KASIM 2013 - YIL: 4 - SAYI: 40
AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ
BİR ÇALIŞANINIZ BİLE VARSA
GELENEKSE L LEZZETLER
2013 London College Of Music Piyano sınavına katılan tüm öğrencilerimiz geçmiştir. Berke Aydın Beyhan Miray Kasapçopur Ceren Şık Deniz Çangal Ece Erdoğan Efe Kerem Aksoy
Ege Aral Aksoy Ekin Tanrıverdi Mehmet Eren Çiftçi Melisa Deniz Keleş Nihat Kerem Çağlayan Nil Keleş
Özgür Gülen Rozerin Ece Yılmaz Seran Şahin Sezin Güve Türkü Tonya Karadeniz
2013 London College Of Music Klasik Gitar sınavına katılan tüm öğrencilerimiz geçmiştir. Ahmet Kaan Arslan Anıl Özoğlu Bora Öztürk
Eylül Çavuşoğlu Helin Salduz Onat Barın Erol
Raperin Doğa Yılmaz Ulaş Deniz Çakır
CAMPUS 4: 669 95 10
Aşık Mahsuni Şerif Cad. Defne 4 Villa 11 Bahçeşehir/İstanbul
Ev ortamından uzaklaşmadan çocuklarınızın ve sizlerin rahat edeceği, aynı zamanda eğleneceği, onların hayallerine dokunabilecek sıcacık bir mekan olan chocomania 350 m2’lik bir alana yayılmış olup, yetişkinler ve çocuklar için ayrı ayrı dekore edilmiş 4 farklı kattan oluşmaktadır. Çocuklarınız özel günlerini kutlarken bir yandanda çikolata yapmanın keyfine varacakları mekanımızda, tüm güzellilkleri yaşamanın tadına ayrıca varacaklar. Bir yandan doğum günü kutlayacak, diğer yandanda kendi yapmış oldukları çikolataları yemenin tadına varacaklar. Her yaşa ait doğum günü partisi konseptleri bünyemizde bulunmakta. Kendi istekleriniz doğrultusunda kutlayacağımız partilerde bir çok alternatif paket şecenekleri bulunmakta. Her yaşa, her türlü organizasyona hitap eden chocomania sizleri beklemekte.
Manolya Kapısı Özdeniz Villaları Prof. Dr. Muammer Aksoy Sok. Villa No:30 Esenkent/Bahçeşehir (Belediye Karşısı)
ETKİNLİKLERİMİZ
% Doğum günü partileri % Çikolata atölyesi % Baby shower % Kurabiye ve cupcake
atölyesi
% Sünnet kutlamaları % Çay saatleri % Diş buğdayı % Kına gecesi % Özel gün partileri
% Okullara özel
etkinlikler % Sabah kahvaltıları % Toplantılar % Karaoke partileri
Tel: 0212 672 79 63 Gsm: 0539 666 81 66 www.chocoparti.com
‘DE NELER VAR?
EDİ TÖR ,ün Notu
üzgün hissediyor Kasım sayımızın neden ölüm kapak konusuyla çıktığını anlatacağım size. Aslında çok tereddüdümüz oldu ama bu konu bir önceki sayı yazarımızın (Adsız) tavsiyesiyle başladı, 10 Kasım Atatürk’ün 75. ölüm yıldönümü nedeniyle de haber toplantımızda herkesin onaylamasıyla konu bu yönde gelişti. Aslında ilk kapak başlığımız ‘Bu ölümü seveceksiniz’ olarak düşünülmüştü. Sonrasında ise yazının içeriği doğrultusunda ‘Ölümsüz Türkiye’ daha doğru geldi. Ama bizim kapak konumuzdaki ölüm hep o bilinen ölümü anlatmıyor. Yazarımız Meftun Cem’in (Adsız) bu yazısını ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum. Ölüm demişken bu ay beni üzen bir ölümden sizlere bahsetmeden geçemeyeceğim. Bugüne kadar hep evde hayvan beslemeye karşı çıkmışımdır. Karşı çıkmamın sebeplerinin başında onların da bizler gibi birer canlı ve bunun yanında bir çocuk gibi sorumluluğu olduğunu düşünmemden kaynaklanıyordu ama ölümlerinin bu kadar can acıtacağını hiç düşünmemiştim. Evet, ablamlarım köpeği Efe’yi kaybettik. 10 yıldır sanki o da aileden biri gibi olmuştu. Her ablamlara gittiğimiz de özellikle kızım onunla alt alta üst üste saatlerce oynardı. Ben çok hayvanlara yanaşamam ama ben de onu çok benimsemişim. Facebook’ta Efe’yi kaybettik mesajını görünce gözlerimden yaşlar boşaldı. Hele bir gün sonra öğrenen kızımın gözyaşları ve “Şu an çok mutsuzum çünkü kuzenimin köpeği olan Efe dün öldü, çocukluğumdan beri vardır Efe. Gerçekten çok üzüldüm Ece ablama, enişte babama, Ege abime ve teyzeme baş sağlığı diliyorum” diye yazdığı facebook mesajı beni çok üzdü. Yazımı daha önce okuduğum ve çok beğendiğim biraz da bu konuyla alakalı olduğunu düşündüğüm bir yazıyla bitirmek istiyorum… Anlayana… ERKEKLER NEDEN ERKEN ÖLÜR..? Akşam annemle babam televizyon seyrediyorlardı. Annem, 'Geç oldu,' dedi, 'zaten yorgunum, ben yatıyorum.' Annem kalktı, mutfağa gitti. Çerez-meyve tabaklarını çalkaladı kaldırdı. Sabaha hazır olsun diye çaydanlığı doldurdu, demliğe çay koydu. Şekerliğe baktı, dibinde az kalmış, üstüne ekledi. Kahvaltı için buzluktan ekmek çıkardı, akşam yemeği için çözülsün diye de eti aşağıya koydu. Kahvaltı masasını hazırlamak için masanın üstündekileri topladı. Telefonu şarja koydu, telefon defterini kapatıp yerine koydu. Sonra çamaşır makinesinden ıslak çamaşırları çıkarıp astı ve makineyi tekrar doldurdu. Banyodaki çöp sepetini boşalttı. Islak bir havluyu kurusun diye duş perdesinin borusuna astı. Bir gömlek ütüledi, kopuk düğmesini dikti. Çiçekleri suladı. Esneyerek gerindi ve yatak odasının yolunu tuttu. Çalışma masasının yanından geçerken durdu, öğretmene tezkere yazdı, okul gezisi için para sayıp ayırdı, eğildi, sandalyenin altına girmiş ders kitabını aldı, masanın üstüne koydu. Kek tarifleri defterini çıkardı, arkadaşına söz verdiği tarifi bir kağıda yazdı, çantasına koydu. Bakkaldan alınacakları not etti, notu da çantasına koydu. Sonra gitti, 3'ü 1 arada temizleme losyonuyla yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı. Gece kremini ve kırışık önleyici nemlendiricisini sürdü. Tırnaklarına baktı, törpüledi. İçeriden 'sen yatmaya gitmemiş miydin' diye seslenen babama 'şimdi gidiyorum' deyip köpeğin su kabını doldurdu. Kapıları pencereleri kontrol etti, holdeki lambayı yaktı. Kardeşimin odasına gitti, oğlan uyumuş diyerek, lambasını söndürdü, bilgisayarını kapattı, gömleğini astı, yerdeki kirli çorapları toplayıp sepete attı. Bana geldi, 'haydi yat artık, biraz da yarın çalışırsın,' dedi. Kendi odasına gitti, saati kurdu, ertesi gün giyeceklerini hazırladı. 6 maddelik acil işler listesine 3 madde daha ekledi. Kendi kendine iyi geceler diledi, hayallerinin gerçekleştiğini gözünün önüne getirdi. İşte o sırada babam televizyonu kapattı, ortaya öylece bir 'ben yatıyorum' dedi ve gitti yattı. Sizce bu işte bir gariplik yok mu? Kadınların neden daha uzun yaşadığını merak etmiyor musunuz? Çünkü bizim yapımız uzun çekişli ve işimizi bitirmeden öyle çabuk çabuk ölemeyiz! Şimdi bu yazıyı tanıdığınız olağanüstü kadınlara gönderin - emin olun, hepsi bayılacaktır. SONRA DA ARTIK YATIN !
16. Bölgeden 24. Bahçeşehir’de Cumhuriyet kutlamaları 26. Kısa haberler 44. KAPAK KONUSU Ölümsüz Türkiye 52. Ölüm korkusu ile baş etmenin yolları 56. Bir çalışanınız bile varsa AMAN DİKKAT!
İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk
14
I KASIM 2013
Reklam Müdürü: Nurcan Ercan Güler
Sorumlu Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç
Yayın Kurulu: Hatice Gülçür İnanç Kazım İlter İnanç
Tasarım ve Uygulama: Hazan Yapımevi Teknik Müdür: Aziz Serdar Taştan
Kapak Çizim-Tasarım: Naci Koç Hukuk Danışmanı: Av. Baycan Şabudak
62. Geleneksel Lezzetler Babannemin Aşure’si 68. Atam sana ölüm hiç yakışmadı... 72. İstanbul’daki ağaç müzesi Atatürk Arboretumu 82. 24 Kasım 84. DOSYA-Üniversiteler Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ 108. GEZİ- Dünya miras şehri SAFRANBOLU 112. Zamanın durduğu yer KARABURUN
HER AY SİZLERLE
44 22. ADSIZ - Meftun Cem 36. EKONOMİKayhan Öztürk 42. HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 76. EĞİTİM- Yard. Doç. Dr. Mehmet İnan 92. SPOR- Savaş Kahraman 100. DOĞAL YAŞAMProf. Dr. Murat Kartal 104. GÜZELLİK Yasemin Yurtman Candemir 115. YEMEK - Hülya Şakır Elele Mutfak Atölyesi
Melike Güntürk
Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk
62
İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst. Tel: 0212 607 10 28 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@hazanyapimevi.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir web: www.hazanyapimevi.com
116. ASTROLOJİ- Nisa 118. MODA Bengü Arslan 119. EN GÜZEL ÇOCUKLAR 120. HUKUKAvukat Şirin Şilli 121. KÜLTÜR SANATHatice Gülçür İnanç 122. POLİTİKACemal Subaşı 124. OTOMOBİLTunç Altınbaş 126. BULMACA 128. REHBER
HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ
BİZE ULAŞIN
607 10 28 532 371 76 93 212
Dağıtım: 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi Baskı: Veritas Basım Merkezi Kağıthane-İstanbul 212 294 50 20
4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Bahçeşehir’de evler ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Ardıçlı Evler, Spradon, Mesa Nurol, Eston, Armina, City Court, Günışığı, Uphill, Banu Evleri, Hill Park, Yasemin Evleri, Kardelen Evleri, Dumankaya, Esenkent, Boğazköy (Avc›lar-Beylikdüzü E5 işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.
Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, Ertan Dağhan, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Seda Asparuk, Serkan Güler, Yasemin Sevinç, Yücel Akkoyunlu, Z. Hazan Güntürk Dağıtım ekibi: Devran Öztürk, Sergen Demirtaş, Can Çataltaş, Cem Sukuşu, Sadık Can Düzgün, Egemen Akalın, İsmail Karatuna, Veli Akgül, Deha Güneş, Hasan Gediktaş, Onur Çiftçi, Berk Şimşek
BÖLGEDEN
Dört Mevsim Bahçeşehir
BKSM sezon açılışını Ferhat Göçer ile yaptı
Başakşehirlilere konser, tiyatro ve dünya standartlarında gösterileriyle hizmet veren Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi (BKSM) 20132014 sezon açılışını Ferhat Göçer konseriyle yaptı. Dünyaʼnın en prestijli orkestralarından İngiliz Kraliyet Filarmoni Orkestrasıyla 2011 yılında Bahçeşehirlilerle buluşan BKSMʼnin sezon açılışına Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysalʼı temsilen Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel katıldı. Başakşehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği açılış konserinde BKSMʼnin 1219 kişilik salonu tamamen doldu. Ferhat Göçer konser öncesinde Bahçeşehir Kültür Sanat Merkeziʼni çok beğendiğini belirterek “İçerde muhteşem bir atmosfer var. Çok büyük bir salon, çok ideal bir salon. Seyirciyle sahnenin iletişimi açısından mükemmel bir salon. Bu nedenle bu salonda verilen konserlerin çok değerli olduğunu düşünüyorum. İstanbulʼa da böyle güzel bir salon kazandıran herkese de yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Güçlü yorumu ve her biri hit olan şarkılarıyla, müzikseverlerin ilgiyle takip ettiği isimlerden olan Ferhat Göçer konserine ʻGötür beni gittiğin yereʼ parçasıyla başladı. İzleyicilerle bir süre sohbet eden sanatçı ʻTürkiyeʼnin en güzel konser sa-
16
I KASIM 2013
lonlarından birindeyiz. BKSMʼnin ve sizlerin görkemine yakışır bir konser olmasını diliyorumʼ dedi. Ferhat Göçer konserde ʻGidememʼ, ʻYüzüm gülmüyorʼ, ʻBundandır Ustaʼ gibi bilindik parçalarının yanı sıra İngilizce, Fransızca, Yunanca parçaları da başarıyla seslendirdi. Göçerʼin sanat musikisinden seslendirdiği parçaları Başakşehirliler ilgiyle dinledi. Sanatçıya konser sonrasında Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel tarafından çiçek takdim edildi. Sahne performansıyla göz dolduran Sanatçı alkışlarla uğurlandı.
BKSM, bu sezonda da çok iddialı Gerçekleştirdiği konser, tiyatro ve gösterilerle Başakşehirlilerin göz bebeği olan Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi, 2013-2014 sezonunda da çok iddialı etkinliklere ev sahipliği yapacak. BKSMʼnin Kasım 2013 programında Mazhar Alanson, Ömer Faruk Tekbilek, Can Atilla gibi duayen sanatçıların konserleri yanında; Colors Of
Turkey (Türkiyeʼnin Renkleri) gibi müzik ve dans grupları da yer alacak. BKSM bu sezonda yetişkinler kadar çocukların da gönlünü fethedecek tiyatro oyunlarına mekan olacak. Kasım ayı boyunca Ali Baba ve Kırk Haramiler, Güneşe Yolculuk, Kırmızı Pabuçlar tiyatro oyunları ilçe çocuklarıyla buluşacak.
BÖLGEDEN
Dört Mevsim Bahçeşehir
Dünden bugüne Bahçeşehir‘in yedinci konuğu Salahattin Özgül Başakşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Bahçeşehir Sohbetleri'nin yedincisi Bahçeşehir Tenis Kulübü Başkanı Salahattin Özgül ile devam etti.
Bahçeşehir Muhsin Ertuğrul Tiyatro Salonun'da gerçekleşen ve Belediye Başkan Yardımcısı Nuretin Ertemel'in ev sahipliğini yaptığı geceye Bahçeşehir Tenis Kulübü üyeleri, öğretmenleri ve Bahçeşehirli vatandaşlar katıldı. Bahçeşehirʼin ilk kurulduğu günden bugüne fotoğrafların yer aldığı slayt gösterisinin ardından, Başakşehir Belediye Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel, gecenin açılış konuşmasını yaptı. Bu yılın sonuna kadar her ay düzenlenecek olan sohbetlerin moderatörlüğünü yine kendine has eğlenceli üslubuyla Bahçeşehir Üniversitesi Akademisyenlerinden Doç. Dr. Mehmet Çelik yaptı. Bahçeşehir'e ilk taşındığı zaman ekmek almak için bir bakkalın bile olmadığını söyleyen Bahçeşehir Tenis Kulübü Başkanı Salahattin Özgül, Tenis kulübü ve Bahçeşehir'in ilk kurulmasını anlattı. "İlk taşındığımız zaman şehre gelip gitmek sıkıntı olsa da burası çok keyifliydi. Yavaş yavaş komşular geldi, çarşılar açıldı. Komşuluk çok güzeldi. Tabii kalabalık oldukça
18
I KASIM 2013
komşuluk ilişkileri zayıflamaya başladı. Daha önce oturduğum Bakırköy'de tenis oynuyorduk. Bahçeşehir'de kortlar yetersizdi ama burada oynayan iki-üç kişi bir araya geldi. Sonrasında 40 kişi olarak Bahçeşehir Tenis Kulübü kuruldu. İkinci dönem Başkanlığa seçildim. Kademe kademe ilerleyerek kortları düzenledik. 40 olan üye sayımız
şu an 220 asil üyeye ulaşmış durumda. 2 açık, 2 kapalı kort, 2 antrenör ve 3 yardımcı antrenör ile tenisçiler yetiştiriyoruz. Burada tenis oynayan çocuklarımız ve 55+ gibi bir çok yetişkin kategoride uluslararası yarışmalara katılarak Türkiye'yi temsil ettiler. Tenis kulübümüz spor yapmanın yanı sıra Bahçeşehir'de ilk zamanlarda bulduğumuz muhabbeti, komşuluk ilişkilerini de güçlendiriyoruz"dedi. Tenis kulübünün sadece iyi günü değil kötü günü de paylaştığını anlatan Salahattin Özgül, "Kulüp faaliyetlerini yaparken ekonomik ya da siyasi çıkarları gözetenleri tenkit ediyorum. Bu tür sosyal işler siyasi ve ekonomik çıkarlardan arınmış olmalı. Bize burada her türlü imkanı ve kolaylığı sağlayan Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel'e çok teşekkür ediyorum"dedi. Sohbetin ardından soru cevap kısmına geçildi. Gecenin sonunda Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel, Bahçeşehir Tenis Kulübü Başkanı Salahattin Özgül'e bir plaket takdim etti.
Dört Mevsim Bahçeşehir
ÜCRETSİZDİR ALABİLİRSİNİZ OKUYABİLİRSİNİZ Artık dergimize ay içerisinde istediğiniz zaman ulaşabilirsiniz. Normal dağıtım haricinde, belirli noktalarda bulunan dergiliklerden de 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi’ne ulaşabileceksiniz. Ay içerisinde dergimize ulaşabileceğiniz noktalar: Bahçeşehir Aşiyan Cafe, Bahçeşehir Boşnak Börek, Akbatı Burger House, Esenkent Taşfırın, Boğazköy girişi Çıra Restaurant...
20
I EKİM 2013
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Dört Mevsim Bahçeşehir
“Bahçeşehir-Taksim arası 33 km. Sabahları 2, akşamları 1 saatte katedilen bu yolu, trafik olmadığında 36 dakikada gitmek mümkün. Yani gidiş dönüş süresi normal şartlarda 72 dakika olabilir. Trafik nedeniyle her gün fazladan 108 dakika, ayda 36 saat, yılda 432 saat yolda geçiyor. Bunu güne vurduğumuzda, yılda yaklaşık 19 tam günümüz boşa harcanıyor.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, geçtiğimiz günlerde Kiptaş’ın 16.000 kişilik konut projesi Vaditepe’nin Bahçeşehir’de başladığını muştuladı. Ardından ise vurucu bir haber daha verdi, Bahçeşehir’e metro projemiz erkene alındı, 2019’da bitecek dedi. Aman ne güzel (!) Peki, Vaditepe ne zaman bitecek, 24 ay sonra. Metro ne zaman gelecek, 60 ay sonra o da iyi ihtimalle. 16.000 kişi Bahçeşehir’de yaşamaya başlayınca, 36 ay kadar hep birlikte çıldıracağız. Ama olsun siz sabredin,”Gelecek, gelecek metro gelecek.” Türkiye’de her nedense sistem farklı işliyor. Kentte trafik karmaşasını çözebilmek adına, yeni cazibe merkezleri yaratılıyor. Her türden konforun olacağı vaat edilen birbirinden kıymetli konut projeleri uçuk fiyatlarla satılarak rant sağlanıyor. Herkes, bedava veriliyormuşçasına birer ikişer alıyor. Prim yapmasına yapıyor, ancak yaşam başlayınca, çile de başlıyor. Çünkü başta yapılması gereken alt yapı ve yol çalışması sona bırakılıp, hele şu evleri
22
I KASIM 2013
Bahçeşehir’in SUÇU NE?
bekleme 40 dakika Yolculuk. dikelim gerisi kolay ADSIZ Ardından, 15 dakika Unkapadeniyor. Gerisi kolay nı’na yürüyüş ve 20 dakika denen öyle kolay gelmiyor; Taksim’e otobüs yolculuğu. olan, o konutları yaşamak Yani toplu taşıma kullanarak için edinenlere oluyor. 3 vasıta değiştirmek ve yüSonra başlıyorlar, herkesi rümek suretiyle kaba bir hebir parmak ağızlara bal çalasapla iki buçuk saatte işte rak susturma çabasına. oluyorsunuz. Sonuç; hepsi 2016’da şu metro hattı, ayrı telden çalan metro 2019’da şu hat, 2023’te bu MEFTUN CEM hatları ile yolculuk vatanhatla bilmem neresi 15 dadaş için çözüm değil, çileymiş. kika. Eğer, trafik çilesinden Bu arada ben şanslı sayılırım, zira serömrünüz kifayet ederse görürsünüz. vis kullanıyorum. Eşim, her gün MecidiBir de televizyonda, yerel yönetime yakın ama halka uzak akademisyenler alı- yeköy’e toplu taşıma araçlarından olan otobüs ile gitmek için savaş veriyor. yorlar sazı ellerine; efendim halkımızın Savaş diyorum çünkü otobüs hareket satoplu taşıma kültürü yokmuş, rahat rahat atlerine göre Bahçeşehir’den Mecidiyearabada gitmek istiyorlarmış. Bu nedenle köy’e liste üzerinde 25 dakikada bir araç şehre tek yolculu hususi araç girmesi duolduğu iddia ediliyor. Realitede ise bu ne rumunda vergi alınacakmış. Zaten Lonyazık ki öyle olmuyor. Araçlar saatinde dra’da da böyleymiş. Toplu taşımayı gelmediği gibi, durakta otobüs bekleme kullanmamış insanların, böylesi üfürmesüresi iyi ihtimalle 40 dakika, bazen 1 leri insanı daha da çileden çıkarıyor. saat 20 dakikayı buluyor. Yolcuların nereİnsan şüpheleniyor doğrusu kendindeyse tamamı şikayetçi ve olan şoförlere den, birbiriyle bağlantılı metrolar var ve oluyor. Herkes hıncını onlardan çıkarıyor. biz mi kullanmıyoruz. Başakşehir’de Otobüse bindikten sonra başlayan trafik adeta bir şölenle açılan Metro’yu kulçilesi ise cabası. İşe ulaştıktan sonra, lanma niyet ettiğimizi düşünelim. Bahçezaten çalışacak derman kalmıyor. şehir ile Başakşehir arası 20 km. Taksim Bahçeşehir’de hal böyle iken, aynı beile Bahçeşehir karayolu ile 33 km. Metro lediyeye bağlı Başakşehir’de durum nasıl kullanılması durumunda, bu yol 53 km diye baktım. İki otobüs var 78 M ve 146 oluyor. Hadi size soru 33 km’yi karayolu M. 5 bilemediniz 10 dakikada bir otobüs ile 2 saatte alan bir yolcu 20 km’yi kaç var. Birini kaçırsanız, diğerini yakalamasaatte gider. Efendim en iyi ihtimalle 1 saatte. Tabii gidebilmesi için Başakşehir nız gayet olası. Peki, Bahçeşehir’in suçu Metro’ya giden otobüsün saatinde gelne, Esenkent, Boğazköy, Ispartakule ve mesi, bozulmaması, sefer iptali olmaması Bahçeşehirli binlerce insan neden mağdur koşuldur. Gelelim Metro serüvenine; 10 ediliyor? Yetkililerin bu konuya acilen çözüm ve açıklama getirmesi gerekiyor.I dk. merdivenden iniş, 5 dakika metro
17 | HaberHayat
CUMHURİYET BAYRAMI
90.
yıldönümünde
Bahçeşehir Cumhuriyeti Bahçeşehir Gölet Bölgesi tören alanında gerçekleştirilen törene Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Başakşehir Kaymakamı Fatih Kocabaş, Garnizon Komutanı Piyade Albay Erhan Ölçün, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Baltacı, Siyasi Parti Temsilcileri, STK Temsilcileri, İlçe okul öğrencileri ve vatandaşlar katıldı.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği tören Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve şehitlerimiz için saygı duruşu, istiklal marşıyla başladı. Tören; Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Başakşehir Kaymakamı Fatih Kocabaş, Garnizon Komutanı Piyade Albay Erhan Ölçün'ün öğrenciler ve vatandaşların bayramını tebrik etmesi ile devam etti. Cumhuriyet
24
I KASIM 2013
Bayramı kutlamalarının açılış konuşmasını yapan Başakşehir Kaymakamı Fatih Kocabaş, özgün, kendine güvenen neslin devamını diledi. Başakşehir ilk, orta ve lise okul öğrencilerinin Cumhuriyet temalı şiir, kompozisyonlarını okudukları törende; öğrencilerin sundukları halk oyunları beğeni ile izlendi. İlçe geneli okullarda yapılan şiir, resim kompozisyon gibi yarışmalarda dereceye
giren öğrencilere ödülleri ise Başakşehir Kaymakamı Fatih Kocabaş, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Garnizon Komutanı Piyade Albay Erhan Ölçün tarafından verildi. Cumhuriyet kutlamaları akşam testili kızlarda toplanan Bahçeşehirlilerin katılımıyla fener alayı ile devam etti. Ardından halaylar çekilip marşlar söylenerek büyük bir coşkuyla son buldu.
Dört Mevsim Bahçeşehir
coşkuyla kutladı
Fener Alayı fotoğrafları: Seda ASPARUK KASIM 2013 I
25
KISALAR
Kültür2000 Koleji Cumhuriyetin 90. yılı şerefine “Cumhuriyet Balosu” düzenledi
Samsung Servisi
ÖZEL
İphone iPad - İpod Servisi
ÖZEL
17. Yıl
Diger Hizmet Verdiğimiz Markalar:
“Atatürk; modern, çağdaş, ufku son derece geniş, ilerici ve devrimci bir liderdi. O, toplumdan kopuk yaşayan bir lider değildi. Onun başlattığı Cumhuriyet Baloları, modern Türk toplumunun dünyaya verilen bir fotoğrafıdır. Bizler, modern Türk toplumunun bu fotoğrafını yansıtmak ve örnek olmak amacıyla Cumhuriyet'imizin 90. yılını bir balo düzenleyerek kutluyoruz” diyen Kültür2000 Kolejiʼnin Cumhuriyet balosunda kolej öğrencilerinin sunduğu vals gösterisi görülmeye değerdi. Klasik müzik korosu da konuklara müzik ziyafeti sundu. Cumhuriyet balosuna veliler ve öğretmenlerin yanı sıra Alkent ve Bahçeşehirliler de büyük ilgi gösterdi.
Bahçeşehir yeni bir oyuncak markasına ev sahipliği yapıyor
Blackberry HTC Nokia Sony Ericsson
NOTEBOOK SERVİSİ Orginal yedek parça ve onarım... Garantili tamir hizmeti.
www.isilelektronik.com isilelektronik@hotmail.com
212 669 98 09
Toystation mağazası farklı konsepti ve ürünleriyle Ispartakuleʼde hizmete açıldı. Oyuncaklar artık çocuklarımızı oyalama aracı değil, insan beyninin %80ʼinin 2 yaşına kadar geliştiği düşünülürse okul çağına kadar çocuğun oynadığı her oyuncağın gelişimi için ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. Toystation, bu bilinci kendine misyon edinerek, her gelen çocuğa sadece oyalanması için değil, eğlenirken öğrenmesini sağlayacak birbirinden farklı bebekten çocuğa kadar her yaşa uygun ürünleriyle ilk mağazasını Bahçeşehirʼde açtı.
26
I KASIM 2013
KISALAR
Alfemo ile modern yaşam alanlarının çağrısına kulak verin
Asıl başarı fark yaratmaktan geçer. Bunun için Alfemo evlerdeki yaşam alanlarında; çeşit çeşit aksesuarların binbir farklı kombinasyonuyla rengarenk bir dünya sunuyor. Konsept mağazalarıyla Türkiye genelinde tüketicilerine hizmet veren Alfemo, ürünlerinde renk, dizayn, stil, desen gibi modanın olmazsa olmaz unsurlarına yer vermenin yanı sıra kurulduğu günden bu yana kaliteden ödün vermeyen çizgisiyle ve düzenlediği kampanyalarıyla herkesin beğenisini topluyor.
Çocuklar Chocomania‘da hem eğlenecek hem de çikolataya doyacak
Ev ortamından uzaklaşmadan çocuklarınızın ve sizlerin rahat edeceği, aynı zamanda eğleneceği, onların hayallerine dokunabilecek sıcacık bir mekan olan Chocomania 350 m2'lik bir alana yayılmış olup, yetişkinler ve çocuklar için ayrı ayrı dekore edilmiş 4 farklı kattan oluşmaktadır. Chocomaniaʼda çocuklarınız, bir yandan doğum günü kutlayacak, diğer yandanda kendi yapmış oldukları çikolataları yemenin tadına varacak.
Milli yiyeceğimiz Kasap Döner ile hak ettiği değere kavuştu
67 yıllık et firması Sarıtaş tarafından kurulan Kasap Dönerʼin kuruluşundaki temel amacı, ülkemizin en fazla satılan hızlı tüketim yiyeceği olan döneri en üst kaliteye çıkartmak. Sadece et kalitesi ile değil, restoran kalitesi ile de en üst seviyeyi tutturmak amacı ile kurulan Kasap Döner yemek deneyimini çok boyutlu ele alıyor. Sadece lezzeti ile deneyimi yaratmayı yeterli bulmayan Kasap Döner, müşterilerin restoranda geçirdiği süreyi müzik, ışıklandırma, internet erişimi ile toplam deneyime dönüştürüyor. Kasap Döner Akbatı Retoranlar Sokağıʼnda açıldı.
28
I KASIM 2013
KISALAR
Turkuazoo, 24 Kasım’da tüm öğretmenlere ücretsiz
Sürücü belgesi almak için SÜRÜCÜ KURSU seçmeniz gerekiyor. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi SÜRÜCÜ KURSU seçiminizde beklentilerinizi karşılar?
a) Ucuz olsun, teorik ve uygulamalı eğitim
Türkiyeʼnin ilk dev akvaryumu Turkuazoo, 24 Kasım Öğretmenler Günüʼnde, güzel bir gün geçirmek isteyen tüm öğretmenleri köpekbalıklarından dev vatozlara, deniz kaplumbağalarından piranalara kadar dünyanın dört bir yanından getirilen onbinlerce çeşit deniz canlısını, okyanus tabanında yürüyormuşçasına heyecan duyacakları 80 metre uzunluğundaki sualtı tünelini, köpekbalıklarıyla burun buruna gelecekleri 270 derecelik panoramik gözlem salonunu görmeye davet ediyor.
Arçelik’le Mucize Lezzetler Pişirme Etkinlikleri‘ne davetlisiniz
önemli değil. Sınava kendim hazırlanabilirim.
b) Direksiyon (uygulamalı) eğitimi versin ama
birebir olması önemli değil. Dört kişi bir araçta aynı ders saatinde eğitim alabilirim.
c) Teorik ve uygulamalı eğitim alayım ama
eğitim personeli uzman olmasa da olabilir. Sınavı geçmem yeterli.
d) Güler yüzlü uzman eğitim personeli ve idare
personeli olsun. Direksiyon eğitimi birebir en az on iki saat verilsin. Araç kullanımını ve kuralları tam olarak öğreneyim. Sürücü belgesi alınca trafiğe güven içinde çıkabileyim. Daha sonra özel ders almak zorunda kalarak hem param hem zamanım boşa getmesin.
Elele Mutfak Atölyesi, sizleri Şef Hatice Koç ve Şef Selim Karaca ile yeni tarifler denemeye ve içinizdeki şefi ortaya çıkarmaya davet ediyor. Şeflerden yemek pişirmenin püf noktalarını öğrenirken, teknoloji ve tasarımın eşsiz uyumu in love serisi ve bir çok Arçelik ürününü kullanarak mucize lezzetler yaratacaksınız. Çocukların yaratıcılıklarını konuşturacakları cupcake ve whoopies atölyeleri de onları bekliyor. Kasım ve Aralık ayları boyunca Arçelik Yenibosna mağazamızda her Cumartesi 12:00-14:00 ve 15:00-17:00 saatleri arasında yemek yazarımız Elele Mutfak Atölyesi Hülya Şakır ile miniklerle pişirme atölyeleri, her Pazar saat 15:00-17:00 arasında Şef Hatice Koç ile pişirme etkinliği devam edecek. Ayrıntılı bilgiye www.mucizelezzetler.com adresinden ulaşabilirsiniz. Arçelikʼle Mucize Lezzetler Pişirme Etkinlikleriʼne arkadaşlarınızı da davet edin, keyifli bir hafta sonunun tadını çıkarın.
Taşfırın, günün her saati yanıyor
Esenkentʼte hizmet veren Taşfırınʼda günün her saatinde hem sıcak, hem lezzetli birçok ürünü bir arada bulabiliyorsunuz. Özlediğimiz sıcak ekmek çeşitlerinin yanında klasik yaş pastalar, resimli pasta, pay ve tartlar, tatlı-tuzlu kurabiyeler, simit çeşitleri, poğaça ve açmalar, kek çeşitleri, günlük ekler pasta, sütlü tatlılar gibi bir çok ürün Taşfırınʼda sizleri bekliyor.
30
I KASIM 2013
25 TL
Binicilik Dersleri Arazi Binişleri Binicilik Kampı
KISALAR
Versace 19.69’un ilk showroomu Bahçeşehir’de açıldı
- Seramik (torna kullanımı ile), Ahşap, Resim, Ebru ve Diğer Atölyelerimiz - Sanatla İç İçe Doğum Günü - Güzel Sanatlar Fakültesine Hazırlık - Özel Resim Dersi
Dagi Giyim Sanayi, GS Store, Danua ve DTʼnin kurucusu olan Derya Taşdelenlerʼe Versace 19.69ʼun marka danışmanlığı tasarım ve konsepti emanet edildi. Derya Taşdelenler, Versace 19.69 markasının tüm konsept çalışmalarının tamamlandığını ve üretime başlandığını belirtirken, önümüzdeki yıl İstanbulʼun dışındaki illerde de markanın yer alacağını vurguladı. Versace 19.69 markasının Türkiyeʼdeki ilk showroomu Derya Taşdelenlerʼin ev sahipliğinde görkemli bir davetle Bahçeşehirʼde açıldı. İş ve sanat dünyasından çok sayıda davetlinin katıldığı açılışta, Taşdelenlerʼin eski dostları olan Grup Gündoğarken ve Eda-Metin Özülkü çifti de müzikleriyle konuklara keyifli saatler yaşattı.
Sadece buketler oluşturmayız biz duygular oluştururuz...
- Okuma hızında 2-4 kat artış & 12+ GRUBU en AZ %70 oranında anlama Ş A Y - Daha az zamanda daha çok bilgi imkanı - Daha iyi konsantre olabilme becerisi - Okuma yükünü doğru ve bilinçli yönetebilme becerisi - Öğrenilen bilgileri daha uzun süre hatırlayabilme - Beyin Haritaları ile doğru ve etkili not alma becerisi
Şeyma Çiçekçilik Tüm çiçek ihtiyaçlarınız için yaratıcı çözümler
Mental ve Hızlı Okuma Öğretmeni Hilal ATAMAN 0533 519 36 40 Haftasonu Sanat Atölyesi katılımı ve Hızlı Okuma için lütfen arayınız.
Loca Çarşı AVM A Blok C11 BAHÇEŞEHİR/İST.
0212 669 29 28 & 0532 172 1 172
www.pixxo.com.tr & www.pixxoclub.com
Atrium (Mavi Çarşı) Kemal Sunal Cad. No:19 Giriş Kat
669 69 21 - 539 988 60 31
32212 I KASIM 2013
İNGİLTERE EĞİTİMLİ
KISALAR
TECRÜBELİ ÖĞRETMENLE
İNGİLİZCEDE
KESİN ÇÖZÜM Abdi İbrahim Ortaokulu 5-F sınıfından örnek davranış NEW CONCEPT MODÜLER SİSTEM
Abdi İbrahim Ortaokulu 5-F sınıfı öğrencileri LÖSEVʼe destek kermesi düzenleyerek örnek bir davranış sergilediler. Evlerinde annelerine yaptırdıkları yiyecekleri okulun öğrencilerine satış yaparak kazandıkları parayı LÖSEVʼe bağışladılar. 5-F sınıfının bu güzel ve anlamlı davranışlarının herkese örnek olmasını diliyoruz.
N HERKESE VE HER KESEYE BİRE BİR ÖZEL VE GRUP İNGİLİZCE DERSLERİ
Bahçeşehir Börekçisi hizmetinizde
Bahçeşehir Börekçisi Finansbank yanında geçtiğimiz ay açıldı. Kahvaltı tabağının yanında, küt böreği, kol böreği, su böreği, simit, açma ve çeşitlerini her daim sıcak sıcak yiyebileceğiniz Bahçeşehir Börekçisi lezzetiyle yeni kahvaltı mekanınız olmaya aday...
Nİlk okul orta okul lise öğrencilerini sınavlara hazırlayarak notlarını yükseltme N Kolej ingilizcesi seviyesinde yetiştirme N Sınırsız kaynaklar
N ÜDS-TOEFL-IELTS sınavlarına hazırlık bölümü
N Yetişkinlere özel
hızlandırılmış kolay metodla pratik ingilizce
Referanslarlar • Bahçeşehir Koleji • Ayazağa Işık Lisesi • Şişli Terakki Lisesi • Saint Benoit • Notre Dame De Sion • Galatasaray Lisesi • Adnan Menderes Anadolu Lisesi • Koç Üniversitesi • Kadirhas Üniversitesi
• Yeditepe Üniversitesi • İTÜ • YTÜ • Kültür Üniversitesi Sanatçı Çocukları • İşadamları • Bankacılar • Show TV, Atv program yapımcıları
Tel: 0533 520 25 88
3Müz Sanat Atölyesi’nde küçüklere ve büyüklere seramik ve resim eğitimi
2010 yılından beri Bahçeşehir'de faaliyet gösteren 3Müz Sanat Atölyesi, Güzel Sanatlar Mezunu eğitmenler tarafından küçüklere ve büyüklere Seramik ve Resim eğitimi vermeyi amaçlamaktadır. 3Müz Sanat Atölyesiʼnde çocuklar haftada 1,5 saatlik çalışma sırasında resim ile yaratıcılıklarını öne çıkarıp, seramik çalışmalarıyla da 3 boyutlu düsünmeyi öğrenerek, el becerilerini geliştirmektedir. Büyüklerle yapılan resim veya seramik çalışmalarında ise temel sanat eğitimi verilerek, üretimlerini ve yaratıcılıklarını daha verimli kılmaları hedeflemektedir.
34
I KASIM 2013
EKONOMİ
Tüketici kredileri ve kredi kartlarında YENİ DÖNEM...
ÖZTÜRK “Hükümet son günlerde aldığı kararlarla bankaların hoşuna gitmeyen FİNANSGÜNDE M.COM GENEL YAYIN YÖ kozturk@finan NETMENİ adımlar atıyor. Kredi kartlarındaki yeni düzenlemelerin ardından, sgundem.com tüketici kredilerinde erken kapama cezasının kaldırılması gündeme geldi. Özellikle konut kredilerinde borcun vadesinden önce kapatılması halinde alınan komisyonun kaldırılması bankacıları oldukça rahatsız ediyor. “ KAYHAN
İsterseniz önce bankaların müşterileriyle olan ilişkilerine sınırlama getiren bu yeni düzenlemelerin neler içerdiğine bakalım. Öncelikle kredi kartlarına ilişkin yeni düzenleme geçen ay Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) "Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini belirtelim. Bu düzenlemenin yeni kredi kartı alacaklar için geçerli olacağını söyleyelim. İlk defa kredi kartı sahibi olacak bir gerçek kişinin tüm kart çıkaran kuruluşlardan temin ettiği kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartı limiti, ilk yıl için, ilgilinin aylık ortalama net gelirinin 2 katını, ikinci ve sonraki yıllar için ise 4 katını aşamayacak.
Kredi kartı limiti 15 bin liraya kadar olan kredi kartlarına ilişkin ödenmesi gereken asgari tutar, dönem borcunun yüzde 25'inden yüzde 30'una, 15 bin liradan 20 bin liraya kadar limitli kredi kartları için ise yüzde 30'dan yüzde 35'e çıkarıldı. Kart teslimi sırasında, kart sahiplerine, bu bilgi yazılı olacak verilecek ve kredi kartı sözleşmelerinde de bu husus belirtilecek. Bin liraya kadar limitler hariç olmak üzere, aylık veya yıllık ortalama gelir düNeler değişti?
36
I KASIM 2013
zeyi, kart hamili tarafından beyan edilen ve ilgili kuruluşlarca teyit edilen gelirler üzerinden tespit edilecek. Kart çıkaran kuruluşların, müşterileri hakkında müşterinin kredi ödeme performansı, varlık ve yükümlülükleri, sosyal statüsü, eğitim düzeyi, yaşı ve benzeri ödeme gücünün değerlendirilmesinde etkili olabilecek hususlara ilişkin alacakları beyan ve temin edecekleri belgeler çerçevesinde yapacağı değerlendirmeler, ilgili kuruluşça yapılacak teyit niteliğini taşıyacak. Limit artış işlemi öncesinde, ilgili kişinin gelir düzeyi kontrol edilecek. Yapılan kontrollerde, kart çıkaran kuruluşlardan temin edilen toplam kredi kartı limitinin kart hamilinin gelirinin 4 katını aştığının tespiti durumunda, bu kartlar hakkında limit artış işlemi yapılmayacak. İlk defa kredi kartı sahibi olacak bir gerçek kişinin tüm kart çıkaran kuruluşlardan temin Limit artışı nasıl olacak?
ettiği kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartı limiti, ilk yıl için, ilgilinin aylık ortalama net gelirinin 2 katını, ikinci ve sonraki yıllar için ise 4 katını aşamayacak. İlk defa kredi kartı sahibi olacak bir gerçek kişinin, aylık veya yıllık ortalama gelir düzeyinin tespit edilememesi durumunda tüm kart çıkaran kuruluşlardan edinilebilecek toplam kredi kartı limiti en fazla bin lira olacak. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıkladığı basın toplantısında kredi kartına yönelik düzenleme hakkında da bilgi verdi. Babacan, bu yıl tüketici kredileri ve kredi kartlarının da dahil olduğu bireysel kredi kullanım oranında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26'lık bir artış görüldüğünü söyledi. Bireysel krediler yüzde 26 arttı
EKONOMİ Kredi kartı limit tahsislerinin ve limit artırımlarının, kart hamilinin gelirinin tespiti ve teyidine dayalı olarak yapılacağını belirten Babacan, limit artırımı için gelir teyidi yapılacağını ifade etti. Kredi kartlarında ilk yıl için gelirin 2 katı, ikinci ve devam eden yıllar için gelirin 4 katıyla sınırlı olarak limit tahsis edileceğini bildiren Babacan, mevcut kart hamillerinin limit artırım taleplerinde 4 kat limitin üzerinde artışa izin verilmeyeceğini kaydetti. Gelir düzeyi tespit edilemeyenler için kredi kartı limitinin bin lirayla sınırlandırılacağını belirten Babacan, kredi kartında asgari ödeme tutarlarının artırılacağını da dile getirdi. Babacan kredi kartı asgari borç ödeme tutarının da artırılacağını söyledi. Babacan, "Kredi kartı limiti 15 bin liraya kadar olan kredi kartları için asgari ödeme dönem borcunun yüzde 25'inden az olamıyor şu anda. Biz bunu yılsonunda yüzde 27'ye, gelecek yılsonunda da yüzde 30'a çıkarıyoruz. 15 bin - 20 bin lira arasında olan kredi kartlarında şu anda yüzde 30 olan asgari ödeme tutarını, yılsonunda yüzde 32'ye, gelecek yılsonunda yüzde 35'e çıkarıyoruz. 20 bin liranın üzerindeki limitlerde yüzde 40 şu anda. O yüzde 40'ı muhafaza ediyoruz, zaten yasayla da o yüzde 40 sabit. BDDK'nın yetkisi zaten yüzde 40'a kadar" açıklamasını yaptı. Babacan, kredi kartlarında ve bazı tüketici kredilerinde ürün bazında taksit sayısına sınır getirilmesine yönelik değerlendirme çalışmaTaksitler sınırlandırılıyor
38
I KASIM 2013
larının sürdüğünü söyledi. Babacan, "Ayakkabıya 24 taksit yapılıyorsa burada sorun görüyoruz. Mobilyada taksitin uzun olmasında problem yok" dedi. Kredi kartlarında uygulanan borç/gelir oranının diğer bireysel kredilere de genişletilmesi üzerinde çalışılıyor. Yeni düzenlemelerle ayrıca, bir yıl içinde asgari ödeme tutarının toplam 3 kez ödenmemesi halinde dönem borcunun tamamı ödeninceye kadar kullanım ve nakit alımına kapatılacak ve limit artırımı yapılmayacak.
Bankalar kredi kartlarına yönelik getirilen bu yeni düzenlemelerin şokunu atlatmadan ikinci bir darbeyi de tüketici kredilerinde erken kapama cezasının kaldırılmasıyla yedi. Meclis Genel Kurulu'nda görüşülen, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşülmesi sırasında "Erken ödeme" başlıklı 27. maddesi üzerinde ayrı ayrı önergeler verildi. Kabul edilen önergeyle, "Belirli süreli kredinin erken ödenmesi durumunda kredi veren, erken ödeme tazminatı talep edebilir" hükmü tasarıdan çıkarıldı. Buna göre, mevcut Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da olmayan erken ödeme tazminatı, "tüketicilere ilave yük getireceği" gerekçesiyle tasarıdan kaldırıldı. Bu değişiklik özellikle uzun vadeli konut kredilerinde uygulanıyordu. Bankalar seslerini çok yükseltmese de bu değişiklikten oldukça rahatsızlar.
Erken ödeme cezası kaldırıldı
Her iki değişikliğin de bankaların karlılık-
Bankaların karı azalacak
Dört Mevsim Bahçeşehir
larına olumsuz yansıması bekleniyor. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, bir televizyon konuşmasında Kredi kartı kullanımına sınırlama getiren düzenlemeler hakkında kartta kârlılığın eskisi gibi olmayacağını söyledi. Bankaların yeni düzenlemelerden sonra kârlılıklarını yeniden hesaplayacaklarını söyleyen Canko, “bankaların bir miktar kart işindeki hızlarını keseceklerini, iştahlarını azaltacaklarını öngörmek mümkün. Çünkü kart işi artık eskisi kadar kârlı ve verimli olmaktan çıkıyor" dedi. Kredi kartı kullanıcılarının eskisi kadar esnek şartlarda olmayacağını belirten Canko şunları söyledi: "Eminim ki, yeni dönemde dengeler bunun üzerine kurulacak. Onun için toplu taşıma gibi yeni projeleri ve e-devlet projelerini çok önemsiyoruz. Toplu taşıma ve sosyal güvenlik ödemeleri azalacak bir tüketim değil, zorunlu tüketim. Dolayısıyla biz kartlardaki hacmi zorunlu ödemelere kaydırarak orada hem kart kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmak, hem de bankaların mevcut hacimlerini kaybetmemeleri için çabalıyoruz." Kart kullanımında dramatik bir düşüş öngörmediğini kaydeden Canko, sadece davranış alışkanlıklarının değişeceğini vurguladı. Özetle yapılan bu yeni düzenlemeler bankaların karlılığını olumsuz etkileyecek. Hatta faizler üzerinde baskı da yaratabilir. Özellikle erken kapama cezasının kaldırılması bankaları uzun vadeli kredi faizlerini yükseltmeye de zorlayabilir. I
Bankalar kredi kartlarına yönelik getirilen bu yeni düzenlemelerin şokunu atlatmadan ikinci bir darbeyi de tüketici kredilerinde erken kapama cezasının kaldırılmasıyla yedi. Kabul edilen önergeyle, "Belirli süreli kredinin erken ödenmesi durumunda kredi veren, erken ödeme tazminatı talep edebilir" hükmü tasarıdan çıkarıldı.
ekim mefruşat
ev tekstili ürünleri Tic. Ltd. Şti.
30. YILA ÖZEL
%30
İNDİRİM KASIM AYINDA GEÇERLİDİR
Merkez: Cennet Mah. Yahya Kemal Beyatlı Cad. No: 27 Küçükçekmece-İST
Tel: 0212 425 21 26 - 580 73 48 Fax: 0212 579 33 41 Şube: Esenkent Mah. Bahçeşehir Hadımköy Yolu No: 5 Özyurtlar N Tepe Evleri A-130 Esenyurt-İST.
Tel: 0212 397 01 46 / wwwekimmefrusat.com
HAVADAN SUDAN
Azla huzura koşu... Mevlana mesnevisinde” az ye, az uyu, az konuş” demiş. Azlığın huzurun anahtarı olduğunu ne güzel de ifade etmiş. Sahip olunanların çoğunun aslında az olması çok huzur verici. Az eşya, az insan, az para… Az insan dedim diye beni insan sevmeyen ilan etmeyiniz lütfen. İnsanları seviyorum ve herkesin iyi olması için duacıyım. Ama hayatımda az insan olmasını istiyorum. Burada bahsettiğim azlık elbette sayısal anlamda değil. Ben sadece gerçek dostlar istiyorum. Yanında huzur bulacağım, menfaatlerden arınmış, salt güven üstüne kurulu dostluklar ve arkadaşlıklar. Sayısı bir de olabilir binde. Sayı önemli değil, nitelik önemli. Azlıktan kast ettiğim elbette ki budur. Sahte kalabalıklar isteyecek yaşım çoktan geçti. Değerli yalnızlığın farkındayım çoktandır. Az yemek ise helal lokmanın temsilcisi. Çok haram yiyeceğine azını ye en helalinden bak miden ne rahat olacak, geceleri ne rahat uyuyacaksın. Ne demiş Mevlana “Yediğimiz şeyler tohum gibidir, duygu ve düşüncelerimiz de yediğimiz o lokmalardan meydana gelir” Az uyuma ise zamanı değerli kılma açısından olsa gerek. Uykuyu çok seven bana pek uymasa da çok doğru ne diyebilirim ki… Bülbülün çektiği dili belası denmemiş boşuna. Çok konuşan, lüzumsuz konuşur; çok hata yapar. Başı dertten kurtulmaz. Dile hakim olmak lazım, huzura ermek için. Az para da diyeceğim tüm kalbimle. Şimdi diyeceksiniz ki” paranın gerekliliğine inanmıyor musun? “ İnanıyorum ama yeteri kadarına. Yetme noktam, sağlıkla ilgili ihtiyaçları karşılama, çocuğumun eğitimini yaptırabilme ve karın doyurabilmenin sonunda. İstekmiş, konformuş, lüks ev, arabaymış geçiniz efendim. Her biri hırs ürünü, huzur kaçırıcı. Bunlar aklıma geçen gece “Seksenler” adlı diziyi seyrederken geldi. Dizideki ailenin
42
I KASIM 2013
“Zehirleyici bir güç istenilen. Kendilerini zehirledikleri yetmeyip topluma da zarar veriyorlar. Tehlike büyük. Genelleme yapmak istemem, kesin bir yargı koymak ise hiç istemem ama tanık olduğum kadarı ile çünkü akıllısı, akılsızı, cahili, eğitimlisi, büyüğü, küçüğü çoğunluk azdan vazgeçmiş, azın huzurunu unutmuş, çoğun peşine düşmüş gibi geliyor bana. Umarım yanılıyorumdur.”
evine telefon bağlandığı bir sahne vardı. Telefon için iki sene beklemişlerdi ve sonunda telefonları bağlandı. Ailenin sevincini gözyaşlarım aka aka seyrettim. O yıllarıma gittim. Evimize ilk televizyon alınışını, ilk telefon bağlanışını hatırladım. Ne sevinç, ne mutluluktu. Dantel örtüler altında korurduk ne kıymetlilerdi bizim için.
MÜJDE KÖSEO
ĞLU
Şimdi küçücük çocukların elinde son teknoloji telefonlar ama hep mutsuzlar bir sonraki modeli istedikleri için. İstekler bitmez oldu. Büyük, küçük hep bir alma yarışındayız. Şuurumuzu kaybettik. Ne ara böyle olduk. Bu konuyla bağlantılı olarak bir öğretmen arkadaşımın başından geçen bir olayı sizlerle paylaşmak isterim. Arkadaşım bir öğrencisinde mutsuzluk sezinliyor. Biraz uzun sürünce öğrencinin ailesi ile görüşüyor nedenini öğrenmek için. Aile diyor ki “Sormayın hocanım bir ev gördü onu almamızı istiyor, iyi de nasıl alalım? Ev 2.5 milyon dolar.” Şaka gibi değil mi? Olsa bu kadar paraları sekiz yaşında çocukları istedi diye evi alacaklar. Çok ürküyorum ama öyle örneklerle karşılaşıyorum ki maneviyatın önüne geçti sanki maddecilik. Para ve güç isteği gözleri bürüdü. Daha çok kazanayım, çok güçlü olayım. İstenilen güç hayatın karşısında dik durma adına değil başkalarını ezebilme uğruna… Zehirleyici bir güç istenilen. Kendilerini zehirledikleri yetmeyip topluma da zarar veriyorlar. Tehlike büyük. Genelleme yapmak istemem, kesin bir yargı koymak ise hiç istemem ama tanık olduğum kadarı ile çünkü akıllısı, akılsızı, cahili, eğitimlisi, büyüğü, küçüğü çoğunluk azdan vazgeçmiş, azın huzurunu unutmuş, çoğun peşine düşmüş gibi geliyor bana. Umarım yanılıyorumdur. Az hatta hiç dertsiz ama çok sağlıklı, çok huzurlu, çok mutlu günler dilerim. I
KAPAK KONUSU
ÖLÜMSÜZ
44
I KASIM 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
TÜRKİYE
Ölüm de sevilir mi demeyin. Sevilir, hem de nasıl. Tadını bildiğiniz, ama yoksunluğunu çektiğiniz bir meyve gibi. Aslında bu haberi tetikleyen iki şey var. Biri, geçtiğimiz ay yayınlanan kısacık bir internet haberi. Diğeri ise bir kitap. Haber, beynimizin çalışma sistemini taklit eden bilgisayar sayesinde, uzun ömürlü ve değiştirilebilir beyne sahip olabileceğimizi anlatırken, İsviçre’de başlatılan “insan beyni projesi”nin sihirli kelime olan ”ölümsüzlüğü” vadettiğini müjdeliyor. Meftun Cem
Yokluk, hiçlik, boyut değiştirme, başka bir vücutta can bulma, yeni bir başlangıç adını ne koyarsanız… Bazılarının konuşmak istemediği, bazılarının ise düşünmeden edemediği ama yaşamın onun üstüne bina edildiği bir kavram ölüm. Hepimiz, hayat denince doğumu başlangıç sayarız. Ama yaşam, ölümle başlar. Tüm dinlerin çıkış noktası, yine ölümdür. Aslında herkes, ölmek üzere yaşar. Bilinmeyen olduğundan, merak edilir. Bu merak duygusu ise bir yanımızın ölümü hep arzulamasını sağlar. Dünyadaki düzeni sağlayan ölümdür aslında. Yaşamdaki erdemler, ölümden sonra gidilecek cennetin bir nevi garantisi olarak görülür. Her an, ölümle yaşanır. Yaşamı anlamlı ve katlanabilir kılan, aslında ölümün ta kendisidir. Sonbaharla birlikte, depresyonun kapılarını ardına kadar açtığı şu günlerde maksadımız sizleri mutsuz etmek değil elbet. Her şeyin başlangıcı “ölüm”ü, sevdirmek ve biraz da Ölüm ve ölümsüzlük karşısında insanın şaşkınlığını, çelişkili tepkilerini ve ahlaki çöküşünü, edebi, toplumsal ve felsefi anlamda derinlikli bir biçimde işleyen José Saramago, geçici olanla ebedi olanı birbirinden ayıran kısa mesafenin meseli sayılacak Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş'u, başladığı gibi bitiriyor: "Ertesi gün hiç kimse ölmedi."
bu kavramla eğlenmek. Haberde geçen tüm kavram, şahıs ve kurumlar hayal ürünü olup, sadece mizah alerjisi olanlar açısından tehlike arz etmektedir. Yazıyı sonuna kadar mutlaka okuyun, inanın ölümü seveceksiniz.
Ölümün terk ettiği ülke Ölüm de sevilir mi demeyin. Sevilir, hem de nasıl. Tadını bildiğiniz, ama yoksunluğunu çektiğiniz bir meyve gibi. Aslında bu haberi tetikleyen iki şey var. Biri, geçtiğimiz ay yayınlanan kısacık bir internet haberi. Diğeri ise bir kitap. Haber, beynimizin çalışma sistemini taklit eden bilgisa-
yar sayesinde, uzun ömürlü ve değiştirilebilir beyne sahip olabileceğimizi anlatırken, İsviçre’de başlatılan “insan beyni projesi”nin sihirli kelime olan ”ölümsüzlüğü” vadettiğini müjdeliyor. Gelelim, kitaba. Nobel Ödüllü Portekizli yazar Jose Saramago’nun “Ölüm Bir Varmış, Bir Yokmuş” adlı eseri. Yazar, her ne kadar Portekizli olsa da noktalama işareti olarak sadece nokta ve virgül kullanması bakımından adeta Türk okuru için biçilmiş kaftan. Kitabın konusu; 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gece, ülkeyi ölüm ansızın terk ediyor. Son nefesini vermek üzere olan kraliçe saat 00:05’te birden, ölümün kıyısından dönüveriyor. Üstelik herkes ölmesini beklerken. Ardından ülkede 1 Ocak günü 24 saat içinde yüzlerce kaza ve binlerce ağır hasta olmasına rağmen, tek ölüm haberi gelmiyor. Bu olağanüstü durumun yetkililer farkına varıyor varmasına, ancak ölümün gelebileceği umuduyla ve biraz da halkı telaşlandırmamak için beklemeye koyuluyor. Bir, üç, beş ve derken bir ay oluyor ve beklenen ölüm bir türlü gelmiyor. Ölümsüzlük belasından ciddi derecede yara alan cenaze levazımatçıları isyan ediyor. Ardından, kilise, sigorta şirketleri, hastaneler ve diğer tüm sektörler sırayla ölümsüzlüğe lanet okumaya başlıyor. Ülke, kaosa teslim oluyor. Ardından siyasilerden KASIM 2013 I
45
KAPAK KONUSU
açıklamalar geliyor. Sakin olun telaş edecek bir şey yok kabilinden.
Ölümsüz siyaset Peki, bizim ülkemizi, bir gece ansızın sessiz ve sedasızca ölüm terk etseydi ne olurdu? Siyasilerimiz nasıl açıklama yapardı bir düşünün. Ulusa Sesleniş’te tok bir sesle iktidar partisi temsilcisi başlardı, ardı ardına suçlamaya ölümsüzlüğü ve işbirlikçilerini. Yaklaşık bir saat boyunca, tüm kanallarda yayımlanan bu konuşmayı gelin hayal edelim. “Değerli vatandaşlarım, iktidarımız döneminde duble yollar, hastaneler, okullar yaptık. Ekonomik ve demokratik atılımlarla Türkiye’yi kıskanılacak bir ülke haline getirdik. Öyle ki ülkemizdeki ölüm bile kıskanılmakta. Dış mihraklar ve onların içerdeki destekçileri muhalifler, başarımızı baltalamak üzere ölüme kastettiler. Ama biz, bu gibi oyunlara gelmeyiz, getirmeyiz. Ölümü kimseye yedirmeyiz. En kısa sürede, tüm kurmaylarımızla ölümü ülkemize eskisinden de güçlü
46
I KASIM 2013
olacak şekilde getireceğiz. Her şeyden önce bu bir inanç sorunudur. İnançlı nesiller ve siz değerli müminlerin duaları, bizim bu çabamızı boşa çıkarmayacaktır. Tabii iktidarın çıkışına, kayıtsız kalmayan, ana muhalefet patisi lideri hemen grubunu toplayıp, üç tv kanalının yayımlayacağı konuşmasıyla kendi kitlesini iknaya başlar: “Değerli partililer, sevgili yurttaşlarım. Bugün ölümün, ülkemizi terk etmiş olduğunu üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Sn. Başbakan, ölümü getireceklerinden bahsediyor. Halkımızın, Başbakan’ın ölümü getireceği için sevinç gösterileri yaptıklarını görüyoruz. Ancak asıl mesele, ölümün bu iktidar döneminde gitmiş olmasıdır. Asıl yanıtlanması gereken, ölümün gidişine kimler neden olmuştur. Atatürk ilke ve inkılaplarında ve laiklik kavramından uzaklaşılan sistemde, ölüm elbette küstürülmüştür. Bu nedenle, ancak bizim partimizin olmadığı bir platformda ölümün gelmesi mümkün değildir.”
Dört Mevsim Bahçeşehir
Ana haber bülteninde diğer bir parti liderinin adeta çığlıkları duyulur. “Türkçülüğü baş tacı etmeyenler, ölümü de mumla arar. Kendileri, ölümü bile ürkütmüştür. Bizi iktidara getirecek halk, elbette ölümü tadacaktır.” Diğer bir muhalefet partisi ise her kanalda yer alabilmek için eşbaşkanları arasında görev dağılımı yapar. Kişiler ve kanallar farklı olsa da konuşulanlar aynıdır. “Gördüğünüz üzere bu önemli bir mesajdır. Yıllardır Kürt halkının taleplerini ciddiye almayan iktidara, ölüm iyi bir mesaj vermiştir. Yetkililerin, bu mesajı doğru bir şekilde algılaması ve çözüm sürecine katkıda bulunması gerekmektedir. Yok eğer aksi bir durum olursa, biz ölümü Kürt halkı olarak getiririz. Ama sonrası ne olur, bilemeyiz.” Tabi bu açıklamalar, gündeme bomba gibi oturur. Siyasilerin yapmış olduğu açıklamalardan çok, her nedense iktidarın söyledikleri tüm medyada geniş yer bulur. Halk başlangıçta, “Gelecek, gelecek ölüm
ÖĞRETMENLER GÜNÜNE ÖZEL
% 2 0 İNDİRİM
Şehr-i Bazaar 3. Cadde G Çarşısı No:35 /36 Bahçeşehir-İSTANBUL
Tel: 0212 669 32 59 - Fax: 0212 669 32 58
KAPAK KONUSU
Dört Mevsim Bahçeşehir
gelecek” sloganlarıyla İstanbul Zeytinburnu’nda toplanır. Alanı yaklaşık 2 milyon kişi doldurur. Ölüm rüzgarını arkasına alan iktidar, Adana, Gaziantep, Malatya ve derken il il ölüm mitingleri başlatır. Ancak, ölümün nasıl geleceğini kimse sormaz ya da soramaz…
“Tüm, dünyada ölüm kol gezerken; Türkiye’de ölümün olmaması burayı cazibe merkezi haline getirir. Dolayısıyla akın akın, her milletten insan sınırlara dayanır. Tabii, Türkiye’yi işgal etmek aslında en pratik olanıdır. Ama, top tüfek ölümsüz olan bir ülkeyi korkutamayacaktır.”
Tüm dünya sırada…
Bu kez Türkiye’nin kurduğu ve üyelerini kendinin seçtiği, Ölümsüzlük Birliği denen bir oluşum vardır. Türkiye, bu Birliğe üye olmak isteyen ülkeler için belli kriterler koyar. Kriterlere giden yollar için fasıllar planlanır. Fasılların açılması ve gereğinin yerine getirebilmesi, artık dünya gündemine oturmuştur. Kıyasıya rekabetin yaşandığı bu ortamda, ülke cumhurbaşkanları Türkiye’den randevu alabilmek için tüm kaynaklarını ortaya koymuştur. ABD Başkanı Obama, demokrasinin herhangi bir ülkede tesis edilmesi amacıyla yapmış olduğu, askeri müdehalelerden vazgeçmesi ve bu ülkelerden geri çekilmesine ilişkin fasıl raporunu, Ölümsüzlük Birliği Barış Masası şefine sunmuştur. Ancak, Türk hükümeti, hazırlanan raporun
İç politikada, siyaset oyunları tam hız devam ederken, başta ABD ve diğer Avrupa ülkeleri elbette, Türkiye sınırlarında yaşanan ölümün vedasının nasıl bir fırsat olduğunu farkındadır. Tüm, dünyada ölüm kol gezerken; Türkiye’de ölümün olmaması burayı cazibe merkezi haline getirir. Dolayısıyla akın akın, her milletten insan sınırlara dayanır. Tabii, Türkiye’yi işgal etmek aslında en pratik olanıdır. Ama, top tüfek ölümsüz olan bir ülkeyi korkutamayacaktır. Sınırda yapılacak kara harekatı ya da hava saldırısı; ölümsüzlük kalkanı olan bu ülkeye zarar vermeyecek, aksine saldırı da bulunan ülkelerin kaybına neden olacaktır. Hal böyle olunca, dünya ülkeleri toplanarak, Türkiye ile müzakereye başlar.
yeterli bulunmaması nedeniyle, yeni bir fasıl açmayı düşünmediklerini açıklamıştır. CNN International’dan canlı yayınlanan ve Amerikan halkında derin üzüntü yaratan açıklama sonrasında, ölümcül hasta yakınlarından oluşan binlerce kişi Beyaz Saray önünde “Türkiye kardeş, Obama kalleş” tezahüratlarıyla tepkilerini dile getirirler.
Ölümsüzlük mafyası İnsanoğlu’nun ister ölümlü ister ölümsüz olsun, tabii ki zayıf yanları var. En büyük sorun herkes sahip olamadığını arzuluyor. Hal böyle olunca, siyasilerin müzakere süreçleri, pazarlıkları halkın isteklerine kısa sürede çözüm olamıyor. Ölümün terk ettiği ülkede, başlıyor el altından devlet içinde yeni yeni bir yapılanma. Sınırda görevli, asker ve memurlar elbette devreye giriyor. Ölümsüz ülkenin hastaları ama ölemeyenleri ile ölümlülerin ağır hastalarının para karşılığı takası başlıyor. Sınırlar, zengin ölümlü ve yine zengin ölümsüzler ve zengin olmak isteyen ölümlü ve ölümsüzlerin ortak pazarı haline geliyor. Alt kademede, çark tıkır tıkır işliyor. Bu kanunsuzluğu, deşifre etmek isteyen biri olduğunda ise hemen para konuşuyor, yok ben para istemem deniyorsa tehdit, o da olmuyorsa unvan… Hasılı insanoğlu bu, her birinin zayıf noktası bulunuyor.
Bilim adamlarının işi zor Ölümsüzlük ve ölüm pazarına ulaşamayan vatandaşlar için umut yok mu diye düşünebilirsiniz. Elbette var. Başlangıçta, ölümlüleri yaşatmak üzere kurulmuş ilaç ve tıbbi malzeme ihracatçısı ülkeler, iyi bir Pazar olan Türkiye’yi kaybetmenin şaşkınlığı içerisindeler. 80 milyonluk Pazar birden bire püüüüf. Tabii yabancı aklı, hemen alıyorlar önlemi. Başlıyorlar laboratuvarlarında ölümü aramaya. Türkler de boş durmuyor.
48
I KASIM 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
KAPAK KONUSU Ömrünü, insanoğlunu yaşatmaya ve yaşam sürelerini uzatmaya adayan, ölümsüzlüğün yollarını bulmak için saçını başını yolan insanların birden ezberleri bozuluyor. Yaşatma uğruna edilen yemin, bozulup, ölüm uğruna baş konuluyor. Hastaneye gelen hastalara, bu kez sıra veya tıbbi yetersizlik nedeniyle gayet kasti olarak tıbbi müdahalede bulunulmuyor. Başlangıçta, elbette Hipokrat’a saygısızlık olarak algılayanlar ve idealizmle hastayı müşahedeye alanlar oluyor. Cevvalce, görevlerini yapıyorlar. Ancak sonra, aslında bu kez hizmet etmeleri gereken şeyin ölüm olduğunu anlıyorlar. Doğal olarak, kıyasıya rekabet başlıyor. Ne de olsa ilk öldüren, tarihe geçecek. İsterseniz, bu mücadelenin haberlere yansıyan bir kısmına kulak kabartalım: “Eveet sayın seyirciler şimdi bir son dakika haberi ile karşınızdayız. D-100 karayolunda, bir tırın, yolcu otobüsüne çarpması sonucunda 20 kişi ağır yaralandı. Hastanede, bekletilmekte olan yaralıların, büyük umutla ölmesi bekleniyor. Doktorla-
“Eveet sayın seyirciler şimdi bir son dakika haberi ile karşınızdayız. D-100 karayolunda, bir tırın, yolcu otobüsüne çarpması sonucunda 20 kişi ağır yaralandı. Hastanede, bekletilmekte olan yaralıların, büyük umutla ölmesi bekleniyor. Doktorların yapmış olduğu açıklamaya göre, hastaların ölmesi için herhangi bir müdahalede bulunulmadığı, ancak ilk 24 saatin kritik olduğu ifade ediliyor.” rın yapmış olduğu açıklamaya göre, hastaların ölmesi için herhangi bir müdahalede bulunulmadığı, ancak ilk 24 saatin kritik olduğu ifade ediliyor. Aileler ise kamuoyuna “Bu önemli olayda belki bir ilk yaşanacak. Yıllardır tıbbın çaresiz kaldığı ölümsüzlük meselesinde, belki bu kez dualar işe yarabilir. Lütfen, yakınlarımızın ölmeleri için dua edin.” diye seslendi.
Tatlı hayat Ölüm terk edince ülkeyi, herkes ölmeyecek gibi yaşama başlar. Kafalarını kurcalayan ölümden kurtulmanın rahatlığı ile işler ertelenir. Alkol, sigara, madde, hap kullanımı yüzde 1500 artar. Sağlıklı yaşam kaygısı ne-
deniyle ot, çöp yiyen metroseksüel erkeklerden ve kışkırtıcı kadınlardan eser kalmaz. Adeta yemek eylemi, saatlerce süren bir ibadete dönüşmüştür. Sokaklar yarış pistine döner, herkes araçlarının hız ibresindeki son rakamı görene kadar basar gaza. Havada ve denizde de aynı çılgınlık sürmektedir. İnsanlar ölümün gitmesi nedeniyle, korkusuzlaştıklarından binalardan balıklama atlama gibi garip sporlar türemiştir. En ufak tartışmada, birbirlerini silahla vuran, bıçaklayan olaylar neredeyse vakadan sayılmamaktadır. Hırsızlık, gasp, adam kaçırma hızla artmaktadır.
Özlem Düzenin bozulması, ölümü mumla aratır. Bu arayış, en güzel filmlerde ifade edilir. Vizyona giren Ölümü Beklerken filmi, milyon gişe yapar. Herkesin çığlık çığlığa ağladığı filmin sahnesi ise şöyle: Mekan yine aynı, adam ve kadın el ele Pier Loti’de çay içiyor. Kadın, adama buğulu gözleriyle “ Aşkım, şu mezar taşındaki ismi okuyabiliyor musun ?” Adam , “eee, Mehmet Ş…, Kadın “Altında yazan rakamları okur musun?” Adam “1856 -1926” Kadın, aşkım ne güzel bak 70 yıl sonra ölmüş. Düşünsene 100 yıl geçmiş, pembe panjurlu evimizde barok tarzı döşenmiş yatak odamızda yan yana uzanmışız. Ellerimiz kenetlenmiş, çocuklarımız başucumuzda ve biz son nefesimizi veriyoruz. Birbirimize seni seviyorum diyor ve ölüyoruz. Ay ne romantiiiik ! Adam: Üzülme bir tanem. Ölümün olmadığı, yerde yaşam yoktur. Eminim o gelecek I THE SON
50
I KASIM 2013
KAPAK KONUSU
Dört Mevsim Bahçeşehir
Ölüm korkusu ile baş etmenin yolları Ölümlü olduğumuz gerçeği yaşamda baş etmemiz gereken en zor bilgilerden biri. Bir gün öleceğimizi bilirken yaşamaya devam etmek en temel varoluşsal sorularımızdan.
Ölüm gerçeği bizi iki temel korkuyla baş başa yet, sorularımız, yani neden yaşadığımız, bırakıyor. İlki yaşama ve sevdiklerimize veda ölümden sonrası ile ilgili sorular, yaşam boedeceğimiz gerçeği, ikincisi de ölümden sonra yunca zaman zaman gündemimize oturabilibizi neyin beklediğine ilişkin endişeler. yor. Özellikle çevremizdeki insanların ölümüne Yakınlarımızın (bizden önce) ölebileceği ihtitanıklık ettiğimiz dönemlerde bu sorgulamalar mali de zaman zaman aklımıza geliyor ve bu ihartabiliyor. Sorgulamanın hep devam ediyor oltimali düşünmek bile bize derin bir acı ması aslında biraz da gerçekte bir cevabın olhissettirebiliyor. Ölüm kavramını algılama, yani mamasına bağlı. Cevabını tam olarak PINAR ÖNEN veremediğimiz soruların zaman zaman zihniölümün geri dönüşsüz olduğunu algılama yakMEDICANA INTERNA TIONAL İSTANBUL HASTAN mizi meşgul etmesi çok doğal. laşık 7-8 yaşlarından sonra gelişiyor. O döESİ KLİNİK PSİKOLOG/ neme kadar çocuklar ölüm kavramını PSİKOTERAPİSTÜ Mutlu olmak için ölümü unutma zihinlerinde oturtamıyorlar ve ölen bir yakınlarının ne zaman geleceğini, nerede olduğuna dair sorular soÖlüm korkusu, bazı insanlarda çok daha sık rabiliyorlar. Daha sonra ergenlikte ölüm fikri ile yoğun bir ortaya çıkar ve hatta gündelik işlevlerini etkilerken bazı inzihinsel meşguliyet ortaya çıkabiliyor. Aslında bu meşgulisanlarda çok daha az gündeme gelen bir mesele.
“Ölüm kavramını algılama, yani ölümün geri dönüşsüz olduğunu algılama yaklaşık 7-8 yaşlarından sonra gelişiyor.”
52
KASIM 2013
KAPAK KONUSU
Dört Mevsim Bahçeşehir
Yakınlarımızı kaybetme korkusu ile de baş etmenin en iyi yollarından biri onlarla mümkün olduğunca dolu ve doyurucu ilişkiler kurmaya çalışmak. Bazı bireyler ise, neredeyse inkar boyutunda ölüm fikrini hiç akıllarına getirmezler. Aslında gün içerisinde hepimizin ölüm gerçeğini inkar ettiğimiz söylenebilir. Bir ev almak için bankadan kredi çekerken, gelecek planları yaparken, ölüm olasılığımız yokmuş gibi davranmış oluyoruz aslında. Ölüm olasılığını sürekli düşünürsek geleceğe dair plan yapmamız, çocuk sahibi olmamız mümkün olmaz. Hepimiz yaşlanınca öleceğimiz umudunu, fantezisini taşır ve bu fanteziyle yaşamımızı sürdürürüz. Ancak mutlu ve daha anlamlı bir yaşam
için ölümün çok da uzağımızda olmadığını düşünmekte fayda var.
Gerçekle yakından yüzleşin
Çünkü yaşamın kısa ve sonlu olduğunu düşünmek, bizi yaşamı daha dolu ve anlamlı yaşamaya, kendimizi gerçekleştirmeye iter. Yaşamımızda bir takım sorumluluklarla, zorunluluklarla, aslında çok da keyif almadığımız ama sosyal baskılarla sürdürdüğümüz ilişkilerle boşa ve hoyratça harcadığımız zamanı sorgulamaya iter. Kanser, kalp krizi gibi ölümcül sağlık problemlerinden hayatta kalan bireylerin, sonraki yaşamlarını daha keyifli daha farklı yaşamaya başladıkları sık görülen bir durumdur. Psikolojide travma sonrası büyüme denilen bu olgularda, ölüm gerçeğiyle yakından yüzleşen bireyler, yaşamlarını sorgular ve sonraki yaşamlarını daha anlamlı, daha doyurucu kurgulamaya çalışırlar. Yakınlarımızı kaybetme korkusu ile de baş etmenin en iyi yollarından biri onlarla mümkün olduğunca dolu ve doyurucu ilişkiler kurmaya çalışmak. İlişkilerimizde yarım kalmış, tamamlanmamış gündemler, söylenmemiş sözcükler kalmadığında, yakınlarımızın kaybıyla daha kolay baş ediyoruz.
Yeniden doğmak bir nevi ölümle savaşmaktır
Ölümlülükle baş etmenin bir diğer yollarından biri ise sürekli ve sürekli yeniden doğmaktır. Bu bazen çocuk sahibi olmakla, bazen bir sanat ürünü yaratmakla, bazen bir kitap okumakla mümkündür. Sürekli gelişmek, değişmek, büyümek, yani yeniden doğmak ölüm gerçeğiyle bir nevi savaşmaktır. Her üretim ölümsüzlük fantezimizi gerçekleştirmektir bir anlamda. Özetle, ölüm korkusuyla baş etmenin en iyi yolu dolu dolu ve doyurucu bir yaşam sürmektir. Filozof Lukretius'un "Ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum, o halde korkacak ne var?'' cümlesini de zihnimizde bir yerlere kaydetmekte fayda var. Hepinize dolu dolu bir yaşam dileklerimle I
Filozof Lukretius
54
I KASIM 2013
YENİ İŞ KANUNU
Dört Mevsim Bahçeşehir
TÜM İŞVERENLER RİSK DEĞERLENDİRMESİ YAPMAK VEYA YAPTIRMAK ZORUNDA
Bir çalışanınız bile varsa
AMAN DIKKAT!
DEĞERLENDİRMESİ
1 Ocak itibariyle Risk Değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işverene 3.000 TL ve aykırılığın devam ettiği her ay için ise 4.500 TL idari para cezası uygulanabilecek. Çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde ise faaliyet durdurulacaktır. KAPSAM Avrupa Birliği MüktesebaİSGK hangi işyerletına uyum sürecinde 2000ʼli rine ve kimlere uyguyılların başından bu yana birlanacaktır? çok alanda olduğu gibi, çaİSGK, kamu ve özel lışma hayatını da düzenleyici sektöre ait bütün işlere bazı kanun ve yönetmelikler ve işyerlerine, bu işyürürlüğe girmiştir ve girmeye yerlerinin işverenleri de devam etmektedir. Kamuoile işveren vekillerine, yunda uzun zamandır tartışıve stajyerler de Ç lan ve işyerlerinde iş sağlığı ve N A HAKAN İN NETİM çırak dâhil olmak üzere güvenliğinin sağlanması ve YÖ İM ET E-ÇEVRE DEN K LTD. ŞTİ. LI tüm çalışanlarına mevcut sağlık ve güvenlik şartAN M IŞ N DA faaliyet konularına balarının iyileştirilmesi için işveren kılmaksızın uygulanacaktır. ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenleİSGK’ nda hangi faaliyetler ve kiyen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu şiler kapsam dışında tutulmuştur? (İSGK) 30 Haziran 2012ʼde a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi Resmi Gazeteʼde yayımlave benzeri işyerlerindekiler hariç Türk narak yürürlüğe Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetgirmiştir. leri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri, b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri, c) Ev hizmetleri, d) Çalışan istihdam
56
I KASIM 2013
etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar, e) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri, İSGK kapsamında dışında olup, bu faaliyetlere ve kişilere kanun uygulanmayacaktır. Yeni İSG Kanununun getirdiği yükümlülüklerden İşverenler açısından en çok öne çıkan konular; - Risk Değerlendirme yükümlülüğü - İSG Uzmanı ve İş yeri Hekimi çalıştırma yükümlülüğü üzerinedir. NASIL BİR YOL İZLENMELİ Öncelikli olarak işverenler, İş Yerlerinin az, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıflarından hangi tehlike sınıfında olduklarını 26.12.2012 tarihinde yayınlanan yönetmelikle doğrulasınlar. Bununla ilgili tehlike sınıfı bildirimlerinin, e-Bildirge yoluyla ve “İŞ SAĞLIĞI VE
YENİ İŞ KANUNU
Dört Mevsim Bahçeşehir
İşverenler, iş yerlerinin hangi tehlike sınıfında olduklarını 26.12.2012 tarihinde yayınlanan yönetmelikle doğrulasınlar. Bununla ilgili tehlike sınıfı bildirimlerinin, e-Bildirge yoluyla ve “İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN İŞYERİ TEHLİKE SINIFLARI TEBLİĞİ”ne uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılmış olması gerekmektedir.
GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN İŞYERİ TEHLİKE SINIFLARI TEBLİĞİ”ne uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuʼna yapılmış olması gerekmektedir. Bildirim yapmayan işyerlerinin sistem üzerinden işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı görevlendirmesi mümkün değildir. Tehlike gurubuyla ilgili sınıflandırma yapıldıktan sonra aşağıdaki sırayı takip edecekler. G 01.01.2013 tarihi itibarı ile tüm işverenler (1 çalışanı olan dahil) RİSK DEĞERLENDİRMESİ yapacak veya yaptıracaklar G Acil eylem planını hazırlayacak/hazırlatacak G Çalışanların eğitimlerini tamamlatacak G Risk Değerlendirmesinde öngörülen, Ölçüm ve muayene, kontrol işlemleri tamamlanacak İSG Uzmanı çalıştırma yükümlülüğünüz başlamış ise Risk Değerlendirmesinden başlayan bu süreci İSG Uzmanı ile beraber yürütmeniz en doğrusu olacaktır. RİSK DEĞERLENDİRMESİ ve RİSK DEĞERLEME EKİBİ 29.12.2012 tarihli R.Gazetede yayınlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğiʼne göre risk değerlendirmesi, 01.01.2013 tarihinden itibaren işverenin oluşturduğu bir ekip tarafından gerçekleştirilecek. Risk değerlendirmesi ekibi aşağıdakilerden oluşur. İşveren veya vekili, İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetini yürüten iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri, İşyerinde çalışan temsilcileri, İşyerindeki
58
I KASIM 2013
destek elemanları, İşyerindeki tüm birimleri temsil edecek şekilde belirlenen ve işyerinde yürütülen çalışmalar, mevcut veya olası tehlike kaynakları ile riskler konusunda bilgi sahibi çalışanlar. Ayrıca işverenler, ihtiyaç duyduklarında bu ekibe destek olmak üzere, işyeri dışındaki kişi ve kuruluşlardan da hizmet alabilecekler. Risk değerlendirmesini kendileri yapacak olan işverenler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hazırlamış olduğu örnek formatları alarak yapabilirler.
RİSKLERİN BELİRLENMESİ VE ANALİZİ Risk değerlendirmesi sonucu tespit edilen tehlikelerin her biri ayrı ayrı göz önüne alınmak suretiyle, bu tehlikelerden kaynaklanabilecek risklerin hangi sıklıkta olabileceği ve bu risklerden kimlerin, nelerin, ne şekilde ve hangi şiddette zarar görebileceği belirlenecek. Hemen ardından da “risk kontrol adımları” atılacak. Risk Değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işverene 3.000 TL ve aykırılığın devam ettiği her ay için
YENİ İŞ KANUNU ise 4.500 TL idari para cezası uygulanabilecek. Çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde ise faaliyet derhal durdurulacaktır. İSG UZMANI VE İŞYERİ HEKİMİ YÜKÜMLÜLÜLÜĞÜ NE ZAMAN BAŞLADI, BAŞLIYOR İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğü, işyerlerinde belli tarihler itibariyle kademeli olarak başlamaktadır. G Çalışan sayısı 50ʼnin üzerinde olan işyerlerinde, 30 Aralık 2012 tarihinden itibaren, G Çalışan sayısı 50ʼnin altında olan “tehlikeli ve çok tehlikeli” sınıftaki işyerlerinde, 30 Haziran 2013 tarihinden itibaren, G Kamu kurumları ve çalışan sayısı 50ʼnin altında olan “az tehlikeli” işyerlerinde, 30 Haziran 2014 tarihinden itibaren şeklinde idi. 24.07.2013 tarihli Torba Yasa ile “50 den az çalışanı olan işletmeler” için bazı ertelemeler olmuştur; G 50ʼden az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer
60
I KASIM 2013
alan işyerlerinin yükümlülüğü 1 Ocak 2014 tarihine, G Kamu kurumları ile 50ʼden az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin yükümlülüğü 1 Temmuz 2016 tarihine ertelenmiştir.
İşverenler tarafından yapılması gereken yükümlülüklerden olan risk değerlendirmesi ile ilgili bir erteleme söz konusu değildir.
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI ÇALIŞTIRMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ 4857 sayılı İş Kanunu döneminde, İş Güvenliği Uzmanı görevlendirilmesi için aranan “ İşin Sanayiden sayılma şartı “ 6331 sayılı kanun ile kaldırılmıştır. İşverenler, işyerlerinde 6331 sayılı kanunun 6,7 ve 8. maddelerinde belirtilen özelliklere sahip İş Güvenliği Uzmanı, İşyeri Hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirmek zorundadır. Kanunda iş güvenliği uzmanları A,B,C şeklinde sınıflandırılmıştır. Kanun ve yönetmeliklere göre İşverenler, işyerlerinde tehlike sınıflarına göre G Çok tehlikeli işyerlerinde A sınıfı,
Dört Mevsim Bahçeşehir
G Tehlikeli işyerlerinde B sınıfı ve G Az tehlike işyerlerinde ise C sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi çalıştırmakla yükümlü kılınmıştır. ORTAK SAĞLIK ve GÜVENLİK BİRİMLERİ (OSGB) İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorunda olan işletmeler bu ihtiyaçlarını kendi bünyesinde çalışan iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarından alabilecekleri gibi, Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi şirketlerinden hizmet alarak da yerine getirebilirler. SONUÇ OLARAK İşyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirecek işverenler iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi sözleşme bildirimlerine ilişkin iş ve işlemlerin daha etkin ve hızlı şekilde yürütülmesi amacıyla Genel Müdürlük bünyesinde “ İSG-KATİP ” programı hazırlanmış ve tüm işyerlerinin kullanımına açılmıştır. Ülkemizde önemli bir sorun olan iş kazası ve meslek hastalıklarının çalışma hayatındaki eksiklikleri ve olumsuzluklarını ortadan kaldırmak amacı ile düzenlenen 6331 sayılı yasanın 01 Ocak 2013 tarihi itibari ile uygulamaya girmiş olması nedeni ile işverenlerin, İş sağlığı ve iş güvenliği konusunda alacakları önlemler ve yerine getirilecek yükümlülükler açısından ileride cezalı duruma düşmemeleri için en kısa zamanda gerekli çalışmaları yaparak eksikliklerini tamamlamaları gerekmektedir. I
berner_4mevsim_kasým_baský.pdf 1 31.10.2013 10:50:33
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
GELENEKSEL LEZZETLER
Dört Mevsim Bahçeşehir
Babannemin ’si
AŞURE
FATOŞ AVCI ALPER
Bizim ailede aşure yapmak hep çok özenli, itinalı ve hareketli olurdu. Günler öncesinden alışverişi yapılır, Muharrem ayının 10. günü belirlenir ve aşurenin pişeceği günden 3 gün çıkartılırdı. Bizim için aşure yapmak her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesaplamak demekti. Dağıtılacak yerlerin listesi çıkar, konu-komşu aşure gününe davet edilirdi. 62
I KASIM 2013
Rahmetli babaanneme elvermiş olan kız kardeşi de, kayınvalidesinden öğrenmiş olduğu bu aşureyi 1940’lardan 2005 yılına kadar getirdi. Bense annemden öğrendim. Bundan sonra umut ederim ki şimdi 7 yaşında olan kızım da aynı özen ve itinayla bu güzel dini geleneğimizi sürdürmeye devam eder. Yapılışı uzun ama bir o kadar zevkli benim için... Hele de yiyenlerden güzel sözleri işitmek o daha da ayrı bir keyif veriyor insana… Umarım sizde yaparken benim kadar zevk alırsınız.
Haftai癟i haftasonu serpme kahvalt覺
GELENEKSEL LEZZETLER MUTFAK GEREÇLERİMİZ
MALZEMELERİMİZ
G Düdüklü tencere G Süzgeç G Su bardağı G Terazi G Karanfili kaynat-
G 1 kg buğday G 2 su bardağı pirinç G yarım kilo nohut G yarım kilo fasulye G yarım kilo kuru kayısı G yarım kilo kuru üzüm G 1 su bardağı gül suyu (istenirse) G 2 küçük paket karanfil
mak için sosluk
G Tahta kaşık G Sıvı ölçme kabı
Dört Mevsim Bahçeşehir
G 5 kg toz şeker 4 portakal G 14 litre soğuk su
kabuğu
Aşuremizi süslemek için sırayla: kavrulmuş susam, dövülmüş ceviz, dövülmüş fındık, kuş üzümü, çam fıstığı ve nar NOT: Malzemeler 2’ye veya 4’e bölünerek az miktarlarda da yapılabilir.
1. GÜN: Buğday ve pirinç akşamdan iyice yıkanır ve 14 litre soğuk suyla ıslatılır. 2. GÜN: Öğle saatlerinde nohut, kuru kayısı (küp küp doğranarak), fasulye, kuru üzüm, ayrı ayrı iyice yıkanır ve sıcak su ile ıslatılır. Portakal kabukları küçük küpler halinde doğranır ve birkaç kere iyice acısı çıkana kadar kaynatılıp kaynamış olduğu sıcak su kabında bekletilir. Aynı günün akşamı bir önceki günden ıslattığımız buğday ve pirinci ıslanma suyuyla beraber 1-2 taşım kaynatılır. 3. GÜN: Sabahtan nohut (1saat) ve fasulye (20dk) düdüklü tencerede ayrı ayrı haşlanır. Pirinçli buğday ateşe konur, içine haşlanmış nohut ve fasulye, bir gün önceden suda beklettiğimiz kuru üzüm, doğranmış kayısı, portakal kabukları suları süzülerek konur. Karanfiller, 1 su bardağı suyla kaynatılır ve süzülerek kaynayan karışıma ilave edilir. 2,5 saat ara ara tahta kaşıkla karıştırılarak iyice kaynatılır. Bu arada susamlar bir tavada kavrulur. Şeker ilave edildikten sonra da yarım saat devamlı karıştırılır. İneceğine yakın gül suyu eklenir ve ocaktan alınır. Tencere sıcakken kaselere boşaltılır. Kaseleri silme doldurmayıp bir parmak süslemeler için yer bırakalım. Soğuduktan sonra sırasıyla kavrulmuş susam, dövülmüş ceviz ve fındık, dolma üzümü, dolma fıstığı ve nar ile süslenir. Ben 6 yıldır tıpkı babaannem gibi arkadaşlarımı eve davet ederek Aşure günü yapıyorum. Kahve sonrası nefis
64
I KASIM 2013
AŞURENİN TARİHÇESİ Aşure, Hicri Takvime göre Muharrem ayının onuncu günü yapılan tatlıdır. İslami inanca göre Muharrem ayının onuncu günü, Nuh'un Büyük Tufan’dan sonra karaya ayak bastığında elinde kalan son malzemelerle bu tatlıyı yaptığı rivayet edilir. Temel olarak su, buğday, nohut, toz şeker, kuru fasulye, pirinç kullanılarak yapılır. Süsleme amacı ile ceviz, çam fıstığı, badem, nar, susam ve tarçın gibi kuruyemiş, meyve ve baharatlar kullanılır. Tarifi hiçbir hayvansal ürün içermemesi itibariyle vegandır. Aşure, Arapça "aşu:re" (10 demektir.) kelimesinden gelmektedir. Aşure, Ermeni ve Rum kültüründe de vardır. Ermeniler, 6 Ocak'ta "anuş-abur" yaparken; Rumlar, buğday, kuru üzüm ve bal ile yaptıkları "koliva"yı kilise kapısında dağıtıp ortasına bir mum diktikleri bir tabakla mezarın başına yerleştirmektedirler. Alevi kültüründe, Kerbela Savaşı'nda Hz. Hüseyin'in öldürüldüğü günde aşure pişirilmesi ile aşurenin hiçbir hayvansal ürün içermemesi arasında bağlantı kurulur ve şiddetin genel olarak protesto edildiği ifade edilir. Aleviler, her sene aşurelerini pişirip konu komşu ile paylaştıkları Muharrem ayında 12 gün boyunca etin tüketilmediği bir oruç tutarak öldürmenin her türlüsünün (besin için kesilen hayvan dahil) şiddet olduğunu idrak ederler. Hadis kitaplarında, bu güne Aşure isminin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir: 1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun
GELENEKSEL LEZZETLER
Dört Mevsim Bahçeşehir
ile ordusunu sulara gömmüştür. 2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir. 3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur. 4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir. 5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır. 6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir. 7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir. 8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur. 9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. 10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. bir aşure ve güzel sohbetlerle keyfimize keyif katıyoruz. Zevkle yapılan her iş paylaştıkça insanı mutlu eder. Afiyet Olsun... KÜÇÜK İPUÇLARI: Benim tencerem (çapı 44cm) alüminyum olduğu için aşuremi pişirmeden önce tencerenin altına tel koyup dibini tutmaması için sık aralıklarla 2,5 saat, son yarım saatte de devamlı karıştırıyorum. Sizin tencereniz eğer teflonsa dibini tutmayacağı için benden daha az karıştırabilirsiniz. Kaynatırken en büyük ocakta en kısıkta pişirin. Nohut ve fasulyeler haşlandıktan sonra göze çarpan kabukları ayıklayın. Tencereye şeker koyarken eğer taşar gibi olursa önce az miktar şeker koyup karıştırın ve 1-2 kaseye alın, tencereniz biraz rahatlamış olacaktır, ondan sonra tüm şekeri boşaltabilirsiniz. Gül suyu isteğe bağlı olarak aşureye katılabilir, ama az miktarda koyduğum için ağızda keskin bir tat bırakmıyor. Portakal kabuklarının acısı iyice çıkana kadar kaynatırken suyunu 1-2 kere değiştirin. Süsleri koymadan önce aşurenizin iyice soğumasını bekleyin. Bu yapılan ölçülerde yaklaşık 117 kase (alüminyum kase, çorba kasesi, cam kaseler) aşureniz oluyor I
66
I KASIM 2013
Aşure duası..
ELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN...VESSALETÜ VESSELAMÜ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ELAHİ VE SAHBİHİ ECMAİN... ALLAHÜMME ENTEL BEDİYÜL GADİM.... EL HAYYUL KERİM...EL HANNANÜL MENNAN... VE HEZİHİ SENETÜN TECİDETÜN ES ELÜKE FİHEL İSMETE MİNEŞŞEYTANİRRACİM.... VEL AVNA ALA HEZİHİL NEFSİL EMMARETİ BİSSÜ İ VEL İŞTİĞALE BİMA YUGARRİBÜNİ İLEYKE YA ZEL CELALİ VEL İKRAM... Bİ RAMHMETİKE YA ERHAMER RAHİMİN... VE SALLLAHÜ ALA SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA ELAHİ VE SAHBİHİ VE EHLİ BEYTİHİ ECMAİN... MANASI ... Hamd alemlerin RAB bi olan ALLAH’a mahsustur...Salatü Selam onun biricik RASÜL ü Efendimiz sav ve onun aline eshabına olsun.. Kendinden evvel hiçbir varlık olmayan... Varlığı, hayatı, kullarına keremi, ziyade merhameti, nimetler bağışlaması sonsuz ve devamlı olan sensin ALLAH’ım... İşte bu yeni yıldır ki, bu yıl boyunca huzurundan kovulmuş şeytandan beni korumanı, daima kötülüğü emreden nefsime galip olmam için yardımını ve beni sana yaklaştıran işlerle meşgul olmamı, senden dilerim.. Ey CELAL ve İKRAM sahibi ALLAH ım.... Ey ERHAMUR RAHİMİN olan RAB bim rahmetinin bereketiyle duamızı kabul et... ALLAH ın selamı hz. MUHAMMED MUSTAFA (sav)’ın ve onun alinin ashabının ehli beytinin üzerine olsun I
ADVERTORIAL
ÖZEL BAHÇEŞEHİR SAĞLIK POLİKLİNİĞİ (LAZERART) I Lazer Epilasyon
I Lazerle Leke Tedavisi
I Lazerle Sivilce Akne İzi Tedavisi I Lazerle Kılcar damar Tedavisi I Lazerle Cilt Gençleştirme
I Kök Hücre Tedavisi (Fibrocell) I PRP Kök Hücre Tedavisi I Botox Uygulaması
I Dudak ve Yüz Dolgusu Uygulaması I Yüz Mezoterapisi (Mezolift)
I Dermaroller, Mikro İğneleme
I Kimyasal ve Meyve Asitli Peeling, Micro Peeling I Radyofrekans
I D-Lift (Ameliyatsız Yüz Germe) I Güneş, El, Akne izi Tedavisi I Botox la Terleme Tedavisi I Saç Mezoterapisi
I Saç PRP Tedavisi I Saç Dökülmesi I Mezoterapi
I Karboksiterapi
I LPG Endermolagie
I CFK Refleksoterapi
I Gıda Intolerans Testi I SFS Plus
G Kişileri bilginlendirme amaçlı olup; reklam tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımamaktadır.
ÖZEL BAHÇEŞEHİR SAĞLIK POLİKLİNİĞİ (LAZERART) Akasya 03 Kent Villa 02 D:1 Bahçeşehir / İSTANBUL Tel: 0212 669 88 53 (pbx) www.lazerart.com.tr
ATATÜRK’ÜN 75. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ
Atam sana ölüm hiç
“Bu zamana kadar yazdığım yazıların en kıymetlisi bu yazıdır benim için. Kapak konusu olan ÖLÜMSÜZ TÜRKİYE ile adlandırılabilecek ölümsüz karakter de MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür. Bu sayıda Atatürk’ü yazmaktan onur duyuyorum. Ne mutlu ki bana, bu özel insan ile ilgili duygularımı sizlerle paylaşabiliyorum.” Hatırlatmak gerekirse Cumhuriyetçilik, Kelimeler her ne kadar bu büyük Halkçılık, Laiklik, Devrimcilik, insanı anlatmakta kifayetsiz kalsa da Milliyetçilik ve Devletçiliktir. Biz böyle benim için Atatürk; önderimizdir, sahiplendik “TÜRKİYEMİZİ”. Onun bizden birisidir, ilericidir, dünyanın zamanında hiçbir zaman siz biz saydığı, en güçlü devletlerin bile olmadık. Bir şemsiye altında Türk önünde eğildiği en büyük devrimcidir, olarak hepimiz birleştik savaştık ve eğitimcidir, bilim adamıdır, sonunda millet olduk. cumhuriyetçidir. Saymakla Artık bu ilkelerin ne bitmez. Kelimeler yetersiz. kadarına sahip Ölümüyle şüphesiz Türk çıkmaktayız Milletiʼni yasa boğdu ancak bilmiyorum. bizlere bıraktığı miras “beni Çocuklarımız ne unutmayın” oldu. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bildiği gibi Atatürkʼün sosyal ve ekonomik alanda yapmış olduğu yenilikler, ölmekte olan bir milleti adeta deyim yerindeyse SEDA ASPARUK yeniden diriltmiştir. İnkılaplarıyla ve devrimleriyle Türkiye Cumhuriyetiʼnin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürkʼün fikirleri, öngörüleri ve düşünce şekli hepimiz için pardon şöyle desem daha yerinde olacak pek çoğumuz için çok kıymetlidir. İlke ve inkılapları Türkiye Cumhuriyetiʼnin vazgeçilmezlerindendir.
68
I KASIM 2013
kadarına sahip çıkabilecekler, işte esas mesele bu. Her ne kadar günümüz Türkiyeʼsinde Atatürk ve onunla ilgili her şey yasaklı hale gelse de bizler bu kavramı ilke edinmekten, bizlere ışık olmasından asla vazgeçmeyeceğiz ve vazgeçirtmeyeceğiz. Unutmayacağız ve unutturmayacağız. Atatürkʼün fikirleri bence, Türkiye'nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk milletinin iradesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür. Bence, her şeyden önce millete haklarını tanıma ve tanıtmadır; millet egemenliğinin ifadesidir. Atatürkʼün yaptıkları bence, bir kurtuluştur, milletçe bağımsızlığa kavuşmadır. Atatürkʼün hedefiydi bence, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak, batılılaşmak; bir diğer anlamda da Bu ay “Büyük Türk”’ün 75. ölüm yıldönümünde, Atatürk’ten geriye kalan sınırlı sayıdaki miraslarından olan Savarona’yı ziyaret ettim.
Dört Mevsim Bahçeşehir
yakışmadı...
modernleşmek; hür düşünceyi temsil etmek, hürriyet ve demokrasi anlayışının oluşması. Atatürk Türkiyeʼsi bence, modern bir toplum hayatı yaşama demektir; laik bir düzen kurma, dünyanın da benimsediği gibi bilim zihniyetiyle devleti yönetmedir. Bu iki anlamıyla Atatürkçülük, Türk toplumuna uygun sosyal ve siyasal kurumlar kurma ve modern toplum olma demektir. Aslında Atatürkʼü anlamak demek bence bizden birisi olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasıdır. Türklüğü benimsemesidir. Ayrımcılık yapmak değildir. Türklükʼtür. Birleştirici olmasıdır. “Çok kısa zamanda büyük işler yaptık” sözünden yola çıkarak keşke daha çok vakti olsaydı da devlet olabilmenin temel taşlarını sağlamlaştırıp öyle veda etseydi. Her 10 Kasımʼda olduğu gibi bizleri keşke burada olsaydın cümlesiyle yüz yüze bırakmasaydı. “Hiç merak etme Atam miraslarına gözümüz gibi bakıyoruz ve sahip çıkıyoruz diyebilme rahatlığını yaşayabil- seydik. ʻHer canlı ölümü tadacaktırʼ cümleleriyle büyüdük ve kabullendik ölümü. Ancak Atatürkʼün ölümü Türkiyeʼnin günümüzdeki koşullarını, yaşam tarzlarına nasıl karışıldığını, sahip çıkamadığımız mirasını görünce hiç yakışmadığını kabullenmek zorunda kalıyoruz. Bunu kabullenmek hiç de kolay olmuyor açıkçası. Şu an memleketteki tatsızlıkların getirdiği umutsuzluk pek
çoğumuzun farkındalığında. İfade özgürlüğü dersek eminim hepiniz yok diyecek. Konuşursak da kaçınılmaz sonu hepimiz biliyoruz. Oysaki yönetim şeklimizin demokrasi olduğunu sanıyordum ben yıllardır. Son zamanlarda hiç aklımdan çıkmıyor. Sanırım yaş aldıkça da iyiden iyiye hesaplaşmaya, sorgulamaya başlıyorsun. Hele bir de patlamaya hazır bir el bombası gündeme lap diye düşürülürse. Hep düşünüyorum güzel memleketimin zor kazanılmış topraklarının böylesine kaos içinde olduğunu görseydi Atatürk, yaşasaydı ne yapardı? Nasıl bir çözüm üretirdi? Gençlerimize “Gezi” deki gibi karşı durur muydu yoksa Yalovaʼda sahip çıktığı gibi yeşilin yanında mı olurdu? Meclisin son durumuyla ilgili yorumu ne olurdu? Özellikle eğitimde her sene değişiklik yapar mıydı? Sistemi her sene değiştirir miydi? Silahlı kuvvetlerin şu andaki durumu için ne düşünürdü? Adalet sisteminin hakkında düşünceleri ne olurdu? Bayramları nasıl kutlardık? Adalet sistemi ile ilgili düşünceleri ne olurdu? Hep acabalar maalesef. Asla sorularımın cevabını alamayacağım ama almasak da zaten pek çoğumuz cevaplarını çok net biliyoruz. Değil mi? İşte kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir
başka durum daha. Devlet nişanından Atatürk ve T.C.ʼnin kaldırıldığı şu günlerde Ulu Önderimizin ölüm yıldönümünde Atatürk ile ilgili yazı yazmak inanın beni çok duygulandırıyor. En başta da Atatürk ile ilgili bahsettiğim “bizden birisi” olduğunu anlatan yaşanmış bir hikaye ile devam etmek istiyorum. Yıl 1935… Cumhuriyet henüz 12 yaşında. Kutlamalar yapılacaktır. Gazeteler, milletvekilleri, halk… Bunun için binlerce slogan önerisi ortaya atılır. Sonunda Atatürkʼe bu öneriler sunulur. Mustafa Kemal tek tek sabırla okur.
KASIM 2013 I
69
ATATÜRK’ÜN 75. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ
Aslında Savarona, Afrika'da yaşayan bir kuğuymuş. Yatın tasarlanması da ona göre yapılmış.
Bunlar, “Atatürk bizim büyüğümüzdür” üstünü çizer, “Atatürk milletin en yükseğidir” üstünü çizer, “En büyük Türk Atatürkʼtür” üstünü çizer, “Türk milleti asırlardan beri bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı” üstünü çizer, çizer ve çizer. Sonunda şu cümleyi yazar “Atatürk, bizden biridir” der. İşte tam bu noktada söylemeliyim ki Atatürk mütevazidir de aynı zamanda. Kimilerinin söylediği gibi diktatör değildir. 1881ʼden 1938ʼe dek olan kısacık ömrüne sığdırdığı ancak sayfalara sığmayan kahramanlıkları, yenilikleri ve yaptıklarını anlatmak için günler aylar hatta haftalar yetersiz kalır. Kaldı ki Atatürkʼü anlamak, yaşatmak ve hissetmektir. Atatürkʼün genel olarak “EN” lerinden bahsetmek gerekirse, Ata lafını sevmezdi, en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilavdı, en büyük hayali dünya turuna çıkmaktı, başucu kitabı Çalıkuşuʼydu, tam bir salon adamıydı valsi çok severdi, gömleklerinin tümü beyazdı, yabancı dile merakı çoktu, kan görmeye dayanamazdı, kuşları çok severdi, en önemli “EN” lerinden Savarona onun için önemli bir yattı. Atatürk ve deniz
70
I KASIM 2013
tutkusu deyince aklıma ilk Savarona gelir. İşte bu noktada ben de size biraz Savaronaʼdan bahsetmek istiyorum. Savarona, ailesi Amerikaʼda yaşayan çok zengin bir ailenin kızı Emily Roebling Cadwallader tarafından Almanyaʼda üretilip Amerikaʼya vergi problemleri yüzünden giremeyeceği anlaşılınca Türkiye Cumhuriyetiʼne satılmıştır. 24 Mart 1938 tarihinde Türk Bayrağı çekilerek, satın almak için gelen heyet üyelerine teslim edilmişti. Bilindiği gibi Atatürkʼe hediye edilmemiştir. Atatürk denize olan tutkusunu her ne kadar ölümünün son zamanlarında da olsa Savarona ile gidermiştir. Atatürkʼün Savaronaʼda geçirdiği altı hafta boyunca, kabine toplantıları düzenlendi, Romanya Kralı Carol da dahil olmak üzere önemli konuklar, devlet başkanları ağırlandı. Böylece Savarona tarihteki yerini almış oldu. Atatürk'ü ölüm yatağına Savanora'daki kamarasından bir koltuk içinde götürebildiler. Yat Dolmabahçe Sarayı önünde boynunu bükerek Atatürk'ü boşuna bekledi. Savarona hakkında öğrediklerim İşte ben de bu ay “Büyük Türk”ʼün 75. ölüm yıldönümünde, Atatürkʼten geriye kalan sınırlı sayıdaki miraslarından olan Savaronaʼyı ziyaret ettim. Öğrendiklerimi sizlere aktarmak için çok heyecanlıyım. Merak ettiğim isminin neden Savarona olduğuydu. Öğreniyorum ki aslında Savarona, Afrika'da yaşayan bir kuğuymuş. Yatın tasarlanması da ona göre yapılmış. Tıpkı bir kuğu şeklinde tasarlanmış. Atatürkʼün ölümünden sonra Türkiyeʼdeki tarihçesine gelince, yat İsmet İnönü döneminde Cumhurbaşkanlığı yatı olarak korunmuş ve 1951 yılında Deniz Kuvvetlerine devredilmiş.
Bir süre okul gemisi olarak kullanılan Savarona yatı, Heybeliada açıklarında 3 Ekim 1979 sabahı çıkan yangın sonucu ağır bir şekilde hasar gördü. Gölcük tersanesinde 6 ay içinde onarılan gemi, bir müddet daha okul gemisi olarak hizmete devam ettikten sonra kadro dışı bırakıldı. 1989 yılında Savaronaʼyı hurdaya çıkarma kararı alındı; ancak Kahraman Sadıkoğlu son dakika kararıyla yatı 49 yıllığına kiraladı ve Savaronaʼyı önceki görkeminden daha iyi bir hale kavuşturmak için çok çaba isteyen yeniden döşeme işine başladı. İçi tamamen yenilendi. Adeta tekrardan üretildi. İçi Donald Starkey tarafından tasarlanan yatı yenilemek için 425 işçi yaklaşık üç yıl çalıştı. Toplam restorasyon bedeli yaklaşık 25 milyon dolar kadardır. Dünya denizlerinde seyahat eden Savarona, misafiri olma şansına sahip olanlara çok şık ve lüks bir deneyim yaşatıyor. Şimdiye kadar Savarona'nın VIP misafirleri arasında Prens Rainer, Prens Charles, Brunei Sultanı, İspanya Kralı Juan Carlos, Prenses Diana, Modacı Valentino, Claudia Schiffer, Nicole Kidman, Elizabeth Hurley, Sharon Stone, Hugh Grant, Tom Cruise ve Gerard Depardieu bulunuyor. Savarona özellikle zor açık deniz şartlarına karşın tam donanımlıdır. Gerekirse Türkiye'den Miami'ye durmaksızın seyahat edebildiğini öğrenince şaşkınlığımı gizleyemedim. Bunu duyduktan sonra tek temennim Savaronaʼnın daha uzun yıllar boyunca denizlerde seyir halinde olmasıdır. Ataʼmızı 75. Ölüm yıl dönümünde üzüntüyle anıyoruz. 10 Kasımʼda kızımın okulundaki Atatürk Anıtıʼna kasımpatı bırakıp keşke aramızda olsaydın diyeceğiz. Olamasan da … Ölümsüz Türkiye eserine bizler sahip çıkacağız I
ARBORETUM
ARBORETUM
ARBORETUM
Atatürk deyince doğa sevgözlem amacıyla orijini ve gisini bilmeyen hiç şüpheyaşları belli, her biri doğru siz ki yok. Hepimizin bildiği ve dikkatli bir şekilde bir gibi Yalova’daki köşkün araya getirilmiş olan çoyanındaki çınar ağacının ğunluğu ağaç ve diğer bir dalının bile kesilmesini odunsu bitki topluluklarıSEDA ASPARUK istemez ve köşkün ağaçtan nın uygun seçilmiş alanuzaklaştırılmasını ister ve larda yetiştirilip köşk temellerinin altına raylar döşene- sergilendiği tabiat parçalarıdır. rek çınar ağacından uzaklaştırılır. Hem Hemen aklıma böyle bir Arboretum de öyle böyle değil tam 4 metre kaydıTürkiye’de başka bir yerde var mı sorılır. Daha sonra köşkün adı da “Yürürusu geliyor. Öğreniyorum ki bu Arboyen Köşk” olarak tarihe geçer. retumdan Türkiye’de sadece Yürüyen Köşk’ün yanı sıra Atatürk’ün 2 tane var. Bir tanesi Yalova’daki Arboağaç ve yeşillik sevgisi, yalnız Anretum, Tema Vakfı kurucusu Hayrettin kara’ya has bir özlem değildi. “Bu Karaca tarafından hayata geçirilmiş, vatan, çocuklarımız ve torunlarımız diğeri de İstanbul’daki Atatürk Arboreiçin cennet yapılmaya değer” diyen tum. Parkta yaşayan canlılar sadece Atatürk’ün özlemi, tüm ülkeyi ağaçlan- ağaçlar değil, aynı zamanda ördekler, dırmaktı, yeşillendirmekti. Doğa sevgi- kazlar, su kaplumbağaları, balıklar, sinden dolayı 1913 yılında Belgrad kuşlar, kurbağalar, köpekler ve söyleormanları yanında oluşturulan fidanlık, nenlere göre karacalar yaşıyor. Pek 1949 yılında yapımı tamamlanan Arbo- çok bitkinin hemen ön kısımlarında o retum’a, 100. doğum yıldönümünde bitkiyle ilgili bilgiler içeren levhalar duAtatürk adı verilmiştir. ruyor. Merak ettiğiniz ağaçlar hakkında İstanbul’da gizli cennet, doğa hemen bilgi alabiliyorsunuz. Ayharikası ve ağaç müzesi rıca Arboretumun girişinde söz konusu olunca Atabir bilgisayar bilgi sistemi türk Arboretumu akla kurulmuş. Buradan bitki gelmeli. Eminim pek türleri ile ilgili birçok bilçoğunuz böyle bir yergiye ulaşabilirsiniz. İstanden haberdar değil. İsbul ikliminde yaşayabilen tanbul’da keyifle hemen her ağaçtan örnekgezilebilecek bir yer bulerin olduğu Arboretum asrası. Adı akılda kalması zor lında eğitim amaçlı, bilimsel bir hem de söylemek çok zor. Arboretum yer ama halka da açık. Canlı bitki müda ne diyeceksiniz. Arboretum zesinde 2 bin civarında farklı bitki var. Türkçe’mize Latince’den girmiş ve İstanbul’un içinde böyle bir ağaç müAğaç Parkı anlamına geliyor. Yani zesi olduğunu bilmiyordum. Gittiğim Ağaç Müzesi de denilebilir. İstanbul zaman doğadan büyülendim. Hele bir Bahçeköy‘de, Belgrad Ormanları‘nın de mevsimlerden sonbahar olunca içine 256 hektarlık alana konuşlanan renklerin ahengini sadece çektiğim foAtatürk Arboretumu; İstanbul Üniversi- toğraflarla tarif edebilirim. tesi Ormancılık Fakültesi tarafından bi- Atatürk’ün adı verilmiş olan ve onun limsel çalışmalar için kullanılıyor. Az doğa sevgisine örnek bir mekanı ziyaönce de belirttiğim gibi 1949 yılında ret etmiş olmaktan gururluyum. 10 Kakurulan Arboretum, kurumsal anlamda sım’da Atatürk’ün 75. Ölüm yıl T.C. Orman Genel Müdürlüğü tarafındönümünde Anıtkabir’de olamasam da dan işletiliyor. Aslında ilk olarak Atabir tarafta Savarona diğer tarafta da türk Arboretum'u, 1913 yılında kurulan Atatürk Arboretuma yaptığım ziyaret ilk fidanlığı da kapsamına almış. iyi hissetmeme yetti. Tüm öğretmenleSarıyer Bahçeköy yolu üzerinde Belgrimizin Öğretmenler Gününü kutluyor, rad Ormanlarının yanı başında olan bir bundan sonra başka saklı cennetlerde müze. buluşmak üzere diyorum. 4mevsim Arboretumlar bilimsel araştırma ve sevgiyle kalın I
72
I KASIM 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
İstanbul’daki ağaç müzesi
Atatürk Arboretumu “İstanbul’da gizli cennet, doğa harikası ve ağaç müzesi söz konusu olunca Atatürk Arboretumu akla gelmeli. Eminim pek çoğunuz böyle bir yerden haberdar değil. İstanbul’da keyifle gezilebilecek bir yer burası.”
KASIM 2013 I
73
CAMPUS 1: 608 1 000-669 42 41 Ilgaz 2/21 Ispartakule Bahçeşehir/İstanbul
www.eurosun.com.tr
CAMPUS 4: 669 95 10
Aşık Mahsuni Şerif Cad. Defne 4 Villa 11 Bahçeşehir/İstanbul
Dört Mevsim Bahçeşehir
EĞİTİM
Ölünce hatırlanan “DEĞERLER”...
YARD. DOÇ. DR . MEHMET İNAN
“Güz güneşinin iyice aydınlattığı evin bahçesinde eli nasırlı ve ayağında lastik ayakkabıyla gündelik işlerini yapan kadın yoldaki ayak seslerini duydu. Ayak sesi bir an durdu ve sessizliği bozan tiz bir ses duyuldu: “Çocuğu okula gönder!” Güz yağmurları henüz başlamamıştı. Bulutlar yağmurlar için hazırlık yaparken, rüzgârlar öncü olarak doğadaki yerini çoktan almıştı. Patikadan biraz daha geniş, önceki kıştan kalan çukurların oluşturduğu yol, öncü rüzgârlarla tozlanıyordu. İki katlı betonarme ev neredeyse yola teğet inşa edilmişti ve yoldan geçen ayak sesleri evin içinde duyuluyordu. Güz güneşinin iyice aydınlattığı evin bahçesinde eli nasırlı ve ayağında lastik ayakkabıyla gündelik işlerini yapan kadın yoldaki ayak seslerini duydu. Ayak sesi bir an durdu ve sessizliği bozan tiz bir ses duyuldu: “Çocuğu okula gönder!”
İlkokul öğretmenimdi anneme seslenen. 5 yaşındaymışım. İki gözlü bir köy evinin bitişiğinde 4 yıl bize dönemin şartları içinde verebileceği çok bilgiler verdi Zekai öğretmenimiz. Yeni okulumuzun yapılmasıyla 5. sınıfı yeni dersliğimizde okumuştuk. Okulumuzun etrafını yeşillendirmek için bizi teşvik etmiş, bizzat bizimle birlikte çalışmıştı. Öğretmen okulu mezunuydu ve geleneksel öğretimi benimsemişti. Öğrenmeye açık olan öğrencilerle ilgilenir, ilkokul sonrasında da okumaları için elinden gelen desteği verirdi. Yerli malı haftasında köy gerçekliği içindeki bilgileri verir, 23 Nisan’da dersli-
ğimizi süsler, ulusal egemenlik kültürünü aktarmak için etkinlikler düzenler ve çocukça bayramı yaşamamızı sağlardı. 29 Ekim’de Cumhuriyet Bayramını kutlamak için aktiviteler yapar, 10 Kasım’da Atatürk’ü anardık. Bizi ulusal kültür kadar evrensel değerler üzerine de bilgilendirir, duyarlılık eğitimi vermeyi esirgemezdi. Sorumluluk, hak, adalet, üretim, başarılı olmak, üzüntüleri yönetmek, sevgi-saygı, kardeşlik, arkadaşlık, dostluk, doğruluk, selamlaşmak, zaman yönetimi, merhamet, tutumluluk, hayâ, edep, vefa, onur, şeref, teşebbüs, temizlik, sağlık, iyilik, fedakârlık, sabır, adalet, nezaket, zarafet, aile,
İLKÖĞRETİM 6, 7, 8. SINIF,
LİSE VE ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İLE YETİŞKİNLERE,
ANKARA ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ İLE HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ MEZUNU CELTA (CERTIFICATE IN ENGLISH LANGUAGE TEACHING TO ADULTS, UNIVERSITY OF CAMBRIDGE) SERTİFİKASINA SAHİP
TECRÜBELİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENİNDEN
HER SEVİYEYE VE GRUPLARA,
483 26 70
(212)
(532)
İNGİLİZCE DERSİ VERİLİR
672 17 68
EĞİTİM
Bahçeşehir'in ODTÜ'lü hocaları
Cengiz Hoca ve Hüseyin Hoca'dan özel ders
LİSELERE VE ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK
G İlkokul, ortaokul ve lise
öğrencileri için okula yardımcı Matematik, Geometri, Fizik, Fen Bilgisi ve İngilizce dersleri
G İngilizce eğitim gören
öğrenciler için İngilizce olarak Matematik, Geometri ve Fizik dersleri
0555 525 08 21 0505 685 72 82 0554 592 40 14
Cengiz Hoca
Hüseyin Hoca
“Öğretmenimiz bize “değerler” ile ilgili kazanımlar edindirirken, “Başöğretmen”imizi de bizlere bir “Değer” olarak öğretti.. Her ülkenin değerleri olduğu gibi, bizim de değerimizdir Atatürk.” komşuluk, kanaat, idealizm, huzur, mutluluk, iyi niyet… ve daha bir çok şey.. 5. sınıfta temizlik kolu başkanı olmamı istemişti. Köydeki okulumuzun temizliğini nöbetleşe yapardık. Soba ile ilgili sorumluluk başka arkadaşımızdaydı ancak herkes birbirine yardımcı olurdu. Aslında Zekai öğretmenimiz farkında olmadığımız değerleri kazanmamızı sağlamıştı.. Okul sadece ilk okuma-yazma değildi.. Alfabedeki harfleri öğrenmek, hecelemek, sayı, şekil bilgisi ve daha pek çok şey öğrenmiştik ama değerlere ilişkin öğretilerin zaman içindeki yansımalarını yıllar geçince daha iyi kavrıyorum. Birkaç ay önce vefat etti ilkokul öğretmenim.. Bize vefayı öğretmişti.. Kabristan ziyaretimi yaptım, yapmaya da devam edeceğim.. Kazandırdığı değerleri korumaya ve yaşatmaya elimden geldiğince devam edeceğim. Ruhu şâd olsun.. Öğretmenimiz bize “değerler” ile ilgili kazanımlar edindirirken, “Başöğretmen”imizi de bizlere bir “Değer” olarak öğretti.. Her ülkenin değerleri olduğu gibi, bizim de değerimizdir Atatürk. Ülkemizin her bireyinin huzuru, refahı, mutluluğu, istiklâli, bağımsızlığı için sarf ettiği çabalar bu yazıların sınırlarına sığmayacak kadar geniştir. Bunlar arasında ilk okuma-yazma, aritmetik, öğretmen yetiştirme, köy enstitüleri, dil-tarih coğrafya fakülteleri ve daha pek çok konuda başlattığı ve yaygınlaştırması için gösterdiği çabalar, takdirlerin en büyüğüdür. Milli Eğitim Bakanlığı internet sitesinde Atatürk’ün okur-yazarlığa
78
I KASIM 2013
EĞİTİM “1 Kasım 1928'de, yeni Türk harflerinin kabulüne ilişkin kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildi. Kanunun kabul edilmesinden sonra geniş halk kitlelerine okuma yazma öğretmek üzere "Millet Mektepleri" açıldı. Atatürk, Millet Mektepleri Başöğretmeni ilân edildi (24 Kasım 1928)”. 10 Kasım’da öldüğünde en çok ağlayanların başında öğretmenler geliyordu..” verdiği önemle ilgili olarak şöyle yazar: “Okur-yazarlığı yaymak ve cehaleti kısa zamanda gidermek için, Atatürk'ün emriyle bir komisyon kurulup yeni Türk alfabesi hazırlandı. Harf İnkılâbı'nın ilk müjdesini Mustafa Kemal 8 Ağustos 1928'de, İstanbul'daki Sarayburnu Parkı'nda halka şöyle duyurdu: "Arkadaşlar, bizim güzel ahenkli zengin dilimiz yeni Türk harfleri ile kendini gösterecektir. ... Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Vatandaşa, kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanperverlik ve milliyetperverlik vazifesi biliniz. Bu vazifeyi yaparken düşününüz ki bir milletin, bir toplumun yüzde onu okuma yazma bilir, yüzde sekseni bilmezse, bundan insan olanlar utanmalıdır." Bundan sonra yeni Türk harflerinin yaygınlaştırılması için bir seferberlik başlatıldı. Başöğretmen Atatürk, yurt seyahatine çıkıp, kara tahta başında yeni Türk harflerini vatandaşlara öğretti. Ankara'da toplanan öğretmenler birliği kongresinde, öğretmenler, Atatürk'ün açtığı bu yeni yolda sabırla çalışacaklarına ant içtiler. Üç ay gibi kısa bir zamanda inkılâp gerçekleşti. 1 Kasım 1928'de, yeni Türk harflerinin kabulüne ilişkin kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildi. Kanunun kabul edilmesinden sonra geniş halk kitlelerine okuma yazma öğretmek üzere "Millet Mektepleri" açıldı. Atatürk, Millet Mektepleri Başöğretmeni ilân edildi (24 Kasım 1928)”. Detaylı bilgiler kaynaklar bölümündeki linkte bulunabilir. 10 Kasım’da öldüğünde en çok ağlayanların başında öğretmenler geliyordu.. Büyük bir “değeri” kaybetmenin üzüntüsü ile birlikte eminim ki öğrettiği değerleri taşımanın “gururunu” yaşamışlardır. Ruhu şâd olsun.. Benim öğretmenim ve başöğretmenimiz.. Aslında yılda bir kere değil, her bir “değer”i yaşarken öğretmenlerimizi anıyoruz. Hele kaybedince onları, değerlerimizi daha da özlüyoruz.. Değerlerimizi kaybetmeden önce yaşamak ve yaşatmak dileğiyle I Kaynakça: http://www.meb.gov.tr/belirligunler/10kasim/ inkilaplari/egitim/yeni_harfler.htm
80 I KASIM 2013
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Dört Mevsim Bahçeşehir
24 kasım
24 Kasım 1989. Okuldan yeni mezun olmuş, heyecanlı, idealist, biraz ürkek bir öğretmen olarak göreve başladığım ilk gün. Öğretmenliği isteyerek ve severek seçmiştim. İlkokul öğretmenim Ülker Hanım benim hayatımda çok DİLEK TÜRKÇÜ önemli bir yerdeydi. Ben de onun gibi olmaya; düşünen, üreten, enerjik, özgüvenli öğrenciler yetiştirmeye dığını bilen, öğreten kişidir öğretmen. karar vermiştim. Nerden bilebilirdim bu Günümüzde sürekli bilgi yükleyerek, küçücük yüreklerin, gönül bahçemde bir koşturmaca halinde sınavdan sınava hiçbir zaman solmayan çiçekler olarak koşan öğrencilerimizin akademik bilgisürekli çoğalacaklarını… leri her zaman öğrenebileceklerini unutBir öğretmenin en büyük tutkusu mayalım. Önemli olan, öğrencilerimizi çocuk sevgisidir. Bu meslek çocuk sevgisiyle büyür, gelişir. Çocuk ruhunu sev- severek, dertlerini ve sevinçlerini paylaşarak; okulu onların ürkek omuzlarına giyle, sevecenlikle, sabırla işleyen, ona bir yük gibi bindirmemek; asıl öğretşekil verendir öğretmen. menliktir. Çocuklarımızın yetenekleri, sanat Öğretmen hiç bir zaman yalnızca öğyönleri, becerileri gizli bir bahçede keşfedilmeyi bekler. Bunları ortaya çıkaran, retmekle yükümlü değildir; İnsan sevmenin en önemli erdem olduğunu geliştiren öğretmendir. öğrencilerine hissettirendir, öğretendir. Toplum kurallarının değerini bilen, Yıllar içerisinde görmediğim (ama çalışmanın zevkini aşılayan, insan olunutmadığım), büyüyen, değişen, ülkeyi manın karşısındakine saygı duymakla, farklılıklara hoşgörü ile bakmakla başla- şekillendiren kişilerin, sizin öğrenciniz
82
I KASIM 2013
“Bir öğretmenin en büyük tutkusu çocuk sevgisidir. Bu meslek çocuk sevgisiyle büyür, gelişir. Çocuk ruhunu sevgiyle, sevecenlikle, sabırla işleyen, ona şekil verendir öğretmen.”
olması, sizi arayıp bulması, görünce gelip duygularını paylaşması bir öğretmen için paha biçilemez anlardır. Bu yönden iyi ki öğretmenim diyorum, kendimi çok şanslı hissediyorum. Öğretmen yaşlandıkça, öğrencisi gençleşir. Ülkenin genç nüfusu, beyni olur. “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” bir gençliğin parçası olarak çalışırken, ışık saçarken; öğretmeni en büyük ödülünü almıştır. Bir ulus varlığını sürdürürken, bir devletin temel taşları atılırken, toplumun kaderinin öğretmenler elinde olduğunu bilen Başöğretmenimiz ATATÜRK; “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Sözüyle, öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenin önemini en anlamlı şekilde anlatmıştır. Başöğretmenimiz ATATÜRKʼün başöğretmenliğini kutladığımız 24 Kasım gününde, biz öğretmenler Türk bağımsızlığına, benliğine, kültürel değerlerine bağlı öğrenciler yetiştirmeye devam etmeliyiz. Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun. I
1.2.3.4.5.6.
SINIFLARA ÖZEL
ETUT PROGRAMI Okuldan önce veya sonra ilk ve ortaokul öğrencilerimiz Technokids’de;
hafta içi her gün, sınıf ve branş öğretmenleri eşliğinde, ödev sorumluluklarını yerine getirirler. Tercihe göre bütün öğünlerini merkezimizde yiyebilirler. Artan zamanlarında ise LEGO'nun renkli dünyasında eğlenerek öğrenmeye devam ederler. Bu programda amacımız; öğrencilerimizin okul başarılarını artırmak, onlara bilgiye ulaşma yöntemlerini öğretmek ve özellikle çalışan velilerimizin üzerindeki sorumluluğu biraz olsun hafifletmektir (Öğrencilerimiz, okul servisleri ile merkezimize bırakılıp, merkezimizden alınabilirler.)
SAATLERİ
ETÜT
Robotics (7-16 yaş)
08:30 - 12:00 12:30 - 16:00 16:30 - 19:00
Diğer Programlarımız: G Bire-Bir Özel Ders;
İngilizce-Fransızca-Almanca Matematik-Geometri Fen Bilgisi Fizik-Kimya- Biyoloji Türkçe-Edebiyat G Saatlik Çocuk Bırakma (3 Yaş Üstü) G Temalı Doğum Günü Etkinlikleri
LEGO Education tarafından geliştirilen Robotics Serisi ile öğrencilerimiz; mekanik ve elektroniği birleştirerek robotlar tasarlar ve bilgisayarda oluşturdukları programlar ile bu robotları gerçek ortamda hareket ettirirler. Robotics eğitimi sonucunda öğrencilerimiz kendi robotlarını tasarlayarak FLL (First Lego League) yarışmaları için proje geliştirirler. Technokids olarak amacımız bu konuda temel eğitimi vererek, öğrencilerimizin proje çalışmalarına danışmanlık yapmaktır.
LEGO Oyun Grubu
Hafta İçi (3-4 Yaş) ve Hafta Sonu (5-6 Yaş) Oyun Grupları
Öğrencilerimiz ana sınıfı öğretmeni eşliğinde, belirli müfredat ve temalar çerçevesinde, bireysel hayal güçlerini kullanırlar. Legolar ile eğlenerek oyun geliştirmeyi ve paylaşmayı öğrenirler.
İngilizce - Fransızca – Almanca Lego Oyun Grupları (3-6 Yaş)
LEGO tema ve materyalleri ile öğrencilerimiz; oyun oynarken pratik olarak İngilizce, Fransızca ve Almanca kelime haznelerini genişletir, günlük kalıpları öğrenir ve kullanırlar.
Satranç
Hem öğrenciler hem de yetişkinler için oluşturulmuş satranç programımızda derslerimiz; başlangıç, orta ve ileri düzeylerde, bireysel veya 6-8 kişilik gruplarda fedarasyona bağlı uzman antrenörler tarafından verilmektedir.
Technokids'de çocuklarımız;
G
Hayal gücü ve yaratıcılıklarını kullanır, özgürce meraklarının peşinden giderler. daha uzun süreli sağlamayı başarırlar. G Üç boyutlu ve analitik düşünebilme, tasarlayabilme, problem çözme becerilerini geliştirirler. G Kendini ifade edebilme fırsatı bulur, özgüvenlerini geliştirirler. G Küçük el-kas becerilerini ve el-göz koordinasyonunu artırırlar. G Konsantrasyonlarını
DOSYA-ÜNİVERSİTELER
Dört Mevsim Bahçeşehir
“Çift Diplomalı Hukuk Lisans Programı” ile Türkiye’de hukuk eğitimi alanında bir ilki gerçekleştiriyoruz” diyen Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ:
Vizyonumuz
sınırların ötesinde
bir üniversite yaratmak “2012-2013 eğitim-öğretim yılı içerisinde başlayan bu program çerçevesinde öğrenciler, ilk iki yılı Köln Üniversitesinde, son iki yılı da Alman öğrenciler ile birlikte İstanbul Kemerburgaz Üniversitesinde okuyarak iki ülkenin de hukuk eğitimini alma olanağı elde ediyorlar. Programdan mezun olan öğrenciler Türkiye’de hukuk alanında çalışabiliyor. Program, kariyerine Almanya’da devam etmek isteyen öğrenciler için de, Almanya’da girilmesi zorunlu olan Birinci Hukuk Devlet Sınavı’nda büyük avantaj sağlıyor.” Röportaj: Hatice Gülçür İnanç Bize kendinizi tanıtır mısınız? 1956 yılının 1 Şubatında İstanbulʼda dünyaya gelmişim. İlkokulu o zamanki ismiyle Suadiye İlkokuluʼnda okuduktan sonra orta ve lise öğrenimimi Saint Joseph Fransız Lisesiʼnde tamamladım. Daha sonra üniversite eğitimi için Ankaraʼya, Orta Doğu Teknik Üniversitesiʼne gittim. O sırada düşüncem 4 yıllık eğitimden sonra İstanbulʼa dönmek ve mühendis olarak çalışmaktı. Ancak ODTÜʼden diplomamı 33 yılda aldım. Bu süre zarfında 4 yıl lisans öğrenciliği ve içinde Rektör Danışmanlığı ve Mühendislik Fakültesi Dekanlığı olmak üzere toplam 18 yıl yöneticilik yaptım. Nihayet 2007 Temmuzunda 28 yıllık devlet hizmetinin ardından emekli olup İstanbulʼa bir vakıf üniversitesine yine yönetici olarak geldim. Son olarak 2011 yılının ilk günlerinde İstanbul Kemerburgaz Üniversitesiʼnden kurucu rektörlük teklifi alınca bu görevi büyük bir heyecanla kabul ettim ve o günden bu yana İstanbul Kemerburgaz Üniversitesiʼndeyim. Bu arada evliyim ve iki oğlum var. Hem mühendis hem de polisiye roman yazarlığınızla edebiyatçı yönünüz var. Roman yazmaya ne zaman ve nasıl başladınız? “Şah-Mat ve Ölüm” ve “Çapraz Ateş” kitaplarınız dışında yeni çalışmalarınız var mı?
84
I KASIM 2013
Roman yazmaya 2000 yılında başladım. Nasıl kısmına gelince, o biraz uzunca bir hikaye. Daha ilkokul ikinci sınıftayken Agatha Christieʼnin romanları ile tanışmış ve çok sevmiştim. Sonra yıllar boyunca yazdığı polisiyelerin tamamını, üstelik birkaç kere okudum ve çok etkilendim. Fırsat buldukça diğer yazarların polisiye romanlarını da takip ettim. Mühendislik eğitimi aldığım için polisiye romanların kurgusunu bir ölçüde matematik problemine benzetiyor, kendimin de benzer kurguları oluşturabileceğimi düşünüyordum. Ayrıca aramızda oldukça fazla yaş farkı olan bir anne-babanın çocuğuydum. Her ikisi de ilköğrenimi Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaptıkları için eski
Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ
DOSYA-ÜNİVERSİTELER
Türkçe hazineleri oldukça genişti. Buna benim de iki batı dilini öğrenmiş olmam eklenince dil kullanımı konusunda kendimi güvende hissettim. Sonunda çok sevdiğim polisiye türüne bir katkı da ben yapabilir miyim diye düşündüm, cesaretimi topladım ve yazdım. Sözünü ettiğiniz iki romanım yayımlandı, ama sanırım sonrasında yüklendiğim idari görevler ve belki de yaşın ilerlemesi gece saat ikilere kadar roman yazmamı engellemeye başladı. O nedenle yazarlığa ara verdim diyebilirim. Üniversiteniz Hukuk Fakültesi’nin Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi’yle yaptığı anlaşma gereği öğrencilerinizin belli bir bölümü Köln’de de okuyarak 2 hukuk fakültesinden birden diploma almaya hak kazanacaklarmış. Konuyla ilgili bilgi alabilir miyiz? Uygulama bu öğretim döneminde başladı mı?
ALMANCA Tecrübeli emekli hanımdan Almanca öğrenebilir veya ilerletebilirsiniz. İkinci lisanı Almanca olan, çocuk gelişiminde yurtdışı tecrübeli emekli hanım, belli günlerde çocuğunuzla ilgilenir.
0536 947 01 03 M. GÖHL Bahçeşehir Gül 10 D-5
Tel:
Üniversitemizin Avrupaʼnın en büyük eğitim kurumlarından biri olan Köln Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirdiği “Çift Diplomalı Hukuk Lisans Programı” ile Türkiyeʼde hukuk eğitimi alanında bir ilki gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Ortak geçmişi uzun yıllara dayanan iki ülke arasında sağlam bir köprü kurmanın en etkili yolunun eğitim işbirlikleri olduğunun farkındayız. Bu işbirliği önemli, çünkü ilk kez bir Türk üniversitesi bir Alman üniversitesi ile çift diploma uygulaması yapacak. Ayrıca bunun bir başka önemi de Türk öğrencileri dünyanın en prestijli üniversitelerinden birinde eğitim şansı yakalarken, Türkiye kökenli Alman vatandaşları da daha önce yakalayamadıkları bir fırsat olarak yükseköğrenimlerini Türkiyeʼde sürdürme olanağı elde edecekler. 2012-2013 eğitim-öğretim yılı içerisinde başlayan bu program çerçevesinde öğrenciler, ilk iki yılı Köln Üniversitesinde, son iki yılı da Alman öğrenciler ile birlikte İstanbul Kemerburgaz Üniversitesinde okuyarak iki ülkenin de hukuk eğitimini alma olanağı elde ediyorlar. Programdan mezun olan öğrenciler Türkiyeʼde hukuk alanında çalışabiliyor. Program, kariyerine Almanyaʼda devam etmek isteyen öğrenciler için de, Almanyaʼda girilmesi zorunlu olan Birinci Hukuk Devlet Sınavıʼnda büyük avantaj sağlıyor. Kemerburgaz Üniversitesi kaç yılında, nerede kurulmuştur ve kurucusu kimdir? İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi 2008 yılında Mehmet Altınbaş Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından Bağcılarʼda kuruldu. Üniversitenizin misyon ve vizyonu nedir? Üniversitemizin vizyonunu “sınırların
86
I KASIM 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
ötesinde bir üniversite yaratmak” olarak belirledik. Misyonumuz ise “fikir özgürlüğünü akademik fanustan çıkarıp toplumla buluşturmak, çağın eğitim anlayışını ülkemizin gereksinimleriyle bütünleştirmek, araştırmada öncü olmak, öğrencilerimiz ve öğretim kadromuzla birlikte evrensel boyutu yakalamak”. Üniversitenizde hangi dillerde eğitim verilmektedir? Hazırlık sınıfı var mıdır? Üniversite olarak öncelikli misyonlarımızdan birini öğrencilerimize en az bir yabancı dili mükemmel bir şekilde öğretmek olarak belirlemiştik. Bu doğrultuda İngilizce hazırlık programına devam eden öğrencilerimize çok yoğun bir dil eğitim programı uyguluyoruz. Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi ile Hukuk Fakültesi ( Hukuk Fakültesinde eğitim yüzde 30 İngilizce yapılıyor ) dışında tüm fakültelerimizde eğitim dili İngilizcedir. Modern Diller Bölümünde, öğrencilerimize İngilizce diline ek olarak başka diller öğrenme fırsatı da sunuyoruz. Ayrıca Pera College ile yapmış olduğumuz anlaşmayla isteyen öğrencilerimize hazırlık sınıfını Kanada Vancouverʼda tamamlama imkanı sağlıyoruz. Üniversiteniz kaç kampüsten oluşmaktadır? Hangi fakülteler ve bölümler hangi kampüslerdedir?
SBS ve Üniversite Sınavlarına Hazırlanan Öğrenciler’in alması gereken en önemli eğitim:
Anlayarak Hızlı Okuma Eğitimi Anlayarak Hızlı Okumak, üniversite sınavlarına veya SBS’ye hazırlanan bir öğrenci’nin edinebileceği en önemli becerilerden biridir. Çünkü doğru ve hızlı yapacağınız her bir soru sizi yüzlerce kişinin önüne geçirir! Sınava hazırlanan bir öğrencinin karşılaştığı başlıca sorunlar: -Okurken dikkatin dağılması, -Özellikle uzun cümlelerde cümlenin başına dönerek tekrar okumak zorunda kalmak, -Soruları yetiştirememek, -Okuduğunu iyi anlayamamak, -Okurken sıkılmak veya uyku basması.
Bahçeşehir’de !
BİREBİR HIZLI OKUMA EĞİTİMİ: ➢ İlköğretim 3., 4., 5. sınıf öğrencileri, ➢ SBS’ye hazırlanan öğrenciler, ➢ Lise öğrencileri ve YGS-LYS ‘ye hazırlanan öğrenciler ve ➢ Yetişkin öğrenciler için bireysel eğitim programı ile anlayarak okuma hızınızı 1,5 ila 3 kata kadar arttırabilirsiniz! GRUP EĞİTİMLERİ: Gruplar en az 2 en fazla 5 öğrenciyle sınırlıdır. İsterseniz kendi grubunuzu oluşturarak size özel gün ve saatlerde eğitim alabilirsiniz!
GRUP VE BİREYSEL EĞİTİMLERLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİ İÇİN LÜTFEN BİZİMLE İRTİBATA GEÇİNİZ. Hedef Hızlı Okuma ve Danışmanlık Merkezi 0543 583 49 42 - www.hedefhizliokuma.com
DOSYA-ÜNİVERSİTELER
Mahmutbey ve Şişli Yerleşkesi olmak üzere iki yerleşkede eğitim ve öğretim faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Mahmutbey yerleşkesinde tüm fakültelerimiz yer alırken, Şişli yerleşkesinde Enstitüler ve Meslek Yüksekokulu faaliyetlerini sürdürüyor. Üniversitenizde yüksek lisans ve doktora eğitimi verilmekte midir? Özellikle çalışanları düşünerek açılan, akşam ve hafta sonu verilen eğitim programlarınız hangileridir? Fark yaratacak lisans programlarımızla aynı paraleldeki lisansüstü programlarımızla da oldukça iddialıyız. İş dünyasının merkezinde yer alan Şişli Yerleşkemizde altı yüksek lisans programı ile lisansüstü eğitimde de bir marka, bir adres olma yönünde hızla yol alıyoruz. Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler Enstitüleri yetkinliklerini artırmak isteyen lisans mezunları ve profesyonellere yönelik olarak ve farklı sektörlerin ihtiyacına cevap verebilecek şekilde tasarımlanan yüksek lisans program seçeneklerini bu yerleşkede sunuyor. Ulusal ve uluslararası düzeyde üstün nitelikli, bilim ve teknolojinin gelişmesine katkıda bulunan, toplumsal sorun ve gereksinimlere yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarına öncülük eden mezunlar yetiştirme hedefiyle yola çıkan Fen Bilimleri Enstitüsü, Bilişim TeknolojiHaber Müdürümüz Hatice Gülçür İnanç Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ ile rektörlük makamında görüştü.
88
I KASIM 2013
leri ve Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği programlarını yürütüyor. Evrensel akademik birikim ile dünyanın gerçeklerini disiplinlerarası bakış açısı ile öğrencisine aktaran, özgün, girişimci ve yaratıcı odaklı eğitim sistemiyle dikkat çeken Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde ise İşletme, Siyaset ve Uluslararası İlişkiler, Sanat ve Tasarım ve Uluslararası Ticaret Hukuku yüksek lisans programları mevcut. Yüksek Lisans dersleri genelde hafta içi her akşam bir ders olmak üzere 19:00 – 22:00 saat aralığında işleniyor. Üniversitenizin akademik personel sayısı ve öğrenci sayısı kaçtır? Üniversitemizde 2013-2014 eğitimöğretim yılında 2173 Lisans, 52 Ön Lisans, 392 Yüksek Lisans öğrenci eğitim görmektedir. Akademisyen sayısı 193ʼdür. Üniversitenizin uluslararası denkliği var mı? Lisans ve yüksek lisans programları öğrencilerimiz, Avrupa Kredi Transfer ve Biriktirme Sistemi (ECTS) ile eğitim görüyorlar. Bu sayede, misafir öğrenci olarak ya da lisansüstü öğretim için AB üyesi bir ülkeye sorunsuzca gidebilme imkanına sahip olmanın yanı sıra, yurt dışında aldıkları derslerin İstanbul Kemerburgaz Üniversitesiʼndeki denklikleri konusunda sorun yaşamıyorlar. Üniversitenizin yurtdışı değişim
Dört Mevsim Bahçeşehir
programı olanağı var mıdır? Hangi üniversiteler ve koşulları nelerdir? İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi ilk akademik yılı içerisinde Genişletilmiş Erasmus Üniversite Beyannamesini almaya hak kazandı. Erasmus Programı çerçevesinde Avrupa Birliği üyesi ülkelerden birçok üniversite ile karşılıklı değişim anlaşması yürütüyoruz. Ayrıca, birçok yeni anlaşma üzerinde müzakereler devam ediyor. Şu ana kadar İspanya, Almanya, İtalya, Bulgaristan, Portekiz gibi ülkelerin önde gelen üniversiteleriyle tüm fakültelerimize yönelik Erasmus anlaşmaları yapmış bulunuyoruz. Ayrıca öğrencilerimize Erasmus staj imkanı ile de Avrupaʼda mesleki deneyim kazanmaları için fırsatlar sunuyoruz. Erasmus programlarının yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde ikili işbirliği anlaşmaları oluşturmaya devam ediyoruz. İtalyaʼnın en büyük ve köklü üniversitelerinden birisi olan Cenova Üniversitesi ile akademik işbirliği anlaşması imzaladık. Amerika Birleşik Devletleriʼnin önde gelen üniversitelerinden biri olan Massachussetts Üniversitesi ile imzaladığımız işbirliği anlaşmasıyla öğrencilerimize Massachussetts Üniversitesiʼnde eğitim görme ve staj yapabilme imkanı sağladık. Bunların dışında Arjantin ve Pakistanʼın önde gelen üniversiteleri ile de değişim ve işbirliği anlaşmalarımız bulunuyor. Üniversitenizin sosyal ve kültürel etkinlikleri var mıdır? Bu etkinliklerden bahseder misiniz? İstanbul Kemerburgaz Üniversitesinin modern teknolojik bir altyapı ile kurulan Mahmutbey yerleşkesinde, konferans salonları, laboratuarlar, kütüphane, öğrenci kantini, kafeler ve spor salonu bulunmaktadır. Kampusta sadece eğitim hayatı değil, sosyal ve kültürel hayatı zenginleştirmeye yönelik etkinliklere ev sahipliği yapmak üzere düzenlemeler de vardır. Uluslararası konferanslar, alanında uzmanlaşmış isimlerle söyleşiler, konserler, festivaller, sergiler gibi etkinliklerin gerçekleştirildiği kampüs,
DOSYA-ÜNİVERSİTELER
öğrencinin sosyal ve kültürel hayatını zenginleştirmek adına da pek çok imkana sahiptir. Üniversitenizin yurt olanağı var mı? İstanbul Kemerburgaz Üniversitesinin anlaşmalı olduğu 600 yatak kapasiteli bir yurt bulunmaktadır. Üniversite, ayrıca, kendi yurdunun inşası için de çalışmalara başlamıştır. Üniversitenizde servis ve yemek olanakları var mıdır? Öğrencilerimizden yeterli talep gelmesi durumunda ücrete tabi olarak servis olanağı bulunmaktadır. Öğrencilerimiz üniversitemizin kafeterya ve kantinlerinden yararlanabilmektedirler. Üniversitenizin ücretleri ve ödeme koşulları konusunda bilgi verebilir misiniz? İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi'nde eğitim ücrete tabidir. 2013-2014 akademik yılında öğrenim ücretlerimiz; Tıp Fakültesi: 30.000 TL Eczacılık Fakültesi: 25.000 TL Meslek Yüksekokulu: 10.000 TL Diğer programlar ve tüm mevcut öğrenciler: 22.000 TL Bu ücretlere %8 KDV dahil değildir. İngilizce dilinde eğitim yapılan programlar için hazırlık sınıfı ücretleri ilgili program ücretiyle aynıdır. Üniversitenizde bursluluk olanakları sadece YGS başarısı ile mi veriliyor, sonradan kazanılacak burslarda (başarılı öğrenci bursu vb.) aranan koşullar nelerdir? ÖSYM tarafından yapılan yerleştirme aşamasında öğrencilerimize yüzde 100, yüzde 75, yüzde 50 ve yüzde
90
I KASIM 2013
25 oranlarında burs veriyoruz. Üniversitenin bu yılki genel kontenjanının yüzde 80ʼini bu saydığımız burslu kontenjanlar oluşturuyor. Ancak Kemerburgaz Üniversitesiʼnin sağladığı burs imkanları giriş burslarıyla sınırlı da değil. ÖSYM bursu yanında İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Bursu, Onur Bursu, Spor ve Sanat Bursları da gerekli koşulları sağlayan öğrencilerimize sunulan imkanlar arasında yer alıyor. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Bursu: LYS yerleştirme puan türü sıralamasında ilk 2000 arasında yer alan ve üniversiteye yerleştirilen öğrenciler ayda 1.000 TL destek bursu almaya hak kazanıyor. Bu burs öğrencilerin eğitimlerini başarıyla sürdürmeleri koşuluyla normal öğrenim hayatları boyunca yılda 9 ay süreyle veriliyor. Onur Bursu: İngilizce Hazırlık Programından sonraki her akademik yılın sonunda, hem o yıl için bağlı oldukları öğretim programında belirtilen normal dersleri almış, hem de genel not ortalamasını 3.50ʼnin üstünde tutmuş ve bölümlerinde dereceye girmiş öğrencilere verilen burs. Aynı koşulları
Dört Mevsim Bahçeşehir
sağlayan giriş yüzde 25, yüzde 50, yüzde 75 burslu öğrencilere de aynı oranlarda burs veriliyor. Spor ve Sanat Başarı Bursları: Çeşitli spor veya sanat dallarında ulusal ve uluslararası başarılar elde etmiş öğrenciler arasından üniversite adına spor veya sanat faaliyetlerinde bulunmak üzere seçilenler ile yine üniversite adına ulusal ve uluslararası başarılar elde eden öğrencilere veriliyor. Bu bursların yanı sıra Çalışma Bursu, Destek Bursu, Öğrenim Kredisi ve yüzde 15 kardeş indirimi gibi imkanlar sunuluyor. Ayrıca, üniversitemiz, her eğitim-öğretim yılında 3 şehit çocuğuna da tam burs vermektedir. Ücretsiz İngilizce Hazırlık Yaz Okulu ve ücretsiz yandal programları öğrencilere sağlanan avantajlar arasında yer almaktadır. Öğrencilerinize staj ve mezuniyet sonrası iş imkanları yaratabiliyor musunuz? Öğrencilerimizi dünyanın dört bir yanında çalışabilecek donanımda yetiştirerek, kısa ve uzun süreli staj imkanları ve sağladığımız donanımlarla onları iş dünyasına hazırlıyoruz. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, girişimci ruha sahip mezunlarını da destekliyor. Veli ve öğrenciler neden sizi tercih etmeliler? Verdiğimiz eğitim ve sağladığımız donanımlarla, ülkemizin ihtiyacı olan girişimci ruha sahip mezunlar yetiştirmeyi istiyoruz. Ülke ekonomisine değer katacak yeni şirketlerin kurucularını Türkiyeʼye kazandırmayı hedefliyoruz. Mezunlarımız, iş dünyasına hazır ve iş dünyası tarafından talep edilen kişiler olacaklar. I
SPOR
Gelişmekte olan spor branşları Bandy ve Orientring “Hayatın rutininden sıkıldığım zamanlar farklı şeyler denemek bana hep iyi gelmiştir, umarım sizler için de öyle olur.” Değerli okurlarımız yeni sayımızdan hepinize merhaba… Bu ay sizlerle gelişmekte olan ve ülkemizde çok tanınmayan spor branşlarını paylaşmak istiyorum. Köşemizi takip eden okurlarımız hatırlayacaklardır, önceki sayılarımızda KORFBOL branşını tanıtmıştım. Bu sayımızda ise BANDY ve ORIENTRING branşlarını sizlere tanıtacağım.
BANDY ‘Futbol, buz üstünde patenlerle ve sopayla oynansaydı nasıl olurdu?’ sorusunun en güzel cevabı: Bandy. Taç, korner, frikik… Kırmızı, hatta mavi kart… Futbol sahası büyüklüğündeki bir buz pistinde 11 kişilik takımlarla oynanan bu oyun, buz hokeyi tutkunlarını heyecan içinde bırakabilecek cinsten. Sopa ve topla oynanan oyunların, yani genel adıyla hokeyin geçmişi yüzyıllar öncesine dayanıyor. Herkes tarafından kabul edilen bir gerçek ise hokeyin buzdan önce karada yani patenle değil ayakkabıyla oynandığı. İşte bandy de tam bu karadan buza geçiş noktasında çıkmış spor sahnesine. Bugün kitlelerin peşinden koştuğu, Kuzey Amerika’nın en popüler dört sporundan biri olan buz hokeyi, kendi kurallarını ve tarzını oluşturup yeni bir spor olarak ortaya çıkarken, bandy ise Rusya’da, 1700’lü yıllarda futbol kuralları temel alınarak, futbolun buz üstündeki replikası olarak doğdu. Çoğu ülkede “Rus hokeyi” olarak anılan Bandy’nin bugünkü formu ve kuralları ise 1882’de İngilizler tarafından belirlendi. Her ne kadar bu oyunu, buz üzerinde oynanan futbol olarak tanımlasak da tabii ki futboldan farklı yönleri söz konusu. Saha tipi,
92 I KASIM 2013
oyuncu sayısı, oyuncu değişiklikleri, oyun süreleri futbolla benzerlik gösterirken, buz hokeyi pateni, sopa, dizlik, dirseklik, hokey şortu vb. malzemeleri kullanması buz hokeyiyle benzerlik gösteriyor. Oyunda kullanılan top ise, buz hokeyinde olduğu gibi pakla değil, tenis topu büyüklüğündeki bir topla oynanır. Topun kolay görülebilmesi için, patenlerin, sopaların ve sopa bantlarının topun renginden farklı olması gerekir. Topa elle, kafayla ya da kolla dokunma hakkına sadece kaleciler sahiptir. Oyuncular ise sadece sopa ile pakı kontrol edebilirler. Buz hokeyinde olduğu gibi fiziksel darbeler bandyde oldukça sınırlı. Bandy sahasının üzerindeki çizgiler de futboldan ve buz hokeyinden farklıyken, cezalar ise, buz hokeyinde olduğu gibi süreli cezalar veriliyor. Örneğin oyuncu değişikliklerindeki hatalarda 5 dakikalık ceza uygulanırken, standart ceza ise 10 dakika. Ya da bir oyuncu, bir maçta 3 kez mavi kart görürse, hakem oyuncuyu maçtan attığını gösteren “kırmızı kart”ını gösteriyor. Ceza süresinin sonunda yedek oyunculardan biri oyuna dahil oluyor. Bandy oyununda ofsayt ise, futboldakinin aynısı: Forvet oyuncusu pas alabilmek için kaleye en yakın savunma oyuncusunun gerisinde olmalı.
ORIENTRING. ‘Koşarken satranç oynamak’ olarak da tarif edilen orientring, günlük yaşamın stresini doğayla baş başa kalarak atmak, hem bedeninize, hem de zihninize spor yaptırmak, yeni insanlarla tanışmak, kendinizle, arkadaşınızla ve doğayla yarışmak için en ideal sporlardan biri. Koşarak ve yürüyerek hedef bulma anlamına gelen Orientiring, her
SAVAŞ KAHRA
MAN
BAHÇEŞEHİR VOLEYBOL SP OR KULÜ KOORDİNATÖR BÜ Ü
türlü arazide yapılabilen, katılımcıların kontrol noktalarını harita ve pusula yardımı ile en kısa zamanda ziyaret etmeye çalıştığı bir doğa sporudur. Kısaca bedensel ve zihinsel çalışmanın birlikte ifadesi olan Orientring; sadece düz bir koşu değil, aynı zamanda kontrol noktaları aranırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığımız bir oyundur. Yediden yetmişe kadar her kesime hitap eden Orientring, ayrıca bütün ailenin birlikte yapabileceği bir aile sporudur. Oyunun temel amacı, yarışmaya başlar başlamaz hedef noktalarını hızlıca belirlenen sırayla dolaşarak varış noktasına en kısa sürede varmak. Orientringi benzerlerinden ayıran en önemli unsur koşarken takip edilecek bir liderin veya işaretlenmiş bir parkurun olmaması. Bulunulan yerden gidilecek yere ulaşmak için her sporcuya göre değişen sonsuz sayıda farklı seçenek bulunuyor. Sporcuların hem kendi özelliklerini, hem diğer sporcuları, hem de içinde bulundukları arazinin özelliklerini dikkate alarak en doğru kararı en kısa süre içinde vermeleri, bir başka ifade ile atletik kapasitelerine ek olarak mutlaka zihin yeteneklerini kullanmaları gerekli. Oyunun bu özelliği yarışmacılar arasındaki fiziksel özellik farkını ortadan kaldırmakta, yarışmanın başında neredeyse tüm sporcuları eşit hale getiriyor. Özetle aklını, zihnini iyi kullanamayan bir sporcunun Orientring yarışmalarında başarılı olması mümkün değil. Bu özelliği nedeniyle bizlerinde severek ve sık sık kullandığımız gibi Orientring “Koşarak Santranç Oynanan Spor” olarak da anılır. Altyapı yatırımı gerektirmeyen, çevreci bir spor dalı olan Orientring yapı, bina, stad, saha gerektirmeyen çevreci bir spor. Binlerce kişinin katıldığı yarışlardan sonra ertesi gün aynı araziye giderseniz, ayak izlerinden başka hiçbir şey göremezsiniz! Değerli okurlarımız, hayatın rutininden sıkıldığım zamanlar farklı şeyler denemek bana hep iyi gelmiştir, umarım sizler için de öyle olur. Diğer sayımızda buluşmak üzere sevgiyle ve DÖRT MEVSİM SPORla kalınI Kaynak: http://kouha.kocaeli.edu.tr
SAĞLIK
YAZ SONRASI
CILDINIZE NEM VERIN
Cilt altında su tutulmasını sağlayan bir şeker zinciri hyaluronik asid. Bu önemli madde lokal uygulanan kremlerle ancak %30'luk bir emilim sayesinde destekleniyor. Hedefe ulaşmak için cilt altına ulaşmalıyız. Bu günümüz modern uygulamalarında ve kaliteli medikal mezoterapi ürünleriyle hiç de zor değil. Önemli olan steril, en acısız, kaliteli ve etkin uygulama hizmetini sunabilmek. Bu amaçla mezoterapi ve hidrabalance uygulamalar size en etkin ve tatmin edici seanslarla nemli bir cilt sunuyor. Özel mezoterapi tabancasıyla acısız ve herhangi bir morarma yaşamadan 10-15 dakikada nem depolamak mümkün. Tedavinin etkiniğini artırmak için haftada bir tekrarlayan 4-6 seans
Kuruyan cilt daha çabuk yaşlanır. Bozulan cilt bütünlüğü sonrasında dış etkenlere, allerjenlere, bakterilere daha yatkın bir cilt demektir. Ve yine kuru ciltler daha mat ve solgun görünür. Gerek yaz sonrası azalan nem oranını arttırmak gerek kışın soğuğuna karşı cilt bariyerini kuvvetlendirmek amacıyla sizlere önerilerim var.
ve yanıt alındıktan sonra aralanan seanslarla genellikle toplam 8 seansta işlem tamamlanıyor. Hem cilt daha nemli ve parlak hem de sağlıklı görünüyor. Hidrabalance işleminde ise işlemin etkinliği açısından yoğun miktarda hya-
luronik asid jel belirli enjeksiyon aralıklarıyla cilt altına enjekte edilir. İşlem istek ve ihtiyaca bağlı olarak yüz, boyun, dekolte ve hatta elleri kapsayabilir. Enjeksiyonda sonucun istenen oranda etkili olabilmesi için yoğun uygulanması önemlidir. Sinek ısırığına benzeyen ve deri yüzeyinde gözlemlenen kabarıklıklar cilt altında su tutulumunu arttırarak ciltte toparlanma ve aydınlanma oluşturur ve 1-2 gün içinde cilt altında dağılıp gözle görünmez hale gelirler. Genellikle gereken tekrar süresi 3-5 aydır.
Uygulamalar hakkında daha detaylı bilgiyi 0212 669 90 02 – 669 90 03 / 0530 320 92 42 numaralı telefonlarımızdan alabilirsiniz.
Erkek cildinin de medikal bakıma ihtiyacı var Erkek hastalarımız bize genellikle cilt yağlanması, akne oluşumu, kıl batıkları, aşırı tüylenme ve saç dökülmesi nedeniyle başvurmakta. Erkeklik hormonu testosteron erkeklerde ciddi bir yağlılığa yol açabiliyor. Bir de krem sürmenin ciltte yağlılığı arttırdığı gibi bir inanç nedeniyle uygun nemlendirici de kullanılmayınca gün içinde aralıklı yoğun parlama, aşırı siyah nokta (komedon) oluşumu ve akne şikayeti ortaya çıkıyor. Kış mevsimi gerek yağ dengelenmesi ve gerekse nemsiz ciltte hergün traş olmaya bağlı kıl batıkları önleme açısından son derece önemli olan medikal peeling uygulama mevsimidir. Sadece yarım saatinizi ayırarak yaptırabileceğiniz bu uygulama ev peeling-
lerinden farklı ve medikal içerikli bir tedavi ajanı olduğu için doktor tarafından klinikte uygulanmalıdır. Peelingler etkin maddesinin farklı olmasına bağlı olarak ciltte soyulmaya yol açabilir de açmayabilir de. Yağ dengelemek amaçlı uyguladığımız peelingler genellikle dışarda günlük hayata veya yoğun iş yaşamınıza engel olmadan etkili bakımı yapabilmektedir. Medikal peeling uygulaması ardından ciltte yeni ve sağlıklı hücre gelişimi hızlandırılıp, yüzeydeki ölü hücre atılımı da düzenlendikten sonra cilt altı nem oranını arttırmak için ayda bir uygulanacak hidradermabrazyonla cilt bakımını el değmeden ve sağlıklı bir şekilde yürütmek mümkün. Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle.....
Bahçeşehir 2. Kısım Şehit Gaffar Okkan Cad. AVM D Blok 2 ve 3. bağımsız bölümler (Hacı Sayid Yanı) 0212 669 90 02 - 0212 669 90 03 - www.pgestederm.com
SAĞLIK
Bulanık görme ve ağrılar göz tansiyonu habercisi mi? Halk arasında bilinen ismiyle göz tansiyonu, tıptaki ismiyle glokomi, yükselen göz iç basıncının, görme sinirini tahrip etmesiyle ortaya çıkan ve tedavi edilmezse körlükle sonuçlanan önemli bir göz hastalığıdır.
Bir İnci Göz Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Kazım Şen’in verdiği bilgiye göre hastalığın başlangıç döneminde genelde hastanın şikayeti olmadığı için uzun bir süre içinde görme siniri yıpranmaya uğruyor ve bu yıpranma, hasta durumu farkettiğinde onarılamaz düzeye gelmiş olabiliyor. Glokom göz içi basıncının, optik sinir başının normal fonksiyonlarını olumsuz etkileyecek kadar yüksek seyretmesi ile karakterize bir hastalık grubu. Erken teşhis edilen glokom, gözde daha fazla görme kaybı oluşmadan kontrol altına alınabiliyor. Bunun için 30 yaşını aşmış erişkinlere her yıl düzenli göz muayenesi olması, göz tansiyonunu kontrol ettirmesi ve gerekirse görme alanı inceleme testleri yaptırması tavsiye ediliyor. Sabahları belirginleşen baş ağrısı, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görme ve televizyon izlerken ortaya çıkan göz etrafında ağrı bu hastalığın belirtileri arasında. Görme kaybı olana dek fark etmeyebilirsiniz. Göz tansiyonunun belirtileri sadece kısa bir zaman süren bulanık görüş gibi belirtilerle hafif olabilir. Glokomun ciddi işaretleri, göz çevresinde veya içinde bulanık görüşü veya uzun süreli ağrıyı kapsar. Doğuştan gelen glokomda, işaretler gözlerin çabuk sulanmasını ve ışığa karşı hassasiyeti içerebilir. Bebeğiniz çoğu zaman gözlerini ovuşturabilir, kısabilir veya kapalı tutabilir. Doktor Kazım Şen’e göre glokom riskini artıran faktörler ise şöyle: “Ailede göz tansiyonu öyküsünün olması (genetik yatkınlık), 35 yaşın üzerinde olunması, şeker ve guatr hastalığı, şiddetli kansızlık veya şoklar, vücut tansiyonu, yüksek miyopi ve hipermetropi, migren, uzun süreli kortizon tedavisi, hipertansiyon, kolesterol, anti-depresan vs. ilaçların kullanımı, göz yaralanmaları ve ırksal faktörler.” Bu özelliklere sahip
Glokomlu hasta görüşü.
kişilerin görme sinirindeki hasarın erken tespiti amacıyla düzenli olarak göz muayenelerini yaptırmaları gerekiyor. Göz içi basıncı normalden yüksek olan kişilerde glokom gelişme riski daha yüksek; ancak bu göz içi basıncı yüksek olan herkeste glokom olabileceği anlamına gelmiyor. 60 yaşın üzerindeki kişilerde glokom riski artmakta. Uzun süreli kortizon kullanımı (damla, ağızdan veya cilt pomadı olarak) ikincil glokom gelişimine neden olabilir. Bu özelliklere sahip kişilerin, görme sinirindeki hasarın erken
7 Gün 24 Saat hizmetinizdeyiz birincigoz@birincigoz.com
Op. Dr. Kazım Şen
tespiti için düzenli göz muayenesi olmaları önemli. Glokom rutin bir göz muayenesi ile teşhis edilebilen önemli bir hastalık. Tanı ne kadar erken konursa, o oranda görme sinir lifi ve görme hücresi hasarından kurtulacaktır. Tedavi ilaçla, lazer ve cerrahi yöntemlerle gerçekleştiriliyor. İlaç tedavisinde kullanılan birçok damla mevcut. Tedaviye bir ilaçla başlanır, yetmezse ikinci ilaç ilave edilir. İlaç tedavisine yeterli cevap alınamayan hastalarda lazerle tedavi seçeneği uygulanabilir. Gecikmeden uygulandığında bu yöntem çok başarılıdır. İlaç tedavisi ile glokom yeterince kontrol altına alınamıyorsa göz içi basıncı arzu edilen düzeye düşürülemiyorsa ameliyat işlemine geçilebilir. Glokomun hangi türü olursa olsun, görmeyi kalıcı, geri dönüşümsüz olarak görme kaybına sebep olur ve körlükle sonuçlanır. Bu nedenle tedavisi asla ihmal edilmemelidir.
444 66 56
Dört Mevsim Bahçeşehir
SAĞLIK
18-24 KASIM AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HAFTASI Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? İsmim Neşet Yarar 23 01 1973 İstanbul doğumluyum. İş hayatına 1995 yılında sektörün önde gelen ilaç firmasında başladım. 18 Sene çeşitli ilaç firmalarında Bölge Müdürlüğü görevinde bulundum. Şu anda Birinci Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğiʼnde kurum yöneticiliği yapmaktayım. Kliniğiniz kaç yıldır Bahçeşehir de hizmet vermekte? Birinci Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği 2008 yılından bu güne haftanın 7 günü sabah 9:00 dan gece 24:00ʼa kadar 600 m2 alanda hizmet vermektedir. 2008 yılından bu güne 10.000 kişinin kliniğimizden hizmet aldığını da belirtmek isterim.
www.birincidis.com
Hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Birinci Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğiʼnde, ücretsiz muayene, implant, gülüş tasarımı, porselen ve protezler,
cerrahi, dolgu ve kanal tedavisi, lazer, beyazlatma, röntgen, pedodonti ve ortodonti hizmetleri vermekteyiz. Birinci Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği 8 adet klinik odası, sterilizasyon odası, röntgen odası ve bekleme salonlarından oluşmaktadır. Modern teknoloji kullanarak hasta konforunu en üst düzeyde tutulmaktadır. Geniş bir çalişma imkanı ile gelen hastalarımızın rahat ve huzurlu bir hizmet almasını sağlamaktayız.
Kliniğiniz adına ilkelerinizden bahsedebilir misiniz? Herşey den önce güleryüzlü ve samimi bir ekip oluşturmak, uzman kadro ile hizmet vermek, her hastanın sorununu çözümlemek ve kurumumuzdan memnuniyetle ayrılmalarını sağlamak ilkelerimizin başında gelir. Birlikte çalıştığım ekibime son derece güveniyorum. İşlerini iyi bilen,
Bahçeşehir 2. Kısım Mah. Ahmet Taner Kışlalı Bulvarı No:1/10 Başakşehir/İst.
Neşet Yarar
alanında uzman ve hasta psikolojisinden iyi anlayan bir takım ile çalışmak bana gurur vermekte. Çocuklarımıza ağız ve diş sağlığı konusunda önerileriniz? Birinci Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği olarak Bahçeşehir ve çevresinde eğitim veren tüm Anaokulları ve Kolejlerde Ağız ve Diş Sağlığı Taramaları gerçekleştirmekteyiz. Okullar ile yürüttüğümüz tarama faaliyetleri çerçevesinde şu ana kadar 200 öğrencimizin, yıl sonuna kadar da minumum 2000 öğrencimizin ağız ve diş sağlığı taramasını planlamaktayız. Bu taramaların kapsamında olamayan çocuklarımızı ve anne babalarını 18-24 Kasım Ağız Diş Sağlığı Haftasını da hatırlatarak diledikleri zaman Birinci Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Birinci Diş Kliniğiʼnde ücretsiz muayeneye bekliyoruz.
0212 608 08 98
KASIM 2013 I
97
ADVERTORİAL
CHECK–UP Sağlıklı bir yaşam için
Check up”larla sağlanan erken teşhis çok önemlidir. Erken teşhisle tedavi masrafları müthiş oranlarda azaltılır, kanser gibi ileri evrelerde tedavisi mümkün olmayan hastalıklar tedavi edilir diyen Bahçeşehir Alman Hastanesi’nden Dr. Halit Erol şöye devam etti. “Check–up belli aralıklarla, her altı ayda yada yılda 1 kere belli tahlillerin yapılarak hastalıkların erken teşhisine dayanan bir sistemdir. Gelişmiş ülkelerde pek çok hastalık bu sayede erkenden teşhis edilmekte ve ilerlemeden tedavi edilmektedir. Merkezimizde de bu amaçla çeşitli check-up modelleri geliştirilmiştir. Kalp hastalıkları, tansiyon, şeker hastalığı, böbrek hastalıkları, bazı sistemik hastalıklar bu sayede erkenden teşhis edilmektedir. Dietisyen check-up ı nın yanında dahiliye ve kısmı check–up modelleri merkezimizde başarıyla uy-
gulanmaktadır. Bu amaçla hemogram ve akş, kolesterol lipit ve trigliserid tayini, karaciğer fonksiyon testleri, tiroid fonksiyon testleri, PSA, vaginal smear, EKG, akciğer filmi, ultrasonografi, idrar tahlili yapılan uygulamalardan bazılarıdır. Keza kanser erken teşhis yöntemleri de merkezimizde başarıyla uygulanmaktadır. Mevcut sağlıklı durumumuzu korumak yada oluşabilecek hastalıklarımızı erkenden teşhis edebilmek için herkese en az sendede 1 defa check-up yapılması dünya sağlık örgütü ve sağlık bakanlığımız tarafından da tavsiye edilmektedir.”
Dr. Halit Erol, “Hastalıklara yakalanmadan önlemler almak çok daha mantıklı” diyor.
Bahçeşehir 1. Kısım Ardıç Cad. No:45A AKASYA-8 BAHÇEŞEHİR/Başakşehir (CİTY Clup) İletişim: 0212 669 11 99
UZMAN ELLERLE GÜZELLİK YANI BAŞINIZDA LAZER EPİLASYON
Hastaların çoğunda (%70-90) kalıcı veya uzun dönemli sonuç sağlar.
Tekniğine uygun yapılırsa güvenilir bir yöntemdir, konforludur, hastaların çoğu tedaviye rahatlıkla uyum sağlar.
Son 20 yılda, bilimsel çalışmalar ışığında, FDA, CE vb. standartlar açısından onaylanmış bir yöntemdir.
Bahçeşehir Medical Center EPİLASYON CİLT BAKIMI ZAYIFLAMA
Cilt üzerine toksik ya da alerjik bir yan etkisi yoktur, cildi tahriş etmez, kalıcı yara izi bırakmaz.
Batık kılların ve kıl dönmelerinin en önemli tedavi yöntemidir. ERKEK SEANS ÜCRETİ
Sırt: Göğüs: Omuz: Ense: Boyun: Sakal Üstü: Koltukaltı:
YOĞUN İSTEK ÜZERİNE KAMPANYAMIZI UZATTIK
CİLT BAKIMI
REJUVİ Exfoliating Mask: Cildi ölü hücreden arındırır. Cilt metobolizmasını düzenler.
REJUVİ Bio Mask: Antioxidan besin ve kon-
disyon sağlar. İyileştirici, hücre onarıcı ve nemlendiricidir
REJUVİ Pruifying Mask: Derin temizleme ve berraklaştırma yapar.Cildin ölü tabakasının atılmasını sağlar. Cilt daha gergin, temiz ve haifilemiş olur. Yağ ifrazatını dengeler. REJUVİ Hydrating Mask: Derin nemlendirme yaparak kuruma,pullanma ve gerginliği ortadan kaldırır. Cildin nem kaybını engeller.
REJUVİ “a” Renewal Complex: Hücrelerin enerji üretimini arttırarak, yaşlanma etkisini geciktirir. Ciltte gerginlik, parlaklık ve kırışıklıklarda gözle görülür azalma sağlar.
REJUVİ “g” AHA Serum: Ciltteki gözenek-
leri sıkılaştırır. Cilt daha düzgün ve pürüzsüz olur. Cilt farkedilir ölçüde sağlıklı ve saflaştırılmış bir görünüme ulaşır.
300.00 TL 300.00 TL 120.00 TL 100.00 TL 100.00 TL 60.00 TL 100.00 TL
KADIN SEANS ÜCRETİ
Koltukaltı: Bıyık: Çene: Genital: Yarım Yüz: Bütün Bacak: Yarım Bacak: Yarım Kol: Bütün Kol: Tam Yüz: Göbek Çizgisi: Göğüs Ucu:
KADIN PAKETLER 10 SEANS
PAKET 1: Yarım Bacak-Koltukaltı-Genital Bikini: PAKET 2: Bütün Bacak-Koltukaltı-Genital Bikini: PAKET 3: Yarım Bacak-Koltukaltı-Genital Bikini-Yarım Kol: PAKET 4: Bütün Bacak-Koltukaltı-Genital Bikini-Tam Kol: PAKET 5: Sınırsız Bölge:
ERKEK PAKETLER 10 SEANS
80.00 TL 60.00 TL 60.00 TL 150.00 TL 120.00 TL 300.00 TL 150.00 TL 150.00 TL 200.00 TL 150.00 TL 80.00 TL 60.00 TL
975.00 TL 1200.00 TL 1400.00 TL 1550.00 TL 2050.00 TL
PAKET 1: Sırt: 1250.00 TL PAKET 2: Göğüs: 1250.00 TL PAKET 3: Omuz: 700.00 TL PAKET 4: Ense: 450.00 TL PAKET 5: Boyun: 450.00 TL PAKET 6: Sakal Üstü: 400.00 TL PAKET 7: Sırt-Omuz-Koltukaltı-Ense-Boyun: 1.750.00 TL PAKET 8: Sırt-Göğüs-Omuz-Koltukaltı-Ense-Boyun: 2.500.00 TL
ZAYIFLAMA - KAVİTASYON Kurtulmak istenilen, yerleşmiş bölgesel yağları öncelikle eritmek, selülitli bölgelerin görünümünü azaltmak için kullanılan güçlü bir sistemdir.
LENF DRENAJ - RADYOFREKANS
BAHÇEŞEHİR 1. KISIM ARDIÇ CD. NO:45/B (City Club Yanı) BAHÇEŞEHİR / İSTANBUL
Uzman diyetisyen eşliğinde program hazırlanmaktadır.
Tel: 0541 942 46 42
DOĞAL YAŞAMIN SIRLARI
HER DERDE DEVA: Sevgili Bahçeşehir’liler bu sayıda size her derde deva olan sarımsaktan bahsedeceğim.
PROF. DR. MURAT KARTAL
ANKARA ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMAKOGNOZİ ANABİLİM DALI
Ankara Üniversitesi ve Bezmialem Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde görev yapan yazarımız; Tıbbi Bitkiler, Bitkisel Ürünler, Bitkisel İlaçlar, Aromaterapi, Fitoterapi, Fitokozmetik, Doğal İlaçlar ve Doğal Tedavi Yöntemleri konusunda yurt içi ve yurt dışında dersler ve seminerler vermiştir. Sağlık Bakanlığı’nda Komisyonlarda görev almakta, Farmakognozi ve Fitoterapi Derneği, Antiaging ve Estetik Tıp Derneği yönetim kurulu üyesidir.
100 I KASIM 2013
Alternatif tıbbın en güçlü antibiyotik ve mucizevî bitki olarak tanımladığı sarımsak, zambakgiller familyasından Allium sativum adıyla bilinir. Anavatanı Orta Asya olarak kabul edilen ve bugün dünyanın hemen her yerinde üretilmekte olan sarımsak gerek eşsiz aromasıyla sofralarda, gerekse şifa amacıyla ilaç sanayinde geniş bir kullanım alanı bulunuyor. Sarımsak bitkisi neolitik çağlardan beri insanlar tarafından kullanılmaktadır. Eski Mezopotamya’da Sümerler(M.Ö. 26002100), sarımsak konusunda en eski bilgileri verdiler. Sarımsak o tarihlerde bu ülkede bir kültür bitkisiydi ve baharat, ilaç ve çeşni olarak kullanılırdı. Tarih boyunca tıp bilginleri, sarımsağın özelliklerini mucizevî olarak yorumlamıştır. Sarımsağa ait en eski yazılı belgeler, Sümerler’in M.Ö. 2600-2100 yıllarına ait tabletlerine dayanıyor. Milattan 4-5 bin yıl önce inşa edilmiş Mısır piramitlerinde ve Sümer yazıtlarında sarımsak resimleri bulunan ve adı yazılı taş tabletler mevcut. Ünlü tarihçi Heredot, Mısır’daki Keops piramidinin üzerindeki kitabede, piramidin yapımında çalışan işçilere hastalıklardan korunmaları,
güçlü ve sağlıklı olmaları için bol miktarda sarımsak, soğan ve turp yedirildiğinin yazılı olduğundan bahsediyor.
Sarımsak kültürünün Anadolu’da ne zaman başladığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, Hitit döneminde Anadolu’da kullanıldığı bilinmektedir. Ortaçağda hekimler, bulaşıcı hastalıklardan korunmak için, yüzlerine taktıkları maskeyi sarımsak usaresi ile ıslatırlardı. İkinci Dünya Savaşı sırasında, yaralandıkları zaman yaralarının mikroplanmasını önlemek için, ezerek yaranın üzerine konmak üzere Rus askerlerine sarımsak verilmiştir. Günümüzde sarımsağın İspanya, Mısır, İtalya, Fransa, Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Japonya ve Balkan ülkeleri olmak üzere tüm dünyada tarımı yapılmakta ve yılda 4 milyon tondan fazla sarımsak üretilmekte. Hitit döneminden 21. yüzyıla
Sarımsak Ülkemizde ise üretimine 12. yüzyılda başlanan sarımsağın yıllık ortalama üretimi 75.000-80.000 ton olup, üretimin en fazla yapıldığı ilin Kastamonu olduğu görülüyor. Mineral ve vitamin değerleri ile dünyanın en zengin sarımsak, Kastamonu il sınırlarında bulunan Taşköprü ilçesinde yetiştiriliyor. Taşköprü sarımsağına kokusunu veren kükürtlü uçucu yağlar ve türevlerinin miktarları, ülkemizin diğer yerlerinde yetiştirilen sarımsaklardan çok daha fazla. Halk arasında, yüzyıllar boyunca birçok hastalık ve rahatsızlığa çare olarak kullanılan sarımsak, iştah açıcı, yaraları iyileştirici, tansiyon düşürücü, öksürük kesici etkisi sebebiyle sıklıkla tüketiliyor. Ayrıca tifo, dizanteri ve damar tıkanıklığı gibi hastalıkların tedavisinde de yaygın olarak kullanılıyor. Bilimsel Kanıtlanmış Etkileri ve kullanılışı
Kan kolesterol ve lipid düzeyini düşürür, damar sertliğini önler, tansiyon
düşürücüdür. Solunum yolları enfeksiyonlarında (bronşit, nezle, grip), ve idrar yolları enfeksiyonlarında etkileri bulunmaktadır. Sarımsak immün sistemi güçlendirmekte ve aynı zamanda antikanser etki göstermektedir. Ünlü Yunan hekim Hipokrat kanserli hastalarına sarımsak yemelerini tavsiye etmiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde allisinin tümör hücreleri üzerinde baskılayıcı etkisi olduğu görülmüştür. Yapılan ön çalışmalar düzenli olarak sarımsak veya preparatlarını tüketen kişilerde özellikle sindirim sistemi kanserlerine yakalanma riskini azalttığını göstermiştir.
kullanılmalıdır. Enfeksiyonlarda tedaviye yardımcı olarak; yetişkinlerde günde 3 kez 2 g kurutulmuş diş ya da eşdeğer preparatı (tablet, kapsül, tentür vs.) enfeksiyon sonlanana kadar kullanılmalıdır. I
mkartal@ankara.edu.tr
Aterosklerozun önlenmesi ve damar hastalıklarının tedavisinde genellikle uzun süreli tedavi önerilmektedir. Yetişkinlerde günde 4 g taze sarımsak veya eşdeğer preparatı (tablet, kapsül ve tentür)
Kullanım süresi
KASIM 2013 I
101
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ
SİZLERE 7 GÜN 24 SAAT HİZMET VERİYORUZ KLİNİK HİZMETLERİMİZ... ESTETİK DİŞ HEKİMLİĞİ (LAMİNATE, ZİRKONYUM) Diş beyazlatma, ağız ve diş estetiği, gülümseme dizaynı
PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ Kuron köprü protezleri, total ve iskelet protezler, hassas tutuculu protezler, implant üstü protezler
ORTODONTİ Diş ve çene bozukluklarının, çapraşık dişlerin düzeltilmesi
PEDODONTİ VE KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ (Uzman Diş Hekimi) Çocuk dişleri tedavisi, çürükten korunma programı
PERİODONTOLOJİ Dişeti hastalıkları ve tedavisi AĞIZ-ÇENE CERRAHİSİ (İMPLANT) Gömülü dişler, ağız-çene kistleri ve tümörleri, çene kırıkları, çene-eklem hastalıkları cerrahi uygulamaları
212 605
06 05
www.elitiumtipmerkezi.com
KONSERVATİF TEDAVİ Çürük tadevileri, amalgam ve estetik dolgular ENDODONTİK TEDAVİ Kanal tedavileri PANORAMİK-SEFALOMETRİK RÖNTGEN
Esenkent Mahalle Süleyman Demirel Caddesi No: 17 Esenyurt/İstanbul
Alexandrite Lpx Epicare Neden Alexandrite Epicare? G Bay ve bayanlara ten üzerinde alerjik yan etkisi yoktur. G Batık kıl tedavisinde en etkin yöntemdir. G Soğutma sistemi ile acısını en az hissedilen cihazdır. G Uygulamadan hemen sonra kılların yüzeyden yok olması çok büyük avantajdır G En hızlı lazerdir. Komble vücut 1 saat içinde taranır G Uygun ten ve kıl'da en hızlı sonuç veren cihazdır Test atışımız ve muayenemiz ücretsizdir. Yanlızca tıp merkezi ve hastanelerde kullanılabilen bir sistemdir. Cilt tedavilerimiz dermotoloji uzmanımız tarafından uygulanmaktadır.
CİLT BAKIMI VE TEDAVİLERİ OBAGİ Nu derm medikal&GERMANE de CAPPUCCINI ürünleri ile
G G G
Leke Tedavisi Akne Tedavisi Lifting (Sarkma, toparlama)
G G G G
Antiaging (Kırışıklık) Botox(k.altı ve yüz) Dolgu (el ve yüz) Kimyasal Peeling
G
LAZER EPİLASYON (aleksandrite&diod ütüleme) yöntemleri uygulanmaktadır. G İĞNELİ EPİLASYON G BÖLGESEL ZAYIFLAMA (vella smooth, body selülit, lenf drenaj) G MASAJ (klasik, isveç ve aroma terapi) G KALICI MAKE-UP G İPEK KİRPİK G EL VE AYAK BAKIMI G KİRPİK VE KAŞ BOYAMA
Beylere de lazer epilasyon tedavisi uygulanmaktadir Kişileri bilgilendirme amaçlı olup; reklam tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımamaktadır.
KAMPANYALARIMIZ VE İNDİRİMLİ PAKETLERİMİZ HAKKINDA BİLGİ ALMAK İÇİN:
Tel: 0212 605 0 605 Gsm: 0507 607 52 00 Süleyman Demirel Cad. No:7 Esenkent/Esenyurt
Güvenilir Konforlu Uzman
GÜZELLİK
Dört Mevsim Bahçeşehir
Kış aylarının MAKYAJ trendleri Kadınların güzelliklerini ortaya çıkaran makyaj, her mevsimde kendine has modasını yaratıyor. Kış sezonunda yine doğal görünüm ön planda. Gözlerde gölgeler ve metalik farlar dolgun kirpikler ile dramatik etki yaratırken, dudaklarda kırmızı her tonuyla şıklık yarışında olacak. Parlaklık yerine mat ve doğal görünüm
Parlak, simli pudralarınızı kaldırıp, mat ve pürüzsüz bir cilt için kolları sıvayın. Cildinize güveniyorsanız mat bir pudra bütün bir yıl işinize yarayabilir. Cildinizde renk farklılıkları ya da deformasyon varsa mutlaka fondöten kullanın. Aydınlatıcılar ise bu yıl kaçınmamız gereken ürünlerden. Bu noktada önerimiz Lancome Teint Visionnaire Fondöten ve Physicians Formula Mineral Wear Airbrushing Pressed Powder’ı.
Bronz tonları yanakları renklendirsin
Elmacık kemikleri yüze her zaman derinlik ve farklılık katar. Eğer elmacık kemikleriniz belirgin değilse ya da daha fazla belirginleştirmek istiyorsanız bu yılın trendi bronz tonları imdadınıza yetişecek. Doğal bir görünüm için fırça yardımıyla hafifçe süreceğiniz bronz allık ve pudralar size trend bir görünüm kazandıracak. Trendler Lancome Star Bronzer Bronzlaştırıcı Mat Pudra’yı iyi bir görünüm için öneriyor.
104 I KASIM 2013
ER
GÜZEL FİKİRL
TMAN YASEMİN YUR CANDEMİR
GÜZELLİK
Dört Mevsim Bahçeşehir
Güçlü kaşlarla dramatik etki yaratın
Kaşlarınızı yeterince kalın ve yüzünüzle uyumluysa doğal bırakın. Eğer yüzünüzle uyumsuz olduğunu düşünüyor ya da değişiklik istiyorsanız kaşlarınıza bir kaç ufak makyaj hilesi yapabilirsiniz. Kaş kalemini ya da kaş rimelini bu kış el altında tutun. Yapacağınız makyaj ve saça göre kaşlarınıza farklı bir hava katın. Metalik göz makyajı ile iddialı olun
Uzun zamandır trend olan dumanlı göz makyajı ile bütünleştirebileceğiniz metalik farlar gözlerinizi ön plana çıkarmak için ideal bir seçim olabilir. Doğal görünmek istiyorsanız bu farların toz olanı yerine krem olanlarını tercih edebilirsiniz. Shiseido Shimmering Cream Eye Color’u iddialı bir göz makyajı isteyenlere tavsiye ediyoruz.
Kırmızının cazibesine kapılın
İster parlak ister mat olsun kırmızının her tonu bu kışın vazgeçilmez ruj rengi olacak. Retro ve vintage stillerle özellikle kullanabileceğiniz kırmızı rujunuzu çantanızdan eksik etmeyin. Kırmızı ruju kullanırken belli belirsiz bir göz makyajı yapmanız gerektiğini unutmayın. 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi sizin için kırmızı ruj seçimini yaptı bile. Çantanızda Shiseido Shimmering Rouge için yer açın.
Dolgun kirpikler ile bakışlarınıza anlam katın
Gözlerini ön plana çıkarmak isteyen her kadının rimeller ile arası iyidir. Rimelden önce kirpiklerinizi kıvırmak ekstra dolgunluk sağlar ve gözlerinizi daha da ön plana çıkarır. Bakışlarınıza anlam katan Lancome Hypnose Doll Eyes Maskara’yı öneriyoruz.
Eyeliner ile göz makyajınızı tamamlayın
Eyeliner sürmenin bin bir türlü yolu var. Gözlerinizde yaratmak istediğiniz etkiye bağlı olarak çeşitli formlarda eyeliner sürebilirsiniz ama bu kış trend olan ince formlar. İnce bir formda eyeliner sürebilmeniz için Shiseido Automatic Fine Eyeliner’ı tavsiye ediyoruz. I
106 I KASIM 2013
Doğal bir cilt, kırmızı bir ruj, ince formda sürülmüş bir eyeliner bu kışın en trend makyajı olacak.
GEZİ
Dünya miras şehri
SAFRANBOLU Bayramın 1. günü sabah sabah çıktık yola. Yol açık, bol bol mola ile altı saatte Safranboluʼda kalacağımız rezervasyonumuzu yaptırdığımız Havuzlu Konak Oteliʼne vardık. 200 yıllık miras 1925 yılına kadar eski rumevi olarak kullanılmış. İlginç olan ise içinde sarnıç bulunması 3 metre derinliğine sahip su seviyesini hep dengede tutuyor. Odaya merdivenden çıktıktan sonra holde ayakkabıları çıkartıyorsunuz☺ hala ev formatında anlayacağınız. Odalar dantel örtülerle süslenmiş tamamı ile ahşap mistik havalı bir yer. Safranbolu eski ve yeni olarak ikiye ayrılıyor. Eski Safranboluʼda evlere Kültür Bakanlığı izni olmadan çivi bile çakılmıyor. 1994 yılından beri UNESCO tarafından korumaya alınmış bir yer. Evleri korumaya almışlar fakat havası için aynı şeyi
Bulanık (Mencilis) Mağarası
söyleyemeyeceğim. Otele yerleştikten sonra tatilin adı kültür turu olunca hemen keşfe başladık... Ben öyle gün gün ne yaptık ne yedik diye sizlerle
paylaşmayacağım, dikkatimi çekenleri sizlere anlatacağım... Buyrun Safranboluʼda keşfettiklerimizi birlikte okuyalım...
Bulak (Mencilis) Mağarası Türkiyenin 4. Büyük mağarası. Yeraltı dünya harikası 6042 metre. Birbirine bağlı 3 kattan oluşmuş. Ana galerinin içinde bir yer altı nehri bulunmakta. Sarkıt, dikit, sütun ve duvar, damlataş oluşumları zengin olan Bulanık (Mencilis) Mağarası 12. yy da korunma amaçlı kullanılmış sadece 400 metresi ziyaretçilere açık. Mağaranın içi yaz ve kış 15 derece imiş. Nefes darlığı, astım ve bronşit hastalarına iyi geldiği söylenmekte. Mağaralardan temin edilen Küfünk taşının Safranbolu evlerinde baca yapımında kullanıldığını öğrendik. Mağaraya ulaşmak biraz meşakkatli olsa da merdivenlerin sonlarına geldiğimizde nefes nefese kalsakda közde yapılmış kahve içmek harikaydı... İncekaya Su Kemeri: Tokatlı Kanyonu Eski adı Gayza köyü imiş. İncekaya su kemeri bu köydeymiş. Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılan eser, ilçe merkezine 7,5 km uzaklıkta. İncekaya Köyüʼndeki su kemeri 116 metre uzunluğunda, 6 kemerli görkemli bir yapı. Su kaynağından ilçeye su getirilmesine yarayan kemer 110–220 cm genişlikte. Altındaki Tokatlı Deresi
İncekaya Su Kemeri
108 I KASIM 2013
Dört Mevsim Bahçeşehir
“Tatilin adı kültür turu olunca hemen keşfe başladık... Ben öyle gün gün ne yaptık ne yedik diye sizlere anlatmayacağım, dikkatimi çekenleri paylaşacağım sizlerle... Buyrun Safranbolu’da keşfettiklerimizi birlikte okuyalım... “
SERKAN GÜLER
Havuzlu Konak Oteli
KASIM 2013 I
109
GEZİ
Dört Mevsim Bahçeşehir
Tokatlı Kanyonu üzerinde yerden 80 metre yükseklikte ve 11 metre genişliğinde yapılan Kristal Teras (Cam seyir terası) 75 ton ağırlığı taşıyabiliyor.
de kanyon gezisi için ideal bir parkur. Restore edilen İncekaya Su Kemeriʼnin alt tarafına çeşitli etkinlikler için sahne ve oturma yerleri yapılmış. Köprüden yaya olarak kanyonun diğer tarafına geçmek mümkün. Kristal Teras: Tokatlı Kanyonu üzerinde yerden 80 metre yükseklikte ve 11 metre genişliğinde yapılan Kristal Teras (Cam seyir terası), 75 ton ağırlığı taşıyabiliyor. Roketatar mermisiyle dahi kırılmayan cam seyir terası, her biri 750 kilogram taşıyabilecek kapasiteye sahip gözenekler, 3 santimetre kalınlığında 3 parça camdan oluşuyor. Yaklaşık 400 kişiyi taşıma kapasitesine sahip olan 100 metrekareden oluşan terasta bir seferde sadece 30 kişi bulunabiliyor. Teras
eşsiz Tokatlı Kanyonu manzarasını bizlere sunmakta. Uçurumda durmayı sevenlere duyurulur. Eski Safranbolu Çarşısı: Çarşının en göze batanı ʻSafran Lokumuʼ yani lokumcular, meşhur maket Safranbolu evleri ve hediyelik eşya satan dükkanları. Meydandaki lokumcuların fiyatları yüksek olmasına rağmen çarşı içine girdikçe fiyatlar inanılmaz değişiyor. Arasta Çarşısı: Asma yapraklarının oluşturduğu adeta yeşil bir çadır içinde kurulmuş imajı veren çarşıya girince karşınızda ilk olarak bir kafe görüyorsunuz. Eskiden kahve olan bu yerde yiyecek olarak her çeşit gözlemenin tadına bakmanız mümkün. Kafenin sağından ve solundan devam eden yolun iki tarafında küçük ama bir o kadar da şirin yan yana dizilmiş
110 I KASIM 2013
adeta dayanışmayı sembolize eden dükkanlar yer alıyor. Yaklaşık 10-15 metrekare civarında olan bu dükkanlarda el emeği göz nuru ile üretilen ve çarşıya da adını veren Yemenilerin yanı sıra her türlü örtüler, perdeler, renk renk nakışlı bluzlar, çantalar, dükkanların ön tarafında yer alan tezgahlarda satışa sunuluyor. Esnaf sizi sıcak bir ilgi ve sevecenlikle karşılıyor. Ürettiği malların özelliklerini siz sordukça bir bir sabırla anlatıyor. Saklı Cennet Taş Değirmen: Şehir merkezinden yürüyerek bayağı mesafe katettik. En sonunda doğa ile iç içe mükemmel bir yere geldik. Bizi karşılayan koskocaman Ayyıldızlı Bayrağımız, tepeden inen sular, ördekler gerçek saklı cennet. Kendi ununu üretip kendi ekmeğini yapan bir yer. Servis yavaş olsa da keyifli bir yer. Gelelim yöresel yiyeceklere. Hangisini yiyeceğimizi şaşırdık. Yayım (Erişte), Peruhi, Değirmenci Kız, gözleme, yaprak sarması. Hepsinden tattık, hepsi birbirinden güzel. Şehir merkezine Belediyeden kiralanan 6 kişilik golf arabası ile ücreti karşılığında şehir merkezine bırakılıyorsunuz. Sonuç olarak; Kültür turu için Safranbolu mükemmel ve gidilip görülmesi gereken bir yer.. I
GEZİ- ADVERTORİAL
Zamanın durduğu yer Meftun Cem
Dünyanın olanca hızla döndüğünü ve bazen ona yetişemeyeceğinizi hissedersiniz. İşte o an durmak gerekir, biraz soluklanmak ve olan biteni izlemek en iyi çaredir. Peki nerede? Tabii ki şehrin karmaşasından uzak, yeşil ve mavinin birleştiği, sakin bir yer aranır. Aman canım, İstanbulʼda keşfedilmemiş ve aynı zamanda da şehre yakın yer var mı demeyin. Var, üstelik Bahçeşehirʼe otomobille sadece 40 dakikalık mesafede. Karaburun, ciddi bir alternatif. Balık sezonunun açıldığı da göz önüne alınırsa, sadece ruhunuza değil, midenize de
112 I KASIM 2013
şölen vaat eden bir mekan. Karaburunʼa gitmek üzere yola çıktığınız andan itibaren, aslında şaşırmaya başlıyorsunuz. Yollarda, henüz inşaat yapılmamış yeşili korunmuş ovalara bakarak seyahat etmek gibisi yok. Sonrasında,
karabatakların, kazların, ördeklerin durgun suyunda salındığı Tekos Gölü çıkıyor karşınıza. Ardından, Karaburunʼa götüren sağlı sollu meşe ağaçlarının olduğu dar yol karşılıyor olabildiğince yeşiliyle. Birileri, sizlerden önce keşfetmiş bu cenneti, doğaya
r
Dört Mevsim Bahçeşehir
KARABURUN “Karaburun’a gitmek üzere yola çıktığınız andan itibaren, aslında şaşırmaya başlıyorsunuz. Yollarda, henüz inşaat yapılmamış yeşili korunmuş ovalara bakarak seyahat etmek gibisi yok.”
KASIM 2013
113
Dört Mevsim Bahçeşehir
GEZİ- ADVERTORİAL
uyumlu çiftlik evleri dikkatinizi çekiyor. Bir de el arabasında köy yumurtası satan insanlar... Çayırlara yayılmış koyun sürülerine aman dikkat, sürüden ayrılıp yolunuza birkaçı çıkabilir. Arabanın pencereleri açık bir şekilde, sağa sola bakınarak nefis havayı içinize çekerken tam karşınıza bakmayı unutmayın. Yokuş aşağı yolun hemen sonunda masmavi bir deniz sizi bekliyor. Balıkçı tekneleri, balık satıcıları ve geniş hilal şeklindeki uzun plajı ile birden zaman duruyor. Limanın sol tarafında, küçük bir balık lokantası var. İsmi Kayıkçı. Su yeşiline boyanmış, uzaktan görünüşüne aldanmayın.
Samimi ve sıcak bir aile işletmesi. Trabzonlu anne, baba ve oğulları işletiyor. Daha içeriye girdiğinizde, huzuru hissediyorsunuz. Anne Yetkin Hanım, üzerinde önlüğü sıcacık bir gülümseme eşliğinde “hoşgeldiniz” diyor. Gelişinizi hoş bulması usulen değil, gerçekten. Çünkü her geleni, misafir olarak görüyor ve ona göre ağırlıyor. Oğulları Can ise dünya tatlısı. Aslen kasadan sorumlu fakat, Karadenizli aceleciliği nedeniyle sürekli masalara diğer garsonlardan önce yetişiyor. Birden mutfakta ya da bahçede beliriveriyor. Yemek istediğiniz balık ya da mezeyle ilgili muhakkak
gelip, bilgi veriyor. Mutfak müşterilerin girebildiği bir alan. Hangi meze kalmış, hazırda ne var ne yok bakabiliyorsunuz. İçerinin dekoru, yormuyor. Zaten, manzara o kadar güzel ki uçsuz bucaksız denizden gözünü alıp, insan içeriye konsantre olamıyor. Güneşli bir günde gittiyseniz, dışarıda oturabilirsiniz hemen denizin yanı başına. Ama sofranıza balıkçıların sahiplendiği Miço adlı köpek misafir olabilir. Demedi demeyin. Düşünmeniz gereken yegane şey, yeşil ve bir o kadar dik yamaçlar ile uçsuz bucaksız masmavi denizin meze olduğu bu mekanda balık olarak ne yiyeceğiniz. Ona da gerek yok aslında, Can Bey sizin için en taze ve leziz balığı hazırlatacaktır. Size kalan; zamanın durduğu Karaburunʼda, denizin, yeşilin ve balığın tadını çıkarmak. Ne diyelim, afiyet olsun. I Rezervasyon: 0212 762 23 32
Can kardeş bizi o kadar iyi ağırladı ki kapıdan çıkarken tekrar ne zaman geleceğiz muhabbeti vardı.
114 I KASIM 2013
ELELE MUTF AK ATÖLYESİ
Dört Mevsim Bahçeşehir
YEMEK
Paçanga Böreği
HÜLYA ŞAKIR
Facebook/elele
mutfakatolyesi
MALZEME 2
yufka gr pastırma 200 gr kaşar peyniri 1 domates 2 sivri biber 3 yumurta 50 ml süt 200 ml galeta unu Kızartmak için sıvıyağ 150
HAZIRLANIŞI
Domatesi soyup, çekirdekli kısmını alın. Kaşar peynirini rendeleyin. Sivri biberin tohumunu çıkarıp domates ve biberi küçük doğrayın. Pastırmayı ince dilimleyin. Doğradığınız bütün malzemeleri karıştırın. Bir yumurta ve sütü çırpın. Yufkanın birini tezgaha serip hazırladığınız karışımı fırça ile sürün. İkinci yufkayı üzerine
koyup aynı işlemi tekrarlayın. Yufkayı 8 üçgen elde edecek şekilde kesin. Hazırladığınız iç malzemeyi yufkalara paylaştırıp kalın sarın. Tüm yufkalar bitene kadar bu işleme devam edin. İki yumurtayı çırpın. Sardığınız yufkaları önce yumurtaya sonra galeta ununa batırıp kızartın. Sıcak servis yapın. Böreklerinizi hazırlayıp derin dondurucuda saklayabilirsiniz.
Sirkeli Kızartma MALZEME
1
patlıcan 1 patates 1 kabak 2 yeşilbiber 1 kırmızıbiber
HAZIRLANIŞI
Sebzeleri soyun. Soğan ve domates hariç diğer sebzeleri kuşbaşı doğrayıp sırayla kızartın. Soğan ve domatesi ayrı ayrı doğrayın. Kızartma yağında soğanı kavurup domates
1
soğan 2 domates 50 ml sirke Yeteri kadar tuz, karabiber Kızartmak için sıvıyağ ve sirkeyi ekleyip pişirmeyedevam edin. Tuz ve karabiber ile tatlandırıp, kızartmış olduğunuz sebzelerin üzerine dökün. Soğuk servis edin.
Yağda kızartma yapmak istemediğinizde sebzelerinizi tost makinasını az yağ ile yağlayıp pişirebilirsiniz. KASIM 2013
115
ASTROLOJİ
Bahçeşehir Aşiyan Cafe’nin müdavimlerinin vazgeçilmez tarotçusu Nisa, her burca özel aylık burç yorumunuzu yaptı... İçinde bulunduğumuz bu dönemde birtakım sağlık sorunlarınız olabilir. Aşk hayatınızla ilgili oldukça karmaşık bir ay yaşayabilirsiniz. Şu sıralar stresten bir türlü kurtulamadınız. Huzurlu bir döneme ihtiyacınız var. Derin duygular içindesiniz. Söz konusu zekânız ve iletişim konusundaki becerinizse, kimsenin size söz söylemeye hakkı yok. Parasal konularla ilgili çözümler üretmek için uğraşırken, aile içi olaylarda anlamsız tartışmalar yaşamanız mümkün. Herkesi olduğu gibi kabullenirseniz, sorunları çözüme kavuşturabilirsiniz.
KOÇ
Her şeyi kendiniz çözmeye çalışıyorsunuz. Bu durum çevrenizle bağlarınızı kopararak, içinize kapanmanıza neden oluyor. Aşk hayatınızla ilgili birtakım pürüzler olduysa da, bu sıkıntıları atlatacağınız zamanlara ilerlemektesiniz. Sevgilinizin ya da flörtünüzün küçük sürprizlere ve ilgiye ihtiyacı var. Bu dönem, bulunduğunuz ortamlarda kendinizi ortaya koymak ve düşüncelerinizi savunmak zorunda kalabilirsiniz. Bazen öyle laflar ediyorsunuz ki, çevrenizdeki insanlar ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Kelimenin tam anlamıyla zor bir kişiliğiniz var.
BOĞA
Bu dönemde yaşadığınız içsel kaygıları başkalarına yansıtıyorsunuz ve çevrenize karşı tutarsız davranıyorsunuz. Gayrimenkule yatırım yapmak gibi bir fikriniz varsa da bu dönem netleşecek. Satın alma, sahip olma duygunuzun çok yoğun olduğu bu ayda, alışveriş konusunda sınırları epey zorlayacak gibi görünüyorsunuz. Midenizle ilgili sorunlar bir türlü bitmiyor. Kendinize teşhis koymaktan vazgeçin ve ilk fırsata kendinizi bir uzmanın eline teslim edin. Kendinizde yeni bir dönem başlatıyorsunuz, tedbirli olmalısınız.
İKİZLER
Kasım ayının size neler katacağını düşünürseniz, hiç de boş geçirmeyi istemezsiniz. Geçmişteki olayları bu ay fazlasıyla konuşabilirsiniz ama geçmişi konuşmak Yengeç burcuna iyi gelmeyeceği için, arkadaşlarınızdan göreceğiniz manevi destek sizi oldukça sevindirecek ve kendinizi daha güçlü hissedeceksiniz. Bayan arkadaşlarınızın desteğiyle birçok sorunun üstesinden gelecek ve çözüme ulaştıramadığınız konuları sonuçlandıracaksınız. Arkadaşlarınızla güzel zamanlar geçireceksiniz. İçe kapanık yapınızdan sıyrılın, çevrenizle daha çok zaman geçirmenizin zamanı.
YENGEÇ
116 I KASIM 2013
Aklınızda bir sürü detay var ve bu yüzden biraz gerginsiniz. Partnerinizle yaşadığınız ve sizi düşündüren olaylar geride kalacak. İlişkinizdeki gergin hava yerini pembe bulutlara bırakıyor. Koşturmaya bir son verip, kendinize yönelmek ve zamanınızı kendinize harcamak isteyeceksiniz. Fiziksel aktiviteleriniz bir hayli yoğun olacağı, bununla beraber kişisel bakımınıza ve nasıl göründüğünüze fazladan titizleneceğiniz bir döneme giriyorsunuz. Enerjinizi doğru kullandığınız sürece elinizden hiçbir şey kurtulamaz.
ASLAN
Kasım ayından beklentiniz başkalarına göre yüksek olabilir. Bu ay sürpriz anlaşmalar yapabilir, kariyerinize her zamankinden daha fazla odaklanabilirsiniz. Uzun zamandır görmediğiniz arkadaşınızdan sevindirici bir haber alabilirsiniz. Dengesiz tavırlarınız ve kararsızlığınız partnerinizin canını bir hayli sıkıyor. Parasal konularda inişli, çıkışlı bir dönemin içindesiniz. İhtiyacınız olmayan alışverişlere bir süre ara verin ve lüksten kaçının. Zaten son zamanlarda hiç olmadığınız kadar para harcama tutkusunun esiri oldunuz.
BAŞAK
Kasım ayının genel yoğunluğundan dolayı strese girebilirsiniz. Aşk hayatınızda olumlu gelişmeler ve sürprizler söz konusu. Bazen küçük sorunları abartmakta üstünüze yok. Gerilim yaratmaktan lütfen kaçının. Meslek hayatınızda yaşadığınız kararsızlıklar sizi zaman zaman zorluyor. İş yerinizdeki düzensiz çalışma saatleri dengenizi bozuyor. Yeteneklerinize göre kararlar alır ve harekete geçerseniz, çok başarılı olacağınız kesin fakat cesarete ihtiyacınız var. Korkularınızdan sıyrılma zamanı; çünkü artık sizin döneminiz başlıyor sevgili Teraziler.
TERAZİ
Eski dostlarınızla ortak iş yapmak keyfinizi ve enerjinizi arttıracak. İş hayatınızda önemli bir değişiklik yapabilirsiniz. Şu sıralar duygusal anlamda olumsuzluk yaşamaya hazır olun. Çevrenizdekilere şüpheyle yaklaşabilir, insanlara kuşkuyla bakabilirsiniz. Size anlatılan her şeyin, arkasında farklı niyet taşıyabileceğini düşünüyorsunuz. Aile içinde oluşan durumlara karşı yeni bir yapılanma içinde olabilirsiniz. Dostlarınıza güvenin. Sizden beklenen enerjinin çok azını sergileyerek, zekanızla her işin üstesinden gelebiliyorsunuz. Her açıdan yeniliklere açık olmaya hazır olun
AKREP
Dört Mevsim Bahçeşehir
Kendinize zaman tanımanız gereken bir ay sizi bekliyor. Duygusal, bir o kadar da detaylarda yaşamayı seven kişiliğiniz işleri yokuşa sürecek gibi gözüküyor. Bu aralar iş ve aşk hayatınıza dikkat etmeniz gerekmekte. İş ortamında yaşadığınız sıkıntıları özel hayatınıza yansıtabilir ve aşk hayatınızda olumsuz şeyler yaşayabilirsiniz. Oysaki siz, kolay kolay teslim olmayan, mücadeleci bir yapıya sahipsiniz. Her ne kadar çabuk sinirlenseniz de, Kasım ayında birçok sorunla mücadele edip, sevgilinizin sorularına tahammül etmekte zorlanabilirsiniz.
YAY
Detayların önemi artarken, Kasım ayı size birçok şeyi öğretmeye geliyor. Karşılıklı yanlış anlaşılmalar ve sizin olaylara duygusal yaklaşımınız, elde etmek istediğiniz bilgilere ulaşmanız konusunda size zaman kaybettirebilir. Duygusallığı üzerinizden atın ve mantıklı olun, sessiz kalarak olayları gözlemlemeye çalışın. Başkalarının fikriyle hayatınızı daha ne kadar yönlendirebilirsiniz ki? Kolay bir dönemden geçmiyorsunuz ama bu durum işleri daha da karışık hâle getirmenize neden olmamalı. İhtiyacınız olansa yalnız kalmak ve düşünmek.
OĞLAK
Yaşamınızdaki değişimlere açık olmanız gereken bir dönemdesiniz. Çıkacağınız seyahatler ruh hâlinizi iyileştirecek. Ürettiğiniz işler beğeniliyor ve işlerinizi faydalı noktalar koyarak bitiriyorsunuz, başkalarının ne dediği ile ilgilenmeyen, baskın bir karakteriniz var. İşinizde mükemmel başarılar sizi bekliyor. Anlamsız bir şekilde başlayan eklem ve ayak ağrılarınız biraz olsun dağılıyor. Bu dönemde her ne kadar unutkanım diye kendinizi yargılasanız da, çalıştığınız şirkete en yüksek verimliliği yine siz gösteriyorsunuz. Küçük bir ödül alabilir, zam alabilirsiniz. Ekonomik açıdan zorlanmalara karşı önlem almalısınız.
KOVA
Derin duygular içindesiniz. Siz her konuda olduğu gibi şu son zamanlarda işinizle ilgili harikalar yaratıyorsunuz. Aile bireylerinizin fikirlerine ihtiyacınız olmayabilir ama bu dönemde sizin işinize bol bol karışabilirler. Enerjinizi ve motivasyonunuzu yükseltmeniz gerekiyor. Bu dönem parasal konulara ağırlık vereceksiniz ve kazanacaksınız. Çevrenizdeki sevdiğiniz insanların çalışma temposuna hayran kalabilirsiniz, özelikle de sevgilinizin. Hırslı bir kişiliği olduğunu bu dönemde daha rahat gözlemleyebilirsiniz.
BALIK
KASIM 2013 I
117
MODA
BENGÜ ARSLAN
www.modaheryerde. com Genel Yayın Yönetm eni
Moda Haftaları süresince metalik materyaller, kristaller ve ayna efektleri ile ışıldayan elbiseler yeni sezonda bizi bekliyor. House of Holland, Tom Ford, Top Shop ve Christopher Kane koleksiyonlarında yer vermiş.
1. Işıltılar:
TREND RAPORU Moda haftaları teker teker sona erdi ve yeni sezonun trendleri zihinlerde oturdu. İşte bu koleksiyonlar içerisinde benim en beğendiklerim.
2
Londra Moda Haftası süresince yumuşak pastel tonlarındaki çiçekler podyumlardaydı. Bahar tam anlamıyla yumuşak ve ışık olarak tanımlanmış. Burberry Prorsum, Matthew Williamson, Mary Katrantzou ve Mullberry tasarımlarında farklı tarzlarda kullanmış.
2. Kadınsı Çiçekler:
Deriler bahar sezonuna keskinlik ve köşelilik getiriyor. Siyah ve kahverengi tonlarındaki deriler kadınlığı da ön plana çıkartıyor. Deriler bir anlamda güçlü ve kendinden emin kadını simgeliyor. Havalar ısınsa da bile bahar aylarında derilerden vazgeçemeyeceğiz.
3. Deri:
4. Maskülenlikle Feminenliğin Kombini:
Erkeksi üstler ve kadınsı eteklerin kombinasyonu farklılık yaratmak isteyenler için harika bir stil önerisi olabilir. Desenli tshirtlerle kombine edilmiş kadınsı etekler cool ve şık bir görünüm için başarılı bir stil.
3
Kırmızı halıda, sokaklarda, davetlerde… Kısacası baskılı sweatshirtler her yerde… En olmadık eteklerin, gömleklerin, şortların, pantolonların üzerinde geniş bir kombin alanı ile en sevdiğiniz, üstü yazılı sweatshirtʼünüz olsun istemez misiniz? Hem de trendy görünerek… Mevsim geçişlerinin kurtarıcısı olarak adlandırmak yanlış olmaz sanıyorum. Givenchyʼnin bu harika modeli celebritylerin de olmazsa olmazları arasında yer alıyor.
5. Baskılı Sweatshirt:
5
4 118 I KASIM 2013
1
EN GÜZEL ÇOCUKLAR
Dört Mevsim Bahçeşehir
BERRA DENİZ İNANÇ
A
KAY
AN DA Ç
Ç AR
TUN
ÖM
ER
EK ALMİNA KEPEN
DEH
AY
ELT
EKİN
BEREN ÖNAL
ELİF ÖZDİL
ÇOCUĞUNUZUN EN ÖZEL ANININ (En güzel güldüğü ,a FOTOĞRAFINI BİZ ğladığı, doğum günü v.s.) E YOLLAYIN YAYIN LAYALIM... BEBEĞİNİZİN, ÇO CUĞUNUZUN DE RGİMİZDE YER ALMASINI İS TİYORSANIZ 4
DERİN ATAGÜN
mevsimsizden@g mail.com ADRESİNE YOLLA YIN
DEFNE BAHÇIVAN
SİZİN ÇOCUĞUN UZ DA SAYFALARIMIZI S ÜSLESİN...
HUKUK
APARTMAN TOPLANTISI SÜRECİ ŞİLLİ AVUKAT ŞİRİN ERK HUKUK
BÜROSU
“Kiracılar Kat Malikleri Toplantısına katılabilir, Divan Başkanı tarafından kendisine söz verilmesi halinde görüşünü de beyan edebilir. Ancak kat maliki tarafından kendisine vekalet verilmediği sürece oy kullanamaz.”
Geçen ayki yazımda kat maliklerinin apartman giderlerine katılımı konusunu işlemiştim. Bu kez ise apartman yönetimlerinde toplantı ve kararlar için hangi çoğunluğun arandığından bahsetmek istiyorum. Mevzuat hükümleri gereğince Kat malikleri kurulu, yılda bir defadan az olmamak üzere yönetim planında gösterilen zamanlarda, eğer öyle bir zaman gösterilmemişse, her takvim yılının ilk ayı içinde toplanır. Toplu yapılarda ise kurullar, en geç iki yılda bir defadan az olmamak üzere yönetim plânlarında gösterilen zamanlarda, böyle bir zaman gösterilmemişse, ikinci takvim yılının ilk ayı içinde toplanır. Söz konusu toplantılar gerek kat malikleri gerekse yönetimler tarafından profesyonel yardım alınmaksızın gerçekleştirildiği için telafisi güç zararlar yaratabildiği gibi taraflar arasında da tamiri güç dargınlıklara da sebebiyet verebiliyor. Öncelikle yeter sayısından yani o gün toplantının gerçekleştirilebilmesi için asgari kaç kişinin hazır olması gerektiğini açıklayarak konuya başlayalım. Kat Mülkiyeti Kanunu’ nun 30. Maddesine göre ” Kat malikleri kurulu, kat maliklerinin sayı ve arsa payı bakımından yarısından fazlasıyla toplanır ve oy çokluğuyla karar verir.” Yeter sayının sağlanamaması nedeniyle ilk toplantının yapılamaması halinde, ikinci toplantının, en geç on beş gün sonra yapılması gerekiyor. Bu toplantıda karar yeter sayısı, katılanların salt çoğunluğudur. Ancak birinci ve ikinci toplantı arasındaki süre yedi günden az olamaz. Zaten ilk toplantı için çağrı yapılırken birinci toplantıda yeter sayının sağlanamaması durumunda ikinci toplantının hangi tarihte ve nerede yapılacağının da belirtilmesi gerekiyor. Ayrıca önemli bir sebebin çıkması halinde, yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinden üçte birinin istemi üzerine ve toplantı için istenilen tarihten en az on beş gün önce bütün kat maliklerine imzalattırılacak bir çağrı veya bir taahhütlü mektupla, toplantı sebebi de bildirilmek şartıyla, kat malikleri kurulu her zaman toplanabiliyor. Diğer taraftan hayli tartışılan bir konu
Kat Malikleri Toplantısına acaba kiracılar katılabilir mi? Görüş beyan edebilir mi? Kiracılar Kat Malikleri Toplantısına katılabilir, Divan Başkanı tarafından kendisine söz verilmesi halinde görüşünü de beyan edebilir. Ancak kat maliki tarafından kendisine vekalet verilmediği sürece oy kullanamaz. Böyle bir vekaleti varsa oy kullanabileceği gibi yönetime seçilme hakkına da sahiptir. Apartman Toplantısında Oy Hakkı Her kat maliki, arsa payı oranına bakılmaksızın, bir tek oy hakkına sahiptir. Ana gayrimenkulde birden ziyade bağımsız bölümü olan kat maliki, her bağımsız bölüm için ayrı bir oy hakkına sahiptir; bununla beraber onun malik olduğu bağımsız bölümlerin sayısı ne olursa olsun, sahip olacağı oy sayısı bütün oyların üçte birinden fazla olamaz; oy hesabı yapılırken kesirler göz önüne alınmaz. Bir bağımsız bölümün birden ziyade maliki varsa, kat malikleri kurulunda bunları içlerinden vekalet verecekleri birisi temsil eder. Kat maliklerinden biri ehliyetsiz ise onu kanuni mümessili temsil eder. Alınacak karar doğrudan doğruya kendini ilgilendiren kat maliki görüşmelerde hazır bulunabilir, fakat oya katılamaz. Kat maliklerinden biri, oyunu yetkili vekil eliyle kullanabilir. Bir kişi, oy sayısının yüzde beşinden fazlasını kullanmak üzere vekil tayin edilemez. Ancak, kırk ve daha az sayıdaki kat mülkiyetine tâbi taşınmazlarda bir kişi, en fazla iki kişiye vekâlet edebilir. Karar Yeter Sayısı Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre karar alınabilmesi için 4 çeşit yeter sayı belirlenmiştir. BASİT ÇOĞUNLUK: Toplantıya katılanların salt çoğunluğu. (Aidatın belirlenmesi.) OY BİRLİĞİ: Kat Maliklerinin tümü.(Bağımsız Bölüm ilavesi, Ana gayrımenkulün
kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bölümünde sinema, tiyatro, dükkan, galeri, çarşı gibi yerler açmak için) HEM SAYI HEM ARSA PAYI ÇOĞUNLUĞU ARANAN KARARLAR: (Yönetici seçimi, Denetçi seçimi) BEŞTE DÖRT ÇOĞUNLUK ARANAN KARARLAR: (Yönetim planında değişiklik) Toplantı gerçekleştirildi ancak kararların hukuka aykırı olduğu kanaatindeyiz bu durumda neler yapılabilir? Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32.nci madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz. I Soru ve sorunlarınız için: sirinsilli@gmail.com
120 I KASIM 2013 Dört Mevsim Bahçeşehir
AT
KÜLTÜR-SAN
KÜLTÜR - SANAT
Nilüfer
“Eğitimde Fırsat Eşitliği” için şarkı söylüyor
Nilüfer, 150 yıldır babası veya annesi vefat etmiş, maddi durumu yetersiz, yetenekli çocuklarımıza eğitimle yeni bir hayat armağan eden Darüşşafaka'nın yararına 29 Kasım Cuma 21:00’de TİM Show Center’da sahne alacak
ÇÜR
HATİCE GÜL İNANÇ
Darüşşafaka yaşamları eğitimle değiştiriyor
1863 yılında beş idealist Osmanlı aydınının babası vefat etmiş, eğitim olanağından yoksun çocuklara kaliteli eğitim fırsatı yaratmak amacıyla kurduğu Darüşşafaka, toplumun her kesiminin sahiplenmesiyle 150. yılına ulaşmanın haklı gururunu yaşıyor. Bu özel yılda Türkiye'nin güçlü seslerinden Nilüfer, 150 yıldır hayırseverlerin bağışlarıyla eğitimle yaşamları değiştiren Darüşşafaka'nın yararına konser verecek. 2008 yılında Sezen Aksu ile başlayan, Ferhat Göçer, Kenan Doğulu, Funda Arar ve Sertab Erener ile devam eden Darüşşafaka yararına konser geleneğinin bu yılki temsilciliğini üstlenen Nilüfer, şarkılarını 150. yılında "eğitimde fırsat eşitliği" için söyleyecek.
Darüşşafaka Cemiyeti, babası veya annesi hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz ve yetenekli çocuklarımıza kaliteli ve çağdaş eğitim olanağı tanıyor. Bugün Türkiye'nin dört bir köşesinden, sınavla seçilen 1.000'e yakın çocuğumuz, Darüşşafaka'da ortaokul 1. sınıftan liseyi bitirinceye kadar tam burslu, yatılı ve İngilizce eğitim görüyor.
Sizin için seçtiğimiz gösteri ve etkinlikler;
G Beyazgül Dans Gösterisi 9 Kasım – 31 Aralık 2013 Hocapaşa Kültür Merkezi G Cem Adrian 16 Kasım Jolly Joker İstanbul G Sindirella 16 Kasım TİM İstanbul G Rafael Amargo-Suite Flamenca 16-17 Kasım 2013 TİM İstanbul G Queen Tribute Night by Cingi-Freddie Mercury’nin Ölüm Yıldönümü Özel Konseri 20 Kasım 2013 Babylon İstanbul G Sunay Akın-İki Kitap Bir Heves 20, 22, 24 Kasım 2013 KKM Gönül ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi G Suzan Kardeş 21 Kasım 2013 Beyoğlu Hayal Kahvesi
G Ane BrunVery special guest: Tonbruket 21-23 Kasım 2013 Salon İKSV İstanbul
G Tolga ÇevikArkadaşım Hoş geldin 21,28 Kasım 2013 BKM İstanbul G Yaşar 23 Kasım 2013 Jolly joker İstanbul
G Ezgi’nin Günlüğü 23 Kasım 2013 The Mekan G Russell Brand 23 Kasım 2013 TİM İstanbul
G Anneke Van Giersbergen 26 Kasım 2013 Jolly Joker İstanbul G Emily Wells 27 Kasım Babylon İstanbul
G Pinhani 29 Kasım 2013 Beyoğlu Hayal Kahvesi G Sibel Can 30 Kasım 2013 Bostancı Gösteri Merkezi
G Gökhan Tepe 30 Kasım 2013 Jolly joker İstanbul G Şebnem Ferah 7 Aralık 2013 Bostancı Gösteri Merkezi G Haggard 7 Aralık 2013 Garajistanbul G Edith 14 Aralık - TİM İstanbul
Vizyona girecek filmler 15 KASIM: Sensiz Olmaz, Prisoners, Su ve Ateş, Sona Doğru, Hayatboyu, Sevgi taşı 22 KASIM: Açlık Oyunları 2: Ateşi Yakalamak, Ayas, Erkek Tarafı Testosteron, Kahraman Şovalye, 006 Kaçış 29 KASIM: Danışman, Ruhlar Bölgesi Bölüm 2, Bir Vampir Hikayesi, Niko 2: Little Brother, Big Trouble, Tamam mıyız? 6 ARALIK: Mc Dandik, Delivery Man, Out of the Furnace, Kuşlar Şehrinde Macera, Düğün Dernek, Yozgat Blues, Ölümsüz Aşk, Battle of the Year 13 ARALIK:Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları, Anormal Aktivite, Bu İşte Bir Yalnızlık Var, Soğuk,
?
POLİTİKA
HER YOL medeniyet midir Gezi’den sonra ODTÜ’de de ‘ağaçlar’ nedeniyle gece baskını yapıldı, gaz bombaları kullanıldı, gözaltılar yaşandı. Bu konu bile ‘medeniyet’ meselesine bağlandı. Peki, bu medeniyet tartışması ile ‘kızlı erkekli’ yurtlar, evler nasıl kesişti? ‘Usta’, ustalığını yapınca kesişir.
Her gün, Bahçeşehir’den Mecidiyeköy’deki işyerime gidip gelirken aynı şeyi düşünürken buluyorum kendimi. Bahçeşehir’in etrafında, yeni, devasa binalar yükseliyor. Kamyonlar, şantiye alanında gece gündüz çalışıyor. Koca dağlar düzleştiriliyor. Son yeşil alanlar da yok ediliyor. Her bir yanımız bina, bina, bina… Oysa TEM, trafikten çıldırtıyor. Peki, bu yeni yükselen binalarda dolduğunda trafiğin durumu ne olacak? Bu soruya hiç kimse doyurucu bir yanıt veremiyor. Ne büyükşehir, ne Ulaştırma Bakanlığı, ne de Başakşehir Belediyesi… Hatırlıyor musunuz, Gezi olayları ne için çıkmıştı? Ya ODTÜ olayları! Her ikisinin de başlangıcı yeşil alanların yok edilmesine dayanıyor. İstanbul (Türkiye’nin diğer şehirleri gibi) ODTÜ olaylarına, Ankara’ya biraz soğuk durdu. Gezi gibi sahiplenmedi, nedense. Ama oradaki olayların da nedenini biraz öğrenmekte fayda var. Ankara Büyükşehir belediye Başkanı Melih Gökçek, trafik sorununun altını çizerek, çözüm olarak, kararı 1994 yılında alınan, ama hayata geçirilemeyen otoyol projesini gösteriyordu. Projeye göre otoyol; sekiz şeritli ve dört kilometre uzunluğunda. Bu yolun yapımı için de binlerce ağacın kesilmesi gerekiyor. Projeye itirazı olanlar, yeşil katlinin yanı sıra, “Yol yaptığınızda daha çok araç yolu kullanacağından yine trafik oluşur” fikrini savunuyorlar. Ayrıca, aynı güzergahta bir de metro projesi var. Metro hayata geçecekse neden otoyol
122 I KASIM 2013
yapılıyor? Çünkü temelinde yeni rant alanları yatıyor. Otoyol yapıldığında, etrafında doğal olarak yeni konutlar da türeyecek. Aynen bugün Bahçeşehir’de yaşananlar gibi. Yapılacak yeni otoyolun etrafında, çoğu üniversite öğrencisinin oturduğu mahalleler ve bir de Ankara’nın akciğeri denilen ODTÜ Ormanı var. Sekiz şeritli otoyoldan geçecek motorlu araçların havaya salacağı gazı düşünün; hem o mahallelerde oturanlar olumsuz etkilenecek, hem de ormandaki bitki örtüsü.
Başbakan Erdoğan, “Ağaç isteyen gitsin, ormanda yaşasın” dedi, ODTÜ olaylarını eleştirirken. Bu sözleri işitirken edindiğim bir bilgi beni derin düşüncelere itti. ODTÜ Ormanı, İslam âleminin prestijli ödüllerinden 1995 Ağahan Mimarlık Çevre ve Koruma ile 2003 TEMA Vakfı ödüllerine sahip. ‘Muhafazakâr demokrat Başbakan’ın bu sözleri ilginç doğrusu.
I
CEMAL SUBAŞ
İSİ TEMPO DERG ÜDÜRÜ YAZI İŞLERİ M
AĞAÇ İSTEYEN ORMANA
Belediye ekipleri, ODTÜ arazisine gece yarısı girerek, 3 bine yakın ağacı kesti, hem izinsiz olarak hem de üniversitenin projeye yasal olarak itirazını beklemeden… Melih Gökçek, otoyol projesiyle Ankara’da hem rant yaratmak hem de ODTÜ’ye bir dirsek atmak istiyor, neden mi? Gökçek ile ODTÜ arasında ipler gergin. Gökçek, Eymir Gölü kıyılarını imara açarak ve başka bir proje dâhilinde YİNE GECE BASKINI
ODTÜ’nün ortasından yol geçirmek istiyor. Başbakan da “Medeniyet yoldur” diyerek ODTÜ ile ilgili rant projeleri konusunda Gökçek’in arkasında duruyor. Ayrıca, Başbakan’ın 2012’de Göktürk II uydusu fırlatma töreni için gittiği ODTÜ’de protesto edildiğini unuttuğunu da sanmıyorum. Öğrenciler ve aktivistler hala direnmeye devam ediyorlar. “Bu yolu yaptırmayacağız” diyorlar. Sık sık polisle karşı karşıya geliyorlar. Peki, bunu neden yapıyorlar; yaşanabilir bir kent için. Nefes alabilmek için, yeşil görmek için… Sonbaharın gelmesiyle birlikte artan trafik ve saatlerce süren yolculuktan sonra insan biraz nefes almak; temiz oksijen solumak istiyor. Sizi bilemem
Dört Mevsim Bahçeşehir
ama ben bu duygular içerisindeyim. Yoğun olarak trafiği konuşurken, gündeme birden başı kapalı milletvekilleri geldi. Bazı AKP’li kadın milletvekilleri başlarını örterek Meclis’e gireceklerdi. Girdiler de. Hem de tavrı çok merak edilen ve “Bu vekilleri genel kurula sokmayacak, olay çıkaracak” denilen CHP’nin de desteğiyle. Son 12 yıldır kutuplaşma siyasetinden elde edilen başarı bu kez işe yaramamıştı. Üstelik CHP bunu gururla kamuoyuna sunuyordu. Başka gelişmeler de ardı sıra yaşandı: ODTÜ olayları ve devamında Melih Gökçek’in yeniden belediye başkan adaylığına aday gösterilip gösterilmeyeceği tartışmaları, Mustafa ‘KIZLI ERKEKLİ’ NEREDEN ÇIKTI?
Sarıgül’ün CHP’ye geri dönmesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aday gösterilmesi, Topbaş ile Sarıgül arasındaki anket sonuçları tartışmaları, PKK’nın ateşkesi sonlandırmaya yönelik çıkışları (ki akil adamlar meselesi bile unutuldu), Suriye’de işlerin sarpa sarması; El Kaide, PYD gibi örgütlerin komşumuz olması… Seçim sürecinde işler iktidar açısından hiç de iyi gitmiyordu, işin gerçeği. Ama imdada yine ‘usta’nın ustalığı yetişti. Gerçekten gündem değiştirme ustası olan Başbakan, laiklerin, Atatürkçülerin bam teline basarak birden gündemi değiştirdi. Kızlarla erkeklerin aynı yurtlarda, aynı evlerde kalmasının muhafazakâr demokrat yapısına ters düştüğünü söyledi. Elbette bu açıklamayı gerek bakanlar, gerek belediye başkanları
ve valiler ‘emir’ telakki ettiler. Ortada AİHM’nin verdiği kararlar varken ve AB yolunda geçen ay içerisinde bilmem kaçıncı faslın müzakerelere açılmasına çok çok sevinmişken; ‘kızlı erkekli’ yasalarının çıkarılacağına ve kısa süre sonra bu meselenin gündemden düşeceğine inanıyorum. Daha doğrusu umuyorum. Yoksa Ertuğrul Günay’dan sonra Bülent Arınç’a da yaptığı gibi, korkarım bizzat Başbakan ‘açığa düşecek.’ Nitekim koşulsuz destekçileri Mehmet Barlas ve Nazlı Ilıcak gibi O’nu eleştirenlerin ve terk edenlerin sayısı artacak. Bence, bunları bırakıp, trafik gibi somut sorunlarımıza geri dönmek hepimiz için daha hayırlı olacak. Asıl medeniyet budur! I KASIM 2013 I
123
Skoda Yeni Superb OTOMOBİL
Citigo’dan sonra Superb’i test edince Skoda’nın her iki uçta da ne kadar başarılı bir tecrübe yelpazesi sunabildiğine şahit oluyorsunuz.
Skodaʼnın ufak şehir otomobili Citigoʼdan sonra yeni Superbʼi test etme imkânını buldum. Citigo kolay kullanımı, düşük yakıt tüketimiyle şaşırtırken, Superb ise inanılmaz arka koltuk diz mesafesi, sürükleyici 1.6 turbo dizel motoruyla uyumlu otomatik DSG şanzımanı, konforu ve sunduğu lüks ile şaşırtıyor. Citigoʼdan sonra Superbʼi test edince Skodaʼnın her iki uçta da ne kadar başarılı bir tecrübe yelpazesi sunabildiğine şahit oluyorsunuz. 2,76 metrelik aks mesafesi sayesinde Superbʼin arka koltuk diz mesafesi kendi sınıfının çok üzerinde. Bunun kanıtı 1.90 boyumla sürücü koltuğunu en geride kullanan benim, arka koltuğa geçtiğimde kalan diz mesafesine şaşırmam oldu.
Superbʼin ikinci şaşırtan özelliği çift kavramalı DSG şanzımanıyla uyumlu 1.6 litrelik turbo dizel motorunun performansıydı. 105 beygirlik gücü ve 250 torkuyla kağıt üzerindeki bu değerlerden çok daha dinamik ve çevik sürüş karakterine bürünmüş Skoda Superb. Onu bir de ʻSportʼ moduna aldığınızda daha da çevikleşiyor ve ara gaz taleplerinize hiç itiraz etmeden cevap veriyor. Skoda sunduğu lüks sınıf özellikleriyle de büyülüyor. Ferah iç kabin, kaliteli malzemeler, dokunmatik renkli ekran kontrol paneli, trafikte dikkat çeken gündüz farları ve xenon farlarıyla Superb lüks sınıfında fark yaratmayı başarıyor. En önemli özelliği ise bu kadar çok özelliği
OTO KEYİF
TUNÇ ALTINBAŞ
DOKTOR TEST SÜRÜ
CÜNÜZ
Skoda Superb 1.6 TDI DSG Elegance Motor Güç/Tork Yakıt Tüketimi Hızlanma Maksimum Hız
124 I MAYIS 2013
: 1598cc Turbo Dizel : 105 Beygir/250 Nm : 6 lt/100km : 13 sn.(0-100km) : 193km
ile şaşırtıyor rakiplerinden çok daha uygun fiyata sunabiliyor olması. 75,900 TL fiyatının karşılığını fazlasıyla veriyor. Lüks, ferah bir araç satın almak istiyorum diyenlere ilk önereceğim model Skoda Superb olur. 565 litrelik devasa bagajı da Superbʼin hem aile, hem de bir makam otomobili olarak ne kadar kullanışlı olduğunu gösteriyor. Dış görünümü heybetli görünen Skoda Superbʼin şekli tamamen değiştirilmiş stop lambalarının tasarımı etkileyici. Superbʼin diğer bir şaşırtan özelliği ise, iki farklı şekilde
Dört Mevsim Bahçeşehir
açılabilen bagaj kapağıydı. Arka camla veya arka camsız açılabilen bagaj kapağı iki ayrı düğmeyle otomatik kumanda edilebiliyor. Sedan bir otomobil olan Superbʼin bir bastığınızda arka camla birlikte açılan bagajı sizi bu farklı fonksiyonelliğiyle şaşırtıyor. Skoda Citigo tam bir şehir otomobiliyken, Superb uzun ve konforlu yolculuklar için ideal. Elegance donanımı sunduğu lüks ile ön plana çıkarken, test boyunca elde ettiğim 100kmʼde 6 litrelik yakıt tüketimiyle cebinizi de düşünüyor.
MAYIS 2013 I
125
BULMACA
126 I KASIM 2013
Dรถrt Mevsim Bahรงeล ehir
İ K İ N C İ
E L D E
B İ R İ N C İ
A D R E S
ALMAK YADA SATMAK İSTEDİĞİNİZ
ARAÇLARINIZA ÖZEL FİYAT
HER BÜTÇEYE UYGUN
2. EL OTOMOBİL
ALIM SATIMI
UYGUN OTOMOBİL KREDİSİ İLE
UZMAN KADRO VE GÜVENLİ SATIŞ
Oto Center Galericiler Sit. G Blok No:1 Yüzyıl-Bağcılar www.altunauto.com info@altunauto.com
Tel: 0212 673
33 58 (Pbx) Cep: 0532 268 18 57 - 0532 350 76 18
NÖBETÇİ ECZANELER
REHBER Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Karakolu İtfaiye Alo Ambulans
212 444 06 69 212 669 26 21 212 669 31 37 212 669 55 66
Bahçeşehir Aile Sağlık Mer. Bahçeşehir Taksi Durağı Esenkent Taksi Durağı PTT 1. Kısım Muhtarlık 2. Kısım Muhtarlık
212 669 63 60 212 669 86 86 212 672 09 46 212 669 16 00 212 669 62 10 212 669 80 25
76D
146T
BAHÇE)EH(R-TAKS(M (Ç(FT KATLI) hatt› Gidi -Dönü sefer süresi: 180 dakika KITA ND. hatt›r
BO'AZKÖY MH.-BAHÇE)EH(R-YEN(KAPI hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 155 dakika
BAHÇEŞEHİR Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi
05:50 06:10 06:30 19:30 19:20 06:05 06:25 07:00 19:50 19:40 06:15 06:40 07:20 20:10 20:00 06:25 06:55 07:40 20:30 20:15 06:35 07:05 08:00 20:50 20:30 06:45 07:15 08:20 21:10 20:50 06:55 07:30 08:40 21:30 21:10 07:05 07:45 09:00 21:50 21:30 07:15 07:55 09:15 22:10 21:50 07:30 08:10 09:30 22:30 22:10 07:45 08:25 09:45 22:50 22:30 08:00 08:40 10:00 23:10 22:50 08:15 08:55 10:15 23:30 23:10 08:30 09:10 10:30 23:50 23:30 08:45 09:25 10:45 00:15 23:50 09:00 09:40 11:00 09:20 09:55 11:15 09:40 10:10 11:30 10:00 10:25 11:45 10:15 10:40 12:00 10:30 10:55 12:15 10:45 11:10 12:30 11:00 11:25 12:45 11:15 11:40 13:00 11:30 11:55 13:15 11:45 12:10 13:30 12:00 12:25 13:45 12:15 12:40 14:00 12:30 12:55 14:15 12:45 13:10 14:30 13:05 13:25 14:45 13:25 13:45 15:05 13:45 14:05 15:20 14:00 14:20 15:35 14:20 14:35 15:50 14:40 14:50 16:05 14:55 15:05 16:20 15:10 15:20 16:35 15:25 15:35 16:50 15:40 15:50 17:05 15:55 16:05 17:20 16:10 16:20 17:35 16:25 16:35 17:50 16:40 16:50 18:05 16:55 17:05 18:20 17:10 17:25 18:35 17:30 17:45 18:55 17:50 18:05 19:15 18:05 18:20 19:35 18:25 18:35 19:55 18:45 18:55 20:15 19:05 19:10 20:35 19:25 19:30 20:55 19:45 19:50 21:15 20:05 20:10 21:40 20:25 20:30 22:05 20:45 20:50 21:05 21:10 21:30 21:30 21:55 21:55 22:20 Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
Pazar/Tatil 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50
BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:30 05:45 05:55 06:10 06:20 06:35 06:45 06:55 07:05 07:20 07:40 08:00 08:20 08:45 08:50 09:00 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:20 11:50 12:15 12:40 13:00 13:20 13:40 14:00 14:15 14:30 15:00 15:20 15:35 15:50 16:10 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:50 18:20 18:40 19:00 19:25 19:45 20:05 20:25 20:45 21:15 21:45
05:30 05:45 05:55 06:10 06:20 06:35 06:45 06:55 07:05 07:20 07:40 08:00 08:20 08:45 08:50 09:00 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:20 11:50 12:15 12:40 13:00 13:20 13:40 14:00 14:15 14:30 15:00 15:20 15:35 15:50 16:10 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:50 18:20 18:40 19:00 19:25 19:45 20:05 20:25 20:45 21:15 21:45
05:30 05:50 06:10 06:30 06:50 07:10 07:30 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 09:50 10:15 10:40 11:05 11:30 11:55 12:20 12:45 13:10 13:35 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:00 16:25 16:50 17:10 17:30 17:50 18:10 18:30 18:50 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:35 22:00
YENİKAPI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:15 06:30 06:45 07:00 07:25 07:35 07:50 08:20 08:35 08:50 09:10 09:25 09:40 09:55 10:15 10:45 11:00 11:15 11:45 12:00 12:20 12:40 13:00 13:15 13:45 14:00 14:20 14:50 15:05 15:20 15:40 16:00 16:15 16:45 17:05 17:20 17:35 18:05 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 20:00 20:15 20:30 20:50 21:30 21:50 22:10 22:30 22:55 23:20 23:50
06:15 06:30 06:45 07:00 07:25 07:35 07:50 08:20 08:35 08:50 09:10 09:25 09:40 09:55 10:15 10:45 11:00 11:15 11:45 12:00 12:20 12:40 13:00 13:15 13:45 14:00 14:20 14:50 15:05 15:20 15:40 16:00 16:15 16:45 17:05 17:20 17:35 18:05 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 20:00 20:15 20:30 20:50 21:30 21:50 22:10 22:30 22:55 23:20 23:50
06:20 06:40 07:00 07:25 07:45 08:10 08:30 08:55 09:15 09:40 10:00 10:25 10:45 11:05 11:30 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:45 17:05 17:25 17:45 18:05 18:30 18:50 19:15 19:35 20:00 20:20 20:45 21:05 21:30 21:50 22:15 22:35 23:00 23:20 23:45 00:10
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir
76E ESENKENT-BAHÇE)EH(R-TAKS(M (EKSPRES KATLI) hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 150 dakika BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00
06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00
07:00 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:30 10:50 11:10 11:30 11:50 12:10 12:30 12:50 13:10 13:30 13:50 14:10 14:30 14:50 15:10 15:30 15:50 16:10 16:30 16:50 17:10 17:35 18:00 18:25 18:50 19:15 19:40 20:05 20:30 21:00 21:30
TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00
19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir
19:15 19:40 20:05 20:30 20:55 21:20 21:45 22:10 22:35 23:00
E-57
G 3 KASIM G 1-25 KASIM G 22 KASIM G 10 KASIM G 17 KASIM G 12 KASIM G 15 KASIM G 16 KASIM G 11 KASIM G 19 KASIM G 5-28 KASIM G 2-26 KASIM G 14 KASIM G 4-27 KASIM G 24 KASIM G 7-30 KASIM G 8 KASIM G 21 KASIM G 23 KASIM G 9 KASIM G 6-29 KASIM G 13 KASIM G 20 KASIM G 18 KASIM
G 19 ARALIK G 13-24 ARALIK G 11 ARALIK G 20 ARALIK G 21 ARALIK G 29 ARALIK G 4-26 ARALIK G 5-27 ARALIK G 22 ARALIK G 7-30 ARALIK G 17 ARALIK G 14 ARALIK G 3-25 ARALIK G 16 ARALIK G 23 ARALIK G 1 ARALIK G 8 ARALIK G 10 ARALIK G 12 ARALIK G 15 ARALIK G 18 ARALIK G 2 ARALIK G 9-31 ARALIK G 6-28 ARALIK
147 )AH(NTEPES( - AVCILAR hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 140 dakika İBRAHİM KOÇARSLAN İ.Ö. Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:00 06:20 06:40 07:00 07:20 07:40 08:00 08:30 08:55 09:20 09:40 10:00 10:20 10:45 11:10 11:35 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 17:00 17:25 17:50 18:15 18:40 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30
06:00 06:20 06:40 07:00 07:20 07:40 08:00 08:30 08:55 09:20 09:40 10:00 10:20 10:45 11:10 11:35 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 17:00 17:25 17:50 18:15 18:40 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30
06:20 06:40 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:05 09:30 09:55 10:20 10:45 11:10 11:35 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:10 16:35 16:55 17:20 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30
AVCILAR Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:00 06:20 06:20 06:45 06:45 07:10 07:10 07:35 07:35 08:00 08:00 08:20 08:20 08:40 08:40 09:05 09:05 09:30 09:30 09:50 09:50 10:10 10:10 10:35 10:35 11:00 11:00 11:25 11:25 11:50 11:50 12:15 12:15 12:40 12:40 13:05 13:05 13:30 13:30 13:55 13:55 14:20 14:20 14:45 14:45 15:10 15:10 15:30 15:30 15:55 15:55 16:20 16:20 16:45 16:45 17:10 17:10 17:35 17:35 18:00 18:00 18:25 18:25 18:50 18:50 19:15 19:15 19:40 19:40 20:05 20:05 20:30 20:30 20:50 20:50 21:10 21:10 21:30 21:30 21:50 21:50 22:15 22:15 22:40 22:40 Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
07:30 07:50 08:10 08:30 08:55 09:20 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:00 18:20 18:45 19:10 19:35 20:00 20:25 20:50 21:10 21:30 21:50 22:15 22:40
ESENKENT BAHÇE)EH(R-BAKIRKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika KITA ND. hatt r ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
BAKIRKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:15 06:15 06:50 07:40 07:40 06:40 06:40 07:10 08:20 08:20 07:00 07:00 07:30 08:45 08:45 07:20 07:20 07:50 09:10 09:10 07:45 07:45 08:15 09:35 09:35 08:15 08:15 08:40 10:00 10:00 08:45 08:45 09:05 10:30 10:30 09:15 09:15 09:30 11:00 11:00 09:45 09:45 09:55 11:30 11:30 10:15 10:15 10:20 12:00 12:00 10:45 10:45 10:45 12:30 12:30 11:15 11:15 11:10 12:55 12:55 11:45 11:45 11:35 13:20 13:20 12:15 12:15 12:00 13:45 13:45 12:40 12:40 12:25 14:10 14:10 13:05 13:05 12:50 14:35 14:35 13:30 13:30 13:15 15:00 15:00 14:00 14:00 13:40 15:30 15:30 14:25 14:25 14:05 15:55 15:55 14:50 14:50 14:30 16:20 16:20 15:15 15:15 14:55 16:45 16:45 15:40 15:40 15:20 17:10 17:10 16:05 16:05 15:45 17:35 17:35 16:30 16:30 16:10 18:00 18:00 17:00 17:00 16:40 18:30 18:30 17:25 17:25 17:10 18:55 18:55 17:50 17:50 17:40 19:20 19:20 18:15 18:15 18:10 19:45 19:45 18:45 18:45 18:40 20:15 20:15 19:15 19:15 19:10 20:45 20:45 19:45 19:45 19:40 21:15 21:15 20:15 20:15 20:10 21:45 21:45 20:45 20:45 20:40 22:15 22:15 21:15 21:15 21:10 22:45 22:45 Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
08:05 08:30 08:55 09:20 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10 21:40 22:10 22:40
E-58 ESENKENT-BAHÇE)EH(R-MEC(D(YEKÖY hattı EKSPRES hattır Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:00 06:20 06:40 07:00 07:25 07:50 08:30 09:10 09:50 10:30 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15
06:00 06:20 06:40 07:00 07:25 07:50 08:30 09:10 09:50 10:30 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15
07:00 08:00 08:50 09:40 10:30 11:20 12:10 13:00 13:45 14:30 15:15 16:00 16:45 17:30 18:15 19:00 19:45 20:30
MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
07:10 07:45 08:20 08:55 09:30 10:05 10:40 11:15 11:50 12:25 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10
07:10 07:45 08:20 08:55 09:30 10:05 10:40 11:15 11:50 12:25 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10
Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
09:30 10:30 11:20 12:10 13:00 13:50 14:30 15:10 15:50 16:30 17:10 17:50 18:30 19:10 19:50 20:30 21:15 22:00
Otobüs saatleri 9 KASIM 2013 tarihinde www.iett.gov.tr sitesinden güncellenmiştir
ÖNEMLİ TELEFONLAR
3. CADDE ECZ. 608 00 26 ARMAĞAN ECZ. 669 93 00 ANADOLU ECZ. 607 12 15 BAHÇ. AYDIN ECZ. 608 00 37 BAHÇEŞEHİR ECZ. 669 34 34 BOĞAZKÖY ECZ. 607 06 06 CAN ECZ. 672 15 56 DEFNE ECZ. 669 96 59 DENİZ ECZ. 672 43 03 DERMAN ECZ. 605 02 14 DİLEK ÖZ ECZ. 669 70 10 ECZANE AKBATI 397 01 17 ECZANE FİLİZ 672 01 03 ELİT ECZ. 672 33 32 ELVİN ECZ. 669 18 27 GÜNGÖR ECZ. 672 94 01 İSTANBUL ECZ. 672 33 30 KENT ECZ. 596 55 53 MAVİ ECZ. 669 59 51 OKSİJEN ECZ. 669 44 66 SU ECZ. 669 97 97 ŞEHİR ECZ. 608 17 27 ŞELALE ECZ. 669 09 11 YILDIZ ECZ. 607 08 10