ABONE
DUNYA
COVER01
CMYK
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
'Hayat demek, ekonom demekt r' Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, askeri, siyasi ve diplomasi dehasının yanı sıra, ekonomi alanındaki ileri görüşlülüğü ve yarattığı devasa dönüşümle de tarihte iz bırakmış ender kişiliklerden biridir. Bağımsız bir toplumun, ancak sağlam bir ekonominin üzerinde yükselebileceği anlayışından hareketle daha Cumhuriyeti kurmadan topladığı, İzmir İktisat
Kongresi ile adeta bir ekonomik seferberlik ilan etmiş; kalıcı refahın inşasının üretimle olacağına inancını kongrenin açılışındaki, “Bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla ilgili olan en önemli faktör, o milletin iktisadiyatıdır” söyleriyle dile getirmiştir.İşte, her bir ifadesi veciz nitelik taşıyan Atatürk’ün ekonomi ile ilgili öne çıkan sözlerinden alt başlıkları itibarıyla kronolojik özgün bir derleme…
❙❙ ÜRETİM/ZANAAT
❙❙ YABANCI SERMAYE
● B r ulusu ayakta tutmaya yararlı b rtakım
● Türk ye’n n bağımsızlığı her alanda
temeller gerek r ve b l rs n z k , bu temeller n en öneml ler nden b r zanaattır. B r ulus zanaattan ve zanaatkârdan yoksunsa, hakkıyla yaşıyor sayılmaz. Böyle b r ulus, b r ayağı topal, b r kolu çolak, sakat ve hastalıklı b r k mse g b d r. Hattâ kastett ğ m anlamı bu söz dah anlatmaya yeterl değ ld r. Zanaatsız kalan b r ulusun hayat damarlarından b r kopmuş demekt r.
tamamen ve onaylanmak koşuluyla, kapılarımız bütün yabancılara gen ş şek lde açık kalacaktır. 1922 Fransız Pet t Par s en gazetes muhab r ne verd ğ röportajdan, 2 Kasım 1922)
büyük yıkımlar bekler. (…) Zanaatın önem n takd r etmel ve bu takd r n, bugünün ht yaçlarına göre gereken araçlara başvurmakla olacağını anlamalıyız. 1923 (Adana Türk Ocağı’nda ç ftç ler n yemeğ ndek konuşmasından, 16 Mart 1923)
konuşurken sanılmasın k , b z yabancı sermayes ne karşıyız. Hayır! B z m ülkem z gen şt r; çok çalışmaya ve sermayeye ht yacımız vardır. Bu nedenle kanunlarımıza saygılı olmak koşuluyla, yabancı sermayeler ne gereken güvencey vermeye her zaman hazırız ve arzuya değer k , yabancı sermayes b z m çalışmamıza ve var olan servet m ze katılsın. 1923 (İzm r İkt sat Kongres ’n açış konuşmasından, 17 Şubat 1923)
❙❙ DIŞ TİCARET
❙❙ DIŞ BORÇLANMA
● Dış t carette zleyeceğ m z ana lke,
● Hükümet m z n, her uygar devlet
t caret dengem z n akt f (alacaklı) karakter n korumaktır. Çünkü Türk ye’de ödeme denges n n en öneml temel n bu oluşturmaktadır.
g b dış borçlanmalar yapmasına gerek vardır. Şu kadar k , ödünç alınan yabancı paralarını, ş md ye kadar Babıâl ’n n yaptığı şek lde, ödemeye zorunlu değ lm ş z g b , amaçsız sraf ve kullanma le borçlarımızın yükünü artırarak f nansal bağımsızlığımızı tehl keyle karşı karşıya bırakmaya kes n şek lde karşıyız. B z, ülken n marını, üret m ve halkın refahını sağlayacak, gel r kaynaklarımızı gel şt recek ver ml borçlanmalara taraftarız. 1922 Fransız Pet t Par s en gazetes muhab r ne verd ğ röportajdan, 2 Kasım 1922)
● Zanaata önem vermeyen b r ulusu
❙❙ EKONOMİ YAKLAŞIMI? ● Yen Türk ye Devlet temeller n süngü le
değ l, süngünün de dayandığı ekonom le kuracaktır. Yen Türk ye Devlet dünya hak m b r devlet olmayacaktır. Fakat yen Türk ye Devlet , b r ekonom k devlet olacaktır. 1923 (İzm t’te İstanbul’dan gelen basın tems lc ler yle konuşmasından, 16 Ocak 1923) ● Bundan sonra çok öneml zaferlere
kavuşacağız. Fakat bu zafer süngü zaferler değ l, ekonom ve b l m ve kültür zaferler olacaktır. (…) Asker zaferler m zle gururlanmayalım. Yen b l m ve ekonom zaferler ne hazırlanalım. 1923 (Alaşeh r’de halkla konuşmasından, 25-26 Ocak 1923) ● B r ulusun doğrudan doğruya hayatıyla,
yüksel ş yle, çöküşüyle l şk l ve lg l olan, toplumun ekonom s d r. - Gerçekten Türk tar h ncelenecek olunursa bütün yüksel ş ve çöküş nedenler n n b r ekonom sorunundan başka b r şey olmadığı anlaşılır. (…) Yen Türk yem z lâyık olduğu sev yeye er şt reb lmek ç n, mutlaka ekonom m ze b r nc derecede vermek önem vermek zorundayız. Çünkü zamanımız tamamen b r ekonom dönem nden başka b r şey değ ld r.
15 yıla, 46 fabr ka sığdırdı Cumhur yet n kuruluşundan Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatına kadar geçen 15 yıl g b oldukça kısa süre ç nde, Türk ye sanay s n n temeller n oluşturan ve aralarında uçak, s lah-müh mmat, dem r-çel k, tekst l, şeker, ç mento, ş şe-cam, otomot v, kağıt-karton üreten fabr kaların bu bulunduğu 40 büyük tes s n kuruluşu gerçekleşt r ld , 6’sının da temel atıldı. olursa olsunlar, ekonom k zaferlerle taçlandırılamazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner. 1923 (İzm r İkt sat Kongres ’n açış konuşmasından, 17 Şubat 1923) ● Hayat demek ekonom demekt r. (...)
● Ekonom demek, her şey demekt r.
Yaşamak ç n, mutlu olmak ç n, nsan varlığı ç n ne gerekl yse onların heps demekt r. Tarım demekt r, t caret demekt r, çalışma demekt r, her şey demekt r. ● Pol t k, asker zaferler ne kadar büyük
DÜNYA
COVER02
CMYK
düşüncelerden alınarak tercüme ed lm ş b r s stem değ ld r. Bu, Türk ye’n n ht yaçlarından doğmuş, Türk ye’ye özgü b r s stemd r. Devletç l ğ n b zce anlamı şudur: B reyler n özel g r ş mler n ve faal yetler n esas tutmak; fakat büyük b r ulusun bütün ht yaçlarını ve b rçok şeyler n yapılmadığını göz önünde tutarak, ülken n ekonom s n devlet n el ne almak. Türk ye Cumhur yet Devlet , Türk vatanında yüzyıllardan bu yana b reysel ve özel g r ş mlerle yapılamamış olan şeyler b r an önce yapmak sted ve kısa b r zamanda yapmayı başardı. B z m zled ğ m z bu yol, görüldüğü g b l beral zmden başka b r yoldur. 1935 (M lletlerarası İzm r Fuarı’nın açılışına gönderd ğ mesajdan, 20 Ağustos 1935)
Bu ulus ş md ye kadar mparatorluklar kurmuştur. C hang rler yet şt rm şt r. Oysak bazı dönemler oldu k , ekonom le uğraşmaya tenezzül etmem şt r! Ekonom y aşağı b r şey kabul ederek onu başka unsurlara bırakmıştır. Bunun sonucu olarak bugün o unsurlar, o yabancılar, esas
● Dış t caret pol t kamızın özell ğ ● Savaş meydanlarında değerl evlâtlarımızın
● Ekonom k kalkınma, Türk ye’n n özgür,
unsurun f len efend s olmuştur. Onlar, sonuçta bu ülkey sömürge kabul etm şler, onu b r sömürü alanı yapmışlardır. Hem nasıl sömürge? Kend evlâdıyla, kend parasıyla yönet len b r sömürge... Ürünler , bütün kazancı dışarıya g tmek koşuluyla... Efend ler! Yaşamak ç n, güçlü b r devlet oluşturmak ç n ekonom esastır. Onun ç n görüş noktamızı, çalışmalarımızı mutlaka bu merkez n etrafında toplamalıyız. 1923 (Aktaran Mahmut Soydan, “Gaz ve İnkılâp yazı d z s 9. 1. 1930 tar hl M ll yet gazetes )
● Türk ulusu, bütün tar h nde savaş
meydanlarında b rçok zafer taçları g ym şt r. Bununla övünür, her zaman övünecekt r. Ancak, bu övünç tacını daha çok süsleyerek ulusun başında tutab lmek ç n, d ğer b r alanda da mutlaka başarılı olması gerek r; o da ekonom d r. 1931 (Cumhur yet Halk Fırkası’nın İzm r l kongres ndek konuşmasından, 27 Ocak 1931) ● Türk ye’n n uyguladığı devletç l k
s stem , ondokuzuncu yüzyıldan bu yana sosyal zm teor syenler n n ler sürdükler
bağımsız, her zaman daha güçlü, her zaman daha zeng n Türk ye deal n n belkem ğ d r. Türk ye bu kalkınmada, k büyük güç d z s ne dayanmaktadır: Toprağının kl mler , zeng nl kler ve başlı başına b r servet olan coğraf konumu ve b r de Türk toplumunun, s lah kadar mak ne de tutmaya yaraşan kudretl el ve ulusal olduğuna nandığı şlerde ve zamanlarda, tar h n akışını değ şt r r y ğ tl kle bel ren yüksek sosyal benl k duygusu... 1937 (TBMM’n n 5. Dönem Üçüncü Toplanma Yılını açarken, 1 Kasım 1937) ● Düzelt lecek şeyler ekonom ve eğ t md r.
Böylece ülke bayındır hale get r lecek, toplum refah sah b olacaktır. 1922 (Atatürk’ün Kend Anlatımıyla Hayatı, Vak t gazetes , 10 Ocak 1922)
süngü ve s lahlarının zafer yeterl değ ld r. Bu zafer ve başarı çok büyüktür; ancak, gerçek refah ve mutluluğa sah p olab lmek ç n, asıl bundan sonra çalışmak gerek r. S z n ç n zafer ve lerleme alanı ekonom de, t caretted r. 1923 (Mers n’de halk adına konuşan Dr. Reş t Gal p’e cevaben konuşmasından, 17 Mart 1923)
❙❙ EKONOMİK BAĞIMSIZLIK ● Bugünkü savaşımlarımızın amacı, tam
bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamlığı se ancak f nansal bağımsızlıkla mümkündür. B r devlet n mal yes bağımsızlıktan yoksun olunca, o devlet n bütün hayat kuruluşlarında bağımsızlık felce uğramıştır. (…) F nansal bağımsızlığın korunması ç n lk koşul, bütçen n ekonom k bünye le orantılı
DÜNYA
COVER03
CMYK
ve denk olmasıdır. (…) En üst derecede tasarruf, ulusal özell ğ m z olmalıdır. 1922 (TBMM’n n Üçüncü Toplanma Yılını açarken, 1 Mart 1922) ● B l rs n z k , ekonom s zayıf b r ulus,
yoksunluk ve yoksulluktan kurtulamaz; toplumsal ve pol t k yıkımlardan yakasını kurtaramaz. Ülken n yönet m ndek başarı da ekonom s ndek kazançların boyutuyla orantılı olur. H çb r uygar devlet yoktur k , ordu ve donanmasından önce ekonom s n düşünmüş olmasın. Ülke ve bağımsızlık savunması ç n varlığı gerekl olan bütün güçler ve araçlar, ekonom k hayatın açılma ve gel şmes yle olab l r. 1924 (Dumlupınar’da Büyük Zafer’ n 2. Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törendek konuşmasından, 30 Ağustos 1924)
❙❙ SANAYİ ● Ülkede zorunlu olan sanay n n kurulması
tamamlanmadıkça, her görüş noktasından yürek st rahat duymamıza mkân yoktur. Bu nedenle, ülken n sanay donanımını tamamlamak ç n, bütün çaba ve d kkat m z toplamayı yer nde bulurum. ● Sanay leşmek, en büyük ulusal
davalarımız arasında yer almaktadır. Çalışması ve yaşaması ç n ekonom k b leşenler ülkem zde var olan büyük, küçük her çeş t sanay y kuracağız ve şleteceğ z. En başta vatan savunması olmak üzere, ürünler m z değerlend rmek ve en kısa yoldan, en ler ve zeng n Türk ye deal ne ulaşab lmek ç n bu b r zorunluluktur. 1937 (TBMM’n n 5. Dönem Üçüncü Toplanma Yılını açarken, 1 Kasım 1937)
● Ekonom alanında düşünürken ve
şudur: İç ve dış durumun gerekler n n her zaman karşılanması ve gel ş mler n uyumlaştırmak… İç t carete gel nce, bunda en önde gördüğümüz kural, kurumlaştırma ve bel rg n t caret kuruluşları kurma ve akılcı çalışmadır. 1937 (TBMM’n n 5. Dönem Üçüncü Toplanma Yılını açarken, 1 Kasım 1937)
❙❙ PİYASA/TİCARET ● Kes n zorunluluk olmadıkça, p yasalara
karışılamaz; bununla b rl kte, h çb r p yasa da başıboş değ ld r. Sırası gelm şken, cumhur yet n tüccar anlayışını da kısaca fade edey m: Tüccar, toplumun emeğ n ve üret m n değerlend rmek ç n, el ne ve zekâsına güven len ve bu güvene l yakat göstermes gereken adamdır. 1937 (TBMM’n n 5. Dönem Üçüncü Toplanma Yılını açarken, 1 Kasım 1937)
❙❙ MALİYE ● Mal yem z denk bütçe, sağlam ödeme,
verg s stemler n mükellef leh ne düzeltme ve haf fletme ve ulusal paranın st krarını koruma lkeler n tam b r bağlılık ve başarıyla zlemekte ve uygulamaktadır. 1938 (TBMM’nin 5. Dönem Dördüncü Toplanma Yılının açılışında Celal Bayar tarafından adına okunan nutkundan, 1 Kasım 1938)
DUNYA
COVER04
CMYK
DOLAR (TCMB Döviz Satış)
EURO (TCMB Döviz Satış)
REPO (Gecelik)
BORSA (BIST 100)
ALTIN
6.9833 (% 0.16)
7.5866 (% 0.44)
9.35 (% -1.58)
98171.00 (% 0.57)
1699.10 (% 1.68)
11 ayın sultanı Ramazan başlıyor
27
(İAB-Dolar/Ons)
PETROL (Brent/varil$)
20.67 (% 2.07)
Kurucusu / NEZİH DEMİRKENT
30 günlük Ramazan msak yes gazeten zde
●
23 Nisan 2020 • Perşembe
Yen 100 yıla güvenle 100 yıl öncek tarım ülkes Türk ye, bugün artık b r sanay ülkes … Üreterek, “Muasır meden yet”e koşan her b rey ve kurum bu kapas tey yaratan kurucularıyla gurur duyuyor
●
Türkiye, TBMM’nin kuruluşu ile taçlandırdığı ulusal egemenliğinin 100’üncü yılına ulaşmanın onuru ve gurunu yaşıyor. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kazanılan bağımsızlığın ardından girişilen ekonomik kalkınma hamlesi yeni hedeflere yol alıyor. Dününden aldığı güvenle ve ülkenin yarınına olan umutlarını koruyarak… Gazeteniz DÜNYA, 23 Nisan'ın asırlık gururuna, yazarlarının yorum ve analizleriyle katkı vermek amacıyla özel bir sayı hazırladı. Ulusal egemenliğimizin 100. yılı kutlu ve mutlu olsun!
ŞİMDİ YENİDEN GELECEĞE ODAKLANMANIN TAM ZAMANI Aslında küresel rekabet gücü yarışında daha gidecek yolumuz var. Türkiye 1920’de büyük devletlerin kendisi hakkında düşündüğü gelecek tasavvurunu reddederek kendisine bir başka gelecek tasarladı. Fırsatı değerlendirdi. Eski statükoyu yenisiyle
değiştirdi. Doğru odaklandığımızda becerebildiğimizi biliyoruz. Yeniden deneyecek sabrımız olduğunu da gördük. Şimdi yeniden geleceğe odaklanmanın tam zamanı. YÜCEL/18 Bu fırsatı yine iyiAYSEL kullanalım… GÜVEN SAK’IN YAZISI /10, 11, 12
İş dünyası az ml , umutlu ve kararlı...
TÜRKİYE TEK SES İSTİKLAL MARŞI'NI OKUYACAK /05 AROLAT’TAN
23 N san 1920’de toplanan Mecl s' n 100. yılını kutluyoruz. Saat 21:00'de evler m z n pencereler nden hep b rl kte İst klal Marşı okuyacağız… /03
Abdurrahman KAAN/MÜSİAD
Orhan TURAN/TÜRKONFED
Gel şm ş ülkeler Gelecek nes le sev yes ne ulaşma y b r eğ t m yolundayız borçluyuz
Yılmadan yorulmadan çalışıyoruz
En öneml m ras 200’ü aşkın ülkede Cumhur yet m z n bayrağımızı dalgalandırıyoruz kazanımlarıdır
10 büyükten b r olma hedef ne doğru lerl yoruz
Son b r asırlık dönemde Türk bankacılık sektörü ülkem z n büyümes nden güç almış, aldığı gücü ekonom m z n menfaatler doğrultusunda ve büyümes nde kullanmıştır./15
Atalarımızın, yaşanan b n b r zorluğa rağmen bu topraklara sah p çıktığını b r an dah unutmadan, 100 yıl öncen n heyecanını, geleceğ n umudunu her zaman ç m zde taşıyoruz./19
Çocuklarımıza bırakacağımız en öneml m rasın Cumhur yet m z n kazanımları olduğunu aklımızda tutarak var gücümüzle üretmeye ve değer yaratmaya devam edeceğ z./23
Dünyanın zor b r süreçten geçt ğ bu günlerde üstlend ğ m z t car d plomas m syonumuzu aynı mot vasyonla sürdürecek, az hasar ç n var gücümüzle çalışmaya devam edeceğ z./22
M. R fat HİSARCIKLIOĞLU/TOBB
Hüsey n AYDIN/TBB
Çok daha büyük şevk ve az mle üreteceğ z Meden yet yarışı, en büyük hedef olarak önümüze konulmuştur. Bu hedef yolunda; ş dünyası olarak h ç durmadan çalışarak, st hdamı ve üret m gücümüzü büyütmeye devam edeceğ z. /18
S mone KASLOWSKİ/TÜSİAD
Çocuklarımız ve gençler m z ç n Cumhur yet m z n en öneml değerler olan b l m n, özgür düşüncen n ve la kl ğ n esas alındığı b r kalkınma sürec ne destek vermeye devam edeceğ z. /20
İsma l GÜLLE-TİM
Na l OLPAK/DEİK
Rekorlarla yet nmey p “Dış T caret Fazlası Veren Türk ye” hedef ne ulaşmak ç n katma değerl üret m ve hracatı önceleyen yaklaşımımızdan asla ödün vermeyeceğ z./21
Cumhurbaşkanı Erdoğan: TBMM m ll raden n tecell gahı olmaya devam edecek
05 S yas part lerden DÜNYA'ya özel 23 N san mesajları 24,25,26,27
BAKAN SELÇUK AÇIKLADI
5 5’ İ N A LT I N A İ N D İ
" TA L E P KO Ş U L L A R I E N F L A S YO N U S I N I R L AY I C I YÖ N D E "
Kısa çalışma ödemelerine başlandı
Politika faizi 100 baz puan indirildi
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, esnetilen kısa çalışma ödeneğinde ilk ödemlerin başladığını bildirdi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Aile Bakanı Selçuk, telekonferansla kısa çalışma başvurularıyla ilgili gelişmeleri konuştu. Firmaların mart ayına ilişin başvurularına istinaden ödemelerin, mayıs beklenmeden yapıldığını bildiren Selçuk, “Ramazan ayını da dikkate alarak, firmaların bordro dönemini beklemeden ödemeleri erkene çektik” bilgisini verdi. /02
Merkez Bankası, politika faizi olarak anılan bir haftalık repo faizini 100 baz puan daha indirerek yüzde 8.75’e çekti. Beklentilerin üzerindeki indirim sonrası, dolar kuTCMB, döviz karşılığı TL swap piyaru 7 TL’ye dayandı. Bu indirimle sası işlem limitlerini, döviz ve efektif birlikte yılbaşından bu yana gerpiyasaları işlem limitlerinin yüzde çekleştirilen indirim toplamı 325 20’sinden yüzde 30’una yükseltti. baz puana ulaştı. Toplantı sonrası Kararın, bankaların elindeki dövizi yapılan açıklamada çekirdek enfswap kanalıyla TCMB’ye vermesini lasyon göstergelerinde eğilimin teşvik amacını taşıdığı belirtiliyor. ılımlı seyrettiği belirtildi ve TL’deki değer kaybına karşın, “toplam talep koşullarının enflasyonu sı- X Parasal genişlemeye nırlayıcı etkisinin arttığı tahmin devam XALAATTİN AKTAŞ/04 edilmektedir” denildi.
Tüket c güven d p sev yes nde COVID-19 salgını, tüketici güvenine dip yaptırdı. Tüketici güven endeksi nisanda bir önceki aya göre yüzde 5,8 düşüşle 54,9'a gerileyerek endeksin 16 yıllık tarihinin en düşük seviyesine indi. Bir önceki dip seviye 55,3 ile 2019 mayıs ayında görülmüştü.
Merkez’den swap hamles
“AY I P İ YA S A S I B İ T M E D İ ”
Altında beklent 3 b n dolara çıktı Bank of America (BofA) altının onsu için 18 aylık fiyat beklentisini, 2 binden 3 bin dolara yükseltti. Bankanın bu tahmini, altının 6 Eylül 2011’de görülen 1.921,17 dolar/ons seviyesinin yüzde 50’sinden de fazla.
VAHAP MUNYAR
Atatürk: B r nolu hesap ben m değ l TBMM’n n olmalıdır
02
HİLAL SARI/34
DÜNYA FİYATI: 5.75 TL/KKTC: 6.25 TL l www.dunya.com l email: dunya@dunya.com l Rüzgarlıbahçe Mahallesi, Cumhuriyet Cad. Gülsan Plaza No: 22 Kavacık 34805 Beykoz/ İstanbul l TEL : (0216) 440 24 00 l ABONE: (0216) 440 24 70 l SAYI: 10573 - 12181
DUNYA
01
CMYK
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 02
GÜNCEL
AROLAT’TAN AROLAT’TAN
Osman Arolat
Kamutay 100 yaşında
K
urtuluş Savaşı günlerinde Ankara’da 23 Nisan 1920 günü 1. Meclis (Kamutay) açılışı yapılıyordu. Açılışı en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Milletvekili Şeref Bey yapmıştı. Şeref Bey konuşmasında şöyle diyordu: -Bu yüce Meclis'i en yaşlı üyesi kimliğimle ve Tanrı’nın yardımıyla ulusumuzun iç ve dış istikbali tam içinde yazgısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenilip kendimi yönetmeye başladığımı bütün cihana duyurarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açıyorum (….) Türlü kıyım ve işkence içinde nesnel ve timsel (maddi ve manevi) bakımdan insafsızca yok edilmekte olan zulüm görmüş bütün illerimizin kurtulmasında bizi başarılı kılmasını yüce
Tanrı’dan dilerim. 1924’te Meclis 23 Nisan gününü bayram olarak kabul etti. Çocuk Bayramı olarak ilk kutlama 1927 yılında Mustafa Kemal’in talebiyle gerçekleşti. 23 Nisan halen 93 ülkede ‘’çocuk günü‘’ olarak kabul ediliyor, ancak bayram olarak sadece Türkiye’de kutlanıyor. 1978’de TRT tarafından uluslararası çocuk şenliği olarak kutlanmaya başlandı. 2007 yılında 58 ülkeden gelen çocukların katılımıyla en geniş kutlama gerçekleşti. O yıldan bu yana hep dünya ülkelerinin katılmasıyla bu şenlik sürdü. 1983 yılında adı ‘’Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’’ olarak daha geniş kapsamlı bir hal aldı. 23 Nisan dünya çocuklarına bayram olarak ilk bizim ülkemizde verildi, bu
nedenle büyük önem taşır. Bu yıl korona salgını nedeniyle Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı geniş kapsamlı ve uluslararası bir katılımla kutlanamıyor. Bu günün kutlamasını bütün yurtta insanlarımız saat tam 21.00’da evlerinin pencerelerinden, balkonlarından hep birlikte İstiklâl Marşı okuyarak kutlayacaklar. Bu herhalde Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek bir kutlama olacak. Umut ediyorum ki gelecek yıldan itibaren 23 Nisan yine uluslararası olarak dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen binlerce çocukla birlikte kutlanacaktır. Şair Haydar Ergülen‘in ‘’1923 Nisan‘’ adlı şiirinde dediği gibi ‘’dileyelim 1923 kez kutlu olsun 23 Nisan/çocuklar gibi maviyle, iyilikle, neşeyle, halk mavisi bu cumhuriyette‘’.
osman.arolat@dunya.com
KISA ÇALIŞMA ÖDEMELERİ BAŞLADI TOBB’un organizasyonuyla Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve bakanlık bürokratları, Kısa Çalışma Ödeneği Bilgilendirme Semineri'nde webinar üzerinden bir araya geldiler. Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, ilk ödemlerin başladığını bildirdi. Firmaların mart ayına ilişin başvurularına istinaden ödemelerin, mayıs ayı beklenmeden yapıldığı bilgisini veren Selçuk, “Ramazan ayını da dikkate alarak, firmaların bordro dönemini beklemeden ödemeleri erkene çektik” diye konuştu. Bakan Selçuk'la görüşme sırasında TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, kısa çalışma ile ilgili gelen soruları da iletti. Hisarcıklıoğlu,
kısa çalışma ödeneğine yapılan başvurunun 15 yıllık dönemdeki sayının birkaç katına ulaştığına dikkat çekti.
Ücrets z z n desteğ ne başvurular nternetten yapılacak Kısa çalışma ödeneğinin ardından, 3 ay süreyle ücretsiz izne çıkarılanlara nakdi destek sağlanmasını öngören desteğe başvurular dün başladı. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, nakdi ücret desteği için başvuruların SGK’nın internet sitesi üzerinden açılan bir link aracılığıyla yapılabileceğini kaydetti. ANKARA-DÜNYA
Atatürk: Bir nolu hesap benim değil TBMM’nin olmalıdır
İŞ DÜNYASINDA DİYALOG
Vahap Munyar vahap.munyar@dunya.com
İ
KTİSAT profesörü Kenan Mortan ile dünyaca ünlü fiziki coğrafya profesörü İbrahim Atalay’ın birlikte yazdığı “Türkiye’nin Kültür Atlası”ndan Ankara’yı okurken şu bölüm dikkatimi çekti: İlk Ulusal Banka: Türkiye İş Bankası Kenan Mortan, bu bölüme şöyle girmiş: - Atatürk’ün Türkiye İş Bankası’nın kuruluşundaki işlevini Celal Bayar’dan nakledeyim. Celal Bayar’ın Türkiye İş Bankası’nın kuruluşu ile ilgili sözleri şöyle: -Atatürk, bankanın kurulduğu 1924’ün Temmuz ayında beni köşke çağırıp, “Banka işinde yeniyiz ama unutma zeka, namus ve dikkat başarı ögesidir. Başaracaksın, bundan eminim. Ben de sana bu konuda yardım edeceğim” talimatını verdi. Mortan, şu ayrıntının altını çizmiş: - Gazi, bu bankanın bir numaralı hesap sahibi değildir. Hesapla ilgili şöyle bir diyalog aktarmış: - Gazi’ye “Bir numaralı hesap size açıldı” deniyor. Gazi ise, “Her şeyden önce bir Büyük Millet Meclisimiz var. Bir no’lu hesap o olmalıdır” cevabını veriyor. “Türkiye’nin Kültür Atlası”nda bu bölümü okuduktan sora Prof. Uygur Kocabaşoğlu’nun proje yöneticiliği, Prof. Güven Sak, Prof. Sinan Sönmez, Funda Erkal, Özgür Gökmen, Nesim Şeker ve Murat Uluğtekin’in araştırma çalışmalarıyla hazırlanan “Türkiye İş Bankası Tarihi”nin şu bölümüne baktım: - İlk Mudiler ve Müşteriler. Bu bölümde şu ayrıntıyı okudum: -Bankanın açılış gününde TBMM’nin veznedarı Hacı Mehmet Efendi (110 bin TL) 1 numaralı ve Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa (207 bin 400 TL) 2 numaralı hesaba yatırmışlardı. Kitapta Atatürk’ün İş Bankası’ndaki 2 numaralı hesabıyla ilgili şu cümleyi işaretledim: -Riyaset-i Cumhur Umum Katibi Hasan Rıza Soyak, “Atatürk, bu hesaptan şahsı için hiçbir masraf yapmamıştır” şeklinde tanımladığı hesap, 2 numaralı hesaptı. Hasan Rıza Soyak’tan aktarılan şu bilgi önemliydi: -Atatürk’ün “hususi tasarrufu”nu yatırdığı hesap, “4 numaralı mükerrer hesap”tı. Hesaba “mükerrer” denmesinin nedeni, İdare Meclisi Reisi ve Siirt Mebusu Mahmut (Soydan) Bey’in bankadaki hesabının numarasının da 4 oluşuydu. Amacım 23 Nisan 2020 günü, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 100’üncü yılında Atatürk’ün banka hesabını irdelemek değil. Atatürk’ün çok küçük ayrıntı denilebilecek konularda bile, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözüne verdiği önemi ortaya koymak. Atatürk, Türkiye İş Bankası’nda ilk hesaplar açılırken, “1 nolu hesap Reisi Cumhur’un olmalı” diye düşünenlerin aksine TBMM’yi ilk sıraya oturtmuştu: -Her şeyden önce bir Büyük Millet Meclisimiz var. Bir nolu hesap o olmalıdır. Başka söze gerek var mı?
DUNYA
02
CMYK
DUNYA
03
CMYK
23 N san 2020 • PERŞEMBE / 04
GÜNCEL
ÖNERİ - YORUM ÖNE
Şeref Oğuz
seref.oguz@dunya.com
Aramızda yabancı yok biz bizeyiz artık
M
erkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) dün faizleri 100 baz puan daha indirdi. Böylece politika faizi %9,75’ten %8,75’e inmiş oldu. Bu, bankanın 1 yıldan kısa süre içinde yaptığı 8’inci faiz indirimiydi. Oysa piyasa 50 baz puanlık indirim bekliyordu. Bu aşamadan sonra yabancı için çok cazip bir ortam kalmadı. Yabancı da zaten gelişmekte olan ülkelerde satış yapıyor. Aramızda yabancı kalmayacağına göre biz bize kaldık. Peki, şimdi ne yapabiliriz? FED bize dolar basma hakkı vermeyeceğine göre, ihtiyacımız olan kaynağı nasıl temin edeceğiz? Lira basarız da ekonominin dövize ihtiyacı var zira… Ortada paket çok ama (takip edebildiğim kadarıyla 18 paket) para yok. Bu noktada güçlü bir enstrümanla yurtiçi borç-
lanmaya çıkılabilir. Veya yerli yatırımcıların, dövizin artmayacağı konusunda ikna edilmesi gerekebilir. Dövize park etmiş 200 milyar $’ın çözülmesine yönelik adımlar atılabilir. Ancak bu faiz düzeyiyle bu nasıl başarılacak? Gerçi Çiller zamanında dövize endeksli hazine borçlanmasına gidilmişti. Ancak şimdi seçenekler fazla. Senaryoyu; “petrol varili yerlerde, cari açık kapanıyor, enflasyon düşecek” ön kabulü üzerine kursak bile negatif reel faiz ile sadra şifa borçlanma gerçekleşebilir mi? Bu işin dövize yönelimi var, altın iddiaları (yastık altı) var. Dövize yönelimi azaltacak ürünler geliştirmeli. Çünkü Merkez’in rezerv kalkanı çoktan eridi. Bundan sonra alınacak her karar, atılacak her adım hayatidir.
not IMF YOK YABANCI YOK BİZ BİZE YETSEK İYİ OLUR Korona sürec nde ülkeler kend korona fonlarını oluşturadursun, IMF g b kurumlar da salgının ekonom k etk ler yle başa çıkılsın d ye 1 tr lyon $ fon hdas ett ama Türk ye bu mkânı kullanmama kararı aldı… Banknot matbaası ve haz ne borçlanması dışında yöntem bulmuş değ l z. Kaldı k b ze döv z gerek yor. İhracatın tıkandığı, tur zm n durduğu ortamda “b z b ze yeter z” derken bunun alt zem n n de güçlend rmel y z.
Parasal genişlemeye devam Yıllık enflasyon yüzde 12 düzey nde seyrederken, Türk L rası hızla değer y t rm ş ve dolar 7 l rayı bulmuşken Merkez Bankası'nın fa z b r puan aşağı çekmes h ç normal karşılanmazdı. Ama korona ekonom de tüm ezberler bozdu, tüm bağlantılar koptu, yapılmaması gerek r den lenler normal karşılanır oldu.
DUNYA
04
CMYK
M
erkez Bankası haftalık repo ihale faiz oranını bir puan daha indirerek yüzde 9.75’ten yüzde 8.75’e çekti. Artık faiz indirimi ile diğer göstergelerin bağlantısı tümden koptu ya da başka bir ifadeyle olabilecek bağlantılar ve etkiler tümden göz ardı edilir oldu. Faiz düşünce kur yükselirmiş, faiz düşünce tasarruflar azalırmış, mevduattan kaçış olurmuş; bunlar kimsenin umurunda değil. Şu koşullarda olamaz da zaten. Ortada bir yangın var ve bu yangının söndürülmesi için bir şeyler yapılması lazım. Yangın tümüyle sönecek gibi görünmüyor ama en azından daha da büyümesi önlenmeye çalışılıyor. Merkez Bankası da bu çerçevede beklendiği gibi faiz indirimine gitti. Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada “Koronavirüs
EKO / ANALİZ
Alaatt n Aktaş ala.aktas@gmail.com
salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyüme görünümündeki zayıflama derinleşmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankaları genişleyici yönde adımlar atmaya devem etmektedir” denildi. Yani bir bakıma “Bakın tüm dünya ne yapıyorsa biz de onu yapıyoruz” demeye getirildi. Koronavirüsün sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkilerin yakından izlendiği
belirtilen açıklamada daha sonra şu görüşlere yer verildi: Ocak ve şubat aylarında finansal koşullardaki iyileşmenin de katkısıyla güçlü bir eğilim sergileyen iktisadi faaliyet, koronavirüs salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak mart ayı ortalarından itibaren zayıflamaya başlamıştır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendirilmektedir. Son dönemde belirgin bir
DOSABSİAD’DAN ÇOCUKLARLA 23 NİSAN KLİBİ Somuncubaba İmam Hatip Ortaokulu Müzik Öğretmeni Pelin Çatakçinler’le birlikte gerçekleştirilen organizasyon, Çatakçinler’in piyanoda çaldığı “Sev Kardeşim” isimli şarkının kaydını, etkinliğe katılan 10 çocuğa video olarak göndermesiyle başladı. Çocuklar da evde bu şarkıya sözleriyle eşlik ederek, ayrı ayrı çektikleri videoları yeniden öğretmenlerine gönderdiler. Daha sonra videoların kurgusu yapılınca, ortaya 23 Nisan için tasarlanan çok özel ve özgün bir klip çıkmış oldu. DOSABSİAD Başkanı Nilüfer Çevikel ve Yönetim Kurulu Üyeleri ayrıca klipte rol alan 10 çocuğa birer tablet hediye ettiler. Çevikel, “İlk kez 23 Nisan’ı evlerde kutlamak durumundayız ama bugünler de geçecek. Önce sağlık diyoruz ve çocuklarımızla birlikte klip aracılığı ile ‘Evde Kalın’ mesajımızı tekrarlıyoruz” diye konuştu. BURSA/DÜNYA
Korona ekonom de de ezberler bozdu Korona g b b r sorun yaşanmıyor olsa Merkez Bankası’nın şu koşullarda fa z b r puan aşağı çekmes karşısında adeta kıyamet kopardı. Gerç koşullar da ş md k g b olmazdı ya, o da ayrı... Normal koşullarda ne Türk ye’den böyles ne çıkış olur, dolayısıyla ne de kur böyle b r düzeye ulaşırdı. Ancak hang nedenle olursa olsun Türk parasının böyles ne hızlı b r şek lde değer y t rd ğ b r ortamda Merkez Bankası fa z tutup b r puan aşağı çekemezd . Enflasyonla lg l tahm nler de günden güne çok değ ş yor gerç ama şu ank yıllık enflasyonla fa z
iyileşme gösteren cari işlemler dengesinin, emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle yıl genelinde ılımlı bir seyir izleyeceği öngörülmektedir.”
Enflasyon dengel g decek Açıklamada kur artışı gibi enflasyonu artıracak etkenler bu-
arasındak makas son nd r mle daha da açılmış oldu. Yıllık enflasyon mart sonu t barıyla yüzde 11.86, fa z se yüzde 8.75. Merkez Bankası’nın yıl sonu ç n öngördüğü yüzde 8.20’l k enflasyon tutacak olsa b le fa zde pek hareket alanı kalmadı. Enflasyon bu düzeyde tahm n ed l rken fa z daha da aşağı çek l r m , b l nmez. Ama ded k ya, korona ekonom de ezberler bozdu, bağlantıları tümden kopardı attı. Dolayısıyla mevcut enflasyondan daha düşük fa z normalse de beklenen enflasyondan düşük fa z de göreb l r z, şaşırmayalım.
lunduğu, ancak başta metal ve petrol fiyatlarında olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan gerilemenin enflasyondaki bu artışı dengeleyeceği ifade edildi. Ayrıca toplam talepteki yavaşlamanın da enflasyonu sınırlayıcı bir etki yapacağı vurgulandı.
23 N san 2020 • PERŞEMBE / 05
GÜNCEL
“TBMM, 100 YILDIR OLDUĞU GİBİ MİLLİ İRADENİN TECELLİGÂHI OLMAYA DEVAM EDECEK”
“BU YIL COŞKUMUZU, HEYECANIMIZI ALANLARA TAŞIRAMADIĞIMIZ İÇİN MAHZUNUZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’nin 100’üncü kuruluş yıldönümü ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıyla ilgili yayınladığı mesajda, TBMM’nin 100 yıldır olduğu gibi sonsuza kadar milli iradenin tecelligâhı olmaya devam edeceğini bildirdi. 23 Nisan 1920’nin Türkiye'nin bağımsızlığı ve milli iradenin hakimiyetini dünyaya ilan ettiği tarih olduğunun altını çizen Erdoğan, “Vatanımızın işgal edildiği, milletimizin özgürlüğüne ve geleceğine kastedildiği hayati bir dönemde açılan Büyük Millet Meclisimiz, istikbal mücadelemizin ve bağımsızlığa giden yolun öncüsü
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Türk milletinin istikbalini tayin etme irade ve inancının bir neticesi olarak 23 Nisan 1920 tarihinde açılan, işgalci ve istilacı düşmanlara karşı bağımsızlık ve hürriyet meşalesin yakan TBMM’nin bu yıl açılışının 100’üncü yılına eriştiğini belirtti. Şentop, “Milletçe TBMM’nin açılışını bugüne kadar alanlarda, meydanlarda büyük bir coşku ve heyecanla kutladık. Ancak bu yıl yüreğimiz buruk. COVID-19 virüsü salgınına karşı aldığımız sağlık tedbirleri çerçevesinde bu yıl coşkumuzu, heyecanımızı alanlara, meydanlara
olmuştur. Meclisimizin, Milli Mücadelemizde gönüllerde yaktığı ateş en karanlık günlerde aziz milletimizin yolunu aydınlatmış, halkımıza güç, cesaret ve moral aşılamıştır” diye konuştu. Erdoğan, “Tarihimizde bir dönüm noktası olan 23 Nisan’ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından bayram olarak çocuklara armağan edilmesi, milletimizin çocuklarımıza olan inancının bir sembolü olmuştur” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 23 Nisan mesajını şu ifadelerle bitirdi: “İstiklal Harbimizin Başkomutanı, TBMM’nin ilk Başkanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi
23 N san’da Türk ye İst klal Marşı okuyacak ANKARA GÜNLÜĞÜ Canan Sakarya canan.sakarya@dunya.com
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılını bugün coşkuyla kutlayacağız. Yaşanan koronavirüs salgını nedeniyle resmi törenler dışında kutlamaların ve coşkunun evlere taşınacağı bugün tüm Türkiye saat 21.00’da evlerinin balkonlarından İstiklal Marşı’nı okuyacak. TBMM’de her yıl gerçekleştirilen kabul töreni ve resepsiyon dışında Meclis’teki diğer programlar salgına yönelik tüm önlemler alınarak gerçekleştirilecek. Meclis’te sabah 09.00’da Atatürk Anıtı’nda başlayan, 09.15’te Anıtkabir ve ardından saat 10.00’da 1920’de açılan ilk Meclis binasında törenler yapılacak. Daha sonra TBMM Genel Kurul saat 14.00’de Meclis Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplanacak. Meclis Başkanı Şentop’un yapacağı açılış konuşmanın ardından parti grupları adına10 dakikalık konuşmalar yapılacak. AK Parti Grubu adına Grup Başkanı Naci Bostancı, CHP adına Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Grubu adına Eş Genel Başkan Mithat Sancar, MHP Grubu adına Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, İYİ Parti adına Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan konuşacak. Grubu bulunmayan üç siyasi parti temsilcisine de 3’er dakika süreyle söz verilecek. Her yıl 23 Nisan özel oturumuna katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu yıl salgın önlemleri nedeniyle özel oturuma katılmayacak. Koronavirüs salgını nedeniyle daha önce yasama görüşmelerinde de uygulandığı gibi milletvekilleri Meclis’teki kutlamalara katılımında sosyal mesafeyi koruyacaklar, genel kurul salonunda da oturma düzeninde bu kurala dikkat edecekler, maske ile özel oturumu izleyecekler. Yapılan törenlerin daha az katılımla kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Mecl s’ten ve balkonlardan kutlama TBMM’nin açılışının 100. yıldönümü nedeniyle Meclis bahçesinden geniş katılımla tüm illerden bağlantıların yapıldığı bir resepsiyon planlanıyordu. Salgın nedeniyle iptal edilen resepsiyonun yerine tüm Türkiye’nin aynı anda heyecan ve coşkuyu hissedeceği balkonlardan İstiklal Marşı okunması Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un önerisi ile bugün saat 21.00’da gerçekleştirilecek. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, TBMM şeref merdivenlerinde, Türkiye balkonlarda aynı anda İstiklal Marşını okuyacak. TBMM şeref merdivenlerinde ışık, lazer ve havai fişek gösterisi eşliğindeki kutlamalar televizyonlardan canlı olarak yayınlanacak.
DUNYA
05
CMYK
Mustafa Kemal Atatürk ile tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Tüm çocuklarımızın, tüm dünya çocuklarının bu müstesna bayramını gönülden tebrik ediyorum.”
taşıramadığımız için mahzunuz” dedi. Şentop, TBMM’nin açılışının 100. Yılı sebebiyle bir mesaj yayımladı. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının bu yıl evlerde kutlayacağını belirterek, gelecek yıldan itibaren daha coşkulu, daha heyecanlı bir şekilde kutlamalarımızı devam ettireceklerini söyledi. Şentop,”TBMM'nin 100. yılı vesilesiyle bütün vatandaşlarımın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Hürriyet ve bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, cennet vatanımızı bizlere armağan eden Meclisimizin
kurucu büyüklerini, bugünlere ulaşmamızda emeği geçen bütün şehitlerimizi, gazilerimizi, ebediyete irtihal eden büyüklerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum” ifadelerini kullandı.
DUNYA
06
CMYK
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 07
Türk ye’de g r ş mc l ğ n 100 yılı
1
Faruk Türkoğlu faruk.tt@ttmail.com
Savaş koşulları, asker harcamalar, dış borç ödemeler , sraf ve bürokras bundan 100 yıl önce g r ş mc ler n önündek en büyük engeld . Bu nedenle 20. yüzyılın lk 20 yılında g r ş mc l k eğ l m güçlü değ ld . Cumhur yetle b rl kte özell kle mübadele le Türk ye’ye göç eden g r ş mc ler sayes nde lk adımlar atıldı, yen b r sanay leşme hamles başlatıldı.
DUNYA
07
CMYK
920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduktan ve Kurtuluş Savaşı başladıktan sonra ülkenin ve ekonominin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri tarımda ve sanayide yeterli üretim düzeyi idi. Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı, fabrikalarda ve tarlalarda çalışabilecek genç nüfusta 1 milyon kişiye yaklaşan bir azalma ortaya çıkarmıştı. Dünya Savaşı sırasında tırmanan enflasyon, Balkanlardan ve Anadolu’nun işgal altındaki bölgelerinden devam eden göç, yoksulluk, kıtlık ve salgın hastalıklar insanları bunaltmıştı. 1920’de tarımın ve sanayiinin gerçek durumunu anlamak için önceki 100 yılda yaşananları da bilmek gerekiyordu.
1820’den 1920’ye 1820’de başlayan Osmanlı’nın büyük sanayileşme hamlesinden, 100 yıl sonrasına büyük fabrikalar ile verimliliğini yükselten bir tarım sektörü kalabilseydi, Cumhuriyet döneminde ekonomi daha hızlı gelişebilirdi. Ancak savaşlar ve diğer olumsuzluklar bu mirasın oluşmasını engellemişti. 19. yüzyılın başından 1920’ye kadar geçen sürede Osmanlı 59 yıl boyunca çeşitli ülkelerle savaşmıştı. Bu süre örneğin Rusya’da 7 yılda kalmıştı. 1854’te başlayan dış borçlanma yüksek faizler nedeniyle sürekli katlanıyor, anapara ve faiz ödemeleri tarım, eğitim, sağlık ve sanayi yatırımları için fazla kaynak bırakmıyordu. 1881’de ise alacaklıların temsilcilerinden oluşan Duyun-ı Umumiye idaresi bazı önemli vergileri toplamaya başlamıştı. Sanayi tesisleri, borç ödemelerinden ve savaşın sonuçlarından etkileniyordu. Örneğin 1845’de kurulan ve 1909’da iki Siemens-Martin fırınının eklenmesi ile modernleştirilen Zeytinburnu Demir Fabrikası, 1920’de atıl durumdaydı. Dönemin Osmanlı hükümeti mütareke yıllarında bu fabrikayı özelleştiremeyince fabrikada çatal-kaşık ve benzeri eşya üretilmesine karar vermişti. Diğer fabrikalarda ise üretim İstanbul’un işgalinden sonra durdurulmuştu. Osmanlı döneminde Levantenlerin kurduğu dokuma, yağ ve çırçır fabrikaları ile
Oriental Carpet Manufacturers gibi dev halı ihracat şirketi, Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile faaliyetlerine son vermiş veya devlet fabrikalara el koymuştu. Osmanlı tebaası Rumların Adana ve Tarsus’ta kurduğu mensucat (dokuma) fabrikaları 1919 sonrasında sahipsiz ve atıl kalmıştı. Üretimin devam ettiği kamu mülkiyetindeki İzmit Çuha (yünlü kumaş) ve özel girişimcilerin kurduğu Karamürsel Mensucat fabrikaları ise mütareke yıllarında İngiliz gambotları tarafından topa tutularak tahrip edilmişti. Devlete ait Bakırköy Bez, Hereke Halı ve Beykoz Kundura fabrikaları ile Tarsus’ta Rasim (Dokur) Bey’in Mısır’dan taşıdığı bez fabrikası üretimini sürdüren az sayıda büyük fabrikalar arasındaydı.
1920 yılında g r ş mc l k Savaş koşulları, askeri harcamalar, dış borç ödemeleri, israf ve bürokrasi 1920 öncesini girişimciler için uygun bir dönem olmaktan çıkarmıştı. Bu nedenle 20. yüzyılın ilk 20 yılında girişimcilik eğilimi güçlü değildi. 1920 yılında faaliyet gösteren girişimciler arasında sabun üreten Sabuncuzade Hacı Şakir, Çapamarka Mama Fabrikası sahibi Mehmet Nuri Çapa, dönemin zeytinyağı kralı Sezai Ömer Madra, eşinin adı ile Adalet Battaniye fabrikasını kuran Süreyya (İlmen) Paşa vardı. Un fabrikaları arasında Balat’taki İttihad Değirmencilik büyük ortak Trak Ailesi’nin Şark Değirmencilik Babanzade Ailesi’nin yönetiminde faaliyet gösteriyordu. Ethem Pertev ve Necip Süer’in faaliyet alanı makyaj ve temizlik malzemeleriydi. Bursa’da ipek atölyeleri, Denizli, Tokat, Antep ve Kayseri gibi küçük sanayi merkezlerindeki küçük girişimcilerin dokuma tezgâhları, ithalatın neredeyse imkânsız olduğu zor günlerde Anadolu’nun ihtiyacını karşılıyordu. Ancak yeni başlayan betonarme inşaata ve diğer sanayi dallarına girdi sağlayacak bir demir-çelik fabrikası ortada yoktu. Anneler g r ş mc l ğe karşı Osmanlı döneminde, hatta Cumhuriyet’in ilk döneminde girişimciliğin yeterince gelişememesinin önemli bir nedeni yabancı
sermayeye tanınan imtiyazlar ve kapitülasyonlar olmuştu. Ancak o dönemde girişimcilerin toplumdaki itibarının yüksek olmaması da gençlerin bir noktaya kadar moralini bozuyordu. Aileler, çocuklarının kalem efendisi, kaymakam, zabit ve muallim olmasını istiyor, o dönemdeki adıyla müteşebbisliğe pek sıcak bakmıyordu. Servet-i Fünun dergisini kuracağını söyleyen Ahmet İhsan’ı (Tokgöz) annesi “Ben seni şimdi nasıl evlendireceğim? Esnafa kim kız verir” diyerek azarlamış, sonra ağlamıştı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Güzel Sanatlar Akademisi’ne
Sanay c l kte y para kazanıldığını gören g r ş mc ler 1950’den sonra devlet fabr kalarından yönet c ve usta transfer ederek yen yatırımlara g r şt . 1950’de thalat serbestleş nce ülkeye buzdolabı, elektr k süpürges ve radyo geld , varlıklı kes m bu mallara hücum ett . A leler n eşya taleb n n canlı olduğunu gören g r ş mc ler bu alanda üret me geçt ler.
mimar olmak için kaydını yaptıran müteahhit Arif Hikmet Koyunoğlu’nu yakınları dülgerliğe heves ettiği için eleştirmişti. Osman Boyner, 50’li yıllarda konfeksiyon işinin geleceğini parlak görüp şirket kurmayı planlayınca kayınpederinin “Ne işin var terzilikte? Sen kumaşını sat” eleştirisi ile karşılaşmıştı. İbrahim Bodur da 60’lı yılların başında “Biz eskiden beri kâtip, memur, paşa olmaya hevesliydik. Bu alanı yabancılara bıraktık” demişti. Bodur’un vurguladığı gibi 1930’lu yılların sonuna kadar sanayi ve altyapı tesislerinin önemli bir bölümü yabancı sermayenin mülkiyeti altındaydı.
Göç eden g r ş mc ler 1920-1923 yıllarında ve mübadele sonrasında yabancı sermayenin ve azınlıkların kur-
duğu fabrikaların önemli bir bölümü atıl kalınca çok sayıda girişimciye ihtiyaç duyuldu. Girişimcilerin yetişmesi ve girişim kültürünün oluşması ancak belirli bir süre sonra mümkün olabilecekti. Tam bu aşamada Türkiye’ye göç eden uyanık ve yetenekli bir göçmen kuşağı imdada yetişti. Halil Ali & Brothers şirketini kurup dünyanın birçok ülkesinde faaliyet gösteren Halil Ali (Bezmen), İzmir’de 1922’de elle çalışan bir makine ile makarna üreten Hasan Tahsin Piyale, 1919’da ilaç fabrikasını kuran Abdi İbrahim, uzun süre elektrikli eşya ticareti yapan daha sonra kablo ve takım tezgahları fabrikası kuran Eli ve Daniel Burla Selanik’ten göç etmişti. Pınar Süt markasının sahibi Yaşar Holding’in sahibi Durmuş Yaşar Rodos’dan, koyu yeşil renkli Willys ciplerini 50’li yıllarda üretmeye başlayan İbrahim Fazıl Verdi Girit’ten yeni vatanlarına ayak basmıştı. Ülker Bisküvi şirketinin kurucuları Sabri Ülker ile Asım Berksan Kırım’dan, Eti Bisküvi’yi kuran Firuz Kanatlı’nın babası Ahmet Bey Gümülcine’den ve 1925’de silah fabrikası kuran Şakir Zümre ile bir zamanlar Massey Ferguson traktörlerini üreten Uzel Ailesi Bulgaristan’dan göç etmişti. Yeni bir hayata, yeni bir iş ile başlamak isteyen bu göçmenlerin başarısı genç kuşak girişimciler için iyi bir örnek oluşturmuştu.
1920-1950 dönem Cumhuriyet’in ilk 10 yılında Anadolu ve Trakya’nın çok sayıda il ve ilçesinde yerel eşraf, büyük çiftçiler ve tüccarın ortaklığı ile hemşeri şirketleri ve bankalar kurulmuştu. Cumhuriyet dönemi yöneticileri girişimciliğin önemini biliyorlardı ve 1927 yılında yeni fabrika kurmayı düşünenler için Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılmıştı. Bu kanun dönemin büyük sermaye sahibi ithalatçılarının ve varlıklı müteahhitlerin yatırım iştahını kabartmıştı. Tam bu sırada ABD’li Henry Ford, Ortadoğu ülkelerine ve Sovyet Rusya’ya ihraç etmeyi düşündüğü otomobiller için 1929 yılında İstanbul Tophane’de bir montaj fabrikasını faaliyete geçirmişti. Tüm bu olumlu gelişmeler ekonominin talihini döndürecek
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 08
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
YENİ DÖNEMİN ÜÇ İLKESİ 2020 sonrasında varlığını devam ett ren g r ş mc ler gelecek planları yaparken aşağıdak üç lkey d kkate almaları gerekecek:
SÜREKLİLİK: Yen dönemde ayakta kalmak ve gel şmek, ancak sürekl l ğe ve sürdürüleb l rl ğe öncel k vermekle mümkün olab lecek. Bunun ç n fabr ka duvarları ç nde yönet m n mutlak egemenl ğ yer ne, yönet ş m kavramını hayat geç rmek, ş yönet rken, şç ler , çevrey korumayı, bölgedek nsanların sağlığını ve y l ğ n de hesaba katmak gerekecek. Sürekl l ğ sağlamak ancak uzun vadel önlemler le mümkün olab lecek.
gibi görünüyordu. Ancak 1929 yılının kasvetli sonbahar günlerinde patlayan Büyük Kriz tüm umutları yerle bir etti. Banka sistemi henüz tam anlamıyla gelişmediği için işletme kredisi bulamayan hemşeri şirketleri üretimlerini durdurdu. Teşvik Kanunu’ndan sonra yatırıma niyetlenen sermaye sahipleri proje dosyalarını rafa kaldırdı. Henry Ford ise kriz nedeniyle fabrikasını kapattı. Bu fabrika üretimine devam etseydi, zamanla gelişecek yan sanayi tesisleri, otomotivdeki atılımı 1970’den 40 yıl önce başlatabilecekti belki de… Bu dönemde sanayi tesislerini kuranlar arasında müteahhit Ali Naki Erenyol ve Nuri Demirağ ile tüccar ve ihracatçı Vehbi Koç vardı. Erenyol’un sonraki on yıllarda kurduğu dört büyük fabrika 70’li yıllardan sonra aile içi sorunlar nedeniyle kapanmıştı. Büyük ha-
yallere sahip Nuri Demirağ, uçak fabrikası kurmuş ve Boğaziçi Köprüsü’nün inşaatına talip olmuş, siyasete merak sarınca girişimciliği unutmuştu. Vehbi Koç ise kurumsallaşma konusunda, sanayi tesislerinin kuruluşunda ve yabancı sermaye ile yatırım ortaklığında erken davranması sayesinde sürekliliğini sağlamıştı. Adana’da atıl durumda bulunan Milli Mensucat fabrikasını devralan Nuh Naci Yazgan, Nuri Has ve arkadaşları başarılı olmuş ve bölgenin ihtiyacını karşılamışlardı. Erez ailesi ve Eskişehir’deki Kılıçoğlu ailesi bu dönemde tuğla ve kiremit imaline başlamışlardı. Kulalı Çolakoğlu, ABD’de halı mağazası açtıktan sonra kurduğu Kula Mensucat’ı 80’li yıllara kadar yaşatmasını bilmişti. İzmir’de şapkacılıkla işe başlayan Akgerman ailesi çimento fabrikası sahibi olmuş, Özsaruhan
ailesi ise devlet zoruyla girişimci olarak ark ocağı ile çalışan ilk fabrika olan Metaş’ı kurmuştu.
1950 sonrası yatırımlar Girişimciliğin tadını alan ve sanayicilikte iyi para kazanıldığını gören girişimciler 1950’den sonra devlet fabrikalarından yönetici ve hatta usta transfer ederek yeni sanayi yatırımlarını başlatmıştı. O yıllarda iş alanları bakir ve kâr marjı yüksekti. Örneğin Hüseyin Başarır gazoz şişesi kapağı ve Ali Hüsnü Türkoğlu düğme imalatı ile milyoner olmuştu. 1950’de ithalat serbestleşince ülkeye buzdolabı, elektrik süpürgesi ve radyo gibi elektrikli araçlar girmiş ve varlıklı kesim bu mallara hücum etmişti. Döviz rezervleri azalıp bu uygulamaya son verilince ailelerin eşya talebinin canlı olduğunu gören girişimciler yeni fabrikalar kurma-
ESNEKLİK: Gelecek yıllarda nanoteknoloj , b yoteknoloj , genet k ve yapay zeka g b yen b l m dalları ve teknoloj ler, sanay n n gel ş m rotasında an ve sert v rajlar, d k rampalar ortaya çıkarab lecek. Yen dönemde, ş rket yönet c ler n n fabr ka ç sorunlar kadar küreselleşme, salgın hastalıklar ve elektron k c hazların kal te kontrolü konularında ortaya çıkan r sklere de kafa yorması gerekecek. Bu çalışmalar sırasında f lm makarası le fotoğraf çeken mak neler üç yıl ç nde alt eden d j tal fotoğraf mak neler n n akıllı cep telefonlarına beş yıl ç nde yen k düştüğü hep hatırlanacak.
ya başlamıştı. Vehbi Koç Otosan, Arçelik ve Demirdöküm fabrikalarını, Jak Kamhi Profilo’yu, Gülek Ailesi Hoover’i ve Grünberg ailesi Grundig’i 50’li yıllarda kurmuştu. Eczacıbaşı Ailesi ilaç, kağıt ve sıhhi tesisat üretimine aynı dönemde girmişti. Karamehmet Ailesi’nin Çukurova Sanayi İşletmeleri’ni, Sabancı Ailesi’nin Bossa’yı ve Sapmaz Ailesi’nin Güney Sanayi’yi kurması Çukurova’daki mensucat geleneğini canlandırmıştı. Aynı dönemde Yalman Ailesi Chrysler, Özakat Ailesi BMC kamyonlarının montajını yapıyordu. 60’lı yıllarda Anadolu Grubu Kamil Kazıcı ve İzzet Özilhan önce otomotive daha sonra gıda ve meşrubat işine girmişti. Kadir Has ve A. Veli Menger, Mercedes 302’leri, ünlülerin terzisi iken sanayici olan İzzet Ünver Magirus otobüs ve minibüsleri üreten tesisleri aynı dö-
UPGRADING: B r ekonom de, ş rkette veya b r üret m platformunda teknoloj k yoğunluğun yükselt lmes olarak tanımlanan şlev gelecek dönemde daha büyük önem kazanacak. B lg sayar meraklısı gençler n kısaca “upgrad ng” olarak tanımladıkları bu düzey veya sev ye yükseltme şlev n n sürekl l ğ n ön şartı olarak görülmes zorunlu olacak. Tedar k z nc r nden değer z nc r ne, fason üret mden markalı ürün üret m ne, tekst lden tekn k veya akıllı tekst le, geleneksel üret mden s ber f z ksel s stemlere dönüşüm sağlanamadığı takd rde yen dönemde ayakta kalmak çok zor olacak…
nemde faaliyet geçirmişti. Üzeyir Garih ile İshak Alaton’un üretim konusu ise makine imalatıydı. Alaton’un son yatırımı yüksek teknolojili bir stent fabrikasıydı.
1980-2020 arası dönem 1980 ile 2020 arasında burada sayamayacağımız kadar çok girişimci yeni sanayi tesisleri kurmuş, mevcutlarını tevsi etmiş ve modernleştirmişti. Bu girişimciler yaptıkları yatırımlar ile iç talebi karşılamış ve ihracatın artmasına katkıda bulunmuştu. Ancak yüksek teknolojiye sahip ürünleri üretenler ve küresel şirket olmayı amaçlayanların sayısı fazla değildi. Bu girişimci veya girişimci grupları arasında en çok dikkati çekenler ABD ve Çin’de jeneratör fabrikası kuran Kazancı Ailesi, paslanmaz çelik üretmeyi başaran Asım Kibar, tekstilci olmasına rağmen elektronik sektörüne girmekten çekinmeyen Ahmet Nafiz Zorlu ve 13 ülkede fabrikaları bulunan İbrahim Orhan oldu. ABD’de boru fabrikası kuran Kocabıyık Ailesi, yer karosu üretirken savunma sanayisine yatırım yapan Bodur Ailesi ve ABD’li ortağı ile ileri teknoloji ürünü karbon elyafı üreten Dinçkök Ailesi de küresel şirket olma yolunda büyük mesafe kaydetmişti. G r ş mc ler n geleneksel değerler Yeni dönemin girişimciliğinde “hız”, “inovasyon” ve “müşteri memnuniyeti” gibi son 30 yılın ilkeleri geçerliliğini koruyacak. Ancak cesaret, azim, adanmışlık duygusu ve hedef odaklanma gibi geleneksel değerleri geçmişte olduğu gibi gelecekte de önemli olacak. Yeni bir şey üretmenin heyecanı için bazen yıllarca sabretmek gerektiği, sosyal ve ekonomik gelişmenin mucizevi bir “sıkıştırılmış program”ı bulunmadığı bilinecek. Bazen hedeflere ancak on yıllar geçtikten sonra ulaşmanın müm-
DUNYA
08
CMYK
kün olacağı hiç unutulmayacak. İşte bir örnek: Bursalı Ferhat (Diniz) Usta’nın bant sistemi ile at arabası üretmesinden bir kuşak sonra Kemal (Coşkunöz) Usta yine Bursa’da karoseri atelyesi kurdu. Otomobil fabrikalarının kurulması 1970 sonrasında, otomotiv ihracatı ise ancak 21. yüzyılda mümkün olabildi. Karabük Demir Çelik’in kurulmasından sonra haddecilik ile işe başlayan Yazıcı Ailesi ve Çebi Ailesi bir kuşak sonra büyük fabrikaların sahibi oldu. İskenderun Demir Çelik ise Osmaniye’deki Tosyalı Ailesi’nin kurduğu tesislerin gelişmesini sağladı. Bursa’da soba borusu ve benzerlerini üreterek işe başlayan Ali Durmaz, Baykal ve Özkayan aileleri zamanla dünya kalitesinde ürünler imal etmeyi başardı.
Süreks zl ğ n sonuçları Yukarıda sayılanların dışında çok sayıda yetenekli girişimcinin kurduğu şirketlerin ömrü en çok 3540 yıl oldu. MAN Kamyon Fabrikası’nın kuran Ercan Ailesi, 40 yıllık birikimini 80’li yıllarda dönemin hükümetinin aldığı siyasi bir kararla 40 haftada kaybetmişti. Fuat Süren’in kurduğu ve 70’li yıllarda Türkiye’nin en büyük 5 holdinginden biri olan Transtürk Holding, 1982 Bankerler Krizi sırasında erimişti. 1910 ile 1960 arasında İstanbul Sultanhamam’daki tekstil piyasasının “kralı” olan Halil Ali Bezmen’in işleri, oğlu Fuat Bezmen zamanında daha da gelişmiş ancak torun Halil Bezmen eskimiş fabrikalara yatırım yapınca, “Dedeler kurar, oğullar geliştirir, torunlar batırır” sözü bir kez daha doğru çıktı. Bazı girişimciler sattıkları fabrikalarından elde ettiği kaynağı eski tesislerinden daha ileri teknolojiye sahip yeni sektörlerdeki fabrikaların kuruluşunda kullanmak yerine alışveriş merkezi ve lüks konut işine girmeyi tercih etmişti.
DUNYA
09
CMYK
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 10
Yüzyıl önce, yüzyıl sonra Türkiye: Dün o savaşı bir fırsata çevirebilmiştik unutmayalım
B
Güven Sak guven.sak@tepav.org.tr
1920’de düşman daha b r bell yd , ne yapab leceğ m ze l şk n b r yol har tası ç zeb lmek sank daha b r kolaydı. Bugün onu b le tam olarak b lm yoruz. Bundan böyle, bulaşıcı hastalıklarla mücadele de bulaşıcı olmayan, kanser ya da d yabet g b , hastalıklar kadar öncel kl ve öneml olacak. Nasıl 11 Eylül, uçaklar dâh l hayatımızın örgütlenme b ç m ndek güvenl k açıklarını görmem z sağladıysa, bu kez de öyle olacak
DUNYA
10
CMYK
enim dedem 1920’de Mısır’daki İngiliz savaş esirleri kampından, Bursa’ya döndüğünde 36 yaşında ve daha bekarmış. O güne kadar parçalanmakta olan bir imparatorluğu bir arada tutmak için, bir cepheden ötekine koşmuş ve 1920’de eve döndüğünde, savaşlarda kaybolan kardeşleri ve imparatorluk için artık yapacak bir şey kalmamış. Ailemin kişisel tarihine bakınca, hep aynı bir avuç insanın bir cepheden ötekine savaşmaya gittiğini düşünüyorum, yanılıyor olabilirim. Dedem anneannemle evlendiğinde İzmir daha işgal altındaymış. 1920 acaba nasıl bir yıldı diye düşününce aklıma doğrusu ilk bunlar geliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) hangi şartlar altında, nasıl bir ortamda açıldığını hissetmemiz gerekiyor öncelikle. 1920’de bu topraklarda yaşayan bizler, hayatın artık alıştığımız gibi olmayacağını biliyorduk. İmparatorluğumuzu, evlerimizi ve yakınlarımızı kaybetmiştik. İmparatorluk yok olmasın diye on yıl uğraşmıştık ama olmamıştı ve biz yorgunduk. Kaybettiklerimizin bilincindeydik ama yeninin nasıl olacağı konusunda hiçbir fikrimiz yoktu. Çocuklarımızı güvenle yetiştirebileceğimiz bir ortamı görüp göremeyeceğimizi bilmiyorduk. Ama sonra bakın nasıl oldu? Ben doğrusu dedemin sonrasında olanları, gururla biz arkadan gelenlere hep anlatmaya çalıştığını hayal meyal hatırlıyorum. Yapabildiklerimiz için gururluydu. Bugün yüzyıl sonra yine benzer endişeleri doğrusu hissetmiyor değiliz. Hayatın alıştığımız biçimde devam edip etmeyeceği konusunda yine fazla bir fikrimiz yok. 1920’de düşman daha bir belliydi, ne yapabileceğimize ilişkin bir yol haritası çizebilmek sanki daha bir kolaydı. Bugün onu bile tam olarak bilmiyoruz. Düşmanı göremiyoruz bile. Yüzyıl önce İspanyol nezlesi, İstanbul’u kasıp kavururken bu kadar endişe etmemiştik sanki. Bulaşıcı hastalıklara daha bir alışıktık belki; tifüs, kolera, veba
hepsi zaten vardı, özellikle İstanbul’da. Belki de o vakit odaklanacak daha önemli bir işimiz vardı: Yıkılan imparatorluğumuzun yerine kendimize yeni baştan bir yaşam inşa etmemiz gerekiyordu. Peki, şimdi ne yapacağız? İyi tarafından bakmak isterseniz bugün, yüzyıl öncesinden daha iyi durumdayız. Dün, sorun yalnızca bizim sorunumuzdu. Bugün bütün bir insanlığın sorunu bu koronavirüs (COVID-19) salgını. Doğrusu ya, bu savaşı da bir fırsata çevirmek elimizde aslında. Ama hepsi sırayla.
TBMM, SEVR’İ YIRTIP ATMAK İÇİN KURULDU 1920 yılı bizim için önemli bir yıldı. 23 Nisan’da Anadolu direnişini yönetmek üzere TBMM’nin Ankara’da açılması ile Kurtuluş Savaşı, bir nevi, millete mal olarak başladı. 10 Ağustos’ta ise Osmanlı İmparatorluğu’nu fiilen yok eden Sevr Antlaşması imzalandı. Anadolu direnişini örgütleyen imparatorluk subayları geleni görüp, antlaşmayı yırtacak ve savaşı yönetecek meşru kurumu aynı yıl teşkil ettiler. Türkler, Türkiye’yi geri istiyordu. TBMM’ye bu çerçevede iki açıdan bakılabilir. Birincisi, Gazi Meclisimiz bir büyük meydan okumayla işe başladı. 1920 yılında. Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren anlaşmalar Paris’in farklı semtlerinin adını taşıyor. Almanya Versay Antlaşması’nı 1919’da imzaladı. Osmanlı İmparatorluğu ise Sevr Antlaşmasını 1920’de imzaladı. Almanlar Versay Antlaşması’nı kabul edip gereklerini yerine getirdiler. Cumhuriyeti kuran imparatorluk subayları ise, işe, Sevr Antlaşması’na meydan okuyarak başladılar. Şikâyet etmediler, dedikodu yapmadılar, harekete geçtiler, alanda direnişi örgütlediler. 1919 Temmuz’unda Erzurum, Eylül’de Sivas kongreleri işin yalnızca görünen yüzüydü. Bu da beni ikinci noktaya getiriyor. İmparatorluk subayları, ülkenin her tarafında önce Anadolu Direnişi’ni örgütlediler. Sonra Sevr’i yırtıp atmak için başlatılacak savaşı yönetmek üzere ülkenin her tarafın-
dan gelen temsilcileri bir araya getiren ve ayrımsız bütün milleti temsil eden kapsayıcı bir kurum olarak TBMM’yi kurdular. Doğrusu ben seçilen yöntemin, yapılan işin kendisi kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Bugün bizim Cumhuriyeti kuran kadroların hayalcilikten ne kadar uzak olduğunu, katı realizmini ve sonuç odaklı çalışkanlığını hep akılda tutmamızda fayda var. Sonuç alabilmek için imkânlar setinin önemini ve kapasite inşasının gerekliliğini hep akılda tuttular. Geniş düşünüp, büyük hayaller kurdular, o yokluk döneminde. Ankara’da inşa etmeye başladıkları kapasite geniş düşündüklerinin kanıtı ama olmayacak maceralara hiç girişmediler. Sorumluluklarının hep farkındaydılar. İmparatorluğu parçalayan dönemin büyük güçlerine meydan okuyabilmenin ön koşulunun, ne yaptığının farkında olmak olduğunu hiç unutmadılar. İşe odaklandılar. NEREDEYDİK? Bundan yüzyıl önce neredeydik, öncelikle hatırlamakta fayda var. Nazım Hikmet o dönemi “Kurtuluş Savaşı Destanı”nında şöyle anlatıyordu:
“Biz ki İstanbul şehriyiz, Seferberliği görmüşüz: Kafkas, Galiçya, Çanakkale, Filistin, vagon ticareti, tifüs ve İspanyol nezlesi bir de İttihatçılar, bir de uzun konçlu Alman çizmesi 914’ten 18’e kadar yedi bitirdi bizi.” Doğrusu ya, Kurtuluş Savaşı Destanı’nı çocukluktan beri okurken şimdiye kadar hiç dikkatimi çekmeyen bölüm, bu İspanyol nezlesi bahsiydi. Hadi Nazım Hikmet bunu sonradan, 1939-1940 gibi yazmıştı ama ben Hüseyin Rahmi ve Refik Halit’in tam da 1919’da İspanyol nezlesi için yazmış olduklarına da hiç dikkat etmediğimi itiraf edeyim. Kurtuluş Savaşı’nı biliyorduk ama İspanyol nezlesi salgınını bundan yaklaşık bir ay kadar önce sosyal medyadan öğren-
dik. Gelin kabul edin. Bundan yüzyıl önce İstanbul’da da dünyanın her tarafı ile aynı anda bir de İspanyol nezlesi salgını vardı. Bundan yüzyıl önceki büyük küresel bulaşıcı hastalık salgını, dünya nüfusunun dörtte birini, yaklaşık 500 milyon kişiyi hasta etti ve on milyonlarca insanın hayatına mal oldu. Bugün karşı karşıya olduğumuz COVID-19’un yüzyıl önceki İspanyol nezlesinden otuz kat daha bulaşıcı ve üç kat daha öldürücü olduğunu söylüyor uzmanlar. Yüzyıl öncesi ile sonrasını kıyaslarken sanırım bu faktörü de hesaba bir biçimde katmak gerekiyor. Anadolu Direnişi’nin önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, direnişi alanda örgütlemek üzere Samsun’a doğru yola çıkmadan önce 1919 başında İspanyol gribine yakalanarak yüksek ateşle uzun süre hasta yattığını bilenler anlatıyor. Peki, TBMM açılırken 1920’de Anadolu’da hayat nasıldı? Dönemin ortamını tahayyül edebilmek için, Isaac Marcosson benim için güzel bir referans kaynağı oldu aslında. Amerikan gazetesi “Saturday Evening Post” adına Ankara’ya gidip, bir dizi söyleşi yapan gazeteci haberini “Kemal Paşa: Türkiye’de Çatışma” başlığı altında 20 Ekim 1923’te yayımladı. O dönemde İstanbul’dan Ankara’ya nasıl gittiğini, Anadolu’ya gidebilmek için İstanbul’da nasıl 8 hafta izin belgesi beklediğini, Ankara’yı nasıl bulduğunu uzun uzun anlatıyor haberinde. İstanbul’dan Ankara’ya Bağdat-Basra demiryolu hattını kullanarak 27 saatte gitmek mümkün o dönemde. Yola çıkanın ayrıca önceden tedarikli olması gerekiyor. Hem karnını doyuracak hem de temizlik ve güvenlikle ilgili tedbirleri alacak. Yazar, asker sevkiyatı nedeniyle, İstanbul’dan önce Mudanya’ya gemiyle, oradan Bursa’ya trenle, Bursa’dan Ankara’ya önce otomobil sonra trenle nasıl 57 saatte ulaştığını, yol boyunca gördükleriyle anlatıyor. TBMM 1920’de nasıl toplandı diye düşünürken akılda tutmak lazım. Mebuslar öyle evlerinden çıkıp, uçağa binip Ankara’ya en fazla bir saatte varmıyorlar.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 11
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Sonra Ankara’da görev başında olanların ikamet edecek yer sıkıntısı nedeniyle nasıl yaşadıklarını, nerelerde uyuduklarını da anlatıyor. O günler, bugünlere hiç benzemiyor. Ama doğrusu ya, bütün söyleşilere yansıyan, yazının her tarafından ışıldayan bir umut var Ankara’da. Bugüne kadar yalnızca kedisi ve keçisi ile tanınan Ankara, Milli Direniş ’in kalbi oluyor bir taraftan. Türkler artık kendi milli devletlerini inşa ediyorlar. Hâlbuki bütün çabalara rağmen imparatorluk kaybedilmiş, kişi başına milli gelir 1922’de, 1914 kişi başına milli gelirinin yüzde 30 altında ama bugünlerde kaybettiğimiz o ortak coşku, o birlikte bir iş başarmanın neşesi 1920 Ankara’sında var. Türkler çıkış yolunu ve Atatürk’ün şahsında kendilerini çıkışa götürecek olan lideri bulmuş görünüyorlar. Aynı o türküdeki gibi, “Ankara’nın dardır yolu, Düşman aldı sağı solu, Sen gösterdin Paşam bize, Böyle günde doğru yolu”... Ve 23 Nisan 1920’de Sevr Antlaşmasını yırtmak üzere TBMM açılıyor ve Kurtuluş Savaşı resmen başlıyor. ŞİMDİ NEREDEYİZ? 2020 yılına döndüğümüzde, Türkiye, artık, bir sanayi ülkesi. Toplam ihracatının neredeyse yüzde 90’ı artık imalat sanayii ürünlerinden oluşuyor. Ülkenin bir tarım ülkesinden sanayi ülkesine dönüşü-
mü, 1980 sonrasında dışa açılma ile birlikte başladı. 1980’de Türkiye’nin ihracatı 3 milyar dolar civarındaydı ve bunun yüzde 90’ı tarım ürünlerinden oluşuyordu. 2000’lerin başına geldiğimizde toplam ihracat 30 milyar dolara yükselirken, toplam
DUNYA
11
CMYK
ihracat içinde tarım ürünlerinin payı ise yüzde 10’a geriledi. Grafik 1, Türkiye’nin fındık, pamuk satmaktan, otomobil satmaya doğru nasıl dönüştüğünü gösteriyor. Türkiye’nin 1980 sonrası hızlı sanayileşmesi başlangıç yıllarındaki kapasite inşası ile yakından alakalıdır. O olmasaydı, sonraki sıçrama asla olamazdı. Ama o ayrı bir hikayedir, ayrıca uzun uzun anlatılması gerekir. 1980 sonrası iktisadi dönüşüm sürecini mümkün kılan, Türkiye’nin bu sıçramayı yapmak için o ilk dönemde yeterli kapasiteyi biriktirmiş olmasıdır. Kurucu atalarımızla gurur duymalıyız. Türkiye, bu süreçte, 1920’lerdeki 1.000 doların altında kişi başına milli gelirden, 2000’li yıllarda 10.000 dolar civarında kişi başına gelire yükseldi. Ama son on yıldır orada takıldı kaldı. Doğrusu ben bu içine girdiğimiz tıkanıklık halinin, coşku eksikliğinden, o 1920’lerde Ankara’da olan ama şimdi olmayan, birlikte bir iş başarmanın neşesini kaybetmiş olmamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. 1920’lerin Ankara’sında 1.000 doların altında kişi başına milli gelir vardı, şimdi 10.000 doların üzerinde yok. Neden? Peki, nasıl oldu da Türkiye bir tarım ülkesinden bir sanayi ülkesine doğru dönüştü? Bunun için Türkiye’nin ihracat sofistikasyonunun gelişimine Grafik 1 bakmak gerekiyor. Grafik 2, Türkiye’nin ihraç malları sepetinin zengin ülkelerin ihraç malları sepetine doğru nasıl yakınsadığını gösteriyor, 1960’lardan günümüze. Türkiye, bir sanayi ülkesi oldu demek, aynı zamanda, Türkiye daha önce yalnızca zengin ülkelerin üretip ihraç edebildiği malları üretebilecek bir kapasiteye sahip oldu demek. Dün yalnızca herkesin üretebildiği, harcıalem malları üretirken, artık daha karmaşık üretim sürecine sahip, daha sofistike malları da üretmek için gereken kapasiteyi inşa etti Türkiye demek. Grafik 2’de sıfır noktası
Grafik 2
hep değişen bir teknolojik altyapı düzeyini gösteriyor, aynı noktada kaldığınızda, ihraç malları sepetinizin teknolojik altyapısını herkesle birlikte ortalama olarak arttırıyorsunuz, ancak vasatı yakalıyorsunuz. Eğer grafik yukarı daha hareket ediyorsa, zengin ülkelerin ihraç malları sepetine yaklaşıyor, aşağı giderseniz uzaklaşıyorsunuz. Ne demek? Dünyadaki kabiliyet/kapasite inşa etme yarışında ya vasatın üzerinde bir performans sergileyip ilerliyor ve zenginleşiyorsunuz ya da vasatın altında kalıp fakirleşiyorsunuz. Şimdi Grafik 2’ye bir daha bakın: Vasatın üzerinde kaldığımız, grafikte ülkenin ihraç mallarının sofistikasyon düzeyinin arttığı dönemler hangileri? Ben iki dönem görüyorum sıçrama içeren, o ortak coşkuyu hissedebildiğimiz. Birincisi, Türkiye’nin 1980’li yıllardaki dışa açılma ve dış dünyanın parçası olarak zenginleşme dönemi. İkincisi ise 2000’li yılların başında Avrupa Birliği’nin parçası olarak zenginleşme hayalleri kurduğumuz, o ortak coşkuyu hissettiğimiz yıllar. Her iki dönemde aslında devleti şeffaflıkla terbiye ettiğimiz yapısal reform dönemleri, dikkat ederseniz. Peki, vasatın altında kaldığımız dönem hangisi? Türkiye’nin son on yılı önce grafikte yan yan gittiğimiz olsa olsa vasatı tutturduğumuz yıllar ve daha sonra 2012’yi takiben vasatın altında kalma dönemi. Kişi başına milli gelirin 10.000 dolara takılıp kaldığı dönem esasen. Vasatın üzerinde kaldığımız dönemlerde, Türkiye, küresel rekabet gücünü arttırıyor. Vasatı tutturduğumuz dönemde ise ülkenin küresel rekabet gücü geriliyor. Yapısal reformlara odaklandıkça ülkenin küresel rekabet gücü artıyor, reform yoksa olmuyor.
Nedir yapısal reform, merak edenler olabiliyor hala? Kişi başına geliri 3.000 dolardan 10.000 dolara getirmek için yaptıklarınızı yapmaya devam ederek, 10.000 dolardan 20.000 dolara çıkılmıyor. 10.000 dolardan 20.000 dolara sıçramak için yeni şeyler söylemek, hep yaptığınız işi artık yeni bir biçimde yapmak gerekiyor. Yeni şeyler söyleyemezseniz, küresel rekabette geride kalıyorsunuz. Yeni şeyler söyleyebilmek ise, milleti, “bir iş başarıyor olmanın coşkusu” etrafında toplayabilme kabiliyetine sahip olmayı gerektiriyor. Nedir? Yüzde 50-yüzde 50 bölünmüş toplumlar, reform yapamıyor. Ortak coşku yoksa performans vasatın altında kalıyor. Tıkanıklık işte böyle bir durum. Halimiz. BUNDAN SONRA NE LAZIM? Aslında küresel rekabet gücü yarışında daha gidecek yolumuz var. Grafik 3 seçilmiş bir grup ülkenin küresel rekabet gücü ile Türkiye’ninkini kıyaslıyor. Hadi Almanya bizden iyi, kabul edelim. İspanya, Polonya, Macaristan zaten bizde daha iyiydiler
Grafik 3
diyelim. Zaten onlar Avrupa Birliği üyelik sürecinin gereklerini başarıyla yerine getirebildiler, biz yolda kaldık. Ama sürecin başında bize benzeyen Çin ve Malezya, Türkiye’den gözle görülür biçimde daha iyi bir performans sergiliyor. Bu nedir? İçinden küresel değer zinciri geçen ülkelerin küresel rekabet gücü daha fazla oluyor. Peki, COVID-19 nedeniyle koşuşturmayı bırakıp, evde oturup düşünmeye vakit bulabildiğimiz bu dönem bir fark yaratabilir mi? Öncelikle dünü unutup ileriye doğru taze bir başlangıç yapma fırsatı veriyor boyutları itibariyle yüzyılda bir karşılaştığımız bu bulaşıcı hastalık salgını. Artık buraya nasıl geldiğimiz önemli değil. Önemli olan buradan nasıl çıkacağımızdır. Si-
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
yasete güven tazelemek, milleti bu görünmeyen düşmana karşı birleştirmek, daha kapsayıcı olmak için bir fırsat sunuyor COVID-19 mücadelesi. Tıkanıklığı aşmak için bir imkan getiriyor bir nevi. İnsanlar aleminin virüsler alemine karşı mücadelesinde kapsayıcı olamamak nasıl bir beceriksizliktir, onu da ben anlamıyorum doğrusu. İlle de olabilir. Bu ilk nokta. Ama şu anda neredeyiz, buradan nereye gideceğiz kısaca değinmek ve ikinci noktanın altını çizmek isterim. Şu anda halen hiç hazırlıklı olmadığımız bir mücadele yürütüyoruz virüse karşı. Bunun için elimizdeki tek silah fiziksel mesafeyi korumak koymak, insanlara yaklaşmamak. Bugün virüs nedeniyle ölmekten korkuyoruz. Yakında mesafe koymanın ekonomik etkileri bizi bunaltacak ve işin rengi daha bir değişecek. Bugün her tür ödemeyi erteleyerek zaman kazanmaya çalışıyoruz ama bunun sonu yok. Bundan böyle ekonomiyi düzenli bir biçimde nasıl yeniden açacağımızı ve bu arada virüsle mücadeleyi de sürdüreceğimizi tartışmaya başlayacağız. Her sektörde iş yapma biçimini yeniden tasarlamamız, yeniden düşünmemiz gereken bir uzun sürecin başındayız. İşe geri dönerken, işi eskiden yaptığımız gibi yapamayacağız. Uzmanlar 2022’ye kadar sosyal mesafe konusunda dikkatli olmamız gerekeceğini söylüyorlar. Demek ki normalleşme derken artık bir başka normal tarif edeceğiz. Nasıl? Normalleşme adım adım tedrici bir biçimde olacak, öyle birden bire bir günden ötekine eski hayatımıza dönemeyeceğiz. Lokanta işletiyorsanız önce masaların beşte biri ile yeniden işe döneceksiniz, iki ay sonra üçte birini yerine koyacaksınız, iki ay daha geçince masaların yarısı ile işe devam etmeye başlayacaksınız. Bunun için işinizi bir bütün olarak yeniden düşünmek zorundasınız. Mal taşımacılığı yapıyorsanız, ülkeden ülkeye geçerken nasıl kolay geçiş olsun diye TIR karnesi kullanıyorsak, belki artık uluslararası geçerli bir sağlık pasaportumuz olacak, bağışıklığımızı belgeleyen. Herkes işini nasıl yapacağını yeni baştan düşünecek. Virüsü daha çok tanıdıkça, hayatı yeniden başlatmak için yollar bulacağız. Bütün bu süreci hepimizi bir hedefin arkasına kilitleyerek, coşku ile hayatı yeniden açmayı denemek mümkün. Nedir? Dikkatli planlama ve koordinasyon gerek-
DUNYA
12
CMYK
tiren, iyi yönetilirse, ortak coşkuyu hissedebileceğimiz bir yeni başlangıç noktasındayız ekonomiyi ve hayatı yeniden açmak söz konusu olduğunda. Aynı zamanda bu dönemi işyerlerinde hızlı dijitalleşmeyi desteklemek için bir fırsata dönüştürmek bile mümkün. Türk ekonomisinde bir nevi teknolojik yenilenme fırsatı sunuyor bu yeni ortam. Tıbbi cihaz ve sağlık sektöründeki dönüşüm için de bir fırsat. Bu da ikinci nokta aklımdaki. Üçüncü bir fırsat alanını ise bu aralar sürekli duyuyorum. Bu yeni başlangıç nok-
tasında, Çin merkezli küresel değer zincirlerinin başka ülkelere kaydırılması ihtimal dahilinde olabilir mi? Böyle bir ihtimal olursa, bundan hangi ülke en çok yararlanabilir? Grafik 4, dünyada küresel değer zincirleri ağını özetliyor. Üç tane merkez ülke var gördüğünüz, Almanya, Amerika ve Çin. Bu merkezlerin etrafında ikinci halkada 16 ülke var, Rusya, İtalya, Singapur Grafik 4 orada. Sonra da 16 ülkelik bir üçüncü halka var. Türkiye işte bu üçüncü halkada. Endonezya da üçüncü halkada yer alıyor. Türkiye, Alman değer zincirlerinin parçası. Endonezya ise Çin merkezli değer zincirlerine bağlı. Şimdi burada bir fırsat olabilir mi? Olabilir. Ama fırsat öyle gelip kafanıza konuvermiyor. Çaba istiyor. Bekleyerek olmuyor, hazırlık yapmak gerekiyor. Bakın Endonezya, Amerika-Çin ticaret savaşı çıktığından beri çok yönlü bir yapısal reform sürecine hız verdi, hazırlık yapıyor. Olup olmaması değil, olması için ne adım attığınız önemli.
Türkiye’nin lojistik altyapısını güçlendirmek için bu arada ne yapıyorsunuz? Bu yeniden açılış dönemini, hizmetler sektöründe bir yeniden yapılanma süreci gibi tasarlamak için hazırlık yapmaya başladınız mı? Ya tarımda yeniden yapılanma? Madem kartlar yeniden karılacak, buradan hizmetler sektörü ve tarım reformu için güçlü bir gerekçe çıkarabilmek mümkün olabilir aslında. Aynı durum eğitim reformu için de geçerli. Çevrimiçi eğitimden bir eğitim reformu çıkarmak, eleştirel düşünmeye hazırlıklı soru soran gençler yetiştirebilmek için sınıf dinamiklerini elden geçirmek aslında mümkün. Yeni şeyler söylememiz gerektiğini en iyi anlatan hadise kentleşme süreci esasen. Grafik 5, birkaç ülkenin şehirleşme oranlarını gösteriyor. Nedir? Nüfusun ne kadarı şehirlerde yaşıyor. 1960’larda Türklerin yüzde 30’u kentlerde yaşıyordu, şimdi bu oran yüzde 75 oldu. Türkiye’nin kentleşme oranı Almanya kadar oldu. Dün memleket, kırdan kente göç sayesinde kendiliğinden büyüyordu. Kırdan gelenler şehirde sanayi ya da hizmetler sektöründe çalışmaya başlayınca verimlilikleri üç kat artıyordu. Türkiye büyüyordu. Şimdi artık her sektörde verimlilik artırmak için ayrı ayrı adımlar atmak, mevcut statükoyu değiştirmek gerekiyor. Zaten gerekiyordu ve şimdi virüsle savaşla birlikte yapılabilir de oldu bana sorarsanız. Hadise esasen gerekeni millete sarih bir biçimde anlatıp ikna etmekte, aynı 1920’de olduğu gibi. Nedir? Virüsle savaş, dünyanın her yerinde, her alanda eski statükoyu yerinden oynattı. Şimdi yeniden işe başlamayı örgütlerken yeni bir statüko tanımlamak ve ülkenin küresel rekabet gücünü artıracak olan yeniyi kapsamlı bir biçimde tasarlayabilmek için büyük bir fırsat var ortada. En azından eskiye göre daha kolay. Tabii yeni şeyleri ancak laf edecek soluğu kalanlar söyleyebilecek.
SONUÇ YERİNE Türkiye 1920’de büyük devletlerin kendisi hakkında düşündüğü gelecek tasavvurunu reddederek kendisine bir başka gelecek ta-
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 12
Grafik 5
sarladı. Fırsatı değerlendirdi. Eski statükoyu yenisiyle değiştirdi. Şimdi COVID-19 mücadelesi içindeyiz. Dün düşman gözümüzün önündeydi, şimdi düşman görünmüyor bile. Bundan böyle, bulaşıcı hastalıklarla mücadele de bulaşıcı olmayan, kanser ya da diyabet gibi, hastalıklar kadar öncelikli ve önemli olacak. Nasıl 11 Eylül, uçaklar dâhil hayatımızın örgütlenme biçimindeki güvenlik açıklarını görmemizi sağladıysa, bu kez de öyle olacak. Nasıl, artık, uçağa uzun kontrollerden sonra biniyorsak, yine öyle olacak. Özellikle başlangıç döneminde, alınacak yoğunluk azaltma tedbirleri ile, yolcu sayısı azalacağı için uçak yolculuğu herhalde çok pahalı olacak. Çevrimiçi konferanslar daha da artacak. Küresel ısınma için pek güzel olacak. Ama COVID-19 mücadelesi aynı 1920’deki gibi bir imkanı da getiriyor. Hayatı yeniden açarken, bu dönemin getirdiği fırsatlardan yararlanmak üzere bu dönemi, eski statükoyu elden geçirmek ve unuttuğumuz yapısal reformları yeniden düşünmek için bir fırsat olarak kullanacak mıyız? Unutmayalım, 1920’den itibaren bu topraklarda yaptığımız büyük reformların hepsi, imparatorluğumuzun her yerinde adından bahsedilen, istenilen değişim talepleriydi. Kahire’de, Beyrut’ta, Şam’da, Bağdat’ta ve İstanbul’da hep aynı değişim talepleri zaten vardı. Ama bu özlemler yalnızca Anadolu’da hayata geçirilebildi. Yalnızca burada dünyanın her tarafına imalat sanayii ürünü satabilen bir iktisadi kapasite inşa edilebildi. Doğru odaklandığımızda becerebildiğimizi biliyoruz. Yeniden yenide deneyecek sabrımız olduğunu da gördük. Şimdi yeniden geleceğe odaklanmanın tam zamanı. Bu fırsatı yine iyi kullanalım derim ben.
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 13
Büyümen n d namosu hracat oldu 50 m lyon dolarla başlayan hracat serüven , b r asrın ardından 180 m lyar dolara yükseld . İhracat bu topraklar ç n öyle öneml yd k ; 23 N san 1920’de Türk ye Büyük M llet Mecl s ’n n kurulmasından b r kaç hafta sonra 10 Mayıs 1920’de Bakanlar Kurulu hracatla lg l kararlar aldı. Osmanlı İmparatorluğu dış ticaret politikası 17’nci ve 18’inci yüzyıllarda ülke içinde mal bolluğunu arttırarak ithalatı teşvik edici, ihracatı kısıtlayıcı bir uygulamaya dayanıyordu. Uygulanan bu politikaları desteklemek amacıyla ihracat yüksek oranlarda vergilendirilirken, bazı mallara da ihracat yasağı konmaktaydı. 19’uncu Yüzyılın ikinci yarısından itibaren bu anlayış yerini ihracatı teşvik eden, ithalatı vergilendiren uygulamalara bıraktı. Cumhuriyetin ilk yıllarında, ülkenin üretim gücü kısıtlıydı. Özellikle sanayi sektöründe büyük bir boşluk; sermaye ve teknoloji yetersizliği nedeniyle maden, çimento ve tekstil gibi alanlarda yabancı sermaye yatırımlarında ihtiyaç vardı. Ekonominin yapılandırılması ve sanayinin gelişimi için çalışmaları bizzat yürüten Mustafa Kemal Atatürk çoğu zaman bu yatırımları da koordine etti. 1920-1929 dönemi, sonraki yıllara göre dış ticarette daha liberal bir dönemdi. Lozan Anlaşması’nda 5 yıl süre ile Fransa, İtalya, Romanya, Yugoslavya, Yunanistan ve Japonya’dan ithal edilecek mallar için 1916 tarihli günlük tarifesinin uygulanması kabul edilmişti. Dolayısı ile bu ülkelerden yapılan ithalatta gümrük vergileri artırılamadı. Dış ticaret hacminin milli gelire oranı yüzde 25 civarında seyretti. İlk yıllarda, Türkiye’nin ihracatı gıda ve maden ağırlıklıydı. Yıllık ortalama 80 milyon dolar civarında ihracat, 100 milyon dolar civarında ithalat yapılıyordu. 1927 tarihli Teşvik-i Sanayi Kanunu ile yerli sanayinin desteklenmesine yönelik kararlar alındı. Bu çerçevede yurt içinde üretilen ürünlerin ithal olan mallardan yüzde 10 daha pahalı olsa bile devlet tarafından satın alınması zorunluluğunun yanı sıra, yatırımlar için arazi ve vergi kolaylığı getirildi. Lozan’daki beş yıllık sürenin dolmasından sonra, gümrük vergileri artırıldı. 1 Haziran 1929 sayılı resmi gazetede yayımlanan yeni vergi oranlarının Eylül ayında yürürlüğe gireceği açıklandı. Vergilerde artış beklentisi ile 1929 yılına ithalat 123 milyon dolar ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek düzeyine çıktı. Aynı yıl Büyük Buhran batılı ekonomilerini vururken, dünya genelinde korumacılık önlemleri de artmaya başladı. Türkiye de kendini yüksek gümrük vergileri ile korumaya aldı. Gelişmekte olan yerli sanayi alanlarındaki ithalata ise yüksek vergi oranları getirildi. Diğer
DUNYA
13
CMYK
taraftan, sanayi makine ithalatına gümrük vergisi muafiyeti başladı. Ulaştırma araçları ve yurtiçinde üretilemeyen sanayi maddeleri üzerindeki vergi oranları 1929’dan önceki döneme göre düşürüldü.
İhracatın üçte b r tek başına tütündend Cumhuriyetin ilk yıllarında büyük bir gayret ile girişilen milli sermaye ile sanayileşme çabaları çok başarılı olmadı. Büyük Buhran da zaten zayıf olan sanayileşme eğilimini iyice zayıflattı. Bu ortamda sanayileşmede öncü rolü devlet üstlendi. 1932’de fabrika kurma ve işletme yetkisi Sanayi Kredi Bankası’na devredildi. Bankanın elindeki sanayi kuruluşları da 5 Temmuz 1932 tarihli yasa ile kurulan Devlet Sanayi Ofisine devredildi. Daha sonra 1933’te bu iki kuruluş da kaldırılarak Sümerbank kuruldu. Devletin sanayiciliğe başlamasında amaç, ithal edilen malların yurtiçinde üretilmesini sağlayacak fabrikaların kurulmasıydı. 1930’lu yıllarda ihracat tarım ürünlerine dayalıydı. Nitekim bugün sayısı 61 olan ihracatçı birliklerinin ilki 1937 yılında canlı hayvan ihracatı alanında kurulmuştu. Tütün tek başına ihracatın üçte birini oluşturmaktaydı. 1960’lı yıllara kadar tütün, ihracatımız içindeki güçlü payını korudu. İhracatın tarım ürünlerine dayalı olduğu 1930’lu yıllarda İstanbul’da Ford’un T modelinin montajını
yapacak bir fabrika 1930’da faaliyete geçti. Balkan ülkelerine Ortadoğu’ya ve Sovyetler Birliği’ne ihracat yapması planlanan fabrikadaki üretim günde 45 otomobilin üzerine hiç çıkamadı ve 1934’te kapandı.
Havacılık efsanes n n deneme uçuşu kazası… Bu dönemde başarısızlık ile sonuçlanan yüksek katma değerli bir girişim Türkiye’nin havacılık efsanesi Nuri Demirağ’a aitti. Yeşilköy’deki 1560 dönümlük arazisinde Demirağ, uçak sanayii için çalışmalar yaptı. İlk tek motorlu uçak 1936’da, çift motorlu uçak 1938’de üretildi. Bir deneme uçuşu sırasında yaşanan bir kaza ile THK uçak siparişlerini iptal edince İspanya, Irak ve İran ile görüşmelerine başlanan ihracat planları da iptal oldu.
1927 VE 1953’TEKİ İKİ BAŞARISIZ DENEMENİN ARDINDAN 22 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİ
SERBEST BÖLGELER Türkiye’nin ihracat hikayesinde önemli yer tutan uygulamalardan biri Serbest Bölgeler’dir. İlk denemesi Ford’un İstanbul’da kuracağı fabrika için, 1927 yılında 1132 sayılı Serbest Bölgeler Mıntıka Kanunu ile yapılan Serbest Bölge uygulaması, şirketin satış yapamaması nedeniyle sonlandırıldı. Ardından 1953 yılında 6209 sayılı Serbest Belgeler kanunu kabul edildi ve ilk bölge İskenderun’da kuruldu. Ancak o yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar ve dış ticaret performansı nedeniyle uygulamaya ara verildi. Dışa açılmadan sonra 1983 yılında
Başbakanlık bünyesinde Serbest Bölgeler Müdürlüğü’ nün kurulması ile uygulamalar hızlandı. 1987 yılından bu yana Mersin, Antalya, Adana-Yumurtalık, Ege, Denizli ve İzmir, İstanbul Atatürk Havalimanı, İstanbul Endüstri ve Ticaret, İstanbul Trakya, Avrupa, Kocaeli, Tübitak-Mam Teknoloji, Bursa, Trabzon, Rize Samsun, Gaziantep ve Kayseri Serbest Bölgeleri faaliyete geçti. Toplam 22 milyar dolara yakın ticaret hacmine sahip serbest bölgelerden yurtdışına 8,5 milyar dolara yakın ihracat gerçekleşiyor.
ÇOK PARTİLİ DÖNEM Yüksek gümrük vergileri ve ardından başlayan 2. Dünya Savaşı, hem ihracatımızın hem ithalatımızın düşük seyretmesine neden oldu. 1930-1947 yılları arasında dış ticaret sadece 1938’de açık verdi. Savaş yıllarında ulusal paranın aşırı değerli olması ve devletin gelir elde etmek için ihracattan da vergi alması ihracatı baskı altında tuttu. Savaşın bitmesinin ardından, hükümet değişiminin de etkisiyle her ikisinde de artış başlayan bir döneme girildi. Avrupa’nın savaştan sonra toparlanmaya başlaması ve Marshall Yardımları, Türkiye’nin dış ticaret hacminin büyümesini zamanla hızlandırdı. 1940 yılında 130 milyon dolar olan dış ticaret hacmi 1950 yılında 550 milyon dolara ulaştı. Ancak ithalatın artış hızı ihracatın iki katıydı ve dış ticarette açık dönemi başladı. 1940 sonrasındaki Varlık Vergisi uygulaması, özellikle azınlıkların fabrikalarını, gayrimenkullerini ve servetlerini kaybetmelerine yol açarken, bazı yerli girişimcilerde oluşan sermaye ve servet birikimi 1950 sonrasında sanayi yatırımlarına dönüşmüştü. Bu yatırımlar yıllar sonra büyüyerek ülkenin lider şirketleri haline gelmeye başladı.
Otomob l, beyaz eşyada thalat bağımlılık arttı 1946’dan itibaren ithalatın önündeki fiyat ve miktar sınırlamalarının kaldırılmasıyla ithalatta sert bir artış yaşandı. 1952’de dış ticaret hacminin milli gelire oranı yüzde 18’e çıktı. Döviz rezervlerinin erimesi ile 1953’ten sonra dış ticarette serbestleşme konusunda yapılan çalışmalar donduruldu ve ithalat yeniden kontrollü şekilde yapılmaya başladı. İhracat da ithalat gibi geriledi ve 1958’de dış ticaret hacminin milli gelire oranı yüzde 4’e kadar düştü. Ancak 6-7 yıl boyunca ülkeye giren otomobil, beyaz eşya ve elektronik ürünler toplumda ithal mal bağlılığının artmasına neden oldu. 1956’da lk şeker hracatı 1954 yılında başlayan ekonomik kriz nedeniyle döviz sıkıntısı artınca ithalat sonraki yıllarda hızla geriledi. İthalatta yaşanan daralma, sanayi sektörlerinin de büyük ölçüde daralmasına, bu da ekonominin darboğaza girmesine neden oldu. Bu yıllarda nüfusun yüzde 75’i tarım ile uğraşırken, milli gelirin üçte birden çoğu da tarımdan geliyordu. Doğal olarak ihraç ürünleri de büyük oranda fındık, tütün, kuru meyveler, pamuk, buğday gibi tarımsal ürünlerden oluşuyordu. 17 Ekim 1956 yılında Türkiye Şeker Fabrikaları ilk kez şeker ihracatı yaptı.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 14
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Dünyadaki trendin aksine ikinci planda kalan alan KOMŞULAR İLE TİCARET
2000’l yıllar, hracatın çok sayıda başarı h kâyes yazdığı b r dönem oldu. 28 m lyar dolar olan 2000 yılı hracatı, küresel kr z n başladığı 2008’e gel nd ğ nde 132 m lyar dolara ulaştı. Bunda emt a f yatlarındak artışa paralel şek lde tüm dünyada t caret n artmasının öneml b r etk s olduysa da, Türk ye, dünya genel nde hracatını an fazla artıran ülkelerden b r oldu.
● SANAYİ
İHRACATININ YÜKSELİŞİ
1960-1980 dönem nde thal kamec sanay leşme dış t caret denges nde büyük b r bozulma le sonuçlandı. Sorun thal g rd ler n, ç taleb karşılamak ç n üret mde kullanılmasıydı. Bu nedenle thalatta sert b r artış yaşanırken, hracat daha ılımlı b r yüksel ş gösterd . 20 yılda hracat 9 katına, thalat se 17 katına çıktı. Dış t caret açığı rekor kırarken, hracatın thalatı karşılama oranı 1975’te yüzde 30’a kadar nd . Ger lemen n b r sebeb de b r yandan thal kames devam ederken, d ğer yandan TL’n n değerl tutulması d . Böylece thal hammadde ve ara mallar ülkeye daha ucuza g r yor, b r yandan da yerl sanay c , ht yaç duyduğu thal mak neler daha ucuza alab l yordu.
Ancak rekabets z b r ortamda faal yet gösteren sanay ş rketler n n ürett ğ malların mal yet ve kal te düzey bu ürünler n dünya pazarlarında tutunmasını mkansızlaştırıyordu. 17 YILDA TOPLAM YÜZDE 325 BÜYÜME Dış t caret denges ndek bozulmaya rağmen, Türk ye’de sanay üret m nde gel ş m n ve sanay malı hracatının 70’l yıllarda atağa başladığını görüyoruz. Sanay üret m 1961 başı le 1977 sonu arasındak 17 yılda toplam yüzde 325 oranında büyüdü. Sanay de st hdam ed lenler n sayısı yaklaşık üç katına, sanay n n kullandığı elektr k enerj s m ktarı se sek z katına çıktı. 12 N san
Ancak diğer yandan yerli girişimciler mevcut sanayi ürünlerini talebini karşılamak için yurt içinde üretime geçme yollarını aramaya başladı. İlk adımlar beyaz eşya dalında atıldı. Bursalı Kamil Tolon çamaşır makinesi, Arçelik ve Profilo buzdolabı ve çamaşır makinesi, Hüseyin Gülek çamaşır makinesi ve elektrik süpürgesi üretimine 50’li yılların ikinci yarısında başladı. Ağustos 1958’de yüzde 220 devalüasyon yapıldı ve ekonomik istikrar paketleri açıklanmaya başladıysa da bunlar uzun vadede çok da iyi sonuçlar vermedi.
B r sıçrama atağı yen başarı h kayes … 2000’li yıllar, ihracatın çok sayıda başarı hikâyesi yazdığı bir dönem oldu. 28 milyar dolar olan 2000 yılı ihracatı, küresel krizin başladığı 2008’e gelindiğinde 132
DUNYA
14
CMYK
1974’te Oyak-Renault f rması Türk ye’n n lk otomob l hracatını Lübnan’a yaptı. 1979’DA SANAYİ İHRACATININ YARISINI TEKSTİL SIRTLIYORDU Sanay ürünler hracatında tekst l sektörü 70’l yılların sonunda gücünü artırmaya başladı. Y ne de 70’l yıllarda hracatın yarıdan fazlasını tarım ürünler oluşturmaya devam ett . İhracatın sadece dörtte b r sanay ürünler nden gel yordu. 1979’da yapılan 2.2 m lyar dolarlık hracatın 1.3 m lyar doları tarım, 132 m lyon doları maden, 785 m lyon doları sanay ürünler nden oluşuyordu. Sanay hracatının yarıya yakını tekst l ürünler nden oluşuyordu.
●
DIŞ TİCARETTE DÖNÜŞÜM YILLARI
1980’den t baren Türk ye ekonom s nde dışa açılmaya yönel k adımlar atıldı. 24 Ocak 1980 ekonom k kararları le thal kames pol t kası terk ed l p, hracata yönel k b r sanay leşme pol t kası zlenmeye başladı. Bu kapsamda, thalat serbestleşt r ld , hracat ve yabancı sermaye g r ş teşv k ed lmeye başladı, Ex mbank kuruldu, sübvans yonlar kademel olarak azaltıldı, fa z oranları serbestleşt r ld , TL yüzde 48 devalüe ed lerek gerçekç esnek kur uygulamasına geç ld . 1983’te hracatta sanay n n payı yüzde 64’e, 1984’te yüzde 72’ye çıktı. 1984’te ulaşılan 7.1 m lyar dolarlık hracatın 5.1 m lyar doları sanay ürünüydü. Açık ara l der olan tekst l sektörünü, şlenm ş tarım ürünler ve dem r-çel k hracatı zl yordu. B rkaç yıl sonra res m daha da değ şmeye başladı. Tekst l n yanına mak ne ve k mya
milyar dolara ulaştı. Bunda emtia fiyatlarındaki artışa paralel şekilde tüm dünyada ticaretin artmasının önemli bir etkisi olduysa da, Türkiye, dünya genelinde ihracatını an fazla artıran ülkelerden biri oldu. 2009’da tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de dış ticarette gerileme yaşandı. 2010-2012 dönemindeki hızlı büyüme ile ithalat artışı ihracatın önüne geçti ve yeniden yüksek cari açık dönemi başladı. Ardından bir taraftan iç talebi yavaşlatıcı önlemler alınırken, ihracatı teşvik eden politikalarda da çeşitlendirilme görüldü.
Genel t caret s stem ne geç ş 1980 sonrası dönemde ve özellikle doğrudan yabancı yatırımların artmaya başladığı 2000’li yıllarda, ya-
Teor de ve prat kte en fazla t caret genell kle komşu ülkeler le yapılır. Almanya, Rusya, ABD, Fransa, Ç n ve pek çok ülkede durum böyle. Ancak b zde durum hep farklı oldu. Türk ye’n n yed ülke le kara sınırı var. Komşular le yapılan t caret n, toplam dış t caret m z ç ndek payının düşüklüğü, hracat h kâyem zde Cumhur yet’ n lk yıllarından ber değ şmeyen b r tablo. Başka b r açıdan bakılırsa, “komşu ülkelerle zayıf t carete rağmen, hracatın bu kadar arttığı” da söyleneb l r. K m zaman s yas , k m z zaman ekonom k nedenlerle de olsa “komşular” genell kle k nc planda kaldı. 2000’l yılların başında t carette b r artış eğ l m başladıysa da, Arap Baharı ve sonrasındak savaş ortamı bu son teşebbüsü de sonuçsuz bıraktı.
sektörler de eklend . 1993’TE TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ KURULDU Zamanla beyaz eşya ve elektron k sektörüne yapılan yatırımların hracata dönüşmes yle bu k sektörün performansında da artış başladı. Otomot v ana sanay ve yan sanay yatırımları da eklen nce Türk ye, dünya çağındak öneml hracatçılardan b r hal ne geld . Sayısı g derek artan hracatçı f rmaları ve bunların bağlı oldukları hracatçı b rl kler n koord ne etmek amacıyla 1993 yılında Türk ye İhracatçılar Mecl s kuruldu. 2009 yılında TİM ve İhracatçı B rl kler kanunu yayımlandı. GÜMRÜK BİRLİĞİ: DÖNÜM NOKTASI Türk ye’n n hracat h kayes nde öneml dönüm
bancı sermayeli firmalar, ihracatımızı yukarı taşıyan faktörlerden biri oldu. Bu firmalar aynı zamanda yerli sanayinin, küresel üretim ağları ile entegrasyonunu da güçlendirdi. Bunun bir yan etkisi olarak, ihracat performansı ve bunun sektörel dağılımı dünya konjonktürü ile daha paralel bir yapıya döndü. 2008-2009 küresel krizi sonrası Avrupa ekonomilerinin yavaş toparlanması 2010 sonrasında ihracat artışını yavaşlatan bir unsurdu. Bununla birlikte 2018 ve 2019 yıllarında 157 ve 171 milyar dolar ile ihracat rekor kırdı. 2019 yılında ticaret Bakanlığı, 2020 başında ise TÜİK ihracat verilerini genel ticaret sistemine göre açıklamaya başladı ve önceki yıl verileri de buna uygun şekilde revize edildi. Böylece, 2019 ihracatı 181 milyar dolara çıkmış oldu.
noktalarından b r Gümrük B rl ğ Anlaşması oldu. Avrupa B rl ğ le 1995 yılında mzalanan anlaşma 1996 yılında yürürlüğe g rd . Anlaşmasının temel nde malların serbest dolaşımı ve üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tar fes uygulanması vardı. Müzakere ve anlaşma dönem nde, sürec n Türk ye sanay s ç n b r tehd t olduğu g b görüşler d le get r lm ş olsa da, zaman bunun aks n gösterd . Gümrük B rl ğ hem Türk ye’n n hem Avrupa B rl ğ 'n n faydasına oldu. İlk aşamada Avrupa standartlarında üret m yapan f rmalarımız Gümrük B rl ğ ’nden yararlandı. Ardından pek çok sektör üret m ve kal te performansını yukarı taşıdı ve Türk ye’n n 30 m lyar dolar c varındak hracatı, 2000’l yıllarda 100 m lyar doların üstüne çıktı.
Dünyanın her noktasına mal satan 90 b ne yakın hracatçı var Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 100’üncü kuruluş yılı. 10 Mayıs 1920 yılında Mustafa Kemal başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, “ihracatın kayıtsız şartsız serbest olması ve Bakanlar Kurulu’ndan başka hiçbir makamın bu serbestiyi kaldırmaya ve sınırlamaya yetkili olmadığı” kararlaştırılmıştı. Aradan geçen 100 yılda ihracat 50 milyon dolardan 180 milyar dolara yükseldi. Bugün dünyanın her noktasına mal satan 90 bine yakın ihracatçı firma var. Türkiye sadece mal ticaretinde değil, hizmet ticaretinde de dünyanın önde gelen ülkelerinden biri ve daha gidecek çok yolu, kazanacak çok başarısı var.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 15
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Türk ye Büyük M llet Mecl s ’n n 100. yılında bankacılık sektörü geleceğe güvenle bakıyor HÜSEYİN AYDIN TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
T
ürkiye’de bankacılık sisteminin tarihi 1856 yılına kadar uzanmaktadır. Bu tarihte kurulan Osmanlı Bankası, Türkiye Bankacılık Sistemi’nin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Sektör, Osmanlı Devleti döneminde (1863-1919) büyük ölçüde kamu kesiminin borçlanması için kaynak sağlama görevini üstlenmiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında bankacılık sistemi, yerli sanayinin kurulmasının finansman görevini üstlenmiştir. 1923 yılında yapılan İzmir İktisat Kongresi’nde, ekonomik gelişme için ulusal bankacılığın kurulması ve geliştirilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. 1930 yılında TC Merkez Bankası, ar-
DUNYA
15
CMYK
dından öncü sektörlerin güçlendirilmesine yönelik finansman için çoğunlukla kamu sermayeli bankalar kurulmuştur. Bankacılık sektörü bu dönemde kendisine verilen görevi başarıyla yerine getirmiştir. Özel sektörün 1950’li yıllardan itibaren güçlenmeye başlamasıyla beraber, özel bankalar da kurulmuş ve ekonomik faaliyetin finansmanına güçlü şekilde destek vermeye başlamışlardır. Bu dönemde, özel kesime ve piyasa ekonomisine önem veren bir ekonomi politikası izlenmiştir. Buna rağmen, önceki dönemlerde uygulanan, getirisi düşük olduğu için özel sektörce yapılmayan yatırımların kamu tarafından gerçekleştirilmesine ve bu alanlara giriş için özel kesimin teşvik edilmesi politikasına devam edilmiştir. 1958 yılında “bankacılık sektörünün ve mesleğinin gelişmesi, bankalar arasında dayanışmanın arttırılması, bankalar ile kamu arasındaki ilişkinin sağlıklı çalışması ve haksız rekabetin önlenmesi amacıyla Türkiye Bankalar Birliği kurulmuştur. 1960-1980 arasındaki planlı dönemde bankacılık sektörü önemli ölçüde kamu kontrolü ve etkisi altında kalmıştır. Finansal baskılama, müdahaleci ve enflasyonist politikaların uygulanmasına bağlı olarak bankacılık sektörü yeterince güçlenememiş, finansal sektör büyümemiş, tasarruf oranları düşmüş ve finansal varlıklar reel bazda azalmıştır. Mevduat ve kredilere uygulanacak faiz oranları, banka komisyon oranları ve kredi limitleri, izlenen ithal ikamesi politikası doğrultusunda kamu tarafından belirlenmiş; bankaların temel işlevi kalkınma planlarında yer alan yatırımların finansmanının sağlanması olarak
tanımlanmıştır. 1980’ler kamb yo ve sermaye hareketler serbestleşt 1980’li yıllardan itibaren piyasa mekanizmasının geçerli olduğu, liberal politikaların uygulandığı bir döneme geçilmiştir. Finansal ve diğer sektörlerde fiyatların piyasaların tarafından belirlenmeye başladığı bu dönemde piyasa ekonomisinin daha etkin çalışmasını sağlayacak kurumsal ve hukuksal altyapı oluşturulmaya başlanmıştır. Kambiyo rejimi, ardından sermaye hareketleri serbestleştirilmiştir. Bankacılık sektörüne yeni yerli/yabancı sermayeli bankaların girişine izin verilmiş, mevduat-kredi faiz oranlarının, ücret ve komisyonların serbest bırakılmasıyla rekabet daha güçlü hale gelmiştir. Bu dönemde, bankacılık sektörü ve finansal sistem büyümeye başlamış; milli gelir artışı hızlanmış, sermaye piyasası oluşturulmuş ve çok sayıda yeni finansal araçlar kullanılmaya başlanmıştır. 2001 yen den yapılandırma… 1990’lı yıllarda, yüksek kamu kesimi borçlanması ve enflasyon nedeniyle finansal ve ekonomik istikrarsızlık artmıştır. Bu dönemin ikinci yarısında sık aralıklarla yaşanan ekonomik sorunlara çözüm üretilmesi yerine sorunların büyük
ölçüde bankacılık sektörü üzerinden çözülmesine yönelik uygulamalar finansal istikrara zarar vermiştir. Bankacılık sektörü ekonomik faaliyetin finansmanını yapamaz hale gelmiştir. Bu nedenle 2001 yılında bankacılık sektörü kapsamlı bir yeniden yapılandırmaya tabi tutulmuştur. Yeniden yapılandırma kapsamında, bilanço yapısı düzelemeyecek durumda olan bankalar sistemden çıkarılmış, kamu bankalarının yüksek görev zararları finanse edilmiş, sektöre özkaynak takviyesi yapılmış; kamusal denetim fonksiyonu yeniden örgütlenmiş, bankaların risk yönetimi sistemleri yenilenmiş; kurumsal ve hukuki yapı yeniden düzenlenmiştir. Ekonomi politikalarında, bütçe, fiyat ve finansal istikrara aynı anda önem veren bir uygulama olmuştur. Bankacılıkta yeniden yapılandırma ve ekonomi politikasındaki değişiklik, hem bankacılık sektörünün mali açıdan güçlendirilmesi, hem de güvenilir fiyat oluşturucu piyasalara dayalı liberal bir finansal yapının oluşturulması sürecini desteklemiştir. Bankacılık sektörü büyümüş ve özel sektör başta olmak üzere ekonomik faaliyetin finansmanına daha fazla katkı vermeye başlamıştır. Bilanço büyüklüğünün GSYH’ye
oranı son yirmi yılda yaklaşık olarak ikiye katlanmıştır. Milli gelir hızlı ve istikrarlı bir artış göstermiştir. Bankacılık sektörü bu hızlı büyümeye destek olmuştur. Özel sektör yatırımları yanında, ulaşım, haberleşme, enerji gibi temel alt yapı yatırımlarının finansmanı bankacılık sektörünün katkısıyla gerçekleşmiştir. Türkiye ekonomisinin büyüme potansiyelinin yeniden farkına varılmasıyla birlikte 2005’ten itibaren bankacılık sektörüne yoğun sermaye girişi olmuştur. Şoklara d renç dönem 2008 küresel kriz ve sonrası dönemde, bankacılık sektörü, kamudan kaynak ve destek talep etmeden işlevini sağlıklı olarak sürdürmüş ve ekonomik faaliyetin finansmanını sağlamayı devam ettirmiştir. Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü, iç ve dış kaynaklı maruz kaldığı çok sayıda şoklara gerekli direnci göstermiştir. Ekonominin güçlü bir şekilde büyüdüğü 2010-2018 döneminde bankacılık sektörü de büyümeye devam etmiştir. 2007–2018 döneminde aktiflerin GSYH’ye oranı yüzde 66’dan yüzde 104’e çıkmıştır. Kredilerdeki artış bu dönemdeki güçlü ekonomik büyümeyi destekleyen önemli unsurlardan bir tanesi olmuştur.
Aktiflerin finansmanında mevduat en önemli kalem olmaya devam etmiştir. Buna karşın, yurtiçi tasarrufların yetersiz kalmasına bağlı olarak, mevduatın toplam bilanço içindeki payı azalmıştır. Kredi/mevduat oranı yüzde 100’ü aşmıştır. Finansmanda yurtdışında borçlanmanın payı artmaya başlamıştır. Bankacılık sektöründe büyümenin istikrar içinde sürdürülmesinde en önemli etki özkaynakların güçlendirilebilmesinden gelmiştir. Özkaynaklar güçlü bir büyüme sergilemiştir. Karın büyük oranda özkaynaklara eklenmesinin de katkısıyla sermaye yeterliliği yüksek seyretmiştir. Bankacılık sektörü bilanço büyüklüğü, bilanço dağılımı, performans göstergeleri esas alındığında sağlıklı, güçlü ve istikrarlı bir yapıdadır. Ürün ve hizmet çeşitliliği artmıştır. Yenilenen teknoloji kullanılarak hizmet kanalları sürekli çeşitlenmektedir. Çalışanları yetenekli, yönetimleri tecrübeli ve bankacılık sektörünün gerektirdiği müdebbir olan niteliklerine sahiptir. Son bir asırlık dönemde bankacılık sektörü ülkemizin büyümesinden güç almış, aldığı gücü ekonomimizin menfaatleri doğrultusuna ve büyümesinde kullanmıştır. Ekonomimiz geliştikçe ve güçlü oldukça bankacılık sektörü büyümeye, güçlü ve sağlıklı olmaya devam edecektir. Temel büyüklüklerde son 20 yılda gelişmekte olan ülkeler ortalamasını yakaladık. Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkeler ortalamalarına ulaşmaya çalışacağız. 100. yaşında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni saygıyla kutluyoruz. Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. Ülkemize emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 16
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Dış politikada 100 yıllık perspektif
1
923’ün 29 Ekim’inde Cumhuriyet’i resmen ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi, aslında meşruiyetini cumhurdan alarak kurulmuş, bir kurtuluş savaşını örgütlemiş ve yürütmüş, barış görüşmeleri yapmış, saltanatı ilga etmiş bir hükümetti. Cumhuriyetin ilanı bu fiili durumun teyidi ve tescilidir. Dolayısıyla Cumhuriyetin dış politikasını inceleme konusu yaptığımız zaman, 1920’nin 23 Nisan’ından başlamak daha doğru olacaktır.
İlter Turan ituran@bilgi.edu.tr
Dünya dengeler değ ş m ar fes nde… Çok yönlü l şk ler koruyan, tüm aktörlerle y l şk ler gütmey gözeten, ops yonlarını açık tutan b r pol t kaya ht yaç var.
DUNYA
16
CMYK
TBMM HÜKÜMETİNİN DIŞ POLİTİKASI (1920-1923) TBMM’nin kurulmasını simgelediği yeni cumhuriyetin dış politikasını bakacak olursak, Meclis’in açılışı, İstiklal Savaşı’mızı yürüttüğümüz emperyalist ülkelere yönelik, artık karşılarında örgütlenmiş bir devlet olduğunu ifade eden açık ve kesin bir mesajdır. Yeni devletin birincil sorunu ülkenin işgalini sonlandırmak olduğundan, dış politikası da bu amaca göre şekillenmiştir. En son tahlilde, yenilmesi gereken Yunanistan ve onu destekleyen İngiltere idi. TBMM Hükümeti bu ana mücadeleye hedef daraltarak hazırlanmıştır. En kolay sonlandırılacak çatışma Doğu’da Ermenistan’a karşı yürütülendi. Vakit kaybetmeden başlatılan bu savaş Ankara’nın milli ordusunun başarısıyla sonuçlanmış, 1920 Aralık ayında Gümrü Anlaşması ile bu cephedeki mücadele sonlandırılmıştır. Ardından Urfa-Maraş ve Gaziantep’te Türk ordusu tarafından kazanılan başarılar, Suriye’de zaten hakimiyetini tesis etmiş olan Fransa’yı da uzlaşmaya doğru itmiş, 20 Ekim 1921’de Ankara’da imzalanan anlaşma ile Türkiye ile Fransa arasında barışçıl ve dostane ilişkilerin gelişmesi için önemli bir adım atılmıştır. Aynı dönemde İtalya, İngiltere’nin Yunanistan’ın Ege’yi işgaline yeşil ışık yakmasına kızarak, Türk hükümetine karşı daha mülayim bir politika izlemeğe başlamış, Milli ordunun başarıları karşısında Anadolu’yu tahliye etmeye karar vermek yanında, silahlarının bir bölümünü de Yunan güçlerine kullanılsın diye Türklere bırakmaya karar vermiştir. Böylece, Büyük Taarruz başladığında diğer cephelerdeki mücadeleler bitirilmiş, tek hedefe odaklanma ortamı da sağlanmış oluyordu. Bu harekatın altında artık tek hedefe odaklanabilen çok başarılı bir dış politika yatıyordu. 9 Eylül’de İzmir’de tam bir başarıyla taçlanan bu politikanın altında nasıl bir dış politika stratejisi yatıyordu? İlkin sınırları Misak-ı Mili ile belirlenmiş toprakların işgalden
kurtarılması gibi net bir hedefin varlığına işaret etmek gerekiyor. İkinci olarak, daha zayıf düşmandan başlayarak daha zoruna karşı ilerlendiği; her aşamada sağlanan başarı ve anlaşmalarla, eski düşmanın etkisizleştirilmesi ve mümkünse dostlaştırılması, yeni Türk hükümetini desteklemesi öngörülüyor. Üçüncü olarak, hasımlar arasındaki anlaşmazlıklardan ve rekabetten yararlanıldığı dikkati çekiyor. Fransa ile anlaşma yapılması, İtalya’nın etkisizleştirilmesi, İngiltere ve Yunanistan’ın yalnızlaştırılmasını bu yaklaşımın ürünleri olarak değerlendirmek gerekir. Dördüncü olarak, aynı rakiplerle mücadele eden diğer ülkelerle işbirliği yapılmasına gayret ediliyor. Milli Mücadele sırasında Sovyetlerle geliştirilen yardımlaşma bunun canlı örneğidir. Beşinci olarak, dış siyasete bir pragmatizm ve gerçekçilik hakim olmuştur. TBMM Hükümeti kazandığı zaferlerin hedef büyüterek yeni mücadelelere yol açmasına izin vermemiş, tam tersine barışın inşası için bazı hedeflerinden fedakarlık yapmayı dahi göze almıştır. Nitekim Lozan’da, anlaşmanın mümkün olması için Musul-Kerkük sorununun çözümü ertelenirken, ülkenin bağımsızlığı için zorunlu olan kapitülasyonlar kaldırılmış ama Osmanlı borçları büyük ölçüde üstlenilmiş, bunun yanında tüm vatandaşlara eşitlik vaat edilerek, herhangi bir ülkenin bir azınlığın koruyucu meleği olması kabul edilmemiştir. CUMHURİYET’İN İLK DÖNEMİNDE DIŞ POLİTİKA Lozan’la gelen barıştan üç ay sonra ilan edilen cumhuriyetin dış politikası neydi? Dış politikanın genel amacının bir ülkenin güvenliğini ve refahını sağlamak olduğu hatırlanırsa, bu ikili amacın o dönemde ülkede egemen olan şartlarda nasıl gerçekleştirilebileceğine bakmak gerekiyor. Evet, şartlar nelerdi? Bir kere, cumhuriyet yeni kurulmuş bir rejimdi, öncelikle içte otoritesini sağlamlaştırmak baskısını hissediyordu. Sonra, on yıllardır süren savaşlarda varlıklarını tüketmiş, fakirleşmiş ve artık savaşmak istemeyen bir nüfus tevarüs etmişti. Ekonomiyi yeniden inşa etmek mecburiyetinde idi. O zaman soralım: bu iki kısıt izlenecek dış politikayı nasıl etkilemiştir? Cevap oldukça basit: dış politika büyük kaynak kullanımı gerektirmeyen yöntemlere yürütülecekti. İçte yeni devletin teşkilatlanmasını, otoritesini sağlamlaştırması ve iktisadi hayatı canlandırması için kullanması gereken kaynakların dış politika eylemlerine tahsisi mümkün
gözükmüyordu. Dış politikada büyük kaynak kullanmayı gerektirmeyen araçlar arasında devletler hukukuna uygun davranmayı ön planda tutmak, ihtilafları müzakereler özellikle uluslararası konferanslar vasıtasıyla veya uluslararası yargı dahil uluslararası örgütler aracılığıyla çözmek; ve silahlı güç kullanmayı gerektiren taahhüt ve eylemlerden kaçınmak bulunuyordu. Ancak, Cumhuriyetin bu yöntemleri kullandığı ortam son derece karmaşık ve istikrarsız bir ortam olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Bu ortamın en belirgin özelliği savaşı kazanan devletlerin kaybedenlere zorladığı barış anlaşmaları nedeniyle mağlup ülkelerde tümünde revizyonist hareketlerin gelişiyor olmasıdır. Birinci Dünya Savaşının sona ermesi üzerin-
Türk ye'n n İk nc Dünya Savaşı sonuna kadar zled ğ dış pol t ka tarafsızlık pol t kasıdır. Tarafsızlık pas f b r tutum almayı gerekt rm yordu.
den çok süre geçmeden yeni bir savaşa doğru yol alındığı belli olmuştu. Türkiye ise, diğer mağlup ülkelerden farklı olarak bir ulusal kurtuluş mücadelesi vermiş, yeni bir devlet kurmuş, bunu sağlamlaştırmayı ve geliştirmeyi öngören bir yola girmişti. Barışa ulaşmak için Lozan’da kabullendiği özverileri geri kazanmaya çalışarak varlığını tehlikeye atmayı düşünmüyordu. Bu istikrarsızlık ortamında revizyonizmin yarattığı tehlike, eski düşman Avrupa’nın emperyalist devletleriyle ilişkilerini geliştirmesini gerektiriyorsa da, revizyonistlere karşı açık tavır alarak mukadder görünen bir savaşta onların hışmına uğramaya gerek yoktu. Buna karşılık, kendisi de yeni kurulmuş ve Türk kurtuluş mücadelesine yardımcı olmuş olan Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkilerine, bu ülkenin izlediği ideoloji ve inşa etmeğe çalıştığı toplum modeli bir sınır getiriyordu. Bu koşullara en uygun tercih tarafsızlık idi. Nitekim, Cumhuriyetin ilanından İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar izlenen dış politika tarafsızlık politikasıdır. Tarafsızlık uluslararası politikada pasif bir tutum almayı gerektirmiyor, birbiriyle rekabet içinde
olan ülkelerin mücadelelerinde yandaş olmamayı gerektiriyordu. Nitekim tarafsızlık gereklerini ihlal etmeden Türkiye gerek İngiltere ve Fransa, gerek Almanya ile savunma ittifakları yapabilmiş, Rusya ile ilişkilerini dostluk ve saldırmazlık temeline oturtabilmiş, Balkan ülkeleriyle savunma paktları kurabilmiştir. Bu politikanın büyük ödülü Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı dışında kalmayı başarabilmiş olmasıdır. Bunun yanında, Lozan’da çözümü ertelenen Musul meselesinde uluslararası yargı kararını İngiltere lehine vermiş olması bir yana bırakılacak olursa, Türkiye tarafsızlığını koruması sayesinde 1936’da Möntrö Anlaşması ile Boğazlarda egemenliğini tesis etmiş, 1938-39 döneminde Fransız yönetimi altında olan Hatay’ı yeniden Türkiye’ye katmıştır. 1932’de Cemiyet-i Akvam üyeliğine davet edilmiş olması ise ülkemizin uluslararası camianın bağımsız ve saygın üyesi olduğunu tescil eden bir gelişmedir. BATI İTTİFAKI’NIN VAZGEÇİLMEZ ORTAĞI (1945-1980) Almanya’nın yenileceği kesinleştikten sonra, savaş sonrası oluşacak yenidünya düzeni henüz savaş bitmeden şekillenmeye başlamıştı. Bu düzende ABD ve Sovyetler iki rakip olarak bu düzenin mimarı olacaklardı. Savaşa katılmamakta direnerek Sovyetlerin kızgınlığına hedef olan Türkiye, bir de Boğazların statüsünün ve Doğu sınırının Rusya lehine değiştirilmesi talepleriyle karşılaşınca, iki savaş arası izlediği tarafsızlık politikasını sürdüremeyeceğini gördü. Gidebileceği yol, şekillenmekte olan Batı Blokunun bir parçası olmaktı. Hükümet bu yöndeki çabalarını sıklaştırdı. Çabalar, Batı savunmasını düzenlemeyi üstlenen Amerika’dan karşılık buldu. Türkiye’ye 1947’de iktisadi yardım olarak başlayan destek, 1952’de Türkiye’nin NATO’ya girmesiyle sonuçlandı. Türk dış politikasının yeni çizgisi Batı Blokuyla her yönden bütünleşmekti. Blokun sınırında olması, kendisini bir cephe ülkesi olarak görmesi yanında NATO’ya girerken bazı Avrupalı ülkelerinin sergilediği tereddüt, Türkiye’yi ittifaka en güçlü bağı olan üyelerden biri yaptı. Ancak, Türkiye başından itibaren Batı ile ilişkisini sadece savunma alanıyla sınırlamayı yetersiz bulmuştu. Savaştan sonra Batı’da işbirliği amaçlı her türlü girişimin içinde yer almaya çalıştı. Avrupa Konseyi’nin üyesi oldu. OEEC’ye (daha sonra OECD) ve Batı ekonomilerinin düzenli işleyişini amaçlayan IMF, Dünya Bankası gibi kuruluşlar içinde de yer aldı. En önemlisi, 1958’de
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Avrupa Ekonomik Topluluğu kurulduğunda, uzun vadede üyeliğe götürecek olan ortak üyelik için ilk başvuruyu yapan iki ülkeden biri Türkiye, diğeri Türkiye ile benzer dış politika çizgisi izleyen Yunanistan idi. Türkiye’nin Batı Bloku ile çok yönlü bağının temelinde ortak güvenlik endişeleri yatıyordu. Türkiye’nin güvenliğe katkısını başarılı şekilde yerine getirebilmesi için güçlü bir silahlı güce ve istikrarlı bir ekonomiye sahip olması önemliydi. NATO bağlantısı Türkiye’nin silahlı kuvvetlerini modernleştirmesine önemli katkılarda bulundu. İkinci Dünya Savaşı sonunda Türk ordusunun donanımı eski ve eksikti. Bu eksiklik sistematik olarak giderildi. Türk ekonomisinin karşılaştığı güçlüklerin aşılmasında da İttifak bağlarının önemi azımsanmamalıdır. 1950’li yılların ortasında başlayan, 1960’dan sonra hızlanan ithal ikameci kalkınma sürecinde ekonomi genişliyor, bu genişleme dış alem gelirlerini arttırmadığından, bir aşamada döviz yetmezliği had safhaya varıyor, üretim düşerken enflasyon hızlanıyordu. Hükümetin döviz kurunu sabit tutması, bunalımı daha da şiddetlendiriyordu. Bu ortamlarda, ülkenin iktisadi istikrarını tesis etmek için ABD ve bilahare başta Almanya olmak üzere diğer Avrupalı müttefikler bağış ve kredilerle Türk ekonomisinin istikrarının iadesine yardımcı olmuşlardır. Hiçbir nimet külfetsiz gelmiyor. Türkiye’nin savunma bağlantıları Türkiye’yi bazı risklere açarken, bazı alanlarda da eylemlerine sınırlar getiriyordu. Örneğin, ABD’nin İncirlik’te U-2 casus uçakları bulundurduğu, bunların Sovyetler üzerinden uçarak istihbarat topladıklarını Türkiye ancak Pakistan’dan kalkan uçaklardan birinin Rusya üzerinde vurulması sonucu öğrendi. Keza, Adana’da bulundurulan nükleer başlıklı Jüpiter ve Thor füzelerinin geri çekilmesinin Sovyetlerin Küba’daki füzelerini çekmesinin karşılığı olduğunu olay bittikten sonra anlayabildi. Daha ciddi bir bunalım Rum çetecilerin Kıbrıs Türklerini temizlemeye girişmeleri karşısında Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahaleyi tasarladığı zaman geldi. Başkan Johnson’un mektubuna göre böyle bir harekete Sovyetler cevabi bir hareket başlatırlarsa, Türkiye NATO’ya güvenmemeliydi. Amerika’nın sağladığı silahlar ise onun onaylamadığı maksatlar için kullanılamazdı. Bu sıkıntılar ilişkiyi sarstı fakat Soğuk Savaş’ın yoğun olarak devam ettiği yıllarda tüm NATO üyeleri Amerikan liderliğini kabullenmek mecburiyetinde kalıyorlardı. 1974’te Kıbrıs’ta Yunanistan’ı yöneten cuntanın tahrik ettiği Sampson darbesi işe bu ülkeyi ilhak girişimi karşısında Türkiye Kıb-
DUNYA
17
CMYK
rıs’a müdahale edince Amerika ile ilişkilerde ciddi bir zedelenme ortaya çıktı. Amerikan yönetimi eylemi nispeten anlayışla karşılasa da, etnik lobilerin etkisine açık ve yürütmeyle iddialaşmaya düşkün Kongre Türkiye’ye silah ambargosu koydu. Türkiye de Amerika’ya tanıdığı askeri kolaylıkları sınırladı. 1977’de ambargo kalksa da, ilişkiler 1980’de imzalanan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması çerçevesinde, karşılıklı çıkarları daha iyi gözeterek yürütülmeye başlandı. BATI İTTİFAKI’NIN OTONOM ORTAĞI (1980-2010) Avrupa’da cepheleşmeyle başlayan Amerikan-Sovyet rekabeti, özellikle iki süper güç arasında nükleer dehşet dengesi kurulunca, tedricen istikrara kavuştu. Avrupa’da savaştan kaçınılacak, dünyanın başka bölgelerinde vekiller aracılığıyla yürütülen savaşlar dahil, nükleer çatışmaya yol açmayacak her türlü mücadele yapılabilecekti. Doğu-Batı ilişkilerindeki yumuşama, Nato’nun Amerika dışındaki üyelerine dış politikalarında daha esnek davranma fırsatı da yaratıyordu. Türkiye’nin iktisadi gelişme modeli 1980 yılının başında değişince böyle bir ortamın varlığı daha da önem kazandı. Türkiye’nin dönemsel krizlere açık olan ithal ikameci kalkınma modeli, 1973’teki petrol krizinden sonra giderek sürdürülemez bir nitelik kazanmıştı. Buna karşılık, otuz yıldır uygulanan model Türk ekonomisinin gelişerek uluslararası pazarlara mal ve hizmet sunabilecek düzeye ulaşmasına imkan vermişti. 24 Ocak 1980’de Demirel Hükümeti beklenmedik bir dizi tedbiri devreye sokarak, bir gecede ithal ikameci politikanın terkine ve ihracata dayalı büyüme modelinin benimsenmesine karar verince, iktisadi istikrarın teessüsünü amaçlayan yeni modelin uygulanmasına geçildi. Bundan böyle Türkiye, daha sonra Prof. Kemal Kirişçi’nin deyimiyle, “tüccar devlet” olacaktı. Tüccar devletin stratejisi ise eski piyasalarda ticari varlığını genişletirken, yeni piyasalara ulaşmaktı. Tüccar devlet, komşularıyla siyasi ihtilaflarını yumuşatır, herkesle iyi geçinmeye ve yeni dostluklar kurmaya gayret ederdi. Türkiye’nin iktisadi nedenlerle dış politikasını esnekleştirilmesini uluslararası alandaki gelişmeler de destekliyordu. Sovyet Bloğu çözülmeye başlamıştı. On yıl içinde önce Varşova Paktı, sonra da Sovyetler’in kendisi dağıldı. Uluslararası politikada Sovyetlere yakın duran Suriye ve Irak gibi Arap ülkeleri de komşularıyla daha iyi ilişkiler kurma baskısını hisseder oldular. Türkiye ise tüm Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmeye yönel-
di. Kültürel yakınlığımız olan Kafkas ve Orta Asya ülkeleri ile bağların geliştirilmesine çalışıldı. En önemlisi Rusya Federasyonu Türkiye’nin önemli bir iktisadi ortağı oldu. Daha sonraki yıllarda iktisadi saiklerin itici güç oluşturduğu Türk dış politikası zamanla Afrika’yı, diğer Asya ülkelerini ve Latin Amerika ülkelerini de ilgi alanı içine almağa başladı. Anahatları özetlediğimiz 1980-2010 dönemi dış politikasında izlenen çizgi, Batı dünyası ile geleneksel bağların ihmalini gerektirmiyordu. Güvenlik konularının öneminin nispeten azalması AET (sonradan AB) ile ilişkilerin gelişmesi için olumlu bir ortam yaratmıştı. İhracata dayalı büyüme,
Dünya dengeler n n değ ş m arefes nde, çok yönlü l şk ler koruyan, tüm aktörlerle y l şk ler gütmey gözetleyen pol t kalara ht yaç var.
ithal ikameci modelin iktisadi entegrasyona uzak duran, tereddütlü yaklaşımını etkisizleştirmişti. 1987’de AB’ye tam üyelik başvurusu yapıldı. 1996’da Türkiye AB ile ilişkilerinde çok önemli bir adım atarak Gümrük Birliği anlaşması imzaladı. 1999 sonunda ise, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden ve eski Varşova paktı üyelerini üye almasından sonra Türkiye’nin üyeliğine pek istekli olmayan AB, yine de güvenlik ve iktisadi bakımdan Türkiye’den vazgeçemeyeceğini görerek Türkiye’yi üyeliğe davet etti, 2004 yılında üyelik müzakerelerinin başlaması için gerekli şartların yerine getirildiğini kabul etti ve müzakereler 2005 Ekim ayında başladı. Türkiye aynı dönemde NATO’nun hemen her eylemine katıldı. Afganistan’a, Balkanlar’a asker gönderdi. Somalili deniz korsanlarına karşı oluşturulan deniz devriyesinde dahi görev aldı. Kendi güvenliği açısından pek memnun olmasa da, Amerika’nın Irak’ı ilk işgali sırasında Kuzey’deki Kürt nüfusu korumak için devreye soktuğu Çekiç Gücü bile destekledi. Buna karşılık, 2003 yılında müttefiki Amerika ile arasında ciddi bir ihtilaf ortaya çıktı. O yıl, Amerika Saddam Hüseyin’in nükleer ve biyolojik silahlar geliştirdiği gerekçesiyle Irak’ın yeniden işgalini planlamış, Kuzey Irak’a sokacağı gücü Türkiye üzerin-
den sevk etmek üzere Türk hükümeti ile anlaşmıştı. Ancak hükümet, parlamentoda karşılaştığı direnç karşısında bir oy farkla bu sözünü yerine getiremedi. Bu sonuç Amerikan tarafında büyük hayal kırıklığı yarattı ve özellikle askeri alanda günümüze kadar süregelen bir güven bunalımının da temelini oluşturdu. Bütün güçlüklerine rağmen, 1980-2010 dönemi, Türkiye’nin uluslararası alanda yıldızının parladığı bir dönemdir. Ülkemiz arada krizler yaşamasına rağmen önemli iktisadi gelişme sağlamış, iktisadi ve siyasi bakımdan yükselen bir güç olarak değerlendirilmiştir. G-20 üyesi olmuştur. Türkiye’nin gerek Orta Doğu gerek Balkanlar’da bütün ülkelerin güvendiği, ilişkilerini geliştirmek istediği, arabuluculuğunu kabul ettiği bir konuma ulaştığı da unutulmamalıdır. Orta Doğu’da diğer ülkelerin yaşadığı iç bunalımlar başta Mısır, bu ülkeleri güçsüzleştirmiş, Türkiye iktisadi başarıları ve siyasi istikrarı ile bölgede herkesin liderliğini benimsediği bir ülke olmuştur. Türk dış politikasının 2010’da başlayan yeni dönemine geçmeden önce, TBMM’nin açılışından itibaren yaşadığımız dört dönemin ortak yönleri üzerinde bazı özet tespitler yapmak istiyorum. 1920-2010 DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ Türk dış politikasında şu ana kadar incelediğimiz dört dönemin ortak özellikleri var mıdır? Kanaatimce dört ortak özellik dikkati çekiyor. İlkin, uluslararası durumun gerçekçi bir değerlendirmesi yapılıyor. Dünya siyaseti nereye doğru evriliyor, hangi aktörler hangi hedefleri güdüyorlar, aralarında ne gibi ihtilaflar var, hangisi ile hangi konularda ortak çıkarlar var, ne oranda işbirliği yapılabilir, tüm bunlar inceleniyor. İkinci olarak, benzer bir şekilde, ulusal imkanların da gerçekçi bir değerlendirilmesi yapılıyor. Ülkenin dış siyaset amaçları için sahip olduğu kaynaklar, bunların kapsamı, hangi amaçlar için kullanılabileceği ve benzeri hususlara bakılıyor. Üçüncü olarak, ilgili devlet kurumlarının katılımıyla, toplanan verilerin ışığı altında ülkenin güvenliğini ve refahını sağlamak için izlenecek dış politikanın ana çizgileri ve somut uygulama adımları belirleniyor. Sözü edilen ilgili devlet kurumlarının arasında Dış İşleri, Genel Kurmay, istihbarat kurumları yanında konuya göre bürokrasinin diğer ilgili kurumları, bunlara yön verecek olan hükümet ve devletle toplumu siyaset düzeyinde bağlantılandıran iktidar ve muhalefetiyle parlamento yer alıyor. Dördüncü olarak, dış politika tartışılmakla birlikte, iktidar ve muhalefet dış politikanın genel yönü konusunda belirli bir
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 17
mutabakatı koruyarak hareket etmeğe itina ediyorlar. Bu özelliklerin nitelediği süreç sonunda belirlenen dış politika ani değişiklikler sergilemiyor, zikzaklar çizmiyor, temel vasfı istikrarı oluyor. Türkiye’nin iyi tasarlanmış, değişime uyum sağlayan istikrarlı bu dış politikası ülkemizi uluslararası camianın saygı duyulan ve güvenilen bir üyesi yapmıştır. YENİ DÖNEM TÜRK DIŞ POLİTİKASI (2010-) AK Parti hükümetinin göreve geldiği 2002 yılında önceki hükümetlerden devralarak devam ettirdiği gelenekselleşmiş dış politikadan memnun olmadığına ilişkin bazı olaylar bulunmakla beraber, 2010 yılı sonunda başlayan Arap Baharı Türk Dış Politikası için esas dönüm noktası oldu. Hükümet, yıkılan rejimlerin yerine geçecek en güçlü aday olarak Müslüman Kardeşler çizgisindeki siyasi hareketleri gördü. Ortaya çıkan güç boşluğunda, yeni iktidarları destekleyerek Türkiye’nin bölgesel lider olabileceğini düşündü. Yeni politikanın doğuracağı sorunlara işaret eden, başta Dış İşleri kadrolarının temsil ettiği geleneksel dış politika seçkinleri, siyasa yapımı sürecinden dışlandı; birikimi ve deneyimi olmayan kadrolarla ikame olundular. İç ve dış politika aynı siyasal sürecin değişik veçhelerine dönüşmeye başladı. Aynı dönemde, uluslararası düzene karşı, geçmiş dönemlerde Üçüncü Dünyacılar tarafından ifade edilen tutumları andıran bir söylem benimsendi. En üst düzeyde yapılan konuşmalarda düzenin değişmesi gereğine sıkça işaret edilir oldu. Yeni gelen dış siyaset yapım ve uygulama sürecini ideolojikleştirme, iç siyasetleştirme, kurumsallıktan uzaklaştırma ve profesyonellikten koparma sözleriyle özetlemek mümkündür. Genel bir değerlendirme yapacak olursak, Türkiye’nin yeni dış politikasının beklenen sonucu verdiğini söylemek mümkün gözükmüyor. Dünya dengelerinin değişim arifesinde, çok yönlü ilişkileri koruyan, tüm aktörlerle iyi ilişkiler gütmeyi gözeten, opsiyonlarını açık tutan bir politikaya ihtiyaç varken, Türkiye müttefikleriyle ilişkileri zayıflayan, yeni dostluklarının yeterince güvenli olmadığı bir duruma sürüklendi. Büyük kaynak tüketen Suriye müdahalesinden nasıl çıkılacağı bilinmemektedir. Buna karşılık, izlenen dış politikanın kapsamlı bir biçimde gözden geçirileceğinin ipuçları mevcut değildir. Halbuki, TBMM’nin açılışının 100’üncü yılında, ilk 90 yıl izlenen politikanın yapılış ve yürütülüş esaslarına dönerek dış politikamızı yeniden belirlemeye ihtiyaç vardır.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 18
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
M ll egemenl ğe ve üret me dayalı modelle büyüyeceğ z M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU TOBB BAŞKANI
Yaşadığımız COVID-19 salgını moraller m z ve nancımızı bozmasın. Bu günler geçecekt r elbet. Ve b z salgının etk ler geçt ğ nde çok daha büyük b r şevk ve az mle çalışmaya, üretmeye, büyümeye devam edeceğ z.
23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı bu sene 100’üncü kez kutluyoruz. Tam bir asır önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları öncülüğünde yürütülen Büyük Kurtuluş Savaşımızın en önemli aşamalarından birisiydi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı. Ulusal egemenlik kavramı hayatımıza bir daha çıkmamak üzere yerleşti. Türkiye, milli egemenliği ile çağdaşlaşma yolunda koşar adım yola çıktı. Geleceğimiz artık daha da aydınlık. Kimsenin şüphesi olmasın. Milletinin sağduyusuna, inancına, değerlerine güvensin. Ülkemiz gerek ekonomide, gerek insan haklarında hiçbir şeyden çekinmeden ilerleyecektir. Dünya ile rekabet eden, her ülkeye mal satabilen ve artık katma değeri yüksek
ürünler ihraç eden bir konumundayız. Son günlerde yaşadığımız COVID-19 salgını morallerimizi ve inancımızı bozmasın. Bu günler geçecektir elbet. Ve biz salgının etkileri geçtiğinde çok daha büyük bir şevk ve azimle çalışmaya, üretmeye, büyümeye devam edeceğiz. Milli egemenliğe ve üretime dayalı bir modelle büyüyeceğiz. Türk iş dünyası olarak buna inancımız tamdır. 23 Nisan hepimiz için çok özel ve duyduğumuzda içimizi pır pır ettiren bir tarihtir. Çocukluğumuzdan beri hissettiğimiz bu heyecanı bizler de çocuklarımıza ve gençlerimize fazlasıyla hissettirmek ve 23 Nisan’ın neden bu kadar önemli olduğunu anlatmak zorundayız. İnanıyorum ki; milli egemenlik bilinciyle büyüyen çocuklar aydınlık yarınların mimarı olacaktır. Yarının gençleri olan çocuklarımız geleceğimiz için en büyük güvencedir.
Canları pahasına, vatanımız için kurtuluş mücadelesi veren ve bu gurur gününü bizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bütün silah arkadaşlarına şükran ve minnet duyuyoruz. Milli egemenlik ülkemiz için vazgeçilmez bir yönetim biçimidir. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke olmanın da gururunu yaşıyoruz. Yüce Atatürk’ün söylediği gibi özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir. Bağımsızlık mücadelemizin hemen ardından aslında bizim ebediyete kadar sürecek medeniyet yarışımız başlamış ve gelecek nesillerin önüne en büyük hedef olarak konulmuştur. Bu hedef yolunda; bizler de iş dünyası olarak hiç durmadan çalışarak, istihdamı ve üretim gücümüzü büyütmeye devam edeceğiz.
Geleceğin büyükleri için şirketler coşkuyu eve taşıdı Turkcell’den 100. yıla özel çocuk derg s Turkcell’in dijital yayıncılık platformu Dergilik, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı özel bir dergi ile kutluyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100’üncü yılında yayımlanan 23 Nisan Özel Dergisi’nde her çocuk resimlerini ve yazılarını tüm Türkiye ile paylaşıyor. Çocukların yaratıcı yanlarını ve sınırsız hayal dünyalarını ortaya çıkarmayı amaçlayan bu proje ile 23 Nisan’a dair resimler, şiirler ve kompozisyonlar Dergilik kullanıcılarına sunuluyor. Yaşamın ve eğitimin evde devam ettiği bugünlerde, ebeveynler, bu proje sayesinde çocuklarının yeteneklerini değerlendirebilecek ve yıllarca saklayabilecekleri bu dergiyle özel bir anıya sahip olacak.
DUNYA
18
CMYK
Systema r’den çocuklara nefes aldıran teknoloj ler Systemair HKS, çocukların zamanının büyük kısmını geçirdiği iç ortamlarda, taze ve temiz havanın öneminin her geçen gün daha da öne çıktığı bugünlerde, geleceğimiz olan çocuklar için taze hava sağlamak hedefiyle üretmeye devam ediyor. Fabrikalar, alışveriş merkezleri, havalimanları, şehir hastaneleri gibi dev projelerin iklimlendirmesini sağlayarak Türkiye’ye nefes olmaya devam eden firma, sağladığı temiz hava ile çocukların yaratıcılığını artırıyor, salgın hastalıkların yayılmasını engelliyor. Mekanların iç hava kalitesini artırarak alınan her nefesin sağlıklı olduğundan emin olmayı misyon edinen Systemair, çocuklara sağladığı temiz havanın yanında COVID-19 nedeniyle faaliyete geçmeye başlayacak olan pandemi hastanelerinin iklimlendirmesi için de çalışıyor.
L mak Enerj ’den 23 N san’a özel enerj k yarışma Güney Marmara Bölgesi’nde Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 5 milyon müşteriye hizmet veren Limak Enerji, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100’üncü yaşına özel ‘Enerji Verimliliği ve Tasarruf’ konulu resim yarışması düzenledi. ‘Enerji Verimliliği ve Tasarruf’ temalı yarışmaya Türkiye’nin her yerinden çocuklar, Limak Enerji’nin Facebook, Twitter ve Instagram hesaplarını etiketleyerek, yaptıkları resmin fotoğrafını #geleceğiaydınlatıyoruz hashtagiyle paylaşarak katıldılar. Düzenlenen yarışmada çocuklar 6-9 yaş ve 10-14 yaş olmak üzere iki kategoride yarıştılar. Yarışmanın sonunda jüri tarafından belirlenen birincilere 500 TL, ikincilere 400 TL, üçüncülere 300 TL’lik BKM Kitap’tan hediye çeki verildi. Limak Enerji’nin müşteri işlem merkezlerine gelen tüm müşterilere de ayrıca Geleceğin Enerjisi, Enerjik Tatil Boyama ve Etkinlik Kitabı ve boyama kalemi hediye ediliyor.
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
100 yıl öncen n heyecanını geleceğ n umudunu taşıyoruz ABDURRAHMAN KAAN MÜSİAD GENEL BAŞKANI
23
Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışıyla egemenliğin millete ait olduğunun tüm dünyaya haykırıldığı ve tarih sayfasında, Türk milletinin yeniden doğuşunu temsil eden kutlu gündür. Aynı zamanda tüm dünya çocuklarına armağan edilen bu gün, milletçe sarılmaya, birlik olmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu zorlu zamanlarda, bizlere bir kere daha umut aşılayan bir nefes olmaktadır. COVID-19 salgını nedeniyle sosyal izolasyon gereği birbirimizden uzak düştüğümüz bu günlerde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı her şeye rağmen buruk geçirmeyeceğiz; fiziki mesafelerin, bizleri kalben uzaklaştırmasına izin vermeden, bir aradaymışçasına coşkuyla, sevgiyle kutlayacağız. En kıymetli varlıklarımız olan çocuklarımızı, geleceğe duyduğumuz heyecanla, umutla yetiştirirken, bizler de büyükler olarak üzerimize düşen görevleri bir kere daha hatırlıyor, sorumluluklarımızın bilinciyle onlara daha adil, daha güzel bir dünya bırakabilmek için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Bizler iş insanı olmanın yanı sıra, bu milletin birer evladı olarak, yetiştiğimiz topraklara vefa borcumuz olduğunu biliyoruz. Bu farkındalıkla, içinden geçmekte olduğumuz sıkıntılı günlerde, daha çok çalışarak, üreterek ve başta yakın çevremiz olmak üzere tüm milletimize umut aşılayarak yolumuza devam etmeyi de borç biliyoruz. Bizler, 100 yıl öncenin heyecanını, geleceğin umudunu her zaman içimizde taşıyoruz. Atalarımızın, yaşanan bin bir zorluğa, üzerimize yönelen kötü emellere rağmen ümidini yitirmeden bu topraklara sahip çıktığını bir an dahi unutmadan, bu günlerin de geçeceğine, yine ferah günlerde geleceğe hep birlikte yürüyeceğimize inanıyoruz. Bu inancı, ülkemizin bütün güzel insanlarıyla paylaştığımızı ve yalnız olmadığımızı biliyor, bunun iç huzuruyla yılmadan, yorulmadan çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 100’üncü yılını ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyor, geleceğimizin anahtarı olan çocuklarımıza sevgiyle sarılıyorum.
Seger’den “ev nde en mutlu olduğun an” yarışması Her 4 saniyede 1 korna üretim kapasitesi ile havalı ve elektrikli korna imalatı gerçekleştiren Seger, bu yılki 23 Nisan coşkusunu evlerinde yaşayacak çocuklara, “Evde hayat nasıl geçiyor?” temasıyla resim yarışması düzenliyor. 6- 10 yaş grubu çocuklara yönelik düzenlenen resim yarışmasında katılımcılardan evlerinde en mutlu olduğu anları resmetmesi isteniyor. Firmanın sosyal medya hesaplarından duyurulacak resim yarışması, 23 Nisan günü başlayıp, 15 Mayıs tarihinde sona erecek. Sosyal mesafenin korunmasına da dikkati çeken Seger, yarışmanın başvurularını da yine sosyal medya hesapları üzerinden direkt mesaj olarak alacak. 23 Nisan resim yarışmasının sonuçları 15 Mayıs tarihinde açıklanacak.
DUNYA
19
CMYK
23 N san Ulusal Egemenl k ve Çocuk Bayramı’nı her şeye rağmen buruk geç rmeyeceğ z; f z k mesafeler n, b zler kalben uzaklaştırmasına z n vermeden, b r aradaymışçasına coşkuyla, sevg yle kutlayacağız.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 19
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 20
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Geleceğ n nes ller ne, y b r eğ t m borçluyuz SİMONE KASLOWSKİ TÜSİAD BAŞKANI
M
illi birlik ve toplumsal çoğulculuğumuzun en yüksek ifadesi olan TBMM, hedefleri ile her zaman yolumuzu aydınlatan, demokrasi ve egemenliğimizin teminatı olan Cumhuriyetimizin temellerini attı. Bizlere eşitlik ve özgürlüğe dayalı bir geleceği armağan eden Gazi Meclisi'mizin 100. yılını kutluyor, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimizin tüm kurucu kuşaklarını saygıyla ve minnetle anıyoruz. Zamanının çok ötesindeki vizyonuyla bu günü çocuklara armağan eden Mustafa Kemal Atatürk egemenlik ve geleceğin ayrılmaz bir bütün olduğunu bize göstermiştir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı bize ülkenin asıl sahipleri olan çocuklarımıza ve gençlerimize sorumluluğumuzu hatırlatmaktadır. Cumhuriyetle kazanı-
lan değerler egemenliğimizin de temelidir. Bu değerleri korumamız için genç nesillerimize çağın imkanlarını ve gerekliliklerini yakalayan iyi bir eğitim vermemiz ülke olarak en önemli sorumluluğumuzdur. Çocuklarımızın, gençlerimizin nitelikli eğitim almasını sağlamamız hem onların kendi potansiyellerini gerçekleştirmeleri hem de ülkemizi hedeflediğimiz büyüme ve refah düzeylerine taşıyabilmeleri için elzemdir. Giderek daha yakından gözlemliyoruz ki, dünya her anlamda hızlı bir dönüşüm içinde. Bu dönüşüm, yeni zorluklar ve yeni imkanları beraber getiriyor. Teknoloji geliştikçe, insan, üretimde fiziksel gücü yerine zihinsel potansiyelini kullanacak şekilde ön plana çıkıyor. Meslekler ve işler giderek daha fazla beceri gerektiriyor. Yeni nesilleri şimdiden öngöremediğimiz bir dünyaya ve sürekli değişime hazırlamak tüm dünyanın baş etmeye çalıştığı bir meseledir. Bu noktada eğitim sistemlerine çok önemli bir rol
düşüyor. Çocuklarımızı bilime meraklı, araştırmaya hevesli, yaratıcı, zorluklara dayanıklı, disiplinlerarası düşünebilen, işbirliğine yatkın, duygularını tanıyan ve anlatabilen, empati yapabilen, farklılıklara saygı duyan, düşüncelerini özgürce ifade edebilen, çevresel ve sosyal farkındalığı yüksek bireyler olarak yetiştirmek için tüm imkanlarımızla çalışmalıyız. Bu potansiyeli ailede, okullarda, çalışma hayatında ve yaşam boyunca desteklemeyi başaracak bir ekosistemi oluşturabilmeliyiz. Geleceği emanet edeceğimiz nesillere, iyi bir eğitim borçluyuz. COVID-19 krizi nedeniyle içinde bulunduğumuz bu olağanüstü dönemi işbirliği, güven, dayanışma ile aşarak gençlerimize hak ettikleri geleceği el birliği ile vereceğiz. Üzerimize düşen sorumlulukları dikkatle yerine getirerek bu süreçte karşımıza çıkan sorunları birlikte yeneceğiz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.
Türk ye Petroller ’nden 1000 çocuğa k tap set
Toyota le çocuklardan ‘Büyük Türk ye Moza ğ ’ Toyota, çocukların 23 Nisan’a kadar yaptıkları hazırlıklar ve bugün çekecekleri tüm fotoğraflarla Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük bir portresini oluşturacak. Çocuklardan gelecek olan binlerce fotoğraf ile www.23nisan100yasinda.com internet sitesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Türk çocuklarına armağan eden Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük bir portresi hazırlanacak. Çocuklar, 100’üncü yıl heyecanını ve kutlamaların görüntülerini Toyota’nın kampanya sitesine yükleyebilecek. Çocuklar, bu sayfadan paylaşılacak eğlenceli görsellerle ortak bir sinerji yaratacak ve “100. Yıl Büyük Türkiye Mozaiği” içinde yerlerini alacak. Bu yıl 23 Nisan’ı kutlamak için okullarda, caddelerde, parklarda olamayacak çocukların, hep birlikte olduklarını göstermek adına etkinliğe tüm Türkiye’nin katılarak evlerin birer bayram yerine çevirmesi amaçlandı.
DUNYA
20
CMYK
Türkiye Petrolleri, koronavirüs salgını sebebiyle evlerinden çıkamayan çocuklar için bugün Instagram hesabı üzerinden gerçekleştirilecek canlı yayınla hikaye saati düzenliyor. Canlı yayında Ayşe Şule Bilgiç, hikayeler ve neşe dolu 23 Nisan şarkısı eşliğinde çocuklarla buluşurken, Türkiye Petrolleri, 1 saat sürecek canlı yayına katılan ilk 1000 çocuğa, Düşyeri TV’den 5’er kitaplık setler hediye edecek. Çocuklar, kendilerine verilecek kodla, hediye edilen dijital kitaplarını isterlerse okuyabilecek, sesli olarak dinleyebilecek ya da dijital video kitap olarak izleyebilecek.
İş dünyası l derler olarak, çocuklarımız ve gençler m z ç n Cumhur yet m z n en öneml değerler olan b l m n, yaratıcılığın, özgür düşüncen n, la kl ğ n ve hukukun üstünlüğünün esas alındığı b r kalkınma sürec ne destek vermeye devam edeceğ z.
Adel’den Ecord ng le ş b rl ğ yle y l k ormanı Adel Kalemcilik, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılına özel olarak drone teknolojisi ile 10 bin tohum atışı gerçekleştirerek, çocukların geleceğine umut oluyor. Evde daha çok vakit geçirmek zorunda olduğumuz bu dönemde şirket, çocukların her yıl olduğu gibi bu yıl da aynı coşkuyla bayramlarını kutlamaları için onlar adına bir İyilik Ağacı Ormanı kuruyor. Hayalindeki İyilik Ağacı’nı çizip #İyilikAğacı hashtagi ile paylaşan her bir çocuk için Adel Kalemcilik, bireysel ve kurumsal çevre bilincini artırmaya yönelik teknolojiler geliştiren bir sosyal girişim olan Ecording ile iş birliği yaparak ağaç tohumlarını dronelar vasıtasıyla toprakla buluşturuyor. Çocuklar ağaçlarının büyümesini izleyebilecek.
Küçükoğlu, koltukları bu kez onl ne olarak çocuklara bırakıyor Küçükoğlu Holding bünyesindeki şirketlerde her yıl yapılan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları salgın nedeniyle bu yıl evlere taşındı. Küçükoğlu Holding İnsan Kaynakları Grup Başkanı Yahya Erçetin, tüm çalışanların çocuklarının evlerinde yapacakları resimleri insan kaynakları birimine göndereceklerini söyledi. Yapılan resimlerin çocukların fotoğrafları ile birlikte holdingin ve şirketlerin sosyal medya hesaplarında yayınlayacaklarını ifade eden Erçetin, gelenekselleştirdikleri çocuklara görev teslim etme etkinliğinin ise bu yıl uzaktan bağlantı ile yine yapılacağını söyledi. Erçetin, “Bu yıl TBMM’nin kuruluşunun 100. yılı. Koronavirüs salgını nedeni ile coşkumuzu meydanlarda yaşayamıyoruz. Ama evlerimizden bu coşkuyu yaşayabileceğiz. Ayrıca 23 Nisan’da tüm holdingimizdeki görevleri çocuklarımıza yine devredeceğiz. Online bağlantı ile yapacağımız bu devir teslim törenini sosyal medyada yayınlayacağız” dedi.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 21
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
“Dış t caret fazlası veren Türk ye” hedef ç n ataktayız İSMAİL GÜLLE TİM BAŞKANI
G
azi Meclisimizin kuruluşunun 100. yılında gerek ülkemiz gerekse dünya önemli bir dönemeçle karşı karşıya kalmış durumda. Son dönemde, modern dünyanın daha önce tecrübe etmediği türden bir kriz yaşıyoruz. Koronavirüs salgını tüm dünyada ülkelerin üretim ve kendi kendine yetmesi noktasında önemli bir farkındalık yaratıyor. Türkiye bu noktada tarihi bir farkındalığa ve gelişmiş bir üretim ağına sahip olması bakımından bu zor dönemde herhangi bir arz sıkıntısı ile karşı karşıya kalmadı. Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatlarıyla, 1937’de ilk birliğimiz olan Doğu Anadolu İhracatçı Birliği’nin kurulması, Atatürk’ün ileri vizyonunun yanı sıra, yerli ve milli üretim ve ihracata verilen önemin mazisini bizlere hatırlatması bakımından mühimdir. Ülkemiz ihracatı özellikle son 20 yılda benzer konumda bulunduğu ülkelere kıyasla pozitif bir ayrışma içerisinde, her geçen yıl ve ay yeni rekorlarla
Ozmo'dan Türk ye'n n lk onl ne çocuk şölen
DUNYA
21
Ozmo, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda coşkuyu şölenle evlere getiriyor. Türkiye’nin ilk online çocuk şölenini düzenleyecek olan Ozmo, sosyal medya hesapları üzerinden yapacağı yayın aracılığıyla evlerde olan çocuklara gerçek bir bayram coşkusu yaşatmayı hedefledi. Ozmo Çocuk Şöleni’nin açılışını ‘Bayram, Bahar ve Çocuk’ konulu konuşmasıyla Ozmo’nun Danışmanı, Dünya Oyun Birliği IPA üyesi, oyun dostu ve savunucusu Prof. Dr. Belma Tuğrul yapacak. Sosyal medyanın sevilen minikleri Maya Başol ve Lavinya Ünlüer çocuklarla birlikte şarkılar, tekerlemeler söyleyecek, dans gösterileri
CMYK
1937’de lk b rl ğ m z olan Doğu Anadolu İhracatçı B rl ğ ’n n kurulması, Atatürk’ün ler v zyonunun yanı sıra, yerl ve m ll üret m ve hracata ver len önem n maz s n b zlere hatırlatması bakımından müh md r.
yeni hedeflere doğru ilerleyişini büyük bir motivasyon ile sürdürdü. 2019'da ihracatımız, 2001’deki seviyesinin beş buçuk katına ulaştı. Bugün Türkiye yıllık bazda 2001’e göre 140 milyar dolar daha fazla ihracat yapıyor. 200’ü aşkın ülkede bayrağımızı dalgalandıran ihracatçılarımızın bu başarıya ulaşması elbette ki tesadüf değil, her bir ihracatçı on yıllardır azimle ve memleket sevdası ile ihracat yapıyor, ülkemizin marka imajını yükseltmek için ürünlerini en yüksek kalitede büyük bir hassasiyetle alıcılarına ulaştırıyorlar. Geçtiğimiz yıl ise 180.9 milyar dolarlık yıllık ihracat ile yeni bir Cumhuriyet tarihi rekoruna ulaştık, 2019’da on iki ayın sekizinde
yapacak. Evrim Akın, onlara soracağı sorular ve çocukların keyifli cevaplarıyla güne neşe katarken, şarkıcı Zeliha Sunal çeşitli atölyeler düzenleyecek. Ozmo Çocuk Korosu çeşitli eserler seslendirirken, Güldüy Güldüy Show oyuncularından Dora Dalgıç da arkadaşlarıyla birlikte etkinlikte olacak. Daha sonra Sunay Akın, oyuncaklarla dolu evini çocuklara gezdirerek oyuncakların hikayelerini anlatacak. Onur Erol, şölende çocukları bir araya getirecek bir ritim atölyesi düzenleyecek. Ozmo’nun online çocuk şöleni Ozmo sosyal medya hesapları üzerinden takip edilebilecek.
aylık bazda rekorlar kırdık. Dünya ticaretinde küçülme yaşanan bir yılda bile gerçekleştirilen bu denli olumlu performans, işte bu geçmişten gelen üretim ve ihracatın önemine dair bilinçte saklı. 2000’lerin başlarında yıllık ihracat hedefimiz 100 milyar dolar olarak belirlenmişti. Bu hedefe 2007’de önemli reform hamleleri ve ihracatçılarımıza verilen destekler ile ulaştık. Bugün sayısı 100 bine ulaşan ihracatçının çatı kuruluşu ve ticaret diplomasisinin saha neferleri olan TİM yönetiminde göreve başlamamızdan bu yana geçmişten gelen bu tecrübe ve bilinç üzerine yeni başarıları inşa ettik. Kırılan tüm bu rekorlarla yetinmeyip “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye” hedefine ulaşmak için katma değerli üretim ve ihracatı önceleyen yaklaşımımızdan asla ödün vermeyeceğiz. 61 ihracatçı birliğimiz ile birlikte gerek sahadaki sorunların ilgili mercilere iletilmesi ve çözümü gerekse her anlamda geçirdiğimiz bu zor günlerde ihracatçılarımıza gerekli motivasyonun sağlanması noktasında çalışmalarımızı her şartta sürdürmeye devam edeceğiz.
M grosTV’den canlı konser ve t yatro Migros’un dijital medyada fark yaratan iletişim kanalı MigrosTV, çocukları keyifli vakit geçirebilmeleri için canlı tiyatro performansından canlı konserlere kadar birçok farklı gösteri ile buluşturuyor. 23 Nisan’ı tüm gün çocuklara ayıran MigrosTV’de çocuklar güne saat 9:00’da İstiklal Marşı ile başlayıp, Bi Dünya Oyuncak isimli etkinlikle devam ettikten sonra, 10:30›da sıra, kurgusu çocukların Migros›a hayallerini anlattığı video, resim ve hikayelerinden oluşturulan Sen yaz ben oynarım isimli oyuna geliyor. Bundan sonra program 11:30›da Dicle Olcay ile çocuk şarkıları, 13:00›te Necmi Yapıcı ile illüzyon gösterisi, 14:00’te Judith Liberman ile masal saati, 16:00’da Üstün Dökmen ile 23 Nisan sohbeti, 18:00’de çocukların sevgilisi Merve Özbey ve 21:30’da büyüklerin sabırsızlıkla beklediği Sertab Erener konseri ile devam edecek.
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 22
T car d plomas m syonumuz le gücümüzü artıracağız NAİL OLPAK DEİK BAŞKANI
üphesiz ki, ülke tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri TBMM’nin kuruluşudur. Türkiye, köklü tarihinin yanı sıra, asırlık ticaret yollarının köprüsü olması sebebiyle, jeopolitik ve stratejik açından dünyanın göz bebeği konumundaki çok güçlü bir ülke. Dünya ekonomisi için de daima itici güç olan Türkiye, G20 içinde yer alan ve küresel ticarete yön veren dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alıyor. Özellikle 1980 yılından itibaren serbest piyasa ekonomisi ile birlikte küresel ekonomiyle bütünleşen Türkiye, sanayi üretimini artırırken dış ticaret hacmini de yükseltmeye odaklandı. Bu ekonomik dönüşümle birlikte yükselen Türkiye ekonomisi, küresel ölçekli krizlerden de etkilenmesine rağmen, büyümeye ve gelişmeye devam etti. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefimize doğru adım adım ilerliyoruz. COVID-19 salgını, küresel ekonomiyi doğrudan etkilemiş durumda. Salgın ile
KoçS stem ‘Ben m Hayal m’ d j tal serg s n açıyor KoçSistem, çocukların gelecekte ne olmak istedikleri ve hedefledikleri meslekler konusunda yaptıkları resimleri dijital bir 23 Nisan sergisinde bir araya getiriyor. 23 Nisan #Benim Hayalim isimli bu sergi için KoçSistem, duyurularını kendi geliştirdiği kurum içi sosyal paylaşım platformu Workplace üzerinden yaptı. Toplanan tüm bu resimler, hem dijital sergide sergilenecek hem de KoçSistem’in sosyal medya hesaplarından video formatında paylaşılacak. Şirketten yapılan açıklamada, “Bu sergi ile KoçSistem olarak çocuklarımızın neyi arzu ettiğini anlama ve geleceklerini keşfetme gibi bir çabaya girmiş bulunuyoruz. Onların hayallerini gerçekleştirdiği sağlıklı ve mutlu günlerde buluşmak dileği ile bütün çocuklarımızın ve ülkemizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarız” ifadelerine yer verildi.
DUNYA
22
CMYK
yeni bir sınav veriyoruz. DEİK olarak, en başından itibaren ‘Önce Sağlık” diyerek ve aynı zamanda tüm tedbirleri alarak “İşlerimizi askıya almıyoruz” dedik. Çarkların optimal seviyede dönmesi gerektiğini dile getirerek işletmelerimiz ile çalışanlarımızın sağlığını ve istihdamımızı korumamız gerektiğiniz söyledik. Ülkemizin geçmiş dönemde yaşanan küresel ölçekli ekonomik krizler de dahil olmak üzere çok önemli tecrübeleri var. Açıkçası krizlerin etkileri, sonuçları ve duruma göre pozisyon belirleme noktasında oldukça hızlı bir ülkeyiz. Yeter ki süreci doğru okuyalım ve hep birlikte mücadele edelim. DEİK olarak, 35 yıl önce merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın “daha fazla ticaret” anlayışı ile temellerimiz atıldı. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliği ve Ticaret Bakanlığımızın koordinasyonuyla ülkemiz adına üstlendiğimiz ‘ticari diplomasi” misyonumuz doğrultusunda dünyanın dört bir yanında 146 iş konseyimizle faaliyet göstermekten gurur duyuyoruz. Bundan sonra da üstlendiğimiz ticari diplomasi misyonumuzu aynı motivasyonla sürdürecek ve Türkiye’nin bu süreci en az
Dünyanın zor b r süreçten geçt ğ bu günlerde üstlend ğ m z t car d plomas m syonumuzu aynı mot vasyonla sürdürecek ve Türk ye’n n bu sürec en az hasarla atlatması ç n var gücümüzle çalışmaya devam edeceğ z.
hasarla atlatması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu zor süreçte ‘Evde Kal” çağırılarına uyan çocuklarımızı da canı gönülden kutluyorum. Ümit ediyorum ki, en kısa zaman içinde yeniden normal yaşantımıza kavuşacak ve çocuklarımızın yeniden dilediği gibi sokağa çıkabileceği güzel günlerde hep birlikte olacağız. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız için daha adil ve daha güzel bir dünya diliyor, bu vesileyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum.
Dünyanın dört b r yanındak çocuklar heyecanı b rl kte yaşadı KidZania İstanbul’un girişimiyle başlatılan 23 Nisan projesine 22 ülkenin 29 şehrinden katılan çocuklar, mesajlarıyla 23 Nisan’ı kutladı. 22 ülke çocuklarının mesajlarının yer aldığı video, KidZania İstanbul’un sosyal medya hesaplarında ve internet sitesinde paylaşıldı. KidZania İstanbul CEO’su Ebru Timur, Meksika’dan Katar’a, İngiltere’den Mısır’a, Kore’den Brezilya’ya, Tayland’dan Türkiye’ye kadar Çocuklar Ülkesi KidZania’nın minik vatandaşlarının, fiziksel olarak bir arada olmasa da bayram coşkusunu doyasıya kutladıklarını söyledi. Timur; “Mesajlar arasında dikkatimizi en çok çeken çocukların barış ve sevgi dolu bir dünya istediklerini söylemesi oldu. Dünyanın her yerinde çocuklar aynı. Sadece
Beyçel k, çocukları sanatla buluşturuyor
bildiklerinden ilham alıyorlar. Bu video ile çocukların dünyası, bize başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösteriyor” diye konuştu. KidZania İstanbul, okulların kapanma kararı ile 14 Mart tarihinden itibaren eğlenerek öğrenme faaliyetlerini dijital olarak sürdürüyor.
Otomotiv yan sanayiinden enerjiye iklimlendirmeden turizme kadar birçok farklı sektörde faaliyet gösteren Bursa merkezli Beyçelik Holding, 23 Nisan’ı bu yıl evlerinde kutlamak zorunda kalan çocuklar için eğlenceli etkinlikler planladı. Holding, çocukların düşlerini gerçekleştiren “Düş Ustası Floyd Usta” ve onları çocuklara ulaştıran Düş Postacısı Barnie’nin hikayesini anlatan çocuk tiyatrosu Floyd Usta’nın Düşler Atölyesi’ni bugün Beyçelik’in Youtube hesabında yayınlayacak. Holding’e bağlı şirketlerden Beyçelik Gestamp da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel bir resim yarışması düzenledi. Beyçelik Gestamp çalışanlarının 5-8 ve 9-12 yaş grubundaki çocuklarının katıldığı yarışmanın konusu “Temiz Dünya, Sağlıklı Yaşam” olarak belirlendi. Her iki kategoride ilk üçe giren çocukların hediyeleri adreslerine teslim edilecek.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 23
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Çocuklarımıza bırakacağımız en öneml m ras Cumhur yet m z n kazanımlarıdır ORHAN TURAN TÜRKONFED BAŞKANI
‘E
gemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesiyle kurulan Meclisimizin kuruluşunun 100’üncü yılını kutlamanın gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Tarihte eşi benzeri görülmemiş bağımsızlık mücadelemizdeki haklılığımızın tüm dünyaya duyurulduğu Meclisimiz, milletimizden aldığı güçle ilelebet yaşamaya devam edecektir. Hiç kuşkusuz bunda en büyük pay, Atatürk’ün gösterdiği yoldan
Çocuk Şenl ğ T v bu’da ücrets z
DUNYA
23
ilerleyerek aydınlık bir geleceği inşa edeceklerine tüm kalbimizle inandığımız çocuklarımızın ve gençlerimizin olacaktır. Biz de TÜRKONFED olarak, onlara bırakacağımız en önemli mirasın Cumhuriyetimizin kazanımları olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayarak var gücümüzle üretmeye ve değer yaratmaya devam edeceğiz. Bu bayramı küresel salgından dolayı evlerimizde kutlamak zorunda olsak da bağımsızlık ruhumuz ve
Türk Telekom’un dijital televizyon platformu Tivibu’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocukların en sevdiği filmler ve diziler gün boyu ekranda olacak. Tüm çocuk kanalları ile Seç İzle servisindeki Çocuk Şenliği klasöründe bulunan filmler de 15 Mayıs’a kadar ücretsiz izlenebilecek. Disney Channel, Minika Çocuk, Minika Go, Cartoon Network ve TRT Çocuk gibi şifresiz kanallarla birlikte Boomerang TV, Disney Junior, Baby TV, Nicktoons ve Da Vinci Learning gibi şifreli kanallar tüm müşterilere
CMYK
Cumhuriyete olan inancımız bizi her zaman olduğu gibi gönülden birbirimize bağlıyor. Olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz bugünlerde, Cumhuriyetimizin eğitim sistemiyle yetişen hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız ile tedarik zincirinde görev alanların kahramanlıklarıyla umut doluyoruz. Bu vesileyle manevi mirasının bilim ve akıl olduğunu söyleyen Atamızı ve ulusal egemenliğe giden yolu açan milli mücadele kahramanlarımızı bir kez daha minnet ve özlemle anıyoruz.
açılıyor. Tivibu’nun Seç İzle servisindeki Çocuk Şenliği klasöründe, Scooby-Doo! ile Tom ve Jerry serisinin yanı sıra Londra’ya yerleşen Ayı Paddington’ın komik serüveni de iki filmle çocuklarla buluşuyor. Tivibu’da yer alan Boomerang kanalı ile 23 Nisan’ın 100’üncü yılına özel ödüllü bir yarışma düzenleniyor. Boomerangtv.com.tr’de yanıtlayanlar arasından bir kişiye eğlenceli çizim tableti WACOM ve Tivibu GO Sinema Paketi üyeliği, 10 kişiye de Tivibu GO Sinema Paketi üyeliğiyle birlikte Boomerang Hediye Paketi veriliyor.
Bu bayramı küresel salgından dolayı evler m zde kutlamak zorunda olsak da bağımsızlık ruhumuz ve Cumhur yete olan nancımız b z her zaman olduğu g b gönülden b rb r m ze bağlıyor.
İş Bankası onl ne satranç turnuvası düzenl yor Türkiye Satranç Federasyonu’nun (TSF) 2005’ten bu yana ana sponsoru olan İş Bankası, çocuklar için online satranç turnuvası düzenliyor. Turnuva, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100’üncü yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının kutlanacağı hafta olan 24 Nisan-13 Mayıs 2020 tarihleri arasında gerçekleşecek. Çocukların ve gençlerin zihinsel gelişimlerine önemli katkı yapan satranç sporunun yaygınlaşması için
çalışmalarını sürdüren banka, online turnuva ile bütün dünyayı etkileyen koronavirüs salgını nedeniyle evlerinde kalan çocukların sporla iyi vakit geçirmelerini sağlamış olacak. 9-14 yaş arası çocukların katılabileceği turnuvaya kayıtlar www.kumbaradergisi.com sitesi üzerinden yapılacak. Çocuklar turnuvada; 9-10 yaş genel, 9-10 yaş kızlar, 11-12 yaş genel, 1112 yaş kızlar, 13-14 yaş genel, 13-14 yaş kızlar olmak üzere 6 kategoride mücadele edecek.
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
23 N san, halkın rades demokras ve kalkınma CEVDET YILMAZ AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI
23
Nisan milli iradenin yönetime hakim hale gelmesini hedefleyen köklü bir siyasi sistem değişimini ifade etmektedir. Kuruluşunun 100. yılını kutlayacağımız Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, 23 Nisan 1920’de, emperyalist güçlere karşı milletin verdiği kurtuluş mücadelesi içinde doğmuş, halkın temsilcileri aracılığı ile kendisini yöneteceği bu sistem önce cumhuriyet, uzun vadede ise demokrasinin gelişimi için temel altyapıyı oluşturmuştur. Cumhuriyeti kuran kadrolar, siyasi bağımsızlığın yanında ekonomik bağımsızlığın önemini çok güçlü sözlerle ifade etmişlerdir. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk şu ifadeler ile bu gerçeğin altını çizmiştir: “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkları sürece devamlı olamazlar.” Bugün de farklı bir durum söz konusu değildir. 21. Yüzyılda ülkeler arası rekabetin yoğunlaştığı, soğuk savaş sonrası yeni dengelerin oluştuğu bir dönemden geçiyoruz. Ekonomik rekabetin yanı sıra çevre sorunları, terörizm, göç ve mülteci krizleri, sosyal eşitsizlikler gibi birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlara son dönemlerde Kovid-19 olarak isimlendirilen küresel salgın da ilave olmuş durumda. Teknolojik değişimin, yapay zekâ gibi uygulamaların ve dijitalleşmenin damgasını vurduğu bir dönemdeyiz. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’e doğru adım adım yaklaşırken, halkımızın her türlü vesayetten kurtulmuş, hızlı işleyen yeni bir yönetim yapısı ile geleceğe yürüme iradesini görmekteyiz. Her alanda gelişmiş ülkeler ligine çıkmayı hedefleyen Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bunu 2023 hedefleri olarak somutlaştırmıştır. Tüm toplumsal kesimlerin sahiplenmesiyle ulaşılacak olan bu hedefler, ülkemizi uluslararası arenada birinci lige çıkarma ve 21’inci Yüzyılın yükselen güçleri arasına dâhil etme iradesini yansıtmaktadır. Cumhuriyetimizin kurulduğunda 570 milyon dolarlık bir ekonomiye ve 45-50 dolar kişi başı gelire sahiptik. Milli gelirde tarımın payı yüzde 40, istihdamda ise yüzde 90 civarındaydı. İthalatımız 87, ihracatımız 51 milyon dolardı. Bugün geldiğimiz nokta ve 2023 hedeflerimiz çok farklı bir düzeyi ifade etmektedir. 2023 hedefleri, 23 Nisan ruhu ile hayata geçecektir. Halkın iradesinin daha da güçlendiği,
DUNYA
24
CMYK
Tar h m z, coğrafyamız, genç nüfusumuz büyük avantajlarımız. Bunları s yas st krar ve daha çok alın ter ve bey n ter le b rleşt rerek, geleceğe yürüyeceğ z. B rçok bad rey atlatmış ve bünyes n güçlend rm ş b r ülke olarak, Cumhur yet m z 21. yüzyıl şartlarında yüceltmeye, devam edeceğ z. demokratik standartlarımızın yükseldiği bir ortamda, ekonomik ve teknolojik atılımlar da beraberinde gelecektir. Milli birliğimizi pekiştirdiğimiz, temel konularda toplumsal uzlaşma sağladığımız ölçüde, uluslararası rekabette de her bakımdan ön sıralarda olacağımız açıktır. Bugün yaşadığımız Kovid-19 salgını sağlıkta olduğu kadar diğer birçok alanda da yeni bir dönemin başladığını ifade göstermektedir. Tarihimiz, coğrafyamız, genç nüfusumuz büyük avantajlarımızdır. Bunları siyasi istikrar ve daha çok alın teri ve beyin teri ile birleştirerek, geleceğe yürüyeceğiz. Son yıllarda yaşanan birçok badireyi atlatmış ve bünyesini güçlendirmiş bir ülke olarak, Cumhuriyetimizi 21. Yüzyıl şartlarında yüceltmeye, daha fazla özgürlük ve refahla taçlandırmaya devam edeceğiz. 23 Nisan 2023’ü çok daha farklı bir atmosferde ve çocuklarımızla birlikte el ele karşılamak dileğiyle, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı tebrik ediyor, Kurtuluş Savaşı'mızın Başkomutanı, TBMM’nin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını rahmetle anıyorum.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 24
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Zaman sadece dünya ç n değ l, Türk ye ç n de b r yen b r toplumsal uzlaşı zamanı. Ülkem zde de yen şeyler söylemek, yen b r h kâye yazmak zorundayız. Yen b r toplumsal uzlaşı, yen b r h kâye ve güven l r, l yakatl b r yönet mle ülkem z n bu güçlü potans yel n harekete geç reb l r z.
TBMM’n n 100. yılında, yen uzlaşmanın şafağında FAİK ÖZTRAK CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI
M
illet iradesinin vücut bulduğu Gazi Meclisimiz 100 yaşında. Halkımızın bağrından çıkan bu asırlık çınar, egemenliğin kayıtsız, şartsız milletin olduğunu gösterdi, göstermeye de devam edecek. Uzun süren savaşların sonunda imkânlarını tüketmiş bir ulus, bir asır önce, emperyalizme karşı var olma mücadelesini büyük bir zaferle taçlandırdı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan yeni devletin parolası “tam bağımsızlık”tı. Cumhuriyeti kuran kadrolar siyasi bağımsızlığı, ekonomik bağımsızlıkla perçinlenmeden bu hedefe ulaşılamayacağını çok iyi biliyordu. Genç Cumhuriyet bu anlayışla gerek devlet, gerekse devlet tarafından desteklenen özel sektör eliyle ardı ardına fabrikalar kurdu. Sanayide kendine yeter hale geldi. Bir yandan büyük bir eğitim ve sağlık hamlesi, diğer yandan tarımda modernleşme hareketi başlatıldı. Hayatın her alanına yayılan eş zamanlı devrimler sayesinde modern Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devleti ve medeni uluslar kulübünün saygın bir üyesi haline geldi. Bilim ve aklın ışığında belirlenen kurucu ilkelerimiz, bugün de geçerliliğini korumakta, geleceğimizi aydınlatmaya devam etmektedir. Tam bir asır sonra, dünya, korkunç can kayıplarına yol açan, ekonomileri alt üst eden COVID-19 virüsüyle alışılmadık bir savaşa tutuştu. Salgın, sadece insanların canını değil, geçimini de tehdit ediyor. Milyarlarca insan, 1929’da yaşanan Büyük Buhran’dan sonra gördüğümüz en derin krizle karşı karşıya. Tüm dünyada bir yandan arz zincirleri darma dağınık olurken, tüketim ve yatırım harcamaları durdu. Küresel sermayenin gelişmekte olan ekonomilerden hızla çekilmesi ise finansal dengeleri sarsıyor. Bir asır önce büyük badireler atlatılarak ku-
DUNYA
25
CMYK
rulan Cumhuriyetimiz de bugün yeniden iç ve dış badirelerle sınanıyor. Zaten sorunları olan demokrasimiz, 2014’te başlayan sistemin inşasıyla, daha da sorunlu hale geldi. Bu süreç sadece ülkenin siyasi ve hukuki kazanımlarına, devletin çözüm kapasitesine değil, ekonomik kazanımlarına da büyük darbe vurdu. Zaman sadece dünya için değil, Türkiye için de bir yeni bir toplumsal uzlaşı zamanı. Ülkemizde de yeni şeyler söylemek, yeni bir hikâye yazmak zorundayız. Biz, yazılacak hikâyenin dört sütun üzerine inşa edilmesini öneriyoruz. İlk sütun “hukuk devletinin yeniden ayağa kaldırılması”, yeni ve güçlü bir parlamenter demokrasiye geçilmesi olmalı. Hikayenin ikinci sütununda “üretim tabanımızın ve rekabet gücümüzün tahkimi” var. Üçüncü sütunu, “sosyal devletin tahkimi ve büyümenin nimetlerinden herkesin adil yararlanması” oluşturuyor. Çalışanların sağlığını ve iş güvenliğini korumanın, hakça paylaşmanın önemini, toplumumuzun en zayıf en kırılgan kesimlerini kucaklayacak bir otomatik denge mekanizmasına olan ihtiyacı, koronavirüs salgınında bir defa daha gördük. Hikâyenin dördüncü ve son sütununda ise “ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik” var. Umutsuzluğa yer yok. Ülkemiz çok büyük bir ülke. Genç bir nüfusa sahibiz. Coğrafi konumumuz eşsiz… 4.5 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyarlık nüfusa, 58 ülkeye ve 21.5 trilyon dolarlık pazara erişim imkânımız var. Yeni bir toplumsal uzlaşı, yeni bir hikâye ve güvenilir, liyakatli bir yönetimle ülkemizin bu güçlü potansiyelini harekete geçirebiliriz. Üretebiliriz, bölüşebiliriz, zenginleşebiliriz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yaklaşırken demokrasiye inanan tüm güçlere düşen görev de bunu özgürlüklerimizden, demokrasiden, insan haklarından, hukuk devletinden taviz vermeden gerçekleştirmek için birleşmek olmalıdır.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 25
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Ufukta parlayan bağımsızlık ışığı: 23 N san PROF. DR. E. SEMİH YALÇIN MHP GENEL YARDIMCISI
23
Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk açılış tarihidir ve Osmanlı topraklarında işgallerin başlamasına yol açan Mondros Mütarekesi’nden o güne gelinceye kadar baş döndürücü hadiseler cereyan etmiştir. İşgallere karşı yurdun dört bir yanında başlayan münferit direniş mücadeleleri, Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i İlhak cemiyetlerinin kurulmasıyla taçlandırılmıştır. Sıra, o dönemde Kuva-yı Milliye adını alan direniş örgütlerinin tek çatı altında toplanarak bir lider marifetiyle teşkilatlandırılmasına ve ortak hedefe kanalize edilmesine gelmiştir. Bu gaye doğrultusunda hayata geçirilen ve aynı zamanda Samsun’dan yola çıkıp Anadolu’ya topyekûn direniş tohumlarını ekmeye başlayan Mustafa Kemal Paşa’yı Millî Mücadele’nin liderliğine taşıyan adımlardan ilki, Erzurum’da atılmıştır. Erzurum Kongresi, 23 Temmuz’da toplanmış ve o gün Mustafa Kemal Paşa, oy çokluğuyla başkan seçilmiştir. Erzurum Kongresi’nde 14 gün devam eden çalışmalar neticesinde, “Millî hudutlar dâhilinde bulunan vatan topraklarının parçalanamayacağı, her türlü işgale karşı direnileceği, Kuva-yı Milliyenin âmil ve irade-i milliyenin hâkim kılınması” esasının gözetileceği ilan edilmiştir. 11 Eylül 1919’da sona eren Sivas Kongresi’nde varılan kararlar ise geniş ölçüde Erzurum kararlarına uygun düşmüştür. Kongrede alınan kararlar, katılımcıların emperyalizme karşı ortak bir tavır içinde olduğunu ortaya koymuştur. İktidarı fiilen ve hukuken temsil eden Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresi sonrasında artık millî hükümetin başkanı olmuştur. Başka bir deyişle millî hareketin önderi kesin bir şekilde bu kongrede belirlenmiştir. 16 Mart 1920’de İstanbul’un resmen işgalinden iki gün sonra mebuslar, Mecliste son defa toplanarak, İstanbul’un işgali ve mebusların tutuklanmasını protesto ederek, toplantılara ara vermek olmuştur. İstanbul’daki Meclis-i Mebusan’ın toplantılarını erteleme haberini alan Mustafa Kemal Paşa, ertesi gün vilâyetlere, müstakil livalar ve kolordu komutanlarına gönderdiği tebliğle, milletin bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak tedbirleri düşünmek ve uygulamak üzere olağanüstü yetkileri haiz bir meclisin Ankara’da toplanmasının gerekli görüldüğünü duyurmuştur. Mustafa Kemal Paşa, Ankara’da toplanacak Meclisin İstanbul’dakinden farklı kurucu nitelikte olması kararını vermiştir. Yeni meclisin toplanması için milletvekili seçimi yapılırken ve sonrasında yurdun bazı yerle-
DUNYA
26
CMYK
22 N san’da yayımlanan b r tam mle, 23 N san 1920 tar h nden t baren bütün mülk ve askerî makamların ve bütün m llet n merc n n, Türk ye Büyük M llet Mecl s olduğu lan ed lm şt r. rinde ayaklanmalar baş göstermiştir. Bolu mıntıkasına dâhil yerlerden başlayıp Ankara’ya doğru genişlemekte olan isyan, Meclisin açılışını tehdit eder mahiyet almıştır. O bakımdan, Meclisin süratle açılması ve gelebilen mebuslarla 23 Nisan 1920 Cuma günü açılışın yapılması uygun görülmüştür. 22 Nisan’da yayımlanan bir tamimle de, 23 Nisan 1920 tarihinden itibaren bütün mülki ve askerî makamların ve bütün milletin merciinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu ilan edilmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın daha önceden hazırlayıp Şerif Bey’e verdiği konuşma metninde, yeni Türk parlamentosunun ismi de konulmuştur: Büyük Millet Meclisi. Bu ad, Meclisin ilk toplantısında en yaşlı üyenin ağzından bütün dünyaya ilân edilmiştir. Birinci TBMM’nin açılışıyla ufukta parlamaya başlayan bağımsızlık ışığı Ankara üzerine aksetmiştir. Böylece, Sivas Kongresi’nde milletin işlerini yürütmek üzere yetki alan Heyet-i Temsiliye, görev ve sorumluluklarını Ankara’da teşekkül eden parlamentoya devretmiştir. Bu büyük tarihî gelişme, Heyet-i Temsiliye tarafından o güne kadar atılan adımların ve Kuva-yı Milliyecilerin verdiği mücadelenin meşruiyetini bütün dünyaya ve bilhassa saltanatın merkezi olan İstanbul’a ispat imkânı vermiştir.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 26
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 27
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Salgınla mücadeleye destek ordusu büyüyor SOCAR TÜRKİYE’NİN ÖZEL GÜN BAĞIŞLARI COVID-19 KAMPANYALARINA GİDECEK
COVID-19 salgını neden yle zor günlerden geçen ülkem z ç n, m ll b r seferberl k başlatıp üreten, büyüyen ve güçlenen b r Türk ye ç n, herkes n el n taşın altına koyup var gücüyle çalışması, üretmes ve kenetlenmes gerek.
X SOCAR Türkiye, özel günlerde çalışanları adına çeşitli kurumlara yaptığı bağışları, COVID-19 salgınıyla mücadele kapsamında değerlendirecek ve çeşitli kurumlara destek olacak. Şirket, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Koruncuk Vakfı’nın salgın ile mücadele kapsamında çocuklar için başlattığı “İyilik Kolisi” kampanyasına bağış yaptı. Şirket, Anneler Günü’nde ise Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışta bulunarak COVID-19 nedeniyle uzaktan eğitime geçen öğrencilerin online eğitim masraflarına destek olacak. Ayrıca, Ramazan Bayramı’nda Kızılay’ın Korona Dayanışma Projesi’ne bağış yapacak. SOCAR Türkiye’nin söz konusu üç özel günde yapacağı bağışın toplam miktarı 460 bin lira olacak.
Gelecek ç n akıl, b l m ve hukuk ŞENOL SUNAT İYİ PARTİ TOPLUMSAL POLİTİKALAR BAŞKANI
mez kuralı olan kuvvetler ayrılığı, kuvvetler birliğine dönüştürülerek tüm yetki bir kişinin uhdesine girmiştir. Bugün ortaya çıkan tabloya baktığımızda; denetlenen, hesap veren şeffaf bir iktidar yoktur. Oysa demokrasiler de halka hesap vermek temel kuraldır. Yasama, yargı ve yürütme gücünü yani egemenliği bir kişiye teslim ettiğinizde hukukun üstünlüğü yok olur. Gücü eline geçirenlerin hukuku ortaya çıkar. Hukuk güvenliğinin olmadığı bir ülkede bilim, özgür düşünce ve basın özgürlüğü, ekonomik gelişme ve yatırım yoktur. Kısaca gelecek için umut yitirilmeye başlamıştır. Türk tarihinin her döneminde kendini milletten üstün gören kişi, grup ve zümreler olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Ancak bu kişiler her zaman karşılarında baskıya, ayrımcılığa ve diktatörlüğe boyun eğmeyen Mustafa Kemal’leri bulacaktır. Türk Milleti kendi kaderini kendisi belirlemeye devam edecek ve aksini düşünen zihniyet tarihin karanlık zindanlarına mahkûm olacaktır. COVID-19 salgını nedeniyle zor günlerden geçen ülkemiz için, milli bir seferberlik başlatıp üreten, büyüyen ve güçlenen bir Türkiye için, herkesin elini taşın altına koyup var gücüyle çalışması, üretmesi ve kenetlenmesi gerek. COVID-19 salgını nedeniyle yaşadığımız bu süreçte yüzüncü yılını coşkuyla kutlayamadığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bizlere, bilimsel aklın tesisini, ortak akılda buluşmanın önemini, demokrasinin anlamını bir kere daha hatırlattı. Milli egemenlik kavramını özümsediğimiz, iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistemin bir an önce tesisinin gelecek nesillere mirasımız olması gerektiğini kavrayabildiğimiz, bu denli önemli bir günün neden çocuklarımıza armağan edildiğini idrak edebildiğimiz yarınlar görebilmek dileğiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun…
“M
illi Egemenlik En Yüce Hürriyettir.” Binlerce yıla dayanan kadim Türk tarihi sayısız zaferler ve kahramanlıklarla doludur. Milletimiz asla esaret altına girmeyen, işgale boyun eğmeyen, zulme geçit vermeyen karakteriyle dünya tarihine damgasını vurmuştur ve vurmaya da devam edecektir. Devletimizin kuruluş süreci adeta bir kahramanlık destanıdır. Bu destanın merkezinde ise 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) kurulması yer almaktadır. Meclis'in kurulması ile birlikte Türk tarihinde bir devrim yaşanmış ve ilk defa egemenlik kayıtsız, şartsız millete verilmiştir. “Egemenlik, Kayıtsız Şartsız Milletindir” ilkesi Büyük Millet Meclisi’nin varoluşunun temel dayanağını oluşturmuştur. “Küçük hanımlar, küçük beyler; hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve istikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizlersiniz” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk tarihinin en önemli günlerinden bir tanesini Türk çocuklarına armağan etmiş olmasının anlamı büyüktür. TBMM’nin kuruluşunun yegâne anlamı her türlü diktatörlüğe, monarşiye ya da kendini milletten üstün gören otoriteye karşı bir başkaldırış; devletin tek ve gerçek sahibinin Türk Milleti olduğunun tüm dünyaya ilanıdır. Yasama, yürütme ve yargı demokrasinin olmazsa olmazıdır. Kuvvetler ayrılığı, aynı zamanda iktidar gücünün demokratik kurallar içinde denetlenmesini sağlar. Türkiye’de birçok defa askeri darbeler ve farklı müdahaleler ile egemenlik milletten alınmak istenmişse de, TBMM aslına tekrar dönmüştür. Ancak son anayasa değişikliği ile meclis yetkileri kısıtlanmış, çağdaş demokrasilerin vazgeçil-
SAHA İSTANBUL, KAMU GÖREVLİLERİNE 27 BİN 600 SİPERLİK BAĞIŞLADI XSavunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği (SAHA İstanbul) üyeleri, koronavirüs salgınında ihtiyaç duyulan koruyucu ekipmanları üreterek kamu görevlilerinin kullanımı için bağışladı. Kümelenme, salgın sonrasında ortaya çıkan cihaz ve ekipman ihtiyaçlarının karşılanmasına destekte bulunmak amacıyla üyelerinden yetenek bilgileri toplayarak, robotik tanı kiti, solunum cihazı, izolasyon süreçlerinde kullanılmak üzere dijital uygulama geliştirilmesi gibi bir dizi projeyi hayata geçirdi. Proje kapsamında sağlık görevlileri, polis, jandarma ve belediye çalışanları için üretilen 27 bin 600 adet yüz siperliği, SAHA İstanbul organizasyonunda bazı valiliklere bağışlandı ve bunların dağıtımına başlandı.
GARANTİ BBVA’DAN 200 ADET SOLUNUM CİHAZI X Garanti BBVA, yaklaşık 30 milyon TL değerindeki 200 adet solunum cihazıyla Milli Dayanışma Kampanyası’na destek oldu. Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “Garanti BBVA olarak 2’nci bağışımızı, BBVA Grubu’nun faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde farklı inisiyatiflerle birlikte gerçekleştirilen ve toplam tutarı 35 milyon Euro’ya varan yardım paketi kapsamında hayata geçiriyoruz. Bu çerçevede, Garanti BBVA olarak biz de ülkemizin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, 200 adet solunum cihazının tedarikini sağlamaya talip olduk” dedi.
PİRELLİ, AMBULANSLAR İÇİN LASTİK BAĞIŞI YAPIYOR X Pirelli, Türkiye’nin COVID-19 salgınıyla ilgili yürütülen mücadelesine Ankara, İstanbul ve Kocaeli’deki ambulans araçları için lastik bağışlayarak katkı sunuyor. Şirketten yapılan açıklamada, ‘’Pirelli Türkiye olarak, bu süreci birlik, beraberlik ve dayanışma ile atlatabileceğimize inanıyor ve sağlık çalışanlarımızın bu zorlu mücadelesine lastik bağışlayarak katkı sunuyoruz. Bu zor süreci bir an önce atlatmak dileğiyle, canla başla çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz’’ ifadelerine yer verildi. KOCAELİ-DÜNYA
DSO VE DENİZLİ OSB, SANAYİDE ÇALIŞANLAR İÇİN MASKE ÜRETECEK X Denizli’de COVID-19 pandemisi nedeniyle alınan tedbirler kapsamında maske satışının yasaklanmasının ardından işletmelerde tedarik sıkıntısı yaşanınca Denizli Sanayi Odası (DSO) ve Denizli OSB harekete geçti. Denizli OSB maske imalatı için makine yaptırdı, Üretilecek maskeler, 6 bin 700 işletmenin bulunduğu Denizli’de maske sıkıntısı yaşayan firmaların çalışanlarının ihtiyacını karşılayacak. DSO da kumaş tedarik ederek, odaya üye işletmeler kanalıyla günde 10 bin maske üretip, üyelerine dağıtacak. OSMAN NURİ BOYACI-DENİZLİ
KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DEZENFEKTAN ÜRETİYOR X Kayseri Büyükşehir Belediyesi, alınan özel ruhsat sonrası KASKİ Genel Müdürlüğü laboratuvarında dezenfektan üretimine başladı. Üretilen dezenfektanlar özellikle hastaneler ile kentin yoğunluk yaşanan bölgelerinde kullanılacak. KAYSERİ/DÜNYA
TALAS BELEDİYESİ, EVLERE 30 BİN KİTAP DAĞITACAK X Talas Belediyesi, koronavirüs salgını sürecinde evde kalmak zorunda olan çocuklara ve büyüklere yönelik kitap okuma kampanyası başlattı. Dağıtılacak 30 bin kitapla birlikte Talas Belediyesi’nin koronavirüs salgını sürecinde dağıttığı toplam kitap sayısı 50 bine ulaşacak. KAYSERİ-DÜNYA
MESLEK LİSESİ MASKE TEMİNİ İÇİN MAKİNE ÜRETTİ X Konya Kılıçarslan İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde, salgın ile mücadelede yoğun olarak ihtiyaç duyulan koruyucu maske temini için makine üretildi. Makinenin, “K-Tek Kılıçarslan Teknik” adıyla tescil müracaatının yapıldığı ifade edildi. Maske makinesi 8 saatte 20 bin maske üretebilecek kapasitede.
RAMAZAN İMSAKİYESİ EDİRNE
İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
İZMİR
İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
İSTANBUL İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
BURSA İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
KOCAELİ
İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
ANTALYA İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
ANKARA
İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
KONYA
İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
KAYSERİ İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
ADANA İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
G.ANTEP
İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
ERZURUM
İmsak Güneş Öğle İk nd Akşam Yatsı
24 Nisan 2020 - 23 Mayıs 2020
1.GÜN 04:36 06:13 13:17 17:05 20:11 21:41
2.GÜN 04:34 06:12 13:17 17:05 20:12 21:43
3.GÜN 04:32 06:10 13:17 17:06 20:13 21:44
4.GÜN 04:30 06:09 13:16 17:06 20:14 21:46
5.GÜN 04:28 06:07 13:16 17:06 20:15 21:47
6.GÜN 04:27 06:06 13:16 17:07 20:16 21:49
7.GÜN 04:25 06:05 13:16 17:07 20:17 21:51
8.GÜN 04:23 06:03 13:16 17:07 20:19 21:52
9.GÜN 04:21 06:02 13:16 17:08 20:20 21:54
04:46 06:16 13:15 17:00 20:03 21:27
04:44 06:15 13:14 17:00 20:04 21:29
04:42 06:14 13:14 17:00 20:05 21:30
04:41 06:12 13:14 17:00 20:06 21:31
04:39 06:11 13:14 17:00 20:07 21:33
04:38 06:10 13:14 17:01 20:08 21:34
04:36 06:09 13:14 17:01 20:09 21:35
04:34 06:07 13:14 17:01 20:10 21:36
04:33 06:06 13:13 17:01 20:11 21:38
04:31 06:05 13:13 17:01 20:12 21:39
04:30 06:04 13:13 17:02 20:13 21:40
04:28 06:03 13:13 17:02 20:14 21:42
04:26 06:02 13:13 17:02 20:14 21:43
04:25 06:01 13:13 17:02 20:15 21:44
04:23 06:00 13:13 17:02 20:16 21:46
04:22 05:59 13:13 17:03 20:17 21:47
04:21 05:58 13:13 17:03 20:18 21:48
04:19 05:57 13:13 17:03 20:19 21:50
04:18 05:56 13:13 17:03 20:20 21:51
04:16 05:55 13:13 17:04 20:21 21:52
04:15 05:54 13:13 17:04 20:22 21:54
04:14 05:53 13:13 17:04 20:23 21:55
04:12 05:52 13:13 17:04 20:24 21:56
04:11 05:51 13:13 17:04 20:24 21:58
04:10 05:51 13:13 17:05 20:25 21:59
04:09 05:50 13:13 17:05 20:26 22:00
04:07 05:49 13:13 17:05 20:27 22:01
04:06 05:48 13:13 17:05 20:28 22:03
04:05 05:48 13:13 17:05 20:29 22:04
04:04 05:47 13:13 17:06 20:30 22:05
04:29 06:04 13:07 16:55 20:00 21:29
04:27 06:03 13:07 16:55 20:01 21:31
04:25 06:02 13:07 16:55 20:02 21:32
04:23 06:00 13:07 16:56 20:03 21:33
04:22 05:59 13:07 16:56 20:04 21:35
04:20 05:58 13:06 16:56 20:05 21:36
04:18 05:56 13:06 16:57 20:06 21:38
04:16 05:55 13:06 16:57 20:07 21:39
04:14 05:54 13:06 16:57 20:09 21:41
04:13 05:52 13:06 16:57 20:10 21:43
04:11 05:51 13:06 16:58 20:11 21:44
04:09 05:50 13:06 16:58 20:12 21:46
04:07 05:49 13:06 16:58 20:13 21:47
04:06 05:48 13:06 16:59 20:14 21:49
04:04 05:46 13:06 16:59 20:15 21:50
04:02 05:45 13:06 16:59 20:16 21:52
04:01 05:44 13:06 16:59 20:17 21:53
03:59 05:43 13:05 17:00 20:18 21:55
03:57 05:42 13:05 17:00 20:19 21:56
03:56 05:41 13:05 17:00 20:20 21:58
03:54 05:40 13:05 17:01 20:21 21:59
03:53 05:39 13:05 17:01 20:22 22:01
03:51 05:38 13:05 17:01 20:23 22:02
03:50 05:37 13:06 17:01 20:24 22:04
03:48 05:36 13:06 17:02 20:25 22:05
03:47 05:36 13:06 17:02 20:26 22:07
03:45 05:35 13:06 17:02 20:27 22:08
03:44 05:34 13:06 17:03 20:28 22:09
03:43 05:33 13:06 17:03 20:28 22:11
03:41 05:32 13:06 17:03 20:29 22:12
04:32 06:06 13:07 16:54 19:58 21:26
04:30 06:04 13:07 16:54 19:59 21:27
04:28 06:03 13:07 16:54 20:00 21:29
04:26 04:25 06:02 06:00 13:06 13:06 16:54 16:55 20:01 20:02 21:30 21:31
04:23 05:59 13:06 16:55 20:03 21:33
04:21 05:58 13:06 16:55 20:04 21:34
04:19 05:56 13:06 16:56 20:05 21:36
04:18 05:55 13:06 16:56 20:06 21:37
04:16 05:54 13:06 16:56 20:07 21:39
04:14 05:53 13:06 16:56 20:09 21:40
04:13 05:51 13:05 16:57 20:10 21:42
04:11 05:50 13:05 16:57 20:11 21:43
04:09 05:49 13:05 16:57 20:12 21:44
04:08 05:48 13:05 16:57 20:13 21:46
04:06 05:47 13:05 16:58 20:14 21:47
04:04 05:46 13:05 16:58 20:14 21:49
04:03 05:45 13:05 16:58 20:15 21:50
04:01 05:44 13:05 16:58 20:16 21:52
04:00 05:43 13:05 16:59 20:17 21:53
03:58 05:42 13:05 16:59 20:18 21:55
03:57 05:41 13:05 16:59 20:19 21:56
03:55 05:40 13:05 16:59 20:20 21:57
03:54 05:39 13:05 17:00 20:21 21:59
03:53 05:38 13:05 17:00 20:22 22:00
03:51 05:37 13:05 17:00 20:23 22:02
03:50 05:37 13:05 17:00 20:24 22:03
03:49 05:36 13:05 17:01 20:25 22:04
03:47 05:35 13:05 17:01 20:26 22:06
03:46 05:34 13:06 17:01 20:27 22:07
04:26 06:01 13:03 16:51 19:56 21:24
04:24 06:00 13:03 16:51 19:57 21:26
04:22 05:58 13:03 16:51 19:58 21:27
04:21 05:57 13:03 16:52 19:59 21:29
04:19 05:56 13:03 16:52 20:00 21:30
04:17 05:54 13:03 16:52 20:01 21:32
04:15 05:53 13:03 16:52 20:02 21:33
04:13 05:52 13:02 16:53 20:03 21:35
04:12 05:50 13:02 16:53 20:04 21:36
04:10 05:49 13:02 16:53 20:05 21:38
04:08 05:48 13:02 16:54 20:06 21:39
04:06 05:47 13:02 16:54 20:07 21:41
04:05 05:46 13:02 16:54 20:08 21:42
04:03 05:44 13:02 16:54 20:09 21:44
04:01 05:43 13:02 16:55 20:10 21:45
04:00 05:42 13:02 16:55 20:11 21:47
03:58 05:41 13:02 16:55 20:12 21:48
03:56 05:40 13:02 16:55 20:13 21:50
03:55 05:39 13:02 16:56 20:14 21:51
03:53 05:38 13:02 16:56 20:15 21:53
03:52 05:37 13:02 16:56 20:16 21:54
03:50 05:36 13:02 16:57 20:17 21:56
03:49 05:35 13:02 16:57 20:18 21:57
03:47 05:34 13:02 16:57 20:19 21:58
03:46 05:33 13:02 16:57 20:20 22:00
03:44 05:32 13:02 16:58 20:21 22:01
03:43 05:32 13:02 16:58 20:22 22:03
03:42 05:31 13:02 16:58 20:23 22:04
03:40 05:30 13:02 16:59 20:24 22:06
03:39 05:29 13:02 16:59 20:25 22:07
04:37 06:04 13:00 16:44 19:47 21:08
04:35 06:03 13:00 16:44 19:47 21:09
04:34 06:02 13:00 16:44 19:48 21:11
04:32 04:31 06:01 06:00 13:00 13:00 16:44 16:44 19:49 19:50 21:12 21:13
04:29 05:58 13:00 16:45 19:51 21:14
04:27 05:57 13:00 16:45 19:52 21:16
04:26 05:56 12:59 16:45 19:53 21:17
04:24 05:55 12:59 16:45 19:54 21:18
04:23 05:54 12:59 16:45 19:55 21:19
04:22 05:53 12:59 16:45 19:55 21:20
04:20 05:52 12:59 16:46 19:56 21:22
04:19 05:51 12:59 16:46 19:57 21:23
04:17 05:50 12:59 16:46 19:58 21:24
04:16 05:49 12:59 16:46 19:59 21:25
04:14 05:48 12:59 16:46 20:00 21:27
04:13 05:47 12:59 16:46 20:01 21:28
04:12 05:46 12:59 16:46 20:01 21:29
04:11 05:45 12:59 16:47 20:02 21:30
04:09 05:44 12:59 16:47 20:03 21:32
04:08 05:43 12:59 16:47 20:04 21:33
04:07 05:42 12:59 16:47 20:05 21:34
04:06 05:42 12:59 16:47 20:06 21:35
04:04 05:41 12:59 16:48 20:07 21:36
04:03 05:40 12:59 16:48 20:07 21:38
04:02 05:39 12:59 16:48 20:08 21:39
04:01 05:39 12:59 16:48 20:09 21:40
04:00 05:38 12:59 16:48 20:10 21:41
03:59 05:37 12:59 16:48 20:11 21:42
03:58 05:37 12:59 16:49 20:11 21:43
04:18 05:51 12:52 16:38 19:43 21:10
04:16 05:49 12:52 16:39 19:44 21:11
04:14 05:48 12:51 16:39 19:45 21:12
04:12 05:47 12:51 16:39 19:46 21:14
04:10 05:45 12:51 16:39 19:47 21:15
04:09 05:44 12:51 16:40 19:48 21:17
04:07 05:43 12:51 16:40 19:49 21:18
04:05 05:42 12:51 16:40 19:50 21:20
04:04 05:40 12:51 16:40 19:51 21:21
04:02 05:39 12:50 16:41 19:52 21:22
04:00 05:38 12:50 16:41 19:53 21:24
03:59 05:37 12:50 16:41 19:54 21:25
03:57 05:36 12:50 16:41 19:55 21:27
03:55 05:35 12:50 16:42 19:56 21:28
03:54 05:33 12:50 16:42 19:57 21:30
03:52 05:32 12:50 16:42 19:58 21:31
03:51 05:31 12:50 16:42 19:59 21:32
03:49 05:30 12:50 16:43 20:00 21:34
03:47 05:29 12:50 16:43 20:01 21:35
03:46 05:28 12:50 16:43 20:02 21:37
03:44 05:27 12:50 16:43 20:03 21:38
03:43 05:26 12:50 16:44 20:04 21:40
03:42 05:26 12:50 16:44 20:04 21:41
03:40 05:25 12:50 16:44 20:05 21:42
03:39 05:24 12:50 16:44 20:06 21:44
03:38 05:23 12:50 16:45 20:07 21:45
03:36 05:22 12:50 16:45 20:08 21:46
03:35 05:21 12:50 16:45 20:09 21:48
03:34 05:21 12:50 16:45 20:10 21:49
03:32 05:20 12:50 16:46 20:11 21:50
04:26 05:56 12:53 16:38 19:41 21:04
04:25 05:54 12:53 16:38 19:42 21:05
04:23 05:53 12:53 16:38 19:43 21:07
04:21 05:52 12:53 16:38 19:44 21:08
04:20 05:51 12:53 16:38 19:45 21:09
04:18 05:49 12:52 16:39 19:45 21:10
04:17 05:48 12:52 16:39 19:46 21:12
04:15 05:47 12:52 16:39 19:47 21:13
04:13 05:46 12:52 16:39 19:48 21:14
04:12 05:45 12:52 16:39 19:49 21:16
04:10 05:44 12:52 16:39 19:50 21:17
04:09 05:43 12:52 16:40 19:51 21:18
04:07 05:42 12:52 16:40 19:52 21:19
04:06 05:40 12:52 16:40 19:53 21:21
04:04 05:39 12:52 16:40 19:54 21:22
04:03 05:38 12:52 16:40 19:55 21:23
04:02 05:37 12:51 16:41 19:56 21:25
04:00 05:36 12:51 16:41 19:56 21:26
03:59 05:36 12:51 16:41 19:57 21:27
03:58 05:35 12:51 16:41 19:58 21:29
03:56 05:34 12:51 16:41 19:59 21:30
03:55 05:33 12:51 16:42 20:00 21:31
03:54 05:32 12:51 16:42 20:01 21:32
03:52 05:31 12:51 16:42 20:02 21:34
03:51 05:30 12:51 16:42 20:03 21:35
03:50 05:30 12:52 16:42 20:03 21:36
03:49 05:29 12:52 16:43 20:04 21:37
03:48 05:28 12:52 16:43 20:05 21:38
03:47 05:28 12:52 16:43 20:06 21:40
03:46 05:27 12:52 16:43 20:07 21:41
04:11 05:42 12:41 16:27 19:30 20:55
04:10 05:41 12:41 16:27 19:31 20:56
04:08 05:40 12:41 16:27 19:32 20:58
04:06 05:38 12:41 16:27 19:33 20:59
04:05 05:37 12:41 16:27 19:34 21:00
04:03 05:36 12:40 16:28 19:35 21:02
04:01 05:35 12:40 16:28 19:36 21:03
04:00 05:33 12:40 16:28 19:37 21:04
03:58 05:32 12:40 16:28 19:38 21:06
03:56 05:31 12:40 16:28 19:39 21:07
03:55 05:30 12:40 16:29 19:40 21:08
03:53 05:29 12:40 16:29 19:41 21:10
03:52 05:28 12:40 16:29 19:42 21:11
03:50 05:27 12:40 16:29 19:43 21:12
03:49 05:26 12:40 16:30 19:44 21:14
03:47 05:25 12:40 16:30 19:44 21:15
03:46 05:24 12:39 16:30 19:45 21:16
03:44 05:23 12:39 16:30 19:46 21:18
03:43 05:22 12:39 16:30 19:47 21:19
03:41 05:21 12:39 16:31 19:48 21:20
03:40 05:20 12:39 16:31 19:49 21:22
03:39 05:19 12:39 16:31 19:50 21:23
03:37 05:18 12:39 16:31 19:51 21:24
03:36 05:17 12:39 16:31 19:52 21:26
03:35 05:16 12:40 16:32 19:53 21:27
03:34 05:16 12:40 16:32 19:54 21:28
03:32 05:15 12:40 16:32 19:54 21:30
03:31 05:14 12:40 16:32 19:55 21:31
03:30 05:13 12:40 16:33 19:56 21:32
03:29 05:13 12:40 16:33 19:57 21:33
04:18 05:46 12:42 16:25 19:28 20:50
04:16 05:44 12:42 16:26 19:29 20:51
04:15 05:43 12:42 16:26 19:30 20:52
04:13 05:42 12:41 16:26 19:31 20:54
04:12 05:41 12:41 16:26 19:32 20:55
04:10 05:40 12:41 16:26 19:33 20:56
04:08 05:38 12:41 16:26 19:33 20:57
04:07 05:37 12:41 16:26 19:34 20:59
04:05 05:36 12:41 16:27 19:35 21:00
04:04 05:35 12:41 16:27 19:36 21:01
04:03 05:34 12:40 16:27 19:37 21:02
04:01 05:33 12:40 16:27 19:38 21:03
04:00 05:32 12:40 16:27 19:39 21:05
03:58 05:31 12:40 16:27 19:40 21:06
03:57 05:30 12:40 16:28 19:41 21:07
03:55 05:29 12:40 16:28 19:41 21:08
03:54 05:28 12:40 16:28 19:42 21:10
03:53 05:27 12:40 16:28 19:43 21:11
03:51 05:26 12:40 16:28 19:44 21:12
03:50 05:25 12:40 16:28 19:45 21:13
03:49 05:24 12:40 16:29 19:46 21:15
03:48 05:24 12:40 16:29 19:47 21:16
03:46 05:23 12:40 16:29 19:47 21:17
03:45 05:22 12:40 16:29 19:48 21:18
03:44 05:21 12:40 16:29 19:49 21:19
03:43 05:21 12:40 16:29 19:50 21:21
03:42 05:20 12:40 16:30 19:51 21:22
03:41 05:19 12:40 16:30 19:51 21:23
03:40 05:19 12:40 16:30 19:52 21:24
03:39 05:18 12:40 16:30 19:53 21:25
04:09 05:37 12:34 16:17 19:20 20:42
04:08 05:36 12:33 16:17 19:21 20:43
04:06 05:35 12:33 16:18 19:22 20:44
04:05 05:34 12:33 16:18 19:23 20:46
04:03 05:32 12:33 16:18 19:24 20:47
04:02 05:31 12:33 16:18 19:25 20:48
04:00 05:30 12:33 16:18 19:25 20:49
03:59 05:29 12:33 16:18 19:26 20:51
03:57 05:28 12:33 16:19 19:27 20:52
03:56 05:27 12:32 16:19 19:28 20:53
03:54 05:26 12:32 16:19 19:29 20:54
03:53 05:25 12:32 16:19 19:30 20:56
03:51 05:24 12:32 16:19 19:31 20:57
03:50 05:23 12:32 16:19 19:32 20:58
03:48 05:22 12:32 16:20 19:33 20:59
03:47 05:21 12:32 16:20 19:33 21:01
03:46 05:20 12:32 16:20 19:34 21:02
03:44 05:19 12:32 16:20 19:35 21:03
03:43 05:18 12:32 16:20 19:36 21:04
03:42 05:17 12:32 16:20 19:37 21:06
03:40 05:16 12:32 16:21 19:38 21:07
03:39 05:15 12:32 16:21 19:39 21:08
03:38 05:14 12:32 16:21 19:39 21:09
03:37 05:14 12:32 16:21 19:40 21:10
03:36 05:13 12:32 16:21 19:41 21:12
03:34 05:12 12:32 16:21 19:42 21:13
03:33 05:11 12:32 16:22 19:43 21:14
03:32 05:11 12:32 16:22 19:43 21:15
03:31 05:10 12:32 16:22 19:44 21:16
03:30 05:10 12:32 16:22 19:45 21:17
03:44 05:17 12:18 16:05 19:09 20:36
03:42 05:16 12:18 16:05 19:10 20:37
03:40 05:14 12:18 16:05 19:11 20:39
03:39 05:13 12:18 16:05 19:12 20:40
03:37 05:12 12:17 16:06 19:13 20:41
03:35 05:11 12:17 16:06 19:14 20:43
03:33 05:09 12:17 16:06 19:15 20:44
03:32 05:08 12:17 16:06 19:16 20:46
03:30 05:07 12:17 16:07 19:17 20:47
03:28 05:06 12:17 16:07 19:18 20:49
03:27 05:04 12:17 16:07 19:19 20:50
03:25 05:03 12:17 16:07 19:20 20:51
03:23 05:02 12:17 16:08 19:21 20:53
03:22 05:01 12:16 16:08 19:22 20:54
03:20 05:00 12:16 16:08 19:23 20:56
03:19 04:59 12:16 16:08 19:24 20:57
03:17 04:58 12:16 16:09 19:25 20:59
03:15 04:57 12:16 16:09 19:26 21:00
03:14 04:56 12:16 16:09 19:27 21:01
03:12 04:55 12:16 16:09 19:28 21:03
03:11 04:54 12:16 16:10 19:29 21:04
03:10 04:53 12:16 16:10 19:30 21:06
03:08 04:52 12:16 16:10 19:31 21:07
03:07 04:51 12:16 16:10 19:32 21:08
03:05 04:50 12:16 16:11 19:33 21:10
03:04 04:49 12:16 16:11 19:33 21:11
03:03 04:49 12:16 16:11 19:34 21:13
03:01 04:48 12:17 16:11 19:35 21:14
03:00 04:47 12:17 16:12 19:36 21:15
02:59 04:46 12:17 16:12 19:37 21:17
DUNYA
27
CMYK
10.GÜN 11.GÜN 12.GÜN 04:19 04:17 04:15 06:01 05:59 05:58 13:16 13:16 13:16 17:08 17:08 17:09 20:21 20:22 20:23 21:55 21:57 21:58
13.GÜN 14.GÜN 15.GÜN 04:14 04:12 04:10 05:57 05:56 05:55 13:15 13:15 13:15 17:09 17:09 17:09 20:24 20:25 20:26 22:00 22:02 22:03
16.GÜN 17. GÜN 18.GÜN 19. GÜN 20.GÜN 21.GÜN 22.GÜN 23.GÜN 24.GÜN 25.GÜN 26.GÜN 27.GÜN 28.GÜN 29.GÜN 30.GÜN 04:08 04:07 04:05 04:03 04:02 04:00 03:58 03:57 03:55 03:54 03:52 03:51 03:49 03:48 03:47 05:53 05:52 05:51 05:50 05:49 05:48 05:47 05:46 05:45 05:44 05:43 05:43 05:42 05:41 05:40 13:15 13:15 13:15 13:15 13:15 13:15 13:15 13:15 13:15 13:15 13:15 13:15 13:15 13:16 13:16 17:10 17:10 17:10 17:11 17:11 17:11 17:12 17:12 17:12 17:12 17:13 17:13 17:13 17:14 17:14 20:27 20:28 20:29 20:30 20:31 20:32 20:33 20:34 20:35 20:36 20:37 20:38 20:39 20:40 20:41 22:05 22:06 22:08 22:09 22:11 22:13 22:14 22:16 22:17 22:19 22:20 22:22 22:23 22:25 22:26
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 28
Akden z İhracatçı B rl kler ’nden Türk ye’ye 13.5 m lyar dolarlık katkı Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Koordinatör Başkanı Hayri Uğur, 180 milyar dolarlık ülke ihracatına birlik olarak 13.5 milyar dolarlık güçlü bir katkı sunduklarını kaydetti. Cumhuriyet'in ilanından sonra Türk ürünlerinin yurt dışında satılmasında karşılaşılan sorunların giderilmesi için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatları ile 1937 yılında kurulmaya başlayan ilk ihracatçı birliklerinden birisinin AKİB olduğunu belirten Hayri Uğur, “AKİB olarak dün olduğu gibi bugün de 80 yıllık tecrübemiz ve 16 bin ihracatçımız ile birlikte ürünlerimizin tüm dünyada hak ettiği değeri bulması, ülkemizin kalkınıp gelişmesi için aynı azim ve kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz” dedi. Atatürk’ün “Askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun iktisadî zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılan zaferler yaşayamaz, az zamanda söner” sözünü hatırlatan Başkan Uğur, “Türk milletinin evlatları, bundan tam 100 yıl önce ülkenin ve milletin kaderine el koymak üzere TBMM’yi açarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı vermiş ve genç Cumhuriyet’in medeni toplumlar arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Atatürk’ün bu veciz sözü tam bağımsızlığın ve say-
DUNYA
28
CMYK
gın bir ulus olmanın ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkün olacağını ortaya koyması bakımından son derece önemlidir. İşte bu anlayışla yeni kurumlar oluşturularak ülkenin dört bir yanında fabrikalar açılmış, Cumhuriyet'in medeni toplumlar arasındaki yerini alması için azim ve kararlılıkla yoğun bir çaba gösterilmiştir” diye konuştu. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen 23 Nisan Egemenlik ve Ulusal Çocuk Bayramı’nın dünyadaki ilk ve tek çocuk bayramı olduğunu vurgulayan Başkan Hayri Uğur sözlerini TBMM’nin 100. kuruluş yıl dönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak tamamladı.
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Belediyeler 23 Nisan'ı yaratıcı etkinliklerle kutluyor...
BAŞKENT’TE HEYECAN BALKONLARDAN TAŞIYOR Ankara Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan kutlamalarını bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle evlerinden çıkamayan çocukların ayağına götürdü. Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan program kapsamında 10 turistik gezi aracı, çocuk şarkıları çalarak ilçe ilçe geziyor. Tüm çocuklar başta olmak üzere Ankaralıları balkonlara davet eden Büyükşehir Belediyesi, 08:00-23:00 saatleri arasında merkez dahil 25 ilçede, 70 cadde ve bulvarda dolaşacak. Üstü açık araçlarda yer alan çizgi film kahramanlarından oluşan animasyon ekibi de gösterileriyle çocuklara eğlenceli saatler yaşatacak. Türk bayraklarıyla donatılan araçlar ilçelerden döndükten sonra saat 21.00’de ise ulusal düzeydeki kutlamalara eşlik ederek, İstiklal Marşı’nı başkentlilerle birlikte seslendirecek. 23 Nisan etkinlikleri kapsamında “100. Yılın Çocukları” temalı bir resim yarışması da düzenleyen Ankara Büyükşehir Belediyesi, internet üzerinden alınan başvuruların ardından yapılan değerlendirme sonrasında dereceye girenlere ödüllerini bugün verecek. Yarışmada birinciliği elde eden resmin sahibine elektrikli bisiklet, ikinciye elektrikli kaykay ve üçüncüye de dağ bisikleti hediye edilecek.
İBB’DEN 100 BİN ÇOCUĞA HEDİYE İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), COVID-19 salgını nedeniyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarını dijitale taşıdı. 21-23 Nisan tarihleri arasında, üç günlük program hazırlayan İBB, online kanallar üzerinden opera, tiyatro, film gösterimi, konser ve söyleşiler gerçekleştiriyor. İBB Kültür Daire Başkanlığı’na bağlı Orkestralar Müdürlüğü ise 23 Nisan’a özel bir şarkıyı çocuklar için yorumladı ve bu şarkı 23 Nisan haftası boyunca iletişim kanalları aracılığıyla İstanbullularla paylaşıldı. İBB tarafından hayata geçirilen bir başka etkinlik de resim yarışması oldu. #engüzel23Nisanım temasıyla yapılan resimler halk oylamasına sunuldu ve en çok beğeni alan fotoğrafların sahiplerine ödüller verildi. İBB’nin İstanbul Gönüllüleri ile ortak yürütülen projesi “Hadi Bize Anlat” ile de çocuklar, hayallerindeki 23 Nisan’ı veya günün kendileri için önemini videoya alarak paylaştı.
BURSA, 23 NİSAN COŞKUSUNA HAZIR Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu yıl koronavirüs tehlikesi nedeniyle okullarda gerçekleştirilemeyen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları için özel bir program hazırladı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, her yıl birbirinden renkli görüntülere sahne olan 23 Nisan’ın bu yıl da ‘enerjisinden bir şey kaybetmeyerek’ daha büyük bir coşkuyla kutlanacağını açıkladı. Kutlamaların bu yıl evlere yönelik olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak biz de çocuklarımızın geleneksel sevincine, etkinliklerimizi onların ayaklarına götürerek ortak oluyoruz. Nasreddin Hoca ve Keloğlan gibi geleneksel değerlerimizin yanı sıra Hacıvat-Karagöz gibi yerel değerlerimiz ve bandomuz, 23 Nisan otobüsü ile mahalle mahalle dolaşıyor, çocuklarımızın evlerine konuk oluyor” diye konuştu. Aktaş, gösteri ve konserlerin yanı sıra sosyal medya üzerinden yapılacak çekilişlerde 100 çocuğa, Ömer Seyfettin’in seçme hikayelerinden oluşan farklı kitapların hediye edileceğini söyledi. Etkinlikler kapsamında çocuklardan gelecek videoların şehir tiyatrosu ekipleri tarafından kolajlanarak sosyal medya hesaplarından paylaşılacağını, yine şehir tiyatrosu tarafından 23 Nisan ve TBMM’ye özel kısa filmlerin hazırlandığını vurgulayan Aktaş, “Kısa filmimizde, çocukların 23 Nisan hazırlıkları ile kutlama coşkusuna tanık oluyoruz. Yine 23 Nisan günü saat 14:00’te işitme engelli çocuklarımız başta olmak üzere herkesin takip edebileceği bir masal videosu yayınlıyoruz” şeklinde konuştu.
MERSİN BÜYÜKŞEHİR SAĞLIKLI VE BİLGİLİ NESİLLER İÇİN ÇALIŞIYOR Göreve gelir gelmez çocuklarla ilgili etkin projeler üretmek amacıyla ilk olarak Kadın ve Çocuk Çalışma Grubu oluşturan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, pandemi sürecinde çocuklara sağlanan sosyal yardım çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirtti. Süt Senin Gurur Mersin’in projesi kapsamında, örgün eğitim sürecindeki 3 ilçede 35 ilkokuldaki 56 bin öğrenciye ulaşan süt dağıtımının pandemi sürecinde 13 ilçede devam ettiğini aktaran Başkan Vahap Seçer, nisan ayının sonunda uzaktan
DUNYA
29
CMYK
eğitim alan öğrencilere günlük 12 bin olmak üzere toplam 360 bin süt dağıtımını tamamlayacaklarını belirtti. 6 ilçede 5 bin kitap dağıtımını tamamlayacaklarını da sözlerine ekleyen Seçer, “Çocuklar bizlerin umudu, geleceğimizin güvencesi ve dahileridir. Çocuklarımızı gelişen dünya ve teknoloji imkanlarına ve çağın koşullarına göre en iyi şekilde eğitmek zorundayız. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ülkemizin muasır medeniyet seviyesine erişmesi yetiştirdiğimiz nitelikli çocuklardan geçiyor” dedi. Toroslar Engelsiz Mesleki Eğitim Merkezi ve Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal Kompleksi’nde, çalışan ve sebze-meyve işi yapan kadınların çocuklarına hizmet verecek 2 kreşin yapımını tamamladıklarını belirten Seçer, kreşlerin salgın sürecinden sonra açılacağını kaydetti. Ayrıca dünya genelinde 180’den fazla ülkede milyonlarca öğrenciye ulaşan ‘Kodlama Saati’ etkinliğini de Mersin Üniversitesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle hayata geçirdiklerini aktaran Seçer, kentin kırsal bölgelerinde servis araçlarının giremediği okul yollarını bir bir ulaşıma açtıklarını kaydetti. Seçer aynı zamanda Mersin’deki en önemli sorunlardan biri olan çöp toplayan çocuklar ile ilgili daha etkin projeler üretilmesi amacıyla ortak bir çalışma grubunun oluşturulması kararı aldıklarını, özel çocuklar için birçok özel etkinlik ve terapi düzenlediklerini kaydetti. MEHMET NABİ BATUK / MERSİN
KOCAELİ BELEDİYESİ SAĞLIKÇILARIN ÇOCUKLARIYLA BAYRAMI KUTLUYOR Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 100. yılı olması nedeniyle sağlık çalışanlarının çocuklarına Kocaeli Pastacılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın işbirliğiyle 100. Yıl Pastası gönderiyor. Evlerine pasta gönderilen çocuklardan bazılarının da katılımıyla bugün gerçekleştirilecek canlı video konferans ile pastayı kesecek olan Başkan Büyükakın daha sonra bayram çocuklarına hitaben konuşma yapacak. Kendisine pasta gelen çocuklar pastayı keserken çekeceği video veya fotoğrafları #EvdeBirBayramHavası ve #Kocaeli etiketleriyle Başkan Büyükakın’a twitter, facebook ve instagram hesaplarından iletecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 23 Nisan programına katkıda bulunan Kocaeli Pastacılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yaşar Yılmaz, “Ülkemizin birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemdeyiz. Bu salgın nedeniyle 23 Nisan’da belediyemizin çocuklar için düzenlediği etkinliğe dahil olduk. Pastacı arkadaşlarımız en güzel pastalarını çocuklarımız için hazırladı” dedi. KÜBRA OĞURLU / KOCAELİ
NİLÜFER BELEDİYESİ ETKİNLİKLERİ DİJİTAL ORTAMA TAŞIDI Bursa Nilüfer Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, bütün dünyayı saran salgın nedeniyle sadece dijital ortamda, #Nilüferde23Nisan ve #EvdeBirBayramHavası hashtagleri ile etkinlikler düzenliyor. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Kutlamalara bu yıl, her zamanki coşkuyu kaybetmeden, evlerimizin balkonundan katılıyoruz. Nilüfer Belediyesi araçları, sokaklarda şarkı ve marş yayını yaparak herkese bayram havası yaşatıyor. 23 Nisan etkinlikleri kapsamında Durmazlar Holding ile ortak bir çalışmaya da imza attık. İskender Paydaş’ın düzenlemesini yaptığı bir şarkı Nilüfer Belediyesi Çocuk Korosu tarafından seslendiriliyor ve bugün Nilüfer Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarından yayınlanıyor. Bir dahaki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da hep birlikte meydanlarda kutlayacağımıza inanıyorum” sözlerine yer verdi.
MERKEZEFENDİ’DE SOKAKLARDAN ŞARKI VE MARŞLAR YÜKSELİYOR Mekezefendi’de balkonları Denizli Merkezefendi Belediyesi’nin dağıttığı pankartlar ve balonlar süslüyor. Merkezefendi Belediyesi Korosu’nun bayram şarkıları söyleyerek mini konser verdiği 23 Nisan’da bando takımı da mahalleleri gezerek şarkılar ve marşlar çalıyor. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100. yılının gururunu yüreğimizde taşıyoruz. Bu yıl salgın nedeniyle bedenlerimiz bir arada olmayacak ama bayram coşkusunu evlerimizde, balkonlarımızda, pencerelerimizde tüm Merkezefendi tek yürek olarak yaşayacağız” dedi.
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 29
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 30
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
Kurucusu/Nezih Demirkent
Yayın türü: Yaygın süreli • Sayı: 12181• 23 Nisan 2020 İmtiyaz sahibi: NASIL BİR EKONOMİ MEDYA HABER BASIN A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ Genel Koordinatör Vahap Munyar
Başyazar Osman Arolat
Başdanışman Rüştü Bozkurt
Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz
DÜNYA Gazetesi ve eklerinde yayınlanan tüm haber, yazı, makale, resim, çizim, grafik ve fotoğrafların Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Basın Kanunu’ndan doğan her türlü hakları Nasıl Bir Ekonomi Medya A.Ş’ye aittir. İzin alınmaksızın, kaynak gösterilerek dahi kısmen veya tamamen iktibas edilemez.
Genel Yayın Koordinatörü Talip Aktaş
Genel Yayın Yönetmeni-Tüzel Kişi Temsilcisi Koordinatör Ömer Türkdönmez Didem Eryar Ünlü
Sorumlu Yazıişleri Müdürü Handan Sema Ceylan Araştırma Müdürü Bader H. Arslan
Haber Koordinatörü Mustafa Kemal Çolak Dünya Online Yönetmeni Ferhat Polat
Görsel Yönetmen Birol Teoman Dijital Yayın Koordinatörü Selçuk Altun
EDİTÖRLER Aysel Yücel (İstihbarat), Kerim Ülker (Haber Araştırma), Faruk Şüyün (Kültür-Sanat), Mehmet Bars (Fotoğraf), Veysel Ağdar (Piyasalar) Şebnem Turhan (Finans), Hilal Sarı (Dış Haberler) Hüsniye Güngör (DÜNYA Executive)
Dünya’yı y oku
Ankara Temsilcisi Ferit Barış Parlak
Yazarlar Temsilcisi Ali Ekber Yıldırım
Temsilciler Koordinatörü Ömer Faruk Çiftçi (Bursa)
BÖLGE TEMSİLCİLERİ Gülsüm Erdem Emen (Adana); Mehmet Kara (Antalya); Osman Nuri Boyacı/Funda Akkoyun (Denizli); Mahir Solmaz (Diyarbakır); Tülay Taşkın (Eskişehir); M. Tekin Çiçek (Gaziantep); Çağlar Bakır, Deniz Aslan, Hakan Kılıç, Halim Aslan, Salim Aslan (İstanbul); Yaşar Kuş (İzmir); Ali Eskalen (Kahramanmaraş); Oktay Ensari (Kayseri) Sabiha Toprak (Kocaeli); İbrahim Çiçekçi (Konya); Hasan Coşkun (Sakarya); Osman Şişko (Trabzon); Fahriye Kutlay Şenyurt (Mersin) KOORDİNATÖR DANIŞMAN Zafer Sadıkoğlu (Bölgeler) YAYIN DANIŞMA KURULU Alp Orçun, Alaattin Aktaş,
Bumin Doğrusöz, Cahit Düzel, İlter Turan, Ruhi Sanyer, Resul Kurt, Osman Ulagay, Servet Yıldırım, Veysi Seviğ REKLAM Nazlı Demirel (Koordinatör) M. İhsan Gök (Rezervasyon) 0216 440 24 68 ABONE Mecit Yılmaz (Koordinatör) 0216 440 24 70 İDARE Serkan Eroğlu 0216 440 24 82
DÜNYA Online Web: www.dunya.com
İletişim: dunyaweb@dunya.com Reklam: onlinereklam@dunya.com
Merkez: Rüzgarlı Bahçe Mahallesi, Cumhuriyet Cad. Gülsan Plaza No: 22 Kavacık 34805 Beykoz/ İstanbul Telefon: (0216) 440 24 00 e-posta: dunya@dunya.com Yazıişleri: (0216) 440 24 22 Fax: (0216) 440 24 98/99 İstihbarat: (0216) 440 24 21 Araştırma: (0216) 440 24 49 Reklam: 0216 440 24 60 Baskı: Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Akpınar Mah. Hasan Basri Cad. No: 4 34060 Sancaktepe-İstanbul 0212 354 39 09 Ankara- Esenboğa Yolu, 13. km, Pursaklar/Ankara Trabzon Baskı: Arslan Güneydoğu Gazetecilik, Matbaacılık ve Kağıtçılık A.Ş. Yeşilyalı Mh. Organize Sanayi Bölgesi 5. Cd. No: 8/2 Arsin/TRABZON Tlf: 0462 712 04 44 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım A.Ş. Abonelik ve şikayetleriniz için: 0216 440 24 70-71-72-73-74 Adres değişiklikleri için fax: 0212 355 77 46 DÜNYA Gazetesi, basın meslek ilkelerine uyar. Yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve düzeltme hakkına riayet eder. Yayınımızla ilgili her türlü eleştiri ve şikayetlerinizi paylaşabilirsiniz.
handan.ceylan@dunya.com
DUNYA
30
CMYK
DUNYA
31
CMYK
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
DUNYA
32
CMYK
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 32
ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
ANKARA TİCARET ODASI BAŞKANI GÜRSEL BARAN:
“Ulusal egemenl ğ n tek koşulu bağımsız ekonom ” Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, ulusal egemenliği sürdürenin koşulunun bağımsız ekonomi olduğunu belirterek, “Bugün tüm dünyada yaşanan pandemi Ankara Ticaret Odası üyelerine zor günler yaşatsa da, ticaretin devamı için aldığımız önlemler ve yaptığımız çalışmalarla bu günleri atlatacak, bir olmanın
tarihini yazacağız” diye konuştu. Türk milletinin bağımsızlığı için verdiği milli mücadelenin, TBMM'nin açılmasıyla taçlandığını vurgulayan Baran, dünyada çocuklarına bayram hediye eden ilk ve tek ülkenin Türkiye olduğunu dile getirdi. Atatürk’ün
“Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” sözünün kıymetli bir yol gösterici olduğunu belirten Baran, “Evlatlarımıza bırakacağımız tam bağımsız Türkiye refah içinde ve güçlü ekonomik yapısıyla yarınlara güvenle ilerlemek zorundadır” dedi.
İNTES BAŞKANI KOLOĞLU:
OAİB KOORDİNATÖRÜ BAŞKANI CECELİ:
“Kıymetl m ras gelecekte yolumuzu aydınlatacak”
“İhracatımız 12 b n 500 kat arttı, üretmeye devam”
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Celal Koloğlu, Türk milletinin en büyük bayramlarından 23 Nisan’ın 100’üncü yıldönümünü kutlamanın gurur ve coşkusunun yaşandığını söyledi. Koloğlu, “Atatürk Cumhuriyeti yeni nesillere emanet ederek ‘Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkamda olmayacak’ demiştir. Millet iradesini her şeyin üstünde tutan bu kıymetli miras geçmişte olduğu gibi gelecekte de yolumuzu aydınlatmaya devam edecek” diye konuştu. İnşaat sanayicileri olarak, bu kıymetli emanetin 100’üncü yılında, “Daha Güçlü Türkiye” yolunda ilerlediklerinin altını çizen Celal Koloğlu, “Milletçe bir olduğumuz sürece, her türlü güçlüğün üstesinden geleceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.
Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) Koordinatör Başkanı Şerafettin Ceceli, Milli Mücadele döneminde 80 milyon lira olan ihracatın, 12 bin 500 kat arttığını belirterek, 8 farklı sektörel birliğin çatı kuruluşu olarak üretmeye ve ihracata devam edeceklerini bildirdi. Geleceğin teminatı ve Türkiye’nin asıl gücü olan çocukların bayramını ve Gazi Meclis’in 100’üncü yılını gururla kutladığını dile getiren Ceceli, mevcut konjonktür nedeniyle sekteye uğrayan birliklerin faaliyetlerinin ve ihracatının, normalleşmeyle birlikte artarak devam edeceğini dile getirdi. Ceceli, şunları kaydetti: “Türkiye ihracatı salgın sebebiyle global tedarik zincirine de bağlı olarak geçici bir düşüş yaşamaktadır. Bu dönem olağanüstü bir dönemdir."
DUNYA
33
CMYK
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 33
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 34
DIĹž HABERLER
Trump’tan Basra KÜrfez nde ger l m artĹracak açĹklama
‘Petroldek çÜkĂźĹ&#x; f nansal kr z s nyal olab l r’ Hafta baĹ&#x;Äąnda vadeli petrol piyasasÄąnda yaĹ&#x;anan eksi fiyatlar, spot piyasa için geçerli deÄ&#x;ildi. ABD petrolĂź WTI için mayÄąs vadesinin son gĂźnĂźnde yaĹ&#x;anan sÄąkÄąĹ&#x;madan kaynaklanan eksi fiyatlar pozitife geçse de, petrol fiyatlarÄąnda dalgalÄą seyir sĂźrĂźyor. Ham petrol fiyatlarÄąndaki volatiliteyi Ăślçen CBOE Petrol Volatilite Endeksi (OVX), 21 Nisan tarihinde gĂźn içinde 517 dĂźzeyine kadar fÄąrladÄąktan sonra gĂźnĂź 325,15 rekoruyla kapattÄą. Veri tarihindeki hiçbir krizde endeks bu dĂźzeylere
yaklaĹ&#x;mamÄąĹ&#x;tÄą. KĂźresel petrol arz ve talebi arasÄąndaki muazzam farkla tarihi dipler gĂśren petrol fiyatlarÄąnda WTI dĂźn TSÄ° 17:15 itibariyle yĂźzde %30’a yakÄąn yĂźkseliĹ&#x;le 14,81 dolardan iĹ&#x;lem gĂśrdĂź. GĂźn içinde 16 dolara kadar gerileyen Brent petrolĂźn varili ise aynÄą saatte yĂźzde 11,6 yĂźkseliĹ&#x;le 21,64 dolardan iĹ&#x;lem gĂśrdĂź. Brent gĂźn içinde 20,99’a kadar yĂźkseldi. Piri Reis Ăœniversitesi RektĂśrĂź Prof. Dr. Oral ErdoÄ&#x;an, DĂœNYA’ya verdiÄ&#x;i demeçte Ĺ&#x;unlarÄą sĂśylĂźyor: “KĂźresel sÄąkÄąntÄąlarÄąn aĹ&#x;ÄąrÄą bĂźyĂźdĂźÄ&#x;Ăź
Ăœ N L Ăœ YAT I R I M C I M A R K M O B I U S :
‘Tedarik zincirleri Çin’den TĂźrkiye gibi Ăźlkelere kayacak’ GeliĹ&#x;en Ăźlkeler konusunda uzman ĂźnlĂź yatÄąrÄąmcÄą Mark Mobius, salgÄąnÄąn tedarik zincirlerini Çin'den TĂźrkiye gibi Ăźlkelere kaydÄąracaÄ&#x;ÄąnÄą sĂśyledi. ABD’li ekonomi yayÄąnÄą CNBC’ye konuĹ&#x;an Mobius, COVID-19 salgÄąnÄąn Ĺ&#x;irketlerin tedarik zincirinde Çin baÄ&#x;ÄąmlÄąlÄąÄ&#x;ÄąnÄą azaltmaya gitmesine yol açacaÄ&#x;ÄąnÄą savundu. Mobius, “ABD’li Ĺ&#x;irketler evine ya da Meksika ve Kanada gibi yakÄąn Ăźlkelere dĂśnebilir. ÇeĹ&#x;itlilik ihtiyacÄą nedeniyle kĂźresel tedarik zincirlerinin BangladeĹ&#x;, Vietnam, TĂźrkiye ve hatta Brezilya gibi Ăźlkelere kayacaÄ&#x;ÄąnÄą dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorumâ€? diye konuĹ&#x;tu. Capital Partners kurucusu Mobius, “Tedarik zincirinde Çin’e baÄ&#x;ÄąmlÄą olan birçok alÄącÄą ve birçok insan, Ĺ&#x;u an durup tekrar dĂźĹ&#x;Ăźnmeye baĹ&#x;ladÄą. Tedarik zincirini olabildiÄ&#x;ince kendilerine yakÄąna alarak çeĹ&#x;itlendirmeye baĹ&#x;ladÄąâ€? deÄ&#x;erlendirmesini yaptÄą. Ä°laç, tarÄąm ve enerji gibi birçok sektĂśr, Çin gibi ekonomilere baÄ&#x;ÄąmlÄąlÄąklarÄą nedeniyle, kĂźresel saÄ&#x;lÄąk krizinin mal ti-
caretinde tedarik zincirlerini baskÄąlamasÄą sonrasÄą sÄąkÄąntÄąlar yaĹ&#x;Äąyor. BaÄ&#x;ÄąmsÄąz analist Fraser Howie de Mobius’la aynÄą fikirde ve Çin’in asla tamamen gĂśzden çĹkartÄąlamayacaÄ&#x;Äąna da vurgu yaparak “HĂźkĂźmetler Çin baÄ&#x;ÄąmlÄąlÄąklarÄąnÄą azaltmanÄąn yollarÄąnÄą arÄąyorâ€? diyor. IMA Asia’dan Richard Martin ise salgÄąn Ăśncesinde de bazÄą sektĂśrlerde Ăźreticilerin operasyonlarÄąnÄą Çin’den çĹkartmaya baĹ&#x;ladÄąÄ&#x;ÄąnÄą hatÄąrlatarak “Ancak pandemi tedarik zincirlerinin yeniden yapÄąlandÄąrÄąlmasÄą konusunda ‘ulusalcĹ’ bakÄąĹ&#x; açĹsÄąnÄą gßçlendiriyorâ€? deÄ&#x;erlendirmesini yapÄąyor.
Petroldek çÜkĂźĹ&#x; thalatçĹ Ăźlkelere yarayacak Mobius aynÄą programda dĂźĹ&#x;en petrol fiyatlarÄąna iliĹ&#x;kin ise “Hindistan, Çin ve diÄ&#x;er (TĂźrkiye gibi) ithalatçĹ geliĹ&#x;mekte olan ekonomiler için bu harika haber. Petrol Ĺ&#x;irketleri için çok kĂśtĂź olsa da bazÄą geliĹ&#x;en Ăźlkeler için harika bir itici gßçâ€? dedi.
dĂśnemlerde vadeli iĹ&#x;lemler hÄązlandÄąrÄącÄą tetikleyici olarak devreye girip tarihi çÜkĂźĹ&#x;lere sebep oluyor. 1997-98 dĂśneminde Long Term Capital
Management Fonu’nun, 2007-08 dĂśneminde Lehman Brothers Ĺ&#x;irketinin çÜkĂźĹ&#x;leri ve finansal kriz oluĹ&#x;umlarÄą buna en yakÄąn iki Ăśrnek. Bu hafta yaĹ&#x;anmakta olan sĂźreç de tarihi finansal kriz sinyali içeriyor. Her seferinde ‘bu kadarÄąnÄą da beklemezdik’ denilen varlÄąk fiyat çÜkĂźĹ&#x;leri dikkati çekiyor. GĂźn geldi bakÄąr fiyatlarÄą çÜktĂź, gĂźn geldi Rus tahvillerinin fiyatÄą, gĂźn geldi “mortgageâ€? fiyatlarÄą ve bugĂźn geldi petrol fiyatlarÄą çÜktĂź.â€? Prof. ErdoÄ&#x;an, talebin virĂźs Ăśncesi seviyelere dĂśnse bile, depolanan tĂźm bu ham petrolĂźn
eritilmesinin uzun zaman alacaÄ&#x;ÄąnÄą belirterek â€œĂ–zetle enerji piyasasÄąnÄąn bizlere sĂśylediÄ&#x;i, arz sÄąkÄąntÄąsÄą olduÄ&#x;u ve talebin yakÄąn zamanda geri dĂśnemeyeceÄ&#x;idirâ€? deÄ&#x;erlendirmesini yapÄąyor. "Benzin ve dizel fiyatlarÄąnÄąn ve jet yakÄąt fiyatlarÄąnÄąn mayÄąs ayÄąna kadar dĂźĹ&#x;tĂźÄ&#x;ĂźnĂź gĂśrmeye devam edebiliriz" diyen Prof. ErdoÄ&#x;an, petrol fiyatlarÄą tarihi geriledi diye yakÄąt kullanÄącÄąlarÄąnÄąn “ne gĂźzel fiyat ucuzladÄąâ€? diyerek fazla yakÄąt alabileceÄ&#x;i bir durumun da Ĺ&#x;u an için zor gĂśrĂźndĂźÄ&#x;ĂźnĂź ifade ediyor.
ABD BaĹ&#x;kanÄą Donald Trump, ABD DonanmasÄąna tacizde bulunduklarÄą takdirde Ä°ran'a ait gambotlara (silahlÄą kßçßk savaĹ&#x; gemileri) ateĹ&#x; açĹlmasÄą talimatÄą verdi. Trump paylaĹ&#x;ÄąmÄąnda "ABD DonanmasÄąna, Ä°ran savaĹ&#x; gemilerinin bizim gemilerimizi taciz etmesi halinde ateĹ&#x; açĹp onlarÄą yok etmesi talimatÄąnÄą verdim" dedi. Geçen hafta Ä°ran Devrim MuhafÄązlarÄą Donanma BirliÄ&#x;i’ne ait 11 gemi Basra KĂśrfezi’nde Amerikan gemileriyle yakÄąn temas yaĹ&#x;amÄąĹ&#x;, ABD yĂśnetimi silahlÄą tekneleri ‘tehlikeli ve kÄąĹ&#x;kÄąrtÄącÄą eylemlerde bulunmakla’ suçlamÄąĹ&#x;tÄą. Tahran ise iddialarÄą yalanlamÄąĹ&#x;, gemilerin hareketine iliĹ&#x;kin bir video yayÄąnlamÄąĹ&#x;tÄą.
‘H sse dĂźĹ&#x;ecek, altÄąn çĹkacak’ Uzmanlar, ayÄą p yasasÄąnÄąn b tmed Ä&#x; n , rall ler n ‘sahte’ olab leceÄ&#x; n , 2020 yÄąlÄąnda h sseler n yĂźzde 50 dĂźĹ&#x;eb leceÄ&#x; n , altÄąnÄąn se 3 b n dolarla tar h rekorunu tazeleyeb leceÄ&#x; n sĂśylĂźyor.
DIĹž HABERLER HÄ°LAL SARI hilal.sari@dunya.com
New York merkezli hedge fon Elliot Management, 1930’larÄąn BĂźyĂźk BuhranĹ’ndan bu yana en bĂźyĂźk krizin yaĹ&#x;anmasÄą beklendiÄ&#x;i için, kĂźresel hisse piyasalarÄąnÄąn bu yÄąl yĂźzde 50 veya daha fazla dĂźĹ&#x;ebileceÄ&#x;ini ĂśngĂśrĂźyor. Dolar milyarderi Paul Singer’e ait 40,4 milyar dolar varlÄąk yĂśneten hedge fon, çarĹ&#x;amba gĂźnĂź mĂźĹ&#x;terilerine gĂśnderdiÄ&#x;i bir notta “Son dĂśnemde yaĹ&#x;anan keskin piyasa dĂźĹ&#x;ĂźĹ&#x;leri, kĂźresel hisse, tahvil ve gayrimenkul piyasalarÄąnda pozitif getiri saÄ&#x;lanan on yÄąldan fazla bir sĂźrenin sonuna iĹ&#x;aret ediyorâ€? diyor ve ekliyor: “Biz kĂźresel hisse piyasalarÄąnÄąn nihayetinde Ĺ&#x;ubat zirvelerinden yĂźzde 50 veya daha derin dĂźĹ&#x;ĂźĹ&#x;ler yaĹ&#x;ayacaÄ&#x;ÄąnÄą ĂśngĂśrĂźyoruz.â€? 1977 yÄąlÄąnda kurulan ve ekonomik tehlikeler konusunda ilk uyarÄąlarÄą yapmakla Ăźn salmÄąĹ&#x; Elliot International fonu, hedge fonlarÄąn yĂźzde 8 kayÄąplar yaĹ&#x;adÄąÄ&#x;Äą ilk çey-
rekte, Hedge Fund Research verilerine gĂśre yĂźzde 2,2 yĂźkselmiĹ&#x;. Wall Street’in en Ăśnemli endeksi olarak kabul edilen S&P 500 Ĺ&#x;ubatta zirve yaptÄąktan sonra yĂźzde 36 dĂźĹ&#x;mĂźĹ&#x;, 23 Mart’ta dip yapÄąp sonrasÄąnda yĂźzde yĂźzde 31 ralli yapmÄąĹ&#x;tÄą. DĂźn itibariyle mart dip seviyelerine gĂśre yĂźzde 22 yukarÄąda. Asya’da karÄąĹ&#x;Äąk, Avrupa’da yĂźkseliĹ&#x;li seyreden hisse piyasalarÄąnda Wall Street endeksleri ise yĂźkseliĹ&#x;li açĹldÄą.
C t bank: AyÄą p yasasÄą daha b tmed Citibank da ayÄą piyasasÄąnÄąn henĂźz bitmediÄ&#x;ini ĂśngĂśrĂźyor. Marketwatch’ta yer alan habere gĂśre Citibank’Ĺn kĂźresel hisse strateji ekibi, “KĂźresel hisselerdeki ayÄą piyasasÄą henĂźz bitmedi. KĂźresel merkez bankalarÄąnÄąn 5,5 trilyon dolar varlÄąk alÄąmÄąna raÄ&#x;men Ĺ&#x;irket hisse kazançlarÄą 2020’de muhtemelen yĂźzde 50 çÜkĂźĹ&#x; yaĹ&#x;ayacakâ€? uyarÄąsÄą yapÄąyor. Ekibin lideri Robert Buckland tĂźm ayÄą piyasalarÄąnda ‘sahte ralliler’ olabileceÄ&#x;ini hatÄąrlatarak, bunun parasal teĹ&#x;viklerden kaynaklandÄąÄ&#x;ÄąnÄą belirtiyor. Nomura: Rall , ayÄą p yasasÄąnÄąn sÄąkÄąĹ&#x;tÄąrmasÄą Nomura stratejisti Masanari Takada da 7 Nisan tarihli notunda, “Piyasalardaki ralli ‘ayÄą piyasasÄąnÄąn sÄąkÄąĹ&#x;tÄąrmasÄąndan’ baĹ&#x;ka bir Ĺ&#x;ey deÄ&#x;il. YatÄąrÄąmcÄąlarÄąn dĂźĹ&#x;ĂźĹ&#x; evresinde biriktirdiÄ&#x;i kÄąsa pozisyon-
3.000 dolar/ons 1.921 dolar/ons BoFa’nĹn 18 aylĹk altĹn f yat beklent s
AltĹnĹn Eylßl 2011’dek tar h rekoru
%
50
Ell ot hedge fonun h sse p yasalarÄąnda ĂśngĂśrdĂźÄ&#x;Ăź dĂźzeltme (Ĺžubat z rves nden)
lardan panik çĹkÄąĹ&#x;larÄą rallideki itici gßçâ€? demiĹ&#x; ve rallinin “bĂźyĂźk Ăślçßde teknik bir hareket olduÄ&#x;unuâ€? belirtmiĹ&#x;ti.
BofA: Fed altÄąn basamaz ABD merkezli Bank of America (BofA) altÄąnÄąn onsu için 18 aylÄąk fiyat beklentisini, 2.000 dolardan 3.000 dolara yĂźkseltti. BofA’nÄąn bu tahmini altÄąnÄąn 6 EylĂźl 2011’de gĂśrdĂźÄ&#x;Ăź 1.921,17 dolar/ons seviyesinin yĂźzde 50’sinden de fazla. BankanÄąn "Fed altÄąn basamaz" baĹ&#x;lÄąÄ&#x;ÄąnÄą verdiÄ&#x;i raporda, altÄąndaki yĂźkseliĹ&#x;in en bĂźyĂźk desteÄ&#x;i, tĂźm dĂźnyada politika yapÄącÄąlarÄąn koronavirĂźsten etkilenenen ekonomileri des-
teklemek için açĹkladÄąÄ&#x;Äą mali ve parasal teĹ&#x;vikler olarak gĂśsteriliyor. BofA altÄąnÄąn onsunun bu yÄąl ortalama 1.695 dolar, 2021'de ise ortalama 2.063 dolar olmasÄąnÄą bekliyor. YÄąl baĹ&#x;Äąndan bu yana yĂźzde 12 deÄ&#x;erlenen COMEX altÄąnÄąn onsu TSÄ° 15:00 itibariyle yĂźzde 2’ye yakÄąn yĂźkseliĹ&#x;le 1.719 dolardan iĹ&#x;lem gĂśrdĂź. Spot altÄąnÄąn onsu ise aynÄą saatlerde 1.697 dolardan iĹ&#x;lem gĂśrdĂź. BofA analistleri, gßçlĂź dolar, finansal piyasalardaki volatilitenin dĂźĹ&#x;mesi ve Hindistan ile Çin'deki dĂźĹ&#x;Ăźk mĂźcevher talebinin ise altÄąn için engelleyici faktĂśrler olabileceÄ&#x;ini belirtiyor.
Cred te Su sse: AltÄąnda gĂśrĂźnĂźm poz t f Ä°sviçre merkezli yatÄąrÄąm bankasÄą Credite Suisse, dĂźn yayÄąnladÄąÄ&#x;Äą notta “AltÄąnda ve altÄąn varlÄąklarÄąnda gĂśrĂźnĂźm pozitifâ€? dedi ve sarÄą metalin 1.700 dolarÄą gĂśrdĂźÄ&#x;Ăź bir Ăśnceki sefere gĂśre daha iyi konumda olduÄ&#x;unu belirtti. Schiffgold.com kurucusu altÄąn yatÄąrÄąmcÄąsÄą Peter Schiff ise Netflix ve Amazon gibi ‘karantinada yĂźkselen’ ve zirve yapan hisselere atÄąfta bulunarak “Herçekten Netflx ve Amazon yeni rekorlar kÄąrdÄą diye bu ayÄą piyasasÄąnÄąn biteceÄ&#x;ini bekleyen var mÄą?â€? diye yazdÄą. RBC Wealth Management yĂśnetici direktĂśrĂź George Gero da altÄąnda 1.800 dolarÄąn uzak olmadÄąÄ&#x;ÄąnÄą sĂśyledi.
7 & %(<Ú(+ø5 $6/ø<( +8.8. 0$+.(0(6ø1'(1 ø/$1
7 & Ú$1/,85)$ $ø/( 0$+.(0(6ø ø/$1
(6$6 12 (VDV '$9$&, 7 UNL\H (OHNWULN 'DáĂ&#x2022;WĂ&#x2022;P $ Ăš '$9$/, 0XKDPPHW $OL g]SĂ&#x2022;QDU 2VPDQ YH = EH\GH RáOX GRáXPOX 'DYDFĂ&#x2022; WDUDIĂ&#x2022;QGDQ DOH\KLQL]H DoĂ&#x2022;ODQ .RQ\D øOL + \ N øOoHVL 3Ă&#x2022;QDUEDĂşĂ&#x2022; 0DKDOOHVL YH SDUVHOGH ND\Ă&#x2022;WOĂ&#x2022; WDĂşĂ&#x2022;QPD]ODU LOH LOJLOL NDPXODĂşWĂ&#x2022;UPD GDYDVĂ&#x2022;QĂ&#x2022;Q \DSĂ&#x2022;ODQ \DUJĂ&#x2022;ODPDVĂ&#x2022;QGD 0DKNHPHQL]FH GDYD GLOHNoHVLQGH EHOLUWLOHQ DGUHVLQL]H GXUXĂşPD J Q Q ELOGLULU GDYHWL\H oĂ&#x2022;NDUĂ&#x2022;OPĂ&#x2022;Ăş ROXS DGUHVLQL]GHQ D\UĂ&#x2022;OGĂ&#x2022;áĂ&#x2022;QĂ&#x2022;] JHUHNoHVL\OH WHEOLJDW \DSĂ&#x2022;ODPDPĂ&#x2022;ĂşWĂ&#x2022;U $GUHV DUDĂşWĂ&#x2022;UPDVĂ&#x2022;QGDQ GD ELU QHWLFH DOĂ&#x2022;QDPDGĂ&#x2022;áĂ&#x2022;QGDQ GDYD GLOHNoHVL YH GXUXĂşPD J Q Q Q LODQHQ WHEOLáLQH NDUDU YHULOPLĂşWLU 'XUXĂşPD * Q J Q VDDW ÂśGH GXUXĂşPDGD EL]]DW KD]Ă&#x2022;U EXOXQPDQĂ&#x2022;] YH\D NHQGLQL]L ELU YHNLOOH WHPVLO HWWLUPHQL] $NVL WDNWLUGH + 8 0 . ÂśQXQ VD\Ă&#x2022;OĂ&#x2022; \DVD LOH GHáLĂşLN PDGGHVL X\DUĂ&#x2022;QFD \DUJĂ&#x2022;ODPD\D \RNOXáXQX]GD GHYDP ROXQDFDáĂ&#x2022; KXVXVX 'DYD 'LOHNoHVL YH GXUXĂşPD J Q \HULQH JHoHUOL ROPDN  ]HUH LODQHQ WHEOLá ROXQXU
6D\Ă&#x2022; (VDV 'DYDFĂ&#x2022; *h/6(5(1 )ø/ø%(/ø LOH 'DYDOĂ&#x2022; 0867$)$ )ø/ø%(/ø DUDVĂ&#x2022;QGD PDKNHPHPL]GH J|U OPHNWH RODQ %RĂşDQPD (YOLOLN %LUOLáLQLQ 7HPHOLQGHQ 6DUVĂ&#x2022;OPDVĂ&#x2022; 1HGHQL øOH %RĂşDQPD dHNLĂşPHOL
7D]PLQDW 0DGGL 0DQHYL 7D]PLQDW 0DO 5HMLPLQGHQ .D\QDNODQDQ 'DYDODU (Ăş\D $ODFDáĂ&#x2022; 1DIDND gQOHP 1DIDNDVĂ&#x2022; GDYDVĂ&#x2022; QHGHQL\OH 'DYDOĂ&#x2022; 0867$)$ )ø/ø%(/øœQĂ&#x2022;Q DGUHVLQLQ PHoKXO ROPDVĂ&#x2022; VHEHEL\OH GXUXĂşPD J Q YH VDDWLQLQ NHQGLVLQH WHEOLá HGLOHPHGLáLQGHQ LODQHQ WHEOLJDW \DSĂ&#x2022;OPDVĂ&#x2022;QD NDUDU YHULOPLĂşWLU %X QHGHQOH Âł'DYDOĂ&#x2022; 0867$)$ )ø/ø%(/ø DOH\KLQH DoĂ&#x2022;ODQERĂşDQPD GDYDVĂ&#x2022;QĂ&#x2022;Q ´ J Q VDDW ÂśGH GXUXĂşPDGD KD]Ă&#x2022;U EXOXQPDQĂ&#x2022;] JHoHUOL ELU |]U Q ] ROPDGDQ PDKNHPHGH KD]Ă&#x2022;U EXOXQPDGĂ&#x2022;áĂ&#x2022;QĂ&#x2022;] WDNGLUGHGXUXĂşPD\D \RNOXáXQX]GD GHYDP HGLOHFHáL \RNOXáXQX]GD \DSĂ&#x2022;ODQ LĂşOHPOHUH LWLUD] HGHPH\HFHáLQL] KXVXVX LKWDU ROXQXU ´ KXVXVXQXQ '858Ăš0$ *h1h 7(%/øÜø <(5ø1( .$ø0 2/0$. h=(5( ø/$1(1 7(%/øÜ 2/8185
5HVPL LODQODU ZZZ LODQ JRY WUÂśGH
5HVPL LODQODU ZZZ LODQ JRY WUÂśGH
BASIN: 1161318
BASIN: 1161662
7 & %(<Ú(+ø5 $6/ø<( +8.8. 0$+.(0(6ø1'(1 ø/$1
7 & Ú$1/,85)$ $ø/( 0$+.(0(6ø ø/$1
(6$6 12 (VDV '$9$&, 7 UNL\H (OHNWULN 'DáĂ&#x2022;WĂ&#x2022;P $ Ăš '$9$/, 6h/(<0$1 Ăš$+ø1 +DOLV YH $\ĂşHÂśGHQ ROPD 3Ă&#x2022;QDUEDĂşĂ&#x2022; GRáXPOX 6DID 6RN 6DNDU\D 0DK 1R ' 6HOFXNOX 6HOoXNOX .21<$ VRQ PHUQLV
'DYDFĂ&#x2022; WDUDIĂ&#x2022;QGDQ DOH\KLQL]H DoĂ&#x2022;ODQ .RQ\D øOL + \ N øOoHVL 3Ă&#x2022;QDUEDĂşĂ&#x2022; 0DKDOOHVL SDUVHO VD\Ă&#x2022;OĂ&#x2022; WDĂşĂ&#x2022;QPD] LOH LOJLOL NDPXODĂşWĂ&#x2022;UPD GDYDVĂ&#x2022;QĂ&#x2022;Q \DSĂ&#x2022;ODQ \DUJĂ&#x2022;ODPDVĂ&#x2022;QGD 0DKNHPHQL]FH GDYD GLOHNoHVLQGH EHOLUWLOHQ DGUHVLQL]H GXUXĂşPD J Q Q ELOGLULU GDYHWL\H oĂ&#x2022;NDUĂ&#x2022;OPĂ&#x2022;Ăş ROXS DGUHVLQL]GHQ D\UĂ&#x2022;OGĂ&#x2022;áĂ&#x2022;QĂ&#x2022;] JHUHNoHVL\OH WHEOLJDW \DSĂ&#x2022;ODPDPĂ&#x2022;ĂşWĂ&#x2022;U $GUHV DUDĂşWĂ&#x2022;UPDVĂ&#x2022;QGDQ GD ELU QHWLFH DOĂ&#x2022;QDPDGĂ&#x2022;áĂ&#x2022;QGDQ GDYD GLOHNoHVL YH GXUXĂşPD J Q Q Q LODQHQ WHEOLáLQH NDUDU YHULOPLĂşWLU 'XUXĂşPD * Q J Q VDDW ÂśGH GXUXĂşPDGD EL]]DW KD]Ă&#x2022;U EXOXQPDQĂ&#x2022;] YH\D NHQGLQL]L ELU YHNLOOH WHPVLO HWWLUPHQL] $NVL WDNWLUGH + 8 0 . ÂśQXQ VD\Ă&#x2022;OĂ&#x2022; \DVD LOH GHáLĂşLN PDGGHVL X\DUĂ&#x2022;QFD \DUJĂ&#x2022;ODPD\D \RNOXáXQX]GD GHYDP ROXQDFDáĂ&#x2022; KXVXVX GDYD GLOHNoHVL YH GXUXĂşPD J Q \HULQH JHoHUOL ROPDN  ]HUH LODQHQ WHEOLá ROXQXU
6D\Ă&#x2022; (VDV 'DYDFĂ&#x2022; (+/(0 $%'8//$+ LOH 'DYDOĂ&#x2022; 02+$00(' $/:$..$ DUDVĂ&#x2022;QGD PDKNHPHPL]GH J|U OPHNWH RODQ %RĂşDQPD (YOLOLN %LUOLáLQLQ 7HPHOLQGHQ 6DUVĂ&#x2022;OPDVĂ&#x2022; 1HGHQL øOH %RĂşDQPD dHNLĂşPHOL
GDYDVĂ&#x2022; QHGHQL\OH 'DYDOĂ&#x2022; 02+$00(' $/:$..$ÂśQĂ&#x2022;Q DGUHVLQLQ PHoKXO ROPDVĂ&#x2022; VHEHEL\OH GXUXĂşPD J Q YH VDDWLQLQ NHQGLVLQH WHEOLá HGLOHPHGLáLQGHQ LODQHQ WHEOLJDW \DSĂ&#x2022;OPDVĂ&#x2022;QD NDUDU YHULOPLĂşWLU %X QHGHQOH Âł'DYDOĂ&#x2022; 02+$00(' $/:$..$ DOH\KLQH DoĂ&#x2022;ODQERĂşDQPD GDYDVĂ&#x2022;QĂ&#x2022;Q ´ J Q VDDW ÂśGH GXUXĂşPDGD KD]Ă&#x2022;U EXOXQPDQĂ&#x2022;] JHoHUOL ELU |]U Q ] ROPDGDQ PDKNHPHGH KD]Ă&#x2022;U EXOXQPDGĂ&#x2022;áĂ&#x2022;QĂ&#x2022;] WDNGLUGHGXUXĂşPD\D \RNOXáXQX]GD GHYDP HGLOHFHáL \RNOXáXQX]GD \DSĂ&#x2022;ODQ LĂşOHPOHUH LWLUD] HGHPH\HFHáLQL] KXVXVX LKWDU ROXQXU ´ KXVXVXQXQ '858Ăš0$ *h1h 7(%/øÜø <(5ø1( .$ø0 2/0$. h=(5( ø/$1(1 7(%/øÜ 2/8185
5HVPL LODQODU ZZZ LODQ JRY WUÂśGH
BASIN: 1161323
5HVPL LODQODU ZZZ LODQ JRY WUÂśGH
BASIN: 1161666
7 & %$)5$ $6/ø<( +8.8. 0$+.(0(6ø ø/$1
(6$6 12 2019/437 0DKNHPHPL]GH J|U OPHNWH RODQ %RĂşDQPD GDYDVĂ&#x2022; QHGHQL\OH )DWPD .RUNPD] 7& WDUDIĂ&#x2022;QGDQ 7& NLPOLN QXPDUDOĂ&#x2022; +8/.ø .25.0$= DOH\KLQH DoĂ&#x2022;ODQ ERĂşDQPD GDYDVĂ&#x2022;QĂ&#x2022;Q GXUXĂşPDVĂ&#x2022; J Q VDDW ÂśWH %LUHFLN $VOL\H +XNXN 0DKNHPHVL GXUXĂşPD VDORQXQGD J|U OHFHN ROXS LOJLOL +8/.ø .25.0$=ÂśD LODQHQ WHEOLá ROXQXU
6D\Ă&#x2022; (VDV 'DYDFĂ&#x2022; )DKUHWWLQ $NoD LOH 'DYDOĂ&#x2022; %DIUD 0DOL\H +D]LQHVL DUDVĂ&#x2022;QGD PDKNHPHPL]GH J|U OPHNWH RODQ 7DSX øSWDOL 9H 7HVFLO =LO\HWOLáH 'D\DOĂ&#x2022; GDYDVĂ&#x2022; QHGHQL\OH 'DYDFĂ&#x2022; 6DPVXQ øOL %DIUD øOoHVL +DFĂ&#x2022;RáOX 0DKDOOHVL $GD SDUVHO VD\Ă&#x2022;OĂ&#x2022; WDĂşĂ&#x2022;QPD]D NRPĂşX \RO RODUDN WHVFLO KDULFL EĂ&#x2022;UDNĂ&#x2022;ODQ P ÂśOLN WDĂşĂ&#x2022;QPD] KDNNĂ&#x2022;QGD PDKNHPHPL]H 70.ÂśQĂ&#x2022;Q PDGGHVL JHUHáL WHVFLO GDYDVĂ&#x2022; DoWĂ&#x2022;áĂ&#x2022;QGDQ WDĂşĂ&#x2022;QPD]GD KDN LGGLD HGHQOHULQ \DKXW GDYDFĂ&#x2022; DoĂ&#x2022;VĂ&#x2022;QGDQ 70.ÂśQĂ&#x2022;Q PDGGHVLQGH EHOLUWLOHQ NRĂşXOODUĂ&#x2022;Q JHUoHNOHĂşPHGLáLQH LOLĂşNLQ LWLUD]Ă&#x2022; RODQODUĂ&#x2022;Q 70.ÂśQĂ&#x2022;Q PDGGHVL X\DUĂ&#x2022;QFD VRQ LODQ WDULKLQGHQ LWLEDUHQ D\OĂ&#x2022;N V UH LoHULVLQGH PDKNHPHPL]H EDĂşYXUPDODUĂ&#x2022; JHUHNWLáL KXVXVX LODQ ROXQXU
5HVPL LODQODU ZZZ LODQ JRY WUÂśGH
5HVPL LODQODU ZZZ LODQ JRY WUÂśGH
7 & %ø5(&ø. $6/ø<( +8.8. 0$+.(0(6ø1'(1 ø/$1
DUNYA
34
CMYK
BASIN: 1161603
BASIN: 1161237
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 35
FİNANS / BORSA
BİLİYOR MUSUNUZ? B
kredi vermeye ve tahvil alımına gitmeye yönelten kararı sonrası TL cinsi tahvil getirilerinde düşüşler devam etti ve gösterge tahvilde bileşik faiz yüzde 9.45 oldu.
PİYASA ANALİZİ Selçuk Altun selcuk.altun@dunya.com
NE OLDU: Petrol fiyatlarındaki düşüşün enerji üreten ülkeler ve şirketlerde finansal krize ve iflaslara yol açabileceği endişesiyle ciddi kayıplar yaşayan küresel borsalar, dün bir miktar tepki alımıyla pozitif tarafa döndü. Merkez Bankası’nın faiz kararına odaklanan yurtiçi piyasalarda ise, beklentileri aşan faiz indirimine karşın ciddi bir hareket görülmedi. Yukarı yönlü fiyatlamaları sürdüren kur, 7 TL seviyesini aşamadı. Küresel piyasalara paralel tepki alımlarının görüldüğü BİST 100 endeksi ise, 98.000 – 99.000 aralığında dengelendi. BDDK’nın bankaları daha çok
TCMB piyasalara nasıl bir mesaj verdi? Merkez Bankası, olası panik durumunda tansiyonu düşürmek için aktif bir şekilde rol almaya devam edeceğini gösterdi.
NE OLACAK: Bugün yurtiçi piyasalar 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle kapalı. Analistler, faiz indirimine devam edilmesi nedeniyle küresel risk iştahının bozuk olduğu mevcut ortamda TL üzerindeki baskının artacağını düşünüyor. Bundan sonraki süreçte gözler Merkez Bankası’nın global merkez bankaları ile kuracağı swap hattı sürecinde olacak. Bunun nasıl ilerletileceği ya da hangi merkez bankaları ile olacağı henüz net değil. Bununla birlikte petrol piyasasındaki gelişmeler de yakından izleniyor.
Emtia tarafındaki sert düşüşün enflasyon açısından olumlu olması dünkü kararda Merkez’in elini rahatlattı. Karar metninde, son dönemde yaşanan gelişmelerin yakından izlendiğine vurgu yapılıyor. Zaten TCMB gevşeme yönünde adımlarını sürdürüyor. Fiyat istikrarını sağlamak, sonrasında finansal sistem içerisinde oluşacak nakit akışını önlemek adına gerekli tedbirleri almaya devam ediyor. Kısacası, bu dönemde TCMB piyasada aktif rol oynamaya devam ediyor. Sonuç olarak, TCMB piyasayı yakından izliyor. Enflasyon her zamanki gibi gündemde. Ancak şimdilik enflasyon özelinde ciddi bir sorun yok. Merkez, piyasalarda oluşabilecek olası panik havasında
Temettü tekl f n rev ze eden Alk m K mya, 30 N san’da brüt 28.1 m lyon TL temettü dağıtma kararı aldı. Temettünün ger kalan 55.9 m lyon TL’l k kısmı 30 Eylül’den sonrak b r tar hte ödenecek. Toplam temettü rakamında b r değ ş kl k öngörülmüyor.
tansiyonu dindirmek için aktif bir şekilde rol oynamaya devam edeceğini bir kez daha göstermiş oldu. Karar öncesinde, dolar/ TL kurunda bir oynaklık vardı, ama bunu karara bağlamak yanlış olur. Dış etkenler ve kendi risklerimiz nedeniyle kurda zaten geri çekilmeler sınırlı kalıyordu. Merkez’in kararının fiyatlar içerisinde olduğunu düşünüyoruz, dolayısıyla karar sonrası ciddi bir hareket görülmedi. Kur için kritik seviyelerdeyiz, özellikle 7 seviyesinin üzerine doğru tepkilere karşı dikkatli olunmalı. Borsa İstanbul için ise olumsuz bir karar değil. Endeksin 98.000 üzerinde kalıp kalmayacağı önümüzdeki günlerin seyri açısından önemli.
PARA TRAFİĞİ
Eda KARADAĞ İntegral Yatırım
Alınan tedb rler ne kadar etk l olab lecek? ri, gerekse de tüketici kredileri ile ilgili olarak ödeme ertelemesi, KGF artışı ve kamu bankaları kanalıyla da yeni kredi paketlerinin oluşturulması sağlandı. Bankaların TGA karşılıkları konusunda esneklikler getirildi. MB ise en sonuncusu dün olmak üzere (TL üzerindeki baskıya rağmen) agresif faiz indirimlerine devam etti. (Bu son indirimin gerekçelerini çok sağlam bulmuyorum. İhracattaki düşüş ve sıfır turizm geliri bizi özellikle cari açık noktasında zorlayabilir. Bu kararın gerisinde mutlaka uluslararası kuruluşlarla bir swap ve/veya borç anlaşması gündemde olmalı.) Erken kâr dağıtımı ile piyasaya kaynak sağladı. Şimdi de tahvil alımlarını bilançosunun yüzde 10’una çıkartarak piyasaya yeni bir likidite sağlıyor. Alımlar gerek piyasa, gerekse
GÜNDEM
Tuğrul Bell t.belli@turkishbank.com
K
orona krizinden beri Hükümet, TCMB, Hazine ve BDDK’nın neredeyse gün aşırı yeni kararlar ve önlemler aldığına şahit oluyoruz. Öyle ki bu önlemleri kısa bir yazıda özetlemeye bile imkan yok. Gene de en önemlilerini şöyle sıralayabiliriz: Pek çok vergi ertelendi. Kısa çalışma ödeneği devreye sokuldu. Asgari ücret ve emekli maaşlarında iyileştirmeler yapıldı. Gerek tica-
de İşsizlik Sigortası Fonu’nun elindeki tahviller üzerinden yapılmakta. (İşsizlik Fonu’nun nakit ihtiyacı kısa çalışma ödeneği ve işsizlik sigortası ödemeleri nedeniyle artıyor.) MB reeskont kredisi şartlarını da gevşetti ve kullandırılacak kredi miktarını artırdı. Yurtdışı swap işlemlerini kısarak bankaların kendisiyle swap yapmasını artırmak suretiyle döviz rezervlerini de artırmaya çalışıyor. BBDK ise kredi karşılıkları konusunda esneklikler getirdi. Kredilerin yakın izleme ve takibe atılma sürelerini uzattı. Sermaye yeterlilik hesaplamasında yılbaşı kurunun uygulanması ve Eurobond’lara uygulanan risk ağırlığının sıfıra çekilmesi gibi tedbirler de en azından hesaplamalarda bankaların sermaye yeterliliklerinin düşme-
BORSA
Günlük
DÖVİZ Kurları
23-24 Nisan 2020
DOLAR
0.57 0 57
BİST 100
SERBEST PİYASA
98171.00
kapanış
kapanış
KAZANDIRANLAR
KURLAR
DÖVİZ ALIŞ 6.9708 4.4071 1.0137 7.5729 8.5920 7.1789 0.68959 4.9214 22.2260 0.65278 1.8510 6.4609 3.8503 1.5562 0.09036 0.01650 0.97873 0.04324 1.9023
ABD Doları Avustralya Doları Danimarka Kronu Euro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı İsveç Kronu Kanada Doları Kuveyt Dinarı Norveç Kronu S. Arabistan Riyali 100 Japon Yeni Bulgar Levası Yeni Rumen Leyi Rus Rublesi 100 İran Riyali Çin Yuanı Pakistan Rupisi Katar Riyali
T.C. T C MERKEZ BANKASI ÇARPRAZ KURLAR 1.5780 6.8656 0.9688 10.07 107.63 1.4145 10.65 3.7660 1.0864 1.2347 3.2064
TL KARŞILIĞI
Arjantin Pesosu Azerbaycan Y. Manatı Brezilya Reali Çek Korunası Endonezya Rupisi Güney Afrika Randı Güney Kore Wonu Hindistan Rupisi Hong Kong Doları Irak Dinarı Macar Forinti Malezya Ringgiti Meksika Pesosu Mısır Lirası Polonya Zlotisi Singapur Doları Suriye Lirası Tayland Bahtı Ürdün Dinarı Yeni İsrail Şekeli
6.9833 4.4358 1.0187 7.5866 8.6368 7.2250 0.69673 4.9436 22.5169 0.65717 1.8543 6.5036 3.9007 1.5766 0.09154 0.01672 0.99154 0.04380 1.9272
6.9659 4.3868 1.0130 7.5676 8.5860 7.1681 0.68910 4.9032 21.8926 0.65232 1.8371 6.4369
0.10564 4.1126 1.3123 0.27557 0.00045 0.37144 0.00566 0.09122 0.90026 0.00584 0.02138 1.5975 0.28747 0.44299 1.6732 4.8927 0.01356 0.21564 9.8407 1.9711
35
EFEKTİF SATIŞ 6.9938 4.4625 1.0211 7.5980 8.6497 7.2358 0.69833 4.9623 22.8546 0.65868 1.8682 6.5283
D Dolar E Euro İİsviçre Frangı İİngiliz Sterlini JJapon Yeni SS. Arabistan Riyali İİsveç Kronu N Norveç Kronu D Danimarka Kronu A Avustralya Doları K Kanada Doları
ALTIN FİYATI A 2 24 Ayar Altın 2 22 Ayar Altın 1 18 Ayar Altın 1 14 Ayar Altın 2 22 Ayar Tel Bil. C Cum. Altını C Cum. Çey. Altın R Reşat Lira H Hamit Lira A Altın ons (dolar) 9 900 Ayar Gümüş
PARİTELER P EUR/USD USD/YEN USD/CHF GBP/USD EUR/GBP
CMYK
ALIŞ
SATIŞ
6.9970 7.5930 7.2010 8.6080 6.4700 1.8540 0.6920 0.6510 1.0150 4.4100 4.9340
6.9980 7.5950 7.2370 8.6510 6.5000 1.8640 0.6950 0.6540 1.0200 4.4300 4.9590
ALIŞ
SATIŞ
384.59 349.97 276.90 219.21 346.13 2548.49 615.95 2589.88 2538.18 1709.77 3.04
384.70 352.38 288.52 225.04 380.85 2595.21 633.45 2690.61 2548.91 3.05
LİBOR
1.0868 107.69 0.9685 1.2361 0.8794
O/N 1 ay 3 ay 6 ay 12 ay
10.00 10.00 10.00 10.00 10.00 9.99 9.99 9.97 9.97 9.96 9.96 9.96
KAYBETTİRENLER Günlük get r (%) -9.77 -8.00 -6.29 -6.25 -6.17 -5.71 -5.26 -4.54 -4.49 -3.77 -3.77 -3.71
Balatacılar Balatacılık Euro Yat. Ort. Ceo Event Medya N ğbaş N ğde Beton Ata GMYO Egel &Co Yatırım Hold ng İtt fak Hold ng B l c Yatırım Metal Gayr menkul Egel &Co Enerj Yatırım Katmerc ler Ek pman Park Elek.Madenc l k
PAHALI Endekse göre 57.02 56.48 56.37 49.72 49.25 45.28 43.57 43.41 39.58 38.64 38.29 37.22
RTA Laboratuvarları Ek z K mya Güler Yat. Hold ng Egel & Co Tarım G r ş m Pınar Su ARD B l ş m Teknoloj ler Ray S gorta Ulusoy Un Sanay Doğan Burda Konfrut Gıda Bomont Elektr k Pınar Et Ve Un
SERBEST S PİYASA
Çarşamba TCMB tarafından 15:30 itibariyle açıklanan gösterge terge ku kurlarıdır.
DUNYA
EFEKTİF ALIŞ
DÖVİZ FİYATI
Avustralya Doları Danimarka Kronu İsviçre Frangı İsveç Kronu Japon Yeni Kanada Doları Norveç Kronu S. Arabistan Riyali 1 Euro 1 İngiliz Sterlini 1 Kuveyt Dinarı
DİĞER DÖVİZLER
DÖVİZ SATIŞ
0.13 0.56 1.02 0.99 0.97
dunya.com/dovizbulteni
UCUZ Endekse göre İhlas Ev Aletler * Metro Yatırım Ortaklığı San foam Sünger S npaş GMYO* Pegasus Trabzonspor Sport f* Penguen Gıda* DO-CO* Kuyumcukent Gayr menkul* Gersan Elektr k* Egeplast** Umpaş Hold ng
-19.64 -15.98 -15.67 -14.67 -14.28 -14.03 -13.94 -13.28 -13.15 -12.18 -12.06 -10.02
DİP MMC San. Ve T c. Yat. Ata GMYO Garant Bankası Mazhar Zorlu Hold ng Kuştur Kuşadası Tur zm Anadolu Grubu Hold ng İş Bankası (C) Baştaş Başkent Ç mento Metro Yatırım Ortaklığı İdeal st GMYO
EURO
0.27 0 27
SERBEST PİYASA S
6.9980
kapanış
BORSA İSTANBUL - BIST 100
Günlük get r (%) Logo Yazılım Kent Gıda Pol tekn k Metal L nk B lg sayar Özerden Plast k Kartonsan Casa Emt a Petrol ARD B l ş m Teknoloj ler Deva Hold ng Konfrut Gıda RTA Laboratuvarları Trend GMYO
nıyor.) Halbuki özel bankaların bir kısım mevduatı banka bonolarına kaydırması rasyoları tutturmalarını sağlayabilir. (Bu da otoriteler tarafından pek istenen bir şey değil herhalde.) Bu kadar kesif bir sıklıkta tedbirler alınması Hükümet yetkililerinin soruna gereken ehemmiyeti verdiğini göstermesi açısından olumlu. Ancak eleştirilecek yanları da yok değil. Mesela, bugünlerde bankaların bilanço yönetimi ve uyum birimlerinin işi oldukça zor. Son aylarda banka bilançolarını ilgilendiren o kadar çok karar alındı ki, getirilen kural ve kısıtlamalara uygun ve her bankanın kendi risk-getiri profiline göre ideal bir bilanço kompozisyonu hesaplaması da iyice zorlaştı diye düşünüyorum. Bu ve bunun gibi bu kadar çok mikro ayar ve bunların getirdiği
mesini sağlayacak. (Ancak bu gerçek risklerin bertaraf olduğu anlamına da gelmiyor tabi.) BDDK tarafından bu hafta başında getirilen bir başka kural da “aktif rasyosu”. Bu rasyonun amacı bugüne kadar kamu bankalarına göre daha inaktif gözüken özel bankaları da kredi vermeye ve devlet tahvili yatırımı yapmaya (zorlamak demeyelim ama) kanalize etmek. (Şubat sonundan beri kamu bankalarının TL kredileri 59 milyar TL olurken, bu artış özel-yabancı toplamında sadece 15.5 milyar oldu.) Ancak bu kuralın çok iyi kurgulandığından emin değilim. Verilen kredinin aynı anda mevduatı da artırdığı düşünülürse bu durum rasyoyu pek artırmayacaktır. (Halihazırda özel bankaların minimum yüzde 100 olması gereken rasyonun altında kaldıkları hesapla-
1 yıllık d b ne yakınlık 0.00 0.00 0.00 0.00 1.33 1.50 4.17 5.26 7.45 9.09
ZİRVE 1 yıllık z rves ne yakınlık L nk B lg sayar 0.00 Albaraka PY Batışeh r GMYF 0.00 Metemtur Otelc l k 0.00 Datagate B lg sayar 0.00 Sey tler K mya 0.00 Egel & Co Tarım G r ş m 0.00 Albaraka PY Dükkan GMYF 0.00 Escort Teknoloj 0.00 Mükafat PY Ataşeh r Metropol GMYF 0.00 Ersu Gıda 0.00
GÜNLÜK KAPANIŞ BÜLTEN 22/04/2020 Adana Ç mento (A) Akbank Akçansa Aksa Aksa Enerj Aks gorta Alarko GMYO Alarko Hold ng Albaraka Türk Alk m K mya Anadolu Cam Anadolu Efes Anadolu Grubu Hold ng Anadolu Hayat Emek. Arçel k Aselsan Aygaz B m Mağazalar B z m Mağazaları Borusan Mannesmann Br sa Bursa Ç mento Coca Cola İçecek Çeleb Çemtaş Ç msa Deva Hold ng Doğan Hold ng Doğuş Otomot v Eczacıbaşı İlaç Eczacıbaşı Yatırım Ege Endüstr Emlak Konut GMYO Enerj sa Enerj Enka İnşaat Ereğl Dem r Çel k Ford Otosan Garant Bankası Global Yat. Hold ng Good-Year Gözde G r ş m Gübre Fabr k. Güneş S gorta Halk GMYO Hektaş İpek Doğal Enerj İskenderun Dem r Çel k İş Bankası (C) İş F n.K r. İş GMYO İş Y. Men. Değ. Kardem r (D) Karel Elektron k Karsan Otomot v Kartonsan Kerev taş Gıda Kl masan Kl ma Koç Hold ng Kordsa Tekn k Tekst l Koza Altın Koza Madenc l k Logo Yazılım Mav G y m M gros T caret MLP Sağlık Net Hold ng Netaş Telekom. Odaş Elektr k Otokar Özak GMYO Pegasus Petk m Reysaş GMYO Sabancı Hold ng Sasa Polyester Selçuk Ecza Deposu Soda Sanay Şekerbank Ş şe Cam Şok Marketler T. Halk Bankası T.S.K.B. Tat Gıda TAV Haval manları Tekfen Hold ng Tofaş Oto. Fab. Torunlar GMYO Trakya Cam Turkcell Tümosan Motor ve Traktör Tüpraş Türk Hava Yolları Türk Telekom Türk Traktör Ülker B sküv Vakıflar Bankası Vestel Yapı ve Kred Bank. Yataş Zorlu Enerj
Son kapanış 9.04 5.68 7.26 6.11 3.65 5.51 13.33 4.31 1.21 50.90 3.75 18.16 15.05 6.22 15.34 26.78 10.25 55.05 14.18 9.06 8.00 3.48 37.06 81.05 6.75 7.22 13.13 1.80 8.31 4.66 10.15 579.00 1.22 6.47 6.39 8.10 59.10 8.07 3.03 4.15 3.86 14.80 2.82 1.28 12.62 10.57 6.84 4.79 3.32 1.52 4.95 2.19 15.92 1.57 401.80 3.86 15.64 14.76 10.80 70.75 11.64 78.65 38.84 28.68 12.90 1.82 12.72 1.61 126.40 2.50 48.68 3.43 6.12 7.60 8.72 7.57 6.08 0.94 5.24 10.63 5.14 0.99 7.52 18.96 13.88 20.04 2.29 3.54 13.58 5.19 85.35 10.37 6.98 53.50 24.12 4.43 11.81 2.00 6.37 1.21
Günlük İşlem Hacm 4,980,578 234,700,741 4,927,702 47,642,832 37,874,600 6,374,001 34,968,492 42,427,172 57,084,527 18,465,714 27,081,344 37,591,709 16,887,162 1,727,994 61,159,801 459,777,757 6,123,579 150,504,763 279,413,295 16,333,595 11,603,347 4,991,255 42,566,393 26,670,025 19,214,179 6,417,270 206,921,959 314,189,253 31,235,422 591,576,599 39,997,729 24,792,148 133,422,304 57,021,433 14,883,061 141,884,759 25,456,272 1,081,946,172 38,065,654 17,364,130 49,193,470 61,818,242 227,479,263 13,938,123 165,726,167 147,241,276 12,549,602 161,160,427 226,766,244 83,721,650 37,416,811 139,951,891 107,328,061 219,298,781 23,333,434 53,124,242 34,162,215 92,507,481 58,788,261 189,988,121 175,063,627 60,971,240 13,827,107 339,833,704 33,464,391 14,418,601 151,060,637 179,890,224 8,331,029 56,684,115 62,072,149 209,966,922 34,185,488 66,319,925 685,802,416 99,180,423 70,300,105 25,689,887 111,947,380 493,831,626 110,460,482 56,585,395 87,862,286 80,011,033 103,093,658 27,379,057 76,962,966 41,186,060 271,590,544 20,730,837 311,590,120 447,232,577 98,398,107 14,992,058 162,793,875 274,144,288 84,797,692 287,364,307 49,772,277 49,630,350
Ağırlıklı Ortalama 9.10 5.70 7.29 6.07 3.69 5.65 13.34 4.33 1.21 51.08 3.76 18.18 15.29 6.19 15.31 27.01 10.32 55.73 14.52 9.13 8.04 3.50 37.31 80.41 6.78 7.24 12.68 1.81 8.37 4.74 10.27 576.60 1.23 6.45 6.39 8.11 59.46 8.19 3.03 4.19 3.87 14.57 2.83 1.29 13.10 10.43 6.90 4.86 3.36 1.55 5.03 2.22 15.52 1.57 382.35 3.89 15.78 14.79 10.68 70.73 11.47 77.20 39.07 29.36 12.98 1.82 12.67 1.64 124.20 2.47 49.02 3.44 6.17 7.64 8.72 7.68 6.10 0.95 5.18 10.42 5.17 1.00 7.66 19.19 13.97 20.07 2.31 3.58 13.47 5.25 85.41 10.45 6.93 53.42 23.94 4.46 11.82 2.01 6.46 1.23
FAİZ İZ
0.09 0 09
GÖSTERGE TAHVİL G İ
7.5950
kompleksite bir noktadan sonra şeffaflığı ortadan kaldırabileceği gibi bazı konularda istenilen etkilerin tersi sonuçlar bile doğurabilir. Ayrıca, açıklanan tedbirlerde bir ucu açıklık söz konusu. Her ne kadar bugüne kadar açıklanan paketler (özellikle gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında) oldukça mütevazi sayılsa bile, şimdiden bütçedeki tahribatı ortada. Tasarrufları düşük bir ekonomi olarak (kendi başına) yapacaklarımız zaten sınırlı. Buna rağmen açıklanan programların (aceleye getirilmiş izlenimi vermeden) daha etraflıca planlanması, sınırlarının ve büyüklüklerinin daha iyi çizilmesi ve uygulama süreçlerine de belirli bir takvim getirilmesi programların genel kredibilitesini artırırken risk algısını da azaltacaktır.
0.64 0 64 9.00
kapanış
Tüm h sse senetler n n detayları ç n www.dunya.com
ALTIN GRAM/TL
1.33 1 33
kapanış
384.70
YATIRIM KAZANDIRANLAR YA Günlük get r
Günlük En düşük
Günlük En yüksek
Günlük Get r
Yılbaşından Get r
Destek
D renç
9.04 5.67 7.24 5.97 3.63 5.50 13.13 4.27 1.20 49.82 3.71 17.96 15.03 6.04 15.24 26.78 10.20 55.05 14.00 8.90 7.90 3.44 36.80 76.70 6.70 7.19 11.71 1.73 8.20 4.61 9.98 569.10 1.21 6.27 6.28 8.05 59.05 8.07 2.95 4.12 3.83 14.39 2.78 1.27 12.61 10.30 6.80 4.79 3.32 1.51 4.95 2.19 15.01 1.51 368.00 3.83 15.30 14.59 10.35 69.65 11.16 72.70 38.58 28.50 12.85 1.79 12.00 1.60 121.20 2.42 48.50 3.42 6.11 7.60 8.31 7.41 6.03 0.93 5.11 9.67 5.13 0.99 7.43 18.85 13.88 19.88 2.26 3.53 13.23 5.14 83.70 10.37 6.83 52.55 22.48 4.41 11.57 2.00 6.32 1.21
9.16 5.74 7.36 6.14 3.75 5.75 13.53 4.37 1.22 52.80 3.80 18.38 15.50 6.27 15.45 27.20 10.50 56.30 14.79 9.25 8.15 3.57 38.02 82.25 6.87 7.33 13.13 1.88 8.49 4.84 10.43 585.50 1.24 6.56 6.46 8.18 60.00 8.31 3.10 4.30 3.93 14.80 2.87 1.31 13.52 10.58 6.99 4.93 3.41 1.59 5.12 2.25 16.10 1.61 401.80 3.95 16.13 14.94 10.98 71.40 11.75 78.65 39.74 29.90 13.16 1.85 13.10 1.67 126.40 2.54 49.60 3.46 6.28 7.69 9.05 7.80 6.14 0.96 5.24 10.63 5.22 1.01 7.83 19.55 14.06 20.40 2.36 3.62 13.63 5.33 87.10 10.52 7.01 54.75 24.42 4.51 12.04 2.02 6.63 1.25
-0.44 0.18 0.28 1.16 0.27 -1.25 1.45 0.94 1.68 -1.17 0.00 -0.71 -1.76 0.65 0.20 -0.67 -1.44 -0.81 5.43 2.14 2.17 0.87 -1.70 5.67 0.30 0.42 9.97 4.65 0.61 0.22 -0.20 1.08 0.83 3.03 0.31 -1.10 -0.42 -1.34 3.06 0.73 1.05 3.21 1.81 0.00 1.77 2.62 -1.87 -1.24 -0.30 0.66 -1.79 -0.90 6.92 3.97 9.99 1.58 2.56 0.54 4.75 1.58 4.39 10.00 -1.32 -1.38 -0.08 1.11 6.09 -0.62 3.61 4.17 -1.93 0.59 -0.49 0.40 4.93 0.13 1.33 1.08 3.35 9.93 0.19 0.00 1.35 -0.99 -0.22 1.21 1.33 0.28 3.11 1.76 1.19 -0.58 2.20 2.10 7.97 -0.45 2.25 0.50 -1.39 0.00
-6.90 -29.96 -25.11 -12.76 -3.95 1.70 -12.20 -27.56 -20.92 32.83 -13.99 -21.32 -14.44 2.22 -26.39 27.89 -15.61 17.98 26.95 -20.87 -14.70 -13.07 -4.24 -20.62 -18.48 -20.48 46.05 0.25 -12.71 27.65 5.37 -0.26 -16.44 -3.95 2.21 -10.40 -10.61 -27.56 -37.78 2.47 -24.90 63.72 29.36 4.92 57.36 36.92 -14.61 -25.27 -12.63 -13.64 22.93 -17.67 9.57 -0.63 3.05 18.40 -29.17 -26.23 -15.07 -4.46 16.05 29.36 -32.92 18.41 -19.37 -30.00 -2.60 11.36 -14.04 -2.72 -43.66 -9.97 33.33 -16.66 12.81 26.91 -1.62 -28.24 -0.57 -1.21 -13.03 -18.18 23.61 -30.20 -28.16 -14.00 -16.73 1.14 -1.59 -19.03 -32.69 -28.28 -5.29 1.11 7.87 -19.60 -6.42 -19.35 -13.22 -25.77
8.10 5.40 6.60 6.10 3.65 5.50 10.75 4.30 1.20 49.00 3.30 17.50 15.00 6.20 14.00 23.25 10.25 50.00 11.25 9.00 7.70 3.30 36.50 78.00 6.50 7.00 11.25 1.80 7.70 4.15 9.70 570.00 1.20 6.40 5.30 8.00 57.00 8.00 2.90 4.00 3.75 8.80 2.60 1.23 10.50 10.50 6.80 4.70 3.30 1.45 4.45 2.08 14.75 1.55 385.00 3.55 15.00 14.75 10.75 66.00 11.00 68.00 38.00 24.75 12.50 1.77 12.50 1.52 120.00 2.50 35.50 3.30 4.25 7.30 8.30 6.90 6.00 0.94 5.20 10.50 4.80 0.98 6.20 17.75 13.50 19.25 1.88 3.45 13.50 5.10 85.00 10.25 6.90 51.00 22.50 4.40 11.25 1.98 6.30 1.20
9.10 7.70 9.40 6.80 3.85 5.60 15.00 5.70 1.43 52.00 3.95 22.00 16.50 6.40 21.00 28.50 11.50 57.00 14.25 10.00 8.40 3.70 43.50 102.50 7.80 8.90 13.25 1.85 9.40 4.70 10.25 580.00 1.23 7.00 6.40 8.50 68.00 10.50 4.75 4.25 4.80 16.75 2.95 1.45 13.50 10.75 7.10 4.80 3.90 1.75 5.00 2.60 17.00 1.63 425.00 3.90 17.00 19.50 12.25 74.00 11.75 83.00 54.00 29.00 16.75 2.30 13.25 2.02 135.00 2.55 74.00 3.55 6.20 8.60 8.90 7.60 6.10 1.20 5.30 10.75 5.70 1.10 7.60 19.00 17.50 22.75 2.65 3.60 14.50 6.70 112.50 13.75 7.20 54.00 24.25 5.00 13.00 2.40 6.50 1.65
STCH
RSI
88.97 26.61 52.32 48.39 87.10 81.10 58.90 69.01 70.37 84.68 95.38 63.03 48.23 92.61 36.07 66.34 51.06 74.14 91.73 73.90 84.27 84.68 65.21 20.26 73.54 72.12 88.97 81.97 79.58 46.77 59.48 83.41 63.64 61.54 58.48 73.16 90.54 21.02 69.00 80.73 65.61 40.00 81.01 60.87 80.11 62.04 85.52 31.71 86.29 82.26 75.08 79.01 89.82 84.00 94.51 78.18 69.53 15.05 74.48 32.62 55.45 91.07 67.09 66.37 37.16 79.41 85.46 77.11 96.02 59.74 22.69 66.00 54.09 34.23 38.32 62.60 92.86 47.37 95.73 76.78 27.42 61.90 67.02 17.35 49.74 60.48 74.75 88.24 69.52 53.72 28.64 40.13 43.00 83.79 54.92 31.76 68.01 61.54 76.19 73.33
72.70 42.24 47.86 50.67 56.95 65.15 56.51 47.50 53.85 58.57 70.78 44.43 52.72 67.32 51.90 58.67 58.65 61.27 77.65 57.74 62.56 57.45 49.02 57.00 61.30 54.83 71.50 68.57 58.06 57.19 55.45 60.66 49.88 52.26 55.98 54.02 55.54 44.05 55.04 61.55 61.70 51.25 72.09 53.12 75.21 68.55 57.69 42.37 59.07 58.30 70.88 54.32 66.37 62.80 70.95 67.50 54.81 48.88 57.96 58.33 62.75 71.18 48.17 67.46 44.42 59.69 66.43 58.56 62.66 53.92 53.42 53.67 47.85 47.36 56.63 57.27 72.62 48.89 76.56 70.88 45.08 50.64 67.42 53.00 50.52 60.49 55.45 69.00 57.57 56.16 47.67 54.48 52.93 68.67 66.63 40.57 60.08 47.66 56.89 54.45
UYARI: HİSSE VERİLERİ TAVSİYE DEĞİL BİLGİ AMAÇLIDIR. YATIRIM İÇİN PROFESYONEL KURULUŞLARA BAŞVURULMALIDIR.
MOM
CCI
130.07 101.97 106.95 110.52 107.99 128.14 128.54 109.39 111.01 106.26 139.93 95.33 108.04 118.48 116.65 114.25 122.02 106.38 148.64 126.36 119.40 121.68 100.16 151.50 135.81 117.02 117.97 117.49 134.68 107.39 102.63 132.19 106.09 103.77 111.98 105.19 120.86 107.60 130.04 134.74 158.20 94.33 151.61 111.30 123.12 146.81 105.88 101.27 115.28 122.58 139.04 113.47 117.93 121.71 126.19 129.10 138.16 110.05 123.71 113.38 128.62 128.93 112.97 123.73 87.10 140.00 126.44 128.80 118.13 116.28 170.45 109.94 124.90 104.06 145.33 94.76 128.54 110.59 131.33 122.75 104.05 105.32 127.46 118.43 111.49 123.70 130.86 134.09 103.66 132.06 112.38 118.24 106.08 137.60 124.52 95.89 117.51 106.95 118.62 117.48
122.35 -29.33 -5.54 -83.44 149.06 131.60 3.55 -31.53 97.55 87.89 152.23 -90.34 37.96 144.48 44.89 67.20 90.04 86.13 174.85 78.02 198.92 74.28 50.14 34.86 112.65 119.09 233.63 225.46 119.93 115.47 108.79 68.15 74.88 108.04 47.94 75.76 83.30 -12.89 85.39 102.64 70.16 18.71 124.58 72.95 182.39 72.99 116.69 -22.24 142.62 163.57 125.75 128.31 201.27 172.41 258.61 146.95 83.01 -11.66 138.69 59.21 71.03 251.61 31.30 76.35 -75.84 74.52 233.82 165.72 145.34 131.83 11.57 31.47 -72.73 2.94 -11.48 141.17 171.06 56.39 148.49 200.78 5.23 75.56 111.82 19.40 10.88 103.46 56.62 150.85 137.86 73.63 -69.27 52.77 33.79 123.47 111.15 -92.54 151.77 47.16 144.65 101.74
İş Portföy BIST Tkn. Ağır. Sın. End. H s. Sen. Fonu F ba Portföy Euro. Borç. Araç. (Döv z) Fon İş Portföy PY Euro. Borç. Araç.(Döv z) Özel Fonu Z raat Portföy Altın Katılım Fonu İş Portföy Euro. Borç. Araç. (Döv z) Fonu ICBC Turkey Portföy Altın Fonu TEB Portföy Altın Fonu QNB F nans Portföy Euro. Borç. Araç. Fonu Yapı Kred Port. PY Borç. Araç. (Döv z) Özel Fonu F ba Portföy Altın Fonu Den z Port. Altın Fonu Garant Portföy Euro. Borç. Araç. (Döv z) Fonu Yapı Kred Port. Altın Fonu İş Portföy Altın Fonu HSBC Portföy Altın Fonu
2.91 1.28 1.22 1.20 1.15 1.09 1.08 1.06 1.05 1.04 1.03 1.02 1.02 1.00 1.00
YATIRIM KAYBETTİRENLER Günlük get r Ak Portföy Petrol Yab. BYF Fon Sepet Fonu -20.80 İş Portföy Emt a Yab. BYF Fon Sepet Fonu -4.64 Yapı Kred Port. Yab. Tek. Sek. H s. Sen. Fonu -3.24 Ak Portföy Yen Tekn. Yab. H s. Sen. Fonu -3.16 TEB Portföy Yab. BYF Fon Sepet Fonu -2.98 QNB F nans Portföy Gümüş BYF -2.97 Ak Portföy Avrupa Yab. H s. Sen. Fonu -2.82 Ak Portföy Amer ka Yab. H s. Fonu -2.42 Ak Portföy Yab. H s. Sen. Fonu -2.36 Z raat Port. BIST L k t Bank. End.H s.Sen. Yğ. BYF -1.92 Ak Portföy BIST Banka End. H s. Sen. Fonu (HSYF) -1.89 Ak Portföy Gel şen Ülke.Yab. H s. Sen. Fonu -1.88 QNB F nans Portföy Dow Jones İst. 20 (HSY) BYF -1.87 İş Portföy BIST Banka End. H s. Sen. Fonu (HSYF) -1.86 Ged k Portföy B r. Değ. Fon -1.83
EMEKLİLİK KAZANDIRANLAR Günlük get r Vakıf Em. ve Hay. K.D.B.A. EYF 1.34 Z raat Hayat ve Em. Altın Katılım EYF 1.12 Vakıf Em. ve Hay. Altın Katılım EYF 1.11 Halk Hayat ve Em. Altın Katılım EYF 1.07 F ba Em. ve Hay.D.B.A. EYF 1.05 BNP Par bas Card f Em. Altın EYF 1.02 NN Hay. Em. Altın EYF 1.01 Av vaSA Em. ve Hay. Altın EYF 1.01 MetL fe Em. ve Hay. K.D.B.A. EYF 0.99 All anz Yaşam ve Em. Altın EYF 0.98 Katılım Em. ve Hay. Altın Katılım EYF 0.97 Metl fe Emekl l k Ve Hayat A.Ş.Altın Katılım EYF 0.97 All anz Hayat Em. Altın EYF 0.96 Garant Em. Hay. Altın EYF 0.96 All anz Yaşam ve Em. İk . K.D.B.A. EYF 0.96
EMEKLİLİK KAYBETTİRENLER Günlük get r Av vaSA Em. ve Hay. B.R.I.C. Ülkeler Yab. Değ. EYF -2.49 Anadolu Hayat Em. B.R.I.C. Ülkeler Yab. Değ. EYF -2.45 MetL fe Em. ve Hay. H s. Sen. EYF -1.52 All anz Yaşam ve Em. Sürd. H s. Sen. EYF -1.35 Halk Hayat ve Em. H s. Sen. EYF -1.34 Z raat Hayat ve Em. H s. Sen. EYF -1.34 Anadolu Hayat Em. H s. Sen. EYF -1.34 Vakıf Em. ve Hay. H s. Sen. EYF -1.33 Axa Hayat ve Em. H s. Sen. EYF -1.30 Garant Em. Hay. Sürd. H s. Sen. EYF -1.29 Aegon Emekl l k ve Hay. H s. Sen. EYF -1.28 F ba Em. ve Hay. Oyak Port. H s. Sen. EYF -1.26 NN Hay. Em. H s. Sen. EYF -1.22 BNP Par bas Card f Em. H s. Sen. EYF -1.21 Av vaSA Em. ve Hay. Tem. Ödeyen Ş r. H s. Sen. EYF -1.20
İSTATİSTİK Fon kategor s Endeks Get r (%) Emekl l k Fonları (BES) 0.30 Emekl l k Fonları (BES) - Borçlanma Araçları 0.56 Emekl l k Fonları (BES) - Fon Sepet Fonları -0.17 Emekl l k Fonları (BES) - H sse Sened -1.17 Emekl l k Fonları (BES) - Karma & Esnek Fonlar 0.04 Emekl l k Fonları (BES) - Katılım Fonları 0.22 Emekl l k Fonları (BES) - Kıymetl Madenler 0.99 Emekl l k Fonları (BES) - Para P yasası 0.04 Yatırım Fonları -0.06 Yatırım Fonları - Borçlanma Araçları Fonları 0.15 Yatırım Fonları - Fon Sepet Fonları -1.89 Yatırım Fonları - H sse Sened Fonları -1.46 Yatırım Fonları - Karma ve Değ şken Fon 0.12 Yatırım Fonları - Katılım Fonları 0.14 Yatırım Fonları - Kıymetl Madenler Fonları 0.79 Yatırım Fonları - Para P yasası Fonları 0.02
Kaynak: F nnet
23 N san 2020 â&#x20AC;˘ P E R Ĺ&#x17E; E M B E / 36
DENÄ°ZCÄ°LÄ°K VE LOJÄ°STÄ°K
Ekol, ntermodal hatlarÄąna KĂśstenceâ&#x20AC;&#x2122;y ekled
LOJÄ°STÄ°KĂ&#x2021;Ä°LERÄ°N MASKE SIKINTISI CUMHURBAĹ&#x17E;KANLIÄ&#x17E;I MASASINDA
Karayolunda sÄąnÄąr kapÄąlarÄąnda yaĹ&#x;anan sÄąkÄąntÄąlar nedeniyle taĹ&#x;ÄąmacÄąlÄąkta altarnatif çÜzĂźm arayÄąĹ&#x;larÄąna yĂśnelik çalÄąĹ&#x;malar hÄązlanmÄąĹ&#x;, bu kapsamda TĂźrkiye ile Romanya arasÄąnda yeni bir Ro-Ro hattÄą için deneme seferi 2 Nisanâ&#x20AC;&#x2122;da yapÄąlmÄąĹ&#x;tÄą. 12 saatlik deneme seferinin baĹ&#x;arÄąlÄą olamasÄąnÄąn ardÄąndan bu hatta çalÄąĹ&#x;an Sea Lines, Karasu (Sakarya) â&#x20AC;&#x201C; KĂśstence (Romanya) RoRo seferlerini geçen hafta itibarÄąyla dĂźzenli hale getirdi. Seferler, her hafta Ă&#x2021;arĹ&#x;amba gĂźnĂź yapÄąlÄąyor. YaklaĹ&#x;Äąk 12 yÄąldÄąr karayoluna alternatif olarak intermodal taĹ&#x;ÄąmacÄąlÄąÄ&#x;a yoÄ&#x;unlaĹ&#x;an
UluslararasÄą TaĹ&#x;ÄąmacÄąlÄąk ve Lojistik Hizmet Ă&#x153;retenleri DerneÄ&#x;i (UTÄ°KAD), son gĂźnlerde maske ve koruyucu malzeme bulmakta zorlanan lojistikçiler için harekete geçti. SalgÄąndan olumsuz etkilenen ve buna raÄ&#x;men çalÄąĹ&#x;malarÄąnÄą kesintisiz sĂźrdĂźren sektĂśrlerin baĹ&#x;Äąnda lojistik sektĂśrĂźnĂźn geldiÄ&#x;ini vurgulayan UTÄ°KAD yetkilileri, sektĂśrde yaĹ&#x;anan bu sorunu SaÄ&#x;lÄąk, Ticaret, İçiĹ&#x;leri, UlaĹ&#x;tÄąrma ve AltyapÄą bakanlÄąklarÄąnÄąn yanÄą sÄąra T.C. CumhurbaĹ&#x;kanÄą YardÄąmcÄąsÄą Fuat Oktayâ&#x20AC;&#x2122;a yazÄąlÄą olarak bildirdi. UTÄ°KAD tarafÄąndan yapÄąlan yazÄąlÄą
Ekol Lojistik, yeni açĹlan KĂśstence hattÄąnÄą ilk kullanan firmalardan biri oldu.KoronavirĂźs salgÄąnÄą sonrasÄą mĂźĹ&#x;terilerinin ihtiyaçlarÄą doÄ&#x;rultusunda mevcut hatlarÄąna yenilerini eklemeye devam eden Ekol, Ĺ&#x;imdi de intermodal hatlarÄąna KĂśstenceâ&#x20AC;&#x2122;yi de ekledi. Karasu LimanÄąâ&#x20AC;&#x2122;nda COVÄ°D- 19 uygulamalarÄą sebebi ile çekicisiz ve sĂźrĂźcĂźsĂźz olarak Ro-Roâ&#x20AC;&#x2122;ya bindirilen TIRâ&#x20AC;&#x2122;lar, 12 saatte KĂśstence LimanÄąâ&#x20AC;&#x2122;na ulaĹ&#x;tÄąrÄąlÄąyor. SonrasÄąnda limanda hazÄąr bekleyen Ekolâ&#x20AC;&#x2122;e ait çekici araçlarÄą ile kÄąsa sĂźrede tĂźm AB Ăźlkelerine teslim
ediyor. Karasu-KĂśstence seferi Ĺ&#x;imdilik Ă&#x2021;arĹ&#x;amba gĂźnleri haftada 1 kez gerçekleĹ&#x;tiriliyor. HalihazÄąrdaki Trieste - Pendik, Yalova, Mersin, Ă&#x2021;eĹ&#x;me ve Yalova - Sete Ro-Ro seferlerine de ara vermeden devam eden Ekol, yĂźkleri Trieste ve Sete limanlarÄąndan tren veya karayolu seçenekleri ile tĂźm Avrupaâ&#x20AC;&#x2122;ya teslim ediyor. Ekol bĂśylece COVÄ°D- 19â&#x20AC;&#x2122;un sÄąnÄąr kapÄąlarÄąnda çĹkardÄąÄ&#x;Äą engelleri intermodal ile aĹ&#x;mayÄą ve bu dĂśnemde teslimatlarda yaĹ&#x;anabilecek muhtemel gecikmelerin ĂśnĂźne geçmeyi amaçlÄąyor.
açĹklamada, koronavirĂźs salgÄąnÄą ile mĂźcadele kapsamÄąnda iĹ&#x; sĂźreçlerinde maske bulundurma zorunluluÄ&#x;u bulunduÄ&#x;unu hatÄąrlatÄąlarak; sahada lojistik operasyonlarda çalÄąĹ&#x;arak lojistik akÄąĹ&#x;larÄąn devamÄąnÄą saÄ&#x;layan baĹ&#x;ta Ĺ&#x;ofĂśrler ile uçuĹ&#x; personeli olmak Ăźzere, tĂźm sektĂśr çalÄąĹ&#x;anlarÄą için Ăśncelikle Ăźcretsiz olmak Ăźzere maske ve koruyucu malzeme temin edilmesi talebinde bulundu. UTÄ°KAD yetkilileri, Ăźcretsiz maske temininin mĂźmkĂźn olmamasÄą halinde ise bu ihtiyaçlarÄąn Ăźcretli olarak temin edilmesi için ilgili kurumlarÄąn belirlenmesini istedi.
Ä°lk didrolik hibrit sistemli
THY Cargo'da 'salgÄąn' seferberl Ä&#x; Koronav rĂźs salgÄąnÄą sonrasÄą kapas te artÄąrmak ç n 16 yolcu uçaÄ&#x;Äą le kargo taĹ&#x;Äąmaya baĹ&#x;layan Turk sh Cargo, lk çeyrekte %2.9 bĂźyĂźdĂź. Ĺ&#x17E; rket, BĂźkreĹ&#x;, Tel Av v, Amsterdam, Londra, Par s, Amman, Beyrut ve Duba â&#x20AC;&#x2122;ye de yolcu uçaklarÄą le taĹ&#x;Äąma planlÄąyor.
SEYÄ°R DEFTERÄ° AYSEL YĂ&#x153;CEL aysel.yĂźcel@dunya.com
DĂźnyayÄą etkisi altÄąna alan koronavirĂźs salgÄąnÄą sonrasÄą operasyonlarÄąnÄą yoÄ&#x;unlaĹ&#x;tÄąran Turkish Cargo, gÄąda ve ilaç tedarik zincirindeki taĹ&#x;ÄąmalarÄąnÄą hÄązlandÄąrdÄą. Bu sĂźreçte gÄąda, yardÄąm malzemesi, maske, medikal ekipmanlar ve ilaç taĹ&#x;ÄąmalarÄą yaparak, 7/24 ve tam kapasiteli olarak hizmet sunan Turkish Cargo, bayrak taĹ&#x;ÄąyÄącÄą TĂźrk Hava YollarÄąâ&#x20AC;&#x2122;nÄąn Ăśzellikle Boeing 777 ve Airbus 330 tipi 16 adet geniĹ&#x; gĂśv-
DUNYA
36
CMYK
deli yolcu uçaÄ&#x;Äąyla da hava kargo taĹ&#x;ÄąmacÄąlÄąÄ&#x;Äą yapmaya baĹ&#x;ladÄą. Yolcu uçaÄ&#x;Äą ile gerçekleĹ&#x;en kargo taĹ&#x;ÄąmalarÄąnÄąn ilkini, B777 tipi yolcu uçaÄ&#x;Äąyla Ä°stanbul-Kiev rotasÄąnda icra eden Turkish Cargo; BĂźkreĹ&#x; (OTP), Tel Aviv (TLV), Amsterdam (AMS), Londra (LHR) Paris (CDG) Amman (AMM), Beyrut (BEY) ve Dubai (DWC/DXB) destinasyonlarÄąna da kargo taĹ&#x;ÄąmasÄą planlÄąyor.
Global kßçßldß, THY Cargo bßyßdß Dßnyada 90 direkt kargo destinasyonuna hava kargo operasyonu dßzenlemeye devam eden Turkish Cargo, yolcu seferi icra edilen noktalar olan; Londra, Moskova, Kahi-
TÄąbb taĹ&#x;Äąmalar 50 b n tonu aĹ&#x;tÄą Turk sh Cargo; Ĺ&#x17E; kago, Ta pe , Atlanta, Sao Paulo, Seul, New York ve K ev baĹ&#x;ta olmak Ăźzere tĂźm dĂźnyaya saÄ&#x;lÄąk taĹ&#x;Äąmaya devam ed yor. 2020 yÄąlÄąnÄąn lk çeyreÄ&#x; nde, 10 ton laç taĹ&#x;ÄąmasÄą ve 45 tondan fazla med cal ek pman taĹ&#x;ÄąmasÄą
gerçekleĹ&#x;t rd . SaÄ&#x;lÄąk kapsamÄąnda taĹ&#x;Äąnan ĂźrĂźnler depolarda ve uçaklarda Ăśzel ÄąsÄą aralÄąklarÄąnda muhafaza ed l yor. Ä°laçlar ve med kal ĂźrĂźnler uçaÄ&#x;a yĂźkleme ve boĹ&#x;altma sÄąrasÄąnda da d Ä&#x;er ĂźrĂźnlere gĂśre Ăśncel kl Ĺ&#x;lem gĂśrĂźyor.
V rĂźse karĹ&#x;Äą sÄąkÄą Ăśnlemler alÄąyor Turk sh Cargo yetk l ler , koronav rĂźs salgÄąnÄąna karĹ&#x;Äą alÄąnan Ăśnlemler kapsamÄąnda, of s personel n n evden çalÄąĹ&#x;masÄą saÄ&#x;ladÄą. Personel ve z yaretç lere tes se g r Ĺ&#x;te maske daÄ&#x;ÄątÄąlÄąyor,
re, Ĺ&#x17E;anghay, Bangkok, Doha, Dubai ve Kazablanka baĹ&#x;ta olmak Ăźzere toplam 30 yolcu destinasyonuna hava kargo faaliyetleri yĂźrĂźtĂźyor. 2023 yÄąlÄąnda global hava markalarÄą arasÄąnda ilk 5 hava kargo markasÄą arasÄąna girmeyi hedeďŹ&#x201A;eyen Turkish Cargo, dĂźnya genelinde 4 bine yakÄąn personeli ile istihdam saÄ&#x;lÄąyor. World Air Cargo
Data'nÄąn (WACD) Ĺ&#x17E;ubat verilerine gĂśreTurkish Cargo, bir Ăśnceki yÄąlÄąn aynÄą ayÄąna kÄąyasla yĂźzde 11 oranÄąnda bĂźyĂźme gerçekleĹ&#x;tirdi ve global hava kargo sÄąralamasÄąnda 6â&#x20AC;&#x2122;ncÄą sÄąraya yĂźkseldi. Ocak 2020'de belirgin bir dĂźĹ&#x;ĂźĹ&#x; yaĹ&#x;ayan hava kargo piyasasÄą, olaÄ&#x;anĂźstĂź duruma ve Ă&#x2021;in Yeni YÄąlÄą sebebiyle yÄąlbaĹ&#x;Äąndan bu yana %3 da-
raldÄą. Turkish Cargo, Ocak-Mart 2020 dĂśneminde bir Ăśnceki yÄąlÄąn aynÄą aylarÄąna kÄąyasla yĂźzde 2.9â&#x20AC;&#x2122;luk tonaj artÄąĹ&#x;Äą saÄ&#x;layarak, 376 bin ton kargo ve posta taĹ&#x;ÄądÄą, Turkish Cargo ayrÄąca nisan ayÄąnÄąn ilk iki haftasÄąnda 50 bin ton kargo taĹ&#x;ÄąmasÄą gerçekleĹ&#x;tirdi. DĂ&#x153;NYA'ya konuĹ&#x;an Turkish Cargo yetkilileri, markanÄąn Ĺ&#x;ubat ayÄąnda global pa-
ateĹ&#x;ler ĂślçßlĂźyor. Tes s n tamamÄą ve kargo araçlarÄąmÄąz per yod k aralÄąklarla dezenfekte ed l yor.Personel sayÄąsÄą azaltÄąlarak sosyal mesafen n artÄąrÄąlmasÄą saÄ&#x;lanÄąyor.
zar payÄąnÄą yĂźzde 4.8â&#x20AC;&#x2122;e çĹkardÄąÄ&#x;ÄąnÄą açĹkladÄą. Turkish Cargo , nisan ayÄąnÄąn ilk yarÄąsÄąnda, dĂźnyada 91 Ĺ&#x;ehre ulaĹ&#x;arak 400'den fazla kargo seferi dĂźzenledi ve 50 bin ton kargo taĹ&#x;ÄądÄą. Ĺ&#x17E;irket yetkilileri, hÄązlÄą deÄ&#x;iĹ&#x;en pazar koĹ&#x;ullarÄąna raÄ&#x;men ilave kapasite sunma noktasÄąndaki kararlÄąlÄąklarÄąnÄą sĂźrdĂźrecekelerini vurguladÄą.
DENİZCİLİK VE LOJİSTİK
23 N san 2020 • P E R Ş E M B E / 37
● TÜRK DENİZCİLİĞİNİN 100 YILLIK ÖYKÜSÜ
'Hayr ye tüccarlığı'ndan global oyunculuğa... Sektörün duayenler nden Türk Armatörler B rl ğ Akadem k Kom syonlar Den zc l k Da res D rektörü ve Den z Emn yet Derneğ Başkan Yardımcısı Harun Ş şmanyazıcı, 'Hayr ye Tüccarları' adıyla yabancı ş rketler n gölges nde faal yet gösteren Türk den zc ler n n, global markalara dönüşme h kayes n DÜNYA’ya anlattı. Bilindiği üzere Cumhuriyet dönemi öncesi Türkiye’de deniz taşımacılığı ve denizcilik ile ilgili işler yabancılara verilen kapitülasyonlar ile yabancı şirketler ve acenteler vasıtası ile yürütüldü. Türk şirketleri ise bu alanda adeta azınlık gibi Babali’den alınan özel imtiyaz ile ‘’Hayriye Tüccarları’’ namı altında faaliyet gösterdi, tabi karşılarındaki büyük yabancı sermaye ve o günün modern gemileri ile rekabet edemedi. Yeni Türk Cumhuriyeti önce sözü edilen kapitülasyonlar ve borçlarından kurtuldu ve temeli daha Cumhuriyet kurulmadan 1923 Şubat-Mart aylarında İzmir’de yapılan İktisat kongresinde alınan kararlar muvacehesinde gerçekleştirilen ve 1.Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren Kabotaj kanunu ile yabancılara verilen bu ticaret imtiyazı ve haklarını kaldırarak bu işlerin bizatihi bu ülkenin vatandaşlarınca yapılmasını hükme bağlandı. Dolayısıyla Türk denizciliğinin geliştirilmesi ile ilgili olarak oluşturulan politikaların miladı İzmir İktisat kongresi oldu. Cumhuriyet öncesi 19. yy’da ilk önce tarifeli seferler yapmak üzere kamu tarafından Hazinei
Hassa kuruldu, daha sonra Şirketi Osmaniye oluşturuldu. Bilahare Hazinei Hassa bu şirketten ayrılarak kendi başına çalışmaya başladı. Bu şirket daha sora Mecidiye şirketi ve bilahare 1843 yılında Türkiye Denizcilik İşletmelerinin ilk nüvesi olan Fevaidi Osmaniye şirketine dönüştü. 1870 yılında İdare-Azize ismini aldı, daha sonra 1878 yılında bu isim İdare-i Mahsusa olarak değişti. İdare-i Mahsusa Boğaz içinde vapur işletmek üzere 1851 yılında kurulan Şirketi Hayriye ve Şark Şimendiferleri ile anlaşmalar ile yolcu taşıma hatlarını genişletti. Tabi bu şirketler ve özel sektör taşıyanları kapitülasyonlar ve Türkiye de mukim Van Der Zee, Rus Buharlı Gemi ve Ticaret Kumpanyası ,Navgazione Generale İtaliona Filo ria Rubattiono, Papayani Line ,PAKE ,Regular Batum gibi şirket ve acenteleri ile rekabet edemiyorlardı. Aslında bunlara ilave farklı ülkelere ait 28 yabancı şirket Türk ticaretinin taşınmasında yer alıyordu. Cumhuriyet dönemi öncesinin Türk armatörlük şirketleri yukarıda sözü edilen kamu şirketlerine ilave olarak, Hilal Şirketi, İttihat Şirketi , Türki-
ye Seyri Sefahin, Hacı Mustafa Bey, Rasim Bey, Hudavendigar ve Trabzonlu Hasan kumpanyaları mevcuttu. Yeni Türkiye’nin yoktan var edilmesi uğraşı içerisinde Karadeniz’in zora ve güçlüğe şerbetli yağız doğu ve batı kara deniz uşakları, gemicileri takaları ile hem taşımacılık hem de kıyı ticareti yapmaya başlamışlardı. O tarihlerde geminin sahibi hem geminin mülkünün hem de taşıdığı malın sahibiydi. Miço olarak çıraklık yapmak üzere girdiği gemide önce kaptan sonra ise pay sahibi olarak bir sermaye kümülasyonu sağlıyordu. Böylece küçük sermaye Donatma İştiraki yöntemi ile gemiye ortak olabiliyordu. Söz konusu bu taka ya da yelkenli çektirmeleri olan Türk denizciler Türkiye’nin ihtiyacı olan her şeyi dışardan taşıyordu. Aslında o tarihlerde bu uğraş içine giren ve varlıklarını bu güne kadar sürdüren Cerrahoğlu gibi şirketler 1887 yılında kuruldu. Cumhuriyet döneminin diğer Karadeniz Armatörleri ise Yelkencizadeler, Mustafa Cemal İdaresi, Yeni Türkiye Şirketi, İnebolulu Davut Kaptan Denizcilik Kumpanyası, Hantalzadeler, Kocaeli Şirketi, 1950'lerde daha çok aktive olan Sadıkzadeler, Alemderza-
1923 İZMİR İKTİSAT KONGRESİ DÖNÜM NOKTASI OLDU 1 923 Şubat-Mart aylarında İzm r’de yapılan İkt sat Kongres 'nde alınan kararlar muvacehes nde gerçekleşt r len ve 1. Temmuz 1926 tar h nde yürürlüğe g ren Kabotaj Kanunu Türk den zc l ğ ç n m lat oldu
DUNYA
37
CMYK
deler, Topalzadeler, Kalkavanzadeler, Kırzadeler(ARI 2008) ve Şişmanyazıcı’lar, Ayanoğlu Şekerciler, Dadaylılar ve diğerleriydi. İkinci Dünya Savaşı sırasında ise Türk Armatörleri ‘’Bulgarcılık’’ ve ‘’Can Kurtarıcılık’’ kavramları ile sermaye terakümü oluşturdu.
Çıkış hamles : Den zc l k Bankası Türk denizciliğinde asıl çıkış hamlesi Şirketi Hayriye yerine 1951 yılında Denizcilik Bankası T.A.0 kurulması ile oldu. Bunun içinden ise 1955 yılında DB Deniz Nakliyat T.A.Ş kurularak 2000 yılında özelleşinceye kadar, sadece bir denizcilik şirketi olarak değil, Türk dış ticaretinin gelişmesine denizde yol, sektör çalışanlarının adeta okulu oldu. Kamuda 1950’li yıllarda bu gelişmeler olurken, özel sektörde yavaş yavaş sermaye oluşturmaya başlayan müteşebbisler deniz taşımacılığına yatırım yapmaya başladı. Bunların arasında Şeker Kralı ve Atatürk’ün müteahhidi ünvanlı eski bir asker olan Hayri İpar’ın oğlu Ali İpar da vardı. 50’li yılların diğer armatörlerinden bazıları ise Haşım Mardin, Sohtorik, Nejat Doğan ve Ortakları, Avni Meseretçi, Nazım Kalkavan, Manioğulları ve burada ileride sözünü edeceğimiz diğerleri oldu. 1960'lı yıllardan sonra ise Türkiye planlı ekonomi dönemine girdi. Deniz taşımacılığı bakımından ise bu planlarda konulan hedefler; diğerleri meyanında Türk deniz ticaret filosunu büyütmek, gençleştirmek ve Türk dış ticaretinin taşınmasında Türk bayrak payının en az yüzde 50 ye çıkartılması oldu. Planlı dönemin diğer bir hedefi ise Türk Gemi İnşa sanayinin inkişafı oldu. Böylece 1962 yılında Türk deniz ticaret filosu 798 bin 300 dwt’ye yükseldi. Türk denizciliğindeki asıl sıçrama 1980’den sonra oldu. Rahmetli Bülent Ulusu zamanında verilen teşvikler ile Filo hem gençleşti hem de büyüdü. 1980 ve sonrası özellikle Turgut Özal zamanında Türkiye’de liberalleşme ve özelleştirilme hareketinin başladığı bir dönem oldu. Bu dönemde Türk denizciliğinin Lordları olarak tanımlanabilecek Cerrahogulları, Cerrahgil, Sohtorikler, Baranlar, Koçtuğ vb gibi köklü armatörler ve kökleri geçmişe dayanmakla beraber açık deniz taşımacılığına evrilmemiş küçük koster armatörleri yanı sıra pionerler olarak tanımlanabilecek okumuş genç denizci gurubu sahneye çıktı. Ali Yenidünya, Erol Yücel Martı Gurubu olarak, Levent Karaçelik Marvel, Asaf Güneri Zihni Denizcilik, Hilmi Sönmez Sönmez Denizcilik, Necdet Aksoy Akmar denizcilik ile bu günün armatörleri Levent Horasanlı, Gökhan Özcan vb gibi çalışanlar eski kosterci deniz esnaflarının evrilmesine imkan sağlayarak bu günün büyük açık deniz gemi armatörlerinin oluşmasına imkan sağladı. 1987 yılında Türkiye’nin o tarihlerde önemli tanker tonajına ve en büyük tankerine sahip UM Denizcilik kuruldu. Suai Umut, Aksay Denizcilik, Beykim, Densa ve Karaveli gurubu ise tanker alanında tebarüz et-
mişlerdir. 1981 yılında ise Ulusoy Denizcilik acentelik ile faaliyete başlamış daha sonra ise Ro-Ro işletmecisi oldu. Fakat bunlardan önce Mehmet Emin Karamehmet’in 1975 yılında kurmuş olduğu Geden Line DB Deniz Nakliyat yanı sıra konvansiyonel düzenli hat taşımacılığı yapan özel şirket kuruluşu olarak Türk denizcilik tarihinde yerini aldı. Karamehmet daha sonra çok iyi bir varlık yöneticisi ve açık piyasa taşımacısı olarak bu sektörün gelişimine büyük katkı sağladı. 1990 lı yıllara gelindiğinde bir taraftan Eski SSCB dağılması sonucu önemli bir acente olan Bumerang içinden yeni şirketler örneğin ALYANS TEMPO vb gibi şirketler, ortaya çıktı, Türk armatörleri özelleştirme ihalelerine birleşik guruplar halinde katılmaya başladı. 1980 sonrası verilen teşvikler Türk armatörlerinin gemi inşa işine de iltifat etmesine yol açtı, tersanecilerin bir kısmını ise armatör yaptı. Yardımcı ve Kalkavan ailelerinin ürettikleri konteyner gemilerini işletmek üzere DB Deniz Nakliyat’ın özelleşmesinden de istifade ederek 1997 yılında Turkon Line kuruldu. Arkas Holding giderek artan bir şekilde konteyner taşımacılığına girdi. Kökleri çok eskiye uzanan Kaptanoğlu Denizcilik, Kalkavan ailesine ait şirketler, Miras, Yardımcılar, Kıran, Ürkmez, Bayraktar ve Bayrak ailelerine ait şirketler, İnce Denizcilik, Deval denizcilik, Mete Kerdeşler, Densay, Aslan Ailesi, Çetinkaya’ya ait Manta, Naiboğlu Denizcilik, Atasoylar, Düzgit Denizcilik, Er Denizcilik, Orion Asya, Statu ve diğerleri hem composit bir filo ile deniz taşımacılığı hem de deniz taşımacılığının diğer alanlarında faaliyet göstermek üzere uluslararası denizcilik piyasasında etkin rol oynamaya başladı.
Koç ve Sabancı fırsatı gördü 2000’li yıllar ise o zamana kadar denizciliğe kendi ticaretlerinin taşınması(LPG) başka deyişle endüstriyel deniz taşımacılığı için giren ve bunun dışında bu alanı karlı bulmayan Koç ve Demirören gurubuna ilave olarak Sabancı ailesinin dikkatini çekti ve 1999 yılında önce Yasa Denizcilik, Daha sonra 2009 yılında Densa/Marinsa kuruldu. Küresel deniz taşımacılığında 2004-2008 döneminde ve 2010 yılında görülen momentum birçok büyük Türk şirketi ve sermaye gurubu için cazip gelmiş ve önceleri daha karlı başka sektörler olması hasebiyle bu sektörle ilgilenmeyenler denizcilik alanına girmeye başladı. Ciner Grubu armatörlüğe soyunurken, Doğuş Gurubu marina yatırımlarını tercih etti. Yıldırım Holding ise hem varlık yönetimi hem gemi hem de liman işletmeciliğinde uluslararası oyuncu oldu. Mehmet Kutman ise iyi bir varlık yöneticisi olarak özellikle dünya üzerindeki birçok kruz limanının işleticisi haline geldi. GSD ise hisseleri borsada kote edilen tek denizcilik şirketi olarak Çin’e yaptırdığı supralar ile sektöre girdi. Palmali gibi yabancı sermayeli bir çok Türk şirketi küresel bir oyuncu oldu. 2014'te Türk sahipli filo 30 milyon dwt’yi aştı. Sektör bugün 20 milyar doları aşan bir büyüklüğe ulaştı. Devlet sektöre el uzattıkça ve yanında oldkça gelecek yıllar içinde sektörümüz çok daha iyi yerlere gelecek.
23 NฤฐSAN 2020 โ ข PERล EMBE / 38
Gร NCEL
SGK BEYANNAMELERฤฐ 27 NฤฐSAN'A UZATILDI
FATฤฐH ร ZATAY
DR. BUMฤฐN DOฤ RUSร Z
SERVET YILDIRIM
Uฤ UR CฤฐVELEK
Kรผresel kr z b ze bugรผnler รง n neler sรถylรผyor?
Kurumlarฤฑn sorunlarฤฑ
Tรผrk yeโ n n reform tar h 100 yฤฑl รถnce bugรผn baล ladฤฑ
EKONOMฤฐDE UFUK TURU dunya.com/yazarlar
HUKUKA Gร RE dunya.com/yazarlar
EKONOMฤฐNฤฐN HALLERฤฐ dunya.com/yazarlar
AKฤฐF AKARCA
HASAN AKDOฤ AN
MEHMET ล AFAK
7244 Sayฤฑlฤฑ Kanunโ la yapฤฑlan รถneml dรผzenlemeler VERGฤฐ Gร NDEMฤฐ dunya.com/yazarlar
HฤฐLMฤฐ DEVELฤฐ
Enerj savaล larฤฑ Saฤ lฤฑkรงฤฑlara b r destekte farklฤฑlaล arak devam ed yor! PAGDERโ den ARKA PLAN dunya.com/yazarlar
FATOล KARAHASAN
EKONOMฤฐDE SATIR ARASI dunya.com/yazarlar
GARBฤฐS KEล ฤฐล Oฤ LU
Kumanya-korona k lem ve ฤฐhracat Genel Mรผdรผrlรผฤ รผ
Pandem den sonra ล yapฤฑล b รง mler m z ve stratej ler m z kรถkten deฤ ล ecek
Medyada korona etk s : ร akฤฑlan t rajlar reklam ptaller
Gร MRร K VE DIล TฤฐCARET dunya.com/yazarlar
MARKALAR&ฤฐร Gร Rร LER dunya.com/yazarlar
Dร NYA'DA MEDYA dunya.com/yazarlar
6$.$5<$ %h<h.รน(+รธ5 %(/('รธ<( %$รน.$1/,รถ, 6$.$5<$ 68 9( .$1$/รธ=$6<21 รธ'$5(6รธ 6$6.รธ *(1(/ 0h'h5/hรถh1'(1 รธ/$1 0DGGH ยฑ รธKDOH NRQXVX LรบLQ WDQร Pร QLWHOLรทL QHYยถL PLNWDUร DGUHVL YH KDOL KD]ร U GXUXPX 6DNDU\D %ย \ย NรบHKLU %HOHGL\HVL 6$6.รธ *HQHO 0ย Gย UOย รทย Qย Q VDKLEL ROGXรทX 7Dรบร QPD]ODUร Q .LUDODQPDVร LรบL LKDOHVL .LUD\D YHULOHFHN 7Dรบร QPD]ODUร Q รธOL รธOoHVL 6$.$5<$ 6DSDQFD 0DKDOOH 0XUDGL\H 0DK $GD 3DUVHO 1R 103/1 &LOW 1R 6DKLIH 1R 2/111 <ย ]|Ooย Pย Pรฐ .LUD 6ย UHVL <ร O 0DGGH ยฑ รธKDOH 8VXOย 6DNDU\D 6X YH .DQDOL]DV\RQ รธGDUHVL *HQHO 0ย Gย UOย รทย LKDOH \|QHWPHOLรทL PDGGHVLQH J|UH .DSDOร 7HNOLI $oร N $UWร UPD 8VXOย LOH \DSร ODFDNWร U 0DGGH ยฑ รธKDOHQLQ 1HUHGH +DQJL 6DDWWH 9H 7DULKWH <DSร ODFDรทร รธKDOH DรบDรทร GD EHOLUWLOHQ WDULKWH YH VDDWOHUGH 6DNDU\D 6$6.รธ *HQHO 0ย Gย UOย N ELQDVร WRSODQWร VDORQXQGD \DSร ODFDNWร U
Cumhurbaล kanlฤฑฤ ฤฑ tarafฤฑndan 31 ilde sokaฤ a รงฤฑkma yasaฤ ฤฑ ilan edilen 23-26 Nisan tarihleri arasฤฑna denk gelen SGK primlerinin beyan ve รถdeme sรผresi tรผm Tรผrkiye iรงin 27 Nisan Pazartesi gรผnรผne ertelendi. Ekonomi yรถnetimi, 24 Martโ tan bu yana รงeล itli tarihlerde รงฤฑkardฤฑฤ ฤฑ genelge ve tebliฤ lerle, mรผkelle๏ฌ erin kamuya olan yรผkรผmlรผlรผklerini ertelemiล ti. Ancak 24 Nisanโ da verilmesi gereken SGK beyannamelerine yรถnelik ise herhangi bir erteleme yapฤฑlmamฤฑล tฤฑ. SGKโ dan yapฤฑlan duyuruda ise Cumhurbaล kanฤฑ Recep Tayyip Erdoฤ anโ ฤฑn 23-26 Nisan tarihleri arasฤฑnda sokaฤ a รงฤฑkma yasaฤ ฤฑ ilan ettiฤ ine dikkat รงekilerek, โ 24/4/2020 Cuma gรผnรผ de sokaฤ a รงฤฑkma kฤฑsฤฑtlamasฤฑ olmasฤฑ sebebiyle, iล verenlerimizin maฤ duriyete uฤ ramamasฤฑ iรงin, tรผm Tรผrkiyeโ de 2020/Mart ayฤฑna ait aylฤฑk prim hizmet belgesinin son verilme sรผresi 27/4/2020 Pazartesi gรผnรผ saat 23:59'a kadar uzatฤฑlmฤฑล tฤฑrโ denildi. Gazeteniz Dร NYA, 24 Nisanโ da sokaฤ a รงฤฑkma yasaฤ ฤฑ bulunduฤ unu belirterek, SGK beyannamelerinin ertelenmesinin teknik zorunluluk olduฤ unu gรผndeme taล ฤฑmฤฑล tฤฑ. Aynฤฑ haberde, geรงici vergi beyannamelerinin de ertelenmesinin yine teknik zorunluluk olduฤ u kaydedilmiล ti. ANKARA-Dร NYA
7 & 6$0681 $6/รธ<( +8.8. 0$+.(0(6รธ1'(1 .$08/$รน7,50$ รธ/$1, (6$6 12 2020/138 Esas .$08/$รน7,5,/$1 7$รน,10$=,1 %8/81'8รถ8 <(5 6DPVXQ รธOL $WDNXPLOoHVL 7R\EHOHQ 0DK $'$ 12 DGD 3$56(/ 12 3DUVHO .$7, %$รถ,06,= %g/h0 12 9$6), $UVD 0$/รธ.รธ1 $', 9( 62<$', $/รธ $9&, .$08/$รน7,50$<, <$3$1 รธ'$5(1รธ1 $', 7h5.รธ<( (/(.75รธ. รธ/(7รธ0 $121รธ0 รนรธ5.(7รธ *(1(/ 0h'h5/hรถh .$08/$รน7,50$1,1 9( %(/*(/(5รธ1 g=(7รธ 6DPVXQ รธOL $WDNXPLOoHVL 7R\EHOHQ 0DK DGD 3DUVHOGH GDYDOร Qร Q KLVVH VDKLEL ROGXรทX WDรบร QPD] KLVVHVLQLQ 6DPVXQ %ย \ย NรบHKLU %HOHGL\H %DรบNDQOร รทร <|QHWLP .XUXOXQXQ WDULK VD\ร Oร NDUDUร LOH NDPXODรบWร Uร OPร รบWร U .DPXODรบWร UPD\ร \DSDQ GDYDFร LGDUH PDOLNOHUL\OH FLQVL YH QLWHOLรทL \XNDUร GD \D]ร Oร WDรบร QPD]ร Q NDPXODรบWร UPD EHGHOLQLQ WHVSLWL YH WHVFLOL LoLQ GDYDFร LGDUH WDUDIร QGDQ PDKNHPHPL]LQ (VDV VD\ร Vร QGD GDYD Doร OPร รบWร U 6D\ร Oร .DPXODรบWร UPD <DVDVร Qร Q PDGGHVLQLQ EHQGL X\DUร QFD LODQ ROXQXU Resmi ilanlar www.ilan.gov.trโ de
รธรบLQ $Gร YH g]HOOLรทL
รธKDOH 7DULKL
รธKDOH 6DDWL
6DNDU\D รธOL 6DSDQFD รธOoHVL 0XUDGL\H 0DKDOOHVL DGD 3DUVHO 1XPDUDOร 7Dรบร QPD]ร Q .LUDODQPDVร
0DGGH ยฑ 7DKPLQL %HGHO *HoLFL 7HPLQDWร 9H รธKDOH รธรบWLUDN 7HPLQDWร 7Dรบร QPD] .LUDODPDODUร Q ELU \ร OOร N WRSODP PXKDPPHQ EHGHOL LON \ร O NLUD EHGHOL 7/ *HoLFL WHPLQDW PXKDPPHQ EHGHOLQ ย QGHQ D] RODPD] 0DGGHยฑ รธKDOH รนDUWQDPHVL *HQHO 0ย Gย UOย รทย Pย ] 'HVWHN +L]PHWOHUL 'DLUHVL %DรบNDQOร รทร LKDOH รนXEH 0ย Gย UOย รทย QGHQ 7/ NDUรบร Oร รทร QGD WHPLQ HGLOHELOLU 0DGGH g]HO 9H 7ย ]HO .LรบLOHUGHQ รธVWHQHQ %HOJHOHU รธKDOH\H NDWร OPDN LVWH\HQ |]HO YH Wย ]HO NLรบLOHU 6$6.รธ 7Dรบร QPD] .LUD รนDUWQDPHVLQH J|UH KD]ร UOD\DFDNODUร DรบDรทร GD EHOLUWLOHQ HYUDNODUร HNVLNVL] ELU รบHNLOGH GRV\D\D NR\DUDN WDULK YH VDDW ยถ H NDGDU 6$6.รธ *HQHO 0ย Gย UOย รทย 'HVWHN +L]PHWOHUL 'DLUHVL %DรบNDQOร รทร ยฑ 6DWร QDOPD YH รธKDOH รนXEH 0ย Gย UOย รทย QH EHOJH NDUรบร Oร รทร QGD WHVOLP HGHFHNOHUGLU รธKDOH\H NDWร OPD รบDUWODUร D 7HEOLJDW LoLQ DGUHV EH\DQร YH D\Uร FD LUWLEDW LoLQ WHOHIRQ YH IDNV QXPDUDVร E .D\ร WOร ROGXรทX WLFDUHW YH YH\D VDQD\L RGDVร YH\D LOJLOL PHVOHN RGDVร EHOJHVL *HUoHN NLรบL ROPDVร KDOLQGH \ร O LoLQGH DOร QPร รบ RQD\Oร Qย IXV Fย ]GDQ VXUHWL 7ย ]HO NLรบL ROPDVร KDOLQGH LOJLOL PHY]XDWร JHUHรทL ND\ร WOร EXOXQGXรทX WLFDUHW YH YH\D VDQD\L RGDVร QGDQ LON LODQ YH\D LKDOH WDULKLQLQ LoLQGH EXOXQGXรทX \ร OGD DOร QPร รบ Wย ]HO NLรบLOLรทLQ RGD\D ND\ร WOร ROGXรทXQX J|VWHULU EHOJH F 7HNOLI YHUPH\H \HWNLOL ROGXรทXQX J|VWHUHQ LP]D EH\DQQDPHVL YH\D LP]D VLUNย OHUL *HUoHN NLรบL ROPDVร KDOLQGH QRWHU WDVGLNOL LP]D EH\DQQDPHVL 7ย ]HO NLรบL ROPDVร KDOLQGH LOJLVLQH J|UH Wย ]HO NLรบLOLรทLQ RUWDNODUร ย \HOHUL YH\D NXUXFXODUร LOH Wย ]HO NLรบLOLรทLQ \|QHWLPLQGHNL J|UHYOLOHUL EHOLUWHQ VRQ GXUXPX J|VWHULU 7LFDUHW 6LFLO *D]HWHVL EX ELOJLOHULQ WDPDPร Qร Q ELU 7LFDUHW 6LFLO *D]HWHVLQGH EXOXQPDPDVร KDOLQGH EX ELOJLOHULQ Wย Pย Qย J|VWHUPHN ย ]HUH LOJLOL 7LFDUHW 6LFLO *D]HWHOHUL YH\D EX KXVXVODUร J|VWHUHQ EHOJHOHU LOH Wย ]HO NLรบLOLรทLQ QRWHU WDVGLNOL LP]D VLUNย OHUL o <XUW Gร รบร QGDQ \DSร ODFDN RODQ EDรบYXUXODUGD LVWHQLOHQ EHOJHOHULQ Wย Pย Qย Q 7 & %DรบNRQVRORVOXNODUร QFD YH\D 7 & 'ร รบLรบOHUL %DNDQOร รทร QFD RQD\Oร ROPDVร JHUHNPHNWHGLU G รนHNOL YH LoHULรทL LKDOH GRNย PDQร QGD EHOLUWLOHQ WHNOLI PHNWXEX H รธKDOH GRNย PDQร Qร Q VDWร Q DOร QGร รทร QD รธOLรบNLQ )RUP YH YH]QH DOร QGร PDNEX]X I *HoLFL 7HPLQDW J 9HNDOHWHQ LKDOH\H NDWร OPD KDOLQGH YHNLO DGร QD Gย ]HQOHQPLรบ LKDOH\H NDWร OPD\D LOLรบNLQ QRWHU RQD\Oร YHNDOHWQDPH LOH YHNLOLQ QRWHU WDVGLNOL LP]D EH\DQQDPHVL K 9HUJL 'DLUHVL %DรบNDQOร รทร QGDQ DOร QDFDN รธKDOH WDULKLQGHQ |QFHNL VRQ D\ LoLQGH DOร QPร รบ ยณ9HUJL %RUFX <RNWXUยด \D]ร Vร ร 6RV\DO *ย YHQOLN .XUXPXQGDQ DOร QDFDN รธKDOH WDULKLQGHQ |QFHNL VRQ D\ LoLQGH DOร QPร รบ ยณ6*. %RUFX <RNWXUยด \D]ร Vร L +HU VD\IDVร LP]DODQPร รบ ยณ6$6.รธ 7Dรบร QPD] .LUD รนDUWQDPHVL 6$6.รธ รธKDOH <|QHWPHOLรทLยด M 2UWDN JLULรบLPOHU LKDOH\H NDWร ODELOLU 2UWDN JLULรบLPOHULQ LKDOH\H JLUPHVL KDOLQGH SLORW RUWDN YH GLรทHU RUWDNODUร J|VWHUHQ QRWHU WDUDIร QGDQ Gย ]HQOHQPLรบ EH\DQQDPH %HOJHOHULQ VXQXOXรบ รบHNOL รธVWHNOLOHU LVWHQHQ EHOJHOHULQ DVOร \HULQH LKDOHGHQ |QFH LGDUHQLQ \HWNLOL SHUVRQHOL WDUDIร QGDQ ยณDVOร LGDUHFH J|Uย OPย รบWย Uยด YH\D EX DQODPD JHOHFHN รบHUK Gย รบย OHQ YH DVOร NHQGLOHULQH LDGH HGLOHQ EHOJHOHULQ VXUHWOHULQL GH WHNOLIOHULQH HNOH\HELOLUOHU รธVWHNOLOHULQ RUWDN JLULรบLP ROPDVร KDOLQGH LODQร Q PDGGHVL D E F o J K ร EHQWOHULQGH \D]ร Oร EHOJHOHUL D\Uร D\Uร YHUPHOHUL JHUHNPHNWHGLU 7. %HOLUWLOHQ WDULK YH VDDWWHQ VRQUD YHULOHQ WHNOLIOHU WHOJUDI YH\D IDNV LOH \DSร ODFDN Pย UDFDDWODU YH SRVWDGD PH\GDQD JHOHELOHFHN JHFLNPHOHU NDEXO HGLOPH\HFHNWLU 8. 3RVWD LOH \DSร ODFDN Pย UDFDDWODUGD LKDOH VDDWLQGH LรบWLUDNoL ROPDPDVร GXUXPXQGD SRVWD LOH JHOHQ ]DUI LoHULVLQGHNL WHNOLI VRQ WHNOLI VD\ร ODFDNWร U 9 รธGDUHPL] VD\ร Oร 'HYOHW รธKDOH .DQXQXQD WDEL ROPD\ร S LKDOH\L \DSร S \DSPDPDNWD KHUKDQJL ELU DรบDPDGD LSWDO HWPHNWH VHUEHVWWLU รธ/*รธ/รธ/(5( รธ/$1 2/8185 Resmi ilanlar www.ilan.gov.trโ de
BASIN: 1160178
7 & รธ67$1%8/ $1$'2/8 $6/รธ<( +8.8. 0$+.(0(6รธ1'(1 รธ/$1 (6$6 12 2019/323 Esas .$5$5 12 2020/105
09/04/2020
'DYDFร 'g1'h .,95$. LOH 'DYDOร 1h)86 0h'h5/hรถh DUDVร QGD PDKNHPHPL]GH J|Uย OPHNWH RODQ 1ย IXV $G 9H 6R\DGร 'ย ]HOWLOPHVL รธVWHPOL GDYDVร QHGHQL\OH 'DYDQร Q NDEXOย LOH รธVWDQEXO รธOL .Dรทร WKDQH รธOoHVL dDรทOD\DQ 0DK .| \ &LOW 1R +DQH 1R 7& .LPOLN 1ROX '|QGย .ร YUDNยถร Q DGร Qร Q 'LGHP RODUDN GHรทLรบWLULOPHVLQH YH EX รบHNLOGH WHVFLOLQH NDUDU YHULOPLรบWLU Resmi ilanlar www.ilan.gov.trโ de
DUNYA
38
CMYK
BASIN: 1160931
BASIN: 1161217
7 & h1<( $6/รธ<( +8.8. 0$+.(0(6รธ $รธ/( 0$+.(0(6รธ 6,)$7,</$ รธ/$1 (6$6 12 2018/793 Esas 'DYDFร $GHP 'HPLUEDรบ LOH GDYDOร 0HU\HP 'HPLUEDรบ DUDVร QGD PDKNHPHPL]GH J|Uย OPHNWH RODQ %RรบDQPD 7HUN 1HGHQL\OH GDYDVร QHGHQL\OH 0DKNHPHPL]FH \DSร ODQ Wย P DUDรบWร UPDODUD UDรทPHQ GDYDOร 0(5<(0 '(0รธ5%$รน .HPDO YH +ย O\D Nร ]ร GยถOX 7 & ยถร Q DGUHV DUDรบWร UPDVร QGDQ ELU QHWLFH DOร QDPDGร รทร QGDQ GDYD GLOHNoHVL YH GXUXรบPD Jย Qย Qย Q LODQHQ WHEOLรทLQH NDUDU YHULOPLรบWLU 0DKNHPHQL]FH GDYD GLOHNoHVLQGH EHOLUWLOHQ DGUHVLQL]H GDYD GLOHNoHVL YH WHQVLS ]DSWร HNOL GDYHWL\H oร NDUร OPร รบ ROXS DGUHVLQL]GHQ Vย UHNOL RODUDN D\Uร OGร รทร Qร ] JHUHNoHVL\OH WHEOLJDW \DSร ODPDGร รทร QGDQ PDKNHPHPL]FH \DSร ODQ Wย P DUDรบWร UPDODUD UDรทPHQ DGUHV DUDรบWร UPDVร QGDQ GD ELU QHWLFH DOร QDPDGร รทร QGDQ Lรบ EX LODQร Q \D\ร Q WDULKLQGHQ LWLEDUHQ +0. JHUHรทLQFH KDIWDOร N Vย UH LoHULVLQGH +0. PDG XVXOH X\JXQ WDQ]LP HGLOPLรบ FHYDS GLOHNoHQL]L WDQร N GDKLO Wย P GHOLOOHULQL]L Doร NoD EHOLUWHFHN รบHNLOGH VXQPDQร ] Vย UHVLQGH FHYDS GLOHNoHVL YHUPH]VHQL] GDYDFร Qร Q GDYD GLOHNoHVLQGH LOHUL Vย UGย รทย YDNร DODUร Q WDPDPร Qร LQNDU HWPLรบ VD\ร ODFDรทร Qร ] LON LWLUD]ODUร LOHUL Vย UHPH\HFHรทLQL] +0. PG gQ LQFHOHPH GXUXรบPDVร LoLQ WD\LQ HGLOHQ Jย Qย YH VDDW ยถGD GXUXรบPD\D JHOPHGLรทLQL] WDNGLUGH GXUXรบPD\D \RNOXรทXQX]GD GHYDP HGLOHFHรทL \DSร ODQ LรบOHPOHUH LWLUD] HGHPH\HFHรทLQL] D\Uร FD WDKNLNDWร Q ELWLPLQGH +0. X\DUร QFD V|]Oย \DUJร ODPD YH NDUDU GXUXรบPDVร LoLQ WD\LQ HGLOHQ Jย QGH GXUXรบPDGD KD]ร U ROPDGร รทร Qร ] WDNGLUGH \RNOXรทXQX]GD NDUDU YHULOHFHNWLU รธรบEX LODQ GDYDOร 0HU\HP 'HPLUEDรบยถD WHEOLรท \HULQH JHoPHN ย ]HUH LODQHQ WHEOLรท YH LKWDU ROXQXU Resmi ilanlar www.ilan.gov.trโ de
BASIN: 1161315
7 & %(<รน(+รธ5 $6/รธ<( +8.8. 0$+.(0(6รธ1'(1 รธ/$1 (6$6 12 2019/784 Esas '$9$&, 7ย UNL\H (OHNWULN 'Dรทร Wร P $ รน '$9$/,/$5 0867$)$ 'h=h $KPHW YH .DPLOHยถGHQ ROPD %H\รบHKLU GRรทXPOX .DOHQGHUKDQH 0DK รธVWDQEXO &DG 1R .DUDWD\ .21<$ VRQ PHUQLV
'DYDFร WDUDIร QGDQ DOH\KLQL]H Doร ODQ .RQ\D รธOL +ย \ย N รธOoHVL รธOPHQ 0DKDOOHVL SDUVHOGH ND\ร WOร WDรบร QPD] LOH LOJLOL NDPXODรบWร UPD GDYDVร Qร Q \DSร ODQ \DUJร ODPDVร QGD 0DKNHPHQL]FH GDYD GLOHNoHVLQGH EHOLUWLOHQ DGUHVLQL]H GXUXรบPD Jย Qย Qย ELOGLULU GDYHWL\H oร NDUร OPร รบ ROXS DGUHVLQL]GHQ D\Uร OGร รทร Qร ] JHUHNoHVL\OH WHEOLJDW \DSร ODPDPร รบWร U $GUHV DUDรบWร UPDVร QGDQ GD ELU QHWLFH DOร QDPDGร รทร QGDQ GDYD GLOHNoHVL YH GXUXรบPD Jย Qย Qย Q LODQHQ WHEOLรทLQH NDUDU YHULOPLรบWLU 'XUXรบPD *ย Qย Jย Qย VDDW ยถGH GXUXรบPDGD EL]]DW KD]ร U EXOXQPDQร ] YH\D NHQGLQL]L ELU YHNLOOH WHPVLO HWWLUPHQL] $NVL WDNWLUGH + 8 0 . ยถQXQ VD\ร Oร \DVD LOH GHรทLรบLN PDGGHVL X\DUร QFD \DUJร ODPD\D \RNOXรทXQX]GD GHYDP ROXQDFDรทร KXVXVX 'DYD 'LOHNoHVL YH GXUXรบPD Jย Qย \HULQH JHoHUOL ROPDN ย ]HUH LODQHQ WHEOLรท ROXQXU Resmi ilanlar www.ilan.gov.trโ de
BASIN: 1161309
7 & 6$0681 $6/รธ<( +8.8. 0$+.(0(6รธ1'(1 .$08/$รน7,50$ รธ/$1, (6$6 12 2020/115 Esas 'DYDFร 6DPVXQ %ย \ย NรบHKLU %HOHGL\H %DรบNDQOร รทร รธOH 'DYDOร 6RQJย O <ร OPD] DUDVร QGD PDKNHPHPL]GH J|Uย OPHNWH RODQ .DPXODรบWร UPD %HGHO 7HVSLWL 9H 7HVFLO GDYDVร QHGHQL\OH 6DPVXQ 7&'' *HQHO 0ย Gย UOย รทย \|QHWLP NXUXOXQXQ WDULK YH VD\ร Oร NDUDUร \OD GDYDOร ODUร Q PDOLNL EXOXQGXรทX 6DPVXQ รธOL รธONDGร P รธOoHVL .DOH 0DKDOOHVLQGH EXOXQDQ DGD QROX SDUVHOGH EXOXQDQ YH QROX EDรทร PVร ] E|Oย P VD\ร Oร WDรบร QPD]ร Q NDPXODรบWร Uร OPDVร QD NDUDU YHULOPLรบWLU .ร \PHW 7DNGLU .RPLV\RQXQXQ UDSRUXQXQ Gย ]HQOHQPHVLQGHQ VRQUD WDรบร QPD] PDOLNL RODQ GDYDOร ODUOD X]ODรบPD VDรทODQDPDGร รทร QGDQ 0DKNHPHPL]H (VDV QXPDUDOร WHVSLW YH WHVFLO GDYDVร Doร OPร รบWร U %X GDYD VRQXFXQGD WHVSLW HGLOHFHN EHGHO =LUDDW %DQNDVร 6DPVXQ 0HUNH] รนXEHVLQH GDYDOร DGร QD Doร ODFDN KHVDED \DWร Uร ODFDNWร U 6D\ร Oร .DPXODรบWร UPD <DVDVร Qร Q PDGGHVLQLQ %HQGL X\DUร QFD LODQ ROXQXU Resmi ilanlar www.ilan.gov.trโ de
BASIN: 1161228
7 & .29$1&,/$5 68/+ +8.8. 0$+.(0(6รธ รธ/$1 6D\ร WHUHNH .RQX 7HUHNH 7HEOLรทLQH LOLรบNLQ LODQ รธVWDQEXO รธOL hVNย GDU LOoHVL 0LPDU 6LQDQ PDK N|\ FLOW DLOH Vร UD QR 6ร UDGD Qย IXVD ND\ร WOร 0HKPHW รธKVDQ YH 1HEL\H RรทOX .DPLO รธEUDKLP 8\DQร NยถD Pย WHYHIID 1HEL\H 8\DQร NยถWDQ PLUDVoร ODUร QD NDODQ 7/ KXVXVXQGD ยณ0ย WHYHIIDGDQ LQWLNDO HGHQ WHUHNH\L NDEXO HGLS HWPHGLรทLQL] KXVXVODUร QGD EH\DQGD EXOXQPDN ย ]HUH EL]]DW GXUXรบPD\D NDWร OPDQร ] YH\D NHQGLQL]L ELU YHNLO LOH WHPVLO HWWLUPHQL] DNVL WDNGLUGH Pย WHYHIIDGDQ LQWLNDO HGHQ WHUHNH\L D\QHQ NDEXO HWPLรบ VD\ร ODFDรทร Qร ]ยด KXVXVX WHEOLรท YH LKWDU ROXQXU รธEDUHVL LOH KDNNร QGD ELOJLVL EXOXQDQODUร Q PDKNHPHPL]LQ WHUHNH (VDV VD\ร Oร GRV\DVร QD LODQร Q \DSร OGร รทร WDULKWHQ LWLEDUHQ D\ LoLQGH PDKNHPHPL]H ELOJL YHUPHOHUL LOH PLUDVoร .DPLO รธEUDKLP 8\DQร N \Dรบร \RUVD NHQGLVLQLQ PDKNHPHPL]H ELOJL YHUPHVL LODQ ROXQXU Resmi ilanlar www.ilan.gov.trโ de
BASIN: 1161649
23 NİSAN 2020 • PERŞEMBE / 39
ENERJİ
SPOT ELEKTRİK FİYATI İNDİ YEKDEM MALİYETİ ÇIKTI
LİSANSSIZ ELEKTRİK PROJELERİNE MOLA
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), 2020 yılı Nisan ayı için tedarik edilen birim enerji miktarı başına öngörülen Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) maliyetini güncelledi. Buna göre ilgili döneme ilişkin öngörülen YEKDEM maliyet tutarı 228,12 TL/MWh olarak belirlendi. Enerji Günlüğü’nün haberine göre EPDK, 2020 yılına ait aylık tahmini YEKDEM maliyetlerini Aralık 2019’da açıklamış, bu tutarı Nisan 2020 dönemi için 110.66 TL/ MWh olarak belirlemişti.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), COVID-19 salgınına karşı mücadele önlemleri kapsamında, 14 Nisan 2020 tarihinde lisanssız elektrik üretimi başvuru süreçleriyle ilgili bir açıklama yaptı. EPDK Elektrik Piyasası Daire Başkanlığı’nın açıklamasına göre COVID-19 önlemleri nedeniyle lisanssız üretim başvuruları alınacak ancak EPDK tarafından yeni bir bildirim yapılıncaya kadar, söz konusu başvuruları değerlendiren ilgili komisyon toplanmayacak. Projelerin evrak ve teknik yönden aylık
B Ü Y Ü K PAY L İ N Y İ T Ü R E T İ M İ N E
Şubatta 28 enerji yatırımına teşvik Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2020 yılının Şubat ayında çeşitli sektörlerde toplam 671 projenin yatırım teşvik belgesi almaya hak kazandığını açıkladı. Bunlardan 28’i enerji; 8’i ise madenciliğe yönelik projeler oldu. Madencilik sektöründe teşvik alan en yüksek yatırım tutarına sahip proje, Ker-Deniz Madencilik Ltd. Şti.’ne ait Tekirdağ’daki 141.551.063 TL tutarlı 240.000 ton/yıl kapasiteli, bölgesel öncelikli, modernizasyon ve tevsi niteliğindeki linyit üretim projesi oldu. Enerji sektöründe teşvik belgesi verilen en yüksek yatırım tutarlı proje ise 87.391.393 TL ile Simay Elektrik Üretim AŞ’nin İstanbul’daki 10 MW kapasiteli rüzgar enerjisi santrali (RES) yatırımı oldu. İkinci sırada Satem Sinop Biyokütle Enerji Ltd. Şti. tarafından Sinop’ta gerçekleştirilecek 64.260.802 TL yatırım tutarına sahip biyokütleye dayalı elektrik enerjisi üretim projesi takip etti. 56.428.745 TL’lik yatırım tutarıyla Çapar Elektrik Üretim AŞ’ye ait İzmir’de kurulacak, 12,5MW gücündeki RES projesi üçüncü sırayı aldı.
DUNYA
39
CMYK
Kurul, 20 Mart 2020’deki toplantısında bu tutarı 121 TL’ye yükseltmişti. Ancak Covid-19 önlemleri
kapsamında tüketimin düşmesinin etkisiyle YEKDEM maliyetleri yükselmeye devam etti. EPDK da bu gelişmeler üzerine Nisan ayı YEKTEM tahmin tutarını 228.12 TL’ye çıkardı. Yılın kalan dönemine ilişkin aylık YEKDEM maliyeti tahminleri ise şöyle: Aylara elektrik maliyeti Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık
128.66 TL/MWh 106.82 TL/MWh 100.67 TL/MWh 105.91 TL/MWh 90.70 TL/MWh 92.25 TL/MWh 88.51 TL/MWh 90.10 TL/MWh
periyodlarla değerlendirildiği komisyon toplantıları başlayınca, daha önce yapılmış başvurular tarih sırasına göre sonuçlandırılacak. EPDK’nın bu kararını Enerji Günlüğü’ne değerlendiren SolarÇatı CEO’su Utku Korkmaz, “Bir çatı projesinin başvuru
süreci en iyi ihtimalle yaklaşık üç ay sürüyor. Teknik değerlendirme yapılamadığında ise aslında süreç hiç başlamamış oluyor. Corona dönemi, çatı projelerinde tüm izinlerin alınabilmesi için oldukça önemli bir periyot ve fırsattı. Mühendislik şirketlerinin istihdam sağlayacakları bir süreçti. Ama şimdi tam anlamıyla kontak kapantı, bu imkanlar ortadan kalkmış oldu. Değerlendirmelerin yeniden başlamasıyla ilgili bir tarih de yok. Ve sektörün, işverenin, çatı yatırımcısının önü bir sonraki açıklamaya kadar tamamen belirsiz” dedi.
● KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ CESD MÜDÜRÜ PROF. DR. VOLKAN EDİGER’DEN ÖNERİ:
Ucuzken petrol alıp stoklamalı Kad r Has Ün vers tes Enerj ve Sürdürüleb l r Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkez (CESD) Müdürü Prof. Dr. Volkan Ed ger, Türk ye g b thalatçı ülkeler ç n en akıllıca hareket n 'düşük f yatlardan petrol alıp stoklamak' olduğunu söyled .
varil satılınca medya ve konuya uzak olanlar yaygarayı kopartıyorlar. Oysa önemli olan 147 dolardan kaç varil petrol alınıp satıldığı. Yani yıllık ortalamaları almak lazım” diye konuştu.
MEHMET KARA
Uluslararası ham petrol piyasası tarihi günler yaşıyor. Mayıs vadeli petrol kontratları eksi fiyatları görürken, brent tipi fiziki ham petrolün varil fiyatı uzun yılların ardından ilk kez 20 doların altını gördü. Peki, fiyatların geldiği bu seviye kalıcı olur mu? Gelişmeler Türkiye gibi petrol ithalatçısı ülkeleri nasıl etkiler, bu oyuncular ne yapmalı, nasıl davranmalı?
Kısa vadeye takılmayın ler ye bakın Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi (CESD) Müdürü Prof. Dr. Volkan Ediger, konuya ilişkin değerlendirmelerini DÜNYA’ya anlattı. Petrol piyasasında günübirlik fiyat hare-
Petrol f yatını sadece arz ve talep bel rlemez Prof. Dr. Volkan Ed ger, petrol f yatlarının orta ve uzun vadede yukarı yönlü hareket edeceğ görüşünde olduğunu açıklarken şunları söyled : “Petrol f yatları gelecekte yüksek seyredecekt r. Uluslararası Enerj Ajansı (UEA-IEA) ve Amer kan Enerj Enformasyon Merkez ’n n (EIF) çalışmalarında petrol f yatlarını etk leyecek 20’ye yakın faktör zlen r. Ham petrolde f yatlar sadece arz-talep denges yle bel rlenmez. Petrol f yatlarının oluşumunda jeopol t k nedenler, enerj güvenl ğ , arz-talep denges , havaların g d şatı g b faktörler etk l d r. Bazen beş faktör etk l oluyor, b r başka zaman başka b r beş, altı ya da yed faktör b r araya gel p bel rley c oluyor.
ketlerine takılmamak gerektiğini belirten Ediger, “Bizim için önemli olan orta vadeli, daha da önemli olan uzun vadeli fiyatlar” dedi.
Müh m olan yıllık ortalamalar 2008 yılında yaşanan Rusya-Gürcistan çatışması sırasında ham petrol fiyatlarının 147
dolara çıktığını ifade eden Ediger, “Bu fiyat, tarihin en yüksek ham petrol fiyatıydı. Ama yine aynı yılın ham petrol fiyat ortalaması ise 97 dolar idi. Bir yıl boyunca görülen işlemler, alınan satılan petrollerin miktarıyla çarpılıp, ortalama fiyat bulunuyor. 147 dolardan ham petrol 100
2019 ortalaması 50-60 dolar olur Dünyada yıllık ortalama ham petrol fiyatlarının 2015’te 52 dolar, 2016’da 43 dolar, 2017’de 54 dolar ve en son 2018’de 71.31 dolar olduğunu kaydeden Ediger, “2019 yılı ortalama fiyatı henüz yayınlanmadı. Haziran ayında yayınlanır. Ama 2019 ortalama fiyatları da zannediyorum 50-60 dolar civarında açıklanacaktır. Bunun daha da aşağıya ineceğini düşünmüyorum” diye konuştu. Bu yılın ortalaması en az 40 dolar Son günlerde Amerikan Batı Teksas petrolüne (WTI) dayalı vadeli kontratların tarihte ilk kez eksi fiyattan işlem gördüğüne dikkat çeken Volkan Ediger, fiziki petrolün (Brent) varil fiyatının da 20 doların altını gördüğünü hatırlattı. Bu fiyatların kısa vadeli, dönemlik seviyeleri yansıttığını ifade eden Ediger, önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarının yukarı
yönlü hareketini kaçınılmaz olarak görüyor. Ediger, “Ham petrolde 2020 yıllık ortalama fiyat 4050 doların altına düşmeyecektir” ifadesini kullandı.
En akıllıca davranış depolamak Prof. Dr. Volkan Ediger, fiyatlarda gelinen seviyenin Türkiye gibi ham petrol ithalatçısı ülkelere önemli bir fırsat penceresi açtığını anlattı. Şu anda fiyatların uzun bir aradan sonraki en düşük seviyeyi gördüğü için yapılacak en iyi, en akıllıca hareketin 'stok yapmak' olduğunu kaydeden Ediger şöyle devam etti: “Yakın geçmişte 800 bin dolara doldurduğun tankı, bugün 200 bin dolara doldurabiliyorsan bundan daha iyi bir maliyet avantajı bulamazsın. Şimdi petrol tüketicisi ülkeler depolama hacimlerini genişletip mümkün olduğu kadar stok yapacaklar. Ve bu ucuz petrolden faydalanacaklar. Kullanabildikleri kadar kullansınlar depolayabildiğin kadar depola. Ucuz ucuz alıp pahalanınca kullansınlar. Zaten şu anda ucuzlamanın temel nedeni bu. ABD’de bütün depolar dolup yer kalmayınca talep düştü. Bu da biraz daha ucuzladı. Hatta WTI eksi fiyattan işlem gördü.”
DUNYA
40 CMYK