1 minute read

KUTLU KARAVELİOĞLU: AB İLE

“AB İLE TİcARİ İLİŞKİLERİMİz KARŞILIKLI BİR BAĞLILIK İLİŞKİSİ”

Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, "Ülkemizin Doğu Akdeniz'deki egemenlik haklarını sonuna kadar destekliyoruz ve Türkiye’nin petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine yönelik baskılara karşı çıkışını elbette ki yerinde buluyoruz" dedi.

Advertisement

ÖZEL HABER

Murat Alişiroğlu Ulusal haklarımızı korurken, fevklade hassas bir yaklaşım gerektiren bu sürecin diplomasiyi önceleyerek ele alındığını görmek ve buna yönelik hamleleri izlemek güvenimizi artırıyor diyen Karavellioğlu şunları kaydetti; "Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin Türkiye'ye karşı herhangi bir yaptırım kararı almasını ihtimal dâhilinde görmüyorum. AB'nin Türkiye’yi ekonomik olarak gözden çıkarmasının mümkün olmadığına ve ikili ilişkilerimizin karşılıklı bir bağlılık oluşturduğuna inanıyorum. Macron’un Akdenize kıyısı olan AB ülkeleri ile toplantı yapması ve bu toplantıda ülkemize karşı kesinlikle yaptırım isteyerek destek araması, AB içindeki iktidar arayışının bir parçasıdır. Almanya başta olmak üzere Avrupalı iş dünyası temsilcilerinin, Türkiye’ye karşı ekonomik bir ambargoyu veya bu yönde tedbirler talebini doğru bulmamasının gerisinde ekonomik ve siyasi güç dengesi yer almaktadır.

“Bazı palyatif tedbirler gündeme gelebilir”

AB’nin oy birliği ile yaptırım kararı alması imkansız görünmekle birlikte, elbette geçmiş dönemlerde olduğu gibi palyatif bazı tedbirler gündeme gelebilir. AB’nin Türkiye'ye değişik projelerde sunduğu maddi yardımları durdurması, Gümrük Birliği anlaşmasını güncellememesi, Akdeniz’deki gaz-petrol arayışlarına katılan firmalara yönelik bazı yaptırımlar, bu firmaların sahipleri veya üst düzey yöneticilerinin banka hesaplarını dondurma ve AB’ye seyahat girişlerini kısıtlama gibi durumlar söz konusu olabilir.

“Orta ölçekli firmalar ilişkilere hassastır, tartışmalardan etkilenebilirler”

AB ile süren bir gerginliğin ve Türkiye’nin Avrupa'da sürekli negatif konularla gündeme taşınmasının, makine sektörünü etkileyen birkaç sonucu olacaktır. Öncelikle, Avrupalı makine işletmeleri genellikle orta ölçek işletme türündedirler ve sahipleri tarafından yönetilen bu şirketler öz sermaye kullanırlar. Aile işletmeleri olduğu için de devamlılık önemlidir ve risk algıları yüksektir. Bu sebeple faaliyet bölgelerinde yaşananlara karşı oldukça ilgili ve hassastırlar. Muhafazakâr yapıları gereği, Türkiye ile ilgili tartışamadan etkilenebilirler.

“Sektörel lobi gücümüzü ihmal etmeyelim”

Biz Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki işbirliğinin iki tarafın da çıkarına olduğuna inanıyoruz. İki tarafın da artık sorunlara değil, çözümlere odaklanması gerekiyor. Ekonomi, sanayi ve sektörel lobi ile enformasyon çalışmalarına olan ihtiyaç her geçen gün giderek artıyor. Bu noktada, sadece ihracatçı birliklerimize değil, ihtisas dernek ve federasyonlarımıza da önemli görev düşüyor."

This article is from: