Mall Report Kasım 2017

Page 1






MALL REPORT

AVM Endeksi’ne göre

perakende cirosu rekor kırdı

Her ay düzenli olarak yayınlanan verilere göre ciro endeksi, 2017 Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı ayı ile karşılaştırıldığında ve enflasyondan arındırılmadan incelendiğinde yüzde 32,4 artış kaydederek 245 puana ulaştı. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında yaşanan menfur darbe girişimi nedeniyle ciro endeksinde yüzde 1,1 oranında düşüş yaşanmıştı. Bu yıl Kurban Bayramı’nın Ağustos ayına denk gelmesi ise ciro endeksinde yükselişin önünü açtı. Ciro endeksinde bir önceki aya göre ise yüzde 9,9 artış gözlemlendi. AVM’lerde kiralanabilir alan (metrekare) başına düşen cirolar, Ağustos 2017’de İstanbul’da bin 26 TL, Anadolu’da 875 TL olarak gerçekleşirken, Türkiye geneli metrekare verimliliği 935 TL oldu.

AYAKKABI KATEGORİSİNDE TARİHİ YÜKSELİŞ… Ağustos ayında, yılın aynı dönemine göre kategoriler bazında en yüksek ciro artışı, enflasyondan arındırılmadan önceki haliyle yüzde 40,6 ile Ayakkabı Kategorisi’nde yaşandı. AVM’lerdeki Teknoloji Kategori ciroları yüzde 38,8, Giyim Kategori ciroları yüzde 36, Yiyecek-İçecek Kategori ciroları yüzde 23,6 ve Diğer* Alanlar Kategori ciroları yüzde 30 artış gösterdi. En düşük ciro artışı ise yüzde 7,5 ile Hipermarket Kategorisi’nde oldu.

ZİYARET SAYISI ENDEKSİ Ağustos 2017’de bir önceki dönemin aynı ayı ile karşılaştırıldığında ziyaret sayısı endeksinde yüzde 6’lık bir artış yaşandığı gözlemlendi. AVM Endeksi Ağustos 2017 sonuçlarını değerlendiren AYD Başkanı Hulusi Belgü; “Ülkemizi derinden sarsan kalkışmanın etkileri, geçtiğimiz yıl Ağustos ayında hissedilmeye devam etti. Bu durum, ülkemizi yalnızca siyasi ve duygusal olarak etkilemekle kalmadı ve ekonomik anlamda da dalgalanmalara yol açtı. Ciro Endeksi’ne de yansıyan bu durum yüzde 1,1 düşüşe yol açmıştı.

Bu nedenle Ciro Endeksi’nin geçtiğimiz yıla oranla yüzde 32,4 artış göstermesi elbette hem AVM’ler hem de perakendeciler için sevindirici bir gelişme… Bu yükselişin birçok sebebi var. Bu yıl hem Kurban Bayramı’nın Ağustos ayında kutlanması hem de yaz sonuna yaklaşılması dolayısıyla markaların yaptığı indirimler, halkımızın AVM ziyaretlerini ve alışverişlerinde artış yaşanmasını sağladı. Diğer yandan eğitim döneminin yaklaşmasıyla ailelerin çocukları için yapmaya başladığı hazırlıklar da ciro endeksini olumlu yönde etkiledi” dedi. Bu durumun Eylül ayı içinde de devam edeceğini umut ediyoruz” dedi.



Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına Genel Yayın Yönetmeni Metin Tahnal

Sevgili Mall Report Okuyucuları,

Yazı İşleri Müdürü Adem Ünce

Dopdolu bir içerikle tekrardan karşınızdayız. Biliyorsunuz ki Kasım sayısı her zaman bizim için özel olmuştur. Ne de olsa sektör için iki önemli etkinlik MAPIC ve Perakende Günleri bizleri bekliyor!

Genel Koordinatör Turgut Tahnal Editör Başak Yılmaz haber@mallreport.com.tr Editör Yardımcısı Ece Kırdudu Görsel Yönetmen Cihan Albay Grafik Tasarım Nur Banu Çelebi Reklam Müdürü Fisun Dilek Reklam ve Pazarlama Uzmanı İkbal Demirok Eda Güleş Yahşi Öznur Yılmaz İngiltere Sorumlusu: Suzan Doğan Ankara Sorumlusu: M. Serdar Burkan Abone Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr Katkıda Bulunanlar: Banu Noyan Baskı Yeni Devir Matbaacılık ve Gazetecilik A.Ş. Cemal Ulusoy Cd. Bahçelievler / İstanbul Tel : 0212 697 10 00

Yönetim Merkezi

Beşyol Mahallesi İnönü Caddesi No: 18 Kat: 4/8 Sefaköy - K.Çekmece İstanbul T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 info@mallreport.com.tr www.mallreport.com.tr www.demircanmedya.com.tr

Birbirinden özel röportajlar, yeni yatırımlar, sektöre dair son gelişmeler, araştırmalar, yeni ürün ve hizmetler… hepsi ve daha fazlası Mall Report’un Kasım sayısında! Tüm içeriği okumak belki biraz zamanınızı alabilir, ama gerçekten buna değecek…

AVM’LERİN KÜLYUTMAZ ÖĞRETMENİ; TÜKETİCİ

Hayatımıza girdiği zamandan bu yana pek çok alışkanlığı yeniden tanımlayan alışveriş merkezleri artık alışverişten çok sosyal yaşam ve deneyim merkezi haline gelmiş durumda. Başta çocuklu ailelerin ve gençlerin sosyal hayatlarını değiştiren AVM’ler artık tüketiciye ayak uydurmak zorunda… Her geçen gün değişen tüketici ihtiyaç ve beklentilerini karşılamakta güçlük çeken, teknolojinin hızına yetişemeyen AVM’ler için müşteri kaybı ise kaçınılmaz! Bu sayımızda tüketicilerin AVM yönetimlerine ne öğrettiğini, sektörde sınıfta kalmak istemeyen alışveriş merkezlerinin neler yapması gerektiğini AVM Müdürlerinden dinledik.

PERAKENDEDE 2017 NASIL GEÇTİ? 2018’DE SEKTÖRÜ NELER BEKLİYOR?

2017 yılının perakende sektörü için nasıl geçtiğini, değişen dengelerin perakende sektörüne ne kazandırdığını ve kaybettirdiğini, sektörün 2018 beklenti ve hedeflerini perakendeye yön veren isimlerden öğrendik.

MALATYA’NIN İLK VE TEK ALIŞVERİŞ MERKEZİ 8 YAŞINDA!

Malatya ve bulunduğu bölgenin böylesi ölçekte tek AVM’si olma özelliğini taşıyan MalatyaPark AVM bu ayki kapak konuğumuz… Bu yıl 8. yılını kutlayacak olan alışveriş merkezi, çevre illerin de gözde çekim merkezi konumunda yer alıyor. Ziyaretçi memnuniyetini sağlamak adına birçok etkinlik ve kampanyaya imza atan AVM, mutlu anların merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. GENEL YAYIN YÖNETMENİ // METİN TAHNAL

Yayın Türü Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47



İÇİNDEKİLER

ANADOLU ONLINE ALIŞVERİŞİ SEVDİ

HILLTOWN AVM AÇILDI

BAKIRKÖY’ÜN BULUŞMA NOKTASI...

TÜRKİYE’NİN EN SEVİLEN LEZZET DURAKLARI

MAMMA MİA!

DAFFARİ İLE STİL SAHİBİ OLUN



ARAŞTIRMA

İşverenin en büyük sorunu yeteneği elde tutmak

Randstad İnsan Kaynakları Trendleri ve Ücret Araştırması’nın 2017 sonuçları açıklandı. Türkiye’de farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin, 2017 senesinde karşılaştığı en büyük zorluğun yetenekli çalışanları elde tutmak olduğu belirlendi.

Ankete katılanlara ana insan kaynakları zorlukları sorulduğunda yüzde 41,2’lik oran “en iyi çalışanları elde tutmak” yanıtını verdi. İkinci en büyük zorluk ise yüzde 39,1’lik kesim tarafından “ücret beklentilerini yönetmek” olarak belirtildi. “Yetenek çekmek” yüzde 38,2 ile üçüncü sıraya yerleşirken, performans ve verimliliği arttırmak ise yüzde 37,3’lük oranla dördüncü ana zorluk olarak belirtildi. Geçen yılki araştırmada yüzde 20’lik kesim tarafından ana insan kaynakları zorluğu olarak belirtilen “iyi bir çalışma ortamı oluşturmak ve sürdürmek” bu yıl daha da ön plana çıktı. Yüzde 5’lik bir artışla katılımcıların 4’te 1’i iyi bir çalışma ortamı oluşturma ve bunu sürdürmenin ana insan kaynakları zorluğu olduğunu kaydetti. Araştırma, Türkiye’deki insan kaynakları ve işe alım süreçlerinin gelişmeleri ve trendleri ile ilgili önemli fikirler veriyor. Araştırmanın sonuçlarına göre işe alım yaparken yetenekli personelleri çekmek için en önemli etkenler güçlü bir işveren markası olmak, rekabetçi ücret paketi sunmak ve güçlü çalışan değer önerisi sunmak olarak gerçekleşti.

YETENEKLİ ÇALIŞAN GELECEĞİNİ GÖRMEK İSTİYOR İşverenin en büyük sorununun var olan yeteneği elde tutmak olduğunun bilgisini veren Randstad Türkiye ve Yunanistan Genel Müdürü Leigh Ostergard “Çalışanların şirketlerinden ayrılma nedenleri arasında

10

birinci sırada daha iyi bir ücret teklifi almak geliyor. Kariyer gelişimi için daha fazla fırsatın bulunduğu şirketlerde yeni bir iş bulmak ise çalışanların şirketlerinden ayrılmasına neden olan ikinci etken. Yeteneği elde tutmak ise şirketler için en önemli gündem maddesi. Ankete katılanlara göre kariyer gelişim imkanları ve rekabetçi bir ücret, yeteneği elde tutabilmek için bir şirketin sağlayabileceği en önemli imkanlar. Bunlar aynı zamanda çalışan kayıplarının arkasındaki en önemli nedenlerdir. Yetenekli çalışan kendisi için şirketinde bir gelecek gördüğü sürece elde tutulabiliyor. Kendisi için gelecek olmadığını düşünen yetenekler çok kısa sürede ayrılma kararı alabiliyorlar” açıklamasında bulundu. Yetenek eksikliğinden etkilendiğini belirten şirketlerin oranının yüzde 70 olduğunu aktaran Ostergard, bu durumun şirketler için doğru profesyoneli bulmada zorluk yarattığını ifade etti. Ra-

pora göre uygun çalışanın bulunmasının önündeki en önemli engeller sektörel iş tecrübesindeki eksiklik, yabancı dil becerileri, iş için gereken eğitimin olmayışı ve kısa iş tecrübesi olarak belirtiliyor.

2018’de İşe alımlarda artış beklenİyor Ankete katılanların yarısından fazlası satış gelirlerinin artacağına olan inancını ifade ederken, bu yönde yanıt verenlerin 3’te 1’i bu artışın yüzde 10’dan fazla olacağını öngördüklerini belirtti. Bu tabloya bakarak istihdamın artacağı yönünde değerlendirme yapmak mümkün. Türkiye nüfusunun 2023 yılında 85 milyona yaklaşması bekleniyor. Bu nüfusun yarısı 31 yaşın altında olacak. Yabancı yatırımcılar hızla büyüyen genç iş gücünü göz önüne alarak Türkiye ile iş yapmanın, Türkiye’de yatırım yapmanın önemli avantajları olduğuna inanıyor.



ARAŞTIRMA

TÜRKİYE’DE TÜKETİCİ GÜVENİ, 2017’NİN İKİNCİ ÇEYREĞİNDE 107 ENDEKSE ULAŞTI… Global tüketici güveni de birçok ülkede artan iyimserlikle birlikte artış gösterdi… Dünyanın önde gelen araştırma şirketi Nielsen, tüketici güveni endeksi ile ilgili gerçekleştirdiği son araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Araştırmaya göre, 2017’nin ikinci çeyreğinde Türkiye tüketici güven endeksi, anlamlı bir yükselişle 107’ye ulaştı. 2016’nın dördüncü çeyreğinden bu yana 3 puanlık artış gösteren global tüketici güven endeksi de 2017’nin ikinci çeyreğinde 104 puana geldi. Bölgesel iş bulma ihtimali, kişisel mali durum ve anında harcama niyeti gibi etkenlerin artmasına bağlı olarak Türkiye tüketici güven endeksi de önceki dönemlere göre arttı. Bu artış, özellikle 20 yaş altı ve 25-44 yaş gruplarında göze çarpıyor.

TÜRK HALKININ EN BÜYÜK ENDİŞESİ TERÖR… Türk halkının en büyük endişesi, geçen senenin ikinci çeyreğinde yüzde 38’le ve 2016’nın dördüncü çeyreğinde yüzde 43’le terörizm olmuştu. Araştırma; bu durumun 2017’nin ikinci çeyreğinde de hala en büyük endişe olarak kalmaya devam ettiğini, ancak yüzde 24’e gerileyerek geçtiğimiz yılın aynı çeyreğine ve yine geçtiğimiz yılın dördüncü çeyreğine göre anlamlı bir düşüş gösterdiğini belirtiyor. Ekonomik durum ile ilgili endişe yüzde 9’dan yüzde 20’ye yükselmiş görünüyor. Savaş endişesi ise yüzde 13’le terör ve ekonomiden sonra üçüncü en büyük endişe konumunda.

12

BOŞ ZAMANLAR İÇİN YAPILAN HARCAMALAR ARTTI… Nielsen’in Tüketici Güveni Endeksi Araştırması’nda 2016’nın dördüncü çeyreğiyle kıyaslandığında, insanların temel yaşam masraflarından geri kalan paralarını; tatillere/gezilere, ev dışı eğlencelere, yeni giysilere, yeni teknoloji ürünlerine ve ev mobilya/dekorasyonlarına daha fazla harcamaya başladığı göze çarpıyor. Çoğu kişi halen artan paralarını birikimlerine eklese de boş zamanlar için daha fazla harcama yapılmaya başlandığı da görülüyor. Nielsen Tüketici Güveni Endeksi Araştırması, dünya genelinde gerçek tüketicilerin bölgesel iş bulma ihtimali, kişisel mali durum, anında harcama niyeti ve bunlara bağlı ekonomik sorunlarla ilgili algılarını ölçmek üzere, 2005’ten bu yana üç ayda bir 63 ülkede yürütülüyor. 100 değerindeki taban çizgisinin üzerinde ya da altında yer alan tüketici güveni seviyeleri, sırasıyla iyimserlik ve kötümserlik derecelerine işaret ediyor.



ARAŞTIRMA

Perakende Türkiye’de Dönüşürken Büyüyor PageGroup uzmanları, mercek altına aldığı perakende sektöründe, Türkiye’nin beş yıllık gelir performansı gelişimi ve tüketim harcamalarıyla Avrupa’nın en iyi 10’u arasında yer alacağını öngörüyor. Şirketin Perakende Bölümü Yöneticisi Ezgi Güneser, sahada yaptıkları çalışma ve araştırmalara dayanarak; “Nüfus artışı, kentleşme ve artan hane halkı harcamaları, ülkede satın almayı güçlendirdi. Yerli perakende sektöründe, yıllık yüzde 9’luk ortalama bir büyüme oranı bekleniyor. Avrupa genelinde ise perakende tüketimi durağan seyrini devam ettirdiğini söyleyebiliriz. Geçtiğimiz yıl Avrupa, siyasi ve toplumsal karışıklıktan, dünyayı şok eden insani bir krize kadar birçok zorlukla karşı karşıya kalmasına rağmen ekonomisi ve tüketimi fırtınanın üstesinden gelebilecek kadar esnek olduğunu da unutmamak gerekir” diyor.

PERAKENDE SEKTÖRÜNÜN TÜRKİYE’DEKİ GELECEĞİ İNTERNET ORTAMINDA PARLIYOR Sektörde kabuk değişiminin 2020 yılı ve sonrasında hızlanacağına dikkat çeken PageGroup uzmanları, internet ortamındaki ticaretin tüketici alışkanlıklarını etkilediğini vurguluyor. Farklı kanallardan gelen sektörel analizler yakın gelecekte ülkemizdeki tüketicilerin erişimde, sanal ya da gerçek ayırımı yapmaksızın, ürünleri tek bir marka olarak algılamaya eğilimli olacağını gösteriyor. Bu nedenle perakendecilerin, dijital platformlar aracılığıyla tüketicilerle bire bir ilişki kurma çabasını arttırması bekleniyor. Türkiye’nin çevrim dışı-çevrim içi perakende stratejisinde en çok göze çarpan noktaları ise Ezgi Güneser şöyle özetliyor;

14

YATIRIMLARDA ÖNCELİKLER DEĞİŞİYOR

Perakende sektöründe dağıtım ve lojistik profesyonelleri, kategori ve ürün yöneticilerinin geniş çapta işe alımıyla, dijital ticaret (çevrim içi) platformlarına yatırımlar arttı. Türkiye’de çevrim içi perakende kazançlarının yükselmesiyle birlikte, tüketimi arttırmayı amaçlayan çevrim içi strateji eğilimleri de güçlendi.

KİŞİSELLİK ALIŞVERİŞİ TETİKLİYOR

Kişiselleştirilmiş perakende stratejileri, yerli pazarda gelişmiş CRM (müşteri ilişkileri yönetimi) ve SMS (kısa mesaj) eğilimleriyle destekleniyor. Markalarla oluşturulan kişisel ilişki hissiyle tüketicilerin her zaman her yerde satın alma talepleri tetikleniyor.

BÜYÜK VERİNİN GÜCÜ Büyük verilerin derinlemesine analizi ve güçlü müşteri ilişkileri, yeni müşteri kazanımlarına ve sadakatin artmasına imkan sağlıyor. Farklı markalar için müşteri davranışlarını derleyen, özelleştirilmiş kampanyalar hazırlayan ve müşteri davranışları hakkında bilgi sağlayan uygulamalar satışları yükseltiyor. Yeni sistemler sayesinde kararsız çevrim içi müşteriler takip edilerek, ya fiziksel olarak mağazalara yönlendiriliyor ya da kaçırılmış fırsat gibi sunulan ürünlerle SMS kampanyalarına dahil ediliyor.



ARAŞTIRMA

Yazar: 4Service Group Güney ve Doğu Avrupa / Orta Asya Müdürü Olena Tsysar

“360 derece modeli” veya “hizmet nitelikleri”

Y

etkin bir hizmet sistem yönetiminin ilk unsuru, bir sorumluluk merkezi oluşturmaktır. Bunu takiben ikinci adım ise hizmet standartları kalitesini tanımlamaktır. Hizmetin ne olduğu, bileşenlerinin tanımı ve müşteri deneyimi, standartlarla şekillendirilmiştir. Hizmet standartları, müşteriye nasıl davranılması gerektiği konusunda personele kurallar ve önerilerden oluşur. Standartları kimin koyduğu, içeriğinden çok daha önemlidir. Standartlar oluşturulduğunda, 360 derece tekniğini kullanmak uygun olacaktır. Hizmet kavramını tanımlama sürecinin zor olduğunu hatırlamak gerekir. Müşterilere öncelikle hizmeti tanımlamaları istenmelidir. Anket yaparak görüşlerini öğrenebilirsiniz; kalitatif

16

ve kantitatif. Hizmet sürecinin izlenmesi, hizmete ve hizmetten beklenilenlere yönelik bir dizi müşteri gereksinimi yaratmanıza yardımcı olur. Odak grupları en etkilisidir. Örneğin; bir şirket, hizmet standartları oluştururken bir dizi 8 odak grubunu yönetti. Erkekler ve kadınlar olarak 4 ilde gerçekleştirildi. Şirketin hedef kitlesi 20-40 yaş arası erkek ve kadınlardı. Hizmetten beklentiler, şehirlere bağlı olarak değişmiyor, ancak cinsiyete göre farklılık gösteriyordu; erkekler hızlı hizmet ve doyurucu bilgiye, kadınlar ise mekanın dizaynına/ görselliğe ve rahat vakit geçirmeye daha fazla değer veriyordu. Bu, bir bankaydı. Bunun paralelinde, çalışanlarla röportaj yapıldı ve bu 360 metodolojisinin ikinci kısmıydı.

Bazı durumlarda, ekip üyeleri detayları açıklayabilir veya müşteriye tavsiyeler verebilir (verilen hizmete göre değişir). Oyuncak satan bir perakende şirketinde, bir dizi çalışma yürüttük. Müşteriler, yetişkinlerin hizmetten beklentilerini açıkladı; danışılacak kişiyi hızlı bir şekilde bulmak, bir oyuncağı hediye paketi yaptırmak, hangi oyuncakların popüler olduğunu anlamak… Ancak, çalışanlarla benzer odak gruplarını oluşturduğumuzda, onlar çocuğa hizmet edebiliyor ve onunla iletişim kurabiliyor olmanın ne kadar önemli olduğunu fark ettiler (özellikle 5 - 10 yaş arası). Personel, bir çocuğun oyunla nasıl istekli hale getirileceğine ve bir oyuncak seçmesine yardımcı olmaya dair bazı sırlar paylaştı.



ARAŞTIRMA

Hizmet modelinin oluşturulmasında göz önüne alınması gereken üçüncü taraf görüşü, uzman tarafıdır. Özellikle, zaten piyasada olan bir deneyim; rakiplerin ve uzmanların deneyimi. Dünya uygulamalarının incelenmesi, müşterilerin gelecek yıl ne isteyeceklerini anlamaya yardımcı olur.

ların görüşleri dikkate alınır.

360 derecelik bir metodoloji, çoğunlukla hiçbir hata olmadan, üst yönetimin ticari menfaatlerini içerir. İş yerinden, satış modelini göz önünde bulundurmasını istemelisiniz. Hizmet, sadece müşteriye ideal ve mantıklı temel beklentilerini sağlamak değil, aynı zamanda işletme çıkarlarını göz önünde bulundurup etkili hale getirmektir.

2. Hizmet niteliklerinin listesini çıkarın (mekandan temizliğe kadar her şeyi içerir).

Üst yönetimle yapılan görüşmelerde, satış yoğunluğu açısından önemli şeyler ortaya çıktı. Örneğin; müşteriyle kurulan her bir iletişimde, kaç ürün veya promosyonun ona teklif edilmesi gerekir. İletişim şirketleri, müşteriyi en azından bir tanesine dahil edebilmek için, üç farklı promosyondan daha fazla olması gerektiğine inanıyor. Benzin istasyonları ise, verimli olduğu sürece bir tanesinin yeterli olacağını düşünüyor. Mekan incelendikten sonra, müşterilerin, kadronun, üst yönetimin ve uzman-

18

Hizmetin ne olduğunu belirlemek için şu adımları izlemelisiniz: 360 derece metodolojisi üzerinde farklı bakış açıları kullanın; 1. Müşterinin kuruluşla olan irtibatında tüm noktaları dikkate almak gerekir,

Kaliteli hizmet, istikrarlı bir hizmettir. Bu, bir müşteriyi etkileme isteği içinde devamlı yarış halinde olmak demek değildir. Bu, farklı şehirlerde, farklı temas noktalarında ve ülkelerde çıtayı birkaç yıl boyunca yüksek seviyede tutmaktır; zor ve iddialı bir görevdir. Bu hizmet, artmış marka farkındalığı ve şirketi arkadaşlarına önerme konusunda istekliliği getirir. Yapılan harcamanın artması ve müşterinin tekrar gelmesi şeklinde şirkete sağlanan mali faydalara dönüşür.

HİZMET NİTELİKLERİ VE MÜŞTERİ SADAKATİ Bazı nitelikler, müşterinin sadakatini doğrudan etkiler, bazılarının ise hiç etkisi olmaz. Tüm nitelikleri sıralamak için çeşitli teknikler kullanılır. En başa-

rılı olanlardan biri de, tüm hizmet özelliklerinin 3 gruba ayrılmasıdır. Belirli dallarda nasıl ayıracağınızı kavramak daha kolaydır. İlk grup, temel niteliklerdir. Örneğin; restoranlar temiz olmalıdır, fakat bu sadakat için yeterli değildir. Sadakati doğrudan etkileyen bir kategori de vardır. Bunlar genellikle hızı içerir; hizmet ne kadar hızlıysa, tüketici için de durum o kadar iyidir. Başka bir kategori de cazip gereksinimlerdir. Müşteri böyle beklentileri aşan hizmet özelliklerini görmeyi beklemez, fakat eğer karşılaşırlarsa daha da sadık olurlar (en azından belirli bir ziyaret boyunca). Bu, empati kurmayı, özel ilgiyi ve garsonun müşterinin bir önceki ziyaretindeki verdiği siparişi hatırlama kabiliyetini içerir. Kaliteli hizmetin niteliklerini listelerken, gruptaki tüm unsurları tartmamız ve her faktörün ziyaretçilerin sadakati üzerindeki etkisini anlamamız gerekir. Temel olan, tüketicinin temel beklentilerini karşılamalıdır; cazip olan, müşteri sadakati artışını etkilemelidir. Yeni fikirler aramak, belki de tüketicinin olumlu karşılayacağı bilgi birikimi oluşturmak gerekiyor.



ARAŞTIRMA

BEKLENTİLERİ AŞAN HİZMET-ZORLUKLAR Beklentileri aşan hizmet (WOW), hizmet kalitesinde tüketicilerin, çalışanların veya üst düzey yöneticilerin isteklerinden en yaygın olarak yükselen çekici özelliklerdir. Yine de, WOW hizmetine sahip olsanız bile, temel gereksinimlerle çalışmayı bırakamazsınız.

ğinde, hizmet orta seviyededir. Bu durumda tüketici, hayal kırıklığına uğrar; onu ancak istikrar ve güvenle kazanabilirsiniz. Hizmeti “dekorasyon” ile birleştirmelisiniz. Şirket, uzun bir süre bo-

yunca, hava durumu, ruh hali veya müşteri çeşidine bağlı olmaksızın istikrarlı bir hizmet inşa etmeyi öğrendiğinde; müşterinin beklentilerini aşmak için ekstra fikirlerin ve fırsatların peşinde olun.

İyi hizmet, tüketicilerin temel gereksinimlerine ve beklentilerine uygun bir seviyede bulunmaktadır. Eğer bir kafe ise; hizmetin temiz, hızlı, tanımlanmış aralıkta ve özel özellikleri olmalıdır. Günümüzde sunulan WOW hizmeti, müşterinin temel beklentisi haline gelir ve ekstra hizmet sunabilirseniz, ziyaretçi sonraki günlerde de aynı hizmeti hakkı olarak görür. Çoğu şirket, yenilikleri tanıtmak için kaynaklara, yaratıcılığa, zamana ve paraya sahip olabilir. Fakat zor olan; bu yenilikleri düzeltmek ve onları en az bir yıl boyunca mevcut tutmaktır. Şirketlerin hizmet kalitesi, genelde çalışanların, mevsimlerin, tatillerin veya hafta sonlarının, şube müdürünün ruh haline ve ürünlerin bulunabilirliğine bağlıdır. Tüketici gelir, mükemmel bir hizmet alır ve onu tavsiye etmeye hazırdır. Fakat ertesi gün tekrar geldi-

20

TEMAS NOKTALARI Müşteri, hizmet aldığında, kuruluşla temasa geçtiği tüm deneyimini göz önünde bulundurmak önemlidir. Ev aletleri satan perakendecilerin klasik problemi, satış noktasındaki mükemmel servis ve teslim aşamasındaki zorluklardır. Böyle bir durumda, hizmet iyi olmayabilir. Peki, bu nasıl düzeltilir? Beklentileri keşfedin ve yolunuza çıkabilecek farklı personellerin hizmet yönelimlerine uyum sağlayın. İyi hizmet, sadece temas noktasındaki farklı çalışanlardan farklı günlerde ve farklı şehirlerde yüksek kalitedeki hizmeti sağlamak değildir, aynı zamanda her seviyede yeterli iletişimi sağlamaktır.



ARAŞTIRMA

Kampanyaların

Sadakat

Üzerindeki Etkisi

AVM sektörüne uzun yıllardır sadakat altyapısı ve program yönetimi hizmetleri sunan Açık Kart’ın ilkini Eylül 2016’da yayınladığı, yazılı ve online medyada oldukça ilgi çeken ve ödüller alan, AVM müşterilerinin demografik özelliklerini ve alışveriş davranışlarını analiz ettiği raporlarına bir yenisi daha eklendi. yen bir rehber olarak kullanılabileceği konusunda bilgilendirmeyi hedeflemektedir.

ÇALIŞMA KAPSAMI Araştırma rakamları incelenirken AVM ziyaretçilerinin sadece sadakat programları, çekiliş ve kampanyalarda kayıt altına alınan alışverişlerinin kapsama dahil edilerek analiz edildiği dikkate alınmalıdır. Çalışma kapsamında Açık Kart’ın düzenli olarak altyapı ve yönetim hizmetlerini sunduğu alışveriş merkezleri olmakla birlikte yalnızca dönemsel olarak kampanya yapan alışveriş merkezleri verileri de bulunmaktadır.

ÖNE ÇIKANLAR Araştırma döneminde Açık Kart’ın sunduğu altyapı üzerinde 18 AVM’de kayıtlanmış olan ziyaretçilerin alışveriş yaparak müşteriye dönüştüğü, 741 bin kayıtlı ziyaretçinin 133 kampanyaya katılarak alışveriş yapmış olduğu gözlemleniyor.

Tamamıyla kayıt altına alınan veriye dayalı olan bu rapor, 11 ildeki 18 alışveriş merkezini 1 Ocak 2016 – 31 Aralık 2016 tarihleri arasında ziyaret eden kişilerin demografik ve alışveriş verilerini analiz ederek, kampanyaların müşteri alışverişlerine etkilerini araştırmaya yönelik bir çalışmadır. Raporda herhangi bir sadakat programına dahil olan ya da anlık kampanyalardan fayda sağlayan müşterilerin demografik özellikleri, sektör alışverişleri gibi belirleyici faktörler dikkate alınmıştır. Veriye dayalı pazarlama günümüzün hızla değişen ve dijitalleşen dünyasında gittikçe önem kazanmaktadır. Açık Kart, müşteri işlem verilerinin toplanıp, analiz edilerek pazarlama kararlarının alınabilmesine yönelik hazırladığı çalışmalar ile AVM yatırımcı ve yönetim şirketlerini, pazarlama müdürlerini, sektörde sadakat, kampanya ve çekiliş uygulamaları aracılığıyla oluşan verinin anlamlı hale dönüştürülebileceği ve pazarlama kararlarını etkile-

22



ARAŞTIRMA

Analiz sonucunda puan bazlı kampanyaların ortalama müşteri cirosunun en yüksek olduğu kampanyalar olduğu görülmüştür. Puan kampanyası gibi sürekliliği olan ve faydanın biriktirilerek harcanabildiği kampanyaların müşteri sadakatindeki etkisi görülmektedir. Cinsiyetlere göre kampanyalara gösterilen ilgi değerlendirildiğinde genel olarak erkeklerin daha yüksek harcama istatistiklerine sahip oldukları görülürken kadınlar indirimlerde daha fazla ortalama işlem tutarı yaratmaktadır. Puan kampanyalarında evli ve bekar müşterilerin ortalama müşteri tutarları birbirlerine çok yakın olmakla birlikte bekar müşterilerin ortalama işlem tutarları evli olanlara göre yüzde 29 daha yüksektir. Puan kampanyalarında ortalama işlem cirosu en yüksek olan müşteriler 18-25 yaş aralığında. Yaş arttıkça puan kampanyalarına duyarlılık artmakta, 66 yaş üzerinde ise düşüşe geçmektedir. Puan kampanyalarında ziyaretçilerin alışveriş sıklığı arttıkça ortalama müşteri harcamaları da artmaktadır. Bu durum özellikle belirli bir sadakat programı içerisinde yer alan ziyaretçilerin daha fazla harcama yaptığını göstermesi açısından önemlidir. Gerçekleştirilen çalışmalarda ziyaretçilerin alışveriş yaptığı mağazalar ve temas noktaları çok büyük farklılıklar göstermemekle birlikte sıralamalarında değişimler net bir şekilde görülmektedir.

24

Genel değerler ile puan kampanyaları karşılaştırıldığında en büyük farklılıklar Beyaz Eşya, Hiper/Süpermarket ve Ev Dekorasyon sektörlerinden görülmektedir. En büyük farkın gerçekleştiği ev&dekorasyon sektöründe ise ortalama müşteri tutarı 7,9 kat, ortalama işlem tutarı 7 kat olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan işlem sayısı genele göre 0,3 oranındadır.



ARAŞTIRMA

Anadolu onlıne alışverişi sevdi E-ticaretin en yoğun olduğu İstanbul, Ankara ve İzmir, alışveriş sepeti ortalamasında Gaziantep’in başı çektiği birçok Anadolu kentinin gerisinde kaldı. TÜSİAD’ın E-Ticaret Raporu’nda yer alan Insider’in araştırmasına göre, 81 il arasında en yüksek sepet ortalamasına 143,07 lira ile Gaziantep sahip. Gaziantep’i 127,72 liralık ortalamayla Ardahan, 125,09 lira ile de Siirt izliyor. Türkiye’deki online alışverişin üçte birinin yapıldığı İstanbul ise 118,82 liralık sepet ortalamasıyla, bu üç ilin ardından dördüncü sırada yer aldı. Bingöl (118,19 TL), Kahramanmaraş (113,96 TL), Bitlis (112,78 TL), Muğla (111,08 TL), Afyonkarahisar (110,22 TL) ve Rize (110,09 TL) en yüksek sepet ortalamasına sahip ilk 10 il içinde yer alırken, İzmir 109,19 liralık, Ankara ise 109,16 liralık sepet ortalamasıyla listeye 13 ve 14’üncü sıradan girebildiler.

6 MİLYON E-TİCARET MÜŞTERİSİ ANADOLU’DA 400’ü aşkın sanal mağazayı tek çatı altında toplayarak, bu sitelerden alışveriş yapanlara nakit para ödeyen Avantajix.com’un Kurucu Ortağı Güçlü Kayral, Insider’in araştırmasının Avantajix datalarıyla da örtüştüğünü belirterek, “Ayrıca bizim datalarımıza göre, Türkiye’deki online alışverişin yüzde 34,33’ü İstanbul’da, yüzde 18,02’si Ankara’da, yüzde 8,76’sı da İzmir’de yapılıyor. Üç büyük il yüzde 60’lık paya

26

EN YÜKSEK SEPET ORTALAMASI 143 LİRA İLE GAZİANTEP’TE. ARDAHAN 127, SİİRT İSE 125 LİRA İLE GAZİANTEP’İ TAKİP EDERKEN, İSTANBUL 118 LİRA SEPET ORTALAMASIYLA 4’ÜNCÜ, İZMİR 109,19 LİRA İLE 13’ÜNCÜ, ANKARA DA 109,16 LİRA İLE 14’ÜNCÜ SIRADA YER ALDILAR. sahip olsa da Anadolu’da e-ticaret her geçen gün yaygınlaşıyor. İnternet kullanımının yaygınlaşması, önceleri 3 büyük ille sınırlı olan e-ticaretin tüm Anadolu’ya yayılmasına olanak sağladı” dedi. TÜİK’in Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırmasına göre, Türkiye’deki her 100 haneden 80,7’sinde internet olduğunun altını çizen Kayral, şunları söyledi: “Artık Türkiye’nin en ücra köyünden bile internete ulaşım mümkün. Eskiden küçük Anadolu kentlerinde yaşayanlar, kendi kentlerinde bulamadıkları ürünleri almak için büyük kentlere, köydekiler ise il merkezine giderdi. Her eve internetin girmesiyle bu tür alışveriş turları azaldı. İnsanlar, İstanbul’daki bir mağazada bulunan bir ürünü online satın alarak köyüne kadar getirtebiliyor. Anadolu’daki online alışveriş müşterisi de arttı. 15 milyon e-ticaret müşterisinden 6 milyonunun üç büyük il dışında olduğunu varsayıyoruz. Çok da bilinçli bir kitle var Anadolu’da. Alışverişlerini yaparken karşılaştırma sitelerini kullanarak en uygun fiyatlı ürüne ulaşabiliyorlar. Bedava kargo tercihiyle alışveriş turlarının çok yüksek maliyetinden kurtuluyorlar. Fırsat sitelerini yoğun olarak kullanıyorlar. Alışverişlerini Avantajix.com gibi her alışverişe para veren siteler üzerinden yaparak, ekstra kazanç sağlıyorlar.”



ARAŞTIRMA

Bu listedeki 30 marka dijitali iyi kullanıyor! Accenture Dijitalleşme Endeksi’nin bu yıl açıklanan verilerine göre, Türkiye’deki şirketlerin dijitalleşme oranı artış göstererek yüzde 61’e yükseldi. Dijital yatırımların kaçınılmaz olduğu perakende sektöründe; yeni teknolojilere yaptığı yatırımlar, dijitalleşme adına attığı adımlar ve online alışveriş özelinde hayata geçirdiği çalışmalarla ön plana çıkan perakende markaları işte şu şekilde: Boyner: Perakende sektörünün en prestijli ödüllerinden Dünya Perakende Ödülleri’nde, ‘Asistanım’ projesiyle ‘En İyi Dijital Müşteri Deneyimi’ ödülünü kazanan Boyner’in dijital dönüşümdeki başarısı tescillenmiş oldu. Asistanım uygulaması, mobil terminaller sayesinde hem müşterilerin hem de satış danışmanlarının hayatını kolaylaştırıyor. Tüm mağazalardaki stok ve ürünler anlık kontrol edilebiliyor. CarrefourSA: Hızlı kasa ile tüketicilerine zaman kazandıran, market içinde yer alan dijital ekranlar sayesinde tüketicilerle iletişim kurarak ihtiyaçlarına hızla cevap veren, kasa hattında yer alan sinyal sistemi ile aktif durumda olan kasaları belirleyen, işitme engelli müşterilere teknoloji yardımıyla alışveriş kolaylığı sağlayan CarrefourSA, 8 bin 500 metrekarelik alanıyla Beylikdüzü’nün en büyük hiper marketini açtı. Marmara Park CarrefourSA Hiper, aynı zamanda drone almak isteyenlere, ürünleri kutuda görmek yerine havada test etme olanağı veriyor.

28

D&R: Türkiye’nin en büyük kitap ve medya perakende şirketi D&R dijitalleşme çalışmalarına, yeni Genel Müdür Ahmet Coşar ile hızlanarak devam ediyor. Coşar, D&R’ı yeni formatlarıyla ve sunumlarla dijitale taşımayı, yüzde 15’lik online payını yüzde 35’e çıkarmayı, D&R için teknoloji altyapısı oluşturmayı ve dijitalleşen kültürün yerleşmesini hedefliyor. Defacto: Global moda markası olma vizyonuyla kurulan Defacto, 2016 yılında toplam 241 milyon TL yatırım yaptı ve mağaza sayısını 400’ün üzerine çıkardı. Türkiye dışında hizmet verilen ülkelere de kendi e-ticaret sitesi üzerinden satışları başlatan, omnichannel uygulamalarını genişleten ve global sitelerle satış ağını büyüten şirket, 2025 yılına geldiğimizde 100 ülkede online satış yapacak şekilde yatırımlarını sürdürüyor. Online sitesini 2012’de yayına alan Defacto’nun sitesi günlük ortalama 250 bin kişi tarafından ziyaret ediliyor. Dominos: Dijital kanallara yatırımını 2017 yılında artıran Domino’s Pizza lezzetin yanı sıra, maksimum dijital kolaylık sunmayı hedefleyen bir marka. Fast food markası, emoji ile sipariş verme kolaylığı sunan Facebook Messenger Chatbot’unu Türkiye’ye getirdi. Ayrıca, sipariş numarasıyla tüm dijital kanallardan pizzanızın hazırlanma ve ulaşım aşamalarını da takip edebiliyorsunuz. Marka, yurt dışında sürücüsüz araçlarla pizza dağıtımı gibi girişimlerle de dikkat çekiyor.



ARAŞTIRMA

Flo: Flo, mağaza vitrinleri ve mağazaların içine özel olușturulan tek merkezden yönetilen ‘dijital yayın ve bilgilendirme ekranları’nı hayata geçirdi. Dijital ekran kullanımıyla maliyetten tasarruf sağlanırken, içerik paylaşımına hız ve esneklik getirildi. Şubelere, bölgelere, hatta ülkelere özel ürün yayınları yapılmaya başladı. Dijital ekranlar ve bu ekranlarda yer alan görsel kalitesi yüksek ürün tanıtımlarıyla satışların yüzde 20-25 civarında arttığı gözlemlendi.

zasını cebe taşıyan markanın Türkiye’ye özel IKEA mobil uygulaması iOS ve Android işletim sistemine sahip telefonlara indirilebiliyor.

Gratis: Gratis, sosyal medya platformlarında paylaştığı içerikleri, etkileşimi artırarak ses getiren kampanyaları ve kullanıcılar tarafından çok beğenilen viral videolarıyla dikkat çekiyor. Facebook ve Twitter hala ana platform niteliğinde, ancak hedef kitle içinde gençler büyük bir yere sahip olduğundan Instagram’a da ayrı bir değer veriliyor. Dijitalleşme Endeksi’nde yüzde 90 gibi önemli bir skor elde eden firma, Gratis Kart sahiplerini bildirimlerle fırsatlardan haberdar ediyor.

Koçtaş: Ev geliştirme perakendeciliğinin lider kuruluşlarından Koçtaş, yedi farklı sosyal ağda yer alıyor ve müşteri alışkanlıklarını takip ederek, her türlü ihtiyacı en hızlı şekilde karşılayarak başarıya ulaşıyor. Sipariş sistemleri, stok kontrolleri, mağaza içi yerleşim planları, hatta çalışanlarla ilişkilerini bile dijital ortamda yürüten Koçtaş, böylece hem maliyet hem zaman tasarrufu sağlıyor.

IKEA: Beş farklı sosyal medya platformundan içerik paylaşan IKEA, e-ticaret mağazasıyla Türkiye’deki online müşterilerine yaklaşık beş yıldır hizmet veriyor. Kaliteli mobilya ve ev aksesuarlarını düşük fiyatlarla sunmak üzere yola çıkan, e-ticaretin mobil öncelikli hale gelmesinin ardından dev mağa-

30

Karaca: Online alışverişe büyük önem veren marka, teslimat için sağlam ürün sigortası, ücretsiz iade, hızlı kargo gibi avantajları kullanıcıların hizmetine sunuyor. Markanın kurumsal sitesinin yanı sıra, 2014’te yayına giren ve büyük beğeni alan ‘Senin Sofran’ isimli, görsel ağırlıklı bir sitesi bulunuyor. Bu siteyle Felis Ödülü alan Karaca, YouTube kanalında da çok aktif; ev hanımları başta olmak üzere ev ürünü meraklılarının beğeniyle takip ettiği videolar paylaşıyor. Kiğılı: Kiğılı, Türkiye’de ilk defa ‘mobil giyim hizmeti’ projesini hayata geçiren marka oldu. Müşterilerin Kiğılı’nın özel minibüsü Trak’ı mobil uygulama üzerinden çağırarak kıyafetlerini değiştirebilmesine olanak sağlayan bu projeyle firma, IDC Teknoloji Ödülleri’nde ‘Dijital Kanallar’ (Digital Channels) kategorisinde ikincilik ödülüne layık görüldü.



ARAŞTIRMA

Koton: Koton, e-ticareti ayrı bir satış kanalı gibi işinin temel bir parçası olarak değerlendiriyor. Site ilk senesinde 50 milyon ziyaret ve 20 milyon tekil ziyaretçi sayısına ulaştı, 2016 son aylar itibariyle online satış yurt içi sezon mağazalarının yüzde 4’ üne erişti. 2017’de ilk üç ay itibariyle geçen seneye göre trafiği yüzde 83, satışı yüzde 100 arttı. Bu yıl 45’in üzerinde ülkeye Türkiye’den ürün gönderir hale gelmeyi hedefleyen marka yönetiminin bir diğer hedefi ise, mobil uygulamaları devreye almak. LC Waikiki: Microsoft’un Office 365, Power BI, ATP, ASM, Advanced e-discovery teknolojilerini kullanmaya başlayan LC Waikiki, maliyetlerde avantaj sağlarken, coğrafi şartların ve zaman farklılıklarının engellerini azaltıyor ve üretkenliği artırıyor. LC Waikiki, Microsoft Azure hibrid çözümleriyle pazar ihtiyaçlarına göre altyapılarını yukarı ve aşağı ölçeklendirme, yeni hizmetleri ve ürünleri hızlı bir şekilde sunma, otomatik güncellemeler yapma, envanteri izleme ve zamanında değişiklik talep etme gibi avantajlar elde etti. Markanın 4D tişörtler gibi teknolojiyle iç içe geçen ürünleri de var. Madame Coco: ‘Ev, Dekorasyon ve Küçük Ev Aletleri Sektörü’ kategorisinde SocialBrands Veri Analitiği Altın ödülüne layık görülen Madame Coco, ev tekstil ve giyim ürünlerini ülke konseptiyle sunarak tüketicilerin beğenisini kazan-

32

maya devam ediyor. Madame Coco’nun sosyal medyada altı platformda hesabı bulunuyor. Yarışmalar ve kampanyalarla canlanan Facebook hesabında 1 milyon 300 bin kullanıcının takip ettiği markanın, perakendeciler için en önemli sosyal ağlardan olan Instagram’da ise 1 milyon 200 bin takipçisi var. Mavi: Mavi, Amazon, Zappos, Stitch Fix ve Nordstrom.com gibi kanallarda hızlı bir yükseliş sergiliyor, offline ve online’da çift yönlü büyüme stratejisi uyguluyor. 35 ülkede 392 monobrand mağazaya ve 5 bin 500 satış noktasına sahip olan marka, 5,7 milyon sadakat kartı üyesi ve sosyal medyada 3,3 milyon takipçiye sahip. Yeni tasarımıyla hizmete giren mavi. com aynı gün teslimat gibi özelliklerle müşteri deneyimini iyileştiriyor. McDonald’s: McDonalds, dijital dünyada oldukça aktif olan gençlerin video oyun tutkusunu satışa dönüştürecek fikre imza attı. Oyuna dalıp açlığa yenilen oyun severler için ‘Gamer Menü’ hazırlayan McDonalds, çevrim içi oyunların büyülü dünyasında saatler geçiren oyuncuları hedefledi. McDonald’s’ın, ‘Tek Tıkla Big Mac’ ve ‘McDonald’s Türkiye’ uygulamaları bulunuyor. MediaMarkt: 2016 itibariyle sosyal medya hesaplarında uyguladığı “Gülmek Sana Yakışıyor” stratejisiyle, takipçi sayısını 2016’nın ilk 6 ayında bir önceki yıla kıyasla yüzde 90 artırarak 2 milyon

15 bin kişiye ulaşan marka, geçen sene açıklanan Dijital Varlık Reytingi’ne göre sektöründe lider marka olmuştu. Metro Toptancı Market: Metro Toptancı Market, tüccarlar, esnaflar ve iş insanlarının kendileri ve işyerleri için ihtiyaç duydukları 20 bin çeşit gıda ve 30 bin çeşit gıda dışı ürünü, fiyat-kalite-performans ilişkisini gözeterek sunuyor. Dört platformda sosyal medya hesabı bulunan Metro Toptancı Market Türkiye, farklı kanallarda eş zamanlı ve paralel bir sosyal medya stratejisi yürütüyor. Facebook, Twitter, Instagram kanallarından aktif bir biçimde içerik paylaşılıyor. Migros: Online satışa ilk başlayan gıda perakendecisi olan Migros, bunun yanı sıra market alışverişi konusunda Türkiye’nin ilk mobil uygulamasını hayata geçiren şirket. Şu anda 24 ilde müşterilerin siparişlerini kapıya teslim eden Migros, sektörde click&collect uygulamasını da ilk olarak başlatan markalardan. Kurduğu bütünleşik sistemler sayesinde verileri hızlıca işleyip değerli bilgilere dönüştüren Migros, B2B, jet kasa ve veri ambarı projelerini de geliştirdi. Mudo: IDC Teknoloji Ödülleri’nin ‘Büyük Veri ve Analitiği’ kategorisinde, ‘Mudo Insight’ projesiyle birincilik alan Mudo, 2016’da mağazalardaki yazarkasaları yenileme, müşteri analitiği ve online satış kanallarının geliştirilmesi konu-



ARAŞTIRMA

sunda yatırım yaptı. Türkiye çapındaki 117 Mudo mağazasına Toshiba multitouch TCxWave POS donanımı ve Toshiba TCxDisplay multitouch müşteri ekranları kuruldu. Yeni nesil yazar kasalar, mağaza içinde müşterilerin istedikleri bilgi ve içeriklere erişmelerine, kasaya geldiklerinde kendilerine özel indirimlerden faydalanmalarına imkan tanıyor. OPET: OPET, müşterisini ve aracını elektronik ortamda pompa sistemine kaydederek tüm Türkiye’deki istasyonlarından doğru yakıt alınmasını garanti altına alan Akıllı Dolum Sistemi ile IDC CIO Summit 2017’de, ‘Yılın En İyi BT Yönetişim Projesi’ kategorisi ‘Dijital Müşteri Sistemleri’ alanında 3’üncülük ödülüne layık görüldü. Mixx Awards Türkiye Ödülleri’nde ise ‘Araç Kullanırken Gözünüz Yolda Olsun’ mobil banner çalışmasıyla Altın Mixx kazandı. Shell: ClubSmart kart kullanıcılarına e-posta ve Motorist isimli mobil uygulaması aracılığıyla kişiselleştirilmiş teklifler gönderen Shell, hem internet sitesi hem de uygulaması ile ‘Müşterinin Sesi’ anketi düzenleniyor, geri bildirimleri toplayarak inceliyor. Turkcell işbirliğiyle hayata geçirilen akaryakıt mobil ödeme sistemiyle tüketicilerin mobil telefonlarla, araçlarından inmeden kolayca ödeme yapması sağlanıyor. Starbucks: Şirket, kişiselleştirme için yapay zekayı devreye sokmayı planlıyor. Dijital Çark Programı’nı 2019’un sonuna kadar dünya genelindeki mağazalarının yüzde 80’inde uygulamayı planlayan Starbucks, 2016’da Türkiye’de yeni mobil uygulamasını kullanıma sunmuş, müşterilerine Starbucks Card ile yıldız kazanma, QR kod ile hızlı ödeme avantajları sağlamıştı. TAB Gıda: Kurumun çatısı altında bulunan Burger King, Arby’s, Popeyes, Sbarro ve Usta Dönerci markaları başarılarını lezzetin yanı sıra, dijital platformlardaki performanslarına da borçlu. Geçen yıl Burger King, “Düello” reklam kampanyasıyla 11. Felis Ödülleri’nde ‘Dijital Bölüm-Oyun’ kategorisinde ve ‘Kristal Elma

34

Ödülleri’nde’ ‘Dijital ve Doğrudan Pazarlama’ kategorilerinde ödüle layık görüldü. Sbarro, web sitesi ile Horizon Interactive Awards’ta ‘Restaurant/Food Industry’ kategorisinde silver ödülü kazandı. Taç: Taç’ın teknolojiyle buluşan yenilikler yelpazesinde; ‘serin tutan perde’, ‘kendini temizleyen perde’, ‘QR kodlu nevresim’ ve ‘sinek ve polensavar perde’ gibi sektörde ilk olma özelliği taşıyan ürünler yer alıyor. Türkiye’de Instagram Stories aracılığı ile takipçilerine 11 bölümlük bir oyun oynama imkanı sunan ilk marka da Taç olmuştu. TeknoSA: Mobil aplikasyonunu ve internet sitesini geliştirmeye yönelen, bütçesinin önemli bir kısmını bu alana ayıran şirket, Dr. Teknolog adını verdiği teknoloji uzmanları arayıcılığıyla teknolojik ürünlerin ömrünü uzatan çözümler sunuyor. TeknoSA bunların yanı sıra, Bağlantılı Mağaza projesiyle ‘müşteriye özel mağaza’ deneyimi yaşatıyor, tüm mağazalarını, 10 binlerce ürün çeşidini ve mağaza çalışanlarını birbirine bağlıyor. Toyzz Shop: Online alışverişte geniş imkanlar sunan marka, web sitesini 2005 gibi eski bir tarihte hizmete sokarak ilklerden oldu. Web sitesini yenileyen perakende firması, burada kullanıcılarına kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi sunuyor, çocuklara özel profiller oluşturmayı

mümkün kılıyor, ‘Toyzz Shop Anneleri’nin ürün önerilerine ve puanlamalarına sitede yer veriliyor. Watsons: Watsons, Türkiye’de mağazalarının yanı sıra hem mobil uygulaması hem de web sitesi üzerinden alışveriş yapma imkanını müşterilerine sunuyor. Beş ayrı sosyal medya platformunda hesabı bulunan Watsons, bu kanallardan kampanya duyuruları, ürün bilgileri gibi paylaşımlarda bulunuyor. Yataş Grup: Yataş’ın , müşterilerine internet üzerinden nasıl bir yatak alması gerektiği konusunda tavsiye verdiği bir sistemi var. Kişilere boyuna, kilolarına, bel ve sırt sorunlarına uygun yatak öneriliyor. Yataş Grup, yüksek teknolojiyi ürünlerine uygulayarak müşteri memnuniyetini artırıyor. Visco Therapy yatak ve yastıklar, NASA’nın geliştirdiği uzay teknolojisinden doğan ‘Memory Foam’ teknolojisiyle üretiliyor. Zara: Marka; odağını fiziksel mağazalardan elektronik ticarete kaydırdı. Türkiye’de online satışa geçen yıl içinde, zara.com.tr adresi üzerinden geçti. Facebook, Instagram, Twitter, YouTube ve Pinterest üzerinden de müşterileriyle iletişim halinde olan Zara, mobil uygulamasıyla kullanıcılara satış ve ürün takibi olanakları sunarken, fırsatlardan haberdar ediyor.





YATIRIM

AVM sayısı 393’e ulaştı

JLL’nin raporuna göre AVM arzı bu yılın üçüncü çeyreğinde 12 milyon metrekareye ulaştı. Geçen yılın üçüncü çeyreğinde 379 olan AVM sayısı, bu yılın aynı döneminde 393 olarak hesaplandı. JLL Türkiye’nin ‘Türkiye Ticari Gayrimenkul Pazarı Görünümü-2017 3. Çeyrek’ raporu yayınlandı. Rapora göre AVM arzı bu yılın üçüncü çeyreğinde 12 milyon metrekareye ulaştı. Çalışmanın ‘Organize Perakende Pazarı’ bölümünde, AVM sektörüne ilişkin detaylı rakamlar açıklandı. 11,2 milyon metrekare olan AVM arzı ise, 12 milyon metrekareye çıktı. Alışveriş merkezi arzında önemli bir paya sahip olan İstanbul’un, toplam kiralanabilir alanın yüzde 36’sına ev sahipliği yaptığı hesaplandı.

OFİSTE YENİ PROJELERİN ADRESİ ANADOLU YAKASI İstanbul’daki A sınıfı ofis arzı, geçen yılın üçüncü çeyreğinde 4.5 milyon metrekare iken, bu yıl 5.2 milyon metreka-

reye ulaştı. Anadolu Yakası, inşaat halindeki yeni projelerin yüzde 74’üne ev sahipliği yaparken, üçüncü çeyrekteki kiralama işlemleri açısından Ümraniye ve Ataşehir bölgeleri ön plana çıktı. Avrupa Yakası’nda ise Kağıthane ve merkezi iş alanı bölgesi kapsamında Maslak kiralama işlemlerinde gözde bölgeler arasında yer aldı.

LOJİSTİKTE BÜYÜK ARTIŞ Lojistik sektöründe ise bu yılın üçüncü çeyreğinde işlem hacminde önemli artış görüldü. İstanbul ve Kocaeli alt pazarlarındaki lojistik arzı, 2016’nın üçüncü çeyreğine göre 682 bin metrekare artarak 9.5 milyon metrekareye ulaştı. Bir yıl öncesine göre kiralama işlem hacmi özelinde yüzde 137’lik artış kaydedildi.

TURİZMDE TOPARLANMA SİNYALLERİ JLL’nin raporuna göre 2017 Ocak-Ağustos döneminde İstanbul’a gelen toplam yabancı ziyaretçi ve yabancı yolcu sayıları, geçen yılın aynı dönemine göre sırasıyla yüzde 11 ve yüzde 3 oranında artış gösterdi. İstanbul, ‘Genel’ otel performansı özelinde bu yılın ilk sekiz ayında doluluk oranında yüzde 25’lik artış kaydetti ve otellerdeki doluluk oranı yüzde 60’a çıktı. Günlük oda fiyatı yüzde 18 oranında düşerek 76.8 Euro olurken, oda başına gelir yüzde 2 arttı.

38



Makale şayan, çalışan ve günlük ziyaretçileri ile birlikte birçok ilçeden, mahalleden daha kalabalık nüfus barındırmaktadır.

ENGİN YILDIRIM

Karma projelerin ilgi görmeye başlamasındaki en önemli iki etken, farklı getiri ve gayrimenkul seçeneklerini bir arada sunmak ve bir yaşam stilinin pazarlanmasıdır. Günlük yaşam koşullarının zorlaşması, özellikle büyükşehirlerde yaşayanların trafikte çok zaman geçirmesi, kendimize ayırdığımız zamanın azalması, ev dışı tüketimin artması, tüketiciyi konut seçiminde farklı beklentiler içerisine sokuyor. Akşamları işten eğlenceye, alışverişe, spor salonuna ya da güzellik merkezine gidip oradan da eve dönmek adeta bir ızdırap oluyor. Karma projelerde bütün bu ihtiyaçlar karşılandığı için projede yaşayanların hayatı kolaylaşıyor. Ayrıca farklı fonksiyonlar birbirlerinin sinerjilerini de artırıyor. Karma projelerde AVM, Ofis ve rezidans ile birlikte otel, hastane vb. ünitelerin de yer alması projeye renk katıp AVM'nin kiralanmasında ve kiracılarında cirolarında olumlu etki sağlayabiliyor. Tabi her karma projede aynı sonuçlar alınamayabilir. Projenin öncelikle 'lokasyona, hedef kitleye, ihtiyaca, ulaşıma, bölgenin sosyal ve ekonomik' durumuna göre şekillenmesi lazım.

GAYRİMENKULÜN YILDIZI: konsepti ve mağaza karması da önem arz etmektedir. Üstü açık, so-

Karma projelerin bir nevi amiral gemisi diyebileceğimiz AVM'lerin

KARMA PROJELER

Karma projeler; ofis, AVM, konut, rezidans, hotel, hastane, marina, tematik park... fonksiyonlarının tamamını ya da birkaçını barındıran projeler olarak tanımlanıyor. Karma projeler, "mix use" olarak da ifade edilmektedir. Aslında eskinin "mahalle kültürünün" modernize edilmiş, kullanışlı ve sıkıştırılmış hali, karma projelerde yerini alır. Eskiden de mahallede evden çıktığınızda esnaftan alışveriş yapar, her aradığınızı kısa bir sürede elinizin altında bulabilirdiniz. Karma projelerde de projenin içinde küçük bir mahalle kültürünü yaşama, farklı fonksiyonlardan kısa sürede bir arada yararlanma avantajı sunulur. Türkiye’de son yıllarda bu tür projelere olan ilgi artmış durumda. Çünkü aynı ortamda ofis, rezidans ve otel gibi fonksiyonların bulunması proje sakinlerinin hayatlarını kolaylaştırıyor. Örneğin, karma projenin ofisinde yer alan bir şirket başka kentlerden ya da yurtdışından gelen müşterilerini proje içinde konumlanan otelde misafir edebiliyor. Tüketicinin yaşam standartlarının, beğeni ve beklentilerinin değişmesi gayrimenkul yatırımlarına da yansıyor. İçinde alışveriş merkezinden ofislere, konutlardan hastaneye, otelden okula vs. yer alan karma projelerde; günlük hayatta ihtiyaç duyulan fitness center, banka, eczane, kuru temizleme, güzellik merkezi, lostra, terzi, yiyecek içecek mekanları, sosyal donatı merkezleri vb. her türlü fonksiyonu barındıran dev projeler hayata geçiyor. Bu projeler adeta şehir içinde bir mahalle gibi yükseliyor. Öyle büyük karma projeler var ki içinde ya-

40

kak görünümlü ve yeşil çevreci AVM'ler konut geliştiricilerinin yeni trendlerinin başında geliyor. AVM projedeki ‘konut, ofis, hotel’deki yerleşimlerden sonra açılacak ise özellikle konutlarda yaşayan ailelerin temel ihtiyaç ve hizmetlerini karşılamak için ‘geçici kiralamalar’ yapılır. Mini market, kuaför, sucu, eczane, terzi, anahtarcı, lostra, perdeci, ATM vb. dükkanlar öncelikli açılır. Karma projelerin yönetimi ve pazarlanmasını yapan 'üst düzey yöneticinin' öncelikli olarak ''iletişim kabiliyeti yüksek, birbirinden farklı işlerde görev alan ekibini (yönetim ekibi ve taşeronlardan oluşan ekibi) verimli-eş zamanlı koordine edebilen, üst düzey pazarlama yeteneği olan, ünitelerin ortak ve farklı kullanılan alt yapılarını en verimli şekilde işleten, ortak alan giderlerini en doğru şekilde pay edebilen, takip-denetleme ve raporlamayı iyi bilen, kaliteli hizmeti olabildiğince minimum giderle sağlayabilen...'' profesyonel olması gerekmektedir.

Yatırım aracı olarak karma projeler Yatırım aracı olarak karma projelerin tercih edilmesinin en önemli sebebi, proje içinde pek çok seçeneğin sunuluyor olması. Tüketiciler, konut için farklı tipler, ofisler için farklı tipler ve ticari üniteler için de farklı tip ve fiyat seçenekleri arasında kendilerine en uygununu tercih edebilir. Karma proje yakın çevresindeki gelişim ve ilk çıkış fiyatı ile doğru orantılı olarak prim de yapıyor. Karma projelere yatırım yaparken, en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri lokasyondur. Projenin yapıldığı bölgenin sadece konut için değil, ofis için de uygun olup olmadığına dikkat edilmesi gerekir. Uzun vadede, karma projedeki bir unsur, örneğin konut öne çıkar, diğer unsurlar geride kalırsa, yatırım olarak dönüşü de çok olumlu olmayabilir. Türkiye'de gayrimenkul yatırımı yapan yabancılar da bu projelere, yurtdışındaki benzerlerinden aşina oldukları için ilgi gösteriyorlar.



YATIRIM

FIba CP’ye uluslararası beş ödül birden Fiba Grubu iştiraki Fiba Commercial Properties’in Romanya’daki yatırımlarından Bucuresti Mall Alışveriş Merkezi, geri dönüşüm malzemeleri kullanılarak hazırlanan ve çevre duyarlılığını ön planda tutan “Kayıp Atlantis” dekorasyon konseptiyle Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği tarafından verilen “International Hermes Creative Awards” kapsamında üç platin, iki altın ödüle layık görüldü. hazırladığı eserlerle “Kayıp Atlantis” dekorasyon teması haline getirildi. Bucuresti Mall’un mevcut denizkızı dekorasyonu bu konsept ile desteklendi. Tema, sosyal medya üzerinden çevre duyarlılığı konulu mesajlarla duyurularak, farkındalık alanı genişletildi.

Bu sene 30’uncu yılını kutlayan Fiba Grubu’ndan aldığı tecrübe ve güç ile Türkiye’nin önde gelen ticari gayrimenkul yatırımcıları arasında yer alan Fiba Commercial Properties (Fiba CP) başarılarına bir yenisini daha ekledi. Fiba Commercial Properties’in Romanya’daki şirketi Anchor Grup tarafından yönetilen Bucuresti Mall Alışveriş Merkezi, Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği tarafından verilen International Hermes Creative Awards kapsamında üç platin, iki altın ödüle layık görüldü. Uluslararası arenadaki yaratıcı konsept ve dizaynların yarıştığı International Hermes Creative Awards kapsamında Romanya’dan ödül alan ilk proje olan Bucuresti Mall, beş ayrı kategoride ödül kazandı. Bucuresti Mall yarışmanın Platin Kategorisinde; ‘En iyi Halkla İlişkiler Kampanyası’, ‘KSS Projesine Entegre Edilmiş En İyi Pazarlama Kampanyası’ ve ‘En İyi Ticaret Merkezi Süslemesi’ alanında, Altın Kategorisinde ise ‘Entegre Pazarlama Kampanyası’ ve ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı’ konularında başarılı bulundu. Ödül alan proje için Köstence’ye bağlı Mamaya Sahili’nde gönüllüler ile beraber bine yakın teneke meşrubat kutusu toplandı. Toplanan atıklar AVM ziyaretçilerinde geri dönüşüm konusunda farkındalık oluşturmak adına ünlü sanatçıların

42

Bu ödülün Bucuresti Mall’un son bir buçuk yıl içinde aldığı dördüncü ödül olduğunu anlatan Fiba Commercial Properties CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, “Fiba Commercial Properties olarak yakın zamanda dört önemli ödüle layık görüldük. Pazarlama faaliyetlerimize, gerek Türkiye gerekse uluslararası arenada yönettiğimiz gayrimenkullerden edindiğimiz deneyimlerin yanı sıra çevre bilinci ve sosyal gelişmeleri de entegre ediyoruz. Ödüller gösteriyor ki bu sene 20’inci yılını kutlayan Romanya’daki şirketimiz Anchor Grup bu bakış açsını söz konusu bölgede başarıyla uygulayan ender kurumlardan biri” dedi.





YATIRIM

Turgutlu Alphard Çarşı açılışa gün sayıyor Nüfusu bakımından Manisa’nın en büyük ilçesi Turgutlu’da konumlanan Alphard Çarşı, açılışa gün sayıyor. Migros, Defacto, Watsons ve PlayPark’ın ilk defa Turgutlu’da yer alacağı Alphard Çarşı, bölgenin sosyal yaşamını canlandıracak. Kiralama ve geliştirme çalışmaları Kurun AVM Danışmanlık tarafından yürütülen Turgutlu Alphard Çarşı Kasım 2017’de kapılarını açacak.

46

Alphard Grubu yatırımı olan Turgutlu Alphard Çarşı, açılışına gün sayıyor. Kiralama ve geliştirme çalışmaları Kurun AVM Danışmanlık tarafından yürütülen Alphard Çarşı, 2017 Kasım ayında Manisalılarla buluşmaya hazırlanıyor. Alphard Çarşı, Turgutlu’da ilk defa yer alacak Migros, Defacto, Watsons ve PlayPark’a da ev sahipliği yapacak. Turgutlu merkezde konumlanan Alpahard Çarşı, Teknoloji Fakültesi ve Turgutlu çarşısına yakın konumda yer almasıyla lokasyon avantajını elinde bulunduruyor. Toplam inşaat alanı 8 bin 450 metrekare, kiralanabilir alanı 5 bin metrekareye sahip AVM, bulunduğu lokasyon nedeniyle çevre ilçelerden de ziyaretçilerine ev sahipliği yapacak.

MIGROS, DEFACTO, WATSONS VE PLAYPARK ALPHARD ÇARŞI’DA Kadın-erkek hazır giyimden ev tekstiline, elektronikten çocuk giyimine dek bölgenin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek olan Alphard Çarşı, kolay ulaşılabilir lokasyonu ile de bölge halkı için bir çekim merkezi olacak. Turgutlu Alphard Çarşı’da bin 250 metrekarelik Defacto mağazası, bin metrekarelik Migros, 450 metrekarelik PlayPark ve 120 metrekarelik Watsons mağazaları bulunacak. Modern ve çevreye uyumlu mimarisiyle dikkat çeken Alphard Çarşı, 2 otopark ve 3 alışveriş katından oluşuyor. Geniş food court alanına sahip AVM, geniş terasıyla ziyaretçilerine keyifli bir alan yaratacak. Modern yaşama uygun olarak tasarlanan Alphard Çarşı, geniş eğlence alanıyla birbirinden renkli aktivitelerin de adresi olacak. Turgutlu’da sosyal hayata yeni bir soluk getirecek olan AVM’nin, rahat ve keyifli bir alışverişin adresi olması hedefleniyor. Mimari konseptin tamamlanmasının ardından kiralama çalışmaları devam eden Alphard Çarşı, ziyaretçilerine kapılarını 2017 Kasım ayında açmaya hazırlanıyor.

ALPHARD İNŞAAT İMZASI Turgutlu Alphard Çarşı’yı Manisa’ya kazandıran Alphard Grubu, yurt dışı inşaat sektöründeki 15 yıllık deneyimiyle birçok projeyi başarıyla teslim etmesiyle dikkat çekiyor. 2015 yılında Alphard İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanı ile İzmir’de yeni bir şirket kuran grup, seçkin ve kaliteli yaşam alanları üretmek için yola çıkmış ve kendisine misyon olarak “odak noktasına insanı ve çevreyi koyan mekanlar inşa etmeyi” hedeflemiş bir inşaat firması. Müşteri memnuniyetinin ve kazançlarının esas alındığı inşaatlarında tasarım, kalite ve teknolojiyi harmanlayarak her projede bir adım daha ileri gitmeyi amaçlayan Alphard Grubu, konusunda uzman, eğitimli, nitelikli kadroları ve profesyonel çözüm ortakları ile gayrimenkul ve inşaat sektöründe aranan marka olma yolunda hızla ilerlemeyi hedefliyor.



YATIRIM

“EGE BÖLGESİ’NİN AKVARYUM PROJESİNE SAHİP İLK AVM’Sİ OLACAĞIZ” Westpark Outlet İle bölgenİn çekİm gücü olmayı hedefleyen Tankar Gayrİmenkul Yatırım A.ş. Yönetİm Kurul Başkanı Mahmut Tan, mutlu kiracı ve mutlu yatırımcı İlİşkİSİ kurmanın temellerİ arasındakİ en önemlİ krİterİn empatİ kurmak olduğunu dİle getİrdİ. 48

2017 Tankar Gayrimenkul için nasıl bir yıl oldu? Ekonomi, yatırımlar, değişen siyasal ve diplomatik tutumlar sizlere ne kazandırdı, ne kaybettirdi? Tankar Gayrimenkul olarak başarılı bir yıl geçirdiğimizi ve şirketimizin bu yılda istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü söylemek isteriz. Değişen Türkiye koşulları, bizim gibi büyümekte olan firmalara yeni koşullara hızlı adapte olmayı zorlamakta ve geleceği buna göre planlamaya yönlendirmektedir. Firmamızın da en büyük özelliği güncel teknolojik imkanları da kullanarak yeni koşullara hızlı adapte olmaktır. Şirketimizin bünyesinde birçok alan bulunuyor ve her biri farklı dallarda ivmesini gün geçtikçe yukarı çekmeye devam ediyor. Kısaca 2017 büyümemizi özetlemek gerekirse; Akaryakıt grubumuz Türkiye genelinde yürüttüğü distribütörlükler ile toptan pazarında yüzde 20 büyümenin yanı sıra sekiz olan istasyon sayısını Şubat ayında Bornova Kipa İstasyonu, ekim ayında Yağhaneler istasyonunu devreye alarak ayrıca

İstanbul Başakşehir’de yeni bir sözleşme ile İstanbul lokasyonunu da başlatarak, 11‘e çıkarmıştır. Enerji grubumuz Nisan 2017’de Manisa GES, Ekim ayında Aliağa projesini devreye almıştır. İnşaat grubumuz Ege’nin en büyük outleti Westpark projesinin yanı sıra Balçova’da Villa projesine başlamış ve Narlıdere’de rezidans projesi içinde hazırlık aşamasındadır. Lojistik grubumuz 2017’de 17 milyon pezo yatırım ile filosunun bir kısmını yenilemiştir. Taahhüt grubumuz devam eden işlerin yanı sıra yüzde 40 büyüme ile yeni projeleri hayata geçiriyor. Outlet AVM’lerin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Outlet AVM’lerin gelecekleri hakkındaki olumlu düşüncelerimiz, günümüz ekonomi devri olması ve değişen perakende çeşitliliğinin artmasından dolayı aynı paralelliktedir. Tüketicinin çok bilinçli olması ve rekabet ortamı gereği marka karmasının artmasından dolayı ziyaretçilerin tercihi uygun fiyata kaliteli ürünleri almaktan yana oluyor. Durum böyle olunca outlet


YATIRIM

AVM’lerin avantajları artıyor ve insan sirkülasyonunun fazla olmasından dolayı bir çekim merkezi haline geliyor. Türkiye’deki ana değişkenlerden biri de ekonomik göstergeler. Dolar/Euro bandındaki iniş çıkışlar, siyasi rollerdeki değişiklikler ve enflasyon gibi nedenlerle sürekli değişen ülke ekonomisini, perakende ve AVM sektörüne olan etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Hızla değişen kur nedenlerinden dolayı, son dönemde bu konu ciddi anlamda çok gündemde. Durumun bu şekilde olması perakendeciyi tedirgin ve temkinli olmaya, yatırımcıyı da çok daha fazla araştırarak yatırım yapmaya itiyor. Türkiye’de yabancı para cinsinden fiyatlandırma yapmanın, hızlı enflasyon dönemlerinden kalma bir alışkanlık olduğunu düşünüyoruz. Ekonomimizin sağlıklı temellere ve istikrarlı bir çizgiye oturması açısından, zaten TL ile fiyatlama herkes için daha doğru olacaktır. Bu durumda bir yatırımcı olarak çözüm odaklı olmak, perakendecinin de nabzını dengelemek ve empati kurmak çok daha fazla önem arz ediyor. Mutlu kiracı ve mutlu yatırımcı ilişkisi kurmanın temelleri arasındaki en

önemli kriterin empati kurmak olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de son yıllarda yaşanan AVM sektörünün gelişimine bakacak olursak gereken ivmeyi kazanabildik mi yoksa daha doygunluk noktasına ulaşmadı mı? Türkiye’de AVM sektörünün son yıllarda ciddi büyüme sağladığını, hatta araştırma şirketlerinin elde ettiği değerlendirmeye göre kiralanabilir alanların 10 yılda 4 kattan fazla büyüdüğünü ve bu alanların yaklaşık yüzde 42’sini İstanbul’un oluşturduğunu düşünürsek bugün bazı noktalarda doygunluk seviyesine gelindiğini bazı noktalarda ise gelişime ihtiyaç duyulduğu apaçık ortadadır. Anadolu’da halen henüz bir yaşam merkezi olmayan şehirler mevcuttur ve her ne kadar İstanbul’un verimlilik oranı daha yüksek görünse de Anadolu şehrinde doğru konumlandırılan bir projenin çok iyi cirolara sahip olacağını gerçekleşen örnekler ile görmekteyiz. Westpark Outlet AVM ne zaman açılacak? Projemizin kapılarını 2018 yılının ilk çeyreğinde ziyaretçilerimize açacağız. Alışveriş merkezimizin bölgede büyük

bir çekim ve yaşam merkezi olacağına inanıyoruz. Gerek bölgedeki ilk akvaryum projesine ev sahipliği yapacağımız için gerekse güçlü marka karmamızdan dolayı bölgenin tek ve en büyük outlet merkezi olmayı hedefliyoruz. Westpark Outlet’in İzmirlilere vaadi ne olacak? Westpark Outlet sadece İzmirlilere değil, tüm Ege Bölgesi’ne dünya markalarından oluşan bir outlet merkezi vadediyor, bu vaad ile projemiz bölgeye istihdam ve katma değer de katacaktır. Westpark Outlet lokasyon olarak İzmir’in iki yakasını birbirine bağlayan, çok önemli KarşıyakaBornova çevreyolu üzerindedir, dolayısıyla varolan potansiyel lokasyon gücüne projemizin konumlanmasının, büyük bir çekim gücü olacağına, bölgeye prestij, sıra dışı deneyim ve dinamiklik katacağına inanıyoruz. Lokasyon gücünün yanı sıra Ege Bölgesi’nde tek olacak birçok markaya ve projeye de ev sahipliği yapacağız. Pazarlama etkinliklerimizin farklılıkları, kampanyalarımızın çeşitliliği ve sosyal sorumluluk projelerimizin alışılmışın dışında bölgeye ses getirecek nitelikte olacağını şimdiden duyurmak isteriz.

49


YATIRIM

Cadde 54 görücüye çıktı

Sakarya, Serdivan Belediyesi’nin girişimi, YU Group Gayrimenkul Yatırım ve Turkmall Gayrimenkul Yatırım’ın ortaklığı ile gerçekleştirilen Cadde 54, görücüye çıktı. Cadde 54, 79 adet cadde mağazasını bünyesinde bulunduracak. YU Group Gayrimenkul Yatırım ve Turkmall Gayrimenkul Yatırım’ın ortaklığı ve Serdivan Belediyesi’nin girişimiyle gerçekleştirilen Cadde 54 projesinin tanıtımı yapıldı. Cadde 54, toplam 52 dönümlük arazi üzerinde 750 milyon lira yatırım değeri ile hayata geçiriliyor. Sakarya’nın vizyon projesi olma hedefiyle yola çıkan projede 4 katlı bloklarda ofis, stüdyo rezidans, çarşı ve cadde mağazaları yer alıyor. Büyüklüğü ve ticari aks özelliği ile sadece Sakarya’ya değil, bölgeye hizmet verecek olan projenin konsept ayağı ulusal ve uluslararası birçok önemli projede imzası olan Evrenol Architects tarafından yürütülüyor. Projede teslimatlar 2019 yılının ikinci çeyreğinde gerçekleştirilecek. 79 cadde mağazası, 1 adet 78 mağaza içeren çarşı, 470 adet ofis ve rezidans, 450 adet stüdyo rezidans ve yaklaşık bin 500 araçlık otoparkın yer alacağı proje hem yatırım hem de oturum amaçlı değerlendirilebilecek. Yatırımcıya yüzde 50 kar getirecek projede lansmana özel stüdyo rezidanslar metrekaresi 3 bin 800 TL’den, ofisler ise 6 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulacak. Lansmana özel cazip fırsatlarla satışa sunulan projede, 36 ay taksite yüzde 0 faiz şirket bünyesinde uygulanacak. Cadde 54’te ayrıca, lansman dönemine özel yüzde 10 indirim uygulanırken, ara ödeme seçeneklerinden de faydalanma fırsatı sunulacak.

50

LEVENT EYÜBOĞLU: TÜRKİYE’DE PERAKENDE VE GAYRİMENKUL NİTELİKLİ PROJELER GELİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ Toplantıda konuşan Turkmall Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Levent Eyüboğlu, Türkiye’de alışveriş merkezi geliştirme ve yatırımı alanındaki projelere 1992 yılından bu yana öncülük ettiklerini kaydetti. 25 yıllık süre içerisinde 80’den fazla alışveriş merkezi geliştirdiklerini, 50’den fazla alışveriş merkezini tamamladıklarını belirten Levent Eyüboğlu, bulundukları bölgelere ve perakendeci ortaklarına katma değer sağladıklarını söyledi. Levent Eyüboğlu, 6 milyon metrekarelik perakende inşaat alanı geliştirdiklerini, 3 milyon metrekare kiralanabilir perakende satış alanı sağladıklarını, projelerinde her yıl 150 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladıklarının bilgilerini verdi. Cadde 54 ile birlikte gayrimenkul nitelikli projeler geliştirerek bölgeye değer katmayı hedeflediklerini belirten Levent Eyüboğlu, 25 yıldır süren gayrimenkul ve perakende geliştirme yatırımlarını sek-




YATIRIM

törünün dinamiklerini belirleyen nitelikli konut ve karma projelerle ortaklıklara imza atarak sürdüreceklerini söyledi. Faaliyetlerine Türkiye, Kazakistan, Tacikistan, Balkanlar, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Rusya ve Asya’da devam etiklerini anlatan Levent Eyüboğlu, 10’dan fazla ülkede, 30’dan fazla iş ortaklığının sorumluluğunu üstlendiklerini kaydetti. Levent Eyüboğlu, “Sakarya’nın önde gelen ilçesi olan Serdivan’da yeni bir konsept ile inşa edilen Cadde 54 projesini YU Group ortaklığı ile gerçekleştirdik. Marmara Bölgesi’ndeki yatırımlarımıza bir yenisini daha ekledik. Cadde 54 projesi ile bölgeye ticari, ekonomik ve sosyal anlamda önemli bir hizmetin daha kazandırılacağına inanıyoruz. Cadde 54 Sakarya’nın ekonomik ve sosyal yaşamında yepyeni bir adres olacak. Sakarya’nın en değerli lokasyonunda hayata geçirilecek projede geleneksel ve modern mimari bir arada yer alacak. 79 cadde mağazası, 1 adet 78 mağaza içeren çarşı, 470 adet ofis ve rezidans, 450 adet stüdyo rezidans ve yaklaşık bin 500 araçlık otoparkın yer alacağı proje hem yatırım hem de oturum amaçlı değerlendirilebilecek. Ofis, stüdyo rezidans, rezidans, cadde mağazaları ve çarşının yer alacağı 52 bin metrekarelik alanda geliştirdiğimiz projemizde teslimatları 2019 yılının ikinci çeyreğinde tamamlayacağız.”

‘CADDE 54, BÖLGENİN YENİ İSTİHDAM ALANLARINI ARTIRACAK’ YU Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Mekki Özkan da, faaliyete başladıkları 1997 yılından bu yana 3 milyon metrekare üzerinde yurt içi ve yurt dışında pek çok prestijli konut, AVM, ofis, yönetim binası, iş merkezi, endüstriyel tesisleri başarıyla hayata geçirdiklerini kaydetti. Mustafa Mekki Özkan, proje aşamasından başlayarak ürün geliştirme, mimari yapım, üretim ve yüksek kalitede anahtar teslim pek çok proje yapan bir grup olarak sektörde öne çıktıklarını söyledi. Başta Azerbeycan olmak üzere, Rusya, Türkmenistan ve Dubai’de gayrimenkul, enerji ve sanayi yatırımlarına devam ettiklerini aktaran Mustafa Mekki Özkan, Azerbeycan’da 2015 Avrupa olimpiyat tesislerinin inşaat işlerini başarılı bir şekilde tamamladıklarını, 2016 yılında Formula 1 yarışlarının inşaat ve 10 yıl işletme işini alarak güçlerine güç kattıklarını kaydetti. Cadde 54 projesinin, Yu Group ve Turkmall’un birlikte gerçekleştirdiği ilk proje olduğunu belirten Mustafa Mekki Özkan, şunları söyledi: “Serdivan hizmet sektöründe gelişen bir merkez. 52 dönüm alanda, 300 metre uzunluğundaki cadde üzerinde meydanlar, sosyal alanlar, yaya yolları, cadde mağazaları, çarşı, ofisler ve bankaların da yer alacağı yeni yaşam alanını Serdivanlıların hizmetine sunuyoruz. Cadde 54’ün bölgenin yeni istihdam alanlarını da artıracağına inanıyoruz. Cadde 54, bin kişiye şantiye döneminde, 2 bin 500 kişiye ise açılışı ile istihdam sağlamayı hedefliyor. Ayrıca ilk yıl 12 milyon ziyaretçiye hitap ediyor olacağız. Cadde 54 tamamlandığında, büyüklüğü ve ticari aks özelliği ile sadece Sakarya’ya değil bölgeye hizmet verecek.”

51


DOSYA

AVM’ler tüketiciye nasıl ayak uyduruyor? şekilde kullanmak daha akıllı, etkili, verimli deneyim yaşatabilme, hizmet sunabilme ve müşteri memnuniyeti sağlayabilme anlamında fırsatlar yaratıyor. Ayrıca alışveriş merkezleri, ziyaretçilerine geniş bir atmosferde zaman geçirilebilecek ortam oluştururken, onlara zengin ürün çeşitliliği ve kaliteli hizmet sunarak tatmin edici bir alışveriş deneyimi yaşatmaya çalışıyor. Bir de düzenli olarak gerçekleştirilen çekiliş kampanyaları, konserler ve imza günleri, sergi ve sosyal sorumluluk projeleri, özel gün etkinlikleri ile alışveriş merkezleri, her daim ziyaretçilerin buluşma noktası olma özelliğini koruyor. Hayatımıza girdiği zamandan bu yana pek çok alışkanlığı yeniden tanımlayan alışveriş merkezleri artık alışverişten ziyade sosyal yaşam ve deneyim merkezi haline gelmiş durumda. Başta çocuklu ailelerin ve gençlerin sosyal hayatlarını değiştiren AVM’ler artık tüketiciye ayak uydurmak zorunda… Her geçen gün değişen tüketici ihtiyaçlarını, beklentileri, teknoloji ve hızı müşterisine sunmakta geç kalan alışveriş merkezlerinin müşteri kaybı ise kaçınılmaz. Bu doğrultuda sektörde sınıfta kalmak istemeyen AVM’ler neler yapıyor? Bu ayki Kasım sayımızda bu konuyu irdeleyerek, AVM’lerin Genel Müdürlerinden yanıtlar almaya çalıştık. Yanıtların değerlendirmesi ise şu şekilde; Günümüzde süre gelen teknolojik gelişmelere paralel olarak tüketicilerin satın alma davranışları da değişim göstermektedir. Bu değişim sürecinde alışveriş merkezleri

52

sosyal medya gibi mecraları dinamik olarak kullanarak, iş ortakları ve tüketiciler arasında köprü oluşturmayı hedeflemektedir. Mobil araçların tüketiciye zaman ve mekandan bağımsız ulaşılmasını mümkün kılan bir yol olduğu düşünüldüğünde, bu kanalı AVM olarak verimli

Bunların yanı sıra ziyaretçiyi ele aldığımızda, iyi planlanmış, keyifli, uygun, ulaşımı kolay, etkinlik, eğlence ve ihtiyaç yönetimini iyi organize eden, temiz ve güvenli bir yapı ve özenli bir yönetim sunulduğunda ziyaretçilerin de memnuniyeti artıyor. Artan ziyaretçi memnuniyeti iş ortaklarının da verimliliğini ve memnuniyetini artırıyor.



DOSYA

Tatmin edici alışveriş deneyimi… Değişen tüketici davranışlarına yönelik görüşlerini aldığımız Brandium Yaşam ve Alışveriş Merkezi Genel Müdürü Yardımcısı Gazi Görkem Okar, AVM’lerinin bu değişime ayak uydurmak için ne gibi çalışmalar yaptığına dair bilgiler verdi. Okar, “Sosyal medyayı dinamik biçimde kullanarak, iş ortakları ve tüketiciler arasında köprü oluşturmayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.

54

Bünyesinde uluslararası markaları bulunduran Brandium Yaşam ve Alışveriş Merkezi dünya mutfaklarından fast-food’a kadar farklı alternatifler sunan restoranları, çocuklar için özel eğlence merkezleri, sinema salonları, hipermarket, elektronik ve yapı marketleri ile Ataşehir bölgesinin buluşma noktası olmaya devam ediyor. Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketicilerin de ihtiyaç ve beklentilerinin değişim gösterdiği sürekli olarak konuşulan bir konu… Peki ama yaşanan bu değişimler neler, kısaca bilgi verir misiniz? Günümüzde süre gelen teknolojik gelişmelere paralel olarak tüketicilerin satın alma davranışları da değişim göstermektedir. Biz bu değişim sürecinde Brandium Yaşam ve Alışveriş Merkezimiz olarak sosyal medya gibi mecraları dinamik biçimde kullanarak, iş ortaklarımız ve tüketiciler arasındaki köprü oluşturmayı hedeflemekteyiz. Sektörde sınıfta kalmak istemeyen AVM’ler bu ihtiyaçları ve beklentileri karşılamak adına ne gibi çalışmalar yapıyor, tüketiciye nasıl ayak uyduruyor? Bu konuda alışveriş merkezimiz, ziyaretçilerine geniş bir atmosferde zaman geçirilebilecek ortam oluştururken, onlara zengin ürün çeşitliliği ve kaliteli hizmet sunarak tatmin edici bir alışveriş deneyimi yaşatıyor.

ÇOCUK ETKİNLİKLERİNE VE SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNE AĞIRLIK VERİLECEK Sektörde sürdürülebilir olmak için sadece beklentileri karşılamak yeterli olmuyordur sanırım. Öne çıkan ve fark yaratan çalışmaların da yapılması şart! Bu noktada sizler neler yapıyorsunuz? Bizler Brandium Yaşam ve Alışveriş Merkezi olarak 2016 yılının son çeyreğinden itibaren anne ve çocuk konsepti üzerine yoğunlaşmaktayız. Bu bağlamda ziyaretçilerimizi memnun edebilmek adına 2017-2018 etkinlik planlamamızda çocuk etkinliklerine ve kadınlara yönelik sosyal sorumluluk projelerine ağırlık veriyor olacağız.



DOSYA

CAPACITY ALIŞVERİŞ VE YAŞAM MERKEZİ GENEL MÜDÜRÜ H.BARIŞ ÖZCAN, “CAPACITY ALIŞVERİŞ MERKEZİ ÜST DÜZEY MARKA KARMASI VE ÖZGÜN ÇİZGİSİYLE YILLIK ORTALAMA 15 MİLYON KİŞİYİ MİSAFİR EDİYOR” DEDİ.

Bakırköy’ün buluşma noktası… uygulamaların içerisinde hızlı erişim olacak şekilde yer almaktadır. Sosyal medyanın da marka için önemi dikkat çekicidir. Alışveriş merkezleri sosyal medya iletişimini doğru şekilde yöneterek ziyaretçileri ile iletişimini sağlamaktadır.

Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketicilerin de ihtiyaç ve beklentilerinin değişim gösterdiği sürekli olarak konuşulan bir konu… Peki ama yaşanan bu değişimler neler, kısaca bilgi verir misiniz? Sürekli yenilenen teknolojiyle birlikte alışveriş merkezlerinde de ziyaretçiler için kolaylık sağlayan sistemler oluşturulmaktadır. Alışveriş merkezinde internet kullanımı sağlanması, mağazalar için yönendirme ve bilgilendirme noktaları ziyaretçinin taleplerini ve beklentilerini karşılamaktadır. Cep telefonlarından indirilebilen alışveriş merkezi uygulamaları ile kısa yoldan alışveriş merkezi bilgilerine ulaşım imkanı sunulmaktadır. Yol tarifi, mağaza bilgileri ve iletişimleri, etkinlikler ile ilgili haberler bu

56

Sektörde sürdürülebilir olmak için sadece beklentileri karşılamak yeterli olmuyordur sanırım. Öne çıkan ve fark yaratan çalışmaların da yapılması şart! Bu noktada sizler neler yapıyorsunuz? Capacity Alışveriş Merkezi üst düzey marka karması ve özgün çizgisiyle yıllık ortalama 15 milyon kişiyi misafir ediyor. 200’ü aşkın markayı çatısı altında toplayan Capacity bölgede her zaman takip edilirken, yönlendirici olma özelliğiyle de öne çıkmaktadır.

2017 yılı içerisinde Capacity marka karmasını yeni düzenlemeler ile zenginleştirmeye devam ediyor. Mevcut markalarımızdan Koton’un 2 bin 500 metrekare üzeri iki katlı mağazası ile yenilenmesi, büyümeyi tercih eden Mavi Jeans, yeni açılan English Home, Tüzün, Miniso ve 2 bin 500 metrekarelik alan üzerinde açılacak LC Waikiki mağazamız ve sporseverlerin buluşma noktası olacak Fitcity ile alışveriş seçeneklerini zenginleştirmekteyiz. Düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz çekiliş kampanyalarımız, konserler ve imza günleri, sergi ve sosyal sorumluluk projeleri, özel gün etkinliklerimizle Bakırköy’ün buluşma noktası olmaya devam ediyoruz.

Sektörde sınıfta kalmak istemeyen AVM’ler bu ihtiyaçları ve beklentileri karşılamak adına ne gibi çalışmalar yapıyor, tüketiciye nasıl ayak uyduruyor? Alışveriş merkezinde ziyaretçilerinin kolaylıkla ulaşabildiği uygulamalar, mağazalar ve bilgilendirmeler için yönlendirme noktaları oluşturulmaktadır. Tüketiciyi alışveriş merkezi içerisindeyken veya henüz gelmeden yakalayabilmek amacıyla sms gönderimi ya da mailing yaparak ihtiyaçlara göre alışverişe yönlendirme sağlanabilmektedir.





DOSYA

Bölgenin ilk engelli dostu AVM’si: Park Bornova Outlet Center Park Bornova Outlet Center Genel Koordinatörü Aysel Öztezel, “Teknolojik gelişmelerin bizim işimizi kolaylaştırdığını göz ardı etmemeliyiz. Müşterimiz artık bize elinin altındaki akıllı telefon kadar yakın. 7/24 tüm kampanya ve etkinliklerimizden birebir haberdar olabiliyor” diyerek teknolojik gelişmelerin tüketicilerin ihtiyaç ve beklentilerinde değişime yol açtığından bahsetti. Sektörde sınıfta kalmak istemeyen AVM’ler bu ihtiyaçları ve beklentileri karşılamak adına ne gibi çalışmalar yapıyor, tüketiciye nasıl ayak uyduruyor? Tüketici bizim yol gösterenimiz, hizmetimizi belirleyenimizdir. Örneğin yeni bir marka getirmeden önce müşteri analizi yaparız. Müşterimiz hangi marka ya da ürün gurubunu tercih ediyorsa ona yöneliriz. Müşteri her zaman haklıdır ve talep edendir. Müşterisine saygı duymayan, onun talep, istek ve ihtiyaçlarına yanıt veremeyen AVM'nin ayakta kalma şansı sıfır bile değildir. Tüm AVM'ler de bu bilinçle hareket ediyor. Bir outlet olarak biz tüketicinin en büyük beklentisinin gerçek outlet fiyat, fırsat ve kampanyaları olduğunu bilerek hareket ediyoruz. Tüm mağazalarımızın outlet olması özelliğimizi koruyoruz. Tabela outleti olursak, müşterimiz de outlet olma sözümüzü yerine Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketigetirmediğimiz için bizi terk eder. Sektördeki hızlı büyümeye rağcilerin de ihtiyaç ve beklentilerinin değişim gösmen 15 yıldır ayakta dimdik ve her geçen gün büyüyerek ilerliyorsak terdiği sürekli olarak konuşulan bir konu… Peki, bunu başarıyoruz demektir. ama yaşanan bu değişimler neler, kısaca bilgi verir misiniz? Sektörde sürdürülebilir olmak için sadece beklentileri karşılamak Teknolojinin gelişmesi birçok alan ve sektörde yeterli olmuyordur sanırım. Öne çıkan ve fark yaratan çalışmaların olduğu gibi iletişim başta olmak üzere pek çok da yapılması şart! Bu noktada sizler gerek marka karması, gerek konuda kolaylık sağladı. Gelişen teknoloji elbette organizasyon ve etkinlikler, gerek kampanyalar, gerek hizmet, getüketicinin ihtiyaç ve beklentilerinde değişime yol rek sosyal sorumluluk projeleri… gibi pek çok noktada neler yapıaçtı. Perakende sektörü hizmet sektörünün bir par- yorsunuz? çasıdır ve bizim işimiz budur. Tüketicinin ihtiyaç ve Her kesimi kucaklamak ve bölgemizin bir üyesi olduğumuz bilinci beklentilerini karşılamak için varız. Bu gelişmeler- ile hareket etmek başlıca ilkemiz. Marka karmamızı oluştururken den de şikayetçi değil, aksine çok memnunuz. de, hizmet, kampanya ve etkinliklerimizi oluştururken de önceliTeknolojik gelişmelerin bizim işimizi de çok kolaylaştırdığını göz ardı etmemeliyiz. Müşterimiz artık bize elinin altındaki akıllı telefon kadar yakın. 7/24 tüm kampanya ve etkinliklerimizden birebir haberdar olabiliyor. Yeni müşteriler edinmek için geleneksel medya önemini korurken mevcut müşterilerimiz tüm etkinlik ve kampanyaları sosyal medya aracılığı, SMS ya da e-mail yoluyla anında öğreniyor.

60

ğimiz bölgemizdir. “İzmirli ne istiyor, sorunları, beklentileri ve ihtiyaçları nedir?” bunları belirleriz. Kadın, erkek ve çocuk, STK'lar, yöresel sorunlarla ilgili analizler yaparız. Örneğin; bölgemizin ilk engelli dostu AVM’si olduk. Bunun için tüm fiziksel alt yapıyı oluşturarak bayrağımızı almaya hak kazandık. İki yıldır Genç Başarı Fuarı’na ev sahipliği yapıyoruz. Çocuklarımızın yaratıcılıklarını geliştirmek için beş yıldır her hafta sonu uzmanlar denetiminde etkinlikler düzenliyoruz. Gelenekselleşen otomobil kampanyalarımız ile de müşterimize teşekkür ediyoruz.



DOSYA

AVM’ler teknolojiyi tüketiciye sunmalı

TÜRKİYE’DE AVM’LERİN TÜKETİCİ İÇİN YAŞAM ALANI HALİNE GELMEYE BAŞLADIĞINI BELİRTEN 212 POWER OUTLET GENEL MÜDÜRÜ HASAN NECİP AKOL, TÜKETİCİNİN UYARILARINI DİKKATE ALARAK TALEPLERİ BU YÖNDE GELİŞTİRİP DOĞRU SONUCA ULAŞMANIN EN AKILCI YOL OLDUĞUNU SÖYLEDİ. Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketicilerin de ihtiyaç ve beklentilerinin değişim gösterdiği sürekli olarak konuşulan bir konu… Yaşanan bu değişimler neler, kısaca bilgi verir misiniz? Son yıllarda satın alma gücüne sahip olan Z Kuşağı’nın, her şeyi online olarak satın alma isteği ve tercihleri var. Sokakta oyun oynamanın tarihe karıştığı, büyük oranda internet ortamında sosyalleşen yeni bir nesilden bahsediyoruz. Bu kuşak, zaten

62

içinde doğmuş olduğu teknolojinin hızına çok kolay adapte olabiliyor. Z Kuşağı’nın yüzde 80’i alışveriş yapmadan önce fiyat araştırması ve karşılaştırma yapıyor. Mobil cihazlarından çeşitli uygulamalar aracılığıyla kampanyalar ve indirimleri takip ediyor. Onlar için teknoloji her yerde, kesintisiz ve hızlı olmalı. Bu nedenle alışveriş merkezlerinde web sitesi, mobil uygulamalar, akıllı park etme sistemleri ve daha fazlası tüketicinin hizmetine sunulmalı.

Sektörde sınıfta kalmak istemeyen AVM’ler bu ihtiyaçları ve beklentileri karşılamak adına ne gibi çalışmalar yapıyor, tüketiciye nasıl ayak uyduruyor? Dünyada artık AVM’ler standart formatlardan çıkarak daha fazla açık alana sahip ve daha çeşitli kullanım alanları ile farklı hizmetler sunan mekanlar haline geldi. Tüm Türkiye genelinde hızla çoğalan AVM’ler tüketiciler için yaşam alanı haline gelmeye başladı. Tüketiciler, günlük alışverişlerini sağlamak, hediye almak, sinemaya gitmek, yemek yemek, buluşmak gibi nedenlerle alışveriş merkezlerinde bulunmayı tercih ediyorlar. AVM’lerde teknoloji iki türlü kullanılıyor, biri AVM yönetimi, müşteri ilişkileri, ürün takibi, araç giriş çıkış vb. yönetimsel konularda, diğeri ise ziyaretçinin birebir kullandığı akıllı ödeme sistemleri, giyilebilir teknolojiler, dijital park etme sistemleri, akıllı vitrinler, dijital yönlendirmeler gibi... birden çok uygulamayı teknolojik yenilikler için sayabiliriz.

Sektörde sürdürülebilir olmak için sadece beklentileri karşılamak yeterli olmuyordur. Öne çıkan ve fark yaratan çalışmaların da yapılması şart! Sizler bu noktada neler yapıyorsunuz? 212 İstanbul Power Outlet Alışveriş Merkezi, Atatürk Havalimanı yolu, Mahmutbey çıkışında. Bu nedenle her kesimden ziyaretçinin günün her saatinde uğradığı bir lokasyon olma özelliğine sahip. Yaptığımız organizasyonlarda her yaş grubuna ve farklı demografik yapıdaki kitleye uygun etkinlikleri gerçekleştirmeye özen gösteriyoruz. Örneğin ekim ayı içerinde gerçekleştirdiğimiz Çanta Kardeşliği sosyal sorum-

luluk projesi ile alışveriş merkezinin minik ziyaretçileri tarafından boyanan çantalar ve okul kırtasiye malzemelerini Doğu Anadolu’daki ihtiyaç sahipleri çocuklara gönderiyoruz. Yemek katından hafta içi her gün gerçekleştirdiğimiz piyano resitali ile de ziyaretçilerimizden pozitif geri dönüşler alıyoruz. Yılda iki kere düzenlediğimiz Fırsat Garajı’nda dünyaca ünlü binlerce markanın indirimli ürünleri en cazip fiyatlarla satılıyor. Son olarak söylemek istediğim; tüketicinin uyarılarını dikkate alarak talepleri bu yönde geliştirip, doğru sonuca ulaşmak en akılcı yoldur. Aksi takdirde külyutmaz öğretmenin cezası da ağır olabilir.



DOSYA

Mardin’in yaşam merkezi: Movapark Teknolojik gelişmelerin hızla ilerlediği perakende ve AVM sektörü ihtiyaç ve beklentilerin ilk durağı ve dönemi haline gelmiştir. Değişim ve yenilikte yaşanan oryantasyon süreci beklentileri artırmış ve AVM’lerin külyutmaz öğretmenlerini desteklemiştir.

Teknolojik gelişmelerin hızla ilerlediği perakende ve AVM sektörünün ihtiyaç ve beklentilerin ilk durağı haline geldiğini söyleyen Movapark AVM Genel Müdürü Nazlı Özdemir, “Kampanya ve etkinlikler organize ederken tüketiciye ulaşabilmek adına dijital medya unsurlarından yararlanıyoruz” dedi. Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketicilerin de ihtiyaç ve beklentilerinin değişim gösterdiği sürekli olarak konuşulan bir konu… Peki ama yaşanan bu değişimler neler, kısaca bilgi verir misiniz? AVM’ler ve perakende sektörü teknolojiyle birlikte dönüşüyor, değişiyor. Genç tüketici hem internet hem de fiziksel mağazaları kullanmayı tercih ediyor. Özellikle dijital pazarlama ağlarının yoğun kullanılması gereken bir dönemde yaşıyoruz. Bununla da ciroların ve karlılığın artışını görmeye başlıyoruz. Dijital değişimi teşvik eden sebepler verimlilik artışı ve müşteri ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilmek olarak seçilirken, yetenekli insan kaynağı ve dijital teknolojiler en önemli gelişmeler olarak karşımıza çıkıyor.

64

Sektörde sınıfta kalmak istemeyen AVM’ler bu ihtiyaçları ve beklentileri karşılamak adına ne gibi çalışmalar yapıyor, tüketiciye nasıl ayak uyduruyor? Dijital değişimin özellikle tüketiciyi etkileyen boyutları pazarlama dünyasının olduğu kadar AVM olarak bizim de gündemimizde. Bu alanda pazar dinamiklerini, tüketici ihtiyaçlarını, fırsat alanlarını, eğilimleri araştırıyoruz ve alışveriş merkezimizde bu ihtiyaçlara göre kampanya ve etkinlikler organize ederken tüketiciye ulaşabilmek adına dijital medya unsurlarından yararlanıyoruz. Sektörde sürdürülebilir olmak için sadece beklentileri karşılamak yeterli olmuyordur sanırım. Öne çıkan ve fark yaratan çalışmaların da yapılması şart! Bu noktada sizler gerek marka karması, gerek organizasyon ve etkinlikler, gerek kampanyalar, gerek hizmet, gerek sosyal sorumluluk projeleri… gibi pek çok noktada neler yapıyorsunuz? Doğunun tek adresi Movapark AVM 2012 yılında Mardin’e hizmet ver-

meye başlamıştır.2017 yılını tamamlamaya çalıştığımız bu dönemde 6 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırlamış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Konumu ve içeriği itibariyle, açıldığı günden bugüne kadar artan ziyaretçi grafiği ve mağaza karması ile dikkatleri çeken alışveriş merkezimiz, birbirinden keyifli etkinlikleri ile Türkiye’nin 4. büyük Aquapark’ı, fuar alanı, sinema ve diğer sosyal alanlarıyla, modern çocuk eğlence merkezi, ulusal zeminde kabul görmüş kafe ve restoran alanlarıyla ziyaretçileri için alışverişten öte bir yaşam merkezi haline gelmiştir. İlklere imza atarak yediden yetmişe birçok misafiri ağırlıyoruz. Sadece AVM içerisinde yaptığımız etkinlikler ile değil, bölgesinde hizmet veren birçok kuruluş ile bir araya geliyoruz.2016 yılının Nisan ayı içerisinde kitap gününde başlatmış olduğumuz sosyal sorumluluk projesi “Kitaplar Yolunuza Işık Olsun” kütüphanesi Mayıs 2017’de tamamlandı. Yapmış olduğumuz araç ve çapraz eğlence kampanyaları ile Movapark misafirlerini ağırlamış ve alışverişi keyfe dönüştürmüştür. Movapark, yeni dönemde gerçekleştireceği kampanyalar, projeler ve etkinlikler ile geleceğe dönük yatırımları şekillendirmeye ve yenilik kazandırmaya hazırlanıyor.



DOSYA

Tüketiciler sektörün geleceğini belirliyor

66

Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketicilerin de ihtiyaç ve beklentilerinin değişim gösterdiği sürekli olarak konuşulan bir konu… Bu değişimler neler, kısaca bilgi verir misiniz? Yeniçağın yaşam alanlarında; kültür-sanat yeniden şekillenirken, tüketiciler yaptıkları tercihlerle sektörün geleceğini belirliyor. Mimarisi rahat, kolay ulaşılabilir, ses akustiğinin yalınlık içinde yansıdığı, müşteri beklentilerini en kısa zamanda çözümleyen, çevreyi ve doğayı sürdürülebilir şekilde inşa eden, sunduğu hizmet kalitesi ile buluşma merkezi olarak tercih ediliyorlar. Son dönemde açılan yeni nesil alışveriş merkezleri tematik konsepti, açık oturma alanları, çeşitlenmiş gastronomi markaları, büyüyen ve daha kaliteli çocuk ve genç eğlence merkezleri, geleceği yakalayan teknoloji ve konforlu sinema salonları alışveriş merkezlerinde daha çok ilgi görmektedir. Avrupa’da ve dünyadaki önemli trendlerden biri de eskiyi ve tarihi koruyarak inşa edilen alışveriş merkezleridir. Tabi eski alışveriş merkezlerinin deneyimi ve yönetim anlayışı, müşteri beklenti ve eğilimlerine göre şekil almaları onları öncelikli kılmaya devam edecektir.

gençler arkadaşlarıyla açık alanlarda sosyalleşerek zaman geçirmek için alışveriş merkezlerini buluşma mekanları olarak tercih ediyorlar. Tüketici gözüyle, alışveriş merkezi demek, her şeyi bir arada bulabilmektir, otopark kolaylığıdır, çocukların ve gençlerin eğlencesidir, güvenli ve huzurlu yemek yiyip sohbet edebilme özgürlüğünü yaşayabilmektir. Hipermarket alışverişini AVM içinde yapan tüketici, teknoloji, kitap, ayakkabı ve diğer tüm ihtiyaçlarını aynı noktadan karşılayabilmektedir. Tüketiciler kaliteli servis deneyimini, kültür sanat etkinliklerini ziyaretçilerin beğenisine sunan ve deneyimleten alışveriş merkezlerini tercih ediyorlar.

Sektörde sınıfta kalmak istemeyen AVM’ler bu ihtiyaçları ve beklentileri karşılamak adına ne gibi çalışmalar yapıyor? Birbiri ardına açılan AVM’ler pek çok parametre aracılığıyla şehrin yeni cazibe ve buluşma merkezleri haline geliyor. Alışveriş merkezlerinin sürdürülebilirliğini oluşturan en önemli 3 unsur; lokasyon, kaliteli hizmet anlayışı ve müşteri memnuniyetinin kapı girişinden, çıkışına kadar sağlanmasını oluşturuyor. Özellikle

Sektörde sürdürülebilir olmak için sadece beklentileri karşılamak yeterli olmuyordur sanırım. Bu noktada sizler gerek marka karması, gerek organizasyon ve etkinlikler, gerek kampanyalar, hizmet ve sosyal sorumluluk projeleri… gibi pek çok noktada neler yapıyorsunuz? Carousel Alışveriş Merkezi olarak iç ve dış alanlarımızda yürüttüğümüz yenileme projemizi 2016 yılında ta-

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketici beklentilerinin de değişim gösterdiğini belirten Carousel AVM İcra Kurulu Üyesi Orhan Demir, AVM’lerde lokasyonun, kaliteli hizmet anlayışının ve müşteri memnuniyetinin önemine değindi. mamladık. Dış cephede yeni kafe ve bistro alanları oluşturduk. En son Leman Kültür Cafe, Mumuso, Alaçatı Muhallebicisi, Chinesse Sushi Express, Vodafone, Just Chick’n, Focaccia, Gymmotion gibi yenilikçi markaları bünyemize katarak ziyaretçi profilimizi daha genç bir yapıya taşıdık. Decathlon markasını ve Punto markasını kasım ayında bünyemize ekleyerek misafirlerimizin beklentilerini karşılamış olacağız. Carousel, başta kadın ve aile olmak üzere çocukların eğlence ve oyun dendiğinde ilk akıllarına gelen markalardan biridir. Sosyal kalabilmek için derneklerle işbirliklerimizi her daim canlı tutmaya özen gösteriyoruz. Eğitim, sanat, kültür ve sağlık adına elimizden gelen desteği faaliyetlerimize yansıtıyoruz. Carousel Alışveriş Merkezi olarak her yıl düzenlenen çeşitli kampanyalarımız, dönemsel olarak yaptığımız dekor süslemeleri ile müşterilerimizin ilgisini her zaman sıcak tutuyor, onların kendilerini iyi hissetmelerini, keyifli zaman geçirmelerini sağlıyoruz. Ziyaretçilerimizin zamanlarını en iyi ve kaliteli şekilde geçirmeleri için elimizden gelen özveriyi gösteriyoruz.



Malatya’nın

İlk ve Tek Alışveriş Merkezi

8 yaşında!

BÜTÜN PROJELERİNİ ZİYARETÇİ PORTFÖYLERİNİN MEMNUNİYETİ DOĞRULTUSUNDA PLANLAYIP GERÇEKLEŞTİRDİKLERİNİ SÖYLEYEN MALATYAPARK ALIŞVERİŞ MERKEZİ MÜDÜRÜ YILMAZ ARSLAN, “MALATYAPARK MALATYALILARINDIR” SLOGANINDAN YOLA ÇIKARAK HAREKET ETTİKLERİNİ DİLE GETİRDİ.

68


MALATYAPARK ALIŞVERİŞ MERKEZİ MÜDÜRÜ YILMAZ ARSLAN: “KENDİ ZİYARETÇİ KİTLEMİZİ İYİ ANALİZ EDEREK ONLARIN İHTİYAÇ VE ARZULARINA CEVAP VERMEYE GAYRET GÖSTERİYORUZ.”

Bu yıl 8. yılını kutlayacak olan Malatya’nın ilk ve tek alışveriş merkezi MalatyaPark, çevre illerin de gözde çekim merkezi konumunda yer alıyor. Ziyaretçi memnuniyetini sağlamak adına birçok etkinlik ve kampanyaya imza atan AVM, mutlu anların merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Malatya ve bulunduğu bölgenin böylesi ölçekte tek AVM’si olması tabii ki ona bazı avantajlar sağlıyor, ama rakipsiz olması alışveriş merkezinin rehavete düşmesine yol açmıyor. Öyle ki MalatyaPark AVM, rakibi varmışçasına etkinlikler, kampanyalar gerçekleştirip ziyaretçilerin bir AVM’den olabilecek bütün beklentilerine cevap vermeye çalışıyor. Alışveriş merkezinin bu çalışmaları 17 adet uluslararası ödülle taçlandırılmış bulunuyor.

Yılmaz Bey, MGG (Malatya Girişim Grubu) ve MalatyaPark AVM’nin oluşumundan bahseder misiniz? MalatyaPark, 14 Kasım 2009 yılında şehrin ilk ve tek AVM’si olarak hizmet vermeye başladı. Birçok marka ilk defa MalatyaPark aracılığıyla bölgeye mağaza açtı. MalatyaPark bugüne kadar nezih, seçkin, kaliteli, güvenli alışverişin ve “Mutlu Anların” merkezi oldu. Yatırımcısı Malatya Girişim Grubu, 33 ortaklı bir iş adamı topluluğudur. MalatyaPark oluşumun ilk yatırımıdır. Daha sonra DoubleTree by Hilton Malatya’yı da şehrimize kazandırmıştır. MalatyaPark AVM hakkında genel hatlarıyla bilgi verir misiniz? 2009’da açılan MalatyaPark 14 Kasım’da 8. yılını kutlayacaktır. Bulunduğumuz bölgenin bu ölçekte tek AVM’si olmamız nedeniyle sadece Malatya ve Malatyalıya hizmet vermenin ötesinde çevre illerden de yoğun ziyaretçi trafiği yaşamaktayız. 103 bin metrekarelik bir alanda hizmet vermeye başlamış ve geçen yıllar boyunca bünyemize katılan yeni yaşam alanları ile hizmete devam etmekteyiz. MalatyaPark, 48 bin metrekare kiralanabilir alana sahiptir. Birçok marka ilk defa bölgeye MalatyaPark aracılığı ile yatırım yapmıştır. Toplam, yaklaşık 3 bin araçlık açık ve kapalı otoparkımız bulunmaktadır. MalatyaPark, şehrin en önemli sosyalleşme alanı olduğundan eğlence ve oyun alanları da büyük ilgi görmektedir. 10 salonlu Avşar Sineması, buz pisti, Bowling Adası, Playland çocuk oyun alanı gibi birçok eğlence temalı alanları mevcuttur.

69


“MARKALARIMIZIN MALATYA YAŞAM STANDARTLARINA VE MÜŞTERİ YELPAZEMİZE UYGUN OLMASINA ÖZEN GÖSTERİYORUZ” Marka seçimine dikkat ediyor musunuz? Bu anlamda ölçütleriniz nelerdir? Bir alışveriş merkezi hizmet içeriklerine göre, çok çeşitli sosyal ve kültürel yapıya sahip, çeşitlilik gösteren kitlelere hitap etmelidir. Bu da öncelikle iyi seçilmiş bir mağaza karması ile mümkün oluyor. MalatyaPark olarak bu anlayış doğrultusunda bir marka karması yaratmaya çalışıyor, kendi ziyaretçi kitlemizi iyi analiz ederek onların ihtiyaç ve arzularına cevap vermeye gayret gösteriyoruz. Bu anlamda kalite ve marka değeri yüksek mağaza karması oluşturduk. Markalarımızın Malatya yaşam standartlarına ve müşteri yelpazemize uygun olmasına özen gösteriyoruz. Düzenlediğiniz etkinlik ve projelerde nelere dikkat ediyorsunuz? Öncelikle ziyaretçilerimizin talepleri doğrultusunda etkinlikler yapıyoruz ve özellikle ilkleri ziyaretçilerimizle buluşturmaya önem veriyoruz. Her ziyaretçi kitlesine ayrı ayrı hitap edecek etkinlikler organize ediyoruz. Kadınlara, erkeklere, çocuklara, gençlere özel aktiviteler planlayıp gerçekleştiriyoruz. Sosyal sorumluluk projelerini çok önemsiyoruz.

70

Ev hanımlarının kermes ve sergiler düzenlemelerine destek olarak, çocuklarımızla sergiler ve imza günleri gerçekleştirerek, onlarla gönül birliği kurmaya özen gösteriyoruz. Kurumlarla işbirliklerini de önemseyerek şehrimizin önemli bir değeri olmaya devam edeceğiz. Ayrıca MalatyaPark’ın sosyal, kültürel, sanatsal aktivitelerle bölgenin gelişimindeki lokomotif rolüne katkıda bulunacak aktiviteleri aralıksız olarak gerçekleştiriyoruz.

“ALINAN ÖDÜLLER AVM’NİN BAŞARISININ ÖLÇÜMLENEBİLMESİ AÇISINDAN YOL GÖSTERİCİ VE TEŞVİK EDİCİ OLUYOR” Son yıllarda gerçekleştirdiğiniz projelerdeki başarılarınızla da dikkat çekiyorsunuz. Ödüle giden yolda nasıl projeler olmasına önem veriyorsunuz? Proje ve ödüllerinizden bahseder misiniz? Ödüle giden yolda en önemli kriter, projenin içerdiği toplam faydanın büyüklüğüdür. Ardından, toplam faydanın proje ile ilgili taraflar arasındaki dağılımının gözler önüne serilmesi gerekmektedir. Projeler her zaman büyük bütçeli olmak zorunda değil, ama katılım ve fayda açısından hitap ettiği kitle ne kadar fazla olursa o kadar şanslı olabilirsiniz. Ziyaretçiler, kiracılar, kurumlar, yatırımcılar, çocuklar, büyükler projeden faydalanabilmeli ya da katkısı olmalıdır. Ayrıca, projenizi


anlatırken kurduğunuz cümleler ve kullandığınız kelimelerin de dikkat çekici olması, jüriyi etkileyecek şekilde seçilmesi önemlidir. Bu sebeple uluslararası yarışma platformlarına katılımda tercümelerin doğru yapılabilmesi çok önemlidir. Ödüller, uluslararası platformlarda kendinizi ifade edebileceğiniz alanlar açılması açısından da, önemli bir yer tutmakta. Türkiye’de AVM’ler pazarlama alanında çok başarılı aktiviteler ve kampanyalar gerçekleştirmekteler. Başarının uluslararası tescil görmesi, hedef büyütmek, sağlam adımlar ve büyük güvenle daha başarılı işlere imza atmak açısından lokomotif oluyor. Ayrıca alınan ödüller, AVM’lere marka yatırımları yapacak yatırımcılar için AVM’nin başarısının ölçümlenebilmesi açısından yol gösterici ve teşvik edici olmaktadır. MalatyaPark olarak, 2010 yılında AMPD’nin Yılın En İyi AVM’si ödülünü aldık. 2016 yılında, “Park Card ile Yolda Kalma” isimli proje ile Stivie Awards’dan 2 bronz, 2 gümüş; Marcom Awards’dan ise 3 platin, 2 altın ödül alarak başarımızı taçlandırdık. 2017 yılında ise; MalatyaPark’ın da sınırları içerisinde olduğu Yeşilyurt ilçesinin sağlık haritasının çıkarılmasını ve ziyaretçilerimizin sağlıklı beslenmeye yönlendirilmesini amaçlayan “MalatyaPark ile Sağlıklı Kal” isimli proje ile Hermes Awards’dan 2 platin, 2 altın; Stivie Awards’dan ise 4 bronz ödül aldık. Bu ödüller başarımızı hem tescillemiş hem de sürdürebilirliğimizi göstermiştir. Ziyaretçilerinize daha yakın olabilmek için neler yapıyorsunuz? Bütün projelerimizi; “MalatyaPark Malatyalılarındır” sloga-

nından yola çıkarak, ziyaretçi portföyümüzün her kesiminin memnuniyeti doğrultusunda planlayıp gerçekleştiriyoruz. Sık sık yaptığımız anketlerle, ziyaretçilerimizin taleplerini değerlendirip, taleplere en iyi geri dönüşleri sağlamaya çalışıyoruz. MalatyaPark’ta daha önce de belirttiğimiz gibi, ev hanımlarının ürettikleri ürünlerle sergiler, kermesler yapmalarına destek olmanın yanı sıra onları teşvik ediyoruz. Yetenekli çocuk ve gençlerimizin sergiler ve imza günleri ile kendilerini ifade etmelerine destek oluyoruz. Sanatsal ve kültürel etkinlikleri sık aralıklarla gerçekleştiriyoruz. Kampanyalar da ziyaretçilerimizin memnuniyetlerini artıracak şekilde planlanmaktadır.

“MALATYAPARK ÖDÜLLERİNE YENİLERİNİ EKLEYECEK PROJELERLE HİZMET VERMEYE DEVAM EDECEK” Hem Malatya hem bölgenin ilk ve tek AVM’si olma özelliğini taşıyorsunuz. Bunun ciro ve giriş sayılarına etkisi oluyor mu? Malatya ve bulunduğumuz bölgenin bu ölçekte tek AVM’si olmamızın tabii ki bazı avantajları oluyor. Ancak rakipsiz olmamız bizim rehavete düşmemize yol açmadı. Bilakis, rakibimiz varmışçasına etkinlikler, kampanyalar gerçekleştirip ziyaretçilerin bir AVM’den olabilecek bütün beklentilerine cevap vermeye çalışmaktayız. Ki bu çabalarımız bize 17 adet uluslararası ödül kazandırmıştır. Bir Anadolu AVM’sinin, büyük bütçeli projelerle yarışmalara katılan AVM’lerin önüne geçerek uluslararası ödüller alabilmesi önemlidir. Ayrıca, bölgemizde henüz geleneksel alışverişten vazgeçilmemiştir. Ve en

71


büyük rakibimiz çarşı olmaya devam etmektedir. Hem modern alışveriş tarzını bir hayat biçimi haline getirmeye çalışmak hem de o şartlarda var olmaya devam edebilmek için gayret göstermek önemli bir çaba gerektirmektedir. MalatyaPark, alışveriş olanağı dışında bölgeye kültür-sanat ve eğlence anlayışı da kazandırıyor. Bununla ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz? MalatyaPark her zaman bir yaşam merkezi olma özelliğini ön plana çıkararak, kültür-sanat ve eğlence odaklı projelere öncelik vermiştir. Bölgenin en büyük gerçek buzdan buz pisti MalatyaPark’tadır. Şehrin tek bowling salonu, modern sinema salonları, çocuk eğlence alanları, paintball salonu MalatyaPark’ta ziyaretçileri ağırlamakta ve eğlenerek vakit geçirmelerini sağlamaktadır. Ayrıca MalatyaPark; yazar ve sanatçılarla söyleşiler, imza günleri, mini konserler düzenleyerek birçok ilke sahne olan buluşmaları gerçekleştirmiştir ve gerçekleştirmeye devam etmektedir. Atölye çalışmaları-

72

na da önem vermekteyiz. Ayrıca, İstanbul Balmumu Heykel Müzesi’nin bazı eserlerini de Malatyalı ziyaretçiler ile buluşturarak, bölgemizde bir ilki gerçekleştirdik. MalatyaPark 14 Kasım’da 8. yılını kutlayacak. Gelecek hedefleriniz nelerdir? Yaklaşık 2 bin kişiye istihdam sağlayan, kente ekonomik, kültürel ve sosyal birçok fayda sağlayan MalatyaPark, birçok markanın ilk defa şehre yatırım yapmasına ev sahipliği yapmıştır. Bu misyonunu yeni ve değerli markalarla sürdürecektir. Son dönemde Mavi, Kemal Tanca, Penti, Flo, Hummel gibi mağazalar metrekarelerini büyütmüş, Tergan, Lescon, Tantitoni, Click Clock, Tudors, Daffari, Dagi, Takıştır, Pidem, T-Shop, Eve Shop yeni ve şehirdeki ilk mağazalarını da MalatyaPark’ta açmıştır. Çok kısa bir süre içerisinde ise Arby’s, Sbarro, Starbucks MalatyaPark ailesine katılacak. Devamında çok önemli markalarla sürprizlerimiz devam edecek. MalatyaPark ödüllerine yenilerini ekleyecek projelerle hizmet vermeye devam edecek.



Makale

Aynı gemide olmak! Güvenlik Hizmeti En sevdiğim ve sıkça kullandığım söylemden biridir bu “Aynı gemide olmanın farkındalığı”. Bu anlayış her firma için geçerli belki ama alışveriş merkezleri ile çok iyi uyum sağladığı kanısındayım. Evet, hedef belli; bu gemi hedefe planlanan zamanda, güvenli bir şekilde, taşıdığı müşterilerini memnun ederek varmalı ve geminin ilerlemesi için gerekli olan tüm ekiplerin birbiri ile uyumlu, takım bilinci ile hareket etmesi şart. Aksi halde programın dışında kalırız, memnuniyet olmaz ve bir daha gemiye binecek müşteri bulamayız hatta yarı yolda batar. Bir hizmet dalında yaşanan sıkıntı tümünü etkiler ve hız kaybederiz. Gemi de ekibin en önemli parçalarından biri olan güvenlik hizmeti ile başlamayı uygun gördüm. Güvenlik hep önemliydi zaten ama coğrafyamızın dinamiklerinin kötü yönde gelişmesi, zorlukların artması nedeni ile artık daha da önemli. Artık maalesef çok net hedef olmuş durumda. Bugüne kadar AVM’lere büyük bir saldırı olmaması şanstan öte, aslında ilk günden beri yönetimlerin, yatırımcıların profesyonel güvenlik firmaları ile çalışarak bazı boy detektörü ve hatta X-ray gibi teknolojik yatırımları diğer sektörlere nazaran daha erken ve iyi yapmış olmalarıdır. Bu hassasiyetlerin artarak devam etmesi gerekiyor nitekim kötü niyetli gruplar projeleri çok iyi gözlemleyerek, açık noktaları bulma çabasındalar.

74

AVM’ler de müşteri karşılama, güvenlik tarafından yapıldığı için iç ve dış müşterilerimiz yönetimden çok güvenlik personelleri ile muhatap oluyorlar. Bu yüzden kıyafetin düzgünlüğü, kalitesi, seviyeli bir güleryüz ile “Hoş geldiniz!” kelimesini kullanmak her şeyden çok daha önemli. Diğer taraftan keyifli zaman geçirmek isteyen müşteriye güleryüz ile birlikte “kontrolümde olan güvenli bir ortama giriş yapıyorsunuz” imajını yaratması arasında hassas bir denge var. Bu dengeyi sağlayabilecek yani tüm risklere karşı algısı açık aynı zamanda profilleme ile bir değerlendirme yapabilecek, yaklaşımı profesyonel, doğru eğitim almış ve işini seven personel sektörde maalesef az sayıda bulunuyor. Güvenlik şirketlerinin kültürü ve buna bağlı olarak yöneticilerinin personele yaklaşımı yanında, “aynı gemi içerisindeyiz” algısını esas yaratacak olan kaptanın hizmete, personele yaklaşımı kilit unsuru oluşturuyor. Eğer bu yaklaşım tüm yöneticilerde eşit oranda yok ise o gemi o zaman ağır aksak, rotadan saparak ilerlemeye çalışıyor. Yani kaptanın zaman zaman empati yapması, doğru yargılaması, motivasyon ihtiyaçlarını belirleyerek aksiyona geçmesi tüm personeli olumlu yönde etkileyecektir. Hizmet veren firma yöneticisi istediği kadar eğitim, denetleme, motivasyon etkinlikleri yapsın o personel çalıştığı yerde huzurlu değilse, çabasına rağmen doğru geri bildirim almıyorsa, kaliteli bir soyunma odası yoksa, yeterli süre dinlenip mola veremiyorsa, başarılarına rağmen her seferinde eleştiri alıyorsa, bunun üzerine benzer projelerde çalışan arkadaşları kadarda maaş alamıyorsa, özellikle hizmet sektöründe sonuçları direk hizmete yansıyor maalesef. Her şeyi kaptandan beklemekte yanlış olur. Hala el ile kayıt dışı ve geç ödenen maaşlar, hatta ödenmeyen kıdemler var. Çalışanın ihtiyacı olan üniforma, ekipman gibi malzemelerin yetersiz ve geç gelmesi gibi konuları hiç söylemiyorum bile. İşveren olarak tabir ettiğimiz ihale yapan alışveriş merkezi yönetimlerinin, yatırımcılarının firma seçerken yaklaşımları da bu yönde profesyonel olmalı. Sadece maliyet odaklı değil, bu gibi hassasiyetlere de dikkat etmeliyiz aksi halde o gözümüzde büyüttüğümüz gemimizin bir buz dağı ile karşılaşması an meselesi oluyor.



AVM

Tescilli Markalar Derneği,TAMPF’a katıldı

TÜRKİYE ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ VE PERAKENDECİLER FEDERASYONU (TAMPF), YENİ ÜYESİ TESCİLLİ MARKALAR DERNEĞİ (TMD)’NİN KATILIMI İLE ÜYE SAYISINI ALTIYA ÇIKARDI. 2013 yılında beş perakende sektör derneğinin çatı kuruluşu olarak Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu adıyla kurulan ve Mart 2015 tarihinde isminin başına ‘Türkiye’ ibaresini almaya hak kazanan Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF), yeni üyesi Tescilli Markalar Derneği (TMD) ’nin katılımı ile üye sayısını altıya çıkardı.

TAMPF, YENİ KATILIMLA BÜYÜYOR… Organize perakendenin çatı kuruluşu olan ve kuruluş amacını tüzüğünde “Kamu nezdinde organize perakendeyi ilgilendiren tüm konularda güçlü temsilin yanı sıra, Türkiye perakende sektörünün sürdürülebilir gelişiminin altyapısını oluşturarak, sektörün ülke

ekonomisindeki konumunu daha da ileriye taşımak ve uluslararası platformdaki yerini güçlendirmeyi hedeflemek” olarak tanımlayan TAMPF yeni üye katılımı ile büyüyor.

“BAŞARILI GİRİŞİMLERDE SİNERJİ YARATARAK ÇALIŞMAKTAN ÇOK MUTLU OLACAĞIZ” Tescilli Markalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Aslantaş, “Biz Tescilli Markalar Derneği olarak, çatı kuruluşumuz ‘TAMPF’ bünyesinde yer almaktan ve sektörümüzü daha da ileriye taşıyacak başarılı girişimlerde sinerji yaratarak çalışmaktan çok mutlu olacağız” diyerek federasyona katılımlarından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

“BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRECEĞİMİZ ÇALIŞMALAR İLE ÖNEMLİ VE FAYDALI SONUÇLAR ALACAĞIMIZA İNANIYORUZ” TAMPF Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Özerkan ise TMD’nin federasyona katılımının ardından, “Federasyonun sektördeki temsil rolü, organize perakendenin önemli bir oyuncusu olan Tescilli Markalar Derneği’nin de katılımı ile güçlenmiştir. TMD’nin katılımı ile federasyonumuz bünyesinde çok önemli bir değer daha kazandığımıza ve hep birlikte gerçekleştireceğimiz çalışmalar ile sektörümüz için önemli ve faydalı sonuçlar alacağımıza inanıyoruz. Bu birlikteliğin sektörümüz adına hayırlı uğurlu olmasını dileriz” temennilerinde bulundu.


AVM

Kapsamlı bir yenilenme sürecinden geçen Neomarin Pendik Alışveriş Merkezi son teknoloji ses ve görüntü sistemlerine sahip 9 salonlu, 850 koltuk kapasiteli Cinema Neomarin sinemalarını geçtiğimiz günlerde sinemaseverlerle buluşturdu.

“CINEMA NEOMARIN” VİZYONDA! CINEMA NEOMARİN HİZMETE AÇILDI 120 mağazası, yeme içme alanları ile 2007 yılında bu yana hizmet veren Neomarin Alışveriş Merkezi, yenilenen yüzü ile ziyaretçilerine farklı hizmetler sunmaya devam ediyor. Alışveriş merkezi içinde pek çok alanda yapılan yenilenme çalışmalarının yanısıra Cinema Neomarin sinemalarını geçtiğimiz günlerde hizmete açtı.

SON TEKNOLOJİ GÖRÜNTÜ VE SES SİSTEMİ Perdelerini aralayan Cinema Neomarin görüntü kalitesini zirveye taşıyan son teknoloji ürünü Sony 4K donanımı ve ses sistemlerinde Dolby Dijital’in yanı sıra ses teknolojisinde çığır açan Dolby Atmos donanımı ile harika bir seyir keyfi

yaşatıyor. Modern bir çizgide tasarlanan 9 salon ve 850 koltuk kapasitesine sahip sinema, fuaye alanı içindeki oturma alanları ile misafirlerine farklı bir konsept sunuyor.

AÇILIŞA ÖZEL UYGUN FİYAT Cinema Neomarin özel indirimleri ve kampanyaları ile de sinema tutkunları için avantajlı bir sinema dünyası yaratıyor. Tüm vizyon filmlerini son teknoloji donanım ile misafirlerine sunan Cinema Neomarin açılışa özel 10 TL bilet fiyatı ile misafirlerine kaliteli hizmeti en uygun fiyata sunuyor. Kaliteli hizmeti ile ailenizin alışveriş merkezi olan Neomarin, kusursuz donanıma sahip sinema salonları ile sinemaseverleri farklı ve heyecanlı bir sinema deneyimine davet ediyor!


AVM

Teknoloji ve Modanın Buluşma Noktası Avantajlı ve kazandıran fırsatlarıyla şehrin uğrak noktası olan Forum Ankara Outlet, sunduğu konforlu alışveriş deneyimi ve merkezi lokasyonuyla Ankaralılar için vazgeçilmez bir adres… Ankara’nın kuzeyinde yer alan Forum Ankara Outlet’e şehrin her yerinden rahatça ulaşmak mümkün. Kuzey çevre yolu ile kent bağlantısını sağlayan yeni protokol yolu (Yozgat Bulvarı) kavşağında yer alan Forum Ankara Outlet, Esenboğa Havalimanı’na 19 dakika, Başkent’in 2 önemli merkez noktası olan Ulus’a 21 dakika, Kızılay’a 28 dakika uzaklıkta yer alıyor.

KALİTELİ ÜRÜNLERE UYGUN FİYATLARLA ULAŞMA FIRSATI Şehrin alışveriş ve yaşam merkezi Forum Ankara Outlet, hizmet sunmaya başladığı 2008 yılından bu yana Ankaralılara, kaliteli ürünlere uygun fiyatlarla ulaşma fırsatı sunuyor. Tüm yıla yayılan alışveriş fırsatlarının yanı sıra farklı konsept ve eğlence anlayışıyla da öne çıkan Forum Ankara Outlet, başkentin çekim merkezleri arasındaki yerini koruyor.

Forum Ankara Outlet, hizmet vermeye başladığı günden bu yana teknoloji ve moda sektöründen seçkin marka karmasıyla ziyaretçilerine alışveriş keyfi yaşatıyor.

Forum Ankara Outlet, 86 bin 300 metrekarelik kiralanabilir alanda Media Markt, Tesco Kipa Hipermarketi ve Bauhaus Yapı Marketi'nin yanı sıra pek çok ulusal markanın bulunduğu mağazaları, kafeleri, restoranları ve eğlence olanaklarıyla dikkat çekiyor.

DIŞ MEKAN HİSSİ UYANDIRAN SOKAKLAR Ankara’nın en büyük outleti olan Forum Ankara Outlet, ziyaretçilerini 11 bin metrekarelik alanda sunduğu geniş teknoloji markalarıyla karşılıyor. İki katlı bir alışveriş, eğlence ve yaşam merkezi olarak tasarlanan Forum Ankara Outlet, içerisinde bulunan sokaklarıyla bir dış mekan hissi uyandırıyor. Media Markt, Hotiç, U.S Polo Assn., Derimod, Koton, İnci, Adidas Outlet, Nike Factory Store, Network, Divarese, Mavi Jeans ve Boyner Outlet gibi birçok seçkin ulusal ve uluslararası markayı outlet fırsatları ile Ankaralılar ile buluşturuyor. Forum Ankara Outlet, yıl boyunca kazandıran kampanyaları, özel etkinlikleri ve indirim fırsatları ile Ankaralılar için keyifli alışverişin vazgeçilmez adresi olmaya devam ediyor.


AVM

Esenyurt’un yeni gözdesi kapılarını açtı İstanbul'un hızla gelişen yerleşim merkezlerinden biri olan Esenyurt’ta hayata geçirilen City Center Alışveriş ve Yaşam Merkezi açıldı. İstanbul'un hızla gelişen yerleşim merkezlerinden biri olan Esenyurt’ta City Center İnşaat yatırımı ile 200 bin metrekarelik alan üzerinde 5 yılda hayata geçirilen City Center Projesi içerisinde yer alan City Center Alışveriş ve Yaşam Merkezi açıldı. City Center İnşaat yatırımı ile hayata geçirilen City Center Projesi içinde yer alan City Center AVM, Esenyurt Kaymakamı Ekrem İnci ve Esenyurt Emniyet Müdürü Dr. Hakan Becel’in katılımıyla İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Özyurt ve GMS İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Metin Gül’ün de hazır bulunduğu kurdele kesme merasimi ile kapılarını açtı. 60 bin metrekarelik alan üzerinde 4 katlı olarak inşa edilen City Center AVM’nin resmi açılışı ise ilerleyen günlerde gerçekleştirilecek.

CITY CENTER AVM ZİYARETÇİLERİNİ HİÇ YAŞANMAMIŞ BİR DENEYİME DAVET EDİYOR Kaymakamlık, Emniyet Müdürlüğü, Esenyurt Belediye Başkanlığı Binası, İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nin hemen yanı başında yer alan City Center AVM; 130 mağazasının yanı sıra geniş koridorları, küçük meydanları, etkinlik ve çocuk eğlence alanları, dinlenme köşeleri, sinema ve teraslı restoran kafeleri ile ziyaretçilerini daha önce hiç yaşanmamış bir deneyime davet ediyor. Tüm sosyal faydaları bir araya toplayarak ilçenin merkez noktasını belirleyen City Center Karma Projesi içerisinde yer alan AVM; Esenyurt ilçe meydanında, metrobüs, E-5 ve TEM yollarına 2 dakika, Atatürk Havalimanı’na 10 dakika, 3’üncü havalimanına 15 dakika mesafede olup 2019’da yapılacak metro hattı üzerinde bulunuyor.


AVM

Birbirinden farklı lezzetler The Land of Legends ShoppIng Avenue’da Ünlü alışveriş caddelerinden ilham alınarak tasarlanan The Land of Legends Shopping Avenue, sıra dışı bir alışveriş deneyimi sunarken konsept restoranlarıyla da misafirlerini birbirinden farklı lezzetlerle buluşturuyor. ğına ait özel tatları misafirleriyle buluşturuyor. Kendini özel ve eğlenceli kılan birçok unsuru bünyesinde bulunduran Al Abir, atmosferinde sonsuzluk hissi veren doğu dokunuşları, canlı mutfak ortamı ve küçük bir atölyede el yapımı Lübnan eserlerini de misafirleriyle buluşturuyor. Ziyaretçilerine Lübnan misafirperverliğini yaşatan restoran, ödüllü şefleri ve Lübnan kökenli mutfak ekibiyle yemek sırasında rengarenk Legend Tower manzarasını da vaat ediyor.

AKVARYUM MANZARALI NEMO RESTAURANT Şık atmosferi ve zarif tasarımı sualtı akvaryumu manzarasıyla tamamlanan Nemo Restaurant, tarzını yansıtan ve zevklerine hitap eden bir restoran bulmak isteyenlerin mekanı olarak öne çıkıyor. Herkesin damak zevkine hitap eden zengin lezzetlerle dolu Avrasya mutfağı sunan Nemo’nun deneyimli şefleri, aynı zamanda konuklarıyla iç içe hazırladıkları ceviche, sushi ve sashimileri Avrupa mutfağıyla harmanlayarak leziz tabaklar ortaya çıkarıyor. İçki menüsünde ise kendine has kokteyller, şaraplar ve Japon sakeleri yer alıyor.

YENİLİK VE GELENEK BİR ARADA: AL ABİR RESTAURANT Otantik lezzetleri, dekoru ve yaratıcı tarzıyla yenilik ve geleneği bir araya getiren Al Abir Restaurant, Lübnan mutfa-

PIAZETTA ITALİANA’DA SADELİK VE ŞIKLIK BİR ARADA Sıcak ve rahat ortamıyla Piazzetta Italiana Restaurant, misafirlerine kahvaltıdan gece yarısına kadar İtalyan mutfağına dair en lezzetli deneyimleri yaşatıyor. Piazzetta Italiana, cappuccino eşliğinde kahvaltı yapmak, öğle yemeği için salata ile pizza yemek ya da The Land of Legends’ın muhteşem mimarisi eşliğinde akşam yemeğinin keyfini sürmek isteyenler için harika bir ortam hazırlıyor. Ödüllü şeflerden oluşan mutfak ekibiyle Piazzetta Italiana, konuklarına sadelik ve şıklığı bir arada sunuyor. The Land of Legends Shopping Avenue’de ayrıca Burger King, Coldstone, Kuytu Orman Cafe, People’s Restaurant, Popeyes, PS Lounge, Route Burger House, Simit Sarayı, Tavuk Dünyası, Usta Dönerci, Yemen Kahvesi gibi markalar da konuklara kesintisiz hizmet veriyor.



AVM

“AVM’NİN VİTRİNİNİ İYİ OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ” Türkiye’de her geçen gün Alışveriş Merkezi yatırımları artarak devam ederken kiralama ve yönetim konularında profesyonel bir yönetim desteği almak projenin başarılı ve karlı bir şekilde uzun yıllar devam etmesine olanak sağlıyor.

yük metropollerde ve sınırlı bir pazara hitap eden, arzın yüksek, nispeten talebin de daha düşük olduğu kentlerde, projelerini farklılaştırabilen, rakiplerinin önüne geçebilecek mağaza karması ve büyüklüğe ulaşan AVM’ler de yatırımcısını mutlu ediyor. AVM yatırımları son yıllarda büyük şehirlerden Anadolu şehirlerine doğru kaymaya başladı. Özellikle AVM deneyimi olmayan yerli yatırımcılar için hangi çözümlere odaklanıyorsunuz? Büyük şehirlerde yeni projeler geliştirmenin limitli olması sebebiyle küçük şehirlere odaklanırken aynı zamanda var olan projelerin varlıklarını geliştirme ve rakiplerinden farklılaştırılması üzerine yoğunlaşıyoruz. Bu yaklaşımı profesyonel yönetim hizmetlerimiz, yeni kiralama çözümlerimiz, yenileme ve geliştirme konularındaki stratejilerimiz ile sağlıyoruz. Bu bağlamda, küçük şehirler yeni odak noktası olarak dikkat çekerken, bu projelere profesyonel ve deneyimli yaklaşımlarımızı müşteri hizmetleri, tasarım ve kiralama planlamaları konusunda yapılabilecek profesyonel olmamanın getireceği hatalardan kaçınmak için entegre ediyoruz. Türkiye’de AVM sayı verileri metrekare başına ciddi büyüme gösteriyor. Bu nedenle, özellikle küçük şehirlerde bulunan yeni projelerde, yenileme ve genişleme çalışmalarının odak noktası olacağına inanıyoruz. Bu ihtiyaca cevap verebilmek için rekabet koşulları dikkate alındığında, en iyi marka karması ve daha yüksek oranlara ziyaretçi kazanılması adına birçok işletmecinin, profesyonel bir kiralama ve yönetim danışmanlığı hizmeti alması gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda sürdürdüğünüz yeni projeleriniz var mı? Ankara Polatlı’da Kartaltepe AVM 120 bin metrekare, Ağrı Patnos’da Patnos Life 55 bin metrekare olmak üzere iki yeni alışveriş ve yaşam merkezi projelerine başladık. Her ikisi de bölgenin ilk ve tek alışveriş merkezi projesi olacak.

AVM yatırımları için başarı faktörü nedir? Türkiye’de yüksek beklentiyle, yüksek maliyetler ile yapılmış AVM’lerin, finansal getirilerindeki sıkıntı, yatırım geri dönüş sürelerini uzattığı için yerel ve kurumsal yatırımcıları korkutuyor. Hem Anadolu’da, hem İstanbul’da yatırımcısını çok memnun eden veya tam tersi beklentileri karşılayamayan AVM’ler bulunuyor. Gelir seviyesi belli bir oranın üzerinde ve tüketime açık kentlerde, rekabetin az olduğu bölgelerde, projelerin büyük bir çoğunluğu başarılı oluyor. Rekabetin yoğun olduğu bü-

82

AVM yatırımcıları neden kiralama ve yönetim firmaları ile çalışmalı? Danışman şirketler yatırımcı ve kiracı arasında iyi bir denge unsurudur. Alışveriş Merkezi yatırımı için karar alırken birçok kriterin bir arada optimum bir şekilde örtüşmesi gerekiyor. Çünkü bu uzun soluklu bir yatırım. Paranızı yatırıyorsunuz ve geri dönüşü için fizibil bir sonuç bekliyorsunuz. Doğru bir AVM yatırımının yapılanmasını fizibl bir etüt, mağaza-mix’ i, lokasyon, marketing, PR, kiralama ve ardından açıldıktan sonraki yönetim stratejileri oluşturur. Bizler “AVM‘ nin vitrinini“ iyi oluşturmaya çalışıyoruz. NTS Danışmanlık olarak 2018 hedefleriniz nelerdir? Sektörümüz hızla büyüyor ama bu büyümeyi sürekli ve sürdürülebilir hale getirmemiz lazım. Biz bugünün değil geleceğin yatırımlarına yön veriyoruz. Hedefimiz, öncelikle portföyümüzü genişletip, yeni projeler geliştirmek, yenileme, geliştirme hizmetleri ve profesyonel yönetim hizmetleri konusunda tüm il ve ilçelerde başarılı yeni projelere imza atmak.



MAPIC MAPIC

MAPIC markaların gücüne güç katacak ALKAŞ’IN TÜRKİYE TEMSİLCİLİĞİNİ YÜRÜTTÜĞÜ, DÜNYANIN EN BÜYÜK ULUSLARARASI PERAKENDE VE GAYRİMENKUL FUARI MAPIC’İN, 15 - 17 KASIM’DA FRANSA CANNES’DA 23’ÜNCÜ KEZ KÜRESEL PERAKENDECİLERİ VE AVM YATIRIMCILARINI BİR ARAYA GETİRECEĞİNİ BELİRTEN ALKAŞ GENEL MÜDÜRÜ YONCA AKÖZER, BU YIL ANA TEMANIN FOOD&BEVERAGE YİYECEK VE İÇECEK OLARAK BELİRLENDİĞİNİ VE BU KONSEPTE ÖZEL BİR ALANIN AYRILDIĞINI SÖYLEDİ.

84

Alkaş'ın Türkiye temsilciliğini yürüttüğü MAPIC Fuarı’nda bu yıl katılımcı ve ziyaretçileri neler bekliyor? Öncelikle, Türkiye’nin ihracat gücünün daha da artması ve tüm dünyada markalaşması açısından MAPIC’in bir kez daha son derece başarılı bir organizasyon olarak geçeceğinden emin olduğumu belirtmek isterim. Ve altını çizmek istediğim bir diğer nokta, Türk markalarının yurt dışına açılmasında doğru temsiliyet ve doğru kontaklarla buluşmasında Alkaş olarak destek vermekten son derece mutlu olduğumuzdur. Yurt dışına açılma kararlılığında olan ya da yurt dışı ilişkilerini daha da güçlendirmek isteyen katılımcıları ve perakende sektöründe gerçek anlamdaki dünya trendlerini ve geleceğin ne olacağı hakkında kesin fikir edinmek isteyenleri pek çok katma değerli etkinlik bekliyor. Ancak, yine de somut olarak neler olacağı konusunda şunları ifade edebilirim: Bunlardan biri bu yıl, MAPIC’in ana temasının “Food&Beverage (F&B) - Yiyecek ve İçecek” olarak belirlenmesi. MAPIC’te bu yıl ana tema olması nedeniyle yiyecek ve içecek konseptine daha özel bir alan ayrıldı. Marka bilinirliğini dünyaya yaymak isteyenler kadar global bir marka olarak etkinliğini korumanın yanı sıra yeni işbirliklerine imza atan isimlerin de içinde yer aldığı 400’ü aşkın gıda markasının katılımı doğrultusunda özel alanlar, özel etkinlikler ve oturumlar planlanmış durumda. Burger King, McDonald’s, Starbucks ve Subway gibi devlerin de aralarında olduğu firmalar için fuarda özel bir alan ayrılırken, tadım galerisi, food-court alanı, temalı oturumlar ve konferanslar da planlandı.


MAPIC MAPIC Baştan beri Türk markalarının uluslararası açılımları yolunda iyi bir yol arkadaşı olma inancımızla çıktığımız MAPIC yolculuğunda yiyecek ve içecek sektörümüz içinde bunun son derece önemli bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Türkiye AVM pazarında da, Food Court alanlarının büyük öneme sahip olduğunu biliyoruz. Hatta AVM ziyaretçilerinin, ilk tercihlerinden biri bu alan oluyor. Dünya pazarında da Türkiye, AVM food court alanı ziyaret destinasyon tercihlerinde ilk 10’da yer alıyor. Türkiye AVM’lerindeki en yoğun alanlar food court alanları. Türk kahvesi, Türk döneri gibi pek çok özel tatlarımız var. Daha önceki yıllarda tadım konusunda teknik imkanlar sağlamayan MAPIC, bu yıl F&B ürünlerini tatma şansı sağlayacak. Bu yüzden biz de yurt dışına açılmayı hedefleyen Türk F&B firmalarını MAPIC’te görmek istiyoruz. Diğer yandan, MAPIC sırasında bu yıl yine 100’den fazla konferans düzenlenecek. Kendi alanlarında dünyanın en önemli isimlerinden oluşan 200 konuşmacının yer alacağı konferanslarda her yıl olduğu gibi bu yıl da çıta yükseltildi. Ana tema çerçevesinde bu konferanslarda yiyecek ve içeceğin perakende destinasyonlarını nasıl değiştirdiği, gıdada uluslararası moda trendlerinin ne olduğu, geliştiricilerin değer yaratmak ve

rakiplerinden üstün olmak için yiyecek ve içecek konseptlerini nasıl değerlendirdikleri, otantik yerler ve duyusal alışveriş deneyimlerinin ne olduğunun da içinde yer aldığı pek çok soruya cevap bulunacak. Kuşkusuz, konferanslar bunlarla sınırlı kalmayacak. Eğlence Sektöründe Teknoloji, Dünyaya Açılmanın Formülleri, Perakende Turizmi, Seyahat Perakendesi, Pop Up Mağazalar ve Tasarımİnovasyon; konferans başlıklarından sadece bazıları. Ayrıca, bu yıl perakende sektörünün teknolojik çözüm ortaklarına özel bir alan ayrıldı. Bu alanda, pera-

kendeye teknoloji alanında çözüm sağlayan teknoloji firmaları stant ve pod ile yer alacak. Firmalar bu alanda, yeni konseptleri, yeni iş modellerini perakendeciyle buluşturacak. Ayrıca, yurt dışında markalaşma kararlılığındaki firmaları, ülkelere ve bölgelere özel toplantılar da bekliyor. Markalarımızın bu toplantılar vesilesiyle yeni işbirliklerine doğru ilerleyeceklerinden eminim. Bir başka deyişle tıpkı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi MAPIC, markalarımızı yurt dışında güçlendirecek yeni işbirliklerinin önünü açacaktır. 15-17 Kasım tarihleri arasında Fransa Cannes’da 23. defa geçekleştirilecek olan MAPIC’in 12 bin metrekarelik alanda düzenleneceğini, fuara dünyanın en ünlü perakende markaları, AVM yatırımcıları, masterfranchiseları, mimarları, tasarımcıları, e- perakendeciler, ülkeler ve şehirlerden oluşan 8 bin 500 adetlik katılım olacağını belirtmek isterim. Sadece ülke temsiliyetinin bile başlı başına 80 olması; fuarın etkinliğini gösteren bir başka nokta. Fuara katılmanın sektördeki oyuncular için önemi nedir?

85


MAPIC MAPIC Bugün Türk firmaları ve Türkiye açısından ihracatın taşıdığı büyük önem ortada. Firmalarımızın hem Türkiye’nin markalaşması hem de kendi marka bilinirliklerini dünya çapına yaymak istemeleri de altı çizilmesi gereken bir başka gerçek. İşte bu noktada sadece bizim ifademizle değil, İHKİB Başkanı Sayın Hikmet Tanrıverdi, BMD Başkanı Sayın Sinan Öncel’in de ifade ettiği gibi MAPIC, söz konusu hedeflere ulaşmada dünyadaki en önemli ve etkin platformlar arasında yer alıyor. Biz, yurtdışı hedeflerine ulaşmak isteyen perakende sektörü firmalarımıza mutlaka MAPIC’e katılmalarını öneriyoruz.

Alkaş olarak Türkiye’nin ve iş dünyasının tanıtımı adına fuarda ne gibi etkinlikler organize ediyorsunuz? Firma sayısından önce önemli bir gelişme hakkında bilgi vermek gerekiyor. Uluslararası arenaya Türk perakende markalarını tek çatı altında tanıtmak için 2014 yılında BMD önderliğinde kurulan Turkish Brands, bu yıl İHKİB’in desteğiyle BMD’nin çatısı altında kuruluyor. Turkish Brands’te temsil edilecek firma sayısının 12 olmasını bekliyoruz. Ayrıca, MAPIC 2017’de BMD ve İHKB sinerjisinin Türk perakendecilerinin yurtdışı atılımı açısından global işbirliklerinin önünü daha güçlü bir şekilde açacağını öngörüyoruz. Turkish Brands’te şu ana kadar yerini alan firmalar ise Avva, Kiğılı, Tudors, Altınyıldız, İnci, Colin’s, D’S Damat, Gönül Kahvesi, Network, Doğtaş, Roman gibi güçlü isimlerden oluşuyor. Öte yandan MAPIC 2017’ye toplamda 70’i aşkın firma ve 250’nin üzerinde ziyaretçiyle katılmayı planlıyoruz. Ayrıca, firmaların globalleşme açılımlarına katkıda bulunmak için uluslararası firmalarla Türk firmaları arasında geçmiş yıllarda olduğu gibi B2B görüşmeler sağlayacağız. Yaptığımız çalışmalara göre, B2B sayısı 400’ü aşacak gibi görünüyor. Bu arada geçmiş yıllarda olduğu gibi yabancı ziyaretçilerin de katılımıyla düzenlenecek olan ve ismi Discover in Vogue Turkish Brands olarak belirlenen Türkiye Ana Oturumu’nun yanı sıra uluslararası firmalar ile Türk firmalarının bir araya geleceği özel yemek ve kokteyl plan-

larımız da söz konusu. Diğer yandan, AYD’nin artık geleneksel hale gelen Carlton Hotel’de düzenleyeceği yemekte Türk AVM ve perakende sektörü üst düzey yöneticileriyle, uluslararası yatırımcılar buluşacak. Bu buluşmanın global işbirlikleri açısından büyük önem taşıdığının altını çizmek gerekiyor. Mapic, katılımcılarına ne gibi networking imkanları sunuyor ve Mapic ödüllerinden biraz bahseder misiniz? MAPIC ‘e aslında networking kayıt ile başlanıyor. MAPIC tüm kayıt yaptıran katılımcıların datasını özel bir şifre ile katılımcıya sunuyor. Bu online datada hedeflediğiniz ülke ve sektörleri seçerek fuara gitmeden toplantılarınızı organize edebiliyorsunuz. Konferans programında yer alan ülke oturumlarının yanı sıra firmalarımızın food court, innovasyon, retailtaiment alanlarında sektörün lider markaları ile bir araya gelerek yeni işbirlikleri yakalayabileceklerini düşünüyorum. MAPIC Ödülleri ise markaların prestijlerini dünya çapına taşımaları açısından son derece önemli bir unsur. İşte bu yüzden dünya çapında saygınlığa sahip firmalar bile bu organizasyona başvuruyorlar. Bu yılki MAPIC Ödül Gecesi Seremonisi ve Gala Yemeği, bir kategorisi yeni olmak üzere 13 alanda düzenlendi. Bu yeni kategori ise Müşteri Hizmetleri Mükemmellik Ödülü. Bunun dışındaki kategoriler ise Yılın Perakendecisi, Perakende Alanında En İyi Küresel Büyüme, En İyi Perakende Konsepti, En İyi Perakende Mağazası Tasarımı, Perakende Alanında En İyi Eğlence Konsepti, En İyi O2O Stratejisi, En İyi Pop-up Mağazası, En İyi Yeni AVM, En İyi AVM Yenileme, En İyi Outlet AVM, En İyi Kentsel Perakende Projesi, Geleceğin En İyi AVM’si olacak. Türkiye’den Marmara Forum, “Perakende Alanında En İyi Eğlence Konsepti Kategorisi”nde finalist olarak yarışacak.

86


C


AVM

İkinci dönem Plato AVM’nin yenilenme ve yükselme dönemi olacak Plato AVM’nin 5. yılına özel açıklamalarda bulunan Genel Müdür Salih Tolan, bir alışveriş merkezinin en zorlu sınavını ilk 5 yıllık dönemin sonunda verdiğini belirtirken, “Değişen ekonomik koşullar ve rekabet ortamına rağmen 5. yılımızı yüzde 98 doluluk oranıyla tamamladık ve kurumsal markalarımızın tümüyle sözleşmelerimizi yeniledik” dedi. 2012 yılının Aralık ayında kapılarını ziyaretçilerine açan ve 20 bin metrekarelik kiralanabilir alanıyla yılda ortalama 5 milyona yakın ziyaretçi ağırlayan Plato Alışveriş Merkezi 5. yaşını kutlamaya hazırlanıyor. 2015 yılından bu yana Alışveriş Merkezi Genel Müdürü olarak görevini sürdüren Salih Tolan, yaptıkları çalışmalar neticesinde Gönül Kahvesi, Madame Coco, Big Trend, Y-London, Uptown, Madame Moss ve Usta Dönerci gibi birçok markanın Plato Alışveriş Merkezi’ni tercih ederek kendilerine güç kattıklarını belirtti. Bölgenin tek teknoloji marketi Vatan Bilgisayar ve yine bölgenin en büyük yapı marketi Tekzen’i de bünyelerinde bulundurduklarını belirten Tolan, “Plato’nun yükselen çizgisi mevcut kiracılarının da güvenini tazeledi. Son 3 ay içinde, değerli kiracılarımızdan LC Waikiki, mağazasını 2 kat büyüterek yeniledi. Yine, bölgenin en büyük eğlence merkezi olan Atlantis Bowling ciddi bir yatırım yaparak bowling hatlarını revize etti ve üst katına Türkiye’nin en büyük playground alanlarından birini kurdu. Son olarak ise perakendenin önde gelen spor markalarından Hummel, geçtiğimiz ay içinde bölgedeki ilk ve tek ‘Factory Outlet’ mağazasını açtı. Plato Alışveriş Merkezi olarak, her geçen yıl daha da kuvvetlenen marka karmamız ile bölgede ki yerimizi sağlamlaştırmaya devam ediyoruz” dedi.

EN KRİTİK DÖNEM BAŞARIYLA ATLATILDI Bir alışveriş merkezi için en kritik dönemin birinci 5 yıllık dönem olduğunu belirten Tolan, “2018 itibariyle ikinci 5 yıllık döneme gireceğiz ve sözleşmelerimizi yeniledik. İkinci dönem Plato’nun yenilenme ve yükselme dönemi olacaktır. Buna inancımız tam” şeklinde konuştu. 20 bin metrekarelik kiralanabilir alanı, ulusal ve yerel 70’e yakın mağazasıyla yılda 5 milyona yakın ziyaretçiye ev sahipliği yapan Plato Alışveriş Merkezi bulunduğu konum itibariyle de hem markalar hem de ziyaretçiler tarafından öncelikli olarak tercih ediliyor. Sultanbeyli’nin ana damarı olan Fatih Bulvarı üzerinde faaliyet gösteren Plato AVM, Sultanbeyli Belediyesi, İlçe Kaymakamlığı gibi önemli noktalara da yürüme mesafesinde yer alıyor. Bu kritik lokasyon Plato AVM’yi bölgede yaşayanların tercih noktası haline getiriyor.

88



AVM

2017 Olıvıum için yenilenme ve güçlenme yılı oldu 2017 YILI OLIVIUM OUTLET CENTER İÇİN YENİLEME, DÜZENLEME ÇALIŞMALARININ, MARKA ÇEŞİTLENDİRMELERİNİN VE GÜÇLENDİRMELERİNİN YILI OLDUĞUNU SÖYLEYEN OLIVIUM AVM GENEL MÜDÜRÜ BERNA YÜKSEL, ARTIK GELENEKSEL HALE GELEN, ZİYARETÇİLERE BİRÇOK FIRSATLAR SUNAN VE YOĞUN TALEP GÖREN “SALI PAZARI” ORGANİZASYONLARI İLE FARK YARATTIKLARINI DA DİLE GETİRDİ.

90


AVM

Atasun Optik, D’s Damat, Penti, Kiğılı, Adil Işık, Colins, Levis, Karaca Armağan Oyuncak, US Polo, Mavi Jeans, Koton, LCW, Gratis, English Home gibi mağazaları ile ziyaretçilerine A’dan Z’ye tüm ihtiyaçlarını bir arada bulabilme olanağını sunuyor. 2017 Olivium için nasıl bir yıl oldu? 2017 yılı Olivium Outlet Center için alışveriş merkezi ile ilgili bazı yenileme, düzenleme çalışmalarının, marka çeşitlendirmelerinin ve güçlendirmelerinin yılı oldu. Bu yıl, ziyaretçilerin görmek istediği yenilikleri ve talepleri AVM bünyesinde gerçekleştirmeye, öte yandan da yeni çıkan mevzuatın üzerimize yüklediği sorumlulukları yerine getirmeye odaklandık. Artık geleneksel hale gelen, ziyaretçilere birçok fırsatlar sunan ve yoğun talep gören Salı Pazarı organizasyonumuzu da çeşitlendirip güçlendirerek devam ettiriyoruz. Yabancı turistler için bir cazibe noktası olan Olivium’da yaklaşık 150 adet acente ile çalışıyoruz. Çalıştığımız acentelerle aramızda inanılmaz bir dinamizm, uyum ve sağlıklı bir iletişim var. Bu konu kapsamında çok ciddi organizasyonlarla çalışmaya devam edeceğiz. Özellikle hedeflediğimiz yabancı turistlerin menşei olan ülkelerde reklam ve pazarlama çalışmalarına özen göstereceğiz. Önümüzdeki süreci yönetmek için çok daha temkinli ve proaktif davranıyor olacağız.

Olivium Outlet Center hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? 01 Nisan 2000 tarihinde İstanbul’un en büyük ilçelerinden, 300 bin nüfuslu Zeytinburnu’nda kapılarını ziyaretçilere açan Olivium Outlet Center, İstanbul’un ilk, ilçenin tek outleti, hatta tek alışveriş merkezi olarak ziyaretçilerine, modaya, markaya, kaliteye uygun fiyata ulaşmanın imkanlarını sunmakta. 16 yıldır gerçek outlet olma ilkesinden asla ödün vermeden ziyaretçisine modern, sade, ferah ve aydınlık bir ortamda alışveriş yapmayı vadeden Olivium, 135 mağazasında, yüzlerce yerli ve yabancı marka ile haftanın yedi günü 10:00-22:00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Temiz güvenli ve ferah bir ortamda ekonomik alışveriş yapma imkanı sunan Olivium, 7’den 77’ye herkesin keyifli vakit geçirmesini sağlamakta, ilçede adeta bir yaşam kültürü yaratmaktadır. Emintaş Emlak ve İnşaat Tic. A.Ş. ve İleri Mensucat ve İnşaat Tic. T.A.Ş ortaklığı ile kurulmuş olan Olivium Outlet Center, 35 bin metrekare kiralanabilir alanı, bin 200 araç kapasiteli açık ve kapalı otoparkı, ücretsiz müşteri servisi, bebek odaları, sineması, çocuk eğlence alanı ile teraslı kafeleri, Carrefour süpermarket, Teknosa teknoloji mağazası, İpekyol, Mango, Pierre Cardin, Perspective, Sarar, Altınyıldız, Network, İnci, Hotiç, Derimod, Nike, Adidas, Puma, Watsons,

Sizi bugünkü başarıya taşıyan etmen neler oldu? Nerede fark yarattınız? Olivium Outlet Center şehrin merkezinde, Zeytinburnu’nda yaya trafiğinin yoğun olduğu bir lokasyonda konumlanmış olmanın tartışmasız avantajını yaşamaktadır. Öte yandan geçtiğimiz yıllarda faaliyete geçen Marmaray ile özellikle İstanbul’un Anadolu Yakası ile daha güçlü bir bağ kurmayı başaran alışveriş merkezi, outlet olma konusunda gösterdiği özel hassasiyet sebebi ile de fark yaratmıştır. Mağazaların yüzlerce yerli ve yabancı markayı uygun fiyat politikası ile ziyaretçilere sunuyor olması, öte yandan artık geleneksel hale gelen ve zaman içerisinde türevlerinin de oluştuğunu gördüğümüz “Salı Pazarı” organizasyonu ile de Olivium gücüne güç katmıştır. Fiyatların çok daha uygun olduğu, kampanyaların çeşitlendiği her hafta salı günü organize edilen “Salı Pazarı”nda ziyaretçiler ekstra fırsatlardan faydalanma şansını yakalamaktadır.

91


AVM

Kentin doğal bir parçası:

Forum Mersin! KALİTESİNİ TESCİLLEYEN AVM

AVM’niz kurulduğu günden bu yana ne kadar ziyaretçi ağırladı ve geçen süre zarfında AVM neler gerçekleştirdi? 2007 yılında açılan ve on yıldır uluslararası platformlarda da başarısı kanıtlanmış bir alışveriş ve yaşam merkezi olarak faaliyetlerini sürdüren Forum Mersin, bugüne dek Türkiye nüfusunun 2,5 katından daha fazla ziyaretçiyi ağırladı. 2008 yılında dünyanın en büyük uluslararası perakende ve gayrimenkul fuarı MAPIC’te ilk üçe girme başarısını yakalayan Forum Mersin, 2009 yılında Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi ICSC tarafından ‘Avrupa’nın En İyi Alışveriş Merkezi’ ödülüne layık görüldü. 2010 yılında ise yine ICSC tarafından dünyada çapında AVM'lerin değerlendirildiği Best of Best organizasyonunda onur ödülüne layık görülürken, kalitesini bir kez daha uluslararası platformda tescillemiş oldu. Forum Mersin’in ticari kapsamıyla dikkat çeken zengin perakende karmasının yanı sıra şehrin yerel kültürünü ve alışkanlıklarını ziyaretçilerine yansıtmaya yönelik anlayışı, henüz şehrin hiç tatmadığı keyifleri Mersinlilerin beğenisine sunmasını sağlıyor.

Uluslararası platformlarda başarısı kanıtlanmış bir alışveriş merkezi olduklarını belirten Forum Mersin AVM Müdürü Adem Erol, “Türkiye ve dünyanın seçkin markalarına ait ürünleri tek bir çatı altında sunarak Mersinlilerin trendleri yakından takip etmesini sağlıyoruz ve bu özelliğimizle hem yerli hem yabacı turistin yoğun ilgisini çekiyoruz” diye konuştu. 92


AVM

“KENT GELİŞTİKÇE FORUM MERSİN GELİŞİYOR”

ŞEHRİN KÜLTÜREL GELİŞİMİNDE ÖNCÜ Sizce AVM’niz bulunduğu şehre ne katıyor? AVM ile birlikte bölgede neler değişti? Forum Mersin’in pek çok mağazayı bünyesinde bulundurması, alışverişin yanı sıra yemek, dinlenme, eğlence gibi farklı imkanlar ve güvenli bir ortam sunmamız, Mersinlilerin ve çevre kentlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Türkiye ve dünyanın seçkin markalarına ait ürünleri tek bir çatı altında sunarak Mersinlilerin trendleri yakından takip etmesini sağlıyoruz ve bu özelliğimizle hem yerli hem yabacı

turistin yoğun ilgisini çekiyoruz. Yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve okullarla gerçekleştirdiğimiz kültürel, sanatsal, sosyal ve sportif etkinliklerin yanı sıra üniversitelerle yaptığımız iş birliği protokolleriyle de birçok projeye ev sahipliği yapabiliyoruz. Bu açıdan şehrin kültürel gelişiminde de önemli bir rol oynadığımızı düşünüyorum. Taş sokaklarımız, geniş meydanlarımız, modern köprülerimiz ile kentin doğal bir parçası gibi görünüyoruz. Forum Mersin’de ilk bakışta gözünüze çarpan palmiye ağaçları, tenteler, küçük su havuzları, sarmaşıklar ve narenciye ağaçları Mersin’in mimari yapısıyla da ahenk içinde bir görüntüye sahip.

Böylesi rekabet ortamında bu denli sürdürülebilir olmak zordur. Sizce Forum Mersin’in bu başarısındaki yani sürdürülebilir olmasındaki etmenler neler? Hem Mersin’in hem de çevre illerin çekim merkezi olarak konumlanıyoruz. Bir araya getirmeyi başardığımız perakende karması ile hem şehrin yerel kültürü ve alışkanlıklarını ziyaretçilerine yansıtıyor hem de henüz şehrin hiç tatmadığı keyifleri Mersinlilerin beğenisine sunuyoruz. Her yıl Mersin’in beklentilerine yönelik analizler yapıyor, yatırım kararlarımızı buna göre alıyoruz. Kent geliştikçe Forum Mersin de gelişiyor, bu da sürdürülebilirlik adına bizi destekleyen en önemli özelliğimiz.

KENTİN YAŞAM KÜLTÜRÜNE ODAKLI HİZMET ANLAYIŞI AVM bundan sonraki süreçte neler yapmayı planlıyor? AVM sektörü her geçen yıl hız kesmeden büyüyor. Özellikle Anadolu’da gerçekleşen yatırımların sayısı her geçen gün artmakta. Amacımız sergilediğimiz başarılı performansı daha da üst seviyelere taşıyarak devam ettirmek. Kentin yaşam kültürüne odaklı hizmet anlayışımızı sürdürecek ve Mersinlilerin yalnızca alışveriş yapmak için değil kaliteli zaman geçirmek için de ziyaret ettiği bir yaşam merkezi olmaya devam edeceğiz.

93


AVM

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DESIGNER OUTLETİ OASIS, KAPILARINI AÇTI Türkiye’nin ilk ve tek “Designer Outleti” olan, Oasis Designer Outlet perakendenin en gözde markalarını İstanbul’un yeni çekim merkezi Basın Ekspres’te ziyaretçileriyle buluşturuyor. 19 yıllık başarılı Bodrum Oasis yönetim kimliğini İstanbul’a taşıyan Bodrum Oasis yönetim ekibi, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek perakende sektörünü “Designer Outlet” konsepti ile buluşturdu. Nurol GYO yatırım güvencesiyle kapılarını açan İstanbul Oasis Designer Outlet, Basın Ekspres’te üst düzey segment ürünler ve perakende dünyasının lokomotif markalarını yerli ve yabancı tüketicilerle buluşturuyor. Bölgedeki merkezi konumuyla kısa sürede bir cazibe merkezine dönüşen Oasis Designer Outlet’in çevresindeki 2 kilometrelik alanda günlük 5 milyonun üzerinde bir nüfus hareketliliği söz konusu. İstanbul Oasis, Basın Ekspres ve çevresinin gelecek dönemde eğlence, kültür ve sanat merkezi olacak.

OTOPARK SORUNU YOK Yılda yaklaşık 2 milyon ziyaretçi çekmesi beklenen Oasis Designer Outlet, farklı perakende konseptleriyle de dikkat çekiyor. Eğlence, yemeiçme ve dekorasyon alanlarını bir araya getiren açık hava outlette her

94

şey ziyaretçilerin rahat ve eğlenerek alışveriş yapmaları için tasarlandı. Alışveriş merkezlerindeki en büyük sorunlardan biri olan otopark alanından mağazalara ulaşmak ve aradaki zaman kaybı Oasis Designer Outlet’te sokak vale/ park uygulaması ile ortadan kalkıyor. Oasis Designer Outlet, Atatürk ve yeni yapılan üçüncü havalimanlarına yakın konumuyla yurt dışındaki moda kentlerinde büyük ilgi gören “Al ve Uç” anlayışını ön plana çıkarıyor. Uçuş öncesi pek çok markayı bir arada bulabilen misafirler otomobilleriyle outlet içine ve mağazalara en yakın konumlara rahatlıkla girerek, süratle alışverişlerini tamamlayabiliyor ya da arabasını bırakıp vakit kaybetmeden sinemaya giderek İstanbul Oasis’in sosyal alanlarında keyifli vakit geçirebiliyor. Oasis, İstanbullulara yeme-içme alanında tam bir “Ye ve Eğlen” deneyimi yaşatırken, tüm yemek ve eğlence aktivitelerini ortak bir alanda buluşturuyor.

ETKİNLİKLER OASIS MEYDANI’NDA Oasis Designer Outlet'in en büyük farklılıklarından biri de her türlü etkinliğe uygun bir alan sunan geniş ve ferah meydanı. Bölgenin ihtiyaçları ve hedef kitle göz önünde bulundurularak tasarlanan etkinlik programı bölge sakinlerine hem hafta içinde ve hem de hafta sonunda nefes alabilecekleri bir alan sunuyor. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen satranç etkinliği gibi çeşitli etkinliklerle, Oasis ziyaretçileri açık havada alışverişin ve etkinliğin keyfine varıyor.



AVM

CANPARK AVM GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN F. BİNÖZ, ZİYARETÇİLERİ İLE ARALARINDAKİ BAĞI KUVVETLENDİRMEK ADINA DİJİTAL PLATFORMLARDA KENDİLERİNİ GELİŞTİRMEYE ÖZEN GÖSTERDİKLERİNİ BELİRTEREK, “TURKCELL&POILABS İŞ ORTAKLIĞI İLE GÖRME ENGELLİ ZİYARETÇİLERİMİZE DAHA İYİ HİZMET VEREBİLMEK AMACIYLA ENGELSİZ AVM PROJESİNİ HAYATA GEÇİRİYORUZ” DEDİ. 96

ENGELSİZ AVM: CANPARK Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketicilerin de ihtiyaç ve beklentilerinin değişim gösterdiği sürekli olarak konuşulan bir konu… Peki, ama yaşanan bu değişimler neler, kısaca bilgi verir misiniz? Dijitalleşen dünyanın etkilediği ilk sektörlerden birisi perakende. Sektördeki dijital değişimi hızlandıran da müşteriden gelen talep. Bu noktada tüketicinin temel beklentisi kendisine özgürlük duygusu yaşatması, hızlı, samimi ve güvenilir olması. Türkiye genç bir nüfus ve ileri teknoloji adaptasyonu çok hızlı; en kaliteli ve kendilerini en çok memnun edecek ürün ve hizmetleri elde etmek için çaba gösterilmesini, zaman ve mekan sınırı olmadan bu hizmetlere ulaşabilir olmayı istiyor. Dolayısıyla mobil teknolojinin gelişmesi ve mobil araçların reklam kanalları içerisinde kullanılmasıyla birlikte, firmaların kaliteli hizmet sunma ve müşteri memnuniyeti sağlama üzerine yaptıkları çalışmalar da gelişme gösteriyor. Sektörde sınıfta kalmak istemeyen AVM’ler bu ihtiyaçları ve beklentileri karşılamak adına ne gibi çalışmalar yapıyor, tüketiciye nasıl ayak uyduruyor? Canpark Alışveriş ve Yaşam Merkezi olarak ziyaretçilerimiz ile aramızdaki bağı kuvvetlendirmek adına çağın getirmiş olduğu tredleri takip ederek, dijital platformlarda kendimizi geliştirmeye ve daha çok var olmaya özen gösteriyoruz. Gelişen dijital dünyada akıllı cihaz kullanımı arttıkça ayak izleri de artıyor. AVM’ler bu ayak izlerini okuyacak teknolojiye yatırım yapar ise bu verileri doğru yorumlama sayesinde giriş sayısı, ciro ve sepet oranlarına doğrudan etki edecek kiralama ve pazarlama çözümleri üretebilir. Dolayısıyla değişen tüketicinin beklentisini karşılayacak şekilde hızlı, pratik, kişisel çözümler sunabilir. Tüketicinin artan özel hissetme beklentisini dikkate alarak yapı ve organizasyonu şekillendirmek gerekiyor.


AVM Her bir etkinliğin tüm beklenti ve kriterleri karşılaması mümkün olmayabiliyor. Bu nedenle AVM’nin her yaş grubu, her zevk ve anlayıştan müşterisine farklı etkinlik planlaması yapması gerektiği inancındayız ve çalışmalarımızı bu doğrultuda planlıyoruz. Bu etkinliklerle kaliteli, satın alma gücü yüksek “müşteri trafiği” oluşturarak ziyaretçi yoğunluğunu alışverişe yansıtmayı hedefliyoruz. Bunların yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri bizim için çok değerli ve olmazsa olmazımız. Toplumun güncel sorunlarını belirleme, bunlara dokunma ve çözüm üretme noktasında engelliler, çocuklar, kadınlar ekseninde LÖSEV, KEDV, Kızılay gibi kurumlarla ortak çalışmalar düzenleyerek farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Ayrıca Turkcell&Poilabs iş ortaklığı ile görme engelli ziyaretçilerimize daha iyi hizmet verebilmek amacı ile Engelsiz AVM projesini hayata geçiriyoruz.

Mobil araçların tüketiciye zaman ve mekandan bağımsız ulaşılmasını mümkün kılan bir yol olduğu düşünüldüğünde, bu kanalı AVM olarak verimli şekilde kullanmak daha akıllı, etkili, verimli deneyim yaşatabilme, hizmet sunabilme ve müşteri memnuniyeti sağlayabilme anlamında fırsatlar yaratıyor. Bunların yanı sıra ziyaretçiyi ele aldığımızda, iyi planlanmış, keyifli, uygun, ulaşımı kolay, etkinlik, eğlence ve ihtiyaç yönetimini iyi organize eden, temiz ve güvenli bir yapı ve özenli bir yönetim sunduğunuzda ziyaretçilerimizin memnuniyeti artıyor. Artan ziyaretçi memnuniyeti iş ortaklarımızın da verimliliğini ve memnuniyetini artırıyor. İş ortaklarımız ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalarda ürün gamından mağaza düzeni, personel ve operasyon yönetimi dahil olmak üzere her konuya büyük hassasiyetle yaklaşıyor, her konuda gerekli desteği sağlıyoruz. Bu süreçte 4 yılda 40 milyon ziyaretçiyi ağırlamanın gurunu yaşıyoruz. Burada bizim yapmaya çalıştığımız Canpark’ı her geçen gün daha kaliteli, yenilikçi ve tercih edilir hale getirmek.

Ziyaretçilerimizin Canpark’ta sosyal ve kültürel anlamda tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Canpark AVM ve Hilton Garden Inn Ümraniye Canpark karma projemize, 1 milyar TL’ nin üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırımımız ile doğrudan ve dolaylı 4 bin 500 kişiye istihdam sağlayarak, Ümraniye ilçemize ve ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmaktayız. Hizmet katımız, süpermarketimiz, qubica-amf 90xli edge altyapısına sahip bowling&dolby atmos ses sistemine sahip sinema salonlarımız, 150’yi aşkın markamız ve bin araçlık Park et&Devam et otoparkımız ile günlük ve özel yaşama dair tüm imkanları sağlıyoruz. Nitekim yakın zamanda faaliyete geçecek Üsküdar–Çekmeköy metro hattı bağlantısının AVM’miz bünyesinde olması, erişim ve ulaşımı da ciddi anlamda kolaylaştırıyor olacak. Yine kısa bir süre önce hizmete başlayan karma projemizin parçası olan Doğu Avrupa’nın en büyük 240 odalı Hilton Garden Inn Canpark Ümraniye Oteli ile bölgenin çekim merkezi olarak daha güçlü olacağız.

Sektörde sürdürülebilir olmak için sadece beklentileri karşılamak yeterli olmuyordur sanırım. Öne çıkan ve fark yaratan çalışmaların da yapılması şart! Bu noktada sizler gerek marka karması, gerek organizasyon ve etkinlikler, gerek kampanyalar, gerek hizmet, gerek sosyal sorumluluk projeleri… gibi pek çok noktada neler yapıyorsunuz? Tüketiciyle daha yakın ve interaktif ilişkiler kurarak, kişiye özel etkileşim sağlayan etkinliklerin düzenlenmesini sağlamak ilk hedefimiz. Özellikle sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanıyoruz. Projemizde iç ve dış cephede çözünürlüğü yüksek LED ekranlara geniş bir şekilde yer verdik. Burada hem etkinliklerimizi hem de özel günleri yansıtarak mesajları direkt ziyaretçilerimize sunabiliyoruz.

97


AVM

Meysu Outlet AVM yönetiminde değişim! Meysu Outlet AVM’nin yönetiminde geçtiğimiz günlerde bir değişim söz konusuydu… AVM’nin yeni Genel Müdürü artık Adnan Arıkan. Ziyaretçilerinin beklentilerini karşılamak adına pek çok açıdan revizyona giren AVM, Arıkan’la birlikte yeni ve fark yaratan projelere de imza atacak gibi duruyor… Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız yeni Genel Müdür Arıkan, “Her şeyin çok hızlı tüketildiği içinde bulunmuş olduğumuz bu dönemde, bizler de ilgiyi en üst seviyelere çıkartacak yeniliklerle ziyaretçilerimizi ağırlamaya devam edeceğiz” dedi.

98

Adnan Arıkan’la beraber AVM’de ne gibi değişimler yaşanacak? AVM için planlarınız, atmayı düşündüğünüz adımlar var mı? Her geçen sene daha da iyiye giden Meysu Outlet AVM‘de, ekip olarak hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyetini üst seviyelere taşımaya devam edeceğiz. Yeniden kiralama ekibimizle birlikte marka karmamızı, ziyaretçilerimizin beklentilerini en iyi karşılayacak şekilde revize ediyoruz. Yapmış olduğumuz etkinlikler ile özellikle küçük yaştaki ziyaretçilerimize bayram coşkusu yaşatmaktayız. İçerisinde yaşamış olduğumuz toplum ve çevremize karşı olan sorumluluğumuzun bilinciyle, sosyal sorumluluk projelerine daha fazla yer vermeyi planlıyoruz. Ziyaretçilerimizi fark yaratacak etkinlikler ve ayrıcalıklarla buluşturmayı hedeflemekteyiz. Her şeyin çok hızlı tüketildiği içinde bulunmuş olduğumuz bu dönemde, bizler de ilgiyi en üst seviyelere çıkartacak yeniliklerle ziyaretçilerimizi ağırlamaya devam edeceğiz. Kimi AVM’ler outlet çatısı altında faaliyet gösterse de aslında gerek mağaza karması gerekse fiyat noktasında diğer AVM’lerden ayrışmıyor. Peki, Meysu Outlet AVM gerçekten outlet çatısı altında konumlandırılabilir mi? Bu konuda diğer AVM’lerden nasıl ayrışıyorsunuz?

Bu konuda en büyük avantajımız, sektörde bir dünya markası olan JLL uzman kadrosu ile doğru yaklaşım ve çözümler üreterek, diğer AVM’lerden farklılaşmamızı sağlamaktadır. Meysu Outlet AVM Kayseri’nin ilk outlet AVM’si, ziyaretçilerimize baktığımızda ise sadece Kayseri’den değil çevre illerden de ziyaretçilerimizin geldiğini görmekteyiz. Bu da bizim gerçek anlamda outlet hizmeti sunduğumuzun ispatı olarak değerlendirilebilir. Kaliteyi uygun fiyata almak için çevre illerden gelerek Meysu Outlet AVM’yi tercih eden ziyaretçilerimizin sayılarını da her geçen gün artırmayı planlamaktayız. Outlet kavramı maalesef Türkiye’de henüz tam olarak algılanamadı. Ziyaretçilerimizi bu konuda da mümkün olduğu kadar bilinçlendirdiğimiz taktirde, diğer AVM’lerden kendimizi ayrıştırma konusunda daha da hızlı yol alacağımızı düşünüyorum. Meysu Outlet AVM için 2017 nasıl bir yıl oldu, AVM’nin 2018’e yönelik beklenti ve hedefleri neler? 2017 yılını 2016 yılı ile kıyasladığımızda ziyaretçi sayımızda ve cirolarda artış gözlemlemekteyiz. 2017 yılının beklentilerimizi karşılayan bir yıl olduğunu belirtebilirim. Her sene AVM sektör cirosu istikrarlı olarak büyümekte, 2018 yılında da cirosal ve ziyaretçi sayılarımızda tabii ki büyüme beklemekteyiz. Meysu Outlet AVM’yi tercih eden ziyaretçilerimize, daha keyifli anlar yaşatmayı hedefliyoruz. Alışverişlerini güven içerisinde gerçekleştirecekleri, daha eğlenceli bir Meysu Outlet AVM olarak ziyaretçilerimizle bir arada olacağız.




AVM

Kanyon İnsan Kaynakları Ekibi ödüllendirildi Kanyon, ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Dünyanın en önemli danışmanlık şirketlerinden Brandon Hall tarafından düzenlenen Brandon Hall Mükemmellik Ödülleri kapsamında, Yetenek Yönetimi alanında gümüş ödüle “Kanyonca” projesi ile layık görülen Kanyon, sektöründe bu ödülü alan ilk marka oldu. Dünya çapında kurumsal firmalara eğitim teknolojileri konusunda danışmanlık veren Brandon Hall Group tarafından organize edilen İnsan Kaynakları Mükemmellik Ödülleri’nde bu yıl Yetenek Yönetimi alanında gümüş ödülün sahibi Kanyon oldu. Kanyon ve çözüm ortaklarının çalışanlarının da dahil olduğu, 500’den fazla kişiyi aynı çatı altında bir araya getiren Kanyon, tüm çalışanlar için oluşturulan ortak iletişim dili ile Kanyon’da mutlu

çalışmayı, misafir deneyimine daha fazla katkı sağlamayı, iş gücü devir hızını azaltmayı ve A’dan Z’ye tüm çalışanların bağlılığını artırmayı amaçlayan projesi “Kanyonca” ile sadece bir kültürel gelişim ve eğitim değil, aynı zamanda da bir dönüşüm projesinin de parçası oldu. 2014 yılında hayata geçirdiği “Kanyonca” projesi ile Brandon Hall Group tarafından ödüllendirilen Kanyon, İnsan Kaynakları alanında da başarısını kanıtladı.

KANYONCA ORTAK DİL… İnsan Kaynakları Yöneticisi Simge Atsüren konuyla ilgili olarak; “Kanyonca ortak dilinin çerçevesini çizmek adına, var olan hizmet vaadimiz ve hizmet anlayışımız bize yol gösterdi. İlk adım; misafirlerimizle en yakın iletişimde bulunan, temizlik, güvenlik, otopark, teknik, inşaat ve müşteri ilişkileri alanlarındaki çözüm ortakları kadrolarımıza eğitim verdik. Bu yolda şablon eğitimlerle ilerlemek yerine, Kanyon için özel eğitimler geliştirildi ve 500’den fazla çalışan bu eğitimleri aldı. Eğitimlerin yanı sıra, ihtiyaçlar doğrultusunda, ortak kullanım alanlarının iyileştirilmesi, tüm çözüm ortağı liderlerinin projeye dahil edilmesi, motivasyon aktiviteleri, ücret iyileştirmesi, 6 ayda bir yenilenen misafir anketleri gibi aksiyonlar alındı. Bunun sonucunda yaptığımız anketler ve iş gücü devir hızı raporlarında; misafir memnuniyetinin ve bağlılığın arttığı ve iş gücü devir hızının kayda değer bir şekilde azaldığını gözlemledik” dedi.

99


AVM

CEFIC tarafından Vadistanbul'un AVM'si yönetilen 3 AVM’ye kapılarını açtı 9 Uluslararası ödül İstanbul’un yeni iş ve yaşam merkezi olarak planlanan ve Ayazağa’da geliştirilen Vadistanbul’un, AVM’si kapılarını açtı. Türkiye’nin uluslararası arenadaki vitrin projesi olarak konumlanan Vadistanbul, AVM’de yer alan yüzlerce markanın yanı sıra yeme-içme alanları ve Belgrad Ormanı’nın yanı başındaki nefes alan konumuyla benzersiz bir alışveriş ve yaşam merkezi olarak öne çıkıyor.

CEFIC tarafından yönetilen Palm City Mersin, CarrefourSA Bursa ve CarrefourSA İçerenköy AVM geçtiğimiz günlerde Barselona W Otel’de gerçekleşen 14. Stevie Uluslararası İş Ödülleri tören gecesinde toplamda 9 ödülün sahibi oldu. CEFIC yönetiminde bulunan 3 AVM, dünyanın en başarılı kurumlarını ödüllendirmek amacıyla hayata geçirilen ve bu yıl 14. kez verilen Stevie Uluslararası İş Ödülleri’nden kazandığı 9 ödülle büyük bir başarıya imza attı. CEFIC, yönetimini üstlendiği Palm City Mersin, CarrefourSA İçerenköy ve CarrefourSA Bursa Alışveriş Merkezlerinde “Önce İnsan” adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirdiği “Minik Diş Dostları” etkinliği ile Stevie Uluslararası İş Ödülleri’nden ‘En İyi Müşteri Etkinliği’ dalında 1 altın ve ‘Yılın Pazarlama Kampanyası’ dalında 1 gümüş ödülü kazandı. Palm City Mersin Alışveriş Merkezi’nde, ziyaretçilerine hayal dünyasının kapılarını aralayarak; onları küçüklerin çizdiği büyüklerin yazdığı bir dünyada buluşturan “Küçükler Çiziyor, Büyükler Yazıyor” projesi ise ‘Yılın Pazarlama Kampanyası’ ve ‘Yılın İletişim ve PR Kampanyası’ dallarında bronz ödüle layık görüldü. CarrefourSA İçerenköy Alışveriş Merkezi’nde gerçekleşen “Geppetto Usta’nın Atölyesi” ise ‘Yılın İletişim ve PR Kampanyası’ ve ‘Yılın Gençlere Yönelik Pazarlama Kampanyası’ dallarında bronz ödüle layık görüldü. Geppetto Usta’nın Atölyesi projesi ‘Ahşaptan Oyuncaklar, Kalmasın Oyuncaksız Çocuklar’ sloganı ile Türkiye’de ilk kez hayata geçirildi. CarrefourSA Bursa Alışveriş Merkezi’nde gerçekleşen ‘Herkes Şiir Yazabilir, Ama Sen Şair Olabilirsin’ mottosuyla yola çıkan “Senin Mısraların” projesi ise ‘Yılın Pazarlama Kampanyası’ dalında 2 gümüş ve ‘En İyi Müşteri Etkinliği’ dalında 1 bronz ödüle layık görüldü.

100

İstanbul’un iş ve finans merkezi olarak nitelendirilen Maslak’ın, yaşam ve alışveriş merkezlerinden Nişantaşı, İstiklal Caddesi ile Bağdat Caddesi’nin alternatifi olarak geliştirilen Vadistanbul’da, Teras ve Bulvar etabının ardından Vadistanbul AVM de kapılarını açtı. İnşaat sektörünün önde gelen markalarından Artaş İnşaat ve Invest İnşaat ortaklığıyla hayata geçirilen Vadistanbul AVM, 103 bin metrekare alan üzerindeki yerleşimi, 760 metre uzunluğundaki alışveriş caddesi ve Belgrad Ormanı’nın yanı başındaki nefes alan yeme–içme alanlarıyla benzersiz bir konuma sahip.



AVM

Anadolu Yakası’nın sembollerinden İstanbul OptImum yenilendi!

2008 YILINDAN BU YANA HİZMET VERDİĞİ İSTANBUL ANADOLU YAKASI’NDA, ALIŞVERİŞ VE SOSYAL YAŞAMIN ÖNEMLİ SEMBOLLERİNDEN BİRİ HALİNE GELEN İSTANBUL OPTİMUM OUTLET, BİR YILLIK YENİLENME SÜRECİNİ TAMAMLADI. TÜRKİYE’NİN VE DÜNYANIN ÖNDE GELEN ÜNLÜ MARKALARINDAN İNDİRİMLİ ALIŞVERİŞ YAPMA İMKANI SUNAN İSTANBUL OPTIMUM OUTLET, YENİLENEN YÜZÜ VE MAĞAZA KARMASINA KATILAN YENİ MARKALARI İLE ZİYARETÇİLERİNİ KARŞILAMAYA BAŞLADI!

102


AVM

OPTIMUM'DA YENİ SOSYAL AKTİVİTE ALANLARI İLE İKİ KAT EĞLENCE Optimum’un iç ve dış mekan için tasarlanan farklı çocuk oyun alanları, yenilenen buz pisti ile birlikte sosyal aktivite alanları çok daha ilgi çekici hale getirildi. Yıl boyunca düzenlediği birbirinden eğlenceli etkinliklerle çocuklar için de cazibe noktası olan Optimum Outlet, minik ziyaretçilerine sanattan hobiye, mutfak atölyelerinden gelişim atölyelerine uzanan eğlenceli ve öğretici aktiviteler sunuyor.

Y

erli ve yabancı birçok markanın mağazalarının bir arada bulunduğu İstanbul Optimum Outlet Alışveriş Merkezi; yeni eklenen mağazaları, kültürel ve sosyal etkinlik alanları, açık ve kapalı çocuk oyun parkı ve teraslarıyla artık daha ferah bir konsepte kavuştu. Yenilenen konseptiyle müşterilerinden tam not alan Optimum; Beymen Outlet, Brandroom Outlet, Outlet Vakko, Polo Ralph Lauren, Tommy Hilfiger, Diesel gibi dünyaca ünlü moda markalarını uygun fiyatlarla sunuyor. Optimum’da halihazırda yer alan Network, Beymen Club, Marks&Spencer, Mango, İpekyol, D’S Damat gibi moda markalarına ek olarak Birkenstock, Hatemoğlu, Arçelik, Giovane G. markaları da AVM’de yerini aldı. Yüzlerce çeşidiyle Skechers, doğa ve spor tutkunları için outdoor giyim ve malzeme mağazası SPX, aksesuardan kozmetiğe teknolojiden tekstile farklı kategorilerdeki ürünler sunan Japon devi Miniso ve Türkiye’deki tek monobrand mağazasıyla Polo da AVM’de müşterilerini ağırlamaya devam ediyor. Yeniliğine ayak uydurarak konsept değiştiren mağazalar da yine 365 gün indirim fırsatlarıyla

alışveriş severlere hizmet veriyor. Alışverişin yanı sıra tamamen yenilen yemek katında ise dünya ve Türk mutfağından çok çeşitli lezzetler tatma imkanı sunan Optimum, buluşma, eğlence ve etkinlik noktası olarak rakipleri arasında fark yaratıyor. Ziyaretçilerin daha konforlu bir mekan da alışveriş yapması hedefiyle yenilenen AVM'nin konseptinde, doğal ışığın mümkün olan en üst düzeyde içeriye girmesi amaçlandı. Aynı zamanda AVM'nin daha sıcak bir atmosfer sunması için beyaz ve ahşap detaylar kullanıldı. Yenilenen Optimum Outlet AVM’ye müşteri alanlarında aydınlık seviyesinin artırılması, modern ve sade bir tasarım dili ile ferahlık, hem içerde hem dışarda müşterilere alışverişin dışında yeni sosyal aktivitelere imkan veren fonksiyonlar da kazandırıldı.

BUZ PATENİ KEYFİ DORUKLARA ÇIKIYOR! Optimum Outlet Alışveriş Merkezi içerisinde yer alan Anadolu Yakası’nın ilk ve tek gerçek buz pateni pisti olan Buzluk, yeni konsepti ile buz pateni keyfini doruklara çıkarıyor. Haftanın her günü büyük küçük herkese öğrenme, eğlenme ve sporun tadını çıkarma imkanı sunan gerçek buz pisti özelliğine sahip Buzluk, buz pateni sevdalılarına uzman eğitmenlerden eğitim alma imkanı ve bolca eğlence vadediyor. Buzluk aynı zamanda, buz hokeyi maçları, yabancı gösteri gruplarının ve Türkiye buz pateni şampiyonlarının gösterileri ile görsel şölen niteliğindeki şovlara da sahne oluyor.

103


AVM

AVM’ler teknolojik aktiviteler planlamalı 67 Burda AVM Genel Müdürü Kubilay Cem Kabacan: “Alışveriş merkezinde yapılan tüm faaliyetler, mobil aplikasyonlar ve elektronik düzenekler üzerinden yapılarak, ziyaretçilerin AVM içerisinde daha fazla ve keyifli zaman geçirmesi sağlanmaktadır.

104

Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketicilerin de ihtiyaç ve beklentilerinin değişim gösterdiği sürekli olarak konuşulan bir konu… Peki ama yaşanan bu değişimler neler, kısaca bilgi verir misiniz? Bilim ve teknolojinin hızla geliştiği bir dönemde yeni teknolojik gelişmeler, hayatımızı yönlendirmeye başlamıştır. Alışveriş merkezleri içerisinde yer alan dijital yönlendirmeler, etkinlik ve kampanyalarda yer alan oyunlar teknoloji ile sürekli etkileşim halindedir. Sektörde sınıfta kalmak istemeyen AVM’ler bu ihtiyaçları ve beklentileri karşılamak adına ne gibi çalışmalar yapıyor, tüketiciye nasıl ayak uyduruyor? Alışveriş merkezinde yapılan tüm faaliyetler, mobil aplikasyonlar ve elektronik düzenekler üzerinden yapılarak ziyaretçilerin AVM içerisinde daha fazla ve keyifli zaman geçirmesi sağlanmaktadır.

Sektörde sürdürülebilir olmak için sadece beklentileri karşılamak yeterli olmuyordur sanırım. Öne çıkan ve fark yaratan çalışmaların da yapılması şart! Bu noktada sizler neler yapıyorsunuz? Hızlı değişim gösteren teknolojide ve ziyaretçilerin beklentilerinin yükseldiği bu dönemde klasik kampanya ve etkinlik kurguları yerine ziyaretçilerin yeni deneyimler kazanarak, teknolojiyi de kullanabilecekleri aktiviteler planlanmaktadır. Okullara özellikle teknolojik anlamda kendilerini ifade edebilecekleri sergi alanları sunarak, daha geniş kitlelerle buluşturuyoruz. Sömestr etkinliği kapsamında, alışveriş merkezi içerisinde yapılan neuroland zihin gücü etkinliği ile teknolojinin birleştiği noktayı 2 bini aşkın öğrenciyle buluşturarak, bu deneyimi yaşamalarını sağladık. 67 Burda AVM mobil uygulaması üzerinden yaptığımız tüm oyun, kampanya ve aktiviteler ile ziyaretçilerimizle sürekli etkileşim içerisinde oluyoruz.



AVM

Hilltown AVM açıldı HILLTOWN AVM, GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE KÜÇÜKYALI’DA AÇILDI. ALIŞVERİŞ VE EĞLENCE KASABASI KONSEPTİNE SAHİP HILLTOWN AVM, ANADOLU YAKASI’NIN YENİ CAZİBE MERKEZİ OLACAK. 7 farklı şehirde Optimum, Piazza ve Kozzy markalı 8 alışveriş merkezi ile hizmet veren Rönesans Gayrimenkul’ün, Küçükyalı’da yeni trendleri içinde barındıran mimari anlayışla inşa ettiği ve ziyaretçilerine farklı bir deneyim sunacağı dördüncü jenerasyon alışveriş merkezi Hilltown, geçtiğimiz günlerde kapılarını araladı. Sahip olduğu marka karması, Adalar manzarasına karşı konumlanan restoranları, alışveriş caddeleri, neoklasik mimari yapısı, kolay ulaşılabilir lokasyonu ve geniş eğlence alanlarıyla Anadolu Yakası’nın yeni cazibe merkezi olması beklenen Hilltown, ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.

ŞEHRİN İÇİNDE YENİ BİR ŞEHİR Hilltown’da açık ve kapalı alanların entegre edildiğine değinen Hasan Şimşek, “Cadde ve sokaklarıyla insanların sosyalleşeceği, rahatça vakit geçireceği alan yarattık. Yeme-içme ve eğlence alanları ile dikkat çeken bir proje yaptık. Hilltown, İstanbul’da insanlara farklı deneyimler sunan keyifli bir nokta olacak” diye konuştu.

106


AVM

SİNEMA KEYFİNDE KONFOR VE TEKNİK ÖN PLANDA

YENİ BİR ALIŞVERİŞ DENEYİMİ İstanbul’un yoğun temposunda yaşayan metropol insanının nefes alabileceği alışveriş ve eğlence kasabası konsepti hedeflenerek tasarlanan Hilltown, adını mimari özellikler ile birlikte küçük bir şehri andırması sonucunda aldı. 250 milyon Euro yatırım değerine sahip Hilltown’un konsept mimarisi Amerikalı mimarlık ofisi Elkus Manfredi Architects imzası taşıyor. 63 bin metrekare kiralanabilir alanı ve yaklaşık 2 bin metrekare eğlence alanı olan Hilltown’da 200 mağaza, 9 sinema salonu, 40 kafe/restoran ve 2 bin 400 araçlık otopark bulunuyor. Rönesans’ın bugüne kadar yaptığı tüm projeleri zamanında ve eksiksiz bir şekilde faaliyete geçirdiğini belirten Rönesans Gayrimenkul Genel Müdürü Hasan Şimşek, “Hilltown projemizi de söz verdiğimiz tarihte, 27 Ekim’de açtık. İlk defa açık alanı bu denli fazla bir AVM yaptık. Yeme içme alanlarına daha fazla yer verdik” dedi.

ÇOCUKLAR İÇİN DANİMARKA’DAN ÖZEL OYUN ALANLARI GETİRİLDİ Hilltown’da çocuklar için yaklaşık bin 600 metrekare açık oyun alanı yer alıyor. Ücretsiz bir şekilde kullanılabilen bu alanda klasik oyuncaklar yerine çocukların ruhsal ve zihinsel gelişimine katkı sağlayan Danimarka’dan temin edilen özel oyuncaklar bulunuyor. Bunların yanı sıra çok amaçlı bir konser alanı da Hilltown’da ziyaretçileri bekliyor. Canlı müzik performanslarının sergileneceği ve farklı performansların sahneleneceği toplam 2 bin 700 metrekarelik bu alanın, Anadolu Yakası’nın eğlence ve kültür hayatına katkı sağlaması hedefleniyor.

DÜNYA MARKALARI HILLTOWN’DA Doluluk oranının yüzde 96’larda olduğu Hilltown, zengin marka karmasıyla dikkat çekiyor. Aralarında Armani Exchange, Bershka, Beymen Club, Boyner, Brandroom, Carter’s, H&M, Massimo Dutti, Network, Stradivarius, Zara gibi markaların bulunduğu Hilltown’un yeme içme alanlarında da zengin seçenekler sunuluyor. Hilltown’da yer alan Vakko Patisserie, Big Chefs, Midpoint, Polenez Brasserie, Michelle, Happy Moon’s, SushiCO gibi mekanlar, hazırladıkları birbirinden lezzetli menülerle ziyaretçilerini bekliyor.

Sinema sektörünün öncü grubu CGV Mars Sinema Group, Hilltown’da kurduğu 9 yeni Cinemaximum salonu ile dünya standartlarındaki teknolojiyi; konfor, ergonomi ve üstün hizmet anlayışıyla birleştiriyor. Gerçeğe en yakın görüntü kalitesi sağlayan IMAX, 270 derecelik perde tasarımıyla mükemmel seyir keyfi yaşatan ScreenX ve ev konforunu sinemaya taşıyan Gold Class salonları Hilltown seyircisiyle buluşacak.

HILLTOWN OFİS LEED GOLD SERTİFİKASI ADAYI Hilltown’un ofis bloğunda toplam 8 bin metrekare kiralanabilir alan bulunuyor. Ofis çalışanları için alışveriş merkezine kolay geçiş yapma imkanı sunuluyor. A+ sınıfı ofis bloğu kolay ulaşımının yanı sıra Leed Gold Sertifikası adayı.

KOLAY ULAŞIM AVANTAJI Büyük metropollerin en büyük problemlerinden biri olan trafik, çoğu zaman insanların ulaşımını zorlaştırıyor. Bu büyük problemi avantajlı lokasyonuyla ortadan kaldıran Hilltown, Küçükyalı Metrosu’na 250 metre mesafede yer alıyor. Hilltown, İstanbul Ticaret Üniversitesi, yeni yapılacak Marmara Üniversitesi yerleşkesi, hemen yanı başında bulunan Turkcell, Bosch ve TED Rönesans Koleji gibi yerleşkelere komşu bir konumda bulunuyor.

ANADOLU’YA YATIRIMLAR DEVAM EDİYOR Rönesans Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özgümüş önümüzdeki dönem hedefleri için, “Maltepe’de Piazza projemize devam ediyoruz 2018 yılında açılışını gerçekleştireceğiz. İzmir, Bursa ve Antalya’daki projelerimiz için çalışmalarımız sürüyor. Türkiye’deki gruplar içinde Anadolu’da en fazla yatırım yapan gruplardan biri biziz ve Anadolu her zaman ilgi alanımızda olmaya devam ediyor. Rönesans Gayrimenkul olarak 2020’ye kadar 1,5 milyar Euro’luk yatırım hedefimiz bulunuyor” dedi.

107


AVM

İzmir'in Çekim Merkezi:

Forum Bornova

Ziyaretçilerini 2006 yılından bu yana ağırlayan, İzmir’in en prestijli alışveriş merkezlerinden biri olan Forum Bornova, zengin mağaza karması ve yıl boyunca hayata geçirdiği projelerle İzmir’in ayrılmaz bir parçası gibi. Yılda 12 milyonu aşkın ziyaretçiyi ağırlayan Forum Bornova, palmiye ağaçları, ahşap pergola ve tenteleri, her biri özgün nitelikteki çeşme ve havuzlarıyla Ege mimarisinin eşsiz güzelliklerini yansıtıyor. Forum Bornova’ya gelen ziyaretçiler, İzmir’in simgelerinden olan ve önemli kişilerin adlarını alan caddeleri, sokak ve meydanları, havuzları, köprüleri ve terasları gezerek adeta küçük bir İzmir’de özgürce alışveriş yapmanın ve eğlenmenin keyfini çıkarıyor. Birçok özelliğiyle ‘klasik’ bir alışveriş merkezinden farklılaşan Forum Bornova, alışveriş merkezinin her köşesinde ziyaretçilerinin yüzünü gülümsetebilmeyi başaran, dönemsel olarak değişen birbirinden renkli dekorlarıyla da dikkat çekiyor.

108

Palmiye ağaçları, ahşap pergola ve tenteleri, her biri özgün nitelikteki çeşme ve havuzlarıyla Ege mimarisinin eşsiz özelliklerini yansıtan İzmir ve Ege Bölgesi’nin ilk açık hava alışveriş merkezi Forum Bornova, zengin marka karması, sunduğu hizmetler ve yıl boyunca devam eden etkinlikleriyle şehrin çekim merkezi olmaya devam ediyor.

SEKTÖRÜN OSCARLARI FORUM BORNOVA’YA 10. yaşını kutladığı 2016’da çok özel bir proje ve “10 Yılda 10 Bin Sıcak Kalp” sloganıyla yola çıkan Forum Bornova Alışveriş Merkezi, ihtiyaç sahibi 10 bin çocuğa mont hediye etti. Sosyal medya üzerinden #onbinsicakkalp etiketi ile paylaşılan ve sayısı 10 bini geçen iyi dilek mesajları da montların ceplerinde çocuklara ulaştı. Forum Bornova, 2017 yılında İzmirlilerin ihtiyaçlarından yola çıkarak tasarladığı “Mavi’nin Yeri” projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında Mavi’nin Yeri adı verilen özel bir evcil hayvan emanet noktası hazırlayan Forum Bornova, ailelerinin bir parçası olan minik dostlarını ücretsiz olarak bu güvenli alana bırakabilen ziyaretçileri mutlu etti. Forum Bornova “Mavi'nin Yeri” ve “On Bin Sıcak Kalp” projeleri ile Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi ICSC tarafından “Müşteri Hizmetleri” ve “Kurumsal Sosyal Sorumluluk” kategorilerinde iki “SOLAL Altın Ödül”e layık görüldü.

ÖDÜLLÜ HİZMET KALİTESİ İzmir'de kurulduğu günden bu yana milyonlarca İzmirlinin uğrak noktası haline gelen Forum Bornova, alışveriş merkezlerinin hizmet kalitesini ölçümlemek amacıyla, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ve SOYSAL işbirliği ile hayata geçirilen “Hizmet Kalitesi Benchmark Projesi (ABP)” kapsamında iki yıl üst üste ödül sahibi oldu. Gizli müşterilerle gerçekleştirilen projede alışveriş merkezlerinde hizmet unsurlarını ölçümlendi. Sunduğu rahat ve konforlu alışveriş deneyimini her geçen gün daha da yukarı taşımaya devam eden Forum Bornova, bu başarısıyla hem 2015 hem de 2016 yıllarında üst üste ödüllendirildi. İzmir’den aldığı ilhamla hayata geçirdiği projelerin ulusal ve uluslararası alanda en prestijli ödüllerle onurlandırılmasının mutluluğunu yaşayan Forum Bornova, ziyaretçilerinden aldığı destekle yıl boyu sürecek aktivitelere ve yepyeni başarılara imza atmaya devam edecek.



AVM

Zorlu Center İran ve Slovenya’nın ‘AVM’ danışmanı oldu

Z

orlu Gayrimenkul Genel Müdürü Didem Aydın, Zorlu Center’ın konut, alışveriş merkezi, ofis, otel ve sanat merkeziyle 5 fonksiyonu bünyesinde barındıran ilk projelerden olduğunu anımsattı. Aydın, “Burada adeta bir kasabanın altyapısını yönetiyoruz. Bu çoklu fonksiyon yönetimi konseptiyle global arenada da yeni projeler için ilham kaynağı oluyoruz. Yakın coğrafyada bu tür projeler geliştirilmeye çalışılıyor. Pek çok yatırımcı, Zorlu Center’dan danışmanlık almak için Zorlu Center’ın kapısını çalıyor. Bu anlamda modelimiz dünyaya örnek oluyor” dedi.

Bu konuda gerek Avrupa gerek Asya bölgesinden olmak üzere çevre ülkelerdeki yatırımcılarla görüşmeler yaptıklarını ifade eden Aydın, Zorlu’nun danışmanlık hizmetleri kapsamındaki ilk müşterilerinin ise İran ve Slovenya olduğunu aktardı.

110

Dört yıl önce 2,5 milyar dolar yatırımla hizmete başlayan Zorlu Center, yurt dışına ‘bilgi’ ihracına da başladı. Yeni projelere ilham kaynağı olan AVM, bölge ülkelerdeki yatırımcılara danışmanlık hizmeti verecek. Bu anlamda ilk olarak Slovenya ve İran’daki AVM’lerle görüşme halinde olan merkez, yeni ülkelere de açılmayı hedefliyor. YABANCI TURİST ARTTI 2016’yı 1.3 milyar TL ciro ile tamamlayan Zorlu Center’ın 2017 sonunda, geçen yıla göre yüzde 35 büyümeyle 1,7 milyar TL ciroya ulaşmayı hedeflediğini belirten Didem Aydın, yılın ilk 9 aylık döneminde özellikle yabancı turist sayısında büyük artış gözlemlediklerini kaydetti. Aydın, “Özellikle Raffles Otel’in dolu olması bizi çok pozitif etkiledi. Mağazalar cirolarının önemli bir kısmını yabancılardan elde ediyor. Yabancı turistlerde ise başı Suudi Arabistan, Kuveyt ve Çin çekiyor. Zorlu Center’a gelen bir turist ortalama 3 bin 191 TL harcıyor. Geçen yıl bu rakam 2 bin 351 TL seviyesindeydi” bilgisini verdi.


AVM

ZARA MAĞAZA AÇIYOR AVM’deki yeniliklere de değinen Aydın, “Uzun süredir marka karmamızda olmasını istediğimiz Zara grubuyla anlaştık. 14 salonluk sinemamızı Koreli yatırımcılarla anlaşarak tek kata indirdik. Onun yerine kadın, erkek ve çocuk koleksiyonunun yer aldığı büyük bir Zara mağazası bir hafta içinde açılacak. Grubun diğer markası Massimo Dutti’nin Türkiye’deki en büyük mağazası ise geçtiğimiz haftalarda açıldı” diye konuştu.

ALIŞVERİŞ MERKEZİ 450’Yİ AŞACAK Perakende sektörünü de değerlendiren Aydın, sektörün toplam cirosunun geçen yıl 670 milyar TL olarak gerçekleştiğini belirterek, “AVM’lerin de içerisinde yer aldığı organize perakende ise toplamdan 221 milyar TL’lik bir pay aldı. Rakamlardaki düzenli artışlar, değişen sosyo-kültürel yapı AVM’lere duyulan ihtiyacın da artış trendinde olduğunu gösteriyor” diye konuştu. Türkiye’nin çok önemli bir potansiyel barındırdığını da vurgulayan Didem Aydın, “2017 yılı ilkyarı itibariyle AVM sayısı 387’ye ulaştı. Buna proje aşamasında olan 65 yeni AVM’yi de eklersek ülke genelinde AVM’lerimiz 450’yi aşacak. Kiralanabilir alan ise 11,8 milyon metrekare. Önceki yıla göre yüzde 5’lik bir artış var. AVM’lerin toplam cirosunun 2017 yılı sonunda 110 milyar TL’ye, 2023’te ise 200 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor” şeklinde konuştu.

111


AVM

Gerçek köfte lezzeti PENDORYA’DA Dünya markası olmaya hazırlanan Köfteci Yusuf 37. şubesini Pendorya AVM’de açtı. Köfte ile birlikte birçok lezzeti mutfağında bulunduran Köfteci Yusuf, Pendorya AVM ziyaretçilerini köftenin has lezzeti ile tanıştırıyor.

Markasının temelini 1996 yılında İznik’te minik dükkanıyla atan ve Türk mutfak kültürünü markasına yansıtan Köfteci Yusuf, 37. şubesini bu kez yoğun talep üzerine Pendik’teki Pendorya AVM’de açtı.

İlk ŞubesİNİ Açacakmış GİBİ Heyecanlı Yusuf Akkaş, Pendorya AVM’de ki şube açılışıyla ilgili şunları söyledi: “Pendik’te şube açmamız ile ilgili çok fazla talep aldık. Bu talepleri değerlendirdiğimizde kesinlikle burada yer almamız gerektiğine ve talebi oluşturan misafirlerimizle artık gecikmeden bir araya gelmemiz gerektiğine inandık. Tüm bunları değerlendirdiğimizde Pendorya AVM’de olmamız gerektiğine ikna olduk. Keyifle çalıştığımız ve misafirlerimize keyifle hizmet vereceğimiz bir noktadayız. Pendorya AVM müdürü Şehnaz Altuğ da Köfteci Yusuf’un AVM bünyesine katılması hakkında şöyle konuştu; “Pendorya AVM’nin her geçen gün gelişmesi ve nüfus renginin de aynı oranda değişim göstermesi, ihtiyaç ve taleplerin de bu yönde farklılaşmasını sağlıyor. Pendorya AVM olarak bu süreci en doğru şekilde takip ediyoruz. Ticari başarılarını da yakından takip ettiğimiz Köfteci Yusuf’u bünyemize katmaktan mutluluk duyuyoruz.”

Etlerİ Kadın Kasaplar Hazırlıyor 1996’dan bu yana sürdürdüğü başarısını yeni şubesiyle de kanıtlayan Köfteci Yusuf, başarı sırlarından da bahsederek, konunun önemini şu sözleriyle dile getiriyor; “Lezzetli, ekonomik, hızlı, ulaşılabilir, lüks olması farkımızı ortaya çıkarıyor. Köfteci Yusuf işletmelerindeki başarının en önemli sebebi lezzettir. Çünkü bir misafir ne kadar iyi ağırlansa da restorandan ayrılırken damağındaki lezzetle mekanınızdan ayrılıyor. Çalışanlarımızın neredeyse yarısından fazlası kadınlardan oluşuyor. Köftemizdeki lezzet, onların ellerindeki lezzetten geliyor. Kadınların kasaplık yaptığı nadir üretim tesislerinden biriyiz. Kadın istihdamına çok önem veriyoruz. Birçok büyük şirket kadın çalışan ile ilgili son dönemlerde veriler açıklıyor, biz bunu yıllardır yapıyoruz. Çünkü kadın eli değen her şey daha iyi ve temiz oluyor. Lezzetin yanı sıra markamıza büyük destek sağlayan çalışanlarımız ve hizmet anlayışımız geliyor. Bir misafirimizin aile sıcaklığını rahatlıkla bulabileceği, ürünlerimizi tercih ederken güler yüzle ve büyük bir ilgi ile beklentilerini karşılayabilecekleri aile restoranları olarak sektörde yerimizi alıyoruz. “

Açtığı Bütün Şubeler Dolup Taşıyor Açtığı her şubenin tıklım tıklım dolmasıyla adından söz ettiren Köfteci Yusuf, köfte lezzetini artık Türkiye sınırlarının dışına taşımayı amaçlıyor. Yusuf Akkaş, Köfteci Yusuf’un şubelerine ve hedeflerine de değindi; “36 noktada hizmet veriyoruz. Pendik Pendorya AVM’de açtığımız şubemiz ile 37. restoranımızı hizmete açtık. Farklı bölgelerde ve illerde de şubeleşme planlarımız devam ediyor. Bu yıl sonuna kadar 40 noktada hizmet veriyor olmayı hedefliyoruz. Hedefimiz, Köfteci Yusuf lezzetlerini tüm dünyaya ulaştırabilmek. Bu konuda gelen talepleri değerlendiriyoruz. Amerika gibi büyük ve iddialı pazarlarda da yerimizi almak ve lokomotif bir gıda markası olarak ülkemizin ve ekonomimizin gelişimine katkı sağlamak vazifemizdir.”

112



Modanın Yıldızı Sensin! AVM

“Modanın Yıldızı Sensin!” yarışmasının finalistleri belli oldu! Ankara'nın gözde alışveriş merkezi Gordion AVM'nin ev sahipliğinde, moda tasarım alanındaki gizli yetenekler “Modanın Yıldızı Sensin!” etkinliğinde kıyasıya yarıştı. Büyük ilgi toplayan yarışmaya yüzlerce kişi binin üzerinde tasarımla katıldı.

Ziyaretçilerine sunduğu ulusal ve uluslararası pek çok ünlü marka ile Ankara'da alışverişe yeni bir boyut kazandıran Gordion AVM, “Modanın Yıldızı Sensin!” yarışmasıyla çok renkli bir etkinliğe imza attı. Jüri koltuğunda moda dünyasının ünlü isimleri Raşit Bağzıbağlı, Gül Gölge Saygı ve Özge Ulusoy'un yer aldığı yarışmanın finalistleri belli oldu. Yarışmaya katılan 619 kişiden toplam bin 149 çizimi değerlendiren jüri üyeleri 20 ana finalist ve 5 yedek finalist ismi belirledi. Toplamda 30 bin TL'yi aşan ödülleriyle göz dolduran “Modanın Yıldızı Sensin!” yarışması, Gordion AVM'nin düzenlediği yarışmalar arasında en çok katılımın sağlandığı yarışma oldu. Best FM, Kaptan International Textile, Setmoda.com ve Singer sponsorluğunda gerçekleşen yarışmanın, 28 Ekim 2017'de düzenlenen gala gecesi sonunda ise finale kalan 20 yarışmacıdan 3 finalist Raşit Bağzıbağlı, Gül Gölge Saygı ve Özge Ulusoy tarafından belirlendi.

MODANIN YILDIZI SENSİN YARIŞMASININ ÖDÜLLERİ: •Yarışmanın finaline çıkmaya hak kazanan 20 kişi, 500 TL yüklü Gordion Card'a sahip oldu. •Birinci 5 bin TL ödül, Raşit Bağzıbağlı‘nın atölyesinde 1 ay süreli staj imkanı, kumasim.com'dan 5 bin TL değerinde kumaş, Singer Brilliance 6160 dikiş makinesi ve HC 22 dikiş seti kazandı. •İkinci 3 bin TL ödül, kumasim.com'dan 3 bin TL değerinde kumaş , Singer Brilliance 6160 dikiş makinesi ve HC 22 dikiş seti kazandı. •Üçüncü 2 bin TL ödül, kumasim.com'dan 2 bin TL değerinde kumaş , Singer Tradition 2282 dikiş makinesi ve HC 22 dikiş seti kazandı.

114



AVM

Kasım’da kaçırılmayacak etkinlikler Madame Tussauds, Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla andı Ölümünün 79’uncu yılında saygı ve özlemle anılan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün balmumu figürü, 250 yıllık tarihe sahip balmumu heykel Müzesi Madame Tussauds İstanbul’da ziyaretçilerle buluştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ölümünün 79’uncu yılında, her zaman ve her yerde olduğu gibi Madame Tussauds İstanbul’da da saygı ve özlemle anıldı. Merkezi Londra’da bulunan 250 yıllık tarihe sahip balmumu müzesi Madame Tussauds’da sergilenen Atatürk figürü bu anlamlı günde ziyaretçilerle buluştu.

30’UN ÜZERİNDE HEYKELTIRAŞ, 4 AY BOYUNCA ÇALIŞTI Atatürk’ün 1931 yılında, dünya çapında bir devlet adamı olarak öne çıktığı dönemdeki halini yansıtan figür, Londra Madame Tussauds Stüdyolarında 30’un üzerinde heykeltıraş ve araştırmacının 4 ay süren yoğun çalışmaları sonucunda hazırlandı. Halihazırda Madame Tussauds’un Londra’daki merkezinde sergilenen Atatürk figürü esas alınarak, Anıtkabir Müze Müdürlüğü’nün katkılarıyla hazırlanan yeni balmumu figür, titiz araştırmaların ardından özenli bir çalışma süreciyle birlikte son halini aldı. Mustafa Kemal Atatürk’ün figürü Madame Tussauds’un İstanbul’daki merkezinde, ziyaretçi turunun başladığı noktadaki ilk figür olarak hem Türkiye’den hem de yurt dışından gelen ziyaretçileri karşılıyor.

116

Her hafta alanında uzman kişileri Akasya Sohbetleri’nde ağırlayan ve keyifli aktiviteleri ile misafirlerine özel deneyimler yaşatan Akasya, Kasım ayında da hayatlara dokunacak etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Akasya, Kasım ayında da dopdolu etkinlik içerikleri ile misafirlerine benzersiz deneyimler yaşatmaya devam ediyor. 2003’ten bu yana birçok dilde ve türde şarkıları kendi müzik anlayışıyla yorumlayıp, şarkılarını ilk önce Boğaz’a karşı söyleyen müzik grubu İstanbul12, 10 Kasım Cuma günü Atatürk'ü anmak üzere Akasya sahnesinde olacak. Eğlenceli şovları ve renkli koreografileri ile sahnelerini süsleyen İstanbul12 Atatürk'ün en sevdiği şarkıları söyleyecek. Kognitif terapi, gölge bilinç, kolektif bilinçaltı ve travmalar ile ilgilenen Pedagog Esra Martorana, 15 Kasım Cuma günü, benlik gelişmeleri ile ilgili bilgiler aktararak, hayattaki sınırları doğru çizmeyi öğretecek. Kasım ayında AKS Sohbetleri’nin konuğu ise dünyayı gezerken fotoğraf makinasını kaybetmesiyle fenomen haline gelen 60 yaşındaki Ayşe Kurucu olacak. 22 Kasım Çarşamba günü dinleyicilerle buluşacak olan Kurucu, insanların hayallerine giden yolda, kendilerine olan inancın öneminden bahsedecek.


AVM

Eğitimini kendin seç

KİDZMONDO TEKNOPARK MEB ONAYLI EĞİTİM PROGRAMI: 5-6 Yaş Grubu İçin: •Kodlama ve Algoritmik Düşünme: Eğitim sonunda çocuklar bilgisayar programı üretebiliyor. •3D Tasarım: Eğitim sonunda çocuklar gündelik hayatlarında kullanabilecekleri herhangi bir nesnenin baskısını alıp kullanabiliyorlar. •Robot Tasarım: Eğitim sonunda çocuklar çalışan bir elektronik sistem geliştirebiliyor. •Kodlama: Eğitim sonunda çocuklar bir bilgisayar programı tasarlamanın yanı sıra birbirinden farklı bağımsız oyunlar geliştirebiliyor. •Mobil Kodlama: Eğitim sonunda çocuklar tabletler ve akıllı cep telefonları için uygulamalar tasarlayıp kullanıma sunabiliyor. •3D Tasarım: Eğitim sonunda çocuklar ihtiyaçları olan nesnenin somut bir şekilde baskısını alıp kullanabiliyorlar, hatta kendi sanat eserlerini tasarlayıp üretebiliyorlar. •Robot Tasarım: Eğitimi sonunda çocuklar elektronik devre tasarlayarak akıllı cihaz üretimine adım atıyorlar. 7-9 Yaş ve 10-12 Yaş Grupları:

Trump Alışveriş Merkezi’nde yer alan, mimarisiyle gerçek dünyanın küçültülmüş hali olan çocuk şehri KidzMondo’da çocuklar, ‘KidzMondo TeknoPark Hafta Sonu Kampı’nda Kodlama, Mobil Kodlama, Robot Tasarım ve 3D Tasarım eğitimlerini deneyimleme fırsatı yakalıyor. Kidizenler Bilişim Garaj Akademisi işbirliği ile TeknoPark biriminde düzenlenen aktivitelere katılarak, almak istedikleri eğitimi kendileri seçme fırsatı yakalıyor.

REZERVASYON YAP, BİRİMLERİ DENE Cumartesi-pazar günleri, toplamda 2 gün ve 8 saat olmak üzere 1 kur olarak düzenlenen kamplara katılmadan önce dilediği eğitimi deneyimleme fırsatı yakalayan çocuklar, MEB onaylı eğitimlerle hem bilgisayar teknolojisi&terminolojisi, donanım-yazılım bilgilerini öğrenecek hem de kodlama ve tasarım becerisi kazanacak, yarının mesleklerine bugünden hazırlanacak. KidzMondo TeknoPark Hafta Sonu Kampı’na katılmak için dilediğiniz bir hafta sonu için rezervasyon yapın ve istediğiniz birimi deneyimleyin. Eğitim içeriklerini görmek ve detaylı bilgi alabilmek için KidzMondo TeknoPark birimini ziyaret etmeyi unutmayın…

•Kodlama: Eğitim sonunda çocuklar bir bilgisayar programı tasarlamanın yanı sıra birbirinden farklı bağımsız oyunlar geliştirebiliyor. •Mobil Kodlama: Eğitim sonunda çocuklar tabletler ve akıllı cep telefonları için uygulamalar tasarlayıp kullanıma sunabiliyor. •3D Tasarım: Eğitim sonunda çocuklar ihtiyaçları olan nesnenin somut bir şekilde baskısını alıp kullanabiliyorlar, hatta kendi sanat eserlerini tasarlayıp üretebiliyorlar. •Robot Tasarım: Eğitimi sonunda çocuklar elektronik devre tasarlayarak akıllı cihaz üretimine adım atıyorlar.

117


AVM

ATAŞEHİR PALLADIUM'DA BEST OF 90'S KONSERİ Palladium On The Bridge konserleri kapsamında sahneye çıkan ünlü sanatçılar, şarkılarıyla Ataşehir Palladium ziyaretçilerini 90'lı yıllara götürdü. Eda-Metin Özülkü, Reyhan Karaca, Ferda Anıl Yarkın, Sibel Alaş ve Tayfun Duygulu, kimi neşeli kimi duygusal şarkılarıyla dinleyicilere müzik ziyafeti yaşattı.

‘Yaşama Yol Ver’meyi öğrendiler

PALLADIUM'DA BÜYÜK COŞKU Büyük bir coşku içinde geçen konserde, sanatçılar ve konuklar unutulmaz şarkıları hep bir ağızdan söyledi. 1 buçuk saatlik konser yoğun ilgi nedeniyle 3 saati aştı. Sahneden inen sanatçılar alkışlara dayanamadı ve tekrar sahneye çıktı.

YERİ DOLMAYACAK ŞARKILAR 90'lı yıllarda üretilen şarkıların asla unutulmayacağını söyleyen sanatçılar, "Yeni şarkılar çerez gibi hemen tüketiliyor bir daha da hatırlanmıyor. 90'lı yılların şarkıları hiçbir zaman unutulmayacak ve yeri doldurulamayacak. Biz de gençlerin o şarkıları dinlemesini istiyoruz" dediler.

“NE KADAR ÇOK BEST OF YAPMIŞIZ” Yıllar sonra bir araya gelmeleriyle ilgili konuşan sanatçılar, "90'larda birçok isim çıktı ama Best of 90'S deyince biz bir araya geldiğimiz için grup gibi algılanıyoruz. Ama biz sevenlerimiz için bir araya geliyoruz" açıklamasında bulundular. Her söyledikleri şarkı hit olan ünlü yıldızlar, "Aslında ne kadar çok best of yapmışız" sözleriyle büyük alkış aldı.

Adana Optimum Alışveriş Merkezi’nde Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen, “Yaşama Yol Ver” kampanyası kapsamında, Adana İl Sağlık Müdürlüğü ve 112 Acil Komuta Merkezi görevlileri, Adanalı çocuklarla buluştu. Sağlık Bakanlığı tarafından 112 acil çağrı hattının gereksiz yere meşgul edilmesinin önlenmesi ve trafikte ambulansların geçiş önceliğine özen gösterilmesi konularında toplumsal farkındalığın artırılması amacıyla hayata geçirilen “Yaşama Yol Ver” projesine bu kez Adana Optimum AVM ev sahipliği yaptı. Ambulans ve çeşitli araç gereçlerin görselleriyle ilgi çekici hale getirilerek kurulan stantta, Adana İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Komuta Merkezi görevlileri, aileleriyle birlikte alışverişe gelen çocukları, vakalara yetişmek için zamanla yarışan ambulansların trafikte karşılaştığı sıkıntılar hakkında bilgilendirdi. Sağlık görevlileri, 112 Acil Çağrı Hattı’nın gereksiz aranması ve trafikte ambulansların geçiş önceliğine özen gösterilmemesi gibi hataların neden olduğu dramatik sonuçlara dikkat çektiler. Acil sağlık hizmetlerinin nasıl yapıldığının da anlatıldığı etkinlikte, çocuklara acil yardıma ihtiyacı olan hastalarla karşılaşıldığında neler yapılması gerektiğini içeren broşürler dağıtıldı. Eğitime katılan çocuklara, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan boyama kitabı ve şapka da hediye edildi.

118



AVM

Robotların dünyasını keşfettiler

Van AVM’de Gripin coşkusu Van AVM, sonbahar etkinlikleri kapsamında Türk rock müziğinin önemli gruplarından Gripin’i ağırladı. Van AVM önündeki Cumhuriyet Caddesi üzerinde gerçekleşen konser yoğun ilgi gördü. Van’dan ve çevre illerden gelen Gripin hayranları şarkıları hep birlikte seslendirdi.

5 ve 6. sınıf öğrencileri Adana Optimum Alışveriş Merkezi’ndeki Robotik Kodlama Atölyesi’nde, robotların gizemli dünyasını keşfettiler.

A

lışveriş, moda, lezzet ve eğlencenin her rengini bir arada bulunduran Adana Optimum Alışveriş Merkezi, bu kez öğrencilerle bir araya geldi. Okulun Müzik Öğretmeni Yaşar Ömür Mulgaç, Sosyal Bilgiler Öğretmeni Mehmet Ali Alıç, Metamatik Öğretmeni Hatice Atıcı ve İngilizce öğretmeni Sema Nur Karabağ’ın rehberlik ettiği öğrenciler, atölye çalışması kapsamında kodlama, 3D ve robotik tasarım eğitimi aldılar. Optimum AVM ve Maker Teknoloji işbirliğinde gerçekleştirilen etkinliğe katılan öğrenciler, önce kodlamanın temel kurallarını öğrendiler, daha sonra ise kendi robotlarını tasarladılar. Sistematik düşünme, problem çözebilme, olaylar arasındaki ilişkileri görebilme ve yaratıcı düşünebilme gibi yetenekler kazandıran programlama hakkında da bilgi sahibi olan öğrenciler, robotik atölyede; elektroniğin parçalarını, devre elemanlarını, sensörleri ve motorları inceleme fırsatı buldular. Eğlenerek öğrenmenin tadını çıkaran öğrenciler, unutamayacakları okul anıları yaşamanın yanı sıra arkadaşlarıyla birlikte kaynaşıp, hoşça vakit geçirdikleri bu eğlenceli günü topluca çektirdikleri anı fotoğrafıyla ölümsüzleştirdiler.

120

Van tarihinin en büyük özel sektör yatırımı Van AVM, kente ve çevre illerin sosyal yaşamına katkı sağlamaya devam ediyor. Açıldığı günden bu yana düzenlediği sayısız kültür, sanat ve söyleşi etkinlikleriyle kentin sosyal buluşma mekanı olan Van AVM, bu defa ünlü rock grubu Gripin’i ağırladı. Gripin'in her yaştan hayranı konserden saatler önce etkinlik alanında beklemeye başladı. AVM önündeki Cumhuriyet Caddesi grubun sevenleri ile doldu. Birol Namoğlu (vokal), Murat Başdoğan (gitar), Arda İnceoğlu (bas gitar, klavye) ve İlker Baliç’ten (davul) oluşan Gripin grubu, ‘Sen gidiyorsun’, ‘Aşk nerden nereye’, ‘Beni boş yere yorma’ gibi sevilen şarkılarını seslendirdi. Gripin’in güçlü performansı Vanlı hayranlarına keyifli saatler yaşattı. Tüm dinleyiciler Gripin'e coşkuyla eşlik etti. Bu yoğun ilgiden büyük mutluluk duyduklarını dile getiren grup, konser sonunda Van AVM'ye konseri gerçekleştirdiği ve kendilerini Vanlı hayranlarıyla bir araya getirdiği için teşekkür etti.


AVM

Vıaland’in Mini’leri sahiplerini buldu Türkiye’nin ve Avrupa’nın gözde eğlence ve alışveriş merkezi Vialand’in, 19 Haziran-17 Eylül tarihleri arasında düzenlediği kampanyanın sonucunda 3 adet Mini Cooper hediyesinin sahipleri belli oldu. Kampanyaya katılmaya hak kazanan 175 bin 505 kişi arasından Esin Kaya, Murat Kalay ve Emre Yılmaz otomobil hayallerini gerçeğe dönüştürdü. Sıra dışı eğlence ve alışverişi aynı çatı altında buluşturan Vialand, ziyaretçilerinin hayallerini gerçekleştirmeye devam ediyor. 19 Haziran-17 Eylül tarihleri arasında Vialand ve Vialand Tema Park’ta tek seferde yaptıkları 100 TL’lik alışveriş karşılığında kampanyaya katılmaya hak kazanan 3 talihli Mini Cooper’larına kavuştu. Araçlarını teslim alırken oldukça keyifli oldukları gözlemlenen talihliler, bu büyük heyecanı aileleri ve sevdikleri ile paylaştı. Araçların anahtar teslimleri Vialand ve Venezia Projeleri Genel Müdürü Cenk Hayırlıoğlu ve Vialand Operasyon Direktörü Kemal Baştürk tarafından yapıldı. Vialand ve Venezia Projeleri Genel Müdürü Cenk Hayırlıoğlu kampanya ile ilgili şunları dile getirdi: “Türkiye’nin en eğlenceli ve keyifli yaşam merkezi Vialand olarak, kampanyamızı yoğun katılımla gerçekleştirdik ve tam 3 adet Mini Cooper’ı talihlileri ile buluşturduk. Vialand sezon boyunca hem kampanyaları hem de etkinlikleri ile misafirlerine, buraya adım attıkları andan itibaren eğlenceli ve büyülü bir dünya sundu. O nedenle Vialand’de sürprizler hiç bitmez diyoruz. Vialand önümüzdeki sezona da çok büyük yeniliklerle merhaba diyecek” dedi.

Doktor Ender Saraç sağlıklı beslenmenin sırlarını Esenyurt City Center AVM'de anlattı Banu Noyan organizasyonuyla gerçekleşen etkinlikte Esenyurt City Center AVM ziyaretçileri ile buluşan Doktor Ender Saraç, sağlıklı beslenmeyle ilgili önerilerde bulundu. Çağımızın en yaygın hastalığı olan kanserden korunmanın yollarını da anlatan Saraç, “Kanserden korunmak için yemeklerinizde mutlaka karanfil kullanın. Karanfil kanserin baş düşmanıdır. Ayrıca tüm mor sebze ve meyveler kanserden korur” dedi. Hanımların en büyük sorunlarından biri olan selülitten kurtulmanın da zor olmadığını belirten Saraç, “Selülitlerinizden kurtulmak için bol bol ananas tüketin” diye konuştu. İşte Ender Saraç'ın sağlıklı beslenme ile ilgili açıklamaları... “Anne sütüne en yakın süt eşek sütüdür. Bebeklerine anne sütü veremeyen anneler üzülmesin. İnsanlar bunu duyunca çok şaşırıyor, ama dünyada çok yaygın olarak kullanılıyor. Hatta eşek sütü şu anda bağışıklık sistemine faydasından dolayı kanser hastalarında deneniyor.” “Mısır şurubu olan tüm yiyecek ve içecekleri sakın kullanmayın. Çok sağlıksız. Aldığınız ürünlerin paketlerini büyüteçle inceleyin. Asla beyaz ekmek yemeyin.” “Tarhananızı, sirkenizi, turşunuzu evde kendiniz yapın. Şalgam suyu afrodizyaktır. Mutlaka tüketin. Sarımsak ve soğandan korkmayın. Sizi gripten korur. Unutmayın sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmek önemlidir.” “Üzüntünüzü içinize atmayın. Hastalıkların kaynağı strestir. Dijital detox yapın. Pirinci doğadan geldiği gibi kabuklu tüketin.” “Bel çevresi çok önemli. Kadınlarda 88, erkeklerde 94 santimi geçmeyin. Kalın bel hastalık belirtisidir. Ayrıca telefonunuzu kurun. Size 15 dakikada bir dik durmanızı hatırlatsın.”

121


AVM

Maşa ile Koca Ayı

Rings AVM’de

çocuklarla buluştu Çocukların en sevdiği çizgi filmlerden Maşa ile Koca Ayı, Rings AVM’de çocuklarla buluştu. JLL Türkiye tarafından yönetimi ve kiralaması yürütülen Rings Alışveriş Merkezi, eğlence dolu bir etkinliğe ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Maşa adında küçük bir kız ile sirkten emekli Mişka adında bir ayı arasında geçen maceraları konu edinen çizgi film Maşa ile Koca Ayı, geçtiğimiz günlerde Rings AVM’de minik ziyaretçileri ile buluştu. Maşa ile Koca Ayı şarkı ve oyunlarla dolu sahne gösterilerini İstanbul Anadolu Yakası Sancaktepe’nin en gözde alışveriş merkezi Rings AVM’de sergilediler. Ücretsiz olarak düzenlenen etkinlikte; çocuklar Maşa ile Koca Ayı ile birlikte eğlence dolu oyunlar ve çeşitli aktivitelerle keyifli bir gün geçirme fırsatı yakaladılar.

Kasım’da

Brasserie D’OR’da

müzikli geceler Anadolu Yakası’nın yeni yaşam alanı Emaar Square Mall’da Brasserie D’or cumartesi akşamları Türk cazının sevilen isimlerini ağırlamaya devam ediyor.

İstanbul’dan ilham alınarak tasarlanan ve dünyanın en önemli markalarına ev sahipliği yapan Emaar Square Mall, alışveriş, eğlence ve gastronominin “en”lerini bir kerede ve bir karede bir araya getirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Emaar Square Mall’un yeni konsept mekanı Brasserie D’or Ekim ayında başlattığı ve yoğun ilgi gören caz ziyafetine Kasım ayında da devam ediyor. Brasserie D’or 23 Aralık tarihine kadar cumartesi akşamları Türk caz müziğinin sevilen sanatçı ve grupları canlı performansları ile ağırlıyor. 4 Kasım’da başlayan yeni program ise şöyle: 11 Kasım Cumartesi 2017-Deniz Taşar 18 Kasım Cumartesi 2017-Elif Çağlar-Çağrı Sertel Duo 25 Kasım Cumartesi 2017-Çağıl Kaya Trio

122



AVM

“Kristal Kamera” finalistleri açıklandı

M

Selçuk Yöntem ve Nebahat Çehre'yi Türk televizyonlarının unutulmaz yapımı Aşk-ı Memnu'dan sonra ikinci kez, aynı projede buluşturan Marmara Forum Kristal Kamera Kısa Film Yarışması'nda beş finalist belli oldu.

armara Forum tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen üniversiteler arası kısa film yarışması Kristal Kamera’da final heyecanı yaklaşıyor. Jüriden en yüksek puanı alarak Eda Erol, Bengi Öztürk, Özgür Özberk ve Bekir Aksoy ile birer kısa film çekme fırsatını elde eden finalistler şöyle sıralanıyor: Atılım Kozmonot-Hallofmypeepe, Oğuzhan Üstün-Faniler, Doğa ÇakalozKırıntılar, Alp Özkardeş-Paradox, Koray Er-Monoton. Kristal Kamera Gala'sında kamuoyunun beğenisine sunulacak olan filmler içinden seçilecek birinci, Marmara Forum tarafından Cannes'a gönderilecek.

Tepe Nautılus 15. yaşını kutladı İstanbul’un tam kalbinde ve Kadıköy’ün merkezinde yer alan Tepe Nautilus, dolu dolu geçen 15 yılını köklü ve başarılı geçmişinden aldığı ilhamla “Tam Kalbinde” konsepti ile kutladı. Dijital oyunlardan workshoplara, çocuk etkinliklerinden kaykay performanslarına kadar her katta farklı bir eğlence Tepe Nautilus’ta ziyaretçilerle buluştu. Ayrıca bando gösterileri, balon dağıtımı ve ikramlarla karşılanacak ziyaretçiler #tamkalbinde hashtag’i ile sosyal medyada paylaştıkları fotoğraflar sayesinde sürpriz hediyelerin sahibi oldu. “Tepe Nautilus Akustik” konserleri kapsamında Pamela ve Mehmet Erdem dillerden düşmeyen şarkılarını Tepe Nautilus ziyaretçileri için akustik olarak seslendirdi. Tepe Nautilus etkinliklerin yanı sıra indirimler, kampanyalar ve sürprizlerle de alışveriş severlerin kalbine girdi. Alışverişin app’i Hopi ile gerçekleştirilen işbirliği ile Hopi üyesi markaların 15. yıla özel teklifleri Tepe Nautilus ziyaretçileri bekledi.

124

Açıldığı ilk günden bu yana hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyetinden ödün vermeden sektörde birçok alanda ilke imza atan Tepe Nautilus; kuruluşunun 15. yılını geçtiğimiz günlerde Pamela ve Mehmet Erdem konserleri ve birbirinden özel etkinliklerle kutladı.


AVM

özel sağlık hizmetleri ve ilk yardım eğitim hizmetlerimiz tek çatı altında olup, bize farklı sektörlerinde bayrak taşıyıcısı olma fırsatını verdi. AVM’lere tıbbi müdahale odaları kurduğunuzu biliyoruz. Toplamda kaç revir kurulumu yaptınız? Hangi AVM’ler ile çalışıyorsunuz? Bugüne kadar 50 civarında revir kurulumu yaptık. İstanbul Maslak 1453 AVM, Ankara 365 AVM, Bursa Anatolium AVM, Denizli Teraspark AVM, Mersin Tarsus AVM, Konya M1 AVM, Sakarya Ada AVM, Tekirdağ Tekira AVM ve Adana M1 AVM’nin hali hazırda acil müdahale ünitelerini kurduk ve hizmet veriyoruz. Bugünlerde bundan daha fazlasını da hayata geçirmenin hazırlığı içerisindeyiz. Bir sınırımız yok. Türkiye genelinde hizmet veriyoruz. Hatta psikolojik sınırların da ötesindeyiz.

CANINIZI EMANET EDEBİLECEĞİNİZ İŞİN EHLİ 98 PROFESYONEL ÇALIŞAN

Hekimbey’den AVM’lere acil tıbbi müdahale çözümleri Pek çok AVM’nin acil müdahale ünitelerini kurduklarını ve buralarda hizmet verdiklerini açıklayan Hekimbey Sağlık Grubu Direktörü İlhan Berktaş, bugünlerde bundan daha fazlasını hayata geçirmenin hazırlığı içerisinde olduklarını belirtti.

Hekimbey Sağlık Grubunu bize tanıtır mısınız? Hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz? On yıl önce temelleri atılan Hekimbey Sağlık Grubu, öncelikle iş sağlığı ve güvenliği alanında hizmet vererek faaliyetlerine başladı. Bugüne kadar yaptığımız özverili ve profesyonel çalışmaların karşılığını, her geçen gün büyüyen ulusal müşteri portföyü ve artan çalışan sayısı olarak aldık. Bölgemizde en kapasiteli firma olarak görev yapmaktayız. Yeni yatırımlarımız farklı sektörlere ulusal kapasitede çözümler üretmek üzerine inşa edildi ve acil tıbbi müdahale odaları, estetik güzellik merkezi, mobil sağlık hizmetleri,

Ekibiniz hakkında bilgi verir misiniz? Kaç kişilik sağlık ekibiniz var? Kimlerden oluşuyor? Canınızı emanet edebileceğiniz, bizimle gönül bağı kuvvetli, işinin ehli 98 profesyonel çalışan arkadaşımız var. 24’ü doktor olmak üzere 68 sağlık çalışanımız bulunuyor. Sektörün de bildiği üzere AVM’lerde acil tıbbi müdahale odası yasalaştı. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Yerinde, ilk müdahale imkanı verebilecek olan bu düzenleme, AVM’lerimizin profesyonel işletim sürecine olumlu katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bir gün e-posta aldık, hizmet verdiğimiz Tarsu AVM Tesis Yönetim Şefi Ali Can Kaplan, “Geçtiğimiz haftalarda AVM içerisinde, bir misafirimizin kalbi durdu. Sağlık ekiplerimizden Emre Güllü hastayı ambulans gelene kadar 2 defa hayata döndürdü. Bu konuyla ilgili ve sağlık personellerimizin hizmet kaliteleriyle ilgili teşekkürlerimi iletmek isterim size” diyordu. İşte bu sözün bittiği yer…

Eklemek istedikleriniz… AVM’ler için güven, sağlık ve huzur olmazsa olmaz nitelik taşır. Önümüzdeki süreçte henüz tanışmadığımız AVM yöneticileriyle buluşmaya hazırız. Bütün ekip arkadaşlarımla birlikte, bütün çözüm ortaklıklarımızdan da çok mutluyuz. Hekimbey ailesine bu geldiğimiz noktadan dolayı çok teşekkür ederim.

125


AVM

SUNDUĞU HER ÇÖZÜM İÇİN ÖNCELİKLE AR-GE ÇALIŞMALARINI ÖN PLANDA TUTTUKLARINI BELİRTEN DND YAZILIM GENEL MÜDÜRÜ ALİ ÖZCAN, YALNIZCA BİR DEĞİL, AVM YATIRIMCISININ SAHİP OLDUĞU BİRDEN FAZLA ALIŞVERİŞ MERKEZİ KAYITLARINI, TEK BİR VERİ TABANI ÜZERİNDE BÜTÜNLEŞİK VERİ MADENCİLİĞİ MANTIĞINA DAYANDIRDIKLARINI BELİRTTİ.

Sadece bir AVM değil, birden fazla AVM kayıtları tek veri tabanında! DND Yazılım firması ve firmanın özellikle perakende sektörüne sunduğu çözümler hakkında bilgi verir misiniz? DND Yazılım 2008 yılında kurulmuş olan ve 2009 yılından günümüze Ankara Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde faaliyetini sürdüren bir Ar-Ge firmasıdır. DND; sunduğu her çözüm için öncelikle Ar-Ge çalışmalarını ön planda tutmakta, ülkemizde sayısı her geçen gün artan AVM sektörü yatırımcılarının önemli bir ihtiyacı AVM yönetimi yazılımı bilinci ve 2010 yılından beri süregelen sektör birikimiyle Ar-Ge çalışmalarını en üst düzeye taşımak için sürekli çalışmaktadır. DND Yazılım “Adin-S MALL Solution, Türkiye’nin en gelişmiş AVM yönetim yazılımı” derken, bunu 7 yıllık tecrübe ve Ar-Ge çalışmasına dayandırıyor. Sadece bir AVM değil, yatırımcının sahip olduğu birden fazla AVM kayıtlarını, tek veri tabanı üzerinde bütünleşik veri madenciliği mantığına dayandırmaktadır. DND Yazılım, 1C: Enterprise Türkiye Localization Partner’ıdır. Adin-S MALL güçlü ve açık kaynak kodlu 1C: Enterprise platformu üzerinde geliştirilmiştir. Ürünlerinizin perakende sektörüne kazandırdığı katma değerler nelerdir? Adin-S MALL Solution, geniş kapsamlı kiracı sözleşme verilerine dayalı karmaşık hesaplamalarda kullanıcı hatası faktörünü sıfıra indirgemektedir. Ayrıca, ıslak imzalı dokümanlar sistem içerisinde saklanır ve kolay erişim sağlanabilmektedir.

126

Manuel olarak 1 hafta gibi bir zamanda yapılan sözleşmeye dayalı faturaların oluşturulması dakikalar içerisinde hazırlanabilmekte ve ciddi bir zaman tasarrufu sağlanabilmektedir. DND, vizyonu gereği müşterilerinin görüşlerini en iyi şekilde değerlendirerek, yazılımı her geçen gün daha iyi bir noktaya taşımayı hedefler. ERP sisteminin verimliliğe etkisi nedir? Firmaların ERP'yi seçmesi için sistemin öneminden kısaca bahseder misiniz? DND’nin AVM yatırımcılarına sunduğu yazılım, ERP ile bütünleşik haldedir ve tek bir platform üzerinde yatırımcının bütün ihtiyaçlarını karşılayacak durumdadır. ERP’nin önemi sektör bazlı değişkenli göstermekte olup, AVM yatırımcıları açısından baktığımızda; geçmişe dönük doğru raporlar alabilme ve ileriye dönük projeksiyon yapabilme yeteneğidir. Adin-S MALL gelişmiş BI teknolojisi ile esnek rapor geliştirme imkanına sahiptir. Ayrıca açık kaynak kodlu ERP yazılımı olması sebebi ile tercih nedenidir. Peki, perakende sektörünün dijitalleşmeye yatırımları ne durumda? Bu yatırımlar sizce yeterli mi? AVM sektöründeki yatırımcılar işlerin manuel olarak değil, sistem tarafından yapılması farkındalığına emin adımlarla gitmektedir. Yapılan işin karmaşıklığı kullanıcı hatalarını artırması nedeniyle sektör dijitalleşmektedir. Henüz yeterli seviyede olmamasına karşın gelecek birkaç yıl içerisinde AVM’lerin artış hızına bağlı olarak dijitalleşmeye yatırımın hızla artacağını öngörmekteyiz.



AVM

LED ekranlar AVM’ler için adeta gelir kapısı…

Astel firmasını kısaca tanıyabilir miyiz? ASTEL Elektronik, 1992’den beri Türkiye’nin önde gelen görüntü sistemleri sağlayıcısı olup faaliyet gösterdiği alanların hemen hepsinde pazar lideridir. Grup şirketleri sayesinde Panasonic, Christie, Barco, Philips, ABSEN başta olmak üzere birçok markanın satış ve teknik servis konusundaki Türkiye’deki tek temsilcisidir. Tüm bunların yanı sıra CLARO markasıyla, Gebze’deki fabrikasında yerli LED ekran üretimi ile Türkiye ve çevresi başta olmak üzere tüm dünyaya LED ekrandaki tecrübesini taşımayı amaçlamaktadır. LED ekranlar, son yılların en popüler görsel aracı olma yolunda hızla ilerliyor. LED ekranın bu kadar ön plana çıkmasındaki ana neden nedir? Dış ortamda güneş ışığına karşı görüntü alabileceğiniz tek teknoloji. Bunun sonucu olarak dış ortamlarda daha fazla LED ekran görmeye başladık. İç mekanlarda ise halen videowall ve endüstriyel monitör kullanımı çok popüler. LED ekranların milimetrelerinin düşmesi, düşük milimetre ekranların metrekare fiyatlarının da hızla düşmesiyle iç mekanlarda da kullanılmaya başlandı. LED ekran teknolojisinin monitör ve videowalla göre daha küçük ebatlarda modüler olması da farklı çözümler yapabilmenizi sağlıyor.

128

LED ekranlar daha çok ne amaçla kullanılır? LED ekranlarının diğer reklam türlerinden farkı ve avantajları nelerdir? Günümüzde neredeyse dış tarafında LED ekran olmayan AVM ve bilgilendirme ekranı olarak merkezi bölgelerine LED kurmayan belediye kalmadı diyebiliriz. Bugün AVM’ler için dış cephelerindeki LED’ler önemli bir gelir kapısı olmuş durumda. Özellikle işlek caddelere cephesi olan AVM’ler reklam satarak ciddi paralar kazanıyorlar. Burada AVM yatırımı kendi yapıp, reklamı kendi de satabiliyor. Konumu iyi bir noktada ise reklam gelir paylaşımı ile yatırımı reklam firmalarına yaptırıp, yaptığı anlaşma oranında pay alıyor. Bu durum belediyeler için ise hem belediyenin icraatlarını halka duyurma hem de reklam satarak belediyeye kazanç sağlama faydası getiriyor. Hatta bazı belediyeler LED’lere ses sistemi de alarak yapılan mitingleri tüm ilçelerinde eş za-

LED ekranlara talebin her geçen gün arttığını söyleyen ASTEL LED Genel Müdür Yardımcısı Serkan Arabacı, “Günümüzde neredeyse dış tarafında LED ekran olmayan AVM ve bilgilendirme ekranı olarak merkezi bölgelerine LED kurmayan belediye kalmadı” dedi. manlı olarak yayınlıyor ve milli maçları meydanlarda halka toplu olarak seyrettirme hizmeti yapıyor. Son olarak kurumların LED ekranlara yönelik talepleri nasıl öğrenebilir miyiz? Dijitalleşmenin günlük hayatımızın değişmez bir parçası olmasıyla birlikte, esnek ölçü çözümleriyle LED ekranlara talep her geçen gün artıyor; kurumsal şirketlerin toplantı odaları, AVM’lerin dış cepheleri, kitlesel bilgilendirme için kullanılan şehir meydanları, mağazaların vitrinleri bu anlamda taleplerin önemli bir kısmını oluşturuyor. Burada kurumların asıl hedefleri marka kimliğini ve algısını güçlendirmek ile mesajların daha güçlü bir şekilde iletilmesi. LED ekranlar da gelişen teknolojisi ile bu taleplere en iyi şekilde cevap veriyor.


AVM

Bir yandan tasarruf ederken bir yandan gerçek hijyenle tanışın Gecko Sistem’i kullanmaya başlayanların su, kimyasal, iş gücü ve sarf malzemelerden tasarruf etmeye başlayacaklarından ve gerçek hijyenik ortamlar elde edeceklerinden bahseden Ermop Türkiye Satış Müdürü Cihangir Erboy ürünle her yıkamada ortalama 50 litre su kullanımı ile yaklaşık bin 600 metrekare alan temizliği yapıldığını belirtti. Gecko Sistem’in geleneksel sulu sistemlerin dezavantajlarına çözüm bulmak için geliştirilmiş tasarruf sağlayan bir sistem olduğunu belirten Ermop Türkiye Satış Müdürü Cihangir Erboy, “Sistem içerisinde bir adet endüstriyel mop yıkaması ve bu makinaya entegre olan dozaj üniteleriyle beraber mopların temizlenmesi için özel olarak geliştirilmiş kimyasalları mevcut. Sistemin bir bütün olabilmesi için Gecko mop, Gecko aparat ve saklama kutuları da sisteme uygun olarak tasarlanmıştır. Gecko Sistem 2012 yılının sonlarında kullanılmaya başlanmış olup, şu an toplamda yaklaşık 100 ayrı projede kullanılmaya devam etmektedir. Sistemin kullanıldığı yerleri hastaneler, AVM’ler, okullar, iş merkezleri ve fabrikalar olarak sıralayabiliriz” dedi.

GECKO MOPLARA 95 DERECEDE 500 YIKAMA GARANTİSİ Projelerinde Gecko Sistem’i kullanmaya başlayanların su, kimyasal, iş gücü ve sarf malzemelerden tasarruf etmeye başlayacaklarından ve gerçek hijyenik ortamlar elde edeceklerinden bahseden Erboy, “Her yıkamada ortalama 50 litre su kullanımı ile yaklaşık bin 600 metrekare alan temizliği yapılmaktadır. Kullanılan kimyasallar dozaj ünitesiyle her yıkamada aynı gramajla otomatik dozajlanarak yanlış uygulamaların önüne geçmekle beraber kimyasal tasarrufu sağlamaktadır. Personel bu sistemle işini daha etkin uygulamakta ve zamanından tasarruf etmektedir. Sistem içerisinde kullanılan Gecko moplarımıza 95 derecede 500 yıkama garantisi vermekteyiz. Bunun takibini makinada bulunan yıkama sayacından yapıyor, projeleri bilgilendiriyoruz. Sistemin kullanıldığı çoğu projelerde özellikle hastanelerde yapılan swap testlerinde de geçer not almış ve kendini kanıtlamıştır” açıklamasını yaptı.

YIKANMIŞ, KULLANIMA HAZIR HER BİR MOP İLE YAKLAŞIK 40 METREKARE ALAN TEMİZLİĞİ YAPILIYOR Son olarak Gecko Sistem’in çevreci bir döngü içerisinde uygulandığını söyleyen Erboy, “Yıkanmış, kullanıma hazır her bir mop ile yaklaşık 40 metrekare alan temizliği yapılır ve silinen alan tekrar kurulamaya gerek kalmadan kurur. Kirlenen moplar tekrar yıkamaya gönderilir. Böylece her alan için kullanılan tek bir mop ile çapraz kontaminasyon engellenmiş olur. Özel sızdırmaz kapaklı mop saklama kutularında bakteri ve koku oluşumu yapmadan 24 saate kadar saklanabilmektedir” diyerek sözlerine son verdi.

129


AVM

Müşterinin beklentisini aşan tercüme hizmeti

Keyhan Tercüme Şirket Müdürü Hüseyin Çelik, dil yetenekleri kanıtlanmış kadroları ve teknik verimlilikleriyle müşteriler için çeviri ve dil bağlamında ele alınan tüm konularda küresel bir hizmet sunucu haline geldiklerini ifade etti.

Keyhan Tercüme’yi bize tanıtır mısınız? Keyhan Çevirmenlik olarak, 1997'den bu yana uluslararası çevirmenlik ajansı şeklinde faaliyet göstermekteyiz. Kadrolu tercüman ekibimizin yanında, günden güne genişleyen, Türkiye ve dünya çapındaki serbest tercüman ağımız ile tüm lisanlarda müşterilerimize hizmet sunabilecek durumdayız. Dil yetenekleri kanıtlanmış kadromuz ve teknik verimliliğimiz ile müşterilerimiz için çeviri ve dil bağlamında ele alınan tüm konularda küresel bir hizmet sunucu haline gelmemizin yanı sıra; alt yapı çalışmalarına verdiğimiz önem, verimliliği sürekli olarak artırmaya, bu bağlamda teknolojiyi en yüksek fayda ile kullanmaya özen gösteren anlayışımızla müşterilerimize en kaliteli, en hızlı ve en güvenilir çözümleri en uygun fiyatlarla sunmayı birincil amaç olarak görüyoruz. Toplam 23 çalışanımız ve dışarıdan tercüme hizmeti aldığımız tercümanlarla birlikte yaklaşık 60 kişi ile hizmet veriyoruz. Ankara merkezli olmak üzere İstanbul’da 4, Bursa’da 1 olmak üzere toplam 6 ofisimiz bulunmaktadır. Yeminli tercüme nedir? Yeminli tercüme, belgelerinizin bir dilden hedeflenen diğer bir dile, büromuzda çalışan noterden yemin belgeli tercümanlar tarafından tercüme yapılmış, ilgili tercüman ve tercüme bürosu tarafından kaşelenerek imzalanmış şeklidir.

130

Kaç dilde tercüme yapıyorsunuz? Ağırlıkla çalıştığınız sektörler hangileri? Yaklaşık 64 dilde çeviri hizmeti vermekteyiz ancak daha çok İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Arapça, İspanyolca, İtalyanca, Portekizce, Bulgarca, Çince, Romence, Çekçe ve Farsça dillerinde yapmaktayız. Ağırlıklı olarak uluslararası çalışmakta olan müteahhitlik firmaları, otomotiv, ağır sanayi, eğitim, fuar ve organizasyon, kuyumculuk, spor, lojistik ve taşımacılık, banka, finans, ilaç sektörü ve bakanlıklar ile çalışıyoruz.

Keyhan’ın güttüğü hedef, çeviri ihtiyaçlarında müşteri memnuniyetini tam olarak sağlamaktır. Bu hedefe ulaşmada temel öğeler ise şunlardır; müşterinin beklentisini de aşacak, yüksek kaliteli hizmetler sunmak, hizmette süre taahhüdüne uymak ve bu iki öğeyi en uygun maliyetle karşılamak ve müşteriye sunmak.

Tercüme, dikkat ve hassasiyet isteyen bir konu… Keyhan Tercüme olarak bu konuda müşterilerinize vaatleriniz nedir? Keyhan Çevirmenlik görev tanımı, bireysel ve kurumsal müşteri kitlesinin küresel dokümantasyon gerekleri için sürekli kaynak geliştirmek ve en uygun nitelik ve maliyetle çeviri çözümleri sunmaktır.

Keyhan Çevirmenlik, tüm dillerde her boyutta ve türde çeviri çözümlerini ilk elden müşterilerine sunmaktadır. Şirketinizi küresel boyuta taşımak için Keyhan Çevirmenlik, adımlarını size uyarlayacak ve eşsiz bir çözüm ortağı olacaktır. Sorumluluk duygumuz, deneyim ve teknik bilgimiz ile size bunu sağlamayı taahhüt ediyoruz.

Keyhan Çevirmenlik, rekabetçiliğin özellikle süre ve kaliteye dayalı olduğu teknoloji sektörlerinde teslimat sürelerini minimumda tutarak bu alanlarda çalışan müşterilerine rekabet üstünlüğü sağlamaktadır.



AVM

Karadeniz’in tüm değerleri bu etkinlikte yer alıyor Karadeniz Uşakları etkinliğinin; Karadeniz’in geleneksel ürünlerinin, müziklerinin, lezzetlerinin, mizahı duruşunun bir araya geldiği özel bir halkla ilişkiler ve tanıtım projesi olduğunu belirten Orjin PR Ajans Sahibi Hülya Sevinç, etkinliğin bu güne kadar pek çok AVM’de gerçekleştiğinden ve ziyaretçilerden büyük beğeniler topladığından da bahsetti.

132

Karadeniz Uşakları etkinliğinizden bahseder misiniz? Karadeniz Uşakları, Karadeniz’in geleneksel ürünlerinin, müziklerinin, lezzetlerinin, mizahı duruşunun bir araya geldiği özel bir halkla ilişkiler ve tanıtım projesidir. Karadeniz’i, Karadenizli isimlerle tanıtan etkinliğimizde, Karadeniz’in birbirinden özel geleneksel ürünleri ile tanışıyorsunuz. Sürmene bıçak sanatçısının bıçaklarından Trabzon’un ünü ülke dışına çıkmış tereyağına, Gümüşhane’nin pestillerinden hediyelik eşyalarına kadar çok sayıda geleneksel lezzetleri bir arada görüp tadabiliyor, isterseniz satın alabiliyorsunuz. Ayrıca saha içerisinde bulunan özel dekorlarda fotoğraflar çekilebiliyorsunuz. Etkinlik sahamızda, saman balyalarının etrafında çocuklarınız eğlenirken, karşınıza bir anda minik bir tavşan ve Karadenizli olduğu iddia edilen iki tavuk çıkabiliyor. Sahamızdaki Karadeniz insanına ait sözlerden oluşan mini sergide yüzünüz gülümsüyor. Torul standımızda Karadeniz Keşanları’na bakarken, birden stantlarda satış yapan isimlerin sahaya çıkarak horon yaptığını ve daha ne olduğunu anlamadan kendinizi horonun içinde bulabiliyorsunuz. Karadeniz’in 12 il ve ilçe stantlarından oluşan projemiz kısacası ilk etapta mini bir fuar çalışması gibi görünse de, detaylarındaki tüm dokunuşlarda halkla ilişkiler (PR) mantığı ön plana çıkarıldığı için iki yıldır bulunduğu sahalarda büyük beğeni topluyor. Ürünlerdeki mevzuata uygun duruşu, aktiviteleri ve saha dekoru ile sürekli kendini yenileyen Karadeniz Uşakları etkinliği; Karadeniz’in renkli, coşkulu, mizahi, eğlenceli duruşunu en doğru şekilde gittiği sahalara yansıtan bir çalışmadır. Şimdiye kadar yapılan yöresel etkinliklerden farkı nedir? Bu projenin farkı, öncelikle kurumsal kimliğe uygun şekilde geliştirilmesidir. AVM’lerin tüm kurallarına uyum sağlayacak ekip arkadaşları


AVM

ile çalışılmaktadır. AVM’lerle çalışan ilk yöresel etkinlik bizimdir. Standı temsil eden isimler, aynı zamanda bulunduğu sahadaki kurumu da temsil ettiğinin bilincinde isimlerdir. Diğer etkinliklerdeki gibi değişken stant sahipleri ile çalışılmamaktadır. Aynı isimlerle yıllardır düzenli çalışma yapıyoruz. Böylece sahadaki yüzler gittiğimiz sahalarda isim olarak da tanınmaktadır. Daha önce de söylediğimiz gibi PR mantığı ile geliştirilen projemizde aktivitelere oldukça özen gösterilmektedir. Yani çocuklara ayrı, büyüklere ayrı aktiviteler yapılıyor. Diğer yöresel etkinliklerde dikkat edilmeyen, yörenin insanı ve yöreden getirilmiş ürün konularında etkinliğimiz oldukça hassas durmaktadır. Dahası tek amacı ticari kazanç üzerine kurulu isimlerin bizim etkinliğimizde yeri yoktur. Diğer etkinliklerde ticaret ve kazanç daha ön plandayken, bizde isimler bu etkinliğin ve şovun bir parçası olmaktadır. Hangi AVM’lerde gerçekleştirildi? Başlangıç projesi “Memleketim” etkinliğini de dikkate alırsak, toplam 7 yıl içerinde 850’ye yakın aktivite yaptık. İzmir’de Mavişehir Ege Park ve Balçova Ege Park’ta başlayan projemiz, İzmir Optimum AVM, İzmir Bornova Park AVM ile devam etti. Daha sonra 1 yıla yakın Kipa AVM’lerle çalışmamız sürdü. Sonrasında Denizli Teras Park AVM, Bursa Anatolium AVM, Uşak Festiva AVM, Salihli Festiva AVM, Muğla Park AVM, Antalya Erasta AVM, Fethiye Erasta AVM, Ankara Nata Vega AVM, Ankara Taurus AVM, Ankara Atlantis AVM, Kırıkkale Podyum AVM, Aksaray Efor AVM, Milas Pamelon AVM, Edremit Novada AVM, Söke Novada AVM, Menemen Novada AVM, Nazilli Bamboo AVM, İnegöl AVM, Kuşadası AVM, Kütahya Sera AVM, Ankara Göksu AVM, İstanbul Silivri AVM ile çalıştık. Saydığımız alışveriş merkezlerinin pek çoğu ile yılda iki kere etkinlik yaptık. Bunların arasında gerek “Memleketim” gerekse son projemiz “Karadeniz Uşakları” ile aynı AVM’de en 5-6 sefer çalışma yaptık. Kaç kişilik bir ekip ile çalışıyorsunuz? Ekipte yer alanlar hangi farklılıklarla ön plana çıkıyor? 12 il ve ilçe standından oluşan Karadeniz Uşakları, 21 kişiden oluşmaktadır. Bu isimlerden 2 kişi müzik ve sahne, hafta sonu horon, çocuk etkinlikleri konusunda yetkili isimdir. Stant çalışanları yazın beyaz, kışın siyah tek renk giyinmekte, ayrıca sahada yaka kartı takmaktadırlar. Organizasyon bölümü yetkilisi hariç tüm stant yetkilileri ve çalışanları Karadenizli isimlerden oluşmaktadır. Tüm çalışanlar, AVM iç yönetim kuralları konusunda bilgiye sahiptir. Esprili ve neşeli duruşları ile gittiğimiz her AVM ve belediye çalışmalarında kurumun yönetiminden, ziyaretçilere kadar çok güzel dostluklar kuran ekibimiz, anlattıkları fıkralar, horonlar ve sohbetlerle girdiğimiz sahaların kahramanları olmuşlardır.

Organizasyon kaç gün sürüyor? Etkinliğimiz, alışveriş merkezlerinde en az 10 gün sürmektedir. Çift hafta sonunu dikkate alarak, tarihler kurgulanmaktadır. Bazı AVM’lerde özel istek olduğu zaman bu süre 15-17 güne çıkarılmıştır, ama tercih edilen süre 10 gündür. Karadeniz Uşakları etkinliği ile hedefiniz nedir? Hedefimiz, etkinliğimizin bilinirliğini yükseltip, sabitte bir projeye imza atmaktır. Yani bir sonraki hedefimiz marka olmak. Konu ile ilgili zaman zaman AVM’lerden özel teklifler gelmektedir. Doğru nokta ve zamanda ilk atacağımız adım, sabit özel bir proje yaratarak, bu proje üzerinden büyümeye çalışmak. AVM’lere neler vadediyorsunuz? Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda öncelikle ziyaretçi giriş sayısını ciddi ölçüde artırdık. Muhteşem ve Çilli çocuk etkinliğimiz gibi alışveriş merkezine oldukça beğeni toplayan aktivite götürüyoruz. Hafta sonu AVM yönetimi ile planladığımız bu etkinliklerimizi istek doğrultusunda hem AVM’nin iç sahasında hem de stantların bulunduğu dış sahada gerçekleştiriyoruz. Karadeniz Halk Dansları gösterisi, Kemençe ve Atma Türkü şov, Muhteşem ve Çilli ile oldukça renkli aktiviteleri, alışveriş merkezine bütçesiz sunuyoruz. Yaptığımız tüm aktivitelere ziyaretçileri de dahil ederek, onlara oldukça keyifli vakit geçiriyoruz. Tüm bunların dışında AVM’ye bütçenin uygunluğunu da dikkate alarak, ayrıca kiralama bedeli de ödüyoruz. Bütçe istemeyen alışveriş merkezlerinde de etkinliğin gün sayısını artırıp, reklam desteği veriyoruz. Kısacası alışveriş merkezine hem kazanç hem de imaj sağlıyoruz. Günümüzde popüler kültürün yıldızı olan alışveriş merkezlerimize etkinliğimizle geleneksel kültürümüze sahip çıkması ile özel imaj kazandırıyoruz. Ayrıca ekip arkadaşlarımız sürekli etkinlik içinde olduğu için, giyimden yeme içmeye kadar tüm ihtiyaçlarını AVM’lerde karşılıyorlar. Çoğu AVM’de bulunduğumuz mekan işletmecileri, “bir daha ne zaman gelirsiniz?” sorusunu soruyorlar. Yani aynı zaman da AVM’de alışveriş sinerjisi de oluşturuyoruz.

133


360 DERECE HİZMET ANLAYIŞI! ARGİZA GRUP KURUCU ORTAĞI KEMAL DEMİRCAN: “ARGİZA GRUP OLARAK, BİZ KENDİMİZİ SADECE REKLAM AJANSI, PR AJANSI, ETKİNLİK AJANSI YA DA BİR PRODÜKSİYON AJANSI OLARAK TANIMLAMIYORUZ. BİZ KENDİMİZİ 360 DERECE HİZMET VEREN, ÇALIŞTIĞI KURUM VE MARKALARLA BİRLİKTE HAREKET EDEREK; ONLAR GİBİ DÜŞÜNÜP, ONLARA ÖZEL YENİLİKÇİ VE FARKLI PROJELER ÜRETEN BİR PARTNER ŞİRKET OLARAK GÖRÜYORUZ.” Öncelikle Argiza Grup’u kısaca tanıyabilir miyiz? Argiza Grup, kurum ve markalara özel stratejik planlama, dijital PR ve iletişim danışmanlığı, etkinlik planlama ve yönetimi, animasyon ve karakter tasarımı ve reklam hizmetleri konularında faaliyet gösteren bir grup şirketidir. Argiza Grup, bünyesinde kendi konusunda uzman dört marka yer almaktadır. Kurumsal etkinlik planlama ve yönetimi konusunda Seyr-i Temaşa, dijital PR ve iletişim danışmanlığında Qbig, animasyon film ve karakter tasarımında Moonfx, festivaller, konserler, çocuk etkinlikleri ve özel projelerde Overdose ile ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteriyoruz. Kurum ve markalara özel sunmuş olduğunuz pazarlama, dijital PR, iletişim danışmanlığı çözümlerinizden bahsedebilir misiniz? Bu tür çalışmalarda ne tür stratejiler izliyor, nelere dikkat ediyorsunuz? Argiza Grup olarak biz kendimizi sadece reklam ajansı, PR ajansı, etkinlik ajansı ya da bir prodüksiyon ajansı olarak tanımlamıyoruz. Biz kendimizi 360 derece hizmet veren, çalıştığı kurum ve markalarla birlikte hareket ederek; onlar gibi düşünüp, onlara özel yenilikçi ve farklı projeler üreten bir

134

partner şirket olarak görüyoruz. “Kişiselleştirilmiş Pazarlama İletişimi” anlayışıyla kurum ve markaya özel; kurum ve markanın müşterisine özel, kişiselleştirilmiş projeler geliştiriyor ve yönetiyoruz. Hayata geçirdiğimiz projelerin başarısını da buna bağlıyoruz. Bir de AVM’ler tarafı var. Alışveriş merkezlerine yönelik gerçekleştirdiğiniz etkinlik & organizasyon projelerinizden bahsedebilir misiniz? Alışveriş merkezleri tarafında da ayrı bir uzmanlığımız bulunmakta. Aslında AVM tarafımız bizim en keyif aldığımız ve eğlenerek çalıştığımız kısım. Alışveriş merkezlerinde konsept geliştirme aşamasından itibaren rol almaktayız. Alışveriş merkezlerinin pazarlama ve iletişim stratejilerine katkıda bulunarak bu doğrultuda kurumsal kimlik oluşturulmasından, açılış öncesi marka konumlandırılması, açılış organizasyonları, etkinlik ve çocuk oyun alanlarının geliştirilmesi, dijital projeler, etkinlik planlamalarının yapılması ve yönetimi, ticari kampanyalar geliştirilmesi ve yönetimi, CRM çalışmaları gibi geniş bir yelpazede AVM yönetim ve pazarlama ekipleriyle birlikte başarılı ve örnek projeleri hayata geçirmekteyiz.


Çocuk etkinlik alanlarının oluşturulmasında dikkat edilmesi gereken noktalar neler? Bu işin uzmanı olarak bu konuyu bizlere biraz açar mısınız? Çocuk etkinlik alanlarını geliştirirken çocukların dünyasına girmeye çalışıyoruz. Onlar gibi bakmaya çabalıyoruz. Çocuklar ne sever, ne görmek ister, hangi renkler onların hoşuna gider gibi soruları hem kendimize hem de çevremizde yer alan çocuklara sorarak onlar için en güzelini üretmeye çalışıyoruz. 3 çocuk babası olarak bu konuda şanslı sayılırım çünkü halihazırda 3 tane danışmanım var. Odak noktamızı çocukların istekleri olarak belirleyip, çocukların kişisel gelişimine katkı sağlayan, güvenli ve hijyenik bir ortam geliştirerek ailelerin çocuklarını güvenle teslim edebilecekleri aynı zamanda alışveriş merkezlerinin ziyaretçi sayıları ve cirolarına pozitif fayda sağlayacak çocuk alanları geliştiriyoruz. Pedagoglardan da danışmanlık alarak tasarladığımız bu alanlarda çocuklara yönelik eğitici, öğretici ve keyifli vakit geçirebilecekleri etkinlikler kurguluyoruz. Argiza Grup olarak Kültür & Sanat alanında da çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Bu çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz? Yurt içinde ve yurt dışında bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz çok sayıda kültür ve sanat projemiz oldu. Müzik ve film festivalleri, sergi projeleri, müzik yarışmaları gibi etkinliklere imza attık. Bu projeler içerisinde kültür ve sanata yönelik sosyal sorumluluk projeleri de yer aldı. Biz farklı alanlarda hayata geçirdiğimiz bu projeleri alışveriş merkezlerine taşıyoruz. Örnek vermek gerekirse; Bursa’da bulunan Sur Yapı Marka Alışveriş Merkezi’nde bir sergi alanı kurarak Mehmet Çebi’nin Aşk-ı Nebi Sergisi’nin ve ardından Sevim Ersoy tarafından Piri Reis Haritaları’nın 500. Yılı anısına çiniye aktarılan Piri Reis Sergisi’nin bu alanda yer almasını sağladık. Bunun gibi AVM’lerde hayata geçirdiğimiz kültür sanat projelerimiz bulunmaktadır.

135


Bugüne kadar AVM’ler tarafında gerçekleştirmiş olduğunuz öne çıkan çalışmalar neler, bahseder misiniz? Bugüne kadar bizi mutlu eden ve heyecanlandıran birçok proje gerçekleştirdik. Alışveriş merkezleri tarafında yaptığımız, bizim için en öne çıkan projemiz ‘’5000 Çocuk 5000 Mutluluk’’tu. Metrogarden ve Axis Kağıthane Alışveriş Merkezleri için geliştirdiğimiz bu proje; Türkiye’nin yoksulluk bakımından en yüksek seviyeye sahip olan ilçesi Eyyübiye’deki 5 bin çocuğa bayramlık kıyafetler götürdüğümüz ve bölgede kurduğumuz çocuk eğlence alanı ile 5 bin çocuğa görülmeye değer bir mutluluk yaşattığımız bizleri duygulandıran bir sosyal sorumluluk projesi oldu. Her alışveriş merkezi açılış organizasyonlarımız bizim için çok özel. Bu konunun da ayrı bir uzmanlık alanımız olduğunu söylemek mümkün aslında. Biz bu dönemlerde ekip olarak çok heyecanlanıyoruz. Alışveriş merkezinin açılış gününe kadarki tüm süreçlerinde var olmak ayrı bir keyif. Vip gecesi, protokol yönetimi, halk açılışı, gerilla etkinlikleri, açılış haftası etkinlikleri, konserleri ile keyifli ve heyecanlı bir süreci planlamak ve yönetmek bizleri mutlu ediyor. Projelerinizin odağında neler var ? Daha önce de belirttiğim gibi; “Kişiselleştirilmiş Pazarlama İletişimi’’ anlayışı ile projelerimizin fikirsel temelini oluşturuyoruz. Tabii ki öncelikli odağımız insan… Hizmet sağladığımız kurum ve markaların müşterilerine ilk ve farklı deneyimi yaşatabilmek. İkinci önemli nokta; marka stratejileriyle, proje fikrinin birebir örtüşmesi.

ARGİZA GRUP BÜNYESİNDE KENDİ KONUSUNDA UZMAN DÖRT MARKA YER ALMAKTADIR. KURUMSAL ETKİNLİK PLANLAMA VE YÖNETİMİ KONUSUNDA SEYR-İ TEMAŞA, DİJİTAL PR VE İLETİŞİM DANIŞMANLIĞINDA QBIG, ANİMASYON FİLM VE KARAKTER TASARIMINDA MOONFX, FESTİVALLER, KONSERLER, ÇOCUK ETKİNLİKLERİ VE ÖZEL PROJELERDE OVERDOSE İLE ULUSAL VE ULUSLARARASI ALANDA FAALİYET GÖSTERİYORUZ.

2018 yılından beklentileriniz nedir? Bu yıl için neler planlıyor ve hedefleniyor? 2018 yılından beklentimiz; müşterilerimizin hedef ve beklentileri doğrultusunda yeni, farklı ve doğru projeleri geliştirip hayata geçirmek ve bu projelerle ulusal ve uluslararası ödülleri kazanmak ve kazandırmak.

Tel: 0216 740 0506 Web: www.argiza.com.tr Adres: Kayışdağı C.No:111 K:3 D:5 Bilgi Plaza, Küçük Bakkalköy Mahallesi34750, Ataşehir / İSTANBUL

136



AJANS

AVM festivalleri başlıyor

Ajans BoraakeR’in yeni projesi AVMfest doğuyor. Her AVM’ye uygun tasarlanmış alternatif çözümlerle uygulanan projeyi tanıtıyor. Ajans BoraakeR, PROFESYONEL İHTİYAÇLAR Ajans BoraakaR; organizasyon, prodüksiyon, reklam, tasarım, menajerlik, ses, ışık, görüntü, sahne, AVM, fuar, kongre sistemleri sektörlerinde uzman, 1998 yılının ilk aylarında kurulan ve kısa sürede hızla büyüyen İstanbul merkez ofisi ile tüm Türkiye ve dünya geneline hizmet veren bir yapıdır. Ajans BoraakeR, sektörde 20 yıllık tecrübeli profesyonel kişiler tarafından kurulmuş ve sayısız profesyonel çalışmalar gerçekleştirmiş, KOSGEB destek katılımlı bir organizasyon ajansı markasıdır.

TÜM PROJELERİN İHTİYAÇLARI BORAAKER İLE TEK FATURADA Organizasyon, prodüksiyon, reklam, tasarım, menajerlik, ses, ışık, görüntü, sahne, fuar hazırlama ve kongre hazırlama çalışmalarında tecrübe sahibidir. Ajans BoraakeR kendi bünyesinde çok sayıda ajans ihtiyaçlarını tek bir isim altında toplayarak, gerektiğinde çözüm ortakları ile çalışmalar gerçekleştiren, kurumsal ve son kullanıcı için sonuç üretip uygulayan bir ajanstır. Çok sayıda ürünlerin ve sistemlerin üretimini satışını ve kiralamasını ayrıca devam ettirmektedir. Kısaca tüm projelerin ihtiyaçları ilk fikir aşamasından sonlandırılmasına ve sürekliliğine kadar Ajans BoraakeR hizmetleri ile tek faturada…

UZMAN BİR ÇÖZÜM ORTAKLIĞI Ajans BoraakeR sloganında da belirttiği gibi profesyonel ihtiyaçlar üzerinde uzman bir çözüm ortağıdır. Kaliteli ve profesyonel çalışmaların zorunluluğuna çözüm üreten ve bu ihtiyaçların karşılanması gereken tüm alanlarda yaptığı çalışmalarla tektir.

138

B


BoraakeR AVMFEST İLE UZUN SOLUKLU ZİYARETÇİLER Ajans BoraakeR ailesinin yeni üyesi AVMfest; 2015 yılında fikir aşamasındayken 2016 yılında çalışmalarına başlanan, her biri dünyada sesi duyulabilecek düzeyde farklılıklar içeren aşamalarla hazırlanmış bir kız çocuğu! Neden çocuk? Sürekli büyümesi ve gelişmesi planlanan, kendi gelişimini tamamlarken daha büyük projelere hayat verebilecek bir yatırım. Büyüyüp serpildikçe yarının farklı projelerine zemin hazırlayacak, tohum atacak anaç bir öncü. İçerisinde şu ana kadar yapılmış AVM etkinliklerinden uzak, bazense tam içinde, fakat tek bir amaç için hazırlanan sürdürülebilir ve etkili bir çalışma. Amacımız AVM’lere uzun soluklu ziyaretçiler kazandırmak. AVMfest, insanların AVM’lere gitmediği veya daha az gittiği süreler içerisinde orada bulunmaları gerektiği düşüncesine kapılacakları gerçek bir organizasyon. Günlük program içinde katılımcılara mağazaları tanıtma ve o gün değilse de tekrar uğraması için bilgilendirilmeleri esastır.

AVMfest, AVM etkinliklerinde gürültülü işlerin sonlandırılmak istenmesi veya yoğun kalabalıkların alışverişten uzaklaştığı gibi dezavantajlı durumların öngörüsüyle kurgulanmıştır. Kurumsal problemleri AVM yönetimleri ile ele alarak alternatif çözümler sunmaktadır.

AVMFEST PROGRAM AKIŞI -Okul Öncesi Gruplarla Başlayan Çocuk Etkinlikleri -Okul Öncesi ve İlkokul Öğrencilerine Yönelik Aktiviteler -Ev Hanımları ve Moda Meraklılarına Özel Etkinlikler -Teknoloji ve Bilim Meraklıları -Tüm Yaş Gruplarının İlgisini Çeken Gösteriler -Ünlü Müzik Gruplarının Konser ve Gösterileri, -Gürültülü Değil Kazançlı İşler

139


Bu çılgın projenin detayları için avmfest.com adresinden "AVMfest2017" ismini vererek tanıtım bilgisi isteyen ilk 10 AVM %40 + %5 indirim almaktadır. (%40 iskontodan faydanabilmek için tanıtım dosyasında bulunan bilgilerin geçerliliği esastır.)

İletişim Linkleri: www.ajansboraaker.com

www.avmfest.com

t/AjansBoraakeR f/AjansBoraakeR g/+AjansBoraakeR y/c/+AjansBoraakeR p/AjansBoraakeR +90 536 255 90 20

140

info@ajansboraaker.com

info@boraaker.com



ORGANİZASYON

Farkı; fikirleri ve kalitesi ORGANİZASYON SEKTÖRÜNDE FİKİRLERİN VE HİZMETLERİN SUNULUŞ KALİTESİNİN FARK YARATTIĞINA DEĞİNEN EVENT PARTNERS KURUCULARI FATİH ÇOBAN VE CİHAN TÜKEL, ORGANİZASYONLARDA HAYAL GÜCÜ VE YARATICILIĞIN ÖNEMİNİ BİZLERE AKTARDI.

G

ünümüzde pek çok alışveriş merkezi ve perakende firmaları; şirket içi organizasyonlarını, basın toplantılarını, lansmalarını ve daha pek çok işini bu işin profesyonellerine yani organizasyon firmalarına bırakmayı yeğliyor. Peki, bu tür etkinliklerin profesyonellerce yürütülmesinin avantajları neler? Fatih Çoban: Globalleşen dünyada son 50 yılda uzmanlaşma ve iş bölümü ayrımının belirginleşmesi, sadece organizasyon sektörünü değil, tüm sektörleri etkiledi ve her işin uzmanı tarafından yapılmasıyla kalite yükseldi. Bu nedenle saha keşfinden organizasyon planlamasına, markayla yapılacak eventin uyumuna varana kadar pek çok alanda, organizasyon firmaları şirketlere büyük avantajlar, hizmetler, olanaklar, farklı seçenekler sunuyor. Bu durum da hem yapılan organizasyonların çeşitlenmesine hem de organizasyonlardaki kalite çıtasının daha da yükselmesine neden oluyor. Firmaların marketing departmanları, organizasyon firmaları, kreatif ajansları, dijital ajansları, PR ajansları ve diğer tüm birimlerin kendi alanlarında maksimum verimle çalışmaları, mükemmel ve kusursuza yakın işlerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Cihan Tükel: Profesyonel organizasyon firmaları, sektörün nabzını çok yakından takip ettiği için, trendleri, en son gelişmeleri, hem ülke geneli hem de dünyada yapılan eventlerdeki değişimleri çok daha yakından takip edebiliyor. Bu durum da, eventlerin hem trendlere en yakın şekilde hem de profesyonel bir paket şeklinde sunulmasını sağlıyor. Organizasyon firmaları ile kan uyumunu yakalayan firmalar da, bunun sunduğu konfor ve güvene alıştığında, kendi başına hareket etme fikrinden zaten uzaklaşmış oluyor. Özellikle son yıllarda büyük oranda gerçekleştirdiğimiz anahtar teslimi organizasyonlarda A’dan Z’ye tüm hizmet alanlarında bir bütün olarak sunduğumuz hizmetlerde, markaların, firmaların ve kurumların sonuçlardan son derece mutlu olduklarını gözlemledik. Henüz bu duruma tam alışamayan, daha lokal firma ve kurumların da zamanla kendilerini uzman organizasyon firmalarına teslim edeceğine inanıyoruz.

142


ORGANİZASYON

Organizasyon sektöründe farklılık nerede ortaya çıkıyor? Fatih Çoban: Farklılık, fikirlerde ve hizmetlerin sunuluş kalitesinde ortaya çıkıyor. Ben 1995 yılında sektöre ilk giriş yaptığımda, o zamanki hocam sevgili Uğurkan Erez, bana şunu öğretmişti: “Bazen öyle durumlar olabilir ki, işin mükemmel bir şekilde ortaya çıkabilmesi için, gerektiğinde kendi kazancından fedakarlık yapacaksın. Kendi kasandan harcayacaksın; ama yaptığın organizasyonun en kusursuz şekilde gerçekleşmesini sağlayacaksın.” Bu öğreti, hiçbir zaman aklımdan çıkmadı. En önemlisi “fikir” üretmek tabii ki. Zaten Event Partners’ın sloganı da; “Bizim Fikrimiz Geldi!” şeklinde. Her zaman söylediğimiz gibi, hayal gücü ve yaratıcılık bilgiden çok daha değerli çünkü. Cihan Tükel: Markalar ve firmalar zaman zaman farkı, bütçelerle ölçebiliyorlar; ancak bunun sağlıklı bir ölçüt olmadığı kanaatindeyiz. Elbette bir ürünü en yüksek kalitede ve en uygun bütçeyle satın almak herkesin isteyeceği bir durum; ancak özellikle organizasyon sektöründe düşük bütçelerle yapılan, ucuz işler kendisini ele veriyor ve son derece kalitesiz duruyor. Bizim firma olarak en büyük özelliklerimizden biri, hiçbir şekilde kaliteden ödün vermemek. Şirket partnerim Fatih Çoban’ın da belirttiği gibi, bizim farkımız fikirlerimiz ve kalitemizde. Zaman içinde, bazı özelliklerinizle hizmeti sunduğunuz diğer firmalarla da ayrışıyorsunuz zaten. Organizasyon sektörü gelişime açık mı? Cihan Tükel: Bütün sektörler gelişime, değişime, yeniliklere açıktır. Organizasyon sektörü bu anlamda daha fazla değişime açık olan bir alan. Eventler şekil değiştirmeye başladı. Yeni kurgular, yeni konseptler, farklı içeriklerle zenginleştirmek ve alışılmışın dışına çıkarak fark yaratmak istiyor marka ve firmalar. Biz de elimizden geldiğince, bu anlamda farklı kurgularla alanımızı çeşitlendirmeye devam ediyoruz. Celebrity odaklı organizasyonlarda çok fazla değişiklik olmayacağı düşünülse de; organizasyonun şekli ve içeriğinin değişmesi de bir farklılık yaratıyor aslında. Belki klasik olacak ama; değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Fatih Çoban: Değişim ve gelişim dünyanın ve hepimizin doğasında var. Değişen dijital dünya ve birbirine gün geçtikçe daha fazla yaklaşan dünya kültürleri arasındaki etkileşim, değişim ve gelişimi de beraberinde getiriyor. Bütün bu değişimler, organizasyon sektörünü de etkiliyor. Artık daha geniş kitleleri kapsayan çeşitli festivaller, DJ müziği eşliğindeki Vip partiler, bir celebrity ile host edilen lansmanlar, içeriği zenginleştirilen konserler, proje sahne çalışmaları gibi çalışmalarla organizasyon sektörü giderek çeşitleniyor. Yeni jenerasyonun müzik, eğlence ve medya dünyasına yakınlığı da, organizasyon sektörünün kendisini ister istemez yenilemesine neden oluyor. Bir nevi reyting durumu bizim sektör için de geçerli aslında. Reytingi yüksek olmayan organizasyonlar bir süre sonra yayından kaldırılıyor.

Son olarak sektörde rekabet ederken doğru bilinen yanlışlar neler? Fatih Çoban: Rekabet doğanın bir kanunu… Doğada da rekabet halinde olan canlılardan, rekabeti kaybeden yok oluyor. Ancak rekabetin doğaya zarar vermeden gerçekleştiğini görüyoruz. Sektörel anlamdaki rekabetlerde ise zaman zaman doz yükselip, rekabetin şekli agresifleşebiliyor. Bizim marka olarak kesinlikle tasvip etmediğimiz ve içinde bulunmak istemediğimiz bir durum bu. Doğru bilinen yanlışların başında, ucuza iş yapmak için kaliteden ödün verilmesi benim için ilk sırada yer alıyor. Bir organizasyonun başarılı olması pek çok ölçüte bağlı olduğu gibi, işin kalitesine de bağlı. Bu nedenle düşük bütçelerle yapılan organizasyonların yapısı ne yazık ki sektöre de zarar veriyor. Cihan Tükel: Rekabet, bir zarafet içinde olursa, aslında organizasyon firmalarının kendisini geliştirmesine ve fark yaratmasına da olanak sağlar. Ancak haksız ve belirli bir çizginin altındaki rekabet, sektöre zarar verdiği gibi, organizasyon firmalarına da uzun vadede zarar veriyor. Kısa vadede kar gibi görünen pek çok atak, ilerleyen dönemlerde zarar olarak geri dönüyor.

143


ORGANİZASYON

Konusunda uzman organizasyon firmaları ile çalışılmalı DOĞRU ZAMANDA VE DOĞRU YERDE YAPILAN PROJELERİN HEDEF KİTLEYE ULAŞABİLECEĞİNİ BELİRTEN HRT EVENT KURUCUSU HAKAN RAHMİ TÜLAY, “MÜŞTERİYE GİDERKEN İNANDIĞINIZ VE ARKASINDA DURABİLECEĞİNİZ PROJELER SİZİN FARKINIZI ORTAYA KOYAR” DEDİ. Günümüzde pek çok alışveriş merkezi ve perakende firmaları; şirket içi organizasyonlarını, basın toplantılarını, lansmalarını ve daha pek çok işini bu işin profesyonellerine yani organizasyon firmalarına bırakmayı yeğliyor. Peki, bu tür etkinliklerin profesyonellerce yürütülmesinin avantajları neler? Firmalar kendi işleri konusunda nasıl profesyoneller ile çalışmayı tercih ediyorsa, bu işleri halka duyurma konusunda da profesyonelleri tercih etmeliler. Geçmişte çeşitli firmalarda en çok şahit olduğumuz durum, kendi bünyelerinde kurdukları organizasyon departmanlarının yaptığı işler sonucunda hem maddi olarak hem de işin gerçekleştirilmesi konusunda tatminsizliklerin ortaya çıkmasıdır. Baktığınız zaman organizasyon firmaları da kendi içinde uzmanlaştıkları konularda ilerlemeyi tercih etmektedir. Konusuna hakim olan organizasyon firmaları ile çalışmak, vermiş olduğunuz işin hem doğru bütçe ile yapılmasını hem de talep ve beklentilerini doğru şekilde yerine getirilebilmek açısından her zaman müşterinin yararına olacak. Organizasyon sektöründe farklılık nerede ortaya çıkıyor? Yenilikleri yakından takip etmek ve tabii ki kendi içinde taze beyinlere yer vermek. Biz HRT Event olarak her zaman genç arkadaşlarımızın hayallerine şans tanımayı tercih ediyoruz. Müşteriye giderken inandığınız ve arkasında durabileceğiniz projeler sizin farkınızı ortaya koyarken, doğru zamanda ve doğru yerde yapılan projeler ile de firma hedef kitlesine ulaşmış olacak. Organizasyon sektörü gelişime açık mı? Sektör bugüne kadar kendini geliştirerek ayakta kalabilmiştir ve bundan sonra da ayakta kalabilen organizasyon firmaları, korkmadan yenilikleri takip eden ve ortaya çı-

144

kardıkları projelere güvenen firmalar olacaktır. Yeni mecralar yaratmak için günde birkaç saat zaman harcayıp, aynı zamanda sadece bu işlerle ilgilenmesi için eleman istihdam ettiğimizi de göz önünde bulundurursak, müşterilerimize her zaman yenilikler ile gitmek ilkelerimizden birisidir. Son olarak sektörde rekabet ederken doğru bilinen yanlışlar neler? “Her işi yaparım” mantığı ve tabii ki sadece bir firma ile çalışabilmek adına bütçeleri alt üst eden teklifler vermek... Maalesef sektörde sıkça karşılaştığımız bu iki durum hem bizleri üzmekte hem de firmaların bizlere karşı bakış açısını kötü olarak etkilemektedir. Bu iki durumda da yapılan işlerin sonuçları ortada olup, iş veren firmaların yeni projelere inancını sarsan ve gerçekçi bütçeleri abartılı bulmalarına sebep olan bir durum ortaya çıkarmaktadır.


ORGANİZASYON

SEKTÖRÜN PASTA PAYI YETERLİ

“Alanında en iyilerle çalışıyoruz” PROFESYONEL DESTEK ALAN FİRMALARIN ETKİNLİKLİKLERİN TADINI ÇIKARDIĞINI SÖYLEYEN İYİBİRŞEY ETKİNLİK DİREKTÖRÜ SERKAN İNCU, “BİZE İHTİYAÇ DUYULDUĞU ZAMAN, DESTEK VEYA ÖNERİLERİ GÜNDEMİMİZE ALIYOR VE HER ZAMAN ALANINDA EN İYİLERLE ÇALIŞIYORUZ” DEDİ.

Son olarak sektörde rekabet ederken doğru bilinen yanlışlar neler? Rekabet güzeldir, ancak sadece iş yapabilmek adına agresif rekabete girilmesi doğru bilinen yanlışları da beraberinde getiriyor. İş alabilmek için yapılan ciddi iskontolar etkinlik kalitesini olumsuz yönde etkilerken, tedarikçilerin ve sektörün temel taşı olan emekçilerin ucuz fiyatlara çalıştırılması gibi birçok hatayı tetikliyor. Sektörün pasta payı yeterli, firmalar kendi hareket alanını belirler ve iş kültürünü ortaya koyabilirse sonuç herkes için pozitif olacaktır.

Günümüzde pek çok alışveriş merkezi ve perakende firmaları; şirket içi organizasyonlarını, basın toplantılarını, lansmanlarını ve daha pek çok işini bu işin profesyonellerine yani organizasyon firmalarına bırakmayı yeğliyor. Peki, bu tür etkinliklerin profesyonellerce yürütülmesinin avantajları neler? Öncelikle, markalara yapılan dokunuşların çok faydalı olduğunu düşünüyoruz. Profesyonel destek alan firmalar, organizasyonları sırasında efor sarf etmek ve strese girmek yerine etkinliklerinin tadını çıkarıyorlar. Bize ihtiyaç duyulduğu zaman, destek veya önerileri gündemimize alıyor ve her zaman alanında en iyilerle çalışıyoruz.

MARKANIN KİMLİĞİNE UYGUN ÇALIŞARAK FARKI ORTAYA ÇIKARIN Organizasyon sektöründe farklılık nerede ortaya çıkıyor? Günün sonunda aslında herkes aynı işi yapıyor. Çalışan ekipler, kullanılan ekipmanlar, özel tasarım ürünler bile benzerlik gösterebiliyor. Burada markanın kimliğine uygun çalışmayı seçen, bu çalışmaları kendi tecrübeleri, iş disiplini ve samimiyeti ile müşterisine aktarabilen firmalar farkını ortaya koyuyor. Organizasyon sektörü gelişime açık mı? Sektörümüz, farklı disiplinleri aynı ortamda buluşturma avantajı ile her konuda gelişime açık. Bu nedenle; bilişim, hizmet, eğitim ve tasarım dünyasında süregelen inovasyon, organizasyon sektörünün dinamik ve yeniliklere açık olmasını sağlıyor.

145


ORGANİZASYON

Organizasyon sektörü uçsuz bucaksız bir okyanus HER SEKTÖRÜN HEDEF VE BEKLENTİLERİNİN FARKLI OLDUĞUNU İFADE EDEN MOMMY AND KIDDY ANNE ÇOCUK ETKİNLİK AJANSI KURUCUSU ÖZGÜN AYVAZ, “ORGANİZASYON İŞİNDE İSTENİLEN HİZMETİ VERMENİN ANAHTARI O SEKTÖRÜ, O FİRMAYI İYİ TANIMAKTAN GEÇİYOR. DOLAYISIYLA HER FİRMA İSTEDİĞİ HİZMETTE UZMANLAŞMIŞ ORGANİZASYON ŞİRKETLERİNİ SEÇMELİ” DİYE KONUŞTU. Günümüzde pek çok alışveriş merkezi ve perakende firmaları; şirket içi organizasyonlarını, basın toplantılarını, lansmalarını ve daha pek çok işini bu işin profesyonellerine yani organizasyon firmalarına bırakmayı yeğliyor. Peki, bu tür etkinliklerin profesyonellerce yürütülmesinin avantajları neler? Organizasyon sektörünün tarihi öyle çok da eskilere dayanmıyor aslında. Kısa zaman öncesine kadar, çoğu firma organizasyonlarının kendi bünyesinde, kendi personelleri ile yapılabileceğini düşünürdü ve o şekilde de yapılırdı. Hem bütçesel nedenler hem de o zamanlarda detayların daha az oluşu sebebi ile şirket çalışanları tarafından yürütülen organizasyonlar düzenlenirdi.

len hizmeti vermenin anahtarı o sektörü, o firmayı iyi tanımaktan geçiyor. Dolayısıyla her firma istediği hizmette uzmanlaşmış organizasyon şirketlerini seçmeli. Branşlaşmış şekilde faaliyet gösteren ajanslar tercih edilmeli. Çünkü organizasyon sektörü hayal gücü ile sınırlı uçsuz bucaksız bir okyanus. “Organizasyon” kelimesi bile sayısız ayrıntı barındırıyor içinde. İşte organizasyon sektöründeki farklılık; branşlaştığınız alanları, uzmanlaştığınız dalları iyi bilmekten geçiyor, bu sayede de standart iş çıkarma ihtimaliniz o ölçüde azalmış oluyor. Organizasyon sektörü gelişime açık mı? Hatta en gelişime açık sektörlerden biri… Gelişimi de en çok hayal gücünün, yeniliklerin sınırı ve teknoloji oluşturuyor.

Zaman değiştikçe, detaylar arttıkça, aynı anda birçok kalemi düşünmek, önlem almak ve sorunlarla karşılaşıldığında da çözmek gerektikçe, keyifsiz tecrübeler yaşandıkça, her alanda hayatımıza dahil etmek zorunda olduğumuz profesyonellik konusu devreye girdi. Uzmanlaşma, branşlaşma, zaman ve işgücü azlığı sebepleri ile de artık bu işi yapan firmalarla çalışmaya başladılar. Hız kazandılar, ayrıntıları aza indirgemek zorunda kalmadılar, daha fazla mutlu sonla biten etkinliklere sahip oldular.

Son olarak sektörde rekabet ederken doğru bilinen yanlışlar neler? Organizasyon firmaları farklı başlıklarda farklı işleri yapmalılar aslında. Animatör hizmetleri, davet organizasyonları, ikramdan hostes teminlerine, müzik ve sahne etkinliklerinden balon süslemelerine kadar herkes isminin ardına organizasyon kelimesi ekliyor. İşte rekabet ederken doğru bilinen en büyük yanlış budur.

Organizasyon sektöründe farklılık nerede ortaya çıkıyor? Farklı şirketlerin, farklı firmaların, farklı sektörlerin hedefleri ve beklentileri de farklıdır. Organizasyon işinde tam da isteni-

Aslında “Organizasyon Firması” organize edendir, sorun çözebilen, çeşitli faktörleri bir arada düşünebilendir, neyi nerden sağlayabileceğini bilen, planlananları hayata geçirme yetisine sahip olandır. Yöneten ve doğru işbirlikleri yapandır.

146




ORGANİZASYON

“Hiç olmayanı üretmek en keyiflisi” ORGANİZASYONLARDA FARKLILIĞI ORTAYA KOYMANIN PROJE ÜRETİM EKİBİNE BAĞLI OLDUĞUNU DİLE GETİREN AŞKIM ORGANİZASYON YÖNETİCİSİ AŞKIM BAYUK, “NE KADAR İLERİ GÖRÜŞLÜ, ÜRETKEN VE YARATICI BİR EKİBİNİZ VARSA O KADAR FARKLI OLURSUNUZ. İYİ BİR BEYİN FABRİKASI SİZE UMMADIĞINIZ PROJELER ÇIKARIR” DİYE BELİRTTİ. Günümüzde pek çok alışveriş merkezi ve perakende firmaları; şirket içi organizasyonlarını, basın toplantılarını, lansmalarını ve daha pek çok işini bu işin profesyonellerine yani organizasyon firmalarına bırakmayı yeğliyor. Peki, bu tür etkinliklerin profesyonellerce yürütülmesinin avantajları neler? Organizasyon hata kabul etmeyen ve telafisi olmadan yapılan bir hizmettir. Talep eden şirketin istediği belirtilen tarih ve saatte olmalı, organizasyon firması bunu eksiksiz sunmak zorundadır. Her gün fabrikada üretim yapan bir şirket nasıl karşılaşabilecek sorunları biliyor ve bunun çözümünü bulmuş, işini profesyonelce müşterisine yansıtmadan sürdürebiliyorsa, takdir edersiniz ki her gün bizlerde organizasyonlarımızı gerçekleştirerek, tüm aksilik veya karşılaşabileceğimiz tüm durumların bilincindeyiz. Şirketlerin organizasyon firmalarını tercih etmeleri ilk olarak kendilerine maddi kazanç sağlamalarına ve kendilerini alanlarında daha iyi gösterebilmelerine işarettir. Hem şirketin bütçe karlılığını artırmak, hem işi deneyimli, güvenilir çözüm ortağına bırakmaları organizasyondaki misafirlerin memnuniyetinin sağlanması konusunda önemli yer kaplıyor. Kısacası şirketler organizasyonu hiç dert etmesin, işi deneyimli ekibimize bıraksın! Organizasyon sektöründe farklılık nerede ortaya çıkıyor? İlk önce her şey güvene dayalı… Konuşulanı ve planlananı eksiksiz gerçekleştirmek işin ilk kuralıdır. Farklılığı ortaya koymak ise proje üretim ekibinizin yaratıcılığına bağlıdır. Ne kadar ileri görüşlü, üretken ve yaratıcı bir ekibiniz var ise o kadar farklı olursunuz. İyi bir beyin fabrikası size ummadığınız projeler çıkarır. Farklılığı anlamakta hizmeti alım aşamasında karar verebileceğiniz bir durumdur.

Organizasyon sektörü gelişime açık mı? Organizasyon sektörünün aslında sonu yok, geliştirmek karşı tarafın ihtiyaçlarına göre şekil değiştirebiliyor. Ama geniş portföye sahip bu sektörde alanında profesyonelleşerek büyümek en doğrusudur.

Son olarak sektörde rekabet ederken doğru bilinen yanlışlar neler? Bu sektörde rekabet ederken doğru bilinen en büyük yanlış birinin gerçekleştirdiği projeyi taklit etmektir. Başkalarının neler yaptığını incelemek yerine, önemli olan beyin fabrikasını çalıştırıp üretici olmak ve hiç olmayanı üretmek en keyiflisidir. Rekabet etmek adına farklı bir firmanın yaptığını basit değişikliklerle müşteriye sunmayı doğru bulmuyoruz.

147


“Yenilik ve kalite her zaman başarı getirir” Yenilik ve kalitenin her zaman başarıyı getirdiğini söyleyen NaraMaxx Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özkarakaşlı, “Üstün kalite ve yenilikçi ürünlerimiz ile müşteri istek ve ihtiyaçlarına doğru şekilde, doğru araçlarla cevap verebilen bir marka olduk” dedi. YENİ MAĞAZALAR İLE BÜYÜMEYE DEVAM 2017 markanız için nasıl bir yıl oldu? Ekonomi, yatırımlar, değişen siyasal ve diplomatik tutumlar sizlere ne kazandırdı, ne kaybettirdi? Değişen ekonomi ve siyasal tutumlardan dolayı 2017 genel olarak karışık bir yıl oldu. Şartlar çok uygun olmamasına rağmen marka olarak yurtdışında yüzde 80, yurtiçinde ise yüzde 78 büyümemiz oldu. 2017 yılında da Türkiye’ye gelen turist sayısının azalması ve dış politik sebepler ekonomiyi ciddi oranda etkiledi. Fakat buna rağmen açmış olduğumuz mağazalar büyümemize ivme kazandırdı.

“MARKAMIZ HER AN ULAŞILABİLİR YAKINLIKTA OLMALI” 2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? Doğru zamanda doğru stratejilere yatırımlar yaparak Türkiye ve yurt dışı olmak üzere markamızın gelişimine daima olanak sağlıyor, büyüyüp kalıcı olabilmek adına çok özverili ve sabırlı bir şekilde çalışıyoruz. Aynı zamanda dijitalleşme dünya için çok önemli bir başlık. Tüm dünyaya sesimizi duyurabildiğimiz bu mecrada pazarlama ve reklam faaliyetlerimizi geliştirerek markamızın her an ulaşılabilir yakınlıkta olduğunu göstermek önceliklerimiz arasında yer alıyor. 2018 yılında konsept mağaza sayılarımızı artırarak, yurt dışında da global bir firma ile online satışı artırmak hedeflerimiz arasında.

Okutunuz

148

Peki, 2018 yılından beklentileriniz neler? Yenilik ve kalite her zaman başarı getirir. Daima üstün kalite ve yenilikçi ürünlerimiz ile müşteri istek ve ihtiyaçlarına doğru şekilde, doğru araçlarla cevap verebilen bir marka olduk. Aynı zamanda konsept mağaza sayılarımızı artırarak yurt içinde ve yurt dışında marka bilinirliğini artırmayı hedefleniyoruz. 2018 yılındaki beklentilerimiz tabi ki global sıkıntıların azalması ve bunun ekonomiye daha pozitif yansıması umudundayız.



PERAKENDE

Türkiye perakende sektöründe atakta! Üretim kapasitesi ve organize perakende mağazacılık alanlarında yeni yatırımlara imza atmayı planladıklarını söyleyen SETRMS Yönetim Kurulu Üyesi ve MÜSİAD Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çelikten, “2018 yılı SETRMS için 2023 ve 2030 hedefleri için bir sıçrama yılı olacak” dedi.

2017 markanız için nasıl bir yıl oldu. Ekonomi, yatırımlar, değişen siyasal ve diplomatik tutumlar sizlere ne kazandırdı, ne kaybettirdi? 2017 yılı markamız için aslında çok da sıkıntılı geçmiş değil. Bilakis bünyemize yeni katılan yurt dışında bir mağazamız ve kendi ülkemizde açmış olduğumuz 3 yeni mağaza açılışımız oldu. Hepimizin malumu olduğu üzere 2013 yılının mayıs ayında başlayan gezi olayları Türkiye’yi öyle ya da böyle bir kaosa sürükledi. Özellikle doğu illerimizde daha sonradan 6-7 Ekim olaylarıyla devam eden süreç ve bölgenin bazı yerlerindeki terörden arındırılma süreci bölgede bir sıkıntıya neden oldu. Arkasından 15 Temmuz darbe girişimi ülkemizi ve vatandaşlarımızı derinden etkiledi. İnsanlar alışverişlerini bırakıp ülkenin geleceğini düşünmeye başladı. Türkiye şu anda kendine güvenen, bölgede söz sahibi

150

olma yolunda ilerleyen bir ülke haline geldi, bu da biz vatandaşlara güven veriyor. Bundan sonrasında perakende sektörünün daha iyi ve hızlı bir şekilde ilerleyeceğini ümit ediyoruz. 2018 yılından beklentileriniz neler? Perakende sektöründe ve diğer sektörlerde özellikle sanayi alanında Türkiye ciddi bir atak içerisinde... Savunma sanayisinde ve teknoloji sanayisinde olsun buradaki yatırımların mutlak şartla perakende sektörüne yansıyacağına inanıyoruz. 2018 yılını ülke olarak huzur içinde geçirmeyi ve ekonomik noktada sıkıntısız bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Bulunduğumuz coğrafyada meydana gelen olaylar elbette ki bizleri çok etkiliyor. Sadece çevremizdeki değil, dünyanın öbür ucundaki bir olay dahi sadece Türkiye'yi değil tüm dünyayı etkiliyor. Özellikle ekonomik noktada sıkıntı çekmeyeceğimiz bir yıl olmasını umut ediyoruz.

2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? Şu anda ilk 6 ayda ülkemizde 10 yeni mağaza ve yurt dışında da 5 yeni mağaza ile devam edeceğiz. İkinci yarı yatırımlarımızda ise şu anda görüşmeleri yapılan ve projeleri devam eden AVM’lerde ve önemli caddelerde mağazalar için görüşmelerimiz ve yatırımlarımız devam ediyor. Daima kendimizi geliştiriyoruz. Sürekli Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Şu anda yaklaşık 600 bin SETRMS kartlı müşterimiz bulunuyor. Hedefimiz 2023 yılına kadar bu sayının 2 milyon olması. Bunun için 6 yıl gibi kısa bir vaktimiz kaldı. SETRMS olarak kuruluşumuzdan bugüne belirlediğimiz prensipler ve hedefler doğrultusunda ilerlemeye devam ediyoruz. 2018 yılı SETRMS için 2023 ve 2030 hedefleri için bir sıçrama yılı olacak. Gerek üretim kapasitesi, gerek organize perakende mağazacılık alanlarında yepyeni yatırımlara imza atmayı planlıyoruz. Müşterimize daha hızlı ve kolay ulaşma adına 2023 yılında Türkiye’de 50, yurt dışında 15 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. 2023 yılından sonra ev tekstiline yönelme konusunda düşüncelerimiz var. Giyimdeki zarafeti hanımların evlerine de taşımayı düşünüyoruz.



PERAKENDE

60 yıldır Türk halkının yanında olan marka: Çetinkaya Çetinkaya Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Çetinkaya, “Yeni şehirlerde yeni mağazalar açtık. Açtığımız bu mağazalar Türkiye ekonomisine olan inancımızın göstergesi niteliğindedir. 2018’de aynı şekilde Çetinkaya özelinde büyümenin olacağı bir yıl olacaktır” dedi. 2017 markanız için nasıl bir yıl oldu? Ekonomi, yatırımlar, değişen siyasal ve diplomatik tutumlar sizlere ne kazandırdı, ne kaybettirdi? 2017, Çetinkaya ailesine yeni mağazalar eklenerek büyüdüğümüz bir yıl oldu. Yeni ve mevcut mağazaların ciro artışları da büyüme rakamlarımıza yansıdı. Çetinkaya, 60 senelik köklü ve istikrarlı büyüyen bir firma. 2017’de bu büyümenin devam ettiği bir yıl... Her ne kadar ülkemiz iç ve dış siyasette türbülanslar yaşasa da, firmamız bu süreçten doğru stratejilerle geçmişte olduğu gibi minimum derecede etkilenmeyi başardı. 2017 öncesi tahminlerimizde ekonomik ve siyasi anlamda zor bir yıl geçireceğimizi öngörerek, müşterilerimizi daha fazla dinleyip talep ettikleri ürünleri daha uygun fiyatlarla sunarak 2017’yi ciro artışı ile kapatmış olacağız. 2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? Yeni şehirlerde yeni mağazalar açtık. Açtığımız bu mağazalar Türkiye ekonomisine olan inancımızın göstergesi niteliğindedir. 2018’de aynı şekilde Çetinkaya özelinde büyümenin olacağı bir yıl olacaktır. Kesinleşmiş olan mağaza projelerimiz mevcut. İlk defa yer alacağımız şehirlerde var. Bunun yanında görüşme/değerlendirme aşamasında olduğumuz 20 farklı proje de var. Bu projelerin kesinleşip hayata geçmesi ve yeni mağazalarımızın ailemize eklenmesiyle birlikte 400 kişilik bir istihdam daha sağlayacağımızı düşünüyoruz. Çetinkaya, farklı satış kanallarında da yer alacak. Uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız e-ticaret sitemiz hayata geçecek. İstatistikler Çetinkaya’nın bu alanda da potansiyeli olduğunu göstermektedir. Türkiye’de e-ticaretin büyüme hızı ile hacmi, markamızın bu alandaki

152

potansiyeli ile birleştiğinde bizleri motive ediyor. 2017’de olduğu gibi, 2018’de de doğru müşteri iletişimi stratejisi ile müşterilerimizin yanında yer alarak, olası fiyat artışlarını yansıtmayıp yanlarında olacağız. Doğru ürün, doğru fiyat, doğru zaman politikamız ile müşterilerimizin tüm taleplerini karşılıyor olacağız. Ayrıca, 2017’nin başlangıcından bu yana gerçekleştirdiğimiz kurum içi değişim ve reform çalışmaları ile hem dışarıdan genç ve eğitimli yönetici adaylarını yetiştirmek üzere ailemizde istihdam ediyor, hem de içerideki yönetici adayı arkadaşlarımızı yeni açılacak mağazalarımızda değerlendiriyoruz. 2018’de İnsan Kaynakları ve Bilgi Teknolojileri departmanlarımıza da önemli yatırımlar gerçekleştireceğiz. Çetinkaya markası, 60 yıldır Türk halkının yanında olan köklü bir kuruluş. Geçmişte ve bugünde olduğu gibi bundan sonra da Türk halkının yanında olmaya devam edecektir.


PERAKENDE

2017 perakende sektörü için nasıl bir yıl oldu? Ekonomi, yatırımlar, değişen siyasal ve diplomatik tutumlar sizlere ne kazandırdı, ne kaybettirdi? Teknoloji perakende sektörü, en dinamik pazarlardan biri olarak her geçen yıl büyümesini sürdürüyor. GfK’nın, Tüketici Deneyimleri ve Tercihleri Konferansı’nda paylaştığı teknoloji pazar verilerine göre, Türkiye tüketici teknolojisi ürünleri pazarının 2017 ikinci çeyreğinde, çift haneli büyüdüğü görülüyor. Bu büyüme performansının arkasında, yine ilk çeyrekte olduğu gibi, sıfırlanmış ÖTV ile çift haneli büyüyen beyaz eşya ürün grupları bulunuyor. Bir önceki yılın aynı dönemine göre ciroda pozitif büyüme oranı elde eden sektörler sırasıyla büyük beyaz eşya, telekom, tüketici elektroniği ve küçük ev aletleri olurken; ofis ekipmanları&sarf malzemeleri, görüntüleme ve bilgi teknolojileri daralan sektörler oldu. 2017 yılında en önemli sektör dinamiklerinden biri de kurdaki artış oldu. Bu dönemde tüketicilerimizin alışverişlerinde çok belirgin bir kısıtlamaya gitmediklerini gözlemledik. Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olması, tüm markalar için önemli bir cazibe unsuru. Pazarın dinamik olan altyapısı neticesinde uluslararası markaların artması ve bunların pazardaki başarısı, diğerlerini de cesaretlendiriyor.

Hedef 30 mağaza, yüzde 40 büyüme MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım, 2018 yılında yapacakları yatırım ve yeni dönem hedefleri hakkında konuştu.

Peki, 2018 yılından beklentileriniz neler? MediaMarkt olarak 2017 yılında tüm hedeflerimizi yerine getirmenin gururunu yaşıyoruz. Bu başarı sayesinde 2018 yılına çok daha güvenle bakıyor, yeni hedeflere olan inancımızı artırıyoruz. 2018 ve sonrası için hedefimiz, yeni mağazalar ve online kanal yatırımlarıyla Türkiye’nin açık ara en çok tercih edilen elektronik perakendecisi olmak ve pazarın 2 katı üzerindeki büyüme trendimizi devam ettirmek. Tüm yatırımlarımızı ve planlarımızı bu vizyon doğrultusunda gerçekleştiriyoruz. Yatırımlarımızı uzun vadeli yapıyoruz. Farklı ülkelerde değişen pazar koşullarına uyumlu yapımızla buna göre şekil alıyoruz. Önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz projelerimizle büyümeye devam edeceğiz.

2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? 2018'de 30 mağaza açmayı ve toplamda yüzde 40 oranında büyümeyi planlıyoruz. Global olarak, vizyonumuzu Türkiye’de gerçekleştirmek için gerekli yatırım ve çalışmaları da sağlayacağız. Yeni mağaza açılışlarıyla, MediaMarkt’ın faydalarını ulaştıramadığımız tüketicilerimize ulaşmak istiyoruz. Fiziksel mağazalarımızdaki gelişmelerin yanı sıra, e-ticarete yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda tüm paydaşlarımızı dinliyor, müşterimize kulak veriyor ve müşteri odaklı bir dönüşüm ile yeni nesil elektronik perakendeciliğe öncülük ederek cesur adımlar atıyoruz. 2017 yılında e-ticaret kanalımız, toplam ciromuz içerisinde yüzde 4,5’lik bir paya sahip. 2020’ye doğru bu oranı yüzde 9’a ulaştırmayı hedefliyoruz. Kesintisiz çoklu kanal hizmeti ve dijitalleşme ile beraber baştan sona servis ağının entegrasyonu gibi yatırım önceliklerimizi projelendiriyoruz. MediaMarkt olarak yeni nesil elektronik perakendecilik ile sektörümüzde Türkiye’nin bir numarası olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.

153


PERAKENDE

yana danışmada en çok sorulan mağazanın Toyzz Shop olduğunu öğrendik. Müşterilerden gelen bu yoğun talebi değerlendirdik ve Ağustos ayında 500 metrekare alanda yüzlerce çeşit ürün sunan Toyzz Shop Zorlu mağazasını hizmete sunduk. Ev konforunda alışverişi tercih edenler ve şehrinde henüz Toyzz Shop mağazası bulunmayan müşterilerimiz için web sitemiz 7 gün 24 saat hizmet veriyor.

Toyzz Shop yenilikleri takip ederek sektöre dinamizm getiriyor Çocukları mutlu edecek ve gelişimlerine katkıda bulunacak projeleri hayata geçirmeye özen gösterdiklerini söyleyen Toyzz Shop Pazarlama Grup Müdürü Didem Özgüven, “Çocuklarımızın gelecekte daha sağlıklı ve mutlu bireyler olabilmeleri için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz” dedi. 2017 markanız için nasıl bir yıl oldu? Bin 650’nin üzerinde çalışanımız ile Türkiye genelinde 47 şehirde ve KKTC’de modern oyuncak mağazacılığı anlayışına sahip toplam 190 mağazamızla hizmet veriyoruz. 2017 yılı boyunca yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettik. Avrupa’nın en büyük oyuncak mağazalarından Toyzz Shop XL Brandium mağazamızı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde açtık. Mağazanın gerçek sahibi olan çocuklar tarafından gerçekleştirilen bu açılış büyük ses getirdi. Temmuz ayında, 2007 yılında açılan Toyzz Shop İstinyePark mağazamızı 10. yılı şerefine yeniledik. Zorlu AVM açıldığı ilk günden bu

154

2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? Toyzz Shop olarak oyuncak sektörünü 360 derece bakış açısıyla ele alıyoruz ve planlıyoruz. Ürünlerin çocukların ihtiyaçlarına ve sağlıklarına uygun şekilde geliştirilmesi, üretilmesi; vizyona girecek sinema filmleri, çocuk kanallarında yer alan çizgi filmler, youtube kanallarındaki gelişmeler ve özetle çocuklarla ilgili her yeniliği takip ederek, sektöre dinamizm getirecek öncü uygulamalar kazandırıyoruz. Yeni neslin teknolojiye olan ilgisi nedeniyle sürekli online’a yatırım yapıyoruz. Kısaca çocuklarımızın gelecekte daha sağlıklı ve mutlu bireyler olabilmeleri için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. 2018 yılında da yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Anadolu’ya en çok yatırım yapan markalardan biri olarak, henüz mağaza açmadığımız illerimizde çalışmalarımız devam ediyor. Anadolu’da yatırımlarımız devam ederken üç büyük ilimizde de büyümeye devam ediyor olacağız. Bunun yanı sıra çocukları mutlu edecek ve gelişimlerine katkıda bulunacak projeleri hayata geçirmeye özen gösteriyoruz. İyiliğin ve sevginin paylaştıkça artan kavramlar olduğunun, hayvan ve doğa sevgisinin önemini çocuklara aşılamak için HAYTAP’la birlikte gerçekleştirdiğimiz projemiz ile bugüne dek Türkiye genelindeki pek çok barınak ve hayvan bakım evlerine ihtiyaç yardımı yaptık. Okul alışverişlerinin yoğun olarak yapıldığı ağustos - eylül ayında ise Disney & Toyzz Shop işbirliği ile “Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) yararına bir kampanya gerçekleştirdik. Kampanya kapsamında 15 Ağustos – 30 Eylül tarihleri arasında Toyzz Shop mağazaları ve web sitemizden satın alınan her Disney karakterli okul ve kırtasiye ürünü için, Disney ve Toyzz Shop olarak Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı aracılığıyla okutulan ihtiyaç sahibi çocukların eğitim masraflarına katkıda bulunduk. Bu tarz projelere önümüzdeki dönemlerde de devam etmeyi hedefliyoruz.



PERAKENDE

“Hedefimiz global bir Türk markası olmak” 2017’nin mağazalaşmaya odaklandıkları bir yıl olduğunu söyleyen Buka Sofa Genel Müdürü Gamze Stöger, “Bu yıl başladığımız mağazalaşma sürecimiz 2018 yılında ivmelenerek devam edecek. 2018 sonu itibariyle 25 satış noktasına ulaşma hedefindeyiz” dedi. 2017 markanız için nasıl bir yıl oldu? Ekonomi, yatırımlar, değişen siyasal ve diplomatik tutumlar sizlere ne kazandırdı, ne kaybettirdi? Firmamız için 2017 mağazalaşmaya odaklandığımız bir yıl oldu. Sunmak istediğimiz yaşam tarzına uygun konseptte tasarladığımız ilk mağazamızı 2016 Eylül ayında İstanbul Avcılar’da açtık. 2017 Mart ayında web sitemiz üzerinden online satış mağazamızı açtık. 2017 Ocak ayında katıldığımız fuar sonrası gerek yurt içinden gerek yurt dışından pek çok bayilik talepleri aldık. 2017 Şubat ayı itibariyle bayilik çalışmalarına başladık ve ilk bayi mağazamızı nisan ayında İzmit Mobesko’da açtık. Bugün İzmit, Bodrum, İzmir, Adana, Mersin, Ankara mağazalarımızla birlikte toplam 7 mağaza ile hizmet veriyoruz. Ekim ayı sonunda Antalya ve İstanbul Masko mağazalarımızın açılışıyla mağaza sayımızı 9’a çıkaracağız. 2017 sonu itibariyle yurt içinde 15 mağaza açma hedefimiz var, bu hedef doğrultusunda Diyarbakır, Konya, Bursa, Denizli illerinde bayi adaylarımızla görüşmelerimiz devam ediyor. 2017 yurt dışı pazarda da verimli iş birlikleri yaptığımız bir yıl oldu. Körfez Ülkeleri’nin gerek turistik gerek ticari iş birlikleri konusunda ülkemize yoğun ilgi gösterdiği bu dönemde firma olarak biz de Suudi Arabistan, Bahreyn, İran’dan bayilik talepleri aldık. 2018’de bu bölgede mağaza açmak üzere bayilik görüşmelerimiz devam ediyor.

156

2017 Şubat ayında başlayıp 2017 Eylül sonuna kadar devam eden mobilya ürünlerinde KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’e çekilmesi yeni mağazalarımızın satışlarına oldukça olumlu yansıdı. Peki, 2018 yılından beklentileriniz neler? Buka Sofa olarak hedefimiz global bir Türk markası olup ekonomimize katma değer sağlamak. Bu hedefimiz doğrultusunda gerek yurt içi gerek yurt dışında bayilik görüşmelerimiz hızla devam ediyor. Yeni yapılanmakta olan, yatırım yapan ve bayi ağıyla büyüyen bir marka olarak 2018 yılında ülkemizde ve tüm dünyada ekonomik ve sosyal istikrarın sürekliliğinin sağlanıp korunacağı bir dönem umuyoruz.

2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? Bu yıl başladığımız mağazalaşma sürecimiz 2018 yılında ivmelenerek devam edecek. 2018 sonu itibariyle 25 satış noktasına ulaşma hedefindeyiz. Öngördüğümüz bu hacim artışını destekleyebilmek için şu an 2 farklı tesiste yürüttüğümüz üretim bandımızı bu yıl sonunda 11 bin metrekare kapalı alana sahip yeni fabrika binamıza taşıyacağız. Bizim için 2017 daha çok B2B reklam ve pazarlama faaliyetleri yaptığımız bir yıl oldu. 2018 Buka Sofa markamızı nihai tüketiciye tanıttığımız bir yıl olacak. Bu hedef doğrultusunda ajanslarımızla fikir alışverişlerimiz devam ediyor.


PERAKENDE

Onur Market gücüne güç katacak STRATEJİK PLANLAMA VE PAZARLAMA DİREKTÖRÜ BURHAN TÜRSOY: “2018 YILININ SEKTÖRÜMÜZÜN HASSASİYETLERİ DOĞRULTUSUNDA, TÜM PAYDAŞLARIN ÜZERİNDE HEMFİKİR OLACAĞI, TEŞVİK VE POLİTİKALARIN UYGULAMAYA ALINACAĞI, BÜYÜME ODAKLI BİR YIL OLACAĞI BEKLENTİSİ İÇİNDEYİZ.”

2017 markanız için nasıl bir yıl oldu? Ekonomi, yatırımlar, değişen siyasal ve diplomatik tutumlar sizlere ne kazandırdı, ne kaybettirdi? Biz Türkiye ekonomisine ve onun dinamik yapısına inanıyoruz, bu nedenle de 2017 senesinde önemli bir satın alma gerçekleştirdik. Bu sadece bizim için değil, Türkiye gıda perakendeciliği açısından da önem arz etmektedir. Bu büyüklükte olup, mağaza sayısı, ciro ve personel olarak bu kadar eş iki markanın birleşmesi ilk defa gerçekleşiyor. 150 üzeri mağaza, 5 bine yakın personel ve bu birleşme ile 5 milyar TL’ye giden bir perakendeci olduk. Dönüşümümüzü tamamlamanın ardından bu ay itibariyle ilk defa Bursa alışverişçisini sıfırdan açtığımız yeni mağazamız ile selamladık. Açılışımızın başarısı; bizi yaptığımız işin doğruluğuna ve Bursa alışverişçisi ile kurduğumuz bağın gücüne bir kez daha ikna etti.

“2018 YILINDA, SEKTÖRÜMÜZÜN İSTİHDAMA KATKISININ ZİRVEDE OLACAĞINA İNANIYORUZ” Peki, 2018 yılından beklentileriniz neler? Türkiye’nin içeride ve dışarıda zorlu bir dönemden geçtiği bir zamanda biz stratejilerimiz ve büyüme hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemeyi sürdürdük. 2018 yılının sektörümüzün hassasiyetleri doğrultusunda, tüm paydaşların üzerinde hemfikir olacağı, teşvik ve politikaların uygulamaya alınacağı, büyüme odaklı bir yıl olacağı beklentisi içindeyiz. Bu büyüme ortamında sektörümüzün, istihdama katkısının yine her zamanki gibi zirvede olacağına inanıyoruz.

“STRATEJİK HEDEFLERİMİZE UYGUN HER TÜRLÜ FIRSATI DEĞERLENDİRECEĞİZ” 2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? Verimli olarak gördüğümüz, Onur’un gücüne güç katacak ve stratejik hedeflerimize uygun her türlü fırsatı değerlendireceğiz.

157


PERAKENDE

Perakendede son kullanıcı alışverişe hız kesmeden devam ediyor Cosmed Marka Yaratıcısı ve Genel Müdürü Deren Öztürk Mataracı ile 2018 yılından beklentileri ve yeni yatırım hedefleri hakkında konuştuk. 2017 markanız için nasıl bir yıl oldu? Ekonomi, yatırımlar, değişen siyasal ve diplomatik tutumlar sizlere ne kazandırdı, ne kaybettirdi? 2017 yılı bizim için iç pazardaki etkinliğimizi artırdığımız, yeni ürünlerimizle ürün gamımızı genişlettiğimiz ve son 2 yıldır ağırlık verdiğimiz ihracat çalışmalarının meyvelerini toplamaya başladığımız bir yıl oldu. 2017’nin ekonomik, siyasal ve diplomatik alandaki belirsizliği özellikle iç pazarda ticari satışlarımızı yaptığımız eczaneleri çok etkiledi. Şu an için sektördeki en büyük eksiyi de eczanelerin geleceğe ilişkin çizdikleri olumsuz tablo ve kurumsallaşamamalarına bağlı olarak yaşanan finansal sıkıntılar oluşturuyor. Stok yönetimi konusunda verimliliği yakalayamayan eczaneler dolayısıyla ticaret sirkülasyonunu sağlayamıyor ve bunun perde arkasında da kalifiye eleman konusunda yaşanan sıkıntılar da yatıyor. Dolayısıyla yarının nasıl olacağı konusunda endişeli eczacı alımlarında tedirgin davranırken, perakendede son kullanıcı ise alışverişine hız kesmeden devam etti.

158

Peki, 2018 yılından beklentileriniz neler? 2018 yılından öncelikli beklentimiz ihracat. Dış pazarlarda başarılı olmayı hedefleyen bir marka olarak ad barışın hakim olduğu bir dünya istiyoruz. Türkiye dermokozmetik sektörü her yıl yüzde 10 ile 15 aralığında bir büyüme gösteriyor. Biz de iç pazarda kendine güveni olan bir ekonomiyle çift haneli büyümelerimize devam etmeyi hedefliyoruz. 2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? 2018 yılı için markamıza eklenecek yeni ürünlerimiz olacak. Şu anda Türkiye genelinde bine yakın eczanede ve 120 Watsons mağazasında ürünlerimiz satılıyor. Ayrıca konu kozmetik olduğunda, dünya trendlerinin, yaşam şartlarının ve tüketici beklentilerinin bu kadar hızlı değiştiği günümüz dünyasında AR-GE ve inovasyon oldukça önem kazanıyor. Bu nedenle başarılı bir kozmetik üretici olmanın yolu AR-GE ve inovasyona yapılan yatırımlardan geçiyor ve biz de her yıl AR-GE faaliyetlerine ciromuzun bir bölümünü ayırarak yol alıyoruz. Bu yıl da aynı şekilde devam edeceğiz. Onuncu yaşımıza doğru ilerlerken, ülkemizdeki marka bilinirliğimize yönelik yatırımlarımızı da artırmayı hedefliyoruz. Öncelikli hedefimiz tabii ki her yaştan her cilt tipine uygun ürünlerimizle herkesin evinde, makyaj çantasında ya da valizinde yer alan bir Türk markası olmak. Bunun yanında Türkiye’de yarattığımız hikayeyi dünyaya anlatmak ve uluslararası arenada gururla ilerleyen bir marka haline gelmek de hedeflerimizden biri.



PERAKENDE

BİSSE KURUMSAL İLETİŞİM VE PAZARLAMA GRUP BAŞKAN VEKİLİ MURAT ALTUN, “BİSSE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR VAZİYETTE İLERLİYOR, MACERAYA GİRİP HER YERE MAĞAZA AÇMAYARAK SADECE BİZE İHTİYAÇ OLUNAN YERLERDE OLMAYA GAYRET EDİP BUTİK BİR TERZİ ANLAYIŞIYLA MAĞAZACILIK YAPMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ” DEDİ.

Esnaf mantığı ve kurumsallık bir arada 2017 markanız için nasıl bir yıl oldu? Geçtiğimiz yıl 40.yılımızı kutladık ve 41.yılımıza adım attık. Bizim için çok önemli bir gelişme. Bu yılı yeni bir marka ile taçlandırdık ve Bisse’nin yanında bir genç line çıkarttık. 16 yaş ve üstüne hitap eden koleksiyon, babaların yanı sıra artık oğullarıda giydiriyor. Tasarıma ve kumaşa çok önem veriyoruz. Ürünlerimizde nano teknolojik kumaşlar kullanıyoruz. Bisse sportline için 2 milyon dolarlık yatırım yaptık. Bisse’de gömlek ön plandayken Bisse sportline da ise her ürünün eşit dağılımı var. Hedefimiz Bisse’nin ağırlığından ve duruşundan hiçbir şey kaybettirmeden, pazarda yeni bir genç marka oluşturmaktı ve bunu başardık. Çok iyi geri dönüşler oldu. Bu sayede geçtiğimiz dönemin üzerine yüzde 20’lik bir büyüme gerçekleştirdik. Bisse’nin gerek üretim gerek tasarım konusunda çok iyi bir alt yapısı mevcut. Yeni koleksiyonu da bu alt yapı üzerine oturttuk. Yıl içerisinde dört koleksiyon hazırlıyoruz. Konsept ve analiz çalışmalarına göre de mağazalara ürün dağılımı yapıyoruz ki satış başarısına ulaşalım. Hedefimiz ilk fiyattan koleksiyonun yüzde 70’ini satmak. 2016-2017’de ilk fiyattan koleksiyonun yüzde 67’sini satan tek markayız. Bu başarımızın altında ürün yönetimi ve tüketicinin bize olan

160

güveni yatıyor. Yurt içinde 35, yurtdışında ise 18 mağazaya sahip olmakla beraber her iki pazarda bu yıl toplamda 65 mağaza ve 500 satış noktasına ulaşmayı hedeflemekteyiz. Yıllık 1 milyon adet gömlek üretip bunun yüzde 70 ‘ini ihraç ediyoruz. Avrupa’nın ünlü markalarına da gömlek üretimi yapıyoruz. 2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? Hedeflerimizi erkek giyimin klasik markası olma yolunda koyduk ve başarılı da olduk. 2018’de kadın giyime de gireceğiz. Bugüne kadar eşi, babası veya oğlu için mağazamıza giren kadın müşterilerimizi de yakın zamanda ağırlayacağız. Bisse sürdürülebilir bir vaziyette ilerliyor, maceraya girip her yere mağaza açmayıp sadece bize ihtiyaç olunan yerlerde olmaya gayret edip butik bir terzi anlayışıyla mağazacılık yapmaya özen gösteriyoruz. Franchising için seçtiğimiz yatırımcılarda bölgesel itibar, iş tecrübesi ve esnaf mantığını kurumsallık ile bir arada tutmak gibi dikkat ettiğimiz olmazsa olmazlarımız mevcut. Öte yandan franchise politikamızda büyük kentlerin dışında esnaflık mantığının devam ettiği bölgelerde olmasına öncelik vermeye özen göstereceğiz. Güney Afrika Cumhuriyeti önemli bölgelerimizden biri olacak. Halihazırda bir mağazamız var. Geçtiğimiz yıl Afrika pazarında yüzde 50 yükseliş yakaladık. Cape Town’da da bir mağaza açıyoruz. Afrika’da yayılmak için çok önemli fırsatlar gözüküyor ve bizim için önemli bir pazar burası. Çok yakında Arjantin’e de çıkarma yapacağız. Önümüzdeki 3 ay içerisinde orada bir mağaza açacağız. ABD ‘de Houston’da olacağız. Yani doğru partner bulduğumuz her ülkede olacağız. Amerika ’dan Afrika’ya kadar uzanacağız.


PERAKENDE

Tudors’dan yepyeni ve dinamik bir erkek koleksiyonu Erkek modasında her tarza uygun geniş ürün yelpazesi ile adından söz ettiren Tudors, sonbahar/kış koleksiyonu ile fark yaratıyor. Soğuk kış günlerinde şıklığı tamamlayan gömlek, hırka, kazak, t-shirt ve aksesuar koleksiyonuyla Tudors erkeklere kusursuz bir görünüm vadediyor. Modern ve stil sahibi erkekleri günün her saatine uygun çarpıcı parçalarla buluşturan Tudors, birbirinden farklı renk ve modeldeki giyim ürünlerinin yanı sıra aksesuarlar ile de erkeklere zamansız bir şıklık sunuyor. Özel dokulu kumaşlarını, sihirli dokunuşlarla özel kalıplarda buluşturan Tudors’un kolay ütülenen ve leke tutmayan gömlek koleksiyonu ile erkekler her zaman şık…

ZENGİN RENK ALTERNATİFLİ GÖMLEKLER İLE TUDORS ERKEKLERİ DAHA COOL Tudors’un yeni koleksiyonunda hissedilen enerjik ve dinamik ruh, sezonun favori renkleri ile birleşiyor. Tarzında farklılık yaratmak isteyen erkekler için yeşil ve tonlarının sık kullanıldığı gömlekler dikkat çekiyor. Detaylarda kullanılan kobalt mavileri ve tütün rengi ezber bozan çizgi ve tasarım ile dinamikliği ve sokak stilinin cazibesini bir araya getiriyor. Günlük hayatın yanı sıra ofis şıklığını da Tudors ile tamamlayan erkekler için de yeni koleksiyonda beyaz, lacivert, kahverengi, bordo ve tonları; düz, kareli ve çizgili özel tasarımlar ön plana çıkıyor.

KIŞIN VAZGEÇİLMEZİ KAZAK, HIRKA VE TRİKOLAR Renklerin tüm canlılığının hissedildiği yeni koleksiyonda yer alan kazak, hırka, yelek ve trikolar doğadan ilham alan nefti yeşil ve onu tamamlayan bordo ile mavi renklerin buluşmasını yansıtıyor. Yepyeni ve enerjik bir stil sunan Tudors, son zamanların favorisi çiçek desenlerini de tasarımlarda hissettiriyor. Sokak modasının vazgeçilmez parçası olan ekoseler, renk kombinleri ile casual stil etkisini korumaya devam ediyor.

Trikolarda klasik çizgiden vazgeçmeyip daha dinamik etkiler yaratmak için jakarlar ve baskılarla zenginleştirilen koleksiyon daha güçlü bir çizgi ile sunuluyor.

ŞIKLIĞI TAMAMLAYAN AKSESUARLAR Tudors’un zengin ve renkli aksesuar koleksiyonu cesaretli, şık ve modern erkeklerin vazgeçilmezi olacak. Günlük hayatta, özel günlerde ve ofis hayatında tercih edilen kravat, papyon, kol düğmesi, kemer, papyon ve pantolon askıları çiçek ve renkli desenlerle alternatif seçenekler sunuyor. Erkekleri baştan aşağı şık dokunuşlarla tamamlayan Tudors; çanta, cüzdan, mendil, çorap, iç çamaşırı, bileklik, gözlük ve kravat iğnesi aksesuarlarıyla bir erkeğin tüm aksesuar ihtiyaçlarını karşılıyor.

8 FARKLI KOKU, 8 FARKLI TUDORS ERKEĞİ İÇİN İLK KEZ MAĞAZALARDA Yeni koleksiyonun sürprizi ise 8 farklı koku ile Tudors esintilerini şıklıklarına katan özel parfümler… Günlük yaşamın yoğun koşuşturmasını Tudors parfümü ile hoş esintilere çeviren eşsiz koku seçenekler; ilk kez Tudors dostları ile buluşuyor.

161


PERAKENDE

Applied Predictive Technologies (APT) raporu ile Economist Intelligence Unit’in gerçekleştirdiği farklı araştırma sonuçları, perakendecilerin yüzde 44’ünün, online satış yapan şirketler karşısında ayakta kalabilmek için fiyatlarını düşürdüğünü ortaya koydu. Dijitalleşme konusunda en önemli inovasyonların ve iş birliklerinin arkasındaki marka Mastercard ise pilot çalışmasını Polonya Carrefour ile gerçekleştirerek, Masterpass üzerinden “Scan&Go” uygulaması ile perakende noktaların e-ticaret oyuncuları ile rekabete uyum sağlayabilmeleri için yeni bir çözüm getiriyor.

Perakendecilere, e-ticaret ile rekabette uyum çözümü İnternet kullanımının giderek arttığı günümüzde, tüketici için asıl önemli olan, nereden alışveriş ederse etsin yaşadığı alışveriş deneyimi. Artık kimse alışveriş yaparken ödeme detayları arasında kaybolup gitmek istemiyor. Alışverişi yapıp bir an önce günlük yaşamına dönmek isteyen tüketiciyi memnun etmek ise, ancak yeni çözümler üretmekle mümkün. E-ticaretin artan gücü de buradan geliyor. Tüketici nerede, ne zaman olursa olsun birkaç tıklama ile alışverişini tamamlayabiliyor. Mağazaya gitmek yerine güvenle koltuğundan alışveriş yapan tüketicileri mağazalara çekmek ise perakendecileri zorluyor.

ARAŞTIRMA ÇARPICI SONUÇLAR ORTAYA KOYDU Applied Predictive Technologies (APT) raporu ile Economist Intelligence Unit’in gerçekleştirdiği farklı araştırma sonuçları, online alışverişteki artış nedeniyle perakendecilerin ürün çeşitliliğini artırarak, fiyatlarını aşağı çekerek, sadakat programlarını genişleterek ve tüketici davranışını daha iyi anlayarak e-ticaret şirketleriyle rekabet ettiklerini ortaya koyuyor. Artık tüketici deneyiminin önemini kabul eden perakendeciler mağaza satış elemanlarının eğitimine büyük önem veriyorlar.

162

PERAKENDECİLER REKABET AVANTAJI YARATMAYA YÖNELİK STRATEJİLER GELİŞTİRİYORLAR Araştırma perakendecilerin rekabet karşısında havlu atmadığını, yeni stratejiler ile rekabette varlıklarını ortaya koyduğunu gösteriyor. Köklü perakendeciler, rekabet gücü artan e-ticaret oyuncularına karşı farklı stratejiler uyguluyorlar. Perakendecilerin yüzde 75’i online yatırımlarını artırırken, yüzde 70’i mağazada görev alan satış elemanlarının eğitimlerine yoğunlaşıyor. Eğitimlerin daha çok müşteri hizmetlerine yönelik olduğu dikkat çekiyor. Perakendecilerin yüzde 68’i ürün gamını genişleterek mağazalarında yer verdikleri ürün çeşidini artırırken, yüzde 54’ü tüketicileri yakından tanımak için sadakat programları uyguluyor; yüzde 24’ü ise yakında sadakat programı uygulamalarına geçeceklerini belirtiyor. Bu rekabet karşısında fiyatlarını aşağı çeken perakendecilerin oranı yüzde 44, gelecek birkaç yıl içinde fiyatlarını düşürme planı yapanlar ise yüzde 12 oranında. Mağazalarını kapatmak zorunda kalan ancak buradan kaybettikleri cirolarını fiyat düşürerek telafi etmeyi başaranlar ise yüzde 72 oranında.

DİJİTALLEŞEN DÜNYADA YENİ STRATEJİLER APT bu rekabet ortamında perakendecilere mağaza içi deneyimini geliştirmelerini, promosyonlarını sadece kar amacı değil, müşterinin gönlünü kazanmak için yapmalarını, fiyatlandırmayı belli bir strateji doğrultusunda yapmalarını, mağaza düzenleme veya kapatma konularını titizlikle ele almalarını ve her türlü veriyi ölçümleyip analiz ederek hareket etmelerini öneriyor.


PERAKENDE

MASTERCARD YENİ ÖDEME ÇÖZÜMÜ İLE E-TİCARET KARŞISINDA PERAKENDECİLERE AVANTAJ SAĞLIYOR Mastercard Polonya Carrefour ile iş birliğinde dijital ödeme çözümleri konusunda bir ilke daha imza attı. Masterpass üzerinden kullanılan “Scan&Go” hizmeti ile tüketiciler kendi akıllı telefonları ile ürünü raftan alarak kasaya gitmeden ürünün barkodunu tarayıp ödemesini gerçekleştirebiliyorlar. Barkodu taranan her ürünün fiyatı uygulama üzerinden toplanıyor ve tüketici yaptıkları harcama toplamını anında akıllı telefonlarının ekranında görebiliyorlar. Scan&Go hizmetini kullanan tüketiciler dilerlerse yeni bir kredi kartı ile dilerlerse Masterpass ile ya da doğrudan nakit ile ödeme yapabiliyorlar. Scan&Go hizmeti ile Polonya Carrefour ürün taramayı kasa işlemlerinden çıkararak tüketicilerin hızlı ve güvenilir şekilde ödeme yapmasını sağlıyor. Mastercard’ın bu uygulaması ile uzun kasa kuyruklarında beklemek gerekmiyor. Perakende noktalar bu uygulama ile eşsiz bir tüketici deneyimi sunabilecekler. Polonya’da pilot çalışması yapılan bu uygulama, göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşen kasada ödeme işlemi ile tüketiciler arasında büyük ses getiriyor.

TÜKETİCİLER OTOMATİK MAĞAZA UYGULAMALARINA OLUMLU YAKLAŞIYOR Mastercard’ın yaptığı araştırmaya göre tüketicilerin büyük bir bölümünün mağaza içi alışverişlerde farklı amaçlarla akıllı telefonlarını ya da tabletlerini kullandıklarını gösteriyor. Akıllı telefonların cüzdanlarımızın yerini alacağı bir gerçek. Aynı zamanda perakendeciler için tüketicilerine erişmek ve kişiye özel çözümler sunmak için de önemli. Mastercard, bu yeni uygulaması ile nakitsiz toplum yaratma amacıyla cüzdan ve plastik kartlar yerine akıllı telefonlar üzerinden sunduğu çözümlere bir yenisini daha eklemiş oluyor. Polonya’daki başarılı pilot çalışma sonrasında bu uygulamanın diğer ülkeler için örnek teşkil edeceği ise bir gerçek.

163


PERAKENDE

Influencer MarketIng, TV reklamlarının yerini alıyor TEKNOLOJİ KONFERANSI WEBRAZZİ SUMMİT 2017’DE KONUŞAN CC MEDIA HOUSE DİREKTÖRÜ GÜVEN ÇELİKKAYA TÜM DÜNYADA INFLUENCER MARKETING’İN YÜKSELİŞE GEÇTİĞİNİ BELİRTEREK, TAVSİYE TEMELLİ PAZARLAMANIN GÜCÜNÜN FARKINA VARAN MARKA YÖNETİCİLERİNİN INFLUENCER’LARI KULLANARAK PAZARLAMA HEDEFLERİNE ULAŞTIKLARINI ANLATTI.

164

Güven Çelikkaya Webrazzi Summit 2017’de “TV Bütçeleri Neden Influencer Marketing’e Kayıyor” başlığı altında katılımcılara internet kullanımının alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdiğini ve pazarlama dünyasının yeni kurallarının nasıl oluştuğunu anlattı ve tavsiye temelli pazarlama araçlarının etkisinin arttığını söyledi. Araştırma sonuçlarının tüketicilerin yüzde 83’ünün arkadaşlarının ve yakınlarının vermiş olduğu tavsiyelere güvendiğini vurgulayarak, başta Youtube, Instagram, Snapchat olmak üzere mobil dünyada deneyimlerin paylaşılmasıyla yeni bir anlayışın tüketicilerin hayatına girdiğini belirtti. Güven Çelikkaya ilgiyle izlenen konuşmasında şunları söyledi; “Influencer Marketing sosyal ağlarda belirli bir grubu etkileme gücüne sahip kişilerin, kendi sosyal medya hesapları üzerinden, herhangi bir ürün veya servis ile ilgili, hedef tüketici grubunun davranışlarını etkilemeye ve satın almaya yönlendirmeye yönelik olarak düzenlenen tanıtım ve pazarlama aktivitelerinin tümüne denilmektedir. Influencer Marketing aslında bildiğimiz pazarlama kavramlarını baştan aşağı değiştirdi. Hepimiz mobiliz, zamanımızı sosyal medya uygulamalarında geçiriyoruz. TV’de dizileri değil Youtube’dan videoları izliyoruz. Her yaştan kullanıcı çektiği videoları takipçileri ile paylaşarak bir yayıncı haline gelebiliyor. Bugün her birimiz kendi sosyal gruplarımızda birer influencer olabiliriz. Influencer Marketing tek bir internet yeteneği ile çalışmak anlamına gelmiyor. Aksine başarılı ve etkileşimi yüksek bir kampanya yürütebilmek için micro influencer'ların da dahil olduğu çok sayıda influencer ile aynı anda çalışmak gerekiyor. Influencer Marketing’de markanın mesajı kendi kurumsal kimliği tarafından değil, birebir onu deneyimleyen tüketiciler tarafından, bir deneyim paylaşımı olarak iletiliyor. Tüketiciler tarafından reklam olarak algılanmaması, Influencer Marketing’in diğer pazarlama yöntemlerine göre çok daha etkili olmasına yol açıyor.”



PERAKENDE

Kayra’nın Mağazalaşma Atağı Hız Kazanıyor

2018 YILINDA YURT İÇİNDE EN AZ 10 MAĞAZA DAHA AÇARAK BÜYÜME HIZINI ARTIRMAYI HEDEFLEYEN KAYRA, TÜKETİCİNİN TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA METROPOLLERE ÖNCELİK VERİYOR. Türkiye’nin önde gelen moda markalarından Kayra, yurt içindeki büyümesine hız veriyor. Şu anda Türkiye’de 250’nin üzerinde satış noktası ve 4 mağazası bulunan şirket, gelecek yılda en az 10 adet daha mağaza açarak tüketiciye ulaşmayı hedefliyor. Kayra’nın yurt dışında faaliyet gösteren 12 adet mağazasına ek olarak, yeni yatırımların da planlandığı belirtiliyor. Geçtiğimiz yıl içinde, Ankara’nın prestijli alışveriş merkezlerine 3, Diyarbakır’a 1 Kayra mağazası açarak mağazalaşma çalışmalarını başlatan marka; tüketicilerden gelen talepler doğrultusunda öncelikli olarak İstanbul için hazırlıklara devam ediyor.

166

Kayra genel koordinatörü Furkan Ortakaya müşterilerden aldıkları olumlu geri dönüşleri değerlendirerek, mağazalaşma faaliyetlerini hızlandırdıklarını belirtiyor. Ortakaya sosyal medyada tüketicilerden kendi şehirlerinde de Kayra mağazası görmek istediklerine dair yoğun talep aldıklarını vurguluyor ve bu durumdan duydukları memnuniyeti dile getiriyor.

“BAMBAŞKA BİR ALIŞVERİŞ DENEYİMİ” Müşteri memnuniyetini birinci sırada tutarak hareket ettiklerini belirten Ortakaya, Kayra ayrıcalığının mağazalarda vücut bulduğunu dile getiriyor. Kurumsal ve çok uluslu bir marka olmasının yanında, mağazalarında her müşteriye ‘butik hizmet’ sunduklarını vurgulayan Ortakaya, markanın kendi mağazaları sayesinde, tüketicisine artık çok daha yakın ve kendi marka kültürünü daha iyi ifade edebildiği bir pozisyonda olduğunu belirtiyor. Piyasalardaki olumsuz eğilime rağmen mağazalaşma çalışmalarına devam etmekte olan şirket, gelecek yılı perakende ağını genişletmek için fırsata çevirmeyi amaçlıyor. Kayra, tüketicisinin güvenini ve desteğini arkasına alarak; ayrıcalıklı ve keyifli bir alışveriş deneyimi sunan yeni Kayra mağazalarını Türkiye’nin her iline ulaştırmayı hedefliyor.



PERAKENDE

Perakendenin kadınlarının gözü yukarıda

Perakende ve tüketici malları sektörlerinde çalışan kadın liderleri destekleyen; üst düzey kadın yöneticilerin sayılarını artırmayı ve gelişimlerine katkıda bulunmayı misyon edinen LEAD Network, ilk basın toplantısını geniş bir katılımla gerçekleştirdi. Perakende ve tüketici malları sektörlerinde çalışan kadın liderleri destekleyen; üst düzey kadın yöneticilerin sayılarını artırmayı ve gelişimlerine katkıda bulunmayı misyon edinen LEAD Network, ilk basın toplantısını İstanbul’da gerçekleştirdi. LEAD Network’ün kurucularından Mick Broekhof’un katılımıyla, LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tavus ve Başkan Yardımcısı Aysun Zaman’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, dünyada ve Türkiye’de perakende sektöründe kadın liderlerin rolü masaya yatırıldı.

ÜST YÖNETİMDE KADIN SAYISININ ARTMASI ŞİRKET KARLILIKLARINI DA ARTIRIYOR Toplantıda Türkiye’deki çalışan kadın liderlerin sorunlarını, yöneticiler arasında cinsiyet tabanlı oluşan farkları ve LEAD Network Türkiye’nin gelişim sürecini anlatan bir sunum gerçekleştiren LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tavus, Türkiye’de toplam istihdamın yüzde 13.6’sının perakende sektöründe çalıştığını, bunun da yüzde 23’ünün kadın olduğunu belirtti. Dünyada nüfusun yarısını oluşturan kadınların tüketim harcama kararlarının yüzde 70’inin kadınlar tarafından verildiği gerçeğinin altını çizen Tavus, araştırma sonuçlarına göre üst düzey yönetici rollerinde en az yüzde 30 oranında kadın bulunan şirketlerin net karının diğer şirketlerden yüzde 6 oranında fazla olduğunu belirtti.

168


PERAKENDE

Füsun Tavus, “Kadınlar iş hayatında sadece cinsiyet eşitliğini sağlamak için değil ekonomik değer yaratmak için daha fazla yer almalı. Kadınların üst yönetimlerde yer alma oranının artmasının finansal etkilerini gösteren pek çok araştırma var. Biz de LEAD Network olarak dikkati perakende ve tüketim malları sektörlerinin kadın liderlerine çekmek için çalışıyoruz. 2016 yılından beri Türkiye’deki perakende ve tüketici malları sektöründe çalışan lider kadınları desteklemek amacıyla düzenli toplantılarla bir araya geliyoruz. Hem kişisel olarak hem de çalıştıkları kurum adına kendilerini sürekli geliştirmeyi ve iletişim ağını genişletmeyi hedefleyen 125 bireysel üyeye ulaştık. Yıl sonuna kadar üye sayımızı 200’ün üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. LEAD Network Türkiye’yi destekleyen Migros, Carrefoursa, Metro, Tchibo Türkiye gibi büyük perakendecilerin yanında Unilever, P&G, PepsiCo, Coca-Cola İçecek, Lila Kağıt gibi büyük üreticiler de var. Hedefimiz perakende sektöründe üst düzey kadın işgücünün önemi konusunda farkındalık yaratmak için şirketlerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içerisinde olmak” dedi.

KADIN YÖNETİCİLERİN SAYILARI İSTENİLEN SEVİYEDE DEĞİL LEAD Network’ün her yıl bir Avrupa kentinde konferans düzenlediğini belirten Tavus, bu yıl 2-3 Kasım’da Amsterdam’da yapılacak konferansta Türkiye’den gidecek olan LEAD Network üyelerinin konferans konuşmacılarından Muhtar Kent’le özel olarak bir araya geleceklerini ve LEAD’in Türkiye’deki gelişimini aktarma fırsatı bulacaklarını da belirtti.

Avrupa ve Türkiye’de kadın yönetici oranlarına ve çalışma alanlarına dikkat çeken LEAD Network’ün kurucularından olan Mick Broekhof ise perakende ve tüketim malları sektöründe üst düzey kadın yöneticilerin sayılarının sadece Türkiye’de değil, Avrupa’nın pek çok ülkesinde istenilen seviyede olmadığını belirtti. LEAD’in Avrupa’daki çalışmalarını aktaran Broekhof, LEAD Network Türkiye’nin çalışmalarından çok etkilendiğini ve diğer ülkelere örnek oluşturduğunu söyledi.

169


Makale haline gelecekti. Aynı yıl tüm mağazalarındaki kasa sistemini bilgisayarlı olanlarla değiştirmişti. Teknolojik gelişmeleri en önce uygulama isteğini 1987 yılında tüm operasyonunu uydu üzerinden data, ses ve görüntü transferi yapacak şekle getirerek devam ettirdi. Kurumsallaşmaya olan inancını da 1988 yılında CEO koltuğunu bir profesyonele (David Glass) bırakarak gösterdi. Kuruluşundan sadece 28 yıl sonra ABD’nin bir numaralı perakendecisi haline gelmeyi başardı. 1991 yılında ilk yurt dışı mağazasını Meksika’da açtı ve 1992’de vefat ettiğinde ardında 1928 mağazası ve 371 bin çalışanı olan bir dev bırakmıştı. Ertesi yıl firma ilk defa bir haftada bir milyar dolarlık satış yapma çıtasını da aşmıştı ve 1997’de yıllık cirosu nihayet 100 milyarı Doları aştı. 2000 yılında “Walmart.com” ile e-ticarete başladılar. 2007 yılında ise, ağ üzerinden sipariş verip mağazada teslim alma sistemini ilk başlatanlardan oldular.

DR. M.VAHİT İPEKÇİ

WALMART Efsanesi (I) Bu ay sizlerle sektörümüzün gerçek efsanesini, 2000’li yılların başında cirosu Türkiye’mizin GSMH’na yaklaşmış bir perakende devini; Walmart’ın hikayesini paylaşacağım. ABD perakendesine, dolayısıyla ekonomisine olan katkılarından ötürü devletin Bağımsızlık Madalyası ile onurlandırılmış olan Sam Walton tarafından 1962 yılında Arkansas eyaletinde kurulan Walmart sektörün ağır topları ile kıyaslandığında yeni sayılabilir. Örneğin yine ABD’de yerleşik Kmart 1899, JC Penny ise 1902 yılında kurulmuştur. 1962 yılında 44 yaşında olan Walton’ın, 1945 ve 1950’de açtığı tüketim malları satan iki ayrı mağaza tecrübesinin bu son girişimindeki rolünün yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Walmart’ı açtığında felsefesi; “düşük fiyat ve üstün hizmet kalitesiydi” ki bu rakipleri tarafından başta küçümsenecekti. Ancak bu vizyon, firmasını kendisinin bile tahmin edemeyeceği oranda başarıya taşıdı. Sonuçta sekiz yıl gibi kısa bir sürede şirketini halka açtı (1970). Halka açılıştan sağlanan finansman ile yeni mağaza açılışına hız veren Walton başarılı çalışanlarına hisse vererek onları küçük ortakları yapmayı sürdürdü. Walmart’ı büyük yapan nedenlerin başında bunun geldiği o günden beri tekrar edilmekte. Halka açılış rüzgarı ile firma iki yıl içerisinde 51 mağazaya ve 78 milyon Dolar ciroya ulaştı. Sosyal sorumluluk projelerinin önemini o günden gören Walton, sürdürülebilir bir şirket olma yolunda ilk adımı atıp, Walmart Vakfını (Walmart Foundation) kurdu. 1980’lere girildiğinde artık Walmart 276 mağazasında, bir milyar dolar ciroya erişmişti. 1983 yılında üyesi olan küçük esnafa toptan satış yapacak olan Sam’s Club’ı kurdu ve bu markası da ABD içinde en büyük cirolu toptancı

170

2016 yılında aldıkları stratejik bir kararla mağazalar ve e-ticaret şirketlerinin alım departmanlarını birleştirip giderlerini düşürdü. Bu sayede en büyük rakipleri olan Amazon ile rekabet edebilmeyi amaçlıyorlardı. Yeni sistemde mağazada satılan her ürünün, e-ticaret için de onaylanması gerekiyordu ki bunun kalitenin yükselmesine katkısı oldu, diğer bir olumlu yansıma ise, mağazada satılan birçok ürünün ağ üzerinden de satışa sunulabilmesiydi. Sonuçta walmart.com sitesindeki ürün çeşidi 8 milyondan 20 milyona çıktı ancak bu hala Amazon’un sunduğu 300 milyon ürün çeşidinin çok altında. Firma ABD içerisindeki perakende mağazacılık operasyonunu başlıca 3 koldan yürütüyor; Walmart Discount Store: Kuruluşta yola çıktıkları ilk mağaza boyutunda ve yaklaşık 8-10 bin metrekare alana yayılmış, indirim mağazası tarzında, 200 kişinin çalışması öngörülüyor. Walmart Supercenter: En büyük boy satış birimi, 16 bin metrekare üzerinde alan kaplıyor ve içerisinde yaklaşık 300 kişi çalışıyor, birçoğu 24 saat hizmet veriyor ve içinde geleneksel hipermarketlere ilave olarak banka, kuaför salonu vb. birimler bulunuyor. Walmart Neighbourhood Market: Mahallelerde bulunan küçük çaplı satış alanları, 3 bin metrekare alana yayılmış durumda ve içerisinde çalışan sayısı 100’ün biraz altında. Bunlara ilave olarak sadece esnafa dönük, toptancı zihniyetli ve en önemlisi kayıtlı üyelerine satış yapan Sam’s Club markası var ki, geçtiğimiz yıl kayıtlı 500 bin üyesine 650 satış noktasında hizmet vermiş. Ortalama mağaza alanı ise 12 bin metrekare seviyelerinde. Dağıtım kanalları da aşırı derecede büyük, 150 lojistik merkezindeki TIR sayısı 6 bin 100’ü aşıyor. 2016 yılı sonunda Walmart 5 bin 300 mağazası ve 363 Milyar Dolar cirosu ile ABD’nin en büyük perakendecisi, söz konusu ciro en yakın rakibinin 3 katından fazla. Afrika’dan Çin’e, Latin Amerika ve Kanada’dan Japonya hatta İngiltere’ye kadar uzattıkları mağazacılık operasyonları 27 ülkede sürüyor. Globalde yaklaşık 11 bin 500 mağaza ve 2.5 milyon çalışana sahip olduklarını veya sadece ABD’de geçen yıl çalışanlara dağıtılan prim tutarının 550 milyon Dolar olduğunu bilirsek, ne çapta bir devden bahsettiğimizi belirtmek için başka söze gerek kalmıyor. Walmart’ın sektörümüze getirdiği yeniliklere ve örnek alınacak olan sürdürülebilirlik çalışmalarını paylaşmak üzere gelecek ay, bana ayrılan bütün yeri ayrıntılı olarak bu konuları incelemek için kullanacağım. Hoşçakalın…



PERAKENDE

Avrupa’nın en genç ülkesi Kosova Türk markalarını bekliyor BMD Başkanı Sinan Öncel, “Kosova'da halen pek çok markamız var. Biz daha çok marka ile burada yerimizi almaya hazırız. Prizren'de görüştüğümüz Kosova Başbakan Yardımcısı Enver Hoxhaj'dan Türk ürünlerine sıfır ithalat vergisi uygulanmasını istedik. Kendisi talebimizi kabul etmeye hazır olduklarını söyledi” diye konuştu. Yurt dışı açılım çalışmalarını sürdüren Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), 24 markayı temsil eden 32 kişi ile Kosova'daki fırsatları yerinde gördü. BMD Başkanı Sinan Öncel başkanlığındaki marka temsilcileri, KDM Danışmalık'ın organizasyonunda inşaatı devam eden ve Mayıs 2018'de açılması öngörülen Prizren'in ilk modern alışveriş çarşısı olacak ABİ Carshia'yı ziyaret etti. Sinan Öncel Türk markalarının yurt dışında halen 3 bine yakın mağaza ve 12 bin 500'ün üzerinde satış noktasında faaliyetlerini sürdürdüklerini bildirdi. Yurt içinde başta kira olmak üzere işletme maliyetlerindeki artış nedeniyle yurt dışına açılıma hız verdiklerini vurgulayan Sinan Öncel, şöyle devam etti:

KOSOVA MARKALARIMIZIN AVRUPA’YA AÇILIMI İÇİN ÖNEMLİ “Marka temsilcilerimizle geçen ay 1,3 milyar nüfuslu Hindistan'daydık. Hindistan'ın hemen ardından rotamızı bu kez Avrupa'nın en genç ülkesi Kosova'ya çevirdik. 24 markamızın 32 temsilcisi ile inşaatı devam eden Prizren'in ilk modern çarşısı ABİ Carshia'nın inşaatını gezdik. Yüzyıllara dayanan gönül bağımız olan kardeş ülke Kosova'da çok sıcak karşılandık. ABİ Carshia yatırımcısı İrfan Fusha, daha fazla Türk markasını Kosova halkıyla buluşturmak için her türlü kolaylığı sağlamaya hazır olduklarını bize iletti. Heyette yer alan 23 markamızın temsilcileri ziyaret sırasında 53 B&B görüşme yaptılar. Markalarımız ABİ Carshia'da yer almaya sıcak bakıyorlar. Kosova'nın markalarımızın Avrupa'ya açılımı için önemli olduğunu düşünüyorum.”

172

KOSOVA BAŞBAKAN YARDIMCISI’NDAN SIFIR İTHALAT VERGİSİ KOLAYLIĞI İSTEDİK Sinan Öncel, Prizren'de görüştükleri Kosova Başbakan Yardımcısı Enver Hoxhaj'ın da Türk markalarını ülkeye davet ettiğini bildirdi. Hoxhaj'ın Kosova'nın bağımsızlık sürecinde ve sonrasında verdiği destek için Türkiye'ye teşekkür ettiğini anlatan Öncel, “Biz de Türk ürünlerine sıfır ithalat vergisi uygulanmasını, personel giderlerinde en az 5 yıl için kolaylık sağlanmasını istedik. Kendisi taleplerimizi kabul etmeye hazır olduklarını bize iletti” diye konuştu.


PERAKENDE

Bu sezon kendi ile barışık ve cesur erkek stilleri moda

Sonbahar havalarının kendini göstermesi ile birlikte 2017-2018 sonbahar kış trendlerinin ne olduğu konuşulmaya başlandı. En az kadınlar kadar modaya önem veren erkeklerin hem ayakkabılarda hem de giyimde renkleri kullanmada cesur olması gerektiği vurgulanıyor. Herkesten farklı görünmenin ve özgün olmanın yolu ise doğru aksesuar kullanımından geçiyor. Sezonun erkek modasından bahseden Faruk Sağın markası Kreatif Direktörü Tufan İrfan stil sahibi olmak isteyenler için tüyolar verdi. aksesuarların sahip olduğu güç sizin onları keşfetmenizi bekliyor. Bu sezon dikkat çeken aksesuarlardan paltolarda tercih ettiğimiz kürk detayları ve yaka rozetleri ön planda olmakla birlikte geometrik desenli kaşkol, aynı zamanda deri eldivenler ile tarzınızı küçük dokunuşlarla zenginleştirebilirsiniz.”

MARİFET DOĞRU PARÇA VE RENK KOMBİNASYONUNU YAPABİLMEK FARKLI DOKULAR, MASKÜLEN DESENLER Bu sene sonbahar kış sezonunda kıyafetler ve ayakkabılarda alıştığımız pastel tonların dışına çıkıldığını belirten Tufan İrfan, “Kahve, haki, hardal, siyah, gri ve bordo tonlarla sezona merhaba diyoruz. Koleksiyonlar farklı dokulardan besleniyor. Farklı doku ya da farklı renk kumaşlardan parçalar birleşince muazzam bütünlük ortaya çıkarıyor. Böylece stilinize farklı dokunuşlar yapmış oluyorsunuz. Farklılık isteyen erkekler için aşırıya kaçmayan motif-desen uyumu ile maskülenliğini koruyan erkeksi tavırla her ortamda kendinizden söz ettirebilirsiniz. Faruk Sağın koleksiyonunda biz bu sene kaz ayağı desenli ceketler, buklet ile farklılık yaratırken, antrasit, bordo, haki, hardal ve lacivert gibi renklerle siyaha alternatif arayanlar için de stil çözümleri sunuyor.”

AKSESUARLAR KİŞİYİ ÖZGÜNLEŞTİRİYOR Koleksiyonu oluştururken, geçmişten günümüze aktarılan ve her dönem farklı yüzleriyle karşımıza çıkan moda parçalarının, modern şehir erkeğiyle birleştiğini hayal ettiklerini belirten İrfan, “Geçmiş dönem parçaları ile yeni şehirli erkek tarzını birleştirdiğimiz koleksiyonumuza ‘Era’ adını verdik. Modanın gelişmesiyle zamana ayak uyduran ve çeşitlenen aksesuarlar, kendine özgü bir tarza sahip olabilmenin temelini oluşturuyor. Ayakkabı, kravat, çanta, kemer, mendil, kol düğmesi, şal, cüzdan seçimiyle tek bir takım elbiseden iki benzersiz duruş çıkarabilen

Doğru parçalarla, kontrast oluşturacak renkleri kombinlemenin püf nokta olduğunu söyleyen Tufan İrfan, “Etkileyici bir görünüm ve şıklık için renklerin uyumu oldukça önemlidir. Hangi mevsim olursa olsun, renkleri birbiriyle uyum halinde giyinebilmek ciddi bir maharet ister. Kusursuz bir stile sahip olmak isteyen beyler renklerle barışık ve cesur olmalı. Aynı renk giyinmek evet güzel olabilir ama birbiriyle uyumlu ve kontrast oluşturan renkler seçerseniz dikkat çekersiniz. Yeşil kazak, beyaz gömlek, bej pantolon, kahve ayakkabı veya beyaz t-shirt, siyah pantolon, gri ayakkabı gibi… Ayakkabı insanların ilk dikkat ettikleri detaylardan biridir. Tarzınıza uygun ayakkabı seçmelisiniz. Her erkeğin dolabında mutlaka siyah, kahverengi, gri ayakkabılar olmalıdır. Ancak renkli ayakkabılar da tercih edebilirsiniz, örneğin taba bir pantolon ile yeşil bir ayakkabı hoş görünebilir” dedi.

173


PERAKENDE

Vestel’e Kristal Elma’dan 11 ödül

Vestel; dünyanın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük yaratıcılık platformu olan ‘Kristal Elma’dan 11 ödülle döndü. Türkiye’de pazarlama iletişimi alanında en yaratıcı çalışmaların 12 kategoride değerlendirildiği ‘Kristal Elma Yaratıcılık Ödülleri’nde 2 Kristal ve 9 Gümüş Elma alan Vestel, dayanıklı tüketim sektöründe en çok ödül alan marka oldu. Reklamcılar Derneği tarafından 29’uncusu düzenlenen Kristal Elma Festivali çerçevesinde verilen ödüllerin kazananları belli oldu. 2 bin 527 başvurunun değerlendirildiği ve 7 büyük, 151 Kristal Elma, 157 Gümüş ve 167 Bronz olmak üzere toplam 482 ödülün dağıtıldığı yarışmadan; Vestel 2 Kristal, 9 Gümüş Elma ile döndü. Vestel 11 ödülle dayanıklı tüketim sektöründe en çok ödül alan marka oldu.

Kategori: Dijital ve Sosyal Medya/Yaratıcı Mecra Kullanımı

Gurme Fırın, Mix&Go, Viziizle, Anneler Günü ve Elma Sütü kampanyaları ile toplam 4 ana kategoride 11 ödül alan Vestel’in ödül aldığı kampanya ve kategorilerin tamamı şöyle:

Kristal Elma-Viziizle

Kategori: Radyo/Dayanıklı Tüketim

Gümüş Elma-Viziizle

Gümüş Elma- Vestel Gurme Fırın Kategori: Medya/Ürün ve Hizmet-Dayanıklı Tüketim

Kategori: Dijital ve Sosyal Medya/Kampanya-Dayanıklı Tüketim

Gümüş Elma-Mix&Go

Gümüş Elma-Anneler Günü-Eve Değil Anneme

Kategori: Entegre Kampanyalar/Dayanıklı Tüketim

Kategori: Dijital ve Sosyal Medya/Sosyal Medya-En Yaratıcı Gerçek Zamanlı Aksiyon

Gümüş Elma-Mix&Go-Vestel Küçük Ev Aletlerinden Büyük Gıybet

174

Gümüş Elma-Viziizle Kategori: Dijital ve Sosyal Medya/Markalı İçerik-Ürün Gümüş Elma-Viziizle Kategori: Dijital ve Sosyal Medya/Kampanya-Dayanıklı Tüketim Kategori: Dijital ve Sosyal Medya/Sosyal medya platformunun yaratıcı yenilikçi kullanımı

Gümüş Elma-Elma Sütü

Kategori: Medya/Sosyal Medya-Video Platfom Kullanımı

Kategori: Entegre Kampanyalar/Dayanıklı Tüketim

Gümüş Elma-Viziizle

Kristal Elma-Anneler Günü-Eve Değil Anneme


PERAKENDE

DeFacto’dan üst düzey atamalar Ulaşılabilir modada dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen DeFacto, uluslararası şirketlerde aldığı görevler ve hayata geçirdikleri projeler ile başarılarını kanıtlayan isimlerle yollarını birleştirmeye, yönetici kadrosunu yeni atamalarla güçlendirmeye devam ediyor. DeFacto globalleşme vizyonuyla sektörde uluslararası deneyime sahip yeni yöneticileri bünyesine katıyor. Sektörde uluslararası deneyime sahip Maria Comfort, DeFacto Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atanırken, İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine Aysun Kalmık getirildi. Defacto’nun yeni Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı da Cengiz Gürer oldu. Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atanan Maria Comfort, New York Üniversitesi Matematik Bölümü mezunu. Macy’s, Nine West Group, Giorgio Armani gibi markalarda çeşitli pozisyonlarda yer alarak kariyerinde hızla ilerleyen Comfort, Hot Topic, Wet Seal, Gloria Jeans markalarında Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. 2012 yılında Türkiye’ye gelerek LCW’de görev aldı. Bir süre önce ülkesi ABD’ye giden, sektörde uluslararası deneyime sahip Maria Comfort, DeFacto ailesine katılmak için Türkiye’ye döndü. Müşteri Odaklı Perakende Stratejisti ve Yazar olan Comfort’un “Retail Rebooted A Treatise On The State Of The Industry” adlı bir kitabı bulunuyor. İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atanan Aysun Kalmık, İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü mezunu. Tekstil, üretim ve perakende sektör-

lerinde İnsan Kaynakları alanında çeşitli kademelerde yönetici olarak görev yapan Kalmık, Next Sourcing’de Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgelerinden Sorumlu Kıdemli Müdür, H&M bünyesinde ise Avrupa ve Afrika Bölgeleri ile Hindistan ve Sri Lanka Bölgelerinden Sorumlu Bölge İK Müdürü olarak görev aldı. Kalmık, kurumsal görevlerine ek olarak İK ve Yönetim Danışmanlığı ve Koçluk faaliyetlerinde bulundu. Aysun Kalmık, Stratejik ve Global İK Yönetimi, Yönetişim ve Liderlik alanlarında uluslararası deneyime sahip. Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atanan Cengiz Gürer, Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü mezunu. Gürer yüksek lisans eğitimini de Özyeğin Üniversitesi İşletme Yönetimi bölümünde yaptı. Ayker A.Ş., Digital Equipment Corporation (DEC), Compaq Computer, Hewlett Packard ve Turkcell’de Bilgi Teknolojileri alanında profesyonel ve yönetici pozisyonlarında çalışan Gürer, son olarak Turkcell’in Ukrayna’daki mobil iletişim şirketi olan Lifecell’de Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Cengiz Gürer, BT stratejisi ve yönetimi, ürün geliştirme, CRM uygulamaları, kampanya yönetimi, mobil uygulamalar, dijital çözümler, dijital pazarlama ve e-ticaret alanlarında deneyime sahip.

175


PERAKENDE

Mobilyacılık sektöründe dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz Mobilya sektöründeki son 1990’lı yılların sonundan itibaren mobilyacılık sektöründe ciddi bir ilerleme olduğunu belirten Ozan Maden, Türkiye’deki mobilyacılık sektörünü değerlendirdi. Maden, 20 yılı değerlendiren Q “Son 20 yılda, dönemin tarzlarına çabuk adapte olabilen, trendleri takip edebilen, Home markasının Kurucu işini iyi bilen, ürününü en iyi şekilde ortaya koyan firmalar isimlerini markalaştırarak sektöre yön vermeye devam ediyor. Ülkemizde üretim, ihracat ve iç pazarda 10 kata Ortağı Ozan Maden, yakın bir büyüme söz konusu” dedi. Türkiye’deki mobilyacılığın şu anda hem hacim “Türkiye’de mobilyacılık hem de kalite olarak dünyada önemli bir yere geldiğini söyleyen Ozan Maden, tasaher geçen gün ileriye rımda önemli dünya markalarını yakaladığımızın altını çizdi. gidiyor. Türkiye kalite ve DÜNYA SIRALAMASINDA İLK 5’TEYİZ dizayn alanında, dünya Ozan Maden, Türk mobilya sektörünün hacim olarak dünyada önemli bir yere gelsıralamasında ilk 5’te yer diğini söyledi. İtalyanların tasarımda her alanda etkili olduğunu hatırlatan Maden, İtalyanların mobilya sektöründeki tasarımlarda da son derece iyi olduklarını belirtti. alıyor” dedi.

“İTALYAN FİRMALAR İLE AYNI KALİTEDE ÜRETİM YAPAN FİRMALARIMIZ VAR” Tasarım ve dizaynda İtalyanların etkisinin çok fazla olduğunu dile getiren Ozan Maden, “Dünyadaki bütün moda süreçlerini İtalyanlar belirliyor. Ancak Türkiye bu durumu çok yakından takip ediyor. Türkiye sürece çok çabuk adapte oldu. İtalyan firmalarla aynı düzeyde, aynı kalitede üretim yapan firmalarımız var” dedi. Kalite ve tasarımda dünya sıralamasında ilk 5’e girebileceğimizi de sözlerine ekleyen Maden, “Dünyanın en kaliteli ürünlerini iç pazarda tüketiyoruz” açıklamasında bulundu.

176



PERAKENDE

Hüseyin Özdilek’e Slovakya Devlet Nişanı verildi Özdilek Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek’e fahri Slovakya Konsolosluğu unvanından sonra şimdi de Slovakya Devlet Nişanı takdim edildi. Türkiye’nin sayılı holdinglerinden biri olan Özdilek Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek’e TürkiyeSlovakya ilişkilerine sağladığı katkılardan dolayı Slovakya Devlet Nişanı takdim edildi. Geçtiğimiz günlerde Wyndham Grand İstanbul Levent’te düzenlenen gecede Slovakya’nın Ankara Büyükelçisi Anna Turenicova tarafından Hüseyin Özdilek’e takdim edilen nişan, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin bir kez daha ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Hüseyin Özdilek’in ticari ve sosyal alanda Slovakya’nın her zaman çok büyük destekçisi olduğunu söyleyen Slovakya’nın Ankara Büyükelçisi Anna Turenicova, bu başarılarından dolayı Özdilek’e Slovakya Devlet Nişanı vermekten duydukları mutluluğu dile getirdi. Türkiye’nin Slovakya bağımsızlığını tanıyan ilk ülkeler arasında olduğunu söyleyen Anna Turenicova, “Geçtiğimiz yıllardan bugüne Türkiye ile ilişkilerimiz pek çok alanda gelişti ve güçlendi. Çünkü iki ülkenin de ortak değerleri arasında hukuk üstün-

178

lüğü ve demokratik-laik devlet yapısı en önemli unsurlardandır. İki ülke arasındaki diğer bir unsur ise ticari ve sosyal ilişkilerdir. Artan ticaret hacmi sayesinde Türkiye ile tüm alanlarda yaptığımız çalışmalar önemli noktalara geldi” dedi.

“BU NİŞAN BENİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ” Bu değerli ödüle layık görüldüğü için duyduğu mutluluğu dile getiren Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek ise, “Türkiye, Osmanlı

geçmişiyle Slovakya’nın 500 yıllık dostu. 9 yıl önce bana Bursa’nın fahri konsolosluğu teklif edildiğinde büyük bir memnuniyetle kabul ettim. Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki fahri konsolos arkadaşlarla Türkiye-Slovakya menfaatleri için çalışıyoruz. Biz biliyoruz ki ikili ilişkiler ne kadar kuvvetliyse ticaretin gelişimi de aynı oranda artıyor. Büyükelçinin de söylediği gibi Türkiye, Slovakya’yı tanıyan ilk devletlerden biri. Dolayısıyla yaşasın Türkiye ve Slovakya Cumhuriyeti.”


PERAKENDE

Çocuklar doğru yaşta doğru oyuncakla büyümeli

Adore Oyuncak Mağazacılığı olarak en önem verdikleri konunun müşterilere doğru hizmet vermek olduğunu söyleyen Adore Oyuncak Genel Müdürü Esin Yürür, “Mağaza çalışanlarımız, markalarımız ve oyuncaklarımız hakkındaki uzmanlıklarıyla müşterilere her zaman en doğru ve güvenilir bilgiyi vermekten memnuniyet duyuyorlar” dedi. sosyalleşmesine olanak sağlarken, ebeveynlerin de çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmesine fırsat veriyor. Bir ya da birden fazla çocuk oyun alanları her mağazamızda mevcut. Adore Oyuncak Mağazacılık olarak en önem verdiğimiz konulardan biri de müşterilerimize dilediği hizmeti en doğru şekilde vermek. Mağaza çalışanlarımız, markalarımız ve oyuncaklarımız hakkındaki uzmanlıklarıyla müşterilere her zaman en doğru ve güvenilir bilgiyi vermekten memnuniyet duyuyorlar. Dayanıklı, çocukların fiziksel, sosyal ve psikolojik gelişimlerine katkıda bulunan, hem eğlendirici hem de eğitici - öğretici oyuncaklardan ve bu oyuncakları bıkmadan, sıkılmadan güler yüzle onlara anlatan personelden Antalyalı misafirlerimiz de çok hoşlanıyorlar. 7 gün 24 saat müşterilerimizin hizmetinde olan web sitemiz aracılığıyla Antalya’da mağaza açmamızın zamanının geldiğini gözlemliyorduk. Buradaki müşterilerimize doğrudan hizmet vermenin ve ürünlerimizi deneyimleyerek satış yapabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

2017 markanız için nasıl bir yıl oldu? 2017 yılında Mall of Antalya’da metrekare olarak en büyük yedinci mağazamızı açtık. İstinyepark mağazamızdan sonra sırasıyla açtığımız Bağdat Caddesi, Kentpark, Mall of İstanbul, Mavibahçe ve Onetower mağazalarında da olduğu gibi çok özel bir konseptte ilerledik. Adore Oyuncak Mağazalarında her biri kendi oyuncak segmentinin lider markasi olan LEGO, Winx, Revell, Ravensburger, Bandai (Miraculous, Power Rangers, LBX), TOMY/Lamaze, BRIO ve Sylvanian Families ürünlerini en geniş biçimde sergiliyoruz ve tüketicilerin dokunarak hissetmelerini sağlamak en büyük amacımız. Adore Oyuncak Mağazacılık, rengarenk ve ilgi çekici mağaza dizaynıyla da müşterilerine keyifli alışveriş deneyimi yaşatma konusunda başarısını sürdürüyor. Her mağazasında bulunan oyun alanı çocukların

Peki, 2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? 2018 yılında da mağaza sayımızın artacağını öngörüyoruz. Doğru müşterilerle, doğru noktalarda buluşmak öncelikli hedefimiz. Fiziksel mağazamızın olduğu 4 il dışında diğer illerde de projeler inceliyor ve görüşmeler yapıyoruz. Sadece markalı oyuncak satmamızın büyümemizde etkili olduğunu biliyoruz ve bu kararımızın her zaman arkasında duracağız. Çocukları için en iyisini ve en doğrusunu yapmaya çalışan bir ebeveyn kitlesi var. Tüketicilerin çocuğuma zarar verir mi kaygısından uzak oyuncak satın almalarını ve doğru yaşta doğru oyuncakla çocuklarını büyütmelerini sağlamak öncelikli hedeflerimiz. Önümüzdeki dönemde açılacak yeni mağazalarla da müşterilere daha ulaşılabilir olmayı hedefliyoruz. Oyuncaklarla çocukları buluşturup onları sevindirmek bizim en önemli görevimiz. İşimiz mutluluk ve biz işimizi çok seviyoruz.

179


PERAKENDE

SHUEV.COM

SEKTÖRÜN PARLAYAN YILDIZI KENDİ HEDEFİNİ AŞTI

Yeni ve yenilenen evlere; ev aksesuarları, mutfak ve diğer ev kategorilerinde alternatif ürünler sunan Shuev.com, sunduğu ürün karması ve alternatif markalarla hem tüketicilerin hem de AVM yönetimlerinin dikkatini çekmeyi başardı. Shuev.com 12 mağazayı hedeflerken yılı 15 mağaza ile bitiriyor. Yerli ve ithal pek çok ürünü bir arada sunan mağaza konsepti ile sektöre yeni bir soluk getiren Shuev.com mağazaları AVM’lere kattığı değeri, mağazalarındaki yoğun müşteri trafiği ile hemen belli ediyor. Müşterilerinin tüm ev ihtiyaçlarını tek bir noktada bulmasını amaçlayan marka, ürün gamına kattığı yeni ürün ve markalarla artık bin metrekarelik büyük mağazalarla müşterilerinin karşısına çıkıyor.

YENİ MERKEZ BİNASI İLE HİZMET KALİTESİ VE HIZI ARTIRIYOR Shuev.com, artan mağaza sayısı doğrultusunda önemli hale gelen lojistik ve sevkiyat alanında hizmet kalitesini artırmak ve sürekli değişen alternatif ürünleri müşterilerine hızla servis verebilmek için yeni bir merkez ofise geçmek üzere hazırlıklarına başladı. 5 bin metrekarelik açık ve kapalı alanları ile yeni merkez binası aynı zamanda showroom görevini de görecek.

180


PERAKENDE

SHUEV.COM

YENİLİKÇİ KONSEPT, ZENGİN ÜRÜN ÇEŞİTLERİ, ALTERNATİF MARKALAR

ELEKTRİKLİ EV ALETLERİNDE EKSİK ÜRÜN YOK Tefal ile başlayan işbirliği Philips ve King markaları ile devam ederken böylece elektrikli pişiriciler, içecek hazırlama, gıda hazırlama, süpürge, ütüleme ve kişisel bakım kategorilerini de ekleyerek ev grubunda boşluğa yer vermiyor.

EV DEKORASYONU VE AKSESUARLARINDA ALTERNATİFSİZ OLMAYA DEVAM Shuev.com, farklılık arayışında olan müşterilerinin ve zevklerine hitap eden ürünleri takip ettikleri trend fuarlardan ithal ettikleri ürünlerle karşılıyor. Maison Object, Ambiante ve Trend başta olmak üzere Uzakdoğu ve Avrupa’daki fuarlardan özenle seçilmiş ürünlerle ev dekorasyonunda ürün boşluğunu doldururken LuckyArt firması ile yaptığı işbirliği ile ürün gamını zenginleştiriyor.

BANYO, BAHÇE, EV TEKSTİLİ VE HEDİYELİK GRUPLARLA RENKLENEN MAĞAZALAR Tekstile yeni markalar ve alternatif ürünler eklenerek banyo, bahçe ve hediyelik grubunda renkli seçenekler sunmaya devam ediliyor.

SEKTÖRÜN ÖNCÜ MUTFAK MARKALARI SHUEV ‘DE ÇEYİZ VE PİŞİRMEDE DÖRT DÖRTLÜK ÜRÜN GAMI Günlük kullanım mutfak ürünlerine müşterilerinden gelen istekleri değerlendirerek porselen yemek ve kahvaltı takımları, pişirme grupları ve züccaciye ürünlerini de ekeyen marka alternatif ürün ve marka deneyimi yaşama fırsatı sunuyor. Pierre Cardin Home, Tantitoni, Koleksiyon, Luminarc, Hisar, Keramika, Cem, Victorinox, Paşabahçe, Lav gibi sektöründe öncü markalara mağazalarında marka kimliklerini yaratacakları alanlar vererek, mağaza içinde mağazalar yaratıyor.

181


PERAKENDE

Yataş Grup’tan rekor büyüme Yataş Grup, 2017 yılının 3. çeyreğinde net karını 4,26 kat artırarak önemli bir başarıya daha imza attı. Geçen seneye göre satış rakamlarında yüzde 67, net karda ise yüzde 326 büyüme gösteren Yataş Grup’un açıkladığı 2017 yılı ilk 9 aylık bilançosuna göre; net kar 51,6 milyon TL olurken, net satış rakamı ise 591,2 milyon TL oldu. Yataş Grup 2017’de de hızla büyümeye devam ediyor. Yataş Grup tarafından açıklanan 2017 3. çeyrek bilanço verilerine göre, grup 591,2 milyon TL net satış rakamına ulaşarak, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 67 büyüme gösterdi. Aynı dönemde 89,5 milyon TL Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kar ( FAVÖK) elde ederek geçen seneye kıyasla yüzde 158 büyüme başarısı gösteren Yataş Grup, 51,6 milyon TL net kar rakamıyla yüzde 326 oranında büyüme gösterdi. 2012 yılında başlattıkları değişim ve dönüşüm sürecinin ilk 5 yılını tamamladıklarını, ikinci 5 yıllık hedeflerinin ise global bir marka haline gelmek olduğunu belirten Yataş Grup CEO’su Nuri Öztaşkın; “Yataş olarak gerek yurt içi gerek yurt dışında gösterdiğimiz başarılarla global bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana her geçen gün gelişen ürün gamımız ve mağaza konseptlerimizle, 24 saat ışıkları yanan global bir şirket olma hedefimizi çok kısa bir süre içerisinde gerçekleştireceğimizi öngörüyoruz. 2021 yılı toplam ciro hedefimizi de 2 milyar TL olarak belirledik. 5 yıl içerisinde yurt dışı ciromuzun yurt içi ciromuza

oranla yüzde 20’sini, 10 yıl içerisinde de yüzde 50’sini yurt dışı faaliyetlerimizle sağlamayı hedefliyoruz. Bu yılın ilk 9 ayında elde ettiğimiz bu rakamlar emin adımlarla ilerlediğimizi ve başarılarımızın artarak devam ettiğini gösteriyor. Müşterilerimizden, iş ortaklarımızdan ve çalışanlarımızdan aldığımız destekle, Yataş’ı global pazarda ülkemizi en iyi şekilde temsil eden markalardan biri yapacağız” diye konuştu.

2017 YATAŞ GRUP’UN YATIRIM YILIYDI 2017 yılını yatırım yılı ilan eden, bununla birlikte büyüme hedeflerini gerçekleştiren Yataş Grup, 50 milyon TL üzerinde hem inşaat, hem makine hem de mağazacılık yatırımları yaparak hem ülkesine güvenen, ülkesine yatırım yapan, aynı zamanda da istihdamını artırarak yeni iş imkanları sağlayan bir şirket oldu. 2012 yılında ortalama bin 100 çalışanı bulunan ve 2017 yılında 2 bin 391 çalışanı ile ülke ekonomisine ve istihdama katkı sağlayan çok daha değerli bir şirket haline gelmiştir.

182



PERAKENDE

Daffari İle Stil Sahibi Olun DAFFARİ GENEL KOORDİNATÖRÜ HARUN KARAKAYA: “KENDİNİ TANIYAN, YENİLENMEYE AÇIK, VİZYON SAHİBİ, GİYİNMEYİ SEVEN ERKEKLERİ HEDEFLEYEREK ONLARI EN KALİTELİ, EN STİL SAHİBİ ÜRÜNLERLE BULUŞTURUYOR VE EN DOĞRU FİYAT STRATEJİSİ İLE MÜŞTERİ SAYIMIZI ARTIRMA YOLUNDA İLERLİYORUZ.” Ak Tekstil’in perakende markası Daffari hakkında bilgi alabilir miyiz? Ak Tekstil 1960’lı yıllarda sektöre giriş yaptıktan sonra birçok yerli ve yabancı markaya üretim yapmaya başlıyor. Yurt dışında markaların üretim tesislerinde, tasarım ekipleriyle ciddi zamanlar geçiriliyor. Vizyonunu artırırken, burada öğrendiklerini, dışarıda öğrendikleriyle birleştiriyor ve sürekli kendini geliştiriyor… Çok güçlü bir üretim tesisine sahip

184

olduğu için de 2010 yılında kendi markasını yaratmaya karar veriyor. Üretim tesislerimiz; teknolojik yapısıyla 5 bin metrekare kapalı alanda, 450 çalışan ve günlük 2 bin adet takım elbise kapasitesi ile sektörde dev bir konumdadır. Daffari, marka olduğu günden bu yana hayatla iç içe olan ve stilinden asla ödün vermeyen modern, her yaştan erkeğe hitap ediyor. Kaliteyi moda ile birleştirirken, her gün bu amaç ile çalışmaya ve markamızı geliştirmeye devam ediyoruz.


PERAKENDE

Daffari nasıl bir marka? Daffari olarak tüketicilerine kaliteli ürünler sunan, inovatif, onları anlayan, isteklerine cevap veren sıcak bir marka olmaya çalışıyoruz. Bu çalışma doğrultusunda ortaya çıkan, birbirini tamamlayan koleksiyonlarla kalitemizi ve tarzımızı en uygun fiyat politikası ile müşterilerin beğenisine sunuyoruz. Kendini tanıyan, yenilenmeye açık, vizyon sahibi, giyinmeyi seven erkekleri hedefleyerek onları en kaliteli, en stil sahibi ürünlerle buluşturuyor ve en doğru fiyat stratejisi ile müşteri sayımızı artırma yolunda ilerliyoruz. Erkeklerin alışveriş alışkanlıkları son yıllarda çok değişime uğradı. Siz bu değişimi nasıl takip ediyorsunuz? Erkeklerin modaya ilgisinin her sezon daha da arttığı bir gerçek… Alışverişi ihtiyaç duyduğu için değil, zevkli giyinmekten mutlu oldukları için yapan erkeklerin sayısı da gün geçtikçe çoğalıyor. Buna karşılık da erkek modası her sezon daha cesur renkler ve tasarımlarla şekilleniyor. Daffari erkek modası için hazırladığı yeni koleksiyonunda, özgün tasarımlardan oluşan bir koleksiyon sunuyor.

AVM ve caddelerde toplamda kaç mağazanız bulunuyor? 2018’de kaç mağazaya ulaşmayı hedefliyorsunuz? Daffari olarak 17’si alışveriş merkezleri, 5 tanesi cadde olmak üzere toplamda 22 mağazamız bulunuyor. Bunun yanı sıra Kosova, Londra ve Güney Afrika’da da mağazalarımız ve corner’larımızla yer almaktayız. 2018’de mağaza sayımızı artırmak adına girişimlerimiz devam ediyor. Alışveriş merkezlerinde kiralama yapmadan önce dikkat ettiğiniz önemli kıstaslar nelerdir? Kiralama yapmadan önce, çalışmış olduğumuz fizibilite çalışmalarında göz önünde bulundurduğumuz en önemli etkenlerden biri AVM’nin içerisinde yer alan marka karması. Bununla beraber AVM’nin lokasyonu, lokasyon profilinin markamıza uygunluğu aynı zamanda da AVM’nin ziyaretçilerine sunduğu sosyal alanların yeterli olması bizim için son derece önemli. Bu alanlarda ziyaretçiler keyifli vakit geçiriyorlar mı? Çünkü AVM’ler artık sadece alışveriş yapılan alanlar olmaktan çıktı. Ziyaretçiler artık geldikleri AVM’nin mimarisi ile bile ilgileniyorlar. Bu da alışverişi onlar için keyifli bir aktiviteye dönüştürüyor.

Erkek modasından konuşmuşken beylere bazı moda tüyoları verir misiniz? Gömleklerinizle çok farklı stillere imza atabilirsiniz. Mavi, beyaz gibi düz renkli gömleklerinizi renkli ve desenli kravatlarla tamamlarken, daha modern bir görüntü elde edebilirsiniz. Desenli gömlekler sadece modayı takip edenlerin değil stilini biraz daha ön plana çıkarmak isteyenlerin tercihi. Tarzınız ne olursa olsun beyaz bir gömlek çabasız şık olmanın tek adresi. Gömlek seçerken de size hafiflik hissi veren sağlıklı kumaşlardan üretilmiş olmasına dikkat edin. Kendinizi ne kadar rahat hissederseniz o kadar özgür ve stil sahibi olursunuz. Kombininizdeki küçük detaylar ana parçalardan daha dikkat çekicidir. Ceketinizin cebine yerleştireceğiniz bir mendil kombininizin havasını bir anda değiştirebilir ya da desenli çoraplar ile daha eğlenceli bir stile imza atabilirsiniz. Klasik giyinmeyi sevenler için ışıltılı bir kol düğmesi şıklığınızı zirveye ulaştırır. Yaşınız ve tarzınız ne olursa olsun dolabınızı süsleyen birkaç ceket mutlaka bulunsun. En önemli nokta vücudunuzu tanıyın, modayı kendinize göre yorumlayın. Tarzınız ne olursa olsun dolabınızda mutlaka bedeninize uygun bir takım elbise olsun. Takım elbiselerinizin içine, soğuk günlerde balıkçı yaka kazaklarınızla şans verin.

185


PERAKENDE

MÜSİAD Perakende ve Pazarlama Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi açıldı Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle, MÜSİAD Perakende ve Pazarlama Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ‘tematik okul’ oldu. MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, lisenin öğrencilere sağladığı imkanlar ve meslek liselerinde ulaşmak istenilen kalite açısından umut verici olduğunu söyledi.

A

çılışa; Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Tü r k m e n , İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Perakende Sektör Kurulu Başkanı Adil Temizerler’ın yanı sıra Yönetim Kurulu Üyeleri ve Sektör Kurulu Başkanları katıldı. Açılışta konuşma yapan İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci: “Tematik meslek liselerimizde tek alan olsun istedik, perakende ve pazarlama alanı bunlardan biri. İş gücüne çok fazla ihtiyaç duyduğumuz bu zamanda, tematik lisenin açılması çok önemli. Ülkemize hayırlı olmasını dilerim” dedi. MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman

186

ken konulardan biri mesleki eğitim ve tematik okullardır.

Kaan yaptığı konuşmada, işsizliği önlemek ve istihdam artışını sağlamak istiyorsak, yetişmiş insan gücü için tematik liseleri ön plana çıkartmanın şart olduğunu söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti:

Her bir çocuğumuz yeteneklerine göre, hangi alanda başarılıysa ona göre kendisini geliştirmeli, o alanda ustalaşmalı. Bunu sağlayacak olan da mesleki alanda eğitimdir. Tematik liselerin, mesleki eğitimin yukarı taşınması noktasında önemli bir basamak olacağına inanıyoruz. Bağlarbaşı Perakende Pazarlama Lisesi’nin, öğrencilerine sağladığı imkanlar, meslek liselerinde ulaşmak istediğimiz kalite açısından umut verici. 3 binası bulunan ve 700 öğrenci kapasitesiyle eğitim-öğretime başlayan okulumuzda, bir meslek lisesine yakışır donanımlar yer alıyor. Dersliklerin yanında bilgisayar atölyeleri, uygulama mağazaları ve 150 kişi kapasiteli bir spor salonu da öğrencilerimizin kullanımına sunuluyor” dedi.

“ALANINA HAKİM İNSAN GÜCÜ YETİŞTİRMELİYİZ” “Perakende alanında ilk olma özelliğini taşıyan okulumuzun vesilesiyle, meslek liselerinin önemine ve ‘tematik lise’ kavramına biraz değinmek istiyorum. Biz iş adamları olarak uzun yıllardır, yetişmiş eleman bulmakta yaşadığımız sıkıntıları dile getiriyoruz. İşte bizim artık bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Eğitimini aldığı alana bütünüyle hakim insan gücü yetiştireceğiz ki, ne üretimde, ne sonraki aşamalarda kalite dalgalanması yaşansın.” Kaan, ülkemizde genç nüfus sorununun olmadığını belirterek; “Geleneklerimizden vazgeçmeden, meslekte uzmanlaşma konusunu artık daha yukarı taşımamız lazım. Bugün Sanayi 4.0’ı konuşuyoruz; Türkiye’nin bu 4. Sanayi Devrimi’nde nasıl bir yerde duracağını tartışıyoruz. İşte bu tartışmaların odağına oturtmamız gere-

ÖĞRENCİLER KENDİ POTANSİYELİNİ KEŞFETMELİ MÜSİAD Genel Başkanı öğrencilere seslenerek: “Biz büyükleriniz olarak, abileriniz olarak sizlere iyi birer gelecek inşa etmek, yeni yollarda önünüzü açmak ve size iyi örnekler olabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Her biriniz, kendi potansiyelinizi keşfetmelisiniz. Hiç unutmayın; inançla, azimle çalışarak elde edemeyeceğiniz başarı yok. Alın terinizle kurduğunuz hayatlarınızda ulaştığınız her başarı, size mutluluğu ve vatanına faydalı olmanın huzurunu tattıracaktır” şeklinde konuştu.



PERAKENDE

Ticaretin geleceği mobil marketlerde Dijital teknolojinin avantajını, klasik mağazaya entegre eden perakende dünyası yeniden şekilleniyor. Dijital teknolojinin avantajını, klasik mağazaya entegre eden perakende dünyası yeniden şekilleniyor. Perakendeciler, yapay zeka ile hareket eden, kasiyeri olmayan, akıllı telefonla giriş yapılabilen otonom konseptlerle hem maliyeti düşürmenin hem de daha fazla müşteri çekmenin peşinde. Mahalle bakkalından sohbet eşliğinde yapılan alışverişler artık çok gerilerde kaldı. Hızı, kolaylığı ve düşük fiyatları, online satışlara ilgiyi artırsa da tüketicilerin büyük çoğunluğu hala mağazalara girip dolaşmayı ve dokunarak alışveriş yapmayı tercih ediyor. Perakende sektörü, teknolojinin avantajlarını klasik mağazalara uyarlamaya çalışarak, daha fazla müşteriyi çekmenin peşinde. Mobil mağazalar ve sanal asistanlar da klasik mağazaların online alışverişe karşı mücadele yöntemlerinden sadece birkaçı.

ÖNCÜSÜ ÇİN Kasiyersiz mağaza konseptinde Çinli firmalar ön plana çıkıyor. Hefei Teknoloji Üniversitesi ve İsveçli start-up Wheelys işbirliğiyle geliştirilen Moby Mart, geleceğin mobil mağaza vizyonu.

188

DAHA AZ MALİYET Çinli şirketlerin dışında ABD’nin e-ticaret şirketi Amazon, geçen yıl açtığı Amazon Go ile kasayı ortadan kaldırdı. Fransız kozmetik zinciri Sephora da alışverişte online-offline deneyimi sunan mağazalardan bir diğeri. GlobalData Retail Genel Müdürü Neil Saunders, kasiyersiz alışverişin geleceğine inandığını belirterek, “Perakendeciler, online satışların daha düşük fiyatlarıyla rekabet etmek için maliyetleri nasıl azaltacaklarına bakıyorlar. Kasiyerlerin hepsinden tamamen kurtulmak şu an yapmayacakları bir şey. Zira hala ‘ketçap nerede, hardal nerede’ diye soracak birilerine ihtiyaç var” dedi.

QR KODLA ALIŞVERİŞ İnsansız market konseptinin bir başka örneği de BingoBox. Her biri 10 metrekare büyüklükte olan marketlerde taze salatadan cipse, şemsiyeye kadar çeşitli ürünler sunuluyor.

7/24 hizmet veren markete girebilmek için özel olarak tasarlanan QR kod uygulamasını cep telefonuna yüklemek gerekiyor. Müşteriler, satın almak istediği ürünü cep telefonlarıyla taratıyor ve online ödeme sistemi kullanılarak fatura düzenleniyor. İhtiyaç duyulursa video bağlantısıyla bir asistana da ulaşılabilir.

KASİYERSİZ KAFE Çinli e-ticaret şirketi Taobao, Hangzhou şehrinde kasiyeri olmayan Tao Cafe’yi hizmete sundu. Müşteriler, kapıda akıllı telefonu taratarak giriyor, yemekleri seçiyor ve fatura da telefon aracılığıyla bildiriliyor.

ALIŞVERİŞİ YAP VE ÇIK e-ticaret devi Amazon, Aralık 2016’da Seattle’daki merkezinin yakınında açtığı Amazon Go ile kasayı ortadan kaldırdı. Müşteriler, Amazon Go uygulamasını indirdikten sonra markete girişte QR kodu okutuyor ve ürünleri doğrudan çantalarına atıyor.

PARK ALANLARINI 24 SAAT MARKETE DÖNÜŞTÜRÜYOR Park alanlarını 24 saat açık bir markete dönüştüren Moby Mart, alışverişi tüketicilerin ayağına kadar getiren otonom ve mobil bir dükkan. Şangay sokaklarında test sürüşleri gerçekleştirilen markette ne kasiyer ne de satış görevlisi bulunuyor. Yapay zeka ile çalışan markete akıllı telefonla girilebiliyor. Markete girişte ve çıkışta Moby Mart uygulamasındaki QR kodu okutmak yeterli. Ödemeler kredi kartı ile yapılıyor. Elektrikle çalışan ve çevre dostu market olarak nitelendirilen Moby Mart’ın otonom hareket özelliği henüz geliştirilme aşamasında.


PERAKENDE

“Kooperatifleşme, güçlü üretici ve kazançlı tüketici demek”

M

Gıda enflasyonunun çözümünün kooperatifleşmenin desteklenmesinden geçtiğini söyleyen Migros Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Özgür Tort, “Gıda Enflasyonuna Farklı Bakış Açıları ve Tedbirler” konulu panelde yaptığı konuşmada, gıda enflasyonunda dengenin sağlanması ve maliyetlerin düşürülmesi için üreticinin desteklenmesi, üretim ve paketlemede standartların sağlanması, güçlü bir lojistik yapının kurulması gerektiğini belirtti.

igros Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Özgür Tort, gıda enflasyonuyla mücadelenin özünde aracıların azaltılmasının yattığına dikkat çekti. Gıda Perakendecileri Derneği’nin Ortak Gelişim Kongresi kapsamında düzenlediği “Gıda Enflasyonuna Farklı Bakış Açıları ve Tedbirler” konulu panelde konuşan Tort, gıda enflasyonunda dengenin sağlanması ve maliyetlerin düşürülmesi için üreticinin desteklenmesi, üretim ve paketlemede standartların sağlanması, güçlü bir lojistik sisteminin kurulmasının önemli olduğunu söyledi. Orta ve uzun vadede kooperatiflerin çoğalarak büyük, güçlü ve kurumsal yapılar haline gelmesi gerektiğini belirten Tort, özel sektörün de bu yapının içinde yer alması halinde üreticinin güçleneceğini, bu şekilde tüketicinin sofrasına daha uygun fiyatla ürün sunmanın mümkün olacağını ifade etti.

“TARLADAN RAFA TAM 3 BİN 200 ÇEŞİT ÜRÜNÜ 30 SAATTE ULAŞTIRIYORUZ” Migros’un Türkiye’de Tarım Kredi Kooperatifleri ile ilk ve en fazla çalışan perakendeci olduğunu söyleyen Tort şu bilgileri verdi: “Biz, meyve-sebzede temin ettiğimiz ürünlerin yarıya yakınını doğrudan müstahsil ve kooperatiflerden alıyoruz. Türkiye’de Tarım Kredi Kooperatifleri ile ilk ve en fazla çalışan perakendeci olarak 180 farklı kooperatifle çalışıyor, 3 bin 500 üreticiden aracısız alım yapıyoruz. İyi Tarım Uygulamaları (İTU) kapsamında 2010 yılından bu yana Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte üreticilerin sürdürülebilir tarım yapmasına ve devlet teşviki almasına katkı sağlıyoruz. Bugüne kadar alınan teşvik 260 milyon TL’yi buldu. Firenin azaltılması için tarladan rafa, son teknolojiden faydalanarak en iyi lojistik yöntemlerini kullanıyoruz. 11 dağıtım merkezimizi ürün alım bölgelerimize kurduk. Ürünlerin kasalama-paketleme-soğuk nakliye ve diğer dağıtım işlemlerinin hepsini biz yapıyoruz. Böylece hem tüm süreci yakından takip edebiliyor hem de üreticinin yükünü azaltıyoruz. Tedarik zincirinde ne kadar güçlü iseniz, fire oranınız da o kadar azdır. Soğuk zincir taşıma ve depolama sistemimizle tarladan rafa 30 saatte, tam 3 bin 200 çeşit farklı ürünü taptaze ulaştırıyoruz.”

“20 MİLYON AİLENİN MUTFAĞINA GİRİYORUZ” Kırmızı etin üzerinde hassasiyetle durdukları bir konu olduğunu, tüketicilere uygun fiyatla et sunabilmek için açılacak kanallara ve Et Süt Kurumu’nun planladığı uygulamalara Migros ve perakendeciler olarak tam destek vereceklerini, Tarım Bakanlığı’nın bu konuda bilgilerini beklediklerini ifade etti. Migros’un bin civarında yerli besici ile çalıştığını anlatan Tort, “Yılda yaklaşık 22 bin ton kırmızı et üretimimizle 20 milyon ailenin mutfağına giriyoruz. Türkiye’nin en büyük et işleme tesisine sahibiz. Bin civarı yerli besici ile çalışıyoruz. Et ürünlerinde fireyi en çok etkileyen unsur uzmanlık. Migros Perakende Akademisi’nde eğittiğimiz uzman kasaplarımız, yenilikçi üretim hatlarımız ve map ambalajlama tekniğimiz ile kırmızı ette imhalarımızı yarı yarıya azalttık” dedi. Etiketlerde tüm gider kalemlerini şeffaf biçimde göstererek öncü bir çalışma başlattıklarını söyleyen Tort, “63 yıllık perakende deneyimimizle sektör ve bakanlık temsilcileri ile sıklıkla fikir alışverişinde bulunuyoruz. Sebze meyve etiketlerimiz, Bakanlığın zorunlu tuttuğu bilgilendirmeler ötesinde tüm gider kalemlerini içeriyor. Müşterilerimiz şeffaf bir şekilde bütün detayları görebiliyor” şeklinde konuştu.

189


PERAKENDE

Modanın tamamen kadının üzerine yapışan bir olgu olmaktan çıkmaya başladığını belirten Altınbaş Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Nihan Akdemir, erkeklerin son 10-15 yılda kendilerine çok daha fazla özen gösterdiğini, toplumun moda olgusunu kadının üstünden kendi kendine almaya başladığını kaydetti.

Modada cinsiyet ayrımcılığı son buluyor Moda sektöründeki toplumsal cinsiyet kavramı üzerine araştırmalar yapan Altınbaş Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Nihan Akdemir, erkek giyiminin ve mixed gender show (kadın ve erkek giyimine yönelik ortak defileler) kavramının moda sektöründe son derece revaçta olduğunu söyledi. Modanın tamamen kadının üzerine yapışan bir olgu olmaktan çıkmaya başladığını belirten Akdemir, erkeklerin son 10-15 yılda kendilerine çok daha fazla özen gösterdiğini, toplumun moda olgusunu kadının üstünden kendi kendine almaya başladığını kaydetti. Tarihte kadını sadece bu noktada gören bir zihniyet olduğunu da hatırlatan Akdemir, "Artık sadece modayla ilgilenen kadın çerçevesi yıkılmaya çalışılıyor. Şu anda modernleşen bir toplum yapısı var" dedi.

MODA SEKTÖRÜ TOPLUMSAL CİNSİYET KONUSUNDA CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPIYOR Akdemir, kadın üzerindeki algının yıkılması adına moda sektöründe reklamlar aracılığıyla çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çekerek sözlerini şöyle noktaladı: "Geldiğimiz noktada toplumsal cinsiyet ayrımcılığının moda sektöründe de yankı bulduğunu görüyoruz. Bununla ilgili yapılan yine bazı büyük markaların reklam çekimleri var. O reklam çekimlerinde kadına yüklenen rollerin eleştirilmesi yapılıyor. Dolayısıyla kadın sadece evde ev işleriyle uğraşan ya da sadece süslenip gezen bir kadın değil. Kadın; sosyal hayatın da, iş hayatının da bir parçası... Bunlara vurgu yapan reklam çekimleri oluyor. Çünkü medyanın çok önemli etkisi var. Moda sektörü de bu alanda ciddi çalışmalar yapıyor”

190

MODA OLGUSU TOPLUMDAN AYRI TUTULMAMALI Modanın tarihine bakıldığında Antik Mısır'dan başlayarak Rönesans'a kadar olan süreçte moda algısının hem erkeğin hem kadının üzerinde olduğunu, erkeklerin de kadınlar kadar giyim kuşamına dikkat ettiğini, makyaj yaptığını hatırlatan Yrd. Doç. Akdemir, "17. yüzyıl itibariyle değişen sosyal toplum düzeni ve birtakım değerler bu giyinme noktasını kadının üzerine atfetmeye başladı. Aslında moda olgusunu toplumdan ayrı tutamayız. Çünkü toplumla birlikte evrilen bir nokta moda. Ancak burada birtakım toplumsal olaylar, iktidar değişmeleri, erkeğe 'sen daha az süslen, daha ciddi görün, kadınlar süslensin' diyerek modayı kadına atfedilen bir noktaya getirmiş" dedi.

"KADINLAR MODANIN SÜREKLİ KADINA ATFEDİLMESİNDEN RAHATSIZ" Kadına yönelik sadece giyinir, kuşanır, süslenir algısının olduğunu söyleyen Akdemir, şöyle devam etti: "Modada kadını sınırlayan birtakım noktalar var. Fakat başka bir noktada modanın sürekli kadına atfedilmesinden kadın da rahatsızlık duyuyor. Çünkü moda sadece kadına ait olan bir durum değil. Sanki kadın hiçbir şey yapmaz sadece giyinir, kuşanır gibi bir izlenim yaratılıyor. Günümüzde ise mixedgender showlarla gündeme gelmeye başlayan kadın ve erkekler için ortak defileler yapılıyor. Ünlü moda markaları bunu yapmaya başladılar. Markalar bununla ilgili koleksiyonlar hazırlıyorlar. Hazırladıkları koleksiyonlar hem erkek reyonunda hem kadın reyonunda bulunabiliyor"



PERAKENDE

Dünyaya açılan vitrinimiz: LC Waıkıkı, Koton, Damat, Mavi Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından Marka Yatırım Holding’in isim sponsorluğuyla gerçekleştirilen 10. İstanbul Moda Konferansı bu yıl, Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da “Why Turkey” teması ile hayata geçti. Konferans’ta Türkiye’de hazır giyim sektörünün gücü, sürdürülebilirlik anlayışı ve bölgede rakipsiz bir iş ortağı olarak yetkinlikleri vurgulandı.

192

Türk perakende markasını küresel pazarda temsil eden üç büyük Türk markası da Konferans’ta yerini aldı. LC Waikiki Ceo’su Mustafa Küçük, Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ve Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, Türkiye’nin Markaları&Markaların İhracatı oturumunda konuşma yaptı. SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ve Mavi Jeans Kategori Direktörü Emre Kurtoğlu da sektörel bilgi birikimini ve markalaşma yolculuğunu aktardı.

LC WAIKIKI CEO’SU MUSTAFA KÜÇÜK: “MARKA EKSİĞİMİZ YOK, LİDER EKSİĞİMİZ VAR” Üreticiydik, sadece üretim yatırımı yapıyorduk. Taklitlerimizin önüne geçmeye çalışırken lisansını aldık. Toptan satışla küçük bir mağazada 1990’larda satışa başladık. 1997 yılında LC Waikiki’yi satın alarak, üretimle perakendeyi ayırıp mağazalaşmaya geçiş kararı aldık. 2010 yılına kadar “iç pazarda var olacağız, sonra dünyaya açılacağız” demiştik. Doğru zamanda doğru kararı almak çok önemli... Geliştirdiğimiz markanın segmenti doğru seçildi. “Tek bir alanda uzmanlaşacağız” dedik ve farklı alanlara yatırım yapmama kararı aldık. Vizyon ve misyonu belirlerken “Neden?” sorusuna yanıt aradık. “Niye Türkiye markası çıkmıyor?” sorusunu sorguladık. Dar gelirli bir aileden geliyorum. “İyi giyinmek herkesin hakkı” felsefesinden yola çıktık. Mütevazi ve çift kanatlı liderler yetiştirmeye özen gösteriyor, hep öğreniyoruz. LC Waikiki olarak, 450’si Türkiye’de, 450’si yurt dışında toplam bine yakın mağaza


PERAKENDE

ile 35 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Her yıl 150 mağaza açılıyor. Ben nerede mağaza açılıyor ilgilenmiyorum. Türkiye’nin marka eksiği yok, lider eksiği var. Ben zamanımı ekip yetiştirmeye harcıyorum. Global marka olabilmeniz için global tedarik zinciriniz olmalı. Bizim tedariğimizin yüzde 80’i Türkiye’den karşılanıyor. Bu aslında doğru değil. Konfeksiyon tarafı talebe cevap veremiyor. Türkiye’de konfeksiyonda istihdam edilecek işgücü yok. İşsizlik bu kadar yüksekken konfeksiyon işçisi neden bulamıyoruz, sorgulamalıyız. Dış giyim üretecek üretici arıyoruz. Tedarik altyapımıza yatırım yapmalıyız. Bizim yerimize Turquality çatısı altında konfeksiyoncuya, kumaşçıya teşvik verilmeli. Markalaşmak isteyenlere tavsiyem; hazır olmadan Batı’ya açılım yapılmamalı. LC Waikiki olarak biz halen Batı’da yokuz. Önce var olduğumuz ülkelerde büyüyecek, markalaşacağız. 2020’ye kadar hazırlığımızı yapacağız. Batı’da Zara’nın yanında 2023’te Türk markası olarak LC Waikiki’yi görebileceksiniz.

ORKA HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU: “YÜZDE 95’İNİ ÜLKEMİZDE ÜRETİYORUZ” Hammadde aldığımız Avustralya’ya bugün son mamul ürün ihraç ediyoruz. Sidney’de ikinci mağazamızı açıyoruz. Geçmişte bugünleri hayal edemezdik. Bir ülke sahip olduğu markaları kadar zengindir. Ana stratejiyi iyi kurgulamalısınız. Her segmentte varolma çabasına girmedik, kendi segmentimize odaklandık. “Ulaşılabilir lüks” kavramına odaklandık. İki yıldır hedefimiz İtalya. Bugün İtalya’da 9 noktada varız. 5-6 ay içinde 18 mağazaya çıkacağız. Azerbaycan’da beşinci mağazamız var, Filistin’de de İsrail’de de varız. 2015 yılında en büyük yatırımı üretime yaptık. Teknoloji olarak Avrupa’nın

sayılı üretim yatırımlarından birine imza attık. Gerçek katma değere odaklanıyor, 3 bin kişi istihdam ediyoruz. İhracatımızın yüzde 95’ini kendi ülkemizde üretiyoruz. Bir isteğim var; yabancı hayranlığından kurtulup, kendi markalarımıza inanalım. Biz mağazacılığı ve perakendeyi öğrendik, büyük fırsatlar bizi bekliyor. Yeter ki Türk markasının gücüne inanalım.

KOTON YÖNETİM KURULU BAŞKANI YILMAZ YILMAZ: “HAMMADDE VE KUMAŞ ÜZERİNDEKİ VERGİ İNDİRİLMELİ” Türk markaları çok doğru zamanda Türkiye’de gelişim sergiledi. Türkiye bugün Avrupa’da AVM mevcudiyeti açısından çok önemli konumda. 25 metrekarelik bir alanda ihracat fazlası alıp satarak işe başladık. Zamanla, üretim yapmayı, koleksiyon yapmayı, ihracat yapmayı öğrendik. 2000’de 10 mağazamız varken Türkiye’de bugün 299 mağazamız var. Ferah mağaza yapısı, bol çeşit, uygun fiyat arayan tüketici beklentilerini hep ilk sırada tuttuk ve buna özen gösterdik. Fast fashion mass markette başarılı olmanın tek alternatifi. Bunu her ortamda deneyimliyoruz.

186’sı yurt dışında toplam 485 mağazamız var. İK’nız girişimci gibi davranan bireylerden oluşmalı. İK’ya ve altyapıya yatırım yaparak hedefimiz, bir dünya markası yaratmak. Tedariğin yüzde 80’ini Türkiye’den temin ediyoruz. Dünyanın en pahalı kumaş ve hammaddesini kullanıyoruz. Hammadde ve kumaş üzerindeki vergi indirilmeli. O zaman yüzde 90’ını Türkiye’den satın almamak için bir neden yok. Dünyanın sayılı moda ekosistemine sahibiz. Bu gücü, bu potansiyeli ekosisteme yarar sağlayacak bir yaklaşımla geliştirmeliyiz.

SANKO HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI ABDÜLKADİR KONUKOĞLU: “HAFİF BULUT DA OLSA, GÜNEŞLİ GÜNLER BİZİ BEKLİYOR” Dünyada tekstil dendiğinde her zaman Türkiye’nin bayrağı dalgalanacak. Bugün konfeksiyon işçisi bulamıyoruz. Tekstil en fazla istihdam sağlayan, en katma değerli sektör. Kumaş konusunda çok ilerdeyiz. Tasarımda gelişiyoruz. Çantamızı alıp dünyayı gezeceğiz. Türkiye’de hafif bulut olsa da güneşli günler bizi bekliyor.

MAVİ JEANS KATEGORİ DİREKTÖRÜ EMRE KURTOĞLU: “YÜZDE 100 TÜRK ÜRETİCİLERLE ÇALIŞIYORUZ” 1991’den önce kurucumuz denim üretirken markalaşmaya gidiyor ve Mavi Jeans ile 1996’da pazar lideri oluyoruz. 1997’de herkes doğuya giderken biz Batı’ya giderek Amerika ve Kanada’da sonra Almanya ve Hollanda’da yatırım yaptık. Bugün Rusya’da 11 mağazamız var. 2009 yılından sonra “sadece denim yetmez” diyerek kadın-erkek-çocuk üst giyimi de dahil ettik. 35 ülkede 6 şirketimzle faaliyet gösteriyor, 5 binden fazla mağazada 3 bin 500’e yakın çalışanımız bulunuyor. “Kaliteli olmalı, hayat standardımı yansıtmalı, üstüme tam oturmalı” tüketici beklentisine yanıt olduk. Ciromuz, 1.3 milyar TL. Türkiye’nin 142. şirketiyiz. 2014-2016 büyüme oranımız yüzde 21. 80 ilde 331 mağazaya sahibiz. Mavi’yi marka, markayı moda yaptık. E-ticaret platformumuzda birleşik büyüme yüzde 39. Gurur duyuyoruz ki; yüzde 100 Türk üreticilerle çalışıyoruz.

193


PERAKENDE

Perakende sektöründe sadakat programları satışa dönüşüyor mu? ULUSLARARASI DENETİM VE DANIŞMANLIK ŞİRKETİ EY’NİN 130 ÜST DÜZEY YÖNETİCİ İLE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ANKET SONUÇLARINA GÖRE PERAKENDE SEKTÖRÜ MÜŞTERİ DATASININ NE DERECE ETKİN KULLANILIP SATIŞA DÖNÜŞTÜRÜLEBİLDİĞİNİ SORGULUYOR. Dünyanın lider denetim ve danışmanlık şirketlerinden EY, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya genelinde 130 üst düzey perakende şirketi yöneticisi ile gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını açıkladı. Anketin sonuçları, perakende şirketlerinin her yıl müşteri sadakat programlarına milyarlarca dolar harcamalarına rağmen, elde ettikleri verileri müşteri deneyimini farklılaştırmak ve satışlarını sürdürmek için etkin olarak kullanmada güçlük yaşadığına işaret ediyor. Perakende şirketlerinin karşı karşıya olduğu güçlüklere ışık tutan EY anketi sonuçlarına göre; yöneticilerin yüzde 87’si bir sadakat stratejisine sahip olunmasının şirketin başarısında büyük önem taşıdığını belirtirken, yöneticilerin yalnızca yüzde 27’si mevcut sadakat programlarının işletmeleri üzerinde pozitif bir etkisi olduğunu ifade ediyor. Bununla birlikte yöneticilerin sadece yüzde 5’i müşterilerinin işletmelerine sadık olduğunu düşünüyor.

“PERAKENDE ŞİRKETLERİNİN SADAKAT KONUSUNDA İSTİKRAR SAĞLAYAN ÇÖZÜMLER ÜRETMELERİ GEREKİYOR” EY Türkiye Perakende ve Tüketici Ürünleri Sektör Lideri Özge Gürsoy araştırma sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Tüketiciyle kurulan ilişki gittikçe daha fazla işlem odaklı hale geliyor. Tüketici beklentilerinin hızlı bir şekilde değişim göstermesi ile birlikte, perakende şirketlerinin

194

sadakat konusunda istikrar sağlayan çözümler üretmeleri gerekiyor. Bu da perakendecilerin analiz edilmiş veri odaklı bir yaklaşım benimseyerek tüketici beklentilerini sürekli olarak karşılanmasından geçiyor. Şirketler ancak bu sayede müşteri sadakatinde olumlu sonuçlar alıp değer yaratabilirler. Marka sadakatinin yaratılması ve korunması için uygulanan eski sistemlerin artık işe yaramadığı günümüzde pek çok perakende şirketi veri havuzu oluşturarak bunu satışlara yansıtmaya çabalıyor. Ancak pek çoğu da bu verilerle elde edilen sonuçları müşteri taleplerini karşılayacak şekilde kullanmakta güçlük çekiyor. Tüketiciye kişiselleştirilmiş hizmetler sunulması, gerçek zamanlı geri bildirim alınması, ihtiyaçların bireysel temelde doğru tespit edilmesi ve tüketiciyle kurulan güven ilişkisinin korunması perakende şirketlerinin sürdürülebilir başarıyı yakalamasını sağlayacaktır.” Anket sonuçları, perakende şirketi yöneticilerinin veri analizinde kullanılan yeni teknolojilere henüz yeterince yatırım yapmadığına da işaret ediyor. Yöneticilerin yalnızca yüzde 19’u veri ve sistemlerini bireysel müşteri ihtiyaçlarını ortaya koyacak şekilde kullanabildiklerini belirtirken, yüzde 35’i sık aralıklarla gerçek zamanlı geri bildirim alabildiklerini ifade ediyor. Bununla birlikte yöneticilerin yalnızca yüzde 30’u tüketiciye sundukları hizmet ve deneyimi kişiselleştirecek teknolojiyi kullanabilecek yetkinliğe sahip olduklarını dile getiriyor.




PERAKENDE

LC Waikiki, Türkiye’nin İlk Sertifikalı ‘Buyer’larını Yetiştirdi Moda perakende sektörünün lider kuruluşu LC Waikiki, İstanbul Teknik Üniversitesi iş birliği ile Türkiye’nin ilk sertifikalı ‘buyer’larını yetiştirdi. Akademisyenler ve LC Waikiki’nin sektör uzmanlarının bir araya gelerek hazırladığı Buying Eğitim ve Gelişim Programı, karma uygulamalardan oluşan zengin içeriklerle eğitimler verdi.

Türkiye’nin ilk ve tek sertifikası olarak verilen “Buying Eğitim ve Gelişim Programı” 2016 – 2017 yılının ilk mezunları için gerçekleştirdiği mezuniyet törenine LC Waikiki CEO’su Mustafa Küçük, LC Waikiki Kurumsal Akademi Direktörü Gülperi Tandar, İTÜ Rektör Yardımcısı Telem Gök SADIKOĞLU ve İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Berk Berkalp katıldı. Moda, pazarlama, pazar araştırma, tedarik, planlama, tasarım, iş etiği gibi başlıkların ele alınarak 15 farklı ders konusunun işlendiği program 8 haftada tamamlandı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emel Önder Karaoğlu ve Prof. Dr. Cevza Candan danışmanlığında, LC Waikiki Kurumsal Akademi yöneticileri ve çalışanlarının katkılarıyla geliştirilen program, akademisyenlerin yanı sıra sektörün yetkin isimlerinin de olduğu 40 farklı eğitmen tarafından gerçekleştirildi. LC Waikiki Akademi iç eğitmenleri ve İTÜ öğretim üyeleri, 350 saatlik karma eğitim programında katılımcılara teorik eğitimlerin yanı sıra vaka analizi yaptılar, uygulama fırsatlarını anlattılar; ayrıca e-eğitimlerle programa devam edildi. Tüm bu eğitimlerin ardından 34 krediyi tamamlayan ve bitirme projesini teslim eden katılımcılar mezuniyet sertifikasını almaya hak kazandı. LC Waikiki Kurumsal Akademi tarafından düzenlenen Buying Eğitim ve Gelişim Programı töreninde konuşan LC Waikiki Kurumsal Akademi Direktörü Gülperi Tandar şunları söyledi: “LC Waikiki Kurumsal Akademi olarak sektör dinamikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda akademik altyapı üzerine inşa edilmiş, daha önce benzeri görülmemiş bir kapsama ve içeriğe sahip bir program hazırladık. Türkiye’de bu alanda bir ilk olan “Buying Eğitim ve Gelişim Programı”nı hayata geçirmekten dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’deki hazır giyim pazarının lideri olan şirketimiz, sektörümüze eğitim yatırımları yapmayı sürdürüyor. LC Waikiki olarak üniversite iş birliklerine çok önem veriyoruz. Birlikte ortak projelerde çalışmak, yapılan programların akademik bilgi ve sektör tecrübesi ile harmanlanması, sektörün ihtiyacı olan nitelikli insanların yetişmesi, ülkemizin kalkınmasının sürdürülebilirliğine de katkı sağlayacağına inanıyoruz. Buying Eğitim ve Gelişim Programı, yüksek akademik kaliteye sahip, uluslararası kabul görmüş İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak çalışma sonucu ortaya kondu. Ülkemizde henüz üniversitelerde buyer yetiştiren bir bölüm yok. Biz programı oluştururken uluslararası arenada rekabet edebilecek bir buyer’da olması gereken mesleki bilgi beceri ihtiyacını analiz ederek yola çıktık. Bu program için hocalarımız ve Akademimizin uzmanları ile literatür taraması yaptık. Bini aşkın makale ve tez programı, prosedürler incelendi, odak grup toplantıları yapıldı.”

195


PERAKENDE

Mal ve hizmet sağlayanlar yeni parkurlara adapte olmalı Kategori Mağazacıları Derneği (KMD) tarafından düzenlenen 4. Perakende Teknolojileri Konferansı’nda “E-Ticaretten Para Nasıl Kazanılabilir?” sorusu masaya yatırıldı. Konuyla ilgili bilgi ve tecrübelerini panel katılımcıları ve izleyicileri ile paylaşan Tekzen Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Onur Mertoğlu, konuşmasının başında Tekzen’in Türkiye’nin yüzde 100 memleket sermayeli ilk yapı market zinciri olduğunu ve son 3 yılda e-ticaretin de etkisiyle Fortune sırlamasında 122 basamak ilerleyerek 265. şirket konumuna yükseldiklerini belirtti. Mertoğlu, bundan 22 yıl önce Türkiye’de var olmayan yapı marketi sektörünü başlatarak bir trend yarattıklarını, fiziksel mağazacılık ve e-ticareti bir arada başarıyla yürüten bir marka olarak da bu defa omnichannel trendini yakaladıklarını söyledi. “E ticaretten nasıl para kazanılır” başlıklı oturumda “Tekzen bir omnichannel perakendecisi. Dijital dönüşümün doğal uzantısı olarak perakende şirketleri zaten omnichannel perakendecisi olmak zorundalar. Sizce neden?” sorusunu; Tekzen Genel Müdürü Onur Mertoğlu, “Sadece fiziki mağazalar ile bu faaliyetleri sürdürmek oldukça güç ve müşterinin alışveriş yolculuğu, trendler, ekonomi değişiyor, tüketim alışkanlıkları komple değişiyor. Omnichannel müşteri tarafından aranan, istenen bir talep. Bunu sağlayabilmek için fiziki lokasyonlar gerekiyor. Fiziki lokasyonlar da maliyetleri beraberinde getiriyor. Tekzen 7 bölgede, 54 şehirde faaliyet gösteren yaygın bir zincir. Ülkenin en

196

4. PERAKENDE TEKNOLOJİLERİ KONFERANSI’NDA “E-TİCARETTEN PARA NASIL KAZANILABİLİR?” BAŞLIKLI OTURUMDA KONUŞAN TEKZEN YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE GENEL MÜDÜRÜ ONUR MERTOĞLU, MÜŞTERİNİN ALIŞVERİŞ YOLCULUĞUNUN DEĞİŞTİĞİNİ BELİRTEREK OFFLINE VE ONLINE’IN BİR ARADA YAPILMASININ YANİ OMNICHANNEL’IN KARLILIK GETİRECEĞİNİ SÖYLEDİ. yaygın ev geliştirme perakendecisiyiz. Daha hızlı sipariş karşılayabiliyor ve teslimat sağlayabiliyoruz. Bu bir beceri, bizi ayrıştıran bir özellik… Müşterimiz mobil inceleyip, desktop alışveriş yapıp, teslimatı mağazadan yapmak istiyor. Bu davranışlar nedeniyle hızla yükselen bir click&collect trendi var. Müşterinin mağazaya geldiği andan itibaren satış ekibimizin satış yapabilme imkanını doğurması büyük avantaj. Bu nedenle artık offline ve online’ı bir arada yapabilen organizasyonlar daha başarılı oluyor. Sonuç olarak maliyetleri optimize edebilmek için fiziki mağazalara ihtiyaç var. Türkiye’de hisse senedi satışı hariç sadece online satış yaparak ciddi karlar

elde etmiş çarpıcı bir başarı hikayesine rastlamadım” şeklinde yanıtladı. Tekzen’in iş iddiasının Türkiye’nin en yaygın dağıtım kanalı olabilmek olduğunu belirten Onur Mertoğlu, bugün tekzen.com.tr’nin toplam şirket cirosu içerisinde yüzde 7’lik bir pay aldığını bu payın yüzde 10’a doğru hızlı bir ilerleme kaydettiğini söyledi. Türkiye’den sadece Tekzen’in üyesi olduğu Avrupa perakendeciler ve dağıtım kanalının çatı örgütü olan ve 600 milyar Euro ciro ve iş hacmine hitap eden EDRA ile yaptığımız görüşmelerde de şirketlerin kendi satış paylarının yüzde 15 mertebesinde omnichannel’a adapte etmesi gerekliliğini görüyoruz” dedi.


PERAKENDE

“TEKZEN OLARAK OMNICHANNEL YOLUNDA DİJİTAL DÖNÜŞÜM STRATEJİSİ OLUŞTURDUK”

OMNICHANNEL’DA 3 BÜYÜK FIRSAT VAR Sadece e-ticaret yaparak para kazanılamayacağının altını çizen Onur Mertoğlu, “Yüksek operasyonel maliyetler, azalan kar marjları ciddi zararlar veriyor. Hem online’ı hem de offline’ı bir arada yapabilmek çok önemli. Burada da 3 büyük fırsat var. Online retail yapan firmaların cirosuna baktığımızda yüzde 70‘i sadece pure player, yüzde 30’u online ve offline yapıyor. Baktığımız zaman 10 büyük perakendecinin 5 tanesinin e-ticaret sitesi yok ya da başlangıç seviyesinde. Bu da gelişim için önemli bir fırsat. Pazar payını artırabilme ihtimalimiz yüksek. Bir diğer fırsata gelirsek; mobil merkezli gelişmeleri hayatımızın her evresinde hissediyoruz, hepimiz gözlemliyoruz. Müşteri alışverişinin yolculuğu da bununla birlikte tamamen değişti. Mobilden bakıyor, araştırmasını yapıyor, ekran yetersiz diyor alışverişini desktop’tan yapıyor. Teslimatı mağazadan alacağım ya da iade edeceğim diyor. Git gide mobil merkezli bir hal aldı bu iş” diye konuştu.

“OMNICHANNEL YATIRIMI İLE YAPILAN E-TİCARET 2 KAT DAHA KARLI” Ortak hedefin müşteri alışveriş sepet ortalamasını artırmak olduğunu söyleyen Mertoğlu, “Sabit maliyetler gelir tablolarımızda yeterince yer tutuyor. İlave satış yapabilmek ve bu artı satıştan elde edilecek kar ile işletmelerimizin kar konusunda hakkını verebiliriz. İşte bu noktada ikisi bir arada yapıldığında sadece e-ticaret sitesinden alana göre 1.5 kat daha fazla ciro yapılabiliyor. Yani sadece offline mağazadan alışveriş yapan müşteriye göre 2 kat daha fazla ciro demek. Bu inanılmaz önemli bir argüman. Geleceği öngörerek yapılan analizler sonucu akıllı ve hakkını veren yerinde teknolojik yatırımların yapılması ile sürdürülebilir kılmak gerek” açıklamasını yaptı. Omnichannel’da offline ve online taraftaki iş uygulamalarının birbirine yaklaştığında birbirlerinin sinerjisinden faydalanıldığında karlılık oranının arttığını belirten Mertoğlu, bu durumun sadece Türkiye ölçeğinde değil, global perakende ticaretinde de böyle olduğu hatırlatmasında bulundu.

Mertoğlu, “Omnichannel dönüşüm şirketlerin birinci sırasında yer alıyor. Biz Tekzen olarak bu dönüşümle ilgili çalışmaları başlattık. Bizim avantajımız offline tarafına da bakıldığı zaman ‘al-sat’ ekibi olmadığımız. Fatura kesmek, müşteri şikayeti, kampanya yapabilmek, fiyat koyabilmek, bulunabilirliği sağlamak, hızlı teslimat yapabilmek gibi… Bütün bu süreçleri bilen tecrübeli bir ekibe sahibiz. Bu da bizi avantajlı kılıyor” dedi. Pure player’ların ciddi maliyet ve kar baskısı altında olduğunu vurgulayan ve ölçek ekonomisinden faydalanamamanın zarar ettirdiği, hisse satışı dışında faaliyetlerinden kar eden oyuncuya nadir rastlandığını söyleyen Onur Mertoğlu, “Tekzen olarak omnichannel yolunda dijital dönüşüm stratejisi oluşturduk. Tüm omnichannel bileşenlerine olgunluk analizi yaptık. Olması gereken vizyonu ve bu doğrultudaki stratejilerimizi belirlemiş olmanın avantajına sahibiz. Omnichannel ile farklılaşmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.

197


PERAKENDE

Arçelik A.Ş.’ye Büyük Ödül

Arzum'dan Ödüllü Dönüşüm Türkiye’nin öncü elektrikli ev aletleri markası Arzum, IDC Digital Retail Summit 2017'de "Dijital Dönüşüm" projesi ile "Kurumsal Dönüşüm" kategorisinde ikincilik ödülünün sahibi oldu. Elektrikli ev aletleri sektörünün öncü şirketlerinden Arzum, "IDC Digital Retail Summit 2017’de "Dijital Dönüşüm" Projesi ile "Kurumsal Dönüşüm" kategorisinde ikincilik ödülünün sahibi oldu.

Arçelik A.Ş.’nin, tedarikçilerini sürdürülebilirlik alanında geliştirmek üzere yürüttüğü “İş’te Şeffaflık Projesi” Avrupa’nın en iyi satınalma uygulamalarını değerlendiren lider kuruluşu Chartered Institute of Procurement &Supply–CIPS tarafından “Kurumsal Sorumluluğa En İyi Katkı” büyük ödülüne layık görüldü. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için tüm iş süreçlerini sürdürülebilirlik odağıyla şekillendiren Arçelik A.Ş., Avrupa’nın en iyi satın alma uygulamalarını değerlendiren lider kuruluşu Chartered Institute of Procurement & Supply – CIPS tarafından “Tedarik Yönetimi Ödülleri - “Kurumsal Sorumluluğa En İyi Katkı” dalında birincilik ödülüne layık görüldü. Arçelik A.Ş. “Kurumsal Sorumluluğa En İyi Katkı” dalında, birçok uluslararası büyük şirketi geride bırakarak birinci oldu. Şirketin sorumlu satın alma uygulamalarıyla, “Kurumsal Sorumluluğa En İyi Katkı” ödülüne layık görülmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Arçelik A.Ş. Finansman ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Polat Şen “Sürdürülebilirlik alanında uluslararası standartlarda yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde böylesine değerli ödüller almak bizi gururlandırıyor. Arçelik A.Ş. geçtiğimiz günlerde dünyanın en prestijli platformlarından Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi (DJSI)’ne, sektöründen bu yıl giriş yapan tek sanayi şirketi oldu, şimdi de çalışmalarımızı yeni bir ödülle taçlandırdık” dedi.

198

Dünyanın en önemli araştırma şirketlerinden biri olan International Data Corporation (IDC) tarafından organize edilen ve her yıl Türkiye'den ve dünyanın pek çok ülkesinden BT yöneticilerini bir araya getiren IDC Digital Retail Summit, bu yıl 23-24 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirildi. NG Sapanca'da düzenlenen IDC Digital Retail Summit 2017 ödül töreninde Arzum "Kurumsal Dönüşüm" kategorisinde ikincilik ödülüne layık görüldü. Arzum İcra Kurulu Üyesi ve COO’su Arif Emre Ünal, Arzum'un, geride bıraktığı 51 yılda ürünlerine yansıttığı inovatif bakış açısını, iş süreçlerine de yansıtarak dijital iş süreçlerini hayata geçirmeyi başardığını söyledi. Proje ile onay mekanizması gereken toplam 38 farklı iş süreci iş birimlerinin katkılarıyla dijital ortama taşındığını ve tüm süreçlerin hızlı, güvenli ve verimli bir şekilde yönetilmesi sağlandı.



PERAKENDE

“Daha İyi Bir Yaşam İçin Güzellik” 4. dönem mezunlarını verdi

L’Oreal Türkiye’nin, Türkiye’nin önde gelen eğitim kurumlarından biri olan Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle 4. kez gerçekleştirdiği "Daha İyi Bir Yaşam İçin Güzellik" eğitim programı sonunda katılımcılar, MEB Sertifikası ile meslek sahibi oluyor. L’Oreal tüm dünyada devam eden ve “Güzelliği Herkesle Paylaşmak” adıyla hayata geçirilen Sürdürülebilirlik Taahhütleri kapsamında hayata geçirdiği Sosyal Sorumluluk ve Eğitim programı “Daha İyi bir Yaşam İçin Güzellik” ile eğitim erişimi kısıtlı kalmış ve çeşitli sebeplerle meslek sahibi olamayan kadınlara eğitim vererek, meslek sahibi olmaları için fırsat yaratıyor. L’Oreal Türkiye'nin 2015’ten beri hayata geçirdiği programla; satış, pazarlama, iletişim, makyaj, cilt bakımı, kozmetik konularını kapsayan, teorik ve uygulamalı 200 saatlik bir eğitim L’Oreal ve Boğaziçi Üniversitesi eğitmenleri tarafından veriliyor ve eğitim sonunda katılımcılar MEB sertifikası almaya hak kazanıyor. Geçtiğimiz günlerde 4. dönem mezunlarını veren programda, bugüne kadar 80 kadın meslek sahibi oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kennedy Lodge’de yapılan Mezuniyet Töreni’nde katılımcılar sertifikalarını, L'Oreal Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Bige Mercan, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam

200

Boyu Eğitim Merkezi Müdürü (BÜYEM) Dr. Tamer Atabarut ve ilham veren başarı hikayesiyle bir marka olan ünlü erkek berberi Şükrü Dudu’dan aldılar. Törene renk ve keyif katan ünlü erkek berberi Şükrü Dudu; kendi hayat öyküsünü davetlilerle paylaşarak, hayal etmenin ve inanmanın gücünü, kendi çarpıcı anılarından yola çıkarak ufukları açan bir sohbetle aktardı. L’Oréal ve Boğaziçi Üniversitesi gibi Güzellik ve Eğitim alanlarında lider iki kurumun kıymetli işbirliğiyle gerçekleşen böyle bir eğitim alabilmenin ne kadar önemli olduğunu da vurgulayan Şükrü Dudu, tüm mezunlara “Hayata Makas Atmak” adlı kitabını imzalayarak hediye etti. L’Oréal Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Bige Mercan törende duygu dolu anlar yaşanmasına neden olan konuşmasında düşüncelerini şu şekilde ifade etti: “25 yıldır iletişimciyim ve bu eğitim sonunda size söyleyebilirim ki birer Güzellik Uzmanı olarak sizlerin de işinizin büyük kısmı iletişim olacak. Bundan sonraki iş hayatınızda, sizlere

verebileceğim en iyi tavsiye her zaman olumlu, yapıcı ve birleştirici olmanız. Güzellikle kalın, yolunuz açık olsun. Bu programının gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederiz.” Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi Müdürü Dr. Tamer Atabarut ise konuyla ilgili olarak; “Boğaziçi Üniversitesi, kaliteli akademik kadrosu ile Türkiye’nin en iyi öğrencilerine çağdaş eğitim veren, yürüttüğü Ar-Ge faaliyetlerinin yanı sıra, topluma yönelik hayat boyu öğrenme ve sosyal sorumluluk projeleriyle ülkemizdeki toplumsal gelişimi destekleyen bir kurumdur. İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanların yetiştirilmesi hususunda aksiyon almak gereken günümüz Türkiye’sinde, genç kadınlarımızın iş hayatına katılmalarına olanak sağlayan bu sosyal sorumluluk ve meslek edindirme programında L'Oréal ile iş birliği ile yapmış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Genç kadınlarımıza bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyorum.”


PERAKENDE

YASEMİN ÖZİLHAN’DAN

İPEKYOL’A ÖZEL KOLEKSİYON Türk tekstil sektörünün önde gelen markalarından Ipekyol, stiliyle modaseverlere ilham kaynağı olan Yasemin Özilhan ile birlikte yepyeni bir koleksiyona imza attı: Yasemin Özilhan for Ipekyol. Yasemin Özilhan ve Ipekyol tasarım ekibi tarafından, uzun süren çalışmaların ardından hazırlanan 35 parçalık koleksiyonda Yasemin Özilhan’ın stilinden ve gardırobundan esinlenerek hazırlanan ikon tasarımlar yer alıyor. İlhamını 90’lı yıllardan alan lüks kumaşların modern silüetler ile birleştirildiği, maskülen ve feminen detayların kusursuzca dengelendiği koleksiyon, Ipekyol kadını için yeni bir kapı aralıyor… Eklektik parçaların, korse ve bağlama detayları ile feminen hatları ön plana çıkaran modellerin göze çarptığı Yasemin Özilhan for Ipekyol koleksiyonu; asimetrik kalıp detaylarıyla da modern görünümünü pekiştiriyor. Yasemin Özilhan for Ipekyol koleksiyonunun gözde tasarımları arasında; oversize yün kaban ve trikolar, couture işçiliği (kişiye özel) ile hazırlanmış smokin ceketler, deri skinny pantolonlar ve Yasemin Özilhan stili ile bütünleşmiş siyah mini elbiseler yer alıyor. Sezonun trendi olan ekose ve prince de galles desenlerinin bir arada kullanıldığı koleksiyonda, siyah ve kırık beyaz ağırlıklı renk hakimiyetine balkabağı rengi eşlik ediyor.

Stevie Ödülleri’nden Vestel’e iki ödül Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, uluslararası birçok şirketin katıldığı Stevie İş Ödülleri’nde insan kaynakları ve müşteri hizmetleri alanlarında iki bronz madalya kazandı. Vestel’in Müşteri Hizmetleri “Yılın Müşteri Hizmetleri Departmanı” alanında bronz madalya kazanırken; İnsan Kaynakları departmanı da “Yılın İnsan Kaynakları Takımı” alanında yine bronz madalyaya layık görüldü. Vestel Müşteri Hizmetleri; müşteri memnuniyeti değerleri, kalite politikası, kazanılan başarılar, hizmet yetkinlikleri, çalışan motivasyonu gibi tüm hizmet ve çalışma yapısı ile uçtan uca “Yılın Müşteri Hizmetleri Departmanı” kategorisinde bronz Stevie ödülünün sahibi oldu. Vestel İnsan Kaynakları ise başlattığı online işe alım süreci ve işe uyum süreci (onboarding) üzerine yaptığı çalışmalar ile bronz Stevie kazandı. Vestel’in aldığı ödülleri değerlendiren Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan “Müşteri hizmetlerinde ve İnsan Kaynakları uygulamalarımızda kalite standardımızı en yukarıya çekmek için büyük gayret gösteriyoruz. Vestel olarak kusursuz bir müşteri deneyimi yaratmayı hedefliyoruz. Bunun için de geliştirdiğimiz tüm uygulamalar ile dünya çapında ödüle layık görülmek hepimizi onurlandırdı. Öte yandan dijital dönüşüme öncülük eden Vestel’in insan kaynakları ekibinin de bu dönüşüme ayak uydurması için çalışmalarımızı yaptık. Bu gayretimizin de önemli bir ödülle bize dönmesinden de büyük gurur duyuyoruz.” dedi.

201


PERAKENDE

Kristal Elma’dan Metro Türkiye’ye 6 Ödül

Tekzen’den Ankara’ya bir mağaza daha Tekzen, Ankara’da 9. mağazasını Metromall AVM’de açarak Türkiye genelinde 54 ilde 124 mağazaya ulaştı. Tekzen mağaza yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Metromall AVM içerisinde açtığı mağazası ile Ankara’daki mağaza sayısını 9’a çıkaran Tekzen, böylece yıl sonuna kadar 130 mağaza hedefine bir adım daha yaklaşmış oldu. Türkiye’nin en yaygın ev güzelleştirme merkezi olan Tekzen’in Ankara Metromall AVM’deki mağazası 3 bin 584 metrekare net satış alanına sahip.

Metro Toptancı Market Türkiye, Türkiye'nin ilk ve en prestijli yaratıcılık ödüllerinin sahiplerini bulduğu Kristal Elma Yaratıcılık Festivali 2017’de 2 farklı kampanya ile 2 Kristal Elma, 3 Gümüş Elma ve 1 Bronz Elma olmak üzere toplam 6 ödüle layık görüldü. Metro Toptancı Market Türkiye, sunduğu ürünlerin ve hizmetin ardındaki tarladan sofraya uzanan mücadele, emek ve fedakarlığı konu alan ‘Kolay Vazgeçmeyenler’ ve ‘2. El Meyve Sebze’ reklam filmleriyle Kristal Elma Reklam Ödülleri 2017’de kazandığı ödüllerle damgasını vurdu. Bu yıl 29’uncusu düzenlenen Kristal Elma Festivali’nde Metro Market, ‘Kolay Vazgeçmeyenler’ kampanyasıyla 2 Kristal Elma ve 2 Gümüş Elma; ‘2. El Meyve Sebze’ kampanyasıyla 1 Gümüş Elma ve 1 Bronz Elma kazandı. Metro Market, Kristal Elma Reklam Ödülleri 2017’de Film, TV&Sinema kategorisinde ‘Kolay Vazgeçmeyenler’ reklam filmi ile Kristal Elma ve Gümüş Elma; Entegre Kampanya kategorisinde ‘Kolay Vazgeçmeyenler’ reklam filmi ile Kristal Elma; Promosyon, Aktivasyon&Doğrudan Pazarlama kategorisinde ‘2. El Meyve Sebze’ reklam filmiyle Gümüş Elma; Medya kategorisinde yine ‘2. El Meyve Sebze’ reklam filmiyle Bronz Elma ve Gümüş Elma ödüllerinin sahibi oldu.

202

Metromall AVM mağazasının açılışını yapan Tekzen CEO’su Murat Gigin, Ankara’daki ilk mağazalarını 2000 yılında hizmete açtıklarını ve bugün Ankara’daki 9. mağaza açılışını gerçekleştiriyor olmanın gurur verici olduğunu belirtti. Amaçlarının her yeni mağaza ile müşterilerine daha yakın olmak ve ihtiyaca yönelik çözümler sunarak hayatlarını kolaylaştırmak olduğunu söyleyen Gigin, “Ticarette düzgün ve dürüst olunmalı. Müşteri memnuniyeti bizim için çok önemli. Özellikle çalışanlarımız bunu her zaman önde tutmalı. İçeri giren müşteriyi merhaba, hoş geldiniz diyerek selamlamak, samimi davranmak sonrasında da ihtiyacı olana cevap verebilmek gerekmektedir” diye konuştu.



PERAKENDE

Under Armour,

Beko

20 ayda 20 konsept mağaza

mağazaya ulaştı ağını genişletiyor Mayıs ayında İstanbul’a 3 günde 12 mağaza açan Beko, Ekim’de de 11 yeni mağazayı 3 günde hizmete soktu. Beko, İstanbul’daki konsept mağazalarını hızla genişletiyor. Beko; Çekmeköy, Ümraniye, Pendik, Başakşehir, Bahçeşehir Ispartakule, Avcılar, Beylikdüzü, Vadi İstanbul AVM, Bahçelievler ve Sultangazi’de toplam 11 yeni mağaza açılışı yaptı. Açılışa Beko Satış Direktörü Oğuzkan Şatıroğlu ve diğer Beko yöneticileri katıldı.

Global performans spor giyim ve aksesuar markası Under Armour, Türkiye’deki büyümesine hızla devam ediyor. Under Armour Türkiye’deki 20’inci , İstanbul’daki 13’üncü mağazasını açtı. İleri teknoloji kullanılarak üretilen ürünleri ve tasarımlarıyla spor tutkunlarının beğenisini kazanan Under Armour, büyüme stratejisi çerçevesinde, İstanbul’da yeni mağazalar açmaya devam ediyor. Under Armour, Eylül ayında Vadi İstanbul AVM’de açılan mağazasının ardından; Türkiye’de büyümeye Hilltown Alışveriş Merkezi’nde açılan yeni mağazası ile devam ediyor. 18 Mart 2016’da ilk mağazasını Akasya AVM’de açtığı günden bu yana geçen 20 ay içinde açtığı 20 mağazasında spor tutkunları ile buluşan Under Armour; antrenman, koşu, basketbol, golf ve birçok spora yönelik geniş ürün yelpazesiyle öne çıkarken, inovatif üretim anlayışıyla sporculara kendilerini daha iyi hissettirmeyi ve sporcuların performanslarını artırmayı hedefliyor. Türkiye’deki perakende ortağı Doğuş Perakende Grubu’nda Under Armour Ülke Genel Müdürü görevini üstlenen Aydın Kanatlı, yeni mağaza yatırımı ile ilgili olarak; “Under Armour, agresif ve inatçı, mevcut düzene meydan okuyan bir kimliğe sahip ve sizin yapabileceğinizin en iyisini yapabilmeniz için çalışıyor. Biz de marka vizyonumuz ve felsefemiz çerçevesinde Türkiye’deki yatırımlarımıza hızla devam ediyoruz. Yaptığımız çalışmalarla, 20 ay gibi kısa bir zamanda 20 mağazaya ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Önümüzdeki yılda da farklı illerde, yeni mağazalarımızla spor tutkunları ile buluşacağız” dedi.

204

Beko’nun global trendler ışığında dijital teknolojileri Türkiye’deki tüketicisiyle buluşturduğu yeni mağazaları, geniş ürün yelpazesi ve sınırsız müşteri deneyimi ile öne çıkıyor. Konsept mağazacılık anlayışıyla tasarlanan mağazalarda, en yenilikçi ürünler ve deneyim odaklı alanlar yer alıyor. Beko müşterilerinin yeni mağazalarda bulunan inovasyon ve deneyimleme alanları ile ürün özelliklerini tam ve eksiksiz olarak öğrenme fırsatı yakaladığını söyleyen Beko Satış Direktörü Oğuzkan Şatıroğlu, “Ev teknolojilerinin her alanında sunduğumuz ürün ve hizmetlerle tüketicilerin hayatını kolaylaştırıyoruz. Dijital dünyanın tüm imkanlarıyla mağazalarımızda müşteri deneyimini ön plana çıkararak yeni neslin ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Yeni trendler ışığında bir yandan tüketicilerimize en iyi deneyimi sunuyor, diğer yandan da sektörümüzü dönüştürüyoruz. Yeni nesil mağazacılık modelimiz ile tüketici odaklı, dijital perakende dönüşümü yolculuğumuzda çok önemli adımlar atıyoruz” dedi. Son 2 yılda İstanbul’da 32 yeni konsept mağaza açan Beko, yıl sonuna kadar hem İstanbul hem de Türkiye genelinde konsept mağaza ağını genişletmeyi planlıyor.


PERAKENDE

Doğtaş Exclusive mağazası Makedonya’da açıldı! Hem yurt içinde hem de yurt dışında yeni mağazalarıyla satış ağını genişleten Doğtaş, Doğtaş Exclusive mağazasını Makedonya’da açtı. Tarzı, şıklığı ve rahatlığıyla bir mobilyadan çok daha ötesini sunan mobilyanın ustası Doğtaş, gerçek konforu Makedonyalılarla tanıştırıyor.

Mobilya sektörünün öncü markalarından Doğtaş, 2017 başında göstermiş olduğu hızlı büyümeyi, yılın ikinci yarısında da devam ettiriyor. Mağaza zincirine önemli halkalar ekleyen Doğtaş, yeni mobilya mağazalarını hızla faaliyete geçiriyor. Tasarım ve trendler konusunda öncülük ederek, modern ve kullanışlı ürünler üreten Doğtaş, geçtiğimiz günlerde Makedonya’da Doğtaş Exclusive mağazasını açtı. Makedonya’ya konforu getirecek olan Doğtaş, ürün çeşitliliği ve çağdaş stiliyle de fark yaratıyor. Türkiye’nin tanıtımına ve ülke bilinirliğine de katkı sağlayan Doğtaş Exclusive mağazası, en şık salon takımları, modern köşe takımları ve doğadan ilham alan tasarımlarıyla Makedonya pazarında yerini alıyor.

Mumuso’nun Türkiye’deki ilk mağazası Ziyaretçileriyle güçlü bir bağ oluşturduğu 15 yılı Tepe Nautılus’ta açıldı geride bırakan İstanbul’un köklü alışveriş merkezi Tepe Nautilus, marka karmasına Mumuso’yu ekledi. Tasarım felsefesi pratik, çevreye duyarlı, ekonomik ve insan odaklı ürünler olan Kore merkezli Mumuso Türkiye’de ilk mağazasını Tepe Nautilus’ta açtı.

İstanbul’un tam kalbinde ve Kadıköy’ün merkezinde yer alan, ulusal ve uluslararası birçok markanın yer aldığı 130 mağazasıyla ziyaretçilerine alışverişin yanı sıra yaşayan bir mekan sunan Tepe Nautilus, her geçen gün aileye yeni üyeler katmaya devam ediyor. Tepe Nautilus AVM yine bir ilke imza attı ve kozmetik, kişisel bakım ürünleri, elektronik aksesuar gibi geniş ürün yelpazesine sahip Kore merkezli Mumuso’yu marka karmasına kattı. Tasarım felsefesi pratik, çevreye duyarlı, ekonomik ve insan odaklı ürünler olan Mumuso; farklı, çeşitli ve uygun fiyatlı ürünleriyle dikkat çekiyor. Tepe Nautilus ziyaretçileri; kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinden bijuteriye, oyuncak ve hediyelik eşyadan spor ve bahçe malzemelerine, mutfak-banyo araç ve gereçlerinden cam, porselen ve elektrikelektronik ev aletlerine tüm ihtiyaçlarını Mumuso’da bulabilecek.

205


PERAKENDE

Gençlik ruhunu OXXO-BOOM ile ateşle GENÇ STİLİNİ, ENERJİK VE CAPCANLI TASARIMLARLA YANSITAN OXXO, YENİ SEZONDA, ‘WİLD AT HEART’ MOTTOSU İLE YOLA ÇIKTIĞI OXXO-BOOM KOLEKSİYONUNU SUNUYOR. DAVRANIŞLARINDAN BAKIŞ AÇILARINA VE STİLİNE KADAR EĞLENCELİ, ÇILGIN, ASİ VE GENÇLİK ATEŞİ HİÇ SÖNMEYEN BİR RUHU YANSITAN YENİ KOLEKSİYON VAZGEÇİLMEZ PARÇALARI BİR ARAYA GETİRİYOR.

Kışa hazır mısınız? Letoon, soğuk kış günlerinde dayanıklılığı, kalitesi ve şıklığıyla tercihiniz olacak…

Havaların soğuması, yağışların başlamasıyla kışa merhaba dediğimiz bu günlerde şıklığından ve rahatlığından taviz vermeyenler kendileri için en doğru ayakkabıyı seçiyor. Hayatın içinde geniş bir kullanım yelpazesi sunan Letoon, doğanın çarpıcı renklerinden ve gücünden esinlenerek oluşturduğu 2017/18 sonbahar&kış koleksiyonuyla dikkat çekiyor. Letoon, yeni sezon koleksiyonunda spor ayakkabı, outdoor, bot ve bayan çizme grubunda her zevke hitap edecek geniş ürün yelpazesine sahip. Kalitesiyle fark yaratan ayak ve sağlığını koruyan bu ayakkabılar kış günlerinde de şıklığından vazgeçmeyenlerin tercihi oluyor. Letoon’un efsaneleşmiş modelleri de koleksiyonda yer alıyor. Sektörün köklü ve yenilikçi markası Letoon, kaliteden ödün vermeden uygun fiyat seçenekleriyle 2 bini aşkın satış noktasında müşterileriyle buluşuyor.

206

Kendine özgü logosu ile genç kızları gardıroplarıyla barıştıracak OXXO-BOOM, OXXO’nun genç, dinamik, enerjik, neşe dolu stili ve kırmızı, siyah, gri renkleriyle sonbahardan rol çalıyor. Mini etekten, boyfriend cekete, crop toplardan skinny jeanlere, tüm parçaların uyumu, gençliklerinden ve özgürlüklerinden ödün vermeyenlere hitap ediyor. Sonbahar kış sezonunun en kilit parçaları puffer montlar, deri ve boyfriend ceketler, kombinlerin kurtarıcı tamamlayıcıları olacak. Galaksi teması ve çizgisel desenler, aplike ve slogan detayları, koleksiyona hareket katan en önemli detayları oluşturuyor. OXXO’nun özgür çizgisine vurgu yapan çizgi detaylar, bol pantolonlar ve croplarda karşımıza çıkıyor. Slogan detaylar, yumuşak tuşeli trikolarda, uzun kollu tişörtlerde ve içimizi ısıtan kadife sweatshirtlerde, genç kızların rahatlığını her zaman ön planda tutan tayt ve bralarda kullanılıyor.


PERAKENDE

Koton’a Zeynep Tosun imzası Tasarımcı iş birlikleriyle moda dünyasının önemli isimlerinin tasarımlarını ulaşılabilir kılan Koton, Zeynep Tosun ile gerçekleştirdiği iş birliği ile “Zeynep Tosun for Koton” tasarımlarını moda severlerin beğenisine sunuyor. Moda ve trend öncüsü Koton, modanın önde gelen isimleriyle gerçekleştirdiği iş birliklerine yeni halkalar eklemeye devam ediyor. Yeni sezon için tasarım dünyasının önde gelen isimlerinden Zeynep Tosun ile anlaşan Koton, Zeynep Tosun’un tasarımlarını tüm kadınlar için ulaşılabilir kılıyor. Özel davetlerin ve partilerin en çok tercih edilen isimlerinden biri olan Zeynep Tosun, Koton için tasarladığı ‘partywear’ koleksiyonunun ilhamını şehirli kadının gücünden ve yaşam biçiminden alıyor. Kışın en çok tercih edilen siyah, kırmızı ve lacivert renklerinin nüde tonlarıyla bir araya gelerek göz alıcı tasarımlara imza atıldığı koleksiyonda, özgür ve özgün ruhlu kadınlar hedef alınıyor. Geniş kesim uzun kollar ve kat kat volanlı silüetlerin nakışlı kumaşlarla buluştuğu Zeynep Tosun for Koton Koleksiyonu’nda, tasarımların ruhuyla bütünleşen kadife, krep, dantel ve payetli kumaşlar kullanılıyor. Her zevke uygun tasarımların yer aldığı koleksiyon ile dinamik, genç ve güçlü stiller oluşturuluyor. Yaz mevsiminin enerjisini kış günlerinde de yaşamak isteyen, özgüveni yüksek kadınlar için toplam 23 parça ile sezonda yerini alan Zeynep Tosun for Koton koleksiyonu seçili Koton mağazalarında ve online adreste satışa sunuluyor.

Tergan ile şehirde sonbahar Köklü geçmişinin izlerini 2017-18 Sonbahar/Kış Koleksiyonu'na yansıtan Tergan, yeni sezonda görücüye çıkardığı modelleriyle kadının zamansız tarzına atıfta bulunuyor.

Şehrin koşuşturmacasında ön plana çıkan tasarımlar, kadınların gündelik hayattaki kombinlerinin en özel tamamlayıcısı oluyor. Sezonun kült parçaları arasında dikkat çeken rugan modeller kadınların ‘alınacaklar’ listesindeki ilk sırasına giriyor. Ayakkabı tutkunlarının radarına takılan dolgu topuklar, hem kalıpları hem de modern görünümleri sayesinde gardıropların içine sızıyor. Gündüzden geceye kolaylıkla geçiş yapmayı sağlayan koleksiyondaki topuklu tasarımlar dikkat çekiyor. Bol paça pantolonlardan mini elbiselere kadar rahatlıkla kombinlenen topuklu Oxfordlar siyah ve kahve tonlarıyla da kadınların siluetlerine ilham veriyor. Sezonun yıldız modelleri olarak çıkış yapan deri, rugan ve süet dokulu birbirinden farklı tasarımlar, sonbahar boyunca kadınların her atmosferde imdadına yetişiyor.

207


PERAKENDE

Vakko Monogram yeni Kış modasında dünya koleksiyonuyla sezona trendleri AVVA’da… merhaba diyor! Koleksiyonda yer alan birbirinden özel ve şık tasarımlar, ince düşünülmüş detaylarıyla kendinizi özel hissetmenizi sağlıyor. Basic Speedy, Messenger Bag, City Bag, Bucket Bag, Moon Bag, Backpack, Shopping Bag, Clutch, Wallet ve balerinler stilinizi tamamlayan kilit parçalar olarak öne çıkıyor.

V

akko Monogram 2018 Sonbahar/Kış Koleksiyonu’nda siyahın en sofistike ve gizemli haline vurgu yapan zincir detaylarıyla zenginleştirilmiş “Blacky Black” ve kahvebej Vakko Monogram üzerine uygulanan siyah zigzag desenler sezonun en önemli yenilikleri olarak öne çıkıyor. Black couture siyah rugan hand bag ve bucket bag özel kare zincirle tamamlanarak iddialı bir görünüm sunarken, siyah rugan balerinler silver troklarla tamamlanıyor. Sezonun bir diğer öne çıkan renklerinden orman yeşili forest green ve dumanlı vizon smoky mink geometrik kapitone, zincir ve trok detaylarla güncelleniyor. Grinin en koyu tonu granite, tabanın en sıcak tonu terracota ve pembenin ışıltılı hali rose gold metal detaylarla bağlanarak şık görünümler yaratırken, tone in tone detaylar ve silver metallerle tamamlanarak sadelikten yana olanlar için de alternatifler sunuyor. Farklı renk ve deri çeşitlerinin kullanıldığı koleksiyonda bordo wild wine, kahvenin en acı tonuna vurgu yapan arabica, ışıltılı indigo metallik mariniere, tabanın en sıcak tonu terracotta, zincir, tay derisi, rugan deri, metalic deri, örgü ve kapitone dikişlerle zenginleştirilerek yeni sezona iddialı bir giriş yapıyor. Vakko Monogram’ın zengin koleksiyonu tek dokunuşla görünümünüzü değiştiren vazgeçilmezleriniz arasında yerini alacak!

208

Farklı tasarımları ile erkek modasının öncü markası AVVA, sonbahar kış sezonunda da dünya trendlerini rutinin dışına çıkabilen, özgür ve yenilikçi Türk erkekleriyle buluşturuyor. AVVA bu sezonda, doğadan ilham alan renkleri, şehrin modern çizgileriyle buluşturan tasarımlarıyla dikkat çekiyor.

ŞEHİRLİ ERKEĞİN OFİS ŞIKLIĞI AVVA ofis yaşamınıza tarz ve renk katıyor… Doğanın içinde yer alan toprak renklerinden oluşan tonlar, ekose ve kamuflaj desenler, göz alıcı takımlar ve trikolar ile buluşurken, modern bir kalıpta yaratılan çizgilerle ofisin en şık ve özgün erkeği siz olun…

ÖZEL DAVETLERİN VAZGEÇİLMEZİ… AVVA, özel gecelerde de ışıltısı ile erkekleri davetlerin ilgi odağı haline getiriyor. Özel renk tonlarının sofistike tasarımlarla harmanlandığı bu yeni koleksiyon ile AVVA erkeği, bu kış da davetlerin gözdesi olmaya aday…

SPOR GİYİMDE DE TARZINIZLA FARK YARATIN Yumuşak ve çağdaş çizgilerin modern bir stille harmanlandığı AVVA sonbahar kış koleksiyonu, hafta sonlarında da modern ve spor bir tarz arayanların vazgeçilmezi… Tiftik kaplamalar, geometrik desenler, flanel ve keçelerin kullanıldığı geometrik gömlekler, çizgili trikolar; bu sezonda da AVVA erkeğinin hafta sonu şıklığını tamamlayacak.



PERAKENDE

Yenilikçi teknolojiler ve bilimsel olarak kanıtlamış ürünler Sağlık sektöründe sunum kalitesinin artırılması için, yeni teknoloji ürünleri ve yöntemleri takip eden, bunların doğru biçimde kullanılması konusunda özel çaba sarf eden Marge adına görüştüğümüz Marge Medikal Şirket Sahibi Hakan Çınar, markalarının sektörde kaliteli ve yenilikçi teknolojileri sunmayı kendisine ana amaç edinen ulusal ve uluslararası firmalarla çalıştığını ve bu doğrultuda hizmet verdiklerini söyledi. Marge Medikal hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Marge 2013 yılından itibaren ticari faaliyete başlamış bir firmadır. Sağlık sektörü dinamik bir yapı arz etmektedir. Ülkemizde sağlık sunum kalitesinin artırılması için, yeni teknoloji ürünlerin ve yöntemlerin takip edilmesi, bunların doğru biçimde kullanılması konusunda özel bir çabamız bulunmaktadır. Günümüzde, tüm dünyada enfeksiyon kontrolü ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasının önlenmesi için büyük çaba harcanıyor. Bu nedenle, hijyen ve dezenfeksiyon konusunda yeni teknikler, yeni yöntemler üzerinde odaklanmak ve uygulanmasını sağlamak, sağlıklı bir gelecek için önem taşımaktadır. Marge, sektörde kaliteli ve yenilikçi teknolojileri sunmayı kendisine ana amaç olarak belirlemiş ulusal ve uluslararası firmalarla çalışmakta ve hizmet sunmaktadır. Marge Medikal olarak yaptığınız çalışmalardan ve ürünlerinizden bahsedebilir misiniz? Firmamız, inovatif hijyen ürünleri ithalatçısıdır ve sağlık kuruluşları ile hijyen konusunda özel bir çalışma içerisindedir. Sağlık kuruluşlarının yanı sıra sosyal donatılar ve eğitim kurumlarının hijyeni konusunda da gerek ithal ürünler gerekse Yeditepe Üniversitesi tarafından geliştirilen yüzde 100 yerli ürünler ile çalışmalar yapılmaktadır. Life 7 markalı dezenfeksiyon ürünleri, üniversite tarafından araştırmaları tamamlanarak geliştirilen, alkolsüz ve bor içerikli ürünlerdir. Hangi alanlar için ürün üretiyorsunuz? Ürünleriniz bakanlık tarafından onaylı mı? Dezenfeksiyon ürünleri dışında “bor” içerikli yara bakım jeli, radyoterapi koruma jeli gibi benzersiz ürünler de piyasaya sunulmuştur. Kozmetik sektörde de Ar-Ge sonucunda benzersiz

210

ürünler üretilmektedir. Tüm ürünlerin gerekli ruhsatlandırma ve kozmetik bildirimleri tamamlanmıştır. Ürettiğiniz ürünlerde dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Marge olarak, yenilikçi teknolojiler ve bilimsel olarak kendisini kanıtlamış ürünleri piyasaya sürmeye gayret gösteriyoruz. Son olarak piyasaya sunulan ve firma olarak distribütörlüğünü yaptığımız ReBoost, Yeditepe Üniversitesi, Biyoteknoloji ve Kök Hücre Araştırma Laboratuvarları’nda geliştirilerek, saç kremi olarak üretimi yapılan bir üründür. ReBoost saç kreminin içeriği uzun süreli bir bilimsel çalışmanın sonucu ortaya çıkmıştır. Önce saç folikül hücrelerinin yenilenmesinde önemli bir etkiye sahip olduğu saptanan, yenidoğan sünnet derisinden elde edilen kök hücrelerin mikroçevreye salgıladığı ekzozom (nanovezikül) adı verilen moleküler karışımın içeriği tanımlanmıştır. Son aşamada, Sağlık Bakanlığı kozmetik ürünlerin üretim mevzuatına uygun olan moleküller belirlenerek, saç sağlığı için önemli ve gerekli olan diğer önemli bileşimler (vitaminler, mineraller ve bazı saç derisini güçlendirici bitkisel yağlar) ile formüle edilerek üretimi yapılmıştır. Marge Medikal olarak hedefleriniz nelerdir? Marge olarak hedefimiz, yurt içinde yurt dışında mümkün olduğunca fazla sağlık kuruluşuna hizmet verebilmek. Buna uygun olarak yapılanmamızı tamamlamak ve büyümek amacındayız. Diğer kişisel kullanım ürünlerini de, dünya markası haline getirebilmek için çabamızı sürdürmekteyiz.


?

PERAKENDE

Kişi sayma sistemi alırken

nelere dikkat etmeliyiz Reyon bazında yüzde 99 doğruluk seviyelerinde ölçüm yapabildiklerinden bahseden VIAVIS Genel Müdürü Ufuk Boralı, ölçümleri tahmine göre değil, kesin kamera görüntülerinden yaptıklarını da dile getirdi.

F

irmanız AVM’ler ve mağazacılık ile ilgili ne gibi hizmetler veriyor? VIAVIS 2008’dan beri perakende zincirleri ve AVM’ler için kişi sayma, insan hareketleri ve yoğunluğunu ölçen ve raporlayan çözümler sunmaktadır. Kişi sayma sistemleri ile yüzde 99 doğrulukla kapı sayımları gerçekleştiriyoruz. Sonrasında mağaza içi analize yönelik çözümler sunuyoruz. Reyon bazında yüzde 99 doğruluk seviyelerinde ölçüm yapabiliyoruz. Bu alana kaç müşteri gelmiş? Müşteriler bu alanda ne kadar beklemiş? Bunları tahmine dayalı değil, kesin kamera görüntülerinden ölçüyoruz. Kişilerin görüntüleri kay-

dedilmiyor, anonim olarak sadece datayı alıyoruz. Kişi sayım sistemi alırken hangi konulara dikkat etmek lazım? Doğru sistemi bulmanın en önemli kriteri test yapmak. Sistemi daha önce kullanan kullanıcıların deneyimine de başvurmak oldukça yol aldırabilir. Tüm sayım sistemleri belli standart insanların tek tek muntazam ve ayrı ayrı geçtiği durumlarda yüksek doğruluk sağlayabilir. Aynı anda yapılan giriş-çıkışlar, beklemeler, alan içinde geri dönüşler, güneş gölge, düşük seviyelerde aydınlatma doğruluğu etkilememeli. İşletmeci sistemi alırken bu sistemin 24 saat farklı AVM ve mağaza koşularında da aynı performansla çalışmasını bekler. Az yoğun saatlerde yüzde 95 doğrulukla sayması, peak saatlerde ise bu oranın yüzde 65’lere inmesi durumunda tüm verinin bozulmasına sebep olur. Biz hem az yoğun hem de peak saatlerde yüzde 98 doğruluk sağlayan sistemler sunuyoruz. Kişi sayma sistemi alırken aynı zamanda bu sistemleri sunan firmanın uzmanlığı-

na da bakmak gerekiyor. Sensörler söz konusu olduğu için bu sensörlerin çok iyi kalibre edilmesi gerekiyor. Çok kaliteli bir yay ve ok aldınız ama tecrübe ve eğitim olmazsa hedefi tutturmak zorlaşır. Uygulama tecrübesi ne kadar? Kaç yıldır bu işi yapıyor? Müşterileri kimler? Müşterilerinin memnuniyet derecesi ne? gibi pek çok kritere dikkat edilmelidir.

Firmalar kişi sayım sisteminde hangi teknolojiyi tercih etmeli? Piyasada lazerli, 2D ve 3D görüntü işleme ve termal teknolojilere sahip cihazlar bulunmaktadır. Teknolojileri eşit olsa da bu cihazların kabiliyetler ve doğruluk dereceleri birbirinden çok farklılık gösterebiliyor. Burada teknolojiden çok sensörün algoritma kalitesi daha önemlidir. Bu şuna benzer; birden fazla araba var. Bunlar yüksek sürat seviyelerinde yol alırken her birinin sağladığı güvenlik seviyesi farklıdır. Birisi ile giderken kahvenizi içersiniz, diğeri ile kasırgaya tutulmuşçasına savrulursunuz. Bizde 2D cihazlar var ve bunlar piyasadaki bazı 3D cihazlardan bile daha güvenilir sonuçlar sunmaktadır.

Kuruluşlar açısından doğru kişi sayımın önemi nedir? Bu konu kişi sayma sistemin alınış amacına göre değişir. Eğer ziyaretçi trafiğinde adetler yerine sadece yüzdesel değerleri ve trendine bakılacaksa çok keskin doğruluklar aranmaz. Satışın dönüşüm oranı veya yatırımın geri dönüşü gibi işletmenin en önemli KPI’larını oluşturan verilere ulaşmak gerekiyorsa burada yüzde 98 seviyelerinde doğruluk sağlayan sistemlere ihtiyaç vardır. Burada artık veri ya güvenilirdir ya da değildir. Bu sistemler her türlü şartta yüksek performans vermeliler. Biz Koton, Mavi, Mudo, LC Waikiki gibi yüzlerce lokasyonu olan perakende kuruluşları ile çalışıyoruz. Bu lokasyonlardaki dönüşüm oranlarının her biri tüm datayı etkileyen önemli bir unsur. Bu verilerin lokasyon bazında maksimum doğrulukta olmasını sağlamak önemli. Müşterilerimiz o mağaza özelinde ya da genel strateji bağlamında hayati kararlar vermekteler.

211


PERAKENDE

SMG kendi müziklerini üretiyor! SMG, müzik alanında önemli yeniliklere imza atıyor. Bünyesindeki DJ ve müzisyenler ile kendi müziklerini üreten SMG, dünya standartlarında bir müzik kataloğu sunuyor. Alışveriş merkezinde kalma süresinden ürün satın almada karar verme sürecine, mağaza içi müşteri trafiğini yönetmekten yemek yeme alışkanlıklarına kadar birçok noktada önemli bir rol oynayan müzik, SMG’nin yenilikçi çözümleriyle markalar için vazgeçilmez bir unsur haline geliyor.

POPTAN DEEP HOUSE’A SINIRSIZ MÜZİK! SMG’nin müzik departmanında yer alan DJ ve müzisyenler, ürettikleri müziklerle bir katalog oluşturdu. Dünya standartlarında müzik ekipmanlarının kullanıldığı SMG stüdyosunda şarkı sözleri yazılıyor, müzikler besteleniyor, tüm enstrümanlar canlı olarak çalınıyor ve kadın - erkek vokaller tarafından şarkılar seslendiriliyor. Pop, lounge, jazz, easy listening, deep house, house ve enstrümantal türde müzikler üreten SMG, markalara özel çalışmalara da imza atıyor.

GÜL GÜRER ALİMGİL: “DÜNYA STANDARTLARINDA MÜZİK KATALOĞU OLUŞTURDUK” SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, müzik endüstrisinde kullanılan stok müzikleri çok iyi bildiklerinden dolayı, kendi kataloglarını oluşturmaya karar verdiklerini söyledi. Projeye başlarken, yapılabilecek her türlü tarzda, en kaliteli enstrümanlarla en iyi müzisyenlerle en güzel müzikleri üretme-

212

yi hedeflediklerini belirten Alimgil, “Dijital müzik yayıncılığında sektör lideri olarak, hangi müziklere ihtiyaç duyulduğunu, stok müziklerdeki eksiklikleri ve sıkıntıları çok iyi biliyorduk. Yaklaşık 3-4 yıldır titizlikle sürdürdüğümüz proje kapsamında, bugün dünya standartlarında müzik yapıyoruz. Ürettiğimiz müzik türlerinde en iyisini yapmak için çok farklı tarzlarda müzisyen ve şarkıcılarla bir araya geliyoruz. Örneğin soul müzikler için Afro-American, Latin tarzı için Kübalı sanatçılarla, deep house için de, en iyi elektronik müzik prodüktörleriyle çalışıyoruz” dedi.

DÜNYANIN HER YERİNDEN MÜZİĞİ YÖNETME İMKANI SMG’nin müşterilerine sunduğu yeni hizmetler, yalnızca kendi müziklerini üretmesiyle sınırlı değil. Bir Spotify firması olan ve tüm dünyada markalara lisanslı müzik hizmeti veren Soundtrack Your Brand ile Türkiye’deki tek yetkili yayın hakları anlaşmasını imzalayan SMG, müşterilerine kendi müzik listelerini hazırlama, müzik atlama, dünyanın herhangi bir noktasından müziği yönetme ve en popüler şarkılara ulaşma gibi ayrıcalıklar sağlıyor.

SMG’DEN EKONOMİK MÜZİK ÇÖZÜMLERİ Müşterilerine, kurumsal kimlikleri ve hedef kitleleri doğrultusunda en uygun müzikleri öneren SMG’nin diğer bir çözümü ise yurt dışından aldığı müzik katalogları. Doğrudan lisanslama metoduyla telifleri ödenerek yasal hale getirilen içerikler, ekonomik bir çözüm olarak markalara sunuluyor.



PERAKENDE

Perakende sektöründe dijital dönüşüm satış ve verimliliği artırıyor

TÜRKİYE’NİN TEKNOLOJİK ÇÖZÜM ENTEGRATÖRÜ SENSORMATIC PERAKENDE SEKTÖRÜNÜN DİJİTAL DEĞİŞİMİNDE BÜYÜK ROL OYNAYAN ÇÖZÜMLERİNİ PERAKENDE GÜNLERİ’NDE PAYLAŞACAK. 23 YILLIK SEKTÖREL DENEYİME SAHİP OLAN SENSORMATIC, SÖZ KONUSU ÇÖZÜMLERİN PERAKENDECİLERİN VERİMLİLİĞİNE VE SATIŞINA ETKİLERİ KONUSUNDA DETAYLI BİLGİLER VERECEK. 214

Artan ürün çeşitliliği, mağaza sayıları ve değişen müşteri talepleri sebebiyle doğru ürünü, doğru zaman ve mekanda müşteri ile buluşturmak perakendeci için öncelikli bir konu haline geldi. Akıllı cihazların, sosyal medyanın ve online alışverişin yükselişe geçmesi ile müşterilerin satın alma karar mekanizmaları da değişmeye başladı. Artık yeni teknolojiler ile değişimin önüne geçmek, verimliliği ve satışları aynı anda artırmak mümkün.

MÜŞTERİYE ULAŞMAK ANALİZDEN GEÇİYOR Güncel araştırmalar gösteriyor ki, müşteri bağlılığı her geçen gün azalıyor ve artan teknoloji kullanımı marka sadakatlerini kırılgan hale getiriyor. Aynı zamanda tüketicilerin kişiye özel ürün ve hizmetleri tercih etmesi, perakende sektöründe mega mağazalardan butik ve yerel mağazalara geçişe neden oluyor. Böylesi hassas bir dönemde perakende sektöründeki markaların, hedeflerine istedikleri biçimde ulaşması için doğru analizler yapabilmesi ve hızlı aksiyon alabilmesi büyük önem taşıyor. Bu noktada mağaza içi analiz çözümleri öne çıkıyor. Mağazaya giren, bilgi alan ve alışveriş yapan müşterilerin hareketlerini izleyen, bütüncül olarak raporlayan platformlar, müşterilerin mağaza içinde geçirdikleri sürenin miktarını, hangi ürünleri ne kadar süre incelediğini ve satışa dönüş oranlarını takip ediyor. 23 yıllık sektörel deneyime sahip olan Sensormatic’in elde ettiği verilere göre mağaza içi analiz platformları markaların satışlarında yüzde 8 ile yüzde 10 oranında artış sağlıyor.


PERAKENDE

REYON KARLILIKLARINI YÜZDE 40 ORANINDA ARTIRIYOR Sensormatic’in portföyünde bulunan mağaza içi analiz sistemleri, sağladığı yoğunluk haritaları ile reyonların yoğunluğunu ve müşterilerin reyonu inceleme sürelerini ölçümlüyor. Elde edilen bu değerli veriyi kullanan perakendeciler, mağaza alanlarında maksimum satış için gerekli fiziksel düzenlemeleri yapabiliyor. Elde edilen verilere göre ürün yerleşim stratejileri veriye dayalı yapıldığında reyon karlılıklarını yüzde 40 oranında artırılabiliyor. Perakende sektörü için bir başka önemli gelişim alanı stok yönetimi olarak öne çıkıyor. Sensormatic, mağazalarında her gün müşterilerle buluşan binlerce ürünün yönetimi için RFID stok yönetimi çözümünü öneriyor. Bu çözüm aranan ürünün bulunmasını ve ürünün stok teyidini kolaylaştırıyor, ürünün depoda görünmesine rağmen bulunamaması gibi sorunları ortadan kaldırıyor. Bir başka araştırma sonucuna göre, bu gibi durumlarda tüketicilerin yüzde 30'u aradığı ürünü reyonda bulamayınca, satın almaktan vazgeçiyor. Bu nedenle mağaza içi teknolojilerinin kullanımı, müşteri alışkanlıklarının son derece kırılgan olduğu bu dönemde büyük önem taşıyor.

DOĞRU ÜRÜNÜ, DOĞRU ZAMAN VE MEKANDA MÜŞTERİ İLE BULUŞTURAN TEKNOLOJİ: RFID Üretildiği andan satıldığı ana kadar ürünleri takip edebilmeyi sağlayan bir teknoloji olan RFID ile her bir ürün adeta bir kimlik kartına sahip oluyor. Ürünlerin mağazaya gelişinden yerleşimine, satışına ve sayımına kadar tüm süreçleri kolaylıkla anlık takip edilebiliyor. Satış danışmanlarının mobil olarak taşıyabildikleri kablosuz el terminalleri ile mağazadaki her bir ürünün hangi reyonda hatta hangi rafta olduğu bilgisi anında tespit ediliyor. Bu sayede ürünler, müşterilere çok daha hızlı bir şekilde ulaşıyor. RFID çözümleri sayesinde perakendeciler, müşterilerinin taleplerine en hızlı şekilde cevap verirken, eksik ürünlerin günlük takibi ve yerlerine yeni ürünlerin konması gibi süreçleri çok daha hızlı ve verimli bir şekilde sağlayabiliyor. RFID teknolojisinin verimli bir şekilde kullanılması sayesinde mağazalarda operasyonel verimlilik sağlanırken, mağaza satışlarında yüzde 4 ile yüzde 21 oranlarında artış sağlanıyor.

215


PERAKENDE

Radyo Kafası Prodüksiyon ile markanızı özelleştirin Müziğin tüketicilerin alışveriş davranışları üzerindeki etkisi nedir? Müziğin insan davranışları ve özellikle de tüketim alışkanlıkları üzerinde olumlu etkisi olduğu savına yürekten katılmaktayım. Müzik, insanın ruhunu dinlendiren, sakinlik veren, onu motive eden ve rahat hissetmesini sağlayan bir araçtır. Perakende sektöründe çalıştığım dönemde, müzik doğru kullanıldığı zaman müşterinin rahat hissettiğini ve mağaza içinde daha uzun süre zaman harcadığını tecrübe ettim. Radyo Kafası Prodüksiyon’un temelleri de bu süreçte perakende sektöründe bu işin ciddiye alınmadığını görmem ve profesyonelce yapılması gereken bir hizmet olduğunu fark etmemle atılmış oldu. Şunu unutmamak gerekir ki müşteri mağazada ne kadar uzun ve kaliteli zaman harcarsa o kadar fazla alışveriş yapacaktır. Mağazalar için uygun (doğru) müzik seçimine nasıl karar veriyorsunuz? Mağazaların müziklerindeki ayrım nereden kaynaklanıyor? Avrupa ve Amerika üzerinden mağazacılık özelinde aldığımız müzik danışmanlıkları ve kendi bünyemizde bulunan, konusunda uzman müzisyen kadromuzla birlikte, Türkiye’ye uygun, sektörel ve müşteri grupları bazlı müzik seçimi yapıyor ve özel playlist kurguları oluşturuyoruz. Müşterinin ve personelin ihtiyaçlarını; firmanın hedef kitlesini ve müşteri profilini esas alarak müzik seçimlerini yapıyoruz. Aslında müziklerin seçimi sürecin sadece başlangıcı; tüm bu şarkılar için teliflendirme ve hukuksal süreçleri de yönetiyoruz. Teliflendirme ve diğer hukuksal süreçler göz önünde tutulmadığında firmaların ciddi yaptırımlarla karşı kar-

216

Radyo Kafası Prodüksİyon YönetİCİ Ortağı NESLİHAN YILDIRAN, KURUMSAL MÜZİK VE KOKULARIN MARKALARIN BİLİNİRLİĞİ VE KURUMSAL KİMLİĞİN PEKİŞTİRİLMESİ AÇISINDAN ÖNEMİNE DEĞİNDİ.

şıya kaldığını gördük. Markanın mevcut kimliğine uygun ve onu diğer markalardan ayıran playlistler oluşturmak çok kritik. Şöyle bir örnek vereyim; sektörde bir çok outdoor markasıyla çalışıyoruz. Bu mağazalarda country ve rock altyapılı müzik yayını yapmaya özen gösteriyoruz. Bu markalardan birinde daha önce farklı bir firmadan aldıkları hizmette pop müzik yayını yapılmaktaydı. Şimdi düşünün, siz outdoor ruha sahip, orta üstü gelir seviyesinde, eğitimli bir müşteri olarak bu mağazaya girdiğinizde ne hissedersiniz? Bu müzik sizi o mağazada alışveriş yapmaya mı iter yoksa bir an önce oradan çıkmak mı istersiniz? Bence cevap açık! Sadece farklı markalara farklı playlist yaratmakla yetinmiyoruz. Aynı markanın farklı mağazalarında tespit ettiğimiz farklı bir müşteri profili bulunuyorsa, o mağazaya özel playlist ve yayın akışı da düzenliyoruz. Aynı zamanda yazılım ve teknik alt yapımızın da desteğiyle müşteri yoğunluğuna göre tempo ayarlaması yaparak günün dinamizmini de koruyoruz. Yani, alışveriş yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda tempoyu hızlı tutuyorken, sakin zamanlarda ise ritmi biraz düşürüyoruz.


PERAKENDE

sizi fırın reyonuna götürecektir ve o sıcacık ekmekler alışveriş sepetinizde yerini alacaktır. Doğru mekanda doğru kokunun kullanılması alışveriş alışkanlıklarını pekiştirirken, tıpkı ekmek örneğinde olduğu gibi, hiç aklınızda olmayan ürünleri de almanızı sağlar. Kurumsal kokular, müşterilerin hafızalarına firmaları kodlayarak atar ve bu da marka kimliğinin kalıcılığını ve kuvvetli bir şekilde insanların belleğinde yer almasını sağlar.

Teknik altyapınız hakkında bilgi verir misiniz? Teknik altyapımızla sektördeki en kuvvetli firma olduğumuzu söyleyebilirim. Tüm yayınlarımızı kendi bünyemizde bulunan, 7/24 müşterilerimize anında hizmet veren, yazılımcı ve IT kadromuzla geliştirdiğimiz tescilli yazılımlarımız ile yapmaktayız. Gerek müşterilerimizin bilgisayarlarında kullandığımız müzik çalar programımız gerekse mini music boxlarımız, networkümüze internet kullanmadan bağlı olarak ve her an müdahele edilebilir şekilde, kendi server ve alt yapımızla yönetilmektedir. Müzik çalar programımız ve mini music boxlarımız, müzik yayınını en yüksek kalitede kaydedilmiş müzikler üzerinden hiç takılmadan gerçekleştirmektedir. Tüm cihaz ve yazılımlarımız otomatik uyarı sistemiyle donatılmıştır. Örneğin 150 mağazalık bir zincirsiniz ve İzmir mağazanızdaki personeliniz cihazı kapattı ya da kendi beğenisi olan bir müzik açtı. Hemen firma yetkilileri ve bizlere otomatik mail düşmekte ve ilgili tüm ekipler uyarılmaktadır. Mağazalara sunmuş olduğunuz diğer bir hizmet olan kurumsal koku hakkında da bilgi alabilir miyiz? Her firmanın kendine has kokusu olmalı mıdır? Neden? Kokular, bellekte kodlanarak arşivlenirken, duygu ve davranışlarımızı derinden etkiler. En ufak bir koku ile farklı zaman dilimlerine gideriz ve birçok anımız canlanır. Günümüzde “kurumsal koku” marka bilinirliği ve kurumsal kimliğin pekiştirilmesi açısından oldukça önem arz etmektedir. “kokulu pazarlama”, firmaların müşterilerine vermek istedikleri mesajları daha kolay, ayırt edici ve kalıcı bir şekilde iletmelerini sağlamaktadır. Kurumsal koku, firmanın adeta müşterinin beynine kazınmasını sağlar. Bu yüzden, her firmanın kendine has bir kokusu olması gerekir.

Alışveriş ortamlarında, uygulanacak kokulandırmanın ortama-temaya uygun olması da gerekir. Sizin bu konuda firmaları yönlendirmeleriniz oluyor mu? Aslında koku seçimi daha çok bir ekip çalışması halinde ilerliyor. Bizler firmalara bu hizmeti verirken birden fazla kritere dikkat ediyoruz. Kadınların ya da erkeklerin alışveriş yaptığı mağazalarda sadece cinsiyeti baz almak bazı detayları kaçırmamıza neden olabilir. Kimi kokular bazı ürünlerin satışını artırırken diğerlerinin satışına engel olabileceği için, öncelikle hizmet vereceğimiz firmayı anlamamız ve onları tanımamız gerekmektedir. Akabinde, firmanın hedef müşteri profilini ve zevklerini göz önünde bulundurarak, tüm konsepte uygun koku opsiyonları sunulmakta ve firma koku uzmanlarımızın da yardımıyla seçim yapmaktadır. Uygulamanın beklenen seviyede olması için esansların ve kokulandırma cihazlarının kalitesi çok önemlidir. Düşük kalitedeki esans ve cihazlarla yapılan uygulamalarda kalıcı koku sağlanamaz, koku yeterli ve homojen bir şekilde mekan içerisinde dağılamaz ve ortam rahatsız edici bir hale gelebilir. Mekan kokulandırması alanında ciddi bir uzmanlık seviyesine geldiğimizi söyleyebilirim. Mersin’deki 4 dönüm arazide konumlanmış esans üretim tesisimizde tüm müşterlerimizin özel kimlik kokularını üretiyoruz. Kokulandırmada kullandığımız tüm cihazlarımızın ülke tescil ve patentleri de bize aittir. En iyi etkinin yaratılması için, koku, müzik ve anonsun, profesyonel bir şekilde koordine edilmesi gerekir.

Kokuların müşteri çekimine etkisi nedir? Bir süpermarkette alışveriş yaptığınızı hayal edin ve birden burnunuza fırından yeni çıkmış ekmek kokusu geliyor. Ayaklarınız, hiç aklınızda yokken, neredeyse istem dışı bir şekilde,

217


EĞLENCE

Teknolojinin eğlence alanlarındaki yansıması: Sanal gerçeklik kapsülleri Ops!Playkids Genel Koordinatörü Buğra Erkaya ile teknolojinin eğlence alanları üzerindeki etkisi ve eğlence sektörünün geleceği hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. Değişen ve dijitalleşen tüketici isteklerine göre eğlence sektörünün dünyadaki gelişimi ve Türkiye’deki yansımaları neler? Sadece Türkiye’de değil dünyada teknoloji, eğlence sektörünü çok fazla etkilemekte. Buna kullanacağımız ve halihazırda kullandığımız ekipmanlarda da birebir tanık olabiliyoruz. Her nasıl teknoloji günlük hayatımızı etkiliyorsa, sektörümüzde kullandığımız birçok ekipmanı da direkt olarak etkilemekte. Hem kullanılan teknoloji hem de ekipmanların fonksiyonları her geçen gün geliştiriliyor. Bunu, son zamanlarda kullandığımız ve sadece bizim sektörde değil farklı birçok sektöre de entegre edilen sanal gerçeklik kabinlerinden anlayabiliriz. Çok uzun vadeli değil, çok kısa zaman önce teknoloji ortaya çıkmasına rağmen şu an birçok ekipmanda ve birçok sektörde aynı zamanda kullanılmakta. Tabii eğlence sektörünü düşündüğümüzde bu, AVM’lerde ve birçok noktada sanal gerçeklik kapsülleri olarak karşımıza çıkıyor.

218

Teknoloji ve sanal gerçeklik eğlence alanlarını nasıl şekillendiriyor? Sanal gerçeklik şu an da baktığımız zaman hala gelişen bir teknoloji. Biz sadece ilk yansımalarını görüyoruz. Bildiğiniz üzere tüm dünya şu anda üzerinde çalışıyor ve hala daha gelişmeye devam eden bir teknoloji. Eğlence alanlarındaki yansıması oyunlarla birebir entegre kullanılan, daha çok 360 derece gerçekliği yansıtan kapsüller halinde karşımıza çıkıyor. Burada kullanıcı direkt olarak oyunun içine girmiş gibi bir duyguya kapılarak oyunu yaşama şansı buluyor. Tabii ki burada sadece sanal gerçeklik olarak düşünmemek lazım konuyu, teknoloji aslında eğlence alanlarını daha fazla etkilemekte… Birçok makinede, klasikleşen makinelerde dahi farklı fonksiyonlar karşımıza çıkıyor. Sadece ekipman olarak değil kullandığımız alt yapılar, teknolojiler ve otomasyonları da düşündüğümüzde artık her şey sektörde ya da dünyada dijitalleşiyor diyebiliriz.

Gelecekte eğlence sektörünü sizce neler bekliyor? Sektörde daha ne gibi değişimler söz konusu olabilir? Teknoloji değişmeye devam edecektir. Eğlence sektöründeki yansımalarının da durağan bir hal alacağını hiç düşünmüyorum. Çünkü dediğim gibi sadece ekipmanlar anlamında düşünmemek lazım konuyu. Eğlence sektörünün belli bir çıtaya ulaşması, markaların kurumsal kimlik kazanması teknoloji ile olabilecek bir şey. Bu teknolojiyi doğru kullanabilmekle ortaya çıkarılabilecek bir durum. Teknolojik alt yapımızı ve sektöre olan güvenimizi, bakış açımızı ve hedeflerimizi daha yüksek tuttuğumuz takdirde sektörümüzün, sektörde var olan diğer markalar gibi hak ettiği yere geleceğini düşünüyorum. Bu da teknoloji alanında daha fazla yatırım anlamına geliyor. Bu konuda markaların daha bilinçli hareket ederek, gerek otomasyon gerekse makinelerin alt yapılarının kendi teknik alt yapılarını geliştirmeleri, sektörde daha çok standartlaşmaya yönelik adımlar olacaktır. Bugün cep telefonlarının farklı fonksiyonlarla karşımıza çıkması gibi ekipmanların da aynı şekilde gelişerek devam edeceğine inanıyorum.



EĞLENCE

TEKNOLOJİNİN SONU YOK ANCAK 50 SENE SONRA DA ATLIKARINCA VAR OLACAK BOWLINGO VE PLAYPARK ŞİRKET SAHİBİ FATİH KEÇEBİR, “OYUN SEKTÖRÜ, ULAŞILMASI ZOR OLANI VE KORKULANLARI TEKNOLOJİYİ KULLANARAK, SANAL GERÇEKLİK OLARAK BİZLERE SUNUYOR” DEDİ. Değişen ve dijitalleşen tüketici isteklerine göre eğlence sektörünün dünyadaki gelişimi ve Türkiye’deki yansımaları neler? Öncelikle belirtmek gerekir ki teknoloji ile ilgili artık dünyada nasıl ya da Türkiye’de ki yansımaları nasıl sorularının cevabı eskisi gibi değil. Türkiye her konuda olduğu gibi eğlence sektöründe de teknolojiyi son derece yakından takip etmekte. Dünyada eş zamanlı ne varsa burada da var aslında. Ama dijitalleşen tüketici isteklerini ayrıştırmak gerekli. Eğlence gruplarını yani bilinen adı ile oyuncakları da otomobiller gibi düşünmek lazım. Arabalarda; son teknoloji, yüksek güçlü, konforlu ve güvenli araçlar talep edildiği gibi nostaljiden ve klasikten de hiçbir zaman vazgeçilemiyor. Eğlence sektörü de benzer aslında. Teknolojiyi en yakından takip eden, maksimum derecede oyuncak üretiminde bunu kullanan ama bir o kadarda klasiklikten ve gelenekçilikten vazgeçmeyen bir sektör. Teknoloji ve sanal gerçeklik eğlence alanlarını nasıl şekillendiriyor? Geleneksel oyuncaklar sektörde yerini korumaya devam ederken, son teknoloji oyuncaklar ve bunların son örneği

olan sanal gerçeklik çok sağlam bir şekilde sektörde yerini almakta. Aslında bir paylaşım var. Hiçbir zaman top havuzları, kaydıraklar, salıncaklar, atlıkarıncalar gibi oyun grupları sanal olmayacak çünkü gerçeği çok daha zevkli ve en önemlisi ulaşılabilir ve riski yok. Ama ne zaman siz bir roller costerdan korktuğunuz halde binmek isterseniz ya da uzay boşluğunda bir uzay gemisi ile uçmak ister ya da denizin 500 metre altında gezinmek isterseniz işte o zaman devreye sanal gerçeklik giriyor. Yani normalde yapamayacağınız ya da yapmaya cesaret edemeyeceğiniz her şey sanal gerçekliğin hammaddesi aslında. Ve sanal ama bazen gerçekten daha canlı olan teknolojinin bize sağladığı imkan en çokta eğlence sektöründe etkisini gösteriyor.

Gelecekte eğlence sektörünü sizce neler bekliyor? Sektörde daha ne gibi değişimler söz konusu olabilir? Dediğim gibi klasik ve gelenekçi oyuncaklar hiçbir zaman yok olmayacaklar. Bundan 50 sonrada bence hala atlıkarıncalara biniyor olacağız ama teknolojinin getirdiği oyuncaklar nerelere kadar gider inanın onu buradan kestirmek çok zor. Her yeni çıkan üründe evet bu son nokta artık diyorsunuz ama üreticiler her seferinde çok daha iyisini yaparak sizi şaşırtıyorlar. Bu aşamada bir şey daha eklemek istiyorum ki yerli üreticilerimizde inanın bu konuda son yıllarda çok fazla yol kat ettiler. Ve imkanlar dahilinde dünya pazarını da zorlayacaklarına eminim.

220



EĞLENCE

SANAL GERÇEKLİK SINIRLARI ZORLAYACAK Gelecekte eğlence sektörünü sizce neler bekliyor? Sektörde daha ne gibi değişimler söz konusu olabilir? Sanal gerçeklik eğlence sektöründe henüz yolun başında olmasına rağmen tüketicinin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Gelecekte artan teknoloji ile birlikte sanal gerçekliğin sınırları zorlaması bekleniyor. Bunun dışında son yıllarda tema parkların da sektörde yükseliş içerisinde olduğunu görüyoruz. Gelecekte sanal gerçeklik ile birlikte tema parkların sektörü domine etmesini bekliyorum.

Sanal gerçeklik ile farklı heyecanlar yaratılıyor EĞLENCE SEKTÖRÜNÜN YENİ TEKNOLOJİLERİ EN HIZLI BENİMSEYEN SEKTÖR OLDUĞUNU BELİRTEN BURSAPARK FİRMA SAHİBİ FATİH BELKİ, ÜRETTİKLERİ SON TEKNOLOJİ İNTERAKTİF ÜRÜNLERLE DÜNYANIN SAYILI FİRMALARI ARASINA GİRDİKLERİNİ SÖYLEDİ. “DÜNYANIN SAYILI FİRMALARI ARASINDAYIZ” Değişen ve dijitalleşen tüketici isteklerine göre eğlence sektörünün dünyadaki gelişimi ve Türkiye’deki yansımaları neler? Son yıllarda teknoloji hayatımızın her alanında olduğu gibi eğlence sektöründe de kendini göstermeye başladı. Sektörün üretici firmaları teknolojiyi yakından takip ederek ürünlerini geliştirmeye başladılar. Eğlence sektörü zaten yeni teknolojileri en hızlı benimseyen sektör olmuştur. Bizler de Bursapark olarak AR-GE çalışmalarımıza, dünyadaki yeni trendleri ve tüketici isteklerini göz önünde bulundurarak devam ediyoruz. Özellikle Soft Play oyun alanları için ürettiğimiz son teknoloji interaktif ürünlerde dünyanın sayılı firmaları arasına girmeyi başardık. Teknoloji ve sanal gerçeklik eğlence alanlarını nasıl şekillendiriyor? Son dönemde özellikle alışveriş merkezlerindeki eğlence alanlarında görmeye alıştığımız sanal gerçeklik teknolojisi tüketicilerin en çok tercih ettiği ürünler arasında üst sıralara tırmanmayı başardı. Bu sayede tüketiciler belki de hayatları boyunca bulanamayacakları ortamları deneyimleme şansını yakaladılar. Sanal gerçeklik daha yeni başladı ve inanılmaz bir hızla büyüyor. Her geçen gün yeni bir sanal gerçeklik simülatörü ile karşılaşıyoruz. Bu da bize sektörün geleceğini artık sanal gerçekliğin oluşturduğunu gösteriyor. Büyük teknoloji şirketleri sanal gerçeklik ile ilgili sürekli yeni ürünler geliştirerek tüketicilere çok farklı heyecanlar yaratma arayışı içerisindeler.

222


EĞLENCE

Teknoloji yarışında bitiş çizgisi yok! Teknolojinin gelişmesiyle insanların dijital oyunlara aktif olarak katıldığını belirten Enjoy Park İthalat-İhracat Müdürü ve Proje Geliştirme Yöneticisi Halil Uluğnuyan, efsane olmuş eski oyunların bile sanal gerçeklikle uyarlamasının yapıldığını söyledi. Değişen ve dijitalleşen tüketici isteklerine göre eğlence sektörünün dünyadaki gelişimi ve Türkiye'deki yansımaları nelerdir? Teknolojinin her geçen gün sunduğu yenilikler, insanların yaşam şekillerini ve düşüncelerini de etkiler hale geliyor. Günümüzün dijitalleşen dünyasının sunduğu bu yenilikler tüketici isteklerine de yansımaktadır. İnsanlar dijital çağın sunmuş olduğu araçlarla hem daha çabuk iletişime geçmekteler, hem de farklı roller üstlenebilmektedirler. Hayat meşguliyetinden dolayı kendine zaman ayıramayan, yapmak istediklerini yapamayan insanlar, dijital dünyada kendilerine roller seçmekte, karakterler yaratmakta ve bu sayede farklı dünyaların kapılarını açmaktadırlar. Türkiye'de eğlence sektörü de insanların bu dijitalleşen isteklerine göre yavaş yavaş şekil almakta ve Sanal Gerçeklik akımı 7'den 70'e her kullanıcıya hitap edebilecek farklı projelerle karşımıza çıkmaktadır.

Kimi zaman çocuklara hitap eden bir karakter, kimi zaman gençlere hitap eden bir dansçı kimi zaman da yetişkinlere hitap eden bir gezgin maceracı, sanal gerçeklik ortamında bize yeni heyecanlar yaşatmaktadır. Teknoloji ve Sanal Gerçeklik eğlence alanlarını nasıl şekillendiriyor? Teknolojinin gelişmesiyle insanlar dijital oyunlara aktif olarak katılır hale geldi. Özellikle 9D VR Sanal Gerçeklik modelleri oyun salonlarında bir bir yerini almaya başladı.Bazı efsane olmuş eski oyunların bile sanal gerçeklikle uyarlaması yapılarak satılmaya başlanmıştır.Bunların yanında macera parkurları, danslar, savaş simulasyonları, yarış oyunları gibi birbirinden farklı kategorilerde herkese hitap edebilecek Sanal Gerçeklik oyunları talep görmeye başlamıştır. Biz de Enjoy park olarak bu yıl 3 adet Sanal Gerçeklik oyunu ithal ettik ve 2’sini İzmir'deki kendi oyun salonlarımızda kullanmaya başladık. Diğerini ise Diyarbakır'a yolladık. Ve daha birçok farklı yerden talepler aldık. Gelecekte eğlence sektörünü sizce neler bekliyor? Sektörde daha ne gibi değişimler olabilir? Teknoloji yarışında bitiş çizgisi olmadığı için her geçen gün bir yenilik daha bizlerle buluşacaktır.İnsanların artık zamanının çok kıymetli olduğu bir çağdayız. Bu yüzden zaman ve fayda optimizasyonunu maksimum sağlayacak yenilikler bir adım önde olacaktır. Enjoypark İzmir olarak biz de çalışmalarımıza hız verdik ve ocak ayından bu yana birçok yeni ürünü müşterilerimizle buluşturduk. Hem işletmeci hem de ithalatçı kimliğimiz ile her geçen gün sektörde büyümeye devam ediyoruz. Ege Park Mavişehir ve Karabağlar'daki Enjoy Park İzmir şubelerimizde ürünlerimizi hem sergiliyoruz hem de müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz.Ayrıca yeniliklerimizi bu yıl katılacağımız Atrax Show'da da vitrine çıkaracağız.

223


EĞLENCE

Dijitalleşme iş süreçlerini müthiş hızlandırıyor İleri görüşlü dijital iş modellerini uygulamanın işletmeleri daha çevik hale getirdiğinden bahseden Atlantis Funny City Genel Koordinatörü Sedat Dönmez, “Teknolojik beceriler edinmek iş süreçlerini müthiş hızlandırıyor ve çağın gerisinde kalmama avantajı yarattığı gibi yeni nesil tüketici davranışlarına uyum sağlama becerisini geliştirmeyi sağlıyor” dedi.

224

Değişen ve dijitalleşen tüketici isteklerine göre eğlence sektörünün dünyadaki gelişimi ve Türkiye’deki yansımaları neler? Dijital ve teknolojik gelişmeler dünyada ve son yıllarda ülkemizde yadsınamayacak ölçüde yükselen noktalara ulaştı. İleri görüşlü dijital iş modellerini uygulamak işletmeleri daha çevik hale getiriyor. Sektörümüzdeki etkilerine gelince; teknolojik beceriler edinmek iş süreçlerini müthiş hızlandırıyor ve çağın gerisinde kalmama avantajı yarattığı gibi yeni nesil tüketici davranışlarına uyum sağlama becerisini geliştirmeyi de sağlıyor. Teknoloji ve sanal gerçeklik eğlence alanlarını nasıl şekillendiriyor? Sanal gerçeklik dijital teknolojiler içinde kuşkusuz en iddialı olanı. Sektörümüzde sanal gerçeklik gözlükleri sayesinde gerçeklik hissi veren harika uygulamalara imza atılıyor. Ülkemizde de hızla yaygınlaşan bu teknolojik değişimleri ve gelişimleri titizlikle takip ediyor, oyun salonlarımızda da tüm yeniliklerle

ilgili değişimleri hayata geçiriyoruz. Gelecekte eğlence sektörünü sizce neler bekliyor? Sektörde daha ne gibi değişimler söz konusu olabilir? İnsanların hızlı tempoda iş yaşamı sürdüğü müddetçe sektör hızlı büyümesine devam edecektir. Çünkü yoğun ve yorucu günün stresinden kurtulmanın en benzersiz yolu eğlencedir… Bu sektördeki oyunculardan gerek teknolojik, gerek iç yönetim ve yatırım faaliyetleri bakımından zaman ve emek harcayanlar, mutlu müşteri üzerine çalışmalarına hız verenler büyümelerine devam edecektir. Biz salonlarımızda gelişime açık, yenilikçi, mutlu müşteri, güler yüzlü hizmet anlayışını benimsemiş bir markayız. Bilgi, birikim ve donanımımız en üst seviyede. Bu farkındalık bize gelecek dönemde de daha fazla müşteri ihtiyacı belirleme ve beklenti karşılama yaratacaktır. Umarım 2018, şirketimiz ve sektörümüz adına nitelikli büyümenin hız kazandığı bir yıl olur.



EĞLENCE

“FARKIMIZ GÖRSEL KALİTEYE VE İŞLEVE ÖNEM VERMEMİZ” SEKTÖRDEKİ GELİŞİM AŞAMALARINDAN BAHSEDEN FUNNİVARIUM ŞİRKET SAHİBİ MELİH AYDIN, “EN BÜYÜK FARKIMIZ GÖRSEL KALİTEYE VE İŞLEVE ÖNEM VERMEMİZDİR. HEP ÇOK RENKLİ, BOL IŞIKLI, ALBENİSİ OLAN, MÜŞTERİNİN İLGİSİNİ ÇEKEN, İŞLETMEYE DE PARA KAZANDIRAN, AZ SORUN ÇIKARTAN VE KENDİ TASARIMIMIZ OLAN MAKİNELER ÜRETİYORUZ” DİYE KONUŞTU.

226

Sayın Melih Aydın, bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 32 yaşındayım, 4 yıllık evliyim ve 2 yaşında Aslan adında bir oğlum var. Eskişehir ve Ankara arasında ikamet ettiğim bir hayatım var. Eğitim hayatımı Eskişehir’de tamamladım. 2010 yılından itibaren işlerimden dolayı Ankara'da aktif yaşama başladım. İşlerimizin yoğunluğu nedeniyle pek sosyal hayatımız olmasa da fırsat buldukça ailece bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. İşimizin de sosyal tarafı olduğu için o açığı kendi alanımızda da kapatmaya çalışıyoruz. Firmanızın kuruluş hikayesini anlatır mısınız? Lunapark işlerini Türkiye’de panayırcılıktan sektör haline getiren ailelerden birinin 3. kuşak temsilcisiyim. Doğduğumdan beri bu işlerin içindeyim anlayacağınız. 16 yaşından beri de aile şirketinde yetişmiş biri olarak hem şirketimizde aktif çalıştım hem de kendime göre zamanın sektör üzerinde yarattığı değişikliklere göre geleceğimi, işimi şekillendirmek adına kendim için çalışıp alt yapımı hazırladım. 22 yaşında da aile şirketinden ayrı kurduğum şirketimle açık alan lunaparkçılığını AVM'lere entegre etmek için faaliyetlere başladım. Funnivarium markası nasıl doğdu? Funnivarium markası bünyesinde neler barındırıyor, ne tür hizmetler sunuyor? Funnivarium markasını 2010 yılında, açık alan lunapark işletmeciliği yaparken yaratıp patentledim. Markamızı kullanıp, kapalı alan eğlence merkezi işletmeciliğine ise 2014 yılının hemen başında başladık. Funnivarium bünyesinde; kapalı alan eğlence merkezi işletmeciliği, eğlence merkezlerine danışmanlık, kapalı alan eğlence merkezlerine ve otel tesislerine uygun lunapark makineleri ve açık alanlarda kullanılan büyük lunapark makineleri üretiyor ve bunların yurt içi yurt dışı satışını yapıyor.


EĞLENCE

Sektörde Funnivarium’u farklı kılan unsurlar nelerdir? Öncelikle kendi işletmemizde özellikle benim en hassas olduğum konu temizlik bu konuda çok titiz davranıyoruz. Personellerimiz kılık kıyafeti temiz, diksiyonu düzgün, genç erkek ve kadınlardan oluşuyor. Sürekli güler yüzlü hizmet veriyoruz ve vermek zorundayız. Çünkü hitap ettiğimiz kesimin büyük çoğunluğu aileler… Güçlü teknik personellerimiz arızalanan makinelere anında müdahale ediyor, sorun çözülemiyorsa hemen yenisi geliyor. Makinelerde en büyük farkımız görsel kaliteye ve işleve önem vermemizdir. Hep çok renkli, bol ışıklı, albenisi olan, müşterinin ilgisini çeken, işletmeye de para kazandıran, az sorun çıkartan ve kendi tasarımımız olan makineler üretiyoruz.

Funnivarium markasının gelecekteki hedefleri nelerdir ? Funnivarium markası büyürken yalnız kalmadı ona bowling için FunniBowl yeme içme alanı için FunniFood eşlik ediyor. Bu markalarımızla makine üretmeye, eğlence alanları işletmeye ve işletme açmak isteyenlere anahtar teslim yerler hazırlamaya devam ederek, her yeni yılın getirdiği yeniliklere ayak uydurmaya çalışarak ülkede istihdam sağlamaya, ihtiyacı gidermeye katkı sağlayacağız.

227


EĞLENCE

The Land of Legends Tema Park ve Polin Waterparks’a Amerika’dan prestijli ödül!

Dünya Su Parkları Birliği (World Waterpark Association, ABD) tarafından verilen ve su parkı sektörünün en saygın ödüllerinden biri olan, daha önce Universal, Disney, Kalahari, Great Wolf ve Six Flags gibi dünyaca ünlü Amerikan parklarının layık görüldüğü ödül bu kez Türkiye’ye geldi. Su parkları sektörünün en önemli kuruluşlarından biri olan Dünya Su Parkları Birliği (WWA), su parkları tasarımcı, mühendis, danışman, park sahipleri ve operatörleri ve tedarikçilerinin katılımıyla her yıl Amerika’da düzenlediği, su parkları sektöründeki trendleri, yenilikleri paylaşmaya imkan sağlayan fuar ve kongre programının 37.’sini 1719 Ekim 2017 tarihlerinde West Palm Beach, Florida’da gerçekleştirdi. Program kapsamında, 17 Ekim 2017 Salı günü, Palm Beach Kongre ve Fuar Merkezi balo salonunda gerçekleştirilen ve su parkı sektörünün dünya devlerinin bir arada olduğu organizasyonda Leading Edge Ödülleri de takdim edildi.

228

Polin Waterparks, 41 yıldır sektöründe gösterdiği başarılı çalışmaları, 103 ülkede gerçekleştirmiş olduğu 3 bin su parkı ve sektöre yön veren çalışmalarıyla su kaydırakları sektöründe bir Türk firması olarak adını altın harflerle yazdırdı. Polin 2014 yılında, Tayland’da gerçekleştirmiş olduğu Cartoon Network Amazone projesi ve geçen yıl da su parkları sektörüne kazandırmış olduğu yenilikler ile bu ödüle layık görülmüştü. Bu yıl da Türkiye’de gerçekleştirilen en büyük tema parkı olma özelliği taşıyan ve su parkı atraksiyonlarında Polin Waterparks imzası bulunan The Land of Legends Tema Parkı sektörün en prestijli ödülü olan “Leading Edge” ödülünün sahibi olarak, geceye damgasını vurdu. Ödülü şirketleri adına The Land of Legends Tema Parkı Pazarlama Direktörü Pınar Pehlivan, Polin Waterparks Pazarlama ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Şöhret Pakiş ile Satış ve Tasarım Direktörü Kubilay Alpdoğan, Dünya Su Parkları Birliği Başkanı Steve Miklosi’den aldı. Polin Waterparks Pazarlama ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Şöhret Pakiş, “Yıllardır sürdürdüğümüz başarılı çalışmalarımızın, aldığımız sayısız ödülün yanında bir Türk firması olarak Amerikalı tedarikçi ve parkların domine ettiği; sektörün kalbinin attığı ve yönelimleri noktasında karar mekanizması rolünde olan Dünya Su Parkları Birliği tarafından verilen Leading Edge Ödülü, hepimizi çok onurlandırdı. The Land of Legends, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en prestijli projesi ve biz de bu projenin su parkı tarafında tedarikçisi olmaktan onur duyuyoruz. Kendilerini de yürekten kutluyoruz. Aldığımız her ödül, kazandığımız her başarı bizi daha iyi işler yapmak için cesaretlendiriyor, bu da ortaya çıkan üstün kalitede ürünlerimize yansıyor. Alanında uzman bir ekiple çalışarak bu başarıyı elde ettik, Polin Waterparks olarak tedarikçi tarafında Leading Edge Ödülü’ne layık görüldüğümüz için çok mutluyuz.” sözleriyle ödülün Polin Waterparks için ne ifade ettiğini açıkladı.



EĞLENCE

Eğlence ikiye katlanacak EVENT PRO ile ATRAX Fuarı’nı eş zamanlı düzenleyerek tek çatı altında buluşturmayı planladıklarını söyleyen Tureks Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü Nergis Aslan, “Yeni fikir ve endüstrilerin tek bir çatı altında toplanarak geniş kitlelere ulaşabilmesi ile yeni iş fırsatlarının da kapıları açılacak” dedi.

Bildiğimiz kadarıyla bu yıl EVENT PRO’18 ATRAX Fuarı ile birlikte eş zamanlı düzenlenecek. Peki, neden böyle bir karar alındı? Bu birleşmeyle ne amaçlanıyor? Tureks Uluslararası Fuarcılık olarak bu yıl EVENT PRO-Etkinlik Hizmet ve Teknolojileri Fuarı’nı ilk kez organize ediyoruz. Amacımız A’dan Z’ye etkinlik sürecinde yer alan organizatörleri, tedarikçileri, mekanları ve ajansları bir araya getirerek etkinlik sektörünü bütünleştirmek. Festival, sanatsal-sportifkültürel etkinlikler, parti, şov, konser, düğün ve diğer tüm etkinlikleri düşündüğümüzde ortak noktalarının eğlence olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla EVENT PRO’yu ATRAX-Eğlence, Park, Rekreasyon Endüstrisi ve Hizmetleri Fuarı ile eş zamanlı düzenleyerek daha büyük bir çatı altında buluşturmayı böylece yeni fikirlere, yeni iş birliklerine fırsat yaratmayı planlıyoruz. Fuarda bu yıl katılımcı ve ziyaretçileri neler bekliyor? Her yıl ATRAX, başarılı iş anlaşmalarıyla sonuçlanmasının yanı sıra eğlenceli aktiviteleri ile de fark yaratıyor. 2018’de EVENT PRO’nun da ATRAX ile eş zamanlı düzenlenmesinin eğlenceyi ikiye katlayacağına inanıyoruz. Yeni fikir ve endüstrilerin tek bir çatı

230

altında toplanarak geniş kitlelere ulaşabilmesi ile yeni iş fırsatlarının da kapıları açılacak. Her köşesinde dinmeyen eğlenceli faaliyetlerin sunulacağı fuarlar kapsamında düzenlenecek konferanslar da ziyaretçilerin ilgisini çekecek nitelikte. En dikkat çekici yaratıcı etkinliklerin anlatılacağı, sektör trend, teknoloji ve yaklaşımlarının değerlendirileceği konferanslarda eğlencenin dünü bugünü ve geleceği de uzmanlar tarafından aktarılacak. Ödül töreni için ne gibi hazırlıklar yapıldı? Ödüllere yeni kategoriler eklendi mi? Türkiye eğlence ve rekreasyon sektörünün ilk ve tek yarışması olan “Shining Star Awards 2018-Eğlence, Etkinlik ve Rekreasyon Ödülleri”ni, bu yıl 5. kez organize edeceğiz. Her yıl daha fazla kitleye ulaşarak düzenlediğimiz yarışmamızda bu yıl çok daha farklı ve gösterişli bir gala gecesi ile sektör profesyonellerini bir araya getireceğiz. ATRAX Fuarı ile birlikte düzenlemeye başladığımız EVENT PRO ile de yarışma ve ödül kategorilerimizde bazı değişiklikler söz konusu. Ya-

rışmamız “Eğlencenin Yıldızları” ve “Etkinliğin Yıldızları” olmak üzere iki ana başlık altında toplanıyor. Türkiye eğlence sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün daha da canlanması için neler yapılabilir? Türkiye’de pazarın hareketlenmesiyle birlikte eğlence ve rekreasyon alanlarına yönelik projeler de hız kazanmaya başladı. Piyasalardaki bu düzelme yurt dışı firmalarının da ilgisini Türkiye’ye çekiyor. Kültürelsportif-sanatsal etkinlikler, festival, fuar, sergi, toplantı, konser, gösteri, şov, parti, lansman, kutlama, açılış, kurumsal etkinlikler, motivasyon etkinlikleri ve eğlence organizasyonları gibi projeler etkinlik sektörünün büyümesi konusunda itici güç oluştururken sürekli ilerleme gösteren teknoloji ise sektörün gelişimine önemli bir katkı sağlıyor. Bu yıl ilkini düzenleyeceğimiz EVENT PRO’nun çıkış noktası da eğlence sektörünün daha da canlanması ve bütün olarak değerlendirilmesi amacıyla yapılıyor. İnanıyoruz ki 2018 yılının yepyeni enerjisiyle düzenleyeceğimiz fuarımızda yakalayacağımız enerji, tüm yıl düzenlenecek etkinliklere ışık tutacak.



ÜRÜN HİZMET

POI MedIa Binalarda Dijital Dönüşümü Gerçekleştiriyor

POI BİLGİ TEKNOLOJİLERİ KURUCU ORTAĞI A.TAHA DİLİPAK VE DANIŞMANI ARGUN ERSEN, SUNMUŞ OLDUKLARI HİZMETLER VE AVM’LERİN DİJİTAL ÇAĞA NE ŞEKİLDE AYAK UYDURACAĞI KONUSUNDA BİLGİ VERDİLER.

232

Öncelikle POI Bilgi Teknolojilerinin sunduğu hizmetler hakkında bilgi alabilir miyiz? Taha Dilipak: Firmamız 2010 yılında kurulmuştur. Kurulduğu günden bu yana müşterilerine konum bazlı hizmetler sunmaktadır. Özellikle navigasyon verilerinin üretilmesinde bu alanda öncü global markalarla iş birliğimiz bulunmaktadır. Üzerinde farklı sensör ve kamera bulunan araçlarımızla daha çok “Street view” diye tabir edilen 360 derece sokak görüntülerini müşterilerimiz için alandan topluyoruz. Yakın zamanda iç mekan haritalama ve yönlendirme (indoor mapping/ navigation) çözümlerimizi de müşterilerimize sunmaya başladık. İç mekan haritalama ve navigasyon çözümleriniz hakkında daha ayrıntılı bilgi alabilir miyiz? Taha Dilipak: Günümüzde gps sinyallerini alabileceğimiz dış mekanlar yani cadde ve sokaklar büyük ölçüde haritalanmış ve dijitalleştirilmiştir. Cep telefonu olan herkes sahip olduğu harita uygulamalarıyla aradığı adresi kolayca bulabilmekte, ayağına taksi çağırabilmekte veya en yakın eczanenin nerede olduğunu görebilmektedir. Bunlar artık günlük hayatımızın bir parçası… Bizim amacımız hayatımızın ve ticaretin büyük ölçüde döndüğü iç mekanları yani binaları dijitalleştirmek ve yukarıda saydığımız benzer ihtiyaçları gps erişimi olmadan kapalı çatı altında karşılamaktır.


ÜRÜN HİZMET

Peki bunu tam olarak nasıl yapıyorsunuz? Taha Dilipak: Burda amacımız binaları dijital olarak tamamıyla erişilebilir kılmaktır. Sahip olduğumuz iç mekan haritalama sistemi ile binaları milimetrik ve fotorealistik şekilde tarayarak 3D modelliyoruz. Sistem üzerindeki kamera ve sensörler yüksek kalitedeki bu verileri elde etmemizi sağlıyor. Bu verileri işledikten sonra bilgisayar veya mobil cihazınızın tarayıcısı üzerinden sanal olarak gezebiliyor, ölçümleri panoramik resimler üzerinden yapabiliyor, bina planlarını otomatik olarak çıkartabiliyor, envanterinizi dijital olarak oluşturabiliyor ve dahası bina içinde rotalama ve navigasyon yapabiliyorsunuz. Üstelik tüm bu verilere birkaç gün içinde sahip olabiliyorsunuz. Kısacası devasa binalarınızı avucunuzun içine alıyorsunuz. Bu teknolojiler AVM ler de nasıl kullanıyor? Taha Dilipak: AVM’lerin sayısı ve büyüklükleri giderek artıyor. Biz burada hem AVM lerin tanıtımı, hem müşterilerin aradıklarını daha kolay bulabilmesi, kiralık alanları daha efektif yönetilmesi, AVM’lerdeki tamir bakım süreçlerinin yönetilmesi, kiralanan dükkanlarda

mimari çalışmaların daha hızlı kolay yapılabilmesi gibi imkanlar sunuyoruz. Panoramik resimler üzerinden sanal tur sayesinde insanlar AVM’ye gelmeden oradaki mağazalar hakkında bilgi alabiliyor. Navigasyon ve rotalama özelliği sayesinde AVM’lerde aranılan noktalar kolayca bulunabiliyor. Burada hem kiosk hem de mobil cihazlarda aynı uygulamayı sunabiliyoruz. Özellikle AVM’lerin kiosk çözümleri kullanıcı dostu değil. Bu alanda önemli bir avantaja sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Çünkü bina planlarını panoramik resimlerle destekliyoruz. Müşterilere multi-platform kullanıcı dostu bir arayüz sunuyoruz. Aynı zamanda AVM’nin 3D modelini milimetre hassasiyetinde oluşturarak içerideki mağazaların mimari çalışmalarının tamamen bilgisayar üzerinde yapılabilmesini mümkün kılıyoruz. Bunun dışında tesis yönetimi konusunda da çözümlerimiz mevcut. Günümüzde dijitalleşmek önemli… Hele ki çetin rekabet koşullarının yaşandığı AVM sektöründe… Peki AVM’ler dijital çağın gereklerine nasıl uyum sağlayabilir? Sizin bu konudaki önerileriniz nelerdir? Argun Ersen: Bu konuda açıkçası AVM’lerin teknoloji kullanımında sı-

nırlı sayıda proje üretmekte olduğunu, fakat AVM’ye gelen ziyaretçi sayısını artırmak, ziyaretçi alışveriş deneyimini iyileştirmek, güvenlik ve personel optimizasyonu konularında teknoloji kullanımı açısından hala yapmaları gereken çok şey olduğunu düşünüyoruz. Dijitalleşen çağımızda AVM’lerinde her anlamda buna ayak uydurması gerekiyor. Aynı zamanda müşterilerle olan etkileşimi artırarak müşterilerine daha yenilikçi çözümler sunması gerekiyor. Bunu başarabilen AVM’ler daha da farklılaşarak ön plana çılabilir ve rekabet avantajı sağlayabilir. AVM’ler için yazılım statejileri geliştirirken hangi unsurları göz önünde bulunduruyorsunuz ? Argun Ersen: AVM’ler için özel bir yazılım stratejisi geliştirmememize rağmen, genel amaçlı yazılım çözümlerimizi AVM’lere de uyarlıyoruz diyebiliriz. Burada dikkat ettiğimiz konu genel olarak kullanım kolaylığı, maliyetin mümkün olduğunca ekonomik olması, modüler bir yapıda ve müşteri istekleri doğrultusunda kolay geliştirilebilen bir altyapıya sahip olması ve farklı yazılım, data kaynağı ile kolay entegre olabilmesi diye özetleyebiliriz.

233


ÜRÜN HİZMET

nınmak adına önemli bir yerimiz olduğunu düşünüyoruz. Art Sistem olarak, IT (pc,network ve iletişim sistemleri) ve güvenlik sistemleri başta olmak üzere tüm zayıf akım çözümleri ile tüm sektörlerdeki kurum ve kuruluşlara hizmet verdiğimiz gibi özel projelerde de sınırsız çözüm sağlıyoruz.

Art Sistem zirve yolculuğuna devam ediyor TÜM SEKTÖRLERDEKİ KURUM VE KURULUŞLARA HİZMET VERDİKLERİNİ SÖYLEYEN ART SİSTEM GENEL MÜDÜRÜ SERKAN KEKİK, “ART SİSTEM OLARAK 2018 YILINDA ÖZELLİKLE GÜVENLİK SEKTÖRÜ ADINA DAHA BİLİNÇLİ KULLANICILAR OLMASI ADINA, PROJE KANADIMIZA DAHA FAZLA ÖNEM VEREREK, KULLANICI DOSTU VE AKILLI SİSTEMLER GELİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ” DEDİ. Art Sistem’i öncelikle kısaca tanıyabilir miyiz? Firma hangi sektörlere hitap ediyor, bu sektörlere yönelik çözümleri neler? 2004 yılında kurulan Art Sistem Şirketler Grubu, konusunda uzmanlaşmış üretici, ithalatçı, dağıtıcı, e-ticaret (B2C) , sistem entegratör şirketleri ile müşterilerine IT ve güvenlik sistemleri çözümleri sunmaktadır. Müşterilerine doğru çözümlerle ulaşan, mutlu çalışan ve mutlu müşteri odaklı bir teknoloji şirketi olan Art Sistem, her yıl bağımsız kuruluşlar tarafından açıklanan Bilişim 500 listesinde 2016 gerçekleştirdiği büyüme ile 82. Sıradan 61.sıraya yükselerek zirve yolculuğuna emin adımlarla devam etmektedir. Dünyanın bir numaralı markaları ile, distribütör ve çözüm ortağı olarak hizmet verdiğimiz gibi, kendimize ait markalarımız ile de sektörde ta-

234

Elektronik güvenlik sektörü hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Sizce dijitalleşme güvenlik sektörünü ve bu alandaki ürünleri nasıl etkiledi? Günümüzde güvenlik sistemlerine artık bir ihtiyaç olduğu düşünülse de, maalesef ülkemizde bu konu gerektiği kadar ciddiye alınmıyor. Sadece var diyebilmek adına kurulan sistemler, ihtiyaç anında cevap veremediği zaman işin ciddiyeti ortaya çıkıyor. Güvenlik sistemi denildiğinde akla kamera ve alarm sistemleri gelse de, internet ve veri güvenliği de artık oldukça önemli. Gelişen teknoloji ile birlikte analog sistemlerden sıyrılan güvenlik sektörü tamamen dijital olarak değerlendirilmekte. Türkiye elektronik güvenlik sektörünü diğer bölge ve ülkelerle karşılaştırdığımızda neler söylenebilir? İçinde bulunduğumuz coğrafi konum ve son zamanlarda meydana gelen olaylar düşünüldüğünde, sektörümüz diğer ülkelerden daha ileride ve daha aktif bir pazara sahip. Ancak daha öncede belirttiğimiz gibi yeterince ciddiye alınması için önlemler alınmalı. Örneğin denetleme ve sertifikalaştırma bu yönde önemli adım olacaktır. Son olarak 2018 yılına yönelik beklenti ve hedeflerinizi alabilir miyiz? Art Sistem olarak, 2018 yılında özellikle güvenlik sektörü adına daha bilinçli kullanıcılar olması adına, proje kanadımıza daha fazla önem vererek, kullanıcı dostu ve akıllı sistemler geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu konuda IOT (nesnelerin interneti) kavramını daha ön plana çıkaracağız.



ÜRÜN HİZMET

Doğa dostu ürünlerle temizlik hizmeti MAMACO GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ÇİĞDEM SARAÇ ZORLU: “MAMACO TEMİZLİK HİZMETLERİ OLARAK PERSONELLERİMİZE VERMİŞ OLDUĞUMUZ EĞİTİM VE KULLANMIŞ OLDUĞUMUZ KALİTELİ ÜRÜNLER FİRMAMIZI SEKTÖRÜNDE ÖNCÜ VE TERCİH EDİLEBİLİR HALE GETİRMEKTEDİR.”

Mamaco hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? 2003 yılında Almanya‘da kurulan firmamız başlangıç aşamasında çeşitli sektörlerdeki firmalara temizlik hizmeti vererek faaliyetlerine başlamıştır. Zaman geçtikçe faaliyet alanlarına yeni hizmetleri de ekleyerek büyümüştür. Bugün; tesis yönetimi, bina hizmetleri, proje geliştirme, varlık yönetimi, insan kaynakları ve benzeri birçok alanda profesyonel hizmet anlayışı ile yolumuzda emin adımlarla ilerliyoruz. Mamaco’nun verdiği hizmetlerinden ve çalışma alanlarından bahsedebilir misiniz? Alışveriş merkezleri, iş merkezleri, otel, inşaat, residance, okul, hastane vb. alanların sürekli veya inşaat sonrası temizliği, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti, ilaçlama, insan kaynakları hizmeti, personel temini, bordrolama hizmetlerimiz arasındadır.

ULUSLARARASI 'KNOW-HOW' TECRÜBESİ Hizmet vermeden önce nasıl organize oluyorsunuz? Mamaco temizlik hizmetlerinin sektöründe başarılı olmasının en önemli sebepleri; uluslararası 'knowhow' tecrübesi, teknolojiyi yakından takip etmesi, kullanmış olduğu kaliteli temizlik ekipman ve ürün-

236

leri, eğitimli çalışanlarıdır. Kalitemizi daha da yukarıya çekmek için titiz bir çalışmayla denetimlerimizi artırmaktayız. Merkez ofis çalışanlarımız sahadaki proje şef ve müdürlerimiz ile koordineli bir şekilde hareket ederler. İhtiyaçları yerinde tespit eder ve duruma uygun çözümler üretiriz. Çalışanlarımıza değer verir onları ailemizden biri olarak görürüz. Çalışanlarımızla birlikte el ele ve takım ruhuyla çalışıp ‘ben’ değil ‘biz’ yapıyoruz sözünü en ön planda tutarız.

İNSAN SAĞLIĞI İÇİN DOĞA DOSTU ÜRÜNLER Müşterilerinize hizmet verirken öncelikleriniz neler oluyor? Müşteri memnuniyetini nasıl sağlıyorsunuz? Hizmet kalitesi, hizmetin istenen amaca ulaşma derecesidir. Projelerde çalışan personellerimiz profesyonel bir anlayışla işlerini yaparlar. Bunun için çalışanlarımıza sürekli eğitimler veririz. Projelerimizde insan sağlığını korumak ve hijyeni düzenli sağlamak için dünya standartlarına uygun doğa dostu ürün ve kaliteli kimyasallar kullanıyoruz. Mamaco temizlik hizmetleri olarak personellerimize vermiş olduğumuz eğitim ve kullanmış olduğumuz kaliteli ürünler firmamızı sektöründe öncü ve tercih edilebilir hale getirmektedir. Tüm bunlar birleşince de müşteri memnuniyetini sağlamak kaçınılmaz olmaktadır.


ÜRÜN HİZMET

“Temizleme periyodlarına uymak kasko yaptırmak gibidir” AB Teknİk Genel Müdürü Burhanettİn Ünver, doğru bİr şekİlde kurulamayan mutfak bacasının ne gİbİ sonuçlar doğuracağını bİzlere aktırırken, aynı zamanda bacaların temİzlİğİ noktasında da bİzlere bİlgİler verdİ. İyi kurulmayan mutfak baca sistemi ne gibi sonuçlar doğurur? İyi kurulmayan baca sistemleri baca görevini yapmadığı için sorunlar çıkaracaktır. İyi duman çekmeme; kanallarda akıntı, çevreden-müşteriden hatta personelden şikayet, yangın ve kaza riskinin artması başlıca sorunlardır. Diğer bir en büyük sorun ise sistemi düzeltmek için tekrar bir maliyetin olmasıdır.

olmuştur; kullanıcı faktörü, sistemin çalışmaması, yapılan tadilatlarda çıkan olaylar vb… Bu yüzden bakımı yapan firmanın ve personelinin yetkin olması, düzgün bakım yapılması ve bakım aralıklarının atlanmaması gerekir. Bakım yapılmazsa; her zaman

risk altında olursunuz, mutfak ortamınızda kötü koku olur, olası yangın ve aksi durumda işletme kapalı kalır, bakım yapılmayan sistemler enerji kaybına sebep olur, bakımını düzenli yaptırmayan işletmede çıkacak olan bir yangın sonrası sigorta şirketi hasarınızı karşılamaz.

Bakım yapılırsa; riskleriniz azalır, personel ve müşteri alanınızda kötü koku olmaz, enerji tasarrufu sağlamış olursunuz, yasal bir yükümlüğü yerine getirmiş olursunuz, olası bir olumsuzlukta risklerinizi azaltmış olursunuz.

BACALARINIZIN YANMAYACAĞININ GARANTİSİ YOK! Neden bacaların periyodik olarak temizlenmesi gerekir? Herhangi bir ihmal olması durumunda neler yaşanabilir? Temizleme periyodlarına uymak kasko yaptırmak gibidir. Bacanıza uzun süre bakım yaptırmazsanız yanmayabilir, ama yanmayacağının garantisi yoktur. Her zaman yangınları tetikleyen faktörler

Bu alandaki denetimler sizce yeterli mi? Ülkemizde baca ve yağlı kanal temizlik bakımının önemi daha yeni yeni algılanıyor. Bu paralel hızla sistemlerde gelişiyor. Denetleme ayağında devlet kanalındaki itfaiyelere bu görev veriliyor. İstanbul İtfaiyesi bu konuda birçok yatırım yaparak birim kurdu ve birkaç ilde bunu model alıyor. Lakin, ne bakım yaptırmayana ceza ne de yaptırana ödül var. Benim hala umudum var, ilerde bu konu çok önem arz edecek. Temennim olası çıkacak bir yangın veya iş kazasında birilerinin zarar görmemesi.

237


ÜRÜN HİZMET

ATALIAN’dan entegre tesis yönetiminde

özel çözümler

Geniş bir hizmet yelpazesi ile çözümler sunduklarını belirten ATALIAN Global Services CEO’su Uğur Oktar, bütün beklentileri tek elden karşılayabilecek durumda olduklarını, güçlü servis sağlayıcı olarak müşterilerin kendi iş alanlarına odaklanmalarını sağladıklarını dile getirdi.

lik, enerji yönetimi ve otomasyon, teknik bakım, inşaat ve renovasyon, resepsiyon ile peyzaj gibi tamamlayıcı hizmetlerden oluşmaktadır. Anlaşılacağı üzere aslında birçok sektör için kendi çekirdek işleri dışında kalan tüm işleri yapıyor, böylece işletmelerin kendi çekirdek işlerine odaklanmalarını sağlıyoruz. Tesis yönetimi alanında ne tür farklılıklar sunuyorsunuz? En önemli farkımız, geniş bir hizmet yelpazesinde çözümler sunmamız, müşteri ihtiyaçlarına uygun olarak esnek çözümlere adapte olabilmemiz, mühendislik, danışmanlık ve enerji yönetimi gibi konulardaki uzmanlığımız. Şirketlerimizden ‘EVD’, Türkiye’de enerji verimliliği konusunda çalışmaya başlayan ilk kurumlardan biri. Sahip olduğumuz tecrübe ile müşteri tesislerinde ister bina, ister fabrika olsun, enerji tasarrufu sağlayan çözümler sunabiliyoruz. ‘Ergelis’ isimli ATALIAN’a özel enerji yönetim yazılımı ile tüketimleri izleyip, kontrol altında tutabiliyoruz. AVM’lerde zorunlu hale gelen plaka tanıma sistemleri (PTS) gibi teknolojik hizmetlere hızlı bir şekilde adapte olup ATALIAN olarak bu sistemleri kurup, bakım anlaşmalarını yapabiliyoruz. Proje danışmanlık hizmetlerimiz, herhangi bir tesis inşaat aşamasında iken o projeye dahil olup, en doğru çözümlerin seçilmesini ve uygulanmasını garanti ediyor. Taahhüt çözümlerimiz sayesinde fit-out ve renovasyon gibi konularda herhangi bir servis firmasının ötesinde müşterimizin yanında oluyoruz. Projenin elektromekanik ve mimari altyapısını bitirdikten sonra, bakımlarını da üstlenerek müşterimizin asıl işi olan konulara odaklanmasına yardımcı oluyoruz. Ne tür tesislerde hizmet veriyorsunuz? Bünyemize kattığımız şirketler, kendi alanında uzun yıllar uzmanlaşmış ve bir tesis yönetim ihtiyacını en geniş anlamda karşılayabilecek durumda. Teknik hizmetler, enerji yönetimi, temizlik ve güvenlik vb. konularda hizmet verdiğimiz alışveriş merkezleri, ofis binaları, fabrikalar, eğitim kurumları, kamu kurumları, oteller, perakende mağaza zincirleri müşterilerimiz arasında yer almakta.

ATALIAN olarak Türkiye’ye ne zaman geldiniz, ülkedeki yapınızla ilgili bilgi verir misiniz? ATALIAN Global Services, Türkiye pazarına, alanında uzman firmaları satın alarak 2013 yılında giriş yaptı. 4 yılda çok hızlı bir büyüme ile 5 binin üzerinde çalışana ulaştı. ATALIAN, Türkiye’de müşterilerine tesis yönetimi alalında proje danışmanlığından başlayan, daha sonra projenin yaşam süresi boyunca devam eden tüm tesis yönetim alanlarında hizmet sunmaktadır. Bunlar; entegre tesis yönetimi, temizlik, güven-

238

Türkiye’de Tesis Yönetiminin geleceği konusunda ne söylemek istersiniz? Önümüzdeki 5 yıl içinde tesis yönetimi sektörünün önemli değişikliklere tanık olacağını düşünüyorum. Artan hayat standartları ile birlikte müşteri beklentileri de artıyor. Bu beklentilerin karşılanması için kurumsal, ancak müşteriye yakın durup butik hizmet verebilecek firmalar ön plana çıkacak. Fiyat odaklı bakışın yerini performans ve verimlilik esaslı bakış alacak. Entegre çözümler tercih edilecek, çünkü bunun müşteri faydası daha iyi anlaşılacak. ATALIAN olarak bütün bu beklentileri tek elden karşılayabilecek bir durumda olduğumuz için çok umutluyuz. Müşterilerimizin kendi iş alanlarına odaklanıp, performanslarını artırmaları için onların yanında güçlü bir uzman servis sağlayıcı olmaya devam edeceğiz.


ÜRÜN HİZMET

Securıtas’TAN,

şüpheli tespit kameraları… Securıtas Güvenlİk Süreçlerİ Kalİte Koordİnatörü Hüseyİn Erİm, “Securıtas olarak Türkİye’de yaptığımız AVM projelerİ global anlamda ses getİRİyor. İstanbul’un en büyük AVM’lerİnİ bİz koruyoruz” dedİ.

A

VM’ler insanların yaşam alanı haline geldi. Kalabalığın olduğu yerler büyük risk alanları. Bu yüzden bu mekanların güvenli olması çok önemli bir unsur. Siz güvenliği sağlamak için hem fiziki hem teknolojik ne gibi önlemler alıyorsunuz? Biz insanla teknolojiyi entegre ettiğimiz Elektronik Güvenlik Çözümleriyle

AVM güvenliğinde fark yaratıyoruz. Hizmet verdiğimiz AVM’lerde görünür önlemlerin dışında, görünmeyen ve arka planda çalışan sistemler var. Asıl analiz ve müdahale kararı bu sistemler aracılığıyla alınıyor. Üzerinde özel yazılımlar bulunan kameralarla tarama yaparak şüpheli paketler, bizim “aylak dolaşan adam” olarak adlandığımız şüpheli şahıslar anında tespit ediliyor ve operatörlerimizin önüne getiriyor. Ve ihtiyaca göre o bölgeye güvenlik görevlisi yönlendiriliyor. Biz Securitas olarak Türkiye’nin önde gelen AVM’lerini bu sistemlerle koruyoruz ve iyi sonuçlar alıyoruz. Bu konuda dünyaya örnek olacak uygulamalar yapıyoruz. Tabi AVM misafirlerine bu teknolojileri anlatmak çok mümkün olmuyor, o nedenle girişlerdeki X raylar halen kullanılıyor. Biz tüm AVM’lere bizim uzaktan izleme olarak adlandırdığımız bu RVS teknolojisini öneriyorum. Bu sistemler hem riski minimize ediyor hem de orta vadede AVM’lere büyük maliyetler getirmiyor. Peki sektör yeni gelişen teknolojiye ne kadar uyum sağlayabildi? Türkiye’deki AVM’ler teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyorlar. Secu-

Sektörün gelişimi ve geleceği hakkında neler söylemek istersiniz? Teknolojinin de etkisiyle sektör hızla gelişiyor. Geleceği kestirmek güç ancak dronelar ve robot güvenlik görevlileri konuşuluyor. Biz özellikle güvenlik sektöründe teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin insan faktörünün önemini koruyacağını düşünüyoruz.

ritas olarak Türkiye’de yaptığımız AVM projeleri global anlamda ses getiyor. İstanbul’un en büyük AVM’lerini biz koruyoruz. Buralara teknoloji entegre özel çözümler geliştirdik. Securitas’ın geçtiğimiz yıl düzenlediği dünyanın çeşitli ülkelerinden AVM yatırımcılarını ağırladığı konferansta İstanbul’daki AVM projelerimizden biri örnek olarak gösterildi. Yeni teknolojilerin sektöre olan etkisi nelerdir? Her sektörde olduğu gibi güvenlik sektöründe de teknoloji kullanımı her geçen gün artıyor. Teknoloji ile hata payı azalırken, maliyetler düşüyor. Ancak yapılan işe teknolojiyi entegre ederken zamanlama çok önemli. Ve tabi bunu insanlı güvenliğe entegre etmek. Örneğin, AVM’ler kurulurken milyonlarca dolarlık kamera yatırımları yapılıyor, buna karşılık elemanlı güvenlik, işletme safhasında devreye giriyor. Halbuki ikisini entegre olarak çalıştırmazsanız verim alamıyorsunuz. Hatta bazen kurulan bu kamera sistemleri yeterli gelmiyor ya da elemanlı güvenliği destekleyecek şekilde kurgulanmamış oluyor. Halbuki daha yatırım safhasında sürece biz dahil olsak teknoloji yatırımları düşecek, risk analizleri sonucu daha az kamerayla daha verimli bir proje ortaya çıkarabileceğiz. O nedenle bizim AVM yatırımı başladığında sisteme dahil olmamız ve yönlendirmemiz en doğru kurgu oluyor.

239


ÜRÜN HİZMET

multinet up Dijitalleşmede önde koşan kuruluşlar arasında! EVREN BÜYÜK KEPKEP, MULTİNET UP STRATEJİK PAZARLAMA DİREKTÖRÜ: “MULTİNET UP’IN HİZMET SEKTÖRÜNDEKİ BAŞARISININ ALTINDA INOVASYONU KURUMSAL KÜLTÜRÜNÜN AYRILMAZ BİR PARÇASI HALİNE GETİRMESİ, TEKNOLOJİ GELİŞTİRMESİ VE EN İLERİ TEKNOLOJİLERLE GERÇEK ANLAMDA DEĞER YARATAN ÇÖZÜMLER SUNABİLMESİ YATIYOR.”

Multinet müşteri bağlılığını hangi çalışmalar ile sağlıyor? Bir sadakat programımız var; Multinet Up’ın hizmete sunduğu platform sektörün ilk ve tek sadakat programı... Sadakat programımız beş yıl önce restoran odaklı kampanyaların üretildiği ve pazarlandığı bir girişim olarak ortaya çıktı. Kart sahiplerinin günlük rutini içerisinde yemek yerken kazanç sağlamalarını böylece şirketlerin de çalışanlarına verdikleri yemek kartında ayrıcalık yaratılması hedefiyle yola çıkıldı. Tüm bu organizasyonun fayda sağladığı diğer kanal ise sadık müşteri kitlesini her geçen gün geliştiren restoranları desteklemek oldu. Sadakat programımız Parantez, geçtiğimiz aylarda Ketchup Loyalty Marketing tarafından

240

yapılan “Türkiye Sadakat Programları Araştırması 2016-2017”de Markalar bazında memnuniyet sıralamasında 2. sırada yer aldı. Araştırmada her 100 kişiden 41’i Parantez uygulamasından çok memnun olduğunu belirtti. Sadakat programı, Multinet Up üyesi restoranların özel kampanyalar oluşturmasında yardım ediyor ve kampanyaların müşterilere sunulacağı platform noktasına dönüşüyor. Kurumsal çözümlerinizle firmalara ve çalışanlara sağladığınız avantajlar nelerdir? Şirket çalışan çözümlerimiz kapsamındaki hizmetlerimiz ile çalışanların yemek ve temsil giderlerini, yan haklarını ve kapı geçiş yetkilendirmelerini tek kart ile yönetmek mümkün oluyor. Ayrıca böylelikle şirketler ciddi vergi avantajlarından yararlanılabiliyor.


ÜRÜN HİZMET

Bu avantajlar yemek giderlerinde yüzde 90’a, çalışan teşvik yüklemelerinde ise yüzde 39’a varıyor. Çalışanların bireysel yemek giderleri için sağlanan Restonet’e ilave olarak Multinet kartlarına tanımlanan Restonet Business ile kurumlara, çalışanlarının firma adına yapacakları temsil ve ağırlama ihtiyaçlarını tek fatura ile kolayca yönetme imkanı sunuyoruz. Multinet Gift ile Türkiye’nin ilk kurumsal hediye kartı olarak sektöre giriş yaptık, bugün kurumlara vergi avantajı ve operasyonel kolaylık sağlarken diğer taraftan prim ödemeleri, yan hak ödemeleri, hediye gibi farklı birçok amaç için kullanılabilme esnekliği barındırıyor. Şirket çalışan çözümlerimizin son bileşeni olan Passnet ise şirket güvenliğini sağlarken, çalışanların mesai takibini de yapma olanağı sunuyor.

Son çözümümüz tedarik ve toplu satınalma çözümleri. Burada Multinet Up’ın toplu satınalma gücü ile şirketlere elektrikten suya, kargodan güvenlik çözümlerine kadar birçok ihtiyaç kaleminde yüzde 60’a varan indirimler ile satın alma yapabilmelerini sağlıyoruz. Böylelikle hem büyük şirketlerin alım gücüne sahip oluyorlar hem de işletmelerine sunulan cazip fiyatlı alımlar ile tasarruf edebiliyorlar. Dijitalleşme endeksinde 106 şirket içerisinde “Dijitalleşme Öncüleri” arasında yer aldınız. Başarınızdan bahseder misiniz? Finansal hizmetlerin en iyi performans gösteren sektör olduğu Dijitalleşme Endeksi’nde, Multinet Up, incelenen 106 şirket içerisinde “Dijitalleşme Öncüleri” arasında yer aldı. Türkiye ortalamasının yüzde 73 olduğu Dijital Strateji kategorisinde sektör ortalaması yüzde 93 iken, Multinet Up’ın ortalaması yüzde 97 oldu. Türkiye ortalamasının yüzde 61 olduğu Dijital Hizmetler kategorisinde sektör ortalaması yüzde 76 iken, Multinet Up yüzde 82’lik ortalamasıyla Türkiye’nin ve sektörün öncüsü oldu.

öncü olmanın getirdiği sorumluluğu da taşıyarak bu alandaki yatırımlarını artırmaya devam edecek. Son olarak Multinet’in gelecek dönem hedeflerinden, piyasaya sürmek istediğiniz ürün ve hizmetlerden de bahseder misiniz? Multinet Up’ın kısa, orta ve uzun vadede iddialı hedefleri bulunuyor. 2017 sonu için hedefimiz 2,5 milyon kullanıcıya ulaşmak ve 35 bin üye işyerini yüzde 10 büyüme ile 39 bine çıkarmak. Bunun yanı sıra, kamu sektöründe ağırlığımızı ve Anadolu’nun ekonomik açıdan dinamik, hızlı büyüyen kentlerinde kurumsal müşteri sayımızı artırmak istiyoruz.

MULTİNET Şirket araçları çözümlerimiz kapsamında şirketlere araç kiralama, akaryakıt, araç takip sistemi ve araç yıkama ihtiyaçları için hizmetler veriyoruz. Multicar ile şirketlerin araç ve filo kiralama ihtiyaçlarında hem daha fazla takip edilebilirlik hem de operasyonel giderlerde daha kolay kontrol imkanı sunuyoruz. Shell ile işbirliği yaparak geliştirdiğimiz Petronet çözümümüz, şirketlerin akaryakıt ihtiyacını yaygın istasyon ağı güvencesi, tasarruflu kullanım ve tek faturada kontrol edebilme imkanı ile karşılayabilmelerini sağlıyor. En yeni çözümümüz olan OtoMisyon ise filo araçların yıkama, lastik ve bakım hizmetlerinde maliyet avantajı ve operasyonel kolaylık sağlıyor. Kurumsal seyahat çözümümüz ile kurumlara Türkiye’nin her yerinde farklı segmentteki anlaşmalı otelleri, seyahat, transfer, araç kiralama, uçak bileti ve toplantı hizmetlerini herhangi bir üyelik maliyeti gerektirmeden 360 derece hizmet ile sunuyoruz.

Multinet Up’ın hizmet sektöründeki başarısının altında; inovasyonu kurumsal kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirmesi, teknoloji geliştirmesi ve en ileri teknolojilerle gerçek anlamda değer yaratan çözümler sunabilmesi yatıyor. Bu bakımdan şirketimizin dijitalleşmede önde koşan kuruluşlar arasında olması çok doğal. Uluslararası düzeyde saygın ve bağımsız bir kuruluş olan Accenture’un hazırladığı Accenture Dijitalleşme Endeksi’nde Multinet Up’ın ikinci kez Dijitalleşme Öncüleri arasında yer alması bizim bu yönümüzü bir kez daha tescil ederken, doğru yolda ilerlediğimizi de ortaya koyuyor. Multinet Up,

Gelecekle ilgili hedeflerimizin önemli bir bölümü uluslararası pazarlara yöneliktir. Son yıllarda inovasyon ve Ar-Ge alanlarında önemli yatırımlar yaparak finansal teknoloji konusunda önemli mesafe katettik. İşimizin finansal teknoloji boyutu giderek şirketimizi daha fazla tanımlar hale geldi. Bunun son örneği, yaptığımız yatırımlarla IT departmanımızı teknoloji şirketi haline getirmemiz oldu. Multinet Up’ın finansal teknolojiler konusunda yıllardır sürdürdüğü Ar-Ge çalışmalarını teknokent çatısı altında daha yoğun sürdürme kararı ile oluşan Multinet Inventiv, GOSB Teknopark’ta uzman bir ekip ile faaliyete geçti.

Kartlı ve kartsız ödeme çözümleri, mobil cüzdan ve mobil ödeme, sanal POS çözümleri, sadakat uygulamaları alanlarında hizmet sunan Inventiv yurt dışında Up Group operasyonlarına çözüm sağlamanın yanı sıra finansal teknoloji alanında özel sektör şirketlerine ve kamuya yazılım hizmeti de sunmaya başladı. Geliştirdiğimiz mobil ödeme çözümümüz Fransa, Slovakya ve Fas’ta Up Group iştiraki olan müşterilerimiz tarafından uygulanıyor.

241


ÜRÜN HİZMET

Değişen iş yaşamı ve sosyal çevre açık hava reklamcılığını popüler kılıyor Durukan LED Şirket Sahibi İsmail Duru: “Farklı kampanya ihtiyaçlarına çeşitli çözümler sunabilecek olan Durukan Reklam, markaların talepleri doğrultusunda seçilen tüm alanlarda yaratıcı hizmetler sunmakta ve kampanyalar sona erene kadar tüm reklam alanlarını düzenli olarak denetlemektedir.” “1979 yılında faaliyete geçen Durukan Reklam ülkemizde açıkhava reklamcılığının öncü firmalarından olmanın haklı gururunu yaşamaya devam ediyor” açıklamasında bulunan Durukan LED Şirket Sahibi İsmail Duru, “Durukan Reklam, hizmetlerini öncelikli olarak İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ve havalimanın ana arterlerle bağlantılı çevre yolları üzerinde sürdürmektedir. Billboard’lar başta olmak üzere her türlü açıkhava reklam alanlarında kurumlara özel çözümler üreten firmamız, kampanyalarınıza özel etkin çözümlerle, ürünlerinizin şehir hayatına nüfuz etmesini sağlıyor. Bir aile şirketi olmanın kazandırdığı sorumluluk avantajlarını da çözümlerine yansıtan Durukan Reklam, çalışmalarını modern teknolojinin tüm donanımlarından faydalanarak gerçekleştiriyor” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Farklı kampanya ihtiyaçlarına çeşitli çözümler sunabilecek olan Durukan Reklam, markaların talepleri doğrultusunda seçilen tüm alanlarda yaratıcı hizmetler

242

sunmakta ve kampanyalar sona erene kadar tüm reklam alanlarını düzenli olarak denetlemektedir.”

İSTANBUL’DA VE ÖNCELİKLİ OLARAK HAVAALANLARINDA AÇIKHAVA REKLAMCILIĞI POTANSİYELİNİN OLDUĞU NET! “DHMİ’nin belirttiği rakamlara göre Atatürk Havalimanı’ndan 2015 yılında tam 61 milyon yolcu geçiş yapmıştır. Özellikle bu İstanbul’da ve öncelikli olarak havaalanlarında ne kadar büyük bir açıkhava reklamcılığı potan-

siyeli olduğunu net olarak yansıtıyor” açıklamasını yapan Duru, “Satınalma gücü yüksek olan bu hedef kitleye ulaşabilmenin en ucuz ve kolay yolu havalimanlarında reklam vermekten geçmektedir” ifadesinde bulundu.

AÇIKHAVA MECRALARINDA REKLAM SÜRELERİ EN KISA BİR AY Son olarak açıkhava mecralarındaki reklamların tamamen reklam yeri ile alakalı bir durum olduğunu belirten Duru, “Havalimanında bu süre deneyimlerimize göre en kısa olarak bir ay olmalı” diyerek sözlerine son verdi.

AÇIKHAVA REKLAMLARI NEDEN BU KADAR POPÜLER? “Açık hava reklamlarının en önemli özellikleri arasında, hedef kitlesine kolayca fark edilebilen ve akılda kalıcı yöntemlerle ulaşmasıdır” diyen Duru, “Yüzyılımızda gelişen teknolojiyle birlikte aile yapısı ve yaşantısı dolayısıyla sosyal çevre ve iş yaşamı da değişmiştir. Artık toplumda daha çok okuyan ve çalışan bireyle karşı karşıyayız, yani insanlar evde daha az vakit geçiriyor, her gün iş, okul vs. sebeplerle evden dışarı çıkıyorlar. İşte bu açık hava reklamcığına ilginin artmasında önemli bir sebep olarak karşımıza çıkıyor” dedi.


ÜRÜN HİZMET

ve güvenlik yönetimi, teknik alt yapı işletimi, peyzaj/ yeşil alan bakım ve yönetimi, concierge yönetimi, haşere ilaçlama&pest kontrol yönetimi hizmetlerimiz ile 360 derece tesis yönetim hizmeti sunuyoruz. Bu hizmetlerin tamamını da, ayrı ayrı da talep eden çözüm ortaklarımız bulunuyor. Sahip olduğumuz zengin makine-ekipman kapasite ve parkımızla, kimyasal ürün seçimlerimizde gösterdiğimiz hassasiyet ile dünya standartlarında, çevreyi ve yaşanılan ortamı koruyan yöntem ve teknikleri ile modern tesis yönetim hizmetlerimize devam ediyoruz. Değişik büyüklük ve özelliklerdeki çözüm ortaklarımızın tüm yaşam koşullarına ve beklentilerine uygun hizmet yönetimi sağlayan Master Servis olarak, tüm kademelerdeki uzman çalışan kadromuz ile dünya çapında kullanılan en gelişmiş teknolojileri ülkemizde uygulamaya ve sürekli araştırmaya devam etmekteyiz.

30 yıllık sektör tecrübesi ile yola devam Master Servis Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Akar; “İşimize sanat katmayı ve bunu yaparken de keyif almayı seçiyoruz. Bu seçimimiz de, çözüm ortaklarımız nezdinde büyük bir memnuniyet yaratıyor. Bu da emeğimizin en güzel teşekkürü...” dedi. Master Servis Tesis Yönetimi hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Tesis yönetim hizmetleri konusunda sahip olduğumuz 20 yıllık tecrübemizle, bundan tam olarak 10 yıl önce Master Servis’i kurduk. Günün sonunda bugün 30 yıllık sektör tecrübemizle yolumuza devam ediyoruz. Bugün İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, İskenderun, Antakya, Gaziantep, Erzurum, Zonguldak, Nevşehir gibi ülkemizin pek çok şehrinde pek çok kurumsal çözüm ortağımıza hizmet sunuyoruz. Hizmetleriniz ve hizmet verdiğiniz çalışma alanlarından bahseder misiniz? Alışveriş merkezleri, site&toplu konut projeleri, otel, hastane ve tüm özel projelerde genel temizlik yönetimi, koruma

Uyguladığınız eğitim programları mevcut. Ne tür eğitimler veriliyor bilgi verir misiniz? Eğitim programlarımız; konusunda uzman yöneticilerimiz ve eğitmenlerimiz koordinasyonunda, kalite standartlarımız ve yönetimimiz içerisinde yer alan ISO Prosessleri ve Standartlarına uygun olarak yürütülüyor. Yakın zamanda hayata geçireceğimiz Master Servis Akademi ile yine sektörümüzde fark yaratacağız. Eğitim tarafında benimsediğimiz temel ilkelerimizden biri de, eğitimin eğitim alan kişide, doğrudan davranışsal farkındalığa ve farka dönüştürmesi... Master Servis ailesinde yer alan tüm bireylerin hangi kademede olurlarsa olsunlar branş ve görev biçimleri esas alınarak kişisel gelişim, mesleki gelişim ve teknik eğitim programlarına sürekli ve periyodik olarak tam ve eksiksiz katılmaları sağlanmakta olup, eğitim katılım ve performansları, yine her kademedeki çalışanlarımızın rutin olarak yapılan performans değerlendirmelerinde etkin rol oynamaktadır. Müşterilerinize hizmet verirken öncelikleriniz neler oluyor? Müşteri memnuniyetini nasıl sağlıyorsunuz? Gerek iç gerekse dış müşterilerimiz söz konusu ise, ki biz çözüm ortağı ifadesini daha çok benimsiyoruz; öncelikle insanı ve insani değerleri odağımızda tutuyoruz. Kurumsallığımızdan ödün vermeden hemen her konuda durumsal yaklaşıyoruz. Bu şu demek, herhangi bir projemizde sadece bekleneni karşılamak değil hedefimiz, biz beklentinin üzerinde hizmet sunmayı ve projelerimizle birlikte toplam hizmet kalitesinde fark yaratılmasını sağlamayı amaç ediniyoruz. Kısaca özetlemek gerekirse, Master Servis olarak, işimize sanat katmayı ve bunu yaparken de keyif almayı seçiyoruz. Bu seçimimiz de, çözüm ortaklarımız nezdinde büyük bir memnuniyet yaratıyor. Bu da emeğimizin en güzel teşekkürü.

243


ÜRÜN HİZMET

Kärcher SC 2 ile deterjan kalıntılarına son!

Mastercard’dan perakendecilere uyum çözümü ARAŞTIRMA ÇARPICI SONUÇLAR ORTAYA KOYDU Applied Predictive Technologies (APT) raporu ile Economist Intelligence Unit’in gerçekleştirdiği farklı araştırma sonuçları, online alışverişteki artış nedeniyle perakendecilerin ürün çeşitliliğini artırarak, fiyatlarını aşağı çekerek, sadakat programlarını genişleterek ve tüketici davranışını daha iyi anlayarak e-ticaret şirketleriyle rekabet ettiklerini ortaya koyuyor.

Bebeklerin ve çocukların yaşadığı ortamın hijyeni anneler için önemli konular arasında yer alıyor. Ancak temizlik sırasında kullanılan deterjanlar, kalıntı bırakarak çocukları olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bu sorundan yola çıkan Alman temizlik devi Kärcher, SC 2 buharlı temizlik makinesini tüketicilerinin beğenisine sunuyor. Kimyasal temizleyicilere ihtiyaç duymadan etkili temizlik sağlayan ve en inatçı kirleri bile çıkarabilen Kärcher SC 2, buhar teknolojisiyle bakterilerin yüzde 99,99’unu öldürüyor. Bebek ve çocuk sağlığı için hijyen her zaman ön planda yer alıyor. Ancak kimyasal temizleyiciler ile yapılan temizlik, deterjan kalıntıları bırakarak çocukları ve bebekleri olumsuz olarak etkileyebiliyor. Güvenli ve etkili bir temizlik için “buharlı temizlik” teknolojisini öneren Kärcher, SC 2 buharlı temizlik makinesini duyarlı annelerin beğenisine sunuyor. Bakterilerin yüzde 99,99’unu ortadan kaldıran SC 2, en inatçı kirleri bile etkili bir biçimde çıkarabiliyor.

EVİN HER YERİNDE GÜVENLİ TEMİZLİK! Çok amaçlı aksesuarları ile evin tüm bölgelerinde etkili temizlik sağlayan Kärcher SC 2, tetik üzerindeki butonuyla buhar yoğunluğunu yüzeye ve kire göre ayarlayabiliyor. Çocuk kilidi gibi özellikleriyle güvenlikten de taviz vermeyen Kärcher SC 2, aksesuar deposu ve sadece 2,9 kilogram ağırlığıyla da oldukça kullanışlı.

244

MASTERCARD E-TİCARET KARŞISINDA PERAKENDECİLERE AVANTAJ SAĞLIYOR Mastercard Polonya Carrefour ile iş birliğinde dijital ödeme çözümleri konusunda bir ilke daha imza attı. Masterpass üzerinden kullanılan “Scan&Go” hizmeti ile tüketiciler kendi akıllı telefonları ile ürünü raftan alarak kasaya gitmeden ürünün barkodu tarayıp ödemesini gerçekleştirebiliyorlar. Barkodu taranan her ürünün fiyatı uygulama üzerinden toplanıyor ve tüketici yaptıkları harcama toplamını anında akıllı telefonlarının ekranında görebiliyorlar. Scan&Go hizmetini kullanan tüketiciler dilerlerse yeni bir kredi kartı ile dilerlerse Masterpass ile ya da doğrudan nakit ile ödeme yapabiliyorlar. Scan&Go hizmeti ile Polonya Carrefour ürün taramayı kasa işlemlerinden çıkararak tüketicilerin hızlı ve güvenilir şekilde ödeme yapmasını sağladı. Mastercard’ın bu uygulaması ile uzun kasa kuyruklarında beklemek gerekmiyor.


ÜRÜN HİZMET

“Çözüm üretmek için varız” HİZMET VERDİKLERİ KURUMLARLA DÖNEMSEL DEĞİL, UZUN VADELİ ÇÖZÜM ORTAKLIĞI YAPMANIN EN ÖNEMLİ HEDEFLERİ OLDUĞUNU SÖYLEYEN DETAYBİR TEMİZLİK GENEL MÜDÜRÜ BÜLENT AYDOĞAN, “MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİ SAĞLAMAK BİZİM İÇİN ZORUNLULUK DEĞİL, OLMAZSA OLMAZIMIZ” DEDİ.

Detaybir Temizlik hakkında kısaca bilgi verir misiniz? 1996 yılında 'çözüm üretmek için varız' sloganıyla yola çıkan Detaybir ailesi olarak, bir çok seçkin kurum ve kuruluşun talepleri doğrultusunda, başta temizlik, güvenlik, tesis yönetimi olmak üzere mavi yaka insan kaynakları alanında ihtiyaca özel projeler geliştirerek çözüm ortaklığı sunmaktadır. Detaybir Temizlik olarak hizmet vermeden önce nasıl organize oluyorsunuz? Bu yola çıkarken hizmet kalitemizin ve sürdürebilirliğin ancak; doğru ekip ve doğru keşifle çalışarak olması gerektiğini biliyordum. Uzman kadromuzla, yerinde tespit yaparak, müşterilerimizin bu hizmetler için harcayacakları zamanı; denetleme ve raporlamayı bir sistem içerisinde, özenle, onlar adına biz kontrol ediyoruz. Ekip olarak, çalıştığımız projelerde süreç yönetiminin titizlikle yapılması gerektiğinin, istatistik ve raporlamanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız.

Detaybir Temizlik’in hizmetlerinden bahsedebilir misiniz?/Detaybir Temizlik’in hizmet verdiği çalışma alanları nelerdir? Detaybir ailesi olarak, nicelikten çok niteliğe önem veren çalışma prensibimizle, müşteri memnuniyetini maksimum düzeyde karşılamak önceliğimizdir. Bu nedenle; kuruluş yıllarında hizmet verdiğimiz çözüm ortaklarımızla, yolcuğumuzun devam etmesi en büyük motivasyonumuzdur. Başta alışveriş ve iş merkezleri, holdingler, okullar, sanayi kuruluşları ve fuarlar olmak üzere tüm kurumlara çözüm odaklı hizmet vermekteyiz.

Müşterilerinize hizmet verirken öncelikleriniz neler oluyor? Müşteri memnuniyetini nasıl sağlıyorsunuz? Hizmet verdiğimiz kurumlarla dönemsel değil, uzun vadeli çözüm ortaklığı yapmak en önemli hedefimiz. Bunun için; müşteri memnuniyetini sağlamak bizim için zorunluluk değil, olmazsa olmazımız. Bu çalışma prensiplerimizi değiştirmeden, teknolojik ve sektörel değişimleri yakından takip ederek, uzman kadromuzla daha uzun yıllar hizmet vermek en büyük temennimizdir. Geldiğimiz noktada Detaybir ailesi olarak; bu alanda yola çıkarken, bizi tercih eden müşterilerimize hala çözüm üretiyor olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

245


ÜRÜN HİZMET

“Küçük şeyler büyük öneme sahiptir”

KONE Türkiye Genel Müdürü Haldun Ulusoy, “KONE olarak, güvenlik risklerini müşteri, çözüm yaratma, montaj ve bakım süreçlerimizin parçası şeklinde ele alıp baştan aşağı değerlendirmekte, böylelikle ürünlerimizin ve hizmetlerimizin güvenliğini sürekli artırma gayreti içerisindeyiz” dedi.

246

AVM’ler insanların yaşam alanı haline geldi. Kalabalığın olduğu yerler büyük risk alanları. Bu yüzden bu mekanların güvenli olması çok önemli bir unsur. Siz güvenliği sağlamak için hem fiziki hem teknolojik ne gibi önlemler alıyorsunuz? Ekipmanların aylık periyodik bakımlarının yanı sıra; ilgili tesis, bina sahibi, yönetimi tarafından yıllık periyodik kontrollerinin de yaptırılmış olması, can ve mal güvenliği açısından önem taşıyor. Güvenlik açısından küçük şeyler, büyük öneme sahiptir. Bina sahipleri, tesis yöneticileri ve işletmecilere yönelik olarak hazırlanmış olan güvenlik kılavuzlarımız; asansör, yürüyen merdiven, yürüyen rampa veya yürüyen yolların kullanıma sunulması öncesinde, her gün gerçekleştirilmesi gereken görsel ve fonksiyonel güvenlik kontrollerini açıklıyor. Ekipmanların düzenli olarak kontrol edilmesini temin ederek, herkes için güvenliği, sorunsuz ve kesintisiz hizmetleri muhafaza edebilirsiniz. KONE Asansör olarak, güvenlik risklerini müşteri, çözüm yaratma, montaj ve bakım süreçlerimizin parçası şeklinde ele alıp baştan aşağı değerlendirmekte, böylelikle ürünlerimizin ve hizmetlerimizin güvenliğini sürekli artırma gayreti içerisindeyiz.

Peki, sektör yeni gelişen teknolojiye ne kadar uyum sağlayabildi? Onaylı kuruluşlar tarafından özellikle asansörlerde yapılan yıllık periyodik kontroller sektörün yeni standartlara ve gelişen teknolojiye olan uyumunu hızlandırdı. Yeni teknolojilerin sektöre olan etkisi nelerdir? Yeni teknolojiler sayesinde daha küçük, güçlü, enerji tasarruflu ve güvenli motorlar ile elektronik sistemler üretiliyor. Bu da asansör ve yürüyen merdiven sektöründe enerji verimli ve güvenli ünitelerin yapılmasına, dolayısıyla yeşil binaların enerji verimliliğine ve nihai kullanıcıların güvenliğine katkıda bulunuyor. Sektörün gelişimi ve geleceği hakkında neler söylemek istersiniz? Asansör ve yürüyen merdivenler, gelişen teknoloji ile birlikte arızalanmadan arıza potansiyelini bildirme ve birbiriyle iletişim kurma seviyesine gelmeye başladı. Yakın bir gelecekte, bunların artık standart olarak uygulanmaya başladığını göreceğiz. Bu da sektörümüzde yaşanabilecek potansiyel kaza ve arızaları daha oluşmadan engellememize fırsat yaratacak.



ÜRÜN HİZMET

Dijitalleşme ile bir adım öndesiniz! DİJİTALLEŞMENİN MARKALAR AÇISINDAN ÖNEMİNE DEĞİNEN PANASONIC ECO SOLUTIONS TÜRKİYE KURUMSAL MARKA YÖNETİM DİREKTÖRÜ AYSEL DAYSAL ÖZALTINOK, DİJİTALLEŞMEYİ KURUMSAL BİR DÖNÜŞÜM SÜRECİ OLARAK ELE ALMAK GEREKTİĞİNİ İFADE ETTİ. Dijital dönüşüm hakkındaki düşüncelerinizi okuyucularımızla paylaşabilir misiniz? İçinde bulunduğumuz çağda, teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesi insan hayatında köklü değişimler getirdi. Yaşadığımız bu dijital dönüşüm, hayatımıza çeşitli kolaylıklar getirdiği gibi doğru kullanılmadığı takdirde toplumsal deformasyona neden olacak riskler de taşımaktadır. Dolayısıyla dijitalleşmeyi doğru anlamak ve yönetmek hem toplum hem de markalar açısından oldukça önemlidir. Dijital dönüşümle birlikte ortaya çıkan veri o kadar önemli bir boyutta ki iş dünyasına “Big Data” adlı bir terimi dahi ekledi. İçinde bulunduğumuz rekabet koşullarında güçlü kalabilmek ve mevcut potansiyellerini iş sonuçlarına yansıtmak isteyen markalar için bu büyük veriyi kullanmak giderek önem kazanacağa benziyor. Haliyle daha veri tabanlı stratejilerle yola çıkan, bu veriyi yorumlama ve anlamlandırma kapasitesine sahip şirketlerin rekabette de bir adım önde olacağı artık kaçınılmaz olacaktır. Tabii bunu sağlamak ancak bu alanda doğru stratejiler ortaya koymak

248

ve dijitalleşmeyi kurumsal bir dönüşüm süreci olarak ele almakla mümkün. Dijitalleşmeyle birlikte hayatımıza giren sosyal medyanın şirket ve kişisel olarak kullanımı konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sosyal medya, dijital dünyadaki dönüşümün iletişim araçlarını sanal bir dünyaya çevirmesi ile birlikte karşılıklı etkileşimlere olanak veren, zaman ve mekan sınırlamasını ortadan kaldıran dev bir iletişim platformu olarak karşımıza çıkıyor. Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte, iletişim stratejilerini baştan aşağı değiştirdiğini söyleyebiliriz. Geldiğimiz nokta itibariyle sosyal medyanın, markalara teknik ve ölçülebilir bir iletişim boyutu kazandırdığını görmekteyiz. İnsanlar dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar ya da hangi toplumsal statüde olurlarsa olsunlar sosyal medya herkese kendilerini ifade etme imkanı sağladı. Tüm bu özellikleri ile sosyal medya, şirket yöneticilerinden akademisyenlere kadar geniş bir kitlenin paylaşımlarda bulunduğu, fikir alışverişi yaptığı şeffaf bir iletişim platformu oldu.

Dijitalleşmenin ürün ve çözümlerinize yansıması hakkında bize neler söylemek istersiniz? Sektörümüzde bir ilke imza atarak ortaya koyduğumuz ve tıpkı akıllı telefonlardaki gibi vücudumuzdaki kapasitif enerjiyi kullanarak çalışan Novella S Slider Dimmer adlı elektrik anahtarı, bizim bu değişime karşı ortaya koyduğumuz inovatif yaklaşımın sonucudur. Novella S Slider Dimmer, üzerinde parmağın aşağı yukarı kaydırılabilmesi özelliği ile ışığı istenilen seviyede ayarlamayı sağlıyor. Dolayısıyla hepimizin artık çok alışık olduğu dokunmatik teknolojiyi elektrik anahtarı üzerinde dahi deneyimleme konforu sunarken, ayarlanabilir ışık seviyesi sayesinde enerji tasarrufu yapma imkanı da veriyoruz. Dijital dönüşümü hayatımıza yansıtan ürün ve çözümlerimiz kapsamında Thea IQ Akıllı Ev Sistemlerinden bahsetmeden edemeyeceğim. Komut verdiğinizde ışıkları yanan, panjurları açılan ya da kliması devreye giren evler düşünün. Thea IQ sistemiyle yaşam alanlarınız sizin yerinize düşünerek konfor düzeyini, güvenliğini ve enerji verimliliğini artırıyor.


ÜRÜN HİZMET

MRC Lojistik’ten AVM lojistiğinde devrim AVM lojistiğinde en büyük sorunların başında, mağaza ve tedarikçi firma çalışanlarının yarattığı zararlar geliyor. Lojistik sürecinde alışveriş merkezlerinin koridorları, duvar, kapı ve zeminlere verilen zararlar ciddi boyutlara varabiliyor. MRC Lojistik, taşıma sırasında oluşan hasar ve kayıplara, geliştirdiği sistemle son veriyor. MRC Lojistik Genel Müdürü İsa Atak, geliştirdikleri sistemle AVM’lere verilen hasar ve kayıpları yüzde 10’a indirdiklerini belirtti. Atak, darbe emici kauçuk frenli olumlu taşıma aracı tekerleklerine sahip brandalı sistemin özellikle duvar, kapı ve kollarına verilen zararı tamamen önlediklerini anlattı. İsa Atak sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye genelinde AVM içi lojistik hizmetlerinde kullanılan araçlar duvarlara, kapılara ve AVM’nin pek çok alanında ciddi zararlar veriyor. Bu durum karşısında yaptığımız araştırmalar sonucunda zararları minimuma indirmek için yeni tasarımlar üzerinde çalışarak yeni taşıma sistemimizi kullanmaya başladık ve oldukça verimli sonuçlar aldık.”

UZUN YILLARDIR AVM LOJİSTİĞİ KONUSUNDA HİZMET VEREN MRC LOJİSTİK, GELİŞTİRDİĞİ SİSTEM SAYESİNDE AVM’LERDE TAŞIMA SIRASINDA OLUŞAN ZARARLARI MİNİMUMA İNDİRİYOR. ne geçtiklerini vurgulayan MRC Lojistik Genel Müdürü İsa Atak, “Yüksek kalite ve düşük maliyet ancak iyi bir sistem ve ekip sayesinde başarılabilir” dedi. Taşıma ofisi bulunmayan AVM’lerin bazı olumsuzluklar ile karşılaştığına değinen Atak, bunların başında kiriş, koridor, asansör, zemin, kapı çıkışı, kolon, duvar ve zemin zararları geldiğini ifade etti. Atak, aynı zamanda mal kabul alanındaki göz kirliliği ve gıda ürünlerinin yanlış şekilde bekletilmesi, hijyenden uzak bozulmaya müsait gıda ürünlerinin açık olarak taşınması olumsuz etkiler arasında olduğunu da dile getirdi. MRC Lojistik Genel Müdürü İsa Atak, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye genelinde AVM içi lojistik hizmetleri veren MRC Lojistik, alışveriş merkezine zarar veren araç modelini kullanmaz. MRC Lojistik olarak duvarlar, kapılar ve yerler gibi alanların görebileceği zararı minimuma indirmek için yeni tasarımlar üzerinde çalışarak buna uygun araçlar ile hizmet veriyoruz.”

“MRC LOJİSTİK EKİBİ HEM EĞİTİMLİ HEM DENEYİMLİ” AVM lojistiği konusunda destek veren MRC Lojistik, destek ekibi ile yükleme, sevkiyat, teslimat ve taşıma mevzuatları ile kusursuz bir lojistik süreç yönetimi sağlıyor. MRC Lojistik’in deneyimli ve eğitimli ekibinin, üretimden müşteriye kadar olan kısımda hizmet verdiğini belirten İsa Atak şunları belirtti: “MRC Lojistik personeli, müşterisi asıl işine odaklandığında tüm nakliyat organizasyonlarını yürütebilecek donanıma sahip bulunuyor. Ekibimiz taşıma, nakliyat, sevkiyata hazır bulundurma, sevk etme, ve saha yönetimini gerçekleştirme konusunda eğitimli ve deneyimliler. MRC Lojistik, destek ekibi ile yükleme, sevkiyat, teslimat ve taşıma mevzuatları ile ilgili keyifli bir işleyişe, kusursuz bir lojistik süreç yönetimi sağlayacak ekibe sahip. Destek hizmetler ekibi istediğiniz takdirde üretimden müşteriye kadar olan kısımda size hizmet vermeye hazır. MRC Lojistik sektörde büyük bir ihtiyaç olan taşımacılık alanında profesyonel ekibi ile her an yanınızda olmayı hedefliyor.” AVM lojistiğinde yaşanan tüm olumsuz etkenlerin önü-

249


ÜRÜN HİZMET

ÜÇGE 41. yaşında Mağaza ekipmanları ve raf sistemleri sektöründe dünyanın sayılı firmaları arasında yer alan ÜÇGE, kuruluşunun 41’inci yıldönümünü 700’ü aşkın çalışanı ile birlikte kutladı. teknolojimizle, yenilikçi vizyonumuzla ve bu işe ilk başlangıç yaptığımız günün ruhunu taşıyan ve hiç bitmeyecek bir heyecan ile devam ediyoruz. Vizyonumuz dünya liderliği… Liderlik yolunda el ele omuz omuza hızla ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.

1976 yılında ilk adımları atılan ve bugün sektöründe dünyanın sayılı firmaları arasında yer alan ÜÇGE, kuruluşunun 41. yıldönümünü 700’ü aşkın çalışanıyla birlikte Podyum Davet’te kutladı. Gecenin açılış konuşmasını gerçekleştiren ÜÇGE Yönetim Kurulu Başkanı Gökçin Aras, hala ilk günkü heyecanını ve enerjisini koruduğunu belirtti. Aras, “Bu yıl sektörümüzde 41. yılımızı kutluyoruz. 41. yıla uzanan yolda dünyanın sayılı firmalarından biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana mağaza ekipmanları ve raf sistemleri sektöründe ürün ve teknolojimizle, yatırımlarımızla her zaman ilklere imza atan bir firma olduk. Bugün yüzde 100 Türk sermayeli bir firma olarak dünya devi markaların mağazalarında imzamız var. 60 kişilik Ar-Ge ekibimiz ile sürekli yenilikçi ürünler üzerinde projeler gerçekleştiriyoruz. Bugün 32 metre yüksekliğinde raf yapan tek firmayız, depolama sistemlerinde de ilklere imza atmış bir firmayız. Hem Bursa’nın hem de Türkiye’nin en inovatif firmaları arasındayız. Bursa’da ilk 250, Anadolu Kaplanları listesinde ilk

250

500 arasında yer alıyoruz ve 2015’te Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçı firması arasında sektörümüzden ilk ve tek firma olmanın gururunu yaşadık. Sürdürülebilir bir gelecek için üretim süreçlerimizde ve ürünlerimizde çevreye duyarlı bir sistem benimsedik. Hem sektörümüzle hem de eğitim, kültür, sanat alanında sosyal sorumluluk projeleri hayata geçirdik, bu alanda çalışmalarımız her zaman önceliklerimiz arasında yer almaya devam etmektedir. Hem Bursa’mızın hem de ülkemizin ekonomisine değer katan bir firmayız. Bu değeri oluşturan en önemli etken işgücümüzdür, çalışanlarımızın emeğidir. Yolumuza, çalışanlarımızdan aldığımız güçle, tecrübemizle, yüksek

ÜÇGE personelinin ve ÜÇGE’den emekli olmuş çalışanların, eşleriyle birlikte katıldığı gece birbiri ardına gerçekleştirilen programlarla renklendi. ÜÇGE’nin 41 yıllık başarı öyküsünün anlatıldığı video gösterimi ile başlayan kutlama, latin dans şovuyla devam etti. Gecenin en özel sembollerinden biri olan ÜÇGE 41. yıl pastası, Gökçin Aras’ın talebi ve davetiyle, ÜÇGE üretim bölümündeki kadın çalışanlar ile birlikte kesildi. Aras, “Kadınlar her zaman önceliğimizdir, kadınlarımızın iş hayatında daha fazla yer almasına çok önem veriyoruz” dedi. Gecenin devamında ÜÇGE çalışanları için düzenlenen ve birbirinden güzel birçok hediyenin yer aldığı çekiliş renkli ve heyecanlı anlara sahne oldu. Gecede sahne alan ünlü sanatçı Mehmet Erdem sevilen şarkılarıyla unutulmaz bir geceye imza attı. Tüm ÜÇGE’liler 41. gurur yılını gecenin geç saatlerine kadar doyasıya eğlenerek coşkuyla kutladı.



GIDA

“Bilinirliği yüksek, başarılı bir markayız”

olan Ziyafet ÇiğKöfte; 2018 yılında 678 bayi, 81 il hedefi ile siz girişimcilerin yatırım bütçelerine göre esnek, pratik ve ekonomik alternatifler sunarak karlı, aynı zamanda sürdürülebilir bir iş modeli sunuyor. Yurt içi ve yurt dışı şube yatırımlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Neler planlanıyor? Önceliğimiz Türkiye’nin tüm bölge ve illerinde bayiliklerimizi artırmaktır. Bu açıdan tüm bölgelere bayilikler verilmeye devam ediliyor. Yurt dışından da çok fazla sayıda franchise ve master franchise talepleri alıyoruz. Bu bağlamda başta Avrupa ve komşu ülkeler olmak üzere dünyanın değişik bölge ve ülkelerinde ki yatırımcılarla yapılan görüşmeler devam ediyor. 2018 yılında açmayı planladığımız 113 şube bulunuyor. Ziyafet Çiğköfte olarak Türkiye’de girişimci adaylarını desteklemekteyiz ve her bölgeden gelecek olan taleplere açığız.

ZİYAFET ÇİĞKÖFTE OLARAK GİRİŞİMCİLERE HIZLI İŞ KURMA FIRSATI SAĞLADIKLARINI SÖYLEYEN ZİYAFET ÇİĞKÖFTE YÖNETİM KURULU BAŞKANI VEYSEL AKINCI, “ZİYAFET ÇİĞKÖFTE BAYİİ SAYISINI HIZLI VE BAŞARILI BİR ŞEKİLDE ARTIRARAK ÖNEMLİ BİR BAŞARI ELDE ETMİŞ VE NİHAYET GÜNÜMÜZDE TÜRKİYE’NİN BU ALANDA BİLİNİRLİĞİ EN YÜKSEK VE BAŞARILI MARKALARINDAN BİRİ HALİNE GELMİŞTİR” DİYE KONUŞTU.

252

Firmanızın büyüme ve sürdürülebilirlik stratejilerinden kısaca bahseder misiniz? Eylül 2017 tarihi itibariyle Türkiye’de yaklaşık 565 bayi, 68 il ile çiğköfte sektörünün en yaygın zincirlerinden biri

Ziyafet Çiğköfte’nin AVM’lere yönelik planları nelerdir peki? Bu konuda yatırımlarınız söz konusu olacak mı? Şirketin prensipleri doğrultusunda stand ve görselleri kurup uygun AVM’lerde girişimlerde bulunuyoruz.


GIDA

Girişimcilerin sizi tercih etme sebepleri neler? Girişimcilere sunmuş olduğunuz olanaklardan bahseder misiniz? Ziyafet ÇiğKöfte bayii sayısını hızlı ve başarılı bir şekilde artırarak önemli bir başarı elde etmiş ve nihayet günümüzde Türkiye’nin bu alanda bilinirliği en yüksek ve başarılı markalarından biri haline gelmiştir. Bu bağlamda Ziyafet Çiğköfte olarak biz; isim hakkı, kardan pay, reklam giderleri almayarak hızlı iş kurma fırsatı tanıyoruz. Biz Ziyafet Çiğköfte olarak kurulum, eğitim, satış aşamasına kadar tüm süreç alanında ve sahada profesyonel bir ekiple takip edip kurulumu ve organizasyonu sağlıyoruz. KAZAN=KAZAN anlayışı ile bayilerimizi destekliyoruz. Kendilerine sahada etkin profesyonel kişiler tarafından destek veriyoruz. Aylık ve belirli periyotlarda yapılan ziyaretlerle satış artırmaya ve problem çözmeye yönelik çalışmalar ile destek veriyoruz. Bu felsefemizde bayimizin karşısında değil yanında oluyoruz. Ürün olarak farkımız ise kalite standartları ve hijyen kurallarına uygun gıda mühendisi eşliği ve kontrolünde üretilmiş paketli ve ambalajlı ürünlerimizi güçlü ve kaliteli lojistik ağımızla 565 bayimizim yüzde 90’ına soğuk hava zincirini kırmadan ücretsiz olarak tüm bayilerimize hizmet veriyoruz.

Son olarak firmanızın franchise koşullarından bahseder misiniz? Öncelikle Franchise Başvuru Formu eksiksiz ve doğru doldurulmalı. Başvuru formundaki bilgilerin tam ve doğru olması değerlendirme sürecini kısaltır. Franchise adayı, Ziyafet Çiğ Köfte standartlarına uygun bulunduğu takdirde, diğer şubesi bulunan franchiselarımızın bölge koruma alanı da dikkate alınarak değerlendirme yapılır ve süreç başlatılır. Başvurunun elimize ulaşmasından sonra ortalama 20 gün içinde mağazamızın açılış hazırlığı tamamlanmış olur. Operasyon ekibi tarafından kontrol edilip açılmaya hazır olan mağaza destek ekibi ile beraber satışa başlar. Açılacak Ziyafet Çiğ Köfte mağazası için gerekli eleman listesi ve nitelikleri Ziyafet Çiğ Köfte İnsan Kaynakları Bölümü tarafından belirlenir. İşletmeci başta olmak üzere tüm ekibin eğitimleri Ziyafet Çiğ Köfte eğitim binası ve eğitim için seçilmiş pilot mağazalarımızda eğitim danışmanımızın gözetimi ve takibinde tamamlanır. Ziyafet’e franchise olmak için aradığımız özellikler; girişimci ruh ve başarma azmi, insan yönetimi ve finansal yönetim tecrübesi, tercihen başarılı bir iş tecrübesine sahip, tüm zamanını ve gücünü Ziyafet ÇiğKöfte yönetimi için harcama isteği ve imkanı, Ziyafet ÇiğKöfte markasının gerektirdiği finansal olanaklara sahip olması girişimcilerde aradığımız özellikler arasındadır.

253


GIDA

Kasapdöner’den kadın istihdamı seferberliği KasapDöner, geçtiğimiz yıl başlattığı kadın istihdamı seferberliğini bünyesine kattığı kadın personellerine ustalık eğitimi verip istihdam ederek bir adım öteye taşıyor. “Hamburger çocuklarına döner yedirmeye geliyoruz” sloganıyla yola çıkarak Türkiye’nin en sıra dışı döner markası olan KasapDöner, geçtiğimiz yıl başlattığı kadın istihdamı hareketini bu yıl büyütmek amacıyla kolları sıvadı. Türkiye’deki kadın istihdamına katkıda bulunma ve kadının gıda ve perakende sektöründeki payını artırma amaçlarını taşıyan marka, “Dönere kadın eli değsin” sloganıyla kadın döner ustaları, lavaşçı ve ızgaracı yetiştirecek.

KADIN ÇALIŞANI BÜNYESİNDE EĞİTECEK Hala 12 üst düzey yönetici pozisyonunun 9’unda kadın yöneticilerle çalışan KasapDöner, geçtiğimiz yıl başlattığı kampanya kapsamında, kadın girişimciler için franchise bedelini yüzde 50 oranında düşürmüş, mal alımında da yüzde 5 indirim sağlamıştı. Bu yıl bu kampanyaya devam eden firmanın şimdiki hedefi ise kendi kadın personelini kendisi yetiştirmek. Bu kapsamda Türkiye İş Kurumu’na (İŞKUR) da başvuran KasapDöner, döner ustası, lavaş ustası, ızgaracı ve şube müdürü gibi pozisyonlarda çalışmak isteyen kadınları bekliyor. Bu pozisyonlara başvuran kadınlar, KasapDöner bünyesinde alanının uzman isimleri tarafından gerekli eğitimleri aldıktan sonra, KasapDöner şubelerinde çalışmaya başlayacak.

“KADINLARI ‘ELLERİNİN HAMURUYLA ERKEK İŞİNE KARIŞMAYA’ ÇAĞIRIYORUZ” Konuyla ilgili açıklama yapan KasapDöner Genel Müdürü Bahar Özürün, dönerin genelde erkek egemen bir iş olarak bilindiğine değinerek, “Biz de kadınlarımızı ‘ellerinin hamuruyla erkek işine karışmaya’ çağırıyoruz” dedi.

254

Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitliği Endeksi’ne göre Türkiye’nin cinsiyet eşitliği bakımından 144 ülke içinde sadece 130’uncu sırada olduğunu hatırlatan Özürün, “Türkiye nüfusunun yarısı kadın… Ancak kadın istihdamı bu oranın çok altında. Üstelik üst yönetim katlarına çıkıldıkça kadın personel sayısı daha da azalıyor. Women Matter 2016 raporuna göre ülkemizde giriş seviyesinde kadın çalışan oranı yüzde 42 iken, üst yönetimde bu oran yüzde 15’lere düşüyor. Türkiye’de kadına pozitif ayrımcılığı üzerine basarak uygulayan bir firma olarak biz de kadın istihdamının artırılması noktasında üzerimize düşeni yapmak için harekete geçtik. Kadın istihdamındaki artışın ülke ekonomisine de büyük katkılarının olacağına inanıyoruz” diye konuştu.



GIDA

Yemeksepeti’nden

işini büyütme taktikleri

Yemeksepeti gibi veya yeni müşterilerden, eski müşterilerden gibi)

FİYATLANDIRMAM DOĞRU MU? Karlılığın takibi, doğru şekilde maliyet hesabı, sabit ve değişken giderlerin hesaplanması ve takip edilmesi; günlük değil orta/uzun vade maliyetlerin de hesaba katılarak büyük resimde restoranın gelir/gider dengelerinin hesaplanması ve takip edilmesi.

MÜŞTERİLERİM BENİ TEKRAR TERCİH EDİYOR MU?

YEMEKSEPETİ SATIŞ DİREKTÖRÜ KORHAN ERÇİN, BUGÜN 14 BİN RESTORANLA HİZMET VEREN YEMEKSEPETİ’NİN VERİLERİ VE TECRÜBESİNDEN YOLA ÇIKARAK, RESTORAN AÇTIKTAN SONRA UZUN SÜRE HAYATTA KALMA VE İŞİNİ BÜYÜTME TÜYOLARINI PAYLAŞTI. 12-18 AYLIK HARCAMALARI KARŞILAYABİLİYOR OLMAK ŞART Restoran işine girerken sezonsal hesaplar, açılan lokasyona özgü dinamikler, müşteri kazanım maliyetleri gibi kalemler ciddi inceleme gerektiriyor. Yemeksepeti Satış Direktörü Korhan Erçin, “Ayrıca, hemen kar edeceğini düşünerek bu işe girmemeli. Başlangıç yatırımına ek olarak, olası senaryolarda en azından 12-18 ay boyunca kar edemese bile şirketin giderlerini karşılayabilecek durumda olmak gerekir” diye uyarıyor.

MÜŞTERİ KAZANMAK VE MEVCUT OLANI ELDE TUTMAK İÇİN İPUÇLARI

256

Erçin’e göre pazarlama ve tanıtım konusunda bilinçli davranan, bu alandaki adımlarının maliyet ve sonuçlarını iyi analiz eden işletmeler, aynı miktar bütçe ile çok daha verimli sonuçlar alabiliyor. Yeni müşteriler kazanmak ve mevcut müşterileri elde tutmak için yapılması gerekenler ise, herkesin bildiği, “sadakat puanı verme”, “tatlı gönderdim” gibi yaklaşımların ötesine geçiyor. Korhan Erçin, işletmecilerin işlerinin gidişatını kendilerine şu soruları sorarak takip edebileceklerini belirtiyor:

MÜŞTERİM KİM? Çok klasik olarak, aylık gelirin, sipariş adetlerinin takibi; gelirin kanal bazlı, müşteri segmentasyonlarına göre kırılımı (Telefon siparişi, masa müşterisi,

İyi giden bir işletmede yeni müşteri sayısını her ay/her yıl artırırken, düzenli sipariş veren eski müşteri sayısını da artırabilmek gerekiyor. Devamında ise hem yeni müşterilerin hem de devamlı sipariş verenlerin frekansını yani sipariş verme sıklığını artırmak gerekli. Elbette bu aşamada yeni müşteri kazanma maliyetinin de kritik önem taşıdığı unutulmamalı.

İYİ BİR DENEYİM İYİ BİR YEMEK KADAR ÖNEMLİ Erçin’e göre, restorancılıkta temel kural müşteriye her an en iyi deneyimi yaşatmak: “İster restoranda ister eve siparişte, müşterilerinize her zaman ‘unutulmayacak’ bir deneyim sunmanız gerekir. Burada kaliteli ve lezzetli bir yemek kadar, ekibinizin yaklaşımı, servis kabınız ve ortam gibi etkenler de aynı derecede kritik.”

MENÜ İÇERİĞİ BAŞARILI OLMALI Bir restoranının ürün portföyünün menüde saklı olduğuna dikkat çeken Yemeksepeti Satış Direktörü Korhan Erçin, “Menü içeriği ne kadar başarılı ise restoran zaten kendisini o oranda anlatıyor demektir. Doğru porsiyonda, kaliteli ve lezzetli yemekler sunabilmek için dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri ise doğru menüyü belirlemek” dedi.


GIDA

Geleneksel lezzet Usta Dönerci’nin ödülü Bursa Kebap 100. restoranı Evi’nin oldu açıldı

T

Türkiye’nin önde gelen franchise markalarını ödüllendiren Ulusal Franchising Derneği’nin“Geleneksel Lezzet Ödülü”ne rakiplerini geride bırakan Bursa Kebap Evi layık görüldü. Bursa Kebap Evi, daha önce de merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından, mükemmel tat ve kalitedeki yiyecek ve içeceklere verilen “Üstün Lezzet Ödülü”ne (Superior Taste Award) layık görülmüştü. Yıllık 40 milyar USD’lik ticari işlem hacmine sahip Türkiye’deki franchising sisteminin tek temsilcisi olan Ulusal Franchising Derneği (UFRAD) tarafından, Türkiye’nin önde gelen Franchise markalarının ödüllendirildiği “II. Franchise Ödülleri”, görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Franchise sektörünün kalbi olan “Dünya Franchising Zirvesi” ile eş zamanlı gerçekleştirilen törende, Bursa ile özdeşleşmiş Bursa Kebap Evi’ne “Geleneksel Lezzet Ödülü” verildi.

ürkiye hızlı servis restoran zinciri sektörü lideri TAB Gıda’nın bünyesinde faaliyet gösteren Usta Dönerci, istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Dünya markası olma hedefiyle yola çıkan Usta Dönerci’nin 100. restoranı Vadi İstanbul’da hizmete açıldı. Yüksek kalitede ürünleri, uygun fiyat ve üstün hizmet kalitesi ile kısa zamanda dikkat çekici bir büyüme performansı sergileyen Usta Dönerci, klasik yapılış yöntemlerinden ödün vermeden, uluslararası kalite standartlarına uygun olarak üretim yapıyor. Benzersiz lezzeti özenle seçilen malzemelerinden gelen Usta Dönerci, müşterilerine leziz döner ve köfte çeşitleri sunuyor.

ranının açılışı sonrası açıklama yapan TAB Gıda Genel Müdürü Caner Dikici, “1995 yılında Türkiye’de gıda sektöründe faaliyet göstermeye başlayan TAB Gıda, bugün binden fazla restoranı ve yakaladığı iş hacmi ile Türkiye’deki hızlı servis restoran zincirleri sektörünün lideri konumunda. Usta Dönerci markamızı da bu deneyim ve güçle yarattık. Usta Dönerci restoranlarımızda tüketicilerimize Türk damak tadına uygun, lezzetli ve en üstün kalite standartlarına sahip ürünleri erişilebilir fiyata, hızlı servis ile sunuyoruz. 4 sene gibi bir süre içerisinde 100 restorana ulaştık; sektörün lider döner zinciri olma yolunda hızla ilerliyoruz. İstanbul’un en popüler AVM’lerinden biri olan Vadi İstanbul’da 100. restoranımızı açmanın gururunu yaşıUsta Dönerci’nin 100. resto- yoruz” diye konuştu.

Bu sene 26’ncı yılını kutlayan UFRAD Franchising Derneği’nin Genel Başkanı Dr. Mustafa Aydın ile iş ve siyaset dünyasının önemli isimlerinin katıldığı gecede Helvacı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cem Helvacı, ödülü Rusya Franchise Derneği Başkanı Agnessa Osipova’nın elinden aldı. Gece, eğitimden gayrimenkule, bilişimden tekstile, gıdadan kozmetiğe pek çok sektörden girişimcileri buluşturdu.

257


GIDA

Simit Sarayı global arenada “Yılın Markası” oldu Simit Sarayı, uluslararası başarısını, Londra Kensington Sarayı’nda düzenlenen “World Branding Awards” töreninde aldığı “Yılın Markası” ödülüyle taçlandırdı. Simit Sarayı, World Branding Forum, 2017-2018 yılı Dünya Markalama Ödülleri töreninde, “Bakery” kategorisinde "Yılın Markası" ödülüne layık görüldü. Törende, 32 ülkenin dünyaca ünlü markaları; marka değerleme, tüketici pazar araştırması ve online halk oylaması alanlarında değerlendirildi ve farklı kategorilerde ödül aldı. Puanlama sürecinin önemli bir kısmını oluşturan yüzde 70'lik pay doğrudan tüketici oylarından geldi. Dünyada 135 bin tüketicinin görüşlerinin alındığı oylamada aday 3 bin marka arasından seçilen Simit Sarayı’nın, 22 ülkede 426 mağazası bulunuyor. World Branding Forum Başkanı Richard Rowles, ödüllerin, dünyanın en büyük markalarının başarılarını gösterdiğini belirtti. Rowles, yoğun rekabet ortamında ödüle layık görülen dünya markalarının, kendi kategorilerinin zirvesinde olduğunu belirtti. Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, “Bakery” kategorisinde yılın markası seçilmenin, uluslararası başarılarını taçlandırdığını belirtti. Kavukcu, “Bizi bu ödüle layık gören dünyanın dört bir yanındaki tüketicilerimize teşekkür ediyoruz” dedi.

Tavuk ustası KFC’den şimdi de ızgara kanat lezzeti! KFC, menüsüne yeni eklediği ızgara kanat seçeneğiyle, tavukseverlere yepyeni bir deneyim vadediyor. KFC’nin 11 gizli baharatlı efsane karışımı ile en az iki saat marine edilen dışı çıtır, içi sulu enfes ızgara kanatları bir kez tadan herkes artık soluğu KFC’de alacak.

Dünyanın en büyük tavuk restoran zinciri KFC, yüzde 100 gerçek tavuk etiyle usta şefler tarafından hazırlanan lezzetli seçeneklerini her geçen gün zenginleştirmeye devam ediyor. Tavuğun ustası KFC son olarak menüsüne, lezzet tutkunlarının kalbini fethedecek ızgara kanat seçeneğini ekledi. KFC’nin çok sevilen çıtır patatesi, biscuit ekmeği ve bir soğuk içecekle birlikte servis edilen 6’lı ve 10’lu kanat menü seçenekleri, doyurucu ve zengin bir öğün arayanların vazgeçilmezi olacak. KFC’nin tavuk severlerle buluşan dışı çıtır, içi sulu ızgara kanatları, KFC ustalarının özenle hazırladğı baharatlarla marine ediliyor. Gerçek ızgara tadının yanı sıra özel acılı ızgara sosuyla şenlenen kanatlar, Türk mangalı ile yarışacak kadar iddialı lezzetiyle, mangalseverler için de yeni bir alternatif.

258



GIDA

Küçük kasap dükkanından küresel iş ortaklığına uzanan başarı öyküsü

260

TÜRKİYE’NİN ÖNDE GELEN ENTEGRE ET ÜRETİCİLERİNDEN HACIİNCE ŞİRKETLER GRUBU’NUN, KÜÇÜK BİR KASAP DÜKKANINDAN, KÜRESEL GIDA DEVİ MC DONALD’S İLE İŞ ORTAKLIĞINA UZANAN BAŞARI ÖYKÜSÜ, GPD/ORTAK GELİŞİM KONGRESİ’NDE MASAYA YATIRILDI.

Antalya ve Konya'daki besi çiftlikleri, son teknoloji kesimhanesi, parçalama ve üretim tesisi, depoları ve sevkiyatıyla tam entegre hizmet kuruluşuna dönüşen Hacıince Şirketler Grubu’nun, küçük bir kasap dükkanında başlayıp, küresel global markalarla iş ortaklığına uzanan başarı öyküsü, GPD/Ortak Gelişim Kongresi’nde masaya yatırıldı.

Ahmet Hacıince, kendi besi çiftliklerinde her aşamasını kontrol ederek ürettikleri etlerin, hem üretim modellemesi ile ülkemize, işbirliği yaptığı markalara hem de Hacıince için de büyük bir katma değer olduğunun altını çizerek, Hacıince Entegre Et Tesisleri’nde kullanılan yüksek teknoloji ve hijyene ilişkin bilgiler verdi.

Hacıince Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, Gıda Perakendecileri Derneği'nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği, ana başlığı “Tüketici Odaklı Tedarikçi ve Perakendeci Verimliliği” olarak belirlenen “Ortak Gelişim Kongresi”ne, küresel gıda devi McDonald’s Genel Müdürü Oğuz Uçanlar ile birlikte katıldı. Aynı zamanda Ulusal Kırmızı Et Konseyi'nin (UKON) Başkanı olan Ahmet Hacıince sunuş konuşmasında, konferansın, “Değer Arttıran Hizmetler, Birlikten Güç Alan Başarı Öyküleri” başlıklı oturumunda, başarı öyküsünü katılımcılarla paylaştı.

Özellikle, Hacıince Entegre ET Tesisleri’nin kendi besi çiftliklerinde yetiştirdiği özel ırk büyükbaş hayvanların yüksek kaliteli ve verimli etin, uzun vadede ülke ekonomisine, partnerlik yaptığı global markalara sağladığı bir katma değere de değinen Ahmet Hacıince, Mc Donald’s ile iş ortaklığını da şöyle tanımlıyor: “Bizim Mc Donald’s ile iş ortaklığımızın tam anlamıyla bir ‘win-win’ temelinde geliştiğini söyleyebilirim; Mc Donald’s bizimle çalışmaya başladıktan sonra iyi bir büyüme, başarı kaydettiğini söylüyor. Ben de, Hacıince Entegre Et Tesisleri


GIDA

olarak bizim hızlı bir büyüme temposu yakaladığımızı, işbirliğimizin ilk yılında yüzde 100 gibi önemli bir büyüme başarısı gösterdiğimizi söyleyebilirim.”

AHMET HACİİNCE, AKDENİZ’İN İLK ENTEGRE ET TESİSİNİN KURULMASINDA AİLESİNE DESTEK OLDU Hacıince Entegre Et Tesisleri Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, Akdeniz’in ilk entegre et tesisi Al-Et Alanya Entegre Et Tesisi’nin 1992 yılında kurulmasında ailesine destek oldu. Al-Et Alanya Entegre Et Tesisi'nin kurulmasının ardından, kariyerini ve kendini geliştirerek, şirketin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı ve Genel Müdürlüğü görevlerini başarıyla yerine getirdi. Antalya ve Konya’da 2004 ve 2005 yıllarında toplam 25 bin baş canlı kapasiteli iki çiftlik satın alarak, entegre et ve et ürünleri işletmeciliğinde önemli bir aşamaya geçti. Ahmet Hacıince'nin şirket envanterine kattığı Antalya ve Konya’daki çiftliklerde, damızlık ve besilik hayvan üretimi ve beslenmesi yapılıyor. Ahmet Hacıince, son yatırımı olan Hacıince Konya Entegre Et Tesislerini 2013 yılında Konya Kaşınhanı mevkiinde kurdu. 2015 yılından beri üretime başlayan şirket Türkiye’de faaliyet gösteren birçok dünya markası ile partner firma düzeyinde ilişkiler kurarak et tedariklerini karşılıyor.

261


GIDA

Sultanahmet Köftecisi’nin Avrupa atağı...

Son yıllarda yurt dışı yatırımlarıyla dikkatleri çeken Tarihi Sultanahmet Köftecisi, Avrupa’da yeni franchise şubeler açmak, kalifiye eleman yetiştirmek ve köfte üretimi yapmak için Bulgaristan’da şirket kurdu. Sultanahmet Köftecisi Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Mehmet Tezçakın, Azerbaycan’da 3 şube açarak başlattıkları yurt dışı franchise şube çalışmalarını, son dönemde Almanya ve İngiltere’ye kaydırdıklarını belirtti. İngiltere’de Manchester, Almanya’da ise Münih ve Nürnberg’te şube açtıklarını kaydeden Tezçakın, “Hiç baharat kullanılmadan özel bir formülle üretilen köftelerimiz Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da da yoğun ilgi gördü. Kısa sürede değişik Avrupa ülkelerinden yoğun talep aldık” dedi. Avrupa’nın alım gücü yüksek 500 milyonluk bir nüfusu barındırdığını vurgulayan Tezçakın şunları söyledi:

262

“Avrupa’daki yatırımlara önem veriyoruz ve yeni şubeler açmak istiyoruz. Ancak, özellikle kalifiye eleman bulmakta sorun yaşıyoruz. Türkiye’den eleman gönderirken de vize sorunları oluyor, iş planları aksıyor. Ayrıca Avrupa’da bir üretim merkezimizin olması gerekiyor. Bu nedenlerle, hem işgücü hem de et maliyeti düşük olan Avrupa Birliği üyesi komşu Bulgaristan’ı üs olarak kullanmaya karar verdik. Sofya’da 500 bin

Euro’luk yatırım projesini gerçekleştirecek MTS Food Ltd. şirketini kurduk. Sofya’nın en merkezi yerinde dükkan açacağız. Burada Avrupa’daki dükkanlarımıza gönderilmek üzere köfte üretimi yapılacak. Avrupa Birliği ülkelerinde açtığımız, bundan sonra da açacağımız tüm dükkanların personel ihtiyacı bu merkezden karşılanacak. Bu şirket aracılığıyla Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerinde yeni franchise dükkanlar açılacak.”

SIRADA ABD PROJESİ VAR Tezçakın, Sultanahmet Köftecisi’nin yurt dışı yatırımlarının Avrupa ile sınırlı kalmayacağının altını çizerek, “ABD’de de New York merkezli bir şirket kurduk. Kısa süre içinde ABD projesini de hayata geçireceğiz. Hedefimiz, Sultanahmet Köftecisi markasını tüm dünyada tanınan bir marka yapabilmek. Bunun için de mutlaka Turquality desteği almamız gerekiyor. Şirketimizin CEO’su Mert Tezçakın ve Genel Müdür Burak Duman’ın Turquality konusunda yoğun çalışmaları var. En kısa zamanda bu çalışmaların sonuç vereceğine inanıyorum” diye konuştu.



GIDA

Tavuk Dünyası ailesi büyümeye devam ediyor 2017 markanız için nasıl bir yıl oldu? 2012-2015 yılları arasında kaydettiğimiz yüzde 532’lik büyüme ile Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen 100 Şirketi Araştırması’nda 17. sırada yer aldık. 2016 yılı sonu itibarıyla gerçekleşen yüzde 51’lik büyümeyle ciromuzu 200 milyon TL seviyelerinin üzerine taşıdık.

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ SEVİYELERİNİN YÜZDE 96’YA ULAŞTIĞINI SÖYLEYEN TAVUK DÜNYASI CEO’SU VOLKAN MUMCU, “HEM LEZZETLERİMİZİ VE HİZMET KALİTEMİZİ ARTIRMAK HEM DE MARKAMIZ ADINA YAPTIĞIMIZ ARALIKSIZ YATIRIMLARIN GERİ DÖNÜŞÜNÜ HIZLI BİR ŞEKİLDE ALIYORUZ” DEDİ.

264

Yılın son çeyreğinde yapacağımız yeni yatırımlarla yılı 144 şube ve 300 milyon TL’nin üzerinde bir ciro ile kapatmayı hedefliyoruz ve bu hedeflerimiz kapsamında da aralıksız şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl aynı zamanda mönülerimizi de yenilediğimiz bir sene oldu. Yenilenen mönümüzde Uluslararası Lezzet ve Kalite Enstitüsü’nden 2 yıldır üst üste yıldız alan ‘Kekiklim’ ve ‘Şefin Tavası’ ürünleri yine bulunuyor. Bunlara ek olarak; bu yıl Uluslararası Lezzet ve Kalite Enstitüsü değerlendirmelerine ilk kez katılan ve diğer iki ürünümüz gibi “3 Yıldızlı Üstün Lezzet Ödülü” alan Közlüce ile tü-

ketici lezzet testlerinde gösterdiği başarılı performansla Biberiyem de mönülerimizdeki yerini aldı. Mönülerimize bu yıl, kış aylarının vazgeçilmezlerinden olan tavuk etli çorbamızı da dahil ettik. 2017 yılında markamıza yönelik olarak Ipsos’la birlikte önemli bir araştırma da yaptık. Araştırmamızla elde ettiğimiz sonuçlara göre; müşteri memnuniyeti seviyemiz yüzde 96 oranına ulaşmış durumda. İlk deneme sonrasında, yeniden tercih edilme tarafında yakaladığımız sonuç ise, sunduğumuz lezzet ile hizmetlerin, müşteri sayımızı artırmamızda ne kadar etkili olduğunun bir göstergesi diye düşünüyorum. Markamız adına bizi gururlandıran bir diğer önemli sonuç ise; toplam bilinirliğimizi son 1 yıl içinde çok ciddi bir ölçüde artırmış olmamız. Tüm bu sonuçlar gösteriyor ki; hem lezzetlerimizi ve hizmet kalitemizi artırmak hem de markamız adına yaptığımız aralıksız yatırımların geri dönüşünü hızlı bir şekilde alıyoruz.

Peki, 2018 yılından beklentileriniz neler? 2018 yılında ne gibi yatırımlarınız olacak? Yeni dönem hedefleriniz ve öngörüleriniz neler? Tavuk Dünyası ailesi olarak her geçen gün büyüyen yapımızla birlikte; franchise yapımızı daha da büyüterek Türkiye’nin farklı bölgelerindeki yeni ve potansiyel yatırımcılara ulaşmak üzere çalışıyoruz. Her yıl en az 30 yeni restoran açarak önümüzdeki 3 yıl içinde 200’den fazla restorana ve 600 milyon TL’nin üzerinde bir ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. 2018 yılını da açıkcası bu hedeflerimiz kapsamında yeni bölgelerde, yeni yatırımcılarımızla birlikte yapımızı aralıksız büyüteceğimiz; daha çok lezzet severe ödüllü lezzetlerimizi ulaştıracağımız ve aynı zamanda markamıza da daha fazla yatırım yaparak; kendimizi çok daha fazla göstereceğimiz bir dönem olarak planladık.


GIDA

Shake Shack yeni mağazasını

Vadistanbul AVM’de açtı Dünyanın en lezzetli hamburgerini “yolüstü hamburgercisi” konsepti ile Türkiye’ye getiren New York’un ünlü gurme hamburgercisi Shake Shack, İstanbul’daki 3. mağazasını Vadi İstanbul AVM’de açtı.

İ

stinye Park AVM ve Akasya AVM’den sonra İstanbulluların yeni buluşma noktası olan Vadi İstanbul AVM’nin 2. katında yeni mağaza dizaynı ile hizmete giren Shake Shack, tamamı kendi mutfağında hazırlanan burgerleri ile şehrin vazgeçilmez lezzet durakları arasında yer alıyor.

Shake Shack, taze Angus dana etinden yapılan leziz hamburgerleri, hot dog, custard, concrete, crinkle cut patates ve milkshakeleri ile damaklara olduğu kadar kalplere de hitap ediyor. Shake Shack lezzet tutkunlarını yeni mağaza dizaynı ile ağırlıyor. Vadistanbul AVM mağazası, Shack Shake’in logosundan, dekorasyonuna ve menü tasarımına kadar yeni dizayn ile hizmet verecek ilk mağazası olma özelliği taşıyor. Sürdürülebilir materyallerin kullanıldığı mağaza dekorasyonunda, ahşabın sıcaklığına sıklıkla yer verilirken bar sandalyesi ve taburelerle samimi bir ortam sunuluyor.

NEW YORK’UN EFSANE LEZZETLERİ İSTANBUL’DA… ABD’li ünlü şef Danny Meyer tarafından ilk olarak 2004 yılında New York’taki Madison Square Park’ta açılan Shake Shack, New York’ta başladığı hikayesine İstanbul’da devam etti. Aralarında Union Square Cafe, Gramercy Tavern, The Modern gibi New York’un ünlü restoranlarının da yer aldığı Union Square Hospitality Group’un bir parçası olan Shake Shack, gurme hamburgerlerinin İstanbullular tarafından çok sevilmesiyle beraber, kısa zamanda 3 mağazaya ulaştı. Lezzetli hamburgerlerinin yanı sıra hot dog ve custard’larıyla da ünlü Shake Shack, menüsünde klasik tatların dışında İstanbul’a özgü seçeneklere de yer veriyor. Et yemeyenler için vejeteryan hamburgerin de bulunduğu menüde, mısır şurubu içermeyen, taze olarak hazırlanan lezzetli vanilyalı ve çikolatalı yoğun dondurma concrete ve ev yapımı içeceklere kadar birçok lezzet seçeneği sunuluyor.

265


GIDA

Ünü tüm dünyaya yayılan eşsiz İtalyan lezzeti pizzanın, geleneksel yöntemlere uygun bir şekilde hazırlanması için birtakım püf noktalar bulunuyor. Muhteşem bir İtalyan pizzasının sırrı, pişirme yöntemi, hamuru, kullanılan ürünler ve malzemelerin uyumunda saklı.

Pizzanın sırrı malzemeleri ve pişirme yönteminde saklı Menüsünde glütensiz pizzanın da yer aldığı ve İtalyan Hükümeti tarafından İstanbul’un en iyi İtalyan restoranı seçilerek, “Ospitalita Italiana” ödülü alan La Mia Luce’nin İşletme Müdürü Abdullah Ardal, gerçek bir İtalyan pizzasının püf noktalarına ilişkin ipuçları verdi:

TAŞ FIRINDA PİŞİRİLMESİ Meşhur İtalyan pizzaları, tadının büyük bölümünü pişirildiği taş fırınlardan alıyor. Gerçek bir İtalyan pizzasının lezzetine varmanın yolu, yüzyıllardır kullanılan odun ateşinde saklı.

HAMURUNUN DİNLENDİRİLMESİ VE İNCELİĞİ Hamur yeterince dinlenmiş olursa, pizza da o kadar lezzetli oluyor. Milano pizzası, İtalya’dan ithal edilen un, doğal deniz tuzu ve özel sızma yağ ile hamuru hazırlanarak, en az 12 saat dinlendirilir. Pizzanın özel reçeteli ve dinlendirilmiş hamurla, standart boyda ve incelikte hazırlanması püf

266

noktası. Milano usulüne göre yapılan pizzaların hamuru daha incedir ve eski usulle elde açılır. Ayrıca diğer pizzalara göre hamuru daha az maya barındırır.

SOSUNDAKİ MALZEMELERİN UYUMU Pizzanın olmazsa olmazı domates sosudur. Fesleğen ise, İtalyanlar için vazgeçilmez bir baharattır. Pizza sosu, sızma zeytinyağı, taze fesleğen kekik ve Catania adasında yetişen ve ithal ettiğimiz Antonella cinsi özel domateslerle yapılır. İyi bir İtalyan pizzası için kilit nokta, birçok farklı malzemenin olmasından ziyade, az ve birbiri ile uyumlu ürünlerin kullanılmasıdır.

TAZE ÜRÜNLERİN KULLANILMASI Gerçek İtalyan pizzası konserve kullanılmadan, sadece taze ürünlerle, günlük sos ve taze sebze, et ve deniz ürünlerinin pişirilmesi ile elde edilir.

MALZEMELERİN ANAVATANI OLAN İTALYA’DAN GETİRİLMESİ Pizzada kullanılan malzemelerin, orijinal ürünler olması lezzeti etkileyen önemli bir unsurdur. Mozzarella, sadece manda sütünden yapılan bir peynirdir. Mozzarellanın İtalya’daki anavatanı Campania bölgesi. Bölgede özellikle Salerno’ya bağlı kasabalarda ve Napoli yakınlarındaki Caserta kasabası civarında üretiliyor. İtalyanların dünyaca ünlü Mozzarella, Burrata, Ricotta ve Mascarpone peynirlerini, üretildikleri bölgeden taze almak, İtalya’da yüzyıllık geleneksel restoranlardaki pizzayı aratmıyor.



GIDA

SAĞLIKLI YAŞAM TRENDİNİN ÖNEMLİ AYAKLARINDAN BİRİ OLAN BEYAZ ET TÜKETİMİNDE ÖZEL REÇETELİ TAVUK LEZZETLERİYLE TÜKETİCİLERE YENİ SEÇENEKLER SUNAN RESTORAN ZİNCİRİ TAVADA TAVUK, HIZLA BÜYÜYEN BU PAZARDA YATIRIMCILARA SAĞLADIĞI FRANCHISE FIRSATLARI İLE ÖNE ÇIKIYOR.

Tavada Tavuk yatırım fırsatlarıyla

hızlı çıkış yaptı…

2

025 yılında yaklaşık 3.6 milyon tona ulaşması beklenen kanatlı et üretiminin, 2.3 milyon tonunun iç pazarda tüketileceği öngörüsünde bulunuluyor. Menüsünde yer alan birbirinden leziz tavuk tarifleriyle en istikrarlı büyüyen restoran zincirlerinden biri olan Tavada Tavuk; sadece menüsüyle değil, hızla büyüyen ve gelişen bir pazarda yatırımcılara sunduğu fırsatlarla da öne çıkıyor.

Lezzet, hijyen, kalite ve hizmeti bir arada sunan Tavada Tavuk, 2014 yılında başladığı macerasını şu anda 30 şube ile sürdürüyor. Sağlıklı tüketim trendinin bir neticesi olarak her geçen gün daha çok talep gören beyaz et alanında önemli zincir restoranlardan biri haline gelen marka, yıl sonuna kadar beş yeni şube daha açacak. 2018 sonunda Türkiye genelinde 50 noktada olmayı hedefliyor. Tavada Tavuk’un büyümesinin ardında özel reçeteli tavukları kadar mutlu bayi anlayışlarının da yattığını anlatan Tavada Tavuk Genel Müdürü Ozan Kıran, “Tavada Tavuk, tüketicileri kadar bayilerini de mutlu etmeye odaklanmış bir yapılanma. Bu nedenle franchise sistemimizin temelinde ‘mutlu bayi’ anlayışı yatıyor. Az yatırım, az maliyet ancak yüksek kar sunan bir sisteme sahibiz. Yatırımcımıza olabilecek en yüksek ciroyu kazandırmak bizim hedefimiz” diyor.

268


GIDA

Tavada Tavuk Franchise Sistemi’nin koşullarına da değinen Kıran, “Şubelerimizin büyüklüğü 40 ile 250 metrekare arasında değişiyor. Belirlediğimiz giriş ücreti 50 bin TL. Toplam yatırım maliyeti ise yine şubenin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte 300 ile 500 bin TL arasında. Royality payımız ise yüzde 3. Kar marjımız dükkanın bulunduğu yer ve konuma göre yüzde 12 ile 30 arasında. Yatırımın geri dönüşü ise 12 ila 36 ay.”

ANADOLU’DA BÜYÜMEK HEDEFİMİZ… İstanbul’da şu anda 10 şubesi faaliyet gösteren Tavada Tavuk ile ağırlıklı olarak Anadolu Yakasında büyümeyi planladıklarını anlatan Kıran, “Hedef illerimizi ise Antalya, İzmir, Bursa, Van olarak sıralayabiliriz. Ayrıca Erzurum, Eskişehir, Samsun, Antalya, Mersin, Bursa, İzmir, Konya ve Ankara; yatırımcılardan çok talep aldığımız diğer iller arasında yer alıyor. Önceliğimiz yurt içinde büyümeye odaklı ancak Hollanda, Avusturya ve Lübnan’dan bizimle temasa geçen yatırımcılar da bulunuyor” diyor. Tüm bayilerine şubeleri anahtar teslim

sunduklarını anlatan Kıran, “Tüm bayilerimize şubelerimizi A’dan Z’ye hazır şekilde sunuyoruz. Operasyon, reklam ve personel konusunda da desteğimiz mevcut. Ayrıca şubenin işleyişinin aksadığı, kazançlarının düştüğü bir durum ile karşılaşırlarsa kendilerine ürün desteği de yapabiliyoruz. Bayilerimiz istedikleri durumda şube inşaatını kendileri yaptırabiliyor. Böyle bir talep gelirse Tavada Tavuk mimarları proje konusunda kendilerine yardımcı oluyor. Asıl amacımız bayilerimizin kazanması ve mutlu olması” diyor.

BAYİLERE ÖZEL EĞİTİM PROGRAMI Sistemin kalitesini düzenli kılmak adına yatırımcılarına özel eğitimler düzenlediklerini de anlatan Kıran, “Tüm bayilerimizi detaylı bir eğitim sürecine tabi tutuyoruz. Yaklaşık 20 gün süren eğitim programımız; kasa, ürün, sevkiyat, şube işleyişi, raporlama sistemi gibi detayları içeriyor. Ayrıca tüm kuruluş sürecinde operasyon ekibimiz 7/24 kendilerini desteklemeye ve süreçler hakkında bilgi vermeye devam ediyor” diyor. İşini seven ve işine bağlı olan kişilerle çalışmayı tercih ettiklerini belirten Kıran, “Yatırım gücü, ticari bilgisinin yanı sıra franchise adaylarından en büyük beklentimiz markamızı ileriye taşıyacak vizyona sahip olmaları” diyerek sözlerine son verdi.

269


GIDA

HuQQabaz Vadistanbul’da! Klasik ve yeni lezzetleri modern atmosferde kaliteli hizmet ile buluşturan ‘Fast Casual’ anlayışının Türkiye’deki yeni temsilcisi HuQQabaz, misafirlerini Vadistanbul’da ağırlamaya başladı. Dünyada ‘fast casual’ olarak konumlandırılan konsepte sahip HuQQabaz, üçüncü restoranını Vadistanbul’da açarak, misafirlerini ağırlamaya başladı. Geleneksel Türk lezzetlerini erişilebilir fiyatlar ve modern bir sunumla buluşturan HuQQabaz, kalitesi, çeşitliliği, atmosferiyle kahvaltı keyfinden günün geç saatlerine kadar her anı keyifli kılıyor. Şehrin gürültüsünden, yoğunluğundan ve kalabalığından uzaklaşarak sakin bir gün geçirmek isteyenlerin yeni rotası, Belgrad Ormanı’nın benzersiz manzarasına sahip HuQQabaz Vadistanbul oluyor. Kendinizi olmak istediğiniz yerde hissettiren restoran, kalitesi, lezzeti ve hizmetiyle büyük beğeni topluyor.

“GENİŞ MENÜ ÇEŞİDİYLE DAMAKLARDA UNUTULMAZ TATLAR” Türk ve dünya mutfağından eşsiz lezzetler, Türkiye’nin her köşesinden yöreye özgü geleneksel tatlar HuQQabaz yorumuyla misafirlerin beğenisine sunuluyor. Geniş menü çeşidiyle damaklarda unutulmaz tatlar bırakan HuQQabaz, misafirlerine vazgeçemeyecekleri bir deneyim sunuyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin kebap kültürünü yine o bölgelerden baharat ve çeşnileriyle harmanlıyor. Domates sosuyla lezzetlenen Islak Pide Burger, vitamin deposu salata çeşitleri,

270

incecik hamur üzerine bol malzemeli pizzaları, Bolu yöresine özgü mantısı ve tatlı çeşitlerine kadar her lezzet enfes bir ambiyansa dönüşüyor. HuQQabaz, kendine özgü menüleri ile dost sohbetlerinin ortak noktası, Monopoly, Tabu, Scrabble gibi oyunların oynandığı eğlence masaları ile ise arkadaş eğlencelerinin adresi oluyor.

“BİR DOKUNUŞLA IPAD MENÜ MASA ÜSTÜNDE” Misafirlerini inovatif ve modern sunumlarla harmanladığı geleneksel Türk lezzetleriyle ağırlayan HuQQabaz, iPad (tablet) menüler sayesinde konuklarına bir dokunuşla istedikleri ürünleri anından sipariş vermelerine imkan sunuyor. HuQQabaz, bu uygulamayı ilk uygulayan restoran zinciri konumunda yer alıyor.



GIDA

Burger King Türkiye’den uluslararası başarı! TAB Gıda güvencesiyle hizmet veren Burger King Türkiye, Restaurant Brands International tarafından “Yılın Pazarlama Ödülü”ne (Marketer of the Year) layık görüldü.

272

Türkiye'deki faaliyetlerine 1995 yılında TAB Gıda güvencesiyle başlayan Burger King, uluslararası alandaki başarılarına bir yenisini daha ekledi. Burger King Türkiye pazarlama ekibi Londra’da katıldıkları Burger King EMEA Kongresi’nden ödülle döndü. POP konumlandırması, fiyatlandırma, satış başarısı gibi pazarlamada mükemmeliyet kriterlerinin değerlendirilmesi sonucu Burger King Türkiye, Restaurant Brands International tarafından “Yılın Pazarlama Ödülü”ne (Marketer of the Year) layık görüldü.

gurur yaşadık. Tüm ülkeler arasından en yüksek satış artışını gerçekleştiren ülke olarak başarımızı bir kez daha kanıtlamış olduk. Pazarlama faaliyetleri ve inovasyon becerimiz ile TAB Gıda olarak layık görüldüğümüz ‘Yılın Pazarlama Ödülü (Marketer of the Year)’ tüm ekibimizin ortak gayretiyle alınmış bir ödül. Başarımızın temelinde kaliteli hizmet anlayışımız ve müşterilerimizle kurduğumuz sıcak ve samimi iletişim yatıyor. Onların güvenini boşa çıkarmamak adına büyük tutkuyla çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“DÜNYADAKİ EN YÜKSEK SATIŞ ARTIŞI TÜRKİYE’DE”

WHOPPER CHALLENGE’DA YETENEKLERİNİ SERGİLEDİLER

Aldıkları ödül sonrası kısa bir değerlendirme yapan TAB Gıda Pazarlama Genel Müdürü Seçil Kurdoğlu: “Hızlı servis gibi oldukça rekabetçi ve sürekli devinim halinde olan bir alanda, müşterilerimize en iyi hizmeti sunmaya gayret ediyoruz. Kalite ve lezzet standartlarımız sayesinde her geçen yıl müşteri sayımızı artırıyoruz. Burger King markasının Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde faaliyet gösterdiği tüm ülkelerden temsilcilerin yer aldığı Burger King EMEA Kongresi’nde pazarlama çalışmalarımız ve başarılı iş sonuçlarımızla büyük

Kongrede ayrıca, Burger King’in efsane lezzeti Whopper’ı en iyi ve hızlı hazırlama yarışmasının düzenlendiğini belirten Kurdoğlu, “Müşteri odaklı pazarlama stratejilerimizin yanı sıra, çalışanlarımızın güven içinde kendilerini geliştirebilecekleri bir iş ortamı yaratmaya özen gösteriyoruz. Kongreye beraber katıldığımız çalışma arkadaşımız Ali Taylan Sandalcı da Whopper Challenge yarışmasında ülkemizi başarıyla temsil etti. Samimi bir takım çalışmasının sonucu olan bu iki başarıdan dolayı gurur duyuyoruz” diye sözlerine devam etti.



LEZZET DURAKLARI

Türkiye’nin en sevilen lezzet durakları belirlendi KEBAP’TA GAZİANTEP LİDER

Sosyal anket platformu www.poltio.com tarafından araç kiralama markası Garenta’nın seyahat deneyimlerini paylaştığı içerik platformu garentaday.com/blog için gerçekleştirilen araştırmayla, Türkiye’nin en sevilen lezzet durakları belirlendi. Türkiye’nin dört bir yanından kendilerine özel lezzetleriyle öne çıkan favori mekanların oylandığı araştırma, damak tadına güvenen kişiler tarafından 27 bin 375 kez yanıtlandı. Araştırmanın sonucuna göre, hangi lezzet için hangi mekana uğranması gerektiğinin cevapları verildi. En sevilen tatları en iyi şekilde sunan restoranlar için yapılan araştırmada, ilginç sonuçlar ortaya çıktı. 274

KAHVE VE KAHVALTIDA GELENEKSELDEN VAZGEÇMİYORUZ! Araştırmanın sonuçlarına göre kahve ve kahvaltıda gelenekselden vazgeçemiyoruz. Üçüncü dalga kahve ve kahvaltıcıların ilgi gördüğü dönemde, araştırma katılımcılarının favorisi geleneksel tatlar üreten ve sunumlarını da buna göre yapan kahveci ve kahvaltıcılar öne çıktı. Yapılan araştırmada, bin 639 kez oylanan “En iyi kahveci kimdir?” sorusunda, yüzde 20.6 ile Gaziantep Tahmis Kahve ilk sıraya yerleşti. Yeni nesil kahvecilere örnek olabilecek mekanlar ise onu izledi. Yüzde 14.2 ile İzmir Awake Coffee ikinci sırada, yüzde 9.6 ile Karaköy Coffee Sapiens ve Nişantaşı MOC aynı yüzde ile üçüncü sıraya yerleşti. Kahvaltıda da durum benzer bir grafik çizdi. İstanbul’da en iyi kahvaltı mekanı 3 bin 211 kez oylanarak yüzde 15 oranında Cihangir’de bulunan Van Kahvaltı Evi seçildi. Onu takip eden lezzet durağı ise yüzde 15.8 oranıyla Emirgan Sütiş oldu. İstanbul dışından en sevilen kahvaltı salonu ise yüzde 13.1 oranıyla Rize’de bulunan Sini Yöresel Kahvaltı ve Yemek oldu.

Yapılan araştırmada “Türkiye’deki en iyi kebapçı kimdir?” sorusunda kullanılan 2 bin 229 adet oyda, Gaziantep kebapçıları liderliği ele aldı. Gaziantep’te bulunan İmam Çağdaş Kebap ve Baklava Salonu yüzde 24’lük yüzde ile birinci sıraya yerleşti. Yine Gaziantep’te bulunan Kebapçı Halil Usta, yüzde 10.4’lük oy oranıyla 3. sırada yer aldı. Kebap lezzetinde ilk 3’e giren şehirlerarasında Adana da bulunuyor. Adana’nın ünlü kebapçısı Hasan Kolcuoğlu, yüzde 13.1 oy oranıyla Türkiye’nin 2. en sevilen kebapçısı oldu. İstanbul’un en sevilen kebapçısı ise yüzde 6.6 oy oranıyla Adana Yüzevler Kebapçısı olarak belirlendi.

BALIK KONUSUNDA KALBİMİZ EGE’DE KALMIŞ Yapılan araştırmada Ege restoranları da öne çıkıyor. En iyi balık restoranı kategorisinde kullanılan bin 729 oyda birinci sıraya Çeşme’de bulunan Ferdi Baba Balık Restoran yüzde 16.4 oy oranıyla yerleşti. İkinci sırada yüzde 14.3 oy oranıyla Çengelköy İskele Restoran kendine yer bulurken, yüzde 12.4 oy oranıyla, 3. sıraya yine bir Ege restoranı olan Mimoza Balık yerleşti.


LEZZET DURAKLARI

Beyaz Bosphorus’tan dikkat çeken lezzetler Dünya mutfağı, brasserie, restoran ve kafe konseptiyle hizmete giren Beyaz Bosphorus, menüsünde bulunan tatlıları ve alkolsüz kokteylleri ile dikkat çekiyor.

Uzman mutfak ekibi tarafından, en kaliteli ürünlerin kullanılmasıyla hazırlanan tatlılar hem dünya mutfağının hem de geleneksel lezzetlerimizin tüm özelliklerini bir arada taşıyor. Sufle, Tiramisu, Cream Angeles, Karamelize Cevizli Un Helvası, Brownie, Magnolia, Apple Pıe, İncir Tatlısı ve Beyaz Bosphorus’un İstanbul Şile’de bulunan bahçelerinde tamamen geleneksel yöntemler ile üretilmiş olan balkabaklarından yapılan Balkabaklı Cheesecake tatlı menüsünün en çok tercih edilen lezzetlerinin başında geliyor. Boğazın en güzel manzaralı yalılarından biri olan ve Çengelköy’de bulunan Beyaz Bosphorus, misafirlerine tatlı ve ana yemeklerinin yanında geleneksel içeceklerin ötesinde özel olarak hazırlanan alkolsüz kokteyller de sunuyor. Peach Colada, Exotic, Heavans Pipe, Blue Coco, Hurricane, Strawberry, Hot Bang ve tadına bakanların damaklarında ince bir acı hissettiren Beetroot Beyaz Bosphorus misafirleri tarafından sıkça tercih ediliyor.

Beyaz Bosphorus bulunduğu konum itibariyle sahip olduğu büyüleyici İstanbul manzarası ve menüsünde bulunan dünya mutfağının seçkin lezzetleri ile kısa sürede bölgenin tercih edilen mekanları arasındaki yerini almasının yanında gündüzleri çoğunlukla kafe-bistro, akşamları ise gerek romantik akşam yemeklerinin gerekse günün yorgunluğunu kaliteli bir yemek ile atmak isteyenler için iyi bir dünya mutfağı restoranı olarak hizmet veriyor.

Geleneksel İtalyan mutfağının vazgeçilmez adresi: GIna! İstanbul’un sofistike İtalyan restoranı Gina, mevsime özgü malzemelerle hazırlanan zengin menüsünü misafirleriyle buluşturmaya devam ediyor. Geleneksel İtalyan tatlarını kendine özgü yorumu ile sunan Gina, öğle ve akşam yemeklerine ev sahipliği yapıyor. Kasım ayının öne çıkan tatlarından “Risotto ai frutti di mare” Gina mutfağının farkını ortaya koyuyor. Domates sosu ve deniz mahsulleri ile birlikte hazırlanan risotto, İtalya’nın geleneksel lezzetleri arasında yer alıyor. Taze midye, levrek, yavru mürekkep balığı, kırmızı karides, somon ve istiridye ile hazırlanan risotto zengin içeriği ile İtalyan mutfağı severler için lezzetli bir seçenek. İtalya devletinin her yıl tüm dünyada faaliyet gösteren İtalyan restoranlarının lezzet, hizmet ve ürün kalitesine verdiği “Marchio Ospitalita Italiana” sertifikasına sahip olan Gina; şık dekorasyonu, sıcak ortamı ve zarif sunumlarıyla gerçek İtalyan mutfağını misafirleri ile buluşturmaya devam ediyor.

275


LEZZET DURAKLARI

HuQQabaz yorumuyla Anadolu’nun dumanı üstünde lezzeti: ShisQebab! Siz de geleneksel lezzetin adresini arayanlardan mısınız? Yüzde 100 dana etinin yurdun çeşitli bölgelerinden gelen baharat ve çeşnilerle buluştuğu HuQQabaz’da Anadolu kebap kültürü yeniden şekilleniyor.

Bir Uzakdoğu Mekanı: Yada Sushi

Uzakdoğu mutfağına ilgi duyanlar için bir mekan da İstinye’den... Farklı ve lezzetli tatlarıyla, görselliği birleştiren Yada Sushi’yi en kısa zamanda denemelisiniz! Mekanda; Çin, Japon ve Thai mutfağının en özel yemekleri yer alıyor. Yada ismi ise; Japonya`da güç veren, değerli taş anlamına geliyor. Restorana girdiğiniz andan itibaren sıcak ve samimi atmosferi ile size keyifli bir yemek yiyeceğinizin işaretini veriyor. Menüde vejeteryan ve pişmiş balıklı sushi seçenekleri de bulunuyor. Deniz ürünü tercih etmeyenler için de yine Uzakdoğu mutfağına özgü tavuk, et ve pilav çeşitleri bulabilirsiniz. Ayrıca istediğiniz sushiyi kendiniz de yapabilirsiniz. Ayrıca 12:00-23:00 saatleri arasında paket servis hizmeti de mevcut. Popüler olan bu mekana özellikle haftasonu gidecek olursanız rezervasyon yaptırmanızda fayda var.

Menüden mekana bütün tasarımların ‘fast casual’ konseptinde düzenlenmesiyle misafirlerine kaliteli zaman geçirecekleri aynı zamanda yeni lezzetler keşfedecekleri bir deneyim sunan HuQQabaz, geleneksel tatlardan öne çıkan ShisQebab menüsü ile yöresel eti, pişirme usulü ve servisiyle damak zevkine düşkün misafirlerin gözde tercihi oluyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun kebap kültürünü yine o bölgelerden baharat ve çeşnileriyle HuQQabaz’a taşıyan ShisQebab, yerel tatları yeni deneyimlerle birleştiriyor. Özenle doğranarak yüzde 100 dana etiyle hazırlanan kebap, kor ateşinde yavaş yavaş pişiriliyor. Sıcacık lavaş, közlenmiş domates ve biberle buluşan etin lezzeti iştah kabartan sunumuyla misafirlerle buluşuyor. Özel baharatlarıyla harmanlanan ShisQebab, kebap severlerin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

276



Özel

Röportaj

“ERDODER olarak ilk amaç yeni doğan üniteleri açmak” RÖPORTAJ:BANU NOYAN

İkincisinde de doktorun geç müdahalesinden dolayı, eşimden alınan imza karşılığında benim hayatımı kurtarıp, maalesef çocuğumu ölüme terk etmek zorunda kaldık. Bu bende çok derin yaralar açtı. Ondan sonra tahsilini yaptığım moda dünyasına atıldım. O sırada zaten başka bir meslekten de emekli olmuştum. Moda dünyasına girmek ve yoğun çalışmak beni biraz oyaladı. Ayrıca birkaç çocuk derneğinde çalıştım. Bunlar da bana kafi gelmedi, çünkü erken doğum Türkiye’de çok ileri seviyelerde ve bununla ilgili olan hiçbir kuruluş yoktu. Ben de bu eksikliği gidermek, hem annelere ve hem de yavrularına destek olmak adına bu derneği kurdum. ERDODER’in aslında tam açılımı nedir? Erken doğan bebekleri yaşatma derneği. Türkiye'de bebek ölümleri dünya standartlarına göre çok fazla. Bunun ana sebeplerinden birisi de hastanelerde yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin olmaması.

ERDODER’İN KURULUŞ HİKAYESİNİ ANLATAN ERDODER BAŞKANI CANAN GÖZTEPE, BAĞIŞLARLA AYAKTA DURAN BİR DERNEK OLDUKLARINI DİLE GETİRDİ. Öncelikle ERDODER’in hikayesi nasıl başladı ve siz ERDODER’i çok bilinen ve Türkiye’nin en önemli STK’sı haline nasıl getirdiniz? Ben 35 sene önce, 1 sene arayla 2 doğum yaptım. Her ikisi de maalesef erken doğumdu ve o günün şartlarında ülkemizde yeni doğan üniteleri, yeni doğan doktoru ve hemşireleri yoktu. İlk çocuğum hastanedeki hemşirenin bebeğimi yanlış beslemesi sonucu vefat etti. Ertesi gün de hastaneden ayrılacaktık oysa ki.

278

Sizin de derdiniz aslında daha çok hastanede, daha çok yerde bulunmak öyle değil mi? Evet ilk amacımız yeni doğan yoğun bakım üniteleri açmak. Devlet hastaneleri içerisinde yeni doğan yoğun bakım ünitesi olarak açıyoruz şubelerimizi. Bu ünitelerden sadece erken doğan bebekler faydalanmıyor, normal zamanda doğmuş fakat problemi olan bebekler de ünitelerimizden faydalanıyorlar. İlk yeni doğan yoğun bakım ünitemizi Mardin’de açtık. En büyüğü de orasıdır. Sonra sırasıyla Kars’ta, Sinop’ta olmak üzere ünitelerimizi açtık. Şu anda da kısmet olursa Gaziantep’te yeni ünitemizi açacağız. Gerçekten bu açtığımız üniteler de kafi gelmemeye başladı. Açtığımız şehirlerde


Özel

Röportaj

daha çok yer açma talepleri bize geliyor ama bizim önceliğimiz gücümüzün yettiği kadar, sırasıyla olmayan yerlerde yeni ünitelerimizi açmak. Ondan sonra duruma göre bakacağız. Her ilin büyük şirketlerini ve ünlü iş adamlarını bizlere destek olmaları için bekliyoruz. Hangi ilde yapmamızı istiyorlarsa, seve seve yaparız. Biz bu konuda her şeyi yapmaya hazırız.

Çok kıymetli bir yönetim kurulunuz var. Herkesi de aranıza almadığınızı biliyoruz. Yönetim kurulunuzda kimler var? Onları da tanımamız adına isimlerini söyler misiniz? Memnuniyetle. Gerçekten de öyleler; Neşe Sert, Aycan Alp,Ayfer Keten, Sevil Bostancı,Özlem Eraslan, Esra İncefe, Yasemin Gazanker. Ayrıca 2 doktorumuz var. Biri Zeynep Kamil Hastanesi'nin yeni doğan doktoru ve şefi, Profesör Dr. Güner Karatekin. Bir diğeri ise kadın doğum doktoru olan Sadiye Eren. Bizim problemli tüm yavrularımıza ve annelerimize hiçbir ücret talep etmeden yardımcı oluyorlar. Ayrıca bu kıymetli 2 doktorumuz, ERDODER’in de kurucularındandır.

Ceyda Öztürk var ayrıca yönetimimizde, Şafak Hastanelerinin sahiplerindendir kendisi. Şafak Hastanesi'nin her şubesi bize her zaman, her konuda destektir. Bir isteğimizi asla ikiletmezler. Ayrıca birtakım yerlerde bize sponsorluklarla da destek olurlar. Şafak Hastanesi'nin hem yönetim, hemde icra kuruluna sevgi ve yürekleri ile çalıştıkları için çok teşekkür ederiz. Kendilerine sevgilerimi gönderiyorum. ERDODER’e destek olmak isteyenler olabilir. Sizden haberdarlar mı acaba? Çok popüler insanların da erken doğan çocukları, torunları ya da akrabaları olduğunu biliyoruz. Tabii, yani size şöyle söyleyeyim. Bizim tabii herkesle kontak kurmamız mümkün olmuyor. Kimi insanlar bunu yaşadıktan sonra, bu konulara bir daha değinmek istemiyor. Bu çok yanlış bir şey, çünkü bu durumda olan ve erken doğum tehlikesi olan hamileler bizden destek istiyor ve bunu geçirmiş insanların onlara destek olması; ben de bunu geçirdim ama bak benim çocuğum çok sağlıklı demesi çok önemli. Kimisi bunu tekrardan anmak istemiyor. Aşkın Nur Yengi var mesela erken doğum yapmış. Ceyda Düvenci var, maalesef biz onunla hiç kontak kuramadık. Fatih Terim'in kızı var Merve Terim Çetin. Özlem Yıldız var. Daha böyle çok isim var.

Peki ERDODER’e katkıda bulunmak isteyenler ne yapabilirler? Biz bağışlarla ayakta duran ve yürüyen bir derneğiz. Mesela biz bir yemek yaptığımız zaman, bilet alıp bizim yemeğimize katılan kişiler de bize bağış yapmış oluyorlar. Yani sadece çıkarıp para vermek değil, bilet aldığı zaman da bağış yapmış oluyor. Ayrıca ürünle de bize destek olabilirler. İlaç, bebek kıyafeti, emzik, vs. Bunları gelir düzeyi düşük olan ailelere ücretsiz dağıtıyoruz. Yalnız İstanbul değil, Türkiye çapında bize başvuran tüm ailelere ulaşmaya ve yardımcı olmaya çalışıyoruz. Biz oda bağışı alıyoruz dernek olarak. Kuvöz bağışı da alıyoruz. Bunları da o an hangi şehirde bu bağışları yapıyorsak, oranın duvarında bağış yapan bütün isimler yazılıyor ve onlar hep kalıcı oluyor. Bu tabii çok güzel bir şey, bence çok da duygusal bir şey.

279


Özel

Röportaj

Türkiye’de çokça rağbet gören alışveriş merkezleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Alışverişlerinizi nerede yapıyorsunuz? ERDODER olarak alışveriş merkezlerin de hiç bulundunuz mu? Ben alışveriş merkezlerinden çok alışveriş ederim çünkü bir kere çalışma saatleri çok iyi. Geç vakte kadar çalışmaları, bizim gibi çalışan kadınlar için büyük bir avantaj. Ayrıca kapalı bir yerde alışveriş yapmak hoşumuza gidiyor. Yağmur yok, kar yok bu sebeple ben alışveriş merkezlerinin iyi bir müşterisiyim. Alışveriş ettiğim yerler tabii ki bana daha yakın olan yerler. Avrupa yakasındaki AVM’leri tercih ederim genelde. Tabii iş sebebiyle Asya yakasında olduğum zaman da gittiğim

yerler var. Çok şık gördüğüm ve gururlandığım alışveriş merkezleri de var. Her gün de artması çok hoşuma gidiyor. Biz zamanında 212 AVM’de ERDODER olarak bir aktivite yaptık. Bu yaptığımız organizasyonla 212 Alışveriş Merkezi ödüller aldı, sosyal sorumluluk projelerine değer verdikleri için. Bundan son derece de mutlu olduk. Aslında birçok alışveriş merkeziyle halka daha kolay ulaşmak, sesimizi duyurmak ve belki de birçok ihtiyaç sahibinin bize ulaşmasını sağlamak için işbirliğinde olmak isteriz. Bunu da bu vesileyle duyurmuş olalım. Alışveriş merkezlerindeki tüm aktivitelerde dernek olarak memnuniyetle olmak isteriz. Dönemlerimiz uygun

olursa memnuniyetle ortak projelerde yer alırız. Alışveriş merkezleri yeni yaşam merkezleri. Herkesin en çok

Dernek başkanlığının çok vaktinizi aldığını biliyoruz. Hayatınızı oraya atfettiğinizi de biliyoruz ama siz bir anlamda herkesin tanıdığı bir modacısınız. Kendi işlerinize vakit ayırabiliyor musunuz? 33 senedir tasarım ve moda çalışmalarımı devam ettiriyorum. Daha önce emniyet teşkilatında görev yaptım. Daha sonra tahsilini yaptığım moda dünyasına geçtim. Şu an da aktif olarak ve yoğun bir biçimde çalışmalarımı sürdürüyorum ama söylediğiniz gibi o kadar çok ERDODER’e ve yöneticiliğine kendimi adadım ki, evet bazen işi ikinci plana attığım oluyor.

280

vaktini geçirdiği yerler. Dolayısıyla da hem ihtiyaç sahiplerinin sesini duyurmak, hem de kendi sesimizi duyurmak adına çok önemli bölgeler olduğunu düşünüyorum. Gecelerinizde kimler sahne aldı? Her sene bir yeni yıl balosu yapıyoruz. İlk gecemizde Hülya Avşar sahne aldı. Sonraki sene Aşkın Nur Yengi çıktı. Daha sonra Bülent Ersoy sahne aldı. Hayatında ilk ve tek bizim derneğimizde sahneye çıktı. Çok sağ olsun, isteğimizi iki etmedi bile. Funda Arar ile Kubat’ta gecemizde sahne aldı. Bu sene de kısmet olursa gecemizde Sıla sahnede olacak. 13 Aralık’ta Raffles Otel'de olacağız. 13 Kasımda da ayrıca Raffles Otel'de sonbahar kermesimiz olacak.



R E Y İ R A K

•Perakende sektöründe 25 yıllık deneyime sahip olan ve Penti’de Perakende Grup Başkanı olarak görev yapan Mert Karaibrahimoğlu, CEO’luğa atandı. Penti’nin CEO’su olarak görevine devam edecek olan Mert Karaibrahimoğlu, bugüne dek hem girişimci hem profesyonel olarak yiyecek, içecek, hazır giyim, aksesuar, tüketici elektroniği alanlarında faaliyet gösteren; Topshop, Starbucks Coffee Türkiye, Komşufırın ve Best Buy Türkiye gibi markalarda üst düzey yöneticilik görevini üstlenmişti.

•Cezayir, Mısır, İran, Rusya, Nijerya, Fas, Bulgaristan’daki yatırımlarıyla 8 bine yakın çalışanı bulunan Hayat Kimya, “Hayat” deneyim ve kültürünü yurt dışındaki organizasyonlara taşımak ve bu kültürün devamlılığını sağlamak için üst yönetim rollerinde uluslararası atamalar yapıyor. Son olarak Enes Çizmeci’yi Rusya’dan Türkiye Genel Müdürlüğü rolüne getiren Hayat Kimya, globalleşme yolunda dinamik bir yapıyla büyümeye devam ediyor. Çizmeci, Robert Koleji ardından lisansını Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde yapmış, Koç Üniversitesi’nde MBA tamamlamıştır.

•Kariyerine 2000 yılında e-ticaret sektöründe Kategori Yöneticisi olarak başlayan Didem Namver, PepsiCo’ya Dijital Pazarlama Müdürü olarak atandı PepsiCo’ya katılmadan önce Pegasus Hava Yolları’nda Müdürlük yapan Didem Namver, 2017 yılında katıldığı PepsiCo Türkiye’de tüm PepsiCo markalarının dijital süreçlerinden ve e-ticaret çalışmalarından sorumlu Dijital Pazarlama Müdürü olarak görev yapacak.

282

•Nielsen Türkiye’de geçen yıldan bu yana Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütmekte olan Didem Şekerel Erdoğan, şirketin yeni Türkiye Genel Müdürü olarak atandı. FMCG sektörünün önde gelen uluslararası firmalarından birinde görev aldıktan sonra, 2013 yılında Nielsen ailesine katılan Şekerel Erdoğan, uluslararası alanda yaptığı görevlerle öne çıktı. Şekerel Erdoğan ayrıca gerek stratejik pazarlama gerekse de Türkiye’de operasyonel pazarlama alanında, özellikle satış ve ticari pazarlama konularında 15 yıllık bilgi ve deneyime sahip bulunuyor. Didem Şekerel Erdoğan, Nielsen Türkiye Genel Müdürü olarak perakende ölçüm hizmetleri ile satış etkinliğinin yanı sıra analitik ve içgörü danışmanlık ekiplerini de kapsayan tüm müşteri ve danışmanlık ekiplerinin liderliğini üstlenmiştir.



AJANDA

Mamma mia!

Kokusunda tarih var… Yüzyıllar boyunca Roma İmparatorluğu gibi birçok önemli imparatorluğa ev sahipliği yapan İtalya’da görülmesi gereken çok önemli bölgeler var. Sahip olduğu tüm bu doğal güzellikler ve tarihi eserler ile İtalya yurt dışına hiç çıkmamış olanların ilk görmesi gereken yerlerden biri. Şehir içi ve şehir dışı ulaşım imkanları, konaklama tesisleri, gezilecek yer zenginlikleri, yıl boyu ülkenin dört bir köşesinde gezen turistler ve turistlere alışkın olan yerli halkı ile ilk yurt dışı deneyiminizi bu ülkede geçirebilirsiniz. İşte, gerek lezzetleri gerekse gezilecek yerleri ile meşhur olan İtalya’da görmeniz gereken 10 yer…

CENOVA Cenova, Kuzey İtalya’nın Ligurya bölgesinde yer alan tarihi bir liman kenti. Yaklaşık 600 bin nüfusu olan şehir, 2004 yılında Avrupa Kültür Başkenti olarak adını duyurdu. Çoğu zaman İsviçre‘nin Cenevre kenti ile karıştırılan şehir yıllarca Roma ve Venedik‘in gölgesinde kalsa da aslında sahip olduğu sanat, müzik, gastronomi, mimari ve kültürel özelliklerinden dolayı İtalya’nın gezilecek yerler listesinde mutlaka yer alması gereken yerlerden.

Cinque Terre

CINQUE TERRE Sahip olduğu muhteşem doğal güzellikleri ile ünlü olan Cinque Terre, İtalya’nın Ligurya bölgesinde yer alan ve Monterosso al Mare, Vernazza, Corniglia, Manarola ve Riomaggiore adlı 5 köyden oluşan bir bölge. Masmavi denizi, kayalıklardaki evleri, lezzetli deniz mahsulleri ve en önemlisi muhteşem doğal yapısı ile ünlü olan bölge UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alıyor. Cinque Terre bölgesinde yer alan köyler arasında yürüyüş yolları bulunuyor. Dilerseniz açık olan yürüyüş parkurlarında yürüyüş yaparak köyler arasında gezebilirsiniz. La Spezia şehrinin batısında yer alan bölgeye ulaşmanın en kolay yolu ise tren. Her köyde tren istasyonu var. Dilerseniz köyler arasında da trenle ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.

GARDA GÖLÜ

Cenova

Milano

284

Kuzey İtalya’da Verona ve Brescia arasında yer alan, ülkenin en büyük 3 gölünden biri olan Garda, her biri tarih, manzara ve gastronomi açısından oldukça zengin duraklar sunuyor. Desenzano ve Simeone gibi kasabalara yakınlığı ve gölden feribotla bu şirin kasabalara ulaşılabiliyor olması da avantaj sağlıyor. Burada çok sayıda pansiyon ve lüks otelin yanı sıra bolca kamping alanı da mevcut… Doğaseverler için not edilmesi gereken bir yer.

Garda Gölü


AJANDA

285


AJANDA

Floransa

Roma

FLORANSA

NAPOLI

Kuzey İtalya da yer alan Floransa, İtalya’da gezilecek yerler listemizin en önemli şehirlerinden biri. Toskana bölgesinin başkenti olan Floransa, İtalya ve Avrupa’nın en önemli ticaret ve sanat merkezlerinden. Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi ünlü sanatçıların yetiştiği şehirde gezerken adeta bir açık hava müzesi geziyor hissine kapılırsınız. Dünyanın 3 büyük sanat galerisinden birinin bulunduğu ortaçağdan kalma, gerçek bir kültür merkezi olan şehirde, dünyaca bilinen sanat eserleri, mükemmel mimari yapıtları ve şahane heykeller bulunuyor. En önemli yerler arasında, Floransa’nın en yüksek yapısı olan ve gotik tarzda inşa edilen Floransa Katedrali bulunuyor. Yolunuz düşerse Piazza Michaelangelo’dan muhteşem gün batımını izleyin.

Pompeii antik kalıntılarıyla tarihsel ve kültürel açıdan heyecan verici bir şehir olan Napoli, Milano ve Roma’dan sonra İtalya’nın üçüncü büyük şehri. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden olan kent, birçok ziyaretçisini tatmin edecek kadar farklı seçeneğe sahip. Büyüleyici Capri Adası, Pompeii ve Herkulaneum antik kentleri, UNESCO Dünya Mirası tarihi sokakları, tarihi kale ve kiliseleri ile Napoli’de gezilecek yerler birbirinden güzel. Pizzanın doğduğu kent İtalya mutfağının en önemli duraklarından birisi... Gurme gezginleri listeye almalı.

MILANO Kuzey İtalya’da, Lombardiya bölgesinde yer alan Milano, Avrupa’nın en zengin ve gelişmiş şehirlerinden. Endüstriyel kökenlerine rağmen şehir, kültür, mimari ve gastronomi açısından ziyaretçilerine geniş bir yelpaze sunuyor. Kentteki muhteşem gotik katedral Piazza del Duomo, dünyanın ilk alışveriş merkezi Galleria Vittorio Emanuele ve dünyaca ünlü opera binası Milano La Scale gezilebilecek yerlerden. Moda düşkünlerinin listesinde yer almalı.

Milano

286

AMALFİ KIYILARI Yaklaşık 50 kilometrelik kıyı şeridi boyunca uzanan Amalfi Sahili, tatilcilerin popüler mekanlarından biri. Yine İtalya’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu kıyılar, dünyanın en güzel yollarından biri olarak da kabul ediliyor. Tabii kalabalık yaz mevsiminde bu güzel yolda araba kullanmak biraz sabır gerektiriyor. Ünlü romantik kent Positano, tepede şahane manzaraya bakan Ravello ve Ortaçağ şehri Salerno gibi farklı rota seçenekleri de sunuyor. Buna şirin kent Sorrento’yu da ekleyebiliriz. Bu güzergahdaki irili ufaklı köylerin sokaklarında kaybolmak gerek.

Amalfi Kıyıları


AJANDA

Pisa

PISA İtalya’da gezilecek yerler listemizdeki en ufak ama en ünlü yerlerden biri olan Pisa, Kuzey İtalya’daki Toskana bölgesinde yer alıyor. Pisa’nın yapımına 1173 yılında alüvyonlu yumuşak bir zemin üzerinde başlanmış ve inşaatın 3. katına gelindiğinde kule güneye doğru yan yatmaya başlamış. Bu yüzden inşaatın yapımına 100 yıl ara verilmiş. 1272 yılında eğilmesini engelleyen çalışmalar yapılmış ama son halini alması 2000 yılını bulmuştur. Böylece kule yıkılmaktan kurtulmuş, ziyarete açılmış ve eğik duran haliyle popüler olmuş. Kule, katedral ve vaftizhanenin bulunduğu alan 1987 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alıyor

ROMA Dünyanın en ünlü şehirlerinden olan Roma, antik geçmişiyle, her yıl dünyanın en çok turist çeken şehirleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Şehir merkezini ziyaret edenler kendini hayatın canlılığına ve kültürüne bırakıyor. Ebedi Şehir (La Citta Eterna) olarak anılan Roma’da, görülmesi gereken yerler arasında Kolezyum, Sistine Şapeli, birbirinden gü-

Venedik

Roma

zel meydanlar ve enfes heykelleriyle çeşmeler yer alıyor. Sokaklarında kaybolmak ise ayrı bir keyif, çünkü ne yana baksanız ya binlerce yıllık tarih görüyorsunuz. Her sokak şahane bir meydana açılıyor. Gidin ve kaybolun…

VENEDİK Kuzeydoğu İtalya’da yer alan Venedik, Veneto bölgesinin başkenti olan muhteşem bir şehir. Geçmişte Venedik Cumhuriyeti‘nin başkenti olan şehir bütünüyle UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. İtalya’ya gelen herkesin mutlaka görmesi gereken yerler arasında bulunan, yüzen şehir Venedik, ziyaretçilere mimarisinin güzelliğiyle nefes aldırıyor. Ayrıca, su trafiğinin ana hattı olan Büyük Kanal, dünyanın en güzel meydanlarından sayılan San Marco Meydanı ve şehrin en ünlü kilisesi olan San Marco Bazilkası, Venedik’te gezilebilecek yerler arasında en önemlileri sayılıyor. Dünyanın en romantik şehirlerinde hemen her zaman ilk sırada... Kış aylarında düzenlenen Venedik Karnavalı ise çok farklı ve eğlenceli bir festival...

Venedik

287


AJANDA

Raftakiler Altı: Altı yaşında tüm hayatını alt üst edebilecek ne yaşar ki bir kız çocuğu? Tüm senaryo değişmiştir, kendine zarar verir, şehri terk eder. Asıl terk etmek istediği kendisidir oysa. Hırslı kadınların, zorlu hikayeleri vardır. Hayattan ve erkeklerden intikam almak en zorlusudur. Bir kadının intikamı samurayların kılıcından da keskindir... Hiç unutmaz, acıyarak acıtır... (Tanıtım Bülteninden)

Aşk Uykusu: “Aşk dediğin yalansız olmalıydı… Gün gibi açık, dürüst ve onurlu yaşanmalıydı. Bunu bana sen öğretmiştin. ‘Kalbinde benim kadar sevdiğin biri olursa, o kalp artık bana ait değildir’ demiştin… Ben senden fazla hiç kimseyi sevmedim. Bütün kainat şahidim olsun ki, sensiz doğacak bir güneşi bile kabullenmedim. Seni sevip sana aşık olmayacaksam eğer, dünyaya yeniden gelmeyi de istemem… Peki ya senin kalbin hala bana ait mi sevgilim? Benim kadar sevdiğin başka biri var mı aramızda?” Şüphe bir kez içine girdi mi insanın, temizlenene kadar korkunç bir mücadele başlar. Hele şüphelenen bir kadınsa bu mücadele bir süre sonra savaşa dönüşür. Ve kadınların kendi içinde verdikleri çetin duygu savaşında her zaman 'karanlık taraf' kazanır. Mehmet Coşkundeniz yaşanmış gerçek bir hikayeden yola çıkarak yazdığı ilk romanında kadınların karanlık tarafına yolculuğa çıkıyor. “Mehmet coşkun deniz ilk defa gerçek hayattan alınmış bir romanla okuyucularıyla buluşuyor!” (Tanıtım Bülteninden)

Delice: Birini sevince hayat cennet de olur cehennem de. “... Aliço Meryem'i içeri itip kapıyı kapattı ve ay dışarıda kaldı, yıldızlar dışarıda kaldı, ay ışığı da dışarıda kaldı. Kırık dökük kaldırımlar, tozlu yollar, iğde kokan hava, otların arasında bitmiş kır çiçekleri... Hepsi dışarıda kaldı. Ağustosböcekleri, tembel tembel hışırdayan yapraklar ve o gece usul esen poyraz, onlar da dışarıda kaldı.” İnsanın yapmadan duramayacağı hatalar vardı. Tıpkı sevmeden duramayacağı insanlar olduğu gibi. Bizi biz yapan şeylerdi bunlar. Meryem'i Meryem yapan da, Aliço'yu hayatının hatası olarak seçmesiydi. (Tanıtım Bülteninden)

288






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.