Mall Report Ocak 2018

Page 1




MALL REPORT

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, inovasyon, değişim ve yeni fikirlerin sektör liderleri tarafından masaya yatırıldığı ve sektörün başarılı isimlerinin ödüllendirildiği, ‘Perakende İnovasyon Forumu ve Ödülleri’ törenine katıldı.

içindedir. Türkiye perakende sektörü cirosunun son 5 yıllık performansını devam ettirerek orta vadede yılda ortalama yüzde 9 büyümesini bekliyoruz.”

“HÜKÜMET OLARAK ÇOK CİDDİ TEŞVİKLER VERİYORUZ” Bakan Bülent Tüfenkci, Türkiye’de güçlenen markaların yurt dışına açılabilmesi için hükümet olarak teşvikler verdiklerini ifade ederek, “Ülkemizde AVM sayısı 395’e ulaşmıştır. 2018 yılı sonuna kadar bu sayının 410’a çıkacağını biliyoruz. Bu nedenle özellikle AVM’lerdeki atıl kapasitenin rantabl şekilde kullanılabilmesi için hem yeni markalar oluşturabilmek hem de biraz öce ifade edildiği gibi Türkiye’de güçlenen markalarımızın yurt dışına açılması ve oralarda marka oluşturulması noktasında hükümet olarak çok ciddi teşvikler veriyoruz” şeklinde konuştu.

“Perakende sektöründe yüzde 9 büyüme bekliyoruz” Bakan Tüfenkci, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son yıllarda perakende sektöründe önemli bir ilerleme, değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu: “TÜİK verilerine göre perakende sektörümüz ciro bakımından imalat sektöründen sonra ikinci sırada yer almaktadır. Perakende sektörü; ülkemizde tüm sektör cirolarının yüzde 12’sini, tüm istihdamın yüzde 13’ünü teşkil eden ve ülkemizdeki her dört işletmeden birinin içinde yer aldığı bir sektördür. Bu oranlar, sektörün doğrudan içinde olmamakla birlikte pe-

4

rakendecilik işlevine sahip üreticiler ve toptancılar da dahil edildiğinde daha da yükselecektir.”

“SEKTÖRÜN YILDA YÜZDE 9 BÜYÜMESİNİ BEKLİYORUZ” Perakende sektörünün ekonomideki nispi ağırlığının son derece büyük ve önemli olduğuna vurgu yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı, “Türkiye perakende sektörü cirosunun son 5 yıllık performansını devam ettirerek orta vadede yılda ortalama yüzde 9 büyümesini bekliyoruz” dedi. Bakan Tüfenkci konuşmasına şu şekilde devam etti: “Küresel Perakende Gelişme Endeksi’nin 2017 yılı verilerinde, 241 milyar dolar toplam perakende satış tutarı ile ülkemizin büyüyen bir perakende ticaret kapasitesi olduğu vurgulanmaktadır. Endekse göre ülkemiz, pazar çekiciliği hızla artan ve perakende pazarı hızla büyüyen ülkeler arasında yer almaktadır. Mevcut durumda zaten oldukça hacimli olan sektörün yakın gelecekte daha da büyüyeceği açıktır. Sektör verilerine göre; Türkiye tüketim harcamalarında Avrupa’da ilk 10’un içinde; gıda harcamalarında ise ilk 5 ülke

Türkiye’nin Avrupa’da marka başvurularında birinci, tasarım başvurularında ise üçüncü olduğunu belirten Bülent Tüfenkci, “Son 5 yıldır, Türkiye Avrupa’da, marka başvurularında birinci, tasarım başvurularında ise üçüncü sıradadır. Son 15 yılda, yerli patent başvurularımız 15 katına, yerli patent tescil sayımız 24 katına çıktı. 2017 yılının ilk 10 ayında da yerli patent başvurularımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 arttı” dedi.

“2017 YILINDA HER DÖRT KİŞİDEN BİRİ E-ALIŞVERİŞ YAPMAKTADIR” “Ticari ilişkilerin sağlıklı bir şekilde geliştirilmesi ve sürdürülebilirliği için güven unsuru kilit bir rol oynamaktadır” diyen Bakan Bülent Tüfenkci şu ifadeleri kullandı: “Baktığımız zaman Türkiye içi e-ticaretin gelişime çok açık olduğunu ve önümüzdeki dönem içerisinde çok fırsatlar barındırdığını gerek e-ticaretin gelişiminde gerekse de dünyanın gittiği noktada bunu görebiliyoruz. Toplam nüfus açısından 2016 yılında her beş kişiden biri e-alışveriş yaparken, 2017 yılında her dört kişiden biri e-alışveriş yapmaktadır. Bu değişim kaçınılmaz olduğuna göre önemli olan bu değişim sürecini iyi yönetmektir.” Kaynak: http://www.bloomberght.com



Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına

Genel Yayın Yönetmeni Metin Tahnal Yazı İşleri Müdürü Adem Ünce Genel Koordinatör Turgut Tahnal Editör Başak Yılmaz haber@mallreport.com.tr Editör Yardımcısı Ece Kırdudu Görsel Yönetmen Cihan Albay Reklam Müdürü Fisun Dilek Reklam ve Pazarlama Uzmanı İkbal Demirok Eda Güleş Yahşi Öznur Yılmaz İngiltere Sorumlusu: Suzan Doğan Ankara Sorumlusu: M. Serdar Burkan Abone Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr Baskı Yeni Devir Matbaacılık ve Gazetecilik A.Ş. Cemal Ulusoy Cd. Bahçelievler / İstanbul Tel : 0212 697 10 00

Yönetim Merkezi

Beşyol Mahallesi İnönü Caddesi No: 18 Kat: 4/8 Sefaköy - K.Çekmece İstanbul T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 info@mallreport.com.tr www.mallreport.com.tr www.demircanmedya.com.tr

2018’in sanayinin ve ticaretin hız kazandığı bir yıl olması dileğiyle… Sevgili Mall Report Okuyucuları, Bir yılı daha sizlerle birlikte geri bırakmış bulunuyoruz. 2017 yılını sonlandırırken, 2018 içinde umutlarımız yeniden yeşermeye başladı. Yeni bir yıl demek, yeni umutlar demekte değil midir zaten… 2017’nin ülkemiz için toparlanma yılı oldu diyebiliriz. 2016 yılında yaşanan olumsuz havadan nispeten sıyrılarak, büyüme oranında ciddi bir ivme yakaladık. Haliyle 2018 için de olumlu düşünceler kafalarda oluşmaya başladı. Hepimizin dileği bu düşünceleri çürütecek olumsuz bir olayın yaşanmaması… 2018 yılında, ülkemizde terörün son bulmasını temenni ediyor, barışın hakim olduğu bir dünyada yaşamayı canı gönülden istiyorum. Ayrıca ülke olarak çağdaş medeniyet normlarına daha çok yaklaştığımız, sanayinin ve ticaretin hız kazandığı bir yıl olmasını diliyorum.

İNOVASYONLA GELEN BÜYÜME

Ocak sayımızda, ekonomik canlanmayı sağlayan inovasyonun şirketlerin büyümesinde ne gibi etkilere sahip olduğunu, inovasyonla şirketlerin nasıl fark yaratabileceğini, sürdürülebilir büyümede inovasyonun önemini, şirketlerin inovasyona ne kadar önem verdiğini ve bu doğrultudaki çalışmalarını, inovasyon kavramının Türkiye’deki karşılığını ele alarak, sektör liderlerinden bu konuda görüşler aldık.

KAHVE ZİNCİRLERİ

Ülkemizde bu denli kahve şubeleri artarken; kahve zincirlerinin daha çok hangi illerde toplandığını, sektörün pazar potansiyelinin ne olduğunu, sektörde gerçekten yeni şubelere ve markalara ihtiyaç olup olmadığını, sektörün ne zaman doyuma ulaşacağını, yabancı kahve zincirleri ile rekabet edebilmek adına Türk firmalarının ne gibi stratejiler izlediğini, Türk kahve zincirlerinin yurt dışına yönelik çalışmalarını biliyor muyuz? Bu ayki sayımızda tüm bu sorulara yanıtlar arayarak, Türkiye’de kahve zincirlerinin bugününü ve geleceğini sayfalarımıza taşıdık. GENEL YAYIN YÖNETMENİ // METİN TAHNAL

Yayın Türü Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47



İÇİNDEKİLER 16 - PİYALEPAŞA İSTANBUL’UN ALIŞVERİŞ SOKAĞI TANITILDI 24 - AVM’LERDE ENERJİ TASARRUFUNUN PÜF NOKTALARI 34 - TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK FACTORY PROJESİ ANADOLU’DA YÜKSELİYOR 67 - İPEKYOL KIŞ DAVETLERİNE HAZIR OLUN 70 - ARTIK BİR DEĞİL, HER TÜKETİCİ ŞANSLI… 76- USTA DÖNERCİ’DEN REKOR RESTORAN ATAĞI 86 - PERAKENDE SÜREÇLERİNE ÖZEL GELİŞTİRİLEN ÇÖZÜMLER 90 - FARKLI OLMAK KOLAY AMA NASIL İYİ OLABİLİRİZ? 104 - EĞLENCE VE ETKİNLİK ALANLARI ATRAX İLE ŞEKİLLENİYOR 110 - PRONTOTOUR İLE SÖMESTR KEYFİ



ARAŞTIRMA nitelikli insan kaynağına ihtiyaç duyulduğu kaydediliyor.

Verilerin doğru kullanılması

ekonomik büyümeyi beraberinde getiriyor Verilerin analiz edilmesi yoluyla anlam kazanan büyük verinin önemini kavrayan şirketler, rekabet ortamında rakiplerine göre büyük bir avantaj elde ediyor. Günümüzde çok uluslu büyük şirketlerden küçük ve orta ölçekli işletmelere kadar birçok kurum ve kuruluş, hizmet süreçleri sonucunda ortaya çıkan verilerin doğru ve verimli kullanımına ağırlık vermeye başladı. Dijitalleşme ile birlikte son yıllarda adını sıkça duyduğumuz ve giderek önem kazanan büyük veri; verilerin toplanıp, düzenlenerek, tahminler yapma, öngörülerde bulunma ve işletmenin sahip olduğu verilerden yola çıkarak şirketlere akıllı yönetim imkanı sağlıyor. Türkiye’de büyük veri konusunda çalışmalar yapan firmaların olduğu belirtilirken, büyük verinin etkin kullanımı için altyapı ve

Ülkemizde büyük veriyi kullanmaya çalışan birçok firmanın olduğunu belirten Ereteam’in CEO’su Kutlay Şimşek, “Anlamsız verilere büyük veri diyemeyiz. Gerçekten değer kattığımız veriler büyük veri anlamına geliyor. Bu noktada büyük veri çözümlerinden bahsetmek mümkün. Türkiye’de büyük veri konusunda Ar-Ge çalışmalarıyla birlikte öncülük eden firmalar bulunuyor. Bunların dışında da büyük veriyi kullanmaya çalışan çok sayıda firma var. Ancak bunlar altyapılarını tamamlamış, bu çözümlere hazır ve buradan elde edilen sonuçları kullanabilecek nitelikte değiller. Büyük verinin daha etkili kullanılabilmesi için ciddi hazırlıklar gerekiyor. Büyük veriyi anlamak, yorumlamak için teknoloji bize ne kadar yardımcı olursa olsun bu konuda nitelikli insan kaynağına ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

KALICI MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ SAĞLANIYOR Büyük verinin doğru işlenmesinin rekabette üstünlük sağlayacağının altını çizen Şimşek, “Büyük verinin doğru bir şekilde kullanılması, şirketlerin ekonomik büyüme sağlamasına yardımcı oluyor. Şirketlerin yenilikçi çözümler üretmesi ve müşteri ilişkilerini iyileştirebilmesi için, toplanan bilgilerin hızlı şekilde analiz edilmeli ve belli bir sistematik çerçevesinde anlamlandırılmalı. Eskiden olduğu gibi klasik pazarlama kanalları değil, günümüzde önem kazanan özel grupları hedef alan yeni pazarlama stratejileri büyük veriden elde edilen saptamalarla mümkün. Ayrıca, büyük veri, şirketlere müşterisini tanıma avantajı da sağlayarak, tüketicinin tercih ve alışkanlıklarına göre ona özel hissettirecek hizmet sunma fırsatını sağlamış oluyor” dedi. Firmaların büyük veriye ne ölçüde yatırım yaptığına da değinen Şimşek, “Özellikle telekomünikasyon alanında büyük veriye önem veren ve ciddi yatırımları olan firmalar var. Bunun yanı sıra her kurum, sosyal medya datasından tutun da insanların lokasyon bilgisine kadar birçok veriyi kullanıp, kendisine bir şey katabilir. Ancak bu konuda Türkiye’de henüz atılmış somut adımlar yok” dedi.

10



ARAŞTIRMA

Dijital itibarı korumak için olmazsa olmaz 5 kural

D

ijital itibar markalar için büyük önem taşıyor. Günümüzde insanlar artık bir kişi veya kurum hakkında bilgi alabilmek için ilk olarak arama motorlarına başvuruyor. Arama motorlarında karşılaşılan en ufak bir olumsuz haber ise algıları doğrudan etkilemeye yetiyor. Dijital dünyadaki olumsuz içerikler anlık tüketici davranışlarını doğrudan etkilerken, uzun vadede marka itibarını ve imajını sarsabiliyor. İnternette kişi, kurum ve markalar hakkında yapılan asılsız, küçük düşürücü ve karalayıcı haberler hızla yayılarak bilgi kirliliğine, kişi ve kurumların itibarının zedelenmesine ve istenmeyen durumların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Araştırmalara göre internette gördüğümüz olumlu yorum ve bilgileri 3 kişi ile paylaşırken, olumsuz haber, yorum ve bilgileri en az 7 arkadaşımıza iletiyoruz. Bu da imaj zedelenmesine yol açacak olumsuz haberlerin nasıl daha hızlı yayıldığını gösteriyor.

12

İnternette bir marka ya da kişi hakkında çıkan olumsuz, karalayıcı veya asılsız haberler dijital itibarı zedeleyebiliyor. Peki, online dünyadaki saygınlığın yolu nereden geçiyor? İnternette asılsız haberlerin kaldırılması konusunda faaliyet gösteren e-koruma. net’in Genel Müdür Yardımcısı Esra Topal dijital itibarı korumak için olmazsa olmaz 5 maddeyi şöyle sıraladı: Gizlilik sözleşmesi imzalayın: Bireysel veya kurumsal markanız ile yapacağınız işlemlerde çalıştığınız kurum ve kuruluşlarla mutlaka gizlilik sözleşmesi imzalayın. Bu sadece sizi değil çalıştığınız kurumları da güvence altına alacaktır. Fikir hırsızlığı ve şirket sırlarının yayılmasının önüne geçmek için gizlilik sözleşmesi büyük önem taşıyor. Sözleşme sayesinde hem bilgileriniz korunacak hem de hukuki olarak korunma altına alınacaksınız. Arama sonuçlarını kontrol edin: Kullanıcıların bir marka veya kişi ile hakkında ilk bilgi edinme yeri arama motorlarıdır. Hakkınızda çıkmış olan olumlu veya olumsuz haberler, görseller veya videolar doğrudan satış ve itibar kanallarınızı etkileyecektir. Özellikle online alışveriş dışında satın alma kararı veren kişiler, arama sonuçlarındaki detayları inceleyerek mağazalarınıza ziyaret gerçekleştirebilir. Örneğin beyaz eşya satın almak isteyen kişiler çevrimiçi bir araştırmadan sonra fiziki olarak satın alma işlemini gerçekleştirebilmektedir.

Olmazsa olmaz sosyal medya: Hakkınızda başkaları tarafından paylaşılmış veya kendi paylaştığınız her gönderinin dijital ortamda saklandığını unutmayınız. Kullanmış olduğunuz tüm sosyal medya hesaplarında aktif olmalısınız, olası bir krizde hemen haberdar olabilirsiniz. Şikayet yönetimi: Müşterilerinizden gelen olumlu veya olumsuz bütün isteklere cevap vermelisiniz. Müşteriler ile arasında duygusal bir bağ kuran firmalar şikayet veya olası krizlerde daha az etkilenecektir. Şikayetler sayesinde markanız için olumsuz olabilecek birçok durumu olumlu hale getirebilirsiniz. Yapılan şikayetin düzeltilmesi hem sadık müşterilerinizi elinizde tutmaya hem de yeni müşteriler kazanmanıza olanak sağlar. En önemlisi bir sonraki satın alma işleminde müşteri mağduriyet yaşasa bile çözüleceğinden emin olur, güven duygusu gelişir. Alarm oluşturma: Hakkınızda yapılan yorumları, yayınlanmış haber, görsel ve içerikleri takip edebileceğiniz alarm oluşturmanızı tavsiye ediyoruz. Böylelikle olumlu veya olumsuz yorumlara daha erken ulaşmanız mümkün olur. Hakkınızda yayınlanmış asılsız, karalayıcı, gerçeği yansıtmayan haberler için ise mutlaka işin ehli olan uzmanlara başvurun.



ARAŞTIRMA

Kurumsal değerin yeni ölçütü: dijitalleşme hem de dezavantaj olarak görülebilen şeffaflık ve rekabette de artış gözlemleniyor. Özel sermayede, portföy iyileştirmelerinde daha önce kullanılan çalışma modeli ve stratejilere kıyasla çok daha farklı bir yol izleniyor. Liderlerin, daha iyi değerlendirmeler yapabilmek için yeniçağın gereklerini kapsamlı bir şekilde benimsemeleri önem taşıyor.

Lider seçimlerinde firmalar, özel sermaye deneyiminin yanı sıra adayların dijital vizyonlarına dikkat ediyor. Şirketlerin kurumsal değerinin ölçütü artık tuğla ve harç varlıkları, tesis, envanter ve boru hattı anlaşmaları gibi geleneksel araçlara dayanmıyor. Kurumsal değer, işin dijital yolculuğunun seviyesi ve dijitalleşme için gelecek potansiyeli ile ölçülüyor. Page Executive, dijitalleşmenin, hızlı adaptasyon ve daha ayrıntılı analizlere göre şirketin tepki verebildiğini ifade ediyor. Böylece şirkete yeniden yatırım yapabilme olanağı sağlayarak belirli alanlardaki yatırım getirisini (ROI) belirlemesine yardımcı oluyor. Page Executive Danışmanı Deniz Çakırgil Sezen, “Şirketler, kontrol ettikleri işletmelerdeki kilit rolleri değiştirme yetkisine sahip. Dijital dünyaya ayak uydurabilmek için bu değişimi gerçekleştirmeleri gerekiyor” diyor.

YATIRIM FİRMALARI DÖNÜŞÜMCÜ DİJİTAL LİDERLERE İHTİYAÇ DUYUYOR Yatırım şirketleri, dijitalleşme oranlarını anlayıp benimseyerek firmalarına değer katacak liderlere ihtiyaç duyuyor. Dijitalleşme, daha fazla kazanım için hızlı değişimi kolaylaştırmakla birlikte pek çok farklı iş alanında gelişim imkanı sağlıyor. Ayrıca yine dijitalleşme sayesinde, iş dünyasında hem avantaj

14

DİJİTALLEŞME SORGULAMA BİÇİMLERİNİ DEĞİŞTİRİYOR Günümüzde, verimliliğin tam kalbinde dijital çalışma biçimleri yer alıyor. Dijitalleşme şirketlerin kazanç/kayıp belirlemelerine ve dahili, harici olarak daha etkin iş birliğine yardımcı oluyor. Ölçülebilir ve hızlı yapısıyla tedarik zinciri ve satış pazarlama gibi pek çok alanda da kolaylıkla uygulanabiliyor. Dijital çalışma biçimleri, şirketlerin kazançları ve kayıpları tespit etmesine, dahili ve harici olarak daha etkili bir şekilde iş birliği yapmasına yardımcı oluyor.

HIZLI GELİŞEN DÜNYADA SAKİN KALMAK Perakendeciler giderek, dijital kanallar, sohbet botları ve sosyal medya aracılığıyla fiziksel mağaza perakendeciliğinin geleneksel modlarını 7/24küresel çevrim içi ağa bağlıyorlar. Tedarik zinciri, lojistik, pazarlama, insan kaynakları ve satış konularında doğrudan etkileri olan bu tür stratejiler, dijital bir zihniyet ve net bir vizyon gerektiriyor.

DİJİTAL STRATEJİYİ BENİMSEYEN LİDERLER ÖNEM KAZANIYOR Dijitalin en iyi şekilde benimsenebileceği ana alanlarını belirlemek ve bunun gelecekte işletmeyi nasıl etkileyeceğini açıklamak için bir vizyon ve bir strateji geliştirmek oldukça önemli. Bünyesinde dijital roller barındıran departmanların dijital müdür atamaları gerekiyor. Bu doğrultuda yapılan işe alımlar büyüme yolunda beklentilerin karşılanmasını sağlıyor. Page Executive Danışmanı Deniz Çakırgil Sezen, “Bazen, karar verenin belirsiz olduğu bir matris durumuyla karşılaşıyoruz. CFO, CEO’ya rapor verir ve onu sıralamada CEO’nun ardında önemli bir paydaş olan yatırımcı takip eder. Ancak tüm bu liderlerin, dijital dönüşümün, yatırım açısından getirileri hakkında yeterli farkındalığa sahip olduklarını söyleyebilir miyiz? Ya da ortak bir çapraz işlevsel dijital vizyonu paylaştıklarını söylemek mümkün müdür?” diyor ve ekliyor “Özel sermaye şirketleri, genel stratejiyi anlayıp kavramsallaştırarak doğrudan taktiksel uygulamasını sağlayacak dijital stratejistlere ihtiyaç duyuyor” diyor. Karlılığın doğası ve başarıyı oluşturan etkenler değişiyor. Yeni becerilere ve temel yetkinliklere ek olarak inovasyonu da ana eğilimler arasında görmek büyük önem kazanıyor. Başarılı uygulamalar ile bu yetkinlikler dijital çağda karlılığın anahtarı oluyor.


ARAŞTIRMA kuşağı için yaptığımız tüm araştırma çıktılarında aynı sonuç ile karşı karşıya kalıyoruz. Yüksek güven kültürünün tüm jenerasyonlar üzerinde pozitif yönde etkisi mevcut ama bu etki Y kuşağında her zaman daha yüksek. İş yerinde güven kültürünü içselleştirmiş şirketlerde çalışan Y kuşağının yüzde 89’u çalıştıkları şirketlerde uzun sure kalmayı planlıyor” dedi.

YAPTIKLARI İŞTE ANLAM ARIYORLAR

Y kuşağı söze değil eyleme inanıyor İş yerindeki karar alıcıların inisiyatifleriyle oluşan ve gelişen yüksek güven kültürü, çalışanlar arasındaki eşitliğin sağlanmasında belirleyici bir faktör. Kurumsal stratejinin belirlenmesinde de önemli bir yeri olan güven kültürü, tüm çalışanlar için olumlu yönde tesir ederken yarının liderleri olan Y kuşağını daha fazla etkiliyor. Y kuşağına bağlı güven temelli bir iş yeri kültürüne öncelik vermek kurumların geleceği için bir zorunluluk haline geldi.

SÖYLEME DEĞİL, EYLEME İNANIYORLAR “Best Workplaces for Milleninals” araştırmasından elde edilen bilgilere göre, Y kuşağı için yaşadıkları deneyimler, onlara verilen unvanlardan ve sözlerden daha inandırıcı. Bu nesil, CEO’ların iş-hayat dengesini teşvik ettiğini söylemelerini veya şeffaf bir liderlik sürecinden bahsetmelerini değil, bu değerleri günlük çalışma deneyimlerinde görmeyi talep ediyor. Bu taleplerin karşılandığı iş yerlerinde Y kuşağı, çeviklik ve inovasyonda 8 kat daha verimli oluyor. Bu durum, aynı zamanda bu neslin iş yerinin marka elçisi olmasını da beraberinde getiriyor.

Great Place to Work Enstitisü, “Best Workplaces for Milleninals” araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, yaptıkları işte anlam bulamayan Y kuşağı çalışanlarının sadece yüzde 29’u verimli çalışıyor. Yüzde 60’ının yeni iş fırsatı aradığı, yüzde 21’inin bir sene içinde işini değiştirdiğine dikkat çekilen araştırma bulguları, bu kuşakta diğer nesillere göre iş değiştirme olasılığının 3 kat daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. YÜZDE 89’U ÇALIŞTIKLARI ŞİRKETLERDE UZUN SÜRE KALMAYI PLANLIYOR Güven temelli bir kültür tesis etmenin nitelikli ve genç işgücü yaratmak için her zamankinden daha önemli olduğunu belirten Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, araştırmaya dair, “Y

Y neslinin bir anlam arayışı içinde olduklarını belirten Toprak sözlerine şöyle devam etti: “Y kuşağı katıldıkları organizasyonlarda bir etki oluşturmak, faydalı olmak, değer katmak istiyorlar. Analizlerde iş yerinde bir fark yarattığını düşünen bu kuşağın temsilcileri, diğer iş arkadaşlarına göre 6 kat daha uzun bir gelecek planladıklarını ifade ediyor. En iyi işverenlerde çalışan X kuşağı çalışanları, liste dışı kalan şirketlerdeki akranlarına göre mevcut iş yerlerinde kalmaya 15, Y kuşağı ise 20 kat daha yatkın.”

BU NESLİ ANLAYAMAMAK ŞİRKETLERE PAHALIYA MAL OLABİLİR Araştırma bulgularında bu jenerasyonun kariyer gereksinimlerini anlayamamak, sadece gelecekte yönetici olacak bir nesli kaybetmek anlamına gelmiyor. Bu nesle yönelik strateji ve yol haritası belirlemeyen şirketler, yenilikçiliği ve dinamizmi kaybetme riski ile de yüzleşmek durumunda. Araştırma sonuçlarına göre bu durum, şirketler için pahalı ve ekonomik yönden tehdit edici bir unsur.

Y KUŞAĞI İÇİN MÜKEMMEL BİR KURUM KÜLTÜRÜ YARATMANIN 5 YOLU Şirketler, Y kuşağı odaklı stratejiler geliştirmeli. Bu kuşağa samimiyetle liderlik edilmeli. Temel değerler tanımlanmalı ve bu değerler iş süreçlerine taşınmalı. İşveren markası güçlendirilmeli. Konuya tümleşik açıdan yaklaşılarak tüm çalışanlar için mükemmel bir iş yeri inşa edilmeli.

15


AVM

Piyalepaşa İstanbul’un Alışveriş Sokağı tanıtıldı Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat, perakende sektörünün önde gelen temsilcilerine, Piyalepaşa İstanbul’un simgesi olan Alışveriş Sokağı’nı tanıttı.

T

ürkiye’nin en köklü markalarından Polat’ın özel sektör tarafından hayata geçirilen en büyük kentsel dönüşüm projesi Piyalepaşa İstanbul, aralarında Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Ab-

16

dullah Kiğılı, Mudo Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Taviloğlu, İpekyol Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Ayaydın, Adil Işık firmasını temsilen Alican Işık, Sevil Parfümeri’nin kurucusu Yusuf Sevilla, Brooks Brothers & Edwards CEO’su Füsun Kuran, Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, Vak-

ko Gayrimenkul ve Satış Grup Başkanı Emrah İnel, Kemal Tanca Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Tanca, Elle Shoes Yönetim Kurulu Üyesi Mete Akar ve Paul&Shark Ülke Müdürü Selçuk Güzenge’nin de bulunduğu perakende sektörünün önemli isimlerini ağırladı. Polat Holding Yö-

netim Kurulu Başkanı Adnan Polat’ın ev sahipliğinde bir araya gelen sektör temsilcileri, 550 metre uzunluğunda, 17 metre genişliğinde ve içerisinde 120’nin üzerinde mağazanın bulunacağı Alışveriş Sokağı ile ilgili bilgiler aldılar. Toplantıda bir konuşma yapan Adnan Polat, yaptıkları araştırmalar neticesinde AVM trendinin değişmeye başladığını gördüklerini belirtti. Bu değişimi bizzat gözlemlediklerini söyleyen Adnan Polat,


AVM

120 MAĞAZALI ALIŞVERİŞ SOKAĞI Mimarisi ve konsepti ile Nişantaşı ve Beyoğlu’nu anımsatan, 550 metre uzunluğunda, 17 metre genişliğindeki 2 katlı Alışveriş Sokağı’nda (AVS) mağazaların yanı sıra 9 salonlu sinema kompleksi, zengin fastfood noktaları ile farklı damaklara hitap eden seçkin restoran ve kafeler bulunuyor. Kısa süreli park, taksi ve vale imkanlarının yanı sıra metrobüs ve metrolara shuttle hizmeti gibi avantajlar sunan AVS’de yıl içerisinde çeşitli kültür sanat etkinlikleri düzenlenecek. Piyalepaşa İstanbul’un simgesi olan Saat Kulesi adeta bir kültür sanat merkezine dönüştürülecek. Projede yer alan bin metrekarelik sanat merkezi içerisinde ise 700 metrekarelik bir sergi salonu bulunuyor. 3 bin 900 araçlık 4 katlı otopark alanı bulunan Piyalepaşa İstanbul’da daire sahipleri ve ziyaretçiler arabalarını rahatlıkla park edip, dolaşabilecekler.

“İnsanlar artık kapalı yapılar içerisinde alışveriş yapmaktan sıkılıyorlar. Onlar açık alanlarda, tıpkı bir sokak ortamı hissiyatıyla alışveriş yapmak istiyorlar. Biz de buradan yola çıkarak Piyalepaşa İstanbul’da Alışveriş Sokağı kurguladık” dedi.

12 BİN KİŞİ YAŞAYACAK, 10 MİLYON KİŞİ ZİYARET EDECEK Projenin hızlı gelişen bir bölgede yer aldığının altını çizen Adnan Polat, Piyalepaşa İstanbul’un ulaşım açısından da merkezi bir lokasyonda olduğunu kaydederek, “Projemizin etrafında 2 ayrı tünel bulunuyor. Bu tünellerden birisiyle Beşiktaş’a diğeriyle Kağıthane’ye bağlanabiliyorsunuz. Bu sayede şehrin her noktasına hızlıca ulaşma imkanınız oluyor” dedi.

Tamamlandığında 12 bin kişinin yaşayacağı ve 120 ile 140 arası mağazanın yer alacağı Alışveriş Sokağı’nı yılda 10 milyon kişinin ziyaret edeceğini ifade eden Adnan Polat, “Haziran 2018’de konutların ilk etabının teslimlerine başlıyoruz. Alışveriş Sokağımızı ise 2019 Mart ayında açmayı planlıyoruz” dedi.

17


AVM

FİBA CP’den büyüme ve yenileme Fiba Grubu’nun 30 yıllık finans ve finans dışı sektör tecrübesini, 20 senelik gayrimenkul bilgisi ile birleştiren Fiba Commercial Properties, İnegöl AVM’nin büyüme ve yenileme sürecini tanıttı. Fiba Grubu şirketi olan Türkiye’nin önde gelen ticari gayrimenkul yatırımcılarından Fiba Commercial Properties (FİBA CP), 2017 Ocak ayında satın aldığı İnegöl AVM’nin büyüme ve yenileme sürecini özel bir toplantı ile tanıttı. Toplantıda konuşma yapan Hüsnü Özyeğin, “Farklı yörelerde alışveriş merkezlerimiz bulunuyor. Adana’da yer alan alışveriş merkezimizi yapılan yenileme sonrasında çok güzel geliştirdik. İnegöl için keza çok güzel bir proje başlıyor. Fiba CP ekibi, Romanya’daki iki alışveriş merkezinin tepeden tırnağa renovasyonunu yaptı. O projeler de çok başarılı oldu. Fiba CP’nin yeniden doğuşunu gerçekleştiren bu ekibe çok teşekkür ediyoruz” dedi. “Fiba CP’nin muhteşem yürüyüşünden çok mutluyuz” diyen Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı ise, “Hüsnü Özyeğin, hem Fiba hem de Türkiye için çok faydalı ve ülkemizin gurur duyduğu işler yapıyor. Türkiye büyüyor, Fiba ondan daha fazla büyüyor” dedi. Mudo’nun Kurucusu ve Onursal Başkanı Mustafa Taviloğlu, Hüsnü Özyeğin’in bir alışveriş merkezi yatırımcısından çok bir perakendeci olduğunu belirterek, “Ne yaparsa en iyisini yapar” dedi. Toplantıya katılan bir diğer isim olan LC Waikiki Mağazacılık Hizmetleri Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Vahap Küçük, “LC Waikiki Mağazacılık olarak Fiba CP’nin Romanya, Moldova ve Türkiye’deki projelerinde yer alıyoruz. Bu grup, bere-

18

ketli, doğru projeler yapıyor. İnegöl AVM renovasyonunun hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. Fiba ile ticari ilişkilerinin geçmişe dayandığını dile getiren Torunlar GYO Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Aziz Torun ise, “Hüsnü Özyeğin, iş adamı olarak örnek alacağımız bir kişi. Umarım bundan sonrası için de ülkemize hayırlı yatırımları olur. Perakendecilerle konuşan AVM’ler yaparsak hem perakende sektörünü büyütmüş hem de AVM sektörünü daha güvenli hale getirmiş olacağız” dedi. İnegöl AVM’nin büyüme ve yenileme sürecini başlattıklarını dile getiren Fiba Commercial Properties CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, “Adana’da bulunan AVM yatırımımızın yenilenme sürecini tamamladık. Şimdi İnegöl için çalışmalarımıza başlıyoruz” dedi.



AVM

Kocaelililere sunduğu ayrıcalıklı dünyayı her geçen gün geliştiren ve zenginleştiren 41 Burda AVM 2. yılını birbirinden eğlenceli ve keyifli etkinliklerle kutlayacak.

41 Burda AVM 2 yaşında! 41 Burda AVM’nin 2. yıldönümüne özel yapılan çalışmalar neler? 2. yıldönümüne özel hediyeler, indirimler ya da etkinlikler olacak mı? Kısaca bunlardan bahseder misiniz? Kocaelililere sunduğumuz ayrıcalıklı dünyayı her geçen gün geliştiren ve zenginleştiren 41 Burda AVM olarak 2. yılımızı birbirinden eğlenceli ve keyifli etkinliklerle kutlayacağız. 2. yılımıza özel olarak ziyaretçilerimizi sevilen şarkıları ile müzik dünyasına damga vuran Edis konseri ile buluşturacağız. Ayrıca 21 Ocak 2018 tarihinde tek seferde 100 TL ve üzeri alışveriş yapan ilk bin ziyaretçilerimize 50 TL’lik alışveriş çeki hediye ederek alışverişin tadını doyasıya çıkarma fırsatı sunacağız. 41 Burda AVM kurulduğu günden bu yana bünyesinde ne kadar ziyaretçi ağırladı ve neler gerçekleştirdi? 41 Burda AVM açılışından bugüne yani 2 yılda yaklaşık 13 milyon ziyaretçi ağırladı. Ziyaretçilerimize daha konforlu bir alışveriş deneyimi sunmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ze-

20

min ve yemek alanında yapacağımız renovasyonu yaz aylarının başında bitirmeyi hedefliyoruz.

AYRICALIKLI DÜNYANIN ADRESİ Ziyaretçilerin AVM’ye yönelik tepkileri nasıl? İki taraf (AVMziyaretçi) arasındaki iletişim ne durumda, kısaca açıklar mısınız? Ziyaretçilerimize sunduğumuz ayrıcalıklı dünyayı her geçen gün geliştiriyor ve zenginleştiriyoruz. Güvenli ve keyifli alışverişin yanı sıra birbirinden eğlenceli atölyelerimiz, farklı pek çok etkinliklerimiz ve kampanyalarımız ziyaretçilerimiz tarafından oldukça yoğun ilgi ile karşılanıyor.


AVM 41 Burda AVM ziyaretçilerini dinleyen bir AVM mi? 41 Burda AVM olarak açıldığımız günden itibaren Kocaeli’yi eğlence, yaşam ve buluşma merkezi haline getirme hedefiyle hareket ettik. Kocaeli halkının tercihlerine, alışkanlıklarına, ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap vermeye çalıştık. Ziyaretçilerimizden aldığımız sıcak dönüşler de doğru çalışmalar yaptığımızı gösteriyor ve bu güzel geri bildirimlerin ışığında çalışmalarımıza devam ediyoruz. Örneğin; Mescid’in büyüklüğü ile ilgili taleplerine ikinci bir mescid açarak, zeminle ilgili şikayetlerine tüm zeminleri yenilemeye başlayarak cevap verdik. Ziyaretçilerden ayrı bir de diğer taraf var; kiracılar yani markalar… Hem kiracıyı, hem ziyaretçiyi hem de yatırımcıyı mutlu etmek, her tarafın ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak adına neler yapıyor, ortak noktayı nasıl buluyorsunuz? Bir AVM’nin başarılı olması için hem ziyaretçi hem de kiracının mutlu olması önem kazanıyor. Mağazaların ve ziyaretçilerin beklentilerini doğru analiz edip, doğru çözümler sunabilmek ve dengeleri doğru kurmak çok önemli. Biz de 41 Burda AVM olarak, halk tarafından ihtiyaç duyulan, talep gören ve ilgi çekebilecek markaları getirmeye çaba gösteriyoruz. Yeni mağaza kiralamalarında ziyaretçilerimizden aldığımız dönüşleri ve talepleri dikkate alıyoruz. 41 Burda AVM olarak ziyaretçilerimizle iş ortaklarımızı doğru noktada buluşturmaya dikkat ediyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızı tüm iş ortaklarımızı ve ziyaretçilerimizi mutlu edecek planlamalar ile ilerletiyor, araştırmalarımızı ve çalışmalarımızı bu yönde yürütüyoruz. Doğru ve yoğun bir pazarlama stratejisi ile tüm tarafları memnun edecek sonuçlar elde etmeye çalışıyoruz.

ŞEHRE YAKIŞIR ETKİNLİK VE PROJELERE DEVAM EDİLECEK Sizce 41 Burda AVM ile birlikte İzmit’te neler değişti? 41 Burda AVM’nin bu 2 yıl içerisinde İzmit/Kocaeli’ne katkıları neler oldu? AVM ziyaretçilerini sadece alışveriş yapanlar olarak sınırlandırmamak gerekir. AVM’ler alışverişin yanı sıra sosyalleşmek, eğlenmek için tercih ediliyor. 41 Burda AVM de şehrin sosyal buluşma

ve çekim noktası haline geldi. Ziyaretçilerimiz yeme-içme, alışveriş yapma, keyifli vakit geçirme, buluşma gibi tüm ihtiyaçlarını AVM’lerimizde karşılayabiliyorlar. Böylece farklı ihtiyaçlarını aynı alanda karşılayabilen ziyaretçilerimiz vakitlerini daha verimli geçirebiliyorlar. 2. Yılını dolduran 41 Burda AVM bundan sonraki süreçte neler yapmayı planlıyor? Çalışmalarımıza hız kesmeden devam edecek bu şehre yakışır etkinlikler ve projelerle ziyaretçilerimizi ağırlamayı sürdüreceğiz.

21


AVM

Endüstri 4.0

Tüm bu seviyelerde uygulanan temel 4 aşama ise; akıllı dijital proses, analiz, görselleştirme ve kontrol/aksiyon” diyerek projeleri hakkında bilgi verdi.

hizmet sektörüne

uyarlanmalı

DRONE VE ROBOTLAR İLE HIZLI VE PROBLEMSİZ GÜVENLİK Ayrıca sistem; doğru verinin toplanması, bu verinin işlenmesi ve yapay zeka tarafından analiz edilerek, real-time aksiyon kararlarının alınması, bu kararların tüm üretim ağında bulunan akıllı makinelere iletilmesine dayanıyor” diye konuştu.

Endüstri 4.0’ın makinenin ve insan gücünün birlikte ve en çok kullanıldığı hizmet sektörüne uyarlanması gerektiğini dile getiren Atilla Aydemir, “Programlanacak yapay zekanın hizmet sektörü odaklı hazırlanması şart” dedi. “Endüstri 4.0 tüm dünyanın 4. Sanayi Devrimi olarak gördüğü ve üzerinde çalışmalar yaptığı, şimdilik sadece üretime dayalı verim odaklı bir değişim gibi gözükse de, aslında makinenin ve insan gücünün birlikte en çok kullanıldığı diğer alan olan hizmet sektöründe de böylesi bir devrim mümkün” açıklamasında bulunan Atilla Aydemir, “Bunun uygulanabilmesi için teknolojik Ar-Ge çalışmalarının daha spesifik olarak bu konuya odaklanması gerekiyor. Özellikle programlanacak yapay zekanın hizmet sektörü odaklı hazırlanması şart” dedi.

ENDÜSTRİ 4.0 İLE YÜKSEK VERİMLİLİK, DAHA AZ KAYNAK TÜKETİMİ Endüstri 4.0’ın tüm çağdaş otomasyon sistemlerini, veri alışverişlerini ve üretim teknolojilerini içeren, kolektif bir terim olduğuna değinen Aydemir, “Endüstri 4.0 ile; IoT ve siber-fiziksel teknolojilerinin üretimde uygulanmasını teşvik ederek yüksek verimlilik, daha az kaynak tüketimi, problemleri daha hızlı tespit etmek ve üretimde esneklik amaçlanmaktadır.

22

MALİYETİ YÜKSEK TEKNOLOJİYİ GÜVENLİK SEKTÖRÜ KULLANIYOR CCTV, X-Ray gibi maliyeti yüksek teknolojik ekipmanları en çok kullanan hizmet dalının güvenlik olduğunu söyleyen Aydemir, “Üzerinde çalışmakta olduğumuz, ‘Güvenlik 4.0, Geleceğin Güvenliğini Şekillendirmek’ olarak adlandırdığımız projemizde uzmanlar uygulamayı ve değişimi 4 seviyede gerçekleştiriyorlar.

Drone ve robotların fiziki güvenliğe ilave olarak izleme, denetleme ve bildirme faaliyetlerini normal bir güvenliğe nazaran çok hızlı ve problemsiz yerine getirme kabiliyeti ile çok önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Aydemir, “Termal kamera ve akıllı video analiz programlarını içeren güvenlik drone ve robotları ile ilgili çalışmalar çok hızlandı, demolar yapılmakta. Tek başına değil de Güvenlik 4.0 kapsamında değerlendirilmesi durumunda akıllı bir sistemin parçası olarak çok daha faydalı hale gelecekler” diye belirtti. Aydemir, “Endüstri 4.0 dönüşümü için her şey hazır, demo uygulamalar ile geçişi hızlandırmamız mümkün” diyerek sözlerine son verdi.


AVM

Esas 39 Burda AVM’nin açılış tarihi belli oldu Ağırlıklı olarak ticari gayrimenkul alanında faaliyet gösteren Esas Gayrimenkul, yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Esas Gayrimenkul, 50 milyon dolar yatırım ile 30 bin metrekare kiralanabilir alanı, 850 kişiye doğrudan istihdam ve toplam 500 araç kapasitesi sağlayacak yeni projesi Esas 39 Burda AVM’nin kapılarını açmaya hazırlanıyor. Açılışı 2018 Nisan ayı olarak planlanan Esas 39 Burda AVM ile global markalar ilk kez Lüleburgaz’a geliyor. Esas 39 Burda, modaya yön veren markaları, her damak zevkine hitap eden geniş lezzet seçenekleri, keyifli sohbetlere ev sahipliği yapacak kafeleri, eğlenceli etkinlikleri ile Trakya Bölgesi’nin yeni çekim merkezi olacak.

4 AVLULU ALIŞVERİŞ MERKEZİ: ESAS 39 BURDA AVM 90 mağaza ve 7 sinema salonu, Lüleburgaz’ın tarihi dönemlerini vurgulayan 4 farklı konseptin bir araya geldiği 4 avlusu, yaz/kış tercih edilecek olan açık/kapalı ferah çarşı ve sokakları, şehir dokusuyla uyumlu tasarımı ile Esas 39 Burda AVM, Lüleburgazlılar için bir yaşam merkezi haline gelecek.

Esas 17 Burda, 2017’de 5 milyon kişiyi ağırladı Çanakkale’nin yeni eğlence, buluşma ve yaşam merkezi haline gelen Esas 17 Burda AVM, 2017 yılı içinde 5 milyon ziyaretçiyi ağırlamanın gururunu yaşıyor. Esas 17 Burda AVM, 5 milyonuncu ziyaretçisine cumhuriyet altını hediye ederek, heyecanını Çanakkaleliler ile paylaştı.

Açıldığı 2015 yılından bugüne Çanakkale’yi eğlence, yaşam ve buluşma merkezi haline getiren Esas 17 Burda AVM, 2017 yılı içinde 5 milyon ziyaretçiyle bir araya geldi. Konsepti, mağazaları ve sosyal aktiveleri ile alışverişin yanı sıra aynı zamanda yaşam ve kültür merkezi olan Esas 17 Burda AVM, güzellikler diyarı Çanakkale ile teşekkürlerini 5 milyonuncu şanslı ziyaretçisi Pelin Özhan’a 1 adet cumhuriyet altını hediye ederek paylaştı. Esas 17 Burda AVM, 2017 0cak-Aralık tarihleri arasında 5 milyon ziyaretçi sayısına ulaşarak, Çanakkale’nin en popüler ve en çok tercih edilen alışveriş merkezi unvanını taşımaya devam ediyor.

23


City Mall AVM Genel Müdürü Engin Yıldırım, gerek yeni yapılan gerekse mevcuttaki AVM’lerde enerji tasarrufunun nasıl sağlanacağı konusunda bilgiler verdi.

AVM’lerde enerji tasarrufunun püf noktaları

A

VM’lerde enerji verimliliğini ve tasarrufunu iki başlıkta toplayan City Mall AVM Genel Müdürü Engin Yıldırım, yeni bir AVM yapılırken ya da mevcut bir AVM’yi yönetiyorken nelere dikkat edilmesi gerektiği noktasında şunları belirtti: “Öncelikle yeni bir AVM için enerji verimliliği sürecini ele alalım. Yeşil/çevreci bir AVM’de öngördüğümüz detay özetleri şunlardır: Mimari grup, mekanik grup, elektrik grupları koordinasyon top-

24

lantılarını sık sık yapmalı. Enerji verimliliği için her birim fikrini açıkça beyan etmeli, teknolojik gelişmeler güncel olarak takip edilip öneriler sunmalıdır. Binamızın genel hatları, arsaya oturma şekli, ne kadarlık bölümü açık hava temalı olacağı, transparan cephelerin önlemleri, tüm camların ısıcam olarak seçilmesi, bina giriş kapılarının sahanlıklı ve çift otomatik kapı olması, gün ışığından (güneşten) maksimum düzeyde faydalanılması önemli enerji tasarrufu sağlayacaktır. Bina dış cephe ısı ve hava izalasyonunun çözülmesi, tüm mekanik alt yapı sistemi (soğutma grupları, pompalar, motorlar, klima santralleri, ısı pompaları vs.) enerji tasarrufu açısından inveterli olacak şekilde seçilmeli, o şekilde dizayn edilmelidir.


E

nerji tasarrufu için en önemli konulardan biride AVM’de tam teşekküllü bir bina otomasyon sisteminin kurulması, dolayısıyla mekanik ve elektrik sistemin kumandasında insan odaklı hatanın minimuma indirilerek oldukça iyi tasarruf sağlanmasıdır. AVM asansör ve yürüyen merdivenlerin inverterli seçilmesi de tasarruf açısından faydalı olacaktır. Uzman kişilerce personele enerji verimliliği üzerine eğitimler verilmelidir. İnşaat aşamasında önemli konulardan biri de Free Cooling sistemi için belli bölgelere yeterli büyüklerde damperli/ otomasyonda kumanda edilebilir sirkülasyon camları oluşturmak olacaktır. Gerektiğinde havayı/dış havayı doğal yolla AVM içine alarak AVM’yi kısmen ücretsiz iklimlendirebilirsiniz. AVM çatısına düşen yağmur suyunu ziyan etmemeliyiz. Depolayıp bahçe sulamada, havuzlarda kullanmamız oldukça faydalı olacaktır. AVM iç-dış aydınlatmasının tamamı LED aydınlatma ürünleri ile aydınlatılmalı. Kiracıların LED aydınlatmaya yönelmeleri için teşvik ve tavsiye etmeliyiz. Yukarıda ana hatları ile özetlenen konular yapıldığında AVM akıllı bina statüsünde kabul edilip, standart binalara oranla yüzde 40 daha az enerji tüketeceği bir gerçektir. Örneğin, AVM’lerde kayar kapı yerine giriş kapılarının sahanlıklı ve çift otomatik kapı tercih edilmesi durumunda ise yıllık enerji tasarrufunda yüzde 75’e kadar etki yapıyor. Kayar kapı yerine döner kapı tercih ederek sağlanacak enerji tasarrufuyla 5 evin yıllık ısınma ihtiyacı karşılanırken, yılda 15 ton karbon gazı salınımı engellemek mümkün. Enerjinin verimli kullanılması ortak alan giderlerinin düşmesine olanak sağlarken, diğer AVM’lerle daha iyi rekabet edilebilmesi için buradan artırılan bütçeler reklam ve tanıtım için kullanılabilir. Dolayısıyla doğru hedef kitlenin AVM’ye gelmesi sağlanıp, buna paralel de ciroların artışı sağlanacaktır.”

İŞİN ÖZÜ; TASARRUF=YATIRIM Mevcut bir AVM’de enerji giderlerinin nasıl minimize edebileceği konusunda da ise Yıldırım şu açıklamalarda bulundu:

“Bunu iki başlıkta ele almak daha mantıklı olacaktır; tasarruf=yatırım! İşin özü bu… Elle tutulur bir tasarruf yapmak istiyorsak yatırım yapmadan buna ulaşmamız imkansız! Öncelikle AVM’deki tüm sistemi (mekanik, elektrik, mimari) check up yaparak işe başlamalıyız. Bu işi tecrübeli bir teknik yönetici rahatlıkla yapabilir. Sırası ile en çok enerji harcayan birimleri yakın markaja alarak ilerlemeliyiz. Bunun birinci önceliği tüm binaya hükmeden kumanda merkezi, otomasyon odasından başlayabiliriz. Bina otomasyon sistemleri (mekanik, elektrik ve aydınlatma otamasyonu ) akıllı binanın olmazsa olmazlarıdır. Otomasyonun sağlıklı çalışması, fark basınç prosestatların düzgün ölçümlemesi, duyar elemanlarının kalibrasyonu, hepsi tasarrufa etken birer ayrıntıdır. Akıllı binalarda, alışveriş merkezinde enerjinin en çok harcandığı nokta herkesin malumu soğutma sistemidir. Soğutma gruplarının incelenmesi ile başlayabiliriz, kayıp ve kaçaklarımız mevcut mu? Sirkülasyon pompaları, fanlar, klima santralleri, egzostlar, aspratörler kısaca AVM genelindeki tüm motorlar ne şartlarda ve hangi verimlilikte çalışıyorlar? İste-

25


nilen değerlere ulaşıyorlar mı? En önemlisi ise bahsettiğimiz motorların A+ olması, tamamının inveterli sistemde çalışması enerji tasarrufu açısından çok önemlidir. Aynı şekilde AVM’deki asansör ve yürüyen merdivenleri inceleyip inverterli sisteme dönüştürmeliyiz. AVM’de pik yük çeken enerji panoları tespit edilip, analizatör ilavesi ile 24 saatlik bazda gözlem altında tutulup, takibi ve kıyas ölçümlerle sorunun çözümü aranmalıdır. Mağazalardan veya ortak alandan aldığımız geri dönüş havasını dış atmosfere atmadan önce garaj katlarında, ürün kabulde vs. kullanmak tasarruf açısından önemlidir. AVM giriş kapılarını sahanlık çift oto kapı sistemine dönüştürüp yeterli güçte hava perdelerini ilave etmek, soğuttuğumuz havanın dış atmosfere atılmaması/kaçmaması yönünde bize tasarruf sağlayacağı aşikardır. AVM’nin belli bölgelerindeki dış atmosfere direkt açılan ilave pencereler/kapılar yapılmalı, bunları kontrollü bir şekilde etkin olarak kullanmalıyız. Dış hava şartlarına göre çoğunlukla mevsim dönüşlerinde ve geceleri AVM’nin tamamına Free Cooling yaparak tasarruf açısından önemli bir katkı sağlayabiliriz. AVM dış mantolamasını inceleyip gözden geçirmeliyiz, gerekli önlemleri almalıyız. AVM cephesindeki, çatısındaki cam transparan sistemlerden gün ışığı ve aydınlatma yönünden maksimum ölçüde yararlanıp; güneş ışığının direkt olarak AVM içine girmesine, dolayısıyla AVM içindeki ısının artmasına kesinlikle engel olmalıyız. AVM içindeki 1 derece ısı artışının faturamıza yüzde 6 ilave olarak yansıyacağını unutmayalım. Bunun için şu önlemleri alabiliriz; farklı panjur sistemleri, gölgelik sistemleri, cam film kaplama sistemleri. Elektrik ve mekanik sistemlerin periyodik bakım, ölçüm, değişim süreçlerini çok sıkı takip edip verimsiz hiç bir ortamın oluşumuna müsaade etmemeliyiz. Aydınlatma sisteminin tamamını elektronik balast ve trafoya dönüştürüp, ampul olarak da LED’e geçmemiz daha yaşanabilir bir dünya için çok

26

önemlidir. Dünya genelinde büyük binalara bakıldığında AVM’ler enerji tüketim grafikleri açısından ilk sıralarda yer almaktadır. AVM’lerde enerjiyi en fazla tüketen sistemse klimatize sistem olarak karşımıza çıkıyor. Bununla ilgili küçük bir taviz vererek ortam sıcaklığının 1 derece yüksek seçilip aylık enerji tasarrufundan yüzde 6 tasarruf edebiliriz. AVM genelinde her üç ayda bir düzenli etütler, keşifler yaparak kayıp, kaçak olabilecek noktaların araştırılması, tespiti sistemin enerji verimliliğinin sağlıklı işlemesi açısından faydalı olacaktır. Teknik ekibin düzenli tuttuğu formların, çizelgelerin toplantılarda ele alınıp incelenmesi, kıyas yapılması tasarruf açısından zorunludur. AVM’lerin maksimum konfor, minimum maliyette işletilebilmesi, gözle görülür bir enerji tasarrufunun sürdürülmesi için teknik ekibin öneminin ve rolünün büyük olduğu hepimizin malumudur. Ve unutulmamalıdır ki; enerji verimliliği henüz proje aşamasında iken planlanmalıdır. Tabii ilerleyen teknoloji ile değişen tasarruf teknolojilerini yakından takip etmek gerekir. AVM’lerin sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda enerji verimliliği açısından da dikkate alınarak projelendirilmesi gerekiyor. Ayrıca AVM açılışından sonra, AVM genel elektrik panosunu analiz edip yüklerin dengeli olduğundan emin olmalıyız. Elektriğin toprağa akışını en aza indirip analizlere uygun kompanizasyon kurulmasının da elektrik tasarrufunda büyük katkı sağlayacaktır. AVM yönetiminin ihtiyaçlarını, sıkıntılarını bilen AVM Genel Müdürü ile AVM Teknik Müdür projenin en başından itibaren işe alınmalıdır. Böylece işe getirilen müdürlerin projenin ilerleyen safhasında yapılamayacak veya yapılsa bile çok pahalıya mal olacak ihtiyaçları en başından itibaren projeye dahil etme imkanı olacaktır. Projeyi çizen mimarlar ne kadar başarılı olursa olsun, AVM yönetimi esnasında yaşanan teknik sıkıntıları, kiracının ve müşterilerin AVM’den beklentilerini, işletme giderlerini vs. yaşayan/yöneten kadar bilemez. O nedenle AVM Genel Müdürü ve Teknik Müdür en başından beri AVM projesine dahil edilmelidir.”



AVM

Toydemir Artık MarkAntalya’da! mi turna kuşunun geri dönüşüm kağıtları ile sergilenmesi sonucu dünya çocuk rekorları kitabına giren projede yer aldı. 2017 Kasım ayında Agora Antalya Alışveriş Merkezi’nin açılışını gerçekleştiren Toydemir 8 Aralık 2017 tarihi itibariyle APLEONA bünyesine katılarak MarkAntalya Alışveriş Merkezi Müdürü olarak yeni görevine başladı.

“AVM’LERE RUH ÜFLÜYORUZ”

N

ecati Ufuk Toydemir, Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Bölümü’nden 1997 yılında mezun oldu, ICSC Uluslararası Mesleki Gelişim Okulu’nun iki sınıfını da başarıyla tamamladı. Alışveriş ve perakende sektörüne 2006 yılında Samsun Yeşilyurt Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde AVM Genel Müdürü olarak başladı. 2012 Ocak ayında Jones Lang LaSalle bünyesinde Sanko Park Alışveriş Merkezi Genel

28

Alışveriş merkezleri yönetimi konusunda sektörün tecrübeli isimlerinden Necati Ufuk Toydemir ülkemizin inşaat sektöründe ulaştığı başarılar sonrası harika mimarilere sahip AVM’lerin hayata geçmeye başladığını, yatırımcıların harcadıkları ciddi sermayeler ile artık tüm AVM’lerimizin birbirleriyle mimari yönden yarıştığını belirtti. Müdürlüğü görevine getirildi. 2013 Mart ayında Rönesans Holding bünyesinde Samsun Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi Müdürlüğü görevini getirildi. 2014 yılında ICSC European Shopping Centre Awards 2014 Commendation Ödülü’nü kazanan projeyi yürüttü. 2015 yılında “2015 Mutlu çocuk” sosyal sorumluluk projesini yürüttü. 2016 yılında Samsun Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde 6972 adet origa-

Toydemir AVM’lere girdiğimiz zaman mimari olarak başımızı döndürdüğünü ancak mimariyi tamamlayan ruhu AVM yöneticilerinin ekipleriyle üflediğini belirterek, “Ney’i ney yapan sıradan bir kamış, Ney’e can veren ise usta bir nefestir” sözünün önemini hatırlatıyor. Bu sözü her zaman kendisine rehber edinen Toydemir, böylece AVM’ye girdiğinizde sizi saran, olumlu bir enerji ile rahatlatan, içinde bulunmaktan huzur bulduğunuz alanlar oluşturmaya çalışıyor. Toydemir sözlerine şöyle devam ediyor, “Hizmet sektörünün insanla yapıldığını bilen, insana değer veren, bu operasyonu yönetecek, bu AVM’lere ruh üfleyecek bir neyzen vardır. AVM’lere ruhu üfleyen tüm meslektaş dostlarım daha güçlü olmak, daha güzel işlere imza atabilmek, sektöre bir katkı sağlayabilmek için, fedakarca omuz omuza çalışıyor.” Toydemir sözlerini unutulmaması gereken bir cümle ile tamamlıyor, “Neyzen, Ney’e nefes vererek, ona hayat veren kişidir. Her ney üfleyen de, neyzen değildir.”


AVM

VIaland, Türkiye’nin ilk 500 hizmet ihracatçısı arasına girdi Türkiye’nin en büyük tema parkı, alışveriş kompleksi ve eğlence merkezi olan, İstanbul’da merkezi konumu ile yılda 23 milyon ziyaretçi çeken Vialand, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından bu yıl ikincisi açıklanan “Türkiye’nin 500 Hizmet İhracatçısı Araştırması”nda dereceye girdi. Sıra dışı eğlence ve alışverişi aynı çatı altında buluşturan Vialand, 5 milyon 683 bin dolarlık hizmet ihracatı ile Türkiye’nin ilk 500 hizmet ihracatçısı arasına girdi. Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda hizmet

kendecilik anlayışıyla dünyada olmayan bir konsepti sunuyoruz. AVM ve tema parkta çapraz müşteri profillerini bir araya getiriyor ve çok geniş bir misafir profiline hizmet sağlıyoruz. Yenilikçi bakış açımız ve kalite anlayışımız sayesinde her geçen gün yerli ve yabancı ziyaretçi sayımızı artırıyoruz. Hali hazırda yılda 23 milyon ziyaretçi ağırlayan Vialand, eğlence sektöründe de başarısını kanıtladı. Körfez ülkeleri ve Balkanlara sattığımız biletler ve sezonluk kartlarla 5 milyon 683 bin dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştirdik. Böylece, TİM tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Türkiye’nin 500 Hizmet İhracatçısı Araştırması’nda dereceye girdik. Bu başarı bizi onurlandırdı” dedi.

2018 HEDEFLERİ

sektörünün gelişiminin görülmesine, potansiyelinin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirilen Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Vialand ve Venezia Mega Outlet Genel Müdürü Cenk Hayırlıoğlu, Vialand’in ilk 500 şirket arasında üst sıralarda yer al-

masına ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Vialand kompleksi ile hem AVM hem de eğlence sektörüne yeni bir perspektif getirdiğimize inanıyoruz. Dünyada ve Türkiye’de bir tema parkı, AVM, otel ve gösteri merkeziyle birleştiren ilk alışveriş, eğlence ve yaşam kompleksi olan Vialand’de 360 derece pera-

2018 ihracat hedeflerine katkı sağlayacak 2 yeni projeden söz eden Cenk Hayırlıoğlu, “2018 yılında Vialand’de iki büyük projeye imza atacağız. Vialand Tema Park’ın içerisindeki üniteleri ve eğlence konseptini farklılaştırarak zenginleştireceğimiz büyük bir yenilenme projemiz var. Tema parka 10 bin kişilik yeni bir açık hava konser alanı, temalı dört yeni restoran ve bir panayır alanı eklemek için çalışmalarımız sürüyor. Öte yandan Avrupa’da Designer Outlet mağazalarının önde gelen sahibi, geliştiricisi ve yöneticisi konumundaki McArthurGlen ile Vialand kompleksi içerisinde, Designer Outlet’i açacağız. Bu yeni projelerle birlikte İstanbul’u ziyaret eden turistlerin yüzde 60’ını çekmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

29


AVM

Capacity AVM’den 10. yıla özel dev kampanya TAM 10 YILDIR ALIŞVERİŞİN VE EĞLENCENİN MERKEZİ Ferah ve şık mimarisi içindeki kusursuz marka karması, kafeleri, restoranları ve sineması ile alışverişin ve eğlencenin merkezi olan Capacity; sergileri, özel günler için planlanan aktiviteleri, kazandıran kampanyaları ile yaşamın da merkezi olarak ziyaretçilerini tam 10 yıldır ağırlamanın gururunu yaşıyor.

HER 100 TL’LİK ALIŞVERİŞE BİR ÇEKİLİŞ HAKKI

Kanyon Pop Up Restoran deneyimi başlıyor Yerel ürünlere ve lezzetlere verdiği değer ile öne çıkan Kanyon restoranlarından Escale ve Gram, Ocak ve Şubat aylarında Türkiye’nin yerel lezzetleri ile damak hafızasında yer almış restoranlarını ağırlıyor. 13-14 Ocak tarihlerinde Escale’de Gaziantep’in ünlü kebapçısı, Kebapçı Halil Usta ve lezzetleri yer alacak. Antep’e gidip bu lezzeti unutamayanlar ve bu lezzeti duyup hiç tatmamış olanlar için Halil Usta’nın lezzetleri 2 gün boyunca Halil Usta’nın ekibi tarafından Escale’de sunulacak. Türkiye’nin en iyi şeflerinden Didem Şenol’un kurucusu olduğu, tazelik ve hafiflik hissini gerçek yemek ile misafirlerine hissettiren Gram, kendi değerleri ile örtüşen, Yoldaş Sönmez’in kurucusu olduğu diğer bir şef restoranı, Bodrum Ent Restaurant’ı ağırlıyor olacak. 27-28 Şubat tarihlerinde Bodrum Ent ekibi tarafından hazırlanacak Ent lezzetleri Gram’da Pop Up Restoran deneyimini misafirlerine yaşatacak. Mart ayında ise yine ünlü bir restoran Kanyon’da bir mekanda ağırlanacak. Kanyon Pop Up Restoran deneyimi için restoranlara rezervasyon yaptırmanız yeterli. Projenin detaylarını katılımcı Kanyon restoranlarından, Kanyon’un ve Dude Table’ın sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

30

1 Aralık tarihinde başlayarak 29 Mayıs’a kadar sürecek olan “10.Yıl’a Özel 10 Mini Cooper” kampanyasında her 100 TL’lik alışverişe bir çekiliş hakkı ile verilecek, şanslı 10 ziyaretçi Mini Cooper’lardan birini kazanma şansını yakalayacak.

CAPACITY’DEN 10. YIL FESTİVALİ 7’den 77’ye herkesin buluşma noktası olan Capacity’nin aralık ayında özel olarak hazırladığı 10. Yıl Festivali; müzik, sanat, eğlence dolu büyük şölenle kutlandı. Trio, jazz, ritim bando, gitar, arp ve keman dinletileri eşliğinde, ziyaretçilerine Capacity’de olmanın ayrıcalığını hissettiren AVM’de karikatürist sanatçılar da ortama renk kattı. Çocuklar içinse tahta bacak, jonglör, yüz boyama etkinlikleri ve patenci kızlar festivale eğlence kattı. 10.yıl Festivali’ne özel “Yılbaşı Ağacı Etkinliği” alışveriş yapan ziyaretçilere keyifli anlar yaşattı.



AVM

Erzurum MNG Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde sıra dışı nikah töreni 30 EYLÜL 2017 TARİHİNDE CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN TARAFINDAN AÇILAN TÜRKİYE’NİN 5. BÜYÜK AVM’Sİ OLAN ERZURUM MNG ALIŞVERİŞ VE YAŞAM MERKEZİ SIRA DIŞI BİR NİKAH TÖRENİNE ŞAHİT OLDU.

Highway Outlet AVM’nin yeni sahibi belli oldu Bünyesinde Highway Outlet AVM’nin de bulunduğu Bolu Dağı İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret, TMSF tarafından Polsan’a satıldı.

Erzurum MNG Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde hizmete giren Erzurum Kültür Merkezi (EKM) bir çiftin mutluluğuna sahne oldu. Erzurum MNG Alışveriş ve Yaşam Merkezi İşletme Müdürü Ali Gesoğlu ve Esra Nakiboğlu’nun nikah töreni Erzurum Kültür Merkezi’nin sahnesinde yapıldı. Gesoğlu çiftinin nikahını Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut kıydı. Erzurum Kültür Merkezi’nde yapılan nikah törenine Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, MNG Yönetim Hizmetleri A.Ş.’nin Genel Müdürü Dr. Aydoğan Süer, Mapa İnşaat Proje Koordinatörü Saliha Çiftçi Şahin, Mapa İnşaat Hukuk Müşaviri Ayhan Yılmaz, Gesoğlu çiftinin akrabaları, AVM çalışanları ve işletme sahipleri katıldı ve bu mutlu gününde çifti yalnız bırakmadılar.

TMSF’nin elinde bulunan Bolu Dağı İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin satışı gerçekleşti. Highway Outlet AVM’nin de bünyesinde bulunduğu şirket, ön alım hakkı bulunan Polsan’a satıldı. Bolu Dağı İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı tarafından şu açıklamaya yer verildi: “Bolu Dağı A.Ş. bünyesinde, Kanun Hükmünde Kararname kapsamında TMSF tarafından yönetilmekte olan yüzde 63,92 oranındaki hisse Başbakan Yardımcılığı Makamı’nın onayı ile TMSF tarafından

32

şirkette ön alım hakkı bulunan Polsan’a satılmıştır. Bu satış işlemi ile şirketimiz bünyesinde Polsan’ın hisse oranı hisse 97,17’ye yükselmiştir. Böylece Bolu Dağı A.Ş.’deki ‘Yönetim Kayyumluğu’ müessesesi, Eylül 2017 tarihinden itibaren mahkeme kararı ile kaldırılmıştır. Aralık 2017’de seçimli olarak gerçekleştirilen Bolu Dağı A.Ş. Genel Kurul Toplantısı’nda Polsan tarafından görevlendirilen beş yetkili, hissedarlarımızın oy birliği ile yeni Yönetim Kurulunu oluşturmuştur.”



TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK FACTORY PROJESİ ANADOLU’DA YÜKSELİYOR PROJELERİNDE OLDUKÇA İDDİALI OLDUKLARINI DİLE GETİREN GLA GAYRİMENKUL YÖNETİM KİRALAMA DANIŞMANLIK A.Ş. CEO’SU VE KUMSMALL AVM GENEL MÜDÜRÜ TAHİR ÇELİK, BUNU SADECE SÖZDE BIRAKMAYARAK ALTINI ÇOK GÜÇLÜ BAŞLIKLARLA DOLDURDUKLARINDAN SÖZ ETTİ VE SÖZLERİNE ŞU ŞEKİLDE DEVAM ETTİ: “AVRUPA VE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK KARMA PROJESİ OLMAMIZIN YANI SIRA TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK FACTORY ALIŞVERİŞ MERKEZİYİZ. ZİYARETÇİLERİMİZ BU KONFORA KISA SÜRE İÇERİSİNDE ALIŞACAK VE ÇOK ÇEŞİDİ UYGUN FİYATLARA BULMANIN KEYFİNİ YAŞAYACAK.”


Öncelikle röportajımıza KUMSmall Factory hakında özet bir bilgi alarak başlayalım. Bizlere kısaca projenizi tanıtır mısınız? Avrupa ve Türkiye’nin en büyük karma projesi KUMSmall Factory, Anadolu’nun merkezi Kayseri’de açılacak ve içerisinde AVM, iş merkezi, otel ve eğlence merkezi gibi birçok seçenek bulunduracak. Dünyanın ünlü yerli ve yabancı markalarını bir araya getirecek olan KUMSmall Factory; 1 milyon 350 bin metrekare açık, 900 bin metrekare kapalı alana kurulan 180 bin metrekarelik kiralanabilir alanında 400 adet mağaza ve 6 bin araçlık otoparkıyla hizmet verecek. KUMSmall Factory, mağazalarıyla moda tutkunlarına, restoran ve kafeleriyle her şeyin en iyisini arayan lezzet düşkünlerine hitap edecek. Projemizle çok iddialıyız. Ancak bunu sadece sözde bırakmıyor altını çok güçlü başlıklarla dolduruyoruz. Avrupa ve Türkiye’nin en büyük karma projesi olmamızın yanı sıra Türkiye’nin ilk ve tek factory alışveriş merkeziyiz. Ziyaretçilerimiz bu konfora kısa süre içerisinde alışacak ve çok çeşidi uygun fiyatlara bulmanın keyfini yaşayacak.

KUMSMALL FACTORY ÜLKEMİZE BİRÇOK SEKTÖRDE ROL MODEL OLACAK KUMSmall Factory’nin yatırımcı grubu hakkında bilgi alabilir miyiz? Bizlere kısaca grubu tanıtır mısınız? Avrupa ve Türkiye’nin en büyük karma projesi olan KUMSmall Factory’nin temellerini 1965 yılında kurulan Kayseri Marangozlar Mobilyacılar ve Döşemeciler Derneği’ne dayandırmak mümkün. Dernek 1982 yılından sonra Mesleki Esnaf ve Sanatkarlar Odası statüsüne kavuştu. Aradan geçen yıllar içerisinde ivmesini hiç kaybetmeden yoluna devam etti ve 2009 yılının sonuna gelindiğinde KUMSmall Factory Yatırımcı Grubu tarafından Erciyes KSS Yapı Kooperatifi kuruldu.

Sektördeki artan üretim hacminden, yükselen kaliteden kuvvet alan ve bugün bin 350 üyesi ile çalışmalarına devam eden kooperatif, kurulduğu günden bu yana; arsa alımı, imar planlarının yapılması, inşaat bitirilme süreçleri gibi bir çok alanda fedakarca ve sebatla çalışmalarına devam etti. Ülkemiz ve Kayseri’deki mobilya üreticilerinin çevresel sürdürülebilirlik hedefini bir adım öteye taşımak ve mobilya sektörünün gelişimine hızlanarak devam edebilmesi için çalışmalarına hız katan Erciyes KSS Yapı Kooperatifi şimdi dev bir projeye imza atmanın haklı gururunu yaşıyor. Anadolu’nun merkezi Kayseri’de açılacak olan ve 3 ana başlıktan oluşan ‘KUMSmall Factory’ ilk ve tek olma özelliği taşıyor. KUMSmall Factory toplamda 1 milyar 500 milyon TL’lik yatırım hacmi ile sınırların çok ötesinde. Çünkü burası klasik bir AVM ile mobilya ve dekorasyonu bir arada sunacak olan kar-


ma bir konsept. Toplamda 400 mağazadan oluşan sıra dışı AVM konsepti, otel, iş merkezleri, yapı ve gıda marketleri bir arada bulunuyor ve toplamda 400 bin metrekare kapalı alan içerisinde 800 işyerinden oluşan ve modern üretim tesisleri yer alıyor. Üstelik bu üretim tesisleri KOBİ’lere tahsis ediliyor. Projemiz aynı zamanda mobilyanın Ar-Ge ve tasarım merkezi ile ortak makina parkından oluşan MOBİTEK (Mobilya alt yapısını geliştirme projesi) ile ülkemize birçok sektörde rol model olacak ve başta Kayseri olmak üzere ülkemizin mobilya sektörüne çok büyük bir büyüme ve ihracat potansiyeli getirecek.

SAYISIZ BAŞARILI İŞE İMZA ATMIŞ BİR EKİP Yatırımcıları tanıdık. Peki ya yönetim? Bu dev bir projenin kiralama ve yönetimini kim yapacak? GLA Gayrimenkul Yönetim Kiralama Danışmalık A.Ş. olarak hizmet vereceğiz. Yurt içi ve yurt dışında yönetim kiralama ve danışmanlık alanında sayısız başarılı işe imza atmış bir ekibimiz var. Aslında biz buna ekip değil, milli takım diyoruz. Çünkü milli takımda en iyiler yer alır ve aralarındaki uyum müthiştir. Hedefe giden yolda gözleri başarıdan başka bir şey görmez. İşte biz de gayrimenkul yönetim kiralama ve danışmanlık alanında bir milli takım kurduk. Kim hangi alanda en iyi ise onu aramıza dahil ettik. Hedeflerimiz ve hayallerimiz çok büyük. Farklı olduğumuzu hissettirmek ve başarılı olmak içinse şimdi heyecanla kapılarımızı açacağımız günü bekliyoruz. Sıra dışı bir yönetim anlayışımız var. Diğer firmaların aksine bütün yönetim hizmetlerini entegre olarak sunuyoruz. Farklı iş kollarındaki yönetim hizmetlerini tek bir çatı altında topluyoruz ve böylece yatırımcıları yormuyoruz.

36

MOBİLYANIN SİLİKON VADİSİ AVM bünyesinde kaç mağaza yer alacak? Nasıl bir mazağa karması oluşturuldu? Rakiplerimizle aramızda olan mesafe daha fikrin temelleri atılmaya başlandığı anda açılmaya başladı. KUMSmall Factory ile AVM anlayışına yeni bir soluk ve bakış açısı getiriyoruz. “Türkiye’de Alışverişin Merkezi” olma sloganıyla yola çıkan KUMSmall Factory’de 250 adet mobilya mağazasını 4 katlı AVM bölümüyle bir araya getireceğiz. 400 adet mağazamızla misafirlerimize sıra dışı bir alışveriş deneyimi sunacağız. Aynı zamanda ‘Mobilyanın Silikon Vadisi’ olacağız.

MOBİLYA BUZ DAĞININ SADECE GÖRÜNEN KISMI AVM yatırımı yapma fikri nasıl ortaya çıktı? “Türkiye’de Alışverişin Merkezi” olma sloganıyla yola çıkan KUMSmall Factory, Kayseri Mobilyacılar Odası’nın Kayseri’de gelişmiş olan mobilya sektörünün yurt içi ve yurt dışında daha fazla müşteriye doğrudan ulaşması ve ülkemiz mobilyasının dünyaya toptan pazarlanması fikri ile ortaya çıktı. Kayseri sanayisinin en güçlü sektörü konumunda olan mobilyanın, üreticiden doğrudan tüketiciye ulaştırılması sayesinde; ülkemizin bu alanda dünya pazarlarından aldığı payın artması sağlanacak. Bunun için projemizde; çok farklı ve alternatif pazarlama-satış kanalları oluşturulması amaçlanıyor. Öncelikli olarak Ankara ve İstanbul’da sonrasında ise Avrupa’da şubeler açılması planlanıyor. Üstüne basa basa söylemeliyiz ki bu proje çok farklı. Mobilya buz dağının sadece görünen kısmı denilebilir. Factory kelimesini artık daha sık duyacağız. Duydukça ve kullandıkça ilerleyen zamanlarda müşterilerimiz sektördeki diğer alternatifleri kendileri eleyecek.


“ÜSTÜNE BASA BASA SÖYLEMELİYİZ Kİ BU PROJE ÇOK FARKLI” DİYEN GLA GAYRİMENKUL YÖNETİM KİRALAMA DANIŞMANLIK A.Ş. CEO’SU VE KUMSMALL AVM GENEL MÜDÜRÜ TAHİR ÇELİK, “MOBİLYA BUZ DAĞININ SADECE GÖRÜNEN KISMI DENİLEBİLİR. FACTORY KELİMESİNİ ARTIK DAHA SIK DUYACAĞIZ. DUYDUKÇA VE KULLANDIKÇA İLERLEYEN ZAMANLARDA MÜŞTERİLERİMİZ SEKTÖRDEKİ DİĞER ALTERNATİFLERİ KENDİLERİ ELEYECEK” DEDİ. KENDİ ENERJİSİNİ ÜRETECEK VE ÜRETTİĞİ ENERJİYİ TASARRUFLU BİR ŞEKİLDE KULLANACAK KUMSmall Factory projesinin mimari ve konsept özelliklerinden bahseder misiniz? Proje nasıl bir yapıda olacak, içerisinde hangi birimler yer alacak? KUMSmall Factory sıra dışı bir konseptle hizmet vererek klasik bir alışveriş merkezi ile mobilya ve dekorasyon konseptlerini bir araya getirecek ve başta Kayseri olmak üzere çevre illerde yaşayan 15 milyon kişiye ve sonrasında daha geniş kesimlere hitap edecek. Dünyanın ünlü yerli ve yabancı markalarını bir araya getirecek olan ve mobilyadan dekorasyona, modadan yeme içmeye, spordan eğlenceye kadar geniş yelpazede hizmet verecek olan konseptimizi mimari açıdan değerlendirdiğimizde alışılagelmiş AVM konseptlerinden bir hayli uzakta olduğunu söylemek mümkün. Yatay mimari kullanılarak özenle tasarlanan iç mekanlarımızda yer alan geniş koridorlar ve yüksek tavanlar sayesinde ziyaretçilerimiz sıkılmadan, yorulmadan ferah bir ortamda alışveriş imkanı bulacaklar. KUMSmall Factory tüm bunların yanı sıra güneş panelleri ve doğal gaz ile elektrik üreten trijenerasyon sistemi ile kendi enerjisini üretecek ve ürettiği enerjiyi tasarruflu bir şekilde kullanacak. Bu özel tasarımla çevre dostu olacak olan projemiz ayrıca içinden raylı sistem geçen ilk alışveriş merkezi olma özelliği de taşıyacak.

“BÜYÜK İHRACAT İÇİN BÜYÜK İCRAAT” Proje için ne kadar bir yatırım maliyeti söz konusu? “Büyük ihracat için büyük icraat” felsefesiyle ilerlediğimiz Avrupa ve Türkiye’nin en büyük karma projesi KUMSmall Factory; 1 milyar 500 milyon TL’lik yatırım maliyetiyle hizmet vermeye hazırlanıyor.

YÜZLERCE ULUSAL VE ULUSLARARASI MARKA TEK ÇATI ALTINDA Projenin açık ve kapalı alanı, kiralanabilir alanı, mağaza sayısı hakkında bilgiler verebilir misiniz? Yüzlerce ulusal ve uluslararası alternatif markayı çatısı altında toplayarak, güçlü marka karmasının yanında fark oluşturacak

sınırsız eğlence birimleri ile de hizmet sunan bir alışveriş merkezi olma özelliği taşıyacak olan KUMSmall Factory, 1 milyon 350 bin metrekare açık, 900 bin metre kare kapalı alana kurulan 180 bin metrekarelik kiralanabilir alanda 400 adet mağaza ve 6 bin kapasiteli otoparkıyla hizmet verecek.

İÇİNDEN RAYLI SİSTEM GEÇEN İLK ALIŞVERİŞ MERKEZİ Lokasyon özellikleriniz neler? Müşteri çekim alanı olarak sadece Kayseri mi olacak? Hedefte hangi iller olacak? Kuzey çevre yolu üzerinde yer alan projemizin şehir merkezine uzaklığı 9 kilometre. Şehirlerarası otobüs terminalinin ve yeni yapılacak hızlı tren garına çok yakın bir konumda bulunuyoruz. Kayseri Havalimanı’na uzaklığımız sadece 7 dakika, Kayseri Şehir Hastanesi ve Nuh Naci Yazgan Üniversitesine ise yürüme mesafesindeyiz. Tüm bunların yanı sıra içinden raylı sistem geçen ilk alışveriş merkezi olma özelliğini taşıyoruz.

STRATEJİK KONUM… Peki, neden Kayseri? Türkiye’de üretilen mobilyanın büyük bir kısmı Kayseri’de üretiliyor. Burada çok ciddi bir pazar var. Projemizle; ürünleri-

37


KUMSMALL FACTORY’NİN EYLÜL 2018’DE KAPILARINI ZİYARETÇİLERİNE AÇACAĞINI SÖYLEYEN GLA GAYRİMENKUL YÖNETİM KİRALAMA DANIŞMANLIK A.Ş. CEO’SU VE KUMSMALL AVM GENEL MÜDÜRÜ TAHİR ÇELİK, “AÇILIŞA ÖZEL BİRÇOK PLANLAMA İÇERİSİNDEYİZ. FARK OLUŞTURACAK, SES GETİRECEK BİRÇOK ETKİNLİK YAPACAĞIZ” AÇIKLAMASINI YAPTI. miz üreticiden doğrudan tüketiciye ulaştırılacak ve bu sayede ülkemizin bu alanda dünya pazarlarından aldığı pay artacak. Kayserimizin Anadolu’nun kalbinde bulunması ve Türkiye’nin her yerinden kolay ulaşım imkanı olmasının yanı sıra turizm potansiyelinin yüksek olduğu bir bölgede bulunması alanı stratejik bir öneme kavuşturuyor.

ŞEHRE HEM İSTİHDAM HEM DE TURİZM POTANSİYELİ AÇISINDAN DEĞER KATACAK KUMSmall Factory’nin şehre nasıl bir katma değer sağlayacağını düşünüyorsunuz? Büyük bir istihdam sağlayacağız. Şehrin ekonomisine katkımız büyük olacak ve kısa bir süre içerisinde bölgedeki turizm potansiyelini de artıracağız.

38

KAPILAR EYLÜL 2018’DE AÇILACAK KUMSmall Factory ne zaman açılacak? Açılışa özel planlanan etkinlik, kampanya, indirim vs. olacak mı? Misafirlerimize kapılarımızı Eylül 2018’de açmayı hedefliyoruz. Açılışa özel birçok planlama içerisindeyiz. Fark oluşturacak, ses getirecek birçok etkinlik yapacağız.

“TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN ZİYARETÇİ AKININA UĞRAYACAĞIZ” Dünya markalarından hangileri AVM’de yer alacak? Zengin bir marka karması yapmayı hedefliyoruz. Yerli ve yabancı birçok marka AVM içerisindeki yerini alacak ve bölge insanın hayatına değer katacak. 250 adet mobilya mağazamız içinse çok kısa süre içerisinde Türkiye’nin her yerinden ziyaretçi akınına uğrayacağız.


BELLİ MARKALARIN YANI SIRA YÖRESEL LEZZET RESTORANLARI DA LEZZET DÜŞKÜNLERİNE HİTAP EDECEK Food court alanların müşteri çekimine oldukça etkisi olduğu herkesçe bilinmektedir. Bundan hareketle, food court alanlarınızı oluştururken hangi unsurlara dikkat ettiniz? Bu alandaki yenilikleriniz neler? Alışılagelmiş AVM konseptlerinin food court alanlarında benzer markalara yer verdiğini ve müşterilerine çok fazla tercih hakkı sunmadığını biliyoruz. Biz belli markaların yanı sıra yöresel lezzet restoranlarına da kapılarımızı açmaya karar verdik. Kayserimize de böylesi yakışır diye düşündük. 12 bin çalışanı ve günlük 30 bin kişilik sirkülasyonu ile food court alanımız gün içinde bir hayli hareketli olacak. Bir şehir için önemli olan üniversite ve hastane gibi merkezlere yürüme mesafesinde oluşumuz ise her geçen gün bu sayıların artmasına sebep olacak.

KİVİDEN ÇİVİYE HER ŞEYİ BİR ARADA AVM ve mobilya&dekorasyon konseptini birleştirme fikri nasıl ortaya çıktı? Günümüzde en önemli şey zaman... İnsanlar en kısa zamanda, en iyi ve ucuz olan ürüne ulaşmak istiyor. Durum böyle olunca her şeyi bir arada bulabilecekleri karma projeler büyük bir tercih sebebi oluyor. Türkiye’nin ilk ve tek karma projesi olan KUMSmall Factory’de kividen çiviye her şeyi bir arada bulmak mümkün.

FARKLI DENEYİMLER… Eğlence alanlarınız hakkında da bilgi alabilir miyiz? Ziyaretçileri ne gibi farklılıklar bekliyor olacak? Ziyaretçilerimize farklı deneyimler yaşayacakları eğlence alanları yaratıyoruz. Sadece çocukların değil, yetişkinlerin de doyasıya eğlenebilecekleri konseptler merkezimizde yer alacak. Oyun parkları, aqua parklar ve daha birçok seçenek eğlence alanlarımızın içerisinde yer alacak.

“TURİSTLERİN UĞRAK NOKTASI OLMAYI HEDEFLİYORUZ” Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği turizm bölgesi içerisinde yer almanız sizce KUMSmall Factory’e neler katacak? Erciyes Kayak Merkezi, Kapadokya gibi yıl içinde milyonlarca turiste ev sahipliği yapan merkezlerin yakınında olmanın avantajını sonuna kadar kullanacağız. Birbirinden farklı alanda sunacağımız hizmetlerle turistlerin uğrak noktası olmayı hedefliyoruz.

HEM YERLİ HEM DE MİLLİ Son olarak yatırımcıların yeni yatırım rotalarını metropollerden Anadolu’ya çevirmesi hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Anadolu’nun tercih edilme nedenleri neler? Yatırım rüzgarını Anadolu’ya çeviren pek çok sebep var. Erişilebilirlik, görünürlük ve rekabet açısından bakıldığında yatırımcı adayları artık Anadolu’ya yatırım yapmanın daha mantıklı olduğuna inanıyor. Başta araziler olmak üzere yatırım maliyetinin göreceli olarak metropolden daha düşük olması, rekabetin düşük seyretmesi ve gelirin sürdürebilirliğinin riskinin daha az olması Anadolu‘nun tercih edilme nedenlerinin başında yer alıyor. Yerli ve milli ise günümüzde iki önemli kelime… Projemiz hem yerli hem de milli. Bu projemiz ile Anadolu’da doğuyoruz ancak kısa süre içerisinde Ankara ve İstanbul’da ve sonrasında yurt dışında olmayı planlıyoruz.

Oymaağaç Mah. 5062 Cad. No:59/A 38100 Kocasinan / KAYSERİ T:+90 352 502 58 67 F:+90 352 503 01 08 info@kumsmall.com.tr

Kumsmallavm

www.kumsmall.com.tr

KUMSmallAVM

KUMSmallAVM

39


PERAKENDE

İnovasyonla gelen büyüme Dünya ekonomisinde; ekonomik, sosyal, toplumsal ve teknolojik anlamda köklü değişimler yaşanırken, bu değişimler inovasyonun büyüme literatüründe gittikçe artan bir önem kazanmasına neden oluyor. Yapılan pek çok araştırmaya göre inovasyon artık sektör veya bölge ayırt etmeksizin tüm şirketler için organik büyümede temel itici güç… Ocak sayımızda, ekonomik canlanmayı sağlayan inovasyonun şirketlerin büyümesinde ne gibi etkilere sahip olduğunu, inovasyonla şirketlerin nasıl fark yaratabileceğini, sürdürülebilir büyümede inovasyonun önemini, şirketlerin inovasyona ne kadar önem verdiğini ve bu doğrultudaki çalışmaları, inovasyon kavramının Türkiye’deki karşılığını ele alarak, sektör liderlerinden

40

görüşler aldık. Konuya ilişkin liderler peki neler söyledi? Dilerseniz hep beraber bakalım; Biev Pazarlama Müdürü Esen Karatekin Sarı: “Rekabet ortamındaki tüm firmaların radarında olan bu konuyu sadece şirketleri büyütecek bir etki olarak değerlendirmiyoruz. Ürünü her açıdan mükemmel bir seviyeye taşımanın markaların geleceği olacağına inanıyoruz. Biev olarak fiyat artırarak katma değer sağlamak yerine katma değeri müşteri algısını değiştirmek, güçlendirmek yönünde sağlıyoruz. Sadece üretim aşamasında en kaliteli ve işlevsel ürünü aramayı hedeflemiyoruz, tasarımda da, satış ve satış sonrası destek süreçlerinde de bütüncül bir bakış açısı ile hareket ederek müşterilerimize eksiksiz hizmet sunmayı hedefliyoruz.”

Buka Sofa Genel Müdürü Gamze Stöger: “Gelişmenin söz konusu olduğu her alanda öne çıkan anahtar kavramlardan biri inovasyon. Günümüz rekabet koşullarında şirketlerin rakiplerinden farklılaşmasının yolunun inovasyondan geçtiğini ifade edebiliriz. Yenileşmenin ve yeniliğin koşulu olan inovasyonun bir şirket kültürü haline gelmesi, şirketlerin büyümesine önemli katkılar sağlıyor. Buka Sofa, özellikle Y Kuşağı’nın beklentilerini dikkate alarak yola çıktı. Şehir yaşamının hızına ve konforuna uygun ürünler tasarlıyoruz. Kurulduğumuzdan bu yana da bu çizgide üretimimizi sürdürüyoruz. Yeni neslin beklentilerini iyi anlayarak hem inovatif hem de fonksiyonel ürünleri ulaşılabilir fiyatlara sunuyoruz.”


PERAKENDE Inglot Türkiye Genel Müdürü Salahaddin Rojbani: “Sürdürülebilir büyümede inovasyonun büyük katkısı var. Hızlı gelişen ve değişen bir dünyadayız. Tüketicilerin beklentileri ve ihtiyaçları da buna bağlı olarak değişim gösteriyor. Bunu birbirine bağlı bir zincir olarak ifade edebiliriz. Şirketlerin bu sürece kısa sürede adapte olmaları kendilerini yenilemelerine, tüketicilerin ihtiyaç ve taleplerini karşılayarak rakiplerinden ayrışmalarına imkan tanıyor. Kuruluşu 1983 yılına uzanan Inglot, yoğun ve canlı renkler ile son teknoloji bilimsel ürünleri bir araya getirmeyi başarmasıyla tanınan bir marka. Kurulduğu günden bu yana da inovatif ürünleriyle pazarda diğer markalardan ayrı bir yerde bulunuyor. Kadınların ilgisi büyük ancak ürünlerimizin sadece modaya uygun değil, sağlık açısından da uygunluğu, inovatifliği konusunda tüketicilerimizi bilgilendirmek istiyoruz.” Perakende sektörü bazı geleneksel alışkanlıkların olduğu, öte yandan, tüketici davranışlarının çok hızlı şekilde değiştiği bir sektör. Rekabetçi ve dönüşen perakende dünyasında fark yaratarak, sürdürülebilir karlı büyümelerle kalıcı olmak için şirketlerin inovasyona dört elle sarılmaları gerekiyor. MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım: “MediaMarkt olarak inovasyon odağımızı tüketicilerimizin istediği tüm kanallardan aynı deneyimi elde etmelerini sağlayan omni-channel (çok kanallılık) yaklaşımına koyduk. Böylece günümüzün çeşitlenen teknolojik cihazlarına ve müşteri temas noktalarına uyum sağlamış olduk. Bu gelişme doğrudan ciromuzda artışı beraberinde getirirken, çok kanallı perakende stratejisinin temelinde yer alan e-ticaret gelirlerimiz her geçen gün toplam gelirlerimizdeki payını artırıyor.

ekranları kullanarak mağaza içerisinde istedikleri ürünü sipariş edebiliyorlar. Böylece müşteri memnuniyeti artıyor ve perakende için önemli metriklerden biri olan satış kaçırma riski azalıyor.” NaraMaxx Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özkarakaşlı: “Rakiplerimize karşı geride kalmamak ve yeniliklere ayak uydurmak zorundayız. Yeniliği takip edip, bunu kendi sistemlerine göre geliştirip uyarlayan her şirketin başarılı olabileceğine inanıyorum. Çünkü inovasyon geleceği yaratmakla ve sürdürülebilir karlı büyüme sağlamakla ilgilidir. İnovasyona bir mağazacı gözüyle bakacak olursak; müşterilerimiz için onların rahat, kolay ve güvende alışveriş yapmaları her iki taraf içinde önemli unsurlardır. Bu sebepten tüm yenilik hareketlerimizde müşteri istek ve ihtiyaçlarına göre cevap vermeye çalışmaktayız. Çevreci bir şekilde hareket edip, zararlı

olamayan hammaddeler ile üretim gerçekleştiriyoruz.” Tudors CEO’su Yaşar Ayaydın: “Günümüzde geldiğimiz noktada inovasyonun büyümemizdeki en önemli parametre olduğunu söyleyebilirim. Kendinizi değişen ve gelişen sektör içerisinde ne kadar çok geliştirdiğiniz ve ne tür yeniliklerle tüketicinin karşısına çıktığınız, markanın tüketici üzerindeki algısını ve market içerisindeki yerini belirlemektedir. İnovasyonda şirketlerin yaratmış olduğu farklar sadece belirli bir alanda değil, tüm birimlerde olmalı ve bu anlayışla kendilerini sürekli geliştirmelidirler. Sürdürülebilir büyümenin en önemli parametresi budur. Buna uyum sağlayamayan markaların yerini bu anlayışla yönetilen markaların alacağı kesin! Şirketimizin temel felsefesi inovasyon anlamında tüm birimlerde dünyada nelerin olduğunu, gelişmeleri takip etmek ve bunu konsept içerisine yerleştirmektir.”

İnovasyon, müşteri memnuniyetini de doğrudan etkilediği için şirketlerin büyümesine katkı sağlıyor. Mesela, Z kuşağı ve millenials diye tanımladığımız nesil artık normal raf sisteminin ötesine geçerek alışverişlerini tamamlamak istiyorlar. Rafta bulamadığı bir ürün için geri dönmektense bunun için bir çözüm arayan kullanıcılar için oluşturduğumuz sonsuz raf sistemleri sayesinde tüketiciler dijital

41


PERAKENDE

İnovasyona dört elle sarılmalı…

Sürdürülebilir karlı büyümelerle kalıcı olmak için şirketlerin inovasyona dört elle sarılması gerektiğini dile getiren MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım, müşterilerin sadece akıllarındaki bir ürünü almaya geldikleri bir adres olmanın ötesine geçerek, onları tüm dijital gelişmelerden, yeni teknolojilerden, dünyadaki inovasyonlardan haberdar eden bir deneyim merkezi olmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi. Yapılan pek çok araştırmaya göre inovasyon artık sektör veya bölge ayırt etmeksizin tüm şirketler için organik büyümede temel itici güç… Ekonomik canlanmayı sağlayan inovasyonun şirketlerin büyümesindeki etkileri neler? İnovasyonun etkileri, sürekli ve sürdürülebilir büyümeyi hedef koyan tüm şirket ve ülkelerde ortak noktaları oluşturuyor. McKinsey’nin raporuna göre, yöneticilerin yüzde 84’ü inovasyonu büyüme stratejilerinin en önemli parçalarından biri olarak görüyor.

42

OECD raporlarında ise inovasyon bir ülkenin kalkınmasında da önemli rol üstleniyor. Özellikle Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için katma değerli hizmet ve yüksek karlılık önem taşıyor. Bunu gerçekleştirmenin yolu ise inovasyondan geçiyor. Rekabet ve bilgi alışverişinin bu denli hızlandığı günümüz dünyasında, yükselen müşteri beklentilerinin karşılanması için katma değerli hizmetler belirleyici rol oynuyor. Bu hizmetlere sahip olmak ise şirketlerin girişimci ruhlarını sürdürerek yeniliklere açık olmasını ve sürekli kendini geliştirmesini gerektiriyor. İnovasyonla şirketler nasıl fark ya da farklar yaratabilir? Sürdürülebilir büyümede inovasyonun önemi nedir? Perakende sektörü bazı geleneksel alışkanlıkların olduğu, öte yandan, tüketici davranışlarının çok hızlı şekilde değiştiği bir sektör. Rekabetçi ve dönüşen perakende dünyasında fark yaratarak, sürdürülebilir karlı büyümelerle kalıcı olmak için şirketlerin inovasyona dört elle sarılmaları gerekiyor. MediaMarkt olarak inovasyon odağımızı tüketicilerimizin istediği tüm kanallardan aynı deneyimi elde etmelerini sağlayan


PERAKENDE

Mağazalara inovasyon alanları kuruldu; drone, VR, Hooverboard ve inovasyon bölümleri yaratıldı. omni-channel (çok kanallılık) yaklaşımına koyduk. Böylece günümüzün çeşitlenen teknolojik cihazlarına ve müşteri temas noktalarına uyum sağlamış olduk. Bu gelişme doğrudan ciromuzda artışı beraberinde getirirken, çok kanallı perakende stratejisinin temelinde yer alan e-ticaret gelirlerimiz her geçen gün toplam gelirlerimizdeki payını artırıyor. İnovasyon, müşteri memnuniyetini de doğrudan etkilediği için şirketlerin büyümesine katkı sağlıyor. Mesela, Z kuşağı ve millenials diye tanımladığımız nesil artık normal raf sisteminin ötesine geçerek alışverişlerini tamamlamak istiyorlar. Rafta bulamadığı bir ürün için geri dönmektense, bunun için bir çözüm arayan kullanıcılar için oluşturduğumuz sonsuz raf sistemleri sayesinde tüketiciler dijital ekranları kullanarak mağaza içerisinde istedikleri ürünü sipariş edebiliyorlar. Böylece müşteri memnuniyeti artıyor ve perakende için önemli metriklerden biri olan satış kaçırma riski azalıyor.

vadeli ihtiyaçlara çözüm getiren daha fazla üretime aktarılabilir inovasyona ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bunun için de bu alanda yapılacak yatırım ve teşviklerin artırılması gerekiyor. İlerleyen dönemlerde gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz. Son olarak aile şirketlerinin son zamanlarda tabularını kırarak, yenilenmeye yönelik yeni kararlar alıp, yönetim ve diğer iş süreçlerini genç kuşaklara bırakması hakkında ne düşünüyorsunuz? Özellikle teknoloji yoğun sektörlerde genç yöneticilerin sayısı giderek artış gösteriyor. Uluslararası ve kurumsal firmalar, yaratıcı, teknolojik anlamda donanımlı, dinamik ve ne istediğini bilen gençleri iş hayatının odağında yer almaları için teşvik ediyorlar. Giderek artan eğitim olanaklarıyla tüm dünyayı yakından takip eden ve global düşünebilen genç yöneticilerin ülkemizdeki iş hayatının işleyişini olumlu yönde değiştireceğine inanıyorum.

Şirketiniz inovasyona ne kadar önem veriyor? Bu alandaki çalışmalarınız neler? MediaMarkt olarak tüketiciyle buluştuğumuz ilk günden bu yana dijital teknolojileri mağazalarımıza ve hizmetlerimize başarıyla entegre ediyor, yüksek teknoloji ürünlerine odaklanıp, ürün gamımızı inovatif ürünlerle çeşitlendiriyoruz. Hem iş süreçlerimizde hem de tüketiciye ulaştığımız her noktada operasyonel konuların dijitalleşmesine ve katma değerli işlere daha fazla odaklanmak açısından dijitalleşme ve IT odaklı yatırımlarımıza ağırlık veriyoruz. Böylece, MediaMarkt markası tüketicide de dijitalleşen dünyaya kendini adapte eden, yeniliklerin ve inovatif ürünlerin ilk adresi olarak konumlandı. Müşterilerimizin sadece akıllarındaki bir ürünü almaya geldikleri bir adres olmanın ötesine geçmeyi, onları tüm dijital gelişmelerden, yeni teknolojilerden, dünyadaki inovasyonlardan haberdar eden bir deneyim merkezi olmayı hedefliyoruz. Bu amaçla, dünyada perakende alanında uygulanabilecek her türlü yeniliği takip ediyor ve tüketicilerimizin beklentilerini karşılayanları hemen müşterilerimize sunmak üzere hayata geçiriyoruz. Mağazalarımıza inovasyon alanları kurduk, drone, VR, Hooverboard ve inovasyon bölümleri yarattık; müşterilerimize mağazalarımızda inovatif ürünleri deneme imkanı sunuyoruz. Tüm fiyatların aynı anda güncellenmesi ve çevreci yaklaşımımız doğrultusunda 4 milyon Euro’luk yatırımla raflarımıza dijital etiketler ekledik. Önümüzdeki dönemde de bu alandaki yatırımlarımıza devam edeceğiz. İnovasyon kavramı sizce Türkiye’de yeterli derecede oturdu mu yoksa bu konuda alacağımız daha çok yol mu var? Türkiye’de inovasyonu teşvik etmek için yapılan çalışmaların sayısı giderek artıyor. Öte yandan, sürdürülebilir olması için biraz daha yolumuz olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’nin uzun

43


PERAKENDE

“Değişime hızlıca adapte olabilen şirketler fark yaratmayı başarıyor”

mizi sürdürüyoruz. Yeni neslin beklentilerini iyi anlayarak hem inovatif hem de fonksiyonel ürünleri ulaşılabilir fiyatlara sunuyoruz.

TEKNOLOJİK GELİŞMELER VE DİJİTALLEŞMEYLE BİRLİKTE ARTIK HER ŞEYİN ÇOK HIZLI DEĞİŞTİĞİNDEN BAHSEDEN BUKA SOFA GENEL MÜDÜRÜ GAMZE STÖGER, BU DEĞİŞİME HIZLICA ADAPTE OLABİLEN ŞİRKETLERİN FARK YARATTIĞINDAN VE HER SEKTÖRDE BÜYÜME İÇİN YENİLİK VE YENİLENMENİN ŞART OLDUĞUNDAN SÖZ ETTİ. Yapılan pek çok araştırmaya göre inovasyon artık sektör veya bölge ayırt etmeksizin tüm şirketler için organik büyümede temel itici güç… Ekonomik canlanmayı sağlayan inovasyonun şirketlerin büyümesindeki etkileri neler? Gelişmenin söz konusu olduğu her alanda öne çıkan anahtar kavramlardan biri inovasyon... Günümüz rekabet koşullarında şirketlerin rakiplerinden

44

farklılaşmasının yolunun inovasyondan geçtiğini ifade edebiliriz. Yenileşmenin ve yeniliğin koşulu olan inovasyonun bir şirket kültürü haline gelmesi, şirketlerin büyümesine önemli katkılar sağlıyor. İnovasyonla şirketler nasıl fark ya da farklar yaratabilir? Sürdürülebilir büyümede inovasyonun önemi nedir? Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşmeyle birlikte artık her şey çok hızlı değişiyor. Bu değişime hızlıca adapte olabilen şirketler, fark yaratmayı başarıyor. Her sektörde sürdürülebilir büyüme için yenilik ve yenilenme şart. Teknoloji ve özellikle değişen dünya trendleri de bu süreci zorunlu kılıyor. Şirketiniz inovasyona ne kadar önem veriyor? Bu alandaki çalışmalarınız neler? Buka Sofa, özellikle Y Kuşağı’nın beklentilerini dikkate alarak yola çıktı. Şehir yaşamının hızına ve konforuna uygun ürünler tasarlıyoruz. Kurulduğumuzdan bu yana da bu çizgide üretimi-

İstediğiniz modeli, kumaşı, ayağı ve ölçüyü seçerek zevkinize uygun modeli tasarlayabilme imkanı sunuyoruz. Böylelikle kullanıcılar arzuladıkları veya evlerinin boyutuna uygun modeli oluşturmak üzere ilaveler yaparak istedikleri model ve ölçüleri tasarlayabiliyor. Buka Sofa mobilyalar, bukalemunların her yere kolayca adapte olması gibi değişebilir ebat seçenekleriyle odaların her köşesine uyum sağlıyor. Değiştirilebilir ayak seçenekleriyle tüm dekorasyonla ahenk bütünlüğü sağlanırken; kolayca değişebilen kılıf sistemiyle koltuk ve kanepeler renkten renge girebiliyor. İnovasyon kavramı sizce Türkiye’de yeterli derecede oturdu mu yoksa bu konuda alacağımız daha çok yol mu var? Yapılan araştırmalar ülkemizdeki birçok şirketin somut inovasyon stratejisine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Şirketlerin daha fazla gündemine girmesiyle birlikte inovasyonun daha fazla uygulanabilir bir hale geleceğine inanıyoruz.

Son olarak aile şirketlerinin son zamanlarda tabularını kırarak, yenilenmeye yönelik yeni kararlar alıp, yönetim ve diğer iş süreçlerini genç kuşaklara bırakması hakkında ne düşünüyorsunuz? Y Kuşağı’nın beklentilerini dikkate alarak kurulan bir marka olarak bu konuda görüşlerimiz olumlu olacaktır.



PERAKENDE

Gelecek inovasyonla yaratılıyor… Yenilik ve kalitenin her zaman başarıyı getirdiğini söyleyen NaraMaxx Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özkarakaşlı, tüm yenilik hareketlerinde müşteri istek ve ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştıklarını dile getirdi.

Y

apılan pek çok araştırmaya göre inovasyon artık sektör veya bölge ayırt etmeksizin tüm şirketler için organik büyümede temel itici güç… Ekonomik canlanmayı sağlayan inovasyonun şirketlerin büyümesindeki etkileri neler? Rakiplerimize karşı geride kalmamak ve yeniliklere ayak uydurmak zorundayız. Yeniliği takip edip, bunu kendi sistemlerine göre geliştirip uyarlayan her şirketin başarılı olabileceğine inanıyorum. Çünkü inovasyon geleceği yaratmakla ve sürdürülebilir karlı büyüme sağlamakla ilgilidir. İnovasyona bir mağazacı gözüyle bakacak olursak; müşterilerimiz için onların rahat, kolay ve güvende alışveriş yapmaları her iki taraf içinde önemli unsurlardır. Bu sebepten tüm yenilik hareketlerimizde müşteri istek ve ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktayız. Çevreci bir şekilde hareket edip, zararlı olamayan hammaddeler ile üretim gerçekleştiriyoruz. İnovasyon kavramı sizce Türkiye’de yeterli derecede oturdu mu yoksa bu konuda alacağımız daha çok yol mu var? Bu kavram tam oturdu diyemeyiz, fakat çoğu şirket yeniliğin insan üzerinde ve ülkemizde olan etkisini anlamaya başlamış durumda. Bu yüzden imkanlar çerçevesinde yeni sistemler geliştirip kendini yenilemeye başlayan pek çok şirket olduğu düşünülüyor.

46

Son olarak aile şirketlerinin son zamanlarda tabularını kırarak, yenilenmeye yönelik yeni kararlar alıp, yönetim ve diğer iş süreçlerini genç kuşaklara bırakması hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelişen teknoloji ve ilerleyen zaman artık bunu gerekli kılmış durumda. Günümüzün hızla değişen rekabet ortamında ayakta kalabilmek için şirket-

lerin ürünlerini, hizmetlerini ve üretim yöntemlerini sürekli olarak değiştirmeleri ve yenilemeleri gerekmektedir. Bu yüzden günümüz koşullarına göre alanlarında uzman olan gençlerden destek almanın faydalı olacağına inanıyorum. Çünkü tüm yenilikleri takip ederek daha kolay uyum sağlamaktadırlar.



PERAKENDE

Değişime kısa sürede adapte olmak yenilenmekten geçiyor farklı cilt tipine ve rengine ayrı ayrı hitap ettiğini belirtebiliriz. Bu da şirketlerin kendilerini yenilemesini, ürün gamlarını inovatif süreçlerden geçirerek geliştirmesini sağlıyor. İnovasyonla şirketler nasıl fark ya da farklar yaratabilir? Sürdürülebilir büyümede inovasyonun önemi nedir? Sürdürülebilir büyümede de inovasyonun büyük katkısı var. Hızlı gelişen ve değişen bir dünyadayız. Tüketicilerin beklentileri ve ihtiyaçları da buna bağlı olarak değişim gösteriyor. Bunu birbirine bağlı bir zincir olarak ifade edebiliriz. Şirketlerin bu sürece kısa sürede adapte olmaları kendilerini yenilemelerine, tüketicilerin ihtiyaç ve taleplerini karşılayarak rakiplerinden ayrışmalarına imkan tanıyor.

Sürdürülebilir büyümede de inovasyonun büyük katkısı olduğunu dile getiren Inglot Türkiye Genel Müdürü Salahaddin Rojbani, “Hızlı gelişen ve değişen bir dünyadayız. Tüketicilerin beklentileri ve ihtiyaçları da buna bağlı olarak değişim gösteriyor. Bunu birbirine bağlı bir zincir olarak ifade edebiliriz. Şirketlerin bu sürece kısa sürede adapte olmaları kendilerini yenilemelerine, tüketicilerin ihtiyaç ve taleplerini karşılayarak rakiplerinden ayrışmalarına imkan tanıyor.

48

Yapılan pek çok araştırmaya göre inovasyon artık sektör veya bölge ayırt etmeksizin tüm şirketler için organik büyümede temel itici güç… Ekonomik canlanmayı sağlayan inovasyonun şirketlerin büyümesindeki etkileri neler? İnovasyon şirketlerin büyümesinde etkin rol oynuyor. Kozmetik sektörümüzden örnek vermek gerekirse; kozmetiğin artık belli bir kesimden ya da cilt tipinden ziyade dünya üzerinde her ırktan

Şirketiniz inovasyona ne kadar önem veriyor? Bu alandaki çalışmalarınız neler? Kuruluşu 1983 yılına uzanan Inglot, yoğun ve canlı renkler ile son teknoloji bilimsel ürünleri bir araya getirmeyi başarmasıyla tanınan bir marka. Kurulduğu günden bu yana da inovatif ürünleriyle pazarda diğer markalardan ayrı bir yerde bulunuyor. Amerika, Rusya, İngiltere, İtalya, Avustralya başta olmak üzere dünyada 85 ülkede faaliyet gösteriyor ve 700 civarında aktif satış noktası bulunuyor.


PERAKENDE Ürünlerimizin hiçbiri ağır kimyasal ve paraben içermiyor. Neredeyse her ürünün içerisinde cilt tipine göre uygun besleyici özütler ve yağlar bulunuyor. En belirgin özelliğimiz daha sağlıklı ürün kullanımına da teşvik etmek üzerine kurulu. Örneğin sadece modaya uygun ve iyi görünme amaçlı olmayıp sağlık sebepleri ile de ortaya çıkarılan ürünlerimiz var. Bunlardan en bilinenlerden biri de O2M ojelerimiz. Tırnağa hava, su ve buhar geçişini sağlayan bir formülasyonu var. Aynı zamanda ürünlerimiz hayvanlar üzerinde test edilmiyor. Hızlı bir büyüme sürecindeyiz. Kozmetik perakende sektörünün önde gelen oyuncularından biri olarak sadece kendimize ait mağazalar aracılığı ile müşterilerimiz ile buluşuyoruz. Inglot Türkiye’nin şu anda İstanbul’da 5 farklı noktada mağazası bulunuyor. Mağazalarımız; Nişantaşı City’s AVM (kiosk), Mall of İstanbul, Marmara Forum, Maltepe Park ve Marmara Park AVM’lerinde bulunuyor. Aynı zamanda online satış mağazası ‘inglottr.com’ üzerinden de Türkiye’nin her yerine satış gerçekleştiriliyor. Çok kısa bir süre önce Ankara Armada AVM’de de bir şubemizi açtık. 2018 yılı sonuna kadar mağaza sayısını 15’e çıkarmayı hedefliyoruz. Hedeflediğimiz iller arasında; İzmir, Bursa, Antalya ve Adana yer alıyor.

Son olarak aile şirketlerinin son zamanlarda tabularını kırarak, yenilenmeye yönelik yeni kararlar alıp, yönetim ve diğer iş süreçlerini genç kuşaklara bırakması hakkında ne düşünüyorsunuz? Yenilik ve yenilenme sürecinin sıkı takibi açısından olumlu katkılar sağlayacağı görüşündeyiz.

Marka bilinirliliğini geliştirmek, markayı tanıtmak ve beğenilmesini sağlamak için çalışmalarımız devam edecek, çok kaliteli mağazalar açmayı sürdüreceğiz. Uzun vadede tüm Türkiye içerisine yayılarak Inglot’u herkesin makyaj çantasına girmesini hedefliyoruz. İnovasyon kavramı sizce Türkiye’de yeterli derecede oturdu mu yoksa bu konuda alacağımız daha çok yol mu var? Türkiye çok hızlı gelişmekte olan bir ülke ve kozmetik sektörünün oldukça büyük bir potansiyeli var. Bunun farkında olarak Türkiye’ye yatırım yapma kararı aldık. Kadınların ilgisi büyük ancak ürünlerimizin sadece modaya uygun değil, sağlık açısından da uygunluğu, inovatifliği konusunda tüketicilerimizi bilgilendirmek istiyoruz.

49


PERAKENDE

İnovasyonun büyümelerindeki en önemli parametre olduğunu söyleyen Tudors CEO’su Yaşar Ayaydın, sürdürülebilir büyüme için inovasyonun tek alanda değil, tüm birimlerde olması ve bu anlayışla firmaların kendilerini sürekli geliştirmeleri gerektiğini dile getirdi.

İnovasyon tek bir alanda değil,

tüm birimlerde olmalı…

50

Y

apılan pek çok araştırmaya göre inovasyon artık sektör veya bölge ayırt etmeksizin tüm şirketler için organik büyümede temel itici güç… Ekonomik canlanmayı sağlayan inovasyonun şirketlerin büyümesindeki etkileri neler? Günümüzde geldiğimiz noktada inovasyonun büyümemizdeki en önemli parametre olduğunu söyleyebilirim. Kendinizi de-


PERAKENDE ğişen ve gelişen sektör içerisinde ne kadar çok geliştirdiğiniz ve ne tür yeniliklerle tüketicinin karşısına çıktığınız, markanın tüketici üzerindeki algısını ve market içerisindeki yerini belirlemektedir.

AYAK UYDURAMAZSAN SİLİNİRSİN… İnovasyonla şirketler nasıl fark ya da farklar yaratabilir? Sürdürülebilir büyümede inovasyonun önemi nedir? İnovasyonda şirketlerin yaratmış olduğu farklar sadece belirli bir alanda değil, tüm birimlerde olmalı ve bu anlayışla kendilerini sürekli geliştirmelidirler. Sürdürülebilir büyümenin en önemli parametresi budur. Buna uyum sağlayamayan markaların yerini bu anlayışla yönetilen markaların alacağı kesin!

Son olarak aile şirketlerinin son zamanlarda tabularını kırarak, yenilenmeye yönelik yeni kararlar alıp, yönetim ve diğer iş süreçlerini genç kuşaklara bırakması hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konudaki geleneksel anlayışın değişip çağdaş anlayışa geçilmesini şirketlerimiz açısından çok olumlu buluyorum. Zaten bunu başaran markalarımızın piyasadaki gücünü çok net olarak görebilirsiniz.

Şirketiniz inovasyona ne kadar önem veriyor? Bu alandaki çalışmalarınız neler? Şirketimizin temel felsefesi inovasyon anlamında tüm birimlerde dünyada nelerin olduğunu, gelişmeleri takip etmek ve bunu konsept içerisine yerleştirmektir.

İNOVASYONUN ÖNEMİNİ ANLIYOR, DÜNYAYLA YARIŞIYORUZ İnovasyon kavramı sizce Türkiye’de yeterli derecede oturdu mu yoksa bu konuda alacağımız daha çok yol mu var? Kavram olarak çok oturmasa bile anlayış olarak özellikle perakende sektöründe öneminin iyi anlaşıldığını söyleyebilirim. Aksi takdirde bu kadar önemli ve dünyayla yarışan markamız olmazdı.

Yataş, üçüncü kez Türkiye’nin süper markası!

Alanında ilklerin öncüsü Yataş Bedding, Türkiye’nin 2016 yılı süper markaları arasında yer aldı. Uluslararası bağımsız otorite Superbrands Türkiye’nin “Superbrands kriterlerine” göre aday marka olarak belirlediği bin 148 marka uzman jüri tarafından değerlendirildi ve 300 marka halk oylamasına kaldı. Araştırma şirketi Nielsen, 300 marka için İstanbul, Ankara ve İzmir’de bin 638 kişi ile yüz yüze görüşerek, tüketici değerlendirmesini gerçekleştirdi. Tüm bu çalışmalar sonucunda Yataş Bedding, 181 marka barajını aşarak kendi sektöründe üçüncü kez Türkiye’nin Süper markası oldu.

DÜNYA MARKASI OLMA YOLUNDA İLERLİYORUZ! Ödül töreninde konuşan Yataş Grup Kurumsal İletişim Direktörü Selmin Gündoğdu, Yataş’ın 3. kez Türkiye’nin süper markası olmasından dolayı mutlu ve gururlu olduğunu ileterek; “Biz öncelikle değişime inanan, tüketicilerimizin mutluluğu için her zaman yenilikleri takip eden ve uygulayan bir markayız. Bu başarının arkasında da gerçekten inanan, tutkulu ve büyük bir özveriyle çalışan bir Yataş ailesi var. Bugün Yataş markamızla Türkiye’de üçüncü kez superbrands oluyoruz, çok yakın zamanda da bir dünya markası olmayı hedefliyoruz” dedi. En son teknolojiyle geliştirilmiş, uyku sağlığını olumlu yönde etkileyen yatakları tüketiciyle buluşturmaya devam eden Yataş Bedding, farklı segmentlere yönelik modelleri ve kaliteli hizmet anlayışıyla da tüketicilerin hayatının her alanında katma değer yaratan ürünler geliştiriyor.

51


PERAKENDE

Rekabet ortamındaki tüm firmaların radarında inovasyon var

“Tüketicinin ürün tercihinde, marka, kalite, fiyat gibi unsurların yanı sıra ürünlerin dış görünümünün de oldukça etkili olduğu bir çağı kucaklıyoruz” açıklamasını yapan Biev Pazarlama Müdürü Esen Karatekin Sarı, “Bu nedenle yeni, dinamik bir yapıda sürekli değişen, ihtiyaçlara en uygun şekilde cevap verebilen, estetik ve ergonomik niteliğe sahip tasarımların gelecekte başarının anahtarı olarak karşımıza çıkacağını biliyoruz” dedi.

52

Y

apılan pek çok araştırmaya göre inovasyon artık sektör veya bölge ayırt etmeksizin tüm şirketler için organik büyümede temel itici güç… Peki ekonomik canlanmayı sağlayan inovasyonun şirketlerin büyümesindeki etkileri neler? Biev Pazarlama Müdürü Esen Karatekin Sarı’ya sorduk. Sarı sorumuza yanıt olarak, “Rekabet ortamındaki tüm firmaların radarında olan bu konuyu sadece şirketleri büyütecek bir etki olarak değerlendirmiyoruz. Ürünü her açıdan mükemmel bir seviyeye taşımanın markaların geleceği olacağına inanıyoruz. Biev olarak fiyat artırarak katma değer sağlamak yerine katma değeri müşteri algısını değiş-

tirmek, güçlendirmek yönünde sağlıyoruz” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Sadece üretim aşamasında en kaliteli ve işlevsel ürünü aramayı hedeflemiyoruz, tasarımda da, satış ve satış sonrası destek süreçlerinde de bütüncül bir bakış açısı ile hareket ederek müşterilerimize eksiksiz hizmet sunmayı hedefliyoruz.”

GELECEKTEKİ BAŞARININ ANAHTARI; YENİ, ESTETİK VE ERGONOMİK TASARIMLAR “Tüketicinin ürün tercihinde, marka, kalite, fiyat gibi unsurların yanı sıra ürünlerin dış görünümünün de oldukça etkili olduğu bir çağı kucaklıyoruz” diyen Sarı, “Bu nedenle yeni, dinamik bir yapıda sürekli değişen, ihtiyaçlara en uygun şekilde cevap verebilen, estetik ve ergonomik niteliğe sahip tasarımların gelecekte başarının anahtarı olarak karşımıza çıkacağını biliyoruz” dedi ve sözlerine son verdi.



PERAKENDE

2017 yılını yurt içi 125, yurt dışı 45 mağazasıyla tamamlayan Adil Işık Group; 2018’de yurt içinde 135, yurt dışında ise 55 mağaza sayısına ulaşmayı hedefliyor. me grafiğini 2020 sonuna kadar Körfez ülkeleri, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Kazakistan pazarlarına girmeyi hedefleyerek devam ettiriyor. Yurt içi ve yurt dışı cirosu 100 milyon TL olan Türkiye’nin markası Adil Işık Group, 2018 yılında öncelikli hedef pazarlarını Rusya, Suudi Arabistan, Azerbaycan ve İran olarak açıkladı.

Adil Işık Group’un 2018 ciro hedefi 500 milyon TL! Yurt içinde 125, yurt dışında ise 45 mağazası ile büyük bir satış ağına sahip olan marka Adil Işık Group, 2017’yi 400 milyon TL perakende cirosu ile kapattı.

2018 yeni yılında ise 500 milyon TL perakende satış cirosu hedefliyor. Rusya ve Ortadoğu’da büyük ilgi gören ve mağazalaşan Adil Işık Group, hızlı büyü-

Adil Işık Group markaları, Avrupa Birliği genelinde ise online olarak büyümeyi sürdürerek yıllık 50 milyon dolar yurt dışı perakende cirosu hedefleyerek, Türkiye’nin emeğini birçok satış noktasıyla yurt içi ve yurt dışında gururla temsil ediyor.

“HEM YURT İÇİ HEM DE YURT DIŞI PAZARDA ELDE ETTİĞİMİZ KUVVETLİ YÜKSELİŞİ 2018 YILINDA DA DEVAM ETTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ” Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Tasarım Direktörü Zehra Işık: “Ülkemizdeki perakende sektörü ve dünyadaki önemli gelişmeleri fırsata çevirerek, geleceğe yönelik hedeflerimizi dinamik bir yapıyla hayata geçiriyor, hız kesmeden yatırımlarımıza devam ediyoruz. Hem yurt içi hem de yurt dışı pazarda elde ettiğimiz kuvvetli yükselişi 2018 yılında da potansiyel hedef pazarlar üzerinde, mağazalaşma ve ciro anlamında yüzde 100 büyüme sağlayarak devam ettirmeyi hedefliyoruz. Misyonumuz her sene daha fazla büyüyerek daha fazla istihdam sağlamak” dedi.

54


PERAKENDE

Watsons Türkiye’ye Yeni Genel Müdür GENEL MÜDÜR

Türkİye’nİn en büyük YARDIMCILIĞINDAN GENEL kİşİsel bakım ve kozmetİk MÜDÜRLÜĞE TERFİ perakende zİncİrlerİnden Perakende sektörünün önemli ve deneyimli isimlerinden biri olan M. Mete Yurddaş, 1993 bİrİ olan Watsons yılında Ahmet Yanıkoğlu ve diğer ortaklarıyTürkİye’nİn Genel la beraber Türkiye’nin ilk güzellik ve kişisel Müdürlük görevİne bakım perakende zinciri olan Cosmo Shop’u kurdu. Yurddaş, markanın 2005 yılında WatM. Mete Yurddaş atandı. sons Grubu’na devredilmesinin ardından A.S. Watson Group’un bir parçası olarak 1841 yılından beri faaliyet gösteren Watsons, bugün 12 ayrı pazardaki 6 binden fazla mağazasıyla dünyanın önde gelen güzellik ve kişisel bakım zincirlerinden biri. Kaliteli ve yenilikçi bir perakende anlayışını temsil eden Watsons’larda, zevkli ve eğlenceli bir mağaza konsepti içinde kozmetik, kişisel bakım ve onları tamamlayan yenilikçi ürün gruplarından 25 bini aşkın ürün tüketici ile buluşuyor.

Watsons Türkiye Ticaret Direktörü ve Genel Müdür Yardımcısı görevini sürdüyordu. 2005 yılından bu yana Watsons Türkiye’nin genel müdürü olarak başarıyla hizmet veren Ahmet Yanıkoğlu’nun kariyerine farklı bir sektörde ilerleme kararının ardından görevi devralan Mete Yurddaş, evli ve bir çocuk babası. Watsons Türkiye, 79 şehirde bulunan 300’ü aşkın mağazası ve 2 bini aşkın çalışanı ile Türkiye’nin en büyük kişisel bakım ve kozmetik zincirleri arasında yer almaktadır.

55


PERAKENDE

LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, 2018 yılında 12 yeni ülkeye daha giriş yaparak, yurt dışında 120, yurt içinde 30 yeni mağaza açmayı ve toplamda bin mağaza sayısına ulaşarak, yüzde 33 büyümeyle 16,2 milyar TL ciroyu aşmayı hedeflediklerini açıkladı.

Hedef; 12 yeni ülke, bin mağaza, 16,2 milyar TL ciro

L

C Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, 2017 yılına ilişkin değerlendirmelerini ve 2018 yılı hedeflerini paylaştığı basın toplantısında, 2023 yılında Avrupa’nın en başarılı üç moda perakende markasından biri olmak üzere sağlam adımlarla büyümeye devam ettiklerini söyledi. 2023’te bin 500 mağazaya ulaşmayı, 6 milyar doları yurt dışından olmak üzere toplamda 10 milyar dolar ciro eşiğini aşmayı hedeflediklerini açıklayan Vahap Küçük, “Bu hedefe ulaşırken çalışan memnuniyeti, müşteri memnuniyeti, tedarikçi memnuniyeti, sosyal sorumluluk, risk yönetimi ile sürdürülebilirlik ilkelerini ve EBIDTA karlılık oranını kendimize KPI olarak belirledik” dedi.

56

LC WAIKIKI 15 ÜLKEDE PAZAR LİDERİ 2017 yılında yurt içinde yüzde 19 büyürken, yurt dışında yüzde 60, toplamda ise yüzde 30 büyüme elde ederek 2017’yi 12,2 milyar TL ciro ile tamamladıklarını söyleyen Vahap Küçük, “2017 yılında yurt dışında 96, yurt içinde 41 olmak üzere toplam 137 yeni mağaza açtık ve 833 mağazaya ulaştık. Mağazalarımızı haftada 12 milyon müşterimiz ziyaret ediyor. Bu da Yunanistan nüfusundan fazla insanın mağazalarımızı ziyaret etmesi demek... Dakikada bin 724 ürün satarak geçtiğimiz bir yıl içerisinde toplam 436 milyon ürün satışı gerçekleştirdik. Kenya’dan Malezya’ya, Kazakistan’dan Endonezya’ya ve Fas’a kadar uzak pazarlarda faaliyet gösteriyoruz. Girdiğimiz

pazarların birçoğunda sektörde önemli bir oyuncu olmamızın yanı sıra 15 ülkede ise pazar lideriyiz. 2018 yılında Hırvatistan, Yunanistan ve Güney Afrika gibi 12 ülkede daha faaliyete geçmek üzere hazırlıklarımızı yapıyoruz” dedi.

600 MİLYON DOLAR MARKALI İHRACAT GERÇEKLEŞTİ, 2018 HEDEFİ 825 MİLYON DOLAR 2017 sonunda 600 milyon Dolar markalı ihracat gerçekleştirmiş olacaklarını belirten Vahap Küçük, “2023’te moda perakende sektöründe global arenada vizyonumuz doğrultusunda hedeflerimize doğru adım adım ilerliyoruz. Markalı ihracatımızla birlikte yurt dışında sadece ürün değil, konseptimizi de sunuyoruz. Her yeni mağaza açılışında kullanılan


PERAKENDE mobilyadan poşete, askıdan mankene, yan sanayi ürünlerini de ihraç ediyoruz. 2018 yılında yurt dışı mağazalarımıza 170 milyon ürün ihraç ederek, toplam LC Waikiki ihracatının 825 milyon Dolar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi. Vahap Küçük sözlerine şöyle devam etti: “Yurt dışında her bir mağazamızın yıllık ortalama 5 milyon Dolar ciro yaptığını varsayarsak, bu da Türkiye’de bir ayda 250 kişiye istihdam sağlamak anlamına gelmektedir. Bu da bizleri yaptığımız işte anlam bulma konusunda motive etmekte; ülkemize bir taraftan döviz kazandırırken bir taraftan ülkemizde yeni kişilere istihdam sağlamada tüm ekip olarak bizleri mutlu etmektedir. Aynı zamanda yurt dışında açtığımız her yeni mağaza ile ülkemizin değerlerini en iyi şekilde temsil ediyoruz. Yeni mağazalarla ülkemize döviz kazandırırken, faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde Türkiye’nin marka algısına katkı sağlamak için çalışıyoruz.”

Küçük şirketin başarılarını açıkladı: “42 bin çalışanımızla perakende sektöründe en çok istihdam sağlayan şirketiz. Tüm sektörlerde ise ikinci şirketiz. 23 bin kadın çalışanımızla Türkiye’de en çok kadına istihdam sağlayan, bin 700 kadın yöneticimizle ise en çok kadın yöneticinin çalıştığı şirketiz. Oran olarak tüm çalışanlarımızın yaklaşık yüzde 55’i kadın... Bizi gururlandıran bir diğer konu ise 2016 yılı verilerine göre Türkiye Kurumlar Vergisi sıralamasında 15. sırada ve yine 2016 yılı verilerine göre Büyük Mükellefler Vergi sıralamasında ise 7. sırada olmamızdır. Linkedin tarafından En İyi İşveren Markası seçildik. Türkiye’nin hazır giyim ve mağazacılık sektöründe en beğenilen şirketi, Türkiye İtibar Endeksi Araştırması sonuçlarına göre hazır giyimde en itibarlı şirket ve Türkiye’nin En Samimi Markaları Araştırması’na göre Türkiye’nin en samimi hazır giyim markası seçilmemiz de ayrıca bizler için mutluluk verici.”

8 BİN KİŞİ İŞE ALINACAK, ÇALIŞAN SAYISI 50 BİNE ULAŞACAK

LCWAIKIKI.COM YÜZDE 50 BÜYÜDÜ, HEDEF YÜZDE 125 BÜYÜMEK

2018 yılında toplam 1,5 milyon metrekarelik mağaza alanıyla 8 bin yeni kişiye daha istihdam imkanı sağlayarak LC Waikiki’nin çalışan sayısını 50 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Vahap Küçük, bugün 469’u Türkiye’de ve 364’ü yurt dışında olmak üzere 38 ülkede 833 mağaza ile hizmet veren LC Waikiki’nin 2016 yılında 35 bin olan çalışan sayısının 2017 yıl sonu itibariyle yaklaşık 42 bine ulaştığını; sadece 2017’de 7 bin kişinin LC Waikiki ailesine katıldığını belirtti. Böylece LC Waikiki’nin ülkemize döviz kazandırırken yeni istihdama da katkı sağladığını açıklayan Vahap Küçük, “Tüm bunlar sayesinde global arenada ülkemizin değerlerini en iyi şekilde temsil ederek Türkiye’nin marka algısına katkı sağlıyoruz” dedi.

EN ÇOK KADIN ÇALIŞAN VE KADIN YÖNETİCİNİN ÇALIŞTIĞI ŞİRKET LC Waikiki’nin istihdamdan marka algısına kadar pek çok alanda gurur verici bir tabloya sahip olduğunu söyleyen Vahap

LCwaikiki.com’un Türkiye’de monobrand kategorisinde birinci olduğunu, şirketin

toplam satışları içerisinde dijitalin payının yüzde 3 seviyelerinde yer aldığını ifade eden Vahap Küçük, “LCwaikiki.com, bu yıl yüzde 50 büyüyerek, 9,2 milyon adet ürün satışıyla 200 milyon ciroya ulaştı. Bu sayılar monobrand kategorisinde ülkemizde bizi birinci sıraya taşıdı. E-ticaret alanında yeni projeler üzerinde çalışıyoruz. İlk defa perakende sektöründe LC Waikiki, bir Türk markası olarak yurt dışında yerel e-ticaret operasyonuna başladı. Projemiz Avrupa Birliği üyesi ülkelerden 27’sine 9 dilde, 5 farklı para biriminde Avrupa Birliği içinde servis verecek bir yapı kurulmasını kapsıyor. E-ticarette faaliyetlerimizle yüzde 125 büyümeyi hedefliyoruz. E-ticaret tarafında 456 milyon TL ciro hedefliyoruz” dedi.

LCW HOME MAĞAZA SAYISINI ARTIRIYOR 2016 yılında girdikleri ev tekstili kategorisinde, 2017 yılında mevcut satış noktalarının sayısını artırarak 87 mağazaya ulaştıklarını belirten Vahap Küçük, 2018 yılında 165 mağaza sayısına ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.

GÜNDE 2 BİN TEST YAPILIYOR “LC Waikiki olarak kaliteyi ve modayı uygun fiyatla tüketicilerimizle buluşturmayı ilke edindiğimiz gibi geniş ürün yelpazemizle tüm ürünlerimizde güvenliği ve insan sağlığını ön planda tutuyoruz” açıklamasını yapan Vahap Küçük, “Sizlere sunduğumuz ürünlerin insana ve doğaya zarar vermediğinden emin olmak için, günde ortalama 2 bin, yılda yaklaşık 700 bin test yapıyoruz” dedi.

57


MAĞAZA AÇILIŞLARI

Brandroom, oasıs desıgner outlet’te açıldı

Yeni mağazasını Çorum’da açan Boyner Türkiye’ye yayılıyor… Boyner, 2017 yılının yedinci, Çorum’daki ilk mağazasını AHL Park AVM’de açtı. Ürün ve marka zenginliğiyle keyifli bir alışveriş deneyimi sunan, Türkiye’nin en çok sevilen ve tercih edilen alışveriş destinasyonu Boyner, 2017 yılının yedinci, Çorum’daki ilk mağazasını AHL Park AVM’de açtı. Çorum’a yeni bir heyecan getiren, Çorum’un ilk büyük alışveriş ve yaşam merkezi olan AHL Park AVM’de, Boyner, müşterilerine 2 bin 100 metrekarelik alanıyla hizmet verecek. Güçlü markaları, restoran zincirleri ve eğlence merkezleri ile kısa sürede Çorum dışında çevre illerin de buluşma noktası olan Çorum AHL Park’ta açılan Boyner mağazasında, kadın, erkek, çocuk, genç aktif spor, ayakkabı ve kozmetik kategorilerine ait yerli ve yabancı birçok marka yer alıyor. Güvenilir ve kaliteli ürün çeşitliliği ile vazgeçilmez destinasyonlar arasındaki yerini her geçen gün sağlamlaştıran Boyner, yüksek servis kalitesi ile de müşterilerine konforlu ve keyifli bir alışveriş deneyimi sunuyor.

İstanbul’un gözde yaşam ve iş merkezi Basın Ekspres’te kapılarını açan Türkiye’nin ilk designer outleti Oasis Designer Outlet, dünyaca ünlü moda markası Brandroom’u marka karmasına dahil etti. Lüks markaların en özel koleksiyonlarını bir araya getiren Brandroom, Oasis’teki bin 200 metrekarelik mağazası ile Avrupa Yakası’ndaki ilk ve tek outlet konseptini modayı yakından takip edenlerle buluşturuyor. Ünlü markalardan seçkin koleksiyonlarını outlet konseptiyle erişebilir fiyatlar üzerinden sunan Brandroom, dönemsel kampanyalar ve sürprizler ile modanın nabzını Oasis Designer Outlet’te tutacak.

TÜRKİYE’NİN İLK DESIGNER OUTLETİ OASIS HAYATI TASARLIYOR Nurol GYO yatırımıyla Bodrum’dan sonra İstanbulluları hayal ettikleri yaşam merkeziyle buluşturan Türkiye’nin ilk designer outleti Oasis,

58

dünyaca ünlü üst segment markaları, erişilebilir fiyatlar üzerinden ziyaretçileriyle buluşturuyor. Marka karmasıyla ve perakende sektörünü tanıştırdığı farklı konseptleriyle dikkat çeken; eğlence, yeme-içme, dekorasyon ve süpermarket bölümlerinden oluşan dört ana alanı buluşturan modern ve estetik mimarisiyle kapılarını açan Oasis Designer Outlet’te her detay ziyaretçilerin rahat ve eğlenerek alışveriş yapmaları için tasarlandı. Oasis Designer Outlet’in “Hızlı Alışveriş”, “Al ve Uç”, “Ye ve Eğlen” gibi ses getiren konseptleriyle alışveriş ve eğlence dünyasının dinamiklerini değiştiriyor. Ailelerin çocuklarıyla birlikte keyifli vakit geçirebileceği yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik kapalı ve açık eğlence alanlarıyla nefes alınabilen bir alışveriş ayrıcalığı tanıyan Oasis Designer Outlet, konforun ön plana çıktığı özel sinema salonlarıyla da bölgenin en iddialı butik sinema deneyimini sunuyor.


MAĞAZA AÇILIŞLARI

Columbia, Kayseri Park AVM’de

şullarda bile sizi sıcak tutmak için tasarlanan Columbia Sıcağı ile hem kayakta hem de şehirde konforlu ve stil sahibi bir sezon sizleri bekliyor. Columbia Kayseri Park AVM mağazası, 107 metrekarelik ferah mağaza alanı ve geniş ürün yelpazesi ile hem Kayserililerin hem de Erciyes’in zirvelerini kayak

için ziyaret eden outdoor tutkunlarının gözdesi olacak. Orta Anadolu’nun en sevilen alışveriş ve yaşam merkezi Kayseri Park AVM’de yer alan Columbia mağazası dağların zirvelerinde bile en yüksek performansı garantileyen ürün gamı ile Anadolu’nun sert kış şartlarında sıcacık bir sezonu garantiliyor.

Outdoor tutkunlarının gözde markası Columbia, kayak sezonunu Kayseri Park AVM’de açılan yeni mağazası ile karşılıyor. Outdoor tutkunlarının vazgeçilmez markası Columbia, kayak sezonunun başlaması ile Erciyes’i Kayseri Park AVM’de açılan mağazası ile fethetmeye hazırlanıyor. En zorlu ve soğuk ko-

Schafer’dan Adana’ya yeni konsept mağaza Sosyal ve kültürel etkinliklerin Adana’daki adresi Optimum Alışveriş Merkezi, Schafer’ın yenilenen mağazasını, yüzlerce çeşit ürününü Adanalıların beğenisine sunuyor.

Gelişmiş tasarım ve üretim anlayışının sonucu olan yüksek kaliteyi, uygun fiyatlarla tüketiciye ulaştırmayı ilke edinen Schafer, yenilenen mağazasında yüzlerce çeşit ürünü Adanalıların beğenisine sunuyor.

Alışveriş, moda, lezzet ve eğlencenin her rengini bir arada bulunduran Adana Optimum Alışveriş Merkezi, züccaciye sektöründe bir dünya markası olma yolunda ilerleyen Schafer’ın, Adana’daki ilk ve tek mağazasını yeniledi.

Yerli ve yabancı pek çok marka ile yılın 365 günü keyifli alışveriş fırsatı sunan Adana Optimum AVM bünyesinde hizmet veren zücaciye sektörünün köklü kuruluşlarından Schafer, yenilenen yüzüyle Adanalıların hizmetine devam ediyor.

Otoban bağlantı yollarına yakınlığı, Seyhan Nehri ve Hacı Sabancı Merkez Camii’nin eşsiz manzarasıyla Adanalılara keyifli ve kaliteli alışveriş fırsatı sunan Optimum‘da hizmet veren Schafer’ın yeni konsepti ziyaretçilerin beğenisini kazandı. Schafer, küçük ev aletleri, yemek takımı, çatal bıçak takımı, günlük yemek takımları, çelik ve granit setlerde verdiği 5 yıl garanti ile müşterilerine güvenli alışveriş imkanı veriyor.

59


MAĞAZA AÇILIŞLARI

Tekzen 129. mağazasını Trabzon Cevahir AVM’de açtı Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli ve en yaygın ev güzelleştirme perakendecisi Tekzen, bu yılın son mağazasını Trabzon Cevahir AVM’de açtı. Trabzon ilindeki 2. mağazasını Cevahir AVM’de açan Tekzen, mağaza sayısını 129’a çıkardı. Tekzen’in yeni mağazasının 2 bin 289 metrekare net satış alanı bulunuyor.

BİR YILDA 15 YENİ MAĞAZA 2017 yılında 15 yeni mağaza açarak yılı 55 ilde toplam 129 mağaza ile kapadıklarını ifade eden Tekzen Genel Müdürü Onur Mertoğlu Trabzon Cevahir AVM Mağazası açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Trabzon ilimizde ikinci Tekzen mağazasını açtık. Yeni mağazamız ile Trabzon halkına binlerce çeşit ürünü aynı çatı altında sunuyoruz. Biz yüzde 100 yerli sermayeli bir şirketiz. Tedarikçilerimizi de yerli üreticilerden seçmeye çalışıyoruz. Ülkemize yatırım yapmaya ara vermeden devam ediyoruz. Şirketimiz her yıl yüzde 24 bandında büyüyor. 2017 yılında da önemli bir büyüme ivmesi yakaladık. İstanbul, Ankara, İzmir, Çanakkale, Bolu, Nevşehir, Sakarya, Erzurum, Konya, Kahramanmaraş, Samsun ve İzmit illerinde toplam 15 yeni mağazanın açılışını yaptık. Daha fazla tüketiciye ulaşmaya çalışıyoruz. Yeni yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Verdiğimiz ürün ve hizmetlerde farklılaşmaya çalışıyoruz. Gerek çalışanlarımız gerekse iş ortaklarımızın büyük emekleri ile hedeflerimize ulaşmaya devam ediyoruz. 2017 yılı iş sonuçlarımız da arzu ettiğimiz seviyelerde oldu. ‘Her ilde bir Tekzen’ hedefiyle büyümeye, mağazalarımızı Türkiye’nin her noktasına taşımaya devam edeceğiz” dedi.

Çetinkaya, Malatyapark AVM’de büyüyen mağazasıyla açılıyor Çetinkaya Grubu’nun Malatya mağazası, Malatyapark AVM’de değişen katı ve büyüyen metrekaresi ile hizmete girecek. 60 yıllık köklü geçmişe sahip Çetinkaya Şirketler Grubu, yeni mağazasında da en kaliteli ürünü en makul fiyatlarla ziyaretçilerine sunmaya devam edecek. Malatyapark AVM’de hizmet verecek olan mağaza, ürün gamının yanısıra fiyat ve kalitesiyle de Malatya’da fark yaratmaya devam edecek. Ayakkabıdan gömleğe, kabandan kemere, A’dan Z’ye binlerce ürünün yer aldığı mağaza, bir ailenin tüm bireyleri için bütçe dostu kazançlı alışveriş imkanlarını sunacak. 2017-2018’in trend koleksiyonlarından oluşan tekstil ürünleri; Miyamira, Mentality, Fithit, Fitkid ve Fitclub ve ulusal markalarıyla bayan, erkek, çocuk, aktif spor ve casual giyim için birbirinden özel tasarımlarıyla reyonlarda yerini alıyor. Ve bir Çetinkaya geleneği haline gelen kazançlı alışveriş imkanı Malatyapark AVM mağazasıyla canlanıyor.

60



PERAKENDE

Dokunulan

her

proje

içinde

bir

hikaye barındıyor “BİZİM İÇİN TASARIM, HAYATI DERİNDEN ETKİLEYEN, FARK ETMESEK DE HEPİMİZİN HAYATINA DOKUNAN BİR UNSURDUR” DİYEN EDDA İSTANBUL KURUCUSU, MİMAR&İÇ MİMAR EDA GÜNEY, AMAÇLARININ BU ETKİYİ, YAŞAMSAL DENEYİMLERE DÖNÜŞTÜRMEK, BUNU YAPARKEN DE AKILCI, FONKSİYONEL VE BU DENEYİMİN, ZEVKLİ VE UNUTULMAZ KILACAK DETAYLARA SAHİP OLMASINI SAĞLAMAK OLDUĞUNU DİLE GETİRDİ.

62


PERAKENDE

E

dda İstanbul hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Neler yapar firma? Edda İstanbul; mimarlar, endüstri ürünleri tasarımcıları, tekstil tasarımcıları, iletişim stratejistleri gibi farklı disiplinlerden gelen birçok tasarımcıyı bünyesinde bulunduran, bu çeşitlilik ve farklı bakış açılarını yaratımına katarak hizmet veren bir multi-disipliner tasarım stüdyosudur. Perakende sektöründe; konsept tasarımı, mimari tasarım, görsel tasarım ve düzenleme, vitrin tasarımı, styling, grafik tasarımı, kreatif danışmanlık, trend öngörme ve markayasa oluşturma hizmetlerini ve uygulamalarını gerçekleştirir. Mağaza tasarımlarında ne tür farklılıklar yaratıyorsunuz? Mağaza tasarımında bizce en önemli olan, sergilenen ve satışta olan ürünün önüne hiçbir şeyin geçmemesi gerekliliğidir. Etki yaratan, önceliğin nerede olduğunu doğru konumlandıran, bu konumlandırmada aydınlatmayı, insan antropometrisini ve insan davranışlarını doğru inceleyen ve bu çalışmaları odağına alan tasarımlar başarılı olmaktadır. Müşterinin neye ihtiyaç duyacağını, beklentilerinin ne olacağını öngören, müşteriyi düşündüğünü hissettiren ve tebessüm oluşturan, empatisi yüksek tasarımlar oluşturmak, mekan deneyiminin tekrarlanmasını sağlayacak ve farklılık yaratacak yaklaşımlardır. Projelerimizde asıl olan, bütünsel bakış açısıyla ele alınmaları ve bulundukları sektörlere yön veren, özgün ve zamansız yaratımlar olmalarıdır.

“2017 BOLCA ÜRETTİĞİMİZ BİR YIL OLDU” Edda İstanbul için tasarım ne anlama geliyor? Bizim için tasarım, hayatı derinden etkileyen, fark etmesek de hepimizin hayatına dokunan bir unsurdur. Amacımız bu etkiyi, yaşamsal deneyimlere dönüştürmek, bunu yaparken de akılcı, fonksiyonel ve bu deneyimin, zevkli ve unutulmaz kılacak detaylara sahip olmasını sağlamaktır. Tasarım günlük hayatımızda fark etsek de etmesek de gerçekleştirdiğimiz eylemlerin bir parçasıdır. Biz ekipçe tasarıma hayatımızda daha farkında olarak yer veriyoruz. Son olarak 2018 planlarınızdan bahseder misiniz? Şu an halihazırda bir planlamanız var mı? 2017 yılı bizim için yeni konsept çalışmalarına yoğunlaştığımız, bolca ürettiğimiz bir yıl oldu. 2018’de de uzun yıllardır hizmet verdiğimiz markalarımızın artan talep ve ihtiyaçlarını karşılamayı, yeni marka birliktelikleri ve yol arkadaşlıkları oluşturmayı, dokunduğumuz her işte etki yaratan kalıcı imzamızı atmayı ve müşteri memnuniyetini en üst seviyelerde tutmayı hedefliyoruz.

“MEKANSAL BİR KONSEPTE EK OLARAK BİR DENEYİM TASARLAMAYI AMAÇLIYORUZ” Bir markaya konsept hazırlarken hangi unsurlara dikkat ediyorsunuz? Konsept oluştururken öne çıkan kriterler neler? Bir markaya kurumsal konsept yaratırken önceliğimiz, hangi kitleye hitap edeceği ve ne hissettireceğidir. İçinde bulunacağı mekanın mimari unsurlarına ek olarak, mekanda çalınacak müzik, ziyaretçileri karşılayacak koku, çalışanların giyeceği kıyafetler gibi o dünyayı oluşturan her unsuru tek tek tasarlıyoruz. Aslında mekansal bir konsepte ek olarak bir deneyim tasarlamayı amaçlıyoruz. Marka ruhu dışında kalan bir öğenin, bu dünyanın bir parçası olmasına izin vermeyerek, bu dünyanın ve ziyaretçilerinin sürekliliğini hedefliyoruz. Perakendecilerden mağaza tasarımlarına yönelik daha çok hangi yönde talepler geliyor? Edda İstanbul’un dokunduğu her proje, içinde bir hikaye barındırır. Bu hikayeyi, marka manifestosundan kreatif danışmanlığa, mekan kurgusundan endüstri ürünleri tasarımlarına, görsel düzenlemeden uygulama sürecine kadar projemiz içinde bulunan renk, doku, koku gibi duyusal algılara hitap eden tüm detaylara taşırız. Çalıştığımız markalardan gelen talepler de salt mekan tasarımı yerine, kendi hikayelerinin oluşturulduğu bütünsel bir etki ve deneyim yaratan, fark edilebilir tasarımlar oluyor.

63


PERAKENDE

ARTIK GLOBAL VEYA YEREL HİÇBİR MARKA DİJİTAL DÖNÜŞÜME KAYITSIZ KALAMAMIŞKEN, DİJİTAL MARKA KAVRAMI İYİDEN İYİYE ZİHNİMİZE KAZINMIŞKEN, RED AND GREY MEDIA “DİJİTALİN KODLARINI OKUMAK MARKALAR İÇİN NEDEN ÖNEMLİDİR?” İLE İLGİLİ BİR YAZI YAYINLADI.

Dijitalin kodlarını okumak

markalar için neden önemlidir?

“Dijital marka” kavramı belleklerimizdeki yerini çoktan aldı. Dijital markaların öncüleri günden güne yerlerini sağlamlaştırırken; global veya yerel hiçbir marka dijital dönüşüme kayıtsız kalamadı. Bunun bir sonucu olarak da günümüzde markaların kurumsal kimliklerini dijital kimliklerinden bağımsız düşünmek artık pek de mümkün değil. Peki dijital marka olmak için, dijitalde doğru konumlanmak için neler yapılmalı? Dijital strateji oluşturulurken marka kimliğini markanın dijital kimliğinden bağımsız düşünmek hatalı olacaktır. Hatta bir adım ileriye gidersek, markaların kurumsal kimlikleri oluşturulurken markanın dijitaldeki konumu ve kimliği de göz önünde bulundurulmalıdır. Kurumsal çizgileri dijitalle entegre hale getirmeden dijitalde konumlanmak markanın geleneksel kodlarından kopamadığını ve dijital dönüşüme adapte olamadığını göstermektedir. Oyunu dijitalin kuralları ile oynamak gerektiğini kavrayan markalar dijitalleşebilen ve nihayetinde “dijital marka”lar haline gelirler. Dijital trendleri takip etmek ve doğru noktalarda uygulamak da dijitalde konumlanabilmek adında olmazsa olmaz. Dijital gündem çok hızlı değişip yenilenmekte, bu tempoya ayak uydu-

64

rabilmek için doğru bir ekiple bir araya gelmek, doğru işleri doğru zamanda hayata geçirmek adına markaların elini güçlendirecektir. Markayı yakından tanıyan bir ekip, markanın ve daha önemlisi tüketicinin dijital ihtiyaçlarına doğru şekilde karşılık verebilmeyi sağlayacaktır. Pazarlama kurallarının da değişime uğradığı ve hatta yer yer baştan yazıldığı

iletişimde bulunmak olduğu için reaksiyonları doğru okumak tüm markalar için olmazsa olmazlar arasında yer almalı. Mecralar değişse de ihtiyaçlar her zaman var olmaya devam edecek. İhtiyaçlara en iyi şekilde cevap verebilmek adına tüketici davranışlarını analiz etmek en önemli husus olacaktır.

günümüz dijital ortamında değişmeyen

Günümüzde de tüketici davranışları dijitalde ve hatta dijitalle şekillenmekte-

yegane şeyin ihtiyaçlara cevap vere-

dir. Dijitalin kalbinde yer alan markalar

bilmek olduğu oldukça açık. Kitlelerin

daha da sevilip büyürken, dijitale adap-

ihtiyaçları ise artık dijitalden bağımsız

te olamayan markalar geride kalmaya

düşünülemez. Dijital ya da dijitalleşen

mahkumdur. Dijitale gereken önemi

marka olabilmek için kullanıcıların

vermek, işin ehli profesyonellerle bir araya gelmek, trendleri yakından takip etmek ve tüketici davranışlarını iyi analiz etmek markaları bir adım öteye taşıyacaktır.

feedback’lerine kulak vermek oldukça önemli. Geleneksel pazarlama yöntemlerinden ayrılan belki de en önemli nokta tüketiciyle birebir ve çok hızlı bir


PERAKENDE

Perakende sektörü yapay zekayla tanıştı ketyo, Keiretsu Forum Türkiye’den aldığı yatırımı, Türkiye ve Avrupa’da yayılma, Amerika’da ise pazara giriş için kullanmaya, bunların yanı sıra veri madenciliği, yapay zeka ve IOT teknolojilerini de geliştirmeye ayıracak. Marketyo, Özer Fırat, Önder Fırat ve Gökçer Gökdal’ın önderliğinde hayata geçirilen bir proje. Kurucu ortaklardan Özer Fırat, Keiretsu Forum’dan aldıkları ‘akıllı yatırım’ın etkisiyle Marketyo’yu alanında ilk akla gelen markalardan birisi yapmak istediklerini söyledi.

25 GİRİŞİME 37. 4 MİLYON TL YATIRIM

Hem Türkiye’de hem de dünyada melek yatırımcılığın yönünü belirleyen en büyük girişimlerin öncelikli tercihi olan Keiretsu Forum’un Türkiye ayağı Keiretsu Forum Türkiye, 25’inci yatırımını perakende sektörüne yönelik geliştirilen teknoloji girişimi Marketyo’ya yaptı. Üç kıtada 50 şubesi ve 2 bin 500’ün üzerinde lisanslı yatırımcı üyesi ile dünyanın en büyük melek yatırımcı ağına sahip olan Keiretsu Forum’un Türkiye ayağı Keiretsu Forum Türkiye, 25’inci yatırımını perakende sektörü oyuncularına yönelik geliştirilen teknoloji girişimi Marketyo’ya yaptı. Her ölçekteki gıda perakendecisinin online olmasını sağlayan ve bunu da veri madenciliği, kişiselleştirme ve yapay zeka ile birleştirerek gerçekleştirmeyi hedefleyen teknoloji girişimi Marketyo, Keiretsu Forum Türkiye’den 1.4 milyon TL yatırım aldı. Yatırım turuna Keiretsu Forum üyelerinden ve Esor Investment’in ortaklarından Şevki Kuyulu katıldı. Marketyo, büyük zincirleri herhangi bir yazılımcı/arka ofis personeli çalıştırmalarına gerek olmadan, ERP sistemlerine tam entegre olarak; web ve mobilde kendi markalarıyla online ticarete taşırken, ölçeği daha küçük marketleri ise “Marketyo Platformu”nda konumlandırıyor. Marketyo markalara ise kişiselleştirilmiş iletişim için aracılık ediyor.

Bir diğer Kurucu Ortak Önder Fırat ise gıda perakendeciliğini teknolojiyle bütünleştiren, omni-channel yapıya dönüştürebilen ve her türlü hizmeti sağlayan bir firma olma yolunda ilerlediklerini, bu yolda yatırımın Keiretsu kanalıyla olmasının da kendileri için ayrıca anlamlı olduğunu dile getirdi. Son Kurucu Üye Gökçer Gökdal da, “Keiretsu Forum’dan aldığımız bu yatırımla hem çok değerli bir partner hem de yerelde yakaladığımız başarıyı global ölçekte yayma fırsatına sahip olduk. Marketyo’nun 3 yıl içerisinde perakende e-ticareti alanında dünyadaki en kapsamlı, bilinir ve yaygın firma olacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu. 2012 yılından beri Türkiye’de melek yatırımlarına devam eden Keiretsu Forum Türkiye, Marketyo yatırımı ile birlikte 25 girişime, 37.4 milyon TL’lik yatırım yapmış oldu.

20 BİNE YAKIN KULLANICI 10 BİNLERCE KEZ ALIŞVERİŞ DENEYİMİ YAŞADI Marketyo Türkiye’de ve Avrupa’da şu ana kadar 20 bine yakın kullanıcıya on binlerce kez alışveriş deneyimi yaşattı. Mar-

65


VİTRİN

FLORMAR METALLIC LIP CHARMER İLE IŞILTI ŞART!

KİP’te Kış Şıklığı! Erkek moda markası KİP, erkekleri soğuk kış günlerinde bile rahat aynı zamanda şık olmaya davet ediyor. KİP kış koleksiyonunda, yün içerikli ve buklet kabanlar, deri ile farklı dokuların bir arada kullanıldığı iddialı montlar ve 3D efektli kumaşlarla hazırlanan tasarımlarla erkekleri hem şık hem de sıcak bir kış bekliyor. Erkeğe casual bir görünüm sunan KİP dış giyim koleksiyonunda kruvaze kesimler, uzun yün paltolar, bomber tipi montlar, puffer yelekler ve kapşonlu modeller de dikkat çekiyor. Koleksiyonda siyah ve lacivert gibi klasik renklerin yanı sıra haki, toprak tonları, petrol ve gri ön plana çıkıyor. Bordodan yeşile rengarenk deri eldivenler, kaşkoller, bereler ve botlar da erkeğin şıklığını tamamlayacak en özel özel aksesuarlar arasındaki yerini alıyor.

Flormar’ın Metallic Lip Charmer serisinin metalik ve yumuşak dokusu ile dudaklar başrolde… Flormar “Metallic Lip Charmer” serisi, trend ve çarpıcı renklerdeki yeni likit rujları ile karşınızda! Metallic Lip Charmer Matte dudaklara kadifemsi ve çekici bir dokunuş katarken, Metallic Lip Charmer Glaze ise yoğun ve ışıltılı yapısı ile tüm bakışları üzerine topluyor. Metallic Lip Charmer’ların çeşitli bitkisel yağlar ile zenginleştirilmiş formülü dudakları nemlendirirken aynı zamanda bakım yapıyor.

METALLIC LIP CHARMER MATTE İLE METALİK MAT DOKUNUŞ Dudakları kurutmadan matlaştıran kadifemsi yapısı ile çekici görünüm sunan Metallic Lip Charmer Matte’ ın do-

66

kuz farklı renk seçeneği keşfe değer bir tercih deneyimi sunuyor. Yoğun renk veren yumuşak dokusuyla, uzun süre kalıcılık sağlayan Metallic Lip Charmer Matte alışılmışa meydan okuyor.

METALİK PARLAKLIK İÇİN METALLIC LIP CHARMER GLAZE Metallic Lip Charmer Glaze ile tek dokunuşla belirgin, yumuşak dudaklara sahip olmak artık çok daha kolay. Dokuz farklı renk seçeneğine sahip olan Metallic Lip Charmer Glaze’ın yoğun parlak dokusu, metalik rengi ve ışıltılı jel formülü ile kolay kullanım sağlayan Metallic Lip Charme Glaze’lere bayılacaksınız!


VİTRİN

İPEKYOL KIŞ DAVETLERİNE

HAZIR OLUN

OXXO göz alıcı koleksiyonu ile dikkatleri çekiyor OXXO ışıltılı kumaşlar, kadife dokularla 2018’e özel göz alıcı bir koleksiyon tasarladı.

FEMİNENLİK ÖN PLANDA Silver, kırmızı ve siyah renklerin hakim olduğu koleksiyonda ışıltılı kumaşlar, flare paça pantolonlar, omuzları açıkta bırakan elbiseler en gözde parçaları oluşturuyor. Pantolonlarda ve elbiselerde fırfır detaylar göze çarpıyor. Elbiseler ile bluzlarda minik dekolteler ve tül detaylarla feminenliğe vurgu yapıyor.

İpekyol Gece Elbisesi Koleksiyonu, profesyonel ellerde hayat bulan el işçiliği ile yorumlanan modern tasarımlarıyla yılbaşı ve davetler için birbirinden şık seçenekler sunuyor. İpekyol Gece Elbisesi Koleksiyonu ile keyifli kış partilerine davetlisiniz. Gold ve zamansız siyahın hakimiyetindeki 13 parçadan oluşan Ipekyol Gece Elbisesi Koleksiyonu’nda, yüksek kalite el işçiliğini temsil eden tül üzeri payet nakış, kristal taş, pul ve payet işlemeleriyle buluşan zengin detaylar, Ipekyol kadınının zarif tavrıyla harmanlanıyor. Tek omuzlu metalik efektli ışıltılı mini elbiseler glamchic tavrıyla öne çıkarken; balon kol ve eteği toplama detaylı metalik gold efektli elbiseler 90’lı yıllara doğru keyifli bir yolculuğa davet ediyor. Cut out, pilisoley ve ışıltılı nakış detayları ile farklılaşan mini ve midi boy kokteyl elbiseleri ise her yaştan farklı beğeniye hitap ediyor. Payet işlemeli uzun gece elbiseleri yırtmaç detayıyla iddialı bir şıklık vaat ederken; etek kısmı volan ve pilise detayı ile hareketlendirilen sofistike Fransız dantel elbiseler ile omuzlarda dikkat çeken transparan etkiler koleksiyona dinamizm katıyor.

KÜRK VE FIRFIR DETAYLARI İLE STİLİNİZİ OLUŞTURUN Kürk detaylar çantalarda, boyunluk ve yakalarda dikkat çekerken aksesuarlarda gold, fırfır detaylı şallar, fularlar ve tüylü eldivenler stilinizi tamamlıyor. Birbirinden şık OXXO parçaları, sezonun favori modellerinden kadife dokulu ayakkabılar, streç botlar, bilek boy ve diz üstü modelleriyle kombinleyebilirsiniz. OXXO’nun mükemmel kalıbı, kumaş ve dikiş kalitesiyle yeni koleksiyonuna dair yüzlerce seçenek sizleri bekliyor.

67


VİTRİN

SÖMESTR TATİLİ ÖNCESİ TERGAN’A UĞRAYIN Yüzde 100 deri ürünleriyle güvenli seyahatler için aranan marka olan Tergan, kar tatili için seyahat çantaları, kadın ve erkekler için bot modelleri ve enerji veren tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Kadın ve erkekler için tasarlanan, su geçirmeyen kar botlarının yanı sıra, kısa ve uzun seyahatler için özel koleksiyonlarıyla göz dolduran marka, bir an önce tatile çıkmaya teşvik ediyor. Üstelik sömestr tatiline özel kampanyalar da, tatil öncesi alışverişte içinizi ısıtıyor. Zengin tasarımı ve cazibesiyle Tergan koleksiyonunda yer alan kar botları ve seyahat çantaları, kış tatili programı yapanlar için ilk tercih oluyor. Sıcak tuttuğu kadar konforlu olan botlar, karlı havalarda sağlam adımlar atmak isteyenlerin tercihi olurken, Tergan’ın seyahat çantaları ise her koşulda şık ve düzenli olmak isteyenlerin tamamlayıcı parçası oluyor. Kar tatilinin yanı sıra, yarıyıl tatiline merhaba diyen öğrenciler de, Tergan’ın kar botlarıyla sömestr tatilinin keyfini çıkarmaya hazırlanıyor. Her türlü tatil programına eşlik eden markanın sömestr tatiline özel kampanyaları, karne coşkusu yaşayan öğrencilere hediye oluyor.

68

Kışın içinizi ısıtacak lezzet: Latte Macchiato! Starbucks kış mevsiminin yeni lezzeti Latte Macchiato ile soğuk havalarda içinizi ısıtacak. Starbucks soğuk kış günlerini espresso menüsüne eklediği yeni içeceği Latte Macchiato ile karşılıyor. Latte’ye yeni bir yorum getiren ve Macchiato severlere de hitap eden Latte Macchiato’da önce ısıtılmış kremamsı süt bardakta yerini alırken, enfes espresso shot tamamlayıcı lezzet olarak sonradan ekleniyor.

ESPRESSO VE SÜTÜN DENGELİ BULUŞMASI Latte’sine yoğun bir espresso tadıyla başlamak isteyen misafirlerin favorisi olacak yeni içecek, aynı zamanda espresso ve sütün dengeli buluşmasını tercih eden misafirleri de mutlu edecek. Starbucks yiyecek menüsünde yer alan pek çok farklı lezzetle uyumlu Latte Macchiato 9 Ocak’tan itibaren tüm Starbucks mağazalarında kahve severleri bekliyor.


VİTRİN

Levi’s “The Baggy” koleksiyonuyla 90’lara dönüyor İkonik marka Levi’s, yeni sezonda moda severlerin beğenisine sunduğu “The Baggy” koleksiyonu ile bahara damga vurmaya hazırlanıyor. Levi’s’ın 90’lardan ilham alarak tasarladığı koleksiyonda bol jeanler, bol şortlar ve oversize trucker ceketler yer alıyor.

Levi’s 90’ların sevilen asi görünümünü eskitilmiş oversize ve yumuşak denim parçalarla geri getiriyor. Mükemmel görünüşleriyle bu sezon da ön plana çıkan “The Baggy” koleksiyonu yıl boyunca çok yönlü bir rahatlık ve şıklık sunuyor. Koleksiyonun parçalarından Big Baggy jeans, orta derece taşlanmış hafif kumaşı ile beyaz tişörtlerle veya gömleklerle kombinlendiğinde sokak stilini yansıtıyor. Yüksek bel ve kusursuz kesimi ile rahat bir görünüm sunan Baggy şort, kemer, koyu tayt ve ekoseli üstlerle gardırobunuzun vazgeçilmezleri arasında yerini alıyor. Kıvrık paça dikişiyle hacimli ve geniş olan Baggy Overall’ı, dar kısa atletlerle kullanıp 90’ların seksi ve feminen görünümünü yakalayabilirsiniz. Levi’s, 1967’den itibaren genç ve özgün bir stilin anahtar parçası olan Trucker’ı 90’ların asi ve havalı görünümüne uyarladı. Yumuşak denim kumaşıyla, düşük omuz ve geniş kesimli Baggy Trucker Jacket, eski güzel günleri hissettirirken sokak tarzınızı şıklıkla tamamlıyor.

Konforla şıklığın buluştuğu yumuşacık pijamalar LC Waikiki’nin yeni sezon pijama koleksiyonu sahip olduğu özel dokusuyla uykuyu keyfe dönüştürüyor. Her zevke hitap eden desenlerin karşımıza çıktığı koleksiyonda zarif renkler dikkat çekiyor. Pembe ve gri tonlarının birlikte kullanıldığı koleksiyonda renk ve motifler romantik bir atmosfer yakalıyor.

LC Waikiki Pijama Koleksiyonu uykunun yanı sıra evde geçirilen keyifli anlarda da rahat ve şık olmak isteyenlere alternatif sunuyor. İster alt-üst takım ister ayrı ayrı kullanılabilen eğlenceli tasarımlardan oluşan koleksiyon yumuşacık dokunuşlar vadeden pelüş sabahlıklarla kombinlenebilir.

Floral desenlerin yanı sıra puantiyeli detayların da yer aldığı LC Waikiki Pijama Koleksiyonu, canlı ve dinamik tavrı bir araya getiriyor. Ev giyiminde çabasız şıklık sunan koleksiyon, yumuşak, zengin ve ipeksi dokularla içleri ısıtırken günün her saatinde sokak stilini yansıtmak isteyenlere hitap ediyor.

69


Özel

Röportaj Öncelikle BA Life Marketing’i kısaca tanıyabilir miyiz? BA Life Marketing’i 2012 yılının başında Jon Bartman’la beraber kurduk. New York’a gerçekleştirdiğimiz bir iş seyahati sırasında Türkiye’de İstanbul merkezli tüketici teşvik kampanyaları tasarlayan ve uygulayan bir ajans kurma fikri ortaya çıktı. Bizim şu an uyguladığımız, her bir tüketicinin, kampanya kapsamında gerçekleştirdiği her bir alışverişine karşılık ‘Lifestyle’ ödüllerle ödüllendirilip teşvik edildiği bir pazarlama modeli olmadığını gördük. Oysaki yurt dışında müşterimiz olan tüm markaların Türkiye’de de genel merkezleri bulunuyordu. Bu fikrin tohumlarını New York’ta atmış olduğumuz için de New York için kullanılan “Big Apple” tanımından yola çıkarak, “Bu elmadan biz de bir ısırık almak isteriz” diye işe başladık. Böylece şirketimizin adını, açılımı Big Apple anlamına gelen ‘BA’, yaptığımız iş gereği tüketicilere ‘lifestyle’ ödüller verdiğimiz için ‘life’ ve ‘pazarlama’ kampanyaları yürüttüğümüz için de ‘marketing’ kelimelerinin birleşiminden oluşan ‘BA Life Marketing’ olarak belirledik.

Artık bir değil,

her tüketici şanslı… Gerçekleştirdikleri tüm kampanyalarda tüketicinin ödülünü deneyimleyebileceği böylelikle markayla duygusal bağ kurabileceği bir kurgu oluşturduklarını söyleyen BA Life Marketing Kurucusu ve CEO’su Evrim Mert, “BA Life Marketing olarak amacımız, çekilişi devreden çıkartıp, ‘şanslı kişi ben olur muyum?’ sorusunu ortadan kaldırarak herkesi ödüllendirmek” dedi. 70

Şirketlerin satışlarını artırmak ve tüketiciyle aralarındaki bağı güçlendirmek için neler yapıyorsunuz? BA Life Marketing olarak amacımız, müşterilerimizin ürünlerinin satışını artırmak ve markayı rakiplerinden farklılaştırmak için geleneksel yöntemlerden uzaklaşmak, çekiliş gibi etkisi olmayan, puan toplatarak uzun vadeli ödüllendirme çözümlerinden uzaklaşarak, her bir tüketiciyi her bir alışverişinde ödüllendirmek. Çekilişi devreden çıkartıp, “şanslı kişi ben olur muyum?” sorusunu ortadan kaldırarak herkesi ödüllendirmek. Ödüllerde de artık bir ürünün yanına iliştirilen başka bir ürün olmasından ziyade; örneğin bir şampuan alana bir tarak hediye etmek yerine bir saç kesimi veya fön hizmeti hediye etmek, bir spor ayakkabısı alan kişiye bir bağcık hediye etmek yerine spor salonu üyeliği veya pilates dersleri hediye etmek gibi ödülleri tercih etmek… Yani, tüketicinin ödülünü deneyimleyebileceği, bu esnada marka


Özel

Röportaj

ile de duygusal bağ kurabileceği bir kurgu oluşturuyoruz. Kampanyalarınızı neye göre belirliyor, hangi kriterleri baz alarak hazırlıyorsunuz? Her bir kampanyayı baştan sona hizmet verdiğimiz markanın iletişim stratejisi ve ihtiyaçlarına özgü olarak tasarlıyor ve bütün süreçleri BA Life Marketing olarak biz yönetiyoruz. İş ve proje geliştirme ekibimiz; önce müşterilerimizden aldıkları brief ile projeyi ve ödülü geliştiriyorlar. Bu briefte; kampanya yapılacak olan ürünlerin özellikleri, markanın sloganı/iletişimi/müşteriye iletmek istediği mesaj/fayda, geçmiş kampanya ve iletişimleri, hedef kitlesi ve hedef kitlenin ilgili alanları, satış kanalı vb. bilgilerin yer alması gerekiyor. Bu bilgiler ışığında ve BA Life tarafından da yapılan araştırmalar sonucunda bir proje geliştiriliyor ve kampanya kurgusu oluşturulup, markaya sunuluyor. Sonrasında ise marka ile hemfikir kalınan projenin hazırlıkları ve operasyonel süreçleri devreye giriyor. Projenin hayata geçmesinden önce; IT ekibimiz müşterimizin brand guideline’ları doğrultusunda kampanyaya özel bir mikro site oluşturuyor. Tüketiciler kampanya süresinde bu siteye yönlendiriliyor ve bu site üzerinden kampanya hakkında detaylı bilgiye, katılım koşullarına ve kampanyaya özel sunduğumuz danışma hattının iletişim bilgilerine ulaşabiliyor. Ödül taleplerini

Peki, 2018 için planlar şimdiden hazır mı? 2018’de büyüme hedefimizi yüzde 30 olarak belirledik. Bu oranda eşit pay olarak yerel marka ve KOBİ’lere yer vermek istiyoruz. Şimdiye kadar 400’e yakın kampanya gerçekleştirdik. Gerçekleştirdiğimiz tüketici teşvik kampanyalarını dijital ile harmanlayan bir ajans olarak; her bir kampanya için en az bir mikro site yaptık. Hazırladığımız toplam mikro site sayısı 400’ü geçti.

de yine bu site üzerinden gerçekleştiriyor. Kampanyada sunulan ödül örneğin bir dans kursu ise bu sitede aynı zamanda hizmet alabilecekleri dans kurslarının adres ve iletişim bilgilerine de ulaşabiliyor. Ürün geliştirme ekibimiz bu aşamada teşvik ödülü olarak kurgulanan ödüllerin anlaşmalarını sağlamış oluyor. Örneğin bir ürün alışverişi ile hediye edilecek olan bir saç kesimi ise; Türkiye genelinde ürünün

satış noktalarının bulunduğu il ve ilçelerde kuaför anlaşmalarını ve hizmet satın alımlarını organize ediyorlar. Öte yandan mutlaka her kampanyaya özel bir ‘tüketici danışma hattı’ hizmeti sunuyoruz. Tüketiciler kampanya hakkında detaylı bilgi almak istediklerinde veya başvurularını sorgulamak istediklerinde bu hattı arıyor. Çalıştığımız neredeyse tüm markaların mutlaka kendilerinin bir çağrı merkezi hattı bulunuyor. Fakat biz kampanyaya özel bir numara/ hat sunarak tüketicilerine direkt kampanyaya özel birebir cevap ve çözüm odaklı daha VIP bir hizmet sunuyoruz. Bu süreçlerin tüm aşamasında operasyon ekibimiz ile müşterimize özel adanmış bir müşteri temsilcisi bulunuyor. Kampanyanın hayata geçme hazırlıkları süresince ve hayata geçtikten sonra bu iki birim müşterinin şirket içi temsilciliğini yürütmekle görevli oluyor. Müşteri temsilcilerimiz bir nevi BA Life içerisindeki müşteriler konumundadır. Kampanyalarınızın bu denli ilgi görmesini neye bağlıyorsunuz? BA Life Marketing olarak; tüm kampanyalarda tüketicinin ödülünü deneyimleyebileceği böylelikle markayla duygusal bağ kurabileceği bir kurgu ortaya koyuyoruz. Satış dışında da tüketicinin markaya olan bağlılığını sağlamayı amaçlıyoruz. Bugüne kadarki kampanyalarımızla 4 milyona yakın tüketiciye ulaştık. Bu kampanyalar tüketiciden öylesine ilgi gördü ki; FMCG sektöründe ortalama yüzde 200 ile 600 arası satış artışları yakaladık. Örneğin bir kampanyamızda müşterimizin bir ürünü, kampanya döneminde ürün bazında sektör lideri oldu. Yine elektronik sektöründe ortalama yüzde 5 ile 30 arası bir artış görüyoruz. Online veya perakende mağazacılıkta satışların kampanya döneminde bir önceki kampanyasız dönemi ile karşılaştırıldığında satışların iki katına çıktığını veya ortalama yüzde 30 artış olduğunu görebiliyoruz. Bu artışların en önemli nedeni; her bir kampanyayı baştan sona hizmet verdiğimiz markanın iletişim stratejisi ve ihtiyaçlarına özgü olarak tasarlıyor olmamız. Tabii bütün süreçleri BA Life olarak bizim yönetmemiz de büyük bir etken olarak karşımıza çıkıyor.

71


T

ürkiye de günden güne kahve zincirleri artmakta. Bundan 5 sene önce 2012 yılında toplam kahve zincirlerinin şube sayısı 400’den az iken 2017 senesinde en büyük 10 kahve zincirinin sayısı 927’yi bulmakta. Yüksek kar oranının döndüğü piyasa da yeni giren şirketler kahve zincirlerinin sayısını artırmak için hiç beklemiyor bile. Peki, ülkemizde bu denli kahve şubeleri artarken, bunlardan kaçı yerli kaçı yabancı biliyor muyuz?

Yerli kahve zincirleri tüm yurt geneline dağılırken, yabancı firma şirketlerinin franchise’ları genellikle büyük şehirlerimizde ve kıyı şehirlerimizde yer alıyor. 2017 Ocak itibariyle kahve zincirlerinin ülkemizdeki dağılımı aşağıdaki gibidir; Türkiye’deki en yaygın 10 kahve zincirinin 4’ü yerli firmayken, 3’ü Amerikan, 1’i İtalyan, 1’i Fin, 1’i de İngiliz firmasıdır. Osmanlı Kahvesi, Gönül Kahvesi ve Kocatepe Kahve Evi hariç diğer tüm zincirlerin şubelerinin yüzde 40 ve üzeri İstanbul’da bulunmaktadır. Sadece Kocatepe Kahve Evi’nin İstanbul’da şubesi bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra tüm zincirlerin Ankara’da şubesi vardır. Kaynak: www.karmaliz.com

TÜRKİYE’DEKİ KAHVE ZİNCİRLERİNİN REKABETİ


GIDA

Yerli kahveciler

bu yarışa yenik başlıyor… KAHVE SEKTÖRÜNÜN PAZAR PAYINI DEĞERLENDİREN GÖNÜL KAHVESİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI YAMAN YARDIMCI, “BAZI AVM’LER TARAFINDAN YABANCI İSİMLERE KİRA BAKIMINDAN OLDUKÇA İYİLEŞTİRİLMİŞ, CAZİP FİYATLAR VE EN İYİ YERLER SUNULUYOR. BU NEDENLE DE ÇOĞU ZAMAN REKABETE YENİK BAŞLIYORUZ” İFADELERİNE YER VERDİ. Sektörde gerçekten yeni şubelere ve markalara ihtiyaç var mı? Kalite odaklı yapısı olan özgün markalar her daim sektörde yerini bulacak ve kalıcı olacaktır. Taklit markalar ise; hem yatırımcıya hem de bizim gibi özgün ve kalite odaklı markalara dolaylı olarak zarar veriyor.

T

ürkiye’de günden güne kahve zincirleri artmakta... Bundan 5 sene önce yani 2012 yılında toplam kahve zincirlerinin şube sayısı 400’den az iken 2017 senesinde en büyük 10 kahve zincirinin sayısı 927’yi buluyor. Peki, sektörün bu kadar hızlı büyümesinin nedenleri neler olabilir? Sektörün pazar potansiyeli ve kar oranları hakkında bilgi verir misiniz? Uluslararası Kahve Organizasyonu’nun istatistiklerine göre Türkiye’de kahve tüketimi ortalama yüzde 15,6 oranında artış gösteriyor. Türkiye’de 2012-2013 döneminde kişi başına 595 gram olan kahve tüketimi, 2015-2016’da 920 grama ulaştı. Günümüzde ise kahve tüketimi 1 kilogram civarlarına yaklaşmış bulunmakta. Türkiye’de kahve kültürünün önemli bir aşama kaydetmesi ile birlikte, hem tüketim hem de pazar payı gün geçtikçe yükseliyor.

Kahve zincirleri daha çok hangi illerde toplanıyor? En çok paya sahip illerimiz neler? Gönül Kahvesi olarak Türkiye’nin her bölgesinde, farklı şehirlerde bulunuyoruz. En çok paya sahip olma oranının, şehirlerin nüfusları ile doğru orantılı olduğu görülüyor. Ülkemizde yabancı kahve zincirlerinin de ciddi pay aldığını görüyoruz. Peki, yabancı kahve zincirleri ile rekabet edebilmek adına neler yapıyorsunuz? Gönül Kahvesi, akılcı kurgulanmış ve sade işleyişi ile riskleri en başından yok ederek ilerlediği için kendisini sürekli bu sektörde geliştiriyor ve farklılaştırıyor. Yabancı isimlerin zincirlerine; AVM’lerde kira anlamında ciddi olanaklar sağlanıp, çifte standart uygulamalar yapılıyor. Yabancı isimlere kira bakımından oldukça iyileştirilmiş, cazip fiyatlar ve en iyi yerler sunuluyor. Bu nedenle de çoğu zaman rekabete yenik başlıyoruz.

Sizin yurt dışına yönelik çalışmalarınız ya da yatırım planlarınız var mı? Gönül Kahvesi olarak yurt dışındaki ilk şubemizi 2014 yılında Saraybosna’da Sarajevo City Center AVM’de açtık, sonrasında Mart 2017’de Bahreyn şubesini Muharraq şehri Seef Mall’da, Nisan 2017’de Avusturya şubesini Vorarlberg Eyaleti Dornbirn şehrinde açtık. 2017 Temmuz’da Saraybosna’da 2. şubemizi açarak yurt dışında ki şube sayımızı 4’e çıkardık. Başta Avrupa, Asya, Körfez ülkeleri olmak üzere, dünyanın her köşesinden talepler alıyoruz. 2018 yılında açılması kesinleşen yurt dışı şubelerimizi ise; Manama Seef Mall Mall-Bahreyn 2. şube (Mart 2018), Ilıca Bölgesi-Saraybosna 3. şube (Nisan 2018), Priştina Abi Carshia AVMKosova (Mayıs 2018), Oasis Mall Juffair-Bahreyn 3. şube (Eylül 2018) olarak belirledik. 2023 yılında dünyada en az 223 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz.

73


GIDA

5 yıl içerisindeki potansiyel 1 milyar TL olarak öngörülüyor Dünya kahve sektörünün her yıl yüzde 8 oranında büyüdüğünü, bu oranın Türkiye nezdinde ortalama yüzde 12 bazında gerçekleştiğini dile getiren David People Genel Müdürü Kerim Gökay Mamak, kahve sektörünün potansiyelinin önümüzdeki 5 yılda 1 milyar TL üzerine çıkacağını öngördüklerini söyledi. Türkiye’de günden güne kahve zincirleri artmakta... Bundan 5 sene önce yani 2012 yılında toplam kahve zincirlerinin şube sayısı 400’den az iken 2017 senesinde en büyük 10 kahve zincirinin sayısı 927’yi buluyor. Peki, sektörün bu kadar hızlı büyümesinin nedenleri neler olabilir? Sektörün pazar potansiyeli ve kar oranları hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye 80 milyon nüfusa sahip bir ülke ve bu nüfusun yüzde 23,4’ lük kısmını 0-14 arası yaş grubu oluşturuyor. Dünya kahve sektörü her yıl yüzde 8 oranında bir büyüme gerçekleştiriyor. Türkiye’de ise son 5 yılda bu büyüme yüzde 12 ortalama ile gerçekleşiyor. 2016’da ise yüzde 15,6 ile en hızlı büyüyen ikinci ülke konumundaydı. Önümüzdeki 5 yılda ise 1 milyar TL üzerine çıkacağı öngörülüyor. Karlılık ise işletmelerin sabit giderlerine göre (kira, personel vb.) değişmekle birlikte yüzde 22-30 aralığında değişmektedir. Sektörde gerçekten yeni şubelere ve markalara ihtiyaç var mı? Sektör büyümeye devam ettiği sürece yeni şubeler de açılmaya devam edecek-

74

ardı edilemez. 5 yıl öncesine kadar sektörün yüzde 70’ini onlar yönetiyordu, şimdi ise yerli sermaye yüzde 80’lik orana hakim. Bunda girişimcilerin sektörü doğru okumasının payı çok büyük... Tabii ki Türk kahvesinin etkisinin de mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca doğru lokasyonlar ve Anadolu’daki büyüme de buna çok ciddi katkı sağlamaktadır.

tir. Yeni markalara gelince; alt yapısını sağlam oluşturmuş, eğitime önem veren, doğru lokasyonlarda neden olmasın… Kahve zincirleri daha çok hangi illerde toplanıyor? En çok paya sahip illerimiz neler? Türkiye ticari hayatının yüzde 30’luk kısmı İstanbul’da bulunuyor. Yani kahve zincirleri, İstanbul’dan başlayarak, 3 büyük şehirde ve sonrasında Anadolu’da büyüyor. Ülkemizde yabancı kahve zincirlerinin de ciddi pay aldığını görüyoruz. Peki, yabancı kahve zincirleri ile rekabet edebilmek adına neler yapıyorsunuz? Türkiye’de kahve zincirlerinin gelişiminde yabancı sermayenin etkisi göz

Sizin yurt dışına yönelik çalışmalarınız ya da yatırım planlarınız var mı? Yakın coğrafya ile başlayıp markamızı global bir marka haline getirmek 2018 hedeflerimiz arasında. Bununla ilgili çalışmalarımız da hala devam ediyor. Sektör ne zaman doyuma ulaşacak ya da ulaşacak mı? Sektörün geleceğine yönelik öngörülerinizi alabilir miyiz? Sektörün doyuma ulaşmasından önce, kahve üretimi ekolojik sistemin de negatif değişiminden kaynaklı risk altında. Bu risk organik tarım ile desteklenip kahve üretimi devam ettiği sürece Türkiye’deki yüzde 23,4’lük genç nüfus ile sektör önümüzdeki 10-15 yıl boyunca gelişecektir.


GIDA

Kahve hayatımızın hep içinde Kahvenin kültürümüzde, günlük konuşmalarımızda kısacası hayatımızın içinde yer aldığını belirten Tchibo Türkiye Genel Müdürü Tuba Yapıncak, kahvenin sosyal hayatın bir parçası olmasının kahve zincirlerinin artmasına olanak sağladığını ifade etti. Türkiye’de günden güne kahve zincirleri artıyor. Bundan 5 sene önce yani 2012 yılında toplam kahve zincirlerinin şube sayısı 400’den az iken bugün en büyük 10 kahve zincirinin sayısı 927’yi buluyor. Peki, sektörün bu kadar hızlı büyümesinin nedenleri neler olabilir? Türkiye’de son yıllarda kahve kategorisi hem tutar hem de tonaj olarak ciddi şekilde artış gösteriyor. İş hayatı giderek daha da yoğunlaşıyor ve insanların doğal olarak yaşam tarzı da değişiyor. Eskiden daha uzun sürelerde oturularak yapılan kahve keyfi, günümüzde insanların vakit darlığı sebebiyle farklı formlara büründü. Evlerimizde tükettiğimiz kahve veya hızlı kahve servisleri, al götür içecekler, kategoriyi daha da büyüttü. Kahve tüketimi arttıkça doğal olarak kategoride yeni ürünler, farklı kahve formları ve yenilikçi öneriler de gelişiyor. Kahvenin sosyal hayatın bir parçası olması da kahve zincirlerinin artmasına neden oluyor. Sektörün büyüme hızına bakıldığında gerçekten yeni şubeler ve markalara ihtiyaç var mı? Artık kahve bir kültür ve tüketiciler artık ülkelere ait çekirdekleri, farklı sunumları, farklı lezzetleri denemek istiyor. Bu bağlamda yeni şubelerin ya da markaların pazarın büyümesi açısından faydalı olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde yerel kahve zincirlerinin de ciddi pay aldığını görüyoruz. Peki, global bir marka olarak yerel markalarla rekabet edebilmek adına neler yapıyorsunuz? Tchibo günümüzde, öğütülmüş ve çekirdek kahve kategorilerinde hem tonaj hem de ciro bazında Almanya’nın en yüksek pazar payına sahip. 68 yıldır kahvede tazelik ve kalite denince akla ilk gelen markalardan biriyiz. Brezilya’dan Afrika’ya, Guatemala’dan Kolombiya’ya, dünyanın dört bir yanından ge-

len en kaliteli Arabica çekirdeklerinden üretilmiş kahvelerimizi uzmanlığımızla harmanlıyor, özenle kavurup müdavimlerimizin beğenisine sunuyoruz. Her damak zevkine hitap edebilecek birçok farklı çeşidimiz var. Aynı zamanda tüm kahvelerimizi yüzde 100 sürdürülebilir kaynaklardan elde etmekteyiz. Kahve çeşitlerimizin hepsi Rainforest Allience, Fairtrade ve UTZ sertifikalıdır. Tchibo Türkiye olarak gelecekte yapmayı düşündüğünüz çalışmalarınız ya da yatırım planlarınız var mı? Yenilikçilik ve fark yaratmak marka olarak doğamızda var. Bu yıl gerçek kahve lezzetini daha fazla kahveseverle buluşturabilmek için tüm kahvelerimizi ve kahve makinelerimizi Migros ve MacroCenter’larda satışa sunduk. Aynı zamanda, takipçilerimiz tarafından çok fazla ziyaret ve alışveriş edilen internet mağazamızda, Tchibo Açık Artırma uygulamasını eylül ayı itibariyle hayata geçirdik. 2018 yılında işbirliklerimizi ve yatırımlarımızı artırarak devam ettirmeyi planlıyoruz.

Size göre sektör ne zaman doyuma ulaşacak ya da ulaşacak mı? Sektörün geleceğine yönelik öngörülerinizi alabilir miyiz? Türkiye daha çok “çay” ülkesi gibi algılansa da son yıllarda açılan kahve zincirleri ülkemizdeki kahve tüketimini oldukça yüksek miktarda artırdı. Ne kadar çay ülkesi gibi görünsek de kültürümüzde ve günlük konuşmalarımızda “kahve” hayatımızın içinde hep yer alıyor. Bu da kahveye olan sevgimizi gösteriyor. Kahvenin bu kadar hayatımızda olmasından dolayı pazarın yakın gelecekte küçüleceğini düşünmüyorum.

75


GIDA

Usta Dönerci’den rekor restoran atağı TAB Gıda güvencesiyle Türkiye genelinde 120’ye yakın restoranıyla hizmet veren Usta Dönerci, 2017 yılında hem büyümesini sürdürdü hem de istihdama katkıda bulundu. Yurt dışı restoran atağı da devam eden Usta Dönerci’nin Makedonya, Kıbrıs ve Gürcistan’da restoranları bulunuyor. “HEDEF DÜNYA MARKASI OLMAK”

Türkiye’de hızlı servis restoran sektörünün lideri TAB Gıda’nın 20 yıllık deneyimini aktardığı Usta Dönerci, hız kesemeden büyümesini sürdürüyor. Türkiye genelinde 120’ye yakın restoranıyla hizmet veren Usta Dönerci, geleneksel döner lezzetini, hızlı servis ve yüksek kalite anlayışıyla sunarak hem büyümesini sürdürdü hem de yeni istihdam alanı yarattı. Usta Dönerci bugün, 120’ye yakın restoranıyla yaklaşık 2 bini aşkın kişiye istihdam sağlıyor.

TAB Gıda’nın global çaptaki başarısı, gıda alanındaki 22 yıllık uzmanlığı ve ustalığından gücünü alan Usta Dönerci, sadece yurt içinde değil yurt dışında da restoran atağını sürdürüyor. Başarıyı sadece Türkiye ile sınırlı tutmayan Usta

Dönerci, Ocak 2017’de Makedonya ile başlattığı yurtdışı zincirine, kısa süre içinde Kıbrıs ve Gürcistan’ı da katarak, dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. TAB Gıda Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Çetinkaya; “TAB Gıda olarak Türkiye ve dünyadaki deneyimimizi 2013 yılında Usta Dönerci’ye aktararak yüzde yüz yerli sermaye ile güçlü bir marka yarattık. Kurduğumuz güçlü franchise sistemimiz ve yatırımlarımız doğrultusunda ülke çapında hızla büyümeye devam ediyoruz. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında, 120’ye yakın Usta Dönerci restoranı ile hizmet veriyoruz. Uluslararası standartlarda üretim yapan tedarikçilerle çalışıyoruz ve Türk damak tadına uygun lezzetler geliştiriyoruz. 2017 yılında 120’ye yakın restorana ulaştık. Ulusal pazarda kısa sürede başarıyı yakalayan Usta Dönerci’nin yurt dışında da Makedonya, Kıbrıs ve Gürcistan’da restoranları bulunuyor. Kısa süre içinde bir dünya markası haline geleceğimizden kuşkumuz yok. Yüksek kalite ve lezzet standartları ile döneri mümkün olan en uygun fiyata, hızlı bir şekilde sunmayı amaç edinen Usta Dönerci’nin döner sektörüne damga vuracağına inanıyoruz” dedi.

“GIDA YATIRIMLARIMIZ FRANCHISE YATIRIMCILARI İÇİN CİDDİ FIRSAT SAĞLIYOR” Markanın 2017 performansı ile ilgili olarak değerlendirme yapan Çetinkaya sözlerine şöyle devam etti: “TAB Gıda olarak, hızlı servis restoran zinciri kategorisinde dünyada eşi benzeri olmayan bir gıda ekosistemi kurduk. Ata Şirketler Grubu tarafından yatırımları gerçekleştirilen salata, ekmek ve patates fabrikalarımız franchise yatırımcıları için ciddi fırsat sağlıyor. Yatırımcılarımız ayrıca tedarik zinciri yönetimi, operasyonel ve pazarlama tecrübesi ile satın alma gücünden faydalanıyorlar. TAB Gıda’nın franchise sistemi, gıda işletmeciliği konusundaki tüm sorunları kendi bünyesinde çözen bir yapıya sahip” dedi. Usta Dönerci markasında yatırımcılarına anahtar teslim işletme fırsatı sunan TAB Gıda, önümüzdeki dönemde yeni franchise’lar vererek yatırımcılar için de önemli fırsatlar sunacak. Franchise bedelleri ise 250 bin dolardan başlıyor.

76


GIDA

Dardenıa Akademi 2018 yılında 750 kişiye eğitim verecek şube ve merkez ofis çalışanlarına, doğru eğitim metotlarıyla gerekli insan kaynağı ihtiyaçlarına yönelik eğitim verecek. Eğitimler, 15 günlük teori ve uygulama eğitimleri sonrasında Dardenia şubelerinde yapılacak olan iş eğitimi takibi ve onay süresi ile birlikte 45 gün içerisinde tamamlanacak. 2017 yılında 289 kişiye eğitim verdiklerini belirten Dardenia Genel Koordinatörü Selin Daniyel, “Geçtiğimiz yıl sektöre nitelikli personel kazandırma amacıyla kurduğumuz Dardenia Akademi’de 289 personelimize eğitim verdik. Bu yıl, iş başı yapan 250 personelimize ‘İşbaşı Eğitim Programı’ kapsamında eğitim vereceğiz. Şubelerimizde çalışmakta olan 350 personelimize ‘Pekiştirme Eğitimleri’ vereceğiz. ‘Yönetici Geliştirme Programı’ kapsamında ise; Mutfak Şefleri, Süpervizör ve Restoran Yöneticileri olmak üzere 150 kişiye eğitim vermeyi hedefliyoruz. Dardenia Akademi’de sadece kendi personelimizi değil, sektördeki kaliteli hizmet ve nitelikli personel sayısını da artırmak istiyoruz” dedi.

Denizin lezzeti Dardenia’nın, alanında yetkin, hizmet anlayışı gelişmiş, başarılı çalışanlar yetiştirmek amacıyla kurduğu Dardenia Akademi, 2018 yılında 750 kişiye eğitim verecek.

Dardenia çalışanlarının pozisyonları bazında eğitim alacağı, modüler eğitim sistemi içerisinde; teori ve uygulama eğitimleri olmak üzere iki ana program yer alıyor. Dardenia şubelerinde görev yapan mutfak ekibi, şefler ve salon ekibi, süpervizör, şube ve bölge müdürleri ile merkez ofis çalışanları olmak üzere tüm Dardenia çalışanları eğitimlere katılacak ve gelişimleri takibe alınacak. Dardenia iç eğitmenlerinden oluşacak güçlü eğitim kadrosuna, uzman departman yöneticileri ve sektörün rol model yöneticileri de dahil olacak. Eğitimler kapsamında, kariyer ve performans yönetimi için yetenek havuzu ve atama kriterleri oluşturulacak. Atamalar bu kriterler doğrultusunda gerçekleştirilecek.

Türkiye’nin ilk ve tek balık ekmek zinciri Dardenia’nın uzman ve nitelikli çalışanlar yetiştirmek, müşteri ve çalışan memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için kurduğu Dardenia Akademi, 2018 yılında da eğitimlerine aralıksız devam edecek. Akademi ile sadece kurum içi değil, restoran sektörünün de büyük bir ihtiyacı olan kalifiye eleman yetiştirilmesi hedeflenirken, 2018 yılında 750 kişiye eğitim verilmesi planlanıyor. Dardenia Akademi, 2018 yılında ‘İşbaşı Eğitim Programı’, ‘Pekiştirme Eğitimleri’ ve ‘Yönetici Geliştirme Programı’ kapsamında

77


LEZZET DURAKLARI

BU BEŞ MEKANIN HAVASINI MUTLAKA SOLUMALISINIZ BU AYKİ LEZZET DURAKLARIMIZDA BEŞ HARİKA MEKAN VAR. ŞİRİN, KEYİFLİ, LEZZETLİ OLMA ÖZELLİKLERİYLE MİSAFİRLERİ MEST EDEN BU MEKANLARA MUTLAKA UĞRAMANIZI VE VAKİT GEÇİRMENİZİ TAVSİYE EDİYORUZ. 78

KUZGUNCUK BALIKÇISI

BİNA

Kuzguncuk’ta şirin bir balık lokantası burası. Hamsi tava, balık çorbası gibi geleneksel lezzetlerle, deniz mahsullü paella gibi dünya mutfaklarından örnekleri başarıyla birleştirmişler menülerinde. Harika bir atmosferi olmasıyla birlikte, güzel havalarda gittiğiniz zaman sokaktaki minik masasında oturarak Kuzguncuk sokaklarının keyfini çıkarabilirsiniz.

Kadife Sokak’ın en yenisi olan Bina’da zaman geçirmeniz için bahaneniz çok. İş çıkışı bir iki bir şey içmek, acıkan karınları doyurmak, sergi ya da konser izlemek isteyen herkesin yolu burada kesişecek. Bina’nın bol yeşillikleriyle içleri ferahlatan bir kış bahçesi var. Üstelik bu şahane atmosferden sabah akşam yararlanabilirsiniz. Köy ekmeğiyle yapılan tostlardan pancake’e,


LEZZET DURAKLARI

çeşit çeşit salatalardan falafele, vegan burgerden kuzu etli dürüme kadar menü bir hayli leziz. Sözün kısası Kadıköy’e yolu düşen herkes bu Bina’ya gitmeli!

FİL BOOKS Kitap kurtlarını, fotoğrafçıları, kahveseverleri mest eden mekan Fil Books da listenin olmazsa olmazı. Su yeşili renkleri, pofuduk yastıkları, gözlerinizi alamayacağınız raf dolusu kitapları ve mekanın orta yerindeki salıncaklarıyla çok güzel bir havası var. Menüsünde kahve yanına yakışacak red velvet, çikolatalı pasta, kiş ve tostları da var. Bez çantalar, sanat, fotoğraf ve çocuk kitapları, dergiler, minik aksesuarlar burada satın alabileceğiniz ürünlerden. Fil, fotoğ-

raf ağırlıklı atölyeleri, kitap tanıtımları, sanatçı söyleşilerine de ev sahipliği yapıyor…

AVLU Yeniköy’e yolunuz düştüğünde nerede yemek yiyeceğiniz belli oldu. Bahçede ve iç mekanda eskitilmiş ahşabın ön planda olması mekana kişilik katmış. Kahvaltı, ana yemek ve kokteyl çeşitleriyle günün her saatine uygun bir menüsü var. Şef Ali Osman Özkan eşliğinde hazırlanan ana yemek seçenekleri, çiçekler ve soslarla renklenen estetik sunumlarla servis ediliyor. Evcil hayvanlarınızın size eşlik edebileceği ön bahçesiyle hayvan dostu bir restoran Avlu. Hatta perşembe günleri 13.00-19.00 arasında konuklarının köpeklerine özel ücretsiz bir menü de sunuyorlar.

SUSHİMOTO! Uzakdoğu mutfağına yaptığı çağdaş yorumlar ve sıcak atmosferiyle açıldığı günden bu yana şehrin en iyi sushisini sevenleriyle buluşturan Sushimoto, soğuk kış günlerinize eşsiz tatlar katacak. Minimal dokusuyla fark yaratan Sushimoto’nun, birbirinden iddialı lezzetleri, sunumu, tazeliği ve otantikliğiyle dikkat çeken, Şef Sujit Liamlun imzalı özel lezzetlerle dolu yeni menüsünde Kill Bill, Samurai, Spicy Salmon gibi roll’lar öne çıkarken; Karabiberli Dana Eti ve Sebzeli Beef Noodle’a bayılacaksınız! Kırmızı, siyah ve toprak tonlarının ağırlıkta olduğu Sushimoto’nun modern dekorasyonu, sıcak ve samimi ortamı, her damak tadına uygun lezzetler, “Sushimoto Style”ı oluşturuyor.

79


ÜRÜN HİZMET yapmak istiyor. Bu ürünü mağazada gördüyse ve beklediği bedeni/rengi/modeli bulamadıysa hemen web sitesi üzerinden istediği ürünün başka bir mağazada olup olmadığını görmek istiyor veya direkt online mağazadan satın almak istiyor. Bulamazsa başka alternatiflere hızlı bir şekilde yöneliyor. Online satın alımlarda ise kargoyu beklemek istemiyor; ya hemen kendine yakın bir mağazadan teslim almayı tercih ediyor ya da kendisine en hızlı şekilde, gerekirse kurye ile ulaştırılmasını bekliyor. Uzun kargo süreleri, stokları belli olmayan mağazalar veya ürünleri hakkında herhangi bir bilgiyi sağlayamayan perakendecilerin alternatiflerinin aranması artık tüketicinin çok kolay ulaşabileceği hızlı bir süreç.

Değişen beklentileri karşılamak için doğru hamleler ne? Dijital perakendeciliğe yönelik görüşlerini bizlere aktaran Oracle İş Uygulamaları Danışmanlığı Direktörü Sırma Nutku, müşteri deneyimini dijital hale getirmek adına perakende sektörünün ne gibi yatırımlar yapması gerektiği, bu konuda doğru hamlelerin neler olacağı, veri bilgisi yani büyük veri analitiği ve omnichannel stratejileri konusunda da bilgiler verdi. 80

Müşteri odaklı perakende çağına adım attığımız bugünlerde, tüketici profilinin de değiştiği, tüketici beklenti ve ihtiyaçlarının farklılaştığını gözlemliyoruz. Peki, sizce tüketici ne istiyor? Ürünler ve şirketler hakkında dijital ve klasik her kanaldan reklam ve iletişim içerikli çok fazla bilgi iletilen tüketiciler, artık sadece kendilerinin özellikle ilgilendiği ürünleri ve hizmetleri görmek ve onları satın almak istiyor. Tüketici isteklerini şu şekilde gruplayabiliriz; İstediği ürüne en hızlı şekilde sahip olmak: Günümüz tüketicisi gerçekten beğendiği bir ürün olduğunda ve onu satın almaya karar verdiğinde bunu hızlı bir şekilde

Hiper-kişiselleştirme: Segmentasyon modelleriyle yapılan “kişiselleştirme” artık günümüz müşterisi için anlamsız kaçıp, bu modeller üzerinden yapılan pazarlama iletişimleri ve ürün önerileri müşteriler için “spam” konumuna düşüyor. Tüketicinin beklentisi ise kendisini çok iyi tanıyan, gerçekten ilgilenebileceği ürünleri doğru müşteri yolculuğu adımında sunabilen, o an içinde bulunduğu duruma uyan tekliflerin yapılabilmesi. Doğru ve işe yarar bilgiye hızlı ve kolay bir şekilde ulaşmak: Gerek ürün satışında karar verme aşamasında olsun, gerek satış sonrası olsun müşteriler çok hızlı bir şekilde yardım/bilgi alabilmek istiyor. Satın alma aşamasında online veya fiziksel mağazalarda gerekli bilgiye ulaşamayan kişi satın almaktan vazgeçiyor. Ürün satışı sonrası ise ürünün kullanımıyla ilgili sorular veya herhangi bir arıza/sorun yaşanması durumunda ulaşılabilir ve sorunu dolambaçlı yollara girmeden çözebilen şirketler tüketiciler için değerli oluyor. Çağrı merkezinde dakikalar harcayarak basit bir sorunu çözemeyen bir müşterinin sadakati kalmıyor. Müşteri deneyimini dijital hale getirmek adına perakende sektörünün bu alanda ne gibi yatırımlar yapması gerekiyor, bu konuda doğru hamleler sizce neler olabilir? Bu konudaki önerilerinizi alabilir miyiz? Doğru ürünü veya bilgiyi, doğru müşteriye, doğru anda verebilmek artık çok önemli,


ÜRÜN HİZMET

çünkü tüketiciler alternatifi olan her ürün için bir şirketi çok hızlı bir şekilde hafızalarından silebiliyorlar. Kötü bir müşteri hizmetleri hikayesi, müşteriye teslim edilemeyen ürünler veya gereğinden fazla ve alakasız iletişim yapan şirketlerle ilgili geribildirimler online mecralarda hızla paylaştırılıp karar aşamasında olan müşterileri de etkileyebiliyor. Bu noktada, tüketici ihtiyaçlarını adreslemek için şu alanlarda yatırım yapılması gerektiğini düşünüyoruz; Gerçek omni-kanal perakende: Omni-kanal sadece “click-and-collect” olarak algılanmamalı; müşterilere hem online hem offline alışveriş yapma kabiliyetinin yanı sıra bir müşterinin her kanalda aynı şekilde tanınması, o müşterinin tercihlerine göre kanal seçimi ve iletişimin gerçekleştirilmesi ve bunun sürekli kılınması gerçek anlamda omni-kanal bir perakendeci olmayı sağlayacaktır.

müşteri hizmeti ihtiyacını tespit etmek amacıyla kullanılmasıyla birlikte, müşterinin iletişim kurmadan önce olası soruları için proaktif olarak yaklaşılmasını mümkün hale getiriyor. Verinin kullanımı ve AI(yapay zeka): Müşterilere gerçekten ilgilenebilecekleri ürünleri sunmak için müşteriyle ilgili olabilecek her noktadan (CRM, sosyal kanallar, POS, web, mobil vb.) verinin toplanması ve bu verinin AI uygulamaları içinde işlenerek müşteriye teklifler çıkılması, normal segmentasyon yaklaşımı ve pazarlama iletişimine göre çok daha iyi sonuçlar vermekte. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, bir platform üzerinde AI uygulaması geliştirmenin zorluğu. Bu sebeple amaca yönelik hazır uygulamaların sektörde çok daha hızlı benimseneceğini düşünüyoruz.

Peki, veri bilgisi yani büyük veri analitiği, bulut bilişim, omni-channel stratejileri, mobil teknolojiler, IoT… gibi konularda sizin sektöre sunduğunuz hizmetler neler? Oracle olarak; uçtan uca müşteri yolculuğunu kapsayan, şirketlerin müşterileri için özelleşmiş pazarlama aktivitelerini gerçekleştirebileceği, satış süreçlerini hatasız ve hızlı bir şekilde yönetebilecekleri, etkin bir şekilde müşteri hizmetlerini sürdürebilmesini sağlayan ve bunu omni-kanal şekilde gerçekleştiren Oracle “Customer Experience Cloud” (Oracle Müşteri Deneyimi Bulutu) ürün ailesini sunuyoruz. Ürünlerimiz birbirleriyle entegre halde ve bulut teknolojisinde çalıştığı için maliyet ve zamandan tasarruf sağlayarak projelerimizi çok daha hızlı hayata geçirebiliyoruz.

Self-servis müşteri hizmetleri: Müşterilerin müşteri hizmetlerinden sorun çözme ve bilgi verme anlamında beklentileri artıyor, anında çözüm veya şirketin onlar için yapacağı pozitif bir aksiyonu bekliyorlar. Tabii ki bununla birlikte ihtiyaca cevap vermeye çalışan firmalar da genelde “inhouse” veya “outsource” çağrı merkezlerine yatırım yaparak maliyetlerini artırıyorlar. Bu noktada müşterilerin ilk başta kendi sorularına cevap bulabilecekleri, kolay kullanımı olan bir bilgi yönetimi sistemi ve çağrı merkezi çalışanı devreye girmeden önce konuşabilecekleri “chatbot”lar hem bilgiye daha hızlı erişilmesini sağlıyor hem de daha düşük maliyetlerle müşteri hizmetlerinin yönetimine katkıda bulunuyor. Analitik modellerin de

81


ÜRÜN HİZMET

Sistem 9’un Geliştirdiği

Yazılım Ambargo Dinlemiyor! Yabancı yazılımlar Türkiye’deki şirketlere ambargo uygulamak isterken, tamamı Sistem 9’un Türk mühendisleri tarafından geliştirilen “S9Vision DS” yazılımının kullanımı 2018 yılı başı itibariyle 18 ülkeye yayıldı. Türkiye’nin güçlü bir yazılım gücüne sahip olduğunu vurgulayan Sistem 9 Yönetim Kurulu Başkanı S. Kaan Akın, “Hükümetimiz yerli yazılımlara destek verip, kullanımı teşvik etmeli” diyor. Yabancı yazılım şirketlerinin Türkiye’ye uygulamak istediği ‘dijital ambargo’ tüm gözlerin yerli yazılımlara yönelmesine yol açtı. Bazılarının ‘üvey evlat’ gözüyle baktığı yerli yazılımlar, hem sahip oldukları özellikleri hem de yurt dışındaki yaygın kullanımlarıyla rüştünü çoktan ispatladı. Bu alanda önemli başarılara imza atan şirketlerden biri de Sistem 9. Sistem 9’un Türk mühendisleri, dünyada ‘Digital Signage, Türkiye’de ise “Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları” olarak bilinen, yeni nesil yayın, bilgilendirme, du-

82

yuru ve reklam sistemine özel S9Vision DS yazılımını geliştirdi. Yazılım, üstün özelliklerinden dolayı Sistem 9’u, Türkiye’de; Digital Signage sistemleri alanında en geniş, en yaygın ve en güvenli ağa sahip sektörün lideri konumuna getirdi. İstanbul Teknokent’teki merkezlerinde bu alana yönelik özel bir yazılım geliştirdiklerini hatırlatan Sistem 9 Yönetim Kurulu Başkanı S. Kaan Akın, “S9Vision DS’nin üstün özellikleri yurt dışındaki dünya devi birçok organizasyon tarafından ödüllendirilerek teyit edildi. Yabancı yazılımlar,

dijital signage alanına özel olarak geliştirdiğimiz S9Vision DS’den önde değil. Nitekim S9Vision DS yazılımımızın kullanımı, şimdiden aralarında ABD, İngiltere, Hollanda, Almanya, İsveç, Belçika, Arnavutluk, Azerbaycan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, KKTC, Nahçıvan, Katar, Ürdün, Sırbistan, Romanya’nın bulunduğu 18 ülkeye yayıldı” diyor. Hizmet verdikleri firmaların yurt dışındaki şube veya mağazalarında kullandığı, içinde S9Vision DS yazılımı bulunan dijital ekran sayısının sürekli artığına dikkat çeken Akın açıklamalarını şöyle noktalıyor: “Müşterilerimizin yurt dışındaki büyümelerine paralel olarak biz de Türk mühendislerinin elinden çıkan yerli yazılımımızı yurt dışına ihraç etmiş oluyoruz. Hali hazırda içinde kendi yazılımımız olduğundan tüm kontrolleri uzaktan Sistem 9 tarafından kontrol edilen dijital yayın ve bilgilendirme ekran sayısı 40 bini aştı. Bu da yabancı yazılımlara muhtaç olmadığımızı gösteriyor. Yazılım ve bu sektöre bağlı ekonomi olarak dışa bağımlılığımızı azaltmamız gerekiyor. Biz Türk yazılımını 198ülkeye yayıp, alanında oscar olarak kabul edilen birçok ödülü alarak üstümüze düşeni yaptık.”



ÜRÜN HİZMET

Hedef; TEDARİK ZİNCİRLERİNİN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜNE ÖNCÜLÜK ETMEK 2017 yılında Türkiye’de 50 milyon TL yatırım gerçekleştirdiklerini söyleyen Aktekin, yatırımın bir kısmını ekipmana, bir kısmını Anadolu’da kurdukları tesislerde otomasyon sistemleri geliştirmeye ayırarak, doğrudan ve dolaylı olarak 200’den fazla kişiye istihdam sağladıklarından bahsetti ve sözlerine şöyle devam etti: “Konya’da 1 milyon TL’lik bir yatırımla 10 bin metrekarelik bir alanda inceleme ve onarım süreçlerini optimize edecek, son teknoloji makinelerle kurduğumuz yeni tesisimiz ile 3 kat daha büyük bir alanda faaliyet göstermeye başladık. Konya Organize Sanayi Bölgesi’ne yaptığımız bu yatırım ile servis kalitesini artırmayı ve müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda Ankara servis merkezimizin lokasyonunu değiştirdik ve bu tesisimizi daha modern bir hale getirdik. İzmir’deki servis merkezimizi büyütme, yenileme ve otomasyon sistemi kurma çalışmalarımıza ise devam ediyoruz. Öte yandan Bolu’daki üretim tesisimizle Şekerpınar’daki servis merkezimizi birleştirerek otomasyon sistemine sahip entegre bir tesisi de Darıca’da açtık. Bu tesisimiz haftada 5 milyon paletlik üretim kapasitesine sahip.”

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DEĞER YARATMAK İÇİN ÇALIŞIYOR CHEP olarak dünya çapında 60 ülke ve 850 bölgede sürdürdükleri faaliyetler doğrultusunda paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modelleriyle sürdürülebilir bir değer yaratmak için çalıştıklarını dile getiren Aktekin, bu yaklaşımla sürdürülebilirlik stratejilerini “Daha İyi İş Modelleri, Daha İyi Bir Gezegen ve Daha İyi Toplumlar” olmak üzere 3 ana girişim çerçevesinde şekillendirdiklerini söyleyerek sözlerine devam etti: “Daha İyi İş Modelleri girişimimizle amacımız daha sürdürülebilir tedarik zincirleri yaratmak.

84

2017 yılında globalde yüzde 5, Türkiye’de de beklentileri doğrultusunda yüzde 30 büyüdüklerini belirten CHEP Türkiye Genel Müdürü Şafak Aktekin, ödenmiş sermaye tutarlarının 183 milyonu geçtiğini ve palet dolaşım ağlarının ise 10 milyona yaklaştığını söyledi. Beyaz palet takas sistemi yerine, iş modelimizi tercih eden ortaklarımızla doğal kaynaklara olan ihtiyacın azalmasını sağlıyor, nakliye iş birliği projeleriyle boşa kat edilen mesafeleri azaltarak maliyetleri düşürüyor, yenilikçi çözümlerimizle tedarik zincirlerini sürdürülebilir kılıyoruz. “Daha İyi Bir Gezegen” girişimimiz kapsamında tüm değer zincirimiz boyunca sıfır orman tahribatı, sıfır karbon emisyonu ve sıfır atık hedefleri için azimle çalışıyoruz. Yenilebilir sorumlu kaynak tedariği anlayışımız ve enerji verimliliği yatırımlarımızla doğal kaynakları ve atık sindirme kapasitesi sınırlı olan gezegenimiz üzerindeki baskıları azaltıyoruz. “Daha İyi Toplumlar” girişimimiz kapsamında faaliyette olduğumuz tüm

alanlarda toplumsal faydayı gözettiğimiz ve paydaşlarımızın beklentilerini süreçlerimize entegre ettiğimiz sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz. Bu farkındalıkla toplumun refahı için çalışan yerel ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapıyor, onları bağışlarımızla destekliyor ve çalışanlarımızı gönüllü projelere katılmaları için teşvik ediyoruz.” Bütün bu çalışmalar sonucunda 2009’dan bu yana Türkiye’de 26 bin 125 adet ağacın kurtarılmasını sağladıklarından, karbon salınımını 31 bin 368 ton azalttıklarından ve 2 bin 560 ton atık oluşumunu engellediklerinden bahseden Aktekin, Sıfır Zarar stratejileri dahilinde yüksek risk alanlarını


ÜRÜN HİZMET tespit ederek, 2017 yılında iş kazası sıklık oranını bir önceki yıla göre yüzde 32 azalttıklarını söyledi. Sıfır Atık ilkesine göre; atıkları, kaynaklar ile eşit kabul ettiklerini belirten Aktekin, onarılamaz durumda olan ekipmanların tamamını ise yüzde 100 geri dönüştürdüklerini ifade etti. “Toplumların gelişimini destekleyen en önemli unsurlardan birinin sosyal sorumluluk olduğuna inanıyoruz” diyen Aktekin, “Bunun bilincinde bir şirket olarak çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla iş birlikleri sağlıyor, çalışanlarımıza her yıl üç gün ‘gönüllü izni’ vererek bu kuruluşlarla gerçekleştirdiğimiz gıda güvenliği, eğitim ve çevre odaklı ortak projelerde çalışma imkanı sunuyoruz. Bu sayede çalışanlarımızın topluma katkıda bulunarak hem sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerini hem de kendilerini geliştirmelerini sağlıyoruz” açıklamasını yaptı.

ALMANYA’DA GERÇEKLEŞTİRİLEN UYGULAMA ÖNÜMÜZDEKİ YIL TÜRKİYE’DE! 2018 yılında palet dolaşım ağlarının 10 milyonu geçmesini hedeflediklerini belirten Aktekin, öte yandan ek yapacakları 70 milyon TL’lik yatırım ile ödenmiş sermayelerini de 250 milyon TL’ye çıkaracaklarını dile getirdi. CHEP olarak Brambles’ın kurdugu BXB Dijital aracılığıyla “Büyük Veri”ye dayalı iş zekası uygulamaları ve “Nesnelerin İnterneti” teknolojisine yatırım

yaparak sektördeki dijital dönüşüme öncülük etmeyi hedeflediklerini sözlerine ekleyen Aktekin, “Amacımız fiziksel ekipmanlarımızı dijital çözümlerle donatarak daha bağlı, akıllı ve verimli tedarik zincirleri yaratmak” dedi. Yakın zamanda Almanya’da gerçekleştirdikleri uygulamayı önümüzdeki yıl Türkiye’de de gerçekleştirmek istediklerinden bahseden Aktekin sözlerine şöyle devam etti: “Tedarik zinciri sürecinde promosyon takibinde yaşanan sorunları ve bu sorunlar doğrultusunda oluşan verimsizliği gidermek için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Araştırmalarımız sonucunda Almanya’da promosyon ürünlerinin her zaman doğru yerde bulunmadığını, promosyon ürünlerinin yüzde 7’sinin zamanında mağazaya teslim edilmediğini ve promosyonların başladığı zamana kadar yüzde 11’inin satış bölgesine ulaşmadığını gördük.

lerle etkileşim kuruyor. Bu şekilde üretici, ürünlerinin zamanında ve istenilen yere yerleştirildiğinden emin olabiliyor, perakendeci stokları anlık olarak takip edebiliyor, çok satılan ürünlerde ise stoksuz kalma durumu azaltılıyor. Beaconlar, bir mobil uygulamayla entegre bir şekilde çalıştığından dolayı, uygulamayı kullanan müşterilere paletli ürün teşhir standının yanından geçtiğinde özel olarak anlık indirim/kampanya gönderimi yapılabiliyor. Bu uygulamamız oldukça iyi bir etki yaratarak uygulama yaptığımız pilot bölgede satışların yüzde 103 artmasını sağladı, 4 teşhir uygulamasıyla yüzde 184 yeni müşteri kazanımı elde edildi. Böylece müşteri deneyimi iyileştirilmiş ve müşterilere yönelik bireyselleştirilmiş hedefli iletişim yapılmış oldu. Aynı zamanda daha fazla iş ortağımızla nakliye iş birliği projeleri gerçekleştirerek boşa kat edilen mesafeleri azaltarak daha sürdürülebilir tedarik zincirleri yaratmayı hedefliyoruz. Sıfır Açlık hedefimiz doğrultusunda da TİDER ile iş birliğimize devam edeceğiz, daha fazla iş ortağımızı bu sürece dahil olması için harekete geçireceğiz. Türkiye’de geleceğin tedarik zincirini inşa edecek ‘Tarafsız Tedarik Zinciri İş Birliği Platformu’ yaratarak iş ortaklarımızla birlikte atacağımız adımları daha sürdürülebilir ve verimli hale getirmeyi hedefliyoruz.”

CHEP olarak biz de perakende teşhir çözümlerimizden olan plastik çeyrek paletlerimize beaconlar taktık. Bu beaconlar üretici ve perakende dağıtım merkezinden satış alanına kadar tüm yönlendirici-

85


ÜRÜN HİZMET

Perakende SÜREÇLERİNE ÖZEL GELİŞTİRİLEN ÇÖZÜMLER Perakende sektörü için dijital dönüşüm kaçınılmaz hale gelirken, her işletmenin kendi süreçlerini iyileştirecek adımlarla bu geçişi hızlandırması gerekiyor. Sensormatic, perakende süreçlerine özel geliştirdiği çözümlerle sektörün ihtiyaçlarına yanıt veriyor. 86

T

üketiciler kendi hayatlarını hızla dijitale taşırken, p e r a ke n d ec i l e r i n geride kalmak gibi bir lüksü bulunmuyor. Büyük veri, mobilite, nesnelerin interneti ve iş zekası gibi teknolojilerle şekillenen bu dijital dönüşümde doğru çözüm ortağıyla, doğru adımları atmak gerekiyor. Perakende sektöründeki en kritik ihtiyaçlara yanıt veren çözüm portföyüyle Sensormatic, dijital dönüşümün tüm adımlarında etkin sonuçlar elde edilmesini sağlıyor.

MÜŞTERİYİ HER YÖNÜYLE ANALİZ EDEN YAZILIMLAR Dijital dönüşüm denince ilk akla gelen teknoloji trendlerinden biri olan iş analitikleri ve nesnelerin interneti (IoT), Sensormatic’in sunduğu Mağaza İçi Analiz Platformu’nda bir araya geliyor. IP tabanlı güvenlik kameralarının yanı sıra, Wi-Fi ve Beacon sensörleri gibi diğer veri kaynaklarıyla entegre çalışan platform, böylelikle mağaza içinde müşteri davranışlarını analiz ediyor. Müşterinin hangi reyonda daha çok vakit ge-

çirip, hangi reyona uğramadığını, mağaza içinde izlediği rotayı gerçek veriler ve kullanıcı dostu raporlar üzerinden gözlemleyen perakendeciler, mağaza içinde gerekli düzenlemeleri yaparak satışlarını artırıyor.

DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN YAPI TAŞI: RFID TEKNOLOJİSİ Günümüzde perakendeciler; envanter doğruluğu, yok satma, ürün lokasyonunun belirlenememesi, hatalı fiyatlandırma, promosyon yönetimi, iç kayıplar ve tedarikçi hataları gibi konularda sorun yaşıyor ve bu konular karlılıklarını ve operasyonlarını doğrudan etkiliyor. Perakende sektöründe yaşanacak dijital dönüşüm işte bu noktada, RFID teknolojisiyle başlıyor. Bir ürünün


ÜRÜN HİZMET imkan sunan elektronik fiyat etiketleriyle anlık promosyonlar yaparak müşteri ilgisini her an zirvede tutmak ve satışları artırmak kolaylaşıyor.

ESTETİK VE GÜVENLİK, SYNERGY ELEKTRONİK ÜRÜN TAKİP PLATFORMU’NDA BİR ARAYA GELİYOR üretildiği andan, müşteriye ait olduğu ana kadar geçen tüm sürecin takibi RFID teknolojisiyle mümkün oluyor. Satış danışmanlarının mobil olarak taşıyabildikleri kablosuz el terminalleri ile mağazadaki her bir ürünün hangi reyonda hatta hangi rafta olduğu bilgisi anında tespit ediliyor. Bu sayede perakendeciler, müşterilerinin taleplerine en hızlı şekilde cevap verirken, eksik ürünlerin günlük takibi ve yerlerine yeni ürünlerin konması gibi süreçleri çok daha hızlı ve verimli bir şekilde sağlayabiliyor. RFID teknolojisinin verimli bir şekilde kullanılması sayesinde mağazalarda operasyonel verimlilik sağlanırken, mağaza satışlarında yüzde 4 ile yüzde 21 oranlarında artış sağlanıyor.

FİZİKSEL MAĞAZALAR, DİJİTAL SAYIMLARLA KAYNAKLARINI DOĞRU YÖNETİYOR Online mağazalar ziyaretçi trafiğinin ölçümü için güçlü analitik yazılımları kullanırken, fiziksel mağazaların rekabette ayakta kalmaları için benzer verilere ulaşabilmeleri gerekiyor. Bunun yolu ise kişi sayma çözümlerinden geçi-

yor. Sensormatic’ın sunduğu trafik ölçümleme platformları, mağaza sistemine entegre edilerek, mağazanın önünden geçen kişi sayısı, kaçının içeri girdiği, hangi saatlerde yoğunluğun arttığı ve içeri girenlerin satın alım yapanlara oranı gibi kritik istatistikleri kolayca anlaşılır analizlere dönüştürüyor. Bu sayede mağaza açma-kapama ve kira belirlemede karşılaştırmalı veriler elde ediliyor, vitrinler en dikkat çekici şekilde düzenleniyor ve iş gücünün daha etkin değerlendirilmesi için yoğunluk analizleri yapılıyor. Hedeflerini çok daha gerçekçi rakamlara dayandırarak belirleyen perakendeciler tatsız sürprizlerle karşılaşmıyor.

departman ve kapı bazında detaylı filtrelerin uygulanmasıyla bordrolama işlemlerinde kolaylık sağlanırken, iş yeri verimliliği de artırılıyor.

TUTARLI FİYATLAR, GERÇEK ZAMANLI PROMOSYONLAR Sensormatic Elektronik Fiyat Etiketleri, tek bir merkezden kontrol edilen ve tüm ürünlerin fiyat bilgilerinin anlık olarak güncellenmesine olanak tanıyan sistemiyle kasada ve raflarda yazan fiyatların her an birbiriyle uyumlu olmasını sağlıyor. On binlerce ürünün çok kısa sürede fiyatlarının güncellenmesine

Perakende sektöründeki en temel sorunlardan biri olan envanter kaybına, Sensormatic’in sunduğu Elektronik Ürün Takip Sistemi (EAS) mükemmel bir çözüm sunuyor. Synergy Elektronik Ürün Takip Platformu kompakt yapısı ile; kişi sayma, metal folyo ve jammer algılama fonksiyonlarını tek bir platformda bütünleştiriyor. Aynı zamanda herhangi bir arıza durumunda uzaktan bağlanılarak servis hizmeti verilmesine de olanak tanıyarak işletme maliyetlerini azaltıp, verimliliği artırıyor. Sistem, güvenlik konusunda eksiksiz bir caydırıcılık sağlayarak, perakendecilerin yatırımlarının geri dönüşünü garanti altına alıyor.

İŞ GÜCÜ VERİMLİLİĞİ SAĞLAYAN RAPORLAR Sensormatic tarafından özel olarak geliştirilen Passware çözümü, giriş çıkışları takip etmenin bir adım ötesine geçerek, personelin takip ve yönetimini kolaylaştırıyor. Passware ile yapılan analizler ile mağaza personelinin saat kaçta, hangi kapılardan giriş-çıkış yaptığı raporlanıyor. Bu rapor günlük, aylık ya da yıllık grafiklerle çıktı olarak alınabiliyor. Yönetici, personel,

87


ÜRÜN HİZMET

ATALIAN otellere sunduğu

tesis hizmetleri ile fark yaratıyor alanı, varsa otel içinde kuaför gibi ticari işletmeler ile konferans salonu gibi ortak alanların temizlik hizmetlerini sağlamaktayız. Teknik bakım hizmetlerimizin kapsamı ise oldukça geniş; tüm klima ve VRF sistemlerinin kurulum ve bakımı, endüstriyel mutfak ekipmanları ve soğutucuların, pişirme ekipmanlarının tamir ve bakımı gibi çok çeşitli destek hizmetleri vermekteyiz.

Otellerde enerji yönetimi uygulamalarıyla yüzde 30’a varan enerji tasarrufu elde ettiklerini söyleyen Atalian Global Services CEO’su Uğur Oktar, ayrıca enerji izleme ve önleyici bakım ile sağlanan tasarrufun sürekli ve sürdürülebilir olmasını sağladıklarını da dile getirdi. ATALIAN Entegre Tesis Yönetimi olarak otellere hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz? Bu hizmetlerin içeriği ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Tesis yönetimi yaklaşımı, organizasyonlar arasında farklılıklar gösterir. Otellerde hizmet kalitesini artırmak için dışarıdan alınan destek hizmetlerinin kalitesi müşteriye yansıdığı için bu noktada çok önemli bir fonksiyonumuz bulunuyor. Otellerde tesis yönetimi aktivitelerimiz housekeeping olarak adlandırılan ve otellerin ana faaliyet alanları olan oda temizliği dışında kalan her türlü destek hizmetini kapsamaktadır. ATALIAN olarak otellerde her türlü teknik bakım hizmetleri, güvenlik, bina otomasyon sistemleri, aydınlatma ve enerji verimliliği hizmetleri ile lobi, mutfak

88

Otellerde enerji yönetimi uygulamalarınızla ne kadarlık bir enerji tasarrufu gerçekleştirebiliyorsunuz? Otellerde enerji yönetimi uygulamalarımızla yüzde 30’a varan enerji tasarrufu elde edebiliyoruz. Ayrıca enerji izleme ve önleyici bakım ile sağlanan tasarrufun sürekli ve sürdürülebilir olmasını sağlıyoruz. Otellerde, konfor ihtiyacı maksimum seviyelerde olup, enerji verimliliği oldukça hassas davranılması gereken bir konudur. Otellere verdiğimiz “Enerji Yönetimi” ve “Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi” danışmanlığımız ile otellerde müşterilerde konfordan taviz verilmeden, çevreye karşı duyarlı olunduğunun hissettirilmesi konusuna önem veriyoruz. Verimlilik artırıcı çalışmaların bir kısmı yatırım maliyeti gerektirmemektedir. Bir kısmı ise yatırım miktarı ve geri dönüş sürelerine bağlı olarak yüzde 30’lara varan tasarruf oranları sağlamaktadır.

Otellerde hijyen ve güvenlik anlamında yaptığınız çalışmalar nelerdir? Bu konuda sektördeki yeniliklerden bahsedebilir misiniz? Günümüzde ortak yaşam alanlarının artan büyüklüğü ve çeşitlenmesini göz önünde bulundurduğunuzda hijyen sorununda en önemli etkenin çapraz kontaminasyon olduğu ortaya çıkmaktadır. Çok fazla sayıda insanın zaman geçirdiği bu alanlarda elbette hijyen daha fazla önem arz etmektedir. Lobiler, konferans salonları gibi öncelikli yerler dezenfekte katkılı kimyasallar ile temizlenmektedir. ATALIAN temizlik ekiplerimizin bu alanlarda iş planları, kimyasal eğitimleri daha farklılaşmaktadır. Günümüz koşullarında hizmet sektörü için ürün ve teknolojilerin takibi kaçınılmaz olmuştur. Temizlik ekiplerimiz mikro bezler, moplar, susuz veya kullan at mop sistemi ve camların silinmesi işleminde kullanılan teleskopik yıkama sistemi gibi teknolojik yenilikler kullanmaktadır. Bunun yanı sıra konsantre kimyasallar ile maliyeti düşürücü, personel hijyeni sağlayan, iş kazalarını önleyici ve kullanım kolaylığı sağlayan ve sürekli takip gerektirmeyen iş süreci sağlamaktadır. Bu tarz uygulamalarımız iş gücünden tasarruf edilmesini sağlayacağından toplam maliyet ve fayda maliyet anlamında tasarruf edilmesini de sağlamaktadır.



ÜRÜN HİZMET

Farklı olmak kolay ama nasıl iyi olabiliriz?

Müşterilerin hayatını kolaylaştıran hızlı çözümler sunduklarını belirten Verifone Güney Doğu Avrupa, Türkiye ve Türki Cumhuriyetlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Onur Altınbaş, perakende sektörünün tüketicilerin hayatını kolaylaştıracak teknolojilere yatırım yapmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Müşteri odaklı perakende çağına adım attığımız bugünlerde, tüketici profilinin de değiştiği, tüketici beklenti ve ihtiyaçlarının farklılaştığını gözlemliyoruz. Peki, sizce tüketici ne istiyor? Verifone Türkiye, yaklaşık 3-4 yıldır direkt son kullanıcıya yeni ürünler ve çözümler sunan, tüm ihtiyaçlara yönelik donanım, yazılım ve çözüm geliştiren bir servis sağlayıcı şirket haline

90

geldi. Tüketiciler ve işletmeler için en önemli konu artık hız. Tüm iş yapış süreçlerinin dijitalleştiği bir çağda yaşıyoruz. Dolayısıyla ödeme işlemleri de dahil olmak üzere tüm proseslerin mümkün olduğunca hızlı, kolay ve etkili bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Bizler de Verifone olarak, bu yönde çözümler sunuyoruz. Müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran, etkili ve hızlı çözümler sunan ürünlerimizle hem esnaf ve KOBİ’lere hem de tüketicilere fayda sağlıyoruz. Yani sadece tüketiciye değil, esnaf

ve KOBİ’lere de kazanç sağlıyoruz. Müşteri deneyimini dijital hale getirmek adına perakende sektörünün bu alanda ne gibi yatırımlar yapması gerekiyor, bu konuda doğru hamleler sizce neler olabilir? Perakende sektörünün tüketicilerin hayatını kolaylaştıracak teknolojilere yatırım yapması büyük önem taşıyor. Sunulan çözümlerin esnek, yani yeni teknolojilere adapte olabilecek şekilde üretilmesi gerekiyor. Tüketicilerin tü-


ÜRÜN HİZMET

ketim alışkanlıkları her geçen gün değişiyor. İşletmelerin de bu değişen alışkanlıklara adapte olabilmeleri gerekiyor. Yani burada belirleyici büyük oranda tüketici… Ürünler, çözümler, teknolojiler; tüketicilerin alışkanlıklarına, isteklerine ve ihtiyaçlarına göre şekilleniyor. Hızla dijitalleşen dünyada bu değişime ayak uydurabilen firmalar ayakta durabiliyor. Verifone olarak bizler de teknolojinin takipçisi değil, öncüsü olmak için çalışıyoruz. Dijitalleşmeyle birlikte tüketim de hızlandıkça işletmelerin operasyonel anlamda ihtiyaçları artıyor. Bu sebeple işletmelerin ödeme işlemlerini anlık olarak tek bir noktadan takip edebilmeleri verimlilik açısından büyük önem taşıyor. Türkiye ödeme sistemleri sektöründe en gelişmiş ülkelerden biri. Biz de Verifone olarak Türkiye’yi daha da ileriye taşımak için 10 yıldır ülkemize yatırım yapmaya devam ediyoruz. İşletmeler artık ödeme kayıt edici cihazlarıyla neler yapabileceklerinin farkına vardı. Bu sebeple yeni sunulan ürünlerin bir ödeme kaydedici cihazdan çok daha fazlasını vermesi gerekiyor. Ürün portföyümüzde bulunan mobil, masaüstü ve sabit bütünleşik yazarkasa POS’lar bankacılık uygulamaları, yemek kartları, restoran otomasyonu, Zubizu uygulaması, Verifone Perakende Çözümü, kontör yükleme, kupon sadakat programları ve kampanyaları destekliyor, böylece tek bir ürünle işletmenin ve son tüketicinin tüm ihtiyaçlarına cevap verebiliyoruz. Yemek kartı şirketlerini ele alacak olursak, yeni bir kafeyi üye işyeri yaptıklarında, işletmeci

bu kafeye yeni bir POS cihazı koymaya gerek kalmadan, kafedeki mevcut Verifone Ödeme Kayıt Edici cihaza yemek kartı şirketinin uygulamasını indirebiliyor. Böylece hızlı bir şekilde son tüketiciye hizmet vermeye başlayabiliyor. Bu da şirketlerin donanım yatırımlarını minimum seviyeye indirmelerine olanak veriyor. Ayrıca, Kiosk çözümlerimizle de müşteri deneyimini dijital hale getiriyoruz. Satış otomatları ve toplu taşıma gibi alanlarda ödeme almayı hızlı ve güvenli bir hale getiren kiosk çözümlerimizle tüketicilere zaman kazandırarak fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Örnek verecek olursak, Ukrayna’nın en büyük bankalarından PrivatBank işbirliğimiz ile otobüslerde kartla ödeme imkanı sunmaya başladık. Romanya’da Bükreş belediyesi ulaşıma alternatif olarak bisiklet yolları hayata geçiriyor. Proje kapsamında şehrin en işlek caddelerine bisiklet durakları yerleştiriliyor. Şehir sakinleri buradan bisiklet kiralayarak başka bir durağa kadar kullanabiliyor. Ödeme için ilk etapta üyelik kartları kullanılıyordu. Verifone olarak UX 100, UX 300, UX 400 ödeme çözümlerimizle bu duraklarda ödeme işlemlerini çok daha kolay, güvenli ve hızlı bir hale getirdik. Kullanıcılar, üyelik kartını Verifone ödeme terminaline uzatıp temassız işlem özelliği ile işlemini rahatlıkla tamamlayabiliyor. Veri bilgisi yani büyük veri analitiği, omni- channel stratejileri, mobil teknolojiler, IoT gibi konularda sizin sektöre sunduğunuz hizmetler nelerdir? Farklı olmanın çok kolay ancak iyi olmanın zor olduğuna

inanıyoruz. Bu yüzden farklı olmak yerine fark yaratmaya çalışıyoruz. Ar-Ge ve inovasyona bu denli önem vermemizin altında da bu yatıyor. Omni-channel çözümlerimizle işletmelerin tüketici alışkanlıklarını daha net bir şekilde görmelerini sağlıyoruz. Bu sayede işletmelere müşteri deneyimini en üst seviyeye çıkarmalarını sağlayacak datayı sağlamış oluyoruz. Bunun sonucunda hem işletmeler hem de son tüketici karlı çıkıyor. Türkiye’de Veri Merkezi bünyesinde 2013 yılından beri TSM (Güvenli Servis Sağlayıcı) hizmeti veriyoruz. TSM merkezimizle tüm sektöre hizmet verirken, farklı uygulamaları daha etkin biçimde hayata geçirip işletmenin ek gelir kazanmasına da olanak sağlıyoruz. TSM merkezi satış, operasyon, faturalama, bakım onarım süreçlerinde de kullanılabiliyor. Türkiye’nin ilk TSM merkezine sahip firmayız. Yaklaşık 5 yıldır veri aktarımında ekstra güvenlik ve kolaylık sağlıyoruz. Ürün portföyümüzü tamamlayan VX680 ECR’la ‘akıllı’ mobil çözümler sunmaya devam ediyoruz. Tüm mağaza segmentlerine uyumlu çözümlerimiz, uzun ödeme kuyruklarını azaltarak son tüketiciye daha hızlı ve etkili bir alışveriş deneyimi sunuyor. Son tüketici Verifone ödeme sistemlerine sahip bir mağazaya girdiğinde özel teklifler ve sadakat ödülleri kazanabiliyor. Dilerse ödemesini cep telefonuyla tek bir dokunuşla yapabiliyor. Aynı şekilde işletme sahipleri de mini ölçekli bir satıcıya dönüşüp müşterilerin ödemelerini cep telefonundan alabiliyor. Kısacası, Verifone olarak tüketicilere en gelişmiş mobil ödeme ve perakende deneyimini sunuyoruz.

91


ÜRÜN HİZMET

Ticari

tuvalet temizliği Venezia ve Vialand AVM’lerin lojistiği MRC’ye emanet AVM lojistiği konusunda uzmanlaşan MRC, son olarak Venezia Mega Outlet ve Vialand AVM’nin lojistik hizmetlerini de üstlendi. Geliştirdiği sistemle AVM’lerde yaşanan zararları minimuma indiren MRC Lojistik, referanslarına son olarak Venezia Mega Outlet ve Vialand AVM’yi de ekledi. AVM lojistiği konusunda uzmanlaşan MRC Lojistik, özellikle taşıma sırasında AVM’lerin duvar, kapı ve zeminlerine verilen zararı önleyerek kusursuz bir lojistik yönetimi gerçekleştiriyor. İstanbul Cevahir AVM, Özdilek AVM, Aqua Florya AVM, Brandium AVM, AtlasPark AVM, Forum Gaziantep, Trump Tower, Park Adana AVM’yi referansları arasında bulunduran MRC Lojistik, son olarak Venezia Mega Outlet ve Vialand AVM’nin lojistik hizmetlerini de üstlendi. MRC Lojistik, destek ekibi ile yükleme, sevkiyat, teslimat ve taşıma mevzuatları ile ilgili keyifli bir işleyişe, kusursuz bir lojistik süreç yönetimi sağlayacak ekibe sahip bulunuyor. Türkiye genelinde AVM içi lojistik hizmetleri veren MRC Lojistik, alışveriş merkezine zarar veren araç modelini kullanmıyor. MRC Lojistik olarak duvarlar, kapılar ve yerler gibi alanların görebileceği zararı minimuma indirmek için yeni tasarımlar üzerinde çalışarak buna uygun araçlar ile hizmet veriyor.

92

Tuvaletlerin hijyen ve temizliği, konukların firma iş standartları ile pekiştirerek değerlendirdiği alanlar olarak bilinir. Tuvaletlerinizin temizliği, ortam havasının kalitesi, konuklarınızın gözünde işletmeniz ile ilgili olumlu veya olumsuz izlenimler oluşmasında bir hayli etkilidir. Bu anlamda Destek Servis, www.tuvalethijyeni.net uzman ekibi, titiz çalışma anlayışı ile sizlere doğru ürün ve yöntemleri sunarak profesyonel hizmet sağlamayı hedefliyor. Tuvalet hijyeni ürünleri, tuvaletlerinde kötü koku problemi yaşan tüm işletmelerin tuvaletlerinde pis su giderlerinde itina ile kullanılabilmektedir. Bununla birlikte kötü koku yaşanmamasına rağmen bakım amaçlı olarak AVM, yeşil sertifika sahibi plazalar, hastane, benzin istasyonları, okullar, kamu kurumları, ibadethaneler, fabrikalar vb. tüm alanlarda güvenle kullanılabilmektedir.

Nihai kullanıcılar şimdiye kadar benzer ürünler ile karşılaşmadıklarını, ürünlerin son derece etkin ve sonuca hızlı erişebildiğini ve en önemlisi kimyasaldan uzak olarak sorunlara doğal çareler ile çözüm bulunmuş olmasının sevindirici olduğunu belirtmektedirler. İnovatif fikirler üreten Destek Servis Hizmetleri, kuruluşların ana faaliyet alanları dışında hizmet ve malzeme tedariği konularında “stratejik hizmet ortağı” rolünü üstlenerek, müşterilerin benzersiz gereksinimlerine uyan özgün çözümler üretmeyi hedeflemektedir. Ayrıca www.tuvalethijyeni.net sitesiyle ekolojik temizlik konusunda bir ilki gerçekleştirerek, ülkemizde tuvalet hijyeni konusunda farkındalık yaratmaya çalışıyor. Dileyen müşteriler Destek Servis’ten hizmet proseslerini satın alabilmektedir. Bu kapsamda Destek Servis biyolojik ürünleri ile hizmeti müşterinin tesisinde direkt olarak sağlayabilmektedir. Bu süreç içinde müşteriler kendi hizmet kadrolarına eğitim vererek doğru hizmet üretimine katkı sağlıyorlar.


ÜRÜN HİZMET

“Türkiye’nin ilklerinde ve

en büyüklerinde hep bizim hizmetlerimiz var” KİMYASAL KULLANIMINDA TÜM YENİLİKLERİ VE NANO TEKNOLOJİYİ TAKİP ETTİKLERİNİ SÖYLEYEN DEÇA HİZMET GRUPLARI YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ MURAT ÇİMEN, EDİLEN BİLGİ VE TECRÜBELERİ HİZMETLERİNE UYARLAMAYA ÖNEM VERDİKLERİNDEN BAHSETTİ.

B

inmeli veya itmeli çok çeşitli otomat makinalarının bulunduğunu söyleyen ve buharla temizlik ve hijyen konusunu geliştirdiklerini belirten Ali Murat Çimen, “6,5 bardan 12 bara kadar buhar veren makineler aldık. Asma iskele sistemimiz, hidrolik yükselticilerimiz, tazyikli yıkama makinelerimiz ile sektörde makine teknolojisi konusunda iddialı bir firma olduğumuzu belirtmek isterim. Ayrıca kimyasal kullanımında tüm yenilikleri ve NANO teknolojiyi takip ediyor, edilen bilgi ve tecrübeyi hizmetlerimize uyarlamaya önem veriyoruz. Tüm bunlara ek olarak müşterilerimizin kullandığı

me yarışı içinde olmadık çünkü, Türkiye’de sık sık yaşanan siyasi ve ekonomik krizlerin en çok hasar verdiği yer hizmet sektörü… Ayrıca bu sektör haksız rekabetin çok çirkince yaşandığı ve kar marjlarının sıfıra indiği bir alan. Bu yüzden krizlerin faturası da çok ağır olmaktadır. Hazırlıksız ve birikimsiz yakalanan çok sayıda meslektaşımızın sonu maalesef hüsranla son bulmuştur. Onun için çalıştığımız iş yerlerinde karlı, ama uzun ömürlü bir hizmet verme politikası sürdürmekteyiz” dedi.

“BİNLERCE İNSANIN GİRİP ÇIKTIĞI YERLERDE KLASİK BİR TEMİZLİK YAPAMAZSINIZ!”

tuvaletlere belli periyodlarda dezenfeksiyon uygulaması yaptırarak bakterilerle mücadele ediyoruz. Bu uygulamanın Sağlık Bakanlığı onaylı olması bize ayrı bir güven vermektedir” açıklamasını yaptı.

JOKER SERVİS ADI ALTINDA FARKLI BİR HİZMET SUNUYOR “Biz Türkiye genelinde inşaat sonu temizlik hizmetinde ve periyodik genel temizlik hizmetlerinde aranan ve bu hizmeti başarılı bir şekilde devam ettiren bir firmayız” diyen Çimen, teknik açıdan tam donanımlı olan 4 büyük araçlarının olduğunu ve her aracın 10 kişilik yetişmiş kadrolu bir ekiple joker servis hizmeti verdiğini söyledi.

37 YILDIR TEMİZLİK SEKTÖRÜNDE ÖNCÜ VE MODEL FİRMA OLDUK Türkiye’nin ilk alışveriş merkezi temizliği hizmeti sunan firması olduklarını belirten Çimen, “Türkiye’ye getirdiğimiz temizlik teknolojisinin ve kimyasalların kullanımında 37 yıldır öncü ve model firma olduk. İstanbul, İzmit ve Kayseri’de hizmet verdiğimiz AVM, sanayi kuruluşları ve market zincirleriyle çalışmalarımız uzun yıllardır devam etmekte. Ayrıca büyük inşaat gruplarına, Türkiye’nin her yerinde inşaat sonrası temizlik hizmeti verme kabiliyetine sahibiz” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Hiçbir zaman kontrolsüz bir şekilde pazar payımızı yükselt-

Verilen hizmetin projeye göre değişim gösterdiğinden ve hassasiyet gerektirdiğinden bahseden Çimen, “Mesela AVM’ler binlerce insanın girip çıktığı alanlar. Bu gibi yerlerde klasik bir temizlik yapamazsınız. Tuvaletlerde kullanılan temizlik malzemesi ile steril alanların temizlik malzemesini mutlaka ayırmak lazım. AVM’ler de yapılan hijyen, hastanelerde yapılan temizlik programı gibi olmalıdır. AVM’ler her gün dezenfektan içeren kimyasallarla temizlenmeli, bu işlemi hem şirket hem de AVM yönetimi takip etmelidir ki gerçek steril alanlar oluşsun. Biz bunu yapıyoruz ve bu işlemi daha da geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. Otellerde ise; daha hassas ve düzenli bir temizliğin sağlanması, hijyene önem verilmesi ve elemanların titizlikle seçilmesi öncelik arz eder. Buna önem veren otellerde çalışmaya özen gösteriyoruz” açıklamasını yaparak sözlerine son verdi.

93


ÜRÜN HİZMET

Hızla büyüyor, çünkü işini severek yapıyor… Yüksek kalite ve hızlı üretim felsefesiyle ambalaj sektöründe hızla yol aldıklarını ve ilerlediklerini söyleyen Haypack Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Hayta, “İleri teknoloji makinelerimiz ve tecrübeli kadromuz ile yüksek kalite hizmet prensibimizden ödün vermeden, her geçen gün müşteri portföyümüzü genişletiyoruz” dedi.

B

askılı kağıt poşet ve ambalaj üretimi ile sektöre adım attıklarını, yüksek kalite ve hızlı üretim felsefesiyle de ambalaj sektöründe fark yaratarak ilerlediklerini söyleyen Haypack Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Hayta, kağıtla ilgili temas eden her şeyin üretimini yaptıklarını dile getirdi. Bu üretimin yanı sıra kişiye özel tasarım poşetler ve kese kağıtları da ürettiklerini belirten Hayta, “Yaptığımız işlerde insan sağlığına çok önem veriyor, bütün kullandığımız hammaddeleri belgeleriyle birlikte alıyoruz” dedi.

94


ÜRÜN HİZMET

temin ederek, hem ithalat hem ihracat yapıyoruz” dedi ve sözlerine 2018’e yönelik planlarını açıklayarak devam etti: “2018 yılı için, 2017 yılında gerçekleştirdiğimiz hedeflerimizin daha fazlasını hedefliyor, daha fazlasını düşünüyoruz. Yaptığımızı hiçbir zaman kafi görmüyoruz. Her sene kendimizi geliştirerek yaptığımız işleri daha ileriye, daha çok ülkeye, daha farklı tonajlara ve daha farklı şekilde üretime götürmeyi hedefliyoruz. Sağlam ve şeffaf yapımızla müşterilerimizin sürekli yanında yer alıp, onların çözüm ortağı olmayı ve birlikte daha da gelişip büyümeyi hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.

Üretim alanları hakkında bilgi veren Hayta, “Üretim yerimiz 4 katlı bir binadan oluşuyor. Her kat 2 bin 500 metrekare. 10 bin metrekare kapalı alanımız, 5 bin metrekare ise açık alanımız mevcut. Toplamda 15 bin metrekare üretim alanımızla yerel ve uluslararası pazarlara hizmet veriyoruz. Kese kağıdı ve çanta grubu olarak aylık 250 ton üretim yapıyoruz” açıklamasını yaptı.

Yurt dışı çalışmalarına yönelik de açıklamalarda bulunan Hayta, “Yurt dışı çalışmalarımızın yüzde 80’ini ihracat oluşturuyor. Ülke olarak baktığımızda; Amerika, Almanya, Dubai, Irak, Fas, Katar, Hollanda, İngiltere, Fransa… gibi ülkelere ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Hammaddemizi ise yurt dışındaki şirketimizden

“İŞİMİZE OLAN TUTKUNUN BİZİ HER DAİM BAŞARILI KILACAĞINA İNANIYORUZ” İşini severek yapmanın başarıyı getirdiğinden söz eden Hayta, “İşimizin birebir başında olmamız ve çıkan ürünleri birebir takip etmemiz bize başarıyı getirdi. İşimizi severek yapıyoruz ve işimize olan tutkunun bizi her daim başarılı kılacağına inanıyoruz” diyerek sözlerine son verdi.

TEKNOLOJİYE AÇIK OLMAK ÇOK ÖNEMLİ… Teknoloji ve inovasyonun kendileri için oldukça önem arz ettiğini dile getiren Hayta, “Haypack Ambalaj olarak, yeniliklere ve teknolojiye ayak uydurmaya, bu doğrultuda ekipmanlarımızı desteklemeye çalışıyoruz. Kurumsal kaynak planlama (ERP) paketleri ile desteklenmiş entegre iş akış sistemimizle, her üretim sürecinin anlık planlama takibini yaparak ve zamanında sevkiyat garantisi ile hareket ediyoruz. İleri teknoloji makinelerimiz ve tecrübeli kadromuz ile yüksek kalite hizmet prensibimizden ödün vermeden, her geçen gün müşteri portföyümüzü genişletiyoruz” dedi.

95


ÜRÜN HİZMET

Türkiye’nin her yerinde… Eurest Services’in, sürdürülebilir ve yüksek kaliteye sahip hizmet sunmayı amaçladığını söyleyen Sofra/Compass Group Türkiye Destek Hizmetler ve Güvenlik Hizmetlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cem Alakuştekin, “Müşterimizle uzun dönemli iş birlikteliklerimiz var. Ortalama kontrat süremiz 7 yıl, müşteri devamlılığı oranımız ise yüzde 97” dedi. Eurest Services’in faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Sofra/Compass Group Türkiye’nin destek hizmetler alanındaki markası Eurest Services olarak tesis işletim, bakım ve onarım, temizlik, iç taşıma ve depolama, idari ve ofis destek, açık alan ve çevre bakım gibi hizmetler sunuyoruz. Eurest Services ile 9 bin 600’ü aşkın kadromuzla birbirinden farklı sektörlerdeki kurumlara, fabrikalara, plazalara, iş merkezlerine, AVM’lere, hastanelere, okullara temizlik hizmeti sağlıyoruz. Günlük ofis temizliğinden endüstriyel teknik temizliğe kadar uzanan geniş bir yelpazede temizlik hizmeti veriyoruz. 81 ilde yaklaşık bin 850’ye yakın projemiz var. Bu projelerle Türkiye’nin her yerindeyiz. Müşterilerinize sunduğunuz hizmetlerde öncelikleriniz nedir? Müşterilerimize özel çözümler geliştirmeden önce işletmelerin ihtiyaçlarını ve hizmetin verileceği sahayı değerlendirmeye zaman ayırıyoruz. Uzmanlarımız, bu değerlendirme sonucunda kaliteli ve ihtiyaca uygun temizlik programları sağlamak amacıyla yöntem, ekipman ve çalışma programları öneriyor. Süreçleri-

96

ni ve maliyet optimizasyonunu bir araya getiren web tabanlı online sistem olan ServiceNow’ı kullanıyoruz. Bu sistemle Hizmet Sözleşmelerine (SLA) uygun, çalışma performansını belgeleyerek KPI-Temel Başarı Kriterlerini esas alarak, müşterilerimize profesyonel bir temizlik konsepti sağlıyoruz. ServiceNow sistemi kullandığınızı belirttiniz. Bu sistemin avantajları var mı? Eurest Services, sürdürülebilir ve yüksek kaliteye sahip hizmetleri sunmayı amaçlıyor. Kullanmakta olduğumuz bu sistem, nerede olursak olalım her zaman hizmet verdiğimiz lokasyonlar hakkındaki tüm bilgilere müşterilerimizle birlikte ulaşmamızı sağlıyor. Bu sistem sayesinde kalite kontrollerimizi basit bir sekilde yapabiliyoruz. İnternete bağlanabilen tüm cihazlarla ServiceNow’ı kullanıyoruz. Şikayetler, bildirimler, kalite kontrol, makine envanteri, makine durum ve giderleri, mesai saatleri ve detayları, temizlik mıntıka planlaması, temizlik giderleri, özel görevler, nominal ve gerçek temizleme aralığı gibi tüm verileri bu sistem üzerinden takip ediyor ve raporlayabiliyoruz. Hizmet verirken temel öncelikleriniz neler? Temel prensiplerimizin başında hizmet kalitesinden ödün vermemek geliyor. Proje müdürlerimiz, bölge müdür yardımcılarımız, bölge müdürlerimiz, departman

direktörlerimiz ile birlikte çalışmalarımızı hiyerarşik bir yapıda sürdürüyoruz. Projelerimizi ayda minimum 2, maksimum 8 defa ziyaret ediyoruz ve rutin denetleme gerçekleştiriyoruz. Projelerimizde yer alacak kişilere iş başı eğitimleri, hijyen eğitimleri, kişisel gelişim, özel temizlik ve makine ekipman kullanımı eğitimleri veriyoruz. Her kategoriye göre farklı öncelikler, farklı iş planları, farklı denetim modülleri uygulayarak hizmet seviyemizin belli bir düzeyde olmasını sağlıyoruz. Müşterimizle uzun dönemli iş birlikteliklerimiz var. Kontrat ortalama süremiz 7 yıl, müşteri devamlılığı oranımız ise yüzde 97.

2017 yılı sizin için nasıl geçti 2018 hedefleriniz nelerdir? 2017 yılında teknolojik anlamda büyük yatırımlar yaptık. Özellikle büyük tesislerde kullanılan temizlik makinelerinin daha akıllı olmalarıyla ilgili projelerimize hız kazandırdık. Bunlar insansız çalışan, otomatik belli periyodlarla kendi hareket eden, temizliği kendi yapan ve yine başladığı istasyona geri dönen makinelerle ilgili operasyonlarımızı desteklemeyi planlıyoruz. 2017 yılında hijyen ve günlük operasyon kontrolü amacıyla yine teknolojik yatırım yapma hedefimizi kısmen hayata geçirmiş durumdayız. Alan ve nokta kontrollerini akıllı telefon teknolojisiyle kontrol ediyoruz. Böylelikle 2018 yılı içerisinde hedeflediğimiz bu sistemi geliştirerek tüm projelerimizde kullanmayı hedefliyoruz.


ÜRÜN HİZMET

Binlerce ürünü hayata geçirebiliyor HAREKETLİ VE SABİT MOBİLYA ÜRETİMİ YAPAN HOTELYA, DÜNYA ÇAPINDA 500’ÜN ÜZERİNDE OTEL PROJESİNE İMZA ATTI. 25 ÜLKEYE İHRACAT YAPAN HOTELYA, DÜNYACA ÜNLÜ OTELLERİN TASARIMLARINI HAYATA GEÇİRİYOR. Otel, AVM, hastane, restoran, ofis, kafe ve mağazalar için hareketli ve sabit mobilya üretimi yapan Hotelya’nın müşteri portföyünün yüzde 90’ını turizm sektörü oluşturuyor. Çoğunlukla 5 yıldızlı otel projelerine hizmet veren Hotelya; Hilton, Sheraton, Hyatt Regency, Holiday Inn, Radisson Blu ve Rixos gibi dünyaca ünlü zincir otellerin dekorasyonuna imza atıyor.

“HER TÜRLÜ TASARIMI ÜRETME KABİLİYETİMİZ VAR” İstanbul’da bulunan 11 bin metrekarelik üretim tesislerinde, 100 kişilik üretim kadrosu ve konularında uzman 30 kişilik mimari ekiple hizmet verdiklerini belirten Hotelya Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Zümrüt Doyran, “Her projede ortalama 20 yeni ürün geliştiren Ar-Ge ekibimizin, bugüne kadar 500’ün üzerinde otel projesi gerçekleştirdiğ hesap edilirse binlerce yeni ürünü hayata geçirdiğini söyleyebiliriz. Bu çok modern bir poliüretan sandalye olabileceği gibi, altın varaklı klasik bir koltuk da olabiliyor. Mimari ekiplerin tasarımını gerçekleştirdiği her ürün, ekibimiz tarafından hayata geçiriliyor” dedi.

HEDEFİMİZ, DÜNYADAKİ TÜM 5 YILDIZLI OTEL PROJELERİNE ULAŞMAK Rusya, Azerbaycan, İngiltere, Kazakistan, Fas, Filipinler, Malezya, Srilanka ve Birleşik Arap Emirlikleri aralarında olmak üzere toplam 25 ülkeye ihracat yapan Hotelya, üretiminin yaklaşık yüzde 60’ını yurt dışı için gerçekleştiriyor. 2018 yılı

hedeflerinin gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki pazarlama ve satış faaliyetlerini artırarak devam ettirmek olduğunu belirten Doyran, “Yeni projelerimizle bu yıl sonunda 2 ülkeyi daha referanslarımıza ekleyerek 27 ülkeye ulaşmış olduk. 2018 yılı sonuna kadar ise; 30 ülkede, otel mobilyalarında Hotelya imzası bulunacak” dedi.

97


ÜRÜN HİZMET

KONSANTRE BULAŞIK DETERJANI: MILO SOLID BAR

KULLANDIĞINIZ BULAŞIKMATİK VE PARLATICININ YERİNE TEK BAŞINA GEÇEN VE DOZAJ POMPASI SİSTEMİNİ KALDIRAN BİR ÜRÜN OLAN İLERİ TEKNOLOJİ İTALYAN MİLO SOLİD BAR’IN YÜKSEK PERFORMANSI İLE PRATİK TEMİZLİĞİN KEYFİNİ YAŞAYIN… İleri teknoloji İtalyan Milo Solid Bar, kullandığınız bulaşıkmatik ve parlatıcının yerine tek başına geçen ve dozaj pompası sistemini kaldıran bir ürün. Konsantre kompakt bulaşık makinası deterjanı, küçük ve orta boy bulaşık makinaları için oldukça ideal. Dozaj kapağı deterjanın orantılı olarak çözülmesini sağlar. Konsantre ürün suyla temas ettiğinde yavaşça çözülür. Böylece çok basit ve güvenli bir biçimde tüm yıkama sürecinde sabit bir deterjan kon-

98

santrasyonu sağlanır. Yüksek performansı, çay ve kahve gibi zor kirlerin temizlenmesini sağlar. Bardaklarda yaşanan en önemli sorun matlaşma ve sararmadır. Bu ürün ile bardaklarınız ilk günkü canlılığına sahip olacaktır. Dozaj ünitesine ihtiyaç olmadığı gibi dozaj ünitesi arızası durumunda yaşanan tamir gecikmelerini de ortadan kaldırmaktadır. Soğuk suda da olumlu sonuç verdiğinden rezistans arızasında yıkama sorunu yaşamaz. Deterjan ve parlatıcı bidonlarından kaynaklanan yer sorununu ve bidonların altında oluşan su kaynaklı hijyen sorununu ortadan kaldırır. İçerisindeki hammaddeler sayesinde makina içerisinde kireçlenme oranı düşer, bunun yanında pompa kullanımı olmadığından pompa arızası yaşanmaz.

DOĞAYA DOST TEMİZLİK KAPSÜLLERİ 1858 yılında kurulmuş Sutter firmasına ait doğaya dost ekstra konsantre Eco-

caps temizlik kapsülleri ile hijyen her zamankinden daha iyi, ekonomik ve takip edilebilir bir hale gelir. Firmaya ait Zero serisi ürünlerde ise hiçbir petrol türevi kullanılmamış olup tehlike sembolü olmayan tamamen bitkisel bir ürün grubudur. Ürünler su içermeyen konsantre küçük ambalajlarda olduğu için çekmecenize aylık deterjanınız sığar, nakliye sorunu ortadan kalkar. Ecocaps ile ölçeklenebilir bir tüketime sahip olursunuz, kapsül sayısı belirli olduğu için her temizlikte 1 kapsül vererek tüketiminizi kontrol etmeniz kolaylaşır. Bidondan dökme sebepli ürün kayıplarınız sıfıra iner. Kullanıcı kimyasalla direkt temas etmez, kapsüller kova veya spreye ambalajıyla atılır ve suda kendiliğinden çözünerek hazır hale gelir. Atık yönetmeliğinin getirdiği deterjan bidonlarının imhası yönetmeliğinden de muaf olunmaktadır. Bidon yerine atığınız sadece kapsüllerin içinde durduğu küçük ambalaj olacaktır.



EĞLENCE

Atlantis Funny Cıty’nin yeni şubesi Ocak ayında hizmete açılıyor Yenilikçi, vizyoner yaklaşımıyla Atlantıs Funny City büyümeye devam ediyor… Özenle, aylarca süren, titiz hazırlık aşamasından sonra Atlantıs Funny City Torium AVM’de faaliyete geçiyor. Atlantıs Funny City Torium AVM şubesinde; sınırsız eğlence eşliğinde, çok eğlenceli bowling turnuvaları ve müthiş doğum günü kutlamalarına ev sahipliği yapmak üzere kapılarını açıyor. İstanbul genelindeki eğlence merkezleri içinde en renkli, en eğlenceli, memnuniyet ve sadakati hep en ön planda tutan eğlence merkezi Atlantis Funny City, şubelerine bir yenisini daha ekliyor. Özenle, aylarca süren, titiz hazırlık aşamasından sonra Atlantıs Funny City Torium AVM’de faaliyete geçiyor.

100

İstanbul’da 5 şubesi daha bulunan Atlantıs Funny City Torium AVM şubesinde; kafe, oyun makinaları, bowling, bilardo ve sınırsız eğlence eşliğinde, çok eğlenceli bowling turnuvaları ve müthiş doğum günü kutlamalarına ev sahipliği yapmak üzere kapılarını açıyor. Ocak ayı içinde muhteşem kampanyalar, eğlenceli gösterisi ile sihirbaz ve sunucu eşliğinde büyük lansman partisi misafirlerin katılımıyla gerçekleştirilecek.


EĞLENCE

AMEGA ABD’DEN ÖDÜLLE DÖNDÜ! SEKTÖRÜN DÜNYA DEVLERİ BULUŞTU Dünyanın en saygın birlikleri arasında yer alan IAAPA (International Association of Amusement Parks and Attractions) tarafından düzenlenen dünyanın en büyük oyun ve eğlence fuarı IAAPA Attractions Expo, bu yıl da sektörün dünya devlerini Orlando’da buluşturdu.

AMEGA ÜRÜNLERİ FUARDA YOĞUN İLGİ GÖRDÜ

Oyun ve eğlence sektörünün lider şirketlerinden AMEGA, ABD’nin Orlando şehrinde sektörün en iyilerinin değerlendirildiği IAAPA Brass Ring Award’da Cinecoaster 360 VR ürünüyle Teknolojinin Eğlenceye Uygulanması Kategorisinde “En İyi Yeni Ürün” -“Best New Product Technology Applied to Amusements” ödülünü kazandı.

T

eknolojisini kendi ürettiği inovatif ve birbirinden ilgi çekici ürünleri ile dünya üzerinde 30’dan fazla ülkede varlığını sürdüren

AMEGA, oyun ve eğlence sektörünün dünya başkenti kabul edilen ABD’nin Orlando şehrinde sektörünün en prestijli ödülüne layık görüldü.

IAAPA tarafından bir asra yakın süredir düzenlenmekte olan fuarın bu yıl en çok ilgi gören stantlarından olan AMEGA, sektörün en iyilerinin değerlendirildiği IAAPA Brass Ring Award’da ise geliştirdiği en son ürünü Cinecoaster 360 VR ile “Best New Product / Technology Applied to Amusements” (Teknolojinin Eğlenceye Uygulanması) kategorisinde ödülle taçlandırıldı.

SEKTÖRÜN EN PRESTİJLİ ÖDÜLÜ Dünya pazarında elde ettiği başarıyı sektörün en prestijli ödülünü alarak tescilleyen AMEGA, yakın zamanda lansmanını yaptığı, geleceğin teknolojisi kabul edilen sanal gerçeklik uygulamalı ürünü Cinecoaster 360 VR ile ödül almakla kalmayıp ürünün en yeni tasarımının ilk kurulumunu da yine ABD’de gerçekleştirmiş oldu.

101


EĞLENCE

‘FEC-Family Entertainment Center’ kültüründe; yeme, içme, oyun ve aile boyu eğlenme artık hep bir arada. Biz de bu anlayışla yeni nesil projelerimizi hayata geçirmeye devam ediyoruz.

Murat Eyileblebici

Mustafa Karatepe

“Herkes için eğlence demeye devam ediyoruz” Projelerindeki amacın; ebeveyn ile çocukları birlikte eğlendirmek, eğlendirirken keyifli vakit geçirmelerini ve tüm yeme-içme ihtiyaçlarını da bu alanlarda karşılamalarını sağlamak olduğunu söyleyen Trio Games CEO’su Murat Eyileblebici, doğru yatırım, doğru proje ve doğru fizibilite tecrübeleri ile yatırımcıların kazanmasını sağlamaya devam edeceklerini söyledi. “Trio Games Group olarak daha önce de Vadi İstanbul’da hayata geçirdiğimiz FEC projemizden sonra Aqua Florya’da gerçekleştirdiğimiz değerli projemiz Wondera World ve gelişen yeni nesil eğlence alanları ile ilgili kısa ve net bilgiler vermek isterim” diyen Trio Games CEO’su Murat Eyileblebici, “Daha önceki sayılarda da bahsettiğim gibi yeni nesil eğlence alanları ‘FEC-Family Entertainment Center’ kültürü ile gelişiyor ve değişiyor. Bu değişimi yakalamakta, Mustafa Karatepe ile gerçekleştirdiğimiz en iddialı ve öncü projemizi size tanıtmaktan mutluluk ve gurur duyuyoruz.

102

Sega Zone, Bowling Zone, VR Zone, Active Zone, Kids Zone, SeaSha Lounge-Restaurant, Upstate Coctail&Bar, Wondy Club kısaca sayabileceğimiz çok unique alanlarımız” açıklamasını yaptı.

“YE, İÇ, OYNA, EĞLEN VE SEYRET” “Projelerimizdeki amaç; ebeveyn ile çocukları birlikte eğlendirmek, eğlendirirken keyifli vakit geçirmelerini ve tüm yemeiçme ihtiyaçlarını da bu alanlarda karşılamalarını sağlamak” diyen Eyileblebici, “Amerika’da dünyanın en bilinen markası Dave&Busters’un da dediği gibi; ‘Ye, iç, oyna, eğlen ve seyret’ sloganıyla yatırımcılarımıza özel projeler sunmaya devam ediyoruz. Tabii ki projelerimiz bunlarla kalmayacak ve devam edecek. Çok yakında benzer projelerimizde büyümeye, eğlendirmeye ve kazandırmaya devam edeceğiz. Doğru yatırım, doğru proje ve doğru fizibilite tecrübemizle yatırımcılarımıza ‘Win-Win’ demeye devam ediyor ve edeceğiz” diyerek sözlerine son verdi.


EĞLENCE arada sergilendiği ilk MİNİLAND bulunuyor. Yaklaşık 2 milyon LEGO parçasının bulunduğu LEGOLAND Discovery Centre İstanbul’daki LEGO parçalarının 1 milyonu MİNİLAND’in yapımında kullanıldı.

Bu merkez hem eğlendiriyor hem de öğretiyor LEGOLAND Discovery Centre İstanbul ziyaretçilerinin değerlendirmeleriyle dünyada 16 metropoldeki LEGOLAND Discovery Centre’lar arasında Trip Advisor Mükemmellik Sertifikası’na layık görülen ilk ve tek merkez.

D

ünyaca ünlü çocuk ve aile eğlence merkezi LEGOLAND Discovery Centre İstanbul, 3-10 yaş arasındaki çocuklar ve yetişkinler için bir arada keyifli vakit geçirip, yaratıcılıklarını geliştirecekleri eğlenceli ve öğretici etkinlikler sunuyor. LEGOLAND Discovery Centre İstanbul içerisinde eğlenceli LEGO gezileri, LEGO parçalarının yapım sırrının anlatıldığı LEGO fabrika turu, Model Yapım Uzmanı tarafından yönetilen ve farklı konseptlerde düzenlenen atölye çalışmaları, sadece merkezde izleyebileceğiniz özel LEGO temalı filmler sunan ve efektlerle zenginleştirilmiş 4 boyutlu sinema, doğum günü kutlamaları ve özel etkinlikler için özel olarak konumlandırılan doğum günü odası, temalı oyun alanları ve yerel eserlerle birlikte İstanbul’un ve dünyanın önemli yapılarının bir

Sadece çocuklar için değil belirlenen özel tarihlerde farklı konseptlerde düzenlenen yetişkin gecesi etkinlikleri ile 18 yaş üstü yetişkinlere de eğlenceli dakikalar yaşatan LEGOLAND Discovery Centre İstanbul içerisindeki LEGO mağazasından başka satış noktalarında bulunmayan LEGO setleri ve gramla satılan LEGO parçaları da satın alınabiliyor.

UNUTULMAZ ANILAR… Açıldığı günden bu yana ziyaretçilerinin keyifli vakit geçirmesi ve eğlenerek öğrenmesi için efor sarf eden LEGOLAND Discovery Centre İstanbul ayrıca; ziyaretçilerinin değerlendirmeleriyle dünyada 16 metropoldeki LEGOLAND Discovery Centre’lar arasında Trip Advisor Mükemmellik Sertifikası’na layık görülen ilk ve tek merkez. LEGOLAND Discovery Centre İstanbul’un kafesinde ailenizle keyifli vakit geçirirken bir şeyler atıştırabilir, doğum günü ve kutlamalar için hazırlanan Doğum Günü Odası’nda unutulmaz eğlenceler ve hatıralar yaşayabilirsiniz. Merkeze 14 yaşın altındaki çocuklar ebeveynleriyle, 14 yaşın üzerindeki yetişkinler ise çocuklarıyla giriş yapabiliyor.

103


EĞLENCE

Eğlence ve Etkinlik Alanları ATRAX ile Şekilleniyor Otel ve AVM eğlence alanlarını farklılaştıracak eğlence parkları, şişme su oyun ekipmanları, su parkları ekipmanları, çocuk oyun grupları, havuz ve fıskiye sistemleri, jetonlu oyun makinaları, iç ve dış mekan şişme aktivite ekipmanları,

hareket

simülatörleri,

bowling tesis ekipmanları, tırmanma duvarı ekipmanları, dart, bilardo, paintball ekipmanları, lazer şov ve ekipmanları, animasyon ve gösteri ekipmanları, kostüm ve aksesuarlar, parti süsleme ve havai fişek ekipmanları, ses-ışık-görüntü-sahne sistemleri, akvaryum ekipmanları ve tema park tesis

6. Uluslararası EğlenceEtkinlik, ParkRekreasyon Endüstrisi ve Hizmetleri Fuarı, ATRAX 2018, 1-3 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açıyor.

ekipmanları ATRAX fuarında sergilenedüzenlenecek. 2 Şubat 2018 tarihinde

Türkiye’nin öne çıkan eğlence ve rekreas-

Crowne Plaza Florya’da gerçekleştiri-

yon alanlarını aynı zamanda etkinliklerini

lecek olan, Shining Star Awards başvu-

değerlendiriyor. Her yıl sektör profesyo-

ruları eğlence, etkinlik ve rekreasyon

nelleri ve takipçileri tarafından yoğun ilgi

sektöründen büyük ilgi gördü. Önemli

gören yarışmada, En Başarılı Temalı Açık

bir ihtiyaca dönüşen eğlence ve rekre-

Alan Eğlence Merkezi, En Başarılı Temalı

Fuar kapsamında; Türkiye eğlence, et-

asyon alanlarına yönelik farkındalık ve

Kapalı Alan Eğlence Merkezi, En Başarılı

kinlik ve rekreasyon sektörünün en-

gündem oluşturarak sektörün daha nite-

Belediye Parkı, En Başarılı Avm Eğlence

lerini belirleyen ilk ve tek yarışması

likli ürün ve hizmetler sunmasına katkı

Alanı, En Başarılı Müze ve Ören Yeri, En

“Shining Star Awards 2018 – Eğlence,

sağlamak amacıyla düzenlenen Shining

Başarılı Su Parkı, En Başarılı Temalı Konut

Etkinlik ve Rekreasyon Ödülleri” de

Star Awards Eğlence Ödülleri yarışması,

Projesi, En Başarılı Yeni Ürün, Yıldızlı Pro-

cek.

TÜRKİYE’NİN PARLAYAN PROJELERİ SHINING STAR AWARDS’DA ÖDÜLLENDİRİLECEK

je, Yılın Girişimcisi, En Başarılı Festival, En Başarılı AVM Etkinliği, En Başarılı Kurumsal Etkinlik, En Başarılı Kampüs Etkinliği, En Başarılı Sportif Etkinlik, En Başarılı Etkinlik Alanı başlıkları altında 16 kategoride değerlendirilecek olan yarışmanın kazananları uzman ve tarafsız jüri üyeleri tarafından tek tek değerlendirilecek. ATRAX Gala Gecesi kapsamında gerçekleştirilecek Shining Star Awards 2018 Ödül Töreninin sponsorluğunu, İstanbul Akvaryum, Aqua Florya AVM ve Crowne Plaza Florya üstlenecek.

104



ORGANİZASYON

Sosyal mecralar katılımcıları etkinliğe daha fazla entegre ediyor

yor. Sosyal medyanın, katılımcıları etkinliğe daha fazla entegre ettiğini düşünüyoruz. Biz ajans olarak etkinlik öncesinde sosyal medyayı daha çok hedef kitleyle sosyal etkileşimi ve bilinirliği artırmak adına kullanıyoruz. Katılımcıların neden etkinliğe katılması gerektiğine dair bir infografik hazırlayıp yayınladığımız gibi, konuşmacıların etkinlik programı duyuruları ve etkinlik konularına dair sosyal medyada içerik paylaşımında bulunmalarını önerdiğimiz de oluyor. Zira bu tarz çalışmalar etkinliğe ilgiyi artırıyor. Ayrıca organize ettiğimiz herhangi bir etkinlikteki konuşmacıların etkinlikteki sunumları Linkedin veya kendi bloglarında paylaşmalarını tavsiye ediyoruz. Özellikle Linkedin bu noktada oldukça işlevsel bir kanal. Etkinlik sırasında ise sosyal medyadan canlı yayın yapma opsiyonlarını değerlendiriyoruz. Canlı yayınlar, etkinliğe katılma imkanı bulamayan kitlelerden yoğun ilgi görüyor. Ayrıca ilgili kuruma da arşiv ve depolamaya ek olarak pozitif algı sağlama gibi artılar sunuyor. Etkinliğinizin açılış konuşmasını internetten canlı olarak yayınladığımızda ise oldukça güzel geri bildirimler aldığımızı söylemeliyim. Buna ek olarak etkinliğin kahve molalarında yaptığımız canlı röportajlar oldukça beğeni topluyor. Etkinlik hashtag’iyle yapılan paylaşımlar ve canlı yayınlarda aldığımız sorular ise yine ilgiyi artıran ve kurumun marka algısına pozitif yönde katkı sağlayan unsurlar. Tüm bunlara ek olarak, etkinlikten sonra da etkinlikle ilgili sosyal medya iletilerini paylaşmaya özen gösteriyoruz. Sosyal medya sayesinde etkinlik sonrasında analitik verileri takip etme imkanına kavuşuyoruz. Ayrıca etkinliğe dair geri bildirimlerin bizleri çok mutlu ettiğini sözlerime eklemek isterim” açıklamasını yaptı.

“ZAMAN YÖNETİMİ VE VERİMLİLİK EN DEĞERLİ VARLIĞIMIZ”

Sosyal medya bileşenlerinin organizasyonlarda etkinlik yönetimi için önemli fırsatlar sunduğundan bahseden Alya İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı, Firuze Kaymaz Fahjan, “Biz ajans olarak etkinlik öncesinde sosyal medyayı daha çok hedef kitleyle sosyal etkileşimi ve bilinirliği artırmak adına kullanıyoruz” dedi. Gerek organizasyon öncesi gerekse organizasyon sonrası dijital ve sosyal mecralardan ne ölçüde yararlandıklarını söyleyen Fahjan, “Sosyal medya bileşenleri; kongre, konferans, festival, fuar ya da toplantı gibi sosyal, kültürel ya da iş dünyasına ait organizasyonlarda etkinlik yönetimi için önemli fırsatlar sunu-

106

Dijital mecralara yapmış olduğunuz yatırımlar hakkında da bilgi veren Fahjan, “Odağımızda olan konu başlıklarını kısaca kişiselleştirme ve segmentasyon, e-posta pazarlama, dinamik web siteleri, sosyal medya video içerikleri şeklinde kısaca sıralayabiliriz. Bunlara ek olarak Geofencing yatırım yapılan konuların başında geliyor. Bu yeni nesil uygulama ile hedef lokasyonlarda kurumlar müşterilerini belirleyebiliyor ve bu kişilere özel mobil mesaj ya da e-posta gönderebiliyor. Bundan sonrası pazarlamacının entegrasyon becerisi ve yaratıcılığına kalıyor. Teknoloji çağında dijital dünyanın içerisinde ortak çalışma platformları yaratmak şart oldu. Çünkü zaman yönetimi ve verimlilik en değerli varlığımız. Bu nedenle ortak doküman oluşturma, takvim gibi grupları dijital dünya içerisinde bir araya getiren iş yönetim platformlarına ihtiyaç arttı. 2018 bu anlamda Google Drive Trello, Slack, Asana, Basecamp, Dapulse gibi platformların ivme kazanacağı ve benzer yeni platformların inşa edileceği bir yıl olacak görüşündeyiz. Türkiye’den de bu anlamda başarılı uygulamaların çıkacağına eminim” dedi ve sözlerine son verdi.


ORGANİZASYON

“Değişerek, büyüyerek gelişiyoruz” Sosyal medyanın etkileşimli deneyim için önemli olduğuna değinen GA Çocuk Genel Müdürü Özlem Seller, “Müşteri açısından ürüne ve hizmete ulaşmada, kurumlar açısından da müşteriye ulaşmada bu çok kanallı mekanizmanın avantajları büyük. Dolayısıyla gerek sosyal medya gerekse dijital kaynakların imkanlarından sonuna kadar yararlanmaya çalışıyoruz” dedi. Gerek organizasyon öncesi gerekse organizasyon sonrası dijital ve sosyal mecralardan ne kadar yararlanıyorsunuz? Gerek ülkemizde gerekse dünyada giderek yükselen dijital değişime kurumlar olarak entegrasyonumuz kaçınılmaz hale geldi. Müşteri açısından ürüne ve hizmete ulaşmada, kurumlar açısından

da müşteriye ulaşmada bu çok kanallı mekanizmanın avantajları büyük. Dolayısıyla gerek sosyal medya gerekse dijital kaynakların imkanlarından sonuna kadar yararlanmaya çalışıyoruz. Dijital mecralara yapmış olduğunuz yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz? Sosyal medya stratejilerimize yön vermek üzere hem kendi içimizde bir uzmanla çalışıyoruz hem de birlikte çalıştığımız dijital medya ajansının stratejilerimizi güçlendirecek fikirleriyle temas halindeyiz. Mobil uygulamalarımız müşteriyle iletişimizdeki hızımızı artıran önemli bir güç. Sosyal medyanın her mecrasında varız ve bu etkileşimli bir deneyim için çok önemli. Bunun yanı sıra rekabetin artık bu sahada döndüğü-

nün farkındayız. Dijital analiz yöntemlerini sistemli bir biçimde kullanıyoruz. Peki, dijital mecraların organizasyonlara ne gibi etkileri oluyor? Hız, çağımızın en güçlü motivasyon kaynağı… Her şeyden önce hedef kitlemize en hızlı biçimde ulaşmamızı sağlıyor. Etkileşim yaratarak duygu merkezli bir zemin de yaratıyor ki bu da müşteri sadakatiyle ilişkili bir yetenek. Müşteri memnuniyeti optimizasyonumuzu da yine anında geri bildirimler yoluyla güçlendirebiliyoruz. Bir sınır olmaksızın haber kaynaklarımızı müşterilerimize yönlendirebiliyoruz. Kısacası değişerek, büyüyerek gelişiyoruz. Sizce başarılı sonuçlar elde etmek adına bu alandaki doğru stratejiler ve adımlar neler olabilir? Müşterilerin karar alma mekanizmaları da dijital değişim ile birlikte değişiyor. Dolayısıyla rekabetin dinamikleri de değişiyor. Bu çoklu değişimin analiz ve takibindeki süreklilik bizim için esastır. Bununla birlikte dijital teknolojiyi etkin bir araç olarak kullanmak, sadece bir komünikasyon ağı olarak görmemek, ürün ve hizmet deneyimine dahil etmek de gerekiyor. Yeni teknolojilere açık biçimde, sürekli iyileştirme anlayışıyla başarının kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz.

107


ORGANİZASYON

SOSYAL MEDYANIN ORGANİZASYON SEKTÖRÜNDEKİ ÖNEMİNE DEĞİNEN LİDER ENTERTAİNMENT İLETİŞİM TASARIMCISI ONUR YILMAZ, ETKİNLİKLERİN TANITIM BÜTÇESİNİN BÜYÜK ORANINI SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN YAPTIKLARI REKLAMLARA AYIRDIKLARINI BELİRTTİ.

Sosyal medya ile istenilen kitleye erişmek mümkün Gerek organizasyon öncesi gerekse organizasyon sonrası dijital ve sosyal mecralardan ne kadar yararlanıyorsunuz? Öncelikle, hızla değişen günümüz şartlarını yakından takip ediyor ve bunun doğal sonucu olarak sosyal medyanın sektörümüzdeki yerini önemsiyoruz. Organizasyonlardan önce, kurguladığımız etkinliğin bireylerde yaratacağı deneyimi, onlara en doğru görsel ve metinsel içerikle aktarmayı amaçlıyoruz. Sonrasında ise yaptığımız iş hakkında bizleri takip eden kişilere nitelikli bir bilgi akışı sağlamak, ziyaretçilerimize ise geçirdikleri zamana dair bir hatıra bırakmak niyetindeyiz. Dijital mecralara yapmış olduğunuz yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz? Sosyal medya ve web sitelerimizi güncel tutmanın yanı sıra, dijital pazarlamayı aktif olarak kullanıyoruz. Etkinliklerimizin tanıtım bütçesinin ciddi bir oranını sosyal medya üzerinden yaptığımız reklamlara ayırdığımızı söyleyebilirim. Bununla beraber, sosyal medya hesaplarımızda paylaştığımız her bir içerik için ciddi derecede özen gösteriyoruz. Bu, bizler için takipçilerimize duyduğumuz saygının bir parçası.

108

Peki, dijital mecraların organizasyonlara ne gibi etkileri oluyor? Öncelikle, hedef kitlemizi doğru tespit etmek ve onlarla direkt bir iletişim kanalı kurmak; bireylerle daha sağlıklı bir etkileşim alanı inşa ediyor. Bilhassa İstanbul gibi dinamik bir şehirde yaşıyorsanız, etrafınızda olup bitenleri tümüyle takip etmeniz mümkün değil. Bu nedenle, herkese erişmek yerine erişmeyi arzu ettiğiniz insanlara erişmek gibi bir opsiyonu gerçek kıldığı için dijital mecralardan çok daha verimli geri dönüşler alıyoruz. Örneğin, yaşadığı çevre nedeniyle dış mekan reklamlarından erişemediğiniz kişilere sosyal medya hedeflemesiyle erişmeniz çok daha kolaylaşıyor. Sosyal medya reklamlarımızdan gelen bilet satışlarının da ciddi bir orana denk geldiğini ifade edebilirim. Sizce başarılı sonuçlar elde etmek adına bu alandaki doğru stratejiler ve adımlar neler olabilir? Bana kalırsa en önemlisi, hedef kitlenizi doğru tanımak. Bu insanların ilgi alanları, günlük davranışları ve sosyal hayatlarını gerçekçi şekilde anlamadan onlarla doğru bir iletişim kurmanız olanaklı değil. Kitlenizi anladıktan sonra, onlarla kuracağınız görsel ve metinsel dilin içeriğini empati ve özenle tasarlamalısınız. Nitelikli etkinlik tasarımını doğru kitleye doğru içerikle ulaştırdığınız zaman başarılı olmamanız için ortada hiçbir sebep yok.


ORGANİZASYON

Dijital platformlar dipsiz bir kuyu… Dijital mecralara yapmış olduğunuz yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya platformlarına bakıldığında yüzde 32 ile Facebook ilk sırada yer alıyor. Facebook’u yüzde 24 ile WhatsApp, yüzde 20 ile Facebook Messenger, yüzde 17 ile Twitter ve yüzde 16 ile Instagram takip ediyor. 8 farklı sosyal medya hesabımız ile ve her sosyal medya alanında birbirinden bağımsız hesaplarımız, sayfalarımız, gruplarımız bulunuyor. Hesaplarımız dört arkadaşımız tarafından günde ortalama 14 saat aktif olarak kullanılıyor. Organizasyon maliyeti ne olursa olsun tüm etkinliklerde aynı reklam çalışmalarını devam ettirmek zorundayız.

HEDEF KİTLELERİ BELİRLEYEREK İNTERNET KULLANICILARINA HER KANALDAN ULAŞTIKLARINI BELİRTEN TİYATROKONSER.COM KURUCUSU BERKAN OZ, ORGANİZASYONLARDA SOSYAL MEDYA TANITIMININ ÖNEMİNE DEĞİNDİ.

G

erek organizasyon öncesi gerekse organizasyon sonrası dijital ve sosyal mecralardan ne kadar yararlanıyorsunuz? Dijital dünya denildiğinde zihnimizde internet, mobil, dijital ekrana sahip cihazlar ve yenilikçilik gibi kavramlar canlanıyor. Dünyada yaklaşık 2,3 milyar internet kullanıcısı, 1 milyar Facebook kullanıcısı, 17

milyon iPad, 250 milyon iPhone olduğu dikkate alındığında etkilenen insan sayısı ve dijital pazarlamanın önemi ortaya çıkıyor. Biz her organizasyonumuzda yer, tarih, mekan farklılığından dolayı tanıtıma önem vermek zorundayız. Hedefimiz, hedef kitleleri belirleyerek internet kullanıcılarına ulaşabileceğimiz tüm kanallardan ulaşmak.

Peki, dijital mecraların organizasyonlara ne gibi etkileri oluyor? Dijital mecralardan günlük olarak piyasa araştırmalarını yapıyoruz. Hangi belediye, AVM ve kurum hangi etkinlikleri, nasıl ve kiminle düzenliyor vb. çalışmalar bizim net olarak neyi, nasıl yapmamız gerektiği konusunda bize bilgi sağlıyor. Sizce başarılı sonuçlar elde etmek adına bu alandaki doğru stratejiler ve adımlar neler olabilir? Öncelikle her şeyi bilmediğimizi bilerek başlamamız lazım; dijital platformlar her gün onlarca, yüzlerce kez güncellenen dipsiz bir kuyudur. Kurumsal iletişimciler, marka iletişimcileri ve lansman toplantıları sonucunda medya ilişkileri yapısı ortaya çıkıyor. Dijital PR aşamalarımız ise; dijital PR stratejisi oluşturma, online itibar yönetimi, medya planlama, medya takibi ile sürekli kendini tekrarlayan bir süreçtir. Online PR çalışmalarımız; sosyal medya, sosyal paylaşım, arama motoru, blog, forum, haber siteleri vb. platformların online olarak yönetilmesi ve halkla ilişkiler odaklı kullanımıdır. Sosyal medya ve PR çalışmalarımızla farklı sektördeki firmalara, sanatçı ve ünlülere dönemsel hizmet veriyoruz.

109


AJANDA

Prontotour ile sömestr keyfi Her yıl yeni destinasyonlar belirleyerek tatilde moda yaratan Prontotour, yarıyıl tatilinin keyfini doyasıya çıkarmak isteyenlere çeşitli alternatifler sunuyor. Lider tur operatörü Prontotour’un sömestr turlarında çocuklu aileler, keşif peşinde koşanlar, balayı çiftleri ve deneyim odaklı seyahat etmek isteyenler için her zevke uygun seçenekler bulunuyor. Avrupa’nın en güzel şehirlerinde çocuklar için eğlenceli rotalar, yurt içinde karın keyfini doyasıya çıkarmak isteyenlere kar otelleri, ünlü kayak merkezleri ve yurt içi kültür turlarıyla unutulmaz bir sömestr tatili seyahatseverleri bekliyor.

HER ZEVKE VE TERCİHE GÖRE Sömestr döneminde Avrupa’yı keşfetmek isteyenler klasik Prag, Viyana, Budapeşte gibi Orta Avrupa rotaları, Balkan coğrafyası, İtalya, İspanya ve Benelüks ülkelerini tercih ediyor. Londra’da Harry Potter Warner Bros Studio, Barcelona’da PortAventura, Paris’te Disneyland çocuklar için eğlenceli keşifler sunuyor. Vizesiz coğrafyalar arasında yer alan Fas ve Beyrut, şehir kaçamakları programları içinde bulunan Ukrayna ve Belarus da farklı coğrafyalar tercih etmek isteyenlere alternatif oluyor. Yine kış aylarında sıcak ülkelere seyahat etmek ve denizin tadını çıkarmak isteyenler egzotik Uzakdoğu turlarını seçebiliyor.

KAYAK TUTKUNLARI İÇİN Kış dönemi tatil seçenekleri arasında önceliği kayak turuna ayıran seyahatseverler için Bulgaristan’ın dünyaca ünlü kayak merkezi Bansko hem yakın olması hem de uygun fiyatıyla cazip bir seçenek oluşturuyor. Gerek çocuklu aileler gerekse gençler için pek çok eğlence ve aktiviteyi bir arada sunan Bansko, Bulgaristan’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pirin Dağı eteklerinde yer alıyor. Prontotour’un Bansko turları 159 Euro’dan başlıyor. Kışın yurt içindeki kar otellerine gitmek isteyen tatilciler için de pek çok seçenek bulunuyor. Uludağ ve Kartalkaya en çok ta-

110

lep gören kayak merkezlerini oluşturuyor. Yine Kartepe, Palandöken, Erciyes ve Sarıkamış’taki tesisler son yıllarda kayak tutkunlarının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

YURT İÇİ KÜLTÜR TURLARI Sömestr tatilini yurt içinde geçirmek isteyenler, Prontotour’un turlarıyla Anadolu’nun kültür mozaiğini keşfe çıkıyor. Benzersiz coğrafyasıyla doğa harikası Kapadokya, Anadolu’nun

Avrupalı şehri Eskişehir, son dönemlerin gözde rotası Kars ve doğal güzelliklerinin yanı sıra mimarisiyle dikkat çeken Batı Karadeniz gezginlere unutulmaz bir sömestr tatili vadediyor. Ayrıca Yavru Vatan Kıbrıs farklı bir rota isteyenlere alternatif oluyor. Ayrıcalıklı tatil anlayışını benimseyenlerin tercihi Prontotour, sömestr tatilinde seyahat ve eğlenceyi birlikte sunuyor.


AJANDA

HEDEFİ TUTTUR MÜŞTERİ BU IŞIĞIN ALTINDA MI? / KORAY TEKAY

Koray Tekay, 25 yılın üzerindeki ve satış danışmanlığından başlayıp perakende direktörlüğüne kadar uzanan mağazacılık kariyerinde edindiği ‘iş hedeflerine ulaşabilmek’ ile ilgili tecrübelerini, ipuçlarını ve en önemlisi bu konular hakkında bunca yılın ardından oluşan fikirlerini yalın bir bakış açısıyla mağaza ekipleri ile paylaşarak ‘etkili mağaza yönetimi’ konusunda performanslarına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Mağazacılık hedeflerin ve rakamların konuştuğu bir iştir. Bu kitapta perakende mağazacılık merkez kadrolarına, sahada görev yapan perakende mağaza yöneticilerine ve mağaza ekiplerine hedeflerine ulaşmak için izleyecekleri yol ve bu konudaki performanslarına destek olacak birçok ipucu var. Bir mağazacı için Hedef–Strateji–Taktik ve Operasyon kavramları basit ve yalın bir dille anlatılmış.

Mağaza ekipleri, hedefleri tutturan mağazacılar olabilmeleri ve bu konuda sistemli bir çalışma ortaya koyabilmeleri için bu kitabı okumalı.

TUTSAK GÜNEŞ/AYŞE KULİN “Güneşimizle aramızda kara kedi gibi duran o gökcisim, bir gün çekip gidecekti elbette. Belki çok yakındı çözüm. Kapıdaydı. O an gelene kadar bize düşen, sanki güneş gökte parlıyormuşçasına yaşamayı sürdürmekti. Hayata tutunmaktı.”

OLAĞAN ÜSTÜ BİR GECE/ STEFAN ZWEİG Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikayesidir. Sıradan bir pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak “suç” işler. Böylece yeniden “hissetmeye” başladığını, kötücül ve ateşli hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder. İçindeki haz dolu esrime, aynı günün akşamında onu gece aleminin son atıklarının arasına, “hayatın en dibindeki lağımlara” sürükleyecek, varış noktası ise ruhani bir uyanış olacaktır. (Tanıtım Bülteninden)

Yakın gelecekte, yeryüzünde bir ülke… Tiran ölmüş ve oğlu başa geçmiştir. Ülke, din ulemaları ve polisler ordusundan oluşan bir demir yumrukla yönetilmektedir. Katı yasalarla sınıflara ayrılan halksa, yoğun denetim ve gözetim altında yaşamaktadır. Güneşse, kimselerin nasıl, neden olduğunu hatırlamadığı bir dönemden bu yana, “gökcisim” denilen dev bir kütlenin ardındadır. Her yer buz tutmuş, yaşam sevinci tüm canlılardan el ayak çekmiştir. Gelgelelim yıpratıcı uykusuzluğuna çare arayan bilim kadını Yuna, geçmişine, kaderine ve en önemlisi de, bir kadın olarak tutkularına sahip çıkarak, beklenmedik bir şekilde gerçekleri sorgulamaya başlar. Topluma dayatılan kuralların, değişmez varsayılan yasaların, sonu gelmez sansürün mutlak olmadığını fark eden Yuna, sorumluluğunu üstlenip, deyim yerindeyse, güneşe açılan kapıyı aralamayı göze alacaktır. Geçmişle hesaplaşmalar, düzenle çatışan tutkular ve insanı dönüştüren aşklar… Ayşe Kulin, okurlarını sarsıcı bir gelecek hayal etmeye davet ettiği Tutsak Güneş’te, genç bir kadının unutulmaz uyanış hikayesini anlatıyor. (Tanıtım Bülteninden)

111


AJANDA

Sarah Jio’ya rakip! Eserleri birçok dile çevrilen, Türkiye’de birçok hayranı bulunan Sarah Jio’ya rakip olarak gösterilen Cansu Çevik Turan ile okuyuculardan oldukça ilgi gören ilk kitabı Yol Ayrımı hakkında bilgiler aldık. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği kitap; ayakları yere sağlam basan ve hayatın tüm karmaşasında kendi kendine yetebileceğini düşünen, insanlara karşı her zaman mesafesini koruyan ama günün birinde gerçek aşk karşısına çıktığında kendini asla yapmam dediği şeylerin başrolünde bulan bir kadının hikayesini anlatıyor.

112


AJANDA

istediğim beş büyük hayalimden birinin kitap yazıp çıkarmak olduğunu yazmışım. Ve 2 yıl kadar önce küçük küçük aldığım notları bir araya getirip çok keyifli bir yolculuğa başladım ve böylelikle ilk kitabım Yol Ayrımı ortaya çıktı.

B

ize kısaca kendinizden bahseder misiniz? Cansu Çevik Turan kimdir? İstanbul’da yaşıyorum, 28 yaşındayım ve halkla ilişkiler bölümü mezunuyum. Yazı yazmayı, seyahat etmeyi, bisiklete binmeyi ve hayvanları çok seviyorum. Edebiyat aşkı ve tutkunuz nereden geliyor? Yıllar öncesinde yani ben ilkokuldayken en sevdiğim dersler hep Türkçe ve edebiyat olmuştu. Daha o zamanlar sevdiğim yazarların kısa kısa öykülerini okuyarak başladı bendeki okuma tutkusu. Bende kendimce hikayeler uydurmayı çok severdim ve o öykülere benzer şeyler yazmaya çalışırdım. Edebiyat derslerinde öğretmenimiz kompozisyon yazdırsın diye her ders heyecanla beklediğimi hatırlıyorum. Kısa hikayelerimin yanı sıra ilk günlüklerimi ve kısa notlarımı da ilkokul yıllarında yazmaya başladım. Yol Ayrımı kitabını yazma fikri nasıl ortaya çıktı? Kitap yazmak zaten hep hayalini kurduğum bir şeydi. Birkaç yıl önce günlüğüme de 5 yıl içerisinde gerçekleşmesini

Eserlerinizin konularını seçerken beslendiğiniz yerler neler? Konularınızı nasıl buluyorsunuz? Karakterlerinizi nasıl seçip oluşturuyorsunuz? Aslında yazmaya başlarken hikaye nasıl gelişecek, kitap kahramanlarım kimler olacak ve sonu nasıl bitmeli gibi çok kilit detayların hiç birini bilmeden başladım yazmaya ve her şeyi akışına bıraktım. Elbette daha önce izlediğim filmlerin, okuduğum kitapların ya da çevremde tanık olduğum aşk hikayelerinin de etkisi olmuştur, ama kitap yazma sürecinde daha çok hayal gücümden beslendiğimi söyleyebilirim. Yazarken yaşadığınız zorluklar var mıydı? Varsa hangi noktalarda zorluk yaşadınız? Yaşadığım ufak çaplı zorluklar olmadı değil tabii. Örneğin kitap kahramanlarının yaşadıkları olaylara verdikleri tepkiler için, “Acaba gerçek hayatta yaşansa bu durumun sonucu yine bu şekilde mi olurdu?” diye düşünüyordum. Yani fantastik bir hikaye yazmaktan ziyade hikayemi gerçek hayata uyarlamamam gerektiğini düşündüm hep, bu yüzden

zaman zaman çevremdeki insanların fikirlerini de aldım. Ama en çok hikayenin gidişatında Melda’nın aldığı kararı yazmak çok zorladı beni; çünkü kitabın iki ana karakteri de bence mutlu olmayı sonuna kadar hak ediyordu, ama ne yazık ki hikayenin sonu toz pembe değildi. Sizin için Türkiye’nin Sarah Jio’su diyorlar. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Edebiyat alanındaki iddianız nedir? Sarah Jio benim de çok severek okuduğum yazarlardan biri. Kitaplarını çok

Kitap hakkında da ayrıntılı bilgi alabilir miyiz? Okuyucular Yol Ayrımı’nda neler bulabilecek? Yol Ayrımı, ayakları yere sağlam basan ve hayatın tüm karmaşasında kendi kendine yetebileceğini düşünen, insanlara karşı her zaman mesafesini koruyan ama günün birinde gerçek aşk karşısına çıktığında kendini asla yapmam dediği şeylerin başrolünde bulan bir kadının hikayesi. Melda’nın hikayesini okuyunca herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğini düşünüyorum. Yaşadığı hayal kırıklıklarına, küçücük şeylerle kendini mutlu etmeye çalışmasına ve bu süreçte kendisiyle yaptığı vicdani muhasebeye tanıklık edeceğiz; yani herkesin bir dönem kendi hayatında da yaşadığı iç çatışmayı okuyacağız.

113


AJANDA

sevdiğim bir yazarın Türkiyeli kadın yazar versiyonu olarak anılmak elbette gurur duyduğum bir şey. Bu benim ilk kitabım, daha yolun çok başında olduğumu düşünüyorum. İddiadan ziyade benim hayal gücümün ürünü olan hikayeler başkaları tarafında seviliyor ve sahip çıkılıyorsa bence bir yazar için en büyük mutluluk bu olsa gerek. Geçtiğimiz ay düzenlenen Tüyap Kitap Fuarı’nda ilk kez kitapseverlerle buluştunuz. Okuyuculardan nasıl tepkiler aldınız? Kitabımın çıkış tarihinin Tüyap Kitap Fuar’ına denk gelmesi benim için de sürpriz oldu. Okuyucularla ilk kez orada bir araya gelme şansı bulduk. Aslında fuara giderken böyle bir ilgi olacağını asla aklımdan bile geçirmiyordum. Ama fuarın ilk gününde bile, ben daha gitmeden, Pena Yayınları’nın standına uğrayıp benim ne zaman orada olacağımı soran okuyucular olmuş. Biz kitap basılmadan önce Melda’nın hayatına dair çok keyifli bir video ve fotoğraf çekimi gerçekleştirmiştik ve zaman zaman sosyal medyada bununla alakalı hikayeler paylaştık, fuara gelenler de oradan haberdar oldular muhtemelen. Çok güzel insanlarla tanıştım, hiç tanımadığım kadın-erkek bir sürü okuyucu kitabımı alıp imzalamamı istediler, inanılmaz bir duyguydu gerçekten. Asla bu kadarını beklemiyordum destek veren herkese çok ama çok teşekkür ederim. Son olarak, hangi tür kitapları ve yazarları okumaktan hoşlanıyorsunuz? Kitapları çok seviyorum ve her türden kitap okuyorum. Ama özellikle içinde aşk hikayesi geçen kitapları yani benim yazdığım kitabın konusuna yakın olan kitapları okumayı daha çok seviyorum. En sevdiğim yazarlar ise; Zülfü Livaneli, Azra Kohen, Sarah Jio, Jojo Moyes, Khaled Hosseini.

114

Eklemek istedikleriniz… Kitabım çıktıktan sonra çevremde birçok kişiden benim de aslında zamanında kısa da olsa yazdığım hikayelerim vardı, ama devamını getirmedim gibi şeyler duyuyorum. Ve onlara diyorum ki hiçbir hikayeyi yarım bırakmayın, ben de daha önce defalarca denedim, ama hikaye hep bir yerlerde tıkanıyordu ve ben kurguyu tamamlayamıyordum. Sonra hiç tahmin etmediğim bir zamanda oturup bu hikayeye başladım, ki kafamda hiçbir kurgu ve planlama yapmadan. Ve ben ne olduğunu anlayamadan kelimeler akıp gitti, sonra da kitabım ortaya çıktı. Şimdi diyorum ki demek ki her şeyin bir zamanı vardı ve bu hikayede yazılmak için doğru zamanı bekliyormuş.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.