12 minute read

Sektör Haberleri

Next Article
Kütüphane

Kütüphane

SEKTÖRDEN

Türkiye Yat Üretiminde Söz Sahibi Olmaya Devam Ediyor

Advertisement

Dünya’da yat üretiminde önemli bir konuma sahip olan Türkiye’de üretilen mega yatlar dünya zenginlerinin tercihi olmaya başladı.

Ülkemizde, deniz araçları yapımında her geçen gün ciddi gelişmeler yaşanıyor. Türkiye’de 2020 yılında 3 farklı yat denizlerle buluştu. 36 metrelik Sea Star, Bilgin Tersanesi 80 metrelik Tatiana ve Turquoise Yat Blue adlı 56 metrelik yat bu yıl deniz ile buluştu. Türkiye ekonomisine büyük katkı veren yat üretimi son yıllarda yat sektöründe isminden sıkça bahsettiriyor. Yat üretiminin ülke tanıtımına da büyük katkısı oluyor. Türkiye’de üretilen yatlar sayesinde Dünya medyalarında

Türk römorkör inşa uzmanı Sanmar Tersaneleri, Sohar Limanı’na (Umman) 3 Bigaçay sınıfının römorkörden oluşan siparişin ilkinin teslimatını gerçekleştirdiğini açıkladı.

Römorkörün kısa süre içinde Sohar Limanı’na gelişi, operatör Svitzer ve Sohar Limanı’nın filo geliştirme hedeflerini nihayete erdireceği kaydedildi. Öte yandan; 2019’un başlarında yapılan sözleşme ile Svitzer, limanla olan birlikteliğini 15 yıl daha uzattığı bildirildi. Haziran ayında deneme seyirlerini tamamladıktan sonra diğer iki “Bigaçay” sınıfı römorkörün de teslim edilmesi bekleniyor. Sanmar Tersaneleri Orta Doğu ve Afrika Satış Direktörü Gary Dockerty, “Bigaçay serisi, tasarım ortağımız Robert Allan Ltd. tarafından Sanmar için özel olarak geliştirildi. Tasarım olarak ileri seviyede refakat, çekme gücü ve denizcilik performansı sağladığı kanıtlanmış bir gövde formuna sahiptir.” dedi.

Sohar Limanı’na toplamda 5 römorkör ihraç edildi

Sohar Liman Müdürü Peter Rosewall, ülkemizin ismi sıkça takip ediliyor. Bununla beraber yat üretimi sırasında yan sanayideki birçok firma da ekonomik gelir elde ediyor. Türkiye’de üretilen birçok yatın, bakım ve onarım içinde üretildiği tersanelere geri gelmesi ayrıca ekonomik bir katma değer oluşturuyor. “Türkiye’nin önde gelen römorkör üreticisi Sanmar’dan Bigaçay sınıfı römorkörleri alıyor olduğumuz için çok heyecanlıyız. Bigaçay sınıfı römorkörlerin ilki olan Svitzer Sohar, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Svitzer’e teslim edildi. Bu römorkör, yüksek kanca kuvveti, hızlı vinçleri ve yüksek manevra kabiliyeti ile operasyonların sorunsuz ve hızlı bir şekilde akmasını sağlayacak büyük bir adımdır. Römorkörlerin boyutu ve gücü, Sohar Limanı’mıza düzenli olarak yanaşan ve kalkan Valemax gemiler açısından da daha emniyetli

Son yıllarda, İstanbul ve Kocaeli illeriyle beraber Ege Bölgesinde de yat üretimi ve bakımının önemi gittikçe artıyor. Bodrum, Marmaris ve Fethiye ilçelerinde üretilen gulet ve yatların Dünya denizlerinde boy göstermesi de ülkemiz için

Sanmar, Siparişlerin İlkini Teslim Etti

büyük bir gurur. operasyon imkânı sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.

Yapılan bilgilendirmede teslimi gerçekleştirilen römorkör; 29 metre uzunluğa, 13,3 metre tam genişliğe 6,0 metre su çekimine sahip. Gemilere çekme, itme ve etkin refakat görevleri ve limancılık hizmetleri dışında, römorkörlerin yerine getirebileceği diğer görevler arasında yangınla mücadele, kirliliğe müdahale ve liman içi kurtarma operasyonları da bulunuyor. Sanmar, Sohar Limanı’na daha önce de iki Sırapınar sınıfı ASD römorkörü teslim etmişti.

Gemilerin Denize Elverişlilik Denetiminin Esasları Yeniden Belirlendi

Bakanlığın, Gemilerin Teknik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yolcu gemisi hariç diğer gemilerde yıllık sörveylere yönelik olarak deniz sörveyi her yıl, sualtı sörveyi ise 2 yılda bir yapılacak. 5 yıllık süredeki ikinci veya üçüncü yıl dönümündeki sualtı sörveylerinden en az birisi karada gerçekleştirilecek.

Tam boyu 24 metreye kadar olan gemilerin kara sörveyleri zamanında kara ve deniz sörveyleri karada birlikte yapılabilecek. Bu gemilerde gerek görülmesi durumunda, denetimi yapan personel veya yetkilendirilmiş kişi veya kuruluşların teklifi ve liman başkanının kararı ile denizde kapsamlı denetim söz konusu olabilecek.

Denize elverişlilik belgesi ve su aracı uygunluk belgesi sörvey ve belge düzenleme yetkisi ile ilgili esaslarda da değişikliğe gidildi. Tam boyu 24 metre ve üzerinde olan gemilerin denize elverişlilik belgesi ve su aracı uygunluk belgesi sörveyi denetim uzmanları tarafından yapılacak. Tam boyu 24 metreye kadar olan gemilerin denize elverişlilik belgesi ve su aracı uy

Türkiye dünyanın en seçkin turizm ve çevre ödüllerinden Mavi Bayrak’ta bu yıl da yerini korudu. İspanya ve Yunanistan’ın ardından dünyanın en çok mavi bayraklı 3’üncü ülkesi olan Türkiye’nin ödüllü plaj sayısı bu yıl 486 oldu.

Merkezi Danimarka’nın başkenti Kopenhag olan Uluslararası Çevre Eğitim Vakfının (FEE) verdiği Mavi Bayrak ödüllerinin 2020 yılı değerlendirmeleri sonucunda, geçtiğimiz yıl 463 olan ödüllü plaj sayısı 486’ya ulaştı. Türkiye’de 22 marina ve 7 yat ise bu yıl Mavi Bayrak ödülü almaya hak kazandı. Bu yıl Mavi Bayraklı plaj sayıları gunluk belgesi denetimi, denetim uzmanı dışında denetim konusunda eğitim alarak yetkilendirilmiş liman başkanı, liman başkan yardımcısı veya denizcilikle ilgili meslek yüksekokullarından mezun uzman tarafından gerçekleştirilebilecek.

Tam boyu 15 metreye kadar olan gemilerin denize elverişlilik belgesi ve su aracı uygunluk belgesi denetimi belirtilen personel dışında denetim konusunda eğitim alarak yetkilendirilmiş idare personeli veya İdare tarafından bu iş için yetkilendirilmiş kişi veya kuruluşlarca yapılabilecek.

Bünyesinde denetim uzmanı bulunan liman başkanlıklarında bu denetimler öncelikle denetim uzmanı tarafından yerine getirilecek. Düzenlenen denize elverişlilik belgeleri ve su aracı uygunluk belgeleri Antalya’da 206’ya, Muğla’da 105’e, Aydın’da 35’e, İzmir’de 52’ye, Balıkesir’de 31’e, İstanbul’da 2’ye, Samsun’da da 13’e yükseldi. Çanakkale, Kırklareli, Kocaeli, Düzce, Ordu, Mersin ve Van illerinde geçtiğimiz yılın rakamları korundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, plaj sayısında 2023 yılında, uluslararası Mavi Bayrak liman başkanı tarafından imzalanacak.

Kovid-19’un denetimlere etkisi

Yeni tip koronavirüsün etkilerinin azaltılması için çıkarılan “Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kapsamında belirlenen sürelerin sonunda denize elverişlilik belgelerinin yeniden düzenlenmesi amacıyla yapılacak denetlemelere ilişkin gerekli iş ve işlemler, kara sörveyi yapılamayan gemilerin denizde yapılacak kondüsyon denetimi ve seyir emniyeti ile can, mal, deniz ve çevre güvenliği denetimlerinin yapılarak uygun bulunması durumunda denizde belgelendirilmeleri de

Türkiye’nin Ödüllü Plaj Sayısı 486 Oldu

dahil Bakanlık tarafından belirlenecek. uygulaması yapan 50 FEE üyesi ülke arasında dünya birinciliğini hedefliyor.

Bakanlığın öncülüğünde 1993 yılında Mavi Bayrak programının ulusal takipçisi olarak kurulan Türkiye Çevre Eğitim Vakfının internet adresinden 2020 yılı ödüllerine ilişkin tüm detaylara ulaşılabiliyor.

DFDS’den Yenilenebilir Yakıt Geliştirmek Üzere Dev İş Birliği

Denizcilik ve lojistikte Avrupa’nın lider firması Danimarkalı DFDS, ”5 Haziran Dünya Çevre Günü” öncesinde Danimarkalı Copenhagen Airports, A.P. Moller - Maersk, DSV Panalpina, İskandinav Havayolları Şirketi SAS ve Ørsted şirketleriyle bir araya gelerek Kopenhag bölgesinde karayolu, deniz ve hava taşımacılığı için sürdürülebilir yakıt üretimi gerçekleştirmek üzere endüstriyel ölçekte bir sanayi tesisi geliştirmek için ortaklık kurdu.

DFDS, Copenhagen Airports, A.P. Moller - Maersk, DSV Panalpina, DFDS, İskandinav Havayolları şirketi SAS ve Ørsted şirketleri 2023 gibi yakın bir tarihte çığır açıcı bir hidrojen ve e-yakıt üretim tesisi geliştirme vizyonuyla bir ortaklık kurdu. Dünyada ilk kez bu amaçla gerçekleştirilen ortaklık çerçevesinde, dünyanın en büyük elektrolizör ve sürdürülebilir yakıt üretim tesislerinden biri kurulacak. Proje, sürdürülebilir yakıtların talep ve arz taraflarını bir araya getiriyor.

2030 yılına kadar tam kapasiteye ulaşması öngörülen proje, otobüsler, kamyonlar, gemiler ve uçaklar için her yıl 250.000 tondan fazla sürdürülebilir yakıt sağlayacak. Toplam 1,3 gigawatt potansiyel elektrolizör kapasitesi sayesinde proje, bu alanda dünyanın en büyük tesislerinden biri olacak. Tesis tam kapasiteyle çalışmaya başladığında, yıllık karbon salınımının 850.000 ton azaltılmasını sağlayabilecek.

Üç aşamalı dev projeyle sürdürülebilir yakıt

2023 yılına kadar faaliyete girecek ilk aşama, doğrudan otobüs ve kamyonlarda kullanılabilecek yenilenebilir hidrojen üretebilecek 10 MW’lık bir elektrolizörden oluşuyor. İkinci aşama, 2027 yılına kadar faaliyete geçecek 250 MW’lık bir elektrolizör tesisinden oluşuyor. Bu tesis, yenilenebilir hidrojen üretimini Greater Copenhagen bölgesindeki kaynaklardan karbon yakalama faaliyetleriyle birleştirerek deniz taşımacılığı için yenilenebilir metanol ve havacılık sektörü için yenilenebilir jet yakıtı (e-kerosen) üretiminde kullanılacak. 2030 yılına kadar faaliyete geçecek olan üçüncü aşamada, projenin elektrolizör kapasitesinin 1,3 GW düzeyine çıkarılması ve daha fazla sürdürülebilir CO2 yakalanmasıyla, otobüs, kamyon, gemi ve uçaklarda kullanılmak üzere 250.000 tonu aşkın sürdürülebilir yakıt sağlamak için yeterli kaynak oluşturulacak.

Alternatif yakıta yatırım tam gaz devam ediyor

DFDS, yeni teknolojiler ve fosil yakıt alternatifleri yoluyla gemilerine yönelik uzun vadeli çözümler geliştirmek üzere iş birliklerinini sürdürdüğünü 2020 yılı başında açıklamıştı. Şirket, biyoyakıt üreticisi MASH Energy’ye yaptığı yatırımla, alternatif yakıtlar bulmak, test etmek ve ölçeklemek konusunda önemli çalışmalar yapıyor. MASH Energy’nin geliştirdiği CO2 yönünden nötr biyoyakıt gemilerde kullanılacak.

DFDS Akdeniz İş Birimi, 12 gemisinde gaz yalıtım sistemi yatırımı yaptı

Sürdürülebilirlik konusunda yatırımlarına devam eden DFDS, groston-deniz mili başına gCO2 salınımını 2023 yılında 12,4, 2030 yılında ise 9,6 seviyesine düşürmeyi hedefliyor. DFDS, bu doğrultuda Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün CO2 salınımlarının 2030 yılına dek 40 azaltılması hedefiyle uyumlu bir şekilde, 2008 yılındaki referans değerlere kıyasla 2030 yılına dek 45,1 oranında düşüş planlıyor.

DFDS gemilerindeki ana makinelerin yeni çevre standartları ile uyumlu hale getirilmesi ve gemilerin hepsinin 2020 küresel sülfür düzenlemelerine uyacak şekilde gaz yalıtım sistemleriyle (scrubber) donatılması için 50 milyon avro değerinde yatırım yapıldı. DFDS Akdeniz İş Birimi’nin antik şehirlerimizin ismini verdiği ve Pendik Limanı’ndan törenle geçtiğimiz sene denize indirilen Ephesus ve Troy Seaways gemilerinde yeni inşaa aşamasında Scrubber montajı gerçekleştirilmişti. 5 Haziran Dünya Çevre Günü öncesinde DFDS Akdeniz İş Birimi’nin filo bazında 14 gemisinin 12’sinde gaz yalıtım sistemleri (scrubber) yatırımı tamamlandı.

DFDS, ayrıca filolarındaki gemilere balast suyu arıtma sistemleri kurmayı da sürdürüyor. Balast suyu arıtma sistemleri sayesinde farklı bölgeler arasında hizmet veren gemilerin balast sularıyla taşınabilen potansiyel istilacı türlerin yayılmalarının önlenmesi sağlanıyor. DFDS, araştırmacılarla da iş birliklerini sürdürerek feribotlarından toplanan verilere erişim sağlıyor. DFDS, bu sayede bilimsel araştırma ortaklarının denizde birçok farklı alanda araştırmalar yapmalarına olanak tanıyor.

SEKTÖRDEN

Milli Fırkateyn İçin Yerli Güç Birliği MİLGEM Projesi’nin devamında üretilecek İ sınıfı fırkateynlerin ilki olan İstanbul Fırkateyni, önceki gemilerden daha yüksek yerlilik oranıyla Türk Deniz Kuvvetlerine kazandırılacak.

Yurt içinde ve dışında deniz platformu inşa ve modernizasyon faaliyetleri yürüten STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ, sorumluluk üstlendiği projelerde bugüne kadar yaklaşık 300 sistem sağlayıcı ve 400’ü aşkın inşa malzemesi üretici ve tedarikçisiyle başarılı çalışmalar gerçekleştirdi.

Şirket tarafından, ana alt yüklenicilerden biri olunan MİLGEM Projesi’nin ilk 4 gemisi, Ada sınıfı korvetlerin Deniz Kuvvetleri Komutanlığına tesliminin ardından projenin devamı niteliğinde ve STM’nin ana yüklenici sorumluluğunda İ Sınıfı Fırkateyn (MİLGEM Projesi 5’inci gemi) Tedariki Projesi, Test ve Eğitim Gemisi Projesi (TCG UFUK A-591), Yeni Tip Denizaltı Projesi, Preveze Sınıfı Denizaltı Yarı Ömür Modernizasyon Projesi, Pakistan ile Denizde İkmal Tankeri Projesi ve Agosta 90B Denizaltı Yarı Ömür Modernizasyon Projesi gerçekleştiriliyor.

Şirket geçen yılın nisan ayında Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile MİLGEM 5’inci Gemi (İstanbul/F-515) Tedarik Sözleşmesi imzaladı. Sözleşmeyle STM, geminin tasarımı, silah-elektronik sistemleri ve ana tahrik sistemi sorumluluklarını da kapsayacak şekilde ana yüklenici olarak görevlendirildi. ASELSAN ve HAVELSAN’ın ana iş ortakları olarak yer aldığı projede, 150’den fazla sistem için 80 civarında alt yüklenici görev yapıyor. Toplamda sözleşmeli ve sipariş emriyle çalışılan firma sayısı ise 220’yi buluyor.

Sistem tedariki yapılan 80 civarındaki alt yüklenicinin üçte ikisi yerli, üçte biri yabancı firmalardan oluşuyor.

Yerli tedarikçiler, geminin silah elektronik sistemleri ile gemi elektrik sistemi, yardımcı makine sistemleri (dizel jeneratör setleri, entegre platform kontrol ve izleme sistemi, KBRN üniteleri ile tespit ve teşhis sistemi, tulumbalar, valflar, elektrik güç sistemleri, kablolar, tablo ve panolar, hava kompresörleri, yangın söndürme sistemleri ve benzeri), gemide yaşam için gerekli ekipmanları (ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme sistemi, tatlı su üretim sistemi, yaşam mahalleri mobilya donatımları, servis mahalleri, sıcak su sistemi ve benzeri), gemicilik donanımları (dümen takımı, vasıta mataforası, ırgatlar, kaportalar, hangar kapısı, torpido kovan mahalleri, sancak iskelesi ve benzeri) gibi platform sistemlerinin tedariklerini sağlıyor.

Elektrik sisteminde, yerli üretim 185 kilometre elektrik kablosu ve 2 bin 675 aydınlatma armatürü kullanılacak. Üretilen tüm ekipman ve malzemelerin gemiye montajı için tasarım dokümanları STM tarafından hazırlandı.

Yerlileşme hedefi büyüdü

Ada sınıfı MİLGEM korvetleri platform sistemlerinde (ana tahrik sistemi hariç) yaklaşık yüzde 72 yerlilik oranına ulaşılırken, İ sınıfı fırkateynlerde yerlilik oranının en az yüzde 75 olması hedefleniyor. İ sınıfı fırkateyni diğer Ada sınıfı korvetlerden ayıran temel özellik, silah sistemlerinde yapılan donanım değişikliği veya ilavelerden kaynaklanıyor. Bu değişim gereği geminin boyu 10 metre uzadı ve buna bağlı olarak bazı yapısal değişikliklere gidildi.

İ sınıfı fırkateyn üstün sınıf özellikleri ve ilgili ülke kullanım gereksinimleri doğrultusunda Ada sınıfı korvetler gibi yurt dışında tercih edilebilecek.

2023’te Deniz Kuvvetlerinde

İ sınıfı fırkateynlerin ilki olan İstanbul’un halihazırda blok inşaları ve birleştirmeleri devam ediyor. Geminin Ocak 2021’de denize indirilmesi öngörülüyor. Havuzda gerçekleştirilecek donatım faaliyetlerinin ardından Mayıs 2022’de liman kabul testlerine, Ocak 2023’te seyir kabul testlerine başlanması ve İstanbul Fırkateyni’nin Eylül 2023’te Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmesi planlanıyor.

Geminin inşa ve donatımına ilişkin her türlü dizayn, mühendislik ve sistem-malzeme tedarik faaliyetlerine STM tarafından devam ediliyor.

SEKTÖRDEN

Sanmar, KEGM İçin Yapacağı Römorkörler İçin Kaynak Töreni Düzenledi

Dünyaca ünlü römorkör üreticisi ve işletmecisi olan Sanmar Tersaneleri, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü için inşa edeceği 2 adet römorkörün ilk omurga kaynağını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu yaptı.

Sanmar Tersanelerini bu ihalede başarıya ulaştıran detaylar arasında, üst düzey imalat teknikleri ve alanında uzmanlığı ile imalat maliyetlerini düşürebilmesi ve konuya hâkim müşterinin özel taleplerini de karşılayabilecek kavrayışta ve yeterlilikte olmasıdır.

29,40 metre uzunluğa, 13,30 metre genişliğe ve 6,0 metre maksimum su çekimine sahip bu tekneler, 90 ton çeki gücünü her biri 2880kW güç üreten 2

Küresel konteyner taşımacılığı 800 milyon TEU olurken bu rakamın 510 milyon TEU’luk bölümü, Asya kıtasında elleçlendi.

Türkiye’de 2019 yılında elleçlenen konteyner yaklaşık 11.6 milyon TEU. Türkiye’de en yoğun limanlar Marmara Bölgesi’nde. Konteyner elleçleyen limanlar içinde ilk 3 sırayı Ambarlı, Mersin ve Kocaeli alıyor. ‘Dünyayı daha küçük ama dünya ekonomisini daha büyük’ hale getiren konteynerizasyon küreselleşmenin ana faktörlerinden biri. Ulaşım maliyetleriyle uluslararası ticari ilişkilerde konteyner taşımacılığının getirdiği avantajlar düşünüldüğünde, dünya ticaretindeki büyümenin uluslararası konteynerizasyondan kaynaklandığını gösteriyor. 2016’da yaklaşık 4.6 milyar dolar olan küresel konteyner piyasası 2019’da 6.82 milyar dolara ulaştı. Sektörün 2025’te 11 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor. Günümüzde konteyner taşımacılığı dünyanın uzak limanlarına çalışan yüzlerce gemiye sahip dev şirketlerden yurtiçinde çalışan küçük firmalara kadar yaygın adet yüksek devirli MTU 16V4000M73L ana makine sahip. Römorkörcülük hizmetlerinin yanı sıra, refakat hizmetleri ve de 2500m3/saat ‘lik yangın pompası vasıtasıyla yangın söndürme hizmeti ile de kıyıların ve boğazların güvenliğine olarak kullanılıyor. Gemilerle kargo taşımacılığına yönelik talebin ve ticari anlaşmaların sayısının artması gibi faktörler, konteyner pazarını büyüten etkenler arasında. Ayrıca otomasyon eğilimi ve deniz güvenliği normlarında artış gibi faktörler de sektörün büyümesi için önemli fırsatlar oluşturuyor. Konteyner taşımacılığındaki bir başka avantaj da kargo gemilerinin mal ve nakliye ücretlerinin karayolu ve hava taşımacılığına göre daha ucuz olması.

Dünya konteyner taşımaları yaklaşık 800 milyon TEU

2019 yılı dünyada konteyner hareketliliği yüzde 4.7 büyüdü. Dünya konteyner taşımaları yaklaşık 800 milyon TEU. Konteykatkı sağlayacaklardır. Dizayn aşamasında gürültü ve titreşim etmenlerinin en düşük seviyelere çekilmesi ve mürettebat güvenliğinin ve konforunun en üst düzeyde tutulması hususlarına çok ciddi

Türkiye’de En Fazla Konteyner Elleçlenen Limanlar Belli Oldu

özen gösterilmiştir. ner elleçlemelerinin yüzde 64’ü olan 510 milyon TEU’luk kısmı Asya Kıtası’nda gerçekleşiyor. 200 milyon TEU’ye yaklaşan elleçlemelerle Çin limanları ilk sırada. Avrupa Kıtası yaklaşık 126 milyon TEU ile Asya’yı izlerken Kuzey Amerika’nın payı 61 milyon TEU. Son 10 yılda dünyada gemi büyüklükleri artarken limanlar da kapasitelerini yükseltme yolunu seçti. Gemi kapasiteleri 20 yılda 8 bin TEU’dan 24 bin TEU’ya ulaştı.

Türkiye’de elleçlemeler yüzde 7 arttı

Türkiye’de her yıl % 5 büyüyen denizyolu taşımacılığında limanlara yanaşan gemi sayısı azalırken konteyner elleçlemeleri % 7 arttı.

This article is from: