4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 18

Page 1

YIL: 2 EYLÜL 2011

KİŞİ BAŞI

15

TL.

AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ

BAHÇEŞEHİR SOMUN EKMEK CAFE’de

DOĞUM GÜNÜ MENÜSÜ

Patates, Hamburger, Pasta, Kurabiye, Meyve suyu






Bahçeşehir Ticaret Merkezi No: 3 (Ziraat Bankası arkası)


Sipariş ve Rezervasyon hattı: 608

11 40 - 41




Huzur Lezzet ve Eğlence ` Kır Düğünü ` Nişan ve Nikah Töreni ` Sünnet Düğünü ` Doğum Günü ` Mezuniyet Törenleri ` İş Yemekleri ve Organizasyonları ` Kurumsal Organizasyonlar ` Kahvaltı Keyfi ` Havuzbaşı Keyfi ` Okul Yemekleri ` Kına Geceleri


bir arada

Misafirlerimiz, gün içinde havuz başında güneşlenip yüzerken leziz osmanlı mutfağımızdan seçtikleri yemeklerini yiyebilir ve akşam saatlerinde canlı müzik eşliğinde eğlenebilirler... 23 Nisan Caddesi Kavaklı - Beylikdüzü-İst. Rezervasyon: Meşhur Tokat Kebabımızı tattınız mı?

212 876

18 68


YETENEK GELİŞTİRME

Bilim adamlarının istatistiklerine göre 2 - 6 yaş arası kişiliğin şekillendiği en önemli zamanlardır. Doğulu Müzik; bu yaş dönemi içindeki çocuklarımızın geleceklerini şekillendirmeye, toplumun hangi noktasında olacağını belirlemeye, bu dönemini verimli, eğitimli ve bilinçli geçirmelerini sağlamaya yardımcı olmak amacıyla Yetenek Geliştirme Merkeziʼni kurdu. Amacımız; öğrencilerimizin kötü alışkanlıklardan uzak, özellikli, yaratıcı, lider ruhlu ve başarılı, bulunduğu aile çevresinden yaşadığı sosyal çevreye kadar etrafıyla barışık çevresiyle entegre bir neslin bireyleri olmalarına

katkıda bulunmak ve bu konuda bir değer yaratmaktır. 3 yaştan 6 yaşa kadar hizmet veren merkezimiz okul öncesi yaşlarda yetenek geliştirmenin önemini vurgulamaktadır. Doğulu Müzik erken yaşta yapılan müdahalelerle çocuklara ve ailelere yetenekleri tanımada, adlandırmada ve geleceğe yönlendirmede destek olmaktadır. Öğrencilerimiz önce uzman eğitmen kadromuzun branşlar hakkında yapacağı sunumdan sonra özenle seçilecek. (Kontenjan dahilinde) Eğitmenlerimiz sanata gerçekten yeteneği olan çocuklarımızın yetenekleri doğrultusunda özel çalışmalarla, onlara özel vakitler ayırarak

BİZ BUNLARIN HEPSİNİ


SÜREKLİ DEVAM EDEN EĞİTİM PROGRAMLARIMIZ G

Bale programları:

Klasik bale, modern bale, pre bale (3 yaş altı baleye hazırlık) G

MERKEZİ

branşlaşmalarını sağlayacak. Klasik anaokulu kalıplarından çıkarak çocukların, doğuştan gelen yeteneklerini geliştirecek.

■ 3-6 yaş grubundaki çocuklarımız PİYANO çalabilir BATERİ çalabilir ■ 3- 6 yaş grubundaki kız erkek tüm çocuklarımız BALE-JİMNASTİK yapabilir DANS edebilir ■ 5-6 yaş grubu çocuklarımız KEMAN-GİTAR çalabilir ■ 3-6 yaş grubu çocuklarımız İNGİLİZCE konuşabilir TİYATRO–RESİM-HEYKELSATRANÇ branşlarında en iyi olabilir ■ Tüm çocuklarımız Deneyler yaparak size geleceğin mucitleri olabileceklerini gösterebilir

YAPIYORUZ

Aktif öğrenme eğitim sistemine uygun olarak hazırlanmış evcilik, blok, puzzle, tamir, tırmanma ve hareketli oyun köşeleriyle donanımlı oyun sınıfında ve bahçede planlı veya serbest oyunlar. Londra Müzik Akademisi ve Sofya Ulusal Müzik Akademisi Bale sanatları bölüm sertifikaları alacak olan öğrencilerimizin seçmelerinde EYLÜL 2011 de görüşmek dileğiyle... BAHÇEŞEHİR ADAKENT: 0212 873 11 05 MİMARSİNAN: 0212 864 11 14 TORİUM Enstruman Satış ve Eğitim Merkezi: 0212 450 10 95

www.dogulumuzik.com.tr

Yetenek Geliştirme Merkezi Sanat Eğitim Merkezi 1. Kısım Çınar 10 Villa-4 Bahçeşehir-İstanbul 0212 669 92 67

Dans programları:

Latin dansları, klasik danslar, modern danslar, disco, bugi, break, flemenko, hiphop, oryantal, roman dansları, aero oryantal G

Kişisel gelişim programları:

Tiyatro, diksiyon, artükülasyon, fonetik, beden dili, ncp teknikleri Seminer teknikleri, duyma engellilere diksiyon, oyunculuk teknikleri, pandomin, resim, el sanatları G

Müzik programları:

Elektro gitar, pop gitar, klasik gitar, bass gitar, flemenko gitar, mandolin, org, piyano, bateri, darbuka, perkisyon, bağlama, saksofon, trompet, klarnet, yan flüt, ney, viyolonsel, keman, kemençe, ud, kanun, akordeon G

Diğer eğitim programları:

Şan, solfej, konservatuvar ve güzel sanatlara hazırlıklık dersleri, stüdyo, ses kayıt, demo kaset, stüdyo ortamında orkestra çalı maları, step aerobik, plates, yoga Müzik Bölümü öğrencilerimize eğitimleri sonunda Londra Müzik Akedemisi sertifikası Bale Bölümü öğrencilerimize Sofya Akademisi Bale Sanatları bölümü sertifikası almaya hak kazanır.


‘DE NELER VAR?

EDİ TÖR ,ün Notu

14. Bölgeden - Bahçeşehir’de bir ramazan böyle geçti - Bahçeşehir’li ve gölet esnafıyla röportajlar 18. Sana dün bir tepeden baktım aziz ‘Bahçeşehir’ 20. Bölgeden Gelişim Akademisi 2011 1. dönem kursları 22. Sizden gelenler 38. KAPAK KONUSU Eğitimde “Aile katılımı” başarıyı artırır mı? 48. Eğitimciler ‘Veli neden sizi seçmeli’ sorumuza cevap verdi 64. Öğretmenin 16 altın kuralı 82. MODA- Sonbahar-Kış sezon trendleri

Sonbahara merhaba 2011 Sonbaharının ilk sayısından herkese merhaba... Sonbahar denilince akla hüzün gelir; yaprakların sararıp dökülmesi ve doğanın kış uykusuna hazırlanması mıdır, yılın son aylarına girilmiş olması mıdır tartışılır. Ben sonbaharın ilk ayı olan Eylül ayında okulların açılması bu hüznün nedeni diye düşünüyorum. Okulların kapanmasıyla rahat nefes alan, tatilde nerede olacağının planlarını yapan ve 10 aylık bir maratonun arkasından ipini kopartmış gibi kendini oradan oraya atan, özgürlüğünün tadını çıkarmaya çalışan insanların yeniden o maratonun içine girecek olmasının hüznü olmasın. Aslında okullu çocuğu olan aileler bu hüznü fazla hissedemiyorlar çünkü okul açılırken başlayan alışverişler (okul kıyafetleri, malzemeleri) kurslar, dershaneler derken yeni bir yıla uyum sağlamaya çalışırlar Eylül ayında. Ve nasıl başladığı ve bittiği anlaşılmaz. Evde okullu çocuğu olmayanlar ise özellikle okulların açılmasıyla birlikte servislerin yollara çıkmasıyla artan trafikten dolayı yaşar bu ayın yoğunluğunu, uyum sürecini. Ben tüm bunların yanında bir de, canım kızımın yaklaşık yaz başından beri her geçen gün geliştirdiği doğum günü planları dolayısıyla, ayrıca yoğun yaşarım Eylül ayını... Gerçi bu sene Eylül ayı benim için acayip yoğun başladı... Dergiyi bayram sonrası matbaaya vereceğimizden dolayı harıl harıl çalıştığımız, burnumuzu bile kapı dışına çıkartamadığımız günlerde Facebook'ta okuduğum 'Ey tatilciler, neredeyseniz orada kalın, İstanbul bir harika' cümlesi beni önce çok güldürdü. Anlam veremedim, biraz da kızdım galiba... Benim hemen hemen bütün sevdiklerim İstanbul dışındaydı. Sadece bir hafta önce Mervecik dünyaya geldiği için kardeşim, bir de ağabeyim (Gerçi eskiden bayramda tatile gidildiği zaman 'siz de sosyete oldunuz' diyen ağabeyim bile son anda çıkan bir değişiklik nedeniyle buradaymış) İstanbul'da kalmış. 'Olmaz, dönsünler' dedim. Taa ki bir iş için Beylikdüzü'ne gidene kadar. Her zaman trafikle cebelleşe cebelleşe gittiğimiz Beylikdüzü aslında ne kadar yakınmış. Herkesin bir şekilde ya tatile, ya memleketlerine gitmesinden dolayı yollarda azalan arabalar mesafeyi nasıl da kısalttı. İşte o an anladım Facebook'taki mesajın ne demek istediğini. Ama yine de bütün tatilciler gelsin istedim. Çünkü biz bu kadar rahata alışmamışız garip geldi... Tatil sezonunu kapatıp Bahçeşehir’e dönen herkese “Hoşgeldiniz” derken, okullu çocuğu olan ailelerin miladı olan Eylül ayının hepimize kolaylıklar ve güzellikler getirmesini diliyorum.

18

70

HER AY SİZLERLE

16. BAHÇEŞEHİR FİLİZLENİYORFiliz Süzer 26. EKONOMİ- Kayhan Öztürk 28. HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 70. GEZİ- Hülya Meral 74. SPOR- Savaş Kahraman 76. SAĞLIK- Dr. Duygu Gür Ünal 80. HUKUK- Avukat Ümit Uysal 84. GÜZEL FİKİRLERYasemin Yurtman Candemir

86. YEMEK - Hatice Koç 88. DEKORASYON Serpil Özkan 90. ASTROLOJİ- Nisa 92. EN GÜZEL ÇDCUKLAR 93. KÜLTÜR SANATHatice Gülçür İnanç 94. POLİTİKACemal Subaşı 96. BULMACA 97. REHBER

HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ

BİZE ULAŞIN

607 10 28 532 371 76 93 212

Melike Güntürk

İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk

12

I AĞUSTOS 2011

Yayın Koordinatörü (Sorumlu Müdür): Melike Güntürk

Yayın Kurulu: Hatice Gülçür İnanç Hülya Meral

Tasarım ve Uygulama: Hazan Yapımevi

Kapak Tasarım: Naci Koç

Yayın Danışmanı: Ali Polat

Hukuk Danışmanı: Av. Şahin Zenginal

Reklam Müdürü: Nurcan Ercan

Teknik Müdür: Aziz Serdar Taştan

İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst. Tel: 0212 607 10 28 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@hazanyapimevi.com Facebook: Dort Mevsim Bahcesehir web: www.hazanyapimevi.com

Dağıtım: 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi Baskı: Veritas Printing Center Ltd. Co. Seyrantepe/İst.

4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Bahçeşehir’de evler ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Ardıçlı Evler, Spradon, Mesa Nurol, Eston, City Court, Günışığı, Uphill, Banu Evleri, Manolya Evleri, Hill Park, Yasemin Evleri, Kardelen Evleri, Esenkent, Boğazköy (Avc›lar-Beylikdüzü E5 işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.

Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, Ertan Dağhan, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Seda Asparuk, Serkan Güler, Yasemin Sevinç, Yücel Akkoyunlu, Z. Hazan Güntürk Dağıtım ekibi: Devran Öztürk, Can Çataltaş, Sergen Demirtaş, Sadık Can Düzgün, Egemen Akalın, İsmail Karatuna, Alper Yılman, Samet Tanoğlu, Hasan Katrancı, Birkan Kavak, Serhat Berktaş



BÖLGEDEN

BAHÇEŞEHİR’de bir

Başakşehir Belediyesi düzenlediği Ramazan etkinliklerinde farklı konu ve etkinliklere imza atarak Bahçeşehirlilere dolu dolu bir program sundu.

BAHÇEŞEHİRLİ, GÖLETTEKİ RAMAZAN ŞENLİKLERİ İÇİN NE DEDİ... Fatoş-Behiç Dolgun (Ev hanımı - Makina Mühendisi)

"Çay bahçeleri biraz daha içerilere kaydırılabilir. Hepsi burada yoğunlaşmış. Arkalar ıssız kalıyor, oraları da şenlendirmek gerekebilir. Ama öncelikle dereden gelen kokuyu gidersinler. Bütün güzelliği öldürüyor. Eğlence biraz daha arttırılabilir ve büyüklere yönelik bir eğlencede olabilir. Genel olarak güzel, ramazan boyunca 4-5'inci gelişimiz."

Beste Doğan

(Ev hanımı)

"Her şey çok güzel. 4.5 yaşında bir oğlum var. Özellikle araba standının olması benim için çok büyük bir lüks. Oğlumla arabaları bir saat dolaşıyoruz, ondan sonra huzurlu oluyor. Ayrıca çocuk parkı da benim kurtarıcım."

Zuhal-Fikret Şerafettinoğlu (Finansman-Ayakkabıcı)

"Bugün konseri yarım kestiler, 17 Ağustos'ta depremin yıldönümü olduğunu bilmiyorlar mıydı? En azından Yeni Türkü'yü koymasalardı, programı ona göre yapabilirlerdi. Genel olarak bu sene halkın katılımı iyi. Daha iyi gruplar getirebilirler, bir iki tane birşey var, geri kalanı boş. Genel olarak memnunuz bize yeterli, şu ana kadar gelmediğimiz 2 gece oldu. İftardan sonra çok iyi oluyor, canlı, cıvıl cıvıl kahveni içiyorsun, yoksa amaç dükkanlardan alış veriş yapmak değil."

14

I EYLÜL 2011

Handan Mutludoğan (Ev hanımı)

"Ben bu seneki kadar sakinlik görmedim. Standlar çok az. Eğlence desen hiçbir şey yok. Bu seneki kadar köhne bir ramazan geçirmedim, organizasyon olarak. Daha önceki seneler gibi olmalıydı. Mesela bir gün Nihat Hatipoğlu’na tesadüfen geldim, muhteşemdi. Bu aktifite çok güzel, ertesi gün bekledim ki bir Nurhan Damcıoğlu, Muazzez Ersoy, isterim yani... Demek istiyorum ki her telden çalınsın. Eskiden, otağlar kurulur, kahve servisleri, yerlere minderler, helvacılar, hokkabazlar muhteşemdi."

Feridun Canatar (Emekli)

"Valla beş sezondur, en iyi sezon. Herşey çok güzel. Tek eleştirim bugün konserin (Yeni Türkü Konseri) verilmemesi lazımdı. Ülkeye duyarlı olmak lazımdı diye düşünüyorum ben. Onun dışında insanları meşgul edecek herşey var"

Bengi-Ayşe-Serdar Topatan (Avukat-Avukat-Elektrik Mühendisi)

"Konser teravihten sonra çok geç oluyor. Mesela 9.30'da başlasa. Çalışıyoruz, sabah erken kalkılacağı için konserlere gelemiyoruz. Standlar yeterli ama oturacak yerler yetersiz. Halkta da sıkıntı var, eski Bahçeşehir çok fazla aranıyor. Biz 15 senedir burada yaşıyoruz ama gittikçe kalabalıklaşıyor. Çok dışarıdan geliş var, tabii ki sınırlamak mümkün değil ama en azından biraz daha kaliteli olabilir."


ramazan böyle geçti Ramazan ruhunun en yüksek seviyelerde yaşanmaya ve yaşatılmaya çalışıldığı programlarda, farklı etkinlikler de dikkat çekti. Ramazan ayının manasını, fikirleri ve yaşam biçimleri ile bulundukları coğrafyaya aktarmış, inandığı değerler doğrultusunda mücadele ederek tarih sayfalarında yer almış ünlü sanatçılar, Başakşehir Belediyesi Ramazan programlarında

Bahçeşehirliler ile buluştu. Başakşehir Belediyesi, uzun zamandır hazırlıklarını sürdürdüğü Ramazan programının açılışında bir konuşma yapan Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, bu ayın birlik ve beraberlik ruhumuzu pekiştirmesi dileğinde bulundu. Ayrıca Başakşehir Belediyesi, geleneksel hale getirdiği Ramazan ayı

boyunca verdiği sokak iftarlarıyla, mahalle sakinlerini aynı sofranın etrafında bir araya getirmeyi amaçlayan iftar programı, ailelerin yoğun katılımı ile gerçekleşti. Başakşehir Belediyesi, Gölet bölgesinde çocuklar için de çeşitli oyunlar sergiledi ve çocuklar ramazan boyunca kurulan oyun parklarında eğlenceli zamanlar geçirdi.

PEKİ, GÖLET ESNAFI RAMAZAN ŞENLİKLERİ İÇİN NE SÖYLEDİ... Büşra Kaplandere

Ahmet Barçın (İşletmeci)

(Takıcı)

"Ben normalde Başakşehir olarak başvuru yapmıştım, burası çıktı. Çamlıca'dan geliyorum. Önce tedirgin gelmiştim ama çok memnun kaldım. Standlar açısından daha büyük standlar olabilir diye düşünüyorum, çok fazla ürün gösteremiyoruz, tehir alanımız dar. Bana göre programlar eksik, daha ilgi çekici programlar olması gerekiyor. Bir de mesela namaz kılamıyoruz, müsait bir yer yok, ayrıca köpeklerden çok rahatsızım, kalabalık alanlara hayvan sokulmaması lazım. Tuvaletler çok uzak ve kötü, lavaboda çöp kutusu bile yok."

Ahmet Özdeniz (Cam eşya standı)

"Burada olmaktan memnunum. Geçen sene de geldim. Bu sene geçen seneden daha iyi, daha kalabalık. Her şeyden memnunum, ama standların her taraf kapalı olabilirdi. Mesela teşhir masalarınaki ızgaraların araları açık olduğu için çok malzeme düştü aşağıya. Ayrıca bu sene konserler çok olduğu için geçen seneden daha kalabalık, tabii ki seçkin konserler olursa daha çok ilgi çeker."

"Geçen yıla göre bu sene çok çok daha iyi. Mesela Yeni Türkü gibi tanınmış ve sevilen sanatçılar gelmeli, standlar yılboyunca kalmalı. Bir çok semtte böyle yerler var zaten."

Nilüfer Biber (Gözlemeci)

"Bu sene ilk defa katılıyorum ve çok güzel, çok çok memnunum. Standlar yıl boyu kalırsa çok iyi olur. Akşam 18.30'dan sonra yoğun oluyor. Sadece su sıkıntımız var, temizlik için suyumuzun olması şart. Taşıma suyla ne kadar temizlik yapabiliriz ki. Mesela ben sahurda hepsini toplayıp eve götürüp makinaya atıyorum."

Orkun Kantarcı (İşletmeci)

"Genel olarak memnunum. Ama programlar, etkinlikler zayıf. Çocuklara yönelik eğlencelerin daha fazla olması gerekir, konserlerin daha fazla olması gerekir diye düşünüyorum. Ve standlar sadece ramazanda değil sürekli olmalı." EYLÜL 2011 I

15


BAHÇEŞEHİR FİLİZLENİYOR

EĞİTİMDEN

yana çok şanslıyız

FİLİZ SÜZER

“Çocuklarımız her bakımdan güzel yetişiyorlar. Çağın gerektirdiği bütün bilgileri yavaş yavaş yakalıyorlar. Ben çocuğumda ve tüm arkadaşlarında bu gelişmeleri çok net bir şekilde gözlemliyorum.” ÇOK MUTLU OLUYORUZ Hemen bütün dostlarımdan Bahçeşehir’deki eğitim kurumlarımızla ilgili övücü sözler duyuyorum. Elbetteki çok mutlu oluyorum. Öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz çocuklarımızla çok yakından ilgilenirler. Çocuklarımızın bize anlatamadıkları sıkıntılarını bizden önce onlar öğreniyorlar. Ve bize anlatırken sıkıntının çözümü konusunda da önümüze çeşitli alternatifler koyuyorlar. Bu ilgi tabii ki hem bizleri hem de çocuklarımızı mutlu ediyor.

Nasılda bekliyorduk bu tatili değil mi? Bavullarımızı kaptığımız gibi kendimizi denize attık. Çoluk çocuk güzel bir tatil geçirdik. Şunun şurasında 2,5 3 ay oldu. Zaman su gibi akıp gitti. Tatilimizi de götürdü. Şimdi yeniden bavullarımızı hazırlamaya başladık. Yeniden bu güzel tatil günlerinin hasretini çekeceğiz. Çocuklarımız tatil beldelerinden ve denizden ayrılmamak için bin dereden bin su getiriyorlar. Ama çaresi yok. Hadi bakalım evlerimize, hadi bakalım okullarımıza…

EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ Evet okullar açılıyor. Ben size çok samimi bir şey söyleyeyim mi? Eğitim açısından çok şanslıyız. Bahçeşehirliler olarak gerçekten çok şanslıyız. Çok güzel eğitim kurumlarımız var. Hepimiz için, bizim için, çocuklarımız için eğitim ve öğretimin önemi çok büyüktür. Hepimizin tek amacı vardır. Çocuklarımız köklü, yeterli ve gelecek yaşamlarında onlara güçlü bir şekilde destek olacak sağlam bir eğitim almalarıdır. Hepimizin tek isteği bu. Tabi bunun yanında eğitim kurumlarımızdaki eğitmenler, öğretmenler, arkadaşlıklar, dostluklar bizi çok yakından ilgilendiriyor.

16

I EYLÜL 2011

ALLAHA ŞÜKÜRLER OLSUN Çocuklarımız her bakımdan güzel yetişiyorlar. Çağın gerektirdiği bütün bilgileri yavaş yavaş yakalıyorlar. Ben çocuğumda ve tüm arkadaşlarında bu gelişmeleri çok net bir şekilde gözlemliyorum. Çok hoşuma gidiyor çok mutlu oluyorum. Yalnız Türkiye’de değil dünyada olan olaylarla ilgili sorular soruyorlar. Hatta çok zaman olaylarla ilgili kendi edindikleri bilgileri bize veriyorlar. Çocuklarımızı böyle yetiştirdikleri için öğretmenlerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. İşte bunun için Bahçeşehirimiz de çok önemli eğitim kurumları var diyorum. İşte bunun için biz Bahçeşehirliler eğitim açısından çok şanslıyız diyorum.

ÇOK UTANDIM, ÇOK ÜZÜLDÜM, ÇOK AĞLADIM Çok üzüldüğüm bir olayı da sizlerle paylaşmak istiyorum sevgili dostlarım. Gerçekten çok çok üzüldüm. Güneydoğuda şehit vermeye devam ediyoruz. Hepimizin dileği bu acı olayların bitmesi ve birlik, beraberlik ve bütünlük içinde bu günleri geride bırakmamızdır. Türkiye’mizin 80 milyon insanıyla mutlu, huzurlu ve güçlü olmasıdır. Anaların gözyaşlarının dinmesidir. Bu günlere kavuşacağımıza yürekten inanıyorum.

YÜREKLERİMİZ YANIYOR Şehitlerimizin acısı yüreklerimizi yakıyor. En son 8 şehidimizin toprağa verildiği gün medyamızın halide doğrusunu isterseniz yüreğimi yaktı. Aynı gün başbakan Somali’ye gidiyordu. Gazetelerde bir numaralı haberbol resimli olarak Başbakanın haberiydi. Şehitlerimizin tabutlarını pul gibi gördüğümde yüreğim cız etti. Bumu yani şehitlerimize saygımız? Bumu yani vatanı, bayrağı ve milleti için canını veren insanlara şükran borcumuz? Çok utandım, çok üzüldüm, çok ağladım…



BÖLGEDEN

Bahçeşehir’in gizemli ışığını fotoğrafladık

Sana dün bir tepeden baktım aziz ‘Bahçeşehir’ Yapımına başlandığı ilk günden itibaren Bahçeşehir'de çok konuşulan Loca İstanbul Projesi şu günlerde en üst katında ışıl ışıl parlayan Penthouse dairesiyle dillerden düşmüyor. 'Restaurant mı, bar mı, ev mi, ofis mi' gibi söylentilere neden olan Penthouse'u merakları gidermek için fotoğrafladık ve bu sayede biz de Bahçeşehir'e tepeden bakma fırsatı bulduk... 1+1'den 6+1'e kadar tamamı güney cepheli 160 dairenin olduğu Loca İstanbul'da sadece 2 adet bulunan Penthouse daireler, 300 metrekare net kullanım alanına sahip ve akıllı ev sistemiyle donatılmış. Loca İstanbul’un iç dekorasyonu tamamlanmış Penthouse dairelerini gördüğünüzde aklınızdaki lüks kavramının değişeceğinden emin olabilirsiniz. Tek bir düğme ile perdeden aydınlatmaya kadar evin her alanına müdahale edilebiliyor. İç dekorasyonunda kullanılan masadan, aydınlatma ünitelerine, orta sehpadan koltuklara kadar her bir ürün Penthouse daireye özel olarak tasarlanmış. Hele manzarası, Bahçeşehir’in yemyeşil görüntüsü ve ayaklarının altındaki Gölet manzarası ise görülmeye değer... Kısaca kendinizi “Loca”da hissetmeniz için her şey düşünülmüş… Penthouse'u fotoğraflayıp, hay-

18

I EYLÜL 2011

ran kaldığımız manzarası sonrası görüştüğümüz Proje Müdürü Yüksek Mimar Kral Karakoç’a, özellikle gece aydınlatmasıyla dillerden düşmeyen Penthouse'u, fiyatını ve böyle özel bir daireye kimlerin talip olduğunu sorduk... “Bazı mekanlar vardır, siz içine girmeden sizin adınıza her şey düşünülmüştür. Loca Penthouse daireler de bu düşünce ile hayata geçmiştir. İçindeki aksesuarlardan tablosuna kadar bir dairede yaşamın devam etmesi adına her şeyi bulabileceğiniz Penthouse dairemizin, anahtar teslim fiyatı 2.250.000 $ . Gerek yurtiçi portföyümüzden, gerekse yurtdışı müşterilerimizden daire ile ilgilenenler olmuştur. Özellikle Katar, Suudi Arabistan ve Azerbaycan’dan ciddi teklifler alındı, görüşmeler devam etmektedir.”


“Penthouse dairemiz için özellikle Katar, Suudi Arabistan ve Azerbaycan’dan ciddi teklifler alındı, görüşmeler devam etmektedir.”

Kral Karakoç

“Aksesuarlardan tablosuna kadar bir dairede yaşamın devam etmesi adına her şeyi bulabileceğiniz Penthouse dairemizin, anahtar teslim fiyatı 2.250.000 $.” Kral Karakoç

EYLÜL 2011 I

1


BÖLGEDEN

Prestige Mall'dan Anında Hediye Kampanyası

Prestige Mall'dan 75 TL ve üzeri alışveriş yapanlar danışmaya kayıt yaptırarak Prestige Mall bünyesindeki mağaza ve standlardan giyimden, kozmetiğe, ev tekstilinden, mutfak ürünlerine, sinema biletinden, oto yıkamaya kadar birbirinden farklı ve güzel hediyeler kazanıyor. 15 Haziranʼdan beri devam eden kampanyaya Bahçeşehir halkı büyük ilgi gösterdi. Özellikle The Woo, Bun Design, Cinemax Sinemaları, Siemens, U.S.Polo Home Collection, XSportline, Jimmy Joker Coffees, Gloria Jeans, Onur Hipermarketlerinden çıkan hediyelere büyük küçük herkes yoğun ilgi gösteriyor. Kampanya hediyeleri sürekli yenilenerek, sonbahar döneminde de devam edecek.

Gelişim akademisi 2011-2012

1. dönem kayıtları başladı Başakşehir Belediyesi Gelişim Akademisi 8 kategoride 57 dersle 2011-2012 1. dönem kayıtlarını almaya başladı. Gelişim Akademisi’nin açtığı kurslar ve eğitimleri: G Teknik ve Sosyal Eğitimler G El Sanatları - Diksiyon - Ahşap Dekoratif Süsleme - Fotoğrafçılık - Ahşap Yakma Sanatı - Bahçe ve Bitki Bakımı - Biçki Dikiş - Cilt Bakımı ve Makyaj - Cam Dekoratif Süsleme - Ev Hayvanları Bakımı - El Nakışı G Dil Eğitimleri - Folyo - İngilizce - Gümüş Sim Örücülüğü - Fransızca - Kristal Taş ile Obje Kaplama - Almanca - Kurdela Nakışı - Osmanlıca - One-Stroke (Tek Vuruş) - Arapça - Rölyef G Müzik ve Dans Eğitimleri - Takı Tasarımı - Türk Halk Müziği - Tel Kırma - Türk Sanat Müziği - Mozaik - Bağlama - Vitray - Bale - Sospeso - Gitar - İpek Koza İşlemeciliği - Piyano - Mis Sabun - Keman G Plastik Sanatlar - Ud - Resim - Ney - Heykel - Kanun - Seramik

G Türk İslam Sanatları - Tezhip - Porselen Dekoratif Süsleme - Ebru - Hat - Minyatür - Kaat'ı G Bilgisayar Eğitimleri - Temel Office - İleri Office - Web Tasarımı - Web Programlama G Arkeoloji ve Sanat Tarihi - Yunan, Roma, Bizans Tarihi ve Sanatı - Türk (Selçuk-Osmanlı) Sanatı - Avrupa Sanatı - İstanbul Tarihi - Anadolu Medeniyetleri - Mısır Tarihi ve Sanatı

BİLGİ ve KAYIT: 0212 622 60 62 - 622 60 63 - 444 0 669 20

I EYLÜL 2011


Yeni Lezzetler Ke fedin!

Izgara çeĹ&#x;itleri

Cumartesi ÇiÄ&#x; KĂśfte GĂźnĂź

KĂśfte çeĹ&#x;itleri

MevlĂźt yemekleri ve toplu yemekler isteÄ&#x;e gĂśre hazÄąrlanÄąr...

Kebab çeĹ&#x;itleri DĂźrĂźm çeĹ&#x;itleri DĂśner çeĹ&#x;itleri Pide çeĹ&#x;itleri Lahmacun (kaĹ&#x;arlÄą) GĂźnĂźn YemeÄ&#x;i GĂźnĂźn ÇorbasÄą SoÄ&#x;uk Mezeler Salata çeĹ&#x;itleri TatlÄą çeĹ&#x;itleri

SĂźleyman Demirel Cad. N:8 Esenkent/Ä°stanbul

ALO PAKET SERVÄ°S

0212 605 02 10


SİZDEN GELENLER

4mevsimsizden@gmail.com

Herkesin bir hobisi vardır

Sizlerin hobilerine geçen ay itibari ile yer vermeye başlamıştık, bu ay oldukça yoğun bir taleple karşılaştık ve bu da bizi oldukça sevindirdi. Uğraşılarını, emek verdikleri o muhteşem eserlerini bizlerle paylaşan tüm okurlarımıza gönülden teşekkür ediyoruz ve 4mevsimsizden@gmail adresine Ekim sayımızda paylaşmak istediklerinizi göndermenizi umuyoruz. Fotoğraflar, yazılar, şiirler, takılar, mumluklar... Ve işte sizden gelenler...

İlk sahne deneyimim

2002 yılında Bahçeşehir Eurosun Anaokulu'na giderken yılsonu gösterisini sunma görevi bana verilmişti. Bana verilen pembe elbisenin içinde çok mutlu fakat çok utanmış hissediyordum. Sunucu sahneye çıktı, benim adımı söyledi. O anda heyecandan ne yapacağımı şaşırmıştım. Yanımdaki öğretmen beni sahneye doğru itekliyordu ama ben gitmek istemiyordum. Sunucunun ve öğretmenlerin yardımıyla sahneye çıkarıldım. Sunucu birkaç şey söyledikten sonra konuşmayı bana devretti. Ben "Hoşgeldiniz hoşgeldiniz, niye eli boş geldiniz, davet ettik ne diye, hani bize hediye?" dizelerini ağlayarak söyledim. Sunucu tebrik etti, salondaki herkes ayağa kalkıp beni alkışladı. Bu anı benim hayatım boyunca unutamayacağım bir şey. Kendimi ne kadar utanmış hissetsem de o kadar da mutlu hissetmiştim. Bana göre herkesin böyle güzel anıları olmalı. Ece Sevinç (14)

Toprağa Gerek Yok Mert Arıkoğlu

22

I AĞUSTOS 2011

Okuyucumuz Ayça Öner bizlerle kendi tasarladığı takıları paylaşmış. Biz bayıldık, özellikle takı tasarımı yapanlara ilham kaynağı olacağını düşünüyoruz. Teşekkürler Ayça.


GERÇEK BUZDA

PATEN KEYFİ

SEÇKİN EĞİTMEN KADROSU İLE

BUZ PATENİ HAKKINDA HERŞEY BURADA (ÖZEL DERS, HOBİ KURSU, BUZ HOKEY, TEKERLEKLİ PATEN) Okullara yönelik, çocuklarımızın yeteneklerini keşfeden kulüp faliyeti yapmaktayız

Kullanılan patenlerimizin hepsi sağlık bakanlığı onaylıdır

Hobi değil profesyonel olarak yapabilirsiniz!

Okullara ve gruplara özel indirimler

Hafta içi ve hafta sonu serbest seanslarımız vardır. Bire bir öğretmenlerle yapılan seanslarımız 40 dakikadır

Bahçeşehir Flashice’da unutulmayacak doğum günü partileri yapabilinsiniz

REFERANSLARIMIZ

Yeni şubemiz Kozyatağı Caurfoursa AVM’de 1000 m2 İstanbulun en büyük özel buz pisti

Çocukların beyin ve vücutlarının kordine edilmesinde buz pateninin etkisi büyüktür

Flashice Buz Pisti olarak kendi bünyemizde Buz Hokeyi kulübümüz vardır. İstenirse sporcu adaylarımıza lisans verilir

BAHÇEŞEHİR 2.KISIM BOĞAZKÖY VERDE MOLİNO A.V.M.DE HİZMET VERMEKTEYİZ.

Buz pateni Bahçeşehir’e spor alanında yeni bir renk getirdi

İHLAS KOLEJİ OKYANUS KOLEJİ ÇINAR KOLEJİ FATİH KOLEJİ ALKEV KOLEJİ ABDİ İBRAHİM İ.Ö.O. ATATÜRK CUMHURİYET İ.Ö.O. KEMER KIDS GARDEN OYUN BAHÇESİ GÜLÜMSEYEN YÜZLER GÜLŞAH ANA OKULU ELİT ANA OKULU OKYANUS KOLEJİ ANA OKULU SİNİNOBA GELECEK ANA OKULU ÇATALCA RÜYA ANA OKULU BAŞAKŞEHİR BİRİRCİK ANA OKULU ÇAĞDAŞ ANA OKULU DENİZ ATI ANA OKULU ŞİRİN YUVAM ANKA SPOR OKULLARI V.B

Buz pateninde yaş sınırı yoktur. Ayakkabı numarası 26 ve üstü olan herkes bu sporu deneyip yapabilir

0212 607 08 01 0541 817 35 36 www.flashice.net


SİZDEN GELENLER

Ödüllü Tasarımcı / Çocuklar için illüstrasyonlar yapmak onun için bir tutku/ İrem Akbaharer

Seda Asparuk

İkizler yarışmasına katılmıştık...

Çok küçükken ikizler yarışmasına katılmıştık. Orada herkes yeteneklerini gösterirdi. Sıra bize gelmişti sahneye çıktık ama oradaki insanlardan korktuğumuz için hiçbir şey yapamadık ağlayarak aşağıya indik. O zamanki sahne korkumuz ve insan kalabalığından korktuğumuz için yarışmada hiçbir şey yapamamıştık:) Gizem ÇILDIZ (13)

İzmir’den enstanteneler / İbrahim Küçüksuyolcu

Sporun Büyüsü / İlhan Maraşlı

24

I AĞUSTOS 2011

Hobilerinizi bizimle paylaşıp, dergimizde yayınlansın ister misiniz? Eğer cevabınız evet ise 4mevsimsizden@gmail.com adresine ilginç fotolar, yazılar, şiirler, herhangi bir uğraşınızın fotoğrafını yollayın, bu anları ölümsüzleştirip kendi fotoğrafınızla veya adınızla yayınlayalım...


Eviniz için herşey... 90 FLOK

www.belemirstorperde.com

55

ZEBRA

40

TL

FACETTA 1

TL

TL

15 TÜL

TL’den

larlar başlayan fiyat

25

SAHAR

TL

Şaşırtan fiyatlar size özel tasarımlar

DEKORASYON ÇÖZÜMLERİMİZ: Zebra perde (Altın, Dantel, Bambu, Plise ve Klasik Temalarda Özel Koleksiyonlar) Sürpriz perde; Aris / -Bir ilk; Dantel Stor perde -Stor perde de dekoratif desenler / -Tül ve Fon perde de bol çeşit -Döşemelik Kumaşlar / -Ev tekstili ve aksesuarlarında farklı çizgiler -İtalyan ve yerli duvar kağıtları / -Özel yapım ayna ve dresuar çeşitleri ... İlanda belirtilen fiyatlar metrekare fiyatlarıdır.

Hoşdere Yolu Üzeri Bahçeşehir Mobilyacılar Çarşısı H 2 Blok No: 2 Tel: 0212 605 03 77-78


EKONOMİ

RK KAYHAN ÖZTÜ.COM

M FİNANSGÜNDE ETMENİ YÖN GENEL YAYIN sgundem.com kozturk@finan

Piyasalardaki hareketlilik sürecekmi? Geçen ay global piyasalar açısından oldukça hareketli geçti. Bu dalgalanmaların altında ise gelişmiş batı ülkelerine yönelik endişeler yatıyor. Avrupa’da Yunanistan’ın ardından, İspanya ve İtalya’nın iflas edeceği beklentileri piyasalara hakim oldu. Son dönemde ise bu ülkelere Fransa’nın notunun düşürülmesi eklendi. Avrupa’daki bu olumsuz gelişmeler olurken, ABD’nin notu düşürüldü. ABD’nin tarihinde bir ilk olan bu gelişme, Avrupa’daki olumsuzluklar birleşince borsalar tepetaklak oldu. Global piyasalarda yaşanan bu dalgalanma doğal olarak iç piyasalara da yansıdı. Borsa düşerken, döviz kurları ve faizler yükseldi. Piyasalarda yaşanan bu dalgalanma son günlerde durulsa da piyasalar tetik üstünde. Çünkü ABD ve Avrupa’daki sorunlara kesin çözüm bulunmuş değil. Hatta sonbaharda yeni ataklar olabileceği konuşuluyor. Gerek ekonomistler, gerekse ülke yöneticileri tarafından yapılan açıklamalarda, yaşanan krizin çok kolay geçmeyeceğinin izlerini görmek mümkün. Yani global piyasalarda önümüzdeki günlerde yeni dalgalanmalar olursa şaşırmamak lazım. Peki içeride durumlar nasıl? Bunun için ekonomi yönetimi, özellikle de Merkez Bankası’nı yakından izlenmesi, yaptığı açıklamaları iyi analiz edilmesi gerektiğine inanıyorum. Merkez Bankası ne yapacak? Merkez Bankası, küresel riskler ve kur etkisine göre bir sonraki hamlesini yapacak. Merkez Bankası, bu ayki toplantısında beklediğimiz gibi politika faiz oranlarını yüzde 5,75 seviyesinde sabit bıraktı. Gecelik faiz oranlarında da değişikliğe gitmeyerek aradaki farkı 400 baz puanda tuttu. Zorunlu karşılık oranlarıyla ilgili olarak

26

I EYLÜL 2011

“Geçen ayki sürpriz faiz indirimiyle TL üzerindeki değer kaybı baskılarının artmış olmasına karşın, Merkez Bankası’nın kurdan enflasyona yansıma etkisiyle ilgili iyimser tavrını koruduğu; enflasyonda yükseliş olsa da bunun geçici olacağına inandığı görülüyor.”

da şimdilik bir değişikliğe gitmedi. Ancak, küresel risklerin daha da artması ve yurtiçi ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın belirginleşmesi halinde, tüm politika araçlarının genişlemeci yönde kullanılacağını söyleyerek, önümüzdeki dönemde politika faiz oranlarında da, TL zorunlu karşılık oranlarında da indirim olasılığını gündemde tuttuğunu görüyoruz. Ayrıca, genişlemeci yöndeki bu kararların kur tarafında dalgalanmaları artırması halinde, döviz zorunlu karşılık oranlarında da indirime gidebilecek. Geçen ayki sürpriz faiz indirimiyle TL üzerindeki değer kaybı baskılarının artmış olmasına karşın, Merkez Bankası’nın kurdan enflasyona yansıma etkisiyle ilgili iyimser tavrını koruduğu; enflasyonda yükseliş olsa da bunun geçici olacağına inandığı görülüyor. Büyümedeki yavaşlama, bu görüşünün arkasındaki temel etken. Ancak, bu ay faiz indirimine devam etmemesinde, küresel gelişmelerin yanı sıra, kur etkisinin gerçekten zayıf kalıp kalma-

yacağını da görmek istemesinin etkili olduğunu düşünüyoruz. Özellikle, yukarı yönlü mevsimsel fiyat hareketlerinin gözlendiği Eylül enflasyonuna yönelik öncü sinyaller, daha fazla genişleme kararı alınıp alınmayacağı açısından önemli olacak. Yavaşlama sinyalleri çok güçlü değil İmalat sanayi kapasite kullanım oranı Ağustos ayında 0,7 puanlık artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Mevsimsel düzeltilmiş verilerde ise 0,9 puanlık bir artış dikkat çekiyor. Böylece, yılın ikinci ayından itibaren genel bir düşüş trendinde olan düzeltilmiş verilerde kapasite kullanım oranı, Ağustos ayında yüzde 74,3 seviyesine yükselmiş görünüyor. Yükselişi daha çok ara malı üretiminin desteklediği, dayanıklı tüketim mallarında ise yavaşlamanın gerçekleştiği izleniyor. Kapasite kullanım oranındaki yükseliş, Merkez Bankası’nın büyümede belirgin yavaşlama senaryosunu pek desteklemiyor. Diğer taraftan reel kesim güven endeksine bakıldığında, hem açıklanan hem de düzeltilmiş rakamlarda düşüşün korunduğu gözleniyor. Gelecek dönem üretim ve sipariş beklentilerinde düşüş sözkonusu… Kapasite kullanım oranıyla ilgili rakamlara yönelik ihtiyatlı yaklaşım nedeniyle, güven endekslerinde yaşanan düşüşün üretim gerçekleşmelerine yansıyıp yansımayacağı önemli olacak. Ancak, mevcut durumda resesyon riskini destekleyen bir tablonun görünmemesi, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin devamı konusunda daha çekimser davranmasına neden olabilir. Bu beklenti de, kur tarafındaki baskının azalmaya devam etmesini sağlayabilir.



HAVADAN SUDAN

BEKLENTİSİZLİK!

“Mutluluğa giden yolun sıkı sıkı kapalı kapısının anahtarını buldum. Anahtarım tüm yaşamım boyunca mutluluk kapısını açacak mı ya da ben ne kadar uygulayacağım bilemem ama en azından şimdilik işler iyi gidiyor.” İyi düşün, iyi olsun. Evrene olumlu mesaj gönder, olumlu şeyler başına gelsin. Pozitif düşünce ve daha niceleri... Bugünlerde çok trend. Bu konu ile ilgili seminerler, konuşmalar, televizyon programları, kitaplar. Bilen bilmeyen herkes uzman kesilmiş durumda; aforizmalar havada uçuşuyor. Tüm bunlar iyi niyet barındıran hareketler elbette. Amaç mutluluğu yakalamak. Dörtbir yanımı sarmış olan çok moda bu akımları kendi çapımda uygulayıp sonuç alamayan ve de çokça hayal kırıklığı şeklinde bana geri dönen akımları rafa kaldırdım. Rafa kaldırmakla kalmayıp kendimce yeni bir yol geliştirdim. Mutluluğa giden yolun sıkı sıkı kapalı kapısının anahtarını buldum. Anahtarım tüm yaşamım boyunca mutluluk kapısını açacak

28

I EYLÜL 2011

mı ya da ben ne kadar uygulayacağım bilemem ama en azından şimdilik işler iyi gidiyor. Sizlere mutlaka uygulayın diyemem elbet. Akıl süzgecinizden geçirin uygundur derseniz deneyin derim ben bir zararını görmedim yararından başka... Sihirli cümle ise beklentisiz olmak... Eşinizden, çocuğunuzdan, arkadaşlarınızdan, sevgilinizden, patronunuzdan, çalışanınızdan, basından, eğitim sisteminden, nerelerden ve kimlerden beklentiniz var ise sıfırlayın. Derin bir huzur kaplıyor insanı. Sinirlenme, kırılma, üzülme, incinme gibi duygulardan arınıyorsunuz. Çünkü; Beklenti yok, hayal kırıklığı yok. Hatta beklemeyince, gelen en ufak olumlu davranış veya olaylar sizi havalara uçuruyor. Oysa beklenti içindeyken bunların farkına bile varmıyorsunuz. Beklentisiz olunca hayatı olduğu gibi yaşayıp, hayatın nimetlerinin tadını çıkarabiliyorsunuz. Kimseyi değiştirme çılgınlığına kapılmayıp, olduğu gibi kabullenme ruh durumuna giriyorsunuz. En şahane durum ise siz beklemeyince, niye benden bekliyorlar ki sorusu zihninizde parlak bir ışık şeklinde çakıyor. Biraz üstünde düşününce ikici bir altın

ĞLU

MÜJDE KÖSEO

anahtarınız oluyor. Mutluluk yolunun ikinci anahtarı. Bu anahtarın işlevi ise herkesi mutlu edemezsiniz olgusuna sizi ulaştırması. Herkesi mutlu edemeyeceğimizi anlamak kendi doğrularımızla yaşama lüksünü bize veriyor. Genel bir resim çizmeme rağmen bu ay bu konuyu seçmemim nedeni okulların açılıyor olması. Biz veliler her yıl olduğu gibi bu yıl da onlarca beklenti ile çocuklarımızı okullara yollayacağız. Çocuklarımızdan, öğretmenlerden, yöneticilerden, eğitim sisteminden, sınav sisteminden sonsuz bir beklenti içinde olacağız ve maalesef birçok konuda hayal kırıklığı yaşayacağız. Değiştiremeyeceğimiz kişi ve sistemler nedeniyle hırslanacağız, üzüleceğiz, kızacağız... Oysa beklentisiz olsak? Altını çizerek üstünde durmak istediğim ise “beklentisiz olmak ile vazgeçmeyi, hedefler koymayı karıştırmamak.” Sağlık ve mutlulukla kalın.



EĞİTİM

Bir çocuğun gelişimindeki en kritik dönemin 0-5 yaş olduğunu biliyor musunuz?

Bahçeşehir’de Uluslararası Okul Öncesi Çocuk Gelişim Merkezi KindyROO, 6 haftalıktan itibaren 5 yaşına kadar olan sağlıklı çocuklara, fiziksel ve beyin gelişim potansiyelini artıran ve en üst seviyede tutulmasını sağlayan yapılandırılmış bir program sunar. Margaret Sasse tarafından 1982 yılında Avustralya Melbourneʼde kurulan KindyROO, bugün tüm dünyada 90ʼı aşkın merkezde 70.000 çocuk katılımıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. KindyROO, 6 haftalıktan itibaren 5 yaşına kadar olan sağlıklı çocuklara, fiziksel ve beyin gelişim potansiyelini artıran ve en üst seviyede tutulmasını sağlayan yapılandırılmış bir program sunar. Bu program yıllar içerisinde öncelikle Avustralyaʼda ve dünyanın çeşitli ülkelerinde; üniversite, enstitü ve hastanelerin resmi olarak desteklediği bir program haline gelmiştir.

KindyROO’nun Çocuğunuza Faydası Nedir? G NÖROLOJİK GELİŞİM G İNCE MOTOR, KABA MOTOR

GELİŞİMİ

G KAS TONLAMASI G BEŞ DUYU

ENTEGRASYONU G ALAN VE VÜCUT BİLİNCİ G VESTİBÜLER (DENGEKONUŞMA-GÖRME-DUYMA V.S) SİSTEM GELİŞİMİ 30

I EYLÜL 2011

G KONSANTRASYON GELİŞİMİ G ODAKLANMA SÜRESİNİN

ARTTIRILMASI G KAVRAMSAL GELİŞİM G İLETİŞİM BECERİLERİ GELİŞİMİ G AİLE İÇİ UYUM GELİŞİMİ G TAKLİT KABİLİYETİ VE HAYAL GÜCÜ GELİŞİMİ

NEDEN ÖNEMLİDİR?

Motor gelişimi; bir insanın doğumundan itibaren hayatı boyunca önüne çıkan problemleri tam ve sıralı olarak çözebilmesinin anahtarıdır. Motor gelişimini sağlıklı olarak sürdürebilen çocuklar: -Çevresel engellerle daha iyi başedebilmekte, -Olası ev ve diğer kazalar karşısında kendisini korumayı becerebilmekte, -Okul hayatı başladığında görülebilir bir başarıyı yakalayabilmekte, -Kendine güven eksikliği olmamakta, -Matematik, müzik ve spor becerileri en üst seviyede olmaktadır. Ayrıca problem çözebilme be-

cerileri geliştiğinden, olaylara farklı perspektiften bakabilmekte ve ailesi ile aile içi dinamiklere uyumlu ve kaliteli zaman geçirebilmektedir.

Program Nasıl Uygulanıyor?

KindyROO 6 haftalık bebeklerden 5 yaşına kadar olan sağlıklı çocuklara hitap eder. Çocukların yaş grupları ve gelişim basamaklarına göre hazırlanmış olan programa, çocuklar haftada bir kez ebeveyni ile beraber katılır. Ebeveynlerin çocuklarının gelişimine aktif olarak katılmaları, çocuklarının uzun vadeli kavramsal, sosyal ve duygusal gelişiminde büyük rol oynar. (Glass, 1999) 1 saatlik seanslarda çocuklar, motor gelişimi ve nörolojik gelişimi uyarıcı, genetik potansiyellerini en üst seviyede kullanabilecekleri şekilde yapılandırılmış oyun ve aletli aktivitelerde eğlenceli vakit geçirirler.

Yapılandırılmış Oyun Neden Önemlidir?

Bazen oyalayıcı basit eğlenceler olarak görülen oyunlar as-


“KindyROO’ya göre her çocuk kendi genetiği çerçevesinde mükemmel bir potansiyele sahip olarak doğar”

lında küçüklerin, dış dünyayı ve kendi iç dünyalarını tanımak ve yorumlamak için yaptıkları eğlenceli denemelerdir. Oyunlar sırasında beş duyularını kullanmayı, problem çözmeyi öğrenirler, gelişmesi gereken kaslarını sırası ile geliştirmeye çalışırlar. Ancak bütün bu eylemlerin yapılandırılması gerekmektedir. Plansız oynanan oyunların kaba motor gelişimine bir katkısı yoktur. Motor gelişimi için bütün aktivitelerin planlı olması gerekir. Aksi halde küçüklerin genetik kapasitesine ulaşması mümkün değildir.

“Plansız oynanan oyunların kaba motor gelişimine bir katkısı yoktur. Motor gelişimi için bütün aktivitelerin planlı olması gerekir.”

Bu nedenle KindyROOʼda ebeveynlere yapılan her hareketin ve aktivitenin nörolojik nedenleri anlatılır. Seansların sonunda ebeveynlere o haftanın temasıyla ilgili materyaller verilir. Ebeveynler bu aktiviteleri hafta boyunca evlerinde tekrar ederek çocukları ile geçirdileri oyun saatlerini gelişime yönelik, daha kaliteli ve dolu dolu değerlendirme fırsatına sahip olurlar.

BAHÇEŞEHİR

KindyROO yeni şubesini Eylül 2011’de Bahçeşehir’de

açıyor. KindyROO programları ile çocuğunuzun gelişim dönemlerini detaylı öğrenerek takip edebiliyor, yaş gruplarına göre planlanmış aktivitelere katılarak birlikte geçireceğiniz zamanı en verimli şekilde değerlendirebiliyorsunuz.

mizi Tüm ebeveynleri

ü c r e t s iz

ıza deneme seansım davet ediyoruz. ilerinizi Lütfen iletişim bilg

.net

dyroo bahcesehir@kin

Ebeveynlerin çocuklarının gelişimine aktif olarak katılmaları, çocukların uzun vadeli kavramsal, sosyal ve duygusal gelişimde büyük rol oynar. (Glass, 1999)

n, adresine gönderi en kısa zamanda sizi arayalım.

rif Cad. Aşık Mahsuni Şe 20 Bahçeşehir Defne 4 Ada Villa

45 54 1 0212 669 95 9

Tel: 0212 669


EĞİTİM MODELLEMESİ TÜRK ÖĞRETMENLERLE; G

G

Montessori, Reggio Emilio ve High Scope sentezli DSLS (Different Style of Learning System) İtalya, İngiltere ve Hollanda Commenius Socrates Eğitim Sistemleri ile ikiz IB (International enme P) 3-12 yaş Algısal Tercihe göre öğr Bacheloria) Compatible ilk yıllar (PY

YABANCI ÖĞRETMENLERLE; G

G

G

G

G

G

G

me Dersleri Isıtmalı Kapalı Yüzme Havuzumuzda Yüz r Paten Pistimizde Roller blade&Scoote Tenis Kortumuzda Tenis Dersleri inlikleri luk, Hobby Geliştirme ve Satranç Etk ncu siyo lek Ko izde rim çele Bah ve zda Hobby Odalarımı Çocuk Filmleri Tiyatro ve Sinema Salonumuzda Vizyon puting Bilgisayar Laboratuvarımızda Healty Com Türk Halk Dansları, Fitness Percussion, Piyano, Bale, Dünya ve


ANAOKULLARI

2 DIL İNGİLİZCE ALMANCA

TÜRKÇE KONUŞMAYI ÖĞRENİR GİBİ

NATIVE SPEAKER YABANCI OĞRETMENLERLE

HER GUN TAM GUN

608 10 00 w w w . e u r o s u n . c o m . t r

I S P A R T A K U L E

B A H Ç E Ş E H İ R


EĞİTİM

Bir metot değil, insan kişiliğini göz ö Çocuklar ingilizce konuşmanın özel ve farklı bir durum olmadığını hayatın akışı içinde bir iletişim olduğunu anlayarak dili (İngilizce'yi) kullanmaya başlar” diyen Ladem International okulu kurucusu Çiğdem Kanmış’dan yabancı dil ve Montessori eğitimi hakkında ayrıntılı bilgi aldık...

Çiğdem Kanmış

Okul misyonumuz ve vizyonumuz? Ladem International Preschool and Kindergarten okulundaki eğitim sistemi nedir ve neyi hedefliyorsunuz? Okulumuz çift dilde eğitim vermektedir. Bu eğitim modelinde öğrencinin günde 7-8 saat beraber geçirdiği öğretmenleri eğitim sırasında ebeveynleri yerine geçtiği için ingilizce öğretmenlerimiz ingilizce konuşarak bu sürecin doğal olduğunu çocuklarımıza gözlemletir. Bu nedenle de çocuk ingilizce konuşmanın özel ve farklı bir durum olmadığını hayatın akışı içinde bir iletişim olduğunu anlayarak dili (İngilizce'yi) kullanmaya başlar. Sınıflarınızda bu sistemi uygulamak için nasıl bir uygulama var? Her sınıfımızda iki öğretmenimiz mevcut. Biri sadece ingilizce konuşan diğeri de sadece Türkçe konuşan. Bu sayede çocuklarımız günlük yaşam ve öğretim alanlarında dilin kullanıldığı, gördükleri ve duydukları için farkına varmadan Türkçe anlamı nedir? diye düşünmeden dili anlamaya ve kullanmaya başlar. İngilizce öğretmeni olarak özellikle belirtmeliyim ki günümüzde en önemli

eğitimin başladığı süre 2-6 yaştır ve anaokulunda verilen ingilizce özenle ve profesyonelce yapılması gerekir. Çocukların dil eğitiminde ingilizce biliyor olmak değil; onların seviyesine inerek çocuk ingilizce eğitimi üzerinde uzmanlaşmış olmak gerekir. Okulumuzda ingilizce öğretmenler çocuk ingilizce eğitimi üzerine profesyonel ve tecrübeli ki bu da Ladem International'ın önemli bir farkıdır.

Okulunuzda Montessori Eğitimi veriyorsunuz? Montessori Eğitimi nedir? Montessori eğitimi, çocuğa hazırlanmış bir çevrede kişiliğini oluşturmak için özgürlük tanıyarak kişiliğinin gelişim sürecini destekleyen, ortaya çıkaran, çocuğun kendi onuru içerisinde bireyselleşmesi ve sosyalleşmesini ciddiye alan kişisel bir eğitimdir. Montessori Eğitimi temelde kişiliğin oluşumu üzerinde durmaktadır. Bunu açıkça şu şekilde ifade etmektedir. Eğitimde metot değil, insan kişiliği göz önüne alınmalıdır. Günümüzde bir çok okul bu sistemi okullarında uygulamaya çalışıyor değil mi?


önüne alan bir eğitim sistemidir

Montessori eğitimi, çocuğa hazırlanmış bir çevrede kişiliğini oluşturmak için özgürlük tanıyarak kişiliğinin gelişim sürecini destekleyen, ortaya çıkaran, çocuğun kendi onuru içerisinde bireyselleşmesi ve sosyalleşmesini ciddiye alan kişisel bir eğitimdir.


EĞİTİM

Evet, ama velilerimizin bu konuda çok duyarlı olması gerekiyor. Montessori eğitimini uygulayabilmek için Montessori diplomasına sahip olmamız gerekiyor. Ben 2008 yılından beri bu konuda eğitimime devam ediyorum. AMS'de (American Montessori Society) eğitimini aldım. Bu senede AMI'den eğitimime devam edeceğim. Her zaman amatör ruhunu taşıyıp sürekli kendinizi geliştirmeniz gerekiyor; Sistemin içinde çocuklara hazırlanmış çevrede, yaşına ve gelişimine uygun programlar hazırlamak bizlerin işi... Bu materyalleri almak sorun değil bir çok kurum bu materyalleri temin edebilir. Ancak en az üç yıl bunun eğitimini almış olması gerekiyor. Yoksa faydadan çok çocuklarımıza zarar vermiş oluruz. Sunum ve sıralama çok önemli.

Tüm bunları çocuklara öğreten aslında yetişkindir. Düşünecek olursak bunun doğruluğunu fark ederiz. Çocuklarımızı her alanda dışa bağımlı hale bizler getiriyoruz. Karnını doyurmak, tuvalet eğitimi gibi en doğal durumlarda bile çocukları ödül beklentisine bağımlı hale getiriyoruz. Bizde ise çocuk çalışmak, ne dışarıdan empoze edilmekle, ne de başkası için yapmaya çalışmaktadır. Önemli olan çocuğun zihnini çevreyle bütünleştirmesidir. Bu yüzden de zihnini çevreye bütünleştiren, meşgul olan çocuk ödül ya da hataların

“Karnını doyurmak, tuvalet eğitimi gibi en doğal durumlarda bile çocukları ödül beklentisine bağımlı hale getiriyoruz” Montessori eğitimi çocuğumda nasıl bir değişiklik-gelişme yapacak? Maria Montessori, yetişkin insanın çocuklara kendi çocuklarını unuttukları için ön yargılı baktıklarını saptamıştır. Çocuklar aslında hiç de sanıldığı gibi; - Ödüle - cezaya - Gereksiz uyarılara ve konuşmalara - Hatalarının sürekli düzeltilmesine gereksinim duymadıklarını saptamıştır.

düzeltilmesine ihtiyaç duymaz.

Hedeflenen çocuğu anlatır mısınız? Her çocuk kendine has ve özel. Biz bu sistemde çocuğun bu benzersiz karakter yapısına saygı duyarak özgüvenli, yaratıcı, kolay sosyalleşebilen, kendi öz disiplinini kurabilen; kendine ve çevresine saygılı, doğaya özenli, öğrenmeyi seven, çalışmayı ve üretmeyi seven dünya ile barışık bireyler olsunlar istiyoruz. Montessori eğitim sisteminde okul

öncesi eğitim alan bir çocuk; sonraki okul hayatında adapte olmakta, uyum sağlamakta zorlanır mı? Montessori eğitim sisteminin çocuklara kazandırdığı empati kurabilme, kolay adapte olabilme, sosyalleşme, öğrenmeyi ve çalışmayı sevme, iş disiplini kurabilme özellikleri çocuklarımızı girdikleri her ortamda ve farklı sistemlerde başarılı olma arzularını beraberinde getiriyor. Öğrenmeyi, üretmeyi, yaratmayı, çalışmayı sevmek ve özgüven hayatta başarının anahtarı. Erken Başarı Montessori Okulu olarak birçok mezun verdik ve sistemimizin çocuklar üzerindeki çalışmayı sevme ve üretme isteklerinin nasıl arttığını 4 yıldır gözlemliyoruz. Ben de dünyadaki International School örneklerinde olduğu gibi bu sistemi tam gün ingilizce olarak vermek en büyük hayalimdi. Ladem International'ın bu farkı yaratacağına hiç şüphem yok... Kendi ilkokulunuzu kurmayı düşünüyor musunuz? Elbette ki yönetim kurulumuz bu sistemle eğitim veren yine Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir ilkokul kurmayı hedefliyor. Mezunlarımızın başarısıyla övünme hakkını bir öğretmen olarak yaşamak en büyük hayalim...

Defne 4 Villa 11Bahçeşehir-İstanbul

0212

669 0 312


SÜLEYMAN DEMİREL VE ABDİ İBRAHİM İ.Ö.O

KIYAFETLERİ GİYİM’DE

Arinna Giyim yeni e itim ö retim yılında tüm ö rencilere ba arılar diler...

KC-G ÇARŞI KAT 2 NO: 24

Tel: 669 10 19


KAPAK KONUSU - EĞİTİM

Eğitimde

“AİLE KATILIMI” başarıyı artırır mı?

Okul-Aile işbirliğine ilişkin olarak yaklaşık otuz yıla yakın bir süredir yapılan araştırmalar, okullarda ebeveyn ve toplum katılımının öğrenci başarısını artırdığını açıkça ortaya koymuştur. Potansiyellerine ulaşmak için öğrencilerin; aile ve içinde bulundukları toplumun onların eğitiminde aktif bir rol almasına gereksinimleri vardır. Okullar, her çocuk için yüksek kalitede eğitim vermek için çalışmaktadır ancak tek başlarına bunu gerçekleştiremezler. İyi okullar oluşturmak için, aile ve toplum katılımı kritik bir öneme sahiptir. Anne-babalar ve ailelerin artan katılımı, genellikle devlet okullarının kalitesini geliştirmek için en önemli yollardan biri olarak gösterilmektedir. Çeşitli çalışmalar, ebeveynlerin çocukları ile ilgilenmelerinin, öğrencilerin tutum, devam ve akademik başarısı üzerinde büyük bir etki yaptığını ortaya koymaktadır. Bazı velilerin çalışma programlarının yoğunluğu, tek ebeveynlerin ise zaman kısıtlamaları nedeniyle okullara katkıda bulunması çok mümkün olmasa da; eğitimciler, velilerin öğrencilere ve okullarına yardımcı olabileceği birçok yollar keşfedebilmektedirler. Bu yollardan bir kısmı, okulun ebeveynleri sürece dâhil etme isteği ile doğrudan ilişkilidir. Bir değişiklik yaratabilmek için, aileler çocuklarının eğitimine katkıda bulunabileceği zamanı, okullar da ailenin katılımı için gerekli desteği yaratabilmelidir. Öğretmenler ve veliler

“Potansiyellerine ulaşmak için öğrencilerin; aile ve içinde bulundukları toplumun onların eğitiminde aktif bir rol almasına gereksinimleri vardır. Okullar, her çocuk için yüksek kalitede eğitim vermek için çalışmaktadır ancak tek başlarına bunu gerçekleştiremezler.”

arasındaki ortaklıklar öğrenci başarısını artıracak, ev ve okul arasındaki işbirliğini teşvik edecektir. Bu ortak çabalar, çocukların okulda ve gelecekte başarılı olmalarına yardımcı olmak için aileleri ve okulları birbirine bağlayacaktır. Okul iklimi ve aile katılımı arasındaki ilişki karşılıklıdır. Her biri döngüsel bir model içinde diğerini besler. Aile katılımını teşvik eden olumlu bir okul iklimi, velinin okula ilişkin algılamalarını da olumlulaştırır. Düzenli ve olumlu bir okul-ev iletişimi, (telefon, gelişim raporları, konferanslar, seminerler, kişisel notlar ve okul bültenleri şeklinde), ebeveynlerin daha fazla kendine güvenmesini, kendilerini okulla daha rahat hissetmesini ve okulla ilgili etkinliklere daha fazla katılımı ile sonuçlanır. Çalışmalar göstermiştir ki; sınıf etkinliklerine, çocuklarının gelişimine ve bu gelişim sürecinde çocuklarına nasıl yardımcı olabileceğine ilişkin düzenli bilgi alan ebeveynler, okulun gelişimi için de ya-

“Ailelere okulda değer verildiğini, zaman kısıtlamalarının ve ailevi zorunlulukların anlayışla karşılandığını bilen veliler, aile katılımına daha büyük bir özenle yaklaşacaklar ve özveri göstermeye daha yatkın olacaklardır.” 38

I EYLÜL 2011

pılacak etkinliklere katılıma daha fazla isteklilik göstermektedirler. Epstein (1994) okullarda ailelerin katılımının artırılmasının; ev, okul ve toplum arasındaki etki alanlarını örtüştürdüğünü öne sürmektedir. Okulu geniş bir aile olarak düşünmek, olumlu bir okul iklimi oluşturmada yardımcı olabilir. Hatta basit bir dil kullanımı, örneğin “öğrenci” yerine “çocuk” diyerek aileleri karşılamak ailelerin kendilerini rahat hissetmelerini ve okulda kabul gördüklerini algılamaları açısından önemli bir fark yaratabilir. Eğitimciler de, tüm öğrencilere karşı açıklık, coşku ve anlayış göstererek ve okuldaki veli profili yelpazesine saygı göstererek olumlu bir okul iklimine katkıda bulunabilirler. Ailelere okulda değer verildiğini, zaman kısıtlamalarının ve ailevi zorunlulukların anlayışla karşılandığını bilen veliler, aile katılımına daha büyük bir özenle yaklaşacaklar ve özveri göstermeye daha yatkın olacaklardır. Eğitimcilerle yaptıkları röportajlarda Nathan ve Radcliffe (1994), eğitimcilerin aslında veliler ve ailelerle etkin çalışması için gerekli becerileri geliştirmeye önem verdiklerini görmüşlerdir. Aileler ile çalışabilme vizyon ve becerisine sahip eğitimciler, olumlu bir okul iklimi yaratmada ve ailelerle ortaklıklar geliştirmede daha başarılıdırlar. Çocukların öğrenmelerinde karşılıklı sorumlulukları kabul edebilmeleri için,


. YARD. DOÇ. DR AN İN R E S NİLGÜN ULU VAKFI

ME İTÜ GELİŞTİR MÜDÜRÜ NEL OKULLARI GE

EYLÜL 2011 I

39


EĞİTİM “Velilerin okul programlarına, eğitimsel süreçlere, kadrolara ve hiyerarşik yapıya karışması, okul açısından rahatsız edici bulunabilir.” batılı ülkelerdeki bazı okullar ve aileler bir tür sözleşme oluşturmuşlardır. Bu türden karşılıklı taahhütler, çocukların eğitiminde okulun ve ailenin beklenti, amaç ve sorumluluklarına ilişkin okulaile işbirliğinin önemini vurgulamak bakımından dikkate değerdir. Aileler ve okullar arasındaki bağlar, ailelerin okulun çalışmalarına (eğitimsel tüm süreçlere) ailelerin müdahalede bulunması nedeniyle dondurulmuş olabilir. Velilerin okul programlarına, eğitimsel süreçlere, kadrolara ve hiyerarşik yapıya karışması, okul açısından rahatsız edici bulunabilir. Yasal bir takım sınırlamalara ve programların bütünlüğü ilkesinden hareketle velilere göre eğitimi değiştirme özgürlüğünde

olmayan okul yönetimi, bu “ilişki dondurma” işini çok da açık olmayan bir şekilde sürdürebilir ve bunu velilerin isteksizliği olarak lanse edebilir. Oysa veli katılımının; yönetişim takımları, belirgin bir işe yönelik görev ekipleri, sınıf annesi, okul etkinlikleri organizatörleri vb. şekilde yapılandırılmasının veli katılımını artırıcı, aile-okul arasında pozitif bir etkileşimi teşvik edici olduğu

görülmüştür. Ebeveynler veya ailelerin öğrenme ortağı olarak kabul edildiği bir ortam oluşturarak, okullarda aile katılımı bir gerçekliğe dönüştürülebilir. Öncelikli Hedefler Nelerdir? Okul-aile işbirliğinin istenilen düzey ve nitelikte gerçekleşmesi için öncelikle şunlar hedeflenmelidir: G Okul iklimi, velilerin eğitimine katılımı için elverişli hale getirilmelidir.



EĞİTİM

G Yöneticiler ve öğretmenler, aile katılımını sağlamak için olumlu okul ortamının önemini anlamalıdır. G Yöneticiler ve öğretmenler olumlu bir okul ortamının nasıl yaratılacağını

ALMANCA Tecrübeli emekli hanımdan Almanca öğrenebilir veya ilerletebilirsiniz. İkinci lisanı Almanca olan, çocuk gelişiminde yurtdışı tecrübeli emekli hanım, belli günlerde çocuğunuzla ilgilenir.

Tel: 0536 947 01 03

M. GÖHL Bahçeşehir Gül 10 D-5

bilmeli ve yaklaşımlarında tutarlılık göstermelidir. G Veliler, okulda kabul gördüklerini hissetmelidir. Değer verildiklerini ve çabalarında desteklerini bilen velilerin aile-okul işbirliği için daha hevesli oldukları bilinmektedir. G Veliler, çocuklarının okuldaki öğrenme yaşantılarına katılmalıdır. G Aileler okul etkinliklerine ve organizasyonel süreçlerin yönetimine katılmalıdır. Bu hedeflerin gerçekleşmesi için okullara düşen görev ve sorumluluklar aşağıdaki gibi listelenebilir: G Okul-aile işbirliğini teşvik etmek için bir plan geliştirme, G Veli görüşlerini ve katılım istekliliğini ölçmek için bir anket oluşturma, G Ailelerle etkin bir şekilde çalışabilmek için gerekli becerileri tanımlama, bunun için ihtiyaç duyulan mesleki gelişim eğitimlerini alma (bu eğitimler, bir üniversitede verilen aile katılımının önemi, aile gelişimi, insan ilişkileri ve çocuk yetiştirme stratejileri gibi dersleri içerebilir) G Ailenin uzantısı olabilmek için yöntemler geliştirerek iki ortam arasında devamlılık sağlama. G Ailelere çocuk gelişimi ile ilgili bilgi edinmede yardımcı olma ve onları

çocuk yetiştirme becerilerini kazanmaları konusunda destekleme, G Farklı türlerde aile katılımını teşvik etme ve katılımı artırmak için okul stratejileri geliştirme, G Gerekirse ev ziyaretleri yaparak engelleri kaldırma ve güven oluşturma, daha az resmi ve samimi toplantılar yapma, yazıya dayalı iletişimde onların daha rahat anlayacağı bir dil tercih etme, G Ailelerle düzenli bir şekilde haberleşerek onları çocuklarının gelişimi ve okul etkinlikleri konusunda bilgilendirme, G Yapılacak her türlü etkinlik ve toplantılarda ailelerin çalışma saatlerine uymaya özen gösterme, G Tüm okul idari ve akademik personeline kolayca ulaşabilmeleri (okulun işleyişini zafiyete uğratmadan) olanağını sağlama, G Çeşitli etnik, kültürel ve sosyoekonomik altyapılara sahip öğrencilerin aileleri ile iletişimi öğrenme, G Ailelerle okul açılışında yakın ilişkiler kurarak iletişime başlama, yıl boyunca da okul öğretmenleri ya da konuk konuşmacılar getirerek ailelerin ilgi ve ihtiyaç duydukları alanlarda seminer/konferans/panel vb. konularda eğitim almalarını sağlama, böylece de


E.B T.C. M.E.B Özel Erken Başarı Montessori Okulu Bahçeşehir'de bir farklılık yaratmak istedik... İlk kez çocukların ilgi ve yeteneklerini geliştirmek için bakın neler yaptık? 2-6 yaş (Tam Gün/Yarım Gün) El Sanatları Dans ve Bale Anadili Etkinlikleri Fen&Doğa Çalışmaları Drama ve Tiyatro Müzik İngilizce (Pingu's English) Yetişkin Destek Programları 2-6 yaş MONTESSORİ Eğitimi Montessori Çalışma Alanları Pratik Yaşam Köşesi Duyusal Materyaller Köşesi Dil Materyaler Köşesi Kültür Materyalleri Köşesi Matematik Materyalleri Köşesi Hafta Sonları Etkinlikleri 9-18 Aylık Bebek/Anne Oyun Grupları Drama İngilizce (Pingu's English) Çeşitli Etkinlikler

Ispartakule Evleri, Evren Paşa Caddesi SA-1 Villa No. 104 Esenkent-Bahçeşehir/İstanbul

Tel:

0212 672 35 25

www.erkenbasarianaokulu.com

M O N T E S S O R İ


EĞİTİM “Bir çocuğun hayatında önemli rol oynayan bir ebeveyn veya yetişkin olarak, anne-babanın okulda ve evdeki eğitimine katılımı, her şeyden önce eğitime ne kadar değer verdiğini çocuğa gösterme açısından önemlidir.”

rahat bir okul-aile ortamı sağlamada süreklilik gösterme, G Okul-aile işbirliğini olumlu bir ortamda oluşturmak ve geliştirmek için bir “Okul politikası beyannamesi” yazma. Aile-okul işbirliğini artırmak için okul yöneticisinin kullanacağı yöntemler şunlardır: G Anketler, görüşmeler, uyum (Oryantasyon) çalışmaları ve beyin fırtınası toplantıları, telefon görüşmeleri, sosyal etkinlikler aracılığı ile velilerin okulda neyin gerçekleştiğini görmek istedikleri sorulabilir. G Eve farklı yöntemlerle (klasik basılı, internet sitesinden duyuru şeklinde, e-posta yolu ile, SMS olarak) davetiyeler, mektuplar ve her etkinlik için kısa hatırlatma notları gönderilebilir. G Yazılı materyalin mümkün olan en

44

I EYLÜL 2011

yalın ve kısa bir anlatımla hazırlanmasına dikkat edilir. G Kişisel bir yardım planı başlatılabilir. Yardım organizasyonu için diğer aileleri katılıma teşvik edecek gönüllü ebeveynler tespit edilebilir ve organizasyonun çeşitli aşamalarının sorumluluğu dağıtılabilir. G Her öğrencinin evine gönderilebilecek bir aile bülteni hazırlanabilir. Veliler katılmak için neler yapabilir? Anne-babalar için olduğu kadar, çocuğun hayatında önemli bir rol oynayan diğer yetişkinlerin ve birimlerin çocuğun evde, okulda ve toplum içinde eğitimine katılım modeli olabilecek pek çok yol vardır. Önemli olan, katılıma istekliliktir. Bir çocuğun hayatında önemli bir rol oynayan bir ebeveyn veya yetişkin ola-

rak, anne-babanın okulda ve evdeki eğitimine katılımı, her şeyden önce eğitime ne kadar değer verdiğini çocuğa gösterme açısından önemlidir. Bunu yalnızca söylemekle yetinmek, belirli bir süre sonra sözde kalan her düşünce gibi değerini yitirecek, hatta zamanla çocukla ailenin arasına eğitimin olumsuzluk olarak anlaşılacağı bir mesafe girecektir. Veliler, öğretmenlere çocuğa ilişkin gerçek bilgi vermede en güvenilir kaynak olmalı, çocuğun öğretmeni ile işbirliğini güçlendirmelidirler. Aşağıda, velilerin çocuğun okuldaki eğitimine katılabilme yolları listelenmiştir: G Öğretmen ile tanışma: Veliler, çocuğun ilgi alanları ve hobileri hakkında öğretmene bilgi vermeli, kendilerine ulaşılabilecek en iyi zaman ve yöntemi anlatılmalıdır. Ondan, çocuğun evdeki çalışmalarında nasıl desteklenebileceğine ilişkin rehberlik istenmelidir. G Veli toplantılarına gitme: Eğer okulun ilk açıldığı günlerde bir toplantı düzenlenmemişse ya da veliler o toplantıya çok önemli bir mazeretleri dolayısı ile katılamadıysa, öğretmenlerle bireysel olarak görüşebilmek için randevu alınmalıdır. Çocuğun çalışmaları hakkında bilgi alınmalı, öğretmenlerin çocuk ve ortamı hakkında öğrenmek istedikleri olup olmadığını sorulmalıdır. G Okul-Aile Birliklerine katılma: Milli Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliği 7. maddesine göre veliler birliğin doğal üyesidirler. Yönetim kurulunda görev almasalar bile, yönetmeliğin 11. maddesinin f şıkkı gereğince; veliler birlik genel kurul üyesi olarak Okulun eğitim-öğretim kalitesinin yükseltilmesine ilişkin önerilerde bulunabilirler. Ayrıca, birlik yönetim kurulu üyeleri ile de konuşup, okulun hedeflerine ulaşmasına nasıl yardımcı



EĞİTİM “Çocuğun okuldaki performansına ilişkin herhangi bir endişe duyuluyorsa, çocuğun öğretmenine veya sınıf düzeyinden sorumlu bir yöneticiye başvurmalıdır.” olabileceklerini sorabilirler. G Okul politikaları, programları ve kuralları hakkındaki bilgilerin sıklıkla güncellenmesi gerekir: Bu çocuğun okul-aile çelişkisi yaşama riskini ortadan kaldırır ve tutarlılık getirir. G Çocuğun içinde bulunduğu sınıf düzeyi için belirlenen hedeflere ulaştığından emin olma: Öğretmenden (branş ya da sınıf öğretmeni) her konu sonrasında çocuğun ulaşması gereken yeterlilik düzeylerine ilişkin bilgi alınmalıdır. G Okul Web sitesini düzenli olarak kontrol etme: Günümüzde tüm devlet okullarının işleyen ve sıkça güncellenen bir web sitesi bulunmaktadır. G Çocuğun okul çalışmaları hakkında düzenli bilgi alma: Çocuğun okuldaki performansına ilişkin herhangi bir endişe duyuluyorsa, çocuğun öğretmenine veya sınıf düzeyinden sorumlu bir yöneticiye başvurmalıdır. Ayrıca, okul yönetimi ile konuşarak; içinde bulunulan mahalle, ilçe ya da ilde; velinin etki alanı içindeki resmi ya da özel kurumların okulun eğitimine katkıda bulunabilecekleri yolları araştırılmalıdır. Bu aşağıdaki şekillerde olabilir: G Tüm okullar düzeyinde, konular çerçevesinde alan ziyaretleri ya da eğit-

46

I EYLÜL 2011

sel geziler düzenlenebilir. Örneğin, velinin ya da tanıdıklarının çiftliklerini, fabrikalarını, sanat atölyelerini ziyaret etme gibi. G Lise düzeyindeki öğrenciler için, işokul ortaklıkları sağlanabilir. Lise öğrencilerinin kısa stajlar yapmaları sağlanarak, onların ilgi ve yetenek alanlarını daha iyi tanımalarına katkıda bulunulabilir. Örneğin avukatlık eğitimi almak isteyen bir genç için velilerden birisinin tanıdığı bir avukatlık bürosunda ayarlanan bir haftalık staj, onun bu hedefinde devam edip etmeyeceğine karar vermesi açısından faydalı olacaktır. G Bir velinin işvereninin ya da işyerindeki bir uzmanın, tanıdıkların ya da akrabalardan bir meslek erbabının okulda öğretmenlere, öğrencilere veya velilere seminerler-konferanslar vermesini sağlanabilir. G Okulun herhangi bir ihtiyacının karşılanabilmesi için gerekli fonu oluşturmak üzere beyin fırtınası gruplarına dâhil olunabilir, yapılan iş bölümlerinde gönüllü olarak sorumluluk alınabilir. G Okulun varsa etüt uygulamalarında ya da ders hedefleri açısından geride kalmış öğrencilerin eğitiminde, okul yönetimine ücretsiz yardımcı öğretmenlik teklifinde bulunulabilir. Gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan bu yöntemle, okulla-

rın başarı düzeylerinin önemli ölçüde yükseltildiği tespit edilmiştir. G Diğer velilerle işbirliği içerisinde bir meslekler listesi oluşturulabilir. Gereği durumunda okulun eğitimsel/fiziksel bir sorununu halledebilmek için bu liste okul yönetimine sunulabilir veya listedeki ilgili kişilerden yardım istenebilir. Örneğin okulun mezuniyet yıllığının oluşturulmasında grafiker bir veliden yardım isterken, basımı konusunda matbaacı bir veli ile süreç yönetilebilir.

Sonuç olarak; Türkiyeʼnin geleceğini yetiştirmede tüm birim kişi ve kurumlar, kendi korkularını ve kaygılarını bir kenara bırakarak, henüz tam anlamıyla uygulama alanı bulamamış okulaile işbirliği kavramını bir gerçekliğe dönüştürme sorumluluğunu almalıdırlar. Milli Eğitim Bakanlığı, okul-aile birliklerinin maddi sorumluluk alma yetkilerini artırmakla kalmamalı (ki bu bile birliklerin çalışma alanlarını genişletmiş ve müthiş atılım yapmalarını sağlamıştır, ancak yeterli değildir), okuldaki eğitimsel süreçlere katılımını da teşvik edici önlemler almalıdır. Kaynaklar: Why do schools need parent and community support, http://www.teateachers.org/sites/default/files/parent-guide-school-involvement.pdf Critical Issue: Supporting Ways Parents and Families Can Become Involved in Schools, http://www.ncrel.org/sdrs/areas/issues/envrnmnt/famncomm/pa100.htm Millî Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliği, Resmî Gazete: 31.5.2005/25831 Tebliğler Dergisi J.L. Epstein, 1994, School, Family, and Community Interactions: A View from the Firing Lines, edited by C. Fagnano and B. Werber, Boulder, CO: Westview Press. Necessary Skills for Working Effectively with Parents and Families, http://www.ncrel.org/sdrs/areas/issues/ envrnmnt/famncomm/pa1lk11.htm



EĞİTİM

, r e l i c m i Eğit

N E D E N İ L ? İ E L V E M Ç E i d S r e İ v Z p İ a S rumuza cev

os t s u ğ r. A o y ı l ş nın ı ba ı l ı r y a l m rum reti u ğ k ö izi e s m i v i t l i e ğ m i V e ki e" eğit e s i za d 2 z a u 1 i d n 0 z m 2 u ı e ğ yım cu ölg a o b 2011 s ç a l e d ü z l i z e ı y s sayım i verdik. E rduk. İşte r vermeniz rin e ara l e so i k y g i l a itim i d z ğ ı b " i e n l ı z e ğ ü ca çm m a e ü r ı s ğ d ü l n nede e eğitim a nı düşünd arı... pl ağı a c v a e nered l c o ın cı n ı m r ı a d l r ya kurum

so

48

I EYLÜL 2011



EĞİTİM

AKD KIDS Anaokulu (Burcu Kuş)

“Güvenilir olduğumuz için, kaliteli ve dinamik, ingilizce temelli, doğa ile iç içe, sanata önem veren, yenilikleri uygulayan, profesyonel ve akademik kadro, teknolojiyi kullanan, spora önem veren, hijyen, çeşitli eğitici materyaller, sevgiyi temel alan ve aşılayan, uygulayarak öğreten, oyunlarla öğreten, kum havuzu, Avrupa Dil Pasaportu, gelişime açık, farklı sistem, uygulamalı öğretim, pedogog ve psikolog rehberliğinde, bilim ve teknolojiye önem veren, yabancı dil zorunluluğu, mutlu çocuk öğrenir “felsefesi modeli’’ ile Akd Kids konseptindeyiz.Çünkü biz Akd Kids ALKENTİZ...” Tel: 212 889 02 94

Eurosun Anaokulu

VELİ NEDEN SİZİ SEÇMELİ?

(Serda Büyükoyuncu) “Okulumuzun eğitim ortamları; öğrencilerimizin yaş özellikleri, bireysel farklılıkları, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gelişimlerini sağlayacakları şekilde düzenlemiştir. Amacımız, öğrencilerimizin; Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, lider ruhlu, kendini tanıyan ve kendini rahat ifade edebilen, sosyal sorumluluk bilincine sahip bireyler olarak yetişmelerini sağlamak. İlkemiz mutlu bir çocuk yetiştirmektir...” Tel: 212 608 10 00

50

I EYLÜL 2011

Bahçeşehir Devlet Anaokulu

(Müzeyyen Kardaş KOÇAK) “Çocuk gelişimi ve okul öncesinde uzman yönetici ve öğretmenler eşliğinde eğitim veriliyor. Sağlık Müdürlüğünün hijyen denetimden geçmiş ve Beyaz Bayrak almıştır. HAACP ve İSO 9001 belgelidir. Binamız ve bahçemiz okul öncesi çocuklar için uygun ve donanımlıdır. Aile Eğitim Programları yapıyoruz.” Tel: 212 669 56 85

Kültür2000 Anaokulu

(Gül Sacide Özçifçi) “Kültür2000 Koleji Anaokulu’nun kuruluş amacı, “Her Çocuk Biricik ve Özeldir” ilkesinden hareketle, hazırlanan çoklu öğrenme ortamlarında zihinsel, duygusal, sosyal ve bedensel becerilerini çok yönlü geliştirmelerini sağlamak, evrensel değerleri kazanmış bireyler olarak topluma kazandırılmalarını ve ”Yaşam Boyu Öğrenme” bilincine sahip olmalarını gerçekleştirmektir. Kültür2000 Koleji Anaokulu’nda bu amaçları sağlayan High/Scope eğitim programı uygulanarak çağımızın modern ve vizyoner insanının olan yaratıcı, girişken, sorgulayıcı, bilgiye ve başkalarının görüşlerine açık, aktif, sorumluluğunun bilincinde Kültür2000 Anaokulu’nda bu amaçlara ulaşmamızı sağlayan High/Scope eğitim programı uygulanarak, çağımızın modern ve vizyoner insanının yaşam özellikleri olan yaratıcılık, girişkenlik, sorgulayıcı olma, bilgiye açık olma, empati, etkin olma, sorumluluğunun bilincinde olma gibi beceriler geliştirilir. Öğrencilerimiz, dört yaşından itibaren anadili İngilizce olan uluslararası öğretmenlerle doğal bir ortamda, yaşayarak bir yabancı dili (İngilizce) öğrenme sürecini, gerçekleştirmeye başlarlar. Öğrencilerimizin zihinsel ve duygusal gelişimi olduğu kadar bedensel gelişimi korumak ve geliştirmek, enerjilerini olumlu biçimde yönlendirmek, onlara disiplinli çalışma alışkanlığı kazandırmak amacıyla, bale, folklor, bilgisayar, spor, satranç, müzik, sanat, keşif ve eğitim gezileri gibi etkinlikler düzenlenir.” Tel: 0212 669 03 35



EĞİTİM Beşyıldız Anaokulu

(Yelda Ceviz) “Okulumuza girdiğiniz andan itibaren farkı hissedeceksinizdir. Temizlik, düzen, güleryüz ve samimiyetimiz farkımızı da ortaya koyacaktır. Eğitimdeki başarı ve profesyonellikte bir evdeki sıcaklık ve samimiyeti bulacaksınız. Çocuklarımızın güvenliği ve sağlığı için gösterilen özen ve emeği gördüğünüzde emanet etmekte tereddüt etmeyeceklerdir.”

Özel İstanbul Çocuk Dünyası Anaokulu (Sinem Görgülü)

“Çalışan anneler için 07.45-19.00 saatleri arasında hizmet veren okulumuzda çocukların kendilerine ait pembe bir dünyaları vardır. Hayat oyuncaklar ve oyulardan ibarettir. Ancak büyüdükçe yetişkinlerin dünyasına adım atmak zorundadırlar. İlk ve en büyük adım Tel: 212 212 669 86 57 da okula başlamaktır. Bu geçiş onlar için sıkıntısız ve kolay olmalıdır. İşte İstanbul Çocuk Dünyası Anaokulları onlar için düzenlenmiş, bu geçiş döneminde onları büyüklerin dünyasına en iyi şekilde hazırlamak için en sevdikleri şey olan oyun ile birlikte Minik Dehalar Anaokulu kazanmaları gereken becerileri onlara katan, 3 yaş(Pınar Barut) tan 6 yaş hazırlık sınıfına kadar çocukları bi-lişsel, “Eğitim mevhumunun öneminin tam sosyal, psikomotor, duygusal ,dil alanlarında anlamıyla kavrandığı günümüzde, minik dehalar anaokulu, destekleyip, geliştiren bir kurumdur. Uzman kadroöğretmen kuruluşu olması sebebiyle, Bahçeşehirde önemli suyla, çocukların kendi yeteneklerini geliştirmeleri, bir yer edinmiş bulunmaktadır. Veli-öğrenci ihtiyaçları odaklı becerilerini arttırmaları konusunda onlara yol göshizmet anlayışımız, öğrenme algılarını geliştirici terip, yardımcı olur. Onları kendine güvenen, kenmontessori eğitim sistemimiz ve branş dersleriyle, dini ifade edebilen, özgürce sorgulayıp çözüm Bahçeşehir’in tam merkezinde arayan, kendini ve diğerini anlayıp onlara sizlerle beraberiz...” saygıyla yaklaşan, erdemli ve yaş düzeyine uygun gelişim gösteren Tel: 212 669 65 57 bireyler olmalarını sağlar.” VELİ NEDEN SİZİ Tel: 212 608 05 61

Nar Taneleri Anaokulu

(Hayriye Bulama) “Çocuklar için en kritik yaş olan zihinsel ve bedensel gelişim açısından son derece önem taşıyan 0-6 yaş arasındaki dönemde, çocuklara gereken temel beceri ve alışkanlıkları, profesyonel olduğu kadar bir anne kadar sevgi dolu ve şevkatli kadromuz ile kazandırıyoruz. Kaliteli ve çok yönlü eğitim anlayışımızın temel hedefi sosyal, özgüven sahibi, sevgi dolu bireylerin temellerini atmaktır. Gezi, tiyatro, sinema, müzik, dans, bal, bilgisayar, binicilik, drama ve eğitsel oyunlar gibi aktivitelerle hayatı dolu dolu tanıma fırsatı bulan minik NarTaneleri, çok yönlü ve sosyal bireyler olma yolundaki adımları anaokulumuzda atarlar.” Tel: 212 669 44 56

52

I EYLÜL 2011

SEÇMELİ?

Ecole Anaokulu

(Gülşah Çabuk) “Eğitim standartlarında farklılık ve yüksek kalite arayaşında olan her ailenin tercihi olacağımızı iddia ediyoruz. İTÜ sadece bir başlangıçtı. 2011-2012 eğitim öğretim yılında Ecoleʼde olan her çocuk eğlence eşliğinde lisan, sanat, müzik, spor, bilim ve daha birçok konuda ayrıcalıklı eğitim imkanına sahip olacaklar.” Tel: 212 699 26 16



EĞİTİM

Erken Başarı Montessori Anaokulu

(Çiğdem Kanmış) “M.E.B’lığına bağlı olan okulumuzda Montessori eğitimi uygulanmaktadır. Bu eğitim Montssor koordinatörümüz, eğitim uzmanımız ve Montessori eğitim sertifikalı öğretmenlerimiz tarafından yapılmaktadır. 6 yaş öğrencilerimizin 1. sınıfa hazırlık süreçlerinde okul öncesi öğretmenerine ek olarak anadil etkinlikleri, Matematik ve Fen Teknoloji derslerinde hazır oluşlarını arttırmak için,1. sınıf öğretmenleri hergün destek vermektedir. Okulumuzda kadrolu ingilizce öğretmenimiz ile haftanın 5 günü ingilizce dil eğitimi verilmektedir. 3-6 yaş çocuklarımız için bu sene açılmış olan bilim ve teknoloji sınıfımız ve sanat sınıfımızda öğrencilerimiz mutlu ve öğrenmeyi seven, araştıran bireyler olarak yetişmektedir. Bir eğitimin başarısı çocuğun mutluluğu ile sınanır.” Tel: 212 672 35 25

Elit Anaokulu (Demet Basal) MEB bağlı bir kurum olmamız, profosyonel eğitimci kadromuz, anaokulu şartlarına göre inşa edilmiş iç mekanımız, iso 9001 kalite ödüllü bir site içerisinde oluşumuz, psikolog öğretmen ve veli işbirliği içerisinde çalışmalarımız ve bütün gelişim alanlarını destekleyen ve her yaş grubuna ayrı amaç kazanım ve becerilere yer veren programlarımızla kesinlikle seçilmesi gereken bir okuldur Elit Anaokulu.” Tel: 212 672 66 77

Little Roses Gülşah Anaokulu

VELİ NEDEN SİZİ SEÇMELİ?

(Gülşah Keleş) "Little Roses Gülşah Anaokulu her çocuğun kaliteli, yüksek standartta eğitim alması bilinciyle kurulmuş, çocukların bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal, kültürel gelişimlerini ve dil gelişimlerini destekleyici programlar ile her birinin ilgi, ihtiyaç ve yetenekleri doğrultusunda çocuklarımıza en sevecen ve en doğru yöntemlerle yaklaşır. Tüm gün boyunca günlük yaşantıda kullanılan İngilizce etkinliği ile çocuklarımız İngilizceyi doğal bir şekilde öğrenir ve ingilizceyi yaşantılarının bir parçası olarak görürler." Tel: 212 607 23 50

54

I EYLÜL 2011

Doğa Koleji Anaokulu

(Senem Togan) “Doğa Konseptli Eğitim Modelimizle çocuklarımız her şeyi yaparak yaşayarak en büyük öğretmen doğadan öğreniyorlar. Doğa Anaokulları’nda uygulanan “Çoklu Zeka” kuramı ile her öğrenci için ayrı bir eğitim programı hazırlanıyor. Kids Leader programımızla çocukların davranışlarını olumlu yönde değiştirmeyi ve kalıcı olmasını hedefliyoruz. Çok amaçlı Mini Bir Doğa Koleji Kampüsü olan anaokulumuzda entegre edilmiş eğitim sistemimizle çocukların her birine teker teker ulaşıyoruz. Bilimsel olarak uzmanlarca hazırlanmış eğitim programımızla ve müdür-veli-öğrenci-öğretmen-akademisyen dayanışması içerisinde okul öncesi eğitimi şansa bırakmıyoruz. Anaokulumuzda İngilizceyi hayatın bir parçası olarak ele alıyoruz. Tam zamanlı Native İngilizce öğretmenimiz ve Türk öğretmenlerimiz eşliğinde, öğrencilerimiz anadilleri dışında başka bir dilin düşünme sistemini de kavrıyor ve hayata iki dili bilerek başlamış oluyorlar.” Tel: 212 669 98 98


İLKÖĞRETİM 6, 7, 8. SINIF,

LİSE VE ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İLE YETİŞKİNLERE,

ANKARA ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ İLE HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ MEZUNU

CELTA (CERTIFICATE IN ENGLISH LANGUAGE

TEACHING TO ADULTS, UNIVERSITY OF CAMBRIDGE)

SERTİFİKASINA SAHİP

TECRÜBELİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENİNDEN

HER SEVİYEYE VE GRUPLARA,

İNGİLİZCE DERSİ VERİLİR

(532) (212)

483 26 70 672 17 68


EĞİTİM Minik Balarısı Anaokulu

İdeal Yaşam Anaokulu

(Nurten Aba) “Ne Biliyorsam Hepsini Anaokulunda Öğrendim” Robert FULGHAM İdeal olan okul öncesi dönemde çocuklarımızın SEVGİ, GÜVEN VE PAYLAŞMAYI en hijyenik ve uygun donanımlı ortamda öğrenmeleridir. Biz de bu idealle ve 28 yıllık deneyimimizle yola çıktık...” Tel: 212 672 24 25

Neşe Erberk Anaokulu

(Fatma T. Pehlivan)

“Okullarımızda öğrencilerimizin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yetenek geliştirme programı uygulanmaktadır. Bu kapsamda her öğrenci ilgili ve yetenekli olduğu alan ile ilgili oluşturulan sınıflarda profesyonel olarak desteklenmektedir. Ayrıca bizi diğer okullardan farklı kılan bir diğer yönümüz ise her aktivite için özel olarak hazırlanmış sınıflar mevcut. Donanımlı sınıflarımızda üniversite mezunu öğretmenler eşliğinde etkinlikler yapılmakta. Bu sayede öğrencilerimiz doğal ortamda öğretmenlerimiz tarafından objektif olarak gözlemlenip, yönlendirilebiliyor. Reggio Emilia, High Scope, Scamper, Gems gibi eğitim modelleri kullanılarak çok yönlü bir eğitim-öğretim sağlanmaktadır. Böylece sorgulayan, neden-sonuç ilişkisi kuran, mutlu, özgüveni yüksek bireyler yetişmektedir.” Tel: 212 669 70 88

56

I EYLÜL 2011

(Cemile Ergül)

“Çocuklarımızın her biri gelişim, ihtiyaç ve yaşam biçimi bakımından birbirinden farklı ve çok değerli bireylerdir. Bizler her türlü farklılığa saygı duyarak, çeşitliliklerle güçlü olduğumuza inanıyoruz. Kültürel duyarlılık, eşitlik ve katılımcılığın tüm çalışmalarımızda var olmasına özen gösteriyoruz. Güncel ve olası gereksinimlere yeni ve daha iyi çözümler, 8 yıllık deneyimimizin yanı sıra yenilikçi yaklaşımımız ile sağlanmaktadır. Amacımız keyifli etkinlikler ile çocuklarımızı bedensel, bilişsel, duygusal ve sosyal yönden bulundukları düzeyden, ulaşabilecekleri en üst düzeye ulaştırmaktır. Sağlıklı, güvenli ve keyifli bir okul ortamında; duyarlı, sıcak ve deneyimli eğitimcilerimiz çocuklarımızın yeteneklerini keşfederek, beceri ve eğilimlerini yönlendirirler. Keyifli bir okul iklimi içerisinde, eğitimcilerimiz; çocuklarımızı hayal güçlerini ve düşüncelerini yaratıcı çözümler üretmek için kullanmaya yüreklendirir. Bizler için çözümün kendisinden çok sonuç arayış süreci anlamlı ve değerlidir.” VELİ

NEDEN SİZİ SEÇMELİ?

Tel: 212 672 63 01

Oyun Bahçesi Anaokulu (Zergün Çağ)

“İlköğretim öncesi eğitim kalitesi, çocuğunuzun gelişimi ve gelecekte göstereceği başarılar açısından önemlidir. Oyun Bahçesi Anaokulu Bahçeşehirʼ de kurucusu eğitimci olan birkaç okuldan biridir. Okulumuz 2-6 yaş grubuna hizmet vermektedir. 2-2.5 yaş için tam gün, yarım gün veya iki saatlik oyun grubumuz vardır. Diğer yaş grupları için de yarım ve tam gün programlarımız mevcuttur.” Tel: 212 669 52 10



EĞİTİM KindyROO Bahçeşehir

Arkın Spor Okulu

(Havva Sarısakal)

(Kaan Polat Cüreklibatır)

“Arkın Spor Okulu, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek okul öncesi (2-6 yaş) kız ve erkek çocuklarının gelişimlerini destekleyen, içerisinde spor, egzersiz, eğlenceli oyunların yanısıra en önemli farkımız olan yaratıcı drama ile zenginleştirilmiş bir fiziksel ve sosyal gelişim program olmasıdır.” Tel: 212 324 15 15

SBK

(Oylum Genç)

“Okul öncesi döneminde çocuklar branş eğitimlerinden uzak, özel olarak tasarlanılmış aparatlarla oyun formatlı özel programlara dahil olmalıdırlar. Branşlara karar verilirken çocuğun postur yapısı, duygusal yönleri ve kas yapıları gibi birçok özelliği göz önünde bulundurulmalıdır. SBK Merkezi Türkiye genelinde 3000ʼden fazla öğrenciye sportif branş öncesinde en iyi altyapı eğitimini sağlayan kurumdur. Spor bir kültürdür, SBK Merkeziʼnde başlar… Tel: 212 672 07 02

VELİ NEDEN SİZİ SEÇMELİ?

“KindyROO'ya göre her çocuk kendi genetiği çerçevesinde mükemmel bir potansiyele sahip olarak doğar. Ancak 0-5 yaş ve özellikle 0-3 yaşları arasında çevreden yeterli ve gerekli uyaranları alamazsa, çocuğun genetik potansiyeli tam olarak açığa çıkmaz ve gelişim alanlarında ciddi duraklamalar dahi yaşayabilir. Tüm dünyada KindyROO eğitimi almış olan çocukların, gelişimlerindeki ve akademik başarılarındaki gözle görülür farklılık, Avustralya Devleti, İngiltere'den INPP ve pek çok kurumun KindyROO'nun resmi destekçisi olmasını sağlamıştır. Bir KindyROO annesinin değişiyle KindyROO çocuğunuza yaşam ve eğitim başarıları için mümkün olan en iyi başlangıcı verir.” Tel: 212 669 45 54

YA-PA Bahçeşehir Çocuk Kulübü (Tülay Türk)

“Oyun gruplarımız 12 kişi, anneli, bebek grubumuz 6 kişiden oluşur. Oyun gruplarımızda çocuklarımızın 5 gelişim alanı olan; Psikomotor Gelişim, Bilişsel Gelişim, Dil Gelişimi, Sosyal-Duygusal Gelişim, Özbakım Becerileri gelişimine yönelik çalışmalar yapılır. Programımız 9 aydan oluşur ve Ekim-Haziran arasını kapsar. Kulübümüzde uygulanan gelişim programımızda; Çocuk merkezli bir eğitim programı uygulanır ve eğitime ailelerin katılması çok önemlidir. Çocukların gelişimine çok yönlü katkı sağlanır. Öğrencilerimizin olumlu bir kişilik geliştirmesi desteklenir. Öğrenme ve sosyalleşme yoluyla kendine güven aşılanır. Eğitim programımız, çocuğun kişisel yaratıcılığını, hayal gücünü ve bağımsızlığını geliştirecek şekilde hazırlanmıştır. Serbest Zaman Etkinliği, Grup Oyunları, Jimnastik Aktiviteleri, Uygulama Mutfağı, Bilim Aktiviteleri, Dramatizasyon Aktiviteleri, Müzik çalışmaları yapılır. Ay sonunda yapılan bu çalışmalar velilerimize bülten halinde verilerek yapılan çalışmaların takibinin de yapılması sağlanır. Velilere her ay sonunda çocuğun aylık gelişim raporu verilir. Çocuklarımıza başlarken ve dönem sonunda uygulanmak üzere iki kere, YA-PA Gelişim Değerlendirme Formu uygulanır ve sonuçla ilgili aileye bilgi verilir.” Tel: 212 608 12 64

58

I EYLÜL 2011


Murat Apaydın ile BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR

2011

2011 SBS Türkiye Şampiyonu 2011 SBS 7. Sınıf Türkiye Birincisi Ali Ege Gürsoy (500 Puan) Onur İskenderoğlu 8. Sınıflar Türkiye Derecesi (Bir yabancı dil hatası) (499 Puan) 2011 YGS Sınavında Matematikten 3 Öğrencimiz Tam Yapmıştır.

MURAT APAYDIN’ın 2011 SBS Başarı Tablosu (7. ve 8. sınıflar) PUAN

500-496 495-491 490-486 485-481 480-476 475 ve altı

KİŞİ SAYISI

4 5 9 6 4 3

2011

2011 yılı LYS Başarı Tablosu Mustafa Ahmed Mahmutoğlu Koç Üni. Tıp Fakültesi %100 burslu Sibel Zaralı Bezmialem Tıp Fakültesi %100 burslu Nevin Kırbıyık Çapa Diş Hekimliği Bahri Feza Alkan Selçuk Tıp Fakültesi Peri Günay Öztürk Karadeniz Teknik Üniversitesi Viyana Tıp Fakültesi Kani Uçar Samsun 19 Mayıs Ün. Tıp Fakültesi Uğur Batu Koç Üniversitesi İşletme %25 burslu Selin Caniklioğlu Işık Üniversitesi Psikoloji

0533 726 01 26

muratapaydinn@gmail.com


EĞİTİM

Bahçeşehir Basketbol Spor Kulübü

(Hakan Kurtçayı)

Bahçeşehir Voleybol Spor Kulübü

“Derslerle paralel olarak yürütülen spor yaşantısının, disiplinle birlikte her iki alanda da başarı getireceğini, bu yüzden spor ve dersi bir bütün olarak gören öğrenciler hayatlarına bu şekilde yön vermeliler. Bahçeşehir'in basketbolda dinomosu Süleyman Demirel İlköğretim Okulu'nun geçen sene Türkiye 3. olması bunun en güzel kanıtı. Yani hem ders, hem basketbol bir arada gidebiliyor. Önemli olan disiplinli ve düzenli çalışma. Biz bu günlere çok çalışarak, emek harcayarak geldik. Bu başarının sırrı ise aile olmamızdan kaynaklanıyor.”

(Savaş Kahraman) “Voleybol gerçek hayatın ta kendisidir. Voleybol bir kişiyle oynanmaz. Ama bir kişi eksikse yine oynanmaz. Bir kişi hem çok önemli, hem de hiç. Kulübümüzde ilk günden itibaren bu felsefe oyuncularımızın ruhuna yerleşir. Bu yüzden voleybolda herkes kendi alanında, görevini yerine getirmeye uğraşır. Tıpkı gerçek hayattaki gibi. Görevini gerektiği gibi yapan oyuncu kendisini başarılı kabul eder. Böylece diğer oyuncuların hatalarıyla uğraşmamayı öğrenir. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi. Karşı takımın topu ne zaman, hangi bölgeden, hangi şiddetle kendi sahasına göndereceğini bilmeyen voleybolcular her türlü sonuca hazır halde bekler. Tıpkı gerçek VELİ hayatta olduğu gibi. Kulübümüzde kazandıkları felsefe ve duruş, onların başarısında büyük rol oynar. Tıpkı gerçek hayatta NEDEN olduğu gibi. Bahçeşehir Voleybol Spor Kulübü olarak bizler, bu bilinçle hareket ediyor ve çocuklarımıza sadece SİZİ spor eğitimi vermiyor aynı zamanda onları hayata hazırlıyoruz.” SEÇMELİ?

Tel: 555 283 66 00

Tel: 505 623 26 87

Kültür2000 Koleji (Şule Yurcu)

Doğulu Müzik& Bale Okulları (Seval Doğulu)

“1979ʼdan bu yana tam 32 yıllık eğitim tecrübesine sahip, Türkiyeʼdeki ilk sanat okulu olduğumuz için. Müzik, dans, tiyatro bölümü öğrencilerimize; MEB sertifikasına ek olarak, Londra Müzik Akademisi Sertifikası verdiğimiz, Ozan Doğulu, Kenan Doğulu, Yalın gibi sahne saatçları, aranjörler ve müzik öğretmenleri yetiştirdiğimiz için. Bale bölümü öğrencilerimiz; Sofya Ulsal Bale Sanatları Akademisi Sertifikası verdiğimiz ve bale sahne sanatçıları, kareograflar, bale öğretmenleri yetiştirdiğimiz için çok çalıştığımız ve başarılı olduğumuz için...” Tel: 212 669 92 67

60

I EYLÜL 2011

“1997 ders yılında Anaokulu ve İlköğretim 1. sınıfla eğitim ve öğretim hizmeti vermeye başlayan okulumuz, her yıl büyüyerek 2004 ders yılında bir kısım dersleri İngilizce okutan Anadolu Lisesi’ni ve 2011 ders yılında da Fen Lisesi’ni Alkent2000 Yerleşkesi’nde bulunan aynı kampüs içinde kurmuştur. Okulumuz kalıcılık ve deneyim olarak 52 yıllık birikim ve hizmet süresine sahiptir. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi mirası doğrultusunda, akıl ve bilim yolunda eğitim ve öğretim tekniklerini uygular. Vizyonu ve misyonu tüm çalışanları tarafından özümsenmiştir. Eğitim bilimine uygun son gelişmeler, modern teknikler ve uluslararası programlar uygulanır. En geçerli tekniklerin uygulandığı birden fazla yabancı dil öğretme programına sahiptir ve bu alanda iddialıdır. Derslerin özelliklerine uygun, laboratuar özelliğinde dersliklere sahiptir. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleri, alanında uzman kişilerce sağlanır. Veli görüşleri yönetim tarafından dinlenir. Tüm öğrencilerin yararına olanlar yaşama geçirilir.” Tel: 212 850 81 81


like your home

MATHOUSE Education Office

2010-2011 öğretim yılında

%100 BAŞARI elde ettik.

Bülent Namalan yönetiminde her branştan

evde özel ders

LYS YGS SBS 3. Caddenin merkezindeyiz

0533 541 55 55


EĞİTİM Anafen Dershanesi

A Artı Eğitim Dershanesi

(Abdurrahman Arslan) “Bire bir öğrenme imkanı= Bireysel gelişim programı, Bireysel ilgi ve takip= Eğitim koçluğu, İnteraktif öğrenme= Akıllı sınıf uygulaması, Etkin ölçme ve değerlendirme= 75 sınav (özel denemeler hariç), 3 Türkiye Geneli Sınavı (ÖZDEBİR), Öğrenene kadar öğretim= 8-10 kişilik sınıflar” Tel: 212 608 01 48

(Gürbüz Akdoğan) “Bahçeşehir’in Özel Anafen Dershanesi danışman öğretmenlik sistemi ile öğrenciyle yakından ilgilenmekte ve birebir ilgi alaka göstektedir. Ayrıca öğrenci-öğretmen-veli diyaloğunu çok saygılı yürütmektedir. Herkes kendisi için en iyi olanı ister. sizin için en iyisi Bahçeşehir Anafen Özel” Tel: 212 608 20 01

Bahçeşehir Uğur Dershanesi

Evrim Grup Dershanesi

(Gamze Kurnaz) “Uğur Dershaneleri 40 yılı aşkın kurumsal deneyimiyle şimdi Bahçeşehir KC villa A 09’ da.. Geniş, ferah, kalabalık olmayan sınıflarımızda, deneyimli idareci ve öğretmenlerimizle sunduğumuz nitelikli eğitimden faydalanmak isteyen Bahçeşehir’li öğrencilerimizi SBS ve ÖSYS hazırlık kurslarımıza bekliyoruz.” Tel: 212 669 36 36

Bireysel Eğitim Merkezi Dershanesi

VELİ NEDEN SİZİ SEÇMELİ?

(Bayram Alev) “Eğitim ciddi bir iştir. Biz de ciddi bir kurumuz. Bize gelen bir öğrencinin akademik seviyesini belirledikten sonra ona gerekli olan programı hazırlayıp onu üç, beş veya sekiz kişilik sınıflarımızda en iyi şekilde sınavlara hazırlarız. Yaşamdan ve yarıştan kopmadan kazandırmak bizim işimizdir.” Tel: 212 669 98 52

62

I EYLÜL 2011

(Gülsevim Ekmekçi) “Bahçeşehir'in ilk butik dershanesi olan Evrim Grup, sekiz yıldır yüksek başarı yüzdesi ile öğrencilerimizin hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor. Birebir ders anlatım tekniği ile SBS, YGS, LYS, etüt ve her dilde özel ders hizmeti veren dershanemiz hem paradan hem zamandan tasarruf etmenizi sağlıyor.” Tel: 212 669 58 58

Maksimum Dersanesi

(Metin Kayıkçı) “Boğaziçi mezunu, alanında uzman ve tecrübeli öğretmen kadrosu ile Bahçeşehir'in geleceğini şekillendiren Maksimum Dersanesi kişiye özel, etkin ve özgün eğitimi ile eğitim dünyasında çığır açmaya devam ediyor. Muhteşem kadromuzla tanışmak için dersanemize bekliyoruz.” Tel: 212 608 01 36



EĞİTİM

Öğretmenin 16 altın kuralı ABD’de 2001 yılında Disney Yılın Öğretmeni ödülünü alan Ron Clark “Öğretmenin 55 Altın Kuralı” isimli kitabında başarılı, bilgili ve görgülü öğrenciler yetiştirmenin yöntemlerini yazmış. Veliler ve öğrenciler için de iyi bir rehber niteliği taşıyan bu eserden sizin için alıntılar yaptık. İşte seçilmiş 16 altın kural... Derleyen: Hatice Gülçür İnanç

Tartışmalar sırasında, diğer insanların yorumlarına, görüşlerine ve fikirlerine saygı gösterin. Ron Clarkʼın öğrencilerine öğrettiği ilk şey, birinin yorumuna asla gülmemek ya da onunla alay etmemek gerektiğidir. Sınıftaki herkesin katkıda bulunabileceği bir şey vardır ve sınıfın olabildiğince gelişebilmesi için, herkesin görüş ve fikirlerini duymamız gerekmektedir. Aynı düşüncede olmamanın doğal, herkesle her konuda anlaşıyor olmamanın çok insanca olduğunu anlatır çocuklarına. Duyguları belirtmenin bir doğru bir de yanlış yolu vardır; her birimiz farklıyız; farklı yeteneklerimiz, farklı deneyimlerimiz ve şimdiye kadar geçtiğimiz farklı yollar var. Yanımızdaki kişinin fikrini oluşturan nedenlerin tümünü bilmek olanaksız. Bu nedenle, kimseye tepeden bakmadan ve düşünce tarzlarının yanlış olduğunu hissettirmeden ifadelerine saygı göstermeliyiz.

KURAL

3

Kazanırsanız ya da bir şeyi iyi yaparsanız böbürlenmeyin. Kaybederseniz kızgınlık göstermeyin. Bunun yerine, “Yarışmadan gerçekten zevk aldım, seninle tekrar oynamayı hevesle bekleyeceğim” ya da “İyi bir oyundu” deyin. Hiçbir yorum yapmayabilirsiniz de. Öfkelenmek ya da “Kendimi vererek oynamadım. O kadar da iyi değilsin” gibi sözlerle karşınızdakini küçümsemek, zayıflık göstergesidir. Bir şeyde iyiyseniz, başkaları bunu anlar. Başkalarına ne kadar yetenekli olduğunuzu anlatmanız gerekmez, çünkü

KURAL

4

64

I EYLÜL 2011

kendinizle ilgili böbürlenerek, olumsuz bir hava yaratırsınız ve o zaman insanlar yeteneklerinizle ilgilenmezler. Sohbet sırasında size bir soru sorulursa, karşılığında bir soru sormalısınız. Biri, “Hafta sonun güzel geçti mi?” derse, bu soruyu yanıtlamalı ve siz de bir soru sormalısınız. Ya da “Nasılsın” diye soran birine “Teşekkür ederim, iyiyim. Sen nasılsın?” diye yanıtlamalı ve onun da yanıtını beklemelisiniz. Başkalarına, onların sizinle ilgilendikleri kadar sizin de onlarla ilgilendiğinizi göstermek inceliktir.

5

KURAL

KURAL

2

Göz teması kurun. Birisi konuşurken, gözlerinizi o kişiden ayırmayın. Biri yorumda bulunursa, dönüp yüzünüzü o kişiye çevirin. Göz temasını sürdürmekte birçok kişi zorlanır ama insanlara amacınızı açıklamaya ve söyledikleriniz hakkında ne kadar ciddi olduğunuzu göstermeye çalışırken, böyle yapmak önemlidir. Aynı zamanda saygıyı belirtmenin de önemli bir yoludur.

Öksürürken, hapşırırken ya da geğirirken, başınızı insanlardan uzağa çevirip ağzınızı tüm elinizle kapatmanız gerekir. Yumruk kullanmak doğru değildir. Daha sonra “Özür dilerim” demelisiniz. Yazarın çocuklara vurguladığı bir başka önemli konu da ellerini hapşırdıktan ya da öksürdükten sonra olabildiğince kısa sürede yıkamaları gerektiğidir. Böyle yapmazlarsa, dokundukları herkese ve her şeye mikropları bulaştırırlar.

6

KURAL

KURAL

1

Bir büyükle konuşurken, onu “Evet, efendim” ya da “Hayır, efendim” diye yanıtlamalısınız. Yalnızca baş sallamak ya da evet ve hayırı başka bir biçimde söylemek kabul edilemez.


ÍÍ

G. Gürdal

Cengiz Birim

Cengiz Birim

G. Gürdal

33 yıllık dershane deneyimli öğretmenden her seviyede matematik ve geometri

17 yıllık dershane ve özel okul deneyimli öğretmenden her seviyede fizik

SBS I YGS - LYS I Okul ders takviye I Fransız koleji öğrencilerine

ÖSS (LYS-YGS) I Okul ders takviye I Proje ve Olimpiyat Hazırlık

I

0532 305 31 19

ÍÍ

Tel:

I

Tel:

0532 224 42 84

ÍÍ


EĞİTİM

Ara sıra ince davranışlarda bulunarak başkalarına sürpriz yapın. En az ayda bir kez, birisi için şaşırtıcı derecede nazik ve cömert bir şey yapma çabası gösterin. Tüm çocuklar bu kuralı sever; gerçekten iyi bir fikirmiş ve çok eğlenceli olacakmış gibi gelir kulağa. Sorun insanların uymakta en çok zorlandığı kurallardan biri oluşudur. Gündelik hayatımızda, oturup birine sürpriz hazırlamayı düşünmeye zaman ayıramayacak kadar dolu ve yoğunuz. Genellikle, birinin doğum günü ya da özel bir etkinlik değilse, insanlar başka birine özel bir şey yapmak için zahmete girme gereği duymaz. Ancak birine sürpriz yapmanın en iyi zamanı, umulmayan bir zamanda olanıdır. Böylece o kişi, bunu zorunluluktan değil, yalnızca istediğiniz için yaptığınızı bilir. Bu sürpriz mutlaka maddi ve hediye nitelikli olmak zorunda değildir; çocuğun kendi odasını kendisine söylenmeden toplayıp temizlemesi, küçük sevgi notları, birine çiçek toplayıp vermek gibi güzellikler de olabilir.

KURAL

10

KURAL

12

KURAL

KURAL

9

Biri size bir şey verdiğinde, hediyeyle ilgili olumsuz yorum yaparak ya da hoşunuza gitmediğini ima ederek o kişiyi incitmeyin. Verdiğiniz hediyenin beğenilmemesi rahatsız edicidir.

Bir konudan diğerine geçerken, geçişler çabuk, rahat ve düzenli olmalıdır. Günlük yaşamlarımızda, her gün tamamlamamız gereken birden çok görevle karşılaşırız. Genellikle, tüm görevleri düzenli biçimde, sırayla tamamlamak yerine telefon, ilginç bir televizyon programı, rahat bir kanepe ya da iş arkadaşlarımızla sohbet etmek gibi dikkat dağıtıcı şeylerle bölünürüz. Hedeflerimize kilitlenip, onları tamamladıktan sonra kalan zamanımızı eğlenmek için kullanabilsek çok daha verimli olabiliriz. Daha düzenli ve verimli bir hayatları olması için çocuklara da bu alışkanlık kazandırılmalıdır.

13

KURAL

KURAL

8

11

14

KURAL

Size bir şey verildiğinde mutlaka teşekkür ederim deyin. Yazar öğrencilerine bir şey verdiğinde 3 saniye içinde teşekkür etmezlerse geri aldığını, bu kural sayesinde sınıfındaki tüm öğrencilerin teşekkür etmeyi unutmadığını anlatıyor. Kendisinin de günlük yaşamında kiminle karşılaşırsa karşılaşsın, kasiyer, garson, bana kapıyı tutan biri, iyilik yapan bir arkadaş ya da ister küçük ister büyük olsun, benim için bir şey yapan herkese mutlaka teşekkür ettiğini söylüyor.

Girdiğiniz klasik yazılı sınavlardaki soruları tam bir cümleyle yanıtlayın. Örneğin, “Rusyaʼnın başkenti neresidir?” sorusuna, “Rusyaʼnın başkenti Moskovaʼdır,” yazarak yanıt verin. Ayrıca başkalarıyla konuşurken, karşınızdaki kişinin sorusuna saygı göstergesi olarak tam tümceler kullanmak önemlidir. Örneğin birisi, “Nasılsın?” diye sorduğunda, yalnızca “İyidir,” demek yerine “İyiyim, teşekkür ederim. Siz nasılsınız” diye yanıt vermelisiniz. Bu kural, çocukların yazılı dil hakimiyetini geliştirmesine yardım eder.

Olabildiğince düzenli olmak için her türlü çabayı gösterin. Çevrenizde iletişim içinde olduğunuz insanların isimlerini öğrenin ve onlara isimleri ile hitap edin. Böylece yaşadığımız ve çalıştığımız yerleri daha rahat ve hoş ortamlar haline getirir; biz de bu çevrelerde daha çok mutlu oluruz.

Tuvaleti kullandıktan sonra sifonu çekin ve ellerinizi yıkayın. Genel bir tuvalette, ellerinizi yıkamadan önce bir kağıt havlu alın. Ellerinizi yıkadıktan sonra, muslukları kapatırken ve ellerinizi kurulamak üzere başka bir kağıt havlu almak için otomatik makineye basarken kağıt havluyu kullanın. (Ya da kurutma makinesini çalıştırmak için düğmeye basarken havluyu kullanın.) Yapmak isteyeceğiniz en son şey, başkalarının kirli elleriyle dokunduğu yerlere temiz ellerinizle dokunmaktır.

15

KURAL

KURAL

7

Ağzınızı şapırdatmayın, gözlerinizi devirmeyin ya da beden hareketleriyle saygısızlık yapmayın.

Yemek yerken uyulması gereken bazı davranışlar vardır: Yazar bunlara, Görgü Kurallarının Alfabesi diyor. A) Yemeğe oturduğunuzda hemen peçetenizi kucağınıza yerleştirin. Çatal takımı peçeteye sarılıysa, oturur oturmaz peçeteyi açıp kucağınıza koyun. B) Yemeğiniz bittiğinde peçetenizi masanın üstüne, tabağın sol tarafına koyun. Tabağın yanında gevşek bir şekilde dursun. Buruşturmayın; düzensiz biri gibi görünmek istemezsiniz. Çok düzgün katlamayın, çünkü restoranın onu tekrar kullanacağını varsaydığınızı düşünmesini istemezsiniz. Peçetenizi asla sandalyenize bırakmayın. Bu, peçetenin masaya bırakılamayacak kadar pis olduğu anlamına gelir. Ayrıca, bazı kültürlerde peçeteyi sandalyeye bırakmak, o restorana bir daha gelmeyi düşünmediğinizi

KURAL

16

66

I EYLÜL 2011



EĞİTİM söylemenin bir yolu olarak bilinir. C) Dirsekleriniz masaya dayamayın. D) Yiyeceğinizi kesmediğiniz ya da üzerine tereyağı sürmediğiniz sürece tek elinizi kullanın. Asla bir elinizde çatal diğerinde bardak olmasın. E) Parmaklarınızı yalamayın. Parmaklarınızı temizlemeniz amacıyla peçete konulmuştur. Kendinizi yalayarak temizlemenize gerek yok. F) Ağzınızı şapırdatıp gürültülü biçimde çiğnemeyin. G) Ağzınız açık çiğnemeyin. H) Ağzınız doluyken konuşmayın. Bazı insanlar ağızlarını elleriyle kapatıp yine de konuşurlar. Bunu yapmayın. Konuşmak için lokmanızı yutmayı bekleyin. I) Dişinizin arasına bir şey kaçmışsa, çıkarmak için uğraşmayın. Çıkarmak için tuvalete gitmeyi bekleyin. J) Höpürdetmeyin. K) Yemeğinizle oynamayın. L) Yere çatal, peçete ya da başka bir şey düşürürseniz yerden almayın. Yere düşmüş bir şeyi masaya koymak hem çok kaba bir harekettir hem de çok sağlıksızdır. Düşen bir şeyi alıp garsona verirseniz, yemeğe devam etmeden izin isteyip ellerinizi yıkamalısınız. Bir şey yere düştüğünde yapılacak en iyi davranış, garsondan yenisini istemek ve eskisini yerde bırakmaktır. M) Hemen hemen her tür yiyeceği yerken çatal kaşık kullanmanız gerekir. Ellerinizle yiyebileceğiniz on tür yiyecek vardır: 1 Pizza 2 Pastırma 3 Kurabiye 4 Ekmek (Her zaman birer lokma kopararak yiyin. Tereyağı kullanacaksanız, asla tüm ekmek dilimine sürmeyin; kopardığınız kadarını yağlayın ve başka parça koparmadan onu yiyin.) 5 Koçanıyla mısır (Çevirerek yemek yerine yanlamasına yemek daha doğrudur.) 6 Sosisli sandviç, hamburger ve sandviçler (Kahvaltı

bisküvileri dahil) 7 Kızarmış patates ve cips 8 Kızarmış tavuk 9 Kuşkonmaz 10 Küçük meyveler (Üzüm salkımı), elma, portakal, havuç vs. Bir şey almak için asla başkasının tabağının üzerinden uzanmayın. “Tuzu uzatır mısın, lütfen?” demelisiniz. N) Yerinize oturana kadar, tepsinizden yemeğe başlamayın. O) Bir restoranda yemek yerken, masadaki herkesin yiyeceği gelene kadar yemeye başlamamalısınız. P) Sıra çok uzun, yemek güzel değil ya da beklemek gerekiyor diye asla şikayet etmeyin. Başkaları için olayın eğlencesini kaçıracak derecede olumsuz olmamalısınız. Q) Hangi çatalı bıçağı kullanacağınızdan emin değilseniz, yemeye tabağınıza en uzak çatalı, bıçağı ve kaşığı kullanarak başlayın. Solda, dış tarafta salata çatalı ve iç tarafta yemek çatalı vardır. Sağda uzakta, çorba için bir kaşık, ondan sonra salata bıçağı, sonra da yemek bıçağı vardır. Tabağınızın üstündeki gereçler, tatlı için kullanılacaktır. R) Yemeğiniz bittiğinde tabağınızı öne itmeyin. Yerleştirildiğinde neredeyse orada bırakın. Yemeği bitirdiğinizi göstermek istiyorsanız, çatal ve bıçağı tabağın üzerinde çapraz bırakmalısınız. Çatalı dişleri aşağı dönük, bıçağı da keskin yüzü size doğru bırakmalısınız. İki gereçten çatal, size en yakın olmalı. S) Kullandığınız çatal ve bıçağı asla tekrar masaya koymamalısınız. Tabağa ya da altlığa bırakın. T) Bir gereci kullanmadıysanız, yemeğiniz bittiğinde tabağa ya da altlığa koymayın. Olduğu yerde bırakın. U) Sipariş verirken, soru sorarken ya da teşekkür ederken her zaman garsonların gözlerine bakmalısınız. V) Garson kendini tanıttığında adını anımsamaya özen gösterin. Yemek sırasında olabildiğince sık adını kullanın. W) Lavaboya gitmeniz gerekirse, ayağa kalkıp masadan ayrılırken “Affederseniz,” demelisiniz. Y) Tatlı ikram edildiğinde ya da “Hangi kısmından istersiniz?” gibi bir soru sorulduğunda “Seçeneklerim neler?” diye sormak en iyisidir. Böylece restoranda olmayan bir şeyi söyleme sürecini yaşamamış olursunuz. Z) Garsonlarla asla hizmetçiymiş gibi konuşmayın. Onlara saygılı ve kibar davranın ve yemeğinizi hazırlayıp size getirenlerin onlar olduğunu unutmayın. Garsonun ters tarafına gelmek istemezsiniz.

“Parmaklarınızı yalamayın. Parmaklarınızı temizlemeniz için masaya peçete konulmuştur. Kendinizi yalayarak temizlemenize gerek yok.”

68

I EYLÜL 2011



GEZİ

Arkeo loji Müzesi

İstanbul ’un Üç

HÜLYA MERAL

Tarihin tozlu sayfaları arasında gezerken beş asır önce Fatih Sultan Mehmet zamanında inşa edilmiş Topkapı Sarayı’na, yıllar içinde cami ve kilise olarak kullanılmış Ayasofya Müzesi’ne ve içinde yüzlerce önemli tarihi eseri barındıran İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne yani İstanbul'un üç dev hazinesine düştü yolum bu sefer.

Ne zaman İstanbul’da gözüm yıkık surlara, yüksek korunmalı saray duvarlarına, yalılara, çeşmelere, kiliselere veya camilere takılsa aklıma 600 yıllık Osmanlı tarihi gelir. Olaylar, savaşlar, sultanlar bir bir film şeridi gibi geçer zihnimden. Tam da tarihin tozlu sayfaları arasında gezerken İstanbul'un üç dev hazinesine düştü yolum bu sefer. Sarayburnu’ndan Gülhane Parkı’na doğru ilerleyip ulaştığım İstanbul Arkeoloji Müzesi ilk durağım oluyor. Kuruluşunda Kaplumbağa Terbiyecisi ve Çinili Köşk’teki Tavuslu Çeşme tablosuyla dünyaca üne sahip olan ressam, yazar, müzeci, arkeolog Osman Hamdi Bey’in büyük gayretleri olan müze, batılı bir anlayışla oluşturulmuş. Arkeoloji Müzesi, Çinili Köşk ve Eski Şark Eserleri Müzesi olmak üzere 3 binadan oluşan alanı gezmeye koyuluyorum.

70

EYLÜL 2011

ARKEOLOJİ MÜZESİ

Müzedeki eserler son derece kıymetli Helenistik, Roma, Bizans dönemlerine ait. Eserlerin bazıları şimdiki Lübnanʼın başkenti Beyrutʼun güneyinde bulunan Saydaʼdaki kazılardan getirilmiş. Bu kazılarda bulunan ve müze binasının genel görüntüsünü yansıtan mimariye sahip lahitler, kendi türlerinde dünyanın en güzel eserlerinden. Osman Hamdi Bey 1887ʼde Lübnanʼdaki Sayda kentinde yaptığı kazılarda Ağlayan Kadınlar Lahdi, Sayda Kralı Tabnitʼin Lahdi, İskender Lahdi gibi eserleri günışığına çıkarıyor. Bu eserlerin günümüze kadar ulaşması ve yurdumuzda kalabilmesi Osman Hamdi Beyʼin kişiliği ve gayretleri sayesinde olmuş.

Aynı dönemlerde Truva Hazineleri yurtdışına kaçırılmış, Bergamaʼdaki ünlü Zeus Tapınağı parçalar halinde Almanyaʼya taşınmış. Böyle bir ortamda eserlerin korunması için kanun çıkaran Osman Hamdiʼnin, Saydaʼda bulunan eserlerin İstanbulʼa getirilişi sırasında eserler denize düşmesin ve iyi korunsun diye lahitlerin içinde oturması ve kendisini gemiye bağlatması eserlerin önemini daha iyi açıklar. Hatta Alman imparatoruna hediye edilmek üzere İskender Lahdiʼnin Almanyaʼya taşınması istenince Osman Hamdi Bey müzede, İskender Lahdiʼnin içinde yatıp kalk eserlerin yurtdışına çıkmasını engellemeye çalışmış. Kendisi ölmeden lahdin yurtdışına çıkarılmasına izin vermeyeceğini büyük bir medeni cesaretle


ı p a k p To ı y a r a S a Ayasofy

i s e n i z a Dev H

denle Sırça Köşk de deniyor. III. Murat köşkün ikinci katına su getirtmiş ve dolap gibi bir yere çeşme yaptırtmış. Tavuslu Çeşme denen çeşmenin karşısında Osman Hamdi Beyʼin yaptığı Tavuslu Çeşmeʼyi gösteren tablo yer alıyor.

söyleyen Osman Hamdi böylelikle gelip geçici dostluklar uğruna böyle bir eserin yurtdışına çıkışını önlemiş.

İskender Lahdi’ndeki insan ve hayvan anatomileri Sayda lahitlerinin bulunduğu salonda Osman Hamdi Beyʼin kazı çalışmalarıyla ortaya çıkan ve M.Ö. 300ʼlerde yapıldığı tahmin edilen dünyaca ünlü İskender Lahdi bulunuyor. Bu olağanüstü eserin savaş ve barışı anlatan büyük yüzlerinden birinde Yunanlılar ile İranlıların (Persler) savaşı kabartmalarla anlatılıyor. Lahitin sol tarafında, başına Herakles sembolü olan bir aslan postu giymiş Büyük İskender bulunuyor. İskenderʼin bindiği atın göğsüne bir ok saplanmış ve at şaha kalkmış. Diğer uzun yüzde ise aslan ve geyik avı betimlenmiş. Lahdin dar yüzlerinden birinde bir savaş ve alınlık bölümünde de yine çatışma sahnesi yer alıyor. Diğer dar yüzde ise pars avı kabartmalarla canlandırılmış. İnsan ve hayvanların anatomileri oldukça ilginç. Ağlayan Kadınlar Lahdiʼnde ise üzerinde savaşa giden eşlerinin arkasından ağıt yakan kadınların kabartmaları bulunuyor. Bu lahitlerden başka Satrap Lahdi,

Tabnit Lahdi, Likya Lahdi gibi eserleri de görebiliyorsunuz. Çocuk Müzesi Çocukların yararlanması için oluşturulan Çocuk Müzesiʼnde yazının icadı, çanak çömlek yapımı, paranın icadını anlatan bölümün yanı sıra ünlü Truva Atıʼnın büyük bir maketi de yer alıyor. Çinili Köşk Fatih Sultan Mehmet tarafından 1472ʼde yapılan köşkün eyvan halindeki kapısının önünde on dört mermer sütun yükseliyor. İki kanatlı kapının yarısından yukarısı bütün metal, kemer içleri ve yanları tamamen mozaik çinilerle kaplanmış. Binanın iç ve dış çinileri çok güzel bu ne-

Eski Şark Eserleri Müzesi Bu bina 1883ʼte Güzel Sanatlar Akademisi olarak açılmış. Osman Hamdi binayı İstanbul Erkek Lisesiʼnin, Pera Palasʼın ve pek çok yalının da mimarı olarak da bildiğimiz sanatçı Alexandre Vallauryʼye yaptırmış. Arabistanʼdan, Mısırʼdan, Mezopotamyaʼdan getirilen zengin ve değerli eserlerin bulunduğu müzede, Sümerlerin keşfi çivi yazısıyla yazılmış dünyanın en eski yazılı kanunu olan Hammurabi Yasasıʼndan kutsal evlenme törenine kadar pek çok tablet bulunuyor. Yazılı belgeler arasında dünyanın en eski devletlerarası anlaşması olarak kabul edilen Kadeş Antlaşmasıʼnı da görebiliyorsunuz. Müzede dünyanın en eski para koleksiyonlarından biri de bulunuyor. Dünyanın Yedi Harikası”ndan biri olarak bilinen ʻBabilʼin Asma Bahçeleriʼyle ilgili bölüm de ilginizi çekebilir. EYLÜL 2011

71


GEZİ

TOPKAPI SARAYI

Topkapı Sarayıʼna henüz gitmeyenleriniz varsa çok şey kaçırdığınızı belirtmeliyim. Dört asırlık tarihe tanıklık etmiş saray ve dolaşmakla bitmeyen bölümleri sizi tarihe yolculuğa çıkaracak, yüzyıllarca kullanılan paha biçilmez saray eşyaları, duvar ve tavan süslemeleri, çinili Harem duvarları arasında kendinize dönemin ruhunu tatma imkanı vereceksiniz. Fatih Sultan Mehmetʼin İstanbulʼu fethinden sonra 1460-1478 yılları arasında yaptırdığı, ülkeye ilk defa organize olmuş devlet sisteminin gelmesini sağlayan saray, 19. yyʼa kadar padişahların ve eşlerinin yaşadığı ve devletin yönetildiği yer. Bu sebeple her padişah zamanında yeni bir köşk, havuz, çeşme, mutfak, kütüphane, bahçe ve iç avlu eklenerek büyüyen saray, gitgide karma şık bir yapıya bürünüyor ve 700 bin m2ʼlik bir alanı kaplar hale geliyor. Olağanüstü güzellikteki manzaraya sahip sarayın manzarasını anlatmak için, karşı kıyısındaki M.Ö. Kalkedon ismiyle bilinen Kadıköy bölgesine yerleşenlere ithafen ʻkörler ülkesinin karşısına kurulmuş şehirʼ denildiği söylenir. Üç bölümden oluşan saraya Sultanahmet Meydanıʼndaki Babıhümayun (saltanat kapısı) Kapısıʼndan giriyorum. Güçlülük, ululuk, yücelik ve iyiliği ifade eden Babıhümayunʼun sağ üst tarafına yazılmış ʻZor duruma düşen her mazlum buraya sığınabilirʼ cümlesi sarayın herkese açık olduğunun göstergesi. Babıhümayun ile Babüsselam denen yere ʻbirinci yerʼ, diğer adıyla Birun deniyor. Yabancı elçilerin kabulü ve padişahın tahta çıkışı gibi önemli devlet törenlerinin yanı sıra yeniçerilerin görkemli ulufe dağıtım törenlerinin yapıldığı alan burası. Meydandan ilerleyince Babüsselamʼın hemen önünde sol tarafta yaklaşık 50 cm yüksekliğindeki Binek Taşıʼnı görüyorum. Saraya gelenler burada atlarından inip yaya olarak içeri girerlermiş. Padişah dışında kimse buradan at sırtında geçemezmiş. İki tarafında çatıyla örtülü iki gösterişli kule bulunan Babüsselam (selam kapısı) Kapısıʼndan geçip içiçe iki kapı olarak yapılan ve iki yanında II. Mustafaʼnın tuğrası ve tuğraların altındaki kasidelerin bulunduğu ʻkapı arasıʼndan geçiyorum. Babüsselam ile Babüssaade (Saadet kapısı) arasındaki ʻikinci yerʼe geliyorum. 180 metre uzunlukta 130 metre genişlikteki ikinci yerde bayram alayları merasimi yapıldığı için buraya Alay Meydanı da deniyor. Babüsselamʼdan içeri girildiğinde sağ tarafta namazgah ve saraya ait eşya-

72

EYLÜL 2011

ların sergilendiği Dolap Ocağı bulunuyor. Namazgahın ön tarafındaki revakların arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından 4 adet yapılan sonra saraydaki görevlilerin sayısı artınca Kanuni Sultan Süleyman tarafından 6 kubbe daha eklenen toplam 10 mutfak bulunuyor. Osmanlıʼda mutfağa ayrı bir önem veriliyor. 1.100 kişiden fazla görevlinin çalıştığı mutfaklarda onlarca maharetli insan çalışmış. Mutfaklarda günümüzde Çin, Japon ve Avrupa porselenleri ile yerli ve yabancı gümüş işleri, Türk cam porselen işçiliğinin güzel ürünleri teşhir ediliyor. Hükümdara verilen yemeklerde zehir olup olmadığını belli eden tabaklardan, göze yakınlaştırıp ışığa tutulduğunda içinde bülbül gözü şeklinin görülebildiği cam eşya sanatı çeşmibülbüllere kadar pek çok eşya bulunuyor. Meydanın karşısından Enderun kapısı olan Babüssaadeʼye, sol taraftan Kubbealtı denilen Divan-ı Hümayunʼa gidiliyor. Divan-ı Hümayun

Babüsselamʼdan girildikten sonra sol tarafta Kubbealtıʼna gidilen yolda üç tane selam taşı bulunuyor. Bu kapıdan giren herkes padişahın ve divanın bulunduğu yere geldiği için selam çavuşuna selam verip içeri girermiş. Selam taşlarının sonunda toplantıların yapıldığı Divan- ı Hümayunʼa geliyorsunuz. Kubbealtıʼnın önünde tavanı süslü, uzun ve geniş bir saçaklık var. Etrafı çok güzel işlenmiş demir parmaklıklarla çevrili. Divan-ı Hümayunʼdan çıkıp Babüssaade (saadet kapısı)

Kapısıʼna yani Haremʼe giden kapıya geliyorum. Birun ile Enderun bölümlerini ayıran Babüssaadeʼde Osmanlıʼdaki tek resmi bayram olan padişahın tahta çıkış gününde bayramlaşılır, tahta çıkma merasimi bu kapı önünde yapılırmış. Babüssaade önüne taht kurulur padişah tahta oturduktan sonra başına ʻyusufiʼ denen sarık ve sorguç giydirilir, sırtına ʻkapaniçeʼ adlı mücevher ve yakalı kürk giydirilirmiş. Daha sonra şeyhülislam gelip padişaha biat eder ve dualar okurmuş. Ayasofya, Şehzade, Süleymaniye, Sultanahmet Camilerinde sala verildikten sonra merasim tamamlanır, ölen padişahın cenazesi Haremʼden çıkarılarak mermer sütunlu revakların altında din görevlileri tarafından yıkanırmış. Cenaze devletin ileri gelenlerinin elleri üzerinde orta kapıya kadar götürülür. Babüsselamʼdan sonra padişahın tabutu türbesine kadar taşınırmış. Enderun Babüssaadeʼden sonra girilen yer Enderun. Burası resmi sarayın dışında kalan özel bölümlerden oluşuyor. Acemi oğlanların zeki ve yakışıklı olanlarından yetenek sınavıyla seçilenler Enderunʼda yetiştirilirmiş, bu sebeple buraya Enderun Mektebi denmiş. Sarayda eğitim görmüş Haremʼdeki kadınlar Enderunʼdan yetişenlerle evlendirilirmiş böylece uzak yerlerde üst düzeyde görev alanların yerli halktan biriyle evlenerek orada kök salmasının, yerleşmelerinin önüne geçilmiş. Babüssaadeʼden sonraki bölüm olan ʻüçüncü yerʼde Mukaddes Emanetler ve


devlet hazinesinin sergilendiği Has Oda yer alıyor. Girişteki Şadırvanlı Sofaʼyı geçtikten sonra dünyaca ünlü 86 karatlık kaşıkçı elması, topaz ve zümrütle süslenmiş Topkapı hançeri, altından yapılma elmas ve yakutla kaplı şehzade beşikleri, haseki ve sultanların paha biçilmez takıları, Hırka-i Şerif, Hz. Musaʼnın Kızıldenizʼi ikiye böldüğü asası gibi değerli eşyalar bulunuyor. Burayı da gördükten sonra solumda kalan Mecidiye Köşküʼnü ve sağımdaki Boğaziçi Köprüsüʼnün manzarasını izleyerek Has Bahçeʼye geliyorum. Has Bahçeʼyi geçtikten sonra Kösem Sultanʼın oğlu Sultan İbrahimʼin öz evladı şehzade Mehmetʼi bir sinir buhranında fırlatıp attığı mermer havuzun bulunduğu alana geliyorum. Duvarları çinilerle, dolapları özel sedef işçiliğiyle süslenmiş Bağdat ve Revan Köşküʼnü geziyorum. Padişahların dinlendiği Bağdat Köşküʼnün ortasında 1500 yıllık gümüş semaver bulunuyor. Yan binasındaki çinilerle süslü duvarlarıyla bölümlere ayrılmış Sünnet Odasıʼnı da gördükten sonra Haremʼe doğru ilerliyorum. Harem Padişahın özel evi konumundaki Harem, Kubbealtıʼnın arka tarafından başlıyor ve Has Oda tarafına kadar devam ediyor. 259 oda, 4 mutfak, 6 kiler dairesi bulunan Haremʼde 12 sandık odası, 8 hamam, 1 hastane ve cariyelerin yüzdüğü geniş bir havuza da yer verilmiş. Haremʼin kapısından girdiğinizde Dolaplı Kubbe denen yere geliyorsunuz. Buradan Taşlık olarak anılan yere ve Revaklı Avluʼya çıkılıyor. Karaağalar Koğuşu, Şehzadeler Mektebi ve Kızlarağası Dairesiʼnden sonra Haremʼin asıl giriş kapısına ulaşılıyor. Validesultan Dairesiʼnden geçilip her tarafı iç huzuru sağlamak için çinilerle süslenmiş duvarlarla kaplı Cariyeler Dairesiʼne doğru ilerliyorum. Validesultan dairesi çok dikkat çekici. Tabanı tuğla döşemeli olan dairenin duvarları Kütahya çinileriyle ve sedef kakmalı gömme dolaplarla süslü. Hünkar Hamamı beyaz mermerlerden yapılmış. Birinci bölümü dinlenme, ikinci bölümü soyunma yeri. Hamamdan sonra Hünkar Sofası denen yere geliniyor. Burası padişahın saraydaki kadınlarla bayramlaştıkları, eğlenceler yeri. Mavi renkli çinilerin süslediği mekanda padişahın tahtı, tahtın sağında ve solunda Çin Vazoları yer alıyor. Haremʼde Altıyol denen elli metre kadar uzunlukta, bir sokağı andıran kapalı bir yer var. Rivayete göre zemini taş döşeli olan bu alan dini bayramlarda ya da padişahların bir sefere giderken altın saçtığı yer. Başka bir rivayete göre sarayın doğum odası bu yol üzerinde olduğu için doğum olacağı zaman ʻaltın beşikʼ buradan geçirilirmiş bu yüzden buraya Altıyol denmiş.

kullanılarak ve temellerin hiçbir şekilde rutubet almamasını sağlayan bir Dünya mimarlık tarihinin günüsu şebekesiyle her detayı en ince aymüze kadar ayakta kalmış en önemli rıntısına kadar hesaplanarak 5 yıl 11 anıtları arasında yer alan Ayasofya, ay 10 günde bitirilir. Sultanahmet Camiiʼnin önünden bakıl1453 yılına kadar kilise olarak kuldığında büyük kubbesi, minareleri ve lanılan Ayasofya bu tarihten sonra türbeleriyle etkileyici görünümünü kocami olarak ibadete açılmış 1934ʼte rumaya devam ediyor. müze haline getirilmiş. Bahçe kapısınYapımı binbir zahmetle dan girdiğinizde başlayan gerçekleşen yapının hika1453 yılına müzenin sağ tarafında I. yesi İstanbul şehrinin kurukadar kilise Mahmut tarafından yaptırıcusu Roma imparatoru lan ünlü şadırvanın önünConstantinusʼun Hristiyanlığı olarak kullanı- den geçiliyor. daha fazla yayabilmek için Müzenin içinde Bizans lan Ayasofya Romaʼdan ayrılmasıyla başsanatının ünlü mozaiklerinbu tarihten den örnekler görebiliyorsular. Constantinus 360 yılında Ayasofyaʼnın yaptırılmasına sonra cami nuz. X. yyʼdan kalma altın karar verir. Bu kilise 404 yıpanoda süslü bir olarak ibadete yaldızlı lında yıkılır ve ikinci defa taht üzerinde oturan Hz. açılmış 415 yılında II. Theodosius Meryem kucağında İsa zamanında ibadete açılır. Bu Peygamberi tutuyor. Sakilise de 532 yılında Nika Ayaklanması ğında İstanbulʼu kuran Constantinus, sonucu yıkılır. Rivayete göre Nika solunda Ayasofyaʼyı son yaptıran İusAyaklanması sonrasında imparator tinianos yer alır. Ayaklarının altındaki İustinianos rüyasında kilisenin planıdöşemede gümüş mozaiklerin kullanılnın İsa Peygamber tarafından kendiması bu kompozisyonun en ilginç örsine verildiğini görür. Yapımında 10 neklerinden. Tavan da yine altın bin işçinin çalıştığı Ayasofya, güçlü to- mozaiklerle süslenmiş. Tam ortada nozlarla, çürümeyen ahşap kütükler İmparator kapısı ile kapının sağında ve solunda patriklere ait kapılar bulunuyor. Hava alması için değil içeriye ışık girmesi için yapılan devasa pencereler içeride loş bir görüntü oluşmasını sağlıyor. Osmanlılar zamanında Ayasofyaʼnın içi Kurʼan ayetleriyle süslenmiş. Kubbenin tamamı üzerinde Nur suresi altın yaldızlarla yazılmış. Duvarlarında bulunan altın yaldızlı büyük levhalarda Allah ve Muhammed yazıları ile dört halifenin isimleri yer alıyor.

AYASOFYA MÜZESİ

EYLÜL 2011

73


SPOR

Altın kızlar MAN

SAVAŞ KAHRİRA

BAHÇEŞEH BÜ OL SPOR KULÜ YB LE VO Ü KOORDİNATÖR

“Dünyada bir ilki başararak aynı yıl içinde hem avrupa hem de dünya şampiyonu olan kızlarımızı tebrik ediyor, tüm emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum…” Değerli okurlarımız yeni sayımızdan hepinize kucak dolusu sevgilerle merhaba. Bu ay sizlerle ülke olarak bizlere büyük sevinç ve gurur yaşatan yıldız bayan voleybol milli takımımızın dünya şampiyonluğunu ve bu ekibin nasıl ortaya çıkarıldığını paylaşacağım. Köşemi takip eden okurlarım daha önceki yazılarımdan da hatırlayacaklardır, ‘sporda uluslararası başarı yakalamak için çok ciddi çalışmalar yapmak ve alt yapılara önem vermek gerekir’ demiştim. Voleybol gibi dünyada popülaritesi giderek artan bir branşın antrenörü olarak, kazanılan bu başarının tamamen bir altyapı projesi olduğunu belirtmeliyim, ülkemizdeki voleybol alt yapılarındaki gelişmeleri çok yakından takip ettiğim için biliyorum. Şimdi bu şampiyon ekip nasıl oluşturuldu hep birlikte onu hatırlayalım, yıldız kız milli takımımızın doğuşu aslında 2007 yılına kadar gidiyor. Voleybol severler hatırlayacaklardır 2007 yılında MEKSİKA’da yapılan dünya şampiyonasında antrenörümüz sn. Mehmet BEDESTENLİOĞLU yönetimindeki takımımız final maçındaki rakibi ÇİN karşısında mağlup olarak ikincilik kupasını ülkemize getirmişlerdi. Voleybol federasyonu başkanı sn. EROL Ünal KARABIYIK’ın şahsi çabaları ve o dönem Milli takımlar alt yapı sorumlusu sn. Mehmet BEDESTENLİOĞLU’nun insanüstü gayretleriyle şimdi ki takımın temelleri atılmıştı. Dünya ikinciliğinin analizini yapan milli takım yetkilileri takım-

74

I EYLÜL 2011

daki sporcuların bir çoğunun yılladır birlikte oynadığını ve aynı hoca ile çalıştıklarıı tespit ettiler. Yıllarca birlikte oynamanın verdiği takım ruhuyla elde edilen dünya ikinciliği sonrasında, şampiyonluğun çok uzak olmadığı anlaşılmıştı. Bütün Türkiye’den seçilen sporcular il karmaları projesiyle eğitime alındılar, Ankarada il karmaları maçları sonunda federasyonun seçici kurulları tarafından seçilen 40 sporcu bir çok eleme testinden geçtikten sonra milli takım gelişim kamplarına alındılar. 2011 dünya şampiyonası ülkemizde yapılacaktı ve ev sahipliğini yaptığımız turnuvadan şampiyon olarak ayrılmak istiyorduk, bütün çalışmalar bu noktaya yogunlaşmıştı. 2. adım olarak seçilen bu kızlarımızın takım ruhunu kazanabilmeleri için birlikte oynamaları antrenman yapmaları gerekiyordu, TVF spor lisesi voleybol kulübü olarak 2. Lig gibi zorlu bir arenada 16-17 yaşındaki kızlarımızı oynatmaya başladı. Son adım olarakta TVF spor lisesi hayata geçirilerek kızlarımız aynı lisede eğitim almaya başladılar. Birlikte çalışan, birlikte maça çıkan, birlikte okula giden kızlarımız artık tam bir takım olmuşlardı ve mayıs ayında Avrupa şampiyonasında finalde İtalya yı 3-0 mağlup ederek avrupa şampiyonu oldular. Bu başarının tesadüf olmadığını kanıtlamak isteyen kızlarımız ağustos ayında Ankara’da düzenlenen dünya şampiyonasında finale kadar yükselerek rakibi ÇİN’i 3-0 mağlup etmeyi ba-

şardı ve dünya şampiyonu olarak ülkemize büyük bir gurur ve sevinç yaşattı. Dünyada bir ilki başararak aynı yıl içinde hem avrupa hem de dünya şampiyonu olan kızlarımızı tebrik ediyor, tüm emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum… Değerli okurlarım, veda ederken sizlerle çok sevindiğim başka bir haberi paylaşmak istedim bir Bahçeşehirli olarak sizlerinde sevineceğinizi düşündüm. Voleybolu çok sevdiğini ve oynamak istediğini belirterek 3. sınıfta yanıma gelen bir sporcum vardı, gözleri ışıl ışıl yüregi sevgi doluydu. Spor okulumuzda antrenmanlarına başlayan kızımız çok kısa zamanda büyük aşama kaydetmiş ve takım kadrolarına alınmıştı, 5 yıl kızımıza antrenörlük yaptım, yıllarca, birlikte antrenman ve maçlara çıktık, sonunda kızımız bu sene yukarıda bahsettiğim YILDIZ MİLLİ TAKIM ve TVF SPOR LİSESİ VOLEYBOL KULÜBÜ’ne alındı. 1996 doğumlu olan, SU ZENT isimli sporcumuz artık Ankara da yaşayacak ve milli takımımızın diğer başarıları için ter akıtacak. Kızımızı tüm BAHÇEŞEHİR adına tebrik ediyor ona bu uzun maratonda başarılar diliyorum. BAHÇEŞEHİR VOLEYBOL SPOR KULÜBÜ olarak alt yapılarımızdan yetişen oyuncularımızla milli takımlarımıza oyuncu kazandırmaya devam edeceğiz ve Türk VOLEYBOLU için elimizden geleni yapacağız. Diğer sayımızda buluşmak üzere sevgiyle ve Dört Mevsim sporla kalın...



SAĞLIK

Okul başlamadan önce…

76

I EYLÜL 2011

DR. DUYGU GÜR

ÜNAL INTERNATION AL HO ÇOCUK SAĞL SPITAL HASTALIKLA IĞI ve RI UZMANI


Okulların başlaması ve havaların soğumasıyla birlikte, üst solunum yolu başta olmak üzere tüm enfeksiyonlarda artış görülüyor. Özellikle çocukların bu enfeksiyonlardan korunması için anne babaların dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Çocuğun düzenli spor yapması, düzenli beslenmesi, iyi ve kaliteli uyku uyuması bağışıklık sistemini güçlü kılan etkenlerin başında geliyor. Kış aylarında özellikle C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerin tüketilmesi hastalıklara karşı bağışıklığı arttırıyor. Ayrıca ıhlamur, ekinezya, adaçayı gibi toplumda özellikle enfeksiyonlara karşı bağışıklığı arttırdığı düşünülen bitkiler de dozları abartılmadan kullanılabilir. Çocukluk çağı aşılarının zamanında ve eksiksiz yapılması o enfeksiyona karşı oluşturulabilecek en önemli savunma mekanizmasıdır. Günümüzde aşılar sayesinde ölümcül seyredebilen kızamık, çocuk felci, boğmaca gibi hastalıklar neredeyse hiç gözükmemekte, su çiçeği ve rotavirüs gibi bazı enfeksiyonlar da daha rahat ve hafif atlatılmaktadır. Bu nedenle çocuklarınızın aşı karnesini mutlaka kontrol edin. Çünkü aşılar da tıpkı enfeksiyonlar gibi

dinamik bir şekilde değişebiliyor. Ayrıca zaman zaman takvime yeni aşılar ekleniyor. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde grip enfeksiyonlarında dramatik bir artış yaşandı. Bu nedenle özellikle astım, bronşit, diyabet gibi kronik hastalığı olan çocuklara, grip aşısı önerilmeye başlandı. Eğer çocuğunuz risk grubunda değilse bile doktorunuza danışarak grip aşısı yaptırabilirsiniz. Pnömokok aşısı, zatürre başta olmak üzere orta kulak iltihabı, sinüzit ve menenjit gibi enfeksiyonları önemli derecede engelliyor. Pnömokok aşısının çocuğunuza yapılıp yapılmadığını kontrol edin. Çocuğunuzun aşıları tam olsa bile içeriği yeniden düzenlenmiş pnömokok aşısının 2-5 yaş arasında tekrar yapılması gerekiyor. Bu tekrar doz için mutlaka doktorunuza danışın. Aile içi ve çevreden bulaşan virüslerin engellenmesi için de

çocuğa hapşırma ya da öksürme sırasında çevredekilerin solunum yollarına doğru değil, uygun olan farklı bir yöne yönelerek ve mendil kullanmalarını öğretin. Ayrıca aktif hastalık sırasında da mutlaka maske takmasını sağlayın. Sık el yıkama, özellikle el- ağız yoluyla bulaşabilen hastalıkların zincirleme devamını engeller. Aktif hastalık dönemlerinde, doktorun belirleyeceği süre zarfında evde dinlemesini ve iyi beslenmesini sağlayın.

EYLÜL 2010 I

77


SAĞLIK

Okula başlarken! Avcılar Hospital’dan Uzman Psikolog Gülten Kılıç, “Çocuğun ilk günlerde heyecanlı olması, duygusal açıdan stresli olması normaldir. Bu durumu doğal karşılamanız çocuğunuzun da bu süreci rahat atlatmasına yardımcı olur” diyor...

Okula başlama, çocuklar için olduğu gibi aileler için de heyecan verici bir süreçtir. Çocuğun okul öncesinde sınırlı olan sosyal çevresi şimdi daha büyük ve kuralları olan okul yaşantısına dönüşmüştür. Bu durumda da bazı endişelerin başlangıç sürecinde yaşanması doğaldır. Okul öncesi dönem dediğimiz 0-6 yaş arası dönemde çocuklar ilk ilişkilerini ağırlıklı olarak aileleriyle kurarlar. Duygusal anlamda aileleriyle sağlıklı ilişkiler kurabilen çocuklar, okul dönemine geldiklerinde kendilerine güvenir ve başarabileceklerine inanırlar. Okula başlarken çocuğun yeni duruma uyum sağlayabilmesinde okul öncesi dönemin nasıl geçirildiğinin önemi büyüktür. Çocukların 3 yaş sonrasında yaşıtlarıyla oyunlar oynaması ve yeni deneyimler kazanmasına izin verilmesi okul çağında yaşıtlarıyla uyum içerisinde bir arada olabilmesi, aralarında yaşanılan çatışmaları çözebilme gücü sağlar. Yine okul öncesi dönem çocukların çok meraklı olduğu, her şeyi sordukları bir dönemdir. Bu dönemde merak duygusunun canlı tutulması ve merakının yaşına uygun şekilde giderilmesi ile çocukta öğrenme

isteğinin temelleri atılır. Böylece okul çağına geldiğinde çocuklar öğrenmeyi seven, meraklı bir öğrenci olabileceklerdir. 6 yaş çocukları genellikle bu dönemde anne- babalarından ayrılma, onların başına bir şey gelebileceğinden endişe ederler. Özellikle okul öncesinde çocuklarını “fazla” koruyucu, müdahaleci ve çocukları için sürekli endişe yaşayan ebeveynlerin çocuklarının zaman zaman ebeveynlerinden ayrılmalarının güç olduğu görülür. Böyle bir ebeveynlik tarzı ile yetişen çocuk da anne babası yanında olmadığında hayatı tehlikeli bir yer olarak algılar. Ve bu tehlikeden korunmak amacıyla yanında sürekli ebeveynini arar. Böyle bir durumda çocuğa aileden ayrılmanın yaşamın doğal bir süreci olduğunu, okulun aynı zamanda bir çok güzel deneyimi yaşayacağı da bir yer olduğu, onun her zaman korumaya devam edeceği anlatılmalıdır.

Ailelere Öneriler

G Çocuğun ilk günlerde heyecanlı olması, duygusal açıdan stresli olması doğaldır. Bu durumu mümkün olduğu kadar doğal karşılamanız çocuğunuzun da bu süreci rahat atlatmasına yardımcı olur.

“Okul öncesi dönemde merak duygusunun canlı tutulması ve merakının yaşına uygun şekilde giderilmesi ile çocukta öğrenme isteğinin temelleri atılır.”

Uzm. Psk. Gülten KILIÇ, “Özellikle fazla koruyucu ve müdahaleci ebeveylerin çocuklarında okul fobisi dediğimiz sorun görülebilir” diyor.

G Çocuk, okula başlasa da halen bir oyun çocuğudur. Ve unutulmamalıdır ki çocuk oyun yoluyla da öğrenmeye devam eder. Çocuk bir taraftan okul yaşantısının gerektirdiği sorumluluk bilinci kazanmasına, programlı olmaya yönlendirilirken bir taraftan da oyun ihtiyacının karşılanması ihmal edilmemelidir. G Çocuğun okula başlaması zaman zaman ebeveynlerce bir sınav gibi algılanır. Ebeveyn bu durumda çocuğu başka çocuklarla kıyaslayarak bu sınavı nasıl geçirdiklerini anlamak isterler. Her çocuğun gelişim özellikleri ve hızı farklı olduğundan bu kıyaslama hem ebeveynleri yanılgıya düşürebilir hem de çocuğun kendini yetersiz hissetmesine neden olabilir. G Çocuk bu dönemde ebeveyninin ilgisine, bakımına oldukça ihtiyaç duyar. Çocuğu zamanında okula götürmek, zamanında almak ve verdiğiniz sözleri tutmak önemlidir G Çocuğun derslerine yardımcı olmak ile çocuğun derslerini tamamen üstlenmek arasında ince bir çizgi vardır. Çocuğun kendi sorumluluklarını fark edebilmesi ve bu sorumluluğu üstlenmesi gerekir. Bu nedenle çocuğun görevlerine gerektiği kadar yardım edilmesi önerilmektedir. Okula başlama sürecinde yaşanılan bazı sorunların aşılamaması ve sorunların artarak devam etmesi neticesinde çocukta okul fobisi dediğimiz sorun gözlenebilir. Okul Fobisi, çocuğun şiddetli bir endişe hissiyle birlikte okula gitmeyi reddetmesi şeklinde tanımlanabilir. Bu durumla karşı karşıya kalmak, öğretmen, anne baba ve çocuklar için zorlayıcı ve endişe edici bir durumdur. Böyle bir sürecin üstesinden gelmek için bir uzmana başvurulması önerilmektedir.

SGK ve Özel Sigorta Kurumları ile anlaşmamız vardır.

sizidinliyoruz@avcilarhospital.com - 444 2 999 78

I EYLÜL 2011



HUKUK

Boşanma dava AVUKAT ÜMİT UYSAL

Değerli okurlar; İş bu dergiyi çıkaran arkadaşlar (Melike ve Hasan) dostlarımdır. 23 Kasım 1993 tarihinde eşimle evlendik. Fethiye Prenses otelde üç günlük balayı tatilimizi geçirirken otelin bizim dışımızdaki yegane müşterileri durumunda olan ve ne ilginç bir tesadüftür ki bizim gibi balayı tatilini ifa etmekte olan bu iki değerli şahsiyetle o gün bu gündür ayrılamadık. Uzak şehirlerde yaşasak da (İstanbul ve Antalya) aradan yıllar geçmesine ve çoluğa çocuğa karışmamıza rağmen birbirimizi hep aradık sorduk. Son görüşmemizde şu an elinizde tuttuğunuz derginin önceki sayısını gördüm. Dolu dolu bir içerik, harika fotoğraflar, mükemmel bir sayfa düzeni… Arkadaşlarıma yakışmış doğrusu. Bir an içimden geldi ve ‘Ben de yazmak istiyorum’ dedim. Sağolsun Melike kabul etti ve beni sizlerle buluşturdu. Efendim bendeniz Avukat Ümit UYSAL, bundan böyle sizlere her sayıda uzmanlık alanıma giren konularda üç beş kelam edeceğim. Yaşamınızı bir nebze kolaylaştırabilirsem, merak ettiğiniz konularda sizleri biraz olsun aydınlatabilirsem ne mutlu bana… 80

I EYLÜL 2011

Çok değerli 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi okurları, ilk yazımı en yaygın şekilde merak uyandırdığını bildiğim tatsız bir başlığa ayırdım; Boşanma davalarında tazminat talepleri… Boşanma davalarında tazminat talebini üç ana gurupta ele alabiliriz. 1- Maddi tazminat 2- Manevi tazminat 3- Katkı payı talebi

MADDİ TAZMİNAT Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmektedir. Maddi tazminattan anlaşılan kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın mevcut yaşam standardını kaybetmekten, diğer eşin desteğinden yoksun kalmaktan doğan zararını ve yeni kuracağı yaşam için yapmak zorunda olduğu harcamaları karşı taraftan talep edebilmesidir. Varlıklı çiftler arasında gerçekleşen boşanmalarda genellikle en yüksek tazminat tutarını maddi tazminat oluşturur. Uygulamacılar arasında yapılan en yaygın hata, maddi tazminat ile aşağıda katkı payı talebi başlığında anlatacağım edinilmiş mallardan alınan payın birbirine karıştırılmasıdır. Eğer maddi tazminat talebi yerine birlikteyken satın alınan mallardaki hisse talep edilirse, maddi tazminattan doğan haklar talep edilmemiş, zail olmuş olur ve büyük bir mağduriyet ortaya çıkar. MANEVİ TAZMİNAT Türk Medeni Kanunu’nun


larında tazminat 174/2. maddesinde ‘boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir’ denilmektedir. Burada kusursuz ya da daha az kusurlu olan taraf kişilik hakkının saldırıya uğradığını, karşı tarafın kusurlu davranışlarıyla ağır manevi zarara uğradığını ifade ederek mahkemeden kendi lehine manevi tazminata hükmedilmesini ister. Tazminat miktarını hakim taktir edecektir, ancak taktir hakkı sınırsız değildir. Takdir hakkının gerek kamu oyunda ve gerekse toplum vicdanında hak ettiği güven ve inancı yaratması kesinlikle objektif esaslara dayanması şartına bağlıdır. İşte bu sebepledir ki, takdir edilecek manevi tazminat miktarı hem bu haksız eylemi özendirecek oranda, hem de mağdur yönünden zenginleşme aracı olacak tutarda bulunmamalıdır. Daha açık bir deyimle, meydana getirilen eylem ile hükmedilen tazminat miktarı arasında makul ve haklı, inandırıcı bir orantı kurulması ve ön önemlisi, tazminatın davacı eş için zenginleşme aracı olacak tutarda bulunmaması ve diğer tarafın müzayaka haline düşmesinin önlenmesi gerekmektedir. Ödeyen tarafı yoksulluğa sürüklememesi, tazminat alanı zenginleştirici olmaması şartları yüzünden uygulamada manevi tazminat miktarları sınırlı kalmakta, bu durum zaman zaman vatandaşların tepkisine neden olmaktadır. KATKI PAYI TALEBİ Türk Medeni Kanunu “yasal mal rejmi” başlığı altında 202. maddede der

ki; Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler. Eğer eşler aralarında yazılı olarak anlaşarak farklı bir mal rejmi belirlemezlerse, evlilik sırasında edinilen mallar (istisna teşkil eden bazı kişiye özel mallar dışında) ortaktır. Eski tarihli evliliklerde yasada ön görülen 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mallar ortaktır. Maddi ve manevi tazminatı daha az kusurlu olan ya da kusursuz olan taraf talep edebilir, ancak Katkı payı talebi kusurlu olsun ya da olmasın eşlerden her birinin hakkıdır. Boşanan taraf ortak olduğu malların ½ sini talep etme hakkına sahiptir.Bu talep maddi tazminat talebi değildir. Edinilmiş mallara yapılan katkı payının mülkiyet üzerinde kalan eşten talep edilmesidir. Bir kişi boşanma davası sırasında maddi ve manevi tazminat talebi olmadığını beyan etmiş dahi olsa sonradan katkı payı için dava açabilir. Uygulamada bu husus sıklıkla karıştırılmakta olup hak kayıpları ortaya çıkmaktadır. Değerli Okurlar; Dileriz ki herkes mutlu olsun, hiç kimse boşanmasın, ancak boşanmayı düşünürseniz, yukarıdaki satırlar boşanmadan sonraki ekonomik durumunuzu ön görmekte size bir nebze olsun yardımcı olmuştur sanırım. Gelecek sayıda boşanma konusuna devam edeceğiz. Bu kez boşanma sebepleri neler olabilir sorusunu yanıtlayacağız. Hepinize sağlık ve esenlik dilerim.

‘Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir’

EYLÜL 2011 I

81


MODA HER YERDE

Sonbahar-Kış sezon Ekoseler, puantiyeler, çiçek desenleri, ışıltılı süslemeler, ipeksi dokunuşlar ve kadınsı silüetlerin yanı sıra kaşmirler, binici pantolonları, ekose gömlekler de maskülen detayların bu sezon da revaçta olduğunu gösteriyor. Bu sezon; kadınlar ve erkekler için oldukça geniş bir ürün yelpazesi söz konusu. Soğuğa inat koşuşturun ve bakışları her an üzerinizde hissedin. İşte 4 Mevsim Bahçeşehir okurları için Moda Her Yerde olarak seçtiklerimiz…. Rengarenk bir İnci İnci

Bu sezon İnciʼde, siyah, taba, mor ve lacivert renklerle bezeli modellerin yanı sıra, yazdan kalma bir his yaşamak isteyenler için koyu pembeden turkuaza sıcacık renkler, atkılarımıza sarındığımız günlerde neşemizi korumamızı garantiliyor. Baştan Çıkaran Vakko Kadını Seksiliğiyle olduğu kadar sadeliğiyle de baştan çıkaran Vakko Kadın Sonbahar-Kış 2011 koleksiyonunda bordo, petrol, kobalt, zümrüt yeşili, mor, kırmızı ve lacivert gibi derin renklerin yanı Vakko sıra siyah, beyaz ve gri renkleri hakim. Şıklık ve rahatlık arasında kusursuz bir eşleşmenin söz konusu olduğu koleksiyonda deri ve ışıltılı kadife detaylarla zenginleşen elbiseler, dar volanlı etekler, ipek gömlekler, kusursuz kaşmirler, dökümlü pantolonlar, binici pantolonları, vücudu saran ceketler ve kürkler yer alıyor.

82

I EYLÜL 2011

KOTON

Karşı KonulmazDetaylar Koton Ole 2011–12 Sonbahar-Kış Koleksiyonu Edieʼnin blok renkli mikro mini elbiseleri, piliseli minik etekleri, düşük belli çan paçalı pantolonları ve Audreyʼnin yumuşak pelerinleri, yüksek boğazlı kazaklarından ilham alıyor. Nar kırmızısı, elektrik mavisi, parlak petrol, karamel sarısı ve krema tonlarının karşı konulmaz birlikteliği ile dikkat çeken Koton Ole Koleksiyonu ile sınırsız ve unutulmaz kombinler yaratmak mümkün.

DESA İçinizdeki Farklı Kadınları Ortaya Çıkarın İpekyol içinizdeki farklı kadınları ortaya çıkarmak istiyor ve tüm rollere Yenilikçi bürünmenizi sağlayacak Tavır çeşitteki ürün koleksiyonu ile DESAʼda bu fark yaratıyor. İpekyol kadınının sezon çantadan ayaken önemli özelliği kalitesi, mokabıya, tekstilden cekete dern, güçlü görünümü ve tüm ürün gruplarında yenilikçi kendine olan güveni… Sibir tavır gözlemleniyor. DESA lüet ve formlarda ortaya 2011-2012 Sonbahar-Kış kadın koçıkan minimalist renkler leksiyonunda ağırlıklı olarak el işçiliği ve materyallerle değişimi karşımıza çıkıyor. Maskülen kumaşlarla yaşıyor. Değişmeyen farklı bir karışımın sergilendiği koleksiyonda; tek şeyin değişim oldupantolonlar, elbiseler, ceket ve klasik trençkotğunu düşünürsek bu lar, tek tek elde işlenen deriler, süetler ve tüvit sezon minimalizm kumaşların en şık örnekleri bulunuyor. Bunların çok renkliliğin etkiyanında şifon ve saten gömlekler de koleksiyona sinde kalıyor. feminen ve genç bir hava katmayı başarıyor.


trendleri

N BENGÜ AerRyeSrdLe.Acom www.modah netmeni Genel Yayın Yö

Fransız Kadınının Klasik Gardrobu

MANGO İpekyol

Sınırsız Ürün Çeşidi JeansLab sınırsız ürün çeşidi ile Diesel, 55DSL, Lacoste, Armani Jeans, Fred Perry ve Glocal gibi markaları bünyesinde buluşturuyor. Bu görkemli markaların Sonbahar- Kış koleksiyonunda mutlaka kendinize uygun parçalar bulacaksınız.

MAVİ

Diesel

Country Havasını Şehirde Yaşayın MUDo FTS64 ile istersen kalın örgülü hırkalar, triko elbiseler ve yumuşacık kaz tüyü montlar içinde country havasını yakalar, dantel detaylar ve pastel renkler içinde romantizmin doruklarına çıkar, oradan da kargo pantolonunu ve parkanı çekip maskülenlik bayrağını devralabilirsiniz.

MANGO, daima chic olan Fransız kadınının klasik gardrobuna yapılan referansla kullanılan gece ve gündüze ait ögeler kombine ediyor ve özellikle erkeksi olanla kadınsı olan arasındaki parçaların sezon dışı kontrastlarına yer veriyor. Gündüzden geceye uzanan bu çok yönlü ögeler size sınırsız seçenekler sunuyor.

Mavi Düşler

MUDO

Maviʼnin “Düşler ve Seyahatler”den ilham alan, 2011-2012 Sonbahar/Kış Koleksiyonu, denim tutkunlarına en güzel jeanʼin Mavi mutfağında piştiğini bir kere daha hatırlatırken, koleksiyonda yoğun olarak hissedilen 70ʼler etkisiyle nostaljik ve bir o kadar da modern bir silüet sunuyor. Maviʼye özgü Akdenizli çizgi, şehre uyum sağlayarak devam ederken, fonksiyonel detayların estetikle buluşması ortaya romantik ve şık olduğu kadar rahat ve pratik bir koleksiyon çıkarıyor.

Keyif sizin, karar sizin, moda sizin ve sokaklar sizin! EYLÜL 2011 I

83


ER

GÜZEL FİKİRL

GÜZELLİK

Boyun ve gerdan bakımı

TMAN YASEMİN YUR İR CANDEM

Çoğumuz vücudun en hassas bölgelerinden biri olan boyun bölgesine fazla özen göstermiyor. Oysa boyun, yaşlılık belirtilerinin yoğun olarak görüldüğü bir bölge.

Boyun bölgemizdeki deri, tıpkı göz çevresindeki kadar hassas ve narin bir yapıdan oluşuyor. Bu yüzden yağ ve ter bezleri de daha yoğun bir bakıma gereksinim duyuyor. Günlük boyun temizliğinde, yumuşak ürünlerin yanı sıra nemlendirici ya da hassas ciltler için geliştirilmiş maskeleri tercih etmek mümkün. Bunların dışında boyun bölgesini güzelleştirmenin bir diğer yolu da sıcak-soğuk duşlar. Kırışıklıkları önlemeye yarayan nemlendirici ürünler

ise sadece yüze değil, boyun bölgesine de rahatlıkla kullanılabiliyor.

Boyun egzersizi Vücudunuza krem sürerken en dikkat etmeniz gereken noktalardan biri, kremin emiciliği olmalı. Cilt tarafından kolaylıkla emilebilen ürünler kan dolaşımını hızlandırıyor ve hassas derinin tahriş olmasını önlüyor. Kişiye göre değişen boyun yapısı farklılık gösterse de, kozmetik ürünlerinin

etkisini güçlendirmek için bazı küçük egzersizleri bilmekte fayda var. Bunun ilk adımı dik durmayı öğrenmek. Nasıl mı? Sırt dümdüz, omuzlar geriye ve çene yukarı. Oysa, omuzları düşürüp başınızı boşluğa bıraktığınızda kendinizi çok daha rahat hissediyor olmalısınız. Sadece yedi adet sinir sayesinde dengede durmasına karşın, başımızın vücudumuzun en ağır bölümü olması mucize değil. Boyun, sadece çok az kemikle dengelendiğinden, dik bir duruşun gerçekleşmesi karmaşık bir kas sistemi sayesinde oluşuyor. Gerçi boyun kasları, başın sürekli hareketi sayesinde oldukça antremanlı. Ama yine de özel birkaç boyun egzersizi, kasları güçlendirecek ve dolayısıyla da duruşu düzeltecektir.

Gerdanınız sarkmasın Son zamanlarda gerdanınızdan rahatsızlık mı Sadece yedi duyuyorsunuz? Öyleyse ıslık adet sinir çalma egzersizlerine ya sayesinde dengede da durmasına parmaklarınızla yapacağınız karşın, başımızın basınç vücudumuzun masajlarına başlamanın tam en ağır bölümü zamanı. Çenenizden olması başlayarak boğazınıza doğru mucize değil. yapacağınız 20 yumuşak parmak hareketinin etkisini hemen fark edebilirsiniz. Boynu ön plana çıkaran önemli unsurlar arasında elbise seçimi, saç şekli ya da modern aksesuvarlar sayılabilir. Serbest bırakılan uzun saçlar, kısa boynu iyice kamufle eder.

84

I EYLÜL 2011



TUPPERWARE

YEMEK

MEYVE RÜYASI MALZEME

HATİCE KOÇve

G 100 gr. burçak bisküvi

I ÜRÜN UZMAN İSTİ EV EKONOM

G 60 gr. tereyağı G 2 muz

G 2 paket krem şanti G 100 gr. vişne

G 50 gr pudra şekeri

G İsteğe göre gıda boyası ve yeşil fıstık G Süslemek için meyve çeşitleri G İsteğe göre beze

HAZIRLANIŞI

Muzları soyup püre haline getirin. Krem şantileri 300 ml süt ile hazırlayın. Hazırladığınız kremşantinin bir miktarını süslemede kullanmak için dekoratörün içine koyup buzdolabında bekletin. Vişneleri yıkayıp çekirdeklerini çıkartın ve süper şefte püre haline getirip pudra şekeri ile karıştırın. Kremşantinin yarısına muz püresini ekleyip diğer yarısına gıda boyasını ekleyip karıştırın. Bisküvi ve tereyağını rondoda doğrayın. Bisküvili karışımı mucize kalıp dikdörtgenin içine yayın üzerine muzlu karışımı koyup üzerine vişneli sosu, en üste de fıstıklı krem şantiyi koyun. Tatlınızı buzdolabında dondurup meyve ve krem şanti ile süsleyip servis edin.

RENKLİ KURABİYELER G 1 yumurta

MALZEME G 280 gr un G½

Şeker kaplama

çay kaşığı kabartma tozu G 150 gr tereyağı (soğuk) G 100 gr toz şeker G 1 limon kabuğu rendesi G 1 pk vanilya

G 1 yumurta beyazı

G 200 gr pudra şekeri

G 2 yemek kaşığı limon suyu

G Farklı renklerde gıda boyası G İsteğe göre şekerlemeler

HAZIRLANIŞI

Un, kabartma tozu ve şekeri karıştırın. Küp doğranmış soğuk tereyağı ve diğer malzemeleri ekleyip yoğurun. Hazırladığınız hamuru buzdolabında 2 saat bekletin. Hamuru merdane ile açıp üzerini hafif unlayıp sevimli ruloyu yukardan aşağıya doğru kullanarak hamuru kesin. 190 derecede önceden ısıtılmış fırında üzerleri pembeleşene kadar pişirin. Yumurta beyazını pudra şekeri ile çırpıp kar haline getirin. İçine limon suyunu ekleyip karıştırın. Hazırladığınız karışımı küçük kaplara koyup isteğe göre gıda boyası ekleyip kurabiyelerin üzerine sürüp şekerlemeler ile süsleyip servis edin.

0800 261 21 37 www.tupperware.com.tr


FURKAN TİCARET YAPI ve DEKORASYON ÜRÜNLERİ

PVC PENCERE ve KAPI SİSTEMLERİ YETKİLİ BAYİ

KOMPLE TADİLAT ve DEKORASYON İŞLERİ

PİMAPEN’de % 30 PEŞİN 8 AY VADE Pvc kapı ve pencere Sürme sineklik Dikey stor sineklik Alüminyum doğrama mağaza vitrin sistemleri Küpeşte, korkuluk ve mermer imalatı Otomatik panjur Otomatik kepenk ve garaj kapısı Alüminyum pergole Banyo dolapları Çelik kapı Duşakabin Demir doğrama

ÖLÇÜ-PROJE VE DETAYLANDIRMA İÇİN HAFTANIN 7 GÜNÜ SABAH 08:00 AKŞAM 22:00 Abdurrahman Nafiz Gürman Mah. Kınalıtepe Cad. No:29 Merter/İstanbul Tel: 0212 699 98 83 - 0212 506 88 98 - Aydın Murat: 0532 206 94 www.furkanticaret.com - info@furkanticaret.com

82


DEKORASYON

DÜNYADAKİ YENİ TREND: Merhaba Eylül, güzelim güz ayı hoş geldin. Merhaba sevgili Bahçeşehir hanımları… Geçmiş bayramınız kutlu olsun, gelecek sonbahar mevsimi ise yeniliklerle dolu olsun. Kalbiniz yeni sevinçlerle, işiniz yeni N A Serpil ÖZK .com başarılarla ve eviniz son moda irstorperde serpil@belem “mekanik perdeler” ile mevsimin renklerini yakalasın… TASARIMIN IŞIKLA DANSI

Eylül sayımızda mekanik perde sistemlerine küçücük ama çok işlevsel bir pencere açalım mı? Dünyada tül kalkıyor, hoş geldin teknik tekstil! İyi ama niye? Dünyadaki gelişmiş ülkelerde, özellikle bilinçli ev hanımlarının ve dekorasyona meraklı tüm beylerin yeni tercihleri “teknik tekstil ve mekanik perde sistemleri”. Aslında bu sistemlerin kullanımı ve uygulaması yaklaşık yüzyıllık!!! Çok yeniymiş, değil mi? :)) İster Amerikaʼnın ilk yıllarına gidin, ister Osmanlının saraylarına, illa bu konuyla ilgili örnekler görürsünüz. “PANEL PERDE” konunun özü bu! Hani babaannelerimiz dantel perdeler yaparlardı, pilesiz dümdüz dikey olarak camları süslerlerdi. Romantik, sade ve hanımeli etkisi ile evler sıcacık olurdu. İşte son teknoloji bunu taklit ediyor ama 21. yüzyılın bakış açısıyla!

Mekanik perdeler niye trendy? Günümüzde ya odalar küçücük veya çok büyük. Bu sistem, küçük alanları çok daha büyük gösterir ve günışığını istediğiniz kadar odanıza alabilmenizi sağlar, kontrol sizin elinizdedir. Santim, santim veya cam alanınız kadar... Büyük alanlarda ise bir varak çerçeve etkisi ile iç dekorasyonda kullanılan tüm materyalleri vurgular; ister çok şık oturma grubunuzu ister minicik önemli bir aksesuarınızı. Tül-perde hacmi, dikkatli kullanılmazsa zor objedir, mekanik perde sistemlerinde ise dekorasyondaki başarı neredeyse garantidir.

88

I EYLÜL 2011

Önce sağlık: Mekanik perdelerde özel bir kaplama mevcuttur. Toz tutmaz, kolay kolay kirlenmez bu perdeler. Hem kapladığı hacim çok daha az olduğu hem de sistemi gereği toz tutmadığı için solunan hava çok daha sağlıklı hale gelir. Hatta eğer, Çin veya Güney Kore malı değil de yerli üretim kaliteli bir perde aldıysanız neredeyse antibakteriyel ve nano-teknolojik bir perdeniz var demektir. Bu arada yeri gelmişken hatırlatmak isterim, ucuzu veya pahalısı değil sertifikalı ve kaliteli ürün seçmelisiniz.BELEMİR HOME COLLECTION olarak özellikle vurguladığımız ana unsur bu konudur. Sağlığınız her şeyden önemlidir! Dekorasyon güzeldir; iyi bir dekorasyonu ekonomik çözümlemek çok daha güzeldir :)) Bu sistemler pileye, dikiş maliyetine gerek duymaz. Dolayısı ile tül-perde-stor üçlemesi ile oluşturulacak bir perde dekorasyonu ile karşılaştırıldığında çok daha ekonomik sonuçlar elde edilir. İster tek bir zebra ile yalın bir çizgi elde edin, ister varak zenginliği ile Belemir Altın Zebra uygulayın veya isterseniz seçtiğiniz mekanik perdenizi fon ile birleştirin, yine de harika bir sonucu uygun bir bütçe ile başaracaksınız... Eviniz çok şık bir dekorasyona kavuşurken bütçeniz sarsılmamış olur. 21. Yüzyılda vakit nakittir: Günümüzde biz hanımların çok işi var, vakit yetmiyor. Mekanik perdeler, kullanım kolaylığı ve temizliğine ayrılan zamanı düşündüğümüzde diğer perde sistemlerinden çok daha az vaktinizi

çalar. Zamanın ve günışığının kontrolü sizin elinizdedir. Işık kontrolü, daha önceki yazımızda da ayrıntılı olarak ele aldığımız üzere dekorasyondaki en önemli unsurlardan biridir. Mekanik perde sistemleri, tül ve fon çalışmaları ile karşılaştırıldığında ışığı kumanda etmede sizleri çok daha özgür kılar. Öylesine özel teknikler ve farklı konseptler mevcuttur ki evinizin ışık almasına veya tercihinize bağlı olarak ışığı planlamak mümkün olur. Tasarımın ışıkla dansına açabilirsiniz, perdelerinizi...

Mekanik perdeler, nedir? Nasıl kullanılır, çeşitleri nelerdir? ZEBRA PERDELER: Tül ve kapalı zeminlerde iki ayrı doku vardır, çift kat kumaş mekanik sistemde hareket eder.


MEKANİK PERDELER! dekorasyonu tamamlayan hatta ve hatta dekorasyonun baş objesi olan bir perde sistemidir, stor... Flok storla kadifeyi, bambu storla yalın ve özel bir dekorasyonu, gold-line çizgisi ile varak zenginliğini veya natura koleksiyonu ile kaliteli uygun bütçe alternatifini seçebilirsiniz.

Yukarı-aşağı hareket ettirebilirsiniz. İsterseniz de tül dokusunu veya kapalı panel perde görüntüsünü ihtiyacınıza göre seçer ve uygularsınız. Sektörde genellikle düz renkler de mevcuttur. Ama biliniz ki BELEMİR HOME COLLECTION KOLEKSİYONU FARKLIDIR. EKONOMİK GRUPKLASİK GRUP-BAMBU ZEBRADANTEL ZEBRA-ALTIN ZEBRA-PRESTİJ ZEBRAÜÇ BOYUT BENETTON ZEBRA: Farklı stillerde, farklı ihtiyaçlarda ve farklı bütçelerde uygulanabilir. Biz dünyaya ihracat yapıyoruz bu koleksiyonu, reklam gibi oldu belki ama başka nasıl anlatılır bilemedim.Yani dekorasyon kolay iş değildir, böylesine önemli bir perde sistemi çeşitliliğe ihtiyaç duyar. Türkiyeʼde henüz bu kadar çeşitli zebra konseptleri mevcut değil, bizim mağazamızın dışında.

TÜL STORLAR: Ülkemizde 2012 bahar aylarında yaygın olarak görmeye başlayacağınız bu sistemler iki ana başlık ve temada mevcuttur. BELEMİR DANTEL STORLAR VE FACETTA PERDELER. Markamızla sözünü etmemizin nedeni şirketimizin buluşu olmalarıdır. Bir zamanların dantel tüllerinin stor olarak uygulanması dantel storu oluşturmuştur. Facetta ise bir gölgelendirme sistemidir ve dünyada çok sık kullanılmaya başlamıştır. Çift mekanizma ile uygulandığında alttaki stor perdenizi, üstteki dantel veya / facetta ise tülünüzü oluşturur. Seçim yine sizin elinizin altındadır. STOR YALNIZ GÜNEŞLİK DEĞİLDİR! Maalesef stor deyince tülün altında bir güneşlik anlaşılıyor. Halbuki kaliteli ve özel dokularla

VE STATÜ: Günümüzde mekanik perde sistemlerinde alternatif statü ürünleri mevcuttur; bunlar özel kimyasallar ile yanmaz, antibakteriyel ve üç boyutlu tekno-dokuma teknikleri ile imal edilir. Çeşitleri mevcuttur ama maalesef bizim ışıklı penceremizin yeri yeterli değil :) Statü ve farklılık için; panel zebra BELEMİR PİETRA, varaklı saray perdesi için; BELEMİR SÜPRİS PERDE-ARİS, gerçek ahşap efekti, muhteşem üç boyut için BELEMİR BANTLI SİLÜET-BELLİSSA... SEVGİLİ KOMŞULARIM, TEMALARIN YORUMLARI SİZLERİN ELİNİZDE; EKONOMİ, DOĞALLIK, MODERNİZM, STATÜ, COUNTRY VEYA PRESTİJ... HAYATINIZI YORUMLAMANIN SEÇİMLERİ DE SİZLERİN ELİNDE; NEŞE, HUZUR, CANLILIK VE SEVGİ... BENCE HEPSİ BİRDEN OLSUN, BİZ HANIMLAR BUNA DEĞERİZ…

DEKORASYONLA İLGİLİ SORULARINZ İÇİN: serpil@belemirstorperde.com EYLÜL 2011 I

89


ASTROLOJİ

Bahçeşehir Somun Ekmek Cafe’nin müdavimlerinin vazgeçilmez tarotçusu Nisa, her burca özel aylık burç yorumunuzu yaptı... Çok büyük şanslar ve destekler ile karşılaşacağınız bu ay, bilhassa 23 Mart civarı doğmuş olan Koç burçlarımız ile 7 Nisan civarında doğan Koç burçlarımız kariyer ve günlük yaşamlarında ilerlemeler kaydedeceklerdir. Kendi işinizin sahibi iseniz 6. evinizde 22 Eylül günü oluşacak olan Başak burcu yeni ay Güneş tutulmasının etkisi ile çok rahatlıkla bir asistan, yeni bir yardımcı bulabilirsiniz. Eğer bir firmada çalışıyorsanız, yeni iş projeleri, önemli ve özel teklifler ile karşılaşacaksınız.

KOÇ

Bilhassa pek çok Boğa burcumuz birlikte çalıştıkları ve günlük para kazançlarını şekillendiren sektörlerde önemli toplantı ve fuarlara katılacak ve önemli buluşmalar yaşayacaklar. 6 Eylül ve takip eden 2 gün boyunca bu tip toplantı ve çalışmalarda bir yoğunlukla karşılacaksınız. Duygusal hayatınızda varolan birlikteliğinizde 5, 7, 16 Eylül günleri beklenmedik ve zorlayıcı bir karar almak zorunda kalırsanız, evren size bu aldığınız kararı destekleyecek pek çok etki ile yardım edecektir.

BOĞA

Tüm Eylül ayı içinde, ev, aile üyeleri, yakın akrabalarınız ve yaşadığınız yer ile alakalı pek çok konuda önemli olaylar ve haberler alacağınız bir döneme giriyorsunuz. İş hayatınızda ise ayın ilk 7 günü içinde ciddi bir sözleşme, önemli bir toplantı gündeme gelebilir. Ev ve yaşadığınız yerde çıkabilecek problemlerden dolayı bu ay iş ve kariyerinize daha az yoğunlaşabileceğinizi görmekteyiz. 7 Eylül, 16 Eylül, 22 ve 26 Eylül civarlarında bu konu ile ilgili önemli haberler alacaksınız.

İKİZLER

Sürpriz haberler, beklenmedik bir arızadan kaynaklanan kişisel bir harcama, 5 ile 9 Eylül arasının konusu olsa bile, bilhassa 23 Eylül ve takip eden dönemlerde doğan Aslanlar çok ciddi ve parasal gelişmelerin kapıda olduğunu unutmamalıdırlar. Sizin gibi gösterişi ve güzelliği seven, yaşamın ışıltılı yönleri ile ilgilenmekten hoşlanan bir Aslan burcu, Venüsʼün etkisi ile birlikte sevdiklerine hediye almak isteyecektir.

ASLAN

Sizin için büyük umutlar ile yaşamınızda çok net ve kesin, hareketli değişikliklerin olacağı bir 6 aylık dönemin eşiğindesiniz. 6 Eylülʼden itibaren Venüs burcunuza girdiğinde bilhassa duygusal ilişkilerinizde ve sosyal çevrenizde ön plana çıkmak için fazla zorlanmayacağınızdan eminim. Bazı Başak burçlarımız tutulmanın etkisi sonlandırıcı ve bitirici olduğu için bu etki sebebi ile bir iş ortaklığını, arkadaşlığı, birlikte olduğu kişi ile resmi birlikteliğini sonlandırmaya da karar verebilirler.

BAŞAK

Bu ay gizli bir müşteri, 22 Eylül ve takip eden dönemde karşınıza çıkabilir. İş ortamında bilhassa lider pozisyondaki yöneticiler, alt kadrolarındaki, özellikle pazarlama ve hizmet sektöründe çalışan takım liderleri hakkında daha önce bilmedikleri veya görmedikleri farklı kişilik ve karakter yönleri ile karşılaşabilirler. 22 Eylül ile bu tarihin 4 gün önce ve sonrası dahil, bir ofis cihazınızı değiştirmek zorunda kalabilirsiniz.

TERAZİ

13 Eylül ve takip eden birkaç gün Yıldız haritanızda görünen çoğunlukla içinde evinizin kontratını yenilemek bireysel ilişkilerine odaklanan Güneş veya aile üyelerinin özel işleri ile ilgili Uranüs ile Venüs Uranüs karşıtlıkları bazı resmi evraklara imza atmanız söz sevgi ilişkilerinde birlikte olduğunuz konusu olabilir. Merkür ile Marsʼın ev insana odaklanmanız gerektiğini size ve aile sektöründe kavuşumda olduğu bir kere daha hatırlatacaktır. Bu dolu13 Eylül günü tartışma ve kavgalardan nay esnasında birlikte olduğunuz kaçmalı, olaylara ve kavramlara sakin insan ile alakalı sürpriz haberler alır ve uyumlu yaklaşmaya çalışmalısınız. Jüpiter ile 3. evinizdeki iken, bekar veya bir ilişkileri devam eden ama henüz bağlanVenüsʼün birbirine hoş bakışı sizin önemli bir seyahate çıkma- mamış Akrep burçlarımız birlikte oldukları insanlar hakkınnıza veya önemli bir anlaşma imzalamanıza sebebiyet verebilir. daki haberler sebebi ile hayrete dahi düşebilirler.

YENGEÇ

90

I EYLÜL 2011

AKREP


Kariyerinizde bu ay sizi çok memnun edecek olaylar cereyan edecek. Uzun zamandır uğraştığınız, emek sarf ettiğiniz, belki duygusal bağ kurduğunuz işiniz ile ilgili çok ciddi gelişmeler yaşayacaksınız. 6 Eylülʼden itibaren aile üyelerinizi ve yaşadığınız yeri temsil eden bölgedeki Venüs trantisi sebebi ile, aile içinde ilişkilerinizde kendinizi çok daha hoş ve keyifli hisseder iken, yaşadığınız ve yaşamınızı ağırlıklı olarak sürdürdüğünüz yerde güzelleşmeler ile karşı karşıya geleceksiniz.

YAY

Haberleşme alanında, iletişimlerde ve kısa seyahatlerde oldukça yoğun bir hareketlenme yaşayacaksınız. Özellikle medyatik etkinlikler, teklifler, toplantılar, fırsatlar ve yeni yüzler sizi bu ay epeyce meşgul edecek. Yalnızca 9 Eylülʼden Ekim ayının ortalarına kadar yoğun bir iş yükünün sizi beklediğini de şimdiden söylemeliyim. Bilhassa 13, 14 Eylül günleri ilişkileriniz ile alakalı yoğun bir haber trafiği içinde kalabilirsiniz.

OĞLAK

Eylül ayı başlarından itibaren, kariyerlerindeki ve günlük iş yoğunluklarındaki yükleri olumlu şekilde artmaya başlarken, bilhassa kendi işinin patronu olan Kova burçları yeni müşteriler ve yeni iş fırsatları ile çok daha yoğun bir şekilde karşılaşacaklar. 7 Eylül günü, günlük gelirinizin bitebileceği görülüyor. Fakat bu dönem hayatınızda sonlanırken, 7 Eylül ve takip eden dönemde yeni ve çok olumlu büyük parasal kazanç fırsatları ile karşılaşma şansınız var.

KOVA

7 Eylül ile 22 Eylülʼde gerçekleşek olan Ay ve Güneş tutulmaları hayatınızda büyük değişikliklerin habercisi. Pek çok Balık burcumuz geçtiğimiz aylarda bitirdikleri duygusal ilişkilerini yeniden telafi etme fırsatları karşı karşıya kalacaklar. Hiç üzülme sevgili Balık, 7 Eylülʼde oluşan Ay tutulması olayları gerçekliği ile görmenize sebebiyet verir iken, size sorun yaratan insanları hayatınızdan çıkartıp, yerine yaşamı doğru bir şekilde paylaşabileceğiniz yeni bir sevgili, ortak yada iş arkadaşı gibi kişilikler getirecektir.

Kitabınızı okurken Kitabınızı okurken kahvenizi kahvenizi yudumlayacak; yudumlayacak; kahvaltıdan kahvaltıdan akşam yemeğine yemeğine akşam kadar lezzetli lezzetli kadar tatları tatları deneyebileceğiniz özel bir mekan...

BALIK

EYLÜL 2010 I

XX


EN GÜZEL ÇOCUKLAR

Emir Can Ercan Asya Şimay Ercan (3 ay)

)

lük

an

şt eTa

ün 2g

(

rv

Me

Öy

Na

zY

ıld

ız (

Derin Asla

4.5

)

n (2)

Irmak Türütoğlu

Elif Şevval Tamer (10)

Azra Bebek (1

EN ÖZEL ANININ ÇOCUĞUNUZUN ğum günü v.s.) o d ı, ığ d la ğ a , ü ğ ü (En güzel güld YINLAYALIM... A Y IN Y A L L O Y E E FOTOĞRAFINI BİZ UZUN DERGİMİZD N U Ğ U C O Ç , İN İZ BEBEĞİN TİYORSANIZ YER ALMASINI İS

mail.com g @ n e d iz s im s v e 4m DA İN ÇOCUĞUNUZ

YIN SİZ ADRESİNE YOLLA ÜSLESİN... SAYFALARIMIZI S 92

I EYLÜL 2011

Irmak Biber

(2)

aylık)


KÜLTÜR - SANAT

Derleyen: Hatice Gülçür İnanç

Tüm zamanların en büyük ve en iyi 50’ler gösterisi:

Rock Around The Clock Eylül ayında sizin için seçtiğimiz gösteri ve etkinlikler G American Express Istanbaul Challenger TED Spor Kulübü 12-18 Eylül 2011

G Rafet El Roman Turkcell Kuruçeşme Arena 15 Eylül 2011 21:00

G Zülfü Livaneli Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi 15 Eylül 2011 21:00

G Sertab Erener Turkcell Kuruçeşme Arena 16 Eylül 2011 21:00

G Funda Arar Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi 16 Eylül 2011 21:00

Rock Around The Clock ile 29 Eylül - 02 Ekim 2011 tarihleri arasında TİM Show Center’da, 1950’lerin büyüleyici, unutulmaz müzikleri ile “sallanma ve yuvarlanma” zamanı! İnanılmaz yetenekli şarkıcıları, dansçıları ve müzisyenleri bir araya getiren “Rock Around the Clock”ʼın her gösterisinde Rock and Roll klasikleri peş peşe çalıyor ve seyirciler geceyi yerlerinde dans ederek bitiriyor. ʻA Rocking, rolling, rollercoaster of a show!ʼ Las Vegas Press: “Bir lunapark treninden farksız, sallandıran, yuvarlandıran bir gösteri!” Rock Around the Clock, seyirciyi Teddy Boyʼların, geriye taranan ve şekillendirici kremlerle parlatılan saçların, kabarık kloş eteklerin ve mavi süet ayakkabıların dönemine yolculuğa çıkartıyor. Dünyanın dört bir yanında hayranlıkla alkışlanan grubun şovu heyecanlı

bir müzik kutusunu andırıyor. Bu unutulmaz gösteride, Buddy Holly, Bill Haley and His Comets, Chuck Berry, Fats Domino, Elvis Presley, The Platters ve Jerry Lee Lewis gibi sanatçılar sayesinde ünlü olan müzikler ile Great Balls of Fire, Jail House Rock, Blueberry Hill, Shake Rattle and Roll, Good Golly, Miss Molly, Johnny B. Goode ve daha birçok sanatçının unutulmaz şarkıları seyirciyle buluşuyor. Siz de 1950ʼlerin büyüleyici müzikleriyle dans etmek istiyorsanız 29 Eylül - 2 Ekim 2011 tarihlerinde başka hiçbir yere söz vermeyin. Dans ayakkabılarınızı giyin ve TİM Show Centerʼa gidin…

G Şebnem Ferah Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi 17 Eylül 2011 21:00

G Serdar Ortaç Turkcell Kuruçeşme Arena 17 Eylül 2011 G Anadolu Ateşi Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi 23 Eylül 2011 21:00

G Ferhat Göçer - Sunay Akın Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi 24 Eylül 2011 21:00

EYLÜL ayında vizyona girecek filmler

2 EYLÜL: İlk yenilmez: Kaptan Amerika, Hayvan Bakıcısı, Nedimeler 9 EYLÜL: Son Durak 5, Kötü Öğretmen, Bir Tutam Cennet, Saç, Merdiven Altı 16 EYLÜL: Kovboylar ve Uzaylılar, Çılgın Çocuklar 4D, Karadedeler

Olayı, Kovboylar ve Uzaylılar 17 EYLÜL: Başvekil: Son 24 Saat 23 EYLÜL: Bir Zamanlar Anadoluʼda, Mucizeyi Kadınlar Yaratır, Arkadaştan Öte, Korku Gecesi 30 EYLÜL: Parisʼte Gece Yarısı, Şeytanın İni EYLÜL 2011 I

93


POLİTİKA

BOP’taki Suriye ve PKK Ekonomik açıdan ABD ve Avrupa’nın artık sonunun geldiği, yerini Çin, Türkiye gibi yeni aktörlere bırakmaya hazırlandığı ileri sürülüyor. Yine, Suriye ve İran desteği ile Murat Karayılan’ın PKK yönetiminden uzaklaştırıldığı yerine Suriye destekli Bahoz Erdal’ın getirildiği söyleniyor. Eğer doğruysa, bu gelişmeler arasında önemle bağlantılar var.

İddialara göre, PKK’nın Kandil yönetiminin başındaki isim Murat Karayılan’ın yerini Suriye uyruklu Bahoz Erdal aldı. Bu terör örgütü içi darbenin arkasında ise Suriye var. Şöyle deniliyor: Türkiye, kendi halkına top, tüfek, tank ile saldıran Suriye yönetimine, yani Esad’a sırtını çevirdi. Hatta Esad’ın yönetimi bırakmasını istedi. “Sabrımız taşıyor” denilerek, askeri operasyon sinyali verdi. Bu noktada İran için parantez açmak gerekiyor. İran, Suriye’nin en önemli partneri. Bilindiği gibi Esad, Şii. Oysa ülkesinde yaşayan halkın çoğu Sünni. İran da Şii ve Suriye yönetimini desteklemesinin temelinde bu dini birliktelik yatıyor. Ama sırtlarını birbirlerine dayamalarının en önemli sebebi, özellikle ABD ve Avrupa tarafından dünyadan tecrit edilmek istenen İran’ın Suriye’den sonra sıranın kendisine geleceğinin farkında olması. İran için çember daralıyor ama kolay lokma değil. İşte bu noktada PKK faktörü devreye girdi. İran, terör örgütünün kardeşi PJAK’a darbe vurmak için, Kandil’e büyük bir operasyon düzenledi. Ve söylenen o ki, Esad’ın isteğiyle harekete geçen örgütün önemli isimlerinden Bahoz Erdal’ın da desteği ile İran, Karayılan’ı yakaladı. Örgüt ise Bahoz’a teslim edildi. İşte bu Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad

94

I EYLÜL 2011

nedenle PKK, Türkiye’deki saldırılarını son aylarda artındı. Diğer bir iddia ise Karayılan’ın İran’ın yanı sıra Türkiye’nin de bir kara operasyonu başlatmasından korkup, Kuzey Irak’taki köylere yerleşti. Sürekli yer değiştiriyor. Bu ikinci iddia pek inandırıcı gelmiyor. Karayılan’ın İran’ın elinde olduğu kanısı çok kuvvetli. Nitekim, Ağustos sonunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın makam aracının yol kenarında yarım saatten fazla durup, Ahmedinejat ile telefonda konuşması, yukarıdaki iddiayı güçlendiriyor. Büyük olasılıkla telefonda Suriye’nin yanı sıra Karayılan da konuşuldu. ABD her platformda, açık açık Esad yönetiminin çekilmesini istiyor. Buna Türkiye’de katıldı. Ama şu soruya yanıt aranıyor. Fransa, Kaddafi’ye karşı Libya’da operasyon yaptığında, Erdoğan bunun kabul edilemez olduğunu söylüyordu. Benzer şekilde kısa süre önce Suriye’de bizim iç işlerimizden olduğu anlatılıyor, ABD’nin Suriye’den uzak durmasını salık veriyordu. Ama Türk dışişlerimiz bu açıklamaların hemen rdından önce Libya’daki muhaliflere destek verdi, maddi olarak da… Suriye muhaliflerini topladı, Esad’ı açık açık uyardı. Peki, kısa sürede ne değişti? Bu sorunun yanıtı BOP’ta (Büyük Ortadoğu PKK elebaşı Murat Karayılan


I

CEMAL SUBAŞ

İSİ TEMPO DERG ÜDÜRÜ M Rİ LE İŞ ZI YA

Projesi) olmasın. Öyle ya, bu projeye göre birçok ülkedeki yönetim değişecek, hatta bazı ülkelerin sınırları yeniden çizilecekti. Zaten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da “Ben BOP’un ortağıyım” demişti. O halde ortak gibi davranmalıydı. Yeni dünya düzeninde yerini almak için ayak uydurmalıydı. Bu arada ekonomik güç, el değiştiriyor. Tarih boyunca ekonomik, dolayısıyla siyasi ve askeri güç bir Doğu’ya, bir Batı’ya kaydı. Son 200 yıldır Batı’nın elindeydi. Ama süresi doldu. ABD ve Avrupa’nın yerini, başta Çin, Meksika ve Türkiye almaya başladı. Çin (şimdilik) dünyanın üçüncü ekonomik gücü. İkinci sırada diyenler de var. ABD’nin kredi notu tarihinde ilk kez kırıldı. Avrupa Euro’dan çıkmayı bile tartışıyor. Yunanistan’dan sonra sıranın İtalya hatta Fransa’da olduğu ileri sürülüyor. Bunun farkında olan ABD ve Avrupa, BOP’a hız verdi. Tunus, Mısır, Libya ve Suriye’de peşi sıra isyanlar çıktı. Suriye’den sonra sıra İran’da, buna kuşku yok. Buradaki en büyük rol ise Türkiye’ye düşüyor. Çünkü iki ülke ile de sınırı var. Yeni dünya düzeninde liderliğe oynayan Türkiye, İran ve Suriye sorununun çözümünde oldukça aktif ve daha da aktifleşecek. İşte, İran ve Suriye bu nedenle PKK’ya sarılıyor. Türkiye’nin yumuşak karnı PKK (tarihinde birçok kez olduğu gibi) yine kullanılacak, kullanılıyordu da. Lideri değiştirilerek şahinleştirilmeye çalışılıyor. Nitekim Abdullah Öcalan’ın İmralı’da “Bu işte artık ben yokum” demesi de oldukça anlamlı. Görüldüğü gibi dünya sisteminde her şey zincirleme gidiyor. ABD ve Avrupa ömrünü uzatmak, Çin, Türkiye gibi ülkeler hak ettikleri gücü elde etmek için uğraşıyor. Bu yolda devlerin ince ayak oyunlarında, kullanılmaya müsait terör örgütleri de ikili oynamayı çok sever. Önümüzdeki günler çok daha çetrefilli geçecek gibi görünüyor.


BULMACA Fotoğraftaki şair

Kanun

Safi

Afrika davulu

Tekin olmayan

Fast-Food bir yiyecek

Bölge

İdare lambası

Balığın iki yandaki eti

Bir şans oyunu

Sınırdan geçiş izni

Şirret kadın

Bir nişasta helvası

Gökkuşağı Pişmiş toprak ürünü

Tasdik

Talyumun simgesi

Ayak direme

İlave

Dingil

Polonyalı Bir keçi derisi

Parola

Ortodoks resmi

Uçan bir böcek

GSʼnin efsanevi 10 numarası

5 sıtma ilacı

Hamam böceği Yapağı yağı

Bir tür tüfek

Bir tür rakı

Bayındır

Rutubet

“Haluk...” (şarkıcı)

Kahve kreması

Aynı biçimde sürekli olarak

Aletler

Kesin

Bir ay

Bir erkek adı

Kırmızı

Hz. Muhammetʼin annesi

Güney Afrika plakası Faiz

Bir erkek şarkıcı

Sahip

Küçük bitkilerin ortak adı

Dünyanın uydusu Dağlalesi

Tanrıtanımaz

I EYLÜL 2011

Kimi zaman bazen

ipucu

G.Amerikaʼda bir ülke

Atıcı

İsveçʼte idari bölüm

Bir zaman birimi

Başlıca içecek

Otlak

Aids testi

Gusto

Bir gün

Bir nota

“... nişanı kalmamak” (izi kabolmak)

Avrupaʼda bir ırmak

Kurcalamak

Yunanlı

Kansızlık

Hangi yer

Hangi yer

Mağara

Bir yaban mersini

Mitolojik bir çalgı

İtalyaʼdaki sıradağlar

Yapma, etme

Tütündeki zehir

Evcil bir geyik

Kökten köktenci

Bir ilimiz

Yaşlı, süslü kadın

Yurdumuzda bir ırmak

Akıllı

Yoksul

Bir çiçek

Orkestra davulcusu

Rusça evet

Bir nota

Sümer sağlık

İçgüdüsel

Kısa anımsama yazısı

iri yapılı genç

Cennet

Görsel şarkı çekimi

Akıl

Beyaz mermerdeki sert kısım

“Sertab...” (şarkıcı)

İri dişli törpü

Ünlü bir aktör

Habeş soylusu

Evet ünlemi

Katibiadil

Tamirat

Akarsuyun çok hızlı aktığı yer

Hoşlanarak bakma

Satrançta bir taş

Terzi metresi

Üye

Genişlik

İlave

96

3,14 sayısı

Mısır

Risk

Kompetan

Yabancı

Çamaşır konulan dolap

İnce, keskin ses

Tokatʼın bir ilçesi

Araç

Suudi Arabistan parası

Boru sesi


NÖBETÇİ ECZANELER

REHBER ÖNEMLİ TELEFONLAR Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Karakolu İtfaiye Alo Ambulans

212 444 06 69 212 669 26 21 212 669 31 37 212 669 55 66

3. CADDE ECZANESİ 608 00 26 7 EYLÜL G 26 EYLÜL

Bahçeşehir Aile Sağlık Mer. Bahçeşehir Taksi Durağı Esenkent Taksi Durağı PTT 1. Kısım Muhtarlık 2. Kısım Muhtarlık

212 669 63 60 212 669 86 86 212 672 09 46 212 669 16 00 212 669 62 10 212 669 80 25

ARMAĞAN ECZANESİ 669 93 00 10 EYLÜL G 29 EYLÜL

BAHÇ. AYDIN ECZANESİ 608 00 37 6 EYLÜL G 25 EYLÜL

BAHÇEŞEHİR ECZANESİ 669 34 34 13 EYLÜL

BOĞAZKÖY ECZANESİ 607 06 06 22 EYLÜL

DEFNE ECZANESİ 669 96 59

76D

146T

BAHÇE'EH&R-TAKS&M (Ç&FT KATLI) hatt› Gidi -Dönü sefer süresi: 180 dakika KITA ND. hatt›r

BO%AZKÖY MH.-BAHÇE'EH&R-YEN&KAPI hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 155 dakika

05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:20 09:40 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:05 13:25 13:45 14:00 14:20 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:30 17:50 18:05 18:25 18:45 19:05 19:25 19:45 20:05 20:20 20:35 21:00 21:20 21:40 22:00

06:10 06:25 06:40 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:45 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:25 17:45 18:05 18:20 18:35 18:55 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:55

07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:55 19:15 19:35 19:55 20:15 20:35 20:55 21:15 21:40 22:05

TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi

07:25 07:25 07:45 08:05 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:50 15:10 15:30 15:50 16:05 16:20 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:25 23:50

07:40 07:55 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:05 12:20 12:35 12:50 13:05 13:20 13:35 13:50 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:25 15:45 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:50 19:05 19:20 19:40 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50

Pazar/Tatil 08:30 08:50 09:10 09:30 09:50 10:10 10:30 10:50 11:10 11:30 11:50 12:05 12:20 12:35 12:50 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50

Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

05:55 06:00 ¦06:05¦ 06:05 06:20 ¦06:30¦ 06:30 06:40 07:00 07:15 ¦07:30¦ 07:30 07:50 08:10 ¦08:30¦ 08:30 08:50 09:10 09:35 10:00 10:20 10:40 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:20 12:40 13:00 13:20 13:40 14:00 14:20 14:40 15:00 15:20 15:40 16:00 16:20 16:40 17:00 17:20 17:40 ¦17:50¦ 18:00 18:20 ¦18:30¦ 18:40 19:00 ¦19:00¦ 19:20 19:40 20:00 20:20 20:45 21:05 21:30

05:50 06:10 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:45 09:00 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:20 11:40 12:00 12:20 12:35 12:55 13:10 13:30 13:50 14:10 14:35 14:50 15:10 15:30 15:50 16:10 16:25 16:35 17:00 17:15 17:40 18:00 18:20 18:40 19:00 19:20 19:40 20:00 20:25 20:50 21:15 21:40

05:50 06:10 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:45 09:00 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:20 11:40 12:00 12:20 12:35 12:55 13:10 13:30 13:50 14:10 14:35 14:50 15:10 15:30 15:50 16:10 16:25 16:35 17:00 17:15 17:40 18:00 18:20 18:40 19:00 19:20 19:40 20:00 20:25 20:50 21:15 21:40

YENİKAPI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

06:30 06:45 07:05 07:35 08:10 08:30 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:50 11:10 11:30 11:50 12:05 12:25 12:40 13:00 13:20 13:40 13:55 14:15 14:30 14:55 15:10 15:30 15:50 16:10 16:30 16:55 17:15 17:35 17:55 18:15 18:35 18:55 19:15 ¦19:20¦ 19:40 19:55 20:15 20:30 20:50 21:05 21:25 21:40 22:00 22:20 22:45

06:30 07:05 07:30 07:50 08:10 08:30 08:50 09:05 09:25 09:45 10:00 10:20 10:40 11:00 11:20 11:40 12:00 12:20 12:40 13:00 13:20 13:40 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:20 15:40 16:00 16:20 16:40 17:00 17:25 17:45 18:00 18:20 18:40 19:00 19:20 19:40 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:20 21:40 22:05 22:30 22:55

06:30 07:05 07:30 07:50 08:10 08:30 08:50 09:05 09:25 09:45 10:00 10:20 10:40 11:00 11:20 11:40 12:00 12:20 12:40 13:00 13:20 13:40 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:20 15:40 16:00 16:20 16:40 17:00 17:25 17:45 18:00 18:20 18:40 19:00 19:20 19:40 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:20 21:40 22:05 22:30 22:55

2 EYLÜL G 21 EYLÜL

DİLEK ÖZ ECZANESİ 669 70 10 4 EYLÜL G 23 EYLÜL

ECZANE FİLİZ 672 01 03 18 EYLÜL

ELİT ECZANESİ 672 33 32 5 EYLÜL G 24 EYLÜL

ELVİN ECZANESİ 669 18 27 1 EYLÜL G 20 EYLÜL

GÜNGÖR ECZANESİ 672 94 01 9 EYLÜL G 28 EYLÜL

MAVİ ECZANE 669 59 51 8 EYLÜL G 27 EYLÜL

MOLİNO ECZANESİ 607 32 12 16 EYLÜL

OKSİJEN ECZANESİ 669 44 66 11 EYLÜL G 30 EYLÜL

SU ECZANESİ 669 97 97 15 EYLÜL

ŞEHİR ECZANESİ 608 17 27 19 EYLÜL

ŞELALE ECZANESİ 669 09 11 12 EYLÜL

YILDIZ ECZANESİ 607 08 10 14 EYLÜL

SELİN ECZANESİ 669 30 40 NÖBET DIŞI

E-58 ESENKENT-BAHÇE'EH&R-MEC&D&YEKÖY EKSPRES hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika

Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

76E

E-57

ESENKENT-BAHÇE'EH&R-TAKS&M (EKSPRES KATLI) hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 150 dakika

ESENKENT BAHÇE'EH&R-BAKIRKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika KITA ND. hatt r

BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:00 06:20 06:40 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:05 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00

06:30 07:00 07:25 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00

06:30 07:00 07:25 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00

TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

07:20 07:50 08:15 08:45 09:20 09:45 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 18:55 19:20 19:50 20:15 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30

07:50 08:15 08:45 09:20 09:45 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 18:55 19:20 19:50 20:20 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30

Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

07:50 08:15 08:45 09:20 09:45 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 18:55 19:20 19:50 20:20 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30

ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:25 06:50 07:10 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30

06:25 06:50 07:10 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30

Not:Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

07:10 07:35 08:00 08:20 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10

BAKIRKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

07:40 08:15 08:15 08:40 08:40 09:05 09:05 09:30 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 15:30 16:00 16:30 17:00 17:00 17:30 17:30 18:00 18:30 18:30 19:00 19:30 20:00 20:00 20:30 21:00 21:30 21:30 22:00

07:40 08:15 08:40 09:05 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00

08:10 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10 21:40 22:10 22:40

06:15 06:45 07:10 07:30 07:50 08:20 08:55 09:30 10:10 10:40 11:20 12:00 12:40 13:20 14:00 14:30 15:00 15:30 16:10 16:45 17:25 18:10 18:50 19:25

06:30 07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 11:00 12:00 13:00 14:00 15:00 15:45 16:30 17:15 18:00 18:45 19:30

07:30 08:30 09:30 10:15 11:00 11:45 12:30 13:30 14:30 15:30 16:15 17:00 18:00 19:00 20:00

MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

07:20 07:20 07:55 07:55 08:25 08:25 08:50 08:50 09:20 09:20 09:50 09:50 10:25 10:25 11:00 11:00 11:30 11:30 12:10 12:10 12:50 12:50 13:30 13:30 14:10 14:10 14:50 14:50 15:30 15:30 16:10 16:10 16:50 16:50 17:30 17:30 18:00 18:00 18:35 18:35 19:10 19:10 19:45 19:45 20:30 20:30 21:30 21:30

07:45 07:45 08:15 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:15 18:00 18:45 19:30 20:15 21:15

Not:Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

08:45 08:45 09:45 10:45 11:30 12:15 13:00 13:45 14:45 15:45 16:45 17:30 18:15 19:15 20:15 21:15

Otobüs saatleri 3 EYLÜL 2011 tarihinde www.iett.gov.tr sitesinden güncellenmiştir

BAHÇEŞEHİR Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

3 EYLÜL G 17 EYLÜL

DERMAN ECZANESİ 605 02 14





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.