GÜNDEM
KOBİ’LERE ‘NEFES KREDİSİ’ MÜJDESİ
Binali Yıldırım Başbakan Binali Yıldırım, KOBİ’lere kredi müjdesi verdi. “Kredi hacmini 7,5 milyara çıkarıyoruz.” diyen Yıldırım, zor durumdaki esnaf ve işletmeler için verilecek ‘Nefes Kredisi’nin vadesinin 12 ay olacağını, 6 ay ödemesiz dönemle birlikte bu vadenin 18 aya çıkacağını söyledi. Yıldırım, İzmir’de düzenlenen Nefes Kredisi İmza ve Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, “Birincisini geçen yıl yapmıştık. Bu yıl ikinciyi yapıyoruz. Attığımız
bu adımlarla KOBİ’lerimize daha büyük hedefler için nefes almalarını sağlayacak imkan veriyoruz.” dedi. Yıldırım, “Bu projenin hayata geçmesi için büyük gayret gösteren, çalışma ortaya koyan, başta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı’na ve yurdun her tarafındaki üyelerine, ayrıca Ziraat Bankası, Akbank, Vakıfbank, Ziraat Katılım, Vakıf Katılım ve Denizbank’a yaptıkları bu katkıdan dolayı şükranlarımı, teşekkürlerimi sunuyorum.” şeklinde konuştu.
şeyin fazlasını yapacaksın, daha çok üreteceksin, daha çok ihracat yapacaksın, adam çalıştıracaksın, paylaşmaya gelince, krediye gelince KOBİ’ler daha az pay alacak; yüzde 30. Bu hakkaniyete uygun değil, herkes hakkını, hak ettiğini mutlaka alması lazım. Başka ülkelerde bu durum nasıl? Güney Kore’de yüzde 75’ini, Portekiz’de yüzde 80’ini, Yunanistan’da bile yüzde 55’ini bütün krediler içinde KOBİ’ler alıyor.”
“KOBİ’LERİN SESİ FAZLA ÇIKMIYOR”
KREDİ HACMİ 7,5 MİLYARA ÇIKARILIYOR
Türkiye’deki istihdam, üretim ve ihracatın yükünün KOBİ’lerin üstünde olduğuna işaret eden Binali Yıldırım, “Sesleri fazla çıkmıyor. Gürültüleri fazla yok. Onlar sessiz sedasız üretiyor.” Diyerek şöyle devam etti: “7,4 büyümenin arkasında KOBİ’ler var. Yatırımların yarıdan fazlasını KOBİ’ler yapıyor. Nimet-külfet dengesine bakıyoruz. Bu kadar iş yapılan KOBİ’ler Türkiye’deki kaynaklardan en fazla 30’una sahip. Her
Başbakan Binali Yıldırım, kredi hacmini 7,5 milyara çıkardıklarını ifade ederek vadesinin de 12 ay olduğunu söyledi: “Vade 12 ay. Krediyi gidip alacaksınız. ‘Bir ay sonra taksiti öde’ diyorlar. Böyle bir şey olur mu? Bunun bir hazırlığı var. Onun için de 6 ay ödemesiz 1,5 yıla çıkardık. Faizi ödeyeceksiniz ama anapara ödeme 6 ay sonra başlayacak. Türkiye ekonomisi sürdürülebilir büyümeye devam edecek, buradan ilan ediyorum.”
EDİTÖR Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına İMTİYAZ SAHİBİ Metin Tahnal GENEL YAYIN YÖNETMENİ Turgut Tahnal YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Adem Ünce EDİTÖR Ece Kırdudu haber@hizmetix.com.tr GÖRSEL YÖNETMEN Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr GRAFİK TASARIM Medine Tahnal REKLAM & PAZARLAMA Öznur Yılmaz Erdinç Sözbir Ebru Yıldız İnci Has Tolga Müren Canan Şahin ABONE SORUMLUSU Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr İNGİLTERE SORUMLUSU Suzan Doğan BASKI Milsan Matbaacılık ve Gazetecilik AŞ YÖNETİM MERKEZİ Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8 Sefaköy - Küçükçekmece / İST. T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 www.hizmetix.com.tr www.demircanmedya.com.tr
HAYIRLI İŞLER, BOL GÜNEŞLER! Bahar kendini iyice hissettirmeye, güneş bedenimizi daha fazla ısıtmaya başladı. Güzel havalarla birlikte hepimize ekstra bir enerji geldi. Yerimizde duramıyor, kırdabayırda koşmak, doğada yürümek, deniz kenarında gezmek, ailemizle ve dostlarımızla yapacağımız piknikte eğlenceli vakitler geçirmek istiyoruz. Coğrafi konumu itibarıyla ülkemizde bol olan güneş, sadece bize değil, Türkiye’ye de enerji vermeye başladı. Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye, son dönemlerde güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklara yatırım yapıyor ve karşılığını da alıyor. Bu sayımızda, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarına ve bu yatırımlara bankaların sağladığı desteklere geniş yer ayırdık. Güneş demişken… Bahar geldi, yaz yaklaşıyor. Güzel havalar demek, düğün-dernek demek. Evlilik hazırlığı yapan birçok çift ve aile, mekân bakmaya başladı. Bundan dolayı evlilik mevsimi öncesi en güzel düğün ve balayı otellerine de geniş yer ayırdık.
Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
TURGUT TAHNAL (GENEL YAYIN YÖNETMENİ)
Kapağımızda ise İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu var. Başarılı kariyeriyle güneş gibi parlayan Biriz Hanım ile hem kariyerini hem de eğitim hizmetlerini konuştuk. Geniş yer verdiğimiz sektörlerden biri de sağlık. Sağlıktaki dosya konularımız, obezite ve diyabet cerrahisiyle ilgili. Türkiye’nin en yetkin isimleriyle yaptığımız röportajları, obezite ve diyabet hastası olmasanız bile mutlaka okumanızı öneriyoruz. Zira sağlıklı beslenmenin gittikçe zorlaştığı günümüzde herkes potansiyel bir obezite ve diyabet hastası adayı. Bunlara ilaveten ekonomi ve iş dünyasının en seçkin isimlerinin yanı sıra AVM, lojistik, turizm, güvenlik, catering, otomotiv, bilişim gibi sektörlerle ilgili dosyalarımız da dolu dolu. Belediyelerin kırsal kesime ve turizme yönelik hizmetleri de sayfalarımızda geniş şekilde yer alıyor. Sizleri dergimizle baş başa bırakırken sağlıklı bir hayat diliyorum. Hayırlı işler, bol güneşler, iyi okumalar!
İÇİNDEKİLER
16 ENERJİ SEKTÖRÜNE DE KADIN ELİ DEĞMELİ
14 // EĞİTİMİ DESTEKLEMEK BABAMIZDAN MİRAS 24 // ENERJİ YATIRIMLARINA TURSEFF’TEN BÜYÜK KATKI 37 // ALBARAKA TÜRK’TE HEDEF SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME 40// KÜLTÜR KOLEJİ 58 YILDIR KALİTEDEN ÖDÜN VERMİYOR
35 AKFEN’DEN YENİLENEBİLİR ENERJİYE 1.6 MİLYAR TL YATIRIM
48 // MARKALAŞMAK BİR ŞİŞEYE IVANA SERT YAZMAK DEĞİL 70 // ŞANTİYEDEKİ KADINLAR 78 // MARKANTALYA’DA PERSIAN SHOPPING FEST’E YOĞUN İLGİ 86 // BİTÜM TANKERİNDE ZİRVE NOKTA 124 // NİĞDE BELEDİYESİ HEP HALKIN YANINDA
148 HAFİF TİCARİ SATIŞINDA 2018’E İYİ BAŞLADIK
CEO’LAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR
EĞİTİMİ DESTEKLEMEK
BABAMIZDAN MİRAS Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Sabri Ülker Vakfı’nın 7 yıldır okullarda sürdürdüğü Yemekte Denge Eğitim Projesi çerçevesinde Aydınlı çocuklarla bir araya geldi. Ülker, “Eğitimi destekleyip topluma faydalı olmak bize babamızın mirasıdır” diye konuştu. Türk gıda sektörünün duayen isminin ilkelerinden ve değerlerinden aldığı ilhamla 2009’da kurulan Sabri Ülker Vakfı, toplum sağlığının geleceği için birçoğu kendi alanında ilk olan projeleri hayata geçiriyor. Vakfın en önemli projelerinden biri olan ve bugüne kadar 6 milyon çocuk, ebeveyn ve öğretmene ulaşan Yemekte Denge Eğitim Projesi, uluslararası arenada da en
14 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
iyi uygulama örneği olarak gösteriliyor. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Yemekte Denge Eğitim Projesi’nin pilot illerinden Aydın’da Cumhuriyet İlkokulu’nu ziyaret etti. Ziyarette Ülker’e Aydın İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Süleyman Çağıl ve Efeler İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özmen eşlik etti. Çocuklarla bir araya gelen Ülker, onlarla sohbet edip projenin yansımalarını yakından inceleme imkânı buldu. Murat Ülker, “Sağlıklı nesillerin yetişmesinde kilit öneme sahip bir projenin uygulandığı okulda bulunmak, bana her kazanımın yolunun eğitimden geçtiğini bir kez daha hatırlattı. Vakfa adını veren babam Sabri Ülker, her zaman toplum için çalışır, eğitime ve bilime büyük kıymet verirdi. Eğitimi desteklemek ve topluma fayda sağlamak bize babamızdan mirastır. ‘Kendim yemediğim, çocuklarıma yedirmediğim hiçbir şeyi tüketicime yedirmem’ diyen babam, özellikle çocukların dengeli beslenmesine büyük önem verirdi.” dedi.
MURAT ÜLKER’DEN ÇOCUKLARA NASİHAT Tabii ki hepinizin çocukluğa özel olarak yapmaya ve tüketmeye hakkınız olan şeyler var. Ancak hiçbir zaman aşırıya kaçmamak gerekiyor. Hayatın her alanında aşırılık dengenin bozulmasına sebebiyet verir ve dengesi olmayan insan başarılı olamaz. Başta beslenme olmak üzere hayatın her alanında dengenizi bu yaşta kurmak size gelecekte çok şey kazandıracak. Dengeli beslenin ve mutlaka her gün fiziksel aktivite yapın. Top oynayın, ip atlayın, koşun! Sizler çocuksunuz, hakkını verin.
YEMEKTE DENGE, 6 MİLYON KİŞİYE ULAŞIYOR Sabri Ülker Vakfı, Yemekte Denge Eğitim Projesi’ni, temel misyonlarından biri olan ‘sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak’ amacıyla 2011’de Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü iş birliğiyle başlattı. Aydın, İstanbul, İzmir, Gaziantep, Trabzon, Kayseri, Sinop, Erzurum, Antalya ve Kahramanmaraş olmak üzere 10 ilde uygulanan proje, “Dengeli bir şekilde her şeyi yiyebilirsin. Tek yapman gereken, dengeyi nasıl kuracağını öğrenmek” ana mesajıyla, çocuklara dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını öğretiyor. 2017-2018 eğitim öğretim dönemiyle birlikte 7. yılına giren proje, 6 milyonun üzerinde çocuk, öğretmen ve ebeveyne ulaşıyor.
CEO’LAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR
İlk kez düzenlenen Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Töreni’nde jüri başkanı olan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Enerji sektörüne ilgi gösteren profesyonel, akademisyen ve girişimci kadın sayısını artırmalıyız.” dedi.
Güler Sabancı
ENERJİ SEKTÖRÜNE DE
KADIN ELİ DEĞMELİ Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Kadınların araştırmalarla ispatlanmış yönetsel becerileri, enerji sektörü için de önemli bir potansiyel. Ancak ne yazık ki istatistiklere göre yalnız ülkemizde değil, dünyada da cinsiyet eşitsizliğinin en yoğun yaşandığı sektörlerden biri enerji.’’ dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 6 Mart’ta ilki düzenlenen “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar” Ödül Töreni, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, programa jüri başkanı olarak katıldı. Programın ilk kez düzenlenmesine rağmen 200’den fazla başvuru aldığını ifade eden Sabancı, ödül sürecinin bakanlık tarafından profesyonellik ve kurumsallık içerisinde yönetildiğini aktardı.
ŞEHİRLEŞME, ENERJİYE OLAN TALEBİ ARTIRIYOR Enerjinin stratejik sektörlerden biri olduğunu belirten Güler Sabancı, “Dünyada en kuvvetli trendlerden biri olan şehirleşme, yeni teknolojiyle birleşince enerjiye olan talebi her gün artırıyor. Dolayısıyla, tüm dünyada kadınları bu sektöre daha fazla çekmek için ciddi gayretler var. Ülkemizde de bu sektör için çalışan, bu sektöre ilgi gösteren profesyonel, akademisyen ve girişimci kadınların sayılarını artırmalıyız. Programa jüri başkanı olarak katılmayı bu yüzden memnuniyetle kabul ettim.” dedi.
16 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ARTAN NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ TALEBİ VAR Ülkemizin dünyanın en hızlı büyüyen ve gelişen enerji piyasaları arasında olduğunu dile getiren Güler Sabancı, “14 yıldır sektörün yapısında çok önemli değişiklikler oldu. Enerji üretim ve dağıtımında sektör önemli bir özelleştirme sürecinden geçti. Rekabete açıldı. Bugün enerji üretimi ve dağıtımı, ciddi yabancı yatırımcıların da bulunduğu özel sektör eliyle yapılıyor. Yaşam standardımızı birebir etkileyen bu sektörün potansiyeli yüksektir. Önümüzdeki dönemde yeni teknolojilerle buluşacak ve yatırım yapmaya devam edilecek bu sektörde, artan nitelikli iş gücü talebi vardır.” dedi. Kadınların araştırmalarla ispatlanmış yönetsel becerilerinin enerji sektörü için önemli bir potansiyel olduğunun altını çizen Sabancı, “Ancak ne yazık ki yalnız ülkemizde değil, dünyada da cinsiyet eşitsizliğinin en yoğun yaşandığı sektörlerden biri enerjidir. Dünya Ekonomik Forumu’na göre, enerji sektöründe kadın çalışan sayısı sadece yüzde 19. Bunun altındaki en önemli nedenlerden biri de kadın rol modellerin olmaması. O yüzden bu ödül programı gibi teşvikleri çok önemsiyoruz.” şeklinde konuştu.
200’den fazla başvuruyu kadınların geleceği için umut verdiğini ifade eden Sabancı, “Gelen bu yüksek başvurunun ardından Enerji Bakanlığı’nın uzmanları titiz bir teknik eleme yaptı. 5 kategoride 42 kadınımız kısa listeye kaldı. Ardından jüri olarak kısa listeye kalan isimlerin dosyalarını tek tek değerlendirdik. Birbirlerinden etkilenmemeleri için tüm jüri üyelerimiz değerlendirmeleri ayrı ayrı yaptı. Sonrasında puanlamalarımızı birbirinden bağımsız olarak bakanlığımıza ilettik. Ödül alanları ve başvuruda bulunanları yürekten kutluyorum.” şeklinde konuştu.
CEO’LAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR
BÜYÜME 2018’DE DE DEVAM EDECEK
Nihat Özdemir
23-24 MART’TA DÜZENLENEN ULUDAĞ EKONOMİ ZİRVESİ’NİN “TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ” OTURUMUNDA KONUŞAN LİMAK HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI NİHAT ÖZDEMİR, “DÜNYA BÜYÜYOR, BİZ DE BÜYÜYORUZ. 2018’DE DE BU BÜYÜME DEVAM EDECEK.” DEDİ.
L
imak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, dünya ekonomisinin iyi bir yere doğru gittiğini, Türkiye’nin de gerekli tedbirleri alarak buna ayak uydurabileceğini belirtti. 23-24 Mart’ta 7. kez düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin “Türkiye’nin Geleceği” oturumunda konuşan Özdemir, “Dünya büyüyor, biz de büyüyoruz. Bu büyüme trendi sürdürmeliyiz. 2016’da küçülmeyi beklerken bir baktık Türkiye yüzde 4 büyüdü. 2017’de yüzde 7 gibi bir büyüme oranı yakaladık. Bu 2018’de de devam edecek ve tek rakamlı enflasyona düşebileceğimize inanıyorum.” dedi.
ÜRETİM KADAR FİNANSMAN DA ÖNEMLİ Özdemir, dünyada havaalanı işletmeciliğinde yap-işlet-devret modelini dünyada en iyi uygulayan ülkenin Türkiye olduğunu belirterek “Sabiha Gökçen Havalimanı’nı 18 ay gibi rekor bir sürede
18 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
bitirdik. İstanbul Yeni Havalimanı’nda 5 Türk firma bir araya geldik. 1915 Çanakkale Köprüsü’nde de iki Türk firması ve iki Kore firması bir araya gelerek konsorsiyum kurduk, ihaleye girdik ve kazandık. 3 milyar Euro tutuyor projenin tamamı. Burada bunun yapılması kadar finansmanın nasıl çözüleceği de önemliydi. Kore, Kuveyt, Çin ve Hollanda’dan para getirdik, İslami kuruluşlardan para topladık. İnşallah projeyi 18 Mart 2022’de hizmete açmış olacağız” dedi. Bardaktaki su az da olsa yatırımcıları dolu kısmının ilgilendirdiğini belirten Özdemir, havaalanı yapımına Sabiha Gökçen ile başladıklarını, sonra arkasının geldiğini söyledi: “Ardından Kosova’da devam ettik. Kahire Havalimanı’nı yaptık. Senegallilerin yarım kalmış hayalini gerçekleştirdik. İki Türk firması olarak, 8 ay gibi kısa bir zamanda yaptık ve 25 yıl çalıştıracağız. Senegal’e, Kosova’ya giden orada Türk bayrağını görecek.”
DELİK DEŞİK ARAZİYE DÜNYANIN EN BÜYÜK TERMİNALİNİ YAPTIK Özdemir, zirvedeki konuşmasında İstanbul Yeni Havalimanı projesine de değindi: “5 Türk firma bir araya gelerek bu işi yapabileceğimizi düşündük. Projede, üstyapıdan daha önemli olan altyapı. Bölgede 50 sene kömür işletmeciliği yapılmış. Her yer delik deşik. Yağmur suları birikmiş. Kullanılamaz olan 80 milyon metrekarelik bir yer düşünün. Buranın 4 yılda altyapı sorunlarını çözdük. Dünyanın en büyük terminalini yaptık. Tek bina, 1 milyon 300 bin metrekare, 3 kat üzerinde. Daha önce böyle tek çatı altında, bu kadar büyük bir terminal binası yapılmadı. İnşallah 29 Ekim’den itibaren oradan uçmaya başlayacaksınız.”
KUVEYT’E BİN İŞÇİ GÖTÜRDÜK Kuveyt Havalimanı projesini de Limak olarak tek başına aldıklarını anlatan Nihat Özdemir, mimari olarak çok zor olan bu projenin yüzde 30’unun tamamlandığını bildirdi: “Proje süresi, 6 yıldı. Biz, 4 yılda yetiştirmek üzere bütün plan ve programları yaptık. Hızla çalışıyoruz. Şu anda 3 bin çalışan var. Bunun binini Türkiye’den götürdük. Orada çalışan sayısını 2-3 ay içinde 6 binlere çıkaracağız.”
CEO’LAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR
KİĞILI 5 YILDA 150 MAĞAZA AÇACAK noktaya geldik ki bugün yabancı markalar bizimle işbirliği yapabilmek, bizim malımızı satabilmek için inanılmaz mücadele ediyorlar.”
‘HEDEFİMİZ BALKANLAR’
“Önümüzdeki 10 yıl Türk hazır giyiminin olacak.” diyen Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, yatırımlarını Avrupa’da, özellikle de Balkanlar’da yoğunlaştıracaklarını vurguladı. Erkek hazır giyim sektörünün öncü markası Kiğılı, 2017’yi değerlendirdiği ve gelecek yıllara yönelik vizyonunu paylaştığı toplantıda basınla bir araya geldi. Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, marka CEO’su Hilal Suerdem’in de katıldığı basın toplantısında sektörün geneline yönelik de açıklamalarda bulundu. Kiğılı’nın 80 yıllık tarihine değinen Abdullah Kiğılı, “1938’de başlayan 80 yıllık maceranın 52 yılında bizzat ben bulundum. 1965’te babamdan Sultanhamam’daki kumaş mağazasını devraldığımda, mağazanın metrekaresi 100, çalışan sayısı 5’ti. Bugün ise Türkiye’de 225 mağa-
zayla 50 bin metrekarede, yaklaşık 2 bin çalışanımızla hizmet veriyoruz” dedi.
‘AVRUPA’DAN HİÇBİR EKSİĞİMİZ YOK’ Kiğılı, Türkiye’deki yatırımlarını sürdürüp önümüzdeki dönemde yurtdışına odaklanacaklarını söyledi: “Artık Türkiye’de gidecek pek fazla yerimiz kalmadı. 67 ilde mağazalarımızla hizmet veriyoruz. Tüm illerde de ürünlerimiz satılıyor. Bundan sonra yurtdışında hızlanma vakti geldi. Önümüzdeki 10 yıl Türk hazır giyiminin olacak. Türkiye, asgari 8-10 markasıyla Avrupa pazarlarında olacak. Avrupalı markalar bize çok şey öğretti, rekabeti öğretti. Ama bugün bizim çok büyük üstünlüğümüz var. Çok hızlı karar
veriyoruz, modayı çok hızlı takip ediyoruz, mağazacılığı çok iyi biliyoruz. Her marka ciddi anlamda büyüyor ve Avrupa’dan hiçbir eksiğimiz yok. Hatta Avrupa Türk hazır giyiminden korkmaya başladı. Geleceğe büyük ümitle bakıyoruz. Gelecek Türk markalarının. 25-30 yıl evvel yurtdışındaki fuarlara gittiğimizde, büyük markaların stantlarında kabul görmezdik. Öyle bir
Kiğılı, hedef pazarlar içerisinde Balkan ülkelerine öncelik vereceklerini belirtti: “Hızlı bir şekilde Avrupalılaşan, Avrupa Birliği ile bütünleşen Balkan ülkeleri büyük potansiyeller barındırıyor. Sırbistan, Hırvatistan, Makedonya, Slovakya, Slovenya, Polonya, Macaristan gibi ülkelerde Türk markalarını daha çok göreceksiniz. Kiğılı olarak bu süreçte biz de rol alacağız. Gümrük vergileri kalktığı zaman İran, ardından ise kayıt dışılık sorunu çözüldüğünde Kazakistan, Türkmenistan gibi doğu ülkelerinde büyümeyi sürdüreceğiz.”
RAKAMLARLA KİĞILI 2017’de 5 milyon adet ürün satıldı. 2017’de toplam 6 milyon metre kumaş kullanıldı. Müşterilerinin yüzde 43’ü 40 yaş altında. Cirosunun yüzde 50’sini klasik, yüzde 50’sini casual ürünlerden elde ediyor. Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği tarafından 9. kez verilen ödüllerde 6. kez Yılın En Beğenilen Erkek Giyim Markası seçildi. 2018’de 50 milyon TL yatırım yapacak. Büyüyen operasyon dahilinde 150-200 kişiye yeni istihdam sağlayacak. Çalışan sayısı 2 bin 500’e yaklaşacak. Kiğılı ve Abdullah Kiğılı Exclusive Cut markalarıyla, yurtiçinde 67 ilde 225 mağazada ve yurtdışında 15 ülkede 26 satış noktasında hizmet veriyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 19
CEO’LAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR
21 YILLIK LİDERLİĞİMİZİ
SÜRDÜRECEĞİZ ilgili yaptığımız çalışmaların yanı sıra, farklı firmalarla gerçekleştirdiğimiz anlaşmalarla müşteri portföyümüzü genişlettiğimiz yoğun bir çalışma dönemi olduğunu söyleyebilirim.
Cemal Fenercioğlu Türkiye’de başta sigorta, otomotiv ve finans olmak üzere pek çok sektördeki değerli kurumun 11 milyonu aşkın müşterisine 365 gün 24 saat hizmet sunan TUR ASSIST, oluşturduğu yaratıcı ürünler ve yenilikçi uygulamalarla asistans sektöründeki lider konumunu koruyor. TUR ASSIST Genel Müdürü Cemal Fenercioğlu ile hizmetlerini ve 2018 hedeflerini konuştuk. İlk üç ayını geride bıraktığımız 2018 yılı şirketiniz için nasıl başladı? İlk üç aylık dönemin şirketimiz için sözleşme yenileme süreci ile
İlk üç aylık performansın ardından daha önce 2018 için belirlediğiniz hedeflerinizde ve yatırım planlarınızda artı ya da eksi yönde bir değişim söz konusu mu? 23-25 Şubat tarihleri arasında tüm yönetim kadromuzla Kapadokya’daki strateji toplantımızda bir araya geldik. 2018 hedeflerimizi beraberce tartıştık. Öncelikli stratejik hedefimiz, asistans sektöründe 21 yıldır sürdürdüğümüz liderlik konumumuzu korumak. Teknolojik gelişmeleri takip ederek kullandığımız sistemlerimizi ve altyapısal özelliklerimizi geliştirmeye devam etmek de hedeflerimiz arasında. Çok büyük bir santral yatırımımız var. Bu yatırım sayesinde hizmet bazlı dağıtım yapabiliyoruz. Bunun dışında teknolojik gelişmelere uygun olarak hizmetlerimizde mümkün olduğu kadar insan hatasını en aza indirecek geliştirmeler üzerinde çalışıyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda sadece asistans hiz-
AsIstans sektörünün lideri TUR ASSIST Genel Müdürü Cemal Fenercioğlu, “2018’deki stratejik hedefimiz, 21 yıldır sürdürdüğümüz liderlik konumumuzu korumak.” diyor.
metleriyle sınırlı kalmayıp şirketimizin stratejik planlarına uygun olarak özel riskler dediğimiz alanda da büyümek istiyoruz. 2018 yatırım ve büyüme planlarınız neler? Kurulduğumuz günden bu yana olduğu gibi bu yıl da istek, görüş ve taleplerine her zaman kulak verdiğimiz sigortalı müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürün ve hizmetlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Başka projeleriniz var mı? Geçtiğimiz sene Rigorent markasıyla tüketicilerimizin beğenisine sunduğumuz bireysel araç kiralama sistemimizi büyütmeye devam edeceğiz. Amacımız, bireysel araç kiralama hizmeti alan tüketicilerimize kaliteli ve ekonomik hizmet sağlamaya devam ederken marka bilinirliğimizi daha da artırmak. Diğer yandan geleneksel tüketim alışkanlıklarının dijitale kaydığını görüyoruz ve bu alanda uygulamakta olduğumuz arama motoru optimizasyonu çalışmalarıyla da yerimizi sağlamlaştırmak istiyoruz.
2. EL OTOMOTİV GARANTİSİNDE CİDDİ GELİŞME SAĞLADIK 13 Şubat’ta Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ikinci el motorlu araçların ticaretiyle ilgili yönetmelikle birlikte, galerilerden alınan ikinci el araçlarda ‘garanti’ dönemi başladı. Bu konuyla ilgili çalışmalarınız neler? Türkiye’de 2003’ten bu yana Tur Assist Warranty markasıyla 2. el otomobil garantisi veren öncü bir firmayız. Bu konuda 15 yıllık
20 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
güçlü bir deneyimimiz var. Yeni yayınlanan yönetmeliğe uygun olacak şekilde ürünlerimizi hızlıca yeniden şekillendirdik ve kullanıma sunduk. Geride bıraktığımız ilk çeyrekte 2. el otomotiv garantisi üretimlerinde ciddi bir gelişme sağladık. Ürünümüze ciddi bir talep söz konusu. Bu gelişmeyi sürdürmeyi planlıyoruz.
CEO’LAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR
DÜNYA ŞİRKETİ OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYORUZ
odaklı büyümesini öngörüyoruz. 139 ihracatçı ülke arasında dünyada 21. sırada yer alan sektörümüz, kapasitesini bu yıl da artıracak. 2019 sonunda devreye alınacak tesislerle toplam kapasite yüzde 10 artacak.
Ülkemizde üretilen MDF’nin yüzde 10’unu AGT gerçekleştiriyor. Şirket, Laminat parkede ise dünya pazar payının yüzde 2’sine sahip. Biz de ülke ekonomisine büyük katkıda bulunan AGT Genel Müdürü Şirzat Subaşı ile şirketi ve sektörü konuştuk. Öncelikle, Türkiye’deki büyüme potansiyeliniz ne yönde? Mobilya bileşenleri sektöründe faaliyet gösteren AGT olarak istikrarlı büyümemizi sürdürüyoruz. Gerek yatırımlar gerekse açıldığımız yeni ihracat pazarlarıyla gücümüzü gün geçtikçe artırıyoruz. Markalaşma ve kurumsallaşma bakımından da son yıllarda sektör olarak ciddi aşamalar kaydettik. Endüstri 4.0 ve AR-GE alanındaki yatırımlarımızın yanı sıra geçen yıl başlattığımız sektörün ilk dijital platform projesi, sürdürülebilir rekabette bize avantajlar sağlayacak. Sektör olarak 2018’de yapmanız gerekenler neler? Sektör olarak 2018’de dijitalleşmeyle birlikte yeni oyun planını, yeni iş ve kârlılık modelini yaratmamız gerekiyor. Türkiye, dijitalleşme yolculuğunun henüz başında. Şirketler cephesinde konuyu büyük bir ciddiyetle ele alan da var, henüz farkına varamayan da... Pazar payımızı en üst sıralara taşımak için teknolojiyi yakından takip etmek ve tüketicilerin değişen taleplerine çözüm aramak zorundayız. 2018, gerek dünya gerekse ülke ekonomisi açısından sizce nasıl bir yıl olacak? Bildiğiniz üzere Türkiye ekonomisi geçen yıl 3. çeyrekte yüzde 11,1 büyümeyle dünya rekoru kırdı. 2018’de aynı hızda olmasa da bü-
22 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
MDF ve laminat parkede firmanız ve sektörünüz dünyanın neresinde? Dünya MDF üretiminin yüzde 6’sını Türkiye karşılıyor. Laminat parkede Çin ve Almanya’dan sonra 3. sıradayız. Ülkemizde üretilen 6 milyon metreküp MDF’nin yüzde 10’unu AGT üretiyor. Laminat parkede ise üretim kapasitemizi 25 milyon metrekarenin üzerine çıkararak dünya pazar payının yüzde 2’sine sahibiz. Şirzat Subaşı
MDF ve laminat parkede dünyada söz sahibi şirketlerden olan Antalya merkezli AGT’nin patronu Şirzat Subaşı, “100 milyon Euro’luk yeni yatırımımızla ihracatımızı iki katına çıkaracağız.” diyor. yümenin yüzde 5-6, enflasyonunun yüzde 7 civarında olmasını bekliyoruz. Buna paralel olarak cari açık vermeyen nadir sektörlerden olan sektörümüzün de önümüzdeki yıl ihracat
Son olarak, 2018 yılına yönelik yönetim ve büyüme stratejileriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? 2017’de yatırım kararını aldığımız İran tesisimizin çalışmaları devam ediyor. Toplam değeri 45 milyon Euro olan tesisimizde ilk etapta panel, sonraki süreçte ise MDF-LAM, profil ve parke üretimi yapacağız. Bu tesisimizi bu yıl içinde tamamlamayı planlıyoruz. Ayrıca Antalya’da 100 milyon Euro’luk yeni yatırımımızla kapasitemizi ve ihracatımızı iki katına çıkaracağız. Bu yatırımlarla ülke ekonomisinin yanında istihdama da önemli katkılarda bulunacağız. Her yatırımımız, AGT’nin dünya şirketi olma yolundaki adımları hızlandıracak.
ENERJİ LEASING
ENERJİ
AB DESTEKLİ TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ FİNANSMANI PROGRAMI (TURSEFF), BUGÜNE KADAR ÖZEL SEKTÖRÜN FARKLI ALANLARDAKİ BİNE YAKIN ENERJİ PROJESİNE 530 MİLYON EURO’DAN FAZLA KAYNAK AKTARDI.
YATIRIMLARINA
TURSEFF’TEN BÜYÜK KATKI Ülkemizde yenilenebilir enerji yatırımları sürekli artarken; bunda Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı’nın (TurSEFF) daönemli bir payı var. Kamu ve özel sektör tarafından uygulanacak yenilenebilir enerji ve kaynak verimliliği (enerji verimliliği, atık yönetimi, su verimliliği ve hammadde verimliliği) kapsamındaki sürdürülebilir enerji yatırımları için finansman sağlamak üzere Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından geliştirilmiş olan bu program, 2010 yılından bu yana Avrupa Birliğifonu ile de destekleniyor.
24 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
TurSEFF, bugüne kadar özel sektörde bine yakın enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projelerine, 352 milyon Euro’su yenilenebilir enerji ve ağırlıklı güneş enerjisi yatırımları olmak üzere, 530 milyon Euro’dan fazla finansman sağladı. Toplamda yıllık sağlanan karbondioksit emisyonu azaltımı ise her yıl yaklaşık 840 bin otomobil tarafından yayılan karbondioksit emisyonuna eşdeğer. Aynı zamanda yıllık enerji tasarrufu, Türkiye’de her yıl neredeyse 3.4 milyon kişi tarafından tüketilen elektriğe eşit. Toplam kurulu güç ise 447 MW’ı yenilenebilir kaynaklardan olmak üzere 501 MW.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın, 2013’e kadar birinci fazı, 2013’ten sonra ikinci fazı uyguladığı TurSEFF’te, 2017 itibarıyla üçüncü faza geçildi. İkinci fazın biraz daha kapsamlısı olan üçüncü fazda enerji verimliliği, kaynak verimliliği başlığı altına kaydırıldı. Su verimliliği, hammadde verimliliği ve atık yönetimi yatırımları da eklenirken; uygun faydalanıcılar kategorisine kamu kurumları(belediyeler, belediye iştirakleri vb.) da katıldı.
15 MİLYON EURO’YA KADAR KREDİ İMKANI 2020 yılına kadar devam edecek üçüncü fazda sağlanması öngörülen toplam finansman miktarı 400 milyon Euro. Bir projede en fazla 5 milyon Euro kredi kullanımı limiti olmakla birlikte firmalar ve kurumların farklı projeleri için 15 milyon Euro’ya kadar kredi kullanabilme imkanı bulunuyor. Enerji üretimi projelerinde, maksimum toplam kurulu kapasitenin 10 MW olması isteniyor. Ayrıca, üçüncü fazda Avrupa Birliği tanımına göre KOBİ olan firmaların yanı sıra ‘Enerji Performans Anlaşması’ olması kaydıyla büyük ölçekli firmaların enerji yatırımlarının da finanse edilmesi mümkün. TurSEFF, üçüncü fazda sanayide tekstil, plastik, gıda-içecek, ahşap sektörleri, hizmet sektöründe otel, hastane, alışveriş merkezi binaları ve tarım öncelikli sektörler olmak üzere firmaların ve kurumların enerji yatırımlarında bir alternatif finansman adresi olmayı hedefliyor.
ENERJİ LEASING
TurSEFF’TEN KİMLER FAYDALANABİLİYOR? Sanayi, hizmet ve tarım sektörlerindeki firmalar Belediyeler Belediyelere hizmet sağlayan firmalar Diğer kamu kuruluşları Yenilenebilir enerji yatırımcıları Uygun kaynak verimliliği ekipman üreticileri
TurSEFF’TE HANGİ KREDİLER VAR?
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, üçüncü faz kapsamında finansal kurumları da genişleterek finansal kiralamayı da finansman yolu olarak alternatifler içine ekledi. Bugün itibarıyla anlaşmalı bankaları İş Bankası, Vakıfbank ve finansal kiralama şirketi AKLease aracılığıyla enerji projelerine 400 milyon Euro kredi imkanı sağlıyor.
ÜCRETSİZ DANIŞMANLIK HİZMETİ Avrupa Birliği ise TurSEFF’in teknik paketini finanse ediyor. Yatırımcılar ise kredi imkanlarından faydalandıkları gibi proje danışmanlarının sağlayacağı destekten de ücretsiz yararlanıyorlar. Potansiyel müşteriler, mevcut yatırım planları konusunda yardım alabiliyor, ayrıca TurSEFF finansmanından en iyi şekilde faydalanmak üzere projelerinin yapılandırılması ve desteklenmesine yönelik en son yöntemler konusunda bilgilendiriliyor. Aynı zamanda müşteriler, enerji etüdü ve bölgesel seminerler-çalıştaylar yoluyla enerji yönetimi eğitimlerine de katılabiliyor. Proje danışmanı, ayrıca projenin her konudaki koordinasyonunu gerçekleştiriyor ve anlaşmalı finansal kurumlara kapasite oluşturma ve eğitim desteği de sağlıyor. Bunlara ek olarak, programdan yararlanmak üzere sunulan projelerin teknik ve finansal uygunluğunu da değerlendiriyor. TurSEFF resmi internet sayfasında (www.turseff.org) yer alan ‘Teknoloji Seçim Aracı’, enerji yatırımı yapmak isteyen yatırımcıların TurSEFF finansmanına uygun, değerlendirilmiş ve onaylanmış, yüksek performansa sahip teknolojilere ve malzemelere ulaşabileceği bir adres. Liste, en yeni teknolojileri, malzemeleri ve tedarikçileri içerecek şekilde düzenli olarak güncellenmekte.
Sanayi ve Tarım Sektörü Kredisi Hizmet Sektörü Kredisi Kamu Kurumları Kredisi Yenilenebilir Enerji Kredisi Satıcı Kredisi Üretici Kredisi ESCO’lar ve ESCO Müşteri Kredisi
BAŞVURU ADIMLARI NELER? TurSEFF programına dahil anlaşmalı finansal kurumlardan birini seçin Daha detaylı değerlendirme için projenizin ilgili dokümanlarını bankanızla paylaşın Matbu iyi niyet mektubunu imzalayın Banka firmanızı finanse etmek için yeşil ışık yakarsa ve Projeniz TurSEFF kriterlerine uygunsa seçtiğiniz bankayla kredi anlaşması imzalarsınız Aldığınız krediyi yenilenebilir enerji/kaynak verimliliği yatırımında kullanırsınız
TurSEFF KREDİSİNE BAŞVURMAK ZOR MU? Başvuru yapmak oldukça kolay. TurSEFF kredileri satın alma/ihale, teknik ve finansal değerlendirmeyi içermekle birlikte, bu işler TurSEFF danışmanları tarafından ücretsiz ve müşteri için ek bir yük olmadan gerçekleştiriliyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 25
ENERJİ LEASING
KOBİ’LERİN GÜNEŞ PANELİ YATIRIMLARINA ODAKLANACAĞIZ 2017’de 150 megavatlık güneş enerjisi finansmanı sağladıklarını belirten QNB FinansleasIng Genel Müdürü Metin Karabiber, 2018’de KOBİ’lerin çatı üstü güneş paneli yatırımlarına odaklanacaklarını söylüyor. Giderek artan enerji yatırımlarına destek veren finans kuruluşlarından biri de QNB Finansleasing. QNB Finansleasing Genel Müdürü Metin Karabiber ile bu alandaki ürün ve hizmetlerini konuştuk. Avrupa’nın en büyük 50 leasing şirketi arasına giren QNB Finansleasing’ın ürün ve hizmetleri hakkında genel bilgi alabilir miyiz? QNB Finansleasing olarak iş ve inşaat makineleri başta olmak üzere gayrimenkul, güneş enerjisi, tekstil ve metal iş kolları öncelikli sektörlerimizi oluşturuyor. Son dönemlerde yenilenebilir enerji, odak noktamız diyebilirim. 2017’de yaklaşık 150 megavatlık güneş enerjisi fi-
nansmanı sağladık. Bir önceki yılın enerji sektöründeki düzenlemeleri nedeniyle 2018’de hızlandırılmış yatırım süreçleri olmayacağı için bu açığı kapatacak yeni işler yaratıp büyütecek enerji ve motivasyon etkili olacak. Bunların en önemlisi, KOBİ ve tarım segmentinde olmasını öngördüğümüz çatı üstü güneş paneli yatırımlarının çoğalması olacaktır. Avrupa’nın en büyük 50 leasing şirketi arasında yer almak, faaliyetleriniz açısından ekstra motivasyon kaynağı oldu mu? Geçtiğimiz yıl Avrupa Leasing Şirketleri Federasyonu’nun ‘En Büyük 50 Leasing Şirketi’ listesine girdiğimiz için büyük mutluluk duyuyoruz. Bunun gerçekleşmesindeki en büyük etken, hızlı büyüme grafiğimiz ve hizmet kalitemiz. Bu motivasyonla 2018’de de büyüme iştah ve hedefimiz hız kesmeden devam edecek. QNB Finansbank olarak, son zamanlarda gündemi daha fazla meşgul eden yenilenebilir enerji (rüzgâr, güneş) yatırımlarına yönelik finansman desteklerinizden bahsedebilir misiniz? Yukarıda da ifade ettiğim gibi, 2017’de yaklaşık 150 megavatlık güneş enerjisi finansmanı yaptık. Deneyimli kadromuzun danışmanlığı ve yönlendirmesinde müşteri-
Leasing faaliyetleriniz açısından yakın dönemle ilgili projeleriniz ve hedefleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Endüstriyel yatırımlar ile altyapı ve inşaat yatırımlarının artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Coğrafi konumu ve yüksek potansiyeliyle önemli cazibe merkezlerinden biri olarak Türkiye’de yerli ve yabancı yatırımların artarak devam edeceği şüphesiz.
26 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Metin Karabiber lerimizle birlikte önemli yatırımlara imza attık. 2018 yılında ise yeni düzenlemelerle büyük ölçekli yatırım projelerinin yerini KOBİ ve tarım segmentli şirketlerin kendi enerji kaynaklarını oluşturmaya yönelik yapacakları yatırımlar alacak. Bu yatırımların ve geçmiş yıllarda tamamlanmış olan enerji projelerinin alım-satım yatırımlarının finansmanında rol oynamayı, müşterilerimize bu yönde yatırım danışmanlığı anlamında destek olmayı planlıyoruz. Yanı sıra enerji tarafında bu yıl biokütle yatırımlarının bir adım öne çıkmasını bekliyorum.
Biz de QNB Finansleasing olarak sektördeki etkinliğimizi ve pazar payımızı artırmaya, bu yatırımların finansmanında önemli oyunculardan biri olmaya devam edeceğiz. Bunların yanında çağımızın kaçınılmaz parametreleri hız, müşteri memnuniyeti ve dijitalleşme alanlarında da önemli altyapı ve süreç geliştirmelerimizin çoğunu 2018’de hayata geçirmeyi planlıyoruz.
ENERJİ LEASING
B
ir Akbank iştiraki olan Aklease, Türkiye’nin geleceğinde ve kalkınmasında büyük rol oynayan yatırımları uzman leasing çözümleriyle destekleyen lider şirketlerden biri. Farklı sektörlere yönelik yenilikçi, uzun vadeli ve uygun maliyetli leasing çözümleriyle sektörün büyümesinde önemli rol üstlenen Aklease, Türkiye’de bir ilke imza atarak finanse ettiği rüzgâr enerjisi projeleriyle yenilenebilir enerji alanında sektörün öncü leasing şirketi olma özelliğini kazandı. Enerji finansmanlarına rüzgâr ve biyogazdan sonra 2014’te güneş enerjisi halkasını da ekledi. Aklease Genel Müdürü Şenol Altundaş ile enerji leasingi ile ilgili ürünlerini konuştuk.
Şenol Altundaş
ENERJİ SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ YENİLENEBİLİR ENERJİ FİNANSMANI ALANINDA BİRÇOK YENİLİĞİN ÖNCÜSÜ OLAN AKLEASE GENEL MÜDÜRÜ ŞENOL ALTUNDAŞ, 110 MİLYON DOLARLIK PİYASA SENDİKASYONU KREDİSİ TEMİN ETTİKLERİNİ VE SEKTÖRE DESTEKLERİNİN DEVAM EDECEĞİNİ SÖYLÜYOR.
28 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Enerji verimliliği yatırımlarını yaygınlaştırmak amacıyla geliştirdiğiniz ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Ülkemizdeki yenilenebilir enerji finansmanı alanında birçok yeniliğin öncüsüyüz. Bugüne kadar yaklaşık 120 megavat GES (Güneş Enerjisi Santrali), 60 megavat RES (Rüzgâr Enerjisi Santrali) finansmanı yaptık ve yenilenebilir enerji konusundaki mevcut projelerde yer almaya devam ediyoruz. 2010 yılı sonunda sektörün o güne kadarki en büyük yenilenebilir enerji projesi olan toplam 60 megavat büyüklüğündeki rüzgar santrali projesine 2+10 yıl vade ile finansman sağladık. 24 rüzgar türbinine sahip bu projeyle yaklaşık 70 bin kişinin elektrik ihtiyacının karşılanmasına destek olduk. Böylece öncü ve yenilikçi misyonumuzla sektöre örnek olduk. Enerji finansmanı süreci hakkında bilgi alabilir miyiz? Proje finansal analizi (yatırımın planlaması, elektrik üretim miktarı, satış fiyatı, OPEX maliyetler, finansman maliyeti ve kredi vadesi incelemesi) ile finansman modeli uygulaması belirlenir ve leasing süreci başlatılır. Finansman sürecini; teknik danışman raporu, fizibiliteye göre finansman modeli, kredi incelemesi ve onayı, finansal kiralama sözleşmesi ve satın alma süreci şeklinde özetleyebiliriz. Finansman koşulları nelerdir? Proje fizibilitesi paralelinde yatırımcı için doğru özkaynak ve finansman oranı belirlenir. Bu doğrultuda belirtilen şartlarda finansman sağlanır. Finansman koşullarını da elektrik satış sözleşmelerinden doğacak alacak temliki, hisse rehni, proje arsa ipoteği, kefaletler (sponsor firma ve şahıs kefaletleri), tedarikçi firma üretim/verim garanti taahhüdü ve bakım sözleşmesi şeklinde özetleyebiliriz. Leasing süreci hakkında da bilgi verebilir misiniz? Satın alınacak ekipmana ait proforma fatura Aklease adına düzenlenir. Kredi onay süreci için gerekli evraklar Aklease’e iletilir. Yatırımın değerlendirilmesi sonucu kredi koşulları oluşur. Kredi onayı sonrasında anlaşılan ödeme planını kapsayan finansal kiralama sözleşmesi im-
ENERJİ LEASING
110 MİLYON DOLAR KREDİ TEMİN ETTİK Enerji yatırımlarına destek finansmanlarıyla ilgili AKLease’in 2018 hedefi nedir? Bu yıl Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) ile iş birliğimiz sayesinde; FMO, EBRD, GGF ve OFID gibi sağlam finans kurumlarının ve diğer yatırımcıların katkısıyla 110 milyon dolara ulaşan, Türkiye leasing sektörünün ilk 5 yıllık piyasa sendikasyonu kredisini temin ettik. Bu sendikasyon kredisi, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarını ve dış ticaret finansmanını desteklemek amacıyla kullanılacak. Başka enerji projelerinde de yer alma planınız var mı? Yenilenebilir enerji projelerinin yanısıra önümüzdeki dönemde geri dönüşüm ve biokütle enerjisi projelerinin de finansmanında yer almak istiyoruz. Tüm proje finansman işlerinde olduğu gibi enerji sektörünün büyümesi için de uzun vadeli doğru finansman modelleri önemli. Doğası gereği leasing şirketleri uzun vadeli kaynak kullanıp projenin nakit akışına uygun uzun vadeli fonlama sağladıklarından enerji sektörünün finansmanı için önemli bir finansör olmaya devam edeceklerdir.
zalanır ve teminatlar alınır. Ardından Aklease, sözleşme konusu ekipmanları satıcı firmadan alır. Tedarikçi firma ile anlaşılmış olan ödeme planı çerçevesinde kalan ödemeler gerçekleştirilir. Kiracı, sözleşmeyle belirlenen vadelerde kira ödemelerini fatura karşılığında Aklease’e yapar. Kredi vadesi bitiminde Aklease sözleşme konusu ekipmanları kiracıya devreder.
LEASING’İN BİRÇOK AVANTAJI VAR Leasingin avantajları nelerdir? Diğer finans kaynaklarına göre leasingin öne çıkan avantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz: Operasyonel kolaylık sağlar. Satın alma için gerekli tüm hukuki ve operasyonel süreçler leasing şirketi tarafından yürütülür. Özellikli satın alma süreçlerinde uzman kadro desteği sağlanır. İthal işlemlerde akreditif ve gümrük gibi tüm süreçler yönetilir. Projenin gelir, döviz cinsi ve nakit akışına göre esnek ödeme planı oluşturulabilir. Banka işletme sermayesi limitlerinin etkin kullanılması sağlanır. Bilanço rasyoları üzerinde olumlu etki yaratır. Ayrıca, birçok makine ve ekipmanda indirimli KDV (yüzde 1) oranı uygulanır. Faiz ödemeleri üzerinden BSMV ödenmez. Teminatlar her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. KDV faizlendirilmez ve taksitler halinde geri ödenir. Malikin leasing şirketi olması, leasinge konu varlık üzerinde her türlü haciz, rehin gibi hukuki işlemleri engeller. Hızlı satış imkanı ile ekipmanın teknolojik olarak yıpranmasının önüne geçilir, paranın zaman değeri avantajı sağlanır. Enerji verimliliğiyle ilgili finansman desteğinin yanı sıra danışmanlık hizmetiniz de var mı? Bu konuda bilgi verebilir misiniz? Aklease olarak yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve enerji maliyetlerinin azaltılması ile ilgili projelerin hayata geçmesinde yatırımcılara alternatif leasing çözümleri sunuyoruz. Bu kapsamda tüm detaylı operasyonel ve hukuki süreçlerde uzman desteği sağlıyoruz. Ayrıca, müşterilerimize orta ve uzun vadeli, uygun maliyetli finansman fırsatları sunuyoruz. KDV’li ekipman gruplarında KDV’nin kira vadesine yayılabilmesine yardımcı oluyoruz. Proje fizibilitesi paralelinde yatırımcı için doğru özkaynak - finansman oranını belirliyoruz ve yatırım vadesine göre belirlenecek esnek ödeme planları sunuyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 29
ENERJİ LEASING
ENERJİ DESTEĞİMİZ ARTARAK DEVAM EDECEK
Burak Latif Latifoğlu
Yenilenebilir enerji yatırımlarının stratejik önemde olduğunu belirten Şeker LeasIng Genel Müdürü Burak Latif Latifoğlu, desteklerinin artarak devam edeceğini ifade ediyor. Ülke ekonomisi, her yıl milyarlarca dolar cari açık veriyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri de dışarıdan aldığımız enerji. Bu bağlamda güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım hayati bir önem taşırken; finans kuruluşları, bu alanlarda yatırım yapmak isteyenlere leasing desteği sunuyor. Yatırımcılara en büyük desteği veren kuruluşlardan biri de Şeker Leasing. Şeker Leasing Genel Müdürü Burak Latif Latifoğlu ile enerji desteklerini konuştuk.
30 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Enerji verimliliği yatırımlarını yaygınlaştırmak amacıyla geliştirdiğiniz EKO Kredi ürününüz hakkında bilgi verebilir misiniz? EKO Kredi’yi kimlere hangi şartlarla veriyorsunuz? Şeker Leasing olarak özel sektör tarafından gerçekleştirilecek yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji üretim tesisleri ve enerji verimliliği yatırımları için standart leasing işlemlerini uygularken, uygun vade imkânı ile birlikte döviz ve dövize endeksli kredi seçenekleri de sunmaktayız. Yenilenebilir enerji yatırımlarında proje bazlı bakış açımızı koruduğumuz için anılan krediden yararlanmak için özel bir şartımız bulunmuyor. Farklı sektörlerden her büyüklükte şirket, özellikle enerji maliyetleri yüksek olan işletmeler, bu krediyi kullanabilir. Bugüne kadar enerji yatırımı yapan firmalara ne kadarlık finansman desteği sağladınız? Bu alanda bugüne kadar 100 milyon TL’nin üzerinde finansman sağladık.
ENERJİDE YERLİ KAYNAKLARIN KULLANILMASI ÇOK ÖNEMLİ Elektrik enerjisinin yarıdan fazlasını dış kaynaklara dayalı elde ettiğimiz göz önüne alındığında, dışa bağımlılığın enerji arz güvenliği üzerindeki etkisinin azaltılması, bunun yanında ülkemizin cari açığında en önemli kalem olan enerji harcama-
Güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji yatırımlarına öncelik veriyorsunuz. Bunun özel bir sebebi var mı? Araştırmalara göre, Türkiye’de sanayi sektörü, ülkemizin toplam enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını, elektrik enerjisi tüketiminin yüzde 60’ını gerçekleştiriyor. Enerjide büyük oranda dışa bağımlı olduğumuz düşünülürse, enerji verimliliğine hizmet edecek yatırımlar ülkemiz için stratejik önem taşıyor. Diğer taraftan endüstriyel alanda geniş bir kullanım alanı bulunan fosil yakıtların sınırsız olmadığı da dikkate alındığında artık sadece fosil yakıtlara dayalı enerji modeliyle modern yaşamın sürdürülebilir olmadığı unutulmamalı. Aynı zamanda, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir kaynakları kullanmak özellikle orta ve uzun vadede üretim girdi maliyetlerine olumlu yansıyor. Bu sebeple enerji verimliliği artık büyük-küçük tüm şirketlerin ilk gündem maddesidir.
larının düşürülerek ülke dışına aktarılan dövizin ülkemizdeki yatırımlarda kullanılabilmesi amacıyla enerjide yerli kaynakların kullanılması daha da önemli hale gelmiştir. Türkiye’nin resmi enerji stratejisi, ülkenin dış kaynaklara olan bağımlılığını azaltacak, mümkünse sıfıra indirecek şekilde iç kaynaklardan maksimum
ölçüde yararlanmayı hedefleyen bir yaklaşıma dayanmaktadır. Bunun için özel sektör, sivil toplum kuruluşları, hatta bireylerin üstlenmesi gereken çok önemli roller bulunmaktadır. Biz de Şeker Leasing olarak enerji sektörüne, özellikle de yenilenebilir enerjiye yatırım yapacak firmalara desteğimizi artırarak devam ettirmeyi hedefliyoruz.
ENERJİ LEASING
120 BİNDEN FAZLA HANEYE ENERJİ SAĞLIYORUZ
Enerji verimliliği yatırımlarını yaygınlaştırmak amacıyla geliştirdiğiniz leasing ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Son yıllarda güneş ve rüzgar başta olmak üzere sürdürülebilir enerji yatırımlarının artması, enerji leasingini de hızlandırdı. Yapı Kredi Leasing olarak bu alanda Dünya Bankası’nın özel sektörü destekleyen uluslararası finans kurumu IFC ve yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği fonu GGFR (Küresel Gaz Azaltma Ortaklığı) gibi uluslararası finans kuruluşlarıyla çok yakın çalışıyoruz. 2017’de 250 milyon dolarlık bir kaynağı firmalara sağladık. Enerji alanında en fazla leasing işlemini Yapı Kredi Leasing olarak gerçekleştirdik. İlgili ülkelerin ihracat kredisi kuruluşlarının (ECA) garantörlüğünde 2017’de sadece rüzgâr enerjisinde toplam 130 MW leasing işlemi yaptık. Enerji yatırımlarını desteklemeye devam edeceğiz. Enerji finansmanı talebinde bulunan firmalarda aradığınız şartlar ve leasing süreci hakkında bilgi alabilir miyiz? Finanse edilecek projelerin, kredi borcunu gelirleriyle ödeme potansiyelinin yanı sıra sponsorun tecrübeli, projesine özkaynak katkısı sağlayacak finansal güce sahip olması önem taşıyor. GES (Güneş Enerjisi Santrali) ve RES (Rüzgâr Enerjisi Santrali) işlemlerine konu olan rüzgâr tribünleri ve güneş panelleri, leasingin doğasına çok uygun ekipmanlar. Enerji yatırımlarını finanse ederken projenin nakit akışına uygun geri ödeme planı oluşturmak en önemli önceliğimiz. Projenin leasing geri ödemelerini, elektrik satışlarıyla yapmasına yönelik kapalı devre proje bakış açısıyla işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz.
Fatih Torun
Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, yenilenebilir enerji yatırımlarına verdikleri desteklerle 120 binden fazla haneye elektrik sağladıklarını söylüyor. Torun, desteklerin devam ettiğini belirtiyor.
Güneşin ve rüzgârın bol olduğu ülkemizde bu kaynaklardan enerji üretmeye yönelik yatırımlar gün geçtikçe artıyor. Küresel ısınmaya neden olan zararlı gazları azaltmaya yönelik yatırımları uluslararası finans kuruluşları da destekliyor. Türkiye’deki bazı bankalar, bu finans kuruluşlarıyla da işbirliği yaparak yatırımcılara büyük leasing desteği sağlıyor. Bunlardan biri de Yapı Kredi Leasing. Yapı ve Kredi Bankası kuruluşu olan Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun’a enerji leasingi ile ilgili sorularımızı yönelttik.
Bugüne kadar enerji yatırımı yapan firmalara toplam ne kadarlık finansman desteği sağladınız? Şimdiye kadarki yatırımlarımıza baktığımızda; 200 MW’ı aşan GES işlemi gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Bu işlemler sayesinde 50 bini aşan haneye enerji sağladık. Özellikle geçen yıl GES işlemlerinde bir artış söz konusu oldu. Portföyümüzde yine 200 MW’ı aşan RES işlemi var. Bu işlemler sayesinde 70 bini aşan haneye enerji sağladık. Yapı Kredi Leasing olarak, Anadolu’nun birçok farklı yöresine enerji yatırımları yapmaya devam ettiğimizi görüyoruz. Ülkenin her noktasına ulaşmak ve 120 bini aşan haneye enerji sağlamak, bize enerji projeleri için ayrı bir motivasyon kaynağı sağlıyor. Enerji verimliliğiyle ilgili finansman desteğinin yanı sıra danışmanlık hizmetiniz de var mı? Bu konuda bilgi verebilir misiniz? Yaygın yenilenebilir enerji portföyümüz sayesinde kazandığımız önemli bilgi birikimimizle süreçler konusunda danışmanlık da sunuyoruz. Ayrıca yeni regülasyonları takip ederek etkilerini öngörmek, finanse edeceğimiz projelerin kontrol ve gidişatını izlemek, tarafsız bir gözün görüşlerini almak adına enerji konusunda tecrübeli profesyonel teknik danışmanlarla düzenli olarak çalışıyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 31
ENERJİ LEASING
ÜLKEMİZE KATKI SUNAN HER PROJEDEN İLHAM ALIYORUZ
Murat Akşam Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğiyle ilgili yatırımlara destek sağlayan kuruluşlardan biri de Türkiye Finans. Türkiye Finans Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Murat Akşam’a konuyla ilgili sorularımızı yönelttik. Enerji verimliliği yatırımlarını yaygınlaştırmak amacıyla geliştirdiğiniz ürünlerden biri, KOBİ’ler için Lisanssız Yenilenebilir Enerji Paketi. Bu paket hakkında bilgi alabilir miyiz? Yenilenebilir enerji projeleri, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılması açısından kritik önem arz ediyor. Enerji kanununda yapılan düzenlemeler, küçük ve orta ölçekli işletmelerin de lisans almadan ve şirket kurmadan 1 MW’a kadar elektrik üretmesine imkân tanıyor. Türkiye Finans olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim ekipmanlarının alımı, santral kurulumu, inşası, bağlantısı gibi anahtar teslim tüm maliyetler için cazip koşullarda finansman desteği sunuyoruz. Çevre dostu yatırımların finansmanı için sunduğumuz ‘Lisanssız Yenilenebilir Enerji’ paketiyle ödemesiz dönemli, uzun vadeli esnek geri ödeme imkânı ile Türk Lirası veya yabancı para cinsinden finansman sağlıyoruz.
32 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Yeni dönemde rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarının egemen olacağını öngören Türkiye Finans Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Murat Akşam, “Hayata geçen projelerin ülkemize katkısından ilham alıyoruz” diyor.
Enerji finansmanı talebinde bulunan firmalarda ya da kişilerde aradığınız şartlar neler? EPC (mühendislik, tedarik, kurulum) firmaları aracılığıyla işin yapılması önceliklerimiz arasında. Müşterilerimizin yatırımlarının güvenilir, tecrübeli ve uzman kurumlar tarafından değerlendirilmesine öncelik veriyoruz. Örneğin güneş enerjisi santrali (GES) projelerinde kurulum işletme ve bakım aşamalarında iyi bir EPC firmasıyla çalışmak çok büyük önem taşıyor. Bir GES projesi ilk bakışta karmaşık gibi görünmese de zemin yapısı ve arazi eğimlerine göre kullanılan ekipmanın ne olduğu, maliyetleri direkt artırabilen küçük ama önemli bir detay. Diğer yandan projenin devlet teşviklerinden yararlanması, elektriğin belli bir fiyattan alım garantisinin olması da bir başka önemli husus. Ayrıca, müşterilerimizin yüzde 20-30 gibi belli oranlarda özkaynaklarıyla yükümlülüğe girmesini bekliyoruz. Bugüne kadar enerji yatırımlarına ne kadar destek sağladınız? Bugüne kadar 182 MW güneş, 145 MW hidroelektrik, 13 MW biyogaz olmak üzere 340 MW’lık enerji projesine fon desteği sağladık. 2017 sonu itibariyle ülkemizin GES kurulu gücü toplam 2 bin 600 MW’yi aştı. Bunların çoğu 1 MW altı lisanssız GES’lerden oluşuyor. 2015’te GES projelerini finanse etmeye başlayan ilk bankalardan biriyiz. Bu farkındalık bize, müşteri ağı ve know how anlamında büyük avantaj sağladı. Kazandığımız tecrübe sayesinde enerji finansmanında etkin bir risk değerlendirmesi yapabiliyoruz.
RÜZGÂR VE GÜNEŞ ENERJİSİ YATIRIMLARI EGEMEN OLACAK Enerji finansmanlarıyla ilgili 2018 hedefiniz nedir? Enerjide dışa bağımlılığın tamamen kalkması için yenilenebilir enerjinin önemini çok iyi biliyoruz. Desteğimizle hayata geçen her bir projenin ülkemize katkısından ilham alıp çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. 2018’de de katkılarımızı artırarak devam etmeyi planlıyoruz. Yeni dönemde rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarının egemen olacağını öngörüyoruz.
ENERJİ
Y
erli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanan Akfen Yenilenebilir Enerji, Çanakkale ve Denizli’deki 4 projenin kurulumuna başlıyor. Toplam 1.6 milyar TL’ye mal olacak 4 projedeki 79.5 metre yüksekliğindeki 81 rüzgâr türbini Siemens Gamesa tarafından sağlanacak. Yılda 835 milyon kWh enerji üretilmesi hedeflenen projeler, bu yılın sonu itibariyle devreye girmeye başladığında 310 bin hanenin yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak. Rüzgâr (RES), güneş (GES) ve hidroelektrik (HES) olmak üzere sadece yerli ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretmeye odaklanan ve bu alanda 2020 yılına kadar 1000 MW’lık ‘temiz kurulu güce’ ulaşmayı hedefleyen Akfen Yenilenebilir Enerji, ilk rüzgâr projelerini Çanakkale ve Denizli’de hayata geçiriyor. Akfen Yenilenebilir Enerji ile Siemens Gamesa arasındaki imza töreni, geçtiğimiz günlerde Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın’ın da katılımıyla gerçekleştirildi.
34 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
YERLİ ÜRETİM ÖNE ÇIKACAK İmzalanan projeye göre, Çanakkale’de 99 MW’lık Üçpınar RES, 51 MW’lık Hasanoba RES ve 26 MW’lık Kocalar RES, Denizli’de de 66 MW’lık Denizli RES hayata geçirilecek. Bu yılın sonlarına doğru enerji üretmeye başlaması planlanan rüzgâr projeleriyle 310 bin haneye temiz enerji sağlanması hedefleniyor. Akfen Yenilenebilir Enerji şirketi çatısı altında faaliyet gösterecek ve toplam 242 MW kurulu güç kapasitesine sahip olacak 4 RES projesi, 1.6 milyar liraya mal olacak. Toplam kurulu gücü 242 MW olan 4 rüzgar santralinde yer alacak her biri 3 MW gücündeki ve 79.5 metre yüksekliğindeki dev 81 rüzgâr türbininin kurulumu, Siemens Gamesa tarafından gerçekleştirilecek. Projede kullanılacak kule ve temel bağlantı elemanları yerel tedarikçiler tarafından Türkiye’de üretilecek. Böylece projede yerli üretimin önemli rol oynaması hedefleniyor.
ENERJİDE YATIRIM RÜZGÂRI Konuyla ilgili konuşan Akfen Yenilenebilir Enerji AŞ Genel Müdür Vekili Kayrıl Karabeyoğlu, şirket olarak 2020 yılı sonuna kadar tamamı temiz enerjiden oluşan 1000 MW’lık kurulu güce ulaşma hedefi koyduklarını belirtti. Karabeyoğlu, “Çanakkale ve Denizli’deki projelerimizle su ve güneşten elektrik üretiminde şimdiye kadar hayata geçirdiğimiz 245 MW’lık portföyümüze ilk rüzgâr yatırımımızı, 4 RES projesiyle birden yapıyoruz. Teşvikler ve projelerle birlikte yenilenebilir enerjinin Türkiye’de bu kadar ilgi gördüğü ortamda şirket olarak hayata geçirdiğimiz temiz enerji platformumuzu yeni yatırımlarla sürekli olarak güçlendireceğiz” ifadelerini kullandı.
AKFEN’DEN YENİLENEBİLİR
ENERJİYE
1.6 MİLYAR TL YATIRIM
Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanan ve 2020’ye kadar 4 milyar TL yatırımla 1000 MW’lık ‘temiz kurulu güce’ ulaşmayı hedefleyen Akfen Yenilenebilir Enerji, Çanakkale ve Denizli’deki 4 projenin kurulumuna başlıyor. Kayrıl Karabeyoğlu:
Temiz enerji platformumuzu yeni yatırımlarla sürekli güçlendireceğiz.
ENERJİ LEASING
İŞ BANKASI’NDAN KOBİ’LERE ENERJİ FİNANSMANI
T
ürkiye’de son dönemlerde yenilenebilir enerji yatırımları gittikçe artıyor. Bu artışta, 2010’dan bu yana Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası tarafından geliştirilmiş ve Avrupa Birliği fonuyla desteklenen Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (TurSEFF) oldukça etkili. Kamu ve özel sektör tarafından uygulanacak sürdürülebilir enerji yatırımlarına destek sağlamak üzere oluşturulan bu programın anlaşmalı olduğu üç finans kurumundan biri de İş Bankası. İş Bankası, TurSEFF kapsamında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile imzalanan kredi anlaşması çerçevesinde, Küçük ve Orta Boy İşletme (KOBİ) olarak tanımlanan firmaların güneş ve rüzgâr enerjisi santralleri gibi yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımları ile enerji verimliliğine yönelik satıcı kredilerinin finansmanını sağlıyor.
TURSEFF’TEN KOBİ’LER YARARLANIYOR İş Bankası’nın TurSEFF kredisinden; yenilenebilir kaynaklardan enerji üretmeyi veya enerji verimliliği projeleri gerçekleştirmeyi planlayan firmalar, ticari binalarda enerji verimliliği imkânlarını kullanmak isteyenler, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji ekipmanları üretimi, tedariki veya kurulumunu gerçekleştiren enerji verimliliği tedarikçileri ile www.turseff. org adresinde yer alan Uygun Malzeme ve Ekipman Listesi’ndeki ekipman, araç veya materyallerin satışını yapan firmalar yararlanabiliyor. Bankanın TurSEFF danışmanları, yatırımların türüne göre ücretsiz teknik destek de sağlayabiliyor. TurSEFF kredilerinden, EBRD’nin KOBİ tanımına uyan, tam zamanlı yönetim kadrosu da dahil olmak üzere 249 ve daha az sayıda tam zamanlı çalışanı olan ve azami yıllık cirosu 50 milyon Euro’yu veya azami yıllık bilanço toplamı 43 milyon Euro’yu aşmayan firmalar faydalanabiliyor. Gerek EBRD kriterleri gerekse İş Bankası genel kredilendirme prensipleri çerçevesinde uygun bulunan talepler, yine uygun koşullar ve vadelerde firmalara aktarılıyor.
MIDSEFF VE AYB KREDİLERİ İş Bankası’nın enerji finansmanına yönelik TurSEFF Programı’nın dışında MidSEFF ve AYB kredileri de bulunuyor. MidSEFF kredisi, İş Bankası ile Avrupa
36 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
İş Bankası; Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası ile imzalanan kredi anlaşması çerçevesinde, KOBİ olarak tanımlanan firmaların yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarına finansman sağlıyor. İmar ve Kalkınma Bankası arasında imzalanan kredi anlaşması çerçevesinde yenilenebilir enerji, atıktan enerji ve endüstriyel enerji verimliği konularında orta ölçekli yatırımların finansmanına ve Türkiye’nin enerji arzına katkıda bulunan, belirli çevresel ve sosyal standartları sağlayan sürdürülebilir enerji projelerine yönelik bir kaynak. AYB kredisi ise İş Bankası ile Avrupa Yatırım Bankası (AYB) arasında firmaların Türkiye’deki yatırımlarının ve işletme sermayesi ihtiyaçlarının finansmanına yönelik imzalanan kredi anlaşması çerçevesinde, Küçük ve Orta Boy İşletme (KOBİ) ve Orta ve Büyük İşletme (Midcap) olarak tanımlanan firmalara kullandırılıyor. İş Bankası, bu kaynakları, gerek EBRD ve AYB’nin istediği kriterleri gerekse İş Bankası genel kredilendirme prensipleri çerçevesinde, uygun koşullar ve vadelerde, orta ölçekli firmalara aktarmayı hedefliyor.
FİNANS
ALBARAKA TÜRK’TE HEDEF SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME Önümüzdeki 5 yılda toplam aktiflerini her yıl ortalama yüzde 15 artırarak iki katına çıkarmayı istediklerini belirten Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, “Sürdürülebilir büyüme ve kârlılık hedefimize ulaşarak şirket değerimizi daha da güçlendireceğiz.” dedi. lı bir ivme yakaladık. Toplanan fonlarımız 25,3 milyar TL’ye ulaşırken, 25,2 milyar TL’lik fon kullandırdık. Personel ve şube azaltma politikasının hâkim olduğu bankacılık sektöründe her iki alanda büyümeye devam ettik. 2017’de net kârımızı yüzde 9 artırarak 237 milyon TL’ye çıkardık” dedi.
ÖNCELİK DİJİTAL BANKACILIKTA Melikşah Utku
T
ürkiye’de 30 yılı aşan tecrübesiyle faaliyet gösteren katılım bankacılığı sektör lideri Albaraka Türk, sürdürülebilir büyüme stratejisiyle geleceğe emin adımlarla ilerliyor. Albaraka Türk’ün önümüzdeki 5 yıllık yol haritasının paylaşıldığı basın toplantısında görüşlerini dile getiren Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, “2017’de aktiflerimizi ve öz sermayemizi yüzde 10 artırdık. Böylece son 4 yılda iki kattan fazla büyüyerek toplam aktiflerimizi 36,2 milyar TL’ye yükselttik. Toplam öz kaynaklarımızı da 4 yılda yüzde 65 artırarak 2.5 milyar TL’ye çıkardık. Topladığımız ve kullandırdığımız fonlarda sağlık-
Bankanın dijitalleşme vizyonuyla ilgili de açıklamalarda bulunan Utku, “Dijitalleşme bizim için konfor değil, gelecekte var olma mücadelesi. Bu doğrultuda dijital bankacılık vizyonumuzu 3 faz halinde geliştirmeye devam ediyoruz. İlk faz Altyapı Geliştirme ve Ürün Zenginleştirme, ikinci faz Dijital Eko-
sistemle Entegrasyon, üçünü faz ise Tam Dijital Açılım. Şu anda zaman planımız doğrultusunda ilerliyoruz hatta önünde olduğumuzu bile söyleyebilirim” açıklamasında bulundu. Albaraka’nın sürdürülebilir büyüme stratejisinin 5 yapı taşı üzerine bina edildiğini söyleyen Melikşah Utku, “Bize uzun dönemde en yüksek katma değer sağlayacak olan beş yapı taşını ‘Seçkin Çalışan’, ‘Müşteri Hizmeti’, ‘Marka Bilinirliliği’, ‘Ürünler’ ve ‘Şirket Değeri’ olarak belirledik. İnsanı ‘kıymet’ olarak görüyor, görüş ve taleplerine büyük ‘değer’ atfediyor, insan kaynağına yatırım yapıyoruz. Bizde ‘İnsan Kaynakları’ yok, ‘İnsan Kıymetleri’ var. En iyi müşteri hizmeti için en iyi dağıtım kanalları ve altyapıyı oluşturuyoruz. Yeni katılım bankalarının ses getiren girişlerine rağmen marka bilinirliği ve medya alanındaki liderliğimizi devam ettiriyoruz. Salt ürün geliştirmekten öte geniş kapsamlı yeniliklere imza atıyoruz.” şeklinde konuştu.
ALBARAKA TÜRK’TEN DEĞER KATAN İKİLİ Albaraka Türk, yenilenen ve güçlenen dijital bankacılık hizmetleriyle, müşterilerine sağladığı kolaylığı anlatmak adına yepyeni bir reklam kampanyası başlattı. Hakan Bilgin ve Serkan Şenalp’in ‘Değer Katan İkili’ olarak başrollerini paylaştığı reklam kampanyası, polisiye ve mizahı bir araya getiriyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 37
MAKALE
Deniz Gökçe
Liu He ve Çin ekonomisi Son 5 yıla kadar Çin’de Başbakan Li Kegiang’a veya Başkan Xi Linping’in ekonomi danışmanı Liu He’ye danışmak pek işe yaramazdı. Ama Bay Xi Linping, 2012’de partinin genel sekreteri seçilince, Çinli görevliler veya yabancı liderler kapısı vurulacak ofisi buldular. Başkan Xi’nin ilk beş yılında Bay Liu sadece partinin 200 kişilik Merkez Komitesi’nin üyesi ve de Çin’in Planlama Bakanlığı’nda başkan yardımcısıydı. Ama Beijing dışına sık sık çıkmak, olaylara ve insanlara yanaşmak, sorunları anlamak sonucu, Bay Liu partinin ikinci yöneticisi haline geldi. Bay Xi, ikinci dönemine başlarken 66 yaşındaki danışmanı Liu He, başkana çok yakın bir yardımcı oldu. Ekim ayında ise Liu He, partinin toplam 25 kişilik politbüro grubunun üyesi yapıldı.
38 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
Geçtiğimiz ay ise Liu He başkan yardımcılığına atandı ve de finans sektörü, devletin yatırımları ve şirketlerinin reformları ve de sanayi sorumlusu yapıldı. Ayrıca ABD ile ilişkiler ve de rakiplik de ona yüklendi. ABD ve Çin ticaret savaşına başlarken, Liu He bundan sonra ABD’li yöneticilerin ve de Avrupalıların muhatabı olacak. Bay Liu He çok iyi İngilizce konuşmakta ve uluslararası forumlara da çok iyi katkı yapan bir kişi. Liu He, Beijing’de şöhretli olan Renmin Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra önce ekonomi hocalığı yaptı. Sonra da ABD’de New Jersey’de Seton Hall Üniversitesi’nde ve de Harvard’da Kennedy School’da eğitim aldı. Liu He, şimdi ekonominin temel sorumlusu. Ama bazıları geçmişten kalma idari deneyim birikimi olmadığını da söylüyor. “Liu çok iyi düşünen bir kişi ama çok da deneyimli bir icraatçı değil.” diyenler de var. Bay Liu, Başkan Bay Xi’den bir yaş da büyük. Ama gençken beraberce taşraya gönderilmiş ve ülkeyi tanımaya başlamaları sağlanmaya çalışılmıştı. Liu askerlikte ise üç yıl görev yaptı. Sonra da, eğitim öncesi, Beijing’de bir fabrikada çalıştı. Liu, halkın iyiliğini en iyi düşünenlerin de partide oldukları kanısında. Diğer taraftan da Çin’in Batı tipi demokratik yaklaşımla yaşayamayacağı kanaati de var. Liu İngiltere’nin, yani Beijing’in AB’den ayrılma yaklaşımını da yanlış buluyor ve de Donald Trump’ın yaklaşımlarına da hiç mi hiç sempatiyle bakmıyor. Liu ABD yöneticilerinden, sonradan ayrılan Gary Cohn‘u çok başarılı bulurken, Peter Navarro, Mike Pompeo ve de yeni göreve alınan John Bolton’u ise hiç beğenmiyor. Liu fikirlerini çok açıkça söyleyen bir kişi.
RAKAMLARIN DİLİ RAKAMLARIN DİLİ 95
MediaMarkt Türkiye, ikinci 10 yılında Türkiye elektronik perakende pazarında liderliğe koşuyor. Marka, Türkiye’nin en çok tercih edilen elektronik perakendecisi olma hedefi kapsamında 2018’de 95 milyon TL’ye yakın yatırım yapacak. MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım, “Son 30 ayda pazar ortalamasının üzerinde büyümeye devam ederken, mağaza sayımızı yüzde 50 artırdık ve ciromuzu 2 katına çıkardık.” dedi.
23
Polaris’in ilkbahar/yaz koleksiyonları arasında yer alan yüzlerce modelle çocuklar, hem rahat adımlar atacak hem de bayram şıklıklarını tamamlayacak. 23 Nisan’ı doyasıya eğlenerek geçirmek isteyen miniklere özel rahat ve birbirinden renkli ayakkabılar, Polaris’te çocukları bekliyor.
25
Acıbadem Taksim Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Filip Taşhan, rahim içi yapışıklık sorununun belirtisi olan adet azalması ve kesilmesi durumunda mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğini belirtiyor. Her 100 kadından 25’ini etkilediği düşünülen rahim içi yapışıklıklar, özellikle bebek sahibi olmak isteyen çiftler için ayrı bir önem taşıyor.
30
2017 yılının son 3 çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 30’a yakın bir ciro artışı gerçekleştiren İzocam, önümüzdeki 5 yıl içinde 100 milyon dolarlık yatırım yapmayı hedefliyor.
22
DİMES, halen yıllık 15 bin ton düzeyindeki yerli portakal işleme kapasitesini, Ar-Ge Merkezi’nde yürütülen projeyle bir yıl içerisinde yüzde 50 artışla 22 bin ton düzeyine çekecek.
81
Türkiye’nin dört bir köşesinde 64 yıldır hizmet sunan Migros, Şırnak’taki ilk mağazasını Cizre ilçesinde açarak 81 ilin tamamında hizmet vermeye başladı. Cizre’de hizmete giren MM Migros ile ulaşmadığı il kalmayan perakende devi, toplam 1895 mağazasıyla tüm Türkiye’yi kucaklamış oldu.
400
Kuveyt Türk, olağan genel kurul toplantısında 2017 net kârının bir önceki yıla göre yüzde 24,4 artışla 674 milyon TL’ye ulaştığını açıkladı. Banka, sermayesini 400 milyon TL artırarak 3,5 milyar TL’ye çıkardı. Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, “Sağlam bankacılık anlayışı ve inovatif yaklaşımla 2017’de büyümemizi artan bir ivmeyle sürdürdük.” dedi.
14
İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi’nden Uzman Doktor Yavuz Öztürker, Türkiye’nin, Avrupa’da diyabetin en hızlı artığı ülke olduğunu söyledi: “10 yıl önce nüfusa oranla diyabet hastamız yüzde 7 iken şimdi yüzde 14’lerde.”
10
Pronet, 20 yıldan uzun süredir Türkiye’de güvenlik alanında pek çok yeniliği hayata geçiriyor. Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip, “Pronet Alarm Haber Alma Merkezi’ne her yıl 2 milyon alarm sinyali ulaşıyor. Bu sinyallere dünya ortalaması olan 60 saniyenin çok altında, 10 saniyede dönüyoruz. Bu şekilde hayat kurtarıyoruz.” diyor.
2
Koton, Türkiye’nin müşteri memnuniyetini ölçen ilk ve tek araştırması A.C.E Awards’ta ‘Giyim’ kategorisinde bu yıl da sektör lideri oldu. Koton, bu ödülü 2. kez üst üste aldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Sikayetvar.com’da yer alan gerçek şikayetleri baz alan A.C.E Awards, 19 sektörde müşteri deneyimini en iyi yöneten ulusal ve uluslararası markalara verildi.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 39
KAPAK KONUĞU
KÜLTÜR KOLEJİ
58 YILDIR
KALİTEDEN ÖDÜN VERMİYOR Hedefler koyarak tamamen çocuğun kaliteli eğitim alması adına bir yönetim modeli benimsediklerini söyleyen İSTANBUL KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI OKULLAR KOORDİNATÖRÜ Biriz Kutoğlu, “Kurumumuz, 2 kampüs ve 1 üniversiteden oluşan, sektörde ailelerin güvenini kazanmış, kaliteden ödün vermeyen, evrensel vizyonuyla devam eden, bilinen bir marka halinde hizmetini sürdürüyor” DİYOR.
40 •
w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix
Röportaj: Ece Kırdudu
KAPAK KONUĞU
Ü
lkemizin köklü özel okullarından biri Kültür Koleji. Kültür Ailesi, anaokulundan üniversiteye kadar binlerce öğrenciye eğitim ve öğretim hizmeti vererek ülkenin aydınlık geleceği için çok önemli bir görevi yerine getiriyor. İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu ile kariyerini ve Kültür Eğitim Kurumları’nın hizmetlerini konuştuk. Öncelikle Biriz Kutoğlu’nu tanıyalım biraz... Kimdir Biriz Kutoğlu? Eğitim hayatınız ve kariyer geçmişiniz hakkında bilgi verir misiniz? 1977 Ankara doğumluyum. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri bölümü mezunuyum. Mezun olur olmaz, Hacettepe Üniversitesi’nin içindeki bir okulda eğitim uzmanı olarak göreve başladım. Özellikle sınıf içi uygulamalar, öğretim yöntem ve teknikleri, öğrencilerin sıkılmadan, eğlenerek öğrenebilmeleri üzerine çalışmalarımı yürüttüm. Özellikle 2005’e kadar Türk Milli Eğitim sisteminde müfredatların değiştiği, yapılandırmacı yaklaşımın kabul edildiği yıllara kadar, yeniliklerin transferinde mücadeleli yıllar oldu. Ardından 2005’te tüm Türkiye genelindeki müfredatların değişmesiyle birlikte, eğitim bilimlerine olan ilgi ve farkındalık daha da arttı ülkemizde. 2005’ten sonra da zamanım, çalıştığım özel okullarda öğrenmeöğretme sürecine yönelik uygulamalar, öğretmenlerin hizmet içi eğitimi, mesleki gelişimi, uluslararası projeler ile geçti. 2008 yılında hayatıma okul geliştirme kavramı girdi. Okul geliştirme çalışması çok geniş ve keyifli bir alandı. Toplam kalite yönetimi, okulların kalite adına standartları, fiziki çevre yapı standartlarından tutun da öğretmenlerin yılda alacakları hizmet içi eğitimin saatine varana kadar pek çok deneyime sahip oldum. Çok şubeli okullarda kaliteyi nasıl
ÜNİVERSİTEYLE OLAN SİNERJİMİZ BİZE ÇEVİKLİK KAZANDIRIYOR İstanbul Kültür Üniversitesi ile nasıl bir işbirliği içerisindesiniz? Kültür Üniversitesi, Kültür Koleji’nin doğurduğu bir oluşum. Bu noktada biz kendi modelimize üniversite-kolej sinerji modeli diyoruz. Ataköy Kültür Koleji eğitim fakültesinin uygulama kampüsü. Okulda üniversite eğitim fakültesine ait bir ofis var. Her gelen velimiz, öğrencimiz, öğretmenimiz ofisteki akademisyenlere danışabiliyor. Bununla birlikte öğretmen seçimi ve gelişimsel her türlü faaliyette üniversitenin akademisyenlerinden büyük destek alıyoruz. Örneğin; 6 ve 7. sınıftaki bir öğrenci fen bilgisi dersinin bir konusunda üniversitenin laboratuvarında, oradaki profesörle çalışabiliyor ya da ilkokul 4.sınıf öğrencisi üniversitenin resim atölyesinde ya da seramik atölyesinde sanat tasarım bölümünün akademisyeniyle çalışabiliyor. Yani üniversitedeki bilgi ister sanat alanında olsun, ister bilim alanında olsun anında k12 düzeyindeki öğrenciye transfer ediliyor. Üniversiteyle olan sinerjimiz bize kurumsal çeviklik ve hız kazandırıyor.
sağlarsınız? Z kuşağına göre etkili bir okul nasıl olur? Ne yaparsak bu jenerasyona yönelik kaliteli eğitim yapabiliriz? Kampüs okulları ve kampüs okullarındaki yaşam, okul kültürü, okul atmosferi, hem eğlenceli hem disiplinli okul nasıl olur? Özelikle bireyin kendini gerçekleştirme sürecinde neler yapılabilir? Ders sadece sınıf içinden mi ibarettir ya da sınav başarısı yaşam başarısı mıdır? gibi konularda çalışmalarım oldu. 2008-2009’dan sonra eğitim yöneticiliği başladı benim için. Son 10 yıldır eğitim yöneticisi olarak görev yapıyorum. Türkiye’nin bilinen STK örgütlerinde, bilinen vakıf okullarında orta düzey ve üst düzey yöneticilik yaptım. Ama şunu görüyorum: Eğitim bilimleri Türkiye’de çok önemli ihtiyaç ve tükenen bir kaynak. Özellikle yönetici olduktan sonra ihtiyacı görünce bir kez daha aldığımız eğitimin ne kadar kıymetli olduğunu anlamış oldum.
BİRÇOK İLKE İMZA ATTIK Kültür Kolejinin gelişimini anlatabilir misiniz? Kültür nereden nereye geldi? Kültür Koleji 58 yaşında… 26 Eylül 1960’ta Kurucumuz, Onursal
Başkanımız, İnşaat Yüksek Mühendisi Sayın Fahamettin Akıngüç tarafından kurulmuştur. 91 yaşında ve hala işin başında. Daha 1960 yılında okulu kurarken, evrensel bir misyon ve vizyonla oluşturuyor. Çok iyi bir İngilizce, çok iyi bir akademik altyapı, çocuğun kendini gerçekleştirmesi için sanatta, sporda, bilimde müthiş bir yelpaze sunuyor öğrencilere. Kültür Koleji’nde aldığı İngilizceyle iş yaşamında başarılı olan insan sayısı o kadar çok ki. Kültür Koleji zaman içinde tabii büyüyor. Aileler tarafından güvenilir kurumlar arasında yerini alıyor. Bundan 20 yıl önce de Kültür Üniversitesi kuruluyor. Şu an Türkiye’nin en güvenilir ve en güçlü vakıf üniversitelerinden biri. Aynı zamanda 1998’de Büyükçekmece’deki Kültür 2000 koleji kampüsü oluşturuluyor. Orada da çift dilli bir eğitim yapılıyor. Orası da oldukça büyük, çocukların rahatlıkla koşup oynayacağı, tamamen sanat-spor-bilim konusunda çok geniş bir öğrenme alanı bulunan bir ortam. Şu anda kurum, 2 kampüs ve 1 üniversiteden oluşan, sektörde ailelerin güvenini kazanmış, kaliteden ödün vermeyen, evrensel vizyonuyla devam eden, bilinen bir marka halinde hizmetini sürdürüyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 41
KAPAK KONUĞU SOSYAL SORUMLULUK OLMAZSA OLMAZIMIZ Sosyal sorumluluk adına gerçekleştirmiş olduğunuz projeler hakkında bilgi verebilir misiniz? Sosyal sorumluluk bizim olmazsa olmazımız. Bu sebeple her yıl, her kademede anaokulundan liseye kadar sosyal sorumluluk projelerimiz var. Veli konseylerimizle birlikte senenin başında bunları planlıyoruz. Hatta geçen sene Kültür Fen Lisesi’nin sosyal sorumluluk projesi, ‘ Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi Ödülü’nü de aldı. Sosyal sorumluluk demek duyarlı insan demek. Bu noktada kendimizi sorumlu hissediyoruz. Omurilik Derneği ile olan uygulamalar ve ortak projeler, kendi Kültür Koleji Mezunlar Derneği’mizle birlikte yürüttüğümüz projeler ve veli konseylerimizle çok etkiniz. Çocuklar eylül ayında okula adımlarını attıkları günden itibaren sürekli bir sosyal sorumluluk projesinin içindelerdir. Sosyal sorumluluk projeleri de stratejik hedeflerimizin içinde olan önemli hedeflerden biri.
Kültür Koleji Türk eğitim sisteminde birçok uygulamaya öncülük eden bir kurum… Bu öncü çalışmalardan bahsedebilir misiniz? Kültür Koleji kurulduğu günden bugüne evrensel bir vizyona sahip olduğu için Dünya’yı ve Türkiye’yi takip ediyor. Bizim için merkezde her zaman öğrenci var. Tabii bu bakış açısı da haliyle birtakım ilkleri kurumumuzda oluşturmamızı sağlıyor. İlk rehberlik servisi Türkiye’de Kültür Koleji’nde kurulmuş. İlk taşımalı eğitim, Kültür Koleji tarafından yapılmış. Geçmiş yıllarda iki öğretmenin aynı anda sınıfa girmesi gibi pek çok ilk var. Şuan da ne yaptığımızı sorarsanız; 3
yıl önce inovasyon merkezi kurduk. Her iki kampüsümüzde birden tam donanımlı inovasyon merkezlerimiz var. İnternet tabanlı, profesyonel bir radyo kurduk. Hiçbir profesyonel destek almadan, öğrenciler kendileri hazırlıyorlar. Geçen sene haziran ayında, Türkiye’nin ‘İnovasyon’ adıyla çocuk ve gençlere hitap eden ilk dergisini biz hazırladık. Herhangi bir yayınevinden destek almadan, tamamen kendi öğretmenimiz ve grafikerimizle hazırlandı. Bakıldığı zaman tamamen kalite yönelimli ve iş geliştirme üzerine bir hizmet anlayışımız var. Kültür Koleji’nin bu kadar kurumsallaşmasının altında yatan sebep stratejik yönetim yapması… Hedefler koyarak, per-
DEĞERLERİMİZİ MÜZEMİZDE YAŞATIYORUZ 58. yıl kuruluş yıldönümünüzde ‘Kültür Müze’yi faaliyete geçirdiniz. Müze ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Kültür Koleji yıllar geçtikçe kendi kültürünü yaratıyor. Her yıl okulumuzda 26 Eylül ve o hafta okulumuzun doğum günü olarak çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. 1960’dan bu yana elimizde olan ve o dönemde velilere yazılan mektuplardan ders kitaplarına, öğrenci yıllıklarından dersliklerde kullanılan materyallere, davetiyelere varana kadar pek çok materyal söz konusuydu. Bu değeri okulun içinde yaşatmak istedik ve Kültür Anadolu Lisesi’nin lobisini yaşayan bir müze haline getirdik. Açılışını da okulumuzun 58. yaş gününde gerçekleştirdik. Şu anki öğrenciler belki de yıllıklarda dedelerinin, babalarının, annelerinin fotoğraflarını görüyor ya da o yıllarda anne ve babasını okutan öğretmen; şimdi burada müdür, müdür yardımcısı, bölüm başkanı…
42 •
w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix
formans yönetimi üzerine, tamamen çocuğun kaliteli eğitim alması adına bir yönetim modelimiz var. O sene akademik takvimimizde öğretmenlerimizin yapacağı proje sayısından tutun da öğretmenin alacağı hizmet içi eğitime varana kadar ya da o yılın hedefi, ihtiyacı neyse bunların hepsi çok önceden belirleniyor. Kurumunuz bünyesinde bugün kaç kampüs, okul var? Kaç öğrenci ve öğretmen bulunuyor? İki kampüsümüz var. Biri Ataköy Yerleşkesi Kültür Koleji… Bu yerleşkede 2 bine yakın öğrencimiz var. Kampüste; anaokulu, ilkokul, ortaokul, Anadolu lisesi, fen lisesi var. Diğer kampüsümüz de Büyükçekmece’de, Kültür 2000 Koleji… Orada da aynı şekilde anaokulu, ilkokul, ortaokul, Anadolu lisesi, fen lisesi olmak üzere bine yakın öğrencimiz var. Yani iki kampüste toplam 3 bin öğrenci ve 300’ün üzerinde de personelimiz var.
ÖĞRETMEN SİRKÜLASYONUMUZ DÜŞÜK Kurumunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Öğretmen seçimi bizim için çok değerli. Kalite anlayışımız gereği, öğretmene eğitim vererek mesleki açıdan geliştirmekte bizim sorumluluklarımız arasında. Vizyonuyla, eğitime bakışıyla, eğitim felsefesiyle, eğitim biliminin ilkelerine uygun hareket eden öğretmenlerle çalışıyoruz. Öğretmen bize başvurur, başvurduktan sonra öncelikle bir mülakata davet ederiz. Örnek veriyorum bir matematik öğretmeni istihdamı olacaksa, üniversitemizin matematik bölümünden bir akademisyen; öğretmenin alan bilgisini ölçmek için mutlaka olur. Mülakat sonunda, puanı uygun olanlar örnek ders işle-
KAPAK KONUĞU yişi için davet edilir. Öğretmen; planıyla, materyaliyle okulumuza gelir, örnek dersini işler ve okul müdürümüz ve bölüm başkanlarımız gözlem yaparlar. Ortaya çıkan puanlar ve değerlendirmeler belli bir sıralama doğrultusunda öğretmen istihdamını sağlar. Okulumuzun öğretmen sirkülasyonu düşüktür. 10 yıldan 25 yıla kadar çalışan öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz var. Bu noktada hem kurum aidiyeti açısından hoş bir ortam oluşur hem de olumlu bir okul atmosferi oluşuyor. Eğitim sisteminiz nasıl ilerliyor? Sizi farklı kılan unsurlar neler? Kültür Koleji kampüsünde Milli Eğitim Bakanlığının ulusal programını uyguluyoruz. Kültür 2000 kampüsü ise uluslararası bir okul. MYP yani IB’ye bağlı ‘Orta Yıllar Programı’ uygulanıyor. Anadolu Lisesi’nde de DP yani ‘Bakalorya Diploma Programı’nı aynı zamanda Milli Eğitim programıyla birlikte uyguluyoruz. Kültür 2000 Koleji liseden mezuniyette çift diploma veriyor. Biri uluslararası geçerliliğe sahip, diğeri de ulusal program… Bilimin üzerinde çok duruyoruz. Fen liselerimizde tamamen laboratuvar temelli bir eğitim veriyoruz. İstanbul Avrupa Bölgesi okulları arasında kimya dalındaki
projemiz birinci oldu. Şimdi diğer bölgelerden gelen projelerle finale katılıyoruz. Bu da tamamen ciddi ve köklü eğitim programı ve alanında profesyonel eğitimcilerle yapılabilecek bir süreç. Bunlar öğretmen seçimi ve öğretmenin mesleki gelişimine yaptığımız yatırımdan kaynaklanıyor. Bu noktada teknolojide oldukça ileriyiz. Akıllı tahtalardan tutun da 3D yazıcıya, sanal gerçeklik uygulamalarından greenbox uygulamalarına varana kadar yeni jenerasyonu doyuruyoruz ve onlara hitap ediyoruz. Çünkü biz onları 2050’li yıllara hazırlıyoruz. Ben yeni nesile dijital yerliler diyorum, bizler de analog göçmenleriz. Analog göçmenler, dijital yerlileri dijital çağa yetiştiriyor. İş çok zor. Bu sebepten, öğretmen mesleki gelişimi bu dönemde çok önde. Bizde bütün yatırımlarımızı bu doğrultuda yapıyoruz.
İNGİLİZCE ÖĞRETMEDEN DİPLOMA VERMİYORUZ Kültür Koleji yabancı dil eğitiminde hangi seviyede? Kültür Koleji İngilizceyle bilinen bir okul… Anaokullarımız öncelikle 3 yaştan itibaren yoğun bir İngilizceyle karşılaşıyorlar. Tüm günün yarısı İngilizce yarısı Türkçe eğitim. Türk öğretmenlerle birlikte yabancı öğretmenler derse giriyorlar. Yani çocuk
3-4 yaşından itibaren gününün yarısını İngilizce eğitimle geçiriyor. İlkokullarımızda haftada 15 saatin üzerinde bir İngilizce eğitimi var. 5.sınıfa geldiğinde tamamen İngilizce ağırlıklı, haftada 18 saat İngilizce veriyoruz. Anadolu lisemiz, hazırlık sınıfı bulunan Anadolu lisesi statüsünde. Öğrenciler 24 saat İngilizce ders alırlar. 9 ve 10.sınıfta fizik, kimya, biyoloji, matematik derslerinin eğitim dili İngilizce. Kültür Koleji’ne gelen İngilizce öğrenmeden mezun olamaz. Akademik başarılarınızdan bahseder misiniz? Öğrencileriniz lise giriş sınavlarında nasıl performanslar gösteriyor? Stratejik hedeflerimizin en önemlilerinden biri de, ulusal sınavlarda yüksek başarı… Nitelikli liseler için çok ciddi bir hazırlık programımız var. Hatta bunun için ulusal sınavlara hazırlık koordinatörlüğümüz var. 7 ve 8. sınıflarda ağırlıklı olarak programımız, ulusal sınava hazırlık. Üniversitede de öyle, 11 ve 12.sınıflar üniversite sınavına hazırlıktır. Bütün yayınlarıyla, sınavlarıyla ve daha önce dershanede görev almış, sınava hazırlık konusunda uzman öğretmenlerle öğrencileri sınava hazırlıyoruz. Nitelikli liselere ciddi anlamda her yıl yerleştirme yapıyoruz. Bu noktada aileler tarafından sınav başarısıyla bilinen bir okuluz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 43
EĞİTİM
19. ANABİLİM GÜNÜ VE TÜRKİYE YÜZME ŞAMPİYONLUĞU atölye, laboratuvar çalışmaları, proje sunumları ve bilimsel gösterilerle onları düşünmeye, problem çözmeye, merak duygusuna ve öğrendiklerini proje şekline getirerek bir şeyler üretmelerine sahne oldu.
ANABİLİM 13. KEZ ŞAMPİYON
Anabilim Eğitim Kurumları’nın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği 19. Geleneksel Anabilim Günü’nde öğrenci ve velilere sağlıklı beslenmeyle ilgili bilgiler verildi. Anabilim Genç Erkek Yüzme Takımı da Kayseri’de Türkiye şampiyonu oldu.
30
yılı aşkın süredir sayısız öğrenci yetiştiren, teknoloji ve inovasyon üzerine projeler üreten Anabilim Eğitim Kurumları’nın 19. Geleneksel Anabilim Günü, 31 Mart’ta Ümraniye Kampüsü’nde öğrenci, veli ve misafirlerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Eğitimin teknolojiyle bütünleştiği geleneksel Anabilim Günü Etkinliği’ne İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yavuz Dizdar konuk konuşmacı olarak katıldı. Dizdar, konuşmasında sağlıklı beslenme ve yaşam olgusunu mercek altına alarak dinleyicilere faydalı bilgiler içeren tavsiyelerde bulundu. Geçen yıl ilkinin düzenlendiği ‘Matematik Her Yerde Foto Afiş Yarışması’ ve bilimle sanat arasında bağ kurarak genç sinemaseverleri buluşturan ‘Kısa Film Yarışması’ ödüllerinin de sahibini bulduğu organizasyon, büyük ilgi çekti. 19. Anabilim Günü, öğrencilerin aktif katılımı öncülüğünde velilerin ve misafirlerin yaratıcılıklarını tetiklerken; bilgi yarışmaları, bilim oyunları,
44 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Öğrencilerinin akademik eğitimlerinin yanı sıra sosyal ve sportif gelişimlerine verdiği önemle birçok spor dalında başarılara imza atan Anabilim Eğitim Kurumları, farkını yine gösterdi. 30-31 Mart’ta Kayseri’de düzenlenen Okullar Arası Türkiye Yüzme Şampiyonası müthiş bir heyecan fırtınasına sahne olurken; Anabilim Genç Erkek Yüzme Takımı bir kez daha Türkiye şampiyonu oldu. İl şampiyonalarından itibaren toplamda 500’den fazla okul ve bini aşkın sporcunun katıldığı Türkiye Şampiyonası’nda mücadele eden Anabilim Genç Erkek Yüzme Takımı, 13. Kez zirveye çıkmayı başardı. Türkiye şampiyonluğu için kıyasıya mücadele eden Anabilim Genç Erkek Yüzme Takımı, başarısını kupayı kaldırarak taçlandırdı. Aynı organizasyonun 200 metre kelebek branşında bireysel olarak yarışarak Türkiye şampiyonu olmayı başaran Derin Hansoy, gelecek akademik yılda Fas’ın Casablanca kentinde gerçekleşecek olan Gymnasiade’de (Okullar Arası Olimpiyatlar) ülke ve okul bayrağını gururla dalgalandırmaya hak kazandı.
MAKALE
Sunmak istediğin misin yoksa karşı tarafın almak istediği mi?
Burak Onur ŞAHİN Bosses Company Kurucusu
Peki ya sen kimsin? İletişimin konusu ya da amacı ne olursa olsun yapılmak istenilen şey, karşı tarafın eksiksiz ve kabul edebileceği şeklinde bizi anlamasıdır. Ancak birçok noktada hepimizin yaptığı hassas hata, karşı tarafın beklentilerini ve merakını karşılamaya yönelik anlatımlarda bulunmamak. Bu anlatımlar bizi anlaşılır kılmak yerine karşı tarafı bizden ve konumuzdan – amacımızdan uzaklaştırır bir durumun içerisine girmemize sebep olarak, iletişim kurma çabamızı tam tersi yönde etkiliyor ve bütün iletişim bağlarımızın kopmasına zemin hazırlıyor. Günümüz markalarının da en çok düştüğü hataların ilk sırasında bu konu yer almaktadır. Bizim elimizde olan anlatımları; ezberlediğimiz kalıplar halinde sunmak yerine daha esnek bir halde karşı tarafın beklentilerini karşılayacak şekilde sunarsak alacağımız geri dönüşler artacaktır. Bunu yapmamaya devam ettiğimiz sürece potansiyel alıcılarımızın bize soracağı tek bir soru var: “Peki ya sen kimsin?” Emin olun, kullandığınız kemikleşmiş anlatımlarla kim olduğunuz anlaşılmıyor.
Potansiyel alıcılarınıza sunduğunuz ürün veya hizmetin kalitesi yadsınamayacak derecede iyi olabilir ve belki ödüllü birkaç şeye de sahip olabilirsiniz. Ancak potansiyel alıcılarınızın ilgilendiği kısım tam olarak orası mı? Yoksa sizden başka beklentileri de olabilir mi? Bu sorular hakkında fazla bir analiz yapmamıza gerek yok. Eğer reklam ve satış grafikleriniz doğru orantılıysa anlatımlarınız doğru sonuçlar yaratacaktır; ancak reklam ve satış grafikleriniz ters orantılıysa anlatımlarınız yüzde yüz yanlış sonuçlar yaratıyordur. Ve siz reklam bütçenizi artırıp daha çok insana ulaştıkça, daha çok insan da sizden uzaklaşıyor olacaktır. Çünkü onlara istediklerini anlatmadınız ve onlar sizin reklam materyallerinizle her karşılaştığında aradıkları cevapları bulamadılar ve zamanla sizin doğru yer olduğunuz konusundaki inançlarını yitirdiler. Oysa siz reklam bütçenizi a tırıp daha çok insana ulaşıp daha çok potansiyel alıcıyı kendinize çekme niyetindeydiniz.
Şimdi her şeyi bir kenara ayırıp sıfırdan mı başlamalı? Bu zamana kadar yaptığınız çalışmalar sizi belirli bir konuma taşımak konusunda yeterince fedakâr davranmış olabilir; ancak stratejilerin değişmesiyle kurumsal doneleriniz de özverili yanlarını kaybetmiş olabilirler. Daha doğrusu, doneleriniz hâlâ kişilik sahibi; ancak dışardaki rakipleri onların sahip olmadığı – olamadığı onlarca ek özelliğe sahipken, sizin çalışmalarınız hak ettiği değeri göremeyecektir. Eğer reklam – tanıtım materyalleriniz sizi potansiyel alıcılarınıza yakınlaştırmayı bırakmış ve bir de üstüne onları sizden uzaklaştırıyorsa; kesinlikle yapmanız gereken şey, bütün hepsini gözden geçirip sıfırdan başlamak olacaktır. Çünkü marka olmak; anlaşılabilir olmayı gerektirir.
NOT: Nasıl daha etkili bir reklam – tanıtım materyaline sahip olacağınızı merak ediyorsanız; 0850 777 0560 numaralı hattı arayarak veya boss@bosses.company adresine mail atarak sorabilirsiniz.
46 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
#markanotu
ÖZEL RÖPORTAJ
Röportaj: Banu Noyan
MARKALAŞMAK BİR ŞİŞEYE IVANA SERT YAZMAK DEĞİL Kozmetik dünyasına hızlı bir giriş yapan Ivana Sert, ünlü organizatör Banu Noyan’ın sorularını cevaplandırdı. Ivana Sert, Hizmetix okurları için gerçekleştirilen sohbette anne olmaktan markalaşmaya kadar birçok konuda ilginç açıklamalar yaptı. Ivana Sert önce kimdir? Anne mi, tasarımcı mı, moda yorumcusu mu ya da başka bir şey mi? Öncelikle bir anneyim... Anne, tasarımcı, moda yorumcusu, takı tasarımcısı… Şimdi de kozmetikte bir marka yarattım, Ivana Sert olarak. Şov yapan bir kadınım aynı zamanda ve dans eden... Yani ‘show girl’ diyebiliriz. Hepsi bir arada yani… Yazarım diyemem ama kitabım da çıktı. Ve aynı zamanda 3 tane de filmim var, oyuncu da dense yanlış olmaz sanki. 2002 yılında Türkiye’ye yerleştin. Seni bu kadar ülkemize bağlayan unsurlar neler? Burayı, bu toprakları çok seviyorum. Kendimi hiçbir zaman yabancı hissetmedim. Her zaman Türk televizyonlarına verdiğim bütün röportajlarda kendimi hep bir Türk gibi hissettim, öyle tanıttım. Bu yüzden burada hakikaten kendi ülkemdeymişim gibi hissediyorum.
BİR MARKA YARATIYORSANIZ HAKKINI VERMELİSİNİZ
Ivana Sert
48 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Banu Noyan
Marka senin için ne demek? Marka, güven demek aynı zamanda. Yani bir marka yaratmak, sadece üzerine isim yazdırmak değildir. Ben ünlüyüm ya da sosyetik bir insanım, o zaman bir ürün yaratayım şeklinde olmaması gerekiyor. Bir ürün yaratmak ya da bir ürüne sahip olmak tabii ki herkesin hoşuna gider;
ÖZEL RÖPORTAJ ancak bu işi yapmak isteyenlere bu konuyla ilgili bir tavsiyede bulunmak isterim. Güvenilir olmak çok önemli. Bu yüzden bence mutlaka önce o ürünün kalitesinden yüzde 100 emin olmalılar. Çünkü boşu boşuna para harcama riski de var. Önce insanlar üzerinde güven oluşturursanız, size inanmalarını sağlarsanız, sonrasında markanız zaten iyi bir yola giriyor. Tabii bir kerede bitmiyor bu iş. Sürekli üzerinde çalışmak, yeni ürünleri takip etmek gerekiyor. Mesela ben Polonya’da bir kozmetik fuarına katılacağım. Çünkü artık kozmetik sektörünün içerisindeyim ve ne gerekiyorsa yapmalıyım. Bir şişenin üzerinde Ivana Sert yazıyorsa, ben hem kendimden hem de insanlara karşı mahcup olmayacağım-
dan emin olmalıyım. Bir marka yaratıyorsanız hakkını vermelisiniz. Kozmetik projesine nasıl başladın? 10 seneye yakın bir zamandır kamera ve ışıkların karşısındayım. Sürekli kendi makyajını yapan bir kişiyim. Çünkü ben herhalde 24 saatin bir 15 saatini o çok sert olan kamera ışıklarının karşısında makyajlı olarak geçiriyorum. Ve ben bugüne kadar Türkiye’de ve yurt dışında hep iyi markaların ürünlerini kullandım. Bunları kullanırken fark ettim ki özellikle rujlar sürekli kullanıldığında kısa zaman sonra siliniyor, bazen akıyor, bazen parçalanıyor. Sürekli aynı problemleri yaşamaktan sıkıldım. Bunu bir marka olarak yapacağım demedim o zamanlar ama insanlar benim dudak makyajımı çok merak ettiler. Sürekli “Ivana’nın rujları hangi marka? Nereden alıyor?” sorularını duyuyordum. Ben aslında buradan yola çıktım. Biraz bunun etkisi oldu, onların gücünü de arkamda hissettim.
DEDİM Kİ ‘IVANA SEN BU İŞE GİRMELİSİN’ İnsanlar sana güveniyorlar mı yani? Aynen. Dedim ki “Ivana sen bu işe girmelisin.” Çünkü ben eskiden beri bütün makyaj malzemelerine çok meraklıyım. Modayla ne kadar ilgiliysem kozmetikle de ilgiliydim. Fuarları gezdim, araştırdım, zaten az çok biliyordum bu konuyu. Bilgim de olduğu için o zaman karar verdim ve çok sorun yaşamayacağımı düşündüm. “Tamam, o zaman bunu en iyi şekilde yaparsın” dedim kendi kendime.
İYİ Kİ ANNE OLMUŞUM Bugüne kadar yaptığın ve duygusal olarak “İyi ki bunu yaptım” dediğin bir şey var mı? Anne olmak... İnan bana, ben anne olmasaydım bu kadar başarılı olamazdım. Ateş bana ekstra güç verdi. Çalışmak için daha fazla güç kazandım. Her türlü güç kazandım. Ateş’i AVM’lere götürüyor musun? AVM’lerden alışveriş yapıyor musun? Sürekli. Ateş de çok seviyor zaten giyinmeyi ama daha spor tercih ediyor. Ateş basketbol oynuyor ve bu yüzden basketbol ayakkabıları onun için çok hassas bir konu. Ateş için ya da senin için neler olması lazım bir AVM’de? Yemek güzel olmalı mesela… Suşi mutlaka olmalı. Çünkü Ateş suşi hastası. Bir de spor malzemeleri olmalı onun için. Bir AVM yönetseydin nasıl bir dokunuş yapmak isterdin? Biraz daha yeşillik olsun isterdim. Zaten binalar içinde her şey metal. Gri tonlar, koyu tonlar hakim. İnsanlar bir AVM’ye girdiği zaman kendilerini biraz daha doğal ve ferah bir ortamda hissetse çok daha güzel olur.
Yaptığın bir işi beğenmezsen “Bu olmadı” der misin? Ve kanalındaki değişim projeni de anlatır mısın? Tabii ki… Bir Youtube kanalı açtım ve orada insanlara farklı imajlar yaratıyorum. Nasıl seçiyorsun bu kişileri? Önce fotoğraf yolluyorlar bana. Biraz kendilerini tanıtıyorlar. Ona göre kiminle çalışacağıma ve kiminle en iyi sonucu çıkartabileceğime karar veriyorum. Harika sonuçlar alıyorum. İnsanlar kendi gözlerine inanamıyorlar. İnsanlar için çok güzel bir psikolojik destek, onların iyi hissetmesi için gayret ediyorum. Peki, bundan sonraki hedeflerin nelerdir? Bütün bunlar bir süreç, bir yol. Ben hiçbir zaman kendime “Sen modacı olacaksın, makyaj yapacaksın ya da oyuncu olacaksın, tasarımcı olacaksın” demedim. Yeteneklerimin olduğunu ve yeteneklerimin bana bu kapıları açtığını düşünüyorum. Kader, her şey kader... Çalışmazsan, disiplinli olmazsan hiçbir şey olmaz. Önce disiplinli olacaksın, sonra işini seveceksin. Sonrasında zaten başarılı olursun.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 49
EKONOMİ
DÜNYANIN EN PAHALI
72. ŞEHRİ Dünyanın en pahalı kentleri sıralamasında Singapur beşinci kez birinci sıraya otururken, İstanbul 10 basamak gerileyerek 72. sırada yer aldı.
Singapur
M
edya takip kurumu Ajans Press, dünyanın en pahalı kentleri sıralamasını inceledi. Ajans Press’in The Economist dergisinin araştırma birimi Economist Intelligence Unit (EUI) Küresel Yaşam Maliyetleri raporundan ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Singapur beşinci kez dünyanın en pahalı kentleri sıralamasında birinci oldu. Listenin 72. sırasında yer alan İstanbul’un ise geçen yıla oranla 10 basamak gerilediği görüldü. Elde edilen veriler, dünyada yer alan 133 şehir baz alınarak hazırlandı. Sıralama; ekmek, şarap, sigara ve benzin gibi 150’nin üzerindeki çeşitli ürün fiyatları karşılaştırılarak belirlendi. Böylelikle, son 5 yıldır en pahalı kentler sıralamasında birincilik unvanını koruyan Singapur’u, geçen yıla göre beş ba-
İstanbul
52 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
samak yükselen ve listenin ikinci sırasında yer alan Paris takip etti. Üçüncü sırada Zürih yer alırken; 2017 raporunda ikinci sırada yer alan Hong Kong, dördüncü sıraya geriledi. İlk beşte yer alan son şehir ise Oslo olarak belirlendi.
DÜNYANIN EN UCUZ ŞEHRİ ŞAM Ajans Press ve PRNet’in gerçekleştirdiği medya analizine göre, hayat pahalılığı ile ilgili geçtiğimiz yıl 3 bin 634 haber çıkışı tespit edildi. İstanbul dünyada 72. sırada yer alırken; medyaya yansıyan başlıklara göre konut satış fiyatları ve bunun yanı sıra kiraların yüksek olması hayat pahalılığı başlığı altında en çok yansıma alan konu oldu. Öte yandan, dünyanın en pahalı kentlerine karşın, en ucuz şehirleri de Şam (Suriye), Karakas (Venezuela), Almatı (Kazakistan), Lagos (Nijerya), Bangalore (Hindistan) olarak sıralandı. Dünyanın en pahalı şehri Singapur ile en ucuz şehri Şam arasında 5 kata yakın fiyat farkı olduğu ortaya çıktı.
GÜVENLİK
GÜVENLİK SİSTEMLERİ SEKTÖRÜNDE
ÖNCÜ FİRMAYIZ Denge Elektronik Genel Müdürü Nurettin Erzurum: “Son yıllarda en fazla x-ray cihazı ve kapı dedektörü satışı yapan öncü ve lider firmayız.”
Güvenlik sistemleri sektörünün öncü ve lider firmalarından Denge Elektronik’in Genel Müdürü Nurettin Erzurum, ürün ve hizmetleriyle ilgili sorularımızı cevaplandırdı. Öncelikle ‘Güvenlik Hayattır’ sloganınızı biraz açar mısınız? İnsan hayatının her geçen gün daha da kıymetlendiği bir dünyada yaşıyoruz. Güvenlik ve haberleşme ihtiyacı,
54 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
tarih boyunca en önemli ihtiyaçlardan biri. Denge Elektronik Güvenlik ve Haberleşme Sistemleri, 1998’de bu ihtiyacın farkındalığıyla kuruldu. Bu düşünceden hareketle ‘Güvenlik Hayattır’ diyoruz.
Kuruluşumuzdan itibaren teknolojik gelişmeleri takip etmek, ürün tasarım ve uygulamalarımızla hizmet verdiğimiz kurum ve kuruluşların organizasyon kalitesine katma değer sağlamak en önemli prensibimiz. Biraz da bu anlayışın etkisiyle olacak ki 20 yıllık tecrübemizle bugün kendi üretimimiz x-ray cihazları, metal kapı dedektörleriyle, bariyer sistemleri ve telsiz teknolojileriyle güvenlik sistemleri sektöründe son yılların en fazla x-ray cihazı ve kapı dedektörü satışı yapan öncü ve lider firması konumundayız. Güvenlik teknolojileriyle ilgili ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Güvenlik teknolojileri hizmetlerimizin temelini x-ray cihazları, metal kapı dedektörleri, araç altı görüntüleme sistemleri ve akordiyon bariyer sistemleri oluşturuyor. Bunların yanında el dedektörü, tır tarama sistemleri ve bölgesel tarama yapan ileri teknolojideki Ferro Magnetic dedektörlerimiz de hizmetlerimiz arasında. En yeni teknolojileri kullanarak müşteri memnuniyetini hedefliyoruz. Türkiye sathına yayılmış bayi ağımız ve geniş teknik destek ekibimizle müşteri ve iş ortaklarımıza hızlı ve etkili hizmet
GÜVENLİK
sunuyoruz. Güvenlik ve haberleşme teknolojileri sürekli takip edilmesi gereken bir alan. Bu alandaki gelişmeleri sürekli takip ediyoruz. Haberleşme teknolojileriyle ilgili ürünleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Haberleşme teknolojilerinde Digital DMR, Tetra ve LTE teknolojilerini müşterilerimize haberleşme çözümü olarak sunuyoruz. Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere metro ve demiryolları işletmeleri, havaalanları, maden firmaları, enerji üretim tesisleri, kent güvenliğiyle ilgili kamu kurum ve kuruluşları için her sektöre özel tasarlanmış yazılım ve donanımlarımızla kullanıcı ihtiyaçlarına göre çözüm odaklı, rekabetçi fiyatlarla, kalıcı, akılcı ve ekonomik çözümler sunuyoruz. Gerek güvenlik gerekse haberleşme teknolojilerinde en çok tercih edilen ürünleriniz hangisi? En çok rağbet gören x-ray cihazlarımız; yüksek çözünürlük ve tarama özelliğiyle dikkat çeken PowerGuard PG 5030 A Plus ve PowerGuard PG 6040 Plus modellerimizdir. Yeni ürünümüz PG 5030 A Plus’ı şık tasarımı ve üst düzey tarayıcı özelliğiyle 2017 sonunda kullanıcıların beğenisine sunduk. Otomatik patlayıcı tespit özelliği, ileri düzeyde görüntü işleme teknolojisi, uzaktan bağlantı metoduyla arıza tespiti ve cihazların kontrolüne müsaade edebilen yeni yazılım teknolojisiyle, bu seri ürünlerin 2018’de de çok talep göreceğine inanmaktayız. Metal Kapı Dedektörü segmentinde PowerGuard PG 4000 Plus, portatif kapı dedektörümüz PG 555 Plus ve 180 derece alan taraması yapabilen Ferro Magnetic dedektör sistemleri en çok tercih edilen modellerimiz arasındadır. Haberleşme telsiz teknolojilerinde ise Motorola ve Hytra en çok tercih edilen markalarımız. Kiralama hizmetlerinizden bahseder misiniz? Kiralama, Denge Elektronik için önemli bir hizmet kolu. Ülkemizde yüksek güvenlik gerektiren ulusal ve uluslararası üst düzey organizasyonlarda ilk tercih
edilen firma olma gururunu her zaman yaşamaktayız. G20 Liderler Zirvesi, Dünya İnsani Zirvesi, NATO Zirvesi, Samsun ve Mersin Olimpiyatları gibi Türkiye’nin ev sahipliğini üstlendiği tüm büyük organizasyonlar bize emanet edildi. Ülkemiz adına gurur duyuyoruz.
YENİ BİNAMIZI AÇACAĞIZ 2018 ile ilgili hedef ve beklentileriniz neler? Ülkemizin içerisinde bulunduğu ortam, ekonomik veriler ve terör olayları 2018’in zor geçeceğini gösteriyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen güvenlik sektörü için 2018’in bir büyüme yılı ve daha fazla teknolojik yatırımların öne çıkacağı bir dönem olacağını düşünüyorum. Denge Elektronik, 2018’e yeni ürün yelpazesi ve uzman kadrosuyla hazır. Yeni yatırım ve büyüme planlarımız çerçevesinde, Ataşehir’de yeni satın aldığımız Genel Müdürlük binamızın açılışını 20. kuruluş yıldönümümüz olan 12 Mayıs 2018’de yapacağız. Bu haberi derginiz vasıtasıyla tüm değerli müşteri ve dostlarımıza duyurmanın heyecanını yaşamaktayız. Mayıstan itibaren Ataşehir Genel Müdürlük Binası ve Perpa Ticaret Merkezi’nde Avrupa Yakası Bölge Müdürlüğü olarak iki farklı adreste faaliyetlerimize devam edeceğiz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 55
GÜVENLİK
BÜYÜK PROJELERİN TURNİKELERİ
TANSA’DAN Turnike sektörünün en eski firmalarından Tansa Turnike’nin Genel Müdürü Yalçın Sarı, firma ve ürünlerle ilgili sorularımızı cevaplandırdı. Tansa Turnike’nin kuruluş ve gelişimiyle ilgili bilgi verebilir misiniz? 1962’de masa ve duvar saati makineleri yapma hedefiyle kuruldu. İlk yıllarında İsviçre’den ithal edilen hassas çark ve otomat işleri yaptı. 1980’den sonra dünyada duvar saati makinası üreten 2 büyük fabrikadan biri oldu. Saat sektörünün merkezi İsviçre’ye saat mekanizması ihraç etmeye başladı. 1980’lerin sonlarına doğru Tansa bekçi kontrol saati ve imalatı dolayısıyla zaten güvenlik sektöründeydi. Sektör, Tansa’dan güvenli, uzun yıllar aynı performansla saat gibi çalışacak turnike istiyordu. Böylece turnike imalatına başladı. Şu an 3 bin 500 metrekarelik fabrikamızda 72 personelle üretime devam ediyo-
Yalçın Sarı
Yeni yapılan birçok stadın geçiş kontrol sistemlerini Tansa Turnike üretti. Tansa Turnike Genel Müdürü Yalçın Sarı, “Lüks binalar, iş hanları ve rezidanslar da bizim ürettiğimiz turnike sistemlerini kullanıyor.” diyor. ruz. Üretim alanımız 4 farklı atölyeden oluşuyor. Ayrıca Ar-Ge departmanımız bulunuyor.
tiyoruz. Özellikle İstanbul’daki büyük projeler Tansa’nın optik turnikelerini tercih ediyor.
En çok ilgilendiğiniz sistem hangisi? Geçiş kontrol sistemleri konusunda daha çok turnike sistemleriyle ilgileniyoruz. Özellikle raylı sistemler tarafında dış ortama dayanıklı ve bu yoğunluğu kaldırabilen ürünler üretmekteyiz. Ürünlerimiz Samsun ve Eskişehir gibi birçok şehirde kullanılıyor. Şu an lüks binalar, iş hanları ve rezidans tarzı yerlere şık tasarımlı optik turnikeler üre-
Statlarda da kullanılıyor mu turnikeleriniz? Stat projeleri de bizler için çok önemli. Şu an Süper Lig ve 1. Lig maçlarına ev sahipliği yapan birçok statta bizim turnikelerimiz bulunmakta. Trabzon, Samsun, Antalya, Sivas ve Başakşehir’in ardından en son Vodafone Arena’nın turnikelerini teslim ettik. Ayrıca, son dönemde TOKİ le startı verilen yaklaşık 30 statla yakından ilgilenmekteyiz.
ÜRÜN YELPAZEMİZ GENİŞ Hangi tür turnikeleri üretiyorsunuz? Ürün yelpazemiz tripod turnikeler, boy turnikeler, optik turnikeler ve swinggate olarak ayrılıyor. 3 kollu tripod turnikeler, daha çok personel ve yemekhane takip programları için kullanılıyor. Ayrıca raylı sistemler için tercih ediliyor. Kişilerin tek tek girişlerini sağlıyor. Boy turnikeleri, stat ve cezaevleri gibi daha çok güvenlik isteyen mekanlar için tasarlanıyor. Optik turnikeler, daha çok rezidans ve iş merkezlerinde kullanılıyor. Kişiye temas etmeden cam kanatlarla gövde üzerindeki sensörler sayesinde kişilerin tek tek girişini sağlıyor. Sensör sayısı artırılarak valiz, çanta ve çocuklu geçişler de kontrol altına alınıyor. Swinggate’ler ise makam girişleri, engelli ve malzeme geçişleri için kullanılıyor. Tek kanatlı olarak kalabalık geçişleri kontrollü olarak sağlıyor.
56 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Teknoloji, geçiş kontrol sistemlerini nasıl etkiliyor? Teknoloji ilerledikçe, kart okuyucu yerine artık göz, damar ve avuç içi okuma gibi özellikler geliyor. Bununla beraber tabii ki turnikelerde değişiklikler yapılıyor. Artık insanlar hiçbir yere temas etmeden geçiş sağlamak istiyor. Bu yüzden biz de Ar-Ge departmanımızla yeni çözümler buluyoruz. Optik turnikeler, bu çözümlerden sadece biri. Çözümlerimizi sürekli geliştirerek dünya pazarında daha fazla yer almayı hedefliyoruz.
GÜVENLİK
HUN GÜVENLİK HUZUR, GÜVEN, DİSİPLİN VE KALİTE DEMEKTİR
Hakan Bakmaz
Hun Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri, uzman yönetim kadrosu ve yüzlerce çalışanıyla müşteri odaklı hareket ederek ve farklı hizmet anlayışını ‘Huzur, Güven, Disiplin ve Kalite’ sloganıyla sürdürerek hızla büyüyor.
Hun Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri, uzman yönetim kadrosu ve yüzlerce çalışanıyla 10 yıldır hizmet veriyor. Müşteri odaklı, çağın gereksinimlerine göre sürekli gelişen, kendine özgü farklı hizmet anlayışını ‘Huzur Güven Disiplin ve Kalite’ sloganıyla sürdüren Hun Güvenlik, önemli başa-
58 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
rılara imza atarak sektörde hızla büyüyor. Uzman kadrolarıyla müşteri memnuniyetini kusursuz biçimde sağlamak amacıyla disiplin ve kaliteden hiçbir zaman taviz vermediklerini belirten Hun Özel Güvenlik Koruma Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bakmaz, “Bu anlayışla insana yatırım yapıyor, geleceğimizin teminatı genç kuşaklara imkan sağlıyor, gençlerin heyecanı ve coşkusuyla dinamizmimizi artırıyoruz.” diyor. Bu anlayışın başarıya ulaştığını ifade eden Bakmaz, “Bugün Hun Özel Güvenlik Koruma Hizmetleri gerçekten de genç ve dinamik bir yapıya kavuştu. Şirket bu yapısıyla personelden fiziki güvenliğe, site ve özel konutlardan AVM güvenliğine, VIP güvenlikten fabrika güvenliğine kadar birçok alanda başarıyla hizmet vermektedir.” şeklinde konuşuyor. Şirketin en önemli prensibinin müşteri memnuniyeti olduğunu ve bunun da en büyük referansları olduğunu söyleyen Hakan Bakmaz, “Müşteri ve kurum arasındaki ikili ilişkilerde karşılıklı güvenin tesis edilmesi önemli. Verdiğimiz hizmetlerde müşteri memnuniyetini esas aldığımız için karşılıklı güveni çok kolay bir şekilde tesis ediyoruz.” diyor.
GÜVENLİK, VAZGEÇİLMEZ BİR İHTİYAÇTIR Özel güvenlik hizmetlerinin tarihinin 18. Yüzyıl’a kadar uzandığını belirten Hun Özel Güvenlik Koruma Hizmetleri
Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bakmaz, sektörün tarihiyle ilgili şu bilgileri veriyor: “Özel güvenlik, bir şirket yapısıyla ilk kez 1934’te Avrupa’da hayata geçmiştir. Türkiye’de ise çağdaş özel güvenlik anlayışının temeli 1981’de atılmıştır. Özel Güvenlik; yaşam hakkı, mülkiyet, zilyetlik ve işletme yönetimi haklarının saldırıya uğramaması ile görevlidir. Ülkemizde özel güvenlik personelin sayısı neredeyse kolluk kuvvetlerinin sayısına ulaşmıştır.” Hakan Bakmaz, şöyle devam ediyor: “Modern çağda özel güvenlik vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Bunun bir nedeni, modern çağın beraberinde getirdiği ekonomik büyüme, şehirleşme ve tesisleşmeyle yaşama hakkı ve mülkiyetin korunmasına duyulan ihtiyaçtır. Diğer bir nedeni ise suç oranının giderek artmasıdır. Modern çağın en büyük suç unsuru olan terör tehdidi ise bir diğer nedendir. Bu nedenle vatandaşlarımızın huzur içinde yaşamaları, mülkleri ve çalışma alanlarının korunması yıllar geçtikçe kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmiştir. Özel güvenlik, insan hayatının korunmasında en ufak bir hatayı kaldırmayan ve telafisi mümkün olmayan çok hassas bir meslektir. Sorumluluğun bilincinde olan Hun Özel Güvenlik, büyük bir özveri ve çalışma azmiyle bu güne kadar yaptığı başarılı çalışmaları, bundan sonra da devam ettirecektir. Bizimle güvendesiniz.”
GÜVENLİK
SEGMENTLERE ÖZEL ÇÖZÜMLERLE FARK YARATIYORUZ leri yerinde analiz ediyoruz ve uygun çözümler ortaya koyuyoruz. Belli aralıklarla hem müşteri hem de çalışanların bilgilerini güncelliyoruz.
76 ilde 13 bin çalışanla 21 ayrı segmente hizmet verdiklerini belirten Securitas Türkiye Güvenlik Teknolojileri Koordinatörü ve Uzaktan İzleme Hizmetleri Genel Müdürü Emre Erdal, “Bizde her segmentin özel güvenlik çözümleri bulunuyor.” diyor. Farklı segmentlere özel güvenlik çözümleri sunan İsveç kökenli Securitas, sektörün en büyük firmalarından biri. Securitas Türkiye Güvenlik Teknolojileri Koordinatörü ve Uzaktan İzleme Hizmetleri Genel Müdürü Emre Erdal, sorularımızı cevaplandırdı. Öncelikle Securitas’ın genel profilinden bahseder misiniz? Securitas, İsveç kökenli bir firma. 2006’dan bu yana Türkiye’de. Alışveriş merkezlerinden telekomünikasyona, finanstan havacılığa, madencilik ve enerji sektöründen endüstriyel tesislere kadar 21 segmente özel güvenlik çözümleri sunuyor. 76 ilde, 752 projede 2 bin 352 hizmet noktasında yaklaşık 13 bin çalışanımız bulunuyor. 9 bölge müdürlüğü ve 54 şube müdürlüğüyle faaliyet gösteriyoruz.
Emre Erdal Rakiplerinizden en büyük farkınız ne? Teknolojiyle insanlı güvenliği entegre ettiğimiz, risk analizleriyle müşteriye özel hizmet sunduğumuz entegre güvenlik çözümlerimiz ve elbette segmentlere özel çözümler sunmamız. Bizde her segmentin bir lideri bulunuyor ve güvenlik konusunda o segmentte uzman bir kadroyla çalışıyor. Risk-
Güvenlik hizmetlerinde kullandığınız teknolojiler hakkında bilgi verebilir misiniz? Yeni nesil izleme sistemi dediğimiz kamera sistemleri ve bunların üzerine yerleştirilen özel yazılımlarla ‘Görünmeyen Güvenlik’ anlayışını başarılı şekilde uyguluyoruz. Bu anlayış, dünyada insanların sosyal aktivitelerini gerçekleştirdiği alanlarda uygulanıyor ve sonuçları memnuniyetle karşılanıyor. Gelişen teknoloji tüm sektörleri olduğu gibi bizi de olumlu etkiledi. İnsan gözünden kaçabilecek pek çok detay özel yazılım ve sistemlerle analiz edilebilir hale geldi. Dünyadaki bu gelişmelere paralel, Türkiye’deki büyük AVM, site, iş yeri ve binalar da bu sistemleri kullanmaya başladı. Klasik güvenlik sistemleri olarak adlandırdığımız x-ray cihazlarının yerini çok daha gelişmiş izleme sistemleri aldı. Akıllı kameralar, yazılım ve özel analiz sistemleriyle bina girişinden başlayarak tüm bölümler detaylı izlenebilir, risk durumunda güvenlik görevlisiyle olaya anında müdahale edilebilir hale geldi.
‘GÜVENDEYİM’ İLE HAYATINIZ DAHA GÜVENLİ Mobil çözümleriniz konusunda bilgi alabilir miyiz? Mobilde hem son kullanıcıya hem de şirketlere sunduğumuz ‘Güvendeyim’ diye bir uygulamamız var. Kullanıcılar, kişisel güvenliklerini tehdit edebilecek bir riskle karşılaşmadan önce ya da karşılaştıkları an, sadece telefonu hafifçe sallayarak uygulamayı aktif hale getirip Securitas Uzaktan İzleme Merkezi’ne alarm iletebiliyor. Telefonu ikinci kez salladıklarında, uygulamanın ışıklı alarm sesi özelliği harekete
60 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
geçiyor. Ses ve görüntü kaydıyla birlikte kullanıcının konum bilgisi Merkez’e iletiliyor. Merkez, yardımın mümkün olan en kısa sürede ulaşması için gerekli yerlere ve kullanıcı tarafından belirlenen kişilere bildirimde bulunuyor. Uygulama ücretsiz indirilip yıllık abonelik sistemi üzerinden kullanılıyor. Uygulama, geç saatte mesai çıkışında, şehir içi veya şehirlerarası seyahatlerde ve daha birçok risk durumunda, kullanıcılarına daha güvenli bir hayat sunuyor.
GÜVENLİK
“Zaman en değerli kaynak” savunma sanayi tesisleri, toplu taşıma, engelli geçiş çözümleri, stadyumlar ve spor tesisleri gibi aklınıza gelebilecek birçok sektöre hitap ediyoruz. Güvenlik, trafik düzenleme, kalabalık yönlendirme ve takip amaçlı, yaya ve araç geçiş kontrol ürünleri ile her sektörün kendine yönelik ihtiyaçlarına karşılık çözümler üretiyoruz.
Gülşen Taşdemir
SON TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ HAKKINDA BİLGİ VEREN ÖZAK TURNİKE SATIŞ PAZARLAMA MÜDÜRÜ GÜLŞEN TAŞDEMİR, DİJİTALLEŞMENİN GÜVENLİK SEKTÖRÜNE ETKİLERİ ÜZERİNE KONUŞTU. Öncelikle firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz? Firmanız hangi sektörlere hitap ediyor, bu sektörlere yönelik çözümleriniz neler? Özak, 1974 yılında kurulmuş, yaya ve araç geçiş kontrol sistemleri üretimi yapan ve Türkiye’ye ‘turnike üretim’ fikrini getiren, üreten, aynı zamanda dünyanın 88 ülkesine ihracat yapan bir markadır. Kalite konusunda ne kadar katı kurallarımız var ise müşteri beklentileri noktasında o kadar esnek bir üretim anlayışı ile çalışıyoruz. Geçişlerinizi kontrol etmek ve güvenli kılmak istediğiniz her noktada ürünlerimizi kullanabilirsiniz. Sitenize giriş yaptığınız noktadan itibaren iş yerinizde, AVM’de, toplu taşımada, taraftarı olduğunuz takımın stadyumunda, kamu kurum ve kuruluşlarında, tatil için gittiğiniz kayak merkezinde, çocuğunuzu götürdüğünüz oyun parklarında, müzelerde ve birçok alanda… Açık / kapalı kamu alanları, devlet daireleri, inşaat sahaları, sağlık tesisleri, otel ve konaklama tesisleri, bilet doğrulama ve işletim entegrasyon uygulamaları, endüstriyel tesisler, turizm ve tarihi tesisler, iş merkezi ve plazalar, havaalanı tesisleri, müzeler, banka genel müdürlükleri, holdingler, liman işletmeleri, alışveriş merkezleri, üniversiteler ve diğer eğitim kurumları, askeri ve
62 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Son teknoloji ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Üretmiş olduğumuz tüm ürünlerimizde teknolojik gelişmeler ile birlikte sürekli iyileştirme temel anlayışımız. Günümüzde beklentiler minimum insan gücü, maximum otomasyon yönünde. Zaman en değerli kaynağımız. Bizde bu beklentilere cevap verebilmek adına kontrol noktalarına sensörler, termal kameralar, biyometrik vb. sistemler ile entegre edilmiş ürünler geliştiriyoruz. Örneğin pasaport geçişlerinde hepimiz yıllarca uzun kuyruklarda bekleyip, polis bankosuna gidip işlemlerimizi yaptırıyorken şu anda E-GATE Pasaport turnikesi ile pasaportumuzu okutup ürünün içerisine girerek biyometrik taramadan geçip sadece 21 saniye içerisinde işlemlerimizi tamamlayabiliyoruz. Bu işlemler tamamlanırken insanlar tarafından değil bir otomasyon tarafından kontrol edildiğiniz için stressiz bir bekleyişle yolculuğunuza keyifle başlıyorsunuz.
Güvenlik sektörü hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Sizce dijitalleşme güvenlik sektörünü ve bu alandaki ürünleri nasıl etkiledi? Güvenlik sağlamak tüm dünyanın en büyük sorunu ve riskleri azaltabilmek adına fiziksel ve elektronik ortamda alınan önlemler her geçen gün artıyor. Dolayısı ile en hızlı büyüyen sektörlerden biriyiz. Dijitalleşme; bize en değerli kaynağımız olan zamanı etkili bir şekilde kullanma imkanı ,hata oranlarını azaltmayı ve takip edilebilirliği sağladı. Dolayısı ile hem üretim tekniklerimizde hem ürünlerimizde dijital sistemler kullanıyoruz.
MARKAMIZI DÜNYAYA DUYURDUK Son olarak 2018 yılına yönelik beklenti ve hedeflerinizi alabilir miyiz? Bugüne kadar Türkiye ve dünyada birçok projeyi başarıyla tamamladık. Bir Türk markası olarak tüm dünyada markamızı duyurduk. Kendimizle yarışmak, yeni ürünler sunmak ve var olanları geliştirmek en temel amaçlarımızdandır. Bundan sonraki hedeflerimiz markamızı dünyanın her yerine taşımak ve kalitemizden ödün vermeden, yeni ürünler ve yeni projeler ile çalışmalarımıza devam etmektir.
GÜVENLİK
REKABETÇİ FİYATLARLA KESİN ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ
Hakan Kasap 17 yıldır Türkiye’nin güvenlik çözümü olmayı sürdüren bir firma Han Elektronik. Genel Müdür Hakan Kasap ile firmayı, ürünlerini ve distribütörlüğünü yeni aldıkları HDPRO’yu konuştuk. Öncelikle firmanız hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Ne zaman kuruldu? hedefleriniz neler? Han Elektronik olarak 2001’den beri giriş, orta ve üst segment ürün gamıyla 2 bini aşkın bayi ağı ve seçkin ana dağıtıcılarımızla Türkiye geneline hizmet vermekteyiz. Satış, pazarlama, teknik servis, proje destek, Ar-Ge gibi alanlarda profesyonel ekibimiz ve çözüm ortaklarımızla 17 yıldır Türkiye’nin güvenlik çözümü olmayı sürdürmekteyiz. Yıllardır SPY ve AVerDigi, 2016 yılı itibarıyla da Milesight ürünlerinin tek distribütörlüğünü ve Türkiye ofisi görevini yürütmekteyiz. Genişleyen ürün portföyümüze bu yıl alanında bir dünya devi olan Honeywell yangın ihbar sistemlerini ekleyerek sektörümüze yön vermeye devam ediyoruz.
Han Elektronik Genel Müdürü Hakan Kasap, sektörün profesyonellerinin taleplerine istinaden getirtilen ailenin yeni üyesi HDPRO’nun rekabetçi fiyatı ve ürün kalitesiyle öne çıktığını söylüyor.
64 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Ürünleriniz ve hizmetleriniz hakkında genel bilgi verebilir misiniz? AHD ve IP sistemler, plaka tanıma sistemleri, fiber optik ve kablosuz çözümler, gelişmiş VMS yazılımları, bariyer sistemleri, kabinetler, alarm ve yangın sistemleriyle bayilerimizin tüm ihtiyaçlarını sağlamaktayız. Profesyonel ekibimizle müşteri memnuniyeti odaklı teknik servis hizmeti vermekte, Gülen Yüz projemizle garantisi bitmiş ürünlerin ücretsiz onarımını yapmaktayız. Ayrıca güvenlik sektöründe geniş fiyat aralığında giriş, orta ve üst seviye geniş ürün yelpazesi ve güçlü stoklama kabiliyetimizle her türlü işletmeye çözüm sunmaktayız. Ayrıca televizyon ve medya kuruluşlarına halkımızı bilinçlendirmek amaçlı sektörel yatırımlar gerçekleştirmekteyiz. Uzman proje danışmanlarımız ve müşteri temsilcilerimizle her türlü desteği vermekteyiz.
HACKLENMEYE KARŞI GÜVENLİ Distribütörlüğünü yeni aldığınız HDPRO hakkında bilgi verebilir misiniz? HDPRO, ailemizin yeni üyesi. Sektörümüzün profesyonelleri ve seçkin proje firmalarının taleplerine istinaden getirtildi. Rekabetçi fiyatı, ürün kalitesi ve geniş ürün yelpazesiyle müşterilerimizin hizmetinde. Özel tasarım analog HD kamera, analog kayıt cihazları, IP kamera ve NVR kayıt cihazlarıyla iddialı bir marka. HDPRO’nun avantajları nelerdir? Öncelikle IP ve AHD ürün grubunda yüzde 100 uyumla çalışıyor. Tek bir CMS yazılımı ile DVR ve NVR kayıt cihazlarını yönetebiliyorsunuz. Ayrıca HDD gruplama, akıllı video analiz desteği, H265 video sıkıştırma formatı, poe ve ses desteği, AHD ve IP tarafında tek uygulama ile HD PRO mobil desteği, hacklenmeye karşı 3 ayrı korumalı şifre güvenliği ve inanılmaz rekabetçi fiyatıyla firmalarımıza projelerinde kesin çözümler sunuyoruz. Diğer distribütörlüklerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz? CCTV tarafında 17 yılı aşkın süredir tescilli markalarımız AHD ve SPY ile çözümler sunmaktayız. 10 yılı aşkın süredir satışını yaptığımız AverDiGi markamız bayilerimizin gözde ürünlerinden biri. Ayrıca, 2016’dan beri Türkiye tek distribütörlüğünü yaptığımız Milesight markamızla var olan binlerce referansımıza pek çok kurum, kuruluş, hastane, askeriye, emniyet, toplu konut gibi pek çok iyi referanslar ekledik.
GÜVENLİK
Ürünleriniz ilgili bilgi verebilir misiniz? Art Sistem, IT ( PC, network ve iletişim sistemleri) ve Güvenlik Sistemleri başta olmak üzere tüm zayıf akım çözümlerimizle tüm sektörlerdeki kurum ve kuruluşlara hizmet verdiğimiz gibi özel projelerde ürün çözümleri sağlıyoruz.
Serkan Kekik
MUTLU MÜŞTERİ ODAKLI BİR TEKNOLOJİ ŞİRKETİYİZ Art Sistem Genel Müdürü Serkan Kekik: “Müşterilerine doğru çözümlerle ulaşan, mutlu çalışan ve mutlu müşteri odaklı bir teknoloji şirketiyiz.” Konusunda uzmanlaşmış üretici, ithalatçı, dağıtıcı, e-ticaret ve sistem entegratör şirketleri ile müşterilerine IT ve Güvenlik Sistemleri Çözümleri sunan Art Sistem’in Genel Müdürü Serkan Kekik ile hizmetlerini, ürünlerini ve hedeflerini konuştuk. Şirketinizin genel profilinden bahsedebilir misiniz? Art Sistem Şirketler Grubu, 2004’te kuruldu. Konusunda uz-
66 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
manlaşmış üretici, ithalatçı, dağıtıcı, e-ticaret (B2C) ve sistem entegratör şirketleri ile müşterilerimize IT ve Güvenlik Sistemleri Çözümleri sunuyoruz. Müşterilerine doğru çözümlerle ulaşan, mutlu çalışan ve mutlu müşteri odaklı bir teknoloji şirketiyiz. Şu anda her geçen gün gelişen teknolojiye ayak uydurabilen ve her gün kendini güncelleyen bir yapıya sahibiz Hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Dünyanın bir numaraları markalarına distribütör ve çözüm ortağı olarak hizmet verdiğimiz gibi, kendimize ait markalarımızla da sektörde tanınmak adına önemli bir yerimiz olduğunu düşünüyoruz. Bayi odaklı yapımız, ürün ve çözümlerin kullanıcılara ulaşmasında en büyük etkendir.
Müşterileriniz neden Art Sistemi tercih etmeli? Farklı yönleriniz neler? Biz daha önce de bahsettiğim gibi her gün kendini güncelleyen bir firmayız. Bu doğrultuda hizmet sunduğumuz bayilerimizi de aynı şekilde güncel tutabilmek adına özellikle ürün ve çözüm desteği konusuna çok önem veriyoruz. Bayilerimiz, fiyat odaklı olmayan çözüme dayalı çalışma şeklimizle, son kullanıcılarla daha hızlı temasa geçebilmekte. Bayilik veriyor musunuz? Veriyorsanız şartlarınız neler? Evet, firmamız bünyesinde bulunan ürünlerin tamamı için bayilik sistemimiz mevcut. Bizimle çalışan veya çalışmak isteyen bayilerimizin her geçen gün yenilenen IT sektörü hakkında deneyimli olması ve kendini geliştirebilir yapıda olması bizim için çok önemli.
2018 ile ilgili hedefleriniz ve projeleriniz neler? 2018 bizim için oldukça hızlı başladı. Hedeflerimiz arasında yeni ürünler ve çözümleri sistemlerimize dahil etmek, çeşitli organizasyonlarla bayilerimize eğitim sağlamak var. Ayrıca, bayilerimizle birlikte proje kanadımıza daha fazla önem vererek kullanıcı dostu ve akıllı sistemler geliştirmeyi hedeflediğimizi söyleyebilirim. Bu konuda IOT (nesnelerin interneti) kavramını daha ön plana çıkaracağız.
GÜVENLİK
TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİ TEPE’NİN 2017 ALMANAĞINDA
T
epe Savunma ve Güvenlik Sistemleri AŞ, geçen yılın kısa bir özetini içeren Güvenlik Bülteni Almanak 2017’yi yayımladı. Güvenlikle ilgili Türkiye’de yaşananların derlendiği almanak, toplumsal hafızayı canlı tutmayı amaçlıyor. Türkiye’nin 2017’deki savunma ve güvenlik mücadelesinin büyük bir özenle rapor haline getirildiği Tepe Almanak 2017’de, yılın ilk saatlerinde Ortaköy’deki gece kulübüne yapılan terör saldırısı, silahlı insansız hava aracı ile yapılan operasyon tartışmaları, Amerika Birleşik Devletleri ile yaşanan vize krizi gibi gerek ulusal gerekse uluslararası kamuoyunun gündeminde önemli yer teşkil eden olay ve gelişmeler yer alıyor.
Toplumsal huzur ve insan güvenliğini odak noktasına alan Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri, geçen yılın kısa bir özetini içeren Güvenlik Bülteni Almanak 2017’yi yayımladı.
TEPE SAVUNMA, TEPE MARKALARI SAVUNUYOR! 1993 yılında Bilkent Holding’e bağlı şirketlerin güvenliğini sağlamak üzere faaliyete başlayan Tepe Savunma, şu anda 12 bine yakın personel sayısı ile 400’e yakın kurumsal müşteriye hizmet veriyor. Müşterileri arasında Akbank, ING Bank, Ziraat Bankası, Arçelik, OMV Petrol Ofisi, İDO (İstanbul
Deniz Otobüsleri), Migros, Aygaz, Ford Otomotiv, Mersin Uluslararası Liman İşletmeleri, TOFAŞ, Türk Ekonomi Bankası, Doğuş Oto, ODEA Bank, Philip Morris, Aras Kargo, US Grup Lojistik Taşımacılık, Panora, Şişecam gibi Türkiye’nin kendi sektörlerinde lider kuruluşları yer alıyor.
‘ALMANAK, YAKIN TARİHE IŞIK TUTACAK’ Toplumsal hafızayı canlı tutmak amacıyla 2017’nin kısa bir özetinin yer aldığı çalışmanın titizlikle hazırlandığını söyleyen Tepe Savunma Genel Müdürü Bora Doğualp, “Türkiye’den ve dünyadan aldığımız örneklerle hazırladığımız almanak, ileride de yakın tarihe ışık tutacak bir kaynak olacaktır” diye konuştu. İlki geçen yıl yayımlanan Tepe Almanak’ın büyük ilgi görmesinin kendilerini yeni bir çalışmaya yönelttiğini söyleyen Doğualp, “Geçmişte yaşanan bazı olaylar kimi zaman bize gelecek için ders çıkartabileceğimiz ipuçları verir. Almanak projemizle, yaşananlardan ders çıkartarak Türkiye’de birlik ve beraberliğe ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu bir kez daha hatırlatmayı hedefliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
68 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Bora Doğualp Almanak’a gelen olumlu eleştirilerden çalışmanın iletişim açısından da doğru bir yöntem olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Doğualp, hedef kitlelere yönelik sürdürülebilir iletişim çalışmalarına hız vereceklerini sözlerine ekledi.
GÜVENLİK
YANGIN SİSTEMLERİNDE KULLANICILAR ALDATILIYOR
İ
ş yeri ve konut güvenliğiyle ilgili en önemli markalardan biri Panasonic. Panasonic Eco Solutions Türkiye Proje Satış Müdürlüğü Yangın Alarm Sistemleri Satış Sorumlusu Yiğit Genç ile ürünlerini ve sektörü konuştuk. Öncelikle, yangın algılama ve güvenlik sistemlerindeki en son teknolojiler hakkında bilgi verebilir misiniz? Yangın sistemleri son dönemde oldukça gelişti. Bu sistemler kendi içlerinde giderek daha akıllı hale geliyor. Panasonic yangın sisteminde duman dedektörleri çalışmaya başladığı anda ortamı öğrenmeye başlıyor ve çalışma durumuna kendi karar veriyor. Tozlu bir ortamda çalışan duman dedektörleri ile temiz bir ortamda çalışan dedektörler arasında bir hassasiyet farkı oluşuyor. Böylece kirlilikten kaynaklanan yanlış alarmların önüne geçilmiş oluyor. Yangın sistemlerinin diğer bir gelişen teknolojisi de entegrasyon. Artık yangın sistemi de dahil hiçbir sistem tek başına çalışmıyor. Çatı yazılımları altında birleşerek hızla akıllı bina konseptine dönüşüyor. Panasonic olarak Modbus, TCP/IP, OPC Server gibi protokollere direkt bağlantılarımız var. Bu sayede en kompleks bina yapılarına bile kolaylıkla adapte olabiliyoruz. Ev, iş yeri ve üretim alanları için kurulması gereken güvenlik sistemlerinin özellikleri neler olmalı? Konut sektörü ülkemizde maalesef fiyat endeksli olarak ilerlemekte. Yangın algılama sistemlerinde de maliyet odaklı tercihler yapılıyor. Uzun yıllar sorunsuz çalışacak bir sistem yerine, çok kısa sürede arı-
lama sistemleriyle ilgili bilgisinin olmaması. Örneğin, endüstriyel tesislerde yatırımcı ile kullanıcı aynı kişi olduğundan ve yangın algılama sistemlerini bilen danışmanlarla çalışıldığından, uzun yıllar sağlıklı çalışacağına emin olunan ürünler tercih ediliyor.
SEKTÖR İÇERİSİNDE DENETİMLER YETERLİ DEĞİL
Yiğit Genç
PanasonIc Eco SolutIons Türkiye Yangın Alarm Sistemleri Satış Sorumlusu Yiğit Genç, özellikle konut projelerinde maliyet odaklı tercihler yapıldığını ve daire sahiplerinin yanıltıldığını söylüyor.
zalanıp kullanılamayacak, yanlış alarmlarla inanılırlığını kaybedecek sistemler tercih ediliyor. Bunun en büyük sebebi, yapıyı inşa eden yatırımcı ile kullanıcının farklı olması. Ayrıca, kullanıcıların yangın algı-
Ülkemizde güvenlik sektörü ile ilgili son gelişmeler nelerdir? Türkiye’de güvenlik sektörü gelişmeye devam ediyor. Yangın güvenlik sektöründe ise akıllı sistemler tercih ediliyor. Örneğin, Panasonic dedektörler ortamı algılayıp hassasiyete göre algılama seviyesini ayarlıyor. Sistemlerin daha az yalancı alarm vermesi üzerine çalışmalar yapılıyor. Yangın güvenlik ürünleri sadece ticari işletmelerde kullanılmıyor. Konut projelerinde de yangın sistemlerine önem veriliyor. Ama en büyük sıkıntı konut projelerinde kullanıcıların yanıltılması. Sektörde denetimler yeterli değil. Denetimler üst düzey projelerde yapılıyor. Konut projelerinde ve düşük segmentli projelerde yangın yönetmeliği uygulanmıyor. Küçük işletmeler, yangın tüpüyle yangından korunduğunu düşünüyor. Güvenlik sektöründe Avrupa ve Türkiye arasında ne gibi farklar bulunuyor? Türkiye, Avrupa’ya göre biraz daha geriden geliyor. Avrupa’da her sene kameralardaki teknoloji ve analizleme geliştikçe değişim de gerçekleşiyor. Geriden gelmesine rağmen Türkiye’nin hızlı geliştiğini söyleyebiliriz.
Firma olarak yakın dönemle ilgili hedefleriniz neler? Panasonic Eco Solutions bünyesine geçmemizle birlikte hedeflerimiz ve buna bağlı olarak aksiyonlarımız arttı. Yangın algılama sistemleri pazarında Panasonic olarak hak ettiğimiz yere çok kısa vadede geleceğimizi umuyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 69
Haber: Necati Kola GAYRİMENKUL
ŞANTİYEDEKİ KADINLAR EVLERDE ERKEKLERE GÖRE ÇOK DAHA FAZLA VAKİT GEÇİREN KADINLAR, BİNALARIN İNŞASINDA HENÜZ ARZU EDİLEN DÜZEYDE SÖZ SAHİBİ DEĞİLLER FAKAT GİDİŞAT UMUT VERİCİ. ‘ERKEK İŞİ’ OLARAK GÖRÜLEN İNŞAAT SEKTÖRÜ, KADINLARIN KATILIMIYLA DAHA KALİTELİ VE ESTETİK KAYGISI YÜKSEK BİR İŞ KOLUNA DÖNÜŞMEYE BAŞLADI.
D
iyelim ki ev almak istiyorsunuz. Bir emlakçıya ya da inşaat firmasının satış ofisine gittiniz. Yanınızda eşiniz varsa, sizinle daha yakından ilgileniyorlar. Çünkü evde daha fazla vakit geçirenler kadınlar olduğu için, yanınızda eşinizin de olması, ciddi alıcı olduğunuzu gösteriyor. Ve kadınlar, ister kiralık ister satılık olsun, ev bakarken birçok ayrıntıya dikkat ediyor. Dairenin konumu çok iyi ve malzemeleri kaliteli olsa da başka bir ayrıntıya takılıp vazgeçebiliyorlar. Kadınların tam olarak ne istediğini bilmeyen inşaat firmaları, bu tür müşteri kayıpları yaşayabiliyor. İnşaat, erkek egemen bir sektör olsa da betonlar ve tuğlalar daireye dönüştükten sonra satış ofislerinde daha çok kadınlarla muhatap olunuyor. Kadınları ikna eden projeler daha çok ve daha hızlı satılıyor. Hal böyle olunca inşaat firmalarının yönetici pozisyonlarında ve proje süreçlerinde kadınların daha çok yer aldıklarını görüyoruz. Bu anlamda birçok projeye kadın elinin de değdiğini söylemek mümkün.
BİNALARI KADINLARIN TASARLAMASI FARKLI
3S Kale Holding’in kurucuları Sefa, Sedakat ve Sema kardeşler.
70 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Onlardan biri, Nazenin Konakları Proje Satış ve Pazarlama Müdürü Duygu Taj. Taj, ‘erkek işi’ olarak görülen inşaat sektörünün son zamanlarda kadınların katılımıyla daha kaliteli ve estetik kaygısı yüksek bir iş koluna dönüşmeye başladığını söylüyor. Özellikle kadınların daha çok kullandıkları, vakit geçirdikleri konutların yine kadınlar tarafından tasarlanmasının, hatta inşa edilmesinin öneminin farklı olduğunu belirten Duygu Taj, bu sayede kadınların pratik yaşam deneyimlerini sonraki yapılara aktarabildiklerini dile getiriyor. Tamamlamak üzere oldukları Nazenin Konakları Çengelköy projelerinin her adımında kadınların var olduğunu ifade eden Duygu Taj, şunları ifade ediyor: “Proje mimarımızdan peyzaj mimarımıza, satın alma uzmanımızdan satış müdürümüze kadar hemen her adımda kadınların söz sahibi olduğu bir proje gerçekleştiriyoruz. Her aşamada ‘Acaba biz yaşayacak olsak nasıl yaparız?’ sorusunu hep göz önünde bulunduruyoruz. Hatta projenin farklı aşamalarında kadın müşterilerimiz de önerileriyle projeye katkıda bulunuyorlar. İstiyoruz ki daha en başından bütün detayları düşünülmüş, taşındıktan sonra herkesin farklı iç mimari dokunuşlar yapmasına gerek kalmayacak bir projeye imza atalım. Bu amacımızı da layıkıyla yerine getirdiğimizi düşünüyoruz. Yeni projelerimizde de kadınların işbirliği devam edecek.”
GAYRİMENKUL
yayı yerinden oynatayım’ diyen Arşimet bizim için bir referans noktasıdır. Yeterli koşulları sağladığımızda kadınların yapamayacakları iş, elde edemeyecekleri başarı yoktur.”
KOMŞULAR, TAŞINMADAN TANIŞTI
Duygu Taj
KADINLARIN SEKTÖRDEKİ DENGESİ HIZLA DEĞİŞİYOR İnşaat sektöründe kadın istihdam dengesinin kadınların lehine hızla değiştiğine dikkat çeken Duygu Taj, bu konuda en ciddi istatistiklerden birinin Ankara Mimarlar Odası’nın yaptığı bir araştırmanın olduğunu belirtiyor: “Söz konusu kuruma üye kadın mimar sayısının oranı 1950’lerde yüzde 10 civarındayken 1960’larda yüzde 20’lere çıkmış. 2014’te ise kadın mimar oranı yüzde 59 olarak tespit edilmiş. Üniversitelerin mimarlık bölümlerindeki kadın öğretim görevlisi oranının ise yüzde 68 seviyesinde olduğu belirlenmiş. Bu durum iç mimari, peyzaj mimarlığı gibi alanlarda da paralellik gösteriyor. Belki bir süre daha şantiye koşullarındaki erkek egemenliği devam edecektir ancak gelişen teknoloji sayesinde kadınların şantiyelerdeki varlığı daha da güçlenecektir. ‘Bana yeterince uzun bir kaldıraç verin dün-
Kadınların bir konutu tercih ederken komşuluk ilişkilerine de önem verdiğini belirten Nazenin Konakları Proje Satış ve Pazarlama Müdürü Duygu Taj, günümüzde azalan misafirlik kültürünü de canlandırmak istediklerine dikkat çekiyor: “Projemizde komşuluk ilişkilerinin canlılık içinde yaşandığı, misafirperverliğin en üst düzeyde hissedildiği bir doku oluşturmak istedik. Projemizden konut satın alanlara yönelik ‘Komşu Tanışma ve Kaynaşma Etkinliği’ düzenledik. Konut sahipleri, daha taşınmadan tanışıp yakın ilişki kurmaya başladılar. Böylelikle projede yaşam başladığında komşular birbirlerini tanıyor oldukları için daha sıcak bir komşuluk ilişkisi yaşanmaya başlayacak.” Duygu Taj, sosyal alanlarda kadınları da düşündüklerini söylüyor. Nazenin Konakları’nda 2 bin metrekaresi kapalı, 2 bin 500 metrekaresi açık olmak üzere iki ayrı sosyal tesis alanı bulunuyor. Kapalı sosyal tesis alanları kadın-erkek olmak üzere ikiye ayrılıyor. Taj, projeye bu yüzden büyük ilgi gösterildiğini belirtiyor.
EVE HAYAT VEREN KADINDIR Kadınların söz sahibi olduğu inşaat şirketlerinden biri de 3S Kale Holding. Adından da anlaşılacağı gibi, isimleri ‘S’ ile başlayan üç kız kardeş (Sema Gürün, Sefa Çizer, Sedakat Özgür) tarafından 2011’de kuruldu. Hizmetix’in sorularını cevaplandıran 3S Kale Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sema Gürün, “Şirketimizin onursal başkanı da olan babamız Sadık Özgür’ün girişimcilik hikâyesini takip ederek kız kardeşlerim Sefa ve Sedakat ile gayrimenkul ve enerji alanlarında faaliyet gösteren 3S Kale Holding’i kurduk.” diyor.
3S Firuze Konakları Avcılar
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 71
GAYRİMENKUL
Yeni yatırımlar ve iş geliştirme süreçlerinin kız kardeşleriyle verdikleri kararlarla şekillendiğine işaret eden Sema Gürün, “Gayrimenkul, erkeklerin ağırlıkta olduğu bir sektör. Bizim yönetim kadromuzun yarıdan fazlası kadınlardan oluşuyor. İnşaat sektöründe zorluk yaşamak bir yana avantajlarını yaşıyoruz. Eve hayat veren kadındır. Ve biz kadınlar olarak o evi ev yapan unsurları çok iyi biliyoruz.” şeklinde konuşuyor.
PROJELERE DAHA FAZLA KADIN ELİ DEĞECEK İnşaat ve gayrimenkul sektörüne yön veren kadınların sayısı arttıkça, bu alanda yeni oluşumlar da gerçekleştiriliyor. Onlardan biri, tam bir yıl önce kurulan Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu. Platform, sektöre emek vermiş kadın iş sahibi ve profesyonellerden oluşuyor. Sektörde çalışanların sesi olmak üzere yola çıktıklarını ifade eden Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu Danışma Kurulu Başkanı Pınar Ersin Kollu, “Birinci önceliğimiz, temellerimizi sağlam atmak. Platform çalışmalarımızda aynı bakış açısıyla önce araştırmamızı yapıp sorunları, hedefleri ve yol haritamızı belirledik. Artık binamızı yavaş yavaş inşa ediyoruz.” diyor. İnşaat sektöründe azımsanmayacak sayıda kadın çalışan ve yönetici bulunmasına rağmen kadın temsilinin henüz istenilen seviyede olmadığını vurgulayan Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün ise “Şirketlerin çoğu aile şirketleri. Birçok şirkette ikinci kuşak, yani oğullar ve kızlar işleri devralıyor. Bir yandan kurumsallaşırken bir yandan da sektördeki yeni trendlere uygun olarak işlerimizi daha geniş bir yelpazeye yayıyoruz. Bu noktada eğitimli kadın yöneticilerin rolü her geçen gün artıyor. İnanıyorum ki ilerleyen yıllarda inşaat projelerine daha fazla kadın eli değecek.” diyerek sektördeki gidişatı özetliyor.
Banu Aksoy Tarakçıoğlu
NE DEDİLER? 3S KALE HOLDİNG YÖNETİM KURULU ÜYESİ SEFA ÇİZER: Kadının gücüne ve yaratıcılığına inancımız büyük. Şirketimizde yönetim grubumuz ağırlıklı olarak kadınlardan oluşuyor. İnşaat sektörü erkeklerin ağırlıklı olduğu bir sektör olsa da şirketimizdeki kadınların inşa ettiğimiz konutlara artı değer kattığını görüyoruz. ‘Kadının eve hayat veren’ yapısını değerlendirerek ‘yaşanır keyifli yapılar’ inşa ediyoruz. AKSOY GAYRİMENKUL YÖNETİM KURULU ÜYESİ BANU AKSOY TARAKÇIOĞLU: Projelerin fikir oluşumundan başlayarak tasarım, inşaat, satış ve pazarlama aşamalarında yer alıyorum. Çoğunluğu kadınlardan oluşan bir ekiple gayrimenkul projelerini yönetiyoruz. Erkek egemen bir sektör olarak algılanan inşaatta kadınların projelerdeki titizliği ve bazen mükemmeliyetçiliğe varan kaliteden ödün vermeyen yapıları, avantaja dönüşüyor. AKFEN İNŞAAT YÖNETİM KURULU ÜYESİ SILA CILIZ İNANÇ: Önyargılar nedeniyle çok az sayıda genç kadın, üniversite sınavlarında inşaat mühendisliğini tercih ediyor. Sektörde ilk yıllarını atlatıp ayakta kalan kadınlar başarılı oluyor. Erkeklerin kadına en yoğun destek verdiği sektörlerden birinin inşaat olduğunu söyleyebilirim. NG YATIRIM AŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANI GÜLDEN GÜRAL: İnşaat deyince ‘erkek işi’ gibi bir düşünce var insanların aklında. Oysa bu sektörde tasarımdan uygulama aşamasına kadar birçok kadın görev alıyor. Estetik ve ergonomi alanında kadınların bakış açıları, yaşam tecrübeleri yaptıkları işle birleşiyor ve ortaya başarılı sonuçlar çıkıyor. SİNPAŞ GYO GENEL MÜDÜRÜ SEBA GACEMER: İnşaat, sert görünen bir meslek dalı. Taşları, tuğlaları, demirleri, işçileri kafanızda toplayıp bunları idare edecek birini düşündüğünüzde kafanızda ister istemez bir erkek figürü oluşuyor. Bu yüzden sektördeki kadın yönetici sayısı olması gerekenden çok daha az.
Sıla Cılız İnanç
72 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
GAYRİMENKUL
Seba Gacemer
Gülden Güral
YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTECEK PROJELER YAPIYORUZ 3S Kale Yönetim Kurulu Başkanı Sema Gürün, inşaat projelerinde kadınların söz sahibi olmaya başlamasıyla ilgili sorularımızı cevaplandırdı. Yakın zamana kadar ‘erkek işi’ olarak görülen inşaat sektörü, kadınların katılımıyla daha kaliteli ve estetik kaygısı yüksek bir iş koluna dönüşmeye başladı. Birçok inşaat firmasının yönetiminde kadınlar yer alıyor. Siz bu trendi nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne katılım oranları da yükseliyor. Nüfusun yarısının kadın olduğu bir ülkede yalnızca erkeğin üretmesinin yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Kadın çalıştığında ülke ekonomisi büyür, kalkınma ve refah düzeyi artar. Bizim de şirketimizde yönetim grubumuz ağırlıklı olarak kadınlardan oluşuyor. Konuya bakış açımız şöyle: İşinde başarılı olan herkes hem tüm iş kollarında ve kademelerde yer alabilir hem de mevki olarak yükselebilir. Gelişmiş dünya ekonomilerini yakalayabilmek için kadın istihdamının ve kadın girişimciliğinin potansiyeline inanıyoruz. Kadına ve kadın gücüne, yaratıcılığına inancımız büyük, kadının iş dünyasında olmasını içtenlikle destekliyoruz.
Özellikle kadınların daha çok vakit geçirdikleri konutların yine kadınlar tarafından tasarlanması, hatta inşa edilmesi önemli. Kadın bir yönetici olarak projelere ne tür dokunuşlar yapıyorsunuz? 3S Kale Holding olarak yaşam kalitesini yükseltecek projeler hayata geçiriyoruz. Projelerimizin her aşamasına yüksek standartlardaki kalite anlayışımızı ve malzeme seçimimizi yansıtıp uzman bir işçilikle hareket ediyoruz. Planladığımız her alanın ihtiyaçlara en doğru cevabı verebilecek nitelikte olmasını çok önemsiyoruz. Projelerimizde sakinlerimize sadece yapı ve inşasıyla değil, sosyal imkanları, çevre yapılanması ve huzurlu ortamıyla güzel bir yaşam sunuyoruz. Örneğin, Avcılar’da tamamlanmak üzere olan 3S Firuze Konakları bu yaklaşımın bir meyvesidir. Projeyle ilgili biraz bilgi verebilir misiniz? Şirketimiz için referans bir proje olan 3S Firuze Konakları, yatay mimaride nefes alan bir proje olarak planlandı. Ortak kat bahçeleriyle muhteşem göl manzarasını gözler önüne seriyor. Ailenin küçük bireylerine hitap eden İlk Adım Parkı ve Macera Parkı’nın yanı sıra açık ve kapalı sinema salonu, sosyal mekânları, zengin peyzaj alanıyla özlem duyulan mahalle kültürünü yeniden canlandırıyor. Diğer projelerimiz için de aynı titizlikle çalışmalarımız sürüyor. Projelerinize şekil veren kadın mimarlarınız, mühendisleriniz, peyzajcılarınız ve tasarımcılarınız var mı? Bu konuda bilgi verebilir misiniz? Gayrimenkul projelerimizde her alan ve kademede kadın çalışanlarımız var. Şirketimizde yönetim grubumuz da ağırlıklı olarak kadınlardan oluşuyor. Sadece gayrimenkul de değil, enerji gibi çalışma koşulları ağır bir sektörde, kadın petrol mühendislerimiz ve kadın kuyu jeologlarımız var. Bu çeşitliliğin, bize olumlu yönde görüş ve düşünce farklılıkları getirdiğine inanıyoruz.
Sedakat Özgur - Sema Gürün - Sefa Çizer
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 73
AVM
ECE Türkiye, geleceğin AVM’LERİ için başarıya giden yolları ortaya koydu Etkinlik, ECE Yönetim Kurulu üyeleri Joanna Fisher, Steffen Eric Friedlein, ECE Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Pınar Yalçınkaya Hacaoğlu ve ECE Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CFO’su Nuri Şapkacı ev sahipliğinde yapıldı. Toplantıda, ECE’nin yatırım yaptığı konuların başında gelen dijitalleşmenin alışveriş merkezlerine entegrasyonu ve beraberinde getirdiği yenilikler ve dönüşümler konuklara aktarıldı.
İNOVASYON, SEKTÖRÜ ŞEKİLLENDİRECEK ECE Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Pınar Yalçınkaya Hacaoğlu, konuşmasına sektörün geçmiş 30 yılını ve geleceğe dair öngörülerini masaya yatırarak başladı. Sektörün ana paydaşları olan yatırımcılar, perakendeciler, müşteriler ve bunların arasındaki dengeyi korumaya odaklanan hizmet şirketleri için yeni bir evreye geçildiğini aktaran Hacaoğlu, ECE Türkiye olarak yapıcı işbirliklerinin, nicelik yerine niteliğe odaklanmanın, uzun vadeli stratejik planlamaların, değişen müşteri taleplerini doğru anlamanın, farklılaştıran hizmetler sunmanın, alışveriş merkezlerinde teknolojiyi etkin kullanmanın ve inovasyonun önümüzdeki dönemde sektörü şekillendireceğini öngördüklerini belirtti. ECE, AVM Yönetiminden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Joanna Fisher, Avrupa’daki alışveriş mer-
74 •
Uluslararası konuşmacıları ve Türkiye’deki perakendecileri buluşturan, sektöre vizyon katan ‘ECE Türkiye Uluslararası Perakende Kiralama Günü’nün 10.’su Beşiktaş’taki Four Seasons Otel’de gerçekleşti. 450’nin üzerinde katılımcıyla perakende dünyasının önemli aktörlerini buluşturan organizasyon, ‘Geleceğin Alışveriş Merkezleri’ gündemiyle gerçekleşti.
kezlerinde yükselen trendlere değindiği konuşmasında, artan rekabet ortamında farklılaşmak adına, deneyim odaklı ve müşteriler için daha çekici AVM’lere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Fisher, “Müşterilerle etkileşimimizi artıran mobil uygulamalarla, henüz evlerindeyken onlarla iletişim kurmaya başladığımız bir döneme giriyoruz” dedi. ECE Kiralamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Steffen Eric Friedlein ise konuşmasında, “ Ziyaretçiler, geleneksel alışverişin ötesine geçecek yeni deneyimler arıyorlar. AVM’ler de dijitalleşmeyle birlikte online ve offline’ı birleştiren platformlar olarak öne çıkıyorlar. Online-offline’ın başarılı örneklerini AVM’lerde daha sık göreceğiz. Türk perakendecileri de dünyayla entegre bir şekilde gelişiyorlar” dedi.
AVM’LER ŞEHRİN EĞLENCE VE GASTRONOMİ MERKEZİ OLACAK Uluslarası Perakende Kiralama Günü’nde, ECE’nin yenilikçi ‘We Love Food’ konseptini yöneten, uluslararası alanda tanınmış gastronomi uzmanı ve ECE Global Gastronomi Direktörü Jonathan Doughty’de AVM’lerde en
Pınar Yalçınkaya Hacaoğlu w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
fazla inovasyon yapılan alanlardan birinin de ‘yemek ve eğlence’ olduğuna dikkat çekti. Doughty, “Geleneksel food court anlayışından uzaklaşılması gerekiyor. Artık AVM’ler, akıllı restoranlar, müşterinin keyifle deneyimleyeceği keşif mönüleri, rahatlığın öne çıktığı oturma konseptleriyle şehrin eğlence ve gastronomi merkezi olacak. ECE de bu konuya büyük yatırım yapıyor” dedi. Etkinlikte ayrıca ‘Perakendenin Geleceği’ başlıklı bir panel de düzenlendi. ECE Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CFO’su Nuri Şapkacı moderatörlüğünde gerçekleşen panele, perakende sektörünün önde gelen isimlerinden Midpoint Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Çarıkçılar, Teknosa CEO’su Bülent Gürcan, Boyner Grup Başkan Yardımcısı ve İcra Komitesi Üyesi Serdar Sunay ve Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu katıldı. Panelistler, son beş yılda müşteri davranışlarındaki değişimi, sektörün farklı kollarında buna bağlı olarak yaşanan dönüşümü ve geleceğe yönelik planlamalarını katılımcılara aktardı.
Nuri Şapkacı
AVM
İSTMARİNA AVM KAPILARINI ZİYARETE AÇTI
MODA, EĞLENCE VE LEZZET KEYFİNİ DENİZ ÜSTÜNE TAŞIYAN İSTMARİNA AVM, 28 MART’TA GERÇEKLEŞEN TÖRENLE KAPILARINI ZİYARETE AÇTI.
Bugünün ve yarının ihtiyaçları göz önünde bulundurularak inşa edilen, kapalı alan konforunu ve açık alan ferahlığını aynı anda sunan, Anadolu Yakası’nın sahil cephesi en geniş alışveriş merkezi İstMarina AVM açıldı.
İSTMARİNA AVM SOSYAL YAŞAM ALANI OLACAK DAP Yapı tarafından Kartal’da hayata geçirilen İstMarina AVM’nin kiralama ve yönetimini JLL Türkiye üstleniyor. İstMarina AVM açılış töreni kapsamında konuşan DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “DAP Holding olarak; ülkemize ve insanımıza değer katan yaşam alanları üretiyor; yaşam kalitesini olabilecek en iyi seviyeye taşıyabilmek, böylelikle ülke insanının refahına katkı sunmak için çalışıyoruz. İstMarina AVM de geleceğin yapılarını inşa eden DAP Yapı’nın Kartal’da 250 milyon Euro gibi büyük bir ya-
76 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
tırımla hayata geçirdiği çok değerli bir proje. İstMarina AVM, yalnızca alışveriş merkezi değil, bir sosyal yaşam alanı olacak. Havaalanının yanı başında, Türkiye’nin içinden hızlı tren geçen ilk alışveriş ve yaşam merkezi olarak hizmet verecek. Böylesine değerli bir projenin yatırımcısı olmaktan dolayı gururluyuz. Bu değerli yatırımın ülkemize ve tüm Türkiye vatandaşlarına hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi. AVM açılış günü etkinleri kapsamında; Su Altı Dünyası çocuk etkinlikleri ve Türkiye’nin ilk Dijital Akvaryum etkinliğinin yanı sıra caz grubu Brassolist ve VR Boat & Photobooth etkinliği de gerçekleştirildi.
AVM
HEDEF, MARKANIN KÜLTÜR VE DEĞERLERİNİ SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAK 2017’nin sonu itibariyle Tepe Nautilus’un yeni AVM müdürü olarak göreve başlayan Ertuğ Turan, AVM’de yapacağı değişimler ve gelecek dönem projelerinden bahsetti.
Tepe Nautilus’un, sektördeki 15 yıllık serüvenini İstanbul’a taşıyan bir adres olduğuna değinen Tepe Nautilus AVM Müdürü Ertuğ Turan, “2000’lerin başında Antalya’da başlayan kariyer yolculuğum Ankara, Bursa, Antakya, İzmit ve ardından İstanbul’a getirdi beni. Farklı coğrafyalardan edindiğim deneyimleri bir araya getirip, dünyanın belki de en kozmopolit şehirlerinden biri olan İstanbul’un kalbinde bir alışveriş merkezinin ziyaretçilerine daha iyi hizmet vermek
için kullanıyorum” dedi. Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde Fransızca Dili Öğretmenliği alanında tamamladığını ancak sonrasında iş hayatına atılmasıyla beraber perakendenin dinamik yapısının kendi arayışları ve kariyeri için çok daha doğru bir alan olduğunu anlayarak kendini bu alanda geliştirmeye başladığını söyleyen Turan, “Farklı illerde alışveriş merkezi müdürü olarak görev aldım. Kiralama, inşa pilotaj ve ticari ilişkilerin yürütülmesinde liderlik ettim, bir AVM’nin açılışından renovasyonuna kadar farklı aşamalarda birçok projede görev aldım” diye belirtti.
Ertuğ Turan da bana ağır bir sorumluluk yüklüyor. Hedefim Tepe Nautilus’un her misafirine kaliteli hizmet sunmak için bir arada bulunan bu ekibi daha ileriye taşımak, 15 yılı aşmış markanın kültür ve değerlerini sürdürülebilir kılarak geleceğe aktarmak” dedi. Planladıkları projelerin pusulasının ziyaretçiler olduğuna dikkat çeken Turan, “ Hem mevcut ziyaretçilerimizi memnun edecek hem de İstanbul’un her noktasına ulaşarak çekim yaratacak projeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz. En yeni projemiz ise Tepe Nautilus Card... Ziyaretçilerimize anında harcayabilecekleri tutarlar kazandırmak, kart üzerine yüklenen tutarın tekrar mağazalara dönmesi projemizin doğru planlamayla ilerlediğini gösteriyor” dedi.
PROJELERİN PUSULASI ZİYARETÇİLER
“AVM’LER ARTIK YAŞAM BİÇİMİNİN BİR PARÇASI”
Tepe Nautilus’un sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin ilkleri arasında yer alan bir alışveriş merkezi olduğunu ifade eden Turan, “Bu başarıyı sağlayan yılların getirdiği deneyim, İstanbulluda oluşmuş güven bulunduğum konum-
Sektörde rekabetin çok yoğun olduğuna da değinen Turan, alışveriş merkezlerinin artık yaşam biçiminin bir parçası haline geldiğini ve sadece İstanbul için değil Türkiye’nin her ilinde insanların ailece vakit geçirdiği alanlar olduğunu söyledi. Sektör olarak kendilerine düşen görevin, en iyi deneyimi en iyi alanlar ile sunmak olduğunu belirten Turan, “Tepe Nautilus ailesi olarak ziyaretçilerimizin mutluluğu ve konforu için sürekli yeni projeler geliştirmeye odaklanarak, sektörde ilklere imza atmaya devam edeceğiz” ifadelerinde bulundu.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 77
AVM
MARKANTALYA’DA PERSIAN SHOPPING FEST’E
YOĞUN
İLGİ
Yönetim ve kiralama operasyonları ile gayrimenkul çözümleri konusunda Avrupa’da lider firmalar arasında yer alan Apleona Real Estate Management tarafından yapılan MarkAntalya’da geleneksel Persian Shopping Fest, bu yıl da renkli görüntülere sahne oldu. Nevruz Bayramı nedeniyle tatillerini Antalya’da geçiren İranlı turistler, hem bol bol alışveriş yaptı hem de İranlı sanatçıların katılımıyla eğlenceli anlar yaşadı.
78 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
AVM
lerini sundu. Leila’nın hayranları ile buluştuğu organizasyonda ise zor anlar yaşandı. Ünlü sanatçı ile fotoğraf çektirmek isteyen turistler uzun kuyruklar oluşturdu. Son olarak yakışıklı sanatçı Tohi’yi hayranlarıyla buluşturan AVM yetkilileri, gördükleri yoğun ilgiden oldukça memnun kaldıklarını dile getirdi.
ALIŞVERİŞ TURİZMİNİ TAKİP EDENLER İLGİ GÖSTERDİ MarkAntalya Alışveriş Merkezi Müdürü Necati Ufuk Toydemir, geleneksel hale gelen ve bu sene 4.’sü gerçekleştirilen festivalin hem İranlılar hem de alışveriş turizmini takip eden ziyaretçiler tarafından ilgiyle beklendiğini belirtti.
Necati Ufuk Toydemir
ALIŞVERİŞ KEYFE DÖNÜŞTÜ 18 Mart’ta başlayan festival kapsamında MarkAntalya alışveriş merkezindeki birçok mağazanın festivale özel kampanyalar ve avantajlar sunduğu organizasyon, İran televizyonları da dahil yoğun bir medya planı ile duyuruldu. Persian Shopping Fest; İran pazarında faaliyet gösteren acenteler aracılığıyla ve münferit gelen yerli ya da yabancı tüm ziyaretçiler için alışverişi, nevruz süresince ihtiyaçlardan öte keyfe dönüştürdü.
ANTALYA’NIN EN BÜYÜK ALIŞVERİŞ FESTİVALİ Alışveriş Merkezi Pazarlama ve Halkla İlişkiler Yöneticisi Itır Elif Bayarı ise, bu yıl 4.’sü düzenlenen festivalin 2018 itibarıyla Antalya’da düzenlenen en büyük alışveriş festivallerinden biri olduğunu söyledi.
UZUN KUYRUKLAR OLUŞTU İran’ın ünlü sanatçıları Sepideh, Leila ve Tohi; AVM’de gerçekleştirilen organizasyonda hayranlarıyla buluştu. Ünlü sanatçı Sepideh hayranları ile Türkiye’de buluşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken, bu buluşmaya olanak tanıyan AVM yetkililerine teşekkür-
Itır Elif Bayarı
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 79
AVM
80 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
AVM
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 81
AVM
CAPACITY’DEN DÜNYA OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ İstanbul Bakırköy’de bulunan Capacity Alışveriş ve Yaşam Merkezi, otizmli bireylerin aldıkları eğitimle kendilerini ifade edebildikleri sosyal bir etkinliğe imza attı. DOSTEV (Down Sendrom ve Zihinsel Engelliler Eğitim ve Koruma) Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte, bu özel günün bir kutlama değil, bir farkındalık yaratma günü olduğunun altı çizildi. Alışveriş merkezinin tüm ziyaretçileri tarafından ilgiyle izlenen sosyal sorumluluk projesinde otizm anlatıldı. Etkinlik Bremen Mızıkacıları Perküsyon Grubu’nun performansıyla başladı. Birbirinden yetenekli down sendromlu ve otizmli bireylerin yer aldığı grup önce ritim müzikleri çaldı. Ardından tüm neşeleriyle müzik eşliğinde dans gösterisi
82 •
sunarak herkesin beğenisini kazandı. Bir diğer etkinlik ise çok özel üç otizmli bireyin muhteşem performanslarıyla gerçekleşti. Piyano resitaliyle piyanist Koral Erdeniz, gitar resitali sunarak şarkı söyleyen Rabia Aytek ve halk türküleri seslendiren Zeynel Güngör’ün performansları seyirciler tarafından coşkuyla alkışlandı. Etkinlik, Koral Erdeniz ve Rabia Aytek’in muhteşem düetiyle son buldu.
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
FORUM ERZURUM’DAN FESTİVAL GİBİ KAMPANYA! Erzurum ve çevre illerin alışveriş ve eğlence merkezi Forum Erzurum’da haftanın üç günü festival tadında geçecek! Çarşamba, perşembe ve cuma günleri özel sürprizler kazanmak için davetlisiniz! Alışveriş, sinema, lezzet ve eğlenceyi aynı çatı altında buluşturan Forum Erzurum, çarşamba, perşembe
ve cuma günlerini festival gibi geçirmeniz için üç özel kampanya düzenliyor. Forum Erzurum’da her çarşamba yemek katından yapılacak 25 TL’lik alışverişle, anında sinema biletine sahip olmak mümkün. Perşembe günleri her 250 TL’lik alışveriş, 25 TL değerinde Funky Park Oyun Kartı kazandıracak. Cuma günleri ise ziyaretçiler her 400 TL’lik alışverişleri karşılığında 40 TL’lik sürpriz hediye çekine kavuşacak.
MAKALE
Atilla Yıldıztekin
Likit taşımasında çağdaş uygulama: Tank konteynırlar
D
ünya deniz ticaretindeki kullanımı her yıl yüzde 15-20 artan konteynır taşımasının babası, Sea-Land şirketinin kurucusu Malcolm P. McLean’dır. McLean’ın 1930’da kamyonunu bir geminin üzerine yükleyerek başlattığı kapalı kasa içinde yük taşıma tekniği, 2. Dünya Savaşı sırasında ABD ordusunda askeri malzemelerin kıtalar arası hızlı ve güvenli nakliyesi için güzel bir örnek olmuştur. Gemi yüklemelerinde hızı artıran, ürünü seyir sırasında koruyan, gemi alanının su dışında kalan kısmını da kullanmaya olanak sağlayan bu ambalajlama sistemi, sivil taşımacılıkta ‘İdeal X’ adlı gemiyle 1956’da taşınan 58 adet konteynırla başlamıştır. ABD’de 35 feet ölçüsünde başlayan konteynır üretimi Avrupa’da 27 feet olarak devam edince, uluslararası taşımacılıkta sorunlar çıkmış ve ISO, konteynırların 10, 20, 30, 40 feet olarak üretilmesi kararını almıştır.
TANKERLER YETERİNCE DENETLENMİYOR Günümüzde deniz taşımacılığında 20 ve 40 feet, demiryolu taşımacılığında 30 feet konteynır kullanımı yaygındır. Kuru yük için üretilen konteynırlar, bugün 100’leri aşan çeşitliliğe sahiptir. Konteynırlar,
lojistik köylerin ve merkezlerin yaygınlaşması, deniz, tren ve kara yolu bağlantılarının da geliştirilmesiyle büyük bir kullanım kolaylığına, maliyet indirimine, hıza ve kalite artışına olanak yaratmışlardır. Kimyasal maddeler, akaryakıt, endüstriyel ürünler, likit gıda maddeleri, sıvılaştırılmış gazlar gibi sıvı maddeler de uzunca bir süredir tank konteynırlarla taşınmaktadır. Kara yollarında çok gördüğümüz TIR’larda kullanılan tank römorkların, yani tankerlerin ülkemizdeki sayısının 200 bine ulaştığı tahmin edilmektedir. Bunların denetimleri gerektiği gibi yapılamamaktadır. Gıda sanayiindeki takip edilebilirliğin daha yoğun kullanımı ve denetimlerin sıklaştırılması, bu tankerlerin kullanımına sınırlama getirecektir. Tehlikeli madde taşımacılığındaki kuralların olması gereken gibi uygulanmasıyla bu araçların bir kısmının kullanım dışı kalacağı da bilinmektedir. Uluslararası taşımacılıkta kullanılamayacak bu araçların yerini artık tank konteynırlar alacaktır. Tank konteynırların standartları uluslararası olduğu için ülkeden ülkeye değişmemekte ve uluslararası denetim ve kontrollere tabi tutulmaktadır.
TANK KONTEYNIRLARA DA DESTEK VERİLMELİ Elleçleme süresini kısaltan, boşaltma ve aktarma sorunlarını azaltan, hava ve çevre kirliliğinin azalmasına katkıda bulunan, ürün çalınmasını ve ambalaj maliyetlerini minimize eden bu sistem artık ülkemizde de kullanılmaya başlamıştır. Tank konteynırlar genellikle tek seferlik değil, uzun süreli sürdürülebilir taşıma projelerinde tercih edilmektedir. Bu nedenle 24 aydan daha kısa, orta süreli ve 2 yıldan uzun süreyle tank konteynırlarının farklı operasyonlara uygun şekilde kiraya verildiğini görmekteyiz. Likit taşımasının gerekli olduğu her yeni projenin başlangıcı zordur. Likit konteynırlar istenildiği an temin edilememekte, bu yüzden dünyadan tank konteynırlar toplanmaktadır. Tank konteynırlar yaygın kullanıldıkça, millileşmiş tank konteynırlarla kabotaj içinde de taşıma ve depolama yapabilmenin avantajını yaşayacağız. Türk sanayicisi, ithalatçısı ve ihracatçısı, bundan 40 yıl önce konteynırların ülkemize ilk gelişi ve gidişi sırasında verdiği desteğin karşılığını almıştır. Aynı desteğin tank konteynırlara da verileceğine ve gelecekte pazarda birçok takımın ve taraftarın olacağına inanıyorum. Küresel teknoloji artık çok yakınımızda. Bir kol mesafesi olmasa bile bir telefon mesafesinde. İş ahizeye uzanmaya kalmıştır artık.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 83
LOJİSTİK
STANDARTLARINI SÜREKLİ YÜKSELTEN
ULUSLARARASI BİR FİRMAYIZ Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan, “Süreçlerimizi dünya standartlarında yöneterek ve teknolojiye önem vererek uluslararası rekabette varlığımızı sürdürüyoruz.” diyor. muz Alışan Den Hartogh, modern ve çevreci tesisiyle Türkiye‘de kimyasal taşıyan ekipmanları Avrupa standartlarında yıkıyor ve çıkan atıkları özel arıtma sistemleriyle bertaraf ediyor. Lokomotif şirketimiz olan Alışan Lojistik ise özellikle tehlikeli madde taşımacılığında öncü ve lider. Türkiye’nin yanı sıra yurt dışında da çalışmalarımız bulunuyor. Avrupa’da daha çok Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya’ya sevkiyat gerçekleştiriyoruz. Kafkaslar, Orta Asya ve Ortadoğu’ya yönelik lojistik hizmetler de sunuyoruz. Ayrıca Avrupa‘da geniş bir acente ağımız bulunuyor.
Damla Alışan
Sıvı ve tehlikeli madde taşımacılığının lider firmalarından Alışan Lojistik’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan ile hizmetlerini ve sektörü konuştuk. Alışan Uluslararası Taşımacılık ile ilgili bilgi alabilir miyiz? 1 Nisan 1985’te İstanbul’da kuruldu. Kısa sürede hızlı tüketim malları ve kimyevi maddelerin lojistiğinde en önde gelen hizmet sağlayıcılarından biri oldu. Uluslararası taşımacılıkla başlayan yolculuğumuzda, bünyemize farklı alanlarda çözümler üretebilen şirketleri ve hizmetleri de katarak gelişmemizi sürdürüyoruz. Tehlikeli kimyasalların elleçlenmesi, taşınması ve depolanması konusunda çok ciddi bir uzmanlığa, güçlü bir altyapıya ve başarılı bir çalışma modeline sahibiz. Ulaştığımız 450 adet öz mal araç filomuzu, ihtiyaçlar doğrultusunda düzenli olarak büyütüp gençleştiriyoruz. Öne çıkan hizmetleriniz ve sevkiyat yaptığınız ülkelerle ilgili bilgi alabilir miyiz? 20 araçlık filoyla kurulan firmamız, bugün 33 yıllık tecrübesiyle bünyesinde lojistik, inşaat, sigorta ve kimyasal yıkama sektörlerinde şirketler barındıran bir topluluk halini aldı. Bu şirketlerden biri, Alışan Den Hartogh. 2005’te Hollandalı ortağımızla kurduğu-
84 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Sektörün potansiyeli ve geleceği hakkında bilgi verebilir misiniz? Son yıllarda hızlı geliştiği ve birçok kişiye istihdam sağladığı görülüyor. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve karayollarını sürekli iyileştirme çabaları, taşımacılığın gelişmesini ve uluslararası arenaya yayılmasını kolaylaştırıyor. Sürekli gelişen ve kendini yenileyen lojistik sektörü, ciddi anlamda yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duyuyor. Sektörümüz, rekabet gücünü artırabilmek için AB uyum yasaları çerçevesinde süreçlerini yenileyerek standartlarını yükseltmeli. Biz firma olarak tüm uluslararası standartlar ve yasal mevzuatlar düzeyinde süreçlerimizi yöneterek, yatırımlarımızı bu bazda planlayarak ve teknolojiye de önem vererek uluslararası rekabette varlığımızı sürdürüyoruz. 2018 ile ilgili yatırım planlarınız var mı? 2016’dan itibaren depo ve yeni operasyon merkezleri yatırımları gerçekleştiriyoruz. Bugün toplam 265 bin palet depolama kapasitemizle Marmara, Trakya, Ege ve Çukurova Bölgesi’nden sonra, tüm İç Anadolu Bölgesi’ne hizmet vermeye başladık. Son yıllardaki büyüme trendimizi sürdürüp yatırımlarımıza 2018’de de hız kesmeden devam edeceğiz. 2018’de Ar-Ge ile ilgili de çalışmalarımız olacak. ‘Endüstri 5,0’a giden yolda Ar-Ge ve inovasyon kavramlarını tüm şirket çalışanlarına benimsetmek istiyoruz. Yılsonundaki büyüme hedefiniz ne? Son yıllarda en az yüzde 20 seviyelerinde büyüdük. Bu yıl ise yüzde 40’lık bir büyüme hedefliyoruz.
LOJİSTİK
BİTÜM TANKERİNDE ZİRVE NOKTA ADR sertifikalı Bitüm (Roley) Tanker Semi Treyler ile karayolunda güvenli taşımacılığın adresi OKT Trailer, hayata geçirdiği ürünlerin sağlamlığıyla ön plana çıkıyor.
K
arayolunda güvenli taşımacılığın adresi OKT Trailer, hayata geçirdiği ürünlerin sağlamlığıyla ön plana çıkıyor. OKT, Türkiye’nin bitüm tankerde ADR sertifikalı ilk üreticisi. Ayrıca, LGAV ve L4BH tasa-
86 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
rım onaylarına sahip ülkemizdeki tek üretici konumunda. OKT Trailer, dayanıklı, uzun ömürlü kullanım ve servis sonrası hizmetleriyle bütünsel hizmette tek noktadan çözüm sağlamayı amaç edinerek ürün gelişiminde mükemmeli yakalıyor.
Görsel estetik, ürün çeşitliliği ve kalitesiyle farklılık yaratan OKT, paslanmaz veya karbon çelik tank gövdesi, 25 bin 500-30 bin litre geniş taşıma hacmi, 250 dereceye kadar işletme sıcaklığı ve dayanıklı dolum boşaltım ekipmanları, opsiyonel webasto ve brülör ısıtma sistemi,
LOJİSTİK
opsiyonel hidromotor tahrikli boşaltım sistemi, geniş seçenekli şasi ve yürüyüş grubu ekipmanlarıyla tercih noktasında yer alıyor. Aynı zamanda enlemesine eksiz ve yekpare levhalardan oluşan ana gövde yapısı, en uzun kaynak dikiş teknolojisiyle üretilen ve en az sayıda birleşim (T) noktasına sahip eşsiz gövdesi, kesintisiz yüksek performanslı robotik kaynak teknolojisi, şasi ve gövde tasarımında kusursuz uyumu, şasi tasarımındaki eğim ile tankın içerisinde sıvı kalmayacak şekilde tam boşaltım sistemine sahip bitüm tankerleri kullanıcısına büyük avantaj sağlıyor.
hizmeti sağlayarak çevreye ve kullanıcılarına olan sorumluluğunu ilk günden bu yana her fırsatta vurguluyor. Sahip olduğu bilgi birikimi, tecrübesi, mühendislik kabiliyeti ve altyapı yeterliliğiyle ilklerin öncüsü OKT Trailer, ülkemizde kamu sektörüne ilk ADR’li bitüm tankeri 2010’da teslim ederek ilklerin adresi olmaya devam etti. OKT tankerleri, ‘Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik’in 1 Ocak 2014
itibariyle Türkiye’de yürürlüğe girmesiyle birlikte yatırımları boşa çıkartmadan ve hiçbir mağduriyet yaşatmaksızın ilgili gerekliliklere uygun, eksiksiz ve tam geçiş sağladı. OKT Trailer ile bitüm tankerleri, taşınacak olan malzemenin kullanımında verimliliği artırması, taşınacak malzemenin hacminde maksimum kapasite sağlaması, yüksek performans gücü ve eşsiz şasi gövde uyumuylü kullanıcılarına ekstra iş gücü ve kazanç sağlıyor.
EKSTRA İŞ GÜCÜ VE KAZANÇ SAĞLIYOR 2004’ten bu yana ADR konusundaki öncü bakış açısı ve hâkimiyetiyle ülkesinde zorunlu olmadığı dönemde birçok yatırımcı için üretilen ADR sertifikalı tankerleriyle OKT Trailer, uluslararası standartlarda daha güvenli tehlikeli madde nakliye
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 87
LOJİSTİK
YATIRIMLARIMIZ ADR MEVZUATINA GÖRE DEVAM EDECEK Sıvı ve tehlikeli madde taşımacılığı yapan İTT Lojistik’in Genel Müdürü Didem Öztanık, 2018’de yatırımlarının ADR mevzuatına göre devam edeceğini söylüyor. Lojistik sektöründe sürekli büyümesiyle ve yeni yatırımlarıyla bir firma dikkat çekiyor: İTT Lojistik… 2017’yi yüzde 25 büyümeyle kapatan, 2018’de de hedefleri aynı olan firmanın Genel Müdürü Didem Öztanık ile tehlikeli madde taşımacılığını ve hizmetlerini konuştuk. Öncelikle firmanız hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Kaç yıldır sektördesiniz, filo kapasiteniz ne kadar? Likit tehlikeli madde taşımacılığı yapan, dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarıyla çalışan bir firmayız. 18 yıldır bu sektörde faaliyet gösteriyoruz. Kara, demir ve deniz yoluyla yurtiçi ve uluslararası taşımacılık, depolama, antrepo, ısıtma, elleçleme ve tank konteynır tamiri gibi birçok hizmeti bir arada sunuyoruz. Filomuzun tamamı ADR’ye (Tehlikeli Malların Karayoluyla Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması) uygun çekici römorklardan oluşuyor. Filo kapasitemiz, araç ve dorselerimizle 150’ye yakın. Ne tür maddeler taşıyorsunuz? En çok hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı likit kimyasal taşımacılığı yapıyoruz. En çok beyaz eşya ve sünger üretimi
88 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Didem Öztanık yapan firmalarla çalışıyoruz. Ancak son zamanlarda yollarımız farklı üretici firmalarla da çok sık birleşmeye başladı. Normal lojistik ile sıvı ve tehlikeli madde taşımacılığı arasında mevzuat ve çalışma zorlukları gibi açılardan ne gibi farklar var? Öncelikle normal lojistik yapan firmalarla tehlikeli madde taşımacılığı yapan firmaları ayırmak gerekiyor. Taşıdığımız ve depoladığımız ürünlerle bizler daha spesifik bir iş yapıyoruz. Riskimiz ve zorluklarımız çok daha ağır. Evrensel çapta yapılan taşımaların önemli bir kısmını tehlikeli madde taşımaları oluşturuyor. Lojistiği çok hassas ve dikkatli bir şekilde yapılması gereken tehlikeli maddelerin bu özellikleri ve yarattıkları sonuçlardan elde edilen deneyimler dikkate alınarak her bir taşıma moduna uygun konvansiyon-
lar geliştirilmiş ve bu konvansiyonlar çerçevesinde kurallar oluşturulmuştur. Bu konvansiyonlar, son dönemlerde yalnızca uluslararası düzeyde kalmamış, bazıları ülkelerin kendi iç hukuklarında da geçerli hale gelmiştir. Son dönem ülkemizin de tam anlamıyla uygulayama çalıştığı ADR sistemi örneğin. Mevzuatlar elbette ağır ama yapılan iş ve tehlike ortada. Bizler daha ağır kurallar ve risklerle iş yapmaktayız. Yaptığımız sadece bir ürünü bir yere götürmek değil. Her sürücü taşıdığı ürün ve yaptığı işle ilgili düzenli eğitimler almakta. Tehlikeli madde taşımacılığı deneyim ve eğitim ister. Sektörün potansiyeli ve geleceği hakkında bilgi verebilir misiniz? Her geçen gün büyüyen bir sektör içerisindeyiz. Özellikle Türkiye önemli bir pazar. İnanıyoruz ki bu büyüme her gün artacak.
2018 ile ilgili yatırım planlarınız var mı? Yılsonundaki büyüme hedefiniz ne? Yatırımlarımız tabi ki sürecek. Özellikle ADR mevzuatına göre yatırımlarımız devam edecek. Büyüme hedefimiz yüzde 25 üzeri.
LOJİSTİK
BARSAN GLOBAL LOJİSTİK’TEN
REKOR KAMYON ALIMI Barsan Global Lojistik, Mercedes-Benz Türk’ten gerçekleştirdiği 500 adetlik kamyon alımıyla sektörün rekorunu kırdı. Mercedes-Benz Türk, bugüne kadar bin 350 adet kamyon sattığı Barsan’a Türkiye’nin en yüksek adetli teslimatını gerçekleştirerek bir ilke imza attı.
M
ercedes-Benz Türk, Türkiye tarihinin en büyük kamyon teslimatını, Barsan Global Lojistik’e 500 adet Actros çekiciyle gerçekleştirdi. Teslimat, bu tarihi iş birliğine özel ‘Havada, Karada ve Suda’ konseptiyle yapıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende bir araç Haliç üzerinde suda, bir araç havada, bir araç ise karada sergilendi. Teslimat törenine MercedesBenz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, Kamyon Satış ve Pazarlama Direktörü Bahadır Özbayır, Kamyon Filo Satış Grup Müdürü Haluk Burçin Akı ev sahipliği yaptı. Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Türkiye tarihinin en büyük kamyon teslimat törenine imza atıyoruz. 500 adetlik bu dev teslimat törenimizin ana temasını Mercedes-Benz’i dünya çapında bir marka yapan üç kollu yıldızının anlamı üzerine kurduk. Daire içine alınmış üç kollu bir yıldız gibi görünen bu sembol, motorlu araçların
90 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
evrenselliğini ve insanlığın ‘havada, karada, suda’ olabildiğince hızlı ve güvenli mobilize olabilmesini en yalın haliyle anlatıyor. MercedesBenz Türk olarak biz de bu felsefe doğrultusunda yıldızımızın her daim başarıyla her yerde, havada, karada ve suda var olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Barsan’ın 500 adetlik kamyon yatırımı, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğine de yapılan önemli bir yatırımdır.” dedi.
İŞBİRLİĞİMİZ ARTACAK Barsan Global Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Çaptuğ da “Dinamik ve hızla büyüyen yapımızı yenilikçi, teknolojiyi iyi kullanan yatırımcı kimliğimize borçluyuz. Mercedes-Benz Türk ile uzun yıllardır devam eden işbirliğimizin hedeflerimiz doğrultusunda artarak devam edeceği inancındayım. Bizi bir araya getiren 500 adetlik filo alımının Türk ekonomisine, Türk lojistik sektörüne ve şirketlerimize hayırlı olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.
2012’DEN BERİ 1350 KAMYON Barsan Global Lojistik, filosunu büyütürken tercihini bir kez daha Mercedes-Benz’den yana kullandı. 2012’de 100, 2013 ve 2014’te toplam 300, 2015’te 450 ve 2018’de 500 adetlik teslimatla Mercedes-Benz Türk’ün Barsan Global Lojistik’e son 6 yılda teslim ettiği araç sayısı 1350 adede ulaştı. Barsan Global Lojistik, teslim aldığı 500 adet Mercedes-Benz kamyon için yaklaşık 50 milyon Euro yatırım yaptı. Teslim edilen kamyonların tamamı 225 bin beygir gücüne denk geliyor. Tüm kamyonlar dizildiğinde 400 metre çapında bir Mercedes-Benz yıldızı oluşturulabiliyor ve bu kamyonlarla bir futbol sahasının tamamı doldurulabiliyor.
LOJİSTİK
DACHSER EN İYİ
HAVA
KARGO PARTNERİ
Dachser Air&Sea Logistics, dünyanın ikinci en büyük otomotiv tedarikçisi olan ZF Friedrichshafen’in Avrupa, ABD, Güney Amerika, Meksika, Güney Afrika ve Ortadoğu hatlarının tüm hava taşımacılığı hacmini devraldı. ZF Friedrichshafen, Dachser Yönetim Kurulu Üyesi Jochen Müller ve Kilit Müşteri Yöneticisi Hubert Diepolder’e Üretim Dışı Malzeme İçin ZF Tedarikçi Ödülü verdi. ZF, tüm iyileştirmeler, maliyet azaltma, mükemmel iletişim, üstün raporlama, yüksek güvenilirlik, proaktif problem çözme yaklaşımı ve küresel arenada güçlü varlığı için lojistik ortağını onurlandırdı. Jochen Müller, “Müşterilerimizden birinin bize bu onuru layık görmesi, tüm Dachser çalışanlarının desteğiyle mümkün oldu.” dedi. Müller, Dachser’in ZF ile olan iş çalışmalarının, bu temel üzerine sürekli olarak genişletilerek büyümeye devam edeceğini söyledi. Hubert Diepolder ise hava taşımacılığı ile elde edilen bu başarının ardından ZF’nin deniz yolu yüklerinin önemli bir miktarı için de sözleşme yaptığını bildirdi.
92 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Dachser Air&Sea Logistics, ‘ZF Tedarikçi Ödülü’ ile onurlandırıldı. Avrupa lojistiğinden sorumlu Genel Müdür Erkan Başak, “Dachser ruhunu tutkuyla yaşayan çalışanlarımızla gurur duyuyoruz.” diyor. KÜRESEL LOJİSTİK AĞI Dachser, lojistik sektöründeki küresel liderlerden biri. Onlarca yıl boyunca bir aile şirketinin kendini işine adamış çalışanları ve yenilikçi düşünce tarzıyla pek çok şeyi başarabileceğini kanıtladı. Bu kurumsal düşünce ve hareket tarzının temeli, kurucusu Thomas Dachser’in girişimciliğine dayanıyor. Genel müdürlüğü Almnaya’nın Kempten şehrinde bulunan şirket, 1930’da kuruldu ve günümüzde sistem lojistiği alanında küresel liderlerden biri konumunda. Dachser’in iş modeli, taşımacılık lojistiği, depolama ve müşteriye özel hizmetlerden oluşuyor ve iki iş alanını kapsıyor: Dachser Road Logistics (Karayolu Taşımacılığı) ve Dachser Air & Sea Logistics (Hava ve Deniz Taşımacılığı)… Hizmetleri, kimya sanayii ve ‘Kendin Yap’ sektörü gibi sektöre özel çözümlerin yanı sıra Dachser
Contract Logistics & Consulting gibi iş bölümlerine yayılan hizmetlerle tamamlanıyor. Dachser Food Logistics (Gıda Lojistiği), gıda endüstrisi için verimli taşıma lojistiği sunuyor. Dachser, genel olarak, adanmışlığı ve yenilikçi gücünü çalışanlarının güven ve yapıcı işbirliğinden alan, gelenek yönünden zengin bir aile şirketi. Kültürü; somut değerler, insanlık ruhu, hoşgörü ve sürdürülebilir kurumsal yönetim gibi özelliklerden oluşuyor. Avrupa lojistiğinden sorumlu Genel Müdür Erkan Başak; meslektaşlarına, müşterilerine ve çevreye karşı saygılı olanların uluslararası pazarlarda uzun süre güvenilir ve başarılı şekilde iş yapabildiğine dikkat çekerek “Dünyanın her yerinde Dachser ruhunu tutku ve bağlılıkla yaşayıp bunu dışarıya taşıyan tüm çalışanlarımızla gurur duyuyoruz.” diyor.
LOJİSTİK
FARKIMIZ MÜŞTERİYLE EMPATİ KURMAMIZ Mobilya üretimi yapan firmalara inovatif hizmetler sunan VoIda’nın Genel Müdürü Sabahattin Çakır, “Müşteriyle empati kuruyor, onların ifade edemedikleri isteklerini de ortaya çıkarıp karşılıyoruz. Farkımız bu.” diyor.
L
ojistik sektöründe farklı hizmetleri olan bir firma Voida. Mobilya üretimi yapan firmalara hizmet verip yılda 16 bin adrese ürün götürüyor, 12 bin adrese de kurulum yapıyorlar. Hızlı ve kusursuz teslimat anlayışıyla da sürekli büyüyorlar. İstanbul, Sakarya, Bolu, Samsun ve Trabzon’un ardından Ankara ve İzmir’de açacakları lojistik operasyon merkezleriyle daha da büyüyecekler. Voida Genel Müdürü Sabahattin Çakır’a, hizmetleri ve hedefleriyle ilgili sorular yönelttik. Öncelikle Voida Lojistik hakkında bilgi alabilir miyiz? Ne zaman kuruldu? Şu an sektördeki yeri ne? 2010’da kuruldu. Şu an İstanbul, Sakarya, Bolu, Samsun ve Trabzon’da lojistik operasyon merkezlerimiz var. Bu ay Ankara, eylülde ise İzmir operasyon merkezimizle müşterilerimize bu bölgelerde de depolama, dağıtım, satış sonrası hizmetler, ev teslimatı ve kurulum alanında hizmet vermeye
94 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Sabahattin Çakır
başlayacağız. Voida Lojistik, mobilya lojistiği alanında teknolojik altyapı, hızlı ve kusursuz teslimat, koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkesini benimsemesiyle sektörde öne çıkan firmalar arasında.
yapan firmalara da depolama, katma değerli hizmetler ve müşteri teslimatı alanında çözümler üretmekteyiz.
Müşterilerinize ne tür hizmetler veriyorsunuz? Mobilya üretimi yapan firmalara depolama, ev teslimatı ve kurulum, bayi ve mağaza teslimatı ve satış sonrası hizmetler alanında inovatif hizmetler veriyoruz. Ayrıca, e-ticaret
Ev teslimatı-kurulum ve satış sonrası hizmetlerinizden bahsedebilir misiniz? Çözüm ortağı olduğumuz müşterilerimizin ürünleri, depolarından veya ilgili mağazalarından otomasyon sistemleri çerçevesinde teslim
VOILOG İLE HER SÜRECİ UÇTAN UCA İZLİYORUZ
LOJİSTİK
alınarak hatasız, hızlı, güvenli ve kaliteli bir şekilde nihai müşterilere sevk edilmektedir. Her ay yaklaşık 16 bin adrese ürün sevk edilmekte ve bu adreslerden 12 binine ürün montajı yapılmaktadır. Voida Lojistik, daha hızlı teslimat, daha iyi kalite ve daha iyi hizmet konusunda artan müşteri taleplerini karşılayabilmek ve rekabette bir adım öne geçebilmek için kendi yazılımı olan Voilog’u devreye almıştır. Voilog sayesinde ürünlerin depoya girmesinden müşteri teslimatı yapılana kadar geçen her süreci uçtan uca izleyebiliyoruz ve müşterilerimize detaylı bir infografik sunabiliyoruz. Böylece tedarik zincirinin görünürlüğünü ve izlenebilirliğini sağlayarak koşulsuz müşteri memnuniyetini sağlayabiliyoruz. Koşulsuz müşteri memnuniyetinin püf noktası ne sizce? Empati kurmak. Müşteriyi anlayarak onunla empati kurmak ve güven hissini oluşturarak kişinin sorununa çözüm bulunacağı hissini yaratmak oldukça önemli. Ayrıca, hizmet anlayışımız, yalnızca müşterilerin bizden beklentilerini karşıla-
VOIDA’DAN KAPSAMLI DEPOLAMA HİZMETLERİ Mobilya üretimi yapan firmalara yönelik hizmetler sunan Voida Lojistik, müşterilerine depolama alanında da yardımcı oluyor. Voida, depolamada şu hizmetleri sunuyor: Mal kabul Kalite kontrol Depolama ve stok kontrol Sipariş hazırlama İade lojistiği yönetimi (ürünlerin tedarikçi veya müşteriden geri alınması) Stok yönetimi FİFO, LİFO, SKT, parti ve seri no takibi Performans ölçümü ve raporlama Katma değerli işlemler
makla sınırlı kalmamalı, müşterilerin ifade edemedikleri isteklerini ortaya çıkarıp bu istekleri karşılamayı da kapsamalıdır. Voida’nın farkı burada ortaya çıkmaktadır.
ÖZEL PROJELİ İŞLERDE YÜZDE 30 KAPASİTE ARTIRIMI Depolama hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Voida Lojistik, depolarında iş süreçlerini yeniden tasarlayarak kaynak kullanımını azaltma çalışmaları yapmaktadır. Depo yönetim sistemimiz Voilog ile müşterilerimize mal kabul, kalite kontrol, depolama ve stok kontrol, sipariş hazırlama, iade lojistiği yönetimi, stok yönetimi, FİFO, LİFO, SKT, parti ve seri no takibi, performans ölçümü, raporlama ve katma değerli işlemler alanında hizmet vermekteyiz. Hizmetleriniz arasında özel projeli işler de görüyoruz. Biraz bilgi verebilir misiniz? Özel projeli işler departmanımız; uzman kadrosu ve geniş makine parkı ile ofis mobilyası, otel mobilyası, konut ve proje bazlı üretim, kişiye özel tasarım ürünlerini günümüz trendlerine uygun olarak üretmektedir. Artan talebi karşılayabilmek için 2018’de özel projeli işler departmanımızda yüzde 30 kapasite artırımına gideceğiz.
BU YIL DA BÜYÜME ÖNGÖRÜYORUZ 2018 yılı ile ilgili hedefleriniz ve projeleriniz neler? 2016 ve 2017 yıllarını operasyonel anlamda büyümeyle kapattık. 2018’de Ankara ve İzmir’deki iki büyük operasyon merkezimizin de faaliyete geçmesi ve artan müşteri portföyümüzle yine büyüme öngörüyoruz. Yeni açılacak bölge depolarımızla beraber depo metrekaremizde ise yüzde 80 büyüme gerçekleştireceğiz. Artık rekabet avantajı yaratmak veya bu avantajı korumak için esnek, değişimlere kolay adapte olan, yeni hizmet ve ürünler sunabilen, verimlilik şartlarını yerine getiren işletmeler öne çıkıyor. Bu yüzden inovasyon, teknolojik altyapı ve insan gücüne yatırımlarımız artarak devam edecek. Ayrıca mobilya lojistiği alanında çözüm ortağı olduğumuz firmalara katma değer yaratacak 2 tane projemizin altyapı çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir. Bu iki projemizi 2018’in son çeyreğinde hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 95
LOJİSTİK
Mars Hava ve Deniz Kargo’ya 3 birincilik ödülü
Mars Hava ve Deniz Kargo, Uluslararası Network Kuruluşu (WIN) tarafından 3 ödüle layık görüldü. Firma, ‘İş birliği Aktiviteleri’, ‘Verimlilik’ ve ‘Tüm Kategoriler’ alanlarında birinci oldu. Mars Hava ve Deniz Kargo’nun kurucu üyesi olduğu WIN (Uluslararası Network Kuruluşu - Worldwide Independent Network), geçtiğimiz günlerde Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te düzenlediği yıllık Genel Kurul Toplantısı’nda, üye firmalara çeşitli kategorilerde ödüller verdi. Mars
96 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Hava ve Deniz Kargo, 3 kategoride birden ödüller kazandı. Mars Hava ve Deniz Kargo, ‘İş birliği Aktiviteleri’, ‘Verimlilik’ ve ‘Tüm Kategoriler’ alanlarında birinci oldu. 1999 yılında faaliyetlerine başlayan ve bugün 5 kıtadaki 330 ofisinde 7 bin 500 çalışanı bulunan WIN, dünya çapındaki ağ üzerinden hizmet veriyor. Yeni iş fırsatlarının geliştirilmesini sağlayan kuruluş, üye sayısını artırmak ve üyeleri arasında iletişimi sağlayabilmek adına her yıl farklı ülkelerde toplantılar organize ediyor. İspanya, Malezya, Şili, Filipinler, Fas, Brezilya ve Tayland gibi ülkelerde düzenlenen WIN Genel Kurul Toplantısı, bu yıl Buenos Aires’te gerçekleşti. Mars Hava ve Deniz Kargo; müşteri ve üyelerinin ortak çıkarlarını koruyan kuruluşun yeni genel kurulunun da belirlendiği toplantıda ‘İş birliği Aktiviteleri’, ‘Verimlilik’ ve ‘Tüm Kategoriler’de elde ettiği ba-
şarılarla birincilik ödülü almaya hak kazandı. Mars Hava ve Deniz Kargo CEO’su Selmin Kahraman ve Genel Müdür Yardımcısı Aydın Çevik’in katıldığı toplantıda, 38 ülkeden üye firmalar yer aldı. Toplantıda, lojistik sektöründeki gelişmeler gündeme getirilerek 2017 yılı değerlendirilmesi yapıldı. Bütçeler gözden geçirildi ve 2018 yılında yapılacak ortak global projeler üzerine görüşmeler gerçekleştirildi.
HAVADA VE DENİZDE KUSURSUZ TAŞIMA HİZMETİ Sahip olduğu IATA ve FIATA belgeleri ve WIN üyeliği ile dünyadaki tüm havayolu ve denizyolu firmalarıyla çalışan Mars Hava ve Deniz Kargo, konsolide, ekspres, kapıdan kapıya, refakatli taşıma, komple taşıma ve multi-modal taşıma hizmetlerini kusursuz olarak sunuyor. Uzakdoğu’daki ilk temsilciliğini Shanghai’da açan Mars Hava ve Deniz Kargo’nun Guangzhou, Bursa, İzmir, İstanbul Ambarlı, Adana, Mersin, İskenderun, İzmir Adnan Menderes Havalimanı, Ankara Esenboğa, Adana Şakirpaşa Havalimanı ve İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ofisleri bulunuyor.
TURİZM
5 MİLYON
ALMAN BEKLİYORUZ
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Berlin Uluslararası Turizm Borsası’nda konuştu. “Rezervasyonlar geçtiğimiz yıla göre yüzde 50 ile yüzde 100 arasında arttı. Bu yıl 5 milyonu aşkın Alman ziyaretçi bekliyoruz.” dedi.
K
ültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Geçtiğimiz yıla göre rezervasyonlar yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artmış durumda. 2017’de ülkemizi 3,5 milyon Alman turist ziyaret etti. Bu yıl bu rakamın 5 milyonu aşmasını bekliyoruz.” dedi. Geçtiğimiz günlerde dünya turizminin en önemli organizasyonu 52. Berlin Uluslararası Turizm Borsası dolayısıyla Almanya’da bulunan Bakan Numan Kurtulmuş, düzenlenen basın toplantısına katıldı. Türkiye’nin bu yıl turizm rezervasyonlarında yüzde 100 seviyelerine varan artışlar yakaladığını ifade eden Kurtulmuş, Berlin Turizm Borsası’nın hedeflerin yakalanması bakımından önemli bir yer olduğunu söyledi. Türkiye’nin 2019 yılında turizmde rekorları yeniden alt üst edeceğine vurgu yapan Bakan Kurtulmuş, “Türkiye, 2018’de 38 milyon yabancı turiste ev sahipliği yapacak. Böylece ülkemiz, 2015-2016 yıllarında yaşadığı büyük krizleri geride bırakıp 2014 rakamlarına dönmüş olacak.” dedi.
98 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Terör saldırıları, Rusya ile yaşanan uçak krizi ve özellikle Avrupa’daki seçimler dolayısıyla artan milliyetçiliğin, yabancı düşmanlığının, İslam karşıtlığının ve Türkiye düşmanlığının Türk turizmini dip noktaya indirdiğini ifade eden Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti: “2017’de ise yeniden yükselişe geçtik. Geçen yıl 32,4 milyon turist geldi ve 26,5 miyar dolar turizm geliri elde ettik. Bu göstergeler de bizi son derece optimistik olmaya yönlendiriyor. Bu yıl 38 milyon civarında turiste ev sahipliği yapacağız. Türkiye, 2019’da o eski rekorlarını yeniden alt üst ederek, gelişip büyüyerek dünya turizminin küresel rekabetinde en önemli oyunculardan biri olmayı başaracaktır.”
ALMANYA İLE İLİŞKİLERİMİZ DÜZELMELİ Numan Kurtulmuş, Türkiye ile Almanya arasında politik birtakım farklılıkların olmasına rağmen, geçmişten gelen dostlukla ilişkilerin yeniden düzeltilmesi gerektiğine de işaret etti: “Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin gelişmesini sadece turizm sektöründe ileriye gitmek için beklemiyoruz. Türkiye, ihracatının yaklaşık yarısını Almanya’ya yapıyor. Türkiye, Avrupa pazarında ihracat bakımından 4’üncü, ithalat bakımından da 5’inci ülkedir. Dolayısıyla Türkiye ekonomisinin genel olarak Avrupa ekonomisiyle çok yakından ilişkisi var. Avrupa ile Türkiye ekonomisi içiçe geçmiş vaziyettedir. Bazı politik farklılıklarımız olabilir ama sonuçta Türkiye ile Almanya geçmişten gelen dostlu-
TURİZM
ğu ve bugün karşı karşıya kaldığımız tehditlere karşı gösterdiği ortak hassayetleri gibi konularda arasındaki ilişkileri düzeltmek mecburiyetindedir.” Türkiye ile Almanya arasındaki iyi ilişkilerin Avrupa’nın güvenliğini de yakından ilgilendirdiğini ifade eden Bakan Kurtulmuş, “Artık Almanya’daki seçimler de geride kaldığına göre, yeni bir momentum yakaladığımızı, yeni dönemde ilişkilerin son derece pozitif seyredeceğini ümit ettiğimizi, böyle olması için de her iki tarafta açık bir şekilde iyi niyetin olduğunu söylemek isterim.” dedi.
TURİZM SEKTÖRÜNE DESTEKLER DEVAM EDECEK Berlin’deki organizasyonun dünyanın en önemli turizm fuarı olduğunu hatırlatan Bakan Kurtulmuş, Türkiye’nin, başta Alman turizm endüstrisi olmak üzere bütün Avrupa’ya anlatıldığını söyledi. Türkiye’yi fuarda 4 ana bölgede tanıtmaya gayret ettiklerini dile getiren Bakan Kurtulmuş; Antalya, İç Anadolu, Kapadokya ve İstanbul’un yanı sıra Türkiye’nin diğer bölgelerinin de tanıtımını yaptıklarını kaydetti. Turizm sektörüne yönelik kademeli desteklerin devam edeceğini söyleyen Kurtulmuş, “Destekleri kademeli yapmamızın sebebi, turizmi bütün yıla yaymaktır. Kış aylarında da Türkiye’nin alternatif turizm alanlarını geliştirerek çok geniş bir alanda dünya çapındaki misfirlerimizi davet edebilmek için ve bunu da mümkünse yıl boyuna yayabilmek için böyle kademeli bir destek veriyoruz. Destekleri 9 bin dolara kadar çıkardık. Bu yıl da bu destekleri sürdüreceğiz.” dedi.
TROYA, BÜYÜK BİR PRESTİJ MÜZESİ OLACAK Türkiye’nin turizmde birçok önemli avantajlarının bulunduğunu belirten Bakan Kurtulmuş, bunlardan birinin de farklı tarihi ve kültürel zenginlikler olduğununu dile getirdi. Troya’dan başlayarak 24 büyük medeniyete ev sahipliği yapan Türkiye’nin, Roma’da olduğundan daha fazla Roma Dönemi eserine, Yunanistan’da olduğundan daha fazla Yunan Dönemi eserlerine sahip olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi: “Göbeklitepe 10 bin yıllık bir yerleşim yeri. İstanbul’daki kazılar bilimsel olarak da onaylanırsa, çok daha öncesine giden, Tunç devrine uzanan eski tarihi birikime sahip bir ülkeyiz. Türkiye olarak biz bunların hepsine değer veriyor ve korumaya gayret ediyoruz. Özellikle de antik kentlerin yeniden günyüzüne çıkarılması için olağanüstü gayret sarf ediyoruz. Bunlardan biri de İlyada’nın destanına konu olan Troya’dır. Türkiye için 2018, Troia yılıdır. Troya’nın bütün dünyaya tanıtılması için çalışıyoruz. Yaz aylarında, Çanakkale’de dünya çapındaki Troya Müzesi’nin açılışını yapacağız. Türkiye için büyük bir prestij müzesi olacak. Troya medeniyetinin o kalıcı, görkemli eserleri dünyaya tanıtılacak.”
TARİHİ ESERLERİN PEŞİNE HAFİYE GİBİ TAKILDIK Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, 52. Berlin Uluslararası Turizm Borsası’ndaki konuşmasında, yurt dışına kaçırılmış tarihi eserlerin peşine adeta birer hafiye gibi takıldıklarını belirtti: “Bu
yıl içerisinde Herakles Lahidi ve Karya Dönemi’nden kalan Altın Taç gibi son derece önemli eserleri Türkiye’ye getirmeyi başardık. Halen 54 eser listemizde. Bunları takip ediyoruz. Bulundukları ülkelerde
peşine düşerek dava açıyoruz. Türkiye’ye ait olduklarını ispatlayıp ülkemize getiriyoruz. İlgili ülkelerdeki muhatapların iş birliğine yatkın olması halinde, bunları çok daha kısa sürede getirmeyi başarıyoruz.”
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 99
TURİZM
SANATLA İÇ İÇE RÜYA GİBİ DÜĞÜNLERİN ADRESİYİZ Ramada İstanbul Asia Satış ve Pazarlama Müdürü Didem Özüpek Karzan, 180’den fazla tablonun yer aldığı otelde üst kalitede butik hizmet verdiklerini ve romantik düğünlere ev sahipliği yaptıklarını ifade ediyor. hizmete hazırız. Özel günlerinde onların heyecanını paylaşarak unutulmaz bir güne imza atmak için önceliğimiz misafirlerimizi dinleyip ne istediklerini anlamak. Özellikle çiftlerimizi çalışacakları tüm firmalar için serbest bırakıyoruz. Amacımız, bu çok özel günde çiftlerimizi ve misafirlerini memnun etmek. Ramada İstanbul Asia ailesi olarak işimizi seviyor ve misafirlerimize bunu yansıtıyoruz.
2012’de İstanbul’un Anadolu yakasında hizmet vermeye başlayan Ramada İstanbul Asia, misafirlerini keyifle tasarlanmış ve kapıları sanata açılan özel odalarda ağırlıyor. Satış ve Pazarlama Müdürü Didem Özüpek Karzan ile otelin özelliklerini ve düğün sezonuyla ilgili hazırlıklarını sorduk. Öncelikle otelinizi ön plana çıkaran özellikler neler? Avrupa ile Asya kıtalarının birbirine bağlandığı Altunizade’de, klasik Osmanlı köşk mimarisiyle inşa edilmiş bir otel. İçerisinde sergilenen resimlerle ön plana çıkıyor. Üst kalitede butik olarak hizmet verdiğimiz otelimize adım attığınızda sizi karşılayan manzara, Türk ressamların orijinal yağlı boya tablolarıyla süslenmiş duvarlar oluyor. Sanatla iç içe bir otel yani. Evet. Her ay bir Türk ressamın sergisine de ev sahipliği yapan otelimiz, 180’in üzerinde tabloya sahip. Otelimizin yüksek konfor ve teknolojik standartlarla neo-modern stilde dizayn edilmiş 5 farklı tasarımdaki 80 odasında Türk ressamların orijinal tabloları asılı. Misafirlerimiz, başta kendi kaldıkları odadaki tablodan ve sanatçısından yola çıkarak 180 sanat eserini inceleyebilir ve otelimizin sanatsal atmosferini keşfedebilir. Düğün, nişan, kına gibi organizasyonlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? 150 metrekare büyüklüğündeki balo salonumuzda yuvarlak masa düzeninde 110, kokteyl düzende 150200 kişi ağırlayabiliyoruz. Tüm or-
100 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Didem Özüpek Karzan ganizasyonlarımızda, sanatla özleşen butik konseptimizi yansıtıyoruz. Yeni çiftler düğün, nişan ve kına için neden otelinizi tercih etmeli? Farklı yönleriniz neler? Merkezi bir konumda bulunan otelimizde, düşlenen özel günleri gerçeğe dönüştürmek için zengin alternatifler sunuyoruz. Düğün, nişan, kına organizasyonları için misafirlerimizin hayallerinde ne varsa gerçeğe dönüştürmek için profesyonel ekibimizle
Balayı kampanyalarınız var mı? Balayı için ne tür sürprizler yapıyorsunuz? Balayı ve evlilik yıldönümlerini kutlamak için bizleri tercih eden çiftlerimizi gül yapraklarıyla süslenmiş Garden Deluxe Mansion odalarımızda şampanya, meyve ve çikolata ikramımızla ağırlıyoruz. Ayrıca düğünlerini otelimizde gerçekleştiren çiftlerimizi, grubumuza ait Antalya Side’deki Grand Prestige Hotel&SPA otelimizde indirimli balayı tatiline gönderiyoruz. 2018 yaz sezonuyla ilgili beklenti ve hedefleriniz neler? 2018’in ilk çeyreği umut verdi. Bu pozitif havanın tüm yıl sürmesini diliyoruz. Misafirlerimizin mutluluğu, bizleri daha da mutlu kılıyor. Tüm çiftlerimize mutlu ve huzurlu bir ömür diliyoruz.
TURİZM
HAYALLERİ SÜSLEYEN DAVETLERİN ADRESİ İstanbul Bayrampaşa’da hizmet vermeye başlayan Wish More Hotel İstanbul; düğün, nişan, kına ve bekarlığa veda davetleri gibi heyecanlı ve unutulmaz tüm adımların her detayını titizlikle planlayarak beğeniye sunuyor. 29 süit odadan birinde oluşturulan hazırlık odaları, çiftlerin konforlu, ferah ve aydınlık bir mekanda o özel ana layık lüks dokunuşlar ve keyifli ikramlar eşliğinde hazırlanmalarına fırsat veriyor. Düğün günü balayı süitinde ücretsiz konaklama ve odaya kahvaltı servisi de sunuluyor. Ayrıca çiftler, otelin 2 bin metrekare alana kurulu Fitness&SPA merkezini kullanarak hem düğün öncesinde rahatlama, hem de düğün sonrasında dinleme olanağı buluyor. Çiftler dilerlerse, ilk yıldönümlerinde de düğün gecesi kaldıkları odada yeniden ağırlanabiliyor.
GELENEKSEL GELİN HAMAMINA MODERN DOKUNUŞLAR 2016 yılında açılan ve Bayrampaşa’da hizmet vermeye başlayan Wish More Hotel İstanbul, hayalleri süsleyen şık alternatifleri, kolay ulaşılabilir lokasyonu ve beş yıldızlı konforuyla hayatlarının en önemli gününü keyifle geçirmek isteyenleri bekliyor. Üstelik 5 yıldızlı otel, temmuz ve ağustos ayında düzenlenecek davetler için nisanda sözleşme imzalayacak çiftlere yüzde 15 indirim fırsatı sağlıyor.
KOLONSUZ BALO SALONU Lüks otelin alışılagelmiş salonların ötesine geçen, modern mimarisiyle göz kamaştıran lüks balo salonu, kolonsuz tasarımıyla çok geniş ve ferah bir kullanım alanı sunuyor. Salonda kokteyl düzeninde 550, banket düzeninde ise 400 kişi ağırlanabiliyor. Otelin terasında yer alan açık hava etkinlik alanı ise özellikle bahar ve yaz aylarına yakışan şık davetlere ev sahipliği yapıyor. Açık hava etkinlik alanında, kokteyl düzeninde 700, banket düzeninde ise 500 kişiyi misafir etmek mümkün.
ÇİFTLERE ÖZEL LÜKS JESTLER Wish More Hotel İstanbul, düğün günü için çiftlere özel jestler sunuyor. Panoramik şehir manzarasına sahip
102 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Wish More Hotel Istanbul’un lüks ve modern Fitness & SPA merkezi, asırlardır süregelen bir gelenek olan gelin hamamını çok özel anılarla dolu unutulmaz bir güne dönüştürüyor. 5 yıldızlı otel, evlilik hazırlığının yoğun temposundan uzaklaşmak, düğün öncesi stres atmak ve harika bir gün geçirmek için adeta biçilmiş kaftan olan tarih kokan bu ritüeli, kusursuz hizmetleriyle taçlandırıyor.
İSTER METROYLA, İSTER ARAÇLA… Lüks otel, kaliteli ve rahat bir konaklama deneyiminin yanı sıra, merkezi konumuyla da kolaylık sağlıyor. Otele, kentin merkez noktalarından kısa süre içinde ister metroyla istenirse de araçla çok kolay şekilde erişilebiliyor. Şehir dışından gelecek davetliler, Atatürk Havalimanı’nı kullandıkları takdirde, yalnızca 20 dakikada otelde olabiliyor. Bayrampaşa Otobüs Terminali ise otelin bir kilometre yakınında bulunuyor.
TÜRK VE DÜNYA MUTFAKLARINA YENİ YORUMLAR Wish More Hotel Istanbul’un davet menüleri, Türk ve dünya mutfaklarının gözde lezzetlerini yaratıcı dokunuşlarla yeniden yorumlayan şefler tarafından, çiftlerin istekleri doğrultusunda özel olarak hazırlanıyor.
TURİZM
AĞVA’DA OTANTİK BİR KAÇAMAK Yeşilçay ve Göksu‘nun Karadeniz’e döküldüğü yerde oluşan küçük deltada kurulu Ağva, İstanbul‘un Şile’ye bağlı turistik bir belde. İstanbul’a uzaklığı 97 kilometre. Orman Evi Otantik Otel, Ağva’ya gelenler için güzel bir alternatif. İstanbul… Her geçen gün daha da çekilmez hale geliyor. Gökdelenler daha da yükseliyor, trafik daha da artıyor, insanlar daha da bunalıyor. Cuma paydosuyla birlikte kentin yorgun bedenleri sağa sola kaçışıyor. Nefes alacak yerlerden biri de Şile ilçesine bağlı Ağva. İstanbul’a 97 kilometre uzaklıkta. Hem günübirlik hem de konaklamalı kaçışlar için uygun bir tatil mekanı. “Gelmişken birkaç gece kalalım” diyenler için en güzel ve en otantik otellerden biri ise Orman Evi Otantik Otel.
Orman Evi Otantik Otel; Gelin Kayası, Kilimli Koyu ve Saklı Göl gibi yerlere yakın bir konaklama mekânı. Ağva’nın huzurlu tepesinde konumlanmış küçük otel, denize 150, Göksu Nehri’ne 700 metre mesafede. Muhteşem bir orman içindeki 4 dönümlük arazide yer alan Orman Evi Otantik Otel, bahçesinde yetiştirdiği ekolojik yiyeceklerle harika lezzetler yaratan bir mutfağa sahip. Otelin sahibi Süleyman Gelibolu’nun kendi yaptığı turşu ve reçeller de mutlaka denenmeli. Toplam 10 odası olan üç katlı otelin yatak kapasitesi 22. Odalardan ikisi balkonlu, ikisi jakuzili. Süleyman Gelibolu, “İstanbul’un trafiğinden, gürültüsünden, sıcağından bunalanlar için yemyeşil bir doğanın içinde kuş sesleri ve sincaplar arasında huzurlu bir dinlenme vaat ediyoruz.” diyor. Gelibolu, “Havuzumuzun başında kitabınızı okurken güneşin tadına varacak ve kafanızdaki olumsuzlukların tümünü boşaltacaksınız.” demeyi de ihmal etmiyor. Bu küçük otel, odalarındaki konforla evinizdeki rahatlığı hissettiriyor. Süleyman Gelibolu, “Akşam yemeğinde tamamı kendi bahçemiz-
de yetiştirdiğimiz ve kendi ellerimizle hazırladığımız meze ve yemekleri sunuyoruz. Buradan ayrılırken yeni edindiğiniz arkadaşları ve dostları bırakmanın hüznünü yaşayacak ve yeniden kendinizi buraya atmanın fırsatını arayacaksınız.” diyor.
AĞVA’DA GEZİLECEK YERLER Tarihi kalıntılar: Ağva’nın tarihte bilinen ilk konukları Hititler’dir. Daha sonra Frigler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gelmiştir. Tarihi MÖ 7. Yüzyıl’a kadar uzanan Ağva’da tarihi kalıntıları ve mezar taşlarını görmek mümkün. Göksu: Ağva’nın batısından kıvrılarak Karadeniz’e dökülen Göksu’nun kıyıları yemyeşil bitki örtüsü ve sazlıklarla kaplıdır. Sahilinin her iki tarafında konaklama ve günübirlik tesisler bulunan derenin Karadeniz’e dökülen ağzı geniş bir kumsala açılır. Burada denize girmek sakıncalıdır. Yeşilçay: Ağva’nın doğusunda kalan Yeşilçay, adını her iki sahilindeki bitki örtüsünün suya yansıyan renginden alır. Koylar: Kandıra yolundan sapılan Kilimli ve Kadırga koyları, Ağva’ya 10-15 dakika mesafededir. Her ikisinde de piknik yapılıp denize girilebilir. Ayrıca Ağva’da sadece denizden ulaşılabilen minik koylar da vardır. Hacıllı Köyü ve Kurudere Şelalesi: Kurudere Şelalesi, Ağva-Şile dağ yolundan İstanbul yönüne giderken karşınıza çıkacak Hacılı Köyü’nde bulunuyor. Yazları kuruma noktasına geliyor ancak bahar aylarında gerçek bir tabiat harikası oluyor. Kendi göletini oluşturmuş 5-6 metrelik şelale ve İsviçre Alpleri’ni andıran Hacılı Köyü görülmeye değer.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 10 3
TURİZM
UNUTULMAYACAK DÜĞÜNLER LE MERIDIEN İSTANBUL ETİLER’DE EN GÜZEL SÜİTLERDEN BİRİ DÜĞÜN PAKETİNDE Le Méridien Istanbul Etiler’de en güzel süitlerden biri düğün paketi dahilinde sunuluyor. Düğüne katılan misafirler için ise özel bir fiyatlandırmayla konaklama imkanı sağlanıyor. Otelin konumu hem Avrupa hem Anadolu yakasına ulaşımı kolaylaştırdığı için misafirler kolaylıkla evlerine varabiliyor.
Onur Hakyemez
İstanbul’un merkezinde, ulaşımı iki kıta için de uygun olan Le Méridien Istanbul Etiler, beş yıldızlı düğün organizasyonlarıyla gelin, damat ve davetliler için hayat boyu unutulmayacak bir deneyim vadediyor.
L
e Méridien Istanbul Etiler, düğün organizasyonunu gelin, damat ve davetliler için hayat boyu unutulmayacak değerli bir deneyime dönüştürüyor. Le Méridien Istanbul Etiler Satış ve Pazarlama Direktörü Onur Hakyemez, düğün organizasyonlarına büyük balo salonunda ev sahipliği yaptıklarını söylüyor. Misafirlerin Le Méridien Istanbul Etiler’i tercih
104 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
etmelerindeki nedenlerin başında yaratıcı ve yetenekli mutfak ekibinin geldiğini belirten Hakyemez, konuklara uluslararası modern lezzetlerden geleneksel Türk tatlarına kadar geniş bir gurme yemek menüsü sunulduğunu ifade ediyor. Onur Hakyemez, “Özel menülerimiz alkollü ve alkolsüz olarak tercih edilebilirken, koşer menü seçeneğimiz de mevcut.” diyor. Hakyemez, balo salonunun yanı sıra otelin ana restoranı La Torre’nin havuz başı terasında gerçekleştirilen kokteyl ve nikah organizasyonlarının da misafirlere cazip gelen seçenekler arasında olduğunu ifade ediyor. Onur Hakyemez, 34 kat yukarıdan İstanbul’u muhteşem bir manzarayla seyreden L’Eclipse Bar’daki çarpıcı bir kokteyl davetinin de misafirleri cezbettiğini söylüyor.
Hakyemez, misafirlerin Le Méridien Istanbul Etiler’i seçmesindeki diğer bir nedeni de şöyle açıklıyor: “Evlenecek çifte dekorasyon, teknik ekipman ve fotoğraf hizmetleri alanlarında sadece güvendiğimiz tedarikçileri öneri olarak sunuyoruz. Herhangi bir firmayla çalışmaya mecbur bırakmıyoruz. Çiftler, kendi zevklerini en iyi biçimde yansıtan firmaları tercih ederek rüyalarındaki düğünü gerçeğe dönüştürebiliyor. Düğünün konseptini tamamen misafirlerimizin hayal gücü belirliyor.” Le Méridien Istanbul Etiler’de bir yılda ortalama 50 düğün gerçekleştiriliyor. 2017’de 55 çiftin düğün için Le Méridien Istanbul Etiler’i tercih ettiğini ifade eden Hakyemez, “Düğün organizasyonları ilkbahar, yaz ve sonbaharda yoğunluk kazanıyor.” şeklinde konuşuyor.
DÜĞÜN İÇİN OTELLER NEDEN TERCİH EDİLİYOR? Evlenecek birçok çift, hizmet kalitesi nedeniyle beş yıldızlı otelleri tercih ediyor. Çiftler, çok özel günlerinde misafirlerine yaşatacakları deneyimi şansa bırakmak istemiyor. Zengin ve lezzetli menü seçenekleri de tercih nedenlerinden biri. Ayrıca çiftler, bu yoğun günde oradan oraya koşuşturmadan, tek bir yerde tüm organizasyonu tamamlayabileceğini bilmenin konforu nedeniyle de bu seçimi yapabiliyor. Kuaför, makyaj, hazırlıklar, fotoğraf çekimi, düğün öncesi kendilerine ayrılan süitte yakınlarıyla güzel zaman geçirme, kokteyl, düğün, after party, düğün sonrası kolayca odaya ulaşım ve ertesi gün alınacak güzel bir kahvaltının tek çatı altında tamamlanabilmesi imkânı, çiftlere cazip geliyor.
TURİZM
DÜĞÜN VE NİŞANDA YİNE ÇOK İDDİALIYIZ İstanbul Gönen Otel Genel Müdürü Koray Çetiner; konaklama, toplantı ve sağlık kulübünün yanı sıra düğün, nişan ve kına organizasyonlarında da çok iddialı olduklarını söylüyor. Düğün, nişan, kına, toplantı, konferans, lansman, SPA, fitness ve konaklamada en iddialı otellerden biri, 5 yıldızlı İstanbul Gönen Hotel. Genel Müdür Koray Çetiner ile İstanbul Yenibosna’da bulunan otelin hizmetlerini konuştuk. İsterseniz, düğün organizasyonlarınızdan başlayalım. Bahar geliyor, düğün mevsimi yaklaşıyor. İddialı mısınız? İstanbul Gönen Hotel, geçtiğimiz yıllarda bu bölgede en fazla düğün, nişan ve kına organizasyonları yapan otellerden biri oldu. Bu sene de iddialıyız tabii ki.
Düğün organizasyonlarında farklılıklarınız olacak mı? Süsleme anlamında olacak. Düğün sahiplerine çok daha farklı alternatifler sunacağız. Standart süslemelerimizi bu sene çok geliştirdik. Daha ihtişamlı şamdanlar, suplalar, sandalyeler kullanmayı planlıyoruz. Ve bunların hepsi, sattığımız fiyatların içinde olacak. Aynı zamanda çok güzel bir balo salonumuz ve deneyimli bir ekibimiz var. Balo salonumuza ek olarak, şu anki mevcut salonumuzdan çok daha büyüğünü bu sene içinde hayata geçirme projemiz var. Böylelikle, yıllık 100 civarında gerçekleşen düğün sayımız daha da artacak inşallah. Balayı ile ilgili hizmetleriniz, sürprizleriniz nelerdir? Biz balayı için ekstra bir ücret almadan odayı süslüyoruz. Ayrıca, çifte bir akşam yemeği hediye ediyoruz. Başka ufak sürprizlerimiz de oluyor tabii. Bunlar, düğünün
Koray Çetiner hemen ardından otelimizde kalmayı tercih eden gelin ve damat için de geçerli.
‘WEB SİTEMİZDEN EN İYİ FİYAT GARANTİSİ VERİYORUZ’ Sloganınız ‘İş Dünyasının Kalbinde’. Biraz açabilir misiniz? Otelimiz havalimanına ve fuar merkezlerine çok yakın bir mesafede. Havalimanına 3, CNR Fuar Merkezi’ne 2,5 kilometre uzaklıkta. TÜYAP Fuar Merkezi’ne de 15 kilometre kadar bir mesafemiz var. Fuar dönemlerinde yoğunluk yaşıyoruz. Ayrıca otelimiz; gerek oda sayısı, gerek toplantı salonları, gerek sağlık kulübüyle iş amaçlı konaklamaların dışında ailevi ve gezi amaçlı konaklamalara da hizmet veriyor.
106 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
TURİZM
Sitenizde bir kampanya duyurusu var. Nedir bu kampanya? Belli dönemlerde internet sitemizden promosyonlarımız oluyor. Buradaki amaç, rezervasyonlarımızı web sitemiz üzerinden almak. Web sitemiz üzerinden yapılan rezervasyonlarda müşterilerimize en iyi fiyat garantisini veriyoruz. Müşterilerimiz, hiçbir aracı kurum olmadan en uygun fiyatlara otelimizde konaklayabiliyor. Toplantı organizasyonlarından bahsedebilir misiniz? Biraz önce bahsettiğimiz büyük balo salonlarımızda sadece düğün, nişan, kokteyl gibi organizasyonlar değil, büyük toplantılar da düzenlenebiliyor. Yeri geliyor, büyük firmalar personellerine uzun süreli eğitim toplantıları yapıyor. Yeri geliyor, devlet ve bakanlıklar tarafından bize yönlendirilen işler oluyor. Ayrıca, bir ürünün tanıtımı olabiliyor. 700 kişiye kadar kullanabildiğimiz bu büyük salonun dışında irili, ufaklı 7 salonumuz daha var. Bunlardan biri 150-200 kişilik. Biri 100 kişilik. Aynı zamanda bu salonlar gün ışığı da alıyor. Bu salonlarda yine lansman ve eğitim toplantıları gibi hizmetler veriyoruz. Genelde hepsi dolu oluyor.
‘SAĞLIK KULÜBÜMÜZ, BÖLGENİN EN BÜYÜĞÜ’ SPA ve fitness konusunda da iddialısınız. Evet. Sağlık kulübümüz, bu bölgenin en büyüğü. Hatta İstanbul’un ilk ikisine, üçüne girebilecek kapasitede. Yaklaşık 6 bin 500 metrekare bir alanda kurulu. Otelimizin üç katını kapsıyor. 13 tane masaj salonumuz var. Onun dışında 3 tane havuzumuz mevcut; ikisi açık, biri kapalı. Kulübümüz her türlü teknolojik cihazlara sahip. Deneyimli bir ekibimiz ve hocalarımız var. Sadece otel misafirlerimiz değil, dışarıdan üyelerimiz de faydalanıyor sağlık kulübümüzden. Dışarıdan yaklaşık bin üyemiz var.
Odalarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz? 305 oda var. 6’sı süit, 52’si superior veya deluxe dediğimiz odalar. Diğerleri de standart odalar. Odalarımız 28, 40, 52 ve 80 metrekare olarak değişiyor. Bu seneki projelerimizden biri de oda sayımızı artırmak. Dışarıdan bakıldığında otelimiz iki ayrı bina şeklinde. Gerekli izinleri alarak iki bina arasındaki boşluğa 40 oda daha takviye etme düşüncemiz var. İnşallah 2019’a 345 oda olarak gireceğiz.
2018’İN ÇOK İYİ GEÇECEĞİNE İNANIYORUM Doluluk oranlarınız nasıl? Biliyorsunuz, dolulukla ilgili 2016’da ülke genelinde bir sıkıntı yaşandı. Sadece turizm değil, her sektör bir sekteye uğradı. 2017 bizim için biraz daha iyi geçti. 2018’den ise umutluyuz. Geçen yılın ilk çeyreğiyle, bu yılın ilk çeyreğini kıyaslayabilir misiniz? 2018’in ocak, şubat ve mart aylarını bütçelediğimiz rakamların üzerinde kapattık. Beklediğimiz gibi oldu bu yılın ilk üç ayı. Beklediğimizden daha iyi hatta. İlk üç ayda yüzde 83 civarında bir doluluk oranı yakaladık. Mevsimlere göre doluluk oranınız değişiyor mu? İlkbahar ve sonbahar dönemlerinde daha yoğun oluyoruz. Yaz döneminde de özellikle Ortadoğulu misafirlerimizi ağırlıyoruz. Genel anlamda baktığınız zaman Türkiye ve İstanbul talep gören birer marka. Beklenmedik olaylar yaşanmadığı takdirde, ben 2018’in çok iyi geçeceğine inanıyorum.
HER ANLAMDA KENDİMİZE ÇOK GÜVENİYORUZ Daha önceki bir röportajınızda bölgedeki otel yoğunluğundan bahsetmiştiniz. Şu anki durum ne? Artmaya devam ediyor (gülüyor). Yatırımcılar mutlaka fizibilite çalışması yapıyordur. Atatürk Havalimanı bölgesinde halen inşaatı devam eden projeler var. Yakın zamanda açılan oteller var. Biliyorsunuz, havalimanı yakın zamanda taşınacak. Yerine kongre merkezi yapılacağı söyleniyor. Yapılırsa, işlerin eskisinden daha iyi olacağını düşünüyorum; her ne kadar fazla otel olmuş olsa da… Ama biz İstanbul Gönen Otel olarak hizmet kalitemize, fiziki yapımıza ve kendimize çok güveniyoruz. Bölgede ne kadar çok otel açılırsa açılsın, o bizi ilgilendirmiyor. Hizmet kalitemizle ve eğitimli personelimizle her zaman üst sıralarda olacağımızdan eminiz zaten.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 10 7
TURİZM
RADISSON BLU ÇEŞME DÜĞÜN SEZONUNA HAZIR İzmir Çeşme’de en prestijli düğünlere ev sahipliği yapan Radisson Blu Resort & SPA, uzman kadrosuyla bu sezonda da çiftlere ve davetlilere unutulmaz anlar yaşatmaya hazırlanıyor.
108 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Ege Denizi’nin eşsiz manzarası ve kişiye özel hizmet anlayışıyla göz alıcı açık-kapalı alanlarıyla Çeşme’nin en çok tercih edilen otellerinden biri olan Radisson Blu Resort & SPA, ‘Something Blu’ düğün konseptiyle 2018 düğün sezonunu açmaya hazırlanıyor. 5 yıldızlı otelin her tarzda düğünler için mükemmel planlama hizmeti sunan profesyonel düğün ekibi, organizasyonu A’dan Z’ye ele alıyor. Otelin 900 metrekarelik deniz kenarı düğün platformu, bin kişiye kadar kapasitesiyle hizmet veriyor. Radisson Blu’da düğünlerin ilk anından son anına dek her adımın çiftler için zahmetsiz ve keyifli olması çok önemli. Otelin Executive Şefi tarafından hazırlanan düğün menüleri yerel malzemelerle, mevsimine göre ve dengeli bir şekilde hazırlanan çok özel
tariflerden oluşuyor. Radisson Blu Resort & SPA, Çeşme’de evlenecek çiftleri otelin SPA merkezinde de çok özel bir sürpriz bekliyor. Otel, aynı zamanda düğünlerin olmazsa olmazı düğün hamamı, bekarlığa veda ve kına gecesi gibi etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Dulcis Termal SPA & Hamam’ın göz alıcı hamamı, özel etkinlikler için tercih edilen konseptte hazırlanırken, otel kına gecesi için birbirinden keyifli alanlarıyla hizmet veriyor.
Röportaj: Necati Kola
SAĞLIK
OBEZİTE VE DİYABETTEN KURTULMAK MÜMKÜN
Obezite ve diyabetle ilgili cerrahi tedaviler konusunda Türkiye’nin en yetkin isimlerinden Op. Dr. Necdet Derici, Özel Ataköy Hastanesi’nde uyguladıkları tekniklerle çok başarılı operasyonlara imza attıklarını söylüyor.
sonucu ortaya çıkan, yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyen, hem fiziksel hem mental birtakım rahatsızlıklar kompleksi olarak tanımlayabiliriz. Bir insan neden obez olur? Obezitede genetik, metabolik, kültürel, sosyo ekonomik ve çevresel faktörler rol oynamaktadır. Beslenme ve yaşam tarzının kötü olduğu ortamlarda genetik yakınlıklar da olunca, kolaylıkla obezite gelişebilmektedir. Obeziteyle ilgili ne tür cerrahi tedaviler uyguluyorsunuz? Obezite ile ilgili temelde tüp mide ameliyatı denilen Sleeve Gastrektomi ve Gastrik Bypass ameliyatları yapmaktayız. Diyabetle ilgili ise bu ameliyatlara ek olarak Bilier Diversiyon ameliyatları gerçekleştiriyoruz. Bu yıl Londra’da yapılan Obezite Cerrahisi Kongresi’nde, obezitenin cerrahi tedavisinde öncelikle Sleeve Gastrektomi önerildi. Yetersizliklerde diğer tedavi seçenekleri tavsiye edildi.
HAZIR OLMAYAN HASTA AMELİYAT EDİLMEZ
Necdet Derici
D
ünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada erkeklerin yüzde 11’i, kadınların yüzde 15’i obez. Obezite, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik olmak üzere çeşitli sebeplerle sürekli artıyor. Obezite cerrahisi konusunda Türkiye’nin en önemli isimlerinden biri ise Operatör Dr. Necdet
110 •
Derici. Şu an Özel Ataköy Hastanesi’nde görev yapan Derici ile obezitenin nedenlerini ve tedavi yöntemlerini konuştuk. İsterseniz obezitenin tarifiyle başlayalım. Nedir obezite? Obezite, besinlerle alınan enerjinin harcanandan fazla olması ve bu fazla enejinin vucutta yağ olarak depolanması
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Obezite ameliyatlarından önce hasta açısından bir hazırlık dönemi gerekiyor mu? Gerekiyor. Önce hastanın gerçekten ameliyata istekli olup olmadığı sorgulanır. Yeterli bilgiye sahipler mi, yeterince araştırma yapmışlar mı, diye. Çünkü her hastaya aynı ameliyat önerilmez. Obezite derecesi, yaş ve yandaş hastalıklara göre uygun ameliyat önerilir. Bu ameliyatlarla ilgili beklentiler ve hedefler anlatılır. Ameliyat öncesi hazırlık dönemi son derece önemli. Ameliyat sonrasında hastanın yeme, içme alışkanlıklarının ve yaşam şeklinin değişmesi gerektiği de anlatılır. Ayrıca hastadan ameliyat sonrasında rutin kontrollere gelmesi istenir. Çünkü hastanın yeme-içme alışkanlıkları ve yaşam biçimleri kontrol altına alınmış olur ve böylece obezite cerrahisinin başarısı artar. Obezitenin neden olduğu başka hastalıklar var mı? Olmaz olur mu? Migren, depresyon, uyku apnesi, yüksek kolesterol, hiper tansiyon, iskemik kalp hastalıkları, astım, reflü, inmeler (felç), diyabet, mesane zayıflığı, kısırlık, eklem hastalıkları, damar hastalıkları…
SAĞLIK
Bipartisyon ameliyatının avantajları neler? Bu teknikte, doğal yoldan geçiş korunduğu için demir ve vitamin eksiklikleri daha az görülmektedir ve diyabeti iyileştirme başarısı daha yüksektir. Mide içindeki basıncın düşük olmasına bağlı olarak tüp mide kaçakları ve uzun vadede görülen genişlemeler engellenmiş olur.
TİP 2 DİYABET YÜZDE 85 TEDAVİ EDİLEBİLİYOR Bunlar arasında diyabetle ilgili de çalışıyorsunuz. Obezite ile tip 2 diyabet arasında sıkı bir ilişki var. Tip 2 diyabetle ilgili tedavilerinizden bahseder misiniz? Öncelikle medikal tedavi denenir. Yüksek doz insüline rağmen 200’lerin altına indirilemeyen diyabetlerde cerrahi gerekir. Tip 2 diyabette, obezite için yapılan ameliyatlarla (Sleeve Gastrektomi, Gastrik Bypass) yüksek oranda iyileşme sağlanmakla birlikte, ilk olarak Brezilyalı cerrah Sergio Santoro tarafından yapılan bir metabolik cerrahi tekniği olan Transit Bipartisyon ameliyatıyla en iyi sonuç alınmaktadır. Tip 2 diyabet, Bipartisyon ile yüzde 85 tedavi edilebilmektedir. Bipartisyon ameliyatı nedir peki? Önce mide, tüp mideye çevrilir. Sonra ince bağırsağın kalın bağırsakla birleştiği noktadan itibaren 100 santimetrede işaretleme yapılır. Bu noktadan itibaren 150 santimetre
Bipartisyon ameliyatı vücuda nasıl bir etki yapıyor? Bu cerrahi teknikle hastaya hem iştah azaltıcı tüp mide ameliyatı hem de gıdaların 3’te ikisinin bağırsakların son bölümüne hızlıca ulaşmalarını sağlayan Gastrik Bypass tekniği kombine edilmiş olur. Gıdaların ince bağırsağın son kısmına hızlı ulaşması, L hücrelerini hızlıca aktive eder ve GLP-1 ve Peptid Y adı verilen hormonlar aktive olup insülin salgısını artırır. Böylece şeker hastalığında metabolik düzelme sağlanır. Transit Bipartisyon ameliyatının obezite üzerine etkinliği 5 yılda yüzde 74-91 arasındadır. Tip 2 şeker hastalığı üzerine etkinliği ise yüzde 86’dır. Benim Fransa’da çalıştığım merkezde de diyabet üzerine etkinliği yüzde 85’ti.
daha sayılarak ince bağırsak kesilir. Kesilen alt uç, mide çıkışına, üst uç ise daha önceden işaretlenen 100 santimetreye bağlanır. Böylece yediğimiz gıdala-
rın 3’te 2’si yeni bağlantı yolundan ince bağırsağın son kısmına hızlı bir şekilde ulaşır. 3’te 1’i de on iki parmak bağırsağından, yani doğal yoldan geçer.
Bu ameliyatın komplikasyonları var mı peki? Tüm ameliyatlarda görüldüğü gibi en sık rastlanan, kanama ihtimalidir ve yüzde 1-2 civarında bildirilmiştir. Tüp mide veya midebağırsak hattından sızıntı-kaçak ihtimali yüzde 2-4 civarıdır. Ameliyat sonrası ölüm riski binde ikidir. Emboli riski yüzde 6-16 bildirilmiştir. Tüp mide işleminde darlık gelişme ihtimali yüzde 2-3’tür. Bağırsak tıkanıklığı ise yüzde 10’lardan az bildirilmiştir. Bu komplikasyonları minimal düzeyde tutmak için ameliyat öncesi hazırlık ve değerlendirmeler eksiksiz yapılmalıdır.
OP.DR. NECDET DERİCİ, FRANSA VE BELÇİKA’DA ÇALIŞMALAR YAPTI Op. Dr. Necdet Derici, 1995’te İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesini bitirdikten sonra İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2000 yılına kadar asistan, 2009’a kadar da genel cerrahi uzmanı olarak görev yaptı. Endokrin Cerrahi (guatr, sürrenal, paratroid), Laparoskopik Cerrahi (laparoskopik obezite, kolon, mide, fıtık, apendektomi, hiatus hernisi, kolesistektomi), Gastrointestinal Cerrahi (mide kanseri ve ülserleri, kolon kanserleri, safra yolları ameliyatları) ve Endoskopi alanlarında çalıştı.
2015’te Belçika’da Dr. Bruno Dillemans’ın kliniğinde Laparoskopik Gastrik Bypass, 2017’de Fransa’da Dr. Phillipe Topart ve Dr. Guillaume Becouarn’ın kliniğinde Laparoskopik Metabolik ve Obezite Cerrahisi üzerine çalışma yaptı. Türk Cerrahi Derneği, Türk Obezite Cerrahisi Derneği, Laparoskopik Cerrahi Derneği, Endokrin Cerrahi Derneği, Asya Endokrin Cerrahi Derneği ve Uluslararası Obezite ve Bariatrik Cerrahi Derneği (IFSO) üyesi.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 11 1
SAĞLIK
BİOREZONANS OBEZİTEYE KARŞI
DOĞAL BİR TEDAVİ ÖNEMLİ OLAN SAĞLIKLI KİLO VERMEK
Dr. Sinan Akkurt
Obezite tedavisinde cerrahi uygulamaların yanında pek çok destekleyici metotlardan biri de biorezonans. Batıda 40 yıldır, Türkiye’de ise son 10 yıldır uygulanan biorezonans tedavisi alanında ün yapan Dr. Sinan Akkurt’tan konuyla ilgili bilgi aldık. Günümüzde gittikçe artan obeziteyle ilgili birçok tedavi seçeneği var. Bunlardan biri de Türkiye’de 10 yıldır uygulanan biorezonans. Bu konuda ün yapan Dr. Sinan Akkurt, kilo alımının pek çok nedeni olabileceğini, dolayısıyla kilo verirken de kontrollü ve çok yönlü bir tedavi uygulanması gerektiğini söylüyor. Akkurt, “Disiplin olmazsa zayıflama şansı da olmaz. Hiçbir tedavi yöntemi ya da haptan tek başına mucize beklenmemeli.” diyor. Zayıflama programında, aldıkları kan örneğinde 6 bin 400 maddenin taramasını yaparak kişi tarafından fark edilmiş ya da fark edilmemiş besin alerjilerini de ortadan kaldırmayı hedeflediklerini belirten Sinan Akkurt, “Aynı anda vücuttaki şekeri tüketen ve dolayısıyla hipoglisemiye yol açan Candida Albicans isimli mantar türünün vücutta bulunup bulunmadığını araştırıp varsa tedavisine yöneliyoruz. Yine kilo almayla ilgili olduğu ortaya çıkmış Adenovirüs 36’nın test ve tedavisi biorezonans ile mümkün.” şeklinde konuşuyor.
112 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Akkurt, biorezonansın bir şok tedavisi değil, doğal bir tedavi olduğunu ifade ediyor: “Bu yüzden ayda 10 kilo verdirir gibi bir garantisi yok. Bu, kişinin durumuna göre değişebiliyor. Önemli olan hızlı değil, sağlıklı kilo vermektir.” Dr. Sinan Akkurt, obezite cerrahisiyle ilgili de görüşlerini paylaşıyor. Metabolik sendrom da denilen obezitenin son yıllarda en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu dile getiren Akkurt, kalp, damar, böbrek, hormon hastalıkları gibi pek çok sorunun da obeziteyle birlikte ortaya çıkabildiğini kaydediyor. Akkurt, obezitenin sebepleriyle ilgili şunları söylüyor: “Yağ dokusu, vücudun en çok hormon salgılayan alanı. Obezitede yağ dokusu gittikçe büyüdüğünden hormon salgısı da artıyor. Buna bağlı olarak iştah açılıyor ve hasta içinden çıkması zor bir döngüye giriyor.” Bazı durumlarda mecburen cerrahi yöntemlere başvurulduğunu belirten Akkurt, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bel çevresi ölçümü, bazal kitle endeksine göre yüksek derecede obez olan kişiler için ameliyat uygulanabiliyor. Burada dikkat edilmesi gereken husus, hastanın yeni midesine, yeni hayatına adapte olması, verilen beslenme ve
belirli bir süre sonraki spor programına uyması. Ameliyat sonrası ilk yıl hızlı zayıflanabiliyor, ancak kişi yeni yaşamına uyum sağlamazsa ikinci yıldan sonra kilo alımı başlayabiliyor. Kişi maalesef eski durumuna dönebiliyor.”
BİOREZONANS TEDAVİSİYLE ZAYIFLAMA TAKVİMİ Kişinin yaşam şekli, beslenme alışkanlıkları incelenir. Günlük harcanması gereken kalori miktarına oranla nerelerden fazla kalori alındığı tespit edilir. Kişinin hormonal bozuklukları, metabolizmasını yavaşlatan unsurlar, yetersizlikleri, alerjileri, çeşitli rahatsızlıkları , mantar ve virüs oluşumları test edilir ve incelenir. Kilo alımında doğrudan etkisi olan unsurlar varsa öncelikle bunların tedavisine odaklanılır. İştah azaltıcı program uygulanır. Ayrıca metabolizmanın hızlandırılması hedeflenir. Gerektiğinde bölgesel zayıflama sağlanabilir. Tedavinin sporla desteklenmesi istenir. Tedavi planı da, süresi de, verilmesi hedeflenen kilo miktarı da kişiye özgüdür.
SAĞLIK
VÜCUT KİTLE
İNDEKSİ 40 İSE OBEZİTE
CERRAHİSİ GEREKİYOR Çeşitli nedenlerle sürekli artış gösteren obeziteyle ilgili merak ettiklerimizi, İstanbul Cerrahi Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Dr. Mahmut Doğan’a sorduk. Öncelikle gittikçe artan obezite en çok hangi ülkelerde görülüyor ve sebepleri neler? Obezite, gelişmiş ülkelerde daha fazla görülmekle birlikte, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde de hızla artan ve tüm dünyada kabul edilen en büyük halk sağlığı sorunudur. Besinlerle alınan enerji, harcanan enerji miktarından fazla ise kilo alımı ortaya çıkar. Bununla beraber çok sayıda neden, obezitenin gelişiminden sorumlu tutulmuştur. Bunlar tek başına olabildiği gibi birlikte de görülebilmektedir. Bunlar arasında metabolik, genetik faktörler, sedanter yaşam (aktivite kısıtlılığı), yaş ve cinsiyet, etnik ve kültürel farklılıklar, diyet alışkanlıkları, sigara gibi durumlar sayılabilir. Yaş, cinsiyet, ırk ve genetik faktörler ise değiştirilemeyecek olan risk faktörleridir. Obezite tanısı için ileri test ve değerlendirmeler nelerdir? Genel olarak, ayrıntılı bir anamnez alınmalı, obezitenin derece ve tipini tayin edecek şekilde fizik muayene yapılmalı, sekonder obe-
114 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Op. Dr. Mahmut Doğan
VÜCUT KİTLE İNDEKSİ 40 OLAN HASTALARA OBEZİTE CERRAHİSİ ÖNERDİKLERİNİ SÖYLEYEN İSTANBUL CERRAHİ HASTANESİ’NDEN OP. DR. MAHMUT DOĞAN, “35-40 ARASINDA OLUP DA DİYABET VE HİPERTANSİYON GİBİ HASTALIKLARI BULUNANLARA DA CERRAHİ TEDAVİ UYGULAYABİLİYORUZ.” DİYOR.
zite nedenleri ve obezitenin komplikasyonları araştırılmalıdır. Fizik muayene sırasında hastanın boy ve kilo değerleri ölçülmeli, vücut kitle indeksi hesaplanmalıdır. Sekonder obezite nedeni olabilecek bulgular (hipotiroidi, Cushing sendromu, PKOS ve genetik sendromlar gibi) açısından hastalar değerlendirilmeli,
gerekli konsültasyonlar yapılmalıdır. Tıbbi beslenme tedavisi için beslenme uzmanına gönderilmeli, göz dibi muayenesi (gerekiyorsa), psikolog veya psikiyatrist muayenesi (yeme davranışı bozuklukları ve hastanın davranış değişikliği tedavisine hazırlık halini değerlendirmek için), obeziteyle ilişkili komorbid durumların
SAĞLIK
değerlendirilmesi için diğer uzmanlık alanlarından (kardiyoloji, jinekoloji, FTR, KBB, göğüs hastalıkları, dermatoloji ve gastroenteroloji gibi) konsültasyon istenmelidir. Tüm bunlar yapıldıktan sonra mide içerisinin değerlendirilmesi amacıyla endoskopik inceleme ve karın USG mutlaka yapılmalıdır.
ÇEŞİTLİ TEDAVİLER MÜMKÜN Hastalarınıza obeziteyle ilgili hangi tedavileri uyguluyorsunuz? Obezitenin cerrahi tedavisi için bize başvuran hastalarımızı, uzman bir ekiple multidisipliner yaklaşımla değerlendiriyoruz, yapılan tetkikler ve görüntülemeler ışığında hastalarımız endokrinoloji uzmanı, psikiyatri, bariatrik diyestisyen tarafından da mutlaka değerlendiriliyor. Ancak bunlar tamamlandıktan sonra hastalarımızın hangi tedavi yönteminden daha fazla fayda görebileceğini ortaya koyuyoruz. Sıklıkla uyguladığımız tedavi yöntemleri arasında cerrahi dışı tedavi yöntemlerinden mide balonu (intragastrik balon) takılması işlemi ve cerrahi prosedürlerden ise sleeve gastrektomi (tüp mide), gastrik by-pass, mini gastrik by-pass, duodenal switch (SADI-S) ameliyatları yer almaktadır.
20 İLA 100 KİLO ARASINDA ZAYIFLAMAK MÜMKÜN Kimlere obezite cerrahisi yapılabiliyor? Günümüzde obezite cerrahisi vücut kitle indeksinin 40’ın üzerinde olması veya 35-40 arasında olup eşlik eden hastalığın olması (hipertansiyon, diyabet, uyku apnesi, artrit) gibi durumlarda yapılabilmektedir. Bunun yanı sıra obezitenin en az 3 yıldır var olması, hastalarda hormonal hastalıkların bulunmaması (hipotiroidi, böbrek üstü bezi hastalıkları), ilaç ve diyet tedavisine rağmen, en az 1 yıldır kilo vermeyi başaramayan hastalar ameliyata aday olarak gösterilmektedir. Vücut kitle indeksi ise kilonun boyun karesine bölünmesiyle elde edilen değerdir.
105 KİLODAN 60 KİLOYA DÜŞEN HASTAM GAYET SAĞLIKLI Bir hastanızın tedavi öncesi ve sonrası hikâyesini, hayatında nelerin değiştiğini bizimle paylaşabilir misiniz? Obezite ameliyatı sonrası yaşam kalitesi, konforu ve hepsinden önemlisi özgüveni artan birçok hastamız mevcut. Bunlardan biri, 9 ay önce tüp mide ameliyatı yaptığım Hülya Hanım. 45 yaşında bize başvurduğunda kilosu 105, boyu 168 santimetreydi. Diyabet, hipertansiyon, solunum problemleri mevcuttu. Bu hastalıklar nedeniyle birçok ilaç kullanıyordu. Şeker ölçümleri 300-400’lerdeydi. Günde 3 kere yüksek miktarlarda insülin yapılması gerekiyor, buna rağmen şeker düzeyleri düşmüyordu. Tetkikler sonrasında bu hastalıkların obeziteyle ilişkili olduğunu belirledik. Ameliyat sonrası bu hastalıklardan kurtulabileceğini anlattık. Hastamız şu an 60 kilo ve kan şekeri normal düzeylerde. Solunum sıkıntısı yok. Özgüveni gelmiş durumda. Diyabet ve diğer hastalıklarla ilgili hiçbir ilaç kullanmıyor artık.
Cerrahi müdahalelerle fazla kilolardan tamamen kurtulup sağlıklı bir birey olmak mümkün mü? Ameliyatlar sonrasında özellikle ilk 1-1,5 sene içerisinde kilo vermenin kaçınılmaz olduğu dönemdir. Kilo verme oranları hastaların ameliyat sonrası verilmiş olan önerilere uyup uymamasına, egzersiz durumuna göre değişiklik gösterir. Ancak bu ameliyatlar sonrasında 20 ila 100 kilo arasında zayıflamak mümkündür. Ameliyatın üzerinden yaklaşık 1,5 yıl sonra kilo verme genellikle durur. Bu süre içerisinde hastalarımızda şişmanlıkla ilişkili hastalıklar (diyabet, damar hastalıkları, karaciğer yağlanması, uyku apne sendromu gibi) yüzde 80-95 tedavi edilmiş olur. Şayet bu hastalıklar yoksa hastalıkların gelişmesinin önüne geçilmiş olur.
Hastaların tedavi ve cerrahi müdahale sonrası dikkat etmesi gerekenler neler? Ameliyat sonrasında hastaların takibi oldukça önemlidir ve hastalar ömür boyu izlenmelidir. Bu ameliyatın yapıldığı kliniklerde kapsamlı bir yoğun bakım ünitesi olması zaruridir. Ameliyat sonrasında hastalara diyet ve egzersiz desteğini içeren yaşam değişikliğiyle ilgili bilgiler ayrıntılı verilmelidir. Hastaların beslenmesi uzman diyetisyen kontrolünde düzenlenmeli ve gerekli durumlarda vitamin ve protein destekleri verilmelidir. Ayrıca gebelik düşünen kadın hastalarımızın da ameliyat sonrasında bir sene boyunca gebe kalmamaları ve korunmaları önerilir.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 11 5
SAĞLIK
Doç. Dr. Hüseyin Sinan
Prof. Dr. Alper Çelik
Prof. Dr. Taner Yiğit
TİP 2 DİYABETTE EN RASYONEL TEDAVİ
METABOLİK CERRAHİ Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı
ki merkezinde metabolik cerrahi hakkında konuştuk.
Prof. Dr. Alper Çelik, tip 2 diyabetin sebep
Halk arasında şeker hastalığı olarak nitelenen diyabet tüm dünyada artıyor. Diyabet hastalarına uyguladığınız tedavi yöntemi nedir? Bizler tip 2 diyabet hastalarını ameliyat yöntemleri kullanarak tedavi etmekteyiz. Buna ‘metabolik cerrahi’ denilmekte. Tip 2 diyabetin klasik tedavi algoritması eğitim, diyet, egzersiz ve ilaç kullanımıdır. Ancak tüm bu tedavilere rağmen hastalık bazen ilerler. Hatta yoğun insülin kullanımına rağmen istenilen sonuçlar alınamaz. Bu durumda metabolik cerrahi etkili bir tedavi alternatifidir.
olduğu organ hasarı, işgücü kaybı ve obeziteye karşı metabolik cerrahinin etkili ve rasyonel bir tedavi olduğunu söylüyor.
Kilo fazlalığı, diyabet, kolesterol ve tansiyon yüksekliğiyle seyreden tabloya ‘metabolik sendrom’ deniyor. Bu sendrom, ciddi organ hasarı ve iş kayıplarının yanı sıra kalp ve damar hastalıklarına da sebep olması nedeniyle üzerinde durulan bir ölüm sebebi. Tüm dünyada sıklığı artan bu sendrom, metabolik cerrahi yöntemiyle tedavi ediliyor. Bu konuda en yetkin isimlerin başında Metabolik Cerrahi Derneği, Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı ve Ulusal Obezite Veritabanı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Alper Çelik geliyor. Çelik ile vakıf ve derneğin İstanbul Şişli’de-
116 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Bu tedavi yöntemleri tip 1 ve tip 2 diyabette farklılık gösteriyor mu? Elbette. Tip 1 ve tip 2 diyabet tamamen ayrı hastalıklar. Tip 1’de insülin üretimi yoktur. Tip 2’de ise vücut insülin üretir ama bunu kullanamaz. Biz sadece tip 2 diyabet hastalarına yardımcı olabiliyoruz. Yani vücudun kullanamadığı insülini kullanmasını sağlıyoruz.
Fotoğraf ve Röportaj: Necati Kola
Tip 2 diyabette klasik tedavi yöntemleri yeterli olmadığı için mi ameliyat gibi bir yönteme ihtiyaç duyuluyor? Tip 2 diyabet, sadece hormonal değil, nöral, psikojenik ve çevresel faktörlerin de etkili olduğu bir süreçtir. Klasik tedavinin temel taşları diyet ve egzersizdir. Ancak hiç kimse ömür boyu diyet ve egzersiz yapamaz. Hatta sadece 3 yıl boyunca istenilen düzeyde diyet ve egzersiz yapabilen hastaların oranı yüzde 5’in üzerinde değildir. İlaç tedavileri de hastalığın genel gidişatını değiştirmeye yönelik olmayıp ‘günü kurtarma’ tedavileridir. Uygun hastalarda tip 2 diyabet ve ona bağlı organ ve işgücü kaybıyla etkili bir mücadele etmek istiyorsak daha radikal ve rasyonel tedaviler uygulamamız lazım. Bu bağlamda en radikal ve rasyonel tedavi metabolik cerrahi mi? Aslında en radikal ve rasyonel tedavi, gıda endüstrisini, şehir planlamalarımızı ve otomotiv sanayiini manipüle edebilmektir. Sorun yiyeceklerde ve yaşam tarzındadır. Ancak şu aşamada hiçbir kişi, kurum ve hatta devletin böyle bir yaptırıma gidebileceğini sanmıyorum! Peki, ameliyat bu duruma nasıl bir etki sağlıyor? Modern çağ insanları olarak gıda sanayii ve endüstriyel metropol hayatına adapte olamadık. Son çeyrek asırda yediğimiz gıdaların içerikleri değişti. Hemen herkes rafine gıdalar tüketmekte. Bu gıdalar ince bağırsağın orta kısmına geldiklerinde biyokimyasal anlamda sindirilmiş olur. Geriye besin içeriği çok azalmış posa kalır. İnce bağırsağımızın başlangıç bölümünden insülin direnç hormonları, son bölümünden ise insülin duyarlılık hormonları salgılanır. Son kısma gelen besin içeriği fakirleştikçe duyarlılık hormonlarının da etkinliği azalır. Bizler ameliyatta ince bağırsağın başlangıç ve son kısımlarının yerini değiştirerek insülin duyarlılık hormonlarını aktif hale getiriyoruz.
‘FARKINDALIK OLUŞTURMAK İÇİN VAKIF KURDUK’ Metabolik Cerrahi Derneği ve Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı’nın kurucu başkanısınız. Vakıf ve derneğin amaçları neler? Vakıf olarak amacımız, metabolik cerrahi hakkında farkındalık yaratmak. Dernek olarak ise metabolik cerrahi konusunda eğitimler vermek. Metabolik cerrahi konusunda en iyi isimlerden Prof. Dr. Taner Yiğit ve Doç. Dr. Hüseyin Sinan ile birlikte çalışıyorsunuz. Ekip olarak sağlık turizmine ne tür katkı sağlıyorsunuz? Özellikle Arap ülkeleri ve Avrupa’da sağlıksız beslenmeye bağlı olarak ciddi bir obezite sorunu bulunmakta. Biz de bu ülkeleri hedef alarak çalışmalarımıza yön veriyoruz. Birçok ülkeden hastalarımız var.
SAĞLIK
2-3 AY SONRA HASTANIN ENERJİ SEVİYESİ ARTAR Prof. Dr. Alper Çelik ile röportajımızda Prof. Dr. Taner Yiğit ve Doç. Dr. Hüseyin Sinan da yer aldı. Bazı sorularımıza onlar cevap verdi. Kan şekerinin sürekli yüksek değerlerde olması organları nasıl etkiliyor? Taner Yiğit: Her iki diyabet tipi de organ hasarına sebebiyet verir. Kilo problemi ön planda olan hastalarda genellikle kalp krizi ve felç gibi sorunlara neden olurlar. Daha düşük kilolu hastalarda ise genellikle küçük ve orta ölçekli damarları etkileyerek göz, böbrek ve ayak problemleri gibi sorunlarla kendini belli ederler. Siz hangi aşamada ameliyat öneriyorsunuz? Hüseyin Sinan: Tip 2 diyabette komplikasyonların önemli bir kısmı yavaş yavaş kendini belli eder. Bu sebeple ‘sinsi’ hastalık olarak da tanımlanır. Hastanın genellikle 10-12 yılda kendi insülin rezervlerini tükettiği kabul edilir ve genellikle bu dönemden sonra organ hasarlarına ait emareler kendini belli etmeye başlar. Hastaların genelde bize tedavi için başvurduğu dönem budur. Çoğu hasta işler iyiymiş gibi görünürken ameliyat olmayı istemez. Bizim bir diyabet hastasını ameliyat edebilmemiz için ya standart tedavilerle şekerini kontrol altına alamaması ya da organ hasarı bulguları olması lazım. Tabii ki organ kaybı olmadan ve insülin rezervleri tükenmeden başvurmak çok önemli. Hastalarınız günlük hayata ne zaman dönüyor? Taner Yiğit: Nasıl ki şeker hastalığı bireysel bir seyir gösteriyorsa, ameliyattan sonraki iyileşme dönemi de bireyseldir. Erkek hastalar bayanlara, gençler de yaşlılara göre daha hızlı iyileşir. Hastalıklı olarak geçirilen süre, bu sürenin nasıl geçirildiği, organ hasarlarının varlığı ve şiddeti de iyileşme sürecinde etkilidir. Ancak genelde 3-4 haftada vücut yeni metabolizmaya alışır ve birey kendini daha iyi hissetmeye başlar. 2-3 ay sonra ise hasta artık yeni bir hayata başlamıştır. Hüseyin Sinan: 2-3 ay sonra hastanın enerji seviyesi, günlük aktiviteleri tedricen artar ve gece uykuları düzene girer. Sabahları tazelenmiş olarak uyanır. Bu aşamadan sonraki hayat mucizevidir. Bu dönemde önerilerimiz aç ve susuz kalmamaları, takviye ilaç ve vitaminlerini almaları, günlük 15-20 dakika yürüyüş yapmalarıdır.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 11 7
SAĞLIK
Asiye Ünlü
Kirpik bakımı ile ilgili yenilikleri ülkemize getiren Acils Türkiye Marka Yöneticisi Asiye Ünlü, “Kirpik yapınıza göre daha kalın, uzun, kıvrık ve bakımlı kirpiklere 3 ay boyunca sahip olabiliyorsunuz.” diyor.
KİRPİK LIFTING İLE BAKIŞLAR DAHA CANLI ‘Kirpik Lifting ve Kirpik Lifting Keratin Bakımı’, ülkemizdeki yeni uygulamalardan biri. Türkiye’ye getiren ise Acils Türkiye Marka Yöneticisi Asiye Ünlü. Ünlü ile markayı, ürünlerini ve uygulamalarını konuştuk. Acils Türkiye olarak uyguladığınız ‘Kirpik Lifting ve Kirpik Lifting Keratin Bakımı’ hakkında bilgi verebilir misiniz? Kirpik Lifting Keratin Bakımı, ‘kirpik lifting’ ve en eski sistem olan kirpik permasına nazaran en son çıkan kirpik bakımı. Onarıcı etkiye sahip en doğal bakım. Losyonların içeriğinde kirpik çapını genişleten bir etki var. Böylelikle kirpik yapınıza göre daha kalın, uzun, kıvrık ve bakımlı kirpiklere 3 ay boyunca sahip olabiliyorsunuz. Uygulama süresi bir buçuk saat. Bakım esnasında gözler açık kalabilir mi? Kalabilir. Kesinlikle göz yakmaz, zarar vermez, alerjik göze uygulama yapılmasında bir sakıncası yoktur. Fakat
118 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
uygulamadan sonra kirpikler 24 saat boyunca suya, buhara maruz kalmamalı. Tek bakımı ise sadece onları her gün taramak olacak! Acils Kirpik Lifting Bakım, bakışlarınızı değiştirip canlandırmak, gözlerinizi büyütüp bakışlarınızı değiştirmek için üretilmiştir. Değişim ne kadar süre sonra başlıyor? Acils Keratin Bakım, başka bir uygulamadan zarar görmüş kirpikler ve kirpikleri dökülenler için muhteşem bir bakım. Or-
talama 3. ve 4. uygulamadan sonra kirpiklerinizde gözle görülür kalınlaşma ve uzama kaydediliyor. Evde kullanmanız için ise uzmanınız sizlere Lash Up Keratin Maskarası’nı sunabilir. Böylelikle, kirpiklerinizin
SAĞLIK
hızlı bir şekilde uzamasını sağlar ve doğal yenilenme döngüsünde daha da güçlü kirpiklere kavuşursunuz. Lash Up Keratin Maskarası bilgi verebilir misiniz? Renksiz ve çift uçludur. Bir tarafı kirpik bakımı için kirpiklerinizi güçlendirir. Diğer tarafı ise kirpiklerinizi daha uzun, dolgun ve sağlıklı hale getirir. Düzenli kullanıldığında bir ay içinde kirpiklerinizi uzatıyor. Kullananların yüzde 100’ü sürekli kullandıklarında 3 hafta içinde kirpiklerinde bir iyileşme olduğunu onaylıyor.
VAZGEÇİLMEZ BAKIMLAR ARASINA GİRDİK Bu uygulamayı yurt dışından Türkiye’ye getirme fikri nereden geldi? Yıllar önce Fransa’da, kendi kirpiklerimde uygulamayı deneyip çok memnun kaldım. Türkiye’de böyle güzel bir uygulamanın olmadığını görüp Kirpik Lifing modasını başlatmış oldum. Bakışlarınızı canlandırmak ve güzelleştirmek için öncelikle Taiwan, Amerika, Fransa’da çıkan Kirpik Lifting Bakım, Türkiye’de de kadın ve erkeklerin vazgeçilmez bakımları arasına girmeyi başardı. Kirpik Lifting’i kimlere uyguluyorsunuz? Sağlık açısından bir sakıncası var mı? Kirpikleri düz, zayıf, az, yoğun, kısa, bakıma ihtiyacı olan her türlü kirpiklere uygulama yapılabiliyor. Bay-
MAALESEF KOZMETİK PİYASASI ÇOK KARIŞIK
bayan, genç-yaşlı fark etmiyor. Sağlığa kesinlikle bir zararı yok. Aksine kısa kirpikler uzamaya, ince kirpikler kalınlaşmaya, seyrek kirpikler çoğalmaya başlıyor. Üstelik kirpikler düz ise kıvırma işlemi de bir arada yapılıyor. Aynı zamanda lifting ve lifting keratin bakım uygulamasının eğitimini veriyorsunuz. Bu eğitimi kimlere ve hangi firmalara veriyorsunuz? Estetisyenlik kurslarına, güzellik uzmanlarına, SPA merkezlerine, sağlıklı yaşam merkezlerine ve kuaförlere eğitim veriliyor. Eğitimlerimiz teorik ve pratik. İki manken üzerinde uygulama yapılıyor ve yarım günlük bir eğitim sürecinden geçiyorlar. Devamın da süresiz ve ücretsiz desteğimiz devam ediyor. Eğitim ve satış sonrasında müşterilerimiz ve Acils uzmanlarımız bizlere diledikleri zaman ulaşıp bilgi ve destek alabiliyor. Eğitim sonrasında Acils’in Fransızca yazılı sertifikasını almaya hak kazanıyorlar. Uygulamaya ise hemen başlayabiliyorlar.
300 UYGULAMA MERKEZİMİZ VAR Türkiye genelinde kaç merkeziniz var? 300’e yakın uygulama merkezimiz var. Acils markamızı kullanan tüm uzmanlarımız uygulamalarında profesyonel ve deneyimlidir. İşlerini ciddiyet, dikkat ve özenle yapmaktadırlar. Hepsi en iyi hizmet, kalite ve güveni vermek için eğitimi başarıyla tamamladılar. AVM’ler kadınların zaman geçirmeyi sevdiği mekanlar... Peki, siz AVM’lerde yer almayı düşünüyor musunuz? Evet, Türkiye genelinde AVM’ler içerisinde bulunan güzellik merkezi ve kuaförlerde yer almaya başladık ve daha da yaygınlaşacağız. Yer aldığımız AVM’ler ise Brandium, Palladium, Marmara Park ve Primemall… Hangi ünlülere Kirpik Lifting uygulaması yaptınız? Memnuniyet düzeyleri ne oldu? Ben ve Acils uzmanlarım birçok ünlüye uygulama yaptık. İsimlere sosyal medyadan kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Gelecek dönem hedeflerinizden bahseder misiniz? Kirpik Lifting modasını, 2015 tarihinde yayınlanan videomuzla başlatan Acils oldu. Tabii ki her sektörde olduğu gibi taklitler, piyasaya farklı ürünlerin girmesi, farklı markaların sunulması kaçınılmazdı. Türkiye’de kozmetik piyasası çok karışık maalesef. Fakat güzellik uzmanları bu konuda artık çok bilinçli. Bu konuda araştırmadan, bir ürünün geçmişini öğrenmeden kullanmıyorlar. Hatta onlar için referans ne kadar önemli ise bizim için de en güvenilir reklam referanstır. Bu nedenle müşterilerimiz daha çok referansla gelir. Fransa’da yetişip büyümem, oranın kültürünü almış olmam Türkiye’de iş hayatımı bazı konularda tabii ki zorlaştırıyor. Yarı Türk yarı Fransız beyinle ilerlemek zorunda kalabiliyorum. Ürün kalitemize güveniyoruz. Kalitemizden ödün vermeden müşteri memnuniyeti odaklı çalışmaya devam ediyoruz.
Hepsi de çok memnun kaldı, kirpiklerinin hiçbir maskara olmadan, hatta boya dahi olmadan eskisinden daha yoğun, kalın, uzun ve kıvrık gözükmesi karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler. Adeta Kirpik Lifting fanı oldular.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 11 9
BELEDİYELER
BELEDİYELERDEN
Kırsal kesime fidan
KIRSAL KESİME DESTEK
dağıtımı, sulama sistemleri, alım desteği, turizm yatırımı ve eğitim gibi çeşitli kalemlerde katkılarda bulunan belediyeler, çiftçiye ve hayvancıya bir nebze de olsa nefes aldırıyor.
Tarım ve hayvancılığın can çekişmeye başladığı ülkemizde belediyeler çiftçilere destekler sağlayarak ülke ekonomisine katkıda bulunmaya çalışıyor. Fidan dağıtımı, sulama sistemleri, alım desteği, turizm yatırımı ve eğitim gibi çeşitli kalemlerde katkılarda bulunan belediyeler, çiftçiye ve hayvancıya bir nebze de olsa nefes aldırıyor. Son dönemlerde gittikçe artan desteklerden bazılarını sizler için derledik.
İZMİR BÜYÜKŞEHİR’DEN ÜRETİCİYE 825 MİLYON LİRA Aziz Kocaoğlu başkanlığındaki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2007’de start verdiği ‘yerelde kalkın-
120 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
ma’ projesi çerçevesinde, bugüne kadar kentteki üreticilere verilen destek tutarı 825 milyon liraya ulaştı. Türkiye’deki tarım ortalama yüzde 2.1 büyürken, İzmir tarımındaki büyüme yüzde 5’in üzerine çıktı. İzmir Büyükşehir, 2007’den bugüne fidan, mevsimlik çiçek, zeytinyağı, süt, yoğurt ve peynir gibi ihtiyaçlarını kooperatiflerden sağlayarak yerli üreticiye 335 milyon lira katkıda bulundu. Ürün kalitesini, verimini ve çeşitliliğini artırmaya yönelik doğrudan destekler, ziraat odalarına hibe edilen ortak tarım makineleri parkı ve iyi tarım uygulamaları için de 490 milyon lira harcayan İzmir Büyükşehir’in kırsaldaki
üreticiye verdiği toplam destek 825 milyon liraya ulaştı. Sektörde ayrıca 2 bin kişilik ilave istihdam sağlandı. Özellikle küçükbaş hayvan varlığının zayıf olduğu bölgelerdeki ailelere dağıtılan koyun ve keçiler hızla üremeyip umut olmaya başladı.
ODUNPAZARI’NDA LAZERLE TARLA TESVİYESİ EĞİTİMİ Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, çiftçilerin ve muhtarların katılımıyla ‘Lazerle Tarla Tesviyesi Eğitimi’ verdi. Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü ve Ünal Tohumculuk’un düzenlediği eğitim, Çavlum Mahallesi’nde gerçekleştirildi. Odunpazarı Belediyesi ve Ünal Tohumculuk yetkilileri, toprak yüzeyi düzgün olmayan arazilerde suyun çukur noktalarda fazla, yüksek noktalarda daha az biriktiğini belirtti. Eğimi fazla olan arazilerde ise sulamanın toprak kaybına (erozyona) neden olduğunu dile getiren yetkililer, her iki durumun da verim azalmasına neden olacağını kaydetti. “Bütün bu sorunlara yol açmamak için tarım arazilerinin yüzeyinin düzgün hale getirilmesi yani tesviye edilmesi çok önemli” diyen
BELEDİYELER
yetkililer, arazi tesviyesinde kullanılan lazerli tesviyenin sıfır hatayla tesviye işlemi yaptığını vurguladı. Teorik bilgilerin verilmesinin ardından katılımcılar sahada uygulama çalışmalarını inceledi. Tarımsal konularda tüm kamu kurumları, meslek odaları, üniversiteler, özel sektör ve çiftçilerle temas halinde olduklarını belirten Kırsal Hizmetler Müdürlüğü yetkilileri, “Hedefimiz, tarımın her alanında vatandaşa teorik ve pratik olarak yardımcı olmak.” diye konuştu.
KONYALI ÇİFTÇİYE FİDAN DESTEĞİ Konya Büyükşehir Belediyesi, il genelinde çiftçilere yönelik sürdüğü fidan ve fide desteklerini sürdürüyor. Yarı bodur elma, yarı bodur kiraz, asma, vişne, ahududu, böğürtlen fidanları, çilek fidesi ve malç naylonu, yüksek sistem asma aparatı destekleme başvurularını alan Konya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi
Başkanlığı, dilekçe verip şartları uyan çiftçilere desteklerini sürdürüyor. Konya genelinde bölgeler arası gelişmişlik farkının giderilmesi ve kırsal alanlarda yaşayanların desteklenmesi için tarıma ve tarım projelerine destek veren Konya Büyükşehir, 2017 destekleri kapsamında talepte bulunan çiftçilere 3 milyon 684 bin çilek fidesi, 145 bin adet meyve fidanı ve 250 takım yüksek sistem bağ aparatı dağıtımı yaptı.
ANTALYA BÜYÜKŞEHİR’DEN 11 KÖYE SULAMA SİSTEMİ Antalya Büyükşehir Belediyesi, tarıma desteğini sürdürüyor. Elmalı ilçesine bağlı Yuva ve Yapraklı mahallelerinin ardından Eskihisar’daki tarım arazileri, kapalı devre sulama sistemine kavuşuyor. Antalya tarımına 210 milyon liralık yatırımla destek veren Antalya Büyükşehir, Elmalı tarımını kalkındıracak projeleri hayata geçiriyor. Daha önce Elmalı Yuva’da 5 bin
dekar, Yapraklı’da 360 dekar araziye kapalı devre sulama sistemi kuran Büyükşehir Belediyesi, son olarak Eskihisar mahallesindeki arazileri modern tarımla tanıştırıyor. 8 kilometre hat uzunluğuna sahip projenin tamamlanmasının ardından Eskihisar’daki 2 bin dönüm tarım arazisinin sulama ihtiyacı karşılanacak. Daha önce açık hattan yapılan sulama kapalı devreye alınarak israf ve kayıpların önüne geçilecek. Ürün ve verim artarken, çiftçinin kazancı katlanacak. Yüzde 40’ı tamamlanan projenin mayısta hizmete girmesi bekleniyor. Bugüne kadar toplam 11 mahallede kapalı sistem sulama tesisi yapan Antalya Büyükşehir, 17 bin 960 dekar tarım arazisini modern sulama sistemine kavuşturdu. Eski usul sulama sistemleri nedeniyle zaman kaybı yaşayan vatandaşlar, kapalı devre sulama sistemleriyle ürün çeşitliliğini artırırken, seracılık yapabilme imkanına da kavuşuyor.
İBB’DEN ÇİFTÇİLERE TEORİK VE UYGULAMALI EĞİTİM İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul çiftçisinin bilgi, beceri, üretim kabiliyetlerini ve ürün çeşitliliğini artırmak için Çatalca’da 30 çiftçiye sertifikalı ‘Sıcak İklim Tahılları Yetiştiriciliği’ eğitimi vermeye başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, il sınırları içinde üretim yapan çiftçilerin eksik olduğu ve talep ettikleri konuları belirleyerek İSMEK aracılığıyla Çatalca, Silivri, Şile gibi tarımsal üretim yapan ilçelerde sertifikalı eğitim veriyor. Bu kapsamda ilk olarak Tarım ve Su Ürünleri Müdürlüğü tarafından Çatalca’nın Ormanlı mahallesindeki Ormanlı Ortaokulu’nda, 30 çiftçiye 136 saatlik teorik ve uygulamalı ‘Sıcak İklim Tahılları Yetiştiriciliği’ konulu eğitim verilmeye başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Su Ürünleri Müdürlüğü, İstanbul çiftçisinin bilgi, beceri, üretim kabiliyetlerini ve ürün çeşitliliğini artırmak için eğitimlere devam etmeyi planlıyor.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 12 1
BELEDİYELER
2017 VAN’DA TARIMSAL HİZMET YILI OLDU Van Büyükşehir Belediyesi, 2017 yılında 13 ilçede tarımsal destek ve kırsal kalkınmaya yaklaşık 17 milyon TL harcayarak çiftçinin VE HAYVANCININ yüzünü güldürdü. göreve başlamasıyla birlikte Van tarımsal hizmet anlamında altın bir yılı geride bıraktı. İşte, 2017’de Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından yapılan hizmetler:
SIVATLAR ÇİFTÇİNİN AYAĞINA GİTTİ Kırsalda hayvancılığın gelişimini sağlamak ve hayvanların temiz içme suyuna ulaşmasını temin etmek amacıyla Van Büyükşehir Belediyesi il genelinde 317 mahallede 2 bin 660 adet demir ve beton sıvat kurulumu yaparak suyu çiftçinin ayağına kadar götürdü. Çiftçiler, temiz içme suyunun yayla alanlarına kadar gelmesiyle hayvancılık faaliyetlerinin artacağını söyledi.
SULAMA TESİSLERİNE 4 MİLYON 725 BİN TL
V
an’ın tarım ve hayvancılıkta hak ettiği noktaya gelmesi için Büyükşehir Belediyesi’nce 2017’de yoğun mesai harcandı. Van Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmayı desteklemek, hayvansal ve bitkisel üretimi geliştirmek, kırsaldan kente göçü azaltmak, bölge ve ülke ekonomisine katkı sunmak amacıyla 2017’de adeta tarımsal hizmet atağı gerçekleştirdi. Sulama kanalları, göletler, hayvan içme suyu sıvatları, sondaj çalışmaları, yeni boru hatları ve koyun banyolukları tamamlanarak çiftçinin kullanımına sunuldu. Vali ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Murat Zorluoğlu’nun
122 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Çiftçilerin kendi gayretleriyle yaptıkları toprak kanallarda suyun büyük oranda kaybolması nedeniyle, yeni beton kanallar yapıldı. Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığınca bu işler için 4 milyon 725 bin TL harcandı. Toplamda 30 mahallede 94 bin 300 metre kapalı-açık havuz sistemli sulama tesisleri çiftçinin kullanımına sunuldu.
İLÇELERDE SONDAJ ÇALIŞMALARI Yine kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla hayvan içme suyunun bulunmadığı mahallelerde sondaj çalışması yapıldı. Bu kapsamda Başkale Böğrüpek, Gürpınar Parmakkapı, Erkaldı, İpekyolu ve Yatıksırt, Çaldıran Altıyol ve Umuttepe
mahalle meralarında yapılan sondaj çalışmasıyla çiftçiler suya kavuştu. Toplam 1 milyon 10 bin TL’ye mal olan sondaj çalışmalarının yanında sıvatlar, göletler ve fidanlık alanlar da oluşturularak çiftçilerin kullanımına sunuldu. Sondaj çalışmaları 2018’de de devam edecek.
KANAL VE GÖLETLER TEMİZLENDİ Kırsal mahallelerdeki sulama kanalları ve göletlerin içine dolan ve su kaybına neden olan sediment ve balçıklar iş makinalarıyla temizlendi. Bu kapsamda 2017’de 307 mahallede 3 milyon 965 bin TL bedelle toplam bin 320 kilometre kanal, 361 adet gölet temizliği yapıldı.
SUYUN ULAŞMADIĞI YER KALMADI Çiftçilerin talepleri doğrultusunda, sulama kanallarında ve arazi yollarında kullanılmak üzere 155 mahallede farklı ebatlarda toplam 13 bin metre korige boru döşendi. Korige boru döşeme işi için Büyükşehir Belediyesi 800 bin TL harcadı.
MOBİL KOYUN BANYOLUĞU ÇİFTÇİNİN HİZMETİNDE Küçükbaş hayvan ölümlerine neden olan parazit ve hastalıkları ortadan kaldırmak için 90 bin TL bedelle 5 tane koyun banyoluğu alınarak çiftçilerin kullanımına sunuldu. Hayvan hastalıklarının yayılmasını önlemek anlamında büyük önem taşıyan banyoluklardan yararlanan çiftçilere parazit temizliği için kullanılan ilaçlar da ücretsiz verildi. Muhtarların taleplerine göre banyoluklar tüm ilçelere taşınarak çiftçilerin en yüksek oranda faydalanması sağlandı. Van Büyükşehir Belediyesi’nin tarımsal hizmetleri 2018’de de artarak devam edecek.
NİĞDE BELEDİYESİ HEP HALKIN YANINDA BAŞARILI ÇALIŞMALARIYLA ADINDAN SÖZ ETTİREN NİĞDE BELEDİYESİ, HİZMETLERİNİ VATANDAŞLA İÇ İÇE SÜRDÜRÜYOR. GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI AHMET EŞREF FAKIBABA’YI AĞIRLAYAN BAŞKAN RİFAT ÖZKAN, SÜREKLİ HALKIN YANINDA.
Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan
BELEDİYELER
B
aşarılı çalışmalarıyla adından söz ettiren Niğde Belediyesi, hizmetlerine ara vermeden devam ediyor. Başkan Rifat Özkan, sürekli halkın yanında. İşte size, Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan’ın son dönemdeki faaliyetlerinden bazıları:
ESNAF BULUŞMALARI DEVAM EDİYOR Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan’ın cuma akşamları Bedesten’de esnaflar için düzenlediği yemekli toplantılar devam ediyor. Sohbet havasında geçen toplantıda esnafın talepleri dinleniyor ve anında ilgili birimlere iletilerek çözüm noktasında çalışmalar yapılıyor. Bedesten’de düzenlenen son esnaf toplantısına AK Parti Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen, Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Ömer Kılıç, belediye başkan yardımcıları, birim müdürleri, Eski Terminal Caddesi ve Cumhuriyet Bulvarı esnafı katıldı. Katılımlarından dolayı esnafa teşekkür eden Belediye Başkanı Rifat Özkan, Bedesten’in bölümlerinden bahsetti: “Değerli kardeşlerim, il dışından misafirleriniz geldiği zaman Bedesten’e getirebilirsiniz. Burası sabahtan akşama kadar ücretsiz çayıyla, kütüphanesiyle vatandaşımıza hizmet veriyor. Orta bölümde fakir fukara ailelerimiz evlerinde yaptık-
FAKIBABA’DAN BAŞKAN ÖZKAN’A ZİYARET Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan’ı makamında ziyaret etti. Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Niğde’ye gelen Fakıbaba, Özkan’ı da ziyaret etti. Başkan Özkan, Fakıbaba ve beraberindeki heyeti belediye binası önünde karşıladı. Özkan, Fakıbaba’ya belediye girişinde yapılan düzenleme çalışmaları hakkında bilgi verdi. Özkan, Niğde Belediyesi’nin faaliyetleri hakkında kısa bilgi sundu. Başkan Özkan, ziyaretin anısına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’ ya yün dokuma kilim ve Niğde’ye ait kolaj hediye etti.
ları el işlerini burada pazarlıyor. Onlardan ücret almıyoruz.” Rifat Özkan, konuşmasında şu konulara da değindi. “Niğde Belediyesi olarak bütün esnaflarımızla, halkımızla yakın ilişkilerde bulunmak istiyoruz. Çünkü sloganımız şu: ‘Birlikte Çalışacağız, Birlikte Başaracağız’. Biz sizin hizmetçiniziz. Gerçekten bu şuurla hizmet ediyoruz. Belediyeden bir istekte bulun-
duğunuzda en geç üç gün içerisinde ilgili müdürlüklerimiz size dönecek. Ya o işinizi yapacaklar ya da yapılacak durumda değilse programa alıp size dönecekler. Otokontrollü bir sistem. Ayrıca Whatsapp hattı kurduk. 0552 501 51 51 numaralı Whatsapp hattından attığınız bir sıkıntı veya sorun direkt ilgili müdüre gidecek. Belki kırk yıl düşünsek aklımıza gelmeyecek bir şeyi bir esnaf kardeşimiz önerebilir. Onun için birlikte çalışacağız, birlikte başaracağız.” Özkan, esnaflara belediyenin hizmetlerinden de bahsetti: “Biz belediye olarak her gün yatalak hastalara ve yemeğini yapamayacak kadar ihtiyaç sahibi olanlara sıcak yemek veriyoruz. Mahallenizde ihtiyaç sahibi insanlar varsa bunları da bize bildirin arkadaşlar. 3 bin 100 ihtiyaç sahibi aileye yardım ediyoruz. Ayrıca bir ekmek kartı veriyoruz. Marketlerdeki Askıda Ekmek makinası belediyemize ait. Beledi-
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 12 5
BELEDİYELER
yemiz bünyesinde kurduğumuz bir dernek vasıtasıyla 295 ihtiyaç sahibi üniversite öğrencisine burs veriyoruz. Bunun dışında alzheimer ya da yaşlılıktan dolayı evini bulamayacak derecede olanlara Sevgi İzi diye proje başlattık. 200 küsur yaşlımızı kayıt altına aldık. Bileklerine verdiğimiz numarayla emniyetten bulunuyor.”
BAŞKAN ÖZKAN MUHTARLARLA BİR ARAYA GELDİ Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, mahalle muhtarlarıyla istişare toplantısı düzenledi. Tarihi Bedesten’de gerçekleşen programa Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, Aşağı Kayabaşı Mahallesi Muhtarı ve Muhtarlar Derneği Başkanı Bahtiyar Yamaner, Belediye Başkan Yardımcısı Sebahattin Ecemiş, belediye birim müdürleri ve mahalle muhtarları katıldı. Rifat Özkan, “Değerli muhtarlarımızla zaman zaman bir araya geliyoruz. Hepimiz bu şehirde birlikte kamu işi yapıyoruz. Bu noktada hizmet anlayışı ve hedeflerimiz bakımından birbirimizden farkımız yok. Belediye olarak baharla birlikte yeni sezonumuz başladı. Arkadaşlarımızla hazırlıklarımızı yaptık. Şimdi sezon başlangıcı olarak acil olan işlerimizi görüşelim. Hizmetlerimizi beraber istişare ediyoruz. Whatsapp hattımıza çok ilgi gösteriyorsunuz; teşekkür ederiz. Direkt
126 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
size hizmet üretecek birim müdürlerimizle istişare içerisindesiniz. Ama yine böyle bir araya gelip çalışmaları gözden geçirmek, çalışmaların bereketi bakımından daha iyi olur. Onun için hep birlikteyiz.” diye konuştu. Muhtarların taleplerinin dinlenmesiyle program sona erdi.
ÖZKAN, ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİYLE BİRLİKTE Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, Bedesten’de TÜGVA’lı gençlerle bir araya geldi. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar’ın da katıldığı programda gençlerin talepleri dinlendi ve çözüm noktasında talimatlar verildi. Bedesten’de düzenlenen toplantıya Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar, TÜGVA Niğde Başkanı Burak Yaşar ve TÜGVA üniver-
site teşkilatı katıldı. Özkan, “Değerli üniversite gençliğimiz, bu kahvaltı münasebetiyle bir araya gelmemizden dolayı çok mutlu oldum. Hepiniz hoş geldiniz. Hepinize saygılar sunuyorum.” dedi. Rifat Özkan, daha sonra belediyenin hizmetlerinden bahsetti. TÜGVA Niğde Başkanı Burak Yaşar ise böyle bir programın düzenlenmesinden dolayı Belediye Başkanı Rifat Özkan’a teşekkür etti. Burak Yaşar, “Başkanımız bize, yapmış olduğumuz tüm faaliyetlerde maddi-manevi destek oluyor.” dedi. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar da Özkan’a teşekkür etti. Sohbet havasında geçen program, üniversiteli gençlerin isteklerinin dinlenmesiyle sona erdi.
YAŞLILARA VE DOWN SENDROMLULARA ZİYARET Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, Yaşlılara Saygı Haftası ve Down Sendromlular Farkındalık Günü dolayısıyla çeşitli ziyaretlerde bulundu. Özkan, Niğde merkezde oturan bazı yaşlı vatandaşları evinde ziyaret etti. Her fırsatta yaşlılara yönelik ziyaretlerde bulunduklarını belirten Başkan Özkan, “Hayır dualarını aldık. Allah onları başımızdan eksik etmesin. Allah hepsine sağlıklı uzun ömürler versin. Yaşlılar geçmişle gelecek arasında köprüdür. Yaşlısına sahip çıkmayan toplum yolunu bulamaz. Bu düşünceden hareketle yaşlılarımıza sahip
BELEDİYELER
çıkmak, onların geçmişine yakışır şekilde hayatlarını sürdürmelerini sağlamak bizim görevlerimiz arasındadır.” dedi. Şehirde yaşayan bazı down sendromlu bireylere de ziyaret gerçekleştiren Belediye Başkanı Rifat Özkan, “Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü vesilesiyle down sendromlu kardeşlerimizi evlerinde ziyaret ettik. Kardeşlerimize ve değerli ailelerine sağlıklı, huzurlu, mutlu bir hayat diliyorum” şeklinde konuştu.
BELEDİYEDEN 7’DEN 70’E HİZMET Niğde Belediyesi’nin kültürel etkinlikleri, vatandaşın yoğun katılımıyla devam ediyor. Sosyal belediyeciliğin yanı sıra kültürel belediyecilik anlamında da 5 aydır önemli hizmetlere imza atan Belediye Başkanı Rifat Özkan, halkın taktirini kazanıyor. Niğde Belediyesi’nin çocuklara özel ücretsiz düzenlediği tiyatrolar hız kesmeden sürüyor. Kültür Merkezi’nde üç seans olarak yapılan müzikalin her seansı dolu dolu geçti. Çocukları bir taraftan eğlendirirken, bir taraftan da bilgilendiren müzikal, büyük bir ilgiyle izlendi. Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, “Niğdeli minik yavrularımız, her hafta sonu ücretsiz olarak hizmete sunduğumuz gösterilerle tiyatroya doyacak. 7’den 70’e hizmet anlayışımız sözde değil, özde devam ediyor” dedi.
VATANDAŞIN İSTEKLERİ TEK TEK YERİNE GETİRİLİYOR Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, vatandaşın taleplerini dinliyor ve anında ilgili birimlere talimat vererek talebin yerine getirilmesini sağlıyor. Vatandaş odaklı çalıştıklarını her fırsatta dile getiren Rifat Özkan, Niğdelilerin büyük takdirini topluyor. Özkan’dan istenilen haklı talepler yasal çerçevede en kısa sürede yerine getiriliyor. Aşağı Kayabaşı Mahallesi sakinlerinin park talebi üzerine park alanını incelemeye giden Başkan Özkan, muhtar Bahtiyar Yamaner
ve mahalle sakinleriyle bir araya geldi. Özkan, “Talebiniz başımızın üstünde. Vatandaşımız isteyecek, biz yapacağız ve yavrularımızı sevindireceğiz” dedi. Belediye Başkanı Rifat Özkan, yoğun çalışma temposuna rağmen esnaf ve vatandaşla diyaloğunu ihmal etmiyor. Cep telefonundan ulaşan vatandaşlarla bizzat kendi görüşerek istek ve temennilerini de dinleyen Başkan Özkan, halkın yanında olmaya devam ediyor.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 12 7
BELEDİYELER
TURİZMDE YENİ BİR DESTİNASYON:
BİLECİK
Bilecik, 2017’de 700 bin turist ağırladı.
128 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Tarihi dokusu ve doğal güzelliklerini koruyan Bilecik, sahip olduğu turizm potansiyeliyle Anı Tur ve Jolly Tur gibi 50 büyük seyahat acentasının programına girdi. Bilecik Belediyesi, turizmle ilgili yatırımlara ve tanıtımlara ağırlık veriyor.
BELEDİYELER
Y
akın zamana kadar yılda birkaç gün Osmanlı’nın kurulduğu Söğüt ilçesinde düzenlenen şenliklerle gündeme gelen Bilecik, son dönemlerde sanayi kuruluşlarının yanı sıra turizm potansiyeliyle de adını duyurmaya başladı. Marmara ile Batı Karadeniz’i İç Anadolu, Ege ve Akdeniz’e bağlayan güzergâhta yer alan Bilecik, İstanbul-Ankara-Konya hızlı tren hattının da üzerinde. Hemen her bölgeden ulaşımın kolay olduğu bu şirin il; doğal güzellikleri, yeşil alanları, doğa sporları, eko turizmi ve trekking imkânlarıyla turizmde yeni bir destinasyon haline geldi. “Marmara’nın Parlayan Bir Yıldızı” olma yolunda önemli adımlar atan Bilecik, “Marka Kent” çalışmaları ve Bilecik Belediyesi tarafından turizme yönelik gerçekleştirilen faaliyetlerle güzel sonuçlar almaya başladı. İl merkezi ve ilçelerdeki sanayi kuruluşlarıyla Türk ekonomisine büyük katkılarda bulunan Bilecik, ülkemizin 2023 hedeflerine turizm alanında da büyük katkılar sağlamaya devam ediyor. İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya, Afyon, Kütahya, Konya, Burdur, Isparta, Uşak ve Antalya gibi şehirlerin bağlantı ve uğrak yeri olan Bilecik, yılda binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamanın yanı sıra ulaşımda elde ettiği yeni imkanlarla ekonomi, sanayi, turizm ve eğitimde yeni yatırımların merkezi oluyor.
KIRSAL TURİZMDE UMUT VAAT EDİYOR İl genelinde turizme en büyük desteği, Bilecik Belediyesi veriyor. Turizme yönelik yatırım ve çalışmalar, meyvelerini erkenden vermeye başladı. Trekking, rafting, yamaç paraşütü, kanyoning, mantar safari, ATV turları ve eko turizmle Bilecik, kırsal ve doğa turizmindeki yıldızının parlak olduğunu gösteriyor.
Harmankaya Kanyonu, Suuçtu Şelalesi, doğal göletleri, Kınık çömlekçiliği, eko turizm, Şeyh Edebali Türbesi, Ertuğrul Gazi Türbesi, Dursun Fakih Türbesi ve Söğüt Şenlikleri’yle yurt içinden ve yurt dışından binlerce konuğu ağırlayan Bilecik, ünün artırmaya devam ediyor. Bilecik Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi de büyük beğeni topluyor. Gerek yeşil alanları, gerek diğer görsel öğeleriyle şehrin turizm hayatına çeşitlilik getiren eser, aynı zamanda bir eğitim projesi olarak büyük bir öneme sahip. Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi, her bir padişahın devrinde yapmış olduğu icraatları muhataplarına aktarıyor ve “Bilecik’in Fethi” belgeseliyle konuklarına tarihi bilgiler aktarıyor.
KADINLAR TURİZME KATKI SAĞLIYOR Kadın mahalle sakinlerini spor, dinlenme ve eğlenme alanlarıyla buluşturan Bilecik Belediyesi, onları turizmle de tanıştırıyor. Kadınlar, el emeği, göz nuru ile yaptıkları eserleri ve lezzetleri satarak turizm ve tanıtım faaliyetlerine büyük katkı sağlayorlar. Sultaneli Osmanlı Sokağı, Sultaneli Yöresel Lezzetler Evi ve Hayme Ana Sultanevi çalışmaları, kadınların sosyal ve ekonomik yaşama daha çok dahil olmaları yönünden ayrı bir öneme sahip.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 12 9
BELEDİYELER
Şehrin turizm potansiyelinin gelişmesi ve tanıtımı anlamında birçok önemli projeye imza atan Bilecik Belediyesi tarafından gerçekleştirilen her üç çalışmayla mahallelerdeki ev hanımları arasında birlik ve beraberlik duyguları pekişiyor. Ayrıca, ev hanımlarının zamanlarını verimli geçirmeleri, aile ekonomilerine katkıda bulunmaları ve turizme katkı sunmaları sağlanıyor. Böylece Bilecik’i ziyaret eden yerli ve yabancı turisteler, hem yöresel lezzetleri tatmış hem de şehrin turizmine doğrudan katkı sunmuş oluyor.
EKO TURİZMDE EN İYİ ŞEHİRLER ARASINDA Bilecik Valiliği, Bilecik Belediyesi ve Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı’nın (BEBKA) çalışmalarıyla turizmde önemli adımlar atan Bilecik, köylerde gerçekleştirilen alternatif turizm faaliyetleriyle kırsal turizmde en iyi şehirler arasına girdi. Özellikle Pazaryeri ilçesine bağlı Kınık ve Gölpazarı ilçesine bağlı Kurşunlu, eko turizmle öne çıkan köyler olurken; Harmankaya Kanyonu, Bilecik’in sembol turizm mekanlarından biri haline geldi. Harmankaya Kanyonu, Yenipazar ile İnhisar ilçeleri arasında bulunuyor. Tabiat parkı ilan edilen kanyonun giriş yeri Karahasanlar Köyü, çıkış yeri ise Harmanköy. Yaklaşık 3 kilometre uzunluğundaki kanyon, yaz aylarında ziyaretçilerine keyifli bir macera vaat ediyor. Kanyonun içinde küçüklü, büyüklü şelaleler bulunuyor.
130 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
EN YEŞİL İLLERDEN BİRİ Doğal güzellikleri, yeşil alanları, çevresi, ulaşımı, eğitim ve spor alanındaki başarılarıyla yeni yatırım ve teşviklerin merkezi olan Bilecik, sahip olduğu bütün değerlerle daha da büyüyüp Marmara Bölgesi’nin ve Türkiye’nin örnek şehirlerinde biri olmaya aday. Kentleşme oranında yüzde
30’u aşkın bir değere sahip olan Bilecik, bir yandan büyürken diğer yandan da doğal güzelliklerinden ödün vermiyor. Yüzde 53’lük yeşillik oranıyla en yeşil şehirler arasına giren Bilecik, yaşam endeksi verilerine göre insanların birçok hizmete ilişkin memnuniyet oranlarının yüzde 80’e yakın olduğu bir şehir.
BİLİŞİM
TEK YOL YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRETMEK Bilişim Grubu Başkanı Şenol Vatansever, Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 vizyonunu yakalamasının tek yolunun yüksek teknoloji üretmekten geçtiğini söylüyor.
Y
apay zeka, siber güvenlik, nesnelerin interneti, endüstri 4.0, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi daha birçok konunun gündemimizde olduğu şu günlerde bilişim sektörünü daha da hareketlendirecek bir oluşum meydana geldi: Bilişim Grubu. Başkan Şenol Vatansever ile grubun amaçlarını ve hedeflerini konuştuk. Öncelikle grup hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Bilişim Grubu, sektörün en etkili düşünce topluluğu. Özel şirketler, STK’lar, kamu ve diğer paydaşlarda görev alan bilişim yöneticilerini bir araya getirerek sektörün ihtiyaçlarına çözüm üretmek, kamuoyu oluşturmak ve gelecek nesillere bilişim alanında yüksek teknoloji üreten bir Türkiye bırakılmasına katkı sağlamak amacıyla 15 Kasım 2017’de kurduğumuz Bilişim Grubu, 3 ülke ve 22 şehirde toplamda 250 üyeye ulaştı. Grubun amacı ne? Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 vizyonunu yakalamasının tek yolu, yüksek teknoloji üretmekten geçiyor. Treni yakalamak için her alanda üretimin ve üreticilerin desteklenmesi gerekiyor. Alanımız teknoloji olduğu için biz de bu alanda taşın altına elimizi koyuyoruz. Oluşturacağımız raporlarla devlet politikalarına destek, özel sektöre ilham vereceğiz. Almanya ile anılan Endüstri 4.0, Japonya ile anılan Toplum 5.0’ın da ötesinde, Türkiye
132 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
Şenol Vatansever ile anılmasını hedeflediğimiz Gelecek 5.0 yaklaşımımızı Mart 2018’de kamuoyunun bilgisine sunduk. Gelecek 5.0; yüksek teknoloji, mutlu insan ve dünya barışı temelli bir yaklaşım. Detayları bilisimgrubu. org web sitemizden incelenebilir. Şu an bilişimle ilgili en güncel konulardan biri IoT (nesnelerin interneti). Bununla ilgili ne tür çalışmalarınız var? Kurulur kurulmaz çalışma gruplarımızı oluşturduk. Gruplarımız yapay zekâ, insansı robotlar, siber güvenlik, IoT, blockchain, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi birçok teknoloji alanında raporlar üretiyor.
Nesnelerin İnterneti Çalışma Grubu da bu kapsamda çalışmalarına başladı ve ilk çıktılarını Mart 2018 toplantımızda paylaştı. IoT ile ilgili arka arkaya fuar ve zirveler düzenleniyor. Onlardan biri de 10 Nisan 2018’de İstanbul Hilton Otel’de düzenlenecek IoT EurAsia Zirvesi. Bu tür organizasyonlar sektörün gelişimine nasıl bir etki yapıyor? Konuyla ilgili tüm paydaşları bir araya getirmesi, IoT konusundaki yeni gelişmelerin paylaşılması, yeni iş birlikleri ve projelerin ilk adımlarının atılması gibi çok önemli faydalar sağlıyor.
IOT, VERİMLİLİK VE TASARRUF DEMEK IoT, şirketlere ne tür avantajlar sağlıyor? IoT; internete bağlanabilecek, internetten kontrol edilebilecek, global bir ağa bağlanabilecek her şeyi kapsıyor. Farklı sektörlerde birçok farklı kullanım alanı var. IoT teknolojileri şirketlere hem verimlilik hem de tasarruf sağlıyor. Örnek vermek gerekirse; elektrik ve ısınma masraflarınızı düşürmek için cep telefonunuzdan ortam sıcaklığını uzaktan kontrol edebileceğiniz akıllı termostatlar, uzaktan herhangi bir cihazı ya da uygulamayı açabileceğiniz ya da kapatabileceğiniz akıllı prizler, park alanlarını gerçek zamanlı olarak yönetebileceğiniz gömülü park sensörleri, katı atık konteynırlarına yerleştirilen sensörlerle doluluk seviyesinin tespit edilerek temizlik hizmetlerinin etkin yönetimi...
BİLİŞİM
VENUEX DÜNYA ÇAPINDA BÜYÜK BİR PROJE
Kürşad Arman
Bünyesine Venuex projesini de ekleyen KNS Bilişim Teknolojileri’nin Yönetici Ortağı Kürşad Arman: “Merkez ofisini Londra’da kurduğumuz Venuex, kısa sürede dünyaya yayılacak çapta büyük bir proje.”
Ö
ncelikle KNS Bilişim ne zaman kuruldu? Şu an hangi noktada? 2011’den beri 6 ülkede, 120’den fazla AVM, havalimanı, hastane gibi alanda, 600’den fazla ürünle hizmet veriyoruz. CRM, web sitesi, mobil uygulama, dijital yönlendirme ve bilgilendirme ekranları, donanımsal ve yazılımsal destek gibi bir işletmenin ihtiyaç duyabileceği tüm dijital pazarlama ihtiyaçlarını karşılıyoruz. KNS özellikle ticari gayrimenkul sektöründe bilinen bir firma olarak Türkiye’deki başarısını yurtdışına da taşıdı. İtalya, Mısır, Rusya gibi ülkelerde de faaliyet gösteriyoruz. Yapımıza Venuex isimli projeyi de ekleyerek gün geçtikçe büyüyoruz. Yeni projeniz Venuex’ten bahsedelim o halde. Dış mekanlarda kullanılan GPS teknolojisi, iç mekanlarda çalışmıyor. Ziyaretçiler kapalı alanlarda yönlerini
134 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
bulmakta zorlanıyor. İç mekan navigasyonu sağlayamayan işletmeler, verilerini global harita uygulamalarına da taşıyamıyor. Sektörde bulunduğumuz için daha yakından şahit olduğumuz bu sorunlar gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor. Venuex, iç mekanları haritalayan ve kapalı alanlarda navigasyon imkanı sağlayarak bu bilgileri dünyanın en büyük harita uygulamalarına taşıyan bir platform. Peki Venuex bunu nasıl sağlıyor? Venuex, işletmelerin iç mekan haritalarını ve izin verdikleri bilgilerini onlardan alıyor. Gerekli geliştirmeleri yaptıktan sonra uygun formattaki bilgileri dünyanın en popüler harita uygulamalarıyla yaptığı anlaşmalar sayesinde harita uygulamalarına taşıyor. Venuex’ün sağladığı bu entegrasyonla işletmeler uluslararası platformlarda yer bulabiliyor. AVM’ler günümüzde yaşam alanları haline geldi ve burada geçirilen zaman gün geçtikçe artmakta. Biz AVM’lerin yaşayan işletmeler olduğunu düşünüyoruz. Her gün kapı, mağaza gibi değişikliklerin yaşandığı bu alanlarda güncellemeler de oldukça önem taşıyor. Venuex bu önemin farkında ve bunun için AVM’leri sürekli güncel kalacakları platformlara taşıyor. Böylece mekanlara ait bilgiler her an güncelleniyor. Sistem de verileri işletmelere kullanabilecekleri şekilde sunuyor. Venuex şu an kullanılabiliyor mu? Emaar Square AVM 2016 yılından beri, yani daha açılmadan önce birlikte çalışmaya başladığımız bir kurum olarak Venuex’ü kullanmaya başladı bile. Zaten tüm dijital mecralarda bizle çalışan alışveriş merkezine Venuex sistemini de dahil ettik. Bir diğer çalışma Sabiha Gökçen Havalimanı ile devam etmekte. Sabiha Gökçen de Venuex ile dünyanın en popüler harita uygulamalarına taşınıyor. Hâlihazırda devam eden görüşme süreçleri ve anlaşmalarımız da var. Şimdilik şu kadarını söyleyebilirim ki yakın zamanda Türkiye’deki birçok büyük AVM ve işletmeyle Venuex’ün işbirliğini duyuracağız. KNS ve Venuex ilişkisi nasıl peki? Venuex KNS’den ayrı bir yapı mı? KNS Venuex sistemini hayal eden, düşünen, oluşturan ve geliştiren kurum. Bu nedenle Venuex’ün KNS’den ayrı düşünülmesi mümkün değil. Tabii Venuex, KNS’nin pazardaki itibarından da güç alarak piyasada yayılıyor fakat gün gelecek ikisi de çok güçlü iki yapı haline dönüşecek. Biz buna inanıyoruz. Bu nedenle Venuex’ün merkez ofisini Londra’da kurduk. Ortadoğu, Avrupa ve Amerika’da iş geliştirmelerine de başladık. Venuex kısa sürede dünyaya yayılacak çapta büyük bir proje.
BİLİŞİM
YÜZDE 90 YERLİLİKLE İDDİALI BİR ÜRETİCİYİZ İlk üç aylık performansın ardından daha önce 2018 için belirlediğiniz hedeflerinizde ve yatırım planlarınızda artı ya da eksi yönde bir değişim söz konusu mu? Biz Türkiye pazarına güveniyoruz. Şu an için 2018 yılı için belirlediğimiz tüm yatırım planlarımızı değiştirmeden aynen uygulamaya devam ediyoruz.
Koray Kurhan Teknolojinin gelişmesiyle yeni yeni sektörler doğuyor. 3 boyutlu (3D) yazıcı sektörü de onlardan biri. Bu yeni sektörün öncü şirketlerinden biri ise Zaxe. Ticari olarak seri üretim yapan Zaxe Genel Müdürü Koray Kurhan, sorularımızı cevapladı. Öncelikle şirketinizi tanıyabilir miyiz? İlk üç ayını geride bıraktığımız 2018 yılı şirketiniz için nasıl başladı? Zaxe, Türkiye’nin ticarileşmiş seri üretim yapan ilk 3 boyutlu yazıcı firması. 3 boyutlu yazıcı pazarında yüzde 90 gibi yüksek bir yerlilik oranıyla iddialı bir üretici durumundayız. 3 boyutlu yazıcılar çok yeni bir teknoloji olmasından dolayı büyüme ivmesi hızlı olarak yukarı yönde ilerliyor. Teknoloji ürünlerinin satışını en
136 •
çok etkileyen enstrümanlardan olan döviz kurlarındaki yukarı-aşağı hareketlilik çok olmasına rağmen ilk çeyrek hedeflerimizi başarmış olacağız . 2017 yılının aynı dönemiyle karşılaştırdığınızda, ortaya nasıl bir tablo çıkıyor? 2018’de Türkiye 3 boyutlu yazıcı pazarının en az yüzde 70 büyüyeceğini düşünüp kendimiz için ise bu hedefi yüzde 150 olarak belirlemiştik. Hedef sektörlerimiz başta eğitim olmak üzere sanayi, mühendislik ve sağlık. 2018’in ilk 3 ayı itibarıyla büyük bir hızla hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda ilerlediğimizi söyleyebilirim. 2018’in ilk 3 ayında, geçen yıla oranla yüzde 100 civarında bir büyümeyi yakalamış bulunuyoruz.
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
2018 yılı hedefleriniz ve yatırım planlarınız neler? Şu anda pazarda X1 ve X1 Plus adını verdiğimiz iki 3 boyutlu yazıcı modelimiz var. Bu modellerimizle eğitim, Ar-Ge, sanayi, sağlık gibi konularda çözüm sunuyoruz. 2018 yılı için ana hedefimiz ise sanayi tarafında Ar-Ge faaliyetlerine katkı sağlayacak X3 ve X3 Plus adını verdiğimiz iki modeli geliştirmek. Şu an söz konusu modellerle ilgili çalışmalarımız sürüyor. 2018 yılının eylül ayında yeni modellerimizi Türk ve dünya kullanıcılarının beğenisine sunmayı hedefliyoruz.
Zaxe Genel Müdürü Koray Kurhan, Türkiye’de ticarileşmiş seri üretim yapan ilk 3 boyutlu yazıcı firmasıyız. Pazarda yüzde 90 gibi yüksek bir yerlilik oranıyla iddialı bir üretici durumundayız.” diyor.
Ayrıca nisan ayı içerisinde yurt dışına satış hedefimiz doğrultusunda Dubai’de bir satış ofisini hayata geçireceğiz. İlk üç aydaki performansınıza bakarak 2018 yılının gerek şirketiniz gerekse sektör açısından nasıl geçmesini öngörüyorsunuz? 3 boyutlu yazıcı pazarı çok yeni bir pazar. Deyim yerindeyse daha emekleme seviyesinde. Fakat çok kısa bir zaman içerisinde katlamalı olarak atağa geçeceğine inanıyoruz. Hem şirketimiz hem de sektör için pazarın önümüzdeki 5 yılda ivmeli bir şekilde büyüyeceğine inanıyoruz.
BİLİŞİM
EN İYİLERİ EVKUR
VESTEL VE MEDIA MARKT 52 ülkede hizmet veren araştırma şirketi 4Service Türkiye uzmanları, çeşitli şehirlerde 8 farklı elektronik perakende markasını (Arçelik, Media Markt, Vestel, Evkur, Teknosa, Beko, Bosch ve Samsung) ziyaret etti. Çalışanların performansları; karşılama, ihtiyaçları belirleme, sorulara cevap verme, satın alma desteği ve markaya sadakat gibi kriterler baz alınarak değerlendirildi. Evkur, Vestel ve Media Markt, bu kriterlere göre en iyi performansı gösteren markalar oldu.
ELEKTRONİK ZİNCİRLERİNDE GELİŞTİRİLMESİ GEREKEN YÖNLER Çalışma sonuçlarına göre, Türk elektronik zincirlerinde geliştirilmesi gereken yönler şunlar olarak gözüküyor: Karşılama ve iletişim kurma İhtiyaçların belirlenmesi Ürünlerin gösterilmesi Hedeflerle çalışma Aktif satış İletişimin sonlandırılması Çalışanların davranış ve görünümleri Mağaza içi görünümü
4Service Türkiye, elektronik perakende zincirlerini yakından ilgilendiren bir çalışma yayınladı. Evkur, Vestel ve Media Markt, en iyi performans gösteren markalar oldu.
4Service Türkiye’nin gizli müşteri araştırması, marka bilinirliğinin markaya olan bağlılık üzerinde büyük etkisi olduğunu bir kez daha gösterdi. Buna göre, bazı markalarda çalışanlar bütün hizmet standartlarını karşılayamasa bile, tüketici ilk olarak kalitesinden şüphe etmediği belirli bir markanın ürünlerini tercih ediyor.
TEKNİK KONULARDA ÇOK İYİLER FAKAT… Çalışma, sektörde ana vurgunun, çalışanların teknik bilgileri üzerinde olduğunu gösteriyor. Sektördeki markaların hemen hepsinin çalışanları teknik konularda oldukça bilgili ve sorulara güvenle cevap verebiliyor. Personelin müşteri ilişkileri konusunda eğitimi konusu
ise gelişime açık gibi gözüküyor. Elektronik perakende zincirlerinin düşük performans gösterdiği kriter ise satış. Araştırmaya göre şirketler, çalışanlarını satış marjinlerini artırmak, özellikle ‘ek satış’lar yapabilmek üzere eğitmeli. Tüm sektörün bu kriterdeki puan ortalaması yüzde 18,75 gibi düşük bir oran. Araştırmaya göre, personel genellikle müşteriyi hızlıca karşılama konusunda pek acele etmiyor ve ek ürünler sunmuyor. Oysa rekabet hızla artarken, bu kriterler çok daha etkili hale geliyor.
MOTİVASYONA DA ÖNEM VERİLMELİ Hizmet konularında bazı eksikler olmasına rağmen, tüketicinin perakende elektronik markalarına olan bağlılığı hayli yüksek. Tüketicinin markayı başkalarına tavsiye etme oranı yüzde 31. Nötr ya da tarafsız müşterilerin oranı da oldukça fazla. Bu müşteriler markaya bağımlı değil ama markayı eleştirmiyorlar da. Bu da mağazalarda verilen hizmetin çok özellikli olarak öne çıkmadığını gösteriyor. Sektörde, müşterinin markaya sadakat oranı yüzde 43. Çalışanların duygusal durumu da müşterinin mağaza kalitesi hakkındaki algısını doğrudan etkiliyor. Araştırmaya göre ana problem, sorulara cevap verme anlamında çalışanların gösterdikleri pasif davranışlar. Çalışanların yalnızca yüzde 8’i aktif olarak ürün öneriyor. Bu da satışın altın standartlarının tam olarak karşılanamadığını gösteriyor. 4Service Türkiye Direktörü Mert Gırgıç, “Eğer bir işi geliştirmek ve gelen müşteri taleplerini satışa dönüştürmek istiyorsanız, çalışanların sadece teknik bilgisine değil, motivasyonlarına da önem vermelisiniz” diyor.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 13 7
BİLİŞİM
CANIAS ERP İLE MÜŞTERİLERİMİZE ‘ESNEKLİK’ SUNUYORUZ IAS Yazılım Genel Müdürü Hakan Özkara, “Ürettiğimiz Canias ERP platformuyla müşterilerimize sadece bugünkü ihtiyaçlarına yönelik değil, gelecekteki ihtiyaçlarına da uyum sağlayabilecek çözümler üretiyoruz.” diyor. Günümüzde hızla yaygınlaşan ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması) alanında uzmanlaşmış yazılım üreticilerinden biri de IAS. IAS Yazılım Genel Müdürü Hakan Özkara ile ürünlerini ve hizmetlerini konuştuk. IAS’tan ve hizmetlerinizden bahseder misiniz öncelikle? IAS, Hakan Karabiber tarafından Almanya’da kurulduğu 1989’dan itibaren ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması) alanında uzmanlaşmış bir yazılım üreticisi. Bugün, dünyada 9 ofis ve 50’den fazla çözüm ortağımızla ürünümüz Canias ERP’nin müşterilere sunulması, danışmanlık ve proje yönetimi faaliyetlerimizin yanı sıra bünyemizde bulunan IAS Business Academy ile kurumlara eğitim hizmetleri de veriyoruz. Ayrıca 2002’den beri SaaS modeli
Hakan Özkara ile aktif olarak bulut tabanlı ERP hizmeti sunuyoruz. Kendi bünyenizde geliştirdiğiniz Canias ERP yazılımından bahseder misiniz? Canias ERP’yi bir yazılım olarak tanımlamaktansa, uçtan uca bir kurumsal iş çözümü platformu olarak tarif etmeyi tercih ederim. Çünkü bu çözümün içerisinde TROIA adını verdiğimiz kendi programlama dilimiz, oldukça gelişkin bir entegre geliştirme aracı, uygulama sunucusu, çeşitli istemci seçenekleri, yönetim ve
IOT EurAsia Zirvesi’nin sektördeki önemi nedir? Düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Bilginin ve farkındalığın artmasına katkı sağlayan her etkinliği ülkemiz adına çok değerli ve faydalı görüyoruz. Bizler de katıldığımız çeşitli konferanslarda görüş ve deneyimlerimizi dinleyicilerle paylaşarak buna katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu sebeple bu önemli zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen herkesi tebrik etmek isterim.
138 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
bakım araçları, güvenlik araçları gibi bileşenler bulunuyor ve uygulamayı müşterilerimize kaynak kodlarıyla birlikte sunuyoruz. Müşterilerimiz; bir kurumsal uygulama çözüm platformu, bunun üzerinde geliştirilmiş oldukça iyi bir ERP paketi ve bu paketin kodlarını birlikte ediniyorlar. Böylece gelecekteki ihtiyaçlarına adaptasyon yeteneğini de kazanmış oluyorlar. Peki, bir şirket neden Canias ERP yazılımını tercih etmeli? Canias ERP; global rakiplerimiz karşısında 40’tan fazla sektörde, 5 kıtada, 30 ülkede ve 15 farklı dilde bine yakın müşteri kazanmamızı sağlamış bir çözüm. Bunun temelinde bir felsefe olarak benimsediğimiz ‘esneklik’ bulunmakta. Müşterilerimizin sadece bugünkü ihtiyaçlarına yönelik değil, gelecekte çıkacak ihtiyaçlarına da uyum sağlayabilecek çözümler üretiyoruz. Bu yeteneği de tamamını kendimizin ürettiği teknolojimizden alıyoruz. Bu sayede defalarca esneklik ve inovasyon konusunda uluslararası ödüllere layık görüldük. Gelecek dönem planlarınızda geliştirmeyi düşündüğünüz çözümler var mı? Kurulduğu günden beri, yeniliklere ve Ar-Ge’ye yatırım yapan bir kurumuz. Endüstri 4.0, IoT, mobilite, yapay zeka, büyük veri ve iş zekası son yıllarda yatırım yaptığımız önemli alanların başında gelenleri. Bunların çoğunda çözümlerimizi sunmaya başladık. Diğerleri de yolda. Yapmış olduğunuz ve yapacağınız etkinliklerden biraz bahseder misiniz? Her yıl Almanya ve Türkiye’nin büyük şehirlerinde ‘Canias ERP Live’ etkinlikleri düzenleyerek müşterilerimizle buluşuyor ve yeniliklerimizi paylaşıyoruz. Ayrıca son 6-7 yıldır düzenli olarak katıldığımız Hannover CeBIT Fuarı’nda da kurumumuzu ve ülkemizi temsil ediyoruz.
TEMİZLİK
ATALIAN ‘Endüstriyel Hizmet Konsepti’ ile en büyük olacak
A
lanında uzman firmaları satın alıp 2013’te Türkiye pazarına giren ATALIAN Global Services, entegre tesis yönetiminde lider firmalardan biri. ATALIAN Endüstriyel Projeler Direktörü Tolga Hepyetiker ile hizmetlerini ve hedeflerini konuştuk. Atalian’dan kısaca bahsedebilir miyiz? ATALIAN Global Services, Türkiye pazarına, alanında uzman firmaları satın alarak 2013’te girdi. 4 yılda çok hızlı bir büyümeyle 5 binin üzerinde çalışana ulaştı. ATALIAN, müşterilerine tesis yönetimi alanında proje danışmanlığından başlayan, daha sonra projenin yaşam süresi boyunca devam eden tüm tesis yönetim alanlarında hizmet sunmaktadır. Hizmetlerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz? Hizmetlerimiz; entegre tesis yönetimi, temizlik, güvenlik, enerji yönetimi ve otomasyon, teknik bakım, inşaat ve renovasyon, resepsiyon ile peyzaj gibi tamamlayıcı hizmetlerden oluşmaktadır. Aslında birçok sektör için kendi çekirdek işleri dışında kalan tüm işleri yapıyor, böylece işletmelerin kendi çekirdek işlerine odaklanmalarını sağlıyoruz. Endüstriyel temizlik hizmetlerinizle ilgili bilgi verebilir misiniz? ATALIAN Endüstriyel Hizmet Konsepti’ni, imalat yapılan tüm alanlarda üretim süreçlerinin sağlıklı çalışmasını hedefleyen temizlik ve bakım faaliyetleri olarak özetleyebiliriz. İmalatın sürdürülebilirliği, üretim tesislerinde yapılacak teknik temizlik ve bakımlarla sağlanabilmektedir. Bunlar, imalat kalitesine direkt etki edecek unsurlardır.
140 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Tolga Hepyetiker
ATALIAN Endüstriyel Projeler Direktörü Tolga Hepyetiker, “Endüstriyel Hizmet Konsepti ile Türkiye’nin en büyük entegre tesis yönetimi firması olacağız.” diyor. ATALIAN Endüstriyel Hizmet Konsepti, bu anlamda ciddi bir know-how’a sahip. Uzun yıllardır hizmet verdiğimiz bu sektörde bilgi, tecrübe ve yetkinliğimizle lider konumda yer almaktayız. Bu hizmetleri başta otomotiv ana ve yan sanayii olmak üzere tüm imalat yapılan tesislerde vermekteyiz. ATALIAN Endüstriyel Hizmet Konsepti kapsamında müşterilerinize başka hizmetler de veriyor musunuz? Müşterilerimize ek olarak iç lojistik, depolama, üretim destek (elleçleme, sıralama vb.), teknik bakım, atık yönetimi, spesifik ak-
Firma olarak 2018 ve sonrası için hedefleriniz neler? Önümüzdeki 5 yılda tesis yönetimi sektöründe önemli değişiklikler olacağını düşünüyoruz. Artan hayat standartlarıyla birlikte müşteri beklentileri de artıyor. Bu beklentilerin karşılanması için kurumsal ancak müşteriye yakın durup butik hizmet verebilecek firmalar ön plana çıkacak. Fiyat odaklı bakışın yerini performans ve verimlilik esaslı bakış alacak. ATALIAN olarak bütün bu beklentileri tek elden karşılayabilecek bir durumda olduğumuz için çok umutluyuz. Elimizdeki yatırım bütçesi ve müşterilerimizin isteklerine hızlı bir şekilde cevap verebilmeyi sağlayan esnekliğimizle hedeflerimize ulaşacağız. Hem satın almalarla hem de organik büyümeyle 5 yıl sonunda Türkiye’nin en büyük entegre tesis yönetimi firması olacağız.
tivite (plastik kasa yıkama, boyahane kabin altı su tesisi işletimi) hizmetlerini de sağlamaktayız. Endüstriyel temizlik sektörünün genel durumu hakkında neler söylemek istersiniz? Son yıllarda ülkemizde imalat sanayinde hızlı bir gelişim yaşanmakta, bu gelişime bağlı olarak endüstriyel temizlik hizmetlerine ihtiyaç artmaktadır. Bu doğrultuda ATALIAN’ın geliştirdiği ‘Endüstriyel Hizmet Konsepti’ formatında hizmet veren kurumlar arttıkça sektörün imalat sanayiindeki büyümeyle doğru orantılı olarak gelişeceğini öngörmekteyiz.
CATERING
larda öğrenci zehirlenmeleri çok oluyordu. 37 yıldır aynı anlayışla hizmet vermeye devam ediyoruz.
Necmiye Güldürsün
AK-PAZ’IN HİZMET KALİTESİ KULAKTAN KULAĞA DOLAŞIYOR Birçok catering şirketi var. Sadece öğrencilere yönelik hizmet veren ise çok az. Ak-Paz, onlardan biri. Ak-Paz Catering Genel Müdürü Necmiye Güldürsün ile Kültür Üniversitesi Kampüsü içerisindeki makamında şirketi ve hizmetlerini konuştuk. Ak-Paz hakkında bilgi alabilir miyiz öncelikle? 1981’de Kültür Koleji öğrenci ve öğretmenlerinin öğle yemeklerini karşılamak için kuruldu. Kültür Koleji zamanla büyüdü, farklı kampüslerde hizmet vermeye başladı. Anaokulları eklendi. Sonra Kültür Üniversitesi açıldı. Üniversite öğrencilerinin ve akademik kadronun yemek hizmetleri de verilmeye başladı. Bu süreçte kantin, kafe ve restoranlar da açılarak tüm
142 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
Kültür Kolejleri ve Kültür Üniversitesi öğrencilerinin yemek ihtiyacı için kurulan Ak-Paz CaterIng, talepler doğrultusunda dışarıya da hizmet veriyor. Genel Müdür Necmiye Güldürsün, “Ünümüz kulaktan kulağa yayılıyor” diyor.
yiyecek-içecek işleri Ak-Paz’a verildi. Kurucumuz Fahamettin Akıngüç, dışarıdan yemek almamayı ilke edinmişti. Zira o dönemlerde okul-
Şu an Kültür Üniversitesi’nin kampüsünde farklı markaların şubeleri var. Bu, işlerinizi nasıl etkiliyor? Rekabet olması bizim için çok iyi aslında. Bu bizim için dezavantaj değil, tam tersine rekabet unsuru. Daha iyi, daha kaliteli, daha lezzetli, daha sağlıklı nasıl yapabiliriz, öğrencilerimizi daha iyi nasıl besleriz; bizim için çok önemli. Ürünlerimizin hiçbirinde katkı maddesi yok. Çünkü biz günlük üretiyor ve günlük tüketiyoruz. Dolayısıyla farklı markaların şube açması işlerimizde bir düşüşe neden olmadı. Bilhassa artış oldu.
MENÜLERİ MALİYETİNE YAKIN SATIYORUZ Öğrenciler arasında memnuniyet araştırması yapıyor musunuz? Yemeklerinizi beğeniyorlar mı? Farklı şeyler istiyorlar mı? Gerek Ak-Paz, gerek üniversite yönetimi, gerekse öğrenci kulüpleri, bu tip anketler yapıyor. Zaman zaman toplantılar da yaparak fikir alışverişinde bulunuyoruz, onların taleplerini dinliyoruz. Bu talepler doğrultusunda hareket etmeye çalışıyoruz. Fast food hariç öğrencinin yiyebileceği sağlıklı yiyecekleri üretmek bizim ilkemiz. Öğrencinin şikayetçi olduğu bir şey var mı? Ücret… Her toplantıda gündeme geliyor. Kalitede, lezzette, sunumda sıkıntı yok. Ücreti de devlet üniversitelerininkiyle karşılaştırıyorlar. ‘Niye onlar 3 liraya veriyor da siz 8.50 liraya veriyorsunuz?’ diyorlar. Anlatınca bir sıkıntı olmuyor. Biz çoğu menümüzü maliyetine yakın satıyoruz. Çünkü çok fazla kâr amacı gütmeyen bir şirketiz. Tabldot usulü mü yoksa herkes istediği yemeği yiyip ona göre ücret mi ödüyor?
CATERING
Fotoğraf ve Röportaj: Necati Kola
AŞÇILARIMIZI ÇEKİRDEKTEN YETİŞTİRİYORUZ Personel alım politikanız nasıl? Kariyer portallarında ilan çıkarak görüşmeler yapıyoruz. Çalışanlarımız, uzun yıllardır Ak-Paz’da çalışıyor. Buradan ancak askere giderse, evlenirse ya da başka bir şehre taşınırsa ayrılıyor. Askerden sonra tekrar burada devam edenler de var. Mesela, aşçı alacaksınız. Nasıl seçiyorsunuz? Çok yukarıdaki şef aşçıları almıyorum. Benim felsefem şu: Benim aşçım, çekirdekten yetişmeli. Bulaşıkçı olarak gelen bir elemanı, verdiğimiz eğitimlerle aşçı yapıyoruz. Dışarıdan gelen biri, zamanla oralara gelebileceğini biliyor. O hazla, o şevkle çalışıyor. Şu an çekirdekten yetişme 7 aşçım var.
lere, tekne gezilerine hizmet veriyoruz. Dışarıya hizmet vermememize rağmen kulaktan kulağa bir Ak-Paz ismi dolaşıyor. Bu da bizim çok hoşumuza gidiyor tabii.
Bu anlamda üç çalışma var. Biri, tek tek almak. İkincisi, birkaç çeşit almak. Üçüncüsü de 8.50 liraya günün menüsü. Tabii bunun dışına çıkan, iki-üç çeşit ana yemek alan obez öğrencilerimiz de oluyor (gülüyor).
HİZMET ALMAK İÇİN ARAYA REFERANS SOKUYORLAR Toplantı, organizasyon, gezi, piknik gibi aktivitelere yönelik hizmetleriniz var mı? Aslında biz dışarıya açılmadık. Ancak zaman zaman dışarıdan, farklı üniversite ve okullardan talepler geliyor. Bizi tanıyanlar tavsiye edebiliyor, ‘Ak-Paz bu konuda çok iyi’ diyebiliyor. Biz de iş durumumuza göre bunları değerlendiriyoruz. İstanbul Üniversitesi’nin bir etkinliğine hizmet verdik mesela. Geçenlerde yine Özel Okullar Derneği’nin 2 bin 500 kişilik bir etkinliğine destek olduk. Yaz aylarında da garden partilere, düğün-
Dışarıya verdiğiniz hizmetlerden ne tür tepkiler alıyorsunuz? Çok büyük övgüler alıyoruz. Mesela, Özel Okullar Derneği’nin 2 bin 500 kişilik etkinliği için çeşitli referansları devreye sokarak bize geldiler. ‘Aynı anda servis yapılacak, soğumayacak, kimse sırada bekleyemeyecek ve aç kalmayacak’ dediler, ‘Tamam’ dedik. Gün boyu coffee break olmasına rağmen müşterilerin şaşkın bakışları arasında işimizi bitirdik. Ayakta duramayacak haldeydik ama misafirlerden gelen övgülerle bütün yorgunluğumuzu unuttuk.
YAZIN DA TAM GAZ ÇALIŞIYORUZ Bu tür organizasyonları tamamen kendi personelinizle mi yapıyorsunuz? Evet. Dışarıdan destek almıyoruz. Değişik kampüslerde ve üretim mer-
ÖĞRENCİ YEMEĞİ KONUSUNDA UZMANIZ Ak-Paz gibi sadece okullara, üniversitelere hizmet veren başka şirketler var mı? Çok fazla şirket yok. O anlamda biz öğrenci yemeği konusunda uzmanız. Öğrenci pazartesi neyi sever, salı neyi sever, cuma neyi sever, bayram ve tatil dönüşü ne ister; bunların hepsini biliyoruz. Öğrenci kulüpleriyle bir araya geldiğimizde bize soruyorlar “Siz nasıl böyle şeyler düşünebiliyorsunuz?” diye. Biz bunları düşünmezsek alternatif çok. Yan tarafımız AVM, diğer tarafımızda yeni açılan mekânlar var. Ayrıca, tanıtım döneminde birçok üniversiteyi gezip sırf yemeklerimizden, kantin ve kafeteryalarımızdan dolayı bizi tercih eden öğrencilerimiz var. Bunu birçok öğrenciden duydum. Kolejdeki veliler de öyle. Kayda gelen velilerimiz, öğretmen kadrosundan önce ‘Yemekhanenizi görebilir miyiz?’ diyor. Sonra da bizden çorba, yemek, tatlı tarifleri istiyorlar.
kezimizde toplam 180 personelimiz var. Bu tür durumlarda hepsi koşa koşa destek veriyor. Ayrıca, üniversitenin 6. katındaki VIP salonunda çalışan garsonlarımızın hepsi, otel geçmişi olan personellerimiz. Catering ve alacart anlamında çok büyük deneyimleri var. Dışarıdaki organizasyonlarda onları rahatlatıcı ve yol gösterici elemanlar olarak görevlendiriyoruz. Okulların ve üniversitenin tatil olduğu yaz dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Biz yine öğretmenler, akademisyenler ve diğer personel için çalışmaya devam ediyoruz. Üniversitede aslında yaz ayları da yoğun geçiyor. 15-20 günlük bir boşluktan sonra tanıtım günleri, ardından kayıt dönemi, hemen ardından da yeni bir öğretim dönemi başlıyor. Biz de tam gaz çalışmaya devam ediyoruz.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 14 3
CATERING
CATERINGDE 30 YILLIK TECRÜBE:
ZİBA
Ruzi Gergeri
Butik yemek üretimi yaparak nicelikten çok niteliğe önem veren Ziba Catering; davet, düğün, açılış, mevlit ve piknik gibi organizasyonları da gerçekleştiriyor. 30 yıllık tecrübesini özel organizasyonlara da yansıtıyor. Catering sektöründe butik üretim yaparak nicelikten çok niteliğe önem veren firmalardan biri de Ziba. “Müşteri odaklılık, sürekli gelişim, takımdaşlık, güleryüz ve mükemmelleşme” ilkeleriyle kaliteli hizmet veren Ziba Yemek Üretim Tesisi, 1988’de bir aile şirketi olarak kuruldu. 1992’de İstanbul Yenibosna da yaptırdığı yeni tesisiyle sektörün öncüleri arasına katıldı
144 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
2004’te İkitelli Organize Sanayi’de yeni bir tesis daha açan Ziba, zamanla büyüyerek 2013’te Esenyurt Sanayi Bölgesi’nde 1600 metrekarelik mutfağında üretimine devam etti. Bu büyüklük de yeterli gelmeyince, 2015’te bir özel üniversite bünyesinde yeni bir mutfak daha işletmeye açtı. Ziba, hali hazırda 80 çalışanıyla Türk ekonomisine katkı sağlayan bir KOBİ hüviyetinde. Sektördeki diğer firmalarla karşılaştırıldığında butik üretim yapan, üretim çokluğundan ziyade kaliteye önem veren, seçici bir işletme profiline sahip.
ELMA VE ERİK KENDİ BAHÇESİNDEN Ziba Catering, şu an bir üniversitenin üç ayrı kampüsünde yemek ve kafe işletmeciliği yaparken; 4 kolejin yanı sıra 40 ayrı noktadaki diğer müşterilerine hizmet veriyor. Ayrıca, 2000’lerin başlarında Çatalca’da kurduğu 20 dönümlük çiftlikte meyve bahçeciliği yaparak müşterilerine kendi ürettiği elma ve erikleri sunuyor. Ziba Catering, toplu yemek üretimine ilaveten davet, düğün, açılış, mevlit ve piknik gibi organizasyonları da gerçekleştiriyor. 30 yıllık tecrübesini özel organizasyonlara da yansıtan Ziba, çok az işletmede bulunan ve butik üretilen gıdaları kullanıyor. Ziba Catering Genel Müdürü Ruzi Gergeri, kalite ve hijyenin devamlılığını sağlamak adına ISO 9001-2015 ve ISO 22000-2005 kalite yönetim sistemlerine sahip olduklarını belirterek “Standartları tam anlamıyla uyguluyoruz.” diyor.
2017’DE YÜZDE 20 BÜYÜDÜK Aynı mantıkla hareket ederek bünyelerinde gıda mühendisleri ve gıda teknikerleri çalıştırdıklarını belirten
RUZİ GERGERİ’DEN YEMEK HİZMETİ ALACAKLARA ÖNERİLER Önceliğiniz fiyat olmamalı. Tabii ki kaliteyi ucuza almak için çaba sarf etmelisiniz ama yemek direkt sağlığınızı etkileyecek bir unsurdur. Buralardan yapacağınız tasarruflarla sağlığınızı kaybettiğinizde yerine koyamayabilirsiniz. Yemek hizmeti alım öncesi işletmeyi mutlaka ziyarete gidiniz. Aslan yattığı yerden belli olur. İşletmenin işe bakış açısına dikkat ediniz. Yemek üretiminde kullandığı gıda ürünlerini iyice inceleyiniz. İşletmenin referanslarıyla görüşünüz. Anlaştığınız firmayla mutlaka yazılı bir sözleşme yapınız.
Ruzi Gergeri, profesyonel yönetim anlayışını benimsediklerinin altını çiziyor: “İşletmemizde acil eylem planları hazırlanmış ve belgelenmiştir. Her ihtimal düşünülerek aylık periyotta işletme ilaçlaması ve yemek analizleri özel laboratuvarlara yaptırılmaktadır. Günlük olarak da belirlenmiş dezenfeksiyon uygulamaları yapılmaktadır. Her satın aldığımız ürün, Türkiye’nin bildiği en iyi üç markanın içinden seçilmektedir.” Ziba Catering Genel Müdürü Ruzi Gergeri, son olarak, 2017’de yüzde 20 büyüdüklerini, 2018’de de bu büyümeyi devam ettirmek istediklerini ifade ediyor.
CATERING
HER TÜRLÜ BEKLENTİYE CEVAP VERİYORUZ Nişan, düğün, mevlit, mezuniyet, açılış ve lansman gibi hizmetler sunduklarını belirten Beylikdüzü Organizasyon Evi Genel Müdürü Serhat Tatar, “Müşterilerimizin her türlü beklentilerine cevap veriyoruz.” diyor.
Serhat Tatar Bahar geldi, düğün sezonu gelip çattı. Birçok çift ve aile, hem düğün yapacakları mekanın hem de düğünle ilgili organizasyonu hangi firmaya yaptıracağının telaşına düştü, düşüyor. Bu konuda yardımcı olan firmalardan biri de Beylikdüzü Organizasyon Evi. Yiyecek-içecek hizmeti ve servis odaklı olarak organizasyon, düğün ve davet sektörünün bir parçası olan Beylikdüzü Organizasyon Evi, ziyafet ve toplu yemek hizmetlerinin yanında baharla birlikte yoğunlaşan düğün ve davet organizasyonları ve outside catering hizmetleriyle paralel bir ilişki içerisinde. Nişan, kına gecesi, düğün, sünnet düğünü, doğum günü, mevlit, okul mezuniyeti, açılış, lansman ve malzeme kiralama gibi hizmetler sunduklarını belirten Beylikdüzü Organizasyon
Evi Genel Müdürü Serhat Tatar, “Müşterilerimizin her türlü beklentilerine cevap veriyoruz.” diyor. Yenilenen yüzüyle 2010’da İstanbul Beylikdüzü’nde hizmete başladıklarını belirten Tatar, ister açık hava ister salon olsun her çeşit organizasyonu butik mekanlarında gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.
EĞLENCENİZİ ANINDA KAPALI MEKANA TAŞIYIN Beylikdüzü Organizasyon Evi’nin açık ve kapalı olmak üzere iki bölümden oluştuğunu dile getiren Serhat Tatar, “Kapalı alanda 150, açık alanda 200, toplamda ise 350 davetliyi rahat bir şekilde ağırlayabiliyoruz. Yazın kır mekanımızda yapacağınız bir organizasyonda hava muhalefetinden endişe etmenize gerek yok. Çünkü eğlencenizi kapalı mekanımıza anında taşıyabilirsiniz.” şeklinde konuşuyor.
İstanbul Beylikdüzü Barış Mahallesi’nde bulunan mekanda müşterilere farklı süsleme ve renk seçenekleriyle özel konseptler sunduklarını belirten Tatar, “Mekanımız toplu taşıma güzergahı üzerinde. Metrobüs durağına 2 dakika mesafede. Mekanımızda ses, ışık ve profesyonel DJ hizmeti de bulunmakta.” diyor. Beylikdüzü Organizasyon Evi Genel Müdürü Serhat Tatar, müşterilere farklı mutfaklardan seçenekler de sunduklarını ifade ediyor: “Anadolu ve Akdeniz kültürüyle dillere destan Türk mutfağının sağlık kokan lezzetleri, misafirlerimizin damaklarında unutulmaz tatlar bırakacak. Bunun yanında müşterilerimiz, isterlerse kendine özgü lezzet anlayışıyla İtalyan ve Çin mutfaklarından da faydalanabilecek. Düğün ve davet sahiplerini detaylı bir lezzet yolculuğu bekliyor.”
FİRMA, MENÜ VE FİYAT ÜÇLEMESİNE DİKKAT Beylikdüzü Organizasyon Evi Genel Müdürü Serhat Tatar, organizasyon firmalarından hizmet alacaklara tavsiyelerde bulunuyor: “Düğün ve davetlerin diğer organizasyonlara göre riski, menü ve fiyat odaklı seçimlerinizde geriye dönüşün olmamasıdır. Bu organizasyonlardaki seçimlerde telafi şansı yoktur. ‘Haftaya gelin, düğün yemeğinizi telafi edelim!’ gibi bir şey demek mümkün değildir. Bu yüzden hizmet istenen firma-menü-fiyat üçlemesine dikkat etmek büyük önem taşıyor.”
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 14 5
OTOMOTİV
OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ’NDE
BAYRAK DEĞİŞİMİ receğime inanıyorum” şeklinde konuştu.
İHRACAT ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
Haydar Yenigün
Kudret Önen
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 44. Olağan Genel Kurulu’nu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün de katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirdi. Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden otomotiv sanayiinin ulaştığı konumun değerlendirildiği ve otomotivin geleceğine ilişkin görüşlerin paylaşıldığı genel kurulda, 2010’dan bu yana OSD Yönetim Kurulu Başkanı olarak başarıyla görev alan Kudret Önen, görevi Haydar Yenigün’e devretti. Genel kurulda 2017’ye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kudret Önen, “Ülkemiz, neredeyse dünyada üretilen her 100 araçtan ikisinin üretildiği önemli bir merkez haline gelmiştir. Üretiminin yüzde 79’unu ihraç eden sanayimiz, 12 yıldır ülkemizin ihracat lideridir. 2017’de ülke ihracatının yüzde 18,2’sini
146 •
gerçekleştirdik. 2017’de otomotiv ihracatımız 29 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. Otomotiv sanayii, imalat sanayimize ve ihracatımıza yaptığı katkılarla ülke ekonomimizin çok önemli bir parçası haline gelmiştir.” dedi.
‘SEKTÖRÜ GELECEĞE HAZIRLAYACAĞIZ’ Kudret Önen’e 2010’dan beri başarıyla yürüttüğü başkanlık görevi nedeniyle teşekkürlerini sunan Haydar Yenigün ise “Ben bu derneğin başkanlık görevini bir bayrak yarışı olarak görüyorum. Sektörümüzü bugünkünden çok daha iyi konumlara getirmek, büyütmek, çeşitlendirmek ve en önemlisi, içinde birçok belirsizlikler içeren ‘geleceğe’ hazırlamak, benim de en önemli önceliğim olacak. Sizlerin de desteğiyle bu görevi layıkıyla yerine geti-
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Genel kurulda 2017’de ihracat yapan OSD üyelerine İhracat Başarı Ödülleri de verildi. 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan firmalar Platin Plaket, 500 ve 1 milyar dolar arasında ihracat yapan firmalar Altın Plaket, 100 ila 500 milyon dolar arasında ihracat yapan firmalar Altın Madalya, 30 ile 100 milyon dolar ihracat yapan firmalar ise Gümüş Madalya ile ödüllendirildi.
Türkiye otomotiv sektörünün çatı kuruluşu Otomotiv Sanayii Derneği’nin 44. Olağan Genel Kurulu’nda bayrak değişimi yaşandı. 2010’dan beri başkanlık koltuğunda oturan Kudret Önen, görevi Haydar Yenigün’e devretti.
İHRACAT BAŞARI ÖDÜLÜ ALAN FİRMALAR PLATİN PAKET 1-Ford Otomotiv Sanayii (4 milyar 822 milyon dolar) 2-Toyota Otomotiv San. Türkiye AŞ (4 milyar 473 milyon dolar) 3-Tofaş Türk Otomobil Fabrikası AŞ (3 milyar 256 milyon dolar) 4-OYAK Renault Otomobil Fabrikaları AŞ (3 milyar 182 milyon dolar) 5-Hyundai Assan Otomotiv San. Tic. AŞ (1 milyar 986 milyon dolar)
ALTIN PAKET 1-Mercedes Benz Türk AŞ (981 milyon dolar)
ALTIN MADALYA 1-MAN Türkiye AŞ (405 milyon dolar) 2-Türk Traktör ve Ziraat Makineleri AŞ (317 milyon dolar) 3-Temsa Ulaşım Araçları San. Tic. AŞ (171 milyon dolar) 4-Honda Türkiye AŞ (169 milyon dolar) 5-Otokar Otomotiv ve Savunma Sanayi AŞ (135 milyon dolar) 6-Karsan Otomotiv San. Ve Tic. AŞ (122 milyon dolar)
GÜMÜŞ MADALYA 1-Anadolu Isuzu Otomotiv San. Tic. AŞ (71 milyon dolar)
OTOMOTİV
HAFİF TİCARİ SATIŞINDA 2018’E İYİ BAŞLADIK Ticari araç satışlarınız açısından 2018 nasıl başladı? 2017’nin aynı dönemine göre kıyaslayabilir misiniz? 2018’in ilk aylarında, 2017’nin aynı dönemine göre pazarda yaklaşık yüzde 11 düşüş olduğunu söyleyebiliriz. Mercedes-Benz Türk olarak ise hafif ticari satışlarımızı geçen senenin aynı dönemine göre artırdık. Araçlarımızın düşük işletme maliyetine, yüksek kalite standartlarına, yakıt ekonomisine ve üstün güvenlik donanımlarına sahip olması, müşterilerimizin tercihinin neden Mercedes-Benz’den yana olduğunu açıklıyor.
Tufan Akdeniz
Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araçlar İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz, “2018’in ilk aylarında, 2017’nin aynı dönemine göre pazarda yüzde 11 düşüş oldu. Biz ise satışlarımızı artırdık.” diyor. Ticari araç pazarının en önemli oyuncularından biri kuşkusuz Mercedes-Benz. Müşterilerine çok farklı seçenekler sunan Mercedes-Benz Türk’ün Hafif Ticari Araçlar İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz ile pazarı ve modelleri konuştuk.
148 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Türkiye’de en çok tercih edilen ticari araçlarınızdan Vito modellerinin özelliklerinden bahseder misiniz? Vito ürün gamımızda; 9 kişilik aile aracımız Vito Tourer ve Vito Select, hem iş hem aile kullanımı için Mixto ve Kombi, sadece yük taşımacılığı için kullanılan panelvan araçlarımız yer alıyor. En çok tercih edilen Vito Tourer araçlarımızda yük durumunu hesaplayarak savrulmayı önleyen ‘9. nesil Adaptive ESP’ bulunuyor. Vito Tourer araçlarımızda ayrıca aracın patinaj yapmasını engelleyen ‘ASR’, acil durumlarda fren kuvvetini artıran ‘BAS’, tekerleklere eşit fren basıncı uygulayan ‘EBD’, ‘Yokuşta Kalkış Desteği’, yağmurlu havalarda fren disklerini kuru tutan ‘Yağmurda Fren Desteği’, ayağın fren pedalından aniden çekilmesi halinde fren kalibrelerini fren disklerine yaklaştıran ‘Fren Desteği’, rüzgârların etkili olduğu bölgelerde aracın yol çizgisinde kalmasını sağlayan ‘Rüzgâr Savrulma Asistanı’, yorgunluk durumunu tespit eden ve sürücüyü mola vermesi için uyaran ‘Yorgunluk Asistanı’ ve öndeki araçla olan mesafeyi sürekli olarak denetleyen ve bu mesafenin kritik seviyede azalması durumunda sürücüyü sesli ve görsel olarak uyaran ‘Çarpışma Önleme Asistanı’ standart olarak sunuluyor. Bu araçtaki opsiyonel özellikler neler? İsteğe bağlı olarak ‘Aktif Park Asistanı’ ve ‘Geri Görüş Kamerası’ sayesinde, araç en dar park alanlarında bile kendini park edebiliyor. Bunların dışında, sürücüyü ikaz eden ‘Kör Nokta Asistanı’ ve ‘Şerit Takip Asistanı’ ile yol, hava ve trafik durumuna göre far ayarını otomatik yapan ‘LED Akıllı Işık Sistemi’, opsiyonel donanımlar arasında yer alıyor.
OTOMOTİV
X-CLASS, SEGMENTİNDE FARK YARATIYOR X-Class pick-up’ınızla ilgili bilgi verebilir misiniz? Farklı ve güçlü yönleri neler? Mercedes-Benz X-Class; üç farklı kokpit süslemesi, ikisi kontrast dikişli deri olmak üzere altı farklı koltuk döşemesi ve iki farklı tavan rengiyle müşterilerine zengin malzeme ve renk çeşitliliği sunuyor. Bu sayede aracımız, iç mekânda orta boy pick-up segmentindeki konfor ve değer anlayışını yeni bir seviyeye taşıyor. Ayrıca güçlü süspansiyonu, hava kanallı ön ve arka diskleri sayesinde off-road dışında da kullanıcısına mükemmel bir asfalt sürüş performansı sunan Mercedes-Benz’in ilk pick-up aracı X-Class, segmentinde fark yaratıyor.
Sprinter modelleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? 2007’den beri Arobus ile gerçekleştirdiğimiz işbirliği neticesinde Türk mühendislerinin ve işçilerinin emeğiyle üretilen Sprinter minibüslerimiz, bugün başta Doğu Avrupa olmak üzere dünyanın 120 ülkesine ihraç ediliyor. Mercedes-Benz Sprinter, sınıfında sunduğu üstün güvenlik özellikleriyle pazarda rakiplerinden ayrılarak öne çıkıyor. Sprinter araçlarımız, ‘9. nesil Adaptive ESP (ESP-Elektronik Dengeleme Programı)’ ile değişken yük ağırlığını dikkate alarak aracın ağırlık noktasını hesaplıyor ve güvenliği büyük ölçüde artırıyor. Mercedes-Benz Sprinter, yönetmeliklere uygun olarak Rüzgâr Savrulma Asistanı, Yağmurda Fren Desteği, Rampa Kalkış Desteği, Çarpışma Önleme Asistanı, Şerit Takip Asistanı, Adaptif Fren Lambaları, Sıkışma Önleyici Orijinal Elektrikli Kapı donanımlarıyla konfor ve güveni bir arada sunuyor. Araçlarımız, 10+1’den 22+1’e kadar değişen koltuk adedi, uzun ve ekstra uzun araç boyları sayesinde geniş bagaj hacmi sunarak turizm sektöründe de önemli bir fark yaratıyor. Sprinter araçlarımız, Türkiye’de satışa sunulduğu 1996’dan bugüne sınıfında farkını hep belli etti. Şubatta Almanya’da dünya lansmanını gerçekleştirdiğimiz yenilenen üçüncü nesil Sprinter, sunacağı geniş ürün portföyüyle müşterisinin her türlü beklentisini karşılayarak farkını belli etmeye devam edecek.
X-Class’ın tasarımından bahsedebilir misiniz? Aracımız, pazarın değişen ihtiyaçlarına göre tasarlandı. X-Class, çift çıtalı heybetli ön ızgarası, güçlü duruşunu destekleyen uzun motor kaputu ve uzun geniş farlarıyla da oldukça güçlü bir görünüme sahip. Yeni yıldızımız güçlü karakteri, dinamik görünümü ve heyecan uyandıran tasarımıyla dayanıklılık ve tarz arasında ideal bir denge kuruyor. Mercedes-Benz mühendisleri tarafından tasarlanıp geliştirilen X-Class, aynı zamanda 12 tuşlu direksiyon simidinin ayarlanabilir özelliği sayesinde ergonomik vücut duruşunu da iyileştiriyor ve rahat bir pozisyonda sürüş keyfini mümkün hale getiriyor. Mercedes-Benz X-Class, tüm zeminler için dört tekerlekli çekiş sistemi sunuyor. Araç, ‘Low Mod’ ve isteğe bağlı olarak sunulan 4MATIC kilitli aks diferansiyeliyle her türlü yol ve zemin koşulunun üstesinden gelebiliyor. Premium segmentteki ilk pick-up araç olan Mercedes-Benz X-Class, sunduğu üç farklı donanım seçeneğiyle iş ve yaşam tarzlarının beklentilerini karşılıyor.
BAŞARILARIMIZI 2018’DE ARTIRARAK SÜRDÜRECEĞİZ Ticari araçlar açısından 2018 hedefleriniz neler? 2017’de pazara yeni sunduğumuz X-Class dâhil toplamda 9 bin 41 adetlik hafif ticari araç satışı gerçekleştirdik. Düşük ilk satın alma maliyeti, yüksek kalite standartları, yakıt ekonomisi, artırılan güvenlik donanımları, farklı kullanım alanlarına uygun geniş ürün yelpazesiyle segmentinin en iddialı aracı olan Vito, 4 bin 159 adetlik satışla 2017’de tarihinin en yüksek satış adedine ulaştı. Öğrenci ve personel taşımacılığının yanı sıra turizm ve şehir içi yolcu taşımacılığında da önemli bir yere sahip Sprinter araçlarımızda ise 4 bin 644 adetlik satış gerçekleştirdik. Tüm bu başarılarımızı 2018’de artırarak sürdürmeyi hedefliyoruz.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 14 9
OTOMOTİV
LİDERLİĞİMİZE KANGOO AİLESİNİN
KATKISI ÇOK BÜYÜK 2017’de otomotiv pazarını lider tamamladıklarını söyleyen Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, hafif ticari model Kangoo ailesinin bu başarıda çok önemli katkısı olduğunu belirtiyor. hafif ticari araç pazarı yüzde 10,79 azalarak 19 bin 573 adet olarak gerçekleşti. Markalarımız açısından ise yıla iyi bir başlangıç yaptığımızı söyleyebiliriz. Markalarımız daralan pazarda paylarını yükseltti. İlk iki ayda Renault’nun pazar payı geçen yılın aynı dönemine göre 1 puan artışla yüzde 6,7 olarak gerçekleşti. Renault Grubu (Renault ve Dacia) olarak da düşen pazarda payımızı 1,2 puan artırarak yüzde 9,5 paya ulaştık. Berk Çağdaş Otomotiv pazarının en önemli oyuncularından biri Renault. Marka, hafif ticari araç pazarında da önemli bir yere sahip. Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, konuyla ilgili sorularımızı cevaplandırdı. Ticari araç satışlarınız açısından 2018 yılı nasıl başladı? 2017’nin aynı dönemine göre kıyaslayabilir misiniz? Renault, 2017’yi toplam pazar lideri olarak tamamladı. Liderliğimize binek modellerin yanı sıra hafif ticari modelimiz Kangoo ailesinin de önemli katkısı oldu. Renault, hafif ticari araç pazarında geçen yıla göre 0,6 artışla yüzde 7,2 pay aldı. 2018’in ilk iki ayında
150 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
2018’DE 2017’DEKİ GİBİ BİR RİTİM BEKLİYORUZ Ticari araç pazarındaki son durumu genel olarak nasıl görüyorsunuz? Sizin ve sektörün beklentileri neler? Renault Grubu olarak 2018’de de pazar payımızdaki artışı ve pazardaki güçlü konumumuzu sürdürmeyi hedefliyoruz. 2018’de pazarın, 2017’nin ritmine benzer bir gelişim göstereceğini tahmin ediyoruz. Ticari araçlara yönelik yeni modellerinizden ve modellerin öne çıkan özelliklerinden bahseder misiniz? Müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik ürünlerimizi her zaman geliştiriyoruz. 2018’de Euro6 mo-
torlu araçlarımızı ürün gamımıza katmakla kalmayıp modellerimizin yeni versiyonlarını da müşterilerimizin beğenisine sunacağız. Master ürün gamında 8 ve 9 metreküplük panelvanlarımız bu yıl yollarda olacak. Bu ürünlerin en önemli özellikleri yüksek istiap haddine sahip olmaları ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden sorunsuz geçebilmeleri. Bu iki versiyonumuzun da ürün gamımıza eklenmesiyle Master panelvan müşterilerimize, ihtiyaçları doğrultusunda 8 metreküpten 17 metreküpe kadar farklı hacimlerde ürünlerimizi 2018’de sunuyor olacağız. Diğer bir gelişme de Trafic ürün ailesine kattığımız yeni 5 metreküplük panelvan. 6 metreküplük mevcut Trafic panelvanımızdan daha kısa şasiye sahip bu ürünün de en önemli özelliği Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü kullanan müşterilerimize kolaylık sağlaması. En çok tercih edilen modeliniz hangisi? Müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek zengin bir ürün gamına sahibiz. Hafif ticari araç pazarında en çok tercih edilen minivan segmentinde Kangoo modeliyle yer alıyoruz. Yolcu ve yük taşıma olanağı sunan Kangoo Multix, düşük yakıt tüketimiyle de ticari araç pazarının en önemli oyuncularından biri.
OTOMOTİV
4 TİCARİ
ARAÇTAN BİRİ FIAT
F
iat Professional, güçlü ürün gamı, tüm yurda yayılmış güçlü bayi ağı ve en iyi müşteri deneyimini yaşatmak üzere sürekli geliştirdiği hizmetlerle Türkiye otomotiv pazarındaki iddiasını devam ettiriyor. 2017’de Türkiye’de toplam 233 bin ticari araç satılırken; bunların 58 bini Fiat’tı. Bu da pazarda yüzde 25 gibi büyük bir pay demekti. Fiat Professional markası açısından İtalya’dan sonra en iyi performans gösteren ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç, “2017 hem Fiat hem de Fiat Professional markalarımızın büyüme yılı oldu. Türkiye’de ürettiğimiz Doblo ve Fiorino, 50 bin adedin üzerinde satış rakamına ulaşarak kendi sınıflarının en çok satan modelleri oldu. Ducato ve Fullback modellerimizle de 7 bin 500 adedin üzerinde bir satış gerçekleştirdik. 2018’de 60 bin adetlik satışla pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz.” diyor.
FIAT’IN TİCARİ YILDIZLARI DOBLO VE FIORINO Geçtiğimiz yıl hafif ticari araç bayi teşkilatlanmasını güçlendirmek için Fiat Professional markası altında yeniden yapılandıklarını hatırlatan Aytaç, söz konusu oluşumla hafif ticari araç pazarında büyümeyi sürdürdüklerini belirtiyor. Altan Aytaç, Türkiye’de üretilen ve dünyanın dört bir yanına
Hasan Erdoğan
Altan Aytaç
Fiat Professional, Türkiye otomotiv pazarındaki iddiasını sürdürüyor. 2017’de 233 bin ticari araç satıldığını belirten Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç, aynı dönemde 58 bin adetle pazardan yüzde 25 pay aldıklarını söylüyor. ihraç edilen Doblo ve Fiorino’nun iç pazarda önemli bir paya sahip olduğunu ifade ediyor: “Doblo’yu 2000, Fiorino’yu ise 2007’den bu yana üretiyoruz. Bu iki yıldız modelimizin ilk günden itibaren toplam üretim rakamı 3 milyon adedi geçerek bizlere önemli bir gurur yaşattı. Bu üretimin yaklaşık yüzde 25’ini iç pazarda sattık.” Ducato ve Fullback modellerinin ise geçtiğimiz yıl 7 bin 500 adedin üzerinde bir satış gerçekleştirdiğini ifade eden Aytaç, Fiat Professional olarak 2018’de 60 bin adetlik satış rakamına ulaşarak pazar paylarını artırmayı hedeflediklerini söylüyor.
DOBLO’YA 1.4 LİTRE BENZİNLİ MOTOR SEÇENEĞİ Fiat Professional Pazarlama Müdürü Hasan Erdoğan ise Fiat Doblo model ailesine yeni bir üyenin daha katıldığı müjdesini veriyor: “Geçtiğimiz yıl Fiorino’da satışa sunduğumuz 1.4 litrelik benzinli motor seçeneği kullanıcıların büyük beğenisini topladı.
Türkiye’de sınıfına ismini veren model Doblo da artık 1.4 litre benzinli motor seçeneğiyle yollarda olacak. Böylece kendi segmentinin lideri Doblo ve gerek benzinli seçeneği gerekse dizel otomatik versiyonuyla sınıfında tek olan Fiorino, başarılı performanslarını güçlenerek sürdürecek.”
DUCATO, FSM KÖPRÜSÜ’NDEN GEÇEBİLECEK! 3. köprünün açılmasıyla Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden (FSM) geçme koşullarının güncellendiğini belirten Erdoğan, “Şu an 5 farklı gövde seçeneği bulunan Fiat Ducato’ya hazirandan itibaren 9.5 metreküplük yeni ürün seçeneğimizi dâhil edeceğiz. Böylece yeni Ducato, FSM Köprüsü’nden tüm normlara uygun bir şekilde geçebilecek.” diyor. Kamyonet pazarına Fiat Pratico ile yeni bir soluk getirdiklerini belirten Hasan Erdoğan, 2018 sonunda Fiat Pratico satışlarını iki katına çıkarmak istediklerini sözlerine ekliyor.
Hizmetix > > www.hizmetix.com.tr
• 15 1
OTOMOTİV
KIA SPORTAGE’IN SATIŞLARI KIA’nın başarılı SUV modeli Sportage, 25. yıl dönümünde ulaşılması zor bir rekor kırdı. ‘Şehirli SUV’ kavramının öncüsü olarak ilk kez 1991’de Tokyo Otomobil Fuarı’nda örtüsü kaldırılan Sportage, çeyrek asırda toplam 5 milyonluk satış rakamıyla tüm zamanların en sevilen KIA modeli oldu.
5 MİLYONA ULAŞTI
K
IA Motors, başarılı kompakt SUV modeli Sportage’ın tüm dünyada toplam 5 milyon adede ulaşan satış başarısını kutluyor. Satışa sunulduğu günden bu yana toplam dört nesil gören KIA Sportage, ilk nesli ile 500 bin adet satarken, ikinci nesli ile 7 yılda 1 milyon 223 bin 776 adetlik satışa imza attı. Üçüncü jenerasyonu ile sadece 4 yılda 1 milyon barajını aşan Sportage, KIA’nın SUV pazarındaki başarısını gözler önüne serdi. KIA’nın yeni SUV ve Crossover modellerinin geliştirilmesine kılavuzluk eden Sportage, bu başarısıyla kompakt SUV pazarına yeni oyuncuların girmesini de tetikleyerek öncü bir model olduğunu bir kez daha kanıtladı. 2016’da satışa sunulan dördüncü ve güncel nesil Sportage ise son derece başarılı bir satış grafiği izliyor. 2017’de dünya çapında aylık ortalama 38 bin adetlik satışa ulaşan kompakt SUV Sportage, 2016 ve
152 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
2017’de KIA markasının en çok satan modeli olma özelliğini de elinde bulunduruyor. 2018’e de hızlı bir başlangıç yapan Sportage, ocakta 36 bin 632, şubatta ise 32 bin 930 adetlik
satış rakamlarıyla bir adım önde seyrediyor. 25. yılında 5 milyona ulaşan satış adediyle Sportage, hem KIA’nın hem de otomotiv sektörünün en dikkat çekici modelleri arasında bulunuyor.
KONFOR VE GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİYLE FARK YARATIYOR Dünyanın en prestijli tasarım ödülleri olan ‘IF Design’ ve ‘Red Dot’ da dahil çok sayıda ödüle sahip Sportage, her nesilde kendini geliştirmeye devam ediyor. Dördüncü jenerasyonu ile KIA Sportage heyecan uyandıran yenilikçi tasarımının yanı sıra yüksek verimliliğe sahip güçlü motorları, kolay kullanım özellikleri, konfor ve güvenlik teknolojileriyle fark yaratıyor. 2017’de ABD Otoyol Güvenliği Sigorta Birliği (IIHS) tarafından en yüksek güvenlik derecesine layık görülen Sportage, tüm dünyadaki otomobilseverler tarafından çok beğenilen ve talep edilen SUV olarak olarak öne çıkıyor.
OTOMOTİV
OTOMOBİL VE HAFİF TİCARİ ARAÇ PAZARI YÜZDE 1,5 ARTTI Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2018’in ilk çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,50 artarak 158 bin 430 adet olarak gerçekleşti. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2018’in ilk çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,50 artarak 158 bin 430 adet olarak gerçekleşti. 2017’nin ilk çeyreğinde ise bu rakam 156 bin 90 adet olarak gerçekleşmişti. 2018’in ilk çeyreğinde otomobil satışları, geçen yıla göre yüzde 5,47 artarak 122 bin 310 adet oldu. Geçen yıl aynı dönemde 115 bin 963 adet satış yaşanmıştı. Hafif ticari araç pazarı ise 2018 Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,99 azalarak 36 bin 120 adet oldu. 2017’nin aynı döneminde 40 bin 127 adet satış gerçekleşmişti. 2018’in mart ayında ise otomobil ve hafif ticari
154 •
araç pazarı yüzde 3,45 arttı. Otomobil pazarı yüzde 7,5 artarken, hafif ticari araç pazarı yüzde 9 azaldı. Mart 2018’de otomobil ve hafif ticari araç pazarı 76 bin 345 adede yükseldi. 73 bin 802 adet olan Mart 2017 otomobil ve hafif ticari araç pazar toplamına göre satışlar yüzde 3,45 arttı. 2018’in mart ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,52 arttı ve 59 bin 798 adet oldu. Geçen sene 55 bin 616 adet satış gerçekleşmişti. Mart 2018’de hafif ticari araç pazarı ise Mart 2017’ye göre yüzde 9,01 azaldı ve 16 bin 547 adet olarak gerçekleşti. Geçen sene 18 bin 186 adet satış yaşanmıştı.
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
OTOMATİKLER YÜKSELİŞTE Mart 2018’de 2000cc üstü otomobillerde yüzde 31,4 azalış izlenirken; 48 adet elektrikli ve bin 89 adet hibrit otomobil satışı gerçekleşti. 2018’in mart ayı sonunda dizel otomobil satışlarının payı yüzde 59,28’e gerilerken; otomatik şanzımanlı otomobillerin payı yüzde 65,06’ya yükseldi. 2018’in mart ayı sonunda otomobil pazarı segmentinin yüzde 83,55’ini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerinde yer alan araçlar oluşturdu. En yüksek satış adetine yüzde 56,07 pay alan C (68 bin 580 adet) segmenti ulaştı. En çok tercih edilen gövde tipi yine Sedan otomobiller (yüzde 52,54 pay, 64 bin 260 adet) oldu. 2018’in mart ayı sonunda hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre değerlendirildiğinde, en yüksek satış adetine yüzde 71,09 pay ile Van (25 bin 678 adet), ardından yüzde 11,61 pay ile Kamyonet (4 bin 195 adet), 9,43 pay ile Pick-up (3 bin 407 adet) ve yüzde 7,86 pay ile Minibüs (2 bin 840 adet) ulaştı.