18 yıldır yayım hayatını aksatmadan sürdüren Doğuş, Ocak 2017 itibariyle 18’inci yılını dolduruyor. Yayın politikasını üç sac ayağına oturtan Doğuş, bu amaca matuf bir hizmet sundu. Türkçenin yaşaması ve yaşatılmasına, Türkiye insanının asgari müştereklerde bir araya gelebilmesine, aralarındaki duvarlarının yıkılmasına ve Hollanda toplumuyla olan ilişkilerinin sağlıklı hâle gelebilmesine zemin hazırlayan bu sosyal ve kültür hizmete, maddî ve manevî katkı sunan, destek veren herkese teşekkürler...
Türkçe ve Hollandaca aylık enformasyon gazetesi / Maandelijks informatieblad in het Turks en Nederlands
18
YAŞINDA
bi i h a s n r, a a d l c i n V lüma Müs lep için . Ha talar.. ay a k >> S 18
Türkçe ve Hollandaca aylık enformasyon gazetesi / Maandelijks informatieblad in het Turks en Nederlands
Ocak/Januari 2017 yıl/jaar 18 sayı/editie 222
e-mail: dogus@dogus.nl www.dogus.nl
Adres:Schiekade 594 Rotterdam Elke dinsdag 10:00 tot 17:00 open
U kunt elke dag 9 tot 21 uur bellen voor een afspraak
Tel:0618474283 Tel:0639831512
et r f e N ici Et t i r o k u… Bir K >> S
kutahyaporselennl
25
MÜSLÜMANLAR GERİLEDİ
DÜNYA KAYBETTİ! “Dünyada bir yerlerin huzur belde olabilmesi için orada yaşayan insanların; kalbinde, yüreğinde, gönlünde, dilinde, ürettiklerinde, tükettiklerinde, inançlarında, inançlarının insan ilişkilerinde; “kardeşlik, hak, hukuk, paylaşma, dayanışma, karşılıklı güven ve istikrar” gibi unsurların tam olması gerekir. İslam’ın en parlak dönemi olan “Asr-ı Saadette” böyleydi ve İslam, dünya coğrafyasına bu özelliği ile yayıldı. Osmanlı devletinin kuruluşu ve sonrasında gördüğümüz benzeri bir dönem, yine İslam’ın dünya insanlığına sunduğu medeniyetle yayıldı. Osmanlı topraklarının önemli bir kısmı savaşla elde edilmedi. İslam medeniyetinin diğer inançlara mensup topluluklarına götürülmesi ve “İslam’ın yaşanmasıyla” kazanıldı. İnsanlığın uğradığı felaketler; beşer toplumunun ruh, ahlâk ve iman yönünden düştüğü bataklık sebebiyledir. Avrupa’nın en debdebeli devrinde maddenin öne çıkıp, daha yüce manaların heder edilmesi ve bunların kopardığı azgın medeniyet seline insanlığın kapılmasıdır. İşte bütün bunlar, tahammül edilmez felaketler ve tamiri imkânsız musibetlerdir. Ne var ki, bunu anlayanlar azdır. Bundan bahsedenler ise daha azdır. İslam’ın hayat nizamıyla cahiliye nizamı birbiriyle mücadele hâlinde olunca, Müslümanların cahiliye nizamının hâkimiyet devrindeki kayıpları, elbette büyük olacak ve hatta dünyayı saran bu korkunç musibetteki payları daha çok olacaktır. Çünkü İslam’la cahiliyet tıpkı terazinin iki kefesi gibidir. Kefenin biri ağır bastığı zaman diğeri boşlukta kalır. Bu manevî felaketleri teker teker ele alarak incelemek gerekir”. (en-Nedvi) >> S 25
ZA’ DÜNYA DEVLERİNE KAFA TUTUYOR!
“15 MART’TA TARİH YAZACAĞIZ”
S 04
S 05
“BASKI VE KORKU OLAN YERDE, İLMÎ İLERLEME OLMAZ”
S 07
2016 YILINDA YAŞANAN ÖNEMLİ OLAYLAR...
“VAKFIMIZ, TİCARİ BİR KURULUŞ DEĞİLDİR”
S 10
S 16