EKONOMİ
4 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
EKONOMİ
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 5
GÜNDEM
Kurdaki gelişmeler şirketleri etkilemeyecek Başbakan Yardımcısı nurettin Canikli, Moody’s’in yayımladığı raporu eleştirerek, kurdaki gelişmelerin reel sektörü ve bankacılık sektörünü etkilemeyeceğini söyledi.
6 •
B
aşbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türk bankalarını uyardığı raporla ilgili değerlendirmede bulundu. Canikli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Moody’s, Türk bankacılık sistemi ile ilgili bir değerlendirmede bulundu. Rasyonel olarak böyle bir değerlendirmenin hiçbir geçerliliği yok. Moody’s, kurdaki gelişmelerin reel sektörü
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ve bankacılık sektörünü etkileyeceğini iddia ediyorsa, bu da doğru değil” dedi.
MOODY’S: TÜRK BANKALARININ KARLILIKLARI AZALACAK Moody’s tarafından yayımlanan raporda, “Son aylarda terör saldırılarındaki artışla yükselen yerel ve jeopolitik riskler, sermaye çıkışlarını hızlandırdı ve özellikle kasım ayı başından bu yana para birimindeki değer kaybının artma-
sına katkıda bulundu. Bankaların varlık kalitesinin bu yıl, enflasyondaki artış ve Türk lirasındaki değer kaybının birleşimi, güvenlik meseleleri ve jeopolitik gerilimler sebebiyle genel olarak bozulan yatırım iklimi etkisiyle kötüleşmesini bekliyoruz. Takipteki kredilerin oranının bu yılın sonunda yüzde 4’ün üzerine yükselmesini öngörüyoruz. Bu durum bankaların provizyonel giderlerini artırmasına neden olacak ve karlılıkları azaltacaktır” denilmişti. Öte yandan Canikli yaptığı açıklamada, kurdaki hareketlenmenin enflasyona büyük ölçüde yansıdığını, eski yıllara göre çok düşük oranlarda olduğunu söyledi. Canikli ayrıca, “2017 yılında reel sektör bir problem yaşamayacaktır. 2017 yılında kurun enflasyon üzerindeki etkisi minimum seviyede kalacaktır” değerlendirmesini yaptı.
EKONOMİ
TAV DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ Türkiye ve bölge ülkelerinde gerçekleştirdiği projelerle büyüyerek kısa sürede sektörün liderleri arasına giren TAV İnşaat, havalimanı yapımında dünyada ilk sıradaki yerini korudu. İnşaat sektörünün saygın yayınlarından Engineering News Record (ENR) üstlendikleri projelere göre 2016 yılında her sektörde dünyanın en büyük inşaat şirketlerini açıkladı. “Havalimanı” kategorisinde 2014 ve 2015 yılından sonra 2016 yılında da ilk sırada yer alan TAV, “Ulaştırma” kategorisinde de ilk 30’daki tek Türk şirketi oldu.
SANİ ŞENER: TOPLAM 16 HAVALİMANI İNŞA ETMİŞ OLACAĞIZ TAV Grubu CEO’su Sani Şener, “ENR listesinde üç yıldır ilk sıradaki yerimizi korumaktan ve ülkemizin mühendislik ve müteahhitlikte ulaştığı seviyeyi başarıyla temsil etmekten dolayı gurur ve mutluluk duyuyoruz. TAV İnşaat olarak İstanbul Atatürk Havalimanı’yla çıktığımız yolda havalimanı tasarımı ve yapımına odaklandık. Bu alanda uzmanlaşarak tüm dünyada tercih edilen bir marka olmayı hedefledik. 2016 yılında ihalesini kazandığımız Bahreyn Havalimanı Yeni Termi-
8 •
Ortadoğu ve Körfez Bölgesinde üstlendiği havalimanı projeleriyle öne çıkan TAV İnşaat, 2016 yılında da havalimanı inşaatında dünyanın en büyük şirketi oldu. Üç yıldır üst üste dünyada ilk sırada yer alan TAV İnşaat’ın bugüne kadar üstlendiği projelerin toplam sözleşme bedeli 18,5 milyar doları aştı.
nal Binası dahil olmak üzere, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yedi ülkenin başkent havalimanlarıyla birlikte toplam 16 havalimanı inşa etmiş olacağız. Bu başarının arkasında 30 binden fazla çalışanımızın uzmanlığı ve bilgi birikimi yer alıyor. Dünya pazarlarında tercih edilen bir marka olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz” dedi. Bugüne kadar üstlendiği projelerin kontrat bedeli 18,5 milyar doları aşan
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
TAV İnşaat, Türkiye’de İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes ve GazipaşaAlanya Havalimanı projelerini gerçekleştirdi. Yurtdışında ise Katar’da Doha, Gürcistan’da Tiflis ve Batum, Tunus’ta Enfidha-Hammamet, Makedonya’da Üsküp ve Ohrid havalimanlarına imza attı. Mısır’da Kahire Havalimanı Terminal 3, Suudi Arabistan’da Medine Havalimanı ve Riyad
Havalimanı Terminal 5 projelerini gerçekleştirdi. TAV İnşaat’ın devam eden projeleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nde Abu Dabi Havalimanı Midfield Terminal Kompleksi, Bahreyn Havalimanı Yeni Terminal Binası, Cidde Havalimanı SAEI Uçak Bakım Hangarları, Umman’da Maskat Havalimanı Pist ve Altyapı inşaatları bulunuyor.
AKILLI BİNALAR DA İNŞA EDİYOR TAV İnşaat, havalimanlarının yanı sıra ileri teknoloji kullanımı gerektiren akıllı binalar da inşa ediyor. Bu projelerin başında Dubai’de yer alan 425 metre yüksekliği ile bölgenin en yüksek binalarından biri olan Marina-101 Hotel and Residences projesi ile 279 metre yüksekliğe ulaşan 4 kuleden oluşan Damac Towers by Paramount projeleri yer alıyor. Fransa’nın başkenti Paris’te Charles de Gaulle Havalimanı’nda Aéroport De Paris Grubu Genel Müdürlük Binası, İstanbul’da ise Emaar Square projesi şirketin devam eden bina projeleri arasında yer alıyor.
YATIRIM
HER İŞİ MÜKEMMEL YÖNETMEK... Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, Sabancı Holding’in stratejik yaklaşımının, yaptıkları her işi mükemmel yönetmek ve uzun dönemde üstünlükler sağlayacak şekilde geleceği inşa etmek olduğunu kaydetti. Sabancı Holding’in stratejik yaklaşımının, yaptıkları her işi mükemmel yönetmek ve uzun dönemde üstünlükler sağlayacak şekilde geleceği inşa etmek olduğunu belirten Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, Topluluğun sürdürülebilirliğe bakışı ile ilgili şunları söyledi: “Sürdürülebilirliği güvence altına alacak girişimlerde bulunmak tüm iş süreçlerimizin değişmez bir parçası. Sosyal sorumluluk bilinciyle halka yakın, insana ve çevreye saygılı, karar süreçlerinde katılımı ve ortak aklı teşvik eden bir yönetim yaklaşımına sahibiz. Faaliyetlerimizi kurumsal yönetişim ilkeleri ile birlikte 2007 yılından bu yana imzacısı olduğumuz Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesine uygun şekilde sürdürüyoruz. Sabancı Topluluğu olarak elde ettiğimiz bu başarılar çalışanlarımızla mümkün oluyor. Çalışanlarımız işimizin sürdürülebilirliğinin temeli konumunda. Bu başarıyı daha ileriye taşımak için çalışanlarımızın gelişimine ve yetkinliklerini artıracak uygulamalara yatırım yapmaya devam edeceğiz. Değerli katkılarıyla bizi zenginleştiren başta çalışanlarımız olmak üzere, müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve hissedarlarımıza teşekkür ediyorum.” Sabancı Topluluğu’nun sürdürülebilirlik öncelikleri olarak belirlenen enerji ve emisyon yönetimi, atık ve su yönetimi, çalışan eğitimi ve gelişimi, toplumsal gelişime katkı, iş sağlığı ve güvenliği, İş’te çeşitlilik ve eşitlik, doğal kaynakların verimli kullanımı konuları raporlama çalışmasının temelini oluşturuyor. Bu konulardaki performanslar da rapor kapsamında paylaşılıyor. Gönüllülük esasıyla hazırlanan rapor, gelecek sürdürülebilirlik çalışmalarının oluşturulması açısından bir kaynak olarak kullanılacak.
10 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
“RAPOR, HOLDİNGİ BÜTÜNLEYİCİ YAKLAŞIMLA DEĞERLENDİRİYOR” Topluluk şirketlerinin kendi sürdürülebilirlik performanslarını değerlendirdikleri şirkete özel raporlamanın yanı sıra, Holding’i, bütünleyici bir yaklaşımla toplu olarak değerlendiren bu rapor, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin konsolide performanslarını ortaya
koyması bakımından önem taşıyor. Rapor, tüm Holding şirketlerinin performansını toplu ve karşılaştırmalı olarak görebilmek, sürdürülebilirlik anlamında öncelikli ve potansiyel alanların belirlenmesi, geleceğe yönelik stratejilerin oluşturulması için bir temel oluşturuyor.
MAKALE
Deniz Gökçe
Sanayide büyüme iyi ama yetersiz
S
anayi üretiminde kasım ayı verileri TÜİK tarafından açıklandı. Buna göre kasımda sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 4.6 oranında arttı. Bu artış beklentilerin bir miktar üzerindeydi. Ancak eylül ve ekim aylarındaki düşük büyüme oranları göz önüne alındığında çok güçlü bir üretimi temposundan bahsetmek zor. Sanayi üretimi eylülde yüzde 4.2 oranında azaldıktan sonra ekimde yüzde 0.2 (yani binde 2) oranında artmıştı. Son üç aylık ortalamada sanayi üretimi artışı oranı hala yüzde 0.3 seviyesinde.
12 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
TÜİK tarafından mevsimselliğe ve tatil günlerine göre düzeltilen sanayi üretim endeksinde kasımda bir önceki aya göre bir değişiklik olmadı. Ancak mevsimselliğe göre düzeltilmiş endeksin aydan aya büyük oynamalar göstermesi uzun vadeli analizleri zorlaştırıyor. Düzeltilmiş endeksin son üç aylık genel trendine baktığımızda, 2016’nın eylülekim-kasım döneminde üretim temposunun yüzde 2 arttığını görüyoruz. Bu oran üçüncü çeyrekte eksi yüzde 2.8 seviyesinde idi. Sanayi üretiminde genel temponun 2016 Mayıs-Eylül döneminde negatif seyrettiğini, ekimden itibaren pozitife döndüğünü ekleyelim. Diğer yandan imalat sanayi kapasite kullanımında son birkaç aydır göreceli de olsa bir artış söz konusu. Bu artışlar da sanayi üretiminde toparlanmanın aralıkta ve hatta bu yılın ilk çeyreğinde de devam edebileceğine işaret ediyor. Sanayi üretimindeki dalgalanma ve trend değişimi aşağıdaki grafikte imalat sanayii kapasite kullanım oranıyla birlikte özetleniyor: Sanayi üretiminde Kasım ayında beklenenden yüksek büyüme performansı, 2016’nın son çeyreğinde büyüme oranının yeniden pozitife dönmesi açısından olumlu bir gelişme. Ancak bu temponun aralıkta ve 2017’nin ilk çeyreğinde devam edip etmediği veya edip etmeyeceği henüz bilinmiyor. Kapasite kullanımından kısmen olumlu işaretler gelse de, gerek döviz kuru tarafından gelen baskılar, gerekse üreticiyi etkileyen enerji kesintileri sonucu belirleyici olacaktır.
EDİTÖR Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına İMTİYAZ SAHİBİ Metin Tahnal GENEL YAYIN YÖNETMENİ Turgut Tahnal
İŞ DÜNYASI 2017’DEN UMUTLU
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Adem Ünce EDİTÖR Sinan Saygı haber@hizmetix.com.tr
İş dünyası 2017’ye umutla bakıyor. Her ne kadar 2016’da siyasi ve ekonomik olumsuz gelişmeler olsa da şirketler 2017’de yatırımlara ağırlık vereceklerini vurguluyorlar. Krizi fırsata çevirme hedefinde olan iş dünyası, 2016’daki kötü gelişmeler yüzünden yatırımlarına ara vermeyeceğini özellikle ifade ediyor. Şirketlerin 2017 yılı yatırım haritasını ve hangi alanlarda yatırım gerçekleştirmeyi hedeflediklerini sayfalarımızda bulabileceksiniz.
GÖRSEL YÖNETMEN Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr GRAFİK TASARIM Medine Tahnal
KAPAK KONUKLARIMIZ; K. FAYSAL ÇİLLİOĞLU, FERİT ŞAHENK VE ALİ KOÇ
REKLAM MÜDÜRÜ Yusuf Sezigen
‘Kapak Konuğu’ olarak bu ay sayfalarımıza Rizeport Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı K. Faysal Çillioğlu, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç’u taşıdık. Rizeport Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı K. Faysal Çillioğlu, krize rağmen yatırımlara devam ettiklerini vurgulayarak, “Ticarette olduğunuz yerde sayarsanız kaybedersiniz. Kriz var ama yine de yatırım yapmak zorundayız” diyor. Doğuş Grubu, Türk - İspanyol Sanayi ve Ticaret Odası tarafından ödüllendirildi. Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, “Bizler, Türkiye iş dünyasının milli takım oyuncuları gibi, ülkemizi temsil etmekten, anlatmaktan her geçen gün daha çok gurur duyuyoruz” diye konuşuyor.
REKLAM & PAZARLAMA Öznur Yılmaz Erdinç Sözbir Berna Yiğit ABONE SORUMLUSU Meryem Demirok abone@demircanmedya.com.tr
İNGİLTERE SORUMLUSU Suzan Doğan KATKIDA BULUNANLAR Atilla Yıldıztekin Taner Berksoy Osman Arolat
VEHBİ KOÇ ANAYASASI… Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, kadın istihdamı konusunda Koç Topluluğu olarak iyi yolda olduklarını vurgulayarak, “Bunu ‘Vehbi Koç anayasası’ ile açıklamak istiyorum: Devletim ve ülkem oldukça ben de varım. Demokrasi varsa hepimiz varız. Ülkemizin ekonomisini güçlendirmek için var gücümüzle gayret etmeliyiz” şeklinde konuşuyor.
BASKI Milsan Matbaacılık ve Gazetecilik AŞ YÖNETİM MERKEZİ Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8 Sefaköy - Küçükçekmece / İST.
GENEL YAYIN YÖNETMENİ // TURGUT TAHNAL
T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 www.hizmetix.com.tr www.demircanmedya.com.tr Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
14 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
İÇİNDEKİLER
16 // TÜRKİYE’DE HER 100 KİŞİDEN 42’Sİ ‘GİRİŞİMCİ’ OLMAK İSTİYOR 22 // BAŞBAKAN’DAN KOBİ’LERE MÜJDE 20
AVRASYA TÜNELİ AÇILDI
28 VEHBİ KOÇ ANAYASASI...
30 // İŞ DÜNYASI 2017’DE YATIRIMA ODAKLANDI 44 // RİZE SERBEST BÖLGESİ’NDE ORGANİK HUBUBAT ENTEGRE KURACAĞIZ 48 // TÜROB BAŞKANI TİMUR BAYINDIR: ACİLEN KRİZ YÖNETİMİ ŞART 40 // HEDEFİMİZ; DİJİTAL ALBARAKA 74 // 2017’DE LOJİSTİK SEKTÖRÜNE DAİR BEKLENTİLER YÜKSEK
96
VIP ULAŞIM AYRICALIĞI
92 // 2017 MERCEDES’İN YENİLENME VE GÜÇLENME YILI 94 // İZMİT’TEN DÜNYAYA İHRACAT 100 // SULTANGAZİ’NİN İLK VE TEK AVM’Sİ; NEVA 106 // PARKİNSONDA ÜLKE OLARAK İYİ DÜZEYDEYİZ
16 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ARAŞTIRMA
E D ’ E Y İ T ÜR K ’ İ C M İ ‘GİRİŞ EN 4 HE R 1 0 0 K İ Ş İD
OL M A K İ S T İ YO
2 ’Sİ
R
Amway, Global Girişimcilik Raporu’nun (AGER) 7’ncisini açıkladı. Rapora göre Türk halkının yüzde 42’si girişimci olma arzusuna sahip.
18 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ARAŞTIRMA 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren dünyanın lider doğrudan satış şirketi Amway tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye ile birlikte 45 ülkede girişimciliğin nabzını tutan Amway Global Girişimcilik Raporu 2016 (AGER) açıklandı. Bu yıl 7’ncisi yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, Türk halkının yüzde 42’si girişimci olma arzusunu koruyor. Amway Avrupa Dış İlişkiler Kıdemli Bölge Müdürü Candan Çorbacıoğlu, dünyada girişimcilik trendlerini ortaya koyan raporun 45 ülkede 50 binden fazla kişiyle birebir görüşülerek yapıldığına dikkat çekti. AGER’in bütün dünyada kendi işine sahip olma ve girişimcilik konusunda değerli veriler sağlayan, kapsamı ve sürekliliği sebebi ile de kamuoyunun nabzını ölçen önemli bir araştırma olduğunun altını çizen Çorbacıoğlu, 2016 çalışmasına global ölçekte cevap verenlerin yüzde 77’sinin girişimciliğe karşı olumlu bir tutum içinde olduğunu ifade etti. Çorbacıoğlu, “ Tüm dünyada Y Kuşağı’nın ve 35-49 yaş grubunun girişimciliğe olan olumlu tavrı yüzde 80 gibi bir oranla oldukça yüksek” dedi. Bu yıl 7’ncisi açıklanan AGER Raporu’nda bireylerin bir işverenden bağımsız iş arama trendinin yükselişe geçtiğini söyleyen Çorbacıoğlu, şu bilgileri
verdi: “Dünya çapındaki çalışmamıza cevap verenlerin yüzde 39’u önümüzdeki beş yıl içinde kendi işine sahip olmayı arzuluyor. Bunların da yüzde 56’sı müşteri arama ve edinme konusunda kendisini oldukça rahat hissediyor. Bu sonuçlar değişen bir çalışma dünyasının belirtileri olarak görünürken cinsiyet fark etmeksizin hem erkeklerin hem de kadınların girişimciliğe pozitif baktığı sonucuna ulaşıyoruz. Fakat erkekler kadınlara göre bağımsız bir iş başlatmayı daha çok istiyor.”
“TÜRK GİRİŞİMCİLİĞİ KONUSUNDA ÜMİTLİYİZ” AGER 2016 Raporu’nun Türkiye verilerine ilişkin bilgi veren Amway Türkiye Genel Müdürü Tayfun Ergün de bu yıl Türkiye’deki çalışmaya katılanların yüzde 42’sinin olumlu bir tutum sergilediğine dikkat çekti. Amway Girişimcilik Ruhu İndeksi’nin (AESI) arzu etme, uygulama ve sosyal baskıya karşı kararlılıktan oluşan üç boyutta, girişimcilik ruhunu ölçümlediğini vurgulayan Ergün, “Biz AGER Raporumuzu Global Girişimcilik haftasında açıklıyoruz. AESI sonuçları, ülkelerin girişimcilik ruhunu da ortaya koyuyor. Bu ortalama, arzu etme, uygulama ve sosyal
ARAŞTIRMA
baskıya karşı kararlılık olan üç davranışın ortalaması şeklinde hesaplanıyor. Türkiye’nin AESI puanı ise 44. Yani Avrupa Birliği ülkeleri ile yaklaşık aynı düzeydedir” diye konuştu. Tayfun Ergün, Türkiye’de ankete cevap verenlerin yüzde 23’ünün girişimcilik konusunda; ‘arzu eden, yeni işe başlama yeteneği olduğunu düşünen, sosyal baskıya karşı direnen’ bir yapıya sahip olduğunun altını çizerek sözlerine şöyle devam etti: “Bu bağlamda Türkiye sonuçları AB’den yüksek ve yüzde 24 olan dünya ortalamasından yalnızca 1 puan düşük. Yani Türk girişimciliği konusunda hala ümitliyiz. Hatta cevap verenlerin yüzde 42’si girişimcilere karşı olumlu bakıyor. Erkeklerin yüzde 45’i, kadınların yüzde 40’ı girişimciliğe olumlu bakıyor. Üniversite mezunlarının ise yüzde 46’sı pozitif bir tutum sergiliyor. Türklerin yüzde 23’ü kendi işini kurmayı arzu ederken, yeteneklerine inanıyor. Hatta aileleri ve arkadaşları karşı çıksa bile kendi işini kurmaktan vazgeçmeyeceklerini söylüyor. Türkler özellikle bağımsızlık arzusu ile kendi işlerini kurmak istiyor.”
RAKAMLARLA TÜRK GİRİŞİMCİLER... Ortalama Türk cevap verenlerin yüzde 42’si girişimcilere olumlu yaklaşıyor. - Erkek cevap verenler (yüzde 45) girişimciliğe kadınlardan (yüzde 40) daha olumlu bakıyor. - Üniversite mezunu cevap verenler (yüzde 46) üniversite mezunu olmayanlara göre (yüzde 42) daha olumlu bir tutum sergiliyor. - Yüzde 37’si kendilerinin bir iş kurmak için gerekli yeteneklere sahip olduğunu hissediyor. - Yüzde 23’ü her üç boyutta mutabıktır. Kendi işini kurma arzusu, ve aynı zamanda iş kurmak konusunda kendi yetenekleri olduğuna inanıyor. Aileleri, arkadaşları karşı çıksa bile kendi işini kurma hayallerinden vazgeçmeyeceklerini belirtiyor. - Girişimcilik potansiyeli üzerinde yaşın önemli bir etkisi olduğu anlaşılıyor. Özellikle 50 yaş üzeri cevap verenler daha düşük bir potansiyel sergiliyor. - 35 yaş altı: Yüzde 36 - 35 – 49 yaş: Yüzde 32 - 50 yaş üzeri: Yüzde 23 TÜRKLER BAĞIMSIZLIK ARZULUYOR Türkler niçin kendi işinin sahibi olmak istiyor? - Kendi işinin patronu olmak: Yüzde 29 - Kişisel tatmin: Yüzde 25 - Ek gelir: Yüzde 25 - İşsizliğe alternatif: Yüzde 19 - Aile ve kariyer dengesi: Yüzde 13
ARAŞTIRMA Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 19
MAKALE
Murat Tufan - Destek Yatırım Araştırma Müdürü
FUTBOLCULARA TL İLE MAAŞ DÖNEMİ Spor Toto Süper Ligi’nde ilk yarının lider takımı Medipol Başakşehir, 1 Aralık itibariyle tüm oyuncu ödemelerini TL üzerinden yapma kararı aldı. Yerli ya da yabancı ayrımı olmaksızın tüm futbolcu ve teknik ekibin maaşlarını yerli para cinsinde yapmayı hedefleyen kulüp, son günlerde değer kaybı yaşayan TL’ye destek olan diğer birçok özel ve resmi kuruma katılan ilk futbol kulübü oldu. Peki, diğer 17 Süper Lig ekibi de bu kampanyaya katılım gösterseler dövize karşı da art arda goller atabilir miyiz? 15 Temmuz’daki darbe girişimi ile 8 Kasım’da Trump’ın ABD’nin yeni başkanı seçilmesi TL üzerinde 3. çeyrek itibari ile baskı oluşturmaya başladı ve 2017’de tüm gözlerin TL’nin üzerine çevrilmesine neden oldu. 2016’nın son günlerinde başlatılan TL’ye destek çağrısına kayıtsız kalmayan Türk halkı ve firmalar, TCMB’nin verilerine göre 500 milyon Dolar’lık YP mevduatını TL’ye çevirdi. 200 milyar Dolar’a yakın olduğu tahmin edilen yastık altı paralarını da hesaba katarsak TL’ye dönen varlık hacminin daha yüksek olduğu tahmin edilebilir. Önemli bakanlıklar, BIST, EPDK, İstanbul Büyükşehir Belediyesi TL’ye dönen kurumların birkaçı olarak sayılabilir. Ancak içlerinde bir kurum daha da çok göze çarptı: Medipol Başakşehir Futbol Kulübü!
20 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
2016-2017 sezonunda, futbolcu ve teknik ekibine yaklaşık 15 milyon Euro’ya yakın yıllık ödeme yapacak kulüp, 1 Aralık itibari ile ödemelerin TL üzerinden yapılacağını ve birçok personelinin de TL’de kalmayı sürdüreceğini umduklarını bildirdi. Aralık ayından sonraki ödemelerin TL üzerinden yapılacağını düşündüğümüzde, yaklaşık 7,5 milyon Euro karşılığında TL’nin 2017 yılı içerisinde ödeneceği beklenebilir. Başta Türk futbolcuların ve teknik ekip elemanlarının isteği üzerine olmak üzere, miktarın yarısının TL’de kalacağını kabul edersek 4 milyon Euro karşılığı yaklaşık 14,5 milyon TL’nin piyasada yerli para cinsinden varlıklarda kalabileceğini öngörebiliriz. Yaklaşık hesaplamalara göre, şu ana kadar TL’ye dönen mevduat miktarının yaklaşık yüzde 1’i.
4 BÜYÜKLER YILDA 205 MİLYON EURO MAAŞ ÖDÜYOR 4 büyükler özelinde bakarsak; Fenerbahçe’nin 70 milyon Euro, Galatasaray’ın 60 milyon Euro, Beşiktaş’ın 50 milyon Euro ve Trabzonspor’un 25 milyon Euro yakınında yıllık maaş ödemesi bulunuyor. Diğer 13 kulüpte ise ödemeler, 20 milyon Euro ile 4 milyon Euro arasında değişim gösteriyor. Toplamda ise, yıllık yaklaşık 350 milyon Euro gibi büyük bir rakama ulaşıyoruz. Aynı metodolojiyle, yarısının ödenmiş olduğunu varsayıp yarısının da ödeme sonrası dövize dönüldüğünü düşünürsek 87,5 milyon Euro’luk kısmın karşılığı TL’de kalacaktır. Bu durum da, piyasalarımıza yaklaşık 320 milyon TL bırakacak ve TL’ye olan talebi kuvvetli şekilde yukarı çekecektir. Lig lideri Medipol Başakşehir’in yaktığı meşalenin başka kulüplere ve oradan da vatandaşlara sıçraması halinde, TL’nin YP birimlerine karşı daha güçlü durabileceği futbol kulüplerin de yardımıyla koruyabileceğini istatistiklerden öngörebiliyoruz. Ayrıca, TL ile yükümlülük oluşturmak onları kur riskinden koruyabilir ve daha sağlıklı bilanço yapısı kazanmalarını sağlayabilir. İngiliz yazar Simon Kuper’in 1994 yılında yayımlanan kitabının ismiyle önermemizi özetleyelim ve diyelim ki: Futbol Asla Sadece Futbol Değildir!
EKONOMİ
CARİ AÇIK
1,68 MİLYAR DOLAR TÜSİAD’IN YENİ BAŞKANI EROL BİLECİK Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 47. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Seçimli genel kurulda, Cansen Başaran-Symes TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini Erol Bilecik’e devretti. Tuncay Özilhan, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığına yeniden seçildi. 47. TÜSİAD Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın açılış konuşmasını TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan yaptı. “Enflasyon artıyor, üretim geriliyor, işsizlik yüksek” diyen Özilhan, “İnanç temellli sorunların özümü laiklik kavramından geçiyor. Vatandaşın iş aş derdine düşmesi terör örgütlerinin işine yarar. Özgürlük ve hukuk güvencesindeki toplumlar ilerlemeci olur. Düşünce farklılıklarını düşman gibi görmemeliyiz. Eğitim sisteminde radikal bir reform ihtiyacı var. Tartışma üslubunu terk etmeliyiz, sorunlar siyasi nezaket içinde çözülmeli” ifadelerine yer verdi. Bayrağı Erol Bilecik’e devredecek olan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes ise konuşmasında “Laiklik olmadan Ortadoğu’daki şiddet dalgalarının ülkemizi içine çekmesini engellememiz mümkün değil” dedi. “Ortak hedeflerimizin azalmasını üzülerek izliyoruz. Toplumun son yıllarda giderek daha fazla kutuplaşmasını her ortamda gündeme getiriyoruz. İfade özgürlüğü üzerindeki kısıtların menfaatlirimize zarar verdiğini düşünüyorum” diyen Başaran Symes, “Ortak hedeflerimizin azalmasını değerlerimiz ve hayat tarzı üzerinden ayrışmanın hızlanmasını üzülerek izliyoruz. Sürekli bir OHAL ortamının tek başına güvenlik sorunlarının aşılmasını sağlayacağı kanısında değiliz” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Ekim 2016 dönemine ilişkin ödemeler dengesi verilerini açıkladı. Cari işlemler açığı, bir önceki yılın ekim ayına göre 1 milyar 332 milyon dolar artarak 1 milyar 675 milyon dolar olarak gerçekleşti ve bunun sonucunda, 12 aylık cari işlemler açığı 33 milyar 773 milyon dolar oldu. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan açıklamaya göre, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının, bir önceki yılın aynı ayına göre 333 milyon doları artarak 2 milyar 804 milyon dolara yükselmesi, hizmetler dengesi fazlasının 916 milyon dolar azalarak 1 milyar 793 milyon dolara gerilemesi ve birincil gelir dengesi açığının 137 milyon dolar artarak 771 milyon dolara yükselmesi, cari işlemler hesabının açık vermesinde etkili oldu.
Açıklamada şöyle denildi: “Parasal olmayan altın kaleminde, bir önceki yılın ekim ayında 478 milyon dolar net ihracat gerçekleşmişken, bu yılın aynı ayında 210 milyon dolar net ithalat kaydedilmiştir. Hizmetler dengesi altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, bir önceki yılın aynı ayına göre 630 milyon dolar tutarında azalarak 1 milyar 693 milyon dolara düşmüştür. Birincil gelir dengesi kalemi altında yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, bir önceki yılın aynı ayına göre 112 milyon dolar artarak 707 milyon dolar olmuştur. Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler (net yükümlülük artışı), bir önceki yılın aynı ayına göre 53 milyon dolar artarak 665 milyon dolar tutarında gerçekleşmiştir.”
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 21
EKONOMİYE EKONOMİ
YÖN VEREN PROJELER
AVRASYA TÜNELİ İstanbul’da Anadolu ve Avrupa Yakası’nı 5. kez birleştiren Avrasya Tüneli’nin açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere çok sayıda yabancı konuğun katılımıyla gerçekleştirildi.
İstanbul’da, en derin bölümü deniz seviyesinden 106 metre aşağıda bulunan, günlük ortalama 100 binin üzerinde aracın kullanacağı tünel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Gürcistan Başbakanı Giorgi Kvirikaşvili ve çok sayıda yabancı konuğun katılımıyla hizmete açıldı. İstanbul’da araç trafiğinin yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında hizmet verecek olan Avrasya Tüneli, toplam 14,6 kilometrelik bir güzergahı kapsıyor. Tünel açılışın ardından 30 Ocak’a kadar 24 saat değil, belli bir süre çalışacak. 14 saatle başlayacak uygulama ile en geç 30 Ocak’ta 24 saat çalışma sistemine geçilecek.
YOLCULUK SÜRESİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALTIYOR Kazlıçeşme-Göztepe hattında gerçekleştirilen Avrasya Tüneli Projesi, yoğun trafiğin etkili olduğu şehir içinde yolculuk süresini önemli ölçüde azaltıyor. Asya ve Avrupa yakaları arasında 100 dakikaya varan ulaşım süresi 15 dakikaya kadar iniyor. Avrasya Tüneli Projesi ise Kazlıçeşme - Göztepe arasındaki en kısa güzergâh olacağı için yakıt masrafı düşüyor. Avrasya Tüneli’ndeki akıcı trafik, yakıt ekonomisine katkı sağlıyor. Bununla birlikte aracın bakım masrafları da azalıyor. Sadece araç geçiş ücreti alınacak olan Avrasya Tüneli’nde yolcular için ekstra bir ödeme yapılmıyor. Dünyanın önde gelen mühendislik projelerinden biri olan Avrasya Tüneli Projesi, 24 saat boyunca güvenli, sağlıklı ve kesintisiz trafik akışı için gelişmiş bir sisteme sahip. En ileri tasarım, teknoloji ve mühendislik uygulamalarının ürünü olan tünel, deprem ve tsunami risklerinden etkilenmeyecek yapıda inşa edildi. Öyle ki; tünel üstün güvenlik özellikleriyle gerektiğinde sığınak olarak da kullanılabiliyor. Modern aydınlatma teknolojisi, yüksek kapasiteli havalandırma sistemi, tünelin her noktasından rahat-
22 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ça erişilen özel yangın tesisatı, yangına dayanıklı yüzey kaplaması, acil tahliye sistemleri ve her 600 metrede bir konumlanan emniyet şeritleri ile hizmet veriliyor. Tünelde her noktanın 7 gün 24 saat izlendiği kapalı devre kamera sistemi, olay algılama sistemleri, haberleşme ve ihbar sistemleri yer alıyor. Yüksek teknoloji altyapısıyla tünel içinde hız kontrolü sağlıyor. Avrasya Tüneli Projesi, sürüş konforunu iyileştirmek üzere tasarlandı. Modern aydınlatma, yüksek kapasiteli havalandırma ve yolun düşük eğime sahip olması gibi özellikler, yolculuk konforunu artırıyor. Tünelin iki katlı olarak inşa edilmesi, yol güvenliğine sağladığı katkı sayesinde sürüş konforunu da olumlu yönde etkiliyor. Avrasya Tüneli, sis, buzlanma gibi olumsuz hava koşullarında da kesintisiz yolculuk yapılmasını sağlıyor.
EKONOMİ
B
aşbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde düzenlediği basın toplantısında, Ekonomi Koordinasyon Kurulunda alınan kararları paylaştı. Yıldırım, yaptığı açıklamada, “Firmaların piyasada nakit ihtiyaçları var, nakit sıkıntısı var. Bu nakit sıkıntısını rahatlatmak, işlerini genişletmelerini sağlamak hatta istihdamı artırmak için hazine kefaleti getirmek suretiyle, Kredi Garanti Fonu’nun kefaletiyle 250 milyar liraya kadar bir kredi hacmi oluşturuyoruz” dedi. Başbakan Yıldırım, “2017’de özel sektör yatırımlarını daha da teşvik etmek, artmasını sağlamak amacıyla imalat sanayine, yatırım teşvik kapsamındaki projelere artı destek vermek için, yatırımın teşvik edilmesinde ciddi bir seferberlik başlatıyoruz. 2017’de yapılan imalata yönelik yatırım harcamaları için yatırıma katkı oranını mevcudun üzerine yüzde 15 daha artırıyoruz. Kurumlar vergisi indirimini de tam olarak uygulayacağız” diye konuştu.
24 •
İşsizlikte hafif bir kıpırdanma olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bunu dikkate alarak önümüzdeki yılın iş ve istihdamını artırmaya, özel sektör firmalarımızın maliyetlerini düşürmeye yönelik bir tedbirimiz var. Bu bağlamda 2017’de, özel sektörde toplam 500 bin vatandaşımızı İŞKUR’un aktif iş gücü programından yararlandıracağız” şeklinde konuştu.
“PRİM ÖDEMELERİ ÖTELENECEK” Yıldırım, “Özel sektör iş verenlerinin, asgari ücret desteğinden yararlanmalarını, ‘esas prim ödeme gün sayısı’na karşı gelecek şekilde 2017 Ocak, Şubat, Mart, üç aylık primlerini 2017’nin Ekim, Kasım, Aralık ayına öteliyoruz” dedi.
KOBİ’LERE 3 YIL 50 BİN LİRA KREDİ Başbakan Yıldırım “Bilim, Sanayi Bakanlığımızın KOBİ’lere yönelik bir desteği var. Bu destek çerçevesinde mevcut bilançolarını esas alarak, işletmelere ilk 12 ay için geri ödemesiz olmak üzere 3 yıl vadeli 50 bin lira kredi sağlanacak” bilgisini paylaştı. Başbakan Yıldırım, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Reel sektörü desteklemek için aldığımız bu tedbirle-
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
rin tamamı için bütçemizde yapacağımız tasarrufları kullanacağız yani mali disiplin var olmaya devam edecek, har vurup harman savurmayacağız, başkaca bir olumsuzluğa sebep olacak bir uygulamaya gitmeyeceğiz. Hesap, kitap yapıldı, bunların ayrıntıları çalışıldı, neyin, nereden yapılacağını biliyoruz. Milletimiz rahat etsin, iş adamlarımız da bu konuda çok emin olabilirler, rahat olabilirler.”
“VAZGEÇEMEYECEĞİMİZ İKİ ALAN; ADALET VE GÜVENLİK” Bütün alanlardaki reformları gerçekleştireceklerini ifade eden Yıldırım, “Reformların esası devletin bütün alanlardaki belirleyici rolünün, ekonomideki ve diğer alanlardaki belirleyici rolünün sınırlandırılması, vatandaşın birçok alanda rahatça hareket etmesi, devletle olan işinin azaltılması. Özeti bu. Vazgeçemeyeceğimiz iki tane alan var, birisi adalet, birisi de güvenlik. Bu iki alan devlette olacak ve hiçbir şekilde bu alanlarda başka bir reform düşünülmeyecek ama kendi içinde hızlı işlemesi, etkin olması için gerekli tedbirleri alacağız” değerlendirmesini yaptı.
“2017, MUAZZAM BİR TASARRUF YILI OLACAK” Kamuda 2017 yılında muazzam bir tasarruf yılı olacağını belirten Yıldırım, şöyle devam etti: “Çok ciddi tasarruflar yapacağız, bunun da tüm detaylarını çalıştık. Önceliği olmayan harcamalar, yeni bina alma, yeni araba alma vesaire gereksiz masraflar yapılmayacak. Fuzuli yere seyahatler, bunlardan kaçınacağız. Bir anlamda vatandaşlarımızdan bir şey isterken, ‘Haydi dövizini bozdur, ülkene, ekonomine omuz ver’ derken, önce devlet kurumları olarak bizim elimizi taşın altına koymamız lazım. İnşallah bu aldığımız tedbirler, semeresini kısa sürede verecektir.”
EKONOMİ
BAŞBAKAN’DAN
KOBİ’LERE MÜJDE Başbakan binali Yıldırım, EKK kararlarını açıkladı. Buna göre, Kredi Garanti Fonu ile 250 milyar liralık kredi hacmi oluşturulacak. KOBİ’lere ilk 12 ayı ödemesiz kredi verilecek. işverenin ‘asgari ücret’ primine erteleme geliyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 25
MAKALE
Osman Arolat
Ekonomimizin kılcal damarları için artan destekler Ben, zaman zaman, ekonomimizin kılcal damarları olarak nitelediğim KOBİ’leri desteklemenin, ekonomimiz, büyümemiz, istihdamımız ve refahımız için öneminin altını çizerim. Bu açıdan KOBİ’lere yerli ve yeni makine alımlarını destekleyen kredi başvurularının KOSGEB tarafından onaylandığı bilgisini içeren KOSGEB Başkanı Recep Biçer ile ilgili haberini çok önemsedim. Recep Biçer, 2015 yılında KOBİ’lere verilen 365 milyon liralık desteğin, 2016’da 1 trilyona yükseldiğini, 50 bin liralık faizsiz kredi talep edenlerin, bilgilerini güncelleyerek kayıt yaptıran KOBİ’lere 2017’de 1.1 milyar destek verileceğini açıklıyor. Bunun 2017 yılında gerçekleşmesi hallinde bu KOBİ’lere desteğin son iki yılda yüzde 234 oranında artması anlamına geliyor. Ama bu yüksek artışa karşın desteklerden yararlanan KOBİ’ler sayısal olarak hala çok az olduğu da görülüyor. Recep Biçer, Türkiye’de faaliyet gösteren 3 milyon 580 bin KOBİ’den 900 bininin yaklaşık yüzde
26 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
22’sinin KOSGEB veri tabanına kayıtlı olduğunu, KOSGEB desteklerinden etkin şekilde faydalanların ise 100 bini aştığını ve 2 milyar lira toplam destek aldıklarını söylüyor. Bu KOSGEB kredilerinden etkin faydalananların toplam KOBİ’lerin sadece yüzde 2.2’sinin olması sonucunu ortaya koyuyor. O açıdan yeni desteklerin, büyüme yatırım açısından KOBİ’ler ve ülkemiz ekonomisi için çok önemli olduğunu, KOBİ’lerin bilgilerini güncelleyerek mutlaka KOSGEB veri tabanına kayıtlarını yaptırmalarının önemli olduğunu gösteriyor. Ülkemizde KOBİ’lerin büyük çoğunluğu kendi güçleriyle kurulup üretim yapmaktadır. Dışardan kaynak kullanma ve finans kurumlarının ve kamunun sunduğu imkanlardan yararlanma konusunda çekimserdirler. Bu KOBİ’lerin yüzde 90’ının, 0-9 kişi istihdam eden mikro işletmeler olması sonucunu beraberinde getiren bir durumdur. Bu mikro işletmeler dış destek almadan kendi yağlarılyla kavrularak, kavruk işletmeler olmaktan kurtulamadıkları gibi, yetersizlikleriyle hızla sistem dışına çıkmaları, üretemez olmaları da söz konusu olmaktadır. Bunun için KOBİ’lerin işbirlikleri ve birleşmelerle büyümelerini teşvik edecek desteklere ve kredilendirmelere de ihtiyaç vardır. KOBİ’lerin yerli hammadde ile yerli teçhizatla üretmeleri ve bu üretimleriyle büyük işletmelerin tedarikçisi olmaları çok önemlidir. Bu büyük işletmelerin üretimlerinde, yerli girdileri artırarak, ithal girdileri azaltacak üretimde katma değeri artıracaktır. Bunun için KOBİ’lere verilecek desteklerin artırılması önemli olduğu gibi, 2017 yılı KOSGEB desteklerinde uygulanmaya başlayacağı Recep Biçer tarafından belirtilen Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği programı da bu açıdan önemli olacaktır. Ekonomimizin besleyici kılcal damarlarını oluşturulan KOBİ’leri büyütüp, yerli makineler ve hammaddelerle üretimlerini artırmaları, işbirlikleri ve birleşmelerle büyümeleri için verilecek destekler KOBİ’lerin büyümesine ve ekonomimizin gelişmesine katkıdır...
EKONOMİ
FERİT ŞAHENK’E
İSPANYA’DAN ÖZEL ÖDÜL
28 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
EKONOMİ
Gerçekleştirdiği başarılı yatırımları ve çalışmalarıyla Türkiye ve İspanya arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine önemli katkılarda bulunan Doğuş Grubu, Türk İspanyol Sanayi ve Ticaret Odası tarafından ödüllendirildi. Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, “Bizler, Türkiye iş dünyasının milli takım oyuncuları gibi, ülkemizi temsil etmekten, anlatmaktan her geçen gün daha çok gurur duyuyoruz” dedi.
T
ürkiye ve İspanya arasındaki ticari, kültürel ve sosyal alanlarda güçlü ilişkilerin yapılandırılmasına destek olan Türk ve İspanyol kurumlarına ve kişilere verilen Türk - İspanyol Sanayi ve Ticaret Odası Ödülü’ne bu yıl Türkiye’den Doğuş Grubu layık görüldü.
FERİT ŞAHENK: ÜLKEMİZİ TEMSİL ETMEKTEN GURUR DUYUYORUZ Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ödülü alırken yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Türkiye ve İspanya, Akdeniz havzasının çok önemli iki ülkesi ve ortak noktalarımızı karşılıklı faydaya dönüştürmek konusunda
hatırı sayılır yol kat ettik. Doğuş Grubu olarak İspanyol dostlarımız ile her iki ülkede de önemli çalışmalarımız var. Madrid’in lokasyonu ve tarihi ile adeta ikonu haline gelmiş oteli Villa Magna ve Barcelona’da bulunan Avrupa’nın en önemli re-fit ve tersane tesisi MB-92, son dönemde bünyemize katılan önemli yatırımlar. Buna mukabil dünyanın en büyük bankalarından BBVA’i Garanti Bankamız’a ortak olmaları vesilesiyle Türkiye’ye getirmiş olmak bizim için önemli bir iftihar kaynağı. İspanyol dostlarımız Türkiye’yi tanıdıkça daha çok seviyorlar, ülkemizin potansiyeline daha çok inanıyorlar. Bizler de Türkiye iş dünyasının milli takım
oyuncuları gibi, ülkemizi temsil etmekten, anlatmaktan her geçen gün daha çok gurur duyuyoruz. Bu anlamda, ödülümüzü de Doğuş Grubu’ndaki 55 bin çalışma arkadaşım adına kabul etmekten büyük mutluluk duyuyorum.” Türk - İspanyol Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı ve Başkan Yardımcıları, Genel Sekreter ile İspanya ve Türkiye’deki büyükelçilerden oluşan jürinin değerlendirmeleri sonucunda bir Türk, bir İspanyol kurumun layık görüldüğü ödül aynı zamanda Türkiye ve İspanya arasındaki ilişkilerin pekişmesinde rol oynayan bir kişiye de takdim ediliyor. Türk şirketi kategorisinde Türkiye’den Doğuş Grubu ödül alırken, başarılı futbolcu Arda Turan ise Türkiye’den profesyonel başarı ödülüne layık görülen isim oldu. İspanyol
şirket kategorisinde ise Ficosa şirketi ödül aldı. Bu yıl ikincisi düzenlenen Türk - İspanyol Sanayi ve Ticaret Odası ödül törenine İspanya Enerji, Turizm ve Dijital İşler Bakanı Álvaro Nadal’ın yanı sıra Türkiye’nin İspanya Büyükelçisi Ömer Önhon, Türk - İspanyol Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı ve aralarında üst düzey yetkililerin olduğu çok sayıda davetli katıldı. Tören, 15 Aralık 2016 tarihinde Madrid’te bulunan Hotel Villa Magna’da gerçekleştirildi. Türk - İspanyol Sanayi ve Ticaret Odası, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi, sektörlerin desteklenmesi ve İspanya ile Türkiye arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi kapsamında 13 Ekim 2011’de Madrid’te kuruldu.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 29
EKONOMİ
K
oç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, Koç Topluluğu olarak kadınların istihdamı konusunda iyi yolda olduklarını düşündüklerini söyleyerek, “Koç Topluluğu olarak kendi rakamlarımıza baktığımız zaman daha yolun başındayız. Gidecek çok yolumuz var. Ama iyi yoldayız. Bunun iki nedeni var. Birincisi ülkemiz açısından. Bunu ‘Vehbi Koç anayasası’ ile açıklamak istiyorum. Vehbi Koç’un bir anayasası var. ‘Devletim ve ülkem oldukça ben de varım. Demokrasi varsa hepimiz varız. Ülkemizin ekonomisini güçlendirmek için var gücümüzle gayret etmeliyiz. Güçlü ekonomimiz olursa güçlü demokrasimiz olur. Dünyada da itibarımız artar.’ Biz inanıyoruz ki Türkiye ekonomisinin çok daha güçlü olması için bu alanda ciddi mesafe kat etmemiz gerekiyor. Çeşitliliğin getirdiği artıları yaşayarak da görüyoruz. İkincisi de bundan 12-14 sene evvel biz Koç Topluluğu’nun dünyanın 200 şirketi arasına girmesini istemiştik. Oraya girdik. Daha da yüksekleri hedefliyoruz. Ama global bir şirket olabilmemiz için, hedeflediğimiz noktaya gelebilmemiz için yetenek havuzunda
30 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
çeşitliliğe ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Şirketlerimizin neticelerine bunun yansıdığını görüyoruz” dedi. Global yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey&Company’nin Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) işbirliğiyle hazırladığı “Women Matter Türkiye 2016” raporunun tanıtım toplantısında konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Koç, “Her açıdan ama bilhassa ülkemiz açısından sıkıntılı bir yılı geride bırakıyoruz” diyerek 2017’nin daha güzel bir yıl olması temennisinde bulundu.
“KADIN, ERKEĞİN DÖRTTE BİRİ KADAR KAZANABİLİYOR” Türkiye toplumunda kadının konumunun kabul edilebilir düzeyde olmadığını savunan Koç, “Üniversiteye giden kadınlarımızın yüzde 71’i çalışırken, ilkokula giden kadınlarımızda bu oran yüzde 26. Dolayısıyla eğitim konusu önemli. Ayrıca şiddet konusu var. Şiddet ne yazık ki sadece kadınların değil hepimizin psikolojisini bozuyor ama çalışan bir kadının verimliğini çok ciddi anlamda etkiliyor, hatta kadınları çalışmama noktasına kadar getirebiliyor. Ülkemiz ekonomik ve pek çok konuda bu
kadar ilerlerken bu konuda geriliyor olmamıza anlam veremiyorum” yorumunu yaptı. Koç, sözlerine şöyle devam etti: “6 yaşından küçük çocuğu olan kadınların yüzde 69’u çalışmıyor; bu oran Avrupa’da yüzde 29. 15-29 yaş arası genç kadınların yaklaşık yarısı evde oturuyor. Bu tablo beni çok üzüyor. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk bu Cumhuriyeti kurarken bize doğru yolu çizmiş, yol göstermiş, kadınlara önem vermiş, Sabiha Gökçen’ler çıkmış, pek çok Avrupa ülkesinden önce kadınlara oy kullanma hakkını vermiş. Ülke olarak bize doğru yollar çizilmiş, doğru hedefler verilmiş, hangi medeniyetler seviyesine geleceğimiz anlatılmış, o yolda doğru hamleler yapılmış ama bugün geldiğimiz noktada bu rakamlar çok üzücü.”
EKONOMİ
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, kadın istihdamı konusunda Koç Topluluğu olarak iyi yolda olduklarını vurgulayarak, “Bunu ‘Vehbi Koç anayasası’ ile açıklamak istiyorum: Devletim ve ülkem oldukça ben de varım. Demokrasi varsa hepimiz varız. Ülkemizin ekonomisini güçlendirmek için var gücümüzle gayret etmeliyiz” dedi.
VEHBİ KOÇ ANAYASASI...
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 31
HABER: SİNAN SAYGI
EKONOMİ
İŞ DÜNYASI 2017’DE YATIRIMA ODAKLANDI
İş dünyası krizlerle, iniş çıkışlarla ve hain darbe girişiminin ekonomiye olan kötü etkileriyle geçen 2016 yılını geride bıraktı. 2017, gerek ekonomi gerekse siyasi anlamda 2016’dan çok daha iyi bir yıl olacak. İş dünyasına baktığımızda hedeflerin daha 2016’dan belirlenmiş olduğunu görüyoruz. Holdingler içinde bulunduğumuz 2017’de yatırımlarına ağırlık vererek faaliyet gösterdikleri sektörlerde kriz ortamını fırsata çevirme hedefindeler.
E K O N O Mİ EKONOMİ
Yıldırım Yapı Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım
YILDIRIM YAPI GRUBU 2016 HEDEFLERİNİ YAKALADI İTO Başkanı İbrahim Çağlar
İTO, 2017’Yİ EKONOMİDE SEFERBERLİK YILI İLAN ETTİ İstanbul Ticaret Odası (İTO) 2017’yi yatırım, üretim, ihracat ve turizm başta olmak üzere her alanda seferberlik yılı olarak belirledi. İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milli seferberlik çağrısını hatırlatarak, “Biz de İstanbul Ticaret Odası olarak ekonomide ‘milli seferberlik’ ilan ediyoruz. İstanbul’da, Türkiye’de elini taşın altına koyan tüm iş adamlarımıza seslenmek istiyorum: Gelin El Bab’ta terörle savaşan Mehmetçik ruhuyla ekonomiye yönelik suikast planlarını bozalım. Biz 400 bin üyemizle bu ruhla seferber olacağız” diye konuştu. “FED faiz artırsa da büyüyeceğiz, petrol fiyatları artsa da büyüyeceğiz, terör maşaları kudursa da büyüyeceğiz” diyen Çağlar, şöyle konuştu: “Bizim hedefimiz belli, rotamız net. Biz bu ülkeyi büyütmek zorundayız. Yeni dünyada bir tek güç var, o da sağlam ekonomidir. Bize düşen; dünyada oluşturulmaya çalışılan Türkiye algısını değil, Türkiye gerçeğini galip çıkarmak. O gerçek de şudur: Kendi uçağını, tankını üreten, dünyanın enerji akışına yön veren, çevresindeki zulme dur diyebilen, her koşulda büyüyen, her koşulda kenetlenen bir millet.”
Yıldırım Yapı Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım, yaptıkları kampanyalarla 2016 yılı ciro hedefini yakaladıklarını belirterek, “Yıldırım Yapı Grubu olarak 2017’nin ikinci yarıyılı sonunda Kuleli Evleri Poyraz II projesinin teslimlerini yapacağız. Ayrıca Beyoğlu’nda Piripaşa ve Bomonti’de 5 Ada projelerimizin çalışmaları devam edeceğiz. Şehir merkezinde dönüşüm projeleri yapıyoruz. Dönüşüm projelerinin en zor kısmı mülk sahiplerinin ikna edilmesi ve projemize olur vermesi aşamasıdır. Sektördeki yaklaşık yarım asırlık bilgi ve deneyimimizin ışığında; projelerimizdeki hak sahiplerine karşı adil, şeffaf ve insani ilişkilerimizi en üst seviyede tutarak ve de her ne olursa olsun bir önceki yılda yaptıklarımızın üzerine koyarak yolumuza devam edeceğiz” diyor. Yıldırım, şöyle devam ediyor: “Türkiye ekonomisinin 2017 yılında toparlanacağını ve 2016’dan daha iyi geçeceğini düşünüyoruz. 2016 yılında yaşadığımız bunca kötü olaylara rağmen ekonomik göstergelerin çok da kötü olmadığını hatta bunun bir kısmının insanların beklentilerinden kaynaklandığını düşünürsek ekonomiyi canlandırma tedbirlerinin neticelerini 2017’de göreceğimizi düşünüyoruz. Yıldırım Yapı Grubu olarak ise projelerimizde herhangi bir revize yapmayı düşünmüyoruz.”
AKFEN, 2017’DE 6 MİLYAR TL YATIRIM YAPACAK Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, durmadıklarını ve yatırımlarına devam ettiklerini belirterek, “Akfen olarak 2017’de 6 milyar lira yatırım yapacağız. 2017’nin sonunda hepsi bitmek üzere 6 milyar liralık yatırımımız var. Bunun 3 milyar lirası sağlıkta, 1,5 milyar lirası enerjide” diyor. Akın, Türkiye’nin dibe vurmasıyla birlikte gayet iyi çıkış yakalayabildiğini ve kendisine yatırım yapanlara kaybettirmediğini vurgulayarak, Türkiye’nin kalkınmaya ihtiyaç duyduğunu ve yüzünün Batı’ya dönük olduğunu, büyüme ve sosyal konularda Batı’nın ulaştığı seviyeleri hedeflediğini söylüyor. Hiçbir yere yatırmadıkları kadar özkaynak yatırarak enerji sektörüne girdiklerini dile getiren Akın, son dönemde Türkiye’de ve Avrupa’da yenilenebilir enerjiye yönelik artan yatırımlardan bahsediyor. Akın, yenilenebilir enerjiye geçişin sadece sosyal değil ekonomik anlamda da önemli olduğunu ifade ederek, Avrupa’da ve dünyada bu alana yapılan yatırımlar artarken kendilerinin de geri kalmaması gerektiğini, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmayı ilke edindiklerini vurguluyor. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 33
E K O N O Mİ TAB GIDA’DAN MAKEDONYA’YA 5. BURGER KİNG RESTORANI
Eczacıbaşı Profesyonel Genel Müdürü Melike Koçoğlu
ECZACIBAŞI PROFESYONEL’DEN 2017’DE BÜYÜMEYE DEVAM Eczacıbaşı Profesyonel Genel Müdürü Melike Koçoğlu, 2016 yılının herkesin de şahit olduğu üzere çok zorlu geçtiğini söyleyerek, “Hem ülkemizde yaşananlar hem de ülkemizin coğrafyası çevresinde yaşanan olayların etkisi birçok sektör gibi bizim sektörümüzde de hissedildi ve sektöre küçülme olarak yansıdı. Turist sayısının azalması hem otelcilere hem de tedarikçilere olumsuz etki yaptı. Sektörümüzde yaşanan durgunluğun da etkisiyle işletmeler maliyet kalemlerine daha fazla odaklandılar. Bu koşullarda biz de müşterilerimize maliyet kontrolü yaptırabilecek ve kullanımda tasarruf sağlatacak yeni ürünlerimiz ile müşterilerimizin gider kalemlerini kontrol almalarını hedefledik. 2017’de de bu yöndeki ürün ve hizmetlerin rekabetten farklılaşacağını ve inovasyon temelli çözümlerin tercih sebebi olacağını düşünerek yatırımlarımızı bu yönde yoğunlaştırıyoruz” diyor.
TAB Gıda bünyesindeki Burger King yurtdışı büyüme atağını sürdürüyor. Gelişmekte olan ekonomisi ile yatırımcıların dikkatini çeken Makedonya’da, 5’inci Burger King restoranı yeni yılda hizmet vermeye başlıyor. TAB Gıda Genel Müdürü Caner Dikici; “2011’de Makedonya Üsküp’te açtığımız Burger King restoranı bizim ilk yurt dışı operasyonumuzdu. Ülkenin lokasyon olarak potansiyelini biliyor ve 5 yıllık deneyimizle bölgeyi çok iyi tanıyoruz. Bu doğrultuda oluşturduğumuz stratejimiz bizi başarıya taşıdı. Şimdi bölgede 5’inci restoranımızı açmanın heyecanını yaşıyoruz” diyor. TAB Gıda olarak Burger King sisteminin dünyadaki en büyük master franchisee’si olma özelliğini taşıdıklarını belirten Dikici; “TAB Gıda olarak, bünyemizdeki Burger King, Popeyes, Sbarro, Arby’s ve Usta Dönerci olmak üzere 5 markamızla hem yurtiçi hem de yurtdışında büyümeye devam ediyoruz. 2017 yılında ciromuzu yüzde 37 büyüterek 3,7 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bütün bu hedeflerimizi yurtdışı yatırımlarımızla paralel olarak şekillendiriyoruz. Büyümemizde yabancı bölgelere yapacağımız yatırımlar önemli bir paya sahip olacak. 2017 öngörülerimize göre bu doğrultuda büyümeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor.
TAB Gıda Genel Müdürü Caner Dikici
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali
İŞ BANKASI 2017’DE DENGELİ BÜYÜYECEK Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, “2017’de 2016’da olduğu gibi dengeli büyümeyi hedef alan bir tablomuz olacak” diyor. “Türkiye’nin En İyi Dijital Bankası Olma” vizyonuyla dijital temas noktalarında müşterilere uçtan uca tasarlanmış ideal deneyimler sunmak amacıyla yürüttükleri çalışmalarda yeni finansal teknolojilerden üst düzeyde yararlanmak istediklerini, finansal teknoloji girişimlerini oldukça önemsediklerini ifade eden Bali, “Mayıs 2016’da Silikon Vadisi’nde kurduğumuz iştirakimiz Maxitech, gelecek vadeden FinTech girişimlerinin erken aşamalarında tespit edilmesine ve yıllardır yeniliklerin Türkiye’de öncüsü olan bankamızın bu konuda da Türkiye’de bankacılığa yön vermesine katkı sağlayacak. Ülkemizde finansal teknoloji girişimleri ile ortaklaşa çalışarak müşterilerimizin hayatına değer katacak, yenilikçi çözümler geliştirmeye devam edeceğiz. Bu amaçla yapacağımız işbirliği ve yatırımlar gündemimizin önemli bir kısmını oluşturuyor” şeklinde konuşuyor.
E K O N O Mİ ULUSOY UN’DAN FABRİKA YATIRIMI
Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri Genel Müdürü Coşkun Bedük
ECZACIBAŞI HİJYEN ÜRÜNLERİ PAZAR PAYINI ARTIRACAK Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri Genel Müdürü Coşkun Bedük, 2016 yılında 23 milyon dolarlık fabrika yatırımı yaptıklarını söyleyerek, “Kocaeli Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 bin metrekarelik alan üzerine inşa ettiğimiz fabrikamızı tamamladık ve Mart ayında faaliyete geçirdik. Sektördeki büyüme oranlarına baktığımızda bebek mendil pazarının yüzde 12, bebek kozmetiği pazarının ise yüzde 14 büyüdüğünü söyleyebiliriz. Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri olarak 2015 yılına göre 2016 yılında bebek mendilinde yüzde 15’lik, bebek kozmetiğinde ise yüzde 42’lik bir büyüme gerçekleştirdik” dedi. Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri olarak bebek mendili pazarında yüzde 15’lik bir payla lider konumda olduklarına değinen Bedük, “2017 yılında da pazardaki bu payımızı güçlendirerek korumayı hedefliyoruz. 2017 yılında bebek mendili pazarındaki payımızı yüzde 18, bebek kozmetiği pazarındaki payımızı da yüzde 50 büyütmek istiyoruz. Şampuan, deterjan ve pişik kremi odaklı yeni kategorilerimizi büyütmek de 2017 hedeflerimiz arasında yer alıyor” diye konuştu.
Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, 2017 yılının ilk aylarının özellikle ihracat pazarlarına yapılan ürün fiyatlamalarında dengelenme ve yeni piyasa şartlarına uyum sağlama çabasıyla geçtiğinin görülebildiğini söyleyerek, “Son 3 yıldır global buğday fiyatlarındaki düşüş eğilimi tonaj bazında yıllık yüzde 25’lik büyümeleri desteklemişti. 2017 yılında ise gerek piyasalarda dalgalanma boylarının artmış olması gerekse hammadde fiyatlarında düşük seyrin 2017 yılında devam edemeyeceği yönündeki endişeler ile toplam ihracat tonajımızdaki büyüme, bu yıl daha sınırlı olabilir” dedi. Şirket olarak 2016 yılında Çorum/ Alaca ilçesinde başlayan 42 bin 500 ton kapasiteli ‘lisanslı depo’ inşaatlarını tamamladıklarını ve lisans alma aşamasına geldiklerini belirten Ulusoy, “Samsun Gıda Organize Sanayi Bölgesi’nde yapımına devam ettiğimiz 600 ton/gün kapasiteli fabrika yatırımımızın 2017 yılında devam ederek, 2018 yılında devreye alınmasını bekliyoruz. Ayrıca Yozgat/Sorgun ilçesinde TMO’nun ‘uzun süreli kiralama ihalesi’ kapsamında kazandığımız 60 bin ton depolama alanı yatırımımız 2017 yılı içinde başlayacak” diye konuştu.
Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy,
Aslandağ Group Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Aslandağ
ASLANDAĞ GROUP’TAN YATIRIMLARI ARTIRMA KARARI Aslandağ Group Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Aslandağ, 2015 ve 2016 yıllarında yaşanan döviz kurlarındaki hareketliliğin sektörde düşüşe sebep olduğuna değinerek, “Belki hedeflerimiz açısından çok etkilenmedik ama bu gelişmelerin sektörü olumsuz etkilediğini göz ardı edemeyiz. 2016 yılında ve öncesinde oluşmuş olumsuz hava dağıtılamazsa elbette etki ağı daha da yayılacaktır. Siyasi gelişmelere paralel olarak yılın ilk yarısı bitmeden olumlu görüşlerin artacağını ve bunun piyasalara hemen yansıyacağını düşünüyoruz. Sektörümüzde inanılmaz bir potansiyel var” dedi. Aslandağ, şöyle devam etti: “Bizler işveren olarak tedirgin değiliz ve korkak davranmıyoruz. Hatta yapılması gereken yatırımlarımızı daha da artırma kararı aldık. Ahşap grubumuz mevcut makine parkurumuza takviyeler yapmaya başladı. Daha kaliteli hizmet için nitelikli personel sayımızı artırıyoruz. Uzun vadede ise Adapazarı’nda kurulacak 40 bin metrekarelik fabrikamız için hafriyat çalışmalarına hız verdik. İnşaat grubumuz ise hem mevcut projelerin hızlandırdı hem de yeni projeler için altyapı çalışmalarına devam ediyor” diye konuştu.
E K O N O Mİ DAGİ’DEN MAĞAZA ATAĞI…
ANAVARZA BAL’DAN BÜYÜMEYE DEVAM
Dagi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Nedim Koç, “Dagi olarak hem Türkiye’de hem de yurtdışında 84’ten fazla mağazamızla hizmet veriyoruz. 2016’da yüzde 10 civarında bir büyüme gerçekleştirdik. 2017 yılında mağaza sayımızı artırmayı ve yaklaşık 15 oranda büyüme ve pazar payı artışı öngörüyoruz” diyor. Dagi olarak her zaman yönetilebilir riskleri alarak, markalarına sürekli yatırım yaptıklarına değinen Koç, “Tasarım, üretim ve markalaşma alanlarında inovatif yaklaşımımızı sürekli ve kurum kültürü haline getirmek bizim formülümüzün temelini oluşturuyor. Bu sene 30 yılı aşkın süredir kullandığımız logomuzu modern çizgilerle yeniledik. Dagi’nin daha enerjik, daha genç ve daha yaratıcı yeni imajıyla hedefi; Türkiye’de mağaza sayısını artırıp, Avrupa’da markalaşmak” diye konuşuyor. 2017 yılında yatırım politikalarımızda bir değişiklik olmayacağına işaret eden Koç, bu yıl olduğu gibi değişen ekonomik koşullarda yatırım fırsatlarını araştırmaya devam edeceklerini sözlerine ekliyor.
Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, Anavarza Bal olarak kuruldukları günden bu yana istikrarlı bir şekilde büyümelerini devam ettirdiklerini söyleyerek, “2016 yılının ilk 6 ayını değerlendirdiğimizde yüzde 40 civarında bir büyüme gerçekleştirmiş bulunuyoruz. 2017 yılında da yine yaklaşık yüzde 30 oranında büyüme ve pazar payı artışı öngörüyoruz. 2017 yılında yine Türkiye’de ilk defa üretmiş olduğumuz Toz Bal’ın tanıtımına ve satışına ağırlık vereceğiz” diyor. 2015 yılında Krem Bal’ın yanı sıra Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Toz Balı sunmaya başladıklarına değinen Sezen, “Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vererek ürettiğimiz Toz Bal’ın mamadan gofrete kadar birçok üründe gıda şirketlerinin şeker ihtiyacını karşılamasını sağlayacağız. Bu inovatif yaklaşım ile balın, kek, pasta, bisküvi, bebek maması ve dondurma gibi ürünlerde pratik bir şekilde kullanımının sağlanıp, lezzetli ve sağlıklı gıda ürünleri üretiminin önünü açmayı hedefliyoruz. Şu anda gıda endüstrisinin ilgi gösterdiği Toz Balı, tüketicinin de şeker yerine kahve ve çayında kullanabilmesi yönünde çalışmalar yapıyoruz. 2017 yılında Toz Bal gibi inovatif ürünlerin üretimi var hedefimizde” şeklinde konuşuyor.
Dagi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Nedim Koç
Buka Sofa Genel Müdürü Gamze Stöger
BUKA SOFA, 6 YENİ MAĞAZA AÇACAK Buka Sofa Genel Müdürü Gamze Stöger, bukalemunun renk değiştirme özelliğini tasarladığı ürünlerine yansıtan Buka Sofa’nın 8 milyon Euro’luk bir yatırımla kurulduğunu belirterek, “2016 yılı itibariyle Buka Sofa’nın 69 beyaz yakalı ve 94 mavi yakalı olmak üzere 163 çalışanı bulunuyor. Özelleştirilebilir akıllı çözüm seçenekleriyle öne çıkan Buka Sofa, ilk mağazasını Avcılar’da açtı. Avcılar’da bulunan mağaza 4 katlı olup toplam 900 metrekarelik bir alana sahip” diyor. 2017’de Ankara, Antalya ve İzmir’de kendi mağazalarını açmayı planladıklarını ifade eden Stöger, “Bayilik vererek 6 mağaza daha açmayı planlıyoruz. Ayrıca 2017 yılında yurtdışında da 3 bayilik planlarımız arasında yer alıyor. Yurtiçinde ve yurtdışında franchise vermeyi planlıyoruz. Yurtdışında fuarlara katılarak çeşitli firmalarla bağlantı kurduk. Ayrıca bize gelen talepler var. Şu an İran ile franchise anlaşması yaptık. İran’da ilk mağazanın 2017’de açılması planlanıyor. Bununla ilgili görüşmelere devam ediyoruz. Ayrıca Buka Sofa olarak ihracat yapmaya başladık ve satışların bir kısmını ihracat olarak planladık. Şu an görüşmeler yaptığımız öncelikli ülkeler arasında Kıbrıs, Dubai, Suudi Arabistan, İran, Yunanistan, Almanya gibi ülkeler yer alıyor” diye konuşuyor. Önümüzdeki dönemde iş planları arasında kendi mağazalarının yanı sıra bayilik vererek mağaza açmanın da yer aldığına işaret eden Stöger, “Ayrıca projelerimiz arasında online satış ve proje bazlı satışlar yapmak yer alıyor” şeklinde konuşuyor.
Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen
İLETİŞİM
İŞLETMELERE MALİYET AVANTAJI Xerox Türkiye Ofis Ürünleri Pazarlama Müdürü Erhan Aslantürk, “Bulut ve mobil çalışma platformlarını destekleyen son teknoloji ofis cihazlarımızla işletmelerin yüzde 30’a varan oranlarda maliyet tasarrufları yapmasını sağlıyoruz” diyor.
‘Bulut Bilişim ve Veri Depolama’ konusunda sunduğunuz çözümlerde hangi kriterler ön plana çıkıyor? Xerox olarak çok fonksiyonlu ofis cihazlarımızda kullandığımız Xerox Connectkey yazılım platformu ile kullanıcılar yer ve zaman farketmeksizin işlerini bulut tabanlı sistemler üzerinden halledebiliyorlar. Xerox Connectkey platformu aynı zamanda kullanıcılara iş süreçlerini en kolay şekilde mobil cihazları üzerinden takip edebilecekleri bir teknoloji sunuyor. Xerox Connectkey sayesinde dokümanlar dijital ortamda düzenlenebiliyor, bulut teknolojileri kullanarak paylaşılabiliyor ve taranabiliyor. Böylece dokümanların kağıt olarak basılması önleniyor ve kağıt tasarrufu yapılıyor. Ayrıca Yönetilen Baskı Hizmetleri (MPS) adı altında, her ölçekten şirketin, ofislerinde kullandıkları marka bağımsız tüm ofis cihazlarını yönetiyoruz. Doküman iş akışının dijital olarak kişiden kişiye, kurumdan kuruma yönlendirilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Dijital arşivleme, sınıflandırma, doküman içerik analizi gibi hizmetlerimiz ile de kurumsal büyük veriyi oluşturan bilgi ve dokümanların, dijital ortamda işlenebilir ve analiz edilebilir hale gelmesine çalışıyoruz. Bulut ve mobil çalışma platformlarını destekleyen son teknoloji ofis cihazlarımızla işletmelerin yüzde 30’a varan oranlarda maliyet tasarrufları yapmasını sağlıyoruz.
38 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
Bulut Bilişim hizmetlerinizde ‘güvenlik’ sorununu aşmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? İş süreçlerinin bulut tabanlı sistemler üzerinden halledilmesine imkan tanıyan Xerox ConnectKey platformumuz, aynı zamanda iç ve dış tehditlere karşı gerçek zamanlı bir koruma sağlıyor. Xerox ConnectKey teknolojisine sahip ürünlerimiz üzerinde herhangi bir güvenlik açığı vermemek için, McAfee ve Cisco gibi dünyanın lider şirketleri ile işbirliği yapıyoruz. McAfee ve Cisco’nun bize özel geliştirdiği güvenlik yazılımlarını Xerox cihazları üzerinde kullanıyoruz. Aldığımız güvenlik önlemleri, ürün ve çözümlerimizin sahip olduğu yüksek güvenlik standartlarıyla üçüncü kişilerin şirket sistemlerine sızmasını önlüyor, şirket bilgilerini zararlı yazılım ve virüslerden koruyor. McAfee yazılımları ile desteklenen Xerox ConnectKey’li ofis cihazları endüstrinin kendini potansiyel dış tehditlere karşı koruyan ilk çok fonksiyonlu ofis makinesi olma özelliğini koruyor. Xerox Connectkey’li ofis cihazlarımıza güvenlik güncelleştirmeleri otomatik olarak yapılıyor, böylece geç kalınabilecek manuel bir yazılım güncellenmesinin yaratacağı sorunlar da ortadan kalkıyor.
Bulut Bilişim pazarının geldiği son durumu değerlendirir misiniz? Pazarın büyüklüğü ve sizin pazardaki konumunuz hakkında bilgi alabilir miyiz? Bulut bilişim kullanımında hızlı bir artış mevcut. Artık her ölçekten kurum ve kuruluşlar iş süreçlerini bulut ortamlarına taşıyor. Bulut bilişim platformlarının kapasiteleri artıp, maliyetleri azaldıkça verilerin her geçen gün daha çok bulut platfomlarında yer alacağını düşünüyoruz. Şu anda yüzde 65’i bulut tabanlı olan veri merkezi trafiğinin 2019 yılında yüzde 83 oranına ulaşması bekleniyor. Xerox olarak biz de bir ürün veya çözüm geliştirirken ve yatırım yaparken bulut ortamlarını öncelikli veri depolama ve veri paylaşım platformları olarak değerlendiriyoruz.
İLETİŞİM
DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE
STRATEJİK İŞBİRLİKLERİ... “BULUT BİLİŞİMLE İLGİLİ PROJELERİMİZ HIZLA İLERLİYOR”
Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin, dijital dönüşümün, soyut bir kavram olmaktan çıkıp müşterileriyle ciddi anlamda stratejik işbirlikleri kapsamında iş yaptıkları bir alan haline geldiğini ifade ederek, “Red Hat olarak, Türkiye’deki ekibimiz ve iş ortaklarımızla, finans ve telekom sektörleri ağırlıklı olmak üzere IaaS ve PaaS yapılarının kurulmasında, bulut ve sanallaştırma yönetimi projelerinde müşterilerimize açık kaynak yazılımları sağlıyor ve bunlarla ilgili danışmanlık ve eğitim hizmetleri veriyoruz. Ayrıca, stratejik BT yatırımları planlayan ve bu çerçevede bulut altyapılarını geliştirmek isteyen kamu kuruluşlarının da artan ilgisiyle karşılaşıyoruz” dedi.
Türkiye’de bulut bilişimle ilgili çalışmalar ve projelerinin hızlı bir şekilde ilerlediğine değinen Tekin, “Bulut teknolojileri, şirketlerin BT kaynaklarını istenen çeviklikte ihtiyaç alanlarına yönlendirilebilmelerini sağlar. Yüksek esneklik ve ölçeklenebilirlik gibi önemli avantajları var. Bulut trendinin gelişmesini ve önemini sürdüreceğine inanıyorum. Hatta Türkiye’deki KOBİ’lerin rekabetçi yönlerini koruyabilmelerinde gittikçe önem kazandığını görüyoruz. Hibrit bulut yapısı, özel ve genel bulut çözümlerinin avantajlarından en iyi şekilde faydalanmak adına birçok şirket için ideal bir başlangıç. Hem şirket içi ve hem de şirket dışı kaynakların kullanıldığı hibrit bulut yapıları, genel bulutun maliyet avantajları ve özel bulutun esneklik özelliklerine sahip olacaktır. Bununla birlikte açık kaynak hibrit bulut modelinin uygulanması çok basit bir süreç değil. Red Hat olarak biz bu alanda yatırım yapmak isteyen işletmelere geniş kapsamlı çözümler sunuyoruz” diye konuştu.
SaaS modeli ön plana çıkacak
N
etApp Ankara Bölge Müdürü Burak Koç, 2017’de SaaS modelinin bulut harcamalarında daha da öne çıkacağı bir yıl olmasını beklediklerini söyleyerek, “İlerleyen yıllarda, seçeneklerini artırmak isteyen çok daha fazla işletme, kendilerini tek bir tedarikçiyle sınırlandırmayacak hibrit bulut arayışlarına girecek. Veri ayıklama hizmeti vermeyen SaaS tedarikçileri zor durumda kalırken, tek bir bulut üzerinde çalışan PaaS katmanları da daha az rağbet görecek. Hem yerinde hem de farklı bulut ortamlarında çalıştırılabilen yazılım teknolojileri, BT modelleri konusunda stratejik ilerlemeye düşünen işletmeler için yeni fırsatlar doğuracak. Yazılım Tanımlı Depolama’nın (SDS) sanallaştırma ve bulut mimarisinin evrim sürecindeki bir sonraki adım olacağını, flaş teknolojisinin çok büyük öneme sahip olacağını ve politika bazlı yazılımın geleneksel altyapı bileşenlerinin önüne geçeceğini düşünüyoruz” dedi. Tüm bu değişimlerin yeni teknolojilerin hüküm sürdüğü bir döneme götürürken günümüzün DevOps altyapılarında da farklı yaklaşımlar görmeye başladıklarını belirten Koç, “Artık mikro servislere, açık kaynaklara ve konteynerleştirme tabanlı kompozisyonel programlama ortaya çıktı. Yani gerçek anlamda başarılı bir DevOps için işletmelerin uygulamalarını ticari ihtiyaçlarına göre, birçok bulut sisteminde aynı anda ve hızlı bir şekilde geliştirebileceği ve kurabileceği bir plana sahip olmaları gerekiyor. NetApp olarak biz de bu doğrultuda bulut servislerinin altyapılarına hız ve performans katan flaş teknolojileri alanında önemli bir adım atarak yeni nesil veri merkezleri için all-flash depolama sistemleri geliştiren SolidFire şirketini satın aldık” diye konuştu.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 39
SİBER GÜVENLİK...
İLETİŞİM
SİBER GÜVENLİK... Metric Genel Müdürü Gökhan Arıksoy, siber güvenliğin son 20 yıldır büyük bir değişimden geçtiğini söyleyerek, “90’lı yıllarda güvenlik duvarının içerisinde kalan her şey güvenilir, dışında kalanlar ise güvensiz olarak görülüyordu. Ancak günümüzde artık siber tehditler güvenlik duvarının içerisinde de ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle yeni çözümlerin geliştirilmesi zaruri hale geldi. Özellikle insan gibi düşünebilen, bunu yaparken de devasa miktarda veriyi hızla işlemden geçirebilen yapay zekaya dayalı derin öğrenme daha da önem kazandı. Gelecekte güvenlik alanında yapay zekanın çok daha fazla kullanımına şahit olacağımızı düşünüyorum. Çünkü günümüzde büyük verinin etkisi ile ortaya çıkmış bir bulut teknolojisi var. Uygulanacak güvenlik teknolojilerinin de artık bulut sistemini dikkate alması gerekiyor” dedi. Arıksoy, büyük miktarlardaki verilerin, güvenlik önlemlerini ve güvenlik politikalarının yeniden tanımlanması zorunluluğunu da beraberinde getirmeye devam edeceğini belirterek, büyük veriler için eski güvenlik modelleri kullanılamayacağını ifade etti.
40 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
SanDisk
dünyanın ilk microSD kartını tanıttı En son A1 SD şartlarını karşılayan 256GB SanDisk Ultra® microSD, kullanıcılara depolama konusunda şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla seçenek sunuyor.
Depolama teknolojisi ve çözümleri alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden Western Digital Corporation, SD Birliği SD 5.1 Şartnamesinin zorunlu kıldığı en son gereksinimler olan Uygulama Performansı Sınıf 1 (A1) şartlarını karşılayan dünyanın ilk microSDTM kartını tanıttı. A1 performans standardını destekleyen 256GB SanDisk Ultra® microSDXCTM UHS-I kart Premium Edition akıllı telefonlar-
da daha iyi deneyimler yaşatacak kapasite, hız ve gelişmiş özellikler sunuyor. Popüler bellek kartlarının 10 yıldan daha önce ortaya çıkmasından bu yana microSD kartlar dijital görüntüleme alanında aksiyon kameralar, insansız hava araçları, gösterge panelli kameralar ve izleme sistemleri gibi yeni segmentlerin ortaya çıkmasında itici bir araç olarak öne çıkarken akıllı telefonların gelişimini de ciddi derece de etkiledi. Western Digital Müşteri Çözümleri Birimi’nin Ürün Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dinesh Bahal yaptığı açıklamada, “Akıllı telefonlar için yüksek performans ve yüksek kapasite sunan microSD, dijital devrimin bir parçası. SanDisk® kartları iki milyardan fazla tüketici cihazının merkezinde. Bu A1 kart sayesinde güvenilir formatın geliştirilmesinde önemli bir rol oynayacak olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
FİNANS
HEDEFİMİZ;
DİJİTAL ALBARAKA
Albaraka Türk’te 2016 Ekim ayında genel müdürlük görevine getirildiniz. Öncelikle nasıl bir yönetim anlayışını hayata geçirmeyi planlıyorsunuz? Öncelikle, makam ve mevkilerin gelip geçici olduğunu, kalıcılığın, yaptığınız işe değer ve anlam katmak olduğunu belirtmek isterim. Bu bir bayrak değişimi; benden önceki genel müdürlerimiz ve çalışanlarımız bayrağı bugünlere taşıyıp Albaraka Türk’ü Türkiye’nin önemli bir değeri olma noktasına taşıdı. Önceki genel müdürlerimiz ve emekleri geçen herkese teşekkür ediyorum. Ben de bu bayrağı daha yukarılara taşımak için çalışmaya devam edeceğim. Aslında 10 yılı aşkın bir süredir Albaraka Türk ailesinin bir ferdiyim. Çeşitli alan ve pozisyonlarda 2006’da başladığım Albaraka Türk tecrübesini yine ailenin bir ferdi, genel müdür olarak sürdüreceğim. Önceki pozisyonlardaki yönetim tarzımı devam ettirmeyi düşünüyorum. - En başta, katılım bankacılığı prensiplerine
Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, 2016 yılında dijital kanallara ciddi yatırımlar yaptıklarını söyleyerek, “Şubeleşmede yeni bir yaklaşıma geçiyoruz. Albaraka olarak, tüm süreçlerimizi dijitalleştirmek ve ‘Dijital Albaraka’ olmak istiyoruz” diye konuştu.
42 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
uyum ve bu alandaki ürün ve hizmetlerde gelişim, önceliklerim arasında bulunmaya devam edecek. - Çeviklik, şeffaflık, yenilikçilik ve dinamizmi sürdürmek ve geliştirmek istiyorum. Bu noktada, bankamızın tüm yapısında bu değerleri ve yönetim tarzını yerleştirmek istiyorum. - Yeni kuşağın hiyerarşik yapılardan ziyade ilişki yönetimi beklentisi olduğundan da hareketle, mümkün mertebe hiyerarşiden uzak, liyakat temelli yaklaşımımızı geliştirerek sürdürmek istiyorum. Özetle şunu söyleyebilirim ki: Albaraka Türk’te, uzman yardımcısından üst düzey yöneticisine kadar herkesin, bulunduğu mevkiden güç devşirmesi değil, bulunduğu mevkiye güç ve anlam katmasını sağlayacak yönetim tarzını geliştirmek istiyorum. Bu kapsama ben de dâhilim.
“KATILIM BANKACILIĞINDA BÜYÜME SÜRECEK” Katılım bankacılığında sektördeki konumunuz ne durumda? Katılım bankacılığındaki hedeflerinizden bahseder misiniz? Katılım bankacılığı sektörü şu an itibariyle yüzde 5 civarında pazar payına sahip. Biliyorsunuz, bir banka ciddi anlamda sıkıntılar yaşadı
FİNANS
ve kamu tarafından el koyuldu. Ona rağmen pazar payımız yüzde beş civarında kaldı. İki kamu bankasının da katılım sektörüne girmesi ile şu an sektörde beş katılım bankası bulunuyor. Özellikle sektöre yeni giren kamu katılım bankalarının önümüzdeki dönemde daha hızlı büyüyeceğini, büyüme trendinin de devam edeceğini düşünürsek, ileride yeni katılım bankalarının da sektöre girmesiyle, sektörde büyümenin artacağını öngörebiliriz. Katılımın, 2025 yılında bankacılık sektöründen alacağı payın yüzde 15’e ulaşmasını istiyoruz. Bu hedefe ulaşılacağı kanaatindeyim. Bankanızın yatırım ve büyüme anlamında 2016 yılında sergilediği performansı rakamsal verilerle destekleyerek özetler misiniz? 2016’da hangi yatırımlara imza attınız? 2016 yılı finans sektörü açısından zorluklarla mücadele ve artan riskleri yönetme dönemi olarak geçti. Kredi iştahının çok artmadığı bu dönemde kendimize odaklandık ve geleceğe daha iyi hazırlanmak için gerekli altyapılara yatırım yaptık. Aktif kalitemizde riskleri yükseltecek bir bozulmanın oluşmamasına gayret ettik. Ayrıca, operasyonel mükemmelliğe ulaşmak için geliştirdiğimiz süreçlerde ileri aşamalara gelmeyi başardık. Tüm bu gelişmeler ve iyileştirmelere ek olarak, 2016 Eylül
“GELİŞİME VE DEĞİŞİME AÇIK BİR BANKAYIZ” İş dünyasında dijitalleşmenin ağırlığı giderek artıyor. Dijitalleşme konusunda neler yapıyorsunuz? Albaraka Türk olarak gelişime ve değişime açık bir bankayız. Gelecekte teknolojinin bankacılık sektöründe daha fazla kullanılır hale geleceğini düşünüyoruz. Aslında tüm sektörler ve kurumlar dijitalleşme sürecinin tam ortasında. Bankacılıkta da oyunun kuralları bir süredir değişim içerisinde. Şubelerin dijitalleşmesinden tutun da, şubesiz dijital bankalara kadar interneti, mobil ağları bankacılığın her alanında görmek mümkün. Önümüzdeki dönem büyümenin şubeleşmeden ziyade dijitalleşme ile olacağını tahmin ediyoruz. Her geçen gün müşteri ihtiyaçları değişiyor. Buna göre yeni ürünler ortaya çıkıyor. Bu çerçevede Albaraka Türk, şubeleşmeden ziyade müşterilerine gerçek ihtiyaçlarını dikkate alarak hızlıca çözümler sunan teknolojik hizmetler bütünlüğü oluşumuna gidiyor. 2016 yılında Albaraka olarak bir taraftan internet ve mobil şubelerdeki niteliğimizi artırmaya çalışırken, diğer taraftan kendi iç süreçlerimizi dijitalleştirme çalışmalarına başladık. Dijital kanallarımıza ciddi yatırımlar yaptık. Şubeleşmede yeni bir yaklaşıma geçiyoruz. Albaraka olarak, tüm süreçlerimizi dijitalleştirmek ve “Dijital Albaraka” olmak istiyoruz. ayı itibariyle nakdi kredilerde 2015 yıl sonuna göre yüzde 5’e yakın bir büyüme sağladık. Son çeyrekteki ivme ile birlikte, 2016 yılını yüzde 10’nun üzerinde büyüme ile kapatıyoruz.
“2017, KOLAY GEÇECEK GİBİ GÖZÜKMÜYOR” Türkiye ekonomisi 2017’de sizce nasıl şekillenecek? Açıkçası 2017’nin Türkiye açısından çok kolay bir yıl olacağını düşünmüyorum. Dünya açısından da durum aynı… Konjonktürel yapı olumlu işaretler vermiyor. Amerikan Merkez Bankası FED’in 2017’de üç faiz artışı öngörülmekte. Bu öngörünün gerçek-
leşmesi durumunda, gelişmekte olan ülkelerden döviz çıkışı beklenebilir. Bu gelişmenin sonucunda bu ülkelerde kurlar yükselebilir ve merkez bankaları faiz artırmak durumunda kalabilir. Dolayısıyla, dış finansman ihtiyacı fazla ekonomiler için 2017 kolay geçecek gibi gözükmüyor. Ancak, Türkiye esnek ekonomik yapısıyla bu sıkıntıyı en az yaşayan ülkelerden biri olabilir. Yani bir yerde bir kriz çıkıyor, iki sene sonra oraya ihracatı bulunan ihracatçılar başka bir yere yönelebiliyor. Böyle esnekliği dünyanın pek çok ekonomisinde kolay kolay göremiyoruz. Bu muazzam bir esneklik… Yani hızlı uyum sağlayabilme,
hızlı dönüşebilme, tek bir ürüne bağlı olmama durumu çok önemli… Dinamik demografimiz, hızlı bir şekilde yeni teknolojilere, yeni iş tutuş tarzına, yeniliğe uyabilmemizi sağlıyor. Bunlar Türkiye açısından muazzam önemli dinamikler…
“HEDEFİMİZ; SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME VE RİSK YÖNETİMİ” 2017 yılında bankanızın gerçekleştirmeyi planladığı hedefler hakkında bilgi verir misiniz? Önümüzdeki yıllardaki hedefimiz “sürdürülebilir büyüme” olmaya devam edecek. Oransal olarak yüzde 15 büyümeyi hedefliyoruz. Ancak, tek dikkat noktamız tabii ki büyüme olmayacak. Risk yönetimi, 2017 yılında en önemli önceliklerimiz arasında olacak. Özellikle aktif kalitemizi iyileştirmeyi, kârlılığımızı koruyacak ve artıracak atılımları gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Kredi ve fon portföylerimizde çeşitliliği artırarak risk yönetiminde daha avantajlı bir konuma kavuşacağız. Bireysel müşterilerle ilişkimizi daha sağlamlaştırmayı ve derinleştirmeyi hedefliyoruz. Bununla birlikte ekonomimizin temel dinamosu olan KOBİ’leri desteklemeyi sürdüreceğiz. Özellikle dış ticaret ürün ve hizmetleri ile KOBİ’lerimize desteğe, ekonomimize değer katmaya devam edeceğiz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 43
FİNANS
VakıfBank’a
uluslararası yeni bir ödül daha
BURGAN BANK’TAN YENİ İNTERNET BANKACILIĞI
B
urgan Bank, müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak teknolojik ve altyapı yatırımları gerçekleştirmeyi sürdürüyor. Burgan Bank, Aralık ayında müşterileri ile buluşturduğu yeni dijital bankacılık ile işlevselliği basit ve kullanışlı bir tasarımla sunuyor. Burgan Bank’ın yenilenen internet bankacılığı hakkında Burgan Bank Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Pınar Kuriş, “Burgan Bank olarak müşterilerimiz için her an ulaşılabilir olmak ve güvenilir, yenilikçi hizmetler sunmak için çalışıyoruz. Bu anlayışımız çerçevesinde teknolojinin sunduğu imkânları kullanarak hizmetlerimizi geliştirmek için uzun süredir önemli yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Bu yılın başında yenileyerek daha kullanışlı bir tasarıma kavuşturduğumuz web sitemizin ardından internet bankacılığımızı çok daha modern, kullanıcı dostu, teknolojik bir yapı haline getirdik. Müşterilerimizi, mobil cihazlarından sade ve kullanımı son derece kolay bir önyüzle karşılayan yeni internet bankacılığımız; ihtiyaçları yöneten akıllı ajanda, ana menü işlemlerini kişiselleştirme, tek tuşla müşteri temsilcisine bağlanma gibi pek çok özelliği ile de kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak. Burgan Bank olarak, gelişen teknolojiyi takip ederek yenilikçi ve sade bir bakış açısı ile ürün ve hizmetlerimize entegre etmeye devam edeceğiz” dedi.
44 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Global Capital dergisi, gelişmekte olan piyasalardan 2016 yılında ihraç edilen tahvillerle ilgili 4 farklı kategoride ödül almaya hak kazanan işlemleri açıkladı. VakıfBank’ın covered bond ihracı, “En İyi Finansal Kurum İhracı” kategorisinde birinci oldu. Gelişmekte olan piyasalardan 2016 yılında ihraç edilen toplam 150 milyar doların üzerindeki tüm tahvil ihraçları arasında ödül almaya hak kazandıklarını ifade eden VakıfBank Genel Müdürü Halil Aydoğan, “Söz konusu işlemler arasında Körfez ülkelerinin ‘AA-‘ ratingli tahvil
ihraç işlemlerinden ‘B’ ratinge sahip Afrikalı özel sektör tahvillerine varıncaya kadar çok farklı yapıda ve vadede tahvil ihraçları bulunmaktaydı. Bankamızın nisan ayında gerçekleştirdiği, 5 yıl vadeli, 500 milyon euro tutarındaki ülkemizin euro cinsi ilk covered bond ihracının böyle bir ödüle layık görülmesi, bizleri son derece gururlandırmıştır. Daha çok gelişmiş Avrupa ülkeleri arasında yaygın bir sermaye piyasası ürünü olan covered bond, bankamızın gerçekleştirmiş olduğu işlem ile hem ülkemizdeki diğer Türk bankalarının hem de bölgemizdeki diğer gelişmekte olan piyasalardaki bankaların dikkatini çekmiştir. 2017 yılından itibaren, hem ülkemizden hem de bölgemizden daha çok covered bond ihracı olacağını düşünüyoruz. Bu açıdan bu ödül, covered bond ihracımızın uluslararası sermaye piyasalarında ne kadar prestijli ve önemli bir işlem olduğunu bir kez daha teyit etmiştir” dedi.
FİNANS
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, kuruluşlarından bu yana tüm reel sektöre olduğu gibi turizm alanında faaliyet gösteren her işletmeye ayrım gözetmeksizin destek verdiklerini belirterek, “Konaklama tesisinden, restoran ve seyahat acentesine kadar uzanan her ölçekte ve geniş yelpazedeki tüm sektör kuruluşlarına kredi ve diğer bankacılık ürünlerimizi sunuyoruz. İş Bankası olarak, turizm sektörünün önemini dikkate alarak, sektöre bugüne kadar sağladığımız desteği aynı hassasiyet ve özenle sürdürmeyi hedefliyoruz” dedi.
GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİ
TURİZM SEKTÖRÜNE DESTEK
İş Bankası olarak turizm sektörünün, gerek yarattığı döviz gelirleri açısından ülke ekonomisine gerekse de ülkemizin tanıtımına katkısını çok önemsediklerini ve başta sektöre özel krediler olmak üzere, geniş ürün yelpazesiyle sektörün finansal ihtiyaçlarına cevap verdiklerine değinen Bilgiç, “Turizm sektöründeki müşterilerimize sağladığımız kredilerimizin başında, işletme sermayesi ihtiyaçlarının finansmanı amacıyla Türk Lirası veya Yabancı Para Turizm İşletme Kredisi, yeni yatırım (yatırıma konu makine ekipman, gayrimenkul alımı vb.) ve tesise yapılan yenileme harcamaları gibi yatırım giderlerinin finansmanı amacıyla Türk Lirası Turizm Yatırım Kredisi ve Yabancı Para Turizm Yatırım Kredisi geliyor” diye konuştu.
TURİZMİN FİNANSAL İHTİYAÇLARINA UYGUN ÇÖZÜMLER Bilgiç, sözlerine şöyle devam etti: “Her sene ciddi bir yenilenme ve hazırlık süreci gerektiren turizm sektörünün ihtiyaçlarına yönelik, sözkonusu kredilerimizi uygun koşullarla sunarak, müşterilerimizin sezona hazır ve yenilenmiş olarak girmesine destek oluyoruz. Ayrıca, Döviz Pos, Dinamik Kur Dönüşümlü (DCC) Pos, Turizm Sektörü Destek Paketi, Turizm Tarife Paketleri, Döviz Endeksli Çek İştira Kredisi, Turistik Tesis Sigortası ve benzeri pek çok ürünümüzle turizm firmalarının finansal ihtiyaçlarına uygun çözümler üretiyoruz. Kredilerimiz, Türk Lirası, yabancı para ya da ihtiyaca göre dövize endeksli olarak kullanılabildiği gibi, turizm firmalarımıza, gelirlerinin yoğun olduğu sezon içi dönemlere göre ayarlanabilen esnek geri ödeme seçenekleri sunuyor ve bir anlamda turizm sektörünün kendine özgü ritmine uygun çözümlerle destek oluyoruz.”
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, “Konaklama tesisinden restoran ve seyahat acentesine kadar her ölçekte ve geniş yelpazede tüm turizm sektörü kuruluşlarına kredi ve diğer bankacılık ürünlerimizi sunuyoruz” dedi.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 45
RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI
KAPAK KONUĞU
RİZE
SERBEST BÖLGESİ’NDE ORGANİK HUBUBAT ENTEGRE KURACAĞIZ
46 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
R
KAPAK KONUĞU
KRİZDE RİZEPORT YATIRIMLARA DEVAM EDİYORUZ
Riport ve Rizeport Lojistik olmak üzere iki şirketle faaliyetlerine devam eden Ri Şirketler Grubu, 2016’da limancılıkta 5 milyon Euro inovatif yatırımlar yaparak kapasitesini artırdı. Rizeport Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı K. Faysal Çillioğlu, krize rağmen yatırımlara devam ettiklerini vurgulayarak, “2016’da işlem kapasitesinde yüzde 20 büyüme
R
izeport Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı K. Faysal Çillioğlu, 2016’da krize rağmen yatırımlarına devam ettiklerini, kapasitelerini artırarak yüzde 20 oranında büyüme sağladıklarını söyleyerek, limancılık alanında yılı 5 milyon Euro yatırımla kapattıklarını kay-
detti. Rize Limanı’nın genişleme sahasında ticaretle ilişkisi olmayanların futbol sahası kurmaya çalıştığını ifade eden Çillioğlu, bu projeye karşı bölge idari mahkemesinde dava açtıklarını, limana 8 km uzaklıkta bulunan Rize Serbest Bölgesi’nin Rize Limanı’nın yanına taşınmasının burada en uygun karar olaca-
ğını bildirdi. Eğer bu kararın alınması durumunda bölge ve ülke ekonomisine yılda 1 milyar dolarlık katkı sağlamayı hedeflediklerinin altını çizen Çillioğlu, Rize’ye organik hububat entegre tesis kurmak istediklerini, bu projenin Rize ve lojistik bölgesini hareketlendirip, atağa kaldıracak bir proje olacağını ifade etti.
sağladık. Ticarette teknolojik yatırımlar yapmazsanız olduğunuz yerde sayarsınız ve kaybedersiniz. Krizde ar-ge çalışmasıyla yatırım yapmak zorundayız. Rize serbest bölgesi’ne organik hububat entegre kurmak istiyoruz. Bu proje Rize lojistik bölgesi yatırımlarını hareketlendirip, atağa kaldıracak bir proje” şeklinde konuştu.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 47
KAPAK KONUĞU
“KRİZ VAR AMA YİNE YATIRIM YAPMAK ZORUNDAYIZ” İş dünyasında teknoloji ile gelişmeyi sağlamayanların kaybetmeye mahkum olduğunu savunan Çillioğlu, “Kriz var ama yine yatırım yapmak zorundayız” ifadesini kullandı. Ri Şirketler Grubu olarak bölge ve uluslar arası taşımada Riport ve Rizeport Lojistik olmak üzere iki şirketle faaliyetlerine devam ettikleri bilgisini veren Çillioğlu, “Riport olarak Rize Limanı’nın işletmeciliğini yapıyoruz. Şirketin yönetim kurulu başkanlığını ağabeyim Asım Çillioğlu yürütüyor. Rizeport Lojistik olarak da uluslararası kara taşımacılığı yapıyoruz. Türkiye’nin komşuları olan Suriye ve Irak’taki iç karışıklıklar ve sorunlardan olumsuz etkilendik. Bu anlamda karayolu ve lojistik proje taşımacılı-
ğında bir düşüş ivmesiyle karşı karşıyayız. Bundan dolayı şirket politikası gereği yeni yatırımlar yaparak iç nakliyeye ve liman çevresinde limana taşınacak olan malların taşınmasına yöneldik. 2017 yılı 3. çeyrek için
ümitliyiz. Ekonomik veriler kötü gözükse de Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın denizcilik sektöründen gelmesi ve üç söyleminden birisinin lojistik olması bizleri ümitlendiriyor” dedi.
“GEREK RİPORT GEREKSE RİZEPORT LOJİSTİK OLARAK SEKTÖRDE FARKLILIK YARATIYORUZ” Denizcilikte resmi kayıtlara göre 3. kuşak olduklarından dolayı özellikle
“MECLİSTE TİCARET ERBABI ARTMALI” Türkiye’nin üretmesi ve markalaşması gerektiğinin altını çizen Çillioğlu, “Üretimde dünya ile rekabet etmemiz oldukça zor. Çünkü enerjimiz, yakıtımız, işçi giderlerimiz oldukça pahalı. Kalifiye eleman sıkıntısı çekiyoruz. Türkiye’de bir an önce üretime destek verilmesi gerekiyor. Mecliste iş dünyasına mensup daha fazla temsilcinin yer alması lazım. Şu anda ticaretle uğraşan insanlar mecliste azınlıkta. Böyle olunca ticaret yapan insanlar olarak sorunlarımıza çözüm bulamıyoruz. Burada şunu da vurgulamak istiyorum. Riport Yönetim Kurulu Başkanı olan ağabeyim Asım Çillioğlu, Rize Ticaret Odası başkanlığına aday oldu” açıklamasını yaptı.
48 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
KAPAK KONUĞU denizcilik sektöründe herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarına işaret eden Çillioğlu, “Gerek Riport gerekse Rizeport Lojistik olarak sektörde bir farklılık yaratıyoruz. Ne iş yaparsak yapalım, dürüst olmak gerekiyor. Babamın meşhur bir lafı var: Doğru birdir, yanlış çoktur. Ülkemizin en büyük sorunlarından olan marka yaratmak için marka değerimizi koruyoruz. Bizden sonraki nesillere denizcilikle var olan Çillioğlu ismini marka değerini koruyup bırakabilirsek bizim için büyük bir başarı olacak” diye konuştu.
“OVİT TÜNELİ AÇILDIĞINDA BÖLGE HAREKETLENECEK” Çillioğlu, C2 belgesine sahip olduklarını ve daha çok Gürcistan ve Azerbaycan’a çalıştıklarını ifade ederek, 18 adet Özmal aracın yanında 30’a yakın da dorselerinin olduğunu ayrıca Rize ve bölgesinde ağır tonajlı ve mini tonajlı iş makinesi kiralaması da yaptıklarını belirtti. Şu anda yapımı devam eden Ovit Tüneli’nin bitmesiyle Doğu Karadeniz Bölgesi’nin hinterlandının değişeceğini
söyleyen Çillioğlu, “Bugün Rize’den Erzurum’a veya doğuya gitmek istediğinizde ya Hopa ya da Trabzon üzerinden gitmek zorunda-
sınız. Rize olarak Ovit Dağı’nın kapalı olmasıyla 6 ay Erzurum’a hiçbir şekilde ulaşım sağlayamıyorduk. 2017’de Ovit Tüneli ile Trabzon Zigana Tüneli
bittiğinde bölge epeyce hareketlenecek ancak Trabzon-Hopa-Rize Limanları yük kapasiteleri şu an çok düşük değerlerde kalıyor” şeklinde konuştu.
Rizeport Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı K. Faysal Çillioğlu, editör arkadaşımız Sinan Saygı’ya Ri Şirketler Grubu olarak yaptıkları ve planladıkları yatırımları anlattı. Çillioğlu, “2017’de düzenli konteyner hattı oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 49
TURİZM
ACİLEN KRİZ YÖNETİMİ ŞART Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, Türkiye’nin turizm sektöründe öncelikli olarak kriz yönetimine ihtiyacı olduğunu belirterek, “Türkiye için alınması gereken en önemli tedbir bir kriz yönetimi planının hayata geçirilmesi olacak. Bu plan kapsamında sektörün tüm bacakları bir araya gelmeli, özel sektörün önerileri dikkate alınmalı” diye konuştu. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, 2015 yılının son aylarından itibaren 2016 yılı sonuna kadar olan süreçte ülkemizde ve dünyada yaşanan terör saldırıları, menfur darbe girişimi, birtakım siyasi ve ekonomik gelişmelerin turizm sektörünü çok olumsuz etkilediğini söyleyerek, “Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Ocak-Ekim 2016 döneminde Türkiye’ye 22 milyon 696 bin turist geldi. Turist sayısı yüzde 31 düştü. Hemen hemen bütün pazarlarda düşüş sözkonusu. Yılı turist sayısında geçen yılın yüzde 30-35 altında kapatıyoruz. Bu yıl otellerimiz ortalama yüzde 30 dolulukla çalıştı. Oda gelirleri yüzde 40’ı aşan düşüşler ile 40 Euro’nun altına inmiş durumda” dedi. Turizm gelirlerinde yüzde 40’a varan düşüşün sözkonusu olduğuna değinen Bayındır, “2015 yılını
50 •
Ocak-Ağustos döneminde 14.1 milyar dolar olan turizm geliri bu yıl aynı dönemde 8.3 milyar dolara geriledi. Sektörümüzün, 2015 yılında, gayri safi milli hasıla içerisindeki payı yüzde 12.9 ve istihdama katkısı yüzde 8.3 olmuştu. Bu oran içerisinde sektörel ithalatın neredeyse sıfır olduğunu düşünürsek, turizm, Türkiye ekonomisi için rekabet üstünlüğü sağlayan en önemli gelir kaynağı olma niteliğinde. Dolayısıyla, 2016 yılında bu verilerdeki kayıp, sadece turizm sektörünün değil, maalesef ki Türkiye’nin kaybı oldu” diye konuştu.
“ACİLEN KRİZ YÖNETİMİ GEREKİYOR” Uluslararası alanda tanıtım, imaj geliştirme ve halkla ilişkiler çalışmalarının çok önemli olduğunu ancak bundan da öncelikli olarak Türkiye’nin şu aşamada kriz yönetimine ihtiyacı olduğunu belirten Bayındır, “Türkiye için alınması gereken en önemli tedbir bir kriz yönetimi planının hayata geçirilmesi olacak. Bu plan kapsamında sektörün tüm bacakları bir araya gelmeli, özel sektörün önerileri dikkate alınmalı. Topyekün bir şeylerin yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
TÜROB’DAN TURİZM ÖNERİLERİ * Güney sahillerinde yaşanan kaynak pazar sıkıntısını telafi edebilmek amacıyla sağlanan, yakıt teşvikleri destinasyon ayrımı yapmaksızın, başta İstanbul olmak üzere tüm bölgelerimize, yıl boyunca uygulanmalı ve yakıt teşviklerinin 2017 yılı için şimdiden açıklanması gerekiyor. * Turizmin mevsimsellik ve bölgesellikten kurtulması gerekiyor. Denizgüneş-kum turizmi ve güney sahilleri dışında, Türkiye’nin turizm ürünlerinin çok daha çeşitli zengin ve cazip olduğunu vurgulamalıyız. * Kongre turizmi için ülkemize gelmesi talep edilen dernek/şirket veya kurumların, kongre merkezi, konaklama, aracılık hizmetleri gibi kongre harcamalarının KDV’den muaf olması tercih sebebi oluyor. Türkiye bu yönde yaşanan daralmayı 2017-2019 dönemi için KDV muafiyeti uygulaması ile aşabilir. * Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda tek elden ilgili her bir ülke bazında o ülkeden gelebileceklerin beklentilerini öne çıkaran tanıtım/pazarlama sağlanmalı. * Bu yıl sektörde yüzde 40 düzeyinde personel kaybı oldu. Sektördeki istihdam ve işletme altyapısını ayakta tutmak üzere çok acil olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli konaklama işletmelerinin tahakkuk eden/edecek SGK ve muhtasar ödemelerinin faizsiz olarak ertelenmesi, ödemelerin takip eden yıldan itibaren yapılandırılması sağlanmalı. 2016 ve 2017 yılları Kurumlar Vergisi ödemeleri faizsiz olarak ertelenmesi, ödemelerin takip eden yıldan itibaren yapılandırılması sağlanmalı. * İstanbul, Antalya ve Muğla gibi turizm merkezlerinde artık yeni kapasite yatırımlarına ihtiyaç olmadığı görüşümüzü sürdürüyoruz. * İstanbul ve Antalya’daki yatak arzı sektörü tehdit eder boyuta ulaştı. Ortaya çıkan tehlikenin önüne geçmek için, Ekonomi Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, sektör temsilcilerinin de içinde yer aldığı ‘Turizm Yatırım İzleme Kurulu’nu hayata geçirmesi gerekiyor. Bu kurulun, arz-talep dengesine uygun olarak, milli kaynakların daha verimli kullanılması için önemli bir görevi üstleneceğini düşünüyoruz.
TURİZM
TURİZMİ ‘ERKEN REZERVASYON’ SIRTLAYACAK Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy, “T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birliğimizin öncülüğünde 2009’da başlatılan ‘Erken Rezervasyon’ kampanyası çok başarılı oldu ve kampanyadan 2009’da 300 bin, 2012’de 2 milyon, 2013’de 2,5 milyon, 2014’te 3 milyon, 2015’te 3,5 milyon ve 2016’da 4.2 milyon kişi yararlandı. 2017’de ise kampanyadan yararlanacak olan kişi sayısının 5 milyon civarında gerçekleşeceğini ümit ediyoruz” dedi.
Turizm sektörünün 2016 yılı değerlendirmesini yapar mısınız? 2017 yılında turizm sektörüne yönelik beklentilerinizi açıklar mısınız? Turizm sektörü çok zorlu bir süreçten geçiyor. Rusya ile yaşanan uçak krizi, mülteci sorunu, ülkemizin çevresindeki jeopolitik gelişmeler, dünya genelinde artan terör olayları ve 15 Temmuz’da gerçekleşen hain darbe girişimi gibi birçok olay turizm sektörünü olumsuz etkiledi.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre; 2016 yılının OcakEkim döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı 2015’in aynı dönemine göre yüzde -31,35 oranında azalarak 22 milyon 696 bin 776 seviyesine ve 2016 yılının ilk dokuz ayda elde edilen turizm geliri ise yüzde -30,4 oranında azalarak 17 milyar 324 milyon 711 bin dolar sevisine geriledi. Türkiye İstatistiki Kurumu Dış Ticaret İstatistikleri verilerine göre; 2016 yılının ilk on ayında ihracat gelirleri 117 milyar 20 milyon 967 bin dolar, ithalat giderleri ise 163 milyar 261 milyon 982 olarak gerçekleşti. 2016 yılının ilk dokuz ayında turizm gelirleri 17 milyar 324 milyon 711 bin dolar ve turizm giderleri 4 milyar 179 milyon 95 bin dolar
seviyesinde gerçekleşirken, turizm gelirleri ihracat gelirlerinin yüzde 14,80’ni, turizm giderleri ise ithalat giderlerinin yüzde 2,6’sını ve dış ticaret açığının yüzde 37,47’sini kapatıyor.
ERKEN REZERVASYONDAN 5 MİLYON KİŞİ YARARLANACAK Erken rezervasyon kampanyasının Türk turizmine olacak yansımalarını değerlendirir misiniz? T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birliğimizin öncülüğünde 2009 yılında başlatılan ‘Erken Rezervasyon’ kampanyasının ana hedefi, avantajlı ödeme kolaylıkları sağlayarak daha fazla vatandaşımızın tatil yapmasını sağlamak, bu yolla iç turizmi canlandırmak ve Türkiye’ye gelen yabancı turistlerin daha uygun ödeme koşulları ile seyahat ettiklerine yönelik yaygın algıyı değiştirmekti. Bu kampanya iç turizm piyasasında son derece başarılı olmuştur. 2009’da 300 bin, 2012’de 2 milyon, 2013’de 2,5 milyon, 2014’te 3 milyon, 2015’te 3,5 milyon ve 2016’da 4.2 milyon kişi erken rezervasyon kampanyasından yararlandı. 2017 yılında ise kampanyadan yararlanacak olan kişi sayısının 5 milyon civarında gerçekleşeceğini ümit ediyoruz. TÜRSAB olarak turizm sektörünün sorunlarının çözümüne yönelik hizmetleriniz ve etkinliklerinizden bahseder misiniz? Gelecek dönemde yapmayı planladığınız çalışmalar nelerdir? Başta üyelerimiz olmak üzere Türk turizmine hizmet veren tüm sektör paydaşlarının içinden geçmekte olduğumuz bu zorlu süreci olabildiğince az hasarla atlatmasını sağlamak için çok sayıda girişimimiz oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere resmi makamlar nezdinde gerçekleştirdiğimiz tüm temaslarda turizm sektörünün içinde bulunduğu zorlu süreci anlatıyor, sektörün beklenti ve taleplerini ilgili makamlara arz ediyoruz. Bu kapsamda turizm sektörünü temsil eden diğer kurum ve kuruluşlarla birlikte taleplerimizi resmi makamlara her vesile ile aktarmaya gayret gösteriyoruz. Tabii her şeyi devletten beklemenin de doğru olmadığının farkında olarak Türkiye’nin tanıtımı, ülkemize yönelik turistik talebi devamı için de birçok faaliyet gerçekleştiriyoruz.
Oteller geçen yıllarla karşılaştırıldığında doluluk oranları anlamında nasıl bir yılı geride bırakıyor? 2015 yılının Ocak-Ekim döneminde İstanbul’da doluluk oranı geçtiğimiz yıl yüzde 67,2 iken bu yılın aynı döneminde yüzde 49,1 seviyesine gerilemiş durumda. Ülkemizin diğer önemli destinasyonlarından birisi olan Antalya’da ise 2015 yılının Ocak-Ekim ayında doluluk oranı yüzde 61,7 iken 2016 yılının aynı döneminde yüzde 53,6’ya düştü. Türkiye genelinde Ocak-Ekim dönemindeki doluluk oranı ise yüzde 50,4 olarak gerçekleşti.
52 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
TURİZM
Ramada İskenderun Harbour açıldı İskenderun’un köklü şirketlerinden birisi olan Akyüz İnşaat’ın yeni oteli Ramada İskenderun Harbour, Aralık 2016 tarihi itibariyle Ramada Worldwide markası altında sektöre ‘merhaba’ dedi.
S
ophos Hotels Sa tarafından operasyonel işletme danışmanlığı yapılan Ramada İskenderun Harbour, İskenderun’un ilk uluslararası standartlara sahip oteli olma özelliğini taşıyor. 41’i deniz manzaralı, 106 deluxe ve 2 king suit oda olmak üzere toplam 108 odaya sahip olan Ramada İskenderun Harbour, açık ve kapalı yüzme havuzları, SPA, fitness, Türk
54 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
hamamı, Türk ve uluslararası lezzetlerin sunulduğu restoranıyla İskenderun konaklama sektörüne yeni bir soluk getirdi.
ÖNEMLİ ORGANİZASYONLARA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK Tesis; konferans, toplantı, seminer, sergi, tanıtım, düğün ve özel gün davetleri için toplam 850 metrekarelik tam donanımlı
toplantı salonlarına sahip. Bu yönüyle Ramada İskenderun Harbour, büyük ve önemli organizasyonlara ev sahipliği yapmayı hedefliyor. Liman bölgesinde yer alan ve denizden sadece 300 metre uzakta olan otel şehrin önemli iş ve eğlence merkezlerine yürüme mesafesinde. Hatay Havalimanı tesise yaklaşık 30 dakika mesafede.
TURİZM
TARİHİ YARIMADA’NIN
MERKEZİNDEYİZ
Wyndham Old CIty Genel Müdürü Duygu Sönmez Özçer, Tarihi Yarımada’nın merkezinde yer aldıklarını
W
yndham Old City Genel Müdürü Duygu Sönmez Özçer, Tarihi Yarımada’nın merkezinde kaliteli hizmet veren 5 yıldızlı bir otel olduklarını belirterek, “Wyndham Istanbul Old City, eşsiz konumu ve nefes kesici tarihi atmosferi ile Kapalıçarşı, Sultanahmet Cami, Ayasofya Müzesi, Yerebatan Sarnıcı ve Topkapı Sarayı’na sadece yürüme mesafesinde. Tramvay’ın otelin yeraldığı caddeden geçmesi, Wyndham Istanbul Old City’i
söyleyerek, “Farklı konseptte tasarlanmış 4 ayrı toplantı salonumuz var. 8 kişiden 130 kişiye kadar artan kapasitesiyle çeşitli organizasyonlar yapıyoruz” dedi.
tüm merkezi alanlara daha da yakınlaştırıyor. Buna ilave olarak sadece 5 dakika yürüme mesafesi olan yakınımızdaki metro hattından Taksim, Şişli, Levent, Maslak gibi lokasyonlara ulaşım kolaylığı ile iş amaçlı gelen misafirlerimiz için uygun hale gelmiştir. Uluslararası Atatürk Havaalanı ve CNR Fuar Merkezi’ne ise sadece 13 kilometre uzaklıktayız. CNR’da gerçekleşen tüm fuarlar da metro ulaşım kolaylığından dolayı tercih sebebi olmuştur” dedi. Farklı kategorilerde toplam 265 odaya sahip olduklarını söyleyen Özçer, “Bunun yanında farklı konseptte tasarlanmış 4 ayrı toplantı salonu var. 8 kişiden 130 kişiye kadar artan kapasitesi ile çeşitli organizasyonlar yapıyoruz. İş amaçlı misafirler bizim için önemli, onlar da ağırlıkta kullanıyor. Biz bir kongre oteli değiliz, daha küçük ölçekli toplantı gruplarına ev sahipliği yapıyoruz” diye konuştu.
EMITT FUARI ÇOK İYİ BİR PLATFORM EMITT Fuarı’nın otellerin, acentaların, firmaların ve müşterilerin aynı çatı altında toplandığı çok iyi bir platform olduğuna değinen Özçer, “Türkiye, 2016 yılında turizm sektöründe ciddi bir yara aldı. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen herkesin olumlu ve umutlu yaklaşımıyla bu zorlu süreci iyi yönetmemiz gerekir. Fuarda en çok beklenen ve olumlu bir sonuç çıkartmak için iyi bir adım olacağını düşündüğümüz yabancı katılımcılar olacak. Şu anda tüm turizmcilerin kendi sorumlu oldukları acenta veya otel değil, ülkenin turizmi için çalışıyor olması gerekir. 2017 yılının bu açıdan önemli olacağını düşünüyorum. Sektörden arkadaşlarımızla görüştüğümüzde de aynı algıyı hissediyorum ve daha da umutlanıyorum. Bu yüzden EMITT Fuarı çok önemli bir network ve iş geliştirme platformu olup, özellikle bu yıl çok stratejik ve iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Hizmetix >> www.hizmetix.co m.tr
• 55
TURİZM
Baia Bursa Hotels Genel Müdürü Murat Öztürk, Baia Bursa Hotels’te her otelde olduğu gibi erken rezervasyon sistemi olduğunu söyleyerek, “Erken rezervasyonlara yüzde 15 indirim uyguluyoruz. Erken rezervasyon yaptıran misafirlerimize hotel etkinliklerinin hepsinin kullanımı ücretsiz” dedi.
ERKEN REZERVASYON AYRICALIĞI Erken rezervasyon yaptıran misafirlerimize hotel etkinliklerinin hepsinin kullanımı ücretsiz, aynı zamanda en iyi odalarımıza sahip
olma imkanı tanıyoruz. Hiçbir şekilde sezon yükselişinden kaynaklanan fiyat artışlarından etkilenmiyorlar.
EMITT Fuarı’nın turizm sektörü açısından önemini değerlendirdiğimizde nasıl bir tabloyla karşılaşıyoruz? EMITT Fuarı tabiî ki bizim için çok önemli. Sadece EMITT değil tüm turizm fuarları bizim için çok değerli ve önemli. Tabiî ki buradaki doğru katılımcıyı yakalayıp, uluslararası fuar niteliğine getirmek çok önemli bir unsur. Son yıllarda biraz katılımcı sayısının düştüğünü gördük, bu iyi bir gösterge değil. Temennimiz uluslararası katılımcı ve ziyaretçi sayısına ulaşmak.
Otelinizde uyguladığınız ‘erken rezervasyon’ programının kapsamından kısaca bahseder misiniz? Her otelde olduğu gibi bizim otelimizde de erken rezervasyon sistemi bulunuyor. Erken rezervasyonlara yüzde 15 indirim uyguluyoruz. Otelinize erken rezervasyon yaptıran misafirlerinizi ne gibi avantajlar ve indirimler bekliyor?
56 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
TURİZM
TARİHİ BİR LOKASYONA SAHİBİZ Antik Hotel İstanbul Genel Müdürü Burak Atilla, “Antik Hotel’in sahip olduğu lokasyon oldukça tarihi öneme sahip. Otelimizde Roma ve Bizans dönemine ait bir sarnıç bulunuyor. Yabancı turistler otelimize geliyorlar, geziyorlar ve rehber aracılığıyla bilgi alıyorlar” dedi. Antik Hotel, Tarihi Yarımada’nın kalbinde Beyazıt Meydanı’nın hemen yanıbaşında yer alıyor. Sahip olduğunuz lokasyonun otelinize sağladığı avantajlardan bahseder misiniz? Antik Hotel’in sahip olduğu lokasyon oldukça tarihi öneme sahip. İstanbul’un tarihine baktığımız zaman en eski merkezlerinden birisinin Bayezid olduğunu görüyoruz. Kökeni Bizans ve Roma’ya dayanan 2 bin 500 yıllık bir merkezden bahsediyoruz. Tarihi
dokusu da buna paralel çok büyük zenginlik içeriyor. Otelimizde Roma ve Bizans dönemine ait bir sarnıç bulunuyor. Sarnıcın bir kısmı arkeoloji müzesine taşınarak orada sergilenmeye devam ediliyor. Otelimiz acentaların şehir turlarında uğradıkları bir durak haline geldi. Yabancı turistler otelimize geliyorlar, geziyorlar ve rehber aracılığıyla bilgi alıyorlar. Yani ilgi çeken bir otele sahibiz. Sanatsal anlamda sarnıç bölümümüzde sanata destek olmak adına
EMITT Fuarı’nın turizm sektörü açısından önemini değerlendirdiğimizde nasıl bir tabloyla karşılaşıyoruz? EMITT Fuarı’nda bu sene olacağız fakat standımız olmayacak. EMITT Fuarı artık gelenekselleşti. İlk yıllarda bayağı zorlukları vardı. Tabi fuara gelen yabancı katılımcılar çok önemli. Yabancı katılımcılar anlamında EMITT Fuarı gerçekten verimli olabilir ve turizm sektörüne yönelik olumlu sonuçlar çıkartılabilir.
58 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
birtakım sergilere yer veriyoruz. Antik Hotel, 23. yılını kutluyor. 91 odamız ve 40 personelimiz var. Misafir portföyünüz hangi ülkelerden insanlardan oluşuyor? Antik Hotel olarak bugüne kadar her ülkeden misafirlerimiz oldu. Özellikle rezervasyonların online’a taşınması her türlü ülkeden İstanbul ve Türkiye’ye ulaşımı sağlamış durumda. Artık Türkiye’ye çok uzak ve
hiç ummadığınız bir ülkeden bile rezervasyon alıp onları ağırlayabiliyorsunuz. 2016’da ülkenin içinde bulunduğu kriz, İstanbul’un daha çok Ortadoğu pazarında hareketlenmesine sebep oldu. Dolayısıyla 2016’ya ‘Ortadoğu’ damgası vuruldu. Peki, 2016 yılı doluluk anlamında oteliniz ve turizm sektörü açısından nasıl bir yıl oldu? 2017 yılına yönelik öngörüleriniz nelerdir? Doluluk olarak İstanbul ortalaması yüzde 35-45 arasında seyretti. Biz de otel olarak aynı doluluk oranlarına sahibiz. Seyrinde giden sezonlarda yüzde 45 veya 50 gibi doluluklara ulaşıyorduk. Şu anda pazar daraldığı için fiyatlar da aşağıya inmiş durumda. Bugünkü şartlarda yüzde 70-80 doluluk oranlarını yakalamamız lazım ki gelir gider dengesini sağlayabilelim. Aksi takdirde ekonomik açıdan da oldukça zorlanıyoruz. Turizmde 2017 yılında içe dönük bir hareketlenme bekliyorum. Otellerin daha çok iç piyasada yurtiçi turizm hareketlerinden nemalanacağını düşünüyorum.
TURİZM
Boyalık Beach Hotel & SPA Genel Müdürü Orhan Belge, “İzmir’in en iyi plajı olan Boyalık Koyu’nda eşsiz bir tatil yaşamak isteyen tatilcilerimize özel erken rezervasyon kampanyalarımız yıl boyunca devam ediyor. Bu sebeple, erken rezervasyon yaptıran misafirlerimize yüzde 30’a varan indirimler sağlanıyor” dedi.
yaptıran misafirlerimize yüzde 30’a varan indirimler sağlanıyor.
KAMPANYALARIMIZ
YIL BOYUNCA SÜRÜYOR
Otelinizde uyguladığınız ‘erken rezervasyon’ programının kapsamından kısaca bahseder misiniz? Yaz tatilini erken planladığınız takdirde aynı dönemde tatile giden birçok turistten daha uygun fiyata tatil yapabilirsiniz. Boyalık Beach olarak, yaz tatili planını erken yapan misafirlerimize, ayrıcalık sağlamak için Ocak ayında başlamak üzere 2 kademede erken rezervasyon indirimi uyguluyoruz. Tatil planını erken yapan müşterileri-
60 •
mize sunduğumuz avantajlar devam ediyor. Otelinize erken rezervasyon yaptıran misafirlerinizi ne gibi avantajlar ve indirimler bekliyor? Boyalık Beach olarak, müşterilerimize özel birçok fırsat ve avantajı güncel halde tutuyoruz. İzmir’in en iyi plajı olan Boyalık Koyu’nda eşsiz bir tatil yaşamak isteyen tatilcilerimize özel erken rezervasyon kampanyalarımız yıl boyunca devam ediyor. Bu sebeple, erken rezervasyon
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
EMITT Fuarı’nın turizm sektörü açısından önemini değerlendirdiğimizde nasıl bir tabloyla karşılaşıyoruz? EMITT Fuarı, oteller, acenteler, firmalar ve müşteri arasında her kademede değerlendirme yapıp planlarımıza destek sağlamak açısından oldukça verimli bir organizasyon. Ülkemiz 2016 yılında turizm sektöründe ciddi yaralar aldı. Turizm sektörü olarak 2017 yılında gerçekleştirilen fuarlara katılmamız ülkemizdeki turizm potansiyelini yeniden harekete geçirmek için önemli bir yol olarak karşımıza çıkıyor. Dünyanın en büyük beş turizm fuarı arasında yer alan 21. Uluslararası Doğu Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT), 80 ülkeden 5 bin kuruluşun katılımı ile gerçekleşen ciddi bir platform. Bu sebeple, EMITT sektörümüzün yeniden hareketlenmesi noktasında büyük bir öneme sahip. 21. kez dü-
zenlenecek olan EMITT Turizm Fuarı’nda bu yıl da Yurtdışı Alım Heyeti (Hosted Buyer) Programı düzenlenecek. Sektör temsilcilerine uluslararası alanda, yeni satın alma, iş geliştirme, yeni iş ve iş birliği fırsatları yaratılması amacıyla düzenlenen programa, birçok ülkeden katılımda olacak. İş geliştirme ve sektörün global ekonomiye entegrasyonu noktasında düzenlenen EMITT katılan tüm ülkeler için önemli bir stratejik birleşme noktası. 60 bin ziyaretçinin katılımı beklenen EMITT, Türkiye’nin potansiyel turizm gücünü gösterebileceği global bir arena. 2016 yılında yaz döneminde yaşadığımız vahim hadiselerin ardından 2017 yılını EMITT fuarı ile açmamız sektörümüz açısından büyük öneme sahip. Çeşme’nin eşsiz güzelliğe sahip koyu olan Boyalık sahilini ve İzmir’in turizm gücünü tanıtmaktan gurur duyacağımız bir etkinlik olacak. EMITT bu noktada en iyi tanıtım ve organizasyon yapabileceğimiz bir fuar.
TEDARİKÇİLER
Burla Makina Ticareti ve Yatırım AŞ Satış ve Pazarlama Müdürü Orhun Şentürk, 2017’de Yamaha Teknik Akademisi eğitim yatırımlarına devam edeceklerini kaydederek, “Diğer yandan temsilcisi olduğumuz markaların yeni modellerini de Türkiye’deki potansiyel kullanıcılarla buluşturmayı hedefliyoruz” dedi.
62 •
B
BURLA’DAN 2017’DE YATIRIMLARA DEVAM
urla Makina Ticareti ve Yatırım AŞ olarak yatırım ve büyüme anlamında 2016 yılında sergilediğiniz performansı rakamsal verilerle destekleyerek özetler misiniz? 2016’da hangi yatırımlara imza attınız, ne oranda büyüme sergilediniz? 2015 yılı sonunda 2016 yılı planlarımızı yaparken; satış bütçemiz için bir önceki yıla göre belirli bir yüzdesel oranda büyüme hedefi belirlemiş, bazı ülke dışı ve ülke içi dinamiklerin getirebileceği olumlu ya da olumsuz etkenlerin sadece münferit olarak firma bazında kalmayıp, sektörel bazda da etkili olabileceği öngörüsünün oranlarını hesaplamaya çalışmıştık. 2016 yılı sonu itibariyle gerçekleşen veriler kapsamında, bütçemizdeki sapma oranlarını uyguladığımız tedbirler ve kampanyalar ile minimum seviyelere çekmeye çalışsak da, tüm etkenlere rağmen hedefi-
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
mizin altında kaldığımızı söyleyebilirim. Tüm olumsuz şartlara rağmen, her zaman olduğu gibi, temsilcisi olduğumuz dünyaca ünlü markalarımız ile müşteri memnuniyeti ve sürdürülebilir müşteri sadakati anlayışımız kapsamında, hizmetlerimizi en üst seviyede sunmaya ve hizmet kalitemizi artırmaya yönelik eğitim yatırımlarımıza devam ettik.
“AVRASYA BOAT SHOW’DA MARKALARIMIZI SERGİLEYECEĞİZ” Her yıl Boat Show fuarlarına katılıyorsunuz. 2017 takviminizde hangi fuarlar yer alıyor? Fuarlardan beklenen verimi alıyor musunuz? Dünyanın karada yapılan en büyük ikinci fuarı olan Avrasya Boat Show’a katılımımız 11-19 Şubat 2017 tarihlerinde olacak. Bu fuarda temsilcisi olduğumuz Yamaha, Brig ve Finnmaster markalarımızı sergileyecek ve denizse-
verler ile buluşturacağız. 2017 yılı içerisinde organize edilmesi planlanan diğer etkinliklerde ise, gerek gördüğümüz takdirde markalarımız ile yer alma planlamalarımız olabilir. Fuar katılım konusunu iki türlü değerlendirmekte fayda var: Birincisi; yeni ürün ve hizmetlerin tüketici ile buluşturulması ve firmanın varlığını ve devamlılığını gösterebilmesi. İkinci olarak da ürün sergileyip, sıcak satış yapmak ve nakde dönmek. Maalesef Türkiye’de firmalar daha çok ikinci tercihten yana fuar katılımını algıladıkları için, başarı kriteri ve fuar beklentilerinin karşılanıp, karşılanmadığı da bu şekilde ölçülüyor. 2017 yılında hangi yatırımları gerçekleştirmeyi hedefliyorsunuz? 2017 yılında son üç yıldır uyguladığımız ve sürekli olarak güncellenen Yamaha Teknik Akademisi eğitim yatırımlarımıza devam edeceğimizi belirtmek isterim. Diğer yandan, bir başka yatırım hedefimiz de, temsilcisi olduğumuz markaların yeni modellerini de Türkiye’deki potansiyel kullanıcılarla buluşturmak. Buradaki hedefimiz, sunmuş olduğumuz ürün ve hizmet kalitemizi mümkün olan en üst seviyede mevcut ve potansiyel müşterilerimiz ile buluşturup, keyif ile müşterilerimizin ürünlerimizi kullanmalarına fırsat ve olanak yaratabilmek.
TEDARİKÇİLER
MAKFRY YENİ DEPOLARLA BÜYÜYECEK Makfry Şirket Yetkilisi Ali Girgin, “2016 yılını yoğun ArGe faaliyetleri ve arz-talep dengesinde yeni ürünler planlama faaliyetleriyle güçlendirdik. 2017’de hedefimiz global pazarda güçlü noktalarda depolar oluşturarak büyümeyi sağlamak” dedi. Firmanızın 2016 yılında gösterdiği performanstan bahseder misiniz, ne gibi yatırımlara imza attınız? 2017 yılına yönelik yatırım planlarınız nelerdir? 2016 yılı turizm açısından gri bir yıl oldu. Buna bağlı olarak yatırım ve bütçe alanlarında planlarımızın bir adım gerisinde ilerledik ne yazık ki. Turizme bağlı olarak sönük sayılabilecek bir yıl geçirdik ama bunu fırsata çevirip markamız çatısı altındaki ürünleri geliştirip çeşitliliği artırma çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürdük. Sonuçlar gayet memnun edici oldu.
64 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Bazen hesapta olmayan aksilikler yaşanabiliyor. Ancak olumsuzluklara rağmen ibreyi artıya çevirmek bizim elimizde. Makfry, bunu başardı. 2016 yılının tüm olumsuz etkilerinden sıyrılarak yılı yoğun Ar-Ge faaliyetleri, arz-talep dengesinde yeni ürünler planlama faaliyetleriyle güçlendirdi. Ürün bazında muhteşem bir şekilde 2017’ye hazırız. Hedefimiz global pazarda güçlü noktalarda depolar oluşturarak büyümeyi sağlamak. Özellikle Ortadoğu ve Avrupa’dan ürünlerimize ciddi bir talep var. Geçtiğimiz yıl bu ülkelerden yeni müş-
teriler edindik. Bu sene artan potansiyelimizle firmamıza ve ülkemize kazanç sağlama yolunda hedeflerimizi gerçekleştireceğimize inanıyorum. Turizm tedarikçileri sektöründe rekabet durumunu ve rekabete karşı geliştirdiğiniz stratejileri anlatır mısınız? Ülkemiz, coğrafi özellikleri nedeniyle turizm açısından aslında şanslı bir ülke. Bu durum tedarikçileri ister istemez tatlı bir rekabete sürüklüyor. Ancak, gururla söyleyebilirim ki, Makfry Fried Chicken ürünleri ülkemizde tek olduğundan rekabet açısından pek zorluk çekmiyoruz. Bilakis, otellerin yatırım hedefleri, bütçeleri ve ürünlerimizin bilinirliğine paralel olarak turizm sektöründeki nefesimizi her geçen gün daha da hissettiriyoruz. Türkiye turizm tedarikçileri, ANFAŞ ve EMITT fuarlarında turizmcilerle bir araya geliyor. ANFAŞ ve EMITT fuarlarının turizm tedarikçileri sektörü açısından önemini değerlendirir misiniz? Fuarlar her sektörde yeniliklerin, arz ve taleplerin yoğun olarak harmanlanarak sunulduğu yerler olduğundan önemi de ciddi boyutta. Pazar bilgileri derleme, rekabet analizi ve strateji belirleme, tanıma ve tanıtma süreçleri açısından ANFAŞ ve EMITT fuarları sunulmuş en güzel hizmetlerden birisi. Bir nevi bilgi toplama merkezleri diyebiliriz. Hem sektörel hem de konjonktürel olarak turizm fuarlarına katılmak turizmcilerin ufkunu açarken, ticari faaliyetlerinde rekabet edebilme bilgi ve becerisine katkıda bulunacaktır.
TEDARİKÇİLER
EN ÜST DÜZEYDE HİJYEN... APlus Entegre Tekstil Yıkama Fabrikası Direktör Yardımcısı Mete Han Ünalan, “Aplus olarak sağlık hizmetlerinin her aşamasında oluşabilecek risklere karşı dünyadaki en iyi teknolojileri ve en yeni uygulamaları hayata geçiriyoruz” dedi.
A
Plus Entegre Tekstil Yıkama Fabrikası Direktör Yardımcısı Mete Han Ünalan, tekstil yıkama fabrikalarının hastane tekstili üzerine uzmanlaştığını söyleyerek, “Bu nedenle en üst düzeyde hijyen bizim için en önemli ve öncelikli kriter. Sağlık hizmetleri sektöründe kullanılan tekstillerin mümkün olan en yüksek hijyen standartlarına göre işlenmesi gerekir. APlus olarak sağlık hizmetlerinin her aşamasında oluşabilecek risklere karşı dünyadaki en iyi teknolojilerini ve en yeni uygulamalarını hayata geçiriyoruz. Bu sistem, yıkanmış tekstillerin hijyenik, uzun ömürlü ve ilk günkü gibi muhafaza edilmesini garanti ediyor” dedi.
66 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
GÜNLÜK 27 TON ÇAMAŞIR YIKAMA KAPASİTESİ 6 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu olan tekstil yıkama fabrikalarının günlük olarak 27 ton çamaşır yıkama kapasitesine sahip olduğu bilgisini veren Ünalan, “Türkiye’nin ilk ve tek entegre tekstil yıkama fabrikası olmasının yanı sıra Avrupa’da da kullanılan sistem anlamında 3. en büyük tekstil yıkama fabrikası konumundayız. Full otomasyon sistemlerinin en önemli geri dönüşü elbette ki verimlilik faktörü. Süreçlerin daha kısa sürelerde tamamlanması, daha yüksek kapasitelerde çalışma imkanı sunuyor. Ayrıca bizim gibi yüksek hijyen gerektiren alanlar için elle teması sıfıra yakın bir düzeye getirmesi önemli bir kriter” diye konuştu. Tekstil yıkamanın özen gerektiren sektörlerin başında geldiğine değinen Ünalan, “Ancak hastane tekstili sözkonusu olduğunda çok daha farklı ve dikkat gerektiren bir süreç devreye giriyor. Fabrikamız, kirli ve temiz tekstilin ayrıştırıl-
mış olarak işlenmesi ilkesi üzerine kurulu. Kirli ve temiz tekstil hiçbir şekilde bir arada bulunmuyor. Tamamen izole edilmiş kirli bölümünde türlerine göre ayrıştırılan tekstiller, yıkama sistemine torba sistemi ile aktarılıyor ve hiçbir şekilde işlenmiş temiz tekstil ile teması bulunmuyor. Temizlenmiş tekstil işlemleri tam otomasyon sistemi ile gerçekleştirilerek devamında otomatik paketleniyor ve ilgili hastanelere sevkiyatı yapılıyor” şeklinde konuştu.
“EN ÖNEMLİ NOKTA ENERJİ YÖNETİMİ” Sağlık tekstili yıkamasında en önemli nokta enerji yönetimi olup, iyi bir temizlik işlemi kimyasal etki, mekanik etki, sıcaklık ve zaman sıralaması ile yapılıyor. Bu faktörlerden birinin azalması durumunda diğer bir faktörün artırılması hijyen performansı açısından gerekli” şeklinde konuştu. APlus olarak teknolojinin firmaların gelişiminde önemli bir rol oynadığına inandıklarının altını çizen Ünalan, şöyle devam etti: “Bu nedenle en son teknoloji ürünlerini deneme ve hayata geçirme konusunda öncü kurumlardan birisiyiz. Bu anlamda hem dünyada yaşanan gelişmeleri hem de sektörümüzü yakından takip ediyoruz. APlus Entegre Tekstil Fabrikamızda; saatlik bin 800 kg yıkama kapasitesine sahip tünel yıkama makinesi, bariyer özelliği olan ve saatte 575 kg’lık yıkama kapasitesine sahip konvansiyonel makinelerimiz, kurutma işlemi için otomasyon ve konvansiyonel sisteme bağlı olarak 60 kg ve 70 kg aralığında değişen kurutma makinelerimiz bulunuyor.
TEDARİKÇİLER
Polin Waterparks Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Şöhret Pakiş, “Polin bir Türk markası olarak 100 ülkeye ihracat yapıyor. Bugün dünyanın en önemli eğlence ve su parklarında bir Türk firmasının yani Polin’in imzası var” dedi.
100 ÜLKEYE İHRACAT
P
olin olarak su kaydıraklarında bir dünya markasısınız. Üretim, ihracat ve büyüme anlamında 2016 yılını nasıl geçirdiniz, hangi yatırımlara imza attınız? 2017 yılında hangi yatırımlara ağırlık vermeyi hedefliyorsunuz? 2016 yılında birçok imza kaydıraklarımızın montajını gerçekleştirdik. Sektörde yeni bir km taşı olarak gösterilen kendinden temalı ilk su kaydırağı olan “King Cobra” su kaydırağımız 2016 yılın-
68 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
da da 5. kez “Avrupa’nın En İyi Su Kaydırağı” seçildi. Ayrıca bu yıl ihracat yaptığımız ülke sayısını 100’e çıkardık. 2016 yılı için Avrupa, Amerika, Afrika, Asya, Ortadoğu ve Türkiye’de birçok önemli projeye imza attık. Mısır’daki “Jazz Mirable Club”, Slovakya’daki “Thermal Kesov”, Malezya’daki “Austin Heights”, Bulgaristan’da “Duni Royal Aquapark”, Karadağ’daki “Budva” Hindistan’da “Amaazia Water Park”, 2016 yılında açıldı. 2017 yılında interaktiviteyi su kaydıraklarına entegre ediyoruz. Bu yıl kaydıraklarda trafik ışıklarından, zaman ölçerlere, led uygulamalarına, ses, ışık, efekt uygulamalarına kadar bir çok farklı sistemle tanıştırdık sektörü. Temalandırma anlamında yine yeniliklerimiz var. Kendinden temalı, hikaye anlatan su kaydırakları ürettik. Teknolojiyi waterparklara ve kaydıraklara entegre etmeye 2017 yılında da devam edeceğiz. 2013 ve 2015 yıllarında Türkiye’nin hızlı büyüyen 100 şirketinden birisiniz. Gerek rekabet gerekse büyüme anlamında ne gibi stratejiler uyguluyorsunuz? 40 yıldır dünyanın her yanındaki projelerden edindiğimiz zengin bir
deneyim hazinemiz var. Farklı kültürlere yönelik çözüm sağlarken de farklı ülkelerdeki yerel teknik gereksinimleri karşılarken de bu birikim başarımızın önemli bir anahtarı konumunda. Araştırma ve geliştirmeye çok önem veririz. Bu yıl Ar-Ge merkezi olma yoluna girdik. Bu tüm ekibi çok heyecanlandıran bir süreç. Ürünlerimizi ve servisimizi daima geliştirmek ve sektöre daima yeni, benzersiz ve değer katan ürünleri sunmaktan asla vazgeçmeyiz. Biz global olarak tüm sektörde kendimizi en iyi kalite ve en iyi servis ile kanıtladık. Bizim her zaman en büyük hedefimiz sektörde en iyi, daima yenilikçi ve en kaliteli ürünleri üretmektir. Grubumuz müşteri odaklı bir organizasyondur.
Ar-Ge, inovasyon, kalite ve teknoloji konularında Polin’in konumunu ve çalışmalarını anlatır mısınız? Polin kurulduğu günden bugüne Ar-Ge’ye ve inovasyona hep değer verdi. İnovasyon Polin’de bir yaşam biçimi. Bu yüzden King Cobra gibi sektörde oyunu değiştiren ürünler sunabildi, bu yüzden kaydıraklarda daha önce yapılmamış kağalı kalıp teknolojisini sektöre kazandırdı. Bugün Ar-Ge merkezi olma yolunda ilerliyoruz. Ar-Ge departmanımız tasarım Ar-Ge, mekanik Ar-Ge ve kompozit Ar-Ge olmak üzere 3 birimden oluşan güçlü bir departman. Her biri kendi alanlarında farklı projeler üzerine çalışıyorlar. Yukarıda bahsettiğim gibi Ar-Ge Merkezi olma hedefimiz var bu yıl. Bu merkezde Mekanik ve Su Tekniği Geliştirme, Kompozit Malzeme Geliştirme, Kaydırak Tasarım, Mühendislik ve Kesin Hesap, Elektronik Ürün Geliştirme Bölümleri bulunacak. Aralık ayında TİM’in yayınladığı Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan 250 şirketten biri oldu Polin.
TEDARİKÇİLER
PERFORMANS, MALİYET ETKİNLİĞİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Sealed Air Pazarlama Direktörü Türkan Kızılkan, “En önemli prensibimiz logomuzda bulunan her bir kenarı ayrı anlam taşıyan Trilliant’tan (üçgen şeklimiz) geliyor. Performans, Maliyet Etkinliği ve Sürdürülebilirlik olan bu üç özellik, ürün ve sistemlerimizde bir arada bulunması gereken vazgeçilmez unsurlar” dedi. Sealed Air olarak 2016 yılında gösterdiğiniz performanstan bahseder misiniz, ne gibi yatırımlara imza attınız? 2017 yılına yönelik yatırım planlarınız nelerdir? Ülke olarak içinde bulunduğumuz durum gözönünde bulundurulduğunda, tüm sektörler için ve özellikle turizm adına çok zorlu bir yıl oldu. Buna rağmen, 2016 yılında yenilikçi ürünlerimizle sektörün ihtiyaçlarına yönelik hizmet vermeye devam ettik. 2017 yılında da daha fazla inovatif ürünle hizmet vermeye devam edeceğiz. Özellikle global çapta yürüttüğümüz Temizliğin İnterneti (Internet of Clean) platformu ile hizmet verdiğimiz tüm alanlarda teknolojiyi de hayatımızın bir parçası haline getiriyoruz. Internet of
Diversey İş Birimi ile firmalar ne gibi avantajlara ve ayrıcalıklara sahip oluyor, kısaca anlatır mısınız? Sealed Air olarak ürettiğimiz
70 •
Clean, takip edilebilir ve yenilikçi sistemler ile hijyen konusunda teknolojik devrim yaratan bir platform. Ürün ve sistemlerimizi bu platform ile destekleyerek, su ve enerji tasarrufu sağlıyor ve müşterilerimizin verimliliğini artırıyoruz. Böylelikle, yalnızca işletmelerin marka imajını korumaya yardımcı olmakla kalmıyor, çevreyi de koruyarak temizlik endüstrisinde fark yaratıyoruz. Sunduğunuz hijyen çözümlerinizde hangi öğeler ön plana çıkıyor? Bütün ürünlerimiz sektörün en yenilikçi yaklaşımları ve yüksek teknoloji ile tasarlanıyor. Bunun yanı sıra, en önemli prensibimiz logo-
çözümlerle, markaları koruyor ve müşterilerimizin iş performanslarını artırmaya yardımcı oluyoruz. Uzmanlık alanımız, ürün ve sistemleri-
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Sürdürülebilirlik anlamında ne gibi yatırımlarınız var? İleriye yönelik ne gibi çalışmalar yapmayı hedefliyorsunuz? Sürdürülebilirlik konusunda bir seçeneği olan son nesil olduğumuza inanıyoruz, bu sebeple yaptığımız her işin temelinde sürdürülebilirlik yatıyor. Bu özelliğimizi, müşterilerimizle olan tüm çalışmalarımızda, ayrıca çeşitli STK ve derneklerle bağlantılarımızda öne çıkarmaya çalışıyoruz. Sadece kendi karbon ayak izimizi azaltma yolundaki çalışmalarımızın değil, müşterilerimizin de aynı şekilde sürdürülebilir bir ekonomide başarılı olmalarına yardımcı olan çözümlerimizin de takdir görmesi bizim için oldukça gurur verici. 2015 CDP S&P 500 İklim Değişikliği Raporu’na göre Sealed Air, CDP’nin S&P 500 İklim Saydamlık Liderliği Endeksi’ne (CDLI) giren 63 S&P 500 şirketten biri olmayı başardı.
muzda bulunan her bir kenarı ayrı anlam taşıyan Trilliant’tan (üçgen şeklimiz) geliyor. Performans, Maliyet Etkinliği ve Sürdürülebilirlik olarak açıkladığımız bu üç özellik, ürün ve sistemlerimizde bir arada bulunması gereken vazgeçilmez unsurlar. Sadece bu üç özelliğin bir arada bulunduğu hijyen çözümlerinin müşterilerimizin işlerini geliştirebileceğine inanıyoruz. Bütün hijyen çözüm ve yaklaşımlarımızda bu prensibe göre hareket ediyoruz.
mizi müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre tasarlayarak, su ve enerji kullanımını azaltıp, iş verimini artıran çözümlerle bütünleştiriyor. Sunduğumuz
üstün çözümlerle, daha temiz, daha sağlıklı bir gelecek için kârlı, sürdürülebilir kurumların oluşturulmasına yardımcı oluyoruz.
TEDARİKÇİLER
EN ÜST SEVİYEDE MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ HPM Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Pekgüzel, “Çalışma prensiplerimizi belirleyen en önemli etken, müşteri memnuniyetini en üst seviyede sağlamak ve hizmet sonrasındaki süreçte devamlılığını korumak” dedi. HPM olarak otel mobilyacılığında sunduğunuz çözümlerde hangi kriterlere önem veriyorsunuz? HPM Dizayn olarak çalışma prensiplerimizi belirleyen en önemli etken, müşteri memnuniyetini en üst seviyede sağlamak ve hizmet sonrasındaki süreçte devamlılığını korumak. Sektörde kaliteli ve kalıcı firma olarak anılmak, işin ilk basamağından son basamağına kadarki döngüyü iyi analiz edip, müşteriye de projesini en az onun kadar sahiplendiği algısını vermekten geçiyor. Biz fitout olarak adlandırılan tasarımdan başlayarak anahtar teslimi iş
yapan bir firmayız. Gelen talepleri müşteri bütçe ve beklentileri doğrultusunda değerlendirir, alternatif çözümler ile doğru yönlendirmeyi yapar, imalat sürecinde ise yenilenmiş ileri teknoloji ürünü makine parkımız, ulusal ve uluslararası mesleğinde söz sahibi mimar ve mühendislerden oluşan teknik ekibimiz ile yaptığımız işlere hep daha fazla değer katmayı hedefleriz. Kurumsal ama kurumsallığın beraberinde getirdiği bürokratik algıdan uzak, istenileni, istenilen zamanda ve istenilen şekli ile yapmaya özen gösteririz.
Firmanızın 2016 yılında gösterdiği performanstan bahseder misiniz, ne gibi yatırımlara imza attınız? 2017 yılına yönelik yatırım planlarınız nelerdir? 2016 yılı kendi içinde diğer yıllardan çok ayrı olarak değerlendirilmesi gereken bir sene oldu. Bu sene, her Türk vatandaşı gibi tekrarını yaşamak istemeyeceğimiz olaylar yaşadık ve her iş kolunda olduğu gibi bizim sektörde de yaşanılan bu iç ve dış gelişmelerin yansımaları tahmin edilenden çok daha fazla hissedildi. Turizm sektörü ile doğrudan ve dolaylı ilişkisi bulunan her iş kolunda aynı durum yaşanmıştır diye düşünüyorum. Ancak vaktinde yapılan doğru analiz ve alınan doğru kararlar ile 2015 sonunda belirlediğimiz büyüme hedefini yakalayamamakla birlikte en az hasar ile 2016 senesini bitirdiğimizi düşünüyorum. 2016 yılında bugüne kadar out-source olarak sunduğumuz akrilik uy-
gulamalarını, kendi bünyemiz içerisinde çözmek için gerekli makine ekipman yatırımını yaparak mevcutta bulunan mobilya fabrikamızı genişlettik. Şu an için devam eden projelerimizden olan Medical Park / Pendik-İstanbul Hastanesi’nde tüm mobilya ve kapı ürünleri dışında bulunan her türlü akrilik uygulaması da yine firmamız tarafından sağlanıyor.
Otel mobilyacılığında hangi konseptler ve trendler ön planda? Otel mobilyalarındaki konseptler elbette ki coğrafi konum ve gelen potansiyel müşterilere göre şekilleniyor. Klasik modellerde, CNC makinelerdeki işlenmiş ahşaplar dore renklerle bezenerek tasarım harikaları yaratılıyor. Doğal ahşap kaplamalı ya da lake boya uygulamalı, sadelik ve zarafetin uyumu ile daha modern konseptler de tercih ediliyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 71
ÖZEL RÖPORTAJ
72 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI
ÖZEL RÖPORTAJ
2017’DE YATIRIMLARA DEVAM EDECEĞİZ
Gerek rekabet gerek yönetim gerekse büyüme anlamında ne gibi stratejiler uyguluyorsunuz? 2017’de ne gibi stratejiler uygulamayı planlıyorsunuz? 2012 yılından itibaren artan arz ve azalan talebe istinaden turizm sektöründe istenilen başarılar maalesef yakalanamadı. Ülkemizin maruz kaldığı üzücü olaylar karşısında yurtdışından gelen turist sayısındaki azalma
Dedeman Otelleri CEO’su Emrullah Akçakaya, “2017 yılında Dedeman markası olarak turizm sektöründeki yatırımlarımıza, misafirlerimize ve sektöre hizmet vermeye devam ediyor olacağız. 2017 yılına 3 yeni otel açılışı ve yeni bir otel markası ile giriyoruz” dedi.
Dedeman Otelleri olarak 2016 yılını nasıl geçirdiniz, hangi yatırımlara imza attınız? 2017 yılında hangi yatırımlara ağırlık vermeyi hedefliyorsunuz? Gezi olaylarından bu yana gelen olumsuz
süreç, dünyadaki politik gelişmeler, coğrafyamızdaki olumsuzluklar, Suriye savaşı ve terör olayları turizmi direk etkiliyor. Bu olumsuzluklar sebebiyle ülkemize gelen turist sayısında ciddi bir azalma ve buna bağlı olarak sektörde de çok ciddi daralmalar sözkonusu oldu. Sektör verileri açısından baktığımızda, 2016 senesini son yıllarla karşılaştırdığımızda en olumsuz yıl olarak değerlendirebiliriz. 2017 yılında Dedeman markası olarak turizm sektöründeki yatırımlarımıza, misafirlerimize ve sektöre hizmet vermeye devam ediyor olacağız.
ile birlikte otellerimizin doluluk ve karlılık oranları azaldı. Buna paralel olarak da hizmet kalitemizden ödün vermeyerek giderlerimizi azaltmaya yönelik koruyucu önlemler aldık. 2017 yılının 2016 yılından daha zor bir yıl olmayacağını öngörüyoruz. Dedeman markasının gücüne inanıyoruz. 2017 yılında da sektöre olan yatırımlarımıza devam edeceğiz.
Türkiye ekonomisi 2017’de sizce nasıl şekillenecek? Dedeman Otelleri olarak Türkiye ekonomisinin gidişatına paralel olarak hedeflerinizde bir revize olacak mı? Ülkemizin 2017’deki sosyal, kültürel ve siyasi durumlarının olumlu yönde gelişeceğine inanıyoruz. Biz de bu inancımızla birlikte 2017 yılına 3 yeni otel açılışı ve yeni bir otel markası ile giriyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 73
MAKALE
Atilla Yıldıztekin
Intermodal, Multimodal ve Kombine Taşımacılık Türkçe’mizin dünyanın en zengin dillerinden biri olduğuna eminim. Dilimize karışmış olan Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce kelimeler Türk Dil Kurumu’nun çalışmaları ile Türkçeleştirilirken hem eski kelimeleri hem de yeni kelimeleri kullanabiliyoruz. Hele geçiş dönemlerinde her ikisinin de kullanımı bir zenginlik kazandırıyor, zaman içinde güncel kullanım bir tanesini benimsiyor ve o kelime artık genel kullanımda yer alıyor. ‘Computer’i ilk kullandığımız zamanları hatırlayanlar bilecektir. Önce bunu “kompüter” diye kullandık, daha sonra “bilgisayar” kullanıma çıktı ve günümüzde ortak kullanımda kaldı. “Logistics” de benzer bir şekilde “Lojistik” olarak dilimize yerleşti. Yerine daha anlamlı bir kelime bulununcaya kadar rahatsızlık çekmeden kullanacağız bu kelimeyi. Lojistik sektörü de bilgisayar sektörü gibi son yirmi yılda gündeme gelen bir sektör, bu nedenden dolayı kullanılan kelimeler, terimler orijinaline mümkün olduğu kadar yakın veya onu çağrıştıracak şekilde dilimize uygulanmakta. Lojistikte kullandığımız uluslararası (tamamına yakını İngilizce) terimleri Türkçeye çevirme çalışmaları yapılmaktadır. Bazı terminolojiler de birbirine çok yakın içerik taşımaktadır ve birbiri yerine kullanılmaktadır. Hatalı kullandığımız birbirine karışan 3 terimin farkını açık-
74 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
layacağım: Intermodal Taşıma, Multimodal Taşıma ve Kombine Taşıma’nın farkını. UN (Birleşmiş Milletler) ve ECMT (Eurpoen Conferance of Minister of Transportation) tarafından kabul edilmiş tanımlamalara göre bu üç terim de her ne kadar ülkemizde aynı anlamda kullanılmaktaysa da birbirinden farklı içeriklere sahiptir. Intermodal taşıma, tek yüklemeyle ve aynı taşıma birimi içinde ürünlerin ellenmeden, birden çok taşıma yöntemleri ile taşınması olarak tanımlanmaktadır. Bunda konteynır taşımacılığı veya treylerin hiç açılmadan karayolu, demiryolu veya denizyolu ile taşınması kastedilmektedir. Hedef yüklemede ağzı kapatılan ünitenin teslim yerinde açılmasıdır. Boş konteynırın, boş treylerin içinde bir ürün olmadan taşınmasına, içlerinde ürün olmadığı için intermodal adı verilememektedir. Multimodal Taşıma ise ürünlerin en az iki farklı taşıma yöntemi ile taşınması olarak tanımlanmıştır. Birleşmiş Milletler Uluslararası Multimodal Taşımacılık konvansiyonunda da bu tanıma, bir ülkeden farklı bir taşıma sistemi ile yüklenip diğer ülkeden başka bir taşıma yöntemi ile teslim edilmesi eklenmiştir. Bu tanımla intermodal taşımacılık multimodal taşımacılığın özel bir uygulaması haline gelmiştir. Kombine Taşımacılık ise, önce intermodal taşımacılık şeklinde anlaşılmış ise de; daha sonra ECE ( Economic Commission for Europe )tarafından 19 numaralı tavsiye kararı ile kombine taşımacılığın enerji harcayan bir taşımacılık yöntemi ile enerji harcamayan diğer yöntemin birlikte kullanımı şeklinde açıklaması yapılmıştır. Ro-Ro gemisine yüklenen kamyonların, araç taşıyıcına yüklenen araçların veya trene yüklenen kamyonların durumu bu açıklamaya girmektedir. Avrupa birliği nakliye politikası olarak kombine taşımacılığı “başlangıç noktası ve bitiş noktası mümkün olabildiğince az miktarda kara yolu ile yapılmak üzere ürünlerin tren veya su üzerinden taşıması şeklinde yapılan intermodal taşımacılık” şeklinde tanımlamaktadır. Adı ne olursa olsun şimdilik intermodal taşımacılık, multimodal taşımacılık ve kombine taşımacılık tanımlarını kullanıyoruz. Ta ki yerine daha anlaşılır olanlarını koyuncaya ve bunları hepimiz benimseyinceye kadar.
LOJİSTİK
2017’DE LOJİSTİK SEKTÖRÜNE DAİR BEKLENTİLER YÜKSEK
U
luslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektörüne dair 2016 değerlendirmesini ve 2017 yılı beklentilerini düzenlenen basın toplantısında dile getirdi. UTİKAD Yönetim Kurulu üyeleri 3 Ocak Salı günü InterContinental Otel’de basın mensupları ile bir araya geldi. Kahvaltılı basın toplantısında UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, sektörün durumuna dair ayrıntılı bir sunum yaptı. 2016’nın hem ülkemiz hem de çevre coğrafyalardaki ülkeler için oldukça zorlu bir yıl olarak tarihe geçtiğini belirten UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, “Türkiye GSYH’ı içinde yaklaşık yüzde 12- 13 paya sahip bir sektör olan lojistik sektörünün hacminin de yaklaşık olarak 100 milyar TL olduğunu söyleyebiliriz. Tabii ki amacımız bu payı artırmaktı. Ancak 2016 hedeflerimiz ülkemizde birçok üzücü ve can sıkıcı gelişme ile sekteye uğradı. 15 Temmuz’daki darbeyi milletçe dik bir duruş sergileyerek atlatmış olsak
da ekonomimiz bu durumdan kısmen zarar gördü. Bu noktada sadece Suriye ve Irak ile olan ticaretimiz etkilenmekle kalmadı. Göçmen krizi nedeniyle en büyük pazarlarımızdan biri olan Avrupa Birliği ile de zorlu günler geçirdik, güvenlik endişeleri nedeniyle sınırlarımızda kilometrelerce tır kuyrukları oluştu. Dövizdeki dalgalanmalar da lojistik sektöründe etkili oldu. Dövizin yükselişi ithalat yüklemelerini azalttı. Sektörümüzün yurtdışı taşımalarına yönelik işlemleri döviz bazında olduğundan direkt bir etki yaşanmadı
UTİKAD Başkanı Emre Eldener, sektörün 2016 yılında geldiği noktanın altını çizerken 2017 yılına dair öngörülerini de paylaştı. Lojistik sektörünün sorunlarını ve beklentilerini de açıklayan Eldener, 2017 yılında sektöre devlet desteği beklediklerinin de altını çizdi.
76 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
gibi görünse de önümüzdeki günlerde yük taşımalarının azalmasının sektörün cirosuna olumsuz etki edeceğini söylemek mümkün” diye konuştu.
MODLAR ARASINDA DENİZYOLU İLK SIRADA YER ALIYOR 2016 yılına genel olarak bakıldığında dış ticaret hacminde çok ciddi bir küçülme yaşanmadığını belirten UTİKAD Başkanı Emre Eldener, “Taşımacılık özelinde rakamsal veriler ışığında bir değerlendirme yapmak gerekirse 2014 yılından bu yana düşüş yaşandığını gözlemliyoruz. Bunun yanı sıra 2016 yılında modlar arasında yine denizyolu taşımacılığının en büyük paya sahip olduğunu görüyoruz. Taşıma modları arasında ton bazında karşılaştırma yapıldığında ihracatta yüzde 74, ithalatta ise yüzde 95,4 ile denizyolu taşımacılığının tercih edildiğini görebiliyoruz. İhracatta denizyolu taşımacılığını yüzde 24,5 ile karayolu, yüzde 1 ile havayolu ve yüzde 0,5 ile demiryolu izliyor. İthalatta da durum pek farklı görünmüyor. Yüklerin yüzde 4’ü karayolu ile taşınırken demiryolu yüzde 0,5 oranında tercih edilmiş. Havayolunun istatiksel olarak ne yazık ki yüzde 0,1’lerde kalıyor. Değer bazından incelendiği takdirde de denizyolu ihracatta yüzde 54 gibi bir oranla, ithalatta ise yüzde
LOJİSTİK
İNTERMODAL TAŞIMACILIĞA ÇOK ÖNEM VERİYORUZ UTİKAD Başkanı Emre Eldener, UTİKAD olarak intermodal taşımacılığa çok önem verdiklerini belirterek, “İntermodal taşımacılık yapan birçok üyemiz var. İntermodal denilince; 45 feet’lik yani 13.6 metre uzunluğunda konteynerlerle kapıdan kapıya ve ana nokta demiryolu taşıma modu kullanılarak gerçekleştirilen taşımalar anlaşılıyor. Karayoluna göre daha uygun fiyatlı, ayrıca yıllık bazda sabit fiyat verebilme imkanı da var. Belki karayolundan 2-3 gün daha uzun sürebiliyor. Ancak sonuç olarak intermodal taşımacılık ciddi bir maliyet avantajı sağlıyor” dedi.
67 ile tüm taşıma modlarını geride bırakıyor. Değer bazında karayoluna düşen pay ise ihracatta yüzde 32,5, ithalatta yüzde 20 olarak karşımıza çıkıyor. Havayolu değer bazında hem ithalat hem de ihracatta yüzde 12-13’lerde kalırken, demiryolu yüzde 1’i bile zar zor yakalıyor” diye konuştu.
‘YENİ GÜMRÜK KANUNU TASLAĞI İÇİN ÇALIŞIYORUZ’ Gümrüklerde yaşanan sıkıntılara da değinen Eldener, Yeni Gümrük kanunu taslağının hazırlanması sürecinde UTİKAD olarak aktif rol oynadıklarını da belirtti. Tek Pencere sistemine tam olarak geçilememesi, dijitalleşme sürecinin tamamlanamaması ve lojistik süreçlerde global entegrasyonun sağlanamaması gibi çözülmesi gereken sorunlar olduğunu söyleyen UTİKAD Başkanı “Yeni gümrük kanunun dış ticareti ve lojistik akışları kolaylaştıracak şekilde hazırlanmasını ve yürürlüğe girmesini umuyoruz” dedi.
LOJİSTİK MASTER PLANI HAYATA GEÇİRİLMELİ Lojistik mevzuatlara dair Bakanlıklar arasında yaşanan kopuklukların sektöre olumsuz olarak yansıdığını belirten Eldener, “Sektörün öncelikli beklentilerinin başında Bakanlıklar arası koordinasyonun sağlanması geliyor, diyebiliriz. Lojistikte koordinasyon büyük önem taşıyor, özellikle kalkınma planında sektörümüzün öncelikli sektör kabul edildiği bugünlerde. Bakanlıklar arasındaki entegrasyonun sağlanması ile ikincil mevzuatlarla ilgili sıkıntıların aşılacağını umuyoruz. Bu noktada Lojistik Master Planı’nın ülkemizin üretim ve ticari hedefleri doğrultusunda verimli sonuçlar doğuracak şekilde hazırlanması da büyük önem taşıyor” dedi.
DEVLETTEN DESTEK BEKLİYORUZ UTİKAD’ın 2017 beklentilerini de anlatan Eldener, “Ülkenin en yüksek hacimli hizmet ihracatçısı sektörlerinden birisi olarak lojistik sektörüne yönelik devlet desteklerinin ne yazık ki yeterli düzeyde olduğunu düşünmüyoruz. Sektör olarak devlet desteklerinden bugüne kadar yararlanma şansımız olmadı. UTİKAD olarak bu konuda girişimlerde bulunduk. Bu konuda önemli bir inisiyatif alan Ekonomi Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürüyor. 2017 için en önemli beklentilerimizin başında tabii ki destekler geliyor” dedi. Eldener, UTİKAD’ın diğer 2017 gündem başlıklarını ise şöyle sıraladı: - Lojistik Master Planının Hazırlanması - Lojistik Mevzuatın eşgüdümlü hale getirilmesi ve güncellenmesi - Demiryollarının serbestleşme sürecinin işlerlik kazanması - Demiryolu altyapısının geliştirilmesi - Yeni havalimanın açılmasına yönelik ön hazırlıklar ve mevzuat altyapısı
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 77
LOJİSTİK
EN GENİŞ HİZMET YELPAZESİ GEFCO Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Serkan Çelik, “GEFCO olarak en geniş coğrafyada en geniş hizmet yelpazesini sunmayı hedefliyoruz. Güçlü ve entegre bir IT sistemimiz var, bunu müşterilerimizin performansını artırmaya yönelik çözümler geliştirmek için kullanıyoruz” dedi. çözümlerini sunmak gibi ana konularımıza odaklanma imkanı veriyor. Türkiye’deki yatırımlarımızı da bu modele uygun olarak, müşterilerimizin hedefleri ve ihtiyaçları doğrultusunda belirliyoruz.
GEFCO Lojistik olarak 2016 yılını nasıl geçirdiniz, hangi yatırımlara imza attınız? 2017 yılında hangi yatırımlara ağırlık vermeyi hedefliyorsunuz? 2016 senesinde ülkemizde sene başından itibaren birçok üzücü olaylar yaşandı. Bunlara, negatif etkisi olan dış kaynaklı olaylar da eklendi. Genel anlamda üretim ve buna bağlı olarak lojistik sektörü de doğal olarak bu durumlardan etkilendi. Biz de GEFCO Türkiye olarak daha önceki krizlerde dersimizi iyi çalış-
78 •
tık, ürün çeşitliliğimizi ve hizmet verdiğimiz destinasyonları artırarak/değiştirerek- ve negatif etkilere rağmen satış tahminlerimizi gerçekleştirmeyi başardık. Örneğin ilk 6 aya baktığımızda hem planlanan bütçe rakamlarımızın hem de bir önceki senenin Ocak-Haziran ayı performansının üzerinde bir performans gösteriyoruz. GEFCO, “asset light” iş modeli ile idare edilen bir firma. Bu bize müşterilerimizin rekabet gücünü artırma ve en iyi lojistik
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Gerek rekabet gerek yönetim gerekse büyüme anlamında ne gibi stratejiler uyguluyorsunuz? 2017’de ne gibi stratejiler uygulamayı planlıyorsunuz? GEFCO olarak en geniş coğrafyada en geniş hizmet yelpazesini sunmayı hedefliyoruz. Güçlü ve entegre bir IT sistemimiz var, bunu müşterilerimizin performansını artırmaya yönelik çözümler geliştirmek için kullanıyoruz. GEFCO Grup olarak, 2017 senesinde de yatırımlarımızı ve gelişimimizi bu doğrultuda devam ettirme hedefindeyiz. Türkiye için daha net konuşursak, Rusya pazarı, denizyolu, Ortadoğu ülkeleri 2017’de de stratejik hedeflerimizden olacak. Ürün çeşitliliğimizi ve düzenli hat sayımızı artırmak da hedeflerimiz arasında.
Lojistik sektöründe rekabet durumu ne düzeyde? Rekabet ortamına karşı ön planda yer alabilmek amacıyla neler yapıyorsunuz? Dünyada ve Türkiye’de lojistik sektöründe yoğun bir rekabet var. Farklı taşıma modlarında farklı rekabet kriterleri öne çıkıyor. Yurtiçinde fiyat ve hizmet kalitesi önem kazanırken, yurtdışı hizmetlerde hız ve kapasite daha öne çıkıyor. Gerek filo gerekse depo yatırımları ise şirketlerin bir diğer rekabet alanı. Satın almalarla fark yaratmak da pazarın güçlü oyuncularının önemli rekabet stratejilerinden biri. GEFCO olarak, ağımızın büyüklüğüne, doğru fiyat stratejimize, yenilikçi uygulamalarımıza, hizmet portföyümüzün çeşitliliğine ve hızlı, güvenilir hizmet sunan uzman ekiplerimize güveniyoruz. Müşterilerimizin bütün ihtiyaçlarına tek bir elden cevap veren entegre hizmetlerimizin bizi bu rekabet ortamında öne çıkardığını düşünüyoruz.
LOJİSTİK
Go Lojistik İş Geliştirme ve Proje Koordinatörü Resul Ekrem Tirindaz, “İntermodal taşımacılıkta sevkiyatlar için birebir görüşmeler ve yerinde yapılan tespitler neticesinde en uygun araç ve ekipmanların temini ve buna uygun taşıma şeklinin tespit edilmesi ve danışmanlık hizmeti de verilmek sureti ile güvenilir bir çözüm ortağı olarak müşterimizin yanında yer alıyoruz” dedi.
INTERMODAL TAŞIMACILIKTA ÇÖZÜM ORTAĞI
I
ntermodal taşımacılık hizmetlerinizde 2016 yılını nasıl geçirdiniz, hangi yatırımlara imza attınız? Türkiye ve dünyadaki büyüme rakamları ve global yatırım planlamaları da dikkate alınarak, mevcut pozisyonlarımız değerlendirilmiş ve 2016 yılı için yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında planlamalar yapılmış, bu kapsamda Türkiye ve Almanya’daki mevcut büro ve şubeler geliştirilip, yenilerinin açılması için çalışmalar yapılmış ve halen devam etmektedir. Web sayfamızın duyuru ve http://www. go.com.tr/tr/adresharita.php bölümünde güncel olarak yayınlanıyor.
80 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Intermodal taşımacılıkta hangi kriterlere göre taşımacılık hizmeti veriliyor? Beher sevkiyat için yükün ölçü ve ağırlıklarına ve teslim şartlarına uygun hava, kara, deniz, demiryolu veya bunların kombinasyonu ile özel çözümler üretilerek planlamaları yapılmakta olup, sevkiyatın sağlıklı, ekonomik ve tam zamanında tek elden yürütülmesi sağlanıyor. Intermodal taşımacılık gerek zaman gerek maliyet gerekse diğer konularda ne gibi avantajlar sağlıyor? Sevkiyatlar için bire bir görüşmeler ve yerinde yapılan tespitler neticesinde en uygun araç ve ekipmanların temini ve buna uygun taşıma şeklinin tespit edilmesi, gerektiğinde ön bilgilendirme yapılarak, sevk evraklarının düzenlenmesi dahil, danışmanlık hizmeti de verilmek
sureti ile güvenilir bir çözüm ortağı olarak müşterimizin yanında yer alıyoruz. Hizmet sunumumuz bir bütün olarak dikkate alınarak değerlendirildiğinde, müşteri için başlı başına bir kazanım ve sürekli değerlendirmelerle geliştiriliyor. 2017 yılına yönelik yatırım hedeflerinizi paylaşır mısınız? 2017 yılında faaliyet alanlarımıza uygun araç alımları öncelikli olmak üzere ve bölgesel ihtiyaçları karşılayacak şekilde, yurtiçi ve yurtdışı depo/terminal yatırımları planlanıyor. Ayrıca, Türkiye’de demiryolu taşıması ile ilgili mevzuat değişiklikler yakından takip ediliyor ve bu konuda doğrudan faaliyet alanları ile igili ön çalışmalarımız devam ediyor.
LOJİSTİK
TAM DONANIMLI LOJİSTİK HİZMETİ
2014 yılından bu yana İstanbul’da da faaliyet gösteren Gebrüder Weiss, çok yönlü çözümler ile kara, hava ve deniz taşımacılığı alanlarında hizmet sunuyor. Yaklaşık 6 bin çalışanı ve 150 şubesiyle Gebrüder Weiss, Avrupa’nın önde gelen taşımacılık ve lojistik şirketlerinden birisi. Lauterach (Avusturya) merkezli Gebrüder Weiss Holding AG, çatısı altında ana ticaret alanları olan kara taşımacılığı, hava ve deniz nakliyesi yanı sıra bir
82 •
dizi uzman çözümü ve bağlı şirketi de bünyesinde barındırıyor. Lojistik danışmanlık şirketi x|vise, tectraxx (High-Tech işletmeleri için branş uzmanı), inet-logistics (Taşıma Yönetimi TMS için yazılım çözümleri), dicall (Telefonservice, Consulting, Telemarketing), Railcargo (demiryolu taşımacılığı) ve Avusturya DPD’nin şirket ortağı Gebrüder Weiss paket hizmeti bunların arasında yer alıyor. Bu gruplaşma şirkete, müşteri ihtiyaçlarına hızlı ve esnek biçimde yanıt verme olanağını sağlıyor. Nakliye alanındaki geçmişi 500 yıldan daha uzun bir süreye dayanan aile şirketi, çok çeşitli ekolojik, ekonomik ve sosyal faaliyetleri ile bugün sürdürülebilir iş yönetiminde de bir öncü olarak görülüyor.
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
KARA, HAVA VE DENİZ TAŞIMACILIĞI 2014 yılından bu yana İstanbul’da da faaliyet gösteren Gebrüder Weiss, çok yönlü çözümler ile kara, hava ve deniz taşımacılığı alanlarında hizmet sunuyor. Türkiye’de bulunan şube, kara taşımacılığından sorumlu Mişel Yakop ile deniz ve hava taşımacılığından sorumlu Avşar Dada tarafından yönetiliyor. Gebrüder Weiss, bu “çift yönetici” yaklaşımıyla şubenin çok yönlülüğünü vurguluyor. İzmir’deki diğer ofis, İstanbul’daki şubeyi hava ve denizyolu taşımacılığı alanlarında destekliyor. Stratejik olarak uygun, Bayraklı sanayi bölgesi yakınındaki konumu ile Gebrüder Weiss, 2016 yazında Güney Ege’deki müşterilerine nakliye danışmanlığı ve planlaması hizmetlerini doğrudan yerinde vermeye başladı. 2017 yılı başında Atatürk Havalimanı’nda ek bir ofis açarak İstanbul’da hava taşımacılığı hizmetlerini daha da genişleten Gebrüder Weiss toplamda 50 çalışanıyla Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Bugün, Gebrüder Weiss’ın Doğu Avrupa’daki ağı, birbirine bağlı 180 sefer tarifesi ile 19 ülkede 90 noktadan oluşuyor. Gebrüder Weiss; Stuttgart’tan Viyana’ya, Bern’den Prag’a ve İstanbul’dan Tiflis’e karayolu üzerinden yılda yaklaşık on milyondan fazla sevkiyat gerçekleştiriyor.
LOJİSTİK
Araç lojistikçileri sektöre paralel büyüyor Araç Lojistikçileri Derneği (ARLOD) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı, “Sektöre daha iyi hizmet verebilmek ve olası riskleri en aza indirmek için çekici ve oto taşıyıcı ünitelerini belli periyotlarla ve sürekli yeniliyor, otomotiv sektörüne paralel olarak gelişimimizi sürdürüyoruz” dedi.
Araç lojistiği sektörünün 2016 yılındaki performansını rakamsal verilerle özetler misiniz? Sektör hangi yatırımlara imza attı, ne kadarlık büyüme sergiledi? Araç lojistiği sektörünün 2016 yılı performansını değerlendirmek için ilk önce otomobil ve ticari araç satış rakamlarına bakmamız gerekiyor. Çünkü, ülkemizde araç sevkiyatının tama-
mına yakınının karayolu ile yapıldığını düşündüğümüzde, bu satış rakamları bir anlamda sektörümüzün taşıdığı araç sayısı ile eşdeğer. Üretim rakamları ise potansiyel iş hacmini gösteriyor. Buradan hareketle 2016 yılı verilerine rakamsal olarak bakacak olursak; Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,62 artarak 983 bin 720 adete, otomobil satışları 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,32 artarak 756 bin 938 adete yükseldi. Hafif ticari araç pazarı ise yılın aynı dönemine göre yüzde 6,45 oranında azalarak 226 bin 782 adet seviyesinde gerçekleşti. Ayrıca, 2016 yılı Türkiye otomotiv sanayisinde toplam otomotiv üretimi adet bazında yüzde 9 artarak 1 milyon 486 bine ve ihracatta ise ilk kez 1 milyon eşiğini aşarak aynı dönemde yüzde 15 artışla 1 milyon 141 bin ihracat ile yeni bir rekora imza attı. Türk otomotiv endüstrisinin yılın 11 ayında ihracatının yüzde 79’unu Avrupa Birliği’ne gerçekleştirdiğini gözönüne alırsak; Avrupa otomotiv pazarı ve ABD’de otomobil satışla-
rına da bakmamız gerekiyor. Bu anlamda; Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre, AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre, otomotiv pazarında satışlar 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde, 2015’in aynı dönemine kıyasla yüzde 7,5 artarak 16 milyon 121 bin 958 seviyesine ulaştı. Türkiye, 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde, Avrupa otomotiv satışları sıralamasında yüzde 1,8 artışla 6’ncı oldu. Avrupa hafif ticari araç pazarı, 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde, yüzde 11,7 büyüdü ve 1 milyon 801 bin 365 seviyesine ulaştı. Türkiye, 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde, Avrupa hafif ticari araç satışlarında yüzde 3,8 azalışla 4’üncü sırada yer aldı. Autodata Corporation verilerine göre, ABD’de 7 yıldır artış eğiliminde olan otomobil satışları, 2016’da 17 milyon 550 bine çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Sektöre daha iyi hizmet verebilmek ve olası riskleri en aza indirmek için çekici ve oto taşıyıcı üniteleri belli periyotlarda ve sürekli yeniliyor, otomotiv sektörüne paralel olarak gelişimimizi sürdürüyoruz.
ARLOD olarak 2017 yılı öngörü ve beklentileriniz nelerdir? 2017’nin dünyada ve Türkiye’deki sosyal, siyasal ve ekonomik gelişmeler otomotiv pazarını etki altına alabileceği bir yıl olma ihtimali var. Uluslararası piyasalardaki gelişmeler, yurtdışı ve yurtiçindeki yoğun gündem ve Suriye kaynaklı terör olaylarının yarattığı olumsuz hava, talep tarafında yaratabileceği olası etkiler nedeniyle hiç arzu etmesek de bu durum iç piyasada daralmalara yol açabilir. ARLOD olarak beklentimiz ise, Türkiye otomotiv sektörü dinamik yapısıyla bu yıl olduğu gibi üretim, ihracat ve pazar payını koruyacağına ve sektörel gelişimini devam ettireceğine kanaatimiz tamdır. Ayrıca, Türk otomotiv sanayisinin Ar-Ge ve mühendislik alanına yapılan yatırımları ve yeni model lansmanlarıyla da, ülkemiz hafif ticari araç üretiminde olduğu gibi, otomobil üretiminde de yapılan yatırımlarla Avrupa’da önemli merkezlerden birisi olacağını temenni ediyoruz.
84 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
LOJİSTİK
VERİMLİLİK ODAKLI ÇALIŞMAK... Globelink Ünimar Lojistik AŞ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cihan Yusufi, 2017’deki önemli hedeflerinin ‘verimlilik odaklı çalışmak’ ve faaliyetlerini bu doğrultuda geliştirmek olacağını ifade etti.
G
tecrübeli personel ve acentelerle güçlendirdik. Avrupa parsiyel, servisi vermeye başladık. Bunun yanında yurt içi dağıtım hizmeti vermeye de başladık. LTL ve FTL olarak Türkiye genelinde her geçen gün büyüyoruz. 2017 yılında uluslararası karayolu ve yurtiçi dağıtım faaliyetlerimizi güçlendirmeyi planlıyoruz. Bunun için gerekli altyapı çalışmalarımızı tamamladık” dedi.
“2017 YILINDA BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ” Çok değişkenin olduğu bir süreçten geçildiğine değinen Yusufi, “Ülke içinde ve hemen güneyimizde yaşanan terör olayları ekonomik açıdan sağ-
lobelink Ünimar Lojistik AŞ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cihan Yusufi, denizyolu ve havayolu lojistiğinde ülkemizin en değerli markalarından olan Globelink Ünimar’ın parsiyel denizyolu trafiğini 110 servise çıkardığını söyleyerek, “Havayolunda ise IATA listesinde yıl ortalamasında ilk 20’ye yükseldik. 2016’ya kadar durağan olarak faaliyet gösterdiğimiz uluslararası karayolu ekibimizi,
86 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
lıklı öngörü yapılmasını engelliyor. Hükümetimizin ekonomiyi canlandırmak için açıkladığı teşvik paketlerini destekliyoruz ve inanıyoruz ki sanayicilerimiz bu konuda önceki yıllardaki gibi başarılı olacaklar. Bu sebeple 2017 yılında da büyüme hedefliyoruz ve revizyon öngörüyoruz. Daha önce değindiğim gibi rekabet hemen her sektörde her geçen gün artıyor. Rekabet ortamında ayakta durabilmek birçok firma için kolay olmuyor ancak yılların verdiği tecrübe ile her zaman doğru adımlarla ilerleyen bir firma olarak, en iyi hizmeti verebilmek adına yukarıda belirttiğimiz hedeflerimiz doğrultusunda çalışanlarımıza yatırımlar yapıyoruz” diye konuştu.
“KATILIMCI YÖNETİM TARZINI BENİMSİYORUZ” Kurum kültürü gereği katılımcı bir yönetim tarzını benimsediklerine işaret eden Yusufi, “Tüm çalışanlarımızın bilgi birikimi ve tecrübesi tek vazgeçilmezimizdir ve aşağıdan yukarıya yönetim tarzını destekliyoruz. Rekabet hemen bütün sektörlerde her geçen gün artıyor. Buna ayak uydurabilmek için CRM ve marketing birimlerimizi 2008 yılında kurduk ve şu anda çok ciddi analizlerle tüm sektörleri inceliyoruz. Gerilla satışından stratejik satışa geçmemizin en önemli yapıtaşını bu iki birim oluşturdu. 2017’deki önemli hedeflerimizden birisi de verimlilik odaklı çalışmak ve faaliyetlerimizi bu doğrultuda geliştirmek olacak” şeklinde konuştu. Yusufi, sözlerine şöyle devam etti: “Son iki üç yıldır, dünya ekonomisi gerek likiditedeki problemler gerekse de ABD Merkez Bankası’nın USD genişleme politikasını değiştirmesi ve faiz artışı sinyalleri vermesi sebebi ile sıkıntılı bir sürece girdi. Tüm bu problemlere bölgemizdeki siyasi karışıklıkların eklenmesi geleceğe yönelik endişeleri artırdı. Ancak Globelink Ünimar, bugüne kadar bu süreçlerden stratejik planlaması ve attığı doğru adımlarla sürekli büyüyerek çıktı.”
LOJİSTİK
TRİESTE LİMANI’NA
BÜYÜK YATIRIM... Yalova’da inşa ettiği bölgedeki en modern Ro-Ro terminalinin yanı sıra Yalova Ro-Ro Terminali AŞ, İtalya - Trieste’de Ro-Ro ve blok tren seferleri için kullandığı limanın işletmeciliğini yapan Europa Multipurpose Terminals firmasını bünyesine kattı. Çevreye saygılı iş süreçleri ve projeler geliştirerek daima sürdürülebilir kalkınmayı sağlamayı hedefleyen Ekol, 2016 yılında intermodal taşımacılık alanında birçok yatırıma imza attı. Halihazırda Yalova’da inşaatı devam eden Ro-Ro
88 •
Terminali’ni 2017’nin başında faaliyete alacak Yalova Ro-Ro Terminali AŞ, Trieste’deki 6. limanın işletmeciliğini yapan Europa Multipurpose Terminals firmasını 6 Aralık 2016 itibarıyla bünyesine dahil etti. Aynı anda 2 farklı RoRo’nun operasyonlarını yürütecek kapasiteye sahip Trieste’deki limanda, yapılacak ilave yatırımlarla birlikte tren yükleme kapasitesi günde 10 sefere çıkartılacak. Mevcutta Türk ve Yunan Ro-Ro’ları’na hizmet veren liman, ileriki dönemlerde İsrail ve Mısır gibi ülkelere de hizmet vermeye başlayacak. 2016 yılı 110 bin Ro-Ro ve 70 bin tren kapasitesi ile kapanacakken, 2017 yılı için hedef 140 bin Ro-Ro ve 100 bin trene hizmet verebilmek.
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
“TRİESTE LİMANI ÖNCÜ KONUMA SAHİP” Yapılan yatırıma ilişkin Ekol Lojistik ve Yalova Ro-Ro Terminali AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, “Trieste Limanı öncülüğünü yapmakta olduğumuz ve müşterilerimize daha kaliteli, sürdürülebilir, düşük maliyetli ve verimli hizmet sunduğumuz intermodal taşımacılık çözümümüz için son derece önemli bir konuma sahip. Burada bugüne kadar hizmet aldığımız Europa Multipurpose Terminals firmasını bünyemize dahil ederek daha da güçlendik. Liman işletmeciliği alanında deneyimli bu ekip ile yol almak bizleri çok daha iyi
konuma taşıyacak. Edindiğimiz tecrübeyi 2017 yılında faaliyete alacağımız Yalova Ro-Ro Terminali’ne de aktaracağımıza inanıyorum” dedi. Europa Multipurpose Terminals’in sahibi Francesco Parisi ise, “Yeni büyük hissedarımız Yalova Ro-Ro Terminali AŞ ile birlikte şirketimiz sağlıklı bir şekilde büyüyeceği için sabırsızlanıyoruz. Trieste Liman Otoritesi, eski ve yeni hissedarları bir araya getirerek, Akdeniz’in kuzey kıyısının önemli bu limanının Doğu Akdeniz Bölgesi ile deniz ve demiryolu bağlantısını güçlendirmiş oldu” diye konuştu.
LOJİSTİK
LOJİSTİKTE BÜYÜMENİN YOLU Lojistik sektörüne özel yazılımlar geliştiren ve birçok firmaya hizmet
YAZILIMDAN GEÇİYOR
veren Siber Yazılım, 2017 yılında kullanıma sunacağı mobil uygulamalar ile sektöre hız ve yenilik katmayı hedefliyor. Siber Yazılım CEO’su Kenan Çelik, lojistiğin de, lojistik yazılımların da geleceğinin mobil uygulamalarda olduğunu söylüyor.
T
ürkiye’de son on yılda sürekli büyüme gösteren sektörlerin başında bilgiiletişim teknolojileri ve lojistik geliyor. Lojistik sektörü ithalat ve ihracattan beslenirken, bilgi ve iletişim teknolojilerinin en önemli gücü de yazılım alanı oluyor. İki sektörün gücünü arkasına alarak lojistik alanında yazılımlar geliştiren Siber Yazılım, 2017 yılında lojistikte mobil dönemi başlatmaya hazırlanıyor. 2017’de, lojistik sektörünün işini kolaylaştırabilecek yeni çözümler üretmeye odaklandıklarını ifade eden Siber Yazılım CEO’su Kenan Çelik, yazılımında sona geldikleri mobil lojistik uygulamalarını tamamlamayarak en yüksek
90 •
verimle kullanılabilecek hale getirmeyi planladıklarını belirtti. 2017 yılına “Potansiyelinizi Doğru Yönetin” mottosuyla girmeye hazırlandıklarını belirten Siber Yazılım CEO’su Kenan Çelik, “filosunda onlarca aracı, kadrosunda yüzlerce çalışanı, portföyünde onlarca müşterisi olan firmalar çok dağınık olabiliyorlar. Araçların yakıtı, şoförü, gidilen mesafeler, araçların takibi, yapılan masraflar, gümrük işlemleri, faturalandırmalar… Bu kalemlerin her birini ayrı programlar üzerinden takip etmek hem zaman hem de nakit kaybı. Geliştirdiğimiz yazılımlar ve gerçekleştirdiğimiz entegrasyonlar ile istenen işlemleri tek bir ekran üzerinden yapılabilmesini, kontrol edilebilmesini sağlıyoruz. Özetle, potansiyelin doğru yönetilmesine destek oluyoruz” dedi.
YAZILIM İLE REKABET EDİLEBİLİRLİK ARTIYOR Sürekli gelişen ve değişen teknolojiye ayak uydurmanın tüm sektörlerin zorunluluğu haline geldiğini belirten Çelik, sanayiden, hayvancılığa
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
kadar bir çok iş kolunda yazılımların önemli rol oynadığını söyleyerek, “Ancak lojistik sektöründe bu imkanlardan yararlanmayan firma sayısı oldukça fazla” yorumunda bulundu. Önümüzdeki iki yıl içinde yazılım kullan-
mayan lojistik firmalarının rekabet potasına giremeyeceğini ifade eden Kenan Çelik, “lojistik sektöründe yenilikçi ve sürdürülebilir bir yapıya sahip olmak yazılımlar ile mümkün hale gelebilir” vurgusu yaptı.
TÜM İŞLEMLER TEK TIK’LA MÜMKÜN Lojistik süreçlerini A’dan Z’ye bilen bir ekiple çalıştıklarını ifade eden Kenan Çelik, uluslararası nakliye programlarından, muhasebe ve finans programlarına, antrepo ve depo programlarından, yurtiçi ve lokal taşıma yazılım programlarına, e-defter, e-fatura ve e-arşiv fatura işlemlerinden, akaryakıt, gümrük, araç takip, banka işlemleri entegrasyonlarına kadar bütün modüllerde hizmet verdiklerini belirtti.
HABER
ÇOK HIZLI VE ESNEK ÇÖZÜMLER DSC Yazılım olarak sunduğunuz kurumsal iş çözümlerinde hangi kriterler ön plana çıkıyor? DSC Yazılım, kendi ürünü olan akıllı yazılım geliştirme platformu (RAD) ile çok hızlı ve esnek çözümler sunabiliyor. Uzman kadromuz ve uzun yıllara dayalı bilgi birikimimiz ile hem üretim hem de hizmet sektöründeki kuruluşlara yüksek kalitede çözümler üretebiliyoruz. Ayrıca müşterinin süreçlerini yönetebildiği mevcut bir yazılım yatırımı varsa ilgili yazılımlar ile veri alışverişi yaparak bu yatırımların korunmasını sağlayacak şekilde projelendirme yapabiliyoruz. Bu nedenle dscBlue.Series ürünlerini sektörel ayırmak yerine fonksiyonel olarak ayırmayı tercih ediyoruz. İş dünyasında yazılım sektörü her geçen gün önemini artırıyor. Sektördeki rekabette ön planda yer alabilmek adına uyguladığınız stratejilerden bahseder misiniz? Türkiye’de çok başarılı yazılım firmaları bulunuyor. Ancak, Türkiye görünür ve görünmez kriz ortamlarından bir türlü yakasını sıyıramadığı için kurumsal iş yazılımlarına gerekli yatırım yapılamıyor. Örnek olarak dünyada yazılım sektörü büyüklüğünün gayri safi hasılaya oranı yüzde 8’i aşmış durumda. Bu oran Türkiye’de yüzde 3,5’lar seviyesinde kalıyor. Bu nispeten kısıtlı bir pazarda kıyasıya rekabeti beraberinde getiriyor ve farklılaşmayı sağlayamayan yazılım firmaları için yakın zamanda pek şans olmayacak gibi duruyor. DSC Yazılım olarak biz kendi teknolojilerimi-
92 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
DSC Yazılım İş Geliştirme ve Projeler Direktörü ve Kurucu Ortağı Burcu Birsen Özdayı, “Kendi ürünümüz olan akıllı yazılım geliştirme platformu (RAD) ile çok hızlı ve esnek çözümler sunabiliyoruz” dedi.
zi üretmeye çok önceden başlamış durumdayız. Nihayi hedefimiz yeni yapay zeka geliştirme ortamları ve teknolojileri üreten bir firma olmak. Bu nedenle, proje üretebilecek yazılım şirketlerini desteklemeyi ve kendi organizasyonumuza dahil etmeyi planlıyoruz. DSC-Blue İş Çözümleri ile firmalar ne gibi avantajlara sahip oluyor? RAD platformumuzun getirdiği diğer avantajlarından bahsetmemiz gerekirse; müşterilerimiz analiz aşamasında kendilerine özel geliştirilecek yazılıma ait tüm ekranları görüntüleme şansına sahip oluyorlar. Simülatör aracımız ile tasarlanan ekranlar, yazılım henüz geliştirilmeden müşterilerin değerlendirmesine sunuluyor. Kullandığımız bu yöntem sayesinde analiz sürecinde oluşabilecek tüm hataların ve zaman maliyetlerinin önüne geçiyor, proje başarı yüzdesini üst seviyelere taşıyoruz. Yine geliştirme ortamımızın bir parçası olan test sunucularımız sayesinde müşterilerimiz ürünlerini canlı ortama almadan istedikleri tüm testlerden geçirebiliyorlar. İnternet üzerindeki atölye sunucularımızda yapılan testler; hem müşterilerimizin canlı verilerinin bozulma riskini ortadan kaldırıyor hem de müşteri çalışanlarının analiz-tasarım-geliştirme-test-canlı uygulama gibi yazılım geliştirme döngülerinin içinde olmalarını sağlıyor. Ve en önemli avantajlarıdan diğeri de, müşterilerimizin mevcut yatırımlarını koruyarak, gereksiz maliyet kapıları açmadan, doğrudan ve hızlı bir proje süreci sunarak kendi projesinin kontrolünü elinde tutmasını ve hayal ettiği çözüme ulaşmasını sağlıyor olmamızdır.
OTOMOTİV
2017 YENİLENME VE GÜÇLENME YILI...
Mercedes-Benz Otomobil Grubu Otomobil Grubu Pazarlama ve Pazarlama ve Satış Türkiye Direktörü Şükrü Satış TÜRKİYE Direktörü Şükrü Bekdikhan, 2017 yılının MercedesBekdikhan, Benz modelle2017 yılının rinde yenilenme Mercedes-Benz ve güçlenme yılı olacağını söyleyemodellerinde rek, “2016 yılında yenilenme ve Türkiye’de satışa sunduğumuz ve güçlenme yılı ‘sınıfının en akıllı olacağını ifade sedanı’ olarak etti. tanımladığımız yeni MercedesBenz E-Serisi’nin 2017 yılının ilk yarısında yeni motor seçenekleri ile E 180, E 220 d 4MATIC ve E 300 versiyonlarını da satışa sunacağız. Yeni Mercedes-Benz E-Serisi Coupé, E-Serisi Cabriolet ve E-Serisi AllTerrain modelleri de 2017 yılında Türkiye’de E-Serisi ailesini genişletecek modellerimiz arasında yer alacak. En akıllı sedanı, tüm Mercedes-Benz
94 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
zamanların en güçlü E-Serisi’ne dönüştüren yeni Mercedes-AMG E 63 de 2017 yılının ilk yarısında satışa sunulacak. Spor otomobil tutkunlarının merakla beklediği yeni Mercedes-AMG GT R ise 2017 yılı ilk yarısında Türkiye’de satışa sunulacak. Mercedes-Benz S-Serisi ve Mercedes-Benz GLA modelleri de 2017 yılında yenileniyor” dedi.
“OTOMOBİL SEKTÖRÜ HER GEÇEN GÜN BÜYÜYOR” Otomobil sektörünün her geçen yıl büyüdüğüne işaret eden Bekdikhan, Türkiye’nin üretim kapasitesi, iş gücü, istikrarlı ekonomisi ve lojistik avantajlarıyla global pazarda markalar için önemli pazarlardan biri olma konumunu koruduğunu belirterek, “Ancak yakın dönemde hayata geçirilen vergi yapısındaki değişiklikler 2017 yılı otomotiv pazarında 2016 yılı satış rakamlarının yakalanmasını güçleştirecektir.
Nisan ayında yapılacak olan İstanbul Autoshow 2017’nin pazarın ivmelenmesi için iyi bir başlangıç noktası olmasını umuyoruz” diye konuştu.
“PLANLAMALARIMIZI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİYORUZ” Yeni ÖTV yasasıyla özellikle 2017 yılı ve sonrasındaki planlamalarını yeniden gözden geçirmelerini gerektirdiğine değinen Bekdikhan, “Şu an 2017 pazar ve satış grafiklerimizi mevcut yasa çerçevesinde güncelliyoruz. Bu bağlamda hem lüks otomobil segmentinin, hem de genel otomotiv pazarının bu yeni değişiklikler ile aynı kalmasını mümkün görmüyoruz. Markalar üretim programlarını yeni duruma uyarlayana kadar satışlarını kampanyalarla destekleyecek ancak toplam pazar ve premium segmentte de daralma yaşanacaktır” şeklinde konuştu.
OTOMOTİV
İZMİT’TEN DÜNYAYA İHRACAT
Hyundai Assan Genel Müdürü Önder Göker, “Bugün üç vardiya olarak i10 ve i20 modellerimizi İzmit’teki fabrikamızda üretiyor ve 40’tan fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Yıllık üretim adetimiz tam kapasiteyle beraber 240 bin adetten fazla. Bu rakamın 210 bin adetini ihraç ediyoruz. İç pazarda da 50 binden fazla araç satışı gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
96 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
OTOMOTİV
B
inek otomobil pazarında 2016 yılındaki yatırım performansınızı rakamsal verilerle özetler misiniz? 2016 yılında yeni bir yatırımımız olmadı ve 2017 yılı için de herhangi bir aldığımız karar yok fakat her konuda olduğu gibi bu alanda da çalışmalarımız sürüyor. 2012 yılında yaptığımız 1.7 milyar TL tutarındaki yatırımımızla bugün üç vardiya olarak i10 ve i20 modellerimizi İzmit’teki fabrikamızda üretiyor ve 40’tan fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Yıllık üretim adetimiz tam kapasiteyle beraber 240 bin adetten fazla. Bu rakamın 210 bin adetini ihraç ediyoruz. İç pazarda da 50 binden fazla araç satışı gerçekleştirmiş olacağız.
2017 yılında binek otomobil pazarında hangi modellerinizle boy göstereceksiniz? Yeni modellerinizde hangi özellikler ön planda olacak? 2017 yılındaki en büyük yeniliğimiz Yeni i30 modelimiz olacak. Bu aracımız C segmentine bir renk getirecek ve özellikle teknolojik özellikleri ve üst düzey
güvenlik donanımlarıyla ön planda olacak. Ayrıca henüz net ve kesin değil ama 2017 yılında çok özel sürpriz modellerimiz de olacak. Planlarımız doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz.
ÖTV artışı otomotiv sektörünü ve sizin satışlarınızı nasıl etkileyecek? Sektörün yeni yıla yeni umutlarla başlayacağı kesin. Fakat ülkemizin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik yapı ve sürekli gündemin değişmesi bizlerin de her zaman temkinli olmasını zorunlu kılıyor. Şu an için net ve kesin rakamlar vermek çok zor. Çünkü döviz piyasası hala sakinleşmiş değil ve piyasalar üzerindeki etkisi gözle görülür şekilde devam ediyor. Fakat buna rağmen Kasım ayında otomotiv sektöründe rekor kırıldı ve bu da doğal olarak hem markaların hem de tüketicilerin şaşırmasına neden oldu. Yılın son ayı Aralık’ta da benzer bir durum söz konusu. Fakat ÖTV ve kur artışlarının en şiddetli yansımalarını önümüzdeki dönemde görebiliriz. Yılın son iki ayında mevcut stoklar ve sabit kur avantajıyla ilerleyen sektörün Ocak ayından itibaren biraz daha sessizliğe gömülmesi muhtemel. Ayrıca önümüzdeki dönemde İtalya’da referandum, arkasından Almanya, Fransa, Hollanda’da seçimler yapılacak. Tüm bunlar ekonomiye yön veren adımlar olacak. Bu sebeple 2017 yılının kolay geçmeyeceğinin sinyallerini alıyoruz. Pazarın yüzde 10-15 bandında bir daralma yaşayacağı kesin fakat tüm bu tabloya rağmen duruma iyi niyetle bakacak olursak, otomotiv sektörü 2017 yılını 850 bin adet seviyesinde kapatır diye düşünüyorum.
Binek otomobil pazarının genel değerlendirmesini yapar mısınız? 2017’de binek otomobilde ne gibi yatırımlar yapmayı hedefliyorsunuz? Otomotiv Türkiye’de altın yıllarından birini yaşıyor. Türkiye’deki yerli üreticiler 11 ayda 1 milyon 330 bin adet araç üretimi gerçekleştirdi. Yıl sonu itibariyle 1 milyon 450 bin adete doğru koşan üretim, Türkiye otomotiv endüstrisine rekor kırdıracak. 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam üretim yüzde 8, otomobil üretimi ise yüzde 18 oranında artış gösterdi. Aynı dönemde toplam üretim 1 milyon 330 bin adet olurken bunun 844 bin adetini otomobil imalatı oluşturdu. İç pazarda yaklaşık 980 bin adetlik satışla kapanıyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 97
OTOMOTİV
VIP ULAŞIM AYRICALIĞI
Destıno Lımousıne Genel Müdürü Vahit Kaşdemir, “Limuzin servisi hizmetiyle, misafirlerimize kaliteli araçlarla ulaşım imkanı sunuyoruz. Ülkemizde limuzin, ‘uzun lüks araç’ olarak adlandırılıyor. Biz bu hizmeti verirken Mercedes marka araçları kullanıyoruz. Binek araçtan otobüse kadar tüm araçlar filomuzda mevcut” dedi.
D
estino Limousine’in sektöre giriş öyküsünü kısaca anlatır mısınız? Günümüze gelene kadar hangi aşamaları kaydettiniz? Destino Limousine 5 ortak tarafından kuruldu. Futbol izlerken tribünde kurulan bir şirketiz. Daha sonra ortaklar şirketi bana devrettiler. Zaten hayalimde olan bir meslekti. Çocukluktan bu yana ulaşım sektörünü seviyorum. Şu anda hayalimi yaşıyorum. Sevdiğim işi yaptığım için de başarılı oluyorum. 2011 yılında kurulan Destino Limousine, limuzin kavramıyla turizm ve iş dünyasının taşımalarını biraraya getirerek hizmetleri tek çatı altında topladı. Limuzin servisi hizmetiyle, misafirlerimize kaliteli araçlarla ulaşım imkanı sunuyoruz. Ülkemizde limuzin, ‘uzun lüks araç’ olarak adlandırılıyor. Destino olarak Mercedes marka araçları kullanıyoruz. Binek araçtan otobüse kadar tüm araçlar filomuzda mevcut. Şirket politikası olarak 2 yaşından daha yaşlı araçla-
98 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
rı bünyemizde bulundurmuyoruz. 2016 yılı başında bütün araçlarımızı değiştirdik. 2017’de modellerimizi tekrar yenilemek hedefindeyiz. Destino Limousine olarak müşterilerinize sunduğunuz belli başlı ayrıcalıklar nelerdir? Öncelikle verdiğimiz hizmet; ulaşılması zor, çok fazla bütçeler içeren bir hizmet değil. Son derece ulaşılabilir ve hesaplı bir hizmet anlayışına sahibiz. 7/24 Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda karşılama ekibimiz var. Uçak kodu ve misafir bilgileri ulaştığında gelen talebe göre misafirimiz ya ismiyle ya da şirketinizin logosuyla ipad’leri açılmış ekranlarla personellerimiz tarafından havalimanından karşılanıyor. Personellerimiz, havalimanında yolcularımızın her türlü ihtiyacını karşılıyor, valizlerine yardımcı oluyor ve misafirimiz araca bindiriliyor. Sürücülerimiz, yolcuyu gideceği yere götürüyor. Araç hareketleri GPS üzerinden kontrol edildiği için sürücü bilgisi, rezervasyonu kim takip ediyorsa ona rezervasyonun gerçekleştiği
OTOMOTİV
ve aracın hareket ettiği bilgisi anında ulaşıyor. Tüm araçlarımızın içi deri döşeme kaplı. Uçaktan indiği andan itibaren araca bindikten sonra ücretsiz ve sınırsız wifi hizmetimiz var. Zaten standart hizmet olarak ıslak mendil, su, gazete ve dergi okuma imkanına sahipler. Şoförlerimizin hepsi standart olarak İngilizce olmak üzere en az bir yabancı dil biliyor. Şoförlerimiz koyu takım elbise ve kravat takıyorlar. Yolcularımız araçta istedikleri müzikleri dinleyebilme imkanına sahipler, ancak genelde klasik müzik çalıyor. Sürücülerimiz misafirlerle gereksiz bilgi alışverişi yapmıyorlar. Siz şirket olarak ne kadar iyi olursanız olun, araçlarınız altın kaplama dahi olsa sizin yüzünüz sürücüdür. O yüzden şoför istihdamına çok önem veriyoruz.
“EN ÖNEMLİ UNSUR GÜVENLİK” Şoför istihdamında nelere öncelik veriyorsunuz? Bizim için en önemli unsur güvenlik. Öncelikle şoförlerimizin kaç yıllık deneyime sahip oldukları çok önemli. Sağlık raporlarını güncel tutmaya çalışıyoruz. Şeker kontrollerine kadar yaptırıyoruz. Yabancı dil olarak İngilizceyi bilmeleri gerekiyor. Müşteri portföyünüzden bahseder misiniz? Daha çok iş dünyasına hitap ediyorsunuz… Destino’nun müşteri oranlarına baktığımız zaman yüzde 80’inin kurumsal ve global müşteriler olduğunu görüyoruz. Belli başlı uluslararası firmaların CEO’ları, bölge genel müdürleri, ülke müdürleri vb. bizi tercih ediyor. Onları havalimanından alıyor ve istedikleri yere ulaştırıyoruz. Aynı anda yüksek sayıda katılımcı sağlanan kongre ve seminerler belli başlı faaliyet alanımızı oluşturuyor. 2016 yılını değerlendirecek olursak nasıl bir tabloyla karşılaşıyoruz? Ekonomik anlamda sıkıntılı dönemleri seven bir insanım. 2016’da ayakta kalmak için çok zorlandık. Güvenilirliği ve iyi ilişkileri olmayan çoğu firma 2016’da sektörden ayrılmak durumunda kaldı. 2016 çok zor geçti. Görünen o ki 2017 yılı daha zor geçecek. Terör olayları bizi çok etkiledi. Dövizin yükselişi şirketleri etkilediği için bizi de etkiliyor. Dünyanın her yerinden insanlara hizmet veriyoruz.
“YATIRIMDAN KORKMUYORUZ” 2017 yılını nasıl görüyorsunuz, başlıca hedefleriniz nelerdir? 2016 Türkiye açısından çok acı tecrübelere sahne olan bir yıl. 2017 kötü gelecek hissiyatı da verse Türkiye için iyi gelişmelerin olacağı bir yıl. Büyüme ve filo anlamında her zaman hedeflerimiz var. Ancak şu anda çok fazla önümüzü göremiyoruz. Olduğunda hem büyümeye gideceğiz hem de şehirlerarası hizmet vereceğiz. Destino olarak bir iş tamamen kontrolümüzde değilse o işe girmiyoruz. Ne kadar karlı olursa olsun… En büyük karımız ismimiz. Bizimle çalışan kimseyi şu ana kadar kaybetmedik. Herkesin her ihtiyacına işimiz olmasa dahi yardımcı oluyoruz. 2017 Haziran’dan sonra yatırımlara devam edeceğiz. Projelerimiz var, şubat ayını bekliyoruz. 10-15 araç daha ekstradan bünyemize katılacak. Yatırımdan korkmuyoruz. Şunu özellikle söylemek istiyorum. 2016 yılında işler kötüyken, arabalar garajda yatarken sektördeki çoğu firma personelini ücretsiz izne veya tamamen işten çıkartırken bir personel işten çıkartmayan ender firmalardan birisiyiz.
Limuzin kiralama dışında hizmetleriniz var mı? Bizden talep edilen her hizmeti veriyoruz. Müşterilerimize helikopter, uçak ve yat kiralama hizmeti konularında da yardımcı oluyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 99
CATERİNG
RE-ORGANİZASYON İLE VERİMLİLİK ARTIŞI Üç Öğün Catering Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı Faruk Dural, 2016’da satışlarının aynı olmasına rağmen, re-organizasyon ile verimlilik artışı sağlayarak karlılıklarını 3 kat artırdıklarını ifade etti.
Ü
ç Öğün Catering olarak catering sektöründe hangi hizmetlerle ön planda yer alıyorsunuz? Yemek üretim kapasiteniz hakkında bilgi verir misiniz? 2000 yılında Sinpaş AŞ bünyesinde kurulan şirketimiz, 2014 yılında Ömer Faruk Çelik şirketi olan EYG grup bünyesine katıldı. 2015 yılında Kuveytli Murabahat fonu ile başlayan ortaklık görüşmeleri Nisan 2016’da resmileşti ve bugün 5 şehirde 500 çalışanı ile hizmet vermekte olan bir şirket haline geldik. Yılda 10 milyon öğün yemeğini 500 personelimiz ile müşterilerimize sunuyoruz. Tedarikçilerimizden yılda 25 milyon TL değerinde hammadde tedarik ediyoruz. Şu an Türkiye’de İstanbul, Ankara, Bilecik, Eskişehir ve Denizli illerimizde hizmet veriyoruz. Tüm bu yatırımlarla 2017 yılında yüzde 20 büyümemiz garanti olmakla birlikte bu oranı yüzde 30’a çıkarmayı hedefliyoruz. Kuveyt merkezli Murabahat fonu ile gittiğiniz işbirliğinin sonuçlarını değerlendirir misiniz? Ortaklık işletmenize neler kattı? Yerel tecrübe ve değerlerimize; benzer bir kültürden global vizyon ve ticari tecrübe aktarılıyor. Bu işbirliği ‘ticareti etik değerlere uygun olarak yapma’ temeline dayanıyor. Öncelikli hedefimiz personelimizle ve iş ortaklarımızla manevi ve maddi değerler yaratmak.
100 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
Gıda, perakende, temizlik hizmetleri, güvenlik hizmetleri, konaklama hizmetleri, tesis yönetimi ve emlak ticareti & inşaat sektörlerinde bölgesel güç olma yolunda bu işbirliği her iki tarafa da büyük kazanımlar sağlıyor. Kalite ve hijyen konusunda yaptığınız çalışmaları özetler misiniz? Teknik olarak hammaddelerin Türk gıda kodeksinde belirtilen parametreler kapsamında olması gerekir. Şüphesiz nihai tüketicinin bunu kontrol edebilmesi mümkün değil. Önlem olarak belirli aralıklarla hammadde analizi ve güvenilir akredite kuruluşlardan kalite belgelendirmesi yapmış şirketler ile çalışılmalı. Bünyemizde onlarca gıda mühendisi, gıda teknisyeni ve diyetisyen istihdam ediyoruz. Ayrıca dış denetim ve analiz hizmetleri ile sü-
rekli kontrol ve iyileştirme süreçlerini yönetiyoruz. Firmanızın 2016 yılında gösterdiği performanstan bahseder misiniz, ne gibi yatırımlara imza attınız? 2017 yılına yönelik yatırım planlarınız nelerdir? Geçen yıla göre satışlarımız aynı olmasına rağmen, reorganizasyon ile verimlilik artışı sağlayarak karlılığımızı 3 kat artırdık. Bilecik fabrikamızı yeni ve modern yerine taşıdık, kapasitesini 4 kat artırmış olduk. Önümüzdeki dönemde Bilecik ve Eskişehir bizim için stratejik önem taşıyor. İstanbul Avrupa yakasında da yeni fabrika yatırımımız yılbaşından önce tamamlandı. Taşıma yemek kategorisinde Avrupa yakasından gelen yoğun talebi böylelikle karşılamış olacağız. Gebze’den Çerkezköy’e kadar taşıma yemek hizmeti veriyor olacağız. 2017 yılı hedeflerimiz ise; mevcut müşterilerimiz ile işbirliğimizi güçlendirmek, Türkiye ve yurtdışında kapsama alanımızı artırarak yeni ve katma değerli projelere başlamak. Perakende ve diyet yemek sektöründe önemli bir oyuncu olmak istiyoruz. Ayrıca Türkiye’den değerli perakende markalarının master franchise’nı alarak Körfez bölgesinde pazarlamak için görüşmelerimiz devam ediyor. Dünyadaki ve Türkiye’deki ekonomik gelişmelere bağlı olarak gıda, tarım, hayvancılık ve perakende sektöründe büyümeyi arzu ediyoruz. Mısır ve Türkiye’de bu yatırımlara başladık ve geliştiriyoruz.
AVM
SULTANGAZİ’NİN İLK VE TEK AVM’Sİ; NEVA 29 Aralık 2016’da kapılarını açan Sultangazi’nin ilk ve tek AVM’si Neva Alışveriş ve Eğlence Merkezi, 25 milyon TL’lik yatırım değeriyle Sultangazi’nin gözbebeği konumunda yer alıyor.
P
rojenin kiralama ve yönetim danışmanlığı İdeas AVM Kiralama ve Yönetim Danışmanlığı tarafından yapılan Neva Alışveriş ve Eğlence Merkezi, 29 Aralık 2016’da kapılarını açtı. Sultangazi Belediyesi ve Markam AVM Yat. İşlt. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. birlikteliğiyle hayata geçirilen Neva Alışveriş ve Eğlence Merkezi, 25 milyon TL’lik yatırım değeriyle Sultangazi’nin gözbebeği konumunda. Sultangazi’nin en büyük yatırımı olan Kent Meydanı projesinin başlıca unsuru olan Neva Alışveriş ve Eğlence Merkezi, Sultangazi Ana Hizmet Kompleksi’nde yer alıyor. Neva Alışveriş ve Eğlence Merkezi, 22 bin metrekarelik kiralanabilir alanı, sinema sa-
102 •
lonları, oyun eğlence ve bowling alanları, hiper ve yapı marketi, moda markaları, 12 adet cafe restoran/fast food, 45 adet mağazası ile şehre yeni bir soluk ve heyecan getiriyor. Sultangazililer ücretsiz otopark (750 araç kapalı, 250 araç açık), ücretsiz vale ve ücretsiz müşteri servisinden dilediğince faydalanabiliyor.
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
TEK KATLI OLMASI SEBEBİYLE FARKINI ORTAYA KOYUYOR Sultangazi’nin ilk ve tek AVM’si olan Neva Alışveriş ve Eğlence Merkezi, tek katlı olması sebebiyle farkını ortaya koyuyor. Neva AVM, 2017 Ocak ayı boyunca Buray, Safiye Soyman & Faik Öztürk, Bora Duran ve Fettah Can mini konser ve imza günlerine ev sahipliği yapacak. Neva AVM’nin eğlence dolu sosyal etkinlikleri ayrıca Bremen Mızıkacıları, İllüzyon Show ve Sühey Uygur’la Şahane Pazar gibi etkinliklerle beraber Ocak ayı ile birlikte sürekli devam ediyor. Sabah 10.00, akşam 22.00 saatleri arası hizmet veren Neva AVM’de yer alan markalar şunlar: “Tekzen, DeFacto, FLO, Avşar Sinemaları, Playland, , Mavi Outlet, File Market ,Star Bowling, Çıtır Usta, O Pilavcı, Kahve Durağı, Burger King, Simit Sarayı,Chicker’s, Theorie Erkek Giyim, Madame Moss, Herry Outlet, Sarıyer Börek, Kağnı Izgara, Turkcell, Turk Telekom, Vodafon, Back Hosuse ,Madame Moss, Acar, Patixca, Neo Store, Zegem Aksesuar, May Optik, Si-Ser İşitme Merkezi, Öz Kuru Temizleme, PTT, Aktarhane, Çikolata Çiçek Evi.
AVM
FlyInn AVM 13. yaşını kutladı Flyinn Alışveriş Merkezi, 13. yaşını renkli aktivitelerle kutladı. 13 yıldır Florya bölgesinin mihenk taşı haline gelen Flyinn AVM, bu yıl da yeni yaşına ziyaretçi ve çalışanlarıyla birlikte girdi. Flyinn AVM’nin 3 gün süren etkinlik programında; Trio dinletisi ile ziyaretçiler karşılandı ve animatör eşliğinde hediyeler dağıtıldı. 24 Aralık 2016 tarihinde minik ziyaretçilerini baş tacı eden Flyinn AVM, onlara özel sahne şovları ve atölye etkinlikleriyle miniklerin keyfine keyif kattı. Flyinn AVM, Retrobüs grubu ile geçmişten geleceğe 2 saat süren bir müzik yolculuğu yaşatırken, izleyicilerin katılımı ile adeta bir bayram havası yaşandı. Sahne sırası Giphsy Night grubuna geldiğinde İspanyol, Romen kültürünün müzik ve dans şovları ile hem çalışanlar hem de ziyaretçiler flemenko danslarına eşlik ettiler. Flyinn AVM, her yıl olduğu gibi bu yıl da 13. yaş pastasını çalışanları ve ziyaretçileri ile birlikte keserken, uzay çatıdan bin adet balon atımı ile renkli görüntüler görülmeye değerdi.
Capacity’den hediye Mercedes’ler
Bakırköy’ün buluşma noktası Capacity, yılbaşı çekilişi ile 100 TL’lik alışveriş yapan talihli iki misafirine birer Mercedes Benz C180 AMG hediye edecek. Alışveriş ve yaşam merkezi Capacity’nin “Yılbaşı Kampanyası” 1 Aralık 2016-19 Şubat 2017 tarihleri arasında sürecek. Ortalama olarak, günde yaklaşık 50 bin ziyaretin gerçekleştiği Capacity’den, sadece 100 TL’lik alışveriş yapan herkes bu iki yıldız otomobilin sahibi olabilecek. Kampanyanın şanslı iki misafiri, 25 Şubat 2017
tarihinde, Capacity etkinlik alanında gerçekleşecek çekiliş ile belirlenecek ve özel pakete sahip Mercedes Benz C180 AMG otomobillerine kavuşacak. Şanslılar, 3 Mart 2017 tarihinde, Capacity Alışveriş ve Yaşam Merkezi kurumsal web sitesinde ve Posta gazetesinde duyurulacak. Bakırköy’ün merkezinde yer alan ve yılda ortalama 22 milyon kişiyi misafir eden Capacity, ünlü marka karması, kafeleri, gece saat 02:00’a kadar açık restoranları, sanatsal etkinlikleri ve özel günlerdeki aktiviteleri ile hem alışverişin, hem yaşamın merkezi olmayı sürdürüyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 10 3
AVM
CEYLAN KARAVİL PARK AVM;
SOSYAL HAYATIN MERKEZİ Ceylan Karavil Park Alışveriş Merkezi Müdürü Mert Sakaklı, “Ziyaretçilerimizin istedikleri her an güvenle alışveriş yapıp, son moda ürünleri yakından takip edebilecekleri, yemek yiyip hoş vakit geçirebilecekleri bir dünya yarattık. Yalnız alışverişin değil, sosyal hayatın da merkezi olduk” diye konuştu.
göllerinden örneklerin sergilendiği 3 bin metrekarelik Doğu’nun ve Güneydoğu’nun ilk dev akvaryumu, buz pisti ve zengin marka karmasıyla ziyaretçilerimize özel zamanlar yaşatmayı hedefledik. Şehirde daha önce bulunmayan birçok marka ve hizmeti tek çatı altında bölge halkı ile buluşturduk. Ziyaretçilerimizin istedikleri her an güvenle alışveriş yapıp, son moda ürünleri yakından takip edebilecekleri, yemek yiyip hoş vakit geçirebilecekleri bir dünya yarattık. Yalnız alışverişin değil, sosyal hayatın da merkezi olduk. Ziyaretçilerimizin alışveriş alışkanlıklarını önemli ölçüde değiştirdik. Ceylan Karavil Park AVM, misafirlerine sunduğu hangi özellikleriyle ön plana çıkıyor? Diğer AVM’lere nazaran farklı ve ayrıcalıklı yönleriniz nelerdir? Karavil Grup ve Ceylan Grup ortaklığında hayata geçen, yönetim ve kiralaması Bilfinger Real Estate Türkiye tarafından yapılan Ceylan Karavil Park AVM, Diyarbakır’ın en önemli caddesi olan Diyarbakır-Şanlıurfa Bulvarı kavşağında yer alıyor. Lokasyon olarak stratejik ve ulaşımı kolay bir noktada olduğu için AVM’ye hem yaya hem de araçla çok kolay ulaşım sağlanabiliyor. Ayrıca yakın çevre illerin yol güzergâhında olduğu için sadece Diyarbakırlılar’a değil aynı zamanda bu bölgelerden gelen ziyaretçilerimiz için ulaşım kolaylığı sağlıyor.
Ceylan Karavil Park AVM, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük alışveriş merkezi konumunda. AVM’niz Diyarbakır ve çevresinin alışveriş alışkanlıklarında nasıl bir değişime neden oldu? Ceylan Karavil Park AVM, bölgenin alışveriş alışkanlıklarını değiştirmek ve geliştirmek, bunun yanı sıra sosyal hayatlarına farklı alternatifler sunarak yaşam kalitesini artırmak için projelendirilmiş bir yatırım. 2 bin kişi kapasiteli Cinemaximum sinema kompleksi, çocuklara yönelik eğlence merkezi anlayışını farklı ve sosyal bir konsept çerçevesinde sunan 2 bin 800 metrekarelik oyun alanı ve dünya denizlerinden ve
104 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
Sahip olduğunuz marka karması ve mimari özellikler müşteri çekimine ne derecede etkili oluyor? Alışveriş merkezimizin başarısının altında yatan en önemli kriterler; iyi bir marka karması, şehir ve bölge insanı üzerinde analizi doğru yapılarak oluşturulmuş modern, rahat mimari yapı, doğru lokasyon, fark yaratan konsept ve iyi bir işletme yönetimidir. Marka planlaması oluşturulurken şehrin ve bölgenin doğru ve en iyi şekilde analiz edilmesine önem verildi. Yapılan araştırma ve fizibilite çalışmaları sonucu, başta Diyarbakır olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, talep gören, ihtiyaç duyulan, yeni, modern ve farklı markaların yer alması sağlandı. Özet olarak şehre ve bölgeye yenilik katacak, trendlerin takip edileceği moda mağazalar ile alışverişten kültür sanat etkinliğine, eğlenceden yemeğe kadar tüm ihtiyaçlarında çok alternatif sunabilen kuvvetli bir marka karmasına sahip olmasına önem verildi. Ceylan Karavil Park’ın başarısının, ayda 1 milyon 250 bin giriş ortalamasına sahip olmasının altındaki en büyük etkenlerden ikisi marka karmasının kuvveti ve ferah, rahat, modern mimarisi diyebiliriz.
AVM
ÖZDİLEK ESKİŞEHİR AVM’DE 5. YILA ÖZEL EĞLENCELER Özdilek Alışveriş Merkezi 5. yılını eğlenceli show’larla kutluyor. 5. yıl özel eğlencelerinde pasta kesimi, karnaval bandosu, Latin dans gösterileri ve ‘Yönet Bizi’ etkinliği gerçekleştirildi.
Açılış gününe özel hazırlanan bin kişilik pasta Özdilek AVM Müdürü Mustafa Pelevan, Özdilek AVM yöneticileri
ve Özdilek müşterileri ile birlikte kesildi. Pasta kesiminin ardından Latin dans gösterileri ve karnaval bandosu,
birbirinden güzel şarkılarla muhteşem bir show sergiledi. ‘Yönet Bizi’ etkinliğinde Özdilek misafirleri senfoni orkestrasını yönetti.
HER ZAMAN EN KALİTELİ HİZMET Özdilek AVM Müdürü Mustafa Pelevan, “Açıldığımız günden bu yana Eskişehirliler’i ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Her zaman en kaliteli hizmeti sunabilmek ve tüm müşterimizin Özdilek’ten memnun olarak ayrılmalarını sağlamak en önemli prensibimiz. Özdilek AVM müşterilerimizin keyif alacağı sosyal bir AVM, bu sebeple AVM’mizi ziyaret eden müşterilerimiz Eskişehir’de ilk defa gerçekleşen etkinliklere ücretsiz katılabilir ve avantajlı fiyatlarla alışveriş yapabilirler. 5 yıl boyunca Özdilek AVM’yi ziyaret eden tüm Eskişehirliler’e teşekkür ediyorum” dedi.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 10 5
HABER
Aquatherm borular fuar için gün sayıyor Gelişim Teknik AŞ, aquatherm ısıtma/soğutma (Fan Coil), kalorifer ve jeotermal hatlara özel boru sistemleri ile Jeotermal Fuarı için gün sayıyor. Gelişim Teknik AŞ, 12-14 Ocak 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan 4. Jeotermal Enerji Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı’ndaki yerini aquatherm boru sistemleriyle almaya hazırlanıyor. Aquatherm, ısıtma/soğutma (fan coil), kalorifer ve jeotermal hatlara özel boru sistemleriyle büyük çaplı birçok jeotermal projede kullanılan marka oldu ve olmaya devam ediyor. Gelişim Teknik Şirketi aracılığıyla Türkiye’ye getirilen aquatherm borular, doğadostu jeotermal hat döşemelerinde de tercih ediliyor. Çevreye duyarlılık konusunda kazanılan bilinç, enerji kaynakları tercihlerini de etkilemeye başladı. Şimdilerde; meydana gelişlerinden dolayı yenilenmeleri çok uzun zaman alan karbon bazlı petrol, kömür, doğalgaz gibi klasik enerji kaynakları yerine, doğada sürekli var olan faktörlere dayanan, yenilenebi-
lir ve doğaya zarar vermeyen kaynaklar olan güneş, hidroelektrik ve jeotermal kaynaklar tercih ediliyor. Jeotermal kaynaklar; yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal kaynaklardan ve bunların oluşturduğu enerjiden, doğrudan veya dolaylı yollardan faydalanarak jeotermal enerji elde ediliyor. Jeotermal enerji; yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmez, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji türü.
DOĞA DOSTU JEOTERMAL ENERJİ İLE AQUATHERM BORULARI İŞBİRLİĞİ Bu doğa dostu enerji bakımından zengin olan ülkemizde, kaplı-
ca ve şehir ısıtma sistemlerinde aquatherm’in jeotermal hatlar için özel olarak geliştirdiği borular, jeotermal enerjiden en verimli biçimde faydanılmasını sağlıyor. Almanya merkezli aquatherm GmbH firmasının 40 yıllık tecrübesi sonucunda geliştirdiği patentli hammaddesi fusiolen’den üretilen bu özel boruların sürtünme kayıpları çok düşük. Korozyona kesinlikle uğramayan bu borular; metal deaktivatörlüdür ve uzama katsayıları 0,035 mm/mK’dir.
AQUATHERM BORULAR BİRÇOK PROJEDE KULLANILDI Gelişim Teknik Şirketi aracılığıyla Türkiye’de dağıtımı yapılan aquatherm borular birçok jeotermal hat projesinde ve yine jeotermal kaynakların kullanıldığı termal tesislerde kullanıldı. Bu örneklerin arasında; Oruçoğlu Termal TesisleriAfyon, Afjet-Afyon jeotermal su ile şehir ısıtma projesi, İzmir Dikili ve Yozgat-Sorgun jeotermal su ile şehir ısıtma projesi, Barbaros Yapı Kooperatifi-Afyon, Umut Termal Otel-Denizli, Korel Thermal Otel-Afyon vb termal tesisler bulunuyor.
ALİ BIDI JEOTERMAL ENERJİNİN GELECEĞİNDEN UMUTLU Türkiye’nin sahip olduğu bu zenginlikten ne kadar faydalandığını sorduğumuzda, aquatherm boruların Türkiye distribütörü Gelişim Teknik Şirketi Kurucusu Ali Bıdı, durumun çok daha iyi olabileceğini belirtiyor. Bıdı, “Bazı illerimiz jeotermal kaynak açısından zengin olsalar da hala daha pahalı ve yenilenemeyen bir enerji türü olan doğalgaz kullanıyor” diyor. Ancak Ali Bıdı, yine de gelecekten umutlu. Başarılı jeotermal projelerin de katkılarıyla Türkiye’nin geleceğinin jeotermal enerji devri olacağına inandığını vurguluyor.
106 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
SAĞLIK
RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI
Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Raif Çakmur, “Parkinson hastalığının teşhis ve tedavisinde ülke olarak oldukça iyi bir düzeydeyiz. Bu konuda uzman hekimlerimiz ülkemizin dört bir yanında bulunuyor” dedi.
PARKİNSONDA ÜLKE OLARAK İYİ DÜZEYDEYİZ
Parkinson hastalığının sebeplerinden ve hangi şartlarda ortaya çıktığından bahseder misiniz? Parkinson hastalığı beyinde hareketlerimizden sorumlu olan hücrelerin ufak bir bölümünün hasara uğraması ve eksilmesi (dejenerasyon) sonucu ortaya çıkar. Bu hücreler bilgileri bir sinir hücresinden diğerine gönderen dopamin adı verilen kimyasal bir
108 •
madde salgılar. Beyinde yeterli dopamin yapılamazsa hareket ve duruş işlevleri etkilenerek Parkinson hastalığı belirtileri ortaya çıkar. Beyinde dopamin hücrelerinin niçin hasara uğradığı henüz bilinmiyor. Konuyla ilgili yoğun bilimsel araştırmalar sürmekte olup, tek bir nedene bağlı olmadığı düşünülüyor. Hastalığın ortaya çıkmasında yaşlanma süreci zemininde olası kalıtımsal ve çevre-
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği olarak Parkinson hastalığı konusunda neler yapıyorsunuz? 2017 takviminizde neler var? Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği, Parkinson hastalığının toplumda bilinirliliğini artırmayı, doğru tanınmasını sağlamayı ve bu hastalık ile ilgili bilgiyi hekimler ve topluma aktarmayı amaçlıyor. Derneğin bir diğer amacı da Parkinson ve benzeri hastalıklarda eğitim ve araştırmalara öncülük ederek hastaların yaşam kalitesini artırmak. Bu amaçla derneğimiz düzenli olarak bilimsel toplantılar düzenliyor, burslar veriyor; yazılı ve görsel basını, kendi web sitemizi kullanarak toplumu aydınlatmaya, merak ettikleri konularda yetkin ve doğru bir şekilde bilgilendirmeye, yanlış bilgilerden ve tedavi konusunda olası suistimallerden korumaya çalışıyor. Derneğimiz her yıl 11 Nisan Dünya Parkinson Günü’nde etkinlikler düzenleyerek bilgilendirme ve farkındalık yaratma çabalarını yoğunlaştırıyor. Bu yıl Parkinson Hastalığı’nın tanımlanmasının 200. yılı olması nedeniyle derneğimiz tarafından 11 Nisan haftasında hastalığın topluma tanıtılmasına ve toplumun bilinçlendirilmesine yönelik yoğun çalışmalar gerçekleştirilecek. Ayrıca derneğimiz 5-9 Nisan 2017 tarihinde Kıbrıs’ta gerçekleştireceği kongrede hastalık ile ilgili güncel bilgileri sağlık çalışanlarına ulaştıracak.
sel faktörlerin beraberce rol oynadığı sanılıyor.
“ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR” Parkinson hastalığının dünyada ve Türkiye’de görülme sıklığı ve mevcut hasta sayısı hakkında bilgi verir misiniz? Parkinson hastalığı tipik olarak orta ve ileri yaşın hastalığı olup, ortalama 60 yaş civarında başlar. Ancak hastalık genç yaşlarda da başlayabiliyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde 65 yaşın üzerindeki her 100 kişiden biri Parkinson hastası. Dünyada 5 milyon, ülkemizde 100 bin civa-
Parkinson hastalığına karşı teşhis ve tedavi yöntemlerinde Türkiye ne durumda? Ülkemizde hastalığın teşhis ve tedavisi ile ilgili diğer ülkelerle bir karşılaştırma yapacak olursak oldukça iyi bir düzeyde olduğumuz söylenebilir. Bu konudaki uzman hekimlerimiz ülkemizin dört bir yanında bulunuyor. Ancak hastalığın tedavisi ile ilgili bazı ilaçlara ve cerrahiye ulaşma güçlüğü halen bulunuyor.
rında Parkinson hastası olduğu düşünülüyor. Yapılan çalışmalar Parkinson hastalığının erkeklerde kadınlara göre biraz daha sık görüldüğünü gösteriyor.
SAĞLIK
akademik yaklaşımı ile Liv Concept’in kusursuz hizmet anlayışını buluşturuyor. Eğitim-araştırma çalışmalarını da kapsayacak şekilde üçüncü basamak sağlık hizmeti sunan İstinye Üniversite Hastanesi; kardiyolojiden genel cerrahiye, kadın doğumdan çocuk hastalıkları ve cerrahisine kadar tüm branşlarda hasta kabul etmeye başladı.
TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ SAĞLIK YATIRIMLARINDAN BİRİSİ
İSTİNYE ÜNİVERSİTE HASTANESİ AÇILDI İstinye Üniversite Hastanesi, hasta odaklı yaklaşımı, uzman kadrosu ve ileri teknolojiye sahip altyapısıyla ‘sağlıkta mükemmeliyete ulaşma’ hedefiyle hizmet vermeye başladı.
E
senyurt’ta kapılarını açan İstinye Üniversite Hastanesi; Medical Park, VM Medical Park ve Liv Hospital’ın çatı şirketi MLP Care’in sağlık alanındaki 23 yıllık bilgi birikimi ve deneyiminin katkısıyla kurulan İstinye Üniversitesi’nin
MLP Care Yönetim Kurulu Başkanı ve İstinye Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Muharrem Usta, İstinye Üniversite Hastanesi’nin hasta bakım anlayışının temelinde ‘hastanede yatış süresini azaltmak’ hedefi olduğunu belirterek, “Akademik, uzman kadrolar ile hastalarımıza verdiğimiz muayene, tanı, tedavi süreçleri ileri teknoloji ile gerçekleşecek; hastalara, ihtiyaçlarına göre oluşturulmuş özel hizmet verilecek. Sağlık hizmeti almak için bizi tercih edenlerin tamamı, bizim için çok değerli olduğunu hissedecek. Sağlıkta mükemmeliyeti, hasta memnuniyetini, güler yüzlü hizmeti prensip edindik. ‘Medikal koçluk’ olarak da tanımlayabileceğimiz bu bakış açısıyla İstinye Üniversite Hastanesi’ni İstanbul’un ve Türkiye’nin en önemli sağlık yatırımlarından biri
olarak konumlandırdık” dedi. İstinye Üniversite Hastanesi, ayrıca adını ‘Leading International Vision’ (Sağlıkta Uluslararası Vizyon) prensibinin baş harflerinden alan; ileri tanı ve tedavi yöntemlerini dünyayla eş zamanlı kullanan Liv Hospital’ın uluslararası standartlardaki hizmet anlayışıyla hasta kabul edecek. ‘Liv Concept’ adıyla sunulan bu hizmetle İstinye Üniversite Hastanesi, bölgenin sağlığa yönelik farklı beklenti ve ihtiyaçlarına da yanıt verecek.
ACİL DURUMLARDA YOĞUN BAKIMA DÖNÜŞEN ODALAR 62 bin 500 metrekare kapalı alanda hizmet vermeye başlayan İstinye Üniversite Hastanesi’nin acil durumlarda yoğun bakım odasına dönüşebilen 16 adet gözlem odası da bulunuyor. Hastanenin ‘Acil’ bölümünde ise 7 gün 24 saat uzman hekimler görev yapıyor. İleri teknolojik cihazlarla donatılmış ve her ayrıntının titizlikle düşünüldüğü 307 yataklı hastanede; 10 ameliyathane, 94 yoğun bakım/ gözlem yatağı ve acil durum transferleri için helikopter pisti de bulunuyor. Merkezi lokasyonuyla toplu taşımanın en kolay adreslerinden birinde hizmet vermeye başlayan İstinye Üniversite Hastanesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, üçüncü havalimanı, TEM ve E5 bağlantı yollarına yakınlığıyla da çok sayıda ulaşım seçeneğine sahip.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 10 9
SAĞLIK
TEK AMACIMIZ HASTA MEMNUNİYETİ Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Genel Müdürü Dr. Y. Gürsoy Yıldırım, “3 ayrı hastane yapısını ve ruhsatını bir arada barından kompleksimiz, genel hastane, onkoloji hastanesi ve diş hastanesi olarak hizmet veriyor. Tüm bölümlerimizin tek bir ortak amacı bulunuyor, o da hasta memnuniyeti” diye konuştu.
110 •
M
edical Park Göztepe Hastane Kompleksi Genel Müdürü Dr. Y. Gürsoy Yıldırım, Medical Park Hastaneler Grubu’nun ilk hastanesini 1995 yılında Fatih’te açtığını söyleyerek, “Zamanla Bahçelievler, Bursa, Tokat gibi yerlerde de yeni şubeler açarak büyüdük. Bugün 5’i İstanbul’da olmak üzere Türkiye
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
genelinde 29 hastane ile hizmet veriyoruz. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi ise 2008 yılında 36 bin metrekare alan üzerinde 306 yataklı, 100 poliklinik odası, 11 ameliyathanesi ve 47 yoğun bakım yatağı ile hizmete başladı. 3 ayrı hastane yapısını ve ruhsatını bir arada barından kompleksimiz, genel hastane, onkoloji hastanesi ve diş hastanesi olarak hizmet veriyor” dedi. Türkiye’nin ilk özel onkoloji hastanesi olarak birinci önceliklerinin hasta konforu ve tedavi protokolü olduğunu belirten Yıldırım, “Kansere multi-disipliner bir anlayışla yaklaşıyoruz. Kişi hastaneye girdiği an kanser cerrahisinden kemoterapiye, radyasyon onkolojisinden beslenmeye kadar tüm branşları bir arada bulabiliyor ve tedavisi tüm bu branşların bir araya gelmesi ile belirleniyor. Tabi ki bu anlayışı tüm bölümlerimizde de yürütüyoruz. Hastanemiz onkolojinin dışında Genetik Laboratuarı, Tüp Bebek Bölümü ile organ nakli, pediatrik ve yetişkin kemik iliği nakillerinin yapıldığı önemli bir merkez olarak yoluna devam ediyor” açıklamasını yaptı.
ALANINDA UZMAN EĞİTİMLİ VE DENEYİMLİ PERSONEL Şu anda hastanede binden fazla personel, 150’den fazla da hekimin görev yaptığına değinen Yıldırım, “En fazla çalışan sayısına sahip bölüm misafir hizmetleri ile hemşirelik hizmetleri. Alanında uzman, eğitimli ve deneyimli kişiler bu görevleri yürütüyor. Hastanemizin olmazsa olmazı hekimlerimiz dışında; Otelcilik ve destek hizmetler, teknik hizmetler, kurumsal iletişim, kurumsal pazarlama ve satış, insan kaynakları, mali işler, finans, satın alma, biyomedikal gibi idari birimlerin tümü hastanemiz bünyesinde bulunuyor. Tüm bu bölümlerin tek bir ortak amacı bulunuyor, o da hasta memnuniyeti” diye konuştu.
“ARTIK ÇOK PROFESYONEL OLMAK ZORUNDAYIZ” Yaşanan atılımlar ve büyümelerle beraber sağlık yönetiminin de farklı bir anlayış kazandığının altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti: “Artık çok profesyonel olmak zorundayız. Uzmanlaştığımız tüm sağlık hizmetlerinde tıbbi etik ilkelerden ödün vermeden, hasta haklarına saygı duyarak, gelişmiş sağlık teknolojisi ve tesisleri ile toplumun çoğunluğunu kaliteli sağlık hizmeti ile tanıştırmada öncü olmak istiyoruz. Bu sene başında Özel Sağlık Sigortalı hastalarımızın memnuniyetini ve almak istedikleri hizmet ayrıcalığını göz önünde bulundurarak ayaktan ve yatan hasta katlarımızda VM dönemini başlattık.”
SAĞLIK
Şiddetli ağrı böbrek taşı habercisi İstanbul Şafak Hastanesi olarak Üroloji bölümüne, hastalarınız en çok hangi şikayetle başvuruyorlar? Hastalara ne gibi teşhis ve tedavi yöntemleri uyguluyorsunuz? Hastanemizin üroloji bölümüne en çok böbrek taşı rahatsızlığı çeken hastalarımız başvuruyor. Böbrek taşı 4 mm’nin altındaki hastalar taşı yüzde 90 oranında atabilme şansına sahipler. Taşları 4-6 mm büyüklüğündeki hastalar için bu yüzde 50 oranında. 6 mm’nin üstündeki taşlar ise bizim tedavimizi gerektiriyor. Böbrek taşı tedavisinde taş kırma yöntemi, dışarıdan yapılan ve ses dalgalarının bölgeye yoğunlaşmasıyla gerçekleştirilen bir yol. Diğer bir yöntemde ise idrar yolundan böbreğe kadar girip, taşları kırarak çıkartıyoruz. 2 cm’in üstünde olan taşlar ise hem taş kırmaya hem de diğer yönteme uygun değil. Böyle durumlarda perkütan dediğimiz yöntemle (PCNL) ciltte açılan ufak bir delikten böbreğin içine ulaşarak geyik boynuzu şeklini almışyük taşları bile kırarak çıkartabiliyoruz.
İstanbul Şafak Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Mir Davud Farshi, “Böbrek taşı rahatsızlığında ağrı çok hafif olabileceği gibi çok şiddetli de olabiliyor. Şiddetli ağrı doğum sancısından bile daha kötü seyredebiliyor. Uzun sürdüğü için de hastaya bıkkınlık getiriyor” dedi.
Böbrek taşı oluşumunda hangi faktörler belirleyici oluyor? Türkiye’de böbrek taşı rahatsızlıkları ne sıklıkta görülüyor? Az su içmek, fazla tuz tüketmek, su kaybı, şişman olmak, taş oluşumu için risk oluşturuyor. Vücuttaki atık maddelerin atılması için 1,5 litre idrar yapmak gerekiyor. Daha önce taş hastalığı geçirmiş bir hastanın günde 2 litre idrar yapması şart. Böbrek taşında ikinci en önemli faktör fazla tuz kullanımı. Tuz fazla alındığı zaman bu böbrekten atılmak zorunda kalınacak. Vücut bunu atmak istediği zaman beraberinde kalsiyumu da atmak zorunda kalıyor. Kalsiyumun idrarda yoğunlaşması taş oluşumuna yardımcı oluyor. Hiperoksalürisi olan kimseler ve kalsiyum oksalat taşı olan hastaların oksalat içeren yiyeceklerden uzak durmasında yarar var. Oksalat, ıspanak, kereviz, çikolata, fındık, çay, kola ve birada fazla miktarda var. Özellikle oksalat içeren yemeklerin yoğurtla birlikte yenmesinde fayda var. Günde en az 1 tane limon yenmesi de olumlu sonuç veriyor. Türkiye’de yüzde 8-10 arasında böbrek taşı rahatsızlıkları görülüyor. Bir defa taş hastalığı geçiren kişiler yüzde 50-60 arasında 5 yıl içinde tekrar taş hastalığına yakalanıyor. Genetik faktörler de etkili oluyor. Ailede böbrek taşı rahatsızlığı olanlar varsa bu durum oldukça etkili.
Böbrek taşı hastalığı ne gibi belirtiler veriyor? İki tür hastamız bulunuyor. Birisinde hiç bir belirti sözkonusu değil. Taş, böbrekten hareket etmedikçe veya bir yolu tıkamadıkça hiçbir belirtisi ya da ağrısı olmuyor. Böbreği çevreleyen ve kapsül denilen zar gerilirse ağrı oluşuyor. Onun için yol tıkanırsa ve böbrek gerilirse ağrı yaşanıyor. Ağrı çok hafif olabileceği gibi çok şiddetli de olabiliyor. Şiddetli ağrı doğum sancısından bile daha kötü seyredebiliyor. Uzun sürdüğü için de hastaya bıkkınlık getiriyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 11 1
SAĞLIK
DÜNYA
STANDARTLARINDA TANI VE TEDAVİ Ersoy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Hakan Levent Gül, “Ersoy HastaneleriNdeki Nöroloji uzman kadromuz Parkinson hastalığının tanı ve tedavi basamaklarının her birini dünya standartlarında uyguluyor” dedi.
E
PARKİNSON TEDAVİSİ Parkinson hastalığında tedavi 3 ana başlıkta toplanabilir: Birinci sırayı ilaç tedavisi alıyor. İlaç tedavisinden yeterli faydayı göremeyen hastalarda cerrahi tedavi uygulanabiliyor. Parkinson hastalığı tanısı almış her hastada hastanın yakınmalarına göre destek tedavisi de düşünülmeli.
112 •
rsoy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Hakan Levent Gül, Parkinson hastalığının seyri ve tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi: “Parkinson hastalığı, beyinde dopamin salgılayan hücrelerin hasarı sonucu ortaya çıkar, ancak bu hasarın neden ortaya çıktığı bilinmiyor, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bu hastalıkta rol oynadığı düşünülüyor. Hastalık 40-70 yaşları arasında, sıklıkla 60 yaşın üzerinde başlar. 55 yaş üzerindeki her 100 kişiden birinde görülür. PH sıklıkla sporadik olmakla birlikte, özellikle erken yaşlarda başlayanlarda genetik geçişin rolü bilinir. Erkeklerde biraz daha sık görülür. 2013 verilerine göre, dünyada 10 milyon, Türkiye’de
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
130 bin Parkinson hastası olduğu düşünülüyor. Temel bulgular: istirahat halinde izlenen titreme (tremor), hareketlerin yavaşlaması (bradikinezi), pasif eklem hareketlerini zorlaştıran kaslarda sertleşme (rijidite), ayakta durma dengesinin (postural instabilite) bozulması. Sinsi ve yavaş seyreden bir hastalık olduğu için uzun süre farkedilmeyebilir. Genelde ilk belirti elde veya bir vücut yarımında titremedir. Hastada eskiye kıyasla öne eğik durma, yürürken kolunu sallamama, hareketlerde yavaşlama, kas sertliği fark edilir. Yutma güçlüğü, göz hareketlerinde kısıtlılık, ses kısıklığı, hipotansiyon, duygu-durum değişiklikleri, uyku bozuklukları-kabus görme gibi birçok eşlik eden bulgu gözlenebilir.
PARKINSON HASTALIĞININ SEYRİ İlk semptom tipik olarak bir ekstremitede tek taraflı başlar, daha sonra aynı taraftaki alt ekstremiteye yayılır ve hastalık ilerledikçe karşı ekstremitelerde de semptomlar ortaya çıkar. Hastalığın seyri her hastada farklı. İlerleyici olduğundan, düzenli takip ve hastalık ilerledikçe ilaç dozlarının bulgularla eş zamanlı düzenlenip artırılması gerekli, çoğu hastada uygun takip ve tedavi ile hayat kalitesi yüksek seviyede tutulabilir.”
SAĞLIK
“Parkinson erkeklerde daha sık görülüyor” Özel Magnet Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Aytekin Ceviz, “Parkinson, genellikle 50 yaşından sonra başlayan ve 60 yaşından sonra belirgin bir artış gösteren yaşla ilişkili bir hastalık. Erkeklerde kadınlardan yaklaşık 1,5 kat daha fazla görülüyor” dedi.
P
arkinson hastalığının sebeplerinden ve hangi şartlarda ortaya çıktığından bahseder misiniz? Parkinson hastalığı daha çok orta ve ileri yaşlarda görülen, santral sinir sisteminde dopaminerjik yolaklarda yaygın hasar oluşması nedeniyle ortaya çıkan parkinsonizme sebep olan bir hareket bozukluğu hastalığıdır. Parkinsonizm motor (istirahat halinde ellerde titreme, yürümede ve hareketlerde yavaşlık, kol ve bacak kaslarında katılık vs.) ve motor dışı (çarpıntı ve ortostatik hipotansiyon atakları, demans, depresyon, anksiyete, terleme, ağızdan salya akması, mesane ve barsak disfonksiyonu, cinsel işlev bozuklukları gibi) bulgularla seyreden bir klinik tablodur. Parkinsonizme en çok (yak-
laşık olarak yüzde 75) Parkinson hastalığı sebep olur ki bu gruba primer (idiyopatik) Parkinson hastalığı deniyor. Sekonder (Edinsel, semptomatik) Parkinsonizm sebepleri arasında bazı ilaçlar, toksinler, tarım ilaçları, ağır metaller, normal basınçlı hidrosefali, santral sinir sistemi enfeksiyonları, tümörleri ve iskemik hastalıkları, travma, metabolik hastalıklar ve Parkinson plus sendromları denilen bazı nörodejeneratif hastalıkları sayabiliriz. Parkinson hastalığını erken ve geç başlangıçlı olarak iki gruba da ayırabiliriz. Erken başlangıçlı (40 yaşından önce) Parkinson hastalı-
ğında genetik faktörler daha çok ön plana çıkıyor. Bunlarda parkyn gen mutasyonu sorumlu tutuluyor. Ancak geç başlangıçlı parkinsonda genetiğin rolü oldukça az. Parkinson hastalığının dünyada ve Türkiye’de görülme sıklığı hakkında bilgi verir misiniz? Genellikle 50 yaşından sonra başlayan ve 60 yaşından sonra belirgin bir artış gösteren yaşla ilişkili bir hastalıktır. Hastalık 30 yaş öncesi nadirdir. Ülkemizde yapılmış olan bir çalışmada Parkinson hastalığı görülme sıklığı 310/100.000’de oranında saptanmıştır. Bu oran gelişmiş ülkelere benzerdir. Erkeklerde kadınlardan yaklaşık 1,5 kat daha fazla görülür. Hastanenizde Parkinson hastalığına karşı hangi tetkikleri ve tedavi yöntemlerini uyguluyorsunuz? Parkinson hastalığında tanı, klinik bulgularla konur yani esas olan anamnez ve muayene bulgularıdır. Tetkikler ise diğer hastalıkları ekarte etmek için yapılır. Rutin kan tetkikleri ve beyin MR’ı mutlaka yapılmalıdır. Hastanemizde de Parkinson hastalığının tanı ve tedavisi yapılıyor, ilaç tedavilerine başlanıyor ve hastalarımızın düzenli takibi yapılıyor. Oral tedavide dopamin, doamin agonistleri, mao-b inhibitörleri, antikolinerjikler veya bunların kombinasyonları kullanılıyor. Oral tedaviye dirençli vakalarda apomorfin pompası, mide tüpünden direk levodopa infüzyonu ve DBS(derin beyin stimulasyonu) gibi seçenekler uygulanabiliyor. DBS halk arasında beyin pili denilen uygulamadır ve diğer tedavilerden fayda görmeyen çok az sayıda seçili hastaya uygulanan yöntemdir. DBS gerekecek hastalarımızı tıp fakültelerine yönlendiriyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 11 3
SAĞLIK
BELİRTİLER 1. Hareketlerde yavaşlama, yavaş yürüme, mimiklerde azalma, maske yüz (hareketin başlatılması ve sürdürülmesindeki zorluk nedeni ile) 2. Kaslarda sertlik, (kasın gerginliğinde artış, rijidite), (hareketin koordineli devam etmesindeki zorluk nedeni ile) 3. Titreme/ tremor (özellikle istirahatte olan, ellerde para sayar- hap yuvarlar tarzda tremor)(hareketin koordinasyonu sonlandırılmasında zorluk nedeni ile) 4. Denge bozukluğu, sık düşmeler (postural instabilite) (hareketin koordinasyon bozukluğuna bağlı) 5. Diğer belirtiler: Kabızlık, tansiyon düşüklüğü, terleme artışı, idrar yapma problemleri, terleme bozuklukları, yüzde yağlanma.
TÜRKİYE’DE 100 BİN PARKİNSON HASTASI VAR Medova Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Aysun Hatice Akça Karpuzoğlu, Türkiye’de 100 bin parkinson hastası olduğunu söyleyerek, “Hareketlerin donuklaşması, yavaş hareket, titremeler, parkinson hastalığını düşündürmeli” diyor.
114 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Medova Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Aysun Hatice Akça Karpuzoğlu, Parkinson hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri veriyor: “Parkinson hastalığı; beyinde bazal gangliyonlarda dopamin adı verilen maddenin azalmasına (dopamin içeren beyin hücrelerinin ölümüne) bağlı ortaya çıkan bir hareket hastalığıdır. Dopamin; hareketleri planlama, başlatma, yürütme ve koordine etmeyi sağlayan bazal gangliyon adi verilen bölgelerde yoğun olarak bulunan bir norotransmitterdir. Yaş artışı ile birlikte beyinde dopamin azalırken, parkinson hastalarında bu azalma daha dramatiktir. Yukarıdaki ilk dört bulgudan ikisinin olması parkinson hastalığı tanısını
koymamızı sağlar. Hastalar başlangıçta sadece el titremesi veya hareketi yapmada zorlanmaya bağlı omuz ağrısı, mimiklerde azalma ile gelebilir. Başlangıç belirtileri omuz ağrısı, hareket esnasında zorlanma, istirahatte hafif tremor ve yüz ifadesinde değişme - mimiklerde azalma şeklinde olabilir. Bu nedenle hasta ve yakınları bu konuda bilinçli olmalıdırlar. Hastalık önce vücudun bir yarısında veya bir kısmında ortaya çıkıp zamanla tüm vücuda yayılabilir. Yani tek bir kolda, omuzda ağrı, hareket ettirme zorluğu veya el - ayakta titreme şeklinde olabilir. Beyindeki dopamin; hastalığın seyri süresinde, zamanla ve yaş ilerledikçe azalır. Bu nedenle hastalığın başlangıcında uygulanan tedavi ilerleyen zamanlarda yetersiz hale gelebilir. Bundan ötürü bu hastalar yakın takip edilmesi gereken hastalardır. Tüm dünyada yaklaşık 10 milyon parkinson hastası varken, ülkemizde 100 bin parkinson hastası vardır. Bu sayının toplam parkinson hastalarının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğu düşünülüyor. Yani hastaların yüzde 60’ı tanısız ve tedavi almamıştır. 20 yıl sonra parkinson hastası sayısının 2 katına ulaşacağı bekleniyor.”
TEDAVİ Parkinson tedavisinde, beyinde Dopamin dozunu artıran ilaçlar kullanılıyor. Tıpta ‘hastalık yoktur, hasta vardır’ ilkesi ile parkinson hastalarına yönelik yapmış olduğumuz özel poliklinikte her hastanın biyoritmine ve kliniğine göre standart olmayan bir tedavi uyguluyoruz. Birçok nörolojik hastalıkta olduğu gibi parkinson hastalığında da deneysel araştırmalar halen devam ediyor. Şu anki bilgiler ışığında ileri vakalarda parkinson cerrahisi (beyin pili, derin beyin stimülasyonu gibi tedavi yöntemleri), seçilmiş hastalara uygulanıyor. Bakla, doğal bir dopaminerjik besin. Parkinson hastalarının bakla tüketmesi bu açıdan çok önemli. Ancak kontrolsüz tüketimi ve ilaç tedavisi altındaki hastaların kullanımı yan etki doğurabilir.
HABER
ZİGAVUS ÖDÜLE DOYMUYOR
Zigavus sarımsaklı şampuanları, 2. kez ‘Yeşil Ekonomi Ödülü’nün sahibi oldu. Dünya markası olmayı başaran Zigavus sarımsaklı şampuanları, ‘Yılın KOBİ’si ve ‘Yılın İnovasyon Markası’ kategorilerinde Yeşil Ekonomi Ödülü’nü kazandı.
AHMET POLAT VE ZİGAVUS’UN GURUR GECESİ Türkiye’nin AB’ye giren ve bir dünya markası olmayı başaran Zigavus sarımsaklı şampuanları, 2. kez ‘Yeşil Ekonomi Ödülü’ne layık görüldü. Zigavus, ‘Yılın KOBİ’si ve ‘Yılın İnovasyon Markası’ ödüllerini alarak başarılarına bir yenisini daha ekledi.
Zigavus’la bir dünya markası yaratmayı başararak Renault, Turkcell, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve TEMA gibi devlerle birlikte ‘Yeşil Ekonomi Ödülü’ alan Zigavus’un Sahibi İşadamı Ahmet Polat, Uluslararası Diplomatlar Derneği Başkanı Günther Meinel’in elinden ‘Yılın KOBİ’si ödülünü aldı. ‘Yılın KOBİ’si ödülünü alan Zigavus Pharma, aynı zamanda ‘Yılın İnovasyon Markası’ ödülünün de sahibi oldu. Zigavus’un Sahibi Ahmet Polat, törende Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç’a ‘Kent ve Yaşam Ödülü’nü de takdim etti.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 11 5
SAĞLIK
116 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
SAĞLIK
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 11 7