YIL: 3 TEMMUZ - AĞUSTOS 2012
AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ
rakkas
pastorale
jazz
arya
alexandra
www.mattressharmoni.com
Süzer Bulvarı No:47/3 Bahçeşehir/Başakşehir/İstanbul Tel: 0212 608 20 88-89
1. DÖNEM: 2. DÖNEM: 3. DÖNEM:
18 HAZİRAN 16 TEMMUZ 13 AĞUSTOS
- 13 TEMMUZ ARASI - 10 AĞUSTOS ARASI - 07 EYLÜL ARASI
YAZ OKULU PROGRAMI 04 YAŞ - 16 YAŞ ARASI ÖĞRENCİLERİMİZE UYGULANMAKTADIR. %10 KARDEŞ İNDİRİMİ UYGULANMAKTIR. ÖĞLE YEMEĞİ VE İKİNDİ KAHVALTISI FİYATLARA DAHİLDİR. SERVİS HİZMETLERİ AYRICA ÜCRELENDİRİLECEKTİR. 3 AYRI DÖNEM OLARAK UYGULANACAK OLAN YAZ OKULU PROGRAMINDA, HER DÖNEM İÇİN AYRI AYRI KAYIT YAPTIRILABİLİR ARA DÖNEMLERDE KAYIT ALINACAKTIR, YARIM GÜN YAZ OKULU PROGRAMI 800.00 TL TAM GÜN YAZ OKULU PROGRAMI 1.300.00 TL’DİR. www.dogulumuzik.com.tr
PAZARTESİ
SALI
ÇARŞAMBA
PERŞEMBE
CUMA
13:30 14:30
Fransızca İngilizce
Resim Dans
Fransızca İngilizce
Resim Dans
Fransızca İngilizce
14:30 15:30
Satranç Dans Resim
Bale Jimnastik Fotoğrafçılık
Satranç Dans Resim
Bale Jimnastik Fotoğrafçılık
Satranç Dans Resim
15:30 16:30
Bale El Sanatları Tiyatro-Drama
Perküsyon Atölyesi
Bale El Sanatları Tiyatro-Drama
Perküsyon Atölyesi
Bale El Sanatları Tiyatro-Drama
16:30 17:30
Piyano Gitar Keman
Bateri Gitar Şan Eğitimi
Piyano Gitar Keman
Bateri Gitar Şan Eğitimi
Piyano Gitar Keman
Servisle eve dönüş
Servisle eve dönüş
Servisle eve dönüş
Servisle eve dönüş
Servisle eve dönüş
PAZARTESİ
SALI
ÇARŞAMBA
PERŞEMBE
CUMA
08:30
Servisle Spor Okuluna
Servisle Spor Okuluna
Servisle Spor Okuluna
Servisle Spor Okuluna
Servisle Spor Okuluna
09:00
Tenis Voleybol Basketbol
Tenis Voleybol Basketbol
Tenis Voleybol Basketbol
Tenis Voleybol Basketbol
Tenis Voleybol Basketbol
10:30 11:30
Yüzme
Yüzme
Yüzme
Yüzme
Yüzme
12:00 12:30
Servisle dönüş
Servisle dönüş
Servisle dönüş
Servisle dönüş
Servisle dönüş
12:30 13:30
Öğlen yemeği
Öğlen yemeği
Öğlen yemeği
Öğlen yemeği
Öğlen yemeği
13:30 14:30
Fransızca İngilizce
Resim Dans
Fransızca İngilizce
Resim Dans
Fransızca İngilizce
14:30 15:30
Satranç Dans Resim
Bale Jimnastik Fotoğrafçılık
Satranç Dans Resim
Bale Jimnastik Fotoğrafçılık
Satranç Dans Resim
15:30
Bale El Sanatları Tiyatro-Drama
Perküsyon Atölyesi
Bale El Sanatları Tiyatro-Drama
Perküsyon Atölyesi
Bale El Sanatları Tiyatro-Drama
16:30 17:30
Piyano Gitar Keman
Bateri Gitar Şan Eğitimi
Piyano Gitar Keman
Bateri Gitar Şan Eğitimi
Piyano Gitar Keman
Servisle eve dönüş
Servisle eve dönüş
Servisle eve dönüş
Servisle eve dönüş
Servisle eve dönüş
*
Yukarıdaki programlarımız seçmeledir.
SANAT EĞİTİM MERKEZİ VE ENSTRÜMAN SATIŞ MAĞAZASI: 3. CADDE KC VİLLA 12 BAHÇEŞEHİR 212 669 01 43 - 212 669 01 53
Yetenek Geliştirme Merkezi’mizde de YAZ OKULU KAYITLARIMIZ DEVAM ETMEKTEDİR 3-6 YAŞ ANAOKULU VE YETENEK GELİŞTİRME MERKEZİ: 1. KISIM ÇINAR 10 VILLA 4 BAHÇEŞEHİR 212 669 92 67
LEZİZ YÖRESEL TADLARLA BAHÇEŞEHİR’İN HİZMETİNDEYİZ
Avni Akyol Bulvarı Bahçeşehir 2. Kısım Mah. Loca No:3
İFTAR MENÜSÜ
SAHUR MENÜSÜ Köy Kahvaltısı Çorba
212 669 87 88 - 532 683 44 22
SINIRSIZ
İşyerimiz Alkolsüzdür
S 49.90 I N I R S 24.00 I Z
Çorba İftariyelik Salata SINIRSIZ Çiğ Köfte Arasıcak (İçli Köfte, Kuru Dolma, Fındık Lahmacun, Semsek) Karışık Kebab Tatlı Çeşitleri (Künefe, Katmer, Kadayıf, Billuriye, Baklava) İçeçek
Otantik İtalyan mutfağının benzersiz lezzetleri Ramazan mönüsüyle Bella Vista’da
RAMAZAN MENÜSÜ G İFTARİYELİK
Domates, Salatalık, Beyaz Peynir, Tulum Peyniri, Zeytin, Hurma, Reçel, Bal, Tereyağ, Kaymak, Pastırma, Sucuk
G ÇORBALAR Domates Çorbası, Sebze Çorbası, Sarımsak Çorbası, Ezogelin Çorbası, Yayla Çorbası, Mercimek Çorbası (Hergün dönüşümlü iki çeşit çorba) G ARA
SICAKLAR İki Çeşit Makarna, Dilim Pizza
G ANA YEMEKLER Filetto Funghi (Mantar ve krema soslu bonfile) Sc. Pizziola (Domates soslu kontrfile) Filetto Siciliano (Parmesan, galate unu, a.biber, kekikli dövülmüş bonfile) Sc. Vienesse (Ispanak ve peynir dana eti) Pollo Funghi (Mantar ve kremalı tavuk) Pollo Cinese (Soya soslu tavuk) Pollo Bietola (Ispanaklı tavuk) Pollo Parmigiano (Acı baharatlı parmesan peynirli tavuk pirzola) (Hergün iki çeşit et ve tavuk dönüşümlü) G GARNİTÜRLER Sebzeli Pilav, İçli Pilav, Şehriye Pilavı, Sarımsaklı Patates, Fırın Patates, Haşlanmış Sebze, (Hergün dönüşümlü iki çeşit garnitür) G TATLI ÇEŞİTLERİ Kadayıp, Parfe, Güllaç, Sütlaç, Kazandibi, Şekerpare G İÇECEKLER
Ayran, Kola, Meyva Suyu Çeşitleri, Soda, Çay, Kahve Limitsiz Sıcak ve Soğuk İçecekler www.bahcesehirbellavista.com
Gölet Mevkii Bahçeşehir Tel: 0212 669
42 55-56-57
İFTARİYELİK (Domates, Salatalık, Beyaz Peynir, Tulum Peyniri, Zeytin, Hurma, Reçel, Bal, Tereyağ, Kaymak, Pastırma, Sucuk, Ceviz, Kuru İncir, Kuru Üzüm, Kayısı) G ARA SICAK (6 çeşit dönüşümlü) G ANA YEMEK (8 çeşit et, kebap, tavuk, dönüşümlü sıra et) G SALATA (Mevsim Salata, Çoban Salata) G TATLI-MEYVE (Açık büfe) G İÇECEK Meşrubat, Çay (sınırsız) G
‘DE NELER VAR?
EDİ TÖR ,ün Notu
Deniz, kum, güneş... Yaz geldi... Deniz, kum, güneş, etrafımdaki herkes ya tatile gidiyor, ya da tatil planlarını anlatıyor. Ben burada oturmuş yazı yazmaya çalışıyorum. Aklımda sadece tatil varken, yazacak konu bulmak kadar zor bir şey yok... Aslında şu an en büyük hedefim, dergiyi matbaaya yollayıp, sonrasında dağıtıp veeee tatile çıkmak... Bütün bir yılın yorgunluğunu atıp, yeni sayılarımızı hazırlamak için beynimi sıfırlamak... Tatile çıkmak derken, öyle her şey dahil tatil köylerinde sabahtan akşama kadar yiyip içip keyif çatmak olarak algılamayın hemen. Eşim ve kızımın tatil dedin mi akıllarına ilk gelen Datça oluyor. Onlar için tatil demek Datça demek desem yalan olmaz. 6 senedir her yaz Datça’dayız. İlk yıllar Aktur Çadır Kampı’nda çadır kuruyorduk, onlar istiyorlardı. Allahtan çadır kampını işletenler yönetim ile sorun yaşayıp, kamptan vazgeçtikleri ve bakamadıkları için viraneye dönen kampta kalamadığımızdan dolay geçen seneden beri yine Aktur yanında Orman Bakanlığı’na ait Kovanlık Tesisleri’nde kalıyoruz ama yine Datça’da. Hem de taaa Mart ayından yer ayırtarak... Bakmayın öyle sitemkar konuştuğuma. Aslında ben de çok alıştım oraya. Denizi, yeşilliği, güzelliği, kapının önünde hamakta denize karşı keyif çatması, her şeyi bir harika... Bundan sonraki sayı gezi sayfalarımızda sizlerle o muhteşem yeri tabii ki paylaşacağım... Şimdi gelelim bu ay ki sayımıza... Önceki senelerde haziran-temmuz sayımızı bir sayı olarak çıkartıyorduk. Bu sene Temmuz-Ağustos sayımız bir sayı olacak. Ramazan ayı ve bayramı kapsayacak. Kapak konusu olarak ise son günlerin en güncel konusu 4+4+4’ü seçtik. Bu konuyla ilgili her gün yeni bir şeyler açıklanıyor. Kimse neyin ne olduğunu bilmiyor. Arkadaşımız Hatice Gülçür İnanç sizler için uzun bir araştırmanın sonucunda, günlerce uğraşarak 4+4+4’ün bilinmeyenlerini, merak edilenlerini bir araya toplamaya çalıştı. Bunun yanında Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürümüz İsmail Baltacı’dan bölgemiz ile ilgili bilgiler aldık. Bu araştırma sonucunda 4+4+4’ün ikinci dört mağdurları olarak biz de aklımızda soru işareti olan birçok şeyi çözdük diyebilirim. Umarım bu sayfaları okuyarak siz de kafanızdaki soru işaretlerini bitirirsiniz. Bundan sonra ki sayımız Eylül ayında olacağı için şimdiden hayırlı Ramazanlar diler ve bayramınızı kutlarım... İyi tatiller...
16. Bölgeden 26. Kısa haberler - Ünlü Astrolog Filiz Özkol Prestige Mall AVM’de Temmuz gezegen hareketlerini anlattı - İskender Paydaş “Zamansız Şarkılar” ile Bahçeşehirliler ile buluştu - Türkiye'nin ilk "Zeka Okulu" Bahçeşehir'de açılıyor
48. 52. 74. 86.
86
- Yeni yerine taşınan Gökse Mimarlık Ahşapsan’ı Bahçeşehir’e getirdi - Milli sporcu Özkan Özer anısına “11. Bahçeşehir Tennis Cup” yapıldı - Kaliteli eğlencenin merkezi GAME STATION Loca’da açıldı - Akbatı AVYM’de Shopping Fest coşkusu yaşandı - Burger House açıldı - Fahri Kuz’un bayrağını kızı Damla taşıyor - Rüzgar sörfü ile yaşam tarzınızı yeniden şekillendirin Bahçeşehir iftar sofraları Kapak Konusu 4+4+4 hakkında herşey Güvenli güneş ışığı yoktur GEZİ Kapının ardında tarih, deniz, kum ve balık var KIYIKÖY
HER AY SİZLERLE 18. İYİSİYLE-KÖTÜSÜYLE Özkan Erdoğan 32. EKONOMİ- Kayhan Öztürk 36. HAYATIN İÇİNDENAylin Şengün Taşçı 40. HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 68. EĞİTİMDoç. Dr. Nilgün Uluser İnan 72. SPOR- Savaş Kahraman 78. DOĞAL YAŞAMIN SIRLARI Prof. Dr. Murat Kartal
80. 82. 84. 90. 91. 92. 94. 96. 97.
YEMEK - Hatice Koç MODA - Bengü Arslan ASTROLOJİ- Nisa EN GÜZEL ÇOCUKLAR KÜLTÜR SANATHatice Gülçür İnanç HUKUKAvukat Şirin Şilli POLİTİKACemal Subaşı BULMACA REHBER
HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ
BİZE ULAŞIN
607 10 28 532 371 76 93 212
Melike Güntürk
İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk
14
Yayın Koordinatörü (Sorumlu Müdür): Melike Güntürk
Yayın Kurulu: Hatice Gülçür İnanç Kazım İlter İnanç
Tasarım ve Uygulama: Hazan Yapımevi
Kapak Tasarım: Naci Koç
Yayın Danışmanı: Ali Polat
Hukuk Danışmanı: Av. Baycan Şabudak
Reklam Müdürü: Nurcan Ercan Güler
Teknik Müdür: Aziz Serdar Taştan
İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst. Tel: 0212 607 10 28 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@hazanyapimevi.com Facebook: Dort Mevsim Bahcesehir web: www.hazanyapimevi.com
Dağıtım: 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi Baskı: Filmon Ofset Filmcilik San. ve Tic. Ltd. Şti. İkitelli-İstanbul 212 671 57 40
4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Bahçeşehir’de evler ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Ardıçlı Evler, Spradon, Mesa Nurol, Eston, City Court, Günışığı, Uphill, Banu Evleri, Manolya Evleri, Hill Park, Yasemin Evleri, Kardelen Evleri, Esenkent, Boğazköy (Avc›lar-Beylikdüzü E5 işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.
Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, Ertan Dağhan, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Seda Asparuk, Serkan Güler, Yasemin Sevinç, Yücel Akkoyunlu, Z. Hazan Güntürk Dağıtım ekibi: Devran Öztürk, Sergen Demirtaş, Can Çataltaş, Sadık Can Düzgün, Egemen Akalın, İsmail Karatuna, Veli Akgül, Andaç Alp Yaba, Samet Tanoğlu, Hasan Katrancı, Alper Yılmaz, Sergen Ateş
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
BÖLGEDEN
1.071 çocuğa maşallah Başakşehir Belediyesi sünnet çağına gelmiş ancak çeşitli nedenlerle sünnet olamamış 1.071 çocuğu sünnet ettirdi. Sünnet olan çocuklara, eğlenceli bir hatıra bırakmak isteyen belediyenin düzenlediği Sünnet Şölenine katılan 1.071 çocuk ve ailesi, Bülent Serttaş şarkıları ile eğlendi.
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysalʼın da çocukları yalnız bırakmadığı 4. Geleneksel Sünnet Şöleniʼnde, sünnet çocukları, aileleriyle birlikte mahallelerinden otobüslerle alınarak şölenin yapılacağı Güvercintepe Tepe İlköğretim Okuluʼna getirildi. Çocuklar, belediye tarafından kendilerine hediye edilen pantolon, gömlek, pelerin, ayakkabı, taç ve asadan oluşan sünnet kıyafetleri ile
şenliğe ayrı renk kattı. Çocuklar Akrobat, jonglör, İlizyon gösterileri ile eğlendi Güvercintepe Tepe İlköğretim Okulu Bahçesinde gerçekleşen Şölen için erken saatlerde alanı dolduran çocuklar ve ailelerine okul binasında sünnet kıyafetleri dağıtıldı. Sünnet kıyafetlerini giyerek Şölen alanına geçen çocukları Ahmet Şahin ve ekibi showları ile karşı-
ladı. Sünnet çocukları sahne de yer alan oyunlara eşlik etti. Akrobat, jonglör, illüzyon ve yetenek gösterileri izleyenlere mutlu anlar yaşattı. Sünnet Şölenine katılan sanatçı Bülent Serttaş türküleri ile şöleni renklendirdi. Sanatçının türkülerine hep bir ağızdan söyleyen katılımcılar halaylarla eğlendi.
Başakşehir SGK açıldı
İzcilik Kampı renkli görüntülerle sona erdi Başakşehir Şamlar Tabiat Parkı’nda bir hafta boyunca süren Başakşehir Belediyesi İzcilik Kampı renkli görüntülerle sona erdi. Doğayla uyum içinde yaşayan ve sorumluluk bilinçleri güçlenmiş nesillerin yetişmesine katkı sağlamak için Başakşehir Belediyesi tarafından oluşturulan ve 110 izcinin eğitim gördüğü kampta, Başkan Mevlüt Uysal tarafından
16
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
yakılan kamp ateşi ve etrafında sergilenen etkinliklerle unutulmaz bir gece yaşandı. Geçen sene yakılan kamp ateşinin küllerinin yeni yakılan ateşe atılma geleneğini uygulayan izciler, yaktıkları kamp ateşinin etrafında hazırladıkları etkinliklerle doyasıya eğlendiler.
İstanbulʼun yeni ilçesi Başakşehir kamu hizmetlerini artık kendi ilçesinden alıyor. Birçok kurum şubelerini Başakşehirʻde açarak hizmeti Başakşehirlilerin ayağına getiriyor. Artık Sosyal Güvenlikʼle ilgili işlemler Başakşehirli vatandaşları için daha da kolaylaşacak. Başakşehirʼde yapımı tamamlanan Başakşehir Sosyal Güvenlik Merkeziʼnin (SGK) açılışını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik yaptı. Başakşehir 5. etapta bulunan Başakşehir SGK Merkeziʼnin açılışına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikʼin yanı sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve çok sayıda kişi katıldı.
Bahçeşehir’in genç patronları Geçtiğimiz ay Bahçeşehir’deki genç esnafı, diğer gençlere örnek olması adına ziyaret etmek istiyorum demiştim. Gücüm yettiğince, Bahçeşehir’deki
genç patronları bulmaya çalıştım ve onları ziyaret ettim. Onlarla kısa sohbetler yapıp yine onlar gibi arkadan yetişen ticaret hayatına atılıp iş kurmak isteyen
pırıl pırıl gençlerimiz için bilgiler aldım. Bahçeşehir’in hatta belki ileride Türkiye’nin genç patronlarının yeni nesil için verdiği tavsiyeleri okuyalım mı?
Sezer Erdi
Yaş: 23
Yaş: 25
Tek Organizasyon
Mersin Tantuni
Olcay Avcı Yaş: 30 Hayatım Balık “Orhan Dönmez (31) ile ben küçük yaşlardan beri aile şirketlerinde ticaret kültürüyle yetiştik. 2007 yılından beri İzmirʼde inşaat sektöründe faaliyet göstermekteydim ve 2012 yılında gıda sektörüne girdim. Orhan Dönmez, 6 yıllık bankacılık tecrübesinin ardından, Yapı Kredi Bankasıʼndaki müdür yardımcılığı görevinden istifa etti ve birlikte “Hayatım Balık” isimli şirketi kurduk. Genç yatırımcılara önerimiz; öncelikle kendilerine yapacakları eğitime önem vermeleri, ardından bir işletme yönetmenin kurallarını öğrenmeleri ve en önemlisi finans tekniklerini öğrenmeleri çok önemli. Doğru zamanda, doğru noktada, doğru işi bulabilmeleri için fizibilite çalışmalarına önem verilmelidirler. Her zaman ihtiyatli ve sabırlı olmak birinci kuraldır.” I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
ÖZKAN BABA
Burak Tekbaş
“Geçtiğimiz yaz Ankara Üniversitesi Spor Akademisi Spor Yöneticiliği bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan 3 ay sonra gerekli araştırmalarımı tamamlayıp TEK Organizasyon ve Danışmanlık şirketini kurdum. Yaklaşık 9 aya yakın bir süreçtir bu sektörün içindeyim ve firma olarak kısa zamanda çok uzun bir yol aldık. Amatör ruhumuzu kaybetmeden profesyonel ve elit işlere imza attık. Bir genç girişimci olarak yaşıtlarıma ve meslektaşlarıma naçizane olarak tavsiyelerim ise, tecrübeye daima saygı duymaları, herkesin fikrini aldıktan sonra karar vermeleri ve mutlaka işlerinin başlarında durmalarıdır. Başarının temel anahtarı çalışmak, çalışmak ve yine çalışmaktır.”
18
İYİSİYLE KÖTÜSÜYLE
“7 senedir ticaretle uğraşmaktaydım. Geçtiğimiz yıl Bahçeşehir Mersin Tantuniʼyi devraldım. Yeni girişimci arkadaşlara önerim; Araştırmalarını geleceğe yönelik yapmaları ve günümüz şartlarına hazırlıklı olarak iş hayatına atılmaları”
Hasret Uslu Yaş: 31 Vıp Spa “10 yıldır SPA menager olarak çalışıyorum. Şu an 3 yıldır Vıp SPAʼyı çalıştırıyorum. Genç girişimcilere tavsiyelerim işlerinin başından ayrılmasınlar ve kendi kontrolleri altında olsun. Yatırım yaparken lokasyon ve insan kitlesini araştırıp öyle iş yeri açsınlar.”
Süleyman Bilici Yaş: 27 Bilici Kuaför “15 yıllık profesyonel meslek hayatımda 6 yıldır Bahçeşehir halkına hizmet vermekteyim. Mesleğimi severek yapıyorum. Kaliteli, hijyenik, ferah ve güler yüzlü çalışma arkadaşlarımla Bahçeşehir halkına daima hizmet etmekten kıvanç duyarız.”
Sayfiye Restaurant Ramazan'a özel menüsü ve aktiviteleriyle Bahçeşehirlilere özlenen eski ramazan şenliklerini ve lezzetlerini sunuyor. İftar menüsünde geleneksel ramazan lezzetlerini ve Antep mutfağının seçkin örneklerini, zengin açık büfe tatlı çeşitlerini tadabilirsiniz. Ramazan ayı boyunca fasıl müziği eşliğinde iftarınızı açabilir ve gece boyunca aileniz ve misafirlerinizle keyifli vakit geçirebilirsiniz. Ayrıca toplu iftar davetlerinize özel indirimli grup mönülerimizi de sizlere sunmaktayız.
Bahçeşehir Gölet Mevkii
Tel: (212) 669 97 68 www.bahcesehirsayfiye.com
R. Uğur Başarır
Tolga Erkovan
Yaş: 32
Yaş: 31
Krunch
Wienerwald
“6 yıldır ticaretle uğraşıyorum. Ticarete Turyap temsilciliğiyle başladım. Daha sonra eğlence sektörüne yöneldim. Ticarette en önemli şey cesaret, bilgi ve sabır. İlk aylarda zorlanıldığı zaman motivasyon bozukluğuna ve maddi duraksamalara yol açıyor. Önemli olan bu zamanı en zararsız şekilde ve şevk kırılmadan geçip yaptığımız işe saygı duyup, hedefe doğru devam etmek.”
“İş hayatıma 1998 yılımda Pizza Hut ile başladım. 1 yıllık çalışma sürecimin ardından gelişmekte olan diğer pizza markasına Dominoʼs Pizzaʼya geçtim ve burada 2009 yılına kadar çalıştım ve 2010 yılında Bahçeşehirʼin en iyi ve sağlıklı tavuk firmasında iş hayatıma devam etmekteyim. Genç yatırımcılara ise Al Caponeʼnın dediği gibi ʻBen de diğer insanlar gibiyim. Tek yaptığım talebi karşılamak.”
Kaan Düzcü
Cihan Türkkan
Yaş: 27
Yaş: 28
Tonton Baba “Bölgedeki geleneksel Türk Fast-Foodʼu olan, ekmek arası ürünlere olan talebi gördüm ve bundan Bahçeşehir halkının mahrum kalmasını istemediğimden Tonton Baba şubemi Loca İstanbulʼda açtım. Kendim gibi genç yatırımcılara öncelikle bölgedeki arz-talep dengesini iyi inceleyip, ihtiyaç olan sektör ve ya ürüne göre yatırım yapmalarını öneriyorum.”
Nurdan Ertuğrul
Ottoman Döner “Üniversiteye başladığım yıllarda ticaret hayatına da başladım. Hem çalıştım, hem de okudum. Üniversiteyi bitirdiğim gün çalıştığım şirkette yönetici oldum. Arkadaşlarımın yeni başladığı hayata ben yönetici olarak girmiş oldum. Yani okurken çalışmak bana çok büyük avantajlar sağladı. Son 4 aydır Bahçeşehir Ottoman Dönerʼi işletiyorum. İnsanlara hizmet etmeyi ve işimi seviyorum. Genç arkadaşlara ve özellikle üniversitede olan arkadaşlara tavsiyem, okullarını bitirmeyi beklemeyip, sevdikleri bir işte çalışmaya başlasınlar. İleride çok faydasını görürler.”
Yaş: 35
Erkan Yılmaz
Lavazza Çöpçü “Trakya Üniversitesiʼnde Almanca öğretmenliği eğitimi aldıktan sonra İstanbul Üniversitesiʼnde ingilizce işletme yüksek lisansı yaptım. 10 yıl Orjin grupta pazarlama bölümünde çalıştım. Sonrasında Beşiktaş-Fulya da dünya mutfağı üzerine bir işletme ile gıda sektörüne başlayıp, Avcılar ve Bahçeşehirʼde Lavazza merkez, havuz başı mini Lavazza ve yeni işletmemiz Çöpçü çöp şiş ile iş hayatıma devam etmekteyim. İş hayatına yeni girmek isteyen genç arkadaşlara en büyük tavsiyem, kaybettikleri varsa dönüp bakmamaları yeniliklere emek harcayıp yaptıkları işe önce kendileri inanıp saygı duymalı ve sonrasında saygı beklemeliler.”
Yaş: 30 Domino’s Pizza “Dominoʼs Pizza hayatıma 1999 yılında Maslak şubesinde part time olarak çalışma olarak girdi. O zamanlar iş benim için sadece okul hayatımda maddi bir yardım niteliği taşıyordu. 2003 yılına geldiğimde şirkette artık bölge müdürü olarak görev yapmaktaydım. Dominoʼs Pizza ilk franchise vermeye başladığında hayalim bir dükkan açmak olmuştu. Ve bu hayalimi Bahçeşehir ve Bahçeşehir Park dükkanlarını açınca gerçekleştirdim. Genç yatırımcı arkadaşlarıma tek tavsiyem hayallerinin peşinden koşmaları. Taşlar değil, yapılan işler anıtları meydana getirir.”
Hüseyin Akdoğan Yaş: 23
Lezzet-i Şark Antep Sofrası
“İlk işletmemi 2006 yılında Eminönüʼnde açtım. Yaklaşık 6 yıldır hizmet sektöründe çalışmaktayım. Ama 11 yaşından beri babamın yanında mesleği öğrenmeye çalıştım. İşimi hep severek yaptım. Benim gibi genç arkadaşlara da hangi işi yaparlarsa yapsınlar severek yapmalarını öneriyorum. Ayrıca en önemli kural işinin başında olup işini takip etmektir.”
20
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
ADVERTORIAL Gözlük ve lenslerden kurtulmak isteyenler için kullanılan en üst teknoloji Birinci Göz Hastanesi’nde hizmetinizde
ILASIK (Bıçaksız Lazer)
İstanbul Beylikdüzü’nde açılan göz sağlığı alanında Türkiye’de yapılmış en büyük yatırımlardan biri olan Birinci Göz Hastanesine ziyarete gittik. İlk olarak Hastanenin fiziki koşulları, en üst düzey teknolojisi ilgimizi çekti ayrıca güler yüzlü çalışanları daha içeri girer girmez kendimizi evimizdeymiş gibi hissettirdi.
özel tedavi (Wavefront), zor koşullarda çalışanlara dahi uygun olduğu, mükemmel görmesi gerekenler (astronot-savaş pilotları) için dahi yeterince güvenli ve görüş keskinliği veren bu tekniği hastalarımıza önermekteyiz. İLASIK, lazer ile yapılan tedaviler içinde en güvenli, en güncel ve ileri tedavi yöntemidir. Birinci Göz Hastanesinde İLASIK yönteminin tek uygulandığı cihaz olan IntraLase + Star S4 IR Excimer EXCİMER LAZER NEDİR? Lazer sistemi kullanılmaktadır. Ayrıca hastanemizde Excimer Lazer Argon ve floid gazlarının uyarılması kullandığımız Excimer lazer cihazımız, Amerikan FDA ile elde edilen 193nm ultaviyole ışık veren bir lazerdir. Operatör Doktor Ali Aksu onaylı, dünyanın en gelişmiş cihazlardan birisidir. 3 boMiyop-hipermetrop-astigmat gibi kırma kusurlarının yutlu aktif göz izleme modülü sayesinde operasyon esExcimer Lazer ile tedavisi, sonuçları belli olan güvenilir bir yön- nasında mikron düzeyinde dahi göz hareketlerini otomatik takip tem olarak tıp dünyasındaki yerini almıştır. Lazer Tedavisi FDA ederek tedavinin hiç bir sapma olmadan yapılmasına olanak sağonaylı tamamen güvenli bir teknolojidir. lamaktadır. Birinci Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Operatör Doktor Ali Aksu, miyop, hipermetrop ve astigmat gibi göz rahatsızlıklarının tedavisinde; refraktif cerrahi tarihindeki en önemli atılımlardan biri olan ve dünyada 4 milyon kişiye uygulanan iLasik (Bıçaksız Laser) olarak adlandırılan bu çok yeni ve ileri teknoloji yöntem hakkındaki sorulara cevap verdi...
İLASIK (Bıçaksız Lazer) NEDİR? iLASIK, günümüzün yenilikçi lazer teknolojisi INTRA-LASETM ve kişiye özel tedavinin (Advanced CustomVueTM) kombinasyonudur. iLASIK tamamen kişiye özel bir tedavi olup, kişisel görüş kalitesi temel alınarak yapılmaktadır. Tamamen bilgisayar kontrollü sistem, Lasik için gerekli korneal kesi, bıçaksız son derece güvenilir ve benzeri görülmemiş bir hassasiyetle lazer ile yapmaktadır. Lasik tekniğinde flap oluşumunun mekanik keratomla değil ilasik (Bıçaksız) lazerle oluşturulmasıdır. Böylece istenilen büyüklük ve kalınlıkta flap kesmek mümkün olmakta ve nadiren de olsa oluşabilecek problemleri ortadan kaldırmaktadır. Yani tedavinin baştan sona lazerle devam etmesidir. NEDEN İLASİK (Bıçaksız Lazer)? Çünkü daha net bir görüntü, kişiye özel flep (intralase), kişiye
İLASIK UYGULAMANIN DİĞER LAZERLERDEN FARKI NEDİR? İntraLASIK uygulamalarımızda bıçak yerine yüksek teknoloji femtosecond laser kullanarak flep oluşturmaktayız. Yani 1. basamak hiçbir mekanik girişim olmaksızın yine laser ile yapılmaktadır. Bu LASİK yöntemini baştan sona Laser ile yapmak demektir ki bu da son 10 yılda refraktif cerrahideki en önemli gelişmedir EXCİMER LAZER AMELİYATLARININ FİYATLARI NASIL? Tedavinin ücreti yapılacak olan lazer yöntemine göre değişmektedir. Öncelikle detaylı muayene sonrasında hangi tedavinin uygun olduğu belirlenmektedir. Bir hastanın hayatı boyunca kulladığı lens ve gözlük maliyetleri hesaplanacak olursa excimer lazer tedavisi daha ekonomik hale gelmektedir. Birinci Göz Hastanesiʼnde Excimer Lazer tedavilerinde açılışa özel ödeme kolaylıkları ve avantajları bulunmaktadır.
444 66 56 www.birincigozhastanesi.com halklailiskiler@birincigozhastanesi.com
//
DİKKAT !!
D İ K K A T ! !
D İ K K A T ! !
//
DİKKAT !!
//
DİKKAT !!
//
DİKKAT !!
SÜ Ü N E R M İSTE ZAN A RAM LE SÖY EVE R E İST R YE OTU
5 9 . 31
//
DİKKAT !!
//
5 9 . 4 2 TL
DİKKAT !!
//
DİKKAT !!
//
DİKKAT !!
//
DİKKAT !!
TL
//
D İ K K A T ! !
D İ K K A T ! !
D İ K K A T ! !
D İ K K A T ! !
D İ K K A T ! !
D İ K K A T ! !
D İ K K A T ! !
D İ K K A T ! !
D İ K K A T ! ! D İ K K A T ! ! D İ K K A T ! ! D İ K K A T ! ! D İ K K A T ! !
!
BAĞIMLILIK YARATIR
D İ K K A T ! !
RAMAZAN BOYUNCA
D İ K K A T ! !
EKONOMİK MENÜLERİMİZLE
İFTAR VE SAHURDA HİZMETİNİZDEYİZ
Çöp Şiş
İFTAR MENÜ 31.95 TL 24.95 TL
ÇORBA ÇÖKERTME (KITIRCIK) SALATA DONDURMA SU
(Ayran-Cola) Sınırsız Çay
Sü ze r B u
SAHUR MENÜ 31.95 TL 24.95 TL
Çökertme
ÇORBA ÇÖKERTME (KITIRCIK) SALATA KOMPOSTO SU
(Ayran-Cola) Sınırsız Çay
669 52 52 m. t r o c . e d i p y m . i Karşısı) Bahç eşehir-İs tan bul www
lvarı No : 1 (Cam
D İ K K A T ! ! D İ K K A T ! !
Kıtırcık
D İ K K A T ! !
KISA KISA
Ünlü Astrolog Filiz Özkol Prestige Mall AVM’de
Temmuz gezegen hareketlerini anlattı
Prestige Mall AVMʼde, özellikle Bahçeşehirli hanımların yoğun ilgi gösterdiği organizasyonda ünlü Astrolog katılımcılara 2012 yılı için çok önemli bilgiler verdi. Bu yılın farkındalık yılı olduğunu belirten Özkol, sunumu sonrası hanımlara özel seanslarda yaptı. Nişantaşı Cityʼs Alışveriş Merkeziʼnde astrolojik günler yapan Filiz Özkol, bundan sonra
2012 yılı iş, kariyer, aşk hayatımızı yorumlayan astrolog, eğitimci ve yazar Filiz Özkol ilk kez Bahçeşehirlilerle Prestige Alışveriş Merkezinde buluştu. Bahçeşehirlilerden gelen yoğun istek üzerine Bahçeşehir buluşmalarını aylık olarak Prestige Mall Avmʼde yapacak.
Filiz Özkol’un Temmuz gezegen hareketleri yorumu 1-9 Temmuz arasında Merkür İkizler burcunda ilerliyor ve sosyal konulara olan ilginiz artıyor. Bu dönme bilgilerinizi istediğiniz gibi
kullanabilirsiniz. Bu ay Yengeçʼte ilerleyen Venüs nedeniyle duygusal yaratıcılığınız artacak. 11-26 Temmuz arası, toplumsal olaylarla daha çok ilgilenirken hassasiyetiniz ön planda olacak. Ay boyunca Marsʼın Başak Burcunda ilerlemesi, çalışkan yönlerinizi ortaya çıkarırken, maddesel konularda iş imkanınızı arttıran iş tekliflerini de, beraberinde getirecek.
İskender Paydaş “Zamansız Şarkılar” ile Bahçeşehirliler ile buluştu
Bahçeşehir Prestige Mall Avm içinde açılan Rockʼn Bowl eğlence salonunda ilk büyük etkinlik yapıldı. Ünlü sanatçı İskender Paydaş “Zamansız Şarkılar” ile Bahçeşehir yaşayanlarıyla buluştu. Yoğun katılım ve ilgi ile karşılaşan sanatçı en güzel şarkılarını Bahçeşehirlilerle birlikte söyledi. 1250 m2 alan üzerine kurulu Rockʼn&Bowl eğlence salonu açılışından bu yana pek çok farklı etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Prestige Mallʼde yer alan içerisinde 8 hatlı bowling, bilardo, dart, gerçek ralli arabaları, simülatörler, slotcar, play station bölümleri olan ayrıca izleyiciler için Restoran ve Bar hizmeti de veren Rochʼn Bowlʼda bundan sonra da konserler, doğum günü organizasyonları, turnuva ve partiler yapılmaya devam edecek
Türkiye'nin ilk "Zeka Okulu" Bahçeşehir'de açılıyor 5-14 yaş arası çocukların okul ve hayat başarısını artırmaya yönelik olarak kurulan Türkiye'nin ilk "Zeka Okulu" Bahçeşehir'de açılıyor. Çoklu zeka teorisine göre eğitim verilecek kurumda Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen lider eğitim programları uygulanacak. Zeka okulu'nda çocukların 6 farklı zeka alanını geliştirmek üzere çeşitli eğitim ve
26
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
oyun programları uygulanarak öğrencilerin ayrıca temel beceriler, özgüven ve olumlu davranış özellikleri kazanmaları, genel kültürlerinin ve çeşitli alanlarda yeteneklerinin artırılması sağlanacak. Zeka Okulu'nun açılışa özel sınırlı indirimli kontenjanından yararlanmak ve tanıtım toplantılarına davet edilmek için www.zekaokulu.com'daki ön kayıt formunun doldurmanız yeterli.
KISA KISA
Yeni yerine taşınan Gökse Mimarlık
Ahşapsan’ı Bahçeşehir’e getirdi Evlerimizin mutfakları hanımlar için evin en önemli bölümleridir. Evde geçirdiğimiz zamanın büyük bölümü bu alanda geçer. Doğal olarakta hanımlar mutfaklarının hem çok kullanışlı hem de çok güzel olmasını isterler. Mutfaklarımızın tadilat zamanı geldiği zaman da o evin hanımında bir telaş başlar ki sormayın. Çünkü mutfak yenilemek gerek kullanılan malzemelerin seçilmesi gerek renk tercihleri, gerekse uygulama esnasındaki teknik detaylar çok hassas davranılması gereken konulardır. Ama bizim hanımlara iyi bir haberimiz var. Mutfak ve banyo dolabı konusunda Türkiyeʼnin lider markası Ahşapsan artık Bahçeşehirʼde. Ahşapsan Bahçeşehir bölge bayisi Gökse Mimarlık Boğazköy girişindeki yeni yerinde Ahşapsan Mutfak ile beraber başlıca Franke, Ege Seramik, Serra, Country Stone, Orka Banyo, Akrilik Tezgahlar, Granit, Çimstone Bronze aksesuar, Vario, Parkelam ve
buraya yazmakla sığdıramayacağımız onlarca firmanın ürünleriyle 300 m2 kapalı 1500 m2 açık alandan oluşan showroomu ile hizmet vermeye başladı. Uzun yıllardır Bahçeşehir, Esenkent ve Boğazköyʼde anahtar teslim tadilat
Milli sporcu Özkan Özer anısına “11. Bahçeşehir Tennis Cup” yapıldı Bahçeşehir Tenis Spor Kulübü kortlarında 14-24 Haziran tarihleri arasında Capacity AVM ana sponsorluğunda “11. Bahçeşehir Tennis Cup” yapıldı. 2006 yılında trafik kazası sonucu yaşamını yitiren kulübün eski antrenörlerinden milli sporcu Özkan Özer anısına gerçekleştirilen turnuvaya 274 tenisçi katılarak, sporcular 12 kategoride kupaya uzanabilmek için nefes kesici tenis maçları oynadılar. Baştan sona keyifli geçen turnu-
28
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
vanın özellikle son iki günü oynanan yarı final ve final maçları muhteşemdi. Turnuvaya katılan tüm sporculara sürpriz hediyeler hazırlayan Bahçeşehir Tenis Kulübü final maçları sonrası kategorilerinde birinci olan sporculara çeyrek altın ve tenis malzemeleri, ikincilere ise güneş gözlüğü ve saat hediye ederek tüm katılımcıların beğenisini kazandı. Dereceye giren sporcular ödüllerini aldıktan sonra canlı müzik eşliğinde keyifli dakikalar geçirdi.
hizmeti veren Gökse Mimarlık teknik altyapısı, uzman usta kadrosuyla, evinizin her köşesindeki tüm ürün ve hizmetleri veriyor olma iddiası ve “Kalite beklentiniz değil hakkınızdır” sloganıyla hizmetinizde.
Kaliteli eğlencenin merkezi GAME STATION Loca’da açıldı
Bahçeşehir Locaʼda hizmete giren Game Station, 14 adet 117 ekran full HD televizyonu ve keyifli atmosferi ile sabah 10.00ʼdan gece 00.00ʼye kadar hizmet veriyor. Bahçeşehirʼde kaliteli eğlencenin merkezi Game Stationʼda onlarca oyun seçeneğiyle eğlence hiç bitmiyor. İsterseniz Amerikan barında keyfinize bakabilir, isterseniz Amerikan bilardo da arkadaşlarınızla iddialı bir bilardo maçına girişebilirsiniz. Ayrıca Gölet manzarası eşliğinde Game Stationʼda size özel projeksiyonlu odada dev ekranda Playstation 3 oynarken sizi kimse rahatsız etmeyecek. Ama Özel Locaʼda oynamak için randevu almaya unutmayın...
KISA KISA
Akbatı AVYM’de Shopping Fest coşkusu yaşandı İstanbul’un en büyük alışveriş merkezlerinden biri olarak hayata geçen Akbatı Alışveriş ve Yaşam Merkezi, İstanbul Shopping Fest kapsamında Tülin Şahin imza gününün yanı sıra Candan Erçetin ve Mor ve Ötesi konserleriyle de ziyaretçilerine keyifli anlar yaşattı. Alışveriş ve sosyal aktivitelerin merkezi Akbatı Alışveriş ve Yaşam Merkezi, 23 Haziran Cumartesi günü İstanbul Shopping Fest kapsamında düzenlediği etkinliklerle festivale damgasını vurdu. Akbatı AVYMʼde gece saat 02.00ʼye kadar süren kampanya ve etkinliklerle, ziyaretçiler heyecanlı anlar yaşadı. Festival coşkusu ve atmosferinin ziyaretçilere en özel şekilde yaşatıldığı Akbatıʼda, etkinlikler top model Tülin Şahinʼin güzellik, bakım, spor konularında tüyolar vereceği keyifli söyleşisi ile başladı. Gün boyu devam eden etkinliklerde Jules Verne hikayelerinden yola çıkan kostüm ve araçlarıyla dünyaca ünlü şov ve müzik grubu Flying Mad Man, görsel şovlarıyla izleyenleri büyülerken, Mor ve Ötesi ve Candan Erçetin de keyifli şarkılarıyla Festival Park alanını ziyaretçilerin buluşma noktası haline getirdi. Ses getirecek konserlerin yanı sıra Akbatı ISF etkinliklerinin en dikkat çekeni ise 2012 model Range Rover Evoqueʼun hediye edildiği özel çekilişi oldu.
Burger House açıldı
Burger House, Akbatı AVYM restoranlarlar meydanında açıldı. Açılış kurdelasını ünlü oyuncu Oktay Kaynarcaʼnın yaptığı Burger House, el yapımı hamburgerleri, şahane steak, salata, tatlı, şarap, bira, çay, kahve çeşitleriyle keyifle yemeğinizi yiyebileceğiniz farklı bir kopsepte sahip. “Doğallık bizim için çok önemli” sloganıyla, Burger Houseʼun, % 100 dana etinden üretilen içinde hiç bir katkı olmayan köftesi ve bal, tereyağ gibi besin değeri yüksek malzemelerden restaurantta özenle üretilen ekmekten oluşan burgerlerini endişe duymadan tüketebilirsiniz.
Fahri Kuz’un bayrağını kızı Damla taşıyor Türkiye’de gözlük sektörünün duayenlerinden olan Fahri Kuz’un kendi adıyla büyüttüğü Fahri Kuz Optik’i satarak köşesine çekilmesinin ardından sektöre kızı Damla Kuz girdi. İlk mağazasını “Damla Kuz Optik” adıyla Bahçeşehir’de açan Damla Kuz, “Babamın bıraktığı bayrağı ben taşımaya devam edeceğim. İlk dükkanımı açmadan önce babama danıştım. Bana destek oldu. ‘Sen sektörün içinde doğdun. Bu işin tozunu yuttun, başarırsın’ dedi. Fahri Kuz nasıl 50 yıl bu sektörde başarı öyküleri yazdıysa ben de aynısını yapmak istiyorum. Mağazada bir gözlükten iki tane yok. 5 bin adet gözlük, 5 bin model gözlük var. Hedefim A sınıf ürün ve A sınıfı müşteri” diyor.
Rüzgar sörfü ile yaşam tarzınızı yeniden şekillendirin İstanbul'un, rüzgar sörfüne en uygun bölgesinde bulunan Mimarsinan Rüzgar Sörfü Kulübünde adrenalin ve keyif yüklü bu spora başlamak istemez misiniz? Zengin ekipmanları ve yılların deneyimiyle harmanlanmış eğitim metotları ile rüzgar sörfüne ilk adımı Mimarsinan Rüzgar Sörfü Kulübüʼnde atabilirsiniz. Rüzgar sörfüne başlamanız için 10 saatlik Temel eğitimi almanız yeterlidir.
30
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
Gençler 3 günde, yetişkinler ise 4 günde eğitimi tamamlar. Temel eğitim sonunda kendi kendinize rüzgar sörfü yapma becerisi kazanacak, çıkış noktanıza geriye dönebilecek seviyede olacaksınız. Rüzgar Sörfüne başlamanın yaşı yoktur, geç kalmış sayılmazsınız. Rüzgar Sörfüyle ilgili bilgileri www.windsurfturk.com adresinden olarak öğrenebilirsiniz.
MUTFAK DOLABI BANYO DOLABI PARKE DOĞALTAŞ TEZGAH DUVAR KAĞIDI SERAMİK BATARYA AKSESUAR BAHÇE & PEYZAJ KÜVET & KABİN CAM BALKON PVC PENCERE ANAHTAR TESLİM TADİLAT
EKONOMİ
Global ekonomilerde NELER OLUYOR? Yunanistan ve Fransa’daki seçimlerden sonra Avrupa’da yeni bir sol dalganın yükseldiğinin sinyalleri geliyor. Peki bu sol dalga krizin pençesinde kıvranan Avrupa ekonomilerini nasıl etkileyecek? Avrupa’da yaşanacak olası ekonomi politika değişiklikleri global ekonomileri nasıl etkileyecek. Piyasalarda şimdi herkes bu soruların yanıtlarını arıyor. Konuyla ilgili olarak İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü’nün yayınladığı “Dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler” başlıklı raporu global ekonomilerin geldiği nokta açısından önemli veriler içeriyor. Yunanistan’da 6 Mayıs’ta yapılan genel seçimlerin ardından halkın kemer sıkma politikalarına karşı duran partilere desteğini artırması sonucu yaşanan politik belirsizlikler, Yunanistan’ın Euro Alanı’ndan çıkabileceğine yönelik endişeleri gündeme getirdiğine dikkat çekilen rapor şöyle devam ediyor: Öte yandan, üzerinde daha önce anlaşmaya varılan kurtarma paketinin yaşanan politik sorunlar nedeniyle önümüzdeki dönemde Yunanistan’a kullandırılmaması durumunda, ülke nakit sıkıntısı yaşayabilir. Ayrıca, Yunanistan’da varlıklı kesimin ülke dışına çıkardığı fon miktarının 250 milyar euroya yaklaştığından söz ediliyor. Söz konusu çıkışların önümüzdeki dönemde de devam etmesi halinde bankacılık sektörünün ek sermaye ihtiyacı daha da artabilir. Euro Alanı’nın mali yapısının bütünlüğünü tehdit eden bu gelişmelere ek olarak İspanya’da bankacılık sektöründe yaşanan finansal sorunlar da Euro Alanı’na ilişkin risk algısını artırıyor. Nitekim, Yunanistan, İspanya, İtalya ve Portekiz gibi riskli görülen ülkelerin tahvil getirileri ile Euro Alanı’nda güvenli liman olarak algılanan Almanya’nın tahvil getirileri arasındaki fark rekor seviyelere ulaşmıştır. OECD’nin yayımladığı Ekonomik Görünüm Raporu’nda, global ekonomik aktivitenin bölgeler arasında farklılaştığı, gelişmiş ülke ekonomilerinin durgun bir seyir izlediği, gelişmekte olan ülkelerde ise ekonomik aktivitenin daha güçlü olduğu vurgulanmıştır. Ancak, gelişmekte olan ül-
32
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
kelerde de gelişmiş ülkelerdeki sorunlara bağlı olarak yavaşlama işaretleri görüldüğü not edilmiştir. OECD, 2012 yılında ABD’nin % 2,4, Japonya’nın % 2 büyüyeceğini, Euro Alanı’nın ise % 0,1 daralacağını öngörüyor. OECD, Türkiye ekonomisinin ise 2012 yılında % 3,3 ve 2013 yılında %4,6 büyüyeceğini tahmin etmektedir. Küresel risk iştahındaki gerileme, yatırımcıların küresel ekonomik büyümeye ilişkin endişelerini artırırken, petrol talebi üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Brent türü ham petrolün fiyatı Mayıs’ın ikinci yarısında hızlı bir düşüş eğilimine girerek, 2012 yılının en düşük seviyelerine gerildi. Dolar ise, yine yatırımcıların risk algısının yüksek olduğu bu dönemde ihtiyatlı bir tavır sergilemeleri nedeniyle, Euro ve gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında değer kazanıyor. ABD’nin 2012 yılı ilk çeyrek büyümesi aşağı yönlü revize edilmiştir. 2012 yılının ilk aylarında ön plana çıkan işgücü piyasalarına yönelik olumlu değerlendirmeler son aylarda geçerliliğini yitirdi. Nitekim, Mayıs’ta ABD’de tarım dışı istihdam aylık bazda 69 bin kişi ile beklentilerin oldukça altında artarken ekonomik aktivitenin yavaşladığına işaret eden veriler sonrasında piyasalar ABD Merkez Bankası’nın (Fed) parasal gevşemeye yönelik kararını beklemeye başladı.
KAYHAN
ÖZT
ÜRK FİNANS GENEL GÜNDEM.COM Y kozturk@ AYIN YÖNETME Nİ finansgu ndem.co m
TCMB’nin 29 Mayıs’ta gerçekleştirdiği PPK Toplantısı’nda alınan kararlara göre; politika faizlerinde herhangi bir değişiklik yapılmazken, TL yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların YP olarak tutulabilecek kısmına ilişkin üst sınır % 40’tan % 45’e yükseltildi. TCMB başkanı Erdem Başçı söz konusu oranın önümüzdeki dönemde % 60’a kadar çıkartılabileceğini ifade etti. TCMB bu kararla piyasadaki likiditeyi artırmayı amaçlarken, döviz rezervlerinin güçlendirilmesini de hedefliyor. Öte yandan TCMB, TL cinsi zorunlu karşılıkların standart altın olarak tutulabilecek kısmına ilişkin üst sınırın da % 30’a kadar yükseltilebileceğini belirtirken, ek parasal sıkılaştırmanın önümüzdeki dönemde de devam edeceğini vurgulamıştır. 22 Mayıs’ta yayımlanan OECD Ekonomik Görünüm Raporu’nda, global ekonomik aktivitenin bölgeler arasında farklılaştığı vurgulanmıştır.
SEFA USTA
Valizlere Hayat Veren Sefa Usta Bahçeşehir’de
25 yılını bu işe vermiş, 15 yıl DESA, 10 yılda Samsonite Almanyaʼda eğitim almış olan Sefa Usta yıllarca kullanıp kalitesinden vazgeçemediğiniz marka çantalarınıza yeniden hayat veriyor. Sefa Usta, yüzlerce lira vererek aldığınız markalı çantalarınızı şifre, tekerlek, çek çek, fermuar gibi basit arızalar yüzünden çöpe atmayın diyor.
Tüm markaların a arç tamir ve p değişim merkezi
Özel siparişle avul çanta ve b imalatı
Şifre ızda sorunların
24 saat
Deri ta mont - çan boya ve tamiri
hizmet
Süleyman Demirel Caddesi No:4 Çarşı/Pazarkent 1. Kat D. 48 Esenkent / Bahçeşehir / İSTANBUL
Sefa Usta Garantili Valiz-Çanta şatışı
Tel: 0212 672 74 06 Gsm: 0542 764 84 78 www.cicekcanta.com - sefa@cicekcanta.com
EKONOMİ ABD’de reel kesim ve tüketici güveninin artmaya devam ettiği ve özel sektörün talebine bağlı olarak büyümenin sürdüğü belirtilmiştir. Bununla birlikte, halen konut ve işgücü piyasalarındaki iyileşmenin zayıf olduğu dikkate alındığında, Fed’in destekleyici para politikalarına bir süre daha devam etmesi gerektiği vurgulandı. Japonya’da kamu borcunun yüksek seviyesi nedeniyle, orta vadede kredibilitenin korunabilmesi için mali konsolidasyonun ve yapısal reformların devam etmesinin önemine dikkat çekildi. Gelişmiş ülkelere kıyasla ekonomik aktivitenin daha güçlü olduğu birçok gelişmekte olan ülkede ise son dönemde gelişmiş ülkelerdeki sorunlara bağlı olarak yavaşlama işaretleri görülüyor. Raporda, Euro Alanı’ndaki borç krizinin son dönemde kritik bir aşamaya geldiği ve global ekonominin geleceğine ilişkin en önemli riski teşkil ettiği de belirtiliyor. OECD, 2012 yılında ABD’nin % 2,4, Japonya’nın % 2 büyüyeceğini, Euro Alanı’nın ise % 0,1 daralacağını öngörüyor. OECD, Türkiye ekonomisinin Yunanistan’da 6 Mayıs’ta yapılan genel seçimlerin ardından, IMF, ECB ve Avrupa Komisyonu’ndan oluşan Troyka’nın ortaya koyduğu tasarruf paketlerini onaylayan hükümet partilerine desteğin azalması (Pasok-Yeni Demokrasi) ve başta Syriza Partisi (Sol Koalisyon) olmak üzere, mevcut ekonomik programlara karşı çıkan partilerin oy oranlarının artması Yunanistan’ın Euro Alanı’ndan çıkabileceğine yönelik endişeleri artırdı. Yunanistan’ın nakit akışlarını sürdürebilmesi ve borç geri ödemelerinde sorun yaşamaması için Troyka’dan sağladığı kredinin bir sonraki diliminin serbest bırakılması önemli. Kredinin sonraki diliminin serbest bırakılmaması durumunda Temmuz başında Yunanistan nakit sıkıntısı yaşayabilir. Yunanistan’a ilişkin risk algılamasının yoğunlaştığı 2010 yılı sonrasında ülkenin bankacılık sisteminden mevduat çıkışı hız kazandı. Aralık 2009 - Mart 2012 döneminde özel sektörün mevduat hacminde yaklaşık 75 milyarlık euro azaldı. Yunanistan’da çok varlıklı kesimin de halihazırda
34
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
“Yunanistan’a ilişkin risk algılamasının yoğunlaştığı 2010 yılı sonrasında ülkenin bankacılık sisteminden mevduat çıkışı hız kazandı. Aralık 2009 - Mart 2012 döneminde özel sektörün mevduat hacminde yaklaşık 75 milyarlık euro azaldı. Yunanistan’da çok varlıklı kesimin de halihazırda yaklaşık 250 milyarlık euroluk bir varlığı ülke dışına çıkardığı tahmin ediliyor.”
yaklaşık 250 milyarlık euroluk bir varlığı ülke dışına çıkardığı tahmin ediliyor. Mevcut endişelerle söz konusu çıkışların hız kazanması durumunda bankacılık sektörünün ilave sermaye ihtiyacının daha da artacağı düşünülmektedir. Yunanistan’ın Euro Alanı’ndan çıkması, ekonomik maliyetinin yanı sıra söz konusu çıkışın piyasalarda Euro projesinin dağılabileceğine ilişkin bir öncü gösterge olarak algılanması açısından da önemli bir risk unsuru oluşturmaktadır. Yatırımcılarda Yunanistan’ın Euro’dan çıkışının ardından ortaya çıkabilecek olumsuz algının İspanya,
İtalya ve Portekiz gibi ülkelere yayılması durumunda, bu ülkelerden de güvenli liman olarak algılanan Almanya gibi ülkelere mevduat ve sermaye çıkışı yaşanabilir. Nitekim, İspanya’nın tahvil ihalelerinde oluşan borçlanma faizlerinin yükselmesine ve Almanya’nın 10 yıllık tahvil getirilerinin tarihi düşük seviyeye gerilemesine bağlı olarak, söz konusu ülkelerin tahvil getirileri arasındaki fark rekor seviyeye yükseldi. Halihazırda bu ülkelerde tarihi yüksek seviyelerde bulunan risk primleri daha da artabilecek ve borç stokları sürdürülemez hale gelebilir. Bu kapsamda, son dönemde İspanya’nın kredi temerrüt takas (CDS) oranları bankacılık sektörüne ilişkin endişelerin etkisiyle 583 baz puan ile rekor seviyeye yükseldi. Ayrıca, İspanya’da Bankacılık Sektörü Kurtarma Fonu’nun, aktif büyüklüğü bakımından İspanya’nın en büyük bankası Bankia’ya sermaye desteği sağlamak amacıyla tahvil ihracı gerçekleştireceği açıklanmıştır. Moody’s’in 17 Mayıs’ta 16 İspanyol bankasının kredi notunu 1-4 kademe arasında düşürmesinin ardından Standard and Poor’s da 25 Mayıs’ta 5 İspanyol bankasının notunu indirmiştir. Çevre ülkelerdeki sorunlar nedeniyle, Yunanistan’ın Euro Alanı’ndan ayrılması halinde, bu sürecin kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmesi ve piyasalarda panik havasının önüne geçilmesi büyük önem taşımaktadır. ABD’de gerçekleştirilen G-8 zirvesinde politika yapıcıların finansal piyasalardaki belirsizliklerin sona erdirilmesi adına ortak müdahale üzerinde anlaştıkları ve Yunanistan’ın Euro’da kalması üzerinde fikir birliğine vardıkları yönündeki haberler küresel risk algılamasındaki hızlı artışı bir miktar sınırlandırdı. . Çin’de hükümetin ekonomik büyümeyi desteklemek adına bir dizi teşvik uygulayacağı haberi Mayıs ayında piyasalar tarafında olumlu karşılanırken, 2012 yılının ilk dört ayında merkezi yönetim harcaması yıllık bazda % 26,2 artış kaydetti. Ancak, Mayıs ayında Nisan ayına göre % 2 gerileyen Çin’in resmi Satın Alma Yöneticileri endeksi, ülkenin büyümesindeki tedrici yavaşlamaya işaret ediyor. I
DEN
HAYATIN İÇİN
Kalbinde yoksa yerim, ben ayakta da giderim!
N
AYLİN ŞENGÜ TAŞÇI
“Yolcunun lehine taşıyıcı firmalara birçok yaptırım da getiriliyor. Hepsi harika! Ama toplu taşıma araçlarının dış yüzeylerinin sadeleştirilmesine yönelik alınan kararla kamyon ve dolmuş yazılarının yasaklanması açıkçası birçoğunuz gibi benim de içimi burktu.”
Bu ayın başında yürürlüğe giren yeni Türk Ticaret Kanunu’nun belki de en dikkat çeken uygulaması, dolmuş ve kamyonların arkalarında okumaya alıştığımız veciz yazıların yasaklanması oldu. Yeni kanun toplu taşımacılık alanında modern ve çağdaş bir çizgiyi yakalamak adına herkesin alkışlayacağı birçok kural getirmiş durumda. Ama hepimizin çok sevdiği ve neredeyse kültürümüzün bir parçası olarak değerlendirilen, hatta üzerlerine yarışmalar düzenlenen “kamyon yazıları edebiyatı”, yeni kurallarla birlikte, kurunun yanında yaş da yanar misali, dönemini tamamlamak zorunda kaldı. Yeni kanuna göre otobüslerde tavuk ve horoz gibi canlı hayvan taşımak, gece yarısından sonra yolcu otobüslerinde yüksek sesli müzik çalmak, şehirlerarası yolculuklarda yumurta, soğan, lahmacun gibi kötü kokan yiyecekler yemek yasak. Yolcunun lehine taşıyıcı firmalara birçok yaptırım da getiriliyor. Hepsi harika! Ama toplu taşıma araçlarının dış yüzeylerinin sadeleştirilmesine yönelik alınan kararla kamyon ve dolmuş yazılarının yasaklanması açıkçası birçoğunuz gibi benim de içimi burktu. Türk insanının ince ve kıvrak zekasını ortaya koyan bu birbirinden keyifli cümleler hem uzun yolculuklarımızın monotonluğunda birer neşe kaynağı, hem de her ortamda dostlarımızla paylaşa paylaşa farkına varmadan ördüğümüz bir ortak duvarın ahenkli taşları olmuştu. Bir türkü, bir fıkra, bir mani gibi kimden çıktığı belli olmayan bu cümlelerin, üretildikleri anda toplumun birçok farklı kesiminde popüler hale gelmeleri, komik ve zekice olmaları kadar yazıldıkları yerlerden de kaynaklanıyordu. Aynı cümleleri dolmuş ya da kamyon arkasında değil de yoldan geçerken gördüğümüz bir duvarda okusaydık acaba bu kadar çok sever miydik? Öyle olsaydı “graffiti” Türkiye’de çok yaygınlaşırdı herhalde. Oysa biz duvar yazılarını daha çok siyasal sloganlar için kullanmış bir toplum olduk yıllarca. Demek ki kamyon ve dol-
36
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
muş arkalarının sahip olduğu özgün statü, oradaki yazıların içeriği kadar önemli oldu kamyon edebiyatının oluşmasında. İçerik açısından ele alırsak, artık veda etmek zorunda kaldığımız bu kamyon yazıları yıllarca neden bu kadar çok sevildi dersiniz? Merak ettim ve belli başlı cümleleri gözden geçirdim. Benim mantığıma göre ortada iki ana grup var. İlki şoförlerin hissiyatını anlatan cümlelerden oluşuyor. İşte birkaç örnek: “Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza”, “Rampada geçme beni, düzlükte ezerim seni”, “Yollar gidişime, kızlar duruşuma hasta”, “İstanbul Ankara 6 saat, sana sevgim 24 saat”, “Eğer bu yazıyı okuyabiliyorsan çok yaklaşmışsın demektir”, “Araman için hata mı yapmalıyım?”, “Kes hızını, ağlatma el kızını”... İkinci grup ise daha genel. Temeli karşılıksız aşka ya da kara sevdaya dayalı. Söyleyenin şoför ol-
ması gerekmiyor. Ama az biraz gariban olmak lazım bu cümleleri kurmak için. Belki Türk filmlerindeki gibi fakir ama gururlu. Türk insanının hayalindeki romantik kahraman yani. Neler mi söylüyor: “Senin havan varsa, benim de rüzgarım var”, “Dünya dikenli bir hayat, sevenlerde mi kabahat”, “Bir daha sevmek için heves mi bıraktın?”, “Bu dünyada her şey paraysa üstü kalsın!”, “Duanla mı yaşadım ki, bedduanla öleceğim?”, “Uzaktan severim, ruhun bile duymaz”, “Alem kaşar olmuş, tost yapan yok”, “Kalbinde yoksa yerim, ben ayakta da giderim”... Gördüğünüz gibi bir yanda uzun ve bitmek bilmez yolların çilesi, diğer yanda aşk, hasret ve çaresizlik. Ama işin asıl önemli yanı, bu duyguları ifade eden cümlelerdeki müthiş mizah duygusu. Karamsarlığı ve zorlukları böylesine güçlü bir mizah anlayışıyla ifade eden bir başka edebiyat örneği aklınıza geliyor mu? Hem de slogan mantığıyla, kısacık cümleler halinde. Zaten dünyanın başka hiçbir ülkesinde ne uzun yol araçlarında ne şehir içi taşımacılığında böyle bir uygulama görülmüş değil. Yani inceleyecek olsanız tez konusu olur. Oturup listelemeye kalksanız kitap haline gelir. Koskocaman bir kültürel yansıma. E, hal böyle olunca, “çağdaş taşımacılık için getirilen kurallara bir diyeceğim yok ama bizim bu masum ve yaşantımıza renk katan kamyon yazıları edebiyatımıza dokunmasalar olmaz mıydı”, demeden edemiyorum. Yahu ne bileyim, toplu taşıma araçlarının sadeliğini bozmayacak şekilde yazıların tipine ve boyutuna bir standart getirselerdi mesela. Ya da araçların arkasına asılacak şekilde reklam panosuna benzer bir bölüm oluşturulsaydı. Bunların hiçbirisi düşünülmemiş tabii. Bundan sonra da düşünülmeyeceğinden şüphem yok. Ama eminim ki bu yazıları ortaya çıkaran ve Türk toplumunun her kesimine sevdiren o toplumsal ortak zeka, kamyon yazıları edebiyatını yaşatmanın da bir yolunu bulacaktır elbet!!
İç ve dış cephe boya uygulama, tadilat, mantolama, epoksi zemin kaplama ve diğer yer sistemleri profesyonel uygulama ekibimiz ve JOTUN kalitesi ile yapmaktan memnuniyet duyarız.
HAVADAN SUDAN
“Ramazanda pide girmek efsaneydi” “Benim neslim özgüveni, ailesine faydalı olmanın önemini pide kuyruklarında anladı. Elimizi yakan sıcacık mis kokulu pideleri eve ulaştırma yolundayken bir lokma koparıp mideye indirmemek için yapılan mücadele bize zorluklarla baş etmeği, nefsi hakimiyeti öğretti. Ne olur demeyin “ne çok anlam yükledin pide alma eylemine” gerçekten çok anlamlıydı. Bugün daha iyi anlıyorum anlamını ve katkısını...” Hafızam mı yanıltıyor yoksa geri gelemeyecek çocukluğumun o büyülü günlerinin tesiri mi ya da anamın-babamın korumalı günleri mi, sorumsuzluğun verdiği şahane rahatlık mı bilemiyorum. Bildiğim eskinin farklılığı... Farklıydı her şey. Nedenleri konusunda çok saptama yapamıyorum yapabilsem de anlayamıyorum. Kısaca işin içinden çıkamıyorum. Tek bildiğim ve emin olduğum çocukluğumun mucize oluşu. Mucizeydi, samimiydi, sahiciydi, sıcacıktı. Sihir vardı. Şimdiki çocuklar gibi sanal ve teknolojik, metal soğukluğunda bir yaşam içinde değildik. Bize bir tuşla dünya sunulmazdı. Bilgisayar yerine bir bez bebekle ya da tahta bir arabayla kendi dünyalarımızı kendimiz yaratırdık. Cam misketlerimizde geleceğimizi görürdük, hayaller kurardık ama hayalperest değildik; çünkü dünya bize sunulmadığı için ulaşabilecek dünyalara aitti hayallerimiz. Kurduğumuz dünyadaki konumumuz ise hedeflerimizdi ki bu hedeflere varabilmek için öyle çok zor günler bizi beklemezdi. Hayat kolaydı, zorlu sınavlarımız yoktu, şehrin bir ucundan diğer ucundaki okullara girme yarışında değildik ki... En güzel okul evimize en yakın olanıydı. Acaba diyorum kolay yaşam mı mutlu ediyordu bizleri?
40
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
Günümüzün materyalistliği, bir türlü anlamadığım ve hiçbir zaman anlayamayacağım çıkar ilişkileri, bireysellik, nesnelliğin önüne geçmiş öznellik, yalanlar-dolanlar, hırslar, sahte kimlikler, riyalar mı ”ahhh çocukluğum nerede, ne mükemmel günlerdi” dedirtiyor bana. Yoksa kötüler, edep fakirleri her daim
vardı da çocukluğumun sihirli dünyasında bunları fark edemiyordum. Belleğim beni bu kadar yanıltabilir mi? Mümkün değil. Hadi ben yanılıyorum diyeyim, o halde ”nerede o eski ramazanlar, bayramlar” diyen hiç de azımsanmayacak sayıdaki yaşıtlarım veya büyüklerimde mi yanılıyor. Demek ki olumsuz değişmeler, bozulmalar, çürümeler var. Bizim gençliğimizde bir başkaydı. Politiktik. Kimimiz sağcı, ki-
kuyruklarına
mimiz solcuyduk ama paydaştık, ortak paydamız vatan sevgisiydi. Ülke, dünya sorunlarına duyarlıydık. Duyarlılık, geceleri başımıza yastığa koyduğumuzda rahat uyumamızı sağlardı çünkü duyarlılık empati, paylaşma, yardım kapılarını açardı. Her neyse çocukluğumdan birden gençliğime sıçradım. Ben yine en iyisi tekrar çocukluğuma doğru yolculuğa çıkayım. Hatta ruhumda iz bırakan, düşününce gözümü nemlendiren ama tatlı tatlı gülümsememe yol açan rama-
zan günlerine doğru gideyim, ramazana sayılı günler kala. Ayların sultanı ramazan aklıma düşünce, mis gibi pide kokusu gelir burnuma hep. Hele o pide kuyrukları... Efsaneydi ramazanda fırına gidip pide almak için oluşan pide kuyruklarına girmek. Çok ciddi bir işti. Düşünsenize aileniz size bir görev vermiş, iftara yakın zamanda fırına gidip kuyruğa gireceksiniz ve pide alacaksınız. Kendimi başrolünde oynadığım bir tiyatro oyununda
ĞLU
MÜJDE KÖSEO
hissederdim. O kuyrukların dili olup konuşsaydı sanırım ilk önce önemli bir görevi ifa ettiklerini düşünen ufaklıkların yüzlerindeki gururu, vücut dillerindeki özgüveni, ailesine pide alma payesinin kendisinde oluşu ile oluşan memnuniyeti ballandıra ballandıra anlatırlardı. Benim neslim özgüveni, ailesine faydalı olmanın önemini pide kuyruklarında anladı. Elimizi yakan sıcacık mis kokulu pideleri eve ulaştırma yolundayken bir lokma koparıp mideye TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
41
HAVADAN SUDAN indirmemek için yapılan mücadele bize zorluklarla baş etmeği, nefsi hakimiyeti öğretti. Ne olur demeyin “ne çok anlam yükledin pide alma eylemine” gerçekten çok anlamlıydı. Bugün daha iyi anlıyorum anlamını ve katkısını... Sadece pide kuyruğunun izi yok elbette çocukluğumun ramazanlarının. En büyük izlerden biri de ramazanın ilk günü. Aile büyüğünün evinde yapılırdı ilk gün iftarı. Öyle özenle hazırlanır giderdim ki bugüne kadar hiçbir davete bu kadar özenle hazırlanıp gitmedim. İftara yakın “top patladı mı?” cümleleri yankılanırdı evlerde. Artık bırakın patlayan topları duymayı, şehir yaşamının getirdiği ses kirliliğinden ezanı duyamaz olduk. İftarlarımızda çorba eksik olmazdı. Demleme çay eşliğinde iftar yapılırdı. Herkesin elinde bir cep telefonu yoktu o zamanlar. Bu da bize güzel sohbetler etme lüksü şeklinde dönerdi. Kimi geceler babam beni Karagöz-Hacivat gösterisine götürürdü. Sahurlar ayrı bir lezzetti. Sahur vaktinin habercisi davulcular vardı. Hala var mı bilmiyorum. Varsa da benim oturduğum semte uğramıyorlar. Çocukluğumda davulcuların dev olduklarını düşünürdüm, bu nedenle de korkudan cama çıkıp bakamazdım davulculara. Ramazan davulcularını bayram sabahı bayramlaşmaya geldiklerinde görürdüm. Korkulacak gibi olmadıklarını anlardım; ama bir dahaki ramazana kadar unuturdum. Belki de unutmak isterdim; çünkü eğlenceli bir oyuna döndürmüştüm rama- Kimi geceler babam beni Karagöz-Hacivat gösterisine götürürdü.
42
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
ORUÇ HAKKINDA NOTLAR...
AHLAKİ EĞİTİM Dumanı tüten mis kokulu Ramazan pidesine kavuşmamıza az bir zaman kala tatlı bir heyecan sardı beni. Temmuzun 20’sinde kavuşacağımız Ramazan ayı İslam Alemi için ayların sultanı kuşkusuz. Sultanın 27. Gecesi ise bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi olması Ramazan ayının bereketine bereket katar. Hicri Takvime göre yılın dokuzuncu ayı olan Ramazan, oruç tutma ayıdır. Hicri Takvim Miladi Takvimden on bir-on iki gün daha kısa olduğu için Ramazan ayı her sene Miladi Takvimde on gün öne kayar. Yaklaşık olarak otuz iki senede bir aynı tarihe denk gelir. İslam Alemi Ramazan ayı boyunca oruç tutar. Rahmet ve bereket ayı olan Sultan-ı Ramazan da tuttuğumuz oruç hakkında yaptığım araştırma ve derlemelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
ORUÇ NEDİR? Oruç, tan yerinin ağarmaya başlamasından (İmsak vakti) itibaren, güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve cinsel ilişkiden uzak durmak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir. Oruç Müslümanlara farz kılınmıştır. İslam’ın şartlarında biridir. İslam bilginlerine göre orucun üç mertebesi vardır. Birinci mertebe, yememek, içmemek ve cinsellikten uzak durmaktır. Ancak bunun amacına ulaşması için oruç tutanın ikinci basamağa ulaşması gerekir. İkinci basamak ise, göz, dil, el, ayak ve diğer organları günahlardan uzaklaştırmak için tutulan oruçtur. Ki bu kişiye ahlaki faziletler kazandırır. Üçüncüsü birinci ve ikinci maddeler ile birlikte gönlünde Allah”tan başkasına yer vermemektir ki oruçta erişilen en yüksek mertebe de budur. İlk peygamber Adem (a.s) itibaren bütün peygamberler ve onlara inananlara farz kılınmıştır. Oruç aç kalmak değildir. Ruhen arınma, ahlaken olgunlaşma, kâmil insan olma adına insana manevi katkılarının yanı sıra elle tutulur gözle görülür faydaları da vardır.
ORUCUN FAYDALARI İnsan ruhuna bu kadar faydalı olan orucun, insan bedenine de yararlı olduğu tıbben kanıtlanmış bir gerçektir. Bilim adamları oruç sırasında depo edilmiş besin maddelerinin harcandığını sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğini böylece bütün vücutta yenilenme olduğunu söylerler. Aynı zamanda sinir sistemine de faydaları vardır. Nimet elde iken değeri tam olarak bilinemez. İnsan sahip olduğu nimetin değerini ancak elden çıktıktan sonra anlar. Oruç tutan bir süre nimetlerden uzak kalınca nimetlerin kıymetini daha iyi anlar. Onları daha iyi korur, israf etmez, nimetlerini veren Allah”ına şükür eder. Nimetlere şükür ise nimetlerin çoğalmasına vesile olur. Oruç sabırlı olmayı öğretir. Amaca ve başarıya ulaşmanın en önemli şartlarından biri sabırdır. Oruçlu kimse sahip olduğu şeylere el sürmeyerek, iradesine hakim olur, nefsini terbiye eder ve üstün bir meziyet kazanır. Bunu uygulayan insan güçlükler karşısında güçlükleri yener, acı ve üzüntülü durumlar karşısında da sabır ve tahammül göstererek soğukkanlılığını korur. Ayrıca açlığa ve susuz-
İFTAR MENÜSÜ G
25.00
İftariyelik G Çorba G Dürüm (2 adet) G İçecek (Sınırsız çay)
G
Künefe
HAVADAN SUDAN ORUÇ HAKKINDA NOTLAR...
Kabristan ziyaretleri arife günü yapılır.
zan davulcularını dev olarak hayal etmeyi. Sahura mutlaka kalkar, karnımı iyice doyururdum. Ne de olsa ertesi gün öğlene kadar oruç tutacağım. Babaannem “çocuklar öğlene kadar oruç tutar” derdi; inanırdım. Çocukluk işte. Babaannem orucun gerek ahlaki olgunluk bakımından, gerek bedensel sağlık açısından faydalarını da anlatırdı. Oruç ibadeti yapanların Yüce Allah tarafından ödüllendirileceğini anlatırdı. “Ama derdi, oruç sadece aç kalmak değildir. Oruç tutuyorsan kalbin temiz olacak, kötü söz söylemeyeceksin, kalp kırmayacaksın, yardım edeceksin, paylaşacaksın. O zaman orucun kabul olur.” Hala kulağıma küpedir. Ramazanın sonuna doğru bir heyecan başlar ki sorma gitsin. Alışveriş yapılacak, bayramlık alınacak, büyüklerim ellerini öpünce bayram harçlığı verecek, şeker ve çikolata tüketimi ise had safhada... Harçlıksız, şekersiz Arife günü ise bayram olmazdı. kabristan ziyareti yapılırdı. Arife gecesi yeni ayakkabılarıma bakarak uykuya dalardım. Bayram sabahı ise çok erken kalkar, babamın bayram namazından gelişini beklerdim. Babam gelince ailece bayramlaşırdık. Ne sevinç, ne heyecan, ne adını koyamadığım duygulardı onlar, özlemle, içim titreyerek hatırladığım. Muhteşem ailemle geçirdiğim, tadı damağımda kalan o günler için kendimi çok şanslı hissediyorum. Aynı keyfi günümüzün şartları el verdiğince eşimle oğlumuza yaşattığımız için Allah´ıma çok şükrediyorum. Ramazan Ayınızın ve Ramazan Bayramınızın sağlık, mutluluk ve keyifle, eski ramazan ve bayramların tadında geçmesini temenni ederim. I
44
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
luğa katlananlar askerlik ve yurt savunmasında da dayanıklı olur. Oruç insandaki şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek bunun topluma sevgi ve yardım şeklinde yansımasını sağlar. Aç kalarak, aç olan insanların halinden anlar.
FİDYE, KAZA VE KEFARET NEDİR? Fidye: Oruç tutmaya gücü yetmeyen düşkün ve yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, Ramazan ayının her günü için birer fidye verirler. Fidyenin tutarı aynen fitre kadardır. Bu fidyeler Ramazan’ın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazan’ın içinde veya sonunda da verilebilir. İsterlerse fidyenin hepsini bir fakire topluca verir, ayrı ayrı fakirlere de verebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye gücü yetmiyorsa Allah’tan bağışlanmalarını isterler. Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar eğer ileride tutabilecek duruma gelirlerse tutamadıkları oruçları kaza etmeleri gerekir. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış sayılır. Kaza: Bozulan orucun yerine gününe gün oruç tutmaktır. Keffaret: Ramazanda bile bile bozulan bir gün orucun yerine iki kameri ay veya altmış gün peş peşe oruç tutmak demektir. Ayrıca bozulan orucun da kaza edilmesi gerekir. Keffaret, sadece Ramazan ayında tutulan orucun bile bile bozulmasının cezasıdır. Diğer oruçların bozulması halinde yalnız kaza, yani gününe gün oruç tutmak yeterli olur. Ramazan orucu öbür aylarda kaza edilirken bilerek bozulsa yine kaza lâzım gelir, keffaret icabetmez. Keffaret orucu, ara verilmeden peş peşe tutulacağı için Ramazan ayına ve oruç tutulması haram olan günlere rastlamaması lâzımdır. Keffaret orucuna kameri aylardan birinin ilk gününde başlanırsa iki ay ara vermeden oruç tutulur. Bu aylardan ikisi de yirmi dokuz gün çekse bile iki tam ay oruç tutulduğu için keffaret tamamlanmış olur. Ayın ilk günü değil de diğer günlerde başlanırsa hiç ara vermeden 60 gün oruç tutularak keffaret tamamlanır. Herhangi bir sebeple keffaret orucuna ara verilir veya eksik tutulursa yeniden başlayıp altmış günü kesintisiz tamamlamak lâzımdır. Kadınlar keffaret orucu tutarken araya giren ay hali günlerini tutmazlar, ay hali yani âdet halleri bitince ara vermeden temiz günlerinde oruca devam ederek 60 günü tamamlarlar. Oruca aykırı olan bir şeyin yapılması halinde oruç bozulur. Orucu bozan bazı şeyler hem kaza, hem de keffareti gerektirir. Allah”ın emirlerine tam bir teslimiyetle uyan sağlam inançlı, sabırlı ve fedakar kullar Allan rızası için yaptıkları bu ibadetin sonunda bayrama erişirler.
BAYRAM Kelime anlamı, neşe, huzur, mutluluk olan bayram; dini ve milli bayramlar olmak üzere ikiye ayrılırlar. Dini bayramlarımız Ramazan ve Kurban bayramlarıdır. Ramazan ayının sonucunda eriştiğimiz bayram ise Ramazan Bayramı olup, İslam aleminde büyük bir coşkuyla kutlanır. Otuz gün yapılan ibadetin mükafatı olan Ramazan Bayramı’nızı sağlık ve huzur ile geçirmenizi, Ramazan ayının herkese bereket ve huzur getirmesini dilerim.
İFTAR MENÜSÜ
26.00 TL. 0-6 YAŞ ÜCRETSİZ
ÇORBA İFTARİYELİK ARA SICAKLAR ET TABAĞI SALATA TATLI İÇECEK Günün çorbası
8 çeşit
zeytin, hurma, beyaz peynir, kaşar peynir, sucuk, reçel, dometes ve salatalık
Su böreği
Çağ Kebabı (Tek şiş)
Mevsim salata
Baklava Şerbet, Ayran Güllaç Limonata, Su Yarım Çay ve Kahve Porsiyon
Bahçeşehir Ticaret Merkezi No: 3 (Ziraat Bankası arkası)
YAZ SICAĞINDA BAHÇEŞEHİR’İN MERKEZİNDE SERİN BİR İFTARA NE DERSİNİZ? Sipariş ve Rezervasyon hattı: 608 11 40 - 41
RAMAZAN
Bahçeşehir’in
iftar sofraları
Ramazan’ın en özel anıdır iftar sofraları... Bol çeşitli hazırlanan iftar sofraları telaşı gün ortasında başlar... Bu telaşa girmeyip misafirlerini dışarıda ağırlamak isteyenler için fiyatlarını belirlemiş mekanlardan sizin için bilgi aldık... Dergimizin matbaya gitme tarihinde belirlenmiş olan iftar fiyatlarını sizin için bir araya getirdik. Haydi iyi iftarlar... ACIKTIM
608 16 16-17
20 TL
İftarda kendinizi evinizde gibi hissedebileceğiniz, ev tadında yemeklerle orucunuzu açıp sınırsız çayınızı yudumlayabileceğiniz bir mekan... BAHÇEŞEHİR MERSİN TANTUNİ
669 95 33-34
25 TL
Keyfini ve tadını ancak tadarak anlayabileceğiniz meşhur Mersin Tantuni menüsü ve künefesiyle farklı bir iftar. BALKON CAFERESTAURANT
608 18 18
55 TL
Ramazan keyfini, muhteşem manzaralı balkonunda, her güne özel menüleriyle doyasıya yaşayacağınız Balkon, sahurda da hizmet verecek...
48
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
ÇAMLIK ET GURME
608 00 88
45 TL
Bahçeşehirʼin Balkonuʼnda huzurlu bir ortamda bol çeşit iftar menüsüyle. ÇÖPÇÜ
669 90 00
35 TL
Egeʼnin meşhur çöp şiş lezzeti ile hazırlanmış iftar menüsünde ramazanda sizlerle... ETÇİİ STEAKHOUSE
608 06 12
65 TL
Ette sınır tanımayan tek adres olan Etçiiʼde iftarda ete doyacaksınız. GARDEN AND CITY
607 26 27
20 TL
Ramazan ayında her bütçeye uygun seçmeli iftar menüleriyle ve ramazan eğlenceleriyle sizleri bekliyor.
GÜN-ER RESTAURANT
669 73 76
55 TL
Güneydoğu mutfağının gerçek manada tadını alacağınız ve bahçe keyfine doyacağınız bir mekan... HAYATIM BALIK
669 83 10
35 TL
Ramazana özel hazırlanmış 5 değişik menüsüyle balık severleri iftarda balık ziyafetine bekliyor... İLYAS USTA
669 72 00
42 TL
Rahat mekanında zengin iftariyelik çeşitlerinin yanında, her güne özel ustanın spesiyal yemekleri ile... KRUNCH
669 30 08-09
45 TL
Zengin ve lezzetli iftar mönüsü ile misafirlerini ramazan ayı boyunca da ağırlamaya hazırlanan Krunch, mönü çeşitleri ile sofralarını donatıyor. LAVAZZA
669 29 19
35 TL
Lavazzaʼda italyan usulü iftar keyfi sizleri bekliyor... LEZZET-İ ŞARK
669 87 88
49.90 TL
Leziz yöresel tatlarla hazırlanmış sınırsız zengin iftar menüsüyle, sahurda da misafirlerini ağırlıyor... MY PİDE
669 52 52
24.95 TL
Ramazan boyunca ekonomik menüleriyle iftar ve sahurda hizmetinizde. N’FESS CAFE&BISTRO
669 09 94
35 TL
Nezih ortamında dünya mutfağından seçmelerle alternatifli hazırlanmış menüleriyle iftar keyfi... OTTOMAN DÖNER
669 10 66
24.90 TL
ʻFarkı sosunda, lezzeti damaktaʼ sloganıyla, döner düşkünlerine ramazana özel zengin döner menüsüyle SOMUN EKMEK
608 11 40-41
26 TL
Yaz sıcağında Bahçeşehirʼin merkezinde, misafirlerinizle birlikte serin bir iftara ne dersiniz...
4+4+4 KAPAK KONUSU: 4+4+4
2012-2013 eğitim-öğretim yılında uygulanmaya başlanacak olan 4+4+4 sistemiyle ilgili her gün yeni bir açıklama yapılıyor. Çocuğu bu sistemin içinde olan veliler ise her açıklamayı merakla dinliyor, okuyor. Bizde sizler için 4+4+4’ün bilinmeyenlerini, merak edilenlerini bir araya toplamaya çalıştık. Ayrıca Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürümüz İsmail Baltacı’dan bölgemiz ile ilgili bilgiler aldık.
HAKKINDA Derleyen: Hatice Gülçür İnanç
Milli Eğitim Bakanlığıʼnın 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren geçerli olacak haftalık ders çizelgesiyle ilgili çalışmaları tamamlanmış ve verilen bilgilere göre son gelişmeler şu şekilde; Yeni eğitim döneminde tüm sınıflarda matematik, 1ʼer saat artırılarak 5ʼer saat verilecek; yabancı dil öğretimine ise ilkokul 2. sınıftan başlanacak; gelecek yıl ilkokul 3. sınıf olacak öğrenciler de fen bilimleri dersi okuyacak.
ZORUNLU DERS SAATLERİ BELLİ OLDU Buna göre, zorunlu ders saatleri ilkokul 1. sınıfta 26, ilkokul 2. ve 3. sınıflarda 28ʼer, ilkokul 4. sınıfta ise 30 saat olacak. Ortaokul 5. ve 6. sınıflarda 28 saat olacak zorunlu dersler, ortaokul 7. ve 8.sınıflarda 29 saat verilecek. İlkokulda zorunlu dersler arasında Türkçe, matematik, hayat bilgisi, fen bilimleri, sosyal bilgiler, yabancı dil, din kültürü ve ahlak bilgisi, görsel sanatlar, müzik, oyun ve fiziki etkinlikler, trafik güvenliği ve insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi dersleri yer alacak. Ortaokulun zorunlu dersleri ise, Türkçe, matematik, fen bilimleri, sosyal bilgiler, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil, din kültürü ve ahlak bilgisi, görsel sanatlar, müzik, beden eğitimi ve spor, teknoloji ve tasarım ve rehberlik ve kariyer planlama olacak. YABANCI DİL EĞİTİMİ 2 YIL ERKENE ÇEKİLDİ İlkokul ve orta-
52
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
okulun tüm sınıflarında zorunlu olarak okutulan Matematik dersi geçen seneye göre 1ʼer saat artırılarak 5ʼer saat verilecek. Yabancı dil öğretimine ise ilkokul 2. sınıftan başlanacak. Yabancı dil dersi, ilkokul 2. sınıftan 4. sınıfa kadar 2ʼşer saat, ortaokul 5. sınıftan 8. sınıfa kadar ise 4 saat okutulacak. Böylece yabancı dil öğretimi 2 yıl erkene çekildi. Gelecek yıl ilkokul 3. sınıf olacak öğrenciler de Fen Bilimleri dersi okuyacak. Bu ders ilkokul 3 ve 4. sınıflarda 3ʼer saat, ortaokul 5-8. sınıflarda ise 4ʼer saat verilecek. Çizelgenin zorunlu dersler bölümüne yeni konulan insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi dersi ise ilkokul 4. sınıflarda okutulacak. Trafik güvenliği dersi sadece ilkokul 4. sınıfta; rehberlik ve kariyer planlama dersi ise sadece ortaokul 8. sınıfta zorunlu ders olarak alınacak. Türkçe ders saati ise geçen seneye göre sadece ilkokul 1. ve 2. sınıflarda birer saat azalarak 10ʼar saat, ilkokul 3. sınıfta ise 3 saat azalarak 8 saat olacak. Türkçe, ilkokul 4. sınıfta ise 2 saat artarak 8 saat, ortaokul 6. sınıfta 1 saat artarak 6 saat okutulacak.
SEÇMELİ DERSLER Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), gelecek yıldan itibaren ortaokul öğrencilerinin, yerel dil ve lehçelerin seçmeli ders okutulacağı ”Yaşayan Diller ve Lehçeler” dersini haftada 2 saat seçebilmesini kararlaştırdı. Buna göre, yeterli öğrencinin seçmesi halinde Kürtçe seçmeli ders okutulabilecek. MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, ”İlkokul ve Ortaokul Haftalık Ders Çizelgesi”ni belirledi. Dersler gelecek eğitim öğretim yılından itibaren
!
takvimi ı ıl y m ti re ğ -ö im it ğ e 2012-2013 k. zartesi günü başlayaca
tim yılı 17 Eylül Pa ` 2012-2013 eğitim öğre ri ise 10-14 Eylül tarihile nc re öğ ıf sın ci rin bi ` Okul öncesi ve ilkokul alınacak. lerinde uyum eğitimine renciler ma günü son erecek, öğ Cu 13 20 ak Oc 25 ıl k. rıy ` Birinci ya da yarıyıl tatiline girece ın as ar ri le rih ta 13 20 t 28 Ocak-8 Şuba cak ve Pazartesi günü başlaya 13 20 t ba Şu 11 ise ıl rıy ` İkinci ya günü sona erecek. 14 Haziran 2013 Cuma
HERŞEY
1. ve 5. sınıflardan başlanmak üzere kademeli uygulanacak. Çizelgede zorunlu dersler dışında seçmeli derslere de yer veriliyor. Seçmeli dersler ise ortaokul 5-8. sınıflarda alınabiliyor. Her sınıfta haftada en fazla 8ʼer saat ders seçilebilecek. Seçmeli derslerle birlikte ortaokul 5. ve 6. sınıflarda haftalık ders saati 36ʼşar saat; ortaokul 7 ve 8. sınıflarda ise haftalık ders saati 37ʼşer saat olacak. KURAN SEÇMELİ DERS Seçmeli dersler 6 ayrı gruba ayrılıyor. ”Din, Ahlak ve Değerler” grubunda Kurʼan-ı Kerim, Hz. Muhammedʼin Hayatı, Temel Dini Bilgiler; ”Dil ve Anlatım” grubunda Okuma Becerileri, Yazarlık ve Yazma Becerileri, Yaşayan Dillen ve Lehçeler, İletişim ve Sunum Becerileri; ”Yabancı Dil” grubunda Bakanlar Kurulu kararı ile kabul edilen dillerin yer aldığı
Yabancı Dil; ”Fen Bilimleri ve Matematik” grubunda Bilim Uygulamaları, Matematik Uygulamaları, Çevre ve Bilim, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım; ”Sanat ve Spor” grubunda Görsel Sanatlar, Müzik, Spor ve Fiziki Etkinlikler, Drama, Zeka Oyunları; ”Sosyal Bilimler” grubunda ise Halk Kültürü, Medya Okuryazarlığı, Hukuk ve Adalet, Düşünme Eğitimi dersleri yer alacak. YEREL DİL VE LEHÇELER SEÇMELİ DERS OLACAK Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed'in Hayatı ile Temel Dini Bilgiler dersleri ortaokulun tüm sınıflarında haftada 2'şer saat seçilebilecek. Öğrenciler, Temel Dini Bilgiler dersi kapsamında isteğe bağlı olarak İslam Dini, Hristiyanlık, Musevilik dinleri ile Alevilik inancına ait bilgileri öğrenebilecek. Yerel dil ve lehçelerin seçmeli ders
olarak okutulmasına imkan sağlayacak ''Yaşayan Diller ve Lehçeler'' dersi de haftada 2 saat verilecek. Bu kapsamda yeterli öğrenci seçmesi halinde Kürtçe seçmeli ders olacak. Okuma Becerileri dersi ortaokul 5. ve 6. sınıfta, İletişim ve Sunum Becerileri dersi ise 7. ve 8. sınıfta 2'şer saat alınabilecek. Yabancı Dil seçmeli dersi de 5-8. sınıflar arasında 2'şer saat olacak. Bu derste de Bakanlar Kurulu kararı ile öğretimi yapılması hükme bağlanmış diller seçmeli olarak okutulacak. Görsel Sanatlar, Müzik ve Spor dersleri ise 5. sınıftan 8. sınıfa kadar öğrencilerin yetenekleri doğrultusunda 2 ya da 4 saat seçilebilecek. SEÇMELİ DERS GRUPLARI OLUŞTURULACAK Bir seçmeli ders 2 veya 4 kere alınabilecek. Seçmeli derslerden birden fazla sınıf düzeyinde alınabilecek derslerin öğretim programları modüler bir yapıda oluşturulacak. Öğrenciler bu derslerden herhangi birini, 5-8. sınıf arasında herhangi bir sınıfta ya da sürekli olarak alabilecek. Öğrenci, 5. sınıftan itibaren programda seçmeli olarak yer alan bir dersi ilk kez 8. sınıfta alabileceği gibi, bu dersi 5. sınıftan itibaren sürekli olarak seçebilir ya da herhangi bir sınıf düzeyinde başka bir alandan ders seçebilecek. Farklı sınıf düzeylerinde olup fakat seçtikleri ders açısından aynı seviyede olan öğrencilerden seçmeli ders grubu oluşturulacak. Örneğin bir öğrenci Kur'an-ı Kerim dersini ilk kez 7. sınıfta alıyorsa ve henüz başlangıç seviyesinde ise bu dersi 5,6 ve 8. sınıfta okuyan ve başlangıç seviyesinde olan öğrencilerle birlikte alabilecek. Ortaokul 5. sınıfta Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleriyle en az 4 ders saatlik seçmeli dersi tamamlamak kaydıyla, imkan ve şartları uygun olan okullarda isteğe bağlı olarak 18 ders saatine kadar yabancı dil dersi öğretimi yapılabilecek. İsteyen okullarda 8 ders saatine kadar okul ve çevrenin şartlarıyla öğrencilerin bireysel özellikleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak; sanat etkinlikleri, sportif çalışmalar, sosyal ve kültürel etkinliklerle her türlü eğitici faaliyetlerin gerçekleştirilmesi okul yönetiminin kararına bağlı olarak uygulanabilecek. Seçmeli derslerin dışında ilkokulda serbest etkinlik zamanları da düzenlenecek. Serbest etkinlikler ilkokul 1. sınıfta TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
53
KAPAK KONUSU: 4+4+4 4, 2. ve 3. sınıfta 2'şer saat olacak. Serbest etkinlikler velinin isteği doğrultusunda okul yönetiminin kararına bağlı olacak ve zorunlu olmayacak. Çeşitli kaynaklardan 4+4+4 zorunlu eğitim ile ilgili soru ve cevapları sizler için derledik; Bu yasal değişikliğe neden gerek duyuldu? Dünya genelindeki uygulamaMilli Eğitim lara bakıldığında, ortalama eğitim Bakanı süresi 11-12 yıl veya daha üzerinÖmer Dinçer dedir. Türkiyeʼde ise toplam nüfusun ortalama eğitim süresi 6-6,1 yıl civarındadır. Başka bir ifadeyle, gelişmiş önlemlerle ve idari uygulamalarla çağ nüfuslarının okullaşma oranlarında çok dünya ülkeleri ile Türkiyeʼnin eğitim süresi arasında tam yarı yarıya bir fark söz önemli mesafeler kat edildiği görülmektedir. Bu kapsamda okullaşma oranlakonusudur. rında ilköğretim düzeyinde yüzde Avrupa Birliği ülkeleri 2020 yılına 98ʼlerin aşıldığı, ortaöğretim düzeyinde kadar nüfuslarının en az yüzde 90ʼını yüzde 70ʼlere yaklaşıldığı, yükseköğrelise mezunu yapmak üzere hedeflerini tim düzeyinde ise yüzde 33ʼleri yakaladırevize ettiler. Japonya ve Güney Kore çağ nüfusunun yüzde 100ʼünü üniversite ğımız görülmektedir. Buna karşılık mezunu yapmaya çalışıyor. Daha birçok bölgeler arasında ciddi farklılıklar maalesef varlığını korumaktadır. ülkeden veya bölgeden bu tür örnekleri Örneğin Şırnakʼta ortaöğretimdeki artırmak mümkündür. Ülkemizde ise nüokullaşma oranı yüzde 30ʼların altındafusun sadece yüzde 28ʼinin lise mezunu olduğu dikkate alınırsa, bu değişikliğe ih- dır. Zorunlu eğitimi 8 yıldan 12 yıla çıkaran düzenleme ile toplam nüfusun tiyacın ne kadar büyük olduğu anlaşılortalama eğitim yılı artırılacak ve bu anmaktadır. Ülkemizde son yıllarda alınan
lamda okullaşma oranındaki bölgesel farklılıklar da azaltılacaktır. Düzenlemenin en önemli amaçlarından biri de eğitim sistemimizi demokratikleştirme ve esnekleştirme arzusudur. Değişik kademelerde oluşturulacak seçimlik derslerle her kesimden vatandaşlarımızın ve öğrencilerimizin eğitimden beklentileri, sosyal ve kültürel talepleri karşılanmaya çalışılacaktır. Öğrenciler sporda, sanatta veya başka bir alanda yetenek sahibi ise veya bu alanların birinde kendini geliştirmek istiyorsa 5. sınıftan itibaren kendisine bu imkân tanınmış olacaktır. Düzenlemeyle getirilen bir başka yenilik ise eğitimin kademelere bölünmesidir. Birinci kademe 4 yıl süreli ilkokul, ikinci kademe 4 yıl süreli ortaokul ve üçüncü kademe 4 yıl süreli lise olarak yapılandırılmıştır. Böylece kademeler arası yatay ve dikey geçişlere imkân tanınmış, esnek yapı sayesinde bireye yetenek ve gelişimine göre erken yaşlarda tercih hakkı tanınmıştır. Yapılan değişiklik ile ilköğretim çağı 6 - 13 yaş olarak değiştirilmiş ve Eylül ayı sonu itibarıyla 5 yaşını doldurmuş, 6 yaşına girmiş çocuklarımızın ilköğretime başlamalarına fırsat verilmiştir. Bu konuda dünya genelindeki uygulamalarla
Başakşehir Milli Eğitim Müdürü İsmail BALTACI’dan 4+4+4 konusunda bilgi aldık:
BAHÇEŞEHİR’DE BULUNAN OKULLAR YENİDEN YAPILANDIRILDI I Bahçeşehir’de okulların yapılanması konusundan bilgi alabilir miyiz? 6287 Sayılı Kanun kapsamında okullar İlkokul- Ortaokul ve Lise olarak yeniden yapılandırılmış olup; bu doğrultuda ilçemiz Bahçeşehir bölgesindeki ilköğretim okulları, Okul Müdürleri Komisyonunca kararlaştırılmış olup, Vilayet Makamınca onaylanmıştır. Bahçeşehir Süleyman Demirel İlkokulu, Başakşehir Cumhuriyet İlkokulu, Zihni Küçük İlkokulu, Abdi İbrahim Ortaokulu, Bahçeşehir Boğazköy İlkokulu ve Ortaokulu olarak düzenlenmişlerdir. 2012-2013 öğretim yılından itibaren yapılacak okullar ihtiyaçlar doğrultusunda İlkokul veya Ortaokul olarak hizmete sunulacaklardır. İlkokulların 1.sınıfları ve Ortaokulların 5. Sınıfları yukarıda belirtilen yeni okul türlerinden ikametine en yakın olana kayıt yapılacaktır. 2, 3, 4, 6, 7 ve 8. Sınıflar kayıtlı bulundukları okullarına mezun oluncaya kadar devam edebileceklerdir. Yada velilerin istekleri doğrultusunda yeni düzenlemeye tabi olarak kayıt alabileceklerdir. Okul binası küçük olan Bahçeşehir Süleyman Demirel İlkokulu ek okul binası veya yeni bir okul yapılıncaya kadar eskisi gibi ikili eğitim verecektir. I 1 ve 5. sınıflar en geç ne zamana kadar okullara kayıt yaptırabilecekler?
54
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
1. sınıflar adresler tanımlandıktan sonra e-kayıt sisteminden otomatik kayıt olacak. 5. sınıflar sistemden okulunu teyit edip, okullar açıldığı haftaya kadar kayıtlarını yaptırabilecekler. I Kayıt esnasında hangi evraklar gerekli olacak? Okulunu ve okul numarasını beyan edebilmek için son karnesi ve nüfus cüzdanı gerekli olacak. I Öğrenci sayısı artacak olan okulların öğretmen sayısı yeterli mi, öğretmen takviyesi yapılacak mı? Öğrenci kayıtlarına göre gerekirse takviye yapılacak. Bahçeşehir bölgesinde öğretmen eksikliği konusunda hiçbir sıkıntı yaşanmayacaktır. I Kayıt esnasında herhangi bir ödeme istenecek mi? Kayıt parası alınmayacak. Kayıttan sonra isteyen veli okulun ihtiyaçlarına katkıda bulunabilir. I 8 kredi olarak belirlenen seçmeli dersler ne zaman seçilecek? Bakanlık seçmeli dersleri belirledi. Ama her okul kendi imkanlarına göre uygulayabileceği seçmeli derslerini en az (5-6 branş) veliye sunacak ve tercih isteğinde bulunacak. Seçmeli dersleri bu yıl sadece 1. ve 5. sınıflar seçecek. I Okul saatleri değişecek mi? Seçmeli derslerden dolayı bir ders uzayacak. Tekli eğitimde bir derslik bir uzatma tüm gün olduğu için sorun olmayacak ama ikili eğitimde kışın kış saati uygulamasında havanın erken kararması biraz zorlanmaya sebep olabilir tabii.
KAPAK KONUSU: 4+4+4 paralellik sağlanmış, erken yaşta eğitime başlayan bireyin bir yıl erken hayata adım atması sağlanmıştır. Günümüz dünyasında istenilen her türlü teknolojik ve fizikî şartların uygunluğu göz önüne alındığında bireyin okula bir yıl erken başlaması çok önemlidir. Sekiz yıllık kesintisiz eğitimde 1. sınıf öğrencisi ile 8. sınıf öğrencisi aynı bahçede oyun oynuyor, aynı tuvaleti kullanıyor ve aynı kantinde alışveriş yapmak için sıraya giriyordu. Yetişkin öğrencilerin bedensel üstünlükleri karşısında alt sınıf öğrencileri ezilebiliyor, ortak mekânlardan yeterince yararlanamıyordu. Yeni sistem, yaş aralığını düşürerek ilkokulların ayrı binalarda, diğer okullara (ortaokul ve lise) devam eden öğrencilerin ise farklı binalarda eğitim yapmasına imkân tanımıştır. Bu düzenleme ile şimdi durum ne olmuştur? Bu değişikliklerle birlikte halen uygulanmakta olan 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yerine, 12 yıllık zorunlu kademeli eğitim getirilerek 12 yıllık süre üç kademeye ayrılmıştır. Özellikle ortaokul (5. 6. 7. ve 8. sınıf) öğrencilerinin daha özgür bir birey olarak sivil toplum ve demokratik devlet anlayışı gereğince eğitim süreçlerinde özgür ve karar değiştirme hakkına sahip olmalarına fırsat vermektedir. Eğitim süresinin önemi kadar, öğrencilerin sistem içindeki programlarda tercih değişikliği yapabilmeleri de en az o kadar önemlidir. Yeni düzenleme ile ilkokul, ortaokul ve liseler bağımsız (fizikî olarak) oluşturulabileceği gibi, imkân ve şartların elverişli olmadığı yerlerde ortaokulların ilkokullarla ya da liselerle birlikte oluşturulmasına da fırsat verilmektedir. Ortaokullar, program bütünlüğü korunarak, üst öğretim programlarının bütününe yönelik olarak fazla sayıda seçeneği barındırıp, lise öğrenim sürecinde yer alan programların tercih edilmesine fırsat verecek esneklikte tasarlanacaktır. Dünyada da temel ders-
56
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
“İlk ve orta öğrenimde akıllı tahta ile eğitim verilecek. 5.ve 9.sınıflarda tablet dağıtımı yapılacak. Bu nedenle bilgi teknolojileri okur yazarlığı konusunda çocuğun sorunu olmayacak” ler dışında bireylerin ilgi, istek ve yeteneklerine uygun seçmeli derslerden oluşan seçimlik ders programları uygulanmaktadır. Yeni düzenleme ile ortaokul ve liselerde, Kuran-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin hayatının seçmeli ders olarak okutulması sağlanmıştır. Ayrıca ortaokullarda, yani ikinci 4 yıllık kademede Türkçe, Matematik, Fen, Sosyal Bilgiler ve Yabancı Dil gibi temel dersler dışında seçimlik dersler ile lise eğitimi için alt yapı oluşturulacaktır. Ortaokullardaki temel dersler (core subject) dışındaki seçimlik dersleri, öğrencinin veya ebeveyninin isteğine ve tercihine bağlı olarak alabilme esnekliği getirilmektedir. Böylece bireylerin demokratik hak ve taleplerine sınırlama değil, aksine sağlanan esneklik ile bu hak ve taleplerin kullanılmasına imkân tanınmıştır.
Bu yeni düzenleme nasıl çalışacak? Yeni yapı şu an için sadece ilkokula başlayacak olan öğrenciler ile 8. sınıfı bitirecek öğrencileri doğrudan ilgilendirmektedir. Sistemin nasıl çalışacağına gelecek olursak: 2012 – 2013 öğretim yılında 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla 5 yaşını tamamlayacak olan çocuklar ilkokul 1. sınıf öğrencisi olarak kayıt yaptıracaklardır. Şu anda ilköğretim 5, 6 ve 7. sınıflarda okuyan çocuklarımız ise yine aynı ilköğretim okullarında okumaya devam edeceklerdir. 4. sınıfta okuyan öğrenciler ise artık ilköğretim 5. sınıf değil, ortaokul öğrencisi olacaklar, ancak sınıf numaralarında kesinti ve yeniden başlama söz konusu olmayacağından 5. sınıf öğrencisi olmaya devam edeceklerdir. İlköğretim 8. sınıfta okuyan öğ-
renciler ise eğitim sisteminden ayrılamayacaklar ve zorunlu eğitimlerine devam edeceklerdir. Bu öğrenciler 2012 – 2013 öğretim yılında lise 1 (9. sınıf) öğrencisi olarak öğrenimlerine devam etmek zorundadırlar. 12 yıllık zorunlu eğitime başlama yaşı Eylül sonu itibarıyla 5 yaşını tamamlayanlar için başlayacağından, doğal olarak gerek okul öncesi gerekse ilkokul 1. sınıf programı yeni düzenlemelere uygun hale getirilmek üzere gözden geçirilmektedir. Ayrıca, bilindiği gibi bu değişiklikler yapılmadan önce hangi derslerin zorunlu ders olarak tüm öğrencilere, hangi derslerin ise seçimlik ders olarak seçen öğrencilere okutulacağı Talim ve Terbiye Kurulu kararı ile belirlenebiliyordu. Şimdi ise yine Talim ve Terbiye Kurulu hangi derslerin zorunlu dersler, hangi derslerin seçimlik dersler olacağını belirleyecek, ancak Kanunda yer alan hüküm gereği ayrıca ortaokullar ile imam hatip ortaokullarında farklı programlar arasında tercihe imkân verecek şekilde bu belirlemeyi yapacaktır. Yine ortaokullar ile imam hatip ortaokullarında öğrencilerin ilgi ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulacaktır. Ayrıca, tüm ortaokul ve liselerde Kurʼan-ı Kerim ve Hz. Peygamberin Hayatı isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulacak dersler arasında yer alacaktır. Yeni sistemin çalışmasıyla ilgili olarak şu hususu da belirtmek gerekir. İlkokul 4. sınıfı tamamlayan çocuklar ya imam hatip ortaokullarına ya da diğer ortaokullara gidebileceklerdir. Ancak bu konuda şunu ifade etmekte yarar vardır: Genel ortaokullar ile imam hatip orta-
KAPAK KONUSU: 4+4+4 okullarında okutulacak zorunlu dersler ile isteğe bağlı seçmeli olan Kurʼan-ı Kerim ve Hz. Peygamberin Hayatı derslerinde herhangi bir fark olmayacak, sadece diğer seçmeli derslerde farklılıklar oluşabilecektir. Sistem Eylül ayında uygulanacak mı? Bu Kanunla getirilen sistem 2012 - 2013 öğretim yılında uygulamaya geçirilecektir. Bu yasa hızlı çıktı, çok acele edilmedi mi? Bu sistemde dünyaya baktığınızda eğitimde zorunlu eğitimin süresi 9 yılın üzerinde. Zorunlu eğitim daha önce ortaokula kadardı, şimdi lise de zorunlu hale geldi. Ücretsiz ders kitapları, yatılılık, burs ve pansiyon sistemi ve ücretsiz taşıma ile ortaöğretimi (lise) kolaylaştırmaya çalıştık. Tedbir ve programlarımızı aksaklık çıkartmadan yapmak için uğraşıyoruz. Bu kademeli geçişte direk etkilenecek olanlar 1.5.ve 9 sınıfa başlayacak olanlar. Okul öncesi eğitim hangi yaşta başlayacak? Okul öncesi eğitime başlama yaşında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Yeni sistem gerçekleştirilmeden önce 37 - 72 ay arasındaki çocuklar okul öncesi eğitime gidebiliyorlardı. Şimdi de yine 36 ayını tamamlamış çocuklar okul öncesi eğitime başlayabileceklerdir. Ancak zorunlu temel eğitime başlama yaşı değişmiş olduğundan üst sınırda bir değişiklik söz konusudur. Buna göre, 30 Eylül 2012 tarihi itibariyle 37 - 66 ay arasındaki çocukların anaokulunda veya uygulama sınıflarında, 48 - 66 ay arasındaki çocukların ise anasınıflarında okul öncesi eğitim almaları sağlanacaktır. 66. ayını tamamlayacak çocuklar olan 31 Mart 2007 tarihinde ve öncesinde doğmuş öğrencilerin okul kayıt işlemleri e-okul sistemi üzerinden merkezi sis-
58
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
temle yapılacaktır. Ancak, yaşça kayıt hakkı elde etmemiş olduğu halde fizikî ve ruhî gelişim yönünden hazır olduğu düşünülen 61 - 66 ay arasındaki çocuklar da velisinin yazılı isteği üzerine ilkokul eğitimine yönlendirilebilir. 2007 doğumlu bir çocuğun ailesi birinci sınıfa değil de anaokuluna çocuğunu vermek isterse ne olacak? 2007 yılı doğumluları doğum aylarına göre ayrıştırarak değerlendirmek gerekir. 30 Eylül 2012 tarihi itibariyle 66. ayını dolduranların kayıt işlemi e-okul sistemi üzerinden merkezi sistemle yapılacaktır. 31 Mart 2007 ve sonrasında doğan ve gelişim yönünden yeterince hazır olduğu düşünülen 61 - 66 ay arasındaki çocuklar ise velisinin istemesi halinde ilkokula yönlendirilebilecek, aksi halde okul öncesi eğitim kurumlarına devamları sağlanacaktır. İlkokula kayıt nasıl yapılacak? 2012 - 2013 eğitim öğretim yılı için 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla 66. ayını dolduranların (31 Mart 2007 ve öncesinde doğanların) ilkokul birinci sınıf kayıtları eokul sistemi üzerinden adrese dayalı veri tabanından alınan bilgilerle otomatik olarak yapılacaktır.
“30 Eylül 2012 tarihi itibariyle 37-66 ay arasındaki çocukların anaokulunda veya uygulama sınıflarında, 48 - 66 ay arasındaki çocukların ise anasınıflarında okul öncesi eğitim almaları sağlanacaktır”
Çocuklar daha erken yaşta okula başlayınca, yapılan eğitim onun için daha ağır kalmayacak mı? Bakıldığında yeni uygulama ile eski uygulama arasında fark sadece 2 aylık bir süreyi kapsamaktadır. Bu fark çocukların fizikî ve ruhî gelişiminde olumsuzluk yaratmayacaktır. İlkokullardan ortaokullara kayıt nasıl olacak? 2011 - 2012 eğitim ve öğretim yılında ilköğretim 4. Sınıfta okuyan ve bir üst sınıfa geçen öğrencilerin 2012 - 2013 eğitim ve öğretim yılında ortaokul 1. (5.) sınıfa kayıtları e-okul sistemi üzerinden merkezi olarak yapılacaktır. Yani eğitim bölgelerinde ilkokul ve ortaokul olarak belirlenen okullara kayıt sistemi sadece ilkokullara yeni kayıt olacak 1. sınıflar ile ortaokullarda 5. sınıf öğrencilerinin tamamı için e-okul sisteminden yapılacaktır. E-kayıt sisteminde TC kimlik numarasını yazınca çocuğun hangi okula yerleştirildiği görülebilecek. Ancak 2012 - 2013 eğitim ve öğretim yılında eğitim öğretime başlamış olan imam hatip ortaokulları varsa bu okullara devam etmek isteyen 5. Sınıf öğrencilerinin kayıtları velileri tarafından bu okullara yapılacaktır. Ortaokullara sınavla mı geçilecek? Bütün ortaokullara geçiş herhangi bir sınava tabi olmaksızın e-okul sisteminden merkezi olarak adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre yapılacaktır. 2011 - 2012 eğitim – öğretim yılında 8. sınıf öğrencileri liselere nasıl geçecek? 2011-2012 eğitim ve öğretim yılında 8. sınıfta okuyan öğrencilerden Seviye
KAPAK KONUSU: 4+4+4
Belirleme Sınavı (SBS) ve özel yetenek sınavı sonuçlarına göre öğrenci alan ortaöğretim kurumlarından herhangi birine yerleşemeyen öğrenciler ile bu sınava katılmayan öğrencilerin tamamının ilçe yöneticilerimizin koordinasyon ve takibi sonucunda tercihleri ve kapasite imkanları çerçevesinde genel liselere, imam hatip liselerine ve mesleki ve teknik liselere kayıt yaptırmaları sağlanacak. Gelecek yıl SBS’ye girecek olan öğrenciler hangi konulardan sorumlu olacak? - 2641 sayılı Tebliğler Dergisiʼnde yayınlanan karara göre, öğrenciler 8. sınıf müfredatından sorumlu olacak. Müfredatımız sarmal bir yapıya sahip olduğu için sınava girecek öğrencilerimizin 6 ve 7. sınıf konularına da hakim olmaları gerekiyor. Merkezi Sistemle Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına Öğrenci Yerleştirme Yönergesiʼnde kesin ve açık bir şekilde sınavın sadece 8.sınıf öğretim programlarını içereceğini, soruların da 8.sınıf konularında sorulacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla alt sınıfların programlarına ilişkin sorular sınavda yer almayacak. Bu sistem lise ve üniversite giriş sınavlarında nasıl değişiklikler getirecek? Sınav sistemlerinde kısa sürede herhangi bir değişiklik beklenmemelidir. Zaten ilkokulu bitiren öğrencilerin ortaokullara devam etmesinde herhangi bir değişiklik söz konusu olmayacaktır. Ortaokulu bitiren öğrencilerin liselere devamı konusunda ise birkaç yıl daha Seviye Belirleme Sınavına (SBS) göre bir seçme süreci devam edecektir. Bilindiği gibi, lise (ortaöğretim) düzeyinde temel olarak iki farklı tür bulunmaktadır. Genel ortaöğretim kurumları (liseler) ve mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları (liseler). Ancak bunların içindeki türlere geçildiğinde tür ve program bazında farklılıklar çoğalmaktadır. Son
60
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
yıllarda bu türlerin azaltılması ve programların güncellenerek artırılması yönünde bir çalışma Bakanlığımızda devam etmektedir. Şu anda sistemde bulunan genel ortaöğretim kurumları genel liseler, Anadolu liseleri, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Anadolu öğretmen liseleri, güzel sanatlar ve spor liseleridir. Ayrıca, iki öğretim yılı boyunca uygulamaya devam edilen genel liselerin Anadolu liselerine dönüştürülmesi çalışmaları bu öğretim yılında da devam etmektedir. Önümüzdeki öğretim yılı sonunda bu çalışma tamamlanarak genel liseler tamamen kaldırılacak ve bunlar ya Anadolu Lisesi ya da mesleki ve teknik liseye dönüşmüş olacaktır. Mesleki ve teknik eğitimde ise türlerin tamamının kaldırılması ve programların güncellenerek artırılması çalışması devam etmektedir. Bunların sonucunda türler arasında programlardan kaynaklanan kalite farklılıkları kaldırılmış olacak ve ortaokullardan liselere geçişlerde seçme ve sıralamaya dayalı merkezi sınav uygulaması da gereksiz hale gelecektir. Liselerden üniversiteye geçişte ise yine makul bir süre sonunda yerleşme sisteminde değişiklikler gerçekleştirilecektir. Bu süre içinde ise öncelikle üni-
“Yapılan değişikliklerin hiçbir yerinde ortaokullarda meslekî eğitimden ve 9 yaşında mesleki eğitime başlamaktan söz edilmemektedir.”
“İki öğretim yılı boyunca uygulamaya devam edilen genel liselerin Anadolu liselerine dönüştürülmesi çalışmaları bu öğretim yılında da devam etmektedir.”
versite eğitimindeki kapasite arzını artırmak ilk hedefimizdir. Her ne kadar şu anda açık öğretim dâhil üniversitelerimizin kontenjanları liselerden o yıl mezun olan öğrenci sayısına ulaşmış ise de, geçmişten gelen bir birikim bulunması ve eğitim alanı veya üniversitesi tercihlerinde değişiklik yapmak isteyen öğrencilerin de taleplerini karşılayacak kadar kontenjan oluşmasına halen ihtiyaç bulunmaktadır. Gerek lise düzeyindeki kurumlarımızın türlerinde ve programlarında gerçekleştirilecek değişiklikler ve bunlar arasındaki kalite farklılıklarını kaldıracak yeni uygulamalarımız, gerekse üniversitelerimizdeki gelişmeler sonucunda birkaç yıl içerisinde liselerden üniversitelere geçiş sisteminde de değişiklikler yapılmasını sağlayacak ortamı oluşturacak ve şimdiki gibi öğrenci seçme, sıralama ve elemeye dayalı merkezi sınav sistemi ortadan kaldırılmış olacaktır. Dolayısıyla dershanelerin önemini de azaltacaktır. Üniversite sınavlarına girişte uygulanacak puan değişikliği nedir? Okul başarı puanının yerine öğrenci başarı puanının eklenmesi dışında bir değişiklik yok. Bireysel başarı ön plana çıkarılacak. Bu yolla okul katsayı uygulaması değil öğrencinin bireysel olarak ne kadar başarılı olduğu dikkate alınacaktır.
Yeni sisteme geçişle ilgili öğretmenlere herhangi bir eğitim verilmesi söz konusu mu? Öğretmen ve idarecilerimize yeni sistemle ilgili eğitim veriliyor ve bu uzaktan eğitimle yapılıyor.
SBS PROGRAMI
FEN VE MATEMATİK ÖZEL DERSLERİ SINAV KOÇLUĞU DENEME SINAVLARI BÜTÜN DERSLERDE EKSİK TAMAMLAMA ÇALIŞMALARI YToplamda 60.000 soru çözdürmüşüz AZMI?)
4+4+4
(YENİ EĞİTİM SİSTEMİ)
3,4 VE 5. SINIFLARDA TÜM DERSLERDE BİREBİR DERS İMKANI 6 VE 7. SINIFLARDA SINAV KOÇLUĞU VE DERS TAKVİYESİ YGS VE LYS MARATONUNDA FİZİK, KİMYA, MATEMATİK VE GEOMETRİ DERSLERİ
KAPAK KONUSU: 4+4+4 Mesleki ve teknik eğitime öğrenciler ne zaman başlayacak? “Bu konuda çok yoğun bir şekilde kara propaganda yapılmaktadır. Yapılan değişikliklerin hiçbir yerinde ortaokullarda meslekî eğitimden ve 9 yaşında mesleki eğitime başlamaktan söz edilmemektedir. Eğer bundan amaç imam hatip ortaokulları ise evet bu değişikliklerle sadece imam hatip ortaokulları kurulmuştur. İlkokulu bitiren çocuklardan dileyenler imam hatip ortaokullarına devam edebileceklerdir. Ancak bu okullardaki zorunlu dersler ile genel ortaokullardaki zorunlu dersler arasında herhangi bir farklılık olmayacaktır. Sadece bu zorunlu derslere ilave olarak imam hatip programları ile ilgili olacak diğer dersler yer alacaktır. Kaldı ki, genel ortaokullarda da seçmeli dersler arasında din eğitimine dair dersler yer alacaktır. İmam hatip ortaokullarının dışındaki ortaokulların hiç birisi meslekî eğitim veren ortaokul değildir. Bu nedenle meslekî ve teknik eğitim 9. sınıfta, yani üçüncü kademede (4’te) başlamaktadır.”
Ülkemizde yabancı dil seviyesi bu kadar düşükken öğretilecek yeni dillerde bir başarı hedefi var mı? Yabancı dil eğitimine yeni sistemde 2. sınıftan itibaren başlanacak. Yabancı dil öğretimi yeniden yapılandırılıyor ve seviye belirleme sınavları sonucu öğrencilere seviyelerine göre yabancı dil eğitimi verilmeye başlanacak. İngilizce 2.sınıftan başlatılacakmış. Ancak genelgede ilk 4 de sınıf öğretmenleri girecek deniyor?
Hayır sınıf öğretmenleri değil branş öğretmenleri girecek. Hazırlık sınıfları düşünülmüyor.
Yabancı dil eğitimini 2.sınıfa çekmek olumlu, ancak eğitimi uzatmak kaliteyi artıracak mı? Lisan laboratuvar-
ları yapılacak mı? Lisan laboratuvarı uygulaması çok tartışılan bir konu. Ancak öğrencilerimizin mevcut teknolojilerle yabancı dil öğrenmesi mümkün. Yabancı dil öğretiminde eğitim süresince alınan yabancı dil maalesef yeterli değil. Öğretim teknikleri, yaklaşım, vb. birçok sebebi var bunun. Özellikle çok ağır gramer öğretiliyor. Her çeşidi, her ayrıntıyı öğrete öğrete çocuk hiçbirini öğrenemiyor. Dilde de ifade ve anlama yeteneğini geliştirecek bir eğitime geçeceğiz. Temel dersleri almak koşuluyla seçmeli dersleri yabancı dilden seçerek sınıf oluşturulabilecek. Birinci sınıf eğitimi oyunlarla verilecekse okul öncesi eğitim nasıl uygulanacak?
İLKÖĞRETİM 6, 7, 8. SINIF,
LİSE VE ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İLE YETİŞKİNLERE,
ANKARA ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ İLE HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ MEZUNU CELTA (CERTIFICATE IN ENGLISH LANGUAGE TEACHING TO ADULTS, UNIVERSITY OF CAMBRIDGE) SERTİFİKASINA SAHİP
TECRÜBELİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENİNDEN
HER SEVİYEYE VE GRUPLARA, İNGİLİZCE DERSİ VERİLİR
672 17 68
(212)
(532)
483 26 70
Şartların uygun olmaması durumunda aynı binada bulunan ilkokul ve ortaokul için ikili öğretim uygulaması yapılabilecektir. İkili öğretim yapan okullarda ortaokullar sabahçı, ilkokullar ise öğlenci olarak eğitim öğretim faaliyetlerini yürütebileceklerdir. Okul öncesi eğitimle çocuğun sadece oyun değil, sosyal, kültürel ve fiziksel becerilerini de geliştirmeyi hedefleriz. Okul açıldıktan 1 hafta sonra okuma-yazmaya geçmeyip çocukların psikomotor ve sosyal becerilerini geliştirmeye yönelik düzenleme yapıyoruz. 3 aylık bir süre ötelenmiş ve ağırlıklı olarak okumayazma 2. dönem başlayacak. Yeni sistemde devam zorunluluğu nasıl olacak? Uygulamalarda herhangi bir değişiklik olmayacak. Öğrencinin zorunlu ihtiyaçlarından dolayı velisinin bilgisi dahilinde izin sürelerini takibedeceğiz. Bu sene 4.sınıfı bitiren çocuğum nasıl bir müfredat okuyacak? Bu öğrenciler hali hazırda var olan zorunlu dersleri alacak. Bu derslere ek olarak seçmeli dersler alacak. Seçmeli dersler ortaokul ve liselerde uygulanacaktır. 8 saat olacak bu seçimlik dersler. Haftalık ders saatlerinde de bir artışa gidiyoruz. Seçmeli ders istemeyen öğrenciler bu saatlerde neler yapacak? Seçmeli dersler içinde matematik ve fen bilimleri var. Aslında zorunlu dersler
içinde olan matematik ve fen derslerinin iki saat fazla olması değil pratik matematik ve fen dersleri ile öğrencinin yaşadığı dünyayla ilişkilendirebileceği bir dersten söz ediyoruz. Tam tersine o alandaki bilgilerini pekiştirip içselleştirebileceği bir ders öngörüyoruz. Seçenek o kadar çok ki mutlaka bir alan seçecek. Bilişim Teknolojileri dersiyle ilgili bir değişiklik olacak mı? Bilişim teknolojileri ve yazılım dersi fen bilimleri alanında bir ders olacak. Artık çocuklarımızın çoğu bilgisayar kullanmayı biliyorlar. Temel algoritma mantığını, mantık yürütmeyi ve yazılım mantığını ortaya koymak, çocukların buradaki muhakemelerini artırmak olmalı amacımız, bu dersle ileride yazılım alanına yönelecek öğrencilerin yetişebileceğini düşünüyoruz. 66 ayını doldurmuş çocuğun kesinlikle hazır olmadığından eminsek bir anne baba olarak ne önerirsiniz? Okula gidişini 1 yıl erteleme hakkım olmayacak mı? Olmayacak. Ancak çocuk gelişim uzmanınca, o çocuğun okula başlamasında ruhsal, zihinsel, bedensel gelişiminde herhangi bir yetersizliği tespit edip
Yaşı gelen çocuğunu okula göndermeyen aileler hangi doktordan veya heyetten rapor alacak? 30 Eylül 2012 tarihi itibariyle 66 ayını doldurmuş olan çocuklarımızdan bedensel ve ruhsal gelişimlerinde çocuk gelişim uzmanları heyetince okula devam etmelerinde sakınca görüldüğünü belirten belgeye dayalı olarak öğrenci velisinin istemesi halinde okula başlamaları 1 yıl ertelenebilir. Rapor, çocuk gelişimi uzmanlarınca verilecek
belgelendirdiğinde 1 yıl ertelenebilir. Her kademede diploma verilecek mi? Her kademede diploma verilmeyecek, sadece 12 yıllık eğitimin sonunda diploma verilecektir. 2007 doğumlu çocuğu ilkokula değil de, anaokuluna gönderecek aileler yine ceza alacak mı? Kanun gereği 5 yaşını tamamlayıp 6 yaşından gün alan kişiler zorunlu 12 yıllık eğitim kapsamında olup, bu çağda bulunan kişilerin zorunlu eğitim kapsamında eğitim kurumlarına devam etmeleri zorunludur. Zorunlu eğitimde çocuğunu okula göndermeyen veli veya vasisine okul idaresince okula göndermesi için tebligatta bulunur. Okula öğrencinin devam etmemesi halinde okul idarelerince öğrencinin velisiyle ilgili köylerde muhtarlığa diğer yerlerde mülki amirlere bildirilir. Mülki amirler en geç 3 gün içinde öğrenci velisi veya vasisine tebligatta bulunurlar. Yapılan tebligat sonucunda (geçerli sebepler dışında) çocuğun okula gönderilmemesi halinde 222 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi hükümleri doğrultusunda gerekli idari para cezaları tatbik olunur. Kur’an-ı Kerim derslerinde kıyafetler nasıl olacak? Sadece ders sırasında olmak üzerekız öğrenciler isterlerse başörtülü bu dersi okuyabilir. I Kaynaklar Ahmet Hakan “Tarafsız Bölge, CNN Türk” (Konuklar: Milli Eğitim Bürokratları MEB Müsteşar yardımcısı Salih Çelik ve MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Emin Karip) İsmail Baltacı Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Milli Eğitim Bakanlığı 4+4+4 Kitapçığı Hürriyet 4+4+4 Dosyası soruları ve Milli Eğitim Bakanlığıʼnca verilen cevaplar www.kamudanhaber.com www.memurlar.net TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
63
KAPAK KONUSU: 4+4+4
İLKOKUL VE ORTAOKULLAR İÇİN HAFTALIK DERS ÇİZELGESİ SINIFLAR DERSLER Türkçe Matematik Hayat Bilgisi Fen Bilimleri Sosyal Bilgiler T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Yabancı Dil Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Görsel Sanatlar Müzik Oyun ve Fiziki Etkinlikler Beden Eğitimi ve Spor Teknoloji ve Tasarım Trafik Güvenliği Rehberlik ve Kariyer Planlama İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi ZORUNLU DERS SAATİ TOPLAMI Kurʼan-ı Kerim (4) Din, Hz. Muhammedʼin Hayatı (4) Ahlak ve Değerleri Temel Dini Bilgiler (2) Okuma Becerileri (1) Yazarlık ve Yazma Becerileri (4) Dil ve Anlatım Yaşayan Diller ve Lehçeler (4) İletişim ve Sunum Becerileri (1)
SEÇMELİ DERSLER
ZORUNLU DERSLER
1 10 5 4
Yabancı Dil
Fen Bilimleri ve Matematik
1 1 5
2 1 1 5
2 1 1 5
4 8 5 3 3 2 2 1 1 2 1
26
28
28
2 30
Yabancı Dil (Bakanlar Kurulu Kararı ile Kabul Edilen 8 Dilden biri) (4) Bilim Uygulamaları (4) Matematik Uygulamaları (4) Çevre ve Bilim (1) Bilişim Teknolojileri ve Yazılım (4) Görsel Sanatlar (Resim, Geleneksel Sanatlar, Plastik Sanatlar vb.) (4)
Müzik (4) Spor ve Fiziki Etkinlikler (Alanlara Göre Modüller Oluşturulacaktır) (4) Drama (2) Zeka Oyunları (4) Halk Kültürü (1) Medya Okuryazarlığı (1) Sosyal Bilimler Hukuk ve Adalet (1) Düşünme Eğitimi (2) Seçilebilecek Ders Saati Sayısı SERBEST ETKİNLİKLER TOPLAM DERS SAATİ Sanat ve Spor
İlkokul 2 3 10 8 5 5 4 3 3
5 6 5 4 3 4 2 1 1 2
Ortaokul 6 7 6 5 5 5
8 5 5
4 2 1 1
2 4 2 1 1
4 3
4 3
2
2 2
29 2 2 2
29 2 2 2
2
2
2
2
2
2
2 2
2 2 2 2
2
2
2
2
2
2 2 2 2
2
8
8
2 2 2 2 2 8
36
36
37
2
30
2 2 2
2
2 2
2 30
1
28 2 2 2 2 2 2
2
2 30
2 2
28 2 2 2 2 2 2 2 2
4 30
4 2 1 1
4
2 2 2 2 2 2 2 2 2 2 2
37
2 2 8
NOT: Parantez içinde seçmeli derslerin kaç öğretim yılı alınabileceği belirtiliyor.
64
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Demet Köklü:
“4+4+4’e hazırız” 4+4+4 ile ilgili bölgemiz özel okullarından Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Demet Köklü ile görüştük. Köklü, yeni sistem ile ilgili okullarında yaptıkları hazırlıkları anlattı... - 4+4+4’e nasıl hazırlanıyorsunuz? Okullarınızın fiziki açıdan 4+4+4 sistemine uyum sağlayabilmesi için neler yapıyorsunuz? Bahçeşehir Kolejleri 7 yıldır uyguladığı Kişiye Özgü Öğretim Modeli ile okul öncesi ve ilköğretimde esnek sınıf ortamları ile eğitim vermektedir. 80 metrekareye yaklaşan sınıflarda normal sınıf düzenine ek olarak okuma köşeleri, hobi köşeleri ve bilimsel araştırma köşeleri gibi ortamlarla öğrencilerinin ilgi alanlarına göre farklı öğrenme ortamları sağlamaktadır. Son 10 yıldır 4+4+4 eğitim sistemini uygulamakta olan Bahçeşehir Kolejlerinde ilk dört yıl sınıf öğretmenleri, 5. sınıftan itibaren de branş öğretmenleri derse giriyor. Yeni yasa ile bu yıldan itibaren tüm Türkiyeʼde 5.sınıftan itibaren branş öğretmenleri derse girecektir. - 2006 ile 2007 doğumlu öğrenciler aynı sınıfta mı, yoksa ayrı sınıflarda mı eğitim alacak? 60 ay üstü doğumlu tüm öğrencilere rehberlik servisi tarafından “Çocuğum İlkokula Hazır mı?” tanıma çalışması uygulanmaktadır. Bu çalışmanın sonuçları ailelerle paylaşılmaktadır. Bu çalışmanın sonucuna göre de 2006 ve 2007 doğumlu öğrenciler arasında en uygun sınıflar oluşturuluyor. Bahçeşehir Kolejleri, dünyanın en saygın üniversitelerinden oluşan bir grup akademisyenle 5 yaşa farklı bir müfredat hazırlıyor! - Biliyorsunuz yeni sistem birçok seçmeli ders alma olanağı sunuyor öğrencilere. Bu kapsamda okullarınızda hangi seçmeli dersler okutulacak? İkinci 4’te, yeni sisteme göre farklı neler yaptınız? Uzun süredir devam ettirdiği, çok geniş yelpazeye sahip seçmeli derslerden seçerek istediği alana yönelik ek eğitim alan Bahçeşehir Koleji öğrencileri, yeni sistemin getirdiği bir çok avantajdan uzun süreden beri faydalanmaktadır. Bu anlamda da Bahçeşehir Kolejleri yeni sistemi zaten 10 yıldır uygulayan bir okul olarak çoktan hazırdır. Bu seçmeli derslere ek olarak Bahçeşehir Kolejlerinde düşünce becerilerini ve öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştiren diğer özel dersler, hobilerine yönelik olarak satranç, robotik ve benzeri derslerin yanı sıra 2. Yabancı dil seçenekleriyle de öğrencilerinin iyi bir dünya vatandaşı olarak yetişmesini hedeflemektedir. TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
65
“Test Tekniği Eğitimi” uzman öğretmenlerce veriliyor. Dikkat (-sizlik)’ten kaynaklanan hatalara son verecek akademik çalışma özel bir kitap eşliğinde yapılıyor. Öğrencilerin okuma, anlama, yorumlama ve kompozisyon becerilerini artırıcı özel bir çalışma yapılıyor. Siz tatilde de olsanız bunlarla ilgili materyaller adresinize kargoyla gönderiliyor. TÜM BU HİZMETLER YAZ BOYUNCA ÜCRETSİZ VERİLİYOR Defne 04 Villa 21 48/A Bahçeşehir 0212
669 69 75
www.muratapaydin.com.tr
EĞİTİM MODELLEMESİ YABANCI SINIF ÖĞRETMENLERİ İLE; Montessori, Reggio Emilio ve High Scope sentezli DSLS (Different Style of Learning System) da G İtalya, İngiltere ve Hollan Commenius Socrates Eğitim Sistemleri ile ikiz IB (International enme 3-12 yaş Algısal Tercihe göre öğr P) (PY ar yıll ilk ible pat Com ia) lor Bache uzumuzda Yüzme Dersleri G Isıtmalı Kapalı Yüzme Hav blade&Scooter G Paten Pistimizde Roller Dersleri inlikleri G Tenis Kortumuzda Tenis Hobby Geliştirme ve Satranç Etk k, ulu onc siy lek Ko izde erim çel G Hobby Odalarımızda ve Bah muzda Vizyon Çocuk Filmleri G Tiyatro ve Sinema Salonu ızda Healty Computing G Bilgisayar Laboratuvarım Fitness le, Dünya ve Türk Halk Dansları, G Percussion, Piyano, Ba G
ANAOKULLARI
2 DIL TÜRKÇE KONUŞMAYI ÖĞRENİR GİBİ
İNGİLİZCE ALMANCA
NATIVE SPEAKER YABANCI OĞRETMENLERLE
HER GUN TAM GUN
608 10 00 w w w . e u r o s u n . c o m . t r
I S P A R T A K U L E
B A H Ç E Ş E H İ R
EĞİTİM
EĞİTİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER - 26
Hayat başarısına götüren becerilerin erken dönemde kazanılması-3 . YARD. DOÇ. DR AN İN R NİLGÜN ULUSE VAKFI
ME İTÜ GELİŞTİR MÜDÜRÜ NEL GE RI LA UL OK
Geçen sayımızda a) Kendine güven (Yapabileceğini hissetme), b) Motivasyon (Yapmayı isteme), c) Çaba (Çok çalışmaya isteklilik), ç) Sorumluluk (Doğru olanı yapmakla yükümlenme), d) İnisiyatif (Harekete geçme), e) Sebat (Başladığını tamamlama), becerilerini açıklamıştık. Mega becerilerden son dördü olan Duyarlılık (Başkalarına özen gösterme), Takım Çalışması (Başkalarıyla birlikte çalışabilme), Sağduyu (Basiret sahibi olma, isabetli kararlar alma) ve Problem çözme (Bilgi ve becerilerini kullanabilme) olarak isimlendirdiğimiz diğer becerilerin açıklamasına bu sayımızda da devam ediyoruz: Sebat (Başladığını tamamlama)
Sebat; kendine, kendi fikirlerine ve amaçlarına güvenme, yarıda bırakmadan çok çalışmadır. Sürekli olarak başkalarının bireyi kritik ettikleri ve yeterliliklerini tartıştıkları bir dünyada, yaptığı işe adanmak ve başladığı işi bitirmek en zor işlerden birisidir, çünkü ilave bir enerji gerektirir. Başlama esnasındaki motivasyonu sürdürebilmek için, başkalarının izin, iltifat ya da teşviklerini beklememek ve kendi kendini motive etmeye devam etmek gerekir. Tamamlanan her küçük işle, atılan her ufak adımla mutlu olmalı ve aşılan zorluklar düşünülerek gurur duyulmalıdır. Bu başlanan işi tamamlamak için gereken ilave enerjinin temel kaynağını oluşturur. (i). Sebat, başaranlarla deneyenler arasındaki farktır. Kimi insanlar bir gecede başarıyı yakalayabilirler ancak hikâyenin tamamı okunduğunda, başarı öncesinde çok uzun bir zaman geçirildiği ve birçok deneme yaşantısı olduğu görülür. Günümüzde öğrencilere sebatlı olmayı öğretmek geçmişte olduğundan daha zordur. Çünkü çağımızın teknolojik olanakları her şeyin baş döndürücü bir hızla yapılmasını ya da öyle görünmesini sağlamaktadır. Şok dondurucuların olmadığı yıllarda, buzdolabı buzluklarında dondurmanın kıvama gelmesi için saatlerce beklendiği düşünülürse, o yılların
68
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
çocuklarının sebatlı yetişmelerinde yaşam şartlarının da önemli katkıları olduğu görülür. Sebatlı olmayı öğretmek için parça sayıları gittikçe artan yap-boz oyunları, bir aile albümü oluşturma, tohumlu bir bitki yetiştirme, telefon ve adres defteri yapma vb.çeşitli etkinliklerden yararlanılabilir.
Duyarlılık (Başkalarına özen gösterme)
Çocuğun, çevresindeki bireylere karşı şefkatli, düşünceli ve bencil olmayan bir yaklaşımı öğrenmesi, okul çağında akranlarından öğrenmeyi beslediği kadar, onun iş ve sosyal hayatındaki başarılarının da temelini oluşturacaktır. İnsanlar sosyal varlıklar olduğu için yalnızlık duygusu tüm hedeflerin önünde önemli bir bariyer olarak durur. Başkalarını önemseme insanları birbirine bağlar, yardımlaşmayı körükler, toplum olma duygularını geliştirir. Büyük ailelerden gelen çocukların sahip olduğu “başkalarının farkında olma” niteliği, özellikle çekirdek aile yapısında büyüyen çocukların gereksinim duyduğu bir niteliktir (x). Başkalarının duygularına önem verme, onlarla arkadaş olmanın yollarını arama ve insanları önemseme olarak özetlenebilecek duyarlı olma becerisi; okul hayatında öğrencinin bir gruba ait olma, sevme ve sevilme ihtiyaçlarını karşılayarak akademik anlamda kendini gerçekleş-
tirmesine yardımcı olur. Bu niteliklerle donanarak büyüyen öğrenci, iş hayatında adil ve teşvik edici bir çalışma arkadaşı/yönetici olarak yerini alır. Çalışma arkadaşlarının kendilerini takdir edilmiş hissetmelerini sağlar, onun çalıştığı iş yerinde moral oldukça yüksektir. Başkalarının ihtiyaçlarına, duygularına, düşüncelerine duyarlı olmayı öğretmek, öğrenci ile yapılacak bir dizi “sohbet etkinlikleri” ile olanaklıdır. Takım Çalışması (Başkalarıyla birlikte çalışabilme)
İş hayatında konu alanı uzmanlığı vazgeçilemez bir niteliktir. Ancak başarılı bir projenin katılımcıları, aynı zamanda bir takım olarak nasıl çalışacağını bilmeli, etkili toplantılar yapmalı, lojistik ve diğer ayrıntıları yönetebilmeli, yararlı bilgiyi toplayarak analiz edebilmeli, sonuçları raporlaştırıp paylaşabilmeli ve değişiklikleri uygulayabilmelidir (ii). İşbirliği ve takım çalışması iki ya da daha fazla bireyin problemleri çözme, sıra dışı ürünler ortaya koyma ve konuyu öğrenme amacıyla birlikte çalışmasıdır (iii). Çoğu kurumlarda, bir kişinin ortaya koyduğu işin niteliği, diğerinin yaptığı işin nitelik ve niceliğine bağlıdır. Ancak bazı kişiler için başkalarına dayalı olarak çalışmaktan hoşlanmazlar ve gerçekte
grup ortamlarında daha az üretirler. Oysa araştırmalar takım çalışmasının iş başarısı için etkililiği ve gerekliliğini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Böyle durumlarda uzmanlar, kurumun başarısı için gerekli olan ekiplerin etkili bir şekilde çalışabilmelerini sağlayabilmek için, işin deneyimlerin paylaşılabileceği, ödül ve maddi karşılık sağlanabileceği şekilde tasarlanması gerektiğini söylemektedirler. Araştırmacılar, gruplar aşağıdaki koşullar yerine getirilerek oluşturulduğunda insanların daha yüksek düzeyde iş memnuniyetine ve verimliliğe sahip olduklarını bulmuşlardır (iv): G Birlikte çalışmayı gerektiren bir birine bağlı görevler G Grup çalışmasına bağlı olarak verilen ödüller G Grup içinde üstlenilen işin tercihlerle örtüşmesi Başarılı bir takım çalışması, belirli bir amaca ulaşmak için takım üyeleri arasında kolektif enerji ve ortak güdülenme ile başlar. Takımın başarısını sağlamak için, okullar ya da kurumlar işbirliği ve takım çalışmasına engel olan problemleri ortadan kaldırmalı, bu çalışmaların kolaylıkla yapılabileceği ve
ödüllendirilebileceği sınıf ya da iş yeri kuralları yaratmalıdır (v). Etkili bir takım çalışması için öğrencilerin erken çocukluktan itibaren kazanmak zorunda oldukları bilgi ve beceriler şunlardır (vi): G Ortak bir amaca sahip olmak, G Başkalarını tarafsız bir şekilde dinleyebilmek ve yapıcı cevaplar verebilmek, G Ortak hedeflere ulaşmak için grup içinde farklı roller alabilmek, G Düşünce, ilgi ve değerleri konusunda açık ve dürüst olmak,
G Yeri geldiğinde mürit, yeri geldiğinde lider olabilmek, G Takım toplantıları için gizli gündem oluşturmamak
Sağduyu (Basiret sahibi olma, isabetli kararlar alma)
Immanuel Kant, Eğitim Üzerine Düşünceler isimli eserinde, sağduyudan soyutlanmış bir zekanın,aptallıktan başka bir şey üretmeyeceğini, anlamanın genelin bilgisi olduğunu söyler. Sağduyu ona göre, geneli özele uygulamaktır. Mantık, genelle özel arasındaki bağlantıyı anlama gücüdür. İş hayatında ve akademik yaşantıda, zamanında ve doğru kararlar alabilme, yani seçenekler arasından “doğru olanı yapma” başarı için yukarıda sayılan diğer beceriler kadar önemlidir. Bireyin, söyleyeceği sözlerin başkaları üzerindeki etkileri de dahil etki ve tepki hakkında bilgi sahibi olması, zaman ve parasal kaynakları yönetmede denge ve isabetli kararlar alması, onun kısaca sağduyu olarak isimlendirilen niteliklerle donanımlı olduğunun göstergesidir. Bu günkü genel eğitim uygulamalarında, birebir benzer durumlarda işe yarayan temel kuralların ezberletildiği dogmatik öğretim baskındır. Bu, öğrencileri daha sonra karşılaştıkları durumlarda isabetli kararlar verebilecek şekilde yetiştirmez. Daha önemlisi,
TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
69
EĞİTİM öğrencilerin kendi kendilerine eleştirel düşünme becerilerini kazanmalarını sağlamaz (vii). Sağduyuyu geliştirmek için ayrı bir ders yoktur. Ancak, spesifik teknik becerilerle sosyal becerilerin oluşturduğu doğru kararlar verebilme yeteneği, hem anne-babaların hem de öğretmenlerin oldukça önemsediği bir beceridir. Çocukların doğuştan sahip olmadığı bu beceri, yaşantılar ve uygulamalar yoluyla elde edilir. Öğrencilere, seçenekler arasından doğru olanı yapabilme becerisini kazandıracak yaşantıların organizasyonuna, başkalarının düşünce tarzları ve dürtüleri hakkında konuşma, zaman yönetimi, mesleki ve parasal konular iyi bir başlangıç noktası oluşturabilir. Okulda ve evde, öğrencinin kendisinin ve arkadaşlarının tercihleri ile ilgili sohbetler bu becerinin kazanılmasını hızlandıracaktır. Problem çözme (Bilgi ve becerilerini kullanabilme)
Okullar, okuma-yazma, matematik ve vatandaşlık gibi temel bilgilerin ötesinde, çağımızın gerektirdiği daha karmaşık analitik becerileri öğrenciye kazandırmak zorundadır. Bilgi çağı olarak adlandırılan 21. yüzyılın, belki de akademik başarı için olduğu kadar hayat başarısını da belirleyen en önemli becerilerinden birisi problem çözmedir. Çağın bilgiyi öne çıkaran bu özelliği, problem çözme becerisine bilgi kaynaklarını değerlendirmeye ilişkin olarak yeni bir
ALMANCA Tecrübeli emekli hanımdan Almanca öğrenebilir veya ilerletebilirsiniz. İkinci lisanı Almanca olan, çocuk gelişiminde yurtdışı tecrübeli emekli hanım, belli günlerde çocuğunuzla ilgilenir.
0536 947 01 03 M. GÖHL Bahçeşehir Gül 10 D-5
Tel:
bakış açısı kazandırmıştır. Büyük Altı yaklaşımı olarak literatüre girmiş olan bu sistem, dil, problem çözme süreci ve bilgiyi etkili ve yeterli bir şekilde almak için gerekli stratejileri sağlayan bir dizi becerilerden oluşmaktadır. Michael Eisenberg and Bob Berkowitz tarafından geliştirilen bu sistem, öğrencilerin problem çözmeleri, karar vermeleri ya da bir işi bitirmeleri için bilgi gerektiren akademik ya da kişisel bir durumda kullanılabilir. Bu sisteme göre, başarılı problem çözme davranışı altı beceri alanını gerekli kılmaktadır. Bu sistemin problem çözme basamakları aşağıdaki gibi sıralanıp tanımlanabilir (viii): 1.
2.
3.
İş tanımı
Bilgi rama stratejileri
Yerini belirleme ve giriş yapma
4.
Bilginin kullanımı
5.
Sentezleme
6.
Değerlendirme
Hayat Başarısı Becerilerini Temel Alan Bir Uygulama
İstanbul Teknik Üniversitesi Geliştirme Vakfı Okullarında 2002–2003 öğretim yılında başlatılan ve 2003–2004 öğretim yılında da devam eden bir uygulamada, öğretmenler öğrencileri bu beceriler açısından gözlemeye ve kayıt tutmaya başlamışlardır. Uygulama, okullarda kayıtlı olan 36–48 aylık anaokulu öğrencilerinden ilköğretim 4. sınıf öğrencilerine kadar geniş bir yaş grubu üzerinde yapılmıştır. Anaokulu öğrencilerinin gözlem kayıtlarında bu becerilerin yanı sıra, öz bakım becerileri ve iletişim becerileri de yer almıştır.
İşi tanımla (bilgi problemi). İşi tamamlamak için gerekli bilgiyi tanımla.
Tüm olası kaynakları düşün ve en iyi kaynakları seç.
Kaynakların yerini bul. Kaynak içinde ihtiyaç duyulan spesifik bilgiyi bul.
Kaynak içinde kullanabileceğin tüm olanakları (okuma, işitme, gözden geçirme, dokunma) değerlendir. İlişkili bilgiyi ayır.
Farklı kaynaklardan gelen bilgiyi düzenle, bilgiyi sun.
Sürecin verimliliğini ve ortaya çıkan sununun etkililiğini değerlendir.
Aslında, geleneksel problem çözme basamaklarına bakıldığı zaman temel mantığın farklı olmadığı görülür. Problem çözme, düşünmeyi gerektirir. Doğru sorular sorma ve cevaplar arasından en uygun seçimi yapma, problem çözme becerisinin en önemli iki elementidir. Problem çözme becerisini kazandırmak için öğretmenler ve ana-babalar, çocuklara soru sorma, soruları cevaplama ve karar verme alıştırmaları yaptırmalıdır. Başlangıçta çok karmaşık ve sofistike olmayan soru ya da kararlarla karşılaşmak cesaret kırıcı olabilir. Ancak problem çözmenin bilişsel alan becerisi olduğu ve çocukların bu yeteneklerinin zamanla artacağı unutulmamalıdır. Problem çözme becerisini geliştirmeye temel olan soruların, genellikle tek bir “doğru” cevabı olmayan açık uçlu sorular olmasına (.... hakkında ne düşünüyorsun?) ve yaratıcılığı besleme niteliğine sahip olmasına (Nasıl bitmesini istersin?seyrettiği bir film hakkında) dikkat edilmelidir.
Uygulamanın temeli, öğretmenlerin öğrencilerine özel mektuplar yazarak, onları bu beceriler bakımından gelişimleri hakkında bilgilendirmektir. İlköğretim okulunda ve anaokulunda sınıf öğretmenleri tarafından yapılan uygulamalarda, yöneticiler ve branş öğretmenleri de aynı becerilere ilişkin gözlemlerini sınıf öğretmenleri ile paylaşmış, öğrencinin sınıf öğretmeni ile birlikte olmadığı etkinliklerde de gösterdiği gelişimin kaydedilmesini sağlamışlardır. Her ay gönderilen mektuplarda, 4. sınıf öğrencileri dışında çocuğun bu beceriler açısından gösterdiği yalnızca olumlu davranışlar adreslenmiş, 4. sınıf öğrencilerine de bunların yanı sıra, olumsuz davranışlarda “ben dili” kullanılarak hatırlatılmıştır. Tüm mektuplar informal bir dille kaleme alınmış, bir sonraki aya ilişkin umutlar mutlaka ifade edilmiştir. Mektuplar cevap istememektedir ancak ilköğretim öğrencilerinin birçoğunun, ilk mektup uygulamasının ardından cevap yazdıkları ve övülen niteliklerine ilişkin
mutluluklarını dile getirdikleri görülmüştür. Kimi ilköğretim okulu öğrencileri, kendilerine gelen mektuba cevap yazma zorunluluğu hissetmiş, aynı konularda öğretmenine ilişkin düşüncelerini dile getirmişlerdir. Dikkat çeken bir başka nokta da, öğretmenlerin kendilerine yazdıkları mektuplarda kullandıkları ifade tarzını (ben dili, olumlu niteliklerin vurgulanması, geleceğe yönelik dilekleri, vb), öğretmene yazdıkları mektuplarda aynen kullanmalarıdır. Yapmaları gerektiği halde yapmadıkları ya da yanlış yaptıkları davranışlarla ilgili olarak itiraflarda bulunmuşlar, kendisini aşma konusunda daha dikkatli ve titiz davrana-
caklarına söz vermişlerdir. Öğrencinin akademik ve hayat başarısı, hayat başarısına götüren becerilerin kazandırılması bakımından okul ve ailenin iş birliği yapmasına bağlıdır. Evde okula, okulda ise evdeki yaşantıya ilişkin verilecek olumsuz geri bildirimler, kazanılan becerilerin kişiliğin bir parçası olarak davranışa dönüştürülmesini engelleyecektir. Öğrenci için “hayat”ın bir bütün olduğu, onun matematik, resim, ev, okul, oyun olarak bizim tarafımızdan bölündüğü unutulmamalı, öğretmen veli işbirliğinin sonuçlarından çocuğun yararlanacağı gerçeği akılda tutulmalıdır. I
KAYNAKLAR: i Israel, E. G. Perseverance. 1997 http://www.firelily.com/gender/gianna/perseverance.html - i Teams and Teamwork, Program/Project Management Resource List #5, NASA Headquarters Library, http://www.hq.nasa.gov/office/hqlibrary/ppm/ppm5.htm - ii http://www.ncrel.org/engauge/skills/effcomm1.htm - i Jason D. Shaw, Michelle K. Duffy and Eric Ms. Stark, Interdependence and Preference for Group Work: Main and Congruence Effects on the Satisfaction and Performance of Group Members, Journal of Management 2000 Vol. 26 No. 2 pp. 259-279. - v http://www.ncrel.org/engauge/skills/effcomm1.htm - v http://www.ncrel.org/sdrs/areas/issues/educatrs/leadrshp/le2skill.htm- vi Gookin, John. Defining and Developing Judgment. excerpt from 1998 NOLS L. E. T. (http://www.nols.edu/publications/toolbox/judgment.shtml. - vi http://www.itrc.ucf.edu/webcamp/final_projects/barney/big6.html
Öğretmen Mektuplarından Örnekler
Hazırlık 6 yaş “ Sevgili İzzet Can, Hep birlikte okulumuza merhaba dediğimiz günden bu yana yaklaşık olarak iki ay oldu. Okula ve sınıfımıza çok kısa bir sürede uyum sağladın ve arkadaşlarınla kaynaşmayı başardın. Sınıf içi oyunlarımızda eşyaları arkadaşların ile paylaşman, sanat çalışmalarına gereken özeni göstermen, şarkılarımızı söylerken bizlere eşlik etmen ve diğer tüm sınıf içi etkinliklerimize istekli ve aktif olarak katılman bizi mutlu ediyor. Sınıf ve okul içerisinde daha keyifli zamanlar geçirmek için oluşturduğumuz kurallarda bize yardımcı oldun. Tabii ki ilk haftalarda bu kurallara uymakta biraz güçlük çektin fakat kurallarımızı öğrenmeye ve uymaya çalıştığını gözlemlediğimiz davranışlarından dolayı çok sevindik. Okula başladığından beri sınıfımızda göstermiş olduğun başarıdan dolayı seni kutluyoruz. MARS sınıfında bizlerle birlikte olduğun için çok mutluyuz. Başarılarının devamını dileriz. Seni seviyoruz. Öğretmenlerin N.S. ve G.B.” Hazırlık 6 yaş “Sevgili Mert, Arkadaşlarınla daha olumlu ilişkiler kurman ve onlarla her şeyini paylaşman bizi mutlu ediyor. Öğretmenlerinle sıkıntılarını paylaştığını ve kendini daha iyi ifade edebildiğini görüyor, bu duruma çok seviniyoruz. Sınıf içi etkinliklere katılımının günden güne arttığını görmek ne güzel! Oyun saatlerinde ve dramalarda sergilediğin yüksek performanstan ötürü seni kutluyoruz. Serbest oyun saatlerinde sınıf düzenlemesi konusunda arkadaşlarına yardımcı olduğunu, Türkçe-dil etkinliklerinde çekinmeden konuşabildiğini ve sorular sorduğunu gözlemliyoruz. Yemek saatlerinde yemeklerini ayırt etmeden yemeğe çalıştığını görüyor ve bu çaban için seni kutluyoruz. Güzel bir tatili hak ettiğini düşünüyoruz. Bol oyunlu, bol eğlenceli bir tatil geçirmeni diliyor, sevgilerimizi sunuyoruz. Hayat boyu yüzünün gülmesini umut ediyoruz. Seni seven öğretmenlerin D.E ve N.S.” TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
71
SPOR
Sporda taraftarlık “Kendi kendime defalarca şu soruyu sormuşumdur, insan neden bir takımın taraftarı olur, neden onunla sevinir, üzülür, taraftarı olduğu takımın uğruna bir çok sıkıntıya katlanır. Gerçek anlamda herhangi bir getirisi yokken insanlar neden kendilerini bu kadar hırpalar.”
Değerli okurlarımız, yeni sayımızdan hepinize merhaba. Bu ay sizlerle sporda taraftarlık olgusunu paylaşacağım. Açık söylemem gerekirse bu ay köşemde yaz ve spor hakkında bir yazım olacaktı, ancak geçen hafta çok üzülerek öğrendiğimiz bir olay bana sporda taraftar olmak ya da olamamak konusunu düşündürdü ve sporda taraftarlık üzerine bir paylaşımda bulunmamın daha doğru olacağını düşündüm. Değerli okurlarımız, kendi kendime defalarca şu soruyu sormuşumdur, insan neden bir takımın taraftarı olur, neden onunla sevinir, üzülür, taraftarı olduğu takımın uğruna bir çok sıkıntıya katlanır. Gerçek anlamda herhangi bir getirisi yokken insanlar neden kendilerini bu kadar hırpalar. Bir spor adamı olduğum için sporun her yönü ilgimi çeker ve üzerinde gözlemlerde bulunurum. Bir spor karşılaşmasını izlerken bir çok insandan çok farklı gözlerle olaya bakmaya çalışırım, sahadaki performans kadar sporcuların tavırları, psikolojileri, antrenörler, taraftarlar ve davranış biçimlerini incelerim. Günümüzde sporun olmazsa olmazı olan taraftarları gözlemlediğim zaman edindiğim izlenimler aslında oldukça farklı. Bazı insanlar için taraftarlık sadece bir hobiden, bir rekreasyon faaliyetinden ibaretken, bazı insanlar içinde kelimenin tam anlamıyla hayatın kendisini oluşturuyor. Bazıları için ise taraftarlık
72
TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
şiddet uygulamaktan, saçma sapan bağırıp çağırmaktan öteye geçemiyor. İnsanlar yaratılışları gereği bir gruba ait olmanın ihtiyacını her zaman hissetmiştir ve taraftarlık olgusu insanların bu yönünden beslenmektedir. İnsanların kendisini bir gruba ait hissetmesi, bir bütünü oluşturan parçalardan birisini oluşturduğunu düşünmesi ve bu grubun içerisinde özgürce hareket edebilmesi onları mutlu etmektedir. Değerli okurlarımız, bir spor karşılaşmasında taraftar, takımı için bazen gerçekten itici bir güç, bir motivasyon kaynağı, bazen de bir stres unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Taraftarsız olarak oynanan karşılaşmalar hem sporcuya hem de antrenöre zevk vermiyor. Bu tarz maçlarda seyir zevki olmadığı gibi sporcularda gerçek performanslarını sahaya yansıtmakta zorluk çekiyorlar. Her şartta ve durumda takımlarını destekleyen taraftarlar maçın seyir zevkini arttırdığı gibi, sporcuların performanslarını da önemli ölçüde yükseltiyor. Tersi durumlarda ise sporun anlamından uzaklaşarak ortaya hepimizin bildiği kötü sahneler çıkıyor. Yazımın başında belirttiğim olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye genç kızlar voleybol finalleri için Ankara’ya gitmekte olan bir kulübümüzün, yaşları henüz 16-17 olan sporcuları, mola verdikleri bir mekanda, rakip takımın taraftarı olduğu iddia edilen ve üzerlerinde taraftarı
MAN
SAVAŞ KAHRİRA
BAHÇEŞEH BÜ OL SPOR KULÜ YB LE VO Ü KOORDİNATÖR
oldukları takımın formalarını giymiş yaklaşık 70 kişinin saldırısına uğradı. Hala çocuk sayılabilecek yaştaki bu sporcularımız olayın şoku ile masaların altına saklanarak kendilerini korumaya çalışmışlar ve maalesef bir çoğu da darp edilmekten kurtulamamıştır. Haberi duyduğumda kelimenin tam anlamıyla şok geçirdim, önce inanamadım, bunu yapmış olamazlar dedim ancak haber resmi olarak doğrulandığında gerçekten kahroldum. Değerli okurlarımız gerçek bir taraftar olamamış, hatta insan olamamış, hayattaki gayeleri sadece şiddet uygulamak olan, sporun anlamını özümseyememiş, taraftarlık kisvesi altında bu saldırıyı yapanları şiddetle kınıyorum ve sporcularımıza ve antrenör arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Kendilerini taraftar olarak addeden bu güruhun, karanlık ruhları ve kirli elleriyle, yarınların aydınlık geleceği olan bu genç sporcularımıza yaptıkları saldırının sporumuza vurulmuş bir darbe olduğunu düşünüyorum. Değerli okurlarımız her şeye rağmen spor, kendini bilen, takımına ve rakibine saygı duyan, sporu dostluk ve kardeşlik olarak gören taraftarlarla güzel, ümit ediyorum ki bundan sonra hiçbir zaman böyle üzücü olaylarla karşılaşmayız. Dostluğun ve kardeşliğin olduğu tüm maçlarda buluşmak dileğiyle, SEVGİYLE VE DÖRT MEVSİM SPORLA KALIN…
SAĞLIK
Uz. Dr. SADİYE KESKİN
Güvenli
Ozon tabakası inceldikçe, BEYLİKDÜZÜ güneş ışınlarının zararlı STANESİ MEDICANA HA etkisi artıyor. Beylikdüzü Medicana Hastanesi’nden Uz. Dr. Sadiye Keskin, “Küçük yaştan itibaren çocuklarımızı güneşin zararlı etkilerine karşı bilinçlendirmeli ve güneş koruyucu alışkanlığı kazandırmalıyız” önerisinde bulunuyor. Hangi güneş ışınlarına maruz kalıyoruz? Ozon tabakasından süzülerek yeryüzüne ulaşan güneş ışınları UVB, UVA, görünür ışık ve kızılaltı olmak üzere dört farklı dalga boyundadır. Bunlardan UVA ve UVB zararlı ışınlardır. UVB, cilt kanserine neden olan temel UV ışındır. UVA ise derinin bronzlaşmasından sorumludur ve ultraviyole ışınlarının yüzde 95ʼini oluşturur. Yeryüzüne UVBʼden 10-100 kat daha yoğun ulaştığından ve uzun dalga boyuna sahip olduğundan ciltte daha derine nüfuz eder. UVB ʻnin karsinojenik etkisini de arttırdığından, daha zararlıdır. Güneşin cilt üzerine etkileri nelerdir? Cilt yaşlanması iki şekilde olur. Genetik yaşlanma ve çevresel yaşlanma. Genetik yaşlanmanın önüne geçilemez. Fakat çevresel yaşlanmayı geciktirmek mümkündür. Çevresel yaşlanmanın %90-95 sebebi güneş ışınlarıdır. Bu nedenle küçük yaştan itibaren güneş koruyucu kullanan kişilerin ciltleri hem daha düzgündür, hem daha geç yaşlanır. Uzun yıllar dış ortamda çalışmış kişilerin veya küçük yaştan itibaren güneşte çok
74
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
güneş ışığı yoktur kalmış kişilerin derileri daha kalın, kaba ve kırışıklıkları daha derindir. Güneş ışınları bulutlu havalarda dahi deri hasarı oluşturur. Hava bulutlu olduğunda UV den çok kızılaltı ışınları kişiyi etkiler. Gökyüzü tam bulutlu olduğunda bile UV ışınlarının yarısı yeryüzüne ulaşır. Ayrıca deniz yüzeyinden yükseldikçe her bin metre için UV miktarı yüzde 6 artar. Bu nedenle güneş koruyucular sadece yazın değil kışın da kullanılmalıdır. Güneş ʻlentigoʼ denilen yaşlılık lekelerine ve ʻaktinikkeratozʼ denilen derideki kabuklanmalara da yol açar. Bu lezyonlardan cilt kanserleri gelişebilir. Bu hasarlara özellikle açık tenli kişiler ve bahçe ile uğraşanlarda çok sık rastlanır. Güneş koruyucu kullanımı oluşumlarını engeller veya geciktirebilir. Güneşin görünmeyen UVA ve UVB ışınları cilt kanserlerine neden olduğu gibi güneşe bağlı deri hasarlanması ve güneş yanıklarına da yol açar. Beyaz tenli ve cildi ince kişilerde, esmer ve kalın ciltli kişilere göre güneşin zararları daha fazla olur. Güneşte çok kalmak gözde katarakta da neden olmaktadır. Bu nedenle iyi filtre eden güneş gözlüğü kullanmak katarak oluşumunu engelleyecektir. Güneşin yol açtığı hastalıklar nelerdir? Sıcak bitkinliği; sıcak ve nem oranı yüksek ortamda uzun süre kalan veya egzersiz yapan kişilerde görülür. Belirtileri halsizlik, bitkinlik, baş dönmesi, bulantı, bazen kusma, cildin nemli, soğuk ve soluk olması, alın ve yüzde terleme, solunum sayısında artma şeklindedir. Hasta serin bir yere alınmalı, kusması yoksa ve içebiliyorsa birkaç yudum su içirilmeli, üzerindeki elbiseleri çıkarılıp başı ve vücudu ıslak bir süngerle veya bezle ıslatılmalıdır. Hasta düzelmiyor ve durumu kötüye gidiyorsa bir sağlık merkezine götürülmelidir. Sıcak çarpması da; sıcak ve rutubetli
ortamda uzun süre kalındığında veya ağır iş veya spor yapıldığında oluşur. Kişide yüksek ateş, çarpıntı, sık ve yüzeysel solunum, ciltte sıcaklık, kuruluk ve kırmızılık, hastanın hareketlerinde azalma veya garip davranışlar, şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve tedavi edilmeyen hastalarda şuur kaybı şeklindedir. Nadir de olsa ölüm görülebilir. Sıcak çarpması durumunda hasta serin bir yere yatırılmalı, bütün giysileri çıkarılmalı, başı ve vücudunun özellikle koltuk altı, kasıklar gibi kıvrım yerlerine su ile ıslatılmış kompresler koyulmalı ve bunlar sık sık değiştirilmelidir. Kusması yoksa ve içebiliyorsa su içirilmeli ve en kısa zamanda bir sağlık merkezine götürülmelidir. Güneşin zararlı etkilerinden nasıl korunabiliriz? Güneşe karşı nasıl korunmamız gerektiğini belirlemede cilt tipi büyük bir önem taşır. Güneşin zararları açısından en fazla riski, beyaz tenliler, kızıllar ve hiç bronzlaşamayan ya da güneşe çıktıkça deri yanıklarıyla sonuçlanan cilt tipleri taşır. Bu nedenle açık tenli, renkli gözlü kişilerin özellikle daha dikkatli olması gerekir. Fakat son zamanlarda ozon tabakasındaki azalmalardan dolayı esmer tenlilerde de yanıklarla karşı-
laşma olasılığı artmıştır. Kişiler ömürleri boyunca aldıkları toplam UV ışınının yarısını 20 yaşa kadar alırlar. Bu nedenle çocukların güneşten korunması çok önemlidir. Gün ortasında bir saatte tüm gün içinde alınacak UVʼnin yüzde 2030ʼu alınmaktadır. 09-15.00 saatleri arasında ise tüm gün alınan UVʼnin yüzde 75ʼi alınmaktadır. Sıcak, rutubet ve ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için özellikle saat 11.00-16.00 arasında dışarıda bulunmamak gerekir. Güneş şemsiyesi gibi gölgeliklerin altında otururken de kum ve denizden yansıyan ultraviyole ışıkları zarar verebileceği için mutlaka güneş koruyucu krem ve gözlük kullanılmalıdır. Işınların etkisi su, kum, kar gibi yansıtıcılarla artabilir. Su, ışınları yüzde 7, çimen yüzde 3, kum yüzde 30, kar ve buz ise yüzde 80-90 yansıtır. Bu nedenle yazın kumsalda “Gölge altında kalıyorum” diyen kişiler yansıyan güneş ışınlarına maruz kalırlar. Gölgede iken bile mutlaka güneş koruyucu kullanmak gerekir. Başa şapka takılmalı, pamuklu beyaz veya açık renkli, ince ve hafif giysiler giyilmeli, güneş gözlüğü takılmalıdır. İnce pamuklu kumaşlar, tişörtler ve suni ipekten yapılmış ürünler ışığı daha fazla geçirir. Bu giysiler giyilmeden önce güneş koruyucular kullanılmalıdır. Koruyucu yağlar ve kremler güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmeli ve her iki saatte bir, ayrıca yüzdükten ve terledikten sonra tekrarlanmalıdır. En az 30 koruma faktörlü olan güneş koruyucular tercih edilmelidir. Alınan ürün hem UVB hem de UVA içeren bir koruyucu olmalıdır. Sıcak ve rutubetin yoğun olduğu saatlerde ağır işler ve sporlar yapılmamalı, bu gibi faaliyetler serin saatlere alınmalıdır. Mutlaka ihtiyacın üzerinde sıvı içilmelidir. İdrarın azalması ve koyulaşması su ihtiyacı olduğunun belirtisidir. Alkol ve kafein idrar artışı ve sıvı kaybı yaptığı için sıcak saatlerde içilmemelidir. I
TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
75
SAĞLIK
HISTEROSKOPI NEDİR? NASIL UYGULANIR ? Histeroskopi kamera yardımıyla rahim içine bakılması ve buradaki problemlerin giderilmesine yardımcı olan operasyondur. Histeroskopi tanısal yani teşhis için kullanılabilir veya operatif histeroskopi olarak ikiye ayrılır. Tanısal histeroskopi ile başlayıp sonra operatif histeroskopiyle devam edilmesi en sık uygulanan yöntemdir. Tanısal histeroskopide Genelde ince aletler kullanılır. Lokal anestezi veya genel anestezi ile yapılabilen bir işlemdir. Operatif histeroskopide İse rahim kanalı yaklaşık 9 mm kadar genişletilmesi gerekir. Rahim içinde bulunan polipler, miyomlar, yapışıklıklar ve doğuştan rahim odacık bozuklukları (septum, T şeklinde Uterus) histeroskopi ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Avrupa Cerrahi Tıp Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cihat Aydın, tanı ve teşhis için Histeroskopi’nin önemini sizler için anlattı...
Histeroskopi nasıl uygulanır
Lokal veya genel anestezi altında yapılabilen bir işlemdir. Büyük moleküllü sıvılar ile rahim odacığı genişletilerek görüntü sağlanır. Rahim odacığındaki sorunlar öncelikle saptanır ve sonra özel makaslar veya elektrikli (koter) kesiciler ile kesilmesi sağlanır. Ortalama operasyon süresi 20 dakika civarındadır. Operasyonda kullanılan sıvı ve sıvı açığı titizlikle kontrol edilir. Histeroskopi sonrası anesteziden ayılma periyodu haricinde hastanede kalınmasına gerek yoktur ve genelde
ameliyat edilen vakaların büyük bölümü 1-2 saat içinde evine taburcu edilebilir. Özellikle birden çok ve büyük miyomların alındığı operasyonlarda kanama kontrolü gerektiğinden, kanama olmadığı kanatinden sonra taburcu işlemi gerçekleştirilir.
Histeroskopi kimlere uygulanır
Düzensiz adet kanaması fazla kanaması olan kadınlara adet dönemlerinde sancı (dismenore) olan hastalara birden fazla düşük yapan kadınlara çocuk sahibi olamayan hastalara hem tanı koyma amaçlı olarak hemde rahmin içinde fazla kanamaya neden olan (submukoz-polip-septum vs..) olan hastalara tedavi amaçlı olarak uygulanmakatdır. Bu şikayetlerden herhangi birisi varsa mutlaka histereskopi yapılmalıdır.
Histeroskopinin avantajları nelerdir?
Zor olmayan açık bir cerrahi işlem
76 I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
değildir. Kanama riski olmayan bir işlemdir. Süresi az olmasa hasta işlemden sonra 1-2 saat içinde yürüyerek evine gidebilir olması büyük bir avantjdır. Çoğu zamanda bu basit işlemi (histeroskopi) yi kullanarak bir çok hastalığın tanısı konabiliniyor. Merkezimizde histeroskopi operasyonları yapılmaktadır.
Hastanemizde; li Sandığı SSK, Bağkur, Emek ve Devlet Memurları is ve tedavi mensuplarına, teşh r. hizmeti verilmektedi
0
0 Tel: (212) 699 30 02 Fax: (212) 699 30 aslı Bulv. İnönü Mah.Doğan Ar ESENYURT No:114 Sefaş Durağı
DOĞAL YAŞAMIN SIRLARI
NAR SUYU PROF. DR. MURAT KARTAL
ANKARA ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMAKOGNOZİ ANABİLİM DALI
Ankara Üniversitesi ve Bezmialem Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde görev yapan yazarımız; Tıbbi Bitkiler, Bitkisel Ürünler, Bitkisel İlaçlar, Aromaterapi, Fitoterapi, Fitokozmetik, Doğal İlaçlar ve Doğal Tedavi Yöntemleri konusunda yurt içi ve yurt dışında dersler ve seminerler vermiştir. Sağlık Bakanlığı’nda Komisyonlarda görev almakta, Farmakognozi ve Fitoterapi Derneği, Antiaging ve Estetik Tıp Derneği yönetim kurulu üyesidir.
78 I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
Sevgili Bahçeşehir’liler bu sayıda kanser, kardiyovasküler hastalıklar, erektil disfonksiyon ve alzheimer’a koruyucu ekti gösteren Punica Granatum’dan (Nar) sizlere bahsedeceğim...
Cennet meyvesi olarak bilinen Nar; Çin inancına göre uzun ömrün ve hatta ölümsüzlüğün sembollerinden biri olan nar (Punica granatum L.) İranlılar için savaş meydanında yenilmezliğin garantisi olarak görülmüştür. Neredeyse tüm kültürlerde bereketin, bolluğun ve şansın sembolüdür. Halk arasında çok eski tarihlerden bu tarafa bilinen Punica granatum (nar) hem gıda olarak hem de biyolojik etkilerinden yararlanmak amacıyla kullanılmıştır. Son yıllarda Nar; meyve, tohum, meyve kabuğu, meyve suyu, tohum yağı ve çiçekleri üzerinde değişik kanser tipleri üzerinde etkilerinden ve kardiyovasküler hastalıklar üzerindeki biyolojik aktivite çalışmaları yapılmıştır. Meyve suyu, P vitamini aktivitesi gösteren maddeler yönünden zengindir. Meyve suyunda invert şeker, sitrik, malik, tartarik, fumarik, süksinik, askorbik, gallik ve elajik asit ayrıca kafeik, klorojenik, p-kumarik, quinik asit, tiamin, C vitamini, B1 ve B2 vitaminleri, riboflavin, çeşitli amino asitler (valin ile metiyoninin
ise yüksek oranda), flavan-3-oller (kateşin, epigallokateşin), flavonoller (kersetin, rutin), antosiyaninler (siyanidin, pelargonidin, delfinidin) bulunmuştur. Kabuğunda tanenler (korilajin, kasuarin, gallajildilakton, pedunkulajin, tellimagrandin, granatin A, granatin B), gallik asit, elajik asit, fenil propanoitler (kafeik asit, klorojenik, quinik, p-kumarik asit), flavan-3-oller (kateşin, epikateşin epigallokateşin-3-gallat), flavonoller (kersetin, kemferol, rutin, kemferol 3-O-glikozit, kemferol 3-O-ramnoglikozit), flavonlar (luteolin, luteolin7-O-glikozit), flavanon (naringin), antosiyaninler (delfinidin, siyanidin, pelargonidin), alkaloitler (pelletierin), lignan yapısında maddeler (izolarisiresinol, mateiresinol, pinorezinol, sekoizolarisiresinol, siringaresinol ) bulunmuştur. Nar bitkisi ya da nardan hazırlanan çeşitli formüller (suyu, posası, çekirdek yağı, kabuk ekstresi, çiçek ekstresi, meyve ekstresi, gibi) geniş uygulama alanlarına sahiptir. Şimdiki bilgilerimize göre kanser, kardiyovasküler hastalıklar, erektil disfonksiyon, ve Alzheimer koruyucu etkinlik göstermektedir.. İnsan ve hayvanlarda gerçekleştirilen in vitro deneylerle çeşitli nar bileşenlerinin aterosklerozu önleyici ve düzeltici etkileri araştırılmıştır. Ignarro ve arkadaşları, nar suyu ve diğer Nar Suyunun Sağlık Üzerine Etkileri
meyve sularının endotel fonksiyonu üzerindeki etkisini incelemiş ve nar suyunun üzüm ve yaban mersini suyundan çok daha düşük konsantrasyonlarda (>1000x seyreltilmiş) daha yüksek antioksidan kapasiteye sahip olduğunu göstermişlerdir. Bu bulgu, nar suyunun içerdiği antosiyanin flavonoid ve total flavonoid düzeylerinin diğer meyve sularındakinden fazla olması ile açıklanmıştır. Nar suyunun kardiyak endotel fonksiyonunu, 2000x seyreltik formlarında bile, diğer meyve sularından daha etkin şekilde artırdığı gözlenmiştir. Nar suyu tüketiminin plazma lipid peroksidasyonu, HDL ve LDL üzerindeki etkileri insan deneylerinde de araştırılmıştır. Bu amaçla, 13 sağlıklı (20-35 yaş arası) sigara içmeyen hastaya günde 50ml (1.5 mmol total polifenol içeren) nar suyu 2 hafta süreyle verilmiştir. Sonuçlar insanda nar suyunun lipid peroksidasyonunu inhibe ettiğini ve günde 50 ml nar suyu tüketmenin plazma lipid peroksidasyonunu % 32 kadar azalttığını ortaya koymuştur. Ayrıca nar suyu insanda kolajen aracılı
trombosit agregasyonunda doz bağımlı olarak % 90’na varan düzeyde inhibisyona yol açmıştır. Nar suyunda antosiyanin, punikalajin, elajik asit ve hidrolize olabilen tanenler gibi birçok fenolik bileşen olduğunu bilinmektedir. Punikalajinin meyve sularındaki antioksidan etkinliğin % 50’den fazlasından sorumlu olan en aktif bileşen olduğu bildirilmiştir. Nar suyu bütün bu farklı antioksidanların karışımı olduğu için, gözlenen antioksidan etkinin tek bir fenolik maddeden değil de bütün fenolik maddelerin birleşiminden ve bunların etkileşiminden kaynaklanması olasıdır. Nar meyvelerinin ve kabuklarının sulu çözeltisinin oral 100 mg/kg dozda tavşanBağışıklık sistemini de güçlendiriyor
larda immün sistemi uyardığı görülmüştür. Ayrıca Punica granatum gıda desteği olarak bağışıklık sistemini güçlendirici olarak bir çok preparatın bileşiminde yer almıştır. Narın kanser üzerindeki etkisi taşıdığı antioksidan etkili polifenolik bileşiklere bağlı olarak ortaya çıkıyor. Nar meyve suyunda ve kabuklarda bol olarak bulunan elajik asit ise çok önemli bir anti kansorejendir. (kansere karşı koruyucu) Elajik asidin ise, hayvanlar üzerinde yapılan araştırma ve laboratuvar modellerinde kansorejenlerden kaynaklanan tümör büyümelerini engellediği ispatlanmıştır. Amerikan Kanser Topluluğu tarafından yayınlanan Tamamlayıcı ve Alternatif Kanser Tedavi Yöntemleri Kılavuzu‘nda, elajik asidin gelecekte çok şey vadeden doğal bir takviye olduğu, çünkü laboratuvar ortamında sağlıklı, normal hücrelerde değişime neden olmaksızın kanser hücrelerinin hücre ölümüne sebep olduğu bildirilmiştir. mkartal@ankara.edu.tr
TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
79
TUPPERWARE
YEMEK
meyveli parfe
HATİCE KOÇve
I ÜRÜN UZMAN İSTİ OM ON EK EV
MALZEME G 200
ml süt G 3 yumurta sarısı G 100 gr toz şeker Meyveli sos G 150 gr frambuaz veya çilek G 50 gr toz şeker Çikolata sos gr bitter çikolata
G 100
HAZIRLANIŞI
Bistro içinde sütü kaynayana kadar ısıtın. SüperŞef II içine çırpıcıyı takıp, yumurta sarısı ve şekeri açık sarı oluncaya kadar çırpın. Yumurta karışımını Bistroʼya boşaltıp ısıyı düşürün ve katılaşıncaya kadar çırpın kaynamamasına dikkat edin. Ocaktan alıp soğutun. Süper Şef II ʻnin bıçağını takın, frambuaz ve şekeri karıştırıp doğrayın. Sos tenceresinde 5 dk. kaynayıp katılaşana kadar pişirin.
portakallı krem karamel MALZEME G9
yumurta ml süt G 150 ml toz şeker G 2 portakal kabuğu rendesi G 450
Karamel için gr şeker G 100 ml su G 50
HAZIRLANIŞI
Önceden ısıtılmış fırın 180 derece 50 gr şekeri teflon tavada karıştırarak eritin. Üzerine dikkatli ve yavaş suyu ekleyip ocağı kapatın. Mega şek şek içinde bütün malzemeleri karıştırın. Karameli koketlerin içine paylaştırın. Ultra pro lazanya içine sıcak su koyup koketleri içine dikkatlice koyun. 180 derecede ısıtılmış fırında pişirip soğuduğunda servis tabaklarına ters çevirip servis edin.
0800 261 21 37 www.tupperware.com.tr
Çikolatayı doğrayıp Mikro Plus içinde düşük ısıda eritin. Hünerli Kulenin içini sıvı yağ ile hafifce yağlayın. 1/3 üne sütlü karışımdan ve arkasından meyveli sos koyup hafifçe karıştırıp tekrar sütlü karışımdan ekleyin. Üzerine çikolata sos koyup kapağını kapatın. Aynı şekilde diğer hünerli kalıpları da doldurun. Derin dondurucuda 6 saat bekletip, servisten 15 dk. önce buzdolabından çıkarıp servis tabağına alın.
Trend Raporu MODA HER YERDE
Bu yaz sizi oldukça zıt detaylar bekliyor, bir yanda rengârenk elbiseler, sandaletler, aksesuarlarla ruhunuzda muhteşem bir enerji hissederken, diğer yandan vintage detaylarla harmanlanmış siyah ve beyazın zıt kutupları adeta bir mıknatıs etkisi ile bizleri kendine çekecek. Elma şekeri kıvamındaki bikiniler, mayolar ve mayokiniler de sizi kendisine hayran bırakacak...
Yazın Zamansız Parçası: Bikiniler
Madem bikiniden vazgeçemiyoruz ve madem bikini alışverişine başlama zamanımız geldi. O zaman ben de 2012 modellerini size sunmayı bir borç biliyor ve bikini dosyasını açıyorum büyük bir zevkle. Evet, hiçbir parçada siyahtan vazgeçemiyoruz ama bronzlaştıktan sonra benim favorim rengârenk bikiniler. Eğer fiziğinize güveniyorsanız bikini ve mayokini modellerini tercih edin. Bu sezon bikiniler sayesinde her yer elma şekeri kıvamında olacak!
82
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
Siyah Beyaz Aşkına
“Ama ben yaz da olsa bu kadar festival tadında kıyafetler ile dolaşamam.” diyenlerden ve siyah ve beyazın aşkına her daim inananlardansanız bu koleksiyona hayran kalacaksınız. N Yani anlayacağınız bu sezon kim ak kim kara belli olacak! Yaz BENGÜ AerRyeSrdLe.Acom ah od m www. aylarında tiril tiril giyebileceğimiz takım elbiseleri söylemiyorum netmeni Genel Yayın Yö bile. Maskülen takımlara inat ayaklarımız stilettoların kadınsılığı ile adım atacak! Ki size tavsiyem de bu yönde… Gündüz ışıltılı elbiselerinizi şapka, dolgu topuk ayakkabılarınız ve ölçülü makyajınız ile akşam ise çivi topuk ve eyelinerlı gözleriniz ile kullanın. İnanın bana çevrenizdekiler üzerinizdeki elbisenizin gündüzde üzerinizde olduğuna inanamayacak!
Domates, Biber, Patlıcan!
Sebzeler sadece sofralarımızda değil artık bedenlerimizi de sarıyor üstelik en lezzetli halleriyle! Yüksek belli etekleri fiziğine güvenenler, elbiseleri ise kendine güvenenler giysin! Özellikle bu yaz günlerinde büstiyer, şort takımlar ise ilaç niteliğinde! Alın elinize hasır çantanızı, saçınıza takın çiçekleri hem abartının sadeliğini hem de podyumun şıklığını sokağa yansıtın…
TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
83
ASTROLOJİ
Bahçeşehir Aşiyan Cafe’nin müdavimlerinin vazgeçilmez tarotçusu Nisa, her burca özel aylık burç yorumunuzu yaptı... Temmuz ayında arkanızdan dönen dolaplar, oyunlar, söylentiler can sıkabilir, iletişim ve ulaşımla ilgili konularda yanılgılar söz konusu olabilir. Eğer işiniz yaratıcılık, reklamcılık, yazarlık vb. gibi bir iş ise bu etki sizlerin hayal gücünü çok daha genişlemesine ve güzel işler ortaya çıkarmanıza yardımcı olacaktır. Ağustos ayında ise ilişkileriniz gözden geçirme dönemini yaşayacaksınız. Her şeyi detaylamaya çalışmanız ve içsel olarak mükemmellik arayışınızın getirdiği stresler yaşanabilir. Ağustos sonuna doğru huzur ve mutluluk içinde geçecek güzel günler bekleniyor, tesadüfler sizi sevindirecek.
KOÇ
Ciddi ilişkinizle alakalı konularda partnerinizle aranızda oluşabilecek duygusal sorunlar ve İlişkinizle alakalı son bir karara varma aşaması yaşayacaksınız. İyice düşünmeden incelemeden risk almamalı, paranızı gerekli yerlerde kullanmaya özen göstermelisiniz. Ağustos ayı ise özellikle para ve kazançlarınızı ilgilendiren konularda daha dikkatli ve özenli olmanız gerektiği konusunda uyarmakta. Yaşamınızda değişim istiyorsanız bunu önce zihninizde inanarak başlatmalısınız. Bu ay Merkür aslan burcuna giriş yapacak, ev, yuva, aile, yerleşime ait konularda bilgi ve iletişim trafiğiniz artmaya başlıyor.
BOĞA
İş yaşamınızda gördüğünüz, duyduğunuz her gelişmeye inanmayın, görünenin altında bir çok olay yatabilir, dikkatlice izleyin. Bu hafta özellikle dostlarınızın, arkadaşlarınızın belki size çok farklı ve marjinal gelebilecek fikirlerine açık olmanızda yarar var. Seyahatler planlayabilir, eğitimler almak için araştırmalar yapabilir, daha çok okuyabilir, daha çok araştırabilirsiniz. Güzel ve de keyifli bir dönem, bilgi akışı anlamında tadını çıkartın. Temmuz-ağustos aralığında duygularınızı göstermek, etrafınıza uyum sağlamak, zevk ve konfor içinde yaşamak ihtiyacınız diğer zamanlara göre çok daha ön plandadır.
İKİZLER
Yaşamınızda yabancılar, yurt dışı ile ilgili işler, seyahatler, önemli evraklarla ilgili konularda kafa karıştırıcı durumlar oluşabilir, pasaport / vize ile ilgili sıkıntılar söz konusu olabilir. Yaşamı daha fazla sorgulamanıza neden olacak olaylarla karşılaşabilir, ruhunuzu rahatlatacak olaylara yönlenebilirsiniz. Sizden mesafe olarak uzakta olan kişilerin sizleri aldatmasına, kandırmasına izin vermeyin. Ağustos ayının ilk günleri Jüpiter ve Mars, Plüton ile iletişime geçip enerjinizi arttırabilir. Böylece kendi içinizde bir değişimi yapacak gücü bulabilirsiniz. Eğitim hayatınızla ilgili konularda ani kararlar vermeyiniz
YENGEÇ
84 I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
Bu özellikle arkadaşlarınızdan, dostlarınızdan büyük yardım ve destekler görebilirsiniz, bir arkadaşınız, dostunuz sayesinde ruhsal anlamda rahatlama yaşayabilirsiniz fakat maddi anlamda şartlar sizi zorlayabilir, gerçekçi olmakta, gerçekleri görmekte zorlanabilirsiniz. Özellikle kredi almak, yüksek meblağlı borçlar altına girmek, kefil olmak için pek uygun bir dönem değil. Ağustos başında özel hayatınız son derece olumlu gelişmelerle dolacak ve etrafınızda hayranlarınız olacak. iİlişkinizin uzun bir beraberliğe dönüşmesi için oldukça sabır göstermeniz ve karşılıklı olarak güven hissinin oturması gerekebilir.
ASLAN
Sıcakların da etkisiyle kişisel canlılığınız gözle görülür şekilde azalabilir. Kendi kimliğinizi ifade etmek istemeyebilir, kendi özünüze dönerek kendinizi incelemek isteyebilirsiniz. Güneşin aslan burcu süreci nedeniyle kendinizi dış dünyadan uzak tutarak eleştirebilir, mükemmelliğe olan düşkünlüğünüz nedeniyle hiçbir şeyden memnun kalamayabilirsiniz. Bu etkiler devam ederken Venüs gezegeninin etkisi nedeniyle dostlarınız içinde bulunduğunuz durumu anlayışla karşılayarak size yardımcı olacaklar. Bu dönemde ileriye dönük hedefleriniz için Venüs gezegeni size desteğini sunacak.
BAŞAK
Bu ay gökyüzünde daha sert etkiler hakim, Jüpiter/Neptün arasındaki gerginlik etkin olmaya başlayacak, bu ikili arasında ki gerginlik aldanmalara, hayal kırıklıklarına, kandırılmaya, musrifliğe, dağınıklığa ve dikkatsizliğe işaret eder. Sizin yaşamınıza ise etkisi iş ve çalışma ortamınızda dikkat dağınıklığı yüzünden olası problemlere işaret edebilir. Yeni iş teklifleri alabilirsiniz veya yeni müşterilerle karşılaşabilirsiniz, yalnız aldanmalara, kandırılmalara karşı dikkatli olun. Gelen tekliflerin altları çok dolu olmayabilir veya yeni gelen olası müşterilerin niyetleri gerçekte çok iyi olmayabilir.
TERAZİ
Cebinizde ki para aniden pul olabilir ve siz neye ve nasıl harcadığınızı anlamayabilirsiniz. Evinizin ihtiyaçları için daha çok para harcamanız gerekebilir. Bunun yanı sıra size ruhsal anlamda iyi gelecek konular üzerinde de harcamalar söz konusu olabilir, psikiyatri olabilir. Temmuzağustos döneminde elinizden geldiğince ılımlı yaklaşımlarda bulunmak, herşeyi büyütmemek ama olanı da net olarak görmek, sonuç ne olursa olsun düzelme imkanı bulunduğunun farkında olmak ve bol bol ilişkinizin niteliği üzerinde ve birbirinize olan uygunluğunuz hakkında gerçekçi saptamalar yapacağınız bir süreç yaşayacaksınız.
AKREP
Size destek vermek için söz verenler sözlerini tutmakta bu ay biraz zorlanabilirler açıkçası. Finansal anlamda önemli bir krizi çözmeniz, bir borcu acilen kapatmanız gerekebilir. Bu ay harcamalar, para, kazançlar, borçlar, ödemeler, nafaka ile ilgili konular, mirasla ilgili konular üzerine odaklanmanız gerekebilir. 8 Ağustos tarihinde Aslan burcuna gerileyen Merkür, eğitimden iş hayatına, kendinizi geliştirme ve bilgilenerek güçlü bir şekilde ifade edebilmeniz için verilmiş bir moladır. Kişi iç dünyanızda bir yolculuk yapacak, bakış açınızı geliştirip, kendinizi anlama ve keşfetme anlamında yararlı gelişmeler elde edeceksiniz.
YAY
İkili ilişkilerde zorlanmalar, görüş ayrılıkları, kopmalar, ayrılmalar gündeme gelebilir. Bu günleri daha çok evinize, yuvanıza, ailenize odaklanarak geçirmenizi tavsiye edebilirim. Ani öfkelenmeler, aile içinde patlamalar yüzünden ilişkilerinizde zor zamanlar geçirebilirsiniz. Kredi çekmek için bankaları araştırabilir, ortaklaşa işler yapıyorsanız eğer gelirleri nasıl arttırabileceğinize dair fikir alış-verişleri yapabilirsiniz. Ağustos ayında ise gergin ortamların yaratacağı stres yüzünden ruhsal hayatınız oldukça dalgalanacak. Sakin olmaya çalışmalı, yapabileceğinizden fazlası için söz vermemelisiniz.
OĞLAK
Bu ay maddi anlamda kazançlı ama özel hayatınızda dikkatli olmanız gereken bir dönemdesiniz. Her gördüğünüze, her duyduğunuza hemen inanmayın. Bu ay Merkür aslan burcuna giriş yapacak ve yeni ortaklıklar, imza atmak, size fayda getirecek ilişkiler kurmak için harika bir döneme giriş yapmış olacaksınız. Sanatsal çevrelerin içerisinde görüşmeler ve ziyaretler gerçekleştirebilirsiniz. Arkadaş çevrenizden kişilerle duygusal yakınlaşmalar yaşayabilirsiniz. Çocuklarınızla ilgili sürpriz gelişmelerle karşılaşabilirsiniz. Yabancı çevrelerle görüşmeler yapabilirsiniz. Sevdiklerinize daha çok zaman ayırmanız gerekebilir. Sigorta, kredi, prim vs. türden finansal konularda gelişmeler yaşayabilirsiniz.
KOVA
Hem özel hayatınız hem de sosyal çevre ilişkilerinde krizler söz konusu, bu krizlerin nedeni ego mücadelesi olabileceği gibi finansal konular yüzünden de olabilir. Bu ay Merkür aslan burcuna giriş yapacak, bu yeni işlere, yeni müşterilere, yeni iş teklifleri ve projelere işaret etmektedir. Ağustosta eğer varsa birlikte olduğunuz kimsenin ailevi sorunları sona erecektir. Böylelikle eski neşesi ve morali geri gelecek. Beraber hoş vakit geçirebilirsiniz. Maddi varlığınız ve geliriniz ani değişikliklerden etkilenebilir. Bir an hasis olabilir ama aniden bol para harcayabilirsiniz.
BALIK
EYLÜL 2010 I
XX
GEZİ
Kapının ardında tarih, deniz, kum ve balık var
Kıyıköy Belediye Plajı
KIYIKOY
86
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
4 Mevsim gezi ekibimiz bu ay Bahçeşehir’e yaklaşık (130 km) 2 saat uzaklıktaki, hafta sonu iki günlüğüne bile gidebileceğiniz Kıyıköy’de idi... Trakya’nın parlayan yıldızı Kıyıköy, Kırklareli’ne bağlı Karadeniz kıyılarında şirin bir köy... Melike Güntürk
Geçen ay ki Güre gezimizden sonra Haziran ayında yakın ve yazın sıcak günlerinde hafta sonu iki günlüğüne gidilebilecek bir yer olsun istedik. Hemen hemen her yaz biz de bir kere de olsa Kıyıköy tarafına hem piknik yapmaya hem de denize girmeye gideriz. Ama bu sefer ki başka idi. Amacımız “Bir hafta sonunu orada geçirilebilir miyiz?”i anlamak idi. İnternetten biraz araştırma yaptık tabii ki ama kalacak yer ayırtmadan yola çıktık. Cumartesi sabahı hem de öyle sabahın köründe değil, saat dokuz gibi yola çıktık. Amacımız öncelikle her zamanki gibi köy kahvaltısı yapmak idi. Bundan önce bu konuda hep hüsrana uğradığımız için biraz endişeliydik ama bu sefer öyle olmadı. Hem de yaklaşık 45 dakika (39 km) kadar gittikten sonra harika bir kahvaltı yaptık. Açıkçası pazar günü sırf kalvaltı yapabilmek için bile gidilebilecek bir yer. İnceğiz Mesire alanı içerisinde yer alan İnceğiz Çatalca Mağaraları Dora Et Lokantası. Bize öyle bir kahvaltı masası kurdular
ki, yok yoktu. Serpme olarak hazırlanan kahvaltıda peynir hastası biri olarak 5 çeşit peynir tabağını görmek benim için harikaydı. Sahanda yumurtasından, yaz helvasına kadar enfes kahvaltının kişi başı ücreti ise 20 lira. Bir tarafında orman, bir tarafında nehir, yeşillikler içinde böyle bir kahvaltı için 45 dakika yol nedir ki... Güler yüzlü hizmetin yanında burada sadece kahvaltı değil hafta sonları oğlak, kuzu çevirme, mangal keyfi de yapılabiliyormuş. Unutmadan söyleyeyim, mesire alanına girişte 15 lira ücret alıyorlar. Ancak fişinizi saklayıp, ödeme sırasında kahvaltı ücretinden düşüyorsunuz bu rakamı. Karnımız doyduya hemen eritmemiz gerekiyor tabii. Kahvaltı yaptığımız yerden yaklaşık 100 metre ilerideki İnceğiz Mağaralarına vurduk kendimizi. Kısa bir turdan sonra tekrar düştük yollara. Hedef Kıyıköy... Bir buçuk saatlik bir yolculuğun sonunda hedefimize ulaştık. Kapının ardında tarih, deniz, kum ve balık var sloganı ile Kıyıköyʼe surlarla çevrili bir kapıdan girdik. Kendimize geceyi geçirecek bir yer bulabilecek miyiz yoksa İnceğiz Çatalca Mağaraları Dora Et Lokantası’nda sahanda yumurtasından, yaz helvasına kadar enfes kahvaltının kişi başı ücreti 20 lira.
Cenevizliler'in 9. yüzyılda yüksek kayalara oyduğu İnceğiz Mağaraları.
TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
87
GEZİ Istranca kaynaklarını Karadeniz ile buluşturan Pabuçdere’de irili ufaklı kaplumbağaların ve yeni açmaya başlayan nilüfer çiçeklerinin arasında sandal sefası yaptık.
Karadeniz’in hırçın dalgalarında balıkçılara yol gösteren deniz fenerinin manzarası görülmeye değerdi...
88
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
akşam evin yolunu mu tutacağız düşüncesiyle gezmeye başladık. Antik çağlardan bu yana yerleşim merkezi olan Kıyıköy, Trakyaʼnın Karadeniz sahilinde, Kırklareliʼnin şirin bir ilçesi. İstanbulʼun yanı başında Karadeniz sahilinde yer alan Kıyıköy, temiz havası, bozulmamış mimari dokusu, eşsiz güzellikteki doğası, leziz deniz ürünleri ile dikkat çekiyor. Doğal bir limana sahip kıyıları balıkçılar için iyi bir sığınak... Köy, Karadenizʼe bakan yüksek tepeler üzerine kurulmuş. En önemli geçim kaynağı balıkçılık ve ormancılık. Köye Bizans döneminden kalma bir şehir kapısından giriliyor ve bölgede sur kalıntılarına rastlamak mümkün. Balıkçılıkla uğraşan Rumların yerleştiği bu bölgeye önceleri “Midye” adı verilmiş. Günümüzde ise Kıyıköy adıyla anılıyor ve bölgede daha çok Selanikli Türkler yaşamakta. Denize doğru ilerleyip, Koç Motel Restoranʻı gördüğümüzde kalacak bir yer bulduk düşüncesiyle sevindik. Ama ne mümkün, doluymuş. Motelin sahibi Sinan bey bize pansiyon ayarlayabileceğini söyleyince biraz tedirgin olduk ama görmek için hemen yola koyulduk. Hiç o gözle bakmamıştım, meğer etraftaki hemen hemen birçok ev pansiyonculuk yapıyormuş. Sinan beyʼin bizi
götürdüğü yer ise kocaman iki katlı bir ev ama bütün odaları birbirinden ayrılmış. Her odada tuvalet ve banyo var. Evin içinde de kocaman bir ortak mutfak var. İstersen evde kendin yemeğini hazırlayıp ya da bahçede mangalını yapabilirsin. En çok dikkatimi çeken şeylerden biri ise hemen hemen bütün evlerin önlerinde, içinde domatesinden biberine sebzelerin ekili olduğu kocaman bir bahçe bulunması. Eee kahvaltının fiyatını verdim, oda fiyatlarına da değinmeden geçmeyeyim. Temiz, sessiz huzurlu olan bu pansiyonda bir gece kalmanın bedeli 50 lira. Dalga keyfi bir başkaydı... Kızların ne zaman denize gireceğiz sorularına daha fazla maruz kalmamak için “öncelikle bugün denize girelim yarın da gezilecek yerleri gezelim” planının ardından mayolarımızı giymek için odalarımıza çekildik. Kızların biz hazırız çığlıklarını duymak uzun sürmedi. Tavsiyeler üzerine Belediye Plajıʼna değilde biraz daha ilerideki Selves Koyuʼnda denize girmeye karar verdik. Deniz kenarına gittiğimizde biraz dalgalı olan denize girmek açıkçası soğuk düşüncesiyle biraz zorladı. Ama içine girince neredeyse hayatımın en uzun deniz sefasını yaptım diyebili-
Aya Nikola Manastırı, Jüstinyen dönemine (M.S. 527-565) ait olup, kayalara oyularak inşa edilmiş.
rim. Hem sıcak, hem temiz, hem de bir o kadar da keyifliydi. Denizde saatlerce keyifle dalgalarla boğuştuktan sonra, bir sürede kızların dalgalarla dansını seyre dalmışken kurt gibi acıktığımızı fark ettik. Pansiyona dönüp hazırlandıktan sonra tekrar sahile doğru kendimize balık ziyafeti çekmek için yollandığımız sırada, köydeki müzik sesi dikkatimizi çekti. Pansiyon sahibine ne olduğunu sorduğumuzda, “Meydanda düğün vardır be, herkes de davetlidir, gidebilirsiniz, geç saate kadar sürer” cevabı akşam düğündeyizle sonuçlandı. Restoranda hangi balığı yiyeceğimiz konusunda seçim yapmakta zorlansak da, yılın ikinci ve üçüncü ayında başlayıp, dördüncü aya kadar devam eden ve lezzetli balıklar listesinde üst sıralarda yer alan kalkan balığı ile ünlü Kıyıköyʼde kalkan balığının yanında yediğimiz kalamarın tadı hala damağımda. Haticeʼnin yorumuyla “Dalga sesleri ve cırcır böceklerinin senfonisi eşliğinde Kalkan balığı yedik”ten sonra meydana doğru hem de biraz yediklerimizi eritelim düşüncesiyle yürümeye başladık. Meydana geldiğimizde açık düğün salonu görüntüsü hemen bizi içine aldı diyebilirim. Bayanların güzel oynadığı,
Selves Plajı’nda, deniz kenarında Hazan’ın dalgalarla dansını seyretmek her ne kadar benim yüreğimi ağzıma getirsede, çekilen fotoğraflardan onun ne kadar eğlendiğini görmemek imkansız...
erkeklerin oynamayı bilmediği yorumu burada tamamen tersine dönmüş. “Çiçekçi kız”, “Bu fasulye yedibuçuk lira” ve daha bir sürü Trakya şarkıları eşliğinde oynayan erkek grubunun figürlerini seyretmek çok keyifliydi. Hele meydandaki kocaman Atatürk heykelinin karşısına geçmiş Atatürk ile konuşan kovboy şapkalı adamı seyretmek ilk günün finaliydi. Papuçdere görülmeye değer Ertesi gün pazar sabahı kahvaltısının ardından etrafı keşfe çıktık. İlk durağımız Karadenizʼin hırçın dalgalarında balıkçılara yol gösteren deniz feneri oldu. Oradan limana indik. Balıkçıları dolaşıp yeni gelen balıklardan ne alabiliriz diye bakarken, balıkçı Hasan Taşʼın bize gösterdiği pavuryalar çok ilginçti. İtalyaʼya ihraç edilen, ayaklarıyla içinin yendiği pavuryalar kaynar suda 5 dakika haşlanınca kırmızı renk alıyormuş ve kırıp yiyormuşsunuz. Sonraki durağımız Aya Nikola Manastırı oldu. Aya Nikola Manastırı, Jüstinyen dönemine (M.S. 527-565) ait olup, kayalara oyularak inşa edilmiş manastırların en iyi örneklerinden. XIX. yy.ʼda önüne ahşap bir mekan ilave edilmiş ama bu bölümden günümüze herhangi bir kalıntı ulaşmamış. Kayalara oyulmak suretiyle oluşturulan manastırın zemin katı kilise, daha aşağıda bulunan bodrum katı ise ayazma. Ayrıca içinde keşişlerin dinlenme ve ihtiyaç hücreleri de mevcut. Manastır gezisi sonrası son olarak da Istranca kaynaklarını Karadeniz ile buluşturan Pabuçdereʼde irili ufaklı kaplumbağaların ve yeni açmaya başlayan nilüfer çiçeklerinin arasında sandal sefası yaptık. Yola çıkma vakti geldiğinde geri dönüş yolunun çok uzun olmadığını bilmek insanın içini rahatlatıyor diyebilirim. Hele dönüş yolu üzerinde bir çok yerde bulunan piknik alanlarından birinde yaptığımız mangal keyfi iki günlük gezimizin muhteşem son noktası oldu.I
“Çiçekçi kız”, “Bu fasulye yedi buçuk lira” ve daha bir sürü Trakya şarkıları eşliğinde oynayanlara dayanamayıp bizde eşlik ettik .
Sıcak tahin helvası
Kıyıköy de her daim taze olarak yiyebileceğiniz balık tabii ki Kalkan.
Kalkan tabakta...
Pavurya TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
89
EN GÜZEL ÇOCUKLAR Fatih Özdemir
t Yiği
dan
Can
Atl
as
ir eren Özdem
Zeynep Kaplan
Eylül B
Ege Çiçekçi
Sa
tılm
ışo
ğlu
Efe Çiçekçi Seren Çakır
ÇOCUĞUNUZUN EN ÖZEL ANININ (En güzel güldüğü , ağladığı, doğum g ünü v.s.) FOTOĞRAFINI BİZ E YOLLAYIN YAYIN LAYALIM... BEBEĞİNİZİN, ÇO CUĞUNUZUN DE RGİMİZDE YER ALMASINI İS TİYORSANIZ 4
mevsimsizden@g mail.com ADRESİNE YOLLA YIN
Baran Gökhan Başak
90 I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
E
ara la L
ak
Baş
SİZİN ÇOCUĞUN UZ DA SAYFALARIMIZI S ÜSLESİN...
KÜLTÜR - SANAT
Derleyen: Hatice Gülçür İnanç
7’den 70’e herkes ‘Opera’ diyecek
Türk ve dünya operalarının seçkin yapıtlarını, görsel bir şölende sanatseverlerle buluşturacak olan 3. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, 7 Temmuz’da kapılarını açıyor. Festival biletleri ise www.mybilet.com adresinde ve MyBilet kiosklarında satışa çıktı.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 3. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, 7-19 Temmuz 2012 tarihlerinde İstanbulʼun büyülü atmosferinde önemli prodüksiyonlara ev sahipliği yapacak. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Başrejisörü Yekta Karaʼnın Sanat Yönetmenliğinde organize edilen festival, 2012 Temmuz ayı boyunca, beş opera prodüksiyonu ve bir Gala Konserin yer aldığı 10 temsille Türk ve Osmanlı dünyasının kapılarını açarak sanatseverlere unutulmaz anlar yaşatacak. Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya ve Samsun Devlet Opera ve Balesi yapımlarının yanı sıra festivalin bu seneki sürprizi, dünyaca ünlü Arjantinli tenor Jose Cura olacak. Festivalin 7 Temmuzʼdaki açılış temsili, W.A.Mozartʼın operalarından bir başyapıt örneği “Don Giovanni” operası ile gerçekleşecek. Ankara DOB tarafından Yekta Karaʼnın rejisi ile sahnelenecek eser, İstan-
bulʼun modern yüzü Haliç Kongre Merkeziʼnde izleyici ile buluşacak. İlk yıldan itibaren festivalin vazgeçilmezi, Viyanalı ünlü besteci W. A. Mozartʼın, Osmanlı İmparatorluğuʼnun parlak dönemlerinden bir hikaye sunduğu “Saraydan Kız Kaçırma” operası ise doğal mekanı içinde, ardı ardına üç gün, Topkapı Sarayıʼnda, Samsun DOB tarafından sahnelenecek. Besteci Selman Adaʼnın Halit Ziya Uşaklıgilʼin ünlü romanından esinle bestelediği, vicdanı ile arzuları arasında sıkışıp kalan bir kadın karakterin anlatıldığı “Aşk-ı Memnu” operası, Antalya DOB ile festivale Bahçeşehir Kültür Sanat Merkeziʼnden sıcak bir hava katacak. Tarihsel mekanlarla bütünleşerek İstanbulʼu dünya ölçeğinde benzersiz bir konuma yerleştirecek festival, Topkapı Sarayı, Aya İrini, Süreyya Operası, Haliç Kongre Merkezi, Bahçeşehir Kültür Sanat Merkeziʼnde gerçekleştirilecek.
Yaz döneminde sizin için seçtiğimiz gösteri ve etkinlikler;
G Disney Live! Mickey’nin Müzik Festivali 14-15, 18,21-22 Temmuz 2012 Trump Towers Mall İstanbul G Efes Pilsen One Love Festival 14-15 Temmuz 2012 Santral İstanbul G Yeni Türkü 14 Temmuz 2012 Jolly Joker İstanbul G Sezen Aksu Acoustic Band 14,17,18 Temmuz 2012 Harbiye Cemil Topuzlu S G Jill Scott Konseri 17 Temmuz 2012 Turkcell Kuruçeşme Ar. G Tony Bennett Konseri 17 Temmuz 2012 Küçükçiftlik Park G Kenan Doğulu 18 Temmuz 2012 Turkcell Kuruçeşme Ar. G Morrissey : Konser 19 Temmuz 2012 Harbiye Cemil Topuzlu S G Pink Martini 19 Temmuz 2012 Turkcell Kuruçeşme Ar. G Enrico Macias 25 Temmuz 2012 Turkcell Kuruçeşme Ar. G Gülben Ergen 24 Ağustos 2012 Turkcell Kuruçeşme Ar. G Kıraç Konseri 31 Ağustos 2012 Turkcell Kuruçeşme Ar.
Vizyona girecek filmler 13 TEMMUZ: Vahşiler, ATM, Yaşam Savaşı, Tımarhane, Olmak İstediğim Yer, Cinnet Gecesi, Bir Mafya Hikayesi 20 TEMMUZ: Hizmetkar Albert Nobbs, İsyan, Ölüm Uykusu, Yasak Aşk, Özgür Adamlar, Mutluluğa Boya Beni, 205:Korku Odası, Barbara 27 TEMMUZ: Kara Şovalye Yükse-
liyor, Kayıp, Max Maceraları 2:Krallığa Yolculuk, Polis 3 AĞUSTOS: Universal Soldier: A New Dimension, Ne Adam Ama, Baskın, Dabbe: Bir Cin Vakası, Bu Gece Benimsin, Gökyüzünde Bir Ayna, Eva 10 AĞUSTOS: Cosmopolis, Gerçeğe Çağrı, Emergo, Legends of Valhalla: Thor, İlk Aşkım
17 AĞUSTOS: Cehennem Melekleri 2, Tinker Bell: Secret of The Wings(3D), Vampir Avcısı: Abraham Lincoln, 360, Bernie, Yalnız Gezegen 24 AĞUSTOS: Saftirik, The Flowers of War, That’s My Boy, Lal Gece, Fairytale 31 AĞUSTOS: Bourne’un Mirası, The Watch, Elena, Lawless (Wettest County), Paris Manhattan, TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
91
HUKUK
YENİ TİCARET KANUNU’NDA AŞ’LERİ AVUKAT ŞİRİN ERK
ŞİLLİ
SU HUKUK BÜRO
Kanunla birlikte artık Anonim şirketlerin finansal tabloları denetçiler tarafından, uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenecek.
92 I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
Hukuk sistemimize Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndan (HMK) sonra; 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu ile taze kan geliyor. 1957’den beri yürürlükte olan ve yürürlükte kaldığı sürece ticari hayatı şekillendiren Türk Ticaret Kanunu, yerini uzun çalışmalar sonucunda günümüz koşullarına göre hazırlanan 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na bırakıyor. Yeni Kanun, ticaret hayatında devrim olarak nitelendirilebilecek pek çok yeniliği de beraberinde getiriyor. Anonim şirketlere ilişkin düzenlemeler de bunlardan biri. Eski TTK’ya göre Anonim Şirket kurmak için en az 5 kişi gerekirken yeni kanunda kuruluş için bir kişi dahi yeterli. Bu düzenlemeyle birlikte sermaye ve yönetim tek elde toplanabilecek. Tek kişilik anonim şirketlerde, tek pay sahibi genel kurulun tüm yetkilerine sahip. Tek pay sahibinin genel kurul vasfıyla alacağı kararların yazılı olması ise geçerlilik şartı. Ayrıca yeni düzenlemeye göre, bir anonim şirket, birden fazla kişi ile kurulmuş ve zaman içinde hisselerin tek kişide toplanması sebebiyle tek kişilik anonim şirkete dönüşmüş olabilir. Bu durumda Yeni Kanunun 338. maddesine göre pay sahibinin bir kişiye düştüğü hususunun 7 gün içinde yönetim kuruluna yazılı olarak bildirilmesi ve yönetim kurulunun bildirimi aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde şirketin tek pay sahipli anonim şirket olduğunu tescil ve ilan ettirmesi gerekiyor. Tek pay sahibinin adı, yerleşim yeri ve vatandaşlığı da tescil ve ilan ettirilmek zorunda. Aksi halde doğacak zararlardan bildirimde bulunmayan pay sahibi ile tescil ve ilanı yaptırmayan yönetim kurulu sorumlu tutulacak. Anonim şirketin yürütme organı olan yönetim kurulu eski kanuna göre en az 3 kişiden oluşabiliyorken yeni kanundaki değişiklikle bir veya daha fazla kişiden oluşabilecek. Eski kanunda anonim şirketin sermayesi asgari 50.000 TL olmalıyken yeni kanunda kayıtlı sermaye sistemini kabul eden ve halka açık
olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi 100.000 TL’den az olamayacak. Tamamı esas sözleşmede taahhüt edilmiş bulunan sermayeyi ifade eden esas sermaye de yine 50.000 TL’den az olmayacak. Şirket sermayesinin en az %25’i kuruluş anında şirket adına açılacak özel bir hesapla nakden ödenerek bankaya yatırılacak ve bu ödeme banka mektubu ile Ticaret Siciline ispatlanacak. Kalan bakiye ise şirketin tescil tarihinden itibaren 24 ay içinde şirket adına ödenecek. Şirket sermayesi nakdi olabileceği gibi ayni de olabilir. Yani üzerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devredilebilen fikri mülkiyet hakları da dahil olmak üzere malvarlığı unsurları da sermaye olarak konulabilecek. Yeni Türk Ticaret Kanunundaki bir diğer değişiklik ise işletme konusuna ilişkin. Eski kanundaki düzenlemeye göre, şirketin esas sözleşmesinde işletme konusunun açıkça belirtilmesi gerekirken, yeni kanun bu hususta bir değişiklik getirmiş, kanunun emredici hükümlerine aykırı olmayan her türlü ticari amaca yönelik Anonim Şirket kurulmasına olanak sağlanmış. Eski Kanunda anonim şirketlerde iç denetim söz konusuyken yeni kanunla anonim şirketlere bağımsız dış denetim zorunluluğu var. Bağımsız dış denetim kapsamında işletmenin mali durumunun ve faaliyetlerinin gerçeğe uygun olarak gösterilip gösterilmediği hususunda bağımsız dış denetçinin görüş bildirmesi amaçlanıyor. Kanunla birlikte artık Anonim şirketlerin finansal tabloları denetçiler tarafından, uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenecek. Şirket genel kurulunca seçilecek bağımsız dış denetçi; yapacağı bağımsız değerlendirme sonucunda rapor düzenleyecek. Bağımsız dış denetimin ilk uygulama yılı olan 2013 yılında anonim şirketlerin 01.03.2012 tarihine kadar denetçi-
NELER BEKLİYOR? lerini seçmeleri gerekiyor. Denetçiler, ortakları yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ünvanını taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu olabilir. Denetçi olacak kişi; denetlenecek şirkette pay sahibiyse, denetlenecek şirketin yöneticisi veya çalışanıysa, denetlenecek şirketle bağlantısı olan bir firmada kanuni temsilci, yönetim kurulu üyesi, yönetici veya sahibiyse ve bunlarda %20’den fazla paya sahipse veya akrabalık ilişkisi varsa, son 5 yıl içinde denetçilik faaliyeti gelirinin %30’dan fazlası denetlenecek şirketten elde edilmişse şirkete denetçi olarak seçilemeyecek. Şirket ile denetçi arasında doğan görüş ayrılıkları hakkında, yönetim kurulunun veya denetçinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi uyuşmazlıklara ilişkin dosya üzerinden kesin olarak karar verecek.
esas sözleşmede öngörülen toplantı ile karar nisaplarına ilişkin hükümler aynen uygulanacak. Yine aynı maddeye göre; anonim şirketlerde genel kurullara elektronik ortamda katılma, öneride bulunma, görüş açıklama ve oy verme, fiziki katılmanın ve oy vermenin bütün sonuçlarını doğuracak. Elektronik ortamda oy kullanabilmek için şirketin bu amaca özgülenmiş bir internet sitesine sahip olması gerekecek. Görüldüğü üzere, yeni kanunda elektronik ortamda getirilen yenilikler hem şirketlere profesyonel yönetim anlayışı kazandıracak, hem de son zamanlarda gelişen bilişim sektörünün daha da gelişmesine katkıda bulunacak. Hukuk sistemimizin temel taşlarından olacak 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Türk Hukukuna ve ticari hayatına faydalı olmasını diliyorum.
Şirketlerin bazı bilgilerini internet sitesinden paylaşması sonucu kamuoyunun bu bilgilere kolayca ulaşması ticari hayata şeffaflık olgusunu getirecek.
Bilişim Alanındaki Yenilikler ve Elektronik Ortamda Genel Kurul
En çarpıcı yeniliklerin başında ise bilişim alanındaki düzenlemeler geliyor. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 1524. maddesine göre; her sermaye şirketi, bir internet sitesi açmak, şirketin internet sitesi zaten mevcutsa bu sitenin belli bir bölümünü madde içeriğinde sayılan bazı hususların yayımlanmasına özgülemek zorunda. Şirketlerin bazı bilgilerini internet sitesinden paylaşması sonucu kamuoyunun bu bilgilere kolayca ulaşması ticari hayata şeffaflık olgusunu getirecek. Diğer taraftan yeni kanunda bilişim alanındaki yenilikler sonucu şirketler, dünya standartlarında profesyonel yönetim anlayışına kavuşacak. Yeni kanun birçok işlemin elektronik ortamda yapılabilmesine de olanak tanıyor. Örneğin, Yeni TTK’nın 1527. Maddesine göre; şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede düzenlenmiş olması şartıyla, sermaye şirketlerinde yönetim kurulu ve müdürler kurulu tamamen elektronik ortamda yapılabileceği gibi, bazı üyelerin fiziken mevcut bulundukları bir toplantıya bir kısım üyelerin elektronik ortamda katılması yoluyla da icra edilebilecek. Bu hâllerde Kanun’da veya şirket sözleşmesinde ve TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
93
POLİTİKA
Savaşı, Suriyeli gelinler yaşıyor! Suriyeli bazı aileler, iyi bir hayat yaşamaları, daha da önemlisi hayatta kalabilmeleri için, 5-8 bin TL başlık parasına kızlarını Türk erkekleri ile evlendiriyor. Bu haberi, büyük olasılıkla ilk kez burada okuyacaksınız. Konu, elbette Suriye... Birazdan sözünü edeceğim hikâyeyi, bir arkadaşım anlattı. O, şimdi, mecburen İstanbul’da olsa da, doğma, büyüme Hatay/Samandağlı. Ama yılın birkaç ayını orada geçiriyor. Ailesi, tüm akrabaları Samandağ’da yaşıyor, bir kısmı da köylerinde ikamet ediyor. Hatay’ın, Suriye ile bağları çok güçlü. Türk televizyonlarının yanı sıra, çanaklar Suriye TV’lerine çevrili. Çoğu Arapça biliyor. Yine çoğu, sık sık Suriye’ye gidip-geliyor. Hemen hepsinin bir şekilde, uzaktan da olsa, akrabaları var. Sinan Çetin’in yönetmenliğini yaptığı, rahmetli Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı Meltem Cumbul ve Rafet El Roman’ın da rol aldığı Propaganda filminde, bir köyün ortasından sınır çekiliyor ve köy ikiye bölünüyordu. Hatay’ın ki de o hesap! Anlatılan hikâyeye gelince; malum, Suriye’de bir iç savaş yaşanıyor. Şam’da hayat gayet güzel devam ediyor. Ama Şam dışındaki bölgelerde can savaşı var. Herkes hayatının, aynı zamanda geçim derdinde. Bırakın kaliteli yaşamı, günü ölmeden nasıl bitireceklerinin peşindeler. Kurtuluş umudu ise, en yakın sınır olan ve ilişkileri hiç kesilmeyen Türkiye ve doğal olarak en yakın Türkiye yerleşimi Hatay. Suriyeli bazı aileler, iyi bir hayat yaşamaları, daha da önemlisi hayatta kalabilmeleri için, 5-8 bin TL başlık parasına kızlarını Türk erkekleri ile evlendiriyormuş. İsmini burada yazmayayım, ama 80-100 haneli bir köyde, bu başlık parası karşılığında evlenen kızların sayısı 20’ye ulaşmış.
94
I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
İÇİM ACIDI! 15-16 yaşlarındaki kız çocukları, evlendirilenler. Ailelerinin izniyle evlendiriliyorlar. Bir yandan o kızları düşünüyorum, üzülüyorum, diğer yandan evlendiren o babayı, anneyi… Büyük olasılıkla anne sessiz kalıyordur, ağlayarak, babanın verdiği karara… Babayı düşünüyorum; neden böyle bir karar aldı, kızını, uzaklara, Türkiye’ye gelin verdi. Sadece hayatı kurtulsun diye mi? Kızı düşünüyorum; hayatta kaldığına mı seviniyordur acaba? Yoksa hiç tanımadığı, bilmediği bir erkeğin eşi olduğu için hayatı mı karardı. Peki, o başlık parası ne? Aslında çok bir para değil, Doğu’daki başlık parası oranları düşünüldüğünde, epey düşük kalıyor. Belki de prosedür gereği bu paralar isteniyordur, bilemiyorum. Evlenen Türk erkeklerine gelince; arkadaşımın anlattığına göre, hepsinin yaşı, evlendikleri kızlardan daha büyük. İyi niyetle, hayatları kurtulsun diye mi evleniyorlar. Bir şey demek istemiyorum, ama öğrendiğim Suriyeli krzlarla evlenmek için sıraya girdikleri, çok istekli oldukları. Benzer durum, duyduğuma göre Şanlıurfa için de geçerli. Sonuç itibariyle Suriye, bizim içim iki uçlu değnek misali. Bu noktada Başbakan’ın, “Suriye bizim iç işimizdir” sözüne katılıyorum. Birincisi, en uzun sınırımız olan ülke, Suriye. Böyle olunca, ticaretin yanı sıra, akrabalık ilişkilerinin de epey yüksek olduğu bir ülke. Bu bile, ‘Büyük Orta Doğu Projesi’nin
eşbaşkanı dahi olsak(!) bizi yakından ilgilendiriyor. Yeniden yapılandırma anlamına gelen, artık nasıl yapılandırılacaksa, BOP çerçevesinde de Suriye’ye karşı dış politikamızı belirlesek de, bu insani yönden de eğilmemiz gerekiyor. İşte bu nedenlerle Türkiye, Esad rejimine karşı olabildiğince sabırlı olmak zorunda. Tamam, uçağımız düşürüldü ve bu dış politikada yapılan ayak oyunlarından biri. Olan, sadece pilotlara ve ailelere oluyor. Onun dışında atılan adımlar, bir satranç oyunu. Mesela Rusya, Suriye’yi
I
CEMAL SUBAŞ
İSİ TEMPO DERG ÜDÜRÜ YAZI İŞLERİ M
koruyordu. Ama son günlerde Türkiye’ye yaklaşmaya başladı. Neden? Türkiye’de yapılması planlanan nükleer enerji santrallerinin yapımına talip olması, bu değişimin perde arkasını oluşturmasın! Ya da Çin’in İstanbul’a yapılacak üçüncü köprüyü, bağlantı yollarını yapmada isteği yatmasın. Belki de her ikisi de Türkiye’deki ithalat pazar payını artırmak olmasın! Hemen, yok, olmaz diye düşünmeyin. Olabilir. Olan ise, evlenmek zorunda kalan o Suriyeli kızlara olur. AB’DEKİ KRİZ GİBİ Aslında Ortadoğu’da yaşananları, AB’de yaşanan ekonomik kriz de
anlatıyor. Mesele şu; AB’ye üye olan, Alman Merkez Bankası’ndan fon alıyor. Yani bir nevi Almanya’ya bağımlı oluyor. Krize giren Yunanistan gibi ülkeler de doğal olarak, para yardımı almak için Almanya başbakanının gözünün içine bakıyor. Merkel ne derse o oluyor? Nitekim Yunanistan’da da o oldu. Benzer durum İtalya, İspanya için de geçerli. Tüm mesele kapital yani… Ortadoğu, Suriye için de benzer durum geçerli. Tüm mesele, enerji hatlarının güvenliği... Bunun ilk adımı zaten Irak’tı. Hatırlarsınız, ABD askerlerinin ilk konuşlandıkları yerler petrol kuyuları olmuştu… ABD ve
AB’nin bu projesine Türkiye’de dâhil oldu. Sonuçta bu proje Türkiye’nin de işine geliyor. Çünkü doğalgaz, petrol gibi hatlar Türkiye üzerinden AB’ye ve ABD’ye ulaşıyor. Borular bizim üzerimizden geçince, gücümüz de artıyor, dış politikada doğal olarak. Kapital savaşları, Suriye ile Türkiye’yi karşı karşıya getirdi. Çünkü BOP eşbaşkanıyız. Bilmiyorum, Başbakan, BOP eşbaşkanlığını kabul ederken, işlerin bu noktaya geleceğini hesap etmiş miydi? Ama bu noktaya geldi. Düşürülen Türk uçağını bir de bu gözle düşünün. Suriyeli gelinlerin gözünden! TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 I
95
BULMACA
96 I TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
NÖBETÇİ ECZANELER
REHBER ÖNEMLİ TELEFONLAR Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Karakolu İtfaiye Alo Ambulans
212 444 06 69 212 669 26 21 212 669 31 37 212 669 55 66
3. CADDE ECZANESİ 608 00 26 1-24 TEMMUZ G 16 AĞUSTOS
Bahçeşehir Aile Sağlık Mer. Bahçeşehir Taksi Durağı Esenkent Taksi Durağı PTT 1. Kısım Muhtarlık 2. Kısım Muhtarlık
212 669 63 60 212 669 86 86 212 672 09 46 212 669 16 00 212 669 62 10 212 669 80 25
ARMAĞAN ECZANESİ 669 93 00 16 TEMMUZ G 8-31 AĞUSTOS
BAHÇ. AYDIN ECZANESİ 608 00 37 8-31 TEMMUZ G 23 AĞUSTOS
BAHÇEŞEHİR ECZANESİ 669 34 34 4-27 TEMMUZ G 22 AĞUSTOS
BOĞAZKÖY ECZANESİ 607 06 06 14 TEMMUZ G 2-24 AĞUSTOS
76D
146T
BAHÇE(EH'R-TAKS'M (Ç'FT KATLI) hatt› Gidi -Dönü sefer süresi: 180 dakika KITA ND. hatt›r
BO&AZKÖY MH.-BAHÇE(EH'R-YEN'KAPI hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 155 dakika
05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:20 09:40 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:05 13:25 13:45 14:00 14:20 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:30 17:50 18:05 18:25 18:45 19:05 19:25 19:45 20:05 20:20 20:35 21:00 21:20 21:40 22:00
06:10 06:25 06:40 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:45 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:25 17:45 18:05 18:20 18:35 18:55 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:55
07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:55 19:15 19:35 19:55 20:15 20:35 20:55 21:15 21:40 22:05
TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi
07:25 07:45 08:05 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:50 15:10 15:30 15:50 16:05 16:20 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:25 23:50
07:40 07:55 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:05 12:20 12:35 12:50 13:05 13:20 13:35 13:50 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:25 15:45 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:50 19:05 19:20 19:40 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50
Pazar/Tatil 08:30 08:50 09:10 09:30 09:50 10:10 10:30 10:50 11:10 11:30 11:50 12:05 12:20 12:35 12:50 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50
Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:30 05:45 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:50 18:10 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00
05:30 05:45 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:50 18:10 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00
05:30 05:45 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:50 18:10 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00
18 TEMMUZ G 10 AĞUSTOS
DENİZ ECZANESİ 672 43 03 7-30 TEMMUZ G 20 AĞUSTOS
YENİKAPI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:30 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:15 21:30 21:40 21:50 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:55
06:30 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:15 21:30 21:40 21:50 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:55
06:30 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:15 21:30 21:40 21:50 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:55
DERMAN ECZANESİ 605 02 14 2-25 TEMMUZ G 17 AĞUSTOS
DİLEK ÖZ ECZANESİ 669 70 10 22 TEMMUZ G 14 AĞUSTOS
ECZANE AKBATI 397 01 17 9 TEMMUZ G 6-29 AĞUSTOS
ECZANE FİLİZ 672 01 03 21 TEMMUZ G 13 AĞUSTOS
ELİT ECZANESİ 672 33 32 15 TEMMUZ G 7-27 AĞUSTOS
ELVİN ECZANESİ 669 18 27 12 TEMMUZ G 4-30 AĞUSTOS
GÜNGÖR ECZANESİ 672 94 01 17 TEMMUZ G 9 AĞUSTOS
İSTANBUL ECZANESİ 672 33 30 5-28 TEMMUZ G 19 AĞUSTOS
KENT ECZANESİ 596 55 53 23 TEMMUZ G 15 AĞUSTOS
MAVİ ECZANE 669 59 51 13 TEMMUZ G 5-28 AĞUSTOS
MOLİNO ECZANESİ 607 32 12 11 TEMMUZ G 3-26 AĞUSTOS
OKSİJEN ECZANESİ 669 44 66 20 TEMMUZ G 12 AĞUSTOS
SU ECZANESİ 669 97 97
6-29 TEMMUZ G 11 AĞUSTOS
ŞEHİR ECZANESİ 608 17 27 3-26 TEMMUZ G 18 AĞUSTOS
ŞELALE ECZANESİ 669 09 11 10 TEMMUZ G 1-25 AĞUSTOS
YILDIZ ECZANESİ 607 08 10
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir
19 TEMMUZ G 21 AĞUSTOS
76E ESENKENT-BAHÇE(EH'R-TAKS'M (EKSPRES KATLI) hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 150 dakika BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:00 06:20 06:40 07:00 07:20 07:40 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00
06:30 07:00 07:25 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00
06:30 07:00 07:25 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00
TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
07:20 07:50 08:15 08:45 09:20 09:45 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 18:55 19:20 19:50 20:15 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30
07:50 08:15 08:45 09:20 09:45 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 18:55 19:20 19:50 20:20 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir
07:50 08:15 08:45 09:20 09:45 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 18:55 19:20 19:50 20:20 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30
E-57 ESENKENT BAHÇE(EH'R-BAKIRKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika KITA ND. hatt r ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:25 06:50 07:10 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:05 17:40 18:10 18:40 19:15 19:50 20:25 20:50
06:25 06:50 07:10 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:05 17:40 18:10 18:40 19:15 19:50 20:25 20:50
07:10 07:35 08:00 08:20 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10
BAKIRKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
07:40 08:15 08:40 09:05 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 18:35 19:10 19:45 20:15 20:45 21:20 21:50 22:20
07:40 08:15 08:40 09:05 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 18:35 19:10 19:45 20:15 20:45 21:20 21:50 22:20
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
08:10 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10 21:40 22:10 22:40
E-58 ESENKENT-BAHÇE(EH'R-MEC'D'YEKÖY hattı EKSPRES hattır Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:05 06:30 06:55 07:20 07:45 08:15 08:50 09:30 10:10 10:45 11:20 11:55 12:30 13:05 13:40 14:15 14:50 15:25 16:00 16:35 17:10 17:45 18:20 18:55 19:30
06:30 07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 11:00 12:00 13:00 14:00 15:00 15:45 16:30 17:15 18:00 18:45 19:30 20:10
08:30 09:30 10:30 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:30 18:30 19:30 20:30
MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
07:20 07:55 08:25 08:50 09:20 09:50 10:25 11:00 11:35 12:10 12:45 13:20 14:00 14:35 15:10 15:45 16:20 16:55 17:30 18:05 18:40 19:15 19:50 20:30 21:10
07:45 08:15 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:15 18:00 18:45 19:30 20:15 21:00 21:45
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
09:45 10:45 11:45 12:45 13:45 14:45 15:45 16:45 17:45 18:45 19:45 20:45 21:45
Otobüs saatleri 1 TEMMUZ 2012 tarihinde www.iett.gov.tr sitesinden güncellenmiştir
BAHÇEŞEHİR Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
DEFNE ECZANESİ 669 96 59