ŞAHİN DOMİN
OSMAN NURİ İYEM
İKİ PERDELİK OYUN A PLAY IN TWO ACTS Küratör/Curator: Fırat Arapoğlu 22 . 09 - 22 . 10 . 2020
/evinsanatgalerisi /evinart /evinsanatgalerisi
ŞAHİN DOMİN
OSMAN NURİ İYEM
İKİ PERDELİK OYUN A PLAY IN TWO ACTS 22 . 09 - 22 . 10 . 2020 Küratör/Curator: Fırat Arapoğlu
Büyük Bebek Deresi Sokak, No:13, Bebek, 34342, İstanbul T +90 212 265 81 58 F +90 212 257 76 75 www.evin-art.com
İki Perdelik Oyun Ya Da Panik Odası Fırat Arapoğlu* “Karşıt olan şeyler bir araya gelir ve uzlaşmaz olanlardan en güzel uyum doğar. Her şey çatışma sonucunda meydana gelir.” Herakleitos “Diyalektik, doğa tecrübemizin sonucu olarak kanıtlamıştır ki, genelde tüm kutupsal karşıtlar, karşıt kutupların birbirleri üzerine karşılıklı eylemiyle belirlenirler, bu kutupların ayrışması ve karşıtlığı, ancak bunların karşılıklı bağlantı ve birliğiyle varolur, ve tersinden, bunların birliği ancak bunların ayrışmasında varolur ve karşılıklı bağlantıları da ancak karşıtlıklarında varolur.” Friedrich Engels
İki Perdelik Oyun, Şahin Domin ve Osman Nuri İyem’in bir tür sanat ortaklığı kurdukları düet bir sergi. Birbirlerini uzunca zamandır tanıyan dost ve birçok projede birlikte çalışan sanatçılar olarak ikili, bu kez ortak bir sunuma dayalı bir iş birliği sürecine girdiler ve ardından projeye küratör olarak davet alınca -dostluğumuzun yanında-, ben de bu işbirliğinin bir parçası oldum. Mart ayından bu yana yaşadığımız koronavirüs pandemisinden dolayı uzaktan iletişimde kalarak projeyi adım adım geliştirdik ve kurulum zamanında bir araya gelerek de sonlandırdık. Böylece bu düet serginin, naçizane maestro’su olmaya çalıştım. İçinde bulunduğumuz salgın süreci, acı verici de olsa, bizlere işbirliğinin ve ortaklaşmanın ne kadar önemli bir olgu olduğunu göstermiştir. Sanatta iş birliği elbette yeni bir yöntem değil, çağdaş sanatta 40 yılı aşkın bir süredir “dinamik,” “merkezsizleştirilmiş” ve “çoğulcu bir estetiği” tanımlamaya çalışan projeler, sanat tarihinin teorik ve pratik bir araştırma alanı haline gelmiş durumdadır. Bu kamusal alanda çalışmalar ve aktivist projelerden, bizim pratiğimiz gibi galeri sergilerine kadar geniş bir alandır. Benzer biçimler ve/veya kavramlar ekseninde bir araya gelişler, böylece bir tür ortak kimlik ortaya koymaktalar ve çoğu zaman da bu tip ilişkilerin, uzun vadeli ortaklıklara dönüştüğü de görülmektedir. İşte Domin ve İyem, bir yanda modernist bir görsel ideolojinin estetik mirasını sorgulamak hem de içinde bulunduğumuz dönemin durumu ve görsel stratejilerine dair bir diyalogun başlangıç vuruşunu yapmak için bir araya geldiler. Evin Sanat Galerisi’nin iki katlı planı içerisinde mekana-özgü bir yaklaşımla İyem fotoğrafları ve Domin heykelleriyle mekanı, zamanı ve ortamı sorgulayan bir pratik ortaya koyuyorlar. Bu bağlamda işler üzerine birkaç söz söylemem gerekiyor. Şahin Domin, heykel ve fotoğraf alanında çalışmalar yapan bir sanatçı ve işlerinde genel olarak insan-doğa ilişkisini diyalektik bir biçimde ele alıyor. Sergide mermer ve taş malzemeden heykelleriyle yer alan sanatçının, figüratif yaklaşımla konularını ele aldığı görülecektir. Hafiflik, İsimsiz, Aşk, Medusa, Kabus, Rüya, Göç, Çığlık I ve Çığlık II isimli çalışmaların genelinde ağırlıklı 4
A Play In Two Acts Or A Panic Room Fırat Arapoğlu* “Opposition brings concord. Out of discord comes the fairest harmony. All comes to being out of strife.” Heraclitus “Dialectics has proved from the results of our experience of nature so far that all polar opposites in general are determined by the mutual action of the two opposite poles on one another, that the separation and opposition of these poles exists only within their unity and inter-connection, and, conversely, that their inter-connection exists only in their separation and their unity only in their opposition.” Friedrich Engels A Play In Two Acts is a duet exhibition in which Şahin Domin and Osman Nuri Iyem establish a kind of artistic partnership. As friends who have known each other for a long time and artists who have worked together on many projects, the duo entered into a collaboration process, this time based on a joint presentation, and then when I was invited to the project as a curator - our friendship notwithstanding - I became a part of this collaboration. Due to the coronavirus pandemic we have been experiencing since March, we developed the project step by step by staying in remote communication and towards the time of installation we physically got back together. In this way, I tried to become the humble maestro of this duet exhibition. The pandemic process, even though it has been a painful one, has shown us how important cooperation and partnership is. Collaboration in art is obviously not a new method, projects that have been trying to define a “dynamic,” “decentralized” and “pluralistic aesthetic” in contemporary art for more than 40 years have become a theoretical and practical research area of art history. This is a wide field from public works and activist projects to gallery exhibitions like our practice here. Coming together on the axis of similar forms and / or concepts, and thus revealing a kind of common identity, these collaborations have often turned into long-term partnerships. Here Domin and Iyem came together to question the aesthetic legacy of a modernist visual ideology on the one hand, and to kick-start a dialogue about the state and visual strategies of the current era, on the other. In the two-storey plan of the Evin Art Gallery, they present a practice that questions space, time and environment with a spatial-specific approach, with Iyem’s photographs and Domin’s sculptures. It is in this context that I have to say a few words about the works. Şahin Domin is an artist who works in the field of sculpture and photography and generally deals with the relationship between the human and nature in a dialectical manner. It will be 5
kullandığı malzemeyse mermerdir. Sanatçı sertliği, yoğunluğu, izotropisi, homojenliği ve kırılmaya karşı direnciyle mermeri işlerinde kullanıyor. Bir diğer yandan aldığı fotoğrafçılık eğitiminin varlığıyla, ışığın mermere nüfuz edebilmesi de özellikle figüratif çalışmalarda bu malzemeyi tercih etmesinin nedenleri arasındadır. Çalışmalarında taşın ince tanecikli olması heykellere daha çok detay verilebildiği de açıklıkla görülebilir. Domin’in sembol dünyası, tüm sanatçı duyarlılığıyla saf, naif ve doğrudan bir ifadeye sahip. Örneğin Hafiflik isimli heykeldeki kuş imgesini ele alalım. Saf beyaz tüyleri, yumuşak yuvarlak gövdesi ve narinliğiyle kuş barışı, masumiyeti ve saflığı simgeler. Domin, sergide kuşu zeminde sergilediğinde aslında başta içinde bulunduğumuz coğrafya olmak üzere artan şiddeti ve doğanın yok oluşunu bize anımsatmaktadır. Çığlık I ve Çığlık II isimli, sanat tarihinde iyi bilinen Edvard Munch’un aynı isimli çalışmasını andıran ikili büst, insanlık haline dair kaygı durumunu ustaca vermektedir. Öte yandan bu çığlığı taş malzeme üzerinde görüşümüz, bize yontu kolaylığını ve dayanıklılığını iletmektedir. Çığlık I ve Çığlık II bir yanda korkumuzu ifade ederken, öte yandan bu korkunun üzerinden gelebilmemizin ön koşuludur, çünkü bir korkunun üzerinden gelebilmek için önce bedenin ve zihnin temizlenmesi gerekir. Büst isimli adıyla müsemma çalışmasında ise iri gözleri ve donuk ifadesiyle kabile masklarını andırır biçimde görünen kadın imajı karşımıza çıkar ve granit büstün mermer kaideyle yarattığı gerilim çalışmaya ayrı bir görsel değer katmaktadır.
Şahin Domin, Çığlık / Scream I-II, Kandıra Taşı / Kandıra Stone, 15 x 40 x 17 cm ve 15 x 40 x 23 cm, 2016
Kabus ve Rüya heykelleri, mermerin o sertliği ve doğrudanlığında insanın uykusunda maruz kaldığı iki olguyu ele alır. Bir yanda görsel ve işitsel bir algı ve duygu olan rüya, diğer yanda ise uyuyan kişiye etkili bir duygusal rahatsızlık veren bir rüya türü olarak kabus. Nitekim içinde bulunduğumuz durumda pandemi, aynı hayalet, cadı, canavar, korku gibi korkutucu öğeler içerisinde yerini almıştır. Çünkü acı çekiyoruz, düşüyoruz, boğuluyoruz ve ölüyoruz ve tüm bunlar kabuslar arasında yer almaktadır. Osman Nuri İyem, Koronavirüs pandemisinden dolayı sokağa çıkma yasaklarının başladığı süreç esnasında Steril serisinin üretimine başlamıştı. İstanbul’da Levent-Maslak hattı üzerinde yer alan gökdelenleri görece sakinleşen İstanbul trafiğinde fotoğraflayarak, kendi deyimiyle karantina altına girmişti. Gökdelenler; bu ikonik yapılar, teknoloji, mit, modernite sembolü olmaları ve imajlarıyla modern bir kentin sembolleridir. Gökdelenler üzerine kısa bir kaç anımsatmada bulunmalıyım, çünkü bu binaların birey ve toplum üzerinde oldukça farklı anlam ve etkileri bulunuyor. Şehirlerde bulunan gökdelenler, sermayenin toplandığı yeri, böylece şehirleşmenin ilgili 6
seen that the artist, who takes part in the exhibition with his marble and stone sculptures, deals with his subjects in a figurative approach. The material mostly used in the works, such as Lightness, Medusa, Nightmare, Dream, Migration, Scream I and Scream II, is marble. The artist uses marble in his works underlining the material’s sturdiness, density, isotropy, homogeneity and resistance to breakage. On the other hand, he utilizes his photography education in the penetration of light into and over the marble; this quality of the material could be seen as one of the reasons why he preferred marble, especially in these figurative works. The fact that the stone is fine-grained throughout works here, allows more details to be reveal themselves upon the sculptures. Domin’s lexicon of symbols has a pure, naive and direct expression with all the artistic sensibility that comes with it. Take, for example, the bird image in the sculpture named Lightness. With its pure white feathers, soft round body and delicacy, the bird symbolizes peace, innocence and purity. When Domin displays the bird on the ground in the exhibition, it actually reminds us of the increasing violence and the destruction of nature, especially in the geography we are in. The double bust called Scream I and Scream II, which resembles Edvard Munch’s work of the same name, an amply well known work in art history, skillfully gives the state of anxiety about the human condition. Seeing this scream being realized on stone material, conveys to us a further sense of the ease and the durability of the sculpture. While Scream I and Scream II express our fear on the one hand, on the other hand, they point to a precondition for our ability to overcome fear, because in order to overcome a fear, the body and mind must first be cleansed. The sculptures titled Nightmare and Dream deal with the hardness and directness of the marble, two phenomena that a person is exposed to in her sleep. On the one hand, the dream is a visual and auditory perception and emotion, on the other hand, a nightmare as a type of dream that causes an affective emotional discomfort to the sleeping person. As a matter of fact, in the current situation, the pandemic has taken its place among the same scary elements just as a ghost, a witch, a monster has in the past. Because we suffer, we fall, we suffocate and die, and all of these are the stuff of nightmares. Osman Nuri Iyem started the production of the Sterile series during the lockdown due to the coronavirus pandemic. By photographing the skyscrapers located on the Levent-Maslak line in Istanbul in the relatively calm Istanbul traffic, he went under quarantine, as he put it. Skyscrapers; these iconic buildings are symbols of a modern city with their images operating as symbols of technology, myth and modernity. I have to make a few reminders about skyscrapers because these buildings have quite different meanings and effects on the individual and the society. While the skyscrapers in cities show the place where capital is gathered, thus pointing out the level of urbanization in the relevant geography, they are also symbols of the material accumulation where they are located as well as the inequality in income distribution that is invisible in those buildings - but sometimes clearly seen in the reflections off of their surfaces. As a matter of fact, these structures, which, when viewed from the outside, are often not understood as to what their purpose is, (is it not so that it is not possible to feel such a building fully?) - carry the value of an image on which social conflict and class struggle can be felt. Symbols of wealth, power and rationality, the interior of the skyscrapers has been completely emptied during the pandemic process. Thus, while the dynamism in the buildings that symbolized the speed of capitalist modernity disappeared, the people who once populated these buildings tried to stay alive by locking themselves up in their homes. In other words, the wheels of the system that constantly reproduce itself, were in this instance, going through a struggle for survival. Monuments of technological development and human efforts to dominate nature turned into grave steles. So what do the toilet papers we see next to the photos mean? In the coronavirus epidemic, people started to pile up more toilet paper than they needed. Whereas toilet paper does not provide a special protection against the virus, it is also not in the emergency needs list such as milk and bread. But we’ve witnessed this buying frenzy in all the 7
coğrafyada geldiği düzeyi gösterirken, aynı zamanda bulundukları yerdeki maddi birikimin ve o binalarda görülmeyen – ama yansımalarında bazen netlikle görebildiğimiz - gelir dağılımındaki eşitsizliğin sembolleri olmaktadırlar. Nitekim, dışarıdan bakıldığında sıklıkla ne işe yaradığı anlaşılmayan bu yapılar – öyle ya binayı tam olarak duyumsamak mümkün değildir -, toplumsal çatışmanın ve sınıf mücadelesinin duyumsanabileceği bir imge değerini üzerlerinde taşırlar. Zenginliğin, gücün ve ussallığın sembolü olan gökdelenlerin içi, pandemi sürecinde tamamen boşaldı. Böylece kapitalist modernitenin hızının sembolü olan yapılardaki hareketlilik yok olurken, insanlar evlerine kapanarak, hayatta kalmaya çalıştılar. Diğer bir deyişle, sürekli kendini yeniden-üreten sistemin çarkları, sadece varoluşsal bir mücadele veriyorlardı. Teknolojik gelişmenin ve insanın doğayı hakimiyeti altına alma çabasının anıtları, birer mezar steline dönüşmüşlerdi. Peki fotoğrafların yanında gördüğümüz tuvalet kağıtları neyi ifade ediyorlar? Koronavirüs salgınında insanlar ihtiyaçlarından daha fazla sayıda tuvalet kağıtlarını istiflemeye başlamıştı. Halbuki tuvalet kağıdı virüse karşı özel bir koruma sağlama özelliğine sahip değil, ayrıca süt ve ekmek gibi acil durum ihtiyaçlar listesinde de değildir. Lakin, çıldırmış kapitalizmin öncüsü ülkelerden gelişmekte olanlara kadar tüm hepsinde bu satın alma çılgınlığının yaşandığına tanık olduk, ama bu sadece insanların tüketim çılgınlığı ile açıklanamaz. Şimdi bu noktada her iki sanatçının ortaklaştıkları belirli noktalara değinerek sona gelmek istiyorum.
Şahin Domin, Kabus / Nightmare, Mermer / Marble 30 x 60 x 20 cm, 2014 8
nations, from the pioneers of crazy capitalism to the developing countries, yet these acts can’t be explained simply by the consumption frenzy of people. At this point, I want to come to a conclusion by mentioning certain points that both artists have converged upon. In fact, there are many issues that Iyem and Domin have in common. One of these is the sense of uncertainty that humanity carries with itself about life. What the figures see in their sleep in Domin’s Dream and Nightmare sculptures, and the relatively gloomy image in the photographs of Iyem point to the state of emotion caused by one’s inability to see what lies ahead. Unless a clear decision is made about the future, individuals try to anticipate the possibilities - indeed, the excessive demand for toilet paper in supermarkets was due to the governments’ failure to make clear and transparent decisions in regards the quarantine processes. Another point is the similar behavior of humanity in certain situations. When you bring together the different variations of the images of skyscrapers and toilet paper seen in Iyem’s photographs, and the Scream I and II sculptures of Domin, we can come to the conclusion that people often repeat the behavioral patterns they see from each other. We share a commonality in our state of fear and excitement, as we do in a panic situation.
Osman Nuri İyem, Steril / Sterile 016, Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print, 80 x 62 cm, 2020 9
Aslında İyem ve Domin’in ortaklaştıkları birçok konu var. Bunlardan birisi, insanlığın yaşama dair taşıdığı belirsizlik duygusudur. Domin’in Rüya ve Kabus heykellerinde figürlerin uykularında gördükleriyle, İyem’in fotoğraflarındaki görece-kasvetli imaj, insanlığın önünü net görememesinden kaynaklanan duygu durumunu işaret ediyor. İnsanlık, eğer geleceğe dair net bir karar alınmazsa, kendileri geleceğe dair olasılıkları tahmin etmeye çalışıyorlar – nitekim süpermarketlerdeki tuvalet kağıtlarına olan aşırı talebin nedeni, hükümetlerin karantina kararlarını net ve açık bir biçimde almamalarından kaynaklanıyordu. Bir diğer nokta insanlığın belirli durumlarda gösterdiği benzer davranışlar. İyem’in fotoğraflarında görülen gökdelenler ve tuvalet kağıtlarının imajlarının farklı varyasyonlarıyla, Domin’in Çığlık I ve II heykellerini yan yana getirdiğinizde, insanların birbirlerinde gördükleri davranış kalıplarını, sıklıkla tekrar ettikleri sonucuna ulaşabiliyoruz. Panik durumunda ortaklaştığımız gibi, korku ve heyecan durumunda da ortaklaşıyoruz. Toplumsal varlıklar olarak insanlar, tarih-öncesi dönemden günümüze değin neyin tehlikeli olup olmadığına dair ipuçları aramaktadır. Bunu yaparken de elbette en temel yöntemlerinden birisi diğerlerinin davranışlarına bakmaktır. İyem’in fotoğraflarıyla örneğin Domin’in Göç heykeline bakılırsa, paniğin – ve elbette umudun - bulaşıcı olduğu görülecektir. Acele etmek ve bir diğerinin önüne geçmek gibi pratikler, evrenseldir, bir tehlikeye karşı önlem almak da. *** Doğa ve insan olguları ve bu ikisinin diyalektik ilişkisinin sorgulanması İyem ve Domin’in kesiştikleri temel noktadır. Bundan dolayı sergiye seçilen İki Perdelik Oyun başlığı, aslında tiyatrodaki zamansallığa referans verirken, düet bir sergi olması belirli bir tema üzerinden kendi doğaçlamalarını yaratan iki caz müzisyenini andırıyor. İnsanlığın evrensel duygu durumlarını ve pratiklerini görünür kılarken, sanatçılar aynı zamanda tüm çaresizliklerine karşın önlem almaya çalışmalarına da işaret ediyorlar. Eğer elinizden gelen her şeyi yaptığınıza inanırsanız, o halde bir tehlikenin yanında diğerleriyle mücadele edebilirsiniz. Medusa’yı yenmek için, ilk önce kilitli sandıktan kurtulmanız gerekir. Domin ve İyem bu İki Perdelik Oyun için bir konser için hazırlanan iki müzisyen iş birliği gibi proje üzerine çalıştılar. Bahsettiğim üzere ele aldıkları birçok konu, onların böyle bir sahneyi beraber paylaşabilmelerini sağladı. Sanat, yaratıcılık ve nitelik konusundaki ustalıklarını da buna eklemem gerekli. Sahne paylaşmak için gerekli iki kritere de sahipler: Gönüllü katılım ve ortak bir kimlikten hareketle ortak zihinsel tutumları ve yaşam tarzlarını içeren bir durum sunmak. Değerlendirme ise elbette size ait!
* Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyal Bilimler Bölümü Dr.Öğr. üyesi.
10
As social beings, humans have been looking for clues as to what is and is not dangerous since prehistoric times to the present. While doing this, of course, one of the most basic methods is to observe the behavior of others. If one looks at the photographs of Iyem, for example together with Domin’s statue of Migration, it will be seen that panic - and to be sure, hope - are contagious. Practices such as rushing and getting ahead of another are universal, in as much as taking precautions against such practices. *** Questioning the facts about nature and about being human, and the dialectical relationship of these two is the main point where Iyem and Domin intersect. Therefore, the title of A Play In Two Acts, which was chosen for the exhibition, actually refers to temporality inherent in a theater play, while the fact that it is a duet exhibition resembles two jazz musicians who create their own improvisations on a specific theme. While making visible the universal emotional states and practices of humanity, the artists also point out that they try to take precautions despite all their desperation. If you believe you are doing whatever you can, then you can fight others against a perceived threat. To defeat Medusa, you must first get rid of the locked chest. Domin and Iyem worked on the project A Play vIn Two Acts as though it is a collaboration between two musicians who were preparing for a performance. As I mentioned, many of the issues they dealt with enabled them to share such this stage together. I should add their mastery of art, creativity and quality to this line of reasoning. They also have two necessary criteria for sharing the stage: Voluntary participation and presenting a situation that includes shared mental attitudes and lifestyles based on a common identity. The evaluation, however, obviously belongs to you!
* AltÄąnbaĹ&#x; University Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences- Social Sciences Department , Assistant Professor
11
12
Ĺžahin Domin Hafiflik / Lightness Mermer / Marble 100 x 35 x 100 cm 2003
13
Şahin Domin Çığlık / Scream I Kandıra Taşı / Kandıra Stone 15 x 40 x 17 cm 2016
14
Şahin Domin Çığlık / Scream II Kandıra Taşı / Kandıra Stone 15 x 40 x 23 cm 2016
15
16
17
Şahin Domin Kabus / Nightmare Mermer / Marble 30 x 60 x 20 cm 2014
Önceki görsel / Previous image Şahin Domin Göç / Migration Mermer / Marble 75 x 50 x 55 cm 2015 18
Şahin Domin Rüya / Dream Mermer / Marble 90 x 120 x 45 cm 2011
19
Ĺžahin Domin Medusa Mermer Bazalt / Marble Basalt 25 x 50 x 35 cm 2013
20
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 001 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
21
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 002 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
22
Şahin Domin Barış / Peace Mermer Bazalt / Marble Basalt 40 x 25 x 30 cm 2013
23
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 003 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
24
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 005 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
25
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 004 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
26
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 008 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
27
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 012 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
28
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 009 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
29
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 006 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
30
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 011 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
31
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 010 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
32
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 007 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
33
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 015 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
34
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 013 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
35
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 014 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
36
Osman Nuri İyem Steril / Sterile 016 Pigment Mürekkep Baskı / Pigment Ink Print 80 x 62 cm 2020
37
Şahin Domin 1974 Rize doğumlu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf bölümünden mezun olan sanatçı, 2005-2014 yılları arasında heykeltraş Mehmet Aksoy’un yardımcılığını yapmıştır. Taşeron Bağımsız Sanat İnisiyatifi’nin kurucularından olan Domin, İstanbul’da heykel ve fotoğraf çalışmalarına devam etmektedir.
Osman Nuri İyem 1987 İstanbul doğumlu. University of Miami’de Sinema ve Fotoğraf, İstanbul Bilgi Ünviersitesi’nde Sinema eğitimi aldı. University of Kent’in Film Çalışmaları bölümünde, Brecht’in yabancılaştırma teorilerinin günümüz medyasında kullanımı üzerine yazdığı teziyle yüksek lisansını tamamladı. Taşeron Bağımsız Sanat İnisiyatifi’nin kurucularından olan İyem, Evin Sanat Galerisi’nin de kreatif direktörlüğünü yapmaktadır. Sanatçı, İstanbul’da film ve fotoğraf çalışmalarına devam etmektedir.
Fırat Arapoğlu Fırat Arapoğlu sanat tarihçisi, eleştirmen ve bağımsız küratör olarak İstanbul’da çalışmaktadır. Altınbaş Üniversitesi’nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyal Bilimler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.Türkiye ve yurtdışında birçok serginin küratörlüğünü yapmıştır. 2019 projeleri arasında: “Future Unforgettable”, Krassimir Terziev solo sergi (2019, Versus Art Projects, İstanbul), “Beşinci Anlaşma”, Esra Satiroglu solo sergi (2019, Summart, İstanbul), curator of “Simbart One-Day” solo show Programmes ve Simbart’ın tek günlük solo sergi programları sayılabilir. 3. Çanakkale Bienali’nin ile 3. ve 4. Uluslararası Mardin Bienalleri’nin eş-küratörlüğünü yapmıştır. Türkiye’de yurtdışında katkıda bulunduğu sanat dergileri arasında Sanat Dünyamız, Genç Sanat, Art-İst Modern & Actual, ICE, ARTAM, Art Unlimited, Critical Culture, RH+, İstanbul Art News ve Flash Art sayılabilir. Birgün, Cumhuriyet ve SOL gibi gazetelere de katkıda bulunmuştur. Sanat ve sanat eğitimi üzerine yazdığı makaleleri uluslararası sempozyumlarda sunmuştur. Aynı zamanda İstanbul Modern Sanat Müzesi, Moda Sahnesi, Atölye Maçka, Narmanlı Sanat, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde konuşmalar yapmıştır. Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği AICA-Türkiye’nin 2018-2020 başkanlığını yapmaktadır.
38
Şahin Domin Şahin Domin is born in Rize in 1974 and has graduated from Mimar Sinan Fine Arts University, Department of Photography. Between 2005 and 2014, he has assisted and worked with the sculptor Mehmet Aksoy. Domin is one of the co-founders of Taşeron Independent Art Initiative, continues his works in photography and sculpture in Istanbul.
Osman Nuri İyem Osman Nuri İyem is born in Istanbul in 1987. Iyem has studied film and photography at the University of Miami and graduated from Istanbul Bilgi University’s Film & Television department. He completed his masters at the University of Kent’s Film Studies department with his thesis focusing on the relevance of Brecht’s distancing effects on contemporary media. Iyem is the co-founder of Taseron Independent Art Initiative and the creative director of Evin Art Gallery. He lives and works in Istanbul.
Fırat Arapoğlu Fırat Arapoğlu is an art historian (PhD)/art critic & independent curator. He lives and works in İstanbul. He has been working in Economic, Administrative and Social Sciences Faculty, Department of Social Sciences, Altinbas University as an Assistant Professor. He curated numerous exhibitions in Turkey and abroad, most recently including: “Future Unforgettable”, Krassimir Terziev solo show (2019, Versus Art Projects, İstanbul), The Fifth Agreement, Esra Satiroglu solo show (2019, Summart, İstanbul), and “Simbart One-Day” solo show programmes. He co-curated 3rd International Canakkale Biennale and 3rd and 4th International Mardin Biennales. He has written articles in national and international art magazines such as Sanat Dünyamız, Genç Sanat, Art-İst Modern & Actual, ICE, ARTAM, Art Unlimited, Critical Culture, RH+, İstanbul Art News and Flash Art. He has also written articles in national newspapers called Birgün, Cumhuriyet and SOL. He has also written national and international symposium proceedings about art and art education and has been giving lectures in İstanbul Modern Art Museum, Moda Sahnesi, Atölye Maçka, Narmanlı Sanat, İstanbul Bilgi University. He is the 2018-2020 President of AICATurkey (International Association of Art Critics-Turkey).
39
Grafik tasarım / Graphic design Cengiz Çavuşoğlu Fotoğraflar / Photos by Şahin Domin, Cengiz Çavuşoğlu Çeviri ve Metin Düzenleme / Translation and proofreading Emir Benli Baskı / Print Saraçoğlu Matbaa Evin Sanat Galerisi / Evin Art Gallery Ümit İyem, Osman Nuri İyem, Ece Balcıoğlu, Gizem Kahya İyem, Cem Ergül
Sanatçılar tüm destekleri için ailelerine ve Gamze Gedikli’ye teşekkür eder. The artists wishes to thank to their families and to Gamze Gedikli for their all support.
Bu katalog 22 Eylül – 22 Ekim 2020 tarihleri arasında düzenlenen İki Perdelik Oyun sergisi için Evin Sanat Galerisi tarafından hazırlanmıştır. This catalogue is published by Evin Art Gallery for A Play in Two Acts exhibition during September 22 – O2tober 22, 2020.
Evin İyem Anısına...