun yıllara dayanan tecrübesinden yola çıkarak geleceğe yönelik sağlam adımlar atıyor, yurt içinde ve yurt dışında medikal ve diagnostik faaliyetlerinde hem yatırımcı hem de çözüm ortağı konumunda bulunuyoruz. Anahtar teslim hastane çözümleri sunan, radyoloji, radyoterapi, sterilizasyon, fizik tedavi, rehabilitasyon hizmetleri veren ve aynı zaman sağlık sektöründeki Kamu Özel Ortaklığı (PPP) projelerinde yer alan şirketimiz, bu kapsamda 1990 yılında kurulan ve radyoloji alanının önde gelen firmalarından Doğu Tıp Görüntüleme Merkezi’ni satın alarak sağlık sektöründe de emin adımlarla büyüyor” dedi.



SAĞLIK

“10 yılda Anadolu Yakası’nın Sağlık Üssü Olduk” nemizin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su olan Dr. Muharrem Usta’nın başkanlığı döneminde OHSAD’da (Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği) Genel Koordinatör olarak çalıştım. Sonra sırasıyla Anadolu Sağlık Merkezi, Alman Hastaneler Grubu ve Memorial Sağlık Grubu’nda yöneticilik yaptım. 2017 yılı başında ise MLPCARE’e Strateji ve Performans Direktörü olarak geçtim. Şu anda Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Genel Müdürü olarak görevimi sürdürüyorum.

MedIcal Park Göztepe Hastane Kompleksi Genel Müdürlüğü görevine gelen Dr. Taner Özcan İle MedIcal Park Göztepe Hastane Kompleksi’nin projeleri ve gelecek dönem planları hakkında konuştuk.

R

öportajımıza öncelikle sizi tanımakla başlayalım Taner Bey… Bizlere kısaca kendinizden bahseder misiniz? Ne kadar süredir sektörün içerisinde yer alıyorsunuz, nasıl bir eğitim aldınız, neler yaptınız, daha önce nerelerde görev aldınız? Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi’nde sağlık yönetimi mastırı yaptım. 2017’de hekimlikte 25 yılımı ve yöneticilikte 18 yılımı doldurdum. Çalışma hayatımın ilk yıllarında acil ve aile sağlığı merkezlerinde doktor olarak çalıştım. Sonrasında Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kalite Dairesi’nde, Sağlık Projesi Genel Koordinatörlüğü’nde Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nde çalıştım. 2005 yılında İstanbul’a gelerek şu anda hasta-

50 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Medical Park Göztepe’de sizle beraber değişimler söz konusu olacak mı? Olacaksa neler yapmayı planlıyorsunuz? Şirketler için kurum kültürü çok önemlidir. Medical Park’ı Medical Park yapan değerleri, misyonu ve vizyonudur. Biz yöneticilerin görevi kurumun misyonunu, kurumun değerleri ve vizyonu doğrultusunda sürekli mükemmele doğru taşımaktır. Ben de bu doğrultuda daha önce hastaneyi bölgenin sağlık üssü haline getiren yöneticilerin devamı olarak kendi tecrübemden gelen farklılıkları da yansıtabileceğimi ve farklı bir şeyler katabileceğimi düşünüyorum. Hastalarımıza sunduğumuz kaliteli sağlık hizmetini hep daha iyiye doğru taşımak istiyoruz. Bunun için sağlık bakım kalitesi, hasta güvenliği ve otelcilik hizmet kalitesi bizim önceliklerimizdendir. Hasta bakım kalitesi ve hasta güvenliği uygulamalarımız JCI (Joint Commission International) kurumu akreditasyonuna sahiptir. Bu yıl reakredite olacağız. Hastanemiz aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi ile yaptığımız afiliasyon anlaşmasıyla beraber tıp fakültesi hastanesi olmuştur. BAU Tıp Fakültesi’ni tercih eden, Türkiye’de dereceye girmiş öğrenciler hastanemizde eğitim görmektedir. Hastanedeki doktorlarımızın çoğu aynı zamanda BAU Tıp Fakültesi öğretim üyesi olarak ders vermektedirler. Bu bağlamda hastane olarak önemli bir misyonumuz da tıp fakültesi hastanesinin ihtiyaçlarını karşılayacak bilimsel temelli sağlık hizmeti sunumunu yürüteceğimiz en iyi ortamı yaratıyor olmaktır. Ek olarak bölgede önemli bir aktör olan hastanemizi sağlık turizminde de daha ileriye götürüp hasta sayımızı artırmak istiyoruz. Medical Park Göztepe Hastanesi’ni diğer Medicak Park Hastaneleri’nden ayıran fark nedir? Hastanemizin bu yıl 10. yılını kutluyoruz. Grubun en büyük hastanelerinden biri olan Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi 10. yılında Anadolu Yakası’nın sağlık üssü olmuştur. Hastanemizde üst düzey tıbbi donanım ve multidisipliner yaklaşımla, konusunda uzman ve dene-


SAĞLIK

yimli hekim ve sağlık personeliyle hizmet vermekteyiz. Bünyesinde onkoloji hastanesi, genel hastane ve diş hastanesi barındıran Türkiye’nin ilk kompleks hastanesidir. Hastanemizde PETCT, radyoretapi ve kemoterapi hizmetleriyle onkolojik tanı ve tedavi, tüp bebek, tüm cerrahi ve dahili bölümlerde yan dallarıyla beraber hizmet verilmektedir. Onkoloji hastanemizde multidisipliner yaklaşımla her hafta yapılan konseyde ilgili tüm branşların katılımıyla hastalarımız değerlendirilmektedir. Onkoloji hastalarımıza tedavilerinin yanı sıra psikolojik destek ve diyetisyen desteği de verilmektedir. Hastanemizin 100’den fazla yerli ve yabancı sigorta şirketiyle özel anlaşması bulunmaktadır. Medical Park Göztepe’ye Genel Müdür görevine atanmakla birlikte iş hayatınızda neler değişti? Hastane yöneticiliğinden geldiğim için çok şey değişti diyemem ancak yeni bir hastane ve yeni bir ortam… Sektörle ilgili bilgi birikimim doğrultusunda hastanenin ihtiyaçlarını belirleyip vizyonumuz doğrultusunda yeni projeler yapacağız. Sosyal sorumluluk projeleri de bunların içerisinde yer alacak. Benim çok önemsediğim sağlık okuryazarlığıyla ilgili projelerimiz de olacak. Ayrıca benim için yeni bir heyecan da oldu esasında. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yöneticiliğini yapmak heyecan verici bir durum. Çünkü önümde daha farklı

bir vizyon var. Bu bana farklı bir misyon yüklüyor. Sağlık sektörüne yönelik görüşlerinizi alabilir miyiz? Sektörün bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sağlık sektöründe var olan bilgi asimetrisinden dolayı hastanelerin bazı konuları hastaları adına düşünüyor ve yapıyor olmaları lazım. Sağlıkta kalite dediğimiz ve gerçekte hasta bakım kalitesi ve hasta güvenliğini içeren uygulamaları hastanelerin sizin adına yönetiyor olması lazım. Çünkü hastaneler hizmet alan kişilerin zarar görebildikleri organizasyonların başında geliyor. Sağlık sektörü, hata ve ihmal kaldırmayan bir sektör. Bu nedenle, tüm sektör kendisini de yıllar içinde özellikle fizik-teknik altyapı ve otelcilik hizmetleri doğrultusunda geliştirmekte ve rekabet etmekte. Artık hekim kadrosu kalitesiyle birlikte tıbbi hizmet sunumu ve hizmet kalitesinin hep birlikte iyi olduğu hastaneler öne çıkacaktır. Sağlık hizmet sunumu dünyadaki en son geldiği teknoloji, tanı ve tedavi yöntemleriyle verilmelidir. Yani bir hastaya Amerika’da nasıl bakılıyorsa Türkiye’de de öyle bakılması lazım. Bunun için sürekli kendinizi yenilemeniz ve dünyadaki son trendleri takip etmeniz bir taraftan da rekabet içinde varlığınızı sürdürmeniz lazım.

Sağlık teknolojileri alanında yatırımınız neler? Hastanemizde kanser tanısında kullanılan PET-CT, bilgisayarlı ışın tedavisi planlamada modern tıp teknolojisinin son ürünü olan Lineer akselatör cihazı gibi ileri tanı ve tedavi üniteleri bulunuyor. Bu donanımların yanı sıra 64 kesitli bilgisayarlı tomografi, iki adet birisi 1,5 diğer 3 tesla MR, dijital mamografi, dijital röntgen, USG ve renkli doppler, dijital periferik anjiyo, intraopertif anjiyo gibi tıp teknolojisinin ileri tanı cihazları ile hizmet veriyoruz. Bunun dışında hedefe yönelik IMRT tedavisi, IGRT, VMAT ve beyin tümörlerinin tedavisinde ise Gamma Knife ışın tedavisiyle en ileri teknolojiyi hastalarımızın hizmetine sunuyoruz. Gamma Knife Merkezimiz, binlerce hasta deneyimi ve Türkiye’de ışın cerrahisine en çok araştırma ve bilimsel katkı sağlayan ekiplerden biri olarak dünyada bu alanda en gelişmiş ilk 5 merkezden biri olma unvanları bulunmaktadır.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 51


SAĞLIK

KANSERDEN KORUNMAK VE ERKEN TANI İÇİN

KİMLER HANGİ TESTLERİ YAPTIRMALI? Türk Kanser Derneği ile birlikte Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Hematoloji Medikal Onkoloji Bölümü Prof.Dr. Coşkun Tecimer ülkemizde sık görülen akciğer, prostat, meme, kalın bağırsak ve rektum ile mide kanserinden korunmak ya da bunları erken yakalamak için neler yapabileceği noktasında bilgiler verdi. Akciğer Kanseri: İnsanların akciğer kanseri açısından taranmasında en sık kullanılan yöntemler akciğer grafisi ve akciğer tomografisi ile balgamda kanser hücresi aranmasıdır. Özellikle akciğer tomografisi ve balgamda kanserli hücre aranması akciğer grafisine göre daha duyarlı yöntemlerdir. Sağlıklı kişilere rutin kanser ‘check-up’larında önerilmemekle birlikte, akciğer kanseri yönünden risk taşıyan kimselerde bu testlere başvurulabilir. Yüksek riskli kimseler; sigara içen, asbeste maruz kalan ve anne ve babasında akciğer kanseri olan kişilerdir. Bunların dışında şu durumlarda da bu incelemeler yaptırılabilir. Böylelikle yalnızca akciğer kanserinin değil, akciğerde hastalık yapabilecek diğer hastalıkların tanısı da konulabilir; bir süredir geçmeyen öksürük, ağızdan kan gelmesi, sürekli balgam şikayeti olması, ses kısıklığı, sesin boğuklaşması ve kabalaşması, nedeni açıklanamayan göğüs, sırt ya da yan ağrısı, hırıltılı solunum, açıklanamayan nefes darlığı ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı. Prostat Kanseri: Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanserlerdendir. Tanı koymak kolaydır. 50 yaş üzerinde tüm erkeklerde yılda bir kez olmak üzere kanda prostat spesifik antijen (PSA) denilen maddenin düzeyine bakmak gerekir. PSA’nın yükseldiği durumlarda prostat kanserinden şüphelenilmeli ve ileri tetkiklere geçilmelidir. Prostat kanseri erken dönemde belirti vermez. Belirti verdiği durumlarda hastalık

52 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

genellikle ilerlemiştir. Hastalığın belirtileri, prostat iltihabı ve iyi huylu prostat büyümesi ile karışabilir. Bu nedenle yetişkin erkeklerde ayırıcı tanı için şu durumlarda PSA’ya bakmakta yarar vardır; idrar akımının yavaşlayıp zayıflaması, sık idrara gitme gereksinimi, gece idrara kalkmaya başlama ya da sıklığının artması, idrarda kan görülmesi, ereksiyon zorluğu, kasık lenf bezlerinde şişme, kemiklere yayıldığında şiddetli ağrı olabildiğinden nedeni açıklanamayan kemik ağrıları. Meme Kanseri: Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir. 40 yaşına gelmiş her kadının yılda bir kez mamografi yaptırması gerekir. Bu süreyi iki yıl olarak önerenler olsa da bizim tercihimiz incelemenin yıllık olarak yapılmasıdır. 50 yaş sonrası iki yılda bir yapılabilir. Risk ve yarar analizi yapıldığında mamografinin birçok meme kanserini erken yakalamayı sağladığı ve hayat kurtardığı tespit edilmiştir. Memenin fizik incelemesi de yirmili yaşlardan itibaren yapılabi-


SAĞLIK

len zararsız ve kolay bir muayene yöntemidir. Meme kanserinin tanısında mamografiye yardımcı diğer görüntüleme yöntemleri arasında meme ultrasonografisi ve meme magnetik rezonans (MR) incelemesi sayılabilir. Yıllık kontrollerin dışında şu durumlarda meme muayenesi yaptırılmalı ve görüntüleme tekniklerine başvurulmalıdır; memede ağrısız ve geçmeyen kitle, meme derisinde kabarıklık ya da içe çökme, meme başının içeri çekilmesi, tek taraflı olarak meme başından kendiliğinden sıvı gelmesi, daha ileri dönemlerde kitlenin belirginleşip deriye uzanıp, deride ödem ve ülserlere yol açması, koltuk altı lenf bezlerinin büyüyüp ele gelmesi. Kalın Bağırsak ve Rektum Kanseri: Yaşınız 50’nin üzerinde mi? Bu durumda kadın erkek herkese kolonoskopi yapılmasını öneriyoruz. Kolonoskopide kalın bağırsaklar normal bulunmuşsa testin 5-10 yılda bir tekrarı gerekir. Kolonoskopiden başka yılda bir kez dışkıda gizli kan bakılabilir. Bunun dışında şu durumlarda kalın bağırsak kanserine karşı daha tedbirli olunmalıdır. Bu takdirde kontrollere daha erken başlamak ve tetkikleri daha sık yaptırmak gerekir; ailede kalın bağırsak kanseri görülmüşse, ailede polip hikayesi varsa, ailede adenömatöz polipozis hastalığı ya da geni tespit edilmişse, önceden kalın bağırsağınızda polip bulunmuşsa, ülseratif kolit ya da crohn hastalığı gibi iltihapla giden bağırsak hastalığı varsa.

Öte yandan şu belirtilerin olduğu durumlarda da ayırıcı tanı için kolonoskopi gerekebilir; dışkılama alışkanlığında değişiklik, kabızlık ve ishal ataklarıyla giden dışkılama, dışkı çapının incelmesi, dışkıda kan görülmesi ve nedeni bilinmeyen demir eksikliği kansızlığı. Mide Kanseri: Mide kanserinde şikayeti olmayan hastalar için rutin ‘check-up’ kontrolü yoktur. Ancak semptomları olan hastalarda üst endoskopi olarak da isimlendirilen gastroskopi tetkiki yapılabilir. Şu durumlarda gastroskopiye başvurulabilir; karın üst orta bölgesinde müphem rahatsızlık ya da ağrı, erken doyma hissi, sık geğirme, yutma güçlüğü, yediklerini çıkarma, sindirim sistemi kaynaklı olarak ağızdan kan gelmesi, nedeni açıklanamayan kilo kaybı ve nedeni bilinemeyen iştahsızlık, halsizlik ve zayıflık hissi.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 53


SAĞLIK

Sigara kullanımı akciğer kanserine davetiye çıkarıyor Akciğer kanserinin nedenlerini anlatan Medical Park Ordu Tıbbi Onkoloji Hekimi Uzm. Dr. Cengiz Akosman, hastalığın tedavi yöntemlerinden bahsetti. ve dünyada erkeklerde prostat kanseriyle beraber en sık görülen kanser türüdür. Ülkemizde kadınlarda sıklığı yıllar içinde sigara kullanımının artmasına bağlı artış göstermekte ve tedbir alınmazsa kadın kanserlerine bağlı ölümlerde meme kanseri ile birlikte başı çekmesi beklenmektedir.

Ülkemizde akciğer kanserinin görülme sıklığı nedir? Akciğer kanseri, akciğer hücrelerinin anormal hale gelmesi ve kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan bir hastalık. Sonraki aşamada kontrolsüz çoğalan bu hücreler çevre dokulara ve akciğer dışındaki organlara yayılabilir. Ülkemizde

54 •

Akciğer Kanserinin nedenleri ve belirtileri nelerdir? Sigara kullanımı akciğer kanserinin en sık görülen nedenidir. Sigara dumanında 4 binden fazla kimyasal ve 70’den fazla kanser oluşumuna neden olan madde olduğu bilinmektedir. Pasif içicilik, akciğer kanserini yüzde 32 oranında artırmaktadır. Asbest, radon gazı, uranyum, berilyum, vinil klorid, nikel kromat, kömür ürünleri, hardal gazı, klormetil eterler, kişinin kendisinde veya ailesinde akciğer kanseri öyküsünün olması, hava kirliliği, içme sularında

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

yüksek oranda arsenik bulunması, akciğerlerin radyasyon maruziyeti hastalığa yol açan nedenlerdir. Öksürük, özellikle kanlı balgam en sık ve en önemli belirtilerdendir. İştahsızlık, kilo kaybı halsizlik, ses kısıklığı, nefes darlığı, sık tekrarlayan zatüre atakları eşlik edebilecek diğer belirtilerdir. Bazı belirtilerse hastalığın yaygınlığı ile ilişkili olarak ortaya çıkabilir. Örneğin kemiklere yayılmaya bağlı ağrı, beyin yayılımına bağlı baş ağrısı, şuur bulanıklığı, epilepsi nöbetleri, el ayak, bacak uyuşmaları vs, karaciğere yayılıma bağlı sarılık, cilt tutulumuna bağlı şişlikler gibi… Akciğer kanserinde yaygın olarak kullanılan tedaviler neler? Tedavi akciğer kanserinin alt tipine, evresine, tümör yerleşim bölgesine, yaş, performans, eşlik eden hastalık durumuna göre belirlenir. Akciğer kanserlerinde erken evrelerde (evre 1 ve 2, bazı seçilmiş evre 3 hastalar) uygun hastalar için cerrahi müdahale en önemli tedavi yöntemidir. Toplumda yanlış bilinen tümöre bıçak vurulmaz ifadesi özellikle erken evre akciğer kanseri hastaları için tümüyle yanlış bir ifadedir. Böyle hastaların mutlaka zaman kaybetme-

den doktora başvurmaları ve ameliyat olmaları hayat kurtarıcı olmaktadır. Ameliyat sonuçlarına göre bazı erken evre hastalık tanısı almış hastalara nüks ihtimallerinin dahada azaltılması için kemoterapi ya da kemoterapi ile beraber ya da ardışık uygulanacak şekilde radyoterapi verilebilir. Son yıllarda hücrelerin kanserleşme aşamalarından geçerken yaşanan hücre içi değişimlerin moleküler ve DNA düzeyinde incelenmesine olanak sağlayan yöntemlerin gelişmesiyle kanser hücresindeki gizem çözülmeye başlanmış, yeni tümör gelişim mekanizmaları bulunmuş ve bu mekanizmaları bloke ederek tümörü tedavi eden birçok ilaç geliştirilmiştir. Ülkemizde de kullanılmakta olan hedefe dönük tedavilerde denen bu uygulamalar tümör dokusunda yapılan bazı özel analizler sonrası uygun olan hastalar için kullanılmaktadır. Son birkaç yıl içinde toplumun sıkça duymaya başladığı immüneterapiler ve kanser aşılarıda akciğer kanserinde geliştirilmiş ve etkin şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde bu tür ilaçların araştırıldığı ve kullanıldığı merkezlerin sayısı zamanla yüz güldüren bir hızda artmaktadır.


SAĞLIK

“Kolonoskopi altın standart tanı yöntemidir” Türkiye de kolon kanseri kaçıncı sırada yer almaktadır? Kolon kanseri, sık görülen kanserler arasında olup, tüm kanserler içinde meme, prostat ve akciğer kanserlerinden sonra 4. sırada yer almaktadır. Kanserler içinde bu oran yaklaşık yüzde 10-15’ dir.

Kolon kanserinin sık görülen kanserler arasında olup tüm kanserler içinde 4. sırada yer aldığını söyleyen Medical Park Ordu Gastroenteroloji Hekimi Doç. Dr. Fuat Ekiz, kolon kanserinin belirtilerinden ve erken teşhisin öneminden bahsetti. Çağımızın hastalığı olan kanserlerden kolon kanseri ve belirtileri nelerdir? Kolon kanseri kalın bağırsağın (kolon) iç yüzeyini örten tabakadan kaynaklanan kanserlerdir. Kolonun sağ tarafına (çekum ve çıkan kolon) yerleşen tümörlerde çabuk yorulma, halsizlik, çarpıntı, baş dönmesi ve göğüs ağrısı gibi kansızlığa bağlı belirtiler olurken, sol tarafa yerleşen tümörlerde ise dışkılama alışkanlığında değişiklikler (kabızlık, karında ağrı-şişkinlik hissi vs.) gibi belirtiler görülebilir. Dışkılama es-

nasında kanama ise daha çok bağırsağın son kısmına yerleşen tümörlerde ortaya çıkar. Hastalık hangi yaş grubu için risklidir? Kolon kanseri olgularının yüzde 75’i 50 yaş üzerinde görülmekle birlikte, ailesel kolon kanseri olgularında 50 yaş altında görülme olasılığı artmıştır. Ailesinde kolon kanseri olmayan 50 yaş üzerindeki bir kişide ömür boyu kolon kanserine yakalanma oranı yüzde 5 civarındadır. Aile öyküsü olan genetik olarak yatkın bireylerde, inflamatuar

bağırsak hastalığı ve adenomatöz polibi öyküsü olan kişilerde görülme olasılığı daha fazladır. Obezite, yağdan zengin ve posalı yiyeceklerden fakir beslenme, riski artırmaktadır.

Kolon kanserini erken teşhis edebilmek için ne yapılması gerekiyor? Hastaların, detaylı bir anamnez ve fizik muayene sonucu dışkıda gizli kan bakılması, laboratuvar testleri, kolonoskopi gibi incelemeler ile değerlendirilmesi uygun bir yaklaşımdır. Özellikle 50 yaş üstü bireylerde kolonoskopi yapılması altın standart bir tanı yöntemidir. Aile öyküsü olanlarda bu incelemeler kişiselleştirilerek daha erken yaşlarda başlamalıdır.

Kolon kanseri erken teşhisinde tedavi başarı oranını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kolonoskopi ile sadece kanser tanısı konulmayıp, halk arasında et beni olarak tabir edilen kanser öncüsü poliplerin tespit edilip çıkarılması işlemi (polipektomi) yapılmaktadır. Son yıllarda teknolojik gelişmelerle birlikte, özellikle bu alanda üst ihtisas yapmış hekimlerin gayreti ile kanser öncüsü poliplerin tespiti ve çıkarılması, kolon ameliyatları oranlarını da azalmıştır.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 55


OTOMOTİV

Kontrol artık onlarda!

D

ijital dönüşüm ile birlikte otomotiv sektöründe yaşanan değişimler neler oldu? Dijital dönüşümle birlikte otonom sürüş, elektrikli araçlar ve bağlanabilirlik gibi teknoloji bazlı trendler öne çıkıyor. Trendlerin bu yönde devam etmesiyle birlikte çok yakın bir gelecekte otomobilde geleceğin teknolojisinin e-otomobiller olacağını söyleyebiliriz. Otomotiv sektöründe teknolojik gelişme öncülük eden Mercedes-Benz de bu alanda devrim niteliğinde adımlar attı. Şirketimiz 2017 Paris Otomobil Fuarı’nda elektrikli konsept aracımız EQ’yu tanıtırken, aynı zamanda CASE olarak isimlendirdiği stratejisini açıkladı. CASE stratejisi bağlanabilen (Connected), otonom sürüş imkanı sunan (Autonomous), paylaşım hizmeti ile kullanılabilen (Shared-Services) ve elektrikli sürüş sistemini (Electric Drive) içeriyor. Gündemdeki son araç teknolojileri neler? Mercedes-Benz, CASE’in kapsamı içerisindeki alanlarda da yeni

56 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

teknolojiler geliştirerek üretiyor. Örneğin 2016 yılında, sınıfının en akıllı sedanı olarak tanımlanan yeni E-Serisi ile birlikte otonom sürüşe giden yolda bir kilometre taşı olan “Drive Pilot” sistemini tanıttık. Bu sistem her türlü yol koşulunda (otoyollar, şehirlerarası yollar ve şehir içi) sadece önde giden araca doğru olan mesafeyi otomatik olarak korumakla kalmıyor, aynı zamanda 210 kilometre/saat hıza kadar şeritte kalarak, sürücüyü çok şeritli yollardaki sollama manevralarında da destekliyor. Mobilitenin geleceğini şekillendirme noktasında ise dijitalleşme, markamız için önemli bir kaldıraç konumunda. Markamızın dijitalleşme kapsamında bağlanabilirlik alanında sunduğu ‘Mercedes me connect’ sistemi de önemli teknolojiler arasında yer alıyor. Araç sahiplerinin otomobillerine akıllı telefonları veya tabletleri aracılığıyla uzaktan erişimini mümkün kılan ‘Mercedes me connect’, sürüş deneyimini baştan sona değiştiriyor. Dijitalleşmeyle birlikte değişen tüketici ihtiyaç ve talepleri neler oldu? Biliyorsunuz, eskiden otomobiller sadece ulaşım amaçlı kullanılıyordu. Bu nedenle aracın mekanik özellikleri her zaman ön plandaydı. Günümüzde ise bu tercihlerin de-

Kontrolün sürücüden otomobile geçtiği ve otomobillerin konfor alanına dönüştüğü bir geleceğin bizleri eklediğini belirten MercedesBenz Türk Otomobil Grubu Direktörü Şükrü Bekdikhan, otonom sürüş teknolojisi ile sürücülerin yolcu konumuna geçeceğinden ve trafikte geçirilen vaktin kayıp olmaktan çıkacağından bahsetti.

ğiştiğini gözlemliyoruz. Otomobiller artık ulaşımdan daha fazlası için tercih ediliyor. Kontrolün sürücüden otomobile geçtiği, otomobillerin bir konfor alanına dönüştüğü, bir gelecek bizi bekliyor. Otonom sürüş teknolojisi ile sürücüler, yolcu konumuna geçecek ve trafikte geçireceğimiz vakit bizler için kayıp olmaktan çıkacak. Bu teknolojilere verilebilecek en iyi örneklerden biri şüphesiz geçen yıl “Geleceğin Otomobili” temasıyla tanıttığımız otonom konsept araçlarımız olacaktır.

Yaşanan gelişmelerin ilerleyen yıllardaki olumlu ya da olumsuz sonuçları neler olabilir? “Geleceğin Otomobili” kavramını, elektrikli otomobillerin sektörün geleceğini belirleyecek olmasının yanı sıra dünyamızın da geleceğini belirleyecek olması nedeniyle kullanıyoruz. Günümüzde fosil kaynaklı yakıtlardan kaynaklanan çevresel kirliliğin azaltılması amacıyla yapılan çalışmalar, özellikle otomotiv sektöründe yoğunlaşmış durumda. Sektörümüz daha çevreci ve daha ekonomik alternatif yakıtlar tüketen araçlar geliştiriyor. Elektrikli otomobiller ve hibrit otomobiller şimdilik bu araçların öncüleri konumunda. Olumsuz sonuçları ortadan kaldırmak için geliştirilen bu yeni teknolojilerin, gelecekte hayatımıza çok daha olumlu katkıları olacaktır. Mercedes-Benz olarak otomotiv endüstrisinin fosil yakıtlara vedasına öncülük eden markalardan biriyiz ve bu doğrultuda 2022’ye kadar tüm otomobil modellerimizin aynı zamanda elektrikli veya hibrit modellerini piyasaya sunmayı planlıyoruz.


OTOMOTİV

Volvo uçan araba için tarih verdi Volvo’nun ana şirketinin ABD menşeli bir teknoloji start-up’ını satın almasıyla uçan arabaların önümüzdeki iki yıl içinde piyasaya çıkabileceği duyuruldu.

edebilen, hibrit aracın piyasa çıkışının hızlandırılacağı bildirildi. İki kişilik bir kabine sahip olan araç, bir dakikadan kısa bir sürede açılabilen, katlanabilir kanatlarıyla ilk uçuşunu 2009 yılında gerçekleştirdi.

280 BİN DOLAR DEĞERİNDE...

Teknoloji start-up’ı Terrafugia’dan yapılan açıklamada, satın alma sonrasında gelecek finansman sonrasında Transition adlı, hem karada hem havada seyahat

Yaklaşık 280 bin dolar değerinde olan Transition, üç kilometre yüksekliğe çıkabiliyor ve saatte 160 kilometre hızla 640 kilometre yol alabiliyor. Terrafugia, büyük bir şirketin yatırım yapması amacıyla, geçtiğimiz aylarda mühendis sayısını üç katına çıkararak çalışmaları hızlandırmıştı. Volvo’nun da sahibi olan Çinli otomotiv devi Geely tarafından tamamen satın alınan şirkete yapılan ödeme hakkında ise bilgi verilmedi. Geely Genel Başkanı Li Shufu, “Bu son derece heyecan verici bir sektör ve biz Terrafugia’nın bildiğimiz anlamdaki ulaşım alışkanlıklarını kökten değiştireceğine inanıyoruz” dedi. Terrafugia’ya yaptıkları yatırımın ortak vizyonlarının bir yansıması olduğunu söyleyen Shufu, “Terrafugia’yı, uluslararası operasyon ağımız ve yenilik konusundaki geçmişimizle tamamen destekleyerek, uçan arabalar üreteceğiz” dedi. Terrafugia CEO’su Chris Jaran ise, “Terrafugia, henüz çok yeni olan ama son derece heyecan veren bir sektörde öncü olma fırsatını sunuyor” dedi. Şirkete ABD Ulusal Havacılık İdaresi’nden, genellikle uçan araçlara verilen, özel bir muafiyet belgesi verildi. Transition sahipleri, 20 saatlik bir eğitim sonrasında alabilecekleri sportif pilotluk sertifikası ile yasal olarak uçabilecekler.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 57


OTOMOTİV

Koçaslanlar Otomotiv Renault Trucks ile birlikte İstanbul’da!

Şirket, Orhanlı ve Hadımköy’de açtığı şubeler ile sektöre değer katmaya devam ediyor. Yeni yatırımları hakkında detaylı bilgiler aldığımız Koçaslanlar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Koçaslan, ‘’İstanbul’da her iki yakaya yaptığımz tesisler ile değerli müşterilerimize satış ve satış sonrasında en iyi hizmeti Koçaslanlar farkı ile sunacağız’’ diyerek düşüncelerini dile getirdi.

58 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix



OTOMOTİV

K

oçaslanlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Koçaslanlar Otomotiv A.Ş, yatırımlarına İstanbul’un iki yakasında, Orhanlı ve Hadımköy’de açtığı şubeler ile devam ediyor. Renault Trucks satış ve servis hizmetleri ile Volvo Trucks servis hizmetleri sunan şirket, Marmara Bölgesi’nde ağır vasıta sektörüne hizmet vererek değer katıyor. Konu ile ilgili açıklama yapan Koçaslanlar Otomotiv Yön. Kur. Bşk. Mahmut Koçaslan; ‘’ Koçaslanlar Holdig, karayolunda hareket eden, müşteri ihtiyaçları olan her segmentten ürüne satış ve satış sonrası ile hizmet veren bir şirkettir. Bu bağlamda Koçaslanlar Otomotiv olarak Marmara Bölgesi’ne yaptığımız yatırımlarımız Orhanlı ve Hadımköy şubelerimiz ile devam etmekte. Şubelerimizde Renault Trucks satış ve Renault Trucks & Volvo Trucks satış sonrası tüm hizmetler verilmektedir. Alanında profesyonel çalışanlarımızla kullandığımız son teknoloji ekipmanlarımız ile hata payını minimuma indirerek en hızlı ve kaliteli servis imkanını değerli müşterilerimize sunuyoruz. Servisin yanı sıra, satış hizmetlerimizde de müşterimizin tam olarak nasıl bir araca ihtiyacı olduğunu anlayıp, ihtiyaca en uygun aracı belirleyip, uygun ve doğru ödeme koşulları ile müşteri ihtiyaçlarını karşılamaktayız. Bu sistemde aracın satışından sigortasına kadar her alanda hizmetlerimiz bulunmaktadır. Ayrıca Orhanlı şubemizin hemen yanında Koçaslanlar2 şirketimizin şubesi bulunmakta. Bu şubemizde de ikinci el araç satış hizmetleri verilmektedir. Bizler Koças-

60 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

lanlar Otomotiv olarak İstanbul’da ağır vasıta sektöründe inşaat- ağır hafriyattan, uluslararası karayolu taşımacılığına kadar her segmentte sıfır ve ikinci el olarak satış ve servis hizmeti veriyoruz. İstanbul dışında Bursa ve Kocaeli’de de aynı hizmetlerimizi 43 yılın verdiği tecrübe ve ilk günkü şevkimizle icra etmeye devam ediyoruz. Tüm şirketlerimizin amacı %100 müşteri memnuniyeti sağlamaktır. Renault Trucks markasını Koçaslanlar Otomotiv farkı ile Türkiye yollarında daha sık görmeye devam edeceksiniz. ’’ dedi.


OTOMOTİV

Aracınız kışa hazır mı? Brisa Pazarlama Direktörü Evren Güzel, “Trafik ve sürüş güvenliği bilinci ile hareket ederek yağışlı ve soğuk havalarda, sıcaklığın 7 derecenin altına düşmesi durumlarında mutlaka kış lastiğine geçiş yapılmalı” açıklamasını yaptı.

B

risa olarak kış lastiği uygulamasının yarattığı farkındalıktan memnun olduklarını belirten Brisa Pazarlama Direktörü Evren Güzel, bununla birlikte uygulamaya tabi olan ya da olmayan tüm araçlarda kış lastiği kullanımının önemini tüm platformlarda vurgulamaya özen gösterdiklerinden bahsetti. Bu sayede Brisa, sürücüler nezdinde bu bilincin ve buna paralel güvenli bir sürüş için mevsimine uygun lastik kullanımının ve 7 derecenin altında kış lastiği kullanımının artmasını hedefliyor. Güzel ayrıca, 1 Aralık-1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği kullanmayan yük ve yolcu taşıyan araçlara 625 TL para cezası uygulanacağından da bahsetti.

KIŞ LASTİKLERİ YALNIZCA KAR YAĞDIĞINDA KULLANILAN EKİPMAN OLARAK GÖRÜLMEMELİ! “Niçin kış lastiği takılmalı?” diye sorduğumuzda Güzel, “Havaların soğumasıyla birlikte yaz lastikleri yumuşaklığını kaybederek yola tutunmayı zorlaştırır ve trafik kazalarına yol açabilir. Kış koşullarına özel olarak üretilen kış lastikleri ise yüksek silika içeren özel karışımları sayesinde sertleşmez. Ayrıca yaz lastikleriyle 50 km/s hızla giden bir aracın fren mesafesi 44 metre iken, kış lastikleriyle bu mesafe 36 metreye kadar düşer. Bu kısalan 8 metrelik fren mesafesi de yaklaşık iki binek araç boyuna denk gelmektedir. Karlı bir yüzeyde 45 km/s hızla yol alan bir aracın fren mesafesi, zincir takılmış lastikle 31 metre iken kış lastiği ile 12 metreye düşer. Dolayısıyla araç sahipleri kış lastiklerini kar yağdığında kullanılması gereken bir ekipman olarak gör-

memeli. Trafik ve sürüş güvenliği bilinci ile hareket ederek yağışlı ve soğuk havalarda, sıcaklığın 7 derecenin altına düşmesi durumlarında mutlaka kış lastiğine geçiş yapılmalı” açıklamasını yaptı. Kış lastiğine geçiş döneminde yaz lastiklerinin ideal ömürlerini ve performanslarını korumaları için uygun koşullarda saklanması gerektiğini de sözlerine ekleyen Güzel, “Bu ihtiyaçtan hareketle Brisa olarak lastiklerini değiştirdiğimiz araçların üzerindeki yaz lastiklerini Brisa Lastik Oteli’nde müşteri bilgilerine göre etiketleyerek, ideal koşullar altında sigortalı olarak saklıyoruz. Yaz lastiğine geçiş döneminde ise uzman ve eğitimli servis personelimizle değişim işlemini gerçekleştiriyoruz” dedi. Lastik seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgi veren

Güzel, “Lastiklerin bütün değişken hava ve yol koşullarıyla mücadele edebilecek bir yapıda olması gerekiyor. Ayrıca sürücülere sürüş tercihleri (konforlu, sportif vb), coğrafi (arazi ve zemin koşulları) ve iklim koşullarını göz önünde tutarak lastik seçimi yapmalarını tavsiye ediyoruz. Tabii en önemlisi de otomotiv üreticilerinin ebat önerileri içinde bir tercih yapmaları. Araçta sadece 2 lastiğin kış lastiği olması ani frenleme, viraj alma gibi manevralar sırasında aracın kontrolünü zorlaştırır. Bu nedenle kış lastiklerinin 4’lü set olarak kullanılması gerekir. Son olarak şunu belirtmeliyim ki, zincir kullanımı araçların lastik ve mekanik aksamına zarar vermektedir. Zincir kullanımını sadece zorunlu durumlarda ve mümkün olan en kısa süre için tavsiye ediyoruz” diyerek sözlerine son verdi.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 61


ÖZEL RÖPORTAJ

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü:

Akaryakıt dağıtım Petrol Sanayi Derneği Genel Sekreteri Niyazi İlter akaryakıt dağıtım sektörünün Türkiye ekonomisindeki yeri ve önemi hakkında bilgi verdi. milyar TL seviyesindedir. Dağıtım sektörü, dolaylı vergiler ve istihdam ile ilgili vergiler dışında başta kurumlar vergisi olmak üzere damga, emlak ve diğer vergiler ile kamu gelirlerine katkıda bulunmaktadır.

Akaryakıt dağıtım sektörü vergi bağlamında ekonomimize ne boyutta bir katkı sağlamaktadır? Akaryakıt dağıtım sektörü, 100’ün üzerinde dağıtıcı ve depolama tesisi, 7/24 ülkemizin her yerinde hizmet veren 13 bine yakın bayi sayısı ile Türkiye ekonomisine önemli katkılarda bulunan bir sektör. Ayrıca son 5 yılda ortalama her yıl yüzde 7 büyüme ile Türkiye ekonomisindeki lokomotif sektörlerden biri olma özelliğini korumaktadır. Akaryakıt ürünlerinden elde edilen toplam dolaylı vergiler, kamunun elde ettiği toplam dolaylı vergi gelirlerinin ortalama yüzde 26’sını oluşturmaktadır. 2016 itibariyle sektörün yarattığı dolaylı vergiler 75

Akaryakıt ürünleri satışı miktarları son yıllarda nasıl bir değişim sergilemiştir? Türkiye’de toplam akaryakıt ürünleri satışı son 5 yılda her yıl ortalama yüzde 7 büyüyerek 35 milyon tona ulaşmıştır. Bu artışı özellikle yüzde 9 büyüme ile motorin ve yüzde 7 büyüme ile havacılık yakıtları sağlamaktadır. Kayıt dışı akaryakıt satışına ilişkin olarak alınan önlemler ve büyük altyapı projelerinin yarattığı talep 2015’te satışlardaki büyümeyi yüzde 14’e

Türkiye’de kişi başına düşen araç sayısı kaçtır? Bu rakamı nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin genç nüfusu ve kişi başına düşen geliri dikkate alındığında bin kişi başına düşen araç sayısında 150 ile diğer Avrupa ülkelerinin çok gerisinde yer almaktadır. Bu itibarla sektörümüzün büyümesi için önemli bir potansiyeli vardır.

62 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

çıkarmıştır. 2016 yılında ise büyüme, motorindeki yüzde 9’luk artışın etkisiyle yüzde 6 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Sektör hangi diğer sektörleri etkilemekte, başlıca hangi sektörlerden hizmet almaktadır? Sektörümüz özellikle rafinaj ve diğer akaryakıt ürünleri, nakliye, finansal hizmetler (bankacılık, sigortacılık), inşaat ve mühendislik hizmetleri (taşıt tanıma sistemleri, yazılım giderleri, Ar-Ge, vb.) ve perakende sektörlerinden hizmet almaktadır. İnşaat, üretim, enerji, mühendislik, emlak, taşımacılık/lojistik ve tarım dahil olmak üzere akaryakıt dağıtım sektörünün yaklaşık 30’un üzerinde ana sektörü doğrudan etkilediği görülüyor. Akaryakıt sektörü ne kadar istihdam sağlamaktadır? Bu istihdam ne boyutta bir vergi geliri oluşturmaktadır? Sektör yaklaşık 95 bin ön saha, 45 bin nakliye/diğer istasyon personeli ve 10 bin dağıtım şirketi çalışanı ile birlikte yaklaşık 150 bin kişiye doğrudan istihdam sağlamaktadır. Dolaylı vergiler haricinde sektörün istihdama yönelik ödediği toplam SGK katkı payları, personel gelir vergisi ve damga vergisinin yaklaşık 2 milyar TL olduğu tahmin edilmektedir.


LOJİSTİK

Dünya devi Alibaba, Aras Kargo’yu seçti Dünyanın en büyük e-ticaret sitelerinden biri olan Alibaba ile anlaşan Aras Kargo, Çinli e-ticaret devinin ürünlerini Türkiye’de dağıtacak.

D

ünya markası olma vizyonuyla yatırımlarına devam eden ve önümüzdeki 5 yıl için transfer merkezlerinin teknolojik dönüşümüne 30 milyon Euro yatırım planlayan Aras Kargo, bu yatırımların da etkisiyle dünyanın e-ticaret devi Çinli Alibaba ile anlaştı. Aras Kargo’nun dijital dönü-

şüm stratejisi ve teknolojik yatırımlarıyla ilgili düzenlenen basın toplantısında bu işbirliğini açıklayan Aras Kargo Genel Müdürü Hikmet Bulduk, “Kargo sektöründe, e- ticaretin önemli oyuncularından biri olma hedefimiz için dünya e-ticaret devi Alibaba ile büyük bir adım attık. Türkiye’de Alibaba’nın kargo teslimatlarını yapacağız. Öncesinde 25-40 gün arasında gelen siparişler, işbirliğimizle çok daha kısa sürede teslim edilecek” dedi. Aras Kargo’nun 12 bin çalışanı, 4 bin aracı ve 29 transfer merkezi ile sektörün en önemli oyuncularından biri olduğunun altını çizen Bulduk, “2020 yılında dünyada 3 tril-

yon dolarlık pazar olması beklenen e-ticaretin, kargo sektörünün de büyümesine etkisiyle, sektörümüzde dünyanın önemli aktörlerinden olabilmek için çalışmalarımızı teknolojik yatırımlara yoğunlaştırdık. Bu çerçevede, hem operasyonel hem de metrekare olarak en büyük transfer merkezlerimizden biri olan İkitelli Transfer Merkezi 10 milyon Euro yatırımla yenilendi. Bu yatırımla birlikte İkitelli Teknolojik Transfer Merkezi’nde kapasitemiz saatte 5 bin 500 gönderiden 15 bine çıktı” diye konuştu.

30 MİLYON EURO YATIRIM PLANI İkitelli’nin ardından Ankara, İstanbul Anadolu, İzmir ve Bursa olmak üzere diğer transfer merkezlerinin de dijitalleşeceğini vurgulayan Bulduk, “5 yılda 30 milyon Euro yatırım yapmayı planlıyoruz. Büyüme hedeflerini dijital dönüşüm üzerine kurgulayarak, 5 yıllık plan içinde gönderilerin yüzde 80’ini teknolojik transfer merkezlerinden yapacak ve tüm iş süreçlerinde verimliliği artıracak donanımı sağlamayı hedefliyoruz. Yaptığımız bu çalışmalar bize Alibaba gibi diğer dünya devleri ile işbirliklerinin yolunu açacak” dedi.

KARGO ARAÇLARINDA “KARA KUTU” Dijital dönüşüm yatırımlarının sadece transfer merkezlerini dönüştürmekle sınırlı olmadığını belirten Hikmet Bulduk sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca operasyonel işleyişimizde geliştirdiğimiz dijital projelerimizden en önemlisi olan rota optimizasyonunu 2018’de uygulamaya koyacağız. Türkiye’deki tüm araçların rotası ana merkezden verilecek. Ayrıca, kargo araçlarında Kara Kutu diye adlandırdığımız gelişmiş araç takip sistemi ile kurye sürüş tekniklerini geliştirerek, karbon salınımını daha da azaltacağız, 16 milyon liranın üstünde yakıt ve yedek parça tasarrufu sağlayacağız. Tüm operasyonel dijital süreçler, kargonun zamanında tesliminin yanı sıra, sürücünün vitesi geç değiştirmesinden lastik havasına, motor arızasına kadar tüm bilgileri bize verecek.”

TÜRKİYE’DE BİR İLK: HARİTA ÜZERİNDEN ANLIK KARGO TAKİBİ Önümüzdeki yıl başlayacakları harita üzerinden “Kargom Nerede” uygulaması ile de müşteri memnuniyetini maksimum seviyeye ulaştıracaklarını belirten Bulduk, “Bu sistemde de müşterilerimiz; ister cep telefonlarından, ister bilgisayardan sadece Kargo Takip Numarası girerek gönderinin dağıtıma çıkışından, teslimine kadar olan süreci anlık olarak harita üzerinden kolaylıkla takip edebilecekler. Uygulamaya 2018’de başlayacağız. Türkiye’de kargo sektöründe bu anlamda bir ilk olacak” dedi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 63




LOJİSTİK

Alışan Lojistik sürücülerine ekonomik ve güvenli sürüş eğitimi verildi Özellikle yanıcı madde taşımacılığında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olan Alışan Lojistik, eğitim konusunda sektördeki öncü konumunu verdiği eğitimlerle kanıtlıyor. Alışan Lojistik, son olarak uzman eğitmen eşliğinde filosuna yeni katılan MAN marka araçların güvenli sürüş ve araç tanıtımı uygulamasını gerçekleştirdi.

Türkiye pazarının en önde gelen lojistik hizmet sağlayıcılarından biri olan Alışan Lojistik, personelini bilinçlendirme konusunda çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Sürücüleri, araçların taşıdıkları yük ile ilgili karılaşabilecekleri durumlarda alınacak önlemler konusunda bilgilendirmek amacıyla düzenlenen eğitim, MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. tarafından verildi. 2 aşamadan oluşan eğitimin ilk ayağı teorik anlatım ve soru-cevap kısmı, ikinci ayağı ise uygulama olarak gerçekleşti.

66 •

Alışan Lojistik çalışanlarının sürüş konusunda gayet iyi olduklarını belirten Alışan Lojistik İdari İşler Direktörü

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Ayhan Özekin, “Ekip arkadaşlarımızın çok daha iyi ve bilinçli sürücüler olmaları için bu eğitimi almalarını istedik. MAN

Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş.’nin uzman personelinin verdiği eğitimle sürücülerimiz, yıllarca kazanamayacakları trafik deneyimini kısa sürede elde etmiş oldu. Alışan Lojistik olarak ‘Önce İş Güvenliği’ prensibini benimsiyoruz. Kontrollü bir şekilde büyüyerek ilerlememizdeki temel yapı taşlarından en önemlisinin eğitim olduğunu bir kez daha vurgulamak istedik. Eğitimlerimizin periyodik olarak devam edeceğinin garantisini verebiliriz” dedi. Alışan Lojistik filosundaki MAN marka çekicileri kapsayan eğitim organizasyonuna, firmanın Gebze Muallimköy’de bulunan tır garajı tesisi ev sahipliği yaptı.


LOJİSTİK

Geçiş zorlukları Türkiye

ihracatını engelliyor Lojistik sektörünün sorunlarını ve firmaların hangi noktalarda zorluklar yaşadığını konuştuğumuz Bedrettin Noyan Trans Genel Koordinatörü Özgür Noyan, bu sorunlara birtakım önerilerde bulunarak, sektörün önünün açılması için de devletten destek istedi.

olduğumuz iş ne gemi, ne tren ne de hava taşımacılığına uyuyor. Taşınan ürün; uçakla gitmeyecek kadar ucuz, gemiyle gidecek kadar pahalı… Anlayacağınız hem değerli hem de ucuz malların taşımacılığını üstleniyoruz” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN İHRACATINI ETKİLİYOR

Bedrettin Noyan Trans’ın 2017 yılında yapmış olduğu projeler ve 2018 hedefleri hakkında bizlere bilgi veren Bedrettin Noyan Trans Genel Koordinatörü Özgür Noyan, “2016 yılında 20 aracımız varken, 2017’de bu sayıyı 40’a yükselttik. 2018’de ise mevcut sayıyı 55’e çıkarmayı hedefliyoruz. Çift katlı ve bölmeli araçlar da hedeflerimiz arasında. Ayrıca Almanya Köln’de bir şube açmayı düşünüyoruz. Bu şekilde yurt dışına depo yatırımı yapmış olacağız” açıklamasını yaptı.

“DEĞERLİ VE UCUZ MALLARIN TAŞIMACILIĞINI ÜSTLENİYORUZ” Yapmış oldukları taşımacılığın yüzde 80’ini yaş meyvesebze ve balığın oluşturduğunu söyleyen, ayrıca yurt dışına da yaş meyve-sebze taşımacılığı yaptıklarını belirten Noyan, “Kayseri’den vakumlanmış olarak yufka yüklüyoruz. İran’dan Almanya’ya kan, Avrupa’dan Türkiye’ye ilaç taşımacılığı gerçekleştiriyor, kimyasal taşımacılık da yapıyoruz. Kimi zaman ADR yüklerinin taşımacılığını da üstleniyoruz. Kimyasalı, frigorifik araçlarla taşıyoruz. Açıkçası hizmet verdiğimiz yelpaze oldukça geniş. Çünkü bizim yapmış

Sektörde yaşadıkları sorunlara değinen Noyan, “Gümrük sınırında araçların beklemesi, yaş meyve-sebzenin yerine ulaşmasını negatif yönde etkilerken, aynı zamanda Türkiye’nin ihracatına da olumsuz yansıyor. Mesela ürünün Mersin’den Almanya’ya 5 günde gitmesi gerekirken, gümrük kapılarındaki aksamalardan dolayı bu süre 7-8 güne çıkıyor. Bu da yaş meyve-sebzenin raf ömrünü kısaltıyor. Oysa bizim saatle, dakikayla yarışmamız gerekiyor” diye belirtti.

GÜMRÜK GEÇİŞ ÜCRETLERİ EN BÜYÜK SIKINTI Akaryakıt giderlerinin ve geçişlerdeki ücretlerin artmasının da nakliyenin önüne geçtiğini ifade eden Noyan, “Macaristan’ın Türk araçlarından geçiş için ücret alması başlıca sorunlardan bir tanesi. Her seferinde her araç başına 420 Euro para ödüyoruz. Bu ücret Alman plakalı araçlardan alınmazken, yalnızca Türk araçlarından alınıyor. Bu problem

Avrupa Mahkemesi’nde kazanıldı. Türk firmalardan da artık ücret alınmayacak, ama kanun henüz yürürlüğe girmiş değil. Böylesi bir durumda aslında Dışişleri Bakanlığı’nın da aynı karşılığı vermesi ve belli bir yaptırım uygulaması gerektiğini düşünüyorum. UND ile görüşmemin yanı sıra Dışişleri Bakanı’na bu konuda bizzat yazı yazıp verdim, fakat hala Avrupa’da çaresiz bırakılıyoruz. Tırların üçüncü köprüye yönlendirilmesi de bizim için çok kötü oldu. Eskiden daha uygun fiyatlarla geçiş sağlarken, şimdi 3-4 katı fiyatlarla geçiyoruz. Üstelik yolumuz daha çok uzadı, her seferinde Avrupa’ya gidiş gelişte 50-100 litre fazla mazot yakmaya başladık. Yani bizim için ekstra maliyet oluştu. Tır geçiş fiyatlarının daha uygun hale getirilmesi lazım. Biz Türkiye’ye girerken 550 litre mazotla giriyoruz. Bunu biraz daha yükseltmeleri gerekiyor. En azından bin litre ile girelim ki Mersin’e gidip dönebileceğimiz kadar bir mazotumuz olsun. Kısıtlamayı biraz daha iyileştirebilirler, mesela 850 bin litre gibi bir iyileştirme yapılabilir. Şu an 600 litre ile Türkiye’ye giriş yaparsak gümrük cezası yiyoruz. Bu sefer aldığım 50 litrelik mazot bana 7-8 liraya geliyor” dedi. Noyan, “Sektörde önümüzün açılmasını, devletin bize yardım etmesini istiyor, sadece Türkiye’de değil, dünyada da bize yardımcı olup, yanımızda olmalarını temenni ediyoruz” diyerek sözlerine son verdi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 67




LOJİSTİK

Samsun Yeşilyurt Limanı, 11. LogItrans Transport Lojistik Fuarı’na Katıldı Lojistik sektörünün önemli buluşma noktalarından biri olan Logitrans Transport ve Lojistik Fuarı, 15-17 Kasım 2017 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlendi. Modern teçhizat ve ekipmanları ile Türkiye’nin en önemli liman tesislerinden olan Samsun Yeşilyurt Limanı, Uluslararası Logitrans Transport Lojistik Fuarı’nda bu yıl da yerini aldı. 15-17 Kasım tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen fuarda Yeşilyurt Limanı 9 no’lu salon ve 301 no’lu stantta yer aldı. Aralarında Almanya, İtalya, Avusturya, Fransa, Belçika gibi ülkelerin yer aldığı toplam 22 ülkeden 220 şirketin ve 54 ülkeden 15 bini aşkın ziyaretçinin katıldığı Logitrans Transport Lojistik Fuarı’nda yük taşımacılığı ve lojistik hizmetler, telematik, intralojistik ve taşımacılığın tüm katma değer zinci-

70 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

rinin içindeki ürün ve hizmetler sergilendi. Deniz, hava, kara ve demiryolu taşımacılarının tümünün temsilcilerinin bulunduğu Logitrans’ta, limanlar ve intermodal taşımacılık ile çevreye duyarlı, sürdürü-

lebilir lojistik modelleri fuarın ana temasını oluşturdu. Dünyanın önde gelen liman otoriteleri ile denizcilik şirketleri de fuara büyük ilgi gösterdi. Samsun Yeşilyurt Liman İşletmeleri, lojistik sektörü açısından Logitrans Fuarı’nı önemseyen bir işletme ve son 7 yıldır fuara katılım gösteriyor. Bu yılda açılan stant ile Samsun Yeşilyurt Limanı ulusal ve uluslararası sektör temsilcilerine tanıtıldı. Uluslararası organizasyon, Samsun Yeşilyurt Limanının tanıtımını yapmak, dünya lojistik pazarındaki yeni müşterilerle tanışmalarını sağlamak için oldukça önem arz ediyor. Fuar boyunca sektör temsilcileri lojistik ihtiyaçlarına yönelik çözümleri gözlemliyor ve önemli veriler elde ediyor. Aynı zamanda fuar; sektörde bilgi birikiminin artmasına, görüş alışverişine ve verimliliğin artırılmasına büyük katkıda bulunuyor. Etkileyici stant tasarımı ve sunumları ile ulusal ve uluslararası birçok ziyaretçinin ilgi odağı olan Yeşilyurt Limanı, lojistik sektörünün en büyük buluşmasında Samsun’u temsil eden bir dünya markası olmanın haklı gururunu yaşadı.


LOJİSTİK

Orman yolları MST ekskavatör ile açılacak

D

evlet Malzeme Ofisi (DMO) aracılığıyla satın alınan iş makinaları kurum yetkililerinin katılımıyla fabrika ziyaretinin ardından teknik ve fiziki muayene sonrasında teslim edildi. Muayeneye Orman Genel Müdürlüğü İnşaat ve İkmal Daire Başkanlığı Makine İkmal Şube Müdürü Ferit Torunoğlu, Yedek Parça ve Tamirhane Müdürü Hüseyin Cahit Demirtürk, MST İş ve Tarım Makinaları Genel Müdür Yardımcısı Aydın Karlı, Pazarlama Direktörü Levent Karaağaç, Türkiye Kamu Satışları Müdürü Hakan Saral ve her iki kurumdan uzmanlar katıldı.

Ferit Torunoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey’in yaklaşımları doğrultusunda alacakları tüm iş makinalarının yerli üretim olmasına özen ve hassasiyet gösterdiklerini, bundan da hem kurumların hem de Türkiye’nin kazançlı çıktığını söyledi. MST Genel Müdür Yar-

dımcısı Aydın Karlı ise Orman Genel Müdürlüğünün yerli üretimin desteklenmesi konusundaki hassasiyetinin diğer kamu kurumlarına örnek olmasını istedi. Kamunun yerli üretimi tercih ederken, yerli üreticilerin de kaliteli ürünler üretip, satışı yapılan makinalara sahada en iyi satış sonrası hizmetler verilmesi gerektiğini kaydeden Karlı, “Bu vesile ile 8 adet MST marka M300LC model paletli ekskavatörlerimizin Orman Genel

Orman Genel Müdürlüğü orman yollarının açılmasında kullanmak üzere makine parkını SANKO Holding bünyesinde Gaziantep’te üretilen 8 adet MST marka M300LC model paletli ekskavatör ile güçlendirdi.

Müdürlüğü’ne hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Konuşmaların ardından kurdele kesimi yapılarak ekskavatörler Orman Genel Müdürlüğü yetkililerine teslim edildi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 71


BİLİŞİM

Türkiye’de bir ilk… Türkiye’de ilk defa bir leasIng şirketi bünyesinde filo kiralama faaliyetlerine başlandığını söyleyen Deniz LeasIng Filo Kiralama Genel Müdür Yardımcısı Osman Menteş, “Bizimle büyüme yolculuğunda kol kola yürüyecek tecrübe ve kalitede olan, verilen sözlerin hep arkasında duran Estepe’yi iş ortağımız olarak seçerek ne kadar doğru bir karar verdiğimizi görüyoruz” dedi.

rüşmelerimiz sonucunda Türkiye’de ilk defa bir leasing şirketi bünyesinde filo kiralama faaliyetlerine başlama kararı aldık. Projenin en önemli bölümlerinden birini oluşturan bilgi sistemleri tarafında yerli ve yabancı pek çok yazılım firması ile görüştük. Faaliyetimizi finansal yapı içerisinde ve BDDK denetimde kurgulamanın sistem gerekliliklerinin farkındaydık. Seçilecek yazılımda pek çok ek geliştirme ve düzenleme gerekeceğini biliyorduk. Teknolojik iş ortağı seçiminiz nasıl oldu? Estepe’yi 15 yıldır sektörden tanırım, 3 sene birlikte çalışmışlığımız vardır. Yazılımın özellikle operasyonel süreçlerdeki başarısını ve Sebahat Tepe’yi, bu sektördeki uzun yıllara dayanan tecrübesini çok iyi biliyorduk. Mevcut yazılımı JATO ve Deniz Leasing’in muhasebe sistemi olan İntervision ile entegre etmemiz, yeni bir fiyat hesaplama modülü yazarak Deniz Filo’nun yolculuğunu başlatmamızın en doğru çözüm olacağına karar verdik. Projeyi devreye alma sürecini değerlendirebilir misiniz? Estepe Filo Takip Sistemi’nin hali hazırdaki modüllerinin yanında pek çok ek geliştirmeler yapıldı. Amortisman hesapları, bir filo kiralama şirketinin hayatının en önemli parçalarından biridir; doğru fiyat teklifi verebilmek, doğru bilanço rakamları oluşturabilmenin olmazsa olmazlarından biridir. Estepe ile birlikte çok gelişmiş bir amortisman modülü yazdık. Bu sayede hem TL hem de FX tüm amortisman hesaplamalarını çok sağlıklı bir şekilde yönetebiliyoruz.

D

eniz Filo olarak faaliyete başlama sürecinizi anlatır mısınız? 2012 yılının sonlarında mevzuatta yapılan düzenlemeler ile birlikte Türkiye’de leasing şirketleri, operasyonel leasing (uzun süreli araç kiralama) işlemleri yapabilir hale geldiler. Bu düzenleme ile hemen Deniz Leasing’in proaktif yöneticileri ile gö-

2018 yılı proje hedeflerinden bahseder misiniz? 2018 yılında Estepe’nin web modülünü kullanıma alarak iş ortaklarımızı ve müşterilerimizi de sistemin içine almayı hedefliyoruz. Müşterilerimize web üzerinden kiraladıkları araçları yönetebilecekleri her türlü rapor ve bilgiyi bu sayede sunuyor olacağız. Ayrıca iş ortağımız olan anlaşmalı servislerimizle claimlerimizi, trafik müşavirimiz ile trafik para cezalarımızı Estepe web üzerinden yürütüyor olacağız. Yine 2018 yılında Estepe’yi bankamızın ödeme ve tahsilat sistemleri ile entegre ederek çok daha hızlı işlem yapabilmeyi hedefliyoruz. Estepe’yi tüm Deniz Leasing iş akışları ile entegre ederek, banka şubelerimizin de birkaç seçimle entegre sistem üzerinden anında fiyat teklifi verebileceği geliştirmeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

Teknolojik iş ortağınız ile ilgili genel değerlendirmeniz nedir? Bizimle büyüme yolculuğunda kol kola yürüyecek tecrübe ve kalitede olan, verilen sözlerin hep arkasında duran Estepe’yi iş ortağımız olarak seçerek ne kadar doğru bir karar verdiğimizi görüyoruz. Deniz Filo gibi güçlü ve hızlı büyüyen şirketimize, sektör dinamiklerine göre hızla çözüm ve hizmet üreten bir çözüm ortağı ile çalışmaktan memnunuz.

72 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix



BİLİŞİM

Turkcell olarak sağladıkları dijital ürünler ile KOBİ’lere çeşitli avantajlar sağladıklarını söyleyen Turkcell Ev&Küçük-Orta Ölçekli İşletmeler Satış Direktörü Ceyhun Özata, “Hedefimiz bir KOBİ’nin tüm işlemlerini yapabileceği, zaman kaybetmeden kolaylıkla kullanabileceği dijital bir platform oluşturmak” dedi.

KOBİ’ler Turkcell farkını deneyimleyecek KOBİ’lere yönelik dijital teknolojilere neden yatırım yapıyorsunuz? Dünya hızla dijitalleşme yolunda. Küçük işletmelerden büyük ölçekli firmalara kadar tüm sektörler dünyadaki bu dijital dönüşüme göre hareket ediyorlar. Bir anlamda gelişen teknoloji ile bu dönüşüme uygun hareket etmek zorundalar. Turkcell olarak dijital operatör vizyonuyla dünyadaki bu dönüşüme ayak uydurması gereken tüm müşterilerimizin yanında olmak için KOBİ’lere yönelik dijital teknolojilere yatırım yapıyoruz. Büyümek isteyen KOBİ’ler iş süreçlerini dijitalleşme ile nasıl verimli hale getirebilir?

74 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Tüketiciler artık zaman ve mekandan bağımsız olarak uygun fiyatlı ve avantajlı ürünlere çok kolay ulaşabiliyor. Bu nedenle KOBİ’ler maliyetlerini azami şekilde azaltmalı, hızlı bir şekilde hareket etmeli, tüketicilerin kendilerine ulaşabilmeleri için dijital mecralarda aktif bir şekilde yer almalı. Turkcell olarak sağladığımız dijital ürünlerimiz ile KOBİ’lere çeşitli avantajlar sağlıyoruz. E-şirket olarak adlandırdığımız muhasebe, e-fatura, e-defter ve e-arşiv fatura işlemlerinin bulut üzerinden yapılabildiği, bu sayede müşterilerin donanım yatırımına ve bakım maliyetlerine gerek kalmadan işlem yapılan portali kul-

lanan müşterilerimiz mail ve faks işlemlerini de portalden çıkmadan yerine getirebiliyorlar. Diğer yandan Office 365 ile müşterilerimize e-mail, görüntülü konuşma, depolama ve ortak çalışma alanı, Microsoft Office programlarının lisanslarını herhangi bir donanım, bakım ve güvenlik maliyetine ihtiyaç duymadan sunuyoruz. Bu da demek oluyor ki müşterilerimiz bu ürünü aldığında cihaz fark etmeksizin internete bağlı her ortamda işlem yapabiliyorlar. KOBİ’ler için hedefiniz nedir? Hedefimiz bir KOBİ’nin tüm işlemlerini yapabileceği, zaman kaybetmeden kolaylıkla kullanabileceği dijital bir platform oluşturmak. Bu platform ile bir işletme ticari faaliyetlerini sürdürmesi için gerekli fatura, irsaliye, stok kayıt, çek, senet gibi finansal işlemlerin yapılması; mizan, bilanço gibi muhasebe raporların tutulması; e-mail ve faks gönderilmesi gibi tüm adımları bu platform üzerinden yapabilecek. Böylelikle müşteri tek bir kişiyle iletişim halinde olarak destek süreçlerinde her zaman Turkcell farkını deneyimleyebilecek. Müşterilerimize bu platformu sağlayarak bir yandan avantajlar sunmayı diğer yandan da uçtan uca onların yanında olmayı amaçlıyoruz.



BİLİŞİM

5 yıllık Ar-Ge çalışması ve 5 milyon TL’lik yatırım Octopod hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Şenol Balo: Türkiye’de bir ilk olarak geliştirilen, kod yazmadan yazılım geliştirmeyi sağlayan Octopod, yazılım sektöründeki nitelikli elaman açığı, geliştirme sürelerinin uzunluğu ve teknolojik gelişim ile ticaretin hızla değişiyor olmasına karşın değişim ve dönüşümdeki hız gereksinimlerinin karşılanmaması gibi sorunlara çözüm olarak geliştirilen özel bir platform. Octopod Hızlı Yazılım Geliştirme Platformu, 2012’de başladığımız Ar-Ge faaliyetlerimiz ile 5 yıllık bir çalışma, yaklaşık 5 milyon TL yatırım ile kendi ekibimiz tarafından geliştirildi. 1 yılda 60’ın üzerinde kurumsal müşteride 150’nin üzerinde gerçekleştirilen proje ile yaklaşık 10 bin kullanıcıya erişti.

Kurumların ihtiyacını yüzde 100 karşılayacak kabiliyete sahip Octopod’u yakından tanımak ve firmanın

Octopod’un firmalara sunduğu avantajlar noktasında bilgi verir misiniz? Şenol Balo: Öncelikle, hazır yazılımlar ortalama yüzde 65 oranında verimlilik sağlarken, Octopod kurumların ihtiyacını yüzde 100 olarak karşılayacak şekilde yazılım geliştirebilme kabiliyetinde. Web üzerinde çalışan,

hiçbir güncelleme gerektirmeyen, internet olan her yerden, her cihaz üzerinden kullanılabilen, geliştirme yapılabilen, ERP yazılımları ile entegre çalışan bir platform. Octopod Akademi ve Octopod Mutfak hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz? Şenol Balo: Akademi’de, Octopod ile yazılım geliştirmeyi öğretiyoruz. Eğitimlerimiz, ücretsiz. İsteyen herkes web adresimizden eğitimlere online kayıt yaptırabiliyor. Octopod Mutfak ise firmaların ihtiyaç duyduğu yazılımları bize tarif ettikleri, bizim yazılım ekibimiz tarafından onların ihtiyaçlarına göre, istedikleri şekilde, yüzde 100 kendilerine uyan ve onlara özel yazılım geliştirdiğimiz alan. 1 yıl gibi kısa bir sürede 10 binden fazla kullanıcıya ulaşan Octopod’un bu başarısını neye bağlıyorsunuz? Şenol Balo: Octopod, sağladığı çözümler, hız ve maliyet avantajı sayesinde yüksek seviyede geri dönüş aldı. Normal şartlarda aynı kaynaklarla 8-10 proje yapılabilirken, Octopod ile 40-50 proje hayata geçirildi.

faaliyetleri hakkında bilgiler almak için Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo ve Genel Müdürü Burç Pekmezoğlu görüştük. Balo bizlere Octopod’u tanıtırken, firmanın hedefleri noktasında Pekmazoğlu söz aldı.

76 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Son olarak 2018 yılına yönelik öngörüleriniz ve yatırımlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Burç Pekmezoğlu: Octopod Bilişim olarak 2018’de hem yurtiçinde hem yurtdışında ciddi bir büyüme hedefi içindeyiz. Bayi sayımızı 50’den 100’e çıkartırken, bir yandan da bayilerimizi büyüteceğiz. 5 ülke distribütörü sayımızı, 10’a çıkartmayı, şu ana kadar Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar’a ulaşan Octopod’u; 2018 yılında Batı Avrupa, Orta ve Güney Amerika ve Asya pazarına açmayı hedefliyoruz. 2018 yılı, ürün yelpazemizde de sürpriz değişikliklerle dolu bir yıl olacak. Kiralama, Test platformu, Octopodyum ile geliştirilebilir paket ürünler gibi birçok farklı platform ile müşterilerimize uygun ve daha kolay ulaşılabilir kurumsal ürünler sunmaya hazırlanıyoruz. Octopod 2018 yılında da eğitim odaklı sosyal sorumluluk faaliyetlerine devam edecek. Tüm bunları düşündüğümüzde 2018 yılı bizim için yüzde 100’ ün üstünde büyüme sağlayacağımız bir yıl olacak.



BİLİŞİM

KOBİ’lerin dijital danışmanı Yellow Pages!

Mağazasının, işyerinin ziyaret edilmesini isteyen, müşterilerinin kapısından içeri girmesini isteyen her KOBİ’nin internette bulunması gerektiğini söyleyen Yellow Pages Genel Müdürü Serhad Akkoç, “Hedefimiz Türkiye’de mobil uyumlu, güvenilir bir web sitesi olmayan KOBİ bırakmamak” diye belirtti.

K

OBİ’lere yönelik dijital teknolojilere neden yatırım yapıyorsunuz? Dijital teknolojilerin hızla değiştiği bu dönemde, dijital ekonominin yeni tüketim alışkanlıklarını hayatımıza hızla sokmasıyla, işletmelerin de bu değişimden uzak kalmaları düşünülemez. Dikkat çekici bir biçimde hızla tüketilen akıllı cihazlar, bu cihazların üzerinde gelişen yeni uygulamalar ve bu uygulamaları kullanan tüketici kitlesi işletmelerin de bu alanlarda bulunmasını zorunlu kılıyor. İşletmelerin ölçeklerine bağlı olarak günlük kaygıları sadece satış üzerinde yoğunlaşırken, Yellow Pages KOBİ’lere dijital danışman olarak, dijital ekonomide yer almaları için öncelikle nereden başlamalarını anlatan bir partner olarak konumlanıyor.

78 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Yellow Pages olarak, öncelikle KOBİ’lerin dijital dünyada bulunmalarını sağlıyoruz, yani en popüler harita uygulamalarına kayıt olmalarını sağlıyoruz. Sonrasında Yellow Pages Portal üzerinde vitrin sayfalarını hazırlayarak internet trafiğinde ve arama motorlarında indekslenmelerini sağlıyoruz. Gelişen internet trafiğine bağlı olarak web sitesi hazırlıyoruz. Web sitelerimiz SEO ve bütün cihazların ekranları ile uyumlu. KOBİ web siteleri için yıl boyu güncelleme ve bakım hizmeti de veriyor, dijital pazarlama konusunda da ücretsiz danışmanlık sağlıyoruz. KOBİ’lerin dijital dünyada varlığını güçlendirecek bu siteleri ulaşılabilir fiyatlarla sunuyor ve bünyemizde kurulan özel ekiple firmalara danışmanlık veriyoruz.

Büyümek isteyen KOBİ’ler iş süreçlerini dijitalleşme ile nasıl verimli hale getirebilir? Bugün dijital dünyada öne çıkabilmek için mümkün olduğunca fazla noktada, web sitesinden online firma rehberlerine, mobil sitelere, portallara, bloglara, sosyal medya platformlarına kadar her yerde var olmak gerekiyor. Mağazasının, işyerinin ziyaret edilmesini isteyen, müşterilerinin kapısından içeri girmesini isteyen her KOBİ internette bulunmalı. Tıpkı işyerinizin kapısına tabelanızı asarken uzaktan görünmesini istemek gibi aslında... Üstelik dijitalde sokak ya da cadde ile sınırlı değilsiniz; günün her saati, sizi herhangi bir lokasyondan arayan herkesin sizi bulabilmesi mümkün. Yeter ki internette olun, mobil cihazlarda olun, arama motorlarına kendinizi gösterin, online firma rehberlerinde kayıtlı olun. Dijital teknolojilerin en önemli faydalarından biri de çok net takip edilebilir olması. Çeşitli analitik araçlar kullanılarak işletmeler hangi ürünlerinin daha fazla trafik aldığını ya da ne zamanlar en fazla satış yapabildiklerini ya da telefonlarının en fazla ne zaman çaldığını kolaylıkla takip edebilir konuma geliyorlar. Yellow Pages uzman ekipleri ile işletmeleri bu yönde de bilgilendiriyor ve sektörel trendleri de paylaşarak verimliliği artırıyor. KOBİ’ler için hedefiniz nedir? Hedefimiz Türkiye’de mobil uyumlu, güvenilir bir web sitesi olmayan KOBİ bırakmamak. Silikon Vadisi’nin önde gelen teknoloji şirketlerinden Duda ile yaptığımız işbirliği ile KOBİ’lere yönelik hizmetlerimiz çok hızlandı. Bugün neredeyse her gün 1 KOBİ’ye web sitesi hazırlıyoruz. Sağladığımız dijital pazarlama danışmanlığının KOBİ’lere çok önemli bir katma değer sağlayacağını söyleyebilirim.


BİLİŞİM

Sezinsoft ile yeni nesil harita katmanlı çözümler Sadece uzmanlaştıkları konularda yazılımlar gerçekleştirdiklerini belirten SezinSoft Genel Müdürü Yılmaz Keskin, bu anlayışın kendilerini daha ilerici yaptığından söz ederken, uzmanlaştıkları harita katmanlı yazılımlar hakkında da bilgiler verdi. SezinSoft hakkında bilgi alabilir miyiz? SezinSoft neler yapar? Sezinsoft; harita katmanlı yazılımlar yapan, firmaların saha ziyaret ve sevkiyat davranışlarına göre geliştirdiği, Geowix rota engine üzerinde historik ve anlık trafik zamanı baz alarak en optimum saha davranış planlaması ve takvimi oluşturmayı amaçlayan, optimizasyon bazlı çözümleri vizyonu kabul eden yazılım teknolojisi firmasıdır. Özellikle rotalama segmentli iş çözümlerine odaklanarak bu konuda yazılımlar geliştirmektedir. Geliştirmiş olduğunuz yazılım ürünlerinizden bahseder misiniz? Tamamı şirketlerin operasyonlarına optimizasyon sağlayan harita kat-

birçok parametreyi gözeterek planlama yapar.

manı üzerinde geliştirilmiş ürünlerdir. Sevkiyat rotalama ve yönetim programı; gerçek ve historik trafik katmanı üzerine kurgulanmış, şirketlerin mevcut dağıtım organizasyonları optimize edip uçtan uca planlama ve yönetim imkanı sağlayan Nosi Rotalama Modülü’dür. Müşteri ziyaret yönetimi; yine harita katmanı ve rotalama engine üzerinde çalışan, farklı frekanslarda müşteri ziyaret planlamalarını yapabilen, aylık ziyaret takvimi oluşturan ve sonrasında mobil uygulamamız üzerinde aktiviteyi yöneten müşteri ziyaret yönetim programıdır. Personel servis güzergah yönetimi; servis güzergahlarını kişilerin yürüme, servis süresi, kilometre, inişbiniş zamanlarına göre planlayan ve yöneten, yakıt, kilometre farklılıklarını otomatik raporlayan, izin, misafir servisim ve şikayetim var uygulamaları ile birlikte mobil uygulama ile uçtan uca yönetim sağlayan ve servis maliyetlerini düşüren harita katmanlı bir uygulamadır. Bu program kullanımı ile birlikte kişilerin yürüme ve en uygun servis güzergahlarını belirleyebilir ve servislerinizi harita üzerinde yönetebilirsiniz. Teknik servis zamanı planlama programı; teknik servislerin, çağrı geldiği andan itibaren coğrafi olarak planlamasını yapan ve harita tabanlı uygulamadır. Servis planlamasını yaparken müşterinin coğrafyadaki konumunu baz alır ve servis yetkinlik, servis eleman iş yoğunluğu, mesai ve

GeoWix Rotalama ve Dağıtım Planlama çözümünüz Türkiye’nin en iyi rotalama algoritması... Peki, GeoWix nasıl bir sistem anlatır mısınız? GeoWix engine, SezinSoft’un geliştirdiği tamamı yerli bir akıllı algoritma bazlı bir rotalama enginedir. Farklı ihtiyaç ve çözümlere göre servis edebileceğimiz bir yazılımdır. Historik ve anlık trafik zamanını baz alır ve yüzde 92 rota uyumludur. 25 yıllık dağıtım ve saha operasyon deneyimlerini barındıran slot zamanlı, mesai çalışma zamanı, kapasite ve birçok operasyon frekanslarını barındırmaktadır. KOBİ’lere özel Nosi Kobi İşletme Paketi’nizden kısaca bahseder misiniz? KOBİ paketi, KOBİ’lerin ihtiyaç duyduğu birçok modülden oluşmaktadır. Modülün tamamı cloud ve mobil uyumludur. Nosi Kobi İşletme Paketi içerisinde; personel yönetimi, ihtiyaç ve satın alma, cari yönetimi, banka ve kasa işlemleri, envanter yönetimi, satış siparişi, fatura, e-fatura, ürün maliyetlendirme yönetimi, sipariş yönetimi, dağıtım ve pazarlama yönetimi gibi birçok katmanı barındırmaktadır. Son olarak, hizmet verirken öncelikleriniz nelerdir? Fark yaratmak için neler yapıyorsunuz? Sezinsoft yeni nesil harita katmanlı ve optimizasyonu hedefleyen programlar geliştirmektedir. Geliştirdiğimiz tüm programların tamamı mobil alt yapısıyla çalışır. Her modülümüzde harita katmanı mevcuttur. Gün içi çalışma verimliliğini artıran yazılımlar yazmaktayız. Özellikle saha yönetimiyle ilgili modüllerimiz ile optimizasyonu amaçlayan böylece şirketlere uçtan uca yönetebilecekleri çözümler sunuyoruz. Sadece uzmanlaştığımız konularda yazılımlar gerçekleştiriyoruz. Bu da bizi bu konularda daha ilerici yapıyor.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 79


WORKSHOP

Dijitalleşmenin KOBİ’lere etkisi bu workshopta masaya yatırıldı Ekonomi ve iş dünyası dergisi Hizmetix ve Yazılım Sanayicileri Derneği, dijitalleşmenin KOBİ’lere etkisini anlatmak üzere, 23 Kasım 2017 tarihinde, Wyndham İstanbul Old CIty Laleli Oteli ev sahipliğinde workshop düzenledi.

İstanbul Kültür Üniversitesi STF Yeni Medya ve İletişim Bölümü Yrd. Doç. Dr. Saadet Uğurlu: “Değerli konuşmacılarımız, konuklarımız ve öğrenci-

lerimiz, ekonomi ve iş dünyası dergisi Hizmetix ve Yazılım Sanayiciler Derneği’nin dijitalleşmenin KOBİ’lere etkisini anlatmak üzere düzenlediği bu workshopa hepiniz hoş geldiniz. Bilgiye erişim en eski çağdan itibaren toplum ve insanların ihtiyaçlarındandır. Bilginin çoğalmasını sağlayan teknoloji iletişim araçları ile ülkelerin ve dünyanın sosyolojik değişimlerini ve reformları beraberinde getirmiştir. Toplumu güçlü kılan hep bilgi yönetimi olmuştur. Günümüzde de bilgilerin sayısallaşmasıyla beraber değişim yönetimini konuşur olduk. Dijitalleşen dünyada küreselleşen ekonomi, zorlaşan rekabetle beraber gelişen teknolojiye ayak uydurmak artık zorunlu bir hal almıştır. Bu kadar hızlı değişim Türkiye’deki KOBİ’leri nasıl etkileyecek? Ne yapmaları gerekiyor? Bu oturumda dijital dönüşümün KOBİ’lere etkisi, Bulut Bilişim, Dijital ve Akıllı KOBİ, Endüstri 4.0, e-dönüşüm, geleceğin ödeme sistemleri, Türkiye’deki yerli yazılımın önemi, kurumsal kaynak planlaması çözümleri hakkında alanında uzman konuşmacılarımız görüş ve tecrübelerini sizlerle paylaşacak.”

Sektörün Kanayan Yarası Nitelikli İnsan Gücü İhtiyacı YASAD Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Ufuk Güneş: “Yazılım sektörünün en önemli sorunu; nitelikli elaman. Bir tarafta ciddi bir şekilde insan kaynağına ihtiyacı olan, eleman arayan bir sektör, bir tarafta mezun olup iş bulamayan gençlerimiz. Bu kanayan yaranın bir çaresinin bulunması lazım. Bizlerin dünyayla rekabet edebilmesi için tek kaynağımız var o da akıl... Biz bu nitelikli insanı bulamadığımız için dünyayla rekabet etmekte zorlanıyoruz. Bizim her yıl aradığımız nitelikli eleman sayısı minimum 30 bin civarı. Sadece yazılım mühendislerinden bahsetmiyorum. Bizim her konuda elemana ihtiyacımız var. Hindistan şu anda bilişim sektöründe 3 milyon 240 küsur bin kişiyi istihdam ediyor. Bizim ise bilişim sektöründe istihdam ettiğimiz kişi sayısı 260 bin. Ciddi bir farkı yakalamamız lazım. Hindistan kullandığı nitelikli kaynakla yılda 118 milyar dolar bilişim ihracatı yaptı. Bunun 32

80 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

milyar doları sadece yazılım. Bizim ise 2023 için hedefimiz 15 milyar dolar. Dünyayı anlamaya başlamamız lazım. Sektörün ötesinde diğer bir sorun da ürettiğimiz ürünlerde devletle yarışmak zorunda kalmamız. Aslında özel sektörün alanına kamu girmez. Düzenlemeyi yapar, özel sektörün önünü açar. Ancak sistem şu an bu şekilde ilerlemiyor. Bir diğer sorun ise maalesef bizim sanayimiz de çok eski olmadığı için, yani daha genç bir cumhuriyet ülkesi olduğumuz için sermaye birikimimiz birçok alanda eksik. Bu yüzden özel sektöründe bilgi birikimi kısıtlı… Şimdi nihayet yeni yeni 2. ve 3. kuşak bir araya gelmeye başladı. Onlarla beraber bizim yapmış olduğumuz akıl ürünleri ifade edilir hale geldi. Dijital dönüşümün hem KOBİ’ler tarafından hem bizim tarafımızdan hızlanarak çözülmesi lazım. Bunun içinde genç nesle çok fazla iş düşüyor.”


WORKSHOP

Türkiye Endüstri 4.0 dönüşümünün şu anda neresinde? Türkiye bu dönüşüm için hazır mı?

KOBİ’lerin Dünyaya Açılan Kapısı: E-ticaret Akınsoft Pazarlama Müdür Yardımcısı Ganimet Gilancı: “Küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak tanımlanan KOBİ’ler için yıllar önce bir banka kuruluşu şöyle demişti; ‘Küçük olamam büyümek istiyorum…’ Ülkemizde işletmelerin yüzde 99’u KOBİ’lerden oluşuyor ve istihdamımızın şu an da yüzde 55’i bu işletmeler tarafından sağlanıyor. Ekonomimiz bu kadar KOBİ’lere bağımlıyken bizim ciddi anlamda KOBİ’lere destek vermemiz gerektiği de bir gerçek. KOBİ’lerin avantajlarına baktığımız zaman; bu ölçekteki firmalar piyasada müşteriyle daha çok iç içeler, müşteri ihtiyaçlarını çok daha kolay analiz edebiliyorlar, piyasada daha kıvrak hareketleri vardır, anlık karar verebiliyorlar, anlık operasyon değişikliği yapabilirler. Bu anlamda KOBİ’ler yenilikçidir aslında. Baktığınızda hem büyük işletmeler hem de KOBİ’ler e-ticaret alanında aynı koşullarda yarışıyor. Yani siz büyük işletmede olsanız, küçük işletmede olsanız aynı bilgisayar, aynı ekran üzerinden sunuyorsunuz ürünü. Dolayısıyla günümüzdeki geleneksel yöntemlerle iş yapan firma sayısı sürekli azalıyor. Aslında dünyada perakendeden sürekli bir e-ticarete yönelik bir ilerleyiş var. Fakat bu çok yeterli değil... Şu anda dünyadaki perakendenin e-ticarete bıraktığı pay yüzde 8-8,5. Türkiye’de ise bu oran yalnızca yüzde 3,5 civarında. Bir şirketin yapmış olduğu araştırmaya göre önümüzdeki 2 yıl içerisinde 3 KOBİ’den 2’sinin e-ticarete atılması öngörülüyor. Dijitalleşmenin bu kadar önemli olduğu bir dönemde KOBİ’leri biz dijitalleşme alanında çok daha hızlı bir şekilde dijital dünyayla tanıştırmak adına hem optimal maliyetlerle hizmet vermeye çalışıyor hem de yerli piyasayı tercih etmenin onlar için çok önemli bir şey olduğunu vurgulamak istiyoruz.

Bilin Yazılım Yrd. Doç. Dr D. Zafer İnkaya: “4. Sanayi Devrimi ya da Endüstri 4.0, Alman teknoloji firmaları tarafından ortaya atılan bir kavram. Bana göre bu kavramın ortaya atılmasındaki ana etmen, Alman teknoloji firmalarının kendi yeni teknoloji ürünlerini daha kolay ve yoğun olarak hem kendi ülkelerine hem de dünyaya pazarlamak istemesi. Kablosuz iletişim alt yapıları, internet ve bulut teknolojileri, mobil cihazlar, giyilebilir cihazlar, özel amaçlı işlemciler, bilgisayarlar, büyük veri analitik makine öğrenmesi ve derin öğrenme yöntemiyle bunların yazılım alt yapıları, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik uygulamaları, tüm bu teknolojilerden yararlanan otonom cihazlar, robotlar, uygulamalar ve tabii bütün bunları kullanan nesnelerin interneti adını verdiğimiz teknoloji, sanayide özellikle çok ciddi katkısı olabileceğini gördüğümüz üç boyutlu baskı teknolojileri, hepsi birlikte aslında Endüstri 4.0 dediğimiz kavramı teknik olarak ifade etmektedir. Endüstri 4.0 dönüşümünde Türkiye’nin konumuna baktığımız zaman, ne yazık ki hala bu teknolojilerin kullanıcısı durumunda olduğumuzu görüyoruz. Endüstri 4.0 ya da başka ne dersek diyelim, şu andaki alt yapısal yeteneklerimizi geliştirmek için kafa yormamız şart! Daha iyi bir yere gitmek ve ekonomik operasyonel açıdan bu işi daha iyi başarabilmek istiyorsak bunun başlangıç noktası yazılım… Çünkü bütün bu bahsettiğim teknolojilere baktığımız zaman altında yatan en büyük katman yazılım ve biz hepimiz de yazılım dünyasının üyeleriyiz. Bu konuya gönül vermiş, bu konuda kafa yoran insanlarız. Dolayısıyla bir şekilde bizlerin özellikle bu konuya daha çok sahip çıkması gerekiyor. Sadece satış değil de bu konuda teknoloji geliştirerek ve bu teknolojinin sahibi olarak yola devam edersek, daha iyi yerlere gelebileceğimize inanıyorum. Ancak bu işin bir de kullanıcı tarafı var ki, burada da karşımıza iki kritik nokta çıkıyor; ya sadece kullanıcı olmak ya da bu teknolojileri kullanarak yaratıcı olmak... Şu andaki kullanıcı profilinin yaratıcı olmadığını düşünüyorum. Bunu gerçekleştirebilmek için ise görev yine bize düşüyor. Bu noktada eğitimler vermek ve tanıtımlar yapmamız gerekiyor.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 81


WORKSHOP

Veri-Müşteri İlişkilerinde Yapay Zeka, Yapay Zeka İle Dönüşüm ve Veri Kullanımı Etiya Bilgi Teknolojileri Kurucu Ortak Ali Durmuş: “Yapay zekayı, bilgisayarın, zeki bir varlık olan insanın davranışlarını ya da öğrenme tekniğini taklit etmesi ve benzeri davranışları yerine getirmesi şeklinde ifade edebiliriz. Yapay zeka ile ilgili bir olumsuz bir de olumlu senaryo var. Burada şunu unutmamak gerekiyor; yapay zeka dediğimiz sistemler öğreniyorlar. Peki, kimden öğreniyorlar? Tabii ki insandan öğreniyorlar. Dolayısıyla Microsoft’un yapay zeka sistemini ırkçı hale getiren bizleriz. Bu yüzden insanlar ne kadar doğru yöne giderse, yapay zeka da bizim hayatımızı o kadar kolaylaştıracak. Böylece o kötümser senaryodan uzaklaşıp, iyimser senaryolara gideceğiz. Ben iyimser senaryo taraftarıyım ve yapay zekayı da ülkemiz için bir fırsat olarak görüyorum. “Peki, yapay zekanın tehdit boyutu yok mu?” diyeceksiniz. Tabii ki var; işsizlik, öğrenilmiş bilginin bulut bilişimle birleşerek merkezileşmesi, merkezileşmiş algoritmanın belirli ülkelerin ya da büyük şirketlerin tekelinde olması ve diğerlerini boyunduruğu altında tutması… gibi pek çok tehdit unsuru sayabiliriz, ama bir takım önlemleri aldığımızda bu tehditleri fırsata da çevirebiliriz. Bu noktada ilk yapmamız gerekenler kendi yapılarımızı oluşturmak ve

82 •

insanlarımızı daha fazla eğitmek olacaktır. Her KOBİ’nin amacı bütün şirketlerde olduğu gibi büyümektir. Bu büyüme sürecinde birtakım zorluklar ortaya çıkar. Çünkü firma daha önce yapmadığı şeyleri yapmaya başlar. Müşteri yönetimi de bunlardan biridir. Öncelikle insanlar kendileri bu işleri yapmaya çalışırlar, dijitalleşmeye önem vermezler. Sayıları büyüdükçe altından kalkamaz duruma gelirler ve yeni organizasyonlar, sistemler yapmak durumunda kalırlar. Ama ufak bir sıkıntısı vardır, bütün işi dar bir kadro etrafında yürüttüğü için büyüdüğü zaman bunu dağıtamaz duruma gelir. Bu noktada firmaların yapay zekayı müşteri yönetiminde en baştan kullanmaya başlaması ve öğrenmesi lazım. Yapay zekalar sizin kadar iyi, sizin kadar kötüdür. Onlar zamanla sizden davranış şekillerini ve işinizi öğrenirler. Siz büyüdükçe bazı işlerinizi ona doğru aktarıp, onun tarafından yapılmasını sağlarsınız. Böylece SKY yönetme dediğimiz kavram belirli alanlarda çok daha rahat olur.

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Endüstri 4.0’a geçiş için ihtiyaç duyulan teknolojik sistemler neler?

Bilgi Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu: “Teknolojilerin bir araya geldiği, ihtiyaçların bir araya toplandığı bir nokta var; o da Endüstri 4.0’ı geliştiriyor. Bugün bir anket yapıldığında ve gençlere ‘olmazsa olmaz şey nedir?’ diye sorulduğunda sudan, elektrikten, kitaptan daha önce ‘internet’ diyen bir grup karşımıza çıkıyor. İnsanın ihtiyaçlara bakışı farklılaştı ki bunun getirdiği bir dönüşümün de gereksinimi var ortada. Drone’larla teslim edilen malzemelerden bahsediyoruz. Bunların ciddi getirdiği bir yük var. Akıl evrimleşirken tabii ki sanayide de şu anda uçuşan kavramlar var; Endüstri 4.0, IoT, mobil-x, BT güvenliği, veri değerleme, 3D, 3 boyutlu yazıcılar gibi… Bunların hepsini bir araya getirdiğinizde Endüstri 4.0 kavramını biraz daha tanımlayabilir hale geliyoruz. Endüstri 4.0 ile birlikte üretim modellerinin değişmesiyle ilgili çok ciddi şeyler olacağını söyleyebiliriz; ödeme sistemleri ve modelleri değişecek, ürünler kişiselleşecek, standart ürün döneminden esnek modeller kavramına geçiş olacak (butik üretim). İşin yerinde üretimi gerçekleşecek. Ciddi bir değişim modelidir bu. Kurumlar, bireyler, makineler arasındaki ilişkinin yeniden tanımlanması gerekecek. Simülasyon çok ciddi önem taşıyor burada. Bir şeyi üretmeden önce onun simülasyonunun yapılması ve saha uygulamasının tespit edilmesi gerekiyor. Saha teknolojileri ve bilgi teknolojileri entegrasyonu, yatay- dikey sistem entegrasyonu bunlar yine bileşenler kapsamında. Siber güvenlik en önemli konu, bulut yine bunun bir parçası, katmanlı üretim (3 boyutlu yazıcılar), sanal ve artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti… gibi daha pek çok kavramı Endüstri 4.0 içerisinde sayabiliriz.


WORKSHOP

Büyümek İsteyen KOBİ’ler İş Süreçlerini Dijitalleşme İle Nasıl Verimli Hale Getirebilir? Metrobi CEO’su Oğuzhan Uyar: “Biz hem KOBİ’yiz hem de KOBİ’lere hizmet veriyoruz. Bizim sağladığımız ürün tamamen KOBİ’ler odağında. KOBİ’ler çok önemli işler yapıyorlar. Girişim şirketleri de teknolojiyi benimseyen KOBİ’lerdir. Diğer girişimcilerden tek farkımız biz teknolojiyi yoğun olarak kullanıp çözüm üretiyoruz. Özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin kullanacağı, ulaşım alanında dağıtım, müşteri ziyaretlerini planlayan bir sistem geliştirdik. Ayrıca bizim çalıştığımız alanda yani lojistik sektöründe insan emeği en yoğun alanlardan bir tanesi… Türkiye’ye baktığımızda büyük kargo şirketlerinden tutun şehirlerarası ulaşım yapan şirketlere kadar dijital dönüşümün çok az uğradığı genellikle insan emeğiyle işleyen bir operasyon lojistik sektörü ve biz buraya elimizi attık. Burada bir değişim yaratmaya çalıştık. Türkiye’deki cironun yüzde 60’ı KOBİ’lerden sağlanıyor. İstihdamın yüzde 75’i de KOBİ’lerden geliyor. KOBİ’ler ilk başlangıç noktalarında dijital yöntemleri kullanarak farklılık üretmek ihtiyacındadırlar ki, oradan beslenerek daha büyük olabilsinler. Büyük şirketlerin bıraktığı küçük boşluklardan KOBİ’ler farklılık yaratarak büyürler. ‘Global düşün, yerel hareket et’ mantığıyla ilerlenmeli. KOBİ’ler için dijitalleşmenin önemi çok büyük. Bu alanda da birçok çözüme ihtiyaçları var. Bunlar e-fatura, e-ticaret, ERP, lojistik yönetimi olabilir. KOBİ’lerin çok büyük avantajları var, çünkü küçükler. Değişiklik çok hızlı uygulanabilir. Büyük işletmeler değişiklikleri 1 yılda pilot çalışmalarla yapabilirken, KOBİ’ler operasyonu tamamen dijitale çevirme yönünde bir opsiyona sahip ve çok hızlı karar alabiliyorlar. Bu açıdan çok büyük avantajları var. Dünya değişiyor. Küçük şirketlere hitap ediyor olabilmek çok önemli hale geliyor. KOBİ’lerin dijitalleşip rutin var olan şeyleri kullanıp, bunların üzerine ekleyerek bütün global piyasada lokal düşünüp ama global olarak da ulaştırılabilecek ölçeğe gelmesi gerek. Yani entegrasyondan kaçmamak lazım. Özellikle bir alanda etki üreterek verimli hale gelinmeli. Dijitalleşmede yerel düşünüp globale ulaşmak için de dijital alt yapıların öneminin altını çizmek gerek.”

Nesiller Arası Geçişin Dijital Dönüşüme Etkileri

Login Yazılım Yönetim Kurulu Üyesi Levent Sılay: “Login Yazılım olarak orta ve büyük ölçekli firmaların dijitalleşmesi üzerine çalışmalar yapıyoruz. Dijital dönüşümün oluşması için önce bazı ihtiyaçların doğması gerekiyor. Dünya üzerindeki en büyük ihtiyaçları doğuran en önemli unsurlardan biri insandır ve günümüzde özellikle kuşak değişimiyle beraber insanların hayallerinin ve beklentilerinin değiştiğini gözlemliyoruz. Ciddi bir kuşak değişimi söz konusu... Dijitalleşmeyle birlikte iş yapış şekilleri değişim gösteriyor. Örneğin, benim ikinci kuşak temsilcisi olarak, 30 yıllık firmayı bir 30 yıl daha ileri götürebilmem için ciddi çalışmalar yapmam gerekiyordu. Bunun için öncelikle Türkiye ve Dünya üzerindeki iş modellerini inceleyip buna paralel olarak iş modelini değiştirebilmek için tüm karar verici organları ve orta sınıf yöneticilerin tamamını gençleştirmek de lazımdı. Biz de firmadaki tüm çalışanları gençleştirdik. Bu sayede firma bir ivme kazandı. Bu ivmenin sebebi bu kişilerin teknolojiyi farklı boyutlarda kullanabiliyor olmasıydı. Dijital dönüşüm ile artık dünyanın herhangi bir noktasındaki insana yedi bağlantı üzerinden ulaşılabiliyoruz. Bu, teknolojinin ne kadar güçlendiğini ve dijital dönüşümün hangi noktasında olduğumuzu gösteriyor. Yeni nesil tekrarlayan işleri yapmak istemiyor. Bu yüzden yapılan işler dijitalleşiyor. Ne zaman ki bizim ülkemizdeki karar vericiler bizim neslimizdeki insanlar olursa o zaman da bugün üzerinde konuştuğumuz dijital dönüşüm çığ gibi büyüyecek, daha da hızlı ilerleyecek. Çünkü bizim neslimiz; şirketinin ve işinin yönetimini, üretiminin yönetimini, finansının yönetimini belli bir sistem üzerinden yönetmek isteyecek.”

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 83


WORKSHOP

ERP sisteminin verimliliğe etkisi nedir? Firmaların ERP Seçimi Neden Önemli? Logo Yazılım İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan: “90’lı yılların ortalarından sonra sanayileşmenin ve bilgi teknolojilerinin getirdiği yapıyla beraber, yazılım sektörü üretim süreçlerinde devreye girdi. Üretime doğru ilerleyen gidişat çeşitli kavramları da ortaya çıkardı. İlk olarak ortaya çıkanlar ise MRP1 ve MRP2 süreçleriydi. Bunlar da üretim yönetimini kapsıyordu. Ayrıca insan kaynakları süreçlerinin ERP sistemlerine entegre edilmesiyle bütünleşik bir yapı sağlanmış oldu. Böylece kurumlarda bilgi teknolojilerinin kullanıldığı tüm yazılım ve donanımlar ERP başlığı altında toplandı. Günümüzde teknolojinin gelişmesi, ekonominin değişmesi, uluslararası iletişim ve bunlarla ilgili olarak işbirliklerinin, ticaretin değişmesi gibi ekonomik kavramlar, tamamlayıcı çözümleri gündeme getirdi. Özellikle CRM, iş analitiği, tedarik zinciri, siber güvenlik ve e-devlet kavramı KOBİ’lerde dijitalleşmeyi tetikleyen unsurlar oldu. Türkiye’de çok hızlı bir gelişimle e-fatura, e-irsaliye, e-defter gibi bütün kağıt basılı düzenlemeler ile yürüyen sistemler elektronik ortama kaydı. Şu anda milyonlarca fatura tamamen elektronik ortamda… Bunun faydası, kayıt dışı ekonominin engelenmesinin yanı sıra, bir taraftan da bilişim teknolojilerinin gelişmesi ve ERP süreçlerinin elektronik sistemler ile entegrasyonunun sağlanmasıydı. Yapılan analizlere göre, elektronik ortama geçilmesiyle maliyetlerde yarı yarıya bir tasarruf oldu. Tabii bir de madalyonun diğer tarafı var; yani çevre dostu olmak… ERP projelerinin sadece bilgi teknolojileri projesi olarak ele alınmaması gerekiyor. Bir performans sisteminin olması şart! Yani ‘Biz bu projeden ne bekliyoruz ve ne için yapıyoruz?’ Bunun sadece bir yatırım ve dijitalleşme değil, verimlilik sağlama, rekabette öne geçme avantajı olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum. ERP programlarında birincil unsur daha çok ve hızlı olarak veri kaydı yapmak, işlemek, yani zaman kazanmaktır. ERP projelerine sadece üretim tarafından değil, şirketin tüm süreçlerinin birbiriyle uyumlu olması açısından da bakılması gerekiyor.”

84 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Kişiselleştirmede Big Datanın Önemi

Onuss Kurucu Ortak Banu Ortaç: “Verilerin yüzde 75’ini bireyler olarak biz üretiyoruz ve bunun yüzde 80’i de ticari anlamda organizasyonlar tarafından kullanılıyor. ‘Büyük veri dediğimiz zaman ne anlıyoruz?’ Büyük veri ile kişiselleştirilmenin önemi dediğimizde bu hizmeti sağlayan dijitalleşen ilk endüstri aslında müzik...Spotify bunu çok başarılı bir şekilde uyguladı, müzik dağıtım alanında bir dönüşüm sağlayan ve paylaşım hizmet modeli sunan başarılı öncül uygulamalardan bir tanesi. 100 yıl önce üreticinin dominant olduğu dönemde Ford Motor’un kurucusu Henry Ford, müşterilerine seçenek sunma konusunda ‘sadece siyah olması kaydı ile istedikleri otomobili seçebilirler’ cevabını verirken günümüzde müşterinin ismi değişti, kullanıcı, paydaş, abone gibi tanımlar hayatımıza girdi. Kullanıcıları memnun etmek için hızla farklı kaynaklardan akan bu değişkenlerin, hacimli ve çeşitli, değerli verinin analitik sistemlerle analiz edilerek kişiselleştirilmiş hizmetlere dönüşmesi önem kazanıyor. Sağlık sektörü bu konuda çok ciddi çalışmalar yapıyor. Kişiselleştirilmiş ilaç, tedavi, 3D yazıcılarla organların basımı gibi konularda çalışmalar yapılıyor. Bizler de lokasyon bazlı çözümlerimizde müşterilerimize nokta atışı doğru zaman ve yerde doğru hizmeti doğru müşteriye iletebilecekleri kişiselleştirilmiş hizmeti sunabilecekleri sistemler sunuyoruz. Türkiye’de yüzde 50 gibi bir oranda internet kullanıcısı mevcut, kullanıyor ve tüketiyoruz. Biz yüzde 100 yerli yazılım üreten kendi framework ve yapay zeka algoritmalarını geliştiren firmalardan biriyiz. Bizler gibi teknolojisini üreten darboğazları çözen, üreten nesilleri destekliyoruz. Teknolojiyi üretirken aynı zamanda doğaya saygılı karbondioksit emisyonunu azaltmaya yönelik, doğa dostu çıktılar üretme ve fayda sağlama konularında da emek ve zaman harcamaya özen gösteriyoruz. Umuyorum gelecekte yeni nesiller, teknolojiyi tüketim yerine üretme konusunda daha başarılı olacaktır.”


WORKSHOP

E-Dönüşümün Firmalara Faydası

Nesnelerin interneti nedir? ATP Proje Yöneticisi Mustafa Çetin Kızılboğa: Son yıllarda tüm dünyada özellikle teknolojik alanda hızlı bir dönüşüm var. Biz de bu dönüşüme ayak uydurmak için adımlar atıyoruz. Bunu hızlandırmak amacı ile yaklaşık bir sene önce yerinde Ar-Ge merkezi olduk. Bu süreçte birçok yeni teknoloji ile tanıştık. Bu teknolojik yeniliklerin başında Nesnelerin Interneti gelmektedir. Özellikle internetin hızlanması, işlemci hızlarının artması ve ucuzlaması, akıllı telefonların yaygınlaşması, her yerde Wifi’ye ulaşılabiliyor olması bu dönüşümü hızlandırdı. Her türlü izleme cihazları, sensörler, biochipler veya erişim düzenekleri nesne olarak nitelendirilmektedir. Amerikan Federal Ticaret Komisyonu nesnelerin internetini ‘günlük kullanımımızda olan nesnelerin internete bağlanıp veri gönderip alması kabiliyeti’ olarak tanımlamıştır. 2017 itibariyle tahminen 20 milyarın üzerinde sensör internete bir şekilde bağlı ve bu sayıya her saniye 63 sensör ilave oluyor. Sensörlerden sisteme akan verilerin analizi değerli bilgiler sağlamaktadır. Bir yandan tarladan ürünlerin ne zaman toplanacağına karar verirken, bir yandan da restoran müdürünün işini nasıl kolaylaştırabileceğimizin yollarını aramaya başladık. Nesnelerin interneti ile tanışınca artık bilgiyi oluştuğu yerden sahadan topluyorsunuz, çok farklı bilgi kaynaklarıyla uğraşmanız gerekiyor ve bir noktada işler büyük veriye dönüşmeye başlıyor. Bir yandan da gelen dataların analiz edilmesi ve onun karşılığında oluşan durumu belirli tekniklerle anlamlandırıyorsunuz ki anlamlı sonuçlar üretebilesiniz. Ancak bu noktadan sonra otonom uygulamalar oluşturabiliyorsunuz. Görünen o ki, sensörler ucuzladıkça ve yaygınlaştıkça yeni uygulamalar geliştirilecek ve bu sayede genişleyen IoT pazarı, hem donanım hem yazılım alanında yeni gelişmeler için itici güç olacak.

Estepe Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Sebahat Tepe: “Teknoloji ile birlikte değişen ve gelişen ihtiyaçlar çerçevesinde dünyanın dijital evrimi kontrol edilemez bir hızla büyüyor. Bu global etkileri de hep beraber yaşıyoruz ve kaçınılmaz bir gerçek bu. ‘Neresinde duracağız, ne kadar sahibi olacağız, ne kadar kullanıcısı olacağız?’ buna zaman içerisinde bakacağız. Dijitalleşme 3 temel üzerine oturuyor; birincisi iletişim alt yapısı, ikincisi donanım, üçüncüsü ise yazılım. E- dönüşümün var olma sebebi para kazanmak. Bu amaca erişmek için bilgi sistemlerinde e-dönüşüm bir gereklilik. Piyasada tutunabilmek için yeni teknolojilere ve yeni yönetim yaklaşımlarına uyum göstermek, bu teknolojiyle beraber yeni kuşağın ihtiyaçlarını da dikkate almak gerekiyor. Teknolojik dönüşümde kaynakların etkin kullanılabildiği entegre bilgi sistemleri gerekli. Burada müşterilerin, tedarikçilerin, çalışanların, yöneticilerin, üretim cihazlarının tedarik ve dağıtım sistemlerinin entegre olmasından bahsediyoruz. Bunun adına Endüstri 4.0 ya da nesnelerin interneti diyebiliyoruz. Ülkemize bakarsak;

KOBİ’lerimiz önce işini yapmaya odaklanıyor, daha sonra iyileştirmek ve verimliliği artırmak için teknolojiye yatırım yapmaya başlıyorlar. Maliyetleri ve süreçleri kontrol altına almak, kaliteyi ve verimliliği artırmak, stratejik planlamalar yapabilmek gibi sebeplerle ama en önemlisi işletmenin temel amacı olan var olmayı etkin ve karlı bir şekilde sürdürebilmek için pazarın ihtiyaçlarına göre şekillenmek gerekiyor. Bunu da inovatif bir şekilde gerçekleştirenler farkı yakalayıp ayakta kalıyorlar. Aynı zamanda işini yapabilen iyi değerler, iyi ürünler, iyi hizmetler üretebilen ancak teknolojik değişimleri iş süreçlerine adapte edemeyen kurumlar var ve bunları kaybediyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda teknoloji merakımız gerçekten çarpıcı nitelikte, ama teknolojiyi üretmekten çok tüketim anlamında merakımız var. Şu anda dünya çapında yüksek değerli firmalara baktığımız zaman hepsinin bilgi teknolojileri firmaları olduğunu görüyoruz ve bilgi teknolojileri konusunda insan yetiştirmek diğer alanlardakine göre çok daha kolay. Ancak verimli istihdam sağlamak oldukça zor… Çünkü deneyimsiz bir genç nüfus var. Bu deneyimi de kurumların yaratması oldukça zor ve maliyetli. Bunların üniversitelerde çözülüyor olması lazım. Bu konuda çok ciddi sıkıntı var. Bunu çözebilirsek ve ulusal bir program yaratılabilirse, çok büyük bir lokomotif olabileceğini herkes biliyor.”

Gerçekleştirmiş olduğumuz workshopa katkılarından dolayı Wyndham İstanbul Old City Laleli Oteli’ne ve Genel Müdürü Duygu Sönmez Özçer’e Demircanmedya Grubu olarak teşekkürlerimizi sunarız.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 85


TURİZM

Kurum kültürü

sürdürülebilirlik için önemli Başarılı bir yöneticinin zaman yönetimi ve toplam kalite yönetimi kavramlarını çok iyi bilmesi gerektiğine değinen Fer Hotel Genel Müdürü Engin Eryılmaz, bununla birlikte yöneticinin iyi bir empati yeteneğine sahip olması gerektiğinin de altınızı çizdi. İyi bir otelde başarılı bir müdür olmak nasıl bir şey? Londra Merchant Taylors Hall’de düzenlenen World Boutique Hotel Awards töreninde Fer Hotel ve tüm çalışma arkadaşlarımız adına ödülü alırken hissettiğim duygular tam anlamıyla bu sorunuza cevap teşkil ediyor. Prensip olarak otelleri iyi veya kötü olarak ayırmam. Her otelin kendine göre bir tarzı vardır. Buna göre stratejilerini belirler ve uygulamaya çalışır. Sektörümüze öz eleştiri yapmak gerekirse, bizler de bu konuda enerjimizin uyuşmadığı işletmeleri iyi veya kötü olarak yargılıyoruz. Aslında biz yöneticilerin görevi, sorumlu olduğu işi etik kuralları gözeterek başarılı şekilde yapmaya çalışmaktır. Sonunda başarı geldiğinde ve bunu sürdürülebilir kıldığımızda, işi başaran herkes gibi bizlerde vicdanımız rahat ve değer katabildiklerimiz adına çok mutlu oluyoruz.

86 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Başarılı bir yönetici olmanın altın kuralı nedir? Bu noktada kişi ne gibi kriterleri bünyesinde barındırmalı? Öncelikle zaman yönetimi ve toplam kalite yönetimi kavramlarını çok iyi bilmeli ve sorumlu olduğu ekibine bunu öğretmelidir. Bizim işimiz bir takım oyunu olduğuna göre; takımdaki her bireyin yapabileceği en iyi işler belirlenmeli, kuruma değer katması yönünde eksikleri giderilmeli ve fikirler üretme açısından bireyler olumlu yönlendirilmeli, iyi organize edilmelidir. Bununla birlikte yöneticinin iyi bir empati yeteneğine sahip olması gerekir. Günün sonunda bunları yaparken başarılı olmasının birçok kriteri var, ama iyi bir yöneticinin sahip olması gereken özelliklerin başında bunları görüyorum.

Sağlanan başarıyı sürdürmek de ayrı bir meziyet… Peki, sürdürülebilir olmak adına izlemiş olduğunuz yönetim stratejileriniz neler? Şu an Fer Hotel’in Türkiye’nin misafir memnuniyetinde, dünyada pek örneği olmayan 500 yorum üzeri 9,7 puan ortalaması sürdürebilir başarı için en somut örneğimiz ve biz bunu oluşturduğumuz kurum kültürümüze sahip çıkmamıza borçluyuz. Zincir veya holdinglere bağlı işletmelerde bağlı olduğu markanın kurum kültürü veya lokal markalarda oluşturulan kurum kültürünü, ekibimizin tümüne aktarmalı ve bu hususta taviz vermemeliyiz. Sürekli eğitim, katılımcı bir yönetim (dış etkenler hariç) yakalanan başarıyı sürdürülebilir kılmaktadır.


TURİZM

İşin sırrında müdür değil, mühür olmak var… “İLK KURAL İNSAN SEVGİSİ…” Başarılı bir yönetici olmanın altın kuralı nedir? Bu noktada kişi ne gibi kriterleri bünyesinde barındırmalı? İlk kural insan sevgisi… İçinizde insan sevgisi varsa, onlara karşı bambaşka boyutlarda bir sorumluluğunuz oluyor. İnsan sevginiz varsa, onları mutlu etmek, sizin en büyük başarınız haline geliyor. Ve insan sevgisi, içinde birçok kriteri de doğal olarak barındırır; problem çözmek, heyecan duymak, disiplinli ve eksiksiz olmak, pozitif anlamda şaşırtan, mutluluk veren ve bu pozitif aurayı sürekli kılmak... bunlardan sadece birkaçı.

İyi bir otelde başarılı bir müdür olmak nasıl bir şey? Mövenpick Hotel İstanbul Golden Horn’u yüzlerce misafirin içinde olduğu büyük bir ev gibi görüyorum. Ben; onları ağırlayan ve kusursuz misafir deneyimi sunan büyük bir ekibin lideriyim. Konuya böyle yaklaşıyorum. Çünkü böylesine global bir kimlik içinde müşteri coşkusu sağlayabilmek için ‘salt’ bir yönetici olarak görmenin çok ötesinde sorumluluklarınız var… Burada ağırladığınız her bir misafirin iç sesi olabilmek, onları ve beklentilerini çok iyi anlayıp, tetkik etmeyi gerektiriyor. Bunu sağlayabilmek için de sadece bir müdür değil, çözüm odaklı ve içten bir arkadaş da olmak bu mesleğin kalbini oluşturur. Kısacası ‘müdür’ yerine; misafirlerinin ruhunda ‘mühür’ olmak, her zaman benim ‘liderlik’ olgusuna bakış açım olmuştur.

“HIZLI AKSİYONLAR ALAN BİR STRATEJİ İÇİNDE BÜYÜK RESMİ GÖREBİLMELİSİNİZ” Sağlanan başarıyı sürdürmek de ayrı bir meziyet… Peki, sürdürülebilir olmak adına izlemiş olduğunuz yönetim stratejileriniz neler? Biraz önce de bahsetmeye çalıştığımız gibi; insan sevgisiyle dolu ve işinize aşkla bağlı olmanız, zaten her şeyi sürdürülebilir bir

Başarılı bir yönetici olmanın ilk kuralını insan sevgisine sahip olmaya bağlayan Mövenpick Hotel İstanbul Golden Horn Genel Müdürü Ahmet Arslan, “İnsan sevgisiyle dolu ve işinize aşkla bağlı olmanız, zaten her şeyi sürdürülebilir bir hale getirecektir” açıklamasını yaptı.

hale getirecektir. Buna müşteri bağlılığı da diyebiliriz… Ve tabii bunun dışında birçok teknik ve çok boyutlu siyasi-sosyal kimliğe de sahip olmanız gerekiyor. Mesleğinizi ve işletmenizi etkileyebilecek birçok unsuru önceden süzebilmeli ve ona dönük hızlı aksiyonlar alan bir strateji içinde büyük resmi görebilmelisiniz. Hele Türkiye’deyseniz bunu çok daha hızlı kavrayabilmeli ve cesaretli adımlar atmalısınız. Çünkü; burası insanların ‘mutlu’ olmasını sağlayan bir otel… Ve bunun hakkını verebilmeniz için bunlar şart

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 87


TURİZM

2018’i, Selami Şahin ile “Park Gala” eşliğinde karşılayın!

CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul, yeni yılın coşkusunu bir geceyle sınırlamayıp hafta sonu keyfiyle birleştirmek isteyenler için de özel konaklama paketleri sunuyor. Süitlerde konaklayan misafirlerin kişiye özel hizmet alacakları ‘Butler Servisi’ ile de, kendilerini şımartarak ayrıcalıklı bir hafta sonu geçirebilecekleri konaklama deneyimi; lüks, konfor ve benzersiz Boğaz manzarasını bir araya getiriyor.

CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’un özenle hazırladığı yılbaşı gala programıyla konuklar, yeni yıla muhteşem bir başlangıç yapıyor. Işıltılı İstanbul Balo Salonu’nun görkemli atmosferinde gerçekleşecek Park Gala’da, dünden bugüne en sevilen şarkılarını seslendirecek olan müziğin dev ismi Selami Şahin hayranlarına muhteşem bir müzik ziyafeti sunarken, bu muhteşem galanın biletleri Biletix üzerinden de alınabiliyor.

YILBAŞI GALA MENÜSÜNDE EXECUTİVE CHEF EYÜP ÇEVİK’TEN ÖZEL LEZZETLER Yeni yılı karşılarken, eşsiz müzik ziyafetine Executive Chef Eyüp Çevik’in yılbaşı özel gala menüsü eşlik ediyor.

GlorIa Hotels&Resorts’ta Erol Evgin ile unutulmaz bir yılbaşı gecesi Akdeniz Mutfağı’nın eşsiz lezzetDünyanın dört bir yanından gelen misafirlerine ev sıcaklığının yanında, zengin menüsü ile hem göze hem de damağa hitap eden, muhteşem lacivert deniziyle konuklarını saklı cennetine davet eden Gloria Hotels&Resorts, yeni yıla sevdikleriyle beraber güzel bir başlangıç yapmak isteyenler için çok renkli bir program hazırladı. Tatile erken başlayanlar için, 29 Aralık Cuma akşamı ‘60, ‘70 ve ‘80’ li yılların unutulmayan şarkılarını aynı tatta dinleyicilerine sunan “Retro Band” grubu sahne alacak. Eğlencenin temposunu biraz arttırmak isteyenler için Gloria Hotels Insomnia Clup’ta, Yavuz Öfkeli “Ethnic Fashion” projesiyle 30 Aralık akşamı DJ setinin başında olacak.

88 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

YENİ BİR YILDIZ DAHA GLORİA’DA: EROL EVGİN Gloria Hotels&Resorts’un ayrıcalıklı ortamında konaklayan misafirler, yeni yıla muhteşem bir eğlence ile girecekler. Piyano dinletisi ve hoş geldiniz kokteyli ile başlayan yılbaşı gecesi, Gloria Hotels&Resorts’un deneyimli şeflerinin elinden çıkan

lerinden oluşan Gala Yemeği ile devam edecek. 2017’nin son dakikalarında ise Türk Pop Müziği’nin en sevilen isimlerinden Erol Evgin unutulmaz şarkıyla dinleyicilerinin karşısında olacak. Sevdan Olmasa’dan Hep Böyle Kal’a, Ateşle Oynama’dan İşte Böyle Bir Şey’e kadar en sevilen şarkılarını seslendirecek olan sanatçı, şarkıların arasına müzik yaşamından anılar, şiirler ve şakalar katarak, eşsiz şovuyla dinleyenlerine hafızalardan uzun süre silinmeyecek bir yılbaşı gecesi yaşatacak. Gala yemeği sonrası, eğlence Insomnia Clup’ta sürpriz yılbaşı partisiyle sabahın ilk ışıklarına kadar devam edecek. Tüm yılın stresini atmak ve yeni seneyi mutlulukla kucaklayabilmeniz için Gloria Hotels&Resorts sizleri masalsı atmosferine davet ediyor.



TURİZM

NG Sapanca’da yeni yıl coşkusu Mövenpick Hotel İstanbul’da ışıltılı yılbaşı kutlamaları Yeni yılı, Mövenpick Hotel Istanbul’un 20. katında yer alan Skyline Club Lounge’da, İtalyan Başaşçı Giovanni Terracciano tarafından hazırlanan benzersiz lezzetler ve Nilay Tezsay’ın geçmişten günümüze en sevilen parçaları seslendireceği canlı müzik performansı eşliğinde gökyüzünde kutlayarak 2018’e muhteşem bir başlangıç yapabilirsiniz. Şehrin ışıltılı manzarasını tüm güzelliğiyle gözler önüne seren Skyline Club Lounge’ın büyüleyici atmosferinde düzenlenecek yılbaşı yemeği, gece yarısından sonra DJ Murat Eskinazi’nin hareketli ritimleri ve danslarla devam edecek.

Yılbaşı konaklama paketleri Heyecan dolu yılbaşı kutlamalarının ardından yeni yılın ilk gününe Mövenpick Hotel İstanbul’un eşsiz konforunda uyanmak isteyenler için hazırlanan, 31 Aralık 2017 tarihinde superior odada iki kişi konaklama, AzzuR Restaurant’ta yılın ilk kahvaltısı ve Wellness Centre’ın ücretsiz kullanımının dahil olduğu yılbaşı konaklama paketi ve Skyline Club Lounge’da iki kişilik yılbaşı yemeğinin de dahil olduğu paket özel fiyatlarla sizlere sunulacak.

90 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Her sene yılbaşına özel programlarıyla konuklarına unutulmaz bir deneyim yaşatan, NG Sapanca bu sene de yeni yıla Cenk Eren ile giriş yapıyor. Türk müziğinin en sevilen isimlerinden olan Cenk Eren, sahne alacağı özel yeni yıl programında, konuklarına müzik ve keyif dolu bir gece yaşatacak. Gece boyunca birbirinden lezzetli yemeklerin sunulacağı ve balo salonunda gerçekleşecek programda konuklar, Cenk Eren’in zengin repertuarıyla eğlenecek. NG Sapanca, 3 gecelik konaklama paketiyle de misafirlerinin yeni seneye keyifle girmelerini sağlayacak. NG Sapanca konuklarına diğer bir alternatif program olarak da Grup Karnaval’ın şarkılarıyla eğlenmeyi ve açık büfede yer alan lezzetlerin tadını çıkarmayı sunuyor. Misafirler, yılbaşı için sunulan özel paketle, NG Sapanca’nın eşsiz doğasında yeni yıla hem eğlenerek hem de yenilenerek girecek.


MOBİLYA

Ofis mobilya sektörü her yıl büyümeye devam ediyor güçlenerek Türkiye’yi bir mobilya ülkesi yapmayı hedefleyen Türkiye Mobilya Dernekleri Federasyonu MOSFED’in kurulmasında öncü olmuş, kurulan federasyon yönetimde de yer alarak çalışmalara destek vermektedir.

OMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Ata, ofis mobilya sektörünün durumunu değerlendirdi. Öncelikle OMSİAD hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Neler yapar OMSİAD, görevleri nelerdir? OMSİAD 1999 yılında sektörümüzün önde gelen firmalarının girişimleri ile yüksek teknolojide kaliteli üretime katkı sağlama, ulusal ve uluslararası pazarda sektörün gelişimini destekleme, sektördeki yenilik ve gelişmelere farkındalık yaratma, sektör sorunlarına çözüm üretme, üyeler arasında iletişimi artırarak meslek etiğini yaygınlaştırma, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda işbirliği yaratarak sektörel etkinliği artırma gibi amaçları yerine getirmek üzere kurulmuştur. 78 üye firmamızın sektör menfaatleri için çeşitli kurum ve kuruluşları ile ilişkiler sağlanmakta, her platformda sektörün sorunlarına çözüm önerileri üretilmeye çalışılmaktadır.

Ülkemiz ekonomisine katma değerli ihracatı ile cari açık vermeden büyüyen ve her geçen gün önemi daha iyi anlaşılan ofis mobilya sektörünü temsil eden OMSİAD, etkili bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetini sürdürmektedir. OMSİAD, Türkiye’nin parlayan yıldızı mobilya sektörünün daha da

Son olarak 2017 performans değerlendirmenizi alıp, 2018 yılına yönelik beklentileriz hakkındaki öngörülerinizi öğrenebilir miyiz? Ürettiğimizin yüzde 34’ünü ihraç ederek, 15 yıldan fazladır sürekli ve düzenli dış ticaret fazlası vermekteyiz. Bugün dünya mobilya ihracatının yüzde 1,4 ünü yaparak dünyanın 12’nci sırada mobilya ihracatı yapan ülkesiyiz. Mobilya tüketiminde dünyada 14’üncü sırada yer alıyoruz. 2017 yılında indirilen KDV oranı sayesinde kapasite kullanım oranımız yüzde 76,8’lere ulaşmıştır. Son dönemde önemi sanayicimizce de fark edilen ve devletimiz tarafından çeşitli teşvikler ile desteklenen Ar-Ge ve tasarıma yönelik yatırım harcamalarımız 2009 yılında 12 milyon TL iken, yüzde25 artarak 17,8 milyon TL’ye ulaşmıştır. Şu an için 7 adet tasarım ve 9 adet Ar-Ge merkezimiz açıldı. Bu çalışmalar sektörümüzün geleceğinin bugünden daha iyi olacağının ve rakamlarımızın düzenli her yıl artacağını göstermektedir.

Türkiye’deki ofis mobilya sektörünün durumunu değerlendirir misiniz? Son yıllarda dünyada yaşanan gelişmeler neticesinde döviz değerlerinde beklenmeyen yükselmeler oldu. Ekonomik dengelerin sarsılması sonucunda ise üretim, ithalat ve ihracat değerleri birçok sektörde geriledi. Ofis mobilyaları sektörü olarak 2017 yılı ilk 8 aylık ihracat değerlerimiz, 2016 yılının ilk 8 ayından yüzde 5 daha büyümüş bulunmaktadır. 2016 yılının ilk 8 ayındaki ihracat değerimiz 191 milyon 200 bin Dolar iken, 2017 yılında bu rakam 201 milyon 810 bin Doları bulmuştur. Ofis mobilya sektörü her yıl bir önceki yıla göre en az yüzde 4 büyüyerek gelişmeye devam etmektedir. Uluslararası pazarda Türk ürünlere ilgi nasıl? Özellikle son yıllarda Ar-Ge ve tasarımın öneminin daha iyi anlaşılması sonucu üretilen marka ürünlerimiz, dünya pazarlarında kabul görmekte ve Türkiye ofis mobilyaları sektörü aranılan bir pazar olma yolundadır. Sektörün önemli markaları ülkemizde olduğu gibi yurt dışında da takip edilen markalardır. Uluslararası ofis mobilya fuarlarında Orgatec, Milano vs. gibi çok sayıda Türk markası yer alıyor ve dünya mobilya satın almacıları tarafından beğeni ile ziyaret ediliyor. Zaten yapılan ihracat rakamlarının her yıl düzenli artış göstermesinden de anlayabiliriz.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 91


MOBİLYA

Ofis mobilya ve aksesuarlarına yönelik geliştirmiş olduğunuz yeniliklerden kısaca bahseder misiniz? Yeni trendler neler? Ürün tasarımında ve üretiminde pazarın ihtiyaçlarını ön planda bulunduruyoruz. Günlük ortalama 7-8 saatimizi geçirdiğimiz ofislerde, iyi çözümlenmiş bir mimari yapı içinde ışık, sirkülasyon ve teknik altyapılar ile seçilen mobilya entegre olmalıdır. Tüm tasarımlarımızda bu etkenleri ön planda bulunduruyoruz. Son yıllarda gideren artan açık ofis uygulaması ile tasarımlarımızı akustik ürünler üzerine yoğunlaştırmış bulunuyoruz. Tasarladığımız panel sistemleri ve akustik detaylara sahip mobilyalarla kalabalık ofislerdeki gürültüyü en aza indirgiyor, aynı zamanda da kişisel ve toplantı alanları gibi farklı ihtiyaçlara cevap verecek alanlar yaratılmasını sağlıyoruz.

“OFİS ANLAYIŞI YÖN DEĞİŞTİRECEK”

Tasarımlarda artık

akustik ürünler ön planda… İnsanların günlük ortalama 7-8 saatlerini geçirdikleri ofislerde, iyi çözümlenmiş bir mimari yapı içinde ışık, sirkülasyon ve teknik altyapılar ile seçilen mobilyanın entegre olması gerektiğini vurgulayan Tuna Ofis Tasarım Bölüm Başkanı Ozan Tığılıoğlu, kendi tasarımlarında bu kriterleri göz önünde bulunduklarını belirtti.

92 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Yeni nesil ofis mobilyası derken, ön plana çıkan tasarım ve konseptler neler oluyor? Gelecek yıllarda ofis anlayışı yön değiştirecek. Bugünkü koşullar öyle gibi görünse de kurumsallığın çok yoğun olduğu yerler yerine insanların bir arada olduğu daha verimli ve enerjik hissedeceği yapılar, ürünler öncülük edecektir.

ÜRÜNLERİ MEKANLARDAN BAĞIMSIZ DÜŞÜNMEK GENEL OLARAK YAPILAN HATALARDAN… Dinamik bir çalışma alanın oluşturulması için ne gibi kriterlere ihtiyaç vardır? Ofislerin stilini aslında, sizin kişiliğinizin ya da kurumsal yapının kişiliğinin yansıması belirler. Bu noktada eğlenceli bir ofis yansıtmak isterseniz, renkli kumaşlar ve ürün seçimlerinizle farklılık yaratabilirsiniz. Metal aksesuarlar, farklı bekleme alanları, sıra dışı hissettiren ürünler mekanları farklılaştırıyor. Genel olarak yapılan hataların başında ürünleri mekandan bağımsız düşünmek geliyor. Hareketli objeler, masalar, toplantı masaları, proje ya da ofisle ahenk içinde olmalı. Ofiste kullanılan renkler, mimariyle bir bütünlük hissettirmeli.


MOBİLYA

Son olarak 2017 performans değerlendirmenizi alıp, 2018 yılına ait düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Genel hatlarıyla değerlendirecek olursak 2017 yılı, gücümüzü ve profesyonelliğimizi eksiksiz olarak sergileme fırsatı bulduğumuz bir dönem oldu bizim için. Her geçen gün daha geniş bir kitleye ulaşıyor olmanın getirdiği bir gereksinim olarak, 2018 yılını birden fazla konuda Ar-Ge çalışmaları ile daha geniş bir yelpazede yapacağımız marka yayılma faaliyetleri ile geçirecek ve sektörümüzün yol haritasını belirler bir konuma geleceğiz.

2018’de sektörün yol haritasını biz belirleyeceğiz Gerek firmaları ve hedefleri gerekse yaşam alanlarının oluşturulmasındaki kriterler noktasında bilgi veren Genpaz Genel Müdür Yardımcısı Uğur Altay, 2018 yılını daha geniş bir yelpazede yapacakları marka yayılma faaliyetleri ile geçireceklerinden de bahsetti.

G

enpaz faaliyetlerine 1993 yılında, Gentaş Werzalit’in pazarlama alanını yönetmek için başladı. Ancak elde edilen başarılar zamanla Genpaz’ı geliştirerek aynı zamanda üretici olma konumuna getirdi. Genpaz çatısı altında bulundurulan Tavilo markası ile; eğitim ve konsept mobilyaları üretilirken, Twoo Design markası ile de anahtar teslim yapılan projeler masif ahşap mobilya ile detaylandırılıyor.

Okul mobilyaları ve aksesuarlarını planlama sürecinizden bahseder misiniz? Tavilo olarak eğitim alanlarını oluştururken belirli kriterleri göz önünde bulunduruyoruz. Önceliğimiz ürettiğimiz ürünlerde bulunan her detayın kullanıcı yönünde ciddi fayda sağlayabiliyor olması. Örnekleyecek olursak; kullanacağımız hatların, o mobilya ya da aksesuarı kullanacak öğrencimizin zihinsel performansını tetikleyecek ve algı sistemini uyaracak detaylara sahip olmasını planlıyoruz. Veya oturum düzenlerini planlarken yine öğrencilerimizin ergonomi şartlarına uygun duruşa sahip olacakları kıvrımları belirlerken aynı zamanda da bu kıvrımların öğretsel bir uyaran halin-

de de işlev görmelerini sağlıyoruz. Dinamik bir öğrenim ve yaşam alanı oluştururken hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Dinamik alan ihtiyacının karşılanabilmesi, kullanıcı ihtiyacının doğru yorumlanması ile eş değerdir. Bizim kurulduğumuz ilk günden bugüne temel değer olarak belirlediğimiz konuda tam olarak budur. Ürünlerimizde kendi üretim ihtiyacımıza cevap vermek yerine, kullanıcı ihtiyaçlarına cevap veren ürünler geliştirerek, üretim arzumuzu doyum noktasına ulaştırıyoruz. Aslında açıkladığım gibi dinamik bir alan oluşturulmasının temel dayanağı kullanıcı ihtiyacıdır, bu sebeple kesin olarak şu kriterlere sahip olmalı demek mümkün değil.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 93


ÖZEL RÖPORTAJ

“Öğretmenliğin bir takım işi olduğuna inanıyoruz”

Ülke olarak genç ve dinamik bir öğretmen kitlesine sahip olduğumuzu söyleyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, ülkemizdeki öğretmenlerin yaş ortalamasının 37.4 olduğunu belirtti ve bu konuda ne kadar şanslı olduğumuzu gözler önüne serdi.

94 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

T

ürkiye’de, 58 yıl boyunca sadece eğitim sektöründe kalarak eğitimden kazandıklarını yine eğitim sektörüne yatıran, anaokulundan üniversiteye ulaşan bir “Kültür Ekolü”... Modern ve çağdaş eğitimin takipçisi ve Türkiye’deki birçok eğitim hizmetinin öncüsü… Öğretmenlerin mesleki gelişimlerini sağlamak amacıyla yaptığınız çalışmalar nelerdir? Kültür Koleji’nin kurulduğu günden bugüne 58 yıldır “öğretmenler” okul kültüründe hep merkezde tutulmuş… Öğretmenlerin hizmet içi eğitimi, kurumun stratejik planında kritik performans göstergeleri arasına girmiş… Hala da öyle… Hatta başlı başına bir marka haline gelen “KÜGEM” öğretmenlerin mesleki gelişimi için okul bünyesinde oluşturulmuş önemli bir merkez. KÜGEM’in açılımı “Kültür Okulları Geliştirme ve Eğitim Merkezi”. Adından da anlaşılacağı üzere KÜGEM’in amacı, İstanbul Kültür Eğitim Kurumları’ndaki yönetsel ve operasyonel süreçlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak hizmet içi eğitimleri, panelleri, konferans ve söyleşileri planlamak, gerçekleştirmek ve sonuçlarını değerlendirmektir. Okullarımızdaki eğitim ve öğretimin niteliğinin geliştirilmesi için İstanbul Kültür Üniversitesi akademisyenlerinin de desteğiyle yönetici, öğretmen, veli, personel ve hizmetlilere yönelik eğitim çalışmaları ve çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Okullarımızda tüm hizmet içi uygulamaları, kurumun dört yıllık stratejik planı ve her bir okulun performans planına uygun olarak gerçekleştirilir. Her yıl, ağustos ayında motivasyon dolu bir günle açılışı yapılan KÜGEM, her yıl bir dizi hizmet içi eğitim faaliyetinin gerçekleştirildiği önemli bir çatıdır. Kurumunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz? Kurumumuz, öğretmen seçimine her zaman ilk sırada önem vermiştir. Tüm


ÖZEL RÖPORTAJ öğretmenler, kurulan komisyonlar tarafından yetkinlik bazlı mülakatlardan geçerler. Örnek ders anlatımı ve referans araştırması sonucu istihdam edilirler. Öğretmenler; temel olarak araştırma becerisi, problem çözme becerisi, sınıf yönetimi, eğitim felsefesi, teknolojik okur-yazarlık derecesi, kaynak tarama ve yayın üretme, yabancı dil bilgisi vb. ölçütler açısından değerlendirilir. Çocukların ve gençlerin donanımlı, nitelikli öğretmenler tarafından eğitim almaları bizim için çok önemli. Bu amaçla hizmet içi eğitimde öğretmen niteliği açısından teorik düzeyde bilgi ve uygulamalı olarak çalışmalara yön vermekle kalmıyoruz. İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Uygulama Kampüsü olan Kültür Koleji, bu sayede öğretmenlerinin mesleki yeterliliklerini geliştirebilmelerini ve farklı öğretim becerileri kazanmalarını sağlıyor. Türkiye’de öğretmenlik ve günümüzdeki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte ülkemizde, öğretmenlik mesleği yurdun kurtarıcısı ve Cumhuriyet’in kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirmesiyle çağdaş, ulusal ve laik bir temele dayandırılmış. Bu temelden kaynaklanan anlayış ve yaklaşımla yeniden yapılandırılmış. Sağlam ve tutarlı bir çerçeve içine alınmış ve gerçek yörüngesinde oturtulmuştur. Bu doğrul-

tuda gerçekleştirilen yasal düzenleme ve uygulamalarla Cumhuriyet döneminde öğretmenlik mesleği çok saygın etkin ve etkili bir meslek niteliği kazanmıştır. 1924’te öğretmenlik mesleği yasayla tanımlanmış. Böylece yasal bir meslek niteliğine kavuşmuştur. Bunda Atatürk’ün eğitime, öğretmene ve öğretmenlik mesleğine bakışı çok etkin ve belirleyici rol oynamıştır. Örgün eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen sayısı 2016-2017 eğitim öğretim yılında 1 milyon 5 bin 380. Bu öğretmenlerin 881 bin 832’si resmi okullarda, 123 bin 548’i özel okullarda görev yapıyor. Öğretmenlerin yüzde 43,35’i erkek, yüzde 54,3’ü de kadın. Bu verilere göre, öğretmenliğin hala revaçta bir meslek olduğunu söyleyebiliriz. Eski eğitim anlayışına göre eğitimin hedefi, öğrencilere sadece bilgi yüklemekti. Pek çok önde gelen eğitimli toplumların anlayışında kültürel üretim ve bilimsel düşüncenin yeni nesle aktarılması hala önemli, ama yeni dönemde eğitimin hedefi bireysel gelişme, yaratıcılık, çeşitlilik ve bu çeşitlilik içinde kaynaşmaya açık olma gibi becerilerin eğitimi. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en genç öğretmen nüfusuna sahip. Ülkemizde öğretmenlerin yaş ortalaması 37.4. Görevdeki öğretmenlerin yüzde 49.3’ü 35 yaş altında, yüzde 41.5’i 36-50 yaş arasında, yüzde 9.2’si ise 50 yaş üzerinde. Toplam öğretmenlerin yarısını oluşturan 447 bin 638 eğitimci ise son 10 yılda atanmış. Bu açıdan analiz edildiğinde, şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Ülke olarak genç ve dinamik bir öğretmen kitlesine sahibiz. Ülkemizde öğretmenlerin geleceği nasıl şekillenecek? 2017 itibariyle Türkiye’de görev yapan öğretmen sayısı 1 milyonu aştı. MEB geçtiğimiz Temmuz ayında “Öğretmenlik Strateji Belgesi” yayınladı. Bu stratejiye göre; yüksek nitelikli iyi yetişmiş ve mesleğe uygun bireylerin öğretmen olarak istihdamını sağlamak amacıyla öğretmen yetiştirmeye yönelik programlarda eğitimlerin iyileştirilmesi öncelikli hedef. Öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini sürekli kılmak, bu amaçla öğretmenlerin gelişim ihtiyacını tespit için periyodik olarak yapılacak bir performans değerlendirme sistemini hayata geçirmek planı var. Öğretmenlik mesleğine yönelik algıyı iyileştirmek ve mesleğin statüsünü güçlendirmek de öncelikli yapılacak konular arasında yer alıyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 95


CATERING

“2018’DE HEDEFİMİZ İSTİKRAR VE İSTİHDAM”

2

017’nin belki de en önemli konularından biri de gıda enflasyonuydu. Gıda fiyatlarındaki artış haliyle catering sektörünü de etkiledi. Peki, ama sektör bu artıştan ne ölçüde etkilendi? Toplu yemek sektöründe hizmet verilecek firmalar ile fiyat anlaşmaları, çoğunlukla yıllık sabit fiyat üzerinden yapılır. Ancak gıda ve hammadde fiyatları ne yazık ki yıl boyunca sabit değildir. Bu fiyatlar, birçok dinamiğe bağlı olarak günlük ya da haftalık olarak değişir ve değişim çoğunlukla artış eğilimindedir. Yemek sektörünün ana kalemlerinden olan et, bakliyat, süt grubu gibi ürünlerin Türkiye’de ihtiyacı karşılayacak yeterlilikte olmaması, dolayısıyla bu ürünlerin ithal edilmesi, dövizdeki artış gibi sebeplerle ürünlerin istikrarlı ve sabit fiyatlarla temin edilememesi haliyle birim maliyetlerini etkilemekte, müşterilerle yapılan sözleşmelerde fiyatların revize edilmesi ihtiyacını doğurmaktadır. Anlaşmaya göre, 6 aylık ya da 12 aylık periyodlarla enflasyon oranındaki artışa bağlı olarak fiyatlar revize edilmek durumundadır. Ancak revize fiyat ile ilgili ilk tepki, bazı müşterilerde başka firmadan yemek almak yönünde olmaktadır. Bu durum merdiven altı diye tabir edilen düşük kaliteli yemek firmalarının piyasadan pay almasına neden olmakta, kaliteli hammadde kullanan, vergilerini, sigorta primlerini eksiksiz yatıran firmalar adına haksız rekabete yol açmaktadır.

Yemek sektörünün ana kalemleri olan et, bakliyat ve süt grubu ürünlerinin Türkiye’de ihtiyacı karşılayacak yeterlilikte olmadığını belirten Biltur Caterıng Genel Müdürü Sezai Sarıkcı, bu durumun zamanla merdiven altı olarak tabir edilen firmaların pazardan pay almasına neden olduğundan ve bunun da haksız rekabete yol açtığından bahsetti.

Gıda enflasyonuna yönelik almış olduğunuz önlemler nelerdir? Gıda artışına yönelik olarak tedarikçilerimizle fiyat sabitleme konusunda anlaşmalar yapmaktayız; ancak anlaşma yapılabilen ürün grupları çok azdır. Menü planlaması yapılırken menülerde mevsimsel sebze ve meyvelere yer vererek ilave önlemler de alınmaktadır. Bu önlemler alınırken kriterimiz, müşteri memnuniyetini ve kaliteyi düşürmemektir. Catering sektörünün 2017 gündemlerini neler oluşturdu? 2017 yılında sektörün en önemli gündemi, et ve et fiyatları başta olmak üzere gıda enflasyonu, ithal edilen temel gıda ürünleri, döviz ve enerji fiyatlarındaki artış oldu diyebiliriz. Yine aynı şekilde daha önceki yıllarda olduğu gibi gıda fiyatlarındaki istikrarsızlığın dışında nitelikli personel, kaliteli hammadde bulunamaması gündemde olan konular arasındaydı. Olumlu yönde olan örnekleri verecek olursak, catering sektöründe teknolojinin daha fazla kullanılması, Ar-Ge çalışmalarına önem verilmesi, müşterilerin önerileri doğrultusunda gerekli aksiyonların alınıyor olması, 2017 yılında sektörü geliştiren gündem maddelerindendir. 2018’den beklentileriniz neler? Yeni dönem hedeflerinizi ve öngörülerinizi öğrenebilir miyiz? 2018 yılında kaliteli hammaddeyi istikrarlı ve sabit fiyatlar ile alabilmek en büyük beklentimiz. Biltur Catering olarak yeni dönemde hedefimiz, her sene olduğu gibi mevcut müşterimizin sadakatini sağlamak ve pazardaki payımızı yeni müşterilerimiz ile artırmaktır. Öte yandan

96 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Açmayı planladığımız yeni üretim tesislerimiz ile Türkiye’nin daha fazla noktasında, daha fazla istihdam sağlayarak hizmet vermek, memnun müşteri portföyü oluşturmak bu yılki hedeflerimiz arasında yer alıyor.


CATERING

“Odak Noktamız Müşteri Memnuniyeti ”

Merdiven altı

yemek firmalarının sektörde haksız rekabete girmesinin Türkiye’de toplu yemek hizmetinin en büyük sorunlarından biri olduğunu ifade eden Parıltım Yemek Yönetim Kurulu Başkanı Necat Aydın, her sene daha çok bilinçlenen müşterilerin merdiven altı firmalara yönelmediğini belirtti.

ENFLASYON VERİMLİ ÇALIŞMAYI ENGELLİYOR

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ EN ÖNEMLİ NOKTA

2017’nin belki de en önemli konularından biri de gıda enflasyonuydu. Gıda fiyatlarındaki artış haliyle catering sektörünü de etkiledi. Peki, ama sektör bu artıştan ne ölçüde etkilendi? 2017 senesinde resmi kurumların açıkladığı rakamlara baktığımızda, gıdadaki enflasyon genel endeksin yüzde 3-4 puan üzerinde gerçekleşmektedir. Sektörde enflasyona dayalı fiyat artışları için genel endeks kabul görmektedir. Hal böyle olunca, maliyetler satış fiyatlarının üzerinde artmaktadır ve bu da sektörün para kazanmasına engel olduğu gibi verimli çalışmasını engellemekte ve merdiven altı firmaların işine yaramaktadır.

Gıda enflasyonuna yönelik almış olduğunuz önlemler nelerdi? Gıda enflasyonundan öte bizim için en önemli nokta müşteri memnuniyeti düşürmemek ve yükselen beklentileri karşılamaktır. Artan enflasyona önlem almak için de ürün tedarikimizde direkt üretici ve yıllık bağlantılarla alıyoruz.

MERDİVEN ALTI FİRMALAR HAKSIZ REKABET İÇERİSİNDE Catering sektörünün 2017 gündemlerini neler oluşturdu? Catering sektörünün gündemi yine değişmedi. Merdiven altı olarak sınıflandırdığımız yemek firmaları tarafından sektörde etkisi görülen haksız rekabet, Türkiye’de toplu yemek hizmetinin en büyük sorunlarından birini oluşturmaya devam

etmektedir. Ama müşterilerimiz her sene daha da bilinçlenerek merdiven altı firmalara yönelmiyorlar. Biz ise ara eleman yetiştirmek için çalıştık. Yoğun iş yaptığımız bölgelerdeki mutfaklarımızda elemanları yetiştiriyoruz ve bu ekibimizle kaliteyi sağlıyoruz.

“BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ” 2018’den beklentileriniz neler? Yeni dönem hedeflerinizi ve öngörülerinizi öğrenebilir miyiz? 2018’den beklentimiz, Parıltım Yemek olarak müşterilerimiz, çalışanlarımız ve tedarikçilerimiz ile birlikte büyüme devam etmektir. 2018 yılında yüzde 15-20 arasından bir büyüme hedefliyoruz. Hem ülkemize hem de sektörümüze katkı sağlayarak bu büyümeyi gerçekleştirmeyi umuyoruz.

Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr

• 97


CATERING

“Catering sektörü enflasyona yenildi!”

kilenmemesi düşünülemezdi. Enflasyon sürecinde kaybettiğinin bir kısmını dahi alamadı. Örneğin bu zamandan 30 yıl önceye gittiğimizde bir yemek firmasının bir kişilik tabldot yemek fiyatıyla 2 kilo et alınabiliyordu. Bugün bir kişilik yemek parasıyla yarım kilo et alamıyoruz. Yani bu tablo bize nereden nereye geldiğimizi gösteriyor. Ne yazık ki gelinen nokta çok acı ve hüzünlüdür. Etin kilosu 40 TL fakat siz 8 TL’ye dört-beş çeşit yemek satıyorsunuz. Bunun personel gideri, kira gideri, malzeme gideri var. Ortada bir kar oranından bahsetmek mümkün değil. Catering sektörü enflasyona yenildi. Zaten açıklanan enflasyon oranları da hiçbir şekilde gıda sektörünün kaybını ifade etmeye yetmiyor.

HAKSIZ REKABET SEKTÖRÜ BİTİRDİ

Güçlü bir marka olmalarına rağmen enflasyondan etkilendiklerini dile getiren Keyveni Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Çelik, “Haksız rekabet, merdiven altı üretimler, komisyoncular bu

GIDA SEKTÖRÜNÜN KAYBI BÜYÜK 2017’nin belki de en önemli konularından biri de gıda enflasyonuydu. Gıda fiyatlarındaki artış haliyle catering sektörünü de etkiledi. Peki, ama sektör bu artıştan ne ölçüde etkilendi? Catering sektörü bu durumdan çok kötü bir şekilde etkilendi. Zaten et-

Gıda enflasyonuna yönelik almış olduğunuz önlemler nelerdi? Ne yazık ki hiçbir önlem alamıyoruz, sadece altında eziliyoruz… Kendi birikimlerimizden vererek işimizi devam ettirmeye çalışıyoruz. Hazır yemek sektörünün mevcut durumu budur. Biz kendi adımıza güçlü bir markayız, ancak dışarıda haksız rekabet, merdiven altı üretimler, komisyoncular bu sektörü bitirdi. Keyveni olarak kurumsal ve tüm şartları yerine getiren bir firma olmamıza rağmen oldukça zorlandığımızı söyleyebilirim.

sektörü bitirdi. Keyveni olarak kurumsal ve tüm şartları yerine getiren bir firma olmamıza rağmen oldukça zorlandığımızı söyleyebilirim” dedi.

98 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

2018’den beklentileriniz neler? Yeni dönem hedeflerinizi ve öngörülerinizi öğrenebilir miyiz? Kimse önünü göremiyor, çünkü kendi içimizle de dünyayla da kavgalıyız. Zor bir coğrafyadayız. Sadece her anlamda ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bir yemek sanayicisi olarak da, üzerime düşen görevi hakkıyla yerine getirdiğimi düşünüyorum.



CATERING

Hayata geçirilen üç marka ile

Üç Öğün lezzeti herkesle paylaşılacak

2

017’nin belki de en önemli konularından biri gıda enflasyonuydu. Gıda fiyatlarındaki artış haliyle catering sektörünü de etkiledi. Sektörün bu artıştan ne ölçüde etkilendiğini bizlere aktaran Üç Öğün Catering Mali İşler&Bütçe Planlama Müdürü Tevfik Davut şu açıklamalarda bulundu: “En son açıklanan enflasyon verilerine göre hem Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) hem de Üretici Fiyat Endeksi’nde (ÜFE) son 9 yılın rekoru kırılarak, bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE yüzde 11,90, ÜFE ise yüzde 17,28 şeklinde gerçekleşti. Sektörü daha yakinen ilgilendiren gıda ve alkolsüz içeceklerde ise bu oran yüzde 12,74 olarak gerçekleşti. Sektörel olarak özellikle et, sebze ve meyve gibi üretimde önemli paya sahip hammaddelerin fiyatlarındaki artışlara kadar detaylı bir analiz yapılabilir, ama en basit hesaplama ile bu 3 enflasyon oranının aritmetik ortalaması yaklaşık yüzde 14 olmaktadır ve bu oranda bir artışı müşterilerimize yansıtamadık. Üreticinin tüketiciyi sübvanse gerçeğini ÜFE ile TÜFE arasındaki yüzde 5,38’lik farktan da görebiliriz. Haliyle müşterilerimiz de artan üretim giderleri nedeniyle, üretim dışındaki genel giderlerinde tasarruf yapmak ya da minimum bir artışa katlanmak istiyor. Bu da şirketlerin esas faaliyeti dışında hizmet aldıkları bizim gibi sektörlerin pazarlık payını azaltmakta ve karlılıklarını olumsuz olarak etkilemekle birlikte her geçen yıl kar

100 •

w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix

marjını da düşürmektedir. Ancak bu durum, sektörün uzun soluklu olarak devam ettirebileceği bir durum olarak gözükmemektedir.” Gıda enflasyonuna yönelik almış oldukları önlemler noktasında bilgiler veren Davut, “Üç Öğün olarak ‘önce sağlık’ diyerek, kaliteyi düşürmek yerine menülerde enflasyonun olumsuz etkisinin daha az yansıdığı malzemelerin kullanıldığı yemekleri tercih edip, bir nevi mevsimsel menü planlaması yaparak enflasyonun etkisini düşürmeye çalıştık. Bunun dışında yoğun olarak kullanılan malzemelerle ilgili ihtiyacımıza yönelik tedarikçilerimizden zamsız fiyatlardan yüksek miktarlarda bağlantılar yaparak fiyat artışından en az seviyede etkilenmeyi hedefledik” dedi.

“BOBİ’LERİN DE HİBE, FAİZSİZ VEYA DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ İMKANLARDAN FAYDALANMASI SAĞLANMALI” “Sektördeki firma kirliliğini önlemek ve kaliteyi artırmak adına otellerde yapılan yıldız sınıflandırma ve lokantalarda yapılan 1. sınıf-2. sınıf gibi sınıflandırmanın, bu sektördeki firmalar için de yapılması en büyük beklentimiz” diyen Davut, “Kalitesine güvenen ve bu hizmeti hakkıyla yerine getirdiğini düşünen tüm firmalar da bu beklentiyi destekleyeceklerdir. Ayrıca birçok sektöre sağlanan devlet teşviklerinin catering sektörüne de sağlanması, sektöre hareketlilik katacaktır. Catering sektörü sağladığı yüksek istihdam hacmi ile olumlu katkılar sağlamaktadır. Artan hammadde maliyetleri nedeniyle diğer giderlerinde tasarrufa yönelen sektör firmalarının bu istihdam hacminin devamlılığı, ancak devletin sağlayacağı teşviklerle sağlanabilir. Ayrıca teşviklerin KOBİ’ler ile kısıtlı kalması büyük ve orta boy işletmelerin (BOBİ) önünü tıkamaktadır. BOBİ’lerin de hibe, faizsiz kredi veya düşük faizli kredi imkanlardan faydalanması sağlanmalıdır” açıklamasında bulundu. Son olarak yeni dönem hedefleri ve öngörüleri hakkında bilgi veren Davut, “Üç Öğün Catering olarak 2018’de yeni markalarımızdaki etkinliği artırarak sektöre yeni bir hava kazandırmayı hedefliyoruz. Yıllarca yerinde üretim ve taşıma yemek hizmetlerimiz ile müşterilerimize ulaştığımız gibi GO Döner, Diet Plus ve Üç Öğün Lokanta olarak açtığımız restoranlarımızda da perakende satış ile müşterilerimize kaliteli, sağlık ve hijyenik yemek hizmeti sunmayı düşünüyoruz. Böylelikle Üç Öğün lezzetini herkesle paylaşmayı ve bu yerlerimizin sayısını daha da artırmayı planlıyoruz. Bununla birlikte 2016 ve 2017 yıllarında yaptığımız Bilecik ve Esenyurt fabrika yatırımları ile üretim kapasitesini artırdık. 2018 yılında bu fabrikalarımızdaki kapasite kullanım oranımızı artırarak bölgesel olarak da Üç Öğün’ün bilinirliğini artırmak istiyoruz” diyerek sözlerine son verdi.



TEMİZLİK

ATALIAN’DAN Renk kodu sistemi ile temizlik dönemi Hataları önlemek ve personeli doğru kullanıma yönlendirmek için kullanılan kimyasal dispenserler üzerinde etiketleme yapmanın önemine değinen ATALIAN Eğitim ve Denetim Müdürü Dicle Bakır, “Etiketler kimyasal adı, kullanım alanı ve kişisel koruyucu donanım bilgilerini gösteren resimli ve yazılı bilgileri içermelidir” diye belirtti. Ortak kullanım alanlarının temizliğinde özellikle nelere dikkat edilmelidir? Bu konudaki önerileriniz neler? Çöp kovaları, koridorlar merdivenler, asansörler, oturma gruplarının ve ortak alanda kullanılan tuvaletler ile diğer saniter alanlarda doğru ürün kullanımı ve uygulama ile temiz tutulması düzenli kontrol ve personelin eğitimi ile mümkündür. Herkese açık olan bu alanlarda, özellikle hastalık yapıcı mikropların yayılmasını önlemek için el değen bölgelerde temizlik sıklığı ve renk kodu sisteminin hijyenik olarak uygulanması önemlidir.

maktır. Bunlara uyum sağlanmadığı takdirde en masum ürün bile insan ve çevre sağlığı için tehlikeli olabilir. Bu nedenle personelin kimyasalın yüzeye, kişiye ve çevreye verebileceği zararlar ile kullanma ve korunma yöntemi hakkında eğitim alması önemlidir. Bununla birlikte çalışanların sağlık ve güvenliği için İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı tarafından Risk Değerlendirme yapılması, ürününün güvenli kullanımı hakkında bilgileri içeren malzeme güvenlik bilgi formları (MGBF) ve depolama koşulları hakkında personelin bilgilendirilmesi gerekir. Ayrıca sahada hataları önlemek ve personeli doğru kullanıma yönlendirmek için kullanılan kimyasal dispenserler üzerinde etiketleme yapılmış olmalıdır. Bu etiketler kimyasal adı, kullanım alanı ve kişisel koruyucu donanım bilgilerini gösteren resimli ve yazılı bilgileri içermelidir.

Peki, bir de tehlikeli temizlik maddeleri kullanımı var. Bu ürünlerin kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlar neler? Kullanılacak tüm temizlik ürünlerinde dikkat edilmesi gereken konu; doğru ürünü, doğru alanda, doğru miktarda ve doğru yöntemle kullan-

İnsan sağlığının korunması bilinciyle “hijyenik dokunuş” konseptli ürünler üretmek oldukça önem arz ediyor. Peki, sizin bu konuda üretmiş ya da sunmuş olduğunuz çözümler neler? Temizlenmiş alanın hijyenik olması, kişiye sağlıklı güvenli bir ortam

102 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

sunmaktan geçer. Günlük yapılan temizliğin yanı sıra periyodik olarak temizlenecek alanların tespiti, planlanması, uygulanması ve sürekliliğinin sağlanması gereklidir. Bunu sağlamak da disiplinli ve sistemli bir temizlik anlayışı ile mümkündür. Bu yönde sahada uygulanan en önemli konulardan biri çapraz bulaşmayı önlemek için uygulanan renk kodu sistemidir. Sistem kırmızı-sarı-mavi ve yeşil olmak üzere standart olarak dört renk üzerine kurulmuştur. Örneğin bizim uygulamamızda bunun dışında tuvaletin dış kapısı için ayrı renk ve cinste bez kullanarak (ofis, ortak alan vb.) diğer kapılarla olan ayrım sağlanmıştır. Atalian olarak bezin sekiz yüzünü kullanma metodonun uygulanması, nemli bez ve nemli mop kullanma yöntemi ile kirlenen bez ve mopun yeniden kullanılmaması, bununla birlikte kontaminasyonun önlenerek hijyenik temizlik sağlanması yönünde çalışmalarımız mevcuttur.

Ürün ve hizmet fiyatlandırmasını neleri baz alarak yapıyorsunuz? Hizmet fiyatlandırmasında Atalian olarak, doğru iş gücü ve iş planlaması ile birlikte gerçekçi işçilik maliyeti oluşturulmasına önem veriyoruz. Sarf malzeme, kimyasal ve makine giderlerini, hizmet verilecek projedeki ihtiyaca göre saptayıp maliyetlendiriyoruz. Kimyasalın fiyatlandırılmasında doğru tüketim sistemi kurularak karlılık sağlamayı hedefliyoruz. İş Sağlığı ve Güvenliği tedbirleri ise şirket bünyesinde bulunan hekim ve uzmanlarla sağlanarak maliyetlendirilmektedir.


TEMİZLİK

Fiyatlandırmada dengeleri bozmamak gerekir! Sadece yeni iş almak için çok düşük kar marjı ile teklif vermenin sektöre, firmalara ve personellere zarar vermekle birlikte, hizmetin devamlılığında ve kalitesinde de sorunlar meydana getirdiğinden bahseden Mamaco Genel Müdür Yardımcısı Çiğdem Zorlu, kendi fiyatlandırmalarının dengeleri bozmayacak düzeyde olduğundan söz etti. Ortak alanlarda uygulamış olduğunuz hijyen çözümlerinizden bahseder misiniz? Sirkülasyonun yoğun olduğu alanlarda hijyenin sağlanması için periyodik olarak temizlik yapılması şarttır. Özellikle kış aylarına girdiğimiz bu dönemde ziyaretçi sayısı artan merkezlerin temizliği de gittikçe zorlaşıyor. Bu tip mekanlar havalar soğudukça daha da kalabalıklaşıyor. Bundan dolayı bu tip yerlerin temizliğinin büyük bir titizlikle yapılması lazım. Özellikle bulaşıcı hastalıklarının etkisiyle kapalı ve kalabalık alanların hijyen kurallarına uygun olarak temizlenmesi gerekiyor. Yürüyen merdivenler, kapılar, tuvaletler, camlar, asansörler, ibadet ve oyun alanları öncelikle dezenfekte edilmesi gereken yerlerdir. Tuvaletlerde musluklar, asansörlerde düğmeler, yemek bölümlerindeki masalar, sandalyeler gibi ortak kullanım alanlarındaki bu yerlerin temizliğinde bulaşıcı

virüslerin engellenmesi için özel temizlik malzemeleri kullanılmalıdır. Keza oyun alanı ve mescitlerde bulunan halı gibi zeminlerden hava yoluyla bulaşabilen bakterileri önlemek için teknolojik temizlik ekipmanlarıyla sürekli olarak temizliğin yapılması zaruridir. Ürün hizmet fiyatlandırmasını nasıl yapıyorsunuz? Öncelikle müşterinin talebi ve ihtiyacı önemlidir. Fiyatlandırma yapmadan önce müşterinin bakış açısı ve kıstaslar değerlendirilir ve mutlaka keşif yapılır. İşin gerçek ve optimum değerinde fiyatlama yapmak bizim için esastır. 50 kişi ile yapılacak bir işin 60 kişi ile yapılması yönünde fiyatlama yapılmıyor. Hatta önceki firmasından fazla personel sayısı ile hizmet alan müşterilerimizin daha az sayılarla da iyi hizmetin verilebileceğini gösterdiğimiz projelerimiz var. Talep edilen rakamlar personel ve şirket haklarına zarar verecek noktalarda istenecek olursa fiyatlandırmadan geri çekiliriz. Sadece yeni iş almak için çok düşük kar marjı ile teklif vermek sektöre, firmalara ve personellere zarar vermekle birlikte, hizmetin devamlılığında ve kalitesinde de sorunlar olacağının göstergesidir. Bu anlayışla bizim fiyatlandırmalarımız dengeleri bozmayacak düzeydedir. 2018 yılı için planladığınız hedefler nelerdir? 1.2 milyar Euro tutarında toplam değeri olan projeler üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bunlardan bir kısmı Türkiye’de bir kısmı da Almanya’da bulunmaktadır. En son olarak Manheim’da bir AVM’de yüzde 50 paya sahip olduk. AVM’deki kiralama çalışmalarını tamamladık. Türkiye’de ise 50 bin metrekare kiralanabilir alanı olan başarılı bir AVM için görüşmelerimiz devam ediyor. Lüksemburg’ta şubemiz açıldı. Türkiye’de de Mamaco Holding yapılanmasını tamamladık. Yeni projeler nihayetinde yeni yapılanmaları da beraberinde getirmektedir.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 3


TEMİZLİK

1K Kimya’dan doğal hijyen sağlayıcı;

Sirkelim

Ortak kullanım alanlarında hijyenin oldukça önem arz ettiğini, hijyen sağlamada ise doğal ürünlerin revaçta olduğunu belirten 1K Kimya A.Ş. CEO’su Sevginar Baştekin, bu ihtiyaç doğrultusunda doğal temizleyici Sirkelim’i ürettiklerini belirtti. Sirkelim 10 farklı amaçla kullanılabiliyor.

hijyen sağlayıcı ise kolayca her zaman her yerde bulabileceğimiz, üstelik son derece ekonomik olan “sirke”. Biz de bu içerikte doğal bir temizleyici ürettik. Adı “Sirkelim Organik Sirkeli Temizleyici”. Sirkelim; boya, koruyucu madde, sentetik parfüm ve petrol türevleri gibi insan sağlığına zararlı hiçbir madde içermeyen çok amaçlı ve organik esanslı yeni nesil bir temizleyici. Ancak sirke, her ne kadar temizleyici özellik barındırsa da keskin kokusu sebebiyle çoğu kişi için rahatsız edici. HighGenic’in yeni geliştirdiği Sirkelim ise, yine organik yağlar kullanılarak yapılmış “Lavanta” ve “Limon” olmak üzere iki farklı kokuya sahip. Sirkelim özellikle, evcil hayvanların yaşadığı mekanları temizleyerek hijyen sağlıyor ve bu alanlardaki istenmeyen kokuları yok etmeye yardımcı oluyor. Sirkelim, tam 10 farklı amaçla kullanılabiliyor.

Ortak kullanım alanlarının temizliğinde özellikle nelere dikkat edilmelidir? Bu konudaki önerileriniz neler? Ortak kullanım alanlarının temizliğinde hijyen oldukça önem arz etmektedir. Çünkü bu alanlar, sağlığa zarar verici mikropları almamız için en elverişli ortamlardır. Hastalık yapan mikro organizmalar gözle görülmeyecek kadar küçük olduklarından herhangi bir yüzey temiz görünse de hastalık etkenlerini barındırıyor olabilir. İşte hijyen de burada devreye giriyor. Hijyen, sağlığı tehdit edebilecek mikro organizmalardan korunmak için yapılan uygulamalar ve alınan temizlik önlemleridir. Hijyenik bir ortam sağlamak için çeşitli temizlik malzemeleri kullanılır. Çamaşır suyu bu konuda güvenilen temizlik malzemelerinin başında gelir. Ancak bu malzemeleri kullanırken çok dikkatli olunmalıdır. Hijyen sağlamanın en zor olduğu yerler tuvaletlerdir. Bu alanlar mutlaka antibakteriyel ürünlerle temizlenmelidir. İnsan sağlığının korunması bilinciyle “hijyenik dokunuş” konseptli ürünler üretmek oldukça önem arz ediyor. Peki, sizin bu konuda üretmiş ya da sunmuş olduğunuz çözümler neler? Özellikle son zamanlarda doğal ürünlerle hijyen sağlamak revaçta. En çok tercih edilen ve en bilinen doğal

Ürün ve hizmet fiyatlandırmasını neleri baz alarak yapıyorsunuz? HighGenic markası adı altında “Yüksek kalite, uygun fiyat, maksimum müşteri memnuniyeti” politikası ile ürettiğimiz ürünlerin bugüne kadar gördüğü beğeni ve yoğun talep bizim en büyük motivasyon kaynağımız. Ürünlerimizi discount marketlerde konumlandırmayı tercih ederek, geniş bir tüketici kitlesine sahip olabiliyoruz. Böylelikle yüksek kalitemizi uygun bir fiyata farklı kesimlerdeki tüketicilerle buluşturabiliyoruz.

104 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix



GAYRİMENKUL

2018 emlak sektörünün altın çağı mı olacak?

çeşitli kampanya ve kredilerle mümkün olması, devletin 1 milyon dolar gibi bir rakamla gayrimenkul alan yabancılara vatandaşlık vermeye başlaması gösterilebilir.

Profesyonel Gayrimenkul Danışmanı Gamze Özlü gayrimenkul sektörünün bugününü ve yarınını değerlendirerek şu açıklamalarda bulundu: “2018’in emlak sektörünün altın çağı olacağı beklentisi var. Ancak şunu da belirtmekte yarar var; konut satışları artarken fiyatlar da artacak. Bu yüzden karlı yatırım yapmak isteyenler erken davranmalı.”

Gayrimenkul sektörü 2017 yılını nasıl geçirdi? Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Gayrimenkul sektörü 2017 yılına hareketli başladı. Ocak ayından bu yana İstanbul’da konut fiyatlarının ve satışlarının arttığını görüyoruz. Sadece 2017’nin ilk yarısında yapılan satışlara bakarak dahi bunu söylemek mümkün. Çünkü Türkiye’de bu yılın ilk döneminde 654 bin 363 konut satışı gerçekleşti. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ise bu rakam 630 bin 799 olmuştu. TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları 2017 yılının Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 28,8 oranında artarak 140 bin 298 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 23 bin 471 konut satışı ve yüzde 16,7 ile en yüksek paya sahip oldu. Yani Eylül ayında 140 bin 298 adet konut satıldı. Görüldüğü gibi gayrimenkul sektörünün hızlı başladığı ve hızlı devam ettiği bir yılı geride bırakıyoruz.

106 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

2017’de yabancı yatırımcılarda artış mı yoksa düşüş mü gözlemlediniz? Bu sonucu neye bağlıyorsunuz? Yabancı yatırımcılar için Türkiye son yıllarda özellikle emlak konusunda çok tercih edilen bir ülke oldu. Bunu istatistiklere bakarak görmek mümkün… Özellikle 2017’de ciddi bir yabancı yatırımı söz konusu... Türkiye genelinde yabancılara 2017 yılı Eylül ayında 2 bin 236 konut satışı gerçekleştiğini görüyoruz. Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 75,2 artarak 2 bin 236 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Eylül 2017’de ilk sırayı 797 konut satışı ile İstanbul aldı. Yabancılara konut satışı görüldüğü gibi yüksek bir hızla artıyor. Bu artışın altında da pek çok neden var, ancak en önemli olanlar içinde Türkiye’de ev sahibi olmanın

Genel olarak 2018 yılında emlak piyasasına yönelik öngörüleriniz nelerdir? 2018’in emlak sektörünün altın çağı olacağı beklentisi var. Bunun nedenleri arasında da birçok faktör yer alıyor. Çünkü İstanbul’un emlak piyasası son birkaç yıldır ağırlıkta mega olarak nitelendirilen projelere bağlı olarak şekilleniyor. 2018’in ilk aylarında faaliyete geçecek olan 3. Havalimanı, İstanbul’u baştan aşağı değiştirecek olan Kanal İstanbul Projesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, havalimanlarına ulaşımda kolaylık sağlayan metro hatları, bulunduğu ilçelerin emlak piyasasını oldukça hareketlendirecek. Bu projeler doğal olarak fiyatları da yukarı çekiyor ve yaklaşık konut fiyatlarını yüzde 30 ile yüzde 40 arasında artırıyor. Genel olarak durum böyle olunca yeni yılın emlak sektörünü daha da hareketlendireceğini söylemek mümkün. Hedeflenen konut satışlarına çok yaklaşılacağı bir yıl olarak görülebilir. Ancak şunu da belirtmekte yarar var; konut satışları artarken fiyatlar da artacak. Bu yüzden karlı yatırım yapmak isteyenler erken davranmalı. Bunun için İstanbul’un iki yakasında da cazip seçenekler var. Ancak Anadolu Yakası’nın yatırım anlamında daha fazla ilgili göreceğini düşünüyorum.

Yeni yılda İstanbul’da yatırımcının yüzünü güldüren ilçeler hangileri olacak? İstanbul’un iki yakasında da önemli bir oranda değer kazanacak ilçeler var. Özellikle yatırımın kendini amorti etme süresinin en kısa olduğu ilçe olan Gaziosmanpaşa, yatırımcıların odağında olacak ilçelerden biri. Şu an Gaziosmanpaşa’da 1+1 dairelerin fiyatı 380 bin TL’den başlıyor ve kendini amorti etme süresi 17-18 yıl. İstanbul genelinde amorti süresinin 30 yıla kadar çıktığını düşünürseniz Gaziosmanpaşa’ya yatırımın ne kadar karlı olduğunu görebilirsiniz. Anadolu Yakası’nda ise 1+1 dairelerin 280 bin TL’den başladığı Pendik-Kurtköy bölgesi önemli ölçüde değer kazanacak. Hem önemli ulaşım yolları üzerinde hem de ilçede yeni konut projelerinin hayata geçiyor olması önemli etkenler arasında. Değer kazanan diğer ilçelerden bahsetmek gerekirse İstanbul genelinde; Arnavutköy, Maltepe, Kurtköy, Kartal, Tuzla, Sancaktepe gibi bölgelerin değer kazandığını ve değer kazanmaya devam ettiğini söylemek mümkün.



GAYRİMENKUL

Sinpaş, iş dünyasına alırken kazandırıyor!

YÜKSEK ELEKTRİK GÜCÜ, BÜYÜK YÜK TAŞIMA KAPASİTESİ İki adet tır rampası ile düzenli trafik akışı sağlanan İş Modern Ambarlı’da, tırlar her kata çıkabilecek ve işyerlerinin önüne yanaşabilecek. Koridorlarda sevkiyat için ayrılan otopark ve manevra alanları ile firmaların iş akışlarını kolaylaştıracak. İş Modern Ambarlı’nın metrekare başına sunduğu 100 watt elektrik gücü ise işinizi kesintisiz bir şekilde yapmanızı sağlıyor.

Gayrimenkul sektöründe yeniliklerin öncüsü Sinpaş Yapı, bugüne kadar yatırımcılarına yüzde 150 kazandıran İş Modern projesini, HER TÜRLÜ ULAŞIM KOLAYLIĞI İkitelli’den sonra şimdi SAĞLAYAN LOKASYON İş Modern Ambarlı, İstanbul’un de Ambarlı’da hayata Avrupa Yakası’ndaki konteyner geçiriyor. limanı olan Ambarlı’ya sadece 5 liyet gösteren firmaların ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler sunuyor.

İHTİYACA GÖRE ŞEKİLLENEBİLEN ESNEK ÜNİTELER Markalı konut projeleri ve özgün konseptleriyle gayrimenkul sektöründe liderliği üstlenen Sinpaş Yapı, ticari gayrimenkulde de dikkat çeken projeler geliştirmeye devam ediyor. Sinpaş Yapı’nın hayata geçirdiği İş Modern markası, bugüne kadar yatırımcılarına yüzde 150 kazandırdı. Sinpaş Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Sefa Çelik, “İş Modern projesini bu kez, Türkiye’nin en büyük limanlarından Ambarlı’ya 5 dakika mesafede hayata geçirerek İstanbul’a kazandırıyoruz” dedi. Çelik; merkezi konumu, proje detayları ve yatırım değeriyle ticaretin yeni merkezi haline gelecek olan İş Modern Ambarlı’nın, Sinpaş Yapı güvencesiyle işinde kazanmak isteyenleri beklediğini sözlerine ekledi. Depo-atölye-lojistik kullanımlı alanlar ile imalathane hizmeti verecek ünitelerden oluşan İş Modern Ambarlı, orta ve büyük ölçekli sanayi kuruluşları, lojistik firmaları, toptancılar ve otomotiv gibi alanlarda faa-

108 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

İş Modern Ambarlı, esnek mimari yapısıyla, tüm ihtiyaçlara en uygun çözümü sunacak. Yaklaşık 250 metrekareden 12 bin metrekareye kadar birleştirilebilir modüler alanların bulunduğu İş Modern Ambarlı, 10 metreye varan tavan yüksekliği ve 8,75 metre aks aralığıyla çalışma alanlarının en verimli ve kolay bir şekilde kullanımı için alternatifler sunuyor. Metrekarede 1 ton taşıma kapasitesine sahip proje, yüksek enerji tahsisi, bağımsız ünitelerde kişiye özel lojistik alanları, koridorların hava ve ışık almasını sağlayan ferah avlulara sahip olmasıyla fark yaratacak.

dakika uzaklıkta yer alıyor. Projenin TEM bağlantısına 2-3 dakika uzaklıkta olması, E-5’e çıkamayan lojistik araçlar için büyük kolaylık sağlıyor. Ayrıca E-5, metrobüs ve yeni yapılacak Bakırköy-Beylikdüzü metro hattına yürüme mesafesinde bulunan proje, Atatürk Havalimanı ve 3. Havalimanı’na yakınlığıyla da her türlü ulaşım alternatifi için çok avantajlı bir lokasyona sahip.

ERKEN ALAN DAHA ÇOK KAZANACAK Sanayinin hızla geliştiği bölgede yatırım değeriyle öne çıkan İş Modern Ambarlı, firmaların iş akışını kolaylaştırırken, kazandıran bir yatırıma dönüşecek. Sinpaş Yapı, heyecanla beklenen İş Modern Ambarlı projesi için ön talep indirimi ve firma bünyesinde uzun vadeli ödeme planları da sunuyor.

SİNPAŞ GÜVENCESİ HER AN YANINIZDA Sinpaş’a güvenenler, satış sonrasında da yalnız kalmaz ve ihtiyaç duyduğu desteği her zaman bulur. Bir Sinpaş Holding kuruluşu olan ve ticari gayrimenkul konusunda uzmanlık yapan Mülk Gayrimenkul satış sonrası ve tüm idari ve güvenlik konularında hizmet vermek, 2. el satışı ve mülkün kiralanması gibi konularda destek vermeye hazır.



GAYRİMENKUL

Akıllı konut projeleri artık lüks değil,

ihtiyaç…

Günümüzde akıllı konut projelerinin lüksten çıkarak ihtiyaç haline geldiğinden bahseden Mandarins Gayrimenkul Satıştan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Emin Can Aydın, ilk etabını Mayıs 2018’de teslim edecekleri The Mandarins Acıbadem projeleri hakkında bilgiler verdi.

uygulamalar sayesinde uzakta da olsanız kapatma imkanınız olabiliyor. Bunların yanında sağladığı güvenlik imkanları sayesinde konut sakinlerinin gözü arkada kalmayacak.

Akıllı konut otomasyon sisteminde sağladığınız olanaklar nelerdir? Mandarins Gayrimenkul olarak günümüz teknolojisine ayak uyduran, İstanbul’un insanlar üzerinde yarattığı stresi ve yorgunluğu ortadan kaldırarak yaşam konforu sağlayan bir proje hayata geçirmek istedik. Uygulamamızda evdeki ısı konforunu yönetebilme, jaluzi kontrolü ve ışık ayarı, aydınlatma sistemi kontrolü, uzaktan multimedia sistemlerinin kontrolü gibi fonksiyonların yanı sıra günün herhangi bir zamanında ekmek ve gazete gibi tüm küçük ihtiyaçları sunan butler hizmeti kullanılabilecek. Ayrıca daire içlerinden girişlere doğru yerleştirilen güvenlik kameraları sayesinde haberiniz olmaksızın gerçekleşecek olası bir giriş/çıkışı kayıt altına alabileceğiz. The Mandarins Acıbadem’de akıllı telefonlarla uyumlu Sensehome yazılımını, bir mobil uygulaması halinde konut sakinlerinin kullanımına sunacağız. Akıllı konutlar bize ne tür kolaylıklar sağlamaktadır? Standart bir evde tüm odaları eşit oranda ısıtmak oldukça zor ve maliyetli oluyor. Aydınlatmanın derecesini ayarlamak da standart olmadığından, gerekli görüldüğü zamanlarda kısmak veya artırmak mümkün olmuyor. Günümüzdeki akıllı evlerde odalarda otomatik hava temizliği sağlanırken, aynı zamanda sıcaklık ve soğukluk derecesi eşit olarak ayarlanabiliyor. Dışardaysanız eve gelmeden doğalgaz aktif hale getirilebiliyor, ışıkları açık unuttuğunuzu fark ettiğinizde

110 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Akıllı konut projeleri bir lüks mü yoksa ihtiyaç mı? Birkaç yıl öncesine kadar az sayıda yapıda hayata geçirildiğinde lüks olarak görülüyordu. Artık herkes bu teknolojilerin var olduğunun farkında. İnsanlar, reklamlarda veya yakınlarının evinde gördüğünü kendisi de yaşamak istiyor. Yaşam konforu sağlamasının yanında, konut sahibine faturalarda sağladığı maliyet avantajları ve sundukları güvenlik imkanları sayesinde günümüzde akıllı konut projeleri lüksten çıkarak ihtiyaç haline geldi. Son olarak yeni projelerinizden bahseder misiniz? Avrasya Tüneli’nin Anadolu Yakası çıkışında yükselen The Mandarins Acıbadem projemiz, iki etaptan ve bin 115 daireden oluşuyor. Tavan yüksekliği, tüm dairelerde ferahlık ve kullanım konforu sağlamak amacıyla 3,15 santimetre olarak belirlendi. 5 yıldızlı yaşam konforu sunduğumuz projede; kuru temizleme, fatura ödeme ve seyahat organizasyonlarının sağlanması gibi asistanlık hizmetleri, kapalı-açık yüzme havuzu, fitness center, sauna ve tuz odası terapisinin bulunduğu bin 300 metrekare büyüklüğündeki sağlıklı yaşam merkezi yer alıyor. Proje Anadolu Yakası’nda ilk niteliğinde… Projede yiyecek ve içecek servisinin de olacağı panoramik İstanbul manzarası sunan Roof Teras da yer alacak. Otoparkların her katında elektrikli araç şarj istasyonlarına yer verilecek. İlk etabımızı Mayıs 2018’de teslim edeceğiz. Proje tamamlandığında, bünyesinde bulundurduğu 70 dükkan ile bulunduğu bölgeye açılacak olan Anadolu Yakası’nın en büyük açık alan alışveriş merkezinin bir parçası olacak. Birinci etabımızın hemen bitişik parselinde yer alacak ikinci etabımızda, tüm konfor ve kalite standartlarımızı sürdürürken toplu ulaşım akslarına daha da yaklaşmış olacağız. Planlarımız dahilinde, Acıbadem çevresinde projelerimize devam edeceğiz.



GAYRİMENKUL

yeni nesil emlakçı sitesi Paketi’nin maksimum fayda sağladığını ifade eden Baysel, bir emlak firmasının, emlak sitesinde olması gereken tüm özelliklerinin site içerisinde barındırıldığını söyledi.

Sektördeki tecrübeleri ve birikimleriyle kaliteli ve istikrarlı bir şekilde hizmet verdiklerini söyleyen EmlakPAKETİ.NET Satış

EMLAK FİRMALARININ PRESTİJİNİ ARTTIRAN YAZILIM

Müdürü Aytekin Baysel, bir emlak sitesinde olması gerekli tüm özellikleri fazlasıyla bünyesinde barındıran, satılık emlak veya kiralık emlak satışlarında maksimum fayda sağlayabilecek profesyonel bir emlakçı sitesi olduklarını ifade etti.

KALİTELİ VE İSTİKRARLI HİZMET ANLAYIŞI İnternet sektöründe kaliteli, modern ve en önemlisi istikrara dayalı hizmet vermek için 2005 yılında web sayfası tasarım ve programlama hizmetlerine başladıklarını söyleyen Emlakpaketi. net Satış Müdürü Aytekin Baysel, “Marka Emlak&Gayrimenkul ve Marka Turizm isimleri altında emlak ve turizm sektöründe de hizmet vermektedir. Faaliyette olduğumuz bu 3 sektördeki tecrübelerimiz ve birikimlerimizin birbirine olan katkılarıyla donanım, kalite, teknoloji ve personel yeterliliğini sürekli geliştirerek amaçladığımız kaliteli ve istikrarlı hizmet vizyonunda başarılı adımlar atmaya devam etmekteyiz” dedi.

EMLAK SATIŞLARINDA MAKSİMUM FAYDA Emlak Sitesi Paketi’nden bahseden Baysel, “Satılık emlak veya kiralık emlak portföyünüzü internet üzerinde kendi adınıza yayın-

112 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

layarak, emlak satışlarınızda maksimum fayda sağlayan, firmanızın kimliğini ve prestijini en iyi şekilde yansıtan, bir emlak sitesinde olması gerekli tüm özellikleri fazlasıyla bünyesinde barındıran, satılık emlak veya kiralık emlak satışlarınızda faydalanabileceğiniz profesyonel bir emlakçı sitesiyiz” diye belirtti. Tüm satılık ve kiralık daire, işyeri, arsa, konut gibi portföylerin internet üzerinden sunumunda Emlak Sitesi

Baysel, “Emlak Sitesi’ni hazırlarken, profesyonel ve hatasız yazılımın yanı sıra işlevsel ve görsel olarak da firmanızın prestijini artıracak görünümde olmasına dikkat ediyoruz. Bir anlamda sadece iyi bir hazır emlakçı sitesi yazılımı ya da görsel bir tasarım değil, sizin için her ikisini de tek bir emlak sitesinde birleştirerek site ziyaretçilerinin firmanız hakkınızdaki ilk izlenimlerinin olumlu düşünceler oluşturmasında büyük bir rol oynayan web sitenizin etkileyici bir görünümde olmasını sağlıyoruz” diye konuştu. 60 emlak firmasının Emlak Sitesi Paketi’ni kullandığını belirten Baysel, “Kullanımlar doğrultusunda ortaya çıkan ihtiyaçları sürekli geliştirerek düzenliyoruz. Bu sayede, hazır emlak sitesi yazılımını sürekli geliştirerek, kullanışlı ve emlak satışına yönelik bir emlak sitesi sunma imkanı bulabildik” diyerek sözlerine son verdi.



HİZMETİX DERGİSİ

2017’NİN YILDIZLARINI BELİRLİYOR Aylık olarak yayınlanan ekonomi ve iş dünyası dergisi Hizmetix, bu yıl bir ilke imza atarak, 2017 yılının yıldızlarını belirleyecek ve 2017’de yapmış olduğu çalışmalar ile ön plana çıkan yıldız firmaları ödüllendirecek.

E

konomi ve iş dünyasının son 10 yılına ışık tutan arşiv niteliğinde bir başvuru kaynağı olma hedefini yıllardır yerine getiren ve getirmeye devam eden Hizmetix, ilerlediği yolda bir sektörel yayıncılık markasına dönüşerek, üzerine düşen rolü iş dünyasının yarattığı sinerji ile başarılı bir şekilde oynadı. Ekonomi ve iş dünyasında ses getirmeye ve yaklaşık 12 sektörün nabzını tutmaya devam eden Hizmetix, bu yıl bir ilke imza atarak, 2017 yılının yıldızlarını belirleyecek ve 2017’de yapmış olduğu çalışmalar ile ön plana çıkan yıldız firmaları ödüllendirecek. Pek çok sektör temsilcilerinin yarışacağı platformda, aynı zamanda özel ödüller de sahiplerini bulacak. Rakiplerinden sıyrılarak, birinci seçilecek aday ise jüri oylaması, Hizmetix dergisi ve www.hizmetix.com.tr üzerinden yapılacak oylama neticesinde belirlenecek. YILDIZLAR ÖDÜLLERİNE MUHTEŞEM BİR TÖRENLE KAVUŞACAK TİM’in ev sahipliğinde 15 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilecek ödül törenine; Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu ve Türkiye İhracatçılar Meclis Başkanı Mehmet Büyükekşi gibi isimlerin yanı sıra, sektörün önde gelen dernekleri, firmaları, yazarlar, ekonomistler de ödül gecesinde yerlerini alacak. Gerçekleştirmiş olduğu çalışmalarla sektörün gelişimine katkıda bulunan firmaların ödüllendirileceği törende; emeğiyle ve başarısıyla sektörü aydınlatan başarılı firmalar ödüllerini sektörün önemli isimlerinin ellerinden alacak.

Ödül töreninde yer alacak kategoriler ise şu şekildedir;

Özel Ödüller

- Yılın Kobi ve Katılım Bankası - Yılın Lojistik Firması - Yılın Otomotiv Markası - Yılın Gayrimenkul Projesi - Yılın Sağlık Kuruluşu - Yılın Catering ve Temizlik Firması - Yılın Eğitim Kuruluşu

- Yılın Girişimcisi - Yılın İş Adamı - Yılın İş Kadını - Yılın Şehir Belediyesi - Yılın Sanayicisi - Yılın Ticaret Limanı -Yılın Franchise Markası -Yılın STK’sı -Yılın Eğitim Markası




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.