ŞUBAT 2013 - YIL: 4 - SAYI: 32
AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ
TC MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL
3-6
YAŞ YETENEK GELİŞTİRME MERKEZİ Bahçeşehir şubemizde açılmış olan Yetenek Geliştirme Merkezi'nde 3-6 yaş arası çocuklara branş öğretmenleri ve pedagog eşliğinde yaş dönemlerine uygun şekilde sanat ağırlıklı bir eğitim verilmektedir. Yetenek Geliştirme Merkezi tam zamanlı bir okul olup derslerimiz 08:30-18:00 saatleri arasında hafta içi ve Cumartesi gerçekleşmektedir. Merkezimizde İngilizce, gitar,
piyano, keman, bateri, perküsyon (orff), bale, jimnastik, dans, tiyatro-drama ve resim dersleri verilmektedir. Bunların yanında; tiyatro, sinema, konser, buz pateni, at biniciliği, yüzme gibi etkinliklerimiz dönem içerisinde gerçekleşecektir. Yetenek Geliştirme Merkezi'ndeki eğitim sistemi klasik okul öncesi eğitim kurumlarının benimsemiş olduğu sistemden farklı olarak çocukların sözel-
dilsel, mantıksal-matematiksel, müziksel-ritmik, görsel-uzamsal, içsel-kişilerarası, doğa ve bedensel-kinestetik zeka olmak üzere zekanın bütün alanlarını geliştirmeyi hedefleyen Çoklu Zeka Kuramı'na uygun şekildedir. Aynı zamanda zihinsel, fiziksel, sosyal ve ruhsal olarak maksimum düzeye ulaşmalarını hedefleyen Montessori eğitim sistemi öncülüğünde eğitimlerimiz gerçlekleşmektedir.
Perküsyon (orff) - Drama - Dans - Resim - Bateri - Tiyatro - İngilizce - Yüzme - Jimnastik - Buz Pateni - At Biniciliği Keman
Piyano
Bale
Gitar
SÜREKLİ DEVAM EDEN EĞİTİM PROGRAMLARIMIZ
I Bale programları: Klasik bale, Modern bale, Pre bale (3 yaş altı baleye hazırlık), Bale-jazz, Yetişkin bale, Yabancı dil bale sınıfları, Konservatuvara hazırlık bale I Jimnastik programları: Temel jimnastik, Ritmik jimnastik, Artistik jimnastik
I Dans programları: Latin dansları, klasik danslar, modern danslar, disco, bugi, break, flemenko, hiphop, oryantal, roman dansları, aero oryantal
I Müzik programları: Elektro gitar, pop gitar, klasik gitar, bass gitar, flemenko gitar, org, piyano, mandolin, bateri, darbuka, perküsyon, bağlama, saksafon, trompet, klarnet, yan flüt, ney, viyolonsel, keman, kemençe, ud, kanun, akordeon I Diğer eğitim programları: Resim, şan, solfej, konservatuvar ve güzel sanatlara hazırlıklık dersleri, stüdyo, ses kayıt, demo kaset, stüdyo ortamında orkestra çalışmaları, step aerobik, plates, yoga... Sanat Eğitim Merkezi
Bahçeşehir 3. Cadde KC Villa 12
Tel: (0212) 669 01 43 (0212) 669 01 53 Yetenek Geliştirme Merkezi
LONDRA MÜZİK AKADEMİSİ YETKİLİ EĞİTİM ve SINAV MERKEZİ, SOFYA ULUSAL MÜZİK AKADEMİSİ BALE SANATLARI BÖLÜMÜ YETKİLİ EĞİTİM ve SINAV MERKEZİ olan, ayrıca öğrencilerimizi (ABRSM) İNGİLİZ KRALİYET MÜZİK AKADEMİSİ (Royal Müzik) sınavlarına çalıştıran Sanat Eğitim Merkezi’mizde eğitimlerimiz devam etmektedir.
Bahçeşehir 1. Kısım Çınar 10 Villa 4
Tel: (0212) 669 92 67
www.dogulumuzik.com.tr
‘DE NELER VAR?
EDİ TÖR ,ün Notu
Herkes bir aşk seçer ve seçtiği aşkın bedelini öder Şubat ayı… Aşk ayı… Bazen düşünüyorum acaba eskiden de böyle mi düşünüyordum yoksa dergi çıkartmaya başladıktan sonra mı bu kanıya vardım. Çünkü şubat sayımızı her sene aşk sayısı olarak hazırlıyoruz ve benim için şubat ayı aşk ayı oluyor. Galiba yaşın ilerlemesinden de kaynaklanan bir duyguyla bu sene aşkın hallerini konu yaptık. Çünkü ben gerçek aşkın hayatta sadece bir kez yaşandığını düşünenlerdenim, o da yirmili yaşlarda… Bence ileriki yaşlarda aşk, ilk akla geldiği gibi kadın erkek arasında yaşanan duygudan ibaret değildir. Aslında temeline indiğim zaman bakıyorum ki aşkın bir çok hali var. Doğa aşkı, yemek aşkı, çocuk aşkı, iş aşkı, spor aşkı, hayvan aşkı gibi sayamayacağımız kadar genişletebiliriz bunu… Mesela benim kızımın en büyük aşkı bir köpek sahibi olmak. Biliyorum ki kendi kendine bununla ilgili hayaller kuruyor. Hiç unutmuyorum Ayvalık Şeytan Sofrası’nda “Annem köpek almama izin versin” dileğini dilemişti. Dedim ya aşk bu… Bu da çocukluk çağı aşklarından. O köpeğe sahip olduğu zaman belki şu an ki kadar kuvvetli olmayacak duyguları, belki de ona gerçekten aşık olup hayatının bir parçası haline getirecek. Kızımın aşkı böyle bir aşk, ya benimki:) Benim aşkım çocuk aşkı, yani kızım… Bakıyorum da hayatımdaki her şeyi onun için yapıyor ve herşeyimi ona göre planlıyorum. Şu an dayısında ve benim hayatım sanki bomboş, o olmadan önce onsuz bir hayatta nasıl yaşıyormuşum bilmiyorum. Pekâlâ, siz düşündünüz mü sizin aşkınız ne? Çünkü bence herkes bir aşk seçer ve hayatı boyunca seçtiği aşkın bedelini öder. Aşktan devam edelim konuya… Son zamanlarda artık her şey sanal oldu ya. Sosyal medya artık o kadar hayatımızın içindeki geçenlerde Facebook’ta okuduğum bir mesajı hem çok beğendim, hem de kendi kendime düşündüm. Politika yazarımız Cemal Subaşı’nın doğum günü. Eşi sevgili Şebnem ona Facebook’tan mesaj yazmış. Mesaj aynen şöyle: “Yanına yakıştığım yarim, yarınım, geçmişim, şimdim ve geleceğim. Bu da sana doğum günü hediyem olsun. Duvardan doğum günün kutlanacak nasılsa, ilk yazan ben olmak istedim. Bazen sözü söylemek, yazmaktan daha zor geliyor. Ayrıca söz uçup, yazı kalıp; zamanı geldiğinde aleyhe delil olabiliyor. Al sana aslanlar gibi delil: İyi ki varsın, yıllar, yıllar, yılllaaaaar boyu yanımızda olmalısın. O bir huysuz, o bir çocuk ve aslında kafa kağıdına bakılınca; 16 Ocak itibariyle o bir orta yaşlı. İyi ki doğdun, iyi ki benim ve tüm sevdiklerinin yaşamına dokundun:))) 15 Ocak, 22:52” Mesaj çok güzel olmuş. Ama benim aklıma “Böyle güzel, anlamlı sözler hemen yanı başımızda olan eşimizin kendisine söylense daha güzel olmaz mı? Bu sözleri duymak acaba onu daha mutlu etmez mi?” soruları geldi. Gerçi Şebnem’ciğim de yazmış, söz uçar yazı kalır diye:) Bir güzel facebook mesajı da Seyfi arkadaşımdan "Bir erkek kendisini DİNLEYEN bir kadınla karşılaştığında yarı yarıya aşık olmuş demektir ..." Bu örneklerden sonra gelin artık siz düşünün aşkı nasıl yaşayacağınızı… Neticede aşkı bir yana bırakıp önemli olan şeyin bence sevmek ve sevilmek olduğunu, sevginin kalıcı ve gerçek olduğunu söyleyerek yazımı yine facebook’tan aldığım bir sözle bitirmek istiyorum. “Yaşamın neresinde olursan ol, sevgiyi hissettiğin an güçlüsün demektir.” Hayatta hep güçlü olmanız dileğiyle… Melike Güntürk
İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk
10
I ŞUBAT 2013
Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk
Reklam Müdürü: Nurcan Ercan Güler
Sorumlu Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç
Yayın Kurulu: Hatice Gülçür İnanç Kazım İlter İnanç
Tasarım ve Uygulama: Hazan Yapımevi Teknik Müdür: Aziz Serdar Taştan
Kapak Tasarım: Naci Koç Hukuk Danışmanı: Av. Baycan Şabudak
12. Dünden bugüne Bahçeşehir 14. Atık yağlar kazandırıyor 5 litre atık yağ biriktirene 1 litre ayçiçek yağı belediyeden 16. Unutulan çocuk oyunları hayata dönüyor Yağ satarım, bal satarım... 18. -Belediye karda sokak hayvanlarını unutmadı... - Başakşehirspor şampiyonluğa doğru... - BKSM’de geçen ay 22. Bahçeşehir’de kış mevsimi 28. Kısa haberler 40. ''Girişimcilik Engel Tanımaz'' projesi için başvurular başlıyor
80 44. KAPAK KONUSU Aşkın 4 Hali 52. Ekranların unutulmayan aşk dizileri 56. Çocukluk çağında aşk 70. EĞİTİM RÖPORTAJLARI Beykent Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Karahan 80. GEZİ 2000 metrede doğanın cömert davrandığı mekan: Kartalkaya 98. Dekorasyon
40
HER AY SİZLERLE
20. İYİSİYLE-KÖTÜSÜYLE Özkan Erdoğan 24. BAHÇEŞEHİR FİLİZLENİYOR Filiz Süzer 36. EKONOMİ- Kayhan Öztürk 60. HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 64. EĞİTİM- Yard. Doç. Dr. Nilgün Uluser İnan 76. HAYATIN İÇİNDENAylin Şengün Taşçı 84. SPOR- Savaş Kahraman
92. GÜZELLİK Yasemin Yurtman Candemir 100. YEMEK - Hatice Koç 102. MODA - Bengü Arslan 104. ASTROLOJİ- Nisa 106. KÜLTÜR SANATHatice Gülçür İnanç 107. EN GÜZEL ÇOCUKLAR 108. HUKUK- Avukat Şirin Şilli 110. POLİTİKA- Cemal Subaşı 112. BULMACA 113. REHBER
HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ
BİZE ULAŞIN
607 10 28 532 371 76 93 212
İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst. Tel: 0212 607 10 28 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@hazanyapimevi.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir web: www.hazanyapimevi.com
Dağıtım: 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi Baskı: Veritas Basım Merkezi Kağıthane-İstanbul 212 294 50 20
4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Bahçeşehir’de evler ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Ardıçlı Evler, Spradon, Mesa Nurol, Eston, City Court, Günışığı, Uphill, Banu Evleri, Hill Park, Yasemin Evleri, Kardelen Evleri, Esenkent, Boğazköy (Avc›lar-Beylikdüzü E5 işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.
Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, Ertan Dağhan, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Seda Asparuk, Serkan Güler, Yasemin Sevinç, Yücel Akkoyunlu, Z. Hazan Güntürk Dağıtım ekibi: Devran Öztürk, Sergen Demirtaş, Can Çataltaş, Sadık Can Düzgün, Egemen Akalın, İsmail Karatuna, Veli Akgül, Deha Güneş, Berk Şimşek, Hasan Gediktaş, Onur Çiftçi, Sefa Sağyolavaç
Bahçeşehir BÖLGEDEN
Dört Mevsim Bahçeşehir
Dünden bugüne Modern kent yaşamının ülkemizdeki ilk ve en seçkin örneklerinden, Başakşehir’in Habitat ödüllü bölgesi Bahçeşehir, Süzer Holding onursal başkanı Mustafa Süzer’in konuk olduğu “ Bahçeşehir Sohbetleri” ile kuruluşundan günümüze kadar uzanan süreci konuştu.
Başakşehir Belediye Baskanı Mevlüt Uysalʼın ev sahipliğini yaptığı geceye İlçe Kaymakamı Cevdet Can, Bitlis il Emniyet Müdürü Sadettin Akgüç ve çok sayıda vatandaş katıldı. Başkan Uysal yaptığı konuşmada, ilçenin ulaşım sorunlarının 2016ʼda çözüleceğini söyledi. Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Haldun Dor-
12
I ŞUBAT 2013
men sahnesinde düzenlenen “Bahçeşehir Sohbetleri” Anılarla Bahçeşehir gecesinin mimarlarından Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel sohbetlerin amacını anlattığı konuşmasında “Yaşam stili ile ödüllere layık görülen Bahçeşehir öncü olmuştur. Bu toplantılar güzel olan komşuluk ilişkilerini daha da ileriye götürecektir. Bu toplantılar topluma, insana bir dokunuştur” dedi. Gecenin açılış konuşmasını yapan Başkan Mevlüt Uysal “Planlanan ilk şehir olan Bahçeşehir güzelliği ve kalitesini hala koruyor. Bahçeşehir ve Başakşehir ilçemizin vitrin bölgeleridir. Bu iki bölge arasında kalan Altınşehirʼi ise bu iki vitrin bölgemize dönüştürmeye çabalıyoruz. 350 bin nüfuslu bir ilçenin başkanıyım o nedenle hepinizle belki tek tek konuşa-
madık, bu güzel toplantılar bu buluşmalara vesile olur” dedi. İlçenin problemlerine tüm vatandaşların kafa yorması gerektiğini vurgulayan Başkan Uysal konuşmasını söyle sürdürdü “İlçemizin % 60-70ʼi yeni yapılanıyor. Bu yeni oluşumu modern ve teknolojik alt yapıya uygun inşa etmek istiyoruz. İlçemizin en önemli problemi olan ulaşım sorunu en geç 2016ʼda çözümlenmiş olacaktır diye düşünüyorum. Bahçeşehir insanı ve güzelliği ile diğer bölgelerimize örnek oluyor. Burada oturan vatandaşlarımızın sadece kendi bölgelerinin değil ilçenin tüm problemlerine duyarlı davranması gerekir” dedi.
“Bahçeşehir’i güzel yapan burada oturan insanlarıdır” Bir seneye yayılan ve her ay düzenlenecek sohbetlerin ilkinin moderatörlüğünü ise Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Mehmet Çelik yaptı. Sohbetlerin ilk konuğu ise Bahçeşehir bölgesinin kuruluşuna ve imar çalışmalarına imza atan Süzer Holding Onursal Başkanı Mustafa Süzer oldu. Süzer eğlenceli üslubu ile Bahçeşehirʼin kuruluşundan günümüze uzanan hikayesini anlattı. “Bu buluşmada emeği geçen başkanımız Mevlüt Uysal ve yardımcısı Nurettin Ertemelʼe teşekkür ederim. Biz binalar yaptık ama buraları yaşanır kılan, değerli kılan içinde yaşayan sizlersiniz. 78ʼde İstanbulʼa geldiğimde
kömür dumanı idi. Ben havası, suyu güzel olan yeşillikler içinde bir yer yapmak istedim, çoğu insan hatta zaman zaman ailem bile bana inanmadı ama bu şehri Bahçeşehirʼde kurduk. Rahmetli Başbakan Özalʼa bu araziyi gösterdim. Başbakan Özal “Burada çok güzel bir şehir kurulur” dedi. Otoyolun buradan geçiyor olması işimizi çok kolaylaştırdı ama pek çok da zorlukla karşılaştık. Basın “Küçükçekmece Gölüʼnü kirletiyor” dedi, “tarım arazisini mahvediyor” dediler ama biz bu zorlukları yendik. Proje için bana güvenmeyen inanmayan insanlar sonra dönüp özür diledi. “Bahçeşehir ilklerin şehridir” Bahçeşehir projesinin pek çok ilki barındırdığına dikkat çeken Mustafa Süzer konuşmasını söyle sürdürdü “İlk defa renkli binaları biz yaptık. Belediyeye uzak olduğumuz için “Yönaş” firmasını kurarak, konutlardaki sorunlara anında müdahale ettik. Atlı ve arabalı güvenlikler kurduk, itfayemizi kurduk, temizlik firması ile anlaştık, evlere alarm sistemi kurduk. Sonrasında ise önce İlçe oldu, sonra da Başaksehirʼe bağlandı. Bu proje ile HABİTAT bizi dünyanın en iyi uydu kenti seçti. Avrupa Birliğiʼnden ödüller aldık” dedi.
Bahçeşehirʼin geleceği ile ilgili düşüncelerini de paylaşan Süzer “Biz Bahçeşehir için hayal ettiğimiz şeylerin pek çoğunu yaptık. Belediyemizin çok temiz niyetli olduğunu düşünüyorum. Başkanımız sözünün eri. Bu güzel düşüncelerle buranın yeşilini, doğasını korursa kültür sanat beklentilerine cevap vermeye devam ederse burası güzelliğini korumaya devam eder” dedi. Program soru- cevap kısmı ile devam etti. Programın sonunda Başkan Mevlüt Uysal katılımlarından do-
layı Mustafa Süzerʼe plaket verdi. Başkan plaket töreni sırasında Süzerʼden bölgeye ağaç dikimi ile ilgili söz de aldı. Bahçeşehir Sohbetleri toplu fotoğraf çekimi ile son buldu. Bahçeşehir sohbetleri kitap halinde yayınlanacak Bir yıl boyunca devam edecek olan “Bahçeşehir Sohbetleri” Anılarla Bahçeşehir programları 12. programın sonunda fotoğrafların da yer alacağı bir kitap haline getirilerek Bahçeşehirlilere sunulacak.
“Buster atılınca kovanı kafanıza düşer” “Bütün her şeyimiz bitmiş, ruhsatlarımızı alacağız, dediler ki ʻAskeriyeden, askeri bölge olmadığına dair bir yazı getirin.ʼ Askeri bölge falan değil burası. Gider getiririz, gittik askeriyeye, ʻHoop dediler, burası askeri bölge.ʼ Nasıl askeri bölge, ne alakası varʼ dedik. ʻBurası buster düşme sahası. Hoşdere Köyüʼnün yanında Hava Kuvvetleri Komutanlığıʼnın füze üssü var. Buster diye bir füze var, atılıyor ve arkasındaki ateşleyen şey, kovanı düşüyor aşağıya. Buster atılınca kovanı kafanıza düşerʼ dediler. Moralimiz çok bozuldu. Arazinin neredeyse üçte ikisi bustere gidiyor. Fikir geliştirmeye başladık. ʻBiz İstanbul tarafındayız, siz buradasınız, ancak İstanbulʼa atılırsa bizim üstümüze düşer.
Yunanistanʼa, Bulgaristanʼa atsan bize düşmez, bizim ne alakamız var, İstanbulʼa mı atacaksınızʼ dedik. Onlarda ʻYoookʼ dediler “biz böyle çizeriz, orası buster sahası olur.ʼ Sekiz-on ay Birinci Ordu, Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Genelkurmay çareler aradık. Yavaş yavaş neredeyse pes edeceğiz. Ankaraʼda bir gün bir arkadaşın ofisinde oturuyoruz, genç bir general geldi. ʻYa paşam, böyle böyle bir iş geldi başımıza, bütün projemiz mahvolduʼ dedim. Adam güldü, ʻBuster mi kaldı, o eski teknoloji. Şimdi busterlerin hepsi kalktı, kullanılmıyorʼ dedi. Bunun üzerine ʻböyle bir yazı verebilir misinʼ diye sordum. ʻEvetʼ cevabını alınca yolumuza devam ettik.” ŞUBAT 2013 I
13
BÖLGEDEN
Dört Mevsim Bahçeşehir
Atık yağlar kazandırıyor 5 litre atık yağ biriktirine 1 litre ayçiçek yağı Belediye’den Temiz bir çevre için duyarlı çalışmalarını sürdüren Başakşehir Belediyesi bitkisel ve hayvansal atık yağları topluyor. 5 litre atık yağ getirenlere, 1 litre ayçiçeği yağı hediye edildiği proje 2 yıl devam edecek. Ülkemizde yağda kızartılmış yiyeceklerin tüketiminin ardından, bir kez kullanıldıktan sonra lavabolara dökülen ya da direk diğer çöp malzemelerine karışan yağların toplanmasıyla ilgili birçok çalışma sürdürülüyor. Başakşehir Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü 2009ʼdan beri yürütülen bir proje ile Başakşehir genelinde bitkisel atıkların çevreyi kirletmesinin engellenmesi ve vatandaşların çevre konularında bilinçlenmesi için çalışmaya devam ediyor. Başakşehir Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü 2013 yılı itibariyle evlerde restoranlar ve kurumlarda sürdürülen projeyi bir adım daha ileri taşıyarak, "Temiz ve Aydınlık bir Türkiye bizim Elimizde" sloganıyla atık yağların toplanması kampanyasında 5 litre atık yağ toplayan vatan-
14
I ŞUBAT 2013
daşları da 1 litre ayçiçeği yağı ile ödüllendirecek. Temizlik İşleri Müdürlüğü, Başakşehir genelindeki sitelerin girişlerine ve konutlara asılan broşürlerle, afişlerle vatandaşları; kızartma yapmak amacıyla kullanılan yağların; suya, kanalizasyona dökülmeden toplanması, 444 0 669 numaralı telefonun aranarak tes-
lim edilmesi konusunda bilgilendiriyor. Projede 5 litre atık yağa 1 litre yağ hediye kampanyasıyla birlikte aylık 25-30 ton atık yağ toplanması hedefleniyor. Toplanan atık yağlar anlaşmalı lisanslı bio-dizel firmasının dönüşüm tesislerinde bio-dizel yakıta dönüştürülüyor.
Atık yağlar nasıl toplanıyor Belediye yetkilileri vatandaşları çevreye duyarlı olmak için çaba göstermeleri konusunda uyarıyor. Kullanılmış kızartmalık yağları diğer atıklardan ayrı olarak biriktirip geri kazanım tesislerinde değerlendirilmek üzere temiz ve ağzı kapalı 5 litrelik bir kapta biriktirip 444 0 669 numaralı telefonun aranması halinde belediye tarafından gönderilen yetkili elemanlar yağı alarak 1 Litre ayçiçeği yağını hediye ediyor.
REZERVASYON:
Gölet Mevkii Merkez Bahçeşehir - İSTANBUL
Tel: 0212 669 42 55-56-57 - Fax: 0212 669 42 58
BÖLGEDEN
Dört Mevsim Bahçeşehir
Unutulan çocuk oyunları hayata dönüyor
Yağ satarım, bal satarım...
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 81 il ve buna bağlı ilçelerin ilkokullarında başlattığı proje Başakşehir’de hayat buldu. “Okullar Hayat Olsun” projesi kapsamında başlatılan okul bahçelerine oyun alanlarının çizimi kampanyası, pilot bölge olarak seçilen Başakşehir’de uygulamaya geçti.
Öğrencilerin okul alanlarından en verimli şekilde yararlanmalarını amaçlayan proje; ders içi ve ders dışı zamanlarda okulları cazibe merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Proje de ayrıca eğitim sürecinin ve okulların fiziki ortamının öğrencinin yaş, psikolojik özelliklerine uygun hale gelmesi gibi kazanımları amaçlanıyor. Proje ile okul bahçelerine uygulanan köşe kapmaca, tombik ve mendil kapmaca, yakan top, yağ satarım bal satarım, sek sek, pusula oyunu, labirent ve üç taş gibi unutulmaya yüz tutmuş
16
I ŞUBAT 2013
oyunlar tekrar öğrencilerle buluşuyor, gelecek kuşaklara aktarılıyor. Uygulamalarda Bakanlık tarafından belirlenen çizimler esas olmakla birlikte bölgesel ve yerel özellikler okulun fiziki büyüklüğü, idare ve veli görüşleri gibi özellikler göz önünde bulundurularak gerçekleştirilecek. Eğitimin niteliğini arttırmak için uygulanacak çizimler tek tek ve kendi alanlarına uygun şekilde yapılarak yer ve tasarımı belirlenecek. 6 bileşenden oluşan hareket dizimi çizimlerde alana göre konumlandırılacak.
20 okulda da proje devam edecek Türkiyeʼye model olacak bu projenin Başakşehirʼde pilot bölge olarak uygulanması sevindirici bir başlangıç diyen Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Baltacı ʻʼÇocukların bu alanları kullanmadaki gözlemlerimiz çok olumlu. Şimdilik 20 okul bahçesinde başlayacak uygulama giderek artacak. Projenin en güzel tarafı hem okul bahçelerinde alanı daraltacak bir etken olmaması hem de kalıcı olmasıʼʼ diye konuştu.
N BÜTÜ
DE R E L N ÜRÜ
0 2 % M İ R Dİ
ye otur erlidir. e v l a eç *Gel slerde g i v r se
İN
Pide Çeşitleri
Çökertme
IR T A R DİKK AT! BAĞIMLILIK YA By Dürüm Çöp Şiş
Yerken duyulan o Çıtır sesi; gerçekten bu hamur değil mi? diye sordurur insana, daha sonra o lezzet ve o müthiş koku alır sizi uzaklara ve farkında bile olmadan bağımlı olmuşunuzdur artık Kıtırcık ve Çıtırcık'a ......
669 52 52
Süzer Bulv r e.com.t arı No: 1 (Cami Kar d i p y m . w w şısı) Bahçeşehir-İstanbul w
BÖLGEDEN
Dört Mevsim Bahçeşehir
BKSM’de geçen ay
‘Başakşehir seyircisiyle aile gibi olduk”
Belediye karda sokak hayvanlarını unutmadı...
İstanbulʼda Ocak ayında yoğun kar yağışı nedeniyle sokak hayvanları yiyecek bulma sıkıntısı ile karşı karşıya kaldı. Başakşehir Belediyesi ekipleri, hava şartlarının kötüleşmesiyle birlikte yiyecek bulmakta güçlük çeken sokak hayvanları için, belirlenen noktalara mama bırakarak hayvanlara yardımcı olmaya çalıştı. Başakşehir
Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğüʼne bağlı personelden oluşan ekipler 2 grup halinde, özellikle sokak hayvanlarının geçiş yolları olarak tespit edilen; Olimpiyat Stadı bölgesi, Kayaşehir Bölgesi, Bahçeşehir ve Başakşehirʼin belirli bölgelerine günlük 40-50 kilodan fazla mama bırakarak hayvanlara karlı günlerde yardımcı olmaya çalıştılar.
Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi, Anadolu rock müziğinin başarılı sanatçılarından Haluk Leventʼi ağırladı. Şarkı aralarında seyircilerle sık sık sohbet eden Haluk Levent, büyük ilgi görünce sahneden inerek, seyircilerin yanına gitti. Orta yaşlı bir kadını dansa kaldıran Haluk Levent, çocuklarla oyunlar oynadı. Konserden fotoğraflar çekip, Facebook ve Twitter üzerinden sevenleriyle paylaşan Haluk Levent, ʻʼBaşakşehir seyircisiyle aile gibi oldukʼʼ diye konuştu.
Troya büyüledi
Başakşehirspor şampiyonluğa doğru...
17 yaş altı Türkiye Şampiyonası yolunda büyük başarılar elde eden Başakşehirspor futbol takımı, 2012-2013 futbol sezonu U-17 liginde 4. grupta, Başakşehir ilçesini başarılı bir şekilde temsil etti. Takım; 14 maçta 13 galibiyet ve 1 beraberlik elde ederek topladığı 40 puanla namağlup bitirdi. Başakşehirspor son 2 yıldır grubunu namağlup tamamlayarak lider bitirdi. İstanbul elemelerinde başarı kazanan futbol takımı, ilk 16 takım arasına girerek İstanbul'u ve Başakşehir'i temsil etme hakkını kazandı. Başarılı ekip; bu sene hedeflerinin final oynayarak Türkiye şampiyonu olmak olduğunu söylüyor.
18
I ŞUBAT 2013
BKSM, dünyaca ünlü Anadolu Ateşi dans grubunu ağırladı. Grup, “Troya Müzikaliʼʼ gösterisiyle Bahçeşehirlileri büyüledi. Gösteriye, Başakşehir Kaymakamı Cevdet Can, Başakşehir Belediye Başkan Yardımcıları Nurettin Ertemel ve Haluk Dikbaş katıldı. Anadoluʼnun zengin kültürünü, görsel bir şölenle sahneye taşıyan Anadolu Ateşi, bu zamana kadar 85ʼden fazla ülkede, üç binden fazla gösteri yaparak, otuz beş milyon seyirciye ulaştı. Troya müzikal oyununu izlemeye gelenler, Bahçeşehir Kültür Sanat Merkeziʼnin 1200 kişilik salonunun tamamını doldurdu. Müzikal sonunda Mustafa Erdoğan çocuklarıyla birlikte seyircileri selamladı.
İYİSİYLE KÖTÜSÜYLE
Sizden gelenler...
Merhaba sevgili Bahçeşehirliler… 2013 yılının ilk sayısında sizlerle, sizlerden gelen mailleri ve yetkililerin cevaplarını paylaşacağım… Her geçen gün büyüyen Bahçeşehirimizde güzel ÖZKAN BABA olan şeylerin yanında can sıkan durumlarda oluyor. Ama galiba son zamanlarda can sıkan durumlar gelen maillere bakılırsa baya fazlalaşmış… Ben de içlerinden en çok mail gelen konuların içinden bir kaçını seçtim ve araştırdım. Noktasına virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyorum… Bahçeşehirle ilgili mail atan duyarlı arkadaşlarıma buradan teşekkür ediyorum…
“Arsalar üzerindeki park fonksiyonu belediyemizce devam ettirilmektedir”
“Sayın Özkan Baba ; Funda blokları önündeki (Funda Büfe yanı) büyük basketbol sahalarının yıkılıp anaokulu yapılacağı ve bu nedenle ölçüm yapıldığı bilgisine, apartman görevlimiz ve Funda Büfe çalışanı aracılığı ile ulaşmış bulunuyorum. Bu hususta bir kamuoyu oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Lütfen doğru olup olmadığını araştırarak gerekli desteği verir misiniz? Saygılarımla” Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel: “Bahse konu olan arsa planlarda eğitim alanı olup, mülkiyeti özel idareye aittir. Milli Eğitim Müdürlüğü okul ihtiyacına göre planla-
masını yapmak üzere ellerinde mevcut arsaların senelik kontrollerini yapmak üzere bölgemizde çalışma yapmaktadırlar. Şu an itibariyle belediyemize herhangi bir imalat müracaatları olmayıp, arsalar üzerindeki park fonksiyonu
belediyemizce devam ettirilmektedir. Yapılması planlanacak bir fonksiyon değişikliği halinde tarafınız aracılığıyla ya da direk olarak ilgililerine bilgi vereceğimizi bildirir işlerinizde başarılar dilerim. Saygılarımla.”
“Misafirimize yeterince bilgi verilmemiş” “Merhaba sayın Özkan bey. Size geçen gün arkadaşlarımla başımızdan geçeni anlatmak istiyorum. Biz on iki veli arkadaş kahvaltı için Gurme’ye gittik. Fix menü yerine sadece seçtiğimiz bir şeyleri aldık. Mesela ben ve iki arkadaşım tabağımıza bir dilim taze kaşar peyniri, bir kaşık kızartma, bir kaşık acılı ezme ve yine bir kaşık kızartma. Hesap geldiğinde gözlerimize inanamadık. Sadece bu tabağa 49 TL hesap gelmiş. Yanlışlık oldu sandık ve sorduk. Ağırlığını düşüp içindekini ölçmüşler kızartmalar ağır gelmiş bir tabak 49 TL. Biz de sorduk sıradan bir şakşuka alacağımıza tabağımızı rokfor, pastırma ve bunun gibi ürünlerle donatsaydık demek ki daha hafif ve ucuz olacaktı. Hesabı ödedik fakat kendimizi aptal gibi hissettirdiler. Sizi Bahçeşehir Dergisi’ne vereceğiz deyince de gelin hesaba bir daha bakalım dediler. Benim sizden ricam bunu araştırın, bunu nasıl yaptıklarının hesabını sorun. Ben ve diğer arkadaşlarım zaten etrafımızdaki herkesle bunu paylaşıp, aynının başkalarının başına gelmemesi için uyarıyoruz… Saygılarımla”
20
ŞUBAT 2013
Gurme Restaurant Muzaffer Durak: “Size gelen işletmemizle ilgili şikâyet konusunda şahsım olarak çok üzgünüm. İşletmemizde geçmiş zamanda yaşanan misafirimizin şikâyeti konusunu da benimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Misafirimizin işletmemiz hakkındaki memnuniyetsizliğinden dolayı sistemimizle ilgili savunma yapmak isterim. Misafirimize işletmeyle ilgili yaptıkları konu hakkında yeterince bilgi verilmemiş. Bizim sistemimizde ne alırsanız onu tartarak barkot sisteminde ödeme yapıyorsunuz. Sistem 3’e ayrılıyor. Kahvaltı ve zeytinyağlılar ayrı ayrı tartılmak üzere ve porsiyon olan diğer ürünlerde ayrılmıştır. Personel asla fiyatlara ve tartıya müdahale edemez. Zannediyorum bir yanlış anlaşılma olabilir. Sizin aracılığınızla ben misafirimizinher ne olursa olsun haklı olduğunu kendisine yeterince doğru bilgi verilmediğini düşünüyorum. Kendisinden özür diliyorum. En kısa zamanda işletmemize bekliyorum.”
“İlgilinin şikayeti tarafsızca değerlendirilip gereği için tedbirler alınacaktır”
“Merhaba ben Bahçeşehir’de özel bir dershane de yönetici asistanlığı yapıyorum. Derginizi de düzenli olarak okurum. Daha önce Özkan Babamızın köşesinde ele aldığı bir konuyla ilgili sesimi yetkililere duyurmanızı çok rica ediyorum. İlerde bir durum yaşanırsa da (Allah korusun) lütfen bu mesajı suç duyurusu olarak kullanınız. İhmalkârlıktan ötürü. Malumunuz Başakşehir Belediyesi’ne bağlandığımızdan ötürü yaşadığımız sorunlar var. Bunlardan şu anda bana göre en önemlisi güvenlik sorunumuz. Son aylarda ellerinde nerden temin ettikleri belli olunmayan hastane makbuzlarıyla genç adamlar türediler. Tavır, davranış ve konuşmalarından uyuşturucu madde alarak geldikleri her hallerinden belli olan bu insanlar zorla işyerinizden içeriye giriyorlar ne hikmetse hepsi de 22 lira istiyorlar. Bozuk para kesinlikle kabul etmiyorlar. Dışarıya çıkartmanız mümkün değil. En son iş tehdit ve küfüre dayanıyor. Belediyeyi defalarca aradım. Dilenci gelince bize haber verin bu iş polislik diyorlar. Polisi aradım. Zabıta bakıyor dilencilere diyorlar. Ne olur bir gün biri yaralanmadan, ölmeden ya da tecavüze uğramadan bu işe bir son vermelerini sağlayalım. Sabah zabıta bölüm sorumlusu diyor ki eskiden belde belediyeydiniz. Şimdi büyük belediyeye bağlandınız. Sorumluluk alanı genişledi ondan bu sorunlar yaşanıyor. Keşke belde belediyesi olarak kalsaydık.”
Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel: “Deniz Hanım’ın mailini okudum. Aynı zamanda çağrı merkezine bıraktığı şikâyeti dinledim. Bahçeşehir’de karakol yapıldıktan sonra bu tür şikâyet sayısını da inceledim. Bahçeşehir diğer ilçelere nazaran çok daha güvenli ve konforlu bir yaşam şekliyle tüm zaman ilimlerinden daha az vakaya sahip. İlçemizde yaşanan adli vakaların tamamıyla bitmesi hepimizin ortak temennisi olsa da gerçeklerden de kaçamayız. İstanbul gibi metropol illerde bu tarz olaylar tüm dünya metropollerinde olduğu gibi istemesek de burada da gerçekleşebiliyor. Belediye olarak bu tarz vakalara karşı zabıta birimimiz duyarlı ve yetki sınırları içerisinde çalışmalarını polis ekipleriyle beraber sürdürmektedir. İlçemiz içerisinde ticari faaliyet gösteren işletmelerde bu manada kendi üzerlerine düşen tedbirleri alarak, (kamera, güvenlik görevlisi gibi) kötü niyetli insanların profesyonel manada suça teşviki önleyeceği kanaatindeyim. Deniz Hanım’ın belde belediyesi günlerini geri çağıran isteğine katılmıyorum. Bahçeşehir şu an ilçe belediyesi sınırları içerisinde kalmanın avantajlarını en iyi yaşayan kısımdır. Kültür Merkezi ve Spor merkezi bunun en canlı örneğidir. Bahçeşehir site sınırları içinde yaşam şekliyle hayatını sürdürseydi inanıyorum ki dershaneleri bu kadar öğrenci barındıramayacaktı. Tüm bunlarla beraber ilgilinin şikâyeti tarafsızca değerlendirilip gereği için tedbirler alınacaktır.”
Siz de Bahçeşehir’de şahit olduğunuz iyileri ve kötüleri bana yazın bende araştırıp, herkesi buradan bilgilendireyim…
4mevsimozkan@gmail.com
ŞUBAT 2013
21
BÖLGEDEN
Bahçeşehir’de
mevsim kış... Kar tanelerinin altı köşeli ve hiçbirinin birbirinin tıpa tıp aynısı olmadığını biliyor muydunuz? Ocak ayında işte bu birbirlerinin aynı olmayan kar taneleri Bahçeşehir’e yağdı. Kısa süreliğine de olsa beyaza bürünen Bahçeşehir’i arkadaşımız Seda Asparuk sizler için görüntüledi...
22
I ŞUBAT 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
KAR HAKKINDA...
Kar, bir yağış çeşididir. Kış aylarında güneş ışınları çok güçlü olmadığı için, bulutların bulundukları yüksekliklerde Hava sıcaklığı çok düşük olunca, yükselen su buharı, sublime denilen şekilde sıvı hale geçmeden, bu aşamayı atlayarak doğrudan 0. l milimetre çapında buz kristali haline dönüşür. Kristaller birbirlerine yapışarak kar tanelerini oluştururlar. Eğer bulut ile yer arasındaki hava soğuksa yere kar tanesi olarak inmeyi başarabilirler. Hafiflikleri nedeniyle o kadar yavaş inerler ki 3000 metreden inmeleri 2 saat alabilir.
ŞUBAT 2013 I
23
Dört Mevsim Bahçeşehir
Tablolar çok güzeldi çünkü annem yapmıştı
BAHÇEŞEHİR FİLİZLENİYOR
FİLİZ SÜZER
“Annem ressam Türkel Türegün, bu yıl 20-30 Ocak arasında Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) bir sergi açtı. Kokteyle katılan Türkiye’nin sevgilisi Orhan Gencebay, eşi Sevim Emre, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Türk sinemasının Altın Çocuğu Göksel Arsoy, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Tülin Ersöz, açılış kurdelesini birlikte kestiler.”
Müsaadelerinizle yazıma biricik sevgili annemin 50. Yıl resim sergisi ile başlayacağım. Nasıl başlamayayım ki? Dile kolay 50 yılda tam 34 sergi açmış. O yemyeşil, o muhteşem, o insanları mest eden, alıp bambaşka dünyalara götüren, birbirinden güzel tablolarıyla bize doğanın bütün güzelliklerini sunmuş. Renklerin dans ettiği o tabloları nasıl anlatayım ki? Annem ressam Türkel Türegün, bu yıl 20-30 Ocak arasında Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) bir sergi açtı. Kokteyle katılan Türkiye’nin sevgilisi Orhan Gencebay, eşi Sevim Emre, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Türk sinemasının Altın Çocuğu Göksel Arsoy, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Tülin Ersöz, açılış kurdelesini birlikte kestiler. Seçkin bir davetli topluluğu gecenin geç saatlerine kadar tabloları seyretmeye doyamadı. Bir renk cümbüşü Annem Türkel Türegün Türkiye’de kabartma resmin öncüsü olarak tanınıyor. Kendi hazırladığı özel bir macunla yaptığı kabartma tabloları artık yapmıyor. Çünkü macunun ana maddesini oluşturan kimyasallar, canım annemin ve tabii ki hepimizin canını acıttı. Kötü hastalığı yine boyaları ve fırçalarıyla yendi. Renkleri yine dans ettiriyor. Hepimizi sevindiriyor. Canım annemle gurur duyuyorum. İnşallah yakında bu sergiyi Bahçeşehir’imize de “Anılarla getireceğiz. Bahçeşehir” Canım anneme sohbetinden nice nice sergilere dibir fotoğraf yorum.
24
I ŞUBAT 2013
Annemin tablolaları yastık ve lambalara desen oluyor
Mustafa Süzer’le keyifli bir sohbet Hiçbir şeye değişmeyeceğimiz Bahçeşehir’imizin yaratıcısı işadamı Mustafa Süzer, geçenlerde Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Anılarla Bahçeşehir” buluşmasında bizlerle anılarını paylaştı. Sorulu-cevaplı keyifli bir söyleşi oldu. Salon kalabalıktı. Katılımcılar Mustafa Süzer’in ağzından Bahçeşehir’in kuruluş yıllarındaki anılarını dinlediler. Projenin sahibi çok ilginç şeyler anlattı. Biri şöyleydi: “İstanbul Sular İdaresi, Bahçehir’deki göletin Çekmece Gölünü kirleteceğini düşünüyor ve itiraz ediyordu. Oysa müthiş bir arıtma tesisi kurduk. Sistemi kuran yabancı şirketin yöneticisi arıtmadan gelen suyu rahatça içti. Bana da bir bardak uzattı. (Mustafa Süzer biraz durduktan sonra espriyi patlattı)... Ama ben içmedim...” Son durumu ise Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal açıkladı: “- Bahçeşehir’i de içine alan Başakşehir ilçemizin ilk kurulduğunda nüfusu 207 bindi. Şimdi 340 bin dolayında.” Sohbetin sonunda Bahçeşehirliler, uluslararası ödüller kazanmış bu güzellikler için, Bahçeşehir’i kendilerine kazandırdığı ve sevdirdiği için Mustafa Süzer’e teşekkür ettiler. Ailemizin büyüğü sevgili ağabeyim Mustafa Süzer’le gerçekten güzel sohbetli, keyifli bir gün geçirdik. Davetiniz için teşekkürler Mevlüt Uysal. Sohbetiniz için teşekkürler Mustafa Ağabey. 15 yıl önce bize ve sonra da evlatlarıma Bahçeşehir’i sevdirdiğiniz için kocaman bir teşekkür daha Mustafa Ağabey.
FRATELLI LA BUFALA AKBATI’DA
“AŞK” BAŞKADIR
FRATELLI LA BUFALA 14 3ubat’a özel canlı performansI, 2talyan lezzetleriyle hazırlanmı4 menüSÜ ve her çifte özel "GÜL E3L212NDE Sevgililer Günü 3AMPANYASI" ile sizlere unutulmaz bir gece sunuyor...
Akbatı AVM Fransız Sokağı A93 Esenkent-Bahçeşehir Tel: 0212 500 37 31 0212 397 09 74
BAHÇEŞEHİR FİLİZLENİYOR
Cilt Bakımı Lazer Epilasyon İğneli Epilasyon
Covitasyon Solaryum Kimyasal Peeling
Kirpik Perması Kirpik Boyama Dermo Rollen
Kavitasyon ile %100 2 veya 5 Beden İncelme Noter Onaylı
LAZER PAKET
Açılışa Özel Lazer EPİLASYON
8 Seans Yarım Bacak + Kol Altı + Genital
750 TL.
Solaryum Paket 100 Dakika....................................... (90 TL) Profesyonel Cilt Bakımı 2 Seans................................ (90 TL) Kol Altı 1 Seans ......................................................... (10 TL) Kirpik Boyama+Perma ............................................... (80 TL) 5 Senas Kimyasal Peeling ....................................... (350 TL) Ultrasonic Ses Dalgası İle İncelme Deneme Seansı..(75 TL)
ARTIK KİLOLARINIZDAN KURTULABİLİRSİNİZ
HEMDE ÇOK ÖZEL FİYATLARLA Açılışa Özel Paket Fiyatı 5 Seans Cavitasyon 5 Seans Pasif Jimlastik 5 Seans Power Played 5 Seans Isı Battaniyesi
Açılışa Özel Solaryum Paket Fiyatı
1000 TL Göbek
Açılışa Özel Paket Fiyatı 5 Seans Cavitasyon 5 Seans Pasif Jimlastik 5 Seans Power Played 5 Seans Isı Battaniyesi
1300 TL Bacak
(100 Dakika)
90 TL
Tel: 0212 669 91 10 - Cep: 0530 040 55 95 Bahçeşehir 2. Kısım Şelale Cad. Teras Garden No:23 yolacanvolkan@hotmail.com - www.me2guzellik.com
Yüreğimizi yakan iki büyük kayıp İkisini de çok seviyorduk. Biri ekranlarımızda her gün evimize konuk oluyordu. Diğeri, en yakışan tanımla gerçekten “Tuşların Efendisi” idi. Mehmet Ali Birand ve Ferdi Özbeğen’den bahsediyorum. İkisini de çok zamansız kaybettik. İkisinin de kendi dünyalarındaki yerleri kolay dolmayacak. Mehmet Ali Birand’ın, hemen her haberi, birkaç cümlelik yorumuyla vermesini çok beğeniyordum. İç karartan haberlerden bıktığı zaman açıkça söylüyor ve bunu bile izleyicileriyle paylaşıyordu. Hele bu çağda ülkemize yakışmayan ilkelliklerle kaybettiğimiz insanlarımız için söylediği şu sözü hiç unutamıyorum: “Söyler misiniz bana biz bu ilkelliklerden ne zaman kurtulacağız? Saçma nedenlerle, ne canlar kaybediyoruz. Böyle ölümler bize yakışıyor mu? Mehmet Ali Birand’ı, tam bu sözlerine uyar şekilde kaybettik. Saçma nedenlerle... O gerçekten tuşların efendisiydi Onun ölüm haberi yüreğime oturdu. Ağladım. Bizleri bir başka dünyaya götüren piyanosu, sesi ve besteleriyle tam bir “Tuşların efendisi” olan Ferdi Özbeğen için duygularımı nasıl anlatabilirim ki? Topluma sevgiyi, sevmeyi ve sevilmeyi işte böyle insanlar öğretiyor. Gerçek sanatçılar bunlar. Onların kaybıyla boşalan yerleri doldurmaya çalışın gençler. Buna ihtiyacımız var. Medya ve müziğimizin bu iki duayenine Yüce Rabbim’den rahmet, ailelerine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Her yaşın sevgisi, her yaşın sevgilisi Eveeeet! Bu yıl da ulaştık Sevgililer Günü’ne. Çok şükür,ne mutlu. 14 Şubat. Yaşam, sevmek ve sevilmekle güzeldir. İnsanlar için her şey sevgilidir. Anne, baba, kardeş, evlat, arkadaş, dost... Kedi, köpek, tavşan, kuş, ördek... Ağaç, deniz, nehir, göl, dere, tepe... Mavi, yeşil, kırmızı, sarı, mor... Her renk... Her insan... Her canlı... Sevginin sınırı, sevgilinin tarifi olmaz. Sevgimizi paylaşalım. Sevdiklerimizin ellerini bırakmayalım. Her yaşın bir sevgisi, her yaşın bir sevgilisi vardır. Severek ve sevilerek yaşadığımızı unutmayalım. Sevgisiz bir Dünya’nın insanlar için cehennemden farksız olacağını sakın unutmayalım. Sevgililer Gününüzü en içten duygularımla paylaşıyor, en güzel dileklerimle kutluyorum. I
26
I ŞUBAT 2013
+ + + =
KOÇLUK SİSTEMİ
KISALAR
ÖĞRENCİ ODAKLI EĞİTİM
TEST TEKNİĞİ EĞİTİMİ
DUAYEN ÖĞRETMENLER
MURAT APAYDIN DERSHANESİ
Defne 04 Villa 21 48/A Bahçeşehir 0212
669 69 75
www.muratapaydin.com.tr
Birinci Göz Hastanesi'nden orta yaşlıların görme sorununa çözüm hamlesi Birinci Göz Hastanesi, 45 yaş civarında başlayan yakın görme bozukluğu (Presbiyopi) tedavisinde kullanılan Acu Focus Camra Inlay sistemi ile hizmet vermeye başladı. Hastanenin doktorlarından Operatör Doktor Faik Oruçoğlu, sistemin dünyada 8 yıldır uygulandığını söyledi. Söz konusu görme bozukluğu yüzünden insanların kitap, gazete veya bilgisayar ekranından yazı okurken, dikiş nakış yaparken görememe şikayetinde bulunduklarını ve yakın gözlüğü kullandıklarını anlatan Op.Dr. Faik Oruçoğlu, "Günümüzde belki de göz endüstrisinde en büyük yatırımlar da bu sorunu çözmeye odaklandı. Çünkü dünyada 2 milyara yakın 40 yaş üzerinde bu sorunu yaşayan hasta olduğu tahmin edilmekte ki bu da gerçekten iyi bir veri. Ve bunun için de günümüze kadar çok çeşitli tedavi yöntemleri geliştirildi. Ancak bunlardaki en büyük sorun, yakını düzeltirken uzağında etkilenir olabilmesiydi. Ancak geldiğimiz son noktada yeni bir tedavi yöntemi ile uzağı etkilemeden yakını da çözebilmekteyiz." dedi. Lazer tedavisinin kullanıldığı yeni yöntemle başarı şansının yüzde 95 olduğunu savunan Oruçoğlu, "Bunu yaptığımızda hastanın derinlik hissi artıyor ve derinlik hissi arttığı için de uzak, orta ve yakın mesafeleri eşit görebiliyor. Son dönemlerde geliştirilen bu teknik dünyada ve Türkiye'de aynı zamanda kullanılmaya başladı. Bizde hastanemizde hastalarımıza uygulamaya başladık bu tekniği" bilgilerini verdi.
28
I ŞUBAT 2013
KISALAR
Haldun Dormen Tiyatro Okulu Bahçeşehir’de
Ünlü tiyatro oyuncusu Haldun Dormen, bu ay İstanbul Akademi Kolejiʼnde açtığı tiyatro okulunda Bahçeşehirlilerʼle buluşacak. Mayıs ayına kadar sürecek eğitimde her cumartesi yarım gün yetişkinlerle, yarım gün de gençler ve çocuklarla çalışacak. Eğitim verilecek 4 ayın sonunda müzikal ve tiyatrodan yapılacak bir kolaj izleyicilerle Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu Haldun Dormen Sahnesiʼnde ücretsiz, halka açık olarak sahnelenecek. Hayatında hiç sahne deneyimi olmayan yetişkinler ve gençlerle yapılacak bu çalışma daha önce Şişliʼde gerçekleştirildi. Haldun Dormen, ilk kez Bahçeşehirʼde bizzat kendi vereceği eğitimle sevenleriyle buluşacak. İlgilenenlerin organizasyonu yapacak olan İntersis Ajans ile bağlantıya geçmesi gerekiyor. Tel: 0212 669 19 93
Akbatı’dan sömestride çocuklara yap-boz kent
Akbatı Alışveriş ve Yaşam Merkezi, sömestir tatili boyunca çocuklara her gün birbirinden renkli aktivitelerle farklı bir tatil programı sundu. 26 Ocak-10 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen etkinliklere katılan çocuklar, hem eğlendi, hem öğrendi hem de keyifli vakit geçirdiler. Sömestr tatilinde Akbatı AVYM'ye gelen çocuklar tatil boyunca 12.00-20.00 saatleri arasında "Yap Boz Kent" etkinliğine katılıp dev legolarla hayallerindeki kenti inşa ederken, hem el becerilerini geliştirip hem de eğlenerek tatilin tadını çıkarmanın yanında, sürpriz hediyelerin de sahibi oldular.
30
I ŞUBAT 2013
KISALAR
“Aşkınızın manzarası daima Keyifli olsun”
Keyifli Restaurant, Avcılar sahilde, muhteşem manzara ve canlı müzik eşliğinde eğlenirken, yemeklerinin tadına doyamayacağınız, aileniz ile birlikte, her katından ayrı bir keyif alacağınız Keyifli bir mekan... Menüsünde ızgara çeşitleri, soğuk, sıcak mezeler, ara sıcaklar ve geniş bir içecek seçeneği mevcut. Beş katlı, her katı ayrı konsepte ev sahipliği yapan restaurantta (şarap evi, canlı müzik, nargile, oyun cafe, mangalbaşı, teras) seçenekleri mevcut. Keyifli Restaurant, 14 Şubat sevgililer gününde “Aşkınızın şahidi biz olalım, aşkınızın manzarası daima keyifli olsun” dilekleriyle misafirlerini bekliyor.
FMV Işık Okulları Ispartakule kampüsü açılıyor
Avrupa Konutları Ispartakule 3 projesinde Fevziye Mektepleri Vakfı ile anlaşma sağlandı... Nişantaşı, Ayazağa, Erenköy ve Işık Üniversitesi Şile Kampüslerinden sonra, Ispartakule Kampüsü de Feyziye Mektepleri Vakfı Yönetim Kurulu'nun 29 Ocak 2013 günü yapılan toplantısında imzalanan sözleşme ile FMV Işık Okulları bünyesine katıldı. FMV Işık Okulları Ispartakule Kampüsü, Anaokulu, İlkokul, Ortaokul ve Lise eğitimlerini verecek olup, 2013-2014 Eğitim-Öğretim döneminde faaliyete geçecektir.
32
I ARALIK 2012-OCAK 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
KISALAR
Voleybolun parlayan yıldızı Bahçeşehir Voleybol Spor Kulübü
Voleybolda İstanbulʼun parlayan yıldızı Bahçeşehir Voleybol Spor Kulübü geleceğe umutla bakıyor. Çalışmalarını geçtiğimiz yıl Süleyman Demirel İÖO.ʼnda Türkiye dördüncülüğüne taşıyan başarılı antrenör Savaş Kahramanʼın koordinatörlüğünde yürüten kulüp, çocuklarımıza ve gençlerimize
lisanslı voleybolcu olma şansını da veriyor. Kahraman, her yaş grubundan çok yetenekli sporcularla çalıştıklarını, bu sporcularla liglerde mücadele ederek geleceğin yıldız voleybolcularını yetiştireceklerini söyledi. Önümüzdeki yıl için 3.ligde mücadele edecek bir kadro oluşturmak üzere olduklarının
müjdesini de veren Kahraman, A Takımda oynayacak sporcularla görüşmelerin büyük ölçüde tamamlandığını belirtti. Oldukça iddialı konuşan başarılı antrenör, Bahçeşehirʼi bir voleybol merkezi haline getireceklerini söyleyerek, voleybol oynamak isteyen herkesi voleybolun gerçek adresine davet etti.
Jimmy Joker’de her cumartesi eğlence tam gaz Kalitenin öncüsü Lineadecor Bahçeşehir’de
Ürün ve hizmet kalitesiyle ayrıcalıklar sunan, Türkiyeʼnin lider mutfak markası Lineadecorʼun Bahçeşehir Mağazası açıldı. Lineadecor Genel Müdürü Ercan Ecemiş, Lineadecor satış ve pazarlama yöneticileri ile çok sayıda davetlinin katıldığı açılışa Lineadecor Bahçeşehir yetkili satıcısı Dafne Dekorasyonʼun firma sahipleri Başak Aytak ve Cem Aytak ev sahipliği yaptı. Açılışta konuşan firma sahibi Başak Aytak, “Müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun şekilde mutfaklarını planlıyor ve tüm müşterileriize özel proje hizmeti veriyoruz. Mağazamızı ziyaret edenler, ürün kalitemizdeki farkı ve çeşitliliği görüp, büyük beğeniyle karşılıyorlar” dedi.
34
I ŞUBAT 2013
Prestige Mall AVM 1. Katta bulunan Jimmy Joker’de her cumartesi akşamı eğlence tam gaz devam ediyor. Ardıç Cafe’de uzun süre beraber program yapan kanunda Sami Cicilli ve gitarda Bora Sezer 1 yıl kadar ayrı ayrı başka mekanlarda çalıştılar. Artık buluşma vakti ve bundan sonra Jimmy joker’de her Cumartesi akşamı beraber program yapacak ve konuklarını doyasıya eğlendirecekler.
EKONOMİ
Dört Mevsim Bahçeşehir
Piyasalar 2013’e hareketli başladı
YHAN ÖZTÜRK “Yeni yılla birlikte piyasalar hareketlendi. Özellikle borsada hareketli FİNANSGÜNDEM.COM GENEL YAYIN YÖNETMENİ seanslar yaşanıyor. Ocak ayı içinde İMKB 100 endeksi 80 bini aşarak kozturk@finansgundem.com 84 binleri gördü. Bu çıkışla birlikte “Endeks 100 binleri görecek” çığlıkları atılmaya başladı. Tam da bu sırada gelen satışlarla endeks 80 binin altına geriledi.” Peki ne oldu da borsa atağa geçti? Neden 100 bin endeksler konuşulmaya başlandı? Aslında bunun makul bir gerekçesi yoktu. Aralık ayından Ocak’a borsanın yükselmesine neden olabilecek önemli bir gelişme veya beklenti yoktu. Bana göre bu yükselişin ardından borsadaki kazançlarını realize etmek isteyenlerin spekülasyonundan başka bir şey değildi. Nitekim 84 bin endeksten gelen satışlar bu tespiti doğruluyor. Zaten konuştuğumuz piyasa uzmanları ve ekonomistlerin de görüşleri bu yönde. Yukarıda da bahsettiğim gibi bu dalgalanmayı motive eden gerekçe kar realizasyonuydu. Bunda da belirleyici olan yabancı yatırımcılardı. Zira borsanın yaklaşık yüzde 70’i yabancı yatırımcıların elinde. Dolayısıyla bu harekette kazançlı çıkan yabancı yatırımcılar oldu. Sektördeki profesyonellerin yaptığı değerlendirme ve açıklamalarda da bu görüşümüzü destekleyen ifadeleri görmek mümkün. Örneğin geçen yılın sonuçları ve 2013 öngörülerini açıklayan Yatırım Fi-
36
I ŞUBAT 2013
nansman Genel Müdürü Şeniz Yarcan, İMKB’de yabancıların emanetteki payının arttığını söyleyerek, ''2012 yılında yerli yatırımcı sayısında bir azalış olmuş. Buna çok başarılı Halkbank'ın halka arzıyla kazanılan 20 bin yatırımcı da dahil. Yatırımcı seferberliği ve finansal okuryazarlığın ülkemizde yaygınlaştırılması ve arttırılması gerekiyor'' diyor. Yabancılar çok kazandı Yarcan, borsanın, yatırımcıların alışkın olduğu bir enstrüman olmadığını belirterek, bu ürünü tanıtma ve yatırımcıların ürkmelerini önlemek için aracı kurumlara büyük görev düştüğünü kaydetti. Küresel enflasyon ve Türkiye'deki enflasyon üzerinde bir sorun görülmediğini ifade eden Yarcan, şu tespitleri yapıyor. ''Politika faizlerinde büyük dönüş yaşadık. Bundan en fazla nemalanan borsada olduğu gibi yabancı yatırımcılar oldu. Yabancılar 2012'deki Türkiye yatırımlarından çok büyük para kazanmış durumdalar. Cari açık tarafına bakıldığında Türkiye'nin en önemli verilerinden biri. Moody's'in açık-
KA
lamalarında da 'orta ve uzun vadede kalıcı' olarak çözüm bulunması gerektiği ifade ediliyordu. Ancak finansman kalitesinde giderek iyileşme var. Hisse senetleri cazip getirim araçları olacak, ancak bu yıl geçen yıl kadar olmasa da getiri fırsatları yaratacak. Daha dalgalı bir piyasa olmasını bekliyoruz. Yatırımcıların, yatırımlarını yönlendirirken daha dikkatli olmaları gerekiyor. Türkiye'de hala borsada yukarı yönlü gidecek yer var. İMKB bankacılık endeksi İMKB'nin üzerinde bir performans sergiledi. Bu sene sanayi hisselerinde bankacılık üzerine getiri sağlamaya aday firmalar olduğuna inanıyoruz. Türk Lirası, emsallerine göre stabil seyrediyor. Sürdürülebilir bir performansı var.'' Makro ekonomi Yeni yılla birlikte piyasaların nabzının attığı yer olan borsadaki bu hareketin dışında makro ekonomik anlamdaki beklentilerde fazla bir değişiklik yok. Piyasa uzmanlarının ve ekonomistlerin 2013’e ilişkin beklentileri daha önceki yazılarımıza paralel seyrediyor.
EKONOMİ Örneğin bütün aracı kurum ve bankaların bu yıla ilişkin büyüme beklentileri yüzde 4 civarında. Kötümser olanlar yüzde 3 civarında büyüme tahmini yaparken, daha iyimser olanlar yüzde 4-5 arasında bir büyüme bekliyor. Aynı durum enflasyon için de geçerli. 2013 enflasyon tahminleri yüzde 7-8 arasında değişiyor. Dış ticaret dengesine ilişkin tahminlere bakıldığında cari açığın ise 60-65 milyar dolar civarında olması bekleniyor. . Dolar kurunda da ciddi bir değişiklik beklenmiyor. Borsa endeksinin bu yıl dalgalı seyretmesi bekleniyor. Yıl içinde 90 binleri görmesi bekleniyor. Sürpriz, öngörülmeyen olumlu ya da olumsuz bir iç ve dış gelişme olmadıkça bu seviyelerde seyretmesi bekleniyor Bu yıl borsadaki hareketler özelleştirme ve ikincil halka arzlar odaklı olacağını söylemek yanlış olmaz. Bunlar zaman zaman borsaya hisse bazında pozisyon değişimi anlamında satış baskısı getirebilir. Borsadaki bu hareketliliğin ise özellikle yılın ilk yarısında olacağı tahmin ediliyor. Yılın ikinci yarısında göreceli daha sakin bir seyir izlemesi bekleniyor. Tabii bunlar sürpriz ve hesapta olmayan gelişmeler olmaması kaydıyla geçerli… Not artarımı Bu anlamda en önemli konu da not artırımı olacaktır. Fitch’in not artırımının borsayı 80 binlerin üzerine taşımasında önemli bir etkisi olmuştu. Şimdi diğer rating kuruluşlarının bunu takip etmesi borsaya ekstra bir hareket getirebilir. Nitekim Moody's’in de ilk yarıyıl içinde not arttırışı gelebileceği konuşuluyor. Bütün ekonomik aktörler ekonomik göstergelerimizin hiç olmadığı kadar iyi, 'yatırım yapılabilir ülke' kategorisinde olan diğer ülkelere bakıldığında bu notu hak ettiğini düşünüyor. Cari açık hep problem olarak gösterilir, ancak geçmiş yıllara baktığınızda cari açık yönetilebilir bir seviyede yer alıyor. Böyle bakıldığında Türkiye’nin notu şimdi artırılmazsa ne zaman olacak. Ancak konuyla ilgili yapılan açıklamalar, ilk yarıyılda gelmesine çok kesin gibi bakılan not artışına gölge düşürdü. Bunun gerçekleşme ihtimali yüzde 50’ye kadar indi. Ama olası bir not
38
I ŞUBAT 2013
“Global krizle birlikte öne çıkan yatırım enstrümanlarının başında altın geliyordu. Ancak altın geçen yıl yerinde saydı demek olmaz. Ama krize karşı önlem olarak “güvenli liman” özelliği altına olan ilginin devamını sağlıyor.”
artışında TL değerleneceği için faizlerde bir miktar geri adım atılmıştı. Genel konsensüs bir not artırımı gelebileceği şeklindeydi. İkinci yarıyılda Türkiye'nin büyüme hızına bağlı olarak, cari açık, enflasyon gibi unsurların ön plana çıkacağı ortam oluşacak. Piyasa uzmanlarının genel kanısı bir not artırımı olacaksa bu yılın ilk yarısında olacak. Olmazsa ikinci yarıyılda olma ihtimali çok daha azalacak. Bankaların yerini sanayi sektörü alacak Son 2-3 yıldır borsayı banka hisseleri sürüklüyor dersek yanlış olmaz. Ama bu durumun bu yıl değişmesi bekleniyor. Zira
Dört Mevsim Bahçeşehir
banka hisseleri son yıllardaki çıkışla oldukça prim yaptı. Ayrıca bankaların bundan sonra daha önceki kar performanslarını aynı seviyede tutmaları daha da zorlaşacak gibi görünüyor. Bu nedenle bankaların yerini sanayi sektörünün alması bekleniyor. Yatırım Finansman Genel Müdürü Şeniz Yarcan yaptığı açıklamada ''Hedef piyasa değerlerine baktığımızda GYO'lar, otomotiv ve inşaat gibi faize duyarlı sektörlerin öne çıkmasını bekliyoruz. Bazı bankalarda yükselme potansiyeli oldukça azaldı'' dedi. Altın ne olacak? Global krizle birlikte öne çıkan yatırım enstrümanlarının başında altın geliyordu. Ancak altın geçen yıl yerinde saydı demek olmaz. Ama krize karşı önlem olarak “güvenli liman” özelliği altına olan ilginin devamını sağlıyor. Global ekonominin giderek toparlanacağı, en azından yeni bir kriz ihtimalinin zayıflaması nedeniyle altın fiyatlarında çok fazla bir hareket beklenmiyor. Ama portföylerde yer verilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Uzmanlar ağırlıklı olarak altının portföylerdeki oranının ise yüzde 10-15 civarında olması yönünde görüş belirtiliyor. ''Türkiye'de özel tahvil ihracı gündemde. Geçen sene 42 milyar lira ihraç oldu. Bu yıl için en az 55 milyar lira ihraç olacağı yönünde tahminler var. Yatırımcılara yarın ihtiyaçları olmayacak paralarını özel sektör tahvillerine öneriyoruz. Petrol, altın da dahil olmak üzere geçen sene emtialarda fazla getiri olmadı'' dedi. ''Yerli yatırımcı sayısında artış beklenebilir mi-'' sorusuna Yarcan, ''Yerli yatırımcı sayısında radikal bir artış beklemiyoruz. Ülkenin gündeminde olacak özelleştirme, arzlar yeni yatırımcı kazandırabilir. Hisse senedi için yatırımcılarda 'en kötü, güvenilmez ürün' algısı var. Yerli yatırımcı altın, döviz, bono ve mevduat tercih ediyor'' diye konuştu. ''Aracı kurum satın alacak mısınız-'' sorusuna da Yarcan, Yatırım Finansman'ın 30 bin müşterisinin bulunduğunu ve bunlardan 5 bininin aktif müşteri olduğunu belirterek, ''Uyuyan müşteriyi uyandırsak bile kendi içimizde ciddi bir potansiyel var. Aracı kurum satın almak gibi bir itici güce ihtiyacımız yok'' dedi. I
Bizimkisi küçük bir hatırlatma
2013
Gizben Advertising & Printing Group Merkez Mah. Kemerburgaz Cad. Tatlıpınar Sk. No:13 Mart Plaza Nurtepe - Kağıthane - İstanbul / TURKEY Tel: +90 212 294 50 20 Fax: +90 212 294 99 33 www.gizben.com.tr / info@gizben.com.tr www.fixnote.com.tr / info@fixnot.com.tr www.veritasbaski.com.tr / info@veritasbaski.com.tr
Dört Mevsim Bahçeşehir
“Girişimcilik Engel Tanımaz” Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında imzalanan İşbirliği Protokolü kapsamında Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve KOSGEB tarafından geliştirilen ortak bir çalışma ile ''Girişimcilik Engel Tanımaz'' projesi engellilerin işgücü piyasasına dâhil olmalarını sağlayarak ekonomik ve sosyal yönden güçlendirilmelerini amaçlıyor.
KENDİ İŞİMİ KURMAK İSTİYORUM DİYORSANIZ BAŞVURUN!..
'Girişimcilik Engel Tanımaz'' projesi ilk etapta Ankara, İstanbul, Gaziantep ve Erzurum illerinde sınıflar açılacak ve eğitimler verilecek. Sınıflarda engelli kişinin engel durumunda göre tedbir alınacağından başvuru formunun eksiksiz ve doğru doldurulması önemlidir. İşitme engelliler için işaret dili tercümanı, indüksiyon döngü sistemi; görme engelliler için Braille baskılı dokümanlar, bilgisayar ekran okuma programları; ortopedik özürlüler için de ulaşılabilir mekan gibi her özürlü tek tek değerlendirilecek ve kaliteli eğitim
40
I ŞUBAT 2013
alabilmesi için sınıflarda gerekli tedbirler alınacak. Üç hafta sürecek olan kurslar hafta içi gündüz, hafta içi akşam ve hafta sonu olmak üzere üç farklı seçenekte düzenlenecek. Türkiyeʼnin her yerinden müracaatın yapılabildiği kurslar için talebe göre diğer illerde de sınıf açılabilecek. Kurslara işsiz, memur, işçi, emekli, iş yeri olan, iş yeri olmayan tüm engelli kişiler ve birinci derecede engelli yakınları başvuru yapabilecek. Projelerin yürütülmesinde yerel düzeyde belediyeler, STKʼlar, kamu kurumları ve diğer ilgili kuruluşlardan oluşan Proje ortakları ile
işbirliği sağlanarak daha çok engelli ve ailesine ulaşılması amaçlanıyor. Kurslardan mezun olan kişilere tecrübeli iş koçları rehberlik edecekler. Piyasa şartlarına tutunabilecekleri iş ortamları oluşturan, iş planı ile KOSGEBʼe müracaat eden kişilere 30 bin liraya kadar hibe verilebilecektir. Kendi işinizi kurmak istiyorsanız, ben de varım, girişimci engel tanımaz diyorsanız aşağıda web adresinde yer alan başvuru formunu doldurun ve ilk adımı atın… http://www.ozurluveyasli.gov.tr/tr /html/764/kendi_isim
İ K İ N C İ
E L D E
B İ R İ N C İ
A D R E S
ALMAK YADA SATMAK İSTEDİĞİNİZ
ARAÇLARINIZA ÖZEL FİYAT
HER BÜTÇEYE UYGUN
2. EL OTOMOBİL
ALIM SATIMI
UYGUN OTOMOBİL KREDİSİ İLE
UZMAN KADRO VE GÜVENLİ SATIŞ
Oto Center Galericiler Sit. G Blok No:1 Yüzyıl-Bağcılar www.altunauto.com info@altunauto.com
Tel: 0212 673
33 58 (Pbx) Cep: 0532 268 18 57 - 0532 224 55 16
ADVERTORIAL
Bedeni iyileştirmek için
“PRANA”
Eylül ayının başında Bahçeşehirʼde insan sağlığına, psikolojisine ve kişisel gelişimine farklı bir bakış açısından yaklaşan bir merkez açtık. Merkezimizde eğitimler, meditasyonlar ve kişisel uygulamalar yapıyoruz. Eğitimlerimizde pranik enerji şifasının temelini öğretiyoruz. Bedeni iyileştirmek için’’ prana’’ veya ‘’ki’’ kullanan kadim bir şifa bilimi ve sanatıdır. Prana bedeni sağlıklı ve canlı tutan yaşam enerjisidir. Pranik enerji şifası auramızı etkileyerek fiziksel bedeni etkiler ve bedenin doğal iyileşme hızını arttırır. Meditasyonlarımızda daha dayanıklı olabilmek için Topraklanma Meditasyonu. Enerji toplamak için Renk Senfoni Kendini Şifalandırma ve huzura harmoniye dengeye götüren Aqua Marine Meditasyonlarını uyguluyoruz. Kişisel uygulamalarda sorunlarınıza, rahatsızlıklarınıza, enerji bedeninizi kontrol ederek yaklaşıyoruz. Giydiğiniz kıyafetler, yediğiniz yiyecekler, aile ortamlarınız, iş ortamlarınız duygularınız, hayal-
ŞİFA BİLİMİ VE SANATI
leriniz, yaşadığınız sıkıntılarınız ve şuan ki durumunuz yaşadığınız sorunların bir parçası olabilir. Bunları birlikte keşfedip sağlığınız ve huzurunuz için bir yol çizebiliriz. Öfkelerimiz ve depresyonlarımız bastırdığımız ve kapattığımız duygularımızdır. Genelde birini kırmadan açığa çıkartamadığımız duygularımız bunlar. Her türlü anlam veremediğimiz olaylar deneyimler hazmedemediğimiz duygular bırakamadığımız kötü hatıralar bedenimizin yanlış çalışmasına yorulmasına ve hastalanmasına yol açabilir. Bedenimizin sinyallerine dikkat edelim. Aslında bizi zamanında uyarıyor. Onu dinleyelim. Hayatınızda alışılmamış yada sürekli tekrarlanan sorunlarla karşı karşıya geldiğiniz zaman düşünülmesi gereken ve sizi çözüme götürebilecek sorular: G Bu durum bana ne öğretiyor? G Neden böyle oldu? G Bu durumla benim bir işim var mı? G Bu durumda fark edemediğim, göremediğim öğreti ne olabilir? G Nasıl bu duruma düştüm ve bu durumdan nasıl çıkabilirim? Eğer yaşadığınız durumu çözemezseniz lütfen bu konuda çekinmeden bize danışın.
MAYIS’DA 2 GÜNLÜK KAZ DAĞI GEZİSİ Bu çalışmaların yanı sıra İstanbul ve yakın çevresinde trekking grubumuzla doğa yürüyüşleri yapıyoruz. Mayıs ayında 2 günlük Kaz Dağı gezimizde Sarı Kız efsanesinin peşine düşeceğiz ve bol temiz hava depolayacağız! Yaptığımız çalışmalar tıbbın yerini almak niyetinde değildir. Onu tamamlamak ve desteklemek amacındadır. Kişiye bir çok seviyede rahatlık sağlamak ve sağlığını yükseltmek için paralel bir yaklaşım olarak kullanılır. Çalışmalarımız hakkında daha detaylı bilgi almak yada bize katılmak isterseniz;
Doğapark Evleri No: 14 Bahçeşehir
İLETİŞİM: 0(542) 667 20 72 - www.renksenfoni.com
4
KAPAK KONUSU
Yıkıcı aşk Paylaşılamayan aşk İş aşkı Ve mutlu aşk…
Aşkın kaç hali var? Herkes kendine, tamamen deneyimlerinden yola çıkarak birkaç tane sayabilir kuşkusuz. Yıkıcı, yapıcı, öğretici, acıtıcı vs...
44
ŞUBAT 2013
Pay laş ılam aya na şk
1 2 3 4
Yık ıcı a şk
AŞKIN
İş aşkı
Ve mutlu aşk…
Biz bu “Sevgililer Günü” için size dört tane seçtik. Paylaşılamayan, ama yaratıcılığı yüksek bir aşk mesela. Öyle ki bu gün kozmetik alanında marka olan Elizabeth Arden ve Helena Rubinstein, birbirlerine duydukları ölesiye nefret ve tek bir adama duydukları aşkla birer sanayi devine dönüştüler. Diğeri iş aşkı… Geçen ay kaybettiğimiz Mehmet Ali Birand’ın içindeki enerjiyi, büyük bir tutkuyla sevdiği gazeteciliğe yöneltmese böyle önemli bir gazeteci olabilir miydi? Bilinmez… Ama eşi Cemre Birand’ın onu böyle kabullenerek aşkın sabırlı halinin de önemli bir figürü olduğu kesin. Üçüncüsü yıkıcı aşk… Ölesiye bir aşkın kahramanları olan Elizabeth Taylor ve Richard Burton, hem birbirleri için deli oluyor, hem de hissettikleri duygunun yıkıcılığıyla kendi sonlarını hazırlıyorlardı. Sonunda Taylor pes etti… Ama ikisi de başkalarıyla evlenmiş olmalarına rağmen son nefeslerine kadar birbirlerini sevdiler, bunu herkes biliyordu… Sonuncusu ise mutlu aşk. Evet, Aragon “Mutlu aşk yoktur” demiş. Zaten biz de mutlu aşk kategorisine yerleştirdiğimiz Brangelina için tüm bu tartışmaları bir yana bırakıp “Şimdilik” ibaresini koyduk. Şimdi arkanıza yaslanın ve kahramanları da, yaşadıkları da gerçek olan aşkların içine şöyle bir dalın. İbret almak için değil tabii ki. Sadece ve sadece kendi aşkınızın kahramanı olmak için..
Dört Mevsim Bahçeşehir
HALİ… YIKICI AŞK
1
N
ARZU ERDOĞA
Elizabeth Taylor-Richard Burton
Kleopatra filminin setinde başlayan Richard Burton-Elizabeth Taylor aşkı gerek sinema gerek magazin tarihine “Ne seninle, ne sensiz” tabirini yerleştiren aşk oldu neredeyse. Bu aşk için çok fazla şey yazıldı, çizildi… Ama hiçbiri Richard Burtonʼun günlüklerinde anlattığı kadar çarpıcı değildi… Çok iyi bir oyuncu olmasına karşın, günlüklerinde hayattaki en büyük iki tutkusunun Elizabeth Taylor ve içki olduğu vurgulanıyordu. Burtonʼın bu günlükleri kaleme aldığı yıllarda hayatının merkezini Liz Taylor oluşturuyordu. Menekşe gözlü yıldıza ilk görüşte deliler gibi aşık olan Burton, ona adeta tapıyordu. Ona göre Lizʼden daha güzel, daha çekici, daha seksi bir kadın olamazdı. Ama aynı zamanda dünyanın en huysuz, geçimsiz ve kıskanç kadınlarından biriydi. Ünlü yıldız kocasının günlüklerini okuyordu. Bunu bilen aktör, satırlarında doğrudan ona sesleniyordu. İçkiyle şöhretin getirdiği sıkıntıları gidermeye çalışıyorlardı. İçki onları öyle bir esir aldı ki, içkisiz günlük fonksiyonlarını yerine getiremez hale geldiler, içmeden sevişemez oldular. Hollywoodʼun altın çifti 1964 yılında evlendi. 10 yıl sonra boşandılar. Ayrılıkları uzun sürmedi, 16 ay sonra 1975ʼde ikinci kez nikâh masasına oturdular. İkinci evlilik bir yıl içinde sona erdi. “Bütün hayatım boyunce talihim yaver gitti ama en büyük şansım Elizabeth idi” diyen aktör, onu sonsuza dek seveceğine yemin etti. Liz Taylor, kendini toparlamayı başardı, ama Burton her geçen gün alkol batağına bir daha saplandı. Elizabethʼin cinsel cazibesine hayran olan ve bu imkânsız aşkın
tutsağı olduğunu söyleyen Richard Burton, Liz Taylorʼa tıpkı bir tanrıça gibi davrandı. Liz için “Pornografi düşlerinin ötesinde bir güzellik” tanımını kullanan Richard Burton, onun müthiş heyecan verici bir kadın olduğunu anlatıyordu günlüklerinde. Büyük aşkına rağmen onu aldatmaktan, hırpalamaktan ve yaralamaktan geri kalmadı. Kavgaları da aşkları gibi ihtişamlıydı. Kışkançlık krizleri geçiren Liz, kocasına saldırıyor, kıyameti koparıyor ve asla bağışlamayacağını söylüyordu. Fakat sonunda dayanamayıp tekrar onun kollarına koşuyordu. Ta ki, bu ilişkinin artık marazi bir tutkuyu dönüştüğünü ve Burtonʼun alkol bağımlılığından asla kurtulamayacağını anlayıncaya kadar… Son ayrılıklarıyla bu çılgın ilişki noktalandı. 1984 yılında Richard Burton öldüğünde Elizabeth Taylor şöyle demişti: “Richard ile geçirdiğim zamanın bir dakikasından bile vazgeçemem. Biz birer mıknatıs gibiydik, hem karşı konulmaz biçimde birbirine doğru çekilen, hem de birbirimizi aynı güçle uzaklaştıran.” Burton ölmeden önceki son günlerde karısı Sallyʼyi Elizabeth diye çağırıyordu. Öldüğündeyse öğlenden önce kalkmaya alışkın olmayan Taylor şafaktan önce Burtonʼın mezarının başındaydı ve en büyük aşkına veda ediyordu…
KAPAK KONUSU N PAYLAŞILAMAYA
AŞK
2
Elizabeth ArdenHelena Rubinstein
Elizabeth Arden, 1880 yılında Florence Nightingale Graham olarak dünyaya geldiğinde, bu küçük kızın bir gün gelip, koca bir kozmetik devi olabileceğini tahmin bile edemezdi. Torontoʼda bir çiftlikte büyüdü ve daha küçücük bir kızken çevresindeki herkese “Bir gün dünyanın en zengin kadını ben olacağım” diyordu. Tabii o zamanlar tek düşündüğü kozmetik değildi. Belki de bir çiftlikte büyümüş olmanın da etkisiyle atlar, daha fazla ilgisini çekiyordu. Yıllar sonra bir röportajında “Kadınlar ve atların değerlendirilmesi hep aynı şeyin üzerine kurulu: Popoları ve bacakları” diyecekti. Doğduğu kentten ayrılıp, hayallerini gerçeğe dönüştürdüğü şehre, yani New Yorkʼa yerleştiğinde 30ʼlu yaşların başındaydı. Ve düşündüğü tek şey vardı; Kadınları güzelleştirerek para kazanmak... Bunun üzerine bir güzellik merkezinde iş buldu. İki yıl gibi kısa bir süre sonra
da Elizabeth Hubbard adındaki arkadaşıyla kendi güzellik salonunu açtı. Ancak zor bir kadındı. Arkadaşı Elizabeth Hubbard onun ve kaprislerine dayanamayınca ayrıldılar. Bu, genç Florenceʼın umurunda bile değildi. Çünkü o artık hedefini çizmişti ve bu yolda tek başına yürümek istiyordu. Yeni bir dükkân açtı, adını da kulağa klas ve kaliteli geliyor diye “Elizabeth Arden” koydu. Hatta merkezinin açılışına kendi kendine “Bol şans, Elizabeth Arden” yazan bir kart gönderdi. Bu yıllar sonra bir kozmetik devi olan Ardenʼin kendini ilk takdim edişiydi. Güzel bir kadın değildi, ama hırslıydı. Pespembe dükkanı artık New Yorkʼun
en gözde mekanlarından biriydi. Üstelik artık yavaş yavaş kendi adını taşıyan güzellik ürünleri de satıyordu. Elizabeth Arden Güzellik Merkezi ilk kez tüm vücut bakımı uygulayan dükkân oldu. Ünü o kadar yayılmıştı ki, yalnızca Amerikaʼdan değil, tüm dünyadan kadınlar geliyordu. İşlerin tavana vurduğu dönemde, “Güzellik tatil kampı”yla yalnızca Amerikaʼyı değil, Avrupaʼyı da fethetti. Yeni kozmetik ürünleri, parfümler üretebilmek için laboratuarlarda sabahlıyor ve yıllarca adını ağzına almadığı yalnızca “o kadın” dediği Helena Rubinsteinʼi geçmeye çalışıyordu. Helenaʼnın hikayesi ise Elizabeth Ardenʼden çok uzakta, Polonyaʼnın Krakau
Bahçeşehirli hanımlara AŞK’ı sorduk 1. SİZCE AŞKIN YAŞI VAR MIDIR? 2. EN DOĞRU YAŞ HANGİSİ?
3. EN BEĞENDİĞİNİZ AŞK DİZİSİ? 4. SİZCE AŞKTA MANTIK VAR MIDIR?
DİDEM ERHAN 44
BERNA ÇANKAYA 42
1. Aşkın yaşı vardır. 2. Bence aşkın yaşı 2530 yaş arasında olanıdır. 3. İkinci Bahar. 4. Evet mantık vardır.
1. Aşkın yaşı yoktur... Aşk her yaşta yaşanabilecek bir duygudur… 2. Bence 20-30ʼlu yaşlar çünkü en saf haliyle yaşayabileceğimiz dönemlerdir. 3. Tüm zamanların en beğendiğim aşk dizisi Aşk-ı Memnu, film olarak da The Notebook. 4. Aşkta bir dereceye kadar mantık olmalıdır…
İKBAL SAGUN 43
SEZER TAŞPEK 42
1. Aşkta yaş yoktur. Her yaşta aşk olabilir. 2. Bence ideal yaş yoktur. İnsan her yaşta aşkı tadabilir ve yaşayabilir. 3. Aşk-ı Memnu, Binbir Gece. 4. Bence aşkta mantık yoktur. Mantık olursa aşk olmaz. Çıkarlar işine içine girer bence.
1. Aşkın yaşı vardır. 2. Aşkın en doğru yaşı bence 20ʼli yaşlardır. İnsanın kanında kelebeklerin uçtuğu yaştır. 3. Aliye. 4. Aşk kapıdan girdiğinde, mantık bacadan uçar gider. Aşkta mantık yoktur diyenlerdenim.
Dört Mevsim Bahçeşehir
kentinde başlamıştı. Doğduğu ve büyüdüğü dönemde ruj, allık, rimel gibi kozmetik malzemeleri yalnızca fahişeler tarafından kullanılıyordu. Namuslu ev kızları ise yalnızca evlerde veya eczanelerde hazırlanan kremleri kullanırlardı. Üstelik sadece yüzlerine... Bu durum Rubinstein ailesi için de geçerliydi. Belki de bu nedenle oldukça çirkin olan Helena ve yedi kız kardeşinin ciltleri ışıltılı ve pürüzsüzdü. O dönemlerde kozmetikle krem sürmek haricinde pek ilgili olmayan Helenaʼnın kaderi, babasının onu hiç istemediği biriyle evlendirmek istemesiyle değişti. Dik başlı Helena, yanına 12 kutu krem alarak Avustralyaʼda yaşayan amcasının yanına kaçtı. Bol güneşli uzak kıtanın insanları, Avrupaʼnın göbeğinden gelen parlak yüzlü kızın cildine hayran kaldılar. Çünkü güneşin etkisiyle esmerleşen tenleri kırışıyor, onları olduğundan daha da yaşlı gösteriyordu. Bunun bir sırrı olmalıydı ve bu Polonyalı kız bu sırrı biliyordu. Helena, kendisine akıl danışan köylülere koyun sütünden elde ettiği lanolini, bekletilmiş su, parafin ve güzel kokması için de lavanta veya gül esansı karıştırarak verdi. Sonuç muhteşemdi. Üstelik talepler o kadar artmıştı ki, artık yaptığı kremleri parayla satıyordu. 1903 yılına geldiğinde artık bir dükkân açacak kadar parası vardı. İlk dükkânını Melbourneʼde işletmeye baş-
ladı. Dört yıl sonra Sydneyʼde sonrasında ise Yeni Zelandaʼda açtığı dükkânlarına rağbet fazlaydı. Ünü giderek yayılıyordu ve artık Avrupa ona kapılarını açmıştı. 1908 yılında İngiltereʼde tanıştığı Edward Titus adlı gazeteciyle evlendi. Ancak evlilikleri uzun sürmedi. 25 yaşında olduğunu iddia ettiği, aslında 36 yaşında olduğu dönemde o zamanlar genç bir ressam olan Salvador Dali ile
kısa süren bir ilişkisi oldu. Ayrıldıktan sonra birbirleri arkasından ağza alınmayacak şeyler söylediler. Hatta Dali ona artık adıyla hitap etmiyor, sadece “Yaşlı bunak” diyordu. Artık birer kozmetik devi olan bu iki kadının rekabeti, Helena Rubinsteinʼin suya dayanıklı rimeli bulmasıyla kızıştı. Ama rekabetin nefrete dönüşmesine ise bir adam, hatta bir aşk neden oldu. Bu adamın adı Thomas Lewisʼti. Elizabeth Arden 1915 yılında Thomas Lewis ile
evlendi. Lewis bu sayede Arden imparatorluğunun Florenceʼden sonra ikinci ismi oldu. Ancak para ve güç genç adamı şımartmıştı. Kocasının kendisini aldattığını hisseden Elizabeth Arden, Lewisʼin peşine özel detektifler taktı. Hislerinde yanılmadığını anlayan Arden, kocasına 25 bin dolar vererek boşandı. Rakibine büyük bir darbe vurmak isteyen Helena Rubinstein, hemen Thomas Lewisʼi transfer etti. Üstelik ikilinin kısa süren bir de ilişkisi olmuştu. Tüm bunları öğrenen Arden gerçekten yıkılmıştı. Bu olaydan sonra bütün erkeklerden nefret etti. Yıllarca yanına hiçbir erkeği yaklaştırmadı. Ta ki kendisinden 15 yaş küçük olan Prens Evlanoff onu yeniden evlenmeye ikna edinceye kadar. Ancak evlenmesine rağmen, Elizabeth Arden kocasını yanına yaklaştırmıyordu. Bu nedenle Prens Evlanoff daha balayındayken kendisine yeni bir sevgili buldu. Aldığı bu ikinci darbe Ardenʼi iyice perişan etmişti. Belki de bu nedenle yakın çevresine “Erkekler yakışıklı oldukları ve seks istemedikleri sürece para ederler” diyecekti. Uzun süre kendisini evine kapatan Arden, ilk kez Nisan 1965ʼde dışarı çıktı. Çünkü en büyük rakibi ve kocasını elinden alan “o kadın” yani Helena Rubinstein ölmüştü. Her iki kadın da yalnız ve mutsuz öldü. Üstelik birbirlerinden ölesiye nefret ederek...
FİGEN BAY AKKİRMAN 40
ÖZLEM KOLANCI
1. Buna şöyle cevap vermek istiyorum: Hiç olabilir mi? Ruh yaşadığı sürece aşk yaşar. Kimyevi ve fiziki en doğru yaş, en derin hissettiğin yaş. Vee Aşk benim. Aşk benim sevdiğim kadar var. Doğayı, karşı cinsi, yaratıcıyı. Aşk herkesin gönlü kadar var. 2. Bence aşkın yaşı yoktur. Her yaşta aşk yaşanabilir. 18 yaşında da 60 yaşında da 50 yaşında da aşk farksızdır. Hepsinin yaşadığı aşktır. 3. Dizi yok ama Ghost filmi beni çok etkilemiştir. 4. Aşkta mantık yoktur.
1. Aşkın yaşı da yoktur, şekli de yoktur. 2. En doğru yaş şuan olduğum yaş; 40 yaştır. 3. Ben dizi seyretmem ki. Benim dizilerim en favori olanlar. Onlar bana özel… Poyraz ve Lal(Çocuklarım). 4. Mantık vardır. Doğru insanı bulmak önemlidir. Doğru insan artı doğru zaman artı bir de yanında aşk artı çocuklar işte hayatın anlamı.
GÜLAY AYDEMİR 42
BESTE KİRAZ DOĞAN 32
1. Bence aşkın yaşı yoktur. İnsan her yaşta aşık olabilir. 2. Ancak en ideal yaş 25-26 yaşlarında olanıdır diye düşünüyorum. 18 yaşından önce olanlar ise sadece tutku, heyecandır, aşk değildir. 3. Suskunlar 4. Aşkta mantık yoktur.
1. Aşkın yaşı yoktur. 2. Doğru yaş hangi yaşta yakaladıysa seni odur. 3. Dizi şimdi aklıma gelmedi ama Love Storyʼden etkilenmiştim. 4. Aşkta mantık yoktur. Aşk kalbe girince akıl baştan gider.
Dört Mevsim Bahçeşehir
KAPAK KONUSU
3
İŞ
AŞKI
Mehmet Ali Birand
Acılı ve sancılı geçen çocukluğu, Galatasaray Lisesiʼne girişiyle bir anda değişmişti. Zaten kendisi de “hayatımı değişitiren dört kişi” diye saydığı isimler arasında ilk sırayı dayısı Mahmut Dikerdem alıyordu. Gelecekte o günleri “Dayım Dışişleri Bakanlığında küçük bir diplomattı. Çok para kazanılan bir düzeyde olmamasına rağmen, ablasının küçük oğlunun eğitimini üstlendi. Annemin beni Galatasaray Lisesiʼnde okutacak imkanı yoktu; dayım okul taksitlerini yüklendi” diyerek anlatacaktı. 1962ʻte lise bittikten sonra, İstanbul Üniversitesi Filoloji Fakültesiʼnde Fransızca bölümüne girerek eğitimini sürdürmeyi denedi, ancak annesinin imkânlarının kısıtlı olması nedeniyle okulu bırakıp çalışmaya başladı. Milliyet gazetesinde başlayan gazetecilik yaşamı sayesinde hayatının aşkı Cemre Birand ile de burada tanıştı. Evlendikten hemen sonra Brükselʼe yerleştiler ve çocukları Umur doğdu. Ancak Mehmet Ali Birand gazetecilik kariyerine o kadar odaklandı ki, çocuğu doğduğu zaman görmeye hastaneye gitmedi. Çünkü yapması gereken röportajlar ve haberler vardı. Zaten kendisi de verdiği röportajlarda “Cemre
48
ŞUBAT 2013
benden bahsederken baba olarak da sevgili olarak da iyi olduğumu söyler. Ama değilim. Haber için gerçekten hepsini bıraktım gittim. Ben gazeteciyim, başka türlüsü elimden gelmedi. Asıl Cemre, eşi benzeri olmayan bir kadındır. O kadar yükümü aldı ki, anlatılır gibi değil. Onu, hayatımın şansı olarak gördüm, öyle gerçekten” diyerek durumunu kendi de itiraf etmişti. Ama asıl sınav pankreas kanserine yakalandığı zaman verilmişti onun için. Kemoterapi görüyor, koşarak televizyona gelip ana haber bültenine çıkıyordu. Karısı Cemre Birand “Önce kalbine stent takıldı; bayıldı, ayıldıktan sonra ekrana çıktı. Safra kesesine stent takıldı; bayıldı, akşamına yine ekrandaydı” diyerek anlatıyordu yaşadıklarını. Ölümü de yine öyle oldu. Safra kesesindeki stent değişecekti. Karısına akşama balık yapılması talimatın verdi, ertesi gün ana haberi Diyarbakırʼdan sunacaktı; uçak biletleri alındı. Çok basit bir işlem geçirecek ve hemen işine koşabilecekti. Olmadı. Herkesi böyle hazırladı, ama kemoterapilerin yorgunu kalbi, “Artık dur” dedi. Bir çınar gibi ayakta, işinin başında hayatını kaybetti büyük usta…
Mehmet Ali Birand gazetecilik kariyerine o kadar odaklandı ki, çocuğu doğduğu zaman görmeye hastaneye bile gitmedi. Çünkü yapması gereken röportajlar ve haberler vardı.
Dört Mevsim Bahçeşehir
KAPAK KONUSU
Angeline Jolie-Brad Pitt Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda ve senden daha fazla değil vatan aşkı da bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin mutlu aşk yoktur ama böyledir ikimizin aşkı da…
Ünlü şair Louis Aragon yıllar önce en bilinen şiirinde “Mutlu aşk yoktur” dese de, Mr. and Mrs. Smith filminin setinde tanışan Angeline Jolie ve Brad Pitt ikilisinin aşkları “şimdilik” mutlu ve altı çocuklu olarak devam ediyor. Angelina Jolie şöhrete çok uzak bir isim değildi; babası Oscar ödüllü aktör Jon Voight sayesinde setlerle çok küçük yaştan itibaren tanışmıştı. Brad Pitt ise yola gazeteci olmak için çıkmıştı. Hatta Missouri Üniversitesi'nin Gazetecilik bölümünden mezun olmasına kısa süre kala, karar değiştirip Hollywoodʼa gitti. Her ikisi de kariyerlerinin merdivenlerini büyük bir hızla çıktılar. Brad Pitt, Jennifer Aniston ile evli olduğu sıralarda çalıştığı Mr&Mrs. Smith filminin setinde Angeline Jolie ile yakınlaşmaya başladı. Ama o günlerde çıkan aşk dedikodularını ikisi de reddetti. Angelina, Brad boşandıktan sonraki açıklamalarında ise; bunun ilk görüşte aşk olduğunu söylüyor. İlk günden beri Brad'e karşı yoğun bir ilgisinin olduğunu fakat evli olduğu için aralarında birşey olmadığını da ekliyor. Yabancı basın kaynaklarına göre Brad'in, Angelina'dan etkilenmesinin nedenlerinden biri Angelina'nın hayır kuruluşlarına olan saygısı ve bu yöndeki çalışmalarıydı. İkinci neden ise; Brad Pitt'in Jennifer Aniston'dan bile ayrılmasına sebep olan baba olma tutkusuydu. Neredeyse altı senedir mutlu bir birliktelikleri olan mü-
50
ŞUBAT 2013
MUTLU
4
AŞK
kemmel ikilinin Shiloh Jolie-Pitt, Maddox Jolie-Pitt, Zahara JoliePitt, Knox Leon Jolie-Pitt, Pax Thien Jolie-Pitt, Vivienne Marcheline Jolie-Pitt olmak üzere altı çocukları bulunuyor. Verdiği röportajlarda Angeline Jolie Pitt için “Brad sevgisini sunmaktan, beni özel bir kadın olarak hissettirmekten asla vazgeçmiyor. Tabii birbirimizi kıskanıyoruz. Ama birbirimize güvenimiz de tam. Hakkımızda kimi zaman haberler çıkıyor, gülerek okuyoruz” derken, Brad Pitt sevgi sözcüklerini kendine saklamayı tercih ediyor.
Magazin gündeminde en ufak bir boşluk olduğunda hemen ikilinin evleneceği dedikoduları ortaya çıkıyor. Onlar ise tüm bu söylentilere gülüp geçiyor. Çünkü onlara göre önemli olan, hep birlikte mutlu olmak… Ha bir imza altında, ha değil. Ne fark eder?
AŞKIN HER HALİ!
Ölümsüz Aşk: Ali Mc Graw - Ryan O'Neal (Love Story) Ölümlü Aşk: Prenses Diana - Dodi Al Fayed Yasak Aşk: Anna Karenina - Kont Vronsky Yarım kalan Aşk: Romeo ve Juliette Denizde Aşk: Kate Winslet - Leonardo Di Caprio (Titanic) Sarayda Aşk: Napolyon ve Josephine Beyaz sarayda Aşk: Monica - Bill Clinton Haremde Aşk: Kanuni Sultan Süleyman - Hürrem Sultan İnternette Aşk: Meg Ryan - Tom Hanks (You' ve Got Mail) Karşılıksız Aşk: Quasi Modo-Esmeralda (Notre Dame'nın Kamburu) Savaşta Aşk: Ingrid Bergman - Humphrey Bogart (Casablanca) Umutsuz Aşk: Greta Garbo-Robert Taylor (Kamelyalı Kadın) İlk Aşk: Adem ile Havva
Robotics
LEGO Education tarafından geliştirilen Robotics Serisi ile öğrenciler; mekanik ve elektroniği birleştirerek robotlar tasarlar ve bilgisayarda oluşturdukları programlar ile bu robotları gerçek ortamda hareket ettirirler.
Okul Sonrası
Programlar: G G
Robotics (7-16 Yaş) FLL (First Lego League) Proje Çalışmaları ve Danışmanlık G Okul Sonrası (After School) G Lego Oyun Grupları (3-6 Yaş) G İngilizce - Fransızca - Almanca Lego Oyun Grupları G Satranç G Saatlik Çocuk Bırakma (3 yaş üstü) G Temalı Doğum Günü Etkinlikleri
Technokids'te Çocuklar;
G
Hafta içi her gün okul öncesinde veya sonrasında, öğrenciler Technokids'te; sınıf ve branş öğretmenleri gözetiminde, ödev sorumluluklarını yerine getirirken, tercihe göre, bütün öğünlerini burada yer, artan zamanlarında ise LEGO'nun renkli dünyasında öğrenmeye devam ederler. (Öğrenciler, okul servisleri ile merkezimize bırakılıp, merkezimizden alınabilirler.)
LEGO Oyun Grubu
Belirli temalar çerçevesinde, bireysel hayal güçlerini kullanan çocuklar; eğlenerek oyun geliştirmeyi ve paylaşmayı öğrenirler.
İngilizce-Fransızca-Almanca LEGO Oyun Grupları
Öğrenciler; LEGO tema ve materyalleri ile İngilizce, Fransızca ve Almanca kelime haznelerini genişletir, günlük kalıpları öğrenir ve kullanırlar.
Hayal gücü ve yaratıcılıklarını kullanır, özgürce meraklarının peşinden giderler. daha uzun süreli sağlamayı başarırlar. G Üç boyutlu ve analitik düşünebilme, tasarlayabilme, problem çözme becerilerini geliştirirler. G Kendini ifade edebilme fırsatı bulur, özgüvenlerini geliştirirler. G Küçük el-kas becerilerini ve el-göz koordinasyonunu artırırlar. G Konsantrasyonlarını
DİZİLERDE AŞK
Ekranların unutulmayan
Kitaplarda, şarkılarda, filmlerde, dizilerde anlatılır aşklar… Geçmişe şöyle bir bakıp yaşanan aşklarla belleğimizde yer eden eski dizileri şöyle bir gözden geçirdik. ÇALIKUŞU
Ekranların unutulmaz ilk dizilerinden olan Çalıkuşuʼnda, küçük yaşlarda anne ve babasını yitirerek, teyzesinin yatılı olarak verdiği Fransız okulunda okuyan Feride, haşarılıklarına rağmen cezadan kaçması nedeniyle Çalıkuşu lakabını alır. Büyüdüğünde göz alıcı güzelliğiyle ile dikkat çeken Feride, aşık olup nişanlandığı Kamuranʼın başka bir kızla ilişkisini öğrenince evden kaçar. Aşkına rağmen gururu için evinden ayrılıp Anadoluʼda öğretmenlik yapan genç kadının Kamuranʼa olan aşkının yanı sıra dizide ayrıca dönemin toplumsal koşulları değerlendiriliyor. Yıllarca Kamuranʼdan kaçan Feride sonunda, Kamuranʼın “Bırak bu manasız ısrarları Feride, seni deli gibi seviyorum” demesiyle unutulmaz müziği eşliğinde kavuşma sahnesiyle bitiyor.
SÜPER BABA
Dizide üç çocuklu boşanmış bir baba olan Fikret Aksu'nun namı diğer Fiko' nun çocuklarıyla olan ilişkileri ve aşkları konu alınmıştır. Fiko, Çengelköy'de sabit bir işi olmayan yardımsever bir insandır. İlk aşkı, en yakın arkadaşı Nihat'ın kız kardeşi İpekʼtir ve Fiko, hayatındaki en
52
I ŞUBAT 2013
büyük hatayı yaparak Şule adındaki zengin bir kadınla evlenir. Bu evlilikten 3 çocuğu olan Fiko, İpek'i bir türlü unutamaz ve birkaç yıl sonra boşanır. Fiko, İpek ile ilgili hislerini yeniden canlandırmaya başlamışken beklenmedik bir kararla İpek ABD'ye gider. Dizi içerisinde Fiko'nun aşkları, büyük kızı Zeynep'in özgürlük çabası, oğlu Alim'in aşkı ve Çengelköy semtindeki esnafın dertleri, sohbetleri anlatılmıştı. Dizi Fikoʼnun son aşkı Elifʼe kavuşmasıyla son buldu.
İKİNCİ BAHAR
İstanbulʼun en eski semtlerinden Samatya'da bir kebapçı dükkanı ve sahibi Ali Haydar... Eşi ölmüş, kızlarıyla birlikte yaşar. Bilgedir, bu dünyayı okumadan devşirmiş, nazik, sevecen, mert ve dürüst bir insan. Bir gün, dükkanında çalışmaya başlayan Hanımʼla tanışır. Haksızlıklara karşı gelen, gururlu, inatçı, aklına koyduğunu yapan bir kadın; duygusal ama kızdığında dişi bir kaplana dönüşen... Ve kebapçı dükkanında başlayan bir sevda öyküsü... Etrafındaki tüm karakterlerle birlikte bize sevinçleri, kaygıları, umutları, umutsuzlukları, öfkeleri, acıları, mutlulukları ve sevdaları ile “Öteki Türkiye”nin hikayesiʼni anlattı bu dizi. Sonunda Hanım ve Ali Haydarʼın ilerlemiş yaşlarına ve zıtlıklarına rağmen aşkları galip gelerek bu güzel iki insan evlendi ve ortak bir bebekleri bile oldu. İkinci Bahar, Türk
halkının gönlünde taht kuran, hakkında yapılan tartışmalar ile siyaset meydanlarına taşınan ilk dizi oldu.
ASMALI KONAK
İstanbullu bürokrat bir ailenin kızı olan Bahar, New York'taki eğitimini tamamlarken Seymen ile tanışır. Birbirlerine aşık olan çift evlenmek üzere Kapadokya'ya giderler. Seymen Kapadokya'nın gelişmiş, aynı zamanda da geleneklerine bağlı köklü bir ailenin varisidir. Asmalı Konak denilen muhteşem bir evde ailesi ile birlikte yaşamaktadır. Bahar gelin geldiği yöreye, Seymen'in yöredeki saygınlığına hayran kalır. Aşk, entrika, güç ve tüm heyecanı ile bu dizi film tüm zamanların en çok izlenen dizi filmi ünvanını almıştır. Bu dizinin en ilginç yanı ise sonunun olmaması. Sonunun sinema filmi olarak çekilmesi oldu. Ama yine filmde de olsa sonunda aşk kazandı.
BİR İSTANBUL MASALI
İstanbul'da, kocaman bir bahçe içinde, büyük bir mâlikane. Baba Ömer, anne Behiye Arhan'ın iki oğulları Selim ve Demirʼden oluşan malikânenin soylu ve zengin sahipleri Arhan ailesi ve uçsuz bucaksız
Dört Mevsim Bahçeşehir
AŞK DİZİLERİ bahçenin bir köşesinde, malikâne hizmetlileri için yapılmış küçük beyaz bir evin sakinleri, şoför baba Cemal ve ahçı anne Suzan'ın, kızları Çiçek ile Esma ve bir oğulları Ozanʼdan oluşan Kozan ailesi... İstanbul'un orta yerinde bir masal. Bu masal karmaşık bir aşk hikâyesi ekseninde günümüz İstanbul'unda farklı kesimlerden insanların hayatlarını anlatıyor. Bir yanda iş dünyasının hırçın atmosferinde, lüks barlarda, yatlarda, köşklerde geçen hayatlar, diğer yanda mütevazı ama tutkulu, güçlüklerle dolu ama aynı zamanda da eğlenceli insanlar. “Bir İstanbul Masalı"nın sonu tüm imkansızlıklara rağmen Esma ile Selimʼin ikinci kez yapılan düğünü ile ekranlara veda etti.
AŞK-I MEMNU
Bihter, eşini kaybetmiş Firdevs Hanımʼın iki kızından biridir. 50ʼli yaşlardaki Adnan Beyʼle kendisi evlenmeyi düşünürken Adnan Bey kızı Bihterʼe talip olur. Adnan Beyʼle evlenen Bihter, bir süre sonra Adnan Beyʼin yeğeni Behlülʼe aşık olur. Adnan Beyʼin kızı da Behlülʼe aşıktır. Dizide çalışanından evin kızına kadar herkesin birbirine aşkı ve yasak aşk teması işleniyor. Karmaşık ve tutkulu aşk üçgenlerinin yaşandığı dizinin sonu Bihterʼin intiharıyla bitiyor.
ASİ
Aşk ve gurur… Asi, el değiştiren burjuvazinin, toprağın ve büyük bir aşkın hikayesi. Üç kuşaktır sahip olduğu, ekip
biçtiği, hayat verdiği, hayat aldığı topraklarda ayakta kalma mücadelesi veren bir aile. Sırf atalarından kalan topraklara hükmetmek için sahip olduğu diplomayı işletmemiş, toprakları için çalışmış bir baba. Baba ve hayattaki bütün neşesi, gururu çocukları. Çocukları içinde bu topraklara babası kadar bağlı, doğanın, toprağının dilini çok iyi bilen, güzeller güzeli kızı Asi. Yıllar sonra doğduğu topraklara dönen genç bir adam; Demir. Zengin, yakışıklı, gururlu. Demir ve ailesinin bu topraklarda gömülü büyük bir sırrı var. Bu sır, topraklara, düellolara, güç savaşlarına, iki ailenin hayatının altüst olmasına neden olacak. Bu sır, aşklarını dizginlemeye çalışan Asi ile Demirʼin güçlü duygularını imkansız kılacak. Dizinin sonunda aşk gururu yeniyor ve dizi mutlu bitiyor.
HATIRLA SEVGiLi
Büyükada'da birlikte büyüyen ve çocukluk dönemlerinde arkadaş olan Şevket Gürsoy ve Rıza Ünsal zaman içinde farklı politik görüşler edinmişler, Şevket CHP taraftarı bir savcı olurken Rıza Demokrat Partili bir milletvekili olmuş, bu da aralarında zamanla belirli bir husumetin doğmasına yol açmıştır. Dizi Şevket'in oğlu Ahmet Gürsoy ve Rıza'nın kızı Yasemin Ünsal'ın birbirlerine aşık olup bir ilişkiye başlamalarını ve aileleri ile dö-
nemin siyasî gerilimine karşı mücadelelerini anlatmaktadır. Çeşitli ayrılıklardan sonra Ahmet ile Yasemin sonunda yeniden birleşip evlenirler fakat hikâye bu noktada Ahmet ile Yasemin'in ilişkisi dışında çeşitli ilişkilere odaklanmaya başlamıştır. Gelişen sağ ve sol öğrenci hareketleri ve bu hareketler arasındaki gerilim ile siyasî olaylar konu edilir. Ayrıca dizide 12 Eylül Darbesini ve darbenin oluşum süreci de anlatılmış. Dizi 68. bölümde Erdal Eren'in idam edilişi ve tüm karakterlerin Büyükada'da toplanmasıyla son bulmuştu. Aşkların yanı sıra dönemin siyasi olaylarını kurgulaması nedeniyle dizi beğeni toplamıştır.
AŞK ve CEZA
Bir reklam ajansında çalışan, bir hafta sonra olacak düğününün heyecanını yaşayan Yasemin, nişanlısı Mehmet ile yakın arkadaşı Müjdeʼyi kendi yatağında yakalar. Aşka ve erkeklere dair bütün iyi duyguları yıkılan Yaseminʼin yolu Vanʼın büyük aşiretlerinden birinin oğlu olan Savaşʼla kesişir. Savaş, kan davalı oldukları aşiretin kızı olan yengesiyle ağabeyinin ölmesi üzerine evlenmek zorunda kalır ama gönlü Yaseminʼdedir. Bir taraftan aileler, bir taraftan töre ile imkansız aşkları için savaşıp dururlar. Dizinin sonunda aşk galip gelir ve mutlu büyük bir aile olarak savaşı kazanırlar…
BİNBİR GECE
Lösemi olan çocuğunu yaşatmak için her çareyi deneyen genç kadın, çalıştığı şirketin iki genç ve yakışıklı pat- ŞUBAT 2013 I
53
DİZİLERDE AŞK
Ekranların unutulmayan AŞK DİZİLERİ
ronundan birine başvurur. Patronu Onurʼdan gelen teklif hayatının akışını değiştirecek, Şehrazatʼı altüst etmeye yetecektir. Diğer patronu Keremʼin de aşık olduğu Şehrazat bazen hüzünlü bazen romantik ama hayata karşı dimdik ve Onurʼa olan aşkıyla gururu arasında gidip gelerek merakla izlenen bir dizi olmuştu. Sezon finalini canlı olarak ekrana getirerek dünyada bir ilke imza atan Binbir Gece nefes kesen bir finalle izleyicilere veda etti. Engin'le evlenmeye hazırlanan Şehrazat nikah masasından Onur'a geri dönerken, gözyaşları içinde boşanan Bennu ile Kerem yeniden barıştı. Ve masal mutlu bitti...
muşlardır soygun sayesinde. Olaylar Ramizʼin gençliği ve kardeşi gibi sevdiği Kenanʼla paylaşamadıkları aşkı Selma, Ömerʼi hala unutamayan Eyşan, ona aşık olduğu için arkadaşını satan ve Eyşanʼla evlenen Cengiz ve içindeki kine rağmen Eyşanʼı unutamayan Ezel etrafında döner durur. Silahlar çekilir, entrikalar çevrilir ve izleyenlerin yüreği ağzına gelir. Dizinin sonunda Cengiz Eyşanʼı öldürür, Ezel ve Ali Cengizʼi uçurumdan atar, Eyşanʼın ölümüne dayanamayan Ezel ise Ramiz Dayıʼnın verdiği yüzükteki zehiri içerek ölür. Mutlu sonla bitmeyen ve izleyicinin kafasında soru işaretleri bırakan bir finalle biter dizi. Eyşanʼdan intikam almak istediği halde ölümüyle yıkılan Ezelʼın onunla birlikte ölmeyi tercih etmesi ise aşklarının ne kadar büyük olduğunu göstergesidir.
Ömer, bir tamirhanede çırak olarak çalışmakta ve ailesiyle birlikte mütevazi bir hayat sürdürmektedir. Babası Mümtaz Bey marangoz ve aile şerefine çok dikkat eden, dürüstçe yaşamayı kendine ilke edinmiş bir insandır. Annesi Meliha görme özürlü ama sezgileri çok kuvvetli bir kadındır. Ömer etrafındakilere çok çabuk inanan ve güvenen birisidir. Tamirhanedeki abisi saydığı Kerpeten Ali ve çocukluk arkadaşı olan Cengiz en yakın arkadaşlarıdır. Ve bir de uğruna canını verebileceği, aşık olduğu Eyşan'ı vardır. Askerden dönünce Eyşanʼın hasta olan kardeşi için Eyşan, Eyşanʼın babası, Cengiz ve Kerpeten Ali ile birlikte Ömerʼe tuzak kurar ve kendi yaptıkları soygun sonucu cinayetle yargılanıp hapse girmesine neden olurlar. İşlemediği bir suç yüzünden hapse düşen Ömerʼin burada tanıdığı Ramiz Dayı ile hayatı da değişir. İntikam için geçirdiği estetikle yeni bir kimliğe bürünür. Eyşan, Cengiz ve Ali zengin ol-
Hikaye Karayip açıklarında lüks bir “Cruise” gemisinde başlar. 45 yaşına kadar hayatta hiç sorumluluk almamış, kız kardeşi ve eniştesini trafik kazasında kaybetmesinin ardından 3 yeğenine bakmak zorunda kalmasıyla yerleşik bir hayata geçen Samim, yıllar sonra terk edip gittiği nişanlısıyla aynı mahallede oturmaya başlar... Yaşanan bir çok olaydan ve imkansızlıklardan sonra Canım Ailem dizisinin finali düğünle bitti. Hem de 4 gelin, 4 damatlı bir düğünle…
EZEL
54
I ŞUBAT 2013
CANIM AİLEM
ADINI FERİHA KOYDUM
Adeta Türkiyeʼnin bir gerçeğinin anlatıldığı dizide, pırıltılı Etiler dünyanın gölgesinde yaşayan bir kapıcı ailesinin, hayatla imtihanına yer veriliyor. Kapıcının güzel kızı hayal dünyasından çıkıp, yarattığı yalan dünyanın prensesi olacaktır. Ne var ki, bir genç kızın küçük
pembe bir yalan üzerine inşa ettiği antivirus dünyası ailesini de çevresindeki herkesi de yutacak ve anne kızın gerçek hayatla mücadelesi adım adım savaşa dönüşecektir. Dizide, ailesiyle beraber yaşadığı bodrum katından hayallerinin dünyasına, seçkin bir üniversiteyi burslu olarak kazanması ile giren Feriha'nın veliaht Emirʼle büyük aşkı, ailesinin hayatı ve başlarından geçen olaylar anlatılıyor. Dizinin sonunda büyük mücadeleler sonrasında aşk kazandı denirken, intikam diziyi hüzünle bitiriyor. Adını Feriha Koydum, kötü biten ender aşk dizilerinden biri…
SILA
Sıla kocaman bir evde, yıkılmaz kuralları olan bir töreye hapistir. Sıla her gün kaçış planları yapar ama farkında değildir ki, asıl kaçmaya çalıştığı şey, içinde yavaş yavaş büyüyen Boran'a duyduğu umarsız aşktır. Sıla dizisi, kalbinde hep hasret büyütmek zorunda kalan bir kızla, töreleri ve kalbi arasında kalan Boran'ın tutkulu aşk hikâyesini anlattı. Ve sonunda Boran ağa ile Sılaʼnın hikayesinin anlatıldığı dizi finalinde sanki herkese sihirli değnek değmiş gibi mutlu bitti.
YAPRAK DÖKÜMÜ
Bütün hayatını beş çocuğuna iyi fikirler ve temiz ahlak vermeye adayan Ali Rıza Bey, bir haksızlığa göz yumması istenince kaymakamlık görevinden istifa eder. Ekonomik gücüyle birlikte otoritesini de kaybetmiştir. Fakat çocuklarının hayatlarının birer birer mahvolacağını tahmin edememektedir. Aşk uğruna yaşanan olayların tüm aileyi etkilediği ekranların uzun soluklu dizilerinden olan Yaprak Dökümü, Ali Rıza Beyʼin ölümüyle, köşkün satışı ve ailenin dağılmasıyla bitti... I
Dört Mevsim Bahçeşehir
KREM DİZİSİAŞKOYUNCULARINA HAKKINDA 4 SORU... Ropörtajlar: Hatice Gülçür İnanç
1. Dizide yaşanan aşkı sizden dinleyebilir miyiz? 2. Krem dizisinde Aslı için en doğru aşk hangisidir? Sihirli kremle Rüya’ya dönüşen Aslı’yı düşününce sizce fizik aşk için önemli midir? 3. Sizce aşkın yaşı var mıdır? En doğru yaş hangi yaştır? 4. Aşkın en güzel hali sizce hangisidir?
Aslı - Duygu Yetiş
Onur Kenan Ece
1- Dizide Onur, huzuru ve aşkı arayan bir adam. Etrafında da bir sürü kadın var. Fakat etrafındaki kadınlar daha çok Onurʼun mevkiine, gücüne ilgi gösteriyorlar. Ama onun gerçekten seven belki de ruhuna aşık olan bir kız var (Aslı)ama henüz onu göremiyor. Bunu görmesi için belli bir yolculuk geçirmesi lazım. Onurʼun da belki olgunlaşması lazım. 2- Aslı için en doğru aşk aşkı hissettiği kişidir. Birinden etkilenmek için dış görünüş önemlidir ilk etapta dış görünüşüne bakarak etkilenir ya da etkilenmez insan. Ama direkt olarak aşk fiziksellikle ilgilidir diyemeyiz, umulmadık zamanlarda umulmadık yerden umulmadık şekilde gelebilir. 3- Aşkın yaşı yoktur. 4- Aşkın en güzel hali diye bir şey var mı bilemiyorum. Aşk aşktır. Var olana, evrene aşık olmak gibi de algılanabilir. Tasavvufi olarak düşündüğümüzde aşk bu şekilde algılananıyor zaten. Duyduğumuz diğer aşklar da bunun bir yansımasıdır.
Rüya Larissa Gacemer
1- Dizi, gerçek aşkı anlatıyor. Birisini içten sevmekle ilgili bir hikaye. Hikayenin içinde gerçek aşkın hangisi olduğunu zaman gösterecek. 2- Aslı başından beri biliyoruz ki Onurʼa aşık. Zaman gösterecek, biz bilmiyoruz. Gözlerinin açılmasını bekleyeceğiz, sonunda gerçek aşkı bulacak. Fizik aşk için önemli değil bence. Aşk güzel ya da çirkin olmakla ilgili değil insanın kendini nasıl dışa vurduğuyla alakalı. Aslı fizik olarak değişti ama Onurʼla hala aralarında bir kıvılcım yok. 3- Aşkın yaşı yoktur, bazen 8 yaşında tanışıp 80 yaşına kadar büyük bir aşk içinde yaşayanlar da var. 60 yaşında tanışıp aşık olanlar da var. 4- Benim aşkım var, güzel, gerçek ve derin. Kendi yarımı buldum onunla. Sonra Aile aşkı gelir benim için, bütün zeminimiz o. Büyük ya da küçük hiç fark etmez. İnsan için her zaman bir destek ve dayanak olmalı. Birçok şeyi içinde kapsıyor aile. Saygı, inanç, ailenizden önce kendinizi sevmeyi öğreniyorsunuz. İyi yaşayabilmek için birçok şeyi sevmemiz gerekiyor, öbür türlü çok mutsuz yaşarsınız, hiçbir şey yeterli gelmez, eksik kalırsınız.
1- Aslıʼnın onura olan aşkı. Çok saf temiz bir duyguyla yaklaşıyor Aslı Onurʼa. Onurʼa günümüzde olduğu gibi bir çıkar vb. olmadan, çok saf, temiz bir duyguyla yaklaşıyor. 2- Tabii ki Onur onun için doğru aşk. Sarpʼla çok iyi arkadaştı, bu arkadaşlık üzerinden bir aşk yaşayıp yaşayamacağına dair bir deneme yapıyor. Bence aşk için fizik hiç önemli değil. 3- Aşkın yaş, fiziksel özellik vb. ile sınırlanmasına inanmıyorum. İnsanın içinden o hissiyat geldiğinde geliyor. 4- Aşkın halleri de yok. İçinizden geliyorsa aşık olursunuz. Birine duyduğunuz aşk dışında ikincisi aile tabii. Her birey için en önemli nokta benim için de öyle. Aileye duyulan his farklı, sevgi tamamen karşılıksız. Hiçbir çıkar gözetmeden sevebildiğiniz insanlardır. Onu aşk olarak adlandırmak da doğru değil. Aşk da bir şekilde karşılıksızdır ama o zaman acıya dönüşür.
Yalçın - Sarp Devrim
1- Dizideki aşk, ütopik gerçek hayatta olmayacak bir hikaye. Benim de 7 yıldır devam eden bir ilişkim var ve ilk günkü kadar aşığım karıma. Dizi ise gündelik hayattaki aşktan biraz daha farklı, edebi bir tarafı olduğu için. 2- Aslı için doğru aşk Onurʼdur. İlk 13 bölümde yönetmenliğini de yaptığım için biliyorum, Onur Aslı için en doğru aşktır. Bence aşk için fizik önemlidir. Genelde düşünürsek mantıksız. Fizik her zaman kabuk ve diğeri ise içinizdeki ruh. Fizik düzeltilebilir, ruhun çok kolay düzeltileceğine inanmıyorum. 3- Aşkın yaşı olduğuna inanmıyorum. Dedemle ninemin 75 yıllık aşkının yalancısı olurdum o durumda. 4- Aşk günümüzde içi boş bir kavram, çok kolay ağzınızdan çıkabilecek bir şey. Eskiden adam seni seviyorum demek için bir film boyunca çabalard. Şu anda öyle bir şey yok. Kavram değişti. Eskiden Aşkın ya tanrısal ya da kadınsal tarafı vardı veya çiftler arasında olan aşktı. Kendini bulup karşındaki ikizini bulup karşılıklı aşk yaşıyorsun Şu anda böyle bir şey yok. Annelerle çocuklar arasındaki yıkılamayacak olan aşk en sağlamı. Çiftler arasındaki değişken bir şey, bugün aşık olursunuz ama 10 yıl sonra duygular değişebilir. ŞUBAT 2013 I
55
COCUKLARDA AŞK
Çocuğun hissettiği Aşk saftır geçicidir, ani başlayıp
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA “Çocukluk çağındaki “aşk” kavramı, yetişkinlerin bildiğinden oldukça farklıdır. Aileleri en çok tedirgin eden “cinsellik” temasından uzak olduğu unutulmamalı, ebeveynler bu konuda gereksiz endişelere kapılmamalıdır” diyen Uzman Psikolog/Pedagog Reyhan Ateş Yücel çocukluk çağında aşkı anlattı... Aşk için her bireyin kendine ait bir tanımı vardır. Kişiye özgü yüklenen anlamlar, atfedilen değerler, beklentiler tanımları da farklılaştırmaktadır. Kimi bedensel değişimleri ön plana çıkarabilirken (kalp çarpıntısı, heyecanlanma, titreme vb.), kimi için ise yoğun sevgi ya da güven hissetme olarak tanımlanabilir. “Aşk” terimi, çocukların sözcük dağarcığında gerçek tanımı ile yer alan
56
I ŞUBAT 2013
bir ifade değildir. Daha çok izlediği filmlerde, dizilerde ya da anne babasının sohbetinde duyduğu bir kelimedir. Çocuğun bu kelimeyi kullanması, ebeveyn ve yakın çevrenin konuya gösterdiği dikkat, ilgi ve olumlu/olumsuz pekiştirmeler ile doğru orantılı olarak azalır ya da çoğalır. Çocukluk çağındaki “aşk” kavramı, yetişkinlerin bildiği, algıladığı halinden oldukça farklıdır. Aileleri en çok tedirgin
eden “cinsellik” temasından uzak olduğu unutulmamalı, ebeveynler bu konuda gereksiz endişelere kapılmamalıdır.
“Okuldaki arkadaşım bana aşık” Okula başlayan çocuklarda ilgilerin değişmesi gibi evdeki sohbetlerin seyri de değişebilir. Aileler çocuklarının “aşık oldum” ya da “okuldaki bir arkadaşım bana aşık” sözleri ile
Dört Mevsim Bahçeşehir
aynı hızlada bitebilir
“Çocuğunuzun bu türden hisler içinde olduğunu anladığınız vakit yapılmaması gereken en temel hususlar: onu bu duygu durumundan ötürü kınamak, ceza vermek, ayıplamak ya da “ilgi içinde olduğu” diğer çocukla görüşmesini engellemektir.
vurgulayabilir. Bu özellikle çok yoğun ve sevecen arkadaş ilgisi ATION RN TE IN içinde olan çocuğu kırabilir, A AN MEDIC STANESİ İSTANBUL HA EDAGOG okuldan dahi uzaklaştırabilir. OG/P UZM. PSİKOL Öğretmenler bu konuda büyük hassasiyet göstermelidir. Özellikle etiketlemelere karşı dikkatli olmalı, diğer çocuklara da bu hisleri arkadaşlık motifleri ile somutlaştırmalı, çocukları alaydan korumalıdır. Böyle bir durumla karşılaşan öğretmen sınıf için konuşmalar olduğunda “evet ikisi çok iyi anlaşıyorlar, en çok birlikte oyun oynamaktan hoşlanıyorlar” ifadeleri ile durumu yeniden çerçeveleyebilmeli, bu hissi yaşayan çocuğa, ihtiyacı olan güven ortamını sunabilmelidir. Çocuğunuzun bu türden hisler içinde olduğunu anladığınız vakit yapılmaması gereken en temel husus: onu bu duygu durumundan ötürü kolaylıkla iletişime geçebildiği kişiye kınamak, ceza vermek, ayıplamak ya yönelik hisleri ifade eder. Okul da “ilgi içinde olduğu” diğer çocukla dönemine kadar evde ebeveyni ya da görüşmesini engellemektir. kendisine bakım veren kişiyle sıcak ve Çocuğunuza karşı anlayış içinde güven dolu ilişkiler kurmuş olan çocuk, olmalısınız. Bu konuyu size birden okul ortamına girerek bu anlattığında, hoşgörü ile yaklaşmalı, duygularla ilgili yoksunluk yaşayabilir. sizinle paylaşıyor olmasını, yanınızda Dolayısıyla anne ve babasıyla eskisi bu durumu anlatacak kadar rahat kadar yakın ve birlikte olma fırsatı olmasını desteklemelisiniz. bulamayan çocuk, onu ailesi gibi Unutulmamalıdır ki, çocuklar bu sevecek ve yakından ilgilenecek birinin türden özel konuları anne babaları ile ihtiyacını hissedebilir. Çocukluk paylaşıyorlarsa, güven verici bir ortam çağında duyulan aşk da tam bu yaratılmış demektir. Cezalandırıcı bir noktada, bu ilgi ihtiyacının karşı tutum içinde olursanız, aradaki güven cinsten bir arkadaşa yansıtılmasıdır. duygusunu da sekteye uğratabilirsiniz. Bu, daha sonraki dönemlerde Öğretmenler hassas olmalı çocuğunuzun size karşı güven Kimi zaman okulda öğretmenler ya duymasını etkileyebilir ve da diğer arkadaşlar “aşk” kelimesini paylaşımlarını da sınırlı tutabilir. I
YÜCEL REYHAN ATEŞ AL
“AŞK” panikleyebilir, okulla ilgili şüpheci yaklaşımlar içine girebilirler. Oysa durum, panik gerektirmeyecek kadar olağandır. Bu dönemde çocuğun hissetttiği aşk, saftır, geçicidir, çok ani başlayabildiği gibi aynı hızda da bitebilir. Çocuklukta bu duygular iki farklı şekilde görülebilir. Kimi zaman sadece anne baba davranışlarını taklit etme ihtiyacından doğabilir. Ebeveynini model alan çocuğun, taklit etmesi -anne baba birbirlerine nasıl davranıyorsa okulda arkadaşına öyle davranması- bu rolleri deneme ihtiyacından kaynaklanır. Kimi zaman ise duyumsanan yoğun duygular, aslında çocuğun kendini yanında rahat hissettiği, belki de en
ŞUBAT 2013 I
57
ADVEDTORIAL
Hermes Pilates ile
değişimi yakalayabilirsiniz
Bahçeşehir Belediyesi Spor Merkezinde altı yıl eğitmenlik yapan Leyla hoca şimdi, özel pilates stüdyosunda reformer, matwork, gymball, peak pilates eğitimi, hamile pilates, lastik ve engellilere özel pilates çalışmalarıyla sizlerle... Birebir yapılan özel derslerle reformer, laderbarrel, cadillac towers ile kendinizdeki inanılmaz değişimi 10 seans sonunda görmeye başlayacaksınız. Bahçeşehir belediyesinin spor merkezinde 5 yıl boyunca sizlerle birlikte çalışan Leyla Kapucu (hoca) Akademik deneyimini; Türkiye Jimnastik Federesyonuʼndan ve özel kurslardan aldığı Judy Ataman, Peak Pilates uluslararası eğitim sertifikalarıyla birleştirerek 2010 yılında Hermes Pilatesʼi kurmuştur. Hermes Pilatesʼde grup dersleri; matwork, gymball, swissball, lastik egzersizleri ve Reformer pilates (aletli) bire bir özel derslerle gerçekleşmektedir. Seviyenize ve amacınıza uygun olarak peak pilates ekipmanı ile size özel pilates dersi gerçekleştirilecektir. Eğitmeniniz ile görüşmeniz sonucunda saatleriniz ve ders süreleriniz hazırlanacaktır.
“Peak Pilates” ile mükemmel bir vücut Kişiye özel uygulanan Peak Pilates dersleri yoğun iş programı olanlar, spora ayıracak vaktim yok diyenler, özel sağlık problemleri olanlar için ideal bir egzersiz programıdır.
PİLATES EGZERSİZLERİNİN YARARLARI
HAMİLE PİLATESİ YAPTIRILIR
G Postürü düzelterek duruş bozukluğunun neden olacağı kas iskelet sistemi problemlerinden korur, G Ağrıların ve şikayetlerin tekrarlanmasını ortadan kaldırır, G Vücudun esnek olmasına yardımcı olur, G Denge ve koordinasyonu arttırır, G Özellikle omurga olmak üzere, tüm eklem hareketleri üzerinde kontrol sağlar, G Kasların kuvvet ve dayanıklılığının artmasına paralel günlük hareketler sırasında yaşanan yorgunluğu ortadan kaldırır, G Vücut farkındalığı yaratır, G Daha doğru nefes alma, doğru duruş ve kasların doğru kullanımını öğretir, G Vücuda faydasının yanı sıra stresten uzaklaşmak için idealdir.
www.hermespilates.com
ÜCRETSİZ TANITIM DERSİ VE ÖZEL PİLATES ÜYELİĞİ İÇİN BİZİ ARAYIN Bahçeşehir 1. Kısım Cengizhan Süzer Cad. Çınar 11 / Villa 15 0212 669 12 06 - 0535 213 85 96
HAVADAN SUDAN
Ne öteki, ne beriki her türlü gündem Aklımda yığınla konu var. Hangi birini yazsam diye karışıklık yaşıyorum içimde. Tek bir konuya yoğunlaşamıyorum. Hepsini yazsam ne sıraya koyabiliyorum ne birbirine bağlayabiliyorum konuları. Zaten sayfalar da yetmez aklımdakileri yazıya dökmeye kalksam. Yaşadığım coğrafyanın ikramı bu konular. Her gün bir gündem. Hatta bir kaç gündem. Şaşırtan, sevindiren, üzen, kahkahalar attırtan, gözümüzden yaşlar boşaltan, depresif yapan, mutluluktan uçurtan, kızdıran, engin bir hoşgörü sahibi yapan, taşlaştıran, cam gibi kırılgan yapan, derin veya sığ ne ararsan mevcut. Siyasi, spor ya da magazinsel hiç fark etmez; gündemimiz yoğun. Gelişmiş ülkelerin sahibi olduğu stabil hayat bize haram, gelişmekte olan bir ülkenin bireyleri olarak yaşadıklarımız bize sunulmakta, kesinlikle tercihimiz değil. Bu noktada tam da emin olamadım. Acaba bize sorulsaydı ne tercih ederdik bilemedim. Bu hızdan memnun da olabiliriz. Gelişmişliğin verdiği sakinlik ve konforlu yaşam bize sıkıcı gelebilirdi. Kesinlikle ironi yapmıyorum. Gerçekten kafam bir hayli karıştı. Lakin her ne olursa olsun doğduğum toprakları çok seviyorum. Lakin deyince “ Muhteşem Yüzyıl” dizisi ile gündeme damgasını vuran konulardan biri olan ecdad meselesi aklıma geldi. Kimimiz bizim ecdadımız bu derken kimimiz de evet ecdadımızı yansıtmıyor bu dizi demekte... Sonuç olarak da bir ecdad furyası esmekte. Benim görüşüm ise tarihi olayları değerlendirirken bugüne göre değil o günkü şartlara göre değerlendirmek gerektiği yönünde. Cihan İmparatorluğu olmanın birtakım gereklilikleri olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bunların başında gelen hoşgörü politikasını ise Osmanlı´nın başarı ile gerçekleştirdiğini
60
I ŞUBAT 2013
söylemem için çok derin tarih bilmem gerekmiyor. Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Osmanlı bünyesinden kırktan fazla devlet kurulması en iyi örneklerden biri sanırım. Taht kavgalarına engel olmak yani iç huzur için yapılanları anlayabilmek, yorum yapabilmek için ise tarihi iyi öğrenmek lazım geldiğini düşünüyorum. Öğrenmek derken ezber değil kastettiğim. Sebep-sonuç ilişkisine dayalı bir öğrenme. Geçmişteki hatalardan ders alan, doğruları ise uygulayan analiz yapmaya yönelik öğrenmeden söz ediyorum. Bu nedenle de bir kere daha tekrarlıyorum ki ezbere yönelik tarih ders kitapları değişmeli. Temenni ediyorum ki yeni Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı bu konuyla ilgilenir. Tüm dünya ülkelerinin sahip olduğu toprak çeşitlerini de ezberleten coğrafya kitabını da ihmal etmez. Bir veli olarak Sayın Avcı´ya yeni görevinde başarılar diliyor ve ders kitaplarının yeniden yazdırılması konusunu en kısa zamanda ele alacağını gönülden temenni ediyorum. Aklımın diğer bir ucunda
ĞLU
MÜJDE KÖSEO
ise yine gündemimizi teşkil eden dershanelerin kalkmasına yönelik çalışmalar var. Kalkmasını çok destekliyorum. Ne çocuklar gitmeye gönüllü ne de biz veliler yollamaya. Avuç dolusu paraları dershanelere dökmekten hiç de hoşnut değiliz ama maalesef sınav sistemi bizleri dershanelere yöneltmekte. Umarım sınav sistemine bir çözüm bulunur da doğal olarak dershaneler kapanır. Doğal olarak dedim çünkü sistem değişirse ihtiyaç olmadığı için kimse dershaneye gitmez kendi kendilerini kapatırlar. Bugünkü eğitim şartlarında kapatılması biz velilere tam bir darbe olur çünkü bir avuç yerine iki avuç para dökerek özel derslere taşımak zorunda kalırız çocuklarımızı. Eğitim demişken yazmadan geçmeyeceğim bir istatistikten bahsedeceğim. Efendim en başarılı öğrenciler Finlandiya´da yaşamaktaymış. Çünkü ev ödevi verilmiyormuş. Bu da böyle biline... Aslında bu ay sizlere evimizi paylaştığımız kedimizi anlatmak istiyordum ama olmadı ben yine havadan sudan diyerek yazımın sonuna geldim. İnşallah bir dahaki sayıya kedimizi anlatacağım size. Yaşlılık, kusura bakmayın az daha “Sevgililer Günü´nü” unutuyordum. Her ne kadar ticari olarak uydurulmuş bir gün de olsa sevgiyi dile getirmeye, hoşluklar yaşamaya neden olduğundan 14 Şubat´ı seviyorum ve sevdiklerinizle beraber mutlu geçirmenizi diliyorum. Sevgilim yok ama diyenlere ise sevgili geniş bir kavram; çocuğunuz, arkadaşınız, anneniz, babanız en sevgililerinizdir hatırlatmasını yapmayı bir görev kabul ederek ruhumuza iyi gelecek gündemler dileyerek son bir sözle bu aylık veda ediyorum. Sözüm çocuğunun karnesinden hoşlanmayan annebabalara... Lütfen unutmayınız çocuğunuzun karnesi sizin çocuğunuzdaki yansımanızdır. Kalın sağlıkla...
BAHÇEŞEHİR DEFNE 4/11 (TESTİLİ KIZLAR KAVŞAĞINDAYIZ)
2 DiL TÜRKÇE KONUŞMAYI ÖĞRENİR GİBİ
İNGİLİZCE ALMANCA
NATIVE SPEAKER YABANCI ÖĞRETMENLERLE
HER GUN TAM GUN
YABANCI SINIF ÖĞRETMENLERİ İLE; G G
Montessori, Reggio Emilio ve High Scope sentezli DSLS (Different Style of Learning System) İtalya, İngiltere ve Hollanda Commenius Socrates Eğitim Sistemleri ile ikiz IB (International Bacheloria) Compatible ilk yıllar (PYP) 3-12 yaş Algısal Tercihe göre öğrenme
EĞİTİM
Dört Mevsim Bahçeşehir
OKS-SBS-BDS... Asıl Sorun Ne?
YARD. DOÇ. DR NİLGÜN ULUSER . İNAN EĞ İTİM BİLİMCİ
“Müfredat ne olursa olsun, hizmeti verenlerin (bakanlık, öğretmenler ve yöneticiler, okullar ve dershaneler) hizmeti alanların mağduriyetini engelleme yükümlülüğüne sahiptir. Ancak, verilen hizmetin değerlendirilmesi sonuçta hizmeti alanların (öğrencilerin) seçilmesi ile aynı yöntemle ve aynı ölçme aracı ile –ki bu OKS; SBS ya da yeni geleceği söylenen BDS olarak farklı adlarla karşımıza çıkmaktadır– yapıldığında mağduriyet kaçınılmaz son olacaktır.” Milli Eğitim; kadrosundan sistemine kadar tüm faktörleri ile en çok değişen daha doğrusu değişime tabi olan bir bakanlık.. 93 yıllık Cumhuriyet tarihimizde 76 bakanımız olmuş. Kimi uzun süre çalışmış, kimisi birkaç ay kalmış o makamda.. Kimi gerçekten bilimsel anlamda değerlendirildiğinde köklü ve olumlu değişiklikler yapmış, kimisinin ise adı bile hatırlanmıyor. Son 10 yıla bakıldığında ise, atanalı daha 15 gün bile olmamış yeni bakan ile birlikte ülkenin eğitim politikaları 5 bakan tarafından yönetilmiş/yönetilmekte (1).
Hal böyle olunca da, her gelen bakan bir iz bırakma çabası içinde, öncekinin yaptıklarını sürdürmek yerine (hepsini söylemiyoruz elbette) bir “sil baştan” politikası izlemiş. Tüm yeni yaklaşımlar/uygulamalar, bilimsel ölçütlerle bir ölçme-değerlendirme çalışması yapılmadan rafa kaldırılmış ya da değişime uğramış. Son 10 yıldaki Milli Eğitim Bakanları, aynı partiden olmalarına karşın aynı senaryo tekrarlanıyor. Peki, bu değişimlerden kimler etkileniyor? Öğrenciler: Hangi sisteme göre hazırlanacaklarını bilmiyorlar. Ulusal sınavlarla
seçme işlemi yapılıncaya kadar tabi oldukları sistem, bir gecede değişebiliyor. Hepsi kaygılı, hepsi kararsız.. Ülkenin geleceğini emanet edeceğimiz çocuklarımız/gençlerimiz kaygan zeminde hızlı koşmaya çalışıyorlar. Bu hengâmede ne çocukluklarının tadını çıkarabiliyorlar, ne de hızla değişen sistemlere ve müfredata ayak uydurabiliyorlar. Veliler: Çocuklarının çok iyi bir eğitim alarak ülkelerine yararlı birer evlat olarak yetiştirilmeleri yanında, onların ekonomik anlamda sıkıntısız bir gelecek sahibi
İLKÖĞRETİM 6, 7, 8. SINIF,
LİSE VE ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İLE YETİŞKİNLERE,
ANKARA ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ İLE HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ MEZUNU CELTA (CERTIFICATE IN ENGLISH LANGUAGE TEACHING TO ADULTS, UNIVERSITY OF CAMBRIDGE) SERTİFİKASINA SAHİP
TECRÜBELİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENİNDEN
HER SEVİYEYE VE GRUPLARA,
483 26 70
(212)
(532)
İNGİLİZCE DERSİ VERİLİR
672 17 68
Her Şeyden Önce Hepsinden Önce
The International Early Childhood Development & Learning Academy
B a h ç e e h ir
Doğa ve Defne, dikkat sürelerini artırdıkça artırıyorlar.
Dilara, yazma becerisinin ön hazırlıklarına başladı bile.
Azra, eğlenerek sorumluluk bilincini geliştiriyor.
ŞAŞIRDINIZ MI? Nehir ve Demir, yüksek bir kulenin nasıl yapılacağı üzerinde beyin fırtınası yaparak arkadaşlıklarının temelini attılar.
Maya, masajın gücü ile dinleme becerisini keskinleştiriyor.
Ücretsiz Çocuk Gelişim Semineri ve Ücretsiz Deneme Dersi için
0 212 669 45 54 veya bahcesehir@kindroo.net
adresine bilgilerinizi gönderin en kısa zamanda sizi arayalım. Defne 4 Ada Villa 20 Bahçeşehir
Okula hazırlık uzmanlık gerektirir. Okula hazırlık 0-3 yaşta başlar, 3-5 yaşta devam eder.
Gelin, KindyROO Eğitimi ile onlara mümkün olan en iyi başlangıcı verin.
Asya, kaba motor hareketlerinde uzmanlaşıyor.
Cem ve Doruk, her hafta konuya göre değişen oyun parkında özgüvenlerini ve problem çözme becerilerini yapılandırıyorlar.
Zuri, Berkay ve Alaz; hem öğrenme hızlarını artırıyor hem sosyalleşiyorlar.
Dört Mevsim Bahçeşehir
EĞİTİM
“Son Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof. Dr. Nabi Avcı, eğitime yakın bir isimdir. Umuyoruz ki, 4+4+4 sisteminin kabul edildiği TBMM Milli Eğitim Komisyonuna Başkanlık da yapan Sayın Avcı, bakanlıkta önce ulusal sınavların asıl amaçlarının altını çizecek bir anlayışın yerleşmesi için gerekli önlemleri alma çabasında olacaktır.”
olmalarını amaçlayan ve varlarını-yoklarını bu uğurda harcamaktan çekinmeyen annebabalar, birikimlerini tümüyle adadıkları sistemlerin yarınına ilişkin kuşkularla ekonomik çöküntülerine mi yansınlar yoksa çocuklarının yeni sistemlere olası uyum sorunlarına mı bilemiyorlar. Öğretmenler-Yöneticiler: Hizmet öncesi eğitimin sistem değişikliklerine anında cevap veremeyen niteliği ile mezun olmuş, ancak yine de iş başında bir sistemin nere-
ALMANCA Tecrübeli emekli hanımdan Almanca öğrenebilir veya ilerletebilirsiniz. İkinci lisanı Almanca olan, çocuk gelişiminde yurtdışı tecrübeli emekli hanım, belli günlerde çocuğunuzla ilgilenir.
0536 947 01 03 M. GÖHL Bahçeşehir Gül 10 D-5
Tel:
deyse uzmanlığını kazanmış öğretmenler, mesleklerini daha verimli, daha deneyimli bir şekilde yürütmeye tam da hazır olmuşken, birden bire karşılarına çıkan yeni sistemlere öğrencilerle birlikte adapte olmaya çalışıyorlar ve bazen tam olarak anlamadıkları bazen de tam olarak katılmadıkları sistemleri uyguluyorlar. Üstüne üstelik bu sınavların aslında kendilerinin değerlendirmesi olarak algılayıp, sistemi başarılarını öne çıkaracak bir yapıya dönüştürüyorlar. Okullar: Yeni sistemlerin (müfredat, eğitim ortamı, kadro, vb) gerektirdiği bileşenlere somut olarak sahip olmayan okullar, ister özel olsun ister devlet okulu, gözlerini kapatınca sorunu görmedikleri, dolayısı ile karmaşadan kurtulabildikleri için sorun yokmuş gibi yapıyorlar. Okul sahipleri (sektörün en büyük okul sahibi, devletin kendisidir) sorun duymak istemedikleri için eğitime ilişkin sorunlar yöneticilerin ve öğretmenlerin geçici çözümleri ile sözüm ona bertaraf ediliyor. Dershaneler: Sistemin seçme ve yerleştirme boyutunda okulların; tekrar, pekiştirme, özel ihtiyaçları karşılama, test tekniklerini öğrenme gibi açıkta bıraktıkları alanlarda öğrenciyi yetiştirmeye çalışan dershaneler, sistemin en kırılgan kesimi.. Para tuzakları olarak algılanıp yine de annebabaların vicdanları rahat etsin diye çocuklarının sorgusuz devam ettirildiği kurumlar. Her bakanın kapatmak isteyip bir türlü kapa-
tamadığı, kapatılsa bile sistemde köklü değişiklikler yapılmadıkça açılacak merdiven altı dershanelerin ya da özel derslerin vazgeçilemeyen doğasını herkesin bildiği alternatif okullar.. Müfredat ne olursa olsun, hizmeti verenlerin (bakanlık, öğretmenler ve yöneticiler, okullar ve dershaneler) hizmeti alanların mağduriyetini engelleme yükümlülüğüne sahiptir. Ancak, verilen hizmetin değerlendirilmesi sonuçta hizmeti alanların (öğrencilerin) seçilmesi ile aynı yöntemle ve aynı ölçme aracı ile –ki bu OKS; SBS ya da yeni geleceği söylenen BDS olarak farklı adlarla karşımıza çıkmaktadır– yapıldığında mağduriyet kaçınılmaz son olacaktır. Bu bakış açısıyla, değiştirilen ulusal sınavları gözden geçirirsek şunları söyleyebiliriz: SBS, OKS gibi öğrencinin yalnızca son yıl performansının değil, son üç yıl performansının değerlendirildiği, öğrenciyi küçük sınıflardan itibaren ev-okul-dershane üçgeninden kurtaracak bir sistem olarak planlanmıştı. Bu yapısı ile öğrencinin yalnızca dershane kaynaklı becerilerinin değil, okuldaki performansının da bir göstergesi idi. Bazı okulların, öğrencilerinin (dolayısı ile de kendilerinin) başarısını şişirmek için “notlarla oynaması”, yaklaşımın değil uygulayıcıların hatası idi ve bunu gidermek için önlemler almak yerine her zamanki gibi “ıslah yerine iptal” politikası benimsendi. SBS, önce 3 yıl yerine son sınıfta uygulansın kararı ile eski OKS’den farkı olmayan bir yapıya dönüştürüldü. Bazı okulların OYP değil de yalnızca 8. sınıf SBS sonuçlarına göre öğrenci kabulü talebinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanması ile de yalnızca adı değiştirilmiş bir OKS sınavının geriye döndüğünü gördük. SBS’nin yerini alacağı söylenen ancak bu yazının kaleme alındığı güne kadar içeriği ve yapısı hakkında kesin bilgimizin olmadığı BDS (Başarı Değerlendirme Sınavı), 4+4+4 sistemine uygun bir ulusal sınav olarak düşünülmektedir. Her ne kadar dershanelerin kapatılması kararı alındı ise de,
EĞİTİM “Her ne kadar dershanelerin kapatılması kararı alındı ise de, “ne olur-ne olmaz” düşüncesi ile çocuklarının başarılarına katkıda bulunmak isteyen aileler, evlerde yapılacak olan toplu özel dersler aracılığı ile denetimsiz bir dershane oluşumunu besleyeceklerdir.”
ODTÜ’lüler BAHÇEŞEHİR’de Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunu öğretmenler
Cengiz Hoca ve Hüseyin Hoca’dan özel ders • SBS-YGS-LYS’ ye hazırlık • İlköğretim ve Lise öğrencileri için okula yardımcı Matematik, Fizik, Fen Bilgisi ve İngilizce dersleri • İngilizce eğitim gören öğrenciler için İngilizce olarak Matematik ve Fizik dersleri
0532 525 93 67 0555 525 08 21 0554 592 40 14 0505 685 72 82
Cengiz Hoca
Hüseyin Hoca
“ne olur-ne olmaz” düşüncesi ile çocuklarının başarılarına katkıda bulunmak isteyen aileler, evlerde yapılacak olan toplu özel dersler aracılığı ile denetimsiz bir dershane oluşumunu besleyeceklerdir. Üstelik her yıl yapılacak olan BDS, öğrenciyi üst üste sınavlardan korumak isteyen bir düşüncenin tam tersi uygulaması olarak karşımıza çıkacaktır. Son Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof. Dr. Nabi Avcı, eğitime yakın bir isimdir. Umuyoruz ki, 4+4+4 sisteminin kabul edildiği TBMM Milli Eğitim Komisyonuna Başkanlık da yapan Sayın Avcı, bakanlıkta önce ulusal sınavların asıl amaçlarının altını çizecek bir anlayışın yerleşmesi için gerekli önlemleri alma çabasında olacaktır. Dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi için yapılan Bakanlık araştırmasına göre (standartlar yönergesi ölçütleri esas alınarak kaç dershane binasının özel okul olmaya elverişli olduğu sorulmuştu) 3961 dershaneden yalnızca 200’e yakın bir sayı olumlu cevap vermiştir. Dershane sahipleri üstelik zamanla derslik sayıları yetersiz kalacağı için dönüşüme sıcak da bakmadıklarını belirtmişlerdir (2). Bir önceki Milli Eğitim Bakanı; Lise eğitiminde, okul çeşitliliği yerine program çeşitliliğinin esas olacağını, böylece sınavların da eleme, sıralama ve yerleştirme amaçlı olmak yerine, programlardaki kazanımların ölçülmesi ve değerlendirilmesi amaçlı yapılacağını açıklamıştı. SBS’nin kaldırılmasının, genel liselerin tamamen kaldırılıp Anadolu lisesi ya da mesleki ve teknik liseye dönüşmesiyle birlikte yapılacağını, bu çalışma tamamlandığında hem tür bazında azalmanın sağlanacağını, hem de türlerin programları bazında bazı değişikliklerin hayata geçirileceğini, dolayısı ile de okul türleri arasındaki kalite farklarının ortadan kalkacağını söylemişti (3). Elimizde, Bakanlığın ilgili birimlerinin bu amaçla neler yaptığına ilişkin somut bir bilgi bulunmamaktadır. Bu sorunun, milli eğitimin esas sorunu olduğunun gözden kaçırılmaması ve nitelik odaklı çalışmaların yapılmasının öncelikli olarak tamamlanması hizmet alanların mağduriyetinin önlenmesi açısından önemlidir. Çünkü unutulmamalıdır ki sınavlar, öğrenci ve velisi açısından nitelikli okullara yerleşme/yerleştirme amacı ile yapılmaktadır. I
KAYNAKLAR: (1) http://gundem.milliyet.com.tr/egitime-bakandayanmiyor/gundem/gundemyazardetay/27.01.2013/1660852/default.htm (2) http://www.haberturk.com/gundem/haber/803582-1-yerine-8 (3) http://egitimajansi.com/sbss/sbs_yerine_kalite_olcme_sinavi_geliyor.html
68
I ŞUBAT 2013
DOSYA - ÜNİVERSİTELER “Kurumumu, öğrencilerimi ve ders anlatmayı çok seviyorum” diyen Beykent Üniversitesi
“Ders anlatırken adeta “Üniversitemiz bir dünya üniversitesi olma yolundaki vizyonuna, uluslararası alanlarda kurduğu yeni işbirliklerle her geçen gün biraz daha yaklaşmaktadır” diyen Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Karahan’la üniversite dosyamızın ilk ropörtajını gerçekleştirdik... Ropörtaj: Hatice Gülçür İnanç I Yılın En İyi Akademisyeni Ödülü'nü
almış, disiplinli, mütevazi, öğrencileri tarafından sevilen, bilimsel yayınlarına yüzlerce atıf yapılan çok değerli bir akademisyen olduğunuzu biliyoruz. Bir de siz bize Prof. Dr. Mehmet Emin Karahan'ı anlatır mısınız? Kısaca kendimden bahsedeyim.1949 Uşak doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Uşakʼta tamamladım. 1966ʼda İstanbul Teknik Üniversitesine girdim ve 1971ʼde İnşaat Fakültesinden Yüksek İnşaat Mühendisi olarak mezun oldum. Ekim 1971ʼde İstanbul Teknik Üniversitesiʼnde asistan olarak çalışmaya başladım. İstanbul Teknik Üniversitesiʼnde 1975ʼde Doktor, 1980ʼde Doçent ve 1988ʼde Profesör oldum. 1977-1979 yıllarında iki yıl süre ile Kuzey Amerikaʼda Kanada ʻda Queenʼs ve Alberta Üniversitelerinde doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştım. Mesleğimi hep çok sevdim ve severek yaptım. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi, İnşaat Mühendisliği öğrencileri beni İnşaat Mühendisliği Bölümüʼnün ve Hidrolik Anabilim dalının en iyi öğretim üyesi seçtiler. Bunlar bir öğretim üyesinin alabileceği en büyük payelerdir. 2009ʼda kendi isteğimle, yaş haddini beklemeden emekli oldum ve Beykent Üniversitesiʼne geçtim. 2009ʼda İnşaat Mühendisliği bölüm başkanı olarak çalışmaya başladım. Üç ay sonra Rektör yardımcılığı, bir yıl sonra da Rektörlük görevine atandım. Hala bu görevi yürütüyorum. Ulusal ve uluslararası makale, kitap ve tebliğ türlerinde 63 yayınım bulunmakta. Kurumumu, öğrencilerimi ve ders anlatmayı çok seviyorum. Ders anlatırken adeta kendimden geçerim. Hala her dersime girerken heyecanlanıyorum. Bu heyecanı duyduğum sürece de ömrüm olursa bu görevimi sürdüreceğim. I Özellikle siz geldikten sonra "Beykent İnşaat Mühendisliği Bölümü İTÜ İnşaat'la yarışacak" iddialarını duyduk. Sizin görüşünüzü alabilir miyiz? Beykent Üniversitesi İnşaat Mühendis-
70
I ŞUBAT 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Karahan:
kendimden geçerim” liği Bölümü çok rağbette olan bir bölüm. Her sene doluluk oranı %100. Bölüme ders saati ücretle gelen öğretim üyeleri genelde İstanbul Teknik Üniversitesiʼnden geliyor. En iyi öğretim üyelerini seçip getiriyoruz. Eğitimimizin kalitesini İstanbul Teknik Üniversitesi ile eş düzeyde tutmaya gayret ediyoruz. Bu durum sadece İnşaat Mühendisliği Bölümümüzde değil tüm diğer bölümlerimizde de aynı. Kendi akademik kadromuz yeterli, dinamik ve güçlü. Her geçen gün daha da güçleniyoruz. Diğer taraftan bir kent üniversitesiyiz. İhtiyaç duyduğumuz alanlarda ve ölçüde İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesiʼnden destek alıyoruz. Üniversite olarak kalitemizi daha da yukarılara çekme gayreti ve seferberliği içerisindeyiz. Bologna sürecini büyük ölçüde tamamladık. 2012-2013 bahar yarıyıl sonunda tamamen bitmiş olacak. Ulusal ve uluslararası arenada seçkin bir yere sahip olmaya çalışıyoruz. Bütün gayretimiz bunun içindir. I Beykent Üniversitesi kaç yılında, nerede kurulmuştur ve kurucusu kimdir? Beykent Üniversitesi, Adem Çelik – Beykent Eğitim Vakfı tarafından 1997 yılında,09.07.1997 tarih ve 4282 sayılı kanunla kurulmuş, kamu tüzel kişiliğine sahip bir vakıf üniversitesidir. I Üniversitenizde hangi dillerde eğitim verilmektedir? Hazırlık sınıfı var mıdır? Üniversitemizde Türkçe, İngilizce ve Rusça 3 dilde eğitim verilmektedir. Eğitim dili İngilizce ya da karma olan bölümlerde öğrencilerimiz İngilizce, Mütercim Tercümanlık Rusça bölümünde ise Rusça hazırlık eğitimi almaktadır. I Üniversiteniz kaç kampüsten oluşmaktadır? Hangi fakülteler ve bölümler hangi kampüslerdedir? Üniversitemiz, Şişli - Ayazağa Yerleşkesi, Beylikdüzü Yerleşkesi, Taksim Yerleşkesi ve Ortaköy Yerleşkesi olarak dört yerleşkeden oluşmaktadır.
Fen-Edebiyat Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Mühendislik – Mimarlık Fakültesi, İletişim Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi ve Yabancı Diller Yüksekokulu, Hayat Boyu Öğrenme-Uygulama ve Araştırma Merkezi Şişli-Ayazağa Yerleşkemizde, Meslek Yüksek Okulu, 4 Yıllık Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Beylikdüzü Yerleşkemizde, Hukuk Fakültesi, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimleri yapılan Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Fen Bilimleri Enstitüsü, Atatürk ilkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (BÜSAM) ve Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Taksim Yerleşkemizde faaliyetlerini sürdürmektedir. Ortaköy Yerleşkemizde ise İşletme Yönetimi, Yönetim Organizasyon ve Pazarlama alanlarında Yüksek Lisans eğitimi verilmektedir. I Üniversitenizde yüksek lisans ve doktora eğitimi programları hangi yerleşkenizde verilmektedir ve eğitim program saatleri nasıldır?
Üniversitemiz Taksim Yerleşkesinde Yüksek Lisans ve Doktora eğitimi verilmektedir. Özellikle çalışan kesim düşünülerek hafta içi olan ders saatlerimiz değişmeksizin 19:00 – 22:00 aralığında yapılmaktadır. Sadece hafta sonu olarak program uygulamamız yoktur. Uygulama iki farklı şekildedir. Ya tamamı hafta içi akşam 19:00 – 22:00 arasında tercihen ders görebilir ya da hafta içi iki akşam 19:00 -22:00+ilaveten cumartesi 09:00 – 18:00 olarak ders görebilirsiniz. Seçeceğiniz programa göre ders uygulaması farklılık gösterebilir I Üniversitenizin akademik personel sayısı ve öğrenci sayısı kaçtır? Üniversitemiz de kadrolu gelen 300,ders saatli gelen 200 akademik personel bulunmaktadır. 15 000 ʻi aşkın öğrencisi, seçkin akademik kadrosuyla dünya standartlarında teknik donanım ve uygulama alanı ile eğitim-öğretim vermektedir. I Üniversitenizin uluslararası denkliği var mı? Üniversitemiz
ŞUBAT 2013 I
71
DOSYA - ÜNİVERSİTELER
Dört Mevsim Bahçeşehir
Haber müdürümüz Hatice Gülcür İnanç Beykent Üniversitesi Rektörü Karahan ile Ayazağa Kampüsünde görüştü...
YÖK ʻe bağlı ve Bologna sürecine geçiş yapmış bir üniversitedir. Bu kapsamda üniversitemiz yurt dışında her alanda tanınırlığa sahiptir. I Üniversitenizin yurtdışı değişim programı olanağı var mıdır? Hangi üniversiteler ve koşulları nelerdir? Beykent üniversitesi öğrencisi olma ayrıcalığı ile üniversitemizdeki eğitiminiz süresince, yurt dışındaki üniversitelerle imzalamış olduğumuz değişim anlaşmaları kapsamında (Erasmus), Avrupa Birliğiʼne üye ülke üniversitelerinde, Amerika Birleşik Devletleri üniversitelerinde veya dünyanın farklı ülkelerinde bulunan üniversitelerde bir yarıyıl ya da bir sene değişim öğrencisi olarak eğitim görme imkânından faydalanabilirsiniz. Erasmus Beyannamesi sayesinde üniversitemiz, Avrupa Birliğiʼne üye ülkelerdeki üniversiteler ile öğrenci değişimi başta olmak üzere, pek çok alanda ortak çalışmalar yapmaktadır. Aynı zamanda, her eğitim-öğretim yılında sayıları giderek artan yabancı uyruklu öğrenciler, yurt dışındaki yükseköğrenimleri için Türkiyeʼde Beykent Üniversitesiʼni tercih etmektedir. 2010-2011 eğitim-öğretim yılında üniversitemizde toplam 300ʼün üzerinde yabancı uyruklu öğrenci eğitim görmektedir. Hedefimiz, üniversitemizin bir dünya üniversitesi olma yolundaki vizyonuna, uluslararası alanlarda kurduğumuz yeni işbirliklerimizle her geçen gün biraz daha yaklaşmak, en çok yabancı öğrenciye sahip Türk üniversitesi olmak ve dünya sıralamasının en üst sıralarında yer almaktadır. Aynı zamanda üniversitemiz Yükseköğretim Kurumları arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişimini hedefleyen “Farabi Değişim Programı” kapsamında yurtiçindeki üniversitelerle de değişim anlaşmaları imzalamaya başlamıştır. Öğrencilerimizin yurt dışında eğitim görebileceği üniversiteler içerisinde, İngiliz Dili ve Edebiyatıʼnda “UKʼ s Best Student Experience” ödülü sahibi “Loughborough University”, İktisadi ve İdari
72
I ŞUBAT 2013
Bilimlerde dünyanın önde gelen üniversitelerinden “Mancester Metropolitan University”, Yazılım Mühendisliğiʼnde İsveçʼin en büyüğü “Stockholm University” ve Güzel Sanatlar Fakültesiʼnde İngiltereʼnin en saygın üniversitelerinden “ University of Soutthampton” gibi pek çok saygın üniversiteleri sayabiliriz. I Üniversitenizin yurt, servis ve yemek olanakları var mı? Beylikdüzü Yerleşkesi Konukevi ve Ayazağa Yerleşkesi Konukevi olmak üzere iki yurda sahip üniversitemizde öğrencilerimize klasik öğrenci yurdu anlayışından uzak; çağdaş, güvenilir, modern ve rahat bir ortamda konaklama imkanı sunulmaktadır.
Prof. Dr. Mehmet Emin Karahan
“Beykent Üniversitesinin 15.000’i aşkın öğrencisi bulunmaktadır. Üniversitemize her yıl yerleşen öğrencilerimizin yaklaşık %50’si burslu olarak eğitim görmektedir. Burslar öğrenim hayatı süresince devam eder.”
Beykent Üniversitesiʼnde öğrenim gören öğrencilerimiz, üniversitemizin anlaşmalı olduğu firmalardan servis hizmeti alabilmektedirler. Üniversitemiz, tüm öğrencilerimizin, akademik kadromuzun en iyi şekilde yiyecek-içecek ihtiyaçlarını giderebileceği geniş bir alana sahiptir. Ayrıca her yerleşkemizde de ayrı ayrı kafeteryalar bulunmakta ve öğrencilerimizin tüm ihtiyaçları en iyi şekilde giderilmektedir. I Üniversitenizin ücretleri ve ödeme koşulları konusunda bilgi verebilir misiniz? Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonucunda istenilen puanı alarak Beykent Üniversitesiʼni tercih eden ve ÖSYM tarafından merkezi yerleştirme ile Beykent Üniversitesiʼne yerleştirilen adaylar kesin kayıt yaptırdıkları takdirde Hukuk Fakültesi hariç tüm lisans bölümleri için 18.250 TL kadar bir öğrenim ücreti öderler. Hukuk Fakültesiʼni kazanmış öğrenciler ise 22.000 TL ödeme yaparlar. DGS ile yerleşmiş öğrencilerimiz ise kurum tarafından verilen %40 oranındaki burs imkanından yararlanır ve 10.900 TL öğrenim ücreti öderler. MYO (önlisans) öğrencilerimiz için bu ücret 8.700 TL kadardır. Tezsiz Yüksek Lisansda bu ücret 9.700 TL, Tezli Yüksek Lisansda 10.900 TLʼdir. Doktora Programı ücreti ise 28,500 TLʼdir. Üniversitemize kayıt yaptıran öğrencilerden öğrenim ücretleri bir peşin 9 taksit olarak tahsil edilir. Peşin ödemelerde %5 indirim uygulanmaktadır. Kardeş öğrencilere (her birine)%10 indirim uygulanır. I Veli ve öğrenciler neden sizi tercih etmeliler? Beykent Üniversitesi olarak nitelik ve nicelik açısından yeterli akademik kadroya sahip, oturmuş, kaliteli, ulaşımı kolay, aile sıcaklığında bir üniversite olduğumuz için hem veliler hem öğrenciler bizi tereddütsüz tercih etmelidir. I
ADVERTORIAL
KÜLTÜR2000 İLKOKUL VE ORTAOKULUNDA
PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK ÇALIŞMALARINDAN ÖRNEKLER Her çocuk tek ve özeldir anlayışından hareketle, Kültür2000 Koleji Rehberlik Servisi olarak yaptığımız çalışmalarda amacımız; bedenen, ruhen sağlıklı, topluma aktif bir şekilde uyabilen, kendinde var olan gizil güçlerini, yeteneklerini, kapasitelerini ortaya koyan, bunları kullanarak geliştiren bireyler yetiştirmektir. Bu doğrultuda öğrencilerimize ve velilerimize yönelik yaptığımız bazı çalışmalardan sizlere örnekler sunmak istedik. “Geleceğin cahili okumayan kişi olmayacaktır. Nasıl öğreneceğini bilmeyen kişi olacaktır.” diyen Alvin Teffler ‘in sözünden yola çıkarak okulumuzun ortaokul öğrencilerine “Nasıl Öğreniyoruz?“ adlı seminer düzenlendi. Seminer yardımıyla öğrencilerimize öğrenmede kalıcılığın nasıl sağlanacağını, tam öğrenmeyi gerçekleştirmek için nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini, çalışma ortamının ve içsel motivasyonun öğrenmeye nasıl etki ettiğini ve tüm bunların önemini tekrar hatırlattık.
¹
¹
3. 4. sınıf öğrencilerinin doğru ve etkili ders çalışma yöntemlerini öğrenmesi ve düzenli ders çalışma alışkanlığı kazanması amacıyla öğrencilere rehber öğretmenimiz tarafından “verimli ve etkili ders çalışma yöntemleri” anlatıldı. Öğrenciler için “bireysel çalışma takvimi” hazırlandı. Çocuklar okul dışındaki zamanlarını etkili kullanmayı küçük sınıflardan itibaren öğrendiler.
¹
Her yıl Kültür2000 Koleji öğrencileri, Rehberlik birimi koordinatörlüğünde kendi okul başkanlarını seçerler. Demokratik tutum ve anlayışın gelişmesine katkıda bulunan başkanlık seçiminde öğrencilerin etkin katılımıyla seçim coşkusu yaşanır. Bu yıl da başkanlık seçimleri, öğrencilerin etkin katılımıyla gerçekleştirildi.
¹
Bir kişinin en kolay ve en iyi öğrendiği yol onun öğrenme stiline uygun yöntemlerle çalışmaktadır. Her öğrencinin kendi parmak izi kadar özel olan bir öğrenme stili ve bu stile ait çalışma teknikleri vardır. Her stil için özgün olan öğrenme yöntemlerini de öğrencilerimizle paylaşarak çalışma tekniklerini öğrenme stillerine uygun olarak tekrar gözden geçirmeleri konusunda yol gösterici olduk.
74 ŞUBAT 2013
¹
¹
2012/2013 Akademik yılında orta öğretime geçişte tek sınav sistemi uygulaması başladı. Bu sınavla, öğrencilerimiz Özel Okulları, Anadolu Liselerini, Fen Liselerini, Sosyal Bilimler Liselerini, … v.s. tercih edebilecekler. Bu sınav sisteminin getirdiği yenilikleri ve bu yeni süreç için Kültür2000 ailesi olarak hazırlıklarımızı hem velilerimizle hem de öğrencilerimizle paylaştık.
İçsel motivasyon ve hedef öğrencilerin başarıya ulaşma yolunda ceplerinde taşımaları gereken başarı unsurlarındandır. Kültür2000 ailesi olarak başarıya ulaşma heyecanını hareketlendirmek amaçlı 8.sınıf öğrencilerimize orta öğretim kurumlarının lokasyonunu, YGSLYS başarılarını, sosyal anlamda öğrencilere katabilecekleri hakkında bilgilendirme yaptık. Lise hedeflerini belirlemeleri konusunda destek olup yorucu SBS maratonunda içsel motivasyonlarını harekete geçirmeye çalıştık.
KÜLTÜR2000 LİSESİNDE GELECEĞİN LİDERLERİ İÇİN KARİYER EĞİTİMLERİ Özel Kültür2000 Koleji Yurtiçi Eğitim Danışmanlık Birimi, öğrencilerini YGS-LYS, üniversiteler ve meslekler hakkında bilgilendirir ve öğrencilerinin hedefledikleri mesleklere ulaşabilmeleri için onları en doğru şekilde hazırlar ve yönlendirir.
Kültür2000 Lisesinde 9. sınıftan itibaren öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre mesleklere yönlendirme ve YGS-LYS sınav danışmanlığı çalışmaları başlar. Bu çalışmalar Yurtiçi Eğitim Danışmanlığı Birimi tarafından takip edilir. Yurtiçi Eğitim Danışmanlığı Birimi müdür yardımcısı, rehber öğretmen, ölçme-değerlendirme sorumlusundan oluşur. Birimin lideri okul müdürüdür. Amacımız öğrencilerin ilgi ve potansiyellerinin farkına vararak kendilerine uygun meslekleri seçmelerine ve akademik başarılarını artırmalarına yardımcı olmaktır. Bu amaçla her sınıf düzeyinde yapılan çalışmalar şöyledir:
ÜNİVERSİTELER FUARI VE MESLEK TANIMA GÜNÜ Üniversite seçiminin öğrencinin mesleki yaşantısında çok önemli yer tuttuğu düşünülerek, öğrencilere üniversiteler ve meslekler konusunda birinci ağızdan bilgi almalarına yardımcı olmak amacıyla düzenlenen Üniversiteler Fuarı ve Meslek Tanıtım Gününe lise ve dershane öğrencileri tarafından yoğun ilgi gösterilmektedir. Her yıl Mart ayında düzenlenen fuara devlet ve özel üniversitelerin katılımı sağlanmaktadır. 2012-2013 yılında fuarımızın beşincisi 22 MART CUMA günü düzenlenecektir. Fuarımız genel katılıma açıktır.
¹
BİREYSEL GÖRÜŞMELER Öğrencilerle birebir yapılan görüşmeler sırasında öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimleriyle ilgili destek, yönlendirme, bilgilendirme çalışmaları yürütülür. Öğrencilerin akademik performanslarını artıracak yönlendirmeler yapılır.
TEST VE ENVANTER UYGULAMALARI Sınıf seviyesine göre öğrenci başarısını izleme ve değerlendirme çalışmalarında deneme sınavlarının yanında konu tarama sınavlarını da kullanıyoruz. Konu tarama sınavları, her branş öğretmenin konuların bitiminde konu kazanımlarının öğrenci tarafından alınıp alınmadığını belirlemek, konunun eksikliklerini ve bu eksiklere yönelik yapacağı çalışmaları belirlemek amacıyla kullandığı bir sınav türüdür. YAZILI VE SÖZLÜ BİLGİLENDİRMELER Öğrencilere sınavlar, başvurular, tercihler konusunda bilgilendirmeler yapılır
HEDEF MESLEKLERE YÖNELİK STAJ ÇALIŞMALARI Kültür2000 Lisesinde mesleki yönlendirme çalışmaları kapsamında öğrencilerin hedefledikleri mesleklere yönelik olarak yaz aylarında staj yapmaları sağlanmaktadır. Öğrenciler meslekler konusunda farkındalık kazanmaktadır. Öğrencilerimizin staj sırasında Kültür2000 Koleji Staj Defterini doldurarak yaptıkları çalışmaları ayrıntılandırmaları, alt sınıf öğrencileriyle deneyimlerini paylaşmaları sağlanmaktadır.
¹
YGS-LYS DENEME SINAVLARI 9.SINIFTA 8 ADET DENEME SINAVI 10.SINIFTA 8 ADET DENEME SINAVI 11.SINIFTA 8 ADET DENEME SINAVI 12.SINIFTA 12 ADET YGS VE 10 ADET LYS SINAVI uygulanmaktadır
¹
VELİ GÖRÜŞMELERİ Veli toplantıları dışında her veliyle bireysel görüşme yapılarak öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimleriyle ilgili bilgiler paylaşılır.
TERCİH DANIŞMANLIĞI Tercih dönemi sırasında öğrencilerimizin ilgi, yetenek ve isteklerini göz önüne alarak üniversitelere yerleşmeleri için tercih danışmanlığı yapılmaktadır.
850 81 81 www.kultur2000.k12.tr
SEMİNERLER: a) Sınav Kaygısı b) Sınavda Başarılı Olma c) Verimli Ders Çalışma d) Geleceğin Meslekleri e) Üniversiteye Yerleştirmede Oyunun Kuralları
Dört Mevsim Bahçeşehir
Çok değil yirmi yıl önce yolda yürürken elimizde hiç bir kablosu olmayan bir telefonla istediğimiz yerle konuşabileceğimiz aklımıza gelir miydi? Onu bırakın, araç telefonlarının çıkması bile ne büyük bir heyecana yol açmıştı o yıllarda. Gerçi teknolojiyi yakından izleyenler, araç telefonlarını satın alanları bayağı uyarmışlardı, “Acele etmeyin, yakında cep telefonları çıkacak” diye. Ama çoğu insan da gülüp geçmişti. Hayallerimize sığmıyordu üstümüzde taşıyacağımız bir telefonla herkese ulaşabilmek. Sonra o ilk cep telefonlarıyla tanıştık ve araç telefonları kısa süre içinde çöp oldu. Artık iki avucumuzla bile kavrayamayacağımız kadar kocaman, pilleri en fazla 1-2 saat dayanan ve ceviz kırmak için bile kullanabileceğimiz kadar sağlam telefonlarımız vardı. Ama ne kadar hantal görünüşlü olurlarsa olsunlar cep telefonuydular işte. Nasıl da bir mucize gibi görünmüşlerdi gözümüze. İlk kullanmaya başlayanlar sahip oldukları bu ayrıcalığı sergilemekten zevk aldıkları için, ne toplantı, ne ders, ne konferans dinlemeden her ortamda büyük bir heyecan ve zevkle telefon zilinin çalmasını ve gelen çağrıları yüksek sesle konuşarak cevaplamayı bekler olmuşlardı. Bir süre sonra telefonlar yaygınlaşmaya başlayınca bu münasebetsiz sesler tahammül sınırlarını zorladı doğal olarak. Bunun üzerine konsantrasyonun bozulmaması gereken yerlerde telefonu sessize almak kaçınılmaz bir kural halini aldı. Ha, bugün ne kadar uygulanıyor, o tartışma konusu... Çok kısa bir
76
I ŞUBAT 2013
süre içinde markalar çeşitlenmeye, cihazlar daha zarif şekiller almaya başladı. Pil şarj süreleri artık 5-6 saate ulaşabiliyordu. İlk telefonlardan farklı olarak arayan numaraların ekranda görüntülenme sayısı artmıştı. Rehbere daha çok numara sığdırabiliyorduk. Ama çook uzun zaman telefonu sadece telefon olarak kullandık. Peki cep telefonlarının ortaya çıkmasından önce ve ortaya çıkmasından sonra diye iki dönem belirlediğimizde neler değişti hayatımızda? Tabii ki telefonu sadece haberleşme işleviyle kullanırken bile çok şey değişti. Artık iskelelerde, meydanlarda, istasyonlarda, duraklarda bir arkadaşımızla buluşmak için dakikalarca ve hatta
bazen saatlerce beklemek tarih oldu. Birbirimize çok kolay ulaştığımız için zamanımızı ayarlamak son derece kolaylaştı. Uzaklar yakın oldu. İş takipleri kolaylaştı. Dünya çapında iletişim büyük bir ivme kazandı. Haa evet, bazıları için kaçamak yapmak belki zorlaştı ama iletişimin bu kadar hızlı bir şekilde yaygınlaşmasının nimetlerini düşününce bu konu kabul edilebilir mahrumiyetler arasına girmiştir sanırım. Ama son yirmi yılın muhasebesini yaparken asıl önemli değişimi akıllı telefonların getirdiğini kabul etmek şart. Sıradan telefon işleviyle kullanılan o ilk cihazlar, içimizdeki çocuğa yeni oyuncağı ile zaman geçirme heyecanını yaşatmaktan pek öteye geçmezken, bugün hemen herkesin elinde olan ve içinde iletişimin tüm boyutlarıyla birlikte televizyon, fotoğraf makinesi gibi vazgeçilmez unsurları da barındıran akıllı telefonlar kişiliklerimiz üzerinde etki yaratmayı başardı. Artık en yakın arkadaşlarımız akıllı telefonlarımız. Sevgilinizle, eşinizle, çocuklarınızla, arkadaşınızla bir yere çıktınız diyelim. O buluşmanın önemli bir bölümü iki insanın karşılıklı olarak ellerindeki telefona konsantre olmasıyla geçmiyor mu? Somut atmosferdeki paylaşım yerine telefon aracılığıyla internet ortamında yapacağımız paylaşımları tercih eder olmadık mı? Böyle bir sohbette birbirimize soracağımız soruları telefonda “google”a sormak birçoğumuza daha kolay gelmiyor mu? Acıklı ama bireysellik, akıllı telefonlar sayesinde iyice ön plana çıkmaya başladı. Hatta
DEN
HAYATIN İÇİN
AYLİN ŞENGÜ TAŞÇI
N
“Bayram geliyor, genel sohbetlerin konusu telefonların yeni özellikleri, “instagyılbaşı oluyor, ram”da çekilip paylaşılan kandil ya da fotoğraflar, telefonlara yüklenen doğum günü oyunlarda elde edilen skorlar, mayaklaşıyor iller, spamlar, twitter, facebook ve hemen bir akıllı telefonun her an yanımızda olmasını sağladığı yüzlerce kalıplaşmış program... Bayram geliyor, yılbaşı mesajlarla oluyor, kandil ya da doğum günü telefonlar yaklaşıyor hemen kalıplaşmış meüzerinden sajlarla telefonlar üzerinden kutkutlama lama yapmaya başlıyoruz. El öpmeler, evlere gidip hatır sormayapmaya lar neredeyse unutulmaya başladı. başlıyoruz. El Evet, çağa ayak uydurmak, zamaöpmeler, evlere nın hızına yetişmek, daha çok üretgidip hatır mek, daha çok insana ulaşmak, toplumda daha etkin ve paylaşımcı sormalar olmak, daha çok bilgiye ulaşmak neredeyse gerek... Bu ihtiyaçların sayısını unutulmaya arttırmak mümkün. Akıllı telefonbaşladı.” lar ortaya çıkmadan önce, bugün yaşadığımız bu tür avantajlara ulaşmak kolay ya da mümkün değildi, doğru. Ama işin insan olmak boyutuna dönüp bakınca bir şeylerin elimizin altından kayıp gidiyor olduğunu sizler de hissetmiyor musunuz? İşin acıklı yanı, cep telefonunun tarihsel sürecini yaşamamış olan yeni nesil bizlerin içimizde hissettiğimiz o kaybın ne olduğunu anlamayacak bile. Hayatları son on yılda ortaya çıkmış olan bu yeni düzen üzerine inşa edilecek. Devamının nasıl geleceğini düşünmek istemiyorum... Henüz zaman varken, teknoloji bu bireyselleşmeyi çocuklarımızın genetik kodlarına iyice işlemeden, toplumsal anlamda paylaşımcı olmak ve somut anlamda birlikte yaşamak adına bir şeyler yapamaz mıyız acaba???
ADVERTORIAL
Baharda KOMŞUYA YUNANİSTAN-BULGARİSTAN
Bahar ayıyla birlikte komşu turlarına başlıyoruz. Otobüsle 4-5 saatlik mesafede bulunan Yunanistan'da ya da Bulgaristan'da dostlarınızla unutulmaz bir geziye hazır mısınız? Bizce, yurt dışına açılmak isteyen her gezgin, işe Yunanistan veya Bulgaristan ile başlamalı. Bu ülke insanları ile kolayca diyalog kurabilir ve hiç yabancılık çekmezsiniz... EB TUR güvencesi ve dostluğu ile komşularınızla komşuya gitmek isteyenler için rezervasyonlarımız başladı... BULGARİSTAN TURU
Gezi sabahı otobüslerimiz Bakırköy Ömür Plaza önü ve Bahçeşehir E.B TUR merkez ofisimiz önünden hareketle Çorlu – Edirne – Kapıkule istikametini izleyerek Bulgaristanʼa giriş yapıyor, öğle saatlerinde Bulgaristanʼın ikinci büyük kenti olan Plovdivʼe varıyor ve şehir turumuza başlıyoruz. Modern ve eski çağların mimarisini birleştiren bu şehrin en çok ilgi çeken bölümü ʻEski Plovdivʼ (Nöbettepe) üzerinde bulunuyor. Bizans ve Osmanlı devletlerinin bıraktığı izleri, şehrin alışveriş merkezlerini, koruma altına alınmış olan eski şehri geziyoruz ve dinlenmek için otelimize gidiyoruz. Ertesi gün tarihi eserler içinde yaşayan bir kent olan Bulgaristanʼın başkenti Sofyaʼya hareket ediyoruz. Sofyaʼnın tarihi bundan 2700-2800 yıl öncesine dayanmaktadır. Sofya adını St. Sophia ʻdan almıştır. Bu şehirde gezilecek yerler arasında Rus Kilisesi, Aya Sofya Kilisesi, Alexander Nevski Katedrali, Parlamento, Sofya Üniversitesi, Banyabaşı Camii bulunmaktadır. Şehir turumuzun ardından konaklayacağımız otelimize dönüyoruz. Sabah kahvaltısının ardından dünyaca ünlü Borovets Kayak Merkeziʼne gidiyoruz. Bulgaristanʼın en büyük kayak merkezlerinden biridir. Toplam 20 kayak pisti bulunmaktadır. Aynı zamanda snowboard yapanların da tercih ettiği sayılı kayak bölgelerinden biridir. Dilerseniz 1300 metrede bulunan oteller bölgesindeki pistlerde, dilerseniz Samakov Otelin karşısında bulunan Gondol sayesinde 2560 metre zirveden kayma alternatiflerini değerlendirebilirsiniz. Ayrıca gün boyu sıcak şaraplarınızı yudumlayarak manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Bu keyifli günün ardından İstanbulʼa dönmek üzere yola çıkıyor ve yaklaşık 8-9 saatlik yolculuğun ardından İstanbulʼa varıyoruz.
YUNANİSTAN TURU
Sabah 06:30 da İstanbulʼdan hareket edip, Tekirdağ üzerinden İpsala sınır kapısından geçerek, ilk durağımız olan Kavalaʼya öğle saatlerinde varıyoruz. Turumuzda Kavala Kalesi, Kavalalı Mehmet Ali Paşaʼnın evi, su kemeri ve kale içindeki eski şehir gezilecek yerler arasında. Kavalaʼdan sonra Selanikʼe doğru yola çıkıyoruz. Selanikʼte panoramik şehir turumuzun ardından otelimize yerleşiyoruz. Dileyen misafirlerimiz akşam ekstra olarak düzenlenecek taverna turuna katılabilir ve Yunan müzikleri eşliğinde geleneksel yemeklerin tadına bakabilirler. Sabah kahvaltımızı yapıp Selanik turuna başlıyoruz. Kordon, Beyaz Kule, Döner Kule, Fuar, Selanik Kalesi ve Osmanlı ve Bizans eserlerini izleyerek, Türk Mahallesi, Ano Polis ve Yedi Kuleʼyi gördükten sonra Zincirli Kuleʼden eşsiz Selanik manzarasını seyredip turumuza Roma döneminden kalan Galeriyosʼun Zafer Takʼını (Kamara), Pazar Hamamı, Hamza Bey ve Kazancılar Camisini görerek devam ediyoruz. Yunanistanʼın en büyük kilisesi olan Aya Dimitros Kilisesi, Büyük İskender heykeli ve Atatürkʼün evini ziyaret ettikten sonra şehir turumuzu bitiriyoruz. Akşam yemeği için serbest zaman. Geceleme otelimizde. Ertesi gün otelimizden çıkış yapıp, ilk durağımız olan Gümülcineʼde kısa bir şehir turu yapıldıktan sonra Yunanistanʼın en iyi korunmuş şehri ünvanına sahip İskeçeʼde Osmanlıʼnın izlerinin hakim olduğu tarih kokan sokakları gezeceğiz. İskeçe turumuzdan sonra Dedeağaçʼa geçiyor ve yemek molası veriyoruz. Dedeağaçʼı da panoramik olarak gezdikten sonra İstanbulʼa doğru dönüş yoluna geçiyoruz ve siz değerli misafirlerimizi aldığımız noktalara bırakıp, bir sonraki turumuzda buluşmak dileğiyle vedalaşıyoruz.
Ispartakule Cad. Doğa Parkı Evleri C Blok Kat:2/5 Bahçeşehir-İstanbul
Günübirlik şehir turları
Gidiyoruz
Bahçeşehirde özellikle bayanların tercih ettiği günübirlik turlarımıza ister tek ister grup olarak katılabilirsiniz.
G Yıldız sarayı G Dolmabahçe G Beylerbeyi sarayı G Topkapı sarayı G Miniatürk G Kariye Müzesi G Pierre Loti G Süleymaniye Camii, Mısır Çarşısı, Eyüp Sultan G Kızkulesi G Beylerbeyi Sarayı G Emirgan Korusu G Yıldız Parkı G Fener Rum Patrikhanesi G Kanlı Meryem Kilisesi G Panaroma 1453 Müzesi G Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi G Fener Balat Mahalleleri ve mimarileri G Ayasofya ,Sultanahmet Camii, Sultanahmet
Arastası, Mozaik Müzesi, Alman Çeşmesi, Yerebatan Sarnıcı G Fatih Külliyesi G Yedikule Hisarı G Beyazıt Meydanı G Beyazıt Camisi G Koç Müzesi G Sadberk Hanım Müzesi G Tevfik Fikretin Evi
* Haftaiçi bir gün sabah 09.30 Bahçeşehir hareketli turlarımızda öğle yemeği molasıda veriyoruz ve 15.30 civarı geri dönmüş oluyoruz. Ayrıca yukarıda yazılı olan tarihi yerlerin yanı sıra İstanbuldaki sergilere ve diğer sanatsal etkinliklere de turlar düzenliyoruz.
EBTUR
http://www.ebtturizm.com
Tel: 212 225 24 07
GEZİ
2000 METREDE DOĞANIN CÖMERT DAVRANDIĞI MEKAN
KARTALKAYA Merhaba sevgili Bahçeşehirliler bu ay Bolu-Kartalkaya'dayız... Türkiye'nin en önemli kayak merkezlerinden Kartalkaya'yı keşfediyor, kış ortasında yapılacak güzel bir tatil için karla kaplı pistlere çıkıyor, kayak, snowboard ve eğlenceli birçok aktiviteyi deniyor, bembeyaz karların ve kış güneşinin tadını çıkarıyoruz. Tabii her şey sizin için :)
Boluʼya ulaştıktan sonra işiniz daha Sabah 6.30. Yoldayız. Bu saatlerde kolay. Bolu merkezden 28 km uzaklıkta İstanbulʼu çok seviyorum. Trafik henüz olan Kartalkayaʼya ulaşım çok rahat. gerçek yüzünü göstermemiş olduğu için mi acaba. Bir çocuk kadar masum. Genellikle dağ yolundan tedirgin olurum. Şeritlerin yok olduğu bir mevsimHala kimsecikler yok yolda. TEM bomdir kış. Dağ yollarının dar ve kaygan boş. Keşke İstanbul trafiği hep böyle oluşu hep korkutmuştur beni. Ancak bu olsa. Trafik kaosuna yakalanmamak yol bana çok eğlenceli gelir. Hem geniş için erkenden yola koyulduk. İstanhem de kar olmasına rağmen tırmanbulʼdan Boluʼya yolculuğumuz yaklaşık mak kolaydır. Pek vakit 3 saat 15 dakika sürmesini almaz. Yarım saat gibi bir planlıyoruz. İstanbul Bolu sürede bulursunuz kendiarası 266 km. Hava koşulnizi zirvede. Kısa zaları el verdiği sürece yaklamanda 2000 metre şık 3 saat 30 dakika araba yüksekliğe çıkmak keyifliile ulaşım mümkün. dir. Hissetmezsiniz çıkarGünübirlik kara yolu ile İsken. Doğanın büyüsüne tanbul- Ankara-İstanbulʼa kapılır gidersiniz. Hele ki seyahat ne kadar kolaysa Sarıalan Yaylası ve SarayKartalkayaʼya da öyle. cık Göletinden bahsetmeGünübirlik gidip gelmek, den geçmek bölgeye İstanbul içinde BahçeşeSEDA ASPARUK haksızlık olacaktır. Görülhirʼden Kadıköyʼe gitmekmesi gereken yegane yerten daha kolay..
KÖROĞLU DAĞLARI ETEĞİNDEKİ KAYAK 80
I ŞUBAT 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
lerdendir. Kartalkayaʼda kış mevsiminde kar kalınlığı 3.00 metreyi bulur. Şuanda da kar kalınlığı 2.00 metre civarında. Kayak mevsimi Aralık ve Nisan ayları arasındadır. Haftasonu veya fırsatınız varsa haftaiçi Kartalkayaʼda kayak yapabilirsiniz. Bahçeşehirʼden Bolu Berceste Dinlenme Tesislerine 150 km sonra ulaşmak mümkün. Yol boyunca mola verilebilecek temiz yerlerden bir tanesi. Bizde Berceste Dinlenme Tesislerinde mola verdik. Saat 8.30 civarıydı. Yani kısa bir hesapla İstanbulʼdan 2 saat gibi bir sürede Boluʼya ulaştık. Açık büfe kahvaltısı olan tesiste kişi başı 20 TL ye yaklaşık 50 çeşit kahvaltlık, tereyağında sahanda sucuklu yumurta, sınırsız çay ve börek çeşitlerinden faydalanabilirsiniz. Hayır. Ben açık
büfe tercih etmem derseniz çayla beraber şahane peynirli tostu denemenizi tavsiye ederim. Moladan sonra öğle saatlerine doğru, otele giriş yapabildik. Saat 11.40. Otel odasına eşyalarımızı bıraktık. Giyindik, kuşandık bembeyaz pistlere doğru kaymaya başladık. Şubat tatilinin kalabalık olmasını beklerken, aksine o kalabalığı göremedik. Ara tatil haricinde çok geldiğimiz Kartalkaya diğer zamanlardan pek farksızdı. Korktuğum başıma gelmedi. İlk defa şubat tatilinde Kartalkayaʼya gelmenin asap bozukluğunu çok şükür ki yaşamadık. Pistlerde kayarken kalabalığı hissetmedik. Liftlerdeki sıra sa-
MERKEZİ İSTANBUL’A 295 KM UZAKLIKTA ŞUBAT 2013 I
81
GEZİ
“Bence Kartalkaya Türkiye’de kayak sporunu yapmak için gidilebilecek seçeneklerden en pratik, eğlenceli, Rahat ve doğanın muhteşem olanıdır.” niyeler içinde eridi gitti. Birde havanın muhteşemliği hepimizi daha da çok sevindirdi. Yani size şubat tatilinde kesinlikle Kartalkayaʼyı tavsiye ederim. Bence Türkiyeʼde kayak sporunu yapmak için gidilebilecek seçeneklerden en pratik, eğlenceli, doğanın muhteşem ve rahat olanıdır. Pistleri ayrı keyiflidir. Kaldığımız otelin liftleri 11 tane. Liftlere ski passları otomatik okuyan cihazlar yerleştirilmiş. Daha önce böyle bir uygulama yoktu ancak bu sene bu uygulama işleme koyulmuş. Kapalı, sandalyeli telesiyejler mevcut. Hepsi yenilenmiş. Rüzgarlı havada bile üşümeden keyifle tırmanmanız mümkün hale gelmiş. Bununla birlikte, tüm pistlerin tadı ayrı güzellikte. Bizim için Kartalkaya bir ritüel olmuştur. Kızımın kayakla burada tanıştı. Henüz okula başlamadığı yaş-
82
I ŞUBAT 2013
Sarıalan Yaylası ve Saraycık Göletin bölgenin görülmesi gereken yegane yerlerdendir.
larda Kartalkayaʼda kaymanın tadına varanlardandır. Tahmin edilenin dışında Kartalkaya Kayak Merkezi Türkiyeʼden ve Avrupaʼdan pek çok misafiri ağırlar. Ben de kendimi tutamadım ve turistlerle tanışıp sohbet etme fırsatı buldum. Başlıca Hollanda, Almanya ve İranʼdan gelen misafirlere Neden Kartalkaya? diye sorduğumda verdikleri cevap doğanın, tesisin şahane olması, ulaşımın kolay olması ve kayak sporunu gerçek
anlamda yapabilme fırsatının doğru bir yer olduğudur. Ayrıca Avrupaʼnın ve Türkiyeʼnin birçok tesisinin aksine, otelimizin sunduğu “Herşey Dahil” olanakları tercih sebebidir. Bu anlamda ben de katılıyorum verilen cevaplara. Gerçek anlamda hem spor hem eğlence hem de dinlence niyetindeyseniz mutlaka Kartalkayaʼya gelmelisiniz. Herkesin çok rahat olduğu, akşamları bir eşofman veya bir kot pantolon ile geçirdiği, aman bu akşam ne giysem endişesinin olmadığı bir mekan. Herkes doğal. Herkes rahat. Pistlerde büyüğünden küçüğüne düşen kalkan, birbirine yardım eden, kıyıda köşede durup dinlenen, benim gibi fotoğraf çeken, üniversite öğrencilerinin de tercih ettiği, muhteşem gençliğin snowboardlarını kaptıkları gibi Türkiyeʼnin tek snow board pistinde, birbirinden ilginç
Dört Mevsim Bahçeşehir
Kayaklarınızı otelden kiralamak isterseniz biraz tuzlu. Kayak için günlük 55 TL, snowboard için ise 70 TL kiralama bedeli var. Laf aramızda bu bedeller pazarlığa açık.
gösterilerini izlemekte ayrı bir zevk. Kısacası, Kartalkaya kayak sporunun, tatilin en iyi seçeneklerinden birisi. Dediğim gibi İstanbulʼa yakınlığı ise ayrı bir kolaylık. Saat 6.30ʼda yola çıkıp, öğlen 12.00 gibi kayak sporunu yapabileceğiniz nadir tesislerden birisidir Kartalkaya. Dağ yolunda aracınızın zinciri yoksa itina ile takılır. Zirveye yakın, yaklaşık 5-6 tane zincir takan ekip görebilirsiniz. Fiyat ilk açılışta 50 TL daha sonra sadece 20 TL ama pazarlık ile 10 TL ye takıyorlar. Kar lastiği zincir istemez demeyin. Eğer trafik ile karşılaşırsanız ihtiyacınız olabilir. Bunun ötesinde kayak kiralama ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum. Kayaklarınızı otelden kiralamak isterseniz biraz tuzlu. Kayak kiralamak isterseniz günlük 55 TL, snowboard kiralamak isterseniz 70 TL kiralama bedelini gözden çıkarmanız gerekir. Laf aramızda bu bedeller pazarlığa açık.
Ancak biraz pazarlık yeteneğinizi ortaya çıkarmanız gerekiyor. Akşamları ayrı bir keyiftir. Sıcacık yanan şöminenin önünde kaba tabiriyle kedi gibi olursunuz. Bir de üstüne sıcak şarabı içtiniz mi işte o zaman da helva desem yeridir. Bunun yanında kahvenin birçok çeşidi ile beraber hepimizin bayılarak içtiği Türk Kahvesi de kahveseverlerin hizmetine sunulmuş. Yemek sonrası çay servisi eksiksiz ve hızlı bir şekilde yapılmakta. Yani hizmette sınır yok Artık biraz kayak yapma zamanı.. Havayı güzel bulmuşken akşam liftleri bizim kapatmamız lazım diyerek kayak mevsiminde havanın bol güneşli ve kayılabilecek en güzel koşulları olması ve her mevsimi zamanında yaşamanız dileğiyle. Bir sonraki gezi noktasında tekrar buluşmak üzere. Sevgiyle, mutlulukla kalın.. Hepinize iyi tatiller. 4 MEVSİMSİZ KALMAYIN
Neyse ki korktuğum başıma gelmedi. İlk defa şubat tatilinde Kartalkaya’ya gelmenin asap bozukluğunu yaşamadık. Pistlerde kayarken kalabalığı hissetmedik. Liftlerdeki sıra saniyeler içinde eridi gitti. Birde havanın muhteşemliği hepimizi daha da çok sevindirdi.
ŞUBAT 2013 I
83
SPOR
Bir Aşk’tır VOLEYBOL “Voleybola aşığız çünkü bize hayatın ta kendisini öğretiyor, mücadeleyi bırakırsan her şey biter tıpkı gerçek hayat gibi.”
Değerli okurlarımız yeni sayımızdan hepinize merhaba. Şubat ayı malumunuz içinde 14 Şubat Dünya Sevgililer Gününü barındırıyor ve bu sebeple bu ay dergimizin ana teması AŞK. Bende bu ay sizlerle aşk üzerine bir paylaşımda bulunacağım. Spor köşesinde aşkın ne işi var dediğinizi duyar gibiyim. Sevgili okurlarımız sizlere kadın, erkek arasındaki ilişkiden bahsedecek değilim, ama aşkı sadece kadın erkek arasında ilişkiye indirgemek de biraz olayı basitleştirmek gibi geliyor bana. Bizler küçükken büyüklerimizden sıklıkla şu sözleri duyardık; ne yaparsan yap severek yap, adam gibi yap, hakkını vererek yap. Örnekler uzayabilir tabiî ki. Çocukluk ve gençliğimizde bize çokta fazla bir şey ifade etmeyen, hatta offf yaaa… yine başladılar dediğimiz bu önerilerin ne derece önemli ve hayati değere sahip olduğunu yıllar sonra anladım. İşini doğru dürüst yapmak, hakkını vererek yapmak bir takım insani değerleri bünyemizde barındırmayla alakalı elbette, aldığınız aile terbiyesi, eğitim düzeyiniz, yetiştiğiniz sosyal çevre vb. unsurlar bu değerlerin ne derece sizde olup olmadığını belirler. Sevmek, ne yaparsanız yapın severek yapmak, tutkuyla, aşkla yapmak çok daha başka bir şey. İnsanın yaradılışında sevgi var, aşk var. Dünyaya gelen her insanın içinde sevgi kaynağı vardır. Bence dünyadaki en şanslı insanlar yaptığı işi severek yapan, işine aşkla tutkuyla bağlı olan insanlardır. Çünkü sevgi ve aşk yoksa ne yaparsanız yapın, kazancınız, kariyeriniz ne olursa olsun mutlu değilsinizdir ve bence mutlu değilseniz başka hiçbir
84
I ŞUBAT 2013
SAVAŞ KAHRA
MAN
şeyin bir anlamı yoktur. Bu dünyadaki en önemli şey mutlu olabilmektir. Değerli okurlarımız, bir spor insanı olarak ben de spora ve voleybola aşığım, işimi severek yapıyorum, severek yaptığım için mutluyum, başarılıyım, eminim ki işimi sevmeden yapsaydım, mutlu olamayacaktım. Dolayısı ile başarılı da olamayacaktım. Tabiî ki bu süreçte sporcularımla duygu alışverişi içinde oluyoruz, sporcularımla aramda bir sevgi köprüsü oluşuyor, antrenmanlarımızda sevgi ve dostluk ortamı hakim olduğu için sporcularım da işlerini severek yapıyorlar. Dolayısı ile başarılı ve mutlu sporcular olmalarının sebebi işlerini severek ve hakkını vererek yapmak. Sporcularım ve benim için voleybol sadece bir spor değil daha fazlasını ifade ediyor. Hayatımızın merkezine oturttuğumuz bir tutku, öyle ki hayatımızdaki her şey bu merkezin etrafında dönüyor. Voleybola aşığız evet, voleybol topuna, spor salonlarına tutkunuz. O topa dokunmadığımız zamanlarda, o salonların havasını soluyamadığımız zamanlarda bir yarımız hep eksik kalıyor, çıldırasıya bir istek tüm benliğimizi sarıyor. Voleybola aşığız çünkü bize hayatın ta kendisini öğretiyor, mücadeleyi bırakırsan her şey biter tıpkı gerçek hayat gibi. Voleybolu seviyoruz çünkü voleybolda her top, her sayı için mücadele ederken, hayatta da her gün için her anımız için mücadele etmiyor muyuz? İnsan hayatla mücadele ederken aklını kullanmak zorunda, voleybol oynarken de. Voleybolu seviyoruz, ona tutkunuz, çünkü bize güvenmeyi ve sevmeyi öğretiyor, takım arkadaşlarını sevmeden onlara güvenmeden başa-
BAHÇEŞEHİR VOLEYBOL SP OR KULÜ KOORDİNATÖR BÜ Ü
rılı olunmuyor, çünkü voleybolun hamurunda paylaşmak sevgi ve yardımlaşmak var, insanlar da öyle değil mi? Voleybol bize insanları sevmeyi öğretiyor. Hayat da öyle değil mi? İnsanlar güvenecekleri ve sevecekleri birilerine ihtiyaç duyarlar çünkü sevmek tüm varlığımızın yaradılış sebebi değil mi? Değerli okurlarımız, voleybol oynuyoruz, evet voleybolu seviyoruz, yeri geliyor leş gibi terliyoruz. Karda kışta, soğuk salonlarda üşüyerek antrenman ve maç yapıyoruz. Tozlu salonlarda planjon atıyoruz. Birçok insan içinden bu ne ya şimdi diyebilir ama siz hiç hayatta çabanızın karşılığını aldınız mı? Binbir emekle vurduğunuz bir smaç bloğu yarıp sayı olunca arkadaşlarınızla çıldırasıya sevindiniz mi? O topu yere düşürmemek için çıldırasıya mücadele ettiniz mi? Maç sayısı atmak için servis çizgisine giderken kalbiniz yerinden çıkacak gibi oldu mu hiç ve hakemin son düdüğüyle sevinç gözyaşları döktünüz mü? Yenildiğinizde bile utanmadan ağlayabileceğiniz dostlarınız oldu mu sizin. Siz bu hayatta düştüğünüzde size el uzatacak birisinin olduğunu bilmenin huzurunu yaşadınız mı hiç? Bizim maç gecelerimiz var heyecandan uyuyamadığımız, ya sizin? Her sıkıntımızı korkusuzca paylaşacağımız antrenörlerimiz, arkadaşlarımız var bizim. Her şeyden önemlisi açınca bütün dünyayı saran kollarımız, sıcacık sevgi dolu kalplerimiz var bizim. İşte bu yüzden VOLEYBOL’U SEVİYORUZ, VOLEYBOL’A AŞIĞIZ… Diğer sayımızda buluşmak üzere aşkla ve DÖRT MEVSİM SPOR’la kalın…
UZMAN ELLERLE LAZER EPİLASYON
Bahçeşehir Medical Center
EPİLASYON CİLT BAKIMI ZAYIFLAMA
Hastaların çoğunda (%70-90) kalıcı veya uzun dönemli sonuç sağlar. Tekniğine uygun yapılırsa güvenilir bir yöntemdir, konforludur, hastaların çoğu tedaviye rahatlıkla uyum sağlar. Hızlı bir yöntemdir 2-3 saatte (tek seans süresi) vücuttaki tüm bölgler temizlenebilir. Son 20 yılda, bilimsel çalışmalar ışığında, FDA, CE vb. standartlar açısından onaylanmış bir yöntemdir. Cilt üzerine toksik ya da alerjik bir yan etkisi yoktur, cildi tahriş etmez, kalıcı yara izi bırakmaz. Batık kılların ve kıl dönmelerinin en önemli tedavi yöntemidir. ERKEK SEANS ÜCRETİ
Sırt: 200.00 TL Göğüs: 200.00 TL Omuz: 80.00 TL Ense: 60.00 TL Boyun: 60.00 TL Sakal Üstü: 40.00 TL Koltukaltı: 70.00 TL
KADIN SEANS ÜCRETİ
Koltukaltı: Bıyık: Çene: Genital: Yarım Yüz: Bütün Bacak: Yarım Bacak: Yarım Kol: Bütün Kol: Tam Yüz:
50.00 TL 30.00 TL 40.00 TL 100.00 TL 60.00 TL 250.00 TL 120.00 TL 100.00 TL 150.00 TL 80.00 TL
YOĞUN İSTEK ÜZERİNE KAMPANYAMIZI UZATTIK Defne 01 Kemal Sunal Cad. Bahçeşehir-Başakşehir/İstanbul
GÜZELLİK YANI BAŞINIZDA KADIN PAKETLER 10 SEANS
PAKET 1: Yarım Bacak-Koltukaltı-Genital Bikini: 800.00 TL PAKET 2: Bütün Bacak-Koltukaltı-Genital Bikini: 975.00 TL PAKET 3: Yarım Bacak-Koltukaltı-Genital Bikini-Yarım Kol: 1100.00 TL PAKET 4: Bütün Bacak-Koltukaltı-Genital Bikini-Yarım Kol: 1400.00 TL PAKET 5: Sınırsız Bölge: 1875.00 TL
ERKEK PAKETLER 10 SEANS
PAKET 1: Sırt: 1.000.00 TL PAKET 2: Göğüs: 1.000.00 TL PAKET 3: Omuz: 500.00 TL PAKET 4: Ense: 350.00 TL PAKET 5: Boyun: 350.00 TL PAKET 6: Sakal Üstü: 300.00 TL PAKET 7: Sırt-Omuz-Koltukaltı-Ense-Boyun: 1.450.00 TL PAKET 8: Sırt-Göğüs-Omuz-Koltukaltı-Ense-Boyun: 2.100.00 TL
CİLT BAKIMI
HYDRA-SYSTEM FACIAL MASK
Ferah ve hafif jel yapılı maske; yeni “HYDRASYSTEM” konsepti altında formüle edilmiştir. Anında cildin nem seviyesi dengeler.
INTENSIVE BALANCING SERUM
ZAYIFLAMA - KAVİTASYON Kurtulmak istenilen, yerleşmiş bölgesel yağları öncelikle eritmek, selülitli bölgelerin görünümünü azaltmak için kullanılan güçlü bir sistemdir.
LENF DRENAJ Uygulandığı bölgede cilt kalitesinde düzelme, çevresel olarak incelme, deri ve deri altında sıkılaşma olur.
“Sebum” seviyesini düzenleyen, komedon görünümünü önleyen, parlamayı ortadan kaldıran konsantre serum; konfor sağlar.
AGE –DEFENSE FACIAL FRUIT MASK
C vitamini bakımından zengin meyve parçacıklarına dayanan yeni bir maske. Aynı zamanda cilde izoflovanlar ve bitki yağlarının yoğun besleyici gücünü de sunar.
TAUTENING FIRMING MASK
RADYOFREKANS Radyo dalgaları kullanılarak yapılan bir tip dermatolojik tedavidir.
“Tatlı Badem Ekstratı” ile cilt yüzeyini gerer ve pürüzsüzleştirir.
ACTIVE CONCENTRATE 1
Uzman diyetisyen eşliğinde program hazırlanmaktadır.
“Sebum” ifrazatını düzenler, cildi pürüzsüzleştirir, korur ve anti-bakteriyel etki sağlar.
FLASH LIFT
Stres ve yorgunluk etkilerini anında silen yağlanma karşıtı, gerginleştirici ve aydınlatıcı aksiyon. Etkileri saatlerce dvam eder. Makyaj öncesi kullanım için idealdir.
EXFOLIATING SCRUB
Tüm cilt tiplerinde cilt yüzeyindeki ölü hücreleri süpürürcesine elimine eder.
Tel: 0541 942 46 42
ADVERTORIAL
KULAĞINIZIN ARKASINDA
GENÇLIK GIZLI!
Son Teknoloji ile KÖK HÜCRE TEDAVİSİ Cildinizin yıpranan, çizgilere yenik düşen bölgelerini yenilemek için gençliğinizi ve tazeliğinizi kulağınızın arkasında ki gençlik hücreleri ile geri kazanabilirsiniz. FİBROCELL NEDİR ? Fibrocell hastanın kendi hücrelerinden elde edilen, zamanın etkilerini geriye çeviren Otolog Fibroblast Hücresel Tedavi yöntemidir. NEDEN FİBROCEL? Fibrocell, zamanı geriye çeviren bir HÜCRESEL TEDAVİ yöntemidir. Otolog (hastanın kendisinden alınan) olduğundan dolayı allerji riski minimumdur. KÖK HÜCRE (FİBROCELL) UYGULAMASINDAN BEKLENTİLER NELER OLMALIDIR ? G Uzun etkilidir, G Deriyi en doğal biçimde yeniden canlandırır,yapılandırır, G Kırışıklıkları ve çizgileri deriyi “doldurarak” değil “gençleştirerek” giderir, G Kapanmayan kronik yaraların tedavisinde G Akne veya suçiçeği gibi rahatsızlıklar sonrası oluşan çukurların doldurulmasında G Yanık geçirilmiş cerrahi ya da travmaya bağlı oyukluk ve nedbelerin tedavisinde G Dudakların dolgunlaştırılmasında G Kellik tedavisinde
Uygulama sonrası ilk etkiler ne kadar sürede görülür? Hastaya bağlı olarak değişebilmekle birlikte ilk etkiler 2. enjeksiyondan sonra yani 3-4 hafta içinde görülür. Fakat ilk enjeksiyondan hemen sonra da gözle görülebilir etki gördüğümüz hastalar da mevcuttur. Uygulamanın etki süresi ne kadardır? Otolog fibroblast enjeksiyonu iyileşmenin dereceli olarak 12 aya kadar arttığı dinamik ve canlı bir protein tamir sistemi sunar. Bu iyileşme uzun sürelidir ve bilim adamlarının araştırmalarına göre 4-5 yıldan sonra bile iyileşmede bir bozulmaya rastlanmaz.
uzun vadede etki gösteren bir yöntemdir. Otolog fibroblast hücre tedavisi uygulaması dolgu malzemeleri ile karıştırılmamalıdır. Otolog fibroblast yöntemi, özel bir kültür yöntemi ile otolog canlı fibroblast hücre hattı oluşturmak için hastanın kulak arkasından punch ile küçük bir biyopsi yapılır. Sayısal olarak çoğaltılan bu canlı otolog fibroblastlar, hastanın direk olarak dermisine enjekte edilir. Burada sürekli bir protein tamir sistemi oluşturulur. 12 aydan 48 aya kadar ölçülebilir bir iyileşme olduğunu göstermektedir. Fibroblast enjeksiyonu, kollajen artışını sağlar, dermal kollajenin kalınlığı ve yoğunluğu da artmaktadır.
Diğer yöntemlerden farkları nelerdir? Dolgu malzemeleri ile otolog kültüre edilmiş fibroblast tedavisi iki farklı uygulamadır. Dolgu malzemeleri özellikle cilt kırışıklıklarında kısa vadede geçici bir dolgunluk sağlarken, otolog fibroblast enjeksiyonu bir tedavi yöntemi olarak cilt kırışıklıklarının yok edilmesinde etkili fakat dolgu malzemelerine nazaran daha
SIKLIKLA KARŞILAŞILAN SORULAR? Fibroblastların üretimi ne kadar sürer? Hastanın hücre kalitesine bağlı olarak yaklaşık 4 - 6 hafta kadar bir süre alır G Kişileri bilginlendirme amaçlı olup; reklam tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımamaktadır.
ÖZEL BAHÇEŞEHİR SAĞLIK POLİKLİNİĞİ (LAZERART) Akasya 03 Kent Villa 02 D:1 Bahçeşehir / İSTANBUL Tel: 0212 669 88 53 (pbx) www.lazerart.com.tr
SAĞLIK KATARAKT AMELIYATI İÇİN ARTIK GÖZE BIÇAK VURULMAYACAK
Femtosaniye Lazer ile BIÇAKSIZ KATARAKT TEDAVİSİ ARTIK BİRİNCİGÖZ’DE! Birincigöz Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Faik Oruçoğlu, yeni teknolojinin ameliyat esnasında hastaya yüksek güvenlik ve konfor sağlandığını söyledi
Göz merceğinin matlaşmasıyla ortaya çıkan ve görme yeteneğini azaltan katarakt artık el değmeden lazerle tedavi edilebiliyor. Katarakt tedavisinde kullanılan klasik bıçaklı ameliyat yerini göze el sürmeden yapılan 'femtosaniye lazer' teknolojisi ile katarakt cerrahisinde yeni dönem başlamaktadır. Yeni teknoloji sayesinde ameliyat sonrası beklenmedik riskler ve yan etkiler de en aza iniyor. Türkiye'de 'femtosaniye lazer' tekniğinin uygulandığı Birincigöz Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Faik Oruçoğlu, yeni teknolojinin ameliyat esnasında hastaya yüksek güvenlik ve konfor sağlandığını söyledi. Op. Dr. Faik Oruçoğlu'nun verdiği bilgiye göre göz cerrahisinde çığır açan 'femtosaniye lazer' teknolojisi ile ameliyatı yapan doktor, gözdeki kornea üzerinde yapacağı kesilerin şeklini, açısını ve ölçüsünü bilgisayara yüklüyor. Daha sonra kataraktın bulunduğu kapsülün açılması için gerekli verileri giriyor ve son olarak da kataraktın parçalanması için gerekli değerleri yüklüyor. Bütün bunlardan sonra geriye lazer cihazının pedalına basılarak ameliyatın gerçekleştirilmesi kalıyor. Ameliyat esnasında küçük astigmatik kusurlar da kornea üzerinde lazer ile yapılan 'arkuat' ismi verilen kesilerle düzeltilebiliyor. Katarakt cerrahisinde tıp biliminin ulaştığı en son gelişme olan femtosaniye lazerlerin kullanılması ve
gelişmiş göz içi mercek yerleştirilmesi ile hastalar hem uzak hem de yakın bakışlarda gözlüksüz daha net bir görme yeteneğine kavuşmakta. Femtosaniye lazerle yapılan katarakt ameliyatlarında hasta 15 dakikalık bir operasyon sonrası evine gidebilmekte. Yine çok kısa sürede iyileşip günlük aktivitelerine kısa sürede dönebilmekte. KATARAKTIN SEBEBİ NEDİR VE NASIL ANLAŞILIR? Katarakt en sık yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. Bilinen bir sebebi olmamakla birlikte şeker hastalığı, beslenme, ultraviyole ışınları gibi birçok risk faktörü bu-
7 Gün 24 Saat hizmetinizdeyiz birincigoz@birincigoz.com
lunmakta. Göz merceğinin matlaşma, donuklaşma derecesine göre hastalar önceleri uzak ya da yakını görme bozukluğundan şikayet eder. Mercekteki matlaşma arttıkça hem uzak hem de yakını görme yeteneği, hastanın sosyal yaşantısını rahatsız edecek şekilde azalır. KATARAKT TEDAVİSİNDE TEK ÇÖZÜM AMELİYATTIR İster yaşa bağlı isterse koşullar neticesinde gelişen katarakt olsun, tek çarenin ameliyat olduğunu söyleyen Op. Dr. Oruçoğlu şöyle konuştu: “Tıbbi tedavi, ilaç, göz damlası, egzersiz ya da gözlükle katarakt yok edilemez. Işığa hassasiyet, kamaşma, çift görme, okuma zorluğu, gece görüşün bozulması, renklerde soluklaşma veya sararma, kişinin görme şikayeti ortaya çıktığı zaman ameliyat yapılır. Beklemeye gerek yoktur. Beklemek cerrahiyi zorlaştırır. Tedavinin tek yolu gözdeki matlaşmış mercek kısmının saydam göz içi lensi ile değiştirilmesidir.” dedi.
444 66 56
GÜZELLİK
Dört Mevsim Bahçeşehir
Ayna ayna söyle bana? Kırışan göz kenarları, dudakların kenarındaki sarılıklar, gözlerin altındaki morluklar, kanlanmış gözler, çatlamış dudaklar, size sağlığınız hakkında ipuçları ER GÜZEL FİKİRL veriyor. Sık sık aynaya bakın, yakınlaşın ve TMAN sinyallere YASEMİN YUR CANDEMİR kulak verin! Dudaklarının köşeleri çatlıyor ve güldüğün zaman acıyorsa, kansızlığa karşı önlemini almalısın. Çünkü dudaklarımızın birleştiği yerde ortaya çıkan bu çatlaklar, vücudumuzda demir eksikliği olduğunu gösteriyor. Ne yapmalısın: İçeriğinde demir bulunan et ve et ürünlerini mutlaka tüket. Demirin vücuttaki emilimini kolaylaştırmak için C vitamini içeren yiyecekler yemeyi unutma! Eğer şikayetlerin devam ederse, bir dahiliye uzmanına git ve önereceği demir haplarını kullan.
Dudaklarınızın hali
Gözler kan çanağı mı?
Eğer gözlerin sürekli kanlanıyorsa, bunun sebebi kullandığın makyaj malzemeleri olabilir. Özellikle göz kalemine ve makyaj temizleme mendiline karşı alerjin olma ihtimali yüksek. Eğer bu kızarıklık son zamanlarda oluştuysa, üstelik de tek gözünde daha fazlaysa, mikrop kapmış da olabilirsin. Ne yapmalısın: Kirli ellerini yüzüne sürmemeye özen göster. Makyaj malzemelerinin kaliteli olmasına dikkat et. Akşamları yatmadan önce mutlaka makyajını temizle. Havuç, ıspanak, şeftali, maydanoz, balık gibi A vitamini bakımından zengin yiyecekleri bolca tüket ve mutlaka bir göz doktoruna git.
92
I ŞUBAT 2013
GÜZELLİK
Eğer sizde de sık sık uçuk çıkıyorsa, bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz gerekiyor.
Bu uçuk da ne?
Dudağında, ağzının kenarında veya burun deliğinin çevresinde sürekli uçuk çıkıyorsa, bunun sebebi bulaşıcı bir virüs olan Herpes… Bu virüs, öpüşürken veya başka birinin bardak, ruj gibi bir eşyasını kullanırken sana da bulaşmış olabilir. Ve sana kötü bir haber: Bu virüs vücudumuza yerleştikten sonra, kolay kolay bizi terk etmiyor ve vücudun zayıf düştüğü anlarda kendini tekrar gösteriyor. Ne yapmalısın: Eğer sende de sık sık uçuklar çıkıyorsa, bağışıklık sistemini güçlendirmen gerekiyor. Bunun için spor yapmalı, dengeli beslenmeli ve stresten uzak durmaya çalışmalısın. Ayrıca kardeşin ve erkek arkadaşın da dahil olmak üzere kimsenin bardağını, çatalını, havlusunu kullanmamalısın.
Cildiniz çok mu kızarıyor?
Ortada bir sebep yokken cildin aniden kızarıyor ve bu sırada kulakların alev alev yanıyorsa, tansiyon sorunu yaşıyor olabilirsin. Oksijen taşıyan kan vücuda hızlı bir şekilde pompalandığı zaman derinin en üst katına kadar aynı hızla ulaşıyor ve cildin kızarmasına neden oluyor. Ne yapmalısın: Tansiyonu yükselten faktörlerden uzak dur. Örneğin tuz kullanımını biraz azaltmayı dene. Düzenli olarak spor yapmaya çalış. Bu sayede kalp atışların yüksek
94
I ŞUBAT 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
kaybolur. Ama seninki kaybolmayanlardansa ve daha önceden böyle bir sorunun yoksa o zaman suçlu vücudundaki toksinler olabilir. Vücudun atamadığı toksinler, belirli bölgelerde toplanır ve göz altı bölgesi de bunlardan biridir… Ne yapmalısın: Toksinler, vücudumuzdan terleme ve dışkı yoluyla atılıyor. Bu yüzden de böbreklerini çok iyi çalıştırman gerek. Bunun için bol bol su iç. Ayrıca karpuz, üzüm gibi içeriğinde çok su barındıran meyveler ye. Gözenekleri açmak için banyo, yürüme, koşma, bisiklet gibi aktiviteleri de es geçme.
bir seviyede durur ve damarların daha esnek olur. Bunlar dışında meditasyon ve yoga da sakin ve huzurlu olmanı sağlayabilir.
Dilin mi şişti?
Şiş gözler ve çaresi
Göz altında ve kapağında şişlikler varsa, tiroit bezin az çalışıyor olabilir. Çene kemiğinin boyunla birleştiği yerde bulunan ve metabolizmanın normal çalışmasını sağlayan tiroit bezi, kilo kontrolünü, sindirim sistemini ve refleksleri kontrol ediyor. Az çalıştığı zaman da yorgunluğa ve iştahsızlığa yol açabiliyor. Ne yapmalısın: Eğer bu durumdan şikayetçiysen bir doktora danışıp testler yaptırabilir ve çıkacak sonuçlara göre ilaçlar kullanabilirsin. Balık, süt gibi iyot açısından zengin olan besinleri tüketmen de işe yarayacak çözümler arasında.
Yorgunluk halkalarım
Çok yorulduğumuz ve uykusuz kaldığımız zamanlarda gözlerimizin altında morluklar belirir. Bunlar genellikle dinlendikten sonra ortadan
Dilinde şişkinlik varsa bu, susuzluk problemi yaşadığının bir kanıtı. Dilimizdeki ölü hücreler tükürük yoluyla atılıyor. Vücudun susuz kaldığında yeterli miktarda tükürük salgılanmadığı için dilin şişebiliyor. Ne yapmalısın: Bol bol su iç. Tükürük salgısının artması için sakız çiğne. Bağışıklık sistemi güçlendirmek için peynir, yumurta gibi çinko içeren besinler tüket.
Kupkuru bir cilt
Eğer doğduğundan beri cildin kuruysa, problem yok. Ama sonradan cildinde kızarıklık ve kuruluk oluşmaya başladıysa C vitamini eksikliği yaşıyor olabilirsin. Çünkü C vitamini, cilde esnekliğini ve parlaklığını veren kolajenin oluşumunda oldukça etkili. Ne yapmalısın: Bu vitamini alabilmek için biber, brokoli, roka, ıspanak, turunçgiller gibi besinleri daha fazla tüket. Özellikle kış mevsiminde nemlendirici kremler sürerek cildini nemlendirmeyi ihmal etme. I
Güzelliğinize güzellik katmak, daha zinde ve sağlıklı olmak isterseniz?
KIRIK AYNA&Sacred Spa HİZMETİNİZDE PROFESYONEL VE GÜLER YÜZLÜ EKİBİMİZLE SİZİ MUTLU ETMEK İSTİYORUZ Özyurtlar N Tepeʼde hizmet vermeye başlayan Kırık Ayna Kuaför ve Sacred Spa işbirliği ile farklı arayışlara girmenize gerek kalmayacak. Saç ve güzellik konusunda uzman kadrosuyla kendine özen gösteren hanımların ve beylerin vazgeçemeyeceği mekanın Spa bölümünde 40 çeşit masaj seçeneği, kişiye özel Türk hamamının yanı sıra cilt ve vücut bakımlarıyla kendinizi baştan aşağı yenileyebileceksiniz. Selülit sorununuza masajla çözüm üreten Sacred Spaʼda, cilt ve vücut bakımlarının yanı sıra Uzak Doğu ve Avrupa masajlarının bir çoğunu bulabileceksiniz. Türk hamamında geleneksel kese köpük, tuz peeling, yosun ve mineral çamurlarla kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedeceksiniz. Aynı zamanda medikal masajlarımıza, kas spazmlarına, kireçlenmelerinize kuba bardak çekme ve ayrıca hiruda terapi (sülük terapi) branşlarımızın yanı sıra Kırık Ayna Kuaförʼde uzman profesyonel bay-bayan kuaför hizmetini alabilirsiniz. Ten rengi konusunda hassas bayanlar yazı beklemenize gerek yok. Özel Solaryum cihazlarımız da hizmetinize girmiştir.
Selülit sorunlarına masajla çözüm üretiyoruz.
Kişiye özel hazırlanan bakım paketleri ve Sevgililer Gününe özel hazırlanan paketlerin ayrıntılarını öğrenmek hemen arayın:
Özyurtlar N Tepe Konutları A Blok No: 131 Boğazköy Yolu-Esenkent
0212 777 54 90 0537 844 13 81
DEKORASYON SU
TASARIM GRU
İÇ MİMAR AN SERRA ARSL
F E N G SHUI BİR YAŞAMA SANATIDIR Feng Shui, “rüzgar" ve "su" anlamına gelen, doğada var olan yaşam enerjisini, yaşanılan mekanlarda harekete geçirme yöntemlerini gösteren eski bir Çin öğretisidir...
Beş bin yıllık geçmişi olan bu öğretinin, insanın varoluş özelliklerine uygun yaşam alanlarını düzenleme yöntemi olduğuna ve böylece daha sağlıklı yaşanılıp, mutlu ilişkiler kurulacağına, kişisel gelişimden kariyerimizi geliştirip kazanç artırımı sağlanabileceğine inanılır. Feng Shui coğrafi, dini, felsefi, matematiksel, estetiksel ve ideolojik fikirlerin bir karışımını içeren ayrı bir Çin inanç sistemidir. Ancak bir din ya da tarikat değildir. Bir yerin "iyi bir feng shui"ye sahip olması o mekanın doğayla uyum içinde olması, "kötü bir feng shui"ye sahip olması ise o mekanın doğayla uyumsuz olmasıdır. Feng Shui bir dekorasyon stili değildir. Evinize veya işyerinize Feng Shui danışmanlığı istediğinizde bu servisi alabileceksiniz. Feng Shui'yi uygulamak için acele etmeyin. Feng Shui adımları küçük olmalıdır. Burada veya başka yerde pek çok Feng Shui bilgisi alıyor olabilirsiniz. Her zaman hatırlayın ki, değişim yavaş yavaş olmalıdır. Size önerilen her şeyi çabucak tüm evinizi ya da işyerinizi değiştirerek yapamazsınız. Sakince, oda oda değişmeye başlamalısınız. Ancak değerlendirirken, tüm evi değerlendirmelisiniz. Sonuca ulaşmak için, mutlaka gerçek yönleri baz alan ve bunu Bagua gayeleri ile bir-
leştiren metotları tercih etmelisiniz. Pusula kullanmayı ve bulunduğunuz mekanlarda ne yönde olduğunuzu öğrenmeye çalışın. Mekanınızda yapacağınız değişikliklerin ya da gerekliliklerin ne olduğunu anlamak için, önce dürüstçe hayatınızı tanımlamayı seçmelisiniz. Nerelerde direnç gösteriyorsunuz, hangi eşya
GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ VE LİSELERİNE HAZIRLIK DERSLERİ! 98
I ŞUBAT 2013
sizin için ne ifade ediyor bunları bilmelisiniz. Öncelikle içinizdeki sesi dinlemeyi asla ihmal etmeyin. Tüm kuralları aşacak şeylerden biri içinizdeki fısıltıdır. O size, kendinize dürüst olmanız konusunda yol gösterecektir. Ne yaparsanız yapın, değişimi yavaş gerçekleştirin.
İLETİŞİM: 0 (212)
669 35 10
Kalite ve güvenin öncelikli olması ile yükselmiş firmamızda, Smeg, Siemens, Ahşapsan, Vitra, Artema, Artemis, Kale, Marshall ve bunun gibi kalitesi ile ününden söz ettiren markalarla çalışarak, yarattığımız güveni korumaktayız. Tasarımın sınırlı olmadığını, profesyonelce keşfedip, uygun hizmetimizin keyfini çıkartın.
İç Mimar Serra ARSLAN I
İç mimarlık hizmetleri Duvar resmi (Dekoratif, Reproduksiyon, Portre) I Çocuk odaları tasarımları I Bebek odaları tasarımları I Dekorasyon I Ev makyajı I Dış cephe boya uygulamaları I İç cephe boya uygulamaları I Mantolama sistemleri I Pvc doğramalar I Çelik kapılar I İç kapılar I Özel tasarım iç kapılar I Duvar kaplamaları I Doğal taş kaplamalar I Duvar kağıdı I
I
Perde Seramik uygulamalar I Mozaik uygulamalar I Dekoratif duvar boyama uygulamaları I Parke (masif, lamine, laminat) I Kapı kolu ve kilitleri I Süpürgelik I Özel tasarım mobilyalar I Halı I Yer karoları (taş, granit, seramik) I Konut ve iş yeri aydınlatmaları I İç mekan tefrişi I Mağaza tefrişi I Vitrin düzenleme I Ev tekstili I
I
Elektrik ve Su tesisatı Banyo I Mutfak I Mutfak cihazları I Banyo aksesuarları I Mutfak aksesuarları I Kartonpiyer uygulamaları I Lambri uygulamaları I Havuz yapımı I Bahçe I Çatı I Dış cephe giydirme I Dış cephe kaplama I Isı ve Ses yalıtım I Alüminyum doğrama I Cam balkon sistemleri I Teras kapatma I
Bahçeşehir 3. Cadde - Defne B8-14 (Starbucks Coffee karşısı) Tel : 0 (212) 669 35 10 pbx Gsm : 0530 303 33 84 Faks : 0 (212) 669 35 10 Web : www.serrainteriordesign.com E-Mail: serra@serrainteriordesign.com
TUPPERWARE
YEMEK
PEYNİRLİ SEBZE SARMALARI
HATİCE KOÇve
I ÜRÜN UZMAN İSTİ OM ON EK EV
MALZEME 2
kabak 2 havuç 150 gr labne peyniri 4-5 dal dereotu 2-3 yaprak kırmızılahana ½ havuç
İsteğe
göre 1 yemek kaşığı mayonez Yeteri kadar tuz, karabiber
HAZIRLANIŞI
Kabak ve havuçları yıkayıp Dilim Dilimʼde ince dilimleyin. Mikro Gurmeʼnin su haznesine 400 ml su koyun. Dilimlediğiniz havuçları Mikro Gurme pişirme tenceresine, kabakları süzgeç kısmına koyup 800 watt da 8- 10 dk pişirip 5 dk bekletin. ½ havuç, lahana yaprakları ve dereotunu Süper Şefʼte ayrı ayrı doğrayıp labne peyniri ile karıştırıp farklı soslar hazırlayın, isteğe göre mayonez ile tatlandırın. Buharda pişirdiğiniz havuç dilimlerinin üzerine kabak dilimi koyup hazırladığınız sostan koyun. Yuvarlayıp sarın ve kürdan ile tutturun. Aynı şekilde kabak ve havuç dilimini koyup üzerine dereotlu sostan koyup sarın. Aynı şekilde bütün dilimleri farklı soslarla hazırlayıp sarıp servis edin. *Sebze dilimlerini tost makinesinde pişirebilirsiniz.
MALZEME 125
gr un gr şeker 125 gr ayçiçek yağı 2 yumurta ½ paket kabartma tozu 1 portakalın suyu 125
1
paket tart Jöle Şurup için 100 gr toz şeker 100 ml su 3 küçük portakal
portakallı kek
HAZIRLANIŞI
Portakalları yıkayıp üstünü kesin. Dilim Dilimʼle portakalları dilimleyin. Kuğu sos tenceresine şurup için su ve şekeri koyup şeker eriyene kadar kaynatın. Portakal dilimlerini koyup ısıyı düşürün. 35 dk pişirip soğutun. Un, kabartma tozu ve toz şekeri karıştırın. Sihirli Miksim içinde yağ, yumurta ve portakal suyunu çırpın. Un karışımını koyup çırpmaya devam edin. Yuvarlak kek kalıbına keki koyup 20 dk pişirin. Fırından aldığınız kekin üzerine portakal dilimlerini koyun. Portakal suyunu ölçüp üzerine su ekleyip 250 ml su portakal suyu karışımına tart jöleyi koyup karıştırıp pişirin. Hazırladığınız jöleyi kekin üzerine döküp soğuk servis edin. İsteğe göre tatlınızı sadece portakal şurubu ile de servis edebilirsiniz. *Tatlınızı Tart Jöle kullanmadan sadece hazırladığınız portakal şurubu ile de servis edebilirsiniz.
0800 261 21 37 www.tupperware.com.tr
MODA HER YERDE
Sevgilinize Çok
Özel bir Gün Yaşatmanız İçin İlk etapta düşünmeniz gereken, kişisel bir ihtiyaç mı karşılayacaksınız yoksa lükse mi kaçacaksınız? Lüks derken maddi anlamda pahalı hediyelerden bahsetmiyoruz, mesela hobilere yönelik eşyalar bu kategoriye girer. Normalde ihtiyaç diye nitelendirilmeyen, ama kadınların aldığında deliye döneceği eşyaları kastediyoruz yani… Ev hediyesi mi olacak, yoksa kişisel bir eşya mı (manikür seti gibi)? Kültür-Sanat kategorisinde bir hediye mi seçeceksiniz (DVD, kitap) yoksa kıyafet mi, aksesuar mı? İşte size kadınların hoşuna gidecek bazı hediye seçenekleri…
Aylardan şubat… Ayın en önemli günü de sevgilisi olan ve olmayanlar için 14 Şubat Sevgililer Günü… Olanlar için hediye ve organizasyon telaşı, olmayanlar için de bunalım ve organizasyon telaşı… Neyin organizasyonu? Tabii ki bekarlar partisi vs. gibi çeşitli konseptlerde yapılan partilerin organizasyonu… Ben bu köşemi sadece erkeklere ayırdım, görsellere bakınca, neresi erkeklere ayrılmış diyebilirsiniz Eeee, biz kadınlara hediye alacak olan erkek arkadaşlar/eşler vs… Zorlanmasınlar diye seçimlerini kolaylaştırmak istedim
Çikolata severlere… Aşkınızı Çikolata ile Tatlandırın…
El yapımı çikolatalarıyla olduğu kadar, özel tekniklerle hazırlanan 3 boyutlu çikolataları ve özel ambalaj ve kutularıyla da dikkat çeken Butterfly Chocolate ürünleri hiçbir aroma ve katkı maddesi kullanılmadan üretiliyor. Tamamen mevsim meyve ve sebzeleri kullanılarak üretilen Butterfly Chocolate çikolataları özel olarak dizayn edilmiş kutuların içind cikolatasepeti.comʼda.
Romantizm severlere… Sevgilinizi ‘Melek’ yapın
Victoria's Secret sevgililer gününe özel şahane koleksiyonu ile hem sevgilinizin hem de sizin aklınızı başınızdan alacağa benziyor. Ateşli, cezbedici, kışkırtıcı bu parçalara o da bayılacak, siz de... Harika bir yemeğin ardından bu tasarımlarla romantik bir gece sizleri bekliyor.
102 I ŞUBAT 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
N BENGÜ AerRyeSrdLe.Acom www.modah netmeni Genel Yayın Yö
Mücevher severlere… Sevdiğinizin Kalbine B Point’le Dokunun...
Mücevher ve aksesuarlarını B Point markası ile sunan Bilgün Dereli, bu yıl da Sevgililer Günüʼnde sevdiğinizi mutlu edebileceğiniz en özel hediye seçeneklerini sunuyor… Tasarımlarında daha çok altın ile birlikte pırlanta, elmas, yakut, safir gibi değerli taşları tercih eden Bilgün Dereliʼnin romantizmle tutkuyu buluşturan koleksiyonlarından seçeceğiniz parçalar sevginizi ifade etmek için en güzel hediye alternatiflerinden biri olacak.
Ayakkabı severlere… Sanat Eseri Kıvamında Tasarımlar
Seyahat severlere… Audrey Hepburn ve Gregory Peck Tarzı Romantizm
Off the Beaten Path veya Barcelona Scooter Tour gibi bir Roma Mobilet turuyla Audrey Hepburnʼün Roma Tatilinde yaptığını yaparak şehrin sokaklarını klasik bir Vespa scooter ile dolaşabilirsiniz: ya da Oahu Independent Scooter Adventure ile Pearl Harbor ve Diamond Head gibi Hawaiiʼdeki önemli tarihsel mekanları yakından görebilirsiniz veya Chianti Şarap bölgesine Vespa küçük grup günlük tur alarak cennet gibi Toskana bağlarını gezebilirsiniz. VIP Luxury Turları hakkında bilgi almak ve sevginizi anlatmanın tatil hali için 444 0 747 ve www.vip.com.tr...
Sevgilinizden, sevgililer günü öncesinde yemeğe siyah bir elbise ile gelmesini rica edin. Şaşıracaktır ama sakın renk vermeyin. Sizin de neden dediğinizi duyar gibiyim. Evet, siyah olmasının sebebi, özgür ayakkabı-stiletto seçiminden kaynaklanıyor. Bu ayakkabıları gören eşiniz/sevgiliniz hemen giymek isteyecek. Siyah bir elbise ile bu önerdiğim stilettolar harika bir şekilde kombinlenecektir. Casadei, Giuseppe Zanotti, Kurt Geiger ve Kate Spade istiyorsanız Harvey Nicholsʼın yolunu tutmalısınız. Daha uygun fiyatlı seçenekler arıyorsanız; www.yenimiyeni.com ʻu ziyaret edin. Harika çizmeler, stilettolar sizleri bekliyor olacak.
ŞUBAT 2013 I
103
ASTROLOJİ
Bahçeşehir Aşiyan Cafe’nin müdavimlerinin vazgeçilmez tarotçusu Nisa, her burca özel aylık burç yorumunuzu yaptı... Sevgili Koçlar özellikle iletişimci Merkür 18 Şubata kadar e-postalara ve telefon konuşmalarına çok vakit ayıracağınızı gösteriyor. Mümkünse zaten meşgul olan beyninize daha fazla bilgi yüklemekten kaçının. Eskisinin bittiği yerde yeni bir düş gelişebilir, o yüzden zamanı geçmiş, yok olan bir umuda takılıp kalmayın. Küçük toplantıların büyüklere oranla daha rahat geçmesi mümkün. Bu, iş bulmak, terfi etmek ya da profesyonel ilgi alanlarınızı parıldatarak kişisel tatmininizi artıracak projeler hazırlamak için çok iyi bir zaman.
KOÇ
Sevgili Boğalar Şubat ayında, faydacı Jüpiter'in 9.evinizde tatlı Venüs'ten hoş bir öpücük almasıyla oldukça olumlu başlıyor. Bu olay aynı zamanda daha iyi şeylere yol açacak. İyi haberler aşk, para ya da zevk veren tecrübeler şeklinde karşınıza çıkabilir. Bu ay 2- 6 Şubatta, l0.Kariyer evinize düşen çok gergin bir dönem geçirebilirsiniz. Bu, işinizdeki güç yapınızda ani bir değişim yaratacağa benziyor. Bu değişikler, size verilecek ek sorumluluklarla sonuçlanacak. İşten ayrılan ya da terfi eden birilerinden kaynaklanıyor olabilir.
BOĞA
Bu ay İdealist Neptün ve entelektüel Merkür kavuşumu, Güneş ve Ay birlikteliğinin uyumuyla, aklınıza kelimelere dökemeyeceğiniz fikirler getiriyor. Bunların rüyalarınızın bir yansıması mı, yoksa gerçeğin yansıması mı olduğunu anlamanız, onları nasıl değerlendirdiğinize bağlı olacak. Eğer bu hayallerinizi iyi bir süzgeçten geçirirseniz bunlar gerçeğe dönüşebilir. Ama tüm cevapların zaten elinizde olduğunu düşünürseniz hayal kırıklığına uğramanız muhtemeldir.
İKİZLER
Şubat ayında gerçekliğe olan bakış açınızı değiştirme ve hazır olsanız da olmasanız da geleceğe güvenle bakabilme şansını elde etmenizde muhteşem bir ay. Eski duygusal yaraları deşmeniz geçmişin acısından kurtulmanızı; sağlayabilir. Fakat, Neptün'ün de etkisiyle gerçek anılar ile aklınızda yarattıklarınızı birbirinden ayırmayabilirsiniz. 10 Şubat'ta Güneş'in Neptün'le birleşmesi, günlük yükümlülüklerin sınırladığı yaratıcı hayal gücünüze ulaşmak İçin bir şans olabilir.
YENGEÇ
104 I ŞUBAT 2013
Bu ay, hayatınıza güvenle devam etmeden önce, gereksiz şeyleri eleme ve tekrar organize olma zamanıdır. Zira, hem iki tutulma, hem de konuşkan Merkür dengenizi bozabilir. Tutkularınızı kontrol altında tutun ve daha fazlasını eklemeden önce elinizde olanlarla idare edin. Neptün'ün 7. Ortaklık Evinizdeki karşılaşmaları yüzünden tamamen doğru olduğundan emin olmadığınız çarpık fikirler edinebilirsiniz. Sihirli olduğunu düşündüğünüz bir insanın ölümlü olduğunu fark edebilir, rahatlama kadar hayal kırıklığı da yaşayabilirsiniz.
ASLAN
Bu ay iyimser bir şekilde başlıyor. 1 Şubatʼta, Aşk ve Romantizm eviniz olan 5. evinizde çekici Venüs, kendine güvenen Jüpiter'e katılıyor ve olabilecek en tatlı durumlardan biri gerçekleşiyor. Korkularınız sizi acele kararlar almaya itebilir, hayatınızın normal akışını bozabilir, dikkatli olun. Genelde mantığınız size iyi hizmet eder ama akıllı Merkür, havai Neptün bu ay sizi zorlayacak. Odaklanmış düşünce gerektiren, detay merkezli çalışmayı unutun. Onun yerine, hayallerinize izin verin, bu sayede yaratıcı ruhunuza yeniden ulaşabilirsiniz.
BAŞAK
Bu ay, duygusal ağırlıkların yaşandığı, nesnelliği şimdiye kadar olduğundan daha önemli hale getirme ayıdır. Eğlence 1 Şubatta, gezegeniniz Venüs, cömert Jüpiter'le olan kavuşumuyla, mutluluk ufkunuzu genişlettiğinde başlıyor. Siz Terazilerin hayal kurmaya, aşk ve uyum konusundaki arzularınızın büyümesine izin vermeye ihtiyacı var. Ancak hayal ve gerçek arasındaki hassas bağlantı koparsa, bu hayal kırıklığı üzücü olabilir. Kendinizi daha büyük mutluluklar peşinde ilerletin.
TERAZİ
Çok yönlü düşünerek, yaşamınızı geleceğe dönük planlarla doldurmak isteseniz de, Merkür düşüncelerinizin geçmişe sabitlenmesine neden oluyor. Yine de sevecen Venüs, 1 Şubatʼta gayet iyimser bir ruh haline bürünebilir, zevkin tatlı meyveleriyle baştan çıkarılabilirsiniz. Oyunu kurallarına göre oynar ve verdiğiniz sözleri yerine getirirseniz, istediğiniz her şeyi elde edebilirsiniz. Bu arada, enerjinizi evde harcama hususunda ani bir çıkışınız olabilir. Her ne kadar bunu iyi niyetle yapmış olsanız da, ortalık biraz karışabilir.
AKREP
Dört Mevsim Bahçeşehir
Şubat'ın başlamasından itibaren dünya sizin için çok da samimi bir yer olacak. Duygularınız mükemmel bir şekilde canlanacak ve yaşamın tatlı zevklerinin tadını çıkarmaya hazır hale geleceksiniz. Mars, size yaşamınızın, özellikle ilişkilerinizdeki amaçlarınızla ilgili olarak, yine ilerlediğini hissettirecek. Ama Merkür 18 Şubatʼa kadar Yakın Çevre Eviniz olan 2. evinize geri gideceğinden, programınızı gözden geçirip bir sonraki aşamaya atlamak için bütün detayları yeniden kontrol ettikçe evinizin çevresinde yapılacak birçok şey ortaya çıkacak.
YAY
Bu yeni ay sizi gelir elde etme konusunda yeni fikirlerle beslerken Neptün'ün etkisiyle dikkatsizce para harcama eğiliminde olacaksınız. Hayalleriniz güçlü bir dozda gerçekle dengelendiği zaman objelere ve aktivitelere yatırım yapmanın olumlu sonuçlarını göreceksiniz. Hayatınıza neşe katmak uzun vadede maddi manevi iyiliğiniz için çok önemli. Eğlence sizi başarınızdan alıkoymaktan öte aksine gelecek başarısı için çok hayati bir öneme sahiptir.
OĞLAK
Bu sizin için inanılmaz hareketli bir ay olacak. Beş gezegen arka arkaya dizilip enerjik Mars'ın verdiği kuvvetle Kova burcunu hava grubundan biri olan İkizler'e doğru hareket ettirecek. Bu ay, Venüs'le bereketli Jüpiter'in 12. eviniz olan Hayal Gücü evinizde tatlı kavuşumuyla başlayacak. Bu da sağlam Oğlak'a denk geldiği için hayallerinizi somut gerçeklere dönüştürebilme yeteneğinizi ortaya çıkaracak. 19 Şubat'tan sonra hedeflerinize doğru İlerleyebilirsiniz ama hiçbir şey bir anda olmaz. Yine de ay sonundan itibaren kendinizi geleceğinize doğru İlerlemeye hazır hissedeceksiniz.
KOVA
Bu ay yönetici gezegeniniz Neptün ile birleşmesi sizi büyüleyici bir Dünya'ya bakmanızı sağlayan bir perdenin açılması gibi olacak... Gördüklerinizin ruhunuza işlemesi ve önünüzdeki yıllarda size ilham vermesi muhtemel. Fakat ne yazık ki bu yaşadıklarınızı diğerlerine anlatmanız zor olabilir. Aslında içinizde hissettiğiniz bu ateşi sessizce beslemek devamını garantiye almanın en iyi yolu. 20 Şubat'ta lişkilerinizi baştanbaşa yeniden değerlendirmek zorunda kalabilirsiniz.
BALIK
RÜYA YORUMLARI Rüyamda altın alıyorum. Ama kendim sararmışım ve hasta gibi görünüyormuşum. Sonra iyi olduğumu görüyorum… Rumuz Ahmet bey Gördüğünüz rüya sizi işinizde bir üst seviyeye çıkaracak. Borcunuz varsa ödeme gücünüz olacak, alacağınız hasta haberi sizi yakınlarınızla ya da kırgın olduğunuz kişilerle yakınlaştıracak. Sizi bu sene bolluk ve bereket bekliyor. ### Rüyamda kızıyorum, para savuruyorum. Sonra toplamaya çalışıyorum pişman bir şekilde. Rumuz Ayşe Sorumluluklarınızın farkına varmalı, fevri davranmamalısınız. Rüyada kavga etmek hırslı olduğunuzu ama hata yapabileceğinizi gösteriyor. Çocuk uzun zamandır çözemediğiniz bir iş, bu sene sonuca ulaştıracak sizi. ### Rüyamda saçımı tarıyorum. Altın sarısıymış, annemle tartışıyorum ama ben haklıymışım. Rumuz Melek Saçınızı taramanız sıkıntı, tarama düzlüğe çıkacağınız müjdesini veriyor. Renginizin sarı olması rahatsızlığınıza ama atacağınıza dalalet eder. Kavga, hararetli bir ortamda savunamadığınız bir kişiye karşı haklı çıkacağınızı gösteriyor. ### Rüyamda araba kullanıyorum ve ortaklı iş yapacakmışım. Ama kararsız kalıyorum. Rumuz Ayhan Sevdiğiniz insana karşı şüphe duyuyorsunuz ama haklı çıkacaksınız. O kişiye karşı güçlü olup kontrole alacağınızı söylüyor. Araba kullanmak hayatta dikkatli olmanız temkinli adımlar atmanız için sizi uyarıyor. Ani kararların sizi zor durumda bırakacağına işaret ediyor. Uykunuzdan kan ter içinde korkuyla uyanıyor ve gördüğünüz rüyanın ne anlama geldiğini merak ediyorsanız
4mevsimruya@gmail.com adresine mail atın Nisa size yorumlasın...
(Adınızın çıkmasını istemiyorsanız rumuzda kullanabilirsiniz)
ŞUBAT 2013 I
105
Derleyen: Hatice Gülçür İnanç
KÜLTÜR - SANAT
Michael Jackson The Immortal için hazır mısınız? Michael Jackson The Immortal gösterisi tüm izleyicilere ve Michael Jackson hayranlarına görsel ve işitsel bir şov sunmaya hazırlanıyor. 2012 yılında dünyayı turlayan en popüler müzikal olmayı başaran, 11 farklı ülkede toplam 241 şov gerçekleştiren ve tüm dünyada 1.7 milyon insana ulaşmaya başaran Michael Jackson The Immortal gösterisi tüm izleyicilere ve Michael Jackson hayranlarına görsel ve işitsel bir şov sunmaya hazırlanıyor. Michael Jackson’a ait 35 şarkının yer aldığı, akrobatik performanslara
dev ekranlardan yayılan sinematik görsellerin eşlik ettiği gösteride seyirciler Michael Jackson’ın büyülü dünyasına nostaljik bir yolculuk yapıyor. IMMORTAL, Michael Jackson’ın yeniden düzenlenen versiyonlarıyla hit şarkılarının, heyecan verici mash-up’larının ve yeni gün ışığına çıkan, daha önce görülmemiş çekimleriyle Jackson 5’ın “ABC” kayıtları ve Jackson’ın “They
Sizin için seçtiğimiz gösteri ve etkinlikler; G Gökhan Tepe 09 Şubat 2013 Bostancı Gösteri M. G Yalın 14 Şubat Sevgililer Günü Özel – Ayakta 14 Şubat 2013 Refresh The Venue, İstanbul G Bülent Ortaçgil & Birsen TezerSevgililer Günü Özel 14 Şubat 2013 Garajistanbul G Mustafa Ceceli 14 Şubat 2013 Ataköy Marina Park G Levent Yüksel 16 Şubat 2013 Jolly Joker İstanbul G Pentagram 17 Şubat 2013 Bostancı Gösteri M. G Haluk Levent 20 Şubat 2013 Jolly Joker, İstanbul G Ozan Çolakoğlu-
106 I ŞUBAT 2012
G G G G
G
G G
Emrah İş: High On 20 Şubat 2013 Refresh The Venue İlhan Şeşen 20 Şubat 2013 Yunus Emre Büyük S. Nil Karaibrahimgil 22 Şubat 2013 Refresh The Venue Zülfü Livaneli 22 Şubat 2013 Bostancı Gösteri M. Rus Devlet BalesiKuğu Gölü 22-24 Şubat 2013 TİM Show Center Çöl ve Deniz Arasında Ürdün Ulusal Güzel Sanatlar Galerisi’nden Bir Seçki 25 Ocak-21 Nisan 2013 - Pera Müzesi Yeni Türkü 02 Mart 2013 Jolly Joker İstanbul MFÖ 09 Mart 2013 Jolly Joker İstanbul
Don’t Really Care About Us” için kaydettiği koro görüntülerinin yer aldığı, sanatçının müzikal mirasını gözler önüne seren ve şüphesiz tutkulu Michael hayranlarının kalplerinde yer edecek bir şov albümü. Michael’in sesi ve unutulmaz hitleriyle birleştiği bu eşsiz gösteri Pozitif Live organizasyonuyla 15, 16 ve 17 Mart’ta sadece 5 şovla Ülker Sports Arena’da gerçekleşecek.
Arap Sineması’na bir yolculuk
Pera Film, Pera Müzesiʼnin 25 Ocak-21 Nisan 2013 tarihleri arasında düzenlediği Çöl ve Deniz Arasında: Ürdün Güzel Sanatlar Galerisiʼnden Bir Seçki sergisiyle eşzamanlı olarak “Binbir Gece Masalları: Arap Sinemasıʼna Bir Yolculuk” programını sunuyor. 1-27 Şubat 2013 tarihleri arasında Pera Müzesi Oditoryumuʼnda sunulan program çerçevesinde 1975 yılında Cannes Film Festivaliʼnde Altın Palmiye Ödülüʼnü alan Kor Yılların Tarihi filminin yanı sıra, 1960, 1970 ve 80ʼli yıllardan klasikler ve bölgeden yeni dönem filmler yer alıyor. Kurgu ve belgesel filmlerden oluşan programdaki dokuz film, Ürdün, Cezayir, Lübnan, Mısır ve Filistinʼden, Arap Sinemasıʼnın en başarılı filmlerini sinemaseverlerin karşısına çıkarıyor.
Vizyona girecek filmler 8 ŞUBAT: Lincoln, Aşk, Şimdi!, Mutlu Aile Defteri, Zero Dark Thirty, Penguen Kral 14 ŞUBAT: Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda, Zor Ölüm:Ölmek için Güzel Bir Gün, Red!, Taş Mektep, Oyunbozan Ralph 22 ŞUBAT: Aşk Seansları, Tepelerin Ardında, Kelebeğin Rüyası 01 MART: Sevimli Canavarlar, Sefiller, Suç Çetesi, Timothy Green’in Sıradışı Yaşamı, Muhteşem Yaratıklar, Hititya:Madalyonun Sırrı, Niko 2: Little Brother, Big Trouble (3D)
EN GÜZEL ÇOCUKLAR
Dört Mevsim Bahçeşehir
Mercan Özer
ç
ülen
çG Sira
Tun
cay
irman
Sa
gun
z Akk
Poyra
an
Lal Akkirm
Zeynep Taşkın
ÇOCUĞUNUZUN EN ÖZEL ANININ (En güzel güldüğü ,a FOTOĞRAFINI BİZ ğladığı, doğum günü v.s.) E YOLLAYIN YAYIN LAYALIM... BEBEĞİNİZİN, ÇO CUĞUNUZUN DE RGİMİZDE YER ALMASINI İS TİYORSANIZ 4
mevsimsizden@g mail.com ADRESİNE YOLLA YIN
Eylül Naz Ünal
SİZİN ÇOCUĞUN UZ DA SAYFALARIMIZI S ÜSLESİN...
HUKUK
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi
Aile içi ve kadına karşı AVUKAT ŞİRİN ERK
ŞİLLİ
SU HUKUK BÜRO
20.3.2012’de yürürlüğe giren kanun ile şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanıyor... Ülkemizde her yaştan ve her kesimden kadın maalesef şiddete maruz kalabiliyor. Medyada kadınlara yönelik taciz, istismar, psikolojik baskı, hakaret, darp, cinayet haberlerine hemen her gün rastlıyoruz. Bu doğrultuda devletin bireyi koruma yükümlülüğü kapsamında yasal düzenlemelere ihtiyaç duyuldu ve aile içi şiddet kavramı, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun ile ilk kez
108 I ŞUBAT 2013
Türk Hukuk sistemindeki yerini aldı. 4320 sayılı kanun ile aile içi şiddetin önlemesi hedef alındı ancak kanun, toplumda birey olarak kadına karşı şiddetin önlenmesi hususunda ihtiyaçlara cevap vermede eksik kaldığından yeni bir yasal düzenleme yoluna gidildi. Bunun neticesinde 8.3.2012’de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kabul edildi.
Dört Mevsim Bahçeşehir
şiddete yasal düzenlemeler 20.3.2012’de yürürlüğe giren kanun ile şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanıyor. Yeni yasayla medeni hallerine bakılmaksızın tüm kadınların korunması hedeflenmiş. Ayrıca şiddet mağdurlarına tanınan haklar ve şiddet mağdurlarına kurumlarca verilecek desteğin sınırları genişletiliyor. Yeni yasayla şiddet uygulayanlara uygulanacak cezai yaptırımlar da arttırılıyor. Tedbir kararlarına uymayan şiddete başvuran kişi, hakim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulabilecek. Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre on beş günden otuz güne kadar zorlama hapsine tabi tutulabilecek. Peki, yeni yasaya göre tedbir kavramından ne anlıyoruz, ne gibi tedbir kararları verilebilir, şiddet mağduru bir kadın yasal çerçevede korunmak için nasıl bir yol izlemeli? Fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik, sözlü olarak şiddete uğrayan/uğrama tehlikesi altında olan kişi veya şiddeti duyan, gören, bilen herkes, bu durumu resmi makam veya mercilere ihbar edebilir. İhbar üzerine Savcılık, Aile Mahkemesi, kolluk görevlileri ve mülki amirler en kısa sürede şiddet mağduru kişinin güvenliği için gerekli koruyucu ve önleyici tedbirleri almakla yükümlü. Mülki amir tarafından, şiddet mağduruna ve beraberindeki çocuklara barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması, rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, mağdurun hayati tehlikesinin bulunması halinde talebi üzerine veya re’sen koruma altına alınması, mağdurun çocuklarına kreş imkanı sağlanması gibi koruyucu tedbir kararı verilebiliyor. Gecikmesinde sakınca olan hallerde kolluk görevlileri, şiddet mağdurunun barınması ve hayati tehlike bulunması durumunda koruma altına alın-
masına ilişkin koruyucu tedbir kararı uygulayabiliyor. Kolluk görevlilerince verilen koruyucu tedbir kararlarının devamlılığı ise mülki amirin onayına bağlı. Aile Mahkemesine başvurulduğu takdirde, hakim tarafından verilecek koruyucu ve önleyici tedbirler ise şöyle: şiddet mağduru çalışıyorsa işyerinin değiştirilmesi, evli olması halinde ayrı yerleşim yeri belirlenmesi, tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması, mağdurun hayati tehlikesi olası halinde rızası varsa kimlik bilgilerinin değiştirilmesi, şiddet uygulayanın müşterek konuttan uzaklaştırılması ve müşterek konutun mağdura tahsis edilmesi, şiddet uygulayanın korunan kişiye, yaşadığı konuta, çalıştığı işyerine yaklaşmaması, iletişim araçlarıyla ve sair şekilde rahatsız etmemesi, gerekli olması halinde nafakaya hükmedilmesi v.b.. Şiddet mağdurunun koruma tedbiri başvurularında herhangi bir harç talep edilmiyor. Ayrıca koruyucu ve önleyici tedbir kararları en kısa sürede ve herhangi bir delil veya belge aranmadan veriliyor. Acaba şiddet mağduru ne kadar süreyle verilen tedbir kararları çerçevesinde korunabiliyor? Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebiliyor. Tehlikenin devam etmesi halinde tedbir kararının devamına veya şeklinin değiştirilmesine, ya da tedbirlerin kaldırılmasına karar verilebiliyor. Verilen tedbir kararlarına karşı ilgililerce iki hafta içinde Aile Mahkemesi nezdinde itiraz edilebiliyor. İtiraz mercii kararını bir hafta içinde veriyor ve itiraz üzerine verilen bu kararlar kesin. Tedbir kararına uymayan şiddet uygulayıcı hakkında üç günden on güne, tekrarı halinde on beş günden yirmi güne zorlama hapsi verilebiliyor. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un şiddetle mücadele konusunda önemli bir adım olduğu tartışmasız. Yeni düzenleme şiddetin önünü kesmekte yeterli olur mu bilinmez, ancak toplumun temelini teşkil eden sağlıklı bir aile yapısının hedeflendiği kesin..
Koruyucu ve önleyici tedbir kararları en kısa sürede ve herhangi bir delil veya belge aranmadan veriliyor. Acaba şiddet mağduru ne kadar süreyle verilen tedbir kararları çerçevesinde korunabiliyor?
Soru ve sorunlarınız için: sirinsilli@gmail.com
ŞUBAT 2013 I
109
POLİTİKA
??? 20 YIL
yetmedi!.. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy cinayetleri zaman aşımına uğradı. Şimdi gözler Meclis’te. Ancak bir anayasa değişikliğine gidilirse faili meçhul cinayetler zaman aşımına uğramayacak. Peki, Meclis bunu başarabilir mi? Üzerinden tam 20 yıl geçti; içinde Uğur Mumcu’nun olduğu halde otomobiline yerleştirilen bombanın patladığı günün üzerinden, yani 24 Ocak 1993 gününden söz ediyorum. Meclis komisyonları kuruldu, dava açıldı, onlarca kişi yargılandı, ama saldırıyı kimin, neden düzenlediği ortaya çıkarılamadı. Şimdi, yasalar gereği, Umut Davası zaman aşımına uğradı. Uğur Mumcu ile birlikte Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy cinayetleri de aynı akıbete uğradı. Sırada, aralarında şüpheli ölümlerin de olduğu Cem Ersever, Başbağlar Katliamı, Madımak, Turgut Özal, Eşref Bitlis, Adnan Kahveci dosyaları var... Bu yıl onlar da zaman aşımına uğrayacak. Bu dosya ve davaların zaman aşımına uğramasını engelleyecek iki yöntem var. Bunlardan biri; savcıların ellerindeki dosyaları yeniden inceleyip, şüpheliler hakkında tutuklama kararı alması ifadesini aldıktan sonra tutuklaması da gerekmiyor- ikincisi ise, anayasa değişikliğine gidilerek, faili meçhullerde zaman aşımı uygulanmaz maddesinin eklenmesi gerekiyor. Aksi takdirde toplum vicdanı rahatlatılamayacak. Bu ülkede yaşayanların, ülkesine, kurumlarına güvenmesi için böyle bir adım atmak şart. Şimdi, diğer faili meçhullere de ışık
110 I ŞUBAT 2013
tutması açısından, Uğur Mumcu soruşturmasının hangi aşamalardan geçtiğine bakmakta fayda var.
I
CEMAL SUBAŞ
İSİ TEMPO DERG ÜRÜ ÜD M Rİ LE YAZI İŞ
Bu rapor Meclis’te görüşülmeliydi Suikastten kısa süre sonra TBMM Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu kuruldu. Faili meçhullerle ilgili önemli çalışmalar yaptılar. Cinayetlerin işlendiği şehirlere gidildi, yerinde incelemeler yapıldı. Uyuşturucu ve PKK ile ilgili önemli detaylara ulaştılar. Detaylı bir rapor hazırlardılar. Raporda, koruma zafiyetinden delillerin karartılmasına kadar pek çok bilgi vardı. Raporun Meclis Genel Kurulu’na indirilip, okunması, sonra da İçişleri ve Adalet bakanlıklarının olayın üzerine gitmesi gerekiyordu. Ama komisyondaki emniyet kökenli üç milletvekili, rapora şerh düştü. Bu sayede rapor, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülemedi. Tabii, Uğur Mumcu’nun ardından, aynı yıl, 1993’te peşi sıra diğer suikastlar yaşandı. Belki de o rapor işleme konulsa, birçok cinayet engellenebilirdi. Bu raporun tamamlanmasının ardından ilginç bir gelişme de yaşandı. TBMM Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu
“Gereği yapılacak”
Raportörü, eski TBMM Susurluk Komisyonu Raportörlüğünü de yapan Akman Akyürek, Susurluk benzeri bir kazaya kurban gitti. O da faili meçhul kaldı. Akyürek’in Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın banka hesaplarına ulaştığı ileri sürülüyordu. TBMM Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu’nun hazırladığı rapor kadük kalınca, bu kez CHP ve RP’nin girişimiyle TBMM Uğur Mumcu Komisyonu kuruldu. Hazırlanan detaylı rapor, Meclis Genel Kurulu’nda da görüşüldü. Bu kez muhalefet eden çıkmadı. Dönemin adalet bakanı, gereğinin yapılacağını söyledi. Ama ilerleyen günlerde ne adalet ne de içişleri bakanlıkları adım attı.
Dört Mevsim Bahçeşehir
Bu dosya ve davaların zaman aşımına uğramasını engelleyecek iki yöntem var. Bunlardan biri; savcıların ellerindeki dosyaları yeniden inceleyip, şüpheliler hakkında tutuklama kararı alması, ikincisi ise, anayasa değişikliğine gidilerek, faili meçhullerde zaman aşımı uygulanmaz maddesinin eklenmesi gerekiyor.
Bu dönemde Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin başına geçti. Uğur Mumcu’nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu, Özden’e bir mektup yazarak, Muammer Aksoy ile ilgili bir rapor hazırlanmasını istedi. Kabul gördü. Hemen çalışmalara başlandı. Ahmet Taner Kışlalı’nın öldüğü yıl (1999), aynı zamanda Bahriye Üçok’un ölüm yıldönümünde rapor ADD yönetimine teslim edildi. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, raporu ciddiye alarak; MİT müsteşarı, ulaştırma bakanlığı müsteşarı, başbakanlık
7 yıl sonra gelen ümit
müsteşarı, adalet bakanlığı müsteşarı, DGM başsavcılığı ve faili meçhul cinayetlerde adı geçenlerin ailelerinin de (Uğur Mumcu, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok) yer alacağı bir komisyon oluşturulması talimatını verdi. Komisyon toplantı yapacağı sırada artık başbakanlıktan mı çok bastırılıyor mu ne dendi Mayıs 2000’de Umut Operasyonu yapıldı ve dava açıldı. Yani Mumcu’nun öldürülmesinden tam 7 yıl sonra… Dava şimdi zaman aşımına uğradı. Avukat Ceyhan Mumcu ile konuştum. Hala Meclis nezdinde girişimlerde bulunuyor, “Zaman aşımı uygulanmasın” diyor. Henüz hükümetten bir yanıt alabilmiş değil. Savcılara çağrıda
bulunuyor, ama o tarafta da bir hareketlenme henüz görünmedi. Bu nokta da –zaman aşımının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor- 21 Eylül 2012’de zaman aşımına uğrayan Musa Anter olayına bakmakta fayda var. Çünkü önemli bir gelişme yaşandı. MİT, Ergenekon davalarına bakan mahkemeye, zaman aşımının dolmasının ardından bir dosya gönderdi. Dosyada, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün Yeşil’in ifadesini aldığını ve ifadeye ilişkin bilgilere yer veriyordu. Buyurun bakalım, şimdi ne olacak. Anter dosyası yeniden açılmayacak. Büyük ihtimalle, diğer dosyalar da zaman aşımına uğradıktan sonra bilgiler akmaya başlayacak. Ateş, düştüğü yerle kalacak. I ŞUBAT 2013 I
111
BULMACA
112 I ŞUBAT 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
NÖBETÇİ ECZANELER
REHBER Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Karakolu İtfaiye Alo Ambulans
212 444 06 69 212 669 26 21 212 669 31 37 212 669 55 66
Bahçeşehir Aile Sağlık Mer. Bahçeşehir Taksi Durağı Esenkent Taksi Durağı PTT 1. Kısım Muhtarlık 2. Kısım Muhtarlık
212 669 63 60 212 669 86 86 212 672 09 46 212 669 16 00 212 669 62 10 212 669 80 25
76D
146T
BAHÇE)EH(R-TAKS(M (Ç(FT KATLI) hatt› Gidi -Dönü sefer süresi: 180 dakika KITA ND. hatt›r
BO'AZKÖY MH.-BAHÇE)EH(R-YEN(KAPI hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 155 dakika
BAHÇEŞEHİR Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:20 09:40 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:05 13:25 13:45 14:00 14:20 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:30 17:50 18:05 18:25 18:45 19:05 19:25 19:45 20:05 20:20 20:35 21:00 21:20 21:40 22:00
06:10 06:25 06:40 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:45 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:25 17:45 18:05 18:20 18:35 18:55 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:55
07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:55 19:15 19:35 19:55 20:15 20:35 20:55 21:15 21:40 22:05
TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi
19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:25 23:50
19:20 19:40 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50
Pazar/Tatil 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50
Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:30 05:45 05:55 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:20 07:40 08:00 08:20 08:35 08:50 09:05 09:20 09:40 09:55 10:15 10:30 10:50 11:10 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:50 15:10 15:30 15:50 16:10 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00
05:30 05:45 05:55 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:20 07:40 08:00 08:20 08:35 08:50 09:05 09:20 09:40 09:55 10:15 10:30 10:50 11:10 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:50 15:10 15:30 15:50 16:10 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00
05:30 05:45 05:55 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:20 07:40 08:00 08:20 08:35 08:50 09:05 09:20 09:40 09:55 10:15 10:30 10:50 11:10 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:50 15:10 15:30 15:50 16:10 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00
YENİKAPI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:20 06:35 06:50 07:10 07:25 07:40 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:20 14:40 15:00 15:20 15:40 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:20 23:45 00:10
06:20 06:35 06:50 07:10 07:25 07:40 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:20 14:40 15:00 15:20 15:40 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:20 23:45 00:10
06:20 06:35 06:50 07:10 07:25 07:40 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:20 14:40 15:00 15:20 15:40 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:20 23:45 00:10
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir
76E ESENKENT-BAHÇE)EH(R-TAKS(M (EKSPRES KATLI) hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 150 dakika BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:00 06:20 06:40 07:00 07:20 07:40 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00
06:30 07:00 07:25 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00
06:30 07:00 07:25 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00
TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
19:20 19:50 20:15 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30
19:20 19:50 20:20 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir
19:20 19:50 20:20 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30
3. CADDE ECZ. 608 00 26 ARMAĞAN ECZ. 669 93 00 ANADOLU ECZ. 607 12 15 BAHÇ. AYDIN ECZ. 608 00 37 BAHÇEŞEHİR ECZ. 669 34 34 BOĞAZKÖY ECZ. 607 06 06 CAN ECZ. 672 15 56 DEFNE ECZ. 669 96 59 DENİZ ECZ. 672 43 03 DERMAN ECZ. 605 02 14 DİLEK ÖZ ECZ. 669 70 10 ECZANE AKBATI 397 01 17 ECZANE FİLİZ 672 01 03 ELİT ECZ. 672 33 32 ELVİN ECZ. 669 18 27 GÜNGÖR ECZ. 672 94 01 İSTANBUL ECZ. 672 33 30 KENT ECZ. 596 55 53 MAVİ ECZ. 669 59 51 OKSİJEN ECZ. 669 44 66 SU ECZ. 669 97 97 ŞEHİR ECZ. 608 17 27 ŞELALE ECZ. 669 09 11 YILDIZ ECZ. 607 08 10
G 8 ŞUBAT G 2-26 ŞUBAT G 23 ŞUBAT G 9 ŞUBAT G 11 ŞUBAT G 13 ŞUBAT G 16 ŞUBAT G 18 ŞUBAT G 12 ŞUBAT G 20 ŞUBAT G 6 ŞUBAT G 4-27 ŞUBAT G 15 ŞUBAT G 5-28 ŞUBAT G 3 ŞUBAT G 10 ŞUBAT G 17 ŞUBAT G 22 ŞUBAT G 1-25 ŞUBAT G 24 ŞUBAT G 7 ŞUBAT G 14 ŞUBAT G 21 ŞUBAT G 19 ŞUBAT
147 )AH(NTEPES( - AVCILAR hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 140 dakika İBRAHİM KOÇARSLAN İ.Ö. Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:00 06:20 06:40 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:05 09:30 09:55 10:20 10:45 11:10 11:35 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:10 16:35 16:55 17:20 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30
06:00 06:20 06:40 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:05 09:30 09:55 10:20 10:45 11:10 11:35 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:10 16:35 16:55 17:20 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30
06:20 06:40 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:05 09:30 09:55 10:20 10:45 11:10 11:35 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:10 16:35 16:55 17:20 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30
AVCILAR Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:20 06:20 07:30 06:45 06:45 07:50 07:10 07:10 08:10 07:30 07:30 08:30 07:50 07:50 08:55 08:10 08:10 09:20 08:30 08:30 09:45 08:55 08:55 10:10 09:20 09:20 10:35 09:45 09:45 11:00 10:10 10:10 11:25 10:35 10:35 11:50 11:00 11:00 12:15 11:25 11:25 12:40 11:50 11:50 13:05 12:15 12:15 13:30 12:40 12:40 13:55 13:05 13:05 14:20 13:30 13:30 14:45 13:55 13:55 15:10 14:20 14:20 15:35 14:45 14:45 16:00 15:10 15:10 16:25 15:35 15:35 16:50 16:00 16:00 17:15 16:25 16:25 17:40 16:50 16:50 18:00 17:15 17:15 18:20 17:40 17:40 18:45 18:00 18:00 19:10 18:20 18:20 19:35 18:45 18:45 20:00 19:10 19:10 20:25 19:35 19:35 20:50 20:00 20:00 21:10 20:25 20:25 21:30 20:50 20:50 21:50 21:10 21:10 22:15 21:30 21:30 22:40 21:50 21:50 22:15 22:15 22:40 22:40 Not:İŞ GÜNLERİ SAAT 06:30DA EK SEFER DÜZENLENMEKTEDİR. MAVİ RENKLİ HAREKET SAATLERİNDE BAHÇEŞEHİR ŞELALE EVLERİNİ DOLAŞIR. MAVİRENKLİ HAREKET SAATLERİNDE BAHÇEŞEHİR ŞELALE EVLERİNİ DOLAŞIR. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
E-57 ESENKENT BAHÇE)EH(R-BAKIRKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika KITA ND. hatt r ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:25 06:50 07:10 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:05 17:40 18:10 18:40 19:15 19:50 20:25 20:50
06:25 06:50 07:10 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:05 17:40 18:10 18:40 19:15 19:50 20:25 20:50
07:10 07:35 08:00 08:20 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10
BAKIRKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
07:40 08:15 08:40 09:05 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 18:35 19:10 19:45 20:15 20:45 21:20 21:50 22:20
07:40 08:15 08:40 09:05 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 18:35 19:10 19:45 20:15 20:45 21:20 21:50 22:20
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
08:10 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10 21:40 22:10 22:40
E-58 ESENKENT-BAHÇE)EH(R-MEC(D(YEKÖY hattı EKSPRES hattır Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:05 06:30 06:55 07:20 07:45 08:25 09:10 10:00 10:35 11:00 11:30 12:10 13:00 13:35 14:05 14:30 15:05 15:45 16:20 17:00 17:40 18:10 19:00 19:40
06:30 07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 11:00 12:00 13:00 14:00 15:00 15:45 16:30 17:15 18:00 18:45 19:30 20:10
08:30 09:30 10:30 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:30 18:30 19:30 20:30
MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
07:15 08:10 08:50 09:20 09:45 10:10 10:50 11:30 12:05 12:40 13:05 13:40 14:25 15:05 15:40 16:05 16:50 17:30 18:00 18:45 19:15 19:50 20:30 21:10
07:45 08:15 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:15 18:00 18:45 19:30 20:15 21:00 21:45
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
09:45 10:45 11:45 12:45 13:45 14:45 15:45 16:45 17:45 18:45 19:45 20:45 21:45
Otobüs saatleri 3 ŞUBAT 2013 tarihinde www.iett.gov.tr sitesinden güncellenmiştir
ÖNEMLİ TELEFONLAR
Dört Mevsim Bahçeşehir
2
8 Ekim 2012 - 17 Şubat 2013 Tarihleri Arasında Aynı Gün İçerisinde Toplamda Her 50 TL ve Katları Alışverişinize Çekiliş Hakkı
Bu Piyango Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü’nden alınan 04/10/2012 tarih ve B.07.1.MPİ.0.13.04.00-255.01.02/2835 – 10541 sayılı izni ile düzenlenmiştir.
E-5 Yolu Üzeri / Avcılar
Tel: 0212 509 98 00 www.pelicanmall.com.tr