Mall Report Haziran 2017

Page 1




mall report

Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı sona erdi Başbakan Yıldırım başkanlığında yapılan toplantıda, ekonomİnİn canlandırılması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerİne yatırım ve teşvİkler görüşüldü.

B

aşbakan Binali Yıldırım başkanlığında düzenlenen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında, ilgili bakanlar büyüme, enflasyon, faiz, özel sektör ve kamu yatırımları, kamu finansmanı, dış ticaret, cari denge, cazibe merkezleri, bütçe performansı konularında sunum yaptı. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Başbakan Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen EKK toplantısında, ekonomideki gelişmeler tüm yönleriyle ele alındı. Toplantıda, ilgili bakanlar büyüme,

enflasyon, faiz, özel sektör ve kamu yatırımları, kamu finansmanı, dış ticaret, cari denge, cazibe merkezleri, bütçe performansı konularında sunum yaptı. Toplantıda, bakanların sunumları üzerinden, güçlü büyüme performansıyla öne çıkan Türkiye ekonomisinde son aylarda artış eğilimi gösteren faiz, enflasyon ve işsizlik rakamlarının düşme eğilimine girdiği değerlendirmesinde bulunuldu. Kredi Garanti Fonu destekli finansman paketi ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) kredisi uygulamalarının son derece başarılı olduğu

ve bu sayede reel sektörün dalgalanmalardan etkilenmesinin engellendiği tespiti yapıldı. Bütçe büyümesinin, üretim ve istihdamı destekleyici maliye politikalarının, mali disiplini bozmadığı, bütçe açığının ise hedeflenen oranın üzerine çıkmayacağı belirtildi. 2017 yılının başından beri süren ihracat artışının gelecek dönemde de devam edeceği ortaya konulurken, cari açık rakamlarının da hedeflere uygun olarak gerçekleşeceği kaydedildi. Toplantıda, ekonomideki güçlü büyümenin sürdürülmesi için alınması gereken ilave tedbirler de değerlendirildi. Kaynak: www.dunya.com

6



Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına Genel Yayın Yönetmeni Metin Tahnal Yazı İşleri Müdürü Adem Ünce Genel Koordinatör Turgut Tahnal Editör Başak Yılmaz haber@mallreport.com.tr Görsel Yönetmen Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr

18

Grafik Tasarım Nur Banu Çelebi Reklam Müdürü Fisun Dilek Reklam ve Pazarlama Uzmanı İkbal Demirok Hanife Sinen Eda Güleş Yahşi İngiltere Sorumlusu: Suzan Doğan Ankara Sorumlusu: M. Serdar Burkan Abone Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr Baskı Yeni Devir Matbaacılık ve Gazetecilik A.Ş. Cemal Ulusoy Cd. Bahçelievler / İstanbul Tel : 0212 697 10 00 Yönetim Merkezi Beşyol Mahallesi İnönü Caddesi No: 18 Kat: 4/8 Sefaköy - K.Çekmece İstanbul T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 E-Mail: info@mallreport.com.tr www.mallreport.com.tr www.demircanmedya.com.tr Yayın Türü Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47

81

İÇİNDEKİLER 14 // MÜŞTERİ İSTEDİ, PERAKENDE MARKALARI DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE GAZA BASTI 20 // NUROL GYO’DAN EZBER BOZAN “İNSAN ODAKLI” ÇÖZÜMLER 38 // KANYON HERMES CREATIVE AWARDS’TAN TAM 12 ÖDÜLLE DÖNDÜ! 46 // “BİRİNCİ SEÇİLMEK GURUR VERİCİ...” 52 // WESTALIFE AVM AÇILDI

8


sunuş Sevgili Mall Report Okuyucuları, En güncel haberleri, röportajları, özel haberleri, araştırmaları sizlere sunarak sektörün bilgi kaynağı olmaya devam eden Mall Report dergisi, yine zengin bir içerikle karşınızda!

34

120

Bildiğiniz üzere dünyadaki en seçkin ve yaratıcı projeleri seçmek ve yaratıcılığı teşvik etmek amacıyla AVM’lere birtakım ödüller veriliyor. Alınan ödüllerle AVM’ler bir yandan başarmanın haklı gururunu yaşarken, diğer yandan da hedef kitle nezdinde kalitesini artırıyor. Öyle ki yapılan araştırmalar ödüllerin hedef kitlede olumlu bir etki oluşturduğu yönünde… Evet, ödül almak güzel ama ödüle giden süreçte neler yaşanıyor ve nelere dikkat ediliyor? Ödüle giden süreçte en önemli kriter nedir…? gibi daha pek çok sorunun cevabını yaptığı projelerle ödüle layık görülen AVM’lerden dinledik. Gün geçtikçe daha da büyüyen perakende markaları, yatırımlarında da hız kesmiyor. Özellikle AVM’lerin yoğunlaşmasıyla birlikte yatırımlarına hız katan markalar, sadece Türkiye nezdinde değil, aynı zamanda yurt dışına yönelik de yatırım çalışmalarında bulunuyor. Yatırım çalışmalarına ek olarak markalar, 2017 yaz kreasyonlarını şimdiden hazırladı bile. Dolayısıyla biz de bu ay markalarla hem yatırımlarını hem de yeni kreasyonlarını konuştuk. Dergimizin içeriği hakkında detaylı bilgiler ise şu şekilde;

56 // ZAFER PLAZA ENGELLİLER İÇİN BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİ 90 // ORGANİZASYONDA 5D KURALI 95 // EN ÖNEMLİSİ YÜZLERDEKİ GÜLÜMSEME… 110 // YEME-İÇME ALANLARINDA LOKASYONUN ÖNEMİ 118 // BURSA KEBAP EVİ AVRUPA’DA 2. ŞUBESİNİ AÇIYOR

• Yeme-içme alanlarında lokasyonun önemi nedir? Lokasyon seçiminde nelere dikkat edilmelidir? • Başarılı veya başarısız organizasyon neye göre belirleniyor? İşletmeler organizasyon firmasını seçerken nelere dikkat etmeli? • Eğlence alanları modernleşiyor mu? • Türkiye’de mutlaka gezilmesi gereken 20 yer neresi? • Hangi firma, hangi yeni ürünle yaza damgasını vuracak? • En yeni yatırımlar ve en son açılan AVM’ler hangileri? • AVM’lerin yaz kampanyaları neler? Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle…

GENEL YAYIN YÖNETMENİ // METİN TAHNAL

9


ARAŞTIRMA

İşte Türkiye’ye en çok yatırım yapan ülkeler!

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2010 yılı ile 2017 Şubat arasındaki dönemde yatırım tutarları ve toplam içerisindeki payları ile Türkiye’ye en çok doğrudan yatırım yapan 20 ülke belli oldu. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2010-2017 Şubat arasındaki dönemde Türkiye’ye en çok yatırım yapan ülkeler belli oldu. Türkiye’ye en çok yatırım yapan ülkelerin başında Hollanda bulunuyor. Hollanda’yı, ABD, Avusturya, İngiltere, Lüksemburg ve Almanya izliyor. İşte, yatırım tutarları ve toplam içerisindeki payları ile Türkiye’ye en çok doğrudan yatırım yapan 20 ülke…

yatırım tutarı ise 55 milyon dolar. Avusturya şirketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 7,0. 4. İngiltere

İngiltere’den Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 9 milyar 538 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 10 milyon dolar. İngiliz şirketlerinden gelen 1. Hollanda yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde Hollanda’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 22 milyar 6,8. 15 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan 5. Lüksemburg yatırım tutarı ise 89 milyon dolar. Hollanda şirketlerinden Lüksemburg’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 8 gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı milyar 985 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat yüzde 15,8. doğrudan yatırım tutarı ise 20 milyon dolar. Lüksemburg şir2. ABD ketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içeriABD’den Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 11 milyar 198 sindeki payı yüzde 6,4. milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan ya- 6. Almanya tırım tutarı ise 16 milyon dolar. ABD şirketlerinden gelen yaAlmanya’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 8 miltırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 8,0. yar 851 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat 3. Avusturya doğrudan yatırım tutarı ise 51 milyon dolar. Alman şirketAvusturya’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 9 milyar lerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisin759 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan deki payı yüzde 6,4.

10


ARAŞTIRMA

7. Belçika

13. Birleşik Arap Emirlikleri

17. Suudi Arabistan

Belçika’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 8 milyar 209 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 3 milyon dolar. Belçikalı şirketlerden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 5,9.

BAE’den Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 4 milyar 165 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 4 milyon dolar. BAE şirketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 3,0.

Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye 20102016 yılları arasında 1 milyar 949 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 OcakŞubat doğrudan yatırım tutarı ise sıfır. Suudi Arabistan şirketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 1,4.

8. İspanya

14. İtalya

18. Kuveyt

İspanya’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 7 milyar 636 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 19 milyon dolar. İspanyol şirketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 5,5.

İtalya’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 2 milyar 959 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 8 milyon dolar. İtalyan şirketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 2,1.

Kuveyt’ten Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 1 milyar 579 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 2 milyon dolar. Kuveyt şirketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 1,1.

9. Yunanistan

15. İsviçre

19. Katar

Yunanistan’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 6 milyar 867 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 6 milyon dolar. Yunan şirketlerden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 4,9.

İsviçre’den Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 2 milyar 448 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 28 milyon dolar. İsviçre şirketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 1,8.

Katar’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 1 milyar 476 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 10 milyon dolar. Katar şirketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 1,1.

16. Japonya

20. Lübnan

Japonya’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 2 milyar 199 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 18 milyon dolar. Japon şirketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 1,6.

Lübnan’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 1 milyar 285 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 1 milyon dolar. Lübnan şirketlerinden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 0,9.

10. Fransa Fransa’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 6 milyar 850 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 6 milyon dolar. Fransız şirketlerden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 4,9. 11. Rusya Rusya’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 5 milyar 182 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise sıfır. Rus şirketlerden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 3,7. 12. Azerbaycan Azerbaycan’dan Türkiye’ye 2010-2016 yılları arasında 4 milyar 899 milyon dolarlık yatırım geldi. 2017 Ocak-Şubat doğrudan yatırım tutarı ise 129 milyon dolar. Azeri şirketlerden gelen yatırımın toplam doğrudan yatırım içerisindeki payı yüzde 3,6.

11


ARAŞTIRMA

işte burası! AVM yatırımı için en çekici nokta

Uluslararası bir gayrimenkul şirketi olan Londra merkezli Savills, 23 Avrupa şehrini alışveriş merkezleri yatırımı açısından inceledi. Savills’e göre, İsveç’in başkenti Stockholm alışveriş merkezi yatırımları için hala Avrupa’nın en çekici merkezlerinin başında geliyor.

Savills 2016 Avrupa Alışveriş Merkezleri Yatırımı Kıyaslama Raporu (Savills 2016 European Shopping Center Investment Benchmarking Report), Avrupa şehirlerindeki alışveriş merkezi yatırımları hakkında dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. Savills’in Avrupa Araştırmaları Ekibi son analizinde 23 Avrupa şehrindeki alışveriş merkezi yatırımlarını 4 pazar parametresine göre inceledi; büyüklük, istikrar, indirim fırsatları ve potansiyel dönüşler. İncelenen 23 şehir ise; Amsterdam, Atina, Berlin, Breslau, Brüksel, Düsseldorf, Edinburgh, Helsinki, Kopenhag, Krakov, Lodz, Lyon, Madrid, Milano, Manchester, Marsilya, Münih, Oslo, Paris, Poznan, Stockholm, Varşova ve Viyana. Savills 2016 Avrupa Alışveriş Merkezleri Yatırımı Kıyaslama Raporu’na göre, Stockholm sağlam ekonomisi sayesinde ilk sırada yer aldı. Sıralamada Stockholm’u; Varşova, Londra, Amsterdam ve Paris izliyor. Stockholm’ün bu popülaritesinin diğer belirleyici faktörleri ise şehrin güvenlik açısından ‘sığınılacak liman’ ve varlıklı bir popülasyona sahip olması. Savills’in Avrupa Araştırmaları Direktörü Lydia Brissy, sonuç için şunları söyledi: “Stockholm, araştırmada belirlediğimiz 4 parametre açısında dünyadaki en den-

geli market ve bu yüzden yatırımcıların alışveriş merkezi yatırımları için adeta bir güvenli bölge. Değerlendirme faktörlerimizi düşündüğümüzde Stockholm listenin başında yer alıyor. Kar açısından ise Londra ve Paris’ten daha iyi bir durumda. Kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasılanın 59 bin avro olduğu Stockholm, küçük fakat varlıklı bir şehir olarak anılıyor. Bunun yanında, Stockholm kişi başına düşen perakende satışlarına bakıldığında ise, Düsseldorf, Londra ve Paris’ten sonra 4’üncü sırada yer alıyor. Savills, ayrıca 2021 yılı boyunca Stockholm’un perakende satışlarında yüzde 2,6’lık bir yükseliş bekliyor.”

YATIRIM TALEBİNDE KAYMA Londra’nın çekim gücünü kaybettiğini de dile getiren Brissy: “Çok uzun bir süre Avrupa şehirleri arasında en yüksek yatırım hacmine sahip şehir olan Londra’nın 2011 yılında, 23 Avrupa şehri arasındaki toplam yatırım hacmi yüzde 26’ydı. 2016 yılının başından itibaren ise bu oran yüzde 9’a düştü. Savills’in değerlendirmesine göre, Londra kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılada 23 şehir arasında en yüksek orana sahip (89 bin 400 avro). Bunun yanında, toplam perakende satışında Paris’ten sonra 2’inci sırada. Londra’nın ekonomi

açısından Stockholm’e göre daha ‘değişken’ olduğunu belirten Lydia Brissy: “Bu değişkenlik, yatırımcıların kısa vadeli yatırım kararları için cazip olabiliyor. Fakat Londra’yı yatırımcılar için bu denli cazip kılan asıl neden gayrisafi milli hasıla oranı ve pazar payı” diye konuştu. Demografik değişimlerin, kentleşme trendlerinin ve değişen tüketici hareketlerinin Avrupa’daki perakende manzarasını oldukça etkilediğini belirten Savills Uluslararası Perakende Direktörü Oliver Fraser Looen ise şöyle konuştu: “Bunların sonucunda yatırım taleplerinde kayma olduğunu görüyoruz. 2017 yılında, Varşova ve Amsterdam gibi daha az ‘geleneksel’ şehirlerin alışveriş merkezi yatırım oranları açısından daha ilgi çekici hale gelmesini bekliyoruz. Bu iki pazar görece küçük fakat sağlam temellere sahip olduklarından yatırımcılara güçlü bir fiyat/ performans oranı sunabiliyorlar. Ayrıca, Londra ve Paris gibi pazarların aksine, Stockholm’ü de içine alan İskandinav pazarlarının farklı profil, strateji ve rekabetçi fiyatlarla yatırımcılar için cazip bir potansiyeli olduğuna inanıyoruz.”

Bu haber, perakende.org internet sitesindeki 22 Mayıs 2017 tarihli haberden alıntıdır.

12



ARAŞTIRMA

RTB HOUSE’UN TÜRKİYE’DE YAPTIĞI ARAŞTIRMAYA GÖRE, İNTERNET KULLANICILARI EN ÇOK PERŞEMBE GÜNLERİ SAAT 14 VE 16 ARASINDA İNTERNET REKLAMLARINA TIKLIYOR VE SATIN ALMA İŞLEMİ GERÇEKLEŞTİRİYOR.

R

TB House, Türkiye’deki kullanıcıların satın alma alışkanlıklarını ortaya koyan araştırmasını açıkladı. Araştırmaya göre, Türkiye’de reklamlara tıklama ve satın alma işlemi gerçekleştirme zamanları en çok perşembe günleri gerçekleşirken, pazar günleri en az satın almanın yapıldığı gün olarak kayıtlara geçti. Perşembe günü Türkiye’deki tüketicilerin satın alma oranları (dönüşüm), pazar günlerine kıyasla yüzde 109, tıklama oranları ise yüzde 64 daha fazla gerçekleşti. Perşembe günü satın alma işlemlerinin yüzde 19’unu oluşturan en yoğun saatler ise 14.00 ve 16.00 arasında yaşanıyor. Ayrıca 21.00 ve 23.00 arası yüzde 18 ile perşembe günü içerisinde satışların arttığı saatler olarak öne çıkıyor. Satın alma alışkanlıklarının hafta sonlarından hafta içine kaydığını belirten RTB House Türkiye Ülke Müdürü Okay Tuğ, “Bundan 10 yıl öncesinde bilgisayar ve internet yaygın bir satın alma aracı değildi ve kullanıcılar ge-

14

E-ticarette en çok perşembe günleri alışveriş yapıyoruz nelde iş amacıyla kullanıyorlardı. Ancak günümüzde internet bağlantısına sahip cihaz sayısının artması ile birlikte kullanıcılar, her zaman her yerden satın alma işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar. Bu da hafta sonu alışverişe çıkmak için ayrılan zamanların, hafta içi e-ticarete yoğunlaştığını gösteriyor” dedi. RTB House’un faaliyet gösterdiği Avrupa, Latin Amerika, Asya ve Pasifik, Orta Doğu ve Afrika’dan toplanan verilere göre ise en fazla reklamlara tıklanan ve satın alma işlemi gerçekleşen gün salı oldu. En yoğun satın alma işlemleri 14.00 ve 16.00 saatleri arasında gerçekleşti. Dünya çapında en az satın alma ise hafta ortalamasının yüzde 11 altında kalan cumartesi günü oldu.

YAPAY ZEKA İLE SATIN ALMA POTANSİYELİ HİÇ OLMADIĞI KADAR ARTIYOR Kullanıcı davranışıyla ilgili veri miktarı büyüdükçe ve teknoloji değişimiyle alışveriş trendlerinin değişmesiyle birlikte, pazarlama uzmanları hedef kitleleri hakkında daha önce hiç olmadığı kadar çok bilgiye sahip olabiliyorlar. Daha iyi veri sayesinde

çok daha isabetli ve kişiselleştirilmiş mesajlarını en yoğun saatlerde kullanıcılarla buluşturabiliyorlar. Bu noktada pazarlamada yapay zeka (AI) çözümlerinin devreye girdiğine değinen Okay Tuğ, “Kendi kendine öğrenen algoritmalar kişiselleştirilmiş yeniden hedeflemede kullanılıyor. Bu teknolojinin ardında ise insan beynindeki nöronları taklit eden derin öğrenme teknolojileri bulunuyor. Bu teknolojiler ile toplanan veri her an analiz ediliyor ve en ufak değişikliğe dahi uyum sağlayarak kendisini geliştiriyor. Böylece reklamverenler, günler, saatler hatta dakikalar için özel reklam stratejileri hazırlayarak, daha önce hiç olmadığı kadar fazla satın alma potansiyelini ortaya çıkarma fırsatı elde ediyorlar” dedi. Bu araştırma, anlık olarak reklam satın alma işlemlerinin gerçekleştirilmesine imkan veren RTB modelinde yürütülen binden fazla kampanyadan alınan veriler üzerinden gerçekleştirildi. Tüm veri, 40’tan fazla ülkede faaliyet gösteren RTB House tarafından geliştirilen kişiselleştirilmiş yeniden hedefleme araçlarından elde edildi.



ARAŞTIRMA

Müşteri istedi, perakende markaları

dijital dönüşümde gaza bastı Perakende sektöründe faaliyet gösteren birçok markanın dijital dönüşüm yolculuğuna hız verdiğini söyleyen Positive Kurucu Ortağı Caner Istı, tetikleyici unsurun tüketicilerden gelen talepler olduğunu söyledi.

16

P

erakende markalarına dijital dönüşüm çözümleri sunan Positive’in Kurucu Ortağı Caner Istı, sektörün dijital dönüşüm alanında son iki yılda kaydettiği ilerlemenin dikkat çekici olduğunu söyledi. Diğer birçok sektörün aksine, perakendenin dijital dönüşümünde en büyük tetikleyici unsurun tüketiciler olduğunu kaydeden Istı, “Teknolojinin olanakları çok geniş. Şu an perakende markaları bu olanakları ağırlıklı olarak tüketicilerden gelen yönlendirmeler ile şekillendiriyor. Akıllı cihazların sağladığı avantajları sonuna kadar kullanmak isteyen tüketicilerin talep ve beklentilerine karşılık vermek isteyen markalar da dijital dönüşümün kaçınılmaz olduğunun farkındalar” dedi.

SATIN ALMA KARARINDA İLK FAKTÖR KARGO Tüketicilerin artık bir ürünü internetten sipariş ettikten sonra 3-4 günü bulabilen kargo sürecini beklemek istemediğini ya da bir ürünün renk veya bedenini bulabilmek için mağazaları gezmeyi zaman kaybı olarak gördüğünü ifade eden Istı şunları söyledi:


ARAŞTIRMA

İngiltere’de yüzde 25’e, ABD’de yüzde 27’ye kadar çıkabiliyor. Mağazadayken özel indirim ya da kampanya sunulması durumunda ise yüzde 50’ye yaklaşan oranlara ulaşmak mümkün olabiliyor.”

TÜM KANALLARI ENTEGRE EDEN BİR STRATEJİ

“TÜSİAD’ın geçtiğimiz günlerde yayınladığı ‘Dijitalleşen dünyada ekonominin itici gücü: E-ticaret’ başlıklı rapora göre, online alışveriş yapan tüketiciler için kendilerine sunulan en cazip değer teklifi ücretsiz teslimat. Dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de ücretsiz teslimat tüketiciler için en önemli değer önerilerinin başında geliyor. Forrester’ın araştırması ise online alışverişte satın alma kararının verilmesinde en önemli faktörün yüzde 59 ile kargo olduğunu gösteriyor.

“Günümüzde tüketiciye sadece mağazada değil, tüm kanallarda aynı deneyimi pozitif bir biçimde sunabilmek önem kazanmış durumda” diye konuşan Caner Istı, “Dijital dönüşüm bunu mümkün kıldığı için de son derece değerli. Son beş yıldır perakende sektörünün en güncel konularından birisi olan omni-channel perakendecilik, geçtiğimiz yıldan itibaren Türk perakende markalarının da gündemine girdi. Bu konuda daha şimdiden ciddi adım atan markalar olduğu gibi, çok büyük bölümü de bu kapsamda yapacakları dijital dönüşümü 2017 ve 2018 stratejilerinin temeline koydular. Fakat perakende markalarının öncelikle omni-channel’ın yeni bir uygulama ya da özellik olmaktan öte, markanın tüm süreçlerine etki eden stratejik bir yaklaşım olduğunu kavramaları gerekiyor.

Bunun için de kanallar arasındaki rekabeti bir kenara koymalı ve tüm kanalları entegre kullanabilecekleri şekilde yeninden organize olmalılar” dedi. Kasasız mağazacılık örneğinin de gösterdiği gibi, teknolojik olarak artık neredeyse her şeyin yapılabilir noktaya geldiğine dikkat çeken Istı, “Bu gerçeğin farkında olan perakende markaları yol haritalarını dijitalleşmeye göre belirliyor. Burada dijitalleşme derken, sadece dijital satış kanallarından değil, ERP’den stok yönetimine, tüm iş süreçlerinin dijitalleşmesinden söz ediyoruz. Dijital kanallar bunun en önemli ayaklarından birisi ancak süreç olarak ele alınırken bunu tüm perakende süreçlerine entegre edecek şekilde planlamak gerekiyor” dedi. Omni-channel çözümleri uygulayabilmek için ele alınması gereken en önemli noktanın online ve offline satış kanallarını entegre çalışacak biçimde kurmak olduğunu söyleyen Istı, omni-channel dünyasına ilk adımı atmak isteyen kurumların, mağazacılık yazılımları ile web sitesi ve mobil uygulama gibi online alışveriş kanallarının entegrasyonunu yapmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

Tüketicilerin yüzde 44’ü ise mağazadan teslim seçeneği bulunursa online alışveriş yapabileceğini söylüyor. Bu tür talepler internetten satın alınan ürünün fiziksel mağazadan teslim alınmasını ifade eden Click&Collect gibi farklı teslimat modellerinin ve yeni teknolojilerin de önünü açıyor. Türkiye gibi alışverişin sosyal hayatın bir parçası olduğu ülkelerde online ve offline’ı bir araya getiren bu tür teknolojilerin markaları başarıya taşıma potansiyeli çok yüksek. Üstelik Click&Collect yöntemini tercih eden tüketicilerin önemli bir kısmı, ürünü mağazadan alırken mağaza içinde de ayrıca harcama yapıyor. Bu oran

17


YATIRIM

Türkiye’nin en büyük yerli AVM yatırımcısı Torunlar Grubu, 1999 yılında Bursa Zafer Plaza ile başladığı AVM yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. Mall of Antalya’nın açılışı ile AVM sayısını 11’e, kiralanabilir alan büyüklüğünü 600 bin metrekareye yükselten Torunlar Grubu AVM’lerinde 12 bin kişiye istihdam sağlıyor. 18

Torunlar Mall Of Antalya ilE

AVM Sayısını 11’e yükseltti

Türkiye’nin en büyük ve en yenilikçi AVM yatırımcısı Torunlar Grubu tarafından 100 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen Mall of Antalya, geçtiğimiz günlerde ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Mall of Antalya ile Torunlar; İstanbul, Bursa, Antalya, Ankara, Samsun, Kütahya ve Marmaris’te bulunan AVM sayısını da 11’e yükseltti. Torunlar Grubu AVM’leri yerli ve yabancı binlerce markanın satışa sunulduğu yaklaşık bin 500 mağazaya ev sahipliği yapıyor. Kiralanabilir alan büyüklüğünü yaklaşık 600 bin metrekareye, ofis kiralanabilir alanını da 110 bin metrekareye çıkartan Torunlar, AVM’leriyle 12 bin kişiye istihdam sağlıyor. Ortalama yüzde 95 doluluk oranı ile faaliyet gösteren Torunlar Grubu’na bağlı AVM’lerin yıllık ziyaretçi sayısı ise 52 milyon. Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, “Ulaştığımız büyüklük ve 1999 yılından bu yana edindiğimiz know-how ile Türkiye’de perakende sektörünün nabzını en iyi tutan yatırımcıyız. Sektörümüze değer katan yatırımlar hayata geçirmeye devam ediyoruz” dedi. Mall of Antalya ile sektör için bir ilki daha gerçekleştirdiklerini vurgulayan Torun, “İtalya, Fransa ve Amerika’da ilk örneklerini gördüğümüz yeni perakende akımının Türkiye’deki öncülüğünü yapıyoruz. Deepo Outlet’in yanı başına 100 milyon dolarlık yatırımla Mall of Antalya’yı açtık. Deepo, outlet ürünlerin satışını yaparken Mall of Antalya’da sezon ürünleri satılacak. Ortak eğlence ve sosyal alanları ile her iki AVM verimli bir sinerji oluşturacak. Bu konsepti Türkiye’de ilk kez Antalya’da hayata geçirdik. Şimdiden başarılı sonuçlar alacağımızı görüyoruz. Mall of Antalya’yı ilk dört günde 135 bin kişi ziyaret etti. Ziyaretçilerin yüzde 20’si yabancıydı. Bu yatırımla yeni bir cazibe merkezi oluşturduk” dedi.

ENLER VE İLKLER MALL OF ANTALYA’DA Yapımına 2016 yılı başında başlanan 131 bin metrekarelik inşaat alanına sahip Mall of Antalya, Deepo Outlet ile birlikte 71 bin metrekare kiralanabilir alanı ve toplam 234 mağaza sayısı ile Ak-


YATIRIM deniz Bölgesi’nin en büyük alışveriş ve eğlence kompleksini oluşturuyor. Yıllık ziyaretçi hedefinin 12 milyon olduğu Mall of Antalya’da 4 bin metrekarelik yeme içme alanı, bin 600 metrekarelik Antalya’nın en büyük kapalı çocuk oyun alanı, 3 bin araçlık otopark, Anadolu Ateşi Dans Okulu, Antalya’nın en büyük sineması ve pek çok markanın Antalya’daki ilk mağazası bulunuyor.

MALL OF İSTANBUL DÜNYADA ‘EN İYİNİN DE İYİSİ’ SEÇİLDİ 2016 yılında ICSC (Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi) tarafından ‘Avrupa’nın En İyisi’ seçilen Mall of İstanbul, 2017’de de ICSC tarafından düzenlenen ve dünyadaki en iyi AVM’lerin yarıştığı, VIVA-Best of the Best Awards (Vizyon, İnovasyon, Değer, BaşarıEn İyinin En İyisi) “Sürdürülebilirlik” katagorisinde “En iyinin iyisi” seçildi. Mall of İstanbul, arazi seçiminden mimarisine, projenin uygulamasından içinde barındırdığı fonksiyonlara ve işletme süreçlerine kadar değerlendirildi. Tüm bu kriterlerin yanı sıra bulunduğu lokasyona kattığı artı değer, çevrenin yatırım değerinin yükselmesi, doğru kiralamanın yapılmış olması, pazarlama aktiviteleri, yeşil bina özelliği, kültür ve sanat alanındaki yatırımları gibi pek çok detay ile ‘Dünyanın En Sürdürülebilir AVM’si’ ödülünün sahibi oldu. Mall of İstanbul’un yanı sıra 10’uncu yılı kutlanacak Bursa Korupark da pazarlama alanında dünyanın en seçkin ödüllerinden biri olan Hermes Ödülleri’nde önemli bir başarıya imza attı. Uluslararası Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği (AMCP) tarafından 22’ncisi düzenlenen ve iletişim sektörünün standartlarını belirlediği yarışmada Korupark; 2 Altın, 1 Platin ve 1 Onur Ödülü olmak üzere 4 ödülün sahibi oldu.

ZAFER PLAZA ÇALIŞANLARINA İŞARET DİLİ EĞİTİMİ Torunlar GYO’nun ilk AVM yatırımı Zafer Plaza, işitme ve konuşma engelli ziyaretçileri ile daha iyi ve doğru iletişim kurabilmek amacıyla ‘İki Elin Sesi Var’ projesini hayata geçirdi. Bursa Kent Konseyi ve Osmangazi Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile ortaklaşa hayata geçirilen projede AVM ve mağaza çalışanları işaret dili eğitimleri aldı. 2016 yılında başlayan ve devam eden proje Türkiye’de bir ilk.

Ramazan coşkusu CapacIty’de yaşanacak Capacity, Ramazan ayında her hafta sonunda bİrbİrİnden keyİflİ etkiİnlİklere sahne olacak.

7’den 70’e tüm ziyaretçilerini keyifli projeler ile buluşturan Capacity Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Ramazan ayı boyunca her hafta sonu çok özel gösterilere, atölye çalışmalarına, fasıl ve ney dinletilerine sahne olacak. 27 Mayıs- 25 Haziran tarihleri arasında her hafta sonu 14:00-20:00 aralığında Ramazan coşkusu Capacity’de yaşanacak. Capacity Alışveriş Merkezi Ramazan ayı etkinlikleri kapsamında; Karagöz ile Hacivat perde oyunu, İbiş kukla ve devri alem tiyatrosu, Nasrettin Hoca ve Keloğlan, kanto gösterileri yer alacak. Ramazan ayına özgü fasıl, ney ve tef dinletileri düzenlenecek. Kadir Gecesi özel programında ise, Ramazan ayının coşkusu Saz Heyeti ile Semazen Gösterileri ve çok özel ikramlar ile yaşanacak.

19


YATIRIM SULTANGAZİ’DE TEM KENARINDA YILLARDIR BİRÇOK FİRMA TARAFINDAN TAMAMLANMAYA ÇALIŞILAN ARAZİDE, GÜL PROJE, NATA HOLDİNG ORTAKLIĞIYLA 885 MİLYON TL YATIRIM YAPARAK TEMPOINT PROJESİNİ HAYATA GEÇİRİYOR.

Nata Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Tanık, Ankara merkezli, dünyanın çeşitli noktalarında alt ve üst yapı çalışmaları yaptıklarını belirterek, bu proje ile ilk defa İstanbul’da yer aldıklarını dile getirdi.

Tempoınt projesi için 885 milyon TL yatırım

Gül Proje Yönetim Kurulu Başkanı Metin Gül ise, Tempoint projesinin bölgede önemli bir yaşam merkezi olacağını kaydetti.

Gül Proje ve Nata Holding ortaklığı, 2007 yılından bu yana Sultangazi’de yıllardır bekleyen Forum TEM AVM’nin yerinde Tempoint projesini hayata geçirmek için çalışmalara başladı. Hasılat paylaşımı modeliyle yapılacak projeye 885 milyon lira yatırım yapılması öngörülüyor. Projenin lansman toplantısında konuşan Gül Proje Yönetim Kurulu Üyesi Sönmez Aydın, Milli Emlak’tan 55 milyon liraya arsayı satın alan Hollandalı Multi Turkmall ortaklığının, burada ‘Forum TEM’ adında bir alışveriş merkezi inşa etmeyi planladığını hatırlatarak, daha sonra da arazi üzerinde çeşitli girişimlerin sonuçsuz kaldığını söyledi.

468 konut, 444 rezidans ve 270 mağazadan oluşan projede metrekare fiyatları 4 bin 100 liradan başlıyor. Proje tamamlandığında 1.2 milyar liralık ciro beklenirken, projenin alanlara da yüksek prim kazandıracağı ifade edildi. Aydın, “Projede yüzde 5 peşinat ve 36 ay sıfır faiz imkanı bulunuyor. Ayrıca Sultangazi bölgesi son yıllarda çok gelişti. Sultangazi, bulunduğu bölge nedeniyle İstanbul’un adeta kalbinde yer alıyor. Projemizde kaçırılmayacak bir fiyat ile satışa çıktık. Yatırımcılar ve ev sahipleri için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Aydın, “Sonrasında Nata Holding, Forum TEM AVM’nin arsasını 47 milyon Euro’ya satın aldı. Arazide karma bir proje gerçekleştirmeyi hedefleyen Nata Holding ile Ocak 2015’te anlaştık. 2019 yılının ikinci yarısında tamamlamayı hedefliyoruz” dedi. Arazide daha önce yapılan mevcut yapı üzerinde bir takım değişiklikler ve eklemelerle devam edeceklerini anlatan Aydın, bunun için tüm testleri yaptırdıklarını ifade etti.

TEMPOINT AVM KİRALAMA ÇALIŞMALARINI JLL ÜSTLENDİ Tempoint AVM’de 270 adet mağaza bulunuyor. Sönmez Aydın, JLL Türkiye tarafından kiralamalara başlanılan AVM’nin satılmayacağını, bünyelerinde kiraya verileceğini söyledi.

20

2 AYDA KONUT PROJESİNİN YÜZDE 20’Sİ SATILDI

Tempoint’in de teslimat döneminde yüzde 100 prim yapmasını beklendiklerini kaydeden Aydın, “Geçtiğimiz mart ayı ön satışa çıkan proje büyük ilgi gördü. Yaklaşık 2 ay içinde projenin yüzde 20’si satıldı. Ayrıca projede yüzde 5 peşinat ile ev sahibi olmak mümkün. KDV’nin yüzde 1 olduğu projede, nakit ödemeler ve banka kredili ödemelerde yüzde 20 indirim yapılabiliyor” diye konuştu.



YATIRIM

N

urol GYO, ağırlıkla finansal rakamların, proje boyutlarının ve proje konumlarının tartışıldığı sektöre getirdiği insan odaklı farklı yaklaşımını, tüm paydaşlarının katıldığı toplantıyla kamuoyuna duyurdu. Toplantıda konuşan Nurol GYO Yönetim Kurulu Üyesi Ceyda Çarmıklı Kılıçaslan, salt kaliteli yapıları hayata geçiren bir firma olmadıklarını, aynı zamanda misyonlarının insanların psikolojisini ve fizyolojisini olumlu etkileyen, pozitif enerji veren, mutluluk ve huzur sağlayan yaşam alanları yaratmak olduğunu söyledi. Kılıçaslan, bugüne kadar Türkiye ve dünyada gerçekleştirdikleri projelerle edindikleri tecrübeyi ve öğrenimleri sektöre aktarmayı bir sorumluluk olarak gördüklerini vurguladı. Amaçlarının, projelerinde yaşayan insanların mutlu, huzurlu ve sağlıklı bireyler olmalarına katkı sağlamak olduğunu hatırlatan Kılıçaslan; “Nurol GYO olarak, gün ışığını iç mekanlara maksimum taşımaya yönelik çözümümüz ‘N-Light’ (Nurol Işık Çözümü), insanlara ferah hissettirecek iç ve dış mekan tasarım çözümümüz ‘N-Space’ (Nurol Hacim Çözümü), doğayla uyumlu bir yaşam kültürünü oluşturan çözümümüz ‘N-Green’i (Nurol Doğa Çözümü) bilimsel verilerle ortaya koyuyoruz” dedi.

N-LIGHT İLE “AVRUPA IŞIK STANDARTLARI” NUROL PROJELERİNDE Gün ışığını iç mekanlara maksimum taşımaya yönelik çözümleri “N-Light” (Nurol Işık Çözümü) ile ilgili detaylı bilgiler veren Ceyda Çarmıklı Kılıçaslan, “Mutluluğumuz ile doğal gün ışığı arasındaki ilişkiyi biliyoruz. Avrupa’da doğal gün ışığı standartlarına göre yapılar tasarlanıyor. Yapılan ışık testleri ile de yapıların uygunluğu kontrol ediliyor” dedi. Ülkemizde bununla ilgili genel bir bilinç ve yasal sorumluluk olmamasına rağmen Avrupa Işık Standartları’nı yapılarına uygulayarak ışık testleri ile kontrol ettiklerini belirten Kılıçaslan, “N-Light çözümümüz ile gün ışığını iç mekanlarımıza verimli bir şekilde taşırken yapay ışık ve ısıtma maliyetlerimizi düşürerek bütçe dostu bir yaklaşım göz ettik” açıklamasını yaptı. Kılıçaslan, N-Light çözümünün projelerde şu

22

Nurol GYO, geliştirdiği insan odaklı yaklaşımlarını, “Nurol Çözümleri” (N Çözümleri) başlığı altında tanıttı. uygulamalarla hayata geçirildiğini söyledi: •Avrupa Işık Standartları’na uygun tasarım •Avrupa Işık Testi ile kontrol •Tüm dükkanların ve mağazaların gün ışığını maksimum miktarda alacak şekilde yer üstünde konumlandırılması •Yapıların birbirinin ışığını kesmeyecek şekilde proje alanına yerleştirilmesi •Tüm sosyal tesislerin yer üstünde yer alması •Yüksek ve geniş cepheli pencere kullanımı •Ünite yerleşimlerinde ağırlıkla Güney-Batı ve Güney-Doğu cephelerinin tercih edilmesi

Nurol GYO’dan ezber bozan


YATIRIM

“SADECE METREKARE KONUŞMUYOR, FERAH HİSSETTİRECEK HACİMLER TASARLIYORUZ” Yaşanılan alan ile özgürlük hissi arasındaki ilişkinin önemini vurgulayan Ceyda Çarmıklı Kılıçaslan, sadece metrekare yaklaşımı ile yapıları tasarlamanın yeterli olmadığının, insanı ferah hissettirecek hacim (metreküp) yaklaşımıyla hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kılıçaslan, “Mühendislerimiz ve mimarlarımızla yaptığımız çalışmalarla doğada yaşadığımız ferahlık hissini iç ve dış mekanlarımıza taşıyacak tasarım çözümleri geliştirdik. Bütüncül tasarım çözümlerimiz ile aynı zamanda günlük ihtiyaçlarımızı göz önünde bulundurarak zamanda yeni boşluklar yaratacak yeni yaklaşımlar ortaya çıkardık” diye konuştu. Kılıçaslan, N-Space çözümünün projelerde şu uygulamalarla hayata geçirildiğini söyledi:

bahçeler yaratıyoruz. Permakültür; sürdürülebilir insan yerleşimleri kurgulayabilmemizi sağlayan bütünsel bir tasarım bilimidir. Permakültür; yeryüzüne, insana özen gösterir, verimli kaynak kullanımını sağlar. Permakültür sayesinde insanlar tüketicilikten türeticiliğe (Üretici+Tüketici) terfi edebilir. Biz, permakültür uzmanlarımızla beraber insanla doğayı buluşturan Eko-Yerleşkeler oluşturuyoruz” açıklamasında bulundu. Kılıçaslan, N-Green çözümünün projelerde şu uygulamalarla hayata geçirildiğini söyledi: •Permakültür Atölyeleri •Kent Bahçeleri •Atalık tohum paylaşımı •Etkin kaynak kullanımı •Geniş peyzaj alanları •Doğal malzeme kullanımı (Nefes Alan Yapılar)

•Yüksek tavanlar

•Doğa dostu “Leeds Gold Sertifikası” kriterlerine uyum

•Geniş peyzaj ve yürüyüş alanları

•Elektrikli araba şarj üniteleri

•Kayıp alanı minimuma indirecek kat planları •Günlük ihtiyaçlara (yeme, içme, alışveriş...) kolay erişim (+ Zaman Tasarrufu) •Açık hava AVM •Ferahlık hissi veren geniş manzaraya yönelik konumlandırma •Çoklu proje girişi •Çok sayıda hızlı asansör kullanımı (+ Zaman Tasarrufu) •Teras balkon •Geniş hacimli resepsiyon ve sosyal tesisler

“PERMAKÜLTÜR SAYESİNDE ‘TÜKETİCİLİKTEN TÜRETİCİLİĞE’ TERFİ EDECEĞİZ!” Doğa ile daha uyumlu yaşanılabilecek bir yapı kültürü oluşturmayı hedeflediklerini belirten Ceyda Çarmıklı Kılıçaslan, “N-Green (Nurol Doğa Çözümü) ile projelerimizde kaynakların kullanımını en aza indirecek yöntemler uygularken, yapılarımızda, toprağa dokunan komşularınızla sosyalleşebileceğiniz

•Bisiklet park alanı ve duş üniteleri ile daha az karbon salınımına teşvik

“EN BÜYÜK REKLAM ARACIMIZ TAVSİYE” Sektöre yönelik önemli değerlendirmelerde bulunan Nurol GYO Genel Müdürü Samim Hatipoğlu ise “Hükümetin desteğiyle çok önemli teşvikler gerçekleşiyor. Vadelerin 20 yıla kadar uzatılması ve KDV ile ilgili yapılan düzenlemeler çok önemli. Bu, ekonomiye olan güveni gösteriyor. Sektördeki bu hareketlilikten oldukça memnunuz. Nurol GYO olarak özellikle referans üzerine gelen taleplerle karşılaşıyoruz. 50 yılı aşkın tecrübemiz ve sağladığımız güven ile birlikte en büyük reklam aracımız eski ve mevcut iş ortaklarımız. Tavsiye ile bizden gayrimenkul alan ya da kiralayan kişi, kurum ve kuruluş sayısı çok ciddi miktarda. Bunun bilincinde olan kurumsal bir şirket olarak gayrimenkul projeleri geliştirmeye devam ediyoruz. Sadece proje ve finans odaklı değiliz, duygulara da yoğunlaşıyoruz” dedi.

n “insan odaklı” çözümler

23


Westpark Outlet, Tan Kardeşlerin Başarı Öyküsüdür… Westpark Outlet’in alışverişte karlı, eğlencede mükemmel deneyimler sunmayı hedefleyen, aynı zamanda Ege Bölgesi’nin tamamına mutluluk ve heyecan veren mimari bir yapıya sahip olduğunu dile getiren Tankar Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Tan; Ege gibi sıcak, Ege gibi güzel görünümlü ve Ege gibi rengarenk bir projeyi hayata geçirdiklerini de belirterek sözlerine şöyle devam etti: “İçinde tüm renklerin barındığı kusursuz bir marka karmasına sahip, her yaşa hitap eden, Ege’nin atmosferini yansıtan, 4 mevsim yarı açık mimari konsepte hakim, konfor şartları yüksek, geniş oturma ve peyzaj alanları olan bir projeyi hayata geçiriyoruz.”

24


Bu ayki kapak konuğumuz İzmir’in odak noktası olmaya aday yeni bir proje; Westpark Outlet… İyileşme, gelişme ve markalaşma felsefeleriyle daima ileriyi hedefleyen Tankar Grubu çatısı altında faaliyetlerini sürdürecek olan Westpark Outlet, pek çok dünya markasını bünyesinde barındırarak, ziyaretçilerinin bütün ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedefliyor. Gerek istihdam gerekse toplumsal katkı noktasında İzmir’e yeni bir soluk getirecek olan proje, yaklaşık 240 milyon TL yatırımla hayata geçiriliyor. Yönetim ve kiralama süreçleri JLL Turkey tarafından yapılan Westpark Outlet; tarzıyla, sıra dışı konumuyla ve gözde konseptiyle oldukça özel bir proje…

Tankar Grubu kısaca tanıyabilir miyiz? Bu zamana kadar hangi alanlarda faaliyet gösterdi, hangi yatırımları hayata geçirdi? Tankar Grup, 1986 yılına dayanan ailemizin başarılı ticari yolculuğunun bir eseri olarak 1997 yılında İzmir’de kuruldu. Temeli Tan kardeşlerin güçlü birlikteliği ve özverisinden oluştuğu için Tankar adı ile faaliyete başladı. İlk olarak gayrimenkul ve akaryakıt ile başlayan firma faaliyetlerimiz, daha sonra otomotiv lojistik, enerji gibi alanlara yöneldi. Tankar Gayrimenkulün yatırımları, konut ve ofis projelerinin yanında yapımı devam eden Westpark Outlet projesi ile farklı alana sıçrayarak geniş bir boyuta ulaştı. Başarı ile gerçekleşen birçok projeye imza atan Tankar Petrol; İzmir şehir merkezinde 10 adet akaryakıt istasyonuna sahiptir. Ayrıca, bayiliğini yaptığımız tüm firmaların Türkiye geneline hizmet eden satış ağıyla sektöründe öncü pozisyondadır. Lojistik grubumuz Türkiye hazır beton sektörünün en büyük filosuna sahiptir. Grubumuz bünyesindeki Tankar Enerji, 2017 yılı itibari ile ilk GES santrali olan Manisa FAZ1’i devreye aldı.

25


Yapımı devam eden GES ALİAĞA FAZ1’i de yıl içinde devreye almayı planlamaktadır. Taahhüt grubumuz; kamu kurumlarının baraj gölet sulama kanalları, otoyollar gibi projelerinde uzun yıllardır edindiği tecrübelerle ve yüksek teknolojik ekipmanlarla başarılarına yenilerini eklemektedir. İyileşme, gelişme ve markalaşma felsefeleriyle daima ileriyi hedefleyen grubumuz bin çalışanıyla birlikte projelerini gerçekleştirmeye ve ülkemiz için daha da önemli adımlar atmaya devam edecek. AVM yatırımı yapma fikri nasıl ortaya çıktı? Sizi bu yatırım kararına iten etmenler neler oldu? Türkiye’de gün geçtikçe büyüyen ve lokomotif haline gelen perakende ve AVM sektörünün, binlerce kişiye

26


İzmir’in değil, Ege’nin de alışveriş ve eğlence merkezi olacak. Çünkü Westpark; tarzıyla, sıra dışı konumuyla ve gözde konseptiyle özel bir proje. Westpark Outlet AVM’nin mimari ve lokasyon özelliklerinden kısaca bahseder misiniz? Westpark Outlet, alışverişte karlı, eğlencede mükemmel deneyimler sunmayı hedefleyen Ege Bölgesi’nin tamamına mutluluk ve heyecan veren mimari bir yapıya sahip. Ege ve Egeliler gibi keyifli ve benzersiz… Ege gibi sıcak, Ege gibi güzel görünümlü, Ege gibi rengarenk... İçinde tüm renklerin barındığı, kusursuz bir marka karmasına sahip, her yaşa hitap eden, Ege’nin atmosferini yansıtan, 4 mevsim yarı açık mimari konsepte hakim, konfor şartları yüksek, geniş oturma ve peyzaj alanları olan bir projeyi hayata geçiriyoruz. istihdam ve bulunduğu bölgeye yüksek miktarda katma değer sağlamasından dolayı Ege Bölgesi’ne bu değerli projeyi yapmaya karar verdik. İzmir yaklaşık 4 milyon 265 bin toplam nüfusa sahip bir şehir olarak coğrafi konum, deniz ve kara ulaşım imkanları yönünden Türkiye’nin yatırıma açık en özel kentlerinden biri. Bu nedenle bizler de gerek ülkemize ve Ege’ye verdiğimiz önemi gerekse Ege kültürünün organik yapısını, bölgenin iklimini, kent halkının tercihlerini, alışkanlıklarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini göz önünde bulundurarak Westpark Outlet projesini hayata geçiriyoruz. Bir Tankar Gayrimenkul projesi olan “Westpark Outlet AVM” projesini bizlere kısaca tanıtır mısınız? Proje nasıl bir yapıda olacak, içerisinde hangi birimler yer alacak?

Mimari projesi Dome Mimarlık tarafından hazırlanan, 70 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip Westpark Outlet projemiz, Ege Bölgesi’nin en büyük outlet ve eğlence merkezi olmayı hedefliyor. İnşaatı hızla devam eden projemizin kapılarını 2017 sonbaharında açmayı planlıyoruz. Gerek İzmir gerekse çevre illerde yaşayanlara önemli ayrıcalıklar sunacak olan projemiz güçlü marka karması ve yarı açık mimari konsepti ile dünya markalarına yer verecek. Projemizde yaklaşık 160 mağaza, teraslı kafe ve restoran alanlarının yanı sıra bin 500 oturma kapasiteli yeme-içme alanı, çocuklar için büyük eğlence-oyun alanları ve 2 bin 500 kapasiteli otopark alanı yer alacak. Bu özellikleriyle Westpark Outlet perakende sektörüne ve Ege’ye yeni soluk getirirken, profesyonel yönetimi ile de şehrin en önemli sosyal buluşma alanı olacak. Westpark Outlet, konumuyla ve benzersiz konseptiyle sadece

Westpark Outlet lokasyon olarak, günde yaklaşık 100 bin araçlık trafik yoğunluğa sahip, İzmir çevreyolu aksında yer alan, şehir içinde ise Bornova, Bayraklı, Karşıyaka ve Çiğili ilçelerini birbirine bağlayan ana aksta yer alıyor. Ayrıca yapımı devam eden İstanbul otoyolu ve Çandarlı otoyolu istikameti üzerinde olup, projesi devam eden İzmir-Ankara otoyolu bağlantısı üzerinde bulunmaktadır. Bunlara ek olarak 570 bin metrekarelik alan üzerine inşa edilecek, 2 bin 600 yatak kapasiteli İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi bitişiğinde konumlanan projemiz İzmir’in aynı zamanda sağlık merkezi ile komşu olacak. Proje için ne kadar bir yatırım maliyeti söz konusu? 240 milyon TL yatırımla hayata geçirdiğimiz projemizin, doğrudan ve dolaylı olarak 2 bin kişiye sağlayacağı iş imkanı ile istihdama da katkı da bulunacağına inanıyoruz.

27


Yönetim, kiralama ve danışmanlık alanında hangi firma ile çalışma kararı aldınız? Ayrıca bu desteğin size ve yatırıma ne kazandıracağını düşünüyorsunuz? Projemizin en başından beri, yönetim ve kiralama alanında JLL Turkey ile yol alıyoruz. Uzun süren araştırmalarımız sonucunda gerek perakende sektöründeki öncülüğü, gerek kurumsal disiplini gerekse profesyonel ekip oluşumundan dolayı kendilerinden hizmet almayı tercih ettik. JLL Turkey’in kiralama ve yönetim açısından projemize büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bir yaşam alanı olan AVM’lerde en önemli unsur yatırımcı, perakendeci ve tüketicidir, bunların hiçbirini birbirinden ayrı düşünmemek gerekir. Bu nedenle tüm bu paydaşlar arasında JLL Turkey ekibinin projemiz için önemli bir köprü olacağını, projemize fayda sağlayacak inovasyonlar yaratacağını düşünüyoruz.

Doğru bir yatırım için nelere dikkat edilmesi gerekiyor? Doğru bir yatırım için öncelikle nüfusun ekonomik gücünü ölçmek gerekir. Bölgenin alım gücü ve gelir düzeyine göre hareket etmek, o doğrultu da marka karmasını hazırlayarak finansal planlamayı yapmanın ilk öncelik olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla doğru strateji, doğru lokasyon ve doğru bir ekip ile başarının kaçınılmaz olduğu kanısındayız. Hedeflenen AVM müşteri kitlesi nedir? Yatırım planlamasında hangi demografik özellikler ele alındı? Westpark Outlet; kadın erkek giyimden dayanıklı tüketim mallarına, ev tekstil ürünlerinden kozmetiğe kadar çeşitli markalar ile tüm Ege Bölgesi ve çevre illerine hizmet verecek. Bölgenin hem yüksek hem orta alım gücüne sahip kitlesine hitap edecek şekilde marka karması planlandı.

28


Son olarak, Westpark Outlet AVM’nin bölgeye katacağı katkılardan bahsedelim… AVM bölge ve bölge halkına ne gibi avantajlar sağlayacak? AVM’nin toplumsal etkileri neler olacak? Westpark Outlet, çevresindeki kentsel dönüşüm projelerini cesaretlendiren bir pozisyondadır. Dolayısıyla bölgedeki kentsel yatırımların bizim projemiz ile ivme kazanıp, dönüşümü hızlandıracağına ve bölge halkına istihdam ile katma değer sağlayacağına inanıyoruz. Emlak değerlerinin bizimle birlikte yükselmesi yatırımcı çekme kapasitesini de yükseltecek ve bölge ekonomisine katkı sağlayacaktır. Çünkü Westpark; alışverişte karlı, eğlencede mükemmel bir proje… AVM etkinlikleri müşteri memnuniyeti açısından çok önemli bir yere sahip. Bunu düşünerek bölge halkına sunacağımız pazarlama faaliyetlerimiz ile de katkı sağlayacağımıza inanıyoruz. Ziyaretçilerimize sergi, müzayede gibi sanat etkinliklerinden çocuk atölye çalışmalarına, eğlenceli konserlerden ünlü söyleşilerine, sosyal sorumluluğumuza yönelik aktivitelerden tüm ailelerin katılabileceği her yaş grubuna özel, farklı ve eğlenceli etkinlikler ve aktiviteler düzenlemeyi planlıyoruz.

Tankar Gayrimenkul Yatırım A.Ş. Bayraklı/İzmir E-posta: yonetim@wesparkoutlet.com.tr Web: www.westparkoutlet.com.tr

/westparkoutlet

/westparkoutlet

/westparkoutlet

29


GÜNDEM

Bildiğiniz üzere son dönemlerde AVM’lerden birbiri ardına ödül haberleri gelmeye başladı. Bunlardan biri de “MalatyaPark İle Sağlıklı Kal” isimli projeyle Hermes Awards’tan 2 Platin, 2 Altın ödül alan MalatyaPark AVM… Ödül giden süreçte neler yaşanıyor, en önemli kriter ne, alınan ödüllerin AVM’ye katkısı neler…? Hepsi ve daha fazlasının cevabını MalatyaPark AVM Genel Müdürü Yılmaz Arslan’dan dinledik.

En önemli kriter, projenin içerdiği faydanın büyüklüğü AVM’ler için bir ödül platformu serüveni daha başladı. Bu süreçleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tür platformların sektöre katkıları sizce nelerdir? Ödül platformlarına başvuru süreçleri takdir edersiniz ki zor süreçler. Ancak; özellikle yarışmaya katılabilmek için gerçekleştirilen kesin bir proje yoksa, tamamladığınız bir yılı değerlendirebilmenizi, “pazarlama alanında neler yaptık, nasıl sonuçlar aldık?” diye kendi içinizde geçmişe dönerek kritiğinizi yapabilmenizi sağladığı için de avantajları var. Sektör açısından ise, uluslararası platformlarda kendinizi ifade edebileceğiniz alanlar açılması açısından önemli bir yer tutmakta. Türkiye’de AVM’ler pazarlama alanında çok başarılı aktivi-

30

teler ve kampanyalar gerçekleştirmekteler. Başarının uluslararası tescil görmesi, hedef büyütmek, sağlam adımlar ve büyük güvenle daha başarılı işlere imza atmak açısından lokomotif oluyor. Ayrıca alınan ödüller, AVM’lere marka yatırımları yapacak yatırımcılar için AVM’nin başarısının ölçümlenebilmesi açısından yol gösterici ve teşvik edici olmaktadır. Başvuru sürecinden başlayarak yaşanılan süreci bizlere kısaca anlatır mısınız? Öncelikle yarışma için planlanan aktivite ya da kampanyalar değerlendirilir. Hangi platformlara, hangi kategoriler ile başvurulabileceği konusu ayrıntıları ile raporlanır. Karar verildikten sonra

her platformun kendi koşullarınca ayrıntılı olarak tüm hazırlıklar tamamlanıp, başvurular gerçekleştirilir. Sizce AVM’ler ödül kazanabilmek için nasıl projelere imza atmalı? Ödüle giden süreçte en önemli kriter nedir? Nelere dikkat edilmelidir? Projelerin sunumunda somut veriler çok önemli yer tutuyor. Bu sebeple projelerin gerçekleşme aşamalarında ayrıntılı raporlar hazırlanmalıdır. Ödüle giden yolda en önemli kriter, projenin içerdiği toplam faydanın büyüklüğüdür. Ardından, toplam faydanın proje ile ilgili taraflar arasındaki dağılımının gözler önüne serilmesi gerekmektedir. Projeler her zaman büyük bütçeli olmak zorunda değildir, ama katılım ve


GÜNDEM da gurur ve motive kaynağı oluyor. Ayrıca, uluslararası alanda şehrinizin tanıtımına da büyük katkı sağlamaktadır.

2017 yılında ise; MalatyaPark’ın da sınırları içerisinde olduğu Yeşilyurt İlçesi’nin sağlık haritasının çıkarılması ve ziyaretçilerimizin sağlıklı besPeki, siz bugüne kadar kaç lenmeye yönlendirilmesini tane ödül aldınız? amaçlayan “MalatyaPark İle MalatyaPark, 2010 yılında Sağlıklı Kal” isimli proje ile HerAMPD’nin “Yılın En İyi AVM’si” mes Awards’tan 2 Platin, 2 Altın ödülünü aldı. 2016 yılında ödül aldık. Bu ödüller başarımıise “Park Card İle Yolda Kal- zı hem tescillemiş hem de sürma” isimli proje ile Stivie dürebilirliğini göstermiştir. Awards’dan 2 Bronz, 2 GüProje kapsamında; 30 bin kişi müş, Marcom Awards’dan ise sağlık taramasından geçirildi, 3 Platin, 2 Altın ödül alarak mağazalarımızla kampanyabaşarısını taçlandırdı. lar yapıldı, ziyaretçilerimize fayda açısından hitap ettiği kitle ne kadar fazla olursa o kadar şanslı olabilirsiniz. Ziyaretçiler, kiracılar, kurumlar, yatırımcılar, çocuklar, büyükler... projeden faydalanabilmeli ya da tüm bu saymış olduğum kitlelerin projeye katkısı olmalıdır. Ayrıca, projenizi anlatırken kurduğunuz cümleler ve kullandığınız kelimelerinde dikkat çekici olması, jüriyi etkileyecek şekilde seçilmesi önemlidir. Bu sebeple uluslararası yarışma platformlarına katılımda tercümelerin doğru yapılabilmesi çok önemlidir. Projeler platformlardaki kriterlere bağlı kalınarak ödül almak için mi hazırlanıyor, yoksa çok beğenilen ve tutulan bir proje mi ödül platformlarına taşınıyor? Her iki türlü de hazırlıklar yapılabiliyor. Bir projeyi tamamen yarışma için kurgulayıp ilerleyebilirsiniz ya da çok başarılı olmuş bir projeniz ile de yarışmaya katılabilirsiniz. MalatyaPark olarak biz 2016’da Stivie ve Marcom ödülleri aldığımız “Park Card’ı Olan Yolda Kalmaz”

ve bu yıl Hermes’ten ödüller aldığımız “MalatyaPark ile Sağlıklı Kal” projelerini ödül platformları için planlamadık. Ama değerlendirmelerimiz sonrasında ödül alabilecek projeler olduğuna karar verip, başvurularımızı yaptık. Alınan ödül ya da ödüllerin AVM’ye nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz? Özellikle Anadolu AVM’lerinin başarılarını uluslararası platformlara taşımaları açısından önemlidir. Ayrıca AVM olarak, ödüle layık görülen projelere ev sahipliği yapıyor olmak kendinizi ifade ederken kolaylık sağlıyor. PR açısından önemi çok büyük. Ödüller, iç müşteri açısından

Proje, sadakat kartımız olan Park Card’da biriken para puanların şehir içi ulaşımda geçerli olan kontörlere dönüştürülmesi ve dolayısıyla şehir içi ulaşımda kullanılabilmesi üzerine kurgulanmış ve gerçekleştirilmiş bir projedir. Ziyaretçilerimiz tarafından büyük kabul gören ve ciddi anlamda fayda sunan proje Stivie Awards ve Marcom Awards jürisi tarafından da taktir görmüş ve MalatyaPark’a toplamda 9 ödül kazandırmıştır. Hatta jürinin, projenin “tekrar uygulanabilir ve diğer AVM’lere tavsiye edilebilir” diye düştüğü not gururumuzu artırmıştır.

bisikletler hediye edildi, personeller arası futbol turnuvası yapıldı ve hanımlara zumba partisi düzenlendi. Finalde de Dr. Ender Saraç ile sağlıklı yaşam üzerine bir söyleşi yapıldı, ziyaretçilere elma, su ve sağlıklı yaşam paketleri hediye edildi. Bir taraftan da, süreli yayınlarımızda ve sosyal medya üzerinden sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme üzerine bilgilendirmeler yapıldı. Ayrıca 2017 yılı içinde; MalatyaPark İle Sağlıklı Kal isimli projemizle, henüz açıklanmayan ama başvuru yaptığımız, Stivie ve Marcom ödül platformlarından da ümitle ödül beklemekteyiz.

31


GÜNDEM

İki anahtar kelime; farklılık ve ilk olmak… Ödüllerin sektöre ve AVM’lere katkılarını konuştuğumuz, ayrıca ödüle giden süreçte neler yaşandığı hakkında bilgiler aldığımız Atlantis Alışveriş ve Eğlence Merkezi Pazarlama Yöneticisi Özden Özel Çaban, ödül kazanabilmek için anahtar kelimelerin “farklılık” ve “ilk olmak” olduğuna inandıklarını belirtti. AVM’ler için bir ödül platformu serüveni daha başladı. Bu süreçleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tür platformların sektöre katkıları sizce nelerdir? Alışveriş merkezleri günümüzde alışveriş ve eğlence noktası olmalarının yanı sıra, hayatımızda birer yaşam merkezi haline geldi. AVM’ler, planladıkları etkinlik ve kampanyalar ile hem ziyaretçileri için tercih edilme sebebi olmak hem de diğer AVM’ler arasında farklılaşmak istemektedirler. Bu istekleri de ödül platformlarını AVM’ler için oldukça önemli bir seviyeye taşımıştır. Bu anlamda ödül platformları; sektörde daha kaliteli, farklı etkinlik ve kampanyaların planlanmasına ve gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktadır. Başvuru sürecinden başlayarak yaşanılan süreci bizlere kısaca anlatır mısınız? Ödül alabileceğine inanılan projelerin planlanması ve gerçekleştirilmesi aşa-

32

masında ödül platformları için önemli olabilecek istatistiki veriler ve görüntüler biriktirilmeye başlanıyor. Hangi platformlara başvuru yapılacaksa, başvuru dokümanları incelenerek istenen dokümanlar oluşturuluyor. Akabinde ödül kategorisi belirlenerek ilgili başvuru dokümanları sisteme girilerek süreç tamamlanıyor. Sizce AVM’ler ödül kazanabilmek için nasıl projelere imza atmalı? Ödüle giden süreçte en önemli kriter nedir? Nelere dikkat edilmelidir? Ödül platformlarında ödül kazanabilmek için anahtar kelimelerin “farklılık” ve “ilk olmak” olduğuna inanıyoruz. Eğer bu iki kriteri sağlayan bir proje gerçekleştirmişseniz jürinin dikkatini çekmemeniz için hiçbir sebep bulunmuyor. Yapılan projeyi abartmadan gerçekleri olduğu gibi aktarabilmek oldukça önemli bu süreçte.

Projeler platformlardaki kriterlere bağlı kalınarak ödül almak için mi hazırlanıyor, yoksa çok beğenilen ve tutulan bir proje mi ödül platformlarına taşınıyor? Aslında ikisi de yaşanabiliyor. Zaman zaman proje geliştirilirken bu ödüllük proje şeklinde detaylar hazırlanırken, bazen de proje çok beğenildiği için akılda yokken ödül platformlarına başvurulabiliyor. Alınan ödül ya da ödüllerin AVM’ye nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz? Kazanılan ödüller AVM’ye kesinlikle bir prestij sağlıyor. AVM sektörde dikkat çekiyor, marka bilinirliği artıyor, perakendedeki markaların da dikkatini çekerek kiralama süreçleri daha kolay sağlanıyor. Ayrıca ziyaretçilerden de oldukça olumlu dönüşler alınıyor. Peki, siz bugüne kadar kaç tane ödül aldınız? Atlantis Alışveriş ve Eğlence Merkezi olarak Mayıs 2016’da gerçekleştirdiğimiz “CEV Satellite Kadınlar Plaj Voleybolu Avrupa Turu Türkiye Etabı” projesi ile AMCP’nin düzenlediği Hermes Yaratıcı Ödülleri’nde Platin ödül kazanarak ilk ödülümüzü aldık. Aynı proje ile ICSC’nin (Uluslararası Alışveriş Merkezleri Derneği) düzenlediği Solal Pazarlama 2017 Ödülü’nde Footfall Activation kategorisinde binlerce proje içerisinden finalist olduk.



GÜNDEM

Ödüller motivasyon kaynağı… Ödüllerin gerek prestij gerekse PR açısından önemli bir yeri vardır, bu kesinlikle yadsınamaz. Ancak Terracity Alışveriş Merkezi Müdürü Gözde Hoşten ödüllerin aynı zamanda motivasyon kaynağı olduğunu da dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Bizler AVM’nin uzun çalışma saatlerinde ve hiç azalmayan yoğun temposunda profesyonel yaklaşımımızı koruyarak amatör ruha sahip bir heyecan ile koşuyoruz. Bu temponun motivasyonu da ödüller oluyor.” AVM’ler için bir ödül platformu serüveni daha başladı. Bu süreçleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tür platformların sektöre katkıları sizce nelerdir? Alışveriş merkezi pazarlama faaliyetleri, pazarlama araçlarının çoklu kanal yönetimini gerektiren bir süreçtir. Tek bir kullanıcıya değil, geniş bir segmente dokunmanız gerekir. İlk fikir tohumunun oluşmasından içerik yönetimine, hedef odaklı duyurumundan planlamauygulama-sonuçlandırma aşamalarına kadar her adımın içindesinizdir. Bu karışık

34

süreçlerin daha profesyonel olarak hayata geçirilebilmesi ve insanların yaşamına dokunabilmesi için çalışıyoruz. Bu çalışmaların uluslararası bir düzlemde birbirine örnek teşkil edecek ödül platformlarında derecelendirilmesi hepimize katkı sağlayacak çok daha yaratıcı uygulamaların ortaya çıkmasına vesile olacaktır. Başvuru sürecinden başlayarak yaşanılan süreci bizlere kısaca anlatır mısınız? Kesinlikle zorlu bir süreç… Farklı hedefler ile ortaya çıkan etkinliğin her aşama-

sının 3. şahıslara en doğru bakış açısıyla anlatılması ve dokümantasyonunun sağlanması, ek bütçeler ve uğraşlar da gerektirebiliyor. Kısa ve öz şekilde aylar süren hikayeleri, aşamaları anlatmak bir yazar veya yönetmen ustalığını gerektirebiliyor sanırım. Sizce AVM’ler ödül kazanabilmek için nasıl projelere imza atmalı? Ödüle giden süreçte en önemli kriter nedir? Nelere dikkat edilmelidir? Ticari faydadan ziyade toplumsal faydaya yönelik pro-

jelerin oluşması, yaratıcı gücün ve kısıtlı kaynakların toplumsal katma değer yaratabilecek etkinliklere yönelmesi benim şahsi temennimdir. İkincil olan ise AVM ticari faaliyetlerine kısa ve orta vadede dönüş sağlayan, gerçekçi sonuç elde edebilen projelerin ödüllendirilmesidir. Giriş sayısı ve ciro artışının, sosyal medya hesaplarındaki etkileşim ile üye sayısı artışının paralel olması vb. henüz tasarım aşamasındayken hedeflenen sonucun real durum ile uyuşması


GÜNDEM

şen ‘Social Media Awards Turkey’ sosyal medya yarışmasında ‘Sosyal Medya Marka Endeksi’ kapsamında da yine ödül kazandık. Her sene yaptığımız ve artık gelenekselleşen Gençlik Festivalimiz Stevie Awards ve Hermes Creative Awards çeşitli dallarda Altın ödül ve birincilik ödüllerini aldı. Worldminia etkinliği çerçevesinde Saffet Emre Tonguç ve diğer önemli bloggerları bir araya getirdiğimiz etkinliğimiz aynı şekilde Hermes Creative Awards dahilinde Altın ödüle ulaştı. ve bunun tek boyutlu değil çok boyutlu olarak kontrolünün sağlanması ödül sürecinin önemli aşamalarıdır. Projeler platformlardaki kriterlere bağlı kalınarak ödül almak için mi hazırlanıyor, yoksa çok beğenilen ve tutulan bir proje mi ödül platformlarına taşınıyor? Her iki yaklaşım da birçok projede ödüle uzanabiliyor. Şahsi fikrim ve gidiş yolum öncelikle toplumsal katma değer veya temsil ettiğim kurum ve ziyaretçileri için değer yaratan işler üretebilmek ve eğer şartlar olgunlaşırsa daha geniş platformlarda duyulabilmesi, hatta yeni fikirlere örnek olabilmesi adına ödül sürecine girmesidir.

yonel yaklaşımımızı koruyarak amatör ruha sahip bir heyecan ile koşuyoruz. Bu temponun motivasyonu da ödüller oluyor. Peki, siz bugüne kadar kaç tane ödül aldınız? Terracity reklam çekimleri Lürzer’s Archive dünyanın en iyi 200 dijital sanatçısı ödülüne layık görüldü. Gezi

ve

seyahat

sitesi

Tripadvisor’un kullanıcıları tarafından yapılan yorum ve değerlendirmelere göre 2 senedir üst üste ‘Mükemmellik’ ödülünü alıyoruz. AYD (Alışveriş Merkezileri ve Yatırımcıları Derneği) tarafından ‘AVM Hizmet Kalitesi Benchmark Projesi 2016’ kapsamında ‘Hizmet Başarı Ödülü’nü kazandık. Marketing Türkiye ve BoomSonar işbirliği ile gerçekle-

Uluslararası boyutta tanınan ve Antalya’nın en önemli spor etkinliklerinden biri olan Runatolia kapsamındaki TerracityRUN koşularımız birçok kategoride Stevie Awards ve Hermes Creative Awards’tan Altın ödül ve birincilik ödüllerini aldı. Bunun yanı sıra Haziran ayında Viyana’da yapılacak olan ICSC Solal Marketing Awards’a aday etkinliklerden de biridir.

Alınan ödül ya da ödüllerin AVM’ye nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz? Bizler (tüm AVM çalışanları) AVM’nin uzun çalışma saatlerinde ve hiç azalmayan yoğun temposunda profes-

35


GÜNDEM

Cefic tarafından yönetilen Palm City Mersin, CarrefourSA Bursa ve CarrefourSA İçerenköy AVM’lerde geçtiğimiz yıl gerçekleşen Minik Diş Dostları Projesi, Geppetto Usta’nın Atölyesi, Senin Mısraların ve Küçükler Çiziyor, Büyükler Yazıyor projeleri Hermes Creative Awards 2017'den 5’i Gold, 4’ü Platinum, 3’ü de Onur Ödülü olmak üzere toplamda 12 ödüle layık görüldü. 36

CefIc yönetimindeki 3 AVM’ye 12 uluslararası ödül

C

efic yönetiminde bulunan 3 AVM, Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği tarafından dünyadaki en seçkin ve yaratıcı projeleri seçmek ve yaratıcılığı teşvik etmek amacıyla 1995 yılından beri Amerika düzenlenen Hermes Creative Awards 2017'den 12 ödülle döndü. Gold, Platinum ve Onur Ödülü olmak üzere 3 ayrı ödül tipi bulunan Hermes Creative Awards’a her yıl farklı ülkelerden binlerce proje başvuruda bulunuyor. “Önce İnsan” adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında “Minik Diş Dostları” gerçekleştirilen etkinliğini Palm City Mersin, CarrefourSA İçerenköy ve CarrefourSA Bursa Alışveriş Merkezlerinde hayata geçirdi. “Minik Diş Dostları” projesi Hermes Creative Awards 2017'den toplamda 2 Gold ve 1 Onur Ödülü kazandı. CarrefourSA İçerenköy Alışveriş Merkezi’nde gerçekleşen Geppetto Usta’nın Atölyesi ise 2 Platinum, 1 Gold ödüllerine layık görüldü. Geppetto Usta’nın Atölyesi projesi “Ahşaptan Oyuncaklar, Kalmasın Oyuncaksız Çocuklar” sloganı ile Türkiye’de ilk kez hayata geçirildi. Oyuncaksız çocuklara sağlıklı oyuncaklar hediye edebilmek fikrinden yola çıkılarak hayata geçirilen proje, yine çocuklar üzerinden kurgulandı ve çocuklara küçük yaşlarda paylaşma bilincinin aşılanması hedeflendi. Palm City Mersin Alışveriş Merkezi’nde, ziyaretçilerine hayal dünyasının kapılarını aralayarak; onları küçüklerin çizdiği büyüklerin yazdığı bir dünyada buluşturan “Küçükler Çiziyor, Büyükler Yazıyor” projesi ise Hermes Creative Awards 2017’den 1 Platinum, 1 Gold, 1’de Onur Ödüllü’ne layık görüldü. CarrefourSA Bursa Alışveriş Merkezi’nde gerçekleşen ‘Herkes Şiir Yazabilir Ama Sen Şair Olabilirsin’ mottosuyla yola çıkan Senin Mısraların projesi ise 1 Platinum, 1 Gold, 1’de Onur Ödülü’nün sahip oldu…



GÜNDEM

360 derece iletişim, 21 ödül… ÖDÜLE GİDEN SÜREÇTE PROJELERİN HANGİ KRİTERLERE SAHİP OLMASI GEREKTİĞİNİ SORDUĞUMUZ CAPITOL İCRA KURULU ÜYESİ SELDA EREMSOY, PROJENİN KENDİ İÇİNDE BİRÇOK KRİTERİ BARINDIRMASI GEREKTİĞİNE İNANDIKLARINI BELİRTTİ. AYRICA EREMSOY, GÜNÜMÜZ DÜNYASINDA İŞİN, HİZMETİN, PROJENİN, HER NE YAPILIYOR İSE 360 DERECE ÖRÜLMÜŞ OLMASI GEREKTİĞİNİN ALTINI ÇİZDİ. AVM’ler için bir ödül platformu serüveni daha başladı. Bu süreçleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tür platformların sektöre katkıları sizce nelerdir? Capitol’ün geçmişten bugüne profesyonel anlamdaki yönetim sürecinin temel taşlarını inovasyon, hizmet kalitesi ve misafir memnuniyeti oluşturuyor. Gerçekleştirdiğimiz hizmetlerimizin ve projelerimizin, sektörün uzmanları tarafından da onay görüyor olması ve ödüllendirilmesi bizleri çok daha iyisini başarma yönünde motive ediyor. Sektördeki uluslararası ve ulusal ödül platformlarının, alışveriş merkezlerinin yönetimsel stratejileri ve hizmet modelleri üzerindeki teşvik gücünün çok yüksek olduğunu hatta ödül platformlarının tüm sektörler için önemli olduğunu düşünüyoruz.

38


GÜNDEM Başvuru sürecinden başlayarak yaşanılan süreci bizlere kısaca anlatır mısınız? Ödül şartnamesinde belirtilen esaslara göre başvuru dosyamızı büyük bir titizlikle hazırlıyor ve istenilen zamanlama içerisinde teslim ediyoruz. Hayata geçirdiğimiz projemizi ya da hizmetimizi en yalın ve en efektif şekilde aktarmak, doğru materyalleri seçmek hepsi çok önemli.

geliyor. Ödüller bizi bir sonraki işimiz, projemiz için cesaretlendiren bir güce sahip olduğu gibi aynı zamanda misafirlerimiz, iş ortaklarımız ve mağazalarımız için de değerli bir noktaya sahip.

Sizce AVM’ler ödül kazanabilmek için nasıl projelere imza atmalı? Ödüle giden süreçte en önemli kriter nedir? Nelere dikkat edilmelidir? Projenin kendi içinde birçok kriter barındırması gerektiğine inanıyoruz, içeriği ile farklılık yaratmalı, içinde bulunduğu bölgeye ya da şehre fayda sağlayan bir tarafı olmalı, standartların üzerine taşıdığı noktaları bulunmalı, yenilik getirmeli, tüketicinin hem zihnine hem kalbine dokunmalı, aidiyet uyandırmalı ve deneyim yaşatmalı. Tüm iletişim mecralarının kapsayıcı bir kurguda olması da çok önemli, günümüz dünyasında en önemli kriterlerden biri de işin, hizmetin, projenin her ne yapılıyor ise 360 derece örülmüş olması. Projeler platformlardaki kriterlere bağlı kalınarak ödül almak için mi hazırlanıyor, yoksa çok beğenilen ve tutulan bir proje mi ödül platformlarına taşınıyor? Proje önerilerimizi bu projeyi nasıl daha da farklılaştırabiliriz üzerine kurguluyoruz, deneyimler üzerine 360 derece iletişim stratejileri kurguladığımız proje fikirlerini hayata geçirdiğimizde ise ödüller arkasından geliyor. Dünyanın Tüm Küçük Prensleri Capitol’de projemizi sadece bulunduğumuz bölge için değil, İstanbul geneline seslenebileceğimiz nitelikte kurguladık. Dünya üzerinden 276 farklı dil ve lehçeden Küçük Prens kitaplarını, görme engelliler için üretilen özel sayılarını, minyatürlerini getirerek Küçük Prens sergisi gerçekleştirdik. Sergi projesine ek olarak alışveriş merkezi içinde Küçük Prens dekoru kurarak sergiyi destekledik. Çocuklar için interaktif dijital program yazılımları ile Küçük Prens alanı kurarak çocuklara ayrı bir kanaldan ulaştık. Bunları yaparken amacımız dünyanın en çok basılan ve okunan kitaplarından Küçük Prens’i genç nesle aktarmak, sevdirmek ve yaşı kaç olursa olsun tüm Küçük Prens hayranlarını Capitol’de buluşturmaktı. 360 derece iletişimi yaptığımız bu proje ile geçtiğimiz yıl 15 farklı kategoride iletişim ve pazarlama ödülünün sahibi olduk. Alınan ödül ya da ödüllerin AVM’ye nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz? Ödüllerin hepsi çok kıymetli birer motivasyon kaynağı, yaptığımız işin global ve ulusal arenada değerli jüriler tarafından onaylanmış, takdir edilmiş olması anlamına

Peki, siz bugüne kadar kaç tane ödül aldınız? 24 yıllık birikim içinde kazandığımız ödüllerin sayısı çok fazla ama son dönemde aldığımız ve bizi çok mutlu eden ödülleri size iletmek isterim. Geçtiğimiz yıl Küçük Prens Projesi ile Hermes Creative, International Stevie Awards ve Marcom’da başvurduğumuz farklı Pazarlama ve İletişim kategorilerinde 15 ödülün sahibi olduk. Mimari renovasyon sürecine girmemiz ile tüketicisini dinleyen bir alışveriş merkezi olarak araştırma sonuçlarına göre iletişim stratejilerimizi kurguladığımız, antropolojik tüketici araştırmamız “Biz AVM Değiliz” başlıklı araştırmamız ile de Türkiye Araştırmacılar Derneği tarafından her yıl düzenlenen Baykuş Ödüllerinde Vizyoner Baykuş Ödülü’ne layık görüldük. Bu yıl ise yeni yılda kurduğumuz Kardan Adamlar interaktif dekoru ile Hermes Creative’den 2 Platinum 3 Gold olmak üzere 5 farklı kategoride 5 ayrı ödülün sahibi olurken, pek çok uluslararası iletişim platformlarına yaptığımız başvuruların sonuçları olarak sıradaki ödüllerimizi de bekliyoruz.

39


GÜNDEM

Kanyon Hermes CreatIve Awards’tan

tam 12 ödülle döndü! Uluslararası alanda PR dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Hermes Creative Awards’tan 3 Altın Ödül, 5 Platin ve 4 Mansiyon ödülü olmak üzere tam 12 ödülle birden dönen Kanyon, önemli bir başarıya daha imza attı.

40

2013’ten beri her yıl düzenlenen dünyaca ünlü Hermes Creative Awards, uluslararası alanda faaliyet gösteren medya grupları, kurumsal pazarlama ve iletişim departmanları, reklam ajansları, PR firmaları ve dijital tasarımcıların yürüttüğü farklı proje ve etkinlikleri değerlendirdikten sonra en başarılı kampanyaları ödüllendiriyor. Kanyon ise bu yıl, hem sosyal sorumluluk alanında yürüttüğü çalışmalarla, hem de özel etkinlik ve viral pazarlama alanlarındaki projeleriyle yenilikçi ve dönüşüme inanan duruşunu bu platformda da taçlandırmış oldu. “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi” alanında Tuba Ünsal’ın kendi gardırobunun en güzel parçalarını “Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG)” yararına satışa çıkardığı “Tuba’nın Dolabı”, “Halkla İlişkiler (PR)” alanında “Kenyın” ve “Özel Etkinlik” alanında ise İKSV’nin müzik danışmanlığında hazırlanan alternatif müzik festivali “Kanyon’da Her Yer Müzik” etkinlikleri Altın ödüle layık görüldü. “Mobil Uygulama” ve “Mobil Satış Deneyimi” dallarında

artırılmış gerçeklik teknolojisiyle misafirlerine eğlenceli bir deneyim sunan “WeBubble”, “İletişim/Pazarlama Kampanyası” ve yine “Özel Etkinlik” kategorilerinde kuruluşunun 10. yılını, İstanbul konulu fotoğraf sergisi, konserler ve şehre özgü tatların sunumuyla kutlayan “Kanyon 10. Yıl” etkinliği ve son olarak “Viral Pazarlama” alanında “Kenyın” projesi Kanyon’a Platin ödülü getirdi. Mansiyon Ödülleri’nden ilki, “Oyun” kategorisinde Pokemon Go oyununu Kanyon’un etkinlik alanına taşıyan “Poke Party” projesine layık görüldü. Diğer 3 Mansiyon ödülü ise, “PR”, “İletişim/Pazarlama Kampanyası” ve “Özel Etkinlik” olmak üzere 3 farklı kategoride 2016’nın son ayında en eğlenceli yılbaşı etkinliklerine ev sahipliği yapan “Sihirli Kış Kanyon’da” projesine verildi.



Trickbox Kapadokya Günleri Trickbox Kapado Film Gibi Aşkımız Trickbox Film Gibi Aşkım Palladium Yılbaşı Köyü Palladium Yılba “İyi analiz başarının sırlarından biri” HORECA Cam Dostu İşletme HORECA Cam Trickbox Kapadokya Günleri Trickbox Kapado Film Gibi Aşkımız Trickbox Film Gibi Aşkım Palladium Yılbaşı Köyü Palladium Yılba HORECA Cam Dostu İşletme HORECA Cam Trickbox Kapadokya Günleri Trickbox Kapado Film Gibi Aşkımız Trickbox Film Gibi Aşkım Palladium Yılbaşı Köyü Palladium Yılba HORECA Cam Dostu İşletme HORECA Cam Trickbox Kapadokya Günleri Trickbox Kapado Film Gibi Aşkımız Trickbox Film Gibi Aşkım Palladium Yılbaşı Köyü Palladium Yılba HORECA Cam Dostu İşletme HORECA Cam Trickbox Kapadokya Günleri Trickbox Kapado Film Gibi Aşkımız Trickbox Film Gibi Aşkım Palladium Yılbaşı Köyü Palladium Yılba HORECA Cam Dostu İşletme HORECA Cam Trickbox Kapadokya Günleri Trickbox Kapado Film Gibi Aşkımız Trickbox Film Gibi Aşkım GÜNDEM

AVM’ler için bir ödül platformu serüveni daha başladı. Bu süreçleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tür platformların sektöre katkıları sizce nelerdir? Alışveriş merkezlerinin farklılaşması noktasında, ödül platformları büyük bir önem taşıyor. Biz Palladium Ataşehir olarak, her daim ziyaretçi memnuniyetini en üst seviyede tutarak ve gerçekleştirdiğimiz yaratıcı projelerle dikkat çekiyoruz. Dünya markalarımız, 195 mağazamız, restoran, kafe, sinema salonu gibi bünyemizde yer alan hizmet vermekte olduğumuz her alan ile ve her yıl yaptığımız farklı etkinliklerimizle kurulduğumuz 2008 yılından beri çizgimizi bozmadan ve sürekli kendini yenileyerek geliştiren bir AVM'yiz. Zaten Türkiye genelinde baktığınızda Palladium AVM en iyi ilk beş AVM arasında yer alan bir alışveriş merkezidir. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz yaratıcı projelerin uluslararası platformlar tarafından ödülle taçlandırılması bizi hem gururlandırıyor hem de motivasyonumuzu kat kat artırıyor. Uluslararası ölçekte değerli bir ödülün sahibi olmak heyecanımızı hep sıcak ve canlı tutuyor. Ayrıca, sektördeki marka bilinirliği açısından da önemli... Kalitenin tescillenmesi bir nevi bu ödüller ve vizyonumuzun uluslararası bir paralellikte olduğunun da kanıtı. Başvuru sürecinden başlayarak yaşanılan süreci bizlere kısaca anlatır mısınız? Bir projenin ödülle buluşması için, o projenin farklı ve başarılı bir çalışma olması kadar platform başvurusundaki dosyası

42

Ödül anlamında 2016 yılını oldukça başarılı bir şekilde geçiren Palladium Ataşehir AVM, 2017’yi de bol ödülle kapatacak gibi görünüyor. Bu anlamda biz de ödüle giden süreçte başarılı olmanın sırlarını Palladium Ataşehir AVM Genel Müdürü Ayşen Yerşen’den öğrenmeye çalıştık. Yerşen, başarı için en önemli sırrın iyi analiz olduğunu dile getirdi.

da hayli önem taşıyor. Başvuru dosyalarının hazırlanması aşamasında, içerik kadar projeyi nasıl ifade ettiğiniz konusunun da ciddiyetle ele alınması gerekiyor. Projenin içeriği kadar ambalajının, sunumunun da albenili olması dikkat edilmesi gereken bir unsur...

Projenin yaratım aşaması ve devamında sıkı bir çalışma yapıyoruz. Başarımızın anahtarı, iyi bir ekiple disiplinli ama aynı zamanda ruhumuzu katarak yaptığımız profesyonel bir işi, amatör ruhumuzdan ödün vermeden heyecanla gerçekleştirmek.

Sizce AVM’ler ödül kazanabilmek için nasıl projelere imza atmalı? Ödüle giden süreçte en önemli kriter nedir? Nelere dikkat edilmelidir? Yaratıcı ve farklı olmalı. Eğer ki farklı bir proje gerçekleştirilecekse onu ilk defa biz yapmalıyız. Bu doğrultuda Palladium AVM olarak her zaman denenmemişi yapmayı hedefliyoruz. Burada önemli olan ziyaretçi profilinin iyi analiz edilmiş olmasıdır. AVM yönetimi ve çalışanları olarak bizler ziyaretçilerimizi iyi tanıdığımız için hedef kitlemize nokta atışları yapmayı seviyoruz. Kısaca iyi analiz başarının sırlarından biri… Onların memnuniyetini, arzu ve isteklerini en üst hedef olarak belirlediğinizde zaten başarı kaçınılmaz oluyor. Doğru proje, doğru insanlarla buluştuğunda, bizler de ödül ile taçlandırılıp daha da heyecanla yapıyoruz işimizi. Tabii sadece bu değil başarıyı getiren şey; ziyaretçi analizi haricinde yapılmamışın yapılması, hayata ve onlara dokunabilmek gerekiyor. Hayatın içinden olmalı yapılan her proje… Böylece daha fazla yüz güldüren sonuçlar alınabiliyor. Ziyaretçinin kucaklayacağı bir proje olmalı kısaca. İşimizi severek yapmak da çok önemli… Ben 20 yıldır perakende sektöründeyim ve işimi çok severek yapıyorum.


okya Günleri mız Trickbox aşı Köyü m Dostu İşletme okya Günleri mız Trickbox aşı Köyü m Dostu İşletme okya Günleri mız Trickbox aşı Köyü m Dostu İşletme okya Günleri mız Trickbox aşı Köyü m Dostu İşletme okya Günleri mız Trickbox aşı Köyü m Dostu İşletme okya Günleri mız Trickbox

Trickbox Kapadokya Günleri Film Gibi Aşkımız Trickbox Palladium Yılbaşı Köyü HORECA Cam Dostu İşletme Trickbox Kapadokya Günleri Film Gibi Aşkımız Trickbox Palladium Yılbaşı Köyü HORECA Cam Dostu İşletme Trickbox Kapadokya Günleri Film Gibi Aşkımız Trickbox Palladium Yılbaşı Köyü HORECA Cam Dostu İşletme Trickbox Kapadokya Günleri Film Gibi Aşkımız Trickbox Palladium Yılbaşı Köyü HORECA Cam Dostu İşletme Trickbox Kapadokya Günleri Film Gibi Aşkımız Trickbox Palladium Yılbaşı Köyü HORECA Cam Dostu İşletme Trickbox Kapadokya Günleri Film Gibi Aşkımız Trickbox GÜNDEM

Projeler platformlardaki kriterlere bağlı kalınarak ödül almak için mi hazırlanıyor, yoksa çok beğenilen ve tutulan bir proje mi ödül platformlarına taşınıyor? Ödül platformlarının kendi içlerindeki kriterleri göz önünde bulundurarak yaratıcı projeler geliştirmek, ödüle giden yollardan biri tabii ki. Projenin içerik kurguları önem taşıyor. İçerik için kurgu oluşturmak, içeriği zenginleştirerek hazırlamak gerekiyor. Aslında birbiriyle bağlantılı bir durum bu. Yani her ikisi de geçerli diyebiliriz. Yaratıcı ve farklı, ziyaretçilerin kucaklayacağı ve deneyimleyebildiği, onlara dokunan projeler dikkat çekici oluyor. Tüm bu saydıklarım aynı zamanda başarıyı getiren unsurlardan. Ödül platformları da fark yaratan ve yaratıcılık gerektiren projeleri destekliyor.

Alınan ödül ya da ödüllerin AVM’ye nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz? Prestij sağlıyor elbette. Kalitenin tescillenmiş olması, ödüllü bir AVM olmak, ziyaretçide kalite algısı oluşturuyor. Ayrıca uluslararası çeşitli platformlardan alınan ödüllerin her yıl devam etmesi, yani her yıl ödül alabilmek bunun sürdürülebilir olması da değer arz eden bir konu. Bu, AVM için kamçılayıcı bir durum oluyor. Her yıl geliştirdiğimiz farklı projelerle bu platformlara başvuruda bulunarak ödül sürekliliği elde etmek, ziyaretçi memnuniyeti için her daim araştırmacı ve yaratıcı olarak proje geliştirmek, başarıya giden yolda bu zinciri tamamlamak gerekiyor. Bunların hepsi birbirine bağlı zincirlerin halkaları… AVM sektörü çok hızlı değişkenlik gösteren bir sektör olduğundan dinamizm gerektiriyor. Sürdürülebilirlik için tüketici anketleri, onlarla iç içe ve iletişim halinde olmak, hızlı değişen bu sektörde yeni pazarlama taktik ve teknikleri geliştirmek gerekiyor. Peki, siz bugüne kadar kaç tane ödül aldınız? 2016 yılı ödül konusunda çok başarılı bir yıl oldu bizim için. Pek çok platformdan toplam 14 ödül aldık. 5. Fashion TV Yılın En Moda AVM ödülü, ilkini 2015'te

gerçekleştirdiğimiz Palladium Yılbaşı Köyü projesiyle 'Hermes Creative Awards 2016'dan 4 ödül, 2016 Stevie Awards platformundan 4, Film Gibi Aşkımız projesiyle de 1 ödül, yine Palladium Yılbaşı Köyü projesiyle Marcom Awards 2016 platformundan da toplam 5 ödül aldık.

2017 yılına da hızlı bir giriş yaparak Şubat ayında ilk ödülümüzü Ataşehir Belediyesi'nden aldık. HORECA Cam Dostu İşletme projesiyle Palladium Ataşehir olarak birinciliğe layık görülüp 'Işıklı Cam Dostu İşletme Tabelası' ödülünün sahibi olduk. Ayrıca, 2016 yılında gerçekleştirdiğimiz Trickbox projesiyle Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi'nin (ICSC) düzenlediği pazarlama ödüllerinin finalisti olmayı başardık. Haziran ayında Viyana'da yarışacağız. Ayrıca, Trickbox ve Kapadokya Günleri etkinliğimizle 'Hermes Creative Awards 2017'den toplam 6 ödül birden kazandık. 2016 gibi 2017'yi de bol ödülle kapatacağız gibi görünüyor.

43


GÜNDEM

Gebze Center'a “En İyilerin En İyisi” uluslararası 5 ödül seçildi birden Mall of İstanbul

Gebze Center, yeni ve yaratıcı teknolojilerin ödüllendirildiği uluslararası yarışma Hermes Creative Awards 2017 ödüllerinde 5 ödüle birden layık görüldü. Sosyal medya üzerinden yürüttüğü 7/24 uygulamasıyla ödül alan alışveriş merkezi, özel etkinlik ve dijital pazarlama kampanyaları dallarında 2 Platin, müşteri ilişkileri, iletişim/pazarlama kampanyası ve interaktif marka deneyimi dallarında ise 3 Gold ödülün sahibi oldu.

Mall of İstanbul, dünya çapında önemli bir başarıya imza atarak Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi tarafından dünyanın en iyi AVM’leri arasında düzenlenen VIVA Best of the Best 2017 Awards’ta “En İyilerin En İyisi” seçildi. Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi/ICSC tarafından 2016 yılında “Avrupa’nın En İyisi” seçilen Mall of İstanbul, dünyanın en iyilerinin yarıştığı VIVA Best of the Best Awards’ta büyük ödülü almaya hak kazandı. VIVA Best of the Best Awards’ta 2016 yılında büyüklüklerine göre farklı kategorilerde en iyi seçilmiş, 5 kıtadan 22 AVM değerlendirildi. Sektörün dünyadaki en prestijli ödülü olarak kabul edilen ve en iyi AVM’lerin vizyon, inovasyon, değer, başarı (VIVA) kriterlerine göre “sürdürülebilirliğinin” değerlendirildiği yarışmada Mall of İstanbul, “Best of the Best/En İyilerin En İyisi” olarak tescillendi. Mall of İstanbul’un ödülünü Torunlar GYO İcra Kurulu Üyesi Zeynep Torun, Las Vegas’da düzenlenen törende aldı. Ödül ile ilgili bir değerlendirme yapan Torunlar GYO Genel Müdür Yardımcısı İlham İnan Dündar: “Mall of İstanbul, arazi geliştirme sürecinden başlayarak, mimarisi, mağaza karması, eğlence ve sosyal alan zenginliği gibi başlıklarda vizyoner bir bakış açısı ile hayata geçirilmiş bir projedir. Mall of İstanbul; eğlence, kültür ve sanatı alışveriş deneyimi ile harmanlamış, İstanbul için yeni bir cazibe merkezi oluşturmuştur. Her geçen gün artan ziyaretçi ilgisi de bunun en önemli kanıtıdır. Dünyanın en prestijli ödülünü Türkiye’ye, Türkiye perakende sektörüne kazandırmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz” dedi. Dündar: “Türkiye AVM sektörü dünyadaki pek çok ülkeden farklı dinamiklere sahip. Sadece güzel mimarisi olan bina yapıp içine mağaza yerleştirmekle AVM yatırımı yapmak mümkün değil. Perakende, eğlence, sanat, hizmet ve tüm bunların uyum içinde yönetilmesi sürdürülebilir bir başarı sağlar. Bizim ziyaretçi ve kiracılarımızın da beklentileri bu yönde. Biz yaptık, bitti diyemeyiz. Her gün yeni fikirler ile ziyaretçi ilgisini canlı tutmaya devam etmemiz gerekiyor” dedi.

44

JLL Türkiye tarafından yönetilen Gebze Center, dünyanın en saygın pazarlama ve iletişim platformlarından AMCP’nin (Association of Marketing and Communication Professionals) her yıl gerçekleştirdiği Hermes Creative Awards’ta 5 dalda ödülün sahibi oldu. Pazarlama iletişimi ve yaratıcılık alanında en büyük projelerin değerlendirildiği Hermes Creative Awards’ta 7/24 uygulamasıyla ödüle layık görüldü. Gebze Center, sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirdiği projeyle, özel etkinlik ve dijital pazarlama kampanyaları dallarında 2 Platin, müşteri ilişkileri, iletişim/pazarlama kampanyası ve interaktif marka deneyimi dallarında ise 3 Gold ödülün sahibi oldu. Tüm sosyal medya kanallarında ziyaretçilerinin sıkı bir takipçisi olan Gebze Center, 7/24 uygulamasıyla ziyaretçilerin her anlarına sosyal medya aracılığıyla eşlik etti. Kişiye özel olarak gerçekleştirilen bu etkileşimlerle kimi zaman Instagram hesabında AVM’de çekilmiş bir fotoğrafını paylaşan ziyaretçiye 'hoş geldin' diyerek, kimi zaman da doğum günü kutlamalarına tebrikleriyle dahil oldu ve anlık olarak yaşattığı bu güzel etkileşimlerle ziyaretçilerinin yüzünü güldürdü.



GÜNDEM

projeler avm’ye katkı sağlamalı... “Her AVM’nin ihtiyacı başka, bu sebeple aktiviteleri veya projeleri hazırlarken mevcut duruma sadece ödül kazanabilmek bakış açısıyla bakmamak gerektiğini düşünüyorum” diyen Espark AVM Müdürü Gökay Uzar, “Zaten platformların yönlendirmesinde de AVM’ye sağladığınız katkı ölçülüyor” dedi.

46

AVM’ler için bir ödül platformu serüveni daha başladı. Bu süreçleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tür platformların sektöre katkıları sizce nelerdir? Her sene Türkiye'den artarak devam eden bir katılım söz konusu, hem de ciddi başarılar ile de geri dönüşler alıyoruz. Sektörün uluslararası platformlardaki bu başarısı gurur verici… Bu tabii çıtayı her zaman daha yukarıya taşıyor ve bizlerin daha başarılı projeler yaratması için bir motivasyon sağlıyor. Uluslararası platformlarda Türkiye'nin kazandığı bu ödüller aslında ülkemizin sektörde başarısının ve yaratıcı işlerdeki potansiyelinin de altını çiziyor. Başvuru sürecinden başlayarak yaşanılan süreci bizlere kısaca anlatır mısınız? Başvuru süreci çok heyecanlı bir zaman dilimi ve aslında bir yıl öncesinde başlıyor. Ödül platformlarına başvurdukça neye ihtiyacınız olduğunu, bir aktiviteyi gerçekleştirirken ön plana çıkarmanız gereken noktaları ya da dikkat etmeniz gereken unsurları daha iyi biliyorsunuz. Aktivitemizin hangi platforma, hangi kategoriye uygun olduğuna baktıktan sonra, kategoriye uygun dökümantasyonları hazırlıyor ve heyecanla beklemeye başlıyoruz. Sizce AVM’ler ödül kazanabilmek için nasıl projelere imza atmalı? Ödüle giden süreçte en önemli kriter nedir? Nelere dikkat edilmelidir? Her AVM’nin ihtiyacı başka, bu sebeple aktiviteleri veya projeleri hazırlarken mevcut duruma sadece ödül kazanabilmek bakış açısıyla bakmamak gerektiğini düşünüyorum. Zaten platformların yönlendirmesinde de AVM’ye sağladığınız katkı ölçülüyor. Bu yüzden de AVM’ye katkı sağlayacak projelere imza atılması gerektiğini düşünüyorum. Bence ödüle giden süreçteki en önemli kriter; yaratıcılık yani farklılaşma. Dikkat edilme-


GÜNDEM

si gereken konularsa dökümantasyonun iyi yapılması ve ölçülebilir fayda sağlanması olarak özetlenebilir. Projeler platformlardaki kriterlere bağlı kalınarak ödül almak için mi hazırlanıyor, yoksa çok beğenilen ve tutulan bir proje mi ödül platformlarına taşınıyor? Espark özelinde biz her zaman yaratıcı, diğerlerinden farklı, yapılmamışı yapmak isteyen bir bakış açısıyla aktivite planlarımızı hazırlıyoruz. Bu zamana kadar da herhangi bir ödül platformuna özel bir aktivite planlamadık, ancak bu platformlara başvurmanın bir tecrübe olduğu gerçek. Hazırladığımız bu yaratıcı aktivitelerin detaylarında ne gerekebileceğini düşünerek aksiyon planlarımızı oluşturuyoruz. Alınan ödül ya da ödüllerin AVM’ye nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz? Ödüller ile Espark’ın sektördeki bilinirliği sadece Türkiye’ de değil, Avrupa’da da arttı. Uluslararası alanda bilinirliğimizin artmasının yanında ciddi bir PR elde ettik. Tabii bu ödüllerin en güzel yanı ECE’nin Avrupa’daki bilinirliğine Anadolu’ dan da bir yıldız eklendi. Aldığımız ödüllerle yaptığımız etkinliklerin kalitesini ve yaratıcılığını bir kere daha vurgulamış olduk. Bunun yanında bizim için en güzel ödül tabii ki ziyaretçilerimizin mutlu olması ve gözünde prestijimizin artması. Peki, siz bugüne kadar kaç tane ödül aldınız? (burada ödüllü proje/projeler kısaca anlatılabilir) 2016 yılı içerisinde ICSC Solal Marketing Yaratıcılık (Innovation) Özel Ödülü’nün yanı sıra “Bizim İçin Bayramlar Sizinle Güzel” etkinliği ile Hermes Yaratıcılık Ödülleri’nde 5 Platin ödüle layık görüldük. Yine 2016 yılı içerisinde “Neuroland” etkinliği ile 2 Gold Hermes ödülü ve Sabre Emea ödüllerinde Sabre In2 ödülünün sahibi olduk. Stevie’den kazandığımız ödüllerle de bu sayı 30’un üzerine çıktı. 2017’de ise açıklanan platformlardan Hemes Creative

Awards’dan 5 ödüle layık görüldük. ICSC Solal Marketing Awards için ise finalist olarak heyecanlı bekleyişimiz sürüyor. 2016 yılında ödüller kazandıran projelerimizden biri “Bizim İçin Bayramlar Sizinle Güzel!” oldu. Bayramların Türk kültüründeki yerini duygusal bir bakış açısı ile yansıtan kampanya kapsamında, alışveriş merkezinin ortak alanına kurulan ve bir evin oturma odası şeklinde dekore edilen sette, Eskişehirli aileler uzak ülkelerde yaşayan akrabaları ile sürpriz bir şekilde bir araya getirildi. Duygu dolu sahnelerin yaşandığı buluşmalar, filme alındı. Sosyal medyada paylaşılan viral film, milyonlarca kişi tarafından büyük ilgi gördü ve beğeni kazandı. Bir diğeri de Türkiye’de ilk defa Espark'ta gerçekleştirilen Neuroland’de AVM ziyaretçileri elektronik aletleri beyin gücü ile nasıl kontrol edebildiklerine yakından şahit oldular. Konsantre olunduğunda beynin yaydığı Beta dalgaları, NASA teknolojisi ile üretilmiş Neuroland için hazırlanan özel başlıklar sayesinde hareket enerjisine, yani dijital sinyallere dönüştü. Bu sayede, elektronik aletleri ziyaretçiler, beyin güçleriyle kontrol edebildiler. Neuroland alanında bulunan istasyonlarda

katılımcılar, sadece düşünce güçlerini kullanarak; drone uçurmaktan ginger kullanmaya, araba yarıştırmaktan mekanik kol oynatmaya kadar farklı düzenekler üzerinde kendilerini deneme imkanı buldular. 2017 yılında ise ses getiren bir sosyal sorumluluk projesi olan “Paket Paket Mutluluk” aktivitemizi gerçekleştirdik. Espark olarak, Eskişehir’de uzak köy okullarında okuyan, imkanları kısıtlı ailelerin çocuklarına 2017 yılına daha mutlu bir başlangıç yapabilmeleri için Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve müşterilerimizin işbirliği ile mutluluk dağıtan bir projeye ev sahipliği yaptık. AVM’ye yılbaşı alışverişi için gelen müşterilerimize hareketli hediye kutuları ile bir mesaj iletip, onlara çocukları hangi hediye ile mutlu etmek istediklerini sorduk. Ardından müşterilerimizin seçtikleri hediyeleri eş zamanlı olarak miniklere gönderdik. Hediye gönderdikleri çocuklarla ekrana canlı bağlanarak iletişim kuran misafirler, mutluluğun çocuklar üzerindeki etkisini görme şansı da yakaladı. Bu projemizle iletişim ve pazarlama platformlarının beğenisini topladık. Sosyal medyada platformlarında da projemiz 10 milyona yakın görüntülenme kaydetti.

47


GÜNDEM Yapılan birçok başarılı proje arasından birinci seçilmenin zor olduğunu ve bu durumun farkında olduklarını dile getiren Maltepe Park Kıdemli AVM Müdürü M. Ozan Canbolat, tüm başarılı finalistler arasından birinci seçilmenin gurur verici olduğundan bahsetti.

“Birinci seçilmek gurur verici...”

AVM’ler için bir ödül platformu serüveni daha başladı. Bu süreçleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tür platformların sektöre katkıları sizce nelerdir? Ödül sisteminin temel noktası zaten iyi olanın altının kalın ve kırmızı bir çizgi ile çizilmesidir. Her ödül olmasa da; ciddiyetini koruyan kurumlar tarafından ödüle layık görülmek, sonuç olarak standardınızı hem korumanızı hem de yükseltmek için daha fazla çalışmanızı getirir. Sektör böylelikle canlı ve dinamik kalır, süreç her zaman iyiye doğru ivmelenir. Başvuru sürecinden başlayarak yaşanılan süreci bizlere kısaca anlatır mısınız? Maltepe Park AVM olarak markamız ile uyumlu, markamızın vizyonu ile örtüşen ve geniş kitleleri hedefleyerek ses getiren projelere imza atıyoruz. Eğer imza attığımız bu projelerden ödüle layık olduklarını düşündüğümüz etkinlikler var ise içlerinden seçerek yarışmaya başvuruyoruz. Sonrasında da finalden ödül alma sürecine kadar heyecanlı bir bekleyiş bizleri bekliyor. Sonuçta, yapılan birçok güzel proje arasından herkesin birinci olmasının mümkün olmadığının farkındayız. Tüm başarılı finalistler arasından birinci seçilmek ise gerçekten gurur verici bir duygu. Sizce AVM’ler ödül kazanabilmek için nasıl projelere imza atmalı? Ödüle giden süreçte en önemli kriter nedir? Nelere dikkat edilmelidir? Maltepe Park Alışveriş Merkezi olarak hedefimize sadece ödül almayı koyarak yola çıkmamaktayız. Ödül bizim için sadece bir sonuç olabilir. Etkinliklerimizin tümünde ziyaretçilerimizin ihtiyaç ve taleplerini göz önünde bulundurarak planlamalarımızı yapıyoruz. Ziyaretçilerimizin erişmek, görmek, deneyimlemek istediklerini analiz edip, onlara bir alışveriş ortamından daha fazlasını; duygusal bağ geliştirme hedefiyle, aidiyet duyProjeler platformlardaki kriterlere bağlı kalınarak ödül almak için mi hazırlanıyor, yoksa çok beğenilen ve tutulan bir proje mi ödül platformlarına taşınıyor? Ödül bizim için sadece bir sonuçtur. Hedefimiz, ziyaretçilerimizin kapımızdan mutlu girip, tekrar buraya gelmek üzere daha mutlu olarak ayrılmalarıdır. Alışveriş merkezimizde geçirdikleri süre boyunca ziyaretçilerimizin hayatlarına pozitif anlamda dokunabiliyorsak ne mutlu bize...

48

gusunu hissederek kapımızdan içeri girmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Tabii etkinliklerimizde önem verdiğimiz bir diğer konu da; yaptığımız işin bir amaca hizmet edip, fayda sağlıyor olması. Tam da bu noktada sosyal sorumluluk projeleri bizim için çok büyük önem taşıyor. Alınan ödül ya da ödüllerin AVM’ye nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz? Ödüller tabii olarak, bir kurumun prestijini artırır ve motivasyonunu yükseltir. Markamızın bilinirliği, farkındalığının yüksek olması ve yaptığımız işin kalitesinin onayı olması açısından ödüller bizim için önem arz ediyor. Peki, siz bugüne kadar kaç tane ödül aldınız? Maltepe Park Alışveriş Merkezi olarak farklı dallarda almış olduğumuz ödüllerimiz var. 13 Şubat 2014 tarihinde Varşova’da gerçekleştirilen “CEE Perakende Gayrimenkul Ödülleri 2013” töreninde Maltepe Park, “Yılın Türk Alışveriş Merkezi” seçildi. Yine gerçekleştirdiğimiz “Bir Tablo Bin Fırça” projemiz uluslararası 4 ödül ile taçlandırıldı. 31 Ekim-10 Kasım tarihleri arasında “Atatürk'e verdiğiniz değeri göstermek için bir fırça darbesi de sizin olsun” sloganı ile gerçekleştirdiğimiz “Bir Tablo Bin Fırça” projesi, Hermes Creative Awards yarışmasından 1 Gold ödül ile onurlandırılmış olup, aynı proje Stevie International Business Awards yarışmasında, 3 Bronz ve 1 Gümüş ödüle layık görüldü.



Makale

Servis koridorlarında, çalışanların çay molalarında neler konuşuluyor? Tüm bu konulara bir yönetici olarak ne kadar hakimiz?

ATİLLA AYDEMİR

AVM Yöneticisinden Koordine edene yönelmek

AVM yöneticisinde ihtiyaç artık daha çok;

Geçen sayıda genel bir girişini yaptığım “AVM Yönetimlerinin Gelişim ve Değişim Fırsatları” başlıklı yazım ardından bu yazımda da ayrıntılara değinmek isterim. Daha çok iletişime geçen, kiracıları ziyaret eden, müşteri ile konuşan, sadece yönetim değil tüm hizmet çalışanlarını (temizlik, güvenlik vb.) tanıyan, onlarla her ortamda bir araya gelebilen, egosunun negatif etkilerinden kurtulan yönetici, sektörün ihtiyacı olan yönetici profilidir. Anlayışın bu yönde olması demek, tüm kaynakların ve stratejilerin bu ihtiyacı karşılayacak yönde evrilmesini sağlar. Tüm ilgili departmanlar ve hatta hedef ortağı (taşeron ya da hizmet veren demek istemiyorum) firmalar dahi bu kültür çerçevesinde eğitilmeli, bu yönde hedefler belirlenmelidir.

• İki tarafın yani kiracının Pazarlama Müdürü ve AVM Pazarlama Departmanı ile iletişim gücünü artırmaya yönelik hedefleri olan,

İş yoğunluğu ve idari işlerden dolayı esas amacımızı unutarak zamanla herhangi bir ticari gayrimenkul bina yöneticisine bürünüyoruz. AVM’nin diğer binalardan farkını yani yaşayan, gelişen ve değişen bir organizma olduğunu unutuyoruz. O bazı durumlarda Genel Müdür diye adlandırdığımız koltuğun gücünün etkisinde kalıyoruz. Ancak esas olan ofiste olanlardan öte aşağıda AVM koridorlarında, vitrinlerde, mağaza içerisinde neler olduğudur. Müşteri ne istiyor, sıcak satışta neler oluyor?

50

Gülen, müşteriye yaklaşmasını bilen bir çalışanın müşteri üzerindeki etkisi ve geri dönüşleri sizin düşündüğünüzden daha faydalı olacaktır ve bunu sağlamak sandığınızdan çok daha kolay olabilir. • Kiracı ilişkilerini iyi yöneten, • İç ve dış müşterinin beklentilerini iyi bilen, değişimleri hemen algılayan ve birimlere aktaran,

• Kiralama Müdürü ile birlikte hareket eden, yakın temas halinde olarak kiracıdan gelen geri bildirimlerin karşılıklı paylaşımını hızlandıran, • Tüm hedef ve çalışma ortağı (Temizlik, Güvenlik, İlaçlama vb.) firmaların verdiği hizmet ayrıntılarına hakim bir yönetici olmaktır. AVM yöneticisi tüm ekipleri bu yönde hazırlar ve yönlendirir. Gerekli iletişim kanallarının açılmasını sağlar. Kısacası yapılması gereken, ofis işlerinden ve yatırımcının çevresinde dönen dünyadan biraz uzaklaşarak zaman yaratmak ve zamanını daha çok yukarıda yer alan konulara kaydırmaktır. Gayet basit değil mi? Aslında hepimizin aklında olan doğrular bunlarmış gibi geliyor, ama uygulamada ne kadar başarılıyız? Yönetmek yeterli iş gücü ile yapılabilen iyi ya da kötü olabilen bir faaliyettir ama yönetmenin en temel unsuru olan koordine etmek; doğru yer ve zamanda, doğru araçları kullanarak doğru insanlar ile aksiyon almayı gerektirir. Gelecek yazıda görüşmek üzere...


AVM

YDA Park Avenue LIfe AVM açıldı

AÇIK HAVA KONSEPTLİ YDA PARK AVENUE LIFE AVM, ANKARALILARA ‘MERHABA’ DEDİ. ANADOLU BULVARI’NDA YER ALAN YDA PARK AVENUE LIFE AVM, 40 BİN METREKARELİK ALANDA 56 MAĞAZAYLA HİZMET VERİYOR.

Y

DA Group tarafından Ankara’da kurgulanan YDA Park Avenue Life kapılarını açtı. Konut projeli YDA Park Avenue Life, yaklaşık 40 bin metrekarelik alanda 56 mağazanın yer aldığı açık hava konseptli YDA Park Avenue Life, Anadolu Bulvarı’nda yer alıyor.

Bin 855 konutluk proje ile birlikte hayata geçirilen YDA Park Avenue Life, toplam 133 bin metrekarelik arsa alanı üzerine kurulu. 108 bin metrekarelik peyzaj ve yeşil alana sahip projenin, Eskişehir Yolu, Konya Yolu, İstanbul Yolu ve Kuzey Çevre Yolu gibi tüm ana arterlere bağlantısı bulunuyor. Ankara’nın alışveriş hayatına yeni bir soluk kazandırmayı hedeflediklerini belirten YDA Group Yatırımlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mimar Cahit Yılmaz, “YDA Park Avenue Life’nin en büyük özelliği, ziyaretçilere sokakta dolaşırken alışveriş yapma keyfini veren açık hava konsepti olması. Her yaştan insana hitap eden birden fazla markayı aynı çatı altında buluşturmaya çalıştık. Son dönemde tüketicinin hem yemek yiyip hem de alışveriş yapabileceği eski cadde ortamını talep etmesiyle alışverişin rotasını açık hava mağazacılığına çevirmeyi planladık. Yükselişe geçen bu konsepti Ankara’da en kapsamlı haliyle hayata geçirdik. Ankaralıların özellikle yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde nefes alabilecekleri keyifli bir projeye imza atmaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi.

51


AVM

Erasta Edirne AVM

şehrin ekonomisini canlandıracak

Edirne’yi birçok popüler markayla ilk kez tanıştıran Erasta Edirne AVM civar şehirlerin yanı sıra Yunanistan ve Bulgaristan gibi sınır ülkelerden gelen ziyaretçi trafiğini artırarak Edirne ekonomisinin canlanmasına katkıda bulunmayı hedefliyor. Eroğlu Gayrimenkul’ün Antalya ve Muğla’nın Fethiye ilçesinden sonra Erasta markasıyla inşa ettiği üçüncü projesi olan Erasta Edirne AVM, Nisan ayında görkemli bir açılışla Edirnelilere “merhaba” dedi. Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, Edirne halkına Erasta AVM’yi kazandırmaktan mutluluk duyduklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Eroğlu Holding olarak kumaştan konfeksiyona, perakendeden gayrimenkule 34 yıldır hiç hız kesmeden Türkiye’nin lokomotif sektörlerine yatırım yapıyoruz. Gayrimenkul alanında sunduğumuz öncü nitelikte projelere yenilerini eklemeye devam ediyoruz. Erasta AVM zincirimizin üçüncü halkası olan Erasta Edirne, Eroğlu Gayrimenkul’ün bugüne kadar bu sektörde elde ettiği deneyimin ve güvenin simgesi olacak nitelikte.” Eroğlu Gayrimenkul olarak alışveriş merkezi yatırımı yapacakları noktaları seçerken bölgeye sağlayacakları katma değeri ön planda tuttuklarını ifade eden Eroğlu: “Ziyaretçileri yerli ve yabancı birçok markayla buluşturacak Erasta Edirne, hem civar şehirlerden hem de Yunanistan ve Bulgaristan gibi sınır ülkelerinden trafik alarak bölgenin önemli ticaret kapılarından biri olacak. Projemiz, bölgedeki

alışveriş merkezine duyulan ihtiyacı karşılamanın yanı sıra doğrudan ve dolaylı olarak bin 500 kişiye sağladığı iş imkanıyla Edirne’nin ekonomik kalkınmasına da büyük katkı sağlayacak” dedi.

EDİRNE’DE İLK OLAN POPÜLER MARKALAR Edirne’nin en büyük alışveriş merkezi olarak tasarlanan Erasta Edirne, modern tasarımı, ferah ve gün ışığı alan farklı mimarisiyle dikkat çekiyor. Erasta Edirne’de 100 bin metrekare inşaat alanı üzerinde toplam 35 bin metrekarelik kiralanabilir alanda yer alan toplam 125 mağazaya ek olarak kafe, restoran ve sinemanın bulunduğu sosyal alanlar ziyaretçilerine keyifli bir deneyim sunuyor. Erasta Edirne H&M, E-bebek, Kahve Dünyası, Starbucks, Hayal Kahvesi, Mac, KFC ve Tavuk Dünyası ve gibi popüler birçok markayı da Edirne’de ilk defa ziyaretçileriyle buluşturuyor. Colin’s, LC Waikiki, Koton, Defacto, Flo ve Mavi dikkat çeken diğer markalar arasında yer alırken market alışverişi için Migros, AMF Bowling ve Eğlence Merkezi ve sinemanın bulunduğu Cinemarine, Erasta Edirne’nin ziyaretçilerine sunduğu diğer ayrıcalıklar arasında öne çıkıyor. Erasta Edirne’nin 3 katlı ve bin 200 araç kapasiteli ücretsiz otoparkı ziyaretçilere önemli bir konfor sunuyor. Erasta Edirne’ye toplu taşıma araçlarıyla da çevresindeki ana yollar ve kent otogarına olan yakınlığı sayesinde de kolay ulaşım sağlanıyor, ayrıca alışveriş merkezi şehrin önemli merkezlerinden olan Trakya Üniversitesi’ne de yakın bir lokasyonda yer alıyor.

52



AVM

WestalIfe AVM açıldı Westalife AVM, Zonguldaklılarla buluştu. Kiler GYO ve Canerler Grup ortaklığıyla hayata geçirilen Westalife AVM, 45 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip. Westalife AVM, kapılarını Zonguldaklılara açtı. Kiler GYO ve Canerler Grup ortaklığında Beyaz Çınar Yapı İnşaat tarafından hayata geçirilen Westalife AVM, düzenlenen törenle açıldı. Zonguldak, 67 Burda AVM’den sonra ikinci AVM’sine kavuşmuş oldu.

“YILDA 6 MİLYON MÜŞTERİNİN ZİYARET ETMESİNİ HEDEFLİYORUZ” Temeli 2014 yılında atılan Westalife AVM, 45 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip. Sosyal yaşamı ve alışverişi ferah bir tasarımla buluşturan mimarisiyle dikkat çeken Westalife AVM, yoğun bir ilgiyle açıldı. AKP Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Kiler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kiler, Canerler Gruop Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Caner, AKP İl Başkanı Zeki Tosun, CHP İl Başkanı Ahmet Altun, MHP İl Başkanı Hamdi Ayan, TSO Başkanı Metin Demir ve çok sayıda davetlinin katıldığı açılış töreninde konuşan Kiler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kiler, “Yılda 6 milyon müşterinin ziyaret etmesini hedefliyoruz” dedi.

54

ZONGULDAKLILARIN SOSYAL YAŞAMINA DEĞER KATACAK Toplamda 45 bin metrekarelik kiralanabilir alanda 175 mağaza ile hizmet verecek Westalife, aynı zamanda bünyesinde 72 dairelik konut alanı bulunuyor. İki kat kapalı otoparkın yanı sıra 5 cep sinema salonu, 23 metre genişliğinde, 13 metre boyunda dev sinema salonunu da Zonguldaklılarla buluşturacak. Bölgede yaşayanların yerel kültür, yaşam tarzı, ihtiyaç ve alışkanlıklarını dikkate alınarak oluşturulan mağaza karmasıyla hizmet verecek Westalife AVM, yılın her döneminde sosyal yaşama keyif katacak özel aktivite alanları ve etkinlikleri ile bölgede farklılık yaratmayı hedefliyor.


AVM

Bursa’nın Marka’sı kapılarını açtı Sur Yapı’nın 650 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiği Marka projesinin alışveriş merkezi, 1 Haziran Perşembe günü Bursa’nın yeni yüzü olan Nilüfer’de ziyaretçileriyle buluştu. Sur Yapı’nın Ekart Gayrimenkul ortaklığı ile inşa ettiği Sur Yapı Marka AVM, 75 bin metrekare kiralanabilir alanda ulusal ve uluslararası sevilen markalara ev sahipliği yapacak. 250 mağaza ile faaliyet gösterecek olan alışveriş merkezinde, 35 kafe ve restoran, bin 400 kişi oturma kapasiteli bir yeme-içme alanı ile geniş bir teras alanı bulunuyor. Rezidans ve home-ofis bloklarının da yer aldığı karma kullanımlı projenin parçası olan alışveriş merkezinde, bin 800 araç kapasiteli bir otopark da ziyaretçilerin kullanımına sunuluyor. Uludağ manzaralı 373 rezidans dairesinin inşaat ve satışı ise devam ediyor.

SUR YAPI MARKA’DAN 3 BİN KİŞİYE İSTİHDAM! Sur Yapı ile Ekart Gayrimenkul’ün ortak yatırımı olan, ECE Türkiye tarafından ise kiralamasının, uzun dönemli yönetiminin ve konsept optimizasyonunun yapıldığı alışveriş merkezi, 3 bin kişiye istihdam sağlıyor.

Türkiye’nin en seçkin alışveriş merkezi yatırımlarından biri Sur Yapı Marka AVM, ziyaretçilerini karşılamaya hazır.

ka Alışveriş Merkezi’nin kapılarını açtık. 1 Haziran’da ziyaretçileri ile buluşan Sur Yapı Marka AVM, şık mimarisi, sevilen markalardan oluşan mağazaları, kafe ve restoranları, dış oturma alanları, geniş terasları, her bir ziyaretçimize kendisini ayrıcalıklı hissettirecek olan yönetim anlayışının yanında, gerçekleştirilecek sosyal ve kültürel etkinliklerle bölgenin yeni çekim merkezi olacak. Bu özellikleri ile Sur Yapı Marka’nın sadece Bursalılar için değil, Yalova, Balıkesir, Bilecik, Kütahya gibi çevre illerin sakinleri ile projenin bütününe büyük ilgi gösteren Körfez ülkeleri vatandaşları için de önemli bir çekim noktası olacağına inanıyoruz. Sur Yapı Marka Rezidans ve AVM projemizde bizlere destek olan iş ortaklarımız Ekart Gayrimenkul ve ECE Türkiye’ye teşekkürlerimi sunuyorum. Marka Rezidans ve AVM bizim için çok büyük önem arz ediyor çünkü bu proje Bursa’daki mihenk taşımız. Bursa’dan yatırım için oldukça yoğun talep alıyoruz. Ağustos ayında gerçekleştireceğimiz rezidans teslimlerinden sonra yeni yatırımları gündemimize alacağız” dedi. Ekart Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Necip Şahin, “Bursa, kuruluşundan bu yana önemli bir ticaret merkezi oldu.

Sur Yapı Marka projesi ile bu geleneği geleceğe taşıyarak ayrıcalıklı bir alışveriş ve yaşam merkezini hayata geçirmeyi hedefledik. Marka’nın yatırımcı ortaklarından biri olarak, ticari gayrimenkuller alanındaki başarısını bugüne kadar ürettiği sayısız proje ile kanıtlamış olan Sur Yapı ile işbirliği yapmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sektördeki tecrübesi ve bilgi birikimi ile ECE Türkiye’nin, Bursa’da perakende ve alışveriş merkezi yönetimi standartlarını yükselteceğine ve projenin uzun dönemli başarısını sağlayacağına güvenimiz sonsuz” dedi. ECE Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Nuri Şapkacı, “Sur Yapı Marka, son 20 yıl içerisinde ticaret, konut ve otel yatırımları ile durmaksızın gelişen Nilüfer ilçesinde mükemmel bir konuma sahip. Projeye özel oluşturulmuş kiracı karması, seçkin hizmetler ve benzersiz etkinliklerle Sur Yapı Marka Alışveriş Merkezi’ni şehrin en prestijli projesi olarak konumlandırıyoruz. Sur Yapı Marka, her şeyiyle Bursa’nın simgesi olacak. Bu büyük projede yatırımcılarımız Sur Yapı ve Ekart Gayrimenkul’e destek vermiş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas, “Bursa’da hayata geçirdiğimiz 650 milyon dolar değerindeki Marka Rezidans ve AVM projemizde sona yaklaşmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 2015 başında Bursa’nın en kıymetli bölgelerinden birinde, Nilüfer’de, güçlü bir lokasyonda projemizin yapımına başlamıştık. Marka Rezidans ve AVM, kısa zamanda hem Bursalılar, hem çevre illerde yaşayanlar hem de yabancı yatırımcılar tarafından yoğun ilgi gördü. Bunun üzerine Bursa’ya olan inancımız ve güvenimizle yatırımımızı büyütme kararı aldık. Şimdi ise Türkiye’nin en seçkin ve prestijli karma kullanımlı projelerinden biri olan Sur Yapı Mar-

55


AVM

İSTANBUL CEVAHİR İLE İYİ HİSSET! İSTANBUL CEVAHİR “KENDİNİ KEŞFET, ÖĞREN, SEV, ŞIMART; MUTLU ET, MUTLU KAL” GİBİ KALBİ, RUHANİ, DÜNYEVİ, BEDENİ VE HAYATİ MOTTOLARDAN YOLA ÇIKARAK, İKİ AY SÜRECEK DEV BİR “İYİ HİSSET!” ETKİNLİKLERİNE İMZA ATTI! ETKİNLİK İLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİLER ALDIĞIMIZ CEVAHİR ALIŞVERİŞ VE EĞLENCE MERKEZİ PAZARLAMA DİREKTÖRÜ EREN TOPAL, SEANSLARA KATILAN ZİYARETÇİLERDEN BİRÇOK POZİTİF DÖNÜŞ ALDIKLARINI VE AMAÇLARINA ULAŞMANIN MUTLULUĞUNU YAŞADIKLARINI DİLE GETİRDİ.

56

İyi Hisset etkinliklerinden bahseder misiniz? Gelişen teknolojiyle ve değişen dünya koşullarıyla kendimize daha az zaman ayırmayı, bedenimizi yormayı ve unutmayı alışkanlık haline getirdik. Günümüz koşullarının yarattığı olumsuzluklar neticesinde hem ruhsal hem de bedensel olarak zorluklarla karşılaşmaktayız. Bu zorlukları bertaraf etmek amacıyla hayata geçirdiğimiz İyi Hisset Etkinlikleri’nde başta İnsanagüven’in kurucusu Metin Hara ve ekibi olmak üzere birçok alanında uzman eğitmen ile birlikte çalışıyoruz. Proje kapsamındaki amacımız, ziyaretçilerin hayatın karmaşası içerisinde yaşadıkları stres ile kaybettikleri gülümsemeyi yeniden hatırlamasını sağlayacak bir aracı durumunda olmak ve onların alandan bir ilhamla ve bir hediyeyle ayırılmasını sağlamak. Projenin içeriği hakkında biraz detay verebilir misiniz? Hangi etkinlikler mevcut? 9 Temmuz’a kadar her gün devam edecek İyi Hisset Etkinlikleri, eğitim ve atölyeler olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Ana amacı ruh, beden ve zihin dengesini sağlamak olan eğitimler, Bedenim Gülümsüyor, Mutlu Aile Mutlu Çocuk, Etkili Beden Kullanımı, Etkili Beden İletişimi, Renklerin Gücü gibi konu başlıklarıyla hayata geçiyor. Eğitimler ile birlikte yer alan interaktif etkinliklerde ise ziyaretçiler çiçek buketleri yapıyor, sabunlar süslüyor; şifalı, aromaterapik yağlar hazırlıyor ve sağlıklı yaşam ile ilgili atölyelere katılıyor. Hiçbir ücret ödemeden eğitimlere katılan ziyaretçilerimizin tümü alandan kendi elleriyle yaptıkları ürünlerle ayrılıyor. Bu tür etkinliklerin ziyaretçilere kazanımları ne yönde oluyor? Seanslara katılan ziyaretçilerden birçok pozitif dönüş alıyoruz, ancak en çok duyduğumuz söz öbeği “gerçekten de iyi, şu an daha iyi hissediyorum” oluyor. Yaptığımız bu etkinliklerdeki asıl amacımız da tam olarak ziyaretçilerimizin kendilerini iyi hissetmeleri. Dolayısıyla etkinliklerimizin böylesine güzel ve somut etkiler yaratması, amacımıza ulaştığımızı gösterdiği için bizi de çok mutlu ediyor. Son olarak ziyaretçilerinize ne söylemek istersiniz? 10 Mayıs’ta başlayan etkinliklerimiz, 9 Temmuz’a kadar devam edecek. 2 ay süreyle gerçekleşecek bu etkinlikler süresince herkesin yolunun en az bir kez Cevahir’e düşeceğini biliyoruz. Bizi ziyaret ettiklerinde birlikte iyi hissetmek için etkinlik alanına bekliyoruz.



AVM

Zafer Plaza engelliler için bir ilki gerçekleştirdi BURSA’NIN İLK ALIŞVERİŞ VE YAŞAM MERKEZİ ZAFER PLAZA, YÜRÜTTÜĞÜ SOSYAL SORUMLULUK PROJESİYLE İŞİTME ENGELLİ ZİYARETÇİLERİNİN HAYATLARINI KOLAYLAŞTIRAN BİR UYGULAMAYA İMZA ATTI. Proje çerçevesinde 100 mağaza çalışanı ve Zafer Plaza personeli, işitme engelli ziyaretçilerle daha sağlıklı iletişim kurmak ve onlara daha hızla yardımcı olmak amacıyla işaret dilini öğrendi. Zafer Plaza, Türkiye’de işaret dili alfabesi bilen mağaza çalışanlarına sahip ilk AVM oldu. Eğitimini tamamlayan ve engelli ziyaretçiler için hizmet vermeye başlayan gönüllülerle birlikte Zafer Plaza herkesin eşit şartlarda alışverişten ve yaşamdan keyif aldığı, yemek, içmek ve eğlenmek için iletişim kurmakta zorlanmadığı, kendini nasıl ifade edeceğini düşünmeden huzurla vakit geçirebildiği, iyi yaşamaya, iyi hissetmeye hiçbir şeyin engel olmadığı bir alışveriş merkezi olma yolunda önemli bir adım daha atmış oldu.

“İKİ ELİN SESİ VAR” Zafer Plaza, hayata geçirdiği bu önemli proje için Bursa Kent Konseyi ve Osmangazi Halk Eğitim Merkezi’nin yardımını aldı. Proje kapsamında Zafer Plaza AVM çalışanlarına ve mağaza görevlilerine yönelik işaret dili eğitim programları düzenlendi. Geçtiğimiz yıl 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde ilk adımı atılan projede öncelikle uygulamada

58

kullanılabilecek bir kelime dağarcığı hazırlandı. Ardından 1 yıl sürecek olan eğitim süreci başladı. Özel eğitmenlerin yürüttüğü program sonunda gönüllülük esasıyla projeye destek veren katılımcılar, 10 Mayıs Engelliler Haftası’nda Bursa Kent Konseyi ve Osmangazi Halk Eğitim Merkezi’nin katılımlarıyla gerçekleştirilen törende sertifikalarını aldılar ve Zafer Plaza’nın işitme engelli ziyaretçilerine hizmet vermeye başladılar.

PROJENİN VİDEOSU SOSYAL MEDYADA Zafer Plaza geçtiğimiz yıl başlayan bu projeyi duyurmak ve konu hakkında farkındalık yaratmak için hazırladığı videoyu da sosyal medya hesaplarında paylaştı. Projeyi tanıtmak için kamera karşısına geçen isimler ise şöyle: “Zafer Plaza Yönetim Kurulu Üyesi Feyza Acar Sönmezer, Torunlar GYO İcra Kurulu Üyesi Zeynep Torun Dural, Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, Hotiç Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hotiç, Boyner Grup Kurumsal Gelişim ve Yatırım Kiralama Direktörü Arzu Güneşli, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun.”


KAMPANYALAR

Yepyeni Carousel’in Beylikdüzü Migros AVM’den 20. yıl sürprizi en yeni hediyesi! İstanbul’un öncü ve köklü alışveriş merkezlerinden olan Carousel en son teknoloji ile yenilenerek, yepyeni bir BMW Cabrio kazanma şansı sunuyor.

Bu yıl 20. yılını kutlayan Beylikdüzü Migros AVM, misafirlerine birbirinden değerli hediyeler kazandırmaya devam ediyor.

ECE Türkiye Proje Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilen Beylikdüzü Migros AVM, 20. yılına özel düzenlediği kampanya ile ziyaretçilerine sürpriz hediyeler kazandıracak. 24 Nisan 2017 tarihinde başlayacak ve 27 Ağustos 2017 tarihinde sona erecek yeni kampanya ile Beylikdüzü Migros AVM, bir talihli ziyaretçisini otomobil sahibi yapacak. 2017 model Mercedes Benz C180 Comfort markalı otomobili kazanacak 1 talihlinin yanı sıra, 2 kişi iPad Air 2, 2 ziyaretçi ise iPhone 7 kazanacak.

HER 100 TL’LİK ALIŞVERİŞE 1 ÇEKİLİŞ HAKKI

Gerçekleştirdiği sayısız kampanyalar, sosyal sorumluluk projeleri ve etkinliklerle ilklere imza atan Carousel 10 Mayıs-10 Temmuz tarihleri arasında Carousel mağazalarından gün içerisinde Carocard ile tek seferde 75 TL ve üzeri alışveriş yapan misafirlerine BMW 218i Cabrio kazanma fırsatını veriyor. Atlıkarıncasıyla ile gönüllerde taht kuran Carousel 2015 yılında başlattığı renovasyon projesiyle tavandan tabana, elektrik mekanik sisteminden aydınlatmaya, atrium korkuluklardan kolon kaplamalara, havuz ve bahçe peyzajına kadar baştan aşağı yenilendi. Asansörleri ve yürüyen merdivenleri en son teknoloji ile yenilenerek akıllı bina durumuna getirilen Carousel Alışveriş Merkezi, ziyaretçilerine konforu deneyimletiyor.

Birbirinden değerli 5 ödülü kazanma şansını yakalamak için ise Beylikdüzü Migros AVM'de yer alan mağazalardan en az 100 TL’lik alışveriş yapmak yeterli olacak. Ziyaretçiler 24 Nisan - 27 Ağustos tarihleri arasında Beylikdüzü Migros AVM'de yapacakları her 100 TL’lik alışverişte bir çekiliş hakkı kazanacak.

KAZANANLAR 8 EYLÜL’DE BELLİ OLACAK!

Kampanyaya katılarak sürpriz hediyeler kazanmak isteyen ziyaretçilerin, alışveriş yaptıkları fatura veya fişleri AVM içerisinde bulunan kampanya kayıt alanına giderek ibraz etmeleri yeterli olacak. Kampanyanın çekilişi ise 5 Eylül’de noter huzurunda gerçekleştirildikten sonra 8 Eylül’de yazılı medyada duyurulacak.

Carousel‘in 100’e yakın mağazası, seçkin restoran ve kafeleri, sinema ve oyun alanlarından yapacağınız her 75 TL’lik alışveriş ile son model üstü açık BMW Cabrio otomobili kazanma şansını yakalayın!

MarInturk AVYM’DEN rüya gibi bir tatil 25 Nisan-25 Temmuz tarihleri arasında Marinturk AVYM mağazalarından yapacağınız 75 TL ve üzeri alışverişler Rixos Premium Göcek’te geçireceğiniz muhteşem bir tatile dönüşüyor. Doğanın kalbinde rüya gibi bir Rixos Premium Göcek tatili yapmak istiyorsanız, tek yapmanız gereken Marinturk AVYM’de alışveriş yapmak! Şık mağazaları, birbirinden güzel kafe-restoranları ve denize nazır keyif dolu ortamıyla Marinturk AVYM Pendik sahil yolunda. Kampanya ile ilgili detaylı bilgi; Marinturk AVYM web adresinde ve içindeki kampanya katılım noktalarında.

59


KAMPANYALAR

PRIMEMALL ANTAKYA’DAN JUKE OTURAN KAMPANYA Primemall Antakya 75 TL ve üzeri alışveriş yapan ziyaretçilerine 2017 model Nissan Juke kazanma şansı veriyor.

Park Bornova'dan Opel Astra! Park Bornova Outlet Center'de 5 Eylül'e kadar sürecek otomobil kampanyası ile Opel Astra sahibini bulacak.

Antakya’nın ilk alışveriş ve yaşam merkezi olan Primemall Antakya fark yaratan kampanyaları ile yine kazandırıyor. Primemall Antakya Alışveriş Merkezi’nde 18 Mart’ta başlayan Nissan Juke kazanma şansı devam ediyor. 30 Haziran’a kadar devam edecek olan kampanyada 75 TL ve üzeri alışveriş yapan ziyaretçilere 2017 model Nissan Juke kazanma şansı veriliyor.

Park Bornova Outlet Center alışverişleri ile kazandırmaya devam ediyor. 5 Eylül'e kadar günde 75 TL'lik alışveriş yapanlara bir adet şans kuponu ile Opel Astra Sedan kazanma fırsatı sunuluyor.

En güzel yaz hediyeleri CapacIty Alışveriş Merkezi’nden… Alışveriş ve yaşam merkezi Capacity’nin, “Yaz Kampanyası” 22 Nisan-28 Haziran 2017 tarihleri arasında sürecek. Alışveriş merkezinin içindeki mağazalardan 100 TL’lik alışveriş yapan 1 talihli son model Hyundai Tucson otomobil, 12 şanslı çift ise yaz tatili kazanma fırsatını yakalayacak.

Park Bornova Outlet Center Genel Koordinatörü Aysel Öztezel, gelenekselleşen otomobil çekiliş kampanyalarından birine daha başladıklarını anlatarak, “Gerçek outletin adresi Park Bornova Outlet Center outlet fiyatları, indirimler ve çok özel kampanyalar yanında her yıl otomobil çekiliş kampanyaları düzenliyoruz. Ege Bölgesi'nin ilk AVM'si ve outleti olarak yıllardır bizimle bu yolda yürüyen değerli ziyaretçilerimizle bu güzelliği paylaşmak bizi mutlu ediyor. Kampanyamıza tüm İzmirlileri davet ediyoruz” dedi. Park Bornova Outlet Center'de Milli Piyango'nun izni ile 20 Mayıs'da başlayan kampanya 5 Eylül'e kadar sürecek. Gün içinde toplam 75 TL alışveriş edenler arasında 8 Eylül'de yapılacak çekiliş ile Opel Astra Sedan talihlisi belirlenecek.

Capacity’nin, “Yaz Kampanyası” çekilişine katılan 12 şanslı ziyaretçi Titanic Beach Lara Otel/Antalya, Tui Magic Life Water World Belek/Antalya, Tui Magic Life Sarıgerme/Marmaris, Tui Magic Life Belek/Antalya, Tui Magic Life Bodrum Imperial, Pegasos Resort Alanya otellerinde iki kişilik her şey dahil tatilin sahibi olacaklar. Yaz Kampanyası’nın büyük ödülü ise Hyundai Tucson 2017 model otomobil.

ÇEKİLİŞE KATILMAK ÇOK KOLAY! Kampanya süresinde alışveriş merkezi içerisindeki mağazalardan toplamda 100 TL ve katlarında alışveriş yapmak çekilişe katılmak için yeterli. Ziyaretçiler 28 Haziran akşamına kadar kampanya standına uğrayıp, kayıtlarını gerçekleştirebilecekler. 1 Temmuz tarihinde gerçekleşecek çekilişte hediye kazanan talihliler, Capacity Alışveriş Merkezi kurumsal web sitesinde ve alışveriş merkezi içerisinde ve 7 Temmuz 2017 tarihinde Posta gazetesi ile duyuruluyor olacak.

60

Bakırköy’ün buluşma noktası Capacity, ziyaretçilerine otomobilden yaz tatiline kadar birbirinden muhteşem hediyeler kazandırıyor!



AVM

SMG’nin müzikleri

zirvede konuşuldu!

Gül Gürer Alimgil SMG Yönetim Kurulu Başkanı

DİJİTAL MÜZİK YAYINCILIĞININ LİDER ŞİRKETİ SMG, BU YIL BEŞİNCİSİ DÜZENLENEN MÜŞTERİ HİZMETLERİ VE DENEYİMİ ZİRVESİ’NDE, ‘MÜŞTERİ DAVRANIŞLARINI MÜZİKLE YÖNETİN’ BAŞLIKLI PANELE EV SAHİPLİĞİ YAPTI.

62

Miray Kanık JLL Mülk Yönetimi Pazarlama Direktörü

Cem Ünaldı Arçelik Perakende Müşteri Deneyimi Yöneticisi

Kenan Or Migros Marka İletişimi Grup Müdürü

T

ürkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketleri arasında yer alan SMG, perakende sektörünü bir araya getiren 5. Müşteri Hizmetleri ve Deneyimi Zirvesi’nde bir panele ev sahipliği yaptı. SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil’in moderatörlüğünde düzenlenen ‘Müşteri Davranışlarını Müzikle Yönetin’ başlıklı oturumda, müziğin müşteri davranışları üzerine etkisi, araştırma sonuçları ve markaların deneyimleri özelinde ele alındı. Arçelik Perakende Müşteri Deneyimi Yöneticisi Cem Ünaldı, JLL Mülk Yönetimi Pazarlama Direktörü Miray Kanık ve Migros Marka İletişimi Grup Müdürü Kenan Or’un katılımıyla gerçekleşen panel, davetlilerden büyük ilgi gördü.

GÜL GÜRER ALİMGİL: “MÜŞTERİLERİN YÜZDE 90’I MAĞAZADA MÜZİK İSTİYOR” Panelin açılışında SMG’nin teknoloji ve müziği birleştiren hizmetlerine ve telifli müzik kullanımına değinen SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, tüketici davranışlarında müziğin önemini ortaya koyan araştırmalardan çarpıcı rakamlar paylaştı. Araştırmaların, müziğin sadece insan davranışlarını ve psikolojisini değil, tüketim tercihlerini de etkilediğini ortaya koyduğunu söyleyen Alimgil, “İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, müşterilerin yüzde 90’ı müzik çalan mağazaları tercih ediyor ve çevrelerine öneriyor. Yüzde 76’sı müzik sayesinde mağazalarda daha rahat hissederek alışveriş yaptıklarını belirtiyor. Yüzde 63’ü ise müzik çalınan mağazalarda daha fazla vakit ve para harcıyor” diye konuştu.


AVM

ARÇELİK MÜZİKLERİ HEM MÜŞTERİLERİ HEM DE ÇALIŞANLARI MUTLU EDİYOR Gün içinde farklı müzik listeleri kullandıklarını ifade eden Arçelik Perakende Müşteri Deneyimi Yöneticisi Cem Ünaldı, müzik temposunun satın alma davranışlarına etkisine göre hareket ettiklerini belirtti. Ünaldı, “Günün ilk saatlerinde orta tempoda şarkılar kullanırken, öğleden itibaren ve özellikle iş çıkış saatlerinde müzik listelerini hızlandırıyoruz. Bu saatlerde enerji verecek, iyi hissettirecek parçalar çalmaya dikkat ediyoruz. Hazırlanan farklı listelerle mağazadaki müşterilerin alışveriş yaparken iyi hissetmelerini, çalışanların da motive olmalarını sağlayacak müzikler kullanmaya dikkat ediyoruz” dedi.

AVM’LERDE MÜZİKLER KADAR ANONSLAR DA ÖNEMLİ! Alışveriş merkezlerinde müziksiz bir ortamın boşluk hissi yarattığını ve bu durumun olumlu bir algı bırakmadığını söyleyen JLL Mülk Yönetimi Pazarlama Direktörü Miray Kanık ise, rahatsız etmeyecek ses seviyesindeki doğru seçilmiş müzik yayınının, müşterilerin AVM’de kalma ve alışveriş yapma süresini artırdığına dikkat çekti. Tüketici davranışlarını yönetmede anonsun önemine de değinen Kınık sözlerini şöyle sürdürdü: “Alışveriş merkezi genelindeki etkinlik, kampanya veya özel bir güne yönelik anonslar, müşteriler tarafından olumlu karşılanıyor ve ilgilerini çekiyor. Bunun yanı sıra anons, mağazaya gelmiş müşteriyi o anda ikna edip satın almayı gerçekleştirmesi için en etkili yol. Yeni ürün, indirim ve öne çıkarılmak istenen ürün için markaların müziğin yanı sıra anons hizmetine de önem vermesi gerekiyor.”

SMG’DEN MIGROS’A ÖZEL ÇALIŞMA: DJ TALK Panelde, müziğin stratejik olarak kullanıldığında, tüketicinin bilincinde markayı özel bir noktada konumlandırdığının altı çizildi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Migros Marka İletişimi Grup Müdürü Kenan Or, “SMG, markamıza özel olarak DJ Talk hizmeti sunuyor. SMG’nin metin yazarları gündem, genel kültür ve kampanyalarımızla ilgili metinler yazıyor ve bunları seslendiriyor. Mağazaların içerisinde sanki gerçekten canlı yayın varmış, bir DJ varmış gibi yayın yapılıyor. Böylece müşteriyle daha interaktif bir iletişim sağlıyor ve radyo programı tadında yayın yapıyoruz” diye konuştu.

63


Makale lar için teknoloji her yerde, kesintisiz ve hızlı olmalı. Web siteniz, mobil uygulamanız, sunduğunuz alışveriş deneyimi, tıpkı hayatın kendisi gibi akıcı olmalı. Z Kuşağı, kime ne iyi geliyorsa, işlerine ne yarıyorsa onu istiyor. Marka sadakati yüksek değil ama marka sevgisini şimdiden aşılamak gerekiyor. Onların kahramanları ve bilinçaltındaki ilk tercihleri olmak önemli... Z Kuşağı üyelerinin yarısından fazlası kendilerini ‘indirim avcısı’ olarak tanımlıyor. Yine yarıdan fazlası (yüzde 57), bir alışveriş yapmadan önce araştırmasını yapıyor. Bu sebeple, eksiksiz ürün bilgilerinin yanında, satın alma rehberleri, kategori tanıtım videoları gibi içeriklerle zenginleşmiş e-ticaret sitelerinin Z Kuşağı’na ulaşma şansı daha yüksek.

ENGİN YILDIRIM

AVM’lerde ‘Z Kuşağı’ Dönemi Yeni nesiller dünya genelinde X, Y ve Z kuşakları olarak adlandırılıyor. X Kuşağı 1965-1979 arası doğanlar, Y Kuşağı 1980-1999 arası doğanlar, Z Kuşağı ise 2000 yılı ve sonrasında doğanlardır. Mobil teknoloji, internet, online alışveriş, sosyal medya, dijital nesil gibi kavramlarla birlikte anılan bu kuşaklar; niteliklerine, davranış tarzlarına ve alışveriş alışkanlıklarına göre modern pazarlamanın ve e-ticaret sektörünün de odak noktası olmuş durumdalar. AVM’lerin geleceği açısından Z kuşağının iyi okunması gerektiğine inanıyorum. Z Kuşağı henüz yeni yeni alışveriş dünyasına adım atıyor olsa da, onların tüketim alışkanlıkları ve beğenileri yakın gelecekte pazarlamanın kurallarını yeniden belirleyecek.

Z KUŞAĞI (2000 YILI VE SONRASINDA DOĞANLAR)

Z kuşağı, 2000 yılı ve sonrası doğanları kapsıyor. En büyüğü 17 yaşında. Diğer nesillerden farklı olarak, bu kuşak ileri teknoloji çocuklarından oluşuyor. İnternet ve mobil teknolojileri kullanmayı seviyorlar, hatta bu konuda uzmanlar. Okuma yazma öğrenmeden bilgisayar, tablet ve akıllı telefon kullanmaya başlayan Z Kuşağının sosyalleştikleri ve iletişim kurdukları tek alan internet. Ellerinden tablet ve telefon düşmüyor, aileye soru sormak yerine Google’ı dinliyor, fiziksel ve gerçek oyunlar yerine aileleri izin verdiği sürece online oyun oynuyor ve her şeyi çok hızlı tüketiyorlar… Son yıllarda eline satın alma gücü geçen Z kuşağı, her şeyi online olarak satın alma istek ve tercihleri ağır basıyor. Sokakta saklambaç oynamanın tarihe karıştığı, büyük oranda tabletlerle sosyalleşen bir nesilden bahsediyoruz. Bu kuşak, zaten içine doğmuş olduğu teknolojinin hızına çok kolay adapte olabiliyor. Z kuşağının yüzde 80’i alışveriş yapmadan önce fiyat araştırması ve karşılaştırma yapmayı önemsiyor. Mobil cihazlarından çeşitli uygulamalar aracılığıyla kampanyalar ve indirimleri takip ediyor. On-

64

Z Kuşağı’ndakiler için internette satışta olan her şey satın alınabilir. Tüm ihtiyaçları için e-ticarete başvurmaktan çekinmiyorlar. Bu nedenle de alışveriş sepetlerinin büyüklüğü normalin birkaç katına ulaşabiliyor. Z Kuşağı için markette kocaman sepetle, kasa sırası beklemek ne kadar sıkıcı değil mi? Tüm alışverişlerin 10 dakikada şipşak internet üzerinden halledilmesi daha yaygın bir hal aldığında (yani Z Kuşağı etkin olarak perakende dünyasını ele geçirdiğinde) alışveriş deneyimine, perakendeciliğe, mağazacılığa dair tüm ezberler tamamen bozulmuş olacak ve en önemlisi alışverişçi alışkanlığı değişecek. Perakendeciler de Z Kuşağı’nın pazara girmesi ile birlikte alışverişçilerin yaşadığı evrime ayak uydurmak için pek çok yeniliğe gidiyor. Pek çok marka kendi e-ticaret sitelerini daha da geliştirerek Z Kuşağı’nın dikkatini çekecek atılımlar yapıyor. Kendi web siteleri üzerinden direkt satış yaptıkları gibi, çoklu kategori ticaret yapan sitelere de “avantajlı” ürün veriyor. Yeni nesil tüketicileri bu mecralarda “yakalamak” ve alışverişçi deneyimini “maksimize” etmek adına, kişiye özel tasarıma kadar götürüyor. Çünkü yeni nesil tüketiciler kendilerine özel olsun, talep üzerine üretilsin, hızlıca tedarik edilsin ve biran evvel elinde olsun istiyorlar. Z Kuşağı’na ayak uydurmak için öncü adımları atan firmalar, sadece pazardan pay kapmakla kalmayacak, ayrıca pazarın büyümesinde de etkin rol oynayacak. Ödemeler sistemine her kuşak kendi damgasını vuruyor. Kontrollü bütçe prensibiyle yaşayan Y Kuşağı banka kartlarını büyütürken, 2000 ve sonrası yıllarda dijitalle doğan Z Kuşağı’nın mobile ve temassız ödemeyi hızlandırması bekleniyor. Gitgide gençleşen nüfusun da etkisiyle, ekolojik anlamda daha verimli bir dünya hayal eder hale geliyoruz. Özellikle Y ve Z kuşakları, daha doğal olanı, daha iyi şartlarda üreten markaları tercih ediyor. Z Kuşağı, satın aldıkları fiziksel üründen çok, o ürünü alırken yaşadıkları deneyimin önemli olduğunu düşünüyor. Geleceğin hedef kitlesi olarak adlandırılan Z Kuşağı, alışverişte yaşadığı deneyimi ailelerine anlatıp, Instagram’dan post olarak paylaşmak istiyor, bu nedenle perakende sektörünün değişmesi kaçınılmaz. X Kuşağı’nın deneyimli yöneticileri ve Y Kuşağı’nın genç profesyonellerinden sonra “Z Kuşağı” da iş hayatına atılıyor. Diğer kuşaklardan farklı beklentilere ve öğrenme biçimlerine sahip olan bu yeni kuşak, dijital süreçlere de son derece hakim olmalarıyla şirketleri dönüştürmeye hazırlanıyor. Bu yazıda daha çok Z Kuşağı’nı tanımaya çalıştık, başka bir yazımda da Z Kuşağı’na (yeni nesle) göre AVM yönetimi, kiralama ve reklam&pazarlama faaliyetleri hakkındaki öngörülerimi yazacağım. Son söz; “Tecrübe, yaşanılarak elde edilir, kişiye özel yönleri de vardır ve çok yönlü bir kazanımdır. Z Kuşağı internetsiz bir hayatı bilmiyor, akıllı telefonlarla büyüdüler, tabletle uyuyorlar. Ama bunların hiçbiri tecrübenin yerine geçemiyor.” Bir ekipte tecrübeli yöneticinin liderliğinde her kuşaktan insana ihtiyaç var!



AVM

Tüm sağlık hizmetleri artık bir tık uzağıNızda! Sadece acil sağlık alanında değil, hastane dışında kalan, ‘yerinde sağlık’ ve ‘acil durum’ ihtiyaçlarını da karşılamaya yönelik olarak yapısını yenileyen Medline, ‘Medline Acil’ ve ‘Medline Evde Sağlık’ hizmetlerini devreye soktu. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Medline Sağlık Grubu CEO'su Gürkan Ergenekon, ayrıca AVM’lere yönelik sunmuş oldukları hizmetleri de bizlere aktardı.

66

Bizlere kısaca Medline firmasından bahseder misiniz? Neler yapar Medline? Hizmet alanları ve faaliyetleri nelerdir? Medline Acil Sağlık, kurulduğu 1995 yılından 2009 yılına kadar hastane öncesi acil sağlık hizmetlerini üstlenmekle beraber, 2009’un ikinci yarısından itibaren sadece acil sağlık alanında değil, hastane dışında kalan ‘yerinde sağlık’ ve ‘acil durum’ ihtiyaçlarını da karşılamaya yönelik çeşitli hizmetleri vermek üzere yapısını yenilemiştir. Esas Holding şirketi olan Medline Acil Sağlık, 365 gün 24 saat telefon ile tıbbi danışmanlık, revir ve sabit nokta sağlık hizmeti, sağlık bakanlığı onaylı sertifikalı ilk yardım eğitimleri, bireysel hizmet paketleri (eve doktor, evde ya da işyerinde tetkik, checkup), sağlık taramaları, doktorlu kara ambulansı, hava ambulansı organizasyonu hizmetlerini vermektedir. Ayrıca firma, 2011 yılının sonundan itibaren ise evde sağlık hizmetleri alanında da faaliyet göstermeye başladı. Peki, AVM’lere yönelik ne tür hizmetler sunuyorsunuz? Alışveriş merkezlerinin iyileştirilmesi düzenlemelerinde acil sağlık hizmetleri standartlarını global ölçüde sunan Medline, 1995'ten bugüne uzun yıllara dayanan tecrübesiyle yönetmelik gereği AVM yönetimlerinin alışveriş merkezlerinde kurmakla yükümlü oldukları acil tıbbi müdahale ünitesi hizmetlerinin organizasyonunu üstleniyor. Ayrıca buralarda görev alacak sağlık personelinin acil sağlık hizmetleri konusunda deneyimli ve nitelikli personel olmasına özen gösteren Medline, gerektiği durumlarda en kısa sürede ambulanslarının olay yerine intikal etmesini sağlıyor.


AVM

İlk yardımın önemi nedir? Bu konuda kurumların ve AVM’lerin üzerlerine düşen görevler nelerdir? İlk yardım; kaza, hastalık, yangın, deprem gibi tehlikeli ve ani durumlarda hastaya kesin tedavi öncesi olay yerinde uygulanan ilk ve acil işlemdir. Hayat kurtarmaya ya da olası tehlikeleri en aza indirgemeye yönelik olan ilk yardımın öneminin geniş kitleler tarafından bilinmesi gerekiyor. Yukarıda bahsettiğimiz tehlikeli ve beklenmedik durumlar dışında, son yıllarda AVM’lerde de talihsiz olaylar yaşandığını biliyoruz. Hayati önem taşıyan bir yaralanma, kaza ya da benzeri bir durumda AVM içerisinde muhakkak yeterli sağlık hizmetinin en acil ve doğru şekilde sunulması gerekiyor. Tam da bu noktada sizlerin de bildiği üzere, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nca geçtiğimiz sene yayımlanan yönetmeliğe göre Türkiye’de tüm alışveriş merkezleri için yeni zorunluluklar getirildi. AVM’lerin özellikle acil sağlık konusundaki zorunlulukları yerine getirmesi için verilen süre geçtiğimiz şubat ayında doldu ancak düzenlemelere devam eden AVM'ler halen bulunuyor. Söz konusu yönetmeliğe göre artık tüm AVM’lerde acil tıbbi müdahale ünitesi ve bu ünitelerde sağlık personeli bulundurulması zorunlu hale geldi. Ayrıca acil tıbbi müdahale ünitesinin yönlendirme levhalarıyla belirtilmesi, AVM içinde kolay ulaşılabilir bir yerde olması, yeterli derecede ilkyardım malzemesi bulundurması gerekiyor. Bir diğer önemli yenilik ise, ortak kullanım alanlarının ve dört yüz metrekareden büyük mağazaların

görünür kısımlarına acil tıbbi müdahale ünitesiyle iletişimi sağlayacak acil tıbbi durum butonun yerleştirilmesi oldu. Medline olarak bizler, AVM’lerin özellikle ilk yardım ve acil tıbbi müdahale konusunda iyileştirilmesi düzenlemelerini sonuna kadar destekliyoruz. AVM’lerin de gereken hassasiyeti sağlayacaklarına inanıyoruz. Yeni aplikasyon uygulamanız hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Yetişkin ya da yaşlı bireylerde sıklıkla karşılaşılan kalp, tansiyon gibi rahatsızlıklar, araç ya da ev kazaları, yaralanmalar, yanma, travmatik düşüş ya da benzeri acil durumlarda ambulansın kişilere en kısa sürede ulaşması ve en doğru ilk müdahalenin uygulanabilmesi çok önemli. Hasta, bazen saniyelerle hayata döndürülüyor. Saniyelerle yarışılması ve ambulans ekibinin doğru adrese ulaşması panik anlarında kişilerin yanlış ya da hatalı adres iletmelerinden dolayı bazen mümkün olamıyor. Medline hayati önem taşıyan acil yardım müdahalesinin bir an önce yapılması için, ambulans ekibinin en kısa sürede olay yerine gelmesini sağlayacak akıllı telefonu olan herkesin ücretsiz indirebileceği “Medline Acil” mobil sağlık uygulamasını kullanıcıların hizmetine sunuyor. Hizmeti alabilmek için yapılması gereken şey öncelikle “Medline Acil” mobil sağlık uygulamasının akıllı telefona indirilmesi. İndirildiğinde ana sayfada acil sinyal gönderecek olan ambulans

butonu pasif halde görülüyor. Alt tarafta yer alan kayıt ekranındaki adımları takip ederek üye olduktan sonra ana sayfadaki ambulans butonu yani acil durumda basılması istenilen buton aktif hale geliyor. Butona basıldığında ise acil müdahaleye ihtiyaç olduğunu belirten acil çağrı, kişinin telefon ekranında da görülen son lokasyon bilgisi ile birlikte uygulama vasıtasıyla 7/24 görevli Medline Alarm Merkezi’ne iletiliyor. Medline Alarm Merkezi’nde görevli doktor, gelen acil sinyalin, hangi üye tarafından, nereden geldiğini önünde açılan harita üzerinde görebiliyor. Derhal sinyal gelen cihazı arayarak hastanın sağlık durumu hakkında bilgi alıyor ve aynı harita üzerinde 7/24 takip ettiği, acil sinyalin geldiği yere en yakın ambulans ekibini, kişinin bulunduğu lokasyona yönlendiriyor. Sanırım evde sağlık hizmetleri de veriyorsunuz. Bu konuyu biraz açar mısınız bize? Evde sağlık; evlerinde günlük yaşamlarını kendi başlarına sürdürebilmek için yardım ya da danışmanlık hizmetine, bakıcı ya da hemşire desteği hizmetine ihtiyacı olan kişiler için sunulan hizmetler bütünüdür. Özelikle günümüzde kronik ve onkolojik hastalıkların görülme sıklığının artmasıyla birlikte evde sağlık hizmeti her yaştan kişi için ihtiyaç olabilir. Medline da hastanede alınan sağlık hizmet sunumunun bütünleyici ve kişiye özel olarak kurgulanmış şeklini evde sağlık hizmetiyle hastane dışında da sunuyor. Medline Evde Sağlık olarak sunduğumuz hizmetler arasında; kısa süreli hasta bakıcı ya da sağlık personeli, 7/24 evde hemşirelik, eve doktor, anne/bebek sağlığı eğitimi, diyabetik hasta eğitimi, onkoloji ve kemoterapi hemşireliği, alzheimerli hasta yakını eğitimi, fizik tedavi ve hasta bakıcılık, rekreasyon ve respite care, laboratuar, mobil görüntüleme, tıbbi ekipman ve sarf malzemelerinin temini hizmetleri bulunuyor. Aynı zamanda evde psikolojik danışmanlık hizmeti de sunuyoruz. Kayıp, travma gibi acil psikolojik destek ve yönlendirmeden, yeni anne babalara bebek ve aile danışmanlığına kadar gerekli tüm danışmanlığı verebiliyoruz. Yani kişilerin gündelik hayatta çözemedikleri problemlerle ilgili destek oluyoruz ve onları yönlendiriyoruz.

67


AVM

Global güç, yerel uzmanlık… AVM yatırımcıları için konforun, sürekliliğin, esnekliğin ve enerji maliyetlerinin en önemli konular olduğunu dile getiren ve AVM yatırımcılarıyla birlikte yönetim şirketleri için hizmet sunduklarını belirten Atalian Teknik Hizmetler Genel Müdürü Uğur Oktar, “Bu konularda global gücümüzü yerel uzmanlık ve çözümlerle destekliyoruz” dedi. “Atalian, global bir entegre tesis yönetimi şirketi ve AVM yatırımcılarıyla birlikte yönetim şirketleri için çok önemli bir hizmeti tek elden sunabilecek uzmanlık, esneklik ve güçte bir firmadır” diyen Atalian Genel Müdürü Uğur Oktar, “Bir AVM’de teknik danışmanlıktan tutun da enerji dostu bir tesisin kurulması, tesisin doğru otomasyon ve teknik çözümlerle işletilmesi, sürekliliğin sağlanması ve işletmenin en üst düzeyde konfor ve verimlilik şartlarında çalışması bizim uzmanlık alanımızdır” dedi ve sözlerine ekledi: “Mevcut durumun resminin çekilerek doğru teknik çözümler önerilmesi ve uygulanması, kritik önem arz etmektedir. Bünyesinde yer alan uzman kadrolarla Atalian Teknik, bu konularda tesis

68

yönetim ve işletmecileri için doğru iş ortağı olmayı sürdürüyor. Yeni bir AVM’nin teknik tasarımında destek olmak, en uygun teknik çözümlerle tesisi kurmak, işletmek ve yönetmek konularında global gücümüzü yerel uzmanlık ve çözümlerle destekliyoruz.”

TÜM HİZMETLER TEK BİR ELDE!

yönetiminin tarafımızdan yapılması, teknik hizmetlerin yönetilmesi, mevcut binada her türlü teknik revizyonun, bakımların yapılması veya yönetilmesi, sorunlu kısımların yeni ve doğru teknik çözümlerle değiştirilmesi ve ısıtma-soğutma, aydınlatma, bina otomasyonu gibi uzmanlık çözümlerinin tek elden ve uzman kadrolarla verilmesi verilen hizmetlerin bir kısmıdır” dedi.

“Herhangi bir alışveriş merkezinin veya ticari binanın teknik hizmetlerini tek elden vermek Atalian’ın uzmanı olduğu ve ayrıştığı bir iş alanıdır” açıklamasında bulunan Oktar, “Enerji maliyetlerini düşürmek için audit (denetleme) yapılması ve raporlanması, Enerji Kimlik Belgesi ve enerji yönetimi ile ilgili danışmanlık verilmesi, enerji

Kalıcı teknik personel veya gezici servis personeli ile esnek bir çalışma modeli oluşturduklarını dile getiren Oktar, “Temizlik ve güvenlik gibi hizmetlerin de verildiği Atalian Global şirketi çatısı altında Atalian Teknik, entegre tesis yönetiminde tek elden çözümlerin ayrışma noktasıdır” diyerek sözlerine son verdi.



PERAKENDE

Olası yangın risklerine karşı önleminizi şimdiden alın! “Temizleme periyodlarına uymak kasko yaptırmak gibidir” diyen AB Teknik Genel Müdürü Burhanettin Ünver, yeterli ve düzenli bakımların yapılmaması durumunda bacaların yanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi.

1998 yılında ısıtma, soğutma, havalandırma hizmeti ile kurulan, ilerleyen süreçlerde, müşteriden gelen talepler doğrultusunda baca ve havalandırma kanalı temizliği üzerine hizmet sunmaya başlayan AB Teknik, şu an hali hazırda 53 personel ile 100’ yakın AVM’ye, zincir restoranlara, otellere, kamu kurumlarına, fabrikalara ve plazalara hizmet veriyor. Edirne den Ardahan’a uzanan müşterilerine; mutfak bacası/yağlı kanal temizleme, robotla havalandırma kanalını temizlime (taze hava, klima kanalları), elektro statik filtre temizleme ve mutfak baca sistemlerinin uygunluğuna yönelik danışmanlık hizmeti veren firma, ayrıca baca güvenliği ve kullanımı noktasında eğitimler de veriyor.

RİSKLERİ EN BAŞINDAN İTİBAREN ORTADAN KALDIRIN! Sunmuş oldukları hizmet ile firmaların birçok riskten uzaklaşmasını sağlamayı ve en başından itibaren yangın riskini ortadan kaldırıp, firmalara birçok bakımdan tasarruf sağlamayı amaç edinen firma, bu doğrultuda firmaların mevcut klima havalandırma kanallarının ve mutfak baca sistemlerinin düzenli bakımını yaparken, bu sistemlerin çevreye temiz hava vermesini sağlıyor. “Temizleme periyodlarına uymak kasko yaptırmak gibidir” diyen AB Teknik Genel Müdürü Burhanettin Ünver, yeterli ve düzenli bakımların

70

yapılmaması durumunda bacaların yanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu dile getirerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Bakım yapılmadığı takdirde bacalar her zaman risk altında olur. Ayrıca düzgün çalışmayan sistem hem çalışma ortamına hem de müşteri alanına koku verir, dolayısıyla çevreden şikayetler gelir. Bununla birlikte firmalar, yasal bir sorumluluğu yerine getirmemiş olur, olası yangın ve aksi durumda işletme kapalı kalır, bakım yapılmayan sistemler enerji kaybına sebep olur ve bakımını düzenli yaptırmayan işletmede çıkacak olan bir yangın sonrası sigorta şirketi hasarı karşılamaz.”

BU İŞİ AVM’LER ÜSTLENMELİ Özellikle AVM’lerin bu işi üstlenmeleri gerektiğini vurgulayan Ünver, sebeplerini ise şu şekilde açıklıyor: “Yönetimin bu işi üstlenmesi doğrultusunda AVM’ye tek bir firma bakım yapar. Böylece bilgi akışı da düzgün bir şekilde sağlanmış olur. Ayrıca sistem bilgileri tek bir yerde olduğundan, yetkili muhatap bulmakta zorlanmaz. Aksi durumda her marka kendi firmasını getirirse, bunun takibi zor olur ve adeta bir kargaşa ortamı meydana gelir. Bu nedenle gelen firmanın yetkinliği de takip edilemez.”

KONTROL YETKİSİ MÜŞTERİDE Sektörde ucuz fiyat politikası güden ve işini layıkıyla yapmayan birçok firmanın olduğunu belirten Ünver, bu noktada müşterilerin dikkatli olması gerektiğini dile getirdi. Müşterilerin yaptıkları işleri kontrol edebilme ve bağımsız bir kuruma denetlettirebilme yetkisine sahip olduklarını da söyleyen Ünver, “AB Teknik olarak, birçok ilde yetki belgemizi itfaiyelerden alıyoruz. Bu bağlamda müşteriler de itfaiyelerin baca denetim birimlerinden bu konuda destek alabilirler” dedi ve sözlerine son verdi.



PERAKENDE

Kiğılı erkekleri bu yıl hem hafifliyor hem de renkleniyor Bu ayki özel konularımızdan biri de perakende markalarının yatırımları ve yeni koleksiyonları… Yazın kendini hissettirdiği bugünlerde markalar hazırlıklarını tamamlayarak, yeni ürünlerini tanıtmaya başladı bile. Bu markalardan biri de Kiğılı tabii ki… Rahatlığın ve hafifliğin ön planda tutulduğu ve yılın favori renklerin kullanıldığı yepyeni bir koleksiyon hazırlamış Kiğılı… Bu bilgiyi aldıktan sonra hemen Kiğılı Kreatif Direktörü Sayit Çakışı ile röportaj yapmak ve koleksiyon detayları hakkında bilgi sahibi olmak istedik. Kendisi de bizi kırmadı ve sorularımızı yanıtladı.

K

iğılı’nın yeni koleksiyon çalışması ile ilgili kısaca bilgi alabilir miyiz? Koleksiyonda öne çıkan unsurlar neler olacak? Kiğılı olarak, her sezon Türk erkeğine şık ve konforlu giyim deneyimi yaşatmak için çalışıyor ve kendimizi sürekli yeniliyoruz. Koleksiyonlarımızı hazırlarken ilk günden itibaren en önemli kriterimiz kalite... Kaliteden ödün vermeden yenilikçi tasarımlara imza atıyoruz. Yeni sezonda Kiğılı İlkbahar/Yaz 2017 Koleksiyonu’yla Kiğılı erkekleri

72

hem hafifliyor hem de renkleniyor. Modern şehir hayatının koşturmacasına uyum sağlayacak rahatlık ve şıklıkta parçaların yer aldığı ve hem terletmeyen hem de kırışmayan kumaşlardan oluşan koleksiyonumuzla müşterilerimiz kendilerini özgür hissediyor. Koleksiyonun öne çıkan unsurlarının başında hafifleyen kumaşlar geliyor. Müşterilerimizin kıyafetler içinde kendilerini rahat ve hafif hissetmeleri için tüm ayrıntılar üzerinde çalışıyor ve koleksiyonumuzu bu doğrultuda çıkarı-

yoruz. Bu yılın favori renkleri arasında terakota, taş rengi, lacivert, gri, pembe, kum rengi, kök mavi ve yeşilin tonları gibi renkler yer alıyor. Koleksiyonlarınızı neleri baz alarak hazırlıyorsunuz? Sektörün öncü markası olarak, Türk erkeğine şık ve konforlu giyim deneyimi yaşatmak için kendimizi sürekli yeniliyoruz. Hazırladığımız koleksiyonlarla her yaştan erkeğin günlük, spor ve klasik ihtiyaçlarını dünya standartlarındaki üretim kalitesi ve modern çizgi-


PERAKENDE

deki tasarımlarla karşılıyoruz. Dünya trendlerini yakından takip ediyoruz. Moda sektörü İtalya’dan çok etkileniyor, çok yakından takip ettiğimiz bir yer ama ben biraz Anglosakson düşünüyorum; biraz daha kuzeyden koklamak, oradan takip etmek hoşuma gidiyor. Kiğılı, bir de Abdullah Kiğılı var. Peki, aralarındaki fark nedir? Abdullah Kiğılı Exclusive Cut; tarzı ve yaşam felsefesi ile farkını sergilemek isteyenler için kalite ve kusursuz işçilik, terzi hassasiyetiyle dikilen tasarımlardan oluşuyor. Her bir kumaşı bizzat Abdullah Bey seçiyor. Koleksiyondaki tasarımlar organik liflerden sınırlı sayıda üretilen İtalyan kumaşlardan oluşuyor. Abdullah Kiğılı Exclusive Cut, kişisel zevkinize özel dikim seçeneği sunuyor. Kiğılı ise; 25 ile 55 yaş aralığına hitap eden ve yenilikçi vizyonuyla dünya standartlarında bir koleksiyon sunuyor. Kentli profesyonellerin tercih ettiği bir marka. Casual tasarımlarıyla haftanın her günü konforlu giyim deneyimi sunuyor. Yoğun bir iş toplantısında özgürce hareket edebileceğiniz

takım elbiseler, bir pazar kahvaltısında konfor sunan gündelik tasarımlar, özel davetlerde en şık smokinler veya bir kayak tatilinde içinizi ısıtan trikolar Kiğılı deneyimini zenginleştiren öğelerden bazıları. En son reklam kampanyanızda Değişim Kiğılı’da diyordunuz. Aslında burada markada yaşanan değişikleri mi anlatmak istediniz? Peki, nedir bu değişimler? Kiğılı olarak müşterimizi iyi anlamak ve beklentilerine cevap verecek çözümler sunmak bizler için çok önemli. Gerek perakende mağazacılık gerekse dijitalleşen dünyada tüketiciye odaklanan bir markayız. Tasarımdan mağazalaşmaya, üretimden yeni satış kanallarına kadar tüketicilerimize en iyi hizmeti sunmak için çalışıyor ve değişiyoruz. Son reklam kampanyamızda da değişen ve gelişen tüm perakende yaklaşımlarını yakından takip ettiğimizi ve çözümler sunduğumuzu anlattık. 20 ile 70 yaş aralığında geniş bir kitleye uygun ve çok çeşitli tasarımları koleksiyonumuzda barındırdığımızın altını çizmeye çalıştık. Trendleri yakından takip ettiğimizi ve koleksiyonlara uyarladığımızı gösterdik. Önümüzdeki dönemde de bu değişimi destekleyecek çalışmalar yapacağız.

Kiğılı’yı kendi içinde farklı segmentasyonlara ayırıp, kategorize ediyoruz. Farklı hedef kitlelere göre farklı koleksiyonlar hazırlayıp, özellikle son trendleri yansıttığımız koleksiyonlarımızı moda ve trendleri yakından takip eden müşterilerimiz için ön plana çıkarıyoruz. Yakın zamanda her biri kendi içinde ayrı ayrı koleksiyonlar taşıyacak Kiğılı Klasik, Kiğılı Spor, Kiğılı Casual gibi birkaç kategorimiz olacak. Bu alt kategorileri Kiğılı bilinciyle destekleyeceğiz. Dijitalleşme bu değişimde nerede? Dijitalleşme günümüzde hem bireyler hem de firmalar için oldukça önemli bir konuma geldi ve neredeyse tüm medya kanallarının önüne geçmiş durumda. Bizler de Kiğılı olarak dijitalin çağımızdaki gücünün farkındayız ve bu kanalın dinamiklerine göre hızlı hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu sebeple, dijital ve e-ticaret tarafına çok fazla önem veriyoruz. E-ticarete verdiğimiz önem kadar sosyal medya kanalları, Instagram ve Facebook’a da yatırım yapıyoruz. Blogger işbirlikleri yapıyor, viral videolar çekiyoruz. Kısacası, dijital değişimin merkezinde diyebiliriz.

73


PERAKENDE

Flormar yepyeni konseptiyle

tüketiciSİnin karşısına çıkmaya hazırlanıyor! Eylül ayından itibaren yepyeni konseptiyle tüketicisinin karşısına çıkacak olan Flormar’ın yatırım planlarını Flormar Pazarlama Direktörü Can Dilek masaya yatırdık. Dilek, yatırımları dört ana başlık altında toplayarak bizlere aktardı. Yeni koleksiyonlardan dijitalleşmeye kadar her şeyi konuştuğumuz röportajımızı keyifle okumanız dileğiyle… takım yatırımlar yapıyoruz. Bu yatırımlar sayesinde yeni doku ve renkleri üretecek teknolojileri bünyemize gecikmeden kazandırıyoruz. Üçüncü yatırım alanımız markamızın gelişimi için devreye aldığımız pek çok aksiyon ve özel projeden oluşuyor. Hızla sıralamam gerekirse şunları söyleyebilirim; yeni mağaza konsepti ve ambalaj tasarımı, uluslararası makyaj sanatçıları ile ürün geliştirme, reklam ve çeşitli tanıtım faaliyetleri. Son kulvar ise şüphesiz iş kültürümüze ve insanlarımıza yaptığımız yatırımlardır. Son 6 ayda iyice hız kazanan bu alanda çeşitli yatırımlar yapıyoruz. Bin 500’ü aşkın büyük bir iş ailesi olarak iletişime, eğitime önem veriyor ve ortak kültürün yaratılması için adımlar atıyoruz.

Gerek yurt içi gerekse yurt dışı olmak üzere 2017 yatırımlarınızı öğrenebilir miyiz? Neler planlanıyor? Planlarımızı dört ana başlık altında özetleyebiliriz. Bunlardan ilki mağazalaşma süreci etrafında şekilleniyor. Bilindiği üzere, Flormar dünyanın 104 ülkesinde 800’e yakın mağazası ile ülkemizin en yaygın perakende zincirlerinden biridir. Bu çerçevede, tıpkı diğer yıllarda olduğu gibi 2017 yılında da mağaza yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Kabaca söylemek gerekirse her yıl 100-150 civarında yeni nokta açmayı planlıyoruz. Bir diğer yatırım alanımız sanayici şapkamız altında gerçekleşiyor. Biz, çok az markanın sahip olduğu bir model ile çalışıyoruz. Ürünümüzün üretiminden stoklanmasına, dağıtılmasından kendi markamız çatısı altında satılmasına kadar değer zincirinin tamamına hakimiz. Bu manada üretim tesislerimizde her zaman bir

74

Yatırım çalışmalarınız dahilinde AVM’ye yönelik de yeni projeler olacak mı? Elbette olacak. Yeni bir perakende konsepti üzerinde çalışıyoruz. Geride bıraktığımız 1,5 yıllık dönemde ilmek ilmek dokuduğumuz bu yeni yaklaşımdan çok ümitliyiz. Markamıza büyük bir adım attırmasını bekliyoruz. Sanıyorum Eylül ayından itibaren bu yeni konsept ile AVM’ler başta olmak üzere pek çok noktada karşınızda olacağız. Peki, dijitalleşme yatırımlarınız içerisinde nerede yer alıyor? Bununla ilgili bir çalışmalar var mı? Şüphesiz dijital dönüşüm içinde bulunduğumuz renkli kozmetik, hızlı-moda ve perakende üçgeninde büyük bir önem taşıyor. Çalışmalarımıza alt yapı ile başladık. Perakende noktalarımızda artık yeni bir sistem kullanıyoruz. Bunu internet mağazamızın platformunu değiştirerek pekiştirdik ve yeni CRM yapımızla tüketicilerimizi daha yakından tanımak için önemli bir adım attık. Önyüzde ise; mobil uygulamamıza, sosyal medya kanallarımıza ve video içerik yaratmaya odaklandık. Yakında internete özel TV kanalımızla tüketicilerimizin makyaj ile ilgili sorularına cevap bulacağımıza ve sektörümüzde fark yaratacağımıza inanıyoruz.

Yeni koleksiyon çalışmanız ile ilgili kısaca bilgi alabilir miyiz? Koleksiyonda öne çıkan unsurlar neler olacak? Biz hızlı moda alanında faaliyet gösteren giyim markalarına benzer bir model ile koleksiyon çalışmaları yapıyoruz. Bu nedenle sadece makyaj trendlerini değil, moda alanındaki eğilimleri de öne çıkarmaya özen gösteriyoruz. Bu yılın Sonbahar-Kış döneminde iki yeni koleksiyonumuz sahada olacak; Snap Star ve City Of Stasr. Adlarından da anlaşılacağı üzere koleksiyonlar, Instagram ve Snapchat gibi görsel açıdan zengin sosyal medya platformlarında yıldız olmak isteyen gençleri hedefliyor. Filtresiz güzellik için onlara özel ürünler sunuyor.



PERAKENDE

Yatırımların üçte biri modaya yapıldı Koton olarak 2016’da durmak yerine hızlanmayı tercih ettiklerini ve yapmış oldukları yatırımlarla yüzde 35 büyüdüklerini belirten Koton Pazarlama Direktörü Esra Süzme, “2017’de hedeflediğimiz yüzde 42 büyüme oranı için yatırımlarımıza devam edeceğiz” dedi. Gerek yurt içi gerekse yurt dışı olmak üzere 2017 yatırımlarınızı öğrenebilir miyiz? Neler planlanıyor? 2017’de 31’i yurt içinde, 36’sı yurt dışında olmak üzere 67 yeni mağaza açmayı planlıyoruz. Bu yatırımlarla birlikte yeni yılda yurt içinde yüzde 33, yurt dışında yüzde 67 olmak üzere ortalama yüzde 42 büyümeyi hedefliyoruz. 2020 sonunda hedeflenen yurt dışı mağaza sayımız 567, yurt içi mağaza sayımız ise 498’dir. Peki, dijitalleşme yatırımlarınız içerisinde nerede yer alıyor? Bununla ilgili bir çalışmalar var mı? Koton.com ile dijitalleşme yolunda etkili atımlar atıyoruz. E-ticareti ayrı bir satış kanalı gibi değil, işimizin temel bir parçası olarak değerlendiriyoruz. Koton.com içeriğini ürün ve ürün dışı katma değerli içerikle zenginleştirmeye devam edeceğiz. E-ticaret cirosunun toplam satıştan aldığı pay son aylar itibariyle toplam cironun yüzde 4’ üne ulaştı; e-ticaretin ortalama 11-12 Koton mağazasının toplamına denk bir cirosu var. 2017 yılı itibariyle satıştan yüzde 6 civarında bir pay almayı hedefliyoruz. 2017’nin bir diğer önemli projesi ise yurt dışı gönderi ile pazar büyütmek olacak. Yeni koleksiyon çalışmanız ile ilgili kısaca bilgi alabilir miyiz? Koleksiyonda öne çıkan unsurlar neler olacak? Bu sezon Koton koleksiyonları ‘keşif’ teması çerçevesinde hazırlandı. Sezonda kendini keşfeden, kendi modasını trendlerle harmanlayan yeni stillerin oluşturulması hedeflendi. Kadın koleksiyonlarımızda her an heyecan verici, sofistike, elegan ve en yeni tasarımlar ön plana çıkarken, erkek koleksiyonumuz ile elegan ve konforlu tasarımların oluşturduğu cool erkek stilleri ön plana çıkıyor. Koleksiyonlarınızı neleri baz alarak hazırlıyorsunuz? Koton, moda ve trendleri ön görerek sezona yansıtan global bir hızlı moda markası. Sezonun trendlerini Design Lab ekibimizle önceden keş-

fediyor ve hızlı bir tasarım süreciyle en yeni ve en modayı müşterilerimizle buluşturuyoruz. Koleksiyonlarımızı ilham aldığımız ana tema ve dünyada öne çıkan trendler çerçevesinde hazırlıyoruz. Bu yılki koleksiyonlarımızda, doğadan ilham aldık. Farklı şekillerde kullandığımız doğa figürleri ve renkleri ile doğanın güzelliğini ve saflığını tasarımlarımıza yansıttık. Ayrıca, özel jean koleksiyonları da hazırladık. Bunun yanı sıra, 2017 dünya modasının mega trendleri arasında yer alan nakış ve volanlara da tasarımlarımızda sıklıkla yer verdik.

Eklemek istedikleriniz… Koton olarak 2016’da durmak yerine hızlanmayı tercih ettik. Yatırımlarımızın da üçte birini modaya yaptık ve bu sayede hazır giyim organize pazarında yüzde 15 büyürken biz bu oranın 2 katı, yüzde 35 büyüdük. 2016’yı 2,8 Milyar TL perakende cirosu ve yaklaşık 500 milyon TL (135 milyon USD) ihracat ile tamamladık. Türkiye’ye 85 Milyon TL, yurt dışına yaklaşık 103 Milyon TL yatırım yaptık. 2017’de hedeflediğimiz yüzde 42 büyüme oranı için yatırımlarımıza devam edeceğiz.

76



PERAKENDE

Perakendenin liderleri buluştu

Kurumsal uygulamalar ve yazılım alanında dünya lideri SAP tarafından düzenlenen “SAP Perakende Forum” geçtiğimiz günlerde The Grand Tarabya Hotel’de gerçekleşti. SAP Perakende Forum’un açılış panelinde Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Yönetim Kurulu Üyesi Alp Önder Özpamukçu, Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel ve Kategori Mağazacıları Derneği (KMD) Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Acar sektörün geleceği ve değişen dinamikleri ile ilgili öngörülerini katılımcılarla paylaştı.

SEKTÖRÜN LİDERLERİ DÖNÜŞÜM HİKAYELERİNİ ANLATTI

Sektörün lider isimlerini konuşmacı olarak ağırlayan SAP Perakende Forum, Boyner, E-bebek, CarrefourSA, English Home, Penti, FLO, Gratis, D&R, Özsüt ve Mopaş gibi öncü kurumların hayata geçirdiği dönüşüm projeleri ve başarı hikayelerine de tanıklık etti. Gün ortasında Ayhan Sicimoğlu’nun ilgi çekici sunumuyla “Yaşayan Perakendecilik” temasıyla dürenklenen SAP Perakende Forum 2017, zenlenen SAP Perakende Forum’a peraSAP Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bükende sektörü ve iş dünyasından 750’nin lent Karal’ın açılış konuşması ile başladı. üzerinde profesyonel katıldı. Müşteri ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillenen SAP Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Büperakende sektörünün bugünü ve gele- lent Karal yaptığı açılış konuşmasında ceğinin masaya yatırıldığı etkinlikte SAP, şunları söyledi: “Perakende sektörü en sektöre özel sunduğu yenilikçi teknoloji çok istihdam yaratan sektörlerden biri. ve çözümleri de başarı hikayeleri ve canlı Ancak sektörün dinamikleri değişiyor. demolar eşliğinde katılımcılarla paylaştı. Dijitalleşme ile birlikte perakendenin

süreçleri, iş yapış biçimleri ve tüketiciye ulaşmak için kullanılan kanallar değişiyor. Bütün bu gelişmeler sektörün dinamiklerini yeniden tanımlıyor. Mağazalar, markaların müşterileriyle iletişim kurduğu sosyal ortamlar haline geliyor. Perakende sektöründe dijitalleşme ve e-ticaret hız kazanmaya devam ediyor. Mobil giderek önem kazanıyor. İçinde bulunduğumuz bu hızlı rekabet ortamında yurt dışı pazarlara açılmak şimdi daha kritik. Operasyonel verimlilik ancak yenilikçi teknolojilerin kullanımıyla oluşturulan birbirine entegre çözümler ile mümkün. Büyük veriyi anlamlandırmak eyleme dönük hızlı kararların verilebilmesini sağlıyor. Önümüzdeki on yılda dijitalleşme ve müşteriye odaklanmak kazandıracak.” Karal, Nesnelerin İnterneti, Yapay Zeka&Öğrenen Makineler, 3D, Robotik, BlockChain, Sürücüsüz Araçlar’ı perakende sektörünü baştan aşağı değiştirebilecek potansiyele sahip teknolojiler olarak tanımladı.

PERAKENDE SEKTÖRÜNÜN TEKNOLOJİ ZİRVESİ SAP PERAKENDE FORUM, “YAŞAYAN PERAKENDECİLİK” TEMASIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

78


PERAKENDE

ORGANİZE PERAKENDE BU YIL DA İSTİHDAMI ARTIRACAK Perakende sektörünün Türkiye’nin yaklaşık 2.6 trilyonluk gayrisafi milli hasılasının yaklaşık dörtte birini oluşturduğunu belirten Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendecilik Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Alp Önder Özpamukçu, sektörün bu yıl da istihdam artırmaya devam edeceğini dile getirdi. Dijitalleşmenin yeni bir bakış açısı ve iş yapma biçiminde değişiklik anlamına geldiğini belirten Özpamukçu, trendler değişse de müşterinin ürünü en uygun fiyata alma isteğinin değişmediğini vurguladı. Maliyetleri düşürmenin yolunun verimlilikten geçtiğini bunun da ancak yenilikçi teknolojilerle mümkün olduğunu belirtti. Türk markalarının verimlilik yarışında geri kalmamak için dijitalleşmeyi benimsemesinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Sesli Durak’a BOYNER’le destek verin Boyner Grup’un sosyal girişimcilere kitlesel fonlama sağlamak amacıyla kurduğu Buluşum, toplumsal fayda odaklı projeler ile hayatları değiştirmeye devam ediyor. Sosyal girişimcileri destekçileriyle bir araya getiren Buluşum’un yeni projesi Sesli Durak, görme engelli bireyler için günlük hayatta ulaşım engellerini ortadan kaldırmayı hedefliyor.

MEVZUATI UYGUN ÜLKELERE DİJİTAL SATIŞ ATAĞI BAŞLATMALIYIZ Birleşmiş Markalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel ise açılış panelindeki konuşmasında şunları söyledi: “10 sene sonra perakendecilik bugünden çok farklı olacak. Yurt dışı açılımları gündemimizdeki kritik konulardan biri. 2017 yılında derneğimizin üyeleri yurt dışında 500’e yakın mağaza açacak. Dijital ise yurt dışına açılan en önemli kapılardan biri. Sektörün gelişimi için mevzuatı izin veren ülkelere dijital satış atağı başlatmalıyız. E-ticaretin payı artmaya devam edecek.”

MAĞAZACILIK VE E-TİCARETİN BİRLİKTE GELİŞMESİNİ SAĞLAYACAK YAPILARI KURMAK ZORUNDAYIZ Kategori Mağazacılığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tekir Acar panelde katılımcılar ile şunları paylaştı: “E-ticaret ve klasik mağazacılık birlikte ilerlemeye devam edecek. AVM’ler de, e-ticaret de büyümesini sürdürecek. Mağazacılık ve e-ticaretin birlikte gelişmesini sağlayacak yapıları kurmak zorundayız. Bunu yapan oyuncular geleceğini garantileyecek. Büyük verinin yönetimi ve veri madenciliği de geliştirilmesi gereken konuların başında geliyor. Giderek sektörümüzde veri madencilerine daha çok ihtiyaç duyacağız.” Açılış paneli öncesinde Penti CEO’su Sami Kariyo, A101 CEO’su Erhan Bostan ve LC Waikiki COO’su Osman Şentürk video mesajlarıyla katılımcılara yaşayan perakendecilik ile ilgili yorumlarını iletti. Kariyo, perakendeciliğin temel taşlarını değiştiren ve adeta bir kasırga etkisi yaratan dönüşümün Amerika’da başladığını, ABD’nin bu doğrultuda e-ticareti merkeze alarak sektörü yeniden yapılandırdığını aktardı. Önümüzdeki dönemde sektörün ürün odaklılıktan çıkıp tüketicinin alışveriş deneyimine odaklanarak tüm süreçleri yeniden tasarlaması gerektiğinin altını çizerek dijital dönüşümün bunun için tek çözüm olduğunu belirtti. Bostan ise organize perakendecilikte verimliliğin ancak ileri teknolojiler ve yenilikçi bir bakış açısıyla mümkün olduğunu söyledi. Şentürk de, her gün 1 milyona yakın ürünü tüketicilerle buluşturduklarını söyleyerek, bunu operasyonel mükemmellik sayesinde başardıklarını iletti. SAP Perakende Forum’un dönüşümü gerçekleştirmek üzere besleyici ve öğretici başarı hikayelerini dinlemek için ideal bir platform olduğunu vurguladı.

Sesli Durak için kitlesel fonlama projesi, Boyner müşterilerinin katkılarıyla bir engeli daha ortadan kaldıracak. Boyner’in projeye desteği ise Haziran sonuna kadar devam edecek. Proje kapsamında www.bulusum.biz adresine girerek projeye yapılan her 1 TL’lik bağışa, Boyner de 5 TL destek verecek. Boyner’le desteğiniz 5’e katlanırken, görme engelli bireyler için seyahat engelleri ortadan kalkacak. Duraklara gelen otobüslerden ve otobüslerin hangi hata ait olduklarından görme engellileri sesli olarak bilgilendiren bir mobil uygulama olan Sesli Durak, sosyal girişimci Onur Kılıç tarafından hayata geçirildi. Sesli Durak projesi, Android işletim sisteminde çalışıyor ve Google Play uygulama mağazasından indirilebiliyor. Uygulamayı indiren görme engelli bireyin konumunu tespit ederek, bulunduğu durak ve otobüsler hakkında sesli olarak bilgilendirme yapan Sesli Durak, deneyimleyen kullanıcılar tarafından tavsiye ediliyor. İlk olarak Ankara’da hizmet vermeye başlayan Sesli Durak, Boyner ve Boyner müşterilerinin desteğiyle, Türkiye’nin birçok iline yayılmak ve Android’in yanı sıra IOS’ta da kullanıcılar ile buluşarak daha fazla görme engelliye hizmet verebilmek adına Buluşum’da destekçilerini bekliyor.

79


PERAKENDE

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNE VE MÜŞTERİLERE

HEYECAN GETİREN MARKA; SHUEV.COM Yeni ve yenilenen evlere; eşine rastlanmayan dekorasyon fikirleri ile ev aksesuarları ve mutfağa yönelik alternatif ürünler sunan Shuev, 2015 Nisan ayında açtığı ilk mağazası ve sunduğu ürün karması ile hem tüketicilerin hem de AVM yönetimlerinin dikkatini çekmeyi başardı.

SHUEV.COM YERİNE SIĞAMADI VE METREKARELERİ BİN ‘LERE ÇIKARDI Dörtyüzer metrekarede on binlerce yerli ve ithal ürünü bir arada sunan mağaza konsepti ile sektöre yeni bir soluk getiren Shuev mağazaları AVM ’lere kattığı değeri mağazalarındaki yoğun müşteri trafiği ile hemen belli ediyor. Müşterilerinin ihtiyaçlarına çözümler sunmak hedefi ile ev dekorasyon, aydınlatma, mutfak, banyo ve bahçe kategorilerine çok yakında tencere ve tava ,elektrikli pişiriciler, içecek hazırlama, süpürge, gıda hazırlama, ütüleme ve kişisel bakım kategorilerini de ekliyor.

SEKTÖRÜN ÖNCÜ MUTFAK MARKALARI SHUEV ‘DE Group SEB ile yapılan işbirliği sonucunda Tefal, Rowenta, Lagostina ve Krups markalı ürünler artık Shuev’de. Böylece marka ürün kategorilerine; tencere ve tava ,elektrikli pişiriciler, içecek hazırlama, süpürge, gıda hazırlama, ütüleme ve kişisel bakım kategorilerini de ilave etti. Zorlu Grubu ile anlaşılarak Pierre Cardin Paris imzalı Porselen yemek ve kahvaltı takımları, çay ve kahve setleri, züccaciye ve mutfak aksesuarlarında müşterilere yeni bir marka ile alternatif ürün deneyimi yaşama fırsatını verdi. Açıldığı günden bu yana Tantitoni markasını mağazasında müşterileri ile buluşturan Shuev, yeni konseptinde eğlenceli mutfak ürünlerini, Tantitoni’nin küçük, sıcak,

80

renkli mağaza konsepti ile müşterilerilerine sunarak bir ilki gerçekleştirdi.

EV DEKORASYONU VE AKSESUARLARINDA ALTERNATİFSİZ OLMAYA DEVAM Maison Object, Ambiante ve Trend başta olmak üzere Uzakdoğu ve Avrupa’daki fuarlardan özenle seçilmiş ürünlerle ev dekorasyonunda ürün boşluğunu doldurmayı hedefliyor. Bünyesine kattığı LuckyArt markalı prestijli şık dekoratif ürünlerle lüks dekorasyonda alternatif ürünleri sunarak dekorasyon grubunu daha da güçlendirdi.LuckyArt markası çok yakında Shuev mağazalarında mağaza içi mağaza konsepti ile de yer alacak.



PERAKENDE

VICTORIA'S SECRET'LA BOMBA GİBİ BİR YAZ: BOMBSHELL SUMMER

Güneşin kızılötesi ışınlarına Karşı Bee Beauty Sun koruması Gratis, 2017 yazı için geliştirdiği özel içerikli güneş bakım ürünlerini Bee Beauty Sun ile satışa sundu. Cilt bakım, yüz bakım ve parfüm çeşitlerinden sonra Almanya’dan ithal güneş bakım ailesini de ürün gamına ekleyen Bee Beauty, yeni Bee Beauty Sun güneş bakım ürünlerinde Infrared teknolojisi kullanarak UVB&UVA filtrelerinin yanı sıra kızılötesi ışınlara karşı koruma sağlıyor. Bee Beauty Sun güneş krem ve losyonları, özel etken maddeli formülü ile kızılötesi ışınlara karşı koruma sağlayarak ciltteki elastikiyeti artırarak yaşlanma etkilerini azaltıyor ve ışınların hücrelere zarar vermesini engelliyor. Bee Beauty Sun güneş bakım ailesi suya dayanıklılığı, E vitamini içeriği ve 24 saat nemlendirme özelliği ile de tam koruma ve bakım sağlıyor.

Egzotik çiçeklerin taç yaprakları ve enerji veren greyfurtun narin birleşimi Victoria’s Secret’ın bir numaralı parfümünü Bombshell’I yaza hazırlıyor ve sizlere benzersiz bir günbatımı yaşatmak üzere Bombshell Summer’da hayat buluyor. Sıcak yaz akşamlarının hafif bir meltemle serinlemesi gibi ipeksi ve yumuşak bu koku, içerisinde greyfurt, siyah frenk üzümü ve müge çiçeğinin taç yapraklarını barındırıyor. Şişesindeki günbatımı etkisi, ikonik Victoria’s Secret çizgi desenleriyle birlikte bu yeni koku ailesine nostaljik ve modern bir hava katıyor. Pırıltılı sahilleri anımsatan Bomshell Summer Victoria’s Secret mağazalarında sizleri bekliyor.

DeFacto’dan “Tropical Summer” plaj koleksiyonu Dünya modasını ulaşılabilir fiyatlarla sunan DeFacto, 2017 Plaj Koleksiyonu’yla tatil keyfini şıklıkla tamamlayacak tasarımlar sunuyor. Sezonun en gözde renklerinden olan mavi tonlarının hakim olduğu koleksiyon asimetrik kesim bikini-mayolar, desenli şortlar ve rengarenk pareolarla deniz kenarında da trend ve rahat bir yaz vaad ediyor. Akdeniz sahillerinden esintilerin hakim olduğu DeFacto 2017 Plaj Koleksiyonu’nda, sezonun modası ananas ve çiçek desenleri, geometrik kesimler ve desenler dikkat çekiyor. Koleksiyonda plaj elbisesi, yüksek bel bikini, etekli mayo, deniz şortu, parmak arası terlik plaj havlusu, pareo gibi tüm yazın ihtiyaçlarına yönelik parçalar yer alıyor. DeFacto, yaza rahatlık ve stil katan tarzıyla plajlarda şıklığına önem verenlerin vazgeçilmezi oluyor.

82


PERAKENDE

LCW Home, havluları ile plajlara renk katıyor

LInens ile tropikal iklimlere yolculuk

Linens, yazın tazeliğini evinde yaşamak ve sevdikleriyle keyifli ve şık sofralarda buluşmak isteyenlere, birbirinden özel ev tekstili ve aksesuar grubu ürünleri sunuyor. Palmiyeler, papağanlar, egzotik çiçekler ve flamingolarla tropikal adaları çağrıştıran desenleriyle Linens nevresim takımları, masa örtüleri ve muftak ürünleri adeta egzotik ormanlara doğru yolculuğa çıkarıyor. Yatak odasını, terasını ya da mutfağını, doğanın el değmemiş güzelliklerinden ilham alarak dekore etmek isteyenler Linens mağazalarını ziyaret edebilirler. LCW Home, yüzde yüz pamuklu ve yaza yakışır birbirinden canlı renkteki havluları ile plajda yanınızdan ayıramayacaklarınız arasında yerini alıyor. Her tarz ve bütçeye uygun, birbirinden farklı konseptler içeren LCW Home, tatil çantanızda birbirinden renkli plaj havluları ile yerini alıyor. Kurulanıldığında suyu hızlıca emen ve çabuk kuruyan aile boyu plaj havlularında farklı zevklere hitap eden desenler de bulunuyor. Kaliteli ürünlerini uygun fiyatla tüketicisiyle buluşturan LCW Home, ürünlerini yüzde 100 pamuklu ve sık dokuma tekniğiyle üretiyor. LC Waikiki, bütün kategorilerinde olduğu gibi Home ürünlerinde de ürün güvenliğini ve insan sağlığını ön planda tutuyor. LCW Home’un tüm ürünlerine Türkiye genelinde 56, yurt dışında 10 olmak üzere toplamda 66 mağazadan ulaşabilirsiniz.

Özdilek ile doğayı yatak odalarınıza taşıyın Özdilek, kişisel detaylara önem veren takipçilerini 2017-2018 Nevresim Takımı Koleksiyonu ile ‘doğal’ bir yolculuğa çıkarıyor. Kuzeyin yeşilliğinden güneyin ılık rüzgarlarına kadar doğanın hikayesini nevresimlerine taşıyan Özdilek, yatak odalarına yepyeni bir soluk getiriyor. Özdilek, birbirinden farklı renk ve desenlerin harmonisiyle ortaya çıkan 2017 – 2018 Nevresim Takımı Koleksiyonu ile doğayı yatak odalarına taşıyor.

önem veren tasarımlarıyla kullanıcısının beğenisini kazanıyor. Özdilek, 2017-2018 Nevresim Takımı Koleksiyonu’nda bulunan çocuk&bebek nevresimleri, pike takımları ve yatak örtüleriyle doğanın rahatlatıcı etkisini yaşam alanlarınızla buluşturuyor. Özdilek kalitesiyle üretilen, uzun süre yıpranmaya, solmaya karşı dayanıklı nevresim takımları, özel fiyatıyla herkesi kendine hayran bırakırken, pamuklu dokuları ile kaliteli bir uyku yaşatıyor.

DOĞA KADAR ÖZGÜR… Desenlerindeki zariflik ve romantiklik ile Özdilek Nevresim Takımları, yatak odalarına modern bir görünüm kazandırıyor. Tasarımında kuzeyin yeşilliğinden güneyin ılık rüzgarlarına kadar doğanın hikayesini taşıyan nevresim takımları, kişisel detaylara

83


PERAKENDE

Türkiye’nin ödeme yöntemi değişiyor Türkiye’deki tüm bankaların ortak girişimiyle hayata geçirilen “Türkiye’nin Ödeme Yöntemi TROY”un tüketici lansmanı gerçekleştirildi. Bankaların ortak platformu Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından geliştirilen kartlı ödeme yöntemi ve markası TROY, altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından artık cüzdanlara girdi.

“Ekonomİnİn kİtabı bu topraklarda yazıldı”

BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko, düzenlenen basın toplantısında TROY’un ilk kez tanıtıldığı günden bugüne kadar geçen sürede ürünün gelişimini ve markaya dönüşme hikayesini anlattı. “Bundan böyle kartların sağ alt köşesinde bir Türk markası var” diyen Dr. Soner Canko, Türkiye’nin kendi ödeme yöntemi markasını yaratmasının tesadüf olmadığını, ekonominin kitabının tarih boyunca bu topraklarda yazıldığını belirtti. Paranın, ticaretin ve borsanın Anadolu’da doğduğunu hatırlatan Canko, Türk toplumunun bu köklü miras üzerinde yükselen alışveriş ve ödeme kültürünün Türkiye bankacılık ve finans sektörünün ortak çabalarıyla bir ödeme yöntemi ve markası doğurduğunu vurguladı.

84

DÜN İLHAM VERİYORDUK, BUGÜN KENDİ MARKAMIZLA YÖN VERİYORUZ Türkiye bankacılık ve ödemeler sektörünün teknolojiye yaptığı önemli yatırımların altını çizen Soner Canko: “Toplumumuzun dinamik yapısı ve teknolojiyi benimseme hızı, finansal teknolojilerde hızlı büyümeye yol açtı. Bu dinamizm ve hız, dünyada bu alandaki taksitlendirme, güçlü sadakat programları, chip&pin ve temassız ödemeler gibi önemli teknolojik gelişmelere ilham verdi. Sektörümüzün ortak girişimleri ve iş birliğiyle artık dünyaya ilham vermenin yanında kendi markamızla dünyaya yön veriyoruz. Banka kartları, ön ödemeli kartlar ve kredi kartlarının sağ alt köşesinde yer alan logo, ödeme şeması olarak adlandırılıyor. Artık cüzdanlarımızdaki kartların sağ alt köşesinde hepimize gurur veren bir marka; TROY var” ifadelerini kullandı. “En

büyük gücümüz bankaların kurduğu tek bir çatı altında yerel, hızlı ve yenilikçi bir yapı olmamız” diyerek sözlerine devam eden Canko “TROY’un arkasında güçlü bankacılık altyapısıyla Türkiye var” dedi.

YEREL ÖDEMELER DÜNYASI HAREKETLİ Dünyanın diğer ülkelerindeki yerel ödeme yöntemi kullanımına yönelik bilgiler veren Dr. Soner Canko farklı ülkelerden çarpıcı örnekleri paylaştı. Canko, “Örneğin 200 milyon nüfuslu Brezilya’da, yerel ödeme yöntemi Elo’ya sahip 110 milyon kart kullanılıyor. 1,3 milyar nüfusa sahip Hindistan’da ise 645 milyon adetlik banka kartı pazarının yüzde 38’ini Hindistan’ın yerel ödeme yöntemi olan Rupay oluşturuyor. Bir Akdeniz ülkesi olan 59 milyon nüfuslu İtalya’da ise yerel ödeme yöntemi olan Bancomat markalı 37 milyon adet kart kullanılıyor” diye konuştu.

HEDEF HER CÜZDANDA EN AZ BİR TROY KART Dr. Soner Canko, TROY kartların POS, ATM ve e-ticaret sitelerinde yüzde 100 kabulünün sağlandığını, TROY üyelerine yönelik altyapı çalışmalarının tamamlandığını ve TROY kullanımına ilişkin tüm standart ve kuralların belirlendiğini söyledi. Bugün itibariyle 200 bini aşkın TROY logolu kart bulunduğunun altını çizen Dr. Soner Canko, “Halihazırda 15’i banka, biri banka dışı olmak üzere 16 kurum TROY logolu banka kartı, ön ödemeli kart ve kredi kartı ürününü vermeye hazır durumda. Hedefimiz yüzde 100 nakitsiz ödemeler toplumuna giden bu yolda tüm bankaların TROY logolu kartlarını kullanıcılara sunması ve her cüzdanda en az bir TROY logolu kart bulunması” diye konuştu.


PERAKENDE

Kobi Kart’a üye iş yerlerine, şimdi TurKKom Terminal Cihazı hediye… Kobi Destek Programı Artı İndirim sistemi ile küçük ve orta ölçekli esnaflara (KOBİ) büyük avantaj sağlayan TurKKom, şimdi yeni üye olacak iş yerlerine kendi adını taşıyan TurKKom Terminal Cihazı da hediye ediyor. Özel olarak geliştirilen cihaz, Kobi Kart üyesi olan iş yerlerine 400 kart ile birlikte ücretsiz veriliyor. Üzerinde kamerası, slip, chip ve QR kod okuyucusu olan TurKKom Terminal Cihazı, kullanışlı ve pratik tasarımı ile fark yaratıyor. Tamamen Kobi Kart’a entegre olacak şekilde üretilen cihaz ile Kobi Kart sahiplerinin işlemlerini hızlı, güvenli ve efektif bir şekilde gerçekleştirmek mümkün oluyor. Ayrıca üye işyerleri ve müşterileri TurKKom Terminal ile birlikte Google Play ve Appstoreden indirilebilecekleri Artı İndirim mobil uygulama sayesinde de Kobi Kart olmaksızın kolay alışverişin keyfini sürebilecekler.

“TurKKom Kobİ Kart, TurKKom Termİnal ve Artı İndİrİm mobİl uygulama İle yenİlİklere İmza atmaya devam edİyor” TurKKom Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Sönmez sistemi şu sözlerle açıklıyor; “Geçtiğimiz dönemde müşterilerinden sadece kendisinden yaptıkları alışverişler neticesinde para kazanan esnaflar, TurKKom olarak sürdürdüğümüz Kobi Destek Programı Artı İndirim sistemi ile birlikte müşterilerinin diğer esnaflardan yaptıkları alışverişlerde de kazanç elde etmenin keyfini yaşıyor. Müşterilerde bu alışverişlerden indirim üstüne indirim kazanıyor. Yeni dönemde TurKKom Terminal Cihazımız ve Artı İndirim mobil uygulamalarımız sayesinde alışverişler daha hızlı ve kolay hale geliyor. Üye işyerlerine ve müşterilere ücretsiz sağladığımız bu yeniliklerle her esnaf, birçok sektörü bünyesinde barındıran kocaman birer AVM’nin sahibi haline gelmeye devam edecek.”

Işık tasarımında devrim:

WIGGLE

Işığın kaynağı sizin için özgürleştirildi. WIGGLE ile mimari form ve detaylara uyum sağlayan modüler ışık hayata geçti. Artık kendi ışığınızı kendiniz tasarlayabilirsiniz. LAMP 83, sınırsız mimari aydınlatma için benzersiz ve yepyeni bir ürünü hayata geçirdi: WIGGLE… Bundan böyle siz ışığa uymak zorunda değilsiniz; ışık size uyacak. Modüler sistemi ile WIGGLE aydınlatmada bir devrim yaparak, mekanlarınızda dilediğiniz uzunlukta ışıklı form ve eğrilerin yaratılmasına olanak sağlıyor. Kısacası LAMP 83 sizi ve ışığınızı, WIGGLE ile özgürleştiriyor. WIGGLE sizin istediğiniz şekilde, sizin istediğiniz uzunlukta ve sizin hayal ettiğiniz formda olabiliyor. İster ayrı ayrı kullanılan, ister birbirine eklenen modüller sayesinde mimari tasarımınıza uygun mimari aydınlatma, artık tasarlanabiliyor. Sıva üstü ve sarkıt uygulama seçenekleri ile hayalinizdeki formlar, mimari ve işlevsel bir aydınlatmaya dönüştürülebiliyor. WIGGLE; dinamik aydınlatmanın mimari aydınlatma fonksiyonuna evrildiği, modüler bir ışık sistemi. Patenti LAMP 83’e ait olan WIGGLE, düz, dairesel, oval veya eğrisel olarak tasarlanan tüm mekanlara kusursuz şekilde uyum sağlıyor. Özel akrilik difüzör ünitesi; hem şık bir algı sağlıyor, hem de ihtiyaç duyduğunuz ışığı karşılıyor. ±25° açı ile hareket eden modüllerden oluşan ve 1.5 metre ile 3 metre standart boylarda üretilen WIGGLE; bu boyların katları şeklinde birbirine eklenen ünitelerle, istenen uzunluklarda kullanılabiliyor. Ayrıca 1 metre ve 3 metre çapında tam daire olarak da üretilebilen WIGGLE, standart olarak sunulan DALI dim özelliği sayesinde otomasyona da uyumlu.

85


PERAKENDE

Mağazalardaki otokontrol dedektifle sağlanıyor “Tecrübelerimize istinaden hırsızlık vb. vakaların çalışan personel ya da destekli olduğunu görüyoruz” diyen Bata Group Genel Müdürü Timuçin Altıer, “Bunu engellemek için Bata Group olarak, zincir mağazalara dedektif dediğimiz sivil giyimli, mağaza personelinin tanımadığı kişiler yerleştiriyor ve otokontrolü sağlıyoruz” dedi. Bata Group’un güvenlik sektörüne yönelik çalışmalarından kısaca bahseder misiniz? Sektörde 20. yılımı tamamladım. Yurt dışında sivil orijinli olarak başta yakın koruma, terörle mücadele, güvenlik, risk yönetimi, bomba, x-ray ve silah alanında uzun eğitim süreci geçirdikten sonra sektöre adım attım. Tabii ki bu alandaki eğitimleri hem çalıştığım firmalara hem de sektörde iş yapan güvenlik personellerine aktarmaya çalıştım. İş yaptığımız site, AVM, plaza gibi yoğun yerlere 5188 sayılı yasa gereği verilen eğitimlerin haricinde kendi tecrübe ve alt yapımız ile personel eğitimleri vererek, yapmış oldukları işin önemini bilinçlendirmek koşuluyla kendilerine mesleki tecrübe kazandırmaya çalışıyorum. Sizce güvenlik kadrolarının AVM’lerdeki rolü nedir? AVM’ler başlı başına riski yüksek, ağır çalışma ortamı olan, giriş-çıkışların inanılmaz yoğun olduğu yerler. Personellerin hem gelen ziyaretçilere hem de AVM yönetimine karşı büyük sorumlulukları var. Bu yüzden iyi eğitim almak, ayrıca devamlı bu eğitimlerin tazelenerek personelleri dinç, perso-

nellerin psikolojilerini ise en üst seviyede tutmak gerekiyor. Personellerin işlerini güleryüzlü ve iyi yapmaları; AVM’ye gelen ziyaretçilerin rahat bir ortamda ve güvenli bir şekilde alışveriş yapmaları ve gezmeleri demektir. Mağaza giriş ve çıkışlarında güvenliğin sağlanması noktasında neler yapılabilir? Mağazaların güvenliği genel olarak kamera sistemi, alarm ve personelle sağlansa da, çoğu zaman bunlar yeterli olmuyor. Ayrıca tecrübelerimize istinaden hırsızlık vb. vakaların çalışan personel ya da destekli olduğunu görüyoruz. Bunu engellemek için Bata Group olarak zincir mağazalara dedektif dediğimiz sivil giyimli, mağaza personelinin tanımadığı kişiler yerleştiriyor ve otokontrolü sağlıyoruz. Mağaza genel merkezlerine bunu raporlayarak hırsızlık sonucu oluşan kayıpları en aza indirgediğimizi bilmek bizi memnun ediyor. Güvenlik alanında faaliyet gösteren birçok firma bünyesinde çalıştıracağı personellere kendi eğitimlerini veriyor. Peki, siz bu konuda bir çalışma yürütüyor musunuz?

Peki, bu konuda mağaza personellerinin üzerlerine düşen görevler var mıdır? Evet, personellerin başta kendi aralarında bir otokontrol mekanizması kurmaları gerekiyor. Personelin şüpheli bir durumda mağaza müdürüne, genel merkeze ya da güvenlik şirketine rapor vermesiyle birlikte, önceden gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacak ve sonradan oluşabilecek bir durumun önüne geçerek, herhangi bir kimsenin zan altında kalması engellenecektir.

86

Evet yürütüyoruz, şahsım ve yöneticilerim bu konuda sektör tecrübesi olan kişiler, yurt dışında ve yurt içinde almış olduğumuz eğitimleri harmanlayarak personele enjekte ediyoruz. Projelerde öncelikle risk yönetimini belirleyip, beklenmedik olaylara karşı prosedürleri oluşturduktan sonra, bu prosedürleri tatbikat ya da simülasyon şeklinde personele uygulamalı olarak anlatıp, kendilerine o olayı yaşatıyoruz; böylece yaşanılan vaka (durum) gerçekten personelin aklında kalarak, hata yapma riskini minimuma indiriyor. Sonrasında risk oluşmadan önlem alarak, tehlike durumunda doğru reaksiyon ile riski ortadan kaldırmış oluyorlar. Önemli olan rutin iş değil, beklenmedik bir olay karşısında personelin ne kadar çabuk ve doğru reaksiyon vermesidir. Diğer bir önemli konu da; güvenlik personellerinin motivasyon düzeylerini yüksek tutmak ve sistem açıklarının belirlenebilmesi amacı ile müşteri ile koordineli olarak, karar verilecek olan zaman ve mekanlarda, yılda toplam 2 kez habersiz sistem çalışması (DRİLL) düzenlenmesidir. Günümüzde suçların tarzı değişkendir, değişikliklerin takibi, istatistiki olarak değerlendirilmesi ve ihtiyaç çerçevesinde müşteriye aktarılması şirketimizin hizmetleri arasında yer alıyor.



ORGANİZASYON

“Sadece kalabalık toplamak

başarı ölçütü olmamalı”

“AVM’LERİN BAŞARI KRİTERLERİ ZİYARETÇİ SAYISI KADAR, CİRO ARTIŞI VE KARLILIK İLE DE ÖLÇÜLÜYOR” AÇIKLAMASINDA BULUNAN MARKETING TOYS ŞİRKET SAHİBİ KORAY ÖZDEMİR, BU ANLAMDA SADECE KALABALIK TOPLAMANIN BAŞARI ÖLÇÜTÜ OLMAMASI GEREKTİĞİNİ DİLE GETİRDİ.

88


ORGANİZASYON Başarılı ya da başarısız organizasyon nere göre tanımlanıyor? Bir organizasyonu başarılı ya da başarısız kılan etmenler neler? Günümüzde organizasyonların başarıları çok net sonuçlara bağlanıyor. Kısa süreli etkinliklerde sosyal medya paylaşımı önemli bir ölçü oluyor. Katılımcılar eğer etkinlikten övgü dolu sözlerle kişisel sosyal medya hesaplarından paylaşıyorsa etkinlik başarıya ulaşmış sayılıyor. Uzun süreli etkinliklerde ise kademeli olarak artan katılımcı sayısı ve “nereden duydunuz?” sorusuna sosyal medyadan cevabı ya da referans ile bilgisi geliyorsa; o etkinlik de başarıya ulaşmıştır. Bana göre organizasyonun AVM için başarısını ölçen 3 kriter vardır; birincisi etkili data toplanması ve yönetimi, ikincisi kapı girişi kadar cirosal artış, üçüncüsü ise sosyal medyada paylaşılacak kadar önemli ve sonrasında da ödüllendirilebilecek proje değeri. Kurumsal organizasyonlarda başarının ya da başarısızlığın işletmeye yansıması nedir? Sadece kalabalık toplamak başarı ölçütü olmamalı. AVM’lerin başarı kriterleri ziyaretçi sayısı kadar ciro artışı ve karlılık ile de ölçülüyor. Bir konser organizasyonu kapı giriş sayısını tek gün için büyük ölçekte arttırsa da

alışveriş cirosuna etki etmeyerek, hatta sadık müşterilerin kalabalıktan çekinerek AVM’den uzak durmasına ve cironun düşmesine bile neden olabiliyor. Bu nedenle kurumsal etkinliklerde hedef kitle belirlemesinin doğru yapılması ve anlık ziyaretçi sayıları yerine sürekliliği kılmak çok daha önemlidir. Başarılı etkinlik direkt sahadaki etkinin online başarıya yansıması ile yani Facebook ya da Instagram takibi ile gelecektir. Çünkü müşteri memnun kaldığı etkinlik sonrası takip edecek organizasyonlardan haberdar olmak ister. Kurumsal organizasyonlarda hata riski nasıl minimize edilir? Bu noktada özellikle hangi unsurlara dikkat etmeli, siz nelere dikkat ediyorsunuz? Kurumsal etkinliklerde sadece bir konunun telafisi yoktur, o da etkinlik sırasında bir ziyaretçinin zarar görmesi ya da kötü etkilenmesidir. Dekor ve etkinlik mekanizmalarının güvenliği çok önemlidir. Ayrıca içinden geçtiğimiz hassas günlerde ise etkinliklerin politik kimliğinin olmaması hem marka hem etkinlik için önemli bir detaydır. Etkinliğin başarı riski göz önüne alındığında hedef kitle ve hedef kitle endeksinde içeriklerin uyumluluğu çok önemlidir. Bu nedenle AVM’lerin kaliteden ödül veren ve fiyat odaklı olduğu

için katma değeri ve güvenliği göz ardı eden firmalardan uzak durması gerekir. Peki, işletmeler organizasyon firmasını seçerken nelere dikkat etmeli? Organizasyon firması hangi özellikleri bünyesinde barındırmalı ki işletmeler o firmayı tercih etsin? Biz Marketing Toys olarak, artık günümüzde iletişim yapacak firmaların sadece organizasyon firması olarak yer almaması gerektiğini

Eklemek istedikleriniz… Günümüzde organizasyon sektörünü bekleyen en büyük tehlike ne yazık ki pazarda yer almaya çalışan bu nedenle fiyat kırarken kaliteyi çok düşüren ajanslar. Özellikle AVM’lerin lokomatif etkinliklerinden olan lisanslı çocuk etkinlikleri konusunda gerçek dışı ve yanlış bütçelendirmeler ile lisans değerini düşüren ajanslara dikkat etmesi gerekiyor. Alışveriş merkezlerinin ise tüketiciyi asıl çekenin kaliteli ve sürekli iletişim olduğunu göz önünde bulundurarak, ajans seçiminde fiyat kriterini birincil ölçüt olarak kullanmaması gerekiyor. Yalnızca 360 derecelik bir çalışma AVM’nin kendisine ödül getirecektir. Biz Marketing Toys olarak Hermes’i 4 farklı proje ve 12 ödülle kapatmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

düşünüyoruz. Özellikle AVM iletişimi, 360 derecelik bir deneyim tasarımıdır; hem saha, hem reklam, hem sosyal medya hem de iç müşteri olan kiracıları ilgilendiren entegre bir organizmadır. AVM’de yer alan bir ajans ortak alan giderlerinden kapı giriş sayıları ve ciro endeksine, kişi başı harcama endeksinden müşteri dolaşım iz düşümüne kadar birçok detaya hakim olmalıdır. Ancak AVM içinde yaşayan ve AVM müşterisine dokunan ajanslar geri dönüşüm oranı yüksek organizasyonlar sağlayabilir. Sahada gerçekleşen bir organizasyonun devamlılığı ise sonrasında takip edilecek data ve günümüzün en önemli pazarlama aracı olan “big data (müşteri datalarının detaylı analizi)” yönetimi ile sağlanır.

89


ORGANİZASYON

+90 değişiklikleri ve kriz anı reaksiyonları tercihleri etkiliyor! Başarılı ya da başarısız organizasyon nere göre tanımlanıyor? Bir organizasyonu başarılı ya da başarısız kılan etmenler neler? Öncelikle bir organizasyonu detayları başarıya ulaştırır. Bu başarıyı yakalamak için de konusunda uzman bir ekibe ihtiyaç duyulur. Aslında organizasyonu başarıya taşıyan en önemli iki başlık bunlardır. Kusursuz bir organizasyon, mükemmel bir ekibin elinden çıkar. Başarılı organizasyonların en büyük sırrı budur. Bu başlıklardan bir tanesinin bile eksik olması organizasyonun başarısızlığı için yeterli olur. Kurumsal organizasyonlarda başarının ya da başarısızlığın işletmeye yansıması nedir? Tüm yapılan organizasyonlar belirli bir hedef kitleye hitap etmektedir. Markalar yaptıkları organizasyonlar ile bir duruş sergilemekte ve mesajlarını kendi dillerinde ve doğru şekilde bu hedef kitleye ulaştırmaya çalışmaktadırlar. Yapılan organizasyon ne kadar kusursuz ve profesyonel olur, katılımcılarda olumlu izler bırakırsa, markanın duruşu da aynı oranda katılımcıların gözünde değerlenir. Organizasyonun hatalı, eksik ve başarısız sonuçlanması ise süreci ters yönde etkiler ve marka itibarına zarar verir. Kurumsal organizasyonlarda hata riski nasıl minimize edilir? Bu noktada özellikle hangi unsurlara dikkat etmeli, siz nelere dikkat ediyorsunuz?

90

Organizasyon firmasının ayırt edilebileceği birkaç kritik nokta olduğunu belirten Akademi Organizasyon Kurucusu Kutlu Hakan Özgül, “Firmanın daha önce gerçekleştirdiği organizasyonlar ve mevcut durumda çalıştığı markalar organizasyon firmasının statüsünü belirleyebilir, fakat +90 değişikliklerinde ve kriz anında verdiği reaksiyonlar markaların çalışma kararlarını etkileyen en önemli kriterlerdir” dedi.

Bizim tarafımızda doğru planlama işin yüzde 70’ini oluşturuyor. Sırasıyla brief, kreatif süreç, proje ve proje yönetimi süreçlerini eksiksiz ve doğru planlamak doğabilecek tüm olumsuzluklara hazırlıklı kılar ekibimizi. Doğru planlamanın yanı sıra doğru tedarikçi zinciri oluşturmak da önemli bir kriterdir. Biz bu nokta da hata riskini ortadan kaldırmak adına işinin profesyoneli ve kendi hizmet alanında lider tedarikçiler ile çalıyoruz. İnanın operasyon anında ekibimizde kim tedarikçi firmadan, kim bizden ayırt edemezsiniz, herkes aynı amaca hizmet ettiğinin farkında ve bütünlük içerisinde çalışır. Peki, işletmeler organizasyon firmasını seçerken nelere dikkat etmeli? Organizasyon firması hangi özellikleri bünyesinde barındırmalı ki işletmeler o firmayı tercih etsin? En başta organizasyonun doğru ellerde olması gerekir. Organizasyonun içeriğine uygun, o organizasyonu yapabilecek yetilere sahip ve işinin ehli bir firma ile çalışmalıdır markalar. Tüm bunların yanı sıra ahlaki değerlere sahip, sonucu olumsuz bile olsa kendileri ile doğru bilgiyi paylaşan ve tüm süreçlerde şeffaf olan firmaları seçmeye özen göstermelidirler. Günümüzde tüm organizasyon firmaları 360 derece hizmet vermektedirler. Bünyelerinde yaratıcı ekipleri, tasarımcıları, dekor danışmanlarını, teknik danışmanları ve birçok proje yöneticisini bulundurmaktalar. Ancak iyi bir organizasyon firmasının ayırt edilebileceği birkaç kritik nokta vardır; firmanın daha önce gerçekleştirdiği organizasyonlar ve mevcut durumda çalıştığı markalar organizasyon firmasının statüsünü belirleyebilir, fakat +90 değişikliklerinde ve kriz anında verdiği reaksiyonlar markaların çalışma kararlarını etkileyen en önemli kriterlerdir.



ORGANİZASYON

Organizasyonda 5D kuralı “Kurumsal organizasyonlarda dikkat edilecek ilk adım planlama aşamasıdır” diyen Alya İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Firuze Kaymaz, “Projenin bütçesinin azlığı ya da çokluğundan ziyade tıpkı gazetecilikte 5N1K kuralı gibi esnetilemeyen kuralları göz ardı etmemek yeterli olacaktır. Bunlar da doğru yerde, doğru zamanda, doğru kitleye, doğru mesaj ve doğru bütçe olarak sıralanabilir” dedi. Başarılı ya da başarısız organizasyon nere göre tanımlanıyor? Bir organizasyonu başarılı ya da başarısız kılan etmenler neler? Bir organizasyonun başarılı olup olmaması öncesinde yapılan planlama ile doğru orantılıdır. Bir etkinlik ne kadar doğru şekilde planlanırsa başarı oranı da buna göre artacaktır. Planlama yaparken dikkat edilmesi gereken konuların başında ise yapılan etkinliğin doğru hedef kitle ile buluşup buluşmayacağı yer alır. Başarılı bir organizasyon; doğru mesajların, doğru hedef kitleye, doğru zamanda ulaştırılması ile mümkün hale gelir. Kurumsal organizasyonlarda başarının ya da başarısızlığın işletmeye yansıması nedir? Doğru planlanan ve doğru kitleye ulaştırılan bir projenin ilgili işletmeye her zaman çok önemli oranda pozitif katkı sağladığını düşünüyoruz. Başarısız projelerin de aynı oranda negatif etki yarattığını söylemek mümkün. İlk sorunuzda da yanıtladığımız üzere başarılı bir organizasyon için yapılması gerekenler çok kolay. Bu başlıkların dışına çıkmadan etkinliğin organize edilmesi de hata risklerini ortadan kaldırarak işletmeyi olası negatif etkilerden uzak tutacaktır. Zira iletişim tarihi başarısız etkinlikleri yüzünden çok zor zamanlar geçiren şirketleri kalın harflerle yazar.

92

Kurumsal organizasyonlarda hata riski nasıl minimize edilir? Bu noktada özellikle hangi unsurlara dikkat etmeli, siz nelere dikkat ediyorsunuz? Kurumsal organizasyonlarda dikkat edilecek ilk adım daha önce de belirttiğimiz üzere planlama aşamasıdır. Projenin bütçesinin azlığı ya da çokluğundan ziyade tıpkı gazetecilikte 5N1K kuralı gibi esnetilemeyen kuralları göz ardı etmemek yeterli olacaktır. Bunlar da doğru yerde, doğru zamanda, doğru kitleye, doğru mesaj ve doğru bütçe olarak sıralanabilir. Bu sıralamaya uyan organizasyon şirketi hata paylarını da en aza indirmiş olur. Tabii ki açık havada yapılacak etkinliklerde havanın beklenmedik bir şekilde bozması, istenmeyen bir doğal afet gibi önüne geçilemeyecek riskler her zaman vardır ve planlama aşamasında bu riskler de mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak olası aksilikleri önceden öngörmek ve alternatif B planını hazırda tutmak ve gerektiğinde düğmeye basmak oldukça yerinde bir davranış olacaktır. Kurumsal organizasyonlarda dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli unsur ise etkinlik sahibinin taleplerini çok iyi dinlemek ve ona uygun alternatif seçenekler sunmaktır. Biz Alya İletişim Danışmanlığı olarak; bir etkinlik planında daha önce yapılmamış farklı, özel ve ses getirecek fikirler üzerine yoğunlaşmayı tercih ediyoruz. Organizasyonun planlama aşamasında gereksiz masraflardan kaçmayı tercih ediyoruz. Elimizdeki minimum imkanlarla optimum fayda sağlamaya özen gösteriyoruz.

Peki, işletmeler organizasyon firmasını seçerken nelere dikkat etmeli? Organizasyon firması hangi özellikleri bünyesinde barındırmalı ki işletmeler o firmayı tercih etsin? Organizasyon firması seçmek işletmeler için sıkıcı bir süreç olabilir. Ancak bu işlem için işinin ehli bir ekibin mutlaka desteği alınmalıdır. Ayrıca seçilecek ajansın daha önce hayata geçirdiği projeler mutlaka analiz edilmeli, başarıya giden yolda hangi yöntemleri daha yoğun olarak kullandıklarına dikkat edilmelidir. Seçim aşamasında bir ajansın başarısız bir projede yer alıp almaması seçim kriteri değildir. Başarısızlığa uğrayan proje de diğer başarılı projeler gibi analiz edilmeli ve başarısızlığın sebepleri de net bir şekilde ortaya konmalıdır. Ayrıca seçilecek ajansın gönüllü projelere gösterdiği olumlu katkının da önemli seçim kriterlerinden olduğunu düşünüyorum.


ORGANİZASYON

Kurumsal organizasyonlar hata kabul etmez! “KURUMSAL ORGANİZASYONLARDA HATA PAYI YOKTUR, OLMASI HALİNDE LOKOMATİF GİBİ HATALARLA DOLU BİR ORGANİZASYON GERÇEKLEŞİR” DİYEN GOLD ORGANİZASYON FİRMA ORTAĞI FATİH TOPAK, “DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUS, TEK KELİMEYLE DİKKATLİ BİR ÇALIŞMA VE PROFESYONEL EKİPLE SÜRECİ YÖNETMEKTİR” DEDİ.

Başarılı ya da başarısız organizasyon nere göre tanımlanıyor? Bir organizasyonu başarılı ya da başarısız kılan etmenler neler? Bir etkinliğe ya da organizasyona başarılı diyebilmek için müşteriye sunulan hizmetin kaliteli ve eksiksiz bir şekilde sunulması gerekir. Başarısız organizasyonda ise tam tersi bir durum söz konusudur; bu tür organizasyonlarda yapılan iş ve verilen vaatler tam anlamıyla yerine getirilmez. Kurumsal organizasyonlarda başarının ya da başarısızlığın işletmeye yansıması nedir? Kurumsal organizasyonlar çok önem taşıyan bir projedir, hata payı olmamalı ya da yok denilecek kadar az olmalıdır. Çünkü yapılan bir yanlış direkt olarak firmaya yansır ve bu da hem kurumsal firmayı hem de organizasyon firmasını olumsuz yönde etkiler ve bunun adı da hüsrandır. Kurumsal organizasyonlarda hata riski nasıl minimize edilir? Bu noktada özellikle hangi unsurlara dikkat etmeli, siz nelere dikkat ediyorsunuz? Kurumsal organizasyonlarda hata payı yoktur, olması halinde lokomatif gibi hatalarla dolu bir organizasyon gerçekleşir. Dikkat edilmesi gereken husus, tek kelimeyle dikkatli bir çalışma ve profesyonel ekiple süreci yönetmektir. Peki, işletmeler organizasyon firmasını seçerken nelere dikkat etmeli? Organizasyon firması hangi özellikleri bünyesinde barındırmalı ki işletmeler o firmayı tercih etsin? Bu husus da en önemli konu referanstır, ikinci planda ise malzeme parkurudur. Bunun yanında deneyim ve firmanın tecrübeli olması gerekir. Aksi halde işletmenin harcamış olduğu bütçe boşa gider ve verimsiz bir organizasyon ortaya çıkmış olur. Eklemek istedikleriniz… Organizasyon çok önemli bir iş dalıdır ve hata payı sıfırdır. Bu iş severek yapılır. Bu sektöre giren her kişi sosyal hayatından ödün vermeli ve kendisini işine vermelidir. Hatasız ve kusursuz organizasyonlar tecrübeli çözüm ortakları ve ekiple bir bütündür.

93


ORGANİZASYON

önemli!

İki önemli noktayı yönetmek ka bilinirliğini artırmış, yaptığınız iş ile işletmeye artı değer katmış olursunuz. Kurumsal organizasyonlarda hata riski nasıl minimize edilir? Bu noktada özellikle hangi unsurlara dikkat etmeli, siz nelere dikkat ediyorsunuz? Yıllar içerisinde edindiğimiz deneyim ve tecrübe olası kriz senaryolarını önceden görmemizi sağlıyor. Etkinlik öncesi risk faktörlerini önceden belirleyip, olabilecek her hataya karşı önlem alıyoruz. Hataları önceden ön görmeniz gerekiyor. “Ön göremediğiniz hatalar olmuyor mu?” diye sorarsanız, tabii ki oluyor… İşte bu noktada profesyonellik devreye giriyor. Bu işe yıllarını vermiş yönetici ekip ve saha kadrosu her zaman kurtarıcı oluyor.

“Öncelikli olarak müşterinizi ve müşterinizin hedef kitlesini çok iyi tanımanız gerekir” diyen TM Etkinlik ve İletişim Ajans Başkanı Murat Kalaman, “Eğer bu iki önemli noktayı iyi yönetebilirseniz müşterinizin ticaretini veya marka bilinirliğini artırmış, yaptığınız iş ile işletmeye artı değer katmış olursunuz” dedi. Başarılı ya da başarısız organizasyon neye göre tanımlanıyor? Bir organizasyonu başarılı ya da başarısız kılan etmenler neler? Hangi organizasyonu yönetirseniz yönetin ilk olarak takım çalışmasını çok iyi yapmalısınız. Organizasyon bir ekip işidir, geniş bir yelpazedir ve her bir sayfasında işin ehli kişilerle çalışılmalıdır. Grafiğinden cast yönetimine, tedariğinden sahasına, raporlamasından sunumuna işini bilen arkadaşlarla çalıştığınız sürece lezzetli işlere imza atılmış olur. Kurumsal organizasyonlarda başarının ya da başarısızlığın işletmeye yansıması nedir? Öncelikli olarak müşterinizi ve müşterinizin hedef kitlesini çok iyi tanımanız gerekir. Eğer bu iki önemli noktayı iyi yönetebilirseniz müşterinizin ticaretini veya mar-

94

Peki, işletmeler organizasyon firmasını seçerken nelere dikkat etmeli? Organizasyon firması hangi özellikleri bünyesinde barındırmalı ki işletmeler o firmayı tercih etsin? İşletmelerin bir ajansı seçerken dikkat ettikleri noktalar yıllar içerisinde hep aynı kaldı. Nedir bunlar? Tecrübe, daha önce çalışılan markalar ve sektörden referanslar. Fakat oyunun kuralları değişiyor. Günümüzde sektörler özelinde çözüm önerileri sunan, kurumsal taraf ile empati kurma yeteneği gelişen ajansların ayakta kalacağına inanıyorum. Ekibimize farklı sektörlerde deneyim sahibi olmuş arkadaşları katmaya gayret ediyoruz. Bunun en önemli sebebi araştırma ve geliştirme tarafında duran değil, gelişen bir ajans olmak. Yeni sektörlere girdikçe markalara ayna tutma şansımız oluyor. Bu vesile ile daha önce belki de kimsenin aklına gelmeyen çözüm önerileri sunarak marka nezdinde farkındalık oluşturarak yeni bir kapı aralamış oluyoruz.



ORGANİZASYON

Ajans seçiminde geçmiş referansların yanı sıra, ajansın yaratıcı bakış açısı, tedarikçi yönetimi ve doğru satın alma üçgenindeki başarısının da önemli olduğunu dile getiren YoYo Event Marketing Kurucu Ortağı Şenay Gökpar Cengiz, ayrıca firmanın istikrarına da mutlaka dikkat edilmesi gerektiğini de belirtti.

Kurumsal istikrar önemli bir tercih kriteri…

Başarılı ya da başarısız organizasyon nere göre tanımlanıyor? Bir organizasyonu başarılı ya da başarısız kılan etmenler neler? Etkinlik ve organizasyonlar; etkinlik ajansları tarafından, marka ile kurumların hedef ve stratejilerine göre projelendirilerek hayata geçirilir. Bir organizasyonun amacına ulaşma yolundaki çabaları ise planlama, uygulama, operasyon ve değerlendirme sürecidir ki başarılı olarak addedilmesi bu süreçler içindeki uyum ve koordinasyona bağlıdır. Aslında en önemli şey masa başında yapılan organizasyon planlanmasının kusursuz bir şekilde hayata geçebilmesidir. Hatta bazı öngörülemeyen aksiliklerin bile öngörülebilir kılınması, bir B planının hazırlanarak olası bir aksilik durumunda, genel kitleye hissettirmeden bu planın devreye sokulmasıdır. Bu da tamamen tecrübeli bir saha operasyon ekibinin eseridir. Kurumsal organizasyonlarda başarının ya da başarısızlığın işletmeye yansıması nedir? Kurumsal organizasyonların başarılı olarak gerçekleşmesi şirket içi iletişim ve motivasyonunu artıran önemli fak-

96

törlerden biridir. Kurum çalışanlarının kendilerini kuruma ait hissetmeleri, bir olmak, takım olmak, beraberce başarmak, hedeflere doğru stratejik adımları atarken tek yürek olmak gibi noktalar başarılı iç organizasyonların sonucudur. Etkinliğe katılan konukların kusursuzca ağırlanarak sıra dışı ve keyifli bir deneyim yaşamaları ise başarılı bir organizasyonun en önemli çıktısıdır ve kurum sadakatini artırır. Kurumsal organizasyonlarda hata riski nasıl minimize edilir? Bu noktada özellikle hangi unsurlara dikkat etmeli, siz nelere dikkat ediyorsunuz? Kurumsal organizasyonlarda hata riskini minimize etmek için kurum kimliğini, kültürünü iyi araştırmak, analiz etmek, beklentileri karşılayacak ve genel beğeniyi yüksek tutacak içerikleri projelendirmek çok önemlidir. Her şey masa başında konsept, içerik yaratma ve planlama aşamasından başlasa da, saha da güçlü bir operasyon ekibi, sağlam bir teknik partner ve uygulama ekibi işin en önemli kısmıdır. Tabii bir de ana etkinlik öncesi provaların yapılması, olası sıkıntılara istinaden öngörülü olarak back up planlarının da hazırlanması bizim başarı unsurlarımızdan biridir.

Peki, işletmeler organizasyon firmasını seçerken nelere dikkat etmeli? Organizasyon firması hangi özellikleri bünyesinde barındırmalı ki işletmeler o firmayı tercih etsin? Kurumlar, organizasyonlarını etkinlik ajanslarına teslim ederken ilk önce tabii ki o firmanın daha önceki referanslarına bakmaktalar, çünkü bu referanslar ajansın aynı zamanda başarı etiketidir. Ancak ajans seçiminde; geçmiş referansların yanı sıra, ajansın etkinliğe özel yaratıcı bakış açısı ile briefi yorumlaması, beklenti ve stratejiler doğrultusunda kurum kültürüne uygun, sıra dışı ama aynı zamanda da ayakları yere basan proje fikri önemli seçim kriterleridir. Bunun yanı sıra elbette ajansın satın alma başarısı ile finansal durumu da önemlidir, yani istikrarına da mutlaka dikkat edilmelidir. Biz Yoyo Event Marketing olarak, öncelikle sektördeki 20 senelik deneyimimizden ilham alıyor, genç ve yaratıcı proje ekibimize, sağlam tedarikçi yönetimi, doğru satın alma ve saha operasyon ekibimizin gücüne inanıyoruz. Bu bakış açısı, ajans yapımız ve tecrübelerimiz ile kurumların organizasyonlarına talibiz.


ORGANİZASYON

En önemlisi yüzlerdeki gülümseme…

“MimDepo Performans kurulduğu günden buyana yüzlerce çalışmayı insanlarla buluşturdu. Her işimizi aynı titizlikle ve aşkla yapmaya gayret ettik” açıklamasında bulunan MimDepo Performans Kurucusu Hatice Arslantaş, “İnanıyoruz ki en büyük kazancımız yüzlerdeki kocaman gülümsemelerdir” dedi. sevmek ve ona saygı duymak başarıyı ve gülümsemeyi beraberinde getirir. İşi oldu bittiye getirmek, kazanç odaklı çalışmak, sanatçının, performansçının ya da personelin uygun çalışma ortamını sağlayamamak başarısızlığın en temel etmenleridir. Müşterinizin somurtarak size bakmasını istiyorsanız, bunlardan herhangi birini yapmanız yeterlidir.

Başarılı ya da başarısız organizasyon nere göre tanımlanıyor? Bir organizasyonu başarılı ya da başarısız kılan etmenler neler? Bir organizasyonun başarı kıstası kişiye veya kuruma göre değişebilir, bizim içinse başarının en önemli kıstası yüzlerdeki gülümsemedir. Klişe gibi görünebilir ama kesinlikle değildir. Eğer ki müşterilerimiz ya da müşterilerimizin misafirleri gülümsüyorlarsa o zaman başarı vardır bizim için. Organizasyonun çok iyi olması, her şeyin yerli yerinde, zamanında, doğru şekilde olması gibi kıstaslar herkes için farklı şeyler ifade edebilir ama iş sonunda yüzler gülmüyorsa bizce o iş başarıyı yakalayamamıştır. İstenilen hedefi doğru anlamak, iş planını iyi yapmak, personel, ekipman konusunda seçici olmak, görsellik ve sanata değer vermek, işini

Kurumsal organizasyonlarda hata riski nasıl minimize edilir? Bu noktada özellikle hangi unsurlara dikkat etmeli, siz nelere dikkat ediyorsunuz? Çok sevdiğim bir söz vardır: “Bilgi, bedeli ödenmiş tecrübedir.” Her organizasyonda hata riski her zaman vardır. Hata veya eksik eğer dozunda olursa yani telafi edilebilecek bir boyutta ise işimize heyecan bile katabilir. Elbette eksiksiz ve hatasız işler en güzel işlerdir. Tecrübeli kişiler hata oluşmadan önce önlemini alır. Sadece bir adet “B” planı ile yetinmez “C”, “D” gibi cebinde birkaç kötü durum senaryolarında kullanılacak planlar taşır. Bu mantık ile çalışmayı sadece kendimiz değil, beraber çalıştığımız personel ve performans sanatçısıyla birlikte yapabiliyorsak hata riski kabul edilebilir seviyelere çekilebilir. Planlama, program,

zamanlama, sözleşme, vb. konularda en küçük sıkıntı olması zaten hatayı beraberinde getirir. Yaptığımız sözleşmelerin gereklerini yerine getirerek, zamanından önce işimizin başında olarak, sanatçı arkadaşlarımızla sorun yaratan değil, çözen taraf olma eğiliminde olarak, işlerimizi titizlikle planlayıp yapmaya gayret ederek hata risklerini minimize ediyoruz. Peki, işletmeler organizasyon firmasını seçerken nelere dikkat etmeli? Organizasyon firması hangi özellikleri bünyesinde barındırmalı ki işletmeler o firmayı tercih etsin? Firmaların işletmelerle sözleşme temelli çalışmalarının çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Her iki tarafın haklarının korunduğu sözleşmeler tarafların faydasınadır her zaman. Ayrıca referans, firma seçiminde başka önemli bir faktördür. Sizi referans eden başka bir işletme ya da kişi ile organizasyona dair sorumluluğunuz bir kat daha artar. Etik değerlere saygı gösteren, doğru ekipman ve eğitimli personele-performansçıya sahip, yaptığı işlerin arkasında durabilen, işine sanatı ve görselliği katabilen, esnek olabilen, işin karakterine göre çalışma yaratabilen firmalar tercih sebebi olmalıdır.

Kurumsal organizasyonlarda başarının ya da başarısızlığın işletmeye yansıması nedir? İlk yansıması prestij ve özgüvendir. Ben işletmeleri insanlara benzetirim, tıpkı insanlar gibi karakterleri ve ruhları vardır. Prestij kazanmış karakterler ve özgüvene sahip ruhlar başarıya sahip kişiler-işletmelerdir. En basit olanından en karmaşık olanına tüm organizasyonların üstesinden gelebilen işletmeler çevrelerinden aldıkları övgü ile iç dinamiklerini geliştirir. İnsan toplulukları iyi organizasyonlar kurup, kendi aralarında esnek işbirlikleri yapabildikleri için büyük medeniyetler kurabilmişlerdir. Aslına bakarsanız medeniyet veya modern toplumların temeli başarılı organizasyonlardır.

97


ORGANİZASYON

“Enerjinizi korkularınıza değil, hayallerinize verdiğiniz zaman mucizeler başlar!” Bu ayki dosya konumuz başarılı organizasyon ve etkinlik yönetimi için görüşlerini aldığımız Event Partners Kurucuları Fatih Çoban ve Cihan Tükel, kurumsal organizasyonların başarılı bir şekilde gerçekleşmesinin firma için önemini bizlere aktardı. Başarılı ya da başarısız organizasyon nere göre tanımlanıyor? Bir organizasyonu başarılı ya da başarısız kılan etmenler neler? Fatih Çoban: Başarı ucu çok açık bir sözcük aslında… “Neye ya da kime göre başarılı?” sorusunu akla getiriyor. Örneğin, herhangi bir arzın çok fazla izlenmesi ya da talep görmesi, onun çok başarılı olduğu anlamına mı gelir? Başarılı organizasyonda da aynı durum söz konusu, ama genel olarak bir çerçeveye oturtulması gerekirse, markanın hedef ve beklentileri doğrultusunda, tam zamanında, güvenli, doğru hedef kitle seçilerek, planlı bir iletişim/sosyal medya çalışması yapılarak gerçekleştirilen ve markaya değer&prestij katan organizasyon başarılı organizasyondur diyebiliriz. Bu nedenle organizatör, tüm bu süreçleri en iyi şekilde gözden geçirebilen birçok yönlülük içinde olmalı diye düşünüyorum. Cihan Tükel: Başarının temel ölçütlerinden biri, organizasyondan önceki ve sonraki süreç karşılaştırması bence. Yapılan bir organizasyon markayı bir ileri adıma taşıyorsa, hedeflenen amaçlardan en az bir kaç tanesine ulaşılıyorsa ve organizasyonun operasyon kısmında herhangi bir aksaklık yaşanmıyorsa, o organizasyon başarılı organizasyondur.

98

Kurumsal organizasyonlarda başarının ya da başarısızlığın işletmeye yansıması nedir? Fatih Çoban: Kurumsal organizasyonlar çok ciddi bir ön hazırlık gerektiriyor. Detaylar üzerinde çalışmak, en ince konuların üzerinden tek tek geçmeyi gerektiriyor. Bütün bunlar istenilen düzeyde yapıldığında, işletmeler hem footfall, hem marka itibarı hem de bilinirlik ve güvenirlik anlamında büyük ivme kazanıyor. Bunun örneğini, çalışma içinde olduğumuz pek çok işletmede görüyoruz ve çok mutlu oluyoruz. Başarısız organizasyonlar ise maalesef hem markaya zarar veriyor hem de kitlelerin markaya olan güvenilirliğini sarsıyor.

leri ile bütün detayların üzerinden tek tek geçilmesi. “Mükemmellik detaylarda saklıdır” diye bir söz var, çok doğru olduğuna inanıyorum. Günlük yaşantımızda çok detaycı kişiler olmasak da, yaptığımız işte inanılmaz detaycı oluyoruz, organizasyonun her bir bölümünü en ince ayrıntısına kadar gözden geçiriyoruz. Afiş tasarımından sosyal medya ayağına, ulaşımdan sahnesine, kulisinden ara transferine, ses ve ışık sisteminin detayına, güvenlik önlemlerine ve organizasyona katılacak olan ismin kostümüne kadar pek çok konuyu gözden geçiriyoruz ve planlıyoruz. Planlama ve karşılıklı bilgi alışverişi organizasyondaki riskleri de en minimale indiriyor.

Cihan Tükel: Marka ile organizasyon firması arasındaki organik bağ güçlendikçe, organizasyonların başarısız olma riski azalıyor. Çünkü aradaki bağın güçlenmesi, organizatörün markayı daha iyi tanımasına, hedef ve beklentilerini daha iyi belirlemesine olanak sağlıyor. Bu anlamda Event Partners olarak biz, çalıştığımız tüm markalarla güzel bir iş birlikteliği sağladığımıza inanıyoruz.

Cihan Tükel: Organizasyonlardaki en önemli risk unsurlarından biri güvenlik konusu olabiliyor. Özellikle büyük kitleleri çeken konserlerde, mutlaka güvenlik üzerine detaylı çalışıyoruz. Bir organizasyondaki en büyük risklerden birinin, gelen ziyaretçilerin herhangi bir şekilde zarar görmesi olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle tüm güvenlik önlemlerini, organizasyon öncesinde aşama aşama planlıyoruz. Bir de tabii ki ekip çalışmasının önemi asla yadsınamaz organizasyonlarda. İyi bir ekip çalışması, tüm riskleri minimize eder. Ulusal düzeydeki riskler için ise, organizasyon firmalarının ya da markaların yapabileceği pek bir şey olmuyor ne yazık ki.

Kurumsal organizasyonlarda hata riski nasıl minimize edilir? Bu noktada özellikle hangi unsurlara dikkat etmeli, siz nelere dikkat ediyorsunuz? Fatih Çoban: Hata riskini minimize etmenin en iyi yolu, iyi bir ekip çalışması ve markanın kurumsal iletişim direktör-



EĞLENCE

Konseptlerin

bir hikayesi olmalı…

“Önemli olan fark yaratmak, bunu belki dekorasyon ile belki içeride tasarladığınız bir konsept ile gerçekleştirebilirsiniz” diyen Bowlingo Şirket Sahibi M. Fatih Keçebir, “Ama emin olun bunu yaparken gerek dekorunuzun gerekse duvar resimlerinizin bile bir hikayesi olmalı” dedi. lerin takibi ve müşteri ilişkileri noktasında teknolojiyi son noktaya kadar kullanıyoruz. Ancak bunu mümkün olduğu müddetçe müşterilerimize, daha doğrusu minik misafirlerimize yansıtmıyoruz.

T

eknoloji gelişiyor, gelişirken de değiştirmeye devam ediyor. Peki, eğlence alanlarında değişimi zorunlu kılan etmenler sizce neler? Değişmeyen/dönüşmeyen firma ne gibi dezavantajlara sahip olur? Aslına bakarsanız teknoloji her ne kadar her şeyin içine girmiş ve etkisi altına almış gibi görünse de eğlenceyi daha doğrusu oyuncağı bunun biraz dışında tutmamız gerekir. Tarihi, insanlık tarihi ile eş olan ve kaybolmayan bir şeyin teknolojiye yenileceğini ben hiçbir zaman düşünmedim, düşünmüyorum. O sebeple çok da teknolojik olmayan bir eğlence merkezi kurmamanın dezavantaj olduğunu düşünmüyorum. Ailelerden ve hatta AVM’lerden dahi bizlere gelen talep ve önerilerde bu yönde. Ama derseniz ki “teknolojiye ayak uydurmuyor musunuz?” elbette ama sadece oyun amaçlı değil. Gerek güvenlik şartlarının sağlanması, gerek dekorasyon, gerekse sistem-

100

Dönüşen/değişen eğlence alanlarında iç mekan konseptinin önemi nedir? Eskiye oranla ne gibi değişimler yaşandı? Öne çıkan konseptler neler? Daha önceki röportajlarımızda belirttiğimiz gibi önemli olan fark yaratmak, bunu belki dekorasyon ile belki içeride tasarladığınız bir konsept ile gerçekleştirebilirsiniz. Ama emin olun bunu yaparken gerek dekorunuzun gerekse duvar resimlerinizin bile bir hikayesi olmalı. En ufak detay çocukların gözünden kaçmıyor. Bazen oyuncaktan çok hemen yanındaki bir resim, bir dekor onu farklı dünyalara götürüyor. Artık eğlence merkezleri atari salonu görüntüsünde değiller. Peki, bu alanlardaki ışıklandırmanın önemi nedir? Doğru ışıklandırma nasıl yapılıyor ya da yapılmalı? Bu alandaki son teknolojiler neler? Bir önceki sorunuzun devamı olarak ışık konseptin bir parçası. Oyun grupları çeşit çeşit… Karanlığı seveni var, ışıl ışıl olması gereken var ya da sürekli değişmesi gereken var. Bu konuda biz fikirlerimizi ve tecrübelerimizi paylaşıyoruz ama işi genelde uzmanlarına bırakıyoruz. Bununla birlikte daha öncede bahsettiğim gibi mümkün olduğunca doğal bir ortamı tercih etmeye çalışıyoruz ve elbette tasarruf ve doğaya saygı bizim için değişmez kriterlerden biri.


EĞLENCE

“Tema parklar evrilmenin en güzel örnekleri” “Bugün artık, sanayi devriminin icadındaki buharlı basit makine düzeneklerinin çok daha ötesine geçmiş yeni jargonlarla anılan, tüm dünyada güçlü bir piyasa değeri olan tema parklardan söz etmekteyiz” diyen Dal Tema Lunapark Genel Müdürü Mustafa Dal, “Bu anlamda tema parklar evrilmenin en güzel örnekleri olarak karşımıza çıkıyor” dedi. olduk. Bütün bunları yaparken, her zaman belirttiğimiz gibi Ar-Ge yatırımlarına önem vermek, teknolojik değişim ve bu gelişmeye ayak uydurmak her zaman için önceliğimiz oldu. Bizce, bu başarıyı yakalayabilen firmalar varlıklarını devam ettirebileceklerdir.

Teknoloji gelişiyor, gelişirken de değiştirmeye devam ediyor. Peki, eğlence alanlarında değişimi zorunlu kılan etmenler sizce neler? Tüm sektörlerde olduğu gibi, eğlence alanlarında da değişim ve dönüşüm yaşanmakta. Dünyada eğlence sektörünün geçmişi herkesin bildiğinden çok daha eskiye dayanır. Dünyanın en eski eğlence parkı olarak kabul edilen park, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın kuzeyindeki Klampenborg’da 1583 yılında açılmıştır. Burada akrobatlık, hokkabazlık gösterileri gibi halkın eğlenmesine aracılık edecek çeşitli yarışmaların düzenlendiği ortamlarda parklar kurulmuş, Sanayi Devrimi’yle birlikte mekanik eğlence aletleri yapılmıştır. Tüm bu zaman aşımında, dünya ile birlikte ülkemizde de fuar-lunapark alanları her zaman çok ilgi görmüş, insanların eğlenmek için zaman harcadıkları önemli noktalar olmuşlardır. Bugün artık, sanayi devriminin icadındaki buharlı basit makine düzeneklerinin çok daha ötesine geçmiş yeni jargonlarla anılan, tüm dünyada güçlü bir piyasa değeri olan tema parklardan söz etmekteyiz. Bu anlamda tema parklar evrilmenin en güzel örnekleri olarak karşımıza çıkıyor.

Dönüşen/değişen eğlence alanlarında iç mekan konseptinin önemi nedir? Eskiye oranla ne gibi değişimler yaşandı? Öne çıkan konseptler neler? Bizler; Viaport AVM’ de 10 bin metrekare, Tekirdağ’da 7 bin metrekare, Darıca’ da 10 bin metrekare ve Gebze’de 5 bin metrekare açık alanda eğlence alanları kurup, başarılı bir şekilde hizmet verdik. Bu anlamdaki deneyim ve başarımız bizi kapalı mekanlarda da hizmet vermemiz için cesaretlendirdi. İlk olarak Gebze Center’da kurduğumuz iç mekan konseptini, Doğu Anadolu Bölgesi’nin ilk ve en büyük tema parkı olacak Erzurum’da devam ettiriyoruz. 5 bin 300 metrekarelik alanda kurulumu devam eden tema parkımızı iki ana üniteye ayırdık; büyük oyuncakların ve Dinazor Park’ın kurulacağı alan orman teması ile birlikte bowling ve ateri ünitelerinin olacağı soft play oyun alanı uzay temalı olacak şekilde temalaştırıldı. Yeni tema parkımızın bölgenin ve Türkiye’nin sayılı eğlenceli alanlarından olacağına inanıyoruz. Çocukların doğa ile bütünleşebileceği gerçek deneyimlerle hayal dünyalarını zenginleştireceği alanlar kuruyoruz. Soft play oyun alanları iç mekanlarda artık çok fazla gelişti. Çocuklar sadece oyun oynamıyor, aynı zamanda öğrenerek büyüyorlar. Bu alanlara uyguladığımız meslek oyunları son zamanlarda aileler tarafından çok fazla tercih edilmekte.

Dal Lunapark olarak; 59 yıldır ülkemize ve dünyaya lunapark oyuncakları üreten, aynı zamanda işletmeci vizyonumuz ile de başarılı örneklerle adından söz ettiren güçlü bir firma olmayı başarabildik. Ayrıca dünya trendleri arasında yer alan tema park kültürünü de ülkemizde başarılı bir şekilde uygulayan ilk isimlerden Eğlence alanlarında müşterilere kolaylıklar sunan yeni dijital uygulamalardan ve ürünlerinizden de kısaca bahseder misiniz? Şu an hangi uygumalar ve ürünler revaçta? Bu anlamda dünyada trend olan sistemsel uygulamalarla ilerliyoruz. Her yıl onlarca fuara katılıp, bu alanda revaçta olan ürünler hangisi sürekli araştırıp, uygulanabilir olanları uyguluyoruz. Kullandığımız elektronik kart sistemleri ile ziyaretçilerimiz, ekonomik ve eğlenceli deneyimler yaşıyorlar. Toplu alımlarda uyguladığımız indirimler; belirli saatlerde belirli ünitelerde yaptığımız indirimler daha çok eğlenmeyi daha ekonomik hale dönüştürmekte. Bununla birlikte şu anda tüm dünyada revaçta olan redemption makinaları, gelen müşterilerimizin hem eğlenmesini sağlıyor hem de verdiği hediye bilet sistemi ile müşterilerimizi eğlence merkezinden eli boş göndermiyor.

101


EĞLENCE

Mekanlar değişiyor, çünkü müşteriler değişti… Sokak konseptini tema olarak aldıklarını belirten Funnyday Şirket Ortağı Uğur Kaykaç, “Burada amacımız, müşterilerimizi alanlarımızda daha fazla tutmak ve onları renkli/neşeli ortamlarda eğlendirmek” dedi.

anlayışı her marka kendisine göre yorumlayarak, mağazalarının dekorasyonunu gerçekleştiriyor. Teknoloji gelişiyor, gelişirken de değiştirmeye devam ediyor. Peki, eğBiz Funnyday olarak, sokak konseptini tema olarak lence alanlarında değişimi zorunlu kılan etmenler sizce neler? Değişuyguluyoruz. Burada amacımız, müşterilerimizi meyen/dönüşmeyen firma ne gibi dezavantajlara sahip olur? alanlarımızda daha fazla tutmak ve onları renkli/ Genel olarak perakende ve içinde olduğumuz eğlence sektörü her zaneşeli ortamlarda eğlendirmek. man “farklılıklarla” ilerlemek zorunda. Farklılaşma ihtiyacı işin doğasında var. Kendi işimizde de tabii ki bu bakış açısı her zaman masada. Peki, bu alanlardaki ışıklandırmanın önemi nedir? Müşterilerimize sürekli değişen, farklı eğlence imkanları sunmak bizDoğru ışıklandırma nasıl yapılıyor ya da yapılmalı? lerin temel misyonu. Sektörümüzdeki değişim de her alanda olduğu Bu alandaki son teknolojiler neler? gibi teknoloji bazlı olarak kendini gösteriyor. Bununla beraber, sektörde Malumunuz ışıklandırma mimari konseptin bir parfaaliyetlerini devam ettiren bir markanın değişmeme şansı yok. Değişmeyen marka ya da firma, gerilemek durumundadır. Müşteri ihtiyaçla- çası. Ancak bizim sektörümüzdeki farklılık, zaten rına göre yenilenmeyen markaların şansı çok azdır diye düşünüyoruz. makinelerimiz ışıklı. Bu da bizi mimari konseptte Funnyday’in konsept ve işletme anlayışında her zaman yenilenme ve aşırı ışıklandırmadan uzaklaştırıyor. Biz Funnyday olarak makine ışıklarımız ile mimari ışıklandırmafarklılık en üst seviyede yer alıyor. yı birlikte ele alıyoruz. Müşterilerimizi yormayan, Dönüşen/değişen eğlence alanlarında iç mekan konseptinin önemi ailelerin çocuğunu ya da çocuklarını daha rahat nedir? Eskiye oranla ne gibi değişimler yaşandı? Öne çıkan konseptler izlemesini sağlayan ve yeni tasarım aydınlatmalar neler? ile ilerliyoruz. Mekanlarımız değişiyor, çünkü müşterilerimiz değişti. Eskiden müşterilerimiz yaşça daha büyüktü, şimdi ise daha küçükler. Günümüz or- Funnyday her noktada müşterilerini düşünmeye tamında gençlerin farklı eğlence anlayışları ortaya çıktı, bu da bizleri devam ediyor. Mimari konseptimizin her adımında daha küçük yaşlara yöneltti. Bu bakış açısı da eğlence merkezlerinin olduğu gibi oyun konseptlerimizde de aynı anlayışdaha çocukça; daha şirin ve daha renkli dizayn edilmesi gerekliliğini la hareket ediyoruz. Funnyday’de her şey dünyanın ortaya çıkardı. Öne çıkan konseptlerin temelinde bu anlayış var. Bu en güzel varlıkları çocuklar için…

102



EĞLENCE

Öne geçme yarışı

farklılaşmayı

şart koşuyor

Teknoloji gelişiyor, gelişirken de değiştirmeye devam ediyor. Eğlence alanları da bu gelişim ve değişimlere ayak uydurmak zorunda kalan mekanlar olarak karşımıza çıkıyor. Peki, değişimi zorunlu kılan etmenler sizce neler? Değişmeyen/dönüşmeyen firma ne gibi dezavantajlara sahip olur? Günümüzde birçok sektörde rekabet hızla artmaya devam ederken, firmaların öne geçme yarışı da her anlamda ‘farklılaşma’yı da şart koşuyor. Özellikle ülkemizde yarışın zirvede olduğu eğlence sektöründe, markaların kitleleri kendilerine çekmek için uyguladıkları en önemli strateji “konsept, iç mekan tasarımı ve eğlence teknolojisi” olarak öne çıkıyor. Farklılaşmayı sağlayamayan markalar ise maalesef kitlelerin tercihi dışında kalıyor. Dönüşen/değişen eğlence alanlarında iç mekan konseptinin önemi nedir? Eskiye oranla ne gibi değişimler yaşandı? Öne çıkan konseptler neler? Günümüzde; geçmişe oranla eğlence alanları 7’den 70’e hitap edecek konseptlere sahip olmaya başladı. “Dede-torun, anne, baba, çocuk” ebeveynler arasında paylaşımı sağlayan eğlence konseptleri önem kazandı. Peki, bu alanlardaki ışıklandırmanın önemi nedir? Doğru ışıklandırma nasıl yapılıyor ya da yapılmalı? Bu alandaki son teknolojiler neler? Günümüz aydınlatmacılığında genel kalite karakteristikleri içerisinde gün ışığına uyum, bireyler üzerindeki etki önemli parametrelerdendir. Dolayısıyla aydınlatılacak mekanda bireyler üzerinde uygun etkileri yaratacak olan renklerin seçimi son derece önemlidir. Renklerin algılanması ışık kaynaklarına bağlı olduğundan, seçilen ışık kaynaklarının renkleri ve renk geri verim endeksleri tasarımın önemli kriterlerindendir.

104

Firmaların öne geçme yarışında farklılaşmanın şart olduğunu belirten Bowling Adası Yönetim Kurulu Başkanı Halil Keçebir, ayrıca ülkemizde yarışın zirvede olduğu eğlence sektöründe, markaların kitleleri kendilerine çekmek için uyguladıkları en önemli stratejinin konsept, iç mekan tasarımı ve eğlence teknolojisi olarak öne çıktığını dile getirdi. Eylem özelliklerine uygun aydınlatma düzeneklerinin ve uygun ışık kaynaklarının seçilmesi gerekir. Günümüzde aydınlatmada özellikle LED teknolojisi ön planda yer alıyor. Ayrıca eğlence alanlarında müşterilere kolaylıklar sunan yeni dijital uygulamalardan ve ürünlerinizden de kısaca bahseder misiniz? Şu an hangi uygumalar ve ürünler revaçta? Her dönem için teknolojisini yenileyen ve geliştiren; bu nedenle de popülerliğini kaybetmeyen “konsol oyunları, simülatörler” bunların yanı sıra hediye kuponu kazandıran oyun makineleri revaçta görülüyor.


EĞLENCE

Artık çocuk oyun alanları yok, aile eğlence merkezleri var! Günümüzde çocuk oyun alanlarının aile eğlence merkezlerine dönüştüğünü belirten Trio Games Group CEO’su Murat Eyileblebici, şu anki mevcut projelerinde FEC mantığına uygun çalışmalar yürüttüklerini, bunu yaparken de Amerika’da çok iyi bilinen D&B markasını örnek aldıklarını dile getirdi. Teknoloji gelişiyor, gelişirken de değiştirmeye devam ediyor. Peki, eğlence alanlarında değişimi zorunlu kılan etmenler sizce neler? Değişmeyen/dönüşmeyen firma ne gibi dezavantajlara sahip olur? Artık değişim kaçınılmaz… Değişmeyen maalesef dönüşemiyor ve yaşayamıyor. Dolayısıyla bizler de Amerika’yı tekrardan keşfetme yolunu değil de, “dünyada bu işi yapan öncü markalar kimler?” diyerekten bazı araştırmalar yapıyoruz. Bu araştırmalar neticesinde kendi know-how’larımızı, kendi kültürümüz, alt yapımız ve tecrübelerimizle harmanlayarak ortaya yeni projeler çıkartıyoruz. Günümüzdeki eğlence merkezleri artık çocuk oyun alanlarından çıkıp, aile için eğlence sunan mekanlara dönüştü. Yani, artık aileler çocuklarını bıraksın ve gitsin alışverişini yapsın mantığı değil de, herkes gelsin birlikte eğlensin mantığı işliyor. Dünyadaki trend şu an bu… Değişimin sebebi ise AVM’ler arasındaki rekabetin inanılmaz derecede artması… Artık iyi AVM değil, çok iyi AVM’ler ve marka karmaları aranıyor. Bu doğrultuda bizler de metrekarelerimiz ve yatırımcımızın kapital gücü yettiği sürece aile eğlence merkezlerinde dünyadaki FEC (Family Entertainmet Center) mantığıyla projeler üretmeye çalışıyoruz. İnsanların yemek yiyebileceği ya da bir şeyler içebileceği, aynı zamanda içeride sinema seyredebileceği veya bowling oynayacağı ve doğum günü ortamlarını paylaşacağı ortamlar yaratmak istiyor, bu isteğe bağlı olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bunları yaparken; daha çok Amerika’da bu konuda çok iyi bilinen ve ünlü markalardan biri D&B’yi örnek alıyoruz. Oradaki mantığı, kendi kültürümüz ve know-how’larımızla birleştirerek karma yapıyor, ortaya farklı projeler çıkarmaya çalışıyoruz.

yoruz. En nihayetinde merkezlerimiz aynı zamanda küçük çocukların da oynadığı, eğlendiği alanlar... Bu hususa da oldukça dikkat ediyoruz. Ayrıca eğlence alanlarınızda sunmuş olduğunuz yeni dijital uygulamalarınızdan ve ürünlerinizden de kısaca bahseder misiniz? Biz açtığımız projelerin hemen hemen tamamında distribütörü olduğumuz Sacoa otomasyon markasını öneriyoruz. Bu bir Arjantin firmasıdır ve yaklaşık 40 yıldır sektörde faaliyet gösteriyor. Oyun-eğlence merkezi otomasyonlarına yönelik dünyanın en iyi markalarından biri diyebilirim.

Hemen hemen bahsettiğim bu konseptler Aqua Florya projemizde hayata geçirildi. Aynı zamanda Vadi İstanbul’da da yine bu şekilde bir konsept hazırlandı.

Sacoa ürünlerini tercih etmemizin nedenlerine gelecek olursak; öncelikle inanılmaz avantajlı… Ürünler hem müşteri kullanımını kolaylaştırıyor hem de işletmeci ve yatırımcının dijital ortamda yaptığı işi çok daha kolay analiz etmesini sağlıyor. Kısaca; doğru parametlerin doğru zamanda, doğru hızla alınmasını sağlayan bir sistem…

Peki, bu alanlardaki ışıklandırmanın önemi nedir? Doğru ışıklandırma nasıl yapılıyor ya da yapılmalı? Mimari açıdan ışığa ayrı bir bilim ve mühendislik olarak bakıyorum. Bizim işimizde de oldukça önemli… Işıklandırma noktasında; aile eğlence merkezlerimizde çok yüksek volümlü ışıkları ya da gün ışığını tercih etmiyoruz. Bunun sebebi ise; sizin de bildiğiniz üzere oyun makinelerimizin birçoğu ekranlı ürünler ve ekranlı ürünlerde gün ışığı yansımalara neden olabiliyor. Bu da rahat ve verimli bir şekilde oyun oynanmasını engelliyor. Tıpkı evde televizyonun ekranına gün ışığının gelmesi gibi… Bu nokta da verimi düşürecek her türlü ışıklandırmaya karşı önlemlerimizi alıyoruz. Aslında ışığı loş yapmanın, karartmanın sebeplerinden biri, hatta önemlisi bu diyebiliriz. Ancak mekanın gece kulübünü andıracak bir ortam da olmasını istemi-

Sacoa’nın sağlamış olduğu en önemli özellik; programımız içinde çok ciddi bir CRM sisteminin olması. Bu sistemle bir yandan müşteri datası oluşturabiliyorken, diğer yandan müşterilerimizi kendilerine ait özel kodların bulunduğu kart sahibi yapabiliyoruz. Böylelikle müşterilerimize doğum günlerinde özel mesajlar gönderebiliyor ya da çeşitli promosyonlar verebiliyor ve indirim sağlayabiliyoruz. Ayrıca müşterilerimizin biriktirmiş olduğu bonuslara yönelik de çeşitli çalışmalarımız oluyor. Amacımız, hem müşterilerimize kolaylık sağlamak hem de onlarda sadakati oluşturmak. Bunu karşılayacak pek çok teknolojiye de sahibiz.

Peki, ışıklandırmada LED ürünlerimizi daha çok tercih ediyorsunuz? Artık birçok aydınlatma LED’e dönmeye başladı. Bunun en önemli sebebi ise; LED’lerin hem tasarruf hem de şık alternatifler sağlaması diyebiliriz. Dolayısıyla bizler de aydınlatma tercihimizi LED’lerden yana kullanıyoruz.

105


EĞLENCE

Bu ayki dosya konularımızdan biri de eğlence alanlarındaki modern tasarımlar… Bu anlamda modernliğe ve teknolojinin getirdiği her türlüğe yeniliğe açık olan KidZania’nında görüşlerine yer vermek istedik. KidZania Genel Müdürü Ebru Timur’da bizleri kırmayarak sorularımıza yanıt verdi.

RFID teknolojisiyle çocuklar hem güvenli hem konforlu Teknoloji gelişiyor, gelişirken de değiştirmeye devam ediyor. Eğlence alanları da bu gelişim ve değişimlere ayak uydurmak zorunda kalan mekanlar olarak karşımıza çıkıyor. Peki, değişimi zorunlu kılan etmenler sizce neler? Değişmeyen/dönüşmeyen firma ne gibi dezavantajlara sahip olur? Görsel sanatların öne çıktığı eğlence alanlarında çok ciddi bir rekabet var ve bu rekabetin en temel unsurunu teknolojik yatırımlar oluşturuyor. Gelişen teknoloji ile sistemlerin yenilenerek hayatımızın her alanında bulunuyor olması markalar arasındaki rekabeti güçlendiriyor. Bu süreçte teknolojiyi takip eden, teknolojik yatırımla mekansal alt yapıyı buluşturan konseptler sosyalliği ve fonksiyonelliği bir arada sunuyor. Biz de KidZania olarak; çocukların teknolojiyi anlayacağı, deneyimleyerek öğreneceği her türlü yeniliğe açığız. En son yeni açtığımız Garage aktivitesi ile Arçelik iş birliğinde çocuklara bir teknoloji merkezi oluşturduk. Aktivitede tasarım, yazılım ve üretim süreçlerini öğreniyorlar.

106

Dönüşen/değişen eğlence alanlarında iç mekan konseptinin önemi nedir? Eskiye oranla ne gibi değişimler yaşandı? Öne çıkan konseptler neler? Gelişen teknoloji ve ihtiyaçlar doğrultusunda ışıklandırmadan güvenliğe, sesten erişilebilirliğe tüm alt yapı ve hizmetlerde gelişim kaydediliyor. Biz de Çocuklar Ülkesi KidZania olarak tüm dünyada aynı konsepti sunuyoruz. Gerçek hayatta ne varsa biz de çocuklar için o ortamı yaratmaya çalışıyoruz. 8 bin metrekarelik bir alanda, 2 binin üzerinde kişiyi misafir edebilme kapasitesi olan, 65 aktivite alanı bulunan bu rüya gibi çocuklar ülkesi, çocukların gerçek hayattaki meslekleri deneyimlediği, deneyimlerken eğlendiği

ve eğlenirken öğrendiği bir yer. Çocuklar havayolu şirketinden üretim fabrikalarına, sağlık kurumlarından gizli ajan eğitim merkezine kadar 100’den fazla rolü deneyimliyor. Peki, bu alanlardaki ışıklandırmanın önemi nedir? Doğru ışıklandırma nasıl yapılıyor ya da yapılmalı? Bu alandaki son teknolojiler neler? KidZania’da tüm çocuklara akşamüstü dışarıda olma deneyimi yaşatmak istiyoruz. Bu nedenle tüm dünyadaki KidZania’larda akşamüzeri hissiyatını veren bir ışıklandırma sistemi kullanılıyor. Çocukların özgüveninin gelişmesi, akşamüzeri saatlerinde özgürce dolaşıyor hissi yakalaması için ışıklandırma sistemimizi akşamüzeri formatında sunuyoruz.

Ayrıca eğlence alanlarında müşterilere kolaylıklar sunan yeni dijital uygulamalardan ve ürünlerinizden de kısaca bahseder misiniz? Şu an hangi uygumalar ve ürünler revaçta? Bu anlamda KidZania’da RFID bileklikler kullanıyoruz. Tabii ki önceliğimiz çocukların güvenliği ve konforu. Bu sebeple KidZania’ya giriş yaparken her çocuğa ve birlikte gelen yetişkine RFID teknolojisiyle çalışan birer bileklik takıyoruz ve bunları eşleştiriyoruz. Bileklikler eşleşmeden çocuklar alandan çıkamıyor. RFID bileklikler sayesinde çocukların alan içinde hangi aktivitede olduğunu öğrenerek, çocukların bulunduğu alanları gözlemleyebiliyoruz. Ayrıca 200’e yakın kamera ile tüm alanlar kayda alınıyor ve aileler çocuklarını KidZania içindeki kapalı alanlara girseler dahi görebiliyor.



EĞLENCE

Her yaşa özel eğlence konsepti şimdi CapItol’de! Bildiğiniz üzere Capitol geçtiğimiz aylarda büyük çaplı bir renovasyon süreci geçirdi. Baştan aşağı yenilenen Capitol’de eğlence mekanları da modernize edilerek, hizmete sunuldu. Biz de bu ayki dosya konumuza istinaden hem Captune World hem de Capitol Spectrum Cineplex hakkında detaylı bilgi almak adına Capitol İcra Kurulu Üyesi Selda Eremsoy ile görüştük. Eremsoy, eğlence alanlarındaki değişimin tüm detaylarını bizlerle paylaştı.

108

World’ün çocukların da ailelerin de en yeni buluşma noktası olmasını hedefliyoruz.

Teknoloji gelişiyor, gelişirken de değiştirmeye devam ediyor. Peki, eğlence alanlarında değişimi zorunlu kılan etmenler sizce neler? Değişmeyen/dönüşmeyen firma ne gibi dezavantajlara sahip olur? Teknolojinin gelişmesi, bireysel olarak yaşadığımız hayatın, alışkanlıklarımızın da değişime uğramasını, dönüşmesini beraberinde getiriyor. Şehir yaşamı, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası, ama mümkün olduğunca doğal olana da değmek ve arınma ihtiyacındayız. Eğlence alanları da bireysel olarak yaşadığımız bu değişimin bir uzantısı niteliğinde kurgulanıyor. Bu kurgudan uzak kaldığımız noktada misafirlerimize verdiğimiz hizmet ve deneyim de sınırlı kalıyor. Biz Captune World’ün içeriğini daha doğa dostu, ahşap oyun alanları ve oyuncaklardan oluşan, çocuklarımızın motor becerilerini ön plana çıkaran ve çalıştıran türde deneyimler yaşayabilmeleri üzerine kurguladık. Diğer çocuk eğlence merkezlerinden çok daha farklı bir konsepte sahibiz. Capitol olarak, değişimi seviyoruz ve Captune World

de hem mimarisiyle hem de sunduğu deneyim alanlarıyla minik ziyaretçilere alışılmışın dışında bir dünya sunuyor. Bu da bizi çocukların vazgeçilmezi haline getiriyor. Dönüşen/değişen eğlence alanlarında iç mekan konseptinin önemi nedir? Eskiye oranla ne gibi değişimler yaşandı? Öne çıkan konseptler neler? Çocuk ve oyun arasındaki ilişkiyi merkezine alan Captune World’de çocuklar; hareket ediyor, keşfediyor, oyun kuruyor, yaratıyor ve arkadaşlık ediyor. Dört farklı oyun alanı ve Party Room’u ile Captune

Captune World’ün konseptini ve iç mimarisini tasarlarken “edutainment” kavramını merkezimize aldık. Çocuklara eğlenirken öğrenebilecekleri, motor becerilerini geliştirebilecekleri, yaratıcılıklarını destekleyecek nitelikte oyun modellerini ele aldık. Eskiden sadece renkli toplardan oluşan top havuzları ve birkaç oyun makinesi ile çocuklara yaş sınırı gözetmeksizin sınırlı bir eğlence konsepti sunuluyordu. Günümüzde çocukların yaş gruplarına özel, zihinsel ve bedensel gelişimlerini destekleyici, becerilerini farkına varabilecekleri yaratıcı alan konseptleri öne çıkıyor. Captune World’de çocuk oyun alanlarımızı yaş gruplarına göre ayırdık. Her yaş grubunun oyun becerileri ve öğrenimleri farklıdır, 3 yaşında bir çocuk ile 6 yaşında bir çocuğun aynı alan içinde oyun oynamasını beklemek son derece yanlış. Yarattığımız dünya plastikten uzak… Tüm oyuncaklarımız ahşap materyallerden oluşuyor. Capitol Alışveriş Merkezi içinde iki kata yayılan bu geniş dünyada; 1-2


EĞLENCE yaş ile 3-5 yaş arası çocuklar için Soft Play, 6-10 yaş arası çocuklar için maceranın vazgeçilmezi Loft Play ve 3-6 yaş grubu için özel danışmanların gözetiminde emanet alınan çocuklar için Edutainment bölümleri yeni oyunun kurallarını yazıyor. Aile boyu eğlence vaat eden Oyun Makineleri bölümü ise Captune World’ün ikinci katından göz kırpıyor. İçinde özel bir davet&parti alanı olan Captune World; doğal ve renkli dünyasıyla çocukların özel partilerine ev sahipliği yapıyor. Doğum günü haricindeki tematik parti trendinin öncüsü olan Party Room’da; çocuklar kendi hayallerinin yaratıcısı, kendi partilerinin yıldızı hissediyorlar.

sunması ki bu hususta tek olduğumuzu biliyorum, Adalar manzaralı ve konforlu oturma grupları ile dekore edilmiş, sigara içilebilir ve içilemez bölümlere sahip bir terasının olması , “Başka Sinema” farkıyla alternatif sinema keyfi sunması ve 19 kişi kapasiteli VIP salona sahip olması diyebiliriz. VIP salonumuzda özel grup gösterimleri için rezervasyon imkanları, daha konforlu oturma grupları ile misafirlerimize farklı bir deneyim yaşatıyoruz. Servis sehpasından, pufuna kadar her detay kusursuz bir şekilde tasarlandı. Sinemada yeni trendin, arkadaşlarla birlikte verilen sinema partilerinin olduğunu söyleyebilirim. Bu konuda büyük bir taleple karşı karşıyayız.

Günümüzde sinema salonlarında değişme uğrayarak VIP salonlara dönüştü. Peki, neden böyle bir konsepte gidildi, müşteriden gelen talepler mi bu yöndeydi? Gelecek dönemlerde VIP salonları her AVM’de görebilecek miyiz, böyle bir yaygınlaşmadan bahsedebilir miyiz? Eğlence sektörünü özellikle sinema trendlerini mercek altına aldığımızda; tüketicinin “özel deneyimler” yaşamaya odaklı olduğunu görüyoruz. Üstün görüntü ve ses teknolojisinden oturduğu koltuğun konforu, fuaye alanının atmosferi, sinema alanında satışa sunulan butik lezzetler gibi birçok kriter var. Capitol Spectrum Cineplex'in de alameti farikaları, sinema alanı içinde Starbucks keyfi

Polın Waterparks Avrupa İş Ödülleri’nden Ruban d'Honneur ile döndü Polin Waterparks Avrupa İş Ödülleri'nde (European Business Awards) ''İthalat/İhracat'' kategorisinde “Avrupa'nın En İyi 10 Şirketi” arasına girerek ''Ruban d'Honneur'' ödülüne layık görüldü. montajında sektörün global lider markası, Polin Waterparks, “İthalat/İhracat” kategorisinde “Avrupa'nın En İyi 10 Şirketi” arasına girerek “Ruban d'Honneur” ile ödüllendirildi. 4 Mayıs'ta Hırvatistan'ın Dubrovnik kentinde gerçekleştirilen ödül töreninde, kendini su parkı sektörüne adamış tüm Polin Waterparks çalışanları adına ödülü alan Polin Waterparks Genel Müdürü Sn. Basar Pakis, “Avrupa'nın en prestijli ödüllerinden biri olan Avrupa İş Ödülleri’nde ülkemizi temsil ederek, İthalat/İhracat kategorisinde ‘Ruban d'Honneur’ olmanın gururunu yasıyoruz. 40 yıldır sektörümüzde gösterdiğimiz başarılı çalışmalarımızın ardında, sektöre yön veren yeniliklerimiz, 100 ülkede kendi markamızla gerçekleştirdiğimiz 2 bin 500'den fazla su parkı projesi ile su kaydırakları tasarım, mühendislik, üretim ve montajında globalde sektör Dünyanın önde gelen danışmanlık firmalarından RSM tarafın- lideri konumunuzu bu ödülle perçinleyerek, başarılarımızı dan organize edilen ve Avrupa'nın en önemli iş liderleri, aka- sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. demisyenleri ve kamu temsilcileri tarafından desteklenen, 34 Avrupa İş Ödülleri (European Business Awards-EBA), uzun ülkeden, 32 bini aşkın şirketin katıldığı, girişimcilik, yenilikçilik soluklu bir yarışma. Temmuz 2016'da baslayan EBA ödül süve sürdürülebilirlik alanlarında en iyilerin seçildiği “Avrupa İş recinde, ilk olarak Türkiye'yi temsil etmek üzere bir üst kateÖdülleri (European Business Awards - EBA) 2016-2017” yarış- goride yarışacak 10 Ulusal Şampiyon (National Champion) masının sonuçları, geçtiğimiz günlerde Dubrovnik'te düzenle- seçildi. Polin Waterparks bu ilk aşamada da finale kalarak nen gala gecesinde açıklandı. Yüzde 100 yerli sermaye ve iş gü- Türkiye'yi temsil etmek üzere bir üst kategoride yarışacak 10 cüyle hizmet veren, su parkları tasarım, mühendislik, üretim ve Ulusal Şampiyonlardan (National Champion) biri olmuştu.

109


EĞLENCE

Playpark 2017 müdürler toplantısı

Kıbrıs’ta gerçekleşti

Çeşitli deneyimlerin ve tecrübelerin paylaşıldığı Bowlingo&Playpark Geleneksel Müdürler Toplantısı geçtiğimiz günlerde Kıbrıs’ta gerçekleştirildi. Toplantı detaylarını aldığımız Bowlingo Şirket Sahibi M. Fatih Keçebir, “Bence sektörümüz, hizmet ve eğlence gibi unsurları bünyesinde barındırmasına bağlı olarak bu tarz toplantılara en fazla ihtiyacı olan bir sektör” dedi. Öncelikle şunu sormak istiyorum, pek çok sektörde yapılan ama sizin sektörünüzde alışık olmadığımız ya da duymadığımız bir etkinlik tarzı. Peki, siz bu konuda ne söylersiniz? Aslına bakarsanız sektörümüzde çok yaygın olmaması değil de, halihazırda sektörümüzde kapsamlı yöneticiler toplantısı yapabilecek zincir mağazalara sahip işletme sayısının fazla olmamasından dolayı diyelim. Lakin bence sektörümüz; hizmet ve eğlence gibi unsurları bünyesinde barındırmasına bağlı olarak bu tarz toplantılara en fazla ihtiyacı olan bir sektör. Genel kapsamı ile nasıl geçti toplantınız? Tüm gün workshoplarınız mı oldu yoksa sadece gezi ve tatil amaçlı bir toplantı mıydı? Öncelikle biz geleneksel hale getirdiğimiz bu toplantıları birer toplantıdan ziyade çalıştay olarak isimlendirmeyi daha doğru buluyoruz. Her çalıştayımızda kendi işimiz ile ilgili önemli

110

bir konuyu seçiyor ve özellikle o konu üzerine yoğunlaşıyor, tüm yönetici arkadaşlarımızın da katılımları ve fikirleri ile konu hakkında bir rapor hazırlıyor, bu raporu tüm şubelerimiz ile paylaşıyoruz. Ana konu dışında şubelerimizde işleyiş esnasında karşılaştığımız anlık olayları, sorunları ve benzeri tüm durumları masaya yatırıyor ve yönetici arkadaşlarımızın da tecrübeleri ile benzer durumlarda nasıl davrandıklarını ve sonuçlarının nasıl olduğu konusunda paylaşımlarda bulunarak, ileride oluşabilecek her türlü duruma en doğru ve hazır şekilde bulunmayı planlıyoruz. İşimiz hizmet sektörü olduğundan olaylar anlık gelişiyor ve bölgeye göre farklılık gösterebiliyor. Standart içinde bazı kurallar ile her zaman yönetimin en iyi şeklini sergileyemiyorsunuz. Bu noktada ülke genelinde tüm yöneticilerin iletişimde ve diyalogda olmasını sağlayarak, an itibariyle gerekli destek

alabilmelerini ve ciddi bir bilgi alışverişi ile sürekli kendilerini güncel tutmalarını sağlıyoruz. Tabii ki tüm zamanımızı sadece toplantı ile geçirmiyoruz. Bulunduğumuz yerin görülmesi, gereken yerlerini geziyor, birlikte eğleniyor, yemekler yiyor, sohbetler ediyoruz. İnanın toplantıdan çok daha fazla interaktif katılımlar ve ikili görüşmeler yapma şansınız oluyor. Sanıyorum bu ikinci toplantınız yani çalıştayınız. Toplantı yerlerini nasıl belirliyorsunuz, belli bir kriteriniz var mı, her toplantı farklı bir yerde mi olacak? Evet, özellikle bunu planlıyoruz. İlk toplantımızı şirketimizin merkezinin İstanbul’da olması sebebi ve pek çok yöneticimizden gelen talep üzerine İstanbul’da yaptık. 2. toplantımızı biraz daha farklı olması açısından yurt dışı seçtik ve yine bir şubemizin olduğu Kıbrıs’ta yaptık. Bir sonraki sene gerçekleşecek toplantımızı da başkentimizde yapmayı planlıyoruz.



GIDA

YEME-İÇME ALANLARINDA LOKASYONUN ÖNEMİ

P

erakende sektöründe başarı; doğru marka, doğru ürün, doğru fiyat ve özellikle doğru lokasyon bileşeninden oluşur. Lokasyon seçimi bir mağaza ya da şubeyi başarıya ulaştıracak en önemli kriterdir. Mağaza görsel ya da konsept olarak ne kadar düzgün olursa olsun, hedef kitlesine uzaksa, başarısızlık da kaçınılmazdır. Öyle ki, mağaza/şube lokasyonu bazen marka imajının katkısını bile gölgede bırakabilir. Öncelikle müşteri tercihlerinde lokasyonun önemine değinmek isterim. Günümüzde tüketiciler her konuda olduğu gibi özellikle yeme-içme alanında tercihlerini belirlerken, gidecekleri mekanın lokasyonuna da önem veriyorlar. Başta kolay ulaşılabilirlik tercihleri etkileyen unsur olarak sayılabilir. Zaten yaşamın koşturmacasında boğulmuş, dinlenmek için kendine vakit ayırmak isteyen bir müşteri neden ulaşımı zor bir mekanı seçip de vaktini boşa harcasın değil mi? Bir de AVM içerisinde açık ve kapalı lokasyonlar konusu var tabii ki… Bilirsiniz AVM’ler bünyelerinde hem açık/teraslı hem de kapalı/terassız mekanları barındırır. Ancak açık /teraslı mekanlar her zaman için daha popüler olmuştur ki başta sigara

112

içen müşteriler için… Çünkü sigara içeren müşteriler ihtiyaçlarını karşılamak adına ya açık alanları tercih etmekte ya da kapalı bir mekanda yemek yese de, kendini sigara içmek için hemen teraslı mekanlara atmaktadır. Eeee tabii sigara içerken de mutlaka bir şeyler yemek ya da içmek şart! Sonuç olarak kazanan yine açık alana sahip olan firma ya da firmalar oluyor. Firmalar bunun farkında değil mi? Tabii ki farkında, hatta çoğunluğunun talebi de bu yönde. Talep böyle olunca, yapılan mimari ve konsept çalışmaları da bu kriteri karşılamaya yönelik oluyor. Özellikle yeni nesil AVM’lerde açık alanların bu kadar ön planda olmasını bu kritere bağlı olarak açıkla-

yabiliriz. Evet, yeni nesil AVM’ler bir şekilde bu ihtiyacı karşılamaya çalışıyor ve çalışmalar bu yönde gerçekleşiyor. Peki, yıllardır hizmet veren AVM’ler ne yapıyor? Onlar da boş durmayarak renovasyon sürecinden geçiyor ve fast food alanlarını food court alanlarına dönüştürüyorlar. Lokasyon noktasında söylenecek çok şey var ama konuyla ilgili sözleri gerçek öznelere yani firmalara bırakmak en doğrusu olacağından sizlere kısaca özet geçmek istedim. Lokasyon perakende sektörü için bu kadar önemliyken; lokasyonun müşteri üzerindeki etkisine ve firmaların lokasyon seçerken nelere dikkat ettiğine lokasyon dosyası kapsamında bakalım...


GIDA

Herkesin istediği gibi değil, sizin istediğiniz gibi… Lokasyon gıda sektörü için bu kadar önemliyken; lokasyonun ve açık-kapalı alanların müşteri üzerindeki etkisine, firmaların lokasyon seçerken nelere dikkat ettiğine lokasyon dosyası kapsamında bakmak istedik. Bu doğrultuda görüşlerini aldığımız Coffee Gutta Genel Müdürü Kamber Çal bizleri kırmayarak sorularımızı yanıtladı. AVM’de ya da caddede şube açarken lokasyon seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz? Lokasyon seçiminde sizin için önemli olan unsurlar neler? Dünyada bir günde, yaklaşık 2.5 milyar fincan kahve tüketiliyor ve bu anlamda kahve en popüler içecek olarak karşımıza çıkıyor. Kahvenin yeri hayatımızda çok fazla... Biz de Coffee Guttaları yaygınlaştırarak tüm şubelerimizde kahve tutkumuzu müşterilerimize ulaştırmayı hedefliyoruz. Yeni bir Coffee Gutta için önceliğimiz doğru lokasyon seçimi. Bunun için önemli kriterlerimiz var. Lokasyon tercihinde o bölgedeki hedef müşteri kitlesi önemli bir kriter. Gençlerin, beyaz yakalıların bulunduğu aynı zamanda dışarıdan turist, ziyaretçi çeken lokasyonlar öncelikli tercih sebebimiz. Bunun yanında insan yoğunluğu da kararımızı etkileyen bir faktör. Ayrıca açık alanları önemsiyoruz. Kahve, keyif ve huzur demek kahve severler için. Kahve molası verenler açık hava ister çoğunlukla. Coffee Gutta mimari tasarımı ile üçüncü nesil kahvecilik alanında çok özel bir yere sahip. Özel mağaza konseptimizi uygulayabilmek de bizim için önemli. AVM içerisindeki teraslı ya da bahçeli alanlar müşteri çekimini sizce ne derecede etkiliyor? Açık, ferah alan sunan AVM’ler müşteri tercihleri için çok önemli. Özellikle cadde konseptli AVM’ler daha çok ilgi çekiyor. Artık tüketicilerde AVM algısının değiştiğini düşünüyorum. Ortalama iki-üç saatini AVM’lerde geçiren insanlar kapalı bir alanda vakit geçirmek istemiyor; tüm ihtiyaçlarını bulabileceği, sanki bir alışveriş caddesindeymiş gibi ferah olan ve

rahatlıkla dolaşabileceği, bir köşesinde kahve molası verip alışverişine kaldığı yerden devam edeceği, bol bol açık alan sunan AVM’ler istiyor. Dolayısıyla müşteri tercihlerinin süreç içinde değiştiğini düşünürsek teraslı, bahçeli alanlar bir cazibe yeri. Şehrin yoğunluğu arasında vakit geçirmek için bulunmaz bir fırsat... Her AVM bütün markalarına teraslı ya da bahçeli alan sağlayamayabiliyor. Peki, bu soruna yönelik alternatifler çözümler neler olabilir? Doğru, her AVM’de açık alanlı mağaza yeri bulmak mümkün değil. Bu noktada hizmet ve ürün kalitesi ile farklılaşmak gerekiyor. Bahçe ya da teras tek başına müşteri tercihi için yeterli değil. Evet önemli bir kriter, ancak sunulan hizmet, lezzet, menü çeşitliliği gibi birçok etken bu noktada tercihi etkiliyor. Peki, bu konuda sizin çözüm önerileriniz neler olabilir? AVM’ler daha büyük metrekareler sunabilir markalara. Ayrıca özel mağaza konsepti ile de fark yaratılarak müşteri ilgisi çekilebilir. Tabii markalaşmak ve sadık müşteri kitlesi oluşturmak da önemli… Biz bir Türk markası olarak “The Route of Coffee" sloganıyla ülkemizde ve dünyada 3. Nesil Kahve akımı sektörünün öncülerinden biri olmaya karar verdik. Kahvenin o benzersiz lezzetini sunmak için dünyanın dört bir yanından, “Single Origin” adıyla anılan, tek tür kahve çekirdeklerini alıp kullanıyoruz. Bunun yanında markamıza yatırım yaptık, Coffee Gutta’ya özgü bir konsept uyguladık. Nitelikli kahvede Coffee Gutta tarzını oluşturarak farklılaştık. Bu özgünlüğü hizmet kalitemize da yansıtarak Coffee Gutta severler kitlesi oluşturduk. Kahvede herkesin istediği gibi sayfasını kapattık, senin istediğin gibi dönemini başlattık. Müşterilerimiz bu özgün konsepti ve lezzeti sevdi.

113


GIDA

Lokasyon tercihinde açık alanlar ön planda! Birçok AVM’nin son dönemde renovasyon sürecinden geçtiğini ve açık alanlarını büyüttüğünü belirten Big Chefs Genel Müdürü Tolga Terzi, yeni nesil AVM’lerin ilk olarak bu işi gerçekleştirdiğini dile getirdi. Sizce yeme-içme alanlarında iç ve dış lokasyonun önemi nedir? Lokasyon müşteri tercihlerini belirlemede ne derece etkilidir? Sigara içme alanlarında yasaklar olduğundan bu yana özellikle dış lokasyonların konumu ve konforu büyük önem taşımaya başladı. Bu arada iklimin farklı olduğu illerde kapalı ve açık alan değerlendirmeleri de bölgesel olarak ciddi önem taşıyor. AVM’de ya da caddede şube açarken lokasyon seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz? Lokasyon seçiminde sizin için önemli olan unsurlar neler? Görünürlük ve kolay ulaşılabilirlik, giriş çıkışların yoğun olduğu lokasyonlar önceliklerimiz arasında yer alıyor. Devamında metrekarelerin ve kullanım alanlarının fonksiyonel olmasını da sayabiliriz. AVM içerisindeki teraslı ya da bahçeli alanlar müşteri çekimini sizce ne derecede etkiliyor? Yeni nesil AVM’lerde yeni mimari yapılanma daha çok açık alanları ön plana çıkarıyor. Misafirlerin en çok sevdiği alanlar mevsime göre fonksiyonel ve konforlu şekilde dizayn edilenler oluyor.

114

Her AVM bütün markalarına teraslı ya da bahçeli alan sağlayamayabiliyor. Peki, bu sorun varolan ve yeni yapılacak AVM’lerde nasıl çözüme kavuşturulabilir? Birçok AVM son dönemde renovasyon sürecinden geçmekte, açık alanlarını büyütmektedir. Yeni nesil AVM’ler ilk olarak bu işi gerçekleştiriyor diyebiliriz. Tütünle Mücadele Eylem Planı'na göre sigara içmek birçok alanda yasaklanmıştı. Hal böyle olunca birçok firma da alternatif yöntemlerle mekanlarda sigara içilebilir alanlar oluşturmuştu. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın getirdiği önemli bir değişiklik ile bu yasak genişletildi. Peki, bu yasak sizleri nasıl etkiledi? Alışma sürecinde mutlaka olumsuz etkileneceğiz, ancak devamında tüm kontrollerin sıklığı sonucunda hem misafir hem de işletmeciler bir disipline girecektir. Bu konuda başta işletmecilere yasağın uygulanması konusunda çok iş düşüyor.


GIDA

“Agresif bir politika izlemiyoruz” “Bizim için lokasyon çok önemli, bu nedenle agresif bir franchising ile büyüme politikası izlemiyoruz” açıklamasında bulunan Aktaşlar Lezzet Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Aktaş, “Uzun süre yer araştırması yapıyor ve restoranlarımızı doğru yerde konumlandırıyoruz. Bunun için ayrı bir franchising birimi dahi oluşturduk” dedi.

Sizce yeme içme alanlarında iç ve dış lokasyonun önemi nedir? Lokasyon müşteri tercihlerini belirlemede ne derece etkilidir? Kolay ulaşılabilir olmak bizim de önemli kriterlerimizden biri. Hatta franchise olarak yeni şube açılışlarımızda da lokasyona oldukça önem veriyoruz. Bu bakış açısıyla çalışan bir marka olarak biz, yatırımcılarımızla seçilecek lokasyonları, restoranla ilgili kriterleri ve potansiyel bölgelerin bilgilerini de paylaşıyoruz. Günümüzde tüketiciler her konuda olduğu gibi özellikle yeme-içme alanında tercihlerini belirlerken, gidecekleri mekanın lokasyonuna önem verdikleri kadar o mekanın ferah olmasına, lezzetin ve hizmetin kalitesine de öncelik veriyorlar. Ancak burada sosyal medyanın gücünden de bahsetmekte fayda var. Sosyal medya tüketicilerin tercihlerini de büyük ölçüde etkiliyor. İnsanlar sosyal medyada paylaşılan bir mekan ya da sofrayı gördüklerinde sırf o lezzeti tatmak için plan yapıp bahsi geçen mekana gidebiliyor. Kişiler, arkadaşlarının check-in yaptığı restoranları merak ediyor ve beğenilen bir hizmeti almayı kendileri de tercih ediyor. Bizim Nelipide Gurme olarak bir hikayemiz var. Biz bu hikayeyi Ordu’dan başlatarak tüm Türkiye’ye anlatmayı ve ülke sınırları dışına da taşımayı düşünüyoruz. Bunu yaparken de restoranlarımızın lokasyonuna önem verdiğimiz kadar; konseptimizi, menümüzü ve müşteri memnuniyeti bir bütün olarak ele alıyoruz. AVM’de ya da caddede şube açarken lokasyon seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz? Lokasyon seçiminde sizin için önemli olan unsurlar neler? Bizim için lokasyon çok önemli, bu nedenle agresif bir franchising ile büyüme politikası izlemiyoruz. Uzun süre

yer araştırması yapıyor ve restoranlarımızı doğru yerde konumlandırıyoruz. Bunun için ayrı bir franchising birimi dahi oluşturduk. Hem Ordu’da hem de İstanbul’da yer alan şubelerimizde belli kritere dikkat ediyoruz. Cadde üzeri ya da AVM’de caddeye bakan alanda yer alan, otopark yeri olan ki, biz ayrıca müşterilerimize vale hizmeti de sağlıyoruz, ayrıca açık bahçesi olan, minimum 250 metrekarelik alanlar genellikle şubeler için tercih ettiğimiz kriterlerin başında geliyor. AVM içerisindeki teraslı ya da bahçeli alanlar müşteri çekimini sizce ne derecede etkiliyor? Elbette rahat ferah alanlar müşterinin konforlu vakit geçirmesi için önemli bir neden. Ancak biz Nelipide Gurme olarak, yemek deneyiminin bileşenleri arasında yer alan yemek kalitesi ve atmosferin, tüketicilerin restorana tekrar gitme isteği üzerinde etkili olan en önemli iki faktör arasında yer aldığını düşünüyoruz. Aynı zamanda menüler restoran ve yemek seçimi kararlarını etkileyebilecek önemli bir değişken olduğunu gösteriyor. Menü çeşitliliğinin artırılması ve belirli aralıklarla menülerde değişiklik yapılması da restoran seçimini olumlu yönde etkilemektedir. Biz markamızı aynı zamanda çocuk dostu mekan olarak adlandırıyoruz. Ailece gönül rahatlığı ile gidebileceğiniz bir mekan olan Nelipide Gurme’de çocuklara yönelik bir oyun alanı da yer alıyor. Çocuklar için hazırlıklı bu alanda mama sandalyelerimiz de bulunuyor. Her AVM bütün markalarına teraslı ya da bahçeli alan sağlayamayabiliyor. Peki, bu sorun varolan ve yeni yapılacak AVM’lerde nasıl çözüme kavuşturulabilir? AVM’ler yapıları gereği hem fast-food alanlarına sahipler hem de restoran konseptine sahip mekanları içinde barındırıyor. Bu restoranlar genellikle ya teras katlarda ya da AVM’nin dışarıya da açılan giriş katlarında yer alıyor. Burada önemli olan tüketicinin de tam olarak beklentisinin ne olduğu. Yemeğini hızla yiyip mekandan ayrılacağı mı yoksa uzun süre o mekanda vakit geçirmek istediği mi? AVM’ler genellikle bu kriteleri gözetiyorlar. Restoran konseptine sahip mekanlar hem havalandırma, hem ışıklandırma hem de konsept olarak daha konforlu bir hizmet sunuyor.

115


GIDA

Alternatif servisler AVM’leri çekim merkezi yapabilir AVM’lerin alternatif servislerle çekim merkezi haline gelebileceklerini belirten Caffe Nero Türkiye Pazarlama Müdürü Ayşe Akbal, aynı zamanda bir yerde yaşamın artık mobil olduğundan ve misafirlere hayat akarken temas halinde oldukları yerlerde ulaşabilmenin öneminden bahsetti.

Teraslı ya da bahçeli alanların, hem müşteri çekimi konusunda hem de müşterilerin AVM içerisinde kalış sürelerini etkilemesi bakımından önemli bir kriter olduğunu düşünüyorum. Bu noktada seçim yaparken bu kriteri göz önünde bulundurmaya çalışıyoruz.

Sizce yeme içme alanlarında iç ve dış lokasyonun önemi nedir? Lokasyon müşteri tercihlerini belirlemede ne derece etkilidir? Misafirlere rahatlık, samimiyet ve mahalle sıcaklığı yaşatmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bir de yaşam artık çok mobil... Sabah bir yerde, öğlen başka bir yerde, akşam ise bambaşka bir yerde konumlanıyoruz. Misafirlere hayat akarken temas halinde oldukları yerlerde ulaşabilmek çok büyük önem taşıyor. AVM’de ya da caddede şube açarken lokasyon seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz? Lokasyon seçiminde sizin için önemli olan unsurlar neler? AVM ya da cadde mağazası diye bir ayrım yapmadan markamızın DNA’sına uygun her yerde mağaza açabiliyoruz. Dolayısıyla markamızın kriterlerine uygun her potansiyel lokasyon bizim için mağaza olmaya aday. AVM içerisindeki teraslı ya da bahçeli alanlar müşteri çekimini sizce ne derecede etkiliyor?

116

Her AVM bütün markalarına teraslı ya da bahçeli alan sağlayamayabiliyor. Peki, bu sorun var olan ve yeni yapılacak AVM’lerde nasıl çözüme kavuşturulabilir? AVM planları mutlaka göz önünde bulundurulmalı. AVM’ler alternatif servislerle; örneğin çocuklar için özel ya da daha spesifik alanlar yaratarak da çekim merkezi haline gelebilir.



GIDA

Mersin’den Türkiye'ye yayılan tantuni lezzeti

Firmanız hakkında bilgi verebilir misiniz? Göksel Tantuni, Tantuni denildiğinde akla gelen Mersin’de 1977 yılında kuruldu. 40 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Göksel Tantuni, Türkiye'nin dört bir yanından Mersin ve Adana'ya gelen ziyaretçilerin yanı sıra ünlü sanatçıların da favori tadı olmayı başardı. Tantuni lezzetini Türkiye'ye yayma kararı alan işletme, bu karar doğrultusunda bayilik süreçlerini profesyonelce yürütmek, aynı zamanda yatırımcılarına karlı kazançlar sağlamak için TowerLife Parakende ve Lokasyon Danışmanlığı ile anlaştı. Kalite belgesine sahip tantunileri ile 2010 Lezzet Ödülü'ne de layık görülen Göksel Tantuni, mimari konsepti ve müşteri memnuniyetinden ödün vermeyen duruşu ile Türkiye'nin tantunicisi olmaya aday konumdadır. İki yıl içerisinde Mersin'de 8, Adana'da

118

Tantuni lezzetini Türkiye’ye yayma kararı alan Göksel Tantuni’nin büyüme stratejilerini ve franchise yatırımlarını Göksel Tantuni Operasyon Direktörü Şaban Yoldaş ile konuştuk. Yoldaş, 2017 sonuna kadar minimum 20 şubeye ulaşmak istediklerini ve ilerleyen dönemlerde de şube sayılarını artırmayı planladıklarını dile getirdi.

3, İstanbul’da 1, Kayseri'de 2 şube, toplamda 14 şubeye ulaşan Göksel Tantuni, çok yakında İstanbul, İzmir, Antalya ve Ankara'ya yeni şubeler açarak gerçek tantuni tadını yaymaya kaldığı yerden emin adımlar ile devam ettirmeyi hedefliyor. Ayrıca firmamız; 2017 sonuna kadar minimum 20 şubeye ulaşmayı, ilerleyen dönemlerde de şube sayılarını artırmayı planlamaktadır.

nında profesyonel olarak danışmanlık veren TowerLife firması ile birlikte tüm bayilik süreçlerini yürütüyor, uygun franchise adayları ile bir araya gelerek süreci şekillendiriyoruz. Doğru lokasyon, operasyon deneyimi, denetim ve finansal analiz konularında bilgi sahibi franchise'ler ile çalışmayı tercih ediyor, işletmeyi başarıya taşıyacak şartları odağımıza alıyoruz.

Büyüme hedeflerinizde seçeceğiniz franchise'lere yönelik ne gibi şartlarınız var? Franchise sektörü her geçen gün büyürken, franchising vermek kadar var olanları da sürdürebilmenin bizler için önemli olduğunu söyleyebiliriz. Büyüme hedeflerimizde, yatırımcılarımızı seçerken markamızın ruhuna zarar vermeyecek, standart hizmet kalitemiz doğrultusunda müşterilerimize deneyim yaşatacak ve uzun yıllar bizler ile devam edebilecek adayları tercih ediyoruz. Ayrıca franchise konusunda ala-

Firmanız yurt içi ve yurt dışında nasıl bir büyüme stratejisi izliyor? Bu yıl yurt içinde 10 şube hedefimiz var. Yurt dışı planlarımız da ise öncelikle Arap Ülkeleri’nde olma hedefindeyiz. Tüm Körfez Ülkeleri’nde pazarlama faaliyetlerine başladık. Master franchise ve franchise için bussines planlarımız hazır. Ayrıca üretim planlarımız için genel alt yapı çalışmalarımız tamamlandı. Birçok franchise talebi alıyoruz, ama içlerinden bizi en doğru şekilde temsil edecek adayı seçmeye özen göstereceğiz.


GIDA

Peki, franchise adayları neden sizi seçmeli? Tercih edilebilir olmak adına ne gibi avantajlar sağlıyorsunuz adaylara? Adayların temsil edecekleri firmanın bilinirliğini ve kalitesini kanıtlamış olması nedeniyle ciro beklentileri de oldukça tatmin edicidir. Açtığımız illerde şantiye aşamasındayken bile sabırsızlanan müşterilerimizden sosyal medya üzerinden sürekli pozitif yorumlar alıyoruz. Kar marjımızın yüksek olması, lokasyon seçimlerindeki doğru tercihlerimiz nedeniyle kısa sürede yapılan yatırımların geri dönüşü mutlu bayiler yaratılmasını sağlıyor. Ve en önemlisi biz sürekli bayi adaylarımıza “bizi bir de bayilerimizden dinleyin” deriz. Yatırım yapmadan önce kendilerini en yakın Göksel Tantuni şubelerimize yönlendirip, bayilerimizle tanışmalarını söyleriz. Sadece bu bile yatırımcı adaylarının bizi tercih etmesinde bir etken. Son olarak, sizce franchise vermek markaların gelişimine neler katıyor? Franchise vermek uzun vadede marka bilinirliğine ve sürdürülebilirliğine katkı sağlayarak marka değerini artırıyor. Tüm bunların yanı sıra, franchise süreci markanın gelişimini hızlandırarak, markaya dinamik bir yapı kazandırıyor. Franchise vermek pazarlama açısından baktığınızda; sattığımız ürün olan tantuninin potansiyel müşteriler tarafından hızla fark edilmesi, hatırlanması ve tercih edilmesine imkan sağlıyor. Birçok noktada ürününüz ulaşılabilir durumda oluyor ve deneyimleniyor. Bir diğer açıdan franchise sistemi marka ve yatırımcıyı bütünleştirmekte, ekip ruhunu ve kurum kültürünü de geliştirmektedir.

DIŞI RAMAZAN PİDESİ İÇİNDE ENFES SEZAR LEZZETİ: PİDE DE PİZZA! Little Caesars yorumuyla hazırlanan Ramazan’ın geleneksel pidesi Little Caesars şubelerinde pizza severleri bekliyor.

Nefis kenarın mucidi Little Caesars Pizza, pizza çeşitlerinde hayal gücünün sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Ramazandan ve Ramazan sofralarının vazgeçilmezi pideden ilham alan Little Caesars Pizza, içini enfes Sezar lezzetiyle doldurarak, pideyi baştan yorumluyor ve Pide de Pizza’yı sunuyor. Günlük açılan taze pizza hamuru, gerçek mozzarella peyniri, sucuk, pastırma, zeytin ve yeşil biberden oluşan içeriğini özel Sezar sosuyla harmanlayarak üstünü ince pizza hamuruyla kapatan Little Caesars Pizza, Pide de Pizza’yı pizza severlerin beğenisine sunuyor.

PİDE DE PİZZA LİTTLE CAESARS ŞUBELERİNDE SAHURDA BİLE SICAK! Ramazan sofralarına özel, dumanı üstünde tüten Pide de Pizza, sahur da dahil olmak üzere, en yakın Little Caesars Pizza şubelerinde pizza severleri bekliyor. Little Caesars Pizza’nın Ramazana özel ilk kez üretilen Pide de Pizza en yakın Little Caesars şubesinde, websitesi/mobil uygulamasında veya telefonla sipariş hattında sizleri bekliyor.

119


GIDA

Bursa Kebap Evi Avrupa'da 2. şubesini açıyor Yeni yatırımlar için düğmeye basan Bursa Kebap Evi, ödüllü efsane iskenderi ile bir dünya markası olma yolunda hızlı ve emin adımlarla ilerliyor. Yurt içindeki başarısını yurt dışında da göstermeye kararlı olan marka, son olarak Fransa’da yaşayan bir Türk işadamı ile franchise sözleşmesine imza attı. Fransa’nın Metz kentinde yer alan Centre Commercial Metzanine’de açılacak olan 450 metrekarelik yeni şube, Bursa Kebap Evi’nin Avrupa’daki ikinci şubesi olacak. İmza töreninde, Fransa'daki şubenin 2017'nin üçüncü çeyreğinde açılacağını ifade eden Helvacı Grup Yönetim Kurulu Başkanı M. Cem Helvacı, yeni şubenin de Almanya'da olduğu gibi büyük ilgi göreceğini beklediklerini söyledi. Helvacı, “Avrupalıları gerçek iskender lezzeti ile tanıştırmaya devam edeceğiz” dedi.

SIRADAKİ HEDEF ORTA DOĞU Orta Doğu'da da uzun süredir franchise görüşmelerinin sürdüğünü aktaran M. Cem Helvacı, yakın zamanda yeni açılacak iki şube için anlaşma imzalayacaklarını da sözlerine ekledi. Orta Doğu için planlamalarını Dubai merkezli

120

Bursa'nın iskenderini ve eşsiz lezzetlerini başta Avrupa olmak üzere dünyaya tanıtmaya kararlı olan Bursa Kebap Evi, Almanya’dan sonra ikinci yurt dışı şubesini Fransa’nın Metz kentinde açıyor.

olarak yaptıklarını kaydeden Helvacı, Bursa Kebap Evi'ni satın aldıktan sonra Türkiye'nin en hızlı büyüyen restoran zincirine dönüştürdüklerini, 7 yılda 32 ilde 70 şubeye ulaştıklarını ve yakın gelecekteki hedeflerinin 100 şube olduğu söyledi. Helvacı, yatırımcıların ilgi odağı olduklarını ifade etti. Almanya'da bir girişimciyle 7 şubelik bir master franchise anlaşması yapan Bursa Kebap Evi, ilk yurt dışı şubesini Almanya'nın Saar-Brücken kentinde açmıştı.

MİMARİDEN PERSONELE KADAR ANAHTAR TESLİM ŞUBE Bursa Kebap Evi, kendi işinin sahibi olmak isteyenlere anahtar teslim şube vererek markanın her bölgede aynı standartlara sahip olmasını sağlıyor. Bursa Kebap Evi, İstanbul’dan Diyarbakır’a, Almanya’dan Bodrum’a kadar aynı ürünleri, aynı lezzet, aynı tat ve aynı kalite ile misafirlerine sunarak yatırımcılarına büyük kolaylıklar sağlıyor. Mimarlık ekipleriyle şubenin tümü dekore ediliyor, ödeme seçeneklerinde vade kolaylığı sağlanıyor ve sektördeki en

önemli sorunlardan biri olan personel temini konusuna da çözüm getirerek, şubenin tüm ekibine bir nevi akademi gibi gıda güvenliği, hijyen, kalite, iş sağlığı ve güvenliği, müşteri memnuniyeti de dahil olmak üzere teorik ve pratik eğitimler veriyor. Öte yandan bu kalitenin devamı ve daha da iyileştirilmesi için sürekli sahada olan bir ekip ile denetimler yapıyor. Sektörünün gelişimi ve eleman ihtiyacı için kaliteli iş gücü yaratıyor.

ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLLÜ İSKENDER Merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından, mükemmel tat ve kalitedeki yiyecek ve içeceklere verilen “Üstün Lezzet Ödülü”ne (SuperiorTasteAward) layık görülen Bursa Kebap Evi, bu ödülü alan ilk ve tek döneriskender markasının da sahibi. Helvacı, ödülün taşıdığı anlam itibariyle Bursa Kebap Evi’nin küresel vizyonunu daha da pekiştirdiğine vurgu yaptı. “Bizim bir hayalimiz var” diyen Helvacı, “Türk mutfağını Pekin'den New York'a dünya genelinde hak ettiği yere taşımak ve iskenderimizi dünya insanıyla buluşturmak istiyoruz” dedi.


GIDA

Multinet Up’tan 10 bin TL’ye varan “Hoşgeldin Ödülü”

PayU, tüketici finansman şirketi Kreditech'e stratejik ortaklık kapsamında 110 milyon Euro'luk yatırım yaparak Almanya'nın FinTech'e yönelik en büyük sermaye artırımını gerçekleştirdi.

Multinet Up yeni kullanıcıları için bir kampanya düzenledi. 30 Haziran 2017 tarihine kadar Restonet Sözleşmesi imzalayan müşteriler hem 10 bin TL’ye varan ödül kazanacak hem de yüzde 90’a varan vergi avantajından faydalanabilecek.

PayU, Almanya’nın en büyük

Kampanya kapsamında 15 ve daha az çalışanı olan firmalara çalışan başı 50 TL, 15’ten fazla çalışanı olan firmalara 100 TL olmak üzere toplamda 10 bin TL’ye varan ödül kazanma fırsatı sunuluyor. 21 bin kurumsal müşteri, 35 bin anlaşmalı nokta ve 1 milyondan fazla kart kullanıcısına hizmet veren Türkiye’nin lider kuruluşu Multinet Up iş ortaklarının yemek giderlerinden akaryakıta, araç kiralamadan toplu satınalmaya, uçak biletinden kargo ihtiyacına kadar tüm gereksinimleri için çözümler sunuyor. Şirket çalışan çözümleri kapsamında sunulan hizmetler ile çalışanların yemek ve temsil giderlerini, yan haklarını ve kapı geçiş yetkilendirmelerini tek kart ile yönetmek mümkün oluyor. Ayrıca şirketler yemek giderlerinde yüzde 90’a, çalışan teşvik yüklemelerinde ise yüzde 39’a varan vergi avantajlarından yararlanabiliyor. Çalışanların bireysel yemek giderleri için sağlanan Restonet’e ilave olarak Multinet kartlarına tanımlanan Restonet Business ile kurumlara, çalışanlarının firma adına yapacakları temsil ve ağırlama ihtiyaçlarını tek fatura ile kolayca yönetme imkanı sunuluyor.

FinTech yatırımını gerçekleştirdi! 2012 yılında kurulan ve bankacılık sistemi dışında kalanlara kredi hizmeti sunan Alman girişimi Kreditech, bir süredir PayU üye işyerlerinden alışveriş yapanlara alışveriş sırasında kredi kullanarak ödeme yapma imkanı sunuyordu. Bu işbirliğini diğer ülkelere de taşımak isteyen PayU, Kreditech ile stratejik bir iş ortaklığına giderek 110 milyon Euro'luk yatırımda bulundu. PayU, Kreditech iş ortaklığıyla, kredi kartı olmaması vb. nedenlerle ödeme zorluğu çeken müşterilerin alışverişlerini tamamlamalarına yardımcı olarak hem alışveriş sepeti terk etme oranlarını yüksek oranda düşürüyor hem de işyerlerinin cirolarına önemli bir katkı sağlıyor. Tüketici finansmanına ve e-ticaret ekosistemine sunduğu bu büyük katkıyla PayU, global ödeme sistemi oyuncuları arasında bir adım daha ilerlemiş oldu. Konuyla ilgili açıklama yapan ve benzer yatırımların Türkiye dahil olmak üzere dünya çapında tekrarlanacağının altını çizen PayU Türkiye CEO'su Emre Güzer, “Amacımız hem işyerlerimize hem de son kullanıcılara sunduğumuz hizmetleri bir bütün haline getirerek ödeme sistemleri konusunda birçok ihtiyacı karşılamak. Bu doğrultuda enerjimize uyum sağlayabilecek, hizmet kalitemizi ve çeşitliliğimizi artırabilecek farklı iş ortaklıklarına ve yatırımlara da açığız” dedi.

121


AJANDA

Türkiye'de mutlaka gezilmesi gereken 20 yer;

“Anadolu’dan seçmeler”

A dıyaman

A N TA LYA-A

-N emrut

İS TA N BU L-

N EV ŞE H İR

A D A LA R

A -K A PA D O KY BA RT IN -A M

BU RS A- CU

BU RS A- U LU

122

SP EN D O S

D AĞ

A SR A

M A LI K IZ IK

İZ M İR-Ş İR

İN CE


AJANDA Kırklareli - Kıyıköy Pabuçdere ve Kazandere dereleri Karadeniz'e bu kasabadan dökülmekle beraber, kasabanın etrafı ormanlarla kaplıdır. Kasaba yakınındaki Bahçeköy ise manda yoğurduyla ünlüdür. Kıyıköy, İstanbul'dan günübirlik turlar veya geziler için de oldukça uygundur. İstanbul-Adalar Adalar; İstanbul'un Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası, Sivriada, Yassıada, Kaşık Adası ve Tavşan Adası adlı 9 adadan oluşan ilçesidir. Adalar'a ilk vapur seferleri Galata Köprüsü'nden 1846 yılında başlamıştır. Bugün Kabataş, Kadıköy ve Bostancı'dan sürekli deniz yolu bağlantısı vardır.

M U Ğ L A-Ö

L Ü D E N İZ

İstanbul- Poyrazköy Kuruluş tarihi altı yüzyıl öncesine kadar giden Poyrazköy’e ilk yerleşenlerin Cenevizlilerin olduğu tahmin edilmektedir. Köye daha sonra Bizanslılar gelip yerleşmiş, ancak köyün Osmanlı hakimiyetine geçmesinin ardından Trabzon ve Rize’den getirtilen insanlarla birlikte çehresi değişmiştir. Köy tipik bir Karadeniz köyüdür. Karadeniz’deki iklimden ve yeşillikten bir esinti mevcuttur. Çok kaliteli balık restoranları mevcut olup, gayet uygun fiyatlarda taze günlük balık bulabilirsiniz. İstanbul-Anadolu Kavağı İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’den giriş kapısı konumundaki Anadolu Kavağı yıllardır değişmeyen görüntüsü ile nostaljik balıkçı köyü özelliğini koruyor. Hem kara yoluyla hem de denizden vapur seferleri ile ulaşımın sağlandığı Anadolu Kavağı’na gidip denizin kenarında ızgara balık keyfi yaşamak istiyorsanız, sonbahar ayları bu tür bir gezinin en uygun zamanı… Bursa- Cumalıkızık Cumalıkızık’ın kuruluşu yaklaşık 1300'lü yıllara denk gelmektedir. Bir vakıf köyü olarak kurulan köyde, tarihi doku çok iyi korunmuş ve Osmanlı erken döneminin kırsal kesim sivil mimari örnekleri günümüze ulaşmayı başarmıştır. Bu özelliği nedeniyle çok ilgi çeken ve ziyaret edilen bir yerleşim yeri konumundadır. Sık sık tarihsel filmlere mekan olmaktadır. Köy meydanında köy geçmişine ait eşyaların sergilendiği Cumalıkızık Etnografya Müzesi bulunuyor. Evler sarı, beyaz, mavi, mor renklere boyalıdır. Evlerin arasında kaldırımsız, taş döşeli, çok dar sokaklar bulunur. Köyde, Haziran ayında “Ahududu Şenliği” yapılmaktadır.

A İS TA N BU L-

D A LA R

İS TA N BU L-

A N A D O LU

KAVA Ğ I

İZM İR- EF ES

Bursa- Uludağ Türkiye'nin en büyük kış ve doğa sporları merkezi olan Uludağ; Marmara Bölgesi’nin en yüksek dağıdır. Açık havada İstanbul, Marmara denizi ve civar yakın yerlerin görünmesi buraya ayrı bir özellik veriyor. Türkiye'nin en büyük kayak merkezi olan Uludağ, yol durumunun uygunluğu, uzun kış mevsiminde kar bulunması ve eşsiz manzaraları sayesinde her yıl yerli-yabancı turist akınına uğramaktadır. Çanakkale - Gelibolu I. Dünya Savaşı Çanakkale Deniz ve Kara Muharebeleri’nin yapıldığı yer olan Gelibolu Yarımadası, manevi değeri çok yüksek turizm merkezlerimizden biridir. Büyük şehir gürültüsünden uzakta ve deniz kenarında yer alan Gelibolu, doğal güzellikleriyle de ünlü bir ilçemizdir. İçerisinde fazlasıyla şehitlik ve savaş eserleri bulunduğundan dolayı tarihi milli park oluşturulmuş olup, 1973 yılında Birleşmiş Milletler Milli Parklar ve Koruma Alanları listesinde yer almıştır. Çanakkale/Balıkesir- Kaz Dağı Edremit Körfezi'nin kuzeyinde Çanakkale ve Balıkesir illeri arasında yer alan bir dağ sırasıdır. İda Dağı olarak da anılır. Kaz Dağı çevresi büyük ölçüde ormanlar ve akarsular ile kaplıdır. Muhteşem manzaralara sahip olan bu dağımız dünyanın en kaliteli oksijen merkezlerinden biridir.

ÇANAKKALE-GELİBOLU

123


AJANDA Bartın -Amasra İzmir- Şirince Şirince, İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı, tarihi mimarisi başarıyla korunmuş turistik bir köydür. Köy içinde harap durumda olan iki Rum kilisesi bulunmaktadır. Köy, Maya takvimine göre 21 Aralık 2012'de kopacak olan kıyamette güvenli bölge olduğu gerekçesiyle gündeme gelmiştir. 21 Aralık 2012 günü yaklaşık 150 polis ve jandarma biriminin yanı sıra 270 basın mensubu bölgeye gelmiştir. İzmir- Efes İzmir'in bugünkü Selçuk ilçesi sınırları içerisinde bulunan Efes yılda 1,5 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir. Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Meryem Ana Evi, Yedi Uyurlar (Ashab-ı Kehf) ve İsa Bey Camii gibi tarihi yapıtlara ev sahipliği yapan Efes birçok efsaneye de konu olmuştur. Denizli - Pamukkale Denizli'de bulunan Pamukkale, kent kaplıcalarını ve akan sulardan kalan karbonat mineralleri teraslarını, travertenleri kapsamaktadır. Pamukkale, UNESCO tarafından belirlenen Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Pamukkale terasları, kaplıca suyu tarafından çökeltilmiş bir tortullu kayaç olan travertenden oluşur. Bu bölgede, 35 dereceden 100 dereceye kadar olan sıcaklık aralıklarında 17 adet sıcak su kaynakları vardır.

Denize doğru uzanmış bir burun, burnun iki yanında korunaklı birer liman görevi gören iki koy ve ana karaya bağlı ve bağımsız adaları ile eşsiz bir görsel güzelliğe de sahiptir. Amasra hem 3 bin yıllık tarihi, hem çekicilik ve balıkçılığa dayanan yerel sanatları, hem de kendini çevreleyen ormanlık alanları ile görülmeye değer yerlerden biridir. Amasra halen özgün balık lokantaları, temiz orta boyuttaki otelleri ve sayısız ev pansiyonuyla turizme katkıda bulunmaktadır. Karabük- Safranbolu Ev örneklerine, Beypazarı, Göynük, Taraklı, Odunpazarı gibi Türkiye'nin birçok yerinde rastlanan Klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan tarihi Safranbolu evleri ile ünlü olan şehir, bu özelliği sayesinde 17 Aralık 1994 tarihinden beri Türkiye'de Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır. Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. İsmini, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan safrandan alır. Adıyaman - Nemrut Nemrut, Adıyaman ilinde Kahta ilçesi Ankar dağları yakınında 2 bin 150 metre yüksekliğinde bir dağdır. Nemrut Dağı 1987'de UNESCO tarafından Dünya mirası alanı ilan edilmiş olup, dünyanın sekiz harikasından biridir. Batman - Hasankeyf

Antalya'nın Serik ilçesinde bulunan anfi tiyatrosuyla meşhur bir antik kenttir. Her yıl binlerce yerli, yabancı turist Aspendos'u gezmektedir. Antik tiyatro ayrıca konserler, etkinlikler için günümüzde aktif olarak kullanılıyor.

Hasankeyf, Batman'a bağlı olan, iki yakasını Dicle Nehrinin ayırdığı tarihi bir ilçedir. Eski şehrinin tarihi, 10 bin yıl öncesine kadar gitmektedir. 1981'de doğal koruma alanı ilan edilmiştir. Hasankeyf, üzerinde yapılması planlanan Ilısu Barajı ile sular altında kalma ve tüm kültürel hazinesini yitirme tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Muğla- Ölüdeniz

Mardin

Muğla'nın Fethiye ilçesine bağlı cenneti andıran bir beldemizdir. Ölüdeniz kumsalı yüzde 82 oyla 2006 yılında dünyanın en güzel kumsalı seçilmiştir. Ölüdeniz, adı gibi durgun bir göl niteliğindedir. En fırtınalı günlerde Belceğiz kıyıları dalgalarla boğuşurken, Ölüdeniz'de sadece çırpıntılar meydana gelir.

Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğu’nun şiirsel kentlerinden biridir. Şehrin kesme taş işçiliğiyle yapılan evleri dikkat çekmektedir. Süryani ve Ermeni mimarisinin tipik örnekleri olan bu evler ve İslam mimarisinin oluşturduğu cami ve medreselerle Mardin’in açık hava müzesi görünümü tamamlanmaktadır. Mardin'de, farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserler barındırmaktadır.

Antalya-Aspendos

Çorum -Alacahöyük Çorum iline bağlı Alaca ilçesinin Hüyük köyündeki bir höyüktür. Bu höyükte dört ayrı kültür evresinden kalma 14 yerleşim ya da yapı katı saptanmıştır. Alacahöyük’te ele geçen buluntular, Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile 1941'de ziyarete açılan Alacahöyük Müzesi'nde sergilenmektedir. Alacahöyük ve Boğazköy'ü kapsayan alan 1988'de milli park ilan edilmiştir. Nevşehir- Kapadokya Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Kapadokya bölgesi, başta Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerine yayılmış bir bölgedir. Bölge, günümüzde ülke turizmi açısından büyük bir öneme sahiptir.

124

MARDİN BATMAN-HASANKEYF

Kaynak: onedio.com




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.