mall report
‘AYD 3. Anadolu Sohbetleri: Işık Güneydoğu’dan Yükselir’ toplantısı Diyarbakır’da düzenlendi Türkiye’deki yerli ve yabancı alışveriş merkezleri ve yöneticilerinin tek çatı kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdüren AYD, Anadolu Sohbetleri toplantılarının üçüncüsünü ‘Işık Güneydoğu’dan Yükselir’ teması ile geçtiğimiz günlerde Diyarbakır Novotel’de gerçekleştirdi.
nızca AVM yatırımcıları tarafından değil, perakendeciler tarafından da değerlendirildiği toplantıda Boyner Genel Müdürü Bülent Başaran, “Biz Boyner olarak Türkiye’de çok katlı mağazacılık kategorisinde 800’den fazla markayı müşterilerimizle buluşturuyo-
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD), 3. Anadolu Sohbetleri toplantısını, ‘Işık Güneydoğu’dan Yükselir’ teması ile Diyarbakır’da gerçekleştirdi.
ruz. Bu kapsamda elimizden geldiğince farklı uygulamalar geliştirerek müşterilerimizin alışveriş alışkanlıkları ve talepleri doğrultusunda beklentilerini karşılamaya, hayatını kolaylaştırmaya ve farklı bir alışveriş deneyimi yaşatmaya çalışıyoruz. Haya-
ta geçirdiğimiz HOPI uygulamamızla birçok müşterimize farklı olanaklar sunuyoruz. Diyarbakır’ın bu anlamda Türkiye birincisi olduğunu söyleyebilirim. Bu durum, çok başarılı bir operasyon ve saha yönetimi anlamına geliyor” şeklinde konuştu.
Forum Diyarbakır AVM’nin desteği ile hayata geçirilen toplantının moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Emre Alkin, ülkemizin genel ekonomik görünümüne ilişkin yorumlarını paylaştı. AYD Başkanı Hulusi Belgü yaptığı konuşmada: “Diyarbakırlı AVM’ler ve perakendeciler bizim için çok önemli. AYD, sizleri dinlemek, yorum ve ihtiyaçlarınızı öğrenmek, sorunlarımıza birlikte çözüm getirmek için kuruldu. Bu doğrultuda AVM müşterilerini dinlediğimiz araştırmalarımızı sizlerle paylaşmak; yorum ve görüşlerinizi öğrenmek adına bugün Diyarbakır’da toplanmayı arzu ettik” dedi. Belgü, Türkiye’nin ve Diyarbakır’ın perakende ve AVM sektörüne ilişkin bilgiler paylaştı ve katılımcıların sorularını yanıtladı. Perakende sektörünün yal-
“AVM’LER TÜRKİYE’YE ORGANİZE PERAKENDE VE MODERNLEŞME GETİRDİ” Toplantının bir diğer konuşmacısı Koçtaş Genel Müdürü Alp Önder Özpamukçu ise yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Diyarbakırlılara bu güzel ortamı bize tesis ettikleri için çok teşekkür ediyorum. Diyarbakır’da bir mağaza açmış olmaktan çok gururluyuz ve büyük bir keyifle bu güzel şehirde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’deki dördüncü büyük sektör perakende… Bu büyüklük 750 milyar TL’lik bir büyüklük ve neredeyse Türkiye’nin gayrisafi milli hasılasının üçte birini oluşturan bir sektörde faaliyet gösteriyor, gelişime çok açık bir sektörden bahsediyoruz. Sadece AVM’ler değil tabii ki cadde ve sokak mağazaları da bizler için çok önemli. Ancak AVM’ler bu gelişimi hızlandıran faktörler oldular. AVM’ler Türkiye’ye perakendede organize ve modernleşme getirdi. Büyük perakendeci sayısı ve üreticilerin ürünlerini müşteri ile buluşturma imkanı azdı, az sayıda dükkanla perakendecilik yapanlar vardı. AVM’lerin hızlı büyüme trendi ile mağazacılık ciddi bir çağ atladı” yorumlarında bulundu.
Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına Genel Yayın Yönetmeni Metin Tahnal Yazı İşleri Müdürü Adem Ünce Genel Koordinatör Turgut Tahnal Editör Başak Yılmaz haber@mallreport.com.tr Görsel Yönetmen Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr Grafik Tasarım Nur Banu Çelebi Reklam Müdürü Fisun Dilek Reklam ve Pazarlama Uzmanı İkbal Demirok Eda Güleş Yahşi İngiltere Sorumlusu: Suzan Doğan Ankara Sorumlusu: M. Serdar Burkan Abone Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr Baskı Yeni Devir Matbaacılık ve Gazetecilik A.Ş. Cemal Ulusoy Cd. Bahçelievler / İstanbul Tel : 0212 697 10 00 Yönetim Merkezi Beşyol Mahallesi İnönü Caddesi No: 18 Kat: 4/8 Sefaköy - K.Çekmece İstanbul T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 info@mallreport.com.tr www.mallreport.com.tr www.demircanmedya.com.tr
BÜYÜMEK İÇİN NE YAPILMALI, HİZMETTE NE KADAR BAŞARILIYIZ? Sevgili Mall Report Okuyucuları, Her ay kaliteli yayıncılık anlayışı, özgün ve zengin içeriğiyle okuyucularına ulaşmaya devam eden Mall Report, Eylül sayısıyla tekrardan karşınızda! Bu ayki sayımızda günümüzün en önemli yatırım metotlarından olan franchise sistemine yer vererek, özellikle AVM’lerde büyümek isteyen franchise’lar için AVM sektöründe yıllarını devirmiş isimlerden öneriler aldık. Franchise firmaları AVM’lerde büyümek ve müşteriyi çekmek adına neler yapmalı? AVM’lerdeki reklam, indirim veya etkinliklere katılmanın firmanın bilinirliğine ve cirosuna etkisi neler? Kiralama noktasında ne gibi sorunlar yaşanıyor ve bu konuda ortak bir uzlaşmaya nasıl varılabilir? gibi pek çok sorunun yanıtını sizler için öğrendik.
PERAKENDE FİRMALARININ HİZMET KALİTESİ Türk perakende sektörü, dinamiktir ve ileriyi görür. Burada yeni markalar ortaya çıkar, uluslararası markalar katılır ve markalı zincirler genişler. Satın alma gücü artar, aynı zamanda sadece ürün kalitesinin değil hizmetin de değeri artar. Tüketiciler, tavsiye alabilecekleri, kıyafetleri rahatlıkla deneyebilecekleri, hızlı bir şekilde hizmet alabilecekleri ve nazik davranıldıkları mağazalardan alışveriş yapmayı tercih eder. Peki, perakende firmaları ReSQ (Perakende Hizmet Kalitesi) için neler yapıyor? Hızlı ve etkin hizmetin nasıl sağlandığını, müşteri beklentilerinin firmalar için ne kadar önemli ve bu beklentileri karşılamak adına perakendecilerin izlediği stratejilerin neler olduğunu, marka ile müşteri arasında önemli bir yer tutan personel noktasında firmaların hangi hususlara dikkat ettiğini ve çok daha fazlasını Eylül sayımızdan okuyabilirsiniz. Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle… GENEL YAYIN YÖNETMENİ // METİN TAHNAL
Yayın Türü Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
İÇİNDEKİLER 10 - AİLE ŞİRKETLERİ, YIKICI İNOVASYON ORTAMINDA ÇIKIŞ YOLUNU NASIL BULACAK? 20 - BAŞARIMIZIN KARNESİ ÖDÜLLER… 30 - TÜM İHTİYAÇLARA TEK BİR CEVAP; “VIALAND AVM” 44 - HİZMETTE NE KADAR BAŞARILIYIZ? 62 - SUMMER HITS 2017: YAZIN SEVİLEN MARKALARI AÇIKLANDI! 74 - KESİNTİSİZ BİR MÜŞTERİ DENEYİMİ İÇİN… 97- OKULA DÖNÜŞ BU SENE ÇOK ŞIK, ÇOK RENKLİ, BOL ÇEŞİTLİ! 106 - TÜRKİYE’NİN EĞLENCE EKONOMİSİNİ CANLANDIRAN PROJE 126 - DÜNYA ÜZERİNDEKİ BÜYÜLEYİCİ MANZARALAR
ARAŞTIRMA
Aile şirketleri, yıkıcı inovasyon ortamında çıkış yolunu nasıl bulacak?
Türkiye’de 30 yıldır faaliyetlerini sürdüren Deloitte’un, Aile Şirketleri uzmanları tarafından yıllık olarak hazırlanan Gelecek Kuşak Aile Şirketleri Araştırması yayımlandı. 21 ülkeden aile şirketlerinde aktif görev alan 268 aile üyesi ile yüz yüze yapılan görüşmeler doğrultusunda hazırlanan rapor, yıkıcı inovasyon ortamında aile şirketleri için bir yol haritası olma niteliği taşıyor.
14
Dünyanın en büyük profesyonel hizmet şirketlerinden biri olan Deloitte, her yıl hazırladığı Gelecek Kuşak Aile Şirketleri Araştırması’nın bu yılki temasını ‘Yıkıcı İnovasyon Ortamında Aile Şirketlerinde Liderlik’ olarak belirledi. Toplam 21 ülkeden Deloitte aile şirketleri uzmanlarının, aktif görev alan 268 aile üyesiyle yüz yüze yaptığı röportajlarla hazırlanan rapor, dikkat çekici sonuçlarıyla olduğu kadar, yıkıcı inovasyon ortamında liderlik konusunda yapılması gerekenlere ilişkin yol gösterici detaylarla da öne çıkıyor. Bu yıl araştırmaya katılan aile şirketlerinin yüzde 43’ü 200 milyon TL, yüzde 35’i 1 milyar TL ve yüzde 22’si ise 1 milyar TL üzeri ciro yapan firmalardan oluşuyor. Katılan firmaların yaşları incelendiğinde yüzde 14’ünün 100 yıldan büyük, yüzde 40’ının 50 ile 99 yıl arasında, yüzde 41’inin ise 20 ile 49 yıl arasında olduğunu gözlemleniyor. Görüşmelerin yapıldığı yöneticilerin yüzde 53’ü ikinci jenerasyon, yüzde 25’i üçüncü jenerasyon, yüzde 22’si ise dördüncü jenerasyon aile üyelerinden oluşurken, katılımcıların yaklaşık yüzde 37’si 30’lu yaşlarında, hemen hemen üçte biri ise 45 yaşın üzerinde yöneticilerden oluşuyor. Araştırmanın Türkiye’ye ilişkin sonuçlarını Deloitte Türkiye Aile Şirketleri Lideri Ali Çiçekli şöyle değerlendirdi: “Yıkıcı inovasyon yeni pazar ve değer zinciri oluşturarak mevcut pazar ve değer zinciri dinamiklerini değiştiren ve eninde sonunda mevcut piyasa lideri firmaları ve ürünlerini yerinden eden yenilikler olarak tanımlanabilir. Türkiye’den anketimize katılan firmaların sorularımıza verdikleri yanıtları incelediğimizde ise yanıtların genel sonuçlarla örtüşmesine rağmen bazı noktalarda ayrıldığını görüyoruz. Yıkıcı inovasyonun, şirketin ardıl planlamasının doğal bir bileşeni olması gerektiğini düşünen Türk aile şirketlerinin oranı yüzde 30 iken, ankete katılan diğer ülke firmalarının oranı yüzde 73.
ARAŞTIRMA
larından yıkıcı inovasyonun firmalar bünyesinde tartışılması, farkındalık seviyesinin aile üyeleri ve organizasyon bünyesinde artırılması, olası yenilikler ve alınabilecek önlemler konusunda vizyoner bir bakış açısı ile çalışılmasının, şirketlerin sürdürülebilirliğine önemli katkı sağlayacağı öngörülebilir.”
inovasyon konusunda farkındalıkları daha yüksek, konunun önemi ve şirketleri üzerindeki olası etkileri konusunda daha bilinçliler.
•Aile şirketlerinin gelecek kuşak liderleri, 2-3 yıl içerisinde kendi faaliyet gösterdikleri piyasalarda yıkıcı inovasyonun gerçekleşeceğini ve iş modellerini bu yeni ortama göre düzenlemek zorunda kalacaklarını düşündüklerini belirtiyor. Katılımcıların yaklaşık üçte biri ise piyasaya yeni girecek oyuncular nedeniyle pazar payı kaybedeceklerini öngörüyor.
alma seviyesini, firma içi iş birliği ve çevikliğini desteklemesi gerektiğini belirtiyorlar.
•Katılımcılar yıkıcı inovasyon konusunda zorlukların dış etkilerden çok firmanın kendi içinde barındırdığı iç dinamikler olduğunu belirtiyor. Söz konusu zorlukların sadece şirketin faaliyet alanını ve piyasayı etkilemekle kalmayıp ailenin şirket ve aile üyeleri arasındaki ilişkileri önemli derecede değiştireceğine inanıyor.
•Yıkıcı inovasyon ile başa çıkmada aile şirketlerinin önündeki en temel zorluklardan biri de liderlik ve yönetim mekanizmalarının konsantrasyonunun çok fazla aile ve yönetim kurulu odaklı olduğu ve piyasadaki gelişmelerin gözden kaçabileceği.
•Aile şirketlerinin bu konuda en önemli avantajını ise liderler iki kelime ile özetliyor ‘hızlı’ ve ‘atik’. Aile şirketlerinin hızlı karar alma ve koşullara çok hızlı Gelecek Kuşak Aile Şirketleri Araştır- adapte olabilecek çeviklikte olmaları ması 2017 sonuçlarında, ankete katılan yıkıcı inovasyonun etkileri ile başa çıaile şirketleri açısından yıkıcı inovas- kabilecek en önemli özellikleri. yon konusunda öne çıkan temel nokta- •Katılımcılar ayrıca şirket kültürünün lar ise aşağıdaki gibi; mutlaka şirket stratejisini, şirketin risk
Türkiye’deki aile şirketleri en önemli etkinin yasa ve düzenleyici otoriteler tarafından yapılacak değişiklikler nedeniyle yaşanacağını düşünürken, katılımcıların genel cevapları aile içi ilişkiler, piyasadaki değişiklikler ve ardıl planlama konularını öne çıkarıyor. Ailenin yıkıcı inovasyon konusunda farkındalık seviyesini ise Türk firmaları daha önde görüyor. Türk firmalarının yüzde 90’ı, aile şirketlerinin bu konuda net bir stratejisinin, bakış açısının ve endüstriye, piyasaya ve şirkete ilişkin öngörülerinin olduğunu belirtirken; bu oran genel katılımcılar arasında yüzde 84. Günümüzün güncel ve popüler konu-
•Ayrıca yeni nesil aile şirketleri liderleri aile şirketlerinin yıkıcı inovasyon ile başa çıkmada daha uzun vadeli strateji ve planlar yaparak şirket menfaatlerini kısa vadeli getirilere odaklanan finansal yatırımcılara göre daha ön planda tutacaklarını belirtiyorlar.
•Liderler ayrıca firmalarının yıkıcı inovasyon koşulları ile başa çıkabilecek •Aile şirketlerinin yeni kuşak liderle- kadar yeterli insan kaynağı ve yetenekrinin, önceki kuşaklara oranla yıkıcı lere sahip olmadıklarını belirtiyorlar.
15
ARAŞTIRMA
Sosyal medyayı doğru kullanma rehberi
Günümüzde iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle önemli bir boyut kazanan sosyal medyayı markalar nasıl kullanıyor? Özellikle genç ve dinamik bir “online nüfus”a sahip olan ülkemizde markaların sosyal medya kullanımları dijital dünyadaki algılarını da etkiliyor. Bu nedenle Red&Grey Kurucu Ortağı Furkan Reis de “Markalar için sosyal medyayı doğru kullanma rehberi” başlıklı bir makale yayınladı. Makalenin detayları ise şu şekilde;
MARKALARIN DİJİTAL PLATFORMLARDA YAPTIKLARI KRONİK HATALAR Plansız Süreç: Pek çok firma iletişim stratejilerinin temelini oluşturacak olan doğru stratejiyi belirlemeden, plansız bir süreçle ilerliyor. Sonuç olarak da süreç belirli bir zaman dilimini geride bıraktıktan sonra ne tür bir yol izleyeceklerini belirleyemiyorlar. Dolayısıyla bu kararsızlık, iletişim dillerine yansıyarak kullanıcıların etkileşimini olumlu şekilde etkileyemiyor.
Dijital platformlar popülerlik çizgisini yükselterek kullanıcıların hayatında önemli yer tutmaya devam ediyor. Artış Takipçi Sayısı: Markalar takipçi sayısı ile prestij ve erişimin gösteren trendin farkında olan markalar, pazarlama ileti- doğru orantılı olduğunu düşünmekteler. Ancak dijital mecşimlerinin temeraların gerçekleri göz linde bu mecra- Dijital dünyanın gereksinimlerini, yaratıcılıklarını, analitik bakış önüne alındığında bu ları dahil etmek açılarını, estetik ve işlevsel fikirlerini tüm dijital platformlarda düşüncenin çok doğru ve doğal olarak olmadığını söylemek en iyi projeleri yaratmak için kullanan Red&Grey sunduğu da fayda sağlamümkün. Göreceli olmak istiyorlar. hizmetler ile dijital medyada fark yaratıyor. makla birlikte rakamsal Bu sebeplerden, olarak küçük çaplı bir zaman geçtikçe sosyal medya iletişimine ayrılan bütçe kitle ile beraber daha iyi sonuçlar elde etmek mümkündür. dilimleri de giderek büyüyor. Markaların iletişim nokta- Önemli olan takipçi sayısından ziyade; doğru kitleye, doğru sında yüzlerini sosyal ve dijital mecralara dönmelerindeki mesajla seslenmek ve takipçilerden geri dönüş alabilmektir. asıl amaç; daha samimi iletişim kurmak, kullanıcı-marka bağını güçlendirmek ve başarılı bir pazarlama iletişimi sağlamak. Bu amaç doğrultusunda bazı markalar doğru bir strateji izlerken, bazıları ise mecra dinamiklerine uymayan, sağlıklı diyemeyeceğimiz sonuçlar elde edebiliyorlar. Peki, bu sonuçlar nasıl ortaya çıkıyor, ne gibi planlamalar sonucunda hatalar meydana geliyor?
18
Tek Yönlü İletişim: Özellikle geleneklerine bağlı markalar, iletişim trendlerini güncel olarak takip edemeyerek bu yanılgıya sıkça düşebiliyorlar. Bu tür yanlışların doğmasına sebep olan ana nedenlerden biri ise geleneksel reklam modellerinin dijital platforma taşımaya çalışması olarak gösterilebilir. Her markanın kendi kitlesini tam anlamıyla tanımlayıp tanıyarak, kitlesine özel lifestyle içeriklerle seslenmesi çözüm olarak gösterilebilir.
ARAŞTIRMA
MARKALAR DİJİTAL PLATFORMLARI DOĞRU ŞEKİLDE NASIL KULLANABİLİR? Strateji Belirlemek: Markaların, yeni bir strateji belirlemeden önce ilk olarak yapması gerekenler; yer almayı hedeflediği platformda “neden var olması gerektiği” sorusuna cevap bulmak olacaktır. Cevaplanması gereken diğer iki ana maddemiz: “Amaç ve elde edilmek istenen sonuç” olacaktır. Bu soruların cevaplarına yanıt bulduktan sonra markanın kendi yapısına uygun strateji belirlenmelidir. Doğru Ajans: Sosyal medya yönetimi, anlık değişkenleri ve hızlı yayılım sağlayabilmesi özelinde oldukça hassas bir konu. Bu doğrultuda, yönetim sürecini alanında tecrübeli ve kendini ispatlamış ajanslarla ilerlemek, markayı hedefe ulaştıracaktır. En önemli konu ise; çalışılan ajansın ekibinde yer alan sosyal medya uzmanının markayı “kendi markasıymışçasına tüm detayları ile sahiplenebilme ve yönettiği markanın kılığına bürünebilme yeteneğinin gerekliliğidir.” Başarılı sonuçlar elde etmek bu şekilde çok daha hızlı ve sağlam biçimde ortaya çıkacaktır. Doğru Kitle: Genel düşüncenin aksine takipçi sayısının fazla olması, o markanın başarılı olduğunu göstermez. Önemli olan sayfayı takip eden insanların gerçekten sizin kullanıcınız olup olmadığıdır. Bunu anlayabilmenin yolu ise oldukça basit... Paylaşılan içeriklere bakarak, kullanıcıların paylaşılan post ile girdikleri etkileşim, yorum ve paylaşım sayısını değerlendirerek tüm tabloyu net olarak oluşturabilirsiniz. Markaların bu maddelere göre kendi sayfaları için özeleştiri yapabilmeleri mümkün olacaktır.
GELENEKSEL MEDYADAN DAHA UCUZ, DAHA ETKİN! Sosyal medya mecraları televizyon, radyo, gazete gibi mecralarla kıyaslandığında daha ucuz ancak çok daha etkin reklam olanağı sunuyor. Markanıza ürün ve hizmetlerinizi tanıtmak için reklam yapmak istediğinizde, çok uygun fiyat ve etkin yöntemler bulabilirsiniz. Sosyal ve dijital mecralar sunduğu spesifik hedefleme yöntemleri ile bu imkanların tamamını bizlere sunmaktadır. Örneğin bir kafe sahibi Facebook’ta reklam vermek istediğinde işletmesinin belirli bir mesafe yakınında yaşayan, belirli yaş aralığındaki, belirli eğitim grubundaki insanların bu reklamı görmesini sağlayabilir. Böylelikle reklam bütçesi etkin ve verimli şekilde kullanılmış olur.
DİJİTAL İTİBAR YÖNETİMİ Çoğu kişi bir marka veya ürün hakkında internette araştırma yaparken, marka ve ürün adının yanına şikayetini yazarak arıyor. Böylelikle ilgili marka veya ürün hakkında internette bulunan şikayet ve yorumlara bakarak satın alma kararı veriyor. Örneğin; bir müşterinin şikayetini iletmek için çağrı merkezini arayıp dakikalarca ulaşamaması kızgın ve memnuniyeti düşmüş bir müşteri profili oluşturabilir. Buna karşın, müşteri ve takipçilerin sadece bir tweet paylaşımıyla ya da Facebook sayfanıza attığı bir mesaj ile hemen cevap alması; memnun, mutlu hatta sadık bir müşteri profiline yaratmaktadır. Markanız adına etkin sosyal medya iletişimi yapmak, memnun olmayan müşterilere çok daha hızlı ulaşarak, onların şikayetlerini daha çabuk çözebilmenizi sağlayacaktır. Geçtiğimiz günlerde Amerikan United Airways firmasının uçağından zor kullanılarak bir yolcunun indirilmesi, sosyal medyada gündem oluşturmuş ve şirketin hisselerinin bir günde 750 milyon dolar değer kaybetmesine sebep olmuştur. Son olarak; günümüz sosyal medya ve dijital mecraları, markalar için en önemli iletişim platformlarıdır. Bu doğrultuda; markaların, kendilerini kullanıcılara doğru tanıtıyor olması ve doğru iletişim stratejisi ile pazarlama iletişimi kurması büyük önem taşıyor. Stratejinin doğru biçimde yaratılması, alanında profesyonel ve kendini ispatlamış ajanslardan destek alınması, yaratıcılık ve yenilikten hiçbir zaman vazgeçilmemesi başarılı sonuçların doğal olarak oluşmasını sağlayacaktır.
19
AVM
Öncelikli iş tüm kriterleri sağlayacak bölgeyi belirlemek Girişimcinin ilk etapta yapılacak işe uygun, doğru demografik yapıda ve lokasyonda, verdiği hizmete dönüş sağlayacak müşteri potansiyelinin olduğu bölgeyi hedeflemesi gerektiğini belirten Canpark AVM Genel Müdür Yardımcısı Volkan F. Binöz, aynı zamanda franchise firmalarının büyümek için gerekli fizibilite çalışmalarını ve etkili pazarlama ile satışlarını artıracak projeleri yapması gerektiğini dile getirdi. AVM’lerde büyümek isteyen franchise firmaları hangi kriterleri barındırmalı ve hangi koşullara sahip olmalı? Öncelikle girişimci, yapılacak işe uygun, doğru demografik yapıda ve lokasyonda, verdiği hizmete dönüş sağlayacak müşteri potansiyelinin olduğu bölgeyi hedeflemelidir. Kurgulanan işin büyüyerek en hızlı şekilde kar bırakmaya başlaması, hassas ve selektif fizibilite çalışmaları esasına dayanır. Ek olarak yeterli eğitimi almış personel ile çalışmalı, ürün çeşitliliğini ve sunumunu sürekli destekleyerek güncel tutmalı ve marka değerini artıracak etkili pazarlama ile satışları artıracak çalışmalar yapmalıdır. Tüm bu çalışmalar, perakende sektörünün dinamiği gereği süreklilik ve hız gerektirdiğinden, yeterli maddi ve manevi güce sahip olmalıdır.
20
AVM
Peki, firmalar rakiplerinden ayrışmak ve müşteriyi çekmek adına neler yapmalı? Perakende sektörüne girmeye karar verilmesinin ardından devamlılık sağlayacak şekilde rakip ve rekabet analizi yapmak, pazarda elinizi güçlendirir ve her duruma karşı hazır olmanızı sağlar. Sektörünüzdeki rakip firmaları inceleyerek, kendi eksiklerinizi görerek aksiyon alır, iş hacmini kendi firmanıza nasıl yönlendirebileceğiniz ile ilgili fikir sahibi olursunuz. Tüm bunlar aynı zamanda müşteriyi de çekmenizin ilk adımı olur. Beraberinde, doğru mecra kullanımı ile yapılan pazarlama faaliyetleri, firmaya güç katacaktır. Reklam verilecek mecraların, geri dönüş oranı ve maliyeti de düşünülerek belirlenmesi önemlidir. Mevcut müşterileri demografik ve satınalma alışkanlarına göre ayırmak hedef kitlenin doğru belirlenmesini sağlayacaktır. AVM’lerdeki reklam, indirim veya etkinliklere katılmanın firmanın bilinirliğine ve cirosuna etkisi sizce nedir ya da ne olabilir? Günümüzde AVM’ler sadece satış için değil; özel etkinlikleri, çocuk alanları, kampanyaları, söyleşileri, restoran ve kafeleriyle her türlü ihtiyacın mekan değiştirmeden karşılanabildiği birer cazibe alanı halindeler. Her AVM, planladığı reklam, indirim ve etkinlikler kendisi için en doğru hedef kitleyi belirleyerek nokta atışı yapıyor. Dolayısıyla markaların bunlara aktif katılım sağlaması, AVM’nin
çekmiş olduğu kitleye, markanın doğrudan müşterisini de çekecek, henüz farkında olmayan müşteri için farkındalık yaratacak ve pastadan daha büyük pay almasını sağlayacaktır. Kiralama noktasında franchise firmalarıyla sorunlar yaşadığınız oluyor mu? Oluyorsa bu konuda ortak bir uzlaşmaya nasıl varılabilir? En büyük sorun olarak karşımıza; franchise alan işletmenin, ana işinin farklı sektörde olup girdiği sektörde tecrübesiz olmasından kaynaklı, kar-zarar hesabı yapamaması, işinin başında durmasının karlılığı ne kadar olumlu yönde etkileyeceğini öngörememesi, rakamsal tabloları okuyamaması olarak çıkıyor. Bu durumda, iş ortaklarımız ile kurumsallık ve yönetim anlamında birebir irtibata geçerek yönlendirmelerde ve önerilerde bulunuyoruz. Konsept, ürün ya da personel anlamında markayı daha iyiye taşıyacağını öngördüğümüz fikirleri paylaşarak, yapılan değişikliklerin sonuçlarını birlikte gözlemliyoruz.
Carousel, çocukların okul heyecanına ortak oluyor!
Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi, 2017-2018 yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına günler kala AVM’de düzenlenecek workshop atölyelerinde kültür, sanat, bilim ve özel aktivite şovlarla çocukları eğlendirerek öğretecek.
Sonbahar kapımızı çalarken, Carousel Alışveriş Merkezi mağazalarında okula dönüş hazırlıkları da hızla devam ediyor. Eğer hala kırtasiye ve spor giyim malzemelerinizi almadıysanız Carousel’in birbirinden renkli markalarını ziyarete gelin. 17 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında Carousel Sahne’de kurulan okula dönüş aktivite atölyeleri çocukların yaratıcılıklarını geliştirecek, eğitime yeni başlayacak miniklerin yeteneklerini ortaya çıkaracak. 4-10 yaş arası çocukların keyifle vakit geçirecekleri eğlenceli etkinliklere katılım ücretsiz olarak gerçekleştirilecektir. Carousel’in ayrıcalıklarını yaşamaya tüm çocuklar davetli…
21
AVM
Girişimcilere markanın ulusal bakış açısı ve kültürü mutlaka empoze edilmeli! Markaların bulundukları şehirde ve özellikle AVM’de reklam süreçlerini doğru ve sürekli olarak planlaması gerektiğini belirten 67 Burda AVM Genel Müdürü Kubilay Cem Kabacan, “Günümüz tüketim alışkanlığında, marka bilinirliğinin yanısıra görsel temasın ön plana çıktığı düşünüldüğünde, markaların ürünlerini tüketiciye gösterebileceği platform sayısının artması, markanın kendini ifadesinde artı değer sağlamaktadır” dedi. AVM’lerde büyümek isteyen franchise firmaları hangi kriterleri barındırmalı ve hangi koşullara sahip olmalı? Öncelikle firmalar vizyonel bir bakış açısına sahip olmalı. Markalar genellikle franchise yatırımcılarını maddi gücü olan yerel girişimciler arasından bulmaktadır. Ancak maddi gücün yanında, yerel girişimciye markanın ulusal bakış açısı ve kültürünün de ciddi anlamda empoze edilmesi gerekir. Peki, firmalar rakiplerinden ayrışmak ve müşteriyi çekmek adına neler yapmalı? Markaların bulundukları şehirde ve özellikle AVM’de reklam süreçlerini doğru ve sürekli olarak planlaması gerekir. Günümüz tüketim alışkanlığında, marka bilinirliğinin yanısıra görsel temasın ön plana çıktığı düşünüldüğün-
de, markaların ürünlerini tüketiciye gösterebileceği platform sayısının artması, markanın kendini ifadesinde artı değer sağlamaktadır. AVM’lerdeki reklam, indirim veya etkinliklere katılmanın firmanın bilinirliğine ve cirosuna etkisi sizce nedir ya da ne olabilir? Markaların doğru zamanlarda indirime girmesi ziyaretçinin markaya olan samimiyetinin artmasını ve aldığı üründe kendini daha güvende hissetmesini sağlar. Yapılan etkinliklerde aktif rol alması ve AVM içinde reklam alanlarında kendini ve ürününü ifade etmesi markanın AVM ziyaretçisini önemsediği algısını oluşturmaktadır. Bu etkenlerin AVM içindeki rakiplerinin önüne geçmesinde olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum.
Kiralama noktasında franchise firmalarıyla sorunlar yaşadığınız oluyor mu? Oluyorsa bu konuda ortak bir uzlaşmaya nasıl varılabilir? Zamanımızın en önemli unsurlarından biri iletişimdir. Ortak fayda da kazan kazan mantığının doğru ifade edildiği bir platformda problemlerin çözüldüğünü gözlemliyoruz.
22
ÖDÜLLÜ AVM’LER
Başarımızın karnesi ödüller… Dünyanın en büyük şirketlerinin, reklam ve halkla ilişkiler ajansları ile sivil toplum kuruluşlarının başvurduğu Marcom Ödülleri için başvuruların başladığı şu günlerde bizler de Mall Report ekibi olarak ödül denildiğinde ilk akla gelen firmayla ve yani Nuit’le görüştük. Bildiğiniz üzere Nuit, kurulduğu günden bu yana pek çok AVM projesinin uluslararası platformlarda ödülle taçlanmasına vesile olan bir ajans… Danışmanlığını yaptığı projelerle yurt dışında Türkiye’yi başarılı bir şekilde temsil eden ajansın Başkanı Tuba Kılıç Almalı, projelerin ödüle giden sürecini ve bu süreçte yapılan çalışmaları bizlere aktardı.
24
Şu an Marcom için başvurular başlamış bulunuyor? Peki, platforma başvurular ne durumda? Dünyanın en büyük şirketlerinin, reklam ve halkla ilişkiler ajansları ile sivil toplum kuruluşlarının başvurduğu Marcom Ödülleri başvuruları 1 Ağustos tarihinde başladı. Başvurular şu anki süreçte tüm hızı ile devam ediyor. 15 Eylül tarihine kadar başvuru yapmak isteyen tüm markalar başvurularını gerçekleştirebilecek. Ancak bizler danışmanlığını yaptığımız markalarda kesinlikle son deadline tarihine kalmamaya çalışıyoruz. Bu tür platformların markaya ve sektöre katkıları sizce nelerdir? Ödüller başarımızı taçlandıran, başarımızın karnesi niteliğinde ve uluslararası normlarda bir kanıttır. Özellikle uluslararası ödül platformlarında başarılı sonuçlar elde edebilmek, markanın adını da uluslararası normlarda duyurmak demektir. Uluslararası ödül platformların-
da ödülle buluşmak, marka için prestiji yansıtmanın yanı sıra gerek marka bilinirliğini, gerek çalışan ve partnerlerin motivasyonunu yükseltmek adına önemli rol oynar ve bizleri tatlı bir rekabetin içinde çalıştırır. Elbette ki bu da bizlere hep daha iyiyi hedefletirken; sektörü de azımsanamayacak ölçüde geliştirir. Hem kendi ajansınız hem de başka ajanslar tarafından hayata geçirilen projelerin danışmanlığını üstlenerek ödül platformlarına taşıyorsunuz. Peki, bir projeyi ödül platformuna taşımadan önce proje üzerinde ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Biz Nuit Reklam olarak kendi projelerimiz kadar başka ajansların projelerini de ödül platformuna taşırken; markalar tarafından bazen gözlemlenemeyen küçük detayları işliyoruz. Projeyi enine boyuna değerlendiriyor, eksileri
ÖDÜLLÜ AVM’LER
ve artılarını gözlemliyor, en önemlisi marka ve hedef kitlesine olan yararına dem vuruyoruz. Projenin incelenmesi ve değerlendirilmesi ardından her platformun kendi kriterlerine göre proje hazırlıklarımızı şekillendiriyoruz. Platformdan proje için en uygun kategorileri belirliyor ve markamızla birlikte karar veriyoruz. Hatta bazı platformlarda yeni kategori isimleri oluşturduğumuz bile oluyor. Sonuç olarak; projeyi en doğu şekilde, en doğru alandan, en doğru kriterlerle platforma taşımış oluyoruz. Ödüle giden yolculuğu başvuru sürecinden başlayarak bizlere kısaca anlatır mısınız? Ödül platformlarının en önemli kriterinden biri de gerçekleştirilen işin markaya olan katkısı. Bizler bu nedenle markalarımıza ödüle giden yolun aslında ilk etabının doğru projeler seçmek ve hayata geçirmek olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. AVM’ye katkı sağlayacak, ziyaretçi ile güçlü bağlar kuracak başarılı işler gerçekleştiriliyor ve bu işler doğru bir marka imajıyla yansıtılıyorsa buraya kadar tamam. Fakat en az bunun kadar önemli olan bir diğer unsur ise yaptığınız işi, ambalajından içeriğine kadar doğru hazırlayarak platformlara sunmak. Bu süreçler tabii ki başından sonuna bir koşturmaca ve heyecan ile ilerliyor. Başvuru öncesi hazırlık süreci bazen gergin bazen eğlenceli geçiyorsa da başvurudan sonraki jürileme ve değerlendirmelerin açıklanması etapları her daim heyecanlı geçiyor. Özellikle sonuçlar açıklandıktan sonra markalarımıza “ödülle buluştuk” haberini vermenin hazzı anlatılamaz bir mutluluk… Sizce AVM’ler ödül kazanabilmek için nasıl projelere imza atmalı? Ödüle giden süreçte en önemli kriter nedir? Nelere dikkat edilmelidir? AVM’lerin 3 farklı memnuniyet kriteri vardır; kiracılar, ziyaretçiler ve yatırımcı. Yapılan tüm çalışmalar bu 3 memnuniyet kriteri baz alınarak planlanmalıdır. Her daim söylediğimiz gibi kesinlikle farklılığı olan projelere imza atılmalı. Projelere farklı bakış açıları ile yaklaşılarak diğer markalardan ayrışacak başkalıklar katılmalı. Ancak bu başkalıklar katılıp ilkler hayata geçirilirken, projenin doğru hedef kitleye doğru zamanda ve doğru kanaldan ulaşıyor olması da çok önemli. Projeler platformlardaki kriterlere bağlı kalınarak ödül almak için mi hazırlanıyor, yoksa çok beğenilen ve tutulan bir proje mi ödül platformlarına taşınıyor? Her ikisiyle de karşılaşmamız mümkün oluyor ve her iki yol da AVM’lere rota olabiliyor. Sonuç olarak her ikisi de başarılı bir yolculuk sürecinin sonucu oluyor. Ödül platformları da zaten hayata geçen proje veya kampanyaların markaya olan faydasını değerlendiriyor. Yüksek fayda sağladığı düşünülen proje veya kampanyalar ödüllendiriliyor. Dolayısıyla ister bir platformun kriterlerine bağlı kalarak hayata geçirilen, ister çok beğenildiği düşünülen bir proje olsun, sonuç itibariyle bu süreçlerin tek kazananı yine AVM’lerin ta kendisi oluyor.
25
ÖDÜLLÜ AVM’LER
PrImemall Alışveriş Merkezlerine 4 ödül birden Prime Development’ın yatırımını ve yönetimini yapmış olduğu Primemall Alışveriş Merkezleri, bu yıl 14.’sü düzenlenen “Stevie-International Business Awards”ta 1 altın, 3 bronz ödül kazanarak büyük bir başarı sergiledi. 2002 yılından beri Amerika’nın en prestijli ve saygın ödül organizasyonlarından birisi olan Stevie’de, 60’tan fazla ülkeden binlerce proje yarışıyor. Her sene farklı jüri üyelerinin yer aldığı yarışmada, dünya çapında başarılı profesyonellerin projeleri değerlendiriliyor. “Yılın Şirketi, Pazarlama Kampanyası, En İyi Ürün ve Servisi, Startup Projesi, Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi” gibi pek çok kategoride ödüller, 21 Ekim’de Barselona’da düzenlenecek ödül töreninde sahiplerine verilecek.
Uluslararası seçkin ödül platformları arasında önemli bir yeri olan Stevie Awards tarafından düzenlenen, “International Business Awards” değerlendirmesinin 2017 sonuçları açıklandı. Primemall Alışveriş Merkezleri, Yılın Pazarlama Kampanyaları Kategorisi’nde, 1 altın ve 3 bronz ödül aldı.
3 bin 900’ün üzerinde projenin yarıştığı “2017 Stevie-International Business Awards”ta Primemall Gaziantep Projesi, Altın Stevie Ödülü’ne; Primemal İskenderun, Primemall Antakya, Primemall Sivas projeleri ise farklı kategorilerde Bronz Stevie Ödüllerine layık görüldü.
Merkezi, “Yılın Pazarlama Kampanyası, Kültür-Sanat Kategorisi”nde “Baklavadan Çingene Kızı Mozaiği Rekor Denemesi” ile Gold Stevie Ödülü’nün sahibi oldu. Jüri tarafından çok etkileyici ve yaratıcı bulunan projede; 60 baklava ustası, 15 mozaik sanatçısı ve 100 çocuğun katkıları ile 6 bin 160 parça baklavadan “Çingene Kızı” mozaiği yeniden yapılarak Guiness Rekorlar kitabına girildi.
2013 yılında açılan ve farklı projeleri ile öne çıkan Primemall Gaziantep Alışveriş
Primemall İskenderun Alışveriş Merkezi ise; 4 yıldan bu yana gerçekleş-
tirdiği “Müzik Yarışması ve Gençlik Konserleri” ile “Yılın Pazarlama Kampanyası” “Gençlere Yönelik Projeler Kategorisi”nde, Bronz Stevie Ödülü’nü almaya hak kazandı. Açılış döneminde gerçekleştirdiği sıra dışı çalışmalarla sektörde adını duyuran Primemall Sivas projesi de; “Yılın Pazarlama Kampanyası”, “Gayrimenkul Kategorisi”nde “Geçici Kiralama” projesi ile Bronz Stevie Ödülü ile taçlandırıldı. Bulunduğu bölgede yarattığı değer ile fark yaratan Primemall Antakya projesi; henüz hayatında hiç tiyatro izleme şansı bulamamış çocuklar için gerçekleştirdiği “Gezici Tiyatro” sosyal sorumluluk projesi ile “Yılın Pazarlama Kampanyası”, “KültürSanat Kategorisi”nde Bronz Stevie Ödülü’nün sahibi oldu. Bugüne dek pek çok uluslararası ödüle layık görülen; tasarımı, işlevselliği, konforu, sosyal sorumluluğu ve çevreye duyarlılığı esas alan Primemall Alışveriş Merkezleri, bu prestijli ödülle başarısını ulusal ve uluslararası arenada bir kez daha kanıtladı.
26
ÖDÜLLÜ AVM’LER
9
Cefıc tarafından yönetilen 3 AVM’ye
uluslararası ödül
C
efic yönetiminde bulunan 3 AVM, dünyanın en başarılı kurumlarını ödüllendirmek amacıyla hayata geçirilen ve bu yıl 14. kez verilen Stevie Uluslararası İş Ödülleri’nden kazandığı 9 ödülle büyük bir başarıya imza attı. Altın, gümüş ve bronz olmak üzere 3 ayrı ödül tipi bulunan ödül töreni 2002 yılından bu yana uluslararası şirket ve organizasyonları yıl içinde gösterdikleri performans ve sosyal hayata yansıyan pozitif katkıları çerçevesinde ödüllendiriyor. Cefic, yönetimini üstlendiği Palm City Mersin, CarrefourSA İçerenköy ve CarrefourSA Bursa Alışveriş Merkezlerinde “Önce İnsan” adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirdiği “Minik Diş Dostları” etkinliği ile Stevie Uluslararası İş Ödülleri’nden “En İyi Müşteri Etkinliği” dalında 1 altın ve “Yılın Pazarlama Kampanyası” dalında 1 gümüş ödülü kazandı. Palm City Mersin Alışveriş Merkezi’nde, ziyaretçilerine hayal dünyasının kapılarını aralayarak; onları küçüklerin çizdiği büyüklerin yazdığı bir dünyada buluşturan “Küçükler Çiziyor, Büyükler Yazıyor” projesi ise “Yılın Pazarlama Kampanyası” ve “Yılın İletişim ve PR Kampanyası” dallarında bronz ödüle layık görüldü.
28
Cefic tarafından yönetilen Palm City Mersin, CarrefourSA Bursa ve CarrefourSA İçerenköy AVM, geçtiğimiz yıl gerçekleşen “Minik Diş Dostları”, “Geppetto Usta’nın Atölyesi”, “Senin Mısraların” ve “Küçükler Çiziyor, Büyükler Yazıyor” projeleri ile fark yaratarak dünyanın en saygın iş ödüllerinden biri olan Stevie Uluslararası İş Ödülleri'nde 1’i gold, 3’ü gümüş, 5’i de bronz ödül olmak üzere toplamda 9 ödüle layık görüldü.
ÖDÜLLÜ AVM’LER
Stevıe Awards'dan PalladIum Ataşehir'e Ödül! JLL Türkiye tarafından yönetilen Anadolu Yakası'nın en gözde alışveriş merkezi Palladium Ataşehir, 2017 Stevie Awards platformundan “Kapadokya Esintisi” projesi ve “Trickbox” projesiyle ödüllerin sahibi oldu! Anadolu Yakası’nın en gözde alışveriş merkezi Palladium Ataşehir, gerçekleştirdiği 2 proje ile 2017 Stevie Awards platformundan 1'i bronz diğeri gold olmak üzere 2 ödül birden aldı. CAPPADOX Festivali ile aynı dönem gerçekleştirilen “Palladium’da Kapadokya Esintisi” etkinliğinde, alışveriş merkezinin atriumları sıcak hava balonları ile süslendi, yöreye ait atölye çalışmaları da etkinliğin içinde yer alarak AVM ziyaretçilerine Kapadokya ruhu yaşatıldı. “Düşünce Gücüyle Uçur” adlı dikkat çekici yarışma ile farklı ve eğlenceli bir deneyim sunmanın yanısıra yarışmada dereceye giren ziyaretçilere CAPPADOX Festivali’nde harika bir tatil yapma imkanı sundu. Palladium bu etkinliği ile 2017 Stevie Awards'ın Best Brand Experience Event kategorisinde 1 bronz
ödüle layık görüldü. Dünya şaka gününe özel 1-23 Nisan’da alışveriş merkezinin içerisine yerleştirilen dev kutu içindeki ekrana, etraftan gelecek tüm dikkat dağıtıcı öğeye rağmen “gözünü kırpmadan en uzun süre bakmak”
üzerine kurulu eğlenceli bir yarışma olan “Trickbox” etkinliği ile de aynı platformun Brand Experience Of The Year-Consumer kategorisinde 1 gold ödül alan Palladium Ataşehir, farkını bir kez daha ortaya koydu.
Palladium Ataşehir, geçen sene gerçekleştirdiği Trickbox ve Palladium'da Kapadokya Esintisi etkinlikleri ile Hermes Creative Awards 2017'de, 3'ü gold, 3'ü platinum olmak üzere toplam 6 ödül birden almıştı.
29
10
ÖDÜLLÜ AVM’LER
StevIe Awards’tan
ödül birden
Uluslararası arenada başarı sahibi olan kişi ve kurumların onurlandırılması ve başarılarının tanıtılması amacıyla 15 yıldır düzenlenen ve iş dünyasının en önemli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Stevie Awards değerlendirmesinde, Akmerkez ve Akbatı gümüş ve bronz ödüllere sahip oldu. Akasya Kültür Sanat ise, kazandığı altın ödülle 2017 Stevie Awards’a damgasını vurdu.
YILIN EN İYİ HİZMETİ “AKASYA KÜLTÜR SANAT” Akasya içinde yer alan ve yıl boyunca birçok kültür sanat etkinliğine imza atan “Akasya Kültür Sanat” “Yılın En İyi Ürün ve Hizmeti” seçilerek altın ödül, “Yılın En İyi Pazarlama Kampanyası” kategorisinde ise gümüş ödüle
AKBATI AVYM VE AKASYA, BİRBİRİNDEN FARKLI PROJELERİYLE DÜNYANIN EN SAYGIN İŞ ÖDÜLLERİNDEN BİRİ OLAN STEVİE ÖDÜLLERİ’NDE YARIŞTIĞI KATEGORİLERDE TOPLAM 10 ÖDÜLÜN SAHİBİ OLDU. AKASYA KÜLTÜR SANAT KAZANDIĞI ALTIN ÖDÜLLE, AKMERKEZ İLE AKBATI İSE GÜMÜŞ VE BRONZ ÖDÜLLERİYLE STEVİE AWARDS’A DAMGASINI VURDU.
layık görüldü. Akasya’da sergilenen dünyanın ilk ve tek canlı tarih müzesi “Hisart Diorama ve Tarih Sergisi” ise “En iyi Sergi” kategorisinde gümüş ödül kazandı. Akasya ayrıca çocuklar için düzenlenen yaratıcı workshoplar eşliğinde gerçekleşen “Akasya Kukla ve Maske Sergisi”yle “Sanat ve Eğlence” dalında bronz ödüle layık görüldü.
TÜKETİCİ AKMERKEZ’İ SEÇTİ Akmerkez, Sevgililer Günü’nde sevgi sözcüklerinin işaret diline aktarıldığı “Aşkını Başka Dilde Anlat” projesiyle “Yılın İletişim ve PR Kampanyası” dallarında hem bronz hem de gümüş olmak üzere toplam iki farklı ödülün sahibi oldu. Tüketici değerlendirmesi göz önünde bulundurularak belirlenen “Yılın Marka Deneyimi” dalında ise “Akmerkez Şımartan Hizmetler” projesi bronz ödüle layık görüldü.
AKBATI ÖZEL ETKİNLİKLERİYLE ÖN PLANA ÇIKTI Akbatı AVYM’nin 2013 yılında başlattığı ve halen devam eden “Anneyim Çocuğumun Gelişimi İçin Her Şeyi Yaparım” projesi kapsamında sürdürdüğü “Aile Festivali” ve “Yaz Okulu” etkinlikleri “Yılın İletişim ve PR Kampanyası” dalında gümüş ödülün sahibi oldu. “Yılın İletişim ve PR Kampanyası” dalında gümüş ödüle layık görülen bir diğer proje de Akiş GYO’nun 2015 yılında Akbatı AVYM’de başlattığı, ilginç konu ve konukları misafirleriyle buluşturduğu “Yaşam Akademisi” söyleşileri oldu. Akbatı ayrıca “Mutlu Yılbaşı Kartları” projesi ile “Yılın Sosyal Medya Odaklı İletişim Kampanyası” kategorisinde bronz ödül kazandı.
30
ÖDÜLLÜ AVM’LER
Malatyapark ödüle doymuyor Daha önce Hermes’den kazandığı 4 ödülle büyük ses getiren Malatya Park Alışveriş ve Yaşam Merkezi ödüle doymuyor.
Daha önce Hermes'den kazandığı 4 ödülle büyük ses getiren Malatya Park Alışveriş ve Yaşam Merkezi ödüle doymuyor. Malatya Park son olarak Stivie'den 4 ödül daha aldı. Dünyanın en prestijli ödül platformlarından olan Stivie Awards'dan, “Yılın Küçük Bütçeli Pazarlama Kampanyası”, “En İyi Marka Deneyimi Etkinliği”, “Avrupa'da Yılın Sosyal Sorumluluk Programı” ve “Yılın Pazarlama Kampanyası” kategorilerinde bronz ödüle layık görülen MalatyaPark, bir Anadolu AVM 'si olarak uluslararası platformlardaki başarısına bir yenisini daha kattı.
Girişim Grubu'nun yatırımcısı olduğu ve birçok önemli markaya ev sahipliği yapan Malatya Park Alışveriş ve Yaşam Merkezi, AMPD tarafından 2010/2011 yılı “Yılın AVM”si ödülüne layık görülmüştü. Malatya Park, 2016 yılında da dünyanın önde gelen Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği’nin yarışma platformu
Marcom Awards'dan 3 platin, 2 altın, Uluslararası İş Ödülleri platformu Stivie Awards'dan da 2 gümüş-2 bronz ödül aldı. Kazandığı ödüllere 2017'de de Hermes 'den 2 platin, 2 altın ve Stivie Awards'dan 4 bronz ödül ekleyerek başarısını sürdüren Malatya Park toplamda 18 uluslararası ödül kazandı.
Bu yıl 14.’sü düzenlenen Uluslararası İş Ödülleri Platformu Stivie'de her yıl 3 bin 500'den fazla proje değerlendirirken finale kalanlar ödüllendiriliyor. Malatya Park'ın ödüle layık görüldüğü proje, yıl boyunca gerçekleştirilmiş olan bir dizi sağlıklı yaşam temalı aktiviteden oluşuyor. 2009 yılında hizmete giren, Malatya
31
AVM
Toydemir’den mesaj var! Akasya AVM'nin kültür sanat sezonu açıldı Akasya AVM (AKS) tarafından her ay düzenlenen tiyatro ve müzik etkinlikleri kapsamında yeni sezonda şarkıcı ve oyuncu Halil Sezai, 9 Eylül'de sahne alacak. Türkiye'de modern doğaçlama tiyatrosunun öncüsü olarak bilinen “Mahşer-i Cümbüş”, 26 Eylül Salı günü tiyatroseverlerin izlenimine sunulacak. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü öğrencileri tarafından 2001 yılında kurulan “Mahşer-i Cümbüş”, bugüne kadar 500'ün üzerinde “Tiyatro Sporu”, 200'ün üzerinde ise “Beyin Fırtınası” gösterisi yaptı. Oktay Şenol'un yazıp yönettiği “Sevimli Dinozor” adlı tiyatro oyunu ise 30 Eylül'de AKS sahnesinde çocuklarla buluşacak. Oyun, dinozoru ele geçirmek isteyen kötü bir bilim adamını konu ediniyor.
Necati Ufuk Toydemir: “Seyehat acentaları ve AVM’ler arasındaki işbirliği her geçen gün güçlenmeli.”
Tiyatro Alkış'ın yapımcılığını gerçekleştirdiği oyunda, Erdi Öztürk, Evren Alganatay, Ertaç Yıldız, Abdullah Karanfil, Deniz Özçelik, Başak Kara, İclal Atasoy, Metin Yıldırım ve Taylan Erler rol alıyor.
Alışveriş merkezi yönetimi denince akla gelen tecrübeli isimlerden Necati Ufuk Toydemir, günümüzde alışveriş merkezleri ve seyahat acentaları arasındaki ilişkilerin her geçen gün geliştiğini ve gelişmeye de devam edeceğini belirtiyor. Sektörün tecrübeli ismi son günlerde özellikle kendi sosyal medya hesaplarında seyahat acentaları ve alışveriş merkezleri ilişkileri üzerine görüşlerini beyan ediyor. 12 ay boyunca ülkemizi ziyaret eden turistlerin alışveriş merkezlerinin ziyaretçi sayıları ve mağazaların ciro hedefleri için pozitif etki edecek unsurlardan biri olduğunu belirten Toydemir, bu unsuru sürekli ve etkili bir şekilde kullanabilmek için seyahat acentaları ile sağlıklı, sürdürülebilir ve gelişime açık ilişkiler kurulması gerektiğinin altını çiziyor.
Kozzy’nin otomobil kazandıran kampanyası devam ediyor
İstanbul Anadolu Yakası’nın köklü alışveriş ve kültür merkezi Kozzy, düzenlediği birbirinden cazip kampanyaları ile ziyaretçilerini hediye yağmuruna tutmaya devam ediyor. Kozzy’den 8 Ekim 2017 tarihine kadar toplamda 150 TL’lik alışveriş yapanlar, 2017 model Toyota Corolla kazanma şansı elde ediyor. Kozzy’nin son model otomobil kampanyasının kazananları, 14 Ekim Cumartesi günü tarihinde Kozzy AVM’de Milli Piyango İdaresi huzurunda yapılacak çekilişle belirlenecek. Kampanya süresince yapılacak her 150 TL’lik alışveriş ise kazanma şansını arttıracak.
32
AVM
VIalan Tüm ihtiyaçlara tek bir cevap;
“VIaland AVM”
Perakende sektöründe bir değişimin olduğunu ve bu değişimin en önemli faktörleri arasında eğlence sektörünün bulunduğunu belirten Vialand ve Venezia Mega Outlet Genel Müdürü Cenk Hayırlıoğlu, perakende sektöründe yaşanan kan kaybının eğlence ve yeme-içe sektörüyle hayat bulacağını, bu anlamda Vialand AVM’nin tüm ihtiyaçları karşılayacak bir AVM olduğunu dile getirdi. Hayırlıoğlu ayrıca gelecek döneme ilişkin yatırımları hakkında da bizlere bilgiler verdi.
34
AVM Gürsoy Grup’un yatırımı olan Vialand AVM’ yi bizlere kısaca anlatır mısınız? Vialand, Türkiye’nin 5. büyük alışveriş merkezi ve içerisindeki 200 mağazasıyla Türkiye’nin tek tema parkını bulunduran büyük bir kompleks. Biz Vialand’i adlandırırken; hem alışveriş merkezini, hem tema parkı hem de bünyemizde bulunan hoteli isimlendiriyoruz, fakat Vialand’in bunun dışında da fonksiyonları var. Bir kere Vialand İstanbul’un nefes alma alanı… Tıpkı New York’taki Central Park ya da Londra’daki Hyde Park gibi… Vialand de yaklaşık 600 dönümlük arazisiyle içerisindeki rekreasyon alanlarıyla, göletleriyle, parklarıyla sadece bir AVM ya da tema park değil, aynı zamanda da İstanbul’un en büyük nefes alma alanlarından biri.
görüyor ve bunları yaşamamak için eğlence sektörü ve yeme-içme sektörünü alışveriş merkezlerine entegre ediyoruz. Lokasyonun AVM’ nin başarısındaki önemi sizce nedir? Vialand AVM’ yi lokasyon açısından değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz? Bir AVM için lokasyon vazgeçilmezlerinden biri. Çünkü bulunduğunuz lokasyon sizin hedef kitlenizi de belirliyor. AVM’nin segmentasyonu da lokasyonla çok ilintili aslında. Vialand lokasyon olarak şehre de büyük bir hizmet veriyor. İstanbul’da eski Haliç’in temizlenmesinde kullanılan taş ocakları bölgesinin böyle büyük bir tema park konseptine dönüşmesi zaten çok büyük bir kentsel dönüşüm. Şehrin göbeğinde böyle bir proje yaptık ve hatta bunun içinde “En İyi Kentsel Dönüşüm Projesi” olmaya adayız. Dolayısıyla lokasyon çok önemli. Biz aslında değeri olmayan bir lokasyona çok farklı bir değer kattık ve bu lokasyonu geliştirdik.
nd AVM Yeni yapılan AVM’ lerin ilk göze çarpan özellikleri eğlence alanları… Metrekareler büyüdü, ürün çeşitleri arttı, yeni konseptler oluşturuldu. Peki, sizce bunun nedeni nedir? İnsanlar artık AVM’leri alışveriş yapacakları yerden öte eğlenecekleri mekanlar olarak mı görüyor? AVM ve perakende sektöründe daha öncede belirttiğim gibi bir değişim var. AVM’lerin en büyük düşmanı online alışveriş… Dolayısıyla online alışverişin karşısında durabilmek için online ortamda satın alınamayacak bir şeyin olması gerekiyor; o da eğlence ve yeme-içme sektörü. AVM’ler bu tarz aktivitelerle müşterileri kendine çekmeye, onları AVM içerisinde daha fazla vakit geçirmeye zorluyorlar, dolayısıyla bu kaçınılmaz. Şu anda neredeyse Türkiye’de perakende sektöründe satışların yüzde 5’ i online üzerinden yapılıyor. Bu yurt dışındaki gibi yüzde 25’lere çıktığında yaşayacağımız sıkıntıları biz önceden
Sürdürülebilir bir AVM olmanın şartları nelerdir? Siz sürdürülebilir olmak adına ne gibi çalışmalar yapıyor, nelere dikkat ediyorsunuz? İstanbul’da yüze yakın AVM var, hepsi birbirinin benzeri markaları ve mağazaları farklı bir tasarımla, farklı bir tatla sizlere sunuyor, ama sonuçta alışveriş hepsinde aynı... Farklılığı oluşturan, sürdürülebilirliği sağlayan aslında hizmet ve güven kalitesidir. Çünkü insanlar geldiği mekanlarda kendilerini rahat hissetmek istiyorlar. Onlara verdiğiniz güven ve hizmet anlayışı ne kadar yüksek olursa sizin başarınız da o kadar yüksek oluyor. Çünkü istediğiniz kadar büyük
Tema parkın AVM’ye katkısı nedir peki? Perakende sektörü bir değişim yaşıyor. Bu değişimin en büyük faktörlerinden biri de eğlence sektörü olacak, yani perakende sektöründe yaşanan kan kaybı eğlence sektörü ve yeme-içme sektörüyle yeniden can bulacak. Tema park ve perakende sektörünün birbiri arasındaki ilişkiyi güçlendirmeye çalışıyoruz. Gün içerisinde baktığımız zaman tema park müşterisi tamamen kendini eğlenceye adamış, eğlence motivasyonlu farklı bir kitle; AVM tarafında ise tamamen alışveriş, yeme-içme ve vakit geçirme üzerine kurulmuş bir kitle var. Ancak bu ikisinin arasındaki en büyük koordinasyon özellikle Vialand’e gelen aile fertlerinin bir kısmının tema parkta sınırsızca eğlenip, diğer kısmının ise alışveriş yapıp yemek yiyebilmesidir. Hatta hepsi aynı eğlencenin içerisinde bulunup, daha sonra alışverişini yapıp, yemek yiyebiliyor.
reklam kampanyaları yapın, müşterilerinizi alışveriş merkezine bir kere çekebilirsiniz. Eğer onlar o hizmet ve güven anlayışını, konforu hissetmezlerse ikinci kez gelmeyeceklerdir.
Gelecek dönem planlarınız arasında yeni yatırımlar söz konusu mu? Grubumuzun perakende sektöründe Vialand ve Venezia Mega Outlet projeleri var. Şu anda bu iki proje üzerinde rezerve alanlarımızda yeni projeler geliştiriyoruz. Vialand projesine ekim ayında lansmanını yapacağımız Türkiye’de yeme-içme ve eğlence sektörüne yeni bir tat getirecek ilave bir genişleme alanı yatırımımız, Venezia projesi içerisinde daha önce denenmemiş AVM tecrübelerini yansıtacak, yine ekim-kasım aylarında lansmanını yapmayı düşündüğümüz yeni projelerimiz var. 2018 yılı itibariyle planladığımız Vialand ve Venezia projelerindeki bu yatırımlar tamamlanmış olacak ve diğer yeni projelerle de tüketicilerle ve perakende sektörüyle buluşacağız. Gürsoy Yatırım Holding’in hedefinde ve vizyonunda da hep farklı, yenilikçi projeler üretmek bulunuyor. Buna bağlı olarak birbirini tekrar etmeyen, hep farklı konseptlerde projeler üreteceğiz. 2016 yılında yaşadığımız sıkıntılı dönemlerin bu yıl toparlanma sürecini yaşıyoruz. Önümüzdeki sene, bizde ülkemize güvendiğimizi gösterip, yeni projelerimizin lansmanını yapacağız. Hem sektör için hem de ülkemiz için 2018’in çok güzel geçmesini umutla bekliyoruz.
35
AVM
Mebuskent AVM eylül ayında hizmete giriyor Ankara’nın yeni gözdesi Karacakaya’da, uydu kent olarak kurulan Mebuskent projesinin kendisine ait 5 bin kişiye hitap edecek AVM alanındaki 8 bin metrekare satılabilir alan için ön talep toplama süreci başladı. AVM, eylül sonuna kadar faaliyete geçecek. Aymor Grup Yönetim Kurulu Üyesi Kürşat Ayhan, “Bu satılabilir alanları yönetim olarak satmaya karar verdik ve ön talepleri toplamaya başladık. Şu an metrekare birim fiyatları hazırlanıyor” dedi.
FARKLI SEÇENEKLER VAR
Mebuskent’te 8 bin metrekare alana sahip ticari alanların satışına başlandı. 5 bin kişiye hitap etmesi beklenen AVM, eylül ayında faaliyete başlayacak.
AVM’de farklı metrekare seçenekler olduğunu söyleyen Ayhan, “AVM’de kuaförden markete, kuru temizlemeden güzellik salonuna kadar insanların gündelik ihtiyaçlarını karşılayacağı her şey bulunuyor. AVM için büyük bir taleple karşılaştık, bu da en iyi hizmeti verebilecek, buradaki yaşam kalitesini artıracak bir yapı oluşturacak” diye konuştu.
Patnos Life AVM kapılarını açmaya hazırlanıyor NTS Danışmanlık tarafından kiralaması ve yönetimi gerçekleştirilen Ağrı’nın en büyük ilçesi Patnos’un ilk AVM’si “Patnos Life Alışveriş ve Yaşam Merkezi” Patnos ilçe halkı ile buluşmaya hazırlanıyor. Patnos Life, 25 bin metrekare kiralanabilir alanda Ağrı’nın Patnos ilçesinde, Menderes Bulvarı üzerinde yer alıyor. İl merkezine 82 kilometre uzaklıkta, Van, Muş ve Bitlis yollarının kavşağında bulunan Patnos’ta hayata geçecek olan proje bölge halkının sosyal ve kültürel ihtiyaçlarına cevap verecek. Geniş bir yiyecek-içecek alanına sahip olan ve birçok markaya da ev sahipliği yapacak olan Patnos Life, market, sinema salonları, bowling salonu, bin 200 metrekare çocuk ve gençlik merkezinin yanı sıra geniş terasıyla da ilçede çekim merkezi olmaya hazırlanıyor.
36
AVM
35 yıllık geçmişiyle sektöründe Türkiye’nin katma değerli teknoloji distribütörü olarak konumlanan Tesan İletişim’in Genel Müdürü Rüştü Arseven ile firmanın vizyonunu ve faaliyet odaklarını konuştuk. TESAN’ın faaliyet hayatına 1983 yılında, telekom ağ donanımları üretim ve satışı yaparak başladığını ifade eden Rüştü Arseven, “Bugün bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründeki ürünlerimizi 300 kişiyi bulan kadromuz, 4 binin üzerinde ürün çeşidimiz, 3 bini aşkın dağıtıcı, perakendeci ve kurumsal iş ortağımız ile Türkiye’nin tüm illerinde, 15 binden fazla satış noktası üzerinden son kullanıcı ile buluşturmaktayız” dedi.
15’İN ÜZERİNDE ÜLKEDE 12 BİNİN ÜZERİNDE SATIŞ NOKTASI TESAN’ın 2016 yılı cirosu ile “İlk 500 Bilişim Şirketi-Türkiye” araştırmasında genel listede 47. sırada yer aldığını hatırlatan Rüştü Arseven, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Yenilikçi vizyonumuz ve iş ortaklarımızla yarattığımız sinerjiyi, 35 yıldır sürekli geliştirmeye çalışıyoruz. TESAN, iletişim ihtiyaçlarını tek kaynaktan sağlama konforu sunan, Türkiye’nin katma değerli teknoloji distribütörüdür. İş ortaklarımız ve onların son kullanıcılarına sunduğumuz satış sonrası teknik destekler, eğitimler, pazarlama destekleri, bu katma değerin bir parçasıdır. Mobil aksesuar kategorisinde kendi teknoloji markamız olan ttec’i her geçen gün daha da büyütmek-
İletişim ihtiyaçlarını
tek kaynaktan sağlama konforu
teyiz. ttec; cep telefonunun hayatımıza girmesi ile birlikte 1995 yılında, mobil aksesuar ürünleri ile yaşamına başladı Günümüzde mobil aksesuarın yanı sıra tüketici elektroniği, güvenlik sistemleri ve ağ çözümleri kategorilerinde bin 500’ü aşan ürün gamına sahip bir teknoloji markası ttec, mobil aksesuar kategorisinde ise Türkiye’nin lider markası olarak bizi gururlandırmaktadır. ttec ürünleri Türkiye başta olmak üzere 15’in üzerinde ülkede 12 binin üzerinde satış noktasında tüketici ile buluşmaktadır. Bugüne kadar 60 milyonu aşan ttec markalı ürün milyonlarca tüketici ile buluştu. Global bağımsız araştırma şirketi TNS Global tarafından Temmuz 2017’de Türkiye genelinde yapılan araştırmaya göre ttec, mobil aksesuar kategorisinde en çok tercih ve tavsiye edilen 1. teknoloji markası seçildi.”
HAIKON MARKASI İLE DİSTRİBÜTÖRLÜK ANLAŞMASI İMZALANDI “Güvenlik ve ağ çözümleri ile tüketici elektroniği kategorilerinde ise dünyaca iyi bilinen birçok markanın dağıtım, proje, satış ve satış sonrası hizmetlerini, en üst düzeyde katma değer ve müşteri memnuniyeti hedefiyle sürdürmekteyiz”
açıklamasını yapan Arseven, son olarak A&S Dergisi’nin ‘En İyi 50 Güvenlik Üreticisi 2016’ araştırma sonuçlarına göre dünyanın bir numaralı güvenlik çözümleri üreticisi seçilen Hikvision’ın Haikon markası ile distribütörlük anlaşması imzaladıklarını belirtti. Geniş ürün yelpazesiyle uçtan uca çözümler sunan TESAN; CCTV çözümleri, hırsız alarm ve ev otomasyon sistemleri, ağ güvenliği çözümleri, veri depolama çözümleri, kablosuz ağ çözümleri, ADSL/VDSL ağ ürünleri, ağ yönetim çözümleri, kulaklık setleri, sesli ve görüntülü konferans çözümleri, kablolama çözümleri, rack kabinetler, IP, DECT telefonlar, telekom aksesuarları gibi birçok ürün grubunda alanının lider markalarının Türkiye distribütörlüğünü gerçekleştiriyor. Haikon, Qnap, Sonicwall, Engenius, Jabra, Netgear ve Polycom bu markalardan bazıları.
37
AVM
AVM’lere butik çözümler Hotelya Kurucusu ve Genel Müdürü Yüksek Mimar Zümrüt Doyran, Hotelya’nın kısa sürede ulaştığı başarılardan bahsederken ürün kalitesi ve rekabet gücünü uluslararası pazarlara taşıyarak yurt dışı projelerinde aranan bir firma olduklarını dile getirdi. Öncelikle Hotelya’yı bizlere kısaca anlatır mısınız? HOTELYA hareketli ve sabit mobilya ürünlerinde, yurt içinde ve yurt dışında birçok projede üretici kimliğiyle yer almış, sektörün öncü firmalarından biridir. KOLSAN’ın 40 yıllık deneyimiyle en üst noktaya getirdiği üretim kalitesini, 2010 yılında grup şirketi olarak kurulan yeni markası HOTELYA ile satış- pazarlama, projelendirme, üretim takip alanlarında daha da ileriye götürmüştür. 2010 yılına kadar tüm projelerin hareketli mobilyalarına imza atan firmamız, HOTELYA ile birlikte 7 senedir sabit ahşap üretimini de yapmaktadır. Projelere sadece üretici ve satıcı olarak değil, aynı zamanda çözüm ortağı olarak da destek vermekteyiz. Üretiminin yaklaşık yüzde 60’ını yurt dışı projelerinin oluşturduğu firmamız, ürün kalitesi ve rekabet gücünü uluslararası pazarlara taşımayı başarmıştır. AVM’ lere sunmuş olduğunuz hizmetler neler? Standart koleksiyonu bulunmayan bir firma olarak her tip AVM projesine yönelik yeni butik üretimler yapabiliyoruz. Yurt içinde bulunan projelerin hareketli ve sabit mobilyalarının tümünü, yurt dışında bulunan projelerin ise hareketli mobilyalarının üretimini yapmaktayız. Bununla birlikte AVM'ler içinde yer alan kafe ve restoranları projeden ayrı takip edip, her biri için konseptlerine uygun özel tasarımlar yapıyoruz. Üretmiş olduğunuz mobilyalar içinde AVM sektörünün payı nedir? Hareketli ve sabit mobilya ürünlerinde beş yıldızlı otel projeleri daha yoğun olmak üzere AVM, hastane, restoran, ofis, kafe, mağaza gibi her türlü proje için üretim yapan firmamızda, AVM projeleri toplam üretimin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Bu yıl ürünlerde ön plana çıkan renk ve tasarımlar neler? Doğal taş, metal, ahşabın hem ayrı ayrı hem de kombinlenmiş olarak tasarımlarını görmekteyiz. Bakır renginin yoğun kullanımı dikkat çekmektedir. Metal parçalar için yıllardır kullanılan parlak, pürüzsüz yüzeyler yerini çekiçle dövülmüş, lazerle işlenmiş, okside edilmiş mat dokulara bırakmaktadır. Pastel renklerin kullanımın arttığını, mat gri, yeşil, lacivertlerle ve aynı zamanda metal parlaklarla da kullanılarak çeşitlendirildiğini görmekteyiz.
38
AVM’ lerin daha çok hangi ürünlere yönelik talebi söz konusu? Food court ve genel alanlar için hareketli mobilyalarda sedir, koltuk, sandalye, puf, masa, sehpa, bank; AVM'lerin geneli için de sabit mobilyalarda kolon kaplamalarından tavan-duvar kaplamalarına, tüm genel mekan kapılarına, tuvaletlerdeki cubicallarına kadar birçok ürün bizden talep edilmektedir. Son olarak Hotelya özellikle AVM’lerin ortak food court alanlarına ya da kafe ve restoranlara mobilya tedariği gibi alanlarda neler yapmayı planlıyor, öğrenebilir miyiz? Yurt içinde ve yurt dışında bugüne kadar çok önemli işler yaptık, birçok AVM projesine iş ortağı olduk. Mevcut referanslarımızla yeni birçok AVM projesinin food court ve genel mekanları için AVM yönetici ve yatırımcıları ile görüşmelerimiz devam etmektedir. Hedefimiz, bu alanda hizmet verdiğimiz AVM sayısını daha da artırmak.
Makale İkinci kötü haber, hayır. En az o şirketin yöneticileri kadar sizin de verilen hizmetin mesela güvenlik risk analizi ayrıntılarından, personel sirkülasyon oranlarından, kullanılan temizleme ekipmanları ve amortisman sürelerinden, kimyasal sarf malzemelerinin maliyet ve tüketim miktarlarından haberdar olmanız gerekiyor. Sadece Operasyon Müdürü olarak değil, AVM Genel Müdürü olarak da başarılı olmak istiyorsanız bu artık şart. 10 sene önce AVM’de yönetici olmak nedir? Ne yapıyorlar ki? Denilen bir dönemden artık en çok bilinen ve popüler iş kolundan birine dönüştü. Daha önce paylaştığım yazıların temel hedefi olan her seviye görev tanımlarında “gerekli değişim ve gelişim” mesajları burası için de geçerli. Artık bir Operasyon Müdürü’de en az AVM Müdürü kadar kiralama ve kiracı hassasiyetlerini, markanın değeri ve konumunu bilmeli. Aynı şekilde AVM Müdürü’de işletme hassasiyetlerine hakim olmalı, neden mesai yapıldığını, vardiya planlamasını ve hizmet sözleşmesi sorumluluk ayrıntılarını bilmeli.
Atİlla Aydemİr
“Aynı firma olmasın!” anlayışı değişiyor Alışveriş merkezlerini yaşanabilir kılan unsurlar nedir? Temiz, hijyenik bir ortamı olmayan, güvenliği güler yüzlü olmayıp keyfe keder bir üst araması yapan, yazın koridorları sıcak olan bir AVM’ye kim gitmek ister ki? Hem de artık 5 dakika mesafede bir diğer AVM varken. Artık müşteriler çok seçici, alternatif çok. En temel unsurlar olan temizlik, güvenlik ve konfor gibi 3 temel husus sadece AVM değil, hemen hemen tüm ticari binalarda artık olmazsa olmazlardan. Daha önce paylaştığım yazılarımda kısaca bahsettiğim tesis yönetimi gereklilikleri ve önemine bu yazım ile birlikte daha fazla yer ayırıyor olacağım. Özellikle operasyon bütçelerini düşündüğümüzde enerji tüketimleri dışında kalan maliyetlerin yüzde 80’lere varan payı alan hizmetleri yani ağırlıklı personel maaşlarından oluşan bu bütçeleri doğru yönetmek artık artan birim maliyetlerden dolayı şart oldu. Daha efektif bir bütçe kiracınızın metrekare başına daha az maliyet ödemesi demek, bu da yatırımcı için kira artışlarından daha az etkilenen kiracı demek olabiliyor, malum döviz kurlarındaki artışlar ortada. Doğru bir ihale, deneyimli ve profesyonel firmaların bu ihaleye katılımı ile en uygun birim maliyetlere ulaşmanız mümkün, ancak her şey sadece maliyet mi? Kötü haber, tabii ki hayır. Merdiven altı tabir ettiğimiz bir firma ile çalışan AVM görmeniz artık pek mümkün değil, bu konuda piyasa artık bilinçlendi, ama sadece markasından ve referanslarına bakarak her şeyi o firmaya teslim etmek yeterli mi?
40
Değişen gelişen diğer konu ise aslında başka gelişmiş ülkelerin yıllar önce alıştığı ve geçtiği entegre tesis yönetimi çözümleri. Biz henüz tam anlamı ile buna alışamadık ama değişim burada da kaçınılmaz olacak. Yönetimler artık farklı firma ve yöneticileri, prosedürleri ve performans takipleri ile ayrı ayrı uğraşmak istemiyor. Eskiden kafalarda olan “her şeyi tek firmaya vermeyelim, farklı firmalar olsun oto kontrol mekanizması kurayım, her zaman rekabet içerisinde hissetsinler” anlayışı belki firmanın tüm işletmeleri dikkate alınarak yapılabilir ama aynı bina da hizmetleri tek firmaya vermeme anlayışının eskide kalması gerektiğine inanıyorum. Temizlikte yaşanan aksaklığı güvenlik ya da tam tersi durumu karşılıklı kapatırlar, haberimiz olmaz anlayışındansa, tam da bu noktada “evet açıklarını kapatsınlar ve ortak çözüm üretsinler” düşüncesi bence daha mantıklı. Sonuçta en iyi hizmete öyle ya da böyle ulaşılmalı, o hedefe gidilen yol ile ilgili kurgulanan paranoya ve senaryo yerine hedef odaklılık ve verimlilik esas olmalı. Aksi halde iki firmanın aynı çatı altındaki rekabeti zaten daha kötü sonuçlara götürecek sizi. Sizin yönetici olarak her şeyi yakın takip etme lüksünüz zaten yok. Teknoloji ile desteklenmiş güvenilir, online takip, denetleme ve kontrol sistemleri olan kendini ispatlamış firmalar zaten istediğiniz her veriyi size sunuyorlar. Ayrıca tüm hizmetlerin başına tek bir yönetici atayarak, malzeme tedariğinde daha avantajlı satın alma imkanları ile de maliyette avantaj, operasyonda daha hızlı aksiyon, geri bildirim sağlanabilir. Son konum ve çok önemli olduğuna inandığım, AVM Yönetiminin hizmet verene karşı bakış açısı konusu. Onları nerede görüyor? Bugün varlar hata durumunda yarın ihale ile değişirler düşüncesi ile mi yaklaşıyor? Hayır, en başarılı yönetimlerde gördüğüm konu hep o yöneticinin tüm hizmet sağlayan çalışanları kendi ekibi gibi görmesi sayesinde o AVM başarılı olabiliyor. Temelde çalıştığınız personel firma ismi önemli değil aynı eğitim seviyesinde ve maaşlarda çalışıyorlar, personellerde çok firma değiştirebiliyorlar ama aidiyet duygusunu yaratan ortamlarda daha uzun süre kalarak daha fazla verim sağlayabiliyorlar. Bu ortamı sağlayacak olanlar çalıştığı firmanın yöneticisi olduğu gibi, o binanın yöneticisinin tek tek personeli tanıyarak iyi veya zor dönemlerde yanında olduğunu hissettirmesi ile de bu sağlanabiliyor. Böyle olunca artık çalışan maaş farkları ile iş değiştirme zahmetine girmiyor. O zaman kısacası o geminin kaptanı olan yöneticiler, her yere her çalışana dokunan bir kaptan olmayı da bilmeliler. Zaten o zaman yaptığımız işten keyif almaya başlamıyor muyuz?
AVM
Agora Alışveriş Merkezi’nde
“10 Numara Kampanya” Agora Alışveriş Merkezi’nden yaptığınız alışverişleri keyifli fırsata dönüştüren Agora Card; “10 Numara Kampanya” ile her ay 10 çifte kampanya süresince ise 30 çifte Altın Yunus Çeşme Resort & Thermal Hotel’de unutulmaz bir tatil fırsatı sunuyor.
Marmara Forum'dan bir ilk İstanbul'un alışveriş ve eğlence merkezi Marmara Forum, çocukların gelişimine katkısı olacak hem eğlenceli hem de eğitici etkinlikler alanında bir ilke imza atıyor. Eylül ayı boyunca Marmara Forum'un ev sahipliği yapacağı “Da Vinci Learning: Keşif Ekspresi” etkinliği, arkeoloji, işlevsel sanat, robotik, fizik, kimya ve mühendislik alanlarında düzenlenen atölyeleri, profesyonel eğitmenler eşliğinde ilk kez çocuklarla buluşturacak. Marmara Forum'un çocukların sanat ve bilim gibi alanlara olan ilgisini ve eğilimini artırmak amacıyla düzenlediği, dünya üzerinde 100 ülkede 16 farklı versiyonla yayın yapan Da Vinci Learning'in özel konsepti Keşif Ekspresi etkinliği, Eylül ayı boyunca 6-12 yaş arası tüm çocukların katılımına açık olacak.
15 Ağustos-15 Kasım tarihlerinde geçerli olan kampanyada her ay toplamda en yüksek tutarda alışveriş yapan Agora Card sahibi 10 çift; Altın Yunus Çeşme Resort&Thermal Hotel’de çift kişilik 1 gece konaklama, açık büfe sabah kahvaltısı, açık büfe akşam yemeği, Venüs spa girişi, hamam, sauna, termal havuz ve tüm plajları ücretsiz kullanma fırsatı kazanıyor.
RÜYA GİBİ TATİL FIRSATINI KAÇIRMAYIN!
Ege’de eşsiz güzelliğe sahip, mavi ile yeşilin buluştuğu Çeşme’nin enfes koylarından birinde yer alan, Altın Yunus Çeşme Resort&Thermal Hotel, şanslı Agora Card sahiplerine, rüya gibi tasarlanmış odaları ve mükemmel manzarası ile ev sahipliği yapacak. Siz de bu fırsattan yararlanmak istiyorsanız öncelikle Agora Card sahibi olmanız, sonrasında 15 Ağustos-15 Eylül, 15 Eylül-15 Ekim, 15 Ekim15 Kasım dönemlerinden birinde Agora Alışveriş Merkezi’ndeki mağazalardan dilediğinizce alışveriş yapmanız ve danışma noktasına başvurmanız yeterli olacak. Agora Alışveriş Merkezi’nin Agora Card ayrıcalıklarından yararlanan ve 10 Numara Kampanya’dan muhteşem tatil hediyesi kazanan ilk dönemin çiftleri, 15 Eylül-15 Ekim, ikinci dönemin talihlileri 15 Ekim-15 Kasım, son dönemin kazananları ise 15 Kasım-15 Aralık tarihleri arasında Altın Yunus Çeşme Resort&Thermal Hotel’de konaklama haklarını kullanabilecekler.
İlk atölyesi 8 Eylül 2017 Cuma günü gerçekleştirilecek olan Keşif Ekspresi, 9-10, 16-17, 23-24 Eylül ve 30 Eylül - 1 Ekim hafta sonlarında minik ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek. Okula dönüş stresini eğitici ve eğlenceli bir etkinlik ile yenmek isteyen tüm çocuklar, eylül ayı boyunca “Da Vinci Learning: Keşif Ekspresi”ni deneyimlemek üzere Marmara Forum'a davetli…
41
ANKARA’YA YENİ BİR NEFES:
“METROMALL AVM”
AVM’lerin sadece alışveriş mekanı değil, aynı zamanda sosyalleşme merkezi ve buluşma noktası olduğunu göz önünde bulundurarak, uzun zamandır en ince ayrıntıya kadar titizlikle çalıştıklarını belirten KA Danışmanlık Kurucusu Esra Polat, alışveriş ve yaşam kültürünün bir araya geldiği, ziyaretçilerin tüm beklentilerini karşılayan çok büyük bir yaşam merkezi sunduklarını dile getirdi.
42
Ziyaretçilerine açık havada farklı bir alışveriş deneyimi yaşatacak olan Ankara’nın ilk, Türkiye’nin ise en büyük üstü açılabilen alışveriş merkezini hizmete sunan Metromall, 28 Eylül 2017’de kapılarını açıyor. Açılışa özel olarak AVM, özel kampanyalar, renkli müzik gösterileri ve kortejler ile Ankaralılar’a unutulmaz bir açılış organizasyonu yaşatacak. EN İNCE AYRINTISINA KADAR TİTİZLİKLE ÇALIŞILDI Bir Söğüt İnşaat projesi olan Metromall AVM-Residence projesi Ankara ziyaretçisine neler sunacak? Proje için bölge halkının tüm beklentilerini karşılayacak bir kompleks diyebilir miyiz? Eryaman ve çevresinin ihtiyacı olan modern, güvenli ve her kesime hitap edecek projemizi Ankara ile buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz. Bulunduğu sektörlerde gerçekleştirdiği dev projelerle dikkat çeken Söğüt İnşaat güvencesiyle inşa edilen Metromall, Ankara, Eryaman’da açılıyor. Bölgede bulunmayan ulusal ve uluslararası markaları, Ankara’nın en büyük çocuk oyun alanını ve spor kompleksini Ankara halkına sunan Metromall, sinema ve bowling gibi eğlenceli aktiviteleri de Ankaralılara sunuyor. AVM’lerin sadece alışveriş mekanı değil, aynı zamanda sosyalleşme merkezi ve buluşma noktası olduğunu göz önünde bulundurarak uzun zamandır en ince ayrıntıya kadar titizlikle çalışıyor, alışveriş ve yaşam kültürünün bir araya geldiği, ziyaretçilerin tüm beklentilerini karşılayacak çok büyük bir yaşam merkezi sunuyoruz.
43
ANKARA’NIN İLK, TÜRKİYE’NİN İSE EN BÜYÜK ÜSTÜ AÇILABİLEN AVM’Sİ Lokasyon ve ulaşım açısından projeyi değerlendirir misiniz? Ziyaretçilerine açık havada farklı bir alışveriş deneyimi yaşatacak olan Ankara’nın ilk, Türkiye’nin ise en büyük üstü açılabilen alışveriş merkezini hizmete sunan Metromall, lokasyon olarak Eryaman, Sincan, Yenimahalle, Batıkent ve Etimesgut’un kalbinde yer alıyor. Son yıllarda hızla gelişen bu bölgede ihtiyaç olandan daha fazlasını sunacak olan Metromall, sadece bu bölgeye değil, tüm Ankara’yı kapsayan, mimari özellikleri ve zengin marka karmasıyla farklı bir çekim merkezi ve Ankara’ya yeni bir nefes olacak. Günümüzün en hızlı ulaşım aracı olan metro ağında, Batıkent metro hattında, Metromall’ün hemen önünde yer alan metro durağı ile ziyaretçilerimize trafiksiz ve rahat bir ulaşım imkanı sağlıyoruz. Bunun yanı sıra, Metromall’ün yanında yer alan toplu taşıma merkezi ile bölgedeki tüm otobüs ve minibüslerin uğrak noktası olacağız.
44
HER ŞEY DÜNYA STANDARTLARINDA PLANLANDI Yönetim ve kiralama alanında KA Danışmanlık’ın projeye neler kattığını düşünüyorsunuz? KA Danışmanlık olarak, Metromall’ün konsept geliştirme ve marka karmasının kurgulanması aşamasında bölgenin potansiyelini ve ihtiyaçlarını görüp, Türkiye’deki AVM’ler arasında ilk sıralarda yer alacak bir proje olması adına yola çıktık. Ankara halkına “en iyi müşteri deneyimini” sağlamak için Metromall’de A’dan Z’ye her şey dünya standartlarında planlanarak hayata geçiriliyor. Her gün daha iyi hizmet vererek ve müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak Ankara’da benzerlerinden ayrışacak olan projemiz, alanında uzman Inside Danışmanlık ekibi tarafından yönetilecek.
MAĞAZA KARMASI BÖLGENİN TÜM İHTİYAÇLARI VE PROJENİN DİNAMİKLERİ DÜŞÜNÜLEREK OLUŞTURULDU AVM için nasıl bir mağaza karması düşünüldü? Anchor olarak tabir edilen markalardan kimler var? Metromall AVM’nin marka karması bölgenin ihtiyaçları ve projenin dinamikleri düşünülerek özenle oluşturuldu. Sinemadan eğlenceye, lezzetten modaya kadar her alanda dünya markası olmuş markaların Metromall’de yer almasından gurur duyuyoruz. Anchor mağazalarımız arasında Zara, Bershka, Stradivarius, H&M, LCW, Mango, Koton, Decathlon, Media Markt, Cinemaximum, Migros, Tekzen gibi sektörün en önemli markaları yer alıyor.
45
HAYATIN İÇİNDE BİR AVM… Ankara’da halihazırda AVM’ler mevcut… Bu nedenle yeni açılacak AVM’nin oradaki AVM’lerden bir şekilde ayrışması ve ön plana çıkması gerekiyor? Peki, Metromall’ü ön plana çıkaracak ve diğerlerinden ayrıştıracak özellikleri neler olacak? Sizin de belirttiğiniz üzere Ankara’daki AVM’ler arasında fark oluşturabilmek ve ziyaretçilerimiz için farklı bir destinasyon olabilmek için projemizin planlandığı ilk günden itibaren özenle çalıştık. Geldiğimiz noktada ise ihtiyaç olan bir bölgede gerek mimari özellikler, gerekse marka karması ile şimdiden farklılaştığımızı söyleyebiliriz.
46
Metromall AVM Ankara’nın ilk, Türkiye’nin ise en büyük üstü açılabilen alışveriş merkezi olma özelliğini taşıyor. Yaz aylarında bu özelliği hayata geçirerek, ziyaretçilerimize açık havada geniş peyzaj alanları içerisinde alışveriş imkanı sağlayacağız. Böylece Metromall’de hayatın içinde olacağız. Metromall bu anlamda diğer tüm AVM’lerden ayrışmasına rağmen, projeyi ön plana çıkaracak olan en büyük unsur zengin marka karması. AVM açılış döneminde gerçekleştireceğimiz etkinlikler açılış sonrasında da farklı olmaya devam edecek. Müşteri memnuniyetini en üst seviyede sağlayacağımız özel hizmetlerimiz ile de Metromall’ün ilklerin ismi olmaya devam edeceğini söyleyebilirim.
METROMALL KAPILARINI 28 EYLÜL’DE AÇACAK Projenin açılışı tam olarak ne zaman gerçekleşecek? Açılışa özel çalışmalar olacak mı? Varsa kısaca bunlardan bahseder misiniz? Metromall kapılarını 28 Eylül 2017’de açacak. Alışveriş merkezi, özel kampanyalar, renkli müzik gösterileri ve kortejler ile Ankaralılar’a unutulmaz bir açılış organizasyonu yaşatacak.
Adres: Tunahan Mahallesi Dumlupınar 30 Ağustos Caddesi No:2 Eryaman/ANKARA Telefon: 444 8 748
/metromalltr
Web: www.metromallavm.com
/metromalltr
/metromalltr 47
PERAKENDE
Hizmette ne kadar başarılıyız? Yazar: Kağan Soyubol, 4Service Group Türkiye Direktörü
Türk perakende giyim sektörü, dinamiktir ve ileriyi görür. Burada yeni markalar ortaya çıkar, uluslararası markalar katılır ve markalı zincirler genişler. Satın alma gücü artar, aynı zamanda sadece ürün kalitesinin değil hizmetin de değeri artar. Tüketiciler, tavsiye alabilecekleri, kıyafetleri rahatlıkla deneyebilecekleri, hızlı bir şekilde hizmet alabilecekleri ve nazik davranıldıkları mağazalardan alışveriş yapmayı tercih eder. 4Service firmasının ReSQ (Perakende Hizmet Kalitesi) araştırmasının ilk işi, Türk perakende giyim mağazalarında hizmet kalitesinin araştırılmasına adanmıştır.
HANGİ TÜRK GİYİM PERAKENDE ŞİRKETLERİ, MÜŞTERİLERİNE HİZMETTE BAŞARILILAR? Nisan 2017’de 4Service Uluslararası Araştırma Şirketi, Türkiye’deki farklı kategorileri (klasik, genç, spor) temsil eden zincirlerdeki hizmet kalitesi üzerine çalıştı ki bunlar üç perakende satış mağazasından fazlasını içeriyordu. Çalışma, iki araç kullanılarak gerçekleştirildi: müşteri anketleri ve “Gizli Alışveriş”. Gizli Alışveriş yönteminde; özel olarak eğitilmiş kişiler, perakende mağazalarını düzenli bir müşteriymiş gibi ziyaret eder ve izlenimlerini yansıttığı soru formunu tamamlar.
48
Bu çalışmada, Türkiye'deki üç büyük şehirde değerlendirme yapıldı; İstanbul, Ankara ve İzmir. 4Service şirketinin araştırma kapsamında, kıyafet satan beş büyük zincir vardı: Boyner, Collin’s, DeFacto, Collezione, LC Waikiki. 15 kişisel değerlendirme yapılmıştır (hata oranı yüzde 12'dir). Araştırma araçları: “Gizli Alışveriş” (15 değerlendirme) ve internet anketidir (50'den fazla katılımcı).
TÜRKİYE'DEKİ PERAKENDE GİYİM MAĞAZALARINDA GENEL HİZMET KALİTESİ SEVİYESİ Hizmet kalitesini belirlemek için aşağıdaki temel kriterler seçildi: - Personel yeterliliği, - Personelin nazik ve arkadaş canlısı olması, - İç düzen (alıcılar için konfor ve kolaylık), - Satış odaklı olma, - Hizmet hızı. Bu kriterlere uygun olarak, Türkiye'de giyim sektöründe hizmet düzeyi:
PERAKENDE
- Kişisel ziyaretlere dayanarak: yüzde 73.1
- Karşılama, iletişim kurma,
- İnternet bazlı ankete dayanarak: yüzde 58
- İhtiyaçların belirlenmesi,
Bu göstergeler, Türkiye'de giyim sektöründe hizmet kalitesinin yüksek olmadığını ve geliştirilmesi gereken birçok alan olduğunu göstermektedir. En iyi durum, yetkinlik ve nezaket gibi unsurlarda gözlemlenmiştir. Hız ve personelin aktif oluşu konusunda ise durum daha kötüdür.
- Ürünlerin gösterimi, denenmesinin teklif edilmesi,
Bu nedenle, müşteri beklentilerinin yalnızca yarısı yerine getirilmiştir. Şunu söyleyebiliriz ki, hızlı ve etkin bir hizmet sunacak olan şirket, kesinlikle liderler arasında olacaktır. Genel olarak, tüm şirketlere, hizmetin bu bileşenlerine odaklanması tavsiye edilir. Yine de, genel indeks, ziyaretlere göre yüzde 73.1 ve internet anketine göre yüzde 58 iken; perakendecilerin hizmet konusunda güçlü olmadığını ve müşterinin, mağazayı hizmete göre değil de daha çok fiyat, konum veya markaya göre tercih edeceğini gösteriyor. Bu nedenle Türkiye'de perakende giyim firmalarında hizmet düzeyi “tatmin edici” kategorisinde.
LİDER PERAKENDE GİYİM FİRMALARININ VERDİKLERİ HİZMETE GÖRE DERECELENDİRİLMESİ Giyim perakende sektöründeki araştırmaya göre; hizmet kalitesinde Collin’s lider ve Boyner de ardından küçük bir farkla geliyor. Bu şirketlerdeki hizmet düzeyi ve sonuçlar, sırasıyla yüzde 82.7 ve yüzde 80.7’dir. İnternet anket sonuçları da bu verileri doğruluyor. Ancak iyileştirilmesi gereken noktalar var.
AYRINTILARIYLA HİZMET Yukarıda, ziyaretler ve internet temelli anketler yoluyla öznel bir değerlendirme yapıldı; ancak bu ziyaretler sırasında 4Service uzmanları, endüstri standartlarındaki hizmeti de değerlendirdi:
- İtirazlarla başa çıkma, - Aktif satış (altın satış standartları), - İletişimin tamamlanması, - Empati, -Personellerin görünüşü ve davranış şekli, -Mağaza içinin görünüşü. Bunların hepsi, Türk tüketicilerin beklediği servis bileşenleri ve elde edilen veriler burada çok farklı. Örneğin; hizmette ihtiyaçların belirlenmesi gibi; itirazlarla başa çıkma, personelin görünüşü ve mağazanın içi gibi hizmet bileşenleri yüksek seviyede tutulur; fakat hala hizmetin karşılama ve vedalaşma gibi noktalarında sorun yaşanmaktadır. Belki de birçok giysi mağaza zinciri, süpermarket biçiminde çalışmaktadır; bu nedenle tüm müşteriler kendilerine yardımcı olacak çalışanı kolayca bulamayabilirler. Ancak müşterinin harcama miktarı, tam da böyle kişisel bir temasa bağlıdır. Bu nedenle, geniş perakende zincirlerine, müşterilere hoş geldiniz ve hoşçakalın denmesinin sadece yüzde 50 oranında gerçekleştiğini ve çalışanların satın almaya karar vermede yardımcı olduğu durumların sadece yüzde 35 oranında olduğuna dikkat edilmesi önerilir. Bu standartların iyileştirilmesi, müşterilerinizle kurulan birebir ilişkilerin direkt yoludur ve satışları artırır. Bu kriterlerin her biri için her şirketin kendi güçlü olduğu ve geliştirmesi gereken yanları vardır. Örneğin Boyner, DeFacto ve LC Waikiki şirketlerinin ihtiyaçlarının belirlenmesinin yüksek bir seviyede (yüzde 100) olduğu ve empatinin en fazla gösterildiği şirketlerin DeFacto ve Collezione (yüzde 100) olduğu gözüküyor.
49
PERAKENDE
NPS DERECELENDİRMESİ Son zamanlarda hizmet değerlendirmesi için son derece popüler bir araç olan Net Destekçi Skoru (NPS); müşterinin, zinciri arkadaşlarına veya tanıdıklarına tavsiye etmeye olan istekliliğini belirtir. NPS indeksi, farklı zincirlerdeki hizmet kalitesinin “tatmin edici” veya daha da düşük seviyede olduğunu doğruladı. En yüksek oran Colin’s’dedir (66.7). Bu pazar segmentindeki tüketici için verilen savaşın; fiyat, konum, ürün ve çeşitlilik yoluyla yapıldığı varsayılabilir. Bu nedenle, şimdi hizmet kalitesi ile daha bağlantılı çalışan; karşılama ve vedalaşma, hız ve etkinlik gibi alanlarda kendini geliştirecek olan şirketler, pazarda hizmet konusunda kalıcı olarak lider konumda olabilir.
HİZMET KALİTESİ NASIL GELİŞTİRİLEBİLİR? BU AMACA ULAŞMAK İÇİN BİRKAÇ ARAÇ: 1.Satıcılar, kasiyerler, güvenlik ve tüm temas noktaları için hizmet standardı getirilmesi. 2.Standartların düzgün bir şekilde uygulanması. Bilgi birikiminin değerlendirilmesi ve eğitim. 3.Şirketteki hizmet seviyesinin değerlendirilmesi. Gizli Alışveriş programlarının, personel anketlerinin ve yüz yüze toplantıların (fokus grupları veya derinlemesine görüşmeler) düzenli olarak gerçekleştirilmesi. 4.Hizmet için hedefler belirlemek ve eylem planını bu hedeflere ulaşmak için geliştirmek.
Collin’s şirketi en yüksek indekslere sahiptir; bunu itirazlarla başa çıkma ve mağazanın görünümü gibi temel konularda göstermiştir. Personelin görünüşü ve davranışlarında DeFacto ve Collezione lider konumdadır; Boyner ise, bir ürünün tanıtımı ve denenmesini önerme gibi kriterlerde öncüdür. Burada ana hedef tüm kriterlerin sistematik olarak geliştirilmesidir. Düzgün bir şekilde hizmet etmemek çokça yapılan bir hatadır. Örneğin; çalışmaya katılan hemen hemen tüm şirketler, itirazlarla başa çıkma konusundaki sonuçları oldukça yüksekti. Ancak gerçekte tüm şirketler aktif satış ve personelin aktif oluşu noktalarında çok düşük sonuçlara sahiptiler. Para getireceği bilinen bu hizmet konusunun, kötü bir şekilde yerine getirilmesi bir paradokstur.
50
5.Hizmette en iyi çalışan olmak için maddi ve maddi olmayan motivasyon sistemi. 6.Hizmetin uygulama faaliyetlerinde olumlu tutum. İlk altı ayda cezalandırma ve negatif geri bildirim ile ilgili tabular. 7.Hizmetin faydalarının sıralanması. Hizmetin geliştirilmesiyle birlikte, diğer süreçlerin de geliştirilip geliştirilmediğine dikkat etmek önemlidir. Bu araçların kullanımı; şirket imajını iyileştirmeye, yeni müşteriler çekmeye ve fişin ortalama boyutunu artırmaya yardımcı olur. Size başarılar diliyoruz!
PERAKENDE
Odak globalleşmek olunca,
hizmette sınır yok!
Perakendenin en heyecan verici tarafının aslında mal ve hizmet sunumunun bir arada olması olduğunu belirten Miniso Pazarlama ve Marka Yönetim Direktörü Gonca Yılmaz Elbaşı, kaliteli yaşamın herkesin hakkı olduğu felsefesini savunan; kaliteli, yaratıcı ve eğlenceli tasarımları, ulaşılabilir fiyatlara tedarik etmeye adamış global bir marka olarak ürünlerine güvendiklerini ve Türkiye’de 7’den 70’e herkesle buluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Bu noktada Elbaşı, ürünlere verilen önem kadar sunulan hizmetin kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarının olduğunu da dile getirdi. Perakendede hizmet kalitesini işlediğimiz dosya konusuna yönelik görüşlerini aldığımız Miniso Pazarlama ve Marka Yönetim Direktörü Gonca Yılmaz
52
Elbaşı, “Perakendede hizmete iki farklı açıdan bakmayı uygun görüyor ve ona göre çalışmalar yürütüyoruz. İlk olarak müşterilerimizin en çok tercih ettikleri AVM’lerde yer alarak kolay ve hızlı erişilebilirlik sunmak için hızlı bir büyüme içine girdik. Yıl sonunda Ankara ve İzmir dahil çoğunluğu İstanbul’da olmak üzere 20’nin üzerinde mağaza hedefimiz var. Yolun yarısını ağustos itibariyle 11 mağaza ile geçmiş olacağız” dedi. Sadece İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de merkezi lokasyonlardaki AVM’lerde olmaya özen gösterdiklerini belirten Elbaşı, “Mağaza konseptimizi oluşturan mağaza içi tasarımımızdan, ışıklandırmamıza, mağaza kokumuzdan ürünlerin yerleşimine kadar tüm mağazalarımızda belirle-
diğimiz standartlara uygun hareket ediyor ve müşterilerimizin alışveriş deneyimini üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz. Diğer taraftan da verdiğimiz hizmetin odak noktasını oluşturan mağaza personelimizi dinamik tutmaya özen gösteriyoruz. Ekibimiz oldukça genç ve aktif. Ürünlerimizin yenilenmesi ve çeşitliliği nedeniyle mağaza personelimizin ürün bilgisini sürekli güncellememiz gerekiyor. Bunun için de sürekli iletişim halindeyiz. Gerek eğitimler gerekse e-mail iletişimleri ile her zaman ürünlerle ilgili güncel bilgilere sahip olmalarını sağlıyoruz. Müşterilerimize sundukları ürün bilgilerinin yanı sıra faydalarının aktarılması hususunda gerçek düşüncelerini aktarmaları bizim için oldukça önemli” açıklamasını yaptı.
PERAKENDE
“MİNİSOSEVER BİR EKİBİN YARATTIĞI SİNERJİ VE SAMİMİYETLE İLERLEMEYE ÖZEN GÖSTERİYORUZ” “Mağaza personelimiz bir taraftan da müşterilerimiz oldu” diyen Elbaşı, “Hepsi Miniso ürünlerini severek kullanıyor ve mağaza dışındaki çevrelerine anlatıyor. Aynı şevk ve heyecan mağaza içinde müşterilerimize de yansıyor. Minisosever bir ekibin yarattığı sinerji ve samimiyetle ilerlemeye özen gösteriyoruz. Verdiğimiz hizmetin bir aşamasında da kasa kabiliyetlerimiz var. Lokasyona bağlı olarak günün farklı zamanlarında kasalarımız oldukça yoğun oluyor. Müşterilerimizi kasada bekletmeden hızlı bir şekilde alışverişlerini tamamlamaları için sürekli olarak ölçümler yapıyor ve bekleme süresi uzun olan mağazalarımız için aksiyonlar alıyoruz. Biryandan da sürekli olarak kasa eğitimlerimiz devam ediyor, yeni açılacak mağazalarda görevli personelimiz açılış öncesi faaliyette olan bir mağazamızda eğitim alıyor, çalışıyor” dedi.
HEDEF; 2020 YILINA KADAR GLOBALDE 6 BİN MAĞAZAYI GEÇMEK… Müşteri beklentilerinin kendileri için çok önemli olduğunu söyleyen Elbaşı, “Tüm dünyada 2 binden fazla mağazası olan bir marka için aksi düşünülemezdi. 2020 yılına kadar globalde 6 bin mağazayı geçmeyi hedefliyoruz. Bu da daha birçok yeni ülke demek... Ürün geliştirmeden sunumuna, mağaza içi hizmet kalitesinden fiyatlandırma politikalarına kadar her nokta hem global standartlarda hem de ülkenin şartlarına göre belirleniyor. Globalleşme odağında tasarım ekibimiz sürekli olarak ülkelerden ürünlerle alakalı geri bildirim ve öneri istiyor. Çift taraflı bir iletişimimiz mevcut” dedi. Son olarak ürettikleri her ürünün fonksiyonel faydasının üst düzey olmasına özen gösterdiklerini belirten Elbaşı, müşteri beklentisinin üzerinde dokunuşlarla ürüne ek faydalar kattıklarını dile getirerek, sözlerine son verdi.
doremusic’ten Ankara’ya iki yeni mağaza birden 2011 yılından bu yana müzik enstrümanları alanında kentin nabzını tutan doremusic, son bir ayda iki mağaza birden açarak, şimdi Ankaralı müzisyenlere toplam 4 noktada hizmet veriyor. Önce Armada AVM, son olarak da Gordion AVM’de açılan mağazalarda dünyaca ünlü 120’den fazla müzik enstrümanı markasına ulaşmak mümkün. Türkiye’de müzik enstrümanları sektörünün lideri doremusic, Armada AVM’nin ardından Gordion AVM’deki yeni mağazasını da açtı. Dünyaca ünlü 120’den fazla enstrüman markasını amatör ve profesyonel müzisyenlerle buluşturacak her iki mağaza da, yüzlerce metrekarelik geniş alanları ve modern ortamlarıyla fark yaratıyor. doremusic 25 yıllık tecrübesiyle müzikseverlerin müzisyenliğe adım atmasına destek olmayı sürdürüyor.
ANKARA’DA İKİ AKADEMİ BİRDEN doremusic, Ankara’nın son yıllarda hızla gelişen müzik sahnesine bir katkı da eğitim alanında sunuyor. Ankara’da ilk kez bu iki mağazada yer almaya başlayan doremusic Akademi’de her seviyeden müzisyen için, piyanodan gitara, nefeslilerden vurmalı çalgılara, şan ve ensemble eğitiminden, kulak eğitimi ve ritim atölyesine, pek çok farklı program yer alıyor. Uzman öğretim görevlileri tarafından verilen derslerde öğrenciler, Royal Akademi başta olmak üzere ulusal ve uluslararası müzik okullarının yetenek sınavlarına da hazırlanabiliyor.
KUSURSUZ HİZMET İLE HERKES İÇİN MÜZİK doremusic Türkiye’nin dört bir yanında, alanında uzman satış görevlileriyle tüm müzisyenlerin kendi seviyelerine, bütçelerine ve tarzlarına uygun enstrümana ulaşmasını sağlıyor. Sorunsuz teknik servis ve garanti süreçleriyle de, müziğin müşterileri için hiç susmamasını sağlıyor.
53
PERAKENDE
ÇALIŞANA YATIRIM HER KOŞULDA KAZANDIRIYOR “Doğru zamanlarda modern yatırımlar yapıp hizmet kalitemizi artırarak, müşteri ile doğru iletişim kurup markamızı en üst seviyeye taşımaktayız” açıklamasını yapan Naramaxx Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özkarakaşlı, bu noktada çalışanlarına büyük görev düştüğünü, çünkü çalışanların marka ve müşteri arasında önemli bir yere sahip olduğunu dile getirdi. Özkarakaşlı, “Unutulmamalıdır ki hizmet kalitesi, tüketici beklentileri ile gerçekleşen hizmet performansı sonucu ortaya çıkar” dedi.
54
ReSQ (Perakende Hizmet Kalitesi) için neler yapıyorsunuz? Hızlı ve etkin hizmet verebilmek adına gerçekleştirdiğiniz çalışmalar neler? Doğru zamanlarda modern yatırımlar yapıp hizmet kalitemizi artırarak, müşteri ile doğru iletişim kurup markamızı en üst seviyeye taşımaktayız. Bu noktada çalışanlarımıza büyük görev düşüyor, çünkü çalışanlar marka ve müşteri arasında önemli bir yere sahiptir. Unutulmamalıdır ki hizmet kalitesi, tüketici beklentileri ile gerçekleşen hizmet performansı sonucu ortaya çıkar. Bu yüzden personellerimizi eğitiyor, müşterilerimiz ile doğru şekilde iletişim kurmasını sağlıyoruz. Bunun yanı sıra anında ulaşılabilirlik öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Konsept mağazalarımız dışında müşterilerimize mobil applicator ve online mağazamızdan da hızlı ve etkin bir şekilde hizmet veriyoruz. Online hattımız daima açık olup, müşteri taleplerini dinlemekte ve sorularına anında cevap vermekteyiz. İş günü içinde verilen siparişlerin gün içerisinde çıkışını yapıp müşterilerimizi bekletmeden adreslerine ulaştırıyor, teslim süresini kısaltıyoruz. Aynı zamanda gelişen teknolojiyi daima takip ediyor, hızlı ve etkin hizmet verebilmek adına yenilikleri uygulamaya geçiriyoruz. Müşteri beklentileri firmanız için ne kadar önemli? Müşterilerin beklentileri, hangi sektörde olursanız olun hiç değişmiyor. Müşteriler daima ilgi gösterilmesini, verilen sözlerin tutulmasını, doğru iletişim kurulmasını ve yüksek kalite-
de makul fiyatlı ürünlere ulaşmak istiyor. Biz de müşterinin hem aklına hem de kalbine dokunarak etki yaratmak zorundayız. Bu yüzden müşterilerimizin istek ve ihtiyaçlarına, aldığı ürün veya hizmetten beklentilerine cevap vermek ve onların mağazamızdan mutlu bir şekilde ayrılmasını sağlamak bizim için çok önemli. Çünkü beklentileri karşılanan müşteri, markaya bağlı bir müşteri oluyor. Marka ile müşteri arasında önemli bir yer tutan personel noktasında dikkat ettiğiniz hususlar neler? Öncelikle görünüm oldukça önemli. Müşteri ile iletişime geçecek personellerimizin daima bakımlı, temiz giyimli ve güler yüzlü olmasına dikkat ediyoruz. İkinci adım ise doğru iletişim kanalı ile ürünlerimizin müşterilerimize doğru bir şekilde tanıtılmasıdır. Bu yüzden tüm personellerimiz müşteri ile iletişim ve hizmet kalitesi konusunda eğitim almakta. Bu eğitim ile müşteri istek ve ihtiyaçlarına en doğru şekilde cevap vererek müşteri memnuniyetini daha yüksek seviyelere çıkartıp, marka ve müşteri arasında bağ kurmaya çalışıyoruz. Olumsuz bir durumla karşılaştığınızda bununla nasıl baş ediyorsunuz? Sabırlı, sakin, dinleyen, yardıma hazır, çözüm ortaklı sonuca gidebilen bir yol izleyip her iki tarafın da mutlu olmasını sağlıyoruz.
PERAKENDE
Kaliteli bir hizmet için birinci kural; müşteri odaklı olmak! HİZMET KALİTESİ İÇİN HİZMET ODAKLI PERSONEL Müşterilerin beklentilerine ve piyasaya odaklı üretimden yana olduklarını belirten Brango Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Gönül, hizmet kalitelerini artırmaya, kalifiyeli personeller alarak, onları hizmet odaklı yetiştirmeye çalıştıklarını da dile getirdi.
Perakendenin müşteriler ile birebir diyalog kurulan, etkin bir alan olduğundan bahseden Brango Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Gönül, bu sebeple bu alana yönelik düzeltme ve gelişme yaptıklarını ve müşterilerin beklentilerine cevap verecek nitelikte bir hizmet sunduklarını belirtti.
“AMACIMIZ HIZLI VE ETKİN OLARAK KALİTEYİ MÜŞTERİYE SUNMAK” Müşteri memnuniyetini fazlasıyla önemsediklerini söyleyen Gönül, “Müşterilerimizin olumlu-olumsuz dönüşlerini her alanda değerlendiriyor, olumsuzlukları iyileştirmek için çalışmalar gerçekleştiriyor ve gerektiği yerlerde müşterilerimizle birebir görüşmeler dahi yapıyoruz. Amacımız daha hızlı ve etkin olarak kaliteyi müşterilerimize sunmak. Perakende, müşteriler ile birebir diyalog kurulan en etkin alan ve bu sebeple bu alanda tüm iyileştirme ve geliştirme çalışmalarında aktifiz. Personellerimiz öncelikle müşterilerimizle açık bir iletişim halindeler ve müşterilerini tanıyıp, beklentilerine göre hareket ediyorlar” dedi.
İLETİŞİM FİRMA İÇİN ÖNEMLİ BİR HUSUS
OLUMSUZLUKLAR İŞ AKIŞINI BOZMUYOR Olumsuz bir durumla karşılaştıklarında olumsuzluğun boyutunu, sebeplerini ve sonuçlarını değerlendirmek için gereken birimlerle iletişim içinde olduklarını ve en kısa sürede olumsuzlukları sonlandırmak için harekete geçtiklerini söyleyen Gönül, “Tabii bu süreç içerisinde kesinlikle müşterilerimize hizmet devamlılığını sağlıyoruz. Bu süreçte her departmanda işlerin devamlılığı için şirket olarak fazla hassasiyet gösteriyor, iş akışında kesintiye yer vermiyoruz” dedi.
Gönül, iletişimin firmaları için çok önemli olduğuna değinirken, personellerin şirket kültürünü benimseyip, müşterilere her aşamada yardımcı olmalarının öncelikleri arasında olduğunu ifade etti. Personellerinin iletişime açık, hoşgörülü, hızlı ve bu alanda her konuda bilgi sahibi olmasına dikkat ettiklerini de belirten Gönül, “Personellerimizin motivasyonu için gereken iyileştirmeleri ve aktiviteleri gerçekleştiriyoruz. Hizmet alanında yer alan her bölümü ve işleyişi sürekli olarak geliştiriliyor ve denetleniyoruz” dedi.
55
PERAKENDE
Müşteri eğilimleri koleksiyona şekil veriyor Müşteri beklentilerinin çok değerli olduğunu ifade eden İmza İcra Kurulu Başkanı Selahaddin Taşkınırmak, müşteri ne ister uygulaması ile hareket ettiklerini anlattı. ReSQ (Perakende Hizmet Kalitesi) için neler yapıyorsunuz? Hızlı ve etkin hizmet verebilmek adına gerçekleştirdiğiniz çalışmalar neler? Hızlı ve etkin bir hizmet verebilmek için; personel eğitimleri, süreç analizleri ve analiz sonucuna göre iyileştirmeler, müşteri talep ve isteklerine 3 günde dönüş sağlanması, ürün inceleme bölümünde inceleme sonuçlarının nihayetlendirilmesinin 15 gün yerine 3 güne indirilmesi, müşteri dileklerinin mağazalarımız vasıtası ile toplanarak iş geliştirme süreçlerinin yapılması gibi çalışmalar yapıyoruz.
56
Müşteri beklentileri firmanız için ne kadar önemli, bu beklentileri karşılamak adına perakendecilerin izlediği strateji ne? İmza olarak müşterilerimizin beklentileri bizim için çok önemli ve değerli. Koleksiyon hazırlıkları, ürün sunum ve satışlarımızda bize yol gösteriyor. Müşteri eğilimlerini, son moda trendler ile birleştirerek koleksiyonumuza şekil veriyoruz. Müşteri ne ister uygulaması ile müşterilerimizi dinliyoruz. Marka ile müşteri arasında önemli bir yer tutan personel noktasında dikkat ettiğiniz hususlar neler? Prezentabl, temsil gücü yüksek, eğitimli personeller ile aile oluyoruz. Aile fertlerimize değer katabilmek adına iş başı eğitimleri düzenliyoruz. Olumsuz bir durumla karşılaştığınızda bununla nasıl baş ediyorsunuz? Öncelikle mevcut durumu analiz ediyor, sebep-sonuç ilişkilerine bakıyoruz. Sorunun kaynağını ve çözüm yollarını tespit ediyoruz.
PERAKENDE
Günümüzün şartlarına ayak uydurmak gerek! Biz müşterilerimize koleksiyonlarımızda uyumlu renk ve model alternatifleri sunarak, onların alışverişlerini hızlandırıyoruz. Erkekler genel olarak hazır kombinlere yöneldiği için bu unsurun olması gerektiğini düşünüyorum. Hem klasik hem de smart casual ürün gruplarımızı geniş tutarak, çok yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Crispino’nun geniş ürün yelpazesi ile alışverişi kolaylaştıran kombin imkanları, doğru fiyat stratejisi ve farklılık yaratan hizmet anlayışımız ile ayda bir koleksiyonumuzu yenileyerek müşterilerimize farklı alternatifler sunuyoruz.
“Sektörde verimli olmak, sağlam adımlar atmak ve doğan fırsatları değerlendirebilmek için değişen koşullara ayak uydurmak gerektiğine inanıyorum” açıklamasında bulunan Crispino Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Küçük, “Buna bağlı olarak markamız adına planlama oluştururken, gerekli olan şartları baz alıyor ve değerlendiriyoruz” dedi. ReSQ (Perakende Hizmet Kalitesi) için neler yapıyorsunuz? Hızlı ve etkin hizmet verebilmek adına gerçekleştirdiğiniz çalışmalar neler? Sektörde verimli olmak, sağlam adımlar atmak ve doğan fırsatları değerlendirebilmek için değişen koşullara ayak uydurmak gerektiğine inanıyorum. Buna bağlı olarak markamız adına planlama oluştururken, gerekli olan şartları baz alıyor ve değerlendiriyoruz. Perakende sektöründe de rekabet artmış ve bu da daha zorlu rakiplerle mücadele ortamı yaratmıştır. Biz marka bilinirliğimizden aldığımız desteği ürün kalitesi ve uygun fiyatlarla birleştirerek bir tüketici profili elde ettik. Bundan sonra da aynı strateji ile kendimizi geliştirerek yolumuza devam edeceğiz. Müşteri beklentileri firmanız için ne kadar önemli, bu beklentileri karşılamak adına perakendecilerin izlediği strateji ne?
58
Bunun yanında tüketici artık hayatını kolaylaştıran ürünler giymeyi tercih ediyor. Özellikle takım elbise giyen kişiler için yazın serin, kışın sıcak tutan kumaşlar kullanıyoruz. Bir de sık seyahat edenler için ütü gerektirmeyen, kırışmayan kumaşlarımız var. Mümkün olduğunca rahat ve kullanışlı kıyafetler sunmaya çalışıyor ve inovatif ürünlere de daha fazla ağırlık veriyoruz. Marka ile müşteri arasında önemli bir yer tutan personel noktasında dikkat ettiğiniz hususlar neler? Mağaza içerisinde dizayn, teşhir, uygun nitelikte personel, kampanya görseli gibi pek çok faktör, mağaza atmosferini yaratarak tüketicilerin tepkilerini canlandırır ve satın alma davranışı etkiler, bunların hepsi birer kombindir. Bunların yanında ışıklandırma, renk, koku, müzik gibi unsurlarda tüketici üzerinde etkiye sahiptir. Tüketiciyi etkileyen her türlü uyarıcının satın alma davranışı üzerindeki farkındalığıyla, müşteri memnuniyeti odaklı, kaliteli hizmet anlayışını benimsemiş personellerle markamıza değer katıyoruz. Olumsuz bir durumla karşılaştığınızda bununla nasıl baş ediyorsunuz? Konusunda uzman kadromuz sorunun kaynağına ulaşarak mevcut sorunu hızlı bir şekilde çözüm sürecine ulaştırmaktadır.
PERAKENDE
TeknoSA eğitimde Avrupa’da birinci,
T
dünyada 2’inci sırada
ürkiye teknoloji perakende sektörünün lideri TeknoSA, ilk ve tek MEB sertifikalı eğitim merkezi olan TeknoSA Akademi üzerinden çalışanlarına sunduğu “Intel Retail Edge” eğitimlerinin 2017 yılı tamamlanma oranlarına göre Türkiye’de ve Avrupa’da birinci oldu. Avrupa’da 3 bin 636 perakendeci arasından en çok eğitim tamamlayan şirket olan TeknoSA, dünyada ise 11 bin 414 perakendeci arasında ikinci sırada yer aldı. Intel ile eğitim alanında iş ortaklıklarının her sene artarak devam ettiğini belirten TeknoSA İnsan Kaynakları Müdürü Ebru Anıldı, “TeknoSA Akademi’de 2012 yılından itibaren Intel Retail Edge online eğitimlerini çalışanlarımıza sunmaktayız. 2017 yılında eğitimlerin tamamlanma oranlarına baktığımızda Türkiye’de ve Avrupa’da birinci sırada, dünyada ise ikinci sıradayız. Hedefimiz, bu uluslararası başarıyı çalışan eğitimine verdiğimiz önemle sürdürmek. Bu anlayışla, diğer iş ortaklarıyla da eğitim programımızı sürekli zenginleştiriyoruz. Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük eden kurumlardan biri olarak çalışanlarımızı sadece bugüne değil geleceğe hazırlamaya odaklanıyoruz” dedi. Bilimsel perakendecilik anlayışıyla alanında yetkin, hizmet odaklı, başarılı çalışanlar yetiştir-
TeknoSA, sektöre nitelikli çalışanlar yetiştirmek adına yaptığı yatırımlarla yeni bir başarıya daha imza attı. 2012 yılından beri TeknoSA Akademi platformundan çalışanlarına “Intel Retail Edge” eğitimlerini sunan TeknoSA, 2017 yılında eğitimlerin tamamlanma oranlarına göre Türkiye’de ve Avrupa’da birinci sıraya yerleşirken, dünyada ise 2’inci oldu. mek ve müşteri memnuniyetini de bu çerçevede artırmak amacıyla 2005 yılında kurulan TeknoSA Akademi’de şimdiye kadar 5 milyon 100 bin saat eğitim verildi ve 15 bin 500 kişi eğitim aldı. Sınıf içi eğitimlerin yanı sıra e-öğrenme ile de çalışanlara gelişim fırsatı yaratan TeknoSA Akademi’nin online eğitim platformunda, ürün eğitimlerinin yanı sıra satış ve müşteri memnuniyetine yönelik iletişim, takım çalışması, müşteri deneyimi, beden dili ve satış sanatı eğitimleri de yer alıyor. Mağaza yöneticileri ve satış danışmanları eğitimlere kendilerine sağlanan tabletler üzerinden erişebiliyor.
TEKNOTUBE İLE SÜREKLİ GELİŞİM TeknoSA Akademi’nin TeknoTube adında bir de video eğitim platformu bulunuyor. TeknoSA mağazalarında satışa sunulan ürünlerin müşteri ihtiyaçları kapsamında özellik/fayda kriterleri dikkate alınarak hazırlanan videoları, TeknoTube’da yayınlanıyor. Bu eğitim videoları ile satış danışmanlarına hem doğru bilgiyi tek bir ortamdan aktarmak hem de müşteri ihtiyaçlarına göre satış becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor.
59
PERAKENDE
Ayakkabı Dünyası’ndan hızlı ve akıllı
bir alışveriş deneyimi Büyükten küçüğe herkesi yüzlerce marka ve binlerce modeli içeren koleksiyonla buluşturan Ayakkabı Dünyası, tüketicilerine özelleştirilmiş ve kaliteli bir hizmet sunabilmek için kendini geliştirmeye devam ediyor. Akıllı uygulama hizmetiyle tüketicilerinin beklentilerine cevap veren Ayakkabı Dünyası, mağazalarında fark yaratıyor.
Ayakkabı Dünyası’nın bilgi teknolojileri departmanı tarafından yazılan ve hayata geçirilen akıllı uygulama; tüketicilerine alışveriş deneyimlerini sürdürdükleri esnasında hızlı ve alternatif çözümler sunuyor. Akıllı uygulama; tüketicilerine hızlı servis, mağazalara yeni istihdam edilen satış danışmanlarına hızlı adaptasyon, tüketici deneyiminin iyileştirilmesi, farklı mağazalardaki ürünlerin satışı ve tüketicilerin adresine kargolanması gibi çeşitli faydalar sağlıyor. Tüketicileri ayrıcalıklı hizmet ile buluşturan,
satış danışmanlarının ise daha efektif çalışmalarını sağlayan akıllı uygulama, kısa sürede satışlara yüzde 5’lik artış sağlamasıyla da dikkat çekiyor. MDM kullanılarak uzaktan yönetme ve yetkilendirme özellikleri tanımlanan Ayakkabı Dünyası’nın satış danışmanlarında bulunan toplam 482 adet ipod touch ve 62 adet ipad mini; hızlı ve pratik hizmetin anahtarı oluyor. Satış danışmanları, akıllı uygulama sayesinde tüketicinin ilgilendiği ürünün barkodunu okutarak, mağazada hangi
bedenden kaç adet olduğunu, farklı renklerden olup olmadığını başka hangi mağazalarda olduğunu tüketicinin yanında öğrenebiliyor. Mağazalarda bulunan 15 binden fazla ürünün depolardaki raf ve adresi bilgisine pratik bir şekilde ulaşmayı sağlayan akıllı uygulama; zaman tasarrufu sunarken, tüketici memnuniyetini de artırıyor. Aynı zamanda satış fonksiyonu da bulunan akıllı uygulama; ürünün farklı mağazalardaki stok durumunu ve istendiği takdirde satışını da mümkün kılıyor. Satın alınan ürün aynı zamanda ilgili mağazadan müşteriye kargolanabiliyor. Yeni satış danışmanlarının da depoda hızlı bir şekilde ürüne ulaşmalarını sağlayan akıllı uygulama; özellikle bayram ve özel günler öncesinde yaşanan yoğunluğun da etkili bir şekilde azalmasına yardımcı oluyor. Bunlara ek olarak satış danışmanı mağazaya gelen tüketicinin daha önce internet sitesinden baktığı ancak satın almadığı ürün varsa, bu ürünü de akıllı uygulama sayesinde görebiliyor. Böylece satış danışmanı, ürünlerin orijinallerini de tüketiciye göstererek, karar vermesini kolaylaştırabiliyor. Tüm bunların yanı sıra; tüketici geri bildirimlerinin toplanmasına ve beklentilerinin tespit edilmesine olanak sağlayan akıllı uygulama, tüketici memnuniyetinin artmasına yönelik aksiyonların alınmasında da önemli bir rol oynuyor. IOS işletim sistemi üzerinden objective-c kullanılarak yazılan ve veritabanı olarak sql server kullanılan Ayakkabı Dünyası’nın akıllı uygulamasında, web servisleri için de c# kullanılıyor.
60
PERAKENDE
Raporun ‘Perakende Pazarı Görünümü’ bölümünde, kişi başına düşen perakende harcamalarındaki artışın bu yılın ilk yarısında, bir yıl öncesine göre sınırlı olduğu belirtildi. İstanbul’da AVM ziyaretçi sayıları yine bir önceki yılın aynı dönemine göre düşüş gösterirken, Ankara başta olmak üzere Anadolu’daki alışveriş merkezlerindeki ziyaretçi sayılarında artış göze çarptı. Yeme-içme, hazır giyim ve kozmetik markaları bu yılın ilk yarısında diğer sektörlere göre daha yüksek performans gösterdi. Bu üç sektör, AVM’lerdeki mağaza ağını genişletmeye devam ederken, teknoloji marketlerinin küçülme trendi devam etti ve elektronik markalarının kendi mağazaları ile AVM’lerde yer aldığı görüldü.
Perakende rüzgarı Avrupa’dan Anadolu’ya esiyor JLL “Yarıyıl Raporu” açıklandı. Ankara başta olmak üzere Anadolu’daki AVM’lerdeki ziyaretçi sayıları bir önceki yılın aynı dönemine göre İstanbul’daki AVM’lere göre daha hızlı arttı. Yeme-içme, hazır giyim ve kozmetik büyümeye devam etti. Kişi başına düşen perakende harcaması artışı ise sınırlı kaldı.
JLL’ye göre perakende pazarının doğası gereği, alışveriş merkezlerinin yılın ikincisi yarısında daha yüksek bir performans göstermesi bekleniyor. Bu yükseliş öngörüsünde Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı ve okula dönüş dönemlerinin payı büyük. Gelecek dönemdeki perakende gündeminin ağırlıklı olarak renovasyon, yeniden kiralama, yönetim, konsept danışmanlığına kayacağı ve tren istasyonları, havalimanı ve spor stadyumu gibi komplekslerdeki perakende alanlarında yapılacak projelerin ön plana çıkabileceği tahmin ediliyor. Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan JLL Türkiye Ülke Başkanı Avi Alkaş, organize perakendenin büyümesinin, ülke ekonomisinin büyümesi anlamına geldiğini söyledi. Türk ekonomisinin 2018 ve 2019 yıllarında yeniden sıçrama yapacağını ifade eden Alkaş, “Hepimizin Türkiye algısını güçlendirmek için bir çalışma yapması gerekiyor. Bunun için yurt dışı fuarlara katılım her zamankinden daha önemli. Daha fazla uluslararası etkinliği ülkemize çekmemiz lazım. Alışveriş festivallerini, sağlık turizmini ve bu bağlamda devletin şehir hastaneleri projelerinin önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
61
PERAKENDE
Y ve Z kuşağı
perakendeyi sarsıyor KPMG, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 31 ülkeden 526 tüketici ürünleri ve perakende sektörü yöneticisiyle görüştü ve durum tespiti yaptı. Perakende sektöründe şu anda birçok zorluk arasında en fazla öne çıkan, Y ve Z kuşaklarının etkisi… Bu iki kuşağın seçimleri ise sektörün oyuncularını şaşırtmışa benziyor.
KPMG Küresel Tüketici Ürünleri ve Perakende Yöneticileri Araştırması sonuçları açıklandı. Aralarında Türkiye’nin de olduğu 31 ülkeden 526 tüketici ürünleri ve perakende sektörü yöneticisinin görüş bildirdiği araştırmada sektörün dinamikleri incelendi. KPMG Pazarlama ve İş Geliştirme Lideri Sinem Cantürk, “Araştırmada, Y ve Z kuşağı temsilcilerinin perakende sektörünü yeni arayışlara iten tercihleri öne çıktı. Çok açık görüyoruz ki, Y ve Z kuşağının tercihleri sektörde taşları yerinden oynattı. Yeni nesil telefonlar, internet üzerinden yapılan rezervasyonlar, bir cep telefonu uygulaması üzerinden kiralanan araçlar… Alışverişi internet
62
üzerinden yapan, her zaman basitliği, kolaylığı ve rahatlığı tercih eden bu kuşak her zaman ‘benim için yap’ diyor. Y ve Z kuşağının dijital dünyaya ilgisi, geleneksel yöntemlere mesafeli yaklaşımı ve tercihlerindeki köklü değişimler, sektörün oyuncularını da şaşırtmışa benziyor. Raporumuz, her geçen gün değişen müşteri ihtiyaçlarına adapte olmak ve bunları karşılamak için stratejileri gözden geçiren köklü oyuncuların önünde hala uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Buna karşılık sonuçlara baktığımızda katılımcıların yüzde 74’ü müşteri güveni ve sadakatinin kısa dönemli başarılarda büyük önem taşıdığına inanıyor. Yöneticilerin yüzde
33’lük bölümü de önümüzdeki iki yıl boyunca en öncelikli gündem maddelerinin ‘müşteri güveni ve sadakati’ olacağını düşünüyor” dedi.
SEKTÖR YAPAY ZEKAYA MESAFELİ Araştırmaya katılan sektör yöneticilerinin müşteri deneyimini geliştirecek ve iyileştirecek teknoloji arayışı içerisinde olduklarını belirten Cantürk, “Sektör oyuncuları sosyal medya, mobil uygulamalar, dijital ödeme ve e-ticaret gibi günümüz teknolojilerinin bazılarını kullanıyor. Sektör yöneticileri, bu konudaki yatırımlarının geliştirilmiş bir müşteri deneyimi getirdiğini düşünüyor. Geleceğe yönelik bakıldığında yapay zeka gibi yeni ve yıkıcı teknolojilerin ise benimsenme oranı yüksek görünmüyor. Bu nedenle sektör temsilcilerinin yaklaşık üçte biri önümüzdeki iki yıllık süreçte yapay zeka alanına yatırım yapmayı planlıyor” dedi.
“SEKTÖR OYUNCULARI, START-UP’LAR GİBİ DÜŞÜNMELİ!” Start-up’ların tüketici ürünleri sektöründe yeni bir dönemin kapısını açtığını belirten Cantürk, “Orijinal ürünlerle ihtiyacını anında gidermek isteyen günümüz tüketicilerini dinleyen ‘start-up’lar hızlı harekete geçerek büyük işletmeleri gerisinde bıraktı. Sektör oyuncularının günümüz piyasa şartlarında start-up’lar gibi düşünmekten başka çaresi yok. Yeni nesil tüketicilere kendisini anlatmak zorunda olan büyük kuruluşlar için en doğru iletişim aracı ise sosyal medya olarak ön plana çıkıyor. Çünkü marka seçimi için az zaman harcayan günümüz tüketicilerine sosyal medya üzerinden ulaşmak mümkün… Bunun yanında artık
PERAKENDE
sektörde ismin büyüklüğü kadar müşteriye olan yaklaşımın proaktif olması önem taşıyor. Rakipleriyle mücadele etmek isteyen bir şirket, müşterilerini ‘hızlı’ bir şekilde anlamak ve harekete geçmek zorunda. Fırsatları beraberinde getirecek trendleri tahmin etmek başarının anahtarı olacak” dedi.
YAPAY ZEKA HİZMETİ İYİLEŞTİREBİLİR Yapay zekanın müşterilerin bilgileri ve verileri ile birlikte kullanıldığında, müşteri tercihlerini anlayıp tahmin edebileceğini, tavsiyelerde bulunabileceğini ve bunun sonucu olarak satışları artırabileceğini dile getiren Sinem Cantürk şöyle devam etti: “Araştırmada, yapay zeka teknolojisini kullanmayı planlayanların yüzde 41’inin müşteri hizmetlerinin iyileştirilmesini amaçladığını görüyoruz. Müşteriye verilen hizmeti iyileştirmek için yapay zeka kullananlar kadar uygulama ve strateji açısından da yapay zeka kullanılabilir. Müşteri alışkanlıklarını, tercihlerini ve hatta duygu ve düşüncelerini anlamak, sektör oyuncuları için satışları ve karlılığı artırmak anlamını da taşıyor.”
KURULUŞLARA VERİ ANALİTİĞİ YOL GÖSTERİYOR Araştırmaya göre veri analitiği, günümüz tüketici ürünleri ve perakende firmalarının başarısında önemli rol oynuyor. Kapsamlı ve gerçek zamanlı bir analizin; firmanın müşteri güveni ve sadakatini kazanma yeteneğini açığa çıkarabileceğine, müşterilere istedikleri zaman istedikleri yerde hizmet götürme imkanı sağlayabileceğine inanılıyor. Yani müşterilerine kulak veren işletmeler için veri analitiği ‘pusula’ görevini üstleniyor. Bu analizin kuruluşun verimliliğini artırdığı gibi dinamik ve rekabetçi bir fiyat ile ürün stratejisi yaratabileceği düşünülüyor. Toplumsal, ekonomik ve çevresel değişimin hızla arttığı günlerde hızlı olmaktan başka çaresi kalmayan işletmelere veri analitiği yol gösteriyor. Artık işletmeler büyük ya da küçük olarak değil evrim geçiren yenilikçiler ile diğerleri olarak ayrılacak. Gelişmiş veri analitiği yeteneği bulunmayan tüketici ürünleri ve perakende firmaların, yakın gelecekte rekabetçi düzeyden uzaklaşacağı düşünülüyor. Araştırmada öne çıkan ayrıntılar ise şöyle: •Yöneticilerin yüzde 43’ü tedarik zincirine entegre olmuş bir şekilde çalışıyor. •Ankete katılanların yüzde 69’u veri analitiğini müşterilerin tercihlerini anlamak için kullandıklarını söyledi. •Katılımcıların yüzde 39’u, sektöre katılan yeni oyuncuların rekabeti farklı bir yöne çekebileceğini düşünüyor. •Yöneticilerin yüzde 68’i son kullanıcıyla iyi derecede iletişim halinde olduklarını söyledi. •Katılımcıların yüzde 96’sı bilgi yönetiminde veri analitiğimi kullanıyor. Fiyatlama, tedarik, işgücü planlaması ve mağaza tasarımı gibi noktalarda da yine veri analitiği kullanılıyor. •Coğrafi, demografik ve teknolojik atılımlar kapıda. 2030 yılında Çin’den bir milyar yeni müşteri, küresel pazardaki yerini alması coğrafi bir devrim anlamına geliyor. Demografik devrimle birlikte bugünün müşterileri fiyat avantajından çok işi verimli ve etkili bir şekilde hayata geçirmek istiyor. Müşteri deneyimini artırmak büyük önem taşıyor. Teknolojik devrim ise müşterilerin istedikleri an, istediklerine sahip olabilme özgürlüğü tanıyor.
63
PERAKENDE
MNG Holding, e-ticarete yeni bir soluk getiriyor Alt yapı, inşaat, otel yatırımları, enerji üretimi ve pazarlaması, yurt içi-yurt dışı hava taşımacılığı ve finans alanlarındaki yatırımlarıyla Türkiye ekonomisine önemli katkılar sunan MNG Şirketler Grubu, “setmoda.com” ile online alışverişe farklı bir bakış açısı getiriyor.
Setmoda.com CEO’su Tuğrul Çetintaş, online ticaretin yeni dinamiklere ve farklı bakış açılarına ihtiyacı olduğunu belirterek, setmoda.com ile bu açığı kapatacaklarını söyledi. Farklı beğenilere göre kombine edilmiş kıyafetleri ‘tek tıkla set halinde ve ulaşılabilir fiyata’ satın alma imkanı sağladıklarını anlatan Tuğrul Çetintaş, “MNG Holding kuruluşu olarak bu yatırım ile e-ticaret sektörüne yeni bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. 100 kişiye yakın ekibimiz ile müşterilerimize her gün dinamik bir içerik ve yeni kampanyalar sunacağız. Nüfusu 80 milyona dayanan ülkemizde 46 milyon internet kullanıcısı var. Türkiye’nin nüfusunu ve internet kullanıcı sayısını ele aldığımızda e-ticaretin gideceği uzun bir yol olduğunu görüyoruz. Toplam perakendede e-ticaretin payı 31 milyar TL. Online perakendenin payı ise sadece 11,3 milyar TL. MNG Holding olarak setmoda.com yatırımımız ile online alışveriş sektörüne derinlik de kazandırarak, bu pazardaki büyük oyuncular arasına girmeyi hedefliyoruz ” dedi.
MÜŞTERİ TEK TIK İLE MODUNU RESETLEYEBİLECEK! Klasik anlayışın dışına çıkıp, tüketicinin kendi stiline uygun kıyafetleri kombin edebilmesinin yanı sıra önerilen setlerle hiç zorlanmadan moduna ve tarzına uygun stili de bulabileceğini vurgulayan Tuğrul Çetintaş sözlerini şöyle tamamladı: “Trendler, moda anlayışları ve tarzlarla birlikte dijital dünyanın hızlı gelişimi alışkanlıklarımızı da değiştirdi. Son trendleri yakından takip eden, hayallerinin peşinden giden, renkli, neşeli, yeniliklere kolay ayak uydurabilen tüm moda tutkunu kadınlar için artık setmoda.com var! Bir gün neşeli, bir gün romantik, bir gün rahat, bir gün karmaşık hisseden, kendi modunu yansıtan parçaları bir araya getirmekte zorlananlar, setmoda.com’da yer alan ‘Modunu Resetle’ tuşunu tıklayarak, gündelik modlarına uygun en doğru parçaları ‘set halinde’ alabilecekler.”
64
PERAKENDE
The Brand Age Dergisi ile Xsights Araştırma iş birliğinde her yaz gerçekleştirilen “Summer Hits 2017: Yazın Sevilen Markaları” araştırması sonuçlandı.
Summer Hits 2017: Yazın Sevilen Markaları Açıklandı! Yazın en sevilen markalarının belirlendiği araştırmada veriler gösteriyor ki; yazın neşesini, enerjisini en iyi hissettiren ve bu duyguların bir parçası olmayı başaran markalar hiç kuşkusuz tüketici algısında daha genç, daha dinamik ve daha yakın algılanıyor.
KATEGORİ BAZLI YAZIN EN SEVİLEN MARKALARI; Araştırma sırasında tüketicilere çeşitli kategorilerde bu yazın neşesini, enerjisini en iyi anlatan ve en sevilen markalar soruldu. Kategoriler bazında dikkat çeken verilerde, Coca Cola’nın bu yaz daha gözlerden uzak olduğu ve tüketicide etki yaratmadığı saptandı. Mavi’nin Kıvanç Tatlıtuğ ile yaptığı iş birliğinin bu yaz markanın üzerinde bir etki yaratmadığı belirlendi. İş
66
Bankası’nın yaz boyu devam dene Cem Yılmaz’lı reklamlarının markanın bu yazın sevilen markası olmasında etki yaratmadığı saptandı. Banka kategorisinde en sevilen markalar Garanti ve Akbank oldu. Bir diğer kategori olan kozmetikte Avon’un ciddi bir düşüş yaşadığı ve Loreal’ın ise tüketici algısında oranını artırdığı gözleniyor. Yiyecek kategorisinde Burger King yine ilk sırada iken Mc Donalds’ın düşüş yaşadığı ayrıca otomobil kategorisinde geçen yazın en sevilen markası BMW’nin ilk sırayı Audi’ye kaptırdığı gözleniyor.
PERAKENDE
CEP TELEFONU Iphone yüzde 30
Samsung yüzde 23
KÜÇÜK EV ALETLERİ Arçelik yüzde 26 Fakir yüzde 15 Arzum yüzde 10
BEYAZ EŞYA Beko yüzde 27
Arçelik yüzde 17 Vestel yüzde 16 Bosch yüzde 15
MOBİLYA
Bellona yüzde 36
İÇECEK MARKALARI
Jolly Tur yüzde 9
Cappy yüzde 14
AYAKKABI MARKALARI
Coca-Cola yüzde 29 (Geçen yaz yüzde 51) Fanta yüzde 12 Pepsi yüzde 11 Uludağ yüzde 7
YİYECEK MARKALARI
Nike yüzde 24 Adidas yüzde 23
İstikbal yüzde 19 Mondi yüzde 11
ISITMA-SOĞUTMA SİSTEMLERİ Airfel yüzde 17
Flo yüzde 19
Vestel yüzde 17
Skechers yüzde 7
Daikin yüzde 14 Mitsubishi yüzde 12
Burger King yüzde 27
GİYİM MARKALARI
Eti yüzde 12
LC Waikiki yüzde 38
Ülker yüzde 10
Koton yüzde 14
Domino’s yüzde 10
Defacto yüzde 13
Kıvanç Tatlıtuğ yüzde 13
Mavi yüzde 9
Murat Boz yüzde 11
KİŞİSEL BAKIM MARKALARI Avon yüzde 27 (Geçen yaz yüzde 73)
OTOMOBİL MARKALARI
L’Oreal yüzde 21
Audi yüzde 19
Vichy yüzde 9
Volkswagen yüzde 15
BOYA MARKALARI Dyo yüzde 51
Filli Boya yüzde 25 Marshall yüzde 15
Tarkan yüzde 29
Burcu Esmersoy yüzde 7
Ford yüzde 8 BMW yüzde 7
BANKALAR Garanti yüzde 35
DONDURMA MARKALARI
Akbank yüzde 15
Algida yüzde 57
Vakıfbank yüzde 10
Panda yüzde 13
Yapı Kredi yüzde 10
Magnum yüzde 9
TEKNOLOJİ MARKETLERİ
Golf yüzde 9
YAZA YAKIŞAN ÜNLÜLER
Teknosa yüzde 26
SEYAHAT ACENTALARI
Vatan yüzde 20
Etstur yüzde 47
Mediamarkt yüzde 19
Trivago yüzde 17
Bimeks yüzde 9
67
PERAKENDE
Vestel’e TSE’den hem “Müşteri Dostu Marka” hem de “Müşteri Dostu Kuruluş” belgesi Müşteri hizmetleri ve yetkili servislerin hizmet yaklaşımıyla Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından değerlendirilen Vestel; “Müşteri Dostu Marka” ve “Müşteri Dostu Kuruluş” belgelerini kendi sektöründe alan ilk firma oldu.
68
Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen “Müşteri Dostu Kuruluş” ve “Müşteri Dostu Marka” belgelerini almaya hak kazandı. Vestel ve Regal markaları; ürün ve hizmet kalitesini en üst seviyeye çıkarmak, müşterilerin hizmet algısını ve memnuniyetini yükseltmek amacıyla gerçekleştirilen belgelendirme sürecini başarıyla tamamladı. Türkiye’de yaygın yetkili servis ağıyla hizmet veren Vestel Müşteri Hizmetleri’nin hayata geçirdiği yenilikçi projeleri, kişisel verilerin korunması ve 7/24 ulaşılabilir olma konusundaki çalışmaları belgelerin alınmasında büyük rol oynadı. Ayrıca; Vestel Yetkili Servisleri’ndeki müşteri karşılama-ürün kabul alanlarının modernizasyonu ve engelli müşterilere yönelik başlatılan “Erişilebilirlik Projesi” de sürece katkı sağladı. TSE yetkililerinin yerinde ziyaretleri, soru-
cevap ve gözlemleriyle birlikte 4 ay süren belgelendirme sürecinde; müşteri memnuniyeti politikası, organizasyon yapısı, insan kaynakları uygulamaları, çalışma ortamları, eğitimler, çağrı merkezi uygulamaları, sosyal sorumluluk projeleri, hukuki işlemler, yasal şartlar, iş güvenlik planları, bilgi teknolojileri, gizlilik ve ulaşılabilirlik gibi kriterler dikkate alındı. Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Vestel olarak, üretim kalitemiz kadar satış sonrası hizmetlere de büyük önem veriyoruz. Yenilenen yapısıyla Vestel Müşteri Hizmetlerimiz, en iyi Vestel deneyimini yaşatmak adına sektörde pek çok projeye öncülük ediyor. Ulusal ve uluslararası ödüllerimizin yanı sıra, son 3 yıldır sektörde bağımsız müşterilerimizden en çok teşekkür alan markayız. Türk Standartları Enstitüsü’nden aldığımız bu iki belge de; satış sonrası hizmetimizin uluslararası standartlara uygun ve yüksek kalitede bir hizmet olduğunun tescilidir. Bu vesileyle, müşteri hizmetleri ve yetkili servis çalışanlarımızı gönülden tebrik ediyorum” dedi.
PERAKENDE
Yabancı markalar ya çıkıyor, ya kapatıyor; yerliler ise atakta
Son 1.5 yıldır zor günler geçiren perakende sektöründe yabancı markalar Türkiye’den çıkmaya kalanlar ise mağaza kapatmaya devam ediyor.
H
ollandalı giyim zinciri C&A, İngiliz River Island ve Top Shop, Alman kozmetik zinciri Douglas, Kanadalı iç giyim markası La Senza’nın ardından İngiliz devi Debenhams Türkiye’den çıkma kararı alırken, İspanyol Mango da Türkiye’deki ilk mağazasını kapattı. Yabancı markalar ya çıkıyor, ya mağaza kapatıyor; yerliler ise atakta…
Türkiye’de yerel şartlara ayak uyduramayan markaların pazardan çıktığını anlatan yetkililer, rekabete zorlanıp çıkan yabancıların yerini DeFacto, Penti, Koton ve LC Waikiki gibi yerli markaların büyümesiyle doldurduğuna dikkat çekiyor. Türkiye ve yurt dışında 2 bine yakın mağaza ile hizmet veren bu 4 şirket, 2017 yılında yurt dışında da büyümeyi planlıyor. Şirketlerin cirosu 12 milyar liraya yaklaşırken, çalışan sayısının da 50 bin civarında olduğu belirtiliyor. Türkiye’den çıkan yabancılar ise alışveriş merkezlerinde kiraların dolar ve euro üzerinden alındığını ancak ciroların bir türlü artmadığını kaydediyor. Bu şirketler, karlılık konusunda sorun yaşandığı için Türkiye pazarından birer birer çekilme kararı aldıklarını dile getiriyor.
70
PERAKENDE
NEDEN ÇIKIYORLAR? Yabancı markaların Türkiye’den gitmesinin sektör adına iyi olmadığını dile getiren Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel, bu markaların yaşadığı sıkıntıların 3 temel nedeni olduğunu söyledi. Sinan Öncel bunları şöyle sıraladı: 1- Türkiye’de üretim yaptıracak kapasiteye ulaşamayan markalar, yerel markaların hızına yetişemiyor. Yereller 15 günde vitrini yenileyebiliyor, ancak yabancılar gümrükten malı çekene kadar sezon kaçıyor. 2- Türkiye’den çıkan markalarla rekabet halinde olan şirketler, tüketicilere her yerde kolayca ulaşabiliyor. Ancak yabancılar bu konuda da bir adım geride kalıyor. 3- Yabancı markaların kira giderlerine bir de gümrük vergileri ekleniyor. Bu da onlar için Türkiye’de iş yapmayı zorlaştırıyor.
SON 1.5 YILDA NELER YAŞANDI? Yabancılar
artıramamaktan yakınıyordu. Dev marka, ilk mağazasını Mayıs 2006’da açtığı Türkiye’den 10 yıl sonra çıkış kararı aldı. * Türkiye’den çıkan markalar kervanına son olarak da İngiliz Debenhams eklendi. Şirket Türkiye’deki iki mağazasını yıl sonunda kapatma kararı aldı. Yerliler * Türkiye hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren DeFacto, 2016’nın sonunda açıkladığı stratejiyle yurtdışında büyüme kararı aldı. Türkiye ile birlikte 17 ülkede faaliyet gösteren marka, 2017 yılında 125 milyon TL yatırımla 70’i yurtdışında 30’u Türkiye’de olmak üzere 100’den fazla mağaza açacak. * Yurt dışında 190’dan fazla mağazaya sahip olan Türk hazır giyim markası Koton, bu yıl yurt dışı satışlarından 1.1 milyar TL bekliyor. Koton; Rusya, Ortadoğu, Orta ve Doğu Avrupa, Afrika ve Batı Avrupa’da mağaza sayısını arttırıyor. * Türkiye dahil 37 ülkede ürünlerini tüketiciyle buluşturan LC Waikiki, 2017’de yurt dışında 110 mağaza ve Türkiye’de 30 mağaza açarak globalde 900 mağazaya ulaşmayı planlıyor. Şirketin 2023 planı ise Türkiye ve dünyada toplam 1500 mağaza.
* 2015’in son günlerinde Kanadalı iç giyim markası La Senza, Türkiye’den çıkacağını duyurdu. Şirket, bu kararın nedeni olarak da vergiler ve yükselen kuru işaret etti. * Türkiye’nin önde gelen markalarından Penti, 60 ilde 300 2005’te Türkiye’ye giren La Senza, 20 civarında mağazayı mağazaya ulaşırken, yurt dışında ise 29 ülkede 106 mağaza kapatmıştı. ile hizmet veriyor. Şirket yıl sonunda toplam 30 yeni mağa* 2016 Nisan ayında ise İngiliz devi Top Shop Türkiye’den za açmayı planlıyor. çekilmişti. Beklenen ciroya ulaşamayan Top Shop’un alışveriş merkezlerindeki yaklaşık 10 mağazası kapatıldı. MANGO NİŞANTAŞI’NDAKİ MAĞAZAYI * 2016 Haziran ayında ise Hollandalı hazır giyim markası C&A Türkiye’deki operasyonlarını durdurma kararı aldı. C&A, Türkiye’ye 2007 yılında girdi. İstanbul’da Profilo alışveriş merkezinde açılan ilk mağazayı, Türkiye’nin 6 şehrinde çoğunluğu AVM’lerde 24 mağaza izledi. Marka mağazalarını DeFacto’ya devretme kararı aldı. * 2016 Ağustos ayında Türkiye’den ayrılan yabancı markalar kervanına Alman kozmetik zinciri Douglas da katıldı. 2.6 milyar Euro’luk ciroya sahip şirket Türkiye’deki pazar payını
KAPATTI
Türkiye’ye 1990’ların sonuna doğru giren İspanyol marka Mango da mağaza sayısını azalttı. Şirket Türkiye’de ilk açtığı mağazalardan biri olan İstanbul Nişantaşı’ndaki şubesini kapattı. Mango yetkilileri, “Türkiye’ye yatırımlarımız sürüyor. Ancak aynı lokasyonda bir mağazamız daha var. Müşterilerimiz buraya da çok alıştı. Türkiye’den çıkışımız söz konusu değil. 100 şubemiz ile Türkiye’de faaliyete devam ediyoruz” dedi.
6 AYDA KAPATACAK Reuters’in haberine göre Türkiye’den son çıkan İngiliz mağaza zinciri Debenhams da operasyonlarını daha karlı hale getirmek amacıyla nisan ayında yeni bir strateji açıkladı ve ana pazarları dışında kalan bazı ülkelerden çıkabileceğini duyurdu. Bu kapsamda Debenhams, Türkiye’deki iki mağazasını kapatmaya hazırlanıyor. Yine Reuters’ın haberine göre mağaza kapanışlarının yıl sonundan önce gerçekleştirilmesi planlanıyor. Debenhams Türkiye’de Cevahir Alışveriş Merkezi ve Mall of İstanbul’daki iki mağazası ile faaliyet gösteriyor. Debenhams’ın Türkiye’deki mağazacılık operasyonunu Kuveyt merkezli Alshaya Grubu’nun Türkiye yatırımı olan Shaya yürütüyor. Konu hakkında bilgi veren yetkililer, “Debenhams iki mağazasını kapatma kararı aldı. Altı ay içinde mağazalar kapanacak” dedi. Bir diğer kaynak ise, kapanma işleminin kasım itibarıyla tamamlanmasının beklendiğini söyledi.
Kaynak: Ceyhun Kuburlu/Hürriyet
71
PERAKENDE
MANGO, 2016 yılında toplam 2,26 milyar Euro ciroya ulaştı • Toplam cironun yüzde 17,6’sını temsil eden erkek, çocuk ve violeta koleksiyonlarında olumlu gelişmeler oldu. • Döviz kuru değişikliklerinin olumsuz etkisi ve İş Dönüşüm Planının uygulanması, yeni mağazalara yatırım yapılması, hızlı moda (fast-fashion) modelinin tanıtımı ve yeni Lliçà d’Amunt lojistik merkezinin açılması nedeniyle 61 milyon Euro zarar oluştu. • Şirket, 2017 yılında yeniden kâra geçeceğini ve satışlarda 2016 yılının son dört aylık döneminden itibaren görülen artışla birlikte 150 milyon Euro’yu aşkın FAVÖK elde edeceğini ön görmektedir.
M
ANGO MNG Holding 2016 mali yılını 2,26 milyar Euro’luk satış ile kapattı. Cironun yüzde 79’u uluslararası faaliyetlerden, yüzde 21’i ise yurt içi pazardan gelmektedir. Mali yıl iki farklı döneme ayrılmıştır; yılın ilk yarısında pazardaki zayıflık öne çıkarken, ikinci yarıda kayda değer bir iyileşme gözlemlenmiş ve bu eğilim 2017 yılının ilk birkaç ayında da devam etmiştir. Faaliyet alanlarına bakıldığında, erkek, çocuk ve violeta koleksiyonlarının performansı öne çıkmaktadır; bu koleksiyonlar, geçtiğimiz mali yılda yüzde 14,7 oranda ciro sağlamışken bu sene cironun yüzde 17,6’sını üstlenmiştir. MANGO MNG Holding’in FAVÖK oranı geçtiğimiz sene 170 milyon Euro düzeyindeyken bu sene 77 milyon Euro olarak belirlenmiştir. • Mağaza zinciri, 24’ü 2016’da açılmış olan 191 Mega mağaza ile yeni perakende modelini güçlendiriyor. • Firma, geçtiğimiz sene 57 bin metrekarenin üzerinde franchise mağaza açtı. • Çevrimiçi satışlar, toplam cironun yüzde 13’ünü temsil edecek şekilde yüzde 25,6 oranda büyüme elde ederek 294 milyon Euro’ya ulaştı. • Mali yılın sonunda, mağaza ağı toplam satış alanı 798 bin metrekare olan, 2 bin 217 mağazaya ulaştı.
72
• Haziran 2017’nin sonunda, bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, FAVÖK 30 milyon Euro'nun üzerine çıkarılmış ve 45 milyon Euro üzeri bir iyileşme görülmüştür. Her iki değer de, bu mali yılın başlangıcında belirlenen hedefin üzerinde bir rakamdır.
PERAKENDE
Timberland’den özel konseptli mağaza Timberland, “Tree Lab” adını verdiği özel konsept mağazasını açtı. Ünlü outdoor aktivite markası Timberland, Pensilvanya’da bulunan King of Prussia Alışveriş Merkezi’nde Timberland Tree Lab isimli yeni konsept mağazasını açtı. Timberland’in yeni “deneysel” mağazası “Streetology” teması taşıyor. Bu tema ise uzun gün ve geceler için test edilmiş ve onaylanmış olan şehir stilini ve performans teknolojisini vurguluyor. Ayrıca yeni mağaza, 6 haftada bir değişecek olan kreatif ürün koleksiyonları ve marka öykülerini galeri biçiminde sunuyor. Streetology temalı yeni mağaza, ürünleriyle daha çok erkeklere odaklanıyor. Fakat bir sonraki konsept mağazası ise kadınlara yönelik olarak “Shevolution” ismini taşıyacak ve kasım ayında açılacak.
Gizia Gate Zorlu AVM’de Açıldı Tasarım ve modanın İstanbul'daki ikmal noktası haline gelen, Türk moda tasarımcılarının buluşma noktası Gizia Gate, yeni sezonu heyecan verici bir yenilikle karşılıyor. Türkiye’nin en beğenilen ve takip edilen tasarımcılarının koleksiyonlarını aynı çatı altında satışa sunan ve her geçen gün daha da büyüyen Gizia Gate Zorlu AVM ‘de açıldı. Genç yetenekler ve sürpriz markaların sonbahar kış koleksiyonlarının yer aldığı Gizia Gate Zorlu, yıl içinde misafir tasarımcılara da ev sahipliği yapacak. Sezonun en hit tasarım parçalarını bir arada görebileceğiniz Gizia Gate’de, en göz alıcı parçalar uluslararası mağazacılık standartlarında VIP bir servis hizmetiyle sunuluyor. Gizia Gate, yeni sezonda heyecan verici markalar, etkinlikler ve işbirlikleriyle yeniliklere devam edecek.
Arçelik A.Ş.’nin Faaliyet Raporu’na 4 Ödül Finansal raporlama alanında dünyanın en prestijlileri arasında yer alan, Amerikan İletişim Profesyoneller Ligi’nin verdiği (LACP) Vizyon Ödülleri’nin (Vision Awards) sahipleri açıklandı. 4 ödüle layık görülen Arçelik A.Ş. yarışmada, dayanıklı tüketim sektöründe “Altın Ödül”ü kazandı. “En İyi Faaliyet Raporu Finansalları” kategorisinde “Bronz” ödül kazanan Arçelik, 2016 yılında “Türkiye’den Başvuru yapan En iyi 20 Şirket” arasına girdi. “Avrupa, Ortadoğu, Afrika Bölgesi’nin En İyi 80 Faaliyet Raporu” sıralamasında ise 35’inci sırada yer aldı. Şirketlerin faaliyet raporları, ‘İlk İzlenim, Rapor Kapağı, Hissedarlara Mektup, Rapor Anlatım Dili, Rapor Finansalları, Yaratıcılık, Mesaj Açıklığı ve Bilgi Erişimi’ olmak üzere 8 ana kriter dikkate alınarak değerlendiriliyor. 2001 yılında kurulan Amerikan İletişim Profesyoneller Ligi’nin (LACP) düzenlediği yarışmaya bu yıl farklı sektörlerden dünyanın önde gelen bin şirketi katıldı.
73
PERAKENDE
HEDEF 2020’YE KADAR TÜRKİYE’DE 100, YURT DIŞINDA 20 MAĞAZA AÇMAK
Cuman Aslan, “Sektörde önemli bir paya sahibiz ve üretimde kaliteye önem vererek pazardaki payımızı artırmaya devam ediyoruz. Fabrikamızda, son derece teknolojik koşullarda yıllık 2 milyon çift ayakkabı üretim yapıyoruz. Bu kapasiteyi gelecek dönemde yüzde 50 artırmayı planlıyoruz. Kısa süre önce PRIMARK ile önemli bir anlaşmaya imza attık. Dünya çapında en ünlü perakende zincirlerinden biri olan PRIMARK’ın tüm denetimlerinden geçtik. BSC ve SEDEX kalite standart ve belgelerine sahip fabrikamız PRIMARK’a da üretim yapacaktır” dedi. Türkiye çapında 2 bini aşkın satış noktasında Letoon Sport ürünlerini tüketicilerle buluşturduklarını ve hem mağazalaşma da hem de ihracat anlamında yeni yatırımlar hedeflediklerini dile getiren Aslan, “Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir’de mağazalaşmaya başladık. İhracatta farklı pazarlara açılarak dünya markası olma yolunda hızlıca ilerliyoruz” dedi.
DÜNYA ÇİN’DEN, ÇİN ONDAN AYAKKABI SATIN ALIYOR! Tüm dünyanın ayakkabı satın aldığı Çin’e ayakkabı satışı yapan bir firma Letoon... Haliyle biz de bu başarıyı Aslan’a sorduk. Aslan, “Bizim her zaman önceliğimiz müşterilerimize kaliteli hizmet ve ürünler sunmak. Kaliteli, dayanıklı ve son moda trendlerine uygun oluşturduğumuz koleksiyonumuzla her zevke yönelik geniş ürün yelpazesi sunuyoruz. Gerek piyasa tecrübemiz ve Ar-Ge’ye yaptığımız ciddi yatırımlarımızla gerekse durmadan yenilikler peşinde koşan ve yorulmadan çalışan ekibimizle sadece Çin’e değil, tüm dünya pazarına ürün satmayı hedefliyoruz” dedi ve sözlerine devam etti: “Yakın zamandaki hedeflerimiz ise satışlarımızı ve pazar payımızı daha kolay yürütebilmek adına dünya genelinde Avrupa kolumuz için Hollanda’da ve Orta Doğu kolumuz için İran’da 2017 sonuna kadar merkez ofis açmak.”
“Müşterilerimizin bize daha kolay ulaşmalarını sağlamak için mağazalaşmada 2017 Nisan ayı itibariyle yeni bir döneme girdik” açıklamasını yapan Letoon Sport Yönetim Kurulu Başkanı Cuman Aslan, “Peş peşe Letoon Sport mağazaları açarak mağaza sayımızı artırıyoruz” dedi. 1987 yılında kurulan Letoon Sport, 90’lı yıllara gelindiğinde spor ayakkabı pazarının önemli oyuncularından biri haline geldi. Markanın 2008 yılında üretim haklarını satın alan Aslanlar Ayakkabı, 2015 yılında ise Türkiye ve tüm dünya haklarını satın aldı. Çizgisinden ve kalitesinden ödün vermeksizin güncel, dinamik kalabilmeyi başarabilmiş bir Türk markası olan Letoon Sport, bugün ayaklarını yere sapasağlam basıyor ve günümüz rekabet ortamında tüm tehditleri fırsata çevirebiliyor… Sektörün köklü ve efsaneleşmiş markası olarak kadın, erkek ve çocuk grubunda her zevke yönelik geniş ürün yelpazesi sunduklarını belirten Letoon Sport Yönetim Kurulu Başkanı
74
“Müşterilerimizin bize daha kolay ulaşmalarını sağlamak için mağazalaşmada 2017 Nisan ayı itibariyle yeni bir döneme girdik” açıklamasını yapan Aslan, “Peş peşe Letoon Sport mağazaları açarak mağaza sayımızı artırıyoruz. Şu anda İstanbul’da yedi mağazamız bulunuyor. Kendi yatırımlarımızla 2020 yılına kadar Türkiye’de 100 mağazaya, yurt dışında ise 20 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca 2018 yılı itibariyle Letoon Sport Shop’ları franchise olarak vermeye başlayacağız” dedi.
PERAKENDE
Sermaye değil, Yataş Grup yılın tecrübe önemli ilk yarısında Franchise başvurularında, perakende tecrübesi adaptasyon sürecini ve işin kalitesini artıracağı için önemli bir değerlendirme konusudur. Bu sebeple Madame Coco’da tecrübeye sermaye yeterliliğinden daha da fazla önem verilmektedir.
net karını yüzde 227 arttırdı Yataş Grup, 2017 yılının ilk 6 aylık bilançosunu açıkladı. Buna göre yeni bir başarıya imza atan Grup, 21,6 milyon TL net kar elde etti. Yataş Grup 2017’de de hızla büyümeye devam ediyor. Yataş Grup tarafından açıklanan 2017 ilk 6 aylık bilanço verilerine göre grup; 346,4 milyon TL net satış rakamına ulaşarak geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 56 büyüme gösterdi. Aynı dönemde 42 milyon TL faiz Amortisman Vergi Öncesi Kar (FAVÖK) elde ederek geçen seneye kıyasla yüzde 71 büyüme başarısı gösteren Yataş Grup, 21,6 milyon TL net kar rakamıyla yüzde 227 oranında büyüme gösterdi.
Madame Coco Mağazaları Türkiye’de 250’nin üzerinde, yurt dışında da büyümeye hızla devam etmektedir. Markanın yurt dışında; Azerbaycan’da, Kuzey Kıbrıs’ta, Suudi Arabistan Krallığı’nda, Gürcistan ve Birleşmiş Arap Emirlikleri’nde operasyonları bulunmaktadır. Yurt içinde mağazalarını kendi açmayı tercih eden Madame Coco’nun, yurt dışında ise franchising sistemini tercih etmesinin sebebi, yerel pazarı iyi bilen bir firmayla kendi uzmanlığını birleştirerek, güçlü bir ortaklık kurma isteğidir.
2012 yılında başladıkları değişim sürecinde bir dünya markası olma yolunda hızla ilerlediklerini belirten Yataş Grup CEO’su Nuri Öztaşkın; “Büyüme rakamlarımız global bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerlediğimizi gösteriyor. 2017 yılı sonuna kadar 27’si yurt dışında olmak üzere 100’ün üzerinde yeni mağaza açma hedefimiz var. Müşterilerimizden, iş ortaklarımızdan ve çalışanlarımızdan aldığımız destekle, Yataş’ı global pazarda ülkemizi en iyi şekilde temsil eden markalardan biri yapacağız” diye konuştu.
Franchise başvurularında, perakende tecrübesi adaptasyon sürecini ve işin kalitesini artıracağı için önemli bir değerlendirme konusudur. Bu sebeple Madame Coco’da tecrübeye sermaye yeterliliğinden daha da fazla önem verilmektedir. Genel müdürlük ekibi tüm franchising süreçlerini yakından takip ederek tüm operasyonlara destek vermekte ve yerelde yakalanmış başarının yurt dışı operasyonlarda da yakalanmasını sağlamaktadırlar. Franchising başvuruları için; Madame Coco’nun franchising adresine adresine e-posta gönderilebilir.
75
PERAKENDE
NARS Kanyon AVM Mağazası kapılarını açtı NARS Kanyon AVM mağazası dikkat çeken iç tasarımı ile geçtiğimiz günlerde kapılarını açtı. Keskin çizgiler ile dikkat çeken mağaza, parlaklığın ön planda olduğu lüks ve modern bir tasarıma sahip. Dünya çapında farklı noktalarda yer alan NARS mağazalarının yeni tasarımı, NARS’ın kurucusu ve kreatif direktörü olan François Nars ve New York merkezli tasarım firması Baron & Baron’un kurucusu olan Fabien Baron imzasını taşıyor. Kanyon Alışveriş Merkezi’nde bulunan NARS mağazası, Türkiye’deki en büyük NARS mağazası olacak. Keskin ve köşeli
görünümlü beyaz duvarlardan oluşan mağaza bu tasarımı ile markanın imzası haline gelen ambalajlarını anımsatıyor.
Aynı zamanda Türkiye'de ilk kez bir NARS mağazasında yer alacak olan “Cheek Bar” ve “Lip Bar” alanlarında müşteriler, kendi renklerine uygun dudak makyajı ve allık alternatiflerini keşfetme fırsatı bulacaklar. Mağazada yer alan 4 adet dev ekranda ise Mağazada aynı anda hizmet verme François NARS'ın kışkırtıcı dünyasınimkanına sahip sekiz ayrı makyaj is- dan kareler yer alıyor.
BUTİK, DUVARDAN TAVANA KADAR FRANÇOİS NARS TARAFINDAN ÇEKİLEN IŞIKLI GÖRSELLERLE SÜSLENDİ
Tekzen, mağaza yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor!
Türkiye’nin ilk ve tek yüzde yüz yerli sermayeli ev güzelleştirme merkezi Tekzen, bir yandan yurt içinde mağazalaşma atağını sürdürürken, var olan mağazalarını da yenilemeye devam ediyor. Tekzen, son olarak İzmit Outlet mağazasını 41 Burda AVM’ye taşıdı.
“HIZLA BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ” Tekzen Pazarlama Müdürü Mehmet Cem Kızılkaya, İzmit 41 Burda AVM Tekzen mağazası açılış töreninde şu bilgileri verdi: “Tekzen olarak hedeflerimiz doğrultusunda hızla büyümeye devam ediyoruz. Başarılı iş sonuçlarımızın, uzun
76
tasyonu yer alıyor. Bu makyaj istasyonlarında NARS makyaj artistleri randevu sistemi ile çalışarak makyaj servisi veriyor.
Tekzen, 13 yıldır faaliyet gösteren “İzmit Outlet” mağazasını daha iyi hizmet sunmak amacıyla, İzmit 41 Burda AVM’ye taşıdı.
vadeli stratejik bakış açımızın, finansal sağlamlığımızın ve kurumsal yönetime verdiğimiz önemin şirketimizin yüksek performansına yansıdığını memnuniyetle görüyoruz. Tekzen, 2016 yılında ciro bakımından memleketin 265. büyük şirketi, perakende sektörünün ise 16. büyük zinciri olarak Türkiye’nin yükselen bir değeri haline gelmiştir. Bu yıl 121 olan mağaza sayımızı 130’a çıkarmayı hedefliyoruz. Bir yandan yeni mağazalar açarken, var olan mağazalarımızı da müşterilerimize daha konforlu alışveriş ortamı sunmak için yenilemeye devam edeceğiz. 2004 yılından bu yana faaliyet gösteren İzmit Outlet mağazamızı da, daha ferah bir ortamda, rahat alışveriş yapılabilecek şekilde düzenleyerek 41 Burda AVM’ye taşıdık. Tekzen olarak her zaman müşteriyi anlayan, ihtiyacına uygun tavsiyeler veren, güler yüzlü, dürüst ve bilgili personel istihdam ediyoruz. Çünkü ziyaretçilerimizin mağazamızdan memnun ayrılmasını çok önemsiyoruz. Çalışanlarımıza da bu değerler doğrultusunda eğitim veriyoruz. İzmitlilerin yeni mağazamızda sunulan hizmetten memnun kalacağına inancımız tamdır. Yeni mağazamızın hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
Özel
Röportaj
Kesintisiz bir müşteri deneyimi için… Markaların dijitalleşme süreçlerini en üst seviyeye çıkartan özelleştirilmiş kullanıcı deneyimi odaklı teknolojik ve inovatif çözümler geliştirmek amacıyla kurulan Positive’in Kurucu Ortağı Caner Istı ile perakende sektöründe Click&Collect süreçlerini konuştuk. Istı, aynı zamanda Click&Collect’in ciroya ve fiziksel mağazaya katkısı ve son geliştirdikleri “CEPTE ŞOK” projesi hakkında da bilgiler verdi.
78
Perakende sektörü için Click&Collect süreçleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Click&Collect, “İnternetten satın alınan ürünlerin markanın fiziksel mağazasından teslim alınması” olarak tanımlanan yeni ve farklı bir teslimat modelidir. Müşteri deneyimini artırmaya yardımcı olan bu modeli Positive olarak ayrıca “Müşteriye zaman, markaya ciro kazan-
dıran yeni teslimat modeli” olarak konumluyoruz. E-ticaret araştırmalarında, kullanıcıların satın alma kararında en etkili kriterin kargo konusu olduğunu görüyoruz. Kullanıcılar öncelikle kargo ücreti ödemeyi tercih etmiyorlar. Aynı zamanda sipariş süreçlerinde de “Ürünüm elime ne zaman ulaşacak, hasar görmeyecek şekilde paketlenecek mi, hasarlı gelirse veya ürün beklediğim
Özel
Röportaj
miş. Click&Collect sadece online satışları artırmakla kalmıyor, markanın fiziksel mağazasındaki satışların yükselmesine de yardımcı oluyor. Yine bir İngiliz perakendecisinin verilerine göre, ürünlerini teslim almak için gelen her dört müşteriden birisi, mağazadan da tamamlayıcı ya da yeni bir ürün satın alıyor.
gibi değilse iade süreçleri nasıl işleyecek?” gibi soruları çok sık soruyorlar. Click&Collect teslimat modelinde ise, kullanıcı çoğunlukla satış noktasından ürünü teslim aldığı için tüm bu sorularının yanıtı kullanıcının beklediği gibi oluyor. Kısaca özetlemek gerekirse, Click&Collect ile sipariş veren bir kullanıcı, siparişini aynı gün teslim istediği saatte ve seçtiği noktadan teslim alabiliyor; siparişi ile ilgili bir iade değişim ihtiyacı olduğunda aynı anda işlem yapabiliyor. Bu da kusursuz bir kullanıcı deneyimi olarak müşteriye zaman kazandırıyor.
Son olarak Yıldız Holding için yapmış olduğunuz “CEPTE ŞOK” projesini biraz anlatır mısınız? CEPTE ŞOK, ŞOK Market müşterilerinin telefonlarındaki CEPTE ŞOK uygulaması ile veya ceptesok.com web sayfasından siparişlerini kolaylıkla oluşturabilecekleri ve seçtikleri mağazadan, seçtikleri gün ve saatte; kasada sıra beklemeden siparişlerini teslim alabilecekleri yenilikçi ve teknolojik projedir. CEPTE ŞOK uygulaması alışveriş yapılırken seçilen market stoklarındaki ürün çeşitliliğini birebir yansıtırken, haftalık kampanyaların sunumu ile market alışverişindeki fırsatları kullanıcıların cebine getirmiş oldu. Proje tam olarak olması gerektiği gibi çalışan bir Click&Collect projesidir. Yani tüketici CEPTE ŞOK’u açtığında, siparişini vermeden önce hangi mağazadan teslim almak istediğini seçer ve sepetini
oluşturur, teslim almak istediği günün saatini belirler ve ödemesini online gerçekleştirir. Mağazadaki ŞOK görevlisi sipariş geldiğinde sipariş verilen ürünleri market içerisinden özenle seçer ve teslimat noktasında tüketicinin teslim alacağı ana kadar ayrılmasını sağlar. Teslimat saatinde markete gelen tüketici, CEPTE ŞOK için ayrılmış özel teslimat noktasından, kasada sıra beklemeden ürünlerini teslim alır. Müşteri perspektifinden bakıldığında; sipariş verildikten 1 saat sonra bile teslim alabilecek olması, kargo süresi ve kasada sıra beklemeden alışveriş yapabilmesi, teslim almaya geldiği markette isterse anında iade veya değişim yapabilmesi gibi önemli avantajlara sahip oluyor. Tüm bunlar kesintisiz müşteri deneyimini artıran etkenler olarak görülmektedir. Ayrıca kullanıcıların yaptığı iadeler/değişimler de kredi kartlarına aynı günün akşamında, tüketiciyi hiç bekletmeden otomatik olarak yapılıyor. CEPTE ŞOK sayesinde kullanıcılar, ŞOK’ta alışveriş sürecini hem marketlerde hem de online alışverişte yukarıda bahsettiğimiz avantajlar ile kesintisiz bir müşteri deneyimiyle tamamlayabiliyorlar.
Click&Collect’in ciroya ve fiziksel mağazaya katkısı nedir? Click&Collect dediğimizde sadece tüketicilere değil, markaların yanı sıra online ve geleneksel perakendeye, dolayısıyla tüm ekonomiye olumlu etkileri olan bir modelden söz ediyoruz. Ciro konusunda İngiltere’den vereceğim bir örnek, durumu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bir tekstil perakendecisinin Click&Collect seçeneğini sunmaya başladığı ilk yıl siparişlerinde bu teslimat modelinin tercih edilme oranı yüzde 35’e ulaşmış. Bu oran, aynı dönemde siparişlerde yüzde 16’lık büyümeyi de beraberinde getir-
79
Özel
Röportaj
“Projelerimizin merkezinde inovasyon ve teknoloji yer tutacak”
Bildiğiniz üzere KMD’nin yeni Yönetim Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım… Sektörde uzun yıllardır varlığını başarılı bir şekilde sürdüren Gökyıldırım, KMD’nin yeni projelerinde etkisini yılların kendisine vermiş olduğu tecrübelerle mutlaka hissettirecektir. “Ben ve tüm yönetim kurulu üyelerinin hem uluslararası hem de ulusal çapta oldukça derin tecrübesi bulunuyor. Bu tecrübenin hem küresel rekabette hem de ulusal pazarda yeniliklere katkıda bulunacağını düşünüyorum” diyen Gökyıldırım, “Tüm sektörün gelişimine katkı sağlayacak yöntemleri hep birlikte üreteceğimize eminim” dedi.
Sayın Gökyıldırım, öncelikle KMD’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine seçilmeniz hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz? Başarılı ve örnek çalışmalarıyla organize perakendeyi temsil eden ve 5 bini aşkın satış noktası, 135 bin çalışan sayısı ve 70 milyar TL’lik cirosu ile perakende sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşlarının başında gelen KMD içerisinde bu değerli görevi devralmak oldukça gurur verici. Kayıtlı, kurallı organize ve modern perakendeciliğin, ülke ekonomisi içindeki payını artırmaya doğrudan katkıda bulunan KMD, ilerleyen dönemde de belirlenmiş hedefler doğrultusunda adım atmanın yanı sıra yeni nesil perakendeciliği odağına alacak. Sektörün güncel konularının yanı sıra geleceğine ilişkin de çalışmalar yapmayı sürdürürken, önümüzdeki yılların trendlerine sektör olarak nasıl uyum sağlayacağımıza ilişkin faaliyetlerimizi üyelerimizin değerli katkılarıyla ileriye taşıyacağımıza gönülden inanıyorum. Türkiye'deki yatırım potansiyelinin artmasına yardımcı olmayı hedeflerken, temsil ettiğimiz kategorilerin uluslararası temsilci kuruluşları ile karşılıklı bilgi, fikir ve tecrübelerimizi paylaşmaya devam edeceğiz.
80
Perakende sektöründe kazanmış olduğunuz tecrübelerin KMD’nin yeni projelerinde nasıl bir etkisi olacak? Ben ve tüm yönetim kurulu üyelerinin hem uluslararası hem de ulusal çapta oldukça derin tecrübesi bulunuyor. Bu tecrübenin hem küresel rekabette hem de ulusal pazarda yeniliklere katkıda bulunacağını düşünüyorum. Tüm sektörün gelişimine katkı sağlayacak yöntemleri hep birlikte üreteceğimize eminim. Derneğimiz kurulduğu günden bu yana sürekli gelişime açık, yeni projeler üreten ve sektörün ihtiyaçlarına
çözüm üreten bir yapı ortaya koyuyor. Sektörümüzden gelen talepler, üyelerimizin değerli katkıları ve yönetim kurulumuzun yönlendirmesiyle gelecek dönemde de yeni projeler geliştirmeye devam edeceğiz. Sektörün mevcut durumu ve geleceğini nasıl görüyorsunuz? Perakende sektörü, 2016 yılını toplamda 2015’e göre yüzde 9,3 büyüme ile 724,5 milyar TL ile kapatmıştı. Modern perakende ise yüzde 9 büyüyerek 236,7 milyar TL ciroya ulaştı. 2017 yılında da benzer büyüme devam ediyor.
Özel
Röportaj
Alt kategorilerde ise; gıda perakendesinin cirosu 2016 yılında yüzde 10,7 büyüme ile 455 milyar TL’ye ulaşırken, modern gıda perakendesi cirosu yüzde 10,6 büyüme ile 105 milyar TL oldu. Gıda dışı perakendede de 2016 toplam cirosu yüzde 7 büyüme ile 269 milyar TL’ye, modern perakende cirosu da yüzde 7,6 büyüme ile 131 milyar TL’ye ulaştı. Cirodan daha önemlisi, perakende sektörü olarak istihdama yaptığımız katkı aslında. Tamamen kayıtlı, tüm iş ve sosyal hakları sağlanan çalışan sayımızın her geçen gün artması ekonomimiz için büyük bir katkı. Modern perakendenin 2016 yılı istihdamı 864 bin kişiye ulaştı. Geçen yıl yüzde 8 istihdam artışı sağlanan sektörün ilk 6 ay büyümesi yine benzer seviyelerde. Perakendede dijitalleşmenin ve trendlere uymanın öneminden bahsederek, markaların dijital dünyada ‘ben de varım!’ demek adına neler yapmaları gerektiği noktasında bizlere bilgi verir misiniz?
Gelişmeleri, trendleri, yenilikleri devamlı takip etmek, güncel teknolojinin gerisinde kalmamak gerekiyor. Biz perakendecileri yönlendiren en önemli etken müşterilerimiz. Başarının sırrı; müşterimizi tanımak, takip etmek, ihtiyaçlarını erken tespit etmek ve en etkili şekilde bu ihtiyaçları karşılayabilmekte. Dijitalleşmeyle birlikte gelen teknolojilere uyum sağlamak önümüzdeki yıllarda sektörde kalmanın da vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Örneğin, sesli kontrol edilen sanal asistan gibi tekno-
lojiler perakende deneyimini farklı bir boyuta taşıyor. Bununla birlikte yapay zeka teknolojileri, tüketicilerin alışkanlıklarını öğrenerek bir sonraki alışverişinde önerilerde bulunabiliyor. Eğer sektör olarak bu trendleri yakalayamazsak oyunun dışında kalma tehlikesiyle karşılaşabiliriz. Sektörün “ben de varım!” diyebilmesi için yaşanan dönüşümü benimsemesi gerekiyor. KMD olarak biz de bu dönüşüm sürecinde tüm sektöre ışık tutmak için çalışmayı sürdüreceğiz.
Sektörün daha da gelişmesi için neler yapılabilir peki? Siz bunun için neler yapılmasını öngörüyor veya planlıyorsunuz? Sektörün gelişimi için verimlilik projelerine ağırlık verilmeli. Bunun için teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanmalı, verimlilik artırıcı çalışmalarda daha yoğun kullanmamız gerektiğini düşünüyoruz. İşte bu noktada tüm üyelerimizin tecrübeleriyle bize katkıda bulunacağını öngörüyoruz. Bununla birlikte yeni nesil perakendeciliğe odaklanarak sektörün gelişimini hızlandırabileceğimizi planlıyoruz. İlerleyen dönemde projelerimizin merkezinde her zaman inovasyon ve teknoloji önemli bir yer tutacak.
81
Özel
Röportaj
Perakende sektörünün güncel konularının ve sektörün yakın geleceğine ilişkin stratejilerin tartışıldığı Perakende Teknolojileri Sempozyumu’na da kısaca değinmek isteriz. Bu yıl 3 Ekim’de gerçekleştirilecek sempozyum için neler planlanıyor? Sektörün bu kadar önemli bir gündem maddesi olan teknolojiyi, dernek olarak en önemli çalışma konularımızdan biri olarak belirledik ve bu yıl Perakende Teknolojileri Konferansı’nın dördüncüsünü düzenliyoruz. Perakende Teknolojileri Konferansı 3 Ekim’de düzenlenecek. Radisson Blu Şişli’de perakende ve teknoloji sektörünün üst düzey yöneticileri ve girişimcileri bir araya getireceğiz. Türkiye’nin en güçlü perakendecileri, teknoloji çözüm ortaklarıyla bir araya gelecek. Geçen sene 400’ü aşkın profesyoneli ağırlamıştık. Bu sene etkinliğimizi tam güne çıkardık ve daha fazla katılım bekliyoruz.
Bu yıl ilk defa düzenlenecek ve konferans ana programı başlamadan gerçekleşecek Meet&Tech toplantısında da Türkiye’nin en önemli perakendecileri ile teknoloji üreticileri arasında yeni iş bağlantıları sağlanacak. Perakende Teknolojileri Konferansında, hem perakende hem de teknoloji sektöründe önemli konumlara sahip yöneticileri, girişimcileri, akademisyenleri ve uzmanları konuşmacı olarak
ağırlayacağız. Açılış konuşmasını da TÜSİAD Başkanımız Erol Bilecik yapacak. Konferansımızın en çarpıcı özelliği; çözüm geliştiren teknoloji firmalarının perakendecilerle birlikte sahnede ağırlanması, sahnede çözümün beraber anlatılması ve dinleyicilerin karar verme sürecine bu yolla sağladığımız katkı. Çözüm Oturumları ismini verdiğimiz bu oturumlarda teknoloji firmaları geliştirdikleri çözümü anlatırken, yanında sahneye çıkan perakendeci de nasıl kullandığını ve sağladığı faydayı anlatıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren birçok yazılım ve teknoloji firması var. Teknolojiye yatkın, kullanmasını seven ve çabuk adapte olabilen bir yapımız var. İşin sırrı, bu yapımızı yeni teknolojileri ihtiyaçlara göre uyarlamak için kullanmakta yatıyor. Perakende Teknolojileri Konferansı’nda bu teknolojilerle birebir tanışma fırsatımız oluyor. Sadece fiyat değil tüm ürün bilgilerinin yer aldığı ve merkezi olarak
82
kontrol edilebilen dijital etiketler, yararlanılabilecek istihdam teşvikleri ile mevcut personeli eşleştiren ve takibini yaparak işverene avantaj sağlayan yazılımlar, mağaza içinde kiosklarla alışverişe imkan sağlayan omnichannel uygulamaları, enerji tasarrufu sağlayan aydınlatma teknolojileri gibi birçok çözüm konferansımız sayesinde perakendecilerin önünde sahne aldı. Bu sene ayrıca ilk defa Perakende Teknolojileri Ödüllerini vereceğiz. Perakendeye özgü geliştirilmiş çözümler ödül programımızda yarışacak. Kazananı 3 Ekim’de açıklayacağız. “En İyi Teknoloji Çözümü Ödülü”, perakende işletmelerinin stoklarını kontrol etmelerine, ödeme sistemlerini geliştirmelerine, satışlarını artırmalarına, müşteri hizmetlerini geliştirmelerine, süreçlerini yönetmelerine yardımcı olan, perakende teknolojilerindeki yenilikleri içeren programlar-yazılımlar-uygulamalar ve bu çözümleri geliştiren teknoloji çözüm ortaklarına verilecek.
PERAKENDE
“Kapıda Ödeme” yüz binlerce kişiyi e-ticaretle tanıştırdı Farklı ödeme seçenekleriyle güvenli alışveriş imkânı sunan, modanın e-ticaretteki adresi Morhipo.com'un Genel Müdürü Şule Kuban, yüz binlerce kişiyi e-ticaretle tanıştırdıklarını belirtti.
M
odanın e-ticaretteki adresi Morhipo.com, Boyner Grup güvencesiyle sunduğu güvenli alışveriş hizmeti ve alternatif çözümleriyle sektöre yüz binlerce yeni kullanıcı kazandırdı. Sadece son altı ayda “Kapıda Ödeme” ve “Tıkla-Gel” uygulamaları ile yüz binden fazla kişi ilk defa e-ticareti deneyimleme fırsatı buldu. “Kapıda Ödeme” ve “Tıkla Gel” hizmetlerinin başladığı 2014 yıl sonundan bu yana ise toplamda 300 bine varan yeni kullanıcı e-ticaretle tanıştı.
“TIKLA-GEL” İLE BİNLERCE TÜKETİCİ E-TİCARETE “MERHABA” DEDİ All line (her kanaldan) hizmet anlayışı ile müşterilerin ürün teslimatlarını Türkiye'deki 57 Boyner veya YKM Mağazası'ndan yapılabilmelerini mümkün hale getiren Morhipo.com, “Tıkla-Gel” sayesinde satın alınan ürünlerin yine Boyner ve YKM Mağazası'ndan iade ve değişimini sağlıyor.
84
Morhipo.com'un verilerine göre, “TıklaGel” uygulamasının başladığı Şubat 2015'ten bu yana 125 bin kişi tarafından toplam 316 bin alışveriş gerçekleştirildi. Alışveriş yapan kullanıcıların üçte biri (yaklaşık 48 bin kişi) internetten ilk kez alışveriş yaptı. Toplam siparişlerin içinde “Tıkla-Gel” ciro oranı ise haziran ayında yüzde 7'ye ulaşarak son bir yılın rekorunu kırdı.
ALTERNATİF ÖDEME SEÇENEĞİ ARAYANLARIN TERCİHİ “KAPIDA ÖDEME” OLDU Morhipo.com'un sunduğu farklı ödeme ve teslimat alternatifleri sayesinde e-ticaretle tanışan müşteri sayısı günden güne artıyor. “Kapıda Ödeme” kolaylığı ile
müşterileriyle arasındaki güven bağını da güçlendiren Morhipo.com, bu uygulamayla yapılan alışverişlerin kapıda nakit, kredi kartı veya banka kartı ile ödenmesini mümkün kılıyor. Kapıda ödeme uygulaması, internet alışverişlerinde kredi kartı bilgilerini paylaşmayı tercih etmeyen kullanıcıların da e-ticaret ile tanışmalarına fırsat tanıyor. Morhipo.com'un verilerine göre, “Kapıda Ödeme” hizmetini 2014 Ekim'den bu yana 350 binden fazla fazla müşteri tercih ederken, bu müşterilerin yarısından fazlası (yaklaşık 250 bin kişi) ilk kez online alışveriş yaptı. Bir başka deyişle e-ticaret dünyası “Kapıda Ödeme” seçeneği sayesinde 250 bin yeni müşteri kazandı. Ödemelerin yüzde 80'inin nakit ile gerçekleştiği uygulama ile müşterilerin siparişleri son altı ayda toplam cironun yüzde 20'sine ulaştı.
PERAKENDE
KULLANICI VE KART BİLGİLERİNİ KORUMA ALTINA ALAN ALIŞVERİŞ
yesinde site üyeleri, alışveriş keyfini kredi kartsız da 7/24 yaşamaya devam edebiliyor.
“Tıkla-Gel” ve “Kapıda Ödeme” hizmetlerinin haricinde Morhipo.com, kullanıcılarına sunduğu “Tek Tıkla Ödeme” sistemi ile kredi kartı bilgilerini tekrar girmeden tek tıkla güvenli alışveriş yapma kolaylığını sunuyor. “Tek Tıkla Ödeme” sa-
Kullanıcı güvenliği adına MasterCard global ödeme ağının bir uygulaması olan MasterPass ile tüm kart bilgilerini güvence altına alan site, sahip olduğu Full SSL güvenlik sertifikasıyla da online ödemeler için ek güvenlik sağlıyor.
MediaMarkt 50. mağazası ile büyümeye hız kesmeden devam ediyor Avrupa’nın açık ara 1 numaralı tüketici elektroniği perakendecisi MediaMarkt, kesintisiz büyüme hedefi doğrultusunda Türkiye’deki 50. mağazasını Mall of Antalya’da tüketicilerle buluşturdu. MediaMarkt, Türkiye’nin açık ara lider tüketici elektroniği perakendecisi olma hedefiyle, mağaza yatırımlarına kesintisiz olarak devam ediyor. Mall of Antalya mağazası ile Antalya’da üçüncü kez tüketicilerin karşısına çıkan MediaMarkt, ilk kez Türkiye’de uygulamaya başlattığı hızlı teslimat alanı ile müşterilerin internetten aldıkları ürünleri, otoparktan kolayca ve doğrudan ulaşarak teslim almalarına olanak sağlıyor. Aynı zamanda bu alan sayesinde tüketiciler, satın aldıkları ürünlerle ilgili aksesuarları da mağazaya girmeden burada inceleyip satın alabiliyor. Ziyaretçilerine alışveriş yapma deneyimi yaşatmanın ötesine geçerek onlara en iyi müşteri deneyimini de sunan MediaMarkt tüketicilerine son teknoloji ürünleri mağazalarında yakından tanıma ve deneyimleme fırsatını veriyor. Yeni mağazasında yer alan Gamezone alanlarında ise oyun severleri en iyi oyun ürünleriyle ve mağazada dilediğince oyun oynama keyfiyle bir araya getiriyor. 500’den fazla ziyaretçinin büyük ilgilisiyle açılışı gerçekleştirilen mağaza, 15 çalışanı ve bin 138 metrekarelik satış alanıyla hizmet veriyor. On binlerce ürün, mağazada rakipsiz fiyatlarla sunulurken, tüketiciler aynı zamanda sınırsız sayıda ürün gösterebilen dijital kiosk'lardan istedikleri ürüne rahatlıkla ulaşıp, satın alabiliyor.
85
PERAKENDE
“Kişiyi kaybetmek yerine kişiyi kazanmak üzere çalışmalar yapılmalı” İşten ayrılma süreci nasıl yönetilmeli? Şirketlerde işe alım ne kadar önemli ise içten çıkarma süreci de bir o kadar önemlidir. Bu nedenle hem çalışan hem de kurum açısından bu süreç çok iyi yönetilmelidir. Nitelikli bir çalışanı kaybetmenin, Turnover (çalışan devir hızı) oranı yüksek ise çıkış sebepleri araştırılmalı ve işten ayrılma sebepleri analiz edilmelidir. Yapılabiliyorsa işten çıkış anketleri düzenlenmelidir. Yeni alınacak kişinin ayrılan çalışan seviyesine gelene kadar yapılacak eğitim gibi yatırım maliyetleri de ayrıca dikkate alınmalıdır.
İstihdam devir hızının en yüksek olduğu sektörlerin başında gelen AVM ve perakende sektöründeki profesyonellerin ilgisini çekecek bir konu; “İşten ayrılma süreci nasıl yönetilmeli?” Konuya ilişkin Poldy İK Sistemleri Genel Müdürü Kadri Demir ile söyleşi gerçekleştirerek bilgiler aldık.
86
Bir çalışan için işten çıkarma kararı alındıktan sonraki adımlar maddi ve manevi kayıpları en aza indirgeyecek şekilde nasıl planlanmalı? İş kanunu gereği işten çıkarma süreçleri çalışanın şirkette çalışma süresine diğer bir deyişle kıdemine göre farklılık göstermektedir. Çalışan işe başladıktan sonra 2 ay deneme süresidir. Çalışan veya kurum 2 ay içinde herhangi bir sebep göstermeden karşılıklı olarak iş akitlerini fesh edebilirler. 30 kişiden fazla eleman çalıştıran şirketlerdeki çalışanlarda iş güvencesi uygulaması vardır. Çalışanın çalışma süresi 6 ayı geçtikten sonra şirket çalışanı işten çıkarmak isterse sebep göstermek zorundadır. Bunun için ilk 6 ay dolmadan çalışmaya devam etmeyeceği kişiler ile yollarını ayırmalıdır. Bu sürede işten çıkarmak isterse yalnızca ihbar tazminatı ödeyerek işten çıkarabilir. Tüm şirketlerde geçerli olmak üzere 1 yılı dolan çalışanlar işten çıkarıldığında kıdem tazminatı ödemek gerekmektedir. İşten çıkış süreci nasıl sistematize edilebilir? Şirkette işten çıkarma işlemleri için süreçler belirlenebilir. Her bir işten çıkarma sebebi için uygulanacak yöntem belirlen-
melidir. İstifa eden bir kişi ile suçlu işten çıkarılacak yöntem çok farklıdır. Kişi işten ayrılırken kanuni olarak gerekli tüm evraklar imzalatılmalı ve prosedürler uygulanmalıdır. Savunması alınacak ise alınmalı, gerekli tebligatlar yapılmalıdır. Ayrılırken çalışanın üzerindeki zimmetler unutulmamalıdır. Tüm bu süreçler kolay ve eksiksiz yapılacak şekilde otomasyon ile takip edilmelidir. İşten ayrılan çalışanın şirkete karşı pozitif kalmasını sağlamak için neler yapılabilir? Şirketlerde çalışan markası uygulamaları, çalışanların şirket hakkındaki yaklaşımında önemli rol oynamaktadır; şirketin imajı ve çalışanlarına verdikleri değer için bir göstergedir. İşten çıkarılmalarda işten çıkış sebebi çalışana iyi anlatılmalıdır. Çalışanı işten çıkarmadan önce çalışanın şirkette kalması için yapılması gerekenler yerine getirilmelidir. En ufak bir yetersizlikte kişiyi kaybetmek yerine kişiyi kazanmak üzere çalışmalar yapılmalıdır. Her bir çalışanın performansını ölçmek için performans değerlendirme sistemi kurulmalı. Bu sistem basit, anlaşılır, şeffaf ve uygulanabilir olmalıdır. Performansı düşük kişilerin neden performansı düştüğü araştırılarak çalışanın gelişim planı yapılmalıdır. İşten çıkış sürecinin etkin yönetimi için yazılım sistemlerinden nasıl yararlanılmalı? İK yazılımları kurumsal hafızanın elektronik ortamda oluşturulması için çok önemlidir. Çalışanın tarihçesine ve tüm bilgilerine erişim hızlı olmaktadır. Özellikle perakende sektöründe çalışanlar aynı şirketin şubelerinde ve mağazalarında çok fazla yer değiştirmektedirler. Çıkış esnasında çalışanın çalışma ve kıdem sürelerinin hesaplanması zorluğu görülmektedir. Tüm bu işlemler yazılım ile hızlı ve kolay yerine getirilebilmektedir.
PERAKENDE
Özdilek ile 6 kişi Volkswagen TIguan sahibi oldu
Türkiye perakende sektörünün öncü firmalarından Özdilek, 46. yılını muhteşem bir kampanyayla kutladı. Ev tekstili ve dekorasyonunun sevilen markası Özdilek, 46. yılını muhteşem bir kampanyayla kutladı. Özdilek’ten toplam 75 TL ve üzeri alışveriş yapan 6 şanslı kişi, noter huzurunda gerçekleştirilen çekilişle muhteşem bir Volkswagen Tiguan’ın sahibi oldu. Çekilişe toplam 996 bin 909 adet kupon ile katılım sağlandı. 6 adet Volkswagen Tiguan kampanyasının çekilişine AVM ziyaretçileri yoğun ilgi gösterirken, oldukça heyecanlı dakikalar yaşandı. Noter huzurunda, Özdilek misafirleri ile açık olarak yapılan çekilişte 6 asil 6 yedek talihli belirlenirken, ayrıntılı çekiliş sonuçları Özdilek web sitesi üzerinden yayınladı.
Samsung Akademi
öğrencilerinin robot takımı dünyanın en iyileri arasında Çin’de düzenlenen FIRST Uluslararası Robot Yarışması’na katılan ve aralarında Samsung Akademi öğrencilerinin de yer aldığı Türkiye All Star takımı, 77 takım arasında ilk 10’a girdi ve ödül aldı.
Samsung Electronics’in uygulamalı eğitim programı Samsung Akademi öğrencilerinin de yer aldığı, Türkiye’nin farklı liselerinden öğrencilerin katılımı ile oluşturulan milli robot takımı dünya çapında başarılara imza atıyor. Samsung Akademi kapsamında kurulan laboratuvarda yarışmaya hazırlanan Türkiye All Star takımı, Çin’de düzenlenen FIRST Uluslararası Robot Yarışması’nda (China FIRST Robotics Competition-FRC) 77 takım içerisinde 8’inci oldu ve “İlham Veren Takım” ödülüne (Inspiration Award) layık görüldü. Türkiye All Star Takımı, Çin’de düzenlenen ve dünyanın en büyük robot yarışmalarından biri olan FRC’de Amerika, Avustralya ve Çin’den katılan takımların arasında dereceye girdi. Yarışmada 14 tane uluslararası takım ve 31 tane Çinli takımın yanı sıra 32 tane de çaylak (rookie) Çinli takım yer alıyordu. Samsung Akademi bünyesinde kurulan ve Türkiye All Star takımında da yer alan İstanbul Ticaret Odası Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Robot Takımı (İTOBOT), İTOBOT 6038 robot projesi ile FIRST Robotics’in Off-Season Türkiye ayağında geçtiğimiz yıl şampiyon olmuştu.
SAMSUNG AKADEMİ UYGULAMALI EĞİTİM FIRSATLARI YARATIYOR Samsung’un 2012’den bu yana sürdürdüğü eğitim programı Samsung Akademi, İstanbul, Ankara ve İzmir’de kurduğu toplam 12 laboratuvar ile mesleki ve teknik liselerde okuyan öğrencilere uygulamalı bir eğitim ortamı sunuyor. Samsung Akademi, tüketici elektroniği alanında sektöre nitelikli eleman sağlanmasına da destek oluyor.
88
PERAKENDE
SPX iki ayda 7 mağaza açarak sektörde rekor kırdı
yaptı. Optimum AVM’nin ziyaretçileri 320 metrekare büyüklüğündeki yeni “outlet” SPX mağazasında outdoor ve extreme spor markalarının ürünlerine indirimli fiyatlarla ulaşabiliyor.
Mall of İstanbul, Mall of Antalya, Optimum AVM, Bursa Marka AVM'de ve Bursa Vadi AVM’de toplam 7 mağaza açan SPX, bu yatırımlarla 80'ye yakın kişiye istihdam sağladı. SPX 2017 yılının sonunda toplam 50 mağazaya ulaşmayı hedefliyor.
“SEKTÖRDE MAĞAZALAR KAPANIRKEN BİZ YENİ MAĞAZALARLA BÜYÜYORUZ”
SPX, yeni mağaza yatırımlarıyla spor perakendesi pazarında ses getiriyor. 2017 yılında yatırımlarına hız vererek art arda yenilikler yapan SPX, son iki ayda 7 mağaza birden açarak sektörde rekor kırdı. SPX açtığı 7 mağazada 80’e yakın kişiye istihdam sağladı. Sporseverler Salomon, Merrell, Jack Wolfskin, Quiksilver, Roxy, DC, Billabong, Routefield, Babolat, Dunlop, Burton, Rossignol, Phenix, Bogner Fire+Ice gibi dünyada lider outdoor ve extreme spor markalarının ürünlerini bu mağazalarda bulabiliyor.
BİN 100 METREKARELİK MEGA MAĞAZALAR
markalarının binlerce ürününe ulaşabilirken, Mall of İstanbul Mega Mağaza içerisinde outdoor ayakkabılarını farklı zeminlerde test edebiliyor, tenis demo duvarı, tırmanma duvarı gibi deneyim alanlarından faydalanabiliyor. Bursa Marka AVM'ye Bursalı sporseverleri sevindiren iki önemli yatırım yapıldı. Marka AVM'de bir SPX bir de yeni bir konseptte Routefield mağazası hizmet vermeye başladı. Bursa Vadi AVM’de ise SPX mega mağazanın yanı sıra bir Vault (multi-brand ayakkabı) mağazası açıldı. SPX, bir diğer mağaza yatırımını ise İstanbul’daki Optimum AVM’ye
SPX mağazaları adrenalin ve doğa sporlarının öncü şirketi Olgar’ın bünyesinde faaliyetlerini yürütüyor. Olgar CEO'su Orkun Olgar yeni mağaza yatırımları hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “Sektörde mağazaların kapandığı bir dönemde biz art arda yeni mağazalar açarak büyüyoruz. Hem ürünlerimize hem de sektörün taşıdığı potansiyele güveniyoruz. Son iki ayda 7 mağaza daha açarak toplam mağaza sayımızı 43’e çıkardık. Bu 43 mağazada ve merkezdeki çalışan arkadaşlarımızla birlikte toplam 400’e yakın kişiye istihdam sağlıyoruz. Yıl sonunda 50 mağazaya ulaşarak hem sektörü büyütmeyi hem de daha fazla kişiye iş olanağı yaratmayı hedefliyoruz.”
Mall of İstanbul, Mall of Antalya ve Bursa Vadi AVM’de açılan SPX mağazalarının büyüklükleri bin 100 metrekareyi buluyor. “Mega mağaza” konseptinde açılan bu dev SPX mağazalarında bilinen alışveriş konseptlerinden farklı olarak deneyim alanları da yer alıyor. Sporseverler en sevdikleri outdoor
89
PERAKENDE
Güvenlik sektörü gelişmeye açık… Güvenlik söz konusu olduğu sürece sektörün gelişmeye devam edeceğini dile getiren Tesan İletişim Genel Müdürü Rüştü Arseven, buna bağlı olarak çalışmalara devam edeceklerini ve yeni çözümlerle birlikte sorunlara daha özel çözümler sunmaya devam edeceklerini belirtti. AVM’lerde yaşanan güvenlik riskleri neler, siz bu riskeler noktasında ne tür önemler alıyorsunuz? AVM’ler ve otoparklar için temel güvenlik riskleri; hırsızlık, sabotaj, toplumsal olaylar ve terör saldırıları olarak özetlenebilir. Yaklaşık 1 yıldır Türkiye stratejik distribütörü olduğumuz, A&S Dergisi’nin “En İyi 50 Güvenlik Üreticisi 2016” araştırmasında dünyanın bir numaralı güvenlik çözümleri üreticisi seçilen Hikvision’ın Haikon markası ile birçok akıllı analiz sunarak bu sorunlara çözümler buluyoruz. Alan ihlali, sahipsiz bagaj, kayıp nesne, izinsiz giriş, sahne değişimi ve sabotaj gibi akıllı analizler başlıca çözümlerimizdendir. Bunun dışında AVM otoparklarında giriş-çıkış kontrol sistemleri için de hem yazılım hem de donanım olarak çözümler sunuyoruz. Sizce sektör yeni gelişen teknolojiye ne kadar entegre olabiliyor? Gelişen teknolojiyi iyi anlatmak ve tanıtmak önemli… Bunun için sık sık online eğitimler düzenliyoruz. Ayrıca farklı şehirlerde partnerlerimizle birlikte hem pazar değerlendirmesi yapmak hem de yeni teknolojiler üzerine konuşmak için sürekli toplantılar yapıyoruz. Bu şekilde yeni teknolojileri pazara tanıtmak ve entegre etmek daha kolay oluyor.
90
Sektördeki yeni teknolojiler ve bu teknolojilerin sektöre etkisi noktasında bizleri bilgilendirir misiniz? Bildiğiniz gibi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı alışveriş merkezleri yönetmeliğini değiştirerek AVM otopark girişlerine 'plaka tanıma sistemi' kurulmasını yasal olarak zorunlu hale getirdi. Bizim hali hazırda bunun için sunduğumuz bir çözümümüz mevcut. AVM giriş-çıkışlarına kurduğumuz sistemler ile aracın plakasının yanı sıra aracın rengini, markasını, cinsini algılayabildiğimiz gibi araç sürücüsünün resmini de bu verilerle beraber saklayabiliyoruz. Ayrıca yine zorunlu hale gelen araç altı görüntüleme sistemleri için de kul-
landığımız sistemde; araçlar girerken ve çıkarken çekilen şase resimlerinde karşılaştırma yaparak, farklılık olması durumunda bildirimler alabiliyoruz. Sektörün gelişimini nasıl görüyorsunuz? Sektörün geleceğine yönelik görüşleriniz neler? Sektör gelişmelere açık ve ihtiyaçlar fazla. Yakın gelecekte de, gün geçtikte gelişen teknoloji ve yeni çözümlerle birlikte sorunlara daha özel çözümler sunmaya devam edeceğiz. Bu nedenle güvenlik söz konusu olduğu sürece sektör gelişmeye devam edecektir diye düşünerek, çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.
PERAKENDE
SMG’den perakende sektörüne özel müzik ve anonslar Dijital müzik yayıncılığının lider şirketi SMG, müşterilerine sunduğu popüler şarkılar ve yurt dışındaki lisanslı müzik kataloglarından sonra kendi şarkılarını da üretiyor. Yaklaşık bir yıldır kendi müzik kataloğu üzerinde çalışmalarına devam eden SMG, tüm hakları kendisine ait, müzik meslek birliklerine kayıtlı olmayan, tamamen yasal ve ekonomik bir çözüm sunuyor. Dünya markalarından küçük işletmelere kadar 400’ün üzerinde firmaya 8 bin 500’e yakın noktada hizmet sunan SMG, perakende sektörü için yaptığı özel çalışmalarla hem satışları artırıyor hem de markaların müşterileriyle olan bağlarını güçlendiriyor. Müşterilerin yüzde 90’ının müzik çalan mağazaları tercih ettiğini gösteren araştırmalar olduğunu belirten SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, “Dünya listelerindeki popüler şarkılardan kendi ürettiğimiz müziklere uzanan geniş seçkimiz ve satışları artırmada çok etkili bir yöntem olan anonslarımız
92
ile perakende sektörüne önemli katkı sağlıyoruz” diyor.
müzik kataloğundan müşterilerine seçenekli ve ekonomik bir çözüm sunuyor.
SMG KENDİ MÜZİKLERİNİ ÜRETİYOR!
MÜZİKLER İNTERNET KOTASI HARCAMIYOR!
Müzik departmanında DJ ve müzisyenlerin yer aldığı SMG, kendi müziklerini üreterek markaların beğenisine sunuyor. Şarkı sözleri yazılıyor, müzikler besteleniyor, tüm enstrümanlar canlı olarak SMG’ye ait stüdyoda çalınıyor ve kadın-erkek vokaller tarafından şarkılar seslendiriliyor. Bu içeriklerin tüm haklarına sahip olan SMG, artık kendi
SMG, lisansı kendisine ait dijital yazılımı sayesinde, yayınları, müşterilerinin kendi bilgisayarından veya SMG musicbox üzerinden depola-çal yöntemiyle gerçekleştiriliyor. Müzik listeleri SMG DJ’leri tarafından müşteriye özel olarak hazırlanıp, farklı saatlere göre planlanıyor. Açılış-kapanış anonsları, kampanya veya reklam spotları istenilen sıklıkta ya da belirli bir saatte
PERAKENDE
SMG, YENİ PROJELERİNİ TEKNOKENT’TE GELİŞTİRİYOR çalacak şekilde yayına eklenebiliyor. İnternet üzerinden sürekli akış yani streaming metoduyla yayın yapılmadığı için, internet sadece ilk yüklemede ve güncellemeler sırasında kullanılıyor. Bu sayede yayın internet kotalarını harcamıyor, kasa işlemlerini yavaşlatmıyor ve günlük iş akışına engel olmuyor. Windows, iMac ve Linux gibi her türlü işletim sisteminde çalışan program, müşterilerin anlık isteklerini de, yine uzaktan erişimle gerçekleştirme imkanı sağlıyor.
SATIŞTA ANONS ETKİSİ Satışları artırmada en etkili yöntemlerin başında gelen anons, SMG’nin markalar tarafından en çok tercih edilen hizmetleri arasında yer alıyor. Markaların kampanya ve etkinliklerini doğrudan iletebileceği, ürünler hakkında bilgilendirme yapabileceği anonslar, SMG’nin profesyonel seslendirme sanatçılarından oluşan ekibi tarafından hazırlanıyor. Anonslar, markanın istediği noktada, sıklıkta ve tarihte yayına alınıyor. Birden çok lokasyonu bulunan markalar için, her mağazaya ayrı anons yapılabiliyor. Örneğin, okul alışverişinin yapıldığı Eylül ayı boyunca her yarım saatte bir kampanya anonsu yapılabiliyor. Bir mağazada kampanyası yapılan ürün tükendiyse anons yayından kaldırılıyor ancak diğer mağazalarda devam ediyor.
Yazılımını geliştirmek ve markalara yeni hizmetler sunmak için İTÜ ARI Teknokent’e başvuran SMG, 100 üzerinden 98,76 alarak en yüksek puanla çalışmalarını burada sürdürmeye hak kazandı. Teknik ve Ar-Ge departmanları Teknokent’e taşınıp çalışmalarına başladı. SMG’nin diğer birimleri ise, Beşiktaş’ta yer alan ofiste hizmet vermeye devam ediyor. SMG Teknokent’te, harmonik benzerlik, üçüncü parti entegrasyonu, SaaS (Software as a Service) ve kendi müziklerini üretme projelerini geliştirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor.
SANİYELER İÇİNDE ANONS TEKNOLOJİSİ: PUSH AUDİO SMG’nin son yeniliklerinden biri de push audio. Mağaza içi anonstan farklı olan bu sistemde, SMG’nin hizmet verdiği markalar, herhangi bir mağaza ya da şubelerinde yangın, hırsızlık gibi bir durumla karşılaştıklarında, hiçbir ekstra cihaza ihtiyaç duymadan, yalnızca internet bağlantısıyla bulundukları noktadan olayın yaşandığı yere tek tuşla saniyeler içinde anons yapabiliyor. Acil durumların yanı sıra, şirket yetkilileri tüm mağazalardaki ya da yalnızca belirli noktalardaki personeline seslenebiliyor, bilgilendirme, motivasyon konuşması ya da kutlama yapabiliyor.
93
PERAKENDE
İşletmenizi ve verilerinizi dış tehlikelere karşı koruyun! Platin Bilişim 2001 yılında kurulmuş; “Veri Koruma”, “e-mail Arşivleme”, “Log Yönetimi/SIEM”, “BT Güvenlik sistemleri” konularında faaliyet gösteren bir teknoloji firması… Uzman kadrosu ve İstanbul’daki Operasyon Merkezi ile yerel ve global tüm müşterilerine, yerinde ve uzaktan güvenli erişim metoduyla “Yönetilebilir Hizmetler” sunuyor. IBM, Symantec, Blue Coat, HPE, Veeam, Hitachi, Transvault, Vasco, Rapid7, Intel Security, CyberArk, Backbox, FireEye, Mazebolt, Titus ve Seclore gibi markaların Türkiye’deki çözüm ortağı konumunda olan firma, yaklaşık 40 mühendisten oluşan toplam 60 kişilik bir kadroya sahip. Distribütörlüğünü yaptığı firmaların ürün satışına ek olarak, entegrasyon, kurulum ve bakım hizmeti de sunan firma, her kurumun ihtiyacına özel çözümler de geliştirebiliyor. “Bizim farkımız; çeşitli çözümleri bir araya getirerek, bu çözümlerden birtakım güvenlik mimarileri oluşturmak…” diyen Platin Bilişim Genel Müdürü Ayhan Bamyacı, “Platin Bilişim Türkiye’nin ilk 500 firmasıyla çalışan bir firma. KOBİ segmentinde yer alan müşterileri de var, ama gelirinin yüzde 80’ini büyük şirket ve kurumlardan elde ediyor” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Pazarda güvenlik çözümlerine artan talep ve ihtiyaç doğrultusunda büyüme potansiyeli olan bir firmayız. Buna bağlı olarak iki yıl içinde kadromuzu en az 100 kişiye yükseltmeyi ve yurt dışında ofisler açmayı planlıyoruz.” Veri güvenliğini sağlayabilmek için pek çok teknolojiye ve ürüne ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Bamyacı, “Bunlar tek bir çözümle ya da tek bir markayla sağlanacak şeyler değil. Tam bir güvenlik sağlamak istiyorsanız yeri gelir yaklaşık 70 tane ürün bünyenize entegre etmek durumunda kalabilirsiniz. Biz Platin Bilişim olarak sektördeki neredeyse 70 ürünün minimum 20 ya da 25’ini temsil ediyoruz” dedi.
İLK İŞ ALTYAPI GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK Güvenlik kapsama alanı içinde bir şirket içinin (domain yapı) bir de şirket dışının (internet yapısı) olduğunu belirten Bamyacı, “İnternet yapısı herkesin girebildiği bir yer, bu nedenle güvenlik, buraya bir Firewall dediğimiz duvar çekilerek başlıyor. Sonraki süreçte çeşitli katmanlar var, tıpkı soğan halkaları gibi… Birinci güvenlik duvarından geçilse dahi,
94
arkada ikinci bir güvenlik duvarı ile karşılaşılır. Her birinin birbirinden farklı katman yapıları mevcut... Bizim burada yaptığımız ilk iş alt yapı güvenliğini sağlamak. Bir de tüm olayları izleyecek merkezi gözlemleme sistemlerini oluşturuyoruz. Bu sistemler, şirkette yer alan bilgisayarlarda bir olay oluştuğunda, olayı merkezi bir yere yansıtıyor ve olayın önemine göre güvenlik mühendislerine alarm üretiyor. Şu an müşteriler tarafından en çok talep edilen sistem de bu aslında” diyerek devam etti.
SİBER SALDIRILAR DİKKATE ALINMALI VE GÜVENLİK İÇİN YATIRIM YAPILMALI! Siber saldırılara yönelik perakende firmalarının alması gereken önlemleri sıralayan Bamyacı, “Öncelikle durumu dikkate almaları ve yatırım yapmaları gerekiyor. Perakende sektöründe gördüğüm; büyük firmalar bu konuda gerçekten çok büyük yatırımlar yaparken, firmanın çapı küçüldükçe bu alan için yatırım yapmaktan kaçınılması. Aslında veri güvenliğini sağlayacak yatırım potansiyeline sahip olmayan firmalar, bu güvenlikli altyapıyı başka firmalardan talep edebilirler. Birtakım telekom firmaları, buna yönelik hizmetler sunuyor. Böylece firmalar, her ay belli bir ücret karşılığında bu hizmetten yararlanabilme olanağına sahip oluyor” dedi.
ODAĞIMIZDA GÜVENLİK ZEKASI BULUNMAKTA “Bizim şu anda odağımızda güvenlik zekası bulunmakta” diyen Bamyacı sözlerini şöyle noktaladı:“Özelikle perakende sektöründe kendi kendine öğrenen sistemler gelecekte daha çok rağbet görecek. Bu alanda faaliyet gösteren kurumların özellikle Cognitive yani bilişsel olarak adlandırılan kendi kendine öğrenebilen ve karar verebilen yapay zeka alana yatırım yapmaları gerekiyor.”
PERAKENDE
Müzik satışı dolaylı olarak etkiliyor
Mağaza Radyosu Genel Koordinatörü Erkan Pekönür, Mağaza Radyosu sistemiyle firmaların kendilerine ait reklamlar, özelleştirilmiş içerik ve müziklerle kurumsal kimlik kazandıklarını ifade etti. ğaza Radyosu” içeriğinde sadece reklam ve müzik yok. Misafirleri bilgilendiren paket programlar ve sosyal sorumluluk spotları da bulunan tam bir kapalı devre mağaza radyosu… Bunların yanı sıra kurumsal firmalarımıza müzikal logo dediğimiz jingle prodüksiyonları hazırlıyoruz. Mağaza Radyosu ekibi diksiyon ve spikerlik eğitimi almış sunuculardan, konusunda uzmanlaşmış prodüktörlerden ve müziği hayat tarzı haline getiren müzisyenlerden oluşuyor.
Mağaza Radyosu’nu bizlere kısaca tanıtır mısınız? EnderCreative Topluluğu’nun bir parçası olan “Mağaza Radyosu” herhangi bir firmanın kendisine özel olarak hazırlanan radyosudur. Sistemin içinde firmanın kendisine ait reklamları, tamamen özelleştirilmiş bir içerik ve müziklerle hem algı reklamcılığının mühim bir parçasını oluşturuyor hem de firmalara ihtiyaçları olan kurumsal kimliği kazandırıyor. “Ma-
Teknik altyapınız hakkında bilgi verir misiniz? Yurtiçi ve yurt dışı çözüm ortaklarımız tarafından entegre edilmiş çok güvenilir ve iyi bir sisteme sahibiz. Ayrıca oluşabilecek sorunlar için 24 saat müdahale edebilecek teknik bir ekibimiz var. Müziğin insanlar üzerindeki etkisi nedir? Sizce mağazalarda kullanılması gereken müzikler ne tarzda olmalı? Müzik ruhumuzun en derin tercümanı gibidir. Duyguları doğrudan veya dolaylı yoldan etkileyebilir ve insanı herhangi
bir şeye teşvik edebilir. Bu yüzden mağazalarda kullanılan müzikler kesinlikle nefret söylemleri içermeyen, hangi türden olursa olsun çok sert ve tekdüze olmayan, genellikle insana coşkunluk veren ve harekete geçirme isteği uyandıran müzikler olmalı. Dinlerken kulağı tırmalamayacak, yerine göre ritmik, bazen ağır, dinleyenlere ister müşteri olsun isterse mağaza personeli keyif vermeli. Bu bağlamda evet keyif veriyorsa bu satışları doğrudan olmasa da dolaylı olarak etkileyecektir. Son olarak, vermiş olduğunuz hizmetin markalara sağlamış olduğu avantaj ya da avantajlar nelerdir? Ayrıca verilen hizmetin markalara maliyeti nedir? Kurumların kendilerine has şahsiyetlerini güçlendiren ve ön plana çıkaran özelliğinin yanı sıra markaya ait bir kurumsallık sunarız. Yani sizin mağazanızda sadece sizin reklamınız ve tanıtımız olur. Bununla beraber kendimize ait müzik kataloğumuz ve yurt dışı ortak firmamızın kataloğu ile telif haklarının yüksek maliyet oranlarını önemli ölçüde düşürüyoruz.
95
PERAKENDE
Multinet Up’ta bayrak devri! Multinet Up şirketinde Demirhan Şener CEO görevine atandı. 2012 yılından bu yana şirketin CEO’luk görevini yürüten Yusuf Ziya Gündüz, Up Group Yunanistan operasyonunun Yönetim Kurulu Başkanı oldu. 5 yıldır Multinet Up’ta çeşitli kademelerde görev yapan ve Multinet Up iştiraklerinde Yönetim Kurulu üyesi olan Demirhan Şener son dönemde Multinet Up’ta Operasyon ve Teknoloji Genel Müdür Yardımcılığı görevine ek olarak Satış ve Pazarlama fonksiyonlarının orkestrasyonu ve Multinet inventiv’in Genel Müdürlüğü görevlerinden sorumluydu. Şener, Multinet Up’ı ve sektörü iyi tanıyan, şirketin başarısında çok önemli pay sahibi bir yönetici olarak değerlendiriliyor. Şirketin hızlı büyümesinde ve sektör liderliği konumuna yükselmesinde büyük katkıları olan Yusuf Ziya Gündüz ise Multinet Up’ın bağlı olduğu Fransız kökenli uluslararası Up Group’un global akaryakıt çözümünün liderliğini üstlenerek aynı zamanda Up Group Yunanistan’ın Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Gündüz’ün Up Group içinde uluslararası üst düzey göreve getirilmesi de bu başarının global yönetim tarafından takdir edildiğini ortaya koydu.
Yazar kasa POS sektörünün yeni üyesi Profilo S900 ECR
Sektörünün lider şirketleri arasında bulunan ve Ar-Ge yatırımlarıyla teknolojiye yön veren Profilo Ödeme Sistemleri; Maliye Bakanlığı ve Tübitak onaylı yeni ürünü Profilo S900 ECR ile yeni nesil yazarkasa kategorisindeki model sayısını dokuza çıkardı. Yüzbinlerce müşteri deneyimi sonucu Profilo Ödeme Sistemleri’nin deneyimli Ar-Ge ekibi tarafından geliştirilen ürün, sektördeki diğer yazar kasa POS’larda olmayan birçok yeni özellik ile ön plana çıkıyor.
Profilo Ödeme Sistemleri, yeni Profilo S900 ECR ile dokuzuncu onayını aldı. Maksimum düzeyde kolaylık ve kesintisiz hizmet sağlamayı hedefleyen Profilo S900 ECR, yüksek batarya ömrü ve uzun rulo kapasitesiyle kullanıcılarına büyük kolaylık sağlıyor.
96
Hem masaüstü hem de mobil olarak kullanılabilen Profilo S900 ECR, tüm bağlantıların tek bir noktada birleştirildiği bağlantı kutusu ile kablo karmaşasına son veriyor. Dahili GPS ve barkod okuyucu opsiyonu, yüksek çözünürlüklü hassas dokunmatik ekranı, basitleştirilmiş menüsü, yeni nesil güvenlik yazılımı, çift SIM kart kullanımı ve 3G modem alternatifi ile birçok özelliği tek bir cihazda topluyor. Profilo S900 ECR, kullanıcıya maksimum düzeyde kolaylık ve kesintisiz hizmet sağlamayı hedeflerken, uzun ömürlü bataryası ve 32 metreye yükseltilmiş rulo kapasitesi ile tam dolu şarjla uzun süre kesintisiz fiş kesebilme olanağı sunuyor. Ayrıca, Profilo S900 ECR 40 milyon satırlık EKÜ kapasitesine sahip. Profilo Ödeme Sistemleri müşterilerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla 6 farklı Profilo S900 ECR konfigürasyonu sunuyor.
Okula Dönüş Home Store’dan ‘bayrama özel’ indirim Tercihini her zaman şıklık, konfor ve kaliteden yana kullanmak isteyen müşterilerine bayram öncesinde yüzde 50 + yüzde 40 indirim fırsatı sunan Home Store, desenli veya sade elbiselerden etek ceket takımlarına, şifon gömleklerden şık bluzlara kadar bayram şıklığına yakışır kıyafet modellerini müşterilerine sunuyor. Home Store’un özgün tasarımlarından vazgeçemeyen müşterileri, fırsatlara sadece kıyafetlerde değil, çanta ve aksesuarlardan ayakkabılara kadar tüm ürünlerde de sahip olabiliyor. Home Store, bayrama özel yüzde 50 + yüzde 40 indirim indiriminden yararlanmak isteyen müşterilerini tüm Home Store mağazalarında bekliyor.
KİP erkeği bayramda da çok havalı! KİP erkeklere bayram döneminde de şık ve havalı bir tarz vadediyor. KİP, renkli, rahat ve trendy tasarımlardan oluşan yaz koleksiyonunda “Seçili Ürünlerde Gömlek ve Pantolona özel 1 Alana 1 Hediye kampanyası” ile erkeklere bayram döneminde de şık ve havalı bir tarz vadediyor. Bayramı tatil planlarıyla birleştirecek olanlar için sezonun favori renklerinde koton gömlekler spor ve denim pantolonlar, bermudalar, floral desenli ve baskılı pike polo t-shirtler, ince trikolar, loaferlar ve sportif görünümlü ayakkabı modelleri en ideal parçalar olacak. Bayram alışverişine çıkacaklar için ayrıcalıklı ürünler ve fırsatlar KİP mağazalarında!
RAMSEY’den bayram şıklığı! RAMSEY’in yaz koleksiyonunda yer alan doğal karışımlı kumaşlardan hazırlanan farklı yaka efektli gömlekler, krep ve örme t-shirtler, fit kesim pantolonlar dahil olduğu her kombini mükemmele çeviriyor. RAMSEY’in fit kesim örme, koton ve parça boyama ceketleri ve ayakkabı, bileklik, fular gibi geniş aksesuar koleksiyonu bayram şıklığınızı ve casual görünümünüzü tamamlayacak anahtar parçalar… Sıcak yazın etkisinin hissedildiği bayram döneminde takım elbise giyme zevkini yaşamak isteyenler için ise RAMSEY, hafif bir o kadar rahat ve fit kesim takım elbise modelleriyle de erkeklere şık ve tarz bir görünüm sunuyor. RAMSEY mağazaları bayram ve yazın son alışveriş fırsatlarını değerlendirmek isteyenleri bekliyor.
Bayram İndirimleri 98
Okula Dönüş
Boyner, okul yolunda çocuklara neşeyle eşlik ediyor Boyner dünyaca ünlü markalara ait ayakkabı, çanta, tekstil koleksiyonları ve Boyner tasarım ekibi tarafından hazırlanan özel markaların birbirinden renkli ve çeşitli ürünleriyle okul yolunda çocuklara neşeyle eşlik ediyor. Kız çocuklarının renkli dünyasını yansıtan Pink&Orange, en sevdikleri karakterlerden Barbie ve Monster High koleksiyonları sadece Boyner’de sunuluyor. Minik beylerin tarz sahibi koleksiyonu Funky Rocks, babalarla oğullarının ortak tercihi North Of Navy Kids erkek çocuklar için farklı seçenekler sunuyor. Rengarenk tasarımlarıyla çocukların favorileri Limon Kids, US Polo, Benetton, Koton Kids, Soobe yeni sezon koleksiyonları, Boyner’de çocukların neşesine neşe katıyor. Nike, Adidas, Puma, Under Armour, Reebok, Skechers ve New Balance gibi dünyanın en iyi spor markalarından her branşa uygun tekstil ürünleri ve spor ayakkabıları, Boyner Genç Aktif Spor katında geleceğin sporcularını bekliyor. Crocs, Pinkstep, Lumberjack, Gigi, Dockers, Tommy Hilfiger, Camper, Converse, Clarks, Keds’in farklı renk ve modelleri hem spor yapan hem de sportif giyinmeyi seven çocukların enerjisini doruğa çıkarıyor. Çocuk dünyasının en çok tercih edilen markaları ile Boyner özel tasarım markalarına ait pantolon, gömlek, etek, sweatshirt, hırka, yelek yanı sıra okul alışverişinin olmazsa olmazları sırt çantaları, şapkalar, kalem kutuları ve mataralar ve çok daha fazlası 37 ilde 94 mağaza (outlet mağazalar hariç) ile aileleri bekliyor.
Papermate’ten yepyeni bir yazı deneyimi
New Balance Çocukların Enerjisine Enerji Katıyor New Balance, kız çocukları için özel olarak tasarladığı yeni sezon Flower Pack 574 ile yaklaşan okul heyecanına eşlik ediyor. İkonik 574 modelinin şıklığı, Flower Pack’in iç kısımdaki çiçek deseni detayları ve dış kısmında bulunan parlak lame çocukların enerjisini ve neşesini yansıtıyor. Gri, bordo ve mor renk seçenekleriyle sunulan model, yeni eğitim-öğretim yılında her yaştan kız çocuğunun vazgeçilmez ayakkabısı olacak.
Günlük yazı kalemi grubunun lider markalarından Papermate, yepyeni aynı zamanda inovatif (yenilikçi) ürünü Inkjoy Gel ile yazı yazmayı keyfe dönüştürüyor. Yumuşak ve akıcı yazımı nedeniyle çok tercih edilen jel kalemlerde, uzun süren kuruma özelliği nedeniyle mürekkebin sayfa üzerinde dağılması sorunu, Papermate Inkjoy Gel ile minimuma iniyor. Çabuk kuruyan ve sağlığa zararlı madde içermeyen özel mürekkebi ile Papermate Inkjoy Gel, kullanıcısına zahmetsiz bir yazım deneyimi yaşatıyor.
Bayram İndirimleri 99
Okula Dönüş Çocuklara okul zili FLO ile çalıyor rıyla okula ilk adımlarını atacak. Taba, siyah, lacivert, bordo ve camel renklerinin ağırlıkta olduğu koleksiyonda, casual tarzda tabanları renkli ayakkabılar ve slip-on’lar ile küçük beyler tarzını ortaya koyacak.
Okula dönüş yorgunluğu kahvesiz atılmaz
LİSE VE ÜNİVERSİTELİLER DE OKULA FLO İLE DÖNÜYOR Sadece çocuklara değil her tarzda lise ve üniversite öğrencisine de hitap eden FLO, geniş ve cazip fiyatlı koleksiyonuyla okula dönüşü keyifli hale getiriyor. FLO’nun kadın ve erkek koleksiyonlarındaki casual modeller ile spor koleksiyonundaki sportif modeller; okulun yoğun temposunda size rahatlık sağlayacak. Beyaz tabanlı spor ayakkabılar, renkli şerit ve bağcık detayları sportif kombinlere rahatlıkla eşlik edecek. Okula rahat ve havalı bir ayakkabı ile adım atmak isteyen çocuklar FLO’nun Sonbahar-Kış Koleksiyonu’nda aradığını bulacak. Sezonun en popüler trendlerinden nakış, püskül ve toka detayları ile renklendirilen okul ayakkabıları ile kız öğrenciler okuldaki farkını konuşturacak. Bu sezon öne çıkan değişebilir tokalı ayakkabılar ile kızlar, kendi tarzını kendileri yaratacak. Gri, gold, bordo ve kırmızının her renk tonunun yer aldığı koleksiyonla FLO, küçük hanımlara rahat ve renkli adımlar sunacak. Erkek çocuklar ise FLO’nun cırt cırtlı sneakerla-
FLO İLE ÖĞRETMENLER DE TARZINI KONUŞTURUYOR! Okul sezonunu öğrenciler kadar heyecanla bekleyen öğretmenler de okula dönüş sezonunu FLO ile karşılayacak. Klasik etek ve pantolonlara eşlik edebilecek yüzlerce model FLO koleksiyonunda öğretmenlerin beğenisine sunuluyor.
Hotpoint’in Inox Filtre Kahve makinesi okula dönüş telaşında annelere keyif ve enerji veriyor. Kağıt filtre kullanımı gerektirmeyen yıkanabilir ve aroma koruyucu filtreye sahip Hotpoint filtre kahve makinesi en lezzetli kahveleri evde yapma imkanı sunuyor. Çıkartılabilir su haznesi, damlama emniyeti ve kaymayan ayakları ile Hotpoint filtre kahve makinesinin kullanımı oldukça kolay. Üstelik 1.25 litrelik geniş iç hacmiyle rakiplerinden ayrılan Hotpoint filtre kahve makinesi 10 fincan kahve yapma kapasitesine sahip.
Bayram İndirimleri 100
Okula Dönüş Okula dönüş bu sene çok şık, çok renkli, bol çeşitli! Dünyaca ünlü spor markalarını tutkunlarıyla buluşturan Türkiye’nin çok markalı lider spor perakendecisi Sportive, geniş ürün ve marka gamıyla, okula dönüş yolundaki çocukların en keyifli adresi oluyor. Kendi özel koleksiyonu başta olmak üzere, O’Neill, Nike, Adidas, Puma ve New Balance gibi markaların koleksiyonlarını çocukların beğenisine sunan Sportive’de, çantadan t-shirte, ayakkabıdan matara ve eşofmana kadar çocukların okul ihtiyaçlarına yönelik geniş bir seçki yer alıyor. Renk, desen ve ergonomik tasarımıyla dikkat çeken O’Neill’ın sırt çantaları çocukların gözdesi olurken; Nike’ın spor ayakkabı, t-shirt, eşofman ve mataraları da çocuklara istedikleri gibi konforlu hareket etme fırsatı sunarak okulu keyifli hale getiriyor.
Okula dönüş, LC WakIkI ile güzel LC Waikiki ile okula dönüş, çocukların heyecanına heyecan katacak. Okulda daha rahat hareket etmelerini sağlayan LC Waikiki ‘Back to School’ koleksiyonu çocuklara aynı zamanda tarzını yansıtma imkanı da sunuyor.
LC Waikiki, yaz tatilinin ardından okula dönmeye hazırlanan öğrencilere hem içinde rahat edebilecekleri hem de tarzlarını ortaya çıkarabilecekleri bir ‘Back to School’ koleksiyonu hazırladı. Enerjinin rengi kırmızı, huzur ve güvenin rengi yeşilin yoğun olduğu koleksiyonda oduncu gömlekler, kamuflaj desenli ve baskılı sweatshirtler koleksiyonda göze çarpıyor. Asaletin rengi beyazın kullanıldığı gömlek ve polo yaka tişörtler sezonun trendi olurken, siyah ve bejle kombinlenen kanvas pantolon ve eteklerle genç kızlar tarzını konuşturacak. Erkekler ise, hem spor hem klasik stillere hitap eden okula dönüş koleksiyonunda rahat tasarımlarla boy gösterecek. En eğlenceli okul günleri için tasarlanan pantolon, gömlek, süveterler sevdikleri renk ve baskılarla küçük beyleri beklerken, birbirinden renkli pantolon, polo yaka tişört, yelek, hırka ise minik kız öğrencilerin stilini tamamlayacak aksesuarlarla okul günlerinin vazgeçilmezi olacak.
Bayram İndirimleri 101
Okula Dönüş Öğrenciler için zil çalıyor! Özdilek, yeni eğitim ve öğretim döneminde öğrencilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak kırtasiye ve tekstil ürünlerini, uygun fiyat seçenekleriyle ebeveynlerle buluşturuyor. Öğrencilerin okul ihtiyaçlarını tek bir çatı altında toplayan Özdilek, ailelerin ilk adresi olmaya devam ediyor. Ebeveynler Özdilek’te okul çantasından yardımcı kitaplara, defterden kalem setlerine, çeşit çeşit boyalardan öğrenci kıyafetlerine ve beslenme çantalarına kadar çocuklarının ihtiyacı olan her şeyi uygun fiyatla almanın mutluluğunu yaşıyor.
Gap'le okula dönüş bu yıl çok şık, çok renkli, bol eğlenceli!
Frozen gibi pek çok unutulmaz karakteri de yanlarında götürebilecek. Renkli ve dinamik desenleriyle dikkat çeken çeşit çeşit okul çantalarının yanı sıra Gap'in vazgeçilmez kapüşonlu üstleri ve günlük giyimin kurtarıcısı tişörtleri de yeni koleksiyonda ön plana çıkıyor. Pastel pembe, turkuaz ve lacivertin göz alıcı kombinlere dönüştüğü okula dönüş koleksiyonunda çizgili ve hayvan baskılı çoraplar, sıcacık montlar, rahat kesimli ve eğlenceli detaylarıyla denim parçalar, rengarenk elbise ve pantolonlar yer alıyor.
Gap'in stil sahibi miniklere özel hazırladığı yeni okula dönüş koleksiyonu, birbirinden eğlenceli parçalara sahip Disney lisanslı ürünleriyle zenginleşiyor. Gap çocukları bu yıl okula giderken Mickey&Minnie Mouse, Batman, Marvel, Elsa, Sleeping Beauty, Spiderman, Snow White&7 Dwarfs, Star Wars, Superman, Alice in Wonderland, Tweety, Bambi, Bugs Bunny, Disney Princesses,
Disney lisanslı ürünlerinin alt-üst giyim gruplarının yanı sıra çorap ve çanta gibi aksesuarlarla da zenginleştirildiği yepyeni Gap çocuk ürünleri, bu yıl okula dönüş için birbirinden sevimli alternatifler sunuyor. Okula dönüşün neşesini tarzlarına da yansıtacak koleksiyonuyla Gap, tüm çocukları anne ve babalarıyla yapacakları okul alışverişi için mağazalarına bekliyor.
Yeni sezonda çocuklar Kinetix’le çok enerjik! Her yaş ve tarza hitap eden Kinetix cazip fiyat avantajları ile ebeveynlerin; renkli ve eğlenceli tasarımlarıyla da çocukların gözdesi olmaya devam ediyor. Çocuklara özel tasarlanan eğlenceli ayakkabı modelleri ile sayısız seçenek sunan Kinetix, yeni okul sezonunda öğrencileri eğlenceli bir alışverişe davet ediyor. Renk çeşitliliğiyle dikkat çeken koleksiyon, deri modeller ve sevimli detaylarla çocukların dünyasına renk katıyor. Tüm çocuklara sportif seçenekler sunan Kinetix okul kombinlerinden, hafta sonu aktivitelerine kadar günlük kullanıma eşlik edecek birçok alternatifi çocukların beğenisine sunuyor. Onlarca renk, taban ve model alternatifi bulunan Kinetix sneakerlar okul kıyafetlerine sportif şıklık katarken okul kıyafeti ile birlikte daha klasik tarzı seçenler için ise Kinetix’in cırt cırtlı ve bağcıklı klasik ayakkabıları beğeni topluyor.
Bayram İndirimleri 102
ORGANİZASYON
İlk yarıyılın aksine ikinci yarıyıl
çok daha hareketli olacak 2017 YILININ İLK ETABININ DURAĞAN VE DAHA ÇOK TEMKİNLİ GEÇTİĞİNİ DİLE GETİREN AŞKIM ORGANİZASYON ŞİRKET SAHİBİ AŞKIM BAYUK, İKİNCİ YARIYILIN BAYRAMLAR VE BACK TO SCHOOL İLE BİRLİKTE OLDUKÇA HAREKETLİ VE DOLU DOLU BİR SEZON OLARAK BAŞLAYACAĞINI BELİRTTİ. AYRICA BAYUK, BU DÖNEM İÇİN BİRÇOK YENİ ETKİNLİĞİ VE PROJEYİ DEVREYE SOKTUKLARINI SÖYLEDİ.
Öncelikle 2017 yılının ilk etabının değerlendirmesini alalım sizden. Nasıl geçti ilk altı ay? Neler yaptınız? 2017 yılının ilk etabı her sektör için belirsizliklerle dolu bir süreç oldu aslında. Yatırımların netleşmediği, insanların ticaret yaparken temkinli davrandığı kısacası tüm sektörler adına neredeyse durağan bir zaman geçirdik diyebilirim. Organizasyon dalı olarak tüm sektörlere hitap eden bizler bu durağanlığı hareketliliğe çevirmek adına birçok projeyi hayata geçirdik ve hala geçirmeye devam ediyoruz. İşimizi yapmanın karşılığını da; bu dönemi küçülme yaşamadan aksine büyüyerek almanın mutluluğu ile yaşadık.
“GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYORUZ” Peki, ikinci yarıya yönelik olarak event takviminizde neler var? İkinci yarıyıl dönemi bayramlar ve back to school ile birlikte oldukça hareketli ve dolu dolu bir sezon olarak başlayacak. Bu yoğun dönemde tüm Türkiye bazlı etkinlik takvim düzenlemelerimizi ve operasyon sürecinde olabilecek tüm ihtimalleri değerlendirmeye çalışıyoruz. Birçok yeni etkinlik ve projeyi devreye soktuk. Tabii ki başlamadan duyurusunu burada
104
yapamayacağımız özel çalışmalarımız mevcut. Gümbür gümbür geldiğimiz bu sezonda projelerimizi müşterilerimizle paylaşıyor olacağız. Organizasyon kavramı gün geçtikçe daha çok oturuyor diyebilir miyiz? Gerek kurumlar gerekse kişiler bu konuda daha bilinçli sanırım. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? Bu konu üzerinde oldukça tartışılan bir hal almaya başladı son dönemlerde. Bu konuda yazılımcılarla benzeştiğimiz kanaatindeyim. Maddesel bir iş kolumuz olmadan oldukça büyük yüklerin altına girdiğimiz bu sektörde kabullenilmişlik her geçen gün artıyor. Biz bu işe girerken zaten bu kabullenişin bir süreç olduğunu biliyorduk. Her geçen projemizde bir firmaya daha bunu kanıtlamış olmak bizim için en büyük başarı zaten. Uygulamalı olarak insanlar organizasyon firmalarıyla çalıştıkça bu konudaki bakış açıları değişiyor. Başta da söylediğimiz gibi bu bir süreç ve hala tamamlanmış değil. Diğer sektörlerle aynı seviyeye gelene kadar devam!
ORGANİZASYON
Organizasyon sektöründe eventler şekil değiştiriyor Organizasyon sektöründe eventlerin şekil, içerik ve takvim açısından farklılaşmaya başladığını söyleyen Event Partners Kurucu Ortakları Fatih Çoban ve Cihan Tükel, ikinci yarıda çok yönlü bir takvimle çalışmalarına devam edeceklerini dile getirdiler. Öncelikle 2017 yılının ilk etabının değerlendirmesini alalım sizden. Nasıl geçti ilk altı ay? Neler yaptınız? Fatih ÇOBAN: 2017 ilk yarıyıl bizim açımızdan oldukça verimli geçti. Hem AVM’ler hem de çalışma içinde olduğumuz diğer marka ve kurumlarla pek çok organizasyonlar gerçekleştirdik. Ancak bir önceki yıla göre değerlendirdiğimizde, eventlerin hem şekil, hem içerik hem de takvim açısından farklılaşmaya başladığını gördük. Önceki yıllarda Sevgililer Günü, Kadınlar Günü, Anneler Günü gibi özel günlerde çok fazla event hayata geçiriyorduk. 2017’de ise bu özel günlerin daha çok kampanya entegreli etkinliklerle kutlandığını gördük. En önemli farklılaşmalardan birinin de konser ağırlıklı eventlerin sayısının artması oldu. Cihan TÜKEL: Özellikle şehir dışı organizasyonlarımızda coşkulu kalabalıklar ve güzel iş birliktelikleri ile içimize sinen ve mutlu olduğumuz bir sezonu geride bıraktık. 2016 yılında ülke gündeminde yaşanan hareketli gelişmeler ve olaylar bizim sektörümüzü çok etkilemişti. 2017’de bunun etkilerinin azaldığını, markaların yatırım yapma ve eventlere kapılarını açma konusunda daha rahat hareket ettiklerini gördük. Bu anlamda 2017 yılının sektör adına geçen yıla oranla büyük ivme kazandığını söyleyebiliriz.
Peki, ikinci yarıya yönelik olarak event takviminizde neler var? Fatih ÇOBAN: 2017’nin ikinci yarısında, önceden planlanmış eventlerimiz devam edecek. Back to school dönemi eventleri, sonbahar&kış sezonu markalar defileleri, kışa merhaba konserleri, Cumhuriyet Bayramı eventleri, 10 Kasım Atatürk’ü Anma etkinlikleri, yeni yıl kutlama organizasyonları ile çok yönlü bir takvimle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir taraftan, uzun yıllardır geleneksel hale gelen bazı roadshow şeklindeki eventlerimiz de yine 2017’de devam edecek. Organizasyon kavramı gün geçtikçe daha çok oturuyor diyebilir miyiz? Gerek kurumlar gerekse kişiler bu konuda daha bilinçli sanırım. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? Fatih ÇOBAN: Organizasyon kavramının her geçen gün, sektörel anlamda daha fazla anlaşıldığını, daha profesyonel hale geldiğini, markaların ve kurumların organizasyonlara daha çok önem vermeye başladığını bizler de fark ediyoruz ve buna çok seviniyoruz. Geleneksel yatırımcı insiyatifinde yönetilen projelerden, daha global düşünen, vizyon sahibi projelere geçişle birlikte, AVM’lerin her anlamda kendini daha ileriye taşıdığını yakından gözlemliyoruz. Cihan TÜKEL: Uzun yıllardır sektörün içindeyiz. Pek çok konser, defile, kurumsal lansman, açılış, davet, AVM organizasyonu gerçekleştirdik. Günümüz dünyasında hem markalar ve kurumlar ne istediklerini çok iyi biliyorlar hem de işinde uzman olan organizasyon firmaları, hangi organizasyonun hangi markaya ya da kuruma uyum sağlayacağı konusunda öngörüde bulunup, danışmanlık yapabiliyor. Tabii ki bu uzun yılların getirdiği deneyimlere dayanıyor.
105
ORGANİZASYON
Organizasyonlar tüketici ile olan ilişkileri sağlamlaştırıyor Animax Animasyon Stüdyoları Sahibi Barış İslamoğlu, çok boyutlu fantastik bir sinema filmi hazırladıklarını belirterek, organizasyon sektörünün ikinci yarıyıl etkinlik planları ile ilgili görüşlerini dile getirdi. Öncelikle 2017 yılının ilk etabının değerlendirmesini alalım sizden. Nasıl geçti ilk altı ay? Neler yaptınız? Yapımına 2016 yılında başladığımız Keloğlan Çalınmış Masallar isimli sinema filmimize 2017 yılının ilk altı ayında da devam ettik. Keloğlan Çalınmış Masallar filmi sadece Animax için değil, Türkiye’nin de önemli bir değeri olduğu için çalışmalarımızda büyük bir özveride bulunduk ve bulunmaya devam ediyoruz. Peki, ikinci yarıya yönelik olarak event takviminizde neler var? Keloğlan Çalınmış Masallar isimli sinema filmimizi bitirip, izleyici ile buluşturmak şu an öncelikli planlarımız dahilinde. Bunun yanı sıra fantastik hikayesiyle öne çıkan, tüm dünyayı Ankara’da buluşturacak bir projede yer alan çok boyutlu sinema filmi hazırlıyoruz.
106
“ORGANİZASYON KAVRAMININ ÖNEMİ ANLAŞILIR HALE GELDİ” Organizasyon kavramı gün geçtikçe daha çok oturuyor diyebilir miyiz? Gerek kurumlar gerekse kişiler bu konuda daha bilinçli sanırım. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? Kesinlikle bilinçli diyebiliriz. Türkiye’de kurumsallaşma sürecinin bir sonucu olarak organizasyon kavramının önemi daha iyi anlaşılır hale geldi. Özellikle teknoloji ve sosyal ağların gelişmesiyle birlikte firmaların tüketici ile olan ilişkileri daha da arttı. Bu aşamada gerçekleştirecek olan organizasyonlar bu ilişkileri sağlamlaştırmak adına faydalı bir araç.
ORGANİZASYON
Organizasyon kavramı geliştikçe firmalar yenilikçiliğin kapısını aralıyor Bizbize Organizasyon Genel Koordinatörü Onursal Tuncer, ikinci yarıda daha çok imza günü ve mini konserlere yer vereceklerini belirterek, organizasyonların tecrübe, bilgi, doğru bütçe planlaması, gelişim-teknolojiyi takip eden ekipman parkurları ve iyi bir ekiple yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
108
Öncelikle 2017 yılının ilk etabının değerlendirmesini alalım sizden. Nasıl geçti ilk altı ay? Neler yaptınız? 2017 yılının ilk altı ayı Bizbize için yeni girişim ve yatırımlarla başladı. Ankara'nın yeni nesil müzik stüdyosunun startını verdik. 2017 yılı firma lansmanları, AVM personel motivasyon ve piknik etkinlikleri hazırlıklarının yanı sıra, listemize yeni eklediğimiz ses sistemlerinin müşterilerimize tanıtımıyla başladı. 2015-2016 yıllarında Bizbize olarak gerçekleştirdiğimiz üniversite bahar şenliğinin üçüncüsünü Ankaralı birçok üniversite öğrencisinin de katılımıyla düzenledik ve çok başarılı geçti. İlk yarıyılın sonunda Ankara, İstanbul, İzmir, İzmit, Eskişehir'den katılan misafirlerimizle, 5 gece 6 gün süren Yunanistan turumuzu geride bıraktık. Peki, ikinci yarıya yönelik olarak event takviminizde neler var? Bu sezon takvimimizde, imza günü ve mini konserlere daha çok
yer veriyoruz; gerek AVM gerekse kurumlara, senelik aktivite tekliflerimizi verdik. Eylül ayının son haftasında da catering organizasyonlarımız için gıda sektörüne yatırımlarımızı yaptık ve açılışını yapmayı planladığımız butik bir restoran için çalışmalarımız devam ediyor. Organizasyon kavramı gün geçtikçe daha çok oturuyor diyebilir miyiz? Gerek kurumlar gerekse kişiler bu konuda daha bilinçli sanırım. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? Organizasyon; tecrübe, bilgi, doğru bütçe planlaması, gelişim, teknolojiyi takip eden ekipman parkurları ve iyi bir ekiple yürütülür. Gün geçtikçe istikrarlı ve yenilikçi firmalar sürekli olarak kendilerini geliştiriyorlar bu da hizmet veren firmalarla, kurum-kişiler arasında bilinçlenmeyi, beraberinde büyümeyi getiriyor. Organizasyon kavramının gelişmesi firmaların sektör olarak daha yenilikçi ve daha iyi hizmetler sunuyor olma kapısını araladı.
ORGANİZASYON
Sadece lisanslı değil, özgün etkinlikler de AVM yönetimlerince takip ediliyor! Amaçlarının nitelikli, yaratıcı ve keyifli etkinlikler gerçekleştirmek olduğunu belirten Ün Yapım kurucusu Yavuz Ünlütürk, ikinci yarıda yeni etkinliklerle AVM’lerde olmaya devam edeceklerini de ifade etti. Peki, ikinci yarıya yönelik olarak event takviminizde neler var? İkinci altı aya yönelik event takvimimizde yeni etkinliklerimiz mevcut. Okula dönüş ve hafta sonu çocuk etkinliklerimizle AVM’lerde olmaya devam edeceğiz. Sevimli Maskotlar Müzikali, The Dog’s Musical, Küçük Kuklacılar, Küçük İllüzyonistler ve Mini Çocuk Sirki ile çocukların yaşamına ve AVM’lere renk katmayı sürdüreceğiz. İlerleyen süreçte takipçilerimiz etkinlik takvimimize web sitemizden ulaşabilirler.
Öncelikle 2017 yılının ilk etabının değerlendirmesini alalım sizden. Nasıl geçti ilk altı ay? Neler yaptınız? Ün Yapım olarak, 2017 yılına başlarken açıkçası biraz endişeliydik. Ülkemizde yaşanan bazı ekonomik belirsizliklerin organizasyon-event sektöründe de bazı daralmalara neden olacağını düşünüyorduk. Ün Yapım olarak en az şekilde etkilenmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Sömestr etkinlikleri, 23 Nisan etkinlikleri, hafta sonu AVM’lerde gerçekleştirdiğimiz Küçük İllüzyonistler isimli etkinliğimiz ve Ramazan etkinliklerimizle AVM’lerde organizasyonlarımız tüm hızıyla devam etti. Bu açıdan baktığımızda umutsuz başladığımız 2017 yılına, ilerleyen aylardaki etkinliklerimizle ivme kazandırarak ilk 6 ay planladığımız şekilde gerçekleşti.
Organizasyon kavramı gün geçtikçe daha çok oturuyor diyebilir miyiz? Gerek kurumlar gerekse kişiler bu konuda daha bilinçli sanırım. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? Organizasyon kavramı gün geçtikçe daha anlamlı hale gelmektedir. Özellikle çocuklar için gerçekleştirilen aktivitelerin birer temasının olması çok önemli; gerek AVM yönetimlerinin ve gerek bilinçli organizasyon firmalarının bu konuda daha da duyarlı hale gelmesi gerekiyor. Lisanslı çalışmalara çok önem veriliyor. Halbuki birçok lisanslı işin alt yapısı çok sağlam olmayabiliyor. Tabii bunu genelleme yaparak söylemiyorum, çok güzel işlerde yapılıyor. Lisansı olmayan tamamen özgün etkinliklerin de AVM yönetimleri tarafından dikkatlice takip edildiğini düşünüyorum. Aslında burada bütün yük AVM yöneticilerinde… Çünkü seçici olmak zorundalar. Bizim daima amacımız nitelik, nicelik ve estetiksel kaygısı olan işler gerçekleştirmemizdir.
109
ORGANİZASYON
Türkiye’nin eğlence ekonomisini canlandıran proje Türkiye’nin en büyük açık hava konser alanını Marina Arena’yı hayata geçiren Kemal Aslan, ülkemizin zor zamanlardan geçtiği dönemde eğlence sektörüne yatırım yaparak, hem turizme hem de istihdama önemli katkı sağladığını bildirdi. 1 yılda 10 Milyon TL yatırım yaptığı Marina Arena’da birbirinden önemli sanatçıları sahneye çıkartan Aslan, doğrudan ve dolaylı olarak bin kişiye iş olanağı sağladığını söyledi.
“EN ZOR ZAMANDA BU YATIRIMI YAPMAK HERKESİN YAPABİLECEĞİ BİR İŞ DEĞİL” Kemal Aslan, Tuzla Viaport Marina’ya Türkiye’nin en büyük açık hava konser
mekanını açması ile birlikte, sanat camiasına can simidi olduğunu belirtti. Marina Arena’ya dünya çapında ses ve sahne düzeni kurduklarını aktaran Aslan, “Bu sahnenin benzerinde Shakira, Metallica gibi dünya devleri sahne aldı. Şimdi ise bu fırsatı Türk sanatçılarına sunuyoruz” dedi. Geçtiğimiz yıl konser ekonomisinin yüzde 50 oranında daraldığını belirten Aslan, “Biz bu yıl bu yatırımımızı gözümüz kapalı yaptık. Ülkemize ve istikrarına çok güveniyoruz. Şov devam ediyor” diye konuştu.
MARİNA ARENA İSTANBUL’UN PROJESİ! Türkiye’de ilk defa deniz üzerinde konser
alanı hayata geçirdiklerini söyleyen Kemal Aslan, “Viaport Marina dünyada eşi olmayan bir proje, içerisinde tema park, alışveriş merkezi, akvaryum, eğlence merkezi ve marina var ve Marina Arena’nın gelmesiyle burası dünya standartlarının çok üstünde bir eğlence merkezi oldu” ifadelerini kullandı. Konser izlemeye gelen müzikseverlerin en az 5-6 saat önce gelip Viaport Marina’da keyifli zaman geçirdiklerine değinen Aslan, “Hiçbir konser alanının çevresinde bu fonksiyonlar yok, Marina Arena ziyaretçileri konserden çok daha fazlasını alıyorlar. Bu proje İstanbul’un projesi” dedi.
GEÇTİĞİMİZ YIL YÜZDE 50 KÜÇÜLEN SEKTÖR, 2017’DE İVME KAZANDI! Eğlence sektörünün zannedilenden çok daha büyük bir piyasa olduğunu belirten Kemal Aslan, Türkiye’de geçtiğimiz seneye kadar her yıl yüzlerce konser düzenlendiğini söyledi. Bu konserlerin milyonlarca liralık piyasa oluşturduğunu ifade eden Aslan, oluşan bu ekonomi sayesinde yüzbinlerce kişinin istihdam edildiğini belirtti. Ancak geçen sene yaşanan olaylardan dolayı piyasanın küçüldüğünü ve birçok insanın işsiz kaldığını belirten Aslan, “İşte biz tam bu sırada bu önemli yatırımı yaptık ve insanlara iş imkanı sunduk. Marina Arena Türkiye’nin en büyüğü ve ekonomik yönden sektöre ivme kazandırdık” ifadelerini kullandı.
110
EĞLENCE
Sorunlardan biri de metrekare maliyetleri… “EĞLENCE SEKTÖRÜ HER GEÇEN GÜN BÜYÜYEN YATIRIMLARA GEBE…”
Eğlence sektörünün büyümesinde set oluşturan etmenleri konuştuğumuz bu sayımızda görüşlerini aldığımız Ops!Playkids Yönetim Kurulu Başkanı Koray Dilmaç, eğlence sektöründe farkındalığın yaratılmasına ve markalaşmaya dair neler yapılması gerektiği noktasında bilgiler verdi. Dilmaç bu iki unsurun dışında eğlence sektörünün önündeki en önemli sorunlardan birinin de kiralanabilir alanların metrekare maliyetlerinin olduğunu belirtti.
112
Gerçekleştirilen AVM yatırımlarıyla birlikte eğlence sektörünün de büyüdüğünü görüyoruz. Ancak hala tam anlamıyla sektör belli bir noktaya gelmiş değil. Peki, eğlence sektörünün büyümesinde set oluşturan sorunlar sizce neler? Yapılan AVM yatırımlarının büyüklüğü, perakendeci markaları da doğru orantılı etkilemekte. AVM dünyasında kiralanabilir alanların artması, marka karmasının büyümesi nedeniyle birçok sektörde faaliyet gösteren perakendeciler diğer markalardan ayrışabilmek ve tercih sebebi olabilmek için adeta yarış içerisindeler. Bu durum da yapılan yatırımların büyümesine yol açmakta. Eğlence sektöründe tercih sebebi olabilmek adına yapılan yatırımları düşünecek olursak aslında sektörel büyümenin önündeki en büyük set, mağaza yatırımlarının ve kiralanabilir alanların metrekare maliyetleri. Teknolojinin değişken dünyasına paralel ilerleyen eğlence sektörü bu anlamda her geçen gün büyüyen yatırımlara gebe... Her zaman ifade ettiğimiz gibi, AVM yatırımcıları sektör olarak karşı kar-
şıya kaldığımız bu maliyetleri göz ardı etmezse; eğlence sektöründe faaliyet gösteren markaların yatırım gücünün ve kurumsal kimlik bilincinin artacağına inanıyorum.
“SEKTÖRDE FARKINDALIĞIN ÖNCÜSÜ OLMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ” Eğlence isim olarak hafif algılansa da arkasında çok ciddi ve disiplinli bir çalışmayı barındırıyor. Bu nedenle sektör hakkındaki farkındalığın artırılması şart! Peki, eğlence sektöründe farkındalığın artırılması için neler yapılabilir? Öncelikle, Ops!Playkids olarak bizi takip edenler bilir ki; yıllardır sektörde farkındalığın öncüsü olmak için çalışıyoruz. Bunun için yaptığımız her işin, üstlendiğimiz her projenin arkasında ciddi bir yapılanma ve özveri vardır. Farkındalık, iki günde yaratılabilecek bir olgu olmamakla birlikte, şirket olarak kurumsal bir yapılanma ve alanında uzmanlığa sahip bir ekip gerektirir. Marka yöneticilerinin bütünlüğü ve sistemin onlara entegre ettiği marka prensipleri ve bakış açısı sektörde yaratılmak istenen farkındalığın ilk adımıdır.
“SAHİP OLDUĞUMUZ EĞLENCE ANLAYIŞI İLE MARKALAŞMADA LİDER EĞLENCE MARKASIYIZ” Eğlence sektörü için diğer bir konuda markalaşmak… Peki, sektör bünyesinden markalı firmalar nasıl çıkartılabilir? Bu noktada firmaların markalaşması için yapmaları gereken nedir? Markalaşma ve AVM ziyaretçileri için bir tercih sebebi yaratma, markalar açısından öncelikle kurumsal bir kimlik bilinci ve belirli bir konsept dahilinde yapılan işler gerektirir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye bulunduğumuz tüm illerde Ops!Playkids olarak yarattığımız marka konseptimiz ve sahip olduğumuz eğlence anlayışı ile bu konuda lider eğlence markası olarak sektörde bir başarı yakaladığımıza inanıyorum.
EĞLENCE
Sınırlı kalıpların dışına çıkılmalı! AMEGA A.Ş. Yönetici Ortağı Hakan Yıldırıcı, AVM pazarında eğlence alanlarına yönelik yeni fikir ve konseptlere yer verilmesinin, her iki sektörün de büyümesine katkı sağlayarak önemli gelir kapıları açacağını belirtti. Gerçekleştirilen AVM yatırımlarıyla birlikte eğlence sektörünün de büyüdüğünü görüyoruz. Ancak hala tam anlamıyla sektör belli bir noktaya gelmiş değil. Peki, eğlence sektörünün büyümesinde set oluşturan sorunlar sizce neler? Türkiye’deki eğlence sektörünün gelişiminde kuşkusuz ki AVM’lerin rolü büyük. Alışveriş merkezleri konsept olarak; geniş bir kitleye eğlence dolu bir yaşam alanı vadediyor. Bu durum da her iki sektörü vazgeçilmez partnerler haline getiriyor. Bununla birlikte ülkemizdeki AVM’ler pazardan aldıkları payın çok daha fazlasına sahip olabilirler. Çünkü bu alanda, gelişime çok açık ve hızlı geri dönüşe sahip önemli bir gelir potansiyeli var. Ancak bunun için sınırlı kalıpların dışına çıkılarak, farklılık ve çeşitlilik için fırsat tanınması gerekiyor. Bu doğrultuda eğlence sektöründeki doğru aktörler ile bir araya gelerek yeni konsept ve açılımlara yer verilmesi AVM’lerin önünde yeni ufuklar ve gelir kapıları açacaktır. Biz AMEGA olarak dünyanın dört bir yanındaki onlarca
AVM’ye Türkiye’de ürettiğimiz ürünlerimizi gönderiyor ve çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Aynı başarıyı kendi ülkemizdeki AVM’ler ile paylaşmak en büyük istek ve hedeflerimizden. Eğlence isim olarak hafif algılansa da arkasında çok ciddi ve disiplinli bir çalışmayı barındırıyor. Bu nedenle sektör hakkındaki farkındalığın artırılması şart! Peki, eğlence sektöründe farkındalığın artırılması için neler yapılabilir? Gelişen teknoloji, global dünya ile entegrasyon konusunda bize önemli avantajlar sağlıyor. Ülkemiz eğlence sektörünün, dünya ölçeğinde bir konuma ulaşabilmesi için gelişen trendleri uygulama beceri ve kararlılığını göstermesi çok önemli. Diğer yandan her kurumun kendi varoluşunu tanımlayan kurumsal kimliği, sunduğu ürün-hizmetlere uygun marka kimliği ve vizyonuyla bütünlük sağlayan, kendisini hedef kitlesine ifade edebileceği iletişim yöntemleri olmalı. Özellikle dünya klasmanında boy gösterebilmek için bu unsur-
lar çok önemli. Bizim AMEGA olarak sektördeki en önemli avantajlarımızın başında sahip olduğumuz bu unsurlar geliyor. Bunun karşılığını ise özellikle global pazarda alıyoruz. Şu an dünya üzerinde 6 kıta ve 20’yi aşkın ülkede AMEGA’nın ürettiği ürünler bulunuyor. Eğlence sektörü için diğer bir konuda markalaşmak… Bu noktada firmaların markalaşması için yapmaları gereken nedir? Her şeyden önce sektördeki şirketler, istikrarlı bir başarı elde etmek için kısa vadeli planlara odaklanmak yerine, stratejilerini marka değerini yükseltmek üzerine kurgulamalı. Biz AMEGA olarak bu konudaki temsil gücümüze güveniyoruz ve sağlam adımlarla her geçen gün bu çizgiyi daha da yukarılara çekiyoruz. Diğer yandan bu avantajlardan yatırımcılarımızın da faydalanmasını istiyoruz. Nitekim bu doğrultuda çok yakında duyurusunu yapacağımız heyecan verici bir yenilik tasarladık; mobil uygulama üzerinden çalışan “Playmotion Manager (P2M)” isimli özel bir müşteri sadakat programı… İşletmelerinde Playmotion’a yer veren yatırımcılarımız için geliştirdiğimiz bu program; tam da bahsettiğiniz gibi söz konusu eğlence merkezlerinin marka değerlerini artırmak ve müşteri sadakati oluşturmalarına yardımcı olmak için geliştirildi. Çok yakında resmi olarak da duyuracağımız bu uygulama ile sektöre yeni bir soluk geleceğine inanıyoruz.
113
EĞLENCE
Eğlence firmalarının markalaşmak ve kurumsal yapıya bürünmek için ne gibi kriterlere sahip olması ve nelere dikkat etmesi gerektiği hakkında bilgi veren Teknoset CEO’su Ufuk Ercan, “Konjektür ve sektördeki yeniliklere göre firma çalışanları her daim eğitim ve öğretime tabi tutulmalıdır. İnavasyonun önemi asla unutulmamalı. Dinamik ve çok hızlı değişen sektöre ayak uydurmak için gereken çaba sarf edilmelidir” dedi.
114
İnovasyonun önemi asla unutulmamalı! Gerçekleştirilen AVM yatırımlarıyla birlikte eğlence sektörünün de büyüdüğünü görüyoruz. Ancak hala tam anlamıyla sektör belli bir noktaya gelmiş değil. Peki, eğlence sektörünün büyümesinde set oluşturan sorunlar sizce neler? Eğlence sektöründeki büyüme ülke ekonomisindeki büyüme ile paralellik göstermektedir. Dolayısıyla ülkemiz büyürken, sektörümüzde aynı hız ve tempoyla gelişmesini sürdürüyor. Ancak sektörün büyümesine set vuran etmenler de yok değil… AVM’lerdeki eğlence mekanlarına tahsis edilen alanların yetersizliği ve kiralama ücretlerinin yüksekliği bu etmenlerin başında geliyor. Bunun yanında yetişmiş kalifiye eleman noksanlığı, arzulan hizmet kalitesine ulaşmakta engel teşkil ediyor.
düzenleyerek, görsel ve yazılı medya aracılığıyla bunu kitlelere duyurmak geliyor. Bunun yanında sektörün sorunlarını çözmek, sektörde çalışacak elemanı temin etmek ve eğitmek, ayrıca kurs, seminer ve konferanslar düzenlemek maksadıyla bir dernek ya da benzeri teşkilatlanma ve yapılanmaya ihtiyaç var.
“DERNEK YA DA BENZERİ TEŞKİLATLANMA VE YAPILANMAYA İHTİYAÇ VAR”
Eğlence sektörü için diğer bir konuda markalaşmak… Peki, sektör bünyesinden markalı firmalar nasıl çıkartılabilir? Bu noktada firmaların markalaşması için yapmaları gereken nedir? Markalaşmanın olmazsa olmaz kuralları vardır. Bunların başında standardizasyon gelmektedir. Bunu da sağlamak için firmanın bazı prensiplere, vizyona ve misyona sahip olması gerekir ve de bunlardan asla taviz vermemesi… Ayrıca firmanın farklı lokasyonlarda yeni mağazalar açarak, sağlıklı bir şekilde büyümesi ve marka değerini artırması için alt yapısını sağlam temeller üzerine kurması, organizasyon ve yönetim kadrosunun kalifiye ve deneyimli personelden oluşması gerekir.
Eğlence isim olarak hafif algılansa da arkasında çok ciddi ve disiplinli bir çalışmayı barındırıyor. Bu nedenle sektör hakkındaki farkındalığın artırılması şart! Peki, eğlence sektöründe farkındalığın artırılması için neler yapılabilir? Yapılması gereken şeylerin başında; eğlence mekanlarında farkındalık yaratacak çeşitli etkinlikler
Konjektür ve sektördeki yeniliklere göre firma çalışanları her daim eğitim ve öğretime tabi tutulmalıdır. İnavasyonun önemi asla unutulmamalı. Dinamik ve çok hızlı değişen sektöre ayak uydurmak için gereken çaba sarf edilmelidir.
EĞLENCE
Nitelikli üretim, zengin çeşit ve yenilikçi yaklaşım 2001 yılında müşteri talebi ile başlayan bir serüvenin hikayesi Balonevi’nin kuruluşu... Ancak şu an bulunduğu konum; Türkiye’de balon üretiminde sektör liderliği… Ayrıca firma 4 renk hassas ve çepeçevre serigraf baskı teknolojisine sahip, nadir firmalar arasında yer alıyor. Bundan 16 yıl önce balon baskısı ile başlayan serüven balon üretim, köpük balon üretim, zamanla toptan ve perakende satış ile devam etti, büyüdü, serpildi ve parti mağazacılığı ile taçlandı… 2003 yılında Walt Disney’le imzalanan anlaşmayla birlikte lisanslı ürünler üretmeye başlayan firma, 2008’den beri tüm faaliyetlerini ERP ile yürütüyor. Üretim ise en önemli gücü…
Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde 6 bin 400 metrekare kapalı entegre tesislerinde üretim yapan Balonevi’nin üretim kapasitesi yıllık 150 milyon adet olmakla birlikte; balon baskı kapasitesi 80, köpük balon kapasitesi ise yıllık 9 milyon. Firmanın 2017 yılı içindeki tüm faaliyetlerinin toplamı ise 10.5 milyon USD’ye ulaşmış durumda. “Dünyaya entegre etme, ‘biz de varız’ demek hedefi ile Balonevi olarak, ülkemizde görece yeni olan bu sektörü sağlıklı ve nitelikli ürünlerle büyütmeye özen gösteriyoruz” diyen Balonevi Yönetim Kurulu Başkanı K. Oğuz Vanlı, “Çabalarımızın meyvelerini almaya başlamamızın bir uluslararası yanıtı da 2010 yılında üyesi olduğumuz konseyden geldi; Balonevi, dünyanın en büyük üreticilerinin üye olduğu Avrupa Balon&Parti Birliği (EBC-European Balloon&Party Council) içinde, Türkiye’den bir markanın dünya balonlarıyla yarışan bir teknolojide ve sağlığa çok duyarlı üretim yapmasıyla takdir kazanmış ve yakından takip edilmişti. Bu başarımızla 2012 yılında Avrupa Balon&Parti Birliği’nin İcra Kurulu’na seçildik. Umarız, çalışmalarımız dikkat çekmeye devam eder” açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE’DE BİR SEKTÖR OLARAK PARTİ MAĞAZACILIĞI VE BALONEVİ PARTY STORE’LAR “Türkiye’de gerçek anlamda ilk parti mağazacılığı 2007 yılında başladı, 2010’a kadar kimse cesaret edemese de 2014’ten sonra hızlandı ve münferit mağazalar özellikle büyük illerde yaygınlaştı” diyen Vanlı, “Ancak şunu da eklemek isterim; geliştirmeye çalıştığımız aslında ‘parti kültürü’. Bunun bizim kültürümüze biraz yabancı olduğu söylenebilir, ama insan hayatına renk katmanın bir yolu olması lazım. Biz de bu amaçla Balonevi olarak, parti yapma ihtiyacı oluşturmaya, yapacakları partileri nasıl organize ve dekore edeceklerini öğretmeye, kutlamanın pasta ve mumdan ibaret olmadığını anlatmaya çalışıyoruz” dedi. Balonevi Party Store’larda parti yapmak isteyen herkesin hedef kitleleri olduğunu ifade eden Vanlı, “Müşterilerimiz mağazalarımızdan konseptli parti danışmanlığı, dekorasyon ve süsleme hizmetleri, kişiye özel baskılı balon gibi pek çok hizmet alabilirler” dedi ve sözlerine devam eden Vanlı, franchise kanalı ile de büyüdüklerini dile getirdi. “Sabır ve titizlikle parti mağazacılığı yapmak isteyenlere kapımız açık!” açıklamasını yapan Vanlı, “Ürünlerimize, hedeflerimize güvendiğimiz kadar, artan nüfus, şehirleşme ve genç nüfusu ile ülkemizde büyük potansiyel görüyor, sektörümüzün gelişmesine dair çok önemli fırsatlar barındırdığına gönülden inanıyoruz. Şu anda 8 ilde toplam 17 parti mağazamız var, hedefimiz 2020 de 40, 2023 de ise 75 mağazaya ulaşmak” dedi.
115
Özel
Röportaj Türkiye ve Avrupa’da bir ilk… Yakın zamanda Finance Monthly tarafından 2017 CEO Awards ödülüne layık görülen Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz ile bu ay çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik ve kendisiyle Sinemia’nın başarısını konuştuk. Şu anda gündemlerinde pek çok konu olduğunu belirten Oğuz, önceliğin ise ABD’de başarı sağlamak olduğunu dile getirdi.
116
Öncelikle Sinemia hakkında bilgi alabilir miyiz? Platformun amacı ve faaliyetleri nelerdir? Sinemia, sinema deneyimini iyileştirmek üzere kurulmuş bir teknoloji şirketi. Sinemayla ilgili tüm süreçleri tek bir yerde topluyoruz. İzleyicinin sinema biletini en hızlı, en uygun fiyatlı ve en kolay şekilde almasını sağlıyoruz, üyelerimiz film öncesinde veya sonrasında bir restoranda veya kafede keyif yapmak istediklerinde indirimlerimizden faydalanıyorlar. Üyemiz olsun ya da olmasın tüm sinemaseverler vizyondaki filmler ve sinema kültürüyle ilgili içerikleri takip edebiliyorlar. Kısacası, 360 derece bir hizmet sunuyoruz. İş modelimizin çatısını oluşturan ürünümüz Sinemia Premium Üyelik. 2015’in ilk çeyreğinde hayata geçen bu modelle, üyelerimize sadece aylık bir üyelik bedeli ödeyerek, Türkiye’nin 81 ilinde, istisna olmaksızın her seans, her salon ve her filmde sinemaya gidebilme imkanı sunuyoruz. Sinemia 2D, 3D, IMAX, MPX, Dolby Atmos, 4DX ve hatta D-BOX, Açık Hava Sinemaları ve VIP Salonlar da dahil her yerde geçiyor. Lokasyon bazlı teknolojilerle banka kartı altyapısını entegre eden modelimiz Türkiye ve Avrupa’da ilk olma özelliğini taşıyor. Sinemia Premium üyelerimiz ayrıca özel ön gösterimler ve galalara katılma şansı yakalıyor, 400'den fazla restoran, kafe ve şarküteride pek çok indirimden yararlanabiliyor. Geniş ve bağımsız bir editör ağı tarafından hazırlanan Sinemia Social ise, Türkiye’de sinema ile ilgili en düzenli ve yüksek sayıda içeriği sunan platform olarak öne çıkıyor. Herkese açık ve ücretsiz olarak kullanılabilen Sinemia app ile tüm sinemaseverleri mobil üzerinde buluşturuyoruz. Kullanıcılar buradan da, Sinemia Social’daki içeriklere erişebiliyor. Ek olarak, lokasyon bazlı teknolojiler yardımıyla yakınındaki seansları ve sinema salonuna nasıl gidebileceği bilgilerini alıyor. Facebook Messenger Chatbot ile de son dönemin çok ses getiren chatbot teknolojisini, Türkiye’deki sinemaseverlerin kullanımına sunan ilk marka olduk. Adeta bir kişisel asistan gibi çalışan bot, bulunulan yere en yakın sinema salonlarını 10 saniyede listeliyor, seanslar, vizyondakiler, sinema haberleri, sinema galerileri gibi bilgi ve içerikler saniyeler içinde kullanıcının önüne düşüyor. Bu hizmetimizi Türkiye ile eşzamanlı olarak ABD’li sinemaseverle de buluşturduk.
Özel
Röportaj
Henüz iki yıl önce kurulmasına rağmen oldukça yol kat eden Sinemia bu başarısını neye borçlu? Müşteriler nezdinde Sinemaia’yı ilgi çekici kılan şey nedir? Sinemia kısa zamanda hem Türkiye’de hem de ABD pazarında bir Lovemark’a dönüştü. Alışılmışın dışında sıra dışı bir hizmet sunuyoruz ve bunu teknolojiyi sinema için kullanarak yapıyoruz. Tüm ekip bunun için büyük bir heyecanla çalışıyoruz. İzleyiciler nezdinde bizi en özel kılan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. İş yapış şeklimiz ve ilkelerimiz de bizi farklı kılıyor. Örneğin bizler, her geliştirmeyi sık sık müşteriyle buluşturuyoruz. Doğruyu müşterilerin yönlendirmesiyle, kullanım alışkanlıkları ile bularak yeni geliştirmelere şekil veriyoruz. Bu sayede global rakiplerden daha gelişmiş bir teknolojiye ve daha fazla sayıda üyeye sahibiz. Sinemia’nın Türkiye ve İngiltere’nin ardından, bu yıl ABD pazarında da hız kazanmak için çalışmalarını yoğunlaştırdığını biliyoruz. Peki, ABD pazarı için ne gibi çalışmalar yapılacak, neler düşünülüyor? ABD pazarı için çok büyük hedeflerimiz var. Biz Sinemia ile Türkiye’den çıkıp dünyayı değiştirebileceğimize inanıyoruz. Sinemia deneyiminin global bir standart haline gelmesini istiyoruz. Bunun için ABD pazarında başarı sağlayabilmek büyük önem taşıyor. Bugün San Francisco ve Los Angeles’ta iki ofisimiz bulunuyor. Bir yandan Silikon Vadisi’ndeki inovasyon ortamından besleniyoruz, bir yandan da ABD pazarını tanımak ve deneyimlemek için sinema sektörünün kalbinin attığı Hollywood’da sektörün önde gelen kişi ve kurumlarıyla görüşmeler yürütüyoruz. Adımlarımızın sonuçlarını analiz ediyor, ürünlerimizi bir bir hayata geçiriyoruz. ABD’deki büyüme hızımızın Türkiye’nin çok üstünde olacağını öngörüyoruz, çünkü ABD pazarında seyircinin
sinemayla bağları bize göre daha sıkı, 246 milyon kişilik bir pazara hitap ediyoruz. Halihazırda Kaliforniya’nın 76 şehrinde üyemiz bulunuyor. 2017 içerisinde 50 eyalete açılmış olacağız. Sinemia Social, Ocak’tan beri orada yayında ve ayda 150 bin tekil ziyaretçisi bulunuyor. Yani daha şimdiden kendi alanımızdaki en büyük rakibimizden daha geniş bir kapsama alanına sahibiz. Sinemia’nın gelecek dönemlere ilişkin yatırım projeleri nelerdir? Şu anda gündemimizde pek çok konu bulunuyor. Öncelik, ABD’de başarı… Ürünlerimizi geliştirme ve üyelerimizi artırmanın yanı sıra, Los Angeles’taki dünyanın en önde gelen stüdyoları ile iş birlikleri için sürekli görüşmelerimiz devam ediyor. Sinemia datalarıyla, stüdyolara pazarlama alanında destek olacağız. 2018’de ise bu alana yönelik, B2B mantığına çalışan bir uygulama çıkartacağız. Bir yandan da dünyanın en önemli teknoloji etkinliklerine dahil olarak, kendimizi tanıtmayı ve güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Facebook chatbot servisimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz. Yakında bu servis üzerinden bilet satın almak mümkün olacak. Bunun yanı sıra, Türkiye’deki işbirliklerimizi çeşitlendirmeyi ve daha fazla üyeye ulaşmayı sürdüreceğiz. Son olarak Finance Monthly tarafından 2017 CEO Awards ödülüne layık görülmeniz hakkında görüşlerinizi almak isteriz. Bu listeye giren tek Türk isimsiniz… Konuyla ilgili neler düşünüyor ve hissediyorsunuz? Sinemia ile attığımız adımların uluslararası kurumlar nezdinde de yankı bulması bizi müthiş mutlu ediyor. En son CEO Awards ödülü ile de doğru hayallere yürüdüğümüzü bir kez daha teyit etmiş olduk. Ekibim de ben de çok gururluyuz.
117
EĞLENCE
Pegasus Hava Yolları KidzMondo’da Trump Alışveriş Merkezi’nde yer alan, mimarisiyle gerçek dünyanın küçültülmüş halini yansıtan çocukların eğlence&öğrence şehri KidzMondo’da Pegasus Hava Yolları da yerini aldı. Gerçek bir uçağın kokpitinin monte edildiği havaalanında çocuklar; Pegasus üniformaları giyerek birer havayolu çalışanı oluyor. Pilot olup uçak kullanmayı ya da kabin görevlisi olup yolculara servis sunmayı deneyimleyen çocuklar, havacılık sektörünü daha yakından tanıyor ve gökyüzünün tadını çıkarıyor. Gerçek bir şehrin çocuk boyutlarındaki hali olan KidzMondo’nun
4 bin metrekarelik alanı üzerinde havalimanına ek olarak astronomi birimi, dedektif birimi, dondurma fabrikası, modaevi, itfaiye istasyonu, süpermarket, banka gibi 40'tan fazla meslek ünitesi ve 53’den fazla rol bulunuyor. Çocuklar pilot olup uçak kullanıyor, doktor olup hasta tedavi ediyor, itfaiyeci olup yangın söndürüyor, dedektif olup gizli dosyaları çözüyor ve astronot olup Mars’a gidiyorlar.
En eğlenceli şantiye KidZania’da Çocuklara hayallerindeki meslekleri deneyimleme fırsatı sunan KidZania, şimdi de Nuhoğlu İnşaat iş birliği ile minik ziyaretçilerini inşaat mühendisi ve inşaat ustası yapıyor. Çocuklar Ülkesi KidZania’da, Nuhoğlu İnşaat alanındaki aktiviteye katılan çocuklar, ilk olarak inşaat planı ve kontrolü hakkında bilgi alıp, gerekli güvenlik önlemleriyle birlikte inşaat alanına tırmanarak, gidişatı kontrol edecek. Minikler, herhangi bir aksaklık tespit ettikleri durumda, şantiye şefi rolündeki süpervizöre raporlama yaparak, gerçek bir inşaat mühendisi olma fırsatı yakalayacak. İnşaat planını inceledikten sonra görev yerlerine giden çocuk inşaat ustaları, çimento ve tuğla bloklarıyla duvar örmeyi deneyimleyecek. El arabası kullanmayı, su terazileri ve çeküllerin ne işe yaradığını öğrenip dikkatle duvar örme işlemini gerçekleştiren çocuklar gerçek bir inşaat ustasının neler yaptığını da görebilecek. İnşaat Mühendisliği için 6 yaş ve üstü, inşaat ustalığı için ise 4 yaş ve üstü olarak yaş sınırları belirlenen aktivitede çocuklar, bir yandan sorumluluk almayı ve dayanışmayı bir yandan da motor becerilerini geliştirmeyi öğrenecek.
118
Makale •Mali, ticari ve personel konularında sağlanan destekler, teknik işlevlere ağırlık verilip başarı şansı artırılması, •Küçük işletmelerin karşılaşacakları risk ve işletmecilik sorunlarının minimize edilmesi, •Franchise veren işletmenin mali ve hukuk danışmanlarından yararlanılması, •Şirketin sürekli olarak yaptığı araştırma ve geliştirme çalışmalarından yararlanılması, •İşletmenin kuruluş aşamasında ve kuruluş yerinin seçiminde bilimsel tekniklerin kullanılması,
ENGİN YILDIRIM
Franchising Nedir ve Avantajları Nelerdir? FRANCHISING NEDİR?
Franchising, bir ürün veya hizmetin imtiyaz hakkına sahip tarafın belirli bir süre şart ve sınırlamalar dahilinde işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin bilgi ve destek sağlamak yoluyla, imtiyazdan doğan hakkını ticari işler yürütmek üzere ikinci tarafa verdiği uzun dönemli ve sürekli bir iş ilişkileri bütünü olarak tanımlanıyor. Franchisor, ürüne, hizmete, bilgi birikimine ve bunlara ait başarılı bir markaya, isme sahip ve bunların satış dağıtım veya işletme hakkına belirli bir bedel karşılığı veren taraf olarak ifade ediliyor. Bu açıdan franchisor, kendisi ve bireysel franchise’larından oluşan franchising sisteminin kurucusu ve koruyucusu. Franchise ise doğrudan veya dolaylı bir malı bedel karşılığında franchisor’ün ticari adını veya hizmet markasını, iş görme ve teknik yöntemlerini, sistemini, fikri mülkiyet haklarını kullanma hak ve zorunluluğunu, taraflar arasında bu amaçla yapılan yazılı franchise anlaşması süresi ve kapsamı içinde devamlı olarak alacağı ticari ve teknik destek ile üstleniyor. Franchise’ın franchisor’e ödediği bedel; İsim, marka veya sistemi kullanma hakkı karşılığında ödenen bir başlangıç ücreti+Franchise Feeden ve yıllık ciro ve kardan, anlaşmada belirlenen oranlarda, yüzde olarak ödenen ücretlerden oluşuyor.
FRANCHISING’İN AVANTAJLARI: Franchise açısından avantajları;
•Tanınmış markaların sağladığı sürekli müşteri ve iş yapma imkanı, •Franchise veren işletmenin eğitim hizmetleri ve uzman personel desteği sağlaması, •Kaliteli personel bulma, işe alma ve yetiştirme konularında franchise veren tekniklerinden yararlanılması,
120
•Kuruluş aşamasında leasing kaynaklardan finansal destek sağlanması, •Reklam ve tanıtma giderlerinden tasarruf sağlanması. Franchisor açısından avantajları; •Franchisor’ün karını artırması, •En az maliyetle büyüme ve gelişme sağlaması, •Büyüme ve iş hacminin artması, •Mal ve hizmetlerin daha fazla satılmasıyla franchisor’ün finansal kuruluşlarından kredi bulma imkanını artırması, •Daha hızlı, rahat ve denetlenebilir bir dağıtımın olması ve •Pazarla ilgili hızlı ve sürekli bilgi akışının sağlanması.
SAKINCALARI:
Franchise açısından sakıncaları: Yaratıcılığın azalması, franchisor’ün koyduğu bazı kurallara ve kısıtlamalara uyma zorunluluğu, sözleşme aşamasında yeterli araştırma yapılmadığında karın önemli bir kısmının franchisor’e gitmesi, sözleşme konusu ürünün yaygın kullanımının giriş aidatlarını yükseltmesi, anlaşma gereğince franchisor’den alınması zorunlu bazı ürünlerin piyasadan daha ucuza alınabilmesi, sözleşmelerde boşlukların olması durumunda sistemin franchisor lehine çalışmasının mümkün olabileceği ve franchisor’ün franchise’a güvensizliğin sözleşme ile sağlanan hak ve imkanların sınırlı tutulmasına neden olması. Franchisor açısından sakıncaları: Sisteme giriş aidatlarının bazen tahsil edilememesi, işletmelere sağlanan bazı bedellerin tahsilinde yaşanan güçlükler, işletmelerin sistemin sağlayacağı yararların sadece franchise veren işletmelerden beklemelerinin işbirliği anlayışını zedelemesi, franchise’ın iş başında durmaması ve başarılı bir marka ve ismin franchise’ın hatalı faaliyetleri sonucu zarar görebilme ihtimali. Franchise alan, markanın deneyimli takımının da desteğini yanında buluyor. İmalat sorunlarıyla uğraşmıyorlar. Trendin artmasında franchise işletmelerin krizden daha az etkilenmesi de etkili olmuştur. Shop mix oluşturulurken büyük oranda tanınmış markalara öncelik verilmektedir. Tabi alışveriş merkezleri de kiralamayı franchisor ile yapmayı tercih etmektedir. Sonuçta markanın sahibi en iyi yine kendi markasını koruyacak, kirayı düzenli ödeyecektir. Diğer yandan franchisor’de, franchise’ın bir süre sonra başka bir marka ile anlaşıp tabelasının inmesini istemeyeceği için veya iflas etmesi durumunda direkt olarak kendisi ile sözleşme yapılmasını tercih ediyor. Franchise ile de alt kiracı sözleşmesi imzalıyor.
GIDA
Türk kahvesindeki tat ve lezzet… Türkiye’nin ilk ve tek yerli butik kahve zinciri olarak, girişimciler ve AVM yatırımcıları tarafından tercih edilen, örnek gösterilen ve güvenilen bir marka olduklarını yaşayarak görmekte olduklarını belirten Gönül Kahvesi Firma Sahibi Yaman Yardımcı, “Türkiye’deki birçok AVM’de başarılı bir şekilde bulunmamızda bunun bir kanıtı olarak gösterilebilir” dedi.
“Dünyada bir gün herkes Türk Kahvesini tadacak” sloganıyla yoluna devam eden Gönül Kahvesi başta Avrupa, Asya, Körfez Ülkeleri olmak üzere, dünyanın her köşesinden talepler alan bir firma. Buna bağlı olarak 2023 yılına kadar dünyada en az 223 şubeye ulaşmayı hedefleyen Gönül Kahvesi, çalışmalarında hız kesmeyerek büyümesini her geçen daha da artırıyor.
HEDEF; KENDİ ALANINDA EN BİLİNEN MARKA OLMAK “Kendi iş alanımızda en bilinen marka olma hedefine sahibiz. Özel formülleri bulunan özgün ürün gamımız, mağaza konseptimiz ve yenilikçi yaklaşımımızla bu hedefe yürüyoruz. Tüm bunları doğru bir şekilde kurgulayıp ve uygulayabilmek içinse franchise sistemini tercih etmekteyiz” açıklamasında bulunan Gönül Kahvesi Firma Sahibi Yaman Yardımcı, yurt içi ve yurt dışı şube yatırımları hakkında şu bilgileri verdi: “Gönül Kahvesi yurt dışı ilk şubesini 2014 yılında Saraybosna’da Sarajevo City Center AVM’de açmış olup, 2017 yılının Mart ayında Bahreyn şubesini Muharaq şehri Seef Mall'da, 2017 yılının Nisan ayında Avusturya şubesini Vorarlberg Eyaleti Dornbirn şehrinde açtı. 2017 yılının Temmuz ayında ise Saraybosna 2. şubesini açmış olan firmamız, yurt dışındaki şube sayısını 4’e çıkarmış oldu.”
RİSKLERİ YOK EDEN SİSTEM “Gönül Kahvesi, akılcı kurgulanmış ve sade işleyişi ile riskleri ilk başta yok ederek ilerlediği için kendisini sürekli bu sektörde geliştirmekte ve farklılaştırmaktadır” diyen Yardımcı, “Sistemin yüzde 99’u Gönül kahvesi tarafından oluşturulmuş, geriye kalan yüzde 1’lik kısım da girişimci adaylarımızın işletmenin başında durup, işletmeye sahip çıkmasıyla tamamlanmaktadır” diyerek girişimcilerin kendilerini tercih etme sebeplerini açıkladı. Türkiye’nin ilk ve tek yerli butik kahve zinciri olarak, girişimciler ve AVM yatırımcıları tarafından tercih edilen, örnek gösterilen ve güvenilen bir marka olduklarını yaşayarak görmekte olduklarını belirten Yardımcı, “Türkiye’deki birçok AVM’de başarılı bir şekilde bulunmamızda bunun bir kanıtı olarak gösterilebilir” diyerek sözlerine son verdi.
121
GIDA
“Yatırımcı bize güveniyor” Tercih edilen bir marka olmalarının altında güven yattığını belirten Little Caesars Türkiye Genel Müdürü Banu Güney Arıduru, ayrıca hali hazırda köklü ve bilinen bir markaya yatırım yapmanın girişimcilere cazip geldiğini belirtti. Franchise sistemiyle büyümek biz franchise veren firmalar için büyük önem taşımaktadır, zira franchise, bir patron olarak sürekli işinin başarılı olmasını isteyeceğinden, maaşlı çalışan bir personelden çok daha yüksek motivasyon ile işine sarılmaktadır. Bu nedenle franchise’larımız; markamızın yüksek kalitedeki lezzetli pizzalarını, güleryüzlü ve hızlı bir şekilde müşteriye ulaştırmamız yolunda en önemli iş ortağımızdır. Yurt içi ve yurt dışı şube yatırımlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Neler planlanıyor? 2 yılda Türkiye’de 300 şube olma hedefimiz var. Türkiye’nin her bölgesinde franchise şube açmayı planlıyoruz. Ancak şubeleşme planlarımız kapsamında daha çok Anadolu illerine önem veriyoruz. Firmanızın büyüme ve sürdürülebilirlik stratejilerinden kısaca bahseder misiniz? Little Caesars Türkiye sistemi Türkiye’nin köklü kuruluşlarından olan Çelebi Holding tarafından yönetilmektedir. Şu an 100’e yakın şubemizle İstanbul ile beraber 13 ilde faaliyetteyiz. Amacımız Little Caesars Pizza’nın taze ve lezzetli pizzalarını daha çok tüketicimize ulaştırabilmek. Şube sayımızı gün geçtikçe artırmayı hedefliyoruz, bu nedenle artan şube sayısına hizmet edecek satış-pazarlama kadroları ve tüm alt yapı çalışmalarını tamamlamış durumdayız. Franchise sistemiyle büyüme yöntemini tercih etme nedeniniz nedir? Sistemin franchise veren firmaya sağladığı katkılar neler? Franchising sistemi; ticaretin risklerini minimize ederek, kendi işinin sahibi olmak isteyen tüm yatırımcılar için öncelikli tercih sebebi. Franchise’larımız uygun lokasyonun bulunmasından şubenin inşaat ve dekorasyonuna, ürün ve iş eğitimlerinden finans yönetimine, pazarlama ve satıştan personel seçme ve yerleştirmesine kadar sürekli Little Caesars Merkez Ofisten destek alırlar. Franchise alınacak firmayı seçerken, bu tür desteklerin verildiğinden ve sürekliliğinden emin olunması oldukça önemlidir.
122
Girişimcilerin sizi tercih etme sebepleri neler? Girişimcilere sunmuş olduğunuz olanaklardan bahseder misiniz? Girişimcilerin Little Caesars Pizza’ya yatırım yapmayı tercih etmelerindeki en önemli sebepleri şöyle sıralayabiliriz; Çelebi Holding gibi köklü bir Türk firmasının iş ortağı olmalarından duydukları güven, şirketin yönetim kadrolarının deneyim ve bilgilerine duyulan güven ve mevcut franchise’a verilen lokasyon seçimi, eğitim, kiralama, inşaat (dekorasyon), lojistik, insan kaynakları, satış ve pazarlama, operasyon, bilgi-işlem, stok yönetimi ve karlılık vb. konularındaki destekler, Little Caesars’ın özel formüllü, taze üretilen, çok lezzetli pizzaları ve her şey dahil 400 bin TL’ye mal olan yatırımın 2-3 senede geri dönüyor olması. Gerek girişimci gerekse AVM yatırımcıları nezdinde firmanız ne kadar güven sağlıyor? Neden? Franchise başvurusu yapıldığı andan itibaren profesyonel kadromuz franchise adaylarımıza her türlü konuda destek oluyor. İster AVM ister başka bir lokasyon olsun, girişimcilerimize şube işletmeleri için gereken tüm bilgi ve birikimi sağlıyoruz. Girişimcilerimizde sektör tecrübesi ara-
GIDA
mıyoruz. Yaklaşık 4-6 hafta süren bir eğitim programımız var. Eğitimlerimizin ardından franchise adayları bir Little Caesars şubesini işletmek için gerekli tüm bilgi ve birikime sahip oluyor. Eğitimlerimiz ve desteğimiz 4-6 haftayla sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda tüm çalışanlarımız ve franchise’larımıza özel sunduğumuz dijital eğitim sistemi Sezar Akademi platformu-
muzla, zaman ve mekan sınırlaması olmadan eğitim imkanı sağlıyor. Lezzetli ve kaliteli pizzalarımızın yanı sıra, franchise sistemiyle de tercih edilen bir marka olmamızın altında “güven” yatıyor. Başvuru yaptığı ilk andan itibaren yatırımcı bize güveniyor. Hali hazırda köklü ve bilinen bir markaya yatırım yapmak da girişimcilere cazip geliyor.
Tavuk Dünyası’nın yeni restoranı
Kartal Sahil’de Tavuk ağırlıklı menüleri, doyurucu tabağı ve uygun fiyatıyla Türkiye’de yeme-içme sektöründe, kendine yepyeni bir kulvar açan Tavuk Dünyası, 2017 için belirlediği hedefler doğrultusunda yeni restoranlar açmaya ve kesintisiz büyümesini sürdürmeye devam ediyor.
Tavuk Dünyası, konuklarını şimdi de Kartal Sahil’de deniz ve adalar manzarasına sahip yepyeni restoranında ağırlıyor.
Lezzetseverleri AVM’lere ek olarak, caddelerde bulunan restoranlarında da ağırlayan Tavuk Dünyası, yepyeni şubesini, İstanbul Anadolu Yakası’nın deniz ve adalar manzarasına sahip bölgesi olan Kartal Sahil’de hizmete açtı. 2012 yılında girdiği pazarda Türkiye’nin farklı bölge ve şehirlerindeki yatırımlarıyla aralıksız büyümesini sürdüren Tavuk Dünyası, yılın başından bu yana açtığı şubeleriyle Türkiye’de toplam 31 şehirde 124 restorana ulaştı. Tavuk Dünyası’nın sadece İstanbul’daki restoran sayısı Kartal Sahil’de açılan bu restoranla birlikte 52 oldu. Tavuk Dünyası pazara girdiğinden bu yana, dünyaca ünlü bağımsız birçok kuruluş tarafından kalite, lezzet ve en çok tercih edilen marka kategorilerinde çeşitli ödüllere de layık bulun-
du. Tavuk Dünyası 2017’de de ‘Kekiklim’, ‘Şefin Tavası’ ve ‘Közlüce’ ürünleriyle, Uluslararası Lezzet ve Kalite Enstitüsü’nün tarafından yapılan değerlendirmelerle ‘3 Yıldızlı Üstün Lezzet Ödülü’ne layık görüldü.
123
GIDA
Şeffaf ve yenilikçi ruhu ile
Bağ Pastaneleri Firmanızın büyüme ve sürdürülebilirlik stratejilerinden kısaca bahseder misiniz? Firmamız, azalan kaynaklar ile değişen ve artan müşteri beklentileri karşısında çevresel, ekonomik ve sosyal medya alanlarında daha hesap verebilir, daha şeffaf ve müşteri memnuniyetini en üst seviyelerde tutmak suretiyle çok sayıda bulunan benzer firmalardan her zaman bir adım önde olarak ve yenilikçi ruhu ile sürdürülebilirliği sağlamaktadır.
Franchise sistemiyle büyüme yöntemini tercih etme nedeniniz nedir? Sistemin Franchise veren firmaya sağladığı katkılar neler? Günümüz ekonomik şartlarında şube sayısını artırmak çokta kolay değil. Ancak franchise yöntemiyle şubeleşme daha hızlı gerçekleşmektedir. Franchise’ın firmamıza sağladığı yararlar ise; en minimum maliyetle şube sayısının artışı ve bununla birlikte sisteme giren yeni firmaların girdileri doğrultusunda finansal kuruluşlardan alınan desteklerin daha kolay bir şekilde elimize ulaşması ve sisteme katılanlarla karlılığımızın artmasıdır.
124
Günümüz ekonomik şartlarında şube sayısını artırmanın kolay olmadığını söyleyen Bağ Pastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Ildız, franchise sistemi ile minimum maliyetle şube sayısı artışı sağladıklarından bahsetti.
Yurt içi ve yurt dışı şube yatırımlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Neler planlanıyor? Yurt içinde yatırımlarımız devam ediyor. 14 şubemiz mevcut. Hali hazırda görüştüğümüz iki firma var. Yakın bir zamanda Bakırköy ve Şişli bölgesi olmak üzere Avrupa Yakası’nda da olmayı planlıyoruz. Yurt dışı için şimdilik Kuveyt ve Arap ülkelerine çikolata ve özel kurabiye ihracatı yapıyoruz. İlerleyen dönemlerde distribütörlük ile yurt dışına açılma isteğimiz bulunmaktadır.
ve sonrasında ödeme kolaylığı, ciddi bir ıskonto oranı, tek seferlik alınan ve sınırsız olan franchise bedeli haricinde ciro primi vb. bir ücret alınmaması, tüm şube ihtiyacının tek merkezimizden karşılanması, kazan/kazan ilkesi ile çalışmamız sayılabilir.
Girişimcilerin sizi tercih etme sebepleri neler? Girişimcilere sunmuş olduğunuz olanaklardan bahseder misiniz? Öncelikle ürünlerin kalite ve lezzeti, güvenilir bir marka olması, hizmet kalitesi, çalışanlarının kaliteli ve güler yüzlü olması, şubelerimizin özel dizaynı sebebiyle, rahat, sıcak ve nezih bir ortam ile kendilerini evlerinde gibi hissetmelerinin sağlanması, temiz olması gibi daha birçok nedenden dolayı yüzde 83’ün üstünde sadakatli bir müşteri portföyü bizleri tercih ediyor. Ayrıca girişimcilerimize sunduğumuz anahtar teslim yatırım
Gerek girişimci gerekse AVM yatırımcıları nezdinde firmanız ne kadar güven sağlıyor? Bahsettiğim gibi dünya genel ortalaması yüzde 70’lerde iken yüzde 83’ün üstünde sadakatli müşteri portföyüne sahip kurumsal bir firmanın girişimcileri bunu göz ardı etmezler. Çünkü yatırımcı için müşteri demek para demektir. Ayrıca AVM yatırımcıları da Bağ Pastaneleri’nin AVM’lerine değer katacağını bilerek mutlaka Bağ markasına yer vermek suretiyle mağaza açma konusunda sık sık davet göndermektedirler.
GIDA
İyi bir hizmet için birçok adım olabilir, ancak en önemlisi doğru ihtiyaç analizi David People Genel Müdürü Kerim Gökay Mamak, “Yaptığımız işte sürdürülebilir bir model yürütmek istiyorsak bunu ancak hizmet verdiğimiz sektördeki müşteri alışkanlıklarını, tarzını ve beklentilerini çok iyi analiz ederek başarabiliriz” dedi. planlarının daha kısa sürede gerçekleşmesini ve büyümenin daha etkili olmasını sağlıyor.
Firmanızın büyüme ve sürdürülebilirlik stratejilerinden kısaca bahseder misiniz? Kısa, orta ve uzun vadede yaptığımız stratejik planlamalarda önceliğimiz, standartlardan ödün vermeden, yatırımcılarımıza karlı bir operasyon sunmaktır. Sürdürülebilir bir yapı içerisinde, mağaza açılışları sonrası planlı ve sistemli bir takip gerekiyor. Biz buradan hareketle geçtiğimiz son 3 yılda olduğu gibi, her yıl minimum yüzde 30 büyüme hedefliyoruz. Yaptığımız işte sürdürülebilir bir model yürütmek istiyorsak bunu ancak hizmet verdiğimiz sektördeki müşteri alışkanlıklarını, tarzını ve beklentilerini çok iyi analiz ederek başarabiliriz. İyi bir hizmetin birçok adımı olabilir ama biz, ihtiyacı doğru analiz etmenin en önemlisi olduğunu düşünüyoruz.
Yurt içi ve yurt dışı şube yatırımlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Neler planlanıyor? Biz 2011 yılında kurulmuş, genç ve dinamik bir firmayız. Aynı zamanda, firma ortakları ve yönetici kadrosu uzun yıllardır perakende sektöründe olduğundan sağlam tecrübelere sahip. Bu tecrübeleri hem kiralama hem de operasyon anlamında yurt içinde ve yurt dışında profesyonel olarak yürütmekteyiz. Uygun lokasyon ve uygun yatırımcıyı bulunca şubemizi açıyoruz. 350 metrekareden başlayıp 600-700 metrekareye kadar olan yerlerde hizmet veriyoruz. Bizim için açık alan olmazsa olmaz. Kazan kazan mantığının işleyeceği bir ortam yaratıp sonrasında güzel geri dönüşler alıyoruz. David People olarak yurt dışında Kıbrıs’taki şubemiz ile faaliyet gösteriyoruz. Ayrıca Kuveyt, Dubai gibi Arap ülkeleriy-
le de görüşmelerimiz sürüyor, öncelikle yakın coğrafyayı hedef alıyoruz. Girişimcilerin sizi tercih etme sebepleri neler? Girişimcilere sunmuş olduğunuz olanaklardan bahseder misiniz? Bir önceki maddede de belirttiğim gibi, genç bir firma olmamıza rağmen 6 yıl gibi kısa bir sürede 40 farklı ilde, 60 üzerinde mağazaya sahibiz. Bu da bize pazarda çok ciddi bir tanınırlık olanağı sağlıyor. Markamızın çatısı altına girmek isteyen yatırımcılar, bizim diğer mağazalarımızı ziyaret etmiş ve kararlarını da gözlemlerine dayanarak oluşturmuş bir şekilde geliyor. Proje sırasında Franchise’larımıza hem Barista-Opeasyon eğitimi hem de Mutfak Oryantasyon eğitimi sağlıyoruz. Ayrıca bölge müdürlerimiz açılış sonrasında belli bir süre yakın takipte genel işlevin oluşturulmasında destek oluyor. Gerek girişimci gerekse AVM yatırımcıları nezdinde firmanız ne kadar güven sağlıyor? Neden? Hem AVM yönetimleri hem de yatırımcılar markamızın bulunduğu lokasyonlarda trafik arttırıcı bir etki yarattığını görüyorlar. Ayrıca tüm yatırımcılar, marka çatısı altında sağladığımız ürün tedariği ve sistemler sayesinde karlı bir operasyon yürütüyorlar.
Franchise sistemiyle büyüme yöntemini tercih etme nedeniniz nedir? Sistemin franchise veren firmaya sağladığı katkılar neler? Hizmet sektörü hem Türkiye hem de dünyada çok hızlı bir büyüme içerisinde olan bir sektör. Franchising sistemi ile birçok alanda ortak ve güçlü bir yapı oluşuyor. Bu da tüm değişimleri ve gelişmeleri çok daha hızlı uygulayabilme olanağı sağlıyor. Aynı zamanda yatırım
125
GIDA
Hedef Anadolu’da büyümek
Franchise yöntemi ile markalarının hızlı bir şekilde büyüdüğünden bahseden Global Restoran Yatırımları Genel Müdürü Bahar Özürün, bu yöntem ile büyümeye devam edeceklerini dile getirdi.
126
Firmanızın büyüme ve sürdürülebilirlik stratejilerinden kısaca bahseder misiniz? 2011 yılında kurulan firmamız, 2013 yılına kadar sistem hazırlıklarını sürdürerek 2013 yılında franchise şubeler vermeye başladı. Bu tarihten sonra da hem merkez hem de franchise şube açılışları devam etti. Hala 12’si merkez, 35’i franchise olmak üzere 47 şubemiz bulunuyor ve bundan sonra da franchise sistemi ile büyümeye devam etmeyi planlıyoruz.
önem veriyoruz ve bu yıl da öncelikli hedefimiz Anadolu’da daha çok şube açmak olacak. Yurt dışında merkez olarak restoran açmıyoruz, tercihimiz markamızı doğru temsil edecek ve ülke bazında birlikte çalışacağımız master franchise adayları ile büyümek. Şu anda Kıbrıs, Azerbaycan ve Erbil’de şubelerimiz var. Kriterlerimize uygun aday bulunması durumunda diğer ülkeleri de düşünebiliriz. Girişimcilerin sizi tercih etme sebepleri neler? Girişimcilere sunmuş olduğunuz olanaklardan bahseder misiniz? Öncelikle isim hakkı bedelimizi kurlardaki yükselişten bu yana TL’ ye çevirdik ve 150 bin TL olarak sabitledik. İşletmecimize her şeyi ile hazır bir restoran teslim ediyor, personelini de biz seçip eğitiyoruz. Tüm ürünlerini tek noktadan tedarik ediyor, döner satışına uygun bir satış ve fire izleme programı sunuyoruz. Aylık royalty, lojistik ve pazarlama primi talep etmiyoruz.
Franchise sistemiyle büyüme yöntemini tercih etme nedeniniz nedir? Sistemin franchise veren firmaya sağladığı katkılar neler? Öncelikle franchise yöntemi ile kısa zamanda markanın hızlı bir şekilde yayılması daha kolaylıkla gerçekleşiyor. Ancak bizce sistemin en önemli avantajı, işinin başında bulunan doğru seçilmiş girişimcinin merkezi yönetimden daha başarılı sonuçlar elde etmesi. Özellikle yerel bilgi ve sosyal ilişkiler noktasında franchise girişimcisi ile ilerlemek markalar için çok Gerek girişimci gerekse AVM yatırımcıları nezdinde firmanız ne kadar güven sağlıyor? büyük avantaj. Neden? Yurt içi ve yurt dışı şube yatırımlarınız hak- KasapDöner’in geçmişi 70 yıllık Sarıtaş Et’e kında bilgi verir misiniz? Neler planlanıyor? dayanıyor. Sektörde çok uzun yıllardır kaliteli Yurt içinde yeni açılan tüm seçkin AVM’lerde ürünleri ve ilkeleri ile tanınan bir adımız var. döner+ızgara konseptimiz ile şubeler açı- Bu bizim için büyük gurur kaynağı ve her iki yoruz. Anadolu’ya geçen yıldan beri büyük tarafta da avantajlarını görüyoruz.
GIDA
Aktaşlar’ın 2017 yıl
sonu ciro hedefi
40 milyon TL Aktaşlar Lezzet Grubu, 2017 yılının ilk 6 ayında 17 milyon TL’lik ciroya ulaştığını açıkladı. Yıl sonu ciro hedefini 40 milyon TL olarak belirleyen firma, restorancılık alanında hizmet veren Nelipide Gurme markasıyla yolunda emin adımlarla ilerlediğini açıkladı. Yeni yatırımı ‘Pideor’ markasının çalışmalarına da hız veren şirket, fastfood sektörüne hızlı bir giriş yapmak için gün sayıyor.
Aktaşlar Lezzet Grubu, Ordu’da ki 4 bin metrekarelik fabrikasında yaptığı yeni yatırımlarla donmuş pide üretimindeki kapasitesini günlük 200 bin adet pideye çıkardı. Üretim kapasitesinin artmasıyla bu alandaki pazar payını da beş katı oranında artıran Aktaşlar, koruduğu pazar liderliğiyle 2017 yılının ilk 6 ayındaki toplam cirosunu, 2016’nın aynı dönemine göre yüzde 500 arttırdığını açıkladı.
“ALMANYA VE AVRUPA’YA BU AY İÇERİSİNDE İLK İHRACATIMIZI YAPACAĞIZ” Aktaşlar’ın pideye sınıf atlatan markası Nelipide Gurme restoranlarında ilk beş ayda yaklaşık 100 bin adet pide tüketildiğini açıklayan Aktaşlar Lezzet Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Aktaş, şirket olarak verimli bir yıl geçirdiklerinin altını çizdi. Donmuş ürün pazarı için yurt dışında ve yurt içinde yeni pazarlara odaklandıklarını söyleyen Aktaş, “Marka bilinirliğimiz her geçen gün artıyor. Tabii bu artışla doğru orantılı olarak talepte de artış yaşıyoruz. Yurt dışında bayi ağımızı oluşturarak ihracat satışlarımızı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gürcistan ve Arabistan’a ihracatımız devam ediyor. Almanya ve Avrupa’ya bu ay içerisinde ilk ihracatımızı yapacağız “dedi.
YILIN İLK 6 AYINDA 10 MİLYON ADET DONMUŞ PİDE ÜRETİMİ… Yılın ilk 6 ayından 17 milyon TL’lik ciroya ulaştıklarını söyleyen Aktaşlar Lezzet Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Aktaş, “İlk altı ay içerisinde 10 milyon adet donmuş pide üretimi gerçekleştik. Bundan gurur duyuyoruz. Bu rakam bize gösteriyor ki; müşterilerimiz bizi severek takip ediyor, lezzetlerimizi beğeniyor. Bu lezzeti takipçilerimize 400’ün üzerinde personelimizle ulaştırıyoruz. Açılacak her yeni şubeyle Aktaşlar ailesini daha da büyütmek istiyoruz. Kadınların bireysel güçlerini ellerine alarak ülke ekonomisine katkı sağlamalarına yardımcı olmak için özellikle fabrikalarımızda kadın personel istihdamına önem veriyoruz.”
GIDA
İtalyan ustalığı ile Amerikan stili “Spring Street Pizzeria”da buluşuyor! İsmini 1905 yılında Amerika'da ilk Napolitan Pizzeria'nin kurulduğu Spring Street NYC bölgesinden alan ve bu lezzet efsanesini tüm ruhuyla Türkiye’de yaşatmayı amaç edinen Spring Street Pizzeria, konseptinin odak noktasını İtalyan lezzetlerinin Amerikalaşmış versiyonlarını tanıtmak üzerine oluşturdu.
MENÜDE BAŞLAYAN, DAMAKLARDA İZ BIRAKAN HAKİKİ NAPOLİ LEZZETİ… Spring Street Pizzeria’nın menüsünde İtalya’ya ve Amerika’ya gittiğinizde mutlaka tatmanız gereken en özel lezzetleri buluyorsunuz. Mutfaktaki ustalığını Türkiye’nin ve dünyanın ünlü şef-
Lezzet ilhamını pizzanın ana vatanı Napoli’den, keyifli ruhunu ve servis anlayışını da Amerika’dan alan, İstanbul’daki ilk adresi olarak Anadolu Yakası’nın parlayan yıldızı Watergarden Ataşehir’i seçen “Spring Street Pizzeria” lezzet dünyasına kazandırdığı “Fast Casual” anlayışı ile benzersiz bir deneyime davet ediyor!
lerinden Murat Bozok’a emanet eden Spring Street Pizzeria’da çorbalardan başlangıçlara, salatalardan makarnalara, tavuk kanatlarından panini sandviçlere, pizzalardan calzoneler ve tatlılara kadar oldukça zengin çeşitler yer alıyor. Asıl kahramanı Napoli işi pizzaları olan Spring Street Pizzeria Napoli’de yenen enfes pizzaların lezzetini tam anlamıyla İstanbul’da yaşatıyor. Napoli, pizzanın ilk doğduğu yani bu lezzet kültürünün ana merkezi olarak bilinir. Hamurundan mayasına, ağızda keyifle dağılan kabarık kenarlarından taze ve kaliteli malzemelerine pizzanın en iyi ve en ideal lezzetini sergiler. Napoli pizzasının karakterini oluşturan diğer
özellikler ise üzerinde peynirden çok sos olmasıdır. Ayrıca ortası da biraz ıslak bırakılır ve sosla peynirin enfes harmanını yaşatır. Napoli pizzasının en çarpıcı özelliği ilk bakışta onu hemen tanımanız ve bir kez denediğinizde adeta aşık olarak bir daha vazgeçememeniz! Günün her anına keyifle eşlik eden lezzetleri, yaşattığı enfes pizza deneyimi, İtalyan, bir o kadar da Amerikan karakteri ve Türkiye’ye getirdiği “Fast Casual” anlayışı ile yeme-içme dünyasının yeni favorisi Spring Street Pizzeria damaklarında ve ruhunda unutulmaz deneyimler yaşamak isteyenleri bekliyor.
İTALYAN, BİR O KADAR DA AMERİKAN… “Fast Casual” anlayışı ile lezzet severlere benzersiz deneyimler yaşatan Spring Street Pizzeria’nın İtalyan, bir o kadar da Amerikan karakteri sadece menüsüne yansımıyor; mekanın mimarisinden servisine, mutfağından masaları süsleyen detaylara kadar bütününde bu ruhu yaşıyor, kendinizi yurt dışındaymış gibi hissediyorsunuz.
FAST CASUAL LEZZETLERİN ANA MERKEZİ… Söz konusu hem lezzet, hem de hızlı servis olunca Spring Street Pizzeria da elbette bu işin can damarı olan Napoli’den çok özel bir fırın getirmiş. Türkiye’de çok nadir bulunan bu fırının en önemli özelliği 90 saniye kadar kısa bir zamanda damaklarda iz bırakan enfes Napolitan pizzalar pişirmesi… 90 saniyede pizza pişirme kapasitesine sahip Napoli'den getirilen fırını ile Spring Street Pizzeria’nın enfes Napolitan pizzalarını mutlaka denemelisiniz!
129
AJANDA
Dünya Üzerindeki Büyüleyici Manzaralar
Bryce Kanyonu Ulusal Parkı Bryce Kanyonu Ulusal Parkı ABD'nin Utah eyaletinde bulunan bir ulusal park. Burası aslında bir kanyon değil, daha çok Paunsaugunt Platosu'nun doğu tarafında bulunan ilginç bir doğal oluşumdur. Doğa koşullarının oya gibi işlediği ince uzun kayalıkları; gün ışığında değişip duran renkleri; fantastik bir filmin içinden geçiyormuşsunuz gibi görünen yürüyüş yolları ile izlemeye doyamayacağınız güzellikte bir yer.
AJANDA
Yellowstone Milli Parkı Dünyanın en çok ziyaret edilen ve en çok merak edilen yerlerinden biri olan ve doğanın benzersiz yüzünü yansıtan Yellowstone Milli Parkı ABD’nin Idoha, Montana ve Wyoming eyaletlerinde yer almaktadır. Dünyanın ilk ulusal parkı unvanını taşıyan Yellowstone, dünyanın sıcak su kaynağının yarısına sahiptir. Milli park aynı zamanda kuşlar, memeliler ve sürüngenlerin evi konumundadır. Yüzlerce canlıya ev sahipliği yapan Yellowstone National Park içerisinde binlerce bitki türleri de görebilirsiniz. Santorini Adası Santorini Adası, Yunanistan’ın en meşhur, en güzel adalarından biri. Ege’nin güneyinde Kiklades Ada grubuna ait Santorini Adası, tarihi ve doğal güzellikleri ile baş döndürüyor. Volkanik bir yapıya sahip olan Santorini Adası tarih boyunca volkanik patlamalar ve depremler yaşayıp bugünkü şeklini almış. Bu nedenle, ada farklı bir toprak ve kaya yapısına sahip. Ada mimarisinin en belirgin özelliği ise birçok Kiklades adasında olduğu gibi mavi beyaz evler... Ada evleri, Ege’nin mavisi ile dalgaların beyazını bir araya getiriyor.
Glacier Bay Ulusal Parkı 3.3 milyon dönümlük dağ, buzul, vahşi sahil şeridi ve fiyortları kapsayan Glacier Körfezi, dünyanın en büyük uluslararası korunan alanlarından biri olup biyosfer rezervlerinden birinin parçasıdır. Glacier Körfezi muhteşem manzaralar, nefes kesici anlar ve günümüzün yoğun topluluğunda sık sık kaybolan gerçek yalnızlığı sunar. Alaska'da bulunan Alaskan yolculukları için bu popüler yer, değişen mevsimlerle geri çekilip genişledikçe, buzul alanlarının değişen doğalarından bir görüntü sunar. Glacier Bay Ulusal Parkı fiziksel dünyanın nasıl biyolojik şekillendiğini görmek için bir iyi bir fırsat… Hinatuan Irmağı Filipinler’in Mindanao adasındaki Hinatuan dünyanın en gizemli nehri olarak bilinmektedir. Sebebi ise suyun kaynağının nereden geldiğinin kimse tarafından bilinmemesidir. Surigao del Sur bölgesinde Pasifik Okyanusu’na dökülen nehrin tuzlu suları baharın ortalarında artmaya başlıyor. Öğlen saat tam 12’de çalınan zil sesi ile saat 16:00’a kadar nehire girip yüzmek ve dalış yapmak yasaktır. Bu saatte görevliler tarafından nehire atılan yemler nereden geldikleri bilinmeyen yüzlerce balık tarafından yenilmektedir. Ba-
lıklar beslendikten sonra nehrin maviliklerinde gözden kaybolmaktadırlar. Iguazu Şelalesi Arjantin’nin kuzeydoğusunda; Arjantin, Brezilya ve Paraguay sınırları arasında yer alan Iguazu etkileyici ve gür şelaleleri, tropik yağmur ormanları, papağanları, kelebekleri ve zengin florası ile bir cennet gibi. Iguazu şelaleleri 3 kilometreyi bulan uzunluğuyla dünyanın en genişi… Iguazu milli parkının yarısı Brezilya’da diğer yarısı ise Arjantin tarafında bulunmakta. Şelalelerin çoğu Arjantin tarafında… Arjantin tarafında şelaleler yakından görülürken Brezilya tarafında ise birbiri ardındaki şelalelerin manzarasını seyredebiliyorsunuz. Cenote/Yucatan Yucatan Yarımadası yıllar önce, yağmur sularının toprağın altına süzülmesiyle delinen, gözenekli kireçtaşı kayaçlarından oluşmuştur. Zamanla, oyukların genişlediği bölgelerde kireçtaşının yüzeyi çökmüş, böylece suları yeşil ve mavi renkteki derin, doğal kuyular, yeşillikle çevrili bir alanda ortaya çıkmıştır. Doğallığını hiç kaybetmemiş bu doğal kuyunun sularında yüzmek, bambaşka bir deneyim olacaktır.
131
AJANDA
Abraham Gölü Hava sıcaklığının -30 dereceye kadar indiği Alberta’da bulunan Abraham Gölü’nün dibinde bulunan bitkilerin saldığı metan gazı yüzeye yaklaşırken donuyor ve gölün yüzeyinde donmuş kabarcıklar oluşuyor. Oluşan bu görüntü kesinlikle eşsiz… Salar de Uyuni Gölü Güney Amerika ülkesi Bolivya’da yer alan Salar de Uyuni, dünyada oluşan en büyük tuz gölü. 10 milyar tona yakın tuz rezervi olduğu tahmin edilen göl, tuz turizminin yanı sıra daha çok turistik bölge olarak kullanılmaktadır. Gölün içinde İnka Evi diye adlandırılan bir ada var ve adadaki dev kaktüslerin boyu 15 metreye kadar ulaşmaktadır. Ayrıca tamamen tuzdan ilginç bir oteli bulunmaktadır. Baykal Gölü Baykal Gölü, orta Sibirya'nın biraz güneyinde yer alan dünyanın en derin gölü. Baykal Gölü’nün suları, duruluğu ve hafifliği ile ün salmıştır. Her yıl aralık ayı sonuna doğru gölün yüzeyi donmaya başlar ve buz tutar. Mayısa kadar buzlarla kaplanmış olarak kalır. Ama bu durum ulaşıma engel olmaz. Yaz aylarında küçük gemilerle yapılan ulaşım, kışın da kızaklarla yapılır. Baykal Gölü, hayvan ve bitki bakımından da zengindir. Gölde endemik türler de yaşamakta olup tatlı su foklarının dünya üzerinde yaşadığı iki yerden biri Baykal’dır. Waitomo Glowworm Mağaraları Yeni Zelanda’da bulunan bir mağara… Adından da anlaşılabi-
leceği gibi bu mağarayı özel kılan şey, karanlıkta parlayarak avlarını üzerlerine çeken Glowworm’lar. Waitomo Mağarası, solucan larvalarının on binlercesi sayesinde ışıldamaktadır. Ateşböceği olarak tanımlanamayan, ama Yeni Zelanda sivrisinek ailesine ait bir sinek türüdürler. Bu tür; havadaki oksijenle, yaydığı kimyasallar arasındaki tepki sayesinde ışık üretir. Böcekler ışığa doğru uçar ve Glowworm’da, gıdasını yakalamak için aşağı sarkar, bu yapışkan hatlara takılan avlar, besini olur. Sonsuz Ateş Şelalesi ABD’nin New York eyaletinde bulunan ve sönmeyen ateşiyle bilinen küçük bir şelale... Şelale doğal yollardan oluşan ve alevin titremesini sağlayan bir çukurdan gelen gazla besleniyor ve yerin derinliklerinden gelen bir gaz sayesinde sürekli yanıyor. Pamukkale Travertenler Pamukkale Travertenleri, Ege Bölgesi’nde Büyük Menderes Havzası’nda bulunan tarihi ve turistik bir alan. Travertenler bölgede bulunan kayaların çökmesiyle oluşmuştur. Sıcak suların bölgedeki kayalara akması ve kayalarında çökmesi, sularda kalsiyum ile karbonhidrat bulunması sebebiyle sıcak suların kayaların üzerine çıkması ve suyun içinde yer alan karbondioksit ve karbonmonoksit gazının uçması sonrası travertenler birikmiş ve beyaz bir görünüm almıştır. Travertenler üzerinde birçok su kaynağı ve büyüklü küçüklü havuzlar da yer alıyor ve buralara girmek serbest.
AJANDA
Raftakiler Kelepçe: Şeytan bir kere girmeyegörsün insanın içine, yaptırmayacağı iş yoktur sahibine... Yeter, Mimoza, Gonca, Beyza, Sultan, Zeyno, Merve... Ve diğerleri... Bir avuç kader mahkumu kadın! “Büyük konuşmasın hiç kimse! 'Böyle bir olay benim başıma gelmez!' demesin. 'Asla' diye başlayan cümleler kurmasın. Hiç ummadığınız bir anda, kapkara bir çukurun dibinde bulabilirsiniz kendinizi. Tıpkı benim gibi...” diyor Beyza. Bir de Mine var aralarında. Dört duvarın dışında bambaşka bir dünyanın olduğundan habersiz, anasının yatağını, yemeğini ve günahını paylaşan, “Hiç uçurtma uçurmadım ben, Kumdan kaleler yapmadım, hiç sokaklarda oynayamadım. Çocuğum ben ama çocukluğumu yaşayamadım!” diyen ve eksik büyüyen bir çocuk. Her birinin ayrı bir hikayesi var. İç burkan, hüzünlü; ama bir o kadar da heyecan verici ve çarpıcı… (Tanıtım Bülteninden)
Elia İle Yolculuk: Dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar Elia Kazan, kendini bir Amerikalı ya da Yunan gibi değil, bir Anadolulu gibi hissederdi. Pek çok oyuncuyu da birlikte çalışmaya “Anadolu gülüşü” dediği yetenekle ikna ederdi. Bu yetenek onu, hayatı boyunca taşıyacağı “işbirlikçi” etiketinden kurtaramadı. McCarthy dönemindeki hataları, onu ömür boyu kovaladı. Üçüncü Oscar’ını bile üzüntüyle kaldıran Kazan, belki biraz avunmak ve arınmak için annesinin dizlerine koşan bir çocuk gibi, memleketi Kayseri'nin yollarına düştü. Kaderini bilen ama ölmeden önce ona karşı mücadele eden bir Yunan trajedi kahramanı gibi. Kadim Anadolu, bambaşka ilkelere sahip, farklı deneyimler yaşamış iki insanı, Zülfü Livaneli ve Elia Kazan'ı belki de tek ortak yolculuklarına çıkarmayı başardı. Livaneli'nin büyülü satırlarından okuyacağımız bu sıra dışı yolculuğu, M.K. Perker'in muhteşem çizgileriyle izleyeceğiz. (Tanıtım Bülteninden)
Herkesleşme: “Zeyneb'le o akşam güzel bir parkta oturduk ve aşık olduk. Güzel bir parkta oturmak ve aşık olmak harika bir şeymiş. Küçük kesekağıdından çıkardığım pişmiş kestanelerin kabuğundan kolayca ayrılan kısımlarını ona veriyor, tüylü zarını soyamadığım kırıntılarını ise kendi ağzıma atıyordum. İsimlerimizi henüz bilmiyorduk. Sorma gereksinimi de duymamıştık herhalde. Nasıl olsa öğrenecektik. Ve ben ilk başta bunu Zeynep olarak algılayacaktım. 'Yalnız sonu b ile' diye uyardığındaysa önümüzdeki senelerde ona 'Zeynebim' derken adını bozmayacak olmaktan büyük sevinç duyacaktım.”(Tanıtım Bülteninden)
133