1
B?RL?K DÜKKANI 07/ 16
Ayl?k Mevlevi Kültürü Dergisi
Say?6
?Hiçbir süs edeb kadar güzel de?ildir..." HZ. AL?
EDEB YA HU
2
3
?LET???M www.emav.org www.mevlanarumi.org www.birlikdukkanidergisi.com
info@emav.org (0212) 588 57 80
3
4
5
5
6
7
Hz. Mevlana'n?n manevi temsilcisi ve günümüzdeki sesi Mevlevi Hasan Dede'nin tasavvuf sohbetlerinden olu?an kitab?"Mesnevi Güne?i" tüm kitapç?larda sat??a ç?kt?...
Hazreti Mevlana?ya, ?A?k?bize söyler misin, a?k nas?ld?r?? diye sormu?lar. ?Nas?l söyleyeyim, benim gibi ol da anla? demi?. Mesnevi?yi elinize al?p okumaya ba?lad???n?zda Mevlana ile konu?maya ba?lars?n?z. Fakat okurken kulaklar?n?z?n i?itece?i kadar sesinizi yükseltin ki, o zaman sizin dilinizden sanki O konu?mu? gibi olsun ve siz de dinleyin? Hazreti Mevlana?n?n eseri Mesnevi-i ?erif hakk?nda bugüne kadar farkl?yorumlar yap?lm??t?r. Baz?lar?na göre Mesnevi, Kur?an-?Kerim?in tevili niteli?indedir; fakat baz?lar?na göre de Mesnevi?yi Kur?an-?Kerim?in tevili olarak görmek tamamen ayk?r?bir davran??t?r. Evet, her?eyde oldu?u gibi bu konuda da fikir ayr?l?klar?n?n olmas?kaç?n?lmazd?r ve çok do?ald?r. Fakat bize göre Mesnevi, Kur?an ayetlerinin a?kla yap?lm?? yorumlar?d?r, tevilidir ve insan?insana anlat?r, kesinlikle insan d???nda de?ildir? "Her dükkan?n ayr?bir sanat?, ayr?bir kâr?vard?r. Mesnevi de yokluk dükkan?d?r o?ul. Mesnevi'miz vahdet dükkan?d?r. Orada ?Bir?den ba?ka ne görürsen puttur.? HAZRET?MEVLANA Bu kitapta, Hasan Dede?nin tasavvuf sohbetlerinin kayna?? Mesnevi?den beyitlerle harmanlanm?? sat?rlar?okurken Mevlana?y?yeniden ke?fedeceksiniz? 1965 y?l?nda Hazreti Mevlana?n?n manevi temsilcili?ine ula?m?? olan ve Evrensel Mevlana A??klar?Vakf??n?n Onursal Ba?kan?Hasan Dede, 1935 y?l?nda Makedonya?n?n Üsküp ?ehrinde dünyaya gelmi? ve halen Silivrikap?Mevlana Kültür Merkezi?nde her Per?embe günü halka aç?k düzenlenen toplant?larda, yurtiçinden ve yurtd???ndan gelen Mevlana hayranlar?n?n sorular?n?yan?tlamakta ve Hazreti Mevlana'n?n ilahi birlik mesaj?n?aktarmaya devam etmektedir.
7
8
9
Hasan DEDE
Edeb, Güzel Ahlakt?r..
Çetin Güne?
9
Hasan DEDE
10
Çetin Güne?
11
11
12
13
13
14
15
Cezmi I?IK
Edeb Ya Hu... De?erli gönül dostlar?m?z; ?lim edeple güzel olur. Hak yolcusu ancak edeple yol al?r. Zikir, edeple fayda verir. ?badet edeple yap?l?rsa Allah?a yükselir. Tövbe, edeple kabul edilir. Bunun için Allah dostlar?talebelerinden her i?te edep ister, edep bekler. Tasavvuf yolunda, bütün makamlarda insan?n önüne tek levha ç?kar: "Edep Yâ Hû!" Resulullah abdest ald???zaman Ashab-?kiram abdest suyunu kap?p yüzlerine ve vücutlar?na sürüyorlard?. Rasulullah: - Niçin böyle yap?yorsunuz? Ashab-?Kiram: - Ya Resululah! Faydalanmak ve sevap kazanmak için? Resulullah : -Kim Allah ve Resulünün kendisini sevmesini istiyorsa (böyle ?eyler yerine) konu?tu?unda yalan söylemesin, emanete hiyanet etmesin ve kom?usuna cefa vermesin, buyurdu. ??te edep de, adap da bu? Demek ki sayg?ve sevgi s?rf ?ekilde kalan hareketlerle, el öpüp yerlere serilmekle de?il, istikametle ve hizmetle ispat edilir? Edeple varan, lutufla döner? Yüce Allah, Resulullah Mirac?a yükseldi?inde Efendimizin huzurdaki durumuna bakarak: -??O?nun gözü bir an olsun sa?a sola kaymad?, haddini a?mad???beyan buyurarak Habib-i Kibriya?y?övmü?tür. Evet O, yüce makamlardan sa?a sola bakmam??, hep önüne bakm??t?. Nazar bakmak, kadem de ad?m atmak demek. Bu yolda insan?n yönünü belirleyen tek pusula; Edep Ya Hu ! hat?rlatmas?d?r. Edep Allah Resulü?nün Miraçtaki tavr?yla ö?renilir. Allah Resulü yürürken sallanarak, kibirlenerek yürümezdi. Ad?mlar?n?h?zl?fakat sakince atard?. Bir kimseye yönelece?i zaman sadece ba??n? çevirmezdi; bütün vücuduyla yönelirdi. Kimseye uzaktan seslenmezdi, yan?na gelerek konu?urdu. Nazar rastgele bak?? olmad???gibi, kadem de geli?igüzel yürümek de?il, uygun ad?m atmakt?r. Nazar; gönlün bak???, sevgilinin bak??lar?ndaki
p?r?lt?d?r. Kadem de; s?rat-?müstakim üzere olmakt?r. Allah dostlar?n?n nazar?kalbi diriltir; fesatç?n?n ve hasetçinin bak???da bedenimizi yer bitirir. Biri ferahl?k, di?eri ise felakettir. Allah ; ???eytan?n ad?mlar?na uymay?n??(Bakara Suresi) uyar?s?yla kademine dikkat et diyor adeta. Sen sen ol bir gönlü k?rma, insanlar?n gönlünü ho? tut. Çünkü gönül inci gibidir. ?nci çok kiymetli olmas?na ra?men, yere dü?ünce k?r?l?p darmada??n olabiliyor. Yunus; Bu yol bir gönlün içine girmektir diye hayk?r?yor. Bu yüzden bir gönlü k?rmak be?yüzbin defa Kabe?yi y?kmaktan daha a??rd?r düsturunu unutmamal?. Resulullah; ?ki günü e?it k?lan zarardad?r buyuruyor. Demek ki, güzel ahlak?n sonu yok. Azda olsa devaml? olan vazifeler yap?lmal?. Bu yolda sofi kendinden ileri gidenleri örnek almal?. Göz devaml?ileri bakmal?, ayak da onu takip etmeli. Çünkü yüksek makamlara önce odaklan?l?r, sonra hedefe do?ru ad?m at?l?r. Böylece edeple varan, lütufa mazhar olur ve halk?ayd?nlat?r. Yol bilenle gidilir. Edep ise edep bilenden ö?renilir. Bu yol edep yoludur. Edebi olmayan yolda kal?r. Edep hayal?olmakt?r. Allah dostlar?ne elde etmi?lerse, Efendimizin edebine uyarak manevi makamlara ula?m??lar. Arifler; ?nsan?hayvandan ay?ran ?ey edeptir demi?ler. Yani önce usul, sonra vüsul demi?ler. Ebu Derda?ya biri geldi, dert yand?; ibadet ve taatten hiç zevk almad???n?söyledi. Ebu Derda Hz.leri: - Hasta ziyaretini, cenazelere kat?lmay?, kabirleri ziyaret etmeyi ihmal etmezsen gönlün nurlan?r ve basiretin aç?l?r dedi. Adam denilenleri yapt?ama t?k yok; tekrar geldi Ebu Derda?ya: - Efendim bende de?i?iklik yok, yine durumum ayn?. Ebu Derda Hz.leri: - Hasta ziyaretine gitti?inde hastan?n yerine kendini koyacaks?n, cenaze defnedildi?inde
15
Cezmi I?IK
16
bay?ld?. ??te edebin kerameti ve i?te edepli bir insan?n muhabbeti budur. Demek ki bu makamlar edep ister. ?mam Malik Medine-i Münevvere?de hayvana binmez, soranlara Resulullah??n bulundu?u beldede hayvan üzerinde topra??çi?nemekten haya ederim derdi. ?ah-?Hazne; Bir ki?i kendi kuvveti ile gafleti terk edemiyorsa, edebe riayet etsin buyurdu. Aç?k ve gizli edeplere riayet etmekle insan?n kalbi uyan?r. Sofilerden letaif virdine geçme noktas?na gelip de geçemeyenlere Gavs-?Sani; ?sofi, gafletle çekme?diyor. Gafleti yok etmek ise edebe riayet etmekle mümkün. Adap ve edebe dikkat edece?iz. Bilhassa Resulullah?a edep, Mür?id?e edep, Seyyid?e edep, vekile edep, sofiye edep, aileye edep. Hepsinin ayr?ayr?edep s?n?rlar?mevcut. Herkesin yerini yerine koymal?. Ta?lar?yerli yerinde s?ralamal?? Kim olursa olsun teslimiyet noktas?nda muhabbetini mür?idinden ba?kas?na kayd?rmamal?. ?sti?are noktas?nda baz?sözüne güvenilir insanlarla muhabbette zarar yok. Bir insan alimdir ama, bir edebi terk ederse neye yarar. ?llaki edep! Vekilin görevi, sofiyi mür?idine yönlendirmektir, ir?at sahibi mür?ittir. Çünkü o, mür?idin fonksiyonuna sahip de?ildir. ??te s?n?r, i?te edep bu. ?nsano?lu edepten mahrum ise ?insan?olu? s?rr?n?kaybetmi?tir. Çünkü insan?hayvandan farkl?ve asil k?lan edeptir. ?Gönül gözümüzü aç?p Allah kelam?na bak?nca görürüz ki ayet ayet bütün Kur?an??n manas? edeptir.? diyen Hz. Mevlâna?ya kulak verelim:
17
Çünkü Efendimiz : ?Beni Rabbim terbiye etti ve ne güzel terbiye etti? ? buyurur. Ahlâk? Kur?an olan Efendimiz, edep tac?n?n hakiki sahibidir. Nitekim Kur?an-?Hakim?de Yüce Mevlâ Ahzâb suresinde ?öyle buyurur: ?Ey inananlar! Andolsun ki sizin için Allah?a ve ahiret gününe kavu?may?umanlar ve Allah?? çok anan kimseler için Resulullah en güzel örnektir.? Kur?an-?Kerim?i kendine ölçü yapan, bütünüyle ona uyan, k?saca ya?ayan Kur?an olan Kâinat?n Efendisine uyarak edep ilmini tahsil etmeliyiz. Efendimiz ki, insanlara asla k?r?c?söz söylemeyen, güzel söz sahibi, yetimlerin koruyucusu, kul hakk?na riayette hassas terazi, muhatab?na tüm cephesiyle yüzünü dönen? Edep sözcü?ünün varl?k sebebi Efendimizi kendimize ayna yapmal?y?z, böylece edep dairesine gireriz.
?Edep insan?n kendini tan?mas?d?r. Edebe riayet etmeyen bir kimse Allah?a yak?n olamaz. ?lim ve tahsilin insana kazand?raca??ilk ?ey edep ve incelik de?ilse, ba?ka bir ?ey olamaz. Gerçek ak?l ve tahsil sahiplerine hiç yak??mayan ?ey kontrolsüz davran??lard?r ve edep d???hareketlerdir. ?nand???m?z nizam?n ve Kutsal Kitab?m?z?n özü edeptir. Sayg?ve edepte cimri olan?n, parada cömert olmas?bir k?ymet ifade etmez. Edep tac?n?, elbisesini giyerken, kendimize çeki düzen verece?imiz kâinat?n aynas? Efendimize bakmal?y?z. Süleyman Çelebi merhumun ifadesiyle: ?Zat?ma mir?at (ayna) edindim zat?n?? hikmetinden yola ç?kmal?y?z.
Kaynakça: Tasavvufta Edep, Adap, Usul -Ali Uysal- Semerkand dergisi Kas?m 2011
17
18
19
Erdem ERG?N
Nurdan Taç... Allah Dostlar?, insan?n Yarat?c?s?na olan manevi yolculu?unda en iyi arkada??n edep oldu?unu söylerler. En yal?n deyimle edep; ba?ta di?er insanlar ve tüm canl?lara zarar vermemek, sonra ise kendine yap?lan zararl?davran??lara bile sab?r, ho?görü ve iyilikle kar??l?k vermek diye tarif edilir. Nebiler önderi Hz. Muhammed?de ??slam güzel ahlakt?r? buyurarak; insanlar?n bar?? ve esenlik içinde ya?ayabilmelerinin esas?n?n güzel ahlakla mümkün olabilece?ine i?aret eder? Edep, Hakk Erenler?ince nurdan bir taç olarak nitelendirilir ve o tac?giyenin her beladan
güvende olaca??söylenir. ?Tasavvuf edepten ibarettir? inanc?yla yola ç?kan sufiler; a?kla yolda? olup Ma?uk?a ererler. Ça?lar?a?an büyük Veli Hz. Mevlana?y? dinleyelim; ?Efendi! Bilmi? ol ki edep, insan?n bedenindeki ruhtur. Edep, Ricâlullâh?n (Allah Velileri) göz ve gönlünün nurudur. E?er ?eytan?n ba??n?ezmek istersen, gözünü aç ve gör; ?eytan?kahreden edeptir. ?nsano?lunda edep bulunmazsa, o gerçekte insan de?ildir. ?nsan ile hayvan aras?ndaki fark edeptir.?(Mesnevi ?erhi, c.I, s.78-79)
19
Erdem ERG?N
20
ama sonuna bak. Bu sonunda bir ?eye yaramaz, öbürü ise meyve verir?. (Mesnevi, c.V b.1086-7) Manevi rehberi önderli?inde Allah?a yolculu?a ç?kan sufi, e?itimini ba?ar?yla tamamlad???nda ruhsal sükûnete erecek ve Kur ?an?da Yarat?c??n?n ?ebrar=iyiler?diye vas?fland?rd???zümre içinde bulacakt?r kendini? Abdülbaki Gölp?narl?, Mesnevi ?erhinde ?ebrar? ile ilgili ?u yorumu yapmaktad?r: ??yi ki?iler, inananlar, Allah'a ve Resulüne uyanlar, ferdiyetinden geçenler, halka mal olanlard?r. III. Surenin 92. ayetindeyse: «Mutlak olarak hay?r ve ihsan mertebesine eri?emezsiniz, ?ayet sevdi?iniz ?eylerden harcamad?kça, onlardan infakta bulunmad?kça» buyurulmaktad?r. ?nsan?n en çok sevdi?i ?ey, ?üphesiz ki varl???d?r, can?d?r. Öyleyse «Ebrâr» varl???ndan geçenler, kendilerini ferdiyetten kurtaranlard?r. Bu mertebeye varanlar, dünyada da gönül huzuruna ererler, manevî g?dalarla g?dalan?rlar, manevi zevklerle zevklenirler; «hür ki?iler» onlard?r?. ?(Mesnevi, c.I s.13-14) ??te nefs terbiyesi ve edeb ilkesiyle ahlaki ve insani olgunlu?a erenlerin halini de Hz. Mevlana ?öyle tarif eder; ?Sen, insan huylar?ndan öldün mü, s?rlar denizi, seni ba??n?n üstünde ta??r.?(Mesnevi, c.I. b.2855)
21
21
22
23
23
24
25
Sema ?NAL
Sabr?n S?rr?...
Edep!.. Bu dört harften ibaret k?sac?k kelime koskoca bir mana denizini bar?nd?r?r içinde? Bir s?r gizlidir adeta onda!.. Harflerinin dizili?i bile, sesimizi yükseltmeye engeldir. Ancak f?s?ldayarak söyleyebiliriz, adeta dilsiz dudaks?z, sakince? ?Edep ya Hu?. Gönüller Sultan?Sevgili Mevlana?m?z, Tanr??n?n en ayd?n yolu, Tanr??n?n en aç?k burhan?olan Mesnevi?sinin I.Cildinin 79 ve 80. Beyitlerinde buyurur der ki: ?Tanr??dan edebe muvaffak olmay?dileyelim. Edebi olmayan kimse Tanr??n?n lütfundan mahrumdur. Edebi olmayan yaln?z kendine kötülük etmi? olmaz. Belki bütün dünyay?ate?e vermi? olur.? Kalp k?rmamakt?r edep; haddini a?mamak, bilmedi?in konuda susmak, bildi?in konuda ahkam kesmemektir. Dedikodudan, haks?zl?ktan, birilerini itham etmekten uzak durmakt?r. ?nsan ayr?m? yapmamak, etraf?na ho? bir nazarla bakmak,
kimseyi hor görmemektir. Her i?te yüre?inin sesini dinleyerek yol almak, nefsine yenik dü?erek ?ben? demekten vazgeçmektir edep? Has?l?edebin s?rr?sab?rd?r. Öyle ki; Güzeller Güzeli Mevlana?m?z, Mesnevi?nin IV.Cildinin 771-74 beyitlerinde bu s?rr??öyle dillendirir: ?Ey Müslüman, edep nedir diye arar sorarsan bil ki edep, ancak her edepsizin edepsizli?ine sab?r ve tahammül etmektir. Kimi, falan adam?n huyu kötü, tabiat?fena diye ?ikayet eder görürsen, bil ki bu ?ikayetçinin huyu kötüdür; kötüdür ki o kötü huylunun kötülü?ünü söylüyor! Çünkü güzel huylu ki?i, kötü huylulara tahammül eden, onlar?n kötülü?ünü söylemeyen ki?idir.? Bizler ba?kalar?nda ay?p ve kusur olarak gördüklerimizi ortaya dökmedikçe Cenab-?Allah da bizlerin eksik ve kusurlar?n?ortaya döküp insanlar aras?nda bizleri hor, hakir bir hale getirmiyor. Cenab-?Hakk taraf?ndan ho?görülmek, affedilmek, ba???lanmak istiyorsak öncelikle bizler ba?kalar?na kar??ho?görülü, ba???lay?c?ve affedici olmal?y?z.
25
Sema ?NAL
Edep!.. Bu dört harften ibaret k?sac?k kelime koskoca bir mana denizini bar?nd?r?r içinde? Bir s?r gizlidir adeta onda!.. Harflerinin dizili?i bile, sesimizi yükseltmeye engeldir. Ancak f?s?ldayarak söyleyebiliriz, adeta dilsiz dudaks?z, sakince? ?Edep ya Hu?. Gönüller Sultan?Sevgili Mevlana?m?z, Tanr??n?n en ayd?n yolu, Tanr??n?n en aç?k burhan?olan Mesnevi?sinin I.Cildinin 79 ve 80. Beyitlerinde buyurur der ki: ?Tanr??dan edebe muvaffak olmay?dileyelim. Edebi olmayan kimse Tanr??n?n lütfundan mahrumdur. Edebi olmayan yaln?z kendine kötülük etmi? olmaz. Belki bütün dünyay?ate?e vermi? olur.? Kalp k?rmamakt?r edep; haddini a?mamak, bilmedi?in konuda susmak, bildi?in konuda ahkam kesmemektir. Dedikodudan, haks?zl?ktan, birilerini itham etmekten uzak durmakt?r. ?nsan ayr?m? yapmamak, etraf?na ho? bir nazarla bakmak,
kimseyi hor görmemektir. Her i?te yüre?inin sesini dinleyerek yol almak, nefsine yenik dü?erek ?ben? demekten vazgeçmektir edep? Has?l?edebin s?rr?sab?rd?r. Öyle ki; Güzeller Güzeli Mevlana?m?z, Mesnevi?nin IV.Cildinin 771-74 beyitlerinde bu s?rr??öyle dillendirir: ?Ey Müslüman, edep nedir diye arar sorarsan bil ki edep, ancak her edepsizin edepsizli?ine sab?r ve tahammül etmektir. Kimi, falan adam?n huyu kötü, tabiat?fena diye ?ikayet eder görürsen, bil ki bu ?ikayetçinin huyu kötüdür; kötüdür ki o kötü huylunun kötülü?ünü söylüyor! Çünkü güzel huylu ki?i, kötü huylulara tahammül eden, onlar?n kötülü?ünü söylemeyen ki?idir.? Bizler ba?kalar?nda ay?p ve kusur olarak gördüklerimizi ortaya dökmedikçe Cenab-?Allah da bizlerin eksik ve kusurlar?n?ortaya döküp insanlar aras?nda bizleri hor, hakir bir hale getirmiyor. Cenab-?Hakk taraf?ndan ho?görülmek, affedilmek, ba???lanmak istiyorsak öncelikle bizler ba?kalar?na kar??ho?görülü, ba???lay?c?ve affedici olmal?y?z.
26
27
Özlem B?LGE
S?rr?m Der Ki... Hazreti Mevlana bundan yüzy?llar öncesinden; "Ayet ayet Kur'an'?n bütün manas?edebden ibarettir" diyerek; insanl?k alemini iyili?e, güzelli?e, sevgiye, merhamete, ho?görüye, cömertli?e davet ederek Hazreti Muhammed'in çizdi?i yolu takip etmi?tir.
Hazreti Mevlana;
Peygamberimiz edebin kayna??d?r. Onun sözleri, davran??lar?ya?ad???devirde herkese üstün bir ahlak örne?i olmu?, halen olmaktad?r. O, Kur'an'?n canl?temsilcisidir. Kur'an'?hayata geçirmekten kastedilen, insan?n "Öz"üne lay?k bir ?ekilde ya?am?m?z?sürdürmemizdir. Hazreti Muhammed edep ve hayada yarat?lm??lar?n en üstünüdür demi?tik. Kar??s?ndakilere hitab?na, davran??lar?na çok itina etmi?tir. "Rabbim beni terbiye etti" diyerek toplumuna daima nezaket üzere, ?efkatle, merhametle, sab?rla yakla?m??t?r. Gönül almay?, iyili?i mükafatland?rmay?, kabahati affetmeyi her ?artta sürdürmü?tür. Yüce Allah??n sevgilisi olarak ?Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin? (Kalem Suresi, 4) ayetinde dile getirildi?i gibi, Kur?an?bizzat ya?ayarak ömür sürmü?tür. Edebi hayatlar?n?n her kademesine yans?tan ki?iler, gerçek Hak Dostlar?d?r.
Çünkü hadiste, "Kim Tanr?için olursa, Tanr?da onun için olur" buyurur.
Bu alemde görülen her ?ey, Allah'?n yaratt?klar?, onun varl?klar?d?r. Allah'?ve onun sevdiklerini incitmekten korkan edep al?r. Ald???m?z her nefeste onun huzurunda oldu?umuzu unutmamak gerekir. Hazreti ?sa?ya ; -Bu güzel ahlâk?n?kimden ö?rendin, dediklerinde; Bir kimseden ö?renmedim. ?nsanlara bakt?m. Ho?uma gitmeyen huylar?ndan uzak durdum. Be?endiklerimi ben de yapt?m, buyurdu. Lokman Hekîm'e; -Edebi kimden ö?rendin, dediklerinde; -Edebsizlerden! dedi. Edebe ayk?r?davran??lara tahammül de, sab?r ehlinin ka'r?d?r. Edep; akl?n suretidir. Edep; insan?n kemalidir. Ne güzeldir insan?n kendini, haddini bilmesi... Zira haddi bilmek edeptendir, edep ise Allah?tand?r.
Her kim sayg?gösterirse sayg?görür. Her kim ?eker getirirse badem helvas?yer. Mademki sen, hayret ve ?a?k?nl???nda Tanr?için oldun, ben de senin için olurum.
Edep ve güzel ahlâk bir bütündür. Edepli insan?n bütün i?leri, hal ve hareketleri güzeldir; her ?eyi temizdir. Sevgisi her ?eyi sarar ve o ?eyi sevilir k?lar. Edebi olan?n Yüce Yarat?c?'dan ald??? terbiye, hayat?n?n her safhas?nda kendisini gösterir. Hazreti Mevlana y?llar?n?Allah'?n güzelliklerine kendini vermi? olarak, diliyle ve gönlüyle Onu ya?atarak geçirmi?tir. O, say?s?z ilim ve eserin ortaya ç?k???nda ilham ve te?vik kayna??olmu?tur. Bu sebepledir ki; Sünbülzâde Vehbi Efendi: Setreder ay?b?n? insan?n, Ne güzel elbise imi? esvâb-?edep. Yunus Emre: Gönül ehli aras?nda arad?m, k?ld?m taleb, Her hüner makbul imi?; illa edeb, illa edeb...diye seslenir. Hazreti Mevlana'n?n Mesnevisindeki, insanlar?n önce kendi kusurlar?n?görmelerine ve düzeltmeye kendi kendilerinden ba?lamalar?na ait hikayelerinden iki tanesi ?öyledir: ?Dört Hintli bir Mescitte namaza durur. O s?rada müezzin içeri girince Hintlilerden biri namazda oldu?unu unutarak; ? Müezzin, ezan okundu mu, diye sorar. Di?eri namazda oldu?u halde onu uyar?r: ? Sus yahu, konu?tun, namaz?n bozuldu... Üçüncüsü ise o uyaran arkada??na; ? Zavall?, ona bakaca??na sen kendi namaz?nla me?gul olsana, diye ç?k???r.
27
Özlem B?LGE
28
Dördüncü Hintli sevinerek yüksek sesle; ? Hamdolsun, ben sizlere uyup namaz?m? bozmad?m, der...Böylece dördünün de namaz? bozulur. ?nsan?n yar?s?dünya alemindendir, yar?s?gayb aleminden! Madem ki ba??nda onlarca yara var, merhemini ba??na vurmal?s?n. Sende o ay?p yoksa da emin olma. Olabilir ki günün birinde o ay?p senden de zuhur edebilir. Alemin ay?b?n?söyleyen yol kaybeder. Ne mutlu o ki?iye ki, ay?b?görür de ibret al?r? (Mesnevi, c.II b.3027) ?Rüzgâr,Süleyman??n taht?na ters esti...Süleyman dedi ki: Ey rüzgâr, ters esme! Rüzgâr da ey Süleyman dedi, ters hareket etme...ters hareket edersen, benim tersli?ime k?zma! Tanr?, biz ders alal?m da insafa gelelim diye bu teraziyi halk etti.
29
Sen eksik dirhem korsan ben eksik tartar?m...sen benimle apayd?n muamelede bulunursan ben de seninle apayd?n muamelede bulunurum! Böylece Süleyman??n tac?da e?rildi...ayd?n günü ona gece etti âdeta! Süleyman dedi ki: Ey taç, neden ba??mda e?rilirsin...A güne?, nazar?ma do?maktan eksilme! O eliyle tac?düzelttikçe taç e?rilmekteydi! Tam sekiz kere do?rulttu, sekiz kere e?rildi...dedi ki: Ey taç, nedir bu? E?rilme art?k! Taç dedi ki: Beni yüz kere do?rultsan yine e?rilirim...çünkü inan?l?r ki?i, sen e?rilmedesin! Süleyman, bunun üzerine kalbini do?rulttu...gönlündeki istekten so?udu... Tac?da derhal do?ruldu...nas?l istiyorsa ba??nda öyle durdu.
29
30
31
31
32
33
Fatma ALBAYRAK
Edebin Önemi... Yusuf?un yüz güzelli?i Allah vergisidir. Ama onun iç güzelli?ine ula?mak, gösterilecek gayrete göre herkes için mümkün. Hazreti Mevlana, Mesnevi?sinde bu güzelli?in formülünü bir maddede özetliyor: ?Önce kendi ay?plar?n?gör ve bunlardan kurtul!? ?Önce kendi ay?b?n?gör? diyor Mevlana? Peygamber Efendimiz edeb konusunda bizlere en güzel örnektir. Niçin? Bunun cevab?kendi ifadesiyle ?öyle: ?Eddebeni Rabbi? ? Yani, ?Edebimle bizzat Rabbim ilgilendi? Beni o terbiye etti.? Di?er insanlar aras?nda sahabenin üstünlü?ü de bu ?Rabbi taraf?ndan terbiye edilmi? insan??n edeb terbiyesinden geçmi? olmalar?d?r. Hazreti Mevlana a?a??daki beyitlerinde insan?hayvandan ay?ran en önemli özelli?in edeb oldu?unu vurguluyor ve ?öyle buyuruyor: ??nsano?lu e?er edebli de?ilse insan de?ildir. Hayvanla insano?lu bedence birdir, fark ikisi aras?ndaki edebdir. Gözünü aç ve Allah??n kelam?n?ba?tan ba?a gözden geçir! Göreceksin ki ayet ayet bütün manas?yla Kur?an edepten ibarettir!? Peki Ama Edeb Nedir? Hazreti Mevlana?ya göre edeb ?u iki husustan ibarettir: Zahiri edeb, Hakk??n aç?k emir ve yasaklar?na uymakt?r. Bat?ni edeb ise, insan?n içini kirlerden temizlemesi, her varl?kta Hakk??n tecellisini ve güzelli?ini görmesidir. Bu duruma göre insan?n eksi?i, kendi ay?b?dururken ba?kas?n?n ayb?n? görmesidir. Nitekim Hazreti Mevlana yine ?öyle buyuruyor: ?Ba?kas?n?n ayb?d?r her an sözü, kendi ayb?n?görmez halk?n gözü.?
?nsan?n dünyay?görmesi kendi idrak penceresi kadard?r. Kirli dü?ünceler temiz ?eyleri görmeye mani olur. O halde görme hissini görü? suyuyla y?kamak gerek. Zira insan?n iç alemi temizlenince perdeler kalkar ve Hakk??n güzellikleri o insanda yans?ma yapar. Yine Hazreti Mevlana ?öyle der: ?Allah?tan edebe muvaffak olmay?dileyelim. Edebi olmayan kimse Allah??n lütfundan mahrumdur. Edebi olmayan yaln?z kendine kötülük etmi? olmaz. Belki bütün dünyay? ate?e vermi? olur.? K?saca edep, güzel ahlakt?r. Güzel ahlak ise, içiyle d???yla do?ru olmak ve bu do?ruluk üzere ya?amakt?r.
33
Fatma ALBAYRAK
34
Çetin Güne?
35
Çetin Güne?
35
Çetin Güne?
36
37
"Toz toprakla dolu olan bu kirli dünya, gönül ?????yla güzelle?mi?tir. Ho? bir hal alm??t?r, edep sahibi olmu?tur."
?A?k, kötülüklerle dolu olan bu kirli dünyay? terk edip göklere do?ru uçmak için gereklidir. Ak?l, bilgi, edep ö?renmek için laz?md?r.?
?Can, a?ktan binlerce edep ö?renmede, öylesine edepler ki mekteplerde okunup ö?renilmesine imkan yok. ?
?Efendi! Bilmi? ol ki edeb, insan?n bedenindeki ruhtur. Efendi! Edeb, Hakk erinin göz ve gönlünün nurudur. E?er ?eytan?n ba??n?ezmek dilersen, gözünü aç ve gör, ?eytan?n katili edeptir. ?nsan o?lunda edeb bulunmazsa o insan de?ildir. ?nsan ile hayvan aras?ndaki fark edeptir. ?man nedir diye ak?ldan sordum. Ak?l, kalbimin kula??na seslenerek, iman edeptir dedi...?
"A?kta, ma?uku istemek yolunda, a??k do?ru davranmak, edebi korumak yolunda da can feda etmektedir." MEVLANA CELALEDD?N RUM?
Hz. Mevlana'dan Ö
Hasan Dede'd
37
Hz. Mevlana'dan Ă–
Hasan Dede'd
38
39
Nur YILDIZ
?lla Edeb... Tasavvufun e?itim sisteminde edep ilkesine uymak temel ?artt?r. Edep, sözlük anlam?olarak zarafet, iyi ahlak, ilke, ince duygu, erdem, her ?eyin hakk?n? vermek, güzel terbiye, insanlara kavlen ve fiilen güzel davran??ta bulunmak gibi anlamlara gelmektedir. ?lahi A?k yurdunun yegane slogan? olma niteli?ini hiç bir zaman kaybetmemi? bir deyi? olarak ''Edeb Ya Hu'' ile insan, Yaradan?a seslenerek kendi iç tavr?n?belirler. Edeb bir s?n?r belirlemedir. Neyin nerde yap?laca??n? bilmeyi gerektirir. Bir iza'n daveti olan bu söz, sadece di?er insanlara kar??de?il, insan?n Rabbi de dahil, bütün varl??a kar??davran??lar?nda bir iç muhasebeyi anlat?r. ?nsan?n eline, diline ve beline uymas?gereken düsturlar?n remzi olarak Edep kelimesi türemi?tir.
ne de utanmazl?k bu!'' Kainat edebe riayet ilkesinde canl?l???n?sürdürürken, alemin gözbebe?i olan Ademo?lundan daha çok edep beklendi?ini hat?rlatmaktad?r. ?ki cihan Serveri Peygamberimiz Muhammed Mustafa Efendimiz dini tebli? etti?i günlerde, Salih Peygamber kavminden gelenlere ?Benim dimin ahlakt?r? buyurmu?lard?r. Ahlak?n ne oldu?u soruldu?unda ise ki?inin ya?ad??? topluma faydas?n?n dokunmas?d?r diye cevaplam??lard?r.
O, edebi, pek çok ba?l?k alt?nda zihin ve duygu dünyam?za sunarken, edebin deruni manalar?ndan birine ?u rubaisiyle çok çarp?c? biçimde dikkatimizi çekmektedir:
Üstad Abdülbaki Gölp?narl?ise, Mevlevi Adap ve Erkan?isimli eserinde, Mevlana'n?n; Mevlevili?in, a?ka cezbeye dayanan ve varl?k üzerine de?il, yokluk üzerine kurulan, kendinden geçmek ?iar?n?de?il, kendini terbiye edip insanlara vermek ?iar?n?kabul etti?ini belirtir. Bu itibarla Mevlânâ'n?n, insano?luna tavsiye mahiyetinde ?öyle bir ifadesi vard?r. ''Kimi filan?n tabiat?pis, huyu kötü diye serzeni?te bulundu?unu görürsen bil ki, asl?nda bu serzeni?te bulunan kötü huyludur.'' Çünkü o kötü huylunun kötülü?ünü söylemek suretiyle edepsizli?ini ortaya koymu?tur. Güzel huyun, kötülüklere sabrederek kazan?laca??n?n fark?na varamam??t?r. Bu konuda insanlara en güzel örne?in peygamberler oldu?una i?aret etmi?tir. Çünkü peygamberler, kötülüklere tahammül etmek suretiyle tabiatlar?n?de?i?tirmi?lerdir. Bu sayede tabiatlar?ndaki nefsani huylar?yok etmi?lerdir. Edep Muhammed ahlak?d?r. Edep halkas?içerisindeki en belirgin hassa olan tevazuya ili?kin onun halifesi olan Ulu Arif Çelebi Hazretleri de; ''Kim topraktan zelil ve hakir olursa, bu sefil yerde yücelerden bahseder. Ey aziz ki?i! Tevazu yolunu seç, zira bu hem Hakk'?n ayeti, hem Peygamberin hadisidir'' buyurmaktad?r. (Divan 66. gazel)
''Dünyada a?k ate?inden ?ss?l?klar var, cefada bile a?k?n sütü yüzünden yumu?akl?klar var... Aydan güne? bile utan?rken insanda utanç yok;
Hazreti Mevlana?m?z?n ça??m?zdaki ulvi sesi Hasan Dede, 'Edep, a?ktan ö?renilir!'' der sohbetlerinde.
Edep insan?hayvandan ay?ran en önemli özellik olmas?sebebiyle, tasavvufta bask?n bir ilke olarak kar??m?za sürekli ç?kmaktad?r. Bir Kamil-i Mür?id'in rehberli?inde girilen gönül e?itiminde, ''?lla Edep'' denmi?, bu konuya her zaman titizlikle riayet edilmi?tir. Hüdavendigar?m?z Mevlana'm?z, insanl??a Mesnevisinde ?öyle buyurmaktad?r: ?Kendinizi kontrol ederek, Cenab-?Hakk'tan edepli insan olmak hususunda bizi ba?ar?ya ula?t?rmas?n?niyaz edelim. Çünkü edebi olmayan Allah'?n lütfundan mahrum kal?r. Edebi olmayan yaln?z kendisine kötülük etmi? olmaz, belki edepsizli?i yüzünden bütün dünyay?ate?e vermi? olur.?(Mesnevi C.I s 78-79)
39
Nur YILDIZ
40
41
Esin KAYA
Edeb, Akl?n Suretidir... Yol gösterici, Kur?an??Kerim?in teville manas?n? aç?klayan, yüce kitap Mesnevi-i ?erif?te Hz. Mevlana, bizlere Tanr??n?n lütfuna eri?ebilmemiz, Tanr?lütfundan mahrum kalmamam?z için edebe riayet etmemizi buyurur. Onun bütün sözleri iç alemimizi h?zl?bir ?ekilde kulluktan Tanr??l??a yükselten birer manevi g?dad?r. Edep nedir? Hz. Mevlana Mesnevi-i ?erif?te edebi ?öyle aç?klar; ?Ey Müslüman; edep nedir diye arar sorarsan bil ki edep, ancak her edepsizin edepsizli?ine sab?r ve tahammül etmektir. Kimi falan adam?n huyu kötü, tabiat?fena diye ?ikayet eder görürsen, Bil ki bu ?ikâyetçinin huyu kötüdür; kötüdür ki o kötü huylunun kötülü?ünü söylüyor! Çünkü iyi huylu, kötü huylulara, fena tabiatl?lara tahammül eden, onlar?n kötülü?ünü söylemeyen ki?idir. Fakat ?eyh, birisinin kötülü?ünü söylerse bu, Tanr?emriyledir, k?zg?nl??a, heva ve hevese uymadan de?il! Onun ?ikâyeti, ?ikâyet de?ildir, onu ?slaht?r... o ?ikâyet, peygamberlerin ?ikâyetine benzer.? Tanr?erlerine, Hak?la Hak olmu? bir Mür?idi Kamil?e edeple gelmek gerekir, fakat onlar?n huzurlar?nda her edep de be?enilmez. Hz. Mevlana Mesnevi-i ?erif?te ?öyle buyurur; ?Binlerce istekli olsa da bir de usanan ki?i bulunsa elçi, elçilik yapmak istemez, gönlü so?ur.
Bu s?r söyleyen gönül elçileri, ?srafil huylu dinleyici isterler. Padi?ahlar gibi azamet sahibidir bunlar. Cihan halk?ndan kulluk isterler. Huzurlar?nda edebe riayet etmedikçe elçiliklerinden nas?l faydalanabilirsin? Önlerinde iki büklüm e?ilmedikçe o emaneti sana verirler mi hiç? Onlarca öyle her edep, her terbiye de be?enilmez. Çünkü onlar, ulu bir tap?dan gelmi?lerdir.? Edep, insan olma yolunda yürüyen bizler için tahmin bile edemeyece?imiz kadar önemlidir; esasen biz bu önemi de Hz. Mevlana?dan duyar?z, ö?reniriz; Hz. Mevlana Kur?an??Kerim?i hikayelerle aç?klayan yol gösterici kitap Mesnevi-i ?erif?te bizlere ???k tutan hikayelerin anlamlar?n?da aç?klar. Bizler bu hikayelerle an gelir Hz. Musa?n?n devrine yola ç?kar?z; an gelir Hz. ?sa?n?n devrinde onunla beraber bulunuruz; sonra bizi yine al?r, hikayelerdeki manalar ile donat?r ve bulundu?umuz devre getirir. Bir bakar?z ki yüce kitap Mesnevi-i ?erif?te tam da bu anda bize laz?m olan neyse fazlas?yla ikram edilmi?. ?nsanlar dünya durdukça ya?ad?klar?devirlere göre iç alemlerini Mesnevi-i ?erif ile ???kland?r?rlar ve ak?llar onunla olgunla??r; hakikatte anlat?lan bütün hikayeler bizlerin bugünkü hallerimizdir;
41
Esin KAYA
42
43
43
44
45
Cemre GENÇ
A?ktan Edeb Almak... Edep kendimizi ve ba?kalar?n?korumak için vard?r; çevremizdeki insanlarla olan ili?kilerimizi belirler, s?n?rlar do?urur, hareketlerimizdeki nezaketi korur, sayg?ve tahammül duygumuzu ço?alt?r. Bu, edebin herkesçe bilinen k?sm?d?r; birde bilinmeyen taraf?vard?r; kural?olmayan, mirac??Sevgili?si olmu? a??klar?n edebi! Do?du?u günden itibaren üzerinde biriktirdi?i öfke, kin, k?skançl?k, h?rs, ?üphe, korku gibi duygular taraf?ndan bask? alt?nda olan insan, olgunla?ma yolunda tüm olumsuz dü?üncelerinden ar?nmak zorundad?r. ?emsi Tebrizi Hazretleri; ?? .her birimiz tamamlanmam?? bir sanat eseriyiz; çünkü Tanr? kusursuzlu?u hedefler? diyor. Kafas?nda dünya s?k?nt?lar?ile dolup ta?m?? kimli?inden habersiz insan, içindeki sanat?n pe?ine dü?erek kendisini ayd?nlatacak olan rehberin isteklisi olur. Hz. Muhammed Efendimiz; ?Ben ilim ?ehriyim; Ali ise kap?s?d?r? der. O ?ehir, peygamber varisi olan mür?idin gönlüdür, Ali?de kap?s?d?r. Bunu bilen istekli, tüm varl???n?o kap?n?n d???nda b?rakarak girer. Her hareketinde, konu?mas?nda, tavr?nda bilincini aç?k tutar, sabr?n?ço?alt?r, içindeki birli?i ve düzeni korur. Hayat?n?, harcan?lmas?gereken bir zaman de?il içindeki kusursuzlu?u tamamlayacak bir f?rsat olarak alg?lar. Nerde olursa olsun mür?idinden ald???bilgileri kendisine sermaye yapar, kendinde büyütür, ayd?nl??a yol al?rsa kimli?ine ula??r ve bugünün Muhammedisi bugünün Mevlanas?olur. Hz. Mevlana?m?z Mesnevisinde (c.I 1480-1494) , edebe bürünen Adem Peygamberin hikayesini ?öyle anlat?yor: ?Hakk??n yapt?klar?n?da gör, bizim yapt?klar?m?z?da. Her ikisini de gör ve bizim yapt???m?z i?ler oldu?unu bil, zaten bu meydanda. Ortada halk?n yapt???i?ler yoksa, her ?eyi Hak yap?yorsa, ?u halde kimseye ?bunu niye böyle yapt?n?deme! Tanr??n?n yaratmas?, bizim yapt???m?z i?leri meydana getirmektedir. Bizim i?lerimiz, Tanr?i?inin eserleridir.
Söz söyleyen kimse, ya harfleri görür, yahut mânay?. Bir anda her ikisini birden nas?l görebilir? ?nsan, konu?urken mânay?dü?ünür, onu kastederse harflerden gafildir. Hiçbir göz, bir anda hem önünü, hem ard?n?göremez. ?unu iyice bil! Önünü gördü?ün zaman ard?n?nas?l görebilirsin? Mademki can, harfi ve mânay?bir anda kavrayamaz, nas?l olur da hem i?i yapar, hem o i? yapma kudretini yarat?r? Ey o?ul! Tanr?, her ?eye muhittir (ku?atand?r). Bir i?i yapmas?, o anda di?er bir i?i yapmas?na mâni olamaz. ?eytan, ?Beni azd?rd?n da? ?dedi; o alçak ifrit, kendi fiilini gizledi. Âdem ise, ?Biz nefsimize zulmettik? ?dedi; bizim gibi Hakk??n fiilinden gafil de?ildi; günah i?ledi?i halde edebe riayet ederek Tanr??ya isnad etmedi. Tanr??n?n halk etti?ini gizledi. O suçu kendine atfetti?inden ihsana nail oldu. Âdem tövbe ettikten sonra Tanr?, ?Ey Âdem! O suçu, o mihnetleri, sende ben yaratmad?m m?? O benim taktirim, benim kazam de?il miydi; özür getirirken niye onu gizledin??dedi. Adem ;?Korktum, edebi terk etmedim?deyince Tanr?; ???te ben de onun için seni kay?rd?m?dedi. Hürmet eden, hürmet görür. ?eker getiren badem ?ekerlemesi yer.? Hasan Ç?kar Dedemiz, ?Hasan Dede?den Mevlana Sohbetleri? adl?eserinde güne?in Hz. Ali?ye kar??nas?l bir edepte durup, do?mad???ndan bahseder: ?Hz. Ali?nin evlatl???Mülçem, sabah namaz?nda Hz.Ali?ye k?l?ç indirdi. Hz.Ali yaraland?, üç gün yatt?. Üç gün hava bulutlu oldu, güne? ç?kmad?. Hz. Ali?ye sayg?duydu. Çünkü Hz.Ali bir sefer olsun güne? do?duktan sonra kalkmad?. Hep güne?ten önce kalkt?. Güne? tam do?arken Hz. Ali parma??n?kald?rd?. ?Bana sayg?da bulun, bak yataktay?m, ?ahit ol, sen beni hiç uykuda buldun mu??dedi. Güne? kendini bulut içine ald?.? Bir kar?nca için Allah??n Aslan?nas?l dertlere dü?üyor; Feriduddin-i Attar, bu dertlere
45
Cemre GENÇ
46
47
Çetin Güne?
47
48
49
Mevlana'n?n Gönül Dünyas?...
Çi?dem Zehra
Mevlana'n?n co?ku ve heyecanla kendisine ça??rd???a?k; kalbin canl?l???, uyan?kl???ve gönül s?cakl???olmadan gerçekle?mez.
kurur, yok olur.
Her devirde oldu?u gibi, Mevlana'n?n devrinde de gönül yeteneklerine ve kalp geni?li?ine kar??gaflet ve ilgisizlik alm?? ba??n? gidiyordu. Akl?n üstünlü?ü, heybeti ve hakimiyeti kalp üzerine çöktükçe çöküyordu. Ak?l canl?ve ayd?nl?k, gönül cans?z ve so?uk olmaya yüz tutmu?tu. Mide (nefsin arzusu) hayatta merkez ve ana konu durumundayd?.
O, insanlara ?unu telkin etmeye çal??maktad?r: Vücudu bo? yere genç yapmaya çal??mak bo?unad?r. ?skender gibi hayat çe?mesini aramak yerine, can ve gönlü diri tutmak için a?k ab-?hayat?ndan bir yudum içmelisin.
Mevlana kalbin geni?li?ine, gönlün büyüklü?üne dikkat çekti. Gönlün harikuladeli?ini, onun gerçeklere aç?lan kap? oldu?unu anlatt?. ?nsan?n topraktan yarat?lm?? vücudunun içinde ülkelerin kaybolup gitti?ini, onun içinde nas?l bir dünyan?n ya?ad???n?, o dünyaya sald?racak bir dü?man tehlikesinin bulunmad???n?hat?rlatt?. "Ey insanlar; gönül dünyas?yan?n?zda bulunmaktad?r. Sa?lam bir kaledir o, güven ve esenlik yeridir o. Dostlar?n i?i ile rengarenk bir gülistand?r ve gözlerdir o." Dünyan?n ba? ve bahçeleri birkaç günlük misafirliktir. Fakat gönül hurmas?ba?tanba?a taze ve kalp bahçesi sonbahar?olmayan bir bahard?r.
Gönül (a?k) den meydana gelen gülistan ah ne güzeldir."
Böylece gerçek manada diri gönüllülük ve canl?ruh elde edilir; her devirdeki hayatta güçlülük ve güzellik hissedilir. "Gönlü ara, ta ki daima genç kalas?n. Tecelliden dolay?yüzün, k?rm?z?erguvan çiçe?i gibi olsun. Gönlü arzu et ve onu iste; ta ki ?arap gibi olas?n. Ta ki gül gibi ne?eli, güleç ve huzurlu olas?n." Gönül (kalp) gö?üste çarpan; nefsani isteklerin, h?rslar?n hedefi olup, sevgi ve a?k lezzetinden mahrum olan; iman servetini tan?mayan; zevk ve ?evkten uzak, sevgi tomurcu?u açmayan; k?smeti hiç parlamayan gönül de?ildir. O gönül (kalp), bu gönül de?ildir; bir ta? parças?d?r. "H?rsl?ve maddi kalp dar ve karanl?kt?r. Çok seven yüce Mevla'n?n a?k ve ?evkinden nasipsizdir o. O kalpte ne güne?in nurunun par?lt?s?vard?r, ne duygu geni?li?i vard?r onda; ne de hakikatlere bir kap?aç?l???vard?r.?
Maddi olan ba? ve bahçeler seneler içinde ancak yeti?tirilebilir ancak bir anda da kül olup gidebilir. Gönül ba? ve bahçeleri yeti?tirmek çok zaman almaz. Bununla birlikte onun güzelli?inde, ye?illik ve tazeli?inde hiç bir zaman fark olmaz. "Nakil yolu ile yeti?tirilen gülistan bir anl?kt?r. A?k yolu ile yeti?tirilen gülistan rengarenktir. Ten (madde) den olan gülistan bir süre sonra
Hazreti Mevlana'n?n Mesnevi'sinden düzenlenmi?tir.
49
Çi?dem Zehra
50
51
51
52
53
C. Zeynep KAPLANTA?
Edeb Tac?... Edep nezaket, haya ve haddi bilmektir. Tevazu sahibi olmak, büyü?e sayg?, küçü?e merhamet, k?sacas?her yarat?lm??a ?efkat göstermektir. Hayat?n her an?nda ve alan?nda incelikle, dikkatli ya?amak, terbiyeden uzak dü?memek olan edep güzel ahlâk?n ta kendisidir. Hadis-i ?erifte, ?Sizin en iyiniz ahlâk?en güzel olan?n?zd?r? diye buyurmu?tur Peygamberimiz Hz. Muhammed. Asl?nda bunlar insan olman?n gerekleri de?il midir? Hiçbir canl?ya zarar vermeden, hay?rlar sunarak ya?ayan ki?inin hem kendisi hem çevresi huzur içinde olur. Kendini bilen insanlar "Edep bir taç imi? Nur-u Hüdâ?dan / Giy o tac?, emin ol her belâdan" demi?ler. Silivrikap? Mevlana Kültür Merkezinde sohbetlerine devam eden Hasan Ç?kar Dedemizin hat?rlatt???gibi bütün insanlar toplum içindeki davran??lar?na özen göstermeli, çirkin görünecek hareketlerde bulunmamal?d?rlar. Bir toplulu?a girdiklerinde sayg?l?bir ?ekilde selam verdikten sonra sessizce yerlerini almal?, soru sormak istediklerinde adaba riayet ederek sormal?d?rlar. Hasan Dedemiz ayr?ca ?Bir ?eyi küçümseyecekseniz, nefsinizi küçük görün? der her zaman. Yunus Emre?nin deyi?ine göre her ?eyin ba??d?r edep: ?Girdim ilim meclisine, eyledim k?ld?m talep. Dediler ilim geride, illa edep illa edep.? Edep sahibi olmayan tasavvufta ilerleyemez, onsuz ilime ula?mak mümkün de?ildir. Bu, belli ?artlar?yerine getirmeden önemli bir i?e kalk??maya benzer. Öncelikle Yüce Peygambere ve sonra bendesi mür?id-i kâmile gösterilecek edep de müridin halini, gidi?at?n? belirleyecek göstergedir. Bilginler Bilgini Hz. Mevlâna?m?z?n ifadesine bakal?m: "Efendi! Bilmi? ol ki edep, insan?n bedenindeki ruhtur. Efendi! Edep Allah adamlar?n?n göz ve gönül nurudur." (Mesnevi, 3056) ?nsanla hayvan aras?ndaki fark?n edep oldu?unu bilhassa belirtir Yüce Pirimiz ve aç?klar: ?Ey Müslüman, edep nedir diye arar, sorarsan bil ki edep, edepsizin edepsizli?ine sab?r ve tahammül
etmektir. Kimi falan adam?n huyu kötü, tabiat? fena diye ?ikâyet eder görürsen, bil ki bu ?ikâyetçinin sözü kötüdür. Kötüdür ki o kötü huylunun kötülü?ünü söylüyor. Çünkü iyi huylu, kötü huylulara ve fena tabiatl?lara tahammül eden, onlar?n kötülü?ünü söylemeyen ki?idir. Fakat mür?id birinin kötülü?ünü söylerse bu, Allah??n emriyledir. K?zg?nl???na, heva ve hevesine uydu?undan de?il. Onlar kötülü?e tahammül ede ede tabiatlar?n?öldürdüler. Art?k onlardan bir tahammülsüzlük zuhur ederse kendilerinden de?ildir, Allah?tand?r. Can gözü aç?k olan kâmil sana söyle derse güzelce, edeplice söyle. Fakat az söyle, sözü uzatma! Uzat diye emrederse yine emre uy, utanarak söyle.? (Mesnevi, 771) Lokman Suresinin 19. Ayeti ise ya?ant?m?za ayna tutmas?aç?s?ndan önemlidir: ?Yürüyü?ünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.? Büyük ?air Kaygusuz Abdal??n en güzel ?iirlerinden birisi yine ?öyledir: ?Edepli ol can isen / Hakk?bil insan isen / Mü?tak-?sultan isen / var edep ö?ren, edep.? Kimsenin hakk?na girmemek, nankörlük etmemek, büyüklenmemek nas?l edebin i?aretleriyse, az konu?mak, az yemek ve az uyumak da yine edebin i?aretleridir. Do?ru hal üzerinde olmak, Peygamberimizin deyi?iyle, dinimizin esas?olan güzel ahlâktan ba?ka bir ?ey de?ildir. Onun bir di?er ad?da Habib-i Edip?tir, yani Allah??n edepli sevgilisi. Kendisi dürüstlükten bir an ayr?lmam??, her hareketiyle yumu?akl?kta ve yüce gönüllülükte bize örnek olmu?tur. Bize dü?en gönlümüzü onunki kadar temiz tutmak, ibadetlerimizde ve ya?ant?m?zda onun gibi olmaya çal??makt?r. Hazreti Mevlânâ ileriyi görebilen, kemalat yolunda ilerlemekte olan ki?i ile ferasetsiz ki?inin hayat?n? Mesnevisinde kat?r ve devenin hâline benzeterek ?öyle anlat?r. Kat?r deveye; ?Ey yolda?, dedi. Yoku?ta ve dar yolda bile güzelce gidiyorsun; hiç dü?üp kapaklanm?yorsun. Ben ise
53
C. Zeynep KAPLANTA?
54
55
Mutrib'ten Na?meler... Bana bir hal oldu dostlar,
Sen benim a?k?m?n gonca gülüsün Hu,
Can ?arab?ndan içmi?im.
Mana alemimin tek dilberisin Allah.
Art?k ne yerim var ne yurdum,
A?k?Mevlana'da buldum ben seni,
Kendimden geçmi?im.
?man ile sevdim nur Muhammed'i Allah.
Ey mutrib dur dur ne olur,
?ki alem sensiz bo?tur bana illa Hu,
Bir nefes benimle ol.
Mevlana'ma Mevla'ma ikrar verdim Allah.
Hani ba??m aya??m,
?llallah illallah nur Muhammed sallallah,
Nerdeyim ne haldeyim.
?eyhim Allah k?blegah Hu,
Ey mutrib durma ne olur,
Hu Allah Hu Allah...
Çekme elini deften, Daha vur daha vur, Hu Hu Hu... HAZRET?MEVLANA
HASAN DEDE
55
Mutrib'ten Na?meler...
56
57
57
58