GÜNDEM
“Büyümenin yarısı net ihracattan” 2017 1. Çeyrek Büyüme rakamını değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Net dış ticaret, beklentiler dahilinde büyümeye 2,2 puanlık katkı sağladı. Hükümetimizin ihracatçılarımıza sunduğu desteklerin de etkisiyle, inanıyorum ki 2017’nin geri kalanında da net dış ticaret büyümeye daha fazla katkı verecek” diye konuştu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Mehmet Büyükekşi, 2017 1. Çeyrek Büyüme rakamının yarısına katkının ihracattan geldiğini söyledi. Türkiye ekonomisinin zorlu bir yıl olarak geride kalan 2016 yılından sonra 2017’ye güçlü bir büyüme ile başladığını belirten Büyükekşi, “2017’nin ilk çeyreğinde yakaladığımız yüzde 5’lik büyüme oranı 2014 yılından bu yana yakaladığımız en yüksek ilk çeyrek rakamı oldu. Artık hem küresel ekonomideki düzelme hem de ülkemizin yaşadığı sıkıntılı dönemlerin sona ermesiyle birlikte
6 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
‘İstikrar İçinde Atılım Yılı’ ilan ettiğimiz 2017’de ülkemiz hem büyümede hem de ihracatta önemli atılımlar gerçekleştiriyor” dedi.
“TÜM İHRACATÇILARIMIZI TEBRİK EDİYORUM” Büyükekşi sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk çeyrekteki yüzde 5’lik büyüme ile birlikte ilk 5 ayda ihracatımız yüzde 8,9 artış kaydetti. İhracatımızın güçlü bir şekilde artış göstermesi de büyümeye önemli oranda katkı sağladı. Bu dönemde, beklentilerimiz doğrultusunda net dış ticaret büyümeye 2,2 puanlık katkı sağladı. Yani, büyümemizin yaklaşık yarısı ihracattan kaynaklandı. Böylelikle, 2015’in son çeyreğinden itibaren, yani 5 çeyrekten beri büyümeye katkısı negatif olan net dış ticaret, tekrar büyümeye pozitif katkı vermiş oldu. Bu anlamda, tüm ihracatçılarımızı tebrik ediyorum.”
NET DIŞ TİCARET DAHA FAZLA KATKI VERECEK Bununla birlikte, yine Hükümetin atmış olduğu iç piyasayı canlandırıcı adımların da ilk çeyrekte iç talepte önemli bir canlanma yarattığını ifade eden Büyükekşi, “Tüketimde yaşanan artışların yanı sıra yatırımlarda da ilk çeyrekte yüzde 2,2’lik bir artış yaşandı. Diğer taraftan, sanayi sektörümüz de aynı dönemde yüzde 5,3 ile güçlü bir büyüme yakaladı. Hükümetimizin ihracatçılarımıza sunduğu desteklerin de etkisiyle, inanıyorum ki 2017’nin geri kalanında da net dış ticaret büyümeye daha fazla katkı verecek” diye konuştu. Büyükekşi, “Umuyoruz ki, önümüzdeki dönemde ülkemizde artan güven ve istikrar ortamı ile birlikte yatırımlarda da daha yüksek büyüme oranlarını göreceğiz. Artık istikrarın hakim olduğu ülkemiz daha müreffeh yarınlara doğru ilerliyor” dedi.
EDİTÖR Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına İMTİYAZ SAHİBİ Metin Tahnal GENEL YAYIN YÖNETMENİ Turgut Tahnal YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Adem Ünce EDİTÖR Başak Yılmaz haber@hizmetix.com.tr GÖRSEL YÖNETMEN Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr GRAFİK TASARIM Medine Tahnal REKLAM MÜDÜRÜ Yusuf Sezigen REKLAM & PAZARLAMA Öznur Yılmaz Erdinç Sözbir Berna Yiğit ABONE SORUMLUSU Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr
İNGİLTERE SORUMLUSU Suzan Doğan KATKIDA BULUNANLAR Atilla Yıldıztekin Taner Berksoy Osman Arolat BASKI Milsan Matbaacılık ve Gazetecilik AŞ YÖNETİM MERKEZİ Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8 Sefaköy - Küçükçekmece / İST. T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64
Değişim büyük bir sancı, ama değişmek için bir şeyler yapmalıyız…
E
n güncel haberleri, röportajları, özel haberleri, araştırmaları sizlere sunarak sektörün bilgi kaynağı olmaya devam eden Hizmetix Dergisi, yine zengin bir içerikle karşınızda! Bu ay da iş dünyasının önde gelen holdinglerinin CEO’ları ve yöneticilerinden Türk ekonomisine dair görüşler aldık. CEO’lar ekonomiye dair düşüncelerini belirtirken aynı zamanda yatırımları hakkında da bilgiler verdi.
FİNANSAL TEKNOLOJİLERİN KOBİ’LERİN FİNANSMAN ERİŞİMİNE ETKİSİ Bildiğiniz üzere finansal teknolojilerde yaşanan gelişmeler, KOBİ’lerin finansmana erişimini de oldukça kolaylaştırdı. Haliyle finansal teknolojileri iş hayatında gerektiği gibi kullanan KOBİ’ler, birçok avantaja da sahip olabiliyor. Peki, finansal teknolojilerdeki son gelişmeler ya da finansal teknolojilerin KOBİ’lere sağlamış olduğu fırsat ve kolaylıklar neler? Hepsi ve daha fazlasının cevabını Türkiye’nin en önemli bankalarından aldık.
DİJİTAL İŞ MODELLERİ REKABETİ NASIL ETKİLİYOR? İş dünyasında dijitalleşme rüzgarı tüm şiddeti ile esmeye devam ediyor. Bu rüzgar iş dünyasında rekabetin doğasını değiştirirken ve yeni fırsatları doğururken, pek çok tehdidi de beraberinde getiriyor. Dijital dönüşüme ayak uyduramayan firmalar adeta bu şiddetli rüzgara kapılarak yok olabiliyor. Değişim büyük bir sancı ama değişmek ve bu sisteme ayak uydurmak şart? Bu ayki sayımızda değişim için firmaların neler yapması gerektiğini, aynı zamanda tüketicinin bu sürece nasıl dahil edileceğini sektörün önden gelen isimleriyle masaya yatırdık. Dergimizin içeriği hakkında detaylı bilgiler ise şu şekilde; • Türkiye’nin en değerli markaları hangileri? • Türkiye’nin finans karnesi nasıl? • Franchising’de müşteri hizmetleri denetiminden nasıl yararlanılır? • Global şirketlerin hedef pazarında ne var? • İhracatçılar ne talep ediyor? GENEL YAYIN YÖNETMENİ // TURGUT TAHNAL
www.hizmetix.com.tr www.demircanmedya.com.tr Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
8 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
İÇİNDEKİLER
14 // TÜRKİYE’NİN EN DEĞERLİ MARKALARI BELLİ OLDU 34 ŞEHİTLİĞE GİDEN YOL… ÖMER HALİS DEMİR
42 // İŞİNİ SEVİNCE BAŞARI KAÇINILMAZ OLUYOR 61 // YENİ NOKIA AKILLI TELEFONLAR SADECE VODAFONE’DA 70 // TURİZM ANADOLU’DA 74 // EKOL YUNANİSTAN, BÜYÜMEYE ODAKLANDI
46
TÜRKİYE İŞ BANKASI’NDAN KOBİLERE TAM DESTEK
85 // YENİ PEUGEOT 308, TEKNOLOJİNİN RUHU 95 // PİZZADA ULUSAL TAT 100 // GLOBAL ŞİRKETLERİN HEDEFİ DAR GELİRLİLER PAZARI 113 // BİRİNCİL KURAL; HİJYEN
68
10 •
HUZURLU, EĞLENCELİ VE KONFORLU…
w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix
MAKALE
Deniz Gökçe
FED faiz artışı duracak bilanço küçülecek ABD Merkez Bankası FED kısa bir süre önce üç adet faiz artışı yapacağını söylemiş; mart ve haziran aylarında da 2 faiz artışı yapmıştı. Ama FED bugünlerde, çok büyük olasılıkla eylül ayında, üçüncü faiz artışını yapmayacak, eylülde faiz artışı yapmak yerine de Merkez Bankası’nın portföyündeki bonolar ve diğer tür, para yaratmak için piyasadan satın alınan varlıkları piyasaya satarak FED’in bilançosunu küçültmeye başlayacakmış gibi gözüküyor. En azından Wall Street Journal gidişatı böyle açıklıyor. Yani önümüzde aralık ayından önce faiz artışı yok gibi duruyor. Ve büyük olasılıkla da enflasyonun yukarı doğru gitmesi bekleniyor gibi. Bu arada Başkan Trump, FED Başkanı Janet Yellen’in 2018 Şubat’ta yeniden atanmadığı taktirde görevden ayrılması durumunun da öne çıkacağını bilmekle beraber, görevi uzatma işlemi de yapmamış durumda. Merkez Bankası’nın haziran toplantısının
12 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
detaylarının açıklanması da bugünlerde gerçekleşecek. Ama aslında esas önemli FED toplantısı da, ağustos ayının sonunda Wyoming’te yapılacak yıllık para politikası toplantısı. Ancak FED üçüncü faiz artırımını neden yapmayacak? Birincisi, 4.5 trilyon dolara çıkmış olan FED bilançosunun nasıl küçültüleceği ve başlangıç zamanı konusunda FED içinde karar verilmiş bulunuyor. Karar da zaten açıklandı gibi. İkincisi eğer Bayan Yellen ikinci defa göreve atanmazsa, Yellen bilanço küçültme olayına kendi zamanında ve kendi yaklaşımıyla başlanmasını arzu ediyor. Üçüncüsü, ise enflasyon FED için hala bir bilinmeyen gibi. İşsizlik mayısta son 16 yılın en düşük düzeyine inmiş (yüzde 4.3). Enflasyon ise hedef olan yüzde 2 değerine gitmediği gibi tersine de küçülüyor. Tabii bu yıl FED tam dört toplantı daha yapacak. Eğer ekonomik verilerde bir sürpriz olursa, FED her zaman plan ve zamanlama değişikliği yapabilir. Çünkü FED’in faiz artışlarına rağmen finans sektöründeki gelişmeler iyileşme sergiliyor, borsa yeni yükselmeler yaşıyor ve de doların değeri de düşüyordu. Tabii bu gelişmeler değişebilir de. Ama galiba FED üçüncü faiz artışını aralık ayının sonuna kadar yapmayacak ve eğer Janet Yellen görevden alınırsa da bilanço küçültmesini Yellen başlatmış olsun diye de, faiz artışı biraz tehir edilecek! FED bilanço küçültmeye elindeki varlıkları, ayda 6 milyar dolarlık Hazine bonosunu ortadan çekerek ve de 4 milyar özel dolarlık ipotek bonolarını kapatarak yavaşça küçültme planı yapıyor. Bu rakamlar da yavaşça, yani her çeyrekte küçük miktarda artırılarak, bilançonun yavaş küçülmesi piyasada pek hissedilmeden ve uzun zamanda gerçekleştirilecek. Tekrar faiz artışı ise Aralık 2017’de yapılabilir, öncesinde yapılmaz da deniyor.
EKONOMİ
Türkiye’nin en değerli markaları belli oldu Brand Finance’in araştırmasına göre Türk Telekom, 2,6 milyar doları aşan değeriyle “Türkiye’nin en değerli markası” oldu.
14 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
EKONOMİ
B
rand Finance tarafından “Türkiye’nin En Değerli MarkalarıTurkey 100” çalışmasının 10’uncusu tamamlandı. AA muhabirinin edindiği bilgilere göre, listede ilk sırayı 2 milyar 620 milyon dolarlık marka değeriyle Türk Telekom alırken, onu, marka değeri geçen seneye göre yüzde 37 artış göstererek 1 milyar 959 milyon dolara çıkan Turkcell takip etti. Geçen senenin şampiyonu Türk Hava Yollarının (THY) marka değeri ise 2016’ya göre yüzde 22 azalarak 1 milyar 920 milyon dolara düştü ve kuruluş listede üçüncü sıraya geriledi. Akbank 1 milyar 579 milyon dolarlık marka değeriyle listenin 4’üncü, Garanti Bankası da 1 milyar 555 milyon dolarlık değeriyle 5’inci sırasındaki yerini korudu. Söz konusu dönemde Ziraat Bankası’nın marka değeri yüzde 39’luk artışla 1 milyar 312 milyon dolara ulaştı ve kurum 6’ncı sıraya yükseldi. Arçelik ise yüzde 35 değer kaybıyla 1 milyar 284 milyon dolarla 3’üncü sıradan 7’nci sıraya geriledi. Listede 8’inci sırayı 1 milyar 252 milyon dolarlık marka değeriyle İş Bankası, 9’uncu sırayı 951 milyon dolarla Yapı Kredi, 10’uncu sırayı da 806 milyon dolarla Halkbank aldı.
EN DEĞERLİ 100 MARKANIN TOPLAM DEĞERİ 27,4 MİLYAR DOLAR Çalışmaya göre, Türkiye’nin en değerli yüz markasının toplam değeri 27,4 milyar dolar olurken geçen yıla göre toplam değer azalışı yüzde 6 olarak gerçekleşti. Listeye bu yıl muhtelif iş kollarından 13 yeni marka dahil olurken, ilk 100 arasında Mavi 31’inci, Tekzen 69’uncu, Tukaş 73’üncü, Armada Bilgisayar 84’üncü, Eis Eczacıbaşı 85’inci, Datagate 86’ncı, Avivasa 91’inci, Penguen Gıda 92’nci, Derimod 94’üncü, Desa 96’ncı, Ege Seramik 97’nci, Alarko Carrier 98’inci, Söktaş 100’üncü sıradan listeye girdi. Araştırmaya göre ilk 100’de yer alan markaların değerlerinde en yüksek artış oranı yüzde 112 ile Koton’da oldu. Koton bu artışla 37’nci sıradan 26’ncı sıraya yükseldi. Söz konusu dönemde marka değerinde en yüksek düşüş oranı ise yüzde 69 ile Anadolu Efes’te oldu. Şirket bu düşüşle 8’inci sıradan 19’uncu sıraya geriledi. Sıra 2017
Sıra 2016
Marka
Marka Değeri 2017
Marka Değeri 2016
Değişim (Yüzde)
1
2
Türk Telekom
2,62
2,353
11
2
6
Turkcell
1,959
1,435
37
3
1
Türk Hava Yolları
1,92
2,452
-22
4
4
Akbank
1,579
1,589
-1
5
5
Garanti
1,555
1,529
2
6
11
Ziraat Bankası
1,312
944
39
7
3
Arçelik
1,284
1,983
-35
8
7
İş Bankası
1,252
1,297
-3
9
9
Yapı Kredi
951
980
-3
10
10
Halkbank
806
958
-16
11
16
Ford Otosan
793
571
39
12
13
BİM
742
668
11
13
19
Ülker Bisküvi
647
522
24
14
15
Bsh
608
593
2
15
12
Vakıfbank
594
739
-20
16
22
Şişe Cam
545
372
46
17
20
Migros
531
512
4
18
23
Vestel
362
363
0
19
8
Anadolu Efes
352
1,151
-69
20
24
DenizBank
343
313
1
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 15
CEO’LARLA YATIRIM SOHBETLERİ
Ülkelerin ekonomileri hala çok nazlı büyüyor…
“Avrupa başta olmak üzere önemli küresel pazarlarda tüm olumlu sinyallere rağmen ekonomilerin hala çok nazlı büyüdüğü bir dönemden geçiyoruz” diyen İnci Holding Genel Müdürü Taner Kerman, bu durumun her sektörde rekabeti artırdığını ve bu rekabet ortamında dijital dönüşümün ayakta kalabilmek için önemli bir yer tuttuğunu dile getirdi.
Öncelikle Türkiye ekonomisinin şu anki durumunun genel bir değerlendirmesini alabilir miyiz? Malumunuz 2016 oldukça zor bir yıldı, 2017 Türkiye ekonomisindeki son durum nedir? 2016 yılı hem ülkemiz hem de küresel ekonomiler açısından zorlu geçen bir yıl oldu. 2017 yılının; beklentilerin üstünde gelen ilk çeyrek büyümesinin de gösterdiği gibi, normalleşme ve toparlanma yılı olacağını öngörüyoruz. Ancak yaşanmakta olan toparlanma sürecinin devamlılığı; ülkemiz turizm gelirlerindeki artış, işletmeleri olumsuz etkileyen döviz kurlarındaki aşağı ve yukarı yönlü ani dalgalanmaların sıklığının ve dalga boylarının azalması, siyasi ve ekonomik öngörülebilirliğin artması, doğrudan yabancı sermaye girişlerinin yeniden hızlanması gibi önemli bazı koşulların sağlanmasına bağlı.
mevcut işlerimizi büyütmek ve bunun için gerekli yatırımları gerçekleştirmek yönünde belirliyoruz. Bununla birlikte tespit ettiğimiz öncelikli alanlar başta olmak üzere yurt içi veya yurt dışındaki inorganik yatırım imkanlarını da değerlendiriyoruz.
Mevcut duruma bağlantılı olarak yönetim ve büyüme stratejileriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Neler planlıyor, bu planları hayata geçirmek için ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? İnci markası çok değerli bir marka ve bizim bu değerli markayı büyüterek ülkemiz sınırlarının dışarısına daha fazla taşımamız gerekiyor. Türkiye’deki tesislerimizde, stratejik iş ortaklarımızla birlikte ürettiğimiz ürünler Avrupa kıtası başta olmak üzere dünyanın önemli pazarlarında satılıyor. Bu doğrultuda stratejilerimizi öncelikle
Peki, şu an halihazırda olan dijital dönüşüm pazarlama fonksiyonlarınızı nasıl etkiledi? Dijital çağın gerekliliklerine cevap verebilecek etkili bir pazarlama nasıl olmalı? Belirttiğimiz gibi, rekabet daha fazla hız ve kaliteli ürün gerektiriyor. Hızlılık sadece üretim hattı için değil tüm tedarik zinciri için gerekli. Dolayısıyla bayilerinizle ilişkileriniz, sipariş, sevkiyat, ürün garantisi ve iade alma süreçleriniz, lojistik faaliyetlerinizin tamamı aslında bir bütün olarak hem markanızın algısını hem de tüketiciye sunduğunuz değeri yani özetle pazarlama kabiliyetinizi yakından etkiliyor. Bu süreçlerin sağlıklı, hızlı ve entegre çalışması da ancak dijitalleşme sayesinde mümkün olabiliyor. Bu çerçevede biz de İnci Holding’de ve bağlı şirketlerimizde pazarlama odaklı otomasyon ve dijitalleşme yatırımlarını öncelikli olarak görüyor ve destekliyoruz.
16 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Sizce dijital dönüşümün iş dünyasına etkileri neler? Eskiye oranla ne gibi değişimler söz konusu? Dijital dönüşümün bu süreci iyi yöneten şirketlere temel etkilerinin artan verimlilik, tüm süreçlerde hızlılık ve artan ürün kalitesi olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa başta olmak üzere önemli küresel pazarlarda tüm olumlu sinyallere rağmen ekonomilerin hala çok “nazlı” büyüdüğü bir dönemden geçiyoruz. Bu durum her sektörde rekabeti de arttırıyor. Dijital dönüşüm, günümüzde hem artan rekabet ortamında ayakta kalabilmek hem de sürdürülebilir büyümeyi temin etmek için yaşamsal önem taşıyan hızlılığı, çevikliği ve verimlilik artışlarını sağlamak için belki de en önemli araç. Bu nedenle dijital dönüşümü sağlamaya yönelik projeleri devamlı gündemimizde tutuyoruz.
CEO’LARLA YATIRIM SOHBETLERİ
Hedef;
5 kıtada bin 200 mağazaya ulaşmak… Öncelikle Türkiye ekonomisinin şu anki durumunun genel bir değerlendirmesini alabilir miyiz? Malumunuz 2016 oldukça zor bir yıldı, 2017 Türkiye ekonomisindeki son durum nedir? 2016 yılı çok çeşitli yurt içi ve yurt dışı etkenler nedeniyle belirsizliklerin ve risklerin yoğun olduğu bir yıl oldu. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen hem sektör hem de şirket olarak büyümeyi sürdürdük. 2017’nin ilk çeyreğine baktığımızda, beklentilerin yüzde 3,5-4 olduğu bir ortamda, ekonomimiz yüzde 5 oranında büyüme sağladı. Bu da Türkiye ekonomisinin güçlü ve istikrarlı yapısını koruduğunu gösteriyor. Özellikle yılın ikinci yarısında, daha da canlanacağını beklediğimiz ekonomide bir bahar havası yaşayacağımızı söyleyebiliriz. Mevcut duruma bağlantılı olarak yönetim ve büyüme stratejileriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Neler planlıyor, bu planları hayata geçirmek için ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? DeFacto olarak biz de Türkiye’nin dünya markası olmak için çıktı-
18 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Ulaşılabilir modanın önemli uluslararası oyuncularından Defacto adına görüştüğümüz şirketin CEO’su İhsan Ateş ile yatırımları ve dijitalleşmenin gerçekleştirilen yatırımlar üzerindeki etkisi üzerine söyleşi gerçekleştirdik. 2025 yılına gelindiğinde; 5 kıtada ve 50 ülkede bin 200’ün üzerinde mağazaya ulaşmayı, e-ticaret siteleriyle 100’den fazla ülkede faaliyet göstermeyi ve gelirlerini 7 kat daha artırmayı hedeflediklerini belirten Ateş, ayrıca iki yıldır yaptıkları yatırımlarla ülke genelindeki tüm DeFacto mağazalarında omni-channel süreçlerini tamamladıklarını ve 2016 yılı itibariyle müşterilerin hizmetine sunduklarını dile getirdi.
ğımız bu yolda, kurulduğumuz günden itibaren hedeflerimizin üzerinde büyüme ve karlılık sağlıyoruz. Önümüzdeki dönem stratejimizi de, Türkiye’nin 2023 vizyonuna paralel olarak, hem fiziksel mağaza açılımları hem de e-ticaret yatırımları ile dünya çapında
gerçek bir moda markası olmak üzerine kurguluyoruz. Yeni pazarlara açılmayı sürdürerek “ulaşılabilir moda”nın önemli uluslararası oyuncularından biri olmayı hedefliyoruz. 2025 yılına geldiğimizde, fiziksel mağazalarımızla toplam 5 kıtada ve 50 ülkede bin
CEO’LARLA YATIRIM SOHBETLERİ
200’ün üzerinde mağazaya ulaşmayı, e-ticaret sitemizle de 100’den fazla ülkede faaliyet göstermeyi, gelirlerimizi 7 kat daha artırmayı ve 11 milyar liraya çıkarmayı planlıyoruz. Sizce dijital dönüşümün iş dünyasına etkileri neler? Eskiye oranla ne gibi değişimler söz konusu? Perakende dünya ekonomisinin en dinamik ve yeniliğe açık sektörü olarak hızla gelişen teknolojiler ile dijital dönüşümden en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Dijitalleşmeyle birlikte tüketicilerin de satın alma davranışları hızla değişmeye başladı. Bu değişim perakende sektöründe rekabetin daha da artmasına neden oldu. Artan rekabet sonucunda markalar, geleneksel satış kanallarıyla sundukları müşteri deneyimine yeni nesil müşterilerinin ihtiyaçlarını en hızlı şekilde yanıtlayabilecekleri bir satış yöntemi de eklediler. Dijitalleşme yatırımlarınız içerisinde nerede yer alıyor? DeFacto olarak, Türkiye’de omnichannel’ı ilk kez en yaygın uygulayan moda markasıyız. İki yıldır yaptığımız yatırımlarla ülke genelindeki tüm mağazalarımızda omni-channel süreçlerimizi tamamladık ve 2016 yılı itibariyle müşterilerimizin hizmetine sunduk.
Türkiye’de 194 mağazamızda web sitemiz üzerinden ürün ayırtılabiliyor, online verilen siparişler de mağazalarımızdan teslim alınabiliyor. Yurt içinde e-ticaret sitemizle verdiğimiz hizmetin yanı sıra global e-ticaret siteleri olan Aliexpress.com ve e-bay ile de pek çok ülkede ürünlerimizi satıyoruz. Dijital kanalarla daha fazla ülkeye ulaşabilmek için son olarak amazon.com ile bir anlaşma yaptık. Amazon.com’daki mağazamızın ardından öncelikli olarak Kuzey Amerika (ABD, Meksika, Kanada) pazarına ulaşmayı planlıyoruz. Bir sonraki adım olarak Amazon’un Avrupa’daki etkinliğini de kullanmayı planlıyoruz. Bu planlarımızı gerçekleştirebilmek için de teknoloji yatırımları yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl bir teknoloji şirketi kurduk ve bu şirketimizde 100’ün üzerinde yazılımcı ile araştırma ve iş geliştirme, kendi yazılımlarımızı kurma ve geliştirme üzerine çalışıyoruz. 2014 yılında ise Türkiye’nin ilk tam otomatik hazır giyim deposu olarak ilk akıllı depomuzu Çerkezköy’de hizmete açtık. Avrupa’nın en büyüklerinden kabul edilen akıllı depomuzun yazılımsal ve donanımsal anlamdaki tam otomatik depolama sistemi, dünya markalarıyla çalışan Avusturyalı TGW firması tarafından gerçekleştirildi.
Peki, şu an hâlihazırda olan dijital dönüşüm pazarlama fonksiyonlarınızı nasıl etkiledi? Dijital çağın gerekliliklerine cevap verebilecek etkili bir pazarlama nasıl olmalı? Teknolojinin günlük hayatımıza çok fazla girmesinin ardından gelişen dijital pazarlama uygulamaları alışveriş alışkanlıklarını değiştirdi ve dolayısıyla geleneksel pazarlama süreçlerini de dönüştürdü. Pazarlama artık yalnızca marka değerini artırmaktan ibaret değil; müşteri yolculuğunu başından sonuna şekillendirmeyi de içeriyor. Artık, müşterilerimize istedikleri bilgiyi, hizmeti ve ürünü; istedikleri zaman, istedikleri yerde, istedikleri araçlarla ve onların tercih ettiği her kanalda aynı derecede iyi standartlarda verebilmemiz gerekiyor. Bu süreçte son kullanıcı ve müşteriler artık geçmişte olduğundan daha fazla her şeyin merkezinde. Dönüşümle birlikte gerçek zamanlı pazarlama yapmak gerekiyor. Hedef kitlemiz neredeyse biz de aynı anda orada olmalı, ürün ve hizmetlerimize ilişkin aradıkları bilgileri ve içerikleri anında bulmalarını sağlamalıyız.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 19
MAKALE
Taner Berksoy
Şaşırtan büyüme… Peş peşe gelen seçimler, referandum, bir türlü sonu alınamayan terör ve çatışma, bir de bu araya sıkışmış olan nafile bir kalkışma hepimizi karamsar yana itmiş gibi görünüyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2017 yılı birinci çeyrek verileri hepimizin büyüme tahminlerinde yaya kaldığımızı, karamsar yanda yer aldığımızı gösteriyor. Başlığa koyduğum “şaşırtan” nitelemesinin nedeni bu. 2016 yılının üçüncü çeyreğinde eksi 1.3 boyutunda kalan, son üç ayında yüzde 3.5 olan büyüme oranı bu yılın ilk çeyreğinde adeta zıplayarak yüzde 5 düzeyine çıkmış. Bu sadece bizim yerel ölçülerimize göre değil mevcut koşullarda dünya ölçeğinde de epeyce yüksek bir büyüme hızı. Şaşırtıcı olmasının bir boyutu bu. Beklenen, üzerinde uzlaşı olan (konsensüs) tahminlerin epey aşılmış olması da şaşırmanın ikinci boyutu. Büyümenin ayrıntıları aslında şaşırmanın çok şaşırmanın gereksiz olduğu izlenimini veriyor. Zira büyümedeki hızlanma, birçoğumuzun daha önceden dikkati çektiğimiz gibi, gözümüzün önünde gelişen birkaç nedenden kaynaklanmış. Bunların başında özellikle maliye alanında izlenen politikalarda gözlenen olağan dışı gevşeme geliyor. 2017 yılının birinci üç ayında sağlanan hızlı büyümenin önemli ölçüde bu dönemde uygulanan genişlemeci maliye politikasından kaynaklandığını düşünüyorum.
20 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
Seçim sürecinde başlatılan ve arkasından pek gevşetilmeyen bu politika ile devletin hem kendi harcamalarını (talebini) arttırdığını hem de özel kesim harcamalarını (talebini) arttırmaya teşvik eden bir dizi önlemi devreye soktuğunu biliyoruz. Nitekim birinci çeyrekte devletin cari harcamalarında yüzde 9.4 oranında bir artış olmuş. Yani devlet bilinçli bir politika ile talep yaratmış. Öte yandan, özel alana dönük olarak da kredi desteği (örneğin Kredi Garanti Fonu), vergi aşındıran bir dizi vergi operasyonu, kredi kullanımında faiz yükünü düşüren (örneğin konut kredilerindeki düşük faiz uygulaması gibi) önlemlerle de özel tüketim harcamalarının, yani talebin genişlemesi de desteklenmiş. Nitekim bu dönemde hane halkı tüketim harcamalarındaki artış yüzde 5.1 olarak ölçülmüş. Son beş çeyrekteki en yüksek tüketim harcaması artışı bu. Ancak özel tüketim harcamalarındaki artışın bütünüyle kamunun izlediği genişlemeci maliye politikasından kaynaklandığını düşünmek yanıltıcı olur. Referandumun ardından, temmuz askeri kalkışmasından sonra gelişen sakin dönemde beklentilerde, özellikle de risk algısı ve tüketici güveninde, gözlenen olumlu gelişmelerin de hane halkının tüketim harcamalarındaki artış üzerinde olumlu etkisi olmuştur. Öte yandan, özel tüketim harcamalarındaki artışın önemli bir kısmının da önceki dönemde belirsizlik, güven kaybı ve yükselen risk algısı nedeniyle ertelenmiş olan harcamaların geri dönmesinden kaynaklandığını da unutmamak gerekir. 2017 yılının birinci üç ayında büyümenin hızlanmış olmasında harcama (talep) artışını tetikleyen genişlemeci maliye politikası ve artan tüketici harcamalarının yanı sıra etkili olan üçüncü bir unsurun da ihracatta sağlanan yüzde 10.6 oranındaki artış olduğu söylenebilir. Aynı dönemde ithalat artışının yüzde 0.6 düzeyinde kaldığı düşünülecek olursa net ihracat artışının hızlanan büyüme ivmesine pozitif katkı verdiği anlaşılır. Bu arada, bu ölçüde hızlanmış büyüme sürecinde ithalat artışının neden ve nasıl bu düzeyde kaldığı da araştırılması gereken bir durumdur kuşkusuz.
EKONOMİ
Endüstri 4.0’da tehditleri
fırsata çevirelim
kalayan şirketler küresel rekabette öne çıktı” dedi. Üçüncü endüstri devriminin sonuna doğru üretim merkezlerinin hızla batıdan doğuya kaydığına dikkat çeken Tamer Saka, Türkiye’nin bu dönemde katma değerli sektörleri çekmede başarılı olamadığını söyledi.
NASIL KADAR NEYİ ÜRETTİĞİNİZE DE DİKKAT EDİN
Endüstri 4.0’ın tehditlerin yanı sıra çok büyük fırsatları da beraberinde getirdiğini belirten Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, “Gerçekçi olmak mecburiyetindeyiz. Yeni endüstri devrimine yetişen ülkeler küresel rekabette öne çıkıyor. Biz de artık bu alanda aksiyon alarak, önceliklerimizi bir an önce belirleyip, hızlı bir şekilde ilerlemeliyiz” dedi.
22 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
E
ndüstri 4.0’ın özelinde düzenlenen ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü’nün de katıldığı CEO Club toplantısında “Değişim Başlıyor Mu?” panelinde bir konuşma yapan Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, dünyada 24 trilyon dolarlık bir pazar oluşturan Endüstri 4.0’a dünyada ve Türkiye’de verilen önemden bahsetti. Şirket olarak kendilerinin de önceliklerine Endüstri 4.0’ı koyduklarını belirten Tamer Saka, bunun temel nedeninin “rekabetçilik” olduğunu ifade etti. Endüstri 4.0’ın doğru uygulanması halinde ciddi maliyet avantajı sağlandığını vurgulayan Tamer Saka, “Bu dönüşümü ya-
Türkiye’nin Endüstri 4.0 konusunda çok büyük tehdit ve aynı zamanda çok büyük bir fırsat ile karşı karşıya olduğunu belirten Tamer Saka, “Gerçekçi olmak mecburiyetindeyiz. Gerekli önlemleri almalıyız. Endüstri 4.0 konusunda eksikliklerimiz var. Bunu oluşturmak, uygulamak ve anlamlandırmak zaman alan bir süreç. Artık bu alanda mutlaka aksiyon almamız lazım. Belki hepsini aynı anda yapmamız zor olacak, ancak önceliklerimizi belirleyip, hızlı şekilde ilerlememiz gerekiyor” dedi. Son 10-15 yılda insan hayatını kolaylaştıran teknolojilerin Endüstri 4.0’ın temelini oluşturduğunu vurgulayan Tamer Saka, 3 yıl sonra Endüstri 4.0 tarafında konuşan değil, uygulayan ve yaptığı başarılı örnekleri anlatan örnek bir şirket olmayı amaçladıklarını açıkladı. Tamer Saka ayrıca, Türkiye’de ve dünyada global rekabette söz sahibi olmak için ‘nasıl’ kadar ‘neyi’ ürettiğinize de dikkat etmeniz gerektiğini söyledi.
EKONOMİ
YENİ FABRİKA ENDÜSTRİ 4.0 ALANINDA TÜRKİYE’DE PARMAKLA GÖSTERİLECEK Türkiye’nin en köklü sanayi gruplarından biri olan Kibar Grubu’nun metal, otomotiv, ambalaj, inşaat malzemeleri, gayrimenkul, lojistik, enerji, gıda ve hizmet sektörlerinde bünyesindeki 22 şirketi ile faaliyet gösterdiğini belirten Tamer Saka, “Dünyadaki dönüşüme paralel olarak, katma değer yaratan alanlara ve akıllı ürünlere yatırım yapıyoruz. Grup şirketlerimiz satışlarının yüzde 60’ını ihracattan elde ediyor. Dolayısıyla global boyutta güçlü aktörler olarak büyüme ve karlılıkta yoğun bir rekabet içerisinde faaliyetlerini sürdürüyorlar” dedi. Kibar Holding şirketlerinden İspak Ambalaj’ın teknolojik dönüşümü yakalamak üzere, tek seferde yapılan en büyük esnek ambalaj yatırımını gerçekleştirdiğini açıklayan Tamer Saka, “İzmit’te Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan yeni tesiste otomatik üretim sistemleri, simülasyonlar, yatay ve dikey yazılım entegrasyonu, siber güvenlik ve bulut teknolojileri kullanılacak. Yeni fabrika ile mevcut üretim kapasitemiz 3 katına çıkacak ve Endüstri 4.0 alanında Türkiye’de parmakla gösterilen bir örnek olacak” dedi.
DEĞİŞİMİN TEMELİNDE İNSAN VAR Türkiye’nin dünya ile rekabet eder hale gelmesi ve yeni sanayi devriminin parçası olması için bütün bu yatırımlara ve yenilikçi adımlara ihtiyacı olduğunu vurgulayan Tamer Saka, “Türk şirketlerinin Ar-Ge’ye yatırım yapması, nitelikli iş gücünün ülkemizde tutulabilmesi ve bilim adamı yetiştirecek olanakların Türk gençlerine ve üniversitelerine sağlanması gerekiyor” dedi. Bu değişimin temelinde insan kaynağı olduğu için, eğitim ve devletin yatırım teşvik programlarının önem arz ettiğine
dikkat çeken Tamer Saka, “İmalat sanayinin verimlilik düzeyini artırmak için teknolojinin yanında insan kaynağının da etkin bir
şekilde kullanılması gerekiyor. Bu doğrultuda; kamu destekleri ile kurulacak olan Ar-Ge, Ür-Ge merkezleri ile teknolojik gelişimin altyapısının hazırlanması ve özellikle inovatif ve katma değerli ürünlere yönelim sanayinin sürdürülebilirliği ve büyümesi için temel stratejik yaklaşım olacaktır. Eğitim ve yatırım teşvik alanlarında programlar niteliklendirilmeli, hedef sanayi alanlarına özel kurgulamalar yapılmalı” şeklinde konuştu.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 23
EKONOMİ
ECB: Büyüme riskleri zayıflıyor ama... Avrupa Merkez Bankası, küresel büyümeye yönelik risklerin hafiflediğini, ancak yeni risklerin ortaya çıkmaya başladığına dikkat çekti.
A
vrupa Merkez Bankası (ECB) yayınladığı bir bültende, piyasaların FED tarafından yapılan politika sıkılaşmasının çok üzerinde durmamasıyla beraber küresel ekonomik büyümeye yönelik risklerin hafiflediğinin görüldüğünü belirtti. Fakat özellikle ABD’den gelen korumacılık sinyalleri gibi yeni gelişmelerden dolayı ekonomik görünümün aşağı doğru bir eğilimde olduğuna da dikkat çekildi. ECB küresel ekonomik şartlarda ani bir değişim ihtimalinin azaldığını, büyük gelişen piyasa ekonomilerinin son dönemlere göre daha iyi bir durumda olduğunu ve Çin’de politika desteğinin kısa vadeli görünüme dair endişeleri azalttığını belirtti. ECB, “Fed’in titiz iletişimi ve kademeli parasal sıkılaşması ile gelişen piyasalarda hassasiyetin azalması, küresel mali
24 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
şartların düzensiz bir şekilde sıkılaşması riskini hafifletmiş görünüyor” dedi. ECB özellikle yeni ABD hükümetinin korumacı bir yöne doğru girme ihtimalinden dolayı yeni risk kaynaklarının küresel ekonomide önemli olumsuz etkiler bırakabileceğinin de altını çizdi. Bültende Çin’in de orta vadeli hassasiyetlerinin arttığı ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma görüşmelerinin zorlu geçme ihtimalinin de endişeleri arttırdığı belirtildi.
EKONOMİ
Finansal kesim dışı firmaların net döviz açığı azaldı Finansal kesim dışındaki firmaların mart döneminde net döviz açığı 3 milyar 291 milyon dolar azalarak 196 milyar 422 milyon dolara indi.
Finansal kesim dışındaki firmaların mart döneminde net döviz açığı 3 milyar 291 milyon dolar azalarak 196 milyar 422 milyon dolara geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mart 2017 dönemine ilişkin finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülük verilerini açıkladı. Bu yılın mart döneminde varlıklar şubat ayına kıyasla 3 milyar 791 milyon dolar, yükümlülükler 500 milyon dolar arttı. Net Döviz pozisyonu açığı ise 196 milyar 422 milyon dolar olarak gerçekleşti ve şubat sonuna göre 3 milyar 291 milyon dolar daha az açık verdi. Mart 2017 döneminde varlıklar dağılımı incelendiğinde bir önceki aya göre yurt içi bankalardaki mevduat, yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları ve ih-
racat alacakları sırasıyla 2 milyar 100 milyon dolar, 397 milyon dolar ve 1 milyar 361 milyon dolar arttı. Yükümlülükler dağılımında ise bir önceki aya göre yurt içinden sağlanan nakdi krediler 1 milyar 392 milyon dolar azalırken, yurt dışından sağlanan nakdi krediler ile ithalat borçları sırasıyla 508 milyon dolar ve 1 milyar 384 milyon dolar arttı. Bu dönemde kısa vadeli varlıklar 85 milyar 765 milyon dolar, kısa vadeli yükümlülükler 78 milyar 818 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası ise 6 milyar 947 milyon dolar oldu. Şubatta kısa vadeli net pozisyon fazlası 3 milyar 978 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 26 düzeyinde gerçekleşti.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 25
15 TEMMUZ
DEMOKRASİ İÇİN HEP DEMOKRASİ İÇİN HEP BİRLİKTEYİZ! BİRLİKTEYİZ!
26 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
15 TEMMUZ
Tarihimizin en karanlık gecelerinden biri 15 Temmuz darbe girişimi... Dünyanın en büyük 18. ekonomisi ve yükselen gücü Türkiye’de kalkışılan bu girişim, ülkenin siyasi istikrarının yanı sıra kalkınma hedefleri ve ekonomik potansiyelini de hedef aldı. Hiçbir darbe ile kıyaslanmayacak bu girişime Türk halkının duruşu ise ilk andan itibaren sağlamdı. Yapılması gereken bu sağlam duruşu sürekli kılmak, yatırıma ve istihdama hız kesmeden devam etmemiz olacaktı ve o şekilde de oldu. Devletimizin iş dünyasının önünü açacak tüm düzenlemeleri uygulamaya koyması, yatırımcıların Türkiye’ye güvenerek yatırımlarına devam etme kararı alması, gerek devlet gerekse özel kurumların daha fazla çaba ve gayret göstererek çalışması ve üretmesi Türk ekonomisini daha da güçlendirdi. Güçlü Türkiye’ye adeta ışık tutan bu kara gecenin üstünden ise tam bir yıl geçti. 15 Temmuz’un yıldönümü münasebetiyle bizler de dergimizde “Demokrasi Nöbeti” başlığı adı altında bir bölüm oluşturmak ve bu kara geceyi unutturmamak istedik. Demokrasimiz için hep birlikte, tek yüreğiz…
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 27
15 TEMMUZ
SEKTÖRÜN ÖNEMLİ İSİMLERİNDEN 15 TEMMUZ’A DAİR GÖRÜŞLER
Dr. Feyzullah Yetgin
GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin, 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişiminin yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Başta 15 Temmuz Demokrasi Şehitlerimiz ve Gazilerimiz olmak üzere; cesareti, inancı, birlik ve beraberliği ile tüm dünyaya örnek olan yüce milletimize şükranlarımızı sunarız. 15 Temmuz, milli birlik ve beraberliğimizin zaferidir. Bu birlik ruhuyla, ülkemizi çok daha güçlü ve kararlı adımlarla, yarınlara taşıyacağımıza inancımız tamdır” dedi. TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, “Kardeş kuruluşlarımızla birlikte tüm varlığımızla 15 Temmuz ruhunun yaşatılması ve 15 Temmuz 2016’da yaşananların unutulmaması için çaba sarf ediyoruz. Bu konuda
28 •
Yaşar Doğan
elimizden gelen her türlü gayreti bütün alanlarda göstermeye çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızı azimle devam ettireceğimizi 15 Temmuz’un yıldönümü münasebetiyle bir kez daha belirtirken şehitlerimiz için Allah Teala’dan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. 15 Temmuz 2016’daki gayretleriyle ülkemizi ihanetten kurtaran cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza, devlet yetkililerimize, siyasetçilerimize, kanaat önderlerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, fedakar emniyet mensuplarımıza ve özel harekatçılarımıza, milli istihbarat görevlilerimize, vatanına milletine sadık kahraman silahlı kuvvetlerimize, hain darbe girişimine kahramanca direnerek tarihi bir zafer kazanan aziz milletimize teşekkür ediyoruz” dedi.
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Ferdi Erdoğan
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “15 Temmuz 2016 gecesi demokrasimize, birliğimize ve kardeşliğimize kasteden darbe girişimini planlayanları bir kez daha kuvvetle kınıyoruz. Bu darbe girişimine, başta vatandaşlar olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin hep birlikte ortak tepki vermesi, Türkiye’nin gücünü net bir şekilde ortaya koydu. Türkiye çok kısa zamanda bu zor günlerden birlik ve beraberlik içinde, daha da güçlenerek çıkmayı başardı” dedi. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Yakın tarihimizin dönüm noktalarından biri olan Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle öncelikle kaybettiğimiz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor ve benzer acılarının tekrarlanmamasını ümit
Güler Sabancı
ediyorum. 15 Temmuz 2016 tarihinin en önemli sonucu birlik ve beraberliğimizin değerini bir kez daha derinden hissetmemizdir. Ülkemizin karşılaştığı tüm zorlukları, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi, ortak bir bilinçle aşabileceğimize ve hepimizi daha aydınlık günlere taşıyacak ortak hedeflere ancak ‘biz’ olarak koşabileceğimize yürekten inanıyoruz. Biz de Türkiye’nin Sabancı’sı olarak 90 yılı aşkın süredir olduğu gibi, bundan sonra da toplumumuz ve ekonomimiz için değer yaratmaya büyük bir kararlılıkla devam edeceğiz.” Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu Genel Başkanı Erkan Güral, “15 Temmuz hain darbe girişimiyle Türkiye Cumhuriyetinin geleceğine kast eden şer odakları, ülkemizin her alandaki
15 TEMMUZ
muzaffer yürüyüşünün önünü kesmek istemiş ancak sonunda halkın milli egemenlikten ve demokrasiden yana direnişiyle bu karanlık emellerine erişememişlerdir. Toplumumuzu oluşturan diğer tüm kesimler gibi Türk iş dünyası da bu mücadelede çok onurlu ve cesur bir duruş sergileyerek ülkenin ekonomik çöküşünü hedefleyen saldırıları önlemeyi başarmıştır. Yatırımlarımızın hızını kesmek yerine daha da hızlandırarak, istihdamı azaltmak yerine işgücü talebimizi gün geçtikçe arttırarak, üretimi düşürmek yerine sanayimizin bacalarını çok daha güçlü tüttürerek, 15 Temmuz’daki halk zaferini taçlandıracağımıza tüm kalbimle inanıyorum. Bu vesile ile, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde, şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, geride kalan aileleri ve sevdiklerine sabırlar diliyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum.” Akfen Holding Yönetim Kurulu Başka-
Erkan Güral
30 •
nı Hamdi Akın, “Türkiye Cumhuriyeti’nin dönüm noktalarından 15 Temmuz 2016’da yaşanan hain darbe girişimini, tarihimize yakışır biçimde ortaya koyduğumuz güçlü milli irade ve sağduyuyla bertaraf etmemizin birinci yıldönümündeyiz. Bu büyük badireyi Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında omuz omuza vererek çok kısa sürede atlattık. Yol göstericimiz Cumhuriyetimizin en temel yapıtaşı demokrasi oldu. Gelecekte de milletimizin birlik ve beraberliğini sağlayan gücün hiçbir zaman tükenmeyeceğine inancımız tamdır. Bu güç, gelecek nesillerimizi de 15 Temmuz gibi hain olaylara karşı uyanık tutacaktır. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne, bütünlüğümüz ve demokrasimiz için kahramanca mücadele verirken yaşamını yitiren tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla anıyoruz” dedi. İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın,
Hamdi Akın
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
“15 Temmuz gecesi verilen mücadele, Türk milletinin karakterinde yer alan bağımsızlık duygusunun bir tezahürü. Aziz milletimiz o gece; din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın el ele vererek vatan savunması yapmıştır. Türk milleti, genlerinde yer alan özgürlük ve bağımsızlık hasletlerini o gece ortaya çıkararak tankların, topların ve uçakların önünde göğsünü siper etmiştir. Aslına bakarsanız o gece demokrasiyi ve cumhuriyeti korumak için sokağa inen millet değil, Çanakkale ruhunun cisimleşmiş, vücut bulmuş haliydi. Vatanımızı o ruh koruyup kurtarmıştır. Türkiye’nin ve Türk milletinin tarihin her döneminde iç ve dış düşmanları oldu. Üstelik, Türkiye her alanda aşama kat ettikçe ve büyüdükçe düşmanları artıyor. Bu tavra karşılık ise ancak, farklılıklarımızı birer zenginlik kabul ederek, el ele vererek, birlik ve beraberlik içinde daha fazla çalışıp, her alanda daha fazla ilerlemektir olacaktır. Bunu başardığımız takdirde 15 Temmuz, tarihimizdeki
Dr. Mustafa Aydın
son darbe girişimi olarak kalacaktır” dedi. YASED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erdem, “YASED olarak, 15 Temmuz 2016 gecesi, ülkemizdeki demokratik anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik darbe girişimini engellemeye çalışırken şehit ve gazi olan vatandaşlarımızı ve güvenlik güçlerimizi, bir kez daha şükranla anıyoruz. Şehitlerimize rahmet, iyileşme ve tedavi süreci devam edenlere şifalar, ailelerine de sabır ve kuvvet diliyoruz. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı bu hain ve elim olay, Türk halkının tüm kesimlerinin, tüm siyasi liderlerin, iş dünyasının ve sivil toplum örgütlerinin birlik ve beraberlik içinde harekete geçmesiyle, başarısızlıkla sonuçlanmış, böylece Türkiye, demokratik anayasal düzene ve hukuk devletine olan bağlılığını ortaya koymuştur. Dün olduğu gibi bugün de Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz ve bu inancımızı yatırım perspektifimizi koruyarak göstermeyi sürdüreceğiz” dedi.
Ahmet Erdem
15 TEMMUZ
15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ REKLAMCI EROL OLÇAK VE OĞLU ABDULLAH TAYYİP OLÇAK: AK Parti’nin kuruluşundan bu yana reklamcısı olan Erol Olçak ve 16 yaşındaki oğlu İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’nde halkın üzerine açılan ilk ateş sonucu hayatını kaybetti. Askeri darbe girişiminin ardından ellerinde bayraklarla İstanbul Boğaziçi Köprüsü’ne giden Erol Olçak, askerlere ‘yaptıklarının doğru olmadığını ve Türk askerinin vatandaş ile karşı karşıya gelmemelerini’ söyleyerek yanındaki grupla vatandaşlık görevini yerine getirmek istemiş. Habere göre Erol Olçak zırhlı araçların üzerine monte edilen silahlarla askerin ateş etmesi sonucu 16 yaşındaki oğlu ile beraber vuruldu. Vücuduna üç mermi isabet eden Erol Olçak ağır yaralı olarak hastaneye yetiştirilmeye çalışırken oğlu ise kolundan girip kalbine saplanan mermi ile şehit oldu. Hayatını kaybeden Arter Ajans’ın sahibi Erol Olçak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 1993’te, İstanbul İl Başkanlığı döneminde tanışmıştı. O tarihten beri birlikte çalışıyorlardı.
GAZETECİ/FOTO MUHABİR MUSTAFA CAMBAZ: Mustafa Cambaz, 15 Temmuz akşamı arkadaşlarıyla Çengelköy’de oturuyordu. Eve döndüğünde oğlu Beylerbeyi’nde askerlerin yol kestiğini, bir şeyler olduğunu söyledi ve bunun üzerine konuşup tartıştılar. Mustafa Cambaz başta ciddiye almadı olanları, bunu da arkadaşlarını arayarak “Abi yanımızda darbe oluyormuş haberimiz yok” ifadeleriyle dile getirdi. Daha sonra televizyondan izledikleri üzerine işin ciddiyetini anladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Meydanlara inin” çağrısının hemen ardından sosyal medya hesabından paylaşım yaparak dışarı çıktı. FETÖ’nün hain askerleri tarafından 15 Temmuz’da kalkışılan darbe girişiminde Yeni Şafak Gazetesi Foto Muhabiri Mustafa Cambaz Çengelköy’de darbeci askerler tarafından göğsünden vurularak şehit edildi.
32 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
15 TEMMUZ
ŞEHİTLİĞE GİDEN YOL…
ÖMER HALİS DEMİR
N
iğde’nin Çukurkuyu beldesinde yaşayan Hasan Hüseyin Halisdemir’in 7 çocuğundan biri olan Ömer Halisdemir, çocukluğunu Çukurkuyu beldesinde geçirdi. Çukurkuyu’da okul sonralarında çobanlık yaptı. Hatice Halisdemir ile evlendi ve Elifnur ve Doğan Ertuğrul adlarında iki çocuğu oldu. Şehit Ömer Halisdemir, 1999 yılında Piyade Astsubay olarak Türk Silahı Kuvvetlerine katıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yurt içinde ve yurt dışında görevler yapan Halisdemir, 15 Temmuz gecesi gösterdiği kahramanlıkta adını unutulmazların arasına yazdırdı.
34 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
15 TEMMUZ
15 Temmuz darbe girişiminin seyrini değiştiren ve darbeye karşı direnişin temsili haline gelen Ömer Halisdemir, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın emrine, sonunda şehadet olduğunu bilerek itaat etti. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmek isteyen darbeci Tuğgeneral Semih Terzi’yi gözünü kırpmadan öldürerek darbenin engellenmesinde büyük rol oynayan Kahraman Halisdemir, olay yerinde darbeci askerler tarafından defalarca kurşunlanarak şehit edildi.
KAHRAMANIN İSMİ ASLA UNUTULMAYACAK 42 yaşındayken FETÖ’cü teröristler tarafından 30 kurşunla şehit edilen Şehit Ömer Halisdemir, memleketi Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Çukurkuyu beldesinde defnedildi. Cenaze sırasından vakarlı bir şekilde dimdik duran Halisdemir’in babası, “Ben onu vatana yetiştirdim vatan istedi vatana verdim!” sözleriyle hafızalara kazındı. Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Halisdemir’in ismi Niğde Üniversitesi’ne, Ankara Etimesgut’ta bulunan bir liseye, Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki bir ortaokula, Kahramanmaraş’ta bir ilkokula, İzmir’de bir Anadolu imam hatip lisesine, Ankara Yenimahalle’de bir imam hatip lisesine, İstanbul Çekmeköy’de bir Anadolu imam hatip lisesine verildi. Kahraman şehidin kabri, 100 bin kişi tarafından ziyaret edildi. KAYNAK: YENİ ŞAFAK
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 35
15 TEMMUZ
TBMM’de 4 partinin ortak bildirisi TBMM’de grubu bulunan dört parti ortak deklerasyon yayınladı, yayınlanan metinde, darbe girişimi kınandı. Ortak metinde şunlar yer aldı: “Milletimiz, bütün dünyaya örnek olacak şekilde darbenin karşısında durmuş ve kanlı darbe girişimini engellemiştir. Türkiye Cumhuriyeti’ni ve kurumlarını canı pahasına koruyan bu aziz millet her türlü övgü
36 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ve takdiri ziyadesiyle hak etmektedir. Bu uğurda canlarını veren şehitlerimize milletçe minnettarız ve o kahramanlarımızı da asla unutmayacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu aziz ve kahraman milletin temsilcisi olarak milletimizin verdiği yetkiyle bombaların ve kurşunların altında görevini ifa etmiş, bir kez daha milletine layık bir Meclis olduğunu göstermiştir. Unutulmamalıdır ki, TBMM, Kurtuluş Savaşı’nı yöneten, Türkiye’nin demokrasiye geçişini gerçekleştiren, demokratik parlamenter sistemi yıllar içinde geliştirmiş, bir milleti yokluk ve yoksulluktan alıp muasır medeniyet seviyesine çıkarmanın mücadelesini vermiş bir meclistir. Meclisimiz tek yürek, tek vücut olarak büyük bir cesaretle darbeye karşı haysiyetli bir duruş sergilemiştir. Darbecilere gereken cevabı, dünyaya da gereken mesajı vermiştir.” TBMM’nin meşum darbe girişimine karşı sergilediği kararlılığın Türkiye’de demokrasinin daha da yerleşmesinin ve gelişmesinin adına da son derece değerli olduğu belirtilen açıklamada, “Herkes bilmelidir ki, bugün olduğu gibi gelecekte de milletimize, milli iradeye, Gazi Meclise uzanacak her el, karşısında TBMM’nin çelikten iradesini bulacaktır. TBMM milletin demokrasiye sarsılmaz inancını yansıtmayı sürdürecektir. Meclisimizde bulunan
15 TEMMUZ
tüm parti gruplarının darbe girişimine ortak bir tavır ve ortak bir dille karşı durmaları değerlidir ve tarihe geçecektir. Bu ortak tavır ve ortak dil, milletimizi ve milli iradeyi daha da güçlendirecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tek yürek halinde görevinin başındadır. Milletin Meclisi, millete ve egemenliğine yönelik bu saldırıya girişenlere bedelini hukuk içinde en ağır şekilde ödetecektir. Türkiye’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının en somut ispatı da işte bu ortak bildiridir” dendi. Milletin müsterih olmasını istenilen açıklamada, “Milletin Meclisi ve milletvekilleri, milletin emanetini yere düşürmemiştir ve düşürmeyecektir. Bir kez daha demokrasimize, milletimize, milli iradenin tecelligahı TBMM’ye saldırıyı şiddetle
kınıyoruz. Demokratik tepki sınırlarını aşan, ülkemize yakışmayan şiddet eylemlerinden uzak durulmasını halkımızdan rica ediyoruz. Darbeye direnirken vefat eden şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar diliyor, milletimize geçmiş olsun diyoruz. Bu zor anımızda Türkiye’nin ve aziz milletimizin yanında duran, destek mesajlarını ileten tüm dost ve kardeş ülkeleri de buradan selamlıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Metni Türkiye Büyük Millet Meclisi İsmail Kahraman, Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili İdiris Baluken imzaladı.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 37
15 TEMMUZ
15 TEMMUZ GECESİ VE
ERTESİ
GÜN NELER
YAŞANDI?
38 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
15 TEMMUZ
15 TEMMUZ 2016 SAAT 22:00
Genelkurmay’da silah sesleri duyuldu ve bir helikopterden dışarıda bulunanların üzerine ateş açıldı. İstanbul’da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri bir grup asker tarafından geçişe kapatıldı.
15 TEMMUZ 2016 SAAT 23:05
Başbakan Yıldırım, bir televizyon kanalına bağlanarak, “bir kalkışma girişimi”nin olduğunu belirtti ve “Bu girişime izin verilmeyecektir” dedi.
15 TEMMUZ 2016 SAAT 24:00
Güvenlik kaynaklarınca, “Askeri kalkışma, ordu içerisindeki Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması mensubu bir grup subay tarafından yapılmaya çalışılmaktadır” açıklaması yapıldı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 00:11
Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’na doğru hareket etti.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 00:13
TRT’yi işgal eden kalkışmacı askerler, korsan darbe bildirisi okuttu.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 00:26
Cumhurbaşkanı Erdoğan CNN Türk’te canlı yayına bağlanarak, askeri kalkışmaya tepki gösterdi ve halkı meydanlara davet etti.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 01:01
Ankara Emniyet Müdürlüğü savaş uçağı ve helikopterlerin saldırısına uğradı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 02:00
Darbe girişiminde bulunan FETÖ mensubu askerler gözaltına alınmaya başlandı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 02:20
Darbeciler Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’nı ve TÜRKSAT’ı havadan hedef aldı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 02:30
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne girmeye çalışan bölücü terör örgütü FETÖ mensubu 3’ü rütbeli 13 asker gözaltına alındı.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 39
15 TEMMUZ
40 •
16 TEMMUZ 2016 SAAT 02:42
TBMM’ye atılan bomba nedeniyle bazı polis memurlarıyla meclis görevlileri yaralandı, kulis camları kırıldı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 03:00
TRT yeniden normal yayına döndü. TRT Genel Müdürlüğü binasını ele geçirmeye çalışan FETÖ mensubu askerler gözaltına alındı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 03:20
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a geldi.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 04:00
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişiminde bulunan terör örgütü FETÖ/ PDY irtibatlı yargı görevlileri ve sözde “Yurtta Sulh Komitesi” mensubu askerler hakkında gözaltı kararı verdi.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 06:30
Darbe girişiminde bulunan FETÖ mensuplarınca kullanılan ve TÜRKSAT’ı bombalayan askeri helikopter Gölbaşı’nda düşürüldü.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 06:32
Genel Kurmay Başkanlığı’na vekaleten 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar atandı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 07:28
3. Ordu Harekat Kurmay Başkanı Tuğgeneral Ekrem Çağlar, Erzincan’da gözaltına alındı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 07:50
Fetullahçı terör örgütü üyesi 29 albay ve 5 general, İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından görevden uzaklaştırıldı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 08:17
Ege Ordu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, İzmir’de gözaltına alındı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 08:32
Asker, Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üst Komutanlığı’na operasyon düzenleyerek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı kurtardı ve kendisini güvenli bölgeye götürdü.
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
15 TEMMUZ
16 TEMMUZ 2016 SAAT 08:36
Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Özel Harekat polislerince ele geçirildi.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 09:40
Genel Kurmay Başkanlığı’ndan çıkan 200’e yakın silahsız er ve erbaş, polise teslim oldu. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk ile Eğitim ve Doktrin Komutanlığı Muhabere ve Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Metin İyidil hakkında vatana ihanet suçundan işlem başlatıldı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 10:07
Genel Kurmay Başkanlığı’ndan çıkan 700’e yakın silahsız er ve erbaş, polise teslim oldu.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 10:15
Bingöl 49. Komanda Tugay Komutanı Tuğgeneral Yunus Kotaman ile Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer gözaltına alındı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 10:59
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem’i görevden aldı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 12:04
Özel Harekat polislerinin operasyon düzenlediği Jandarma Genel Komutanlığı binasında 200 kadar asker gözaltına alındı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 12:57
Tümgeneral Suat Murat Semiz, 1. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Dursun Pak ile JFAC Komutanı Tuğgeneral Recep Ünal ile gözaltına alındı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 20:02
Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üssü’ndeki FETÖ darbesine yönelik operasyon sona erdi.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 20:50
Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üssü’nde yürütülen FETÖ darbesine yönelik operasyonda Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi kurtarıldı.
16 TEMMUZ 2016 SAAT 21:57
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm ağır ceza cumhuriyet başsavcılıklarına yazı göndererek, “Aynı örgüte üye oldukları değerlendirilen” idari ve adli yargıda görev yapan toplam 2 bin 745 hakim ve savcının gözaltına alınması ve haklarında soruşturma yürütülmesini istedi.
Kaynak: www.tccb.gov.tr
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 41
KAPAK KONUĞU
İŞİNİ SEVİNCE BAŞARI KAÇINILMAZ OLUYOR Ünal Akpınar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Akpınar, başarısının sırrını şöyle özetliyor: “Çok çalışmak, en iyisini yapmayı amaçlamak ve deneyimli ekip arkadaşları başarının anahtarını veriyor. Bir de yaptığın işi sevince, başarı kaçınılmaz oluyor. Ben her bitirdiğim işten mutluluk duyuyorum, bir şeyler üretmekten çok keyif alıyorum.”
Ü
nal Akpınar A.Ş.’nin kuruluş öyküsünü ve kurulduğu günden bu yana kaydettiği aşamaları kilometre taşlarıyla özetler misiniz? 1967 yılında kurulan şirketimiz sonraları Ünal Akpınar İnşaat İmalat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ismi ile anonim şirkete dönüştü. 1981 yılında, Akpınar Yapı Sanayi A.Ş., 1988 yılında ise Akpınar Turizm Yatırımları ve İşletmeleri A.Ş.’yi kurduk. Aynı yıl boya ve inşaat malzemeleri üretimi yapan Betek şirketini kurduk. Muhtelif yüksek katlı binalar, üniversite binaları, endüstriyel yapılar, maden dekapajı, baraj, yol inşaatları, otel ve tatil
42 •
w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix
köyleri inşaatlarının yanı sıra çeşitli özelliklerde tünel, baraj inşaatlarını taahhüt ederek gerçekleştirdik. Bu arada GAP Projesi’nin en önemli ünitelerinden biri ve dünyanın en uzun sulama tüneli olan Urfa Tüneli inşaatını da başarı ile bitirdik. Side’de 5 yıldızlı Sunrise Queen Oteli projelerini ve inşaatını yaptık. Side turizm bölgesinde bulunan Starlight Resort ve Sunrise Resort Otelleri’nin ise proje müellifliği ve inşaatını gerçekleştirdik ve halen işletiyoruz. Ankara Batıkent bölgesinde 1,2,3 ve 4. etaplarını tamamladığımız Akkent konutlarımız var. Şu anda Akkent konutlarının devamı sayılan Akkent Paradise Gardens ve Akkent Twins Trade konut projelerimiz devam ediyor. Özel HRS Ankara Kadın Hastanesi, bünyemizde hizmet veren işletmeleri-
mizden. Yatırımlarımız tüm hızıyla devam ediyor. İş dünyasında bugüne kadar önemli başarılara imza attınız. İş hayatınızda yakaladığınız başarıyı neye borçlusunuz, başarınızın sırrını açıklar mısınız? Çok çalışmak, en iyisini yapmayı amaçlamak ve deneyimli ekip arkadaşları başarının anahtarını veriyor. Bir de yaptığın işi sevince, başarı kaçınılmaz oluyor. Ben her bitirdiğim işten mutluluk duyuyorum, bir şeyler üretmekten çok keyif alıyorum. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Nasıl bir eğitim gördünüz, iş hayatına ne zaman başladınız? 1940 yılında Bursa’da doğdum. Babam öğretmen olduğu için eğitim hayatımın üniversiteye kadar olan
KAPAK KONUĞU kısmını birçok farklı ilde geçirdim. 1952 yılına kadar ilkokul eğitimimi Afyonkarahisar, ortaokul ve lise eğitimimi ise Kütahya’da tamamladım. Üniversite olarak İTÜ Mimarlık Mühendislik Fakültesi’ni tercih ettim. Ailemin o zamanki kazancı çocuk okutmaya pek yetmiyordu, burs da bulamadık ve üniversiteyle beraber çalışma hayatına atıldım. İstanbul’da manifaturacılar çarşısı vardır orada çalıştım. Hem derslere devam ediyordum hem de orada mühendis yardımcılığı görevinde; hesap işleri, istihkak gibi işlerle uğraşıyordum. Üniversite bittiği zaman İTÜ’de asistanlığa çağrıldım, ben o zaman bir asistanın aldığı maaşın 4 katı kadar maaş alıyordum ve paraya ihtiyacımız vardı, o nedenle asistan falan olamadık, inşaatlara ve çalışma hayatına başladık, öyle de devam etti. Kışın hem okurken hem de ODTÜ ve Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin kesin hesaplarını yaptım, böylece atılmış olduk bu mesleğe. Hacettepe Üniversitesi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı inşaatları gibi muhtelif inşaatlarda şantiye
şefi ve kontrol başmühendisi olarak görev aldım. Ankara’ya gelmemle beraber Hacettepe Üniversitesi merkez ve Beytepe kampüsünde İhsan Doğramacı Hoca’nın çeşitli yatırımlarında çalıştım. Ankara’da birçok anahtar teslim projeye ve o dönemin teknolojisiyle önemli işlere imza attık. Daha sonra çıktığımız yol bizi tünel inşaatlarına götürdü ve tünelcilik hikayemiz başladı. Kayseri Develi Zamantı Tüneli, Kirazlı Köprü Barajı Hes Tesisleri, Şanlıurfa Sulama Tünelleri, Zamantı Regülatörü ve Derivasyon Tüneli İnşaatı gibi pek çok projeyi başarıyla ülke kalkınmasının hizmetine sunduk.
“2016, TÜRKİYE İÇİN KOLAY BİR YOL OLMADI” Şirket olarak 2016 yılını nasıl geçirdiniz, faaliyet gösterdiğiniz sektörlerde büyüme oranınızı paylaşır mısınız? 2016 yılı hedeflerinize ulaştınız mı? 2016 yılı Türkiye için kolay bir yıl olmadı. Ünal Akpınar A.Ş. olarak birçok sektörde hizmet veriyoruz. Şu an için devam eden konut projelerimiz, altyapı çalışmalarımız, inşaat projelerimiz, otellerimiz ve hastanemiz var. Yaşanan sallantılar tüm sektörleri etkilemiş olsa da en çok turizmi vurdu. 2016 yılından en çok etkilenen markamız Starlight ve Sunrise Resort Hotellerimiz oldu. Yaşanan sorunlardan kaynaklı kendi içimizde çözüm yolları üretmeye çalıştık fakat üzerine yaşanan demokrasimizi ve ekonomimizi tehdit eden 15 Temmuz süreciyle beraber koyduğumuz hedeflerinde gerisine düştük tabii. Elimizden gelen çabayı göstersek de 2016 yılı kötü geçti diyebilirim.
“ANKARA’DA YATIRIMLARIMIZ TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR” Şirket olarak 2017 yılına yönelik büyüme ve yatırım hedeflerinizden bahseder misiniz? Ankara’da yatırımlarımız tüm hızıyla devam ediyor. Ankara Batıkent
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 43
KAPAK KONUĞU bölgesinde bulunan Akkent Paradise Gardens ve Akkent Twins Trade projelerimiz teslime hazırlanıyor. Yine Ankara Eskişehir yolu üzerinde gerçekleştireceğimiz karma bir AVM projemiz var. Uyguladığınız ‘yönetim’ ve ‘sürdürülebilir büyüme’ stratejilerinizin şirketinizin büyümesine olan yansımalarını özetler misiniz? Yönetim politikamızda, bir şahıs şirketi gibi değil tam bir anonim şirketi olarak hareket ediyoruz. Siyasi ve ekonomik konjonktür bizi ve büyüme stratejilerimizi doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla aldığımız kararlar ve stratejilerimiz de konjonktüre bağlı şekilde dönüşüyor. Türkiye ekonomisini değerlendirdiğimizde nasıl bir tabloyla karşılaşıyoruz? İş dünyası olarak 2017 yılına yönelik öngörüleriniz nelerdir? İyimser bir bakış açısına sahip olmaya çalışsam da pek iç açıcı bir tablo yok ortada. Özellikle turizm açısından konuşacak olursam; Avrupa’dan gelen turist sayısında ciddi bir açık var, bu açığı Rusya’dan gelen turist sayısının kesinlikle kapatamayacağını düşünüyorum. 2014 yılında gelen yabancı turist sayısını yakalamak sevineceğimiz bir durum olur. Kaygılarım olsa da bu yıl ekonominin, 2016’ya nazaran daha iyi olacağını umuyorum.
“YENİ NESİL UMUT VERİYOR” Özellikle genç girişimcilere tavsiye ve önerileriniz neler olacak? Gençler nasıl hareket ederlerse başarıya ulaşabilir? Türkiye’nin genç nüfusuna ve enerjisine güveniyorum. Yeni nesil umut veriyor, gençlere öncelikle kendilerine güvenmelerini ardından çok çalışmalarını tavsiye ediyorum.
44 •
w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix
Biraz da sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz? Eğitim hayatımda burs bulamamanın sıkıntılarını yaşamış biri olarak, elimden geldiğince ihtiyaç sahibi öğrencilere yardımcı olmaya çalışıyorum. En önemli yatırımın insana yapılan yatırım olduğunu düşünmekten hareketle yaptırdığımız okullarımız var. Ayrıca şirket olarak doğayı koruyan bir geleneğe sahibiz, birçok ağaçlandırma projemiz oldu ve devam edecek.
Yoğun çalışan birisi olarak bir iş gününüz nasıl geçiyor, güne nasıl başlıyorsunuz? Neler yapıyorsunuz? Vaktimin çoğu Antalya’da bulunan otellerimizde geçiyor. Fırsat buldukça, yürüyüş ve yüzmeye vakit ayırıyorum. Sıkıntılı haberlerden uzak durmaya çalışsam da ekonomi haberlerini ve gazeteleri muhakkak takip ediyorum. Kalan zamanım ise çalışmakla geçiyor.
“MÜZİĞE VE RESME İLGİ DUYUYORUM” Hobileriniz var mı? Kültürel ve sanatsal faaliyetlere vakit ayırabiliyor musunuz? Sanat insan hayatında çok önemli, keşke daha çok kültürel ve sanatsal etkinliklere vakit ayırabilsek. Ben müziğe ve özellikle resim branşına ilgi duyuyorum. Ankara’da Akpınar Sanat Evi adında galerimiz vardı, uzunca bir dönem 80’li, 90’lı yıllarda faaliyet gösterdi. Yeni yatırımlarımızda, sanata daha çok yer ayıracağımız yeniliklerimiz ve sürprizlerimiz olacak.
FİNANS
TÜRKİYE İŞ BANKASI’NDAN KOBİLERE TAM DESTEK 2017 yılında KOBİ bankacılığına yönelik çalışmaları yoğun bir şekilde sürdüreceklerini belirten Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Şencan, “KOBİ’lerimiz işlerine, İş Bankası olarak biz de onlara destek vermeye her zaman olduğu gibi kararlılıkla devam edeceğiz” dedi. hareket ediyoruz” açıklamasında bulunan Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Şencan, “Başta KOBİ’ler olmak üzere tüm ticari işletmelere sağladığımız finansal desteğe rakamsal açıdan baktığımızda, 2017 ilk çeyrek verilerine göre 167,3 milyar TL ticari kredi büyüklüğü ile nakdi ticari kredilerde özel bankalar arasında ilk sırayı alıyoruz. Ticari kredilerimizin yüzde 29,9’unu KOBİ kredileri oluşturuyor. 2017 yılı ilk çeyrek itibariyle, KOBİ müşterilerimizin nakdi krediler toplamı 50 Milyar TL. Sektörel ve bölgesel farklılıklar gözetmeden Türkiye’deki tüm KOBİ’lere kaynak aktarıyoruz” dedi.
KOBİ’LERİN FİNANSMAN İHTİYAÇLARINA ÇÖZÜM ORTAĞI
“KOBİ’lerimizin ihtiyaçlarına yönelik çözüm geliştirilmesi, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konu. KOBİ segmentindeki müşterilerimize, onlar için daha etkili olabi-
46 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
lecek, üretim, kalite ve standartlarını artırmalarına destek olacak programlar sunuyor, hem finansal hem de danışmanlık anlamında destek vererek onlarla çözüm ortağı gibi
İş Bankası olarak KOSGEB ile yapılan son anlaşma çerçevesinde; Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği Programı, 2016 ve 2017 yılı Sıfır Faizli İşletme Kredisi Faiz Desteği Programları ile 2017 yılı Acil Destek Kredisi Programı’na aracılık eden bankalardan biri olduklarını dile getiren Şencan, “Kredi Garanti Fonu (KGF) ile imzaladığımız protokol kapsamında, teminat eksikliği nedeniyle finansmana erişim güçlüğü çeken KOBİ’lere ve KOBİ dışı daha büyük ölçekli firmalara KGF kefaletli kredi desteği sunuyoruz. Bu protokol kapsamında kredi tutarları krediden yararlanacak firma-
FİNANS
KOBİ’LERİN FİNANSMANA ERİŞİM NOKTASINDA FİNANSAL TEKNOLOJİLER VE FINTECH TRENDLERİ “Finansal teknolojiler, özellikle ödeme ve para transferi altyapıları başta olmak üzere kişisel finansal danışmanlık ve blockchain temelli hizmetler olarak ciddi bir büyüme içerisindeler. Bunlara ek olarak, bankaların sadece elektronik şubelerden oluşan yeni yapılanmaları, kolay kredi veren ya da kişiler arası para transferine odaklanan uygulamaları piyasayı daha da heyecanlandırıyor” diyen Şencan, “Günümüzde Fintechler, KOBİ’lerin finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmek için regülasyonlardan dolayı hala bankalara ihtiyaç duyuyor. Finansman ihtiyaçlarını karşılamak üzere bankaların sundukları mobil uygulamalar ve internet şubeleri KOBİ’lerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte olan en önemli alternatifler olarak yer alıyor. Bunun yanında ön muhasebe, fatura finansmanı gibi bazı konularda hizmet veren Fintechler de mevcut” dedi.
ların özelliğine göre farklılık göstermekle birlikte, tüm KOBİ’ler ve KOBİ ölçeği dışında kalan firmalar herhangi bir bölge veya il sınırı olmaksızın KGF kefaletinden faydalanabiliyor” dedi. Ekonomik ve toplumsal kalkınmanın sürdürülebilmesinde önemli bir dinamik olan kadınların hem iş gücüne hem de ekonomiye katılımını İş Bankası olarak desteklediklerini belirten Şencan, bu kapsamda kadın girişimcilere, gerek finansal olarak gerekse vizyon ve ufuklarını genişletecek eğitim projeleri ve seminerler yoluyla işlerini büyütmeleri ve daha da ileriye taşımaları için destek verdiklerini dile getirdi.
İHRACATÇI KART İLE MAL İHRACATI İŞLEMLERİNDEN MAXİPUAN KAZANMAK ARTIK MÜMKÜN!
POS VE ÖKC’LERDE AYRICALIKLI AVANTAJLAR SUNUYORUZ
“Dış ticaret üzerine faaliyet yürüten KOBİ’lerimizin ithalat ve ihracat işlemlerinin hızlı ve sağlıklı iler-
“KOBİ’lerimize finansman desteğinin yanı sıra POS ve ÖKC cihazları ile ilgili de avantajlı çözümler sunuyoruz” açıklamasında bulunan Şencan, “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz (ÖKC) kapsamında anlaşmalı marka özelinde hediye MaxiPuan, bankamız kredi kartlarına vade farksız 9 aya kadar taksitlendirme fırsatlarını içeren kampanyalarımız devam ediyor. POS- ÖKC başvuru sürecimizi de oldukça kolaylaştırdık. Artık KOBİ’lerimiz şubeye gitmeden POSÖKC başvurularını isbank.com.tr üzerinden gerçekleştirebiliyor, işlerine ara vermek durumunda kalmıyorlar” dedi.
İlklerin bankası olarak Türkiye ihracatının yüzde 60’a yakınını gerçekleştiren ihracatçı KOBİ’lere sektörde bir ilke imza atarak özel bir ticari kart sunduklarını belirten Şencan, “İhracatçı Kart ile KOBİ’ler, Türkiye’de bir ilk olarak hem şirket kredi kartının tüm özelliklerinden faydalanıyor hem de İş Bankası aracılığı ile gerçekleştirdikleri mal ihracatı işlemlerinden MaxiPuan kazanıyorlar” dedi.
DIŞ TİCARETE DESTEK
lemesi ve ihtiyaçlarını doğru zamanda karşılayabilmesi adına yurt içi ve yurt dışındaki yaygın şube ağımızla en iyi hizmeti sunmaya devam ediyoruz. Bölge satış müdürlüklerimizde KOBİ’lerimizin sorunlarına çözüm geliştirilmesi konusunda faaliyet gösteren mevzuata hakim dış ticaret uzmanı yöneticilerimiz bulunuyor” açıklamalarını yapan Şencan, “Bunun dışında Türkiye’ye BPO sistemini ilk getiren bankayız. BPO ile dış ticaret yapan müşterilerimizin alıcı ve satıcı konumundayken güvenle ilerlemeleri ve sürecin hızlı şekilde gerçekleşmesi mümkün. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından temin ettiğimiz kaynakları da KOBİ’lerimizin finansman ihtiyaçları çerçevesinde sunuyoruz” dedi.
İŞ’TE KOBİ: KOBİ’LERİN SİTESİ 2009 yılında KOBİ’lere özel olarak İş’te KOBİ internet sitesini oluşturduklarını belirten Şencan İş’te KOBİ’ye dair şu açıklamalarda bulundu: “Sitemizin zengin içeriği ile KOBİ’ler; 30 farklı sektöre ilişkin incelemelere, çeşitli haberlerden araştırmalara, makalelere, videolara ve uzman görüşlerine kadar birçok bilgiye üye olduktan sonra ücretsiz ulaşabiliyor. Verdiğimiz hizmet ile bugüne kadar 34 ulusal ve uluslararası ödüle layık görüldük. Şu an 80 bini aşkın üyemiz bulunuyor. İş’te KOBİ ile KOBİ’lerimizin işlerine de destek olmak adına SUNUMATİK uygulamasını hayata geçirdik. SUNUMATİK ile kullanıcılar kendi firmalarının tanıtım sunumlarını Türkçe veya İngilizce olarak hazırlama imkanına sahip oluyor. Ayrıca var olan ürün, hizmet ve kampanyalarını da site üzerinden kolayca ve etkin bir şekilde tanıtabilme şansını elde ediyorlar. Bu avantajları sunan uygulamamız, bugüne kadar 15 farklı uluslararası ödülün sahibi oldu.”
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 47
FİNANS
Yapı Kredi’den KOBİ’lerin dijital dönüşümüne destek cesinde Yapı Kredi, KOBİ’lerin tüm dünyada dokunduğu her alanı değiştiren dijital dünyanın sunduğu avantajlar konusunda yeteri kadar bilgiye sahip olamadığını görüyor. Dolayısıyla banka, KOBİ’lerin bu avantajlardan gerektiği kadar yararlanamadıklarını, bunun sonucunda dijitalleşmenin sağladığı maliyet avantajı, verimli ve daha hızlı operasyonel süreç gibi imkanlardan faydalanamadıklarını, maliyetlerden ve zamandan istedikleri şekilde tasarruf sağlayamadıklarını düşünüyor.
KOBİ’lerin erişilebilir ve kullanıcı dostu yapılardan faydalanmak konusunda istekli olduğunu gören Türkiye’nin dijital bankası Yapı Kredi, bu doğrultuda, işyerinin yoğunluğunda şubeye gitmeye vakti olmayan esnaf ve KOBİ’lere diledikleri yerden, 7/24 bankacılık hizmetlerine ulaşma imkanı sağlıyor.
48 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
B
üyük bir hızla hayatın her alanına yayılan dijitalleşme iş hayatında üretim süreçlerinden lojistiğe, pazarlamadan tüketim alışkanlıklarına kadar pek çok dinamiği değiştirdi. Buna paralel olarak tüm sektörlerde de ciddi bir dönüşüm başladı. Bu dönüşüme ayak uydurabilen KOBİ’ler rakipleri karşısında önemli avantajlar elde ediyor. KOBİ’lerin web ekonomisinin kurallarına göre yapılanmış daha teknolojik ve esnek iş modelleri yaratarak bu modellere geçmeleri onları bir adım öteye taşıyor. Başarılı iş modellerini günümüz gerekliliklerine göre yenileyebilen firmalar ciddi büyüme rakamlarına ulaşırken dijitalleşme, inovasyon gibi kendilerini geleceğe taşıyacak süreçleri başlatmakta geç kalan firmalar maalesef iş hedeflerinin gerisinde kalabiliyor. Bu alanda gerçekleştirdiği çalışmalar ve farklı araştırmalar neti-
KOBİ’LER FİNANSAL TEKNOLOJİLERİ KULLANMAYA İSTEKLİ Öte yandan KOBİ’lerin erişilebilir ve kullanıcı dostu yapılardan faydalanmak konusunda istekli olduğunu gören Türkiye’nin dijital bankası Yapı Kredi, bu doğrultuda, işyerinin yoğunluğunda şubeye gitmeye vakti olmayan esnaf ve KOBİ’lere diledikleri yerden, 7/24 bankacılık hizmetlerine ulaşma imkanı sağlıyor. Banka, müşterilerinin kurumsal internet şubesinde para transferlerinden vergi ödemesine, POS işlemlerinden kredi taksit ödemesine kadar 800’e yakın bankacılık işlemini tek tıkla ve ücret avantajıyla gerçekleştirebiliyor. Kurumsal mobil bankacılık uygulaması ile Yapı Kredi, müşterilerinin para transferi, fatura ödeme, POS raporu alma, kredi kartı detaylarını inceleme ve borç ödeme, döviz alım-satım işlemleri, IBAN paylaşma, ekstre ve dekont gönderimi gibi pek çok işlemini gerçekleştirebiliyor. Uy-
FİNANS
YENİ PAZARLARA VE MÜŞTERİLERE ULAŞMA İMKANI KOBİ’lerin dijital kanallar üzerinden yeni pazarlara ve yeni müşterilere ulaşmalarına olanak tanıyacak hizmet ve uygulamaları sağlamak Yapı Kredi’nin de önem verdiği konulardan biri. Bu konuda da banka Self Servis World hizmetiyle World Üye İşyeri olan esnaflara kendi puan ve indirim kampanyalarını oluşturabilecekleri bir yapı sunuyor. Self Servis World hizmetinden yararlanmak isteyen müşteriler, Yapı Kredi Kurumsal İnternet Şubesi’ndeki Üye İşyeri menüsünden Self Servis World modülüne girerek mağazaları için en uygun Worldcard müşterilerine kampanya oluşturma sürecine başlayabiliyor. Puan ya da indirim şeklinde hedeflerine uygun olduğunu düşündükleri kampanya ödül türünü seçebiliyorlar. Oluşturdukları kampanyaları da SMS veya e-posta ile hedef kitlelerine duyurabiliyor, alternatif görseller ile kampanya duyurularını renklendirebiliyorlar.
gulama içerisinden birçok bankacılık işlemi gerçekleştirilebildiği gibi işlemler onaylanabiliyor, raporlara ve aylık ödeme planına ulaşılabiliyor. Böylece müşteriler bankaya her an ve her yerde erişebilme konforunu yaşıyorlar. Bununla birlikte, KOBİ’lerinin dijital dönüşümlerine destek olmak amacıyla 2015 yılında www.yapikredikobi.com.tr sitesini hayata geçiren bankanın internet sitesi KOBİ’lere işlerini dijital dünyaya taşımaları adına
pek çok çözüm sağlıyor. Eğitim videoları ve onlara özel sunulan
Yabancılara Konut, İşyeri ve Arsa Finansmanı ürünleri şimdi Albaraka’da! Katılım bankacılığı sektöründeki tecrübesi ve hizmet kalitesi ile her geçen gün müşteri kitlesini büyüten Albaraka Türk, yabancılara yönelik Konut, Arsa ve İş Yeri Finansmanı ürünlerini müşterilerine sunuyor.
fırsatlarla KOBİ’ler her anlamda destekleniyor.
A
lbaraka Türk, yatırımcılara yönelik ürünlerini çeşitlendirmeye ve çok çeşitli yatırımcı kitlesine ulaşmak için çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’den konut, arsa ve iş yeri satın alınmasına destek olmak amacıyla “Yabancıya Konut Finansmanı”, “Yabancıya Arsa Finansmanı” ve “Yabancıya İşyeri Finansmanı” ürünleri ile hizmet vermeye başlayan Albaraka Türk, yabancı uyruklu müşterileri için sunduğu gayrimenkul finansmanı ürünlerini yurt içinde yerleşik olması durumunda TL, yurt dışında yerleşik olması durumunda TL USD ve Euro borçlanma imkanı ile 60 aya varan vade seçenekleriyle kullanma imkanı sağlıyor. Albaraka Türk’ün yabancı yatırımcılarına yönelik farklı çözümler üretmek için oluşturduğu Konut, Arsa ve İş Yeri Finansmanı ürünlerine yurt dışı yerleşik yabancı uyruklu şahıslar gelir belgesi ve tapu fotokopisi ile Türkiye’de gayrimenkul alımı için başvurabiliyor. Ürünler hakkında detaylı bilgi en yakın Albaraka şubesinde müşterilerini bekliyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 49
FİNANS
Türkiye
finansta en karmaşık ülke…
Gerçekleştirilen düzenlemelerin reform adı altında torba kanunlarla hayata geçirilmesi, bir yasanın diğerleriyle bağlantısız şekilde yapılması Türkiye’yi finansal karmaşıklıkta zirveye taşıdı.
V
ergilendirmedeki ve finansal alandaki karmaşıklık hem yerli hem yabancı yatırımcıların en önemli sorunlarından biri... Gerçekleştirilen düzenlemelerin reform adı altında torba kanunlarla hayata geçirilmesi, bir yasanın diğerleriyle bağlantısız şekilde yapılması Türkiye’yi bir konuda dünya lideri yapıyor. Hollanda merkezli dünyaca ünlü araştırma şirketi TMF Group tarafından hazırlanan ‘Financial Complexity Index-2017’, yani Finansal Karmaşıklık Endeksi’nde, muhasebe ve vergi uyumluluğu açısından dünyanın farklı coğrafyalarından 94 ülke sıralanmış. Uyumun en iyi, karmaşıklığın en düşük olduğu ülke 94’üncü sıradaki Cayman Adaları... 93’üncü sırada ise British Virgin Adaları var.
İLK SIRA TÜRKİYE’NİN İlk sırada ise Türkiye var. Yani finansal alanda karmaşanın ve uyumsuzluğun en yüksek olduğu ülke... İkinci sıradaki Brezilya’yı İtalya, Yunanistan, Vietnam, Kamboçya, Çin, Belçika ve Arjantin izliyor. Hindistan’ın 10’uncu olduğu Finansal Karmaşıklık Endeksi’nde Fransa 11’inci, Bolivya 12’nci, Arnavutluk ise 13’üncü
50 •
Fİnansal uyumda en karmaşık 10 ülke:
Fİnansal Uyumda En Basİt 10 Ülke:
1 -Türkiye 2 -Brezilya 3 -İtalya 4 -Yunanistan 5 -Vietnam 6 -Kolombiya 7 -Çin 8 -Belçika 9 -Arjantin 10- Hindistan
1 -Cayman Adaları (94) 2 -British Virgin Adaları (93) 3 -Birleşik Arap Emirlikleri (92) 4- Hong Kong (91) 5 -Jersey (90) 6 -Curacao (89) 7 -Kosova (88) 8 -İsviçre (87) 9 -Kamboçya (86) 10- Katar (85)
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
sırada yer alıyor. İlk 20’deki ülkeler listesinde sırasıyla Kazakistan, Meksika, Belarus, İsrail, İspanya, Pakistan ve Hırvatistan var... Angola’nın 31’inci, Mısır’ın 39’uncu sırada yer aldığı listede Türkiye’yi birinci yapan ise Avrupa Birliği ile uyum çerçevesindeki uyumsuzluğu...
SÜREKLİ DEĞİŞİM ÇOĞU ZAMAN TAKİP EDİLEMEZ OLUYOR Araştırmayı yapan Hollandalı şirket Türkiye’nin zirvedeki yerini özetle şu sözlerle anlatıyor: “Türkiye’deki muhabese şirketleri yapılan her işlemin hard copy’sini yani çıktısını elinde tutmak zorunda ki başına daha sonra bir şey gelmesin. Vergi kodu sürekli değişiyor; güncelleniyor. Bu değişim çoğu zaman takip edilemez duruma geliyor. Türk şirketler Katma Değer Vergisi (KDV), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), deprem vergisi gibi yerel uygulamalara aşina... Ancak uluslararası şirketler bu tür ifadelere çoğu zaman yabancı. Bu da akıllarda soru işaretleri doğuruyor.”
SON SIRADAKİ 10 ÜLKE HANGİLERİ? Cayman Adaları ve British Virgin Adaları ile birlikte son sıralarda yer alan 10 ülke ise şu şekilde; Birleşik Arap Emirlikleri, Hong Kong, Jersey, Curacao, Kosova, İsviçre, Kamboçya ve Katar karmaşıklığın en az olduğu ülkeler.
MODEL ÜLKE İNGİLTERE 78’İNCİ SIRADA Geçtiğimiz günlerde vergilendirme konusunda hükümetten yeni bir açıklama gelmişti. Maliye Bakanı Naci Ağbal KDV konusunda İngiltere modelinin Türkiye’ye uyarlanabileceğini işaret etmişti. İşte model alınan İngiltere, bu araştırmada en karmaşık ülkeler arasında 78’inci sırada. Bir başka deyişle İngiltere vergi sistemi en sade 19’uncu ülke…
BİLİŞİM
Geleceğin bacasız sanayisi ve en büyük enerji kaynağı
Y
azılım Sanayicileri Derneği (YASAD)’ni bizlere kısaca tanıtır mısınız? Derneğin hedef ve amaçları nelerdir? YASAD 1992 yılında kurulmuş olan bir dernek. Amacı Türkiye’deki yerli yazılım sektörünün küresel
52 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
Bugün ülke ekonomisi içerisinde 6.8 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olan ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu rakamı 50 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen yazılım sektörü adına görüştüğümüz Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) ve Korgün YAZILIM Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Ufuk Güneş, bu amaç için bir takım kriterleri aşmak gerektiğini dile getirerek,
dünyada hakkettiği yeri bulabilmesi. Derneğe tamamen yerli yazılım üreten şirketler üye olabiliyor. Yani kurumsal şirketlerin üye olduğu bir dernek... Bugün 467 kurumsal üyemiz var ve bu üyelerin istihdam etmiş olduğu personel sayısı takriben 260 bin civarında. Ayrıca
yapılması gerekenleri sıraladı.
bu şirketler, Türkiye’deki yazılım pazarının yaklaşık yüzde 80’ini ihracatın da yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor. Vizyonumuz bizim çok net; önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye’yi bölgesinde bilgi ve iletişim teknolojilerinde merkez
BİLİŞİM
yapmak. Bunu yaptığımız taktirde istihdamdan ihracata kadar çok ciddi bir şekilde memlekete katkı sağlamış olacağız. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde bir milyon gencimizi nitelikli olarak bilgi ve iletişim teknolojilerinde istihdam etme hedefindeyiz. Akıllı adımlarla ilerlersek ve bugüne kadar attığımız adımları aynı akıllılıkla devam ettirirsek, rahatlıkla önümüzdeki 10 yıl içerisinde en az 50 milyar dolara yakın ihracatı sadece bilişim ve yazılımdan yapar hale geliriz. Bunu yapmamamız için hiçbir sebep yok. Dünya ölçeği de böyle yapacağımıza dair bize ışıklar veriyor. Yazılım sektörünün en önemli sıkıntısı nedir? Bu sorun sizce nasıl aşılabilir? Açıkçası sektörümüzün pek çok sorunu vardı. Biz bunları yavaş yavaş aştık ve belli noktalara geldik. Ancak aşamadığımız bazı noktalar da yok değil… En önemli sorunlardan biri sektörün kimliği net bir şekilde tespit edilmemişti, ta ki geçenlerde çıkan torba yasa kanuna kadar. Kanunda yazılım ve bilişim hizmetleri tamamen sanayici konumuna getirildi. İnanıyorum ki bu bize daha yeni avantajlar sağlayacak. Mesela bu tanım yapılmadan önce ihracat için Eximbank kredilerinden sektörümüz pek faydalanamıyordu, yani finansmana ulaşmakta sıkıntı vardı. Şimdi ise bu finansmana ulaşmaktaki sıkıntıları aşabileceğimizi düşünüyoruz. Yazılım her ne kadar zeka alın teri olsa da, küresel ölçekte rekabet edebilmemiz için ciddi finansmana ve finansman araçlarına ulaşmanızda fayda var. O gücü mutlaka arkanıza almanız lazım. Dolayısıyla bu konuda önemli adım attığımızı düşünüyorum. Diğer bir konu ise ihracatçı birliğimizin kurulması… O tarafta da bir beklentimiz var. Hepsinden daha
önemli ise kamuda yerli yazılım kullanımının arttırılmasıdır. Kamu artık yabancı yazılım yerine yerli yazılım kullanmaya tamamen yönelmeli. Eğer böyle olursa o zaman biz Türk yerli yazılım sanayicileri olarak çok ciddi bir atak yaparız ve bununla beraber ülkemiz de teknoloji anlamında büyük bir atak yapmış olur. Ayrıca teknolojiyi sadece üreten bir ülke konumundan çıkar, teknolojinin sahibi olan ülkeler sınıfında yer almaya başlarız. Teknolojiyi üreten safhasında olmak önemli bir nokta… Ancak sadece teknolojiyi üretmek yeterli değil, onun sahibi olmamız lazım. Bizim de mutlaka teknolojinin sahibi olan ülkeler konumuna çıkacak stratejiler izlememiz gerekiyor. İşte bunu yaparsak, önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu bölgede bir merkez haline gelmiş oluruz. Bu seviyeye gelmek de, Türkiye’deki istihdamın ve milli gelirin ciddi şekilde artması demek… “Teknolojinin sahibi olan ülkeler konumuna çıkacak stratejiler izlememiz gerekiyor” dediniz. Buradaki stratejinizden kastınız nedir?
Öncelikle kamunun artık özel sektörle rekabet etmekten ziyade, yerli özel sektörün ürünlerini kullanmaya yönelmesi ve yazılım üretmekten vazgeçmesi lazım. Bakın, dünyada hangi şirket ya da özel sektör devletle rekabet edebilir? Böyle bir şey olabilir mi? Tabii ki de böyle bir şeyden bahsetmek mümkün değil, ama biz yazılımcılar sürekli devletle rekabet etmek durumunda kalıyoruz. Çünkü hemen hemen her kamu dairesinde bir bilgi işlem bölümü var ve onlar mühendisler alıp, kendi yazılımlarını kendileri yapmaya çalışıyorlar. Bu doğru bir yaklaşım değil, bu yaklaşımla biz hiçbir yere varamayız. Halbuki rekabet etmek yerine devlet yerli özel sektörün önünü açacak şekilde regülasyonları, kanunları gerçekleştirirse ve denetimi organize edecek şekilde devlet kendi görevine çekilirse, bununla birlikte özel sektör buraya hizmet edip, burada ürünler geliştirirse hem bu ürünler ithalata boşa para harcamadan kamuda daha uygun fiyatla kullanılır hem de ihracata yönelik yeni çok büyük değerler yaratılır. Ayrıca kendi teknolojimiz olduğu için güvenlik
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 53
BİLİŞİM
açısından da çok kritik noktayı yakalamış oluruz. Şu anda yabancı yazılımların ne şekilde güvenlik açıklarının olduğu noktasında bir bilgimiz yok. Ülke olarak 2015 senesinde 1 milyar 251 milyon dolar yazılım ithalatına para yatırmışız. Yani, 1 milyar 251 milyon dolar paramız yurt dışına gitti. Halbuki o para rahatlıkla içeride kalabilirdi ve burada çok ciddi bir ivme yaratırdı. Çünkü yazılımdaki katma değerin bir sınırı yok… Bir kilo kot pantolonun fiyatı ya da bir kilo gömleğin fiyatı belli ama bir kilo yazılımın pahası yok. Yani 50 bin dolara da olabilir, 150 bin dolara da, hatta 10 milyon dolara da... Böyle bir dünyayı çok iyi değerlendirmek lazım. Burada bizim öncelikle beklediğimiz şey; devletimizin bizle rekabet etmek yerine bizi kucaklaması ve kamuda yerli ürünlerin kullanımının önünü sonuna kadar açması. Bunu yaptığımız taktirde, bizim özel sektörümüz zaten çok ciddi bir şekilde dünyayla entegre bir biçimde. Amerika’dan tutun da Avrupa’ya, Güneydoğu Asya’dan Afrika’ya kadar dünyanın her yerine yazılım
54 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
yapabiliyoruz. Aldığımız desteğin daha da fazlasını alırsak, bu bize çok büyük katkı sağlayacaktır. Türk yazılım sektörü için şu an hangi pazar ya da pazarlar revaçta? Neden? YASAD olarak iki hedefimiz var; bunlardan biri Amerika’da Sili-
kon Vadisi ofisimizi açmak bir de Avrupa’da ofisimizi kurmak. Bu ofis büyük ihtimal İngiltere, Hollanda ya da Almanya’da olacak. Avrupa tarafındaki ofisimiz ticaret, Amerika’daki ofisimiz ise Ar-Ge tarafıyla alakalı olacak. Türk yazılım sektörüne baktığımız zaman, şu anda ana 17 ülkeye ihracat yapıyor. Bunun çok daha fazla olmasında hiçbir engelleyici unsur yok. Engelleyici unsurlar az önce bahsettiğim kritik noktalar. O noktalardaki barajları geçtiğimizde biz dünyanın birçok ülkesine ürün ihraç edebiliriz. Biliyor musunuz Almanya’nın yazılım ithalatı ne kadar? 67 milyar Euro… Neden biz oradan yüzde 10 pay hatta neden yüzde 20 pay almayalım? Ya da Türkiye’den neden milyar dolarlık yazılım şirketleri çıkarmayalım ki? Bugün artık geldiğimiz nokta burası. Amacımız dünyanın tüm ülkelerinde olmak ama spesifik bir bölge söylemek gerekirse, önceliğimiz Avrupa’dan yana.
Sektörün 2017 ve sonrası gelişimi için ne tür adımların atılması gerekiyor? Türkiye’nin Avrupa’nın yazılım üssü olması için neler yapılmalı? Bir kere vizyonun çok net konulması lazım. Bu vizyon devlet nezdinde sahiplenilirse, o zaman stratejiyi tamamen ona göre belirlemiş olursunuz. Yani önce vizyon, akabinde strateji ve ona göre de yapılacak işler… Bu manada devletimizden beklediğimiz bu vizyonu sahiplenmesi. Ayrıca yazılım sektörünün tek muhattap alacağı bir Bakanlığa bağlanması gerekiyor. Baktığınız zaman yazılım sektörü teknolojinin her noktasına değindiği için her bakanlıkla çalışıyor. Yalnızca bu işi organize ve koordine eden bir yerin olması şart! Böyle bir pozisyonlama olduğu taktirde o vizyonla birlikte önü açık olan sektörlerin başında geliyoruz, bunu çok net söylüyorum. Ülkenin, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini kurtaracak ve onların önünü açacak yegane sektörlerin başında yazılım sektörü… Eğer belirtmiş olduğum hususları aşabilirsek, çok net söylüyorum Türkiye’nin gelecekteki bacasız sanayisi ve en büyük enerji kaynağı yazılım sektörü olacaktır.
BİLİŞİM
Yeni dönemin sanayi sektörü… IdeaSoft, bir e-ticaret yazılımdan çok daha fazlasını müşterilerine sunuyor. Diğer işletmelerde olduğu gibi yalnızca yazılım paketini sunmakla kalmıyoruz bir e-ticaret ekosistemi sunuyoruz. İşletmelerin dijitalleşme süreçlerinde faydalandıkları bir e-ticaret ekosistemimiz var ve bu sayede diğer işletmelerde olduğu gibi müşteri yalnızca yazılım ile baş başa kalmıyor, sonuç hüsran olmuyor. IdeaSoft ile çalışmaya başlayan bir müşteri panel kullanım eğitimleri alıyor ve bu eğitimlere istediği sayıda katılım sağlayabiliyor. Ayrıca devamında; internet reklamcılığını öğreniyor, anlaşmalı kargo firmalarımızdan uygun fiyatlı kargo gönderimi sağlayabiliyor, ödeme çözümleri tarafında daha düşük komisyonlarla çalışıp rekabet gücünü artırabiliyor. IdeaSoft, satış sonrası verdiği hizmetlerle, iş geliştirme sürecinde de müşterisinin yanında oluyor.
“Yeni dönemin sanayi sektörünün, yazılım sektörü olduğunu artık anlamamız gerekiyor” açıklamasında bulunan IdeaSoft Yönetim Kurulu Başkanı Seyhun Özkara, “Artık sadece doğru beyinlere ve doğru projelere ihtiyaç var. Ülkemizin global projelerinin ardında da çoğunlukla yazılım ekipleri yer alıyor” dedi. Dijitalleşmenin giderek önem kazandığı bir ortamda yazılımın da sahip olduğu önemli rol her gün artıyor. Peki, yazılım firmaları neden bu kadar önem arz ediyor? Dijitalleşmeyi sağlayacak ve süreçleri optimize edecek olan firmalar, yazılım firmalarıdır. Küçük veya büyük şirketler fark etmeksizin kalifiye mühendislerin yetiştirilmesi ve sayılarının artması, çok önemli bir değer ortaya koyuyor. Yeni dönemin sanayi sektörünün, yazılım sektörü olduğunu artık anlamamız gerekiyor. Sanayi için artık hektarlarca alanlara fabrikalar kurup bacaların tütmesine ihtiyaç yok. Artık sadece doğru beyinlere ve doğru projelere ihtiyaç var. Ülkemizin global projelerinin ardında da çoğunlukla yazılım ekipleri yer alıyor. Hedef büyütme noktasında sağlamış olduğunuz avantajlar ve sunmuş olduğunuz çözümler hakkında bizlere bilgi verir misiniz? Kullanıcılarına nasıl bir değer katıyorsunuz?
56 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
Sistem alt yapı güvenliğinizden bahseder misiniz? Örneğin verilerin güvenliğini korumak için nasıl bir model kullanıyorsunuz? Türkiye’deki altyapı sağlayıcısı firmaların, devlet tarafından belirlenmiş olan birtakım yükümlülükleri var. Ancak bizler, tüm bunlara ek olarak iyi bir datacenter ile çalışıyoruz. Kendi güvenlik mekanizmalarımız ve güvenlik duvarlarımızın dışında ön tarafta bir katman daha barındırarak uyguladığımız farklı modellerimiz var. Dağınık bir yapıda, kendi bulut mimarimiz içinde hizmet sağlayarak, düzgün ve kesintisiz bir hizmet sunuyoruz. Yazılım geliştirirken tercih ettiğiniz bir metodoloji var mı? Agile (Çevik) Yazılım Geliştirme Yöntemi’ni tercih ediyoruz. Bu yöntem bize projeleri parçalar halinde geliştirebilmeyi, projenin kalitesini iyileştirmeyi, çok fonksiyonlu takımlar oluşturabilmeyi ve düzgün bir analiz süreci elde etmemizi sağlıyor. En önemlisi de bu çalışma yöntemi, ekibin motivasyonunu da çok olumlu yönde etkiledi. Bundan 10 yıl önce yazılım sektörü nasıldı, şimdi nasıl bir değişim söz konusu? Bu süreçte yazılım sektöründe çok şey değişti. Eski çalışanlar profesyonelleşti ve yeni mühendisler yetişti. Geçmişte doğru ve verimli olduğu düşünülen metotlar, zamanla yerlerini daha farklı geliştirme süreçlerine bıraktı. 10-15 yıl önce Türkiye’de bir test ekibi olan ve tam anlamıyla olması gerektiği gibi analiz süreci olan bir firma olduğunu söyleyemem. Ancak günümüzde taşlar yerlerine oturdu ve geliştirme süreçleri çok daha verimli hale geldi.
BİLİŞİM
En ufak bir veri kaybı felaket demek… “ERP sistemlerinin uygulanması iş süreçlerini iyileştirir ve bu kapsamda da yeni kapılar açar” açıklamasında bulunan Login Yazılım İş Çözümleri Yöneticisi Ahmet Savaş Göktürk, ERP sisteminde tonlarca davranışsal ve işlevsel bilgi oluştuğunu dile getirdi. Ayrıca Göktürk, oluşan verilerle iş süreçlerinin gelişmesi ve rekabetçi yaklaşımları oluşturacak alt yapının sağlanmasının da mümkün olduğunu söyledi.
Dijitalleşmenin giderek önem kazandığı bir ortamda yazılımın da sahip olduğu önemli rol her gün artıyor. Peki, yazılım firmaları neden bu kadar önem arz ediyor? Çok geniş bir yelpazeye sahip olan yazılım sektörünün ben kurumsal kaynak planlaması yani ERP yazılımları hakkında düşüncülerimi paylaşacağım. Ülkemize 80’li ve özellikle 90’lı yıllarda giriş yapmaya başlayan iş çözümlerinin halen hak ettiği noktada olmadığı aşikardır. Birçok işletmede ısrarla sadece günü kurtarma yaklaşımı içerisinde olarak excel, mail, telefon, fax ile hayatın yürüdüğünü unutmadan, “Yaşayan bir yapı olarak ERP” konusu da özellikle dijitalleşmenin de artması ile artık hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Bu dijital evrimin en önemli arz oyuncuları olarak biz yazılım firmalarının da sürece adaptasyonu ve dinamik yaklaşımı son derece önemli bir anahtardır. Sağlayacağımız projelerin sadece yazılım firması şapkası ile değil, saha dilini de anlayacak tarzda bir nevi danışman şapkası ile projeleri hayata geçirmemiz gerekiyor. Hedef büyütme noktasında sağlamış olduğunuz avantajlar ve sunmuş olduğunuz çözümler hakkında bizlere bilgi verir misiniz? Kullanıcılarına nasıl bir değer katıyorsunuz? ERP sistemlerinin uygulanması iş süreçlerini iyileştirir ve bu kapsamda da yeni kapılar açar aslında. Düzenli ve belli bir iş disiplini de sağlayan bu sistemler aracılığıyla her geçen gün akan verilerle, ERP sisteminde tonlarca davranışsal ve işlevsel bilgi oluşuyor. Bu oluşan veriler ile de iş
süreçlerinin gelişmesi ve rekabetçi yaklaşımları oluşturacak alt yapının da sağlanması mümkündür. Sadece “biz ne istiyoruz ve bunun için hangi verilere ihtiyacımız var?” sorusunu kendimize sormaktan çekinmemeliyiz. Ayrıca oluşacak verileri iş zekası ile entegre ederek risk değerlendirmelerini de hesaplayabilir, işi uzun vadede etkileyen kararlar almak için gerekli altyapıyı sağlayabilirsiniz. Sistem alt yapı güvenliğinizden bahseder misiniz? Örneğin verilerin güvenliğini korumak için nasıl bir model kullanıyorsunuz? ERP Sistemleri veri üzerine kurgulanmış, veri olmadan hiçbir işlevi olamayan sistemlerdir. Bu yüzden verinin güvenliği hayati bir önem arz eder. Çünkü en ufak bir veri kaybı, ERP sisteminizin işlevini kaybetmesine sebep olur. Bu durum, firmalar için felaketin diğer bir ismidir. Dolayısıyla ERP sistemlerinde veri tabanı yedekleme en önemli konulardan biridir. Sistem alt yapı güvenliğimiz ile ilgili olarak biz DM ve RDBMS kullanıyoruz. Database Mirroring (DM), Relational Database Management System (RDBMS) üzerinde bir veri tabanının çökme veya sürekliliğinin aksaması durumlarında ikinci bir kopya üzerinden işlemlere devam edilmesini sağlayan mekanizmadır. Yani canlı kullanımda olan ERP sisteminizin veri tabanı üzerinde herhangi bir sorun olduğunda, hemen kopyası üzerinden canlı kullanıma devam edilebilir. Bu yöntem bizim Login Yazılım olarak müşterilerimize de her zaman önerdiğimiz yöntemlerden biridir.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 57
BİLİŞİM
Ar-Ge’ye destek artırılmalı XInerjI Teknoloji Şirket Ortağı Erkan Durdağı: “Ülkemizin yeni ve sürdürülebilir bir ekonomik modele daha rahat ve hızlı bir şekilde geçmesi için Ar-Ge çalışmalarına desteğin artırılarak devam etmesi gerekiyor” dedi.
D
ijitalleşmenin giderek önem kazandığı bir ortamda yazılımın da sahip olduğu önemli rol her gün artıyor. Peki, yazılım firmaları neden bu kadar önem arz ediyor? Dijital entegrasyon artık iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bütün süreçlerde, tüm cihazlar ile otomasyon yapılması konusunda yazılım firmaları kilit görev üstleniyor. Bu kilit görevi yerine getirebilmek için Ar-Ge ile dijitalleşme sürecinin eksiklerini keşfedip, tamamlıyorlar. Bu sebepten dolayı ülkemizin yeni ve sürdürülebilir bir ekonomik modele daha rahat ve hızlı bir şekilde geçmesi için de Ar-Ge çalışmalarına desteğin artırılarak devam etmesi gerekiyor. Hedef büyütme noktasında sağlamış olduğunuz avantajlar ve sunmuş olduğunuz çözümler hakkında bizlere bilgi verir misiniz? Kullanıcılarına nasıl bir değer katıyorsunuz? Gerçek zamanlı veri optimizasyonu sonucu, iş süreçlerine yönetsel yetenekler ve bunların yanı sıra karar destek mekanizmasının çalıştırılması yolu ile satış operasyonlarının kar merkezi odaklı yönetilebilmesini sağlıyoruz. Operasyonel süreçler için her sürecin kendi içerisinde ve süreçlerin etkileşimli oldukları diğer süreçlerle ilişkilerinin verimli iş akışları ile ölçülmesi, izlenmesi ve iyileştirilebilmesi için olanaklar sağlıyor ve teknoloji ekosistemi sunuyoruz. Bunun sonucunda,
Bundan 10 yıl önce yazılım sektörü nasıldı, şimdi nasıl bir değişim söz konusu? 10 yıl önce yazılım sektörü, firmaların işlerini yapabilmeleri, takip ve kayıt altında tutabilmeleri ve kaydedilen verilere erişebilmeleri amacı ile ilerlemekteydi. Günümüzde ise, firmalar tarafından artık verilerin kaydedilmesi, işin takibi vb. geliştirmelere zaten olması gereken gözü ile bakılmakta ve bir yazılımdan beklenenler daha da ileriye giderek iş süreçlerinin yönetilmesi, gelirlerin arttırılması ve diğer firmalara karşı rekabet üstünlüğünün sağlanması amacına yönelik geliştirmeler daha ön planda yer almaktadır.
58 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
darboğaz analizi yöntemlerinin altyapısının kurgulanabilmesi ile operasyonel karlılığa hizmet edecek modellerin belirlenebilmesini destekliyoruz. Sistem alt yapı güvenliğinizden bahseder misiniz? Örneğin verilerin güvenliğini korumak için nasıl bir model kullanıyorsunuz? Sistem altyapı güvenliğimiz, şirketimizde tüm standart maddeleriyle uygulanan bir ISO27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi, Milli Tesis Gü-
venlik Belgesi ve Nato Tesis Güvenlik Belgelerini kapsayan Tesis Güvenlik Belgesi Yönetmenliği doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. Ekibimiz bu belge ve yönetmenlikler ile ilgili eğitimleri ve çalışmaları tamamladı ve uygulamaya dökmektedir. Yazılım geliştirirken tercih ettiğiniz bir metodoloji var mı? Hızlı ihtiyaçları en iyi şekilde karşılayabilmek için Agile (Çevik) Yazılım Geliştirme metodojilerinden Scrum altyapısını kullanıyoruz.
BİLİŞİM
Avantajı jenerik yapıdaki
iş zekası sistemleri sağlıyor ONUSS Kurucu Ortağı/Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Banu Ortaç, Günümüzde kurumların ne kadar veriye sahip olduklarından ziyade, verinin doğru ve güncel bilgiyi üretebilmesini sağlayacak jenerik yapıdaki iş zekası sistemlerine sahip olmalarının rekabet avantajı sağladığıNI SÖYLEDİ. Öncelikle Onuss Services hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? ONUSS olarak, 15 senedir kurumların hammaddesi olan veriyi istedikleri boyutta, ihtiyaç duydukları anda bilgiye çeviren, kararlarında kaldıraç gücü desteği alabilecekleri, planlamalarında ‘EĞER’ analizleri yaparak öngörü, yönetim gücü, rekabet avantajı sağlayan, öğrenen makine ve yapay sinir ağları teknolojilerine sahip çözümler geliştiriyoruz. Yıllardır adres yazım alışkanlıklarını analiz ederek geliştirdiğimiz zengin dilbilim kütüphanelerimiz sayesinde serbest stil yazılmış bir adresin eksik mahallesi, sokak adı, ilçesini zenginleştirip, doğrulayan ve koordinatlayan Adres Veri Kalite Altyapı Sistemimiz; bankacılık, kamu, kargo ve e-ticaret vb. sektörlerde ispatlanmış başarıya sahip. Lokasyon Analitik ve İş Zekası Sistemi; yeni şubemi nereye açmalıyım, kampanyamı nüfusu 10 binin üzerinde olan, müşterile-
rimin olduğu benim şubelerimin olmadığı hangi mahalle ve sokaklarda düzenlemeliyim? Bu mahallelerde seçim sonuçları nasıl? gibi sorulara cevap veriyor. CRM’den farkı; yakınlık-uzaklık, etrafında ne var? gibi sorguları yaparak, ısı haritalarını iç ve dış veriyi kullanarak, haritada poligon çizerek ve rotadan sorgu yaparak lokasyon zekasını kararlarınızda kullanabilmeniz. Sistemin sahip olduğu TUIK demografik verileri, bir mil-
yondan fazla kategorize edilmiş POI/Önemli Nokta (Okul, Hastane, AVM, Banka, vb.) sorgulara eklenebilmekte, endeks değer verilerek ısı haritaları oluşturulmaktadır. Bankalarda entegre çalışan bu sistemle, güncel verilerle iş zekası sorguları yapılarak stratejik kararlarda destek alınıyor. TEB, Vakıfbank, Halkbank ONUSS LBS çözümlerini kullanıyor. Sunulan sistem ve servisler, sektörlerin ihtiyaçlarına göre değişkenlik gösteriyor mu? Siz bu sistem ve servisleri nasıl konumlandırıyorsunuz? Çözümlerimizi tıpkı LEGO gibi kuruma özel terzi usulü hızlı ve çevik onpremise entegre edebiliyor veya web servis API entegrasyonu sağlıyoruz. Özellikle saha operasyonlarında birçok farklı sektörün planlama, izleme ve yönetim önceliklerini analiz ederek geliştirdiğimiz çözümler, kurye sektöründe farklı nakit taşıma operasyon, FMCG dağıtım, doğrudan saha satış ziyaret, aynı gün teslimat operasyonunda, arayüzler ve mobil uygulamalarda benzerlik ve farklılıklar gösterebiliyor. Planlı/ plansız operasyon dinamiklerine göre TSP(Gezgin Satıcı Problemi), VRP (Araç Rotalama Problemi) rota optimizasyon algoritmaları değişkenlik gösteriyor. ONUSS olarak hepsine cevap veren sistem ve servislerimiz mevcut.
Bundan 10 yıl önce yazılım sektörü nasıldı, şimdi nasıl bir değişim söz konusu? Günümüzde kurumların ne kadar veriye sahip olduklarından ziyade, verinin doğru ve güncel bilgiyi üretebilmesini sağlayacak jenerik yapıda iş zekası sistemlerine sahip olmalarının rekabet avantajı sağladığı biliniyor. ONUSS olarak 13 yıldır kendi kendini geliştiren jenerik altyapıya sahip, ekstra uygulama, geliştirme maliyetlerinin önüne geçebilmek adına tasarlanmış esnek veritabanı mapping özelliği, modüler yapıda öğrenen sistemler geliştiriyoruz. ONUSS, bulut bilişimin gelişimiyle başarısını birçok kurumda ispatlamış olan bu altyapı sistemlerini 2015’ten itibaren buluta taşıyarak online B2B kurumsal üyelerine hizmet veriyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 59
MAKALE
Osman Arolat
Sözünü ettiğimiz kadar önem vermediğimiz Ar-Ge Son yıllarda Ar-Ge’nin sanayimiz açısından önemi konusunda çok söz söylüyoruz, belli düzenlemeler de yapıyoruz, ama “Yeteri kadar önem veriyor muyuz?” Bana göre bu sorunun yanıtı “Hayır, vermiyoruz/veremiyoruz…” Türkiye’nin en önde gelen 500 sanayi kuruluşu İSO 500’de yer alır. 2012 yılında İS0 500’de 225 kuruluşun yüzde 45’inin Ar-Ge harcaması yaptıklarını görüyoruz. Bu sayı 2015’te 243 kuruluşa yüzde 48.6’ya yükselmiş, 2016’da ise 239’a yüzde 47.8’e gerilemiş. 500 büyükte Ar-Ge harcaması yapanlar hala yüzde 50’nin altındalar. 2015 yılında İSO 500 firmalarının 3 milyar 351 milyonluk Ar-Ge harcamaları söz konusu iken, 2016 yılında bu 2 milyar 806 milyon liraya gerilemiş durumda. Bir yılda yüzde 16.8’ gerileme gösterdiğini gösteriyor. Bilim Teknoloji Bakanlığı Uzmanı Ayşe Yamak’ın 2005-2014 yılları arasında 42 ülkede Ar-Ge harcamalarının, yüksek teknoloji ürün ihracatı ve patent sayılarına etkisini ele aldığı çalışmasında, Türkiye’de
60 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
birim Ar-Ge harcamalarının patent ve yüksek teknolojili ürün ihracatında 42 ülkenin ortalamasının gerisinde kaldığı belirtiliyor. Türkiye ile Singapur karşılaştırmasında ise 2005-2014 yılları arasında Singapur’un 7.4 milyar dolarlık ortalama yıllık harcamasıyla yıllık 9543 patent başvurusu gerçekleştirdiğini ve yüksek teknolojili ürün ihracatında da Türkiye’nin üzerinde yer aldığı bilgisini ortaya koyuyor. Arkadaşımız İbrahim Ekinci’nin haberinde ise Türkiye’de halen 543’ü özel sektörde olmak üzere 800’e yakın Ar-Ge merkezi olduğu bilgisi yer alıyor. Bunlardan otomotiv ve yan sanayi 85 merkezle ilk sırada yer alırken onu, 63 merkezle makine-teçhizat ve 41 merkezle yazılım sektörü izliyor. Haberde kamu kurumlarının 16 araştırma merkezi bulunduğu, 12 teknokentin kuruluşunun devam ettiği, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin Ar-Ge fakiri olduğu, Ar-Ge merkezlerinde 15 bin 590 proje üzerinde çalışma gerçekleştirildiği ve gerçekleştirilmek üzere olduğu bilgisine yer veriliyor. Haberde ayrıca 4 bin 510 firmanın teknoloji merkezlerinde faaliyet gösterdiği, teknoloji merkezlerindeki firmaların yüzde 75’inin ya yabancı ya da yabancı ortaklı olduğu, bu merkezlerde akademisyenlerin kurduğu 1497 firmanın bulunduğu, bu firmalarda 9 bin proje üzerinde çalışıldığı, 47 milyar satış geliri elde edilen teknokentlerin ihracatının ise 2.6 milyar olduğu bilgileri de haberde yer alan bilgiler arasında. 2002 yılında 1 milyar dolar olan Ar-Ge harcamaları 8 milyar dolar ile milli hasılanın yüzde 1.01 seviyesine ulaşabilmiş durumda. Yüzde 3 olan 2023 hedefine ulaşılması için 60 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. İşte bu nedenle çok söz etmemize karşın, Ar-Ge’ye yeterli önemi vermediğimiz/veremediğimiz düşüncesindeyim...
BİLİŞİM
Yeni Nokia akıllı telefonlar sadece Vodafone’da Yeni Nokia akıllı telefonlar, farklı tasarımıyla eğlenceli özelliklerini Android deneyimiyle birleştiriyor.
Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, herkesi akıllı telefon sahibi yapma hedefi doğrultusunda efsane cep telefonu markası Nokia ile yeniden buluşmanın adresi olacak. Vodafone ve Nokia arasında yapılan anlaşma kapsamında, Nokia’nın 2017 Mobil Dünya Kongresi’nde tanıttığı Nokia 3, Nokia 5 ve Nokia 6 model akıllı telefonlar ilk 3 ay boyunca sadece Vodafone’da satılacak. Nokia 3, Nokia 5 ve Nokia 6’da, ergonomik metal tasarım, sezgisel parmak izi güvenliği, okunması kolay, güneş ışığında bile mükemmel fotoğraflar çeken ve hareket halindeyken otomatik olarak odaklanan ön ve arka kameralar bulunuyor. Üstün işçilik, ayırt edici tasarım ve güçlü bir eğlence özellikleriyle
saf bir Android deneyimine sahip olan Nokia’lar, bu özellikleriyle size telefonunuzu kendi tarzınızda kullanabilme imkanı sağlıyor.
“EFSANE NOKIA AKILLI TELEFONLARI TÜRKİYE’DEKİ TUTKUNLARIYLA İLK VODAFONE BULUŞTURUYOR” Vodafone ve Nokia işbirliğinin detayları, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ve HMD Global Başkanı Florian Seiche’nin katılımıyla düzenlenen toplantıda duyuruldu. Akıllı telefon pazarının hem dünyada hem de Türkiye’de hızla büyüdüğüne dikkat çeken Engin Aksoy şunları söyledi: “GfK’nın araştırmasına göre, Türkiye’de geçen yıl 12,5 milyon akıllı tele-
fon satıldı ve akıllı telefon pazarı bir önceki yıla göre yüzde 4,2 büyüdü. Vodafone Türkiye olarak, akıllı telefonu herkes için erişilebilir kılmak üzere yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Herkesin kaliteden ödün vermek zorunda kalmadan en iyi telefona sahip olmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda, kalitesi ve teknolojisiyle tüm dünyanın tanıdığı ve beğendiği Nokia markasının sahibi HMD ile işbirliğimizi son derece önemsiyoruz. Bu işbirliğiyle, sektörde efsane haline gelmiş bir markayı tutkunlarıyla ilk olarak biz buluşturacağız. Nokia’nın 2017 Mobil Dünya Kongresi’nde tanıttığı Nokia 3, Nokia 5 ve Nokia 6 akıllı telefonlar 3 ay boyunca sadece Vodafone’da satılacak. Yeni Nokia akıllı telefonların, hem üstün teknik özellikleri hem de milyonlarca Nokia severin yoğun ilgisi sayesinde Türkiye akıllı telefon pazarında yeni bir sayfa açacağına inanıyoruz.” Nokia markasının telefon ve tabletler için tek lisans sahibi olan HMD Global Başkanı Florian Seiche şunları söyledi: “Yeni Nokia akıllı telefonları Türkiye’ye getirme kararı, marka olarak bu dinamik ülkedeki tüketicilerin gerçek ihtiyaçlarını karşılama arzumuzun bir yansımasıdır. Türkiye HMD için stratejik açıdan önemli bir pazar ve Vodafone işbirliğiyle, tüketicilerimize saf Android’de yeni akıllı telefon seçenekleri sunmaktan heyecan duyuyoruz.”
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 61
ÖZEL RÖPORTAJ
EGE’NİN İNCİSİNDE
12 YILLIK TECRÜBE Ege’nin incisi Çeşme’de hayallerinizdeki tatili gerçekleştirebileceğiniz huzur ve eşsiz manzaralı odalara sahip ödüllü otel Boyalık Beach Hotel adına görüştüğümüz Genel Müdür Orhan Belge ile turizmin mevcut durumu ve yaz aylarının gelmesiyle birlikte otelde yaşanan hareketlenmeler üzerine özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Belge, sezonun bir önceki seneye oranla daha verimli geçeceğini öngördüğünü dile getirdi.
62 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Yaz sezonun açılmasıyla birlikte misafir (ziyaretçi) kapasitenizde hareketlenmeler gerçekleşti mi? Boyalık Beach Hotel olarak Çeşme bölgesinde 12 ay boyunca hizmet vermekte olup, yaz sezonunun başlaması bu yıl her ne kadar Ramazan ayına denk gelmiş olsa da Boyalık Hotel olarak bu süreci de güzel geçirdiğimizi düşünüyoruz. Asıl olarak yaz süreci bizim için bayramdan sonra başlayacak. Ön görülerimiz sezonun geçen yıla göre daha verimli geçeceği doğrultusunda… Ülkemizde yaşanan olaylar en çok turizm sektörünü etkiledi. Bu anlamda bir nevi kültür elçisi görevi gördüğünüzü düşünüyor musunuz? Ülkemizde yaşanan olaylar yüksek oranda turizm sektörünü etkiledi, sırf otel ve tatil anlamında doğrudan da düşünülemiyor; bunun içine restoran, eğlence merkezleri, alışveriş merkezleri dolaylı yoldan hepsi giriyor. Turizmciler olarak bizler yıl boyunca katıldığımız birçok yurt içi ve yurt dışı fuarında ülkemizin tanıtımlarını yaparak, kültür elçisi görevi gördüğümüzü düşünüyoruz. Peki, ziyaretçi profilinde değişiklikler söz konusu mu? Çeşme bölgesi her ne kadar iç turizm açısından hareketli olsa da 2016 kış mevsiminden bu yana istatistiklerimize göre yabancı misafir portföyünde özellikle otelimiz adına yüksek bir artış oldu. Komşu ülkelerimizden gelen taleplerde günden güne bu doğrultuda artmaktadır.
ÖZEL RÖPORTAJ
Yaz aylarında misafirlerinizi bekleyen yenilikler neler? Otelimizde bu yıl ufakta olsa bizler için büyük etki yaratacak yenilikler yaptık. Bunlardan bazıları ve önemli olan animasyon tabii ki… Yaz aylarında aileler çocuklarıyla tatil yapmak isterken aynı zamanda da kendilerine de vakit ayırmak istiyorlar. Bu zamana kadar yapılan mini clup aktivitelerinin dışında, çocuklarımızı eğitirken öğretmek için sosyal sorumluluk projeleri oluşturmaya başladık. Çocukların bilinçlendirilebilmesi için doğayı, denizlerimizi ve çevreyi koruma, mavi bayrak, yeşil yıldız gibi sorumlulukların anlatılması adına eğitici ve öğretici gün boyu süren şenlikler düzenlemekteyiz. Peki, misafirlerinizi bu şehirde en çok etkileyen şey nedir? Neden Çeşme? Genellikle “hem kaliteli tatil yapayım hem de huzur bulayım, çokta uzak olmasın” diye düşünülüyor. Çeşme, Ege Bölgesi için gerçekten bir inci. İzmir’de şehrin akışından bunalanların kaçış noktası oluyor adeta. Konum itibariyle İstanbul’a da çok uzak değil, kısa vadeli planlanıp gerçekleştirilebilen bir tatil programı olabiliyor. Misafirlerimizden buraya geldikten sonra çok bir şey sormamıza gerek kalmadan bazen sadece manzaranın ve denizin yeterli geldiğini bile duyabiliyoruz. Ziyaretçilerinize özel sunmuş olduğunuz kampanyalar var mı? Ziyaretçilerimize dönem dönem oluşturduğumuz kampanyalarımız elbette ki oluyor. Özel günlerde zaten bunu gerçekleştiriyoruz. Bunun haricinde şir-
ketlere, gruplara özel sunduğumuz kampanyalarımız da mevcut. Evet, tatil sezonu açıldı ama diğer yandan düğün sezonunun da açıldığını görüyoruz. Peki, düğün sezonun açılması sizleri nasıl etkiledi? Bu arada Boyalık Beach Hotel’de düğün yapacaklara ne gibi hizmet ve imkanlar sunuyorsunuz, kısaca açıklayabilir misiniz? Evet, düğün sezonunu geçen ay itibariyle başlattık. Bizler için en sevdiğimiz dönem aslında şimdi başladı. Düğün sahiplerinin ve düğün misafirlerimizin o tatlı heyecanı bizleri de etkiliyor ve sezon içerisinde artı bir motive oluyor. Herkesin olduğu gibi bizlerin de her yıldan farklı hedeflerimiz var, zaten önümüze gerçekleştirebileceğimiz hedefler koyduğumuzdan dolayı her şey yolunda gidiyor. Düğün günü sürpriz imkanlar ile balayı suiti, yeni evli çiftlerimize hediye oluyor ve sabah kahvaltılarını isteğe bağlı olarak odalarında alabiliyorlar. Ardından birinci evlilik yıl dönümlerinde bir gecelik konaklamaları kendilerine hediye ediliyor, bunlar gibi daha birçok sürprizlerimiz oluyor.
En İyi Resport Ödülü’nün de sahibisiniz. Peki, bu ödülün hotelinize ne ya da neler kattığını düşünüyorsunuz? Böylesine güzel bir ödüle sahip olarak sorumluluğumuz olağandan daha da arttı ve buna layık kalabilmek adına elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Boyalık Beach Çeşme Hotel olarak misafirlerimizi memnun etmek için tüm çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 63
TURİZM
Hilton’un dev ‘Yaz İndirimi’ kampanyası başladı
H
ilton, yazın gelişini kutlamak için misafirlerine dünyanın en heyecan verici destinasyonlarında yüzde 25’e varan indirim sunuyor. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki otellerde geçerli olan ‘Yaz İndirimi’ kampanyası, 400’ü aşkın Hilton otelini kapsıyor. Üstelik kampanya kapsamındaki seçilmiş oteller, yüzde 25’lik indirime ek olarak, misafirlerine yiyecek-içecek harcamaları üzerinden de yüzde 20’lik ek indirim sunuyor. Hilton misafirleri, bu sayede bir sonraki seyahatlerinde ciddi anlamda tasarruf etme şansını yakalayacak. ‘Yaz İndirimi’ kampanyası, 3 Eylül 2017 tarihine kadar yapılacak rezervasyonlarda kullanılabilecek. Kampanya kapsamında yapılan rezervasyonlar, 8 Ekim 2017’ye kadar yapılacak konaklamalarda geçerli olacak. Hilton Hotels&Resorts’tan Hilton Garden Inn’e ve hatta marka bünyesine yeni katılan Curio Collection’a kadar tüm Hilton otellerinde geçerli olan kampanya hakkında ayrıntılı bilgi almak için otelin web adresini ziyaret edebilirsiniz. Hilton’a ait rezervasyon kanallarını tercih etmeniz halinde, mevcut en uygun fiyatlar üzerinden rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Diğer yandan Hilton’un ‘Yaz İndirimi’, Hilton Honors üyeleri için de ek yüzde 5’lik indirim imkanı sağlıyor. Hilton’un dünya standartlarında hizmet veren 14 markasını kapsayan ödüllü müşteri sadakat programı Hilton Honors’ın avantajlarından faydalanmak için, markanın doğrudan rezervasyon kanallarını kullanmak gerekiyor. Misafirler bu sayede özel müşteri indirimlerinden, ücretsiz standart Wi-Fi hizmetinden ve Hilton Honors mobil uygulamasının sunduğu hizmetlerden faydalanabiliyor.
Turizmciler LIonel Hotel İstanbul İftar Ziyafeti’nde bir araya geldi
Katılım ve ilginin yoğun olduğu iftar davetinde açılış konuşması yapan Lionel Hotel Pazarlama
64 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ve Satış Direktörü Burçak Atak tüm katılımcılara teşekkürlerini ilettikten sonra konuşmasına şöyle devam etti: “Lionel Hotel açıldığı günden beri Bayrampaşa’yı oteller bölgesi olarak en iyi şekilde temsil etmeyi başarmıştır ve bundan sonra da bölge algısını yüceltmeye devam etmek için yeni görevler üstlenecektir. Bayrampaşa tarihi yarımadaya, alışveriş merkezlerine, tema parklara olan yakınlığı ve yeni bağlantı yolları ile İstanbul Avrupa Yakası’nın 2. şehir merkezi olmaya aday bölgesidir.
Siz partnerlerimiz, biz yöneticiler, bölge kamu ve paydaşları ile hepimizin beraberce yapacağımız aksiyonlar ile emeklerimiz karşılığını mutlaka bulacaktır” şeklinde devam etti. Atak, turizm adına yapılacak yeni projelerde sektörün ve bölge paydaşlarının tüm görüş, öneri ve taleplerine açık ve iletişim için her zaman ulaşılabilir olduklarını özellikle vurguladı. Geleneksel Türk Mutfağından seçme lezzetlerin ikram edildiği iftar daveti fasıl programı eşliğinde son buldu.
TURİZM
Yeniden söz sahibi olabiliriz Nikonya Turizm Acenta Müdürü Ezgi Ayşe Gökmen: “Ülkemiz; Asya, Avrupa ve Ortadoğu arasındaki jeopolitik konumunu da kullanacak şekilde, gerek tarihi zenginlikleri gerek doğal zenginlikleriyle turizm alanında tekrar söz sahibi olmak için büyük avantajı elinde bulunduruyor” dedi.
2017 yılı planımız müşteri memnuniyetini maksimum seviye çıkarmak ve bu doğrultuda hizmet vermek. Kurumsal olma konusunda 2017 yılında daha da ilerlemek istiyoruz. Hem grup hem de münferit olarak hizmet vermekteyiz. İş veya keyif turlarını düzenliyoruz. Kapadokya Bölgesi, Çanakkale, İstanbul, Bodrum, Antalya ve bunların dışında Anadolu turları, dini turlar, gastronomi turlarımız mevcut. Turlara katılmak isteyen kişilerin yapması gerekenler neler? Yapmak istedikleri turun türünü, içeriğini, beklentilerini ve isteklerini belirlemeleri gerekir. Deniz, kum, güneş, macera, kültür sanat, alışveriş, eğlence, sağlık, spor... gibi ilgi alanlarda seçimler yapılmalı ve seçimlerden ağırlıklı olana göre yapılacak seyahatin türü belirlenmelidir. Bu aşamadan sonra yapılacak olan en uygun ürünü seçmek olacaktır.
Nikonya Turizm olarak verdiğiniz hizmetlerden ve işleyişinden kısaca bahseder misiniz? Kalite ve uygun fiyatın bir arada olduğu tatiller, balayı programları, kültür turları, sağlık turları, yurt içi ve yurt dışı turları ve uçak bileti, yurt dışı gemi seyahati, münferit iş gezileri... gibi alanlarda hizmet veriyoruz. Farklı konseptlerde firma, kurum ve gruplara özel toplantılar, sempozyumlar, eğitimler de düzenlemekteyiz. İşleyişimiz her zaman misafirlerimizin görüşlerinin ışığında yol alan ve her isteği dikkate alarak uygun hizmeti sağlamak amacıyla yürütülüyor. 2017 yılı için planlarınız dahilinde neler var? Kısaca turların kapsamlarından bahseder misiniz, neler içeriyorlar?
Fiyat noktasında ne gibi imkanlar sunuyorsunuz? Herhangi bir kampanyanız mevcut mu? Erken rezervasyon, sezon sonu indirimleri, münferit, grup ve firma indirimlerimiz oluyor. Ayrıca dönem dönem kampanyalarımız oluyor. Bütçelere göre uygun fiyatlı paketlerimiz de mevcut. Bu yıl turizm de trendler neye göre gelişiyor? Trendlerde değişim; ekonominin, güvenliğin, terör saldırılarının etkisinde. Trendlerde en önemli faktörü seyahat amaçları oluşturuyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik sorunlar, şiddetli çatışmalar ve terör saldırılarına rağmen yurt dışı seyahatlerinde artış var. Seyahat amaçları incelendiğinde, ilk sırada tatil yer alıyor. Şehir gezilerinde trend devam ediyor. İş seyahatleri, kültür-sanat gezileri ve sağlık amaçlı seyahatler de artış devam ediyor.
2016 turizm için kayıpların yaşandığı bir yıl oldu. Peki, 2017 yılı için durum nedir? 2016 yılı ülkelerin ve özellikle ülkemizin güvenlik, terör ve ekonomik açıdan yaşanan sorunların gölgesinde kayıp yılı oldu. Bu bağlamda 2017 yılı, umut verici bir şekilde toparlanmaya çalışıyor. Ülkemiz; Asya, Avrupa ve Ortadoğu arasındaki jeopolitik konumunu da kullanacak şekilde, gerek tarihi zenginlikleri gerek doğal zenginlikleriyle turizm alanında tekrar söz sahibi olmak için büyük avantajı elinde bulunduruyor. Ülkemizde ve sektörümüzde yaşanılan olumsuzlukların bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.
66 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
TURİZM
Huzurlu, eğlenceli ve konforlu… Tatillerini kalabalıklardan uzak, uzun otobüs yolculukları yapmadan, şıklık ve konfor içerisinde, her güne başka bir limanda, yeni bir kentte uyanarak geçirmek isteyen seyahat severler tercihini cruise turlarından yana kullanıyor. Ülkemiz son yıllarda limanlarıyla cruise sektörünün öncü ülkeleri arasında yer alarak cruise turları pazarında önemli büyüme gösteriyor. Türk seyahat severlerin gemi turlarına olan ilgisi son yıllarda oldukça fazlalaştı. Gemi seyahatleri kısa zaman diliminde, daha fazla yer görebilmek adına isabetli tercih oluyor. Yaz aylarının gelmesini fırsat bilen birçok kişi tatil arayışlarına haftalar öncesinde başladı. Yol yorgunluğunun yaşanmaması her güne ayrı bir limanda veya kentte uyanılması bu yaz tatilcilerin tercihini cruise turlarından yana kullanmasına neden oluyor. Geçmiş senelere göre oluşan “cruise turları pahalı” algısının ortadan kalktığını ifade eden Cruise Brands Kurucusu Bülent Tatlav şu açıklamalarda bulundu: “Türk tatilcilerinin gemi turlarına olan ilgisi son yıllarda oldukça fazlalaştığını gözlemliyoruz. Gemilerin fiyat ba-
68 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
zında yaptığı özel promosyonlar ve çocuklara uygulanan özel indirimler ile birlikte dünyanın her yerine her şey dahil konsepte gidebilme rahatlığı yaşanıyor. Bu sayede günden güne büyüyen ilgi organik bir şekilde artış gösteriyor. Türk tatilcilerinin gemi turlarını tercih etmesinin sebebi fiyat avantajı, aynı anda birçok rotayı görebilmesi ve güvenilir olmasıdır. Ancak Türk misafirlerimiz gemi gezilerini yeni yeni tanıyorlar. Gemilerin oldukça modern ve güvenli olduğunu, fiyatlarının kara turlarına göre uygunluğunu ve destinasyon çeşitliliği konusunu henüz yeni öğreniyorlar. Bazı kişiler gemi turunun pahalı olduğuna inanır fakat durum öyle değil. Cruise turlarına katılan kişiler sürekli bu programlara katılmak istiyor yani cruise turları alışkanlık yapıyor diyebiliriz. Cruise çok keyifli bir tatildir.”
TURİZM
Turizm Anadolu’da Kültür ve Turizm Bakanlığı; Eskişehir, Bursa ve Afyon illerinin turizm potansiyelinin geliştirilmesi için çalışma başlattı. Türkiye Otelciler Birliği’nin de (TÜROB) destek verdiği çalışma kapsamında, Eskişehir merkez olmak üzere bu üç ilde turistik değerlerin ortaya çıkarılması hedefleniyor.
nasyonları ve ilçeleri sisteme dahil etmek, geceleme süresini arttırmak, sürdürülebilir bir turizm öğesi oluşturmak” dedi. Erdin projeyle ilgili şu bilgileri verdi: “Bu oluşum Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler, Tanıtım, Araştırma, Eğitim, Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü’nden 11 uzmandan oluşuyor. Yerelde TÜROB İl Temsilciliğimiz ve şahsım uzmanlara bölgemizdeki turizm destinasyonları, hedef pazar, hedef ülke ve birliğimiz tarafından bugüne kadar şehrimiz için yapılmış ve yapılacak olan eylemler tarafından bilgi veriyor ve eşlik ediyoruz.”
DOLULUKLAR TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜZERİNDE
Kültür ve Turizm Bakanlığı; Eskişehir, Bursa ve Afyon illerinde gizli kalmış turistik değerlerin geliştirilmesi için kapsamlı bir çalışma başlattı. Çalışma kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, Tanıtma Genel Müdürlüğü, Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü ve Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü yetkilileri, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Eskişehir İl Temsilciliği’ni ziyaret ederek, bölgedeki turizm potansiyeli ve turizmin geliştirilmesi amacıyla değerlendirmelerde bulundu. Projeyle ilgili bilgi veren Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) üyesi Eskişehir Senna City Hotel Genel Müdürü ve TÜROB İl Temcilcisi Kaan Erdin, söz konusu projenin, Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın talimatıyla Eskişehir, Bursa ve Afyon illerini kapsayan ve bu bölgelerde turizmin gelişmesi için yapılacak olan çalışmaların
70 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
toplanması adına yapılan bir organizasyon olduğunu belirtti.
İLÇELER DE ARAŞTIRILACAK Erdin çalışma kapsamında, Eskişehir merkez olmakla beraber geceleme ve gelirlerin artmasına adına potansiyeli bulunan ilçelerin bu kapsamda geliştirilmesinin, turistik değerlerin ortaya çıkarılmasının hedeflendiğine dikkat çekti. Erdin, “Hedef bölgede gizli kalmış desti-
Eskişehir’deki turizm hareketliliği hakkında da bilgi veren Erdin, konaklama sektöründe şu an tatmin edici doluluklar yaşandığına işaret ederek, “İlimizde ortalama doluluklar yüzde 65 civarında. Birkaç sinema filmi ve dizi filim çekimleri şehrimizde yapılmakta olup aynı zamanda farklı branşlarda sportif aktiviteler oluyor. Bunun yanı sıra Bursa üzerinden Arap misafir ziyaretleri de artış gösterirken, geceleme sürelerini artırdılar. Ayrıca tatil için harekete geçen ve güzergahında olan seyahat edenler de giderken veya dönerken en az bir gece şehrimizde kalarak şehrimizde turizme katkı sağlıyorlar” diye konuştu.
ÖZEL RÖPORTAJ
“Türk kalitesi ve çalışkanlığına herkesi hayran bırakmak en büyük hedefim”
Öncelikle Hotelya’yı bizlere kısaca anlatır mısınız? Neler yapar Hotelya? Hotelya olarak kurulduğumuz günden bu yana hareketli ve sabit mobilya ürünlerinde beş yıldızlı otel projeleri daha yoğun olmak üzere AVM, hastane, restoran, ofis, kafe, mağaza gibi her türlü proje için üretim yapıyoruz. Uzman mimari ekibimiz ile projelere sadece üretici ve satıcı olarak değil aynı zamanda çözüm ortağı olarak da destek veriyoruz. Müşteri portföyümüzün yüzde 90’ını turizm sektörünün oluşturduğu bir
72 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ortamda müşterilerimiz genellikle mimari gruplarla çalışıyorlar. Mimari ekiplerin tasarımlarını gerçekleştirdikleri her proje, ekibimiz tarafından hayata geçiriliyor. Bu çok modern bir poliüretan sandalye olabileceği gibi altın varaklı klasik bir koltuk da olabiliyor. Biz müşterilerimize “Siz hayal edin, biz yapalım, hayata geçirelim” diyoruz. Sektörde bizi farklı kılan en büyük özelliğimiz bu. Üretim yeriniz hakkında da bilgi verir misiniz? Ayrıca bu üretim merkezinde yılda ortalama ne kadar ürün üretiliyor?
Başta beş yıldızlı otel projeleri olmak üzere mobilya konusunda ülkemizde ve yurt dışında birçok seçkin projeye imza atmış olan Hotelya Kurucusu ve Genel Müdürü Yüksek Mimar Zümrüt Doyran, yapmış oldukları faaliyetler noktasında bizlere bilgi verirken, aynı zamanda şirketin büyüme planlarına ve gelecek dönem hedeflerine ilişkin düşüncelerini bizlerle paylaştı.
11 bin metrekarelik fabrikamızın 4 bin metrekarelik alanında sabit mobilya, 6 bin metrekarelik alanında hareketli mobilya üretiyoruz. Yurt içinde sabit ahşap üretimi de yaparken yurt dışı projeleri için şu an sadece hareketli mobilya üretimi yapıyoruz. Hareketli mobilyalarda üretim kapasitemiz oldukça yüksek. Hareketli mobilya olarak fabrikamızda her zaman ortalama 12-15 otel projesi devam ediyor. 100’e yakın mavi yaka, beyaz yaka olarak ise 25 kişilik profesyonel ekibimiz bulunuyor. Bugüne kadar 500’ün üzerinde otel projesi bitirdik. Her otel için ortalama 20 ürün yaptığımız düşünülürse fabrikamızda binlerce ürün kalıbı bulunduğunu söyleyebiliriz. Hangi tarz mobilyalar üretiyorsunuz? Bu üretimlerde turizm sektörünün payı nedir? Hotelya olarak hareketli mobilya ismiyle bilinen koltuk grupları, sandalye, masa, sehpa, dresuar ve sabit ahşap olarak tanımlanan duvar kaplamaları, tavan kapla-
ÖZEL RÖPORTAJ maları, kapılar, odalarda bulunan çalışma masası, dolap, yatak başı gibi ürünlerin üretimini yapıyoruz. Standart bir koleksiyon yerine projeye, isteğe ve mekana uygun olarak mobilya ile ilgili her konuda çözüm üretebilir durumdayız. Deneyimlerimizle sektörde önemli bir güvenirliğimiz bulunuyor. Birçok farklı tipte devam eden projelerimizle birlikte üretimimizin yaklaşık yüzde 90’ını otel projeleri oluşturuyor. Bu oranın yüzde 50’sini şehir otellerinin, yüzde 40’ını da turistik otellerin oluşturduğunu söyleyebiliriz. Yurt dışına yönelik çalışmalarınız ne durumda? Yurt dışında bugüne kadar çok ciddi işler yaptık, üretimimizin yaklaşık yüzde 60’ı yurt dışı için yapılıyor. Yurt içinde zincir şeklinde yaptığımız Hilton, Sheraton, Rixos, Holiday Inn, Hyatt Recency gibi otellerin yurt dışındaki otellerini de yapmaya devam ediyoruz. Zincir şeklinde olan bu oteller, yapılmış olan işler sonrasında bizimle çalışmaya devam ediyor. Bu da kalitemize güvenin bir sonucudur diye düşünüyorum. Yurt içinde birçok Hilton otelinde ürünlerimiz bulunuyor. Bu beğeni doğrultusunda Hilton London’un da içinde bulunduğu birçok yurt dışı Hilton projesinde mobilyalarımız bulunuyor. Yine Hyatt Regency otelleri de buna benzer bir örnek. Yurtiçi zincirlerden sonra Rostov Hyatt Regency gibi birçok Hyatt projesinde yer aldık. Aynı şekilde Dubai Rixos, Erbil Divan, Srilanka Sheraton bunlara benzer örneklerdir. Çok yoğun şekilde Moskova’da işlerimiz oluyor. Geçtiğimiz sene Rusya’da işlerimiz her sektörde olduğu gibi bizde de yavaşladı. Kazakistan’daki birçok projeyle de ilgileniyoruz. Dubai’de de farklı yatırımlarımız var. Ürünlerimizi satan, projelerde birlikte devam ettiğimiz yerel firmalarla işbirliği halindeyiz.
Hotelya olarak gelecek dönemlere ilişkin hedefleriniz neler? Şirketin büyüme planları arasında neler var? Büyümek, büyümek, büyümek… Ortağımın çok hoşuma giden bir sözü vardır; “Yerin kadar büyürsün.” İlk hedeflerimiz içinde artık gelen istekleri zor karşılamaya başladığımız ve mecburen proje seçmek zorunda kaldığımız için fabrikamızı hem metrekare olarak hem de ekip olarak büyütmek var. Ve tabi üretimdeki büyümeyi destekleyen satış ekibimizi de büyüteceğiz. Diğer yandan, yabancı bir müşterimize “İşte Türk kadınları böyle” dedirttiğim gibi birçok yabancıya bunu dedirtebilmek, Türk kalitesine, çalışkanlığına herkesi hayran bırakmak ve ülkemi yurt dışında en iyi şekilde temsil etmek en büyük hedefim.
“Özellikle şu ülkede ya da ülkelerde olmak istiyoruz” dediğiniz bir yer var mı? Kesinlikle yok, her yerde olmalıyız diye düşünüyoruz. Kanada, Hollanda, Almanya, İngiltere, Rusya, Fas, Dubai, İran, Irak, Kazakistan, Türkmenistan, Filipinler, Kongo, Malezya’da projelerimizi teslim etmiş olmamız da her yerde olmak istediğimizin göstergesidir sanırım. Biraz da Zümrüt Hanım sizle ilgili bilgilere değinelim. Mimarlık mezunu bir bayansınız. Bu sektöre yönelmenizde eğitim durumunuz etkili oldu mu ya da ne kadar etkili oldu? YTÜ Mimarlık bölümü mezunuyum. Sonrasında ise İTÜ’de Yüksek Lisansımı tamamladım. İş hayatıma mimar alanında değil de onun bir kolu olan mobilya sektörü ile baş-
ladım. İlk olarak çalışmaya ithal bir mobilya markasının temsilcisi olan firmada, proje satışa destek-space planner olarak göreve başladım. Bu firmada satış konusunda çalışma hayatıma yön veren bilgi ve deneyimler edindim. Daha sonrasında mimarlığı satışla birlikte harmanlayarak kullanmaya karar verdim ve bu deneyim ikinci işimde beni yöneticiliğe taşıdı. Bu firmadan da ayrıldıktan sonra kendi mimarlık ofisimi kurdum ve tasarım&uygulama alanında çalışmalarıma devam ettim ama özellikle dekorasyon ile birlikte mobilya hep işin içindeydi. Hotelya’yı ise 2010 yılında iyi bir müşterisi olduğum Kolsan firması sahibi Erdoğan Döner ile ortak olarak kurduk. Şu an Hotelya Kurucusu ve Genel Müdürü olarak profesyonel hayatıma devam ediyorum.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 73
LOJİSTİK
Ekol Yunanistan,
büyümeye odaklandı
Ekol Yunanistan, kuruluşunun beşinci yılında istikrarlı büyümesini sürdürüyor. 2016 yılını 12 milyon Euro ciro ile noktalarken, 2017’de 15 milyon Euro’yu aşmayı hedefliyor. Ekol’ün Yunanistan pazarına bugüne kadar yaptığı yatırım miktarı ise 5 milyon Euro’ya yaklaştı. Ekol Yunanistan’ın faaliyete geçtiği 2012 yılından bu yana cirosunu her yıl yüzde 25 oranında artırdığına dikkat çeken Ekol Yunanistan Ülke Müdürü Dimitris Batakis, Lavrio Limanı’ndaki tesisleri geliştirmek için 2 milyon Euro’dan fazla yatırım yapmayı planladıklarını söyledi. Yakın bir gelecekte düğmeye basacakları 1 milyon Euro değerindeki proje kapsamında, Yunanistan’da ulusal dağıtım için Ekol’ün kendi
74 •
filosunu oluşturmayı düşündüklerini anlatan Batakis, “Yunanistan’da 10. yılımızı kutlarken yaptığımız toplam yatırım, ülkedeki mevcudiyetimize eşdeğer olacak” dedi. Ekol Yunanistan’ın, Avrupa’da karşılıklı olarak 15’ten fazla varış noktasına ağırlıklı karayolu taşımacılığıyla 48 ile 72 saat arasında değişen kısa sürelerde ulaşım sağlayarak, Yunan girişimcilerin rekabet gücünün artmasına katkı sağladığına dikkat çeken Batakis, gündemle-
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
rindeki yeni ulaşım güzergahları hakkında bilgi verdi. Lavrio ve Selanik limanlarını kullanarak ve bu limanları Aspropyrgos ve Selanik limanlarındaki demir yolu terminaline bağlayarak Avrupa’ya demir yolu bağlantısı sunmayı da planladıklarını anlatan Batakis, “Ayrıca kendi birimlerimizi kullanarak Kıbrıs’a haftalık seferler düzenliyoruz. Hayfa ve Aşdod limanlarını kullanarak İsrail’de de hizmet vermeyi düşünüyoruz. Hizmetlerimizi geliştirerek müşterilerimize daha hızlı transit zamanı, daha çok bağlantı ve daha fazla esneklik sağlayacağız. 2017 Taşımacılık ve Lojistik Ödülleri’nde, Uluslararası Taşımacılık sektörü Yük Taşımacılığı ve Organizasyonu kategorisinde altın ödüle
layık görüldük. Bu ödülün doğru strateji ile ilerlediğimizi kanıtladığına inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu. Ekol Yunanistan, Selanik ve Atina’daki ofislerinin yanı sıra Aspropyrgos Sanayi Bölgesi’ndeki 6 bin metrekarelik modern tesisleriyle; sözleşmeli lojistik, ulusal ve uluslararası taşımacılık hizmeti veriyor. Bu yıl içerisinde Yunanistan’ın değişik şehirlerinde ofis açmayı planlayan Ekol, lojistik ağı sayesinde 24 saat içerisinde ülkenin her yerine hizmet verebilecek hale gelecek. Yunanistan’ı Türkiye ve İtalya’daki Trieste Limanı üzerinden Avrupa’ya bağlayan kendi gemi operasyonları için Ekol Yunanistan’ın, Atina yakınlarındaki Lavrio Limanı’nda da bir ofisi bulunuyor.
LOJİSTİK
Daha az risk… Yalnızca Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren firmalara hizmet veren MOS Lojistik, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin Aliağa Limanları, İzmir Liman ve Depolar bölgelerinin yıllık ortalama 180 bin adet konteyner taşıma trafiğinin mevcut TCDD demiryolu altyapısı ve bölge limanlarının mevcut hizmet durumuyla yüzde 34’lük hacmini karşılayabiliyor.
B
u ayki sayımızda demiryolu taşımacılığına odaklanarak firmalardan demiryolu nakliyesine yönelik görüşler aldık. Bunlardan biri de Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren firmalara hizmet sunan MOS Lojistik… Bizleri kırmayarak sorularımızı yanıtlayan Manisa Organize Sanayi (MOS) Lojistik Genel Müdürü E. Arda Erman, demiryolu taşımacılığının en önemli üstünlüğünü şu şekilde açıkladı: “Demiryolu taşımacılığının karayolu taşımacılığı karşısında tonaj ve hacimli mal taşınabilme üstünlüğü vardır. Hava şartlarından da etkilenmeyerek çevreci ve güvenli bir taşıma modu olması da sosyal üstünlüğüdür. Ayrıca her çeşit risk değerlendirmesi ve analizlerinde karayolu taşımacılığına oranla çok daha az risk içermektedir.”
76 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ÖNGÖRÜLEMEYEN MALİYETLERE BÜYÜK KAZANIMLAR İhracatçı ve ithalatçı firmalara demiryolu nakliyesi ile ilgili öneri ve tavsiyeler getiren Erman, “Demiryolu taşımacılığı; depo yönetimleri ve üretim süreçlerinde planlı hareket edebilen firmalara limanlarda ardiye ve karayolunda araç bekleme gibi öngörülemeyen ilave dahili maliyetlerinde büyük kazanımlar getirmektedir” dedi.
EN ÖNEMLİ SIKINTI BÜTÜN LİMANLARA DOĞRUDAN DEMİRYOLU BAĞLANTISI BULUNMAYIŞI Demiryolu taşımacılığında yaşanan önemli sıkıntıları dile getiren Erman, “Üretim tesislerine ve bütün limanlara doğrudan demiryolu bağlantısı bulunmayışı, sürekli şekilde tamamlayıcı karayolu aktarma hizmet alımını ve ilave ekipman ve personel ihtiyacını zorunlu kılarak, demiryolu taşıma avantajlarına ilave finansal yük getirmekte ve karayolu taşımacılığı karşısında ki gücünü ve rekabetçi yapısını kırmaktadır” dedi.
DEMİRYOLU AĞI KARAYOLUNUN ÜZERİNDEKİ YOĞUNLUĞU ALABİLECEK DURUMDA DEĞİL! Ülkemizin, bulunduğu olağanüstü coğrafi konum ve son yıllarda gerçekleştirilen dev yatırımlar ile önemli bir lojistik merkez halinde bulunduğunu belirten Erman, ancak mevcut demiryolu ağının karayolu üzerindeki yoğunluğu alabilecek durumda olmadığını da dile getirdi ve sözlerine devam etti: “Organize Sanayi Bölgemizin gösterdiği farkındalık gibi iltisak hat yatırım maliyet yükü kamu üzerinden alınarak, yükü yoğun bölgelere, ara bağlantı noktalarına entegre lojistik yük toplama ve aktarma merkezleri kurarak, ana hatlarda ki taşımaları karayolu üzerinden demiryoluna aldıktan sonra sadece kısa mesafe yük aktarma ve dağıtımları karayolu üzerinden gerçekleştirilebilirse çevreci, güvenli, tonaj ve hacim gücü getiren demiryolu kullanımı arttırılabilinir. Burada önemli olan kamunun destekleyici-denetçi, özel sektörün ise yatırımcı-yönetici pozisyonları üstlenmesidir. MOS Lojistik gibi kar amacı gütmeyen fakat özel sektör zihniyetiyle hareket eden iktisadi devlet teşekkülü mantığında özel bir statüde bulunan lojistik merkezler sonuna kadar desteklenmelidir. Ulaşım dahilinde demiryolu ağı stratejik ve lojistik üstünlüğünden dolayı her daim milli kalmalıdır. “
LOJİSTİK
Sarp Intermodal hem kendini hem de sektörü büyütmeye kararlı! Yüklerin aynı taşıma birimi içinde, birden fazla taşıma modeli kullanılarak varış noktasına ulaştırıldığı intermodal taşımacılık, lojistik pazarında etkisini göstermeye başladı. Türkiye’de intermodal taşımacılık hizmeti vermek amacıyla kurulan ilk şirket olan Sarp Intermodal, Avrupa’nın lider lojistik şirketlerinden Gartner KG ile olan iş ortaklığının 3. yılında basın mensuplarıyla bir araya geldi. 2014 yılında sadece bu alana odaklanmış lojistik şirketi kurmayı bir girişimcilik olarak nitelendiren Sarp Intermodal Yönetim Kurulu Başkanı Onur Talay, intermodal taşımacılığın durağan seyreden sektöre rekabet getirdiğini söyledi.
5-10 YILLIK SÜREDE KARAYOLU TAŞIMACILIĞININ YERİNİ ALIR! İntermodal taşımacılığın Türkiye için çok yeni bir kavram olduğunu belirten Onur Talay, “Avrupa lojistik pazarının yüzde 15’ini intermodal taşımalar oluşturuyor. Bu pay Türkiye’de yeni yüzde 1’e ulaşmış durumda” derken, intermodal ta-
78 •
şımacılığın karayolu taşımalarından pay alarak büyüyeceğini söyledi. Talay’a göre 5-10 yıllık süre içinde intermodal taşımacılık karayolu taşımacılığının yerini alabilir ve karayolu taşımacılığı sadece acil gönderiler için kullanılabilir.
FARKLI EKİPMANLAR İLE BÜYÜME DAHA HIZLI OLACAK! Sarp Intermodal olarak 16 farklı ülkeye hizmet verdiklerini aktaran Talay, Gartner KG ile de dört ülkede 2 bin 500 konteynerin operasyonunu yönettiklerini ifade etti. Gıda, otomotiv, tekstil ve kimya sektörlerine yönelik hizmet veren Sarp Intermodal’in taşımalarının yüzde 80’i
45’lik konteynerler geri kalan yüzde 15’lik kısmı ise ISO Tanklar ile taşınan yükler oluşturuyor. Havuzlarında farklı tipte ekipmanlar bulundurduklarını ifade eden Onur Talay, bu sayede hem kendilerinin hem de intermodal taşımacılığın daha hızlı büyüme göstereceğini vurguladı.
INTERMODAL TAŞIMACILIK TEŞVİK EDİLMELİ! Lojistikte sürdürülebilir stratejiler olmalı vurgusu yapan Onur Talay, Avrupa’da intermodal taşımaların artmasında devletlerin uyguladığı teşvik politikalarının önemli rol oynadığını belirtti. Talay “Liman ve garlardan alınan yükler
belli bir çap içinde daha fazla ağırlık kotasına sahip oluyor. Türkiye’de benzer düzenlemelerin yapılması halinde, lojistik daha yeşil bir sektör haline gelebilir” önerisinde bulundu.
HEDEFLER DE YAPILAN TAŞIMALAR DA HER YIL İKİ KAT ARTIYOR! Sarp Intermodal olarak 2015 yılında 3 bin 500 konteyner taşıması yaptıklarını belirten Talay, 2016 hedeflerini 5 bin olarak belirlediklerini, yıl sonunda 7 bine ulaştıklarını ifade etti. Bu yıl içinse hedefi 10 bin konteyner taşıyabilmek olarak belirlediklerini, mevcut duruma bakıldığında ulaşabilir olduklarını söyledi.
YURT DIŞI YATIRIMLARINA DEVAM! 2016 yılı başında İtalya’da ofis açtıklarını, Almanya yatırımı için de plan yaptıklarını ifade eden Onur Talay, bu ofislerin bu ülkelerdeki taşıma organizasyonlarını yönetmeye yönelik olduğunu vurguladı.
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
LOJİSTİK
Enflasyonla mücadeleye lojistik katkısı Türkiye’nin ilk soğuk zincir markası PolarXP, gıda taşımacılığında yaşanan kayıpların enflasyonun yükselmesindeki etkenlerden biri olduğuna dikkat çekti.
ülkelerinin çok sıkı bir şekilde uyguladığı ATP Konvansiyonu’nun ve özel ekipmanların kullanımının bu kayıpları azaltacağını savundu. IFS Sertifikasını alan ilk Türk şirketi olmanın yanı sıra tamamı ATP kurallarına uygun filo ve soğuk zincire uygun depolama alanlarıyla müşterilerine dünya standartlarının üzerinde hizmet verdiklerini söyleyen Netlog Lojistik Grubu Başkan Yardımcısı Gökalp Çak, sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşık yüzde 30 seviyelerinde gerçekleşen bu kayıp, ülkede gıda fiyatlarının aşırı derece yükselmesine neden olurken, kamu sağlığı için de büyük bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Taze sebze ve meyvenin yanı sıra gıda ürünlerinde önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye’de, taşıma ve depolama şartlarından kaynaklanan çok büyük bir kayıp yaşanıyor. Türkiye’nin soğuk zincir lideri PolarXP’yi de içinde bulunduran Netlog Lojistik Grubu’nun Başkan Yardımcısı Gökalp Çak, “Yaş sebze ve meyve lojis-
80 •
tiğinde, ihracat söz konusu olduğunda kurallara uyulurken yurtiçinde kaybolan milli servet milyarlarca liraya ulaşıyor” dedi. Enflasyonla mücadele kapsamında gıda ürünlerinde yaşanan kayıpların önlenmesi doğrultusunda girişilen çabaların önemine değinen Çak, özellikle tarım ve gıda sanayisi gelişmiş Avrupa
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Özellikle son aylarda sürekli gündeme gelen taze sebze meyve fiyatlarındaki artış ve bunun ülke enflasyonuna olumsuz etkileri, yaşanan yüzde 30’luk kaybın sonucudur.” 2012 yılında Resmi Gazete’de yayınlanmasına rağmen uygulaması zorunlu olmayan ‘Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı Ve Bu Taşımacılık Faaliyetinde Kullanılacak Özel Ekipmana İlişkin Anlaşma olan ATP Konvansiyonu’nu, müşterileri için çok uzun zamandan beri uygulayan Türkiye’nin ilk soğuk zincir markası PolarXP, halk sağlığına olduğu kadar ülke ekonomisine de katkıda bulunuyor.
LOJİSTİK
Firmalar hatalarını kendileri buluyor
Ü
lkemizde toplu taşımada AB mevzuatı çerçevesinde rehabilitasyon çalışmaları hızla devam eden demiryollarına dönük hizmet üreten Avusturya/ERC GmbH’ın yetkili denetim kuruluşu ERC Türkiye, çalışmalarını gelişen ihtiyaçlara göre başarıyla sürdürüyor. Türkiye’de operasyon yapan ilk onaylanmış kuruluşlardan olan ERC, demiryolu araçlarının Avrupa Birliği mevzuatına uygunluğunu değerlendiriyor ve belgelendiriyor. Merkezi Avusturya’da olan ERC GmbH, 2012 yılından beri Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Türkiye’de önemli birçok projelerde yar alan ERC, yüzde 100 yerli üretim pek çok vagonun üretim sürecinin Avrupa Birliği standartlarında olduğunu gösteren TSI Belgesi’ni verdi. ERC Türkiye aynı zamanda yüksek kalitedeki yük vagonlarının işletmesini, bakımını ve tamirini yapan atölyeleri de denetleyerek ECM Belgesi veriyor. Üretici yerli şirketlerin gelişmesine de katkıda bulunuyor. Yüksek kalitedeki yük vagonlarının bakım ve tamirini yapan atölyelerin mevzuat gereği Avrupa Birliği’ne uygun şekilde işlerlik gösterdiğini belirten ECM sertifikası alması gerekiyor. Tamir bakım atölyeleri, belli yüksek standartlarda hizmet vermek için denetimden geçerek ECM sertifikası alıyorlar. ERC Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yasemin
Manavbaşı üretilen yüksek kalitedeki yük vagonlarının bakım ve tamirinin de çok önemli olduğunu belirterek, “Yürürlüğe giren mevzuatlar gereği bu tamir bakım atölyeleri de belli yüksek standartları karşılamak zorundadırlar. Bu atölyelerin Avrupa Birliği mevzuatlarına uygun şekilde işlerlik göstermesi bir denetim ve sertifikasyon sürecine bağlıdır” dedi. Aynı zamanda İYM Group Başkan vekili de olan Dr.Yasemin Manavbaşı, belgelendirme kuruluşlarının normalde danışmanlık yapmadıklarını vurgulayarak, “Denetim süreçleri firmalar için çok yararlı oldu. Denetim sürecimizin çok aydınlatıcı olması nedeniyle firmaların ayrıca yüksek maliyetli danışmanlık hizmeti almasına gerek kalmıyor. Çok güzel örneklerimiz var. Fir-
“Denetim sürecimizin çok aydınlatıcı olması nedeniyle firmaların yüksek maliyetli danışmanlık hizmeti almasına gerek kalmıyor” diyen ERC Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yasemin Manavbaşı, “Firmalar, danışmanlık almak yerine denetime girip kendi hatalarını kendileri görüp, kendi çözümlerini buldular” dedi.
malar, danışmanlık almak yerine denetime girip kendi hatalarını kendileri görüp, kendi çözümlerini buldular. Böylece çok yüksek maliyetli olan danışmanlık hizmeti almadan kendi çözümünü ve işleyişini yerleştirdiler” dedi.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 81
OTOMOTİV
Sürüş keyfini bütçenizi koruyarak yaşatır Dizel otomobillerin tasarımından güvenliğine, bakımından kullanımına kadar pek çok konuda görüşlerini aldığımız Hyundai Genel Müdürü Önder Göker, aynı zamanda yeni dizel otomobilleri ve gerçekleştirecekleri kampanyalar noktasında da bizleri bilgilendirdi. Hyundai, yeni i30 ve IONIQ modelleriyle 2017 yılına damga vuracak gibi duruyor.
82 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Gerek tasarım, gerek güvenlik gerekse performans açısından dizel otomobillerin diğer otomobil türlerine göre teknik farkları ya da artıları neler? Dizel motorlu otomobillerin benzinli versiyonlar arasındaki en önemli farkı elbette tüketimdir. Performans açısından eskiden biraz daha etkili oldukları bir gerçekti fakat günümüz teknoloji ile üretilen benzinli motorlar da artık düşük tüketimi ve performansı sunmaya başladırlar. Son 10 yılda, benzinli motorlar düşük hacimle ve turbo beslemeyle üretilerek satışa sunulmaya başladığından dizel motorlarla rekabet etmeleri de kolaylaştı. Dizel otomobillerin benzinli versiyonlarla arasında herhangi bir tasarım veya güvenlik farkı yok. Teknik olarak yakıt türleri, tüketim farklılıkları dışında ayrıca sürüş bakımından da farklar bulunuyor.
OTOMOTİV
Benzin ile eşit miktardaki mazot, daha fazla mesafe alınmasına olanak sağlar. Çünkü dizel motorlar prensipler doğrultusunda benzine göre daha geç yanma gösterir. Yeni teknoloji ürünü direkt enjeksiyonlu dizel motorlar bu sebeple daha fazla menzile sahiptirler. Bakım açısından değerlendirdiğimizde dizel otomobillerin bakımı ve kullanımı çok daha zor diye bilinir. Gerçekten öyle mi? Neden? Dizel otomobiller ekonomiktir fakat aynı modelin benzinli versiyonundan yaklaşık 5-6 bin TL daha pahalıdır. Bakım maliyetleri de dizel motorlarda kullanılan parçalardan dolayı benzinlilere göre biraz daha pahalı olabilir. Kullanımı ise aslına bakarsanız zor değil bilakis daha kolaydır. Çünkü turbo dizel teknolojisi sayesinde atmosferik beslemeli benzinli motorlara göre daha yüksek tork ve beygir gücü sunulur. Böylece daha atik ve daha hızlıdır. Fakat benzinli motorlar gibi sürekli yüksek devirlerde kullanmak bir süre sonra turbo dizel motorun ömrünü kısaltacaktır. Dizel otomobillerde gerek bakım gerekse kullanım açısından nelere dikkat edilmesi gerekiyor? Dizel otomobiller gibi tüm motor türlerinin üretici firmalar tarafından belirlenen
bakım zamanlarına uymaları ve kullanım süresince periyodik olarak kontrol ettirilmeleri gerekir. Dikkat edilmesi gerekenlerin başında yakıt kalitesi, sürekli yüksek devirlerde kullanmamak, turboşarj ünitesine sahip dizel motorun performanslı kullanım sonrasında bir müddet rölantide bekledikten sonra kapatılması motorun sağlığını olumlu yönde etkileyecektir. Dizel motorlar ekonomik motorlardır, bu sebeple performansa yönelik sonradan yapılan yanlış modifiye işlemleri de motorun ömrünü hızlıca tüketebilir. Bir de Turbo dizeller var. Peki, nedir bu Turbo dizel? Turbo dizellerin kullanımı sırasında nelere dikkat edilmelidir? Günümüzde kullanılan binek, hafif ticari ve ağır vasıtalar zaten turbo dizel motor teknolojisi kullanmaktadır. Bundan 20-25 yıl önce tüm motorlar turbo beslemeye geçiş yapmışlardı. Asıl sebebi turbonun yüksek performans sağlarken yakıt tüketimini de önemli ölçüde düşürmesi. Sürüş keyfini yüksek performans değerleriyle artıran turbo dizel motorlar, aynı zamanda çevreye karşı duyarlı üretilmeye başladılar. Fakat yine de dizel motorların emisyon değerleri benzinli seçeneklere göre fazladır ve bu da bazı pazarlarda araçların vergilerinin yüksek olmasına neden olabilmektedir.
2017 yılına özel hazırlamış olduğunuz dizel otomobilleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Ne tür özelliklere sahipler? Ayrıca bu dönemlerde otomotiv sektöründen birbiri ardına kampanya haberleri de gelmeye başladı? Sizin özel hazırlamış olduğunuz bir kampanya var mı? 2017 yılındaki en önemli yeniliğimiz yeni i30 ve IONIQ modellerimiz. Yeni i30 benzinli ve dizel motorlarıyla öne çıkarken, IONIQ modelimiz ise Hybrid elektrikli motoru sayesinde çevreye karşı son derece duyarlı ve aynı zamanda son derece ekonomik. Hyundai olarak satış avantajlarımıza yıl içerisinde sürekli olarak devam ediyoruz. Haziran ayındaki kampanyamız ise ehliyetini yeni alanlara ve yeni mezun olan öğrencilere mevcut fiyatlar ve indirimler üzerinden ek olarak yüzde 2 daha indirim fırsatı.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 83
OTOMOTİV
AsIstans sektöründe lider firma Toplam 8 bini aşkın hizmet birimi ile 7 gün 24 saat acil hizmet sunduklarını belirten Tur Assıst Pazarlama Müdürü Esra Karagöz Yüksek, “Başta sigorta ve otomotiv sektöründen olmak üzere 12 milyonu aşkın lehdara hizmet veren Tur Assist, Türkiye’de sağladığı kapsamlı hizmetleriyle asistans sektöründe lider firma konumunda” dedi.
T
ur Assist’in sunmuş olduğu hizmetlerden bizlere kısaca bahseder misiniz? İspanya’nın önde gelen asistans grubu Mapfre Asistencia’nın Türkiye kuruluşu olarak 1996 yılında kurulan Tur Assist, yol yardımdan çekiciye, konut onarımdan hava ambulansına, seyahat acentesinden marangoza kadar farklı alanlarda toplam 8 bini aşkın hizmet birimi ile 7 gün 24 saat acil hizmetler sunuyor. Başta sigorta ve otomotiv sektöründen olmak üzere 12 milyonu aşkın lehdara hizmet veren Tur Assist, Türkiye’de sağladığı kapsamlı hizmetleriyle asistans sektöründe lider firma konumunda. Asistans hizmetleri sigorta sektörü için nasıl bir konumda bulunuyor? Hizmetlerimiz, sigortalı memnuniyetinin sağlanması için hayati bir öneme sahip. Özellikle müşterinin sıkıntı yaşadığı bir durumda almış olduğu asistans hizmetleri, sigorta şirketinin yaklaşımını, profesyonelliğini ve hizmet kalitesini temsil ediyor. Bu doğrultuda
84 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
asistans şirketinin başarısı, müşterinin sigorta şirketine yıllar sürecek olan bir bağlılık duymasını sağlamada çok önemli. Tur Assist’in pazarlamada teknolojiyi kullanma şeklini nasıl değerlendiriyorsunuz? Tur Assist’in tüm operasyonları ileri teknoloji ve çağdaş güvenlik sistemleriyle donatılmış çağrı merkezi tarafından yönetiliyor. Her biri konusunda uzman 400’ü aşkın operatörün 7/24 hizmet verdiği bu merkez yüzde 98’in üzerinde müşte-
ri memnuniyeti oranıyla çalışmakta. Pazarlama tarafında da Tur Assist genelinde olduğu gibi dijital dönüşüm çalışmalarına oldukça önem veriyoruz. Bu dönüşüm sürecine şirketin kurumsal web sitesini yenileyerek başladık. www.turassist.com, modern internet sitesi tasarım anlayışına uygun, mobil uyumlu, kullanıcı dostu ve fonksiyonel olarak tasarlandı. Kurumsal web sitemiz, kullanım kolaylığı sunan yapısı, zengin içeriği ve sade görünümü ile ziyaretçilerine siteyi keyifle inceleme imkanı sağlıyor. Bunun yanında resmi web sitemizi destekleyecek www. turassistleyasam.com’u oluşturarak tüketicilerin beğenisine sunduk. Dijital ortamda müşteri ile etkileşime girdiğimiz bütün mecraları onlara en iyi kullanıcı deneyimini yaşatacak şekilde hazırladık. Bunun yanında etkin sosyal medya yönetimi, SEO ve Google Adwords dijital pazarlama konusunda en çok önem verdiğimiz konulardan.
Şu an üzerinde çalışmış ya da yeni çıkarmış olduğunuz yeni ürün ya da uygulamalar var mı? Tur Assist çatısı altında 2017 yılının başında Rigorent bireysel araç kiralama sistemini devreye aldık ve müşterilerimizin beğenisine sunduk. Markamız, Tur Assist’in 20 yıllık marka gücü ve tecrübesi ile ortaya çıkan iddialı bir yatırım. Türkiye’nin pek çok ili ve havalimanlarında yaygın şekilde faaliyet gösteriyor. Rigorent; yaygınlık, rekabetçi fiyat ve araç çeşitliliği ile ön plana çıkıyor.
OTOMOTİV
Yeni Peugeot 308, teknolojinin ruhu Yeni Peugeot 308; markanın yeni ön tasarımını yansıtan ve ‘Aslan’ logosuna ev sahipliği yapan dikey konumlu ön ızgara, oldukça şık ve dinamik tasarımlı motor kaputu ve tüm donanım seviyelerinde sunulan LED gündüz farları ile son derece etkileyici bir dış tasarım sergiliyor. Yeni grafik efektleriyle 3 boyutlu uydu navigasyona ve tüm fonksiyonlarla kolay erişim sağlayan “kapasitif” dokunmatik ekrana sahip Peugeot i-Cockpit iç mekanı domine ediyor. Yeni Peugeot 308’in motor kaputunun altında performansla yakıt ekonomisini aynı potada eriten yüksek verimlilik seviyesine sahip dizel ve benzinli motorlar görev yapıyor. Yeni BlueHDi 130 S&S ve BlueHDi 180 S&S dizel motor ile kombine edilen yeni sekiz kademeli otomatik şanzıman en önemli yenilikler olarak öne çıkarken, Peugeot gerek benzinli gerekse de dizel motor seçeneklerinde devreye almış olduğu yeni egzoz gazı arıtma sistemiyle Euro 6.c normunu karışılıyor. 270 HP gücündeki turbo benzinli motoruyla yakıt ekonomisi ile yüksek performansı aynı potada eriten yeni Peugeot 308 GTi; günlük kullanım konforundan ödün vermeden sportif performansın keyfini sürme felsefesiyle geçmişten gelen GTi geleneğini geleceğe taşıyor. Yeni Peugeot 3008 ve 5008 SUV modellerinde de kullanılan tüm gelişmiş sürücü destek sistemlerini kullanıma sunan Yeni Peugeot 308 2017 yılının son çeyreğinde Türkiye pazarına sunulacak.
İhracatını katlayan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye’ye ödül
Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından gerçekleştirilen 2016 yılı İhracat Şampiyonları Ödül Töreni’nde Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, ilk bin firma için de geçen seneye göre bir basamak yükselerek 7’nci sırada yer aldı ve ödülün sahibi oldu. 2016 yılında 1.8 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Toyota Otomotiv Sanayi, geçen yıla oranla bu rakamı yüzde 52 oranında artırarak önemli bir yükselişe imza attı. Geçen yıl toplamda 155 bin araç banttan indirilen fabrikada ihracat adedi 116 bin olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz Kasım ayında, 350 milyon avro yatırım ile Türkiye’nin ilk hibrit ve crossover modeli Toyota C-HR’ın üretimine başlayan Toyota Otomotiv Sanayi, Türkiye’deki toplam yatırım tutarını 1.7 milyar avroya çıkardı. Yatırımla birlikte çalışan sayısı 5 bine ulaşan fabrikanın Corolla ve Verso’nun ardından üçüncü modeli C-HR’ın etkisiyle ihracat yaptığı ülke sayısı 97’ye yükseldi. Üretim ve ihracat rakamlarını 2017 sonuna kadar katlayacak olan Toyota Otomotiv Sanayi’de, ihracatın toplam üretime oranı yüzde 85’i bulacak. Fabrika bu yıl üretmeyi planladığı 280 bin araçtan 231 binini ihraç etmeyi hedefliyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 85
AVM
Zaman ile yarış… “Ziyaretçilerimizin ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına neredeyse zaman ile yarış içerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz” açıklamasında bulunan Brandıum AVYM Genel Koordinatörü Aşkın Kazankaya, ziyaretçi geri dönüşlerine göre marka sadakati sağladıklarını belirtti. karmamıza kadar tüm süreçlerimizde bu geri bildirimleri sürecin merkezine yerleştiriyoruz. Bu durum da bizi AVYM sosyal medya liginde Anadolu Yakası’nda birinci olmamızın yanında ziyaret olarak da en çok tercih edilen AVYM’lerden biri olmamızı da sağlıyor.
A
VM kültürünün giderek yaygınlaştığı ve alışveriş alışkanlıklarının giderek değiştiği günümüzde müşteri ilişkilerini yönetmek ve marka sadakatini sağlamak için neler yapıyorsunuz? Brandium Yaşam ve Alışveriş Merkezi olarak ziyaretçilerimizin ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına neredeyse zaman ile yarış içerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Hem sosyal medya üzerinden hem de yazılı olarak gelen görüş ve öneriler üzerinden yapılan ziyaretçi geri dönüşleri ile gerek AVYM’mizin gerek ise bünyemizdeki iş ortaklarımızın marka sadakatlerini sağlamak için çalışmaktayız. Bu geri bildirimlere oldukça önem veriyoruz. Satın alma kararlarımızdan marka
86 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
AVM sektöründe müşteri memnuniyeti büyük önem taşıyor. Müşteri memnuniyeti konusunda ne gibi kriterlere önem veriyorsunuz? İzlemlerimize göre ziyaretçilerimiz karşılarında onları anlayan, kendileriyle aynı dili konuşan bir yönetim ile iletişim halinde olmak istemektedirler. Bunun sağlanabilmesi adına ziyaretçilerimiz ile birebir iletişim halinde olan bütün personellerimize düzenli periyotlar da eğitimler sunarak, ziyaretçilerimize hizmet kalitemizi tam kapasiteye çıkarmayı hedef olarak bilmekteyiz. Kalite yönetim belgelerimizde bu çalışmalarımızın bir başka göstergesidir.
Müşteriler alışveriş alışkanlıklarını neye göre belirliyorlar? Müşteri ilişkileri gelecekte hangi kriterlere göre şekillenecek? Bilindiği üzere satın alma alışkanlıkları kuşaklar halinde gruplanıyor. Brandium Yaşam ve Alışveriş Merkezi olarak iş ortaklarımızın yer konumlandırmalarını bu sisteme uygun biçimde özenle yerleştirmekte, ziyaretçilerimizin satın alma alışkanlıklarını kolaylaştırabilmek adına çalışmalarda bulunmaktayız. Kalite politikamızda da belirttiğimiz üzere, gelecek dönemlerde alışveriş merkezlerindeki ziyaretçi ilişkilerinin, teknolojideki hızlanmayla birlikte bir ivme kazanacağına inanıyoruz. Bu ivmeye ayak uydurabilmek adına gündemdeki yenilikçi CRM sistemlerini yakın mercek altına alarak bu sistemlerin entegrasyonunu sağlıyoruz.
AVM
Konuyla ilgili görüşlerini bildiren Forum Kayseri AVM Müdürü Ali Kabakcı, “Çevresel ve sürdürülebilir satın alma politikalarımızın yanı sıra enerji, su tüketimi ve atık yönetimi ile ilgili hayata geçirdiğimiz uygulamalar ve çevre duyarlılığını artıran projelerimizle bu sertifikayı almaya hak kazandık” dedi.
KARBONDİOKSİT SALINIMLARINI AZALTTI
Türkiye’nin ilk ve tek “Olağanüstü” çevreci aVM’Si Forum Kayseri Kayseri’nin yaşam merkezi Forum Kayseri’nin çevre ve doğa dostu uygulamaları bir kez daha tescillendi. Forum Kayseri, uluslararası yeşil bina sertifikası BREEAM Sertifikası’nı “Olağanüstü (Outstanding)” derecesiyle alan Türkiye’deki ilk ve tek AVM oldu.
K
ayseri’nin alışveriş ve yaşam merkezi Forum Kayseri, çevreyi ve yeşili koruyan uygulamalarıyla önemli bir sertifika daha almaya hak kazandı. Forum Kayseri, sürdürülebilirliğe verdiği değerle hem bina performansı hem de bina yönetimi konularında çevre dostu yeşil binaları derecelendiren BREEAM sertifikasını “Outstanding (Olağanüstü)” derecesiyle alan Türkiye’nin ilk ve tek alışveriş merkezi oldu.
Sertifika programının belirlediği kriterleri yerine getirmek için ısıtma, soğutma, havalandırma ve aydınlatma sistemlerine ait enerji tüketimlerinin ortak alanlar ve kiracılar için ayrı ayrı izlenmesi sonucunda yıllık elektrik, doğalgaz ve su tüketim verileri raporlanarak, bir sonraki yıl için gerekli tasarruf önlemlerinin belirlendiğini açıklayan Kabakcı, “İç mekan hava kalitesini etkileyen sıcaklık, nem, karbondioksit seviyeleri izlenerek, Forum Kayseri yönetimi tarafından gerekli önlemler alındı. Aynı zamanda Forum Kayseri’nin toplu taşıma hizmetlerine yakın olması ve çalışanların alternatif ulaşım araçlarından yararlanabilmeleri için sağlanan bisiklet park yerleri ile ulaşımdan kaynaklanan karbondioksit salınımının azalmasına da katkı sağlandı” dedi.
ELEKTRİK VE SU TÜKETİMİNDE TASARRUF Enerji, su ve atık yönetimi ile ilgili birçok hedef geliştiren Forum Kayseri, sertifika sürecinin ilk başladığı 2015 yılında 2014’e göre ortak alan elektrik tüketiminde yüzde 2 ve su tüketiminde yüzde 15 tasarruf sağladı. 2016 senesinde ise 2015’e kıyasla yine ortak alan elektrik tüketiminde yüzde 8 ve su tüketiminde yüzde 10 tasarruf sağlandı. Şehre kattığı değerle öne çıkan Forum Kayseri, önümüzdeki dönemde de yeşili koruyan ve doğa dostu uygulamalarını yaşanabilir bir dünya için devam ettirmeyi amaçlıyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 87
AVM
Müşterinin sesine önem vermek lazım Müşterinin istek ve beklentilerini anlayarak, onların duygu ve düşüncelerine cevap vermek gerektiğini belirten Park Yirmiüç AVM Genel Koordinatörü Aykut Arslan, bu konuda özellikle AVM çalışanlarına büyük yük düştüğünü ve çalışanların müşterileri içten ve samimi karşılamasının aradaki diyaloğu pekiştireceğini dile getirdi.
AVM kültürünün giderek yaygınlaştığı ve alışveriş alışkanlıklarının giderek değiştiği günümüzde müşteri ilişkilerini yönetmek ve marka sadakatini sağlamak için neler yapıyorsunuz? Alışveriş merkezlerinde yer alan mağazalar öncelikle her kesime hitap etmeli. Bir AVM’ye gittiğinizde 7’den 70’e herkes tüm AVM’den keyif alabilmeli, her kesimin uğrak alanı olabilmeli. Bunu sağlayabilmek içinde alışveriş merkezi yöneticilerinden tutunda mağaza sahiplerine, mağaza müdürleri-
88 •
ne, satış danışmanlarına kadar herkes işine hakim olarak müşteri odaklı çalışmalı, müşteriyle olan ilişkilerini hat safhaya çıkararak insanların güvenini sağlayabilmeli. Geçmiş yıllara baktığımızda özellikle Doğu illerinde shop mağaza olmamasından kaynaklı insanlar cadde mağazalarını tercih ediyorlardı. Ancak alışveriş merkezleri bu kuralı bozarak ve insanların shop mağazaların bir arada bulunduğu yerlerde alışveriş yapmalarını sağlayarak alışveriş alışkanlığını değiştiriyor. Tüketicilerin kendilerini ifade etme ihtiyacının sonucu olarak, kendilerine yakın hissettikleri ürün ve markaları satın almasının, markaya yönelik olumlu tutum ve davranışa sebep olacağı ve marka sadakati üzerinde olumlu bir etki yaratacağı açıktır. Bunu sağlayabildiğimiz sürece, müşterilerimizin güven ve sevgisini kazandığımız tak-
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
tirde marka sadakatimizi korumuş, yükseltmiş olacağız. Bizim Park Yirmiüç Alışveriş Merkezi olarak önceliğimiz müşterilerimizin güveni, memnuniyeti onların huzurlu rahat ortamda alışveriş yaparak iyi vakit geçirmeleridir. AVM sektöründe müşteri memnuniyeti büyük önem taşıyor. Müşteri memnuniyeti konusunda ne gibi kriterlere önem veriyorsunuz? Günümüzde alışveriş merkezlerinin çokluğunun yanında insanlarımız artık sanal ortamdan da alışveriş yapabilmenin rahatlığı içerisindeler. Müşteriler sadece mal edinmekten yoruldular ve yalnızca nesne satın almak istemiyorlar. Ürünler oldukça fazla, farklı firmaların üretimleri birbirine çok yakın, artık ürünle rekabet devride yavaş yavaş sona ermekte. Bu sebeptendir ki satış yapmanın tek yolu müşterinin kalbini kazanmaktan geçi-
yor. Müşteriye her ürünü satamazsınız müşterinin istek ve beklentilerini anlayarak müşterinin duygu ve düşüncelerine en uygun modda insansı davranarak ve insansı davranışlarla satış yapmak önceliğimiz olmalı. Yaptığınız işte müşterinin sesine önem vermelisiniz. “Müşterinin sesi işinizde ne kadar var?” sorusuna yanıt arayarak hareket etmek sizi doğruya götürecektir. Müşteriler alışveriş alışkanlıklarını neye göre belirliyorlar? Müşteri ilişkileri gelecekte hangi kriterlere göre şekillenecek? Geçmiş yıllarda ihtiyaç giderme olarak algılanan alışveriş kültürü yerini eğlenceli zaman geçirme, sosyalleşme gibi kavramlara bırakmakta. Özellikle genç kuşak alışveriş yapacağı zaman yemek yiyebileceği, arkadaşlarıyla vakit geçireceği mekanları tercih ediyor. Aslında genç kuşaktan ziyade ailelerde böyle ortamları tercih etmektedirler. Çocuğuyla birlikte alışveriş yapmak isteyen ebeveynler ihtiyaç gidermekten ziyade çocuklarıyla birlikte eğlenceli alışveriş yapmanın arayışı içerisindeler. Bu da bizi alışveriş merkezleri tanımına yönlendiriyor. Dolayısıyla burada AVM çalışanlarına büyük yük düşmekte. Çünkü insanlarımız alışverişten ziyade eğlenerek alışveriş yapmanın yolundalar. Bu düşünceyle gelen insanları daha içten ve samimi karşılamak müşterilerle olan diyaloğu pekiştirecektir.
AVM
Espark’ın 10. yılında çocuklar geleceği programlıyor Eskişehir’in gözde alışveriş merkezi Espark AVM, 10. yıl dönümü kutlamalarında anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. Bin çocuğu geleceğin meslekleri olan kodlama, üç boyutlu tasarım ve robotik okur-yazarlık konusunda ücretsiz olarak eğitecek. Espark’ın BGA ile yaptığı sosyal sorumluluk projesi, çocukların geleceğinde yeni ufuklar açılmasına olanak sağlayacak. 19 Mayıs’ta başlayan eğitimler her hafta sonu Espark’ta yapılacak. Geleceğin yazılımcılarına AVM içinde özel bir çalışma alanı hazırlayan Espark, bu eğitimleri bir yıl boyunca ücretsiz olarak sunacak. Bilişim ve teknoloji alanında gençleri eğitmenin gerekliliğinden yola çıkarak Bilişim Garaj Akademisi’yle buluşan Espark AVM, Eskişehir ve çevresinde yaşayanlar için çeşitli farkındalık yaratan projeler üretmeye, şehrin ve insanın gelişmesine katkı sunmaya devam edecek. Espark AVM Müdürü Gökay Uzar, “Espark olarak bu sene 10.
yaşımızı kutluyoruz. Bu süre içerisinde en fazla tercih edilen AVM olduk. Ayda 1 milyonun üzerinde ziyaretçi sayısı bize olan ilginin bir göstergesi. Yeni yaşımızı, Eskişehirlilere ve toplumumuza olan teşekkürümüzü, anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi geliştirerek sunmak istedik. Bu projeyle çocuklarımızı bilişim alanında geleceğe hazırlamak arzusundayız. Ülkemizi emanet ettiğimiz çocuklarımızın eğitimlerine destek vermek, onların geleceğine yatırım yapmak bizi mutlu ediyor” dedi.
Panora AVM’de engeller kalkıyor Turkcell’in YGA işbirliğiyle hayata geçirdiği, görme engellilerin sosyal hayata daha aktif ve bağımsız katılmalarını amaçlayan “Hayal Ortağım” uygulaması içerisinde bulunan “Yol Arkadaşım AVM” özelliği Ankara’da yaşayan görme engellilerin kullanımına açıldı. Bu özellik sayesinde görme engelliler, Panora AVM’de önünden geçtikleri mağazaların hangi mağaza olduğu bilgisini alabiliyor ve gitmek istedikleri mağaza, asansör, danışma gibi noktalar için yönlendirmelere ulaşabiliyor.
“HAYAL ORTAĞIM” ANKARA’DAN SONRA DİĞER ANADOLU ŞEHİRLERİNDE Ankara’da kullanılmaya başlanan “Hayal Ortağım Yol Arkadaşım AVM” özelliği toplam 8 ilde 19 AVM’de hayata geçirildi. 2017 yılı sonunda Türkiye çapında 50 AVM’ye ulaşması hedeflenen uygulamayla görme engellilerin AVM gibi toplu yaşam alanlarında herkes gibi özgürce zaman geçirebilmeleri amaçlanıyor. Bu hizmetten faydalanmak için görme engellilerin App Store veya Google Play’den Hayal Ortağım uygulamasını indirip üye olmaları yeterli. Uygulama tüm operatör kullanıcılarına açık olmakla birlikte Turkcell müşterilerine data kullanımı tamamen ücretsiz olarak sunuluyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 89
AVM
Anında kazan modeli giderek öne çıkıyor
Son dönemde, dijital kampanya ve etkinliklere daha çok önem verdiklerini belirten Oasis Alışveriş Merkezi Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Mazhar Vardar, “Tüketici eğilimleri göz önünde bulundurulduğunda bugünlerde, anında kazan modelinin giderek öne çıktığını görüyoruz” dedi.
Öncelikle müşteriye daha yakın olmak ve onlarla etkileşim halinde olmak adına neler yapıyorsunuz? Tüketicinin beklentileri ve tercihleri sürekli değişiyor. Bu değişiklikleri izlemek, değişime göre strateji belirlemek, farklılık yaratmak çok önemli. Gözden uzak olmamak, dikkat çekmek, şaşırtmak gerekiyor. Oasis sadece alışverişe yönelik bir AVM değil, cadde konseptli bir açık yaşam alanıdır. Ailelere yönelik birçok sosyal yaşam alanı ve çocuklara özel eğlence ve sosyalleşme alanları sunuyoruz. Dolayısıyla, bu tarz özellikler alışveriş merkezimizin gezilme oranlarını, vakit geçirme oranlarını yükseltirken ziyaretçiyle daha yakın ve etkileşim halinde olmamızı sağlıyor. Ziyaretçilerimize, 19 yıllık tarihimiz ile dün çocuk ve genç olanların, bugün anne ve baba olarak kendi gençlik anılarını yaşadıkları bir ortamda, şimdi kendi çocukları ile bulunabilmenin mutluluğunu, ayrıcalığını ve farkını yaşadıkları özel bir dünyayı sunuyoruz.
Oasis AVM’nin yaz aylarına yönelik etkinlik ve kampanya planı hazır mı? Alışveriş merkezlerinde yapılanların dışında etkinliklerimizi, Bodrum’un değerlerine yönelik özel çalışmalar etrafında geliş-
tirmekteyiz. Bodrum’un simgelerinden Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir, 1950’li yıllara kadar Bodrum ekonomisinin lokomotifi “sünger”, bugünün güncel konusu zeytin, zeytinyağı ve benzeri yöresel ürünler üzerine, araştırmalar ve bu araştırmalara dayalı sergiler ve etkinlikler üzerinde yoğunlaşmaktayız. Ankara Nurol Sanat Galerisi’nin bütün sergilerini gerçek bir sanat galerisi ortamında Bodrum’a taşıyarak, Bodrum’un bugüne kadar yakından tanıma fırsatı bulamadığı ya da tanıyıp burada buluşamadığı birçok çok önemli sanatçı ve eserlerini Bodrum’a getiriyoruz. Son dönemde, dijital kampanya ve etkinliklere daha çok önem veriyoruz. Tüketici eğilimleri göz önünde bulundurulduğunda bugünlerde, anında kazan modelinin giderek öne çıktığını görüyoruz. Tüketiciler 1 yıl sonrasındaki daha büyük bir hediyeye göre, anında kazandıkları ve ihtiyaçları ile örtüşen hediyeler ile daha mutlu olmaktadır ki, bu durum sadakat sistemleri için de yeni bir yönelimdir. AVM’mizde gerçekleştirdiğimiz kampanyalarımızda, bu eğilimi oyunlaştırma ile birleştirilerek daha dikkat çekici olmasını sağlıyoruz.
AVM sektörü oldukça hızlı değişen ve yenilenen bir sektör… Peki, yeniliklerden uzak kalmamak, hizmet kalitenizi artırmak adına ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Günümüzdeki yoğun rekabet ortamında, Oasis olarak öncelikle sektördeki yenilikleri yakından takip ediyoruz ve hedef kitlemizi iyi tanıyoruz. Dünyadaki değişimi yakından takip edip analiz etmek, yakın ve orta vadede değişimlerin neler olabileceğini önceden kestirerek, değişimi hızla uygulamayı hedefliyoruz. Projelerimizin ve hedeflerimizin başında her zaman olduğu gibi yine müşteri sadakatini temin etmek, yenilikçi, dikkat çekici olmak ve Bodrum var. Bodrum’a olumlu katkı sağlayacak, Bodrum için anlamı olan, geri dönüşü olan ve değer katan projelerle yolumuza önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz.
90 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
FRANCHISING
’de ng I s I Franch denetimi: müşteri hizmetleri
? nasıl yararlanılır Yazar: 4Service Group Türkiye Direktörü Kağan Soyubol
92 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
FRANCHISING
Franchising sahibi olanlar neden hizmet kalitesini denetlemek için program kullanırlar? Bu soruya cevap vermek için güçlü bir örnekle başlayalım; 2004 yılında büyük bir franchise sahibi, tüm ortaklarını ülke otelinde bir araya getirerek ‘Gizli Alışveriş’ takip programını sundu. Franchise sahibi adına, markanın güçlendirilmesi için bu gerekliydi; birleştirilmiş bir takip sistemi ile ilgilenen ortakları için de gerekliydi. Ortakların yarısı, bu programı kullanmayı kabul etti; diğer yarısı ise etmedi. Bu neye yol açtı? Zamanla, hizmet kontrolü teknolojisini kullanmayı reddeden ortaklar yarıştan ayrıldı. Standartların bozulması, alınan kötü kararlar ve işteki hatalar; işletmenin gelir elde etmesinde kesilmeye neden olur. Bilinen bir pizza zinciri örneğinde çarpıcı bir durum var. Ülkedeki en geniş franchise projesiydi; ‘Gizli Alışveriş’ yöntemi kullanılarak takip edilen gelişmiş göz alıcı tasarım standartları vardı. En iyi tasarımcı ve müzisyenler katıldı ki onlar müziği tüm zincir için özel olarak yarattı. Yönetim, bu standartlar uygulandığında, müşteriler üzerinde olumlu bir etkisi olacağından emindi. Gerçekten de öyle oldu. Yine de, tek tip tasarım standartlarının getirilmesine ek olarak; şirket, ortakları için eğitim programları düzenledi. Standartlar geliştirildi, personel eğitildi ve takip ‘Gizli Alışveriş’ yöntemi yardımıyla yapıldı. Eğer ortak, bu koşullarla hemfikirse, işbirliği karşılıklı faydayla sonuçlanıyor. Dahası, çoğu kez ‘Gizli Alışveriş’in maliyeti, sahip ve franchise ortakları arasında paylaşılıyor. Ama asıl konu, tüketicinin kazançlı çıkmasıdır. Bu markanın tüm kafelerinde görünüş aynıydı ve yiyecekler aynı şekilde pişiriliyordu. Standartları sürekli olarak ihlal eden kafeler, franchise’den çıkarıldı. Yani, ‘Gizli Alışveriş’ yöntemini kullanarak firmalar, markalarını partnerleri tarafından yapılan kötü kalitedeki işlerden koruyabilirler.
FRANCHISE AĞINDA TAKİP PROGRAMI ‘GİZLİ MÜŞTERİ’ NASIL ÇALIŞIR? Her franchise sahibi, farklı konumlardaki kendi bayiliklerinde standartlara uymayı önemsiyor; bu nedenle franchise sahipleri, mekanlarda standartların uygulanıp uygulanmadığını gözlemlemek için sıklıkla özel programlar kullanıyorlar. Herhangi bir franchise sahibi için bu gereklidir; çünkü standartların yerine getirilmesi, müşteri memnuniyetini garantiler.
GÖRSEL PARAMETRELER Satış noktasının görsel parametrelerini kontrol etmek için bir denetim programı bulunmaktadır. Bu, ‘Gizli Alışveriş’ projeleri çerçevesinde uygulanabilecek bir programdır. Örneğin; eğer franchise sahibi 10-15 veya 100 ortağa sahipse, basit bir kontrol listesiyle gizli müşteriler, bir hafta veya bir ay içinde satış noktasının tüm görsel parametrelerle (sembol
rengi, vitrin ebatları, fiyat listesinin mevcudiyeti, mekan büyüklüğü, sıcaklık aralığı, ürün yelpazesi, …) uyumluluğunu değerlendirebilir. Şubelerdeki parametrelerin çoğu fiyatlardan görsel tasarıma kadar bu denetim programıyla değerlendirilebilir.
MÜŞTERİ DENEYİMİ Hizmet kalitesi kontrolü, daha karmaşık bir görevdir ve bu, ‘Gizli Alışveriş’ programı kullanılarak uygulanabilir. Bu durumda, franchise sahibi, hizmet standartlarına ilişkin beklentilerini kısaca açıklar; müşterinin satış noktasında nasıl karşılandığı, ürünlerin nasıl sunulduğu, ana ürüne ek ürünlerin sunulup sunulmayacağı, genel nezaket seviyesi, hız, temizlik… Bu parametreler de, markaya olan kalıcı sadakatin oluşması adına gereklidir. Kullanıcılar, bu markanın hizmetini olumlu bir şekilde değerlendirecek olursa/tüketiciler bu markayı beğenirse, franchise sahibi kesinlikle bunun faydasını görecektir.
MÜŞTERİLER VE HERKES İÇİN FAYDALARI Böylece, ‘Gizli Alışveriş’ takip programı hem görsel parametreleri ve hizmeti takip etmenizi, hem de aşağıdaki maddelere olanak sağlıyor: - Markayı güçlendirmek, tanınır hale gelmek. - Sinerji yaratmak. Müşteri, bir satış noktasını ziyaret etmiştir, yarın bir başkasını ziyaret edecektir, ondan sonraki gün de bir diğerini… Satış noktalarının tek tip olması; müşterinin beklentilerini, markaya olan duygusal yakınlıklarını ve bağlılıklarını oluşturmasına imkan verecektir ki bu da mali faydalar ile sonuçlanacaktır. Markanın güçlenmesi, franchise sahibine fayda sağlayacaktır; çünkü markası popüler hale gelecek ve ağına yeni ortaklar çekecektir. Franchise sahibi, markasını kuvvetlendirerek değişmezliği oluşturur. Ortağı için iyi bir teknolojik çözüm önerir. Her durumda, franchise sahibi, kiralanan marka için ödenen bedelin karşılığı olarak bazı avantaj ve menfaatleri sağlayan bir düzenli merkez olarak algılanmaktadır. ‘Gizli Alışveriş’, internet üzerinden çalışan ve ortaklar tarafından memnuniyetle karşılanacak kullanımı kolay bir araçtır. Dahası, franchise sahibi, hizmetin en iyi örneklerini, en iyi fikirleri toplayabilir ve yıllık toplantı veya haber bültenlerinde bu uygulamayı partnerlerine bildirebilir. Bu markanın altında çalışan ortak için, mekandaki operasyon kontrolünde çalışma fırsatı uygun ve faydalıdır. Kaliteli hizmet sayesinde, finansal sonuçlarda gelişmeler yakalayabilir. Dahası, kendisini markanın diğer temsilcileri ile karşılaştırabilir ve böylece yeni fikirler edinebilir, çalışmalarını iyileştirebilir. Bu nedenle, franchising’de ‘Gizli Alışveriş’ ile üç taraf da yararlanır: 1. Tüketici için, bu markadan temel beklentileri tatmin olur. 2. Franchise sahibi için, markaya katkıda bulunan tek kontrol sistemidir. 3. Ortak için; satış noktasında ne olduğuna dair bilgi sağlar, kaliteli bir hizmet yaratılır, bu da nihayetinde satışların büyümesini etkiler.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 93
FRANCHISING
DomIno’s Pizza
franchIsIng fırsatlarıyla yatırımcının yanında Türkiye’de franchising sisteminin yerleşmesi ve gelişmesinde büyük katkıları bulunan Domino’s Pizza, bugün franchise’lerine önemli fırsatlar sunmaya devam ediyor. ortaklarının en verimli ve karlı şekilde çalışabilmesine imkan tanıyor. Domino’s Pizza, kullandığı Pulse sistemiyle franchise’lerine pazarlama, vardiya yönetimi ve satış gibi pek çok konuda yol gösteriyor, dijital ortamda kendi başarı karnelerini görerek geri bildirim almalarını sağlıyor. Tek Tıkla Sipariş özelliği ve mobil uygulamadaki popup’larla pizzaseverler her an Domino’s Pizza’yı tercih etmeleri için teşvik ediliyor.
3 AYLIK PROFESYONEL EĞİTİM VE MÜKEMMEL OPERASYON 1996 yılında İstanbul Ulus’ta açılan ilk restoranının ardından, 21 yıldır Türkiye’deki faaliyetlerini hiç durmadan sürdüren Domino’s Pizza’nın bugün 68 ile yayılmış toplam 489 restoranının yüzde 70’i iş ortakları tarafından işletiliyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR NAKİT AKIŞI SAĞLIYOR Türkiye genelinde franchising denilince, Domino’s Pizza’nın ortaya koyduğu standartlar sıklıkla referans gösteriliyor. Bu başarının ardında ise markanın yatırımcılarına sunduğu geniş imkanlar bulunuyor. Domino’s Pizza, düşük açılış maliyetleri ve sürekli büyüyen pazarıyla sürdürülebilir nakit akışı sağlıyor. Franchise’lerine daha önce analizi gerçekleştirilen lokasyonları öncelikli olarak öneriyor ve üretim, lojistik ve satın alma birimleriyle bayilerine her an kaliteyi ve uygun fiyatları sunmaya devam ediyor. Domino’s Pizza franchise’leri, denenmiş ve kendini kanıtlamış iş modeli sayesinde, başarı oranı yüksek bir işin sahibi, büyük ve güçlü bir ailenin parçası haline geliyorlar.
İNOVASYONA YATIRIM KARLILIK GETİRİYOR Domino’s Pizza ilk kurulduğundan bu yana inovasyon alanındaki yatırımlarıyla adından söz ettiren bir marka. Üretimden sipariş teslimine, lojistikten tedariğe her alanda en son dijital teknolojileri kullanıyor. Böylece iş
94 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Franchise adayları 3 ay süren yoğun bir eğitim programına katılarak, Domino’s Pizza’nın işe bakış şeklini, restoran içi operasyonları, standartları ve yönetim kültürünü öğreniyorlar. Süreci başarıyla tamamlayan franchise’ler, restoranlarını açtıklarında gerekli tüm bilgi ve becerilere sahip oluyorlar. Yatırımcılarla birlikte tüm restoran ekibi de iş başı eğitimleri, sınıf eğitimleri ve online eğitim platformundaki e-eğitimlerle mükemmel operasyonun bir parçası oluyorlar. Ayrıca Domino’s franchise’leri dükkanlarını açtıkları andan itibaren kendi şubelerinden sorumlu bir danışmana sahip oluyorlar. Bu danışman düzenli şube ziyaretleri ile şubedeki tüm süreçleri yakından takip ediyor ve böylece operasyon sorunsuz şekilde işliyor.
YATIRIM ŞARTLARI VE FRANCHISE ADAYLARINDAN BEKLENENLER Franchise giriş bedeli 50 bin USD olmakla birlikte, işletmenin başında duracak kişinin en az yüzde 51 hisseye sahip olması ve ortalama kurulum maliyeti olan 550 bin TL+KDV yatırımı karşılayabilmesi isteniyor. Toplam yatırım değeri kiralanan dükkanın metrekare alanı, cephesi, kiralandığı andaki fiziksel durumu ile orantılı olarak farklılık gösterebiliyor. İdeal metrekare değerleri 90-150 metrekare arasında değişiklik gösteriyor. Yatırım bedeli eğitim, isim hakkı, dekorasyon, fırın gibi pek çok kalemi kapsıyor.
FRANCHISING
Pizzada ulusal tat Yerli pizza sektörünün mevcut durumunu konuştuğumuz Pasaport Pizza Genel Müdürü Mükremin Özdemir, aynı zamanda kendi firmalarının yatırımları hakkında da bizlere bilgiler verdi. Özdemir, 2018 yılında 20. yılını kutlayacak Pasaport Pizza’nın bu yılki hedefinin 20 yeni bayi olduğunu dile getirdi. Yakın zamana kadar daha çok yabancı pizza markalarının domine ettiği sektörde artık yerliler de atağa geçti. Peki, atak içindeki yerli pizza sektörünün yıllık hacmi nedir? Yerli pizza markaları pizza sektöründe yıllık hacmin yüzde 50’sini yakalayarak özellikle İstanbul dışındaki bütün illerde çok büyük atağa geçtiler. Benim inancım çok kısa zaman içinde bu oranın çok daha yukarılara çıkacağı yönünde. Sizce, sektörün bu denli atak yapmasındaki etken ya da etkenler nedir? Pizza sektöründe geçmiş dönemlerde yabancı pizza markaları ulusal reklamlardan aldığı güçle ve finans desteğiyle pizza sektöründe Türkiye pazarında söz sahibi oldular. Son dönemlerde ise yerli pizza markalarının atağa geçmesinin en büyük sebebi Türk halkının damak tadını yakalamaları oldu. Özellikle 1998 yılında İzmir Pasaport semtinde lezzet yolculuğuna başlayan Pasaport Pizza, yabancı markalarda yoğun olarak kullanılan donuk hamur sisteminin dışında bir sistem geliştirerek “her gün taze hamur” konseptiyle 20. yılında pizzaya ulusal bir tat kattı.
Yerli pizzacıların yatırım rotası nereler? En çok hangi bölge ve iller tercih ediliyor? Neden? Pizzaya Anadolu’nun talebi umulanın çok üstünde oldu. Nüfusu yaklaşık 30 bin olan her bölge bütün yatırımcıları çeken noktalar oldu. Bizim gibi yerli-ulusal markalar Anadolu’da müthiş başarılar yakaladı. Bizim şu anda Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 25 bayimiz var. Anadolu halkı çoğu bölgede pizzayı bizimle tadıyor ve bu bizi çok mutlu ediyor. Son dönemlerde ise bütün markalar özellikle İç Anadolu Bölgesi’ne yatırım yapma hedefindeler. Yerli pizzacılar nasıl bir büyüme stratejisi izliyor? Neden? Sizde aynı strateji ile mi yolunuza devam ediyorsunuz? Yerli ve ulusal pizza şirketleri çok kar edebileceği noktaları hedeflemekte. Bizler ise büyük küçük yerleşim yeri demeden bayimizin kar edebileceği noktaları tespit ederek, damak tadımızı bütün halkımızla tanıştırmayı hedefliyoruz. 2017 yılında 20 yeni bayi hedefiyle yola çıktık. Yeni bayiler için kurulum maliyetini düşürerek, başlangıçta kazançlı olmalarını sağlıyoruz. Ayrıca girişimcilerin kar edebileceği ve kazançlı olacak noktaları birlikte belirleyerek, kısa zamanda işletme maliyetini karşılamayı hedefliyoruz. Eklemek istedikleriniz… 2018 yılında 20. yılını kutlayacak Pasaport Pizza, 35 ilde 100’e yaklaşan bayi sayısıyla İzmir’de başladığı lezzet yolculuğunu ülkemizde her bireye tattırmak arzusunda. Cirolardan herhangi bir prim alınmayan sistemimizde (diğer sistemlerde bu ortalama olarak yüzde 8 civarındadır) bayi odaklı olarak hizmet etme gayreti içindeyiz. Tamamen “kazan-kazandır” prensibiyle çalışmalarımıza hız kazandırmayı düşünüyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 95
FRANCHISING
Lıttle Caesars Pizza Türkiye’de franchıse ağını büyütüyor
Dünyanın en hızlı büyüyen franchise zincirlerinden Little Caesars Pizza, 2019 yılında Türkiye’de 300 franchise’ye erişmeyi hedefliyor. Halihazırda Türkiye’de 90 şubesi bulunan Little Caesars Pizza, yatırımcılara sunduğu avantajlı özel franchise sistemiyle daha fazla ilde, daha fazla pizza severle buluşmayı planlıyor.
Nefis kenarın mucidi Little Caesars Pizza, Türkiye’de yeni şube yatırımlarını artırarak ülke genelinde daha çok pizza severle buluşmayı hedefliyor. Dünya genelinde 23 ülkede 6 binden fazla şubesinde edindiği uluslararası deneyimi ile 1996 yılından beri Çelebi Holding yönetiminde Türk tüketicisiyle paylaşan Little Caesars Pizza, yeni yatırımcıları teşvik etmek adına isim hakkı ücretini 40 bin dolardan 50 bin TL’ye düşürerek, Türkiye’nin her yerindeki yatırımcı adaylarına avantajlı bir iş birliği imkanı sunuyor.
LITTLE CAESARS PİZZA’DAN FRANCHISE’LERE PROFESYONEL DESTEK Little Caesars Pizza franchise olmak isteyen girişimciler başvuru yaptıkları ilk andan itibaren lokasyon seçimi, eğitim, kiralama, dekorasyon, lojistik, insan kaynakları, satış-pazarlama, operasyon, bilgi-işlem, stok yönetimi, karlılık vb. konularda “tecrübeli” ve “bilgili” bir profesyonel kadronun desteğini almaya başlıyor.
96 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Franchising ile ilgili yatırımcılarının her aşamada yanında olan Little Caesars Pizza, sadece eğitimlerle sınırlı kalmayarak yatırımcılarına her konuda destek vermeye devam ediyor. Üstelik Little Caesars Pizza, franchise adaylarında sektör tecrübesi de aramıyor. 4-6 haftalık eğitimlerin ardından franchise adayları gerekli tüm teorik ve uygulamalı eğitimi almış oluyor. Enfes pizzalarının lezzeti ve servis kalitesiyle 2007 ve 2015 yıllarında Amerika’da “ödenen paranın karşılığını en iyi veren zincir” seçilen Little Caesars Pizza, franchise yatırımının karşılığını da en fazla 3 yılda yatırımcısına kazandırıyor. Franchise’lerinden sektörün ihtiyaçlarını anlayıp motivasyonu yüksek bir ekiple, her gün güler yüzle işe başlamasını bekleyen Little Caesars Pizza, kariyerine kendi işinin sahibi olarak devam etmek isteyen ve güvenli bir yatırım fırsatı arayan girişimcileri Little Caesars ailesinin bir parçası olmaya davet ediyor.
HER ŞUBEDE GÜNLÜK, TAZE PİZZA HAMURU Her şubesinde taze ve günlük pizza hamuru hazırlayarak fark yaratan Little Caesars Pizza, pizzalarında sezon mahsulü domateslerle birlikte gerçek mozzarella peyniri kullanıyor. Nefis kenarın mucidi olan Little Caesars Pizza, trans yağ ve kızartma kullanmamasıyla da rakiplerinden ayrılıyor. Türkiye’de birçok yeniliğe ve ilklere imza atan Little Caesars Pizza, tüm dünyada büyük bir trend haline gelen hiç beklemeden bir dakikada fırından çıkan sıcacık pizzaların teslim alınabileceği Hot-N-Ready sistemini Türkiye’de pizza severlerle buluşturuyor. Ayrıca, özenle hazırlayıp zengin içeriklerle tamamladığı gurme soslarıyla da pizza keyfini şölene dönüştürüyor. Little Caesars Pizza düzenlediği kampanyalarla pizza severleri en uygun fiyata, enfes pizzalarla buluşturuyor.
FRANCHISING
TAB GIDA Usta Dönerci avantajlı franchise fırsatlarıyla yatırımcılarını bekliyor!
Sbarro’nun Karşı Koyulamayan Lezzeti: “Stuffed Pizza” Birbirinden taze ürünleri ve lezzetli yemekleri İtalyan esintisi ile birleştirerek dünyanın dört bir yanındaki pizza tutkunlarına ulaştıran Sbarro, özenle seçilen malzemelerle hazırlanan ürünleriyle sofraları ziyafete dönüştürmeye devam ediyor. İtalyan mutfağının leziz pizzası Stuffed Pizza, iki kat özel Sbarro hamuru ile Türkiye’nin İtalyan restaurant zinciri Sbarro’da pizza severleri bekliyor. Sosis ve pepperoni, sucuklu ve supreme olmak üzere 3 farklı alternatifi bulunan Stuffed Pizza herkesin damak tadına uygun lezzetler sunuyor.
Türkiye’de bini aşkın restoranıyla hızlı servis restoran zinciri sektörü lideri olan TAB Gıda bünyesinde faaliyet gösteren Usta Dönerci, avantajlı franchise fırsatları sunuyor. TAB Gıda’nın üretim, satın alma, tedarik zinciri, pazarlama ve markalarının gücünü arkasına alan yatırımcılar, karlı bir yatırım imkanına sahip oluyor. Usta Dönerci franchise yatırım maliyeti; restoranın yerine, tipine, bulunduğu konuma ve büyüklüğüne bağlı olarak değişmekle beraber, 250 bin USD+KDV’den başlıyor. TAB Gıda yatırımcılara iki ayrı opsiyon sunuyor. Birinci opsiyonda yatırımcılar dilerlerse inşaat ve ekipman yatırımını kendileri üstleniyor. Bu model ancak AVM dışında yer alan restoranlar için geçerli. İkinci opsiyonda ise yatırım tamamen TAB Gıda tarafından yapılarak anahtar teslim modeliyle hayata geçiriliyor.
Burger King’in Kozyatağı’ndaki yeni restoranı açıldı! Türkiye’de hızlı servis restoran zinciri sektörü lideri olan TAB Gıda güvencesiyle 20 yıldan fazla sürede 600’den fazla restorana ulaşan Burger King, büyüme hedefleri doğrultusunda yurt içindeki yeni restoran yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Zengin olduğu kadar lezzetli ürün çeşidiyle kısa sürede restoran zincirlerinin halkalarını çoğaltan Burger King’in franchise olarak yatırımı yapılan İstanbul Kozyatağı’ndaki yeni restoranı hizmete açıldı. Açılış töreni kapsamında açıklamalarda bulunan TAB Gıda Genel Müdürü Caner Dikici, “1994 yılından bu yana gıda sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Hızlı servis sektöründeki faaliyetlerimiz; 1995 yılında dünyada sektörün öncülerinden biri olan Burger King’in ana geliştirici ve üretici haklarını alarak Türkiye’ye getirmemizle başladı. Şu anda Burger King’in dünyadaki en büyük master franchisesiyiz. Türkiye genelinde 70’ten fazla ilde 600’den fazla Burger King restoran sayısına ulaştık” dedi.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 97
FRANCHISING
Dardenıa Akademi kuruldu Dardenıa, fıne fastfood kategorisindeki yenilikçi anlayışıyla alanında yetkin, hizmet anlayışı gelişmiş, başarılı çalışanlar yetiştirmek amacıyla Dardenıa Akademi’yi kurdu.
T
ürkiye’nin ilk ve tek balık ekmek zinciri Dardenia uzman ve nitelikli çalışanlar yetiştirmek, müşteri ve çalışan memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için insan kaynaklarına yatırım yapıyor. Dardenia Temmuz ayında kurduğu Dardenia Akademi ile hem kendi personelini yetiştirecek hem de sektöre nitelikli eleman kazandıracak. Şube ve merkez ofis çalışanlarına belirli programlar kapsamında eğitim verecek olan Dardenia Akademi’de doğru eğitim
98 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
metotlarıyla gerekli insan kaynağı ihtiyaçlarına yönelik eğitim verilecek. Yasal, mesleki ve kişisel gelişim eğitimleri ile yönetici eğitimleri (manager training) programlarını kapsayacak şekilde verilecek olan eğitimler, 15 günlük teori ve uygulama eğitimleri sonrasında Dardenia şubelerinde yapılacak olan iş eğitimi takibi ve onay süresi ile birlikte 45 gün içerisinde tamamlanacak. Dardenia çalışanlarının pozisyonları bazında eğitim alacağı, modüler eğitim sistemi içerisinde; teori ve
uygulama eğitimleri olmak üzere iki ana program yer alacak. Dardenia şubelerinde görev yapan mutfak ekibi, şefler ve salon ekibi, süpervizör, şube ve bölge müdürleri ile merkez ofis çalışanları olmak üzere tüm Dardenia çalışanları eğitimlere katılacak ve gelişimleri takibe alınacak. Dardenia iç eğitmenlerinden oluşacak güçlü eğitim kadrosuna, uzman departman yöneticileri ve sektörün rol model yöneticileri de dahil olacak. Eğitimler kapsamında, kariyer ve performans yönetimi için yetenek havuzu ve atama kriterleri oluşturulacak. Değerlendirme Merkezi kurularak etkin yönetme ve takip etme sistemleri ile ilerlenecek. Düzenli periyotlarla verilecek eğitimler yıllık bütçe ve planlar doğrultusunda sürdürülmeye devam edecek.
FRANCHISING
Lezzetin çıtır hali… “Önemli olan şube sayısı değil, çalışan şubelerin verimliliği…” diyen Çıtır Usta Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Külekçioğlu, “Bu bilinçte olan Çıtır Usta, tüm yatırımcılarını baş tacı eden, tüm ekibi ile onların daha çok kazanması için gerekli pazarlama ve eleman desteğini sağlayan ender firmalardandır…” dedi.
2003 yılında Türkiye’deki ilk restoranını Galeria AVM’de açarak sektöre giren Çıtır Usta, pide&kebap konseptli restoranlar ile hizmet veren Türk mutfağının parlayan yıldızıdır. Sektörünün dinamiklerini çok iyi bilen Çıtır Usta, bu konudaki tecrübesiyle kendi varlığını kısa sürede ispatladı ve sektörün güçlü bir markası haline gelerek, yaptığı atılım ve ürün çeşitliliği ile liderlik misyonunu üstlendi. 2003 yılından bu yana sürekli kendini geliştiren Çıtır Usta, 2012 yılında bin metrekaresi kırmızı ve
beyaz et işleme tesisi olmak üzere toplamda 2 bin metrekarelik lojistik üssünü kurdu. Yaptığı yatırımlar ile sektörel olarak bağlı bulunduğu resmi kurum ve kuruşlar tarafından örnek tesis olarak kayıtlara geçen firma, üretim tesisinde tüm yarı mamullerini tek noktada üreterek bugün Türkiye başta olmak üzere, Fas ve Tacikistan’daki toplam 62 şubede müşterilerine ürünlerini aynı kalitede vermeyi başarıyor. Çıtır Usta Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Külekçioğlu, “Bugüne gelindiğinde işletme maliyetleri ve kira oranı olarak zorlaşan koşullarda Çıtır Usta yatırımcısını daha da mutlu edebilmek adına ürün kalitesinden asla taviz vermeden; Çıtır Usta Ekspress ve Çıtır Usta Full Konsept olarak 2 ayrı segmentte yoluna devam ediyor. Bu anlamda firmanın yatırımcıları için daha ekonomik ve kar payı daha yüksek olan Çıtır Usta Ekspress modeli ön plana çıkarıyor. Pide ve kebap restoran konseptinde 72 çeşit ürünün bir sistem üzerinden aynı anda de-
netim ve kontrollerini çağın gerektirdiği şekilde yapan Çıtır Usta, bu anlamda hizmet kalitesine vermiş olduğu önemi de ortaya koyarak sektöründe ciddi fark yaratıyor” dedi.
“ÖNEMLİ OLAN ŞUBE SAYISI DEĞİL, ÇALIŞAN VERİMLİLİĞİ!” “Önemli olan şube sayısı değil, çalışan şubelerin verimliliği…” diyen Külekçioğlu, “Bu bilinçte olan Çıtır Usta günümüzde biraz zorlu görünse de işine sadık, sistemin gerekliliklerini yerine getiren, tüm yatırımcılarını baş tacı eden, tüm ekibi ile onların daha çok kazanması için gerekli pazarlama ve eleman desteğini sağlayan ender firmalardandır…” dedi ve sözlerine ekledi: “Çıtır Usta ihtiyaç karşılayıp fark yaratacağı her noktada müşterilerine ulaşmayı hedef olarak belirlemiştir. Bu anlamda yatırımcı adaylarının franchise sistemi hakkındaki tüm sorularına cevap verebilmek adına genel merkezinde çağrı merkezi kurdu.”
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 99
SAĞLIK
Global şirketlerin hedefi dar gelirliler pazarı
Dijital çağın nimetlerinden faydalanan markaların yeni pazar hedefi; dar gelirli tüketiciler. Uluslararası işe alım ve danışmanlık şirketi PageGroup, bu yeni trendi izleyen şirketlerin, dünyanın az gelişmiş bölgelerine ulaştırdığı sağlık hizmetlerini mercek altına aldı.
100 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
SAĞLIK
S
ağlık alanında hizmet veren çok uluslu pek çok şirket, global pazarda büyük bir grubu temsil eden dar gelirli tüketicilere ulaşmayı hedefliyor. Şirketler en yoksul vatandaşlara ulaşmak için, tedarik zincirini, finansman ve pazarlama stratejilerini yeniden gözden geçiriyor. Düşük gelirlilerin tüketim alışkanlıklarını inceleyen her seviyeden yöneticiler, dezavantajlı bölgelerde yeni pazarlama stratejileri tasarlamanın etmenin yollarını araştırıyor. Global BoP (Base of the Pyramid) pazarında özellikle sağlık sektörünün başarılı uygulamalar geliştirdiğini ifade eden PageGroup Ülke Müdürü Hugo Campo, “Dijital yenilikler sayesinde, sağlık sektöründeki çok uluslu şirketler artık dünyadaki 4 milyarlık dar gelirli nüfusa kolaylıkla ulaşabiliyor. İş dünyasının liderleri piramidin en alt basamağı olarak nitelendirilen BoP pazarına ulaşmak için önceden kullanılan pazarlama, dağıtım ve finans kavramlarını bir kenara bıraktı” diyor. Düşük gelir seviyesindeki kesime ulaşmak için şirketler, dijital yeniliklerin yanı sıra iş modellerini de yeniden yapılandırıyorlar. Örneğin Hintli bir göz doktoru, fastfood restoranlarından esinlenerek geliştirdiği sağlık ocağı modelinde, tüm süreci, bir kişinin belirli bir görevi yerine getirmek için eğitildiği bir montaj hattına dönüştürdü. Bu model dünya çapında şubeleri bulunan başarılı bir sağlık uygulaması haline geldi.
GENİŞ VE BAKİR PAZAR Birçok çok uluslu şirketi gelir seviyesi düşük gruplara yönlendiren sadece sosyal sorumluluk duygusu değil. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ının yıllık geliri bin 500 ABD Doları’nın altında. Şirketler için bu grup, Asya, Afrika ya da Güney Amerika’da büyük potansiyel bir pazarı temsil ediyor. Bu yüzden çok uluslu firmaların birçoğu iş yapabilmek için yaratıcılıkla harmanlanmış yeni stratejilerle dar gelirli tüketicilerin pazarına yöneliyor. Global şirketlerin hedefinde yoksul ülkelerdeki tüketim alışkanlıklarını küreselleştirmek yer alıyor.
DİREKTÖRLERİN DÜŞÜNCE SİSTEMLERİ DEĞİŞİYOR Campo, “Bu yeni keşfedilen pazarlarla birlikte en büyük değişiklik, yöneticilerin tutum ve uygulamalarında yaşanıyor. Şirket yöneticilerinin, geleneksel iş gücü ve eğitim olmadan BoP pazarının muazzam potansiyelini görme ihtimali düşük. Bu yüksek marjlı pazarlar oldukça zorlu şartlara sahip. Genç yöneticilerin başarılı sonuçlar elde edebilmek için bir kaç yıl BoP pazarında deneyim kazanmaları gerekiyor. Diğer yandan gelişmiş ülkelerde, uygun fiyatlı ürünler arayan asgari gelirdeki büyük tüketici grubu da şirketler için önemli bir potansiyel. Dijital yenilik ile bu yetersiz pazar açılabilir. Şirketler, BoP pazarlarının öncülerinden deneyim kazanabilir. Ancak, başarı için kurumsal zihniyetin ve yatırım yapma isteğinin değişik açılardan gözden geçirilmesi gerekir” diyor.
BOP PAZARINDA İŞ YAPABİLMENİN 4 TEMEL KURALI 1-Teknolojiyi akıllıca kullanmak: Bir BoP pazarında pazarlama ve satış için yeni yaklaşımlar, ürünlerin dağıtımında ise güvenilir bir alt yapı oluşturmak gerekiyor. Örneğin yerel girişimcilere, temel bilgisayar teknolojisi ve akıllı telefonlarla, işlerini verimli bir şekilde yürütebilecekleri kurumsal kaynak paketi sağlanarak, muhasebe, satış ve sağlık konularında temel dersler verilerek hizmet ağı kuruluyor. 2-Toplum için pazarlama: Pazarlama iletişimi yaklaşımı da farklılaştırılıyor. Yoksul bölgelerde mesaj bireysel değil, topluluğa hitap ettiği oranda dikkat çekiyor. Çünkü, bir kişi tarafından düşüncesizce harcanan her kuruş geniş aileyi etkiliyor. 3-Ödeme sistemlerinde hassas ayar: Yoksul bölgelerde mali alt yapı eksikliği nedeniyle mikrokredi, önemli bir rol oynuyor. Günümüzde mikro finansman, BoP pazarlarında faaliyet gösteren hemen hemen tüm şirketler tarafından kullanılıyor. Global şirketler, yerel işletme sahiplerine temel eğitimle mikro-kredi kavramını daha ileriye taşıyabiliyor. 4-Ödüllendiren yolculuk: Dezavantajlı gelir grubuna yönelik iş yapmak için operasyonel maliyetleri düşürme ve daha iyi dağıtım sistemleri kurabilmede de yaratıcılık gerektiriyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki en düşük gelir grupları için gerçekleştirilen uygulamalar başarıyla ulaştıktan sonra, piyasada yaygınlaşması hızlanıyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 10 1
SAĞLIK
Yılan soktuğunda ilk yardım nasıl olmalı? Yaz mevsiminin gelmesi ve Ege’de art arda yaşanan depremler sebebiyle yılanların sıkça ortaya çıktığını görüyoruz. Havalar ısındıkça yılan sokmalarında zehirlenme gibi tehlikeli bir durum oluştuğunda ne yapmalı, ilk yardım nasıl olmalı Medline Sorumlu Müdürü Dr. Koray Akay’a sorduk. Yılan sokması nadiren de ciddi sorunlara yol açabilir. Ciddi bir durum oluşabileceğini ise aşağıdaki belirtilerden anlamak mümkündür: -Isırılan alanda bir çift delik izi, şiddetli ağrı, kızarıklık ve şişme -Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, solunum güçlüğü, nadiren solunum durması -Görme bozukluğu -Tükürük ve terlemede artma -Susuzluk hissi, şok, koma -Kalpte ritim bozukluğu
YILAN SOKTUĞUNDA NE YAPMALI? -Solunum yollarının açıklığı ve dolaşım kontrol edilir. -Yılan tarafından sokulmuş kişi hareketsiz ve sakin olduğunda zehrin vücuda yayılması gecikir. Bu nedenle, hastanın hareket etmesi önlenir, sakinleşmesi sağlanır.
102 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
-Yara bol su ile yıkanır. -Yaraya yakın bölgede takı varsa baskı yapmasını önlemek amacıyla çıkarılır. -Yara kol ya da bacakta ise, ısırılan bölgenin tam üstünden, dolaşımı engellemeyecek şekilde bandajla baskı yapılır. Ancak sıkı bandaj uygulamamaya dikkat edilmelidir. -Yara yüzde, boyunda ya da başta ise, zehrin emilmesini geciktirmek için yara çevresine baskı yapılır. -Isırılan bölgeye soğuk uygulama yapılarak, zehrin yayılması ve şişme önlenmeye çalışılır. -Yara ağız ya da boğaz bölgesinde ise, şişmeyi önlemek ve zehrin emilmesini azaltmak için bireyin, hastaneye ulaşıncaya kadar buz emmesi ya da soğuk su içmesi sağlanır. -Bilinenin aksine yaralı bölgedeki zehrin ilk yardımı yapan kişi tarafından emilmemesi gerekir. Ya da yaralı bölgenin bıçakla kesilmesi, çamur sürülmesi gibi uygulamalar da yanlıştır.
SAĞLIK
Başarıya giden yol kalbe dokunmak…
Gerek inşaat gerekse sağlık sektöründe gerçekleştirdiği projelerle adından sıkça söz ettiren Gözde Grubu, yatırımlarında hız kesmiyor. İzmir’in Alsancak bölgesinde, AVM, hastane ve rezidans konut anlamında yeni yatırım hazırlıkları içerisinde olduklarını belirten Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, girişimcilikte başarıya giden yolun insanların kalbine dokunmaktan geçtiğine inandığını dile getirdi ve “Önemli olan kimsenin görmediğini görebilmek...” dedi.
Gözde Grubu’nun iş hayatındaki serüvenini ve gelişim sürecini bizlerle paylaşır mısınız? Gözde Grubu 1996 yılında inşaat sektörüne, 1998 yılında da sağlık sektörüne yatırım kararı alarak ticari hayatına başladı. Bugün inşaat sektöründe yaklaşık 3 binin üzerinde konut üretimi ile Malatya ve İzmir‘de çalışmalarına devam ediyor. Sağlık sektöründe Malatya, İzmir, Aydın ve Adıyaman’da yer alan dal merkezimiz ve hastanelerimiz ile büyüyoruz. Kısacası,
104 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
SAĞLIK
ruz. Dünyada bir ilk olan ilacımız, kanser hastalarının yeme ve sıvı alma düzenlerini normale döndürüyor ve migrene bağlı baş ağrılarında da etkisini gösteriyor. Ayrıca; spermin hem şekil hem de hareket kabiliyeti açısından kalitesini belirgin düzeyde artmasına yardımcı olmayı hedefleyen BaBamm da medikal ilaçlarımız arasında yer alıyor. Kısa sürede alanında ilk olan ilaç üretimlerimiz ile çeşitliliği artırarak yolumuza devam etmeyi hedefliyoruz.
Gözde Grubu genç bir kuruluş olmasına rağmen bulunduğu yerlere getirdiği yeniliklerle ismi ülke çapında bilinir hale gelen bir kurum olarak yoluna devam ediyor. Pek çok sektörde faaliyet gösteriyorsunuz. Peki, bunlar arasında dengeyi kurmak zor olmuyor mu ya da bu dengeyi sağlamak adına neler yapıyorsunuz? Girişimcilikte başarıya giden yolun insanların kalbine dokunmaktan geçtiğine inanıyorum. Önemli olan kimsenin görmediğini görebilmek... İşinizi iyi yapar, çok çalışır ve insanların güvenini kazanırsanız başarı da kaçınılmaz oluyor. Adım attığımız her alanda kısa ve uzun vade planlarımız hazır ve bu hedef doğrultusunda projelerimizi hayata geçiriyoruz. Farklı sektörlerde faaliyet göstersek bile amacımız nitelikli projeler üretmek olduğu için yaptığımız her işten keyif alarak ve başarılı işler yaparak Türkiye’nin en büyük gruplarından biri olmayı hedefliyoruz.
Gözde Grubu, sağlık alanında verdiği hizmetlere ek olarak 2016 yılı itibariyle medikal ilaç üretimiyle de destek vermeye başladı. Neler yapıyorsunuz ve bu alandaki hedefleriniz, yapmak istedikleriniz neler? Medikal ilaç üretiminde de farkımızı ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Gözde İlaç’ın geliştirdiği Endemesis adlı burun spreyiyle, kanser hastalarının koku hassasiyeti ve hamile kadınların kusma problemine kalıcı çözüm getiriyo-
Şu an devam eden ya da hayata geçirmeyi planladığınız projelerinizden bahseder misiniz? Gözde Grubu olarak İzmir’in Alsancak bölgesinde, AVM, hastane ve rezidans konut anlamında yeni yatırım hazırlıkları içerisindeyiz. Alsancak’ta TRT arazisinde adından çok söz ettirecek üst segment konut ve ticaret merkezinin yapılmasına başlıyoruz. Kuşadası’nda açılan yeni hastanemiz ile birlikte İzmir’in İlk Özel Hastanesi olan Ege Sağlık Hastanesi’ni de satın alarak Gözde Hastaneleri Grubu’na bir halka daha ekliyoruz. 2016 yılı içerisinde 8 proje gerçekleştirdik. İnşaat sektöründe yeni projelerimiz olan Alsancak DeLuxe ve MyWay 202 yeni lansmana çıktı. MyWay Country ve Çiğli WinsBlue’yu da en kısa süre de halkımızın beğenisine sunacağız.
Ciddi yatırımlar içerisinde yer alan bir iş adamı olarak Türkiye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Ülkenin içinde yaşadığı ekonomik kriz ortamını fırsata çevirdik. Yeni hastane ve cihaz yatırımları ile daha iyi hizmet verebilmek adına çalışmalarımızı hızlandırdık. İnşaat sektöründe yeni projeler ile parlamaya devam ediyoruz. İstanbullular İzmir’de yatırımlarını artırdı. İzmir’in tüm bölgeleri altın değerinde... Uzun vadede İzmir’den gayrimenkul sahibi olmak en karlı yatırımlardan biri olarak ortaya çıkıyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 10 5
SAĞLIK
Fazla ağırlık kaldırmak kasık fıtığı sebebi
Genellikle yuvarlak bir yumru gibi hissedilir. Şişkinlik birkaç hafta içinde veya uzun sürede oluşabilir. Bazen de şişliğin ağır kaldırırken, öksürürken, ıkınma sırasında veya gülerken ortaya çıktığı görülebilir. Fıtık başlangıç döneminde daha ağrılı olabilir. Zamanla karın duvarındaki açıklık genişlediğinden organlar buradan dışarıya daha rahat çıkarlar. Ağrı azaldığı için hastalar genelde sevinirken aslında hastalık ilerlemiştir. Ani ağrı, fıtık kesesinde sertlik, mide bulantısı veya kusma olursa, bu durum bağırsağınızın bir kısmının fıtık içinde sıkışmış olabileceğinin işaretidir. Kasık fıtığınız varsa ve bu semptomlara sahipseniz acil olarak doktorunuzu aramanız gerekir.
MedIcal Park Fatih Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Önder Karabay, kasık fıtığı ile ilgili merak edilenleri anlattı.
E
rkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen fıtık problemi, organ veya dokunun, kendisini çevreleyen kasında oluşan zayıf bir noktadan dışarıya çıkması sonucu oluşuyor. Kasık fıtığı ise en sık görülen karın duvarı fıtıkları arasında yer alıyor. Medical Park Fatih Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Önder Karabay, kasık fıtıklarının genellikle ağır yük kaldırarak çalışanlarda geliştiğini belirterek, hastalığın teşhisi ve tedavisi ile ilgili şu bilgileri verdi;
GELİŞİM SIRASINDA KAPANMAYAN BOŞLUK FITIĞA DÖNÜŞÜYOR Erkek bebeklerin anne karnındaki gelişim sırasında kasıklarındaki var olan açıklıklar doğum sonrası normalde kapanır. Bu açıklığın nedeni testislerin aşağıya doğru ilerlemesini sağlamaktır. Erkeklerdeki çoğu kasık fıtığı bu açıklıkların kapanmaması nedeniyle gerçekleşir. Bazen bu fıtık doğumdan kısa süre sonra kendini belli edebilir. Bazen de ilerleyen yaşlarda kendini gösterebilir.
106 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Aşırı kiloluysanız, çok fazla ağırlık kaldırıyorsanız, kronik öksürüğünüz varsa veya ani bir hareketle zorlanmanız durumunda fıtık olmak olasıdır. Erkeklerde kasık fıtığı hastalığı daha yaygındır. Kadınlarda da hamilelik dönemi sonrası bu risk artabilir.
AĞRI AZALIYORSA HASTALIK İLERLİYOR DEMEKTİR Bir kasık fıtığının ana semptomu kasık veya testis etrafında şişliktir.
TEK TEDAVİ CERRAHİ MÜDAHALE Eğer fıtıksanız ilaçla veya önlemlerle iyileşemezsiniz. Cerrahi yöntem bir fıtığı tedavi etmenin tek yoludur. Fıtık içine giren barsak kısımlarının sıkışıp boğulması acil tedavi gerektiren bir durumdur. Bu duruma tüm hastalar adaydır. Bu nedenle en kısa zamanda fıtık büyümeden ameliyat olmak en mantıklısıdır. Bebek ve küçük çocuklarda dokuların sıkışma eğilimi daha yüksektir. Bu nedenle çocuk cerrahları, çok da beklemeden ameliyatın erken dönemde yapılmasını isterler.
İYİLEŞME KISA SÜRÜYOR Ameliyattan sonra çoğu insan aynı gün veya 1. günde evine dönebilir. 1-2 hafta içinde de işine dönebilecek duruma erişirler. Günlük eylemler birkaç gün içinde yapılabildiği gibi, hafif egzersizlere 2. haftadan sonra izin verilir. Spor veya ağır egzersizler ise genellikle ilk 1 ay sakıncalıdır.
SAĞLIK
Kadınların sağlığı için bu 7 belirtiye dikkat! Kadın hastalıkları, yaşam kalitesini düşürmekle kalmayıp, bazı durumlarda hayati riske neden olabilmektedir. Özellikle bazı belirtiler kadın vücudunda bir şeylerin yolunda gidip gitmediğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu durumlar şu şekilde sıralanabilir: 1-Açıklanamayan kanama düzensizliği; kadınların stres, mevsim değişikliği gibi durumlar dışında kalan sapmaları yani 25 günden kısa, 35 günden uzun aralıklar olması 2-Adet dönemi dışında kanama olması; iki adet arasında, adet dönemi olmamasına rağmen koyu kahverengi ya da renkli kanamalar görülmesi. 3-Cinsel ilişki sonrası kanama ya da lekelenme olması. 4-Adet ağrılarının her zamankinden farklı, iş yerinden eve gitmek zorunda bırakacak şekilde olması. 5 -İnatçı, kötü kokulu ve kanlı akıntılar görülmesi. 6-Çiğ balık, çürümüş yumurta kokulu akıntı oluşması 7-Spiral kullanan kadınlarda 72 saati geçen akıntılar görülmesi durumunda vakit kaybedilmeden uzmanlara danışılmalıdır.
KADIN CİNSİYETİNE ÖZGÜ TÜM ORGANLAR TARANMALI İstatistiklere göre, meme kanseri vakalarının büyük çoğunluğu rutin jinekolojik kontrollerde saptanabilmektedir. Birçok kadın yalnızca bir sorun yaşaması, birtakım belirtiler görmesi halinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmaktadır. Oysa düzenli jinekolojik muayene ile bir kadının sağlık durumu rutin kontrolden geçirilmelidir. Jjinekolojik değerlendirme için; rahim, rahim
prosedürde özellikle meme kanseri görülme yaşının giderek düşmesi nedeniyle 25-26 yaşından itibaren her genç kızın yılda bir kez meme ultrasonu çektirmesi, altı ayda bir elle muayene tavsiye edilir.
RAHİM AĞZI KANSERİNİ YAKALIYOR: PAP SMEAR TESTİ
MemorIal Şişli Hastanesi Kadın HastalıklarıNIN ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Altuğ Semiz, kadın hastalıkların önemli belirtileri ve düzenli jinekolojik muayenenin önemi hakkında bilgi verdi.
ağzı, yumurtalıklar ile genel vajina kontrolünün yanı sıra tiroit ve meme kontrolü de yapılmaktadır.
ALTI AYDA BİR MUAYENE GEREKİYOR Rutin muayene sıklığı çok ideal koşullarda altı ay ama en azından yılda bir kez tüm bu taramaların yapılması önem taşır. Burada kişinin özellikle ailesinde daha önceden kadın hastalıkları ile ilgili bir kanser öyküsü varsa (özellikle de anne tarafında) risk artışı çok daha fazla olur. Dolayısıyla kontrol periyodunun altı ayda bir olması gerekir. Genel
Jinekolojik muayene kapsamında yapılan taramaların en önemlilerinden biri de PAP smear testidir. Rahim ağzındaki hücreleri saptamak için yapılan mikroskobik bir inceleme olan PAP smear testi hastanın canını yakmayan, enfeksiyon riski olmayan, ekonomik ve çok etkili bir yöntemdir. Rahim ağzındaki hücresel değişikliklerin gözden kaçmadığı, yaklaşık yüzde 100’e yakın doğruluğu olan bu testle rahim ağzı kanseri saptanabilir. Düzenli PAP smear testi yaptıran, farkındalığı yüksek kişilerde rahim ağzı kanserine yakalanma oranı sıfıra yakındır.
MENOPOZ SONRASI SIKLIĞI AZALIYOR Aktif cinsel hayatı olan kadınların HPV DNA taraması yaptırması önem taşır. Normal şartlarda yılda bir kez yapmanın yeterli olduğu bu testin periyodu, menopoz dönemi geçtikten sonra iki yılda bire düşer. Rahim ağzının erken teşhisinde önem taşıyan bu testin yanı sıra günümüzde rahim ağzı kanserine karşı aşılar da bulunmaktadır. 3 dozu 6 ay içinde yapılan bu aşılar HPV’nin belli tiplerine karşı koruyuculuk sağlar. HPV aşısı, 40-42 yaşına kadar yapılabilir. Bu dönemden sonra HPV kapılsa da bunun rahim ağzında yapısal bir değişiklik yapması ortalama 7-8 yıl sürmektedir.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 10 7
CATERING
Hazır yemek sektörünün
yıllık cirosu 66,5 milyar lira Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) 2016 verilerine göre, 5 binin üzerinde firmanın hizmet verdiği ve 400 bin kişinin çalıştığı hazır yemek sektöründe günlük 6 milyon adet yemek üretilirken, yemek sanayinin yıllık cirosu 66,5 milyar lira olarak hesaplandı.
T
ürkiye’deki yemek endüstrisinin son 10 yıl içinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yürütülen çalışmalarla çok yüksek bir standarda kavuştuğunu söyleyen YESİDEF Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran, derneğe bağlı şirketlerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kontrolü altında olduğunu belirterek sözlerine şu şekilde devam etti: “Şirketlerimizi HACCP denilen Tehlike Analizleri Kritik Kontrol Noktaları sistemiyle devamlı denetliyoruz. Biz işletmemizde haftada bir denetim yapıyoruz diye bir şey yok. Üretim zaten devamlı olarak denetim altında işliyor, başka türlü kontrol edemezsiniz. İşlem sırasında yapılan hatalar, yemeklerin
108 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
pişme dereceleri, soğutma dereceleri, saklama süreleri atlanabilir.”
TÜRKİYE’DEKİ STANDARTLAR AVRUPA BİRLİĞİ’NİN ÜZERİNDE Manisa 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası’ndaki gıda zehirlenmesine istinaden görüşlerini bildiren Zincirkıran, askeri kışlalardaki yemek üretiminin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca denetlenmediğine dikkati çekerek, askeriyenin kendi kontrol mekanizmaları olduğunu ve oradaki denetime hakim olmadıklarını ifade etti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte son 10 yıl içinde sektörü çok yüksek bir standarda getirdiklerini anlatan Zincirkıran, “Türkiye’deki durum Avrupa Birliği ülkelerindeki standardın üstündedir. Sektördeki firmalar hızlı bir şekilde kendilerini geliştirmekte. Sektörün güzel bir büyümesi var ve bundan sonra da yapılacak çok iş var. Sektörümüzde herhangi bir problem yok, sektörün alt yapısal problemleri çözülmüştür. İş son derece güzel standartlarda yürüyor” değerlendirmesinde bulundu.
İŞİ VERENLER HAMMADDE MALİYETİNİ HESAPLIYOR AMA KALİTE GÜVENCE MALİYETİNİ HESABA KATMIYOR Sektörde gıda güvenliğinin sağlanmasında yemek hizmet ihalelerinin önemine dikkati çeken Zincirkıran, şunları söyledi: “Başbakan yemek hizmeti alımı ihalelerine ilişkin kanun değişikliğinin olacağını açıkladı, ihalenin en ucuz teklifi verene değil de işi yapabilecek olan firmaya verilmesiyle ilgili olarak. Burada, ihaleye çıkan makamlar önceden kendileri bir maliyet hesabı yapıyorlar, ‘Ben buraya 4 kap yemek alacağım, bu 4 kap yemekte 100 gram et, 50 gram pirinç olacak’ diyorlar ve buna göre bir maliyet hesabı yapıyorlar. Bu da 7 bin kişilik bir iş. Bu 7 bin kişilik işin kalite ve hijyen kısmını nasıl yöneteceğim, bunun da bir maliyeti var. O maliyeti hesaba katmıyorlar. Zaten adam 28-30 lira alması gereken işi, 17 lira vermiş almış. İşi verenler yalnız hammadde maliyetlerini saymış, bunun kalite güvence maliyetini hesaplamamış.”
CATERING
Potansiyel risk ve tehlikeler önceden belirleniyor
G
ıda güvenliğini sağlama noktasında önem verdikleri ve uyguladıkları kriterlerden bahseden Sofra/Compass Group Türkiye Sağlık, Güvenlik ve Çevre Direktörü Füsun Atayata, “Şirketimizde gıda güvenliği şartları, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri bir bütünlük içinde entegre edilerek uygulanmakta, sürdürülebilir ve sürekli gelişim çalışmaları ile proseslerimiz desteklenmektedir. Gıda güvenliği sistemi sürekli yaşayan, hiç yaşlanmayan ve devamlı olarak geliştirilmesi gereken bir yönetim sistemidir. Gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için tüm proses basamaklarının izlenebiliyor olması çok önemli. Hizmet verdiğimiz tüm kurumlarda menü planlama ekibimiz, diyetisyenlerimiz ve gıda mühendislerimiz, müşterilerimizin özelliklerine uygun beslenme programı/menüler oluşturmakta ve menüler beslenme ilkelerine uygun, besin değerini maksimum seviyede korumayı sağlayacak şekilde üretilmekte, saklanmakta ve servis edilmektedir” dedi. Atayata sözlerine ise şu şekilde devam etti: “Gıdalarda oluşabilecek potansiyel risk ve tehlikeleri önceden belirleyerek gerekli önleyici ve koruyucu faaliyetlerin kontrol altında izlenmesini Gıda Güvenliği Sistemimiz ile sağlamaktayız. Gıda Güvenliği Yönetim Sistemimiz ile güvenli gıda üretimi için ürünlerin satın alma aşamasından servis sonuna kadar geçen tüm proses süreçlerinde,
110 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
gıdalarda bulunabilecek ya da oluşabilecek potansiyel risk ve tehlikeler önceden belirlenmektedir. Tüm süreçlerin önleyici ve koruyucu faaliyetleri; sürdürülebilir gelişim odaklı, konusunda uzman denetim ekiplerimiz ile denetlenerek kontrol altına alınmaktadır.” “Toplu yemek sektöründe sadece gıdayı uygun koşullarda üretmek ve sunmak yeterli değildir” açıklamasında bulunan Atayata, “Bunun yanında gıdanın üretildiği koşulların GMP (Good Manufacturing Practice) gerekliliklerini karşılaması, risklerin değerlendirilmesi ve derecelendirilmesi, alt yapının çalışan sağlığına tehdit unsuru oluşturmaması, çevresel etmenlerin göz önünde bulundurulması, gelişen teknolojinin takip edilmesi, bilinçli, eğitimli ve nitelikli personel ile çalışmak çok önemlidir” dedi.
TEDARİKÇİLER SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞİM İÇİNDE DEĞERLENDİRİLİYOR Sofra Grup için yasal ve güvenli ürün şartlarını karşılayan ve temin etme kapasitesine sahip, denetimlerde başarılı olan aday tedarikçilerin belirlendiğini söyleyen Atayata, bir sonraki aşamada Sofra Grup spesifikasyonlarının satın alınan ürün teknik şartları ile tedarikçilere beyan edildiğini dile getirdi ve sözlerine, “Belirttiğimiz özelliklerdeki ürünleri temin edebilecek tedarikçiler onaylı tedarikçi listesine dahil edilir. Tedarikçilerimizden temin edilen ürün grupları için ürün teyit analizleri yaptırılarak ürünlerin mikrobiyolojik ve kim-
Sofra/Compass Group Türkiye Sağlık, Güvenlik ve Çevre Direktörü Füsun Atayata: “Gıda Güvenliği Yönetim Sistemimiz ile gıdalarda bulunabilecek ya da oluşabilecek potansiyel risk ve tehlikeler önceden belirlenmektedir” dedi.
yasal özellikleri açısından doğrulamaları periyodik olarak yapılır. 3. taraf bağımsız denetim ve gözetim firması ile sürdürülebilir gelişim içinde tedarikçilerimiz değerlendirilmektedir” diyerek devam etti. “Firmamızda çok uzun yıllar önce başlayan HACCP standartları sürdürülebilir bir gelişim içinde ISO 22000 standardı ile bütünleşmiş, sektörde örnek uygulamalar ile en üst seviyede uygulanmaktadır” açıklamasını yapan Atayata, “Her yaptığımız işin risk tabanlı proses yaklaşımı ile yönetilmesi gıda güvenliği ilkemizin temel taşıdır” dedi.
CATERING
“Hizmet hem ucuz, hem kaliteli hem de hızlı olamaz”
Kaliteli bir hizmetin bedeli olduğundan bahseden Mamabüs Caterıng Yönetim Kurulu Başkanı Metin Aydın, “Hizmet hem ucuz, hem kaliteli hem de hızlı olamaz. Olması durumunda mutlaka birinden ödün vermeniz gerekir. Kaliteden ödün vermemiz ise tüm doğrularımıza ters düşer” dedi.
Gıda güvenliğini sağlama noktasında önem verdiğiniz ve uyguladığınız kriterlerden bahseder misiniz? Gerekli olan hijyen şartlarını nasıl sağlıyorsunuz? Bizim için hijyen ve gıda güvenliği bölünmez iki kavram olup, bu iki kavramın şartlarını yerine getirmek ise temel hedefimizdir. Bunun için; gerekli olan ortam koşullarının yanında teorik ve pratik tüm çalışmaları, sistemli bir şekilde eğitim, kontrol, gözlem ve periyodik denetimlerle yürütmekteyiz. Güvenilir gıda için faaliyetlerimiz hammadde temin ettiğimiz tedarikçilerimizin denetimiyle başlar. Böylece “güvenilir gıda” olduğundan emin olduğumuz ürünler temin edilir. Bu amaçla öncelikle seçkin firmalardan ürün teminini gerçekleştirmek temel prensiplerimiz dahilinde yer alır. Daha sonraki aşamalarda; tedarik edilen hammadde ürünlerinin uygunluğunun kontrol edilerek, ürünün depolarımıza kabul edilmesi sürecinde ve son ürün tüketimine kadar geçen sürede olası riskleri yok etmek hedef alınır. Bu amaçla mutfak alanlarımız tamamen hijyenik alan olarak dış alandan ayrılmış olup, gıdaya herhangi bir kirlilik unsurunun bulaşması önlenir. Mutfak üretim alanlarımızda temizlik ve hijyen kuralları dahilinde ürün işlenmekte ve uygun muhafaza yöntemleriyle korunmaktadır. Böylece gıda güvenilirliğini olumsuz etkileyecek unsurlar kaynağında yok
edilmekte, ürünlerimiz temiz ve hijyenik ortamda güvenilir gıda olarak üretilip müşterimizin tüketimine sunulmaktadır. HACCP prosedürlerinin firmaya olan kazanımlarından bahseder misiniz? Tüm üretim noktalarımızda sağlıklı ve güvenilir gıda üretmek için, üretim noktasında meydana gelebilecek ve insan sağlığına zarar verebilecek her türlü unsurun saf dışı bırakılmasını hedefleyen HACCP planlarını uygulamaktayız. HACCP ile tüm proseslerimiz, kontrol ve gözlem altında olduğundan ve olabilecek tüm uygunsuzlukları kaynağında yok eden bir çalışma prensibiyle ilerlediğimizden, müşterilerimize gönül rahatlığıyla sağlıklı ve güvenilir gıda temin ettiğimizi ifade edebiliriz. Sektördeki rekabet ortamının ürün kalitesine olan etkilerini değerlendirir misiniz? Hizmet hem ucuz, hem kaliteli hem de hızlı olamaz. Olması durumunda mutlaka birinden ödün vermeniz gerekir. Kullandığınız üründen hizmet personelinize, soğuk odalarınızdan hijyen ürünlerinize kadar bu zincirde kaliteden ödün veremezsiniz. Bu minvalde, rekabet sürecini hizmet alımı yapan firmaların önce sağlık olarak değerlendirmesi uygun olacaktır. Nihayetinde biz sektörde okul öncesi ve okul çağı beslenmesiyle ilgiliyiz. Kaliteden ödün vermemiz tüm doğrularımıza ters düşer.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 11 1
CATERING
Ürün ne olursa olsun kaliteli olması şart! Ürünün rekabet ortamında uzun soluklu olabilmesi için belli bir kaliteye sahip olması gerektiğinin altını çizen ÇözbiM Bilgi İşlem Yazılım Geliştirici Soykan Özçelik, ÇözbiM Yazılım’ın 30. yılını doldurduğunu belirtirken, bu kalıcılığı da müşteri memnuniyeti odaklı iş ve hizmet ürettiklerine bağladı.
Gıda güvenliğini sağlama noktasında önem verdiğiniz ve uyguladığınız kriterlerden bahseder misiniz? Gerekli olan hijyen şartlarını nasıl sağlıyorsunuz? ÇözbiM Yazılım olarak, ÇözbiM Yemekçi MRP/ ERP yazılımımızda; ürünlerin stoklara işlenme aşamasında son kullanma tarihlerini sisteme kaydettirerek, kullanıcıların istediği anda son kullanım tarihleri yaklaşan, gelen ürünlerin raporunu alabilmelerini ve bu sayede tarihi geçmiş ürünlerin kullanılmasını üretime çıkış aşamasında engelleyerek gıda güvenliğini ve hijyeni sağlatabiliyoruz.
112 •
Gıda işletmelerinde sağlıklı üretim şartlarının oluşturulması için hangi prosedürler yer alıyor? ÇözbiM Yemekçi MRP/ ERP yazılımımızda işletmeye ürün girişi aşamasında “Ürün Kabul Kontrol Formları” çıkarttırarak işletmenin bünyesine sağlıklı ürünlerin alımını sağlıyoruz. Yemeklerin de üretiminin bitiminden sonra ve sevkiyat aşamasından önce “Ürün Son Kontrol Formları” çıkarttırarak üretilmiş olan yemeklerin hijyen ve gerekli üretim koşullarına uygun olarak üretilip, üretilmediğinin kontrol edilerek kayıt altına alınmasını sağlıyoruz. Bununla birlikte; Gıda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın isteği ve denetime tabi tuttuğu “İzlenebilirlik Formu” adı altında üretimi yapılacak yemeklerde kullanılacak olan ham maddelerin hangi firmadan, hangi tarihte giriş yaptığı ve hangi yemeklerde kullanıldığını yine bu form aracılığı ile takibini yaptırabiliyor ve ilgililere verilebilmesini sağlıyoruz.
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
Sektördeki rekabet ortamının ürün kalitesine olan etkilerini değerlendirir misiniz? Ürün her ne olursa olsun; yiyecek, içecek, giyecek, yazılım... öncelikle kaliteli olmalı, kalitesiz ürünün rekabet ortamında uzun soluklu olması zor. Biz ÇözbiM Yazılım olarak; 30. yılımızı doldururken, en çok müşteri memnuniyeti odaklı iş ve hizmet ürettik ve üretmeye devam ediyoruz. Sektörde kalıcı olmanın koşulunun da bu olduğunu düşünüyoruz. Kullanıcılarımızdan aldığımız güç ile ve sizlerin de aracılığı ile yeni bir ürünümüzün de buradan duyurusunu yapmak isterim. Xsentius Web Portal adını verdiğimiz; catering firmalarının kendilerinin, müşteri ve satıcılarının işlemlerini online yaptığı portalımıza tekli ve çoklu projeli çalışan catering firmalarının stok fiş işlemleri, alış-satış faturaları, cari hesap işlemleri, personel puantajları vb. gibi işlemlerin girişini web ortamında rahatlıkla yapabildiği ve raporlarını alabildiği bir “Çoklu Proje Modül”ü geliştirerek ekledik. Sektöre hayırlı olsun...
HACCP prosedürlerinin firmaya olan kazanımlarından bahseder misiniz? HACCP prosedürlerinin gerektirdiği belgelere sahip olmak, sektörde faaliyet gösteren catering firmaları için öncelikle güven verici bir unsur olmasından ötürü tercih edilmelerini sağlıyor. Biz de ÇözbiM Yemekçi MRP/ERP yazılımımız üzerinden bu tür formların basımını sağlayabiliyoruz.
CATERING
Birincil kural; hijyen Sağlıklı üretim yapabilmek için hijyenin birinci kural olduğunu dile getiren Polonez Genel Müdürü Andaç Günsoy, Çatalca’daki tesislerinde “yeşil üretim” felsefesi dahilinde üretim yaptıklarını ve örnek bir tesise sahip olduklarını belirtti.
Gıda işletmelerinde sağlıklı üretim şartlarının oluşturulması için hangi prosedürler yer alıyor? ISO 9001 grubu sistemler, IFS ve BRC gibi sistemler, proseslerin belgelenerek ve izlenebilirlikle hareket etmesine odaklanır ve çevre politikası, gıda güvenliği şartları, operasyonel planlar, yabancı cisim politikası, gıda suikast koruma politikaları gibi politika ve prosedürler ile çevrilmiş, sağlıklı ve tekrarlanabilir, en önemlisi de izlenebilir ve sürekli iyileştirmeye yönelik üretim yapılmasının çerçevelerini oluşturur. İşletmeler ve özellikle de firmamız, bu kapsamda multi disipliner bilimsel ve sistemsel yaklaşımı ile gıda güvenliğini sağlıyor. Olabilecek sorunları önceden görerek, önlem ve aksiyon geliştiriyoruz. Her şeye rağmen gerçekleşebilecek uygunsuz durumlarda da izlenebilirlik yöntemleri sayesinde sorun noktalarını tespit edip, onarımını sağlayabiliyoruz.
Gıda güvenliğini sağlama noktasında önem verdiğiniz ve uyguladığınız kriterlerden bahseder misiniz? Gerekli olan hijyen şartlarını nasıl sağlıyorsunuz? Her zaman bizden beklenen kaliteyi ortaya koymak için yatırım ve çalışmalarına devam ediyoruz. Hammadde işin temeli ve en önemli girdi. Bu nedenle hammadde kontrolü çok önemli… Bu noktada hem Türk Gıda Kodeksi’nin standartları hem de kendi standartlarımız var. Kaliteli hammaddeden kaliteli ürün çıkar. Bu kontrolü yapan arkadaşlar satın alma ekibinden bağımsız çalışıyor. Ürün geldiğinde bizim kalite parametrelerimize uymuyorsa geri çevrilir. Asla kendi standartlarımızdan geri adım atmayız, çünkü onlar deneyimlerimiz ile yıllar içinde oluştu. Diğer yandan, tedarikçiye teknik destek veriyor ve problemlerini nasıl aşacaklarına dair yardımcı oluyoruz. Bizim standartlarımızda üretmeye başladığında o da kazanıyor ve gelişiyor, bizimle büyüyor. IFS Standardı’na göre 3 yıldır Grade A’da devam ediyoruz. ISO 22000 Gıda Güvenliği Standardımız var. Ayrıca 14001 çevre stan-
dardı dahilinde üretim yapıyoruz. Sağlıklı üretim yapabilmek için elbette hijyen birinci kural. Çatalca’daki üretim tesislerinde “yeşil üretim” felsefesi dahilinde üretim yapıyoruz. Fabrika içindeki ortamda laboratuvar ve ameliyathanelerdeki gibi hepa filtreler çalışır ve kullanılan su neredeyse içme suyuna yakın halde tekrar doğaya bırakılır. Polonez olarak kendi arıtma tesislerimizi kurduk. Büyükçekmece Gölü’ne giden su kanalları Çatalca’dan geçiyor. Çatalca’da bulunan fabrikaların konumu itibariyle atık sularını ya arıtma tesislerine göndermesi ya da kendilerinin arıtma tesisi kurmaları gerekiyor. Biz sadece kendi arıtma tesisimizi kurmakla kalmadık, atık suları tekrar kullanılabilir hale getirdik. Fabrikamızın 60 dönüm açık alanı bulunuyor. Burada çalışanlarımız için meyve ve sebze yetiştiriyoruz. İşte, arıtılan suyun büyük çoğunluğu bu bahçenin sulamasında kullanılıyor. Suyu arıtarak doğaya yeniden kazandırma sistemimiz ile ödül aldık. Birçok gıda üreticisi firma Polonez’in bu sistemini incelemeye geliyor, tesislerimiz örnek gösteriliyor. Bu bizim için çok gurur verici.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 11 3
GÜVENLİK
“Sektör içerisinde denetimler yeterli değil” Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz? Nisan ayından bu yana Türkiye’deki faaliyetlerimizi Panasonic Eco Solutions Türkiye adıyla sürdürüyoruz. Ürün gamımız içerisinde elektrik anahtar ve prizleri, grup prizler, sigorta kutuları, aksesuarlar, alçak gerilim şalt ürünleri, elektronik elektrik sayaçları, OSOS (otomatik sayaç okuma sistemleri), sayaç otomasyon çözümleri, Thea IQ bina otomasyon sistemleri, Panasonic profesyonel el aletleri, güvenlik kamera sistemleri ve yangın algılama sistemleri yer alıyor. Güvenlik alanında hangi çözümleri sunuyorsunuz? CCTV ve yangın güvenliğinde entegre çözümler sunuyoruz. Son kullanıcı, projelerde entegre sistemleri tercih ediyor. Panasonic Alarm Manager platformumuz diğer markalara da açık. Sistemlerin tamamı Panasonic olacak diye bir koşulumuz yok, tamamen kendi içinde flex bir sistem. Şehir güvenliğinde sunmuş olduğumuz çözümlerimiz var. MOBESE kameralarında ürünlerimiz tercih ediliyor. Yangın algılama ürünlerimiz ise daha çok kritik tesislerde kullanılıyor. Konut projelerinde yer almayı tercih etmiyoruz. Ülkemizde güvenlik sektörü ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Türkiye’de güvenlik sektörü gelişmeye devam ediyor. Yangın güvenlik sektöründe ise akıllı dedektörler tercih ediliyor. Örneğin; Panasonic dedektörler ortamı algılayıp hassasiyete göre algılama seviyesini ayarlıyor. Sistemlerin daha az yalancı alarm vermesi üzerine çalışmalar yapılıyor. Yangın güvenlik
114 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
ürünleri sadece ticari işletmelerde kullanılmıyor, konut projelerinde de yangın sistemlerine önem veriliyor. Ama en büyük sıkıntı konut projelerinde kullanıcıların yanıltılmasıdır. Sektör içerisinde denetimler yeterli değil; kurulan sistemler denetlenmiyor. Küçük işletmelerde işletme sahibi, yangın tüpü koyarak yangından korunduğunu düşünüyor. Türkiye’de yangın güvenliği alanında yeterli bilinç oluşmuş değil, denetimler ise daha üst düzey projelerde yapılıyor. Konut projelerinde ve düşük segmentli projelerde yangın yönetmeliği uygulanmıyor. Ülkemizde sigorta sisteminin işleyişi ile Avrupa’daki işleyiş farklı mı?
Avrupa’da, güvenlik sektöründeki denetimleri sigorta şirketleri yapıyor. Denetimler sıkı tutuluyor; kullanmış olduğunuz güvenlik ürünlerinin kaliteli olması gerekiyor. Türkiye’deki sigorta primleriyle, Avrupa’daki sigorta primlerinin belirlenmesi de çok farklı. Türkiye’de kameranın var olup olmadığına göre prim düşürülürken; Avrupa’da kameranın kalitesine göre çok daha düşük olabiliyor. Özellikle büyük ölçekli fabrikalarda kullandığınız yangın sistemi sigorta primlerinin; kameraya göre çok daha fazla etkisi var. Siz ne kadar kaliteli bir sistem kurarsanız; sigortadaki eksper arkadaşlar daha düşük primler çıkartabiliyor. Ürün kalitesi açısından pazarı değerlendirebilir misiniz? Piyasa 3 segmentten oluşuyor; alt segment, orta segment ve üst segment. Alt segmentte, çalışıp çalışmadığı belli olmayan düşük kaliteli ürünler söz konusu. Orta segment, alım gücü belli bir limitte olan müşterilere hitap ediyor. Üst segment ise güvenlik ve kalitenin üst düzey olduğu projelerde kullanılıyor. Biz daha çok üst segmente hitap ediyoruz. Güvenlik sektöründe Avrupa ve Türkiye arasında gördüğünüz en önemli fark nedir? Türkiye, Avrupa’ya göre biraz daha geriden geliyor. Avrupa’da her sene kameralardaki teknoloji ve analizleme geliştikçe değişim de gerçekleşiyor. Türkiye geriden gelmesinin yanında hızlı gelişiyor da diyebiliriz.
Güvenlik sektöründe Türkiye’nin geriden gelmesinin yanında hızla geliştiğini de belirten Panasonic Eco Solutions Yiğit Genç, kurulan sistemlerin yeteri derecede denetlenmemesini ise sektördeki en önemli sıkıntı olarak görüyor.
GÜVENLİK
Konu Güvenlikse DoĞru Karar
F
irmanızdan bizlere kısaca bahseder misiniz? Vektör Özel Güvenlik’in faaliyetleri alanları ve hizmetleri neler? İnsan hayatındaki tercihlerin güvene doğru hızla yön değiştirdiği günümüzde Vektör Güvenlik profesyonel kadrosu, hizmet yönetimindeki güçlü yapısı ile sektörde lider olma yolunda hızla ilerlemekte ve mevcut konumunu günden güne güçlendirmektedir. Sektörümüzün öncü oyuncularından biri olarak, 2 yıldır insanların hayatına, sektörün parlak geleceğine değer katmak misyonuyla faaliyetlerimizi şekillendiriyoruz. Bugün, proje sayımız 22 adete, çalışan sayımız da 200 kişiye yaklaşmışken, sektörümüz için son derece kısa sayılabilecek 2 yıl gibi sürede bu konuma erişmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gururla ifade etmeliyim ki bu tabloda ciddi iş politikamızın, hizmet sektöründeki başarılarımızın yanında sosyal paydaşlarımıza sağladığımız katma değerin ve en önemlisi, 2 yıllık cesur yolculuğumuzda bizi asla yalnız bırakmayan müşteri dostlarımızın da büyük payı bulunuyor. Faaliyetlerimizin kalbine her zaman için güven duygusunu yerleştiriyor; “insana hizmet merkezli” anlayışımız doğrultusunda, önümüzdeki süreçte de bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hedefimize doğru hızla ve emin adımlarla ilerlemeye; “Güvenlikse, doğru karar” mottomuzla da ifade ettiğimiz gibi, “güven duyulan firma” olmak için durmadan çalışmaya devam edeceğiz.
Güvenlik sektörün kullandığı yeni ürünler ve teknolojiler neler? Hem düşük maliyetli hem de etkin çözümlerden bahsedebilir miyiz? Güvenlik sektöründe kullanılan ürün ve teknolojiler gün geçtik-
116 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Güçlü, eğitimli ve uzman personel kadrosuyla sektörde hızlı ve emin adımlarla ilerleyen Vektör Özel Güvenlik Hizmetleri, gerek güvenlik gerekse temizlik noktasında müşterilerinin daima yanında… Hem firma hem de sektör hakkında görüşlerini aldığımız Genel Müdür Mustafa Basut, 2 yıl gibi kısa bir sürede yakaladıkları başarıyı müşterilerine borçlu olduklarını belirtti.
çe gelişmekte ve güvenliği daha da ön planda tutan ürünler ortaya çıkmaktadır. Bizim kullanmış olduğumuz ürün ve teknolojiler ise almış olduğumuz projeye göre değişiklik gösteriyor. Genel olarak sıralarsak; bina otomasyon sistemleri, akıllı anahtar ve varlık yönetim sistemi, kurşun geçirmez cam&güvenlik cam filmi, bekçi tur ve kontrol sistemleri, acil anons
ve seslendirme sistemleri, turnike ve yüksek güvenlikli tam boy kabinler, metal kapı&el dedektörleri, patlayıcı&narkotik tespit sistemleri&x-ışınlı kontrol cihazları kullanılan ürün ve teknolojilerdir. Temizlik sektörüne dair neler söylersiniz? Sektörün mevcut durumu ve sizin sektördeki pazar payınız nedir? Güvenliğin olduğu çoğu projede güvenlik personelinin yanı sıra temizlik personeline de ihtiyaç duyulmaktadır. İnşaat güvenliğini temin ettiğimiz projemizin aynı zamanda inşaat kalıntılarını da toplayıp temizleyecek bir temizlik personeli temin edebiliyoruz. Temizlik firmamızda personel hizmetiyle birlikte satışını yapmış olduğumuz temizlik malzemeleriyle de müşteri firmalarımızın ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Güvenlikte olan sektördeki mevcut durumumuz ve sektördeki pazar payımız temizlik firmamızda da geçerlidir. Temizlik firmamızda da 8 proje ve 122 personel hizmetiyle sektörde yerimizi belirlemekteyiz. Güçlü, eğitimli ve uzman personel kadromuzla hizmetlerimiz devam etmekte ve daha büyümekteyiz. Temizliğe dair yapmış olduğumuz yatırımlarda almış olduğumuz projeler ve bu projelere vermiş olduğumuz hizmetlerdir. Yapılan yatırım kadar almış olduğumuz memnuniyette bizim için çok önemlidir. Güvenlik ve temizlik sektöründe oluşan problemlerin en hızlı şekilde çözülmesi için var olan denetleme sisteminin, gerekli eğitimin ve istenilen özelliklerin ön planda tutulması gerekiyor. En önemlisi de uzman bir kadroya sahip olmamız her zaman başarılı, güçlü ve emin adımlarla ilerlememizi sağlıyor.
GÜVENLİK
Saatte 10 bin kişi taramadan geçiriliyor! Türkiye distribütörlüğünü yaptığınız İnsan Güvenliği Radarı hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu teknoloji ne işe yarar, özellikleri nelerdir? Kalabalık alanlarda insan akışını engellemeden, insanları sıraya sokmadan, 10 metrelik bir menzil içerisinde her türlü el yapımı patlayıcı taşıyan canlı bombaları gerçek zamanlı tespit edebilen bir sistemdir. Sistemin geliştirilmesinde Rus fizikçi ve yazılım mühendislerinin yanı sıra iş ortağımız Apstec Systems’in güvenlik danışmanı Stephen Cooper’ın da çok önemli katkıları olmuştur. Stephen Cooper İngiliz Ordusu’ndan emekli bir albay. Radarın farklı müşteri profilinin farklı ihtiyaçlarına yönelik, sistemin fiziki konumlandırılmasında, Stephen Cooper’ın uzmanlığı sayesinde biz de müşterilerimize danışmanlık verecek konuma gelmiş bulunuyoruz. İnsan Güvenliği Radarı’nın diğer güvenlik çözümleri sunan ürünlerden farkları neler? Bu teknoloji istihbarat ve güvenlik birimlerine ne gibi avantajlar sağlıyor? Sistem, yine insan akışına engel olmadan, kalabalığın olduğu iç ortamlarda canlı bombayı 10 metreden tespit edebiliyor. 6 kilometreye kadar çıkabilen yürüyüş hızında ve gerçek zamanlı olarak saatte 10 bin kişiyi taramadan geçiriyor. Diğer sistemlerde bu rakam ortalama saatte 350 kişi.
Canlı bombayı 10 metreden tespit edebilen İnsan Güvenliği Radarı hakkında bizlere bilgi veren AKBA Teknoloji Türkiye Kurucu Ortağı Şirzat Balin, sistemin 6 kilometreye kadar çıkabilen yürüyüş hızında ve gerçek zamanlı olarak saatte 10 bin kişiyi taramadan geçirdiğini belirterek, diğer sistemlerde bu rakamın ortalama saatte 350 kişi olduğunu da dile getirdi.
118 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Peki, teknolojinin Ar-Ge süreci ne kadar sürdü? Bu süreçte ne tür denemeler gerçekleştirildi? 14 yıllık Ar-Ge sürecinde, dünyadaki tüm canlı bomba vakaları analiz edilerek, bu saldırılarda kullanılan tüm patlayıcıların dialektrik özellikleri tespit edilerek bir kütüphane oluşturuldu. Sistemin çalışma mantığında, insanlar geçerken sistemin yaymış olduğu santimetre aralıklı mikrodalgaların nesnelere çarparak geri dönüşünde bu nesnelerin dialektrik özellikleri, algoritmada yer alan kütüphanedeki patlayıcıların dialektrik özellikleri ile karşılaştırılıyor ve eğer bir eşleşme varsa sistem alarm veriyor. Sistem, sıvı ve katı patlayıcı maddeleri, karışımları, ev yapımı bütün patlayıcıları yüzde 100 tespit edebiliyor. Bu sistemi Türkiye’ye getirme fikri nasıl ortaya çıktı? Kasım 2016’da İngiltere’de gerçekleşen UK Security Expo’ya katıldık. Apstec Systems bu çözümün dünya lansmanını bu etkinlikte gerçekleştirdi. Biz öncesinde AKBA olarak firma ile temasa geçmiş ve Türkiye iş ortaklığı için görüşmelere etkinlik öncesinden başlamıştık. Expo’da da karşılıklı görüşerek tüm konularda anlaşmaya vardık ve Apstec Systems’ın Türkiye distribütörü olduk.
ORGANİZASYON
Kendi
segmentinde ilk sırada “Bu yıl yüzde 100 büyüme ile kendi segmentimizde ilk sıralara yerleştiğimiz aşikar” açıklamasında bulunan YZC Organizasyon Kurucusu Sinan Yazıcılar, “İşimizin her aşamasına sağlıklı nüfuz etmek adına bu yıl içinde Dum Event Solutions markasıyla hedeflerimize ulaşmayı planladık” dedi. YZC Organizasyon hakkında bizlere kısaca bilgi verir misiniz? Neler yapıyorsunuz? YZC 10 yıl önce alt yapısında ciddi bir deneyim ve denetim birikiminin sonucu kuruldu. Çıkış noktamız etkinlik sektöründeki firmalara tedarik zinciri oluşturmaktı. Bu konuda başarılı olduktan sonra tedarik zincirimizi ürün kiralama ve özel üretim olarak ikiye ayırdık. Ürün kiralama,
120 •
düğün, kurumsal etkinlik ve eğlence etkinliklerine A’dan Z’ye ekipman kiralama hizmeti sunarken; özel üretimde, etkinliklere özgün tasarımlar düşleyip bunları hayata geçirdik. İşin içeriği fuar, devlet erkanının konuşma yapacağı sahneler, özel sahneler, mezuniyet gibi geniş yelpazeyi kapsıyor. YZC Organizasyon’un farkı ve avantajı ise tüm sürecin anahtar teslimi olması. Organizasyon yapılan şirketlere en iyi şekilde hizmet sunmak için nasıl bir hazırlık gerçekleştiriyorsunuz? Bu süreçten bizlere kısaca bahseder misiniz? Disiplin aslında bu sorunun en doğru cevabı olur. Kiralama yapılan ürünler her iş sonrası önce revize edilir. Tüm tamirat işleri yapılır, eskimişse yenilenir ve uygun koşullarda depolanır. Tüm bu süreç devam ederken ulusal ve uluslararası fuar ve organizasyonlar takip edilir. Tasarım ve imalat ekibinin koordinasyonuyla yeni trendler gelen talebe sunulur ve üretilir. Hizmet verdiğimiz markalar bu yönde güçlü olduğumuzu bildikleri için iş birliği-
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
miz uzun yıllardır devam ediyor. Bu durum bizi markalar nezdinde ve sektörde öncü duruma getirdi. Kamu kurumlarının ya da özel şirketlerin açık hava ve kapalı mekanlarda yapılan etkinlikleri her geçen gün artıyor. Peki, bu artışı neye bağlıyor, siz bu ihtiyacı karşılamak adına neler yapıyorsunuz? Evet, son 3 yıla baktığımızda sektörde büyüme görünüyor. YZC’de bu ivmede kendi yatırımını işe yaparak büyüyor. Ürün parkurumuz geliştikçe müşteri taleplerine daha fazla çeşit ve esneklikle cevap verir olduk. Bu durumda bizlere daha memnun müşteriler olarak geri döndü. Genelde olduğu gibi bizim sektörümüzde memnuniyetler daha az, memnuniyetsizlikler daha fazla
2017 etkinlik takviminizde neler var, kısaca öğrenebilir miyiz? Geçmiş yıllardan daha hareketli bir ivmemiz var. Bu yıl yüzde 100 büyüme ile kendi segmentimizde ilk sıralara yerleştiğimiz aşikar. Mevcut işimiz haricinde hizmet verdiğimiz firmalara etkinlik çözümleri konusunda da destek veriyorduk. Şimdi daha profesyonel ve kurumsal bir çatı kuruyoruz. İşimizin her aşamasına sağlıklı nüfuz etmek adına bu yıl içinde Dum Event Solutions markasıyla hedeflerimize ulaşmayı planladık.
dile getiriliyor. Bizde bu memnun müşterilerin geri dönüşlerinden her seferinde avantajlı olarak çıkıyor, referans listemize yeni markalar katıyoruz.
Kurumsal organizasyonların dışında kişisel organizasyonlar da yapıyor musunuz? Yapıyorsanız ne tür organizasyon gerçekleştiriyorsunuz? Kurum prensibimizde maliyet, bütçe kategorize etmiyor tüm süreçleri aynı titizlikle değerlendiriyor ve hizmet veriyoruz. Büyük organizasyonlarda kapital döngü büyüdüğü için tekil geri dönüşler alamıyorsunuz. Ancak bireyselde çocuk doğum günü partileri, baby shower gibi organizasyonlar bize ayrı bir katma değer kazandırıyor, mutlu ediyor.