İmtiyaz Sahibi Metin Tahnal Genel Yayın Yönetmeni Turgut Tahnal Editör Ece Kırdudu haber@mallreport.com.tr Görsel Yönetmen Cihan Albay Reklam Müdürü Fisun Dilek Reklam ve Pazarlama Uzmanı İkbal Demirok Öznur Yılmaz Elif Sayın Gür İngiltere Sorumlusu: Suzan Doğan Ankara Sorumlusu: M. Serdar Burkan Katkıda Bulunanlar Engin Yıldırım, Pelin Baruh Abone Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr Baskı Kültür Sanat Basımevi Rek. ve Org. San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Merkezi Beşyol Mahallesi İnönü Caddesi No: 18 Kat: 4/8 Sefaköy - K.Çekmece İstanbul T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 info@mallreport.com.tr www.mallreport.com.tr www.demircanmedya.com.tr
Yayın Türü Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
4
EDİTÖR
KÜNYE
Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına
EDİTÖR
MALL REPORT DERGİSİ 10. YAŞINDA!
2009 yılında AVM ve perakende sektörünün iletişim dergisi olarak yayın hayatına başlayan Mall Report Dergisi 10. yılını kutluyor!
“AVM ve perakende sektörünün tek iletişim mecrası” olarak yayın hayatında tam 10 yılı geride bırakan dergimiz 10 yıllık bu süreçte yer verdiği özel haberler, araştırmalar ve röportajlar eşliğinde sektörün bilgi kaynağı olmayı sürdürdü. 10. yıl sayımızla da alışveriş merkezlerinin, perakende dünyasının, yemeiçme alanlarının, eğlence sektörünün ve tüm bu sektörlere ürün&hizmet sağlayan firmaların ilk ve tek iletişim mecrası olma unvanını sürdürüyoruz. Bu özel sayımızda yine özel röportaj ve haberlere yer vererek, 10 yıllık serüvenimizle ilgili sektörün duayenlerinden çok değerli görüşler aldık.
AVM VE PERAKENDE SEKTÖRÜNDE 10 YIL
Türkiye’de AVM ve organize perakende sektörü de son 10 yılda çok hızlı büyüdü. AVM ve perakende, istihdama katkısı ve ulaştığı ciro büyüklüğü ile Türkiye ekonomisinin en dinamik sektörlerinden oldu. Sektörün duayenleri 10 yılda yaşanan gelişmeler, kriz zamanları uyguladıkları stratejiler, gelecek 10 yılın yol haritası gibi önemli noktalarda öngörülerini 10. yıl sayımızda okuyucularımızla paylaştılar. 10 yıllık dergicilik hayatımızda bizlere her türlü desteği veren tüm paydaşlarımıza ve okuyucularımıza teşekkürü bir borç bilir daha nice yıllar bir arada olmayı dileriz.
İmtiyaz Sahibi
Metin Tahnal
bu ay
ÖNE ÇIKANLAR
54
MODA ALIŞVERİŞİNDE HER 5 KİŞİDEN 4’Ü TÜRK MALINI TERCİH EDİYOR
36 / BİLKENT CENTER 20 YAŞINDA 56 / TEK YOL TEKNOLOJİYİ İŞ MODELİNE ENTEGRE ETMEK 62 / KADINLAR İŞ HAYATINA ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLIYOR 72 / AVM’LERİN PAZAR PAYI HIZLA BÜYÜYOR
60
PERAKENDE SEKTÖRÜNDE ŞİRKETLERİ GELECEĞE TAŞIYACAK 5 İŞ MODELİ
78 / AVM PAZARINDA AVRUPA’NIN EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKESİYİZ 82 / KORUYUCU AVUKATLIK VE RİSK YÖNETİMİ NEDİR? 91 / TAB GIDA’DAN FRANCHISE YATIRIMCILARINA KAZANÇ FIRSATI
66
MAPIC DÜNYAYA AÇILMA DESTEĞİ VERİYOR
112
6
EĞLENCE SEKTÖRÜ YENİLENEREK VARLIĞINI HEP SÜRDÜRECEK
68
ÜZERİNDE GÜNEŞ BATMAYAN MARKA
MALL REPORT
10. YIL
MALL REPORT DERGİSİ
10 YAŞINDA
2009 yılında AVM ve perakende sektörünün iletişim mecrası olarak yola çıkan Mall Report Dergisi artık 10 yaşında. İlk yayınlandığımız sayıdan bu yana 128 aydır sizlere kaliteli, özgün, doğru, tarafsız, sıcak gündemin nabzını tutan, tüm paydaşlara söz hakkı tanıdığımız haberler vermeye çalıştık. Bir ilki gerçekleştirerek sektördeki tüm tarafları Türkiye’nin dört bir yanında AVM Sohbetleri ile bir araya getirerek gelişmelere tanıklık ettik, sorunlara çözüm önerileri getirdik. Biz cümlelerimize her zaman “Bu dergi sizin” diyerek başladık. “Bilgi paylaştıkça çoğalır” mottosuyla yürüdük. Siz büyüdünüz, biz büyüdük. Mall Report’un arkasında oldukça genç ve dinamik bir ekip, gündemi sizlerle birlikte takip ederek özel dosya konularımız, araştırmalarımız, kapak konuklarımız ve tüm haberlerimizi her ay masanıza ulaştırmak için tutkuyla çalışıyor. 2009 yılından bu yana sektörde kazançlar, kayıplar, krizler ve yükselişler yaşadık. Dünyadaki pek çok rakibini geride bırakarak uluslararası ödüller kazanan AVM’lerimiz de oldu, yüzyıllık markaların kapandığına da şahitlik ettik. Sektör yaşanan her şeye rağmen yaşamın ve geleceğin içerisinde hep var olacak. Basılı yayıncılığın zorlaştığı son yıllarda hem yazılı hem de dijital mecralarımızla size gündemi ulaştırmak için çalışıyoruz. Sektör var olduğu sürece de sizlerden haberler vermeye devam edeceğiz. İlk sayımızdan bu yana bizimle birlikte yürüyen, desteklerini, paylaşımlarını esirgemeyen, dostane iş birliktelikleri ile her zaman yanımızda olan tüm sektöre teşekkürü bir borç biliriz… MALL REPORT EKİBİ
8
MALL REPORT
GÖRÜŞLER
10. YIL
NTS DANIŞMANLIK KURUCUSU BEHİYE SAVAŞKAN:
Mall Report Dergisi, ilk sayısından bugüne kadar yayınladığı tüm haberleri ilk, tarafsız ve özgün bir şekilde ele alarak sektöre ışık tuttu. Yayın hayatına başladığı günden bu yana alışveriş merkezi, yatırımcı, perakende ve destek sektörlerini bir araya getiren tüm ekibi ve Mall Report’un 10. yaşını en içten dileklerimle kutlarım.
CAROUSEL AVM İCRA KURULU ÜYESİ ORHAN DEMİR:
Çok Değerli Mall Report Ailesi, iş dünyasının ve özellikle sektörümüzün nabzını yakından tutarak her geçen gün artan bir ivme ile hayata geçirdiğiniz çalışmalarınızı ilgiyle takip etmekteyiz. Kaliteli yayıncılık anlayışınız ve özgün haber içerikleriniz ile 10 yıldır sektörümüze kazandırmış olduğunuz katma değer için teşekkür eder, başarılarınızın devamını dileriz.
INSIDE AVM DANIŞMANLIK DİREKTÖRÜ ÖZKAN ŞENYÜZ:
Perakende ve AVM sektöründe çalışanlar olarak; yapmış olduğunuz sektörel bilgilendirmeleri devamlı takip ediyoruz. En önemlisi sektör fuarlarında yapmış olduğunuz etkinlikler ile birçok perakendeci ve AVM yöneticisi ile iletişimi sıcak tutuyorsunuz. AVM ve perakende sektöründe yaşanan sıcak gelişmeleri derginizde paylaşarak iki sektörün iş hacimlerini artırmada çok önemli rol üstleniyorsunuz. İnternet ve sosyal medya paylaşımlarınız ile sektörel haber ve yorumları anında takip ediyor ve bilgilendirme alabildiğimiz tek güvenli adres olarak görüyorum. Konularında uzman ve profesyonel yöneticilerle yapmış olduğunuz röportajlar neticesinde oluşan tecrübe paylaşımları, genç yönetici arkadaşlar için çok verimli oluyor. Mall Report ailesine sektörümüze vermiş olduğu değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyor, 10. yılını sevgiyle kutluyorum.
10
MALL REPORT
GÖRÜŞLER
10. YIL
AV. PELİN ŞENOL BARUH:
Her sayısını sabırsızlıkla beklediğimiz Mall Report, sektörün hukuki bilinçlenmesine gösterdiği özenle kalbimizde apayrı bir yere sahip. Sektör içerisinde yer alan herkes, eğer sektörel kamuoyunun bir parçası olmak istiyorsa Mall Report’u takip etmeli. Bu nedenle Mall Report sadece bir dergi değil, aynı zamanda sektörün gündemini belirleyen ve kültür inşa eden bir otorite. Bu otoriteyi, popülarite uğruna değil, bilinçlendirmede kullandığın için teşekkürler Mall Report, nice on yıllara.
ATALIAN ENTEGRE TESİS YÖNETİMİ HİZMETLERİ CEO’SU H.BARIŞ ÜNALP:
Perakende ve hizmet sektörüne önemli katkıları olan Mall Report Dergisi’nin 10. kuruluş yıldönümünü en içten dileklerimle kutluyor, nice 10 yıllarda yayın hayatına başarıyla devam etmesini temenni ediyorum. Perakende, hizmet ve tesis yönetimi sektörleri birbirleriyle iç içe geçmiş ve çok dinamik sektörler. Farklı müşteri kesimlerine hitap etmesi ve hayatın görünür tarafında yer alması nedeniyle bu sektörler her zaman yüksek bir enerji barındırıyor. Bu bağlamda markaları ve sosyal paydaşları ortak bir platformda buluşturmak açısından sektörel medyanın da çok önemli olduğuna inanıyorum. Kuruluşundan bu yana yakından takip ettiğim Mall Report Dergisi, sektörümüz, hizmet verdiğimiz kurumlar ve tüketiciler açısından bilgilendirici ve değer katan bir yayın çizgisinde devam ediyor. Sektör gündemini yakından izleyerek, önemli konularda farkındalık yaratıyor. Bu özenli ve detaycı yaklaşımları nedeniyle tüm çalışanları tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.
ARCADIUM AVM MÜDÜRÜ SEVDA ADALI AKBAŞOĞLU:
Alışveriş merkezleri ve perakendenin en güçlü iletişim kanallarından birisi olan Mall Report Dergisi’nin 10.yılını ve tüm çalışanlarını tebrik ediyorum. İyi iletişiminiz ve gündeme ışık tutan konu başlıklarınız bizleri de ailenizin içine alıyor, kendimizi aileden hissediyoruz. Birlikte daha nice yıllar kutlamak üzere, başarılarınızın devamını diliyorum.
12
MALL REPORT
GÖRÜŞLER
10. YIL
FORUM MERSİN AVM MÜDÜRÜ EZGİ ÇUBUKÇU:
Her ay yeni sayısını merakla beklediğimiz ve severek takip ettiğimiz sektörün nabzını tutan Mall Report’un 10. yaşını kutluyorum. Her iş kendi içinde büyük emek ve özen ister elbette ama yayıncılık işi ve bunun devamlılığı gerçekten çok daha büyük bir özveri gerektiriyor. Mall Report’un bu yaşa gelmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum ve birlikte nice mutlu yaşlara diyorum.
CAPACITY ALIŞVERİŞ MERKEZİ GENEL MÜDÜRÜ H. BARIŞ ÖZCAN:
AVM ve perakende sektörünün öncü yayınlarından biri olan Mall Report Dergisi, bu ay 10. yılını kutlamanın sevincini yaşıyor. Elbette bu başarının arkasında büyük bir ekip çalışmasının yattığını düşünüyorum. Teknolojik gelişmelerle birlikte sürekli değişen ve gelişen günümüz koşullarına bakıldığında, uzun soluklu bir yolculuğu büyük başarılarla doldurmuş bir yayın görüyorum. Tüm bu değişimleri yakalayan Mall Report Dergisi, değerli okuyucularının ve sektörün her daim ihtiyacı olan özel bir yayın. Sektör ihtiyaçlarını analiz ederken, bunu en iyi şekilde okuyucularına yansıtan duruşlarından dolayı tüm ekibi kutluyor ve bu başarılarının devam etmesini temenni ediyorum.
14
ATLANTIS FUNNY CITY GENEL MÜDÜRÜ SEDAT DÖNMEZ:
Sektörün nabzını tutan Mall Report Ailesi ile uzun yıllardır süren bir iş birliğimiz var. Sektördeki tüm oyuncularla iş ilişkisi olan, dinamik, çalışkan Mall Report Dergisi’nin 10. yılını kutluyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum.
MALL REPORT
GÖRÜŞLER
10. YIL
BURSA KEBAP EVİ FRANCHISE VE İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ BAHADIR ALTAŞ:
Perakende sektörüne yön veren markaları, bu markaların varoluşlarına en büyük katkıyı sağlayan alışveriş merkezlerini ve tüm sektörleri bir araya getirerek bilgi akışını her zaman dinamik tutan Mall Report Dergisi ile sektördeki gelişmeleri takip etmek bizler için büyük mutluluk. Sektörümüze sağladığı katkı kalitesinden ödün vermeden hazırladıkları içerik ile şu dönemde bu güzel derginin hazırlanmasında emeği geçen tüm çalışanlara markamız adına teşekkür ederiz.
BOWLINGO&PLAYPARK ŞİRKET SAHİBİ FATİH KEÇEBİR:
Günümüzde pek çok sektörün kendine özel bir yayın organı, medyası olmadığı halde ya da uzun soluklu olup yayın hayatlarını devam ettiremedikleri bir süreçte ülkenin lokomotif sektörlerinden biri ama bir o kadar da sorunları olan bir sektörünün medyası olmak çok kolay değil. Yayın hayatına başladığında sayıları 200 iken günümüzde 450’ye çıkan AVM’lerin küçük-büyük, uzak-yakın demeden hepsine dokunan, sektörün yatırımcısı, işletmecisi, danışmanları, destek sektörleri ve hatta kamu tarafı ile birlikte sektör medyası olmaktan ziyade sanki iletişim merkezi gibi bir misyon üstlenerek çalışmalarına hız kesmeden, ara vermeden devam eden Mall Report Dergisi’ni başta tüm çalışanları olmak üzere 10. yıllarında kutluyor, nice 10 yılları hep birlikte görmeyi diliyorum.
GREEN SALADS GENEL MÜDÜRÜ AYKUT KİLİMCİ:
Basılı yayıncılığın sürdürülebilirliğinin çok zor olduğu günümüzde Mall Report’un 10 yıl boyunca bu başarıyı yakalayarak devam ettirmesi takdire şayan. Araştırmalar, yuvarlak masa toplantıları, organizasyonlar ve gündeme dair tüm görüşlere yer vermesiyle sadece bir dergi değil trendleri belirleyici ve bir çözüm ortağı olduğunu da gösteriyor. Sektördeki tüm gelişmeleri ve sıcak gündemi yakından takip ettiğimiz Mall Report’un ve güçlü, dinamik ekibinin 10. yılını gönülden kutlar, başarılarla dolu nice sayılar dilerim.
16
MALL REPORT
10. YIL
GÖRÜŞLER
HOT DÖNER GENEL MÜDÜRÜ ERCAN YILMAZ:
Sektördeki varlığımızı göstermek ve canlı tutmak adına iş birliği içerisinde olduğumuz birkaç dergiden biri olan Mall Report ile yaklaşık 5 yıldır çalışıyoruz. Her zaman doğru zamanda doğru kitlelere ulaştırma konusunda başarılı çalışmalarımız olmuştur. Başta, markayı temsil eden Elif Hanım olmak üzere tüm Mall Report ailesine teşekkürü borç biliriz.
PARK 328 AVM GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA YALÇIN:
2011 yılından bu yana değerli iş ortaklığımız ile birlikte; sektör takibi ve çalışmalarımızdaki önemli destekçilerimizden biri olan Mall Report Dergisi’nin 10. yılını tebrik ederiz. Başarılarınızın sonsuz olması temennisi ile özveri ile çalışan tüm ekibinizi gönülden kutlarım.
TAVADA TAVUK FRANCHISE MÜDÜRÜ AKIN GÜRBÜZ:
Perakende dünyasını bir araya getirmeniz ve perakende dünyasındaki iş insanlarının kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için gösterdiğiniz destek alkışa değerdir. Gerek çalışanlarınız gerek yönetim kurulunuza sağlıklı ve başarılı nice 10 yıllar dileriz.
18
MALL REPORT
GÖRÜŞLER
10. YIL
GLA GAYRİMENKUL YÖNETİM KİRALAMA VE DANIŞMANLIK YÖNETİM KURULU BAŞKANI TAHİR ÇELİK:
Perakende sektörünün güzide basın yayın organlarından Mall Report Dergisi, kurulduğu günden itibaren objektif haberciliği, yayın anlayışıyla sürekli değişen ve gelişen sektöre katkılar sunarak okuyucularının güvenini kazanmıştır. Mall Report Dergisi’nin kuruluş yıl dönümünü kutluyor ve güçlü altyapısı, birikimli kadrosu, ilkeli, seviyeli ve kaliteli habercilik anlayışıyla yayınlarına yeni yaşında da devam etmesini temenni eder, yönetici ve çalışanlarına başarılarla dolu nice yıllar dilerim.
GLORIA JEAN’S COFFEES KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ TUĞBA DİNÇERLER:
Yaşadığımız çağın getirdiği dijitale yönelişle yazılı basının maalesef artık eski değerini görmediği bu günlerde dimdik ayakta kalmayı başaran Mall Report Dergisi ve Demircan Medya Grubu ailesini şahsım ve şirketim olarak her zaman tebrik ediyor, yayınlarını severek takip ediyorum. Sektörün nabzını tutan bir dergi olmasının yanı sıra iş dünyasıyla ilgili güncel haberleri de bizlerle buluşturan Mall Report Dergisi’nin 10. yılını tüm kalbimle kutluyorum. Okuyucunuz bol olsun, nice 10 senelere!
HD HOLDİNG FRANCHISE MÜDÜRÜ EROL IŞIK:
AVM ve perakende sektörünün en önemli yayını Mall Report’un 10. yaşını en içten dileklerimle kutlarım. Bu yayının arkasında sektörde yaşanan tüm iniş ve çıkışları bizlerle birlikte yaşayan, gündemden doğru, tarafsız haberler vermek ve tüm paydaşlar arasında bir köprü olabilmek için aralıksız çalışan özverili bir ekip var. Çalışmalarınızı her zaman takdirle ve ilgiyle takip ediyoruz. Başarılarınızın devamını dilerken nice 10 yıllar dilerim.
20
MALL REPORT
GÖRÜŞLER
10. YIL
KAHVE SOKAĞI GENEL KOORDİNATÖRÜ EMRE İŞLEK:
Mall Report Dergisi sektörün lideri olduğunu 10. yıllarını başarı ile kutlayarak bizlere göstermektedir. AVM, perakende ve franchise dünyasının gelişmelerini her zaman takip etmemizi sağlamış ve bu sektörlerdeki kişilerin görüşlerini bizlere ulaştırmayı başarmıştır. Birlikte güzel işler yaptığımıza inandığımız Mall Report Dergisi ailesine teşekkürü borç bilir, başarılarının devamını dileriz.
NİSSARA AVM MÜDÜRÜ GÖKTÜRK ÖZHAN:
Mall Report, çalışmaktan büyük keyif aldığımız, yeniliklerden haberdar olmamızı sağlayan ve sektörün nabzını tutan en önemli iş birlikçilerimizden bir tanesi. 10. yılınızı kutlar, daha nice başarılara imza atmanızı dilerim.
NOVALAND OUTLET AVM GENEL MÜDÜRÜ SİNAN AKDEMİR:
Yazılı basının her geçen gün kan kaybettiği, dergiciliğin ise yerlerde süründüğü ortada iken sizlerin bir sektör dergisini capcanlı tutup her sayıda daha yukarılara taşıyor olmanız tebrike değerdir. Bu başarıda gerek AVM yöneticileri ile gerekse markalar ile yakın iş birliğiniz, her an sahada olmanız ve işinizi severek yapmanız başlıca rol oynamaktadır. Derginin kağıt ve baskı kalitesinden de ödün vermemeniz alkışa değer. Üstelik bedelsiz olarak dağıtıp sadece reklam gelirleri ile bunu yapıyor olmanız büyük başarıdır. Yolunuz açık olsun.
22
MALL REPORT
GÖRÜŞLER
10. YIL
TURNAGÖL TİYATROSU FİRMA SAHİBİ CİHAN TURNAGÖL:
Mall Report ailemizden biri… Ne zaman güzel bir etkinlik ya da sosyal sorumluluk projesi yapacak olsak bize sayfalarını açan, en iyi şekilde tiyatromuzun tanıtılması için destek olan bir dergi. Başarılı ve harika çalışanları ile Mall Report’un olmadığı bir perakende sektörü düşünemiyorum. İyi ki varsınız.
OPS!PLAYKIDS GENEL KOORDİNATÖRÜ BUĞRA ERKAYA:
Sektöre dair haberleri en doğru ve tarafsız öğrenebildiğimiz güvenilir tek mecra olan Mall Report, bugüne kadar iş dünyasını ve yeni trendleri en yakından takip ederek adeta tüm iş dünyasına rehber oldu. İş dünyasının tüm paydaşlarına hitap ederek genel bir sempati kazandığınızı düşünüyorum. 10 yıldır bu değerin büyümesi için katkıda bulunan herkese teşekkürler. Daha nice yıllar diliyorum.
24
AVM
MALL REPORT
10. YIL
VADİSTANBUL’A YENİ GENEL MÜDÜR SEKTÖRDEKİ YAKLAŞIK 20 YILLIK TECRÜBESİYLE TANINAN BUĞRA KÖSE, ŞEHRİN YENİ YAŞAM ALANI VADİSTANBUL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GÖREVİNE GETİRİLDİ. Doğayla kent yaşamının buluştuğu pek çok farklı konsepti tek çatı altında toplayan ve açık hava konserleri serisiyle şehre yeni bir soluk kazandıran Vadistanbul yönetimine, sektördeki tecrübesiyle tanınan Buğra Köse atandı. Ağustos ayı ile birlikte Vadistanbul Genel Müdürü olarak görev yapmaya başlayan Köse, Marmara Üniversitesi Almanca İşletme Bölümü’nden 2001 yılında mezun oldu. Türkiye’nin en önde gelen AVM’lerin açılış ve yönetimlerini yapan ayrıca Robert Koleji mezunu olan Buğra Köse, iyi derecede İngilizce ve Almanca bilmektedir.
KANYON’UN YENİ PAZARLAMA MÜDÜRÜ ÖZGE ŞAHİN Kanyon Yönetim İşletim ve Pazarlama’nın yeni Pazarlama Müdürü Özge Şahin oldu. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlamasının ardından Fransa’da Louis Pasteur Üniversitesi’nde İşletme yüksek lisansını tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi’nde katıldığı tamamladığı İşletme doktora programını takiben, İsviçre’de Geneva Cenevre Üniversitesi’nde Uluslararası Pazarlama alanında doktorasını bitirdi. Şahin, Galatasaray Üniversitesi ve Geneva Üniversitesi’nde bulunduğu sırada öğretim görevlisi asistanlığı yapmış, İşletme Yönetimi ve Pazarlama konularıyla ilgili dersler vermiştir. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi ve ardından Yeditepe Üniversitesi’nde dersler vermeye devam etmiştir. Eğitmenlik, devam ettirdiği koçluk, mentörlük ve danışmanlığın yanı sıra fotoğraf sanatına ilgi duyan Özge Şahin, 2008 yılından beri iş dünyasında üst pozisyonlarda görev alarak akademik tecrübelerini desteklemiştir. Şimdiye kadar sırasıyla Société Générale (SA) Bank’ta Ürün müdürlüğü, ÜLKER- Yıldız Holding’de Marka Müdürülüğü, Renault Trucks’da Pazarlama Müdürlüğü, Volvo Group’ta Pazarlama Direktörlüğü, Golf Dondurma ve İntema Yaşam’da üst düzey yöneticilik yapmış olan Özge Şahin, Mayıs 2019 tarihi itibariyle Kanyon Yönetim İşletim ve Pazarlama’nın pazarlama müdürlüğü görevine atanmıştır.
26
AVM
MALL REPORT
10. YIL
METROPOL İSTANBUL AVM AÇILIŞINA 80 BİN KİŞİ ÜZERİNDE ZİYARETÇİ AKIN ETTİ SANATIN, MODANIN, DÜNYA MUTFAĞININ, AİLE BOYU EĞLENCENİN VE ALIŞVERİŞİN BULUŞMA NOKTASI OLMA AMACIYLA YOLA ÇIKAN METROPOL İSTANBUL AVM, 30 AĞUSTOS’TA 81 BİN 271 KİŞİ ZİYARETÇİSİYLE KAPILARINI AÇTI. Açılışı, muhteşem hediyeler ve birbirinden eğlenceli etkinliklerle festivale dönüştüren Metropol İstanbul, birbirinden iddialı marka ve etkinliklerle İstanbul’a yeni bir eğlence anlayışı kazandırıyor. Asset Yönetim Kurulu Üyesi Merve Timurlenk Şengül: “Beymen, Boyner, CarrefourSA, MediaMarkt, John Reed Fitness & SPA, Paşabahçe, Evidea,Ebebek, Esteworld, FDR Oyun Cumhuriyeti gibi daha birçok büyük ve iddialı marka ile açılışımızı gerçekleştirdik. Metropol İstanbul, Anadolu Yakası’nda, Ataşehir’de, tüm bağlantı yollarının kesiştiği noktada konumlanıyor. Lokasyonumuz gereği birçok kişinin yeni uğrak yeri olarak hedeflerimiz doğrultusunda ilerleyeceğiz. İlk gün itibariyle 80 bin kişinin üzerinde ziyaretçimiz ile açılışımızı gerçekleştirdik. AVM’nin yanı sıra cadde konseptindeki açık alanlarıyla da ziyaretçilerimize hizmet vermeye başlayan Metropol İstanbul, moda, dünya mutfağı, kültür-sanat, aile boyu eğlence ve alışverişin buluşma noktası olacak.” dedi.
AÇILIŞA ÖZEL HEDİYELER VE ETKİNLİKLER Metropol İstanbul, 150 TL üzeri alışverişle katılmaya hak kazanılacak hediye çarkının yanı sıra açılışa özel olarak; 30 Ağustos, 31 Aralık tarihleri arasında yapılacak alışverişlerde 1 adet Jaguar’ın özel tasarlanan elektrikli otomobili i-Pace’i hediye edecek. 30 – 31 Ağustos ve 1 Eylül tarihlerinde Radyo Karnaval imzalı ve farklı temalı DJ partileriyle İstanbullulara eğlenceli saatler yaşatan Metropol İstanbul, ay boyunca birbirinden ünlü isimlerin konser ve gösterileriyle şölen yaşatacak. Brick People ve Walkabaout Team eğlenceli kostüm ve şovlarıyla ziyaretçileri karşılarken trio müzik grupları keyifli tınıları gün boyu ziyaretçilerle buluşturdu. 30 Ağustos – 8 Eylül arasında çocukların en sevdiği karakterler arasında yer alan Rafadan Tayfa gösterisi ve DinoLab çocuk kulübü çocukların eğlenceli zaman geçirmeleri için keyifli seçenekler arasında yer aldı. Metropol İstanbul’da şölen, Brothers Trio, JazzTime Band, İldeniz Trio ve çeşitli dans gruplarının gösterileriyle ile devam edecek.
28
AVM
MALL REPORT
10. YIL
10 BURDA AVM
BAŞARISINI DÜNYA ÇAPINDA TESCİLLEDİ! RINGS AVM’DEN 5. YAŞA ÖZEL
HEDİYE ÇEKİ FIRSATI Rings Alışveriş Merkezi, Rings Club üyelerine kazandırmaya devam ediyor. Rings Club üyelerine, 7 – 15 Eylül tarihlerinde, aynı gün içerisinde, toplam 300 TL alışverişe birbirinden farklı mağazaların birinde geçerli 50 TL değerinde hediye çeki anında hediye. Rings AVM içerisindeki mağazalardan alışverişleri karşılığında alacakları fiş ya da faturalarla 5. Yaşa özel hediye çeki kampanyasına katılmaya hak kazanacak Rings Club üyeleri, Rings AVM’deki mağazalardan birinde geçerli 50 TL hediye çekine sahip olacak. Rings Club kartı olmayan ziyaretçiler ise AVM danışma bankosunda bulunan üyelik başvuru formunu doldurarak kampanyadan yararlanabilecektir.
Kuruluşların ve çalışan profesyonellerin başarılarının onurlandırılması ve kamuoyuna tanıtılması amacıyla başlanan Stevie İş Ödülleri’nin değerlendirme sürecine, her yıl uluslararası 1.000’den fazla profesyonel katılıyor. Esas Gayrimenkul tarafından hayata geçirilen ve Kasım 2018’de kapılarını açan 10 Burda AVM, Her Şey 10’da Projesi ile Uluslararası İş Ödülleri 2019’da başarısını bir kez daha tescillemiş oldu. Balıkesir’in adını ilk kez bir uluslararası platforma taşıyan ve Balıkesir’e ilk kez uluslararası ödüller kazandıran 10 Burda AVM, açılıştan itibaren gösterdikleri yoğun ilgiden ve destekten dolayı tüm Balıkesirli’lere teşekkür eder!
10 BURDA AVM – HER ŞEY 10’DA PROJESİ Marketing Campaign of the Year-Real Estate (Yılın Pazarlama Kampanyası) Altın Ödül Brand Experience of the Year-Consumer (Yılın Tüketici Marka Deneyimi) Bronz Ödül
30
AVM
MALL REPORT
10. YIL
VAN AVM’YE İRANLI TURİST AKINI VAN’DA SEÇKİN MAĞAZALARIYLA BÖLGE HALKINA HİZMET VEREN VAN AVM, İRANLI TURİSTLERİN DE GÖZDESİ OLDU. SABAHIN ERKEN SAATLERİNDE VAN AVM’YE GELEREK AÇILMASI İÇİN BEKLEYEN İRANLI TURİSTLER, AİLECE ALIŞVERİŞ YAPIP SOSYAL ETKİNLİKLERE KATILMAKTAN BÜYÜK KEYİF ALIYOR.
ğazalarında alışveriş yaparak kent ekonomisine de ciddi anlamda katkı sağlıyor. AVM içindeki restoranlardan yemeiçme ihtiyaçlarını karşılayan turistler sosyal aktivitelere de büyük ilgi gösteriyor.
“Hem eğlenebiliyoruz, hem gönlümüzce alışveriş yapıyoruz” Van’da bulunmaktan çok mutlu olduğunu söyleyen İran’ın Hamedan şehrinden gelen Aini Nabila, “Van çok güzel bir kent. Bu ikinci gelişim. Van’da hem eğlenebiliyoruz hem de turistik mekanları görme imkanı buluyoruz. Van AVM’de birçok markayı bir arada bulabiliyoruz. Gönlümüzce alışveriş yapabiliyoruz. Aldığımız ürünler çok kaliteli ve kullanışlı” dedi.
“Güvenli alışveriş beni mutlu ediyor” İran’ın Meşhed kentinden gelen Mostafa Moshtagh ise, “Her yıl en az 3 defa Van’a geliyorum. Kendimin ve ailemin tüm giyim ihtiyaçlarını Van’dan karşılıyorum. Alışverişin neredeyse tamamını her şeyi bir arada bulduğum Van AVM’den yapıyorum. Buradaki işleyiş, güvenli alışveriş beni oldukça mutlu ediyor.” diye konuştu.
İranlı turistler VAN AVM’de 2018’de 366 milyon TL harcadı TÜİK ve DAKA (Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı) verilerine göre; 2018 yılında Van’a 232 bin turist geldi. Yine TÜİK ve DAKA istatistiklerine göre İranlı turistler Van’da kişi başı ortalama 1.247 TL harcıyor. Bu veriler ışığında VAN AVM’de İranlıların yaptığı harcamanın 2018 yılında 366 milyon lirayı aştığı ortaya çıkıyor.
Van AVM’yi ziyaret eden İranlı sayısı yüzde 37 arttı
İranlıların, Türkiye’de en çok konakladığı ve uzun süre tatil yaptıkları kentlerden Van, 2019 yılının ilk 8 ayında da İranlı turistlerin gözdesi oldu. Kapıköy sınır kapısı ile İran-Türkiye bağlantısı konumunda bulunan kent, birçok tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra, zengin alışveriş seçeneğiyle de ziyaretçilerini ağırlıyor. İranlı turistlerin alışveriş için vazgeçilmez buluşma noktası ise Global Yatırım Holding tarafından 2015 yılında hayata geçirilen Van AVM oldu. Sabahın erken saatlerinde, Van AVM önünde kuyruk oluşturan turistler 10.00’da kapıların açılmasıyla birlikte ulusal ve uluslararası markaların ma-
32
2019 Ağustos itibariyle ilk 8 ayda Van AVM’yi ziyaret eden İranlı sayısı 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 37 arttı. 2018 yılı yabancı ziyaretçi kayıtları incelendiğinde yalnızca yılın 4 ayında görülen pik giriş sayılarının, 2019 yılında diğer aylara da yayıldığı, İranlıların Van AVM ziyaretlerinin bir alışkanlık olma eğiliminde olduğunu açıkça ortaya koydu.
Ağustos ayında rekor kırıldı, hedef 400 bin İranlı Van AVM’de 2019 yılı Ağustos ayı toplam İranlı ziyaretçi sayısı ise 100 bin kişiyi aşarak bir rekora imza attı. Geçen yılın aynı ayına göre artış oranı yüzde 220’ye çıktı. Van AVM’de yıl sonuna kadar toplam İranlı ziyaretçi beklentisi 400 bin kişi olarak öngörülüyor.
AVM
MALL REPORT
10. YIL
Yeni Nesil Çocuk Festivali Tepe Nautilus Dev Çadıra geliyor
rakterleri Optimus Prime ve Bumble Bee ile bir araya gelecekler.
neyim yaşayacağı festival için hazırlıklar 6 ay önce başladı. Festivalin hazırlık sürecinde 390 kişilik bir ekip yer alırken 8 tır dolusu malzeme ile Tepe Nautilus’ta büyülü bir oyun dünyası kurulacak. Macera, eğlence, geçmişe yolculuk, sürpriz showlar ve eğitici etkinliklerin yer alacağı festival iki gün boyunca her yaştan ziyaretçisini bekliyor.
Festivalin en dikkat çeken alanlarından biri olan Retro Games’te minik ziyaretçiler daha önce hiç yaşamadıkları bir oyun deneyimi yaşarken, yetişkinler ise 80’ler ve 90’ların unutulmayan oyunları Commodore 64, Tilt, Atari, Arcade Games ve Langırt ile geçmişe yolculuk yapacaklar.
EN SEVİLEN KARAKTERLER DEV ÇADIRDA
EĞLENCE VE MACERA BİR ARADA
Okula Dönüş Festivali’nde çocuklar, Minika Çocuk etkinlik alanında Minika TV ve Minika Go’nun karakterleri Koyun Shaun, İstanbul Muhafızları, Littlest Pet Shop ve Maceracı Yüzgeçler ile tanışma fırsatı bulacaklar. Play Doh etkinlik alanında oyun hamurlarıyla yaratıcılıklarını geliştiren minikler, Play Doh maskotları ile, My Little Pony etkinlik alanında ise Pinkie Pie ile keyifli dakikalar geçirecekler. Transformers etkinlik alanında birbirinden farklı aktiviteleri deneyimleme şansı bulacak çocuklar, Transformers ka-
Okula Dönüş Festivali 21-22 Eylül tarihlerinde Tepe Nautilus’a geliyor. Çocuklar, Türkiye’de ilk kez 2 bin 500 metrekarelik dev bir çadırda dev alanlarda oynama imkânı bulurken, dünyaca ünlü çizgi film karakterleri ile tanışma fırsatı yakalayacaklar. Türkiye’de ilk kez Tepe Nautilus’ta, 2 bin 500 metrekarelik dev çadırda gerçekleşecek Okula Dönüş Festivali, 2 gün boyunca 10 binden fazla ziyaretçiyi farklı bir oyun deneyimi ile buluşturacak. Çocukların benzersiz bir de-
34
RETRO GAMES İLE GEÇMİŞE YOLCULUK
Nerf kapışma alanında yeteneklerini sergileyen çocuklar, heyecan, aksiyon ve takım ruhunu bir arada yaşayacaklar. Hasbro Gaming Area’da en sevilen kutu oyunları Monopoly, Süper Doktor, Connect 4 ve Bil Bakalım Kim? oyunları dev alanlarda oynanacak. Alanda bulunan Dream Printer, çocukların ileride hayalini kurduğu meslekleri karikatürize edecek. Ana sahnede gerçekleşecek bubble, illüzyon, balon katlama showları, Youtuber Hasan Mustan’ın eğlenceli gösterisi ve birbirinden keyifli aktiviteler, miniklere renkli saatler yaşatacak.
MALL REPORT
AVM
10. YIL
BİLKENT CENTER
20 YAŞINDA “MUTLULUK PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR” MOTTOSUNU BENİMSEYEN, KONUKLARINA EN KALİTELİ HİZMETİ, KENDİSİNİ ÖZEL HİSSEDECEĞİ ŞEKİLDE VERMEYE ÇALIŞAN BİLKENT CENTER 20 YILDIR SEKTÖRDE FARK YARATIYOR. BİLKEN CENTER'IN YENİLENEN ALANIYLA İLGİLİ BİLGİ VEREN TEPE EMLAK GENEL MÜDÜRÜ HAYAL OLCAY, "BİLKENT CENTER’DA SÜREKLİ OLARAK YENİLEMELERE YÖNELİK YATIRIMLAR YAPTIKLARINI İFADE ETTİ.
36
Bilkent Center’ın da aralarında bulunduğu birçok başarılı projeye imza atan Tepe Emlak Yatırım hakkında bilgi verir misiniz? Tepe Emlak Yatırım İnşaat ve Ticaret A.Ş olarak, 1996 yılından bu yana Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından biri olan Bilkent Holding çatısı altında, perakende sektöründe ilkleri başarmış ve farklılık yaratan birçok başarılı projeye imza atmış olmanın gururuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
AVM yönetimi ve danışmanlığı hizmetlerimizin yanı sıra konsept ve proje danışmanlığı yapıyor, alışveriş merkezlerindeki ticari alanların kiralanması konularında strateji odaklı düşünüp farklılıklar yaratmayı amaçlıyoruz. Hizmet verdiğimiz bütün alanlarda gerek kurumsal yapımız gerekse bağlı bulunduğumuz holding şirketlerinin sağladığı sinerjiyi avantaja dönüştürerek, yarattığımız çözümlerle çalıştığımız markalara değer katmanın yanı sıra birçok kişiye de istihdam imkânı yaratıyoruz. Tepe Emlak Yatırım bünyesinde 42 Maslak, Sığacık Teos Marina, Mix Kayseri AVM gibi karma kullanımlı projelere verdiğimiz ticari alan kiralama ve konsept danışmanlığı hizmetlerimizin yanı sıra, hali hazırda Bilkent Center, Bilkent Station, Tepe Nautilus, Ankara’nın ilk açık hava projesi Tepe Prime Avenue, 365 AVM ve Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nın kiralama ve yönetimini gerçekleştirmekte ve bazı önemli karma projelere ticari alanları ile ilgili kiralama ve konsept danışmanlığı hizmeti vermekteyiz. Bilkent Center AVM’nin yenilenme fikri nasıl ortaya çıktı, yenilediğiniz alanla ilgili hedefleriniz nelerdir? 1998 yılından beri hizmet veren Bilkent Center, Ankara’nın ilk AVM’lerinden biridir. Misyonumuz her zaman müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı olduğu için projelerimizde konuklarımızın beklentilerini ön planda tutuyor, stratejilerimizi bu doğrultuda oluşturuyoruz. Konuklarımızın keyifli ortamlarda alışveriş ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya özen gösteriyoruz.
AVM
hiç yapılmamış alışveriş, yaşam ve gastronomi alanları oluşturduk. Bilkent Station gerek içinde bulundurduğu markalarla, gerekse konsepti ve mimarisi ile Ankara ve Türkiye’de adından övgüyle söz ettiren, dikkat çeken, çok konuşulan bir proje oldu.
TEPE EMLAK GENEL MÜDÜRÜ HAYAL OLCAY Bilkent Center’ın yenilenen bölümü ile Ankaralıların günün telaşı içinde soluklanacakları, hem alışveriş yapıp hem de kaliteli zaman geçirebilecekleri keyifli yaşam alanları oluşturmayı hedefledik. Konum avantajımızı ve sektördeki tecrübemizi kullanarak öncelikle mimarinin ve konseptin üzerine yoğunlaştık. İçten, samimi, sıcak bir mekân arayan gençlerin, ailelerin, çocukların, yaşlıların ve çalışanların kısacası toplumun her kesiminden insanın seveceği, kendini iyi hissedeceği alışveriş, yaşam ve gastronomi merkezi kavramlarını bir araya getirerek sektöre öncülük ettik. Yenilenen alanınızla beraber hangi markalar geldi? İçinde bulunduğumuz rekabet ortamında fark yaratan cesur projelere imza atmanın ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. Bilkent Center’ın yenilenme çalışması her detayını özenle planladığımız için uzun bir süreç aldı. Sürecin ilk etabını 2015 yılında Bilkent Station’ın açılması ile gerçekleştirdik. Bilkent Station ile konuklarımızın kendilerini rahat, keyifli ve ait hissedecekleri, tren garı görüntüsünde olan özel mimarisi ile Türkiye’de
Bilkent Center renovasyonu, sürecin 2. ve son aşaması oldu. 16.500 metrekarelik bir alanı alışveriş merkezine dahil ederek 20’ye yakın mağaza oluşturduk ve konusunda uzman mimarlarla çalışarak modern, keyifli ve konforlu alanlar yarattık. Sektöründe öncü birçok mağazayı bünyemize kattık. Migros, Praktiker, D&R, Toyzz Shop, Avva, İpekyol, B&G Store, Mavi, Atasun Optik, SPX, Desa, Roman, Chakra, Samsung, Siemens, Çilek, Spx, Vakko, Yves Rocher, Oliver Weber gibi açılan yeni mağazalarla konuklarımıza keyifli alışveriş deneyimi yaşatmaya başladık, marka karmamıza uygun diğer ulusal ve uluslararası firmalarla görüşmelerimiz devam etmekte… Bizi çok heyecanlandıran yeni projelerimizden biri ise; yıllardır Ankaralılara hizmet veren sinemamızı yeniliyoruz. Sinema, tiyatro ve dans okulundan oluşan bir proje çok yakında Ankaralılarla buluşacak. Bu yıl 20. yaşınızı kutluyorsunuz. 20 yıldır Bilkent Center AVM’yi diğer AVM’lerden ayıran özellikler nelerdir? Hangi alanlarda öne çıkıyorsunuz? 20. yılında yenilenerek, “Mutluluk Paylaştıkça Çoğalır” mottosunu benimseyen, konuklarına en kaliteli hizmeti, kendisini özel hissedeceği şekilde vermeye çalışan
37
AVM
MALL REPORT
10. YIL
Bilkent Center’da sürekli olarak yenilemelere yönelik yatırımlar yapıyor ve konuklarımızın keyifli ortamlarda alışveriş ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya özen gösteriyoruz. Mimari kriterleri hem çevreci bir çerçevede hem de farklılık hissettiren koşullarda, kaliteye azami önem vererek belirliyoruz. Eskişehir Yolu, Ümitköy, İncek ve Çankaya’nın kesiştiği bir lokasyonda yer alıyoruz. Bilkent Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, ODTÜ ve inşaatı bitmek üzere olan Bilkent Şehir Hastanesi’ne olan yakınlığımız çok büyük bir avantaj olarak ortaya çıkıyor. Konumumuzun yanı sıra, Ankara’nın ilk Erişilebilirlik Belgeli “Engelsiz AVM” olma özelliğiyle sektördeki farkımızı ortaya koyduk. 42 araçlık engelli otopark alanı, tekerlekli sandalye hizmeti, her katta bulunan engelli tuvaletleri, asansörleri ve yürüyen merdivenleriyle “Engelsiz AVM” olma konusuna verdiğimiz önemi belgelendirdik.
38
Bilkent Center AVM’de ne tür etkinlik alanları var? Düzenlediğiniz etkinlik ve projelerde nerelere dikkat ediyorsunuz? Çevremizde gelişen rekabet koşullarını titizlikle değerlendirerek sürekli iyileştirmeler yapıyoruz. AVM’lerin sadece alışveriş için değil aynı zamanda sosyal hayatın da bir parçası olduğunun bilinciyle planladığımız etkinliklerle fark yaratmaya çalışıyoruz. Düzenlediğimiz 22. Uluslararası Ankara Caz Festivali, Uluslararası Sanat Festivalleri ile dünyaca ünlü müzisyen, ressam ve heykel sanatçılarına ev sahipliği yapıyoruz. Sürekliliği önemsiyor düzenlediğimiz her etkinliğin gelenekselleşmesini hedefliyoruz. Bu yıl Ankara Kahve Festivali’nin ve Uluslararası Sanat Festivali’nin 3.’sünü gerçekleştirdik. Hatta Kahve Festivalini ödülle taçlandırarak Amerika Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği (AMCP) tarafından düzenlenen Hermes Creative Yaratıcılık Ödüllerinden 4 kategoride platin ödül aldık.
AVM
MALL REPORT
10. YIL
EĞLENCENİN BAŞKENTİ:
İSFANBUL AVM
İsfanbul AVM, Türkiye’de eğlence perakendesi denilince akla gelen ve klasik alışveriş merkezlerinden farklı konsepte sahip olan kompleks bir yapı. Ailelerin yüksek oranda tercih ettiği bir alışveriş merkezi olduklarının altını çizen İsfanbul AVM Yönetim Direktörü Kemal Baştürk, “Yıllık 18 milyon ziyaretçi sayımız var ve bu sayının 1.5 milyonu yabancı turistlerden oluşuyor.” dedi.
kategorilerde yeme-içme belli metrekarenin belli bir büyüklüğündedir. Giyim sektörü belli bir yüzde ve büyüklüğe sahip olur. Bugün alışveriş merkezleri farklılaşma adına, buradaki rasyoları bilinçli olarak bozuyorlar. Örneğin; biz kendi alışveriş merkezimizde eğlencenin perakendedeki payını bozduk. Normal bir alışveriş merkezinin yüzde 3 ile yüzde 5 arasındaki alanı sinema, oyun alanı gibi eğlence ünitelerinden oluşur. Biz bu noktada bilinçli olarak bu oranları standardın üzerine çıkardık. Şu anda bu oranda yüzde 20’lere doğru gidiyoruz. Bilinçli olarak eğlence konusunda farklılaşma yoluna gittik ve son 1,5 yıldır bunun üzerine çalışmalar yapıyoruz. Sektördeki bu farklılaşmaları da oldukça sağlıklı buluyoruz. Kendimizi “Eğlencenin Başkenti” olarak konumlandırmamızın da verilere/ araştırmalara dayalı bir hikayesi var. Her şeyden önce ailelerin yüksek oranda tercih ettiği bir alışveriş merkeziyiz. Ailelerin bizim alışveriş merkezimize geldiklerinde eğlenceyi daha fazla ön plana çıkardıklarını ve taleplerinin farklı eğlence alanları olduğunu gördük. Bu doğrultuda da aksiyonlar aldık. AVM içerisinde ne tür eğlence alanları var? Bu eğlence alanları hangi yaş kesimine hitap ediyor? Her şeyden önce aileler bizim için çok önemli. Özellikle zamanın dar olduğu, İstanbul gibi mega şehirlerde insanlar kısa süre içerisinde kaliteli zaman geçirmek istiyorlar. Dolayısıyla biz çocuklara ve ailelere yönelik aktivitelere öncelik veriyoruz. Alışveriş merkezimizin içinde bizim “Eğlence Perakendesi” adı altında konumlandırdığımız, strateji olarak da diğer alışveriş merkezlerinden ayrıştığımız bir oluşum var. Bu, bizim sektördeki payımızı da ciddi oranda artıran unsur aynı zamanda. Jungle Park adını verdiğimiz bir projemiz var. Burada yüzlerce farklı türde canlı mevcut. Aileler ve çocuklar bunları deneyimleme şansına sahip oluyorlar. Kitaplarda, televizyonda gördükleri farklı canlı türlerini burada görme şansları buluyorlar.
Klasik alışveriş merkezlerinden farklı bir konsepte sahip olan İsfanbul AVM’yi bizlere anlatır mısınız? Hangi özellikleriyle diğer AVM’lerden ayrılıyor? Biz 200 mağazası, AVM içi eğlence merkezi, 12 sinema salonu olan, 100 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip, Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezlerinden biriyiz. Açık konseptli olduğumuz için diğer alışveriş merkezlerine göre ciddi bir ayrışma noktamız var. Alışveriş merkezimizde caddeden tramvayımız geçiyor, ördeklerin, balıkların ve kaplumbağaların olduğu, herkesin kullanımına açık bir göletimiz de var. Türkiye’nin ilk tema parkı, İsfanbul Tema Park kapı komşumuz. Son yıllarda alışveriş merkezleri benzerlerinden ayrışma, yenilenme, farklılaşma adına çalışmalara başladı. Sektörde alışveriş merkezlerinin belli rasyolarda kategorileri vardır. Bu
40
Zindan adını verdiğimiz bir korku tünelimiz var. Karanlık bir oda içinde misafirlerimizin adrenalin seviyesini artırıyoruz. Safari adını verdiğimiz bir ünitemiz var, burada da Afrika’daki safari ortamını simule ediyoruz. Ayrıca alışveriş merkezimizin içinde “Ters Çatı” adını vermiş olduğumuz 200 metrekarelik bir ev var. Yaşadığınız evin tüm eşyalarının tavanda olduğunu hayal edin, işte Ters Çatı da tam olarak bu şekilde bir evin içerisine alıyor sizleri. Eğlence ve adrenalini birleştirerek İstanbul’un tam ortasında bir adrenalin hattı kurduk. Saatte 70 kilometre hıza ulaşan, 500 metre uzunluğunda, insanların 150 metre yükseklikten atlayarak bir tel yardımıyla 10 metre yüksekliğe kadar iniş yaptıkları bir adrenalin hattımız mevcut. Bu hat İstanbul’un en uzun zipline hattı.
AVM
Toplu taşıma anlamında otobüs ve minibüs hatları konusunda birçok alternatif var, bu yıl açılacak metro ile de misafirlerimiz alışveriş merkezimize kolayca ulaşım sağlayabilecekler. Yeni açılacak metro hattıyla Mecidiyeköy gibi ana arterlerden 5-10 dakika gibi bir sürede misafirlerimiz İsfanbul’a ulaşabiliyor olacaklar. Bu anlamda İstanbul’un pek çok farklı lokasyonundan (özellikle yabancı) misafir ağırlama özelliğine de sahibiz. Bu aynı zamanda ziyaretçi profilimizi oldukça olumlu anlamda etkiliyor. İstanbul’un tam ortasında; farklı kitlelerin aynı çatı altında eğlence, alışveriş, sosyalleşme gibi ihtiyaçlarına karşılık verebiliyoruz.
Ziyaretçilerine hem eğlence hem de alışveriş imkanı sunan bir kompleks olarak müşteri çekiminiz ne durumda? Günümüzde alışveriş merkezleri yalnızca alışveriş yapılan yerler değil, “Eğlence” ve “Sosyalleşme” merkezlerine dönüştü. İşte biz burada eğlence ve perakendeyi bir araya getirdiğimiz fonksiyonlarımızla misafir sayılarını artırıyoruz. Yıllık 18 milyon ziyaretçi sayımız var ve bu sayının 1.5 milyonu yabancı turistlerden oluşuyor. Özellikle Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden misafirler ağırlıyoruz. Bu anlamda İsfanbul Alışveriş Merkezi olarak çok ciddi sayıda misafir ağırladığımızı gururla belirtebilirim. Sektörde de bir nevi hizmet ve ürün ihracatçısı olarak da konumlandık. Hem giyim hem yeme-içme hem de eğlence anlamında Türkiye ekonomisine ciddi anlamda döviz kazandırma fonksiyonumuz var. Misafirlerimizin alışveriş merkezimizi tutku boyutunda sevdiklerini görebiliyoruz. Lokasyon en önemli unsurlardan biri. Ziyaretçi kapasitenizi ve karmanızı bulunduğunuz konum nasıl etkiliyor? İsfanbul Alışveriş Merkezi Avrupa Yakası’nın tam ortasında Eyüp’te, temel ana arterlere ortalama 15 dakikalık mesafede. İstanbul’un merkezi çoğu noktasından araçla buraya 15 dakikada ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Araçla ulaşımda bu noktada oldukça avantajlıyız.
Marka çeşitliliğiniz nasıl? Ziyaretçiler istedikleri tüm markalara ulaşma imkanı yakalıyor mu? Marka karması konusunda her zevke ve beklentiye karşılık vermeyi özellikle önemsiyoruz. Bu bağlamda gerek ulusal gerekse uluslararası anlamda sayısız moda, yeme-içme, teknoloji, eğlence ve spor markasına ev sahipliği yapıyoruz. Misafirlerimizin tüm ihtiyaçlarını farklı tarz ve bütçelerde karşılayabilmesi en önemli kriterlerimizden biri. Pek çok farklı kitle ve bölgeden ziyaretçi profilini aynı çatı altında toplayabilmek adına bu bizler için önemli bir kriter. Gelecek dönem hedefleriniz neler? İsfanbul AVM’yi daha fazla geliştirmek adına neler yapacaksınız? İsfanbul 600 bin metrekare üzerine kurulmuş; alışveriş merkezi, tema park ve oteli içerisinde barından turistik bir destinasyon. 100 odadan oluşan otel kapasitemizi 400 oda kapasitesine artırmaya yönelik çalışmalarımız var. Aynı zamanda, otelimizi alışveriş merkezimiz ile entegre hale getirmeye yönelik yatırımlarımız da bulunmakta. Böylece yaşayan bir kompleks içerisinde, kongre ve etkinliklerin de yapılacağı çok amaçlı salonlara kavuşacağız. Yine Türkiye'nin ilk Designer Outlet projesiyle turizmdeki ayrıcalıklı konumumuzu pekiştirmeyi hedefliyoruz. Eğlence Perakendesi anlamındaki yatırımlarımız ise artarak devam edecek. Bu alanda dünyadaki trendleri de yakından takip etmeye devam ediyoruz.
41
MALL REPORT
10. YIL
MAKALE
‘OUTLET’ İSMİNİN HAKKINI VERMEK
Outlet ürün nedir? Devamı olmayan, sezonu geçmiş ürünlerdir. Bu ürünler önceki sezonlardan kalma ürünler olduğu için beden, renk gibi alternatiflerini bulmak oldukça zordur. Bu ürünlere elde kalmış ürünler olarak bakıldığı için fiyatları da uygun tutulmaktadır. Outlet center nedir? Genellikle fabrika çıkış mağazası olarak da bilinir. Outlet mağazalarda; seri sonu, eski sezon, elde kalmış stok, güncelliğini yitirmiş ürünler, az satan renk ve bedenler, ikinci kalite, outletler için yapılan özel üretimler, ihraç fazlası ürünler, defolu ürünler satılmalıdır. Bununla beraber oranı alışveriş merkezinin lokasyonuna göre değişebilecek sezon ürünleri de satılabilir. İlk örneklerini ABD’de gördüğümüz –özellikle tekstil markalarına ait ‘factory outlet’ler, fabrikalardaki siparişlerin üretim fazlasını, kullanılabilecek durumda olan defolu, standart dışı veya sezonunda herhangi bir nedenle satılamamış ürünleri değerlendirmek amacıyla önce kendi fabrikaları önünde veya yakınında açtıkları yerleri bir araya getirerek, yeni tarz bir AVM türü oluşturmaları ile başlamış. Genellikle şehir merkezlerinin dışında, geniş alanlarda,
Engin Yıldırım daha az gösterişli binalarda, sergileme şekilleri sezon mağazalarına göre daha az özenli ve sadece hazır üretilmiş, normal sezonda satılamayacak ürünlerin bitirilmesi amacını güden alışveriş bölgeleri şeklinde ortaya çıkmış. Outlet Center’ı kısaca tanımlamak gerekirse, paranın değeri ile buluştuğu, markalı ürünlerin daha hesaplı alındığı satış noktalarıdır. Outlet mağazaları, hesaplı alışverişin adresi. O nedenle son dönemde birbiri ardına outlet alışveriş merkezleri açılıyor ya da bazı regular AVM’ler outlet’e dönüşüyor. Outlet anlayışı sadece giyimde değil; mobilya, ev tekstili ve elektronik sektörlerinde de hızla yayılıyor. Ülkemizde –ABD ve Avrupa’da görmediğimiz şekilde-normal bir AVM’nin tüm çeşitliliğini yani marka karmasını ve hizmetlerini tüketiciye sunan outlet’ler çoğalmaya başladı. Tüketicinin yoğun ilgisi karşısında bu mağazaların satışının yüksek olması, ‘kaliteli’ ve ‘ucuz’ düşüncesi ile perakendecileri de bu tip mağazalar için özel üretim yapmaya itiyor. İsteyene, ucuz fiyatlı ürünlerin yanı sıra ‘normal sezon’ ürün alternatifleri de sunuluyor tabii. Günümüzde outlet center’lar ‘tematik projeler, karma projeler, eğlence unsurlarının yer aldığı projelerde yer aldığında daha başarılı oluyor. Ziyaretçiler hesaplı alışveriş için gelmişken, keyifli vakit geçirmek için farklı alternatiflerden (lunapark, akvaryum, fitness center, müze, konser vb.) faydalanabiliyor. Müşteriler outletten alışveriş yapacaklarsa daha az servis, daha basit bir dekorasyonu peşinen kabullenmek durumundadır. Bu şekilde ‘Outlet’ isminin hakkı verilir ve satış fiyatları iskontolu olur. Şehrin göbeğinde, aynı servis, aynı dekorasyon, aynı mağaza maliyetleri ile sadece defolu yahut sezon sonu ürün satmakla outlet olunmaz. Bazı mağazaların bir köşesini bile outlet olarak isimlendirmeleri ülkemizde yaygın bir uygulama.
42
MAKALE
Türkiye’de outlet perakendeciliğinin önü açık. Çünkü tüketici, markayı –marka olmasa bile belirli kalitedeki ürünleri- hesaplı fiyata almak istiyor. Outletler, özellikle kriz dönemlerinde perakendecilere yeni beceriler kazandırırken, ‘marka değeri’ni artırıyor. Kriz ortamında yeni markalar doğuyor. Kriz ortamının olmadığı, ekonominin yolunda gittiği, arzın talebi karşılayamadığı dönemlerde AVM’lerde yer bulamayan markalar için talebin az olduğu bu dönemler fırsat aslında. Gelecek vaat eden marka adaylarının kriz döneminde AVM’lerde yer bulması, hatta daha uygun şartlarda yer bulması söz konusu. Bazı perakendeciler, outlet konseptine kuşkulu bakıyor. Çünkü; a) Kendi markaları için uygun olmadığını, b) Markanın değerini düşürebileceğini, c) Fiyat farklılıklarının müşteri sadakatini zedeleyeceğini, d) Organizasyon altyapısının bu konuda eğitimli olmadığını, e) Karlı bir operasyon sayılmayacağını düşünüyorlar. Outlet konseptine kuşkulu bakılmamalı. Çünkü;
OUTLET PERAKENDECİLİĞİN AVANTAJLARI: Marka imajının korunması, Marka bilinirliliğinin yaygınlaştırılması, Vitrin/teşhir zenginliğinin sağlanması, Yeni ürünlerin test edilmesi, Operasyonun daha efektif işletmesi, Tüketici referansların artması, Toptan satışların gelen iadelerin çözümlenmesi. Outlet merkezlerin oluşum nedenlerine bakarsak: outlet'ler, regular AVM’lerin gelişimini tamamladığı ve tüketim şeklinin zirveye vardığı doymuş pazarlarda ortaya çıkıyor. Outlet’ler, regular AVM’lere alternatif olmaktan ziyade yeni bir sürüm merkezi teşkil ediyor. Ancak ülkemizde Outlet Center bünyesinde bulunan mağazalarda, hem inlet hem de outlet ürün çeşitleri sunuluyor. Dolayısıyla outlet’ler, regular AVM’lerle doğrudan rekabete giriyor. Halbuki outlet kavramı, regular merkezlerin zayıflıklarından faydalanan piyasada değil; Regular merkezleri güçlü ve doyum noktasına ulaşmış bir piyasada geliştirilmeli.
a) Müşteriyi eğitiyor, marka bilinirliliğini ve sadakatini artırıyor, b) Sezon perakendeciliği ile arasında pozitif bir bağ var. c) Sadık ve bilinçli müşteri, fiyat farklılığının nedenini anlıyor ve bu imkandan memnun oluyor. d) Organizasyonun yeni beceriler kazanmasına imkan veriyor. e) Global anlamda ‘marka değeri’ni artırıyor. f) Müşteri sezonda kaçırdığı bir ürünü outlet’ten alabiliyor.
OUTLET KONSEPTİNE NİÇİN YAKLAŞILMALI? Outlet perakendeciliği farklı bir iş değil, sezon perakendeciliğini tamamlıyor ve sinerji sağlıyor. Başarılı bir outlet perakendeciliği için marka değerlerine (fiyat/kalite/vizyon/mağazacılık konsepti vs.) sıkı sıkıya bağlı olunmalı, aksi takdirde markaya zarar verilir. Outlet perakendeciliği, ürünlerin daha iyi yönetilmesine yardımcı olur ve tam fiyatlı sezon perakendeciliği operasyonunun performansını artırır. Stok maliyetini azaltır.
OUTLET KONSEPTİNE NASIL YAKLAŞILMALI? Kira ve operasyon maliyeti düşük mağazacılık, Dekorasyon maliyeti düşük mağaza ortamı, Düşük kar marjı ile yüksek satış hacmi, Özel outlet ürünleri (seri sonu, ikinci kalite, ihraç fazlası, defolu) ile.
43
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
İSTANBUL HAVALİMANI'NDA AÇILAN MAĞAZALAR
FLORMAR YEPYENİ KONSEPTİ İLE
İSTANBUL HAVALİMANI’NDA LİDER MAKYAJ MARKASI FLORMAR, İSTANBUL HAVALİMANI İÇ HATLAR TERMİNALİ’NDE AÇTIĞI MAĞAZASIYLA TÜRKİYE’NİN EN YAYGIN MAKYAJ PERAKENDECİSİ KONUMUNU PERÇİNLEMEYE DEVAM EDİYOR. Eğlenceli ve renkli dünyasıyla, mağaza atağını ulusal ve uluslararası arenada tüm hızıyla sürdüren Flormar; İstanbul Havalimanı İç Hatlar Terminali’nde açtığı mağazasıyla Türkiye’deki satış noktalarına bir yenisini daha ekledi!
Türkiye'nin dört bir yanından gelen yolculara İstanbul Havalimanı’ndaki mağazasında hizmet veren Flormar, makyaj severlerin kendilerini en yakın arkadaşlarının evindeymiş gibi rahat ve mutlu hissedeceği şekilde tasarlanan renkli ve enerji dolu atmosferinde deneyim ve estetiği bir arada sunuyor. 35 metrekare büyüklüğündeki mağaza; Flormar’ın renkli, inovatif, alanında öncü olan ürünlerini güzellik tutkunlarıyla buluşturuyor. 110 ülkede bin’e yakın mağazası bulunan Flormar’ın cilt bakımından makyaja, aksesuardan parfüme sayısız ürün seçeneğini tek çatı altında sunduğu yeni konsepti büyük beğeni topluyor.
MACHKA 7. BÖLGEDE YERİNİ ALDI Türkiye’nin ilk tasarımcı ‘pret-a porter’ markası Machka, İstanbul Havalimanı’nda yer alan yeni mağazasında ışıltılı dünyasını keşfe davet ediyor. Zamansız, rafine ve zarif tasarımlarıyla yüksek yaşam zevkine sahip kadınlara seslenen, Türkiye’nin ilk tasarımcı hazır giyim markası MACHKA, yeni mağazasıyla İstanbul Havalimanı’ndaki yerini alıyor. 7.Bölge F7/19-20 numarada, lüks global markaların bulunduğu yarım adada konumlanan marka, havalimanına özel tasarlanan konsepti, sakin ve şık atmosferiyle ışıltılı Machka dünyasının kapılarını aralayarak ziyaretçilerine keyifli bir alışveriş deneyimi sunuyor. Seçkin tasarımlarında öne çıkan kusursuz el işçiliği ve zarif detaylarıyla keşif dolu yolculuklara eşlik eden MACHKA, yeni mağazasında dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.
44
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
SİMİT SARAYI
İSTANBUL HAVALİMANI’NDA
İSTANBUL HAVALİMANI'NDA AÇILAN MAĞAZALAR
VAKKO YENİ MAĞAZASINI İSTANBUL HAVALİMANI'NDA AÇTI Modanın öncüsü Vakko, İstanbul Havalimanı'nda yeni bir butik mağaza açtı. Vakko, yeni mağazası ile tüm dünya yolcularına ulaşmayı hedefliyor.
Simit Sarayı, dünya havacılığının en büyük merkezi olan İstanbul Havalimanı’ndaki 7 mağazasında misafirlerini ağırlayacak. Büyüklüğünden altyapısına, güvenlik sistemlerinden mimarisine pek çok alanda dünyaya örnek olacak yeni havalimanının ilk fazı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle hizmete açıldı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açılan yeni havalimanında bulunan 7 Simit Sarayı mağazası açılış günü misafirlerini ağırladı. Mağazalarını; AVM’ler, havalimanları, üniversiteler, kamu kurumları, stadyumlar, fuar alanları, hastaneler, akaryakıt, metro ve tren istasyonları, toplu konut alanları ve perakende caddelerinde konumlandırarak farklı müşteri segmentlerine ulaşan Simit Sarayı, dünyanın en büyük havacılık merkezi olan İstanbul Havalimanı’nda iç ve dış hatlarda bulunuyor. Geniş ürün yelpazesi ve konforlu mimari konseptiyle; açıldığı ülke ve şehirlerde kısa sürede misafirlerinin beğenisini kazanan Simit Sarayı, Türkiye dahil 25 ülkede keyifli anlara ev sahipliği yapıyor. Açılış törenine katılan Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, İstanbul Havalimanı’nda yatırımlarının süreceğini belirterek, “Dünyanın en önemli merkezlerine Simit Sarayı Mağazası açıyoruz. Farklı ülkelerde havalimanları başta olmak üzere, transit merkezlerinde mağazalarımız var. Dünyanın yeni havacılık merkezi olmasını beklediğimiz İstanbul Havalimanı’nda da global ölçekte hizmet vereceğiz” dedi. Yeni havalimanının; tüm dünya markalarının mağaza açmak istediği bir yapıda olduğunu belirten Kavukcu, “Havalimanının yeni fazları devreye girdikçe, biz de mağaza sayımızı artıracağız” diye konuştu.
46
Türkiye'nin öncü moda markalarından Vakko, 188. mağazasını her gün milyonlarca yolcuya ev sahipliği yapan İstanbul Havalimanı’nda açıyor. Yeni açılan butik mağaza markanın seçkin ürün gruplarını içinde barındıracak. Dış hatlar terminalinde ziyaretçilerin pasaport kontrol noktasından geçince karşılarına çıkacak olan Vakko Boutique, dairesel plan yapısı ve cephesiyle ilk anda dikkatleri çekiyor. Butik mağazada giyim grubunun yanı sıra farklı ürünlerde yer alıyor. Monogram tasarımlarla çanta ve cüzdanlar; kozmetikte parfüm, kolonya, oje çeşitleri; dekorasyonda ev tekstili ve aksesuarları da mağaza bünyesinde bulunuyor. Giyim ve aksesuarın yanı sıra mağazada Vakko Gıda Üretim Laboratuvarı’nda son derece yüksek kalite standartlarında ve Meilleur Ouvrier de France (MOF) ödüllü şeflerin danışmanlığında üretilen artizan lezzetlerde satışa sunuluyor. İstanbul Havalimanı'ndan tüm dünya yolcularına ulaşmayı hedefleyen Vakko Boutique mağazasında 20 çalışan görev alıyor. Vakko’nun İstanbul Havalimanı’nın yanı sıra Dalaman Havalimanı’nda da Vakko Boutique konseptiyle 53 metrekare satış alanı bulunuyor.
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
İSTANBUL HAVALİMANI'NDA AÇILAN MAĞAZALAR
LC WAIKIKI İSTANBUL HAVALİMANI’NDAKİ MAĞAZASIYLA REKORA KOŞUYOR
IPEKYOL 150. MAĞAZASIYLA İSTANBUL HAVALİMANI’NDA Türkiye’nin en prestijli moda markalarından Ipekyol, İstanbul’un yeni kalbi İstanbul Havalimanı’nda binlerce ziyaretçisine kapılarını açıyor. Türkiye’nin önde gelen kadın hazır giyim markası IPEKYOL, 150. mağazasının açılışını İstanbul Havalimanı’nda gerçekleştiriyor. 7. Bölge F7 /19-20 numarada konumlanan IPEKYOL, özel tasarlanan konsepti ile lüks global markaların da bulunduğu yarım adada, yeni ziyaretçilerini ağırlamayı bekliyor. 260 metrekare büyüklüğündeki mağaza, mimari yapısı, sakin atmosferi ve profesyonel satış ekibiyle keyifli bir alışveriş deneyimi sunarken; dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri, modern ve spor-şık tasarımlardan oluşan geniş ürün seçkisiyle buluşturmayı hedefliyor.
48
Türkiye’nin moda perakende lideri LC Waikiki, İstanbul Havalimanı’nda açtığı mağazasında dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen yolculara hizmet vermeye başladı. Açıldıktan sonra kısa sürede müşteri sayısı bakımından rekor rakamlara ulaşan mağaza, sadece ilk iki ayda 304 bin müşteriye ulaştı. LC Waikiki’nin, uluslararası yolculuklarda önemli bir aktarma merkezi haline gelen ve içinde yer alan markalarla ülkemize katma değer sağlayan İstanbul Havalimanı’nda açtığı mağaza büyüklük ve istihdam bakımından markanın ikinci büyük mağazası olma özelliği taşıyor. LC Waikiki, 7/24 hizmete açık olan bu mağazada haftada 38 bin kişiyi ağırlıyor. 3 kıtada bine yakın mağazasıyla müşterilerine hizmet veren LC Waikiki, İstanbul Havalimanı’ndaki bin 700 metrekare alana sahip mağazasında 80 kişiye istihdam sağlıyor. İlk kez havalimanı mağazacılığını deneyimleyen marka, bu mağazanın, Türkiye’deki diğer tüm mağazaları arasında ciro bakımından lider olmasını hedefliyor.
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
İSTANBUL HAVALİMANI'NDA AÇILAN MAĞAZALAR
SINCERELY YOGURT SAĞLIKLI VE EĞLENCELİ LEZZETLERLE YOLCULARI UĞURLUYOR Yurt dışına çıkmak için uçağını bekleyenleri, Sincerely Yogurt hem sağlıklı hem de lezzetli yiyeceklerle ağırlıyor. Mağazanın canlı kültür içeren, düşük yağ oranına sahip dondurulmuş yoğurtları, envai çeşit topping’lerle süslenebiliyor; isteyenler smoothie’lerden seçerek sağlıklı içecekle yolculuğuna devam edebiliyor. Sincerely Yogurt’un Bubble Waffle’ları da dondurulmuş yoğurtları farklı bir formla sunuyor. İstenilen dondurulmuş yoğurt lezzetleriyle hazırlanabilen Bubble Waffle’lar tatlı krizlerine hafif bir çözüm bulmak için ideal. İstanbul Havalimanı’ndaki Sincerely Yogurt, diğer şubelerden farklı ürünlere de yer veriyor. Yolculuk öncesinde daha doyurucu bir şeyler isteyenler için kafe konseptinde menü sunuluyor. Dünyanın en iyi kahve markalarından İlly ile İstanbul Havalimanı için anlaşan Sincerely Yogurt’ta sandviç, salata ve unlu mamul kategorisinde de ürünler sunuluyor.
BOYNER YENİ NESİL MAĞAZACILIK KONSEPTİYLE İSTANBUL HAVALİMANI’NDA cek. İç hatlarda 400 metrekare alanda hizmet veren Boyner Mağazası’ndan, hem lokal hem de transit geçiş yapan yolcular alışveriş yapma imkanı bulacak. Boyner’in yeni havalimanı mağazasında kozmetik, aksesuar, çanta, tekstil ve seyahat ürün grupları tüketicilerin beğenisine sunulacak. Boyner’in Türkiye genelinde uyguladığı tüm ayrıcalık ve fırsatlar İstanbul Havalimanı mağazasında da geçerli olurken, dönemsel olarak sadece bu mağazaya yönelik düzenlenecek ayrıcalıklarla da tüketicilere keyifli bir alışveriş deneyimi sunulacak. Türkiye’nin perakende lideri Boyner, seçkin ürün koleksiyonuyla İstanbul Havalimanı’nda yerini aldı. Dünyaca ünlü markaların ve Türkiye’nin en sevilen markalarının koleksiyonlarını müşterileri ile buluşturan Boyner, 37 ildeki 110 mağazasının yanı sıra bundan böyle İstanbul Havalimanı’nda da hizmet verecek. Boyner’in İstanbul Havalimanı mağazası diğer Boyner mağazalarından farklı olarak 18 saat açık olacak. Özel dönem ve günlerde hizmet süresi kesintisiz 24 saate kadar çıkabile-
50
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
İSTANBUL HAVALİMANI'NDA AÇILAN MAĞAZALAR
GLORIA JEAN’S COFFEES İSTANBUL HAVALİMANI’NDA
4 YENİ MAĞAZASI İLE HİZMET VERMEYE BAŞLADI KAHVE SEVERLERİN VAZGEÇİLMEZ ADRESİ OLAN GLORIA JEAN’S COFFEES, İSTANBUL HAVALİMANI’NDA 4 YENİ MAĞAZASI İLE ULUSAL VE ULUSLARARASI TÜM MİSAFİRLERİNİN TATLI BİR MOLA VERMESİNİ SAĞLIYOR. Gloria Jean’s Coffees, yeni mağazalar açarak lezzetli aromaları kahve severlerle buluşturmaya devam ediyor. Gloria Jean’s Coffees, İstanbul Havalimanı İç Hatlar gidiş terminalinde, Dış Hatlar gidiş terminali Duty-free bölgesinde, Dış Hatlar geliş kapısının hemen karşısında ve geliş terminalinin açık hava bölgesinde bulunan mağazaları ile tüm yolcuların keyifli dinlenme adresi oluyor. Gloria Jean’s Coffees, sabah ayılmak, gece uyanık kalmak veya dinlenmek için bir fincan kahve arayışında olan tüm yolculara yumuşak ve sert içimli kahve seçenekleri ile eşlik ediyor. Yılda 70 ton kahvenin tüketildiği Gloria Jean’s Coffees’te, kahve haricinde çikolata, cheesecake, patisserie ürünleri ve organik ekmeklerden sandviç çeşitleri de bulunuyor.
52
BEYMEN CLUB İSTANBUL HAVALİMANI MAĞAZASI AÇILDI BEYMEN CLUB, İSTANBUL HAVALİMANI DIŞ HATLAR TERMİNALİ’NDE AÇTIĞI YENİ MAĞAZASI İLE DÜNYANIN VE TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDAN GELEN YOLCULARA HİZMET VERİYOR. 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet veren Beymen Club İstanbul Havalimanı Dış Hatlar mağazası, modern dekorasyonu, geniş vitrinleri ve ferah atmosferiyle tüm misafirlere ayrıcalıklı bir alışveriş deneyimi sunuyor. 200 metrekare büyüklüğündeki mağaza, Beymen Club’ın doğadan, etnik zenginliklerden, şehir yaşamından ve sanattan ilham alan kadın erkek hazır giyim ve aksesuar koleksiyonlarını modaseverlerle buluşturuyor.
ARAŞTIRMA
MALL REPORT
10. YIL
MODA ALIŞVERİŞİNDE HER 5 KİŞİDEN 4’Ü TÜRK MALINI TERCİH EDİYOR
Türkiye’nin en çok ziyaret edilen moda arama motoru GLAMI.com.tr, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 7 Avrupa ülkesinde yapılan araştırma sonuçlarını açıkladı. Sonuçlara göre, geçtiğimiz yılın yükselen trendlerinden biri olan yerel tasarımcılara ilginin bu yıl daha da arttığı ortaya çıktı. Tüketicilerin beklentilerini anlamak üzere GLAMI tarafından Türkiye’deki 6097 kullanıcı ile ikincisi gerçekleştirilen araştırmaya katılanların yarısından fazlası (yüzde 63) yerel tasarımcılar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyor. Bu ilgi aynı oranda olmasa da satın almaya da dönüşüyor. Katılımcıların yüzde 46’sı son 12 ay içerisinde yerel tasarımcılardan ürün satın aldığını belirtiyor. Bununla birlikte Türkiye’de üretilen ürünlerin Asya’dan ithal edilenlere kıyasla daha iyi olduğuna inananların oranı yüzde 69’u buluyor. Benzer ürünler olduğuna Türk malını tercih edenlerin oranı yüzde 81’i aşıyor.
YEREL TASARIMCILARA ERİŞİM ARTMALI Yerel tasarım ürünlerin nereden satın alınacağına dair yeterli bilginin olmadığına değinen GLAMI Türkiye İletişim ve Marka Müdürü Melike Huska, “Araştırmaya katılanların neredeyse yarısı (yüzde 48) Türk tasarımcıların ürünlerini nereden satın alabileceğini bilmediğini aktardı. Oysa katılımcıların önemli çoğunluğu (yüzde 70) yerli ekonomiye ve gelişime destek olmak için Türk tasarımcılardan alışveriş yapmak istiyor. Bu da yerel tasarımcılara erişimi artırmak için daha fazla kanalın kullanılması gerektiğini gösteriyor. Biz de hem sektörün gelişimi hem de tüketicilerin ihtiyaçlarına karşılık verebilmek için GLAMI’de yerel tasarımcılarla birlikte 10 binin üzerinde marka 1,5 milyondan fazla ürün sunmanın yanı sıra tek bir sitede markaları keşfedip karşılaştırma imkanı veriyoruz.” dedi.
54
MODA ALIŞVERİŞLERİNDE TÜKETİCİLERİN ÇOĞUNLUĞU BENZER KOŞULLARDA YEREL ÜRÜNLERİ TERCİH EDİYOR VE TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN ÜRÜNLERİN DAHA KALİTELİ OLDUĞUNA İNANIYOR.
ARAŞTIRMA
MALL REPORT
10. YIL
TEK YOL TEKNOLOJİYİ İŞ MODELİNE ENTEGRE ETMEK
Türkiye’de perakende satışlar reel olarak 2019 ilk çeyrekte yıllık bazda yüzde 5,3, Nisan ve Mayıs aylarında yıllık bazda sırasıyla yüzde 5,4 ve yüzde 3,4 oranında daraldı.
DÜNYADA PERAKENDE SEKTÖRÜ KÜRESEL BELİRSİZLİKLERE RAĞMEN SERT İNİŞLER YAŞAMIYOR. TÜRKİYE’DE İSE TÜKETİM KARARLARININ ÖTELENDİĞİ GÖZLENİYOR. 2019’UN İKİNCİ YARISINDAKİ BÜYÜME BEKLENTİSİNİ FIRSATA ÇEVİRMENİN TEK YOLU TEKNOLOJİYİ İŞ MODELİNE ENTEGRE ETMEK. KPMG Türkiye Perakende ve Tüketici Ürünleri Sektör Lideri Emrah Akın, Türkiye’de iş gücü piyasasındaki zayıflık ve düşük tüketici güven endeksi nedeniyle perakende sektöründeki büyümenin geçen yılın altında kaldığını belirtti. Döviz kurlarındaki hareket ve yüksek faiz seviyesinin etkisiyle Türkiye’de tüketim kararlarının ötelendiğine dikkat çeken Akın, “Ancak istikrarlı nüfus artışı, TL’deki değer kaybı ve alışveriş turizmindeki yükseliş perakende sektöründe orta ve uzun vadede istikrarlı bir büyüme potansiyeli sunuyor. Ekonominin dengelenmesiyle 2019’un ikinci yarısında sektörün istikrarlı büyüme patikasına girmesi bekleniyor. Sınırlı büyüme döneminde maliyetleri yönetemeyen ve teknolojiyi iş modeline entegre edemeyen firmaların gerileyeceği öngörülüyor.” dedi.
FİRMALAR MALİYETLERİ AZALTARAK KARLILIĞI SÜRDÜRÜYOR Jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları ve Brexit kaynaklı belirsizliklere rağmen gelişmiş ekonomilerdeki düşük işsizlik oranları perakende sektörünü destekliyor. Küresel ölçekte enflasyonist baskının sınırlı kalması ve düşük faiz ortamı da perakende sektöründe büyümenin çok sert yavaşlamasının önüne geçiyor. Dünya perakende sektörünün 2018 yılında 25 trilyon dolar büyüklüğe ulaştığı hesaplanıyor. 2019 ilk beş ayına ilişkin öncü veriler, perakende satışların yıllık bazda ABD’de yüzde 3,6, Euro Bölgesi’nde yüzde 1,2, Japonya’da yüzde 1,4 ve Çin’de ise yüzde 8,6’lık büyüme kaydettiğini ortaya koyuyor. Dünya perakende sektöründe yeni teknolojiler, pazarlama ve satış süreçlerini etkiliyor, firmalar maliyetleri azaltarak karlılığı sürdürme yoluna gidiyor.
56
MALİYET YÖNETİMİ ŞART Türkiye perakende sektöründe maliyetleri azaltacak süreç iyileştirmeleri büyük önem taşıyor. Genç nüfusta elektronik ticaret tercihi her geçen gün artıyor. Firmalar yeni mağaza açmak ve reklam yapmak yerine yapay zeka ve makine öğrenimini pazarlama ve satış süreçlerine dahil ediyor. Bundan sonraki dönemde ekonominin dengelenmesiyle sektörün tekrar istikrarlı bir büyüme patikası yakalaması bekleniyor. Ancak bu büyüme mevcut işsizlik oranı ve döviz kurlarındaki oynaklık nedeniyle önceki yılların altında ve daha makul seviyede kalabilir. Bu süreç, maliyetlerini iyi yönetemeyen ve teknolojiyi iş modeline entegre edemeyen firmaların gerilemesine neden olabilir.
İSTANBUL HAVALİMANI ÇARPAN ETKİSİNDE Alışveriş turizmi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sektörün en hızlı büyüyen kategorileri arasında. Döviz karşısında önemli ölçüde devalüe olan TL, Türkiye perakende sektörüne yabancı ilgisini artırdı. Global Blue'nun Türkiye verilerine göre, vergisiz alışverişte geçen yılın ilk beş ayında toplam satışların yüzde 14'ü Çinli turist tarafından yapılırken, bu yılın aynı döneminde oran yüzde 20'ye çıktı. İstanbul Havalimanı, 100 bin metrekarenin üzerinde kiralanabilir alanda verdiği perakende hizmetleri ile alışveriş turizminin de global arenadaki önemli merkezlerinden biri olmayı hedefliyor.
PERAKENDE
WATSONS’A STEVIE’DEN ALTIN ÖDÜL Türkiye’nin en çok tercih edilen güzellik ve kişisel bakım ürünleri zincirlerinden Watsons, 11 Kasım 2018’de düzenlediği “11.11 Online Alışveriş Festivali” kampanyası ile iş dünyasının Oscar’ı olarak nitelendirilen ve bu yıl 16'ncısı düzenlenen Stevie International Business Awards’ta altın ödülün sahibi oldu. En prestijli ödül organizasyonları arasında yer alan Stevie International Business Awards’ta Yılın Online Pazarlama Kampanyası kategorisinde “11.11 Online Alışveriş Festivali” ile altın ödül kazanan Watsons Türkiye sosyal medya üzerinden toplamda 2 milyona yakın kişiye erişti.
MALL REPORT
10. YIL
Dijital ticaret iş ortağı Inveon ile birlikte gerçekleştirdiği 11.11 Online Alışveriş Festivali kampanyası ile tüketiciler tarafından yoğun ilgi gören Watsons Türkiye, sadece 11 Kasım 2018 gününe özel olarak en sevilen kozmetik ve kişisel bakım markalarında yüzde 50, 9 üründe yüzde 50 + yüzde 50, seçili parfümlerde yüzde 85’e varan indirim kampanyası gerçekleştirdi. Kampanya süresince watsons.com.tr’de 75 binin üzerinde ürün satışı gerçekleştirilirken 4 milyon 500 bin sayfa görüntülenmesi elde edildi. 2019 Stevie Ödülleri’nin 19 Ekim’de Viyana’da gerçekleşeceğini belirten Watsons Türkiye Genel Müdürü Mete Yurddaş, “Birçok ülkeden çok değerli projelerin yarıştığı böyle bir platformda altın ödülün sahibi olduğumuzu paylaşmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz. Her zaman bizi destekleyen ve yanımızda olan tüketicilerimize de ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.’’ diye konuştu.
KARACA’YA ALTIN BAYKUŞ ÖDÜLÜ
Türkiye Araştırmacılar Derneği ile araştırmanın iş süreçlerine sağladığı katma değeri, yarattığı etkiyi ve önemini vurgulamak amacıyla Baykuş Ödülleri ile her yıl başarılı araştırma projelerini ödüllendiriyor. Proje aynı zamanda araştırma şirketleri, araştırma verenler ve veri toplama şirketleri arasındaki ilişkileri geliştirerek başarılı iş ortaklıklarını ödüllendirmeyi amaçlıyor. Bu yılki Baykuş Ödüllerine Karaca da “Davetkar mağazalardan estetik sofralara” projesiyle katıldı. Evde geçirilen zamanın önemine ve değinen proje Türk kültüründe ailece yemek sofralarında vakit geçirmenin, hem yemeği, hem uzun sohbetlerle hayatı paylaşmanın kıymetini ön plana çıkarıyor. “Davetkar mağazalardan estetik sofralara” projesi de tüketicilere sunulan sayısız alternatif içinde ayrışma arayışı sonucunda, “Ürünlerime güveniyorum ve tüketiciye en mutlu deneyimi ben yaşatmak istiyorum, ne yapmalıyım?” sorusundan hareketle yola çıktı. Tüm bu ihtiyaçlara cevap verebilmek, alışveriş yapan kişinin ihtiyaç ve beklentilerini ve mağaza deneyimini 360 derece anlayabilmek için kapsamlı bir “alışverişçi araştırması” tasarlandı. 3 aşamalı olarak tasarlanan yaklaşıma kalitatif araştırmalarla başlandı, sonrasında kantitatif aşama ve nöro teknikler uygulandı. Tüm bu değerlendirmeler sonucunda da Karaca Baykuş Ödüllerinde Altın Baykuş Ödülüne layık görüldü.
58
ARAŞTIRMA
MALL REPORT
10. YIL
PERAKENDE SEKTÖRÜNDE ŞİRKETLERİ GELECEĞE TAŞIYACAK 5 İŞ MODELİ erişimi sağlıyor. Ancak ekosistem haline gelmek büyüme ve kârlılığı garanti etmiyor, çünkü her zaman başka bir ekosistemin onun yerini alma riski bulunuyor.
ÖLÇEK SAVAŞÇILARI
PERAKENDE SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİYLE İLGİLİ BİR RAPOR HAZIRLAYAN BAIN & COMPANY, ÖLÇEK, YENİLİKÇİLİK VE VERİ ANALİZİ KONULARINDA DEĞİŞEN KOŞULLARA AYAK UYDURAMAYAN ŞİRKETLERİN BAŞARISIZ OLMA YA DA BAŞARILI ŞİRKETLERE YEM OLMA RİSKİ TAŞIYACAKLARINA DİKKAT ÇEKTİ. RAPORDA YAKIN GELECEKTE PERAKENDE SEKTÖRÜNDE HÂKİM OLACAK 5 İŞ MODELİ TANIMLANDI. Rapora göre, geçmişte başarı, rakiplerinden büyük olmaktan geçiyordu; yerel olarak birinci veya ikinci sırada bulunan şirketler daha yüksek kâr marjlarıyla çalışabiliyordu. Ama tüketici taleplerinin arttığı ve dijital alanda önemli ilerlemelerin kaydedildiği bu yeni dönemde, yerel lider olmak başarı için yetmiyor. Endüstri dijitalleştikçe, Amazon ve Ali Baba gibi devlerle mücadele etmek ve rekabet gücünü korumak için daha önce görülmemiş büyüklükteki yatırımları karşılayabilecek mutlak bir ölçeğe sahip olmak gerekiyor. Ayrıca, yenilikçilikte hızlı olmak ve veri analizi uzmanlığına sahip olmak da aynı derecede önem taşıyor.
60
BAIN & COMPANY’DEN BAŞARI İÇİN BEŞ MODEL! EKOSİSTEM OYUNCULARI Gelecekte daha da güçlenecek olan bu modelde, şirketler müşterilerin tek noktada pek çok hizmeti birden alabilecekleri mağazalar kuruyor. Bu mağazalarda müşteriler ürünleri inceleyebiliyor, satın alabiliyor, içerik okuyabiliyor, sohbet edebiliyor, oyun oynayabiliyor ve daha birçok şey yapabiliyorlar. Bu şirketlerin ekosistemleri diğer satıcılara da tek pakette bütün çözümleri sunabiliyor; örneğin, lojistik, reklam, analiz ve ödemeler gibi çeşitli hizmetlere ve müşterilere
Bu modeli benimseyen şirketler mutlak ölçeğe ve nispi yerel pazar payında liderliğe sahip bulunuyorlar. Ancak onları tanımlayan tek özellik ölçekleri değil. Aynı zamanda, boyutlarına rağmen hızlı hareket edebiliyorlar ve bilişim teknolojilerine ortalamanın üstünde yatırımlar yaptıkları için yenilikçilik konusunda çok becerikliler. Bu güçlü konumlarını koruyabilmeleri için yaratıcılıktaki üstünlüklerini korumaları, online ve fiziksel mağazalarındaki trafiğini dikkatle yönetmeleri ve yeni kâr havuzlarına yönelmeleri gerekecek.
DEĞER ŞAMPİYONLARI Bu modelde düşük maliyetlerle çalışan ve tasarruflarını müşterilerine yansıtan perakende zincirleri yer alıyor. Ama düşük fiyatlar sunmak yetmiyor. Aldi, Lidl, Costco, T.J.Maxx ve Primark gibi gerçek değer şampiyonları müşterilerine yeterince iyi bir deneyim sunmayı da başarıyorlar. Gelecekte başarılı olmak için bu şirketlerin erişimlerinin az olduğu pazarlarda da dağıtım noktalarını yaygınlaştırmaları, tedarik maliyelerini azaltmaları ve de ürün yelpazelerini genişletecek ve sundukları değeri daha da çekici düzeylere çıkartacak yenilikçi adımları atmaları gerekiyor.
OTOSTOPÇULAR Bu modelin kapsamına tasarım ve ürün geliştirme gibi alanlarda kendilerine özgü yetkinlikleri olan daha az sayıda
ARAŞTIRMA
FARKLILIKLARINIZA YATIRIM YAPIN VE YENİLİKÇİ BİR GELECEĞE HAZIRLANIN
şirket giriyor. Ancak bu şirketler lojistik, BT sistemleri, ileri düzey analiz ve diğer alanlardaki yetkinliklerini artıracak yatırımları yapabilmek için gereken mutlak ölçeğe sahip değiller. Bu stratejik sorunu çözmek için diğer şirketlerle iş birliği yaparak, bir başka deyişle otostop yaparak, ölçeği ödünç almaları gerekiyor. Uzun vadede, ürün geliştirme ve pazarlamada kendilerini mükemmelleştirebildikleri ve özellikle de arama motorlarının optimizasyonunda önde olabildikleri ölçüde işleri iyi gidecektir.
BÖLGESEL MÜCEVHERLER Otostopçular gibi bölgesel mücevherler de, sektör için giderek daha fazla hayati önem kazanan mutlak ölçeğe sahip değiller. Ancak yerel pazarlardaki liderlik konumları onlara geçmişte avantaj sağlamıştı ve gelecekte de onlara savunabilecekleri özgün bir pazar payı sunabilir. Bununla birlikte, çok daha zengin ürün çeşitlerine sahip online oyuncular, bu şirketlerin yerel pazara uyarlanmış ürün yelpazelerinin sunduğu avantajı azaltıyorlar. Örneğin, veri analizi, eskiden “bir ayağı sokakta olan” yerel satıcıların iyi bildiklerini düşündükleri müşteri tercihleri konusunda şirketlere çok daha ayrıntılı bilgi sağlıyor.
HİÇBİR PERAKENDECİ BİR ŞEY YAPMAMANIN MALİ FATURASINI ÖDEYEMEZ Raporu değerlendiren Bain & Company Türkiye Yönetici Ortağı Serhan Nadir, “Bu
Piyasadaki ürün ve hizmetleri taklit eden, “ben de “ anlayışını bırakın ve özgünlüğünüzü geliştirin. Bir sonraki mali çeyreğin ötesini düşünün ve gelecekte iş modellerini alt üst edecek olası gelişmeleri öngörün.
MÜŞTERİLERİNİZLE VE ONLARIN DENEYİMLERİYLE TAKINTI DERECESİNDE İLGİLENİN Serhan Nadir
modeller, değişim halindeki bir sektörün stratejik önceliklerini ortaya koyuyor. Yöneticilerin şirketlerinin nereye doğru gittiğini ve alternatif yolların hangileri olabileceğini görmelerine yardımcı oluyor. Perakende sektörü yöneticiler, gelişmekte olan sektörde ataletle oturmanın getireceği finansal sonuçları ve sorunları yüklenmek istemeyeceklerdir. Mevcut durumda, perakende liderlerinin sürdürülebilir çözümler üretmesi ve müşteri için değer önermelerini iyileştirmeleri gerekmekte.” diye konuştu.
YÖNETİCİLER İÇİN BEŞ ZORUNLULUK Bain & Company’nin raporuna göre, şirketlerin tepe yöneticilerinin önünde farklı stratejik seçenekler bulunsa da, hepsinin atması gereken beş temel adım yer alıyor:
Trafiği güçlendirmek için gerekirse başka şirketlerle işbirliği yaparak fark yaratan pazarlama yöntemlerini kullanın. Kendi satış kanalınızın iç ayrıntılarından çok, müşterinin yaptığı yolculuğun en önemli aşamaları konusuna odaklanın.
TEKNOLOJİ YATIRIMLARI İÇİN KAYNAK YARATIN Müşterilerin deneyimlerine zarar vermeden maliyetleri azaltın. Satın alma ve birleşmelerle veya diğer şirketlerle ortaklık yoluyla ölçek satın veya ödünç alın. Bir ekosisteme katılın veya kendi ekosisteminizi kurun. Ancak ikinci seçeneği gerçekleştirebilecek çok az şirket bulunuyor.
KARARLARI OTOMATİKLEŞTİRMEK İÇİN DAHA FAZLA VERİ KULLANIN Veri analizini en iyi şekilde yapabilmek için yetkinliklerinizi geliştirin. Temel ürün yelpazesi, ikmal ve fiyatlandırma gibi alanlarda müdahaleyi azaltarak veriye dayalı kararlar verebilecek şekilde iş kültürünüzü değiştirin. Şirketteki en yetkin zihinleri, en karmaşık sorunların çözümüne yönlendirin.
YENİLİKÇİLİĞİ HIZLANDIRIN Birden fazla fonksiyonu bünyesinde barındıran ekipler ve hızlı prototip geliştirmek gibi “agile” ilkelerini benimseyin. Risk sermayesi tekniklerini taklit ederek, yatırım maliyetine karşı daha dinamik bir yaklaşım edinin.
61
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
KADINLAR İŞ HAYATINA
ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLIYOR Şirketiniz kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor mu? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Kadın istihdamına katkıda bulunma vizyonuyla yola çıkan Madame Coco olarak, kadınlarımızın her zaman en büyük destekçisi olmaya öncelik veriyoruz. Bunun en önemli göstergesi ise kadın çalışan sayımız. Şirketimizin yönetim kadrosunda çalışan kadın sayısı 122, toplam kadın çalışan oranımız yüzde 70 civarındadır. Kadın çalışanlarımızla her gün büyüyen bir aile olmak bizi başarıya götüren en büyük etkenlerden biri.
KADINLARIN HER ZAMAN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ OLMAYA ÖNCELİK VERDİKLERİNİ BELİRTEN MADAME COCO GENEL MÜDÜRÜ ERDEM GÜNDÜZ, ‘‘ŞİRKETİMİZİN YÖNETİM KADROSUNDA ÇALIŞAN KADIN SAYISI 122, TOPLAM KADIN ÇALIŞAN ORANIMIZ YÜZDE 70 CİVARINDADIR.’’ DİYE KONUŞTU. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği eğitimi ve aynı bölümde yüksek lisans derecesiyle Yüksek Mühendis unvanı, akabinde McMaster Üniversitesi’nden Doktora derecesi aldım. Çeşitli üretim ve perakende şirketlerinde üst düzey yöneticilik yaptım. Şu anda Madame Coco’da Genel Müdür olarak görevimi sürdürüyorum.
62
Kadınların bakış açısının üretim, satış ve pazarlama anlamında perakende sektörüne nasıl etkileri oluyor? Kadınların iş gücüne katılımı oldukça önemli ve etkili. Her sektörde olduğu gibi perakende sektöründe de üretimden satışa kadar kadın çalışan oranı
gittikçe artış gösteriyor. Ev tekstili ve dekorasyonu alanında kadın istihdamının yüksek olmasının nedenlerinden biri de ev denince akla “kadınların” gelmesi. Kadınların farklı fikirleri, üretkenlikleri, estetik algıları, donanımları, pratik çözümleri ve aynı anda farklı işleri aksatmadan yürütmeleri iş hayatında başarıları ile bir adım öne çıkmalarını, tercih edilmelerini sağlıyor. Kadın istihdamının artırılması ile Türkiye’nin ekonomik seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de her yıl çalışan kadın oranının arttığını görüyoruz. Kadınların iş hayatının her alanında yer alması ekonomimizin güçlenmesi için güçlü bir adım. Bu yükselmenin en büyük etkenlerinden biri eğitim seviyesinin artması. Kadınların hızlı ve çözüm odaklı düşünmesi, sorumlulukları yerine getirmedeki başarıları her sektörde onları bir adım öne taşıyor. Farklı işlere bile çok kolay adapte olabilen kadınlar, başarıları ile her geçen gün iş hayatına önemli katkılar sağlıyor.
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
MAPIC DÜNYAYA AÇILMA DESTEĞİ VERİYOR ALKAŞ GENEL MÜDÜRÜ YONCA AKÖZER: “YURT DIŞI İLİŞKİLERİNİ GELİŞTİRMEK YA DA PERAKENDE SEKTÖRÜNDEKİ DÜNYA TRENDLERİ VE GELECEĞİN NE OLACAĞI HAKKINDA FİKİR EDİNMEK İSTEYENLERİ MAPIC FUARI’NDA PEK ÇOK ETKİNLİK BEKLİYOR.” Perakende ve gayrimenkul sektörünün uluslararası etkinliği MAPIC’in, Alkaş olarak Türkiye temsilciliğini yürütüyorsunuz. İlk olarak Alkaş’ı sizin aracılığınızla kısaca tanıyabilir miyiz? Alkaş’ın geçmişine bakacak olursak, 1997 yılında Avi Alkaş tarafından alışveriş merkezi ve perakende sektörüne proje geliştirme, kiralama ve yönetim konularında hizmet vermek amacıyla kuruldu. Ocak 2007’de Avi Alkaş’ın JLL Türkiye’de Ülke Başkanı olmasıyla kiralama ve yönetim hizmetleri fonksiyonu JLL Türkiye’ye devredildi ve ardından 2010 yılında ‘Hizmetlerin Sinerjisi’ mottosuyla yenilenerek perakende ve gayrimenkul sektörüne fuarcılık, sponsorluk, etkinlik ve danışmanlık çalışmalarıyla hizmet vermeye başladık. Bahsettiğim ‘Hizmetlerin Sinerjisi’ anlayışı altında; Alkaş olarak perakende ve gayrimenkul alanında “global network içinde yer almaları” konusunda müşterilerimize güçlü platformlara erişim fırsatı sunuyor, Türkiye temsilcisi olduğumuz MIPIM ve MAPIC ile “dünyaya açılma desteği”
66
veriyoruz. Odağımıza perakende, alışveriş merkezleri ve onlara hizmet veren firmaları alarak, sektörü bir araya getiren organizasyonlarda sponsorluk ajansı olarak konumlanıyoruz. Etkinliklerimizle, müşterilerimizin pazarlama faaliyetlerini güçlendiren, aralarında güçlü bir sinerji yaratan projeler geliştiriyoruz. Farklı sektör derneklerinin içinde aldığımız görevler ile “sektörün gelişmesine katkıda bulunmayı” ve “ulusal başarılarımızın küresel platformlara taşınması” konularını da gönüllülük anlayışıyla misyonumuzun içinde görüyoruz.
MIPIM ve MAPIC fuarlarımızın yanı sıra, MIPIM’in Türkiye’de yapılması için küçük bir prova niteliğinde başlayan, herkes ve her şey diyerek sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirme amacı ile yola çıktığımız RE360 Gayrimenkul Buluşması, 2017 yılından bu yana yatırımcı-geliştirici, mimar, sektör tedarikçisi, banka-fon şirketi, danışman, bilişim teknolojicisi ve kamu kuruluşlarını bir araya getiriyor. Global bir etkinlik olma hedefiyle hazırlıklarımızı sürdürdüğümüz RE360'ı bu yıl üçüncü kez 10-11 Aralık tarihlerinde gerçekleştireceğiz.
PERAKENDE
Bununla birlikte, 20 Kasım’da 300’ü aşkın üst düzey ve orta düzey perakende yöneticisi ve e-ticaret sektörünün tüm paydaşları, 360 derece bakış açısıyla çözüm üretmek ve yeni iş birlikleri sağlamak için e-ticaretteki son trendlerin konuşulacağı ve bu sene ilkini gerçekleştireceğimiz, tek günlük konferans olan Future Commerce360’ta bir araya gelecek.
leniyor. Bununla birlikte bu yıl altıncı kez kurulacak olan Turkish Brands çatısı altında yer alan Avva, B&G Store, D’S Damat, Hemington, Ipekyol, Kiğılı, Penti, Perspective ve Yargıcı gibiTürkiye’nin öncü markaları toplantılar için hazırlıklara şimdiden başladı. Fuar alanında stantla katılan diğer firmalar arasında Dof Robotics, Polin ve Turkmall yer alıyor.
Gerçekleştirdiğimiz tüm etkinliklerde müşterilerimizin pazarlama faaliyetlerini güçlendirebilecekleri projeler üretmeye ve dahası sektörün gelişmesine katkıda bulunmak için özen gösteriyoruz.
Bununla birlikte Alışveriş Merkezleri Yatırımcıları Derneği (AYD)’nin gelenekselleşen akşam yemeği ile bu yıl da uluslararası yatırımcılar ve Türk markaları bir araya gelecek.
SEKTÖRÜN TÜM PAYDAŞLARI 3 GÜN BOYUNCA BİR ARADA OLACAK MAPIC Fuarı’nda bu yıl katılımcı ve ziyaretçileri neler bekliyor? İlk başta, MAPIC’te, sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirerek, fikir alışverişine imkan tanıyan, deneyimlerin paylaşıldığı ve yeni iş birliklerinin doğduğu başarılı ve keyifli bir üç gün geçireceğimizden emin olduğumuzu belirtmeliyim. Bu noktada Türk markalarının yurt dışına açılmasında, Alkaş olarak destek vermekten büyük bir memnuniyet duyduğumuzu söyleyebilirim.
YENİ PERAKENDE: ALANLAR VE MEKANLAR YENİDEN TASARLANIYOR! Türkiye perakende sektörünün öncü markalarının yurt dışına açılma hedeflerini destekleyen MAPIC’in bu yılki ana teması nedir? 13 – 15 Kasım’da Fransa Cannes’da düzenlenecek olan ve Türkiye temsilciliğini Alkaş’ın üstlendiği MAPIC, dünyanın en önemli perakende markalarının yanı sıra AVM yatırımcıları,
masterfranchise’lar, mimarlar, tasarımcılar, eğlence yeri işletmecileri, iş çözümü sağlayıcıları, brokerlar, tedarikçiler, şehirler ve ülkelerden oluşan 8 bin 500’ün üzerinde katılımcıyı bir araya getirecek. Perakende sektörünü tüm yönleriyle ele alan organizasyonda bu yıl ana tema “Yeni Perakende: Alanlar ve mekanlar yeniden tasarlanıyor!” olacak. MAPIC Fuarı’na katılmanın sektördeki oyuncular için önemi nedir? Bugün Türk firmaları ve Türkiye açısından ihracatın taşıdığı büyük önem ortada. Firmalarımızın hem Türkiye’nin markalaşması hem de kendi marka bilinirliklerini dünya çapına yaymak istedikleri de altı çizilmesi gereken bir başka gerçek. İşte bu noktada sadece bizim ifademizle değil, İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe ve BMD Başkanı Sinan Öncel’in de ifade ettiği gibi MAPIC, söz konusu hedeflere ulaşmada dünyadaki en önemli ve etkin platformlar arasında yer alıyor. Biz, mutlaka Türkiye perakende sektörünün öncü markalarının yurt dışına açılma hedeflerini destekleyen firmalarımıza MAPIC’e katılmalarını öneriyoruz.
Yurt dışı ilişkilerini geliştirmek ya da perakende sektöründeki dünya trendleri ve geleceğin ne olacağı hakkında fikir edinmek isteyenleri pek çok etkinlik bekliyor. Uluslararası perakende ve gayrimenkul sektör temsilcilerine Türk perakende markalarını tek çatı altında tanıtmak için İHKİB (İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) ve BMD (Birleşmiş Markalar Derneği) iş birliği ile kurulan sinerjinin de etkisiyle fuarda büyük adımlar atılması bek-
67
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
ÜZERİNDE GÜNEŞ BATMAYAN MARKA Erkek giyimin pazar lideri olarak bu başarıyı nasıl sağladığınızı anlatabilir misiniz? Orka Holding olarak 25 yıl önce erkek modasına yön vermeye başladık ve ismimiz hep erkeklere özel tasarım koleksiyonlar yaparak bu koleksiyonları kendi markalarımız ile tüm dünyaya ihraç etmemizle anıldı. Şirketimiz kurulduğu günden bu yana dünya çapında kendi markaları ile ihracat yapmayı ve dünyanın en çok tercih edilen ilk 10 erkek giyim markası arasında olmayı hedeflemişti. Şu anda bu hedefe doğru ışık hızı ile hareket ediyoruz ve dünyanın her yerinde markalarımızla müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz. Sektörde pozitif ayrıştığımız en büyük özelliklerimizden biri kendi üretim tesislerimize sahip olarak yaptığımız işin üretim dalında da kendimize ait bir know-how sahibi olmamız. Giresun’da bulunan Avrupa’nın en iyi üretim merkezleri olan son teknolojiye sahip iki adet fabrikamız var. Bu fabrikalar toplam 20 bin metrekare kapalı üretim alanı ile günde 4 bin 500 gömlek, bin 100 adet takım elbise ve bin 500 pantolon üretim kapasitesine sahip. Yaptığımız yeni yatırımlar ile bu kapasiteleri artırmaya da devam ediyoruz. Uyumlu bir ekip çalışmasını ve belirli bir hedefe hep birlikte yürümek de başarıyı sağlayan yan unsurlar diyebilirim.
GEÇTİĞİMİZ YILI TÜM DÜNYADA 380 MAĞAZA İLE TAMAMLADIKLARINI BELİRTEN ORKA HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU, “MARKALARIMIZIN AVUSTRALYA’DAN BAŞLAYIP AVRUPA’YA, ORADAN DA AMERİKA KITASINA UZANAN ETKİSİ HER GEÇEN GÜN KATLANARAK BÜYÜYOR. MARKA KİMLİĞİMİZİ, ENERJİMİZİ DÜNYANIN BEŞ KITASINA TAŞIYORUZ.” İFADELERİNDE BULUNDU. 68
Türkiye genelinde ve yurt dışında kaç mağaza ile faaliyet gösteriyorsunuz? Geçtiğimiz yılı tüm dünyada 380 mağaza ile kapattık. Artık kendimizi “üzerinde güneş batmayan marka” olarak tanımlayabiliyoruz. Markalarımızın Avustralya’dan başlayıp Avrupa’ya, oradan da Amerika kıtasına uzanan etkisi her geçen gün katlanarak büyüyor. Marka kimliğimizi, enerjimizi dünyanın beş kıtasına taşıyoruz. Avrupa’da, özellikle İtalya’da büyümeye devam ediyoruz. Balkanlarda ve Rusya’da ise etkinliğimiz giderek artıyor. Mağaza sayıları iki katına çıkıyor. Balkanlar’da 8 olan mağaza bu yıl 15, Rusya’da ise 20 olan sayı 30’a çıkacak. Yine Almanya’da 6 mağazamız yılsonunda 10’u bulacak. Kanada pazarına giriyoruz ve burada hızla büyüyeceğiz. Ağustos ayında Ottowa mağazamız ile Kanada’ya açıldık ve sonraki hedefimiz Amerika Kıtası’nda yavaş yavaş büyümek olacak. Damat ve Tween markalarını erkek giyim sektörüne kazandırdınız. Bu markaları nasıl tanımlarsınız, iki markayı birbirinden ayıran nedir? Damat, “ulaşılabilir lüks” felsefesi ile oluşturduğumuz, premium segmente hitap eden ve yalnızca İtalyan kumaşlardan üretilen yüksek kalite koleksiyonlar barındıran markamız. Tween ise şehirli, hareketli ve genç erkekler için
PERAKENDE
oluşturduğumuz tasarımcı markamız diyebiliriz. Daha modern ve daha dinamik koleksiyonlarımızı Tween markamız barındırıyor. Elbette ki her iki markamızın koleksiyonlarında da inovasyon, konfor, tasarım ve kaliteyi her zaman en üst düzeyde tutuyoruz. Bu sezon Damat’ta müşterilerimize makinede yıkanabilir yün takım elbiselerimizi sunuyoruz. Tween’de de kırışmaz travel takım elbiseler, kolay ütülenen EasyCare gömleklerimiz dolapların olmazsa olmazı olmaya devam ediyor. D’S Damat koleksiyonlarının özellikleri neler? Kaliteyi nasıl sağlıyorsunuz? Orka Holding çatısı altında bulunan markalarımız Damat Tween ve D’S Damat aslında farklı segmentlerde farklı hedef kitlelere hitap ederek birbirinden ayrışan markalar. D’S Damat yüzde 100 Türk hammaddeler ve kumaşlar kullanılarak üretimi yapılan yurt dışında da global bir marka olma yolunda hızla ilerleyen markamız diyebilirim. D’S Damat koleksiyonlarımız her daim rekabetçi fiyatlara inovatif, kaliteli ve hayatı kolaylaştıran ürünler sunuyor. Şıklığın yanında konfor da sağlayan kırışmaz travel takım elbiseler koleksiyonların olmazsa olmazı. Kurumlara özel avantajlarınızdan bahseder misiniz? Müşterilerin sizden nasıl talepleri oluyor? Kurumlara özel sunduğumuz avantajlar kurumun ihtiyacına, yapısına ve iş birliği modelimize göre farklılık gösterebiliyor. Sosyal/ayni yardım ve pazarlama bütçesinden pay ayırabilen kurumlara hediye çeki veya belirli ürün gruplarımızdan yapılacak alışverişlerde avantajlı özel teklifler sunabiliyoruz. Öte yandan marka ortaklığı modeliyle avantajlar sunabiliyoruz. Doğrudan indirim, hediye çeki, indirim çeki, belirli ürün grupları için özel fiyatlı paketler, belirli kriterleri sağlamak koşuluyla ürün hediye edilmesi gibi seçenekler sunabiliyoruz.
Deportivo Alaves ile yeniden iki sezon için el sıkıştık. Moda sizin için neyi ifade ediyor? Moda benim için trendlerden çok insanların o anki ihtiyaçlarına karşılık veren ürünleri ifade ediyor. Bana kalırsa “moda” olan bir ürün, ister tekstil ister başka bir sektörle ilgili olsun, anlık ihtiyaçlara cevap verebilmeli. Bizler de tüm markalarımızda bunu gözeterek, koleksiyonlarımızı tüketicinin ihtiyaçlarına cevap verebilen ürünler ile oluşturuyoruz. Şu anda en “moda” ürünler, hayatı kolaylaştıran, özellikle tekstilde şıklığından yanında konfor ve fonksiyonellik sunan ürünler diyebilirim. Biz de yıkanabilir yün takım elbiselerimiz, sıvı itici leke tutmaz gömleklerimiz, kırışmaz kumaşlardan üretilen ve hem bavulda taşınabilen hem de seyahatlerde rahatlıkla giyilebilen takım elbiselerimiz ile erkek modasına öncülük ediyoruz diyebilirim.
2020 yılı için hedeflerinizden ve yeni yatırım planlarınızdan bahseder misiniz? Holding olarak 2019 yılı hedefimiz; yurt dışında ışık hızıyla büyümeye devam etmek ve ihracatı yüzde 40 oranında artırmak. Gelecek yıl yurt içi ve yurt dışı mağaza sayılarımızı 210 yaparak toplamda 420 mağazaya ulaşacağız. Yatırım planlarımızı, global olarak büyümeye devam etmenin yanı sıra üretim alanında da fabrikalarımıza revize yatırım yapacağız. Giresun’daki iki adet fabrikamızın kapasitesini artırmaya yönelik bir yatırım da yapacağız. 2020 yılında da yurt dışında büyümeye ve yeni yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. 2023 yılında hedefimiz yurt dışı mağaza sayımızın yurt içindeki mağazalarımızdan fazla olması diyebilirim.
Sponsorluk anlaşmalarınız nasıl ilerliyor? Orka Holding olarak hem yurt içinde hem yurt dışında spora ve sporcuya destek vermek şirket politikalarımızın en üst sıralarında yer alıyor. Sponsorluklarımız dâhilinde takımlara giyim desteği vermenin yanı sıra, manevi desteğimizi de sonuna kadar veriyoruz. Sponsoru olduğumuz tüm takımların, tüm gücümüzle arkasındayız. 2017 senesinde Türkiye Futbol Federasyonu ile 5 yıllık bir anlaşma imzalayarak A Milli Futbol Takımlarımıza sponsor olduk. Geçtiğimiz yıl, ülkemizin en büyük kulüplerinden biri olan Fenerbahçe Spor Kulübü ile bir anlaşmaya imza attık. Aynı zamanda Trabzonspor, Bursaspor, Ankaragücü ve Daçka Tekfen basketbol takımına da sponsor olduk. Azerbaycan Milli takımına, Makedonya Milli takımına ve Rally Italia Sardegna dahil birçok önemli Ralli’de çok iyi dereceler sergileyen Dettori-Pisano takımına da destek vermeye devam ediyoruz. Bu yıl Güney Afrika kadın ve erkek milli futbol takımlarına da sponsor olduk ve La Liga’da birçok güçlü takıma kafa tutan
69
MALL REPORT
10. YIL
MAKALE
Mehmet Akalın
ZOR ZAMANLARDAN GEÇERKEN 2008’deki global krizin yansımalarını bir kenara koyarsak yaklaşık 15 yılda perakende sektöründe iş yapmak harikaydı. Şişirilmiş konut fiyatları, serbestçe kullanılan krediler, kredi kartı kullanımının zirve yapması ve düşük faiz oranları… Hem AVM yatırımcıları hem de perakendeciler agresif bir şekilde yeni AVM’ler ve yeni mağazalar yaparak, yeni konseptler yeni temalar kullanarak ve hatta uluslararası büyüyerek bu sürece cevap verdiler. Elbette bu arada perakendeciler çevrimiçi dünyada da varlıklarını güçlendirdiler. Türkiye ekonomisi her yıl yüzde 5 ve üzerinde büyürken neredeyse perakende sektörü bunun iki katı büyüme ile büyük bir istihdam alanı oluşturdular. Bu dönemde, gelirler yükseldi, karlar arttı ve değerli markalarımız uluslararası şirketlerin radarına girerek önemli hisse satışları gerçekleştirdiler.
Ama şimdi hepsi bitti. Aslında hem AVM yatırımcıları hem de perakendeciler olarak finansal kriz ve durgunluk başlamadan önce bile sektörel olarak bir duvara çarpmıştık ama kabul etmiyorduk. Mağazalarda cirolar düştü, karlılıklar düştü, giderler yükseldi, mağaza açılışları durdu, mağaza kapanışları başladı, şirket değerleri düştü ve yılların markaları konkordato ilan ederek piyasadan çekilmeye başladı. Bugün geldiğimiz noktada, zincir mağaza markalarının kaç mağaza kapattığını belirlemenin çok moral bozucu sonuçlar vereceği kesin. Bunun yanında, AVM’ler de bireysel olarak açılan birçok yerel mağazanın neredeyse tümü zorluğa düşüp mağazalarını kapatmak durumda kaldı. Krizler karşısında bağışıklık sistemi güçlü olan ülkemizin bu sefer yaşanan durgunluk ile baş etmesinin kolay olmayacağını her gün yaşayarak görüyoruz. Yine de bu zor zamanların müşteri kazanma, üretkenliği artırma ve pazar konumunu güçlendirme için bir fırsat olabileceğini ıskalamamak lazım. Aslında, bu duruma fırsatlardan yararlanma ekonomisi denilmesi yerine çalışma kurallarını değiştirerek dirileşmek demek yerinde olacaktır. Kaynakların çok sınırlı hale geldiği bu dönemde, yöneticilerin bir dizi yeni program ve yöntemleri acele ile hayata geçirmeleri maalesef kıt kaynakların etkin kullanılmamasına, zaman kaybına ve hatta ölümcül sonuçları getirebiliyor. Pazar payını karlı bir şekilde korumak için en umut verici fırsatları belirlemeden yapılan çalışma saatlerin uzatılması, yeni personel sistemleri, mağaza alanının küçültülmesi ya da revize edilmesi, sadakat programları başlatılması ya da genişletilmesi, özel promosyon programları belki de mevcut pazar payının bile kaybedilmesine sebep olabilmektedir. Bu noktada önemli olan müşterilerin kim olduklarını, ne-
70
MAKALE
rede alışveriş yaptıklarını, ne satın aldıklarını belirlemek için her ürün kategorisindeki ve coğrafi pazardaki (internet üzerinden yapılan büyük örneklemli araştırmalar kullanılmalı) müşterilerini analiz etmeleri gerekmektedir. Hedeflenen ve sadık olması beklenen yeni müşteriler “ürün değeri” bazlı alışverişciler mi yoksa “her gün trendy giyim” alışverişcileri mi doğru tesbit edilmesi gerekiyor.
İHTİYAÇ-TEKLİF ARASINDAKİ BOŞLUK Birçok markadan aldığımız, kapıdan giren müşteri sayısı ile alışverişci sayısı oranı üzerinden çoğu perakendecinin, olduğundan fazla para harcayabilecek birçok müşterisi olduğunu görüyoruz. Zorluk, müşterileri alışveriş yapmaya ikna etmek. Bu göründüğünden kolay ancak bir o kadar da zordur. Çok kolay çünkü yapmamız gereken tek şey müşterilere istediklerini vermek. Ancak zor olan ise, müşterilerin aradıkları şey ile perakendecinin sunduğu şey arasında ki boşluğu doldurmak. Bu noktada, geçen yılı referans alarak veriler üzerinden artı/eksi optimizasyonu yaklaşımdan vazgeçmeliyiz. Çünkü, zor zamanların ekonomisi ve dinamikleri başkadır. İhtiyaç-Teklif arasında ki boşluk birçok farklı formda olabilir. Boşluk, yalnızca ürün karmasında olmayabilir. Servis anlayışınızda, fiyat politikanızda, mağaza ortamında veya marka konumlanmasında olabilir. Sadece zor zamanlarda değil sürekli dinamik şekilde perakendecinin İhtiyaç-Teklif arasında ki boşluğu doldurmak için çalışması gerekiyor. Bilgi teknolojilerinin patladığı bir dönemde perakendecide teknolojinin getirdiği bilgi bombardımanından faydalanmaya çalışıyor.
Birçok perakendeci, hangi mağaza hangi ürünlerin satıldığını günlük olarak izleyebilir. Hatta kime ve hangi günlerde satıldığı bilgisini de edinebilir. Neyin iyi satmadığını da öğrenebilirler. Bu bilgi envanter ve satın almada verimlilik sağlamış olsa da İhtiyaç-Teklif arasında boşluk sebebiyle müşterilerin başka yerden satın alma kararı hakkında hiçbir şey söylemez. Satışlar durduğunda tüm sektör keskin bir seçimle karşı karşıya kalıyor. Maliyetleri veya kar marjlarını düşürelim… Birçok perakendeci, mümkün olduğunca kar marjlarını koruyabilmek adına maliyetlerini düşürmeyi tercih ediyor. Bunun için onları kim suçlayabilir ki? Fakat, yok edilmesi gereken maliyetler yanında iyi maliyet diyebileceğimiz maliyetleri de yok ederek acaba başka
büyük kayıplara zemin mi hazırlıyoruz diye sorgulamak gerekiyor. İyi maliyet, müşterinin değer verdiği ve ödemeye istekli olduklarını üretmek için gerekli olanlardır. İyi maliyetler, kolaylıklar, promosyonlar, belirli bir alışveriş deneyimi, farklı bir hizmet formu veya rakiplerin sunduğundan daha farklı bir ürün yelpazesi sunmakla ilişkili olabilir. Evet iyi maliyetleri çıkarmak başlangıçta marjları iyileştirebilir, ancak er ya da geç gelirler zarar görmeye başlayacaktır. Bu nedenle, maliyetleri düşürme opsiyonunu ilk anda tedbirler biri olarak görmeyi bir daha gözden geçirmek gerekiyor. Kuşkusuz ki maliyetlerini sadece bir satır ögesi olarak görmeyen, maliyetlerini hangi veya ne oranda bir değişimin geliri etkilediğini hesaplayabilen perakendeciler, iyi maliyetlerini korurken kötü maliyetlerin peşinden giderek hem satışlarını hem de marjlarını koruyacak hem de geleceğe daha güvenli bakacaktır. Her şeye rağmen, perakende sektörü 15 yılda elde ettiği büyümeyi sürdürecek bir rüzgârı uzunca bir süre göremeyecek. Yaşanan kriz ve durgunluk sebebiyle, tüketici tavrında yeni bir dönem başladığını kabullenmemiz gerekiyor. Bazı perakendeciler bu durumu işlerini güçlendirmeye ve yeni bir pazar payı kazanmaya dönüştürebilecek.
71
AVM
MALL REPORT
10. YIL
AVM’LERİN PAZAR PAYI HIZLA BÜYÜYOR AVM sayısının gün geçtikçe arttığını belirten Uniport AVM Müdürü Ömer Gamzeli, ‘‘10 yıl öncesine baktığımızda sayısı 143 olan ve günümüzde 448’lere çıkan alışveriş merkezlerinin pazardaki payı hızla büyüyor.’’ diye konuştu.
AVM ve perakende sektörü, istihdama katkısı ve ulaştığı ciro büyüklüğü ile Türkiye ekonomisinin en dinamik sektörlerinden oldu. Bu sektörün ülkemizdeki durumunu birde sizden dinleyebilir miyiz? Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki perakende sektörünün ivme kazanması ve toplu mağaza kültürünün bir arada sunulması yatırımcılar için Türkiye’de de yeni bir pazar oluşturdu. Şöyle bakacak olursak toplam alışveriş merkezi kiralanabilir alanı 14 milyon metrekare ve sayısı 448’lere ulaşırken 2018 yılı verilerine göre yaklaşık 150-160 milyar TL ciroyla kapattığını görüyoruz. Ve ülkemizde toplam perakende sektörünün hacmi ise 900 milyar TL’nin üzerindedir. Bundan dolayı git gide artan AVM sayısı ve kiralanabilir alanı istihdam açısından düşünürsek genç ve daha çok kadın ağırlıklı olmak üzere giderek daha çok insanımıza doğrudan iş ve kariyer kapısı olmaya devam ediyor. Son 10 yılda nasıl gelişmeler yaşandı? 10 yıl öncesine baktığımızda sayısı 143 olan ve günümüzde 448’lere çıkan alışveriş merkezlerinin pazardaki payının da hızla büyümeye devam etmesi ile ülke ekonomisinin en önemli sektörlerinden biri haline geldiği bir gerçektir. Bunun yanı sıra yarattığı istihdam (yaklaşık 1 milyon) ve
72
insanımıza kattığı sosyo-kültürel faydalarda göz ardı edilemeyecek kadar önemli unsurlardır. Bu süreçte kriz dönemlerinde nasıl stratejiler uyguladınız? Krize direnemeyip kapanan mağaza sayısı günümüz verilerine göre 4 bindir. Bu yüzden bu süreçte izlediğimiz strateji kiralama zorluğu yaşadığımız bu günlerde sadece kiracı kaybetmemek için gerek reklam-pazarlama, gerek kira indirimi, gerekse kiralanmış alanını küçültmek gibi çözümler üreterek kiracının yanında olmaya çalıştık. Gelecek 10 yılda sektör nereye gidecek? Geleceğin yol haritası hakkında öngörüleriniz neler? Son 10 yılda hızla büyüdüğünü gördüğümüz sektör gelecek 10 yılda daha stabil bir grafik çizecektir. Hatta çizmek zorundadır da diyebiliriz aksi takdirde sektörün geleceği tehlikede demektir. AVM genelinde ki kapalı mağaza sayısını da düşünürsek bunun bir işaret olduğunu fark etmemek elde değil. Çünkü her geçen gün artan AVM sayısı ve geliri aynı oranda artmayan tüketiciyi ele alacak olursak bu gidiş kira rakamlarının yüksekliği, ödeme-tahsilat sorunları ve kiracı şikayetleri şeklinde AVM yönetimlerine negatif olarak dönecektir. Bu yüzden AVM yönetimlerinin de yapabilecekleri sınırlı olduğundan pasta dilimlerini daha kontrollü küçültmek AVM içi kiracı memnuniyeti ve huzurunu da sağlayacaktır.
AVM
MALL REPORT
10. YIL
AVM’LER ŞEHRİN ÇEKİM MERKEZİ OLMAYA DEVAM EDİYOR TÜRKİYE’DE AVM’LERİN ŞEHRİN ÇEKİM MERKEZİ OLMAYA DEVAM ETTİĞİNİ VURGULAYAN PARK 328 AVM MÜDÜRÜ MUSTAFA YALÇIN, “ALIŞVERİŞ MERKEZİ ÇEVRESİNDE, AVM AÇILIŞINDAN SONRA ARTAN KONUTLAŞMA, İŞ MERKEZLERİ VE SAĞLANAN İŞ OLANAKLARI KAYITLI İSTİHDAM İÇİNDE ÖNEMLİ BİR PAYA SAHİPTİR.” DEDİ.
AVM ve perakende sektörü, istihdama katkısı ve ulaştığı ciro büyüklüğü ile Türkiye ekonomisinin en dinamik sektörlerinden oldu. Bu sektörün ülkemizdeki durumunu birde sizden dinleyebilir miyiz? AVM sektörü mimari, konfor ve perakendeye katkıları açısından Avrupa ülkeleri ile kıyaslanacak düzeyde ve birçok örnekten çok daha iyi hale gelmiş bulunmaktadır. Özellikle gelişen teknolojiyle birlikte geliştirilen projeler ve bu projelere bağlı lokasyon fizibilite çalışmaları ile bulunduğu bölgeye de büyük değer ve katkı sağlamaktadır. AVM’ler bulundurdukları marka mixleri, düzenlediği etkinlikler, kampanyalar, kültürel organizasyonlarla ziyaretçilere keyifli ve güvende alışverişi tam kapasite sağlamaktadırlar. Ülkemizde AVM’ler şehrin çekim merkezi olmaya devam ediyor. Alışveriş merkezi çevresinde, AVM açılışından sonra artan konutlaşma, iş mer-
74
kezleri ve sağlanan iş olanakları kayıtlı istihdam içinde önemli bir paya sahiptir. Park 328 AVM olarak bizimde amacımız öncelikle bulunduğumuz il olan Osmaniye için her anlamda fark yaratmaktır ve bu anlamda da Park 328 AVM Osmaniye’nin simgesi ve markası haline gelmiştir. Marka olmada en büyük katkı elbette ki çalışanlarımız, ziyaretçilerimiz ve kiracılarımıza aittir bu vesile ile herkese teşekkür ederiz.
ZİYARETÇİ BEKLENTİLERİNE ÖNEM VERİLDİ Park 328 AVM’de son 10 yılda nasıl gelişmeler yaşandı? Açılıştan bu yana her yıl bir önceki yıldan farklı, müşteriye heyecan verici ve müşterinin alışverişini keyfe dönüştüren kampanyalar ve etkinlikler gerçekleştirdik. Kampanyalarımızı ve etkinliklerimizi planlarken ziyaretçilerimize uyguladı-
AVM
sağlıyoruz. İmza günleri ve mini konserler ile sevilen sanatçıları hayranları ile buluşturuyoruz. Önümüzdeki dönemlerde yine bir araç kampanyamız olacak ve sürpriz sanatçıları ağırlamaya devam edeceğiz. Özel günleri içeren temalı etkinliklere, sergilere ve sosyal sorumluluk projelerine yer vermeye devam edeceğiz. Kadınlara yönelik moda ve sanat günleri; meslek gruplarına yönelik mesleki faaliyetler; sağlık kuruluşları iş birliği ile eğitici ve faydalı etkinliklerimiz; sosyal sorumluluk projelerimiz kapsamında okullarımız ile yaptığımız ortak projelerle ziyaretçilerimizi buluşturmaya da devam edeceğiz. ğımız anketlerimizi değerlendirerek, ziyaretçi beklentileri doğrultusunda çalışmalarımıza yön verdik. Park 328 AVM; 8 yıl boyunca moda, eğlence, lezzet ve teknolojinin kalbi olarak toplam 48 milyon ziyaretçiyi ağırlamış bulunmaktadır. 8 yıl içerisinde yapmış olduğumuz etkinlikler, kampanyalar ve CRM programımızla edinmiş olduğumuz veriler ışığında hizmet ettiğimiz müşteri kitlesini daha iyi tanımaya ve müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmaya özen gösterdik. 8 yıl için koyduğumuz (ciro, ziyaretçi sayıları, araç sayıları vs.) hedeflerimizin üzerinde seyreden artışlarla birlikte, müşteri algısı üzerindeki marka değerimizi ve aidiyet duygusunu istediğimiz seviyeye getirmenin haklı gururunu yaşamaktayız. Bu süreçte kriz dönemlerinde nasıl stratejiler uyguladınız? Son dönemlerde peş peşe açılan AVM'ler nedeniyle büyük metropol şehirlerde ciddi anlamda AVM enflasyonu yaşanmaktadır. Ancak biz Park 328 AVM olarak bulunduğumuz ilin ilk ve tek alışveriş merkezi olduğumuzdan, kriz sürecini daha stabil ve çözüm odaklı gerçekleştirdiğimiz finansal kriz yöntemlerimizle daha paralel doğrultuda ilerlediğimizi belirtmek isteriz. Ülkemizde kiralamalardaki Dolar kurunun sabitlenmesi ile birlikte kiracılarımıza sosyal medya-pazarlama ve dijital mecralarda desteklerimizi artırarak önemli ölçüde
katkılar sağlamış bulunmaktayız. Markalarımızın bilinirliğini güçlendirmek ve her daim piyasada canlı tutmak adına yaptığımız her etkinlik veya sosyal projelerimizde marka logo ve isimlerine yer vermekteyiz. Bu sayede de mevcut kira/ciro denge takibini elde tutarak tüm planlarımızı bu çizgi çerçevesinde ve bu hedefte çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
MÜŞTERİ SADAKATİ VE KİRACI MEMNUNİYETİ ÖNEMLİ Gelecek 10 yılda sektör nereye gidecek? Geleceğin yol haritası hakkında öngörüleriniz neler? Öncellikle gelişen teknoloji ve artan müşteri kapasitesine hitap edecek hususları takip ederek bir rota çizmek gerekiyor. Geçmiş yıllardan farklı kampanya ve etkinlikler planlayarak hem müşteri sadakatini hem de kiracıların memnuniyetini artırmak hedef nokta olarak belirlenmelidir. Park 328 AVM olarak bizler de bundan sonraki süreçte tüm çalışmalarımızı müşteri beklentileri ve kiracı memnuniyetine göre planlamaktayız. Bu bağlamda gelecek 10 yıl bizler için misafirlerimizle daha çok iletişim kurduğumuz bir süreç olacaktır. Alışveriş merkezimizde şehre sosyal, kültürel ve sanatsal anlamda değer katacak birçok etkinlikler planlamaktayız. Her hafta sonu düzenli olarak gerçekleşen çocuk ve aile temalı atölye çalışmalarımız ile çocukların eğlenerek öğrenmesini
75
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
PAZAR PAYIMIZ CİDDİ ORANDA ARTTI Flormar Pazarlama Direktörü Can Dilek: “Geçen yıl itibari ile 2,2 milyar Avro’ya ulaşan Türkiye kozmetik sektörünün yüzde 80’inden fazlası perakende kanallarında gerçekleşiyor.”
P
erakende sektörü, istihdama katkısı ve ulaştığı ciro büyüklüğü ile Türkiye ekonomisinin en dinamik sektörlerinden oldu. Bu sektörün ülkemizdeki durumunu birde sizden dinleyebilir miyiz? Perakende sektörüne kozmetik cephesinden baktığımızda bizleri memnun eden bir gelişme görüyoruz. Geçen yıl itibari ile 2,2 milyar Avro’ya ulaşan Türkiye kozmetik sektörünün kabaca yüzde 80’inden fazlası perakende kanallarında gerçekleşiyor. Bu kanalların büyüme eğilimine baktığımız zaman hepsinde olumlu yönde gelişim görüyoruz. Yakın gelecekte birçok kanalın birbiri ile yakınlaştığını göreceğiz. Biz de bu günlere kendimizi şimdiden hazırlıyor ve müş-
76
terimizi daha yakından tanıyacağımız projelerin temellerini atıyoruz. Son 10 yılda nasıl gelişmeler yaşandı? İnternetin yaygınlaşması, şehirleşme ve hızlanan yaşam ile mobil teknolojiler yaşamımızda söz sahibi oldular. Büyük veri ve onun yönetilmeye çalışılması ile her noktada tüketiciyi özel hissettiren deneyim ekonomisi ciddi oranda büyüdü. Şeffaflık ve markaların etik değerlere bağlı olması tüketici için daha önemli oldu. Pazar organize ve modern perakendeye, dijital alışverişe kaydı. Bu süreç içerisinde kozmetik sektörü dövizdeki hareketlilik nedeni ile fiyatlarını artırmak durumunda kaldı. Bu noktada biz birçok rakibin aksine kar oranlarımızda
daha tutucu davranarak, fiyat-performans konusundaki eğilimi lehimize yönlendirecek pozisyonda yer aldık. Bu şekilde kar marjımızdan taviz versek de, yüksek kalitede performansı ulaşılabilir fiyatlandırmayla sunarak rakiplerimizden keskin bir şekilde ayrıldık ve pazar payımızı ciddi oranda artırdık. Bu süreçte kriz dönemlerinde nasıl stratejiler uyguladınız? 110 ülkede varız o yüzden de hem ulusal, hem de uluslararası zor şartlarda işimizi büyütmek konusunda epey tecrübeliyiz. Dalgalı piyasa koşullarında önceliklerimizi belirliyor, elimizdeki kaynakları doğru değerlendirmeye odaklanıyoruz. Eskiden kriz zamanı riski dağıtmak için birçok pazara aynı anda girmeye çalışıyorduk ama artık günümüzde bu yaklaşım zafiyet riski taşıyor. Şimdi daha az ama büyük potansiyel taşıyan ülkelerde katlanarak büyümek daha öncelikli. Liderliğimizi korumak, hatta artırmak için dağıtım kanallarındaki varlığımızı maksimumda güçlendiriyoruz. Gelecek 10 yılda sektör nereye gidecek? Geleceğin yol haritası hakkında öngörüleriniz neler? Yakın gelecekte birçok kanalın birbiri ile yakınlaştığını göreceğiz. Biz de bu günlere kendimizi şimdiden hazırlıyor ve müşterimizi daha yakından tanıyacağımız projelerin temellerini atıyoruz. Perakende kanadında daha nitelikli, hızlı satışları, anında reaksiyon gösteren müşteri ilişkilerini sağlayacak. Flormar olarak biz de tüm bu gelişmeler çerçevesinde ilerlemeye ve büyümeye devam edeceğiz. Her yıl ortalama 100-150 civarında mağaza açacağız. Son olarak da iş kültürümüze ve insanlarımıza yaptığımız yatırımlara yoğunlaşarak 1500’ü aşkın büyük bir iş ailesi olarak iletişime, eğitime ve ortak kültürün yaratılması için önemli adımlar atmaya devam edeceğiz.
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
AVM PAZARINDA AVRUPA’NIN EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKESİYİZ TÜRKİYE’NİN AVM PAZARINDA AVRUPA’NIN EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKESİ KONUMUNDA OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZEN VENEZIA MEGA OUTLET YÖNETİM DİREKTÖRÜ OĞUZ ISIGÖLLÜ, “SEKTÖRÜMÜZ YAŞANAN DALGALANMA VE DURGUNLUKLARA KARŞI DİRENÇLİ DURUŞUYLA BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR.”DEDİ. AVM ve perakende sektörü, istihdama katkısı ve ulaştığı ciro büyüklüğü ile Türkiye ekonomisinin en dinamik sektörlerinden oldu. Bu sektörün ülkemizdeki durumunu birde sizden dinleyebilir miyiz? Türkiye, son yıllarda AVM pazarında Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi konumunda bulunuyor. Özellikle geçtiğimiz 10 yılda AVM sayılarındaki artış sektörün ekonomideki katkısını önemli ölçüde etkiledi. Perakende sektörüyle birlikte AVM’lerin istihdama katkısı konusunda da oldukça olumlu bir tablo görüyoruz. Sektörümüz yaşanan dalgalanma ve durgunluklara karşı dirençli duruşuyla büyümeye devam ediyor. "Avrupa Alışveriş Merkezleri Geliştirme Raporu"na baktığımızda; 2019-2020 döneminde de yeni alışveriş merkezi arzında Avrupa ölçeğinde Türkiye’nin lider olmaya devam edeceğini görüyoruz. Son 10 yılda nasıl gelişmeler yaşandı? Alışveriş merkezlerinin artık salt tüketim mekanları olmanın ötesinde yaşam alanlarına dönüştüğü bir süreçten geçtik. AVM sayıları dramatik bir hızla artarken ciro ve ziyaretçi sayısı gibi reel rakamlar kadar insanların yaşamlarına nasıl dokunduğu-
muz da önem kazandı. Tabii ki ekonomide yaşanan değişimler, perakendeyi etkileyen sektörel kaymalar insanların alışveriş alışkanlıklarında da farklılaşmalara sebep oldu. Özellikle 2018’de sektör genelinde bir durgunluk dönemi yaşandı. Son dönemdeki en önemli gelişmelerden biri de AVM kiralarında TL’ye geçiş oldu. Bu süreçte kriz dönemlerinde nasıl stratejiler uyguladınız? Dünyaca ünlü markaların yer aldığı outlet mağazalarımız ile kaliteyi avantajlı fiyatlarla sunuyoruz. Global firmaların ciro ve metrekare verimliliği alanında dünya sıralamasına giren outlet mağazalarına ev sahipliği yapıyoruz. Yıl boyunca sunduğumuz indirimli fiyatların yanı sıra sosyal alanlarımız, etkinliklerimiz ve gondol turlarımızla da ziyaretçilerimize farklı deneyimler sunmaya devam ediyoruz. Bu yıl alışveriş keyfini daha da cazip hale getirmek üzere indirim festivalleri düzenlemeye başladık. Bayram gibi özel dönemlerle de birleştiğimiz panayırlarımız perakende sektörünü hareketlendirirken ziyaretçilerimiz bağlamında da oldukça olumlu geri dönüşler aldık. Alışılmış AVM konseptinden fazlasını sunmak üzere gerçekleştirdiğimiz projelerden bir tanesi de ülkemizdeki esnaf kültürünü devam ettiren Çarşı Pazar katımız. Küçük sermayelerle iş yeri açma imkanı tanıyan Çarşı Pazar, ürün yelpazemizi genişletirken ekonomik hareketlenmeye pozitif bir katkı sunuyor.
Gelecek 10 yılda sektör nereye gidecek? Geleceğin yol haritası hakkında öngörüleriniz neler? AVM’ler artık günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Ziyaretçilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda hizmet sağlamaya odaklanırken değişen taleplere kaliteden ödün vermeden cevap üreten çözümler geliştirmeliyiz. Teknolojik gelişmeleri takip ederek, akıllı sistemleri sunduğumuz hizmetlere adapte etmemiz de günümüzde büyük bir önem taşıyor. Bugün yaşadığımız dönüşümler AVM ve perakende sektörleri için rekabeti güçlendirirken aynı zamanda önemli fırsatlar sunuyor. Bu yüzden değişen dengeleri iyi bir şekilde analiz etmemiz; hem sektöre hem de müşterilerimizin mutluluğuna katkı sağlayacak adımlar atmamız gerekiyor.
78
PERAKENDE
MALL REPORT
10. YIL
TÜRKİYE’DEKİ GENÇ NÜFUSUN ARTIŞI PERAKENDEYİ BÜYÜTÜYOR Son 10 yılda nasıl gelişmeler yaşandı? Birçok sektörde olduğu gibi bir balon oluştu. Yukarıda bahsettiğim pozitif etkileri nedeniyle kontrolsüz bir büyüme gelişti ve bu da büyük bir balon oluşturdu. Bu dönemde krizin etkisinin daha fazla hissedilmesinde bu balonun da önemli bir katkısı var. Bu balon yerine daha sağlıklı bir büyüme gerçekleştirebilseydik, krizi daha güçlü bir şekilde karşılayabilirdik. Ne yazık ki hala ders almadığımızı gösteren emareler var. Bu da gelecek için çok pozitif konuşmamızı engelliyor. Tüm bunlara rağmen Camper olarak biz ülkemize ve potansiyeline inanıyor, yatırımlarımızı sürdürüyoruz.
PERAKENDE SEKTÖRÜNÜN ÜLKEMİZDEKİ DURUMLARINDAN BAHSEDEN CAMPER TÜRKİYE ÜLKE MÜDÜRÜ ULAŞ DİVARCI, “PERAKENDE SEKTÖRÜ 20 YILDAN UZUN BİR SÜREDİR, EKONOMİNİN LOKOMOTİF VE TETİKLEYİCİ SEKTÖRLERİNDEN. İNŞAAT VE HİZMET SEKTÖRLERİNİN BÜYÜMESİNDE DE ÖNEMLİ KATKILARI VAR. YAPISI SAYESİNDE BÜYÜK BİR İSTİHDAM SAĞLIYOR.” DİYE KONUŞTU.
Perakende sektörü, istihdama katkısı ve ulaştığı ciro büyüklüğü ile Türkiye ekonomisinin en dinamik sektörlerinden oldu. Bu sektörün ülkemizdeki durumunu bir de sizden dinleyebilir miyiz? Perakende sektörü 20 yıldan uzun bir süredir, ekonominin lokomotif ve tetikleyici sektörlerinden. İnşaat ve hizmet sektörlerinin büyümesinde de önemli katkıları var. Yapısı sayesinde büyük bir istihdam sağlıyor. Sadece AVM’ler bile ortalama 1500-2000 kişiye istihdam sunuyor. Türkiye’deki tüketim alışkanlıkları ve genç nüfusun artışı da pe-
80
rakendeyi besleyerek büyütmeye devam ediyor. Buna rağmen geçmişte yaşanan önemli büyüme trendinin beraberinde perakendede büyük bir balon da oluştuğunu görüyoruz. Bu da mevcut piyasalarda yaşanan genel sıkıntılara ek olarak perakende sektörünün kendine özgü ekstra sıkıntılar yaşamasına sebep oluyor. Sektörde bir konsolidasyon sürecinin gerçekleşmesini ve krizden daha sağlıklı, daha güçlü şekilde çıkılmasını umuyorum.
Bu süreçte kriz dönemlerinde nasıl stratejiler uyguladınız? Krizler beraberinde birçok fırsat da getiriyor. Operasyonunuz sağlıklı ise siz de krizin getireceği fırsatlara odaklanabilirsiniz. Aldığımız önlemlerin yanı sıra bazı fırsatları da kaçırmamaya çalıştık. Bunun dışında operasyon verimliliğini ve süreçlerini iyileştirmek en önemli önceliklerimiz oldu. Markamız globalde de yeniden yapılanma ve organizasyonel verimlilikle ilgili ciddi bir çalışma içinde. Bu bizi de pozitif etkiledi ve geliştirdi. Gelecek 10 yılda sektör nereye gidecek? Geleceğin yol haritası hakkında öngörüleriniz neler? Dediğim gibi Camper olarak biz Türkiye’nin potansiyeline inanıyoruz. Doğru adımların atılmasıyla sektörün daha doğru bir zemine oturacağını düşünüyorum. Mutlaka bir konsolidasyon süreci olacak ve sektördeki balon ortadan kalkacak. E-ticaret bu konsolidasyonda önemli bir rol üstlenecek. Bu süreç sancılı geçse de sonrasının daha sağlıklı bir büyüme getireceğini düşünüyorum. Perakende sektörü lokomotif sektör olmaya devam edecek.
HUKUK
MALL REPORT
10.
Av. Pelin Şenol Baruh
YIL
KORUYUCU AVUKATLIK VE RİSK YÖNETİMİ NEDİR?
müessesesidir. Üstüne basa basa belirtmeliyiz ki, hakkını aramak isteyen bir kişinin koruyucu avukatlık müessesesinden yararlanmaması durumda bir öğrenilmiş çaresizlik yaşaması kaçınılmazdır. Hayatta olduğu gibi hukukta da birçok hatanın telafisi mümkün değildir. Örneğin, süresinde yapılmayan bir itirazın sonradan yapılması mümkün değildir, belgelendirilmeyen bir olayın sonradan geçmişe yönelik olarak evraka dökülmesi mümkün değildir, sözleşme yapılırken yazılmayan bir haktan yararlanmak mümkün değildir. Ülkemizde maalesef birçok hata yapıldıktan hatta haklı iken haksız konuma düşüldükten sonra avukata gelinmekte ve ne olursa olsun bir dava açması istenmektedir. Oysa daha önce yapılan hatalar hem işi içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir hem de avukatın adeta elini kolunu bağlamıştır. Böyle bir durumda kalan avukat ise mecburen hukuk içi çözümler yerine muvazaalı çözümlere yönelmektedir. İşte bu durum hukuk sistemimizi tam bir çelişkiler yumağına dönüştürmektedir. O halde hem bu sağlıksız ortamdaki risklerden korunmak için hem de yaşadığımız ortamların daha adil hale gelmesi için hukuk bilincimizi arttırmalı ve bir hukuk kültürü kazanmalıyız. Bunu yapabilmemizin yolu koruyucu avukatlık hizmeti almaktan geçer.
AVUKAT KİMDİR? AVUKATA GÜVENEBİLİR MİYİM? Avukat kimdir? Başka bir ifadeyle avukatım benim neyim olur? Avukatın senin sırdaşındır. Avukatın seni teselli edecek dostundur. Avukatın işlerini yoluna koymanda senin en yakın yardımcındır ve avukatın senin dert ortağındır. Başına bir iş geldiğinde arayabileceğin ilk kişidir.
Ülkemizde hukuk sisteminden şikayeti olmayan yok gibidir. Adalet konusunda hemen herkesin söyleyecek bir sözü, dile getirecek bir sitemi vardır. Söz gelimi çocuklarımızın iyi eğitim alması için bir çok şey yapıyoruz, sağlığımız için birçok fedakarlığa katlanıyoruz, ekonomik durumumuzu daha iyi hale getirmek için birçok bireysel araştırma yapıyoruz. Peki, yaşadığımız ortamlarda adalet olması için ne yapıyoruz? Bir yerde adaletin olabilmesi için öncelikle orada insanların adaleti talep etmesi gerekir. Adaleti talep etmek de hak aramakla olur. Hakkınızı arayabilmeniz için öncelikle hangi haklara sahip olduğunuzu bilmeniz gerekir. Ancak çok karmaşık bir mevzuat ve devasa bir hukuk bilgisi karşısında bireysel çabalarınızla haklarınızı öğrenmek, altından kalkılamayacak kadar zordur. İşte bu zorluğu aşmanın yolu koruyucu avukatlık
82
Her avukat, Avukatlık Kanunu gereğince sır saklama yükümlülüğü altındadır. Avukata güvenebilmemiz için yasa koyucu avukatlık kanununda avukata hassas yükümlülükler yüklemiştir ve avukat bu yükümlülükleri ihlali halinde kendisini ağır ceza mahkemesinde sanık sandalyesinde bulabilir. İşte bu yasal güvenceler avukatı güvenilir kılmaktadır. Avukat güvenilir olmak zorundadır.
KORUYUCU AVUKATLIK Gelişmeler zaman içinde avukatlığı yalnızca bir savunma işlevi olmaktan da çıkarmış, hukuki ilişkilerin daha başlangıcında hukuka uygun olarak düzenlenmesi, uyuşmazlıkların önceden önlenmesi gibi önemli ve çağdaş bir yaklaşımı yani, “Koruyucu Avukatlık” yaklaşımını öne almıştır. Avukatlardan, çıkan sorunun mahkemeye götürülmesinden değil, ticari ilişkinin mahkemeye en az intikal edecek şekilde önlemlerin alınmasında yararlanılmalıdır.
HUKUK
Koruyucu Avukatlık, bir “Risk Yönetimi” olup; uyuşmazlık çıkmadan evvel hukuki yapının sağlam bir şekilde kurulmasını sağlamaya yönelik olarak yapılan avukatlık hizmetidir. İş yaşamında risk altına girmeden muhtemel sorun ve dava ihtimallerini en aza indirgeyerek başarılı bir iş yaşamı sürdürebilmenin yolu “Koruyucu Avukatlık”tan geçer.
ÜLKEMİZDE NE ZAMAN AVUKATA GİDİLİR? Ülkemizde maalesef işler içinden çıkılmaz bir hale aldıktan sonra avukata gidilir. Öyle ki avukata gelindiğinde zaten bir çok hak kaybedilmiş, bir çok imkanın süresi kaçırılmış olur. Buna rağmen avukattan ne yapıp edip bir dava açması istenir. Bakınız bu şekilde verilen bir dava açma kararı tamamen psikolojiktir. Oysa dava açmak hukuki ve mantıki değerlendirme sonucunda başvurulacak bir yoldur. Esas olan dava açmaya karar verdikten sonra avukata gitmek değil, avukata danışarak yapılan iş ve işlemler sonucu gerekli dayanaklar hazırlandıktan sonra dava açmaktır. Aksi halde altyapısı olmayan bir dava açılmış olur. Bu da davayı kaybetme ve büyük zararlara uğrama riskini beraberinde getirir. Oysa bir davanın hukuki altyapısı çok iyi hazırlanmalıdır. Davaların uzun sürmesinin en büyük nedenlerinden biri de altyapısız ve hazırlıksız açılan davalardır. Demek ki davaların uzun sürmesi sadece bir yargı sorunu değil, aksine toplumsal bir hukuk sorunudur. Eğer bir uyuşmazlık süreci başlamadan önce yasal dayanakları olan işlemler yapılırsa ve uyuşmazlık sürecinde tutarlı davranışlar sergilenirse başarılı bir dava süreci ortaya konulabilir. Yasal dayanakları olmayan gelişi güzel işlemler, tutarsız davranışlar ve çelişkili beyanlarla dolu bir dava dosyasının hızlı çözülmesini beklemek ve adil bir şekilde karara bağlanmasını beklemek en hafif ifadeyle hayalperestliktir. Kendi üzerimize düşenleri doğru bir şekilde yapmadan mahkemelerin kendi görevlerini eksiksiz bir şekilde ifa etmelerini bekleyemeyiz. Elbette yargı hizmetlerinin daha kaliteli hale getirilmesi için hakimlerin uzmanlaşması, deneyim kazanarak kürsüye çıkması gibi temel problemler vardır. Ancak bugün ülkemizdeki adalet sorunun tek sorumlusu yargı mıdır? Kesinlikle hayır, tek sorumlu yargı değildir. Adalet, sistemin tamamına hakim olması gereken bir ilkedir. Sadece mahkemeler eliyle adalet sağlanamaz. O halde bir vatandaş olarak uyuşmazlık ihtimalinin ortaya çıktığı andan itibaren hukuki danışmanlık hizmeti almalı ve buna göre davranmalıyız. Aksi halde kendi ellerimizle davamızın uzun sürmesine, çözümsüz kalmasına yol açmış oluruz. Eğer sürekli uyuşmazlık çıkma ihtimali olan bir konumda bulunuyorsak, örneğin ticaretle uğraşıyorsak, organizasyon düzenliyorsak, riskli işlerle uğraşıyorsak düzenli olarak koruyucu avukatlık hizmeti almalıyız.
Av. Pelin Şenol Baruh Avukata başvurmanın ek bir maliyet olduğunun düşünüldüğü ülkemizde; bu ek maliyete katlanmaya karar verilmeden hareket edilmekte ve bunun sonucu olarak da toplumumuzda, tacirlerin çoğu Koruyucu Avukatlık kavramını acı sonuçların ortaya çıkması ile öğrenmektedir. Ticaretin içinde olmak, ticaretin doğuracağı hukuki sonuçları da bilmek anlamına gelmemektedir. Ne kadar tecrübeli olursa olsun bir tacirin, yasal mevzuatı ve güncel gelişmeleri bir avukat kadar biliyor ve takip ediyor olması beklenemez. Hemen hemen her ticari konu yasal mevzuatlar çerçevesinde düzenlenmiş olmasına rağmen, çoğu zaman hazır, maktu, fotokopi ile çoğaltılan sözleşmeler kullanılmaktadır. Standart hazırlanmış sözleşmelerin, her tarafa ,her ticari ilişkiye uygun düşmesi mümkün değildir. Bu sözleşmeler, her zaman ihtiyacı karşılamadığı gibi, geçersiz hükümler de taşıyabilmektedirler.
83
HUKUK
MALL REPORT
10.
Hukuki problemin doğmasından önceki aşamada avukata gitmeyi tercih etmeyen şirket, matbu bir kontratla imzaladığı kira sözleşmelerinden, acemice yazılmış yüzbinlerce liralık sözleşmelerden, “nasıl olsa aramızda sorun çıkmaz” mantığı ile boşa imza atılarak düzenlenen açık senetlerden, fahiş ceza-i şartlardan nedense tedirginlik duymamaktadırlar. Hukuki uyuşmazlık doğduğunda artık son çare olarak akla gelen avukatlık mesleğinden medet uman tacir, iyice çıkmaza sürüklenen, tamamen kaosa dönüşmüş problemin çözülmesi yönünde ve hukuki hamlelerin neredeyse imkansız hale geldiği durumda avukattan çok şey beklemektedir. Tam da bu aşamada devreye giren avukat da hukukçu olmayan kimselerce hazırlanmış evraklar ile bir hukuk mücadelesi vermek zorundadır. Oysa kira sözleşmesinin veya ihale sözleşmesinin hazırlanmasında yahut boş senet düzenlenmesi konusundaki tecrübesizlik safhasında “Koruyucu Avukatlık”tan faydalanılması durumunda; kira sözleşmesine belki lehe başka maddeler yazılacak; ihale sözleşmesindeki fahiş ceza-i şart yumuşatılacak veya boş senede imza atmanın sonuçlarını öğrenen tacir tüm bunlardan vazgeçecektir. Bu nedenlerle, bu tür durumlarda tacirler avukata başvurmak suretiyle birçok hukuki sorunu en başta fark ederek önlem alma olanağı elde etmiş olurlar.
84
Av. Pelin Şenol Baruh
YIL
AVRUPA VE AMERİKA’DA KORUYUCU AVUKATLIK YAYGIN MIDIR? Dünyadaki koruyucu avukatlık uygulaması ne şekildedir? Amerika ve Avrupa ülkelerinde, Türkiye’ye göre koruyucu avukatlık daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Ticaretin geliştiği bütün ülkelerde ticari işletmeler avukatlarla ihtiyaç olduğunda ya da bir sorun çıktığında değil, bir sözleşmenin yapılması sırasında çalışırlar. Ayrıca yine hukuk sistemi gelişmiş bütün ülkelerin mevzuatlarında avukatlara daha geniş çalışma alanları tanınmıştır. Örneğin, Yunanistan’da tapu işlemlerini ve kira kontratlarını avukatlar olmadan yapmak mümkün değildir. Yine bazı ülkelerin yasalarında avukat ile çalışma zorunluluğu getirilmiş ve bazı işlemlerin Avukat olmadan yapılması mümkün kılınmamıştır. Burada bu devletlerin amaçladıkları avukatlara daha çok iş ve kazanç sağlamak değil, adliyeleri en çok meşgul eden konularda, işlemlerin avukatla yapılmasını ve böylece en az sayıda ihtilaf çıkmasını sağlamaktır. Böylece az sayıda ihtilaf çıkmakta, adliye ve hakimleri meşgul eden dosya sayısı azalmaktadır. Özetlemek gerekirse; Koruyucu Avukatlık şirket üzerinde hukuki koruma şemsiyesi oluşturup ihtilaflar oluşmadan evvel bir nevi koruyucu hekimlik görevi üstlenerek şirketinizin sağlam temeller ile gelişmesine ve büyümesine yardımcı olabilmektir.
MALL REPORT
10. YIL
MAKALE
TÜRKİYE'DE FRANCHISE’NİN
GELECEĞİ
Dr. Burak Köseoğlu Yıl 2020 ancak halen gelişmekte olan ekonomi bölgesinden çıkamıyoruz. Bir yandan ise orta gelir tuzağına saplanıp kalmış durumdayız, yıllardır kişi başı milli gelirimiz 10 bin USD civarında ve ilerlemiyor. Evet, teknolojiyi geliştirmemiz, eğitim düzeyimizi ilerletmemiz lazım. İşte tam bu noktada en önemli kıstaslardan biri işsizliği de hızla azaltmamız gerekli. Burada franchise karşımıza önemli bir nokta olarak çıkmakta. Gelişmiş ekonomilerin küçük yatırımları kontrol edebilmek, düzenli vergi toplayabilmek, sigortayı tabana yayabilmek vb. gibi onlarca sebepten destek olduğu franchise emekleme devresini atlatmakla beraber maalesef franchise sahtekarları, yüksek maliyetler, sermaye yetersizlikleri sebebiyle yeniden duraklama dönemine doğru sürüklenebilir. Kısa zamanda yüksek marjlar, düşük yatırımlar, az çalışarak çok kazanmak üzerine kurulu saadet zinciri gibi bazı franchise operasyonları son on senede hızla kurulup büyüyüp sonrada uçurumdan yuvarlandı. Arkalarında birçok mağdur bıraktı, onlarca batık yatırımcı , işsiz on binlerce insan , yüzlerce mutsuz AVM yatırımcısı ve yüz binlerce mutsuz müşteri bırakarak yok oldular.
86
Bu durumda düzgün bir şekilde sistemin işlemesi ve tüm tarafların kazanması için herkesin üzerine düşen görevler bulunmakta. Devlet açısından uzun vadede işsizliği hızlıca azaltacak, düzgün vergi geliri elde edilecek, sigortalı sayısının artırılacağı bir sistem olan franchise’nin öncelikle yasalar nezdinde daha fazla desteklenmesi gerekli, sonrasında bu sektöre özel sübvansiyonlu vergi indirimleri, sigorta teşvikleri, harç ve oda indirimlerinin daha belirgin ve denetimli uygulanması ile otorite üstüne düşeni kısmen de olsa yapacaktır. Diğer yanda finansal kurumlar gerçekten rüştünü ispatlamış sistemlere daha uygun koşullar ve daha uzun vadeler ile finansman imkanı sağlarken projelerin kontrol ve denetimini de bu noktada sağlayarak gerek kendilerini gerekse yatırımcıları korumalıdır. AVM ve dükkan sahipleri gerçek franchise zincirlerini gerek kira miktarları gerek kontrat süreleri gerekse diğer yatırımlar yönünden kısmen rahatlatırken son yirmi yıldır Avrupa ve Amerika’da uygulanan tamamen ciro karşılığı kiraya dönmesi ve gerçekten düzgün shop mix yaparak kazan-kazan prensibini uygulamalıdırlar. Franchise veren açısından ise perspektif çok daha geniş düşünülmeli ve bir markayı , hizmeti üçüncü şahıslara açmadan önce gerçekten itinalı çalışılarak tüm noktaların netliğe kavuşturulması , gerçek danışmanlardan hizmet alınması, eğitimin ve denetimin mutlak şart öncelikli olması kendilerinin başaramadığı veya rüştünü ispat etmeyen işlerin franchise vererek gerçekten bu işin sadece alınan giriş parasının ötesinde yıllara yayılacak çok uzun vadeli bir işbirliği olduğunun unutulmaması gerekir. Son olarak yatırımcı yani franchise alan açısından ise önceliğin yatırımın bir kısmının öz varlıkla yapılması, yatırım bütçelerinde mutlaka 6-12 aylık süre için gerekli yedek akçelerin planlanma-
MAKALE
sı (Her ne kadar yatırımcılar sizlere 3-6 aydan itibaren büyük paralar kazanacağınızı vadetseler bile kendi bilgi ve tecrübeniz ve/veya çevrenizin bilgisinden faydalanın) yatırım yapacağınız firmanın en az 3 dükkanının 2-3 yıldır faal ve karlı olması , size eğitim , nokta seçimi , ürün temini vb. konularda desteğinin tam olması, finansal açıdan muteber bir kuruluş olması , düzgün ve sağlam bir sözleşme ve franchise el kitabı, sistem ile karşınıza çıkması, hepsinden önemlisi her işin belli bir miktar risk taşıdığının ve bizzat kişisel çabalarınızın çok değerli olduğunun bilinmesi sizleri başarıya taşıyacaktır. Bilmediğiniz konularda sizler de ücret karşılığı profesyonel danışmanlık almaktan çekinmeyin. Her işin belli zorlukları olduğunu (Örneğin, gıda işinin 365 gün 24 saat sizden çalışma bekleyeceğini, belli bir süre özel hayatınız, aile hayatınızdan vazgeçmeniz gerekeceğini) çok araştırıp, ince eleyip sık dokuyarak markanızı ve/veya işinizi seçmeniz sizlere başarıyı getirecektir. 2020 ve sonrasında aslında franchise ve bağlı sektörlerin nasıl ilerleyeceğini görmek için dünya ve Türkiye için ekonomik ve siyasi beklentileri irdeleyerek yatırımlarınızı yönlendirmek daha akılcı olacaktır. Küçük bir pencereden bunlara bakacak olursak son on iki aylık dönemde gerçekten tökezleyen ekonomi, artan
işsizlik, negatife doğru giden büyüme rakamları ile bizler uğraşırken dünyada resesyon korkusu yeniden alevlendi. Uzun yıllardır devam eden bol para dönemine alışan ekonomiler ve yatırımcı para biraz çekilince tökezlemeye başladı. Tüm bunlar yetmezmiş gibi birde üstüne jeopolitik sorunlar eklenince doğu Akdeniz, Suriye sorunu ile diğer yandan da aynen zücaciye mağazasına dalan filler gibi dünyanın büyük devlerinin ticaret savaşına, İngiltere’nin AB’den anlaşmasız çıkışı gibi onlarca soru işareti çözüme kavuşmadan eski şaşalı günlere dönmek kolay olmayacak gibi. İşte tam da bu dalgalı denizlerde geminize iyi bir kaptan olursanız ya da yanınıza iyi bir kılavuz kaptan alırsanız geminizi güvenli bir şekilde diğer limana götüreceksiniz. Sektörel olarak dünya ülkelerinde top 10 listeleri sürek-
li değişmekte. Ben kişisel olarak çok uzun yıllardır Amerika franchise listelerini takip etmekteyim. Bu listelerin ülkemiz ve yatırımcılarımız içinde sektörel olarak ve marka olarak ışık tuttuğunu düşünüyorum. Ağustos itibari ile bu listelerde ilk 10 içinde hepimizin bildiği gıda devleri varken son birkaç yıldır ikinci 10 içinde hotel ve market sektörü hızla ilerliyor. Üçüncü 10 içerisinde ise birçok tanıdık emlak şirketi var. Yani başarı vatandaşların alışkanlıkları, ekonomik görünüm ve ülkede franchise için verilen desteklere göre değişmekle beraber kişisel kanıma ve 25 yıllık sektördeki tecrübeme göre gerçekten bir Türk markası yaratmak için öncelikle sektörde başarılı olmuş ve devam eden yapıları çok iyi analiz etmek ve ders çıkartmak bizi hızlı büyütebilir. Unutmayın dünyada en güvenli küçük işlerden birisi franchise operasyonlarıdır. Dünyada olduğu gibi dünya devlerinin franchise’ı olup işi gerçekten işin sahiplerinden bile daha profesyonel yaparak dünyanın en zor coğrafyasına taşıyarak binlerce dükkan açmaya devam eden bir Türk şirketi varken her şeyin aslında kurala göre oynamak ve çok çalışmak olduğunu unutmayın. Bu ve benzeri kurumlarımız ile gurur duyun onların deneyimlerini takip edin, araştırmacı olun. Mustafa Kemal Atatürk tarafından bizlere bırakılan bu cennet vatan dışında başka vatanımız olmadığını ve bu kutsal vatanı yavrularımıza bırakabilmek için var gücümüz ile çalışmamız gerektiğini unutmamanız dileği ile...
87
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
HOT DÖNER YANILMA PAYINI ASGARİ SEVİYEYE İNDİRİYOR yapıyoruz. Gelir seviyesi, bölgenin demografik yapısı gibi unsurları dikkate alarak fizibilite çalışmaları yapıyor, uygun yerlerde şubeler açıyoruz. Franchise adaylarının mental olarak bu işe uygun olmalarını istiyoruz. Mali olarak yatırım güçlerinin olmasını, kredi ile değil de tamamı ile peşin paralarının bulunmasını talep ediyoruz. Franchise yatırımlarınızın size nasıl etkisi oluyor? Herkesin bildiği üzere franchise yatırımları, markaların daha hızlı büyümesine katkıda bulunuyor. Biz de markamızı ve lezzetlerimizi daha geniş kitlelerle tanıştırmak için bu yöntemi kullanıyoruz. Böylelikle ticari riskleri de ortaklarımızla paylaşarak küçültmüş oluyoruz.
HOT DÖNER GENEL MÜDÜRÜ ERCAN YILMAZ, “BELİRLEDİĞİMİZ LOKASYONDA GERÇEĞE YAKIN CİRO TAHMİNİ VE BU CİROYA UYGUN KİRA MARJINI BELİRLİYORUZ. YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALARDA, BÖLGENİN DEMOGRAFİK YAPISI, GELİR SEVİYESİ, NÜFUS YOĞUNLUĞU GİBİ ETKENLERE DİKKAT EDİYORUZ.” Yüzde yüz yerli sermayeli bir marka olarak Türkiye’de kaç şube ile nerelerde faaliyet gösteriyorsunuz? Toplam 56 şubemiz var, bunun 20 tanesi İstanbul'da, 36 tanesi ise İstanbul dışında. 9 şubemiz Ankara’da olmak üzere; Çankırı, Yozgat, Kayseri, Aksaray, Artvin, Osmaniye, Alanya, Antalya, Fethiye, Muğla, İzmir, Manisa, Balıkesir, Bursa ve İzmit'te şubelerimiz bulunuyor. Franchise modelinizden bahseder misiniz? Şubelerimizi anahtar teslim olarak açıyoruz. Yatırım tamamıyla adayımıza ait. Belli bir isim hakkı bedeli alıyoruz. Yüzde 2, aylık ciro primi talep ediyoruz. Manav ürünleri hariç tüm ürünleri merkezden biz gönderiyoruz. Eğitimleri de yine biz veriyoruz. Onun haricinde yer seçme konusunda da önderlik
88
Hot Döner olarak yatırım yaparken dikkat ettiğiniz unsurlar neler? Öncelikli olarak bir fizibilite çalışması yapıyoruz. Belirlediğimiz lokasyonda gerçeğe yakın ciro tahmini ve bu ciroya uygun kira marjını belirliyoruz. Yaptığımız çalışmalarda, bölgenin demografik yapısı, gelir seviyesi, nüfus yoğunluğu gibi etkenlere dikkat ediyoruz. Kiralamaları bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmalar yanılma payını asgari seviyeye indirme konusunda bize ışık tutuyor. Yurt içi ve yurt dışı yatırım planlarınız nedir? Hedefinizde hangi bölgeler var? Yurt içinde, gerek cadde gerekse AVM’lerde hem kendimiz hem de franchise olarak büyüme hedeflerimiz var. Ayrıca Hollanda, Rusya, Azerbaycan ve Kıbrıs ile görüşmelerimiz devam ediyor.
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
MARKAYI GÜNCEL TUTMAK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SAĞLIYOR işe uygunluğu var tabii ki. Kesinlikle bu iş için heyecanlı olması gerekiyor. Şubeyi açacağımız dükkanın konumu ve büyüklüğü de bir o kadar önemli kriter. Mağazanın açık kapalı toplamda minimum 200 metrekare olması ve konumunun işlek caddelerde, insan sirkülasyonunun yoğun olduğu noktalarda olması gerekiyor.
Sizce markalaşmanın sürdürülebilir olmaya etkisi var mı? Son zamanlarda zaten tüm sektörlerde sürdürülebilirliğin sağlanmasında en önemli etken markalaşmak, marka kimliği ve marka kültürü oluşturmak. Bizim kafe sektöründe de durum aynı. Markalaşmak zaten sizi tercih edilir bir marka haline getiriyor ve bu tercih değişken bir olgudur. Eğer siz markanızın hep yükselen bir çizgi üzerinde gitmesini istiyorsanız sürdürülebilirlik adına bir şeyler yapmaya devam etmelisinizdir. Bizim Coffee Street markamızın çıkışındaki temel etkende aslında buydu. Kendimizi hem güncel tutuyoruz, hem de hizmet sektöründeki taleplere cevap vermek adına adımlar atıyoruz.
Markalaşırken nelere dikkat ettiniz? Markalaşmanızdaki en büyük etken ne oldu? Bizim için markalaşmanın en önemli unsuru geniş bir kitleye hitap etmek ve gelen taleplere doğru cevaplar verebilmek. Bir diğer önemli unsur ise güven duygusu. İnsanlar tüketim yaparken markaları seçmelerinin sebeplerinden biri de markalara olan güven duyguları. Biz markalaşma sürecimizde “kurumsal kimliğimizin dışında insanlara nasıl güven verebiliriz?” sorusu üzerinden gittik. Hem tüketici hem de yatırımcılarımıza bu güveni verdikten sonra kendiliğinden şekil alıyor zaten.
Franchise yatırımlarınızın size nasıl etkisi oluyor? Yatırımlar, reklam, ürün, hizmet olarak farklı dallarda olduğu için etkileri de doğal olarak farklı olmaktadır. Reklam için yaptığımız yatırımlar hem mevcut bayilerimize hem de yeni gelecek bayiliklere olumlu etkileri oluyor. En önemlisi marka bilinirliğimizi artırıyor. Bahsettiğim gibi üretim tesisi yatırımımız sayesinde daha kaliteli ve özel ürünler üretebiliyoruz. Bu sayede misafirlerimiz memnun kalıyor ve mevcut bayilerimizde merkezden memnun kaldıkları için sürdürülebilirlik ilkemiz gerçekleşmektedir.
KAHVE SOKAĞI YÖNETİM KURULU BAŞKANI OSMAN BUDAK: KENDİMİZİ HEM GÜNCEL TUTUYORUZ, HEM DE HİZMET SEKTÖRÜNDEKİ TALEPLERE CEVAP VERMEK ADINA ADIMLAR ATIYORUZ.
Kahve Sokağı markası şu an kaç şube ile faaliyet gösteriyor? Şubelerinizi açarken sizin için en önemli kriterler ne oluyor? Kahve Sokağı markası olarak şu anda Türkiye’nin farklı illerinde 39 şube ile faaliyet gösteriyoruz. İnşaatı devam eden yakında açılacak şube sayımız 4. Toplamda 43 şube ile kahve severlere hizmet veriyoruz. Şubelerimizi açarken dikkat ettiğimiz bazı önemli kriterler var. Bunların en başında yatırımcı adayımızın bu
Yakın dönem içerisinde hayata geçireceğiniz yatırım planlarınız neler? Yurt dışına ve dünyaya açılma hedefiniz var mı? Yakın zaman içerisinde inşaatı devam eden Kahve Sokağı markasıyla 4 şubemiz açılacak. Bu yıl yeni sunduğumuz Coffee Street markasını biliyorsunuz. İlk şubemizin projesi çıktı, inşaatı devam ediyor. Kısa zaman içerisinde açılışı gerçekleşecek. Örnek şubemizden sonra yıl sonuna kadar en az 10 şube daha açmak hedeflerimiz arasında. Kahve Sokağı ve Coffee Street markalarının ikisi içinde yurt dışında açılmak istiyoruz.
90
GIDA
TAB GIDA’DAN FRANCHISE YATIRIMCILARINA KAZANÇ FIRSATI GİRİŞİMCİLİK YETKİNLİĞİ VE TECRÜBE TERCİH SEBEBİ
TAB Gıda, yatırımcılarını seçerken öncelikli olarak girişimci ruhu, başarma hırsı, başarılı bir iş geçmişi ve yönetim tecrübesi olan, yatırımın gerektirdiği finansal kaynaklara sahip işletmeci franchise adaylarını tercih ediyor. Seçilen işletmeci adayı, TAB Gıda tarafından verilen eğitim programına katılarak işletmeci olabilme hakkını kazanıyor. Lisans alan kişinin kendisi işletmeci olabildiği gibi bu kişinin tayin edeceği bir işletmeci de restoranın yönetimini yürütebiliyor.
LOKASYON SEÇİMİ KRİTİK VE ÖNEMLİ TAB Gıda franchise yatırımında lokasyona büyük bir önem veriyor. Lokasyon seçimleri restoranın yerine, tipine, bulunduğu konuma ve büyüklüğüne bağlı olarak değişiyor. Bunların dışında yaya ve araç trafiğinin yoğun olduğu bölgeler, alışveriş merkezleri, sinema, okul, dershane yakınları, hızlı servis işletmeciliğine uygun ana arterler restoran açılacak lokasyonda aranan özellikler arasında.
“YATIRIM YAPILAN MARKAYI SAHİPLENMEK GEREKİYOR.”
TÜRKİYE HIZLI SERVİS RESTORAN İŞLETMECİLİĞİNİN LİDER MARKASI TAB GIDA, DÖRT GLOBAL VE ÜÇ YERLİ MARKASI VE SAHİP OLDUĞU GÜÇLÜ GIDA EKOSİSTEMİ İLE YATIRIMCILAR İÇİN CAZİP KAZANÇ FIRSATLARI SUNUYOR. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde bin 200’e yakın restoranıyla hizmet veren TAB Gıda, franchising konusunda yatırımcılarına iki ayrı opsiyon sunuyor. Birinci opsiyon AVM dışında yer alan restoranları kapsıyor ve yatırımcılar dilerse inşaat ve ekipman yatırımını kendileri üstleniyor. İkinci opsiyonda ise yatırım tamamen TAB Gıda tarafından yapılarak anahtar teslim modeliyle hayata geçiriliyor. TAB Gıda markalarında yatırım maliyeti restoranın yerine, tipine, bulunduğu konuma ve büyüklüğüne bağlı olarak değişiyor. Bununla birlikte franchise yatırımları Burger King® için 500 bin USD+KDV ’den, Popeyes® için 400 bin USD+KDV’den, Sbarro® için 250 bin USD+KDV’den, Arby’s® için 400 bin USD+KDV ’den, Usta Dönerci® için ise 250 bin USD+KDV’den başlıyor.
TAB Gıda Franchise Müdürü İlhan Erkan, “Tüketicilerin sevdiği, bildiği ve tercih ettiği markalara franchising yatırımı yapmak önemli bir avantaj. Diğer taraftan markanın kendini yeniliyor olması, menülerinde yenilikçi olması da önemli bir tercih sebebi. Lokasyon, konvansiyonelin yanı sıra dijital kanallardan erişim de o markaya franchising yatırımı yaparken dikkat edilecek hususlar arasında. Franchising sisteminde başarılı olmak için ise yatırım yapılan markayı mutlaka içselleştirmek ve sahiplenmek gerekiyor. Bir markanın kimliğine işletme kültürüne ve standartlarına ne kadar hızlı uyum sağlarsanız o kadar hızlı başarılı olursunuz. Bunun için marka tarafından verilen tüm eğitimlere ve organizasyonlara katılıyor olmak; çalışanlarınızın o markanın sistemine uyumu ve aidiyet duygusunun artması açısından büyük bir önem taşır. TAB Gıda olarak Türkiye’nin global işletme markası olma hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Ekmek, patates, et ve salata başta olmak üzere gıda tedarikini gerçekleştirdiğimiz, lojistik operasyonunu yürüttüğümüz ekosistem şirketlerimiz ve restoranlarımızla sadece Türkiye değil, Çin başta olmak üzere, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti, Gürcistan ve Kıbrıs’ta da büyümemizi sürdürüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
91
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
ŞEFLER AYNI EĞİTİMLERİ ALIYOR GREEN SALADS GENEL MÜDÜRÜ AYKUT CİHAT KİLİMCİ FRANCHISE’LERİNE VERDİĞİ DESTEKLERDEN BAHSEDİP, YURT DIŞI PLANLARI HAKKINDA BİLGİLER VERDİ. Green Salads markasının bugünlere kadar gelip büyümesinde en büyük etken ne oldu? Green Salads markasının arkasında, çalışan büyük bir ekip var. Üretimden mutfağa, mutfaktan masaya ürünlerin her aşamasında titizlikle çalışan ekibimiz, öngörülü planlamalarımız ve lezzetlerimizden ödün vermeden her daim gelişime açık olmamız bizi bugünlere getirdi. Green Salads olarak yatırım yaparken dikkat ettiğiniz unsurlar neler? Vizyonumuza uygun, bizi geliştirerek ileriye taşıyacak yatırımlar yapmaya dikkat ediyoruz. İşini iyi yapan bir ekiple çalışmak, öngörülü ve gerçekçi olmak, doğru noktalara yatırım yapmanın önemli unsurlarındandır. Artan franchise talebine cevap vermek için alt yapı yatırımlarımıza hız veriyoruz. Lezzet ve kalite standardının her şubede aynı olması zincir markalar açısından zor olabiliyor. Siz bu standartları korumak adına neler yapıyorsunuz? Üretim tesisimiz bu standardı korumak adına çalışıyor. Her bir ürünümüz aynı tesisten aynı reçete ile hazırlanarak şubelerimize ulaştırılıyor. Şeflerimiz aynı eğitimleri alarak, aynı tekniklerle ürünlerimizi hazırlıyorlar. Sahadaki denetim ekimiz ise tüm bunları raporluyor. Bu zincirin bozulmaması lezzet standardımızın her şubemizde aynı olması için oldukça önemli.
92
Franchise’lerinize verdiğiniz desteklerden bahseder misiniz? Başta eğitim desteği olmak üzere reklam desteği veriyoruz. Gerektiği zaman operasyonel destek veriyoruz, çünkü sürekli eleman giriş çıkışı olduğu için eleman bulmak ve yönetmekle ilgili sıkıntılar yaşıyorlar. Kendi kadrolarımıza ilave olarak destek için personel gönderiyoruz. Dolayısıyla operasyonel olarak hiçbir zaman sıkıntı yaşamıyorlar. Bayilerimizin menü gamını piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda geliştirerek pazardan daha fazla fayda ve pay alması için çaba harcıyoruz. Onlardan gelen bilgileri de kendi içimizde değerlendirip sistemi dinamik halde tutuyoruz. Yurt içi ve yurt dışı yatırım planlarınız nedir? Hedefinizde hangi bölgeler var? Yurt içi yatırımlarımız için Türkiye’nin
yedi bölgesi de hedefimizde. Tüm illerimizde misafirlerimizle Green Salads lezzetlerini buluşturmayı hedefliyoruz. Yurt dışında ise birçok ülkeden teklif almaktayız. İstediğimiz şartlar oluştuğunda yurt dışı planlarımız da gerçekleşecektir.
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
Pide Ustalık İster EN ESKİ VE EN ÇOK BİLİNEN PİDE ZİNCİRİ OLDUKLARINI İFADE EDEN SAMPİ PİDE GENEL MÜDÜRÜ MURAT ALAN, TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE OLMAK İSTEDİKLERİNİ BELİRTTİ. Türkiye’nin en eski ve en bilinen pide zinciri olarak şu an yurt içi ve yurt dışında kaç şube ile hizmet veriyorsunuz? 1989 yılından beri hizmet veren en eski ve en çok bilinen pide zinciriyiz. Yurt içi 30, yurt dışı 3 olmak üzere toplam 33 şube ile hizmet vermekteyiz. Müşteri sadakati için düzenlemiş olduğunuz kampanyalardan bahseder misiniz? Dünya genelinde pazarlamanın odak noktası müşteri sadakati olmaya başladı. Bu nedenle markalar kendilerine ömür boyu bağlı müşteriler oluşturabilmek için “Life Time Customer” adı altında birçok çalışma yapıyorlar. Bizde bu anlamda müşterilerimize sipariş sonrası geri bildirim yaparak, eleştiri ve önerilerini dinliyoruz ve tekrar sipariş
vermelerini sağlıyoruz. Aynı müşterinin sipariş verme sıklığı oranı en iyi markalardan biriyiz. Lezzet sırrınız nedir? Müşterileriniz neden sizi tercih ediyor? Kendimize en çok güvendiğimiz konu kesinlikle ürünlerimizin lezzetidir. Bu konuda çok iddalıyız. Hamurumuz günlük ve taze hazırlanır. Yine aynı şekilde sebzelerimiz günlük ve tazedir. Et ve süt ürünlerimiz ise Türkiye’nin önde gelen markalarından tedarik edilmektedir. En önemli kısmı ise, bütün bu kaliteli hammaddeleri kullanarak ürünümüzü ortaya çıkaran maharetli pide ustalarımızdır. Pide
ustalık ister ve bu ustaları biz eğitip şubelerimize göndeririz. Müşterilerimiz bu yüzden bizi tercih ederler. Müşterileriniz tarafından en fazla tercih edilen pide türünüz hangisi? Müşterilerimiz en çok etli pideleri tercih ederler. Etli pideler içinde ise Kapalı Kıymalı (Samsun Pidesi) ön plana çıkmaktadır. Bunun yanı sıra Kuşbaşı Kaşarlı ve kavurmalı pidede aynı şekilde en çok tercih edilen ürünlerimizdendir. Peynirli pidelerden ise kaşarlı pide çok sattığımız pide çeşitlerimizdendir. Yakın dönem içerisinde hayata geçireceğiniz yatırım planlarınız neler? Franchise vererek büyüyen bir şirketiz ve bu yüzden yeni yatırımcılar ile görüşmelerimiz devam etmektedir. Türkiye’nin her yerinde olmak istiyoruz fakat özellikle Antalya, Ankara, İstanbul, Bursa ve yurtdışı olarak İngiltere Bristol şehrinde yatırımlarımız devam edecektir.
94
GIDA
BAHÇELİEVLER'DEN İNGİLTERE'YE ETÇİ MEHMET KURULUŞLARINDAN BU YANA GEÇİRMİŞ OLDUKLARI SÜREÇLERİ ANLATAN ETÇİ MEHMET KURUCULARI MEHMET DAĞ VE MUSTAFA DAĞ, YURT DIŞI YATIRIMLARINDAN DA BAHSETTİ.
Mustafa Dağ
Etçi Mehmet’in ilk açılışından bahseder misiniz? Mustafa Dağ: 2012 yılında abim Mehmet Dağ ile yıllarca üstünde düşündüğümüz, hayalini kurduğumuz restoranı açmaya karar verdik ve doğru lokasyonu bulmak için çalışmalar yaptık. Bunun neticesinde 2012 Eylül ayında İstanbul Bahçelievler’de ilk alkolsüz yeni nesil steak house restoranımızı açtık. Alkolsüz oluşu, Türkiye’de et fiyatlarının çok pahalı olması ve bunu fiyatlara yansıtamadığımız için durgun geçen ilk altı aylık süreçten sonra doğru fiyat politikası, lezzetli ve kaliteli servis ile restoranımızı istediğimiz seviyeye getirdik. Peki, tercih edilmeye ve tanınmaya başlama süreciniz nasıl oldu? Mehmet Dağ: Bulunduğumuz bölge havalimanına ve iş merkezlerine çok yakın olduğu için bu bölgede yaşayan iş adamlarının ve turistlerin tercihi haline geldik. Bunun devamında misafir-
Mehmet Dağ
lerimizin Etçi Mehmet’e daha rahat ulaşabilmesi için Bakırköy, 1 yıl sonra da Florya şubelerini açtık. Restorancılıkta istediğimiz seviyeye geldikten sonra Türkiye’de fastfood pazarındaki büyümeyi fark edip pazarda yer almak istedik. En hızlı şekilde bir burger zinciri kurma çalışmaları için kolları sıvadık ve Etçi Mehmet Burger’i kurduk. İlk şubeyi Bakırköy’de açıp ardından Avcılar, Çapa ve Büyükçekmece'de ismimizden söz ettirdik.
Bundan sonraki süreçte yola nasıl devam edeceksiniz? Hedefleriniz neler? Mehmet Dağ: Etçi Mehmet yapı olarak profesyonel ve butik olarak kendi seyrinde ve kendi sermayesi ile yurt dışı ve yurt içinde yiyecek ve içecek sektöründe geçen süreçte aktif rol almış bundan sonrada kontrollü bir şekilde, herkesin ulaşabileceği kaliteli eti ve kaliteli servisin her daim bulunabileceği bir restoran olarak yoluna devam edecektir.
Yurt dışında şubeleşmeye nasıl karar verdiniz? Mustafa Dağ: Her geçen gün ağırladığımız turist sayısı çoğalınca bu işi yurt dışında da yapabileceğimizi düşünüp Orta Doğu ve Avrupa’da pazar çalışmalarına başladık. Bunun sonucunda Avrupa’da İngiltere'yi, Orta Doğu’da ise Riyad'ı kendimize merkez olarak belirledik. Sonrasında İngiltere'de Londra merkezli Al Manal Grubu'yla ortaklık yapısı kurup ilk restoranımızı Manchester’da açtık. Orta Doğu’da ise yiyecek içecek sektörüne yeni girmiş, daha öncesinde AVM’ler, oteller açan Star Al Halic Grubu'yla Riyad'da ilk şubemizi açmış bulunduk. Gördüğümüz yoğun ilgiden dolayı Kuveyt’te Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta yeni anlaşmalar yapıp bu yılın sonunda bitecek şekilde tadilatlara başladık.
95
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
YENİ YÖNETİM VE YENİ KONSEPTİYLE
GELENEKTEN GELECEĞE “KOCATEPE 1949” KOCATEPE 1949 YÖNETİM KURULU BAŞKANI İNCEBEY ULUBAY: “2019 YILINDA, HER ZAMANKİ HEDEFİMİZ OLAN MÜŞTERİLERİMİZİN MEMNUNİYETİ VE İYİ HİZMET VEREBİLECEĞİMİZ UYGUN BÖLGELERE YENİ ŞUBELER AÇMAK HEDEFİMİZİ DE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ.”
2019 yılını markanız açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Kocatepe 1949 olarak, 2019 yılında yenilenen konseptimiz ve ürün gamımız ile hizmet kalitemizi arttırarak sektöre farklı bir boyut getiriyoruz. Yeni konseptimizi ilk olarak Ankara’da açılışı gerçekleşen Bilkent Şehir Hastanesi'nde yer alan şubemizde uygulayarak ilerleyen zamanlarda Türkiye’nin farklı noktalarında şubelerimizi yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Dünyanın çeşitli bölgelerinden topladığımız en iyi kalitedeki çekirdekleri özenle kavurarak müşterilerimize Geleneksel Türk Kahvesi'nin yanı sıra 3. nesil demleme Metotları ile ustalıkla hazırlanan kahvelerimiz ve özenle seçilmiş yiyeceklerimizle yepyeni bir menü sunuyoruz. Başlattığımız bu yenilenme hareketi ile markamızı sektöründe en üst klasmanlara taşırken, müşterilerimize hizmet deneyimini en üst noktada hissettirecek bir kalite anlayışı ile 'Gelenekten Geleceğe Kocatepe 1949' diyoruz.
K
ocatepe Kahve Evi markasının kuruluşundan bu yana geçirdiği süreçleri anlatır mısınız? Kocatepe’nin serüveni 1919 yılında Ankara’da kurukahveci olarak başladı. O günden bugüne 1949 yılında tescillenen “Kocatepe 1949” markası kahvenin eşsiz lezzetini 100 yıldır müşterilerine gururla sunuyor. Çok ortaklı bir yapıda olan Kocatepe Kahve Evi’ni 2018 yılında satın alarak daha hızlı, dinamik ve çözüm odaklı bir yönetim anlayışı kazandırarak ekonomik açıdan zor geçen bir senenin ardından 2019 yılına daha güçlü ve emin adımlarla girdik.
96
2020 yılı beklentileriniz nelerdir? Mevcut şubelerimizde müşterilerimize en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. 2020 yılında da öncelikli hedefimiz müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak olacaktır. Şubelerimizdeki ürün kalitesini artırmak, en iyi ürünleri ve hizmeti müşterilerimize sunmak temel hedeflerimiz arasında şubelerimizdeki gerek sıcak ortam gerekse güler yüzlü personelimizi sürekli eğiterek müşterilerimize en iyi hizmeti vermeye çalışacağız. 2020 yılında, her zamanki hedefimiz olan müşterilerimizin memnuniyeti ve iyi hizmet verebileceğimiz uygun bölgelere yeni şubeler açmak hedefimizi de gerçekleştireceğiz. Ama önemli olan şube sayısını artırmak yerine müşterilerimize tüm şubelerimizde en kaliteli hizmeti verebilmektir.
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
BURSA KEBAP EVİ BÜYÜMEYE SON SÜRAT DEVAM EDİYOR 12 YILDA REKOR SAYILABİLECEK BİR BÜYÜME HIZI İLE TÜRKİYE’NİN EN GÖZDE İSKENDER RESTORAN ZİNCİRİ OLMAYI BAŞARDIKLARINI İFADE EDEN BURSA KEBAP EVİ FRANCHISE VE İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ BAHADIR ALTAŞ, “2019 YILI SONUNA KADAR YURT İÇİNDE HER AY 1 MAĞAZA AÇMAYI PLANLIYORUZ.” DEDİ. Bursa Kebap Evi olarak isminizi her kitleye ulaştırmayı nasıl başardınız? Başarınızın sırları nelerdir? Aldığınız ödüllerden bahseder misiniz? Markamız 2007 yılında 2 mağaza ile Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Helvacı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Caner Helvacı tarafından kurulmuştur. Bu dönemde 2 olan mağaza sayımız aradan geçen 12 yıl gibi kısa bir sürede rekor sayılabilecek bir büyüme hızı ile şu anda 5 ülkede, 37 ilde 99 mağaza ile Türkiye’nin en gözde “İskender Restoran Zinciri” olmayı başarmıştır. Kalite ve lezzetten ödün vermeden yatırımcı dostu anlayışı ile büyümeye devam etmektedir. Bursa Kebap Evi 2016 yılında lezzetinin kalitesini ispatlayarak ITQI Üstün Lezzet Ödülüne layık görülmüştür.
HEDEF YURT DIŞINDA BÜYÜMEK Mevcut şube sayınız nedir? Yeni şube açma hedefleriniz var mı? 2019 yılı itibariyle 5 ülkede, 37 ilde, 99 mağazamız bulunmakta. Yurt dışında büyümeyi hedefliyoruz.
98
GIDA
KAZAN-KAZAN İLKESİ Markanızın büyümesinde franchise vermenin nasıl katkıları oluyor? Franchise sistemini markamızın daha karlı çalışabilmesini sağlamak amacı ile tercih ediyoruz. Franchise sistemi Kazan- Kazan formülüdür. Franchise sistemini hem markamızın hem de yatırımcımızın kazanmasını sağlamak amacı ile yürütüyoruz.
YÜZDE 94 ORANINDA MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ Rakamsal olarak Bursa Kebap Evi’ni değerlendirir misiniz? Toplam istihdam, kapasite vb. olarak ulaştığınız konum hakkında bilgi verir misiniz? Ayda 550 bin kişiye hizmet veriyoruz, bu kadar çok kişiye hizmet verirken memnuniyet oranımızda oldukça yüksek. Yüzde 94 oranında bir memnuniyet oranımız var, müşteri memnuniyeti her zaman en önem verdiğimiz konu. Yılda 85 ton et tüketiyoruz bunun yanı sıra 48 bin adet künefe, 73 ton sos, 23 litre şıra, 16 ton tereyağı tüketimimiz mevcut. Ayrıca istihdam konusunda oldukça aktifiz, güncel olarak 1430 kişiyi istihdam
ediyoruz. Bu rakamlar Bursa Kebap Evi’nin başarısı ve ulaştığı konum açısından aydınlatıcı olacaktır.
HER AY BİR MAĞAZA 10. yılınızda yeni hedef çizelgeniz var mıdır? Bursa Kebap Evi olarak öncelikle yurt dışında büyümeyi planlıyoruz. Merkez olarak açtığımız mağazaların yanı sıra vermiş olduğumuz master franchise’lar var. 2019 yılı sonuna kadar yurt içinde her ay 1 mağaza açmayı planlıyoruz. Şu anda anlaşması tamamlanmış Adana 01 Burda AVM ve Dilovası Oksijen Tesisleri mağazalarımız mevcut, en kısa zamanda hizmet vermeye başlayacaklar. Yurt dışında Almanya’da hizmet veren 2 şubemiz ile Abu Dhabi Deerfields Mall’da bulunan şubemizin yanı sıra Dubai City Walk ve Abu Dhabi One Stop’ta Ekim ayı içerisinde 2 şubemiz daha hizmete girecek. Ayrıca İran Tahran Mall ve Azerbaycan Cadde şubelerimiz de kısa zaman içerisinde açılacak. Kanada ve Fransa şubelerinin ise görüşmeleri devam ediyor. Yurt içinde de yine fizibilite çalışmaları doğrultusunda nish projelerde franchise sistemi ile açmayı planladığımız mağazalar bulunuyor.
99
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
KAHVE DEPOSU
oynar. Yani insanlar kendileriyle ilgilenildiğini hissettikleri şirketlere daha büyük bir bağlılık duyarlar. Bu konuda müşteriler ile olan ilişkileri geliştirmek, kişisel ilişkiler kurmak ve müşteri bağımlılığı programları oluşturmak gibi kampanyalarımız mevcuttur.
YURT DIŞINA AÇILACAK FRANCHISE ADAYININ, YATIRIMCI VE YENİLİKÇİ OLMASININ ÖNEMİNİ VURGULAYAN KAHVE DEPOSU KOORDİNATÖRÜ TUBA KÖKEL, “KAHVE DEPOSU MARKASININ BÜYÜMESİNDE FRANCHISE’NİN ETKİSİ OLDUKÇA BÜYÜKTÜR.” DİYOR. Kahve Deposu markası şu an kaç şube ile faaliyet gösteriyor? Şubelerinizi açarken sizin için en önemli kriterler ne oluyor? İstanbul'da Avcılar, Alibeyköy-White Hill ve BaşakşehirArterium AVC mağazalarımız yer alırken Türkiye’nin diğer illerinde de sevilen bir marka ve tat haline geldik. İstanbul'da başlayan mağazacılık serüvenimizi Çiftlik Caddesi-Samsun, Mardin-Midyat, Mardin-Merkez, Diyarbakır, Mersin, Gaziantep, Ordu-Merkez mağazaları takip etti. 2018 yılının başlarında Kahramanmaraş-Elbistan, Adıyaman-Gölbaşı, Şırnak-Silopi'de açtığımız 3 yeni şubemizi sizinle buluşturduk. 2018 sonlarında Adıyaman- Merkez şubemizi açtık. Hali hazırda franchise sistemi ile açılmış 14 adet mağazamız bulunmaktadır. Franchise adayının yatırımcı, yenilikçi, vizyon sahibi olması ilk önceliklerimizdir. Markamızı ve marka değerimizi daha yukarılara taşıyabilmesi ise bir diğer önemli unsurdur. Franchise sisteminin markanızın gelişiminde nasıl etkileri oldu? Büyümenizde ve sürdürülebilir olmanızda franchise sisteminin rolü nedir? Bayilik sistemi ile açılmış işletme sahiplerinin başarı oranının, bayilik sistemi sahibi olmayan küçük işletmelerin oranından önemli ölçüde daha iyi olduğu araştırmalarla da kanıt-
100
lanmıştır. Bayilik sistemi ülke ekonomisi açısından önemli bir yer tutmakla birlikte başarı açısından da diğer iş seçeneklerine göre daha iyi bir şans sunmaktadır. Kahve Deposu markasının büyümesinde de franchise'nin etkisi oldukça büyüktür. Müşteri sadakati için düzenlemiş olduğunuz kampanyalardan bahseder misiniz? Günümüzde müşteri memnuniyeti ve müşteri sadakati, pazarlama için büyük önem arz eder. Bu noktada müşteri memnuniyeti önemli bir rol
Müşterileriniz neden sizi tercih ediyor? Kahve üreticisi firma olarak franchise mağazacılıkla beraber farklılığımız sektörde öne çıkmaktadır. Franchise adaylarımıza yaptığımız yönlendirmelerle beraber kendi üretimimiz olan kahve ve kahve türevlerini mağazalarımıza toptan fiyatıyla sunmaktayız. Yakın dönem içerisinde hayata geçireceğiniz yatırım planlarınız neler? Yurt dışına ve dünyaya açılma hedefiniz var mı? 2018’de Kökel Kurukahve ve Kahve Deposu olarak toplam ciromuz 14 milyon TL’dir. 2019'da mevcut ciromuzu yüzde 20 artırmayı planlamaktayız. 2019'un ortalarına geldiğimizde ise hedeflerimizi tutturacağımızı görüyoruz. 2018 yılı Kahve Deposu’nun geleceği açısından yeni mağazaların açılması ve kalitesinin artırılması açısından oldukça verimli geçti, 2019 yılında ise mevcut şubelerimize yenilerini eklemek için çalışmalarımızı neredeyse tamamladık. Yeni şube tadilatlarımız devam etmektedir. Talepler doğrultusunda yurtdışında mağaza açmayı planlamaktayız.
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
TÜRK DÖNERİNİN DÜNYADAKİ SÖZCÜSÜ BEREKET DÖNER TÜRK DÖNERİNİN DÜNYADAKİ SÖZCÜSÜ VE SAVUNUCUSU OLDUKLARINI SÖYLEYEN BEREKET DÖNER GENEL MÜDÜRÜ MUHAMMET NEZİF EMEK, HELAL VE GÜVENİLİR GIDA ÜRETİCİSİ OLMA MİSYONLARI GEREĞİ ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ ARTIRARAK, TÜKETİCİLERİMİZİ YENİ ÜRÜNLERİ BULUŞTURMAYI HEDEFLİYOR.
B
ereket Döner markası nasıl ortaya çıktı? Markanızın kuruluş öyküsünü ve günümüze kadar kaydettiği aşamaları anahatlarıyla özetler misiniz? Bereket Döner, 1988 yılında Beyoğlu’nda bir döner restoranı olarak kuruldu. Hem hizmet hem de ürün kalitemizle markamızın ünü arttı ve günümüze kadar ciddi bir bilinirlik oluştu. Şubeler birbiri ardına açılmaya başladı ve Beyoğlu’nda 4 şubeyle günde ortalama 1,5 ton döner satan bir zincir haline geldik. Bereket Döner, özellikle Beyoğlu bölgesinde yaşayanların kalbinde yer etmiş bir marka. Şirketin kurucusu Hayrettin Taşkıran, daha sonra döner fabrikası kurma kararı alıyor ve 1997’de 3 şubeyi satarak Başakşehir’de fabrikayı hizmete sunuyor. Döner üretimine başlayınca franchise sistemiyle büyüme de devam ediyor. Franchise şube sayısı ve bedeliniz nedir? Şubeler için aylık ciro hedeflerinden bahseder misiniz? 125 şube ile hizmet vermekteyiz. Franchise giriş bedelimiz ise; franchise yaz kampanyası kapsamında yüzde 50 indirimle birlikte, Bereket Döner Express: (60.000 TL+KDV yerine) 30.000 TL+KDV, Bereket Döner Restoran: (100.000 TL + KDV yerine) 50.000 TL+KDV, Bereket Döner Since 1988 Alakart: (200.000 TL+KDV yerine) 100.000 TL+KDV şeklindedir. Toplam yatırım maliyetimiz; 100 metrekare alanda ortalama 250.000-300.000 TL+KDV arasındadır. Bereket Döner olarak yıllık 12.000 tondan fazla ürün satışı yapmaktayız. 2019 yılında 5 farklı konseptimizde şubelerimizin aylık ciro hedefleri 50.000 TL ile 500.000 TL arasında değişebilmektedir. Bu ciro hedefleriyle düşük maliyetli (kira, işgücü) örneğin durak restoranlarımız nispeten daha düşük ciroya karşın yaptıkları yatırıma göre oldukça yüksek karlılık oranlarını yakalayabilmektedir. Zaten yüksek ciro hedefleyen noktalarımız elde ettikleri kazançları yeni şubelere yatırarak uzun vadede kazançlarını katlamayı tercih etmektedir. Şube açılışlarında ne tür lokasyonları tercih ediyorsunuz? Türkiye’nin her ilinde halkımıza Bereket Döner lezzetlerimizi sunmayı hedeflemekteyiz, bu nedenle şu anda restoranımızın bulunmadığı illerimiz bizim için ağımızı büyütmede öncelikli öneme sahip. Belirlediğimiz bu illerden gelen franchise taleplerini bu nedenle ivedilikle değerlendiriyoruz. Tabi ki diğer illerimizden gelen yoğun talepleri de değerlendiriyoruz ancak gelen tüm taleplerin lokasyon analizini, restoranın hitap ettiği nüfus, tahmini ciro seviyeleri ve marka imajımıza katkısı gibi bir çok kriter eşliğinde yapmaya özen gösteriyoruz. Bu kriter-
102
GIDA
olmuş durumdadır. Döner, aynı zamanda ev dışında yiyebileceğiniz en sağlıklı ürünlerden biri olduğundan Türkiye’de de oldukça fazla tercih edilmeye devam ediyor. Sektörün büyüme ve yayılma hızı artarak devam etmekte. Dünyada en büyük beslenme sorunlarından biri olan obeziteye karşı artan bilinç de dönerin tercih edilme oranını artırmaktadır. Ülkemizdeki tüketicilerin bu konuda bilinçlenmesi de, Türkiye’de döner ve benzeri sağlıklı ürünler sunan zincirlerin sayısında artışın yaşanmasını sağlayan faktörlerden biri.
lerden geçemediği için onaylamadığımız lokasyonlar ve işletmeci adaylarımız oluyor tabii ki. Bu gibi durumlarda ya farklı lokasyon ya da işletmeci alternatifleriyle ilerleme yolunu tercih ediyoruz. Yaptığımız bu analizler o kadar detaylı ve gerçekçi ki yatırımcı adaylarımıza yatırımlarını belli ölçülerde geri alacağımızın garantisini vermekte hiç bir çekince görmüyoruz. Bayilere sağladığınız desteklerden bahseder misiniz? -2019 yılı içerisinde Bereket Döner ailesine katılmak isteyen franchise adayımız şubesini minimum 1 yıl işletmiş olmak şartı ile sözleşmenin ikinci yılında devretmek ister ise yatırım maliyetinin (franchise bedeli ve mimari bedel hariç) yüzde 50’sini biz yüklenip şubeyi devir alıyoruz. -Franchise’larımızdan Royalty bedeli almamaktayız. Bereket Döner franchise kurgusu kazan kazandır üzerine kurulu bir sistemdir. Royalty yani marka imtiyaz bedelinin alınmamasının ana nedeni, iş ortaklarımızın kazancını maksimize etmektir. Bu bedeli almamız sayesinde yatırımcılarımızın karlılığı artıyor, zira tüm karlılık restoranda kalmış oluyor. Bu sayede yatırımcılarımızın motivasyonu artarak, markamıza olan sadakati/memnuniyeti artıyor.
Önümüzdeki dönemde ne gibi yatırımlarınız olacak? Ortadoğu’da hakim olduğunuz bölgeler nereler ve hangi yatırımlarla varlığınız devam edecek? Önümüzdeki dönemde farklı marka ve konseptlerimizle ürünlerimizi tüketicilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz. Helal ve güvenilir gıda üreticisi olma misyonumuz gereği ürün çeşitliliğimizi artırarak, tüketicilerimizi yeni ürünlerimizle buluşturmayı planlıyoruz. Ayrıca “Türk dönerinin dünyadaki sözcüsü ve savunucusu” olarak yurt dışındaki restoran yatırımlarımıza da devam ediyor olacağız. Bereket Döner Ortadoğu yatırımları kapsamında Umman'da yeni şubesini 12 Eylül'de açıyor. Umman'ın Muscat kentinde 130 metrekare büyüklüğündeki yeni restoran, Bereket Döner'in Ortadoğu açılımında en önemli merhale olarak görülüyor. Şubemizin tasarımında geleneksel çizgilerimizi ön plana çıkardık. Türkiye'de yetişen 15 deneyimli personelin çalışacağı Muscat restoranımızı bu ülkede öncü bir yatırım modeli olarak görüyoruz. Suudi Arabistan şubelerinin ardından Körfez'in en güçlü ülkelerinden Umman, bu ülkede kurumsal manada açılan ilk Türk restoranı ile tanışırken, bölgede yeni şube hazırlıklarımız devam ediyor. Umman şubemizin tüm ürünleri Türkiye'den ihraç edilmektedir.
- Franchise sistemimizde yatırımcılarımıza sunulan Operasyon, Eğitim, Bilgi işlem ve Lojistik giderleri firmamız tarafından karşılanmakta ve bunlar için ek bir masraf yansıtması yapılmamaktadır. -Şubelerimizde satılan tüm ürünler Bereket Döner tarafından en kaliteli ürünler arasından seçiliyor ve merkezi anlaşmalarla piyasa fiyatının oldukça altında şubelerimize sunuluyor. Sektörün büyümesindeki etkenler neler? Geleneksel lezzetler özellikle de döner Türkiye’nin dünyadaki en önemli yemeği, ve dünyada her gün daha çok kişi bu lezzeti tadıyor ve tattıkça da daha fazla kişinin tercihi olmaya başlıyor. Döner, farklı form ve isimler altında da olsa, halihazırda dünyanın en yaygın fast food çeşitlerinden biri
103
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
ÖZEL REÇETELİ EŞSİZ ÜRÜNLER Almanya ve Amerika’nın bazı eyaletlerine gönderim yapmaya da devam ediyoruz. Sadece kahveciayhan ismiyle değil, Cafeblue markamızla da bu ülkelerde varız.
Eşsiz tadları ile müşterilerin ilgisini çekmeyi başaran kahveciayhan’ın Kurucusu Ayhan Yücel yakın dönem yatırım planlarından bahsetti. kahveciayhan olarak kahvede yeni tatlar ortaya çıkarma fikri nasıl oluştu? Şirketi ilk kurduğumuzda, müşterilerine taze çekilmiş kahve satmak isteyen işletmelere çekirdek kahve kavurup satıyorduk, ayrıca instant ürünler (3+1, 2+1 kahveler, krema, sıcak çikolata vs.) gibi ürünleri sunuyorduk. Bir gün, bir müşterimiz dağ çilekli Türk Kahvesi yapmamızı istemişti. Fabrikalı üretici olduğumuz için müşterilerimiz bunun avatanjını yaşıyorlar tabii. Ürünü yaptık, müşteriye sunduk ve teslimden itibaren durmak bilmedik. Farklı meyve çeşitleri Türk Kahvesi’yle böylece buluştu ve yeni tatlar ortaya çıktı. Özel reçetesi sayesinde, eşsiz bir ürün çıkardık ve hala satışına devam ediyoruz.
104
Türkiye’de ve yurt dışında nerelere dağıtım yapıyorsunuz? Türkiye’de, İstanbul, Ankara, Yalova, Konya ve Tekirdağ başta olmak üzere, diğer tüm 81 ile satış yapıyoruz. Hem şubelerimiz vasıtasıyla, hem de web sitemizden perakende ve toptan alışveriş vasıtasıyla müşterilerimize her hafta yüzlerce koli ürün çıkartıyoruz. Yurtdışında ise, kahveciayhan bir üretici olduğu için, farklı markalara fason üretim yapıyoruz, o ürünler de bizim aracılığımızla yurtdışına gönderiliyor. Yüksek adetlerdeki gönderimlerde, Suudi Arabistan, Katar, Belçika,
Lezzet sırrınız nedir? Müşterilerin ilgisini çekmeyi nasıl başardınız? Meyveli Türk Kahveleri'nde eşsiziz. Ama Osmanlı Kahvesi’nden örnek verebilirim. Biz piyasaya girdiğimizde, birçok farklı markanın Osmanlı Kahvesi’ni, Menengiç Kahvesi’ni denedik. Biz özel bir reçete sunarak, rakiplerimizi de inceleyerek, Tarihi Türk Kahvesi seti ortaya çıkardık. Osmanlı, Menengiç ve Dibek Kahvesi. Bu üç üründe, kahve tadını yoğunlaştırarak ayrıca birçok özel ayrıntı ve oran ile müşterilerimizin vazgeçilmezleri arasına girdik. O yüzden paketlerimizde, “Türkiye’nin En Sevileni” yazıyor. Yakın dönem içerisinde hayata geçireceğiniz yatırım planlarınız neler? Pazar payınızı artırmayı düşünüyor musunuz? Yakın zamanda, Cafeblue markamızla Bahçelievler’de açılışı yapılan bir franchising şubemiz oldu. Üretici olarak aralıksız çalışıyoruz. Bu yüzden, franchising yoğunluğuna girmek istemiyorduk ancak artık hem mali, hem de oluşan piyasamız sayesinde dileyen işletmelere Cafeblue markasıyla franchising sunuyoruz. Özel perakende satış noktaları açarak, Meyveli Türk Kahveleri’ni her yerde sunmayı planlıyoruz. AVM’ler içinde kiosklarda, çok yoğun olan ünlü caddelerde dükkanlarda, bunun gibi bir çok planımız süreç içerisinde var.
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
TAVADA TAVUK 5 YILDA 50 ŞUBEYE ULAŞTI 5 YILLIK SERÜVENİN SONUNDA 50 ŞUBEYE ULAŞTIKLARINI BELİRTEN TAVADA TAVUK FRANCHISE KOORDİNATÖRÜ AKIN GÜRBÜZ YAKIN DÖNEM YATIRIM PLANLARI HAKKINDA BİLGİLER VERDİ. Şubelerimizin 47’si Türkiye sınırları içerisinde faaliyetlerine devam ederken, KKTC, Ürdün ve Irak’ta da restoranlarımız çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyorlar.
45 GÜNLÜK SERMAYE DESTEĞİ Franchise şartlarınız neler? Franchise verdiğiniz kişilere nasıl destekleriniz oluyor? Franchise sistemimizin temelinde mutlu bayii anlayışı yatıyor. Amacımız öncelikle bayilerimizin mutlu bir şekilde işletmelerini sürdürebilmeleri. Bu yüzden bizde 1 şubesi olan 2. ve 3. şubesini de açmak istiyor.
Tavada Tavuk hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Tavada Tavuk olarak ilk şubemizi 2014 yılında Avcılar Pelican Mall Alışveriş Merkezi’nde açtık. Daha sonra Zonguldak, Nevşehir, Gaziantep gibi illerde açtığımız şubelerle 2015 yılında şubeleşmeye başladık. Şu an tüm Türkiye genelinde 22 şehir ve 45 şubede müşterilerimize geniş menümüzle hizmet veriyoruz. Aynı zamanda yurt dışında Ürdün ülkesinde bu yıl açılışını yaptığımız 2 şubemiz bulunmaktadır.
106
Gıda sektöründe 5 yıldır faaliyet gösteren bir marka olarak şu an yurt içi ve yurt dışında kaç şube ile hizmet veriyorsunuz? 5 yıllık deneyimimiz sonucunda 50 şubeye ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Franchise adaylarımıza mağaza kurulumuyla beraber mağaza kurulduktan sonra da bazı desteklerimiz oluyor. Öncelikle şu an Anadolu ağırlıklı talep alıyoruz. Tabii İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya’dan da yine talepler geliyor. Bu talepleri değerlendirirken bölgenin satın alma gücünü ve tüketim alışkanlıklarını değerlendiriyoruz. Operasyon ekibimizin verdiği rapor doğrultusunda ve yatırımcımızın da onayıyla beraber mağaza kurulumuna başlıyoruz. Mağaza açılmadan önce franchise adaylarımızdan bir franchise
GIDA
Sizi farklı kılan nedir? Neden Tavada Tavuk tercih edilmeli? Öncelikle mağaza noktasında konuşursak, biz ikili mutfak sistemiyle çalışıyoruz. Ön mutfakta müşteriler, ürünlerin nasıl bir koşulda pişirildiğini gözleriyle görebiliyorlar. Bu yüzden hem güven anlamında hem hijyen anlamında hem de ürünlerin lezzeti anlamında tüm şubelerde aynı standardı korumaya özen gösteriyoruz. Bir başka bakış açısı, yatırımcı boyutunda. Yatırımcı boyutunda da özellikle ticari anlamda hem kar olarak hem de yatırımın geri dönüş hızı olarak bayilerimizi memnun ediyoruz. Bunların bizi farklı kılan özellikler olduğunu düşünüyorum. Yakın dönem içerisinde hayata geçireceğiniz yatırım planlarınız neler? Beşinci yılımızın bize verdiği özgüven ve cesaret ile yurtdışı operasyonlarımıza daha da ağırlık vermenin düşüncesindeyiz. Başta Avrupa ve BAE bölgelerinde restoranlarımızı hizmete almak için yatırım planları yapmaktayız.
bedeli talebimiz oluyor. Bu bedel 75 bin TL. 40 metrekareden 250 metrekareye kadar mağazalar açabiliyoruz. Mağazalarda en dikkat ettiğimiz nokta bulunduğu konum ve cephesi. 40 metrekareden 250 metrekareye kadar olan mağazaların da ortalama yatırım maliyeti yaklaşık 500 bin lira gibi bir rakama tekabül ediyor. Tabii biz bu ortalama rakam içerisinden en büyük kalem olan inşaat kalemini franchise adayımızın inisiyatifine bırakabiliyoruz. Kendisi projeye sadık kalmak kaydıyla mağazasını yapabiliyor. Mağaza kurulumundan sonra da desteklerimiz devam ediyor. Personel eğitimi, 45 günlük sermaye desteği, operasyonel hizmetler ve reklam hizmeti bizim tarafımızdan verilen desteklerdir. Aynı zamanda sözleşmemizde yazmasına rağmen geçici bir süre ciro primi talep etmiyoruz. Onun yerine cüzi bir miktarda fabrika işçilik bedeli alıyoruz. Kiraya bağlı olarak kar marjları yüzde 12’yle yüzde 30 arasında, yatırımın dönüş hızı da 18 ile 36 ay arasında olabiliyor. Bu da dediğim gibi tamamen mağazanın kirası ve metrekaresine göre değişiyor. Müşteri sadakati için düzenlemiş olduğunuz kampanyalardan bahseder misiniz? Müşterilerimizi tatlarımız ile mutlu etmeyi çok seviyoruz. Sürekli sosyal medya akışı içerisinde çeşitli kampanyalar yapmaya özen gösteriyor ve müşterilerimizi şubelerimizde misafir ederek, onlara olan bağlılığımızı ön plana çıkartmaya çalışmaktayız.
107
GIDA
MALL REPORT
10. YIL
YATIRIMCININ KAZANMASI İÇİN BİRÇOK KOLAYLIK SAĞLIYORUZ ve arz telep dengesine göre güncelleyerek sürekli kampanyalarla müşterilerimizi mutlu etmek konusunda çalışıyoruz.
FRANCHISE SİSTEMİNİN DOĞRU KULLANILDIĞI ZAMAN YATIRIMCI İÇİN ÇOK FAYDALI BİR MODEL OLDUĞUNA DEĞİNEN YEŞİLÇAM KAHVE EVİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ İHSAN DEMİRBİLEK, YATIRIMCILARININ KAZANMASI İÇİN BİRÇOK KOLAYLIK SAĞLADIKLARINI SÖYLEDİ.
Müşterileriniz neden sizi tercih ediyor? Müşteriler şubelerimizde kendilerini evlerinde gibi hissediyorlar. Kendi değerlerimiz ön planda olduğu için bir rahatlık söz konusu. Konsept olarak da her yaş gurubuna hitap ediyoruz. Böylelikle herkes şubelerimizde rahatlıkla zaman geçirip sosyalleşebiliyor. Aynı zamanda dekorlarımızda Yeşilçam hatıralarının yer almasından dolayı müşterilerimiz nostalji ortamında keyifle vakit geçiriyor.
Y
eşilçam Kahve Evi markası şu an kaç şube ile faaliyet gösteriyor? Şubelerinizi açarken sizin için en önemli kriterler ne oluyor? Şu an Türkiye geneli mevcut 60 şube ile hizmet veriyoruz. Yurt dışında da görüşmelerimiz devam ediyor. Şubelerin; hareketli lokasyonlar, geniş cepheli ve geniş kaldırımlı dükkanlar, en az 200 metrekarelik bir alan olmasına dikkat ediyoruz. Franchise sisteminin markanızın gelişiminde nasıl etkileri oldu? Büyümenizde ve sürdürülebilir olmanızda franchise sisteminin rolü nedir? Franchise sistemi doğru kullanıldığında yatırımcı için çok faydalı bir modeldir. Sisteme uyan herkes uzun vadede kazançlı çıkar. Biz de bu anlamda yatırımcı için birçok kolaylık sunarak yatırımcının daha kolay bir kazanma sisteminden yararlanmasını sağlıyoruz. Birçok noktada yatırımcımızın yanında oluyor, gerek eğitim gerek sistem konusunda her an yardım sağlıyoruz.
108
Müşteri sadakati için düzenlemiş olduğunuz kampanyalardan bahseder misiniz? 7’den 70’e herkese hitap eden bir marka olmamızdan dolayı menülerimizde sık sık değişikler ve kampanyalar söz konusu olmaktadır. Kampanyalarımızı lokasyon
Yakın dönem içerisinde hayata geçireceğiniz yatırım planlarınız neler? Yurt içinde hazırda bekleyen birçok şube talebimiz bulunmakta. Bunlarla ilgili çalışmalarımız hali hazırda devam ediyor. Her geçen gün büyüyerek Yeşilçam ailesini her yere taşımayı amaçlıyoruz. Yurt dışından gelen talepler de bulunmakta. Bu konuda da görüşmelerimiz devam ediyor.
EĞLENCE
MALL REPORT
10. YIL
YATIRIM YAPARKEN STRATEJİK BÜYÜME HEDEFLİYORUZ Nerede, hangi ünitelerle bulunmaları gerektiğini, iş ortağı olarak seçtikleri AVM’yi ve salonlarının fiziksel yapılanması gibi detayları önemsediklerini ifade eden Atlantis Funny City Genel Müdürü Sedat Dönmez, yatırım yaparken stratejik büyüme hedeflediklerini söyledi. Eğlence sektörü her yıl giderek büyüyen bir iş hacmine sahip. Sektörün şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün tamamını ele aldığınızda ülkemizde 1930’lu yıllardan beri zaten büyüyen bir hacme sahip, kaldı ki sektörün bizimle ilgili olan kısmı daha çok 80’li yılların başında önemli ivme kazandı. Tarihçeye baktığınızda bizim tam olarak içinde bulunduğumuz yapılanmanın büyüme eğrisinde oyun konsollarından, atari oyunlardan, jetonlu az pikselli oyunlara kadar gerilerden gelen ve büyüyerek dev bir oluşumun parçası olunan bir sektör. Sürekli ve hızla yukarı doğru büyüyen, teknolojik gelişimi de barındırması zorunluluğu nedeniyle bir anlık kendini tekrarı kabul etmeyen bir sektör aynı zamanda. Biz de tüm bu işin dinamiklerinin getirdiği gelişime açık, büyüme serüveninde rolümüzü alıyoruz. Eğlence sektörüne şu an yapılan yatırımlar karşılığını görebiliyor mu? Biz Atlantis Funny City olarak, doğru yatırımları, doğru lokasyona ve zamanında yapmak konusunda prensipli olunması
110
gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda hassas ve ince ayrıntıları değerlendiren bir firmayız. Nerede, hangi ünitelerle bulunmamız gerektiğini, iş ortağı olarak seçtiğimiz AVM’yi ve salonumuzun fiziksel yapılanması gibi detayları çok önemsiyoruz. Yatırım yaparken başarılı hamleleri yapma konusunda her konuşmamızda belirttiğimiz gibi tedbiri elden bırakmadan, stratejik büyüme hedefliyoruz. Salonlarımızda karaoke, bilardo, masa tenisi, oyun makinaları, 7D gibi pek çok alternatif eğlence mevcut ve tabii ki bowling bizim için çok önemli. Fakat yatırım planlarımızda tüm bu aktivitelerin hangi noktada, hangi kitleye hitap edeceğini deneyimlerimizle ön görmeye çalışıyoruz. AVM’lerin sektörün ilerlemesinde nasıl bir rolü var? AVM’ler bizim elbette ki önemli iş ortaklarımız, AVM bünyesindeki firma karmalarının bir parçası olmak yadsınamaz bir avantaj. İki tarafın da menfaatine olacak ticari başarıları AVM’nin de önemsiyor olması her daim işimizi kolaylaştırıyor.
AVM sektörü de kendi içinde renovasyona özen gösterdiğinde değişime, farklı ve fonsiyonel olana doğru yol haritası belirlendiğinde ihtiyaç ve taleplere cevap verebilir olmak daha da kolaylaşacaktır. Biz bu noktada bir talep – hizmet noktasındayız. Aileler için mutlu AVM misafiri olmanın olmazsa olmaz kritik domino taşlarından biriyiz. Eğlence sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Gelecek yol haritası nasıl olacak? Eğlence sektörü ve diğer pek çok sektör için yeni nesile hitap edebilen, gelecek ön görülü, medyayı, sosyal medyayı kullanabilen bir marka olmayı önemsiyoruz. Geleneksel olandan vazgeçmeyen müşterilerimizi de önemsiyoruz. Büyüme konusunda tabii ki bitmeyen projelerimiz var ve hep olacak. Gelecek stratejilerimizde pek çok noktada standartlarımızı korumak da var. Yıllardır şirket bowling turnuvalarını düzenlediğimiz firmalarımızla aynı standartlarda iş birliklerimiz devam ediyor, referanslarımızla katlanarak büyüyen işler yapıyoruz.
EĞLENCE
AVM’LER EĞLENCE SEKTÖRÜNÜ
RAYINA OTURTAN BÜYÜK BİR ETKEN Sektörün belirli bir raya oturmasındaki en büyük etkenin AVM’lerin varlığı olduğunu belirten Ops!Co Group Yönetim Kurulu Başkanı Koray Dilmaç, son beş yılda büyüme yönünde hızlı bir ivme yakaladıklarını ancak global ölçekteki piyasa daralmalarından dolayı yatırım anlamında ciddi düşüşler olduğunu söyledi. Eğlence sektörü her yıl giderek büyüyen bir iş hacmine sahip. Sektörün şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörel olarak sanıyorum son beş yılda büyüme yönünde hızlı bir ivme yakalamıştık. Her ne kadar son zamanlarda yaşanan global ölçekteki piyasa daralmaları ve ülkemiz özelinde ne yazık ki deneyimlediğimiz siyasi ve doğrudan finansal çalkantılar bu büyümeyi ciddi anlamda sarsmış olsa da ayakta kalabilmeyi başardık diye düşünüyorum. Tüm paydaşları etkileyen söz konusu bilinmezlik doğaldır ki eğlence sektörünü de derinden etkiledi ancak Türkiye her zaman kriz direnci olan bir ülke olarak bu tarz kaos ortamlarından sağ çıkabilmeyi başarmıştır. Eğlence sektörüne şu an yapılan yatırımlar karşılığını görebiliyor mu? Açıkçası eğlence sektöründe yatırımlar anlamında ciddi düşüş olduğu kanısındayım. Gelirlerin düşmesi ve buna karşılık yatırım maliyetlerinin de artmış olması sektörde rol oynayan ithalatçı firmaların yatırımlarını askıya almasına ya da daha
düşük bütçeli projeler ile kısa vadeli işler yapmasına yol açmıştır. Bununla birlikte asıl sorun, yatırımların maliyetlerinin artması sonucu yatırımcının yapılan yatırımın karşılığını alabileceği zamanın uzaması ve hatta kira kontratları süresince yatırımın anaparasını dahi alamayacak olmasıdır. Kur artışı, yatırımlarda daralma, iç piyasa maliyetlerinin artması, alım gücünün dolayısıyla gelirlerin azalması gibi ele alınması gereken birçok husus sektörümüzün omzunda ciddi birer yük. AVM’lerin sektörün ilerlemesinde nasıl bir rolü var? Hedef kitle çalışmaları, pazarlama stratejileri, birçok sektörün aynı alanda aynı anda buluşabilmesi, sosyal etkinlikler gibi birçok etken AVM’leri günümüzde değişmez alternatifsiz yaşam alanları haline dönüştürdü. Eğlence sektörü olarak da AVM’lerin sektörümüze hem kurumsallık hem de temiz, güvenilir, trend eğlence alanları kurulması adına ciddi faydaları var. Bireysel işlerden ziyade çok daha kurumsal hizmet veren markalar AVM’lerin katı standartları sayesinde ortaya çıkmıştır. Bana göre sektörün belirli bir raya oturmasındaki en büyük etken AVM’lerin varlığıdır.
Eğlence sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Gelecek yol haritası nasıl olacak? Sektörümüz umuyorum ki eski ivmesine geri dönecektir. Var olan projeler optimum kaliteye ulaşacak, yeni projelerde dünyadaki örnekleri ile yarışacaktır. Tabii ki bu kısa vadede yapabileceğimiz bir durum değil, bu anlamda en büyük beklentimiz ülkemizin stabil bir ekonomik ve siyasal tabana oturmasıdır. Ekonomik olarak satın alım gücünün normal seviyelerde olduğu, dünya ile ilişkilerimizin keskin olmadığı, siyasi ilişkilerimizin çıkar ilişkilerimize dönüşmediği bir Türkiye’de her sektör gibi eğlence sektörü de kendi yolunda çok daha başarılı işlere imza atacaktır. Ciddi projelerin ve markaların yönetimlerinde yer alan bireyler olarak biz bunu başarabileceğimize inanıyoruz ve her geçen gün var olanı korumayı, yatırımlarımızı artırmayı hedefliyoruz.
111
EĞLENCE
MALL REPORT
10. YIL
Eğlence sektörü yenilenerek varlığını hep sürdürecek gelişim hızı ve AVM’lerdeki eğlence merkezleri ailelerin ilgi ve alakasıdır. Mevsim şartlarından etkilenmeden sıcak ya da soğuğa maruz kalmadan eğlenebilecekleri vakit geçirebilecekleri ortamlar özellikle küçük çocuklar için aileleri tarafından uygun ortamlar olarak kabul edildiği için AVM’ler ile eğlence merkezleri gelişimi, büyümesi ve sorunları hep paralel gitmekte. Sanmıyorum ki eğlence merkezi olmayan bir AVM olabilsin.
Bowlingo Firma Sahibi Fatih Keçebir: “Eğlencenin yeme içme, giyinme barınma ya da nefes almaktan bir farkı yok.”
E
ğlence sektörü her yıl giderek büyüyen bir iş hacmine sahip. Sektörün şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Artan nüfus, çoğalan AVM’ler, çocukların sokaklarda oynama şansının azalması ve ailelerin birlikte geçirebilecekleri zamanın artık çok kısıtlı olmasından dolayı ailelerin birlikte geçirecekleri zamanı AVM’ler de kullanıyor olması doğal olarak yeme içme ve diğer sektörler gibi eğlence sektörüne olan talebi de arttırıyor buna bağlı sektörün büyümesini de sağlıyor. Bugün yaklaşık yarısı AVM’ler de olmak üzere irili ufaklı bine yakın eğlence merkezi var. Çalışanları, mal üreten firmaları, teknik destek şirketleri vb. yan oluşumları ve sorumlu oldukları ailelerini de sayarsanız; nerdeyse 100 bin kişilik bir aile olduk. Bununla birlikte ticari yönden bakarsanız bu sayının çoğalması ile birlikte pastanın aynı rekabetin büyük olması her ne kadar bir çekişme ve beraberinde kaliteyi getirse de ekonomik olarak sıkıntılar doğurmaya başlamakta. Eğlence sektörüne şu an yapılan yatırımlar karşılığını görebiliyor mu? Eskiye oranla pek çok sektörde olduğu gibi karşılığını gördüğünü söylemek doğru olmaz. Cirolarınız TL bazından ve değişkenlik göstermemekle birlikte, giderleriniz ağırlıklı olarak döviz bazında olması yatırım maliyetleri, yüksek kira artışları ortak giderler. Artan elektrik, iklimlendirme masrafları. Personel masrafları
112
vb. gider kalemleri hızla yükseldiğinden belli işletmelerde nerdeyse kopma noktasına gelme durumunda. AVM’lerin sektörün ilerlemesinde nasıl bir rolü var? Aslına bakarsanız lunaparkları ve sayıları çok olmasa da tema parkları saymazsanız sektörü sektör yapan Türkiye’deki AVM
Eğlence sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Gelecek yol haritası nasıl olacak? Eğlencenin yeme içme, giyinme barınma ya da nefes almaktan bir farkı yok. İnsanoğlu var oldukça eğlence de sektörel olarak devam edecek. Sadece zaman içerisinde teknolojiye ayak uydurarak şekil değiştirebilir ya da nostaljik oyunlar günün şartlarına uygun hale getirilerek hayatına devam edebilir. Onun dışında istisnalar olsa da oyun ve oyuncakların aynı kalacağını düşünüyorum. Yetişkin eğlenceleri belki biraz şekil değiştiriyor olsa da çocuklar 50 sene sonra da atlıkarıncaya binecekler.
EĞLENCE
MALL REPORT
10. YIL
SEKTÖRÜ DAHA İLERİYE TAŞIYACAĞIZ TIRTILSAN FİRMA SAHİBİ VEDAT YILMAZ: “ESASINDA EĞLENCE SEKTÖRÜNDE YAPILAN YATIRIMLAR GERÇEK KARŞILIĞINI GÖREMEMEKTE. BUNUN SEBEBİ, GÜN GEÇTİKÇE DARALAN EKONOMİ VE KUR DALGALANMALARI ÜRÜN GAMINI İTHAL EDEN İŞLETMELERDE İSTER İSTEMEZ TEDİRGİNLİK YARATMIŞ, DOLAYISI İLE KÜÇÜLMEYE YÖNLENDİRMİŞTİR.” Eğlence sektörü her yıl giderek büyüyen bir iş hacmine sahip. Sektörün şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Geçtiğimiz son 10 yıla baktığımızda ivme kazanan sektörlerin başında eğlence sektörü gelmektedir. Günümüzde söz konusu büyüme durağan pozisyonda olsa da yerini korumaktadır. Bunu sağlayan ebeveynlerin çocukları ile birlikte kaliteli zaman geçirme, birlikte eğlenebilmeleri için fırsat yaratmaları ve yatırımcılarında gelişen teknolojiye ayak uyduran ürün ve hizmetlere odaklı çalışmasını beraberinde getirmiştir. Eğlence sektörüne şu an yapılan yatırımlar karşılığını görebiliyor mu? Esasında eğlence sektöründe yapılan yatırımlar gerçek karşılığını görememekte. Bunun sebebi gün geçtikçe daralan ekonomi ve kur dalgalanmaları ürün gamını ithal eden işletmelerde ister istemez tedirginlik yaratmış, dolayısı ile küçülmeye yönlendirmiştir. Bizim gibi az sayıda olan yerli üreticilerinde devlet tarafından desteklenmemesi AR-GE çalışmalarımızın azalmasına ve yeni ürün sunmamızı zorlaştırmıştır. Eğlence sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Gelecek yol haritası nasıl olacak? Eğlence sektörünün önemli yol kat ettiği bu zamanda AVM’lerde yatırım yapan ve yapacak olan işletmelerin ciddi anlamda yük altına alan yüksek tutulan kiralama giderleridir. Yatırım maliyetlerinin de oldukça yüksek olması yanı sıra ithal edilen ürünlerin döviz kurlarının yükselmesi gelişmenin önünde engel teşkil etmektedir. Zaman içinde birçok işletmeler AVM bünyesi dışında farklı alanlarda hizmet vermeye ve gerçek yatırımlarını yapmaya başladı. Tahminimce ilerleyen süreçte AVM ziyaretçilerinde azalma yaşanacaktır. Eğlence sektörünün geleceğine bakarsak ilginin artarak devam edeceği görülüyor. Teknolojik ürünlerin ağırlıkta olması ayrı-
ca hareketli ve aksiyon katan ürünlerinde ön planda olacağı kanısındayım. Bu arada insanların toplu olarak eğlenecekleri hobi araçları da kendine sektörde yer bulacaktır. Yatırım yapacak firmalara daha araştırmacı, daha kaliteli ve yaratıcı ürünlere yatırım yapmalarını tavsiye edebiliriz. Tırtılsan ailesi olarak piyasada esen olumsuz havaya rağmen rehavete düşmeden nihai tüketicinin görüşleri doğrultusunda AR-GE ve üretimini yaparak piyasaya sunduğumuz ürünlerimizin, örneğin “Twin Rider” ve “Retro Car” beklentimizin üzerinde ilgi görmesi de sektörün gelecekte de artan iş hacmine sahip olacağı konusunda bizlere ışık tutmakta. Sektörü daha ileriye taşıyacak bizleriz.
AVM’lerin sektörün ilerlemesinde nasıl bir rolü var? Tabii ki sektörün hızla büyümesinde AVM’lerin büyük paydası var ve AVM’lerde olması gereken sektörlerin başında oyun merkezleri ilk üç sektör içinde yer almakta. AVM seçeneklerinde, aile ve genç ziyaretçiler bunların konuşlandığı ve ürün gamının çeşitlendiği yerler tercih sebebi olmaktadır.
114
EĞLENCE
EĞLENCE SEKTÖRÜ TÜRKİYE’DE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR Eğlence sektörünün Türkiye’deki yeri ve büyümesi hakkında değerlendirme yapar mısınız? Dünyada eğlence sektörü büyürken bu büyüme Türkiye’de de devam ediyor. Yaşamın olduğu her alanda oteller, parklar, AVM’ler gibi eğlence yatırımlarını görmekteyiz. Bizim ülkemizde yabancı yatırımcılarla beraber yerli yatırımcıların da sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Turizm alanında yapılan eğlence yatırımları turizmi daha verimli hale getiriyor. Özellikle turizm sektörü ile eğlencenin birleşmesi
DÜNYADA OLDUĞU GİBİ TÜRKİYE’DE DE EĞLENCE SEKTÖRÜNÜN BÜYÜMEYE DEVAM ETTİĞİNİ BELİRTEN OZZYY EĞLENCE DÜNYASI GENEL KOORDİNATÖRÜ OĞUZHAN DAL, “TÜRKİYE PAZARI EĞLENCE SEKTÖRÜNDE GENİŞ BİR PAYA SAHİP VE BU YÖNÜYLE YATIRIMA ÇOK MÜSAİT.” DİYOR.
tercihleri dikkat çekici ve cazip hale getiriyor. Türkiye pazarı eğlence sektöründe yatırıma uygun mu? Türkiye pazarı eğlence sektöründe geniş bir paya sahip ve bu yönüyle yatırıma çok müsait. Ayrıca Türkiye konumu bakımından birçok yabancı firmanın da ilgisine neden olmaktadır. İstanbul’daki en büyük tematik akvaryum ziyaretçilerin ilgisini çekmekte ayrıca su altı dünyasında zevkli bir yolculuğa sürüklemektedir.
Türkiye'de eğlence ve etkinlik denildiğinde akla tema parklar gelmektedir. Ziyaretçiler eğlenceyi özgürce yaşamak istiyorlar. Sektörün yol haritasını nasıl görüyorsunuz? Eğlence sektörünün yol haritasının daha farklı alanlarda da boy göster göstereceğini düşünüyorum. Sosyal ağlar ve akıllı telefonlar sayesinde eğlence sektörünün popülerliği artıyor. Sanayi medeniyetinin, kalabalık metropolleri, beton yığınlarının arasında sıkışan ve stres altına giren insan, boşluk duygusuyla bunalmaktadır. Bizim sektörümüz bir nebze de olsa insanlara yaşamın keyfini almasını sağlamaktadır. Bu nedenle sektör gün geçtikçe büyümesini sürdürecektir diye düşünüyorum.
115
EĞLENCE
MALL REPORT
10. YIL
YENİ NESİL İŞLETME ANLAYIŞIYLA EĞLENCE SEKTÖRÜ GÜÇLENDİRİLMELİ
EĞLENCE SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ HAKKINDA ÖNGÖRÜLERİNİ PAYLAŞAN ENJOY BOWLING İŞLETMECİSİ HALİL KEÇEBİR, ‘‘EĞLENCE TOPLUMUN BİR İHTİYACI VE YATIRIMCILARIN BU İHTİYACI EN DOĞRU ŞEKİLDE KARŞILAMASI GEREKMEKTEDİR.’’ DEDİ. Eğlence sektörü her yıl giderek büyüyen bir iş hacmine sahip. Sektörün şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Günümüzde “Eğlence” toplumun ciddiye alması gereken ihtiyaçlarındandır ve bildiğiniz üzere büyük bir endüstri haline de gelmiştir. Alternatif eğlence unsurlarına ihtiyaç duyulmaktadır, yeni nesil işletme anlayışıyla eğlence sektörünü güçlü kılmamız gerekmektedir.
116
Eğlence sektörüne şu an yapılan yatırımlar karşılığını görebiliyor mu? Maalesef günümüz ekonomisinde eğlence sektörüne yapılan yatırımların karşılığı alınamamakta. Ekonomik daralmalar başladığında ilk olarak eğlence sektörü olumsuz etkilenmekte. Artan maliyetlerin yanı sıra ziyaretçi sayısının azalması, alım gücünün düşmesi nedeniyle gelir kalemlerine maliyetlerin yansıtılmaması gibi sorunlar olmaktadır. Şu an için eğlence sektörü yatırımları yavaşlamış durumda.
kira bedeli politikalarının sürdürülebilir kiracı, kiralayan ilişkisi temelinde olması ve buna benzer konularda yatırımcılara destekleriyle AVM’ler sektörün ilerlemesinde en önemli rolü üstlenmiş olacaktır.
AVM’lerin sektörün ilerlemesinde nasıl bir rolü var? AVM’ler eğlence merkezlerinin en önemli yatırım alanlarıdır. AVM’lerin doğru fizibilitelerinin yapılmış olması, marka karmaları,
Hızla büyüyen bir endüstri halini alan eğlence sektörünün yeni nesil işletmecilik anlayışıyla hareket etmesi ve sektörün tüm paydaşlarının bir araya gelerek daha iyi nasıl yaparız tartışması gerekli.
Eğlence sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Gelecek yol haritası nasıl olacak? Bahsettiğimiz gibi “Eğlence” toplumun bir ihtiyacı ve yatırımcıların bu ihtiyacı en doğru şekilde karşılaması gerekmektedir. Eğlence unsurlarını genişletmek çok çeşitli hale getirmek gerekiyor.
EĞLENCE
MALL REPORT
10. YIL
ATRAX’TA EĞLENCE KALDIĞI YERDEN DEVAM EDECEK
Atrax çalışmaları kapsamında bu yıl da fuara dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda katılımcı ve ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Dev organizasyon oyun dünyasında sahnede yerini almak isteyen markaların, yazılımcıların ve sektör profesyonellerinin bir araya geleceği eğlenceli bir ortamı meraklılarına sunmaya hazırlanıyor.
ATRAX’DA KATILIMCILARINI BU YIL BÜYÜK BİR YENİLİK BEKLİYOR! Eğlence ve rekreasyonun bu büyük buluşmasında kapsamlı içerikleri ile katılımcı ve ziyaretçilerine bir fuardan fazlasını sunacak olan Atrax bu yıl Türkiye’de bir ilke imza atıyor. Türkiye’de son yıllarda hızla büyüyen bir pazar payı olan otomat teknolojileri sektörünü bir araya getirerek sektörün network ihtiyacına cevap veriyor.
13- 15 ŞUBAT 2020 TARİHLERİNDE İSTANBUL FUAR MERKEZİ'NDE GERÇEKLEŞECEK ATRAX 2020 – 8. ULUSLARARASI EĞLENCEETKİNLİK, PARK-REKREASYON FUARI BU YIL DA DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNDEN ÇOK SAYIDA KATILIMCI VE ZİYARETÇİYİ İSTANBUL’DA AĞIRLAMAYA HAZIRLANIRKEN ZİYARETÇİLERİNİ DE HER YIL OLDUĞU GİBİ DOYASIYA BİR EĞLENCEYE DAVET EDİYOR. Eğlence ve rekreasyon sektörünü uluslararası platformda bir araya getiren Atrax bu yıl da eğlence tesisi yatırımcılarını, oyun ve ekipman üreticilerini, etkinlik organizatörü firmalarını, turistik işletme sahiplerini, belediye, AVM yöneticilerini ve mimarları bir araya getirmeye hazırlanıyor.
118
Dünyada oldukça yaygın olan otomat kullanımının son yıllarda Türkiye’de de artması ile birlikte oluşan otomat sektörünün birbiri ile iş yapan tüm alanlarını bir araya getiren Otomat Teknolojileri ve Self Servis Sistemleri Fuarı Vendex ile Atrax Fuarı eş zamanlı gerçekleşiyor.
ULUSLARARASI TİCARİ ANLAŞMALARA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR Sektörün lider firmalarına ev sahipliği yapan platform, güçlü katılımcı ve ziyaretçi profili ile sektör potansiyelini büyütmeyi hedeflerken yeni ticari iş birliklerine de ev sahipliği yapacak. Türkiye ve Afrika, Balkan ve Ortadoğu Ülkeleri, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türki Cumhuriyetleri’nden yoğun katılım ile gerçekleşecek fuarda katılımcı firmalar eğlence ve rekreasyon sektörünün yenilikçi ürün ve teknolojilerini, güncel oyun ekipmanlarını sergileyecek. Uluslararası alanda, ekonomik ve ticari ilişkiler kurulması ve prestijli yatırımların sağlanması anlamında sektörün öncü yıldızı olan Atrax, sektörün merkezi haline gelmeyi hedefliyor. İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleşecek Atrax 8. Uluslararası Eğlence-Etkinlik, Park-Rekreasyon Fuarı 13-15 Şubat 2020 tarihleri arasında; uluslararası alanda ekonomik ve ticari ilişkiler kurmayı, pazardaki payını arttırmayı hedefleyen profesyoneller ve eğlencenin doruklarına ulaşmak isteyen katılımcılar için bu yıl çok önemli bir buluşma noktası olacak.
ORGANİZASYON
MALL REPORT
10. YIL
ZAMANSIZ ORGANİZASYONLAR SÜRPRİZ NİTELİĞİNDE Zamansız organizasyonlardan bahseden Varyasyon Event Ajans Başkanı Eyüp Bolat, “Masal tadında, maskotlu müzikal tiyatro oyunlarımız uygulanabilirliği en kolay ve zamansız organizasyonlarda günü kurtarmak anlamında en ideal organizasyonlarımızdır.” dedi.
tek kelime ile sürpriz olmalı evet. AVM yönetimi için sürpriz, event şirketi için sürpriz, müşteri için de ayrıca en güzel sürpriz. Aslında zamansız organizasyonlar bir nevi organizasyon şirketinin profesyonelliğini ve alana hazır olup olmayışını da ortaya çıkaran eylemlerdir. En uygulanabilir organizasyonlar neler? Her türlü organizasyonun uygulanabilirlik derecesi ayrıdır, o sebeple en uygulanabilirden ziyade uygulanabilirliği kolay organizasyonları konuşmak daha mantıklı olacak bence. Uygulanabilirliği kolay olan organizasyonlar tabii ki sahne organizasyonlarıdır. Zira kostümler ve akan bir metin üzerine planlama yapmak her zaman daha kolay olur. Son dönemlerde daha çok ne tür organizasyonlar talep ediliyor? Yukarıdaki sorunun cevabını burada da tekrarlamak gerekir. Uygulanabilirliği kolay organizasyonlar isteniyor son zamanlarda. Bu da genellikle sahne gösterileri, tiyatro oyunları, TRT Çocuk lisanslı etkinlikler oluyor.
Zamansız organizasyonlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu organizasyonlar müşterilere nasıl kolaylıklar sağlıyor? Malumunuz son dakika planlanmaya çalışılan organizasyonlardır. Sürpriz diye de niteleyebiliriz. Aslında bu sorunun cevabı
120
Bir organizasyon şirketi olarak müşterilerinize sunmuş olduğunuz zamansız organizasyonlarınızdan bahseder misiniz? Sahne üzerinde yapabildiğimiz çeşitli organizasyonlarımız mevcut. Örneğin, Bremen Mızıkacıları veya Ormanlar Kralı Aslan Müzikali gibi masal tadında, maskotlu müzikal tiyatro oyunlarımız uygulanabilirliği en kolay ve zamansız organizasyonlarda günü kurtarmak anlamında en ideal organizasyonlarımızdır.
ORGANİZASYON
MALL REPORT
10. YIL
TURNAGÖL TİYATROSU 21. YAŞINDA
SANBOT ROBOTLAR İLE METROPOL İSTANBUL’DA TURNAGÖL TİYATROSU 21. YILINDA İNSANSI ROBOT SANBOT İLE METROPOL İSTANBUL’DA DAHA ÖNCE YAPILMAMIŞ BİR AÇILIŞ ETKİNLİĞİNE İMZA ATTI.
önemli hastalıklarda tedavi gören hastalara tedavisi süresince manevi destek olan Sanbot, 3 farklı hastane ile uluslararası bir projeye imza atacak.
“AMACIMIZ DÜNYAYI BİRLEŞTİRMEK”
Turnagöl Tiyatrosu 21. yılında çağı takip eden ve bunu yaparken her yaştan kitleyi etkinliklerine katarak bu kez de Metropol İstanbul’da daha önce yapılmamış bir açılış etkinliğine imza attı. Açılışa gelen misafirler insansı Robot Sanbot ile çok eğlendi. 10 gün boyunca devam eden etkinliğe katılım çok yoğun oldu. Misafirler teknolojinin doğru bir şekilde kullanıldığında insan hayatını kolaylaştırdığını Sanbot Robot ile deneyimlediler. Türkiye’de ilk kez yapılacak olan ve tüm hakları Turnagöl Tiyatrosuna ait olan Arkadaşım Sanbot adlı oyun ile çocuklar çok farklı bir tiyatro oyunu izleyecekler. Sanbot Robot sadece bir tiyatro oyununda yardımcı
122
oyuncu olarak değil birçok konuda hizmet ve destek olan bir robot. Cihan Turnagöl, bu robot ile çok farklı bir sosyal sorumluluk projesine de imza atacak. Yurt dışında
Turnagöl Tiyatrosu’nun kuruluşu amacının sadece tiyatro oyunu ya da bir etkinlik gerçekleştirmek olmadığını belirten Cihan Turnagöl, “İnsan eğer sanatçı ise topluma hizmet etmeli. Toplumda eksik olan konuları bularak, bu konulara destek olacak kişileri ihtiyaç sahipleri ile buluşturmak çok önemli. Bu sene 2420. Bölge Rotary STK Başkanı olarak görev yapıyorum. Bu görev çok önemli. 2 ay gibi kısa bir sürede eğitimden, sağlığa birçok proje gerçekleştirdim. 20 yıl önceki çocuklar şimdi 26 yaşında oldu. Benim tiyatromun adını gördüklerinde sadece bir oyuna gittik çok eğlendik demesinler, adımı duyduklarında bu tiyatro hayatımıza dokunmuştu desinler. Biz tiyatro olarak dünya ile barış içinde, iyi insanlara ve doğamıza destek olmaya devam edeceğiz. Bizim amacımız dünyayı birleştirmek.” dedi.
ÜRÜN HİZMET
MALL REPORT
10. YIL
SÜRDÜRÜLEBİLİR GÜVENLİK YAKLAŞIMI TOPLUMSAL YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTECEK SEKTÖREL KALKINMAYA BÜTÜNLEŞİK SEVİYEDE BAKTIKLARINI BELİRTEN GENSER GÜVENLİK SİSTEMLERİ OPERASYON DİREKTÖRÜ ALPASLAN EDGÜ, “SEKTÖRDEKİ AKTÖRLERİN REFAHINA VE TERCİHLERİNE ODAKLANMAKTAYIZ.” DİYE KONUŞTU. Genser Güvenlik Sistemleri Operasyon Direktörü Alpaslan Edgü: “Genser Güvenlik Sistemleri A.Ş. olarak Sürdürülebilir güvenlik yaklaşımını; sürdürülebilirlik kavramının toplumsal süreçleri biçimlendiren bir ilkeye dönüşmesiyle, “sürdürülebilir kalkınma” gündemi ana başlığı altında analiz etmekteyiz. Sürdürülebilir güvenlik yaklaşımımız; işgücü, müşteri ve firma hedeflerinin ve sorunlarının karar verme süreçlerinde bütünleştirilmesini ve bu çerçevede bütünleşik bir bakış açısının yerleştirilmesini temele almaktadır. Tüm süreçlerimizi ve projelerimizi yönetirken hedeflerimizi, tüm tarafların maksimum fayda ve motivasyon elde etme stratejisi üzerine inşa ediyoruz.” Toplumsal ve çevresel boyutları ile birlikte tüm sorunları dikkate aldıklarının altını çizen Alpaslan Edgü, “Güvenlik hizmetinin; sürdürülebilirlik kavramını esas alarak kalkınabilmesi ve toplumsal gelişmeye katkı sağlaması için, hem mali hem de toplumsal ve çevresel boyutları ile birlikte tüm sorunları dikkate alan bütünleşik bir organizasyon olarak hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Müşteri, firma, işgücü, bireyler, toplum ve devletin birbirleriyle etkileşimini gerektiren bu ilkemiz sektörün doğal süreçleri ve toplum arasında bir denge kurmayı amaçlamaktadır. Zira sürdürülebilir olmayan uygulamalar mali, sosyal ve hukuki sorunlara yol açmakta; bunlar ise, sorunlarla başa çıkma gücü olmayan organizasyonlarda istikrarsızlıklara yol açmaktadır. Bu istikrarsız yapılar toplum gözünde genel manada güvenlik hizmeti imajını zedelemektedir.” açıklamasında bulundu.
“Sürdürülebilirlik çalışmaları arttırılmalı” Sürdürülebilirlik kavramını; ekonomik, toplumsal, kültürel ve kentsel-çevresel bileşenleriyle bir sistem yaklaşımı çerçevesinde ele aldıklarını belirten Edgü, “Bu sistemi oluşturan ve karşılıklı ilişki içerisindeki bileşenlerin birbirleriyle ve dış çevreyle etkileşimine odaklanan bir düşünme biçimini savunuyoruz. Buna göre, sektörümüzdeki yapılar çevresiyle ve birbiriyle kaynak alış verişi içinde olan açık sistemlerdir ve bu yapılardan birinin yanlış yöne hareket etmesi tüm sektörü olumsuz etkilemektedir. Devlet güvenliğine vurgu yapan bir güvenlik yaklaşımından toplumun ve bireylerin güvenliğine vurgu yapan bir güvenlik
124
SERVET AYAN Mali ve İdari İşler Direktörü yaklaşımına geçilmesi ve güvenliğin sivil aktörlerin denetim pratikleri ile yaygınlaşması tüm bina, tesis ve kamusal ortak alanlarda sürdürülebilirlik çalışmalarının arttırılması gereğini doğurmaktadır.” sözlerini ekledi. Genser Güvenlik Sistemleri Operasyon Direktörü Alpaslan Edgü: “Genser olarak, “devlet-toplum ve çevre” bütünleşmesini önermekte ve güvenlik sektöründe sürdürülebilir kalkınmanın top-
ALPASLAN EDGÜ Operasyon Direktörü lumsal, ekonomik ve çevresel bileşenleriyle birlikte hareket etmesiyle ivme kazanacağına inanmaktayız. Sürdürülebilir bir güvenlik yaklaşımının toplumsal yaşam kalitesini yükselteceğine inanarak, hizmetlerimizin odak noktasına; Kurum inşası, Güvenlik sektörü reformu çalışmaları, Mesleki profesyonelleşme, Enerji ve kaynak verimliliği yönetimi, Ekonomik yatırım, Doğal kaynakların uyum sağlayıcı yönetimi prensipleri koymaktayız.”
ÜRÜN HİZMET
MALL REPORT
10. YIL
Doğu'daki projelerin yönetimi Elazığlı firmaya emanet
en büyük yönetim firmalarından biri olmuştur. Şeffaf, dürüst ve müşteri memnuniyetini esas alan yapımız ile çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Verdiğiniz hizmetlerden bahseder misiniz? Neler yapıyorsunuz? Projelerin inşaat teslim sürecinden başlayarak işletme bütçesi hazırlanmasından, temizlik, güvenlik, müşteri ilişkileri, resmi kurumlarla iletişim kurulması, mali işler ve hukuki danışmanlık gibi tüm alanlarda hizmet sunmaktayız. Ayrıca 7/24 acil müdahale gerektiren durumlarda da teknik ekibimizle sorunların çözümü konusunda kesintisiz hizmet vermekteyiz. AREA Yönetim Hizmetleri bünyesindeki personelleri nasıl bir eğitimden geçiriyorsunuz? Merkez ofis personellerimiz koordinasyon, personel yönetimi ve idaresi, müşteriyi doğru anlama ve sorunlara çözüm üretimi konularında eğitim almaktadır. Saha personellerimiz ise proje özelliğine göre sürekli olarak eğitimlerden geçmektedir. Eğitimlerimizin hedefinde Area Yönetim hizmetlerini temsil eden çalışanlarımızın güler yüzlü ve anlayışlı olmaları vardır.
AREA ŞİRKET SAHİBİ BURAK AKSOY: “ŞEFFAF, DÜRÜST VE MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİ ESAS ALAN YAPIMIZ İLE ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM ETMEKTEYİZ.” AREA Yönetim Hizmetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? 2015 yılında başta Elazığ olmak üzere apartman, site ve iş merkezi gibi toplu yapıların yönetimi amacıyla kurulmuş olan Area Yönetim bu gün 50’den fazla çalışanı ile doğunun
Üstün nitelikli hizmet verebilmek için belirlediğiniz kalite standartlarınız var mı? Kaliteyi nasıl sağlıyorsunuz? Kalite standartlarımızın temelinde müşteri memnuniyetini esas alarak teknolojiyle entegre sistemler geliştirmek, nitelikli ve sürekli eğitim gören personellerle hizmet kalitemizi arttırmak vardır. Kalitemizin sürdürülebilirliğini kılmak için teknolojiyi çok iyi takip ediyor ve personel eğitimlerine önem veriyoruz. Müşterilerinize hizmet verirken öncelikleriniz neler oluyor? Müşteri memnuniyetini sağlamak adına neler yapıyorsunuz? 24 saat hizmet esasına dayalı, yaşam alanlarının tamamında oluşabilecek aksaklıklara anında müdahale etmek güler yüzlü personellerimizle müşterilerimizin ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde cevap verebilmek. Ortak alanların sürekli temiz, bakımlı ve güvenli olabilmesini sürdürülebilir kılmak. Gelecek dönem hedefleriniz nelerdir? Yeni projeleriniz olacak mı? Gelecek dönem hedeflerimizin başında doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’deki projelerin yönetiminde tercih edilen markalar arasında yer almak bulunuyor. Birçok yeni proje ile de sözleşme imzalamış bulunmaktayız. Özellikle Avm yönetimi için ayrı bir proje hazırlamaktayız. 2020 yılı itibariyle artık Area Yönetim markasını Avm’lerin yönetimi noktasında da hep birlikte göreceğiz.
126
ÜRÜN HİZMET
MALL REPORT
10. YIL
EN BÜYÜK GÜVENCEMİZ ESKİ FİRMALARIMIZIN BİZE REFERANS OLMALARIDIR UÇAR GRUP ŞİRKET SAHİBİ ŞADUMAN UÇAR: “TEMİZLİK HİZMETİNDE KULLANILAN MALZEME VE İLGİLİ PROJELERDE ÇALIŞACAK PERSONELİN SEÇİMİ, EĞİTİM VE DENETİMİ MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİDİR.” Uçar Grup’un temizlik hizmetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Uçar Grup, temizlik hizmetini kendine misyon edinmiş bir firmadır ve 30 yıla yakın tecrübemizle sadece temizlik projelerinde görev yapmıyoruz. Aynı zamanda bahçe ve bitki bakımı, teknik personel istihdamı, özel güvenlik hizmetleri, kurumsal zincir restaurant gruplarına bulaşıkhane temizlik hizme-
ti, komi, garson, aşcı veya aşcı yardımcısı istihdamı hizmetinde de bulunuyoruz. Bunun yanı sıra ayrıca insan kaynakları alanında, bordrolama hizmeti, teşvik yönetimi, danışmanlık hizmetlerimizde vardır. Hangi alanlara temizlik hizmeti sağlıyorsunuz? Holdinglerin ofis alanları, banka şubeleri, yabancı bankaların şubeleri, faktoring firmaları, konsolosluklar, hastane, okul, spor salonları, sinema salonları, binalar ve siteler, kurumsal zincir restaurant grupları, temizlik hizmeti sağladığımız alanlardan başlıcalardır. Sürdürülebilirliği sağlayan unsurlar nelerdir? Bunun için neler yapılmalı? Anlaşma yaptığımız firmalarla uzun yıllardır çalışıyoruz. 10 yıldan fazla çalıştığımız firmalarımız da mevcut. Temizlik hizmeti olarak başladığımız projelerimizde yıllar içinde, müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu diğer hizmet alanlarımız olan bahçe bitki bakımı, özel güvenlik
128
hizmetleri, teknik personel istihdamı v.s gibi hizmetleri de bizden istemektedirler. Bu da verdiğimiz hizmetin kalitesini göstermekte. Müşteri, karşısında anında sorunlarına cevap verebilen bir firma ile muhatap olduğu ve butik hizmet aldığı için diğer alanlarımızdan da faydalanmak istiyor. Firmalarla uzun yıllardır çalıştığımızdan, o projelerde çalışanlarımızda uzun yıllardır aynı projede çalışmakta, personel sirkülasyonu olmamaktadır. Hizmet kalitesi ve çalışan memnuniyeti sürdürülebilirliği sağlayan unsurların başındadır. Uzun yıllar çalışmanın getirdiği istikrardan dolayı hem hizmet verdiğimiz müşteri memnuniyeti hem de iç müşteri memnuniyeti sağlandığından 30 yıla yakın hizmet hayatımızda mahkemelere intikal hiçbir iş davamız yoktur. 30 yıla yakın tecrübemizin getirmiş olduğu bilgi birikimi ile birlikte merkezi kadromuzda görev yapan operasyon yöneticilerinin mesleklerinde başarılı kişiler olması ve çok tecrübeli insan kaynakları ekibimiz hizmetimizin kalitesini artırmaktadır. Tecrübemizle oluşturduğumuz iş akışları ve prosedürlerle hem hızlı hem de daha verimli çalışıyoruz. Standart uygulamalarla yapılan işin kalitesi verilen hizmete yansımaktadır. Müşteri memnuniyeti sürdürülebilirlikte ne kadar önemli? Temizlik hizmetinde kullanılan malzeme ve ilgili projelerde çalışacak personelin seçimi, eğitim ve denetimi müşteri memnuniyeti açısından çok önemlidir. Yaptığımız anketlerde de kalitemizi ölçebiliyoruz. Yeni firmalarla çalışmaya başlayacağımız zaman en büyük güvencemiz eski firmalarımızın bize referans olmalarıdır.
ÜRÜN HİZMET
MALL REPORT
10. YIL
MOMODA TÜRKİYE’DE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
MOMODA TÜRKİYE’NİN DANIŞMANLIĞINI YÜRÜTEN YKG PERAKENDE KİRALAMA VE MARKA DANIŞMANLIĞI KURUCUSU İBRAHİM DÜZENLİ, 3 YIL İÇERİSİNDE 5 BİN ADET MASAJ KOLTUĞUNA ÇIKMAYI HEDEFLEDİKLERİNİ SÖYLÜYOR. Danışmanlığını yürüttüğünüz dünyanın en büyük Momoda firması hakkında bilgi verebilir misiniz? Momoda, 2015 yılında Şanghay’da kurulmuş genç bir firmadır ancak arkasında 20 yıldan uzun bilgi birikimi olan sektörün en büyük üreticisi ROTAI vardır. Şirket stratejisinde, birlikte gelir veya kira paylaşımı üzerinden karşılıklı projeler üretiliyor. Momoda SPA koltuklar, rahat bir yaşam tarzı sağlıyor. Çin’de havalimanları, hızlı tren istasyonları, sinemalar, alışveriş merkezleri, oteller, vb. kanalları kapsayan 360'dan fazla şehirde yer alıyor. Pazarda 70 binden fazla Momoda masaj koltuklarının işletmesi yürütülüyor. Hedef müşteriler, 18-45 yaş grubudur. Şu anda ana tüketici felsefesi “Bir mola ver, bir VSPA'ya sahip ol!” Türkiye’de faaliyet göstermeye başladınız. Peki, anlaşma yaptığınız yerler nereler? Her geçen gün operasyonumuz büyüyor. 150 bin USD veya 500 bin USD yatırım
130
yapılıyor. AVM’nin doğru anchor markalarında yerleşim yapılması için yoğun çaba sarf ediliyor. Bu kadar özverili çalışmanın ardından AVM’nin ortasına 1 TL ile çalışan koltuk yerleştirilmesinin ne kadar doğru olduğu düşündürücü. Momoda koltuklar AVM’lerde çekim gücü oluşturuyor, aynı zamanda beyaz yakalı müşterilerin de devamlılığını oluşturuyor. Momoda Türkiye olarak 212 Power Outlet AVM, İstMarina AVM, Bursa Korupark AVM, Zafer Plaza AVM ile Cevahir Funlab, İstanbul Forum Funlab, Eskeşehir Neo Funlab, Çorum Funlab, Ankara 365 AVM, Marka Bursa AVM, Deepo Outlet AVM, Bursa KentMeydanı AVM, Bursa İnegöl AVM, Antalya Terracity AVM, Ankara Podium AVM, Kırıkkale Podyum AVM, Mersin Marina AVM, Ümraniye Canpark AVM, MetroCity AVM, Beylikdüzü Migros AVM, Perlavista AVM, Torium AVM, Denizli Teras Park AVM, Atlaspark AVM, Novada Ataşehir AVM, Watergarden AVM, Anatolium Bursa AVM, Tekira AVM, Ankara One Tower AVM, Ankara Acity AVM mağazalarında işletmeye başladık. Momoda SPA koltuklar nasıl çalışıyor? Müşterilerin tercihine göre 5, 10, 20 TL kağıt para ile çalışıyor. Müşterilerimiz
SPA yaptırırken kullanmış olduğu telefonunu bedelsiz şarj edebiliyorlar. İstendiği takdirde aplikasyonu kendi telefonlarına indirerek ve QR kodu okutarak kredi kartı ile ödeme yapılabiliyor. Daha fazla AVM’de yer almak gibi düşünceleriniz var mı? Gelecek dönem hedeflerinizde neler var? Tabii ki. 3 yıl içerisinde 5 bin adet masaj koltuğuna çıkmayı hedefliyoruz. İşletmesini yaptığımız noktaların dışında ev, ofis, otel, üniversite, havalimanı, hastane vs. gibi alanlara konumlanmayı planlıyoruz. Aynı zamanda, Türki Cumhuriyetleri, Balkan ülkeleri, Avrupa ve ABD ile master franchise görüşmeleri yapıyoruz.
MALL REPORT
10. YIL
MAKALE
Entegre OSGB Kurucu Ortağı Yunus Nazırlı
ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDE İSG: İŞ İZİN SİSTEMİ UYGULAMALARI
Gün içerisinde müşterilerin ziyaretleri esnasında dahi birçok teknik operasyonu bünyesinde barındıran AVM’ler geceleri ise bambaşka bir tesise dönüşürler. Herhangi bir AVM müşterilerine kapılarını kapamasından bir sonraki günkü açılış saatine kadar hummalı çalışmalara sahne olur. İşte hem gündüz hem gece gerçekleştirilecek bu teknik çalışmaların risklerinin yönetimi için iş izin sistemine geçiş bir zorunluluktur. AVM’lerde iş izin sisteminin nasıl kurulması ve işletilmesi gerektiğine geçmeden önce “iş izin sistemi” başlığını biraz açmak ve ardından bu sistemin AVM’lerde nasıl kullanılabileceğine dair örnekler vereceğim.
İş İzin Sistemi İş izni sistemi; bir kuruluşun faaliyetleri esnasında potansiyel olarak tehlikeli olan, rutin ve rutin olmayan faaliyetlerin güvenli şartlar altında gerçekleştirilmesinin sağlanması için oluşturulmuş sistemi tarif eder. Bu sistem çoğu zaman prosedür ya talimat bazlı olarak tanımlanır. İş izin sistemi, belirtilen “izne tabi” faaliyetler için bir kontrol sistemidir. Bu yaklaşıma göre yürütülecek faaliyetlerin risklerinin yönetimine ilişkin kapsamlı bir çalışmanın yürütüldüğü beyan edilmeli ve daha sonrasında bu işin gerçekleştirilmesine “izin verilmesi” gerekir. Buradan hareketle “izin isteyen” ve “izin veren” mekanizmasının bu sistemin doğrudan bir parçası olduğu belirtilebilir. Bu mekanizmadaki pozisyonlar gerçek kişi ya da kişiler olabileceği gibi tüzel kişiliklerde olabilir. Genel olarak “güvenli çalışma yöntemi” ile uyumlu olan bu izin başvurularında aşağıdaki hususların belirtilmesi istenir: • Yürütülecek faaliyetin tanımı • Faaliyete dair iş yapım/imalat yöntemi • Çalışanların yetkinliklerinin beyanı, • Kullanılacak ekipmanların tanımı, • Kullanılacak KKD’lerin tanımı,
132
• Faaliyete özgün JSA (İş Bazlı Emniyet Analizi) ve alınacak güvenlik tedbirleri • Görev, yetki ve sorumlulukların açık tanımı Belirtilen çerçeveye uygun olarak “izin talep eden” kişi/kuruluş beyan ettiği içeriğin kuruluş içerisinde tanımlı güvenli çalışma prosedürlerine uygun olup olmamasına göre izin alır ve çalışır. Aksi durumlarda talepte bulunanlardan izin sistemindeki eksikliklerini gidermesi beklenir ve daha sonra yeterli iyileştirme çalışmaları yapıldıktan sonra çalışmalara başlanılması sağlanır. AVM’lerde hangi faaliyetlerde iş izin sistemi uygulanmaktadır? Faaliyetlerin niteliği bakımından AVM’leri ilgilendiren, uluslararası alanda en sık iş izni uygulanan 10 faaliyet şu şekildedir: 1. Yüklenici ve/veya tedarikçiler tarafından yapılan işler 2. Sıcak çalışma (açık alev kullanımı, kaynak faaliyeti ve alevlenebilir ortamlarda kıvılcım veya ısı çıkaran ekipmanla çalışma, vb.) 3. Kapalı alana giriş gerektiren çalışmalar 4. Kaldırma ve indirme operasyonları 5. Yüksekte çalışma gerektiren faaliyetler 6. Elektrik bakım-onarım işleri 7. Alevlenebilir/patlayıcı ortamlarda yapılan işler 8. Yüksek sıcaklık/basınç olan ortamlarda yapılan işler 9. Tehlikeli kimyasallara maruziyet söz konusu olan ortamlarda yapılan işler 10. Oksijen yokluğu veya fazlalığı olan ortamlarda yapılan işler AVM'lerdeki iş izin sistemi kullanılmasına neden olan faaliyetler nelerdir? Böyle bir sisteme gereksinim duyulmasının sebebi AVM’ler içerisinde onlarca farklı firmanın faaliyet gösteriyor olmasıdır. Kiralama alanları ve ortak alanlarda gün içerisinde ve akşam saatlerinde birçok firma, birbirinden farklı süreçlerde faaliyet göstermektedir. Her firmanın yapacağı iş ile ilgili tehlikelerin
MAKALE
önceden belirlenip yapım yöntemine göre tedbirler alınması AVM’lerde çalışanların ve ziyaretçilerin güvenliği açısında kritik bir öneme sahiptir. Ortak alanlar ve kiralanan alanlarda tadilat, onarım, bakım vb. faaliyetlerde bulunan firmalar yürüttükleri iş nedeni ile birçok tehlikeyi beraberlerinde getirirler. Bu riskler bazen sadece ilgili firmanın çalışmalarını ilgilendirse de çoğu durumda tüm tesisin güvenliğini tehdit eder. Örneğin AVM dış cephe temizliği, tadilat-bakım-onarım sırasında merdiven iskele kullanımı, kenar korkuluk yapımı ve bakımı gibi süreçler, bu faaliyetleri yürüten kişiler için yüksekte çalışma ile ilgili riskleri beraberinde getirir.
İş izin sisteminin kurulması ve işletilmesi AVM’lerde yürütülen işlerin risk analizinin yapılarak hangi yüksek riskli faaliyetlerin iş izin sistemine tabi tutulacağı netleştirilmelidir. İş izin sistemine tabii faaliyetler için tanımlı güvenli çalışma prosedürleri hazırlanmalı ya da gözden geçirilmelidir. Bu prosedürlerde tarif edilen güvenlik yeterliliklerini sağlayacak bir iş izin sistemi kurulmalıdır. Bu izin sistemi dokümante edilmeli ve işletilebilir olmalıdır. Bu noktada hızlı, etkin ve sonuç veren “gerçek” bir sisteme ihtiyaç bulunmaktadır. Zira çoğu örnekte iş izin sisteminin disiplinsiz uygulanması nedeni ile ciddi kayıplar yaşanmaktadır. Bu çerçevede kurulan sistem gereklilikleri ve işleyiş hakkında öncelikle AVM çalışanlarına daha sonra AVM içerisinde kiralama yapan firmalar veya taşeronlara gerekli bilgilendirmeler yapılır.
2. İzin talebi AVM İSG ve Teknik Birimi tarafından incelenerek onaylanır ya da reddedilir. 3. Reddedilen taleplerin gerekçeleri ile ilgili kişi ya da kuruluşa bildirilir. 4. Onaylanan çalışmalar ile ilgili güvenlik birimine bilgi verilerek “yetkilendirilmiş kişilerin” AVM içerisine alınması sağlanır. 5. İzin almış çalışmalar yerinde İSG yetkililerince gözetlenir ve gerekli müdahaleler yerinde yapılır. İzin iptal edilebillir. İlgili çalışma bittiğinde izin kapatılır.
Dijital İş İzin Sistemi İş izin sistemi için çeşitli yöntemler uygulanmaktadır. Ağırlıklı olarak dokümantasyon bazlı yürütülen bu faaliyetlerin etkinliği ise tartışmalıdır. Zamanla yarışılan birçok faaliyetin yürütüldüğü AVM’lerde etkin bir iş izin sisteminin kurgulanması büyük öneme sahiptir. Dijjital iş izin sistemi, kağıt üzerinde yürütülen faaliyetlere göre birçok avantaja sahiptir. Bu sistem AVM için tasarlanan bir yazılım aracılığı ile gerçekleştirilir. Yazılım ile şu avantajlar sağlanabilmektedir: 1. İzin talepleri yazılıma yüklenir. Böylelikle işe ilişkin tüm detaylar kayıt altına alınır. 2. Talepleri cevaplayacak yetkililer incelemelerini dijital ortamda yapar ve onaylar/reddeder. 3. Onay makamında özel yetkilendirmeler yapılabilir.
AVM’ler iş izin sisteminin işletilmesindeki adımlar şu şekildedir:
4. Kayıt altına alınmış çalışma diğer paydaşlara (güvenlik, İSG vb.) hızlı ve belirlenen içerikle paylaşılır.
1. İş iznine tabi faaliyeti yürütecek kişi ya da kuruluş izin talebinde bulunur.
5. İSG birimi beyan edilen çalışma usulüne göre çalışma yapılıp yapılmadığını denetler ve sistem geri bildirimde bulunur.
133
ÜRÜN HİZMET
MALL REPORT
10. YIL
OKULLAR GERÇEKTEN GÜVENLi Mİ? ISS BAHÇE ATÖLYESİ’NDE EĞİTİMLER HIZLA DEVAM EDİYOR BİLGİ BİRİKİMİ VE YILLARIN VERDİĞİ TECRÜBEYLE SEKTÖRÜN ÖNCÜLERİNDEN OLAN ISS, BİTKİ VE BAHÇE KONULARINDA DA EN İYİYİ SUNUYOR. Çok yönlü hizmet anlayışıyla doğa meraklılarının da ilk adresi olan ve teknolojiyi, yenilikleri yakından takip edip çözümlerine adapte eden ISS, Bahçe Atölyesi ile toplumsal çevre bilincine de katkı sağlıyor. Bahçe Atölyesi, 2018 yılında İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi işbirliği ile açıldı. Bahçıvanlık Eğitim
134
ve Uygulama Merkezi bünyesinde bulunan ve ülkemizin en kompleks bahçe işleri ve sanatları eğitim merkezi konumunda yer alan Bahçe Atölyesi, evlerinin balkonlarını, salonlarını, odalarını ve tabii ki bahçelerini kendi elleriyle güzelleştirmek isteyen kişilere düzenlediği eğitimler, workshoplar ve etkinlikler ile rehberlik ediyor. ISS Bahçe Atölyesi ile hayatınıza yeşilliklerin ve tüm renklerin can veren güzelliğini katın. Bahçe Atölyesi’nde düzenlenen atölyeler: Pratik bahçecilik, herb garden, teraryum, orkide bakımı gibi kısa programların yanı sıra, daha uzun eğitim planlayanlar için 5 günlük bahçıvanlık eğitim programından oluşuyor.
Son yıllarda yaşanan bazı olaylar, okul güvenliği konusunda velilerin kaygılarını artırdı. ISS Proser, 2019-2020 eğitim-öğretim yılının arifesinde en değerli hazinemiz çocuklarımızın emanet edildiği okulların güvenliği hakkında önemli bilgiler verdi. Okullardaki güvenlik uygulamaları planlanırken, çocukların kendilerini aynı zamanda rahat ve sıcak bir ortamda hissetmeleri oldukça önemli. Bir anlamda okul güvenliğindeki yenilikçi yaklaşımlar, çözümleri de beraberinde getiriyor. Hayati önem taşıyan okul güvenliği konusunda fark yaratan hizmetler sunan ISS Proser’in Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Genel Müdürü Atilla Aydemir de yeni eğitimöğretim dönemi yaklaşırken personel donanımının ve eğitimin bu konuda kilit rol oynadığını belirterek şunları söyledi: “Çocuklarımızın günün büyük bir kısmını geçirdikleri okullarda güvenliği tam anlamıyla sağlamak için personel eğitimlerimize çok yoğun emek harcıyoruz. Genel eğitimlerin yanı sıra her ay ISS Mükemmeliyet Merkezi tarafından hazırlanan eğitimler, okullarda görev yapan personellerin tümüne veriliyor. Bunun yanı sıra yılda dört geniş çaplı toplantı düzenlenerek tüm güvenlik personellerinin katılımı sağlanıyor. Bu toplantılara ISS Proser tarafından okul yöneticileri de misafir olarak davet ediliyor.
ÜRÜN HİZMET
MALL REPORT
10. YIL
İLERİ TEKNOLOJİ ÇÖZÜMLERLE DEPOLARDA ÜST DÜZEY GÜVENLİK YANGIN, HIRSIZLIK, SABOTAJ VE DİĞER DOĞAL UNSURLARA KARŞI DEPOLARI GÜVENLİ HALE GETİREN SENSORMATIC, İLERİ TEKNOLOJİ ÇÖZÜMLERİYLE OLASI SORUNLARIN HIZLI TESPİTİNİ, UZAKTAN İZLEMEYİ VE ERKEN MÜDAHALEYİ MÜMKÜN HALE GETİRİYOR. uzaktan bağlanılarak izinsiz giriş olup olmadığını kontrol edebiliyor. Sonrasında, belirlenmiş güvenlik senaryolarına göre müşteri veya kolluk kuvvetleri bilgilendirilebiliyor ve hızlı şekilde müdahale gerçekleştirilebiliyor.
Elektronik güvenlik alanındaki entegre çözümleriyle Sensormatic, perakendecilerin, üretim tesislerinin ve lojistik şirketlerinin depoları için ihtiyaca göre farklı seviyelerdeki güvenlik çözümleri ile hem güvenlik hem de verimliği sağlıyor. Depolarda mesai saati sona erdiğinde kapılar kapanıyor, geçiş kontrol sistemi ile entegre çalışan alarm sistemi aktif hale geliyor. Tüm kapalı alanlarda kurulabilen alarm çözümleri, hareket sensörleri sayesinde devrede olduğu sürece, izinsiz girişler olduğu taktirde uzaktan izleme merkezine bilgi iletebiliyor. Uzaktan izleme merkezi alarm durumunda güvenlik senaryosunu devreye sokmadan önce kameralara
GEÇİŞ KONTROL TEKNOLOJİLERİ İLE HER ŞEY KONTROL ALTINDA Depolarda farklı güvenlik ihtiyacı seviyelerine göre farklı geçiş kontrol teknolojileri sunulabiliyor. Bazı alanlarda sadece kartlı geçişle giriş-çıkış yapılırken, güvenlik seviyesinin daha yüksek olması gereken, gizlilik içeren alanlarda biyometrik geçiş kontrol çözümleri kullanılıyor. Güvenlik ihtiyacına göre parmak
ERKEN YANGIN TESPİTİ İLE HASAR EN AZA İNDİRGENİYOR Depoların taşıdığı önemli risklerden biri de yangın. Elektrik kontağı veya insan faktörü kaynaklı yangın olaylarının yanı sıra, kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar da depolar için ciddi tehdit olarak sayılabilir. Yangın alarm sistemleri, yangın dedektörleri, doğru değerlendirme yapılarak gerekli iletişimin kurulmasını sağlayan kontrol paneli ve sesli görsel uyarı cihazları gibi bileşenler ile birlikte devreye giriyor. Yine hızlı müdahale imkanı için Video Tabanlı Yangın Algılama (VFD), farklı elektronik güvenlik sistemleri ile entegre olarak çalışıyor. Sensormatic tarafından sunulan yeni nesil Video Tabanlı Yangın Algılama Çözümü, mevcut sistemlerin hatalı ya da geç algılayabileceği yangınları doğru bir şekilde ve daha erken tespit edebiliyor.
136
izi, parmak damarı ya da iris okuma gibi biyometrik teknolojiler sisteme kolaylıkla entegre edilebiliyor. Kartlı geçiş sistemleri, özel bir uygulama ile mobil cihazlar ve akıllı saat gibi giyilebilir teknoloji ürünleriyle de uyumlu çalışabilir hale getirilebiliyor. Personel giriş-çıkış kayıtlarının tutulması ve Sensormatic’in geliştirdiği özel bir yazılım olan Passlogic üzerinden raporlanması da bir başka avantaj olarak öne çıkıyor.
ÜST DÜZEY GÜVENLİK Depo güvenliğinin temelinde bulunan video izleme sistemleriyle, gerçekleşen tüm hareketler kayıt altına alınabiliyor, olağan veya olağanüstü olaylar tanımlanarak güvenlik senaryoları üretilebiliyor. Geçiş kontrol, yangın algılama ve alarm sistemleri ile doğrudan entegre olan video izleme sistemleri, önceden belirlenen senaryolar dahilinde izleme gerçekleştiriyor. Oluşabilecek herhangi bir güvenlik ihlali durumunda video analiz sistemleri ilgili görüntüyü anında güvenlik görevlilerinin ekranına iletiyor. Olay anında yapılan sesli anons ile olası bir ihlal gerçekleşmeden engellenebiliyor.
ÜRÜN HİZMET
ŞAHSUVAROĞLU AMBİYANS SİTESİ UMUR BİNA VE TESİS YÖNETİM HİZMETLERİ’Nİ TERCİH ETTİ Tuzla’da 17 bin 609 metrekare alanda yükselen Şahsuvaroğlu Ambiyans, bölgede bulunan elit projelere göre öncü nitelikte özellikleri, alt yapısı ve kurumsal geçmişi ile Şahsuvaroğlu Grubu imzası taşıyor. Umur Bina ve Tesis Yönetim Hizmetleri olarak yönettikleri projelere değer katmaya, sektörde alanında uzman, memnuniyet hedefi ile koşan profesyonellerle çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Umur Bina ve Tesis Yönetim Hizmetleri Kurucularından Can Umur, “Türkiye’de sektörümüze güveniyoruz. Gelişen teknolojileri
son kullanıcıya sağlayarak, yüksek kali- yi hedefliyoruz. Şahsuvaroğlu Grubute ile konforu arttırmayı bunu yaparken na, Ambiyans projesinde bizi tercih de maliyetleri artırmayı değil düşürme- ettikleri için teşekkür ederiz.” dedi.
HİZMET YÖNETİMİ SEKTÖRÜNDE TEKNOLOJİ DEVRİMİ
Dünya genelinde 427 bin çalışanıyla 72 ülkede hizmet veren Sodexo, global bilgi birikimini güncel teknolojilerle birleştiriyor. Yemek, temizlik, bina yönetimi, teknik bakım, enerji yönetimi, bahçe bakımı ve peyzaj, resepsiyon, dokümantasyon yönetimi gibi pek çok alanda hizmet veren Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi, çalışma alanlarında yaşam kalitesini yükseltmeye ve verimliliği artırmaya odaklanıyor. Hizmetlerinin temelinde hem kuruma özel ihtiyaç yönetimi yaparak verimlilik sağlamak hem de daha mutlu çalışma alanları yaratmak olduğunu anlatan Sodexo Türkiye CEO’su Ahmet Zeytinoğlu, “Kaynak yönetimi hem sürdürülebilirlik açısından hem de maliyet yönetimi açısından çok önemli.” dedi. Hizmet verdikleri iş yerlerinde bunu sağlamak için iş süreçlerimize teknolojiyi dahil ettiklerini anlatan Zeytinoğlu, “Tuvaletlerdeki havlu sayacı ve çöp kovasındaki doluluk oranlarını kurduğumuz sistem üstünden tabletler aracılığıyla takip ediyoruz. Bu sistemde son temizlenme zamanı görüyor ve planlama yapıyoruz. Kullanılmayan bir tuvaleti yeniden temizlememizi önleyen bu sistem ile zaman, enerji ve malzeme tasarrufu sağlıyoruz.” diye konuştu. Akıllı menü sistemi ile çalışanlara ertesi günün yemeklerini seçme fırsatı sunduklarını belirten Zeytinoğlu, “Çalışanlara yemekhanede tabletler üstünden ertesi günün menüsünden istedikleri alternatifleri seçmelerini sağlıyoruz. Bu sayede hem yemek israfını önlüyoruz hem de şeflerimizin çalışanlara bir önceki gün seçtikleri yemekleri hızlıca servis etmelerini sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.
137
ÜRÜN HİZMET
MALL REPORT
10. YIL
FORM, ISI POMPALARINDA ‘’YERLİ MALI’’ SERTİFİKASINI ALDI İklimlendirme sektörünün lider firmalarından Form Şirketler Grubu, yerli üretime başladığı su kaynaklı ısı pompaları için “Yerli Malı’’ sertifikası aldı. 30 yıla yakın bir süredir ısı pompaları alanında öncülük eden Form, İzmir Pancar O.S.B.’deki üretim tesislerinde Form markası ile ürettiği yerli ısı pompaları sayesinde ürün yelpazesini genişletiyor ve her türlü kurumsal iklimlendirme ihtiyacını karşılamaya hazırlanıyor.
rüten Form, bu yıllarda başlayan ısı pompası sistem tanıtımları ve uygulamaları ile ısı pompası konusunda Türkiye’deki öncü firma konumuyla dikkat çekiyor. Türkiye’deki su kaynaklı ısı pompası pazarındaki uygulamaların yaklaşık yüzde 60’ını gerçekleştiren Form Endüstri Ürünleri’nin sahada 40 bin adeti aşkın çalışan cihazı mevcut. Form, su kaynaklı ısı pompalarında gerçekleştirdiği yerli üretim sayesinde, yaklaşık 30 yıldır temsilcisi olduğu Climate Master ısı pompasının yanı sıra Form markalı yerli ısı pompası ürünlerinden oluşan geniş ürün portföyü ve farklı fiyat seçenekleri ile profesyonellere çok çeşitli alternatifler sunuyor.
Özellikle toprak ve su kaynaklı ısı pompası sistemlerinde bugüne kadar birçok yenilikçi uygulamaya imza atan Form, geçtiğimiz aylarda İzmir Pancar O.S.B.’deki üretim tesislerinde üretimine başladığı ısı pompaları için “Yerli Malı’’ sertifikasını aldı. Türkiye’nin su kaynaklı ısı pompası uygulamaları alanında en eski ve en önemli firması Form, yerli üretim kapsamında Form markasıyla ilk etapta 11,15 ve 22 Kilowatt’lık ürünlere ağırlık veriyor. Yerli ısı pompası üretimine başladığı günden itibaren sektör profesyonelleri tarafından da büyük ilgi gören Form, ilerleyen dönemlerde farklı kapasitelerin de
138
üretimini gerçekleştirmeyi hedefliyor. İzmir’deki Form tesislerinde son teknoloji ile üretilen Form su kaynaklı ısı pompaları, ürün kalitesi ve fiyat avantajının yanı sıra ısı pompası alanındaki yenilikçi özellikleriyle de bu sistemler arasında öne çıkıyor.
ISI POMPALARINDA SEKTÖRÜN LİDER MARKASI FORM, BU ALANDAKİ DENEYİMİNİ YERLİ MALINA TAŞIDI 1993 yılından bu yana Amerikan menşeili Climate Master markasının Türkiye’deki temsilciliğini yü-
MAKSİMUM VERİMLİLİK, MİNİMUM ENERJİ HARCAMASI Çevre dostu enerji sistemlerinin giderek yaygınlaştığı ülkemizde su kaynaklı ısı pompaları kurumsal ve bireysel kullanıcılara birçok avantaj sunuyor. Düşük yatırım maliyeti sayesinde erişim kolaylığı sunan bu ürünler; uzun ömürlü yapıları, düşük bakım maliyetleri, mimari değişikliklere kolayca uyum sağlayabilen modüler yapıları ile dikkat çekerken bağımsız kontrol imkanı ve hem dünyada hem de Türkiye’de uzun yıllardır denenen bir teknoloji olması itibariyle de kullanıcılar tarafından en uygun alternatif olarak öne çıkıyor.
ÜRÜN HİZMET
MALL REPORT
10. YIL
PROMASAJ YENİ BİR SEKTÖR OLUŞTURUYOR GELMİŞ GEÇMİŞ EN SIRA DIŞI AVM MASAJ HİZMETİNİ HAYATA GEÇİRDİKLERİNİ VE BUNUNLA DA KALMAYIP BAYİLİK VEREREK 12 ŞUBEYE ULAŞTIKLARINI SÖYLEYEN PROMASAJ FİRMA SAHİBİ ALTAN UZUN, “AÇTIĞIMIZ BU YOLDA YENİ BİR SEKTÖR YARATMA ÇABASI İÇERİSİNDEYİZ.” DEDİ. Promasaj hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Nasıl hizmetler sunuyorsunuz? Promasaj markamız ile AVM’lerde stantlarımızda ve hazırlığında olduğumuz SPA-WELLNESS konseptli mağazalarımızda güvenilir, uygun fiyatlı, kaliteli masaj hizmeti sunuyoruz.
Promasaj markası ile hangi alışveriş merkezlerinde masaj hizmeti veriyorsunuz? Şubelerimizi şu şekilde sıralayabilirim: Ankamall AVM 2 adet stand, Armada AVM 1 Mağaza, 1 stant, Ponint Bornova AVM, Mark Antalya AVM Mağaza, Taurus AVM, Espark AVM, Terractiy AVM, Natavega AVM, Antalya Migros AVM, Bodrum Oasis AVM. AVM içerisindeki müşteriler bu hizmetten memnun kalıyorlar mı? Şubelerimizde hizmet alan müşterilerimiz sunduğumuz hizmet sonrası çoklu paket seanslar almaktadır. Düzenli ve sürekli hizmet alan müşterilerimiz fiziksel ve ruhsal rahatladıklarını belirtmektedirler. Profesyonel masaj anlamına gelen Promasaj markamıza yakışanı yaparak hizmet kalitemizin her geçen gün,
140
bir önceki günden daha iyi olması için çalışmaktayız. Bayim Olur Musun? Fuarı ve2020 yılı için faaliyet planınız nelerdir? Promasaj olarak Bayim Olur Musun? Fuarı’nda yerimizi aldık ve çok yakında tüm bilgi birikimimizi daha çok noktaya yaymanın hazırlığındayız. Gelmiş geçmiş en sıra dışı AVM hizmetini hayata geçirdik ve bununla da kalmayıp bayilik vererek 12 şubeye ulaştık. 2020 yılında Türkiye’de 27 şube, Katar’da 1, Almanya’da 4 şube açmayı hedeflemekteyiz. Açtığımız bu yolda yeni bir sektör yaratma çabası içerisindeyiz. Çünkü sorunların altında yatan fırsatları görüyoruz. Arz ve taleplerin, işin mutfağında olduğumuz için işin farkındayız. Her insan vücudu potansiyel müşterimiz olup, iş hayatı, stres, fiziksel rahatsızlıklar vb. Sorunlar masaj yaptırma gereksinimi yaratmakta. Bu sebeple 150 metrekare ile 650 metrekare mağaza alanlarında Promasaj SPA & Wellness konsepti, bay- bayan ayrı bölümleri ile, sauna, buhar odası, solaryum, Türk hamamı, ayak masajı, lazer, estetik vb. hizmetleri karma olarak uygulayacağız.
ÜRÜN HİZMET
Ingenico iCiro paketlerine yeni özellikler eklendi! YazarkasaPOS’larında teknolojik altyapıya ve uygulama zenginliğine önem veren Ingenico, iş yerlerinin yükünü hafifleten uygulaması iCiro’ya yeni özellikler ekledi. akıllı cep telefonları aracılığıyla kolayca takip etmesini sağlayan iCiro Mobil, cironun nakit ve kredi kartı ödemelerine göre dağılımını, toplam ciro tutarını ve yazar kasaların üzerinde yer alan banka uygulamalarının her birinden ne kadarlık işlem yapıldığını raporluyor. Tüm bu hizmetler ise kullanıcılara iş takibi açısından büyük kolaylık sağlarken zaman kazandırıyor.
iCiro BASİC İLE TEK TUŞLA BİR ÇOK İŞLEM
Uçtan uca ödeme konusunda dünya lideri olan Ingenico, Ingenico yazarkasaPOS kullanan iş yerlerinin ciro takibini kolaylıkla gerçekleştirmesi adına geliştirdiği iCiro uygulamasına yeni özellikler ekledi. iCiro MOBİL, iCiro BASIC ve iCiro PLUS paketlerinden oluşan iCiro ile Ingenico YazarkasaPOS’lardan geçen ciro miktarı günlük, haftalık, aylık ve seçilen tarih aralığında detaylı olarak raporlanabilirken, uygulama sayesinde işyerleri, ciro detaylarını kolayca takip edebiliyor.
iCiro MOBİL İLE CİRONUZ ELİNİZİN ALTINDA Ingenico yazarkasası olan iş yerlerinin anlık ciro takibi ve Z raporu detaylarını
Kullanıcılardan alınan geri bildirimler sonrası yeni özelliklerin eklendiği ve yeni bir ara yüzü olan iCiro Basic ile nakit, kredi kartı, yemek çeki ile yapılan ödeme tutarları grafiklerle raporlanıyor. Ingenico YazarkasaPOS üzerinde yer alan banka uygulamalarının dışında kalan banka kartlarının yönlendirileceği ana banka seçimi merkezden yapılabiliyor. iCiro Basic ile işyerleri yine Z raporu bilgileri, gün ve saatlere göre satış bilgileri gibi raporlara da erişebiliyor. Banka uygulamalarından geçen adet ve ciro bilgisi, GİB’e gönderilen aylık raporların durum bilgisi yeni eklenen özellikler sayesinde alınabiliyor.
iCiro PLUS İLE A KALİTE BİR HİZMET iCiro PLUS ile işyerleri sahadaki yazar kasalarına farklı isimler vererek, gruplandırarak ciro takibi yapabilirken, KDV beyannamelerinde kolaylık
sağlayan Z raporlarına da ulaşılabiliyor. Fiş detaylarını gösteren belge raporu, ödeme özetleri raporu, banka işlemleri raporu, satılan ürünler raporu, uygulama gün sonları gibi raporları da kullanıcıya ileten iCiro PLUS, aynı zamanda EKÜ doluluk bilgisini de tek merkezden takip imkânı sunuyor. Ingenico Türkiye Genel Müdürü Alpay Sidal iCiro’ya eklenen yeni özellikler ile ilgili olarak şu şekilde konuştu: “Ingenico olarak yeni bir ürün geliştirirken müşterilerimizden gelen bildirimleri dikkate almaya önem gösteriyoruz. Ingenico yazar kasası olan iş yerlerinin anlık ciro takibi ve Z raporu detaylarını akıllı cep telefonları aracılığıyla kolayca takip etmesini sağlayan yenilenen kullanıcı dostu tasarımı ve arayüzü ile mobil uygulamamızı Google Play ve Apple Store’dan indirebilir ya da web adresinden siteye giriş yaparak kullanmaya başlayabilirsiniz.”
141
ROTA
MALL REPORT
10. YIL
GÖRENLERİ BÜYÜLEYEN ARASHIYAMA BAMBU ORMANI
Bambu ormanına ziyaret edenleri 500 metrelik yürüyüş parkuru karşılar. Geniş yürüyüş parkurunda bambuların arasından güneşin zorlukla size ulaşmaya çalıştığı yemyeşil ortamda rüzgârın bambuların arasından size ulaşırken yansıttığı sesi ile keyifli bir yürüyüş yapıp bambuların ve ormanın resimlerini çekebilirsiniz. Bambu ağacı daha çok Amerika, Asya ve Afrika’da bulunan 1000 değişik cinsi olan bir ağaç türüdür. Zor yetişen bir tür olduğundan Çin’de büyük bir özveriyle yetiştirilmektedir. Bambu ağacının kalınlığı 80 santimetre yüksekliği ise 33 metreyi bulmaktadır. 2. Dünya savaşında Japonya’ya atılan atom bombası sonucu Japonya’da ayakta kalan tek ağaç olmasıyla ne derece dayanaklı olduğu bellidir.
KARAKTERİSTİK 100 SES İÇİNDE Japonya’nın Kyoto şehrinin 10 kilometre batısında, 16 kilometre kare alan içerisinde bulunan Sagano Bambu Ormanı görenleri büyülemekle kalmıyor adeta içine çekiyor. Zaten ormanın göz alıcı güzelliğinin içinde insanın kendini kaybetmemesi imkânsız. Arashiyama asıl vişne çiçeği ağaçları ve sonbaharda doğanın değişik renklere bürünmesi ile popüler bir yer olsa da Sagano Bambu Ormanı da fazlasıyla ziyaretçi çekmektedir. Orman Nonomiya Shrine ile Tenryu-ji Tapınağı arasındadır. Sagano Bambu Ormanı'ndaki rüzgâr sesi Japonlar tarafından Japonya’yı tanımlayan en karakteristik 100 ses içine alınmıştır.
144
RAFTAKİLER
GÖR BENİ-İKİ DEVRİN HİKAYESİ / AKİLAH AZRA KOHEN
KRAL KAYBEDERSE/ GÜLSEREN BUDAYICIOĞLU
Bedenimin içindeki canı gör, sadece etimi değil.
Avına av olan bir avcının hikâyesi.
Gözlerimin içindeki hayatı gör, sadece bakışımı değil.
İnsanoğlu ilk çocukluk yıllarında yaşadıklarından çok etkilenir. Henüz tam ortaya çıkmamış bir heykel gibidir o; hayat da onu ince ince şekillendirmeye çalışan usta bir heykeltıraş. Alır eline keskiyi, usul usul oyar. Ama bazen keskiyi öyle bir savurur ki, bir parça kopuverir ve o parçayı bir daha kimse yerine koyamaz. Kendini hep dorukta görüyor ve asla aşağı düşmeyeceğini sanıyordu. Ama bir gün hayat elindeki keskiyi ona da savuruverdi ve onun da koptu yüreği.
Hissettiklerimi gör, sadece tepkilerimi değil. Beni gör. Derinliğimde boğulmadan, Sorularımda kaybolmadan, Korkularında yok olmadan, Gör Beni. Bir fısıltıya koydum kendimi. Kalbine soruyorum yerimi: Başarabilir misin beni görmeyi? Cesaretin yeter mi? Topla cesaretini ve Gör Beni. Birileri bizden fırtına bekliyor, onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?
Oysa pek çok kadının gönlüne taht kurmuş bir kraldı o. Uzun süre ne kendi inandı tahttan indiğine, ne
de kadınlar. Ama bir şeylerin değiştiğini yine de ilk hisseden kadınlar oldu; ona yıllarca köle gibi itaat eden kadınlar. Psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu Kral Kaybederse romanında, doruklardan aşağı inmeyeceğini sanan bir avcının avına av olup yuvarlanışını, kendini sevilmeyeceğine inandırmış mutsuz bir kadının da trajik hayatı içinde avken nasıl avcı olduğunu anlatıyor.
3391 KİLOMETRE / BEYZA ALKOÇ Yağmur böyle güzel yağar mı bir daha şimdi çıkıp ıslanmazsak? “O gün, bana ‘Sinemaya gidelim mi?’ diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan… Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkânsız olduğunu bile bile ‘Sinemaya gidelim mi?’ dedi.” Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu almadığınız, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce, hatta denizlerce, adalarca ve şehirlerce uzakta olan bir insana âşık olur muydunuz? Kendinize yapar mıydınız bunu? Bu hikâye, uzak bir ilişkinin hikâyesi! Birbirlerini görmeden ve duymadan, aylar boyunca gece gündüz konuşan; birbirlerine bu kadar uzak, ama bir o kadar da yakın olan; aralarına giren onca kilometreye rağmen birbirlerine âşık iki insanın hikâyesi! Burası bizim gezegenimiz, burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz. “Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Gözlerim kapalıyken de görebiliyorum seni. Zaten seni gözlerim kapalıyken görebiliyorum sadece.”
145