Hizmetix Nisan 2017

Page 1


EKONOMİ

4 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


EKONOMİ

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 5




GÜNDEM

BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ, EKONOMİK OLARAK GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İNŞA ETMENİN YOLUNUN ÖNCELİKLE SANAYİ ÜRETİMİNDEN GEÇTİĞİNİ İFADE EDEREK, “2017, TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN ÇOK DAHA PARLAK BİR YIL OLACAK” DEDİ.

2017 ÇOK DAHA PARLAK BİR YIL OLACAK

B

ilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, 2017 yılının Türkiye ekonomisi için çok daha parlak bir yıl olacağını belirterek, “Ertelediğiniz yatırım kararlarını hayata geçirmek için artık daha fazla beklemeyin. Ne kadar erken adım atarsanız o kadar kazançlı çıkarsınız. Çünkü Türkiye, yeni ve hızlı bir büyüme döneminin eşiğindedir. Aldığımız kısa dönemli tedbirlerin etkilerini zaten hissetmeye başladık. Orta ve uzun vadeli tedbirlerimiz de yavaş yavaş etkisini hissettirmeye başlayacak” dedi. Türkiye’nin güçlü ve lider bir ülke olabilmek için her alanda yoğun bir mücadele verdiğini dile getiren Bakan Özlü, “Ekonomik olarak güçlü bir Türkiye inşa etmemizin yolu da öncelikle sanayi üretiminden geçiyor. Sanayi üretimini nicelik ve nitelik olarak ne kadar artırır-

8 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

sak ülkemizin ekonomik gücü o kadar artacaktır. Üretimde niceliği artırarak ilerlemeye devam edebiliriz. Ancak sıçramak ve seviye atlamak istiyorsak, üretimin niteliğini de artırmak durumundayız. Bu da Ar-Ge’yle olur, tasarımla ve markalaşma yoluyla katma değeri artırarak olur. Bu açıdan İzmir gibi şehirlerimize, İzmir’deki sanayicilerimize ayrı bir sorumluluk düştüğüne inanıyorum. İzmir’deki sanayicilerimiz de hem mevcut yatırımlarının niteliğini artırarak hem de yeni yatırımlar yaparak bu sürece katkı vermelidir. İzmir denince aklımıza teknoloji gelmelidir, teknoloji yoğun yatırımlar gelmelidir” diye konuştu. Hükümet olarak, her türlü azami destek verdiklerini hatırlatan Bakan Faruk Özlü, hem Ar-Ge ve tasarım projeleri için hem de bunları yatırıma dönüştürme aşamasında çok önemli teşvik ve destekler sağladıklarına dikkat çekti.

ÜRETİM REFORM PAKETİ Sanayicilerin her türlü imkandan yararlanmaları gerektiğini dile getiren Özlü, “Bilim ve teknoloji ekosistemini iyileştirmeye, sanayicimize ve akademisyenlerimize yönelik çalışmalarımızı daha da etkin hale getirmeye bundan sonra da devam edeceğiz. TÜBİTAK’ta ve Bakanlığımızda kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştireceğiz. Yine üzerinde çalıştığımız Üretim Reform Paketi’yle sanayicilerimiz için daha fazla ve daha uygun şartlarda arsa üretmeye başlayacağız. Sizlerin paranızı arsaya değil Ar-Ge’ye ve üretime aktarmanızı sağlayacak modeller kurgulayacağız” ifadelerini kullandı. Türkiye’de sadece 15 nitelikli personelle Ar-Ge merkezi, 10 kişiyle tasarım ofisi kurulduğunu belirten bakan Özlü, yüksek teknolojili veya orta-yüksek teknolojili bir sektörde yatırım yaptığınızda 4’üncü veya 5’inci bölge teşviklerinden yararlanılabildiğini işaret etti.



EKONOMİ

ÖMER M. KOÇ: YENİLİK VE ÖNCÜLÜK EN KÖKLÜ GELENEĞİMİZ Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, “Yenilik ve öncülük Koç Topluluğu’nun en köklü geleneği. 100’üncü yılımıza doğru emin adımlarla ilerlerken; kurumsallaşmaya, küreselleşmeye, yenilikçiliğe, teknolojiye, Ar-Ge’ye ve inovasyona verdiğimiz önemle büyümeye devam ediyoruz” dedi.

Ömer M. Koç 90’ıncı yılını geride bırakan Koç Holding’in 53. Olağan Genel Kurulu, Koç Ailesi, Koç Holding üst yönetimi ve hissedarların katılımıyla 30 Mart 2017 tarihinde gerçekleştirildi. Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Faaliyet Raporu açıklamasında dünyada ve Türkiye’deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulun-

du. 2016 yılında ülkeler ve bölgeler bazında ekonomileri iyileştirme gayretlerine rağmen gelir dağılımı eşitsizliğinin farklı platformlarda sık sık dile getirildiğini vurgulayan Rahmi M. Koç, şöyle devam etti: “Diğer taraftan mezhep ve hükümranlık çatışmaları ile terör eylemleri birçok ülkede milliyetçi, ayrımcı, korumacı ve içe kapanık siyasi akımların ortaya çıkmasına neden

Rahmi M. Koç

10 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

oldu. Böyle bir küresel ortamda tehditlerden korunmak ve çıkabilecek bazı fırsatları kaçırmamak için öncelikle iç sorunlarımızı çözmemiz gerekiyor. Her şeyden önemlisi hepimizi üzen ve yoran toplumsal kutuplaşmanın ve derinleşen görüş ayrılıklarının, gecikmeden giderilmesi gerekiyor. Cumhuriyet, demokrasi, laiklik ve çağdaşlık gibi yıllardır ülkemizin saygınlığını artıran ve milletimizi bir arada tutan ilke ve değerlerin ön plana çıkarılarak, rasyonel ekonomik ve sosyal politikaların uygulanmasının yanında yapısal reformların yapılması elzemdir. Koç Topluluğu olarak her zaman; ülkemizin sahip olduğu güçlü demografik altyapı, dinamik ve girişimci iş dünyası, eğitimli ve özverili işgücü ve de cazip coğrafi konum sayesinde dünyanın önde gelen ekonomilerinden biri olacağına inandık. Bu özelliklerin yarattığı yüksek potansiyele olan inancımızla tüm belirsizliklere karşın son 5 yıldır hız kesmeden devam ettiğimiz yatırımlarımız sayesinde, bu zorlu dönemlerden alnımızın akıyla çıkmayı başardık. Bundan sonra da önümüzdeki fırsatları ve tehditleri analiz ederek, ülkemize ve hissedarlarımıza yarattığımız değeri artırmaya devam edeceğiz.”

ÖMER M. KOÇ: BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ Global iş dünyasının önemli bir değişim geçirdiğini ifade eden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, “Alıştığımız rekabet kuralları farklılaşıyor. Yeni teknolojik dönüşüm, yüz yıldır alışageldiğimiz ekonomik düzenin ve temel üretim felsefesinin kökten değişmesine zemin hazırlıyor. Bu değişimde doğru konumlanan ve teknolojik unsurları etkin kullanan şirketlerin güçlerini artırması ve söz sahibi olmaları kaçınılmaz. Önümüzdeki dönemde rekabetin çok çetin olacağı alanlardan birinin de yetkinlik sahibi, nitelikli insan kaynağı olacağını düşünüyorum. Dünyadaki baş döndürücü gelişime ve değişime ayak uyduracak ve hatta bunu şekillendirecek nesilleri yetiştirebildiğimiz ölçüde aydınlık ve çağdaş bir geleceğimiz olacağına kaniyim. Teknoloji ve insan kaynağı gücünü, kendi kapasiteleri ve yetkinlikleri çerçevesinde doğru konumlandırabilen kurumlar yakın gelecekte önemli rol sahibi olacaklar. Bu kapsamda biz de Koç Topluluğu olarak, geçmişte olduğu gibi gelecekte de öncü rolümüzü devam ettirebilmek için çağa damgasını vuran kavramları çok yakından takip edip, sahip çıkıyoruz. Yenilik ve öncülük Koç Topluluğu’nun en köklü geleneğidir. 100’üncü yılımıza doğru emin adımlarla ilerlerken; kurumsallaşmaya, küreselleşmeye, yenilikçiliğe, teknolojiye, Ar-Ge’ye ve inovasyona verdiğimiz önemle büyümeye devam ediyoruz. Belirsizliklerin ve çalkantıların arttığı 2016 yılında da, Topluluk olarak kararlılıkla ve cesaretle yeni yatırımlar yapmaya, istikrarlı büyümeye devam ettik” dedi.



EDİTÖR Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına

İŞ DÜNYASININ ÖNCELİĞİ YENİ YATIRIMLAR

İMTİYAZ SAHİBİ Metin Tahnal GENEL YAYIN YÖNETMENİ Turgut Tahnal YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Adem Ünce

2017 yılına yeni yatırımlarla giren iş dünyasına baktığımızda bu yıl yatırımların devam ettiğini görüyoruz. Her dönemde krizi fırsata çevirmeyi başaran holdingler bunu gerçekleştirdikleri yatırımlara borçlular. İş dünyasında rekabet sürekli artıyor. Rekabet arttıkça şirketlerin daha fazla strateji üretmeleri ve bunları hızla uygulamaya koymaları artık bir zorunluluk haline geldi. Yaşanan dijitalleşmeyle birlikte artık yeni yatırımlar yapmak kaçınılmaz halde. Bu sayımızda CEO’larla sohbetlere devam ediyoruz, ilerleyen sayfalarda iş dünyasının yatırım hedeflerini okuyabilirsiniz.

EDİTÖR Sinan Saygı haber@hizmetix.com.tr GÖRSEL YÖNETMEN Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr GRAFİK TASARIM Medine Tahnal

KAPAK KONUĞUMUZ; İNCİ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI NEŞE GÖK

REKLAM MÜDÜRÜ Yusuf Sezigen

Bu ay kapağımızda İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök’ü ağırlıyoruz. Neşe Gök, “Kadınların iş hayatından uzak tutulmadığı aksine işin tam merkezinde yer aldığı bir ailede doğdum. Çalışmak, bir köşesinden işe katılmak hepimizin hayatının doğal bir parçasıydı. Böyle bir ortamda büyüyüp çalışmamayı düşünemezsiniz. Farkında olmadan iş dünyası içinde yetişiyorsunuz ve bakış açınız buna göre şekilleniyor. Zamanla, çalışarak, başararak, hatalar yaparak ama hep dedemden ve ailemizin diğer çalışan üyelerinden görerek öğrendim” diyor.

REKLAM & PAZARLAMA Öznur Yılmaz Erdinç Sözbir Berna Yiğit Hasan H. Akgün ABONE SORUMLUSU Semiha Kale

KATILIM BANKACILIĞI BÜYÜYOR

abone@demircanmedya.com.tr

Katılım bankacılığı, faizsizlik prensiplerine göre çalışan, bu prensiplere uygun her türlü bankacılık faaliyetlerini gerçekleştiren, kar ve zarara katılma esasına göre fon toplayıp, ticaret, ortaklık ve finansal kiralama yöntemleriyle fon kullandıran bir bankacılık modeli. Katılım bankacılığında yaşanan rekabeti ve pazarda ulaşılan son durumu, katılım bankacılığı yapan bankaların sundukları hizmetleri ve katılım bankacılığında bankaların hedeflerini bu sayımızda masaya yatırdık.

İNGİLTERE SORUMLUSU Suzan Doğan KATKIDA BULUNANLAR Atilla Yıldıztekin Taner Berksoy Osman Arolat

FRANCHISING

BASKI Milsan Matbaacılık ve Gazetecilik AŞ

Franchising bölümümüzde pazarın ulaştığı büyüklüğe ve pazarın sunduğu yepyeni fırsatlara yer verdik. Dosya konumuzda firmaların franchising konusundaki yatırım hedeflerini de bulabilirsiniz.

YÖNETİM MERKEZİ Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8 Sefaköy - Küçükçekmece / İST.

Bir sonraki sayıda buluşabilmek dileğiyle…

T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64

GENEL YAYIN YÖNETMENİ // TURGUT TAHNAL

www.hizmetix.com.tr www.demircanmedya.com.tr Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47

12 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix



İÇİNDEKİLER

14 // KADIN İSTİHDAMI 8 YILDA YÜZDE 77 ARTTI

20 İŞ DÜNYASI YATIRIMA ODAKLANDI

36 // AUTOSHOW 2017’DE GELECEĞE YAKINDAN BAKIN 52 // TÜRKİYE’DE PROJE LOJİSTİĞİ 56 // HOPAPORT ‘YEŞİL LİMAN’ OLACAK 72 // STARLIGHT’TA MASALLAR GİBİ BİR DÜĞÜN...

38

RENAULT’DAN AUTOSHOW’DA YENİ MODELLER

76 // 22 MİLYAR DOLARLIK SEKTÖR 86 // VİKİNG PROFESYONEL’DEN ‘HİJYEN’ ÇÖZÜMLERİ 101 // MCDONALD’S BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR 118 // FİNANSTA DİJİTAL DÖNÜŞÜM 129 // HÜLYA GEDİK: KADIN İSTİHDAMINA ÖNEM VERİYORUZ

96

14 •

43 MİLYAR DOLARLIK FRANCHISING SEKTÖRÜ

w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix



ARAŞTIRMA

Kadın istihdamı

8 yılda

yüzde 77 arttı Bünyesindeki İş Dünyasında Kadın Komisyonu (İDK) aracılığıyla kadınların eğitime, iş hayatına ve siyasete katılımını teşvik edecek çalışmalar yürüten TÜRKONFED, bu yılsonunda üçüncüsünü yayımlayacağı İş Dünyasında Kadın Raporu’nun ilk faz sonuçlarını açıkladı.

B

ünyesindeki 31 kadın derneği ile Türkiye’nin en büyük örgütlü kadın gücü olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), bu yılsonunda üçüncüsünü yayımlamayı planladığı İş Dünyasında Kadın Raporu’nun ilk faz sonuçlarını yayımladı. Prof. Dr.

16 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Oğuz Karadeniz ve Prof. Dr. Hakkı Hakan Yılmaz tarafından hazırlanan 3. İş Dünyasında Kadın Raporu’nun çıktıları yılsonuna kadar TÜRKONFED tarafından dört faz olarak kamuoyuyla paylaşılmaya devam edilecek. Raporun her fazında Türkiye’de kadınların iş hayatına katılımından sosyal hayattaki etkinlik-

lerine kadar farklı konularda aldığı aşamalar ve gelişmeler değerlendirilirken, 31 kadın derneğinin cinsiyet eşitliği temelinde politika önerileri de iletilecek. Türkiye’de 2007’den 2015’e kadınların iş gücüne katılım oranlarının incelendiği rapor, kadın istihdamının artırılmasına yönelik politika önerileri ile dikkat çekiyor.


ARAŞTIRMA TÜRKİYE’DE KADIN İSTİHDAM ORANI HALEN AB HEDEFLERİNİN ALTINDA Raporun ilk faz sonuçlarına göre, Türkiye ekonomisi 2007-2015 yılları arasında düzenli ücretli sınıfında 5 milyon 325 bin kişi için iş yarattı ve bu işlerin yaklaşık yüzde 40’ında kadınlar çalıştı. Diğer yandan Türkiye, 2007 ile 2015 yılları arasında düzenli ücretli işlerde 2 milyon 160 bin kadına net iş sağlayarak 63 ülke içinde “Kadın İstihdamını En Fazla Artıran Ülkeler” sıralamasında da yüzde 77 gibi bir oranla birinci sırada yer aldı. Yaşanan olumlu gelişmeler ile Türkiye’de kadın istihdam oranının arttığını ancak bu oranın halen AB hedeflerinin oldukça altında olduğunu ortaya koyan rapor; 2015 yılına gelindiğinde yaklaşık 20 milyon kadının başta ev işleri olmak üzere hala çeşitli gerekçelerle iş gücüne dâhil olmadığına dikkat çekiyor.

KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIMINDA EN ÖNEMLİ BELİRLEYİCİ EĞİTİM Eğitim seviyesinin yükselmesi kadınların iş gücüne katılım oranını artırmada en önemli faktör olma özelliği taşıyor. Raporun ilk faz sonuçlarına göre, yükseköğretimde 2007 yılında kız çocuklarında yüzde 18,7 olan okullaşma oranının 2015 yılında yüzde 41,1 seviyesine ulaştığı belirtildi. 2015 yılı itibariyle lise mezunu kadınlarda iş gücüne katılım oranı yüzde 32,7 iken, söz konusu oran meslek lisesi mezunlarında yüzde 40,8’e, üniversite mezunu kadınlarda yüzde 71,6’ya yükseliyor. Ülkemizde 2007-2015 döneminde okullaşma oranlarında gözlemlenen belirgin

artışta kız çocuklarının geçmiş yılların aksine ilk defa özellikle yükseköğretimde erkeklerin önüne geçmesinin önemli etkisi olduğunun belirtildiği raporda, bu gelişmenin eğitim kalitesi ve temel amaç olan toplam faktör verimliliğindeki iyileşme ile birlikte ele alınması gerekliliğinin de altı çizildi.

EN YÜKSEK SİGORTALI KADIN ÇALIŞAN ARTIŞI DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DA Rapora göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde uygulanan istihdam teşvikleri, İŞKUR tarafından toplum yararına yürütülen işbaşı eğitim programları gibi aktif işgücü piyasası politikaları ile kadınlara yönelik sosyal sigorta prim indirimleri ve doğum borçlanması gibi uygulamaların olumlu etkisi görüldü. Bu sayede 2007’den bugüne kadın sigortalı çalışan sayısını yüzde olarak en fazla artıran ilk 5 il sırasıyla Kilis, Bingöl, Şanlıurfa ve Şırnak oldu.

KADIN YÖNETİCİ SAYISINDA GERİLEME YAŞANDI Türkiye’de işveren kadınların toplam işverenlere oranı 2007 yılında yüzde 6,2 iken 2015 yılında bu oran yüzde 1,8’lik artışla yüzde 8’e ulaştı. Bu oran, Avrupa’da pek çok ülkenin yakaladığı yüzde 25’lik oranın oldukça altında kalıyor. Kadın istihdamındaki artışa karşılık orta ve üst düzey kadın yönetici sayısının yeterince artmadığı hatta oransal olarak düştüğü ise dikkat çeken diğer bir unsur oldu. Toplam istihdam içinde 2007 yılında kadınların yüzde

18’i orta veya üst düzet yönetici iken, 2015 yılında söz konusu oranın yüzde 14’e kadar gerilediği görüldü. Bu durumun da genç kadınların iş gücüne katılmalarından dolayı kadın yönetici sayısının toplamdaki payının azalmasından kaynaklandığı tespiti yapılıyor.

“KADIN İSTİHDAMINDA ARTIŞ, KÜRESEL REKABETTE ŞARTTIR” “Kadın Güçlenirse, Toplum Güçlenir” felsefesiyle kadının iş dünyasına katılımı konusunda aktif çalışmalar yürüttüklerini belirten TÜRKONFED İDK Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, Kadınların iş hayatına katılımının, sürdürülebilir kalkınmanın en önemli unsurlarından biri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Açık şöyle devam etti: “Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımı yüzde 32’lerde gerçekleşmesine rağmen, küresel ölçekte bu oranın yüzde 50 ve üzerinde olduğu düşünüldüğünde halen kat etmemiz gereken çok yol olduğu görülmektedir. Her 10 girişimciden sadece birinin kadın olduğu ülkemizde, eğitim başta olmak üzere, düşük ücret ve çocuk bakım hizmetleri ile ilgili yetersizlikler kadınların iş gücüne katılımını olumsuz etkileyen faktörlerin başında yer alıyor. Uluslararası araştırmalar, 2025’e kadar kadınların eşit katılımının sağlandığı en iyi senaryoda küresel düzeyde toplam GSYH’de yüzde 11’lik, yani 12 trilyon dolarlık bir artış öngörüyor. Kadınların ekonomik ve toplumsal hayata katılımının önündeki engellerin ortadan kaldırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ile kadın istihdamında yaratılacak olan artış, Türkiye’nin küresel rekabette de önünü açacaktır.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 17


MAKALE

Deniz Gökçe

SANAYİ ÜRETİMİNDE CANLANMA BELİRTİLERİ 2016’nın son çeyreğinde oldukça zayıf bir performans gösteren sanayi sektöründe üretim 2017’nin ilk ayında yüzde 4.2 arttı. Geçen yıl aralıkta büyüme oranı yüzde 1.3, son çeyreğinde ise ortalama yüzde 2 olmuştu. Ocakta büyüme oranının son dönem ortalamasının üstüne çıkması sanayi üretiminde toparlanma anlamına geliyor. Ancak, bu yıl ocakta resmi iş günü, geçen yıla göre iki gün fazla. İşgünü sayısı ve mevsimsel dalgalanmalara göre düzeltilmiş sanayi üretim endeksinde de Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 1.3 artış görüldü. Aylık bazda oldukça yüksek olan bu oran, aslında kasım ve aralık aylarındaki durgun büyüme temposuna göre ciddi bir canlanma! Ancak istatistiki hesaplama yöntemi nedeniyle mevsimselliğe göre düzeltilmiş endeksin aydan aya aşırı dalgalandığını da göz ardı etmememiz gerekiyor. Son üç aylık ortalamaya baktığımızda, sanayi üretimi bir önceki çeyreğe göre yüzde 1.1 artmış. Bu da yıllık bazda yüzde 4.5 civarında bir büyüme temposuna karşılık geliyor. Dolayısıyla, ocakta

18 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

belirgin bir canlanmadan söz edebiliriz. Zaten düzeltilmemiş ham sanayi üretim endeksinde de son üç aylık büyüme temposu yüzde 3,3’e yükseldi. Bu oran geçen yılın haziran ayından itibaren ulaşılan en yüksek büyüme temposu. Sanayi üretiminin sektörel detaylarına baktığımızda ihracata yönelik sektörlerde büyüme temposunun daha canlı olduğunu görüyoruz. Bu olumlu bir gelişme. İmalat sanayiindeki 24 alt sektörden 13’ünde üretim artmış. Otomotiv, elektronik, eczacılık ve gıda ile ilgili sektörlerde büyüme oranları çift basamağa ulaşmış. Buna karşılık tütün ürünleri, medya basımı, giyim ve dericilik sektörlerinde ise büyüme negatif olarak gerçekleşmiş, yani üretim azalmış. Sanayi üretiminde şubata ilişkin öncü göstergeler, ocaktaki göreceli canlanmanın devam ettiğini gösteriyor. Merkez Bankası ve TÜİK tarafından beraber hesaplanan imalat sanayi kapasite kullanım endeksi geçen yılın şubat ayında yüzde 73,5 iken bu yıl yüzde 75,4’e yükseldi. İki puana yakın bu artış sanayi üretiminde de büyüme oranını yüzde 5 civarına çekebilir. Son olarak, gerek imalat sektöründeki ithal girdi oranının yüksek olması, gerek enerji ithalatının tüm sektörleri etkilemesi nedeniyle döviz kurlarındaki oynaklığın sanayi üretiminde yaratacağı baskı genel büyüme temposunu etkileyecektir. Bir yandan TL’nin değer kaybının ihracata dayalı sektörleri olumlu etkilemesi beklenirken, diğer yandan döviz kurlarının oluşturduğu maliyet baskısı negatif yönde etki edecektir. Ocakta ihracat artışının bir miktar hızlanması iyimser beklentilere destek oluyor.



BAŞARI ÖYKÜSÜ

SPOR KANALI KURMAK HAYALİMDİ Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, Koç Üniversitesi Ekonomi Kulübü tarafından düzenlenen Yatırım Eğitimi 17 etkinliğinde öğrencilere yaşam öyküsünü, iş tecrübelerini ve spora verdiği değeri anlattı. Saran, hayatı boyunca doğru hedefler belirlediğini ve başarıyı bu sayede elde ettiğini ayrıca Saran Group olarak Türkiye’ye hep ilkleri getirdiklerini söyledi. Koç Üniversitesi Sarıyer Kampüsü’nde Ekonomi Kulübü üyelerinin yatırım kavramını profesyonellerden öğrenmesini sağlayan ve üçüncü kez düzenlenen Yatırım Eğitimi 17 etkinliğine Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran konuk oldu. Yedi farklı sektörde faaliyet gösteren öncü şirketlerin bünyesinde yer aldığı Saran Group’un başarı hikayesini öğrencilere anlatan Saran, kendisini başarılı kılan en önemli olgunun ise spor olduğunu ve spor sayesinde doğru hedefler belirlemeyi öğrendiğini söyledi.

“KÜÇÜK DENİZDE BÜYÜK BALIK OLMAYI TERCİH ETTİM” Sadettin Saran, Saran Group’un başarı hikayesini ise şu şekilde

özetledi: “Amerika’daki üniversite yıllarımda oradaki spor yayıncılığı sektörünü çok yakından takip ederek Kariyerimi bu sektörde inşa etme kararı almıştım. Ama oradaki büyük denizde küçük balık olmak yerine, küçük denizde büyük balık olmayı tercih ettim. Türkiye’ye geri döndükten sonra 1995 yılında Saran Group’u kurdum. İlk amacım da Türkiye’de spor yayıncılığı alanındaki boşluğu doldurmaktı. Amerikan kanallarından aldığım içerikleri Türk televizyonlarına sattım. Özel kanalların açılmasıyla birlikte daha da büyüme fırsatı bulduk. Sektörü sağlıklı bir şekilde analiz ederek yaptığımız doğru yatırımlarla sektörde öncü hale geldik. Bugün Saran Medya, spor yayını pazarlamasında dünyada ilk 5’te. Medyanın yanı sıra yayıncılık, online, turizm, havacılık, hizmet ve savunma sektörlerinde de Türkiye’ye hep ilkleri getirdik. Çünkü kendimize doğru hedefler belirliyoruz.”

“YÖNETİCİLERİMİZİN YÜZDE 57’Sİ, ÇALIŞANLARIMIZIN YÜZDE 50’Sİ KADIN” Etkinliğin soru cevap bölümünde Saran Group’un insan kaynakları politikasını da öğrencilerle paylaşan Saran, grup içerisindeki tüm çalışanların yüzde 50’sinin, yöneticilerin de yüzde 57’sinin kadın olduğunu belirtti. Sadettin Saran ayrıca çalışanlarına yetki ve sorumluluk vermeyi ilke edindiğini belirtirken, iş yaşamında takım çalışması, disiplin ve şeffaflığın önemine vurgu yaptı.

20 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

“S SPORT’LA PREMIUM İÇERİKLER SPORSEVERLERLE BULUŞACAK” Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, spor yayıncılığı alanındaki son yatırımları S Sport projesiyle ilgili detayları da öğrencilerle paylaştı: “Saran Group olarak sosyal sorumluluk vizyonumuzun merkezinde eğitimle sporu aynı platformda buluşturmak yer alıyor. Bugüne kadar ülkemizin pek çok bölgesinde 16 spor salonu inşa ederek binlerce çocuğun bu tesislerden yararlanmasını sağladık. Ayrıca engelli bireylerin toplumsal entegrasyonunu kolaylaştırmak için özel sporculara yönelik tüm etkinliklerin de destekçisi konumundayız. Spor yayıncılığı sektöründeki son yatırımımız olan Premium içerikli spor kanalı S Sport’la da sosyal sorumluluk vizyonumuzu sporseverlere aktaracağız. İngiltere Premier Ligi, NBA ve Formula 1 gibi dünyanın en önemli spor organizasyonlarını sporseverlerle buluşturacak, pek çok çocuğumuzun spor kültürüyle tanışmasını sağlayacağız. Spordan aldığımızı, spor üzerinden topluma geri vereceğiz.”



EKONOMİ

İŞ DÜNYASI

YATIRIMA ODAKLANDI İş dünyası, 2017 yılında yeni yatırımlara odaklanmış durumda. Rekabet ortamının daha da arttığı bir dönemde stratejilerini yeni yatırımlardan yana kullanan holdingler, krizi fırsata dönüştürme hedefindeler. Bu ayki ‘CEO’larla Yatırım Sohbetleri’ dosya konumuzda iş dünyasının 2017 yılında yapmayı planladığı yatırımları ele aldık. Holdinglerin CEO’larının yatırım hedeflerini ilerleyen sayfalarımızda okuyabilirsiniz.

CEO’larla Yatırım Sohbetleri HABER: SİNAN SAYGI

22 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


CEO’LARLA YATIRIM SOHBETLERİ

3 YILDA 3 KAT BÜYÜME PLANIMIZI BAŞARDIK Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi CEO’su Ahmet Zeytinoğlu, 2016’nın ülkemizin gücüne ve potansiyeline inanarak, büyüme planlarını sürdürdükleri ve yatırımlarına ara vermeden geçirdikleri bir yıl olduğunu söyleyerek, “Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi olarak yatırım ve büyüme noktasında 2014 yılında hayata geçirdiğimiz ve son iki yıldır da

büyük bir kararlılıkla yönettiğimiz ‘3 yılda 3 kat büyüme’ planımızı her şeye rağmen başardık ve 2016 yılında yüzde 45 büyüme gerçekleştirdik. Önümüzdeki yıllarda da aynı büyüme hedefleri ile devam edeceğiz. Bu sene 5 yıllık planımızı revize ettik. Buna göre önümüzdeki 5 yılda minimum yıllık yüzde 20-25 bandında büyüme öngörüyoruz” dedi. Sodexo olarak kurum ve kuruluşlara ‘yaşam kalitesini yükseltme’ misyonuyla hizmet verdiklerine değinen Zeytinoğlu, “İş süreçlerimizi ve stratejimizi belirleyen ana faktör de bu. 2017 yılında, iş dünyasının trendi haline gelen entegre hizmet yönetimi kalitesini çok daha fazla kurumla tanıştırmayı hedefliyoruz. 2017’de stratejimiz yaşam kalitesini yükselttiğimiz iş ortaklarımızın sayısını artırmak ve uzun vadeli iş ortaklıklarına odaklanmak olacak” diye konuştu.

PEGASUS 2017’DEN UMUTLU, 2018’DE BÜYÜME BEKLİYOR Pegasus Havayolları CEO’su Mehmet T. Nane, 2016 yılında havacılık sektörünü zorlayan tüm gelişmelere rağmen taşıdıkları misafir sayısını yüzde 8,1 artırarak 24,14 milyona çıkardıklarını söyleyerek, “Ciromuzu yüzde 6,2 yükselterek 3,7 milyar TL’ye yükselttik. 2016 yılı sektörümüz için oldukça zorlayıcı oldu. Yıl boyunca misafir sayımızı ve gelirlerimizi artırmak için çok yoğun çalışırken, diğer yandan akıllı ve zaman zaman zihni sinir projelerle masraflarımızı kontrol altında tuttuk. Yıl sonu itibarıyla iç hatlarda 15,29 dış hatlarda ise 8,85 olmak üzere toplam 24,14 milyon misafirimize hizmet verdik. Ana merkezimiz İstanbul Sabiha Gökçen’de toplam pazar iç hatlarda yüzde 5,8 büyürken Pegasus olarak biz misafir sayımızı

yüzde 10,7 artırmayı başardık. Aynı şekilde pazar dış hatlarda yüzde 15,5 oranında daralırken biz yüzde 3,9 büyümeyi başardık” dedi. 2017’de Pegasus’un taşıyacağı misafir sayısını yüzde 5 ile 7 arasında artırmayı hedeflediklerini açıklayan Nane, 2017’den umutlu olduklarını ifade ederek, “2017’yi bir yenilenme dönemi olarak görmekle beraber, asıl büyümenin 2018 ve sonrasında gelmesini bekliyoruz” diye konuştu.

TAV, YANBU’DA 3 MİLYON YOLCUYA HİZMET VERECEK Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki önde gelen markası TAV Havalimanları, ortağı Al Rajhi Grubu’yla birlikte Suudi Arabistan’ın Yanbu şehrinde bulunan havalimanının geliştirilmesi ve işletmesi için Suudi Arabistan Sivil Havacılık İdaresi’yle (GACA) anlaşmaya vardı. TAV, Yanbu Prens Abdul Mohsin Bin Abdulaziz Uluslararası Havalimanı’nın yeni terminalini yapacak ve havalimanını 30 sene süreyle işletecek. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, “TAV olarak havalimanı yapımı ve işletmeciliğinde sahip olduğumuz bilgi birikimiyle bu alanda tüm dünyada tercih edilen bir marka haline geldik. Dünyanın en rekabetçi coğrafyası haline gelen Körfez Bölgesi’nde altı ülkenin başkent havalimanında imzamız bulunuyor. Suudi Arabistan’ın ilk havalimanı özelleştirmesi olan Medine Havalimanı projesinde gösterdiğimiz başarı bu ülkede yeni fırsatlara kapı açtı. Suudi Arabistan Sivil Havacılık İdaresi’yle ülkenin batısında yer alan Yanbu Havalimanı’nın geliştirilmesi ve işletmesi için anlaşmaya varmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz” dedi. Şener, “2017’de toplam 1,2 milyon yolcuya hizmet vermesi beklenen Yanbu Havalimanı, TAV’ın yapacağı yeni terminalle birlikte projenin ilk fazında yıllık yaklaşık üç milyon yolcu kapasitesine ulaşacak” diye konuştu.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 23


CEO’LARLA YATIRIM SOHBETLERİ

DKY İNŞAAT’TAN 2017’DE PROJELERE DEVAM

YENİ ÜRÜNLERE YATIRIMA DEVAM EDECEĞİZ Sedat Tahir AŞ - Cook Yöneticisi Gökhan Tiritoğlu, 2016’yı yurtiçi pazarda yüzde 20 büyüyerek kapattıklarını ve daha çok ürün yatırımlarına ağırlık verdiklerini ifade ederek, “3 yıldır Türkiye’de geliştirdiğimiz, patenti bize ait olan ‘Cook Bas&Kes Streç Kesici’yi piyasaya sürdük. Firma olarak ilk defa TV ve sinema mecrasında reklam çalışması yapıp tüm ulusal kanallarda ve sinemalarda yer aldık. Yeni ürünlerle Ar-Ge çalışmalarına devam ederek 2017 yılında yeni ürünlere ve ürünlerimize yatırım yapmaya devam edeceğiz” dedi. Yeni ve daha önce Türkiye’de hiç yapılmamış inovatif ürünleri yerli sermaye ile geliştirme çalışmaları yürüttüklerini belirten Tiritoğlu, “Taklitçilikten kaçınmaya çalışarak hem firma hem de marka olarak farklılaşma konusunda ilerliyoruz. Bu özelliğimizle tüketicilerimizde ekstra bir değer yaratmaya çalışıyoruz. Son 3 yıldır istikrarlı olarak yılda iki yeni ürünü piyasaya tanıttık ve tanıtmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.

24 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

DKY İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya, DKY’nin 2017’de DKY Ada, DKY Sahil Kartal ve DKY Business Tuzla projelerinin inşaatına başlayacağı bilgisini vererek, “Toplamda 740 konut ve 4 bloktan oluşan DKY Ada Kartal Esentepe Mahallesi’nde kaliteli bir aile yaşam kompleksi sunarken, Mart ayının ilk yarısında lansmanını yaptığımız, 138 konut ve 2 bloktan oluşan DKY Sahil, Kartal sahilinde kesintisiz manzarasıyla elit ve nezih bir sahil yaşamı sağlayacak. 40 adet ofisten ve 6 adet mağazadan oluşan DKY Business Tuzla ofis projesi ise Tuzla İçmeler Mahallesi’nde butik iş yaşamının ihtiyacı olan tüm fonksiyonları bir araya getirerek günümüz ofis yaşantısına farklı çözümler sunacak. Toplam proje değeri 1 milyar 180 mil TL olan bu 3 projemizin 2017 yılının ilk yarısında başlamasını planlıyor; DKY Ada projesini Aralık 2019’da, DKY Business Tuzla projesini Haziran 2018’de ve DKY Sahil projesini de Aralık 2018’de tamamlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN HER KÖŞESİNE ULAŞMAYI HEDEFLİYORUZ” Kone Türkiye Genel Müdürü Haldun Ulusoy, 2016’nın birçok açıdan hem globalde hem de ülkemizde hedeflerinin çoğunun üzerine çıktıkları bir yıl olduğunu söyleyerek, “Özellikle zorlu geçen 2016 yılını başarılı bir şekilde kapatmamızın en temel sebeplerinden biri, büyüyen güçlü organizasyon yapımız. Direkt çalışanlarımız ve taşeronlarımız ile birlikte bin kişiye yaklaşan kocaman bir aile olduk. Organizasyonumuzu durmadan büyütüyoruz. Kone Türkiye, İstanbul merkez ofisi ile birlikte, değişik il ve bölgelerde toplam 9 ofis ile Türkiye’nin her köşesine ulaşmayı hedeflemiş durumda. Firma satın alma konusunda araştırmalarımız da devam ediyor” dedi. Ulusoy, şöyle devam etti: “Piyasadaki belirsizlikler, iç ve dış politik gelişmeler iş dünyasını ve şirketleri çok fazla etkileyen unsurların başında sayılabilir. Ayrıca her sektör gibi bizim sektörümüzün de başlıca sorunlarından biri eğitimli iş gücünün sınırlı olması. Biz, sektördeki en deneyimli arkadaşlarla çalıştığımıza inanıyoruz. Fakat bununla yetinmedik ve sektörümüzün geleceğine dair deneyimli iş gücünü artırmak için Samandıra Meslek Lisesi’nde Kone Eğitim Merkezi’mizi kurduk.”



MAKALE

Osman Arolat

“PİYASADA CANLANMA DEĞİL DURGUNLUK HAKİM” Anadolu kentlerindeki oda başkanları ve sanayici dostlarımla yaptığım sohbetlerde son dönemde çıkan teşviklere karşın kentlerinde canlanmanın, hareketlenmenin değil durgunluğun hakim olduğunu, bunda TMSF’ye devredilen 60 milyar dolarlık 40 bin çalışanı olan 850 firmanın etkisi olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca, son dönemde TMSF’ye devredilen firma sayısının bununla sınırlı kalmayacağı, bu sayının 16 Nisan sonrası bin 700’e çıkacağı yönünde söylentiler olmasının da piyasalardaki durgunluğun bir başka nedeni olduğunu belirtiyorlar. Bunun yanı sıra bugünlerde bu konuyu içeren bir KHK hazırlandığı da söylentiler arasında yer alıyor. Bilindiği gibi geçen yıl şubat ayında Bank Asya ile başlayan FETÖ ile ilişkisi olduğu için TMSF yönetimine geçen şirketler arasında İpek Holding, Boydak Holding, Naksan, Dumankaya, Fi Yapı, Akfa, Aydınlı, Kadıoğlu gibi sektörlerinde önemli yeri olan firmalar yer aldı. Anadolu’daki bir oda yöneticisi, konuyu değerlendirip, kentlerindeki durgunluktan

26 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

söz ederken, “Doğaldır ki piyasadaki durgunluğa sadece TMSF’nin yönetimine geçen bu 850 firmanın etkisi olmadı. Bu firmalarla iş ve alacak verecek ilişkisinde olan binlerce firma da bu durumdan etkilendikleri için durgunluğun bir başka nedenini, etkisini meydana getirdiler” diyerek durgunluğu bu bütünlük içerisinde değerlendirmek gerektiğinin, TMSF yönetimine geçen firmaların davalarının hemen açılıp hızla sonlandırılmasının önemli olduğunun da altını çizdi. TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül de yaptığı açıklamalarda yönetimi kendilerine geçen firmalardan 252’sinin fotoğrafının çekildiğini, 2017 yılı içerisinde satışlarının yapılabileceğini açıkladı. Gül, “Mahkeme sonunda beraat eden firmaların mülkiyet haklarına dokunulmayacak bir yapı oluşturduk. Yapılan satışlar nemalandırılacak. Mahkeme sonunda beraat edenlere bu paraları iade edilecek. Mahkum olanların paraları kamunun olacak” diyerek, satış yapsalar da esas olanın mahkemelerin firmalarla ilgili kararlarının önemli olduğunu belirtti. Doğaldır ki TMSF yönetimi de bir taraftan kendileri firmaların fotoğraflarını çekme çalışmasını yaparken, bir taraftan da el konulan şirketlerle ilgili davaların en kısa zamanda sonuçlanmasının gereği üzerinde duruyorlar. Anadolulu bir işadamı dostum, bu davaların hızlandırılması için öneride bulunurken, “Bu şirketlerin bulundukları kentlerde özel görevlendirilmiş, bu konularda ihtisas sahibi hakimlerin görev aldığı mahkemeler oluşturulmalı ve hızlı yargılama prensiplerini uygulayarak, seri karar almaları sağlanmalıdır” dedi. TMSF’ye devredilen firma sayısının 16 Nisan sonrası bin 700’e çıkabileceği söylentisi gündemdeyken, TMSF’ye devredilen firmaların mahkemelerinin çabuk sonlandırılması, piyasalardaki durgunluğun aşılması açısından önemli olacaktır. Bu konuda bir an önce işadamı dostumun belirttiği gibi yeni düzenlemeye ihtiyaç olabilir. TMSF yönetimine geçen firmaların davalarının uzaması piyasalardaki durgunluğu devam ettirecek olumsuzluk içeren bir durumdur.



FİNANS - KATILIM BANKACILIĞI

KATILIM BANKACILIĞI BÜYÜYOR Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) olarak katılım bankacılığının geldiği noktayı değerlendirir misiniz? Sektör hangi büyüklüğe sahip? Sektör olarak ocak sonu itibariyle 136 milyar TL’lik aktif büyüklüğe ulaştık. Sektörün gelişimini uzun vadeli göze aldığımızda, pazar payı istikrarlı bir artıştan sonra yüzde 5’ler seviyesinde bir düzeyde devam ediyor. Önümüzdeki dönemde, özellikle yeni oyuncuların katılımıyla, pazar payının seyrinde tekrar bir ivmelenme bekleyebiliriz. Bununla birlikte katılım bankalarının geliştirdiği yeni ürün ve hizmetler her geçen gün daha da artıyor. Dolayısı ile katılım bankalarına hâlihazırda mevcut teveccüh daha da artıyor. Önümüzdeki dönemlerde bu gelişmelerin pazar payına yansımalarını görebiliriz. Ancak, ortaklık yoluyla finansman hususunda alınacak çok yolumuz olduğunu da belirtmem gerek. Önümüzdeki yıllarda şimdilik bilanço içerisindeki ağırlığı az olan bu tür projeleri hem içerik hem de finans kaynağı olarak çeşitlendirmeyi amaçlamalıyız. TKBB olarak katılım bankacılığının geleceğini nasıl görüyorsunuz? Yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? TKBB olarak Türkiye’de İslami Finans’ın geliş-

28 •

Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı Melikşah Utku, “Katılım Bankacılığı sektörü ocak sonu itibariyle 136 milyar TL’lik aktif büyüklüğe ulaştı. Bununla birlikte katılım bankalarının geliştirdiği yeni ürün ve hizmetler her geçen gün daha da artıyor” dedi. mesi ve yaygınlaşması için birçok alanda çalışmalar yapıyoruz. İslami Finans’ın teorik düzeyde tartışılarak geliştirilmesi için çeşitli akademik çalışmalara, düzenlenen panel, seminer ve konferanslara destek veriyoruz. Bankacılığı dikey ve yatay kesen alanlarda, İslami alternatif geliştirilmesi gereken birçok başlık bulunmakta olduğunun farkındayız. Bu alanlarda TKBB bünyesinde tüm katılım bankalarının temsil edildiği çalışma gruplarımız var, çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bilinirlik artışı

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

için de son zamanlarda ciddi çalışmalar yapıyoruz. Sektörümüzün 2025 yılında bankacılık sektöründen alacağı payın yüzde 15’e ulaşmasını istiyoruz. Bu hedefe ulaşılabileceği kanaatindeyim. Ama bu tek başına sadece bankacılık çerçevesi ile sınırlı bir hedef değil. Bunun sağlanması için katılım bankacılığına yönelik ürünlerin çeşitlendirilmesi, mevzuatın oluşturulması gerekiyor. Borsa ve sermaye piyasası tarafında ciddi anlamda ürünlerin oluşması için mevzuata

uygun bir yapıya kavuşulması çok önemli. Ancak bu sayede yüzde 15 hedefine ulaşılabilir. Bunun da ötesinde ülkemizin faizsiz finans merkezi olması da imkân dâhilinde. Ancak bunun için de tüm paydaşlara önemli görev ve sorumluluklar düşüyor. Kamu kurumları, TKBB, katılım bankaları, üniversiteler, STK’lar, kısacası tüm ilgililerin bu konuya eğilmesi ve emek harcaması elzem. Şunu ifade etmek isterim ki, katılım bankaları sadece iş yapış ve finansman modeli ile değil, iletişimden tutun da sosyal sorumluluğa kadar önemli hassasiyetleri ve bilinçleri olan kurumlar. Katılım bankaları yöneticileri olarak önümüzdeki dönemde bu bilinçle devam edeceğimize inancım tamdır. Faizsiz finansman ürün ve hizmetlerini geliştirmek, sayısını artırmak en önemli önceliklerimizden biri olmalı. Ayrıca, ortaklık yoluyla finansmanı daha ciddi bir şekilde ele almamız gerektiğini düşünüyorum. Burada, İslami finansal ürünlerle ilgili hedefi de olan Türkiye Varlık Fonu da önemli bir rol oynayabilir. Şunu söylemek isterim ki, katılım bankaları olarak sadece bir iş sorumluluğu değil; bir hassasiyet, bir dert ve bir vizyon taşıyoruz. Her zaman olduğu gibi bu hususta dikkatli olmaya devam etmeliyiz.


FİNANS - KATILIM BANKACILIĞI

KOBİ’LERİN VE TÜRKİYE’NİN

FİNANS KAYNAĞI

T

ürkiye Finans Katılım Bankası Ticari Bankacılık Vekil Genel Müdür Yardımcısı Hakan Uzun, KOBİ’lerin büyüme ve gelişmesine katkıda bulunan Türkiye Finans Katılım Bankası’nın KOBİ’ler için yalnızca bir finans kuruluşu değil aynı zamanda bir danışman ve iş ortağı olduğunu söyleyerek, “KOBİ’lere özel nitelikli çözümleri KOBİ müşterileri ile buluşturan bankamız, KGF Kefaleti, KOSGEB destekleri, KOSGEB Proje Teşvikleri ve Hibe/Teşvik fırsatlarını 2016 yılında da müşterilerine sunmaya devam ederek ekonomiye pozitif katkıda bulunmuştur. Kalkınma Ajansları tarafından verilen hibeler başta olmak üzere, üretimde inovasyona destek veren TÜBİTAK, AR-GE teşvikleri, TTGV Destekleri, IPARD destekleri, kırsal kalkınma ve hayvancılık teşviklerine ilişkin KOBİ’lere özel danışmanlık hizmeti sunuluyor. Bankamız 2010 yılından bugüne kadar KOBİ’lere Kredi Garanti Fonu kefaleti kapsamında toplam 1.3 milyar lira fon sağladı. Bu kapsamda bankamız, sunduğu destek ve yönlendirme hizmetiyle KOBİ’lerin fon kaynaklarına ulaşmalarına ve büyümelerine aracılık etti” dedi.

Türkiye Finans Katılım Bankası Ticari Bankacılık Vekil Genel Müdür Yardımcısı Hakan Uzun, KOBİ’lerin mal ve hizmet alımlarına aracılık etmeye, büyüme için ihtiyaç duydukları finansmanı sağlamaya devam edeceklerini söyleyerek, “2017 yılında da KOBİ’lerin ve Türkiye’nin finans kaynağı olacağız” dedi.

TOPLAM 17.2 MİLYAR TL BÜYÜKLÜĞE ULAŞTI Türkiye Finans Katılım Bankası’nın 2016 yılı Aralık ayı verilerine göre KOBİ’lere sunduğu fonların 11.6 milyar lira nakdi ve 5.6 milyar lira gayri nakdi olmak üzere toplam 17.2 milyar lira büyüklüğe ulaştığına değinen Uzun, “Fonlama imkanlarını 31 bin KOBİ müşterisi ile buluşturan Türkiye Finans’ın sektör pazar payı nakdi fonlarda yüzde 2.7, gayri nakdi fonlarda ise yüzde 4.5 olarak gerçekleşti. Türkiye Finans 286 şubesi ve 430 kişilik KOBİ ekibi ile istihdamının önemli bir bölümüne sahip olan KOBİ müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek üzere çalışmalarını sürdürüyor” diye konuştu. Uzun, şöyle devam etti: “Ülkenin ekonomik döngüsüne, ülke büyüme hedefleri doğrultusunda katkılar sunan bankamız, 2017’de de KOBİ’lerin mal ve hizmet alımlarına aracılık etmeye, büyüme için ihtiyaç duydukları finansmanı sağlamaya devam edecek. 2017 yılında da KOBİ’lerin ve Türkiye’nin finans kaynağı olacağız.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 29


FİNANS - KATILIM BANKACILIĞI

VAKIF KATILIM’IN 2023 HEDEFİ

SEKTÖR LİDERLİĞİ

ladık. Şu anda 11’i İstanbul’da olmak üzere toplam 36 şubeye ulaşarak coğrafi olarak ülkemizin önemli bir kısmına eriştik. Bu süre içerisinde çalışan sayımız 500’ü aştı. 2017 yılında ise 45 yeni şube açarak toplamda 75 şube ve yaklaşık bin çalışan sayısına ulaşmak önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor” dedi. 2016 yılı sonunda net kârlarının 19 milyon TL’yi bulduğuna değinen Göktaş, “Milli ekonomimize destek vermek amacıyla özkaynaklarımızı da devreye sokarak topladığımızdan fazla fonu reel sektöre destek olarak sunduk ve 3 milyar TL nakdi, 1.4 milyar TL gayrı nakdi olmak üzere ekonomiye toplam 4,4 milyar TL’lik destek sağladık. İlk yılımızda katılım bankacılığı sektörüne önemli bir hareketlilik getirerek, 3 milyar TL fon toplarken, bu fondan daha fazlasını reel sektöre destek olarak kullandırarak 4.7 milyar TL’lik bir aktif büyüklüğe ulaştık” diye konuştu.

“KATILIM BANKACILIĞININ YÜZDE 15’E ULAŞMASI HEDEFLENİYOR”

Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, “Katılım bankacılığında pazar payımızın 2018 yılında yüzde 10’lar seviyesine yükselmesini ve 2023’te sektör liderliğini hedefliyoruz” dedi.

V

akıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, 2016’nın Şubat ayı sonunda hizmet vermeye başladıklarını söyleyerek, “Gençliğimizin getirdiği dinamizmi ve takipçisi olduğumuz kadim vakıf kültürünün yüzyıllara dayanan birikimini harmanlayarak hızlı bir olgunlaşma ve büyüme süreci geçiriyoruz. Kuruluşumuzun birinci yılı dolmadan 30 şube hedefimizi yaka-

30 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Katılım Bankacılığı Strateji Belgesi’nde, faizsiz bankacılık olan katılım bankacılığının bankacılık sektöründeki payının 2025 yılında yüzde 15’e ulaşmasının hedeflendiğine işaret eden Göktaş, “Bu da 300 milyar dolara ulaşan aktif büyüklük ve yaklaşık 181 milyar dolar seviyesinde katılım fonu büyüklüğü anlamına geliyor. Bunun için ülkemizdeki potansiyelin harekete geçirilmesi kadar yurtdışı fonların Türkiye’ye getirilmesi de önem taşıyor. Burada kritik unsurlardan biri İstanbul’un finans merkezi haline gelmesi. Bu aşamada katılım bankaları olarak hızla büyümemiz ve İslami Finans alanında dünyadan aldığımız payı da hızla geliştirmemiz gerekiyor. Vakıf Katılım olarak birinci yılımızı doldurmadan hedeflerimizi tutturduk ve önemli başarılara imza attık. Biz vizyonumuzu katılım bankacılığında referans kurum olmak şeklinde belirledik. Bu doğrultuda katılım bankacılığında pazar payımızın 2018 yılında yüzde 10’lar seviyesine yükselmesini ve 2023’te sektör liderliğini hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

TÜM FİNANSAL KALEMLERDE YÜZDE 100 BÜYÜME HEDEFİ Göktaş, sözlerine şöyle devam etti: “2017 yılında tüm finansal kalemlerde yüzde 100’lük bir büyüme hedefi koyduk. Katılım Bankacılığı sistemi, üretimi destekleyen bir ekonomik model olduğu için doğal olarak 2017’de KOBİ segmentinde ağırlıklı çalışmalarımız olacak. KOBİ’lere yönelik standart ürünler sunmanın yanında onların ihtiyaçlarına çözüm olacak yeni ürün ve hizmetler de geliştirmeyi hedefliyoruz. Kamu bankası olmamızın verdiği güven algısı hasebiyle özellikle yurtdışı fonların ülkemize kazandırılması konusunda önemli bir rol üstleneceğimize ve bu alanda da sektöre önemli katkılar sağlayacağımıza inanıyoruz. Yatırım ve proje finansmanı konusunda kâr-zarar ortaklıkları ve sermaye ihraçları ile etkin rol almayı, bunun yanı sıra bireysel segmentlerde ürün ve hizmetlerimizi çeşitlendirmeyi planlıyoruz.”


FİNANS - KATILIM BANKACILIĞI

ÖNCÜ KONUMUMUZU DEVAM ETTİRECEĞİZ Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, 2016 yıl sonu itibarıyla katılım bankacılığının sektördeki payının yüzde 4.8 iken, Kuveyt Türk’ün katılım bankacılığı sektöründeki payının yüzde 36.5 olduğunu ifade etti. Uyan, “2017’de yaklaşık 54 milyar TL aktif büyüklüğe ulaşarak sektördeki öncü konumumuzu devam ettirmeyi hedefliyoruz” dedi.

K

uveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, 2016 yılsonu itibarıyla net karlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artışla 542 milyon TL’ye yükseldiğini söyleyerek, “Kullandırılan fonların toplamı 30 milyar TL’ye toplanan fonlar ise 31,9 milyar TL’ye ulaştı. Ayrıca yılsonu itibarıyla şube sayımız 385’e, çalışan sayımız ise 5 bin 588’e yükseldi. Türkiye’yi sukukla tanıştıran katılım bankası olarak, 2016 yılsonuna kadar toplamda 4.2 milyar TL tutarında yurtiçi, 1.8 milyar USD ve 800 milyon MYR tutarında yurtdışı sukuk ihracında bulunduk” dedi. Altın bankacılığı denince ilk akla gelen banka olarak, yastık altında duran hane halkı tasarruflarını reel ekonomiye kazandırarak Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesine katkı sağladıklarına değinen Uyan, “2016 yılsonu itibarıyla, katılım bankacılığı sektöründe birinci, bankacılık sektörü altın mevduatı pazar payında ise üçüncü sırada yer aldık” diye konuştu.

“KATILIM BANKACILIĞINDA PAYIMIZ YÜZDE 36.5” 2016 yıl sonu itibarıyla katılım bankacılığının sektördeki payının yüzde 4.8 iken, Kuveyt Türk’ün katılım bankacılığı sektöründeki payının yüzde 36.5 olduğuna işaret eden Uyan, “Bankamızın 2016-2020 stratejik planı çerçevesinde, 2020 yılında 90 milyar TL aktif

büyüklüğe ulaşılmasını hedefliyoruz. Bankamızın ana stratejik hedefi ise özkaynak karlılığı ve hizmet kalitesinde sektördeki ilk 5 banka arasında yer almak. Bankacılık sektöründe yaşanan gelişmeleri yakından takip eden Kuveyt Türk; operasyonel merkezileşme, dijitalleşme, otomatize edilmiş süreçler ve karar destek sistemleri ile verimliliği artırmaya; teknoloji odaklı, inovatif ürün ve hizmetler geliştirerek dijital kanallarda farklılaştırılmış müşteri deneyimi sunmak için çalışmalarına devam ediyor. KOBİ ve ticari segment müşterilerimiz için leasing, proje finansmanı ve dış ticaret finansmanı alanlarında ürün, hizmet ve süreçlerimizi sürekli geliştirerek, bu alanlarda lider katılım bankası olmak istiyoruz. Nakit yönetimi ürün ve hizmetlerimizi çeşitlendirerek ve geliştirerek KOBİ’lerin ana bankası olmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

“DİJİTAL DÖNÜŞÜME DEVAM EDECEĞİZ” 2017’de yaklaşık 54 milyar TL aktif büyüklüğe ulaşarak sektördeki öncü konumlarını devam ettirmeyi hedeflediklerini belirten Uyan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aktiflerimiz içerisinde en büyük paya sahip olan kullandırılan fonlar kalemi 2001 yılında 352 milyon TL iken 2016 yılsonu itibarıyla 30 milyar TL seviyesine ulaştı. 2017 yılsonunda da kullandırılan fonların aktiflerimiz içindeki payını yüzde 67’nin üzerine taşımayı planlıyoruz. Yurtiçinde coğrafi kapsama alanı en geniş katılım bankası olmamızın yanı sıra, Almanya’da 2015 yılında faaliyete başlayan yüzde 100 iştirakimiz olan KT Bank AG’nin mevcut 4 adet şubesi ile Almanya’da katılım bankacılığına ilgi duyan müşterilere hizmet vermeyi hedefliyoruz. 2017 yılında alternatif dağıtım kanallarındaki dijital dönüşüm çalışmalarını devam ettirmeyi planlıyoruz.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 31


FİNANS - KATILIM BANKACILIĞI

KREDİLERDE YÜZDE 17 ARTIŞ SAĞLADIK Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, “2016’da kullandırdığımız kredilerde yüzde 17 artışı başardık ve 22,7 milyar TL’ye ulaştık. Kredilerdeki bu artışımızı, topladığımız fonlardaki yüzde 14’lük artışla destekledik” dedi.

Albaraka Türk’ün yatırım ve büyüme anlamında 2016 yılında sergilediği performansı rakamsal verilerle destekleyerek özetler misiniz? 2016’da hangi yatırımlara imza attınız? 2016 yılı, uluslararası düzeyde ezberlere dayalı ekonomik öngörülerin geçerliliğini yitirmeye başladığı, ulusal düzeyde ise ekonomimizin dayandığı sağlam temelleri korumanın, ülkemizin bekasını tehdit etmeye yönelen her türlü hain girişimin üzerinden gelinmesinde ne derece büyük bir önem arz ettiğinin anlaşıldığı bir yıl olarak hatırlanacak. Albaraka Türk ailesi olarak biz de, hem uluslararası finansal piyasalardaki dalgalanmaların ülkemiz ekonomisine sirayet eden olumsuz etkilerinin sınırlandırılmasında hem de ülkemizde yaşanan hain darbe girişiminin ardından başlatılan seferberliğe katılarak büyümenin sürdürülmesinde elimizden gelen tüm katkıyı sunmaya çalıştık. Bu ortamda, kullandırdığımız kredilerde yüzde 17 artışı başardık ve 22,7 milyar TL’ye ulaştık. Kredilerdeki bu artışımızı, topladığımız fonlardaki yüzde 14’lük artışla destekledik. Yatırımlarımızı, süreçlerimizi geliştirme ve dijital

32 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

bankacılığı benimseme hedeflerimize yönlendirdik. Bu alandaki yatırımlarımızın meyvelerini toplamaya başladık; önümüzdeki dönemlerde daha da faydalanacağımızı düşünüyoruz. Katılım bankacılığında pazarda yaşanan rekabet ne durumda? Albaraka Türk olarak katılım bankacılığında sektördeki konumunuz hakkında bilgi verir misiniz? Katılım bankacılığı pazarında, bankacılık sektöründe olduğu gibi, özellikle fon toplama alanında bir rekabet sözkonusu. Maalesef ülkemizde tasarruf oranını arzu edilen seviyelere çekebilmiş değiliz. Gerçi yeni seride tasarruf oranımız yüzde 24,8 ile, eski yöntemde yüzde 14,3 olan seviyenin çok üzerinde hesaplandı. Ancak, yeni seriye göre dahi cari açık oranımız yüzde 4 civarında. Yani, tasarruflarımız yatırımlarımızı karşılamaya yetmiyor. Kredi/mevduat oranı bankacılık sektöründe yüzde 115 seviyesine gelmiş durumda. Bu oran, mevduatlardaki rekabetin artabileceğinin önemli işaretlerinden…

Gerçi, Türk bankaları, yurtdışından sağladığı fonlamayla Türk ekonomisini desteklemeye devam ediyor. Global likidite şartlarında görülen ve artması beklenen sıkılaşma, önümüzdeki dönemde işleri bir nebze zorlaştırabilir. Ancak gerek ekonominin dayandığı sağlam temeller, gerekse Türk bankalarının uluslararası finansal piyasalara erişim yeteneği bu sorunu sürdürülebilir kılacaktır. Bildiğiniz gibi Katılım Bankacılığı sektörüne iki kamu bankasının da girmesiyle bir bereket ve beraberinde rekabet geldi. Biz sektöre yeni oyuncuların girmesini önemsiyoruz. Rekabetin, bankalarımız için uzun vadede yararlı sonuçlar getireceğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde rekabetin daha yoğun olarak dijitalleşme ve fintech’lerde gelişeceğini düşünüyoruz. Burada heyecan verici gelişmeler oluyor. Albaraka Türk olarak bu alanlarda hızlı yatırım ve atılımlar yaparak rekabetten pozitif ayrışmayı hedefliyoruz.



KAPAKKAPAK KONUĞU KONUĞU

KADINLARIN İŞ HAYATINDA OLDUĞU BİR AİLEDE BÜYÜDÜM 34 •

w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix


KAPAK KONUĞU İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök, “Kadınların iş hayatından uzak tutulmadığı aksine işin tam merkezinde yer aldığı bir ailede doğdum. Çalışmak, bir köşesinden işe katılmak hepimizin hayatının doğal bir parçasıydı. Böyle bir ortamda büyüyüp çalışmamayı düşünemezsiniz. Farkında olmadan iş dünyası içinde yetişiyorsunuz ve bakış açınız buna göre şekilleniyor. Zamanla, çalışarak, başararak, hatalar yaparak ama hep dedemden ve ailemizin diğer çalışan üyelerinden görerek öğrendim” diyor.

H

oldinginizin kuruluş öyküsünü ve kurulduğu günden bu yana kaydettiği aşamaları kilometre taşlarıyla özetler misiniz? İnci Holding’in temeli 1952 yılında Cevdet İnci tarafından atıldı. Bugün 65 yaşına giren şirketimiz, ikinci ve üçüncü kuşak tarafından yönetilen Türkiye’nin örnek bir aile şirketi modelidir. Jant ve aküde marka yarattık. Jant üretiminin temelleri ilk defa 1968’de atıldı. İlk akü fabrikamız 1984’te kuruldu. Brezilyalı Maxion ile jantta uzun yıllara dayanan ortaklığımızla örnek bir iş modeli sürdürüyoruz. Japon akü devi GS Yuasa ile 2015 yılında ortaklığa imza attık. GS Yuasa ile önemli bir know-how’a sahip olduk. Yuasa markalı aküler artık Manisa’daki fabrikamızda üretiliyor. Jantta da aküde de tüm dünyada büyük markalara üretim yapıyoruz. Türkiye’deki üretimimizin yüzde 67’sini 80’den fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Türkiye’de otomotiv yan sanayinin en büyük firmaları arasında yer alıyoruz. ISO ve TİM’in ilk 500 şirket sıralamasında yer alan 3 firmamız var; İnci GS Yuasa, Maxion Jantaş ve Maxion İnci. İş dünyasında bugüne kadar önemli başarılara imza attınız. İş hayatınızda yakaladığınız

başarıyı neye borçlusunuz, başarınızın sırrını açıklar mısınız? Aslında her şey ailede başlıyor. Kadınların iş hayatından uzak tutulmadığı aksine işin tam merkezinde yer aldığı bir ailede doğdum. Çalışmak, bir köşesinden işe katılmak hepimizin hayatının doğal bir parçasıydı. Böyle bir ortamda büyüyüp çalışmamayı düşünemezsiniz. Farkında olmadan iş dünyası içinde yetişiyorsunuz ve bakış açınız buna göre şekilleniyor. Ben üniversiteden mezun olup ilk işe başladığımda, dedem kolunu omzuma atıp beni bir departmana götürdü, “Buyurun” dedi, “Eti sizin kemiği benim. Başlayın yetiştirmeye”. Yani hemen bir müdürlük ve altıma araba verilmedi. Fabrika servisleri ile gidip

geldim işime, izin kağıdı ile izin kullandım. Zarf içinde maaşımı alıp, departmanca ortak kullanılan bilgisayardan işlerimi yaptım. Zamanla, çalışarak, başararak, hatalar yaparak ama hep dedemden ve ailemizin diğer çalışan üyelerinden görerek öğrendim. Benim için bir diğer önemli adım, 8 yıl jant grubumuzun İK departmanında çalışmam oldu. Böylece global bir şirketin İK politikalarını yakından tanıma ve uygulama şansı elde ettim. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Nasıl bir eğitim gördünüz, iş hayatına ne zaman başladınız? İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun

“ÇOK SAĞLAM BİR AİLE ANAYASAMIZ VAR” Uyguladığınız ‘yönetim’ ve ‘sürdürülebilir büyüme’ stratejilerinizin şirketinizin büyümesine olan yansımalarını özetler misiniz? İnci Holding 65 yaşında, değerleri ve kültürü olan bir şirket. Her şeyden önce çok sağlam bir aile anayasası var. Anayasaya bağlı kalarak, doğru hedefler belirleyip doğru stratejilerle yol aldığınız sürece güvenli sularda ilerlersiniz. Bizim yönetim anlayışımızın temelinde bu bakış açısı yatıyor. Aile anayasamızın varlığı, kurumsal yönetim rehberi ve diğer iç prosedürlerimizin olması da, kurumsallaşma sürecinde büyük değer sağladı. Kişilerden bağımsız olarak, yönetsel süreçlerin aynı çizgide devam edebilmesini sağlamak kurumsallaşma için önemli, bunun araçlarını geliştirerek ve kullanarak kurumsallaşmış oluyorsunuz. “Sürdürülebilirlik”, iş dünyasında başarının kilit sözcüklerinden biri. Ne yaparsanız yapın eğer sürdürülebilir hale getiriyorsanız değer taşıyor. Stratejimiz kapsamında ana hedefimiz sürdürülebilir karlı büyümedir. Odak noktalarımız ise pazar ve müşteri güdümlülük, iş geliştirme ve proje yönetimi, iş ve organizasyon mükemmelliği süreçleridir.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 35


KAPAK KONUĞU İnci GS Yuasa ile 200 milyon TL’nin üzerinde yatırım hedefi açıkladık. Planlarımızda değişiklik yok. Türkiye’nin geleceğine duyduğumuz güvenle yatırımlarımızı sürdüreceğiz.

“YATIRIMLARIMIZIN YARISINI TEKNOLOJİYE AYIRACAĞIZ”

oldum. İngiltere’de Montfort Üniversitesi’nde Pazarlama Yüksek Lisansı yaptım. 1995’te Cidaş’ta dış ticaret sorumlusu olarak işe başladım ve 2000 yılında İnsan Kaynakları alanına adım attım. İnci Grubu şirketi Jantaş’ta ve Hayes Lemmerz Türkiye Operasyonları’nda İnsan Kaynakları alanında görev aldıktan sonra 2007 - 2009 yılları arasında İnci Aile Meclisi Başkanlığı, 2007 2015 yılları arasında ise İnci Holding Yönetim Kurulu üyeliği yaptım. 2016 yılı Ocak ayından bu yana da İnci Holding’in yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütüyorum. Holding olarak 2016 yılını nasıl geçirdiniz, faaliyet gösterdiğiniz sektörlerde büyüme oranınızı paylaşır mısınız? 2016 yılı hedeflerinize ulaştınız mı? 2016 yılı gerek artan küresel riskler nedeniyle dünya ekonomilerinin kırılganlıklarının arttığı, gerekse ülkemiz ekonomisinin büyümesinin kesintiye uğradığı bir yıl oldu. Faaliyet gösterdiğimiz sektör otomotivle doğrudan ilgili. Dünyada otomotiv üretimi artarsa biz de olumlu etkileniyoruz, azalırsa biz de sonuçlarını yaşıyoruz. Otomotiv sektörü tüm pazarlarda başarılı bir yılı geri bıraktı. Ancak dünya pazarlarının içinde bulunduğu ekonomik ve jeopolitik güçlükler temkinli olmamızı gerektiriyor. Türkiye ekonomisini baskılayan büyüme ve kur gibi önemli başlıkların etkisini her

36 •

w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix

şirket gibi biz de yaşıyoruz. Yine de Türk Lirası’nın önemli değer kayıpları yaşadığı 2016 yılında toplam satışlarının yüzde 67’sini yurtdışı satışlar oluşturan grubumuz, 2016 yılının sonu itibarıyla geçmiş 10 yıllık dönemde yıllık ortalama yüzde 15 oranında büyüdü.

“BU YIL 65. YAŞIMIZI KUTLUYORUZ” Holding olarak 2017 yılına yönelik büyüme ve yatırım hedeflerinizden bahseder misiniz? 2017 stratejimizi grup şirketlerinde sürdürülebilir büyümenin devamlılığı ve verimlilik odaklı çalışmalar üzerine yoğunlaştırdık. Bu yıl 65. yaşımızı kutluyoruz. İnci Holding 65 yıldır kesintisiz üreten, Türkiye ekonomisi için değer yaratan, üretiminin yüzde 67’sini 80’in üzerinde ülkeye ihraç eden bir şirket. Akü ve jant üretimimizle ağırlık olarak otomotiv yan sanayindeyiz. Ekonomilerin lokomotifi durumundaki otomotivin yan sanayi için üretim yaptığımız gibi ihracat gücümüzle de uluslararası pazarlarda rekabet ediyoruz. İlk önceliğimiz, yüzbinlerce kişiye doğrudan ya da dolaylı istihdam sağlayan ve küresel markalara hatasız üretim yapan bir sektörün sürdürülebilirliğini sağlamak ve üretimlerimizle bu sektöre ciddi katkıda bulunmaya devam etmek.

Ar-Ge ve inovasyon anlamında yaptığınız çalışmalar nelerdir? Ne kadarlık bütçe ayırıyorsunuz? Otomotiv endüstrisine paralel olarak akü sektörü teknolojinin hızlı gelişiminden etkileniyor. Yeni nesil araçların artan elektrik ihtiyaçları ile birlikte akünün önemi de giderek artıyor. Günümüzün kurşun asit aküleri de güçlendirilerek kendi içinde gelişimlerini devam ettiriyor. Yeni nesil araçlara yönelik mikrohibrit, start stop aküler ile birlikte uzun ömürlü enerji depolamaya yönelik endüstriyel tip aküler ve bu akülere yönelik akü yönetim sistemleri gibi yenilikçi projeler üzerinde Ar-Ge faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Açıkladığımız 5 yıllık yatırım planındaki 200 milyon TL yatırım rakamının yüzde 50’sini teknoloji gelişimi alanında kullanacağız. Otomotiv, UPS (Kesintisiz güç kaynağı) ve Telekom alanlarında kullanılan aküleri en yüksek kalite standardı ile geliştirmeyi işimizin merkezinde tutuyoruz. İnci Holding olarak akü ve jantta Ar-Ge çalışmalarımızı bu farkındalık ile yürütüyoruz.

“SOSYAL SORUMLULUK AİLECE ÖNEM VERDİĞİMİZ BİR ALAN” Biraz da sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz? Sosyal sorumluluk ailece önem verdiğimiz ve büyük hassasiyetle üzerinde durduğumuz bir alan. Üstlendiğimiz tüm projelere yüreğimizle katılıyoruz.


KAPAK KONUĞU Cevdet İnci Eğitim Vakfı (İNCİ VAKIF) isimli eğitim vakfımızın temeli 1985 yılında kurucumuz Cevdet İnci tarafından atıldı. Toplumsal gelişmeye katkımızı ve sorumluluğumuzu İNCİ VAKIF aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar toplamda 3 bin 730 öğrenciye burs imkanı sağladık. Yine 2012 yılında İnci Vakıf çatısı altında kurulan İnci Akademi, iş dünyasının gelişimine ve şirketlerin büyümesine katkı sağlayacak sürdürülebilir bir başarı için, eğitimi ve gelişime önem veriyor ve yatırım yapıyor. Bu bakış açısıyla, İnci Akademi sadece kendi çalışanlarına değil, iş dünyasının gelişimine, şirketlerin büyümesine katkı sağlayarak kurumsal bir akademi olmayı hedefliyor. İnci Akademi 2016 yılında 95 farklı konu başlığı ile bin 940 kişiye ulaştı. Toplamda ise 5 binden fazla kişiye ulaşıldı. Özellikle genç girişimcilere tavsiye ve önerileriniz neler olacak? Gençler nasıl hareket ederlerse başarıya ulaşabilir? İşsizlik rakamı yüzde 11’in üzerinde. Genç işsizliğinin payı daha yüksek. Her yıl üniversitelerden 600-700 bin genç mezun olup iş aramaya başlıyor. İyi bir eğitim ve kariyer planı öncelikli başlıklar ama iş dünyası artık sadece CV’lere bakıp karar vermiyor. Yaratıcılık mesela aranan bir kriter. İyi iletişim kurma yetene-

ği çok önemli. Girişimcilik bir ruh, kendine güvenle de çok ilgili. Dil bilen, iyi eğitimli, özgüvenli, ile-

tişim gücü yüksek, dünyada olup bitenlerle ilgili, çevreye duyarlı gençler tüm iş dünyasının tercihi.

“SEYAHAT TUTKUNUYUM” Hobileriniz var mı? Kültürel ve sanatsal faaliyetlere vakit ayırabiliyor musunuz? Hangi kitapları okuyor, ne tür filmler izliyorsunuz? Ailenize vakit ayırabiliyor musunuz? Haftada en az 4 gün birer saat spor yapmaya çalışıyorum. Hava güzelse akşam yemeğinden önce veya sonra yürürüm, kötüyse spor salonuna gider, saati uygunsa bir grup dersine katılırım, uymazsa da ağırlık çalışırım. Seyahat tutkunuyum. Sürekli bir seyahat planım vardır. Seyahatlerimi oldukça ayrıntılı ve çok öncesinden planlarım. Ailece golf oynamayı seviyoruz. Senede 1-2 defa Antalya’ya golf oynamaya mutlaka gideriz. Bir de el işini çok severim, özellikle kışın soğuk günlerinde şömine başında büyük keyif alıyorum.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 37


KAPAK KONUĞU

38 •

w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix


KAPAK KONUĞU

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 39


OTOMOTİV

AUTOSHOW 2017’DE

GELECEĞE YAKINDAN BAKIN Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan İstanbul Autoshow 2017 için artık sayılı günler kaldı. Bugünün ve geleceğin otomobil teknolojilerinin sergileneceği “İstanbul Autoshow 2017-Geleceğe Yakından Bakın”da, Türkiye’de faaliyet gösteren ve ODD bünyesinde yer alan otomotiv markalarının yanı sıra, teknoloji, inovasyon, bilişim, aksesuar ve yan sanayi firmaları, sivil toplum örgütleri ve basın kuruluşları yerlerini alıyor.

EN SON OTOMOTİV VE TEKNOLOJİ TRENDLERİ İstanbul Autoshow 2017, katılımcılarını bugünün ve yarının teknolojileriyle buluşmaya çağırıyor. “Ge-

40 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

İstanbul Autoshow 2017, “Geleceğe Yakından Bakın” temasıyla 21 Nisan’da TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açıyor. Fuar, 30 Nisan’a kadar açık kalacak. leceğe Yakından Bakın” temasının belirlendiği bu yılki fuarda, otomobil firmalarının yanı sıra, teknolojiye yatırım yapmış, bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin de önemli gösterileri olacak. “Entegre İletişim Çözümleri”, “Otonom Sürüş”, “Çevreci” ve “Akıllı Araçlar” gibi konularda yenilikler İstanbul Au-

toshow 2017’de sergilenecek ve ziyaretçiler yakın gelecekte hayatlarına dahil olacak bu konuları deneyimleme fırsatını da yakalayacaklar. İstanbul Autoshow 2017’de otomobiller ve mobil cihazlar arasında akıllı çözümler sunan teknolojilerin büyük bir ilgiyle takip edilmesi bekleniyor. Hayatımızın artık bir parçası olan akıllı telefonlar, tabletler ve mobil internet kullanımının, otomobiller ile entegrasyondaki son gelişmelere İstanbul Autoshow 2017’de şahit olunacak. Dünya otomotiv gündeminin en popüler maddelerinden biri olan otonom sürüş, İstanbul Autoshow 2017’nin ana konularından biri oluyor. Kendi kendine gidebilen otomobiller, yakın gelecekte hayatlarımıza dahil olacak. Mevcut modellerde yarı-otonom sürüş teknolojileri sunuluyor ve bu araçların pek çoğu İstanbul Autoshow 2017’de sergilenecek. Aynı zamanda İstanbul Autoshow 2017’de çevreci özellikleriyle öne çıkan elektrikli ve hibrit otomobiller müşterilerin beğenisine sunulacak.



OTOMOTİV

“CROSSOVER SERİSİ İLK KEZ MÜŞTERİLERLE BULUŞACAK”

Renault’dan

Autoshow’da yeni modeller

Renault Mais Genel Müdür/ CEO’su Dr. Berk Çağdaş, “Renault olarak İstanbul Autoshow’da üç modelin Türkiye ilk gösterimini gerçekleştireceğiz: Yeni Koleos, yenilenen Captur ve Yeni Espace” diye konuştu.

R

enault Mais Genel Müdür/ CEO’su Dr. Berk Çağdaş, İstanbul Autoshow’un kendileri için 2017 yılının en önemli etkinliklerinin başında yer aldığını söyleyerek, “Renault ve Dacia markalarıyla katılaca-

42 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

ğımız organizasyonda, markalarımıza ait gelişmeleri müşterilerimizle paylaşıyor olacağız. Teknolojinin gelişimiyle birlikte dijital iletişim günümüzde artık etkin kullanılıyor. Markalar reklamlarını, yeniliklerini Facebook, Twitter gibi digital mecralardan da paylaşıp tüketiciye ulaşabiliyor. Ancak müşteriye dokunmak anlamında Autoshow’un markalarımız için önemli bir konsept olduğunu düşünüyoruz. Markalarımıza ait inovasyon ve yeni teknolojileri müşterilerimizin deneyimleyebildiği bir organizasyon” dedi.

“TREZOR, EN İLGİ ÇEKECEK MODELİMİZ OLACAK” İstanbul Autoshow’da Renault standında konsept model olan Trezor’un

Autoshow ile birlikte Renault’nun crossover serisini müşterileriyle ilk kez buluşturacaklarına değinen Çağdaş, “Kadjar’dan sonra Koleos ve yenilenen Captur ile Renault markası eksiksiz bir crossover ürün yelpazesine sahip oluyor. Yeni KOLEOS SUV satışlarının yükseldiği pazarlara yönelik olarak Renault’nun lüks otomobil vizyonunu bünyesinde barındırıyor. Yeni Koleos, D-segmenti bir SUV’dan beklenen her şeyi sunuyor. Avrupa’nın en çok satan şehirli crossover’ı olan Renault Captur ise yeniden yaratıldı ve daha sıra dışı bir stil ve ileri teknolojilerle müşterilerimizin ilgisini çekecek. Müşterilerin beklentileri doğrultusunda adeta yeniden yaratılan Espace ise büyük crossover’lar ile özdeşleştirilmiş özellikler ve göz alıcı bir tasarıma sahip” şeklinde konuştu. Çağdaş, şöyle devam etti: “Renault standında Talisman, Megane Sedan&HB, Kadjar, Clio HB sergileyeceğimiz diğer modeller arasında yer alıyor. 400km menzile sahip elektrikli Zoe ve Twizy, markamızın inovasyon alanındaki vizyonunu gözler önüne seriyor. Motorsporları tutkunlarını da unutmadık tabii ki.. standımızda F1 Show car da yerini alıyor. Dacia’nın her ihtiyaca yönelik zengin ürün gamı da müşterilerle Autoshow’da buluşacak. Markanın ilk otomatik vites modeli olan Duster EDC, Sandero Easy-R (yarı otomatik), Logan MCV, Lodgy Stepway ve Dokker Stepway Dacia standında yer alacak modeller arasında.”

şüphesiz en ilgi çekecek modelleri olacağı bilgisini veren Çağdaş, “Trezor, yeni Renault tasarım anlayışının izlerini taşıyor: sıcak, yalın ve duygu dolu hatlar… Ayrıca markanın gelecekteki modelleri açısından tasarım ve teknolojilerine ait ipuçları veriyor. Renault olarak İstanbul Autoshow’da üç modelin Türkiye ilk gösterimini gerçekleştireceğiz: Yeni Koleos, yenilenen Captur ve Yeni Espace” diye konuştu.



OTOMOTİV

İstanbul Autoshow 2017 Fuarı’nda birçok yeni model görücüye çıkıyor. Mercedes-Benz, İstanbul Autoshow 2017 Fuarı’na ise iddialı modellerle katılıyor.

MERCEDES-BENZ’DEN

ISTANBUL AUTOSHOW ÇIKARMASI

44 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


OTOMOTİV

M

ercedes-Benz’in İstanbul Autoshow 2017 Fuarı’nda sergileyeceği modeller:

E 220 d Coupé: Etkileyici coupé gövde orantıları, heyecan uyandıran tasarım ve uzun yol konforu sunan dört kişilik yaşam alanıyla yeni E-Serisi Coupé, zarafet ve alışagelmiş Gran Turismo karakteristiğini ileri teknolojiyle bir arada sunuyor. Yeni E-Serisi Coupé, kapsamlı akıllı telefon entegrasyonu, geniş ekranlı dijital kokpit ve isteğe bağlı olarak kısmi otonom sürüş imkânı sunan yeni sürüş destek sistemleri de dahil E-Serisi ailesinin sahip olduğu bütün gelişmiş elektronik sistemleri de bünyesinde barındırıyor. Düşük emisyon değerlerine sahip güçlü motorlar ve adaptif amortisörlere sahip konforlu süspansiyon sistemi sportif ve atak bir sürüş deneyimine olanak tanıyor.

GLC 350 e Coupé (Plug-In Hybrid): GLC 350 e Coupé, Mercedes-Benz ürün gamı içinde orta boy SUVCoupé olarak konumlandırılan ve tüm Mercedes-Benz modellerinde olduğu gibi üstün güvenlik, son teknoloji sürüş yardımcı sistemleri ve sportif tasarım gibi özellikleriyle öne çıkıyor. GLC Coupé’de öne çıkan özellikler standart olarak sunulan sportif süspansiyon sistemi, geri bildirimi yüksek, direkt çalışan hassas spor direksiyon sistemi, DYNAMIC SELECT, sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi 4MATIC ve 9G-TRONIC isimli dokuz ileri oranlı otomatik şanzıman. Tüm bu özellikler konfordan ödün vermeden atak ve sportif bir sürüşü beraberinde getiriyor. Mercedes-Benz GLC 350 e 4MATIC Coupé ile atak sürüş özelliklerini

düşük tüketimi ve emisyon değerleriyle bir arada sunan, 2.0 litre hacminde benzinli motor ile elektrik motorunu bir arada kullanan bir prizden şarj edilebilen hibrit versiyon da sunuluyor. 320 PS (235 kW) toplam sistem gücüyle 235 km/sa maksimum hıza ulaşan sportif karakterli SUV 59-64 g CO2/km karma emisyon değeriyle sınıfının en iyi değerine imza atıyor. 30 km menzile kadar sadece elektrik enerjisiyle ve bununla birlikte sıfır emisyonla yol alabilen elektrikli model, Boost özelliğiyle gerektiğinde 5,9 saniyede 0-100 km/s hızlanmasını tamamlıyor.

E 220 d Coupé: Etkileyici coupé gövde orantıları, heyecan uyandıran tasarım ve uzun yol konforu sunan dört kişilik yaşam alanıyla yeni E-Serisi Coupé, zarafet ve alışagelmiş Gran Turismo karakteristiğini ileri teknolojiyle bir arada sunuyor. Yeni E-Serisi Coupé, kapsamlı akıllı telefon entegrasyonu, geniş ekranlı dijital kokpit ve isteğe bağlı olarak kısmi otonom sürüş imkânı sunan yeni sürüş destek sistemleri de dahil E-Serisi ailesinin sahip olduğu bütün gelişmiş elektronik sistemleri de bünyesinde barındırıyor. Düşük emisyon değerlerine sahip güçlü motorlar ve adaptif amortisörlere sahip konforlu süspansiyon sistemi sportif ve atak bir sürüş deneyimine olanak tanıyor.

E 220 d 4MATIC All-Terrain: E-Serisi All Terrain modelinin ilk gösterimi 2016 Paris Otomobil Fuarı’nda yapıldı. Arazi sürüşü odaklı tasarım detaylarıyla E-Serisi ürün gamını tamamlayan All Terrain güçlü ve sağlam bir görünüm sunarken, aynı zamanda Estate modelinden de ayrışıyor. Station wagon otomobillerin pes ettiği yollarda, yerden yüksek yapısı ve

standart olarak sunulan dört tekerlekten çekiş sistemi 4MATIC ile sorunsuz bir şekilde yoluna devam ediyor. Mercedes-Benz E-Serisi All-Terrain 2017 yılının ilkbaharında satışa sunulacak.

Mercedes-AMG GT R: Sık çam ormanıyla çevrili sarp dağ yolundan geçtiği için “Yeşil cehennem” olarak adlandırılan, Almanya’daki Nürburgring yarış pistinin en zorlu kulvarı Kuzey kısmında geliştirilen, MercedesAMG’nin süper spor otomobili yeni Mercedes-AMG GT R sürücüsüne yarış pisti deneyimi yaşatıyor. Motorsporları teknolojisinin en üst seviyede entegre edildiği yeni Mercedes-AMG GT R, ön aksın arkasında konumlandırılan 585 BG/430 kW gücündeki V8 silindirli çift turbo beslemeli motor, gelişmiş yürüyen aksam, yeni aerodinamik unsurlar ve zekice uygulanan hafif yapı prensibi son derece dinamik sürüş özelliklerini beraberinde getiriyor.

Maybach Vision 6: 2016 Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtımı yapılan Vision Mercedes-Maybach 6 önemli bir yenilik olarak öne çıkıyor. Aero-Coupé’nin görkemli zamanlarına gönderme yapan 2+2 kişilik otomobil, bu geleneği bir anlamda geleceğe taşıyor. Klasik tasarım öğelerini abartılı bir şekilde yeniden yorumlayan coupe aynı zamanda Mercedes-Benz’in duyusal yalınlık tasarım felsefesine sadık bir yapı sergiliyor. Yaklaşık 6 metre uzunluğa sahip olan Vision Mercedes-Maybach 6 bir elektrikli otomobil olarak tasarlandı. Elektrikli motor 750 PS (550 kW) güç üretirken aracın altına gizlenen ince bataryalar 500 km’lik bir menzil sağlıyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 45


OTOMOTİV

IVECO’DAN DAILY HI-MATIC Iveco Türkiye’den yapılan açıklamada, araçla ilgili şu bilgilere yer verildi:

MÜKEMMEL SÜRÜŞ KEYFİ Sürücüsüne en yüksek konforu garanti eden 8 ileri otomatik vitesli Yeni Daily Hi-Matic, yüksek verimlilik ve düşük maliyet sunuyor. Iveco ailesinin yeni ürünü Yeni Daily Hi-Matic’in 8 ileri otomatik şanzımana sahip olması onu sınıfında özel bir yere taşıyor. Sahip olduğu 8 ileri otomatik şanzıman özelliği Yeni Daily Hi-Matic’in çok yönlülük standartlarını yükseltiyor, verimliliğini artırıyor, maliyetini düşürüyor ve sürücüsüne en yüksek konforu garanti ediyor.

YÜKSEK VERİMLİLİK, MAKSİMUM KONFOR Dünyanın önde gelen otomotiv markaları da artık araçlarında 8 ileri otomatik şanzıman kullanmaya başladı. Yeni Daily Hi-Matic’teki bu yeni nesil şanzıman, sürücünün trafiğe ve sürüş koşullarına odaklanmasını sağlıyor. Ayrıca ergonomik multifonksiyonel vites kolu aracın konforunu artırıyor.

BAKIM VE TAMİR MASRAFLARI YÜZDE 10 DAHA DÜŞÜK Yeni Daily Hi-Matic, Eco veya Power modları sayesinde çok yüksek yakıt tasarrufu garantisi veriyor. Eco modu yumuşak ve düşük hızda vites değişikliğini sağlayarak araçta, konfor ve düşük yakıt tüketimi sağlıyor. Power modu ise yüksek

46 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Iveco’nun 2016 yılındaki en büyük yatırımı, sınıfında tek 8 ileri otomatik vitese sahip olan Daily Hi-Matic’in tanıtılması ve satışı oldu.

hızlarda hızlı vites değişimi sağlayarak gelişmiş bir sürüş performansı sunuyor. Kendinden uyarlamalı vites stratejisiyle yeni vites kutusu 200 milisaniyeden daha kısa sürede yumuşak bir şekilde doğru vitese geçiyor ve aracın günlük kullanımını harika bir hâle getiriyor. Yeni Daily Hi-Matic’te manuel vitese oranla bakım ve tamir masraflarında yüzde 10’a varan indirim uygulanıyor. Sağlamlık göz önünde bulundurularak yapılan Yeni Daily’deki tasarımsal çözümler motoru ve vitesi daha az bakım gerektirecek biçimde koruyor. Yeni Daily Hi-Matic’in 205 beygire ve 470 Nm torka erişebilen oldukça fazla sayıda motor seçeneği bulunuyor. Yokuş kalkışları daha kolay hale getirmek için standart olarak tüm Yeni Daily’lerde sunulan Hill Holder (yokuşlarda aracın geriye kaymasını engelleyen sistem) sisteminin de desteği ile sürücüler hiç sorunla karşılaşmıyor.



OTOMOTİV

DESTİNO LIMOUSINE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR

dedi.

rollü büyüyor. Haziran ayının sonrasında yatırım planımız var. 10-15 aracı daha filomuza dahil etmeyi planlıyoruz. Binek araçlardan otobüse kadar tüm araç segmentlerinde hizmet veriyoruz. Araçlarımızın tümü Mercedes marka. Her arabanın kendine göre özelliği var. Araç ne kadar küçükse o kadar VIP oluyor. Destino Limousine olarak oldukça dakikiz. Araç kaçta isteniyorsa 15 dakika önce aracımız orada hazır bulunuyor. Eğer misafirimiz bizden kaynaklanan sebeplerle uçağını kaçırırsa, bir sonraki uçağa kendimiz bileti alıp misafirimizi göndeririz. Araç arızası olduğunda da misafirimize aracın arızalandığını, yeni aracın ne kadar zamanda kendisine ulaşacağını kesinlikle haber veriyoruz.

bizden istenen hizmet yerine getirilsin. 7/24 hizmet veriyoruz. En önemli prensibimiz; hizmet kalitemize güveniyoruz. Müşteri memnuniyetine çok önem veriyoruz. En güvendiğimiz özelliğimiz; samimiyetimiz. Hiçbir zaman fırsatçı olmadık. Her geçen gün kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Araçlarla ve araç içi hizmetlerimizle ilgili her geçen gün kendimizi geliştiriyoruz. Bütün müşterilerimizin bizden memnun olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. Yaz ya da kış aylarında fiyatlarımızda herhangi bir değişiklik olmuyor. Fiyatlarımız standarttır, yıldan yıla değişir. Fiyatlarımıza son iki yıldır zam yapmadık.

Şoförlerinizi istihdam ederken nelere dikkat ediyorsunuz? Eğitim programlarınız var mı? Şoförlerimiz defansif şoför eğitimlerine sahipler. Tüm şoförlerimiz güvenli sürüş eğitimi almış kişilerden oluşuyor. Onun dışında Ulaştırma Bakanlığı’nın istediği SRC belgesi ve psikoteknik belgesi gibi belgelere sahip olunması gerekiyor. Yabancı dil bilgisini standart özellik olarak arıyoruz. Yani kadromuza güveniyoruz, kadromuzu yaklaşık 5 yılda oluşturduk, personel sayımız 15. Şoförlerimizi işe alırken sürüşlerine bakıyoruz, araçları nasıl kullanıyorlar, trafikte geriliyorlar mı, bunlar bizim için çok önemli etkenler.

Destino Limousine Genel Müdürü Vahit Kaşdemir, “2017 yılında filomuzdaki araç sayısını artırarak filomuzu büyütmeye çalışıyoruz ama öncelikli hedefimiz mevcut filomuzu korumak. Yeni iş anlaşmaları yapıyoruz. Destino Limousine gün geçtikçe büyüyor, ama kontrollü büyüyor”

D

estino Limousine olarak iş dünyasına VIP ulaşım ayrıcalığı sunuyorsunuz. Destino’yu sektördeki diğer firmalardan ayıran, farklı kılan özellikler nelerdir? Destino Limousine olarak öncelikle bütün personelimiz özveriyle çalışıyor. Araçlarımıza binen tüm misafirlerimizin iyi hizmet alması bizim için en önemli unsurlardan bir tanesi. Ulaşılabilirliği kolay bir firmayız. Belli bir güne kadar araç istek rezervasyonlarını kabul ediyoruz ama çok ani bir araç isteğinde kesinlikle geri çevirmiyoruz. Yeter ki

48 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Sahip olduğunuz araç filonuzun büyüklüğü ne kadar? 2017’de filo yatırımı yapmayı düşünüyor musunuz? Araçlar müşterilerinize ne gibi konfor ve ayrıcalıklar sağlıyor? 2017 yılında filodaki araç sayısını artırmaya ve filoyu büyütmeye çalışıyoruz ama öncelikli hedefimiz mevcut filoyu korumak. Yeni iş anlaşmaları yapıyoruz. Yani Destino gün geçtikçe büyüyor, ama kont-

Müşterilerin araç seçme şansı var mı? En çok hangi modeller tercih ediliyor? En çok tercih edilen araçlar Mercedes Vito. Yolcu kapasitesine göre değişiyor. Eğer misafirler kalabalıksa Vito’dan bir üst segmente yönlendiriyoruz. Tabi Mercedes Vito’nun konforu daha bir başka oluyor.



OTOMOTİV

Estepe’den yeni web ve mobil çözümleri Estepe Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü E. Sebahat Tepe, yeni web ve mobil çözümleri geliştirdiklerini belirterek, “2016’yı yeni çözümlerle yoğun ve verimli geçirdik” diye konuştu.

E

stepe Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü E. Sebahat Tepe, 2016’yı yeni çözümlerle çok yoğun ve verimli geçirdiklerini söyleyerek, “Büyüyen şirketimizin ve ekibimizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek, bizi temsil edebilecek daha merkezi bir noktaya ofisimizi taşıdık. Yeni ofisimizde müşterilerimize düzenli eğitimler veriyoruz, kullanıcı yetkinliklerini artırıp farklı firmalardan aynı işi yapan ekipleri bir araya getirerek iş süreçlerinde bilgi akışı sağlayıp sinerji oluşturuyoruz. Diğer yandan, müşterilerimizin fikirleri, önerileri, ihtiyaçlarına istinaden yeni ürün ve çözümler

50 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

ürettik. Özmal/Ticari Filo Yönetim Sistemi projesini hayata geçirdik. Ayrıca Filo Kiralama Sistemi’ne entegre yeni ürünler geliştirdik” dedi. Yeni projeleri olan Estepe FYS Web’in kiralama firması olmadığı halde kendi özmal binek ve ticari araçlarını yöneten firmalar için webde çalışan filo yönetim sistemi olduğu bilgisini veren Tepe, “Burada ilk müşterimiz Sütaş, artık tüm ticari, binek araç, iş makinası ve ekipmanlarının yakıt, zimmet, trafik ceza, servis, lastik, poliçe gibi operasyonel ve finansal işlemlerini, şirket ve bölge bazlı olarak ülke çapında 40 ayrı lokasyonda Estepe FYS Web ile takip ediyor” diye konuştu.

ESTEPE FKS MOBİL Tepe, sözlerine şöyle devam etti: “Estepe FKS Mobil ile kiralama firmaları müşterilerine mobil cihazlardan ek hizmetler sunuyorlar. Bu uygulama Filo Kiralama Sistemi’ne entegre çalışıyor, kiralık araç sürücüleri mobilden servis bakım/onarım talebi açma, lastik talebi oluşturma, km bildirimi, mobil kaza kaydı, yol yardım talebi ya da herhangi bir sebeple filo ekibi ile temasa geçebiliyorlar.

Estepe FKS Web Müşteri Portalı’nda müşterilerimiz Estepe Filo Kiralama Sistemi’ne entegre çalışan web sayfası ile müşterilerine kısıtlı bir web erişimi açıyorlar. Bu uygulama ile kiralama müşterileri kullandıkları araçların bilgilerini, kira faturalarını, resimli trafik ceza kayıtlarını ve araçlara ait operasyon kayıtlarını kısıtlı erişim ile görebiliyorlar. Estepe FKS Web SSH ile müşterilerimiz tedarikçilerine, servis proforma faturalarını webden

girebileceği kısıtlı bir web erişimi açıyorlar. Filonun servis proforma faturaları, telefon-mail trafiği yerine servis danışmanları tarafından giriliyor, filo ekibinin ekranında anında görünüyor ve sistem üzerinden onay veriliyor. Araç ve parça resimleri webden yüklenebildiği gibi, taranmış faturada yüklenebiliyor. Bu uygulama ile müşterilerimiz SSH ekibinin iş yükünü azaltıp, tedarikçileri ile daha etkin ve entegre çalışabiliyorlar.”



İSPARK’TAN 10 BİN ARAÇLIK OTOPARK HAMLESİ İstanbul’da yaşanan otopark sorununa çözüm için kolları sıvayan İSPARK, yeni otoparklar açarak araç kapasitesini artırıyor.

3 AYDA 10 BİN KAPASİTE

İ

Advertorial

stanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri ile koordineli bir çalışma yürüten İSPARK İstanbul genelinde otopark kapasitesini artırmak amacıyla yeni otoparkları hizmete açıyor. Yapımı İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri tarafından üstlenilen açık, katlı ve zemin altı otoparklar İSPARK tarafından işletmeye açılıyor.

Üzeri yeşil alan ve çocuk oyun parkları ile donatılan, son teknoloji park sistemleri, modern ve konforlu iç mimarisi, engelli ve bayan sürücülere yönelik pozitif ayrım politikası, elektrikli araçlar için şarj istasyonları, otomatik ödeme sistemleri ve güvenlik sistemleri ile dört dörtlük dizayn edilen otoparklar şehrin hem kalitesini yükseltiyor hem de otopark kapasitesini artırarak İstanbul’a nefes aldırıyor.

2017 Ocak ayından itibaren 10 adet katlı ve zemin altı, 17 adet açık ve 8 adet yol üstü olmak üzere 10 bin araç kapasiteli 35 yeni otopark hizmete açıldı. İSPARK yeni otoparkların yanı sıra teknolojik sistemleri kullanarak mevcut otoparkların kapasitesini de artırıyor. Yarı otomatik, mekanik ve dönme dolap park sistemleri ile bir aracın parklanacağı alandan birden fazla aracın faydalanmasına imkân sağlanıyor. ‘Güvenle Park Güleryüzle Hizmet’ politikası ile kurulduğu günden bu yana bilinen otoparkçılık imajını değiştiren ve otoparkların standartlarını yükselten

İSPARK, 2017 yılına da hızlı bir giriş yaptı. Kendine özgü, hizmet kalitesini önde tutan işletme mantığı ile İstanbul’a yeni otoparklar kazandıran İSPARK yılsonuna kadar kapasite artırımına devam etmek amacıyla çalışmalarına hız kesmeden sürdürüyor. Kentin farklı yerlerinde modern otoparkları hizmete açmaya devam edeceklerini belirten İSPARK Genel Müdürü Nurettin Korkut, “Hizmete sunulan otoparklarda modern bir anlayışla hareket ediyoruz. İstanbul’a kazandıracağımız otoparkların çok fonksiyonlu olması için sistemli bir çalışma yürütüyoruz” dedi.


Sürücülerin araçlarını daha rahat ve kolay park etmelerine imkan sağlayan çevreci tabelalar, gün içinde güneşten aldığı enerjiyi özel bir sistemle depoluyor. Akşam hava karardıktan sonra ışıklı tabelalar, sürücülere park yeri bulmaları konusunda büyük kolaylık sağlıyor.

ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ ÜNİTELERİ İSPARK vasıtasıyla açık ve katlı otoparklarda elektrikli şarj dolum üniteleri kuruluyor. Küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve enerji kaynaklarının hızla tükenmesi nedeniyle her geçen gün önemi artan çevreci araçlara hizmet verecek sistemler 2017 yılında daha da yaygınlaştırılacak.

İSPARK’TAN

ÇEVRECİ PROJELER İSPARK, hayata geçirdiği projeler ile İstanbul’a değer katarken kentin otopark sorununun çözümünde de başrol oynuyor. Teknolojik imkânları kullanarak kapasiteyi artıran, modern ve estetik otoparkları ile görsel açıdan bilinen otopark imajını değiştiren İSPARK, projelerinde çevre faktörünü de ön planda tutuyor.

ÜSTÜ YEŞİL ALAN ALTI OTOPARK İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile koordineli olarak yürütülen yeni otopark projelerinde yeşil alanlar önemli bir faktör olarak göze çarpıyor. Yer altına yapılan yeni otoparkların üstü yeşil alan, spor alanları ve çocuk oyun parkları ile donatılıyor. Aracını İSPARK otoparkına bırakan vatandaşlar otoparkın üstünde spor yapabiliyor, çocuklarını parka götürülebiliyor ve yeşil alanlarda dinlenebiliyor.

GÜNEŞ ENERJİLİ TABELALAR

sorununa çözüm üretmek amacıyla kurulan ve yaptığı çalışmalarla sektörün öncüsü haline gelen İSPARK çevreci projeleriyle de beğeni topluyor.

Çevre bilincinin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla ücretsiz bisiklet parkları hayata geçiren İSPARK “Akıllı bisiklet Kiralama Sistemi” ile de bisikletlerini kullanabilmek için yanlarında taşımak zorunda kalan bisiklet severlere büyük kolaylık sağlıyor. Bisiklet severler artık kurulan bu sistem sayesinde istedikleri İSBİKE istasyonundan bisiklet kiralayabiliyorlar.

100 BİN ARAÇ İÇİN 100 BİN AĞAÇ Türkiye’deki otoparkçılığın mimarı İSPARK, “100 Bin Araç 100 Bin Ağaç” sloganıyla başlattığı kampanya ile 4 yılda 100 bin fidan dikecek. İSPARK ve İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü arasında imzalanan protokol kapsamında her yıl 25 bin fidan dikimi ile devam edecek proje dört yılda tamamlanacak. Sürdürülebilir sosyal ve çevresel projelerle daha temiz ve yaşanabilir bir kent hayal ettiklerini belirten İSPARK Genel Müdürü Nurettin Korkut, “Park Et Devam Et otoparkları, Elektrikli araçlar için kurduğumuz şarj istasyonları, güneş enerjisiyle çalışan otopark tabelaları ve Akıllı Bisiklet gibi insan hayatını ve doğayı koruyan projelerimizi geliştirerek devam ettireceğiz” dedi.

Advertorial

Enerji tasarrufu sağlamak amacıyla otoparklarda pilot olarak başlatılan uygulama hızla devam ediyor. Kent genelinde otopark alanlarında bulunan tabelalar çevreci ve ışıklı tabelalar ile değiştiriliyor.

İstanbul’un otopark

ÇEVRECİ BİSİKLET PROJELERİ


OTOMOTİV

Mothers markasına yaptığımız yatırımı önemsiyoruz

FDN Grubu, ASF Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Fidan, “Renault, Dacia Ford ve Fiat olmak üzere dünyaca ünlü 4 otomotiv markasının Türkiye’deki ana bayiliğini yapıyoruz. 2017 yılı itibariyle Türkiye genelinde bayilikler vereceğimiz ve dünyada 700’den fazla şubesi bulunan Mothers markasına yaptığımız yatırımı oldukça önemsiyoruz” dedi. FDN Grubu, ASF Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Fidan, kuruluş temelleri 1988’de atılan FDN şirketler topluluğunun 500’den fazla çalışanıyla otomotiv, sigorta ve enerji olmak üzere 3 temel alanda faaliyet gösteren kurumsal ve organik yapıya sahip bir grup şirketi olduğunu söyleyerek, “Otomotiv operasyonlarımızı ASF Otomotiv AŞ altında 30 yılı aşkın süredir yürütüyoruz. Renault, Dacia Ford ve Fiat olmak üzere dünyaca ünlü 4 otomotiv markasının Tür-

54 •

kiye’deki ana bayiliğini yapıyoruz. Faaliyetlerimiz arasında araç satışı, 2. el faaliyetleri, satış sonrası servis ve destek, kiralama, estetik, aksesuar satışı gibi hizmetler bulunuyor” dedi.

“DÜNYA MARKALARININ DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜNÜ YÜRÜTÜYORUZ” Europcar International’ın Türkiye Temsilcisi olarak 2002 yılından beri başarı ile hizmet veren ASF Otomotiv olarak 2014 yılında ‘dünyanın yeni, düşük büt-

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

çeli araç kiralama şirketi’ mottosu ile kiralama yapan Interrent’i bünyelerine kattıklarını belirten Fidan, “2. el araç satış hizmetlerini ise Carros markası altında kurumsal güvence mottosu ile 2013 yılından beri sürdürüyoruz. Türkiye’de modifiye konusundaki ilk profesyonel çalışmaları yapan FT Tuning’i ise 2007’de markalarımız arasına ekleyerek dünyanın önde gelen KW, Vossen, RaceRoom, AP, ST, Navitech, Mothers gibi pek çok dünya markasının distribütörlüğünü yürütüyoruz” diye konuştu.

“2016’DA MOTHERS’IN TÜRKİYE TEMSİLCİSİ OLDUK” 2016 yılının sonunda FT Tuning şirketiyle distribütörlüğünü üstlendikleri dünyaca ünlü oto bakım ürünleri üreten Mothers

markasının Türkiye temsilcisi olduklarına değinen Fidan, şöyle devam etti: “2017 yılı itibariyle Türkiye genelinde bayilikler vereceğimiz ve dünyada 700’den fazla şubesi bulunan Mothers markasına yaptığımız yatırımı bu kapsamda oldukça önemsiyoruz. Mothers ürünleri, silikonsuz doğal Karnauba bitkisi baz alınarak hazırlanan doğal içerikleri kullanarak araca zarar vermeden en iyi bakımı sağlıyor. Ürün gamında, Mothers’ın araç bakım ve onarım için ürettiği en kaliteli ürün markası California Gold ile profesyonel bakımdan tutun, araç sahiplerinin kendi başlarına uygulayabilecekleri boya bakım, temizleme, onarım ürünlerini de içeren geniş bir ürün yelpazesini kullanıcılarımızın beğenisine sunuyoruz.”


OTOMOTİV

İpragaz ve GO Petroleum Istanbul 2017’ye damgasını vurdu İpragaz ile GO, alanındaki en önemli uluslararası platform olan Petroleum Istanbul 2017’de yine ilginin odağında yer aldı. Bir yanda GO’nun yer aldığı, diğer yanda ise İpragaz Otogaz ve Prins gibi önemli markaların sergilendiği, büyüklüğü 800 metrekareye yaklaşan stand, fuarın ilk günü itibari ile en çok ziyaret çeken standlardan biri oldu. İpragaz CEO’su Selim Şiper, “56 yıl önce bize ‘Mavi Dev’ lakabını kazandıran LPG ile başlayan İpragaz’ın kurumsal yolculuğuna, daha sonra sırasıyla LNG, elektrik ve akaryakıt katıldı. Bugün İpragaz, öncelikli ihtiyaç olan 4 temel enerji segmentini de çatısı altında bulunduran yegane şirket konumunda. İpragaz, yarım asrı aşan bir süreçte, öncülük ve yaratıcılık yaklaşımı ile kimi pazarları kuran, girdiği pazarları da müşteriler ve sektör açısından geliştiren bir misyon üstlendi ve bu tavrını sürdürmeye kararlı. Bununla birlikte bugün ‘kalite’ ve ‘güven’ ile anılan İpragaz, bu süreçte ne pahasına olursa olsun hep sözünü tuttu. Bugün İpragaz, alanlarında öncü birçok markayı bünyesinde barındıran bir çatı kuruluş. Tüm Türkiye’de adeta sokak sokak, mahalle mahalle yaygın yaklaşık 4 bin 500 bayiden oluşan ağımızla, geçmişte olduğu gibi bugün de sözümüzü tutmaya devam ediyoruz. Yarınlarda da sözümüzün arkasında olmaya devam edeceğiz. İpragaz, Türkiye’nin her noktasında ve her koşulda enerjinin en büyük güvencesidir” dedi.

Aston Martin’in iki otomobili Cenevre’de görücüye çıktı

A

ston Martin, göz alıcı iki otomobilini ilk kez 87. Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda tanıttı. Aston Martin ile Red Bull İleri Teknolojiler arasındaki süregelen işbirliğinin ürünü olan AM-RB 001, teknolojik yenilikle büyüleyici ayrıntılara sahip tasarımın aynı araçta birleşerek ortaya kelimenin tam anlamıyla modernliği yansıtan bir hiper otomobil çıkarmasının en iyi örneği olarak dikkat çekiyor. Aston Martin, son olarak Q by Aston Martin kişiselleştirme hizmetinin daha da güçlendirilmiş hali “Q by Aston Martin-Collection” isimli koleksiyonunu da Cenevre’de katılımcıların dikkatine sundu. Aston Martin, kişiselleştirme hizmetini daha da genişleterek ısmarlama spor arabalar sınıfında yeni bir dönemi başlattı. Q by Aston Martin, güçlendirilmiş tasarım ve müşteri etkileşimi düzeyleri sayesinde müşterilere yalnızca kendilerinde bulunan benzersiz bir Aston Martin yaratabilmeleri için sınırsız seçenekler sunan çok katmanlı bir yapıya büründü. “Q by Aston Martin-Collection”; Aston Martin Türkiye distribütörü D&D Motorlu Araçlar ayrıcalığı ile Türkiye’de de satışa sunuluyor. 2012 yılında ilk kez uygulamaya konan Q by Aston Martin, o tarihten bu yana büyük bir değişim geçirdi. Aston Martin Başkan Vekili ve Kreatif Direktör Marek Reichman, “Hizmetimizin temellerini daima güçlendirmeye gayret ettik ve bu sayede hep başarılı sonuçlar aldık. Şimdi de müşterilerimizle daha yakın işbirliği içerisinde çalışıp kişiselleştirme hizmetini bambaşka bir boyuta taşıyoruz” dedi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 55


MAKALE

Atilla Yıldıztekin

Türkiye’de Proje Lojistiği

P

roje Lojistiği lojistik hizmetler içinde fazla göze batmayan, her kuruluş tarafından yapılmayan, ancak gelişme hızı en yüksek olan iş çeşitlerinden birisi. Tanım olarak Proje Lojistiği temel işi taşıma olan, başlangıcı ve bitişi belli, bu süre sonunda tekrar etmeyecek, özel ekipmanlar gerektiren lojistik hizmetler demek. Bir inşaat projesinin makine, teçhizat ve sarf malzemelerinin taşınması, stoklanması ve kullanım süresince takibi, bir fabrika için büyük ebatlı ve ağır malzemelerin taşınması, doğal afet sonrası destek malzemelerinin taşınması ve dağıtımı proje lojistiği kapsamına giren işlerden bazıları. Ülkemizde proje lojistiği konusunda çalışan firmalar ellerinde ağır ve büyük malzemelerin taşınması için lowbed veya kırkayak tipi özel taşıma araçları, bu yüklerin indirme ve bindirmesi için ağır tonajlı yüzer, sabit veya tekerlekli vinçler bulunan kuruluşlardır. Çoğu İstanbul’da faaliyet gösteren bu kuruluşların, projelerin devlet kuruluşları ile ilişkilerinin olmasından dolayı da Ankara’da şube veya büroları bulunuyor. Yaygın bir şube ağına gereksinmeleri yoktur. Hizmetler merkezi olarak yönetiliyor. Proje Lojistiği kapsamına giren işlerin yapılması için özel bir tecrübe birikimi, iletişim, profesyonel iş yapma şekli, özel ekipman parkı, hepsinden önemlisi planlama gerekiyor. Projelerin genellikle birbirinden

56 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

farklı olmaları nedeniyle tecrübenin yaratıcılıkla, teknik ve akademik bilgiyle desteklenmesinde zorunluluk vardır. Lojistiğin temeli olan taşıma işleri için proje lojistiğinde özel ekipmanlar gerekiyor. Ağır ve ölçüleri büyük malzemeler için en iyi taşıma metodu deniz taşıması. Alan, hacim ve ağırlık kısıtlaması olmadan deniz bağlantısı veya nehir yolu ile malzemeler kolaylıkla taşınabilmekte ve limanlarda bulunan yüksek kapasiteli vinçlerle veya limanlara taşınabilen mobil vinçlerle elleçlemeleri yapılabiliyor. Projeye başlanmadan önce yükleme ve boşaltma limanlarında incelemenin yapılması, kullanılacak araçların önceden belirlenmesi şarttır. Limanda elleçlenen malzemeler çok akslı treylerle özel emniyet tedbirlerinin tüm taşıma süresi boyunca alınması koşulu ile karayolu ile ulaşacağı noktaya iletilir. Bu amaçla taşımanın yapılacağı yolun, yükün ağırlık ve ölçülerine göre belirlenmesi gerekir. Yol üzerinde bulunan tünel, köprü, geçit, kavşak, yol eğimi ve yolun durumu önceden etüt edilmeli ve ondan sonra projenin teklifi verilmeli. Proje taşımasında hız ikinci, hatta üçüncü sıraya atılan bir unsurdur. Bu nedenle uzun taşıma süresi boyunca yakıt ikmalinin planlanması, teknik destek ekibi, personel takası, emniyetli konaklama olanaklarının yaratılması gibi hususlar gözden kaçırılmamalı. Bazı proje taşımalarında ilave köprü yapılması, yan emniyet yolu açılması gibi hizmetlerin de yerine getirilmesi gerekiyor. Hava taşımacılığı da proje lojistiğinde kullanılan sistemlerden biridir. Dev Antonov veya Hercules uçakları da kara yolu ile taşınamayacak kadar ağır malzemelerin uzak mesafelere taşınmasında ekonomik olabiliyor. Bu sistemle taşınacak malzemeler için montaj ve demontaj çalışmalarının önceden yapılması ve taşıma kapasitesine uygun modüler ekipmanlar kullanılmalı. Ülkemizde proje lojistiği hizmeti veren kuruluşların bu taşımanın yurt dışı ayaklarında stratejik ortaklarının olması gerekiyor. Ülke sınırları içinde kendi araçları ve ekipmanları ile hizmet sunmalarında ileriye dönük ulusal çıkarımız ve firma hedeflerinin sürekliliği açısından bir zorunluluk vardır. İş yapabilecek araç ve ekipmanları ve de tecrübeleri ayakta kalmaları için kullanacakları destek olacaktır.



LOJİSTİK

Ekol, Slovenya ile Avrupa’da büyümeye devam ediyor

Avrupa’nın en büyük lojistik tedarikçilerinden biri olma hedefiyle uluslararası açılımlarını sürdüren Ekol Lojistik’in son ülke yatırımı Slovenya oldu. Ekol 15. şirketini Slovenya’da kurdu.

Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde, kuruluş ve tescil işlemleri tamamlanan Ekol Slovenya’nın birkaç ay içerisinde operasyonlarına başlayacağını açıkladı. Avrupa’daki hizmet ağlarını geliştirerek, müşterilerine yeni çözümler sunmaya devam ettiklerini söyleyen Musul, “İran, Bulgaristan ve Çekya’nın ardından şimdi de 15. şirketimizi Slovenya’da kurduk. İlk aşamada taşıma-

58 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

cılık çözümleri sunacağımız yapıyı, ilave yatırımlarla destekleyecek ve depomuzu da kısa sürede devreye alacağız. Verdiğimiz hizmetlerin Slovenya pazarındaki müşterilerimizin ve Avrupa ülkelerindeki diğer şirketlerimizin işlerinin de gelişimine büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz” dedi. Ekol Slovenya’nın uzun vadede diğer Avrupa ülkeleri ile arasında intermodal çözümler de sunabileceğini belirten Musul, pazara

yeni ve böylesine iddialı bir şirketin giriş yapmasının Slovenya için de önemli olduğunu ifade etti. Ekol, Slovenya’da ulusal ve uluslararası komple ve grupaj taşımacılık hizmetleri verecek. Ekol müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasiteye sahip çapraz yükleme antreposunu da yakın bir zamanda faaliyete geçirecek. Gümrüksüz depolama ve antrepo hizmetleri sunacak ilk antreponun Ljubljana’da açılması düşünülüyor.



LOJİSTİK

HOPAPORT ‘YEŞİL LİMAN’ OLACAK “DEMİRYOLU BAĞLANTISI YAPILMASI GEREKİYOR” Hopa ile Batum arasında demiryolu bağlantısının yapılması gerektiğinin altını çizen Özer, “Poti Limanı, 1 yılda 8,5 milyon ton yük, Batum Limanı ise 5 milyon ton yük elleçliyor. Demiryolu bağlantısı olduğu için bu limanların kapasitesi daha fazla. En kısa zamanda Hopa ile Batum’u demiryoluyla birbirine bağlamak gerekiyor. Önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte bunun gerçekleşmesini arzu ediyoruz. Ayrıca Cankurtaran Tüneli’nin bu yaz açılarak müşterilerin kullanmasını istiyoruz” diye konuştu.

Hopaport Genel Müdürü Meriç Burçin Özer, son 4 yılda kapasitelerini 2 kat artırdıklarını söyleyerek, “2016’da 850 bin ton yük elleçledik. 2017’de 1 milyon ton yük elleçlemeyi hedefliyoruz. 2017’nin ikinci yarısında ‘yeşil liman’ olacağız” dedi. Hopaport Genel Müdürü Meriç Burçin Özer, Türkiye’de her türlü yüke hizmet verebilen ender limanlardan birisi olduklarını belirterek, “Türkiye’de deniz, hava ve kara sınır kapısına sahip tek limanız. Ayrıca Karadeniz kıyısında en uzun mendireğe sahip limanlardan birisiyiz. 2016’da 850 bin ton yük elleçledik. Son 4 yılda kapasitemizi 2 kat artırdık. 2017’de 1 milyon ton yük elleçlemeyi hedefliyoruz. Somut hedeflerimiz arasında özellikle yük çeşitliliğimizi artırmak yer alıyor. Akaryakıt ve petrol terminalimizi yüzde 100 kapasiteyle çalıştırıp, aktif hale getirmek istiyoruz. Ayrıca 2017’nin ikinci yarısında ‘yeşil liman’ olmayı hedefliyoruz. Yük hacmimizi en az yüzde 15 civarında artırarak Karadeniz’in ilk 3 limanı arasına girmeyi amaçlıyoruz” dedi.

60 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

“2016’DA BİRÇOK PROJEMİZİ TAMAMLADIK” 2016 yılında birçok projelerini tamamladıklarına değinen Özer, “Hopa Limanı’nda geçen yıl, LPG terminali inşaatı tamamlandı. Hopa Limanı’nın LPG ihtisas gümrüğü olmasını bekliyoruz. Ayrıca 2017’de çimento terminalimizi hizmete sokmayı planlıyoruz. 2017’nin başında entegre yönetim sistemleri kapsamında sertifikamızı aldık. Karadeniz Bölgesi içinde yük artış hızı ve oranı olarak en fazla artış yaşanan limanlardan birisiyiz.

Yatırımlarımız devam ediyor” şeklinde konuştu. 2017’de yüzde 15 civarında büyümeyi hedeflediklerini ifade eden Özer, “Hopa Limanı’nı, küçük ölçekli bir liman olmaktan çıkararak, orta ölçekli limanlar kategorisine yani bir üst lige çıkartmayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı. Özer, şöyle devam etti: “En fazla zorluk çektiğimiz konuların arasında maalesef son yıllarda uygulanan veya değişen yönetmelikler ve uygulamalar geliyor. Limana yatırım yapmak daha kolay. Yatırım yapmak için istenen izinler ve belgelerin alınması, yatırımdan daha uzun sürüyor. En fazla bu konuda zorluk çekiyoruz. Diğer bir konu da, maalesef her sektörde olduğu gibi bu sektörde de yetişmiş, kalifiye, iyi eğitimli ve bilgili personel eksikliği. Artvin Çoruh Üniversitesi ile beraber açılmasında etkin olduğumuz Hopa’daki Deniz ve Liman İşletmeciliği Meslek Yüksekokulu sayesinde bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Bu proje; iyi bir özel sektör ile üniversite işbirliğini ortaya koyuyor. Öğrencileri özel sektöre daha hızlı ve uygun bir şekilde hazırlamaya çalışıyoruz.”



LOJİSTİK

Gök-Bora Lojistik’ten Sefa Ezgin’e ‘Yılın Lojistik Profesyoneli’ ödülü “2017 - Yılın Lojistikte Başarı Ödülleri” İstanbul Hilton Bomonti Otel’de sahiplerini buldu. Başarılı çalışmalarından dolayı Gök-Bora Lojistik Pazarlama, Satış, CRM ve Nakliye Satın alma Müdürü Sefa Ezgin, ‘Yılın Lojistik Profesyoneli’ ödülüne layık görüldü. 2. Ekonomi ve Lojistik Zirvesi’nin gala yemeğinde düzenlenen ‘Lojistikte Yılın Başarı Ödülleri’ töreninde, başarılı çalışmalarından dolayı Gök-Bora Lojistik Pazarlama, Satış, CRM ve Nakliye Satın alma Müdürü Sefa Ezgin, ‘Yılın Lojistik Profesyoneli’ ödülüne layık görüldü. 14 kategoride verilen oylama sonucunda, Sefa Ezgin, ödülünü UTA Lojistik Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cem Kaçmaz’ın elinden aldı. Düzenlenen törenden sonra konuşan Sefa Ezgin, “Ekonomi ve Lojistik Zirvesi gibi prestijli bir organizasyondan aldığım bu ödüle layık görüldüğümüz için çok mutlu ve gururluyuz. Bu ödülü, tüm çalışma arkadaşlarım adına alıyorum. Ayrıca, bu ödül daha kaliteli hizmet sunma çabalarımızın somut birer karşılığı olarak bizleri gururlandırıyor, daha çok motive ediyor. Gök-Bora Lojistik olarak, kurulduğumuz günden bu yana müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak üzere sürekli kendimizi geliştiriyoruz. Öncelikli hedefimiz, çalıştığımız firmaların bizi hizmet sağlayıcısının ötesinde maksimum değer oluşturan stratejik bir ortak olarak konumlandırmalarıdır. Bizi bu ödüle layık görenlere sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.

SEFA EZGİN’İ YAKINDAN TANIYALIM Sefa Ezgin, 2008 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi, İngilizce İktisat bölümünden mezun oldu. 2015 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Lojistik Yönetimi ve Ulaştırma alanında yüksek lisans eğitimini tamamlayan Ezgin, lojistik sektörüne 2009 yılında Gök-Bora Lojistik’te başladı. 2009-2013 yılları arasında ise yine aynı şirkette İntermodal sisteminin kurulması dahil

62 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

olmak üzere, Yurt Dışı Satış, Operasyon şefliği olmak üzere farklı görevleri yürüten Ezgin, 2014 yılından bu yana Gök-Bora Lojistik’te Pazarlama, Satış ve CRM Müdürü olarak görev yapıyor. Lojistik sektörü konularını ele alarak yazdığı makaleler Türkiye’de yayın yapan dergi ve internet sitelerinde yayınlanan Ezgin, Türkiye’de lojistik eğitimi veren meslek liseleri ve üniversitelere ‘Lojistik Kariyer’ ve ‘Yolda Öğrendiklerim’ konulu seminerler verdi. Halen Satınalma Dergisi’nde lojistik üzerine makaleler yazan Ezgin, profesyonel iş hayatı dışında, eğitim alanındaki sosyal sorumluluk projelerine de gönül veriyor. Eski bir basketbolcu olan Ezgin, iyi derecede İngilizce ve Almanca biliyor.



SAĞLIK

Diş hekimliği

endüstrisi 500 milyon dolar hacme sahip

D

İŞSİAD hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Derneğimiz 1996 yılında benim de aralarında bulunduğum sektörün önde gelen 16 firma sahibinin bir araya gelmesiyle kuruldu. Amacımız, sektörde var olan sorunları bir araya gelip güçbirliği ve dayanışma içinde çözmektir. Geldiğimiz noktada 114 üyeye ulaşmış durumdayız ve bu üyelerimiz sektörün cirosunun yüzde 60-70’ini yapıyor.

Türkiye’de diş malzemeleri sektörünün geldiği son durumu değerlendirir misiniz? Sektörün büyüklüğü ve kapasitesi ne durumda? Diş hekimliği endüstrisinin toplam iş hacminin yıllık 500 milyon dolar civarında olduğunu tahmin ediyoruz. ADSM (Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri)’nin bundaki katkısı büyüktür. Önceleri ciromuzun çoğunu özel klinikler üzerinden yaparken, günümüzde ADSM’ler çok önemli bir yer tutuyor. Yalnız sektörümüzde pazarlanan ürünlerin yüzde

90’a yaklaşan kısmı ne yazık ki ithal. Yerli üretici maalesef çok az. Tıbbi Cihaz Yönetmeliği’nin kapsamı ve sektöre olan kazanımlarını kısaca anlatır mısınız? Bu Yönetmeliğin amacı; tıbbi cihaz ve aksesuarlarının taşıması gereken temel gerekleri belirlemektir. Bu cihazlar ile aksesuarlarının kullanımı sırasında hastaların, uygulayıcıların, kullanıcıların ve üçüncü şahısların sağlık ve güvenliği açısından ortaya çıkabilecek tehlikelere karşı korunmaları sağlanmıştır. Ağız, diş sağlığı cihaz ve malzemeleri sektöründe sorunlar nelerdir? DİŞSİAD olarak sorunlara karşı ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Sektörümüzün en önemli sorunu tamamen ithalata dayalı olması. ADSM’lerin kurulmasıyla satışlarımızda yapısal dönüşüm de oldu. Artık en büyük müşterimiz ADSM’ler. Buralara alınacak ürünler ihale yöntemiyle alındığı için de kalite sorunu yaşanıyor. Sorunların aşılması amacıyla, Sağlık ve Ekonomi Bakanlıklarıyla çalışmalar yaparak yerli üretimi artırmak, ihalelerde yerliye ağırlık verilmesini sağlamak istiyoruz. Dernek üyelerimizden üretici

diş malzemeleri, sanayici ve işadamları derneği (DİŞSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çakır, diş hekimliği endüstrisinin toplam iş hacminin yıllık 500 milyon dolar civarında olduğunu belirterek, “Sektörümüzde pazarlanan ürünlerin yüzde 90’a yaklaşan kısmı ithal. Yerli üretici maalesef çok az” diye konuşuyor.

olanların sıkıntılarını yetkili kurumlara götürüp sorunların çözülmesinde yardımcı oluyoruz. İhracatçı Birlikleri ile ortak çalışmalar yaparak ihracatı özendirerek üyelerimize katma değer yaratmada yardımcı olmak için çalışıyoruz. Sektörümüzün en önemli bileşenlerinden Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) ile ortak çalışmalar yaparak fuar, kongre ve teknik konularda işbirliği yapmanın yollarını arıyoruz.

DİŞSİAD olarak 2017 takviminizde neler var? Derneğinizin hedeflerini paylaşır mısınız? DİŞSİAD olarak 2017 takvimimizde ilk olarak konusunda bölgemizin üçüncü büyük fuarı olan ve bu yıl 14’ncüsünü gerçekleştireceğimiz İdex Ağız-Diş Sağlığı Cihaz ve Malzemeleri Fuarı bulunuyor. 27-30 Nisan 2017 tarihleri arasında CNR EXPO Fuar Merkezi’nde organize edeceğimiz fuarımız, Türkiye ve dünyadan çoğunluğu diş hekimi olmak üzere 15 bin üzerindeki kişiyi Avrupa, ABD, Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinden yaklaşık 400’e yakın Dental Endüstri sektörü ile buluşturacak ve fuar esnasında düzenlenecek etkinlikler ile ağız ve diş sağlığı sektörüne canlılık kazandıracaktır.

64 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


SAĞLIK

CİLT SORUNUNDA HEMEN DERMATOLOĞA BAŞVURULMALI

D

ermatoloji olarak Özel Ataköy Hastanesi’nin konumu hakkında neler söylemek istersiniz? Hangi tedavi ve cerrahi yöntemlerle ön plana çıkıyorsunuz? Özel Ataköy Hastanesi Dermatoloji bölümü olarak ciltte görülen bütün hastalıkları ve aynı zamanda zührevi hastalıkların tedavisini uyguluyoruz. Kliniğimizde her türlü kozmetik işlemin uygulamasını da yapıyoruz. Bunun içerisinde egzamadan sedefe, ben muayenesinden tırnak muayenesine kadar ciltte görülebilecek bütün hastalıklar yer alıyor. Hastanemizde ayrıca zührevi yani cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisi, her türlü kozmetik işlem, botulinium toksin, dolgu, kimyasal peeling, lazer uygulamaları ve PRP tedavisi uygulanıyor. Dermatoloji bölümüne en çok hangi şikâyetle başvuruluyor ve nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz? Kliniğimize son dönemlerde en fazla saç ve sakal dökülmesi ile strese bağlı egzama hastalığı nedeniyle başvuru yapılıyor. Onun dışında kozmetik uygulamalar yoğunlukta. Kozmetik uygulamaları içerisinde özellikle PRP denilen işlemi yoğun olarak uyguluyoruz. Hastalık bazında ise saç ve sakal dökülmesi, sivilce (akne) ile stresle ilişkili egzama hastalığı en çok tedavi ettiğimiz hastalıklar içinde yer alıyor. Cilt sağlığında insanlara önerileriniz nelerdir? Nelere dikkat etmeliler? Her cildin insandan insana değişen kendine özgü bir genetik yapısı mevcut. Genel olarak baktığımızda vücudumuzun en büyük organı cilt ve birçok faktörden etkilenebiliyor. İnsan cildini ultraviyole güneş ışınları, dış etkenler, sigara ve alkol tüketimi, uykusuzluk, doğru beslenmeme gibi faktörler etkiliyor. O yüzden cilt bakımımızı yaparken mutlaka düzenli uyumak, düzenli spor yapmak, düzenli cildi temizlemek ve güneşten korumak büyük önem taşıyor. Cilt sağlığımızı korumak için yaşımıza ve cilt yapımıza uygun nemlendiriciler,

temizlik, bakım ve güneş koruyucuları kullanmamız gerekiyor. Ayrıca cildimizde herhangi bir sıkıntı belirdiğinde kendiliğinden geçmesini beklemek yerine mutlaka bir dermatoloğa başvurmak gerekiyor.

Özel Ataköy Hastanesi

Lazer epilasyon konusundaki hizmetlerinizi öğrenebilir miyiz? Lazer epilasyonun avantajları nelerdir? 16 yaşından sonra bayan ve erkek bütün hastalarımıza lazer epilasyon uygulayabiliyoruz. Kıl tedavisi için gelen hastalarımızdan eğer yüzlerinde veya vücutlarının başka bir yerlerinde kıllanma varsa, birtakım testler istiyoruz. Eğer tetkiklerinde herhangi bir hormonal problem yoksa, hastalarımızı tedaviye alıyoruz. Her türlü cilt tipine uygun olan kombin bir lazer cihaz kullanıyoruz. Lazer epilasyonun en önemli avantajı; kadınlarda 7-8 seansta ve yüzde 80-90 oranında sonuç alınabiliyor. Erkek hastalarda ise kıl yapısı daha kalın olduğu için

bir sıkıntı belirdiğinde

Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Semra Akıntürk Eroğlu, “Cildimizde herhangi kendiliğinden geçmesini beklemek yerine mutlaka bir dermatoloğa başvurmak gerekiyor” diyor.

kıllar azaltılıyor ya da ince tüy haline getirilebiliyor. Lazer epilasyon doğru ellerde uygulandığında herhangi bir yanma riski de olmuyor. Lazer için hazırlanan cihaz, epilasyon için sadece kıl kökündeki pigmenti tanıdığı için onun etrafındaki çevre dokulara zarar vermiyor. Lazer epilasyonun en önemli avantajı yan etkisinin olmaması.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 65


SAĞLIK

Medicalpark Ordu Hastanesi Onkoloji Doktoru Cengiz Akosman, “Özellikle son 10 yıldaki bilimsel gelişmelerle ve koruyucu sağlık hizmetlerine yapılan yatırımlarla kanser artık engellenebilir ya da erken tanıyla tedavi edilebilir bir hastalık olma noktasına geldi” diyor.

KANSER ERKEN TANIYLA TEDAVİ EDİLEBİLEN BİR HASTALIK Kanser hakkında bilgi verir misiniz, engellenebilir bir hastalık mı? Kanserde koruyucu sağlık hizmetleri ile ne kastediliyor? Kanser, kontrolsüz hücre çoğalmasıdır. Bu kontrolsüz hücre çoğalması sonucu doku, organ fonksiyon bozuklukları, bunlara bağlı olarak da yaşamla bağdaşmayan durumlar gelişir. Geliştiği organa ve doku tipine göre isimlendirilir (Akciğer, meme, prostat kanserleri gibi). Çevresel ve genetik birçok faktörün kontrolü altındadır. Bilim dünyası zamanla etken olabilecek birçok faktör saptadı ve saptamaya devam ediyor. Özellikle son 10 yıldaki bilimsel gelişmelerle ve koruyucu sağlık hizmetlerine yapılan yatırımlarla kanser artık engellenebilir ya da erken tanıyla tedavi edilebilir bir hastalık olma noktasına geldi.

66 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Kanser için koruyucu sağlık-hekimlik hizmetleri denildiğinde akla sigara, radyasyon, uv ışınlar, toksik kimyasal maruziyetler gibi çevresel risk oluşturan etkenler açısından halkı bilgilendirmek, kanser gelişimi açısından yüksek riskli bireyleri tarama programlarına yönlendirmek ve benzer hizmetler akla gelir. Sağlık Bakanlığı halk sağlığı birimleri, aile hekimliği, toplum sağlığı merkezleri, KETEM gibi birimlerle ve kamu spotlarıyla kanserle mücadelede koruyucu sağlık hizmetleri aşamasında çok ciddi katkılar sağlıyor. Kanser tedavisinde Türkiye dünyanın neresinde yer alıyor? Medicalpark Ordu Hastanesi olarak kanser tedavisinde ne durumdasınız? Neredeyse her evde tanı almış bir kanser hastası bulunması ve ölümle beraber anılması nedeniyle kanser hastalığı maddi ve manevi anlamda üzerinde çok ciddi durulması gereken bir hastalık. Ülkemizde özellikle 2000’li yıllara kadar büyük kentlerde kurulan birkaç merkez dışında kanser tedavileri mümkün değildi. Bu merkezlerde de tedaviyi sunabilecek yetişmiş personel ve doktor sayısının yetersizliği, hastaların ulaşım ve barınma zorlukları nedeniyle hastalar ciddi sorunlar yaşıyor ve tedaviler aksıyordu. Sağlık Bakanlığı, onkoloji ve cerrahi derneklerinin katkılarıyla öncelikli olarak hizmet verebilecek kalifiye personel ve doktor sayısının artırılması, buna bağlı olarak devlet ve sağlık alanında hizmet veren özel sektör yatırımlarıyla artık birçok merkezde kanser tedavi edilebiliyor.

Son yıllarda kanserin tanı ve tedavisinde birçok yeni ilaçlar, yeni tanı yöntemleri, yeni cerrahi teknikler geliştirildi. Gelişmeleri yakından takip etmek ve dolayısıyla hastaya en güncel tedavi yaklaşımlarını sunmak gerekiyor. Bizler bu konuda derneğimizin katkılarıyla düzenlenen bilimsel aktiviteler yardımıyla, yurtdışı hatırı sayılır merkezleri, bilimsel dergileri, kongreler ve eğitim programlarını yeni güncel tedavi kılavuzlarını takip ederek en güncel tedavileri hastalarımıza modern dünya ile benzer düzeylerde sunabiliyoruz. Medicalpark Ordu Hastanesi Onkoloji Ünitesi, eğitimli ve tecrübeli ekibiyle güncel bilimsel veriler doğrultusunda hastalarına gereken tüm hizmeti sunabiliyor.

Multidisipliner tedavi yaklaşımı hakkında bilgi verir misiniz? Bilgi hızla artıyor ve bu hıza yetişmek gitgide zorlaşıyor. Tedavilerde birden fazla doğru olabiliyor, farklı tekniklerle yaklaşımlarla tedaviler sunulabiliyor, hasta kaynaklı faktörler, talepler belirleyici olabiliyor. Bu nedenlerle kanser tek bir branşın üzerinde karar verip tedavi edebileceği bir hastalık değildir. Birçok branşın kanaati ve yönlendirmesi gerekebilir. Bunların ayrı ayrı değerlendirmesinden ziyade ilgili olabilecek patoloji, radyoloji cerrahii, rasyasyon ve medikal onkoloji göğüs hastalıkları, infeksiyon hastalıkları gibi bir çok branşın bir araya gelerek hastalık konusunda kanaatlerini sundukları bir ortamda birçok faktörün değerlendirilip en uygun tedavinin belirlenmesine multidisipliner tedavi yaklaşımı deniliyor.



SAĞLIK

İNSANLARIN SAĞLIĞI İÇİN ÇALIŞIYORUZ tırmayı amaçlıyoruz. Özellikle Ortadoğu, Orta Asya ve Türk Cumhuriyetleri’nden çok yoğun hasta kabul ediyoruz. Orta Asya kökenli hekimlerimiz de var. Salık turizmini artıracağız ileriki dönemde.

Özel Elitium A Tİpİ Cerrahİ Tıp Merkezlerİ Yönetİm Kurulu Üyesİ MEDİKAL DİREKTÖRÜ Fatİh Kara, “İnsanların sağlığı İçİn çalışıyoruz ve kalİtelİ hİzmet verİyoruz. Şu anda 2 şubeyle faalİyet gösterİyoruz, 3’üncü şubemİzİ açmayı hedeflİyoruz. Esas hedefİmİz İse cerrahİ tıp merkezİnden 200 yataklı bİr hastaneye dönüşmek” dedİ.

Özel Elitium A Tipi Cerrahi Tıp Merkezleri’nin sağlık sektörüne girişi nasıl oldu, kısaca anlatır mısınız? Özel Elitium A Tipi Cerrahi Tıp Merkezleri olarak 2012 yılında Bahçeşehir’deki eksiklikten dolayı o bölgeye taşındık. Şu anda 2 şubeyle faaliyet gösteriyoruz, 3’üncü şubemizi açmak için çalışmalara devam ediyoruz.

sektör olduğu için hızla ilerliyor. Biz de kaliteli hizmet ve istikrarla teknolojiyi yakından takip ederek hizmetlerimize devam ediyoruz. Sağlık turizmi de Türkiye’de hızla gelişiyor. Sağlık turizminde hastanenizin ne gibi çalışmaları var? Hastanemize özellikle Arap ülkelerinden ciddi talep

sözkonusu. Şu anda saç ekimi, estetik, Kulak Burun Boğaz (KBB)’da hızlı bir şekilde sağlık turizmine devam ediyoruz. Yurtdışından hasta getirmek konusunda personelimiz çalışıyor. Önümüzdeki dönemde sağlık turizmi konusunda kurumumuza bağlı bir şirket kurmayı planlıyoruz. Yani sağlık turizmi alanında faaliyetlerimizi ar-

Hastane olarak kısa ve uzun vadedeki hedefleriniz nelerdir? Öncelikle cerrahi tıp merkezi kimliğinden çıkarak 200 yataklı bir hastaneye dönüşmek hedefindeyiz. Her ne kadar hastane görünümünde olsak da şu anda cerrahi tıp merkezi olarak hizmet veriyoruz. Bölgemizde hastane arayışı içerisindeyiz. Üniversite hastanesi olmak için Beykent Üniversitesi ile görüşmelerimiz olmuştu, bu konuda çalışmalarımız sürüyor.

Hastane olarak stratejileriniz nelerdir? Hasta ve hekim memnuniyeti konusunda neler yapıyorsunuz? Hastalarımıza sağlıklı ve kaliteli hizmet veriyoruz, bu işi gerçekten insanların sağlığı için yapıyoruz. Bizim anlayışımız; kaliteli hizmet, iyi kadro ve istikrar. Bu işi gerçekten istikrarlı ve iyi bir hekim kadrosuyla yaptığınız zaman ayakta kalabilirsiniz. Sektörde rekabet mutlaka olacak, bu rekabete karşı iyi bir strateji izlerseniz ön planda yer alabilirsiniz. Biz de Özel Elitium A Tipi Cerrahi Tıp Merkezleri olarak bunları yapıyoruz. Sağlık, teknolojiye bağlı bir www.elitium.com.tr

68 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


SAĞLIK

Ağız ve diş sağlığında kaliteli hizmet Çekmeköy Superdent Diş Polikliniği Kurucusu Diş Hekimi Mehmet Rıfat Akpınar, diş sağlığıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

A

ğız ve diş sağlığı olarak kuruluşunuzun konumu hakkında neler söylemek istersiniz? Hangi tedavi ve cerrahi yöntemlerle ön plana çıkıyorsunuz? Superdent Diş Kliniği olarak ağız ve diş sağlığı konusunda kaliteli hizmet vermeyi ilke edindik. Kliniğimizde cerrahi işlemler, çocuk dişi tedavileri, kanal tedavisi, diş eti hastalıkları tedavisi, Dental Implant, Fast & Fixed yöntemi, Gülüş Tasarımı, PRF uygulamaları, diş beyazlatma gibi tüm ağız ve diş sağlığı hizmetleri veriliyor. Bilinmesi gereken bu işlemlerin tek bir amacı vardır; kendi dişlerinizi, dokularınızı ve sağlığınızı korumak. Dolayısıyla bu tedavilerden korkmak, tedaviyi ertelemek sonucunda diş kaybına yol açabilir. Son teknoloji ile donanmış diş kliniğimizde sizleri sıcak, güvenilir ve steril bir ortamda sağlıklı ve güzel gülüşlere kavuşturmak görevimiz.

Fast & Fixed Tedavisi nedir? Hangi şartlarda Fast & Fixed yöntemi uygulanabilir? Fast & Fixed; çene kemiğinin arka bölgelerinde yeterli implant mesafesi olmadığında bu bölgelere bağlı kalmadan ileri cerrahi işlemlere gerek kalmadan yapılan bir teknik. Fast & Fix ile sabah implantlarınız takılır akşam da sabit dişleriniz (geçici diş) ile yemeğinizi yiyebilirsiniz. Bu teknik sayesinde dişlerinizin çekildiği gün implantlarınızın yapılması, dişsiz hastalarda ise implantlarının yerleştirilmesi, sabit protezlerinin takılması mümkün oluyor. Fast & Fixed yönteminde hekiminiz

bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahipse, yapılacak tüm işlemler için tam donanımlı bir laboratuvarınız varsa, çekimler öncesinde ağız hijyeni en iyi şekilde yapılmışsa, dişsiz çenelerde küçük azı dişleri ara bölgesinde yeterli kemik miktarı ve yoğunluğu var ise Fast & Fixed yöntemi hastaya uygulanabilir. Diş tedavisinde yararlandığınız en son teknolojiler nelerdir? Son yıllarda özellikle bilgisayar destekli cihazlar önem kazanmıştır. Gülüş estetiği cad-cam sistemleri öne çıkmıştır. Artık diş hekimliği dijital dönüşüm içerisindedir. Kliniğimizde bütün imkanlar mevcuttur. Günümüzde yaşamın her alanındaki teknolojik gelişmeler paralelinde diş hekimliği biliminin de boyutları değişmiştir. Bu gelişmeler diş hekimlerine olağanüstü estetik, doğal dokulara daha az zarar veren, kısa sürede tamamlanabilen, ağrısız ve acısız diş tedavileri yapabilme olanağını sağlıyor. Artık estetisyenler ve diş hekimleri birlikte çalışarak en ideal yüz görüntülerinin elde edilmesi amaçlanıyor. Estetik yaklaşımlarla insanlara genel sağlığın yanı sıra güzelleşme ve yenilenme olanağı sunuluyor. Örneğin diş etlerinin gülerken çok görünmesinden şikayet eden bir hastanın sadece diş eti hastalığı değil, aynı zamanda lazer ile dişetleri ağrısız, kansız bir şekilde düzeltilerek görüntüsü değiştirilebilir ve özgürce gülmesi sağlanabilir veya ön dişlerinin arasındaki ayrıklıktan şikayetçi olan bir kişinin diş çürüğü tedavi edilirken bu boşluklar sadece estetik dolgu materyalleri ile kapatılarak tüm yüz görüntüsü değiştirilebilir.

Son olarak, Dental Sağlık Turizmi hakkında söyleyecekleriniz nelerdir? Superdent Diş Klinği olarak, yurtdışı hastalarımız kendi ülkelerinde yaptıracakları tedavileri, Türkiye’de çok daha altında fiyatlara profesyonel hekim kadromuzla, en yeni ve ileri teknolojik donanımlarla tüm diş tedavilerini, daha kaliteli ve daha kısa zamanda yaptırabiliyorlar. Tabi bununla birlikte İstanbul’un tarihi ve doğal güzelliklerinin de tedavi için kaldıkları süre boyunca tadına varabiliyorlar.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 69


SAĞLIK

Medıcal Park Göztepe Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Elçin Tagay, Türkiye’nin ilk özel onkoloji hastanesi olma özelliğine sahip olduklarını söyleyerek, “36 bin metrekare alan üzerinde 306 yataklı, 100 poliklinik odası, 11 ameliyathanesi ve 47 yoğun bakım yatağı, 120’den fazla doktor ve bin personel ile hizmet veriyoruz” dedi. sahip. Yılda ortalama 100 organ nakli, 200 kemik iliği nakli (hem erişkin, hem pediatrik) gerçekleştiriyoruz.

TÜRKİYE’NİN İLK ÖZEL ONKOLOJİ HASTANESİ Medical Park Göztepe Hastanesi, hangi branştaki sağlık hizmetleriyle ön planda yer alıyor? Sağlık hizmetlerinizde hangi stratejileri uyguluyorsunuz? Medicalpark Göztepe Hastanesi 2008 yılında hizmete girmiş, 3 ayrı hastane ruhsatına sahip bir kompleks. Genel hastanenin yanı sıra Onkoloji Hastanesi ve Diş Hastanesini de bünyesinde barındırıyor. Multi-disipliner yaklaşımdan yola çıkan bir hastane kompleksi olduğumuzdan bir hastanın ihtiyacı olan tüm hizmetleri aynı çatı altında veriyoruz. Türkiye’nin ilk özel onkoloji hastanesi olma özelliği de bulunan Medi-

70 •

calpark Göztepe Hastanesi, alanında profesyonel hekim kadrosunun yanı sıra, tedavi yöntemlerini ve teknolojik yatırımlarını sürekli tazeleyen, güncel uygulamaları kullanan bir yapıda. Onkoloji hastalarımızın tanı konulmasından iyileşmeye kadar giden yolculuğunda tüm ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayabiliyoruz. JCI akreditasyonuna sahip olan Medical Park Göztepe Hastanesi, dünya standartlarında bir hastane olarak hizmet vermekte olup organ nakli, kemik iliği nakli, onkoloji, IVF (Tüp Bebek) ve beyin cerrahisi ile dünyanın referans aldığı kliniklere

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Türkiye’nin en önemli sağlık yatırımlarından birisine sahip bir hastanesiniz ve ‘Herkes için Sağlık’ sloganını hayata geçiriyorsunuz. Tesis, teknolojik altyapı ve çalışan sayısı anlamında mevcut konumunuzu değerlendirir misiniz? Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi, 36 bin metrekare alan üzerinde 306 yataklı, 100 poliklinik odası, 11 ameliyathanesi ve 47 yoğun bakım yatağı ile 120’den fazla doktor ve bin personel ile hizmet veriyor. Misafirlik hizmetleri ve hemşirelik

hizmetleri, sayısal anlamda en büyük ekibi oluştururken, otelcilik ve destek birimleri, teknik birimler, kurumsal iletişim, pazarlama, satış, insan kaynakları, mali işler, finans, satın alma, biyomedikal gibi idari birimlerin tümü hastanemiz bünyesinde bulunuyor. Medicalpark Göztepe Hastanesi az önce bahsettiğim gibi sağlık alanındaki teknolojik yatırımları ve güçlü kadrosu nedeniyle bölgede ayrıcalıklı olma özelliğini sürdürüyor. Bunlarla beraber özel sağlık sigortalı ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) güvencesine sahip kişilerin istediği ödeme türü ile hizmet alabilmesi de büyük avantaj.

Medical Park Göztepe Hastanesi olarak yurtdışından da hasta kabul ediyorsunuz? Sağlık turizminde yıllık hasta sayınız ne kadar ve hangi ülkelerden hangi branşlarda hastalara sağlık hizmeti veriyorsunuz? Medicalpark Göztepe Hastanesi olarak yurtdışından hasta kabul ediyoruz. Pek çok farklı uyruktan hastamız var. Ağırlıklı olarak Arabistan, Almanya ve Hollanda’dan hastalarımız gelmekte. Ayda ortalama 250-300 gibi bir hasta sayımız var. Hastalarımız bizi genellikle Organ Nakli, Kemik İliği nakilleri, Tüp bebek tedavisi, Onkolojik tedaviler ve kemik tümörleri konusunda tercih ediyor. Ancak gelen hastalarımız genellikle zorlu operasyonları burada başarı ile geçiriyorlar. Bu durum bizim çıtamızı daha da yükseltiyor. Yurtdışı hastalarımıza daha da konsantre olarak hem ülkemiz adına hem de hastanemiz adına katkı sağlayacak çalışmalara devam ediyoruz.



SAĞLIK

Tüm kurum ve kuruluşlarda zorunlu!

Resmi Gazete’de yayınlanan İlkyardım Yönetmeliği’ne göre tüm kurum ve kuruluşlar istihdam edilen personel için, bu yönetmeliğe göre yetkilendirilmiş merkezden en az ‘Temel İlkyardım Eğitimi’ sertifikası almış ilkyardımcı bulundurmak zorunda! Konuyla ilgili görüştüğümüz TRN Assistance Kurucu Ortağı Serkan Turan, hem yönetmelik hem de verilen eğitimler doğrultusunda bizleri aydınlatırken, bu zorunluluğu yerine getirmeyen firmalar için uygulanan cezai yaptırımlar hakkında da bilgiler verdi.

Kurumların çalışanlarına ilkyardım eğitimi vermeleri zorunlu mu? Evet, zorunludur. Resmi Gazete’de yayınlanan İlkyardım Yönetmeliği’ne göre; tüm kurum ve kuruluşlarda istihdam edilen her yirmi personel için bir, ilgili mevzuata göre ağır ve tehlikeli işler kapsamında bulunan işyerlerinde her on personel için bir olmak üzere, bu yönetmeliğe göre yetkilendirilmiş merkezden en az ‘Temel İlkyardım Eğitimi’ sertifikası almış ilkyardımcının bulundurulması zorunlu. Bu eğitimler için belirli prosedürler var mıdır? Evet, bu eğitimler için Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen belirli prosedürler var. Mesela katılımcı başına eğitimlerde en az 3,5 metrekare alan olması ya da 7 katılımcıya bir eğitmen olması ve en fazla 21 kişilik sınavların gerçekleştirilmesi gibi. İlkyardımcı sayısı, işyerlerinin tehlike seviyesine göre az tehlikeli işyerlerinde 20, tehlikelilerde 15, çok tehlikelilerde ise her 10 çalışan için bir ilkyardımcı olarak belirlendi. İlkyardım eğitimlerine kurumsal olarak başvurular mı daha fazla yoksa bireysel olarak da başvurular alabiliyor musunuz?

72 •

cılarımızla gurur duyduğumuz birçok an oldu. Alınan ilkyardım eğitimlerinin belirli bir süresi var mıdır? Sonrasında güncelleme gerekli midir? Evet, verdiğimiz eğitimlerin yasal süresi 3 yıldır. 3 yıl sonra, 1 günlük güncelleme eğitimi vererek, belgelerin süresini yeniden 3 yıl uzatmış oluyoruz.

Her iki türlü başvuru alıyoruz. Bu anlamda firma olarak yürüttüğümüz ‘sen de kahraman ol’ sloganımızla bireysel başvurulara da ayrı bir önem veriyoruz. Bu eğitimler kaç gün sürüyor ve çalışanlar hangi bilgileri alıyorlar? İlkyardım eğitiminde süre ve sorular Sağlık Bakanlığı tarafından standart hale getirildi. Toplam 16 saat ve 2 gün (katılım zorunlu). A’dan Z’ye tüm ilkyardım konularını hem teorik hem de pratik olarak veriyoruz. İlkyardım müdahalesinde bulunacak biri için 2 günlük eğitim yeterli mi sizce? Yüzde 100 yeterli demek doğru olmaz, ama bir farkındalık yarattığı kesin. İlkyardım eğitimlerinin kurum içinde nasıl bir katkısı oluyor? Kurumlar öncelikle kanuni zorunluluklarını yerine getirmiş oluyorlar. Bireyler ve çalışanlar ise günlük çalışma ve yaşam şartlarında, karşılaşmış oldukları sıkıntılı anlarda, almış oldukları eğitimle bir adım öne çıkararak arkadaşına, eşine, dostuna, ailesine çare olmak hissini yaşamış oluyorlar. Bugüne kadar vermiş olduğumuz eğitimlerde eğitim almış ve müdahale yapmış katılım-

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Çalışanlarına ilkyardım eğitimi vermeyen bir işletme için yaptırımlar nelerdir? 6331 Sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu’nda çokça belirtildiği üzere bu yükümlülüğü yerine getirmeyen firmalara uyulmayan her bir yükümlülük için bin 78 Türk Lirası, aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktarda idari para cezası verilir. TRN ilkyardım olarak; ilk yardımın önemi konusunda farkındalık oluşturacak etkinlikler düzenleyerek toplumsal bilinç oluşmasına katkı sağlamak ve ilkyardım bilincinin geliştirilmesi, ilkyardım eğitimi almış kişilerin sayısının artırılması, konuya gereken duyarlılığın gösterilmesi ve eğitimi geniş kitlelere ulaştırmak hedeflerimiz arasındadır.


SAĞLIK

İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medıcal Park Hastanesi açıldı Sağlık sektörüne çeyrek asırlık birikimiyle yön veren MLP Care Grubu, İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medıcal Park Hastanesi’ni Florya’da hizmete açtı.

M

edical Park, Liv Hospital ve VM Medical Park’ı sağlık sektörüne kazandıran MLP Care Grubu, ülkenin en çok tercih edilen vakıf üniversitelerinden olan İstanbul Aydın Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi ile birlikte İstanbul’a yüksek standartlarda bir üniversite hastanesi daha kazandırdı. İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi, Florya’da hizmet vermeye başladı. Kardiyolojiden genel cerrahiye, kadın doğumdan çocuk hastalıkları ve cerrahisine kadar tüm branşlarda hasta kabul etmeye başlayan hastane, 51 bin metrekarelik alanı, 300 yatak kapasitesi, 13 ameliyathanesi ve 92 polikliniği ile İstanbul’un en modern üniversite hastanelerinden birisi oldu.

FLORYA’YA DEĞER KATACAK MLP Care Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Usta, hastanenin bölgede sunulan sağlık hizmetlerine değer katacağını söyledi. Bu yatırım sayesinde sağlık alanında bilimsel gelişime de katkı sağlayacaklarını hatırlatan Usta, şöyle konuştu: “İstanbul’un en değerli lokasyonlarından birinde, kent ulaşımının ağırlık merkezlerinden Florya’da hizmete başladık. Bütün hastanelerimizde olduğu gibi yeni hastanemizde de dünya ile aynı anda uygulanan tüm teşhis ve tedavi yöntemlerini, yenilikçi tıp teknolojilerini, iyi hekimler ve sağlık personelinden oluşan kadromuzla bir araya getirdik. İstanbul gibi büyük bir metropolde sağlık hizmeti sunmanın temel koşullarından biri, hitap ettiğiniz her insana kendisini değerli hissettirmektir. Biz de bu felsefeyle yola çıkarak Kocaeli, Bursa ve Samsun’dan sonra Türkiye’nin dördüncü; İstanbul’un ilk VM hastanesini Florya’da hizmete açtık.”

İAÜ, SAĞLIK KOMPLEKSİ YATIRIMI İLE BÜYÜYOR İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın da “İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi, sağlık alanındaki yatırımlarımızın en son halkasını oluşturuyor. Türkiye’nin en modern sağlık hastanelerinden biri olarak konumlanan hastanemizde, seçkin akademik kadromuz eşliğinde, halkımıza modern tıbbın imkanlarını en son teknolojik sağlık altyapısıyla donatılmış ameliyathaneler, yoğun bakım üniteleri, poliklinik birimleri ve laboratuvar komplekslerimiz ile sunmuş olacağız. Gerek halkımızın en iyi şekilde faydalanabileceği, gerekse fakültede yetiştirdiğimiz hekim ve bilim insanlarımızın uygulama alanı olarak istifade edebileceği hastanemiz, teknolojik altyapısıyla uluslararası seviyeyi yakalamış bir sağlık kompleksi” diye konuştu. Liv Concept’in uluslararası standartlardaki kusursuz hizmet anlayışını da bünyesinde barındıran İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi, eğitim-araştırma misyonunu da yerine getirecek. Uluslararası kalitede hizmet verecek olan hastane; kadın hastalıkları ve doğum, çocuk sağlığı ve hastalıkları, obezite cerrahisi, onkoloji gibi branşlarda ön planda olmayı hedefliyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 73


TURİZM

MİSAFİRLERİMİZ İÇİN EN İYİSİNİ HAYAL EDİYORUZ Montana Pıne Resort Hotel & SPA Düğünler ve Etkinlikler Müdürü Fırat Borsa, “En özel günlerini Montana Pıne Resort Hotel & SPA’da organize ederek bize güvenmiş misafirlerimizde olduğu gibi, gelecekte bizi seçecek olan yeni misafirlerimiz için de her zaman en iyisini hayal ediyoruz, bunun için çalışıyoruz” dedi.

M

ontana Pine Resort Hotel & SPA Düğünler ve Etkinlikler Müdürü Fırat Borsa, Babadağ’ın eteklerinde, Likya yürüyüş yolu başlangıcında ayrıcalıklı bir konuma sahip olan Montana Pine Resort Hotel & SPA’nın 4 yıldızlı bir aile işletmesi olduğunu belirterek, “Her şey dahil konseptiyle hizmet veren otelimiz, 150 misafire düğün organizasyonunda konforlu bir şekilde hizmet verebilecek kapasiteye sahip. Organizasyonlarımıza katılan her misafirin kendini özel hissetmesi

74 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

için yapılanmamız da buna uygun şekilde düzenlenmiştir. Düğün gibi organizasyonlarda birinci ilkemiz, evlenecek olan çiftimizin ve misafirlerinin kendilerini rahat, konforlu ve kaliteli bir ortamda çok özel hissetmeleri. Detaylar ve gelen istekler üzerinde özenle çalışıyor, misafirlerimizin tüm hayallerini Montana Pine Resort’ta gerçeğe dönüştürmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Onlar adına tüm detayları düşünüyor, organize ediyor, misafirlerini ağırlıyor ve kendilerini en mutlu halleri ile görmekten büyük haz duyuyoruz” dedi.

“HEP FARK YARATMA AMACINDAYIZ” Balayı ve düğün rezervasyonlarında çiftlerin, konaklama indirimleriyle birlikte otelin sunduğu tekne turu, SPA hizmetleri, A la Carte yemek, oda ikramları gibi servislerden özel fiyat uygulamaları ile faydalandıklarını ifade eden Borsa, “1993 yılından bugüne kadar uzanan tecrübemiz, memnuniyet odaklı çalışma prensiplerimiz, işimize verdiğimiz önem ve ciddiyet ile hep fark yaratma amacı içindeyiz. En özel günlerini Montana Pine Resort Hotel & SPA’da organize ederek bize güvenmiş misafirlerimiz-

de olduğu gibi, gelecekte bizi seçecek olan yeni misafirlerimiz için de her zaman en iyisini hayal ediyoruz, bunun için çalışıyoruz. Düğün organizasyonları için özel grup konaklama fiyatlarımız ve avantajlı ikram seçeneklerimiz mevcut” diye konuştu. Borsa, sözlerine şöyle devam etti: “Sıradan bir tatilin dışında çok farklı duygular içerisinde yapacakları ziyaretlerinde her şeyin hayal ettikleri gibi olması, kötü sürprizler ile karşılaşmamaları adına otel seçimi çok önemli. Bu konuda tüm çalışanlarımız gerekli bilgi ve tecrübeye sahip. Misafirlerimiz seçim yapmadan önce mutlaka otel hakkındaki yorumları okumalı, incelemeli, kendi beklentileri ile karşılaştırmalı ve buna göre karar vermeli.”



TURİZM

Carte restaurant rezervasyonu yapıyoruz. Balayı çiftlerimiz için ana binamızdaki odalar daha uygun. Çiftler genellikle full deniz manzaralı odaları tercih ediyorlar. Ana binadaki odalarımız, normal odalara göre biraz daha lüks. Suiti aratmayacak düzeyde standart odalara sahibiz. Bu odalar hem daha ekonomik oluyor hem de misafirlerimiz suit konforunda hizmet almış oluyorlar.

STARLIGHT’TA MASALLAR GİBİ BİR DÜĞÜN... Starlıght Resort Hotel Satış ve Pazarlama Müdürü Elvin Kaya, “Düğün organizasyonlarında otelimize gelen gelin, damat ve misafirlerin KEYİFLİ BİR DÜĞÜN VE BALAYI geçirmeleri için herşeyi yapıyoruz” dedi.

Misafirlerinize düzenlediğiniz düğün ve balayı organizasyonlarınızdan bahseder misiniz? Hangi imkan ve ayrıcalıkları sunuyorsunuz? Starlight Resort Hotel olarak öncelikle gelin ve damatın mutlu anılarla otelimizden ayrılmasını arzuluyoruz. Hizmet kalitemiz bu noktada çok önemli. Düğün organizasyonlarında otelimize gelen misafirlerin, ayrıca gelin ve damatın keyifli bir organizasyon geçirmeleri için herşeyi yapıyoruz. Yeme-içme kalitemiz, süsleme, oda hizmetleri ve sahip olduğumuz bölgenin en büyük SPA Thalosso Merkezi ayrıcalıkları ile ilgili

76 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

çalışmalarımızı buna göre planlıyoruz. 310 dönüm üzerine kurulu ve bin 350 odaya sahip olan otelimiz, Antalya’nın en büyük yatak kapasitesine sahip. Düğün ve balayı organizasyonlarınızda hangi kriterlere önem veriyorsunuz? Özel odalarımızda balayı konseptini uyguluyoruz. Balayı konseptinde odaları diğer odalara nazaran daha farklı tasarlıyoruz, süslemelere önem veriyoruz. Balayı çiftlerine özel A-la

Toplam kaç salona sahipsiniz? Salonların büyüklüğü ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz? Toplam 24 adet toplantı salonumuz var. En küçüğü 20 kişilikten başlıyor. 2 bin 800 kişiye kadar değişkenlik gösteriyor. Gala ve banket düzeninde bin 800 kişiye kadar düğün organizasyonları ve gala yemekleri, canlı müzik, eğlence desteği de verebiliyoruz. Bunun dışında toplantı organizasyonları olarak çeşitli salon alternatiflerimiz çok fazla. Aynı zamanda açık alanda terasımız mevcut. Teras alanımızda 3 bin kişiye kadar kokteyl ve banket organizasyonları yapabiliyoruz. Diğer bir alternatifimiz; çim alan ve havuz başında düğün organizasyonları imkanına sahibiz. Yine aynı şekilde bin-bin 500 kişi arasındaki organizasyonlarda açık havada misafirlerimize çok fazla alternatif sunabiliyoruz.

Otelinizi diğer otellerden farklı kılan özellikler hakkında neler söylemek istersiniz? Starlight Resort Hotel, bir aile oteli. Tesisimiz hem ana bina hem de kulüp odalarından oluşuyor. Kulüp odaları, yeşil bir botanik bahçe içerisinde yer alıyor. İçerisinde hem standart odalarımız hem de jakuzili dubleks aile odalarımız bulunuyor. Botanik bahçemizde güzel ve nadir ağaçlar yer aldığı için misafirlerimiz oldukça tercih ediyor. Otelimizde 5 kişiye kadar aileler konaklayabiliyor.


TURİZM

HAFIZALARDAN SİLİNMEYEN RÜYA GİBİ DÜĞÜNLER LIonel Hotel İstanbul Pazarlama ve Satış Direktörü Burçak Atak, “Evlenecek çiftlerin hayatlarının belki de en önemli ‘evet’inde

M

isafirlerinize düzenlediğiniz düğün ve balayı organizasyonlarınızdan bahseder misiniz? Hangi imkan ve ayrıcalıkları sunuyorsunuz? Evlenecek çiftlerin hayatlarının belki de en önemli “evet”inde yanlarında yer alıyor, hafızalardan silinmeyecek rüya gibi düğünlere eşsiz sunum ve

show’lar ile evsahipliği yapıyoruz. Fuayesi ile birlikte toplam bin 100 metrekarelik Galata Balo salonu, yemekli oturma düzeninde 550 kişi, kokteyl düzeninde 900 kişi kapasitesinin yanı sıra yüksek tavanlı, ihtişamlı dekorasyonu ve gün ışığı alıyor olma özelliği ile fark yaratıyor. Lionel Hotel İstanbul, profesyonel ekibimiz ile evlenecek çiftlerin arzularına uygun düğün paketleri oluşturuyor ve bu eşsiz geceyi unutulmaz kılmayı hedefliyoruz. Türk ve dünya mutfağından seçkin lezzetlerden oluşan düğün menüsü evlenecek çiftlerimizle birlikte oluşturuyoruz ve deneme tadımını gerçekleştiriyoruz. Düğün organizasyonunu otelimizde gerçekleştiren çiftlere bekarlığa veda, gelin hamamı, kına, baby shower, sünnet organizasyonu gibi diğer özel paketlerimizden de indirimli olarak yararlanma imkanı sunuyor; çiftlerimizin evliliklerini Antalya’daki 5 yıldızlı Galeri Resort Hotelimizde ve tercih edilen düğün paketine göre yurtdışında muhteşem bir balayı hediye ederek taçlandırıyoruz. Düğün ve balayı organizasyonlarınızda nelere önem veriyorsunuz? Davet sahiplerinin konforunu düşünerek farklı ve unutulmaz deneyimler yaşatmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Düğün temasına, davet sahibinin zevk ve isteklerine göre müzik, fotoğraf video koreografisi ile düğün akışını belirliyoruz. Bu arada düğünün kokteyl, nikah, ilk dans, tebrikler, yemek, pasta ve danslarına kadar her şey planlanmış oluyor.

yanlarında yer alıyor, hafızalardan silinmeyecek rüya gibi düğünlere eşsiz sunum ve show’lar ile evsahipliği yapıyoruz” diyor.

Düğün ve balayında indirim ve kampanyalarınız var mı? Nisan ayı sonuna kadar yapılacak sözleşmelerde yüzde 20’lik indirimin yanı sıra; davet sahiplerine hazırlık odası tahsis ediyoruz. Evlenecek çiftlere özel hazırlanmış balayı süitinde konaklama, odaya 2 kişilik özel kahvaltı, köpüklü şarap ve meyve ikramının yanı sıra, terapistler eşliğinde özel couple masaj ve SPA kullanım imkanı sunuyoruz. Ayrıca ilk evlilik yıldönümlerinde çiftlerimizi 2 kişilik akşam yemeği ile yeniden otelimizde ağırlıyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.co m.tr

• 77


TURİZM

Masalsı düğünlerin efsane adresi

Çırağan Sarayı Çırağan Sarayı’nda masalsı düğünlerin sınırını hayaller belirliyor ve imkansızı istemek mümkün! Sadece Türkiye’nin değil Hint sosyetesinden Tayland’ın, Yunanistan’ın ya da Brezilya’nın önde gelen ailelerine her yıl yüzlerce gelinle damat hayallerindeki düğün için Çırağan Sarayı’nı tercih ediyor.

78 •

Türkiye’nin tek Saray Oteli Çırağan Palace Kempinski’nin deneyimli, uluslararası trendleri yakından takip eden “düğün planlama uzmanları” Çırağan Sarayı’nın eşsiz olanaklarıyla bu özel günün sahiplerinin arzu ve ihtiyaçlarına göre kişiye özel sunumlar yaratıyor. Çırağan Sarayı’nda standart paketler ve çözümler yok. Çırağan Palace Kempinski’de her davet, ilk bilgi edinme telefonundan

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

düğün sonrası memnuniyet takibine gelin ve damadın tercihlerine özel olarak adım adım kurgulanıyor, her aşamada gelin ve damadın beklentilerinin karşılandığından ve “aynı dilin konuşulduğundan” emin olunuyor.

DÜNYA MUTFAKLARINDAN SEÇKİN ÖRNEKLER Dünya mutfaklarının seçkin örneklerinden oluşan kişiye özel menüler, düğün sahipleriyle yapılan aşamalı tadımlar doğrultusunda şekilleniyor. Düğün gününü tören bitimine dek telaşsız ve keyifli kılmak için ise pek çok servis ve pratik çözüm sunuluyor. Rahat hazırlanmaları için ailelere tahsis edilen günlük kullanım odaları, davet öncesi gelinle damadın yakın arkadaşlarını mini bir kokteylle ağırladıkları Balayı Süiti, beklenmedik bir hava muhalefetine karşı tutulan kapalı bir salon,

trafiği düşünmemek ya da bu güne özel bir başlangıç yapmak isteyenler için helikopter, tekne ya da limuzin ile Saraya ulaşma imkanı, kişisel ihtiyaçlar için tüm gün geline tahsis edilen bir “nedime” ve son dakika istek ve ihtiyaçlarını anında yerine getirebilecek “kahya hizmeti” bunlardan bazıları. Çırağan Sarayı’nın ihtişamlı mekanları her milliyetten gelin ve damadın her mevsim hizmetinde. Sultanlara ev sahipliği yapmış gerçek bir Sarayda “Saraylı olmanın” hazzını yaşatan ihtişamlı mermer merdivenleriyle Boğaz’ın yanı başındaki dillere destan Saray Teras; Boğaz’a nazır ulu palmiye ağaçları altında, tarihi Saray gölgesindeki Doğu Bahçesi; yıl boyunca karlar altında bir kış rüyasından masallar alemine bin bir atmosfere bürünen, eskiden V. Murat’ın piyano odası olan görkemli Çırağan Balo Salonu; İstanbul’a Boğaz’a uzanan köprünün üstünden bakan Enderun Balo Salonu; tercihi aile ve arkadaşlar arasında samimi bir düğün olanlar için kendine has Osmanlı motifli duvar süslemeleri ve Boğaz havasının estiği balkonuyla Ottoman Salonu ve diğerleri...

ÇİFTLERE YEPYENİ AYRICALIKLAR Tüm bunların yanı sıra çiftlere bu yıl yepyeni ayrıcalıklar da sunulacak. Bunlardan en göz alıcıları; çiftler düğünden önce altı kişilik sevdiklerinden oluşan bir grup ile özel bir Akşam Üstü Çay Saati eşliğinde düğün pastalarını ayrıcalıklı bir şekilde tadabilecekler. Bunun yanı sıra çiftler düğünlerinden sonraki sabah, süitlerinde enfes bir kahvaltı alabildikleri gibi tercih etmeleri dahilinde İstanbul’un masmavi Boğaz’ı üzerinde süzülecek özel bir yat ile gezinerek romantik bir kahvaltı ile güne başlayabilecekler. Dünya turizmine yön veren dünyanın farklı yerlerinden liderlerin katıldığı World Tourism Forum’un ödül töreninde “En İyi Düğün Oteli’’ de seçilen Çırağan Sarayı’nın bu konudaki iddası da taçlanmış oldu.


TURİZM

Eski Büyükdere İskelesi’nin ruhu yeniden canlandı Eski Büyükdere İskelesi, orijinaline sadık kalarak restore edilen yeni yüzü ve deneyimli kadrosuyla düğün, davet ve toplantılar için Sarıyer - Büyükdere’de yeni buluşma noktası oldu. Osmanlı döneminin ünlü mimarlarından Ali Talat Bey’in imzasını taşıyan, 1850’li yıllarda İstanbul’a vapur iskelesi olarak hizmet veren Büyükdere İskelesi, 30 yıllık bir molanın ardından, Nisan ayında, kentin yeni ‘Etkinlik Merkezi’ olarak kapılarını açtı. 3 yıl süren ve tarihi doku dikkate alınarak ilerlenen restorasyon sonrasında Eski Büyükdere İskelesi; düğün, davet ve toplantılar için yeni buluşma noktası haline geldi. Rüya gibi düğünler, eşsiz Boğaz manzarasının eşlik edeceği unutulmaz nikâh törenleri, nişan, kına, sünnet gibi her tür özel davet için modern yüzü ve deneyimli kadrosuyla hizmet veren Eski Büyükdere İskelesi, misafirlerini, 300 kişi kapasiteli 330 metrekarelik ferah terası ile 380 metrekarelik ve

350 kişilik kapalı alanında ağırlıyor. Eski Büyükdere İskelesi’nin içinde misafirlerin kuaför, çiçekçi, pastane ve fotoğrafçı gibi taleplerini tek çatı altında toplayan bir pasaj ve ön kısımda ise Boğaz manzarasına hakim Ma-i Cafe Restaurant ile hizmet veriyor.

BOĞAZIN TADINA MA-I CAFE RESTAURANT İLE VARIN Boğazın en yeşil kalan nadir noktalarından biri olan Büyükdere’de yer alan Ma-i Cafe Restaurant, maviyle yeşili buluşturan eşsiz manzarasıyla konuklarını ağırlıyor. Birbirinden lezzetli yiyecekleri ve birbirinden özel içecekleri tatmanın tam zamanı… Eski Büyükdere İskelesi içinde yer alan Ma-i Cafe Restaurant; eşsiz manzarası, sıcak atmosferi ve birbirinden özel lezzetleriyle şimdiden buluşma noktası olmuş durumda… Tarihi dokusu korunarak restore edilen Ma-i’de eskinin ruhu boğazın romantizmiyle birleşerek konuklara eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Dünya mutfağından örnekler sunulan menüsünde özellikle pizzalar ön plana çıkıyor. Kabaklı ve pastırmalı pizzası misafirler tarafından tam not almış durumda.

Yine sabah kahvaltıları da serpme şeklinde sunulurken klasik sabah kahvaltılarından fazlasını vadediyor. Serpme kahvaltı içinde yer alan peynirlerin yanı sıra, lor peynirli mini salata, humus, acuka, patates salatası, sigara böreği, ceviz reçeli, mevsim meyvelerinden oluşan mevsim salatası ve kuru meyve salatası ile oldukça zengin bir alternatif sunuyor. Sabah kahvaltılarında istendiği takdirde yumurtalı ekmek, Avokadolu çırpılmış yumurta ve anne usulü karışık kızartma gibi kahvaltı sıcakları da lezzetli çeşitler olarak menüde yer alıyor. Kahvaltı sonunda kendinizi mutlu etmek için Muzlu Pancake birebir. Yiyeceklerin yanı sıra menüsünde yer alan Ma-i Mojito

ve Oreo kahve de göze çarpan lezzetler arasında... İskele’nin dokusuna uygun olan etkinliklere mekanda sıkça yer veriliyor. Yaz aylarında teras katında başlayacak Açıkhava Sineması ile sinemaseverler boğaz manzarası eşliğinde nostaljik bir yolculuğa çıkacaklar.

BOĞAZ MANZARALI VERİMLİ TOPLANTILARIN ADRESİ Şehrin yeni çekim merkezi Sarıyer’in Piyasa Caddesi’nde yer alan Eski Büyükdere İskelesi, ayrıca 5 adet toplantı salonuyla ulusal ve uluslararası birçok toplantıyı, yepyeni bir solukla gerçekleştiriyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.co m.tr

• 79


CATERING

22 MİLYAR DOLARLIK SEKTÖR Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran, Türkiye’de günlük olarak yaklaşık 6 milyon kişinin hazır yemek yediğini belirterek, “400 bin kişiye istihdam sağlayan sektör, 22 milyar dolar ciroya sahip. Sektörde Tarım Bakanlığı’na bağlı 4 bin 800 firma hizmet veriyor. Gıda anlamında üretilen ne varsa yarısı hazır yemek sektörü tarafından tüketiliyor. Örneğin bugün bütün firmaların aynı anda elma verdiğini düşünün, bugün 6 milyon adet elma tüketildi demektir. Bu da 1,5 milyon kilo demektir. Ortalama 100 gr et verildiğinde 600 bin kg et bugün tüketildi anlamına geliyor” dedi.

BAKANLIK DENETİM KONUSUNDA HASSAS

Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran,

Zincirkıran, hazır yemek sektöründeki firmaların denetimi konusunda Tarım Bakanlığı’nın oldukça hassas olduğuna değinerek, “Belli periyotlarda denetim yapılıyor. Bu işi hiç ruhsat almadan yapmaya çalışanlar var, işte onlar problem. Kontrol edilmedikleri için hijyen probleminin yanısıra sigortasız, kayıtsız eleman çalıştırdıkları için de haksız rekabet yaratıyorlar. Yemek firmaları hem Tarım Bakanlığı tarafından hem de yemek satın alan firmalar tarafından çok sık denetleniyor. Yani denetim konusunda birisi atlasa diğeri atlamaz. Zaten doğru fiyatlı ürün doğru üründür de diyebiliriz. Dünyada hiçbir ürünün içeriğinden fedakarlık yapılmadan fiyatı düşürülemez. Demek ki tek değil ama fiyat önemli kriterlerden birisi, hatta en önemlisi. Taklit ürünler konusunda sektörün oyuncuları Tarım Bakanlığı’nın bu konudaki uygulamalarını ve listelerini takip ediyor. Bizim camiamızın içinde de böyle bir şey olduğunda biz de kendi ağımız içinde paylaşıyoruz” diye konuştu.

400 bin kişiye istihdam sağlayan hazır yemek sektörünün 22 milyar dolar ciroya sahip olduğunu ifade etti.

80 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

OKULLARA YEMEK PROJESİ YESİDEF olarak 3 yıldır okullara yemek projesi üzerinde çalıştıklarını ifade eden Zincirkıran, “Proje hayata geçerse öğrencilere verilecek mönüler okulların bulunduğu yörelere göre belirlenecek. Okullara 4 çeşit yemek verilecek, mönünün olmazsa olmazları arasında tarhana, mercimek, tavuk suyu ve ezogelin gibi sağlıklı ev çorbaları yer alıyor” şeklinde konuştu. Zincirkıran, şöyle devam etti: “Yemek konusunda en büyük eksik okullarda yaşanıyor. Çocukların planlı bir mönüyle beslenmesi lazım. Fast food tipi ya da ucuz ürünlerle çocuğun beslenmesini beklerseniz obeziteyi önleyemezsiniz, ürünün ne olduğunu kontrol edemezsiniz. Çocuğun beslenmesinde maliyeti ikinci plana atmak lazım. Dışarıda beslenmek okulda başlıyor, üniversite çağına, askerliğe, iş hayatına emekli olana kadar devam ediyor. Bununla ilgili 3 yıldır uğraşıyoruz.”



CATERING

Yemeklerimizi sabah pişirerek sevk ediyoruz yatırımlar yaparak birçok noktada merkez mutfaklar kurduk. Mutfaklarımızın yeterli kapasitede ve kısa zamanda yemekleri sevkiyata hazır edebilmesi adına yeterli kapasitede teknolojik ekipmanlar ile donanımını sağladık. Yine farklı yemek çeşitliliğine yer verebilmek adına, merkez mutfağımızda bağımsız çalışan bir Ar-Ge mutfak ve Ar-Ge departmanı kurduk.

Toplu yemek sektöründe diğer firmalara nazaran sizi farklılaştıran çözümlerinizden bahseder misiniz? Biltur Catering olarak diğer firmalardan en büyük farkımız, yemeklerimizin sabah pişirilerek sevk edilmesi. Sektörde genelde yemeklerin pişirilmesi kapasite, mutfak alanı ve ekipman yetersizliklerine de bağlı olarak gece saatlerinde başlatılır. Bu durumda öğle vakti yenilen yemekler en az 12 saat beklemiş, tazeliğini kaybetmiş ve gıda güvenliği açısından da daha riskli duruma gelmiş olur. Servis ettiğimiz yemeğin tazeliği, kalitesi ve güvenliğini sağlamak, bu önemli konuları riske atmamak amacıyla, yemeklerimizin mümkün olduğu kadar servise yakın zamanda pişirilmesi için ilave

82 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Toplu yemekte kalite ve hijyen konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Gıda güvenliğinin catering sektöründeki önemine değinir misiniz? Toplu yemek üretimi, gıda üretiminde gıda güvenliği açısından en büyük risk taşıyan sektörlerin başında gelir. Toplu yemek firmalarının menüleri dahilinde sunulan yemeklerin büyük çoğunluğu birinci derecede riskli olarak tanımlanan ve kolay bozulabilecek yemeklerdir. Toplu beslenmede yemeğin raf ömrü sadece bir öğündür ve bu süre zarfında tüm gıda güvenliği şartlarına uygun olarak muhafaza ve servis edilmelidir. Aksi takdirde besin zehirlenmeleri yaşanabilir. Biltur Catering olarak sektörümüzün getirmiş olduğu riskleri göz önüne alarak menü planlamadan servis sonuna kadar geçen tüm süreçlerimizin tehlike analizleri yapılıyor, bu tehlikelere uygun önlemler her aşamada belirleni-

Biltur Caterıng Genel Müdür Yardımcısı Sezai Sarıkcı, “Diğer firmalardan en büyük farkımız, yemeklerimizin sabah pişirilerek sevk edilmesi. Yemeklerimizin mümkün olduğu kadar servise yakın zamanda pişirilmesi için ilave yatırımlar yaparak birçok noktada merkez mutfaklar kurduk” dedi.

yor ve kontrol ediliyor. En önemli uygulamalarımızdan biri ‘yasaklı yemekler’ uygulaması. Yasaklı yemekler talimatımız doğrultusunda yaz aylarında; tavuk, sütlü tatlı ve benzeri yemekler menülerimizde yer almıyor. Bir başka gıda güvenliği önlemimiz, tüm merkez mutfaklarımızda riskli ürünlerimiz için özel olarak soğutma üniteleri ve soğutma alanları bulundurmamız. Zeytinyağlı, sütlü tatlı gibi piştikten sonra soğutulan ürünler, uzun sürede ortamda soğumaya bırakılırsa mikrop bulaşması ve üremesi neticesinde zehirlenmelere neden olabilir. Bu sebeple bizim tüm mutfaklarımızda sütlü tatlılar için özel olarak hazırlanmış kapalı soğuk alanlar, zeytinyağlılar için hızlı soğumayı sağlayan chiller dolaplarımız bulunuyor. Tabi sektörde bir diğer önemli unsur personel. Personelimize verilen düzenli eğitimler, mutfaklarımızda yapılan kontroller ve denetimler ile personelimizin gıda güvenliği bilincinin oluşması ve üst düzeyde tutulması sağlanıyor.

Toplu yemek sektörünün gelişiminin önündeki engeller nelerdir? Bu konuda neler yapılması gerekiyor? Toplu yemek sektörünün gelişmenin önündeki en büyük engel merdivenaltı olarak tabir edilen ama rekabet söz konusu olduğunda bizlerle aynı firmalara teklif verebilen firmalar. Tüm yasal gereklilikleri ve gıda güvenliği şartlarını yerine getiren firmalarla eşit rekabet için gerekli tüm denetim ve kontrollerin yapılması gerekiyor.



CATERING

Günde 1 milyon öğün yemek üretiyoruz

S

ofra/Compass Group Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Nihat Kartal, Türkiye çapında 81 ilde, 3 bin farklı lokasyonda Türkiye’nin her yerine hizmet götürdüklerini söyleyerek, “Toplu yemek hizmeti verdiğimiz kuruluşların kendi tesislerinde kurduğumuz mutfaklarımızda ve Türkiye genelindeki 5 merkezi üretim tesisimizde günde toplam 1 milyon öğün yemek üretimi gerçekleştiriyoruz. Yılda yaklaşık 250 milyon öğün yemek üretimine tekabül eden bu verilerden yola çıkarak tüm Türkiye’yi yılda 3 defa beslediğimizi söyleyebiliriz. 22 binden fazla çalışanımızla sektörün en büyük firmasıyız ve Türkiye’de özel sektörde sanayi kuruluşları arasında en büyük 3’üncü işveren olmamız da istihdama sağladığımız katkının en önemli kanıtı ve bundan gurur duyuyoruz” dedi.

“DENEYİMLİ İNSAN VE OPERASYONEL GÜCÜMÜZÜ DOĞRU KULLANIYORUZ” “Sektörde bizi farklı kılan en önemli özelliklerimiz-

84 •

HİJYEN VE GIDA GÜVENLİĞİ Kartal, sözlerine şöyle devam etti: “Üretimde kullanılan ve servise sunulan tüm gıda maddelerinin hijyen ve gıda güvenliği şartlarını analizler ile doğruluyoruz. Gıda güvenliği yönetim sistemimiz gereği belirli aralıklar ile temin edilen ürünler akredite bir laboratuvara dış analize gönderilir. Mutfaklarımıza gelen tüm ürünler, araç sıcaklığı, ürün sıcaklığı, sevkiyat aracının temizliği, taşıyıcı personelin temizliği, ambalaj kontrolü gibi günlük kontrol aşamalarından geçirilerek mal kabulü yapılır.”

Sofra/Compass Group Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Nihat Kartal, “Toplu yemek hizmeti verdiğimiz kuruluşların kendi tesislerinde kurduğumuz mutfaklarımızda ve Türkiye genelindeki 5 merkezi üretim tesisimizde günde toplam 1 milyon öğün yemek üretimi gerçekleştiriyoruz” dedi.

den birisi deneyimli insan ve operasyonel gücümüzü doğru kullanmamız” diyen Kartal, “Bunlarla birlikte çözüm odaklı yönetimimiz, sorunlardan kaçmamamız ve müşteri beklentilerini doğru yönetmemiz, grubumuzun başarısındaki ciddi etkenler” şeklinde konuştu.

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Gıda güvenliği şartlarını yeterli ve dengeli beslenme ilkelerini bütünlük içinde entegre ederek uyguladıklarını belirten Kartal, “Hizmet verdiğimiz tüm kurumlarda menü planlama ekibimiz, diyetisyenlerimiz ve gıda mühendislerimiz, müşte-

rilerimizin özelliklerine uygun beslenme programı/menüler oluşturuyor. Menüler beslenme ilkelerine uygun, besin değerini maksimum seviyede korumayı sağlayacak şekilde üretiliyor, saklanıyor ve servis ediliyor. Gıdalarda bulunabilecek ya da oluşabilecek potansiyel risk ve tehlikeleri önceden belirleyerek gerekli önleyici ve koruyucu faaliyetlerin kontrol altında izlenmesini ‘gıda güvenliği’ sistemimizle sağlıyoruz” diye konuştu.



“Ucuz yemek ve her şey dahİl sİstemİ terkedİlmelİ”

CATERING

Keyveni Caterıng Genel Müdürü Sadık Çelik, “Keyveni’de mutfağa giren tüm gıda ürün hammaddelerini, tarladan çatala kadarki süreçte proaktif yöntemle takip ediyoruz. Çalıştığımız firmalar için kişiye ve kuruma özel diyetisyenlerimizle beslenme programlarından

TÜM SÜRECİ PROAKTİF YÖNTEMLE TAKİP EDİYORUZ Toplu yemek sektöründe diğer firmalara nazaran sizi farklılaştıran çözümlerinizden bahseder misiniz? Keyveni’de mutfağa giren tüm gıda ürün hammaddelerini, tarladan çatala kadarki süreçte proaktif yöntemle takip ediyoruz. Çalıştığımız firmalar için kişiye ve kuruma özel diyetisyenlerimizle beslenme programlarından diyet programlarına kadar çözümler üretip menüler planlıyoruz. Kurumumuzda çalışan ve çalışmak için başvurup kuruma kabul edilen personel, meslek içi eğitimden hijyene, sanitasyondan, yemek pişirmeye, yemek çeşitlerinden gıdaların besin değerlerinin kaybedilmemesi için uygulanan metotlara ve sunuma yönelik müşteri memnuniyetine kadar sıkı bir eğitimden geçirilir. Sonucunda da adaptasyon sürecine uygun olanlarla yola devam edilir. Toplu yemekte kalite ve hijyen konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Gıda güvenliğinin catering sektöründeki önemine değinir misiniz?

86 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

diyet programlarına kadar çözümler üretip menüler planlıyoruz” dedi.

Toplu yemek sektörünün gelişiminin önündeki engeller nelerdir? Bu konuda neler yapılması gerekiyor? Ucuz yemek ve her şey dahil sistemi çok acil bir şekilde terkedilmeli. Yabancı gıda AŞ’lerin sektörü konsolide etmelerinin önüne geçilmeli. Bu sektörde yapılan işler, Adam Smith’in “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” cümlesindeki gibi hafife alınmamalı. Bahsettiğimiz şey çimento ya da otomobil üretimi değildir. Sözkonusu olan insan sağlığı ve hayattır. Biz bu noktada son derece dikkatli davranıyoruz. A’dan Z’ye tüm projelerimize özen ve titizlikle yaklaşıyoruz ve ürettiğimiz tüm yemeklerde lezzet kadar sağlık kavramını da ön planda tutuyoruz. Firmalar personelleri için yemek satın alması yaparken ucuz olmasını ön planda tutuyor. Ama bu yanlış bir düşünce. Ucuza üretilen bir yemek ne kadar sağlıklı olabilir tartışılır. Merdiven altı üretim yapan firmalar ve büyük gıda AŞ’ler çok düşük bütçelere, insan sağlığı ile oynayarak yemek satıyorlar. Her şeyin bir ederi vardır. Bu durumda da işini hakkıyla yapan toplu yemek firmalarına haksızlık yapılıyor. Ortaya haksız bir rekabet çıkıyor. Bu durum sektöre büyük darbe vuruyor.

Altı ayda bir portör, kan ve filmden oluşan sağlık taramalarını yaptırıp, şirket doktorumuz tarafından sağlık kontrollerini gerçekleştiriyoruz. Tüm çalışanlarımıza M.E.B. onaylı hijyen sertifikası aldırıyoruz. Yıl içerisinde planlı ve plansız eğitimlerle çalışanların hijyen ve sağlık bilincini hedefleyen proaktif eğitim planları oluşturuyoruz. Tüm gıda sektörü, insanın en temel ihtiyacı olan, beslenme ihtiyacını sağladığı için insanın yaşam döngüsündeki en önemli faktördür. Keyveni olarak tüm hammadde tedarikinden başlayıp, tüm üretim, dağıtım süreçlerimizde fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik riskleri vasıflı ve yetişmiş elemanlarımızla minimize etmeye çalışıyoruz. Sektörel bir ayrım değil de gıdanın ve insanın olduğu her alanda gıda güvenliği ve insan sağlığı birincil önem arz eden konu olmalı.


CATERING

APlus’tan 5 yıldızlı otele yakışır hizmet

A

Plus Hastane ve Otelcilik Hizmetleri Yiyecek & İçecek ve Satış Direktörü Kazım Doğan, standart bir yemek kalitesini ve hizmetini kabul etmediklerini, gerek kendi grup hastanelerinde gerekse hizmet verdikleri dış lokasyon ve iş ortaklarında 5 yıldızlı bir otele yakışır hizmet vermeyi amaçladıklarını söyledi. Acıbadem Sağlık Grubu için hizmet üretmek amacıy-

la yola koyulduklarının altını çizen Doğan, “Sektöre hastane ve hastane personeli için üretim yaparak giriş yaptık. Bu bizde kusursuz hijyen anlayışının gelişmesinin en önemli nedeni. Bu hizmet kalitesini sunabilmek için her zaman en yeniyi ve en iyiyi takip etmeniz gerekiyor. Biz bu konuda gerek sektörümüzü gerekse dünyayı yakından takip ediyoruz. Ar-Ge çalışmaları, proje grupları, demo çalışmaları, piyasaya yeni çıkmış ürünlerin denenmesi ve entegresi gibi konular bizim önem verdiğimiz işlerin başında geliyor. Bizi farklılaştıran da, bu yenilikçi ancak kusursuzluğu hedefleyen çalışma disiplinimiz” dedi. Doğan, şöyle devam etti: “Gıda güvenliği konusunda bu sektörde hizmet veriyorsanız sadece yemek servisi yapmadığınızı insanların sağlıklarını size emanet ettiklerini bilerek hareket etmeniz gerekiyor. Ürünlerin temin sürecinden saklanmasına, işlenmesinden servisine kadar devam eden zincirin her aşamasında kalite departmanımız bire bir yer alıyor. Kalite prosedürlerimizin her zaman eksiksiz uygulandığından emin oluyoruz. Günlük-haftalık-aylık ve yıllık olmak üzere farklı derinliklerde kalite denetimleri gerçekleştiriyoruz.”

Günde 150 bin kişiyi butik menülerle doyuruyor Parıltım Yemek, çalışanına ve teknolojiye yaptığı yatırımlar, nitelikli servis ve yemek kalitesiyle günde 150 bin kişiye yemek hizmeti veriyor. 2017 yılına, organik ve inorganik olarak yüzde 20 büyüme hedefiyle giren Parıltım Yemek, toplu yemek sektörünün kalite ve hizmet standardını yükselterek; adeta ‘butiği’ oldu. Toplu yemek kavramını tabldot anlayışından çıkararak özgün ve butik hale getirdiklerine dikkat çeken Parıltım Yemek Yönetim Kurulu Başkanı Necat Aydın, “Sektörde yemekçilik dönemi çok gerilerde kaldı. Artık kendimizi işletmelerin yiyecek ve içecek sorumluları gibi görüyoruz ve her ihtiyaca yönelik çözümler sunuyoruz” dedi. Aile olarak sektörde 35’inci yıllarını kutladıklarını; bu alanda öncü ve aynı zamanda yerel sermayeli markalardan biri olduklarını vurgulayan Necat Aydın, “2017’de müşteri portföyümüze yeni şirket ve kurumlar da katılacak. Kapasite artışı, servis ve ürün kalitesine yaptığımız yatırımlarımız müşteri memnuniyeti olarak dönüyor” diye konuştu.

İŞİN MUTFAĞINDAN GELEN YÖNETİM Parıltım Yemek’in hızlı aksiyon alma becerisi ve dinamik menüleriyle rakiplerinden ayrıştığını, toplu yemek sektöründe ‘butik marka’ haline geldiğini belirten Aydın, “Yönetim olarak bu işin mutfağından geliyor, beklentileri ve talepleri biliyoruz. Bu yüzden müşterilerimize en doğru menüleri, doğru maliyetlerle sunabiliyor, hızlı aksiyon da alabiliyoruz” şeklinde konuştu.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 87


CATERING

88 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix


CATERING

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 89


CATERING

Yemek sektörüne yeni bir soluk; Mamabüs Caterıng Global dünyanın hızını ve gündemini yakalamaya çalışırken, yaşamların ıskalandığı son yıllarda, tüketim alışkanlıklarımızda da köklü değişimler olmaya başladı. Kaliteli yaşam algısının üretmekten tüketmeye evrilmesi sonucunda, en büyük hasarı çocuklarımız alıyor. Tüm dünyanın içinden geçtiği süreçte gıda, önemli bir yer teşkil ediyor. “Sağlıklı Yaşam” söylemi ise sistem içinde duymaya alıştığımız ancak uygulayamadığımız bir yöntem haline geldi. Peki çocuklarımızı bu süreçten nasıl uzak tutacağız? Bu soru üzerine düşünen, sektörde hızlı ve emin adımlarla ilerleyen bir firma var; Mamabüs Catering. Mamabüs Catering fikri ve mottosu nasıl doğdu? Mamabüs, ‘sonuçları değil başlangıçları değiştirmek gerek’ fikrinden hareketle, sektöre 3 yıl önce‚ merhaba‘ dedi. Bu kurulum, ardında ciddi bir emek ve çalışma gücüyle ortaya çıktı. Yılların deneyimi ve birikimini dinamik, yenilikçi bir yapı altında toplarken; profesyonel, kaliteli, sürdürülebilir olma yaklaşımını esas aldı. Hedefimiz, okul çağı çocuklarının beslenmesinde uzmanlaşmaktı ve biz bunu başardık. Mamabüs, ilk hedefini gerçekleştirdiğine göre bundan sonra yapmayı planladığınız neler var? Özellikle neden okul çağı çocuk beslenmesi? Biz ilk hedefimizi gerçekleştirdik. Ancak daha yolun başındayız diye düşünüyorum. Bunun pek çok sebebi olsa da en belirgin iki tanesinin üzerinde duralım. Ulaştığımız hedef bizi mevcut müşterilerimize karşı daha sorumlu hale getirdiği gibi verdiğimiz hizmetin kalitesini farklı noktalara taşıma misyonunu da yükledi. Şu an Türkiye’nin 45

90 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Mamabüs CaterIng YÖNETİM KURULU BAŞKANI Metin Aydın, “Hem yönetim faaliyetlerinde hem de yemek operasyonlarımızda en büyük yatırımımız insan. Bunlara ek olarak üniversitelerle Ar-Ge merkezimizi kuvvetlendirecek projelere başladık” diyor.

noktasında 15 bin çocuğun beslenmesinden sorumluyuz. İş ağımızın memnuniyet göstergesi; çocuğun doğru şekilde beslenmesi ve bundan keyif alması diyebiliriz. Çocukların sırasından kalkıp koşarak yemekhaneye gelmesi bizi mutlu ediyor. Bunun yanında biz, çocukların ailesine ve hizmet verdiğimiz okulların yönetimine karşı da sorumluyuz. Aslında tek derdimiz işimizi bilinçli bir şekilde yaparken geleceğe de yatırım yapmak. Sağlıklı bedenin psikolojiye etkisini tüm

dünya konuşuyor. Sağlıklı beslenen çocuğun bedeni sağlıklı olur; sağlıklı bedene sahip çocuk bilgi akışında sıkıntı yaşamaz. Ben bir babayım ve eğitim sektöründe uzun yıllar yöneticilik yaptım. Tecrübelerimi ve hayata yaklaşımımı aynı potada erittiğim zaman ortaya Mamabüs çıktı. Peki Mamabüs’ün 3 yıllık yolculuğunda ticari parametreleri nelerdir? 3 yıl önce yola çıkan Mamabüs’ün 2017 büyüme hedefi yüzde 30 ve markamızın ulusal belleğe yerleşmesi yönünde. Ticari yatırımları yapabilmeniz için insana yatırım yapmanız gerekiyor. Bu noktada çalışan memnuniyeti benim için büyük önem taşıyor. Yemekte “el lezzeti” diye bir tabir var. Aşçının morali ve motivasyonu kötü olursa o yemek nasıl çıkar? Yönetim merkezinin mutsuzluğu organizasyon dağılımımızı nasıl etkiler? Hem yönetim faaliyetlerinde hem de yemek operasyonlarımızda en büyük yatırımımız insan. Bunlara ek olarak üniversitelerle Ar-Ge merkezimizi kuvvetlendirecek projelere başladık. Hedefimiz; eğitim sektörü özelinde hizmet vererek Türkiye’nin ilk 500 markası içinde yer almak.



TEDARİKÇİLER

VİKİNG PROFESYONEL’DEN ‘HİJYEN’ ÇÖZÜMLERİ

ederek, “Viking Profesyonel’in başlıca hizmet verdiği sektörler arasında oteller, restoranlar, yemek şirketleri, temizlik hizmetleri sektörü, ticari çamaşırhaneler, sağlık kurum ve kuruluşları, eğitim kurumları ve gıda üretim sektörü yer alıyor. Ürünlerimizi uzman Ar-Ge kadrolarımızla geliştiriyoruz ve Viking Temizlik ve Kozmetik AŞ’nin İzmir Kemalpaşa’da bulunan 53 bin metrekarelik Avrupa standartlarındaki yıllık 214 bin ton üretim kapasiteli modern tesislerinde, yüksek teknoloji ile kullanıcı ve doğa dostu olarak üretiyoruz” dedi.

VİKİNG AKADEMİ’DEN SEKTÖRE EĞİTİM DESTEĞİ

Viking Temizlik ve Kozmetik AŞ EDT Türkiye Satış Müdürü Faruk Aydın, Viking Profesyonel’in hijyen ve temizliğe ihtiyaç duyan tüm sektörlere temizlik ürün, sistem ekipmanları ve satış sonrası hizmetler ile profesyonel çözümler sunduğunu belirtti.

92 •

V

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Viking Temizlik ve Kozmetik AŞ EDT Türkiye Satış Müdürü Faruk Aydın, endüstriyel temizlik ve hijyen ürünleri ile ev dışı tüketim alanında müşterilerine yenilikçi çözümler sunan Viking Profesyonel’in hijyen ve temizliğe ihtiyaç duyan tüm sektörlere temizlik ürün, sistem ekipmanları ve satış sonrası hizmetler ile profesyonel çözümler sunduğunu ifade

Viking Profesyonel olarak ürettikleri profesyonel çözümlerle, müşterilerin sürdürülebilir temizlik ve hijyen standardına ulaşmasını sağlamayı hedeflediklerini belirten Aydın, sektörün gereksinimlerini belirlemek ve sentezlemek için yurtiçi ve yurtdışında araştırmalar yapıp sürekli kendilerini yenilediklerini, bu araştırmalar sonucunda sektör için en önemli konunun eğitim olduğuna karar verdiklerini kaydetti. Aydın, “Bu nedenle İzmir Gıda Çarşısı’ndaki lokasyonda, Viking Profesyonel ürünlerinde her hijyen grubuna yönelik eğitim veren Viking Akademi’yi 2014 yılında kurduk ve eğitimlerimize başladık. Akademide, mutfak hijyeninden zemin bakı-

“HİJYEN KONUSUNDA BİLİNÇ OLDUKÇA YETERSİZ” İşletmeler açısından otel, restoran ve kafelerde markaya ve geleceğe yatırım yapanların haricinde hijyen konusunda bilincin oldukça yetersiz olduğuna değinen Aydın, “Hijyenin, gözle görülen kirlerin temizlenmesi ile sağlanacağı zannediliyor, oysa ki gözle göremediğimiz bakteriler, mikroplar yeme-içme sektörünü ve insan sağlığını ciddi tehdit ediyor. Hijyen konusunu otel, restoran ve kafelerde, markalarına ve geleceğe yatırım yapan işletmeciler, çalışanları açısından da ciddiye alıyor ve risk almamak için gerekli önlemlere başvuruyorlar. Ancak misafirler yani müşteriler açısından hijyen konusundaki bilinç yeterli değil” şeklinde konuştu.


TEDARİKÇİLER

mına, tekstil hijyeninden bina bakımına tüm gruplarda uygulamalı ve teorik olarak tüm eğitimler verilebiliyor. Viking Akademi, uygulamalı ve teorik eğitimler vererek sektörün profesyonellerini Viking Profesyonel ürün ve sistemleri hakkında sürekli eğiterek, sürdürülebilir müşteri memnuniyeti için sektöre destek sağlıyor. Viking Profesyonel olarak temel hedefimiz sürdürülebilir müşteri memnuniyetini sağlayabilmek” diye konuştu.

“SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNDE YER ALIYORUZ” Özellikle perakende satış kanallarında tüketicilerin alışverişlerinin bir bölümünün toplum yararına geri dönüşünü sağlayan sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirdiklerine işaret eden Aydın, “Horeca kanalın-

da Viking Profesyonel olarak konusunda uzman satış kadromuzla, ürünlerimizin satış ve lojistiğini bölge yetkili distribütörlerimiz ile gerçekleştiriyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı sektörel fuarlara katılım sağlıyoruz, sektörel yayınlarda, sponsorluklarda ve sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyoruz” dedi.

“AR-GE’YE ÖNEM VERİYORUZ” ISO 9001, ISO 14001 ve OHSAS 18001 belgeleri ile entegre yönetim sistemine sahip olduklarının altını çizen Aydın, “Çevko, EBSO Çevre Altın Ödülü, 28. Uluslararası En İyi Marka Ödülü, EBSO En Yüksek İstihdam Sağlayan Firma Birinciliği ve Türk Patent Enstitüsü sektöründe Yılın Altın Markası ödüllerine layık görüldük. Pazar, teknoloji ve ürün araştırmaları, sürdürülebilir gelişme çerçevesinde, hizmet verdiğimiz sektörlerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeni ürün çalışmaları Ar-Ge departmanımız tarafından ara vermeden yürütülüyor” dedi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 93


TEDARİKÇİLER

İklimSA, bayi ve servisleriyle Kıbrıs’ta buluştu

İklimSA’nın Türkiye genelindeki iklimlendirme merkezleri ve yetkili servisleri Kıbrıs’ta bir araya geldi. 3 gün süren etkinlikte, 2016

Ev dışı tüketim sektöründe meslek birlikleri ‘Güvenilir Eller’ online gıda güvenliği eğitim projesinde bir araya geldi. Aşçılar Derneği, İstanbul Lokantacılar Esnaf Odası, Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği, Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği, Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu, Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği, Türkiye Lokantacılar Kebapçılar Köfteciler Pastacılar ve Tatlıcılar Federasyonu ve Yemek Sanayicileri Derneği başkanlarının katılımıyla bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıya katılan 9 meslek birliği, 1 yılda 36 bin 500 şefe online gıda güvenliği eğitimi aldırma ortak hedefine imza attı. Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, “Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle Türkiye’nin ilk ve

94 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

yılı değerlendirmesinin yanı sıra 2017 hedefleri paylaşıldı ve farklı kategorilerde başarı elde eden İklimSA bayileri ödüllendirildi.

Toplantıda konuşan İklimSA İş Birimi Direktörü Tansu Öztorun, “Klima pazarının yüzde 80’ine hâkim olan 4 ana ürün kategorisinde faaliyet gösteriyoruz. 2016 yılında bir önceki yıla oranla, kendi markamız olan Sigma’da ekonomik fiyatlı ürünlerin satıldığı pazardaki payımız 9,4 kat artarken, satışlarımız da adet bazında yüzde 430 büyüdü. 30 yıldan fazla süredir iş birliğimiz olan Mitsubishi Heavy Industries ve Sigma ile son 3 yılda duvar tipi klima pazar payımızı 3 katına çıkarmayı başardık. Stratejik adımlarla rekorlara imza attığımız 2016’da ciromuzu yüzde 37 yükselttik. 2017 yılında da, katma değerli hizmetlerimizi artırmak ve daha da ilerilere taşımak amacıyla birçok yenilikçi projeyi hayata geçirmeyi ve ciroda yüzde 20 büyümeyi hedefliyoruz” dedi.

‘Güvenilir Eller’ PROJESİ...

tek online gıda güvenliği eğitim-sertifika programı olarak 2016 yılında başlattığımız ‘Güvenilir Eller’ pro-

jesinde, yaklaşık bir yıllık dönemde 7 bin 800’ü aşkın şef online ‘gıda güvenliği’ eğitimlerine başlarken, 4 bin 800’den fazlası Gıda Güvenliği Derneği onaylı sertifikasını aldı. Projemizde hedeflerin ileri taşınmasında sektör temsilcilerinin desteği ve sahiplenmesi çok önemliydi. Geçen yıl projeye başlarken hedefimizi, üç yılda ülkemizin dört bir yanındaki 30.000 şefimizin gıda güvenliği eğitimini tamamlayarak sertifika almalarını sağlamak olarak açıklamıştık. Bugün değerli başkanlarla birlikte hedefi bir yıl için 36.500 şefin online gıda güvenliği eğitimi alması olarak açıklamanın mutluluğunu yaşıyorum” dedi.


TEDARİKÇİLER

P&G’den Gebze’de 250 milyon TL’lik yatırım

Selpak Professıonal işletmelerin havasını değiştiriyor

S Procter&Gamble (P&G), Türkiye’deki 30’uncu yılında Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikası için 250 milyon TL yatırım açıkladı. Yeni yatırımlarının resmi açılış törenini Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla gerçekleştiren P&G Türkiye, yeni yatırımlarıyla birlikte Prima ve Orkid markalarının değer yaratan yenilikçi ürünlerini de Türkiye’de üretmeye başlıyor. P&G Dünya CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı David Taylor, “Türk tüketicilerine hizmet vermeye ve Türkiye’nin gelişiminde aktif rol oynamaya kararlıyız. Markalarımızın, tüketicilerimizin hayatında anlamlı bir yer tutması bize heyecan veriyor. Dünyada ve Türkiye’de değer yaratan inovasyonlarla, tüketici hayatını geliştirmeyi amaçlıyoruz. Gebze fabrikasındaki son yatırımlarımız bu bölgede daha fazla tüketiciye hizmet vermemizi sağlayacak” dedi. Türkiye’deki faaliyetlerinde birçok ilke imza attıklarına dikkat çeken P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, “Mikro yastık teknolojisine sahip Orkid Platinum ürününü dünyada ilk kez Türkiye’de pazara sunduk ve bu yeni teknolojiyi Gebze fabrikamızda üretmek üzere yerelleştirme sürecini başlattık. Yeni emici kanal teknolojisine sahip Prima Aktif Bebek ürünümüzün seri üretimine Avrupa’da ilk kez P&G Gebze fabrikasında başladık” dedi.

elpak Professional Premium ailesinin en yeni üyesi olan Parfümlü Tuvalet Kağıdı ile sektörde bir ilki gerçekleştiriyor. Ev dışı noktalarda trendlere ve farklı ihtiyaçlara uygun çözümler sunan Selpak Professional, yeni pudra kokulu tuvalet kağıdını işletmelerin beğenisine sunarak, tuvalet ve banyoların havasını değiştiriyor. Türkiye’de ev dışı tüketim sektöründe bir ilk olan Selpak Professional Premium Parfümlü Tuvalet Kağıdı, banyo ve tuvaletlerde yarattığı hava ile farklılaşmayı hedefleyen işletmeler için bir alternatif oluyor. Butik oteller, SPA merkezleri, spor salonları gibi ambiyansı ile fark yaratan noktalara trendlere uygun bir çözüm getiren Selpak Professional, tuvalet kokusu aparatı için yeterli alanı bulunmayan küçük tuvalete sahip işletmeler için pratik bir çözüm sunuyor. Dermatolojik olarak test edilen Selpak Professional Premium Parfümlü Tuvalet Kağıdı, yumuşak dokusuyla hassas cilde sahip kişilerde kullanım rahatlığı sunuyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 95


AVM

AĞIRLIKLI OLARAK ÇOCUKLARA YÖNELİK ETKİNLİKLER YAPIYORUZ

Iyaşpark AVM Genel Müdürü Celalettin Çalış, “Ağırlıklı olarak çocuklara yönelik etkinlikler planlıyoruz. Bunun yanı sıra önemli gün ve haftalarda mutlaka günün anlam ve önemine uygun projeler gerçekleştirmeye çalışıyoruz” dedi.

Misafirlerinize yönelik hangi etkinlik ve kampanyaları düzenliyorsunuz? Etkinlik ve kampanyalarda hangi kriterleri baz alıyorsunuz? Iyaşpark Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde ağırlıklı olarak çocuklara yönelik etkinlikler planlıyoruz.

2017 yılında hangi etkinlik ve kampanyaları düzenlemeyi hedefliyorsunuz? Bu etkinlik ve kampanyalar hangi konseptte olacak? Bu yıl etkinliklerimize yine önemli günlerde geleneksel olarak düzenlediğimiz etkinliklere devam etmeyi planlıyoruz. 23 Nisan’da geçen yıl başlatmış olduğumuz ve çocukların yoğun ilgisiyle karşılaşan Çiçek Dikme Şenliğimizi bu yıl da düzenliyoruz. Çiçek Dikme Şenliğimizi aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi olarak da değerlendiriyoruz. Çocuklarımız atık pet şişelere kendi elleriyle çiçekler dikiyor ve istedikleri zaman Iyaşpark AVM’ye gelerek çiçeklerinin bakım ve sulamasını yapabiliyorlar. Yine Anneler Günü için de misafirlerimize güzel sürpriz etkinliklerimiz olacak. Hafta sonlarında çocuklara yönelik tiyatro ve atölye çalışmalarımız da devam ediyor. Yaz döneminin gelmesiyle birlikte her yıl düzenlediğimiz büyük çekiliş kampanyamızın ayrıntıları da netleşmiş olacak.

96 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Bunun yanı sıra önemli gün ve haftalarda mutlaka günün anlam ve önemine uygun projeler gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu etkinliklerin dışında açılışımızdan bu yana her yıl büyük bir çekiliş kampanyası düzenliyoruz. Iyaşpark Alışveriş ve Yaşam Merkezi olarak gerçekleştireceğimiz etkinlik ve kampanya projelerini belirlerken tüketicinin algısını en iyi şekilde analiz etmeye çalışıyoruz. Hedef kitlenin projeye katılımı ve vereceği destek oldukça önemli. Iyaşpark olarak alışveriş merkezimizin yalnızca alışveriş amaçlı değil, bir yaşam merkezi olarak hizmet vermesi nedeniyle bölgede bu tarz projeler için en uygun

mekan olduğunu düşünüyoruz. AVM’lerdeki etkinlik ve kampanyaların misafir çekimine olan etkilerini değerlendirir misiniz? AVM olmanın en büyük özelliklerinden birisi de alışveriş yapılan yerler olmaktan çıkıp insanlar için tam bir yaşam merkezi olabilmektir. AVM’ler de bünyelerinde gerçekleştirmiş oldukları hedef kitleler belirleyerek farklı zamanlarda farklı etkinlik ve kampanyalarla misafirlerin ilgisini çekebilirler. İnsanlara kaliteli alışveriş yapmanın yanı sıra ailesi ile birlikte iyi vakit geçirtebilmek büyük önem taşıyor. Bu yönde de en büyük destek etkinlik ve kampanya projeleri tarafından sağlanıyor.



AVM

GÜVENİLİR YAŞAM MERKEZİYİZ ziyaret edenlere bir aidiyet duygusu yaşatıyoruz. Kampanyalar ve etkinliklere ek olarak değişen tüketim alışkanlıklarını yakından takip ederek oluşturduğumuz marka karmamız ve önde gelen STK’lar ile işbirlikleri sonucunda hayata geçirdiğimiz değer yaratan projelerimiz ve Denizli halkını önceliklendiren hizmet anlayışımız ile iyi bir alışveriş deneyimine ek olarak, ziyaretçilerimize bireysel fayda sağlayacakları olanaklar sunuyoruz” diye konuştu.

Forum Çamlık Müdürü Didem Kırşallıoba, 9 yıldır Denizli halkına ve çevre il ve ilçelerde yaşayan misafirlerine ev sahipliği yaptıklarını söyleyerek, “Kuvvetli mağaza karmamız, erişilebilirliğimiz ve hizmetler bütünlüğümüz ile ziyaretçi beklentilerini karşılayan Forum Çamlık, bölgede ‘love mark’ sıfatına erişmiştir. Bölge halkı Forum Çamlık’ta kültür, sanat, eğitim ve eğlence ile buluşuyor” dedi. Düzenledikleri kampanyalarda Denizlililer’i odak noktalarına aldıklarına değinen Kırşallıoba, “Gerek sağladığımız indirimler olsun gerekse alışveriş yaptıkça kazanılan hediyeler olsun, Denizli halkı buraya geldiğinde sürekli kazanacağını biliyor. Bu sayede alışveriş merkezimizi

“ZİYARETÇİLERİMİZ KENDİLERİNİ EVLERİNDEYMİŞ GİBİ HİSSEDİYOR” Forum Çamlık olarak kuruldukları günden bugüne şehrin ve bölgenin perakende pazarına yeni bir boyut getirdiklerine işaret eden Kırşallıoba, “Bünyemizde faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası markalar, farklı tatlar sunan kafe ve restoranlar, her ihtiyacı karşılayan bir hipermarket, yedi salonlu sinema ve çocuklar için eğlence alanları ile Denizli ve bölge halkının vazgeçemeyeceği bir adres konumundayız. Sunduğumuz yüksek hizmet kalitesi sayesinde ziyaretçilerimiz kendilerini evlerindeymiş gibi hissediyor. Bu sıcaklığı onlara yaşatarak 2008 yılından itibaren güvenilir bir yaşam merkezi haline geldik.

Forum Çamlık Müdürü Didem Kırşallıoba, “Kurulduğumuz günden bugüne şehrin ve bölgenin perakende pazarına yeni bir boyut getirdik. Sunduğumuz yüksek hizmet kalitesi sayesinde ziyaretçilerimiz kendilerini evlerindeymiş gibi hissediyor. Bu sıcaklığı onlara yaşatarak 2008 yılından itibaren güvenilir bir yaşam merkezi haline geldik” dedi.

98 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Seçkin marka karmamızla, yakın coğrafyada yer alan büyük şehirlerdeki markaları Denizli halkının beğenisine sunuyoruz” şeklinde konuştu. Forum Çamlık’ın bulunduğu bölgenin kendine özgü zengin kültürünü mimarisine yansıtan bir alışveriş merkezi olduğunu kaydeden Kırşallıoba, “Küçük havuzları, meydanları, sanat eserleri, zengin peyzaj alanları ve Denizli travertenlerinin kullanıldığı cepheleri ile öne çıkıyor. Forum Çamlık, aynı zamanda mimariyle sanatı harmanlayarak, alışveriş merkezinde bulunan sanat eserlerini ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Forum Çamlık’ta gezerken karşılaşacağınız meydan ve sokakların her biri şehirde bir yeri çağrıştırıyor. Denizli’nin kalbi sayılan Demokrasi Meydanı önündeki aynı adlı meydan, şehrin alışveriş merkeziyle iç içe geçtiği önemli noktalardan biri. Forum Çamlık’ın ikinci meydanı ise adını travertenleriyle hayranlık uyandıran Pamukkale’den alıyor. Alışveriş merkezinden Demokrasi ve Pamukkale Meydanları’na bağlanan sokaklar da kendilerine özgü isimleriyle öne çıkıyor” dedi. Kırşallıoba, şöyle devam etti: “Avrupa ve Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul yatırım, yönetim ve geliştirme şirketi Multi Corporation bünyesinde faaliyet gösteren Forum Çamlık AVM olarak, gerek yönetimimiz gerekse yatırımcımızın planları ve hedefleri doğrultusunda marka karmamızı oluşturuyoruz. Bu marka karmasında yer alan kurum ve markaların AVM’mizin bulunduğu şehrin ve bölgenin ihtiyaçlarına ve taleplerine cevap vermesi birinci önceliğimiz.”


AVM

ÇOK YÖNLÜ BİR YAŞAM MERKEZİ; ATG AVM

A

TG AVM, mağazaları, restoranları, ofisleri, toplantı salonları, oteli, otoparkı ve peronlarıyla Ankara’nın çekim merkezlerinden birisi konumunda. Kompleksinizin diğer AVM’lere nazaran farklı ve ayrıcalıklı yanlarından bahseder misiniz? Temmuz 2016 da hizmete giren ATG İşletmeciliği’nin yapımı ülkemizin önde gelen inşaat firmaları arasında yer alan, her biri yurtiçi ve yurtdışında büyük ölçekli altyapı ve üstyapı projelerine imza atan Cengiz-Limak-Kolin konsorsiyumu tarafından gerçekleştirildi. ATG İşletmeciliği, birbirine entegre Yüksek Hızlı Tren Garı, ATG Alışveriş Merkezi, ATG Bulvar kafe/ restorantları, yeni çalışma alanları sağlayan ATG Ofisleri, konaklama ve organizasyon imkanı sağlayan

Ankara Tren Garı Alışveriş Merkezi (ATG AVM), ATG Ofis ve Otel Genel Müdürü Pınar Pekperdahcı, “ATG İşletmeciliği, birbirine entegre Yüksek Hızlı Tren Garı, ATG Alışveriş Merkezi, ATG Bulvar kafe/restorantları, yeni çalışma alanları sağlayan ATG Ofisleri, konaklama ve organizasyon imkanı sağlayan The Ankara Hoteli ile çok yönlü bir yaşam merkezi

The Ankara Hoteli ile çok yönlü bir yaşam merkezi konumunda farklılığını ortaya koyuyor. ATG AVM’nin mimarisine baktığımızda altında peronların yer aldığını görüyoruz. Böyle bir mimari yapı nasıl ortaya çıktı, AVM’nin mimarisini kısaca anlatır mısınız? ATG, Türkiye’nin ilk ulaşım üssü özelliğini taşıyor. Ankara’dan Eskişehir, Konya ve İstanbul’a hızlı trenler ATG içerisinde yer alan Yüksek Hızlı Tren Garı içerisinden işliyor. Yapının Cumhuriyet dönemi mimarlık ve kent kültüründeki yeri, ayrıca kentin-kentlinin hafızasındaki yeri ve önemi de düşünülerek,

Son olarak, Nisan ayında ATG AVM ne gibi etkinliklere ev sahipliği yapacak? Nisan ayını çocuklar üzerine kurguladık. Her hafta sonu gerçekleşecek etkinliklerle, yüzlerce çocuğumuza ev sahipliği yapacağız. 23 Nisan’da çocukların sevgilisi Niloya ve sürpriz hediyeler ile onlara unutulmaz bir bayram yaşatmak istiyoruz.

konumunda farklılığını ortaya koyuyor” diyor.

bu yaklaşımlar üzerinden hareketle ATG binası tasarlandı. Dışarıdan bakıldığında, Yüksek Hızlı Tren görünümünde, bulvar boyunca uzanan dev bir mimariye sahip. Yapıda büyük ana giriş holü ve her katta devam eden atriumlar, çatı kabuğunda açılan ışıklıklar ile dolaşım mekanlarına ferahlık ve aydınlık veriyor. AVM’niz lokasyon olarak ne gibi avantajlara sahip? Lokasyonunuzun misafir portföyüne ne gibi etkileri oluyor? Başkent’in en merkezi bölgesi, Ulus ve Kızılay’a yürüyüş mesafesinde, şehir içi ulaşım ağıyla yaklaşık 400 bin Ankaralı’nın on dakika içinde ulaşabileceği bir konumda yer alıyoruz. Yakın lokasyonda çok sayıda kamu kurumu, hastane ve üniversite bulunuyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 99


AVM

ÇOCUKLU AİLELERİN BİRİNCİ TERCİHİYİZ Park Bornova Outlet Center Genel Koordinatörü Aysel Öztezel, ziyaretçilerine yönelik etkinlik ve kampanyalarının çocuk ve kadınlara yönelik aktiviteler, özel gün ve haftaların kutlanması, otomobil çekilişleri ve gelenekselleşen etkinlikler gibi geniş bir yelpazeyi kapsadığını söyleyerek, “Kampanya ve etkinlikleri hedef kitlemizin beklentileri, rekabet koşulları, sosyal sorumluluk ve fayda boyutu, dönemsel faktörler gibi kriterleri baz alarak düzenliyoruz. AVM olarak tek katlı bir mimari yapıya sahip olmamız nedeniyle çocuklu ailelerin birinci tercihiyiz. Aileler yürüyen merdiven, asansör ya da derin ve büyük süs havuzları gibi potansiyel tehlikeler bulunmaması nedeniyle burada çocuklarını daha güvende hissediyor” dedi. Etkinlik planlamasında çocuklu ailelere öncelik verdiklerini belirten Öztezel, “Bu yıl 23 Nisan’da 10. kez düzenlenecek olan geleneksel resim yarışmamız ve her hafta sonu tekrarlanan atölye çalışmalarımız sürekli hale geldi. Ayrıca, Park Art sanat salonumuzu çocuk oyunu sergilenmek üzere İzmir Tiyatrosu’na tahsis ettik. Otomobil çekiliş kampanyalarımız da gelenekselleşti. Ziyaretçilerimizden büyük ilgi ve talep gören otomobil piyangomuzu yılda en az iki kez tekrarlıyoruz. Alışverişi ödüllendiren ve teşvik eden minik hediye kampanyalarımız da özel gün ve haftaları renklendirmeye devam ediyor” diye konuştu.

100 •

w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix

Park Bornova Outlet Center Genel Koordinatörü Aysel Öztezel, “Kampanya ve etkinlikleri hedef kitlemizin beklentileri, rekabet koşulları, sosyal sorumluluk ve fayda boyutu, dönemsel faktörler gibi kriterleri baz alarak düzenliyoruz. AVM olarak tek katlı bir mimari yapıya sahip olmamız nedeniyle çocuklu ailelerin birinci tercihiyiz” dedi.

“ETKİNLİK VE KAMPANYALARIN MÜŞTERİ SADAKATİNE CİDDİ KATKISI VAR” AVM’lerdeki etkinlik ve kampanyaların müşteri çekimine tek başına büyük bir katkı yaptığına inanmadıklarına değinen Öztezel, “Ancak müşteri sadakatine ciddi katkısı var. Etkinlik ve kampanyalar daha çok orta ve uzun vadede etkisini gösteriyor diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Öztezel, sözlerine şöyle devam etti: “Etkinlik ve kampanyaları stratejik iletişim planımız doğrultusunda şekillendiriyoruz. Bu yıl da etkinliklerimizde sosyal sorumluluk ve faydayı ön planda tutuyoruz. Girişimci, üretken kadın ve gençlerimizi destekleyen etkinlikler önceliğimizi oluşturuyor. Örneğin; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, Soma Yırca Köyü kadınları tarafından üretilen sabunları ziyaretçilerimize hediye ettik. 8 Nisan’da uluslararası bir organizasyonun parçası olarak İzmir’de düzenlenecek Genç Başarı Fuarı’na tekrar ev sahipliği yapacak olmanın heyecenı içindeyiz. İzmir’deki STK’larla ilişkilerimiz ve iletişimimiz son derece güçlü. Ortak projeler için her zaman kapımızı açık tutma gayreti içindeyiz.”


AVM

Harika Kanatlar

Rings AVM’ye geliyor

J

Carousel AVM, çocukları Mini

Golf Festivali ile buluşturuyor Carousel Alışveriş Merkezi-Boğaziçi Golf Kulübü ve Banu Noyan organizasyonuyla 15-23 Nisan tarihleri arasında, 12.00-20.00 saatlerinde düzenlenecek Mini Golf Festivali’nde çocuklar golf oynamayı uzman eğitmenlerden öğrenerek, keyifli zaman geçirecekler. 24 Nisan Pazartesi günü gerçekleşecek Mini Golf Turnuvası’na katılarak heyecanlı bir yarış sonunda derece alan çocuklar, birbirinden özel armağanlar kazanacaklar. 6-13 yaş arası çocukların aileleriyle birlikte katılabilecekleri Golf Turnuvası, çocuklara sporu sevdirirken, eğlenmelerini sağlayacak. Çocuklara konsantre olmayı ve özgüven kazandırmayı amaçlayan Mini Golf Festivali, ücretsiz olarak Carousel’in 1. katında düzenlenecek.

LL Türkiye tarafından yönetilen Rings Alışveriş Merkezi, düzenlediği etkinliklerle çocukları sevindirmeye devam ediyor. Sevilen çizgi film kahramanları Harika Kanatlar, İstanbul’da 23 Nisan Ulusal Çocuk ve Egemenlik Bayramı’na özel Rings AVM’de minik hayranları ile buluşuyor. Harika Kanatlar; 22 ve 23 Nisan tarihlerinde 12:00 17:00 saatlerinde gerçekleştirilecek şarkı ve oyunlarla dolu gösterilerini Rings AVM’de sergileyecekler. Ücretsiz olarak düzenlenecek etkinlikte; çocuklar Harika Kanatlar etkinliğinde birlikte eğlence dolu oyunlar ve çeşitli aktivitelerle keyifli bir gün geçirme fırsatı yakalayacak.

SANCAKTEPE’NİN TAM KALBİNDE YER ALIYOR İstanbul Anadolu yakasının gelişimi en hızlı olan ve geleceğin itibar bölgesi olarak kabul edilen Sancaktepe’nin tam kalbinde yer alan Rings AVM; yarı açık mimarisiyle dikkat çekiyor. 9 sinema salonu, seçkin markaları, dünya mutfaklarından fastfood’a kadar farklı alternatifler sunan restoranları, çocuk ve gençler için özel eğlence merkezleri ve hipermarket ile Rings AVM, aynı zamanda Sancaktepe bölgesinin hızlı gelişimine paralel olarak sosyal yaşam alanlarına duyulan ihtiyacı da karşılıyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 1


FRANCHISING

UFRAD Franchising Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Aydın, “Dünyanın en köklü franchising derneklerinden biri olan UFRAD, bugün sayısı 200’ü aşan güçlü markayı çatısı altında toplamış bulunuyor. UFRAD, Türkiye’de yıllık 43 milyar dolarlık ticari işlem hacmine sahip franchising sisteminin tek temsilcisi” diye konuştu.

43 MİLYAR DOLARLIK FRANCHISING SEKTÖRÜ

T

ürkiye’de franchising pazarının ulaştığı büyüklükten ve franchising pazarının sunduğu fırsatlardan bahseder misiniz? Bugün Türkiye’de zincir işletmelerin sayısı bin 850 civarında. Bunların yüzde 24’ü yabancı, yüzde 74’ü Türk kökenli markalar. Zincirlere

102 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

bağlı şube sayısı ise 50 bin civarında. Franchise veya bayilik verenlerin sayısı bin 471, zincirler içindeki oranı ise yüzde 78. Sadece kendi şubelerini açıp kendileri işleten zincirler yüzde 22 oranında. Franchise zincirlerin gelişmesindeki en önemli etken, yönetimdir. Vasat yönetilen bir zincir büyüyemez, mar-

kalaşamaz, hatta rakipleri büyüdükçe o küçülür. İyi yönetilen bir zincir sıfırdan yola çıksa bile marka olur. Alışveriş merkezlerinin markalara yer vermesi de, franchise zincirlerin gelişmesindeki en önemli etkenlerden biri. Müstakil perakendecilerin sürekli yaptıkları hatalar ve ihmaller, franchise zincirlerin tüketiciler tarafından tercih edilmesinde ve gelişmesindeki diğer bir önemli etken. UFRAD olarak franchise veren zincirlerin ülkemiz ekonomisine kalıcı fayda sağlaması için franchise sistemlerini tam kurmalarını ve doğru işletmelerini gerekli görüyoruz, eğitimlerimizle destekliyoruz, sistem değerlendirme programı ile markalarımızı dünya standartlarına taşıyoruz.


FRANCHISING

Öncelikli hedefimiz markalarımızın global pazarlarda hakkettikleri yeri almaları için çalışmalarımıza devam etmek ve Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlayabilmektir. Son zamanlarda dünyada hizmet sektörünün çok hızlı bir büyüme kaydettiğini görüyoruz. Hizmet sektörünün büyümesine paralel şekilde, franchising sisteminde de çok hızlı bir büyüme olmuştur. Franchising sisteminin bu hızlı büyümesinin nedenleri arasında, sistem için gerekli sermaye tutarı, girişimcinin motivasyonu, sistemin standart olması, kabul görmüş bir marka ve kontrol mekanizmasını sayabiliriz. Günümüzde müşteriler, zamanı etkin kullanmak istiyorlar. Dolayısıyla en kısa zamanda kaliteli mal ve hizmet satın almak arzu ediyorlar. Bu da kalitesini ve markasını kabul ettirmiş ürünlerin satıldığı mağazalardan alışverişle mümkün oluyor. Bu aşamada franchising’in önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Franchising yoluyla büyümenin markalara sağladığı avantajlardan bahseder misiniz?

* Marka ile birlikte ulusal veya uluslararası standarda ve kaliteye sahip olunuyor. * Tanınmış markaların sağladığı sürekli müşteri ve iş yapma imkânı doğuyor. * Franchise veren işletme Franchisee’ye eğitim hizmetleri ve uzman personel desteği sağlanıyor. * Kaliteli personel bulma, işe alma ve yetiştirme konularında franchise veren işletmenin tekniklerinden yararlanılıyor. * Mali, ticari ve personel konularında sağlanan destekle, teknik işlevlere ağırlık verilip başarı şansı artırılıyor. * Franchisor ile ortak hareket edilerek küçük işletmelerin karşılaşacakları risk ve işletmecilik sorunları minimize ediliyor. * Kuruluş aşamasında leasing vb. kaynaklardan finansal destek sağlanması mümkün oluyor. * Reklam ve tanıtma giderlerinden tasarruf sağlanıyor. * Franchising sistemi, girişimcinin yalnızlığını ortadan kaldırarak, kendi işini kurmanın getirdiği riskleri azaltıyor.

* İşletmeler için standart yönetim, muhasebe, satış ve stoklama fonksiyonları mümkün oluyor. Franchise pazarına girmek isteyenler hangi kriterlere dikkat etmeli? Bir firma/ marka çok fazla verimli olmamasına rağmen, pek ala bir şekilde büyümeyi, başka kişi, firma ya da kuruluşlara Franchise vermeyi düşünebiliyor. Ancak kendisinde bazı rahatsızlıkları hisseden ya da eksikliklerinin farkında olan bir markanın Franchising konusunda yapılacak teknik çalışmalara geçmeden önce, öncelikle işletme, organizasyon, sonra iletişim ve tanıtım konularında kuvvetli bir “check-up”dan geçirilmesinde büyük yarar vardır. UFRAD olarak franchising sistemine yönelik hizmetleriniz nelerdir? 2017 takviminizde neler var? 21. yüzyılın markalı perakendeciliğe yeni ufuklar kazandıran çağdaş işletme şekli ve franchising sisteminin Türkiye’deki tek çatı örgütü

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 3


FRANCHISING

olan UFRAD Franchising Derneği, 1991 yılında kuruldu. Başarısını ispatlamış markaların girişimci ruha aktarılmasını destekleyen Derneğimiz, ülke ekonomisi başta olmak üzere, yatırımcıların markalaşmaya yönlendirilmesine, yerli markaların teşvik edilerek uluslararası pazarlarda yer edinmesine ve rekabet şansı yakalamalarına hissedilir katkılar sağlıyor. Dünyanın en köklü franchising derneklerinden biri olan UFRAD, bugün sayısı 200’ü aşan güçlü markayı çatısı altında toplamış bulunuyor. Yıllık 43 milyar $’lık ticari işlem hacmine sahip Türkiye’deki Franchising Sisteminin tek temsilcisi olan UFRAD, Franchise sisteminin ülkemizde doğru bir biçimde öğrenilmesini, temel kuralların belirlenmesini ve uygulanmasını sağlıyor. Markalarımızın gerek Türkiye içinde gerekse uluslararası platformlarda işbirlikleri oluşturmasına destek olan derneğimiz, Türk firmalarının dünya pazarında ihtiyaç duydukları hukuki, kültürel ve mali konularda en önemli paylaşım merkezi. Dünya Franchising Konseyi (WFC) 2017 yılı dönem başkanlığı ile Karadeniz Franchise Federasyonu (Black Sea Franchise Federation-BSFF)

104 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanıyız. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK Kurucu Kuruluş üyesiyiz. Avrupa Franchising Federasyonu (EFF)’in UFRAD Genel Başkanı olarak Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyorum. Tüm bu başarılarımız Yönetim Kurulumuz ve Üyelerimizin özverili çalışmaları ile elde edilmiş sadece derneğimizin değil ülkemizin gururudur. UFRAD, franchising’in Türkiye’de doğru bir biçimde öğrenilmesine, sağlıklı bir biçimde gelişmesine, temel kurallarının belirlenmesine ve uygulanmasına, franchising’in Türk Hukuk sistemi içerisinde yerini

bulmasına, franchise alan ve veren kurumların haklarının korunmasına, tüm bu görevlerin yerine getirilmesi için yüksek derecede ihtisaslaşmasına bilgi kaynaklarının oluşturulmasına katkı sağlıyor. Üyelerimizi seçerken çok seçici davranıyoruz. Franchise sistemlerinin doğru kullanıldığına emin olmalıyız. Avrupa Franchise Federasyonu’nun açıklık ve dürüstlük ilkeleri kapsamında faaliyet gösteren markaları derneğimize kabul ediyoruz. Ayrıca uyguladığımız ‘sistem değerlendirme programı’ ile kendilerine doğru sistemi oluşturmada da destek veriyoruz. Bunun yanında İstanbul Aydın Üniversitesi ve Franchise&More işbirliği ile UFRAD olarak franchise veren zincirlerin ülkemiz ekonomisine kalıcı fayda sağlaması için franchise sistemlerini tam kurmalarını ve doğru işletmelerini gerekli görüyoruz, eğitimlerimizle destekliyoruz, sistem değerlendirme programı ile markalarımızı dünya standartlarına taşıyoruz. Bu sene fuarımızın 23. senesini gururla kutlayacağız. Seminerlerimiz, aylık geleneksel yuvarlak masa toplantılarımız devam edecek. Öncelikli hedefimiz markalarımızın global pazarlarda hakkettikleri yeri almaları için çalışmalarımıza devam etmek ve Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlayabilmektir. Yürüttüğümüz Franchise Akademisi eğitimlerimiz de markalarımızı en iyi şekilde yetiştiriyor.

RAKAMLARLA FRANCHISING SEKTÖRÜ - 2016 yılı sonu itibari ile Franchising sektörünün büyüklüğü 43 milyar USD’ye ulaştı. - 2016’da franchise sektörünün ürettiği istihdam sayısı 200 bin kişiyi aştı. - 2017 yılı sonunda franchising sektörünün pazar büyüklüğünün 50 milyar USD’ye ulaşmasını bekliyoruz. - Franchise sektörüne 2017 yılında 10 binden fazla girişimci aranıyor. - Türkiye’deki zincir işletmelerin sayısı: 2 bin 500 - Zincir işletmelerdeki yabancı firma oranı: Yüzde 29 - Zincir işletmelere bağlı şube sayısı: 60 bin - Yurtdışına açılan Türk marka sayısı: 150



FRANCHISING

Bereket Döner 2017’de agresif büyüyecek:

HEDEF 150 ŞUBE

satan bir zincir haline geldik. Bereket Döner, özellikle Beyoğlu bölgesinde yaşayanların kalbinde yer etmiş bir marka. Şirketin kurucusu Hayrettin Taşkıran, daha sonra döner fabrikası kurma kararı alıyor ve 1997’de 3 şubeyi satarak Başakşehir’de fabrikayı hizmete sokuyor. Döner üretimine başlayınca franchise sistemiyle büyüme de devam ediyor.

Bereket Döner Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı & CEO’su M. Nezif Emek, “2016 sonu itibariyle 99 şubeye sahibiz. 2017’yi franchising olarak 150 şubeyle kapatmak için çalışıyoruz. 2015 agresif büyüme yılımızdı. 2017 ise 2. agresif büyüyeceğimiz bir yıl olacak” diyor.

106 •

B

ereket Döner markası nasıl ortaya çıktı? Markanızın kuruluş öyküsünü ve günümüze kadar kaydettiği aşamaları anahatlarıyla özetler misiniz? Bereket Döner, 1988 yılında Beyoğlu’nda bir döner restoranı olarak kuruldu. Hem hizmet hem de ürün kalitemizle markamızın ünü arttı ve günümüze kadar ciddi bir bilinirlik oluştu. Şubeler birbiri ardına açılmaya başladı ve Beyoğlu’nda 4 şubeyle günde ortalama 1,5 ton döner

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Şu anda kaç şubeye sahipsiniz? 2017 yılı sonuna kadar şubeleşme ve büyüme konusundaki hedefleriniz nelerdir? 2016 sonu itibariyle 99 şubeye sahibiz. 2017’yi franchising olarak 150 şubeyle kapatmak için çalışıyoruz. 2015 agresif büyüme yılımızdı. 2017 ise 2. agresif büyüyeceğimiz bir yıl olacak. 2015’te fabrikanın 2016’da da restorancılığın kurumsal altyapısını oturttuk. Bu yıl ise restorancılığın tam anlamıyla asıl ligine oturma yani tam anlamıyla hakettiği yere gelme yılı olacak. Bu konuda ciddi anlamda çalışmalar yaptık. Döner üretiminde ne kadarlık kapasiteye sahipsiniz, fabrikanızla ilgili bilgi verir misiniz? 1997’de Başakşehir İkitelli’de 2007’de ise Hadımköy’de fabrikamızı hizmete açtık. 2016’da Hadımköy fabrikamızı iki kat büyüttük. Şu anda 12 bin 500 metrekare kapalı alanda ve günlük 100 ton üretebilecek bir fabrikaya sahibiz. Dünyanın en büyük döner üreticisi olmayı hedefliyoruz. Fiziksel olarak dünyanın en büyük döner fabrikasına sahibiz. Fiili üretimimize baktığımızda ise ilk 5’te yer alıyoruz. Bu fabrikamızda günde 37-40 ton bandında üretim gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz günde 100 ton üretim kapasitesine ulaşmak.

HELAL KESİM, HELAL ÜRETİM, HELAL TİCARET Dönerde ‘helal kesim’ konseptinde hizmet veriyorsunuz. Hangi kriterlere önem veriyorsunuz? Helal gıda artık dünyada en büyük trend. Helal gıda, gerek lezzet gerekse sağlık açısından müşterilerimiz açısından oldukça talep görüyor. ‘Helal kesim’, ‘helal üretim’, ‘helal ticaret’ felsefesiyle ilerliyoruz. Hem sağlıklı hem de İslami usüllere uygun üretim gerçekleştiriyoruz. Zaten helal dediğimiz zaman, hijyeni de kapsıyor. Tüm süreçlerimizde helalin bütün boyutlarını uyguluyoruz. Hangi konseptte mağazalarla tüketicilere ulaşıyorsunuz? Restorancılığı 5 segmente ayırdık. Bugüne kadar tek tip Bereket Döner restoranlarımız vardı. 1. segmentimiz; Bereket Döner Durak Projesi. Benzinciler, üniversite kampüsleri ve özel mülklerin içinde satış yapan bir iş modeli. Şu anda 50 bin artı KDV ile anahtar teslim yapıyoruz. 2. segmentimizi ise paket servis noktaları oluşturuyor. Bu noktalar siparişleri motokuryelerle teslim ediyor. 3. segmentimiz; Express. Normal standart Bereket’e uygun olmayan daha küçük cepheli, daha küçük metrekareli yerlere girmek için oluşturduğumuz bir model, yani büfe konseptiyle hizmet veriyor. 4. segmentimiz; bilinen Bereket Döner mağazaları. Bunlar 80-150 metrekare aralığında mağazalarda hizmet veriyor. 5. segmentimiz ise ‘Bereket Döner since 1988’ dediğimiz A la carte restoran konsepti. Bunlar 500 metrekare üzeri mağazalar. Yani her bütçeye uygun yatırım modellerimiz mevcut.


FRANCHISING

McDonald’s büyümeye devam ediyor Franchising yoluyla büyümenin markanıza sağladığı avantajlardan bahseder misiniz? Franchising yöntemini neden tercih ediyorsunuz? McDonald’s daima bir franchising operasyonu olmuştur ve işletmecilerin bu operasyonun başarılarına katkısı çok büyüktür. Sistemimizi işletmecilerimizin hem mali, hem operasyonel, hem de niteliksel açıdan güçlü olması üzerine kurduğumuz için McDonald’s franchising sistemi bugünlere bu kadar güçlü gelebildi. Tüm dünyadaki 36 bin restoranının yüzde 80’i işletmeciler tarafından yönetilen ve 60 yıllık geçmişi olan McDonald’s, bugün hala dünyanın en değerli 10 markası arasında olabiliyorsa bu, markanın işletmecilerini ne kadar iyi desteklediği ve işletmecilerin de işlerini ne kadar iyi yönettiğinin bir göstergesi. İşletmecilerimiz, geçmiş iş deneyimlerinden taşıdıkları finansal ve insan yönetimi konusundaki tecrübeleri, yerel olmanın ve pazarı iyi tanımanın getirdiği avantaj ve işin başında durarak operasyona verdikleri destekle satış hacmini geliştirerek işimize ciddi katkı sağlıyorlar. Franchising konusunda hangi kriterlere önem veriyorsunuz? McDonald’s’ı diğer franchise veren firmalardan

McDonald’s Türkiye Franchising Müdürü Ayça Gür, “Mevcut işletmecilerimizin yoğun olduğu illerde, önceliğimiz büyüme kriterlerine uygun mevcut işletmecilerimizi büyütmek. İşletmeci olmayan bölgelerde ise yüksek potansiyel sahibi yeni işletmecilerle büyümeyi hedefliyoruz” diyor.

ayrıştıran özellikleri var. Özellikle altını çizmek istediğim bir nokta; yatırımcılarla değil, bizzat işinin başında durarak, işini geliştirecek ve markaya katkı sağlayacak işletmecilerle büyümeyi tercih ediyor olmamız. İşletmeci maddi şartları sağlayabilse de, sadece zamanını ve gücünü

McDonald’s için kullanabilecek, girişimci bir ruh ve başarma tutkusu olan, insan yönetimi ve finansal yönetimde geniş tecrübelere sahip, 6 ay süren eğitim programımızda restoran içerisindeki her kademede başarılı performans gösterebilen işletmecilere franchise veriliyor.

McDonald’s olarak gıda güvenliği, çalışma prensipleri ve müşteri memnuniyeti gibi birçok konuda üstün standartlarından ödün vermeden 30 yılı aşkın süredir Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. İşletmecilerimizi de bu değerlere sahip kişilerden seçiyoruz.

2017 yılında franchising zincirinize yeni halkalar eklenecek mi? Yatırım hedefleriniz nelerdir? McDonald’s olarak Türkiye’de 42 ilde 260’a yakın restoran ile faaliyet gösteriyoruz. Bugün itibariyle, bu restoranlardan 78’i işletmecilerimiz tarafından yönetiliyor. Mevcut işletmecilerimizin yoğun olduğu illerde, önceliğimiz büyüme kriterlerine uygun mevcut işletmecilerimizi büyütmek. İşletmeci olmayan bölgelerde ise yüksek potansiyel sahibi yeni işletmecilerle büyümeyi hedefliyoruz. McDonald’s franchising sisteminde yeni restoran açılışı ile olduğu gibi, mevcut restoran devri ile de işletmecilik verebiliyoruz. 2017 yılında da mevcut restoran devri ve yeni açılışlarla işletmecilik vermeye devam edeceğiz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 7


FRANCHISING

İzmir’in meşhur dönercisi;

Dönerci Orhan

Dönerci Orhan, tüm lezzetsever müşterilerine, yıllara dayanan deneyimi ile hazırlanan, gurmelere layık dönerlerinin yanında kaliteli hizmet de sunuyor. Her zaman, daha iyisi için çalışan personeline her ay düzenli olarak hijyen eğitimleri veren Dönerci Orhan, müşteri ilişkilerini daha iyiye taşıyacak uygulamaları da hayata geçiriyor. Personel eğitimine ayrıca önem veren Dönerci Orhan, tüm çalışanları ile sektörde farklılık üretmek için her an yenilikler peşinde koşuyor.

YARIM ASRA YAKLAŞAN MUTFAK DENEYİMİ Rahmanoğlu ailesinin en önemli mirası, Türkiye’nin ilk butik döner markası Dönerci Orhan, 42 yıllık deneyimiyle geleneksel et döner lezzetini, sunumu ve kalitesi ile kazandığı müşteri potansiyelini, artan şube sayısıyla hızla büyütmeyi sürdürüyor. Dönerci Orhan, “döner usta işidir” sloganı ile Türk mutfağının bir parçası olan geleneksel döner lezzetini tüm şubelerine, aynı özenle yansıtıyor.

108 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

FRANCHISING SİSTEMİ: YÜKSEK KAZANÇ FIRSATI Dönerci Orhan, Ege’nin incisi İzmir Işıkkent’te bulunan uluslararası standartlardaki fabrikasında üretilen taze ve sağlıklı ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanına yaymak için franchising hizmeti de sağlıyor. Dönerci Orhan Franchising Sistemi, Dönerci Orhan markasının işletmecisi olmak ve yılların deneyimden kolayca faydalanmak isteyenlere işletme kurmayı vadediyor. Dönerci Orhan, geleneksel ile yeniyi, ekibinden ve deneyiminden aldığı güç ile birleştiriyor, her gün yeni değerler üretiyor.



FRANCHISING

HEDEF; DÜNYA MARKASI OLMAK Waffle Art Kurumsal İletişim&Pazarlama Direktörü Can Ersoy, dünya markası haline gelebilmek için gerek yurtiçi gerekse yurtdışında çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.

Waffle Art Kurumsal İletişim&Pazarlama Direktörü Can Ersoy, Waffle Art’ı dünya markası haline getirebilmek için yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda çalışmalara devam ettiklerini söyleyerek, “2017, Waffle Art için yurtdışı pazarda yapılanma yılı olarak planlı bir şekilde sürüyor. Yurtdışında

110 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

önemli lokasyonlarda merkeze ait şubeler açmayı planlıyoruz. Aynı şekilde yurtiçinde de birçok noktada Waffle Art şubeleri hizmet vermeye başlayacak” dedi.

“FRANCHISE SİSTEMİYLE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ” Waffle Art olarak franchise sistemi ile büyümeye devam ettiklerini belirten Ersoy, “Franchise vermek yalnızca markanın kullanımını vermek

değil, ilişki sözleşmesinin imzalanmasından sonra başlayan bir evlilik gibidir. Bu evlilik, sözleşme boyunca karşılıklı sorumlulukların bilincinde olunması ve yerine getirilmesi ile yürür. Frachising sisteminin en önemli unsuru olan marka bilinirliği yanında, sözleşme boyunca devam eden iş ilişkisinin de iyi şekilde yürütülmesi gerekir. Bayilikleri süresince franchise’ları ayda en az bir kere denetliyoruz. Temizlikten üretime, kılık kıyafetten sipariş almaya kadar her alanda şubelerimiz denetleniyor, eksikleri tespit edip düzeltilmesi için eğitimler veriliyor. İstenilen standartlar oluşmuş olsa dahi denetlemeler standartlarımızın korunabilmesi ve sürdürebilmesi için rutin olarak devam ediyor” diye konuştu.

“KURU SABİTLEYİP TL’YE DÖNDÜK” Son günlerdeki döviz kurlarının aşırı yükselişi ile küçükten büyüğe hepimizin elini taşın altına koyması gerektiğine işaret eden Ersoy, “Biz de bu duruma kayıtsız kalmayarak franchise bedeli ve kurulum maliyetlerindeki dolar fiyatlarımızı kuru sabitleyerek Türk Lirası’na çevirdik. Bundan böyle bizden franchise alacak olan yatırımcılar dolar cinsinden değil, kendi para birimimizden ödeyecekler” şeklinde konuştu. Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Waffle Art olarak, markamızı doğru temsil edebilecek, girişimci ruha ve başarma hırsına sahip işletmeci franchise adaylarını tercih etmeye çalışıyoruz, bu bizim ilk kriterimiz… İkinci ve en önemli kriterimiz ise, işletmeciye para kazandıran bir yer olması... Sonuçta insanlar para kazanmak için bu hamleyi yapıyorlar. Bu anlamda yatırımcıya avantaj sağlayacak yer kriteri bizim için oldukça önemli”.


FRANCHISING

MUTLAK VE MAKSİMUM MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ

OSES, 2017’DE

HER İLDE OLMAYI HEDEFLİYOR

Oses GrOup Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar, “Hali hazırda 65 ilde faaliyet gösteriyoruz. Kısa vadede, 2017 yılında bayimizin olmadığı il kalmasın istiyoruz. Orta vadede, bunu şehir ölçeğinden çıkararak ilçe ölçeğine indirgemeyi

Franchising konusunda önem verdikleri kriterlere de değinen Yaşar, “Öncelikle ailemize katılacak adayın markamızı ne kadar tanıdığı, markamızı neden tercih ettiği, markamızı ne kadar benimseyeceği ve nasıl temsil edeceğiyle birlikte hedeflerinin neler olduğu son derece önem arz ediyor. Çünkü kurum kültürümüzün temelinde ‘Mutlak ve Maksimum Müşteri Memnuniyeti’ yatıyor. Bu kültürün devamlılığını sağlayacak etkenlerin başında da insan faktörü geldiği için kendimizi ‘ince eleyip, sık dokumak’ zorunda hissediyoruz. Göz önünde bulundurduğumuz diğer kriterlere gelince, talep edilen lokasyonun uygunluğu, açılacak noktanın fiziki şartları (ulaşılabilirliği, kullanılabilirliği, metre karesi vd.) bölgenin insan

trafiği, sosyal yapının deşifresi gibi konular tarafımızca irdeleniyor” diye konuştu. Kısa, orta ve uzun vadeli olarak 3 farklı kategoride planlarını hayata geçirmeye çalıştıkları bilgisini veren Yaşar, “Hali hazırda 65 ilde faaliyet gösteriyoruz. Kısa vadede, 2017 yılında bayimizin olmadığı il kalmasın istiyoruz. Orta vadede, bunu şehir ölçeğinden çıkararak ilçe ölçeğine indirgemek ve ağımızı genişletmek istiyoruz. Bu hedefimize ‘ev, iş/ofis, Oses’ düzleminde bakarak, nihai tüketicinin evine giderken veya işine/ofisine giderken kolay ulaşabileceği her noktada var olarak ulaşacağız. Bunlarla birlikte, daha makro ölçekte planlarımız üzerinde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Avrupa’da Almanya ile başlayan başarı serüvenimize yenilerini ekleyerek emin adımlarla yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

ğalmayı doğru buluyoruz. Özellikle ‘Kendi İşinizin Patronu Olun’ ve ‘Patron Benim’ mottolarıyla bir farkındalık oluşturmaya çalıştık. Kaydettiğimiz ilerlemeye baktığımızda bunu başardığımızı görebiliyoruz. İnanıyoruz ki, oluşturduğumuz bu farkındalık bireysel girişimcilikle başlayan kitlesel olarak devam eden bir süreç olacak” dedi.

ve ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz” dedi. Oses Group Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar, franchise yönteminin Oses Group olarak şubeleşme çalışmalarına başladıkları tarihten bugüne tercih ettikleri bir yöntem olduğunu belirterek, “Tercih ettiğimiz bu yönetimin altında yatan temel felsefe, paylaşıma dayalı felsefedir. Başka bir deyişle insanları işimize ortak etmeyi dahası kendi işlerinin sahibi olmalarını seviyoruz. Kendi şubelerimizi, kendi kaynaklarımızla açacak güce sahipken bunu yapıyor olmak, bu felsefemize ayrı bir anlam katıyor. Çünkü paylaştıkça kazanmayı ve ço-

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 11 1


FRANCHISING

YA-PA, Yaşam Paylaşım Anaokulları 50 okula ulaşacak YA-PA, Yaşam Paylaşım Anaokulları Kurucusu Turhan Özüduru, şu anda 25 okula sahip olduklarını ifade ederek, 2017 yılında 50 okula ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.

112 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

YA-PA, Yaşam Paylaşım Anaokulları Kurucusu Turhan Özüduru, Türkiye genelinde 25 tane açılmış YA-PA, Yaşam Paylaşım Anaokulu bulunduğunu söyleyerek, “Bu sayının, 2017 yılında hızlı bir artış göstereceğini ve 50 okula ulaşacağını bekliyoruz” dedi. Franchise yoluyla büyüyerek yaygınlaşmanın daha kalıcı olmalarını sağladıklarını söyleyen Özüduru, “Marka tanınırlığı ve sistemi geliştirmeyi girişimcilerle paylaşıyoruz. Sonradan katılan girişimciler de sisteme ve markaya sürekli dinamizm kazandırıyor ve gençleştiriyor. Yatırımcımızı seçerken ticari yeterliliklerine dikkat ediyoruz. Bu arada kendilerine, bu işin uzun soluklu bir yatırım olduğunu, başarmak için sabırlı ve çalışkan olunması gerektiğini anlatıyoruz. İşin karakterini ve sevgiye dayanılması gerektiğini özellikle vurguluyoruz” diye konuştu. Özüduru, YA-PA Yaşam Paylaşım Anaokulları’nın stratejilerini ise şöyle sıraladı:

- 0-6 yaş çocuklarının okul öncesi eğitiminden etkin şekilde yararlanmalarını sağlamak. - 0-6 yaş çocuklarının eğitim surecinde kullanabilecekleri nitelikli eğitim materyali ve kitap üretmek. - Ülkemizde okul öncesi eğitimin hem nicelik, hem de nitelik yönünden gelişmesini desteklemek. - Ülkemizde okul öncesi eğitimden yararlanamayan çocuklara fırsat ve imkan eşitliğini sağlayacak hizmetler sunmak. - Okul öncesi eğitim alanın bir bilim olarak gelişmesini sağlayacak nitelikteki bilimsel çalışmalara destek vermek. - Anne babalarının daha sağlıklı ve bilinçli bir şekilde çocuk yetiştirmeleri için eğitimsel destekler sunmak. - Okul öncesi eğitim alanında çalışan profesyonellerin (yönetici, öğretmen ve uzman vb.) mesleki gelişimlerini desteklemek ve istihdam etmek. - Bilimsel düşünce ve birikimden asla taviz vermeyiz. - İnsanın biricikliği düşüncesinden hareketle, çocuğun öncelikli yararı ve iyiliğini esas alırız. - Evrensel düşünüp, yerel davranırız. - Sürekli değişen ve gelişen dünya koşullarına, değişip gelişerek uyum sağlarız. - Toplum ve ülke yararını, kurumsal yararın üstünde tutarız.



FRANCHISING

BU YIL 20 FRANCHISE VERECEĞİZ Nefis Demet Genel Müdürü Devrim Megrel, 2017’de 9 yılda oluşturdukları marka değerini korumayı hedeflediklerini belirterek, “Bu yıl 20 franchise vererek ailemizi büyüteceğiz. Franchise’larımız sayesinde ulaşabildiğimiz her noktaya meyve sepetlerimiz ile mutluluğu götürmek istiyoruz. Meyve demeti pazarında yaklaşık yüzde 67’lik bir paya sahibiz. Bu payımızı pazarda liderliğe gelerek artırmayı hedefliyoruz. Günde 500750 meyve demeti siparişi alıyoruz. Bu yıl meyve demeti hedefimiz 250 bin. Özel günler için yaptığımız indirim ve kampanyalar sayesinde siparişlerimizi daha da artırmayı hedefliyoruz” dedi.

“KONTROLLÜ VE HIZLI BÜYÜME İÇİN FRANCHISE’I TERCİH ETTİK” Kontrollü ve daha hızlı büyüme için franchise sistemini tercih ettik-

114 •

lerine değinen Megrel, “Hediyelik meyve sektörü emek, dikkat ve titizlik isteyen bir iş ve bu işi gönülden yapabilmesi için kendi işinin patronu olursa sorunsuz şekilde yürütüleceğini düşünüyoruz. Öncelikle franchise taleplerinde dikkat edeceğimiz en önemli nokta markamıza ne kadar katkı sağlanacağı. Franchise vereceğimiz bölgede standarta uygun şekilde sepetlerin hazırlanması ve zamanında teslimat için franchise’mızı uzun bir eğitim sürecinden geçireceğiz. Bayilerde aradığımız özellik bu işi severek ve kusursuz şekilde yapılması. Franchise’larımıza; lokasyon seçim desteği, eğitim, kurulum aşamasında danışmanlık hizmeti, reklam desteği, pazar sürekliliği, bilgi birikimi, yönetim desteği, pazarlama strateji yönlendirmesi gibi avantajlar sağlıyoruz. Ayrıca kazan kazan mantığı ile ilerliyoruz. Sitemizin dışında Türkiye’nin bu alandaki önemli markaları ile ürün tedariği konusunda iş ortaklığı yapıyoruz” diye konuştu.

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Gönül Kahvesi 2017’yi 10 yurtdışı şubeyle kapatacak Türkiye’deki tek butik kahve evi olan Gönül Kahvesi, Türk Kahvesi, espresso ve diğer tüm kahveleri, özel formülleriyle harmanlayıp sunuyor. Türk kahvesini dünyaya tanıtma ve hak ettiği değere taşıma misyonunu yüklenen Gönül Kahvesi, ilk şubesini 2002 yılında açtı. Bugün Türkiye’de ve yurtdışında 90 şubesiyle, kendi iş alanında en bilinen marka olma hedefini belirleyerek, kendine özgü zengin ürün gamı, konsepti ve yenilikçi yaklaşımıyla, hedefine her geçen gün daha da yaklaşan Gönül Kahvesi, ilk yurtdışı şubesini Mayıs 2014’te Saraybosna’da hizmete açtı. 2. şubesini 15 Mart 2017 tarihinde Bahreyn’in Muharrag şehrinde Seef Mall’da açan Gönül Kahvesi, bu yıl içerisinde 8 Nisan’da Avusturya’nın Dornbirn şehrinde ve Mayıs ayı içerisinde Saraybosna’da 2. şubesinin açılmasıyla birlikte yurtdışındaki şube sayısını 4’e ulaştıracak. 2017’yi 10 yurtdışı şube ile bitirmeyi planlayan Gönül Kahvesi, 2023 yılında dünyada en az 100 şubeye ulaşmayı hedefliyor. Gönül Kahvesi, “Dünyada bir gün herkes Türk Kahvesi’ni tadacak” sloganıyla yoluna devam ediyor.



Röportaj: Sinan Saygı

ÖZEL RÖPORTAJ

OKAN KARACAN, UZUNKÖPRÜ KÖFTESİ’Nİ

DÜNYA MARKASI YAPACAK gelen bir ailenin temsilcisiyim. Batı Trakyalı bir aile olarak milli ve yerel lezzetlere duyduğumuz bir ilgi sözkonusu. Çanakkale Gazisi dedemiz Abdulkadir Alsat, 1933’te Uzunköprü’ye gelmiş ve 1936’da köfteciliğe başlamış. Vefatından sonra köftecilik, önce oğlu Yaşar Alsat‘a geçti. Yaşar Alsat’ın vefatından sonra ise tarihi mesleği iki torunu devam ettiriyor. 81 yıllık Uzunköprü Köftecisi, ‘dünyaya gelen herkes bu köfteyi tadacak’ felsefesiyle yola çıkılmış bir proje. Bugün 2 özel lezzethanesiyle ve Uzunköprü köftesini satan satış noktalarımızla yaklaşık 150 kişilik bir ailenin mensubuyuz.

TV dünyasının ünlü ismi Okan Karacan, Tarihi Uzunköprü Köftecisi’ni satın alarak gıda sektörüne hızlı bir giriş yaptı. Şu anda 2 şubesi olan Tarihi Uzunköprü Köftecisi’ni 2017 yılında 10 şubeye ulaştırmayı ve yurtdışına açılmayı hedefleyen Okan Karacan ile keyifli bir röportaj yaptık.

“2017 SONUNA KADAR 10 ŞUBEYE ULAŞMAYI HEDEFLİYORUZ”

Okan Bey, Tarihi Uzunköprü Köftecisi’ni satın alma fikri nasıl ortaya çıktı? Bu markayı tercih etmenizin özel bir sebebi var mı? Mübadele zamanı Batı Trakya’dan Türkiye’ye

116 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Kaç şubeye sahipsiniz? 2017 yılında yeni şube açma hedefiniz var mı? Toplam şube sayınız kaça ulaşacak? Tarihi Uzunköprü Köftecisi olarak şu anda Biz Cevahir AVM ve Darıca Park AVM’de olmak üzere 2 şubeye sahibiz. Yılsonuna kadar 10 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz. Franchising ile şubeleşme konusunda


ÖZEL RÖPORTAJ

görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle Almanya, Fransa, Belçika, Ortadoğu, İran, Irak ve Azerbaycan gibi ülkelerdeki Türk vatandaşlarından ciddi talepler alıyoruz. Hem yurtdışında hem de yurtiçinde yapılanmaya ve büyümeye devam edeceğiz. Köftemize ve diğer ürünlerimize özellikle zincir marketlerden yoğun talep var. Çünkü ürettiğimiz köfteleri en fazla 4 günde tüketiyoruz. Dondurulmuş ürünler yerine taze ürünler satıyoruz. 4 günü aşan, tükete-

mediğimiz köfteleri imha ediyoruz.

“SOHBET BEKLER, KÖFTE BEKLEMEZ” Köfteleri hazırlarken özel bir formülünüz var mı? Lezzetli köftelerinizin sırrı nedir? Lezzetli köftelerimizin sırrı 81 yıllık geçmişimizde saklı. Yüzde 100 dana eti kullanıyoruz. Uzunköprü köftesi, genç bir dananın üst kol dediğimiz kürek bölgesinden elde ettiğimiz etle döşün karışımından oluşuyor. Köftelerimizde

kuyruk yağı yerine dananın böbrek yağını kullanıyoruz. Bu yağ çabuk donduğu için müşterilerimize, köfteleri bekletmeden yemelerini öneriyoruz ve ‘sohbet bekler, köfte beklemez’ diyoruz. Köfteleri kısık ateşte, orta kararda ve çok çevirerek pişiriyoruz, minimum bir köfteyi 40 kez çevirerek servise hazır hale getiriyoruz. Köftelerde kimyon, tuz, karabiber, bayat ekmek içi kullanıyoruz ve en önemlisi sevgimizi katıyoruz. Hamburger formu dediğimiz yuvarlak formda 2 köftenin arasında kaşar şelalemiz var. Bunu kestiğiniz zaman diyoruz ki ‘Uzunköprü köftesini ağ-

lattın’. Yine yüzde 100 dana etinden, özel baharat ve karışımıyla hazırladığımız bir sucuğumuz var. Bu da bizim için çok değerli. Tüm ürünlerimiz, Edirne Uzunköprü’den geliyor ve burada işleniyor. Tatlı olarak da peynir helvası ve özellikle Hayrabolu tatlısı çok beğeniliyor. Dünyaya gelen herkesin bu lezzetleri tatmasını hedefliyoruz. Burada en önemli konulardan bir tanesi de milli bir marka olmamız. Özellikle AVM’lerin yiyecek içecek katlarında birçok yabancı markaya karşı mücadele veriyoruz. Ama bize gösterilen ilgiden çok memnunuz.

“ÖZEL MOBİL KÖFTECİLER DİZAYN ETTİK” 2017 yılında yurtdışına açılma hedefiniz var mı? Hangi konseptte büyümeyi tercih ediyorsunuz? Özellikle Almanya ve Fransa’da hizmet vermek istiyoruz. Bayilik sisteminde ekonomik çözümler ürettik. Daha düşük yatırım maliyetiyle ‘Uzunköprü Express’ konseptiyle tüketici ve yatırımcıların karşısına çıktık. Bir konteynırla hemen ertesi günü işe başlayabilecek şekilde bir bayilik sistemini hayata geçirdik ve özel mobil köfteciler dizayn ettik. Yaklaşık olarak yüzde 25-30 oranında karlılığı olan bir sistem. Franchising giriş bedelimizi 80 bin TL olarak belirledik. Bu yıla özel yüzde 3 oranında katkı payını da almamayı uygun görüyoruz.

Okan Karacan, Tarihi Uzunköprü Köftecisi olarak hedeflerini Hizmetix Dergisi Editörü Sinan Saygı’ya anlattı.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 11 7


BULUT BİLİŞİM İLETİŞİM

Cloud ComputIng, Türkçe’de “Bulut Bilişim” olarak adlandırılıyor. Bulut bilişim sunucu bilgisayarlar ve buna benzer internete bağlı cihazların istenildiği zaman kullanılarak, kaynakları kullanıcılar arasında paylaşılabilen internet tabanlı bilişim hizmetlerine verilen genel isim. Bulut bilişim, servis alt yapısı gerekmeksizin, herhangi bir yazılım, işlem veya veri erişimi olmadan alınacak hizmetlerin sağlanabilmesini konu alıyor. Bulut bilişimde üç temel modele göre hizmet sunuluyor. Bunlar; SaaS, PaaS, IaaS olarak isimlendiriliyor. Dosya saklama ve dosyalara ulaşım gibi problemlerin ortadan kalkmasını sağlayan bulut bilişim, hayatımıza giren akıllı teknolojilerin daha aktif ve verimli kullanılması mümkün kılıyor. Artık, sunum dosyalarının çantanızda, bilgisayarınızda veya harici bir diskte bulunmasına gerek yok. Bulut bilişim hizmetleri sayesinde, hiçbir cihaza bağımlı kalmadan istediğiniz doküman elinizin altında bulunuyor.

118 •

w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix


İLETİŞİM

IBM, HER GÜN 5.5 MİLYON BULUT TABANLI HİZMETİ YÖNETİYOR

IBM Türk Hibrit Bulut Çözümleri Satış Müdürü Serdar Gere, “IBM, tüm dünyada her gün 5.5 milyon bulut tabanlı hizmeti yönetiyor. Bulut konusunda çalışan 37 bin uzman/danışman kadrosu bulunan IBM, bulut alanında bin 500’den fazla patente sahip” dedi.

IBM Türk Hibrit Bulut Çözümleri Satış Müdürü Serdar Gere, bugüne kadar buluta 8 milyar dolar yatırım yapan ve bu alanda 18 şirket satın alan IBM’in aynı zamanda satın aldığı SoftLayer firması ile piyasadaki en iyi bulut çözümlerini de portföyüyle entegre bir biçimde müşterilerine sunduğunu söyledi. Bulut bilişimin BT ve iş süreçlerinin dijital hizmetler olarak sunulmasını sağlarken, 2016 yılında tüm dünyada var olan uygulamaların dörtte birinin bulut üzerinden kullanılması ve yeni yazılımların yüzde 85’inin bulut için geliştirilmesinin, bulutun sektörlere entegrasyonunun en büyük göstergesi olduğunu belirten Gere, “Verilerin her yerde ve her an ulaşılabilir olması gerekiyor dolayısıyla bu ortamı destekleyen veri merkezleri ve altyapı gereksinimleri var. Fakat maliyet baskısı nedeniyle bu alt yapılara yatırım yapmak kurumlar açısından zor ve verimsiz. Bulut bu noktada öne çıkıyor. Bulut tabanlı veri merkezleri; hizmetler açısından gelinen en ileri aşamayı temsil ediyor. Bulut tabanlı veri merkezlerinde müşteriye kullandığın kadar öde modeliyle donanım, altyapı ve ağ erişimi sunularak esnek maliyetli bir yapı sağlanabiliyor” diye konuştu.

“BULUT, BİR İŞ MODELİ SEÇİMİ OLARAK ÖN PLANA ÇIKIYOR” Bulutun bir teknoloji olmanın ötesinde bir iş modeli seçimi olarak ön plana çıktığına değinen Gere, “IBM, Türkiye’de bulutun adap-

tasyonunu artırmak, doğru bulut yatırımlarını teşvik etmek ve kurumların bulut ile rekabetçi hale gelmeleri adına öncü bir görev üstleniyor. IBM tüm dünyada her gün 5.5 milyon bulut tabanlı hizmeti yönetiyor. Bulut konusunda çalışan 37 bin uzman/danışman kadrosu bulunan IBM, bulut alanında bin 500’den fazla patente sahip. IBM olarak her kuruluşun kendi tercihleri, organizasyonel ve mimari yapıları ve iş hedeflerine göre sunduğumuz bulut hizmetini özelleştirebiliyoruz. Bu doğrultuda on-premise ya da off-premise; private, hibrit ya da public bulut hizmetleri sunabiliyoruz. Hibrit bulut yaklaşımıyla kuruluşlar, ne zaman geleneksel BT altyapısı, ne zaman bulutu kullanacaklarını kendileri seçebiliyor. Bu yaklaşım, kuruluşların dayanıklılık, güvenlik ve mevzuat gerekliliklerinin yanı sıra hız ve esneklik gereksinimlerini karşılarken aynı zamanda onlara en iyi işlevselliği sağlıyor” şeklinde konuştu. Gere, sözlerine şöyle devam etti: “IBM Bulut, müşterilerin dijital dönüşümlerine yardımcı olacak özel, genel ve hibrit bulut hizmetlerine hızlı, kolay ve otomatikleştirilmiş erişim sağlıyor. Mobil, ağ, depolama, Nesnelerin İnterneti ve kognitif bilişim ile büyüyen bir hizmet grubu olan IBM Bulut, 40’ın üzerinde küresel bulut veri merkeziyle şirketlerin nerede olursa olsun verilerden öngörüler elde etmesine ve verileri güvenli bir biçimde yönetmesine yardımcı oluyor.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 11 9


İLETİŞİM

HEDEFİMİZ; LİDERLİĞİMİZİ SÜRDÜRMEK

Turkcell Kurumsal Satış Direktörü Barbaros

Özdemir, “Yapacağımız

Bulut bilişim alanında sunduğunuz çözümlerde hangi kriterler ön plana çıkıyor? Son 10 senedir sanallaştırma teknolojilerinin gelişmesi ve internet bant genişliklerinin artmasıyla bulut teknolojileriyle tanıştık. Bugün donanım ve yazılım yatırımlarının servise dönüştüğü, servisin ise bulut bilişim dünyasına yöneldiği bir süreci yaşıyoruz. Sanallaştırma teknolojisi hayatımıza girmeden önce yapılan araştırmalardan, her 10 fiziksel sunucudan 3’ünün yüzde 4’ün altında bir verimlilikle çalıştığını biliyorduk. Yani yüzde 30’luk bir atıl kaynağı teknolojik engeller sebebiyle işletmek zorundaydık. Sanallaştırma teknolojisi hayatımıza girdikten sonra bile çoğu işletmemizin altyapısının yüzde 50’sini verimli kullanabildiğini gözlemliyoruz. Bulut bilişim, merkezi altyapıların kullanımı ile verimliliğin önemli ölçüde artmasını sağlıyor. Dünyada ve Türkiye’de sanılanın aksine

120 •

w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix

yeni yatırımlar ve pazara sunacağımız yeni ürün ve hizmetlerimiz ile pazardaki liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

orta ölçekli kurumlar yerine büyük ölçekli kurumlar maliyet avantajı ve optimizasyon ihtiyaçları nedeniyle hızla buluta geçişi sağlıyorlar. Bununla birlikte bulutun aslında orta ve küçük ölçekli işletmelerde büyük bir değişimi tetiklemesini bekliyoruz. İnternet bizlere birey olarak bir fırsat eşitliği sağlamıştı, bulut ise işletmelere kullandıkları kadar öde modelleri ve düşük maliyetli teklifleriyle bir fırsat eşitliği getiriyor. Bulut bilişim pazarında rekabet ne düzeyde? Rekabete karşı ne gibi stratejiler uyguluyorsunuz? 2 Haziran 2016’da “Türkiye’nin datası Türkiye’de kalacak” söy-

lemiyle ülkemiz sınırlarındaki en büyük veri merkezini hayata geçirdik. Toplam 22 bin metrekarelik bir alana sahip projenin sadece veri merkezi olarak kullanacağımız beyaz alanı 10 bin metrekare. Veri merkezimiz, Türkiye’nin Tier-3 tasarım ve uygulama sertifikasına sahip ilk hizmet sağlayıcı veri merkezi. Ayrıca bu merkezimiz kendi fiber altyapımız ile üç koldan erişim sağladığımız, operatör yedekli bir altyapıya sahip. Yapacağımız yeni yatırımlar ve pazara sunacağımız yeni ürün ve hizmetlerimiz ile pazardaki liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz. Bulut bilişimde hangi hizmet modelleriyle projeler geliştiriyorsunuz? Hizmet modellerinin birbirinden farklılaştıkları noktaları ve sağladıkları avantajları özetler misiniz? Veri merkezlerinin temelini oluşturan bulut hizmetlerini Turkcell AkıllıBulut portalı ile tek bir çatı altında topladık. Türkiye ekonomisine, işletmelerin bütçelerine ve rekabetçi yapılarına katkı sağlayacak bulut teknolojisini Turkcell AkıllıBulut portalı sayesinde, en kullanıcı dostu haliyle kurumsal müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz. Turkcell AkıllıBulut, şirketlerin donanım ve yazılım satın alma, lisans güncelleme, sistem işletiminin yanında bu teknolojileri yönetecek yetkin personel istihdam etme, sistemlerin sürekliliği ve güvenliğini sağlayarak internette erişim maliyetlerini yüzde 40’tan başlayan oranda azaltabilmelerini sağlıyor. Örneğin, 25 kişilik bir işletme, tüm bu hizmetleri Turkcell AkıllıBulut ile aldığında, altyapıda yüzde 73, yazılımda yüzde 82 ve genel toplamda ortalama yüzde 80 tasarruf elde edebiliyor. Şirketler donanım, yazılım, lisans, işletim, internet ve güvenlik gibi IT hizmetlerini yüzde 80 tasarruf ile www.turkcellakillibulut.com adresi üzerinden alabiliyor.



AKILLI ŞEHİRLER

TEKNOLOJİYE CİDDİ YATIRIM YAPIYORUZ

bir noktadan değil iki ayrı ilden yedeklemeli olarak kesintisiz hizmet verebiliyoruz. Amacımız, en ileri teknolojik altyapı ile tüketici beklentisinin üzerinde hizmet vererek sadece güvenlik sistemi sunmak değil, tüketicimizin hayatlarını kolaylaştırma ve yaşam standartlarını artırma adına katkıda bulunmaktır. Bu sebeple sürekli kendimizi geliştiriyor ve teknolojiye ciddi yatırım yapıyoruz” dedi.

“AKILLI ŞEHİRLERİN OLMAZSA OLMAZI GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ” Tepe Güvenlik AŞ Genel Müdür Yardımcısı Barış Sandıkcı, “Amacımız, en ileri teknolojik altyapı ile tüketici beklentisinin üzerinde hizmet vererek sadece güvenlik sistemi sunmak değil, tüketicimizin hayatlarını kolaylaştırma ve yaşam standartlarını artırma adına katkıda bulunmak. Bu sebeple sürekli kendimizi geliştiriyor ve teknolojiye ciddi yatırım yapıyoruz” dedi.

Tepe Güvenlik AŞ Genel Müdür Yardımcısı Barış Sandıkcı, akıllı şehir konseptinde öne çıkan güvenlik sistemlerinin başında alarm

122 •

izleme merkezi destekli alarm sistemlerinin geldiğini söyleyerek, “Yeni teknoloji gelişimleriyle alarm sisteminde kullanılan hareket dedektörleri, video doğrulama özelliği ile alarm merkezlerine doğrulanmış veri gönderiyor. Buna ilave olarak, mobil cihazlar üzerinde kullanılmaya başlanan yine alarm izleme merkezi takipli uygulamalar ile kişiler, herhangi bir lokasyonda ihtiyaca göre sağlık veya panik alarmı oluşturabiliyor, GPS servisleri üzerinden kişinin konum bilgisi alarm merkezine iletilerek gerekli aksiyonların alınması sağlanabiliyor. Burada Tepe Güvenlik olarak şimdiden altyapımızı gelecek trendlere göre organize etmiş durumdayız. Herhangi bir deprem ve olası sıkıntılara karşı tek

w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix

Güvenlik çözümlerinin akıllı şehir konseptinin olmazsa olmaz unsurlarından olduğuna değinen Sandıkcı, “Bu çerçevede, her geçen gün hayatımızda daha fazla kullanmaya başladığımız ‘Akıllı şehirler ve Güvenlik’ uygulamaları, hem çevresel hem de fiziksel olarak geniş çerçevede büyük kolaylıklar sağlıyor. Mekanlarda kullanılan video doğrulamalı alarm sistemleri sayesinde oluşturulan erken uyarı mekanizmasıyla, kolluk kuvvetleri hızlı bir şekilde yönlendirilerek suç oranının düşürülmesi mümkün. Yeni teknolojiyle gelen görüntülü doğrulama özelliği sayesinde, kolluk kuvvetleri gereksiz yere meşgul edilmeyerek daha az işgücüyle daha hızlı müdahale imkanı sağlayacaktır. Mobil ortamda gelen yenilikler, güvenlik konseptinin mekandan

bağımsız hale gelmesini sağlamış ve kişilerin ihtiyaç anında herhangi bir noktada hizmet almasına olanak sağlamıştır” diye konuştu.

“TEPE İLE GÜVENDEYİZ” Tepe Güvenlik AŞ olarak 2017 yılı itibariyle müşterilerine video doğrulamalı alarm sistemleri sundukları bilgisini veren Sandıkcı, “Bu kapsamda hedefimiz maliyetleri de minimumda tutarak bu sistemi tüm mekanlarda kullanılır hale getirmektir. Yine 2017 yılında hayata geçirdiğimiz ‘Tepe İle Güvendeyiz’ uygulamasıyla mobil platformlarda farklı hizmetler sunuyoruz. Müşterilerimizi ‘beni izle’ özelliğiyle ihtiyaç halinde coğrafik doğrulamayla ve belirli periyodlarla görüntülü olarak izleyebiliyoruz. Yine bu uygulamayla tek bir tuşla polis, ambulans, itfaiye talepleri değerlendirilerek alarm merkezi üzerinden ilgili kolluk kuvveti ihtiyacını yönlendirebiliyoruz. Sessiz alarm özelliğiyle olası bir tehdit durumunda alarm merkezi üzerinden müşterinin güvenliği de göz önünde bulundurularak teyit alınmadan ilgili konuma kolluk kuvvetleri yönlendirmesi yapabiliyoruz. Benzer konseptlerin tüm akıllı şehir uygulamalarında standart hale getirilmesini güvenlik sektörünün yenilikçi kuruluşlarından biri olarak öncelikli beklentimiz” şeklinde konuştu.


AKILLI ŞEHİRLER

AKILLI ŞEHİRLERDE

Geleceğin dünyası teknolojide yaşanan gelişmelerle beraber kuşkusuz ‘akıllı şehirler’den oluşacak. Akıllı şehir konseptinde hangi güvenlik sistemleri kendisini gösteriyor? Akıllı Şehirler konsepti; güvenli binalardan otomasyon destekli enerji kaynaklarına ve ulaşımdan kamu güvenliğine kadar birçok fonksiyonu barındıran, insan ve altyapı odaklı şehirler anlamına geliyor. Doğal olarak akıllı bir şehrin önce güvenli olması da tartışmasız bir gereklilik. Sözkonusu akıllı sistemlerin en önemli parçası ise kimlik doğrulaması. Akıllı şehrin, bizi tanıması, kim olduğumuzu bilmesi gerekiyor. Bu konunun çözümü ise biyometride yatıyor. Proline olarak sunduğumuz stratejik alan güvenliği çözümleri kapsamında; havaalanları, limanlar, finans merkezleri, konsolosluk binaları, askeri bölgeler gibi insan trafiğinin yoğun olduğu alanların güvenliğinin sağlanabilmesi için yeni nesil teknolojik ürünler kullanılıyor ve güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarılıyor. Proline’ın stratejik alan güvenliği çözümü; alan-sınır güvenliği ve girişçıkış güvenliği olmak üzere iki ana bileşenden oluşuyor. Her bir bileşen altında farklı ve yenilikçi teknolojik ürünler birbirine entegre edilerek bütünsel bir güvenlik çözümü sağlanıyor.

GÜVENLİK KAÇINILMAZ

ProlIne Strateji ve İş Geliştirme Müdürü Serhan Ünalan, “Sunduğumuz stratejik alan güvenliği çözümleri kapsamında; havaalanları, limanlar, finans merkezleri, konsolosluk binaları, askeri bölgeler gibi insan trafiğinin yoğun olduğu alanların güvenliğinin sağlanabilmesi için yeni nesil teknolojik ürünler kullanılıyor ve güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarılıyor” dedi.

Güvenlik sistemleri insanların hayatını ne oranda kolaylaştırıyor? Şehirleşme oranı hem dünyada hem de Türkiye genelinde hızla artarken, insan kaynağı şehirleşmenin yarattığı güvenlik ve çevre sorunları ile baş etmekte bir hayli zorlanıyor. Kalabalık da bu sorunların en önemlilerinden biri olarak öne çıkıyor. Havaalanları, stadyumlar, metro istasyonları, üretim tesisleri gibi insan trafiğinin yoğun olduğu ve yüksek güvenlik gerektiren alanlarda canlı ve cansız varlık güvenliği de ancak üstün teknolojiler ile sağlanabilir. Bu kapsamda sensörler, kameralar ve benzeri donanımlar aracılığıyla toplanan verilerin hızlı bir şekilde tek noktada toplanması ve analiz edilmesi suç ile mücadelede artık yerel yöneticilere ve kolluk kuvvetlerine çok daha etkin olanaklar sağlıyor. Bilginin ve verinin anlık paylaşımı şehirdeki birçok sorunun daha ortaya çıkmadan engellenebilmesine olanak tanıyor.

Akıllı şehirlerde güvenlik sistemlerinde ilerleyen zamanlarda nasıl gelişmeler bekleyebiliriz? Özellikle biyometrik teknolojiler konusunda gelişmeler bekliyoruz. Biyometrik teknolojilere olan ilgi her geçen gün artıyor ve kullanımı yaygınlaşıyor. Ortaya çıkan bu ilgi ile biyometrik teknolojiler de gelişmeye devam ediyor. Bu gelişime paralel olarak ileride evlerimizde, mutfaklarımızda kullandığımız birçok cihazın bizleri tanıyarak, bize uygun önerilerde bulunması hiç de zor olmayacak. Hali hazırda biyometrik teknolojiler günlük yaşamımıza girmeye başladı. Akıllı telefonlarda yer alan parmak izi okuyucular buna güzel bir örnek. Artık bu doğrultuda geliştirilen yeni uygulamalar ile parmak izimizi kullanarak bankacılık işlemlerimizi veya online alışverişlerimizi gerçekleştirebiliyoruz. Başka bir örnek ise Japonya’da bankacılık işlemlerinin gerçekleştirildiği ATM cihazlarının önemli bir bölümünde artık parmak damar izi yöntemi tercih ediliyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 12 3


HABER: SİNAN SAYGI

FİNANS

FİNANSTA

DİJİTAL DÖNÜŞÜM Artık tam anlamıyla ‘dijitalleşme’ çağındayız. Tüm sektörlerde dijitalleşme yatırımları ağırlık kazanırken, iş dünyası arkasına ‘dijitalleşme’ rüzgarını alarak rekabet ortamında daha ön planda yer almaya çalışıyor. KOBİ’ler de ‘dijitalleşme’ konusunda yatırımlarını artırmış durumda. Finans sektörü ‘dijitalleşme’ konusunda yatırım yapan en önemli sektörlerden birisi. Finans sektöründe yaşanan ‘dijitalleşme’ ve ‘dijital dönüşüm’ konusunda şirketlerin ve bankaların sundukları çözümleri ve hedeflerini MASAYA YATIRDIK.

124 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix


FİNANS - DİJİTAL DÖNÜŞÜM

DİJİTALLEŞME, VERİMLİLİĞİN OLMAZSA OLMAZI

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, dijitalleşmeyi hem çağın gerekliliği hem de iş dünyasında giderek önem kazanan verimliliğin olmazsa olmazı olarak gördüklerini söyleyerek, “Bu doğrultuda, 2000’li yılların başında dijital bankacılığa giriş yapan ve bu alanda yatırım yapan ilk bankalardan biriyiz. 2015 yılında dijital bankacılık servislerimizi CEBTETEB markası altında birleştirerek, CEPTETEB’i bu alandaki yatırımlarımızın odağına taşıdık. CEPTETEB, 2016 yılında müşteri tabanını büyüterek dijital kanallardaki deneyimi geliştirmeye devam etti. Müşteri danışmanları aracılığıyla kullanıcıların istedikleri anda istedikleri yerde üye olabildikleri, yerinde müşteri edinimi ile hız ve kolaylık üze-

rine kurulu bir müşteri deneyimi sunan CEPTETEB, 375 bin müşteriye ve 3,5 milyar TL mevduat hacmine ulaşarak, Türkiye’nin en hızlı büyüyen dijital bankacılık platformlarından biri oldu” diye konuştu. Mendi, sözlerine şöyle devam etti: “Mobil bankacılık ile müşterilerimiz; para çekme, yatırma, kredi kartı teslimi gibi fiziksel alışveriş gerektiren ve hukuki olarak ıslak imzanın zorunlu olduğu konut kredisi kullanımı gibi işlemler haricinde tüm günlük bankacılık işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Kullanım kolaylığı, yüksek güvenlik standartları ve zengin içerik sunan alternatif dağıtım kanalları yoluyla müşterilerimizin her kanaldan bize rahatlıkla ulaşmasını sağlayacak teknolojiler geliştirmeyi sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıl, bankamızın toplam bankacılık işlemlerinde dijital bankacılığın payı yüzde 87’ye ulaştı. Müşterilerimiz 2017 Şubat sonu itibarıyla, para yatırma işlemlerinin yüzde 74’ü, para çekme işlemlerinin yüzde 89’u, kredi kartı ödemelerinin yüzde 80’i, fatura ödemelerinin yüzde 87’si ve para transferlerinin yüzde 97’sini TEB dijital bankacılık kanalları üzerinden gerçekleştirdi.”

YENİ NESİL DİJİTAL BANKACILIK Her geçen gün büyüyen müşteri portföyünde, müşterilerine ihtiyaçları doğrultusunda doğru zamanda doğru kanaldan hizmet sunmayı hedefleyen Odeabank, vizyonu olan ‘hayatını ve zamanını önemseyen herkesin bankacılık ihtiyaçlarında ilk akla gelen banka olma’ hedefini dijital kanallarda da benimseyerek ilerlemeye devam ediyor. Türk bankacılık sektörüne 2012 yılında adım attığı andan itibaren ‘yeni nesil dijital bankacılığı’ merkezine alan Odeabank, ‘Direkt Bankacılık’ çatısı altında, kurulduğu günden itibaren teknoloji odaklı bakış açısıyla, sektörden çok farklılaşan bir bankacılık deneyimi sunuyor. Odeabank, kolaylık ve inovasyonu esas alarak hem tüketicilere hem de işyerlerine katkı sağlayacak doğru yatırımlar ile ürün geliştirmelerine tüm hızıyla devam ediyor. Buna ek olarak yeni nesil ödeme sistemleri kullanıcılara kredi kartlarıyla yapacakları işlemlerin çok daha hızlı ve güvenilir olmasını sağlıyor. Örneğin sanal cüzdan uygulamaları, kullanıcılara kredi kartlarını cüzdanlarından çıkarmadan internet üzerinden güvenli bir şekilde alışveriş yapma olanağı sağlıyor. Odeabank kredi kartları, sektördeki öncü sanal cüzdan uygulamalarına uyumlu olup, dileyen müşteriler Odeabank kredi kartları ile bu uygulamalar üzerinden güvenli ve hızlı alışveriş yapabiliyor. Odeabank sadece kendi kartlarına özel bir cüzdan uygulaması oluşturmak yerine ortak platformlarda yer alarak müşterilerine kolaylık sağlamayı amaçlıyor. Odeabank müşterileri, temassız kredi kartlarıyla, 150 TL’ye kadar olan harcamalarında şifre gerekmeksizin rahatlıkla temassız işlem de yapabiliyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 12 5


FİNANS - DİJİTAL DÖNÜŞÜM

Geleceğin dijital

MOBİL’İN BANKASI AKBANK

bankacılığını inşa ediyoruz

Y

apı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan, bugüne kadar bankacılığın dijital dönüşümünde pek çok ilke Yapı Kredi olarak imza attıklarını söyleyerek, “Türkiye’nin dijital bankası olarak değişen dünyaya, bu dönüşüme liderlik etmeyi sürdürüyoruz. 2016 sonunda da bu kapsamda mobil şubemizi tasarım, kullanılabilirlik, müşteri deneyimi açısından tamamen yeniledik. Yine devrim yaratan yeni uygulamaları hayata geçirdik. Avrupa’da ilk kez gelişmiş göz tanıma sistemi teknolojisini mobil şubemize adapte ederek her insan için benzersiz olan göz damar bilgisini Yapı Kredi Mobil’e girişte kullanmaya başladık. Müşterilerimiz artık Göz-ID özelliği ile tek hamlede mobil şubeye daha güvenli, daha hızlı ve daha kolay giriş yapabiliyor. Mobil bankacılık uygulamamızda sektörde farkımızı ortaya koyan yeniliklerimizden bir diğeri ise yepyeni bir deneyimle kullanıcılarımıza sunduğumuz ‘QR kodla para çekme’. Artık müşterilerimiz Yapı Kredi Mobil’e giriş yapıldığında ATM’lerden hiç bir tuşa dokunmadan para çekebiliyorlar” dedi. Doğan, şöyle devam etti: “Öte yandan, finans sektöründe tüm dünyada etkisini göstermeye başlayan fintech şirketleri sektöre yenilikler getiriyor. Bu kapsamda Yapı Kredi olarak biz de, geleceğin bankacılığını tasarlama yolunda gençleri ve girişimcileri destekleyecek yatırımlara imza atıyoruz. 2016’da yazılım geliştirmeyi öğrenmek ve öğrendikleri ile üretime katkıda bulunmak isteyen herkese açık ve ücretsiz bir program olan ‘Code. yapıkredi’yi hayata geçirdik.”

126 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Akbank Direkt Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Ulutaş, teknoloji alanındaki gelişmeleri, ürün ve hizmetlerine hızla uyarlayarak, mobil bankacılıkta sektöre öncülük ettiklerini belirterek, “Akbank olarak müşterilerimizin hayatında her zaman varolduğumuzu, bankacılık işlemlerini ihtiyaçları olduğu anda kolayca gerçekleştirebileceklerini söylediğimiz ‘Her yer Akbank Şubesi’ iletişimlerimizle de mobil olma ve zaman-mekandan ayrı olma konusunu destekledik. Bu söylemimizi de mobil bankacılık denildiğinde akla ilk gelen banka olmak için ‘Mobil’in bankası Akbank’ sloganı ile güçlendirdik. Mobil uygulamalar, bankacılığı çok farklı bir noktaya getirdi. Mobil bankacılık kullanan müşterilerimiz ile olan aylık ortalama etkileşimimizin şube ile kıyaslandığında 6 kat daha fazla olduğunu görüyoruz” dedi. Son bir yılda dijital bankacılık kanallarını kullanan müşteri sayısının yüzde 22, Akbank Direkt Mobil kullanan müşteri sayısının ise yüzde 45 oranında büyüdüğüne değinen Ulutaş, “Dijital kanallarımız içerisinde yalnızca Akbank Direkt Mobil’den hizmet almayı tercih eden müşterilerimizin oranı ise yüzde 60 seviyesinde. Akbank Direkt Kredi, Aralık 2015’te hayatımıza girdiği günden bu yana en çok tercih edilen dijital bankacılık ürünlerinden biri oldu ve bankada verilen 4 ihtiyaç kredisinden 1’ini Akbank Direkt Mobil’den verdik. Mobil uygulamamızı kullananların yoğun tercihlerinden biri de fatura ödeme. Bankamızda her iki faturadan biri Akbank Direkt uygulamasından ödeniyor. Son üç yılda mobilden yapılan fatura ödemeleri 12 kat arttı” diye konuştu.


FİNANS - DİJİTAL DÖNÜŞÜM

KOBİ’lere tasarruf ONLINE ÖDEME sağlıyoruz

F

IT Solutions CEO’su Koray Gültekin Bahar, şirketlere e-Dönüşüm sürecinde e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye, e-Defter, e-Mutabakat, e-Denetleme, e-Bilet, e-Yedekleme, e-İmza, KDV İade ve UFRS gibi tamamen dijital, kağıtsız ve otomatize ofis vizyonu kapsamında çözümler ürettiklerini söyledi. e-Dönüşüm sürecinin, ekonominin kayıt altına alınmasını, sahtecilik, dolandırıcılık ve haksız rekabet gibi sorunların önüne geçilmesini sağladığına değinen Bahar, çıkarılan tebliğlerle dönüşüm sürecine hızla adapte olan pek çok şirketin maliyetlerinde elde ettikleri önemli oranda tasarrufun yanı sıra iş süreçlerinde zaman, verimlilik, güvenlik avantajını yakaladığına işaret etti. FIT Solutions’ın sunduğu hizmetlerden e-Fatura ve e-Arşiv Faturasının, şirketlerin tüm faturalaşma sürecinin kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahip, elektronik ortamda hazırlanmasını sağladığını belirten Bahar, “Merkezinde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yer aldığı ve dünyada örnek model olarak kabul edilen ülkemizdeki e-Fatura sistemiyle ticari anlaşmazlıklar ve zaman kayıplarının azaldığını görüyoruz. E-Fatura’yı tamamlayan ve işletmelerin satış süreçlerinde düzenledikleri tüm kağıt faturaları dijitalleştiren e-Arşiv Fatura ile doğrudan son tüketicinin e-posta adresine gönderim yapabiliyorsunuz. KOBİ’lere ayda 8 bin TL’ye kadar tasarruf sağlarken, işletmelerin kağıt faturalarını dijital platforma taşıması da aynı zamanda yüzde 2’lik ciro avantajı sağlıyor” dedi.

ÇÖZÜMLERİ

İyzico CEO’su Barbaros Özbugutu, dijitalleşmede Türkiye’nin öncü teknoloji firmalarından biri olarak olarak hem üye işyerlerinin hesap açılım süreçlerini hem de teknik entegrasyon süreçlerini kolaylaştırdıklarını belirtti. Özbugutu, “Dijital süreçlerimiz sayesinde e-ticarete başlamak isteyen bir işyeri aynı gün içinde online ödeme almaya başlayabiliyor. Bütün bu süreci web sitemizden ve üye işyeri panelimizden hiçbir kargo/doküman olmadan yürütebiliyoruz. Bu sayede aynı zamanda ölçeklenmeyi kolay kılıyoruz. Dijital süreçlerimiz sayesinde geçen ay 600’ün üzerinde firmaya online ödeme çözümleri sunabildik” dedi. Özbugutu, “Türkiye’de 2,5 milyonun üzerinde olan KOBİ’lerin de dijitalleşmesinde ürettiğimiz teknolojiler ile onları desteklemek istiyoruz. Dijital reklamların hemen hemen tüm modellerini deneyip, yeni üye işyeri ve kullanıcı kazanmak için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Özellikle 2016 yılına kıyasla bu alanda yüksek oranda yatırımlarımız bulunuyor” diye konuştu. Özbugutu, şöyle devam etti: “İyzico olarak amacımız ödeme deneyimini olabildiğince geliştirmek ve kusursuz bir şekilde işletmelere ve onlar kanalıyla son kullanıcıya sunmak. Türkiye’deki bütün ödeme metotlarına taksitli ödeme çözümleri sunmanın yanı sıra e-ihracata yönelik ürünümüz iyziCrossborder ile e-ticarette sınırları aşıp şirketlerin farklı para birimleriyle yurtdışına satış yapmasına imkan sağlıyoruz.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 12 7


FİNANS - DİJİTAL DÖNÜŞÜM

DİJİTALLEŞMEDE ŞİRKETLERİN İŞ ORTAĞI Moka Genel Müdürü Selim Güsar, öncelikli hedeflerinin şirketlerin tek yerden tüm ödeme tahsil edebilme ihtiyaçlarını karşılayabilecek Sanal POS çözümlerini sadece ülkemizde büyüyen e-ticaret alanında değil, ödeme gerçekleşen her yerde rekabetçi şartlarda sunmak olduğunu ifade etti. Çok kanallı müşteri deneyimini iyi yönetebilme yetisi kazanmanın artık hepimizin gündeminde olduğunu kaydeden Güsar, “Şirketlerin ödeme tahsilatı tarafında web ve mobil teknoloji tabanlı sistemlerden faydalanarak esnek

ve mükemmel deneyime sahip çözümler sunabilmesi bu anlamda önemli bir rekabet avantajı. Bunun için kullanıcılardan gelen geri dönüşler ve küresel gelişmeler doğrultusunda ödeme çözümlerimizi sürekli geliştirmek Moka için öncelik. Müşterilerimiz standart Sanal POS çözümlerimizi kullanarak kısa sürede hızlı başlangıç sağlayabilirler. Müşterilerimizin daha farklı ihtiyaçları olması durumunda tahsilat çözümlerini buna göre şekillendirebiliyoruz. Sonuçta Moka olarak kendi ortamlarına kolay entegre

Yeni nesil mobil cüzdan

Multipay ile kartsız ödeme

M

ultinet Up, yeni nesil mobil cüzdanı MultiPay ile Karekod üzerinden ödeme seçeneği sunarak sektörde yeni bir sayfa açtı. Artık MultiPay uygulamasına Multinet kart numarası tanımlandıktan sonra kullanıcılar kartları yanlarında olmasa bile, Multinet ödemelerini MultiPay üzerinden karekod ile gerçekleştirebiliyor ve uygulama üzerinden kullanıcılara birçok kolaylık ve avantajlar sunuluyor. Uygulamanın Multinet Up’ın kart kullanıcılarına sunduğu diğer faydaları ise Multinet bakiyelerinin kullandıkça artması. MultiPay uygulaması ile kullanıcılar hem Parantez noktalarında “Bugün Buradayım!” diyerek yaptıkları harcamalardan yüzde 25’e varan gerçek para değerinde ‘tatlıpara’ kazanabiliyor hem de sunulan fırsatları güncel olarak takip edebiliyor. Lider marka işbirlikleriyle kullanıcılarına sürekli kampanyalar sunan Multinet Up, kredi kartından MultiPay aracılığıyla Multinet kartına yükleme yapılabilme özelliği ile kullanıcılarına birçok fırsattan yararlanma olanağı sunuyor. Bu

128 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

edebilecekleri, hatta müşteriye özel web ve mobil tabanlı ödeme çözümleri üretebiliyoruz. Moka, kuruluş felsefesi ve işleyişi gereği dijital olan bir şirket olarak bu anlamda tüm şirketlere dijitalleşme süreçlerinde önemli katkı sağlayabilecek bir iş ortağı konumunda” dedi. Güsar, şöyle devam etti: “ Yeni ürünler tarafında işyerlerin Mobil POS uygulaması ile sadece akıllı telefonlarını kullanarak kendi müşterilerinden kredi kartlı ödeme alabilecekleri oldukça pratik bir çözüm geliştirdik. Taksit kısıtlaması olma-

yan sektörler müşterilerine taksitli ödeme kolaylığı sağlayabilecekler. Bu çözümden hem kurumsal şirketlerin bayilikleri ve servisleri gibi hem de tamirci, marangoz, terzi gibi küçük ölçekli işletmelerin faydalanabileceğini düşünüyoruz. Mobil POS uygulamamızı Nisan ayı içinde devreye almayı planlıyoruz.”

özellik sayesinde Multinet kart kullanıcıları çalıştıkları şirket tarafından yüklenen bakiyeleri bitse bile bireysel yükleme yaparak ‘tatlıpara’ kazanmaya ve sunulan kampanyalardan faydalanmaya devam edebiliyor. Uygulama ile ayrıca, kullanıcıya en yakın Multinet kart kullanım noktaları listelenebiliyor ve harita üzerinden detaylı yol tarifi de alınabiliyor.





EĞİTİM

TED HATAY KOLEJİ, HATAY’IN İLK VE TEK KAMPÜS OKULU TED Hatay Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Mustafa Özat, “TED Hatay Koleji, ilimizin 30 bin metrekare üzerine kurulmuş ilk ve tek kampüs okulu. Okulumuzdan mezun olan öğrenciler İngilizce, Almanca ve Fransızcayı yurtdışı üniversitelere kabul edilebilecek yetkinlikte öğreniyor. TEOG sınavlarında 3 yıldır tüm derslerden bölgenin lider okulu konumundayız” diyor. TED Hatay Koleji olarak klasik eğitim anlayışının çok üzerinde projelerle öğrencilere farkındalık yaratacak düzeyde donanım sağlıyorsunuz. Eğitim-öğretim programlarınızda hangi kriterler ön plana çıkıyor? Hangi temellere dayalı öğrenci yetiştirmeyi hedefliyorsunuz? 2012 yılında eğitim öğretim hayatına başlayan TED Hatay Koleji, Hatay ilinin eğitimine, çocuklara, velilere ve eğitimcilere verdiği

132 •

eğitimler, çalıştaylar, yabancı dil dersleri, projeler, yardım kampanyaları, sempozyumlar ve organizasyonlarla katkı sağlıyor. Her türlü fiziksel olanakları ve teknolojik donanımları barındıran TED Hatay Koleji, ilimizin 30 bin metrekare üzerine kurulmuş ilk ve tek kampüs okulu. Okulumuzdan mezun olan öğrenciler İngilizce, Almanca ve Fransızcayı yurtdışı üniversitelere kabul edilebilecek yetkinlikte öğreniyor. TEOG sınavlarında 3 yıldır tüm derslerden bölgenin lider okulu konumundayız. TED Hatay Koleji uluslararası alanda birçok programı eş zamanlı olarak sürdürüyor. Okulumuz, Cambridge IGCSE Okulu ve ABRSM (İngiltere Kraliyet Müzik Akademisi) sınav merkezidir. Ayrıca İngilizce, Almanca ve Fransızca dillerinden uluslararası kuruluşların yabancı dil bölge sınav merkezi konumunda. Öğrencilerimiz her yıl onlarca MUN (Model Birleşmiş Milletler) ve EYP (Avrupa Gençlik Parlementosu) toplantılarına farklı ülkelerin delegeleri olarak katılıyor ve İn-

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

gilizce olarak gerçekleştirilen bu çalışmalardan bireysel ve okul olarak ödüllerle dönüyor. Uluslararası projeler kapsamında öğrencilerimiz Amerika NASA’da astronot eğitimi alıyor ve İsviçre CERN Laboratuvarı’nda sürmekte olan parçacık deneyini izlemeye gidiyorlar. Kültürler arası değişim programları çerçevesinde öğrencilerimiz İngiltere, Amerika, Almanya ve Fransa yaz dil okullarına katılıyor. Öğrencilere hangi imkan ve ayrıcalıkları sunuyorsunuz? Dersle ilgili aktivitelerin yan sıra sosyalleşme ve spor anlamında ne gibi etkinlikleriniz mevcut? Öğrencilerimize sosyal imkanlar sağlamanın öneminin ve derslerindeki başarıları artırdığının farkındayız. Sunduğumuz imkanlar doğrultusunda çok güzel başarılar elde ettik. Bu yıl ilk dönemde 9 öğrencimiz zeka oyunları Türkiye finaline kalma başarısını göstermiş, teniste kız erkek takımlarımız tüm yaş kategorilerinde Hatay’da şampiyonluk elde etmiş, satrançta ve yüzmede çeşitli turnuvalarda onlarca öğrencimiz derece almış, ulusal çapta düzenlenen resim, şiir, kompozisyon yarışmalarında il, bölge ve Türkiye dereceleri elde edilmiştir. Ama bizim için esas başarı okulumuzdaki tüm öğrencilerin bu alanların en az birinde faaliyet gösteriyor olmasıdır. Eğitim konusunda başlıca sorunlar nelerdir? Neler yapılması gerekiyor? Bu konudaki en önemli sorun ülkemizdeki sınav sistemidir. Veli ve öğrencilerdeki sınav kaygısı ve bu sınavların öğretmenlerin üzerindeki baskısı öğrencilerin eğitim kalitesine ciddi zarar veriyor. Lise ve üniversiteye giriş sisteminde köklü değişiklikler yapılarak, öğrencilerin yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmaların ön plana geçmesi gerekiyor. Ülkemizin soran, sorgulayan, araştıran, üreten ve analitik düşünme becerileri gelişmiş bir insan gücüne ihtiyacı var.


EĞİTİM

Çınar Koleji, öğrencilerini atölyelerle geleceğe hazırlıyor

komut verirlerken; Hayal Atölyesi’nde farklı dünyalara yolculuğa çıkarlarken; Çamur Evi Atölyesi, Görsel Sanatlar Atölyesi ve Orkestra Atölyesi’nde sanatsal yeteneklerini en renkli çalışmalar ile geliştiriyorlar.

Çınar Koleji Kurucu Temsilcisi Veysel Kafalı, “Öğrencilerin yeteneklerini keşfetme ve onları hayata hazırlama amacına yönelik 18 farklı atölyemizle Türkiye’nin İlk Yaşam Becerileri Merkezi’ni eğitim dünyasına armağan ettik. Öğrenciler atölyelerde farklı alanlarda yeteneklerini geliştiriyor; hayata hazırlanıyorlar” dedi.

Eğitim öğretim programlarınızda hangi kriterler ön plana çıkıyor? Hangi temellere dayalı öğrenci yetiştirmeyi hedefliyorsunuz? 22 yıllık köklü bir tecrübeye sahip ve özel eğitim sektöründe ilklerin öncüsü olan kurumumuz, öğrencilerimizin hem akademik hem de kişisel ve ahlaki gelişim alanlarında en iyi şekilde yetişmeleri için özgün projeler ortaya koyuyor. Dünya standartlarında yabancı dil eğitimi, uzun yılların tecrübesi Çınar Eğitim Modeli ve Türkiye’nin ve en kapsamlı Yaşam Be-

cerileri Merkezi’nin yanı sıra bizi biz yapan değerleri yaşayarak öğrenmelerini sağladığımız Değerler Eğitimi çalışmaları Çınar Koleji’nin bütünsel eğitim çalışmalarında en önemli yere sahip. Öğrencilerin yeteneklerini keşfetme ve onları hayata hazırlama amacına yönelik 18 farklı atölyesi ile Türkiye’nin İlk Yaşam Becerileri Merkezi’ni eğitim dünyasına armağan etmemiz; bu alandaki yenilikçi yapımızın da bir kanıtı. Geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimizi tecrübeli ve alanında uzman kadromuzla geleceğe hazırlıyoruz. Öğrencilerimiz müfredat kapsamındaki derslerinin yanı sıra okulumuzda değerler eğitimi, sosyal etkinlikler, kulüp çalışmaları, yaşam bece-

rileri merkezi ile hayatla okulu; bilgiyle tecrübeyi birleştirmeyi öğreniyorlar. Öğrencilere hangi imkan ve ayrıcalıkları sunuyorsunuz? Ders dışı sosyalleşme ve spor anlamında ne gibi etkinlikleriniz mevcut? Her öğrenci, içinde farklı bir dünya taşır… Gençlerimizin farklı alanlardaki yeteneklerini keşfetmeleri ve geliştirmelerini sağlamak amacıyla Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı Yaşam Becerileri Merkezi’ni hayata geçirdik. Yaşam Becerileri Merkezi ile öğrenciler 18 farklı atölyede farklı alanlarda yeteneklerini geliştiriyor; hayata hazırlanıyorlar. Mutfak Sanatları Merkezi’nde farklı lezzetleri hazırlayan öğrenciler, mekatronik atölyesinde kodlama yapıp, robotlara

Eğitim konusunda başlıca sorunlar nelerdir? Neler yapılması gerekiyor? En önemli engellerden bir tanesi sınav sistemine dayalı bir eğitimin yapılması. Öğrencilerimiz, öğrendikleri her şeyi sınav için not almak için öğreniyorlar. Halbuki eğitim insanı hayata hazırlamalı, hayatta insanın mutlu ve başarılı olması için gereken altyapıyı temin etmeli. İkinci olarak, çocuklarımız mevcut şartlarda; bencil, seküler bir anlayışla yetişiyor. Onları; inançlı, ahlaklı, vatanını milletini seven, topluma hizmet etmekten zevk alan insanlar olarak yetiştirmek eğitimin en büyük amacı olmalı. Üçüncü olarak da öğretmen sorunumuz var. Öğretmenlik çok yüce bir meslek. Öğretmenin; idealist, mesleğini seven, çocukları seven, sabırlı bir insan olması lazım. Sistemde değişiklik yaparak, öğretmenlerimizi bu özelliklere sahip gençlerden seçmeli ve yetiştirmeliyiz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 13 3


EĞİTİM

Tarhan: Üstün yetenekli çocukları harcama ülkesiyiz

Üsküdar Üniversitesi Ulusal Yetenek ve Mentorluk Ağı Projesi ile ilgili tanıtım toplantısı Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Gençlerin bilişsel, duygusal yönlerini geliştirmek ve yaşadıkları olası problemlerde yol gösterici olmak amacıyla mentorluk, girişimcilik, pozitif psikoloji içeren eğitimler verilmesi hedeflenen proje tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi’ni ruh sağlığıyla uğraşan bir hekim olarak çok önemsiyorum. “Her çocukta keşfedilmeyi bekleyen gizli yetenekler var. Yetenek sadece zekâda değil, karakterde, kişilik özelliklerinde de vardır. Bugün yetenek yönetimini, yetenek avcılığını konuşuyoruz. Bu alanda çalışan akademisyenler var. Bir dalgıç düşünün; denizin altına dalar ve sahip olduğu donanımlarıyla hedeflediğine ulaşır, hazineyi bulur. Yetenek yönetiminde, yetenekle ilgili mentorluk konusunda da kişiler donanımlı olmak durumunda. Eğer bu kişiler bu donanıma sahiplerse yetenekleri bulur ve geliştirirler.” “Yetenekli çocuklarda 3M; merak, mantık ve motivasyon önemli” diyen Prof. Dr. Tarhan şöyle devam etti: “Bu çocuklar çok soru sorar ve neden sonuç ilişkilerini sorgular. Bu özellikli çocukları inceleyip hangi alanda neyi iyi yapıyor bunu araştırmak gerekiyor. Ülke olarak yetenekli çocukları harcama ülkesiyiz.”

134 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Dil öğrenmede en istekli ve iddialı ülke Türkiye

D

ünyanın en büyük sosyal dil öğrenme ağı busuu, dünya çapındaki dil öğrenen topluluklarıyla yıllık dil öğrenimi araştırması gerçekleştirdi. Sonuçlar, Türkiye’deki kullanıcıların dünyada yabancı dil öğrenmeye en hevesli toplum olduğunu gösterdi. Araştırmaya göre Türkiye’de kullanıcılar, kendilerini yabancı dil öğrenmeye adayarak bugüne kadar ortalama 28 saati busuu’da bilgisayar ve akıllı telefonlar üzerinden dil öğrenerek geçirdiler. Bu ortalama ile Türkiye, Almanya ve İtalya’yı da geçerek dünyada ilk sıraya çıktı.

YÜZDE 67’Sİ İNGİLİZCE ÖĞRENİYOR Araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’de dil öğrenenler daha eğitimli ve yüzde 60’ı 35 yaşın altında olmak üzere diğer ülkelerden daha genç. Türkler arasında İngilizce en çok öğrenilen dil olma özelliğini taşıyor; araştırmaya katılan kişilerin yüzde 67’si İngilizce öğreniyor. İkinci sırada Almanca ve İspanyolca yer alıyor. Çoğunluk kariyer fırsatını geliştirmek için dil öğreniyor. busuu’nun CEO’su ve Kurucusu Bernhard Niesner, “Global topluluğumuz her zaman busuu’nun merkezinde oldu. Dünyanın dört bir yanındaki dil öğrenen kişilere öğrenmesini, ilerlemesini ve hedeflerine ulaşmasını sağladığımızı görmek beni çok gururlandırıyor. Türkiye bizim için önemli bir pazar ve biz Türk kullanıcılarımıza harika bir dil öğrenme deneyimi sunmaya odaklandık” dedi.


HABER

Kadın istihdamına önem veriyoruz

E

n Güçlü 50 Kadın listesinde yer alan, kaynak ve döküm sanayinde Türkiye’de tek tepe kadın yönetici olan Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, 2009 yılından bugüne sadece üretimde değil, yönetici kanadında da kadın istihdamı konusunda önemli yatırımlarda bulunduklarını söyledi. Gedik Holding olarak kadın istihdamına önem verdiklerini ve metal sektöründe mavi yaka kadın istihdam eden firmaların fazla olmadığını belirten Gedik, öte yandan kadına hâlihazırda verilen sosyal hakların ve pozitif ayrımcılığın gerekliliğini vurgulamakla birlikte çalışan kadına verilen hakların daha da artması halinde çalışan kadının iş yerine maliyetinin artma riskinin bulunduğunu ve bunun kadın istihdamı noktasında önemli

bir engel olabileceğini ifade etti. Toplamda yüzde 25, yönetici kanadında ise yüzde 40 oranında kadın çalışan sayısına sahip olduklarını kaydeden Gedik, kadına verilen sosyal hakların hukuksal anlamda ciddi faydalar kazandırdığını belirtti. Gedik, daha fazla kadın istihdamı yaratılması için kadınların eğitilmesi ve çocuk konusunda sosyal devlet olarak kadının yanında olunması gerekliliğine ve en önemlisi kadına iş hayatında katma değer yaratacak olanakları sunmak gerektiğinin önemine değindi.

HMF Makina servisleriyle bir araya geldi HMF Makina geleneksel servis toplantısını bu yıl Divan İstanbul Asia’da gerçekleştirdi.

HMF Makina, Türkiye’nin dört bir yanındaki iş makinaları ve endüstriyel servislerini İstanbul’da bir araya getirdi. İş makinası ve endüstriyel grupların farklı günlerde iki aşamalı olarak gerçekleşen toplantılarına yaklaşık 100 kişilik bir katılım gerçekleşti. HMF Makina yönetiminin açılış konuşmalarıyla başlayan toplantılarda; HMF Makina Genel Müdürü Tamer Öztoygar ve Genel Müdür Yardımcısı Ömer Engin Uzun sektörde servisin önemini vurguladı. Tamer Öztoygar, 2016 yılının genel değerlendirmesini yaptıktan sonra, 2017 hedefleri hakkında görüşlerini katılımcılar ile pay-

laştı. Daha sonra yedek parça, pazarlama ve iş geliştirme ve SSH departmanlarının sunumlarıyla toplantılara devam edildi. Toplantıların öğleden sonraki saatlerinde ise yetkili servisler 2016 yılı değerlendirmelerini HMF Makine Satış Sonrası Hizmetler ve Yedek Parça birimleri ile paylaştılar. Toplantıların ikinci günü ise ikili görüşmeler yapılarak tamamlandı. Genel olarak 2016 yılı değerlendirmesinin yapıldığı ve 2017 için hedeflerin belirlendiği toplantıda 2016 yılı içinde alanında en iyi performans sergileyen servislere plaket ve çeşitli ödüller verildi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 13 5


FRANCHISING

136 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix


FRANCHISING

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 13 7



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.