Hakan Gürsoytrak “İstif” / “The Hoard” 26.04 - 26.05.2018
Büyük Bebek Deresi Sokak, No:13, Bebek, 34342, İstanbul T +90 212 265 81 58 F +90 212 257 76 75 www.evin-art.com
İSTİFRA Kütüphanenin rafından, ne zamandır el atmadığın, o kitabı çektiğinde, arasından yere düşüveren karton parçası; bir tanıdık ile karşılaşma, öyle derinde bir ücraya gömülmüş bir ganimet, unutulan bir şarkının sözleri, hafızanda bulanık ona dair fikir, işte onun hayali avucunun içindedir. Evir, çevir tırt bir karton parçası, bir vakit derde iyi gelmiş bir ilacın kutusunun kapağıdır. “Zavallı nesne, gezerken bulduğum bir şey, kurmakla tanımak arasında bölünen düşüncenin başlangıcı olmuştu.” Paul Valéry. Bu seride atık malzemeler kullanıldı. Bunların bir kısmı oradan, buradan, sokaktan toplandı, bazıları ise tüketilen mallar, malların ambalajları, paketleri. Basit, yalın, sade biçimleri olan şeyler, nesneler. Sıradan, bildik gündelik şeyler, herkesin elinden gelip, geçen, geçmiş olan detaylar. Tasarım, gerçekliğin bir taslağıdır. Tasarımcının masasından, bir ustanın tezgahından geçmiş olan nesneler, bir hayalden gerçeğe dönüşümün izlerini de taşırlar. Kullanılan bu nesneler, işlevsellikleri için tasarlanmış formlar, ergonomik sanayi ürünleri, her ne kadar oldukları gibi bırakılmış olsalar da, kendilerinden daha farklı oranlarda olan emsallerinin çağrışımlarını yapıyorlar. Her biri bir takım standartların ürünü olan bu şeyler, kullanılmışlık ve yıpranmışlıkları ile kendine has birer karaktere bürünüyorlar. Bu nesnelerin sarsak ama katı olan gerçekliklerine, oldukları gibi olmalarına rağmen, zihin onları tekrar tanımlamaya ve olduklarından başka türlü anlamlandırmaya ve başka bir şeylere daha benzetmeye çalışıyor: Her birini tek tek figürleştirmeye veya bir zemin üzerinde yan yana gelişleri ise mekanlaştırmaya çabalıyor. Muhayyilenin yani hayal gücünün, söz konusu edilen müdahalesi bu serinin ilgi odağındadır. Kolajın da verdiği olanakla, nesnelerin kendileri, başka bir şeyin tasviri olmadan, yapay dünyanın tabiatı korunarak kullanıldılar. Gündelik kullanım nesnelerinin, modern eşyaların saklama, koruma kutuları; bu eşyaların bir nevi tabutları ve o eşyaların hayaletlerini barındırıyorlar. Soyut geometrik biçimler ve bir takım mekanik ürünler olmalarının yanı sıra her birisinin kendine has karakteri var. Bazıları kesilmekten ya da kullanılmaktan dolayı yıpranmışlar, lekeleri, yırtık, pırtıkları, saçakları var, kendi karakter ve hikayelerini taşıyorlar. Tersleri yüzlerine çevrilmiş, bazılarının içleri dışlarına çıkarılmış kutular, paketler, etiketlerinden kurtulmanın verdiği rahatlıkla, sadeleşerek kendileri gibi oldular, arzu edilen şey olmaktan çıktılar, ve o halleri ile; kendinde olan, kendi gibi olan şey olarak muhafaza edildiler. Tesadüfler ile yan yana geldiler. Her birisi bir diğeri ile ve diğerleri ile her yan yana gelişlerinde, aralarındaki fasılaları ve içine düştükleri boşluğu da tanımlayarak, bir başka anlamlar dizeleri oluşturmaya başladılar. Kendi gerçekliklerini muhafaza ettikleri halde başka bir takım gerçeklikler daha taşımaya başladılar. Onlar aslında hala öyle oldukları gibiler, sadece zihnin onlara yüklediği anlamlar manalar ile başka gerçekliklere yöneliyorlar. Manzara ile münazara başlıyor. Hafızanın coğrafyalarında imgenin seyrüseferi, dimağların kendilerine has olacaktır. Kullanma kılavuzları veya fotoğraf detayları gibi bir takım görsel kodlar bir araya gelince ikonalar kadar anlatımcı oldular. Hikayeleri tasvir edilmesin diye işler tek tek adlandırılmadı. Cümleleri noktalanmamış görsel öykülerdir. Yan yana, üst üste ve alt alta istiflenmiş oldukları hallerde bu nesneler bir arşivin kodeksini oluşturdular. Bazılarında ise bu sıralamalar her bir nesnenin kendisiyle benzer kökenden gelen fakat oranları değişik olan emsallerini çağrıştırmaya başladılar. Cansız bir şey kendinden kocaman bir emsalini çağrıştırıyor… Ele avuca gelen şey devleşiyor, kadrajın içerisinde şu koca dünyanın yer yer minyatürü oluyor. Kutular daha büyük kutulara, duvarlara, iç mekanlara veya kentlere benzeşmeye meyil ediyorlar. İç mekan birden dış mekana, dış mekan ise iç mekana dönüşüyor, sonra bir oda, bir pencere ve tekrar dış mekana uğruyoruz. Ancak rüyalarda olabilecek tipte bir geçişkenlik ve dönüşümü andırdıkları için “rüya mekanlar” olarak da tarif edilebilirler. Hayallerin üzerinden, gerçeğe bir dönüş yapılırsa şayet: Bu nesnelerin, biçimler olarak bahsi geçenlerin bir o kadar da biçimsiz oldukları, el değmiş, kirlenmiş, yağlanmış, kırışmış, kırılmış bilinir, bilinmez şeyler; tesadüfi ve mütevazı; çıkma, yama ve omurgasız; çer ve çöp, atık, kullanılmış, yeniden dönüşememiş, trash ve junk oldukları görülür... Tırt’dır bunlar. Zaman içinde de değişecek, dönüşerek solacak şeylerdir. Biçare kendileri atıl olmadan evvel, içlerinde kıymetli hazineleri saklamışlar: kendi güzelliklerinden içindeki kıymetlinin değerine, değer katmışlardır. O halde dimağlardaki hafıza coğrafyalarında dolaşarak, gerçekliğin nasıl olup da çok okumalı, çok anlamlı olabildiğine ve hemen peşi sıra “değer”in ve değerli olanın ne olduğu sorularına yönelebiliriz. Her ne kadar, tesadüfi öğeler taşıyor olsalar da her tertip gibi bunlar da birer kurgudurlar. Seyirci kendi imgeleminde kurduğu coğrafyalar üzerinden bu işlere dair kendi okumalarını yapacaktır. “Doktor” 3
THROWING UP The piece of cardboard that falls out when you pull out from a bookcase in the library that book which you haven’t touched for quite a while; a meeting with an acquaintance, a trophy buried right in the deep, lyrics of a forgotten song, an indistinct idea in your memory, well, that vision is now in the palm of your hand. Flip it, turn it over, all you have is a flimsy piece of cardboard, the lid of a box of medicine that once cured your pain. “The poor object, that thing I found whilst wandering, became the beginning of the thought divided between constructing and recogniing.” Paul Valéry. Discarded materials were used in this series. Some were collected from here and there, off the street, others are from consumed goods, their boxes or packaging. They are things, objects, with simple, plain, basic forms. They are common, familiar, everyday things, details that pass through everyone’s hands. Design is a draft of reality. Objects that have passed through the designer’s desk, a master’s workbench, bear traces of the transformation from dream to reality. Although these used objects, forms designed for their functionality, ergonomic industrial products, have been left as they are, they do remind us of similar objects that have different proportions. Each the product of a certain series of standards, these things take on a unique character in their used and worn state. Despite their unkempt but solid reality, and the fact that they are the way they are, the mind tries to redefine them, give them different meanings and find similarity between them and something else: it seeks to figurize each and every one of them, or to spatialize their juxtaposition on a surface. This intervention by the imagination is the focal point of this series. With the means provided by the collage technique, objects have been used, not to create a description of something else, but by retaining the nature of the artificial world. Boxes that protect and preserve objects of everyday use, of modern things; are, in a sense, the coffins of these objects, and they contain their ghosts. In addition to being abstract, geometric forms and mechanical products, they all possess their own unique character. Some are worn out, because of repeated use or because they have been cut up, they have stains, tears, tatters, fringes, they bear their own character and stories. They have been turned inside out, and those boxes, packages, now relaxed since they have shed their labels, became simplified, like themselves, they are no longer objects of desire, and in this new state; they have been preserved as the-thing-in-itself, the-thing-like-itself. They have come side-by-side with coincidence. Each time each work comes together with another, or others, together, they define the gaps between them, or the vacuum they fall into, to form new, different verses of meaning. Although they preserve their own reality, they began to bear other sets of realities as well. In fact, they are still as they are, it is just that they turn towards different constellations of realities along with meanings ascribed to them by the mind. A discussion with the landscape begins. The navigation of the image across the geographies of memory will be unique to each mind. When they came together with a series of visual codes like user guides or details of photographs, they became as narrative as icons. The works were not given names so their stories were not described. They are visual stories, their sentences left un-concluded. Hoarded side by side, on top of each other, or one under the other, these objects form a codex from an archive. In some cases, these alignments began to evoke objects related in terms of origin to the one in use, but of different proportions. A lifeless object evokes a counterpart much larger than itself... the object that fits in the palm of the hand becomes gigantic, and at times, it becomes a miniature of this huge world in the frame. Boxes tend to resemble larger boxes, walls, interiors, or cities. The interior suddenly transforms into an exterior space and the exterior into an interior, and then we drop by a room, a window, and then, again, to an exterior space. They could also be described as “dream spaces” since they recall a type of transitivity and transformation that can only operate in dreams. To return, via dreams, back to reality, then: One sees that these objects, referred to as forms, are as much formless as they are forms, they have been touched, smeared, greased, crumpled up, they are known and unknown; coincidental and modest; extended, patched and spineless; flotsam and jetsam, waste, used material, failed to have been recycled, they are trash and junk... They are flimsy. They will change, transform and fade away in time. Before their wretched selves fell idle, they preserved precious treasures: with their beauty they added value to the value of that precious thing. Thus we may turn, via geographies of memory in our minds, to questions about how reality can be open to many readings, or many meanings, immediately followed by what we call “value”, and what we choose to call valuable. Although they bear coincidental elements, like all compositions, these works, too, are fictions. Via geographies she or he construes in her or his imagination, the viewer will perform her or his own reading. “The Doctor”
5
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
6
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
7
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
88
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
9
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
10
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
11
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
12
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
13
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
14
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
15
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm
16
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm
17
18
Hakan Gürsoytrak ve
On Hakan Gürsoytrak
İstifi Üzerine
and His Hoard
Hakan Gürsoytrak, bir önceki ‘Kara – Gece Devriyesi’ isimli sergisinde, şimdiye dek boyadığı gibi yüzünüze çarpan dünya gerçeklerini değil de, kendi mahrem dünyasından yola çıkarak nesnelerin ve yaşamın karanlık yüzlerini resmetmiş, bunlarla da sanıyorum ki insan ruhunun karanlıklarına sızmayı denemişti.
In his previous exhibition titled ‘Dark - Night Watch’, as opposed to what he has painted prior to that exhibition, namely the realities of the world that hit one on the face, Hakan Gürsoytrak opted to venture off from his own private world to paint the dark side of reality and of objects. With those paintings, I presume he attempted to seep into the dark depths of the human soul.
‘Kara’ serisinden sonra bu kolajların gelmesi, sanatçının anlatmak istediklerini karanlığın arkasından çıkarıp, bu kez de malzemenin arkasına saklamasıdır pekala. Peki, Gürsoytrak gibi yıllarca figüratif ve de olay odaklı resimler üretmiş bir ressamın, malzemenin yani biçimsel tercihlerin, içeriğin bu denli önüne geçen yapıtlar üretmesini neye bağlayacağız? Güçlünün önünü mahsunun ise mezarını açmaya devam eden siyasi söylemler ve kapitalist taktikler her gün estetize edilip, yenilenen ambalajlarıyla bizlere dayatılırken, sanatçı bu duruma karşı yeni taktikler üretmeyecek miydi? O ambalajlar, dönüp dolaşıp sanatçının eline düştüğünde, artık bir karşı estetik oluşturmaya başlıyorlar. Hakan Gürsoytrak yıllarca yaptığı istifin, istifi ile karşımızda. 101 adet küçük birer camekan coğrafya, bir galeri mekanına istiflenmiş haldeler. Birikimin kaç yıllık olduğunu sorduğumda, ‘okul yıllarından eski parçalar’ olduğunu öğrendim. Tüm o süre içerisinde kendisine şekli şemali ile, dokusu veya tınısı ile hitap etmiş bu parçaların biraradalığı, sergiye sanatçının yaşadığı dönemin görsel hafızası ve tarihi konusunda bir önem atfediyor. O buruşuk nesneler senelerin birikimi modern tarih kalıntıları aslında. Yapıtlar da sanatçının oluşturduğu karşı estetik üzerinden, bir karşı tarih yazımı gibiler adeta.
It might as well be the case that the reason why the ‘Dark’ series is followed by these collages in his most recent exhibition ‘The Hoard’ is to bring out the things he wanted to depict now from out of the darkness and hide them behind the materials themselves. Yet, we still need to account for why Hakan Gürsoytrak, a painter who has produced in the figurative vein focusing on real events, opted to create works where the formal choices take a clear precedence over their content. Political discourses and capitalist tactics that further promote the powerful while digging the grave of the suppressed masses deeper became aestheticized daily, and they are pushed on us in their new packaging everyday. Within this context shouldn’t we expect that the artist produce counter-tactics of resistance? Those very packages when eventually fall into the hands of the artist, they start constituting a counter-aesthetic. Hakan Gürsoytrak presents himself to us with a hoarding of the items that he has diligently hoarded over the years. 101 small glass boxed landscapes, stacked onto the space of an art gallery. When I asked to the artist how far back the items date to I found out that ‘there are older ones than his school years’. So, the things he has collected that have spoken to him with their form, texture or tunes, since then, now have come to constitute a visual memory of his times. In their togetherness, these hoarded items pose a singular and unavoidable visual history. Those wrinkly items are the culmination of years; they are in fact historical artifacts of the modern times. And the works are almost like counter history pieces written through the counter-aesthetic the artist has constituted.
Osman Nuri İyem
19
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
20
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
21
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
22
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
23
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
24
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
25
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm
26
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm
27
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
28
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
29
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
30
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
31
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
32
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
33
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
34
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
35
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
36
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
37
“38”, 2016, Tuval bezi üzerine kolaj, 200 x 300 cm “38”, 2016, Collage on canvas, 200 x 300 cm Özel Koleksiyon / Private Collection
38
39
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
40
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
41
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
42
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
43
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm
44
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 30 x 40 cm
45
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
46
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
47
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
48
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
49
“38 / 01-15”, 2016, Tuval bezi üzerine kolaj, Her biri 63 x 72 cm “38 / 01-15”, 2016, Collage on canvas, Each 63 x 72 cm
50
51
52
Nesnenin Dili
The Language of the Object
Yaşadığımız şehirdeki keşmekeşi, günlük mekan ve olayları sanatı ile buluşturan Hakan Gürsoytrak bu sefer de günlük hayatta görmeye alışık olduğumuz nesneleri bir araya getirerek yapıtlarını oluşturuyor. ‘İstif’ sergisi adeta sanatçının sık başvurduğu arşivciliğin bir uzantısı olarak ortaya çıkıyor.
Hakan Gürsoytrak, whose art that brings together the chaos of the city that we live in, and daily spaces and events, now brings together daily objects that we are familiar with to create his compositions. ‘The Hoard’ exhibition is almost the extension of the archival work that the artist often turns to.
Hayatının farklı alanlarında karşısına çıkan, eline geçen bu parçalara müdahale etmeden kullanması belki de onların zamanla değişimlerini izlemek için olabilir. Aslında her birinin sanatçının hayatının bir bölümünden geçen nesneler olduğunu ve sizinkilere ne kadar benzediğini fark ediyorsunuz.
His motivation to not alter these items that he has come across throughout different aspects of his life is perhaps to observe how they alter themselves in time. In essence, you realize individually each of them as items that have come to occupy a part of the artist’s life and how they resemble yours or what they remind you.
Sergideki çalışmaları incelemeye başladığınızda, tanıdık gelen bir çok ‘şey’ ile birlikte insan kendi içindeki saklama, çöpe atamama, ambalajın estetiğine kapılıp satın alma duygularıyla yüzleşiyor. Kaotik yaşamımız süresince bu önemsiz/değersiz nesnelerle yaşıyoruz. Fakat bununla birlikte insanın varoluşsal özelliği olan değer verme bu ‘şey’leri zamanla önemli kılıyor. Dolayısıyla sanatçının kolajlarını, zamanı ve duyguları kendi içlerine hapsetmiş birer yapıt olarak okumak mümkün. “İstif” ipuçları ile dolu bir sergi, kolajların içindeki öğeler izleyicinin kendi yaşantısından çağrışımlar yaratan anlara sahip.
Observing the works of art, through the ‘things’ that seem familiar, one encounters his/her own emotions of keeping, inability to discard, the tendency to buy in being allured by packaging. Throughout our chaotic lifetime, we live with these insignificant objects. Together with that, human beings’ existential quality of attaching value renders these ‘things’ important for each one of us. Hence it is possible to read the artist’s collages as works of art that those imprison the time and the feelings. ‘The Hoard’ is an exhibition filled with clues; the fragments within the collages have moments that push the viewers recall from their own lives. Ece Balcıoğlu
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm
53
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
54
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
55
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
56
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
57
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
58
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
59
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
60
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
61
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
62
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
63
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
64
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
65
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
66
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
67
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 30 x 40 cm
68
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm
69
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 30 x 40 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 30 x 40 cm
70
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
71
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm
72
“İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm “İsimsiz” / “Untitled”, 2018, Mukavva üzerine kolaj / Collage on cardboard, 35 x 50 cm
73
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
74
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
75
76
77
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
78
HAKAN GÜRSOYTRAK (1963) 1984 yılında, Marmara Üniversitesi, İİBF’nden ve 1990 yılında Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nden mezun olan Hakan Gürsoytrak, 1993 yılında İngiltere, Reading Üniversitesi’nde master (MA) derecesi aldı. 1996 yılında Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Resim Anasanat Dalı’nda, “Çağdaş Sanatta İmge” başlıklı tez ile Sanatta Yeterlik çalışmasını tamamlayan sanatçı, 2006 yılına kadar aynı üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nde Doçent olarak çalıştı. Halen, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Eğitim Bölümü’nde Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır. Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli karma sergi, grup sergisi ve fuara katıldı. Sanatçı Evin Sanat Galerisi’nde “İstif” (2018), “KARA / Gece Devriyesi” (2016), “Malum / Lokal Anestezi” (2013), “Vaziyet Planı, Fi Tarihinden Manzaralar” (2011), “Temiz Eller / Kodeks: Resimli Phis-Kos Geçidi” (2009), “İşimize Bakalım!” (2007), “Maarif” (2006) isimli kişisel sergileri açtı. 50. Venedik Bienali, Clandestine Bölümü’ne ‘’Alakalar’’ isimli sergisi ile katıldı. “Hafriyat” grubu kurucularından olan Gürsoytrak, Hafriyat Grup Sergileri’ne ve Hafriyat Karaköy, Çeşitli Sanatlar Alemi’ndeki faaliyetlere katıldı. İlk kişisel resim sergisini 1996 yılında Anadolu Üniversitesi Palet Sanat Galerisi, Eskişehir’de açtı. 2002 yılında, Scala Sanat Galerisi, Eskişehir’de “Desenli Sergi”, 2002 yılında İşsanat Parmakkapı Sanat Galerisi’nde “Toka / Poz Resimleri’’, Teşvikiye Sanat Galerisi’nde ise “Hır”(2001) ve “Köşk” (1999) sergilerini açtı.
Hakan Gürsoytrak graduated from Marmara University, Political Science in 1984 and Mimar Sinan Fine Arts University, Painting Department in 1990. He received his Master of Fine Arts Degree in 1993 from Reading University in the UK. In 1996, Gürsoytrak completed his PhD degree in Anadolu University, Eskişehir, made the thesis on “Image in Contemporary Arts”. The artist was lecturing in Painting Department of the Faculty of Fine Arts, Anadolu University until 2006 as Associated Professor. He still works at the Basic Design Department in the Faculty of Fine Arts of Mimar Sinan Fine Arts University. Gürsoytrak has participated in both national and international arts fairs and group exhibitions. His solo exhibitions, “The Hoard” (2018), “DARK / Night Watch” (2016), “Obvious / Local Anesthesia” (2013), “Master Plan / Scenes from Once Upon a Time” (2011), “Clean Hands / Codex: Illustrated Phis-Kos (Whispering) Parade” (2009), “Let’s Get On With It” (2007), “Education” (2006) were held in Evin Art Gallery. He participated in 50th Venice Biennial - Clandestine Section, with his solo show ‘’Relevants’’. He is the co-founder of group called “Hafriyat” / “The Excavation” and Hafriyat-Karaköy the Various Art Center, İstanbul. His first solo show was in Palet Art Gallery, Eskişehir in 1996, also in 2002, at Scala Art Gallery “Exhibition of Drawings”, “Shaking Hands / Poses’’ , in 2002, at İş Sanat Parmakkapı Art Gallery: Istanbul, “Quarrel” (2001) and ‘’The Villa’’ (1999) at Teşvikiye Art Gallery, İstanbul.
79
“İsimsiz”, 2018, Mukavva üzerine kolaj, 35 x 50 cm “Untitled”, 2018, Collage on cardboard, 35 x 50 cm
80