editörden
Selim ÇAVUfi Matematik Bölümü 4. S›n›f selimcavus@gmail.com
Kelebek Etkisi Devam filmi ile ikincisi de çekilmifl olan Kelebek Etkisi (Butterfly Effect) filmini duymuflsunuzdur. Geçenlerde bilgisayar›n bafl›nda otururken bir web sayfas›nda bu film ismi ile karfl›lafl›nca derinlemesine bir araflt›rma dürtüsü uyand› içimde. Bu kelebek etkisi kavram›n›n ne anlama geldi¤ini merak ettim. Karfl›laflm›fl oldu¤um sonuçlar çok flafl›rt›c›yd›. Çünkü Kelebek etkisi teorisi flunu söylüyordu ; ‘’1963 y›l›nda Edward N. LORENZ isminde bir bilim adam› araflt›rmalar›nda, atmosferde meydana gelen de¤ifliklikler ile ilgili hesaplamalar yaparken rakamlarda sadece 1/1000 oran›nda yani ‘’1 kelebe¤in kanat ç›rpmas›ndan meydana gelecek rüzgar kadar bir de¤ifliklik yapt› ve flunu gördü: ‘’Amazon ormanlar›ndaki küçük bir kelebe¤in kanat ç›rpmas› Avrupa’da f›rt›na kopmas›na sebep olabilir. ‘’ Bu çok uçuk gibi gözüken ifadenin matematiksel olarak ç›kar›mlar› ve olay› ispat edebilecek kan›tlar bu teorinin gerçekle¤ine olan inanc›m› artt›rd›.
Ve flunu düflündüm; Ben de bir kelebek etkisi b›rakabilir miyim acaba bu hayattan göçüp giderken. Ve sonra 8 kiflinin kanat ç›rpmas› ile meydana gelen bu dergi bir kelebek olabilir mi acaba diye kendi kendimize sorduk. Bizler en az bir kelebe¤in kanat ç›rpmas› kadar bir etki b›rakabilirsek kendimizi çok mutlu sayaca¤›z. Bu kanat ç›rp›fllar›m›zda bizlere yard›mlar›n› esirgemeyen ekibimizden muhabir arkadafllar›m Aybike Dönmez, Elmas Çal›fl ve özellikle Efe S›v›fl’a, pazarlama departman›nda çal›flan Arthur Odekov, Pervin Çatalbafl ve de Elturan Gas›mzade arkadafllar›ma, derginin son haz›rl›k çal›flmalar›nda bizlere yard›m eden Semra Y›lmaz ve Emre Aktepe’ye teflekkürü bir borç biliyorum. Ve son olarak bizleri sab›rla ve anlay›flla karfl›layan Kariyer Planlama Ailesine sonsuz teflekkürler. Bu dergi; flu hayatta bir kelebek etkisi b›rakma hayaliyle dahi olsa projeler gerçeklefltirmeye çal›flan ‘’En 205141020525102616192314 güzel proje sahiplerine’’ ithaf olunur. Afla¤›da hala çok yer var.
GENÇ KAR‹YER Fatih Üniversitesi Kariyer Planlama Merkezi Dergi Grubu Ad›na Sahibi Rektör: Prof. Dr. O¤uz BORAT Dergi Sorumlusu Hasan U⁄UR Proje Sorumlusu Orhan EKE Gülay GECU BAYAZ Araflt›rma Koordinatörü Efe SIVIfi
Say›: 4 Genel Yay›n Yönetmeni Selim ÇAVUfi Pazarlama Koordinatörleri Elturan GASIMZADE Arthur ODEKOV Pervin ÇATALBAfi Yay›n Kurulu Aybike DÖNMEZ Elmas ÇALIfi Semra YILMAZ Emre AKTEPE
Adres: Fatih Üniversitesi 34500 Büyükçekmece / ‹stanbul Tel: 0212 866 33 00 / 4022 Web: http://kariyer.fatih.edu.tr e-mail:genckariyer@fatih.edu.tr Grafik-Tasar›m: SGSM 0216 522 08 00 Bask›:
Yaz› sahiplerinin izni olmaks›z›n kaynak gösterilerek dahi al›nt› yap›lamaz. Yay›nlanan ilanlar›n sorumlulu¤u ilan sahiplerine aittir.
2
Genç Kariyer / 2007
içindekiler ‹fl Görüflmesine Giderken
Siyah Giyin 4 Genel Müdür Yard›mc›s› Oldu Ama Hala Yolun Bafl›nda
Kütahya fieker Fabrikas›’nda Genel Müdür Yard›mc›l›¤› görevini yürüten ‹rfan DURMUfi Fatih Üniversitesi Uluslararas› ‹liflkiler mezunlar›ndan. Afla¤›da zevkle
10
Au-Pair program› 18-26 yafl aras›ndaki farkl› ülkelerden gelen gençlerin ‹ngiltere ve ABD’ de 1 yada 2 y›l boyunca aileler yan›nda yaflamalar›na olanak tan›yan eflfliz bir kültürel de¤iflim program›d›r.
Üniversite Gençli¤i Lost ‹zlemek için Finalleri Ask›ya Al›yor
Anadolu’da bir söz vard›r “Kifliler k›yafetleriyle a¤›rlan›r, bilgisiyle u¤urlan›r‘’ diye. Geçmiflten günümüze halen süregelen bu anlay›fl; içinde bulundu¤umuz birçok ortamda karfl›m›za ç›kmaktad›r. Misafirli¤e gitti¤imiz bir ev toplant›s›ndan tutunda, hergün gidip geldi¤imiz okulumuza kadar sürekli bu döngünün içerisinde yer al›r›z.
22
4 6 12
Amerika ve ‹ngiltere’ye Bebek Bak›c›s› 14 Olarak Gidin. Herfleyin yolunda gitmesini istedi¤imiz, hayat›m›z›n belli noktalar›nda iflin içinden ç›kamad›¤›m›z zamanlar olur. Ajandalar› doldurur, unutmak istemedi¤imiz fleyleri cep telefonlar›m›z›n alarmlar›n› kurar ....
Prof. Dr. Mustafa Dilber
fiansl› bir gençli¤im oldu. Neden flansl›; varl›kl› bir ailenin çocu¤u olarak do¤dum. 1940’ta do¤dum. Harp y›llar›, ama pek bir s›k›nt›s›n› çekmedim. Tekstil firmas› sahibi
Mehmet Altan Röportaj› Harvard Üniversitesi’nde Nas›l Ö¤retim Görevlisi Olunur?
okuyaca¤›n›z röportajda ‹rfan Durmufl’un dur durak bilmeyen bir çal›flma gayreti...
‹fl Görüflmesine Giderken Siyah Giyin
16 18 20 23 38 40 45
Ey ‹nsan Kendini Bil Lojistik Sektörüne mi Girsek? Burçlar ‹nsanlar›n Mesle¤ini Belirliyor Dolapdere Big-Gang Röportaj› A¤lama Ne Olur! Kadir Çöpdemir Röportaj› STEVE JOBS’un Baflar›s›zl›klarla Dolu Hayat Hikayesi
49 51 52 58 60 64 65 68 70 71
Teknoloji Hatt› Web sayfas› tan›t›m› Kariyer’in Merkezine Yolculuk Gençtival P›nar K›l›ç Röportaj› Kariyatür fiiddete Karfl› Merhamet ‹kinci fians› Kaç›rmay›n Kitap Tan›t›m› Müzik Kutusu
bir aile. ‹yi bir özel okulda okuttular, ...
28 Kaya¤›n Yeni Cazibe Merkezi Kartepe
Kartepe’de kar keyfi!!! Kar bize gelmedi biz kara gittik. Malum arkadafllar, dünya küresel ›s›nman›n esiri olmufl durumda biz de bundan nasibimizi ald›k..
56
Ocak ay› kars›z olan bir k›fl geçti.
Genç Kariyer / 2007
3
kariyer rehberi
Selime PURDE Matematik Bölümü 4. S›n›f
‹fl Görüflmesine Giderken
Siyah Giyin nadolu’da bir söz vard›r ‘’Kifliler k›yafetleriyle a¤›rlan›r, bilgisiyle u¤urlan›r‘’ diye. Geçmiflten günümüze halen süregelen bu anlay›fl; içinde bulundu¤umuz birçok ortamda karfl›m›za ç›kmaktad›r. Misafirli¤e gitti¤imiz bir ev toplant›s›ndan tutunda, hergün gidip geldi¤imiz okulumuza kadar sürekli bu döngünün içerisinde yer al›r›z. Her gün karfl›lafl-masakta, hepimizin bir gün mutlaka tecrübe edece¤i ifl görüflmeleri de buna bir örnek olarak verilebilir. Bir çok gazete ilan› okuyoruz. Örne¤in;“ üniversite mezunu, en az iki dil bilen, tak›m ruhu tafl›yan, grup çal›flmalar›na yatk›n, prezentabl bayan eleman aran›yor” fleklinde.
A
4
Genç Kariyer / 2007
Prezentabl dilimize Frans›zca‘dan girmifl bir kelime olup “sunulabilen” anlam›n› tafl›maktad›r. ‹fl dünyas›nda bu kelime biraz daha farkl› bir boyuttad›r. Kelimeyi bu anlamda tan›mlamak gerekirse prezentabl için; eli yüzü düzgün, güzel ve bak›ml› çal›flan yada eleman tan›m› yap›labilir. Peki nas›l presentabl olunabilir yada giydi¤imiz k›yafetlerde kulland›¤›m›z renkler ne anlama gelir sorusu akl›m›za tak›labilir. Yapm›fl oldu¤umuz araflt›rmada giydi¤imiz k›yafetten kulland›¤›m›z fular yada kravattaki renklere kadar o kadar ilginç bilgilere ulaflt›k ki eminim okurken siz de flafl›racaks›n›z. K›yafetlerimizde kulland›¤›m›z renklerin kiflili¤imizi yans›tan renkler oldu¤u da bir gerçektir. Ve k›yafet seçimle-
kariyer rehberi
Bu renk kan bas›nc›n› ve nab›z rinde kulland›¤›m›z renkler bizim ruh oran›n› yavafllat›r.Sezgi gücünün dünyam›z›n birar aynas› hükmündekarmafl›k zihinsel becerilerin de dir adeta. Örne¤in Sar›: Sar› k›yafetsimgesidir. ler kifliye enerji verici olarak adland›Üniversite mezunu, en K›rm›z› ise her ortamda hayat r›l›r. Öte yandan dinlendirici bir renk az iki dil bilen, tak›m ve enerji verir.Birçok insan›n ilk olan Yeflilin insanlar üzerinde yat›flt›ruhu tafl›yan, grup tercihlerinden biridir.En domir›c›, sakinlefltirici bir etkisi vard›r. Bilnant ve dinamik renk olarak bilihassa mavi ile kar›flt›r›lm›fl yeflil pasif, çal›flmalar›na yatk›n, nir.Romal›lar ve Spartal›lar sasinirli, ve tansiyonu olanlar› yat›flt›r›r. prezentabl bayan elevafllarda motivasyon sa¤lamak Öte yandan güven duygusunu da anman aran›yor için k›rm›z› renkte bayraklar kullatan yeflil bankalar›n en çok tercih lan›rlard›. etti¤i renkler aras›nda gelir. Kahverengi to¤ra¤›n ve bereSosyalli¤i ve iyi huyluluk özelli¤ini ketin simgesidir. Kahverengi haartt›ran renk olan turuncu hayat› dareketi h›zland›r›r.Bu rengi seven insanlar fiziksel olarak ha mutlu alg›lamay› sa¤lar.Sinir sistemi gergin olanlar›n çok duyarl›d›rlar,tenleri çok hassast›r ve sinirleri mükemturuncu rengi kullanmalar› tavsiye edilir.Çünkü bu rengin meldir. tüm tonlar› depresyona karfl› bir ilaç etkisindedir.Ayr›ca Beyaz sa¤l›¤›n, yeni bafllang›çlar›n ve bar›fl›n rengidir. turuncu renk güveni ,cesareti ve iletiflimi kuvvetlendirdi¤i Bar›flç›l, uzlaflmac›, do¤rucu ve rahat davranmay› simgeiçin psikolojik olarak insan› yaflama motive eder. ler.Beyaz›n sa¤l›¤›na inanan kifliler ayd›nl›¤› seven, okuSiyah renk ise a¤›rbafll›l›¤›n ve soylulu¤un ifadesi oldumay›, düflün- meyi ve yorumlamay› seven kiflilerdir. ¤u kadar,flaflk›nl›¤› ve üzüntüyü de temsil eder. Baz› külRenklerin insanlar üzerindeki etkisi yada karakterlerine türlerde bilgeli¤in rengi olarak kabul edilen siyah› seven göre kiflilerin seçti¤i renkler ispatlanm›fl bir teori olmasa kiflilerin ifl hayat›nda baflar›l› olduklar› gözlemlenmiflda ilk izlenim edinebilmek için hayli etkili olabilecek bir tir.Çünkü siyah ayn› zamanda güç ve otorite simgesidir. araçt›r. Pembe ise yaflam dolu ,mükemmel ve Böyle düflünüldü¤ü zaman renk tercihlerine göre kiflileenerji veren bir renktir.Koyu pemrin hakk›m›zda sahip olacaklar› düflünceler bizlerin tercih be ;insanlar aras›nda enerji etti¤i renkler ile olacakt›r.‹fl görüflmelerinde do¤ru seçilde¤iflimini sa¤lar. mifl renklerle ve etkili bir konuflma ile bu büyük sorun Mavi renk deniz ve mutlaka hallolacakt›r. gökyüzünü ça¤r›flt›r›r.
Genç Kariyer / 2007
5
s›rad›fl› kariyer
Efe SIVIfi ‹flletme Bölümü 2. S›n›f efesivis@hotmail.com
“Türkiye yeni ça¤› bir sanayi döneminin anlay›fl›yla kavrayam›yor” Mehmet ALTAN -YAZAR 6
Genç Kariyer / 2007
s›rad›fl› kariyer
Kimileri, mensubu oldu¤u aile ya da içinde bulunduklar› ortam nedeniyle belirli bir misyonla dünyaya gelmifltir, bir fleyleri de¤ifltirmek, baz› tabular› y›kmak isterler. Fikirleriyle toplumu uyand›r›p, insanlar› baz› fleyleri sorgulamaya yönlendirirler. Mesailerini genelde en yak›n arkadafllar› olan masalar›yla geçirirler. Masalar çok önemlidir. Bu masalardan gün boyu telefonla Ntv, Habertürk, CNN Türk gibi televizyon kanallar›na ba¤lan›p gündemi de¤erlendirirken, bir yandan sonraki günün köfle yaz›lar›n› yetifltirmeye çabalarlar. Kalan zamanlar›nda üniversitelerde dersler, konferanslar yoluyla gençlerin gidiflat›na kendilerince yön vermeye çal›fl›rlar. Akflam canl› yay›nlar› vard›r, televizyon programlar› bafllam›flt›r, ne var ki onlar›n hayranlar› ve fan klüpleri yoktur. Anne-babalar çocuklar›na, topçu-popçu olma hayallerinden vazgeçip, okuyarak, kafaya bilgi koyarak da ünlü, popüler ve aranan biri olunabilece¤i konusunda hep onlar› örnek gösterirler. Mehmet Altan huzurlar›n›zda. Perde aç›l›r… Efe : Türk gençli¤i ne durumda? Bizim kufla¤›m›z› nas›l görüyorsunuz? Gençlerin gidiflat›ndan, de¤er parametrelerinden memnun musunuz, gelece¤e dair umutlu musunuz? Milenyum kufla¤›, gelece¤in baflar›l›, donan›ml›, kalifiye, iflini iyi yapan insanlar›na dönüflecek mi? E¤er bir k›yaslama yapmak gerekirse sizin kuflakla bizimki aras›nda ne gibi benzerlikler ve farkl›l›klar var? Mehmet Altan: Bir önceki kuflak bir sonrakini kendi de¤er yarg›lar›yla yarg›lar ve genellikle de be¤enmez, halbuki burada söz konusu olan, be¤enme ya da be¤enmeme de¤il, de¤iflen koflullar›n analizidir. Bu yeni ça¤ bir h›z ça¤›, bizimki bu kadar h›zl› bir ça¤ de¤ildi.
Derinlik daha önemliydi. Ben bu gençli¤i bize göre çok farkl› olarak tan›ml›yorum ve ça¤›n de¤iflimiyle, h›z›n esas al›nmas›ndan dolay› gençli¤i bir televizyon ekran› gibi çok h›zl›, ak›flkan, de¤iflken, renkli ama s›¤ olarak de¤erlendiriyorum. Onlar bu özellikleriyle hayat› kendi istedikleri gibi oluflturacaklar, kendi yolunu yapacaklard›r. Efe : Umutlusunuz yani… Mehmet Altan: Gençlikten ve gelecekten umutsuzluk söz konusu de¤il fakat eski al›flkanl›klar›n olmad›¤›, çok büyük de¤iflikliklerin yafland›¤› bir yeni dönemi yafl›yoruz. Gençli¤i yarg›lamak yerine onlar› anlamak laz›m. Genç Kariyer / 2007
7
s›rad›fl› kariyer
Efe : Gündemde olan bir baflka Efe : E¤itim sistemimiz konu, bikini meselesi. Bikinili konusunda küçük yafllardan mankenlerin afifllerinin, flehir beri içine sokuldu¤umuz, at ‘’Bizim e¤itimimizden, içindeki baz› büyük binalar›n ön yar›fl›, s›nav ortam›, ezbere yüzlerine ve otobüs duraklar›na yönelik e¤itim sistemi, ö¤renime dayal›, as›lmas›na bir reklam sansürü dünyadaki ilk 2000 üniveryetenekli, kapsaml›, getirildi. Gerekçeler “genel site içinde hala bir Türk ahlak› bozar”, “trafik kazalar›na üniversitesi olmamas› gibi dünyan›n her taraf›nda sebep olur” gibiydi. Özetle flunu unsurlar size felaket sinyalhayat›n› kurabilecek bir sormak istiyorum; Türkiye’de bir leri vermiyor mu? demokrasi eksikli¤i var m›? Mehmet Altan: Türkiye bu çocuk yetiflmez’’ Mehmet Altan: Var. Demokrasi anlamda çok zor ve a¤›r de¤iflen, hatta de¤iflmeyen bir ülke. Bu yok, kültürü de yok, üremiyor da. e¤itimin bugünkü yap›s›, dünyaEsas mesele budur. Türkiye, bütün da bir önceki ça¤a göre kamplar› benzeflenlerden ibaret ayarlanm›fl yani Türkiye yeni bir toplum istiyor. Türkiye, ça¤› bir sanayi döneminin anlay›fl›yla kavrayam›yor. benzeflmeyenlerin kendilerini bir flekilde rahatlatt›¤›n›, Dünyada, sanayi devrimine ait bir örgütlenme var, benzeflmeyenlerle demokrasi oldu¤unu, benzeflmeyenAmerika’da insanlar› üniversiteye ald›klar›nda hemen lerle beslendi¤imizi, benzeflmeyenlerle eksiklerimizin bölüm seçimi yapt›rm›yorlar, ilk iki sene ö¤rencilere bir giderildi¤ini kabul etti¤inde, bunu içine sindirdi¤inde, temel e¤itim veriliyor daha sonra bölüm seçimine bunu gerekli ve önemli gördü¤ü vakit demokratik bir gidiliyor. Türkiye’de ise, özel olarak devlete adam ülke olacakt›r. Ama flimdi esas istenilen fley benzeflme. yetifltirmeye yönelik bir e¤itim sistemi var. Yani buradaki bir ö¤renim de¤ildir, memur ruhuyla, ideolojik ‘’‹lkokul 4’ten terk bir toplumuz’’ bir formatlamad›r. Onun için bizim e¤itimimizden, Efe : Ülkemizde insanlar, bir fikrin ideolojisini enine ö¤renime dayal›, yetenekli, kapsaml›, dünyan›n her boyuna ölçmeden, bilmeden, etraftan, sokaktan duytaraf›nda hayat›n› kurabilecek bir çocuk yetiflmez, duklar›yla hemen kutuplafl›yorlar. Bunun bir örne¤i devlet memuru olabilecek düzeyde, sorgulamayan, Koç Üniversitesi’ndeki Genç Bak›fl program›nda itaat eden bir birey, hatta birey bile de¤il, itaatkâr bir yafland›. Bu problem nerden kaynaklan›yor? Az m› kitap kul yetifltirmek amaçlan›r. Do¤al olarak da gençlerin okunuyor, iflin kolay›na m› kaç›l›yor? can› çok s›k›l›yor. Hem ça¤›n gereklerine uymuyorsun, Mehmet Altan: Bilgisizlikten, kesinlikle bilgisizlikten. hem de özel olarak Türkiye’nin format›n› çocuklar›n Teknik bir konuyu izlemek yerine, siyasi bir söylem verüstüne yüklüyorsun, dolay›s›yla çocuk iki kere s›k›l›yor. mek ye¤leniyor. Çünkü siyaseten laf söylemek çok kolay, yani bilgisiz herkesin, rahatl›kla siyaseten bir fikri Efe : Türkiye’nin çok önemli sorunlar› var, bunlar›n olabiliyor. Hâlbuki öbürküsü, internete gireceksin, en çarp›c›lar›ndan biri de iflsizlik, fakat Türkiye’de okuyacaks›n, araflt›racaks›n, kovalayacaks›n, k›yaslayacaks›n. flu anda tart›fl›lan meseleler, laiklik, irtica ve rejim tehlikeleri. Karn› aç bir toplumun laiklik veya rejimEfe: Tembellikten mi kaynaklan›yor yani? le ilgili herhangi derdi olamaz zira öncelikli amac› Mehmet Altan: ‹lkokul 4’den terk bir toplumuz. Yani karn›n› doyurmakt›r. Buradan yola ç›karak niçin biz bütün toplumun okudu¤u y›llar› toplay›p böldü¤ün iflsizlik oran›n› nas›l düflürece¤imizi konuflmuyoruz vakit, ilkokul 4 gibi bir sonuç ç›kar. ‹lkokul 4’den terk bir da halen bambaflka konular›n içindeyiz? Bir suni adam, bir bilgi temelli konuflma m› yapar, yoksa gündem yarat›lmaya çal›fl›l›yor mu? kafadan at›p, kendi duygusunu, korkular›n›, yersiz, Mehmet Altan: Bu dedi¤in Ankara’n›n iktidar kavzamans›z, anlams›z, niteliksiz olarak hapfl›r›r m›? Tabii galar›d›r. Yani cami efrad›yla k›flla efrad›n›n kavga etti¤i ki ikincisi bu adam›n do¤as›na daha uygun geliyor. gibi bir durum var. Bu Ankara’da kim iktidar olacak kavgas›d›r. Türkiye’nin gündeminin çok d›fl›ndaki suni sorunlard›r. Söyledi¤in gibi Türkiye’nin gündemi baflka, Ankara’n›n gündemi baflka. Ankara’y› saray olarak kabul edebilirsin, Türkiye’den kopuk bir saray için kavgalar›n gündemidir bu. Bunlar, hayat›n içinde olmayan, fakat birbirlerini iktidardan uzaklaflt›rmak, ülke egemenli¤inden uzaklaflt›rmak için yarat›lm›fl suni kavramlard›r. Sokaktaki ortalama insan›n gündemi bunlar de¤il.
8
Genç Kariyer / 2007
Efe : Çözüm nedir? E¤itim seviyesini mi yükseltece¤iz? Mehmet Altan: Evet ama ben gerçek bir e¤itim sisteminden bahsediyorum. Devletin ideolojisini çocuklara enjekte etmenin ad› e¤itim olamaz. Ö¤renimi, yeryüzünün her taraf›nda, nitelikli olarak, kendi iflini, önünü, kazanc›n› ve rekabetini oluflturabilecek bir sistemin etraf›nda yeniden dokumak laz›m. Bir de tabii bu
s›rad›fl› kariyer
yalanc›l›¤›n, bu palavrac›l›¤›n do¤ru olmad›¤›n› ifade eden bir kriter laz›m. Koç Üniversitesi’ni hat›rlatt›n, hiç kimse Kopenhag Kriterleri’ni bilmiyordu ama herkes AB’ye karfl›yd›. Bu fazla bir cehalet. Efe : Avrupa Birli¤i’ne üyeli¤inin Türkiye’ye getirece¤i, siyasal ve sosyal yükümlülükler, getireceklerini götüreceklerini genel bir çerçevede de¤erlendirir misiniz? Mehmet Altan: Türkiye’de bireylerin yeryüzü standartlar›nda özgür ve zengin olmalar› gerekmektedir. Bugüne kadar yap›lanlar, 171 ülke aras›nda Türk insan›n›n 92. s›rada, standartta bir hayat yaflamas›n› sa¤layabilmifltir. Ama mesela Yunanistan, 24. s›radad›r. 300 ayr› kriterle tartt›¤›n›z vakit, Türkiye’nin vatandafl›n›n hayat standard›n›n çok düflük oldu¤unu görürsünüz. AB üyeli¤i, bu düzeyde yaflayan insanlardan hiçbir fley götürmez, onlar›n iyi yönetilmesine, mutlulu¤unun, refah›n›n, özgürlü¤ünün artmas›na, sebep olur. AB, yönetenlere ”‹nsanlar›n›z›, lay›k olduklar› bir yönetim seviyesine çekin” diyor. Bugün bir AB olmasayd›, biz kad›nlar›m›z› öldürüp, öldürenlere ceza indirimi yapan bir ülke olmaya devam edecektik. Bir tek ay›p bile yeter. Türkiye’nin de¤iflimini, dönüflümünü, olgunlaflmas›n›, kendi komplekslerinden ar›nmas›n›, zenginleflmesini ve özgürleflmesini, bireyine insan›na sayg›y›, toplumunun rahatça, fikir özgürlü¤ü içinde tart›flabilece¤i bir süreci AB ile yafl›yoruz. O olmad›¤› vakit bunlar›n hiçbiri olmaz. Efe : Son sözünüz? Mehmet Altan: Dünya vatandafl› olmak çok önemli. Dünya Türkiye’den ibaret de¤il, biz günefl sistemi içindeyiz, günefl sistemindeki 10 gezegenden birinin üstündeyiz, dünyada alt› milyar insan var, gençler küreselleflmeyle birlikte o 6 milyar insan›n birlikte yaflayaca¤› bir yere do¤ru gidiyor, bunun bugün külfetleri, sorunlar› da çok. Bunlar her dönüflüm s›ras›nda olan fleylerdir, fakat o devrim tamamland›¤›nda getirisi çok büyük olur. Gençli¤in sadece Türkiye’de hayat kur-
mak üzerine de¤il, dünyan›n her taraf›nda, bu gezegenin her yerinde yaflam kurabilecek bir genifl ufukla ve öyle bir e¤itim, öyle bir beceri, öyle bir yarat›c›l›kla hayata bakmalar›n› diliyorum. Dünya, Türkiye’den ibaret de¤il, hepsi dünya vatandafl› olarak yaflayacaklar, bunun gerektirdi¤i donan›ma bir an evvel özen göstermelerini ve kendilerini yetifltirmelerini öneririm.
MEHMET ALTAN ile KISA KISA Bugün masan›z›n bafl›na oturdu¤unuzda akl›n›za gelen ilk fley neydi? Günlük program›m› eksiksiz tamamlay›p, “ohh” diyebilece¤im ana ulaflmak. Masan›zda olmazsa olmaz 3 fley? ‹çi dolu çay barda¤›m, kalem- k⤛t ve art›k bilgisayar. Masan›zda en çok neyin bulunmas›na dayanamazs›n›z? O s›rada ihtiyac›m olmayan, fakat daha evvel bana laz›m oldu¤unu düflündü¤üm ka¤›t ve kitap kalabal›¤› Bu masa bafl›nda ç›kan en gurur verici ifliniz? Bugünkü faaliyetlerimin toplam›nda bir gurur vericilik var ise o. Masan›z› sizin d›fl›n›zda en çok kim, hangi amaçla kullan›r? Asistan›m Murat her türlü çok amaçl› kullan›r, her türlü halt› bu masadan çevirir. Masan›zdan ne al›n›rsa çok sinirlenirsiniz? Benim tertip etti¤im her hangi bir çal›flma al›n›r veya yeri de¤ifltirilirse çok sinirlenirim. Çünkü masa, insan›n kendisi demektir, yani benim bilinçli veya bilinçsiz çal›flmalar›m› yaparken oluflturdu¤um formun de¤iflmesi beni çok sinirlendirir. Hemen flu anda masa takviminizi ç›kar›p gelecek cuma günü yapman›z gerekenleri okur musunuz? Sabah, bir kongre için Antalya’ya gidiyorum akflam›nda televizyon program›m için tekrar ‹stanbul’day›m. Masan›z›n üstüne b›rak›labilecek en güzel not? “Seni Seviyorum” En büyük lüksünüz? Kalmad›. Kendime ait zaman yeterli. Favori müzik tarz›n›z? Tüm müzikleri dinliyorum fakat son zamanlarda ifltahla ve açl›kla arad›¤›m fley, klasik müzik. Kendinizle özdefllefltirdi¤iniz bir kitap kahraman› var m›? Hay›r, hayata hiç öyle bakmad›m veya bunu özdefllefltiremeyecek kadar ihtiyar›m. Bir kitab›n içine girip, oradaki hikayeye bir gün boyunca dahil olabilseydiniz, bu hangi kitap olurdu? Lermontov - “Zaman›m›z›n Kahraman›”
Genç Kariyer / 2007
9
mezun profili
Mezunlar Ofisi
Genel Müdür Yard›mc›s› Oldu
Ama Hala Yolun Bafl›nda Mezunlar Ofisi 10
Genç Kariyer / 2007
mezun profili
Kütahya fieker Fabrikas›’nda Genel Müdür Yard›mc›l›¤› görevini yürüten ‹rfan DURMUfi Fatih Üniversitesi Uluslararas› ‹liflkiler mezunlar›ndan .Afla¤›da zevkle okuyaca¤›n›z röportajda ‹rfan Durmufl’un dur durak bilmeyen bir çal›flma gayreti içerisinde oldu¤una sizler de flahit olacaks›n›z.
Fatih Üniversitesi mezunu olman›n size getirdi¤i avantajlar nelerdir?
Üniversite e¤itiminiz boyunca herhangi bir iflte çal›flm›fl m›yd›n›z? ‹lkokul 1.s›n›ftan üniversite son s›n›fa kadar bütün okul y›llar›mda özellikle yaz tatillerinde çal›flt›m. Üniversite y›llar›nda yaz aylar›nda ;Marmaris ‹çmeler’de bulunan bir otelde yöneticilik yap›yordum. Bunun yan›nda okul döneminde de mermer sektöründe faaliyet gösteren birkaç firman›n yurtd›fl› yaz›flmalar›n› gerçeklefltirdim. Anlayaca¤›n›z hep çal›flt›m ,ama büyük zevk alarak yap›yordum bütün bunlar› .
Elbette büyük ifller büyük düflünmekle gerçekleflir. Baflta da söyledi¤im gibi ben daha yolun çok bafl›nday›m .Daha benim için ç›k›lacak çok merdiven oldu¤unu biliyorum .Önemli olan benim için bu basamaklar› sa¤lam ç›kmak. Fatih Üniversitesi bana bunu ö¤retti .Herfleyden önce büyük düflünmek zorundayd›m .Ailenin okuyan tek çocu¤u olmak sorumlulu¤umu çok art›rm›flt› ve ben sadece gere¤ini yap›yorum.
Kariyer yolculu¤unuzu bize anlat›r m›s›n›z? ‹lk orta ve liseyi Elaz›¤’da okudum. En büyük hayalim okuyup çevremdeki insanlara yard›mc› olmakt›.Bu yüzden okumay› çok seviyordum sonra hayat›m›n dönüm noktas› olan üniversite y›llar› bafllad›. Üniversitede farkl› ortamdan farkl› kiflilerle tan›flma imkân› buldum. Ama hiçbir zaman Elaz›¤’dan kopmad›m. Öyle ki ço¤u zaman Elaz›¤- ‹stanbul aras›nda mekik dokudum .Sonra ilk deneyimler olufltu okul y›llar›nda bunlarla olan iyi iliflkilerimi hep diri tutmay› baflard›m. Sadece ifl hayat› de¤il, akademik anlamda da kendimi gelifltirmem gerekti¤inin fark›nda oldu¤um için bir taraftanda master›m› tamamlamaya çal›fl›yorum .Bunun yan›nda bas›ma haz›r halde bekleyen iki tane de kitap haz›rlad›m bugün buraday›m ama daha yolun çok bafl›nday›m…
Herfleyden önce iyi bir insan olmamda çok büyük katk›s› oldu üniversitemin. Bana insan iliflkilerimin daha sa¤lam olmas›n› sa¤lad› .Üniversitede birçok yabanc› dil ö¤rendim, kendimi çok flansl› say›yorum. Fatih’li olman›n çok büyük bir ayr›cal›k oldu¤unu insan zamanla anl›yor. Uluslararas› iliflkiler bölümünden bir fabrikan›n genel müdürlü¤üne... Okul hayat›n›z boyunca hiç böyle bir iflte çal›flaca¤›n›z› düflünmüfl müydünüz?
Fatih’ten akl›n›zda kalan güzel an›lar nelerdir? Üniversitemde geçen 5 y›l›n tamam› haf›zamda silinmemek üzere duruyor. O kadar güzel anlar yasad›mki hangisini anlatay›m. Üniversiteye her geldi¤imde yeni bir yere geldi¤imi düflünürdüm hep .Asl›nda ayn›yd› ama, farkl›yd› benim için hep yeni hep güzel en çokta bazen etkinlikler aras›nda seçim yapamamam s›k›nt›ya sokard› beni. Öyle ki ayn› anda çok kaliteli iki farkl› konuflmac› yâda siyasetçi gelebiliyordu üniversiteye .Bu zorluyordu beni seçim yapmamda ‹fl hayat›ndan k›sa bir süre sizi ö¤rencilik y›llar›na döndürsek neler yapm›fl olmak isterdiniz? Üniversitede olup flimdi yeniden hocalar›mdan ders dinlemek isterdim .Çok kaliteli hocalar›m›n emeklerini unutmad›m. Hepsine buradan sonsuz sayg›lar›m› iletiyorum… Bir de kampüse kendi arabamla gitmek isterdim ama yok yok Çakmakl› güzeldi ? Ö¤renci arkadafllara önerileriniz, söylemek istedi¤iniz birfleyler var m›?
“Bas›ma haz›r halde bekleyen iki tane de kitap haz›rlad›m; bugün buraday›m ama daha yolun çok bafl›nday›m…”
Bafltan belirteyim Fatihli olmak gerçekten büyük avantaj. Çünkü e¤itim kalitesi yüksek ve gelece¤i çok parlak bir üniversitede okuyorlar. Özellikle hocalar› çok kaliteli. Bunun yan›nda kendilerini s›n›rlamas›nlar. Bilgiye, teknolojiye aç›k olsunlar. Kesinlikle çok okusunlar ama her daldan, mutlaka farkl› fleyleri .Ö¤renmeye kapatmas›nlar, kendilerini farkl› ifl kollar›nda çal›flabilecek flekilde yetifltirsinler .Donan›ml› olabilmek çok önemli . Teflekkür ederim.
Genç Kariyer / 2007
11
mezun profili
Mezunlar Ofisi
Harvard Üniversitesi’nde
Ö¤retim Görevlisi Olunur? Nas›l
Medical School, Microbiology and Molecular Genetics bölümünde doktora sonras› çal›flmalara bafllad›m. Yak›n gelecekte kariyerimle alakal› daha güzel sürprizlerle karfl›laflabilirsiniz, burda bu kadar›n› söylemifl olal›m.
• fiu ana kadar ki e¤itim serüveninizden bahseder misiniz? 85 y›l›nda Artvin’in Yusufeli ilçesinde Halitpafla ‹lkokulu’nda bafllad›m e¤itim/ö¤retim hayat›ma. Daha sonra Artvin Anadolu Lisesi’nde orta ve lise ö¤renimime devam ettim. Lise k›sm›n›n son senesinde Artvin Kaz›m Karabekir Lisesi’nde okudum. 1997 y›l›nda ÖSS de (say›sal, eflit a¤›rl›k puan türlerinde) ve yan›lm›yorsam ÖYS de de (Fen, Matematik) Artvin il birincisi olarak Fatih Üniversitesi Kimya bölümünü burslu olarak kazand›m. Yeni aç›lm›fl bir okul olmas› (malum s›navla ilk defa 97’de ö¤renci ald› okulumuz), ayn› zamanda tercih etti¤im bölümün Fen Edebiyat Fakültesi bünyesinde olmas› do¤al olarak çevremden tepkiler almama yol açt›. Vurguyla söylüyorum, Kimya ilmine karfl› ilgim ve Fatih Üniversitesi’nin vizyonuna olan inanc›m bu karar›mda sabit kalmamdaki en önemli etkenlerdi. Ne kadar do¤ru karar verdi¤ime de çokça zaman flahit oldum.
19
“Yak›n gelecekte kariyerimle alakal› daha güzel sürprizlerle karfl›laflabilirsiniz” 2001 y›l›nda University of Iowa’da bafllad›¤›m doktora çal›flmalar›m›, 2005 y›l›nda Rensselear Polytechnic Institute’u doktora derecesiyle tamamlad›m. Hemen akabinde Harvard
12
Genç Kariyer / 2007
• Siz üniversitemizin ilk mezunu olman›z dolay›s›yla üniversitenin kurulufl aflamas›na ve büyümesine flahit oldunuz. fiu an d›flardan bakt›¤›n›zda üniversitemizin 11 y›ll›k geçmiflini de¤erlendirmenizi istesek ne dersiniz? Peki o halde kategorilere ay›rarak bir de¤erlendirme yapal›m. Benim gözümden görünen fleyler gerçe¤i ne kadar yans›t›r bilemem ama en az›ndan bir fikir verir. Kategorilerimiz flöyle olsun: E¤itim kalitesi, tesisler, araflt›rma ve sosyal yaflam. E¤itim kalitesine etki edecek iki önemli unsur var, ö¤renci ve ö¤retim eleman›. Bu iki grubunda ayn› anda kaliteli olmas›yla e¤itim kalitesinde istenilen seviyeye ulafl›l›r. ‹tiraf etmeliyim ki üniversitemizin d›fl›ndan gelen faktörlerin de etkisiyle bu alanda büyük dalgalanmalar oldu bu 11 y›ll›k süreçte. Çok müthifl ö¤renci/ö¤retim eleman› kombinasyonlar›n›n oldu¤u dönemler oldu geçmiflte. Fakat bunlar dedi¤im gibi rastlant› seviyesinde kald›, dalgalanmalar sürekli baflar›n›n gelmesini geciktirdi. Parantez içinde belirtmifl olay›m, ö¤renci kalitesinin iyi olmas›ndan kast›m sadece dereceli ö¤rencilerin bir araya gelmesi de¤il; hevesli, çal›flkan ve birbirleriyle uyumlu ö¤rencilerin bir araya gelmesi. ‹kisi de bir arada olmas› zaten ideal olan durum. Peki flu anda neredeyiz; iyi haberim iyileflme yoluna girilmifl durumda ve az önce bahsetti¤im çalkalanmalar art›k minimum (do¤al) seviyede, kötü haberim henüz istenilen k›vamda oldu¤unu düflünmüyorum, iyileflme trendinin en az bir nesil daha (4-5 y›ll›k lisans süresi) minimum çalkant›larla devam etmesi laz›m bana göre. Laf› çok uzatmadan tesisler meselesine geçeyim. Önce ilk y›llar› flimdiki hal ile karfl›laflt›ray›m; çok muaazzam de¤ifliklikler olmufl, o y›llardaki birçok sorun çözülmüfl, ama anlad›¤›m kadar›yla üniversitenin büyümesiyle yeni sorunlar da baflgöstermeye bafllam›fl. Say› olarak büyüyünce tesisleflme olarak da büyümesi elzem olmufl. Bu anlamda at›lmas› düflünülen güzel fikirler oldu¤unu duydum idarecilerimizden. fiimdi de az önceki konu bafll›¤›nda
mezun profili
oldu¤u gibi gelece¤e referans vererek tesisleflmeyle alakal› akl›ma gelenleri söyleyeyim. Üniversitemizin flu an halihaz›rda bulunan tesisleri kadar daha tesise ihtiyaci var. Akl›ma gelenler: Sosyal tesisin tamam› büyüklü¤ünde ayr› bir binada kurulmufl, bir kütüphaneye ihtiyaç var. Çok amaçl›, kapal› bir spor salonuna ihtiyaç var. fiimdilik en az›ndan iki tane geliflmifl teknoloji merkezlerine ihtiyaç var (mesela; bir tanesi biyoteknoloji araflt›rma merkezi, di¤eri nanoteknoloji araflt›rma merkezi olabilir). ‹çinde sosyal, kültürel ve akademik faaliyetlerin yap›labilece¤i, kantin-yemekhane-al›flverifl binas›n›n d›fl›na ç›km›fl bir sosyal tesise ihtiyaç var. Bunlar benim flimdi akl›ma gelenler. Bak›n, burada vurgulamak istedi¤im birfley var, onbir yafl›nda bir okuldan bahsediyoruz, ihtiyaç olarak söyledi¤im fleyler ilerisi için teker teker halledilmesi düflünülen projeler olarak alg›lanmal›, yoksa niye bunlar yok dersek haks›zl›k etmifl oluruz. Hem zaten ben üniversitemizi ziyaret etti¤im zamanlarda idarecilerimiz bütün bunlar›n bir plan çerçevesinde yap›ld›¤›n› , yap›laca¤›n› ifade ediyorlar. Onlara güvenimiz tam. Üçüncü bafll›¤›m›z araflt›rma, yani akademik çal›flmalar, projeler. Bu konuya derinlemesine girmiyorum. Ülke olarak bile daha yeni yeni araflt›rma alan›nda k›p›rdanmalar yafl›yoruz. Üniversitemizin de bu rüzgar› arkas›na al›p araflt›rmada ivme kazanmas› laz›m. Bu at›l›m›n haz›rl›klar›n› gördü¤ümü söylemeliyim. Çok mutluluk verici bir fley bu. Yaln›z, bu mesele çok geç ve güç meyve veren bir yat›r›m. Sab›rl›, kararl›, özverili ve azimli olmak laz›m. Baflka türlü baflar› sa¤laman›n yolunu bilmiyorum ben. Son konumuz sosyal yaflam. Ben bu hususta hem geçmiflde hem de flimdi birfley söylersem ay›p etmifl olurum. Üniversitemizin sosyal faliyetlerini her zaman takdir ettim, ederim. Düzeyli, anlaml›, zamanl›, e¤lenceli, entellektüel, e¤itici...Ö¤renci kulüplerine ve onlar› orkestra eden, destekleyen yöneticilere/akademisyenlere teflekkürler.
Harvard’da olmak hem kendi kariyerim için hem temsil etti¤im ülkem için, de¤erlerim için onur verici bir duygu • ‹smini duyduklar›nda bütün ö¤renci arkadafllar›n heyecanland›¤› Harvard’da ö¤retim görevlisi olmak nas›l bir duygu? Zor bir soru. ‹lk kabul ald›¤›m zaman, müthifl heyecan duymufltum. fiimdi ise önümde ki daha büyük hedeflere ulaflman›n gayreti benim bulunmufl oldu¤um halden heyecan duymam› büyük ölçüde engelliyor. Akademisyenlik bir ceflit ba¤›ml›l›kt›r, tutkudur. Motive edici etkenler baflar›, makam, mevki de¤il de, daha ziyade merak halidir. Yeni bulufllar buldukça akl›m›za tak›lan di¤er sorulara cevap vermek için sab›rs›zlan›r›z, meraklan›r›z. Bu da elde etti¤imiz baflar›lara sevinecek vakit b›rakmaz. Soruya geri dönecek olursak, tabii ki Harvard’da olmak hem kendi kariyerim için
hem temsil etti¤im ülkem için, de¤erlerim için onur verici bir duygu. Tart›flmas›z dünyan›n en iyi enstitusu, bilimin merkezi. Öyle olunca da buradaki imkanlardan yararlan›p kabiliyetimizin s›n›rlar›n› zorlamak da bizim üzerimize bir borç. • 27 yafl›nda genç bir akademisyen için bu akademik basamak t›rman›fl› biraz h›zl› de¤il mi ? Ben öyle düflünmüyorum. Do¤ru zamanlarda, do¤ru hamleler yapt›¤›m› , planlad›¤›m akademik geliflimimin parças› olarak da flu anda bu noktada oldu¤umu düflünüyorum. Hatta yafl ve zaman olgular›ndan ba¤›ms›z düflünürsek, ideallerimi biraz da eksik olarak yerine getirdi¤imi itiraf etmeliyim. Daha da farkl› olabilirdi. Zaman›n rolü sadece motivasyon sa¤lamakla alakal› bence. Yapmak istedi¤iniz birfleyi uzat›rsan›z motivasyonunuz kaybolur, o hedefe ulaflsan›zda sonraki hedeflere ulaflmak için enerjinizin olmad›¤›n› düflünürsünüz. Onun için herfleyi vakitlice yapmak laz›m. • Türkiye’ye dönmeyi düflünüyor musunuz? Ülkeme hizmet etmem için mutlaka orda olmam›n gerekmedi¤ini düflünüyorum. Yeter ki insanda öyle bir niyet olsun, neresi olursa olsun ülkemiz ad›na yapabilece¤imiz bir çok fley var. Bu soruya cevab›m flöyle olsun; ülkeme en iyi hizmeti ülkemde edece¤ime kanaat getirdi¤im zaman adresim Türkiye’dir.
‘’E¤itim gördükleri alan› sevmenin çarelerine baks›nlar’’ • Ö¤renci arkadafllara önerileriniz, söylemek istedi¤iniz birfleyler var m›? Ögrenci arkadafllar›ma söylemek istedi¤im o kadar çok sey var ki, bu soruya cevab›m bana ayr›lan tüm alan› kaplar asl›nda. Ben yine de özet mahiyetinde birfleyler söyleyeyim. Evvela e¤itim gördükleri alan› sevmenin çarelerine baks›nlar. Malesef ülkemiz gerçeklerinin e¤itim sisteminin üzerindeki etkileri, gençleri kabiliyetleriyle de orant›l› olarak mant›kl› seçimler yapmaya zorluyor. Mesela, üniversite s›nav›nda T›p fakültesini ya da kaliteli bir üniversitenin Mühendislik fakültesini kazanabilecek kabiliyette bir arkadafl, benim edebiyata, güzel sanatlara, fizi¤e..vb ilgim var o halde o bölümleri seçeyim demiyor, diyemiyor, diyebilenlerin say›s› da çok az. O halde ben de diyorum ki, hasbel kader hangi bölümü seçmiflseniz o bölümü sevmenin çarelerine bak›n. Olmuyorsa! karfl›l›¤›na cevab› kendileri versinler, ben bir fley demiyorum. Onun d›fl›nda klifleleflmis fakat herbirinin üzerinde düflünülmesi gereken özellikler var, hepimizin sahip olmasi gereken. Planl› olmak, sab›rl› olmak, tutkulu olmak, çal›flkan olmak. Bu f›rsat› verdi¤iniz için teflekkür ederim, bu vesileyle de ö¤renci arkadaslar›ma baflar›lar diliyorum. Sevgiyle kal›n...
Genç Kariyer / 2007
13
yurtd›fl› rehberi
Miyase KAHVEC‹
Amerika ve ‹ngiltere’ye
Bebek Bak›c›s› Olarak Gidin. AuPair Nedir? Au-Pair program› 18-26 yafl aras›ndaki farkl› ülkelerden gelen gençlerin ‹ngiltere ve ABD’ de 1 yada 2 y›l boyunca aileler yan›nda yaflamalar›na olanak tan›yan eflfliz bir kültürel de¤iflim program›d›r. Bu program sayesinde
14
Genç Kariyer / 2007
gençler bir yandan aileler yan›nda çocuk bak›m›na yard›mc› olurken di¤er yandan ailenin do¤al bir ferdi olarak kabul edilmekte ve ‹ngilizce lisan›n› ilerletmenin yan›s›ra Amerikan ve ‹ngiliz kültürünü tan›ma olana¤›na da kavuflmaktad›r. Bunlar›n yan›s›ra sa¤l›k sigortas›ndan ücretsiz olarak yararlanabilirler.
yurtd›fl› rehberi
Au Pair USA Frans›zca'dan gelen au-pair kelimesi Amerika'da ailenin bir üyesi anlam›nda kullan›lmaktad›r. 1 Ekim 1999 tarihinde kapat›l›p görevleri büyük ölçüde D›fliflleri Bakanl›¤›'na (Department of State) devredilen Amerika Birleflik Devletleri Dan›flma Bürosu'nun (United States Information Agency,USIA) 1986 y›l›nda kurdugu "au-pair" program›, çocuk bak›m› yoluyla e¤itimsel ve kültürel de¤iflimi gerçeklefltirmeyi amaçlar. Au-pair olarak Amerika'ya gelen kifliler, tabi olduklar› J1 vizesi gere¤i, çocuk bak›m›n›n yan›s›ra haftada 3 saat istedikleri konuda (‹ngilizce gibi) bir kursa devam etmek zorundad›rlar. Çocuklar›n›n bak›m› için de¤iflik seçenekler arayan Amerikal› aileler aras›ndan 1 sene boyunca evlerinde baflka bir ülkeden gelen bir misafiri a¤›rlamay› cazip bulanlar Aupair program›na kat›l›rlar. Au-pair adaylar›n›n seçimi, ailelerle efllefltirilmesi, ailelere tan›t›m› ve sene boyunca aralar›ndaki iliflkinin gözlemlenmesi USIA'›n yetki verdi¤i sponsor kurumlar taraf›ndan gerçeklefltirilir. Her ne kadar bu yetkiyi bu kurumlara USIA verse de, do¤ru organizasyonu seçme sorumlulu¤u tamamen au-pair'lere ve ailelere aittir.
Kimler Baflvurabilir? • • • • • • • • •
18-26 yafl aras› olmak Geçerli oto ehliyetine sahip olmak En az orta seviyede ‹ngilizce konuflabilmek Çocuk bak›m ve gözetiminde tecrübe sahibi olmak En az lise mezunu olmak Kronik bir rahats›zl›¤› bulunmamak Programa 12 ay boyunca kat›labilecek durumda olmak Program›n tüm kurallar›n› kabul etmek Önceden Amerika'da au-pair program›na kat›lmam›fl olmak • Herhangi bir suçtan sab›kal› olmamak
Amerika'da au-pair program›na kabul edilen kiflilere sa¤lanan imkanlar flunlard›r: • Amerika'ya gidifl-dönüfl bileti • Haftada 139 USD cep harçl›¤›
• • • • • • • • • •
Kursa devam edebilmek için yeterli bofl zaman Kurs ücreti için senede 500 USD fiahs›na ait oda Tam pansiyon konaklama Program temsilcisinden sene boyunca yard›m ve dan›flmanl›k Senede 2 hafta ücretli izin Genel sa¤l›k ve kaza sigortas› Çocuk geliflimi ve güvenli¤i konular›nda e¤itim Ailelerin büyük ço¤unlu¤unun sa¤lad›¤› araba kullanma imkan› Program bitiminde turistik amaçl› 1 ay daha kalabilme flans›
AuPair UK Program› ‹ngiltere’de kimlerin Au Pair olabilece¤ine ‹ngiltere Çal›flma Bakanl›¤› (Employment Department) karar verir. Bakanl›¤›n karar›na göre ve ‹ngiliz vize sistemine göre ‹ngiltere’de Au Pair olabilmek için afla¤›daki koflullar aran›r.
Baflvuru Koflullar› • • • • • •
18-27 yafllar› aras›nda olmak En az lise mezunu olmak Temel düzeyde ‹ngilizce bilmek Bekar olmak (Hiç evlenmemifl olmak) Çocuklar› seven, ev ifllerine yatk›n bir yap›da olmak Problem çözebilen, esnek ve uyumlu bir kiflilik yap›s›na sahip olmak • Sürücü ehliyeti sahibi olmak tercih edilir Birbirine çok benzeyen kurallara sahip Au Pair yolculu¤u hem Amerika ‘da hem de ‹ngiltere’de kat›lacak olan kiflilere birçok farkl› kap› açaca¤› ve hayatlar›nda daha önce tecrübe etmedikleri durumlarla karfl› karfl›ya kalacaklar› aflikar. Programa kat›lmak isteyen kiflilerin, bu konuda dan›flmanl›k yapan yurtd›fl› e¤itim dan›flmanl›¤› firmalar›na baflvurarak daha detayl› bilgi alabilece¤ini hat›rlat›r, bu yolculu¤a ç›kmay› düflünen arkadafllara da flimdiden keyifli ve bir o kadar da sab›rl› olmalar› gereken günler dileriz.
Genç Kariyer / 2007
15
kariyer rehberi
Yusuf KARABULUT- Psikolog Benlik Araflt›rmalar› Enstitüsü - www.egoanalizi.com
“EY ‹NSAN Kendini Bil!” Sokrates bofluna yazmam›fl akademisinin girifline “Ey ‹nsan Kendini Bil!” diye. Ya da tasavvufta bofl yere denmemifl “Kendini bilen Rabbini bilir” sözü. Hatta Yunus bazen sesini yükseltmifl “‹lim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsin, ya nice okumakt›r?” Evet insanl›¤›n ilk dönemlerinden kendi kiflisel tarihimizin dönemlerine kadar hep merak etti¤imiz içten içe sordu¤umuz soru. “Ben Kimim?” Ya da ben dedi¤im kifli kim? ‹çimde nas›l bir fley var ki herfleye “BEN‹M” diyor, sahip ç›k›yor. Yapan ben, sahip olan ben, çocuk benim, el benim, düflüncelerim bana ait, bir de kalbimden gönlümden geçen hislerim. Hatta eflime sahip ç›k›yor Benim Eflim diyorum üstümdeki gömle¤e sahip ç›kt›¤›m gibi. Bu yaz›y› yazarken de içimden bir ses ‘’Ben Yaz›yorum’’ diyor. Kendimi bin parçaya bölümlüyor, tan›mlayabildi¤im tüm s›fatlar› kullanarak soruyorum ve her parçaya her s›fata yine de bir Ben sahip ç›k›yor. Peki sonunda ayn› noktaya geliyorum ;Kimim Ben? ya da Ben diyen Kim? Sorunun cevab›n› bulmak zor. En iyisi yine Yunus ile özetleyelim “Bir ben vard›r, Benden içeru”
16
Genç Kariyer / 2007
Hepimizin bildi¤i üzere psikoloji felsefenin tarihi seyri içerisinde felsefeden ayr›larak özelde insan› anlama yolculu¤una yaln›z devam etmifl. Yaklafl›k 100 y›ll›k bir tarihi olan felsefeye göre daha bebeklik döneminde say›labilecek yaflta. Felsefenin s›n›rs›zl›k ve kurals›zl›k aleminden ç›karak labaratuar ve deney ortamlar›nda insan› anlamaya çal›flma çabas› halen sürüyor. Psikoloji kelimesinin flematik köküne indi¤imizde iki Yunanca kelimeden olufltu¤unu görmekteyiz. Psifle ve logos kelimelerinden. Psifle nin dilimizdeki tam karfl›l› “nefs” manas›na gelmektedir. Fonksiyonel aç›dan ruh ve bedeni birbirine ba¤layan ara yap›. Logos ise bilgi ve hikmet manas›na gelir. Yani bizdeki eski kelimelerimizle karfl›l›¤› “ilmun nefs”. Ruh bilimi demek asl›nda tercüme aç›s›ndan da uygun de¤il. Genel olarak tüm psikoloji, insan› ve bireyi anlamaya yönelik olsa da özelde psikoloji içerisindeki kiflilik (personality) ve ego psikolojisi konular› “Ben” i tan›mlamaya psikolojinin içerisindeki di¤er alanlardan daha fazla önem vermifllerdir. Mizaç, huy, karakter ve kiflilik, bu
kariyer rehberi
alan›n en önemli kavramlar›n› teflkil etmektedir. Mizaç (temperament) ve huy do¤ufltan gelen özelliklerimizdir. Mizaç kelime anlam› olarak kar›fl›m demektir. Yani DNA m›zda yaz›l› olan psikolojik kodlar›m›z. Yani bize has kar›fl›m›m›zd›r. Bir kere yaz›l›r ve bir daha de¤iflmez. T›pk› tohum gibidir. Tohumda o tohumun ilerde hangi bitki olaca¤› bilgisi yaz›l›d›r. Hangi bitki, tür, cins olacak, en kaliteli halinde ne kadar meyve verecektir, hangi gübreyi, ›fl›¤› topra¤› sever hepsi yaz›lm›flt›r. Eskilerin ifade etti¤i gibi “Can ç›kacakt›r ama huy ç›kmayacakt›r” Karakter (character) ise tohum topra¤a düflüp, filizlenmeye bafllad›ktan sonra çevre etkisi ile belirlenen ve de¤iflen yönlerimizi ifade eder. Kültürel, bireysel, mahalli farkl›l›klar›m›z› oluflturur. Bir yörenin insan›nda mizaçlar› farkl› olan insanlar aras›nda dahi benzer kültürel yap›y› görebilirsiniz. Türkler s›cak ‹ngilizler so¤uktur fleklindeki genellemelerimizin her ne kadar mizaca bakan yönü olsa da art›k karakterle de do¤rudan do¤ruya ilgilidir. ‹rademiz geliflmeden karaktrimiz geliflti¤inden ve o karakter bir la›flkanl›k oluflturdu¤undan geliflim psikolojisi aç›s›ndan çevrenin önemi çok büyüktür. Kiflilik (personality) ise insanlara göstermek istedi¤imiz ve gösterdi¤imiz ya da göstermek zorunda kald›¤›m›z rollerimizin bütünüdür. Personality antik Yunan medeniyetinde tiyatrocular›n takt›klar› maskeye verilen isim olan Persona kelimesinden türemifltir. Hepimizin mizac› vard›r ama hiç birimiz mizaçlar›m›zla iletiflime geçmez insanlarla temas kurmay›z. O anki rolümüzü oynar›z. Ama rolümüzdeki flahsi üslubumuza mizac›m›z renk katar. Patron isek kafam›zda oluflturdu¤umuz, büyüklerimizden gördü¤ümüz sterotipe uymaya çal›fl›r›z. Sanatç› isek ona uygun giyinir konuflur adeta rolden role gireriz. Anne olunca yeni bir rolümüz bafllar. Amirim diye hitap edildi¤inde birden tavr›m›z de¤iflir. Kendi babam›z›n yan›na gidince de birden o koca adam olan ben, çocuk oluverir. ‹flte bunlar›n tamam› bizim kiflili¤imizdir. Her ne kadar kiflilik maske de olsa gerekli olan bir yap›d›r. Olmamas› pek düflünülemez. Ancak kiflili¤imizdeki rollerimizin özümüzle, mizac›m›zla çat›flmamas› gerektir. Çünkü mizac›m›za uygun olmayan bir rolü uzun süre yapmak bizi hem yorar hem de stresimzi art›r›r. Bu sebeple özellikle meslek seçiminde dikkat edilmesi gereken meslekte oynayaca¤›m›z rolümüz mizac›m›za ne kadar uygun olacakt›r? Sorusunun cevab›d›r. Sonuçta bir ömür boyu gerçekte özümüzün yatk›n olmad›¤› bir rolü oynamak hem bize hem de mesle¤imize zarar verecektir.1
ru ya da sorununuz için yusufkarabulut@gmail.com adresi üzerinden benimle (her ne kadar buradaki ben kimdir sorusunu cevaplayabilmifl de¤ilsem de) irtibat kurulabilir. Egoanalizi Kiflilik ve Mizaç Envanter Sistemi Egoanalizi Carl Güstav Jung ve Enneagram kiflilik ve mizaç tipoloji modelleri esas al›narak Türkiye'de ve Türkçe olarak gelifltirilmifltir. Çeviri ya da uyarlama olmay›p tamamen kültürel alg› seviyesine göre haz›rlanm›flt›r. Uzun ve K›sa versiyon olmak üzere iki farkl› uygulamas› vard›r. Uzun versiyon 20-30 dakika içerisinde ve internet üzerinden tamamlanabilmekte olup uygulama yöntemi olarak Dünya test literatüründe ilktir. Test soru maddeleri havuzundan o anda ve kifliye özgü olarak oluflmaktad›r. Bu sebeple her birey için o kifliye özgü detaylar› ölçmek üzere ayr› bir test oluflur. Egoanalizi kiflilik ve mizaç envanter sistemi ile, enneagram - do¤ufltan oluflan kiflilik tipolojisi ile jung - zihin alg› ve yarg› sistemi birlikte ölçülmektedir. Bu sayede testin tutarl›l›k seviyesinin ölçülebilirli¤i güçlenmifltir. Test sonucunda yap›lan raporlamalarla bireysel ba¤lamda mizaç ve kiflilik hakk›nda bilgiler al›nd›¤› gibi, bireyin hangi ifl ortamlar›na, mesleklere uygun oldu¤u ve kariyer planlamas›n›n nas›l yap›lmas› gerekti¤i de ortaya konulabilmektedir. Dinamik bir yap›s› olmas› sebebi ile farkl› yafl gruplar› ya da mesleki ortamlara göre test ve raporlama yap›s› da uyarlanabilmektedir. fiu an kadar yap›lan uygulamalar ile ilgili anketlerde testin bireyleri tan›mlama yüzdesi %97 olarak saptanm›fl olup test kriterlerine göre çok yüksek bir güvenilirli¤e sahip oldu¤u görülmüfltür.
‹yi güzel anlad›k ama kendimi nas›l tan›yaca¤›m? ‹lk aflamda yüzeysel ve h›zl› analiz yapabilme ad›na kiflilik testleri size faydal› olacakt›r. Bu çerçevede www.egoanalizi.com sistemini öncelikli olarak tavsiye ederim. Çünkü sisteme girifl yapt›¤›n›zda k›sa bir raporu ücretsiz elde edebilirsiniz. Konu ile ilgili her türlü so-
Genç Kariyer / 2007
17
sektör analizi
Efe SIVIfi ‹flletme Bölümü 2. S›n›f efesivis@hotmail.com
Lojistik Sektörüne mi Girsek?
Son zamanlar›n parlayan sektörlerinin bafl›nda gelen “lojistik”, günlük hayatta ismini s›kça duydu¤umuz bir alan, peki ama nedir lojistik sektörü, bu sektör çal›flanlar› ne yapar? Öncelikle, lojistik, kelime kökü itibariyle, Latin dilindeki Logic (mant›k) ve statistics (istatistik) kelimelerinin birlefliminden meydana gelmifltir, anlam› da mant›kl› istatistiktir. ‹lk olarak, askeri jargonda kullan›lan lojistik, savaflta veya askeri harekâtta, yol, haberleflme, sa¤l›k, yiyecek, içecek ve silah sa¤lama gibi çok yönlü hizmetleri, en ak›lc›, etkili ve seri bir biçimde plan ve programa ba¤lay›p uygulayan hizmetler bütünü anlam›na gelir. Profesyonel hayatta ise lojistik, bir ürünün, ya da hizmetin, kayna¤›ndan bafllay›p, tüketildi¤i son noktaya kadar olan zincirin, etkili ve verimli bir biçimde kullan›lmas› olay›d›r. Asl›na bakarsan›z lojisti¤in herhangi bir bitifl s›n›r› yoktur, o konuya daha sonra de¤inece¤im. Nakliye, planlama, organizasyon, yönetim gibi faaliyetler bu sektörde s›kça duyaca¤›n›z kelimeler aras›nda olacak. Lojisti¤i asl›nda bir planlama bilimi olarak da adland›rabiliriz, zira lojistik, toplam tedarik zincirinin (Total Supply Chain) stratejik yönetimi olarak da tan›mlan›yor. Lojistik yönetiminin baflar›l› yürütülmesi, maliyet/verimlilik ve de¤er avantaj› kazanmas›nda flirketlere büyük katk›larda bulunmaktad›r.
18
Genç Kariyer / 2007
Lojistik felsefesinin alt›nda yatan düflünce, malzeme ak›fl›n› birbirinden ba¤›ms›z aktiviteler olarak yönetmektense, kaynaktan kullan›c›ya kadarki malzeme ak›fl›n› entegre tek bir sistem olarak planlamak ve koordine etmektir. Bugün, ister üretim sektöründe ister hizmet sektöründe ister e¤lence sektöründe ifl yap›n, bütün süreçlerin ortak noktas› müflterilerdir. Yap›lan bütün ifllemler, gelifltirilen sistemler, sunulan hizmetler, reklamlar, hepsi müflteri tatminini sa¤lamaya yöneliktir. E¤er bir hay›r kurumu de¤ilseniz, ticari bir yükümlülü¤ünüz vard›r ve müflteri tatminini sa¤lamakla beraber kar da etmelisiniz. ‹stenilen sonuç, müflteri tatminiyle beraber elde edilen optimum kar getirisidir. Öte yandan flirketlerin sorumluluk alan›, sadece mal›n veya hizmetin üretimiyle s›n›rl› kald›¤› vakit, o flirket hiçbir türlü rekabete dayanamaz. Bir müflterinin bir ürünü ya da hizmeti talep etti¤i anda, iflletmelerin sorumlulu¤u bafllar, istenilenler müflterinin eline, kullan›ma haz›r bir flekilde geçmesiyle devam eder ve hiçbir zaman sonlanmaz. Nas›l sonlanmad›¤› konusuna birazdan gelece¤im. Fakat bütün bu faaliyetler, olabilecek en yüksek kar› sa¤layacak flekilde, kaliteli ve h›zl› bir flekilde gerçeklefltirilmek zorundad›r.
Lojistik Neden Önemlidir? Art›k günümüzde ürünler ve hizmetler için farkl›l›k yaratmak, son günlerin trendy deyimiyle inovasyonu ön planda tutmak, çok zorlaflt›. S›n›rlar ortadan kalkt›, art›k herkes kaliteye ve teknolojiye ulaflabiliyor. Yani e¤er, ürününüzün di¤er ürünlerden çok belirgin, önemli bir fark› yoksa iflletmenizin yo¤unlaflmas› gereken faaliyet lojistik yönetimidir. Amaç, baflar›l› bir lojistik yönetimiyle tercih sebebi olmakt›r. Lojistik, müflterinin siparifli verdi¤i anda bafllayan bir süreçtir fakat lojisti¤i sonland›ran bir s›n›r yoktur. Müflteri, ürünü ya da hizmeti kulland›¤› sürece, tedarikçinin sa¤layaca¤› hizmetler bitmez. Somut bir örnek vermek gerekirse, internetteki al›flverifl sitelerinden birinden siparifl edilen bir Mp3 Player, müflteriye ulaflt›¤›nda lojistik faaliyeti bitmifl say›lmaz. ‹leride ç›kabilecek herhangi bir problem, (ürünün garanti kapsam›nda onar›m›, fonksiyonunu yitirip de¤ifltirilmesi, tek kulakl›¤›ndan ses gelmemesi vs), iflletmelerin lojistik s›nav›n›n tekrar bafllad›¤› and›r bir bak›ma. Baflar›l› bir lojistik stratejisi, iflletmelere büyük getiriler sa¤lar. Belirsizlikler ortadan kalkar, beraberinde profesyonellik unsuru gelir, baflta da belirtti¤im gibi müflteri tatmini ve kar optimizasyonu sa¤lanm›fl olur. Ayr›ca tatmin olan müflteri, sadece sizinle çal›flmaya devam etmekle kalmaz, ayn› zamanda çevresindekilere, iflletmenizin reputasyonuna pozitif etki edecek, ticari eylemlerinizi öven söylemlerde bulunur. Böyle bir promosyon, iflini en iyi yapan iletiflimcilerin sizin için yapaca¤›
sektör analizi
’Matemati¤i sevmiyorsan›z, bu sektörün sizin için pek de uygun oldu¤u söylenemez’’
kampanyalardan çok daha etkilidir. Zira deneyimler birinci kaynaktan gelir ve güvenilirli¤i kesindir, para ile elde edilemeyecek bir reklamd›r. Bir iflletme olarak, herhangi bir dan›flmanl›k flirketine veya reklam ajans›n›n kap›s›n› çald›¤›n›z vakit, duyaca¤›n›z ilk cümle “öncelikle kendi reklam›n›z›, kendiniz yap›n” olacakt›r. Baz›lar› hakl› olarak konuya, “lojistik sektöründe, profesyonel firmalarla çal›flmak varken neden oturup ben düflüneyim” gibi bir mant›kla yaklaflabilir, fakat lojistik sektöründe seçenekler çok fazlad›r, maliyeti düflürmek ad›na bazen, bütün ifl lojistik firmalar›na verilmez. Söz gelimi, ekipman, donan›m ve yer lokasyonunu lojistik firma karfl›larken operasyonlar, firman›z›n kendi elemanlar› taraf›ndan yürütülür. Çünkü amaç maliyeti minimuma indirmektir. Firmalar aras›nda karfl›l›kl› de¤iflik anlaflmalar ve konfirmasyonlar çok önemlidir. “Paras›n› veririm, her fleyi lojistik firmas› halleder” düflüncesiyle, iflletmeniz, rekabet sürecinde di¤er iflletmelerle yar›flamayacak duruma gelebilir. Di¤er bir bak›fl aç›s› olan “ben bütün lojistik faaliyetlerimi kendim yürütürüm” ise iflletmenize zarar verebilir. Zira herkes kendi uzmanl›k alan› üzerine yo¤unlaflmak ister. Üretim yapan firmalar üretime a¤›rl›k verir. Lojistik operasyonlar› için, ayr› ekip, ayr› yat›r›m ve donan›m bulundurmak istemezler, iflte zaten tam da burada lojistik talepler ortaya ç›kar. ‹flletmeniz, üretime odaklanm›flsa, nakliyesi, depolamas›, elemanlar› ve araçlar› ile lojistik firmalar› ilgilenir. ‹flletmenizin yükü hafifledi¤i gibi birim maliyette de avantaj sa¤lan›r. Bir iflletme sahibiyseniz veya ileride olacaksan›z, lojistik anlamda bilgi sahibi olman›z önemlidir, lojistik firmalar›ndan ne bekledi¤inizi rahatça ifade edebilmeli ve birim maliyetler hakk›nda fikir al›fl-verifli yapabilmelisiniz. Lojistik kavramlar› enine boyuna bilmeniz beklenmiyor, zaten lojistik firmalar› ço¤u süreci sizin ad›n›za yürüteceklerdir.
yürütüp, cirosu milyon dolarla ölçülebilecek olan flirketlere hizmet vermek durumunda kal›rs›n›z, dolay›s› ile dengeyi çok iyi tutturma yetene¤ine sahip olman›z gerekir. Bir kamyon floförüyle do¤ru iletiflimi kurmak, kurdurmak, iflinizi gördürmek, ard›ndan anlaflma yapt›¤›n›z firman›n sat›n alma müdürüne k›sa ve öz bir flekilde bilgi vermek gibi unsurlardan bahsediyorum. Lojistik bir hizmet sektörüdür, dolay›s›yla hata kabul etmez. Hatalar›n sonucu a¤›rd›r, Bir naylon poflet fabrikas›, al›flverifllerin en yo¤un oldu¤u bayram sürecine giren bir süpermarket zincirine, pofletlerini do¤ru zamanda do¤ru yere teslim edemedi¤i vakit, süpermarket, müflterilerine, ürünlerini içine koyup tafl›mas› için poflet veremez, dolay›s›yla sat›fl yapamaz. Zararlar büyük olur. Böyle bir hatada, hemen alternatif flirketler araflt›r›l›r ve o süpermarket zincirinin art›k yeni bir poflet tedarikçisi ve çal›flt›¤› yeni bir lojistik firmas› olur. Tüm dünyada oldu¤u gibi Türkiye de, lojistik alan›nda çok h›zl› ilerlemekte ve firmalar›n beklentisi, her geçen gün artarak devam etmekte. Artan bu talebi, dünyan›n en büyük firmalar›n›n TC yat›r›mlar› aç›kl›yor. Lojistik önü aç›k bir bölüm, çünkü gelece¤i en parlak olarak gösterilen alanlar lojistik ve bilim sektörü zira her iki alanda da e¤itimli ve dal›nda yetiflmifl uzman bulmak çok zor. Üretim devam etti¤i sürece lojistik ihtiyaçlar her flekilde artarak devam edecektir. Yaln›z, toplumumuz, lojistik kavram›n› anlamada biraz s›k›nt› yafl›yor. Türkiye’de herhangi bir kamyon sahibi bile araç üzerine ‘Ahmet Lojistik’ yazd›r›nca, insanlar›n, lojistik sektörüne bak›fl aç›s› çok farkl› olabiliyor. Oysa lojistik ürünün üretildikten nihai tüketiciye ulafl›ncaya kadar her aflamada yer, son derece sofistike bir faaliyetler zinciridir.
Sözün Özü fiu ana kadar okuduklar›n›zdan ç›kar›mlar›n›zla, bu sektörün size göre oldu¤unu düflünüyorsan›z veya karars›zsan›z, bu sektörün sizin için oldu¤u konusunda tereddütleriniz varsa, vermeniz gereken en rasyonel karar, staj yapacak bir firma bulup, de¤erlendirmelerinizi stajdan sonra yapman›zd›r. Staj dönemi bir niflanl›l›k sürecidir. E¤er ki staj süresince veya sonras›nda bu iflin size uygun olmad›¤›n› düflünüyorsan›z, yüzü¤ü f›rlat›p atars›n›z. Bu niflanl›l›k süreçlerini ö¤renim y›llar›nda yaflaman›z sizin yarar›n›za olacakt›r, öyle ki mezuniyetten sonra bir an önce aran›zda bir ba¤ olan sektörle hayat›n›z› birlefltirmeniz gerekecektir. Lojistik sektörüne dair herhangi bir ilgi ve alakaya sahip de¤ilseniz aray›fl›n›za devam edin . Bir sonraki yaz›da görüflmek dile¤iyle.
Lojistik Sektöründe Çal›flmak ‹flletmeler k›sm›ndan, lojistik sektöründe aktif olarak çal›flma konusuna geçmek gerekirse E¤itimin önemi çok büyük olmas›na ra¤men, operasyonlar›n yürütülmesi, e¤itimin yan› s›ra ifli bilmekten ve bilgi birikiminden kaynaklan›yor. Zira lojisti¤in temeli matemati¤e dayan›r. Matemati¤i sevmiyorsan›z, bu sektörün sizin için pek de uygun oldu¤u söylenemez. Matematiksel hesaplar yap›p, do¤ru zamanda, do¤ru yerde, do¤ru maliyette ve do¤ru teklifleri vermek bu alanda söz sahibi olman›n ana unsurlar›d›r. Bir lojistikçi oldu¤unuzda, e¤itim seviyeleri neredeyse s›f›r olan insanlarla operasyonlar› Genç Kariyer / 2007
19
yol ayr›m›
Aybike DÖNMEZ Sosyoloji Bölümü 2. S›n›f anjelic05@hotmail.com
Burçlar ‹nsanlar›n Mesle¤ini Belirliyor Fala inanmayin fals›z da kalmay›n. Duyduk duymad›k demeyin!!! Bu y›l›n trend hastal›¤› : FALaloji: her ne kadar kelime anlam› fal bilimi olsada FALaloji`nin pek bilim oldu¤u söylenemez. Öte yandan FALalojiyi astrolojiyle de kar›flt›rmay›n›z, zira astroloji; gezegenleri, insanlar› ve bunlar›n birbirlerine etkilerini inceler. Fakat FALaloji hiç birfleyi incelemez. Direk yarg›ya girer. Bir örnek verecek olursak koç insan› FALalojide flu biçimde tan›mlan›r: “Ego tatminine en çok ihtiyaç duyan burç iflte. Bay ukala, ya da bayan buz. En önde olaca¤›m diye yapmayaca¤› yoktur. ‹kili iliflkilerde,iflte, güçte en bencil burçtur. Karfl›s›ndakini k›rd›¤›n› da en anlamayan burçtur. Kolay kolay da be¤enmez. Asla af dilemez. Onlara kalsa dünyada herkes aptal, bir tek kendisi ak›ll›d›r! Millete ö¤ütler verir, ukalal›k taslar. Önüne yemek koysan be¤enmez. Allah düflmanlar›n bafl›na vermesin!”
Bu örnekten aç›kça anlafl›laca¤› gibi : FALaloji gerçeklerle ilgilenir. Bu özellekleri çekici, insanlarin be¤enerek ve merakla okuyaca¤› türde bir hale sokmak da usta ellerin üstün insan kand›rma yetenekleriyle gerçekleflir ? .Baz› insanlarda bu özeliklerden yola ç›karak hayatlar›na yön vermeye çal›fl›rlar. Asl›nda gayet mant›kl› .Çocuk do¤du¤u zaman burcuna bakarak akademik hayat›nda hangi bölümden yana tercih kullanmas› gerekti¤ine karar verebiliriz? Mesela Tayyip Erdo¤an henüz küçük bir bebekken ünlü astrologlar “bu çocuk büyük adam olacak” demifller. Baflbakan da önce futbolda büyümeyi denemifl, sonra edebiyatla u¤rasm›fl ancak kendini politikada bulmufltur. FALaloji sonuca bakar. Sonuçta baflbakan büyük adam oldu.Ben bu tür saptamalara hep karfl› ç›km›fl›md›r. Babaannem senden hiç bifley olmaz derken burcum toplumsal bilimlerde kariyer yapaca¤›m› söylüyordu. Henüz çok küçükken bu ikilem akl›m›n köflesinde hep vard› .Acaba babaannem mi hakl› ç›kacakt› yoksa burç mu? Fazla söze gerek yok! Siz nas›l olsa burca inanmazs›n›z zaten yazd›klar›m› da okumazs›n›z zaten burçlara ne gerek var ki. ANCAK eminim ki merak›n›za yenik düflüp afla¤›daki burcunuzun meslek tahminlerini okuyup kendinize pay ç›kartacaks›n›z ?Kolay gelsin! Buraya kadar kah güldük kah e¤lendik. Yeri geldi göz yafllar›na bo¤ulduk? ama flimdi ciddiyet lütfen.Burçlar›n kariyeriniz ve meslek seçiminiz üzerindeki etkisini okumaya buyurun. Koç : Sat›fl temsilcisi, reklamc›, halkla iliflkiler, muhabir veya televizyonculuk gibi mesleklerde baflar›l› olurlar. Baz› koçlar da cerrah olmaya e¤ilimlidir. Baflar›l› olmak için ifl arkadafllar›n›za ve personele diplomatik davranmaya çal›fl›n. Çal›flkan oldu¤unuzda, seçti¤iniz alan›n lideri olabilece¤inizi unutmay›n. Birçok konuda tart›flma meydana getirecek, problem ç›kartacak biri olmay›n. Di¤er insanlarla konuflmadan, iflle ilgili de¤ifliklik yapmak için ›srar etmeyin.
20
Genç Kariyer / 2007
yol ayr›m›
Bo¤a : ‹flte, baflar›y› en üst seviyeye ç›kartmak için do¤an›zda bulunan h›rs›, iste¤i ve çal›flma aflk›n› kullan›n. Emlakç›, bankac›, grafiker, broker, ekonomist, otel yöneticisi, inflaat mühendisi gibi meslekler bo¤alar için uygundur. Baflar›l› olmak için, sayg› duydu¤unuz kiflilerden tavsiyeler ve destek almaya aç›k olun. Rutini de¤ifltirmek zorunda, kald›¤›n›zda endifleye kap›lmay›n. ‹çten içe hatal› oldu¤unuzu bildi¤iniz zamanlarda, inatlafl›p fikrinizi de¤ifltirmeyi reddetmeyin. ‹yi organize olmufl bir çal›flma yerinizin olmas›na önem verin. ‹kizler : Fikirlerinizi gerçe¤e dönüfltürmek konusunda iyisiniz. Ancak üretici enerji ve yeteneklerinizi ayn› anda, birden çok ve de¤iflik konulara yöneltmeyin. Müflteri temsilcisi, muhabir, reklamc›, metin yazar›, yay›nc› gibi mesleklerin yan›nda konsantre gücü olan ikizler, iyi bir borsac› da olabilir. Baflar›l› olmak için, günlük bir ifl plan› yap›n ve bunun de¤erini bilin. Sadece kendi fikirlerinize de¤il, di¤er insanlar›nkine de de¤er verin. ‹fl yerinde k›r›c› ve sürekli elefltiren kifli olmamaya çal›fl›n. K›sa zamana birden fazla ifl veya proje s›k›flt›rmay›n. Aslan : Oyuncu, sanatç›, modac›, halkla iliflkiler, yönetici, tekniker, muhasebeci, tamirci, sat›fl dan›flman› gibi meslekler size göredir. Baflar›l› olmak için, baflkalar›ndan bekledi¤iniz kadar siz de çal›fl›n. Diktatör olmaktan kaç›n›n, emir vermek yerine rica edin. Yapt›klar›n›zla gurur duyun ama asla önemini fazla abartmay›n. Yengeç : Duygusal bir yap›s› olan yengeçler, iyi niyetleri sayesinde mesleklerinde ad›m ad›m ilerleyebilir. Doktor, hemflire, sekreter, otel yöneticisi, ö¤retmen, emlakç›l›k gibi meslekler ve genel müdürlük, yengeçlerin iflidir. Ayr›ca yengeçler iyi bir ressam, oyuncu, müzisyen veya bankac› olabilir. Baflar›l› olmak için, stratejinizi belirlerken sezgilerinize kulak verin. ‹fl arkadafllar›n›zla iyi geçinmeye çal›fl›n ama onlara annelik veya babal›k yapmay›n. Güç delisi yada çok fazla ihtirasl› olmay›n. Her fleyi d›fllayarak kendinizi sadece iflinize yönlendirmeyin. Baflak : Halkla iliflkiler, alternatif t›p, ekonomist, borsac›, muhasebeci, eczac›, ö¤retmen, yay›nc› ve sat›c›l›k baflaklara göredir. Baflar›l› olmak için, de¤erinize inan›n ve fikrinizi söylemekten kaç›nmay›n. Sizin baflar›n›z›n baflkalar›na mal edilmesine ve övülmelerine izin vermeyin. Problemleri çözmek için bir ad›m atmadan, iflinizle ilgili flikayetlerde bulunmay›n. Kriz anlar›nda panik olmay›n. Nas›l olsa onu atlatmak için bir yolunu bulacaks›n›z. Çal›flma ortam›n›zdan memnun oldu¤unuza emin olun. Terazi : Ressam, müzisyen, sanat uzman›, stilist, mimar, hakim, diplomat, kuaför, teknisyen, diflçilik uygun
mesleklerdir. Baflar›l› olmak için, verdi¤iniz kararlara uyun. Yeteneklerinizi en üst seviyeye ç›kartt›¤›n›zdan emin olun. Harekete geçmek konusunda geç kal›p büyük f›rsatlar› elinizden kaç›rmamaya özen gösterin. Yapaca¤›n›z iflin neresinden bafllayaca¤›n›z› uzun uzun düflünüp, zaman›n›z› bofla harcamay›n. Akrep : Psikiyatrist, araflt›rmac›, polis, politikac›, eczac›, medyum, savc›, köfle yazar›, cerrah, bilim adaml›¤› size göredir. Baflar›l› olmak için, meydan okumalardan hofllanman›z güzel ama gereksiz kavgalardan kaç›n›n. ‹flinize karfl› tutkulu olun. Kendinizden biraz ödün vermeniz gerekse de çal›flt›¤›n›z herkesle iyi geçinmeye çal›fl›n. Güvensizliklere kap›l›p, üreticili¤inizi engellemeyin. Tak›nt›l› bir megaloman olmay›n. Asabi davranmay›n. Yay : Felsefeci, avukat, ö¤retmen, turizmci, sporcu, yönetici, politikac›, iflletmecilik uygun mesleklerdir. Baflar›l› olmak için, ayr›nt›lara önem vermeyi unutmay›n. Her zaman en iyisini bildi¤inizi düflünmeyi b›rak›p, baflkalar›n›n fikirlerine de aç›k olmaya çal›fl›n. Enerjinizi çok fazla da¤›tmay›n. Tutamayaca¤›n›z mant›ks›z sözler vermeyin. Sizin için iyi olabilece¤ini bildi¤inizde, ba¤l›l›klardan ve f›rsatlardan kaçmay›n. Herkesin sizin gibi düflünemeyece¤ini ve çal›flkan olamayaca¤›n› unutmay›n. O¤lak : Politikac›l›k, ifl adam›, müteahhit, ö¤retmen, belediye memuru, sigortac›, yönetici asistan›, otomobil tamircisi, stilist, bankac›l›k o¤laklar›n iflidir. Baflar›l› olmak için, prensiplerinize sad›k kal›n ve kendinize karfl› her zaman dürüst olun. Bütün a¤›r çal›flmalar›n›z› birkaç saatlik dinlenmeyle dengeye sokun. ‹flte çok fazla saat harcay›p kendinizi tüketmeyin. Güce olan açl›¤›n›z›n sizi çürütmesine izin vermeyin. Kova : Radyocu, televizyoncu, politikac›, astrolog, bilgisayar uzman›, arkeolog, film yönetmeni gibi meslekler kovalara göredir. Baflar›l› olmak için, hayal gücünüzü ve renkli kiflili¤inizi sergileyebilece¤iniz bir alanda çal›flmay› tercih edin. ‹fl yerinde her zaman de¤iflikli¤e ihtiyac›n›z oldu¤unu unutmay›n. ‹nsanlara yaklafl›m›n›zda, yanl›fl davran›p kötü bir etki b›rakmay›n. Baflkalar›n›n yap›c› önerilerini dinlemeyi reddetmeyin. ‹lginç olmayan konulara yönelmeyin. Bal›k : Güzel sanatlar, ressam, müzisyen, tiyatro oyuncusu, sosyal dan›flman, ö¤retmen, sporcu, foto¤rafç›, müflteri temsilcisi bal›klar›n iflidir. Baflar›l› olmak için, alt›nc› hissinizi dinleyin. Sizi tatmin eden ve mutlu olman›z› sa¤layan her fleyle ilgilenin. Günlerinizi pratik ve ifllevsel bir flekilde planlay›n. Hayallerinizi baflar›l› gerçeklere dönüfltürmeye çal›fl›n
Genç Kariyer / 2007
21
kariyer ekran›
Bahar D‹NÇER
Üniversite Gençli¤i
‹zlemek için Finalleri Ask›ya Al›yor erfleyin yolunda gitmesini istedi¤imiz, hayat›m›z›n belli noktalar›nda iflin içinden ç›kamad›¤›m›z zamanlar olur. Ajandalar› doldurur, unutmak istemedi¤imiz fleyleri cep telefonlar›m›z›n alarmlar›n› kurar ve hayat›m›z› bir bilgisayar algoritmas› gibi s›ralayarak yaflamaya çal›fl›r›z. Kat›laca¤›m›z çok önemli bir toplant›ya yetiflebilmek için, taksiciye emirler ya¤d›r›r ve sizi o çok önemli toplant›ya götürecek olan uça¤a yetifltirmesi için onlarca tehlikeyi göz önüne al›rs›n›z. Ve art›k uçaktas›n›z ama bu uçak bildi¤iniz uçaklardan de¤il Amerika’da çekilen film ve dizilerde kullan›lmak üzere sanal olarak kurgulanm›fl olan OCEAN AIRLINES’›n uça¤› ise ifller biraz daha farkl›. ABD’de ABC kanal›nda yay›nlanan LOST isimli dizi 3 sezondur dünyan›n farkl› yerlerindeki milyonlarca insan›n merakla izledi¤i bir televizyon yap›m›. Dizi ABD s›n›r›lar›n› aflarak herkesin evlerine misafir olmay› çoktan baflard›. Bu ilginç ve bir o kadar da esrarengiz dizi nedir ne de¤ildir gelin ona bakal›m. Lost Amerikan yap›m› bir dram dizisidir. Türkiye'de sadece Dizimax kanal›nda gösterilmekte olan dizi, 6 Emmy ve 1 Alt›n Küre olmak üzere 28 ödül ald›. Özellikle anlat›m flekli ve kar›fl›k senaryosu hayli ilgi toplam›flt›r. Uçak kazas› ile bir adada mahsur kalan insanlar›n öyküsü anlat›lmaktad›r. Özellikle her bölümde, bir karakterin geçmifline gidilerek ana senaryo beslenmektedir. Bu adada mahsur kalan 48 kifli aras›nda de¤iflik karakterlerde de¤iflik kariyere sahip insanlar mevcuttur; bir
H
22
Genç Kariyer / 2007
iletiflim subay›, bir cerrah, bir rock y›ld›z›, bir doland›r›c›, bir kanun kaça¤›, bir inflaat iflçisi, bir milyoner ve daha birçok enteresan özelli¤e sahip insan... Bu insanlar, daha adadaki ilk günlerinde adan›n mistik güçlere sahip oldu¤unu farkederler. Uçak kazas›nda hayatta kalmay› baflarm›fllard›r, ancak as›l hayatta kalma savafl› flimdi bafllamaktad›r. Adadakiler, hayatta kalmak için birlik olman›n gereklili¤ini henüz çözemeden, baz› kifliler aras›nda kavgalar ç›kmaya bafllar. Ama sonradan bafllar›na gelen trajik olaylar, onlar› birlik olmaya iten bir sebep olur. Çok geçmeden, adada yaln›z olmad›klar›n› anlarlar. Adaya 16 y›l önce gelmifl birilerinin b›rakt›¤› imdat ça¤r›s›n› duyarlar. Bütün bu trajik olaylara bir de yeralt›na aç›lan gizemli bir kap› da eklenince, adadakiler için hayat iyice zorlafl›r... Korkunç bir uçak kazas›... Iss›z bir adaya düflerek kurtulan 48 kazazede... Ve onlar› bu adada bekleyen daha korkunç bir tehlike... Bu ›ss›z Güney Pasifik adas›nda ha yatta kalmay› baflaran toplumun her kesiminden gelen bu insanlar, sadece adada hayatta kalabilmek için de¤il, ayn› zamanda adan›n içinde yaflayan baflka fleylerden de kendilerini korumak için birlik olmak zorundalar... Baz› bölümlerini ve replikleri çözmenin bir matematik problemi gibi kar›fl›k oldu¤u bu dizi sizi kendine ba¤›ml› hale getirebilir ve ona dal›pta bitirmek zorunda oldu¤unuz projeleriniz, ödevlerinizden geri kalabilirsiniz. Ama diziyi izleyenler ile bir konuflun, bu kadar›na de¤er mi de¤mez bu LOST ç›lg›nl›¤›...
fatih koridorlar›
Efe SIVIfi ‹flletme Bölümü 2. S›n›f efesivis@hotmail.com
Yabanc› fiark›lar› Türkçelefltirdiler,
Zirveye Ç›kt›lar Dolapdere Big Gang Röportaj› Efe: Dolapdere Big Gang nas›l kuruldu? Grubun kuruluflla bafllay›p senin de bu projeye dahil olmanla devam eden süreci senden bir dinleyelim. Gökay: Dinleyelim :) DBG, 3 y›l önce flu an menajerli¤imizi yapan, Önder Ulugür’ün fikri olarak ortaya ç›k›yor. Askerdeyken, daha önce grupta olan ama art›k olmayan Semih Peken’le bu konu üstünde konufluyorlar ve ‹stanbul’a döner dönmez orkestray› topluyorlar. Proje, öncelikle enstrumantel olarak bafll›yor. Benim de o zaman, flu an grupta olan bütün arkadafllar›mla ba¤lant›m vard› ama grupta de¤ildim, çalm›yordum fakat, yorumlar yap›yor-
Son zamanlarda ortal›¤› kas›p kavuran Dolapdere Big Gang isimli yabanc› müzik parçalar›n› Türk enstürumanlar› ile çalan grubun müzik direktörü ve ayn› zamanda Fatih Üniversitesi Ö¤rencisi Gökay ile keyifli bir röportaj gerçeklefltirdik .
dum, düzenlemelerine yard›mc› oluyordum ama grupta sahnede canl› performanslarda yoktum. Daha sonra yaklafl›k 2 y›l önce bana teklif geldi, yine Önder taraf›ndan. DBG’nin hem müzik direktörlü¤ünü yap›p hem de grupta müzisyen olarak yer al›r m›s›n diye. Baflta, böyle bir fikir çok mant›kl› gelmedi, çünkü yabanc› flark›lar›n alaturka formda yorumlanmas›, tarz aç›s›ndan belki olay› baflka bir yere götürebilecekti ama bofluna zaman kayb› olabilir mi diye de düflünüyordum. Aç›kças› bu kadar tutabilece¤ini de tahmin etmiyordum. Daha sonra, Önder’den kay›tlar›, düzenlemeleri tekrar isted-
Genç Kariyer / 2007
23
fatih koridorlar›
ama haberlerde, gazete ve dergilerde, im ve bir akflam oturdum dinledim. sadece suç ifllenen bir yermifl, illegal Olur mu olmaz m› derken, kendimin, ifllerin yuvas› gibi lanse ediliyor. Bunu olmas›n› istedi¤im arkadafllar›m› kendimize misyon edinip, gruba ald›m, kemandaki Yusuf “Baz›lar›n›n orjinallerinden Dolapdere’de gerçekten iyi müzik Çalkan kuzenim zaten. Mustafa yap›l›yor diyebilmek için, bafl›na Olgan var, kanun çalan arkadafl›m›z. bile daha iyi oldu¤unu Dolapdere’yi koyduk. Big Gang (Büyük Uzun bir süredir beraber çal›fl›yoruz, aç›kça söylediler” Çete), tamamen bir espriydi, iflte Demet Akal›n, Zeynep Dizdar, Nez, Dolapdere’de sokaklar›nda da bir sürü gibi bir çok isimle çal›flt›k. Daha çeteler vard›r bilirsin. Biz müzikle sonra, Haziran ay›nda, prodükortaya ç›kacakt›k ama, ismimizle de törümüz ‹brahim Say›n, albüme bunu ba¤daflt›rma fikri komik ve güzel giriyoruz dedi. Abi girelim de ne geldi ve Dolapdere Big Gang oldu (Dolapdere Büyük Çetesi). yapar›z telifler falan dedim. Biz ald›k dedi ve 16 tane flark› ‘Local Strangers’ ise albümdeki düzenlemeler ve getirdiler önüme. 12’si flu an albümde olan flark›lar. flark›larla alakal› olarak ortaya ç›kan bir isim, çünkü yabanc›lar bu albümü dinledi¤inde kendilerinden bir fleyler Efe: Di¤er dört parça kimlerindi? Bir de ‘Alphaville bulacaklar, Türkler de dinledi¤inde yine kendilerinden bir Big In Japan’ parças›yla ilgili de bir durum vard›, onu da fleyler bulacaklar. Türkiye için hem yabanc› hem yerli, aç›klar m›s›n? yabanc›lar için de hem yabanc› hem yerli bir albüm oldu¤u Gökay: Iron Maiden, Faithless’dan ‘Insomnia’, Mor ve Öteiçin ‘Local Strangers’ koyduk si’nden ‘Bir Derdim Var’ ve Rolling Stones’dan bir parça vard›. Big In Japan’i biz demo olarak gönderdik fakat telif Efe: Biraz da, plak flirketlerinden bahsedelim. zaman yetmedi. Telif haklar›n›n bize geri dönmesi albüme Yurtiçinde ve yurt d›fl›nda, hangi labellarla çal›fl›yoryetiflemedi, bir dahaki albüme koyaca¤›z tabi ki. Bir de daha sunuz, albümün sat›fllar› hangi ülkelerde, hangi labellar›n önce kimseye söylemedi¤im bir fley söylüyorum Efe, ‘Final distrubütörlükleriyle yürütülüyor? Countdown’ al›nd›, telifler geldi, ikinci albüme onu da kesin Gökay: Almanya ve ‹ngiltere’de piyasaya ç›kt›, da¤›t›m›n› koyuyoruz. EMI yap›yor, Türkiye’de ise Aykut Gürel’in firmas› olan, ‹rem Records’la çal›fl›yoruz. Efe: Yine kült bir parça. Çok da severim. 90’lar sonuydu san›r›m, her yerde o kadar çok çal›yordu ki, Efe: Albümde English Man in New York, Losing My herhalde o parçayla ilgili an›lar› olmayan insan yokReligion, Enjoy The Silence gibi kült diyebilece¤imiz tur flu topraklarda. Tutar m› endiflesi olmadan parçalar varken Shut Up ve Feel gibi günümüze yak›n albüme parça koymak da ayr› bir güzel durum olsa parçalar da çalm›fls›n›z, Feel de¤il de Shut Up biraz gerek. Denemek laz›m. kafama tak›ld›, cheesy popüler dedi¤imiz bir sonunda Gökay: Kesinlikle. (Gülüflmeler) yak›n, h›zl› tüketim için yaz›lm›fl, fabrikasyon bir parçad›r çünkü. Nedir bu aradaki ba¤? Ayd›nlat›n›z Efe: Grubun ve albümün ismi nereden geliyor, nedir Gökay: Dedi¤in gibi o parçalar, gerçekten varl›¤›n› kabul anlamlar› veya ç›k›fl noktalar› ? ettirmifl ve hala dinlendi¤inde, insanlar›n kendinden çok Gökay: Grubun ismi öncelikle Dolapdere Big Band’ di fazla fley bulabildi¤i parçalar. Ama Shut Up ve Feel y›l olarak (Dolapdere Büyük Orkestras›), daha sonra yaz›l› bas›nda, da sound olarak da di¤erlerinden biraz ayr›l›yor. Fakat biz birkaç yerde Big Gang olarak ç›kt›. Bu, bizim çok hoflumuza böyle bir ay›r›m› aç›kças› hiç düflünmedik. Hoflumuza giden gitti, çünkü flöyle bir fley var; Dolapdere, gerçekten bir neyse onu teklif ettik ve onu yapt›k. Ama Shut Up’› seçmemmüzisyen fabrikas›, ben de on iki y›ld›r orada yafl›yorum izin sebebi, parçay› seslendiren Özge ve Alper var, onlar bizim daha önceki vokalistlerimizdi, Emir’den önce. Onlar sahnede Shut Up’› okumay› istediler biz de çal›yorduk, hatta yine Black Eyed Peas’in Let’s Get Started’› da sahnede okuyorlard›, albüme Shut Up’› biraz da onlar›n yüzünden ald›k. Efe: Sen müzikle nas›l ilgilenmeye bafllad›n, geçmifle dönelim k›sa bir flashback yapal›m. Gökay: Ben do¤dum, büyüdüm ve daha ilkokula bafllamadan benim elime viyolonsel geldi, ben ilk çelloyla
24
Genç Kariyer / 2007
fatih koridorlar›
bafllad›m. Arkadafllar›m okul ç›k›fllar›nda maç yapmaya giderken, ben evime gidip enstruman çal›yordum çünkü babam öyle istiyordu. Babam da müzisyendi, zaten bizim ailede erkek olup da müzisyen olmayan yok. Sadece ben farkl› bir alanda e¤itim al›yorum.
enstruman›yla çalm›fl oluyorum. ‹nsanlar o soloyu duymad›¤›nda, o flark›n›n ruhunu anlamayabilir çünkü o solo çok “’fiARKILARINI önemlidir, onu de¤ifltiremez veya SESLEND‹RD‹⁄‹M‹Z B‹R ç›karamazs›n, yoksa flark› do¤ru düzgün anlafl›lmaz. DBG’de flöyle bir SANATÇIYI TÜRK‹YE’YE fley var. Smoke On The Water parças› GET‹R‹P BERABER SAHNE normalde Türk sanat müzi¤inde ‘Nihavend’ makam›na denk gelir ama ALACA⁄IZ” biz onu ‘Uflak’ çal›yoruz. Yani bizde basEfe: Televizyon seyrediyoman gereken notalarda bir bak›ma rum geçen gün, bakt›m yine bu farkl›l›k olmufl oluyor. Biz Smoke On günlerin en trendy grubu DBG röportaj veriyor, The Water’› sadece alal›m çalal›mdan öte yap›s›yla da fiafak Ongan’a. Konuflan, yine grubun sözcüsü modoynam›fl olduk. unda sensin, diyorsun ki, “bizim yapt›¤›m›z cover de¤il, biz yabanc› parçalar› kendi Efe: Parçalar›n yap›s›yla oynand›¤›nda telif haklar›n› enstrumanlar›m›zla, kendi müzi¤imizle söylüyoruz.” alma konusunda bir s›k›nt› olmad› m› ? Benim bildi¤im cover zaten tam da buna denir. Daha Gökay: Aynen oldu, bu telif haklar›n› almak konusunda tatmin edici bir aç›klaman var m›d›r bu konu ciddi bir problemdi, ama haklar› ellerinde tutan firmalar, hakk›nda? albümü dinledikten sonra, parçalar›n gayet iyi oldu¤unu Gökay: Üstüme gelme abi (Gülüflmeler). fiimdi bence, düflündüler, hatta baz›lar›n›n orjinallerinden bile daha iyi kendi kültüründe olmayan parçalar› yorumluyor olmak oldu¤unu aç›kça söylediler. cover niteli¤i tafl›yor. Bunu Türkiye’de yapan grup örne¤i vermem gerekirse flu an akl›ma gelmiyor ama say›labilir. Efe: Albümü dinledi¤imde, enstrumanlar›n gayet Teknik anlamda aç›klamayla gidelim, diyelim ben bir gitarisalaturka, Türk müzi¤iyle özdeflleflmifl oldu¤unu fark tim, bir grup kuruyorum, mesela Smoke On the Water çalaettim. Hedefinizin Türk müzi¤ini Avrupa’ya duyurmak ca¤›z. Smoke On The Water’›n ortas›nda öyle bir solo var ki, oldu¤unu zaten biliyorum. Yaln›z vokallerin bu enstrubenim oturup, saatlerce o solonun ayn›s›na çal›fl›p, o soloyu manlar›n yan›nda bat›l› bir duruflu yok mu? çalabilmem laz›m, çünkü flark›y›, orijinal versiyonundaki Gökay: Asl›nda formdaki, o do¤u-bat› sentezindeki olay
26
Genç Kariyer / 2007
fatih koridorlar›
farkl›l›klar var. Yani Smoke On The Water’la Feel ne alaka belki ama iflte hepsinin farkl› bir grubu var. Efe: Yurtd›fl› konserleri ne zaman bafll›yor? Gökay: May›s ay›nda Belçika ve ‹ngiltere konserlerimiz var ve yine hiçbir yerde söylemedi¤imiz bir fleyi daha söylüyorum sana, yaz›n çok önemli bir firman›n sponsorlu¤unda, albümde flark›lar›n› seslendirdi¤imiz sanatç›lardan bir tanesini Türkiye’ye getirip, beraber sahne alaca¤›z. Bizim düzenlemelerimizle, onun flark›lar›n› çalaca¤›z.
da bu. Ben grupta keyboard ve piyano çal›yorum, bas gitar ve vokal var. Grubun bat› taraf›n› oluflturanlar, biz üçümüzüz. Bunun yan›nda klarnet, kanun, keman, darbukalar, benim istedi¤im flekilde bu yap›s›yla oynad›¤›m halini çal›yorlar. Ama bu sentezi oluflturmak üzere birilerinin insanlara flark›lar›n orjinallerini hissetirmesi gerekiyor, çünkü ne olursa olsun, biz daha önce çal›nm›fl flark›lar› çal›yoruz. Efe: Canl› performanslar›n›zda baflka hangi parçalar› çal›yorsunuz? Gökay: Albümden önce Türkçe parçalar da çal›yorduk ama albümden sonra çalmamaya karar verdik, çünkü grubun tarz›n›, yabanc› flark›lar› alaturka formda sunma olarak belirledik. Ama flimdi ‘Sex Bomb’, ‘Sweet Dreams’, ‘Psycho Killer’. Efe: Sahnede albümdekilerin d›fl›nda çald›¤›n›z parçalar›n da telif haklar›n› al›yor musunuz ? Gökay: Asl›nda al›nmas› gerekiyor ama alm›yoruz Efe: Neden, çete misiniz siz ? Gökay: Çeteyiz abi biz almay›z. (Gülüflmeler)
Efe: Bir de otobüsünüz var, ondan da bahseder misin? Gökay: Tam hayal etti¤imiz gibi çift katl› bir otobüsümüz var, üstte 14 tane yatak, altta oturma gruplar›, playstationlar falan. Yak›n yerlere onunla yolculuk yap›yoruz, acayip de e¤leniyoruz. Efe: DBG projesi haricinde, sen baflka ne tarz müzikler dinliyorsun? Gökay: Asl›nda ben, tarz gözetmeden, iyi olan her fleyi dinlemeye çal›fl›yorum. Mesela, dün ö¤len evdeyim, acil ç›kmam gerekiyor, grupça buluflulup Türk Sanat Müzi¤iyle alakal› bir fley tart›fl›lacak, kula¤›mda olsun diye açt›m bir fley, makamlara ayr›lm›fl klasörler bilgisayar›mda durur her zaman. Akflam da ‹rfan’›n evine gidecektim, benden Faithless’›n canl› kaydedilmifl bir Dvd’sini getirmemi istedi. O cd mi falan bakmadan koydum, neyse oymufl, çalmaya bafllad›, akabinde annem geldi, “Ya Gökay ne kafas› kar›fl›k bir çocuksun daha demin fas›l dinliyordun flimdi disko müzi¤i dinliyorsun” dedi. Yani iyi müzisyen olmak istiyorsam iyi olan her fleyi dinlemek laz›m bence. Efe: Yolunuz aç›k olsun diyorum o zaman, sana ve bütün Dolapdere Big Gang ekibine. Umar›m bu dünyada yerinizi sa¤lamlaflt›r›p kal›c› olursunuz. Gökay: Teflekkür ederim Efe.
Efe: Albüm için bir hedef kitle belirlediniz mi, yoksa herkes dinleyebilir fleklinde mi demeçler vereceksin, zira 10 insandan 9’u bu parçalar› bildi¤i için hedef kitle konusunda flansl›s›n›z gibi. Gökay: Aynen öyle, 7’den 77’ye. Yani inan, program›n yoksa 16 fiubat’taki Balans’taki konserde misafirim ol, davetiyeler benden :) Gel ve gör diyorum. Mesela bir kar›-koca, konsere gelebilmek için, bunu sonra kulise gelip teflekkür ederken söylediler, çocuklar›n› b›rakacak yer bulamam›fllar ve çocuklar›yla gelmifller, çocuk ortada oynuyor 7- 8 yafl›nda falan. ‹flte bizim Emir’in dedesi var, 78 yafl›nda eski boksör, konserde en önde, birini tutuyor ve bak bu benim torunum, o asl›nda milli yüzücü biliyor musun diye insanlar› uyar›yor. Yani o kadar fazla kültür ve o kadar yafl fark› var ki, bizi dinleyen insanlarda, biz de flafl›r›yoruz ve kime hitap edece¤imiz konusunda tereddütte kal›yoruz ama albümde de tarz konusunda da senin daha önce söyledi¤in gibi Genç Kariyer / 2007
27
akademik kariyer
Emre AKTEPE
“Amerika’da kazanabilece¤imin iki mislini kazan›yorum
Türkiye’de” Prof. Dr. MUSTAFA D‹LBER • Cep telefonu kullanmayan • Fatih, Bo¤aziçi, Bilgi, Bahçeflehir, Yeditepe, üniversitelerinde ders veren • Gidece¤i yerlere floförünün fiahin marka arabas› ve ile giden • Ve ö¤rencilerin en sevdi¤i hocalardan biri olan Mustafa Dilber’in s›ra d›fl› hayat› afla¤›daki sat›rlarda.
“Bilgisayar›n nesini buruflturup çöpe atacaks›n’’”
28
Genç Kariyer / 2007
Mustafa Dilber kimdir kendi a¤z›ndan dinleyebilir miyiz? fiansl› bir gençli¤im oldu. Neden flansl›; varl›kl› bir ailenin çocu¤u olarak do¤dum. 1940’ta do¤dum. Harp y›llar›, ama pek bir s›k›nt›s›n› çekmedim. Tekstil firmas› sahibi bir aile. ‹yi bir özel okulda okuttular, ikinci s›n›ftan itibaren özel ingilizce ders ald›rtt›lar. Onun sonucu Robert Koleji’ne girdim ortaokul ve liseyi orada okudum. Yine Robert Koleji yüksek k›sm›ndan da iflletme mezunu oldum. Bu arada maddi durumunuz iyi ama Robert’e girmek için sadece maddi durum yetmiyor çal›flkanl›k vs. gerekmiyor mu? fiimdiki gibi zor de¤ildi. O zamanlar paral› okul bir taneydi. Yüksek okul zaten yasakt›. O zamanlar devlet üniversitesi d›fl›nda üniversite olamazd›. Bir tek Robert, tabi o da Yüksek Okul statüsünde Lozan’a göre. Paral› okul oldu¤u için o kadar da elit bir ö¤renci kitlesi girmiyordu o zamanlar. Bir s›nav› vard› ama ehh iflte. Zaten ingilizce ö¤renmifliz, ilkokuldan beri öyle pek güç bifley de¤ildi girifl. Yüksek okul için ise ayr›ca bir s›nav olunuyordu. Lisesinden geldi¤in zaman otomatik olarak Yüksek okula giriyordun Robert Kole-
akademik kariyer
ji’nin. Kald› ki ‹dari Bilimler Fakültesi yeni aç›lm›flt› 1958 y›l›nda. Hiçte talibi yoktu. Zorla burs vere vere 10-15 kifli buldular. Bir de iflte bizim gibi mühendisli¤e bafllay›p do¤ru yolu bulan ‹dari bilimlere geçen birkaç kifli vard›. Ondan sonra da bir Amerika’y› gezip görmek için master yapma bahanesi ile Amerika’ya gittik. Sonra duygusal bifleyler oluyor galiba? Kim anlatt› size onlar› ya ben mi anlatt›m. Evet orada Amerikal› bir k›z ö¤renci vard›. Letonya as›ll›. Öyle bir han›mla tan›fl›p evlenince tabi bizim aile resti çekti. Aile bize dedi: Sen bizi unut. E flimdi Amerika’da ne ifl yapaca¤›z. Benim pek bir kabiliyetimde yoktur hiçbirfleye. En hofluma gidecek fley olarak akademik kariyer dedik. Amerika’da kalmak için ve ifl bulmak içinde çok kolay birfleydir bu yol. Akademisyen olarak al›rlar yabanc›lar›. Onun için girdik bir doktara yapal›m diye;o gün bu gündür bu meslekte kald›k. Han›m›n sayesinde oldu. Gerçi sonra aile iliflkileri de düzeliyor. Onu da çok ciddiye almamak laz›m bir kaç sene içinde düzeldi bizimki de. O s›rada Türkiye’de grevler, boykotlar 70 ‘li y›llar aile o tekstil iflini de yürütemedi. Allah’tan kendimize böyle bir kariyer seçmifliz yoksa aç kalacakt›k. Bir iki sene Amerika ‘da hocal›k yapt›m. Sonra Bo¤aziçi’ne döndüm. O zamanlar Robert Kolej hala tabi. 1971 ‘de Bo¤aziçi oldu, sonra da devlete devredildi. O gün bugündür de Bo¤aziçi’nde ö¤retim görevlili¤ine devam ediyorum. Befl y›lda bir ücretli izin hakk› vard›r devlet okullar›nda. Yurtd›fl›na ö¤retim görevlisi olarak giderseniz buradaki maafl›n›z ifllemeye devam eder. Gerçi buradaki maafl çal›flsa ne olacak çal›flmasa ne olacak ama. Biraz beliniz do¤ruluyor. Ben her 5 senede bir gittim Amerika’ya. Dolas›yla 10 senesi Amerika’da gerisi burada olmak üzere 1999’a kadar Bo¤aziçi’nde, ondan beridir de part time olarak çeflitli yerlerde. fiu an bir tek full time kadrom burada FAT‹H ÜN‹VERS‹TES‹’nde ama yar› full time gibi bifley. Di¤er günler baflka okullara gidiyorum. Bilgi, Bahçeflehir, Yeditepe,Teknik Üniversite, e tabi Bo¤aziçi onunla ba¤lant›y› kesmiyoruz. Oralarda da ders veriyorum. Teknoloji ile aran›z›n pek iyi olmad›¤›n› söylüyorsunuz, cep telefonu bile kullanm›yorsunuz.
‘’Ders anlatman›n s›rr›na varm›fl fanatik fenerli marketing hocas›’’ EKfi‹ SÖZLÜKTEK‹ MUSTAFA D‹LBER YORUMLARINDAN SADECE B‹RKAÇI 1. dersleri üstün zevkli geçen bogaziçi üniversitesinde bir hoca .. bir nevi yafll› cem y›lmaz ama kesinlikle eksik de¤il (ikra, 08.03.2002 14:27 ~ 14:27) 2. yaz okulunda verdi¤i bir dersin ödevini utanmadan aral›k ay›n›n son günlerinde kap›s›n›n alt›ndan atan ö¤renciyi hiç sorgulamadan notunu düzelttirip geçiren, ola¤anüstü hoflgörülü ve e¤lenceli hoca.her görüflte yanaklar›n› m›nc›klamak isteyece¤iniz kadar da sevimlidir. (sutoglan, 06.11.2002 16:55 ~ 16:56) 3. ders anlatman›n s›rr›na varm›fl fanatik fenerli marketing hocas›. kavramlar› her f›rsatta galatasaray'dan örneklerle aç›klamaya bay›l›r. Göbe¤inin hamur iflleri yüzünden olufltu¤unu iddia etmektedir. (supraterritorial, 23.05.2004 16:38) 4. hem karakter hem görünüfl aç›s›ndan ara güler'e benzetti¤im çok e¤lenceli adam.hocam benim. (impushed, 20.03.2005 20:14) 5. yaz okullunda verdi¤i dersleri iflletmecilerden çok mühendisler taraf›ndan al›nan, derse hawai gömlekleri ve de bol flortlarla gelen, derste durmadan mühendislere ve de galatasarayl›lara tak›lan, bo¤aziçi iflletmenin ton ton hocas›(xahid, 20.03.2005 20:29) 6. kopya çekildi¤inden flüphelenen, hatta kimin kimden çekti¤ini bulabilmek icin üflenmeden herkesin gpa'ini ç›kar›p liste yapan, notunu ö¤renmeye gidenlere "sen falancadan kopya cekmiflsin" diyen, "aa, olur mu hocam, onun çevresi çoktan dolmufltu, ben kendi kendime yaptim" cevabini alinca da "ben suphelendim sadece zaten" deyip, kimsenin de notunu kirmayan dunya tatlisi insan. dersin birinde sorulan sorunun tam cevabini bilemeyince "amaaan cocuklar, zaten ben bu islerden anlasam, gider disarda calisir, adam gibi para kazanirdim burda ders verecegime" diyecek kadar da acik sozludur. (hydra hyalt, 25.03.2005 17:58) 7. ald›¤› ödül toplam›n›n benim yafl›m›n 10 kat› kadar oldu¤unu söyledi¤inde (yafl›m 21'di o zaman) güldü¤üm, ufak bi araflt›rmayla do¤rulu¤unu gördü¤ümde dumur oldu¤um bi hocamd›. bu arada d›flarda da çal›fl›yo, ald›¤› pazarlama ödüllerinden belli yani(tuoberg, 22.06.2005 23:36
Sürekli geliflen ve büyüyen bir alan olan pazarlama alan›ndaki geliflmeleri teknolojiyi kullanmadan nas›l takip ediyorsunuz ? Zaten bu röportaj› yapmaya luzüm yok galiba benim hakk›mdaki herfleyi ya ben anlatm›fl›m ya siz bulmuflsunuz. Teknoloji aleyhinde hiç bir düflüncem yok. Ama ona kabiliyetim yok. Mesela bir bilgisayar öyle. 70’li y›llarda ilk bilgisayar› bana gösterdiklerinde o mouse denen fleyi verdiler elime ben onu oynatamad›m. Ondan beri bana bir kompleks geldi. Bilgisayara dokunmuyorum, tufluna basmay› bile bilmem. Cep telefonuna karfl› hiç bir aksi düflüncem yok, gayet faydal› da birfley ama tafl›yam›yorum. Ben gözlü¤ümü bile bir gün içinde kaybediyorum. Onu da tafl›mam, sadece televiz-
Genç Kariyer / 2007
29
akademik kariyer
yon seyrederken evde kullan›yorum. Yak›n› görüyorum sadece uza¤› görmek için kullan›yorum. Otomobil de kullanmam Türkiye’de. Aleyhinde bir düflüncem yok, yoksa hepsi faydal›. Ama bilgisayara karfl› ne bileyim bir kitap m› yaz›yorsun ya da makale mi yaz›yorsun onun için el müsvetteleri yaz›yorum. Onlar› temize çekiyorum. O daha önce yazd›¤›m müsvette ka¤›d›n› buruflturup çöp tenekesine atmak büyük bir bitirme zevki veriyor. Bilgisayar›n nesini buruflturup çöpe atacaks›n. O zevki alam›yorsun bilgisayarda. Zaten denemedim o ayr›. Cep telefonu hakikaten faydal› ama onu da kaybederim diye tafl›m›yorum muhakkak kaybederim ben bir yerde. Ekfli sözlükte hakk›n›zda yaz›lanlar› okudunuz mu ? Onu ben kendim okuyam›yorum ama birileri print out al›p bazen veriyor bana. Oradan görmüfllü¤üm var. Ama siz hangisine de¤iniyorsunuz bilmiyorum. Göbe¤imle ilgili bifleyler var galiba. Ama o hakikaten orada yaz›ld›¤› gibi de¤il. S›rf yemekten dolay› bu. Amerika ile ilgili de bifleyler var. Onu da nereden ç›kard›lar bilemiyorum ama. Amerika’y› severim. ‹kinci vatan›m gibi 10-15 sene orada yaflad›m. Rahat edilebilen bir toplum. Para kazanm›fl›z, ekme¤ini yemifliz. Hiçbir zarar›n› görmemiflim. Bütün eski efllerim kaç›yor orada yafl›yor,çocuklar orada. O yüzden düflmanl›¤›m yok yani. 4 tane mi evlilik geçirmifltiniz? Evet. Dördüncüdeyiz yani flimdi.
“’Biz ilk iflletme mezunuyuz. Türkiye’de 18 kifli mezun olduk, ingilizce bilen iflletmeci; 19uncusu yok o zaman’”
Firmalara dan›flmanl›k konusunda bize bilgi verebilir misiniz? Ben kimseye dan›flmanl›k yapm›yorum. Yapmam da zaten. Ben dan›flmanl›k falan sevmiyorum. Bu mesle¤e girifl nedenimiz;akflam eve dönüce m›fl›l m›fl›l rahat uyuyabilmek. Kafamda hiç bir ‘’Yapt›¤›m ifl ne olacak, yar›n ne olacak, do¤ru mu yapt›m,yanl›fl m› yapt›m,iyi karar verdik mi do¤ru tavsiyede bulunduk mu’’ sorusu olmadan yaflamak. Bunlar› düflünecek olsam zaten ne diye böyle 3 kurufla talim edelim. Gider yönetici olurum. Bizim mezun oldu¤umuz s›n›flardan düflünün:Biz ilk iflletme mezunuyuz Türkiye’de18 kifli mezun olduk, ingilizce bilen iflletmeci. 19uncusu yok. Yani öyle bir zamanda yetifltik. Ama o yöneticilik stresi demek hoflumuza gitmedi ki böyle bir tarafa kayd›k. fiimdi bizim s›n›f arkadafllar›m›z PO Genel Müdürü,Tofafl’›n Genel Müdürü,kendi özel ifl sahipleri…Koyunun olmad›¤› yerde hepsi abdurrahman çelebi oldular zaman›nda. Biz o f›rsatlar› kaç›rd›k. Ama onun karfl›s›nda elde etti¤imiz fley:Gece huzur. Yani düflünmüyorsun, ne olacak bu iflyerinde, do¤ru dürüst karar verdik mi…Dersini veriyorsun akflam gelip rahat ra-
30
Genç Kariyer / 2007
hat…Onun için dan›flmanl›k yapmad›m. Ama flunu yapt›m bol bol:E¤itim yapt›m, çok e¤itim verdim. fiirketlere e¤itim,ifl tecrübesi olan yöneticilere e¤itim. 2-3 günlük k›sa kurslar. 20 senedir epey yo¤un olarak yapt›m. Hemen hemen her bankaya. Özellikle bankac›l›k sektörü,sigorta sektörü,perakende sektörü…Baz› araflt›rma projeleri de yapt›k. Ama böyle direkt bir flirkete dan›flmanl›k katiyen hofllanm›yorum. Pazarlama ve organizasyon konular›nda o tip k›sa e¤itimler çok yapt›m. Amerika’da yap›ld›¤› gibi oralardan da zaten esinlendik o programlar› düzenlerken …Amerika çok tecrübeli bu konuda ve çokta yarat›c› program falan haz›rlayabiliyorlar. Onlardan esinlendik tabi. Biraz uyarlad›k Türkiye’ye zaman içinde. Ben çok yo¤un çal›flt›m bu konularda. 2000 y›l›ndan beri, yani krizden sonra flirketler çok k›st› böyle fleyleri. Zaten ben o zaman bafllad›m bu kadar çok vak›f üniversitelerine ders vermeye. O zamanlar sadece Bo¤aziçi’nde ders veriyordum. Ama o ifller kesilince, biraz daha fazla maddi ihtiyac› karfl›lamak için akademik e¤itime yönelmek zorunda kald›k. Bu f›rsatlar› kaç›rd›m dediniz Tofafl’›n Genel Müdürü olmay› ve di¤er pozisyonlar›. Bu maksatl› bir kaç›rma m›yd›?‹flletme bitirince herkes yönetici olacak, herkes özel sektörde çal›flacak diye bir fley var m› ?Böyle f›rsatlar› özellikle kaç›rmalar›n› ve akademisyenli¤e yönelmelerini tavsiye eder misiniz ö¤rencilere? Ben istemedim yöneticilik gibi ifllere yönelmeyi. Belki yönelsem de baflar›l› olama-yacakt›m,onu da bilemiyorum yani. Akademik kariyer çok zevkli bifley. Ama ben akademik kariyere girerken flunu düflündüm ;Bir kere genç bir insan›n ihtiyaçlar›n› akademik kariyer nas›l karfl›lar. Böyle bir kariyerle ne sahibi olacaks›n :1500Ytl maafl. Evlensen nas›l bir ev düzenlersin. Nas›l dayay›p,döflersin. Hele eflinde çal›flm›yorsa. Normal bir yaflam› bu maafl karfl›lamaz. Biz nas›l girdik?Bizim arkam›zda aielemiz var. Biliyorsun ki s›k›fl›nca yard›m edecekler. En ufak bir destek laz›m olsa yard›mc› olacaklar. Bunu bildi¤in zaman daha da bir güvenle giriyor-
akademik kariyer
sun bu mesle¤e (akademisyenli¤e). Herkesin bu imkan› var m› yok mu bilmiyorum. Onun için ben nas›l herkese tavsiye edeyim. Burada yükselsen yükselsenYard. Doç giriyorsun Prof. oluyorsun. Oldu¤un zaman maafl›n ancak 1 milyar farkedecek yani 15 sene çal›flacaks›n ki 1000Ytl artacak maafl›n.
vard›r. Herhangi birfley bozuldu okulun adam› gelir tamir eder. Lojman karfl›l›¤› bu ifli severek üstlendim. Bütün yurtlar bana ba¤l›,ö¤renci kulüpleri bana ba¤l›,disiplin,burslar. . . Bütün bu ifllerle u¤rafl›nca okulda herkes ile tan›fl›yorsun tabi. Epeyce baflar›l› oldu¤umu da söylerler:O kadar memnun kalm›fl ki rektör benim performans›mdan- 10 senelik ö¤renci iflleri idare iflinden- dolay› ödül olarak k›z›n› bana verdi. ‹kinci eflimde o zamanlar›n Bo¤aziçi rektörü Abdullah K›ran’›n k›z› Suzan’d›.
Ailesi zengin olanlar m› girsin bu mesle¤e yada çok idealist olanlar m› ? Yani evet…Ailesi zengin olan m› Ö¤rencilerin çok sevdi¤i bir hocadersin, efli çal›flan, eflinin babas› zens›n›z. Ö¤rencilerin gözündeki cidgin olan…Zaman›nda da öyleydi. fiimdi,ö¤rencilerle çok iliflkisi olmayan di imkanlar çok tabi, çok üniversite “Amerika’da akademisyen imaj›ndan uzakta duaç›ld›. Part time imkanlar falan…Bakazanabilece¤imin iki mislini rup onlar›n kalplerini kazanmak naya¤› e¤itimden para kazan›l›yor. Bas›l bir duygu? k›n ben 4-5 senede bir Amerika’ya gikazan›yorum Türkiye’de” Sadece o iyi duyguyu elde etmek derim demifltim az önce, 90 y›l›ndan için yapm›yor insan bunu. Ben yak›n beri gitmedim. Çünkü Amerika’da kaolmaktan hofllan›yorum,hayatta da zanabilece¤imin iki mislini kazan›yoöyleyim. Giderim bizim kap›c›n›n evinde akflam peynir ekrum Türkiye’de e¤itim programlar›ndan. Bu imkan var. Ama mek yeriz, çay içeriz. Rahats›z olmuyorum rahat›m bu konuo kadar zaman› ve çabay› da vereceksin. Çok zor bir çaba falarda. Zaten hocal›¤›n en önemli avantaj› bu. ‹letiflimden lan de¤il ama saatleri vereceksin. Bunun iki mislini kazan›zevk al›yorsan yapabiliyorsun bu ifli. Her ne kadar fiziki göyorum derken :Amerika’da iki ders veriyorsun bir dönemde rünümüm genç de¤ilsede devaml› de¤iflen bir kitle var burada veriyorum 12 ders 15 ders icab›nda. 45 saat ders yaönünde üniversitelerde. Her sene de¤ifliyor, her sene yenip›yorum haftada. Gece dersleri falan ancak o flekilde kazaleniyor. Ve onlar devaml› genç kal›yor. Senin karfl›na gelenn›labiliyor. Yoksa gökten ya¤m›yor para. Ama zaman›n› veler hep genç. Onlar›n aras›nda olunca insan ruhen kendisini rebiliyorsan imkan var. O bak›mdan gençlere tavsiyede bugenç tutabiliyor. ‹lla ö¤renciler sevsin diye yap›lan bifley delunabiliriz. ¤il benimki. Zaten bu yaflant›dan zevk al›yorsan daha çok kaynafl›yorsun ö¤renci ile. Size Türkiye’nin Peter Drucker’I diyebilir miyiz? Diyemezsiniz çünkü Peter Drucker kadar yay›n›m yok beFenerbahçeli ö¤rencilerinize 100 verdi¤iniz do¤ru mu ? nim pazarlama alan›nda. Peter Drucker bu konularda AmeBak bakal›m not dökümüne 100 var m› hiç. Fenerbahçeli rika’da yer yapm›fl biri. Benim iki tane kitab›m var ama Pediye yan›na iflaret bile koydum ama (Forma ile geliyordu s›ter Drucker ile mukayese edilecek gibi de¤il. n›fa ) 100 falan ald›¤› yok tabi. Yay›n anlam›nda de¤il ama pazarlama alan›ndaki biliniFenerbahçe tak›m›na bir sempatiniz var ama de¤il mi? lirlik anlam›nda Peter Drucker gibi ismi duyulmufl biri deOlmaz olur mu. Neredeyse eflimizle bozuflaca¤›z. Cuma ¤il miniz? ve haftasonu her akflam maç ve spor programlar›n› seyrePeter Drucker’›n ünü akademisyenli¤ine, hocal›¤›na ba¤l› diyoruz. Sporu seviyorum, rekabeti seviyorum. Tv’de Amebir fley de¤il. Daha ziyade yay›nlar›, yazd›klar›, makaleleri vs. rika’daki basket maç›, futbol maç›, Beni üniversite çevresi d›fl›nda kimse beyzbol maç›. Yeter ki tuttu¤um bir tan›maz bile çok fazla. tak›m olsun. Çok zevk al›r›m, insanlar Bu kadar senedir ö¤retim üyeli¤i s›k›l›r 4 saat beyzbol seyretmekten. yap›yoruz. Sadece Bo¤aziçi’nde de¤il “O kadar memnun kalm›fl ki Beyzboldan biraz anlarsan›z futboltabi,birçok baflka yerde de. Bizim ünidan daha zevkli bir spordur. Beyzbolversitenin mezunu olan kifliler çok rektör benim da bir strateji var. Her dakika o straönemli yerlere gelmifl kifliler. Dolatejiyi de¤ifltirme imkan›n›z var. Futy›syla onlarla bir tan›fl›kl›¤›m›z var. performans›mdan ödül bolda bu yok. Futbol öyle birfley ki 45 Benim ö¤retim üyeli¤inden fazla da olarak k›z›n› bana verdi’’” dakika sonra ancak strateji de¤iflebimezunlar›m›zla yak›nl›¤›m olmufltur. liyor. Mola alma flans› yok. Böyle bir Bir kere gençtik. 28 yafl›nda bafllad›m spor olur mu ya. Her sporda antrenöben ö¤retim görevine. Son s›n›f ö¤rün bir mola al›p taktik de¤ifltirme bir rencileri 22-23 yafl›nda o zamanlar. satranç gibi oyun kurma imkan› vard›r. Futbolda bu yok. KeÇok az bir yafl fark› vard› aram›zda. Biz beraber top da oynardan ba¤›r›yor ;hangi oyuncu onu duyacakta ona göre nard›k,epey bir yak›nl›¤›m›z var tabi. Ayr›ca ben 10-12 sene oyun kuracak. Ama di¤er sporlar öyle de¤il. Beyzbolda, ö¤renci ifllerinin müdürlü¤ünü yapt›m Bo¤aziçi Üniversiamerikan futbolunda istatistiki analiz vard›r. Biraz anlarsate’sinde. Yurtlar bana ba¤l›yd›. Onu da neden yapt›k:Bedava n›z çok zevk al›nabilecek sporlar. lojman veriyorlard›. Yoksa Robert Kolej’inin verdi¤i para ile Çok ilginç bir yaklafl›m. de biz yaflayamazd›k. Kira falan versek geçinemeyiz. Ö¤reElinizde giriflimcili¤i destekleyecek bir fon olsa bunu tim görevlili¤inin yan›nda ö¤renci ifllerini de verdiler bana nas›l kullan›rs›n›z? vekaleten. Ona karfl›l›k lojman veriyorlar. O zaman Bo¤azi‹flte bu soruyu bana sormayacaks›n›z. Çünkü o yok bençi’nde lojman çok önemli birfley. Türkiye’de su kesilir,bizde de. Böyle bir fleyi akademisyenlere sormayacaks›n›z. Akakesilmez depo vard›r. Elektrik k›s›nt›s› vard›r,bizde jenaratör
Genç Kariyer / 2007
31
akademik kariyer
de durursan kolay kolay o mevkiyi demisyen olan adamda giriflimcilik sürdüremezsin. Daha iyi pozisyona yoktur. Neden yoktur onu söyliyegeçmek için birfleyler baflarman layim?Akademisyen bir sürü konuyu iyi bildi¤i için her konunun olumsuz ’Bizim meslek risk almayan- z›m. Kiflilerin senin kendini gelifltirdi¤ini görmesi laz›m. Ama bizim mesyönlerini çok iyi bilir. Sen bana kalk›p lar›n mesle¤i lekte flart de¤ildir. Bu gösterifle belli birfley söylesen ben sana 10 tane bir noktaya geldikten sonra zaten gemuhtemel s›k›nt›s›n›,dezavantaj›n›, rek yoktur. Mesela geçenlerde gazene gibi güçlüklerle karfl›laflaca¤›n› onteye ç›kt› ;Bir sürü rektörün hiçbir yalar› sayar›m. Onlar› sayar›m ama say›n› yok. Profesörlü¤e geçtikten sonra baflka bifleyler, bafly›nca da senin moralini bozar›m. Girece¤in varsa girmekten ka ifller ç›k›yor. ‹darecilik falan. Onlara zaman ay›rmaktan de vazgeçersin o iflten. Halbuki giriflimcilik ruhunda :Gözüyönelemiyor akedemik aç›dan kendisini gelifltirmeye,belkinü kapayacaks›n,alacaks›n bir risk ve ne olursa olsun diyede kendine zaman ve enerj› kalm›yor. Halbuki rekabet ortaceksin. Bazen batacaks›n,bazen ç›kacaks›n. Risk alabilmesi m›nda baflar› göstermezse yönetici sürdüremez iflini. Her laz›m giriflimcinin. Bizim meslek risk almayanlar›n mesle¤i. konuda öyle. Sadece iflletme de¤il mesela antrenörlü¤ü ele Hatta bununla alakal› bilimsel araflt›rmalar da vard›r. Baflar› al. Baflar›l› oldun oldun. Olamad›n yallah hemen o tehditle güdüsü konusunda yap›lan bir tak›m araflt›rmalar var: ‹fl karfl› karfl›yas›nd›r. Bizde yok öyle birfley. Akflam gidince m›adamlar›n›n baflar› güdüsü, akademiyenlerden ve baz› baflfl›l m›fl›l uyursun. Acaba iyi ders verdim mi, acaba yar›n yuh ka mesleklere girenlerden çok daha yüksek. Baflar› güdüsü çekicekler mi bana hiç böyle birfley yok. Ne alk›fllarla ç›k›yoyüksek olan adam ifl çevrelerine giriyor. Çünkü oralarda basun dersten, ne yuh sesleriyle. Dolay›s›yla performansta deflar› güdüsünü tatmin etme imkan› var. Baflar› güdüsü dedi¤erlendirilmiyor. Benim hiçbir eflim flimdiye kadar bana gü¤imiz fley nedir?Bir kere kendini sürekli gelifltireceksin. Bu nün nas›l geçti kocac›m dememifltir. Ne biliyim günüm nas›l sene ne yapt›ysam seneye daha iyisini yapaca¤›m diyecekgeçti. Nas›l olaca¤›m ki ?Bugün iyi sin. Devaml› artma. ‹kincisi di¤erleriifl yapt›m m› yapmad›m m› ?Ama ni geçme h›rs›,hem kendini aflacakyöneticinin bellidir. fiirket o gün s›n hem di¤erlerini. ‹fl adam›nda bu kaç para kazand›, kaç para kaybetgüdü var. Ama akademik kariyerde ti. Hesap meydanda. Onun endiflebu yok. Ben oturmuflum burada sini, stresini yaflar. Ne olacak buprofesörlük kadrosuna. Diyelim ki gün de satamad›k, yar›n da satahiçbir yay›n yapm›yorum,derslerimi mazsak dünde satamam›flt›k. Ne berbat veriyorum,yeni geliflmleri taolacak benim sonum dersin. Bizde kip etmiyorum. Alt›mda bir Doçent böyle bir dert yok ki. Bilmiyorum var. P›rlanta gibi her sene kitap yabugün iyi ifl yapt›m m› yapmad›m z›yor, makale yaz›yor. Çocuklarla m›. Millet ne düflünüyor hocalar ne aras› çok iyi, çok iyi ders veriyor,çok düflünüyor hakk›mda,çocuklar ne iyi imtihan yap›yor. Ben ölmedikdüflünüyor. Hiç bunun bir ölçüsü çe,veya yüz k›zart›c› bir suç ifllemegelmez ki bize nerden bileceksin. dikçe o yerime geçemez. Performans› ile beni geçemez. Ben devletYetifltirdi¤iniz ö¤renciler belli ten bahsediyorum,vak›f okullar›nbir yerlere gelip oralara gelmifl dan de¤il. Oturdu¤um zaman o kadinsanlar size geri dönüyorlar m›? roya sen iflini iyi yapam›yorsun defiimdi ben Bo¤aziçi için konuflayip atamazlar seni. Bu garantili bir y›m. Çünkü benim ço¤u ö¤rencim meslek. O zaman ne diye baflkalar›ordan. Oraya zaten ö¤rencinin n› aflmaya, kendimi aflmaya niye u¤kremas› geliyor. Sen ne kadar u¤raflay›m ki. Rekabet ortam› yok yani raflsan 4 senede bozamazs›n o çocu¤u. Biz ne kadar kötü anlayaca¤›n›z. olursak olal›m. (‹nflallah iyiydikte) bifleyler de katt›k ama, zaten çok iyi ö¤renci geliyor. Onun mezun olupta iyi yerlere Ama siz üniversitede iyi ifller yap›nca flirketlerden e¤igelmesi benim yüzümden mi, hocas›n›n yüzünden mi zaten tim talepleri al›yorsunuz. Böyle popülerlik, meflhurluk, iyi materyal geliyor. O da sonra ç›k›nca baflar›l› oluyor. Ya ö¤rencilerle iyi iletiflim kurulunca populariteniz artt› ekAmerika‘ya gidiyor. fiimdi bizim katk›m›z nedir ben onu bilsi sözlükte daha fazla yaz› giriliyor Mustafa Dilber iyidir mem. Acaba ben ‹stanbul Üniversitesi’nde ö¤retim üyesi olsevimlidir, mert bir hocad›r diye. sam ‹stanbul Üniversitesi’ndeki hoca Bo¤aziçi’nde hoca olsa onun da ögrencileri belki daha da baflar›l› olacakt›r. O ö¤Tamam o da bir yandan ufak bir zevk al›ncak bifleydir rencinin baflar›s› k›stas de¤ildir. Ö¤rencinin de¤erlendirilama öyle o kadar meflhur olmaya felan lüzum yok. ‹fl var ilmesi de tam k›stas de¤ildir. Baz› konularda olabilir. Hoca ö¤la meflhur olmak, tan›nm›fl olmak gerekmiyor bile. Ayr›ca da renci iliflkileri konusunda tabiki ö¤rencinin görüflüne hürözel okulda bile bir profesöre ders verdiriyorsa bak›n bakamet ederim. l›m 1 kurufl fark var veriliyor mu. Sen iyiymiflsin de ekfli sözlükte iyi laflar ç›km›fl. Ha ben ha baflka Prof. ayn› para ayn› Küçük bifley anlat›y›m size isterseniz. saat ücreti Neyse o kadard›r. ‹flini iyi yap›yorsun diye daha Bizim ilk senelerimiz Bo¤aziçi’nde. S›n›f arkadafl›mla befazla para vermiyor kimse çok standartt›r bu bizim mesleraber mezun olduk Robert Kolej’den Amerika‘ya gittik o keteki ifller. Ama piyasada öyle de¤il, yöneticilik safhas› öyçok iyi okulda Corner’da doktora yapt› döndük. Bo¤aiçi’nde le de¤il. fiirkette kendi flirketin de¤ilse sadece oldu¤un yer-
34
Genç Kariyer / 2007
akademik kariyer
yorduk okulun, bütün maçlarda hahocal›¤a bafllad›k. O arkadafl bizim s›kem dururdum. Kendim oynuyorn›f›n birincisi. ‹lk 1-2 sene içinde çocukdum bir tak›m sporlar›. Derslere girlar anket yapm›fl. ö¤renciler hocalar› mek falan biraz zor geliyordu. Biraz 4 konuda de¤erlendiriyor. Bir tanesi “Maça gitti¤imiz için imtihan tembeli¤im var kabul ediyorum. Çok yapt›¤› s›navlar›n tipi, de¤erlendirifli. zor geldi anlam›yorsun ki bifley Öbürü ö¤rencilerle iliflkileri. Üçüncüsü kaç›rd›k’’ adam anlat›yor fizikten,integralden konu hakk›ndaki bilgisi. Arkadafl›m›z anlam›yorsun ki. Biz daha integrali düflük not alm›fl hepsinden. fiimdi gegörmemifliz ve di¤er ö¤rencilere gölip bana yak›n›yor diyor ki ‘’Tamam ö¤re çok geride kald›k. 12 sene okumufl renci iliflkilerimden hoflnut olmayabiçocuk. Çok acayip senelerdi ruhunu anlayamad›k. 30 ile lirler belki. Yak›nlaflam›yorum yeterince. S›navlar›m› be¤enben C ald›mfizikten. C al›p geçiyorsun ama ruhunu, temelini miyebilirler belki çok zor soruyorum. Belki anlatmad›¤›n› soanlayamad›k matemati¤in, fizi¤in. Güzelli¤ini kavrayamad›k. ruyor diyorlar ama 3. s›n›f ö¤rencisi kim oluyor da, kalk›yor Zevk alam›yorsun gördü¤ün fleyden psikolojiden A al›yobenim konu hakk›ndaki bilgimi sorguluyor’’. Hakl›, ö¤rencisun ortalamay› tutturuyorsun. nin ne backroundu var ki hocas›n›n bu konuda bilgili olup ol2. 5 sene bitti¤inde Fenerbahçe-Leeds maç› vard›. Bir armad›¤›n› de¤erlendiriyor. Düflük not veriyor,bu konuyu bilkadaflla beraber biz bu maça gitti¤imiz için imtihan› kaç›rd›k. miyor olur mu hoca. Corner’ dan mezun olmufl bilmez olur O arkadaflta çok iyi bir futbolcuydu Feriköy de ve sonra Gamu. Ama ö¤renci o hakk› görüyor kendisinde. Bu adam›n bilatasaray da oynad›. Onunla biz Fenerbahçe-Leeds maç›na lip bilmedi¤ine ben karar veririm diyebiliyor. Onun için degittik. Final imtihan›na girmedik. Hocaya gittik ertesi gün. ¤erlendirme % 100 inan›lcak bifley de¤ildir bizim meslekteBen dedim ki ‘’ Çok önemli bir maçt›, Avrupa Kupas› maç› ki anketlerde. O konuyu de¤erlendirmemesi laz›m ö¤renci‘’dedim. Çok teflekkür ederim dürüstlü¤ün için dedi ama nonin. Konu hakk›ndaki bilgisini yarg›layacak temeli var m› ki tun F. Öbür arkadafl hikaye uydurdu ;‹flte hastayd›m da bilö¤rencinin. mem ne. . . O geçti mühendis oldu ben o hoca sayesinde at›O zaman biz neye bak›p de¤erlendirice¤iz bir ö¤retim göl›yordum da daha tam at›lmad›m. Onun da hikayesini anlarevlisinin performans›n› bilmiyorum. Mezunlara bakmak taca¤›m. Ama çok kritik. Zaten biz bafllad›k biz 120 kifliydik çok do¤ru de¤il. Çünkü her okula ayn› kalitede ö¤renci girliseden gelenlerden. 5 kifli ancak bitirebildi mühendisli¤i. miyorki ç›kt›¤› zaman onun baflar›s›n› hocaya mal edelim. Ço¤umuz daha önce at›ld› ben baya iyi dayand›m 2. 5 sene. Tembelli¤inizden ötürü Bo¤aziçi Üniversitesi mühendisBeni çok seven bir amerikal› kay›t iflleri müdürü vard›. Balik bölümünden iflletmeye geçti¤inizi ö¤rendik. Demeli mina dedi ki ;Bir kural varm›fl. Senin liseye girdi¤in sene, giren yizdir ki sizce bu alan tembeller ve cal›flmay› sevmeyenler ö¤renciler mezun olduktan sonra 3 sene geçtikten sonra içindir. Röportajdan da birazc›k o havay› almaya bafllad›k. sen hala o liseden diploma almad›ysan lise diplomas› alam›Bir kere s›rf tembellikten falan de¤il. Biz lise 2 yi bitirdik yorsun. fiimdi benim lise diplomam yok herhangi bir okula ikmalin yoksa bir s›nav veriyolard›. O s›navda baflar›l› oluüniversiteye gitmeme imkan yok lise diplomam yok ki. nursa mühendisl›¤e geçiliyordu lise diplomas› olmadan. Lise Onun için bu hoca dedi ki ;Ben sana bir yol gösteriyim. Bu 2 de yoktu ikmal. Geçtik mühendisli¤e bafll›yoruz. Tam o Ocak ay›nda git liseye 1 dönem liseyi oku. Haziran’da lise bafllad›¤›m›z sene o zamana kadar yüksek okul olan Robert diploman› al. Ondan sonra istersen mühedisli¤e devam et Koleji master bölümü açmaya karar verdi. Çünkü teknik istersen baflka bir yerde oku. Biz Ocak ay›nda liseye döndük üniversite yüksek mühendis ç›kar›yordu. Bizde baflka bir 2. 5 sene üniversite fasl›ndan sonra 2 kifli böyle benim dubölüm yok. Bir tek mühendislik vard›. Yüksek olarak yani darumda liseye döndük. ha ortaokula girdi¤imde ben burdan mühendis olup ç›k›cam 13 sene sonra. Robert Koleji’ne girdi¤in zaman hayat›n o fleHayat›n›z›n önemli noktas›? kilde kuruluyordu. Ama teknik üniversite ve di¤er üniversiEvet büyük bir flans o beni çakt›ran fizik hocas›. Bu sene teler yüksek mühendis ç›kar›yor. Bizimki yüksek okul. Sadeonun ad›na bir odaya ad› verildi Bo¤aziçi nde. 60 senesinde ce mühendis oluyorsun. Master olacak ki yüksek mühendis adam geldi, odaya ad› verilecek Türkiye‘ye davet etmifller. olas›n. O sene devletten master açmak için izin almaya çaGeldi, gördüm. Yan›na giittim ve teflekkür ettim. Sayende l›fl›l›yordu. Devlet de bunun için ;kalitenin yükseltilmesi gibi dedim bak böyle bir hayata kavufltum. Yoksa bir mühendis flartlar koydu. Bize de geldi bu karar. Böyle birden bire o zaolup Allah‘›n bir fabrikas›nda hayatta bana uygun olmayamana kadar mühendisli¤e giripte bitirmeyen yoktu o senecak bir meslekte çal›flacakt›m. de bize parlak hocalar geldi. fiimdi biz 10. s›n›ftan geçmifliz ben türev,integral hiç böyle fleyler görmedim. Bizim s›n›fta Arkadafl›n›z mutlu mu peki mühendisli¤e devam etflimdi 12 senelik lise Galatasaray mezunlar› tabi mühendislik mekten ? 1 e geldiler. Sadece biz de¤iliz ki d›flar›Galatasaray da oynam›fl. Galatadan da geliyor ö¤renciler. 12 sene okusaray’l› adam yalan falan söyler ama mufl integral, türev herfleyi biliyor. ?. Mutlu o da hayat›ndan memnun. Harp oklundan 20 tane subay. Bunlar ’Beni çakt›ran fizik hocas›na fians›m›za lise diplomas›n› al›nca o zaten Harp okulunu bitirmifller canasene iflletme aç›lm›flt›. Hatta iflletmevar gibi insanlar. Seçilmifl Robert Kolegittim teflekkür ettim nin 2. senesiydi. Bo¤aziçi’nde ilk defa ji’ne yollanm›fl. Bunlar›n matematik, fi‹flletme aç›lm›flt›. Bizi de 2. s›n›fa kazik, kimya temelleri bir miktar var. Biz sayende dedim bak böyle bul ettiler mühendislikteki dersleri çok geride kald›k. Al›flm›fl›z lisede imtisayd›lar Hayat›m›z› o de¤ifltirdi tabi. hana felan çal›fl›yorsun gidiyorsun. Bir bir hayata kavufltum Hayat›n›z da size yol gösteren bisürü ifller oluyor. Bir sürü de faaliyetifley olmufl o zaman miz var ozaman, gazetesini de ç›kar›-
Genç Kariyer / 2007
35
akademik kariyer
Evet do¤ru yola soktu bizi. Bir o bir de ilk eflim onun sayesinde de akademik kariyer sahibi oldum. Amerika‘da o olmasa biz gene master› al›p dönücektik babam›z›n fabrikas›nda çal›flacakt›k. Demekki her kötü fley asl›nda bak›ld›¤›nda kötü sonuçlar do¤urmuyor. Ben burda g›rg›r birfley daha anlat›y›m istersen. Ben Bo¤aziçinde hocal›¤a bafllad›m haftada 2 günde fabrikaya gidiyordum. ‘’ Memur dedi ki :Size tahakkuku durdurdular. Yani…’’ Baban›z›n fabr›kas› m› ? 3-5 kuruflta fabrikadan kazanal›m diye orda bana bir iki ifl verdiler onlar› yap›yoruz. Bana ö¤renci iflleri müdürlü¤ü de verilince okuldan fazla ayr›lamaz oldum. Fabrikada verilen ifl evde de yap›labilicek bir ifl, hesap kitap ifli. Maliyet muhasebesi. Al›yorum verileri evde de yap›yorum. ‹fli aksatm›yorum ama fabrikadakilerin terslerine gidiyor. Gelsene, gelmiyorsun diyorlar. Bütün amcao¤ullar› hepsi orada çal›fl›yor. Onlar haftan›n 5-6 günü gidiyor. Sabahtan akflama kadar. Biz orda verileri al›yoruz gidiyoruz eve. Hofl bifley de¤il tabi eflitlik aç›s›ndan. Birgün gittik maafl zaman› muhasebeden maafl›m› alaca¤›m. Ordaki memur dedi ki; Düflünün babam Genel Müdürü, patronu, en çok hissesi olan… Dediler size tahakkuku durdurdular. Benim peder utanm›fl bana söyleyemiyor, seni ç›kar›yoruz diye. Oradaki memurdan at›ld›¤›m›z› duyduk. Ordan da at›ld›k bi ara. Allah tan Bo¤aziçi var.
36
Genç Kariyer / 2007
Hocam fiAH‹N marka araba ve floför nas›l bir kontrastt›r? fiahin marka araba floförun arabas› benim de¤il. Ben hiç Türkiye’de araba kullanmad›m. Sahibide olmad›m,kullanmam da bu trafikte zaten. Ben dalg›n adam›m sa¤a bak, sola bak. . . Amerika’da kullan›yordum. Çokta severim araba kullanmay›. fiahin marka araba sahibi bizim apartman›n kap›c›s›yd›. Bu arabay› da çok seviyor. Bir baflka ev sahibinden ald› arabay› ucuza. Hem kap›c›l›k yap›yor hem de arabayla birileri olursa getiriyor götürüyor. Çok az tabi. fiimdi bu adam Sivas’l›. Sivas’ta kendine bir köyde ev yaptr›yor. Ev için para laz›m. Hiç bunda para falan yok. Emekliye ay›rd› kendisini ki o ikramiyeyle evi yapabilsin. fiimdi bizlerden borç ald›. Bir baflka ev sahibinden, benden borç ald› bir miktar. Ev yap›yor hemen hemen bitmek üzere. Adam emekliye ayr›ld› ya apartmandan da ç›kt›. O borçlar› nas›l ödeyecek ve kendi nas›l yaflayacak. O arada apartmandan ayr›lmas› laz›m ama emekli oldu. Onun üzerine böyle bir formül buldum adama. Yard›m olsun dedim ki; -Kaç para al›yordun kap›c› olarak? - Asgari ücret Dedim ben onu sana vereyim , nas›l olsa ben taksiyle gidiyorum bir tak›m yerlere. Nereye gidersem seninle gideyim. Taksi ne kadar tutuyorsa normalde ben sana vereyim. Bundan iyi ifl olur mu yaa. Benden çok para geçiyor adam›n eline. 2 milyar para geçiyor adam›n eline tabi hepsi kar de¤il benzin var. Onlar ona ait. Taksici ne kazan›yorsa hem onu kazan›yor hemde 500 milyon da ayl›k al›yor.
akademik kariyer
Sadece müsait oldu¤u zaman de¤il yani her zaman sizinle beraber mi ? Tabi. Bu özel arabayla baflka ifl yapmas›na imkan yok. Bu flekilde garantili. Bizde epeyce kullan›yoruz. Getiriyor, götürüyor. Baflka faydalar› da var. Erzak al›yorsun. Ben bu halimle nas›l 3 kat tafl›yaca¤›m. Onlar› da tafl›yor onlar›n da bahfliflini al›yor. Bazen han›m› götürüyor bir yerlere. Adama çok iyi bir imkan do¤mufl oldu. ‹stanbul da en çok sevdi¤iniz bir mekan bir restuarant olabilir bir cafe olabilir en çok gitti¤iniz yer?. Muhit olabilir? Var evet. KALACA diye bir bal›k lokantas› var RUMEL‹ H‹SARI’nda sahilde. Deniz kenar›nda onu tavsiye ederim. Herfleyiniz strateji mi Mustafa Bey bal›k yemeniz kap›c›n›n iflini ayarlaman›z beyzbola bak›fl aç›n›z. Herfleyde bir strateji bir beyin brainstormunuz mu oluyor? Çok böyle önceden planlanm›fl de¤ildir. An›nda geliyor bazen bifleyler. Bizim floför Hasan’la çal›flmam›zda aniden akl›ma geldi. Biz adamla arada bir selamlafl›yorduk,gidiyoruz evinde mangal yap›yoruz. O mangal› getiriyor, biz eti getiriyoruz. Bir manavdan birfley al›r gibi daha önceden o anda içimden geliyor. Planlay›p düflünüp kurulmufl strateji felan de¤il. Han›m beni çok azarl›yor mesela o konuda. Niye bu kadar para harc›yorsun. Niye maafl veriyorsun Hasan’a diye. Adam iyi hizmet ediyor zaman›n› veriyor sana. ‹stedi¤in zaman geliyor bazen icab›nda taksi bulam›yorsun. Adam bekliyor emrine amade. Geliyor burda bekliyor. Hani beklemeyip ne yapacak. Yolcusuz geri dönse tabi ben sadece gelifl paras›n› vericem. Bekliyor ki dönüfl paras›n› da veriyim. Onun için çok önemli dönüflteki 50 milyon. O gelir seviyesinde t o üç befl kurufllar önemli tabiki. Ama iyi bir çözüm oldu adama.
dürü flimdi. Ne çok çal›fl demek geliyor insan›n içinden. 2. 10’luk adam daha çok para kazan›yor piyasada 3. 50 l›k mezundan. Herkese ayn› yolu göstermek ;kendi tecrübelerimle -flöyle ol böyle ol demek -hiç böyle benim içimden gelmez. Benim için tutmufl birfley sana tutmuyabilir sana tutmaz. Ona tutabilir. Bu tecrübeleri böyle yans›t›yoruz. ‹nflallah onlardan herkes kendisi birfley düflünür. Onun kiflili¤ine ne uyuyorsa, yoksa herkesi ne diye ayn› kal›ba sokmaya çal›flal›m. Ben çok esnek olabiliyorum. ‹cab›nda gelecekteki birtak›m fleyleri düflünüp ona göre bir yandan tedbir almak ama bir yandan da hani carpe-diem derler (Günü Yafla) Onu da yapt›¤›m zamanlar oluyor. Mesele adepte olabilmek, flartlar› sen belirleyemiyorsun. Mühim olan kat› olmamak, flartlara uyabilmek. Han›m›n biri gidiyor biri geliyor. Çocuk bi var bir yok. D›flardalar bunlara uyacaks›n, y›k›lmadan etmeden. Bütün ifl o. Yoksa kontrol edemiyorsun. fiartlar çok kar›fl›k ve kontrolünüz d›fl›nda. Hani a¤aç esnese k›r›lmaz, dal dik durursa k›r›l›r rüzgara karfl›. Biraz esneyebilmek,flartlara uyabilmek ama o arada biraz akl›n› kullanabilmek ona göre önlemler de al›yorsan daha yumuflak geçiyor ifller. Benimde hayatta en mutlu oldu¤um fleylerden biri bir ö¤rencimiz vard›. Ne fazla parlak ne fazla ifl hayat› parlak ne akademik olarak vasat bir ö¤rencimiz. Seneler sonra bir yerde karfl›laflt›k. Bir bankada çal›fl›yor. Abi dedi hayatta ben hep senin gibi olmak istedim. HEP ÇOK MUTLU ETM‹fiT‹R O BEN‹. .
Hocam Genç Kariyer Dergisi’ni okuyacaklara bu hayat tecrübelerini yaflam›fl bir insan olarak söyleyece¤iniz bir iki tavsiye, flunu özellikle yaps›n diyece¤iniz herhangi birfley var m›? Kimseye asl›nda böyle tavsiyelerle deli gömle¤ine sokmamak laz›m. Zaten ben ak›ll› felan de¤ilim ama Ak›ll› hani akil adam derler ya onlar böyle tavsiyelerde bulunur. Ferrarisini satan bilge felan. Bana iflleyen bifley sana ifllemeyebilir. Sana tutmayabilir. Ben kendi tecrüblerimi tamam anlat›yorum ama bu herkese tavsiye edilecek birfley de¤ildir. Benim kardeflim tam tersim bir adamd›r. Ben hayatta birfley satamam,onu satmak için konuflamam fiimdi ben ne diyim sana ben bundan mutlu oldum, bifley satmad›¤›m içinde gayet içim rahat. Sana da satma m› diyim flimdi. Benim birader tam tersi. O otuz senedir ma¤azada çamafl›r satar. Kendi ma¤azas›nda çamafl›r satar. Çokta hofllan›yor bu iflten. Çok zevk al›yor küçük yafltan beri öyleydi. Yedi yafl›nda m›yd› neydi?Babamdan para istedi. Gittik tavuk ald›k. Pazardan tavuk al›caz da yumurtalar›n› al›cazda sat›p futbol topu al›caz. fiimdi ben böyle bifleyleri düflünemem. Tavu¤un yumurtas›n› götürücem de sat›cam. Gerçi tavuk hastal›kl› ç›kt› ikinci günü öldü. ‹lk teflebbüs iflas ama flevkini k›rmad›m devam etti öyle. O da fazla okumad› ama o da bunu seviyor. Çok vard›r böyle örnekler. Okulda çok meflhur bir banka müdürü vard›. ‹sim vermiyim. fiimdi s›n›f arkadafl› bir k›z ile onlar ç›k›yorlard›. O k›z›n sayesinde ortalama tutturdu mezun oldu. Ve k›z ev kad›n› oldu çocuk büyüttü adam banka mü-
Genç Kariyer / 2007
37
edebiyat köflesi
Elmas ÇALIfi BTP 2. S›n›f
A¤lama Ne Olur! Güzeldi… Birkaç delikanl›y› ayn› anda cezbedebilecek kadar al›ml›. Mumun etraf›n› ayd›nlatamamas› gibi en yak›n arkadafl›n› karanl›kta b›rak›yordu. Ve karanl›kta kalan tüm insanlar gibi habersizdi, Yelda’n›n güzelli¤inden Eren. S›k› dostlard› ama a¤lay›fllar›n› duyarlard› ay›rsa da duvarlar. Mekân izafi kal›rd› ço¤u zaman. Uzanm›flt› yata¤›na, yine uyku tutmuyordu. Eren bir gün ben birine âfl›k oldum Yelda ne yapay›m derse ne diyecekti ona. Dökülmeye bafllad› gözyafllar› yavafl yavafl… Gittikçe h›zlan›yordu, art›k nefesi kesilmiflti a¤lamaktan, do¤ruldu yast›¤›n› düzeltti ve yine devam ediyordu kahrolas› gözyafllar›. Gece lambas›n›n yan›ndaki sürahiye uzand› bir yumdum içebildi. Ve tekrar bafl›n› yast›¤›na koydu. Titreyen telefonuna uzand›. “Yelda biliyor musun çok mutluyum yar›n sana söylemem gereken çok önemli bir fley var. Hem hesap vereceksin bana, dün beni görmeden okuldan gitmiflsin, geldi¤imde s›n›fta yoktun. Sana ihtiyac›m var belki. Nas›l böyle çekip gidersin? Sen de¤ifltin sanki Yelda”. Sabaha kadar uyumad› Yelda. Eren bafl›n› koyar koymaz uyumufltu oysa. Okulun kap›s›ndan elleri titreye titreye girdi. Program›na bakt› s›n›f›n› buldu ve arka taraftan bir yere oturdu. Dersin ne oldu¤una bile bakmam›flt›. Dersten ç›kt›ktan sonra biri Yelda’ya hangi dersi ifllediklerini sorsa yine cevap veremezdi. Eren neden mutlu yoksa bir sevgilisi mi var art›k diye düflünüyor, bu düflünce Eren’den nefret ettiriyordu. Her zerresiyle hayalindeki bu sevgiliyi k›skanmaktan yorulmufltu art›k. “Ben kantindeyim ne zaman geleceksin? Yar›na ödevim var. Gel de ne söyleyeceksen söyle!” yazm›flt› mesaj›nda. Eren de “geliyorum Yelda ne kadar naziksin.” dedikten on dakika sonra kantinin kap›s›nda belirdi. Aç›k mavi bir gömlek üzerinde ara ara parlakl›klar beliren kahve pantolonu ve ondan biraz daha kahve olan kemerine uygun ayakkab›lar›n› fark edivermiflti. A¤layacakt› neredeyse âfl›kt›, Eren seni çok seviyorum diye omzunda h›çk›ra h›çk›ra a¤lamak geliyordu içinden. Son anda tutabildi kendini. “Solgun görünüyorsun Yelda doktora gidelim mi?” “Hay›r, Eren gerek yok”. “O zaman ben bir çay yapt›ray›m sana dur bakay›m”. Onunla bu denli ilgilenmesi çok hofluna gidiyordu. Bir bebek gibi nazlanmak, ac›lar›n› anlatmadan onu anne gibi anlamaya çal›flmas› ne hofltu. Eren elinde ada çay› ve s›cak bir tostla gelmiflti. “Hadi! Bunlara ben para verdim hepsi bitecek bitiremezsen param› isterim.”
38
Genç Kariyer / 2007
edebiyat köflesi
Kafa sallad› Yelda. Haz›rd› art›k sormal›yd›. Çay›n› yudumlad›, tostunu peçeteyle kavrarken: “Eren ne oldu gecenin bir vakti mutluysan mutlusun ne yap›y›m yani anlat çabuk. Uykumu kaç›rd›n, seni çok fl›martt›m ben de¤il mi?” “Evet, Yelda beni çok fl›martt›n. Öyle anlar geliyor ki annemden çok kucak açt›¤›n› hissediyorum.”Yüzünde hüzzaml› bir gülümseme belirdi Yelda’n›n. Devam etti Eren k›sa bir duraklaman›n ard›ndan. “Araba ald›m Yelda istedi¤in gibi siyah renk, volkswagen onu görmek ister misin? ‹lk sen bineceksin yan›ma, gezece¤iz ‹stanbul’u Yelda, seni gösterece¤im ‹stanbul’a bak senden daha güzeli var diyece¤im. Ödevin vard›, bugün seni evine b›rakay›m baflka bir gün gezeriz istersen?”“Arabay› görmek istiyorum Eren.”Garaja do¤ru yürümeye bafllad›lar. “‹flte 34 YL 3452 plakal› olan.”Araban›n cam›na vuran günefl ›fl›n›n›n yans›mal› renkleri kalplerinde ayr›flm›fl yedi renkte yeniden hayat bulmufltu ‹stanbul. ‹lk merhabalar›n› hat›rlad›lar, a¤lay›fllar›n› duydular, ayn› üniversiteyi kazand›klar›nda Yelda’n›n telefonu kapat›p inanm›yorum evet bu sensin diye hayk›r›fl›n› yinelemesini gülümsemeyle an›msad›lar. Yelda’n›n evinin önüne gelmifllerdi, saat de epeyce ilerlemiflti. Teflekkür ederim ilk beni gezdirdi¤in için, hayat›m boyunca unutamayaca¤›m o müthifl akflam yeme¤i için, hiç foto¤raf›m›z›n olmad›¤›n› fark ederek çektirmek istedi¤in ve ben bu geceyi ve seni hat›rlay›nca beni gözyafllar›na bo¤acak arkadafll›¤›m›z›n en basit kalm›fl hat›ras› olan foto¤raf›m›z için, kestane için ve bana bu kadar iyi davrand›¤›n için her fley için çok teflekkür ederim Eren diye bitirirken ak›yordu, gözyafllar›.Kimse bilmezdi ki gözyafl›n›n rengini o hep kan rengimizle ayn›yd›. Omzuna yaslad› bafl›n› yaral›yd›, tükenmiyordu kan rengi gözyafl›… “Yelda gece beni mutlu eden neydi biliyor musun ?” “Neydi eren?” “Seni kaybetmeyi göze alarak söylemeye karar verdi¤im flu beni benden eden çilem.”Yelda sen benim annemsin, uykumu bölensin, ‹stanbul’un afilli ›fl›klar› aras›nda belirensin, sen dünümden kayb›m, yar›ndaki umudum, bugünse mafluklu¤u ö¤retensin ve ömrümce afl›k kalaca¤›ms›n. Benimle evlenir misin Yelda?” “‹stersen flimdi cevap verme biraz düflün benden tiksineceksin biliyorum. Bende kendimden tiksindim ne olur sen flu çaresiz yüre¤ime bir yar›n daha ver en az›ndan yar›nda seni umut etsin do¤an günle.” “Yelda seni seviyorum.” Tahvil etmeliydi kan rengi gözyafl›. Nedendi nisan ya¤muru gibi akmay›fl›? Hala s›cakt›, hala k›rm›z› ac›yordu yine dinmeyen s›z›. Bir nida iflitmiflti sanki meleklerden Yelda. —Eren dedi yalvar›rcas›na. —Yelda bugün bir fley söyleme yar›na umudum olsun b›rak, yar›n okulda söylersin. —Eren —Yelda ne olur yar›n! —Bu gece tek bir fley istiyorum senden yar›n için bir umut. Hiç bir fley söyleme git flimdi. —Burada bekleyece¤im sen içeri girene kadar. Evin kap›s›n› kapat›nca güvende oldu¤unu anlay›nca ça¤r› at iki kez. Ve bu gün mesaj atma atarsan da okumadan silece¤im emin olabilirsin. fiimdi git art›k Yelda. Yelda mutluydu, Eren’e ça¤r› b›rakt›.
“Yusuf’u kaybettim Kenan ilinde Yusuf bulunur Kenan bulunmaz Bu akl› fikriyle Leyla bulunmaz bu ne yâredir ki çare bulunmaz Aflk›n pazar›nda canlar sat›l›r satar›m can›m› alan bulunmaz Yunus öldü deyu sela verirler ölen beden imifl afl›klar ölmez.” Radyonun sesini açt› Eren o da söylüyordu. Satar›m can›m› alan bulunmaz… Kufllar ötüyordu, so¤uktu, güllerin koynundayd› bad-› saba ve çi¤. Yelda pencerenin kenar›nda durmufl hayata can verecekmiflçesine bak›n›yordu… Birden beyaz tüle dolan› verdi kendine bakt› tepeden ne kadar mutlu olacaklard› o gün. Erenin damatl›¤› ne renk olsayd› acaba? O hangi renk, isterdi? Nas›l söylesem bende sana afl›¤›m m› desem? Yoksa damatl›¤›n›n hangi renk olacak m› desem? Krem mi olsa gelinli¤im yoksa beyaz m› Eren hangi renk isterse onun için o renk giyerim diyordu. S›ras›, dura¤› yoktu hayallerinin gittikçe derine indikçe sarhofl oluyordu. Art›k giyinmeliyim diye düflündü. Koflar ad›mlarla odas›ndaki aynan›n önünde ne giyinsem diye düflünürken kendini süzdü. Vakti olsa kendine yeni bir k›yafet al›rd›. Tüm münkesir yanlar›n› unutmufltu Yelda. Âfl›k’›n ubudiyetiyle hayat›n keflmekeflli¤inin ortas›ndayd›. Eren âfl›k olmas›yd› tekrar âfl›k olabilirdi Yelda’ya. Çok güzel görünüyordu. Otobüse binmiflti gözünün de¤di¤i her nesne mutlulu¤unun merhalesini fark edebiliyordu. Eren’e yaklaflt›¤› her ad›mda heyecanla irkiliyordu bedeni. Trafik durma noktas›na gelmifl, muavin homurdanmaya bafllam›flt›. “Her gün bir kaza bu insanlar ak›llanmayacaklar m›? Ben olsam bunlara ehliyet falan vermem.”Yelda oturdu¤u yerden zevzek diye m›r›ldand›. Yelda hariç otobüsteki herkes kaza mahallini süzüyorlard›. Millet ne kadar merakl› diye geçirdi içinden. Bafl›n› çevirdi üzeri gazetelerle örtülmüfl, kanlar› asfalt›n çukurlar›nda durmaya niyet etmifl müphem bir cesede gözü tak›ld›. Otobüs kaza mahallini geride b›rak›rken 34 YL 3452 yazan plakay› gördü gözleri. Yelda ba¤›rd›; Durdur flu lanet araban›. Kap› aç›ld›. Gözlerinden dökülüyordu yafllar. Kofluyordu geldi¤i yollardan geriye müphem cesedin baflucuna oturmufl elleriyle kapatm›fl gözlerini ve ömrünün geri kalan an› kadar a¤lamak istiyordu orada öylece. Omzuna uzanm›fl bir eli hissedemeyecek kadar yafl›yordu ac›s›, bedenini öldürmüfltü çoktan… Omzunun bitti¤i kollar›n›n bafllad›¤› yerden, iki eliyle kavrad› kald›rd› sar›larak. A¤l›yordu Yelda… ‹ncitmeden döndürdü, flifa verecek nefesiyle Yelda’ya A¤lama ne olur derken döküldü gözyafllar› Eren’in…
Genç Kariyer / 2007
39
medyada kariyer
Aybike DÖNMEZ Sosyoloji Bölümü 2. S›n›f anjelic05@hotmail.com
“Üniversite Y›llar›nda Sol Yanl›s› Bir Ö¤renciydim. Sonra Liberal Bir Burjuva Partisinin Kurucular Kurulu Üyesi Oldum.” Haftada en az bir kere ekranlarda gördü¤ümüz sevimli, canayak›n ama bir o kadar da bilge Kadir Çöpdemir’in kariyer yolculu¤undaki üniversitelilere kendi ile alakal› söyleyece¤i fleylerden oluflan bir söylefli gerçeklefltirdik. NTV stüdyolar›nda gerçeklefltirdi¤imiz röportajda hiç bilmedi¤iniz bir Kadir ile karfl›lafl›rsan›z flafl›rmay›n .
” Sen emeklili¤inde e¤itim ifli yapmal›s›n” A.D:Renkli kiflili¤iniz bir tarafa ama size dikkatle bak›ld›¤› zaman bir politikac›, bir üniversitede ö¤retim görevlisi edas› görüyoruz; özellikle ellerinizi birlefltirip konuflmaya bafllad›¤›n›z zaman. Bunu daha önce söyleyen oldu mu yada hiç böyle hissettiniz mi? K.Ç:Politikayla ilgilendim. Babam rahmetli de politikay› takip eden bir adamd› .Belki genetik kodlar›mla bana geçmifltir.Çok küçük yafllarda politika ilgimi çekmeye bafllad› zaten benim gençli¤im 12 Eylül öncesi denen döneme sizin asla hat›rlamad›¤›n›z do¤um tarihinizin görmeye el vermedi¤i bir dönemdi. Sonradan profesyonel olarak da politikayla il-
40
Genç Kariyer / 2007
gilendim.Cem Boyner’in baflkanl›¤›n› yapt›¤› siyasi hareketin, Yeni Demokrasi Hareketi’nin kurucular kurulu üyesi oldum. Dolay›s›yla üniversite y›llar›nda sizin ça¤lar›n›zdayken de çok farkl› mahiyette yani; Yeni Demokrasi Partisi liberal bir burjuva partisiydi ama üniversite y›llar›nda da ben bir biraz dönmüfl bir adam›m ben sol yanl›s› bir ö¤renciydim. O zamanlarda da politikayla ilgilendim. ve dolas›yla benim insanlarla iletiflimimde onun temelinde politikaya duydu¤um ilgide oluyor olabilir. O da genetik kodlar›mla birlikte vücut dilime, hitabetime yans›m›fl olabilir diye düflünüyorum. fiu an eskisi gibi ilgili de¤ilim ama bir vatandafl olarak di¤er vatandafllara göre daha yak›ndan daha s›cak takip ediyorum politikay›. A.D:Üniversitede hiç ö¤retim görevlisi olmay› düflündünüz mü peki? K.Ç: Üniversitede ders vermeye gelince, birilerine bir fley anlatma güdüsü bende hep güçlü bir flekilde var olmufltur. Zaman›nda çok ça¤›rd›lar, hala da ça¤›r›yorlar.Üniversitelere gittik ;orada konferanslar, paneller yapt›k. Kendi alan›-
medyada kariyer
m›zda bir birikimi, tecrübeyi olusturdu¤umuz bir fleyi insanlara aktarmaktan zevk ald›¤›m› hissettim. Hatta bir arkadafl›m bana dediki;” Sen emeklili¤inde e¤itim ifli yapmal›s›n”. Çünkü güzel iyi anlat›yorsun dedi. gerçekten de özümde var galiba. A.D:fiimdiki gençlerde eskinin h›rs› yok art›k. Buna belkide laylaylom devride diyebiliriz. ama siz gençlik y›llar›n›zda kendinize politikada bir yer edinmiflsiniz ,bir seyleri anlatma gere¤i duymuflsunuz. bu savafl ne içindi. Kendi içinizde neyi ispatlamaya çal›fl›yordunuz? K.Ç: Önce flunu ay›ral›m. Sizin yetiflti¤iniz nesnel koflullarla bizim yetifltigimiz nesnel koflullar çok farkl›. Benim de üniversite ça¤›nda ye¤enim var, yak›nlar›m var . Onlar› gözlemledi¤im zaman bizim ça¤la flu anki zaman gerçekten çok farkl›. fiunu anlat›y›m :bizim ilk gençlik çocukluk y›llar›m›zda ülkede bir kaç tane sak›z markas› vard›. Mesela ben ilk blue jeanime flöyle sahip oldum: Ablam›n bi arkadafl› art›k y›rt›k p›rt›k olmufl atmak üzere oldu¤u blue jean› (blue jean o kadar k›ymetli ki) ablam fark ediyor. Atma bunu Kadir’e verelim diyor. Onu ald›k ,annem dikti ve onu giydim. Yoksulduk biz kabul ediyorum ama toplumda da genel bir yoksulluk hali de varm›fl ki arkadafl çevremde "wayy! amerikan mal› blue jean ha".Çünkü o amerikan mal›yd›. ‹flte böyle fleylerle karfl›lafl›l›rd›. Tek kanall› siyah beyaz bir televizyon ,tek merkezli bir iletiflim. Siyaseten ve ekonomik olarak çalkant›lar içinde bir ülke. Yani bizim nesneli¤imiz oydu. fiimdi bir tüketim toplumu ama ayn› zamanda düne göre daha çok üreten bir toplum dünyaya daha çok aç›lm›fl entegre olmufl zihinler. Daha genç bir nesil. Daha tuttu¤unu koparan bir nesil.Biz belki kendimizi yetifltirmek ad›na kendimize daha çok zaman ay›rd›k ki ben çok küçük yafllarda okumaya bafllad›m. Orta okula geldi¤imde dünya klasikleri bitmiflti.Türk Edebiyat›ndaki önemli bir çok eseri hatmetmifl bir adamd›m. fiimdi ortaokul ça¤›ndaki arkadafllar›n alg›lar› bu yönde midir? Sanm›yorum. Siz baflka türlü alg›layan bir ça¤s›n›z. Bu kötü de¤il. Bizim zaman›m›zda bilgiye ulafl›m daha zordu. Ama flimdi bilgi elinizin alt›nda ,bilgi flimdi daha global birfley ve düne göre daha önemli birfley.Çünkü dün kutuplar›n dünyas›,dün daha kasp iliflkilerin dünyas›. Ama bugün da-
ha aç›k bir dünyada her an birfleyler yapabilme ihtimalinin dünyas›. Siz e¤er bugün kafaya takarsan›z çok önemli bir t›p buluflu yapabilirsiniz. Çok önemli bir sosyolojik bulguya ulaflabilirsiniz. Çünkü dünün konsarvatif ve edinilmesi çok zor bilgisi flimdi daha demokratik, çok daha ortada. Yeter ki sen o bilgiyi al kendi içinde çevir ve yürü! Sizin dünyay› kavray›fl›n›z daha farkl›. Mesela benim ye¤enim üniversitede okuyor ve çok iyi bir egitim al›yor. Biz onu her y›l Paris’e göndeririz. Ve Paris’i kar›fl kar›fl bilir. Bizim Süleymaniye’nin ö¤renci kahvehanelerinde hayal edebildigimiz yegane fley " aybafl› gelsede Eskiflehir’e Mavi Trene binip gitsekte annemizin yeme¤ini yesek". Ye¤enim art›k baflka ülkeleri gezmek görmek istiyor .Bundaki bak›fl aç›s›n› görebiliyor musunuz? Bu kötü de¤il. E¤er bu bilgiyle donan›l›n›rsa çok mesafe kat edilebilir. Ama e¤er bunu bir e¤lence olarak görürsek o zaman da etraf›m›za bir ›fl›kta veremeyiz kal›r›z öylece ortada. ‘’ Teknolojiyi kullanma hali ilgi alan›ma giriyor ama onu çözemiyorum’’ A.D:Sizin dönemlerde ekmek, ya¤ say›ylayd›. Bazen paran olsada almak imkans›zd›.. Okumaya kitap bulam›yordunuz. Belkide zorlu¤un içinde bir yaflam. Zora karfl› yap›lan bir savafl. Sizi flimdi bulundu¤unuz noktaya getirdi.Tüm donan›m›yla bir Kadir Çöpdemir. Her fleyden bir parça alarak.. Sizce de böyle mi, yani zorluklar h›rs m› do¤urur?
Genç Kariyer / 2007
41
medyada kariyer
K.Ç Belkide. Bak bizim zaman›m›zda Kitap Bank diye bir sektör vard›. Kitap kiralama dükkan›. Kitap o dönemlerde pahal› bir fley oldu¤u için, gerçi flu anda da pek ucuz oldu¤u söylenemez. Gidersin sen o dükkana haftal›k olarak kitap kiralars›n. 1 lira karfl›l›¤›nda sen o kitab› kiralars›n. Orta okuldayken Eskiflehir’de müzik hocam›z size ödev veriyorum bir senfoniyi dinleyin içinizde oluflan duygular› ka¤›da aktar›n dedi. Bütün okula ayn› müzik hocas› girdigi için herkese ayn› parçay› vermiflti. Ve bütün okul hallaç pamu¤u gibi da¤›lm›fl o pla¤› ar›yordu. Ve sonra hocaya gittik pla¤› bulamad›¤›m›z› söyledik. Çünkü yoktu gerçekten. Düflünebiliyor musunuz koca bir flehirde pla¤› bulam›yorsunuz.fiimdi düflünebiliyor musun müzige merakl›ysan R&B, JAZZ, CLASS‹C, METAL,PUNK ne istiyorsan an›nda dinleyebiliyorsun ama o zamanlar o senfoniyi koca flehirde bulamam›flt›k.Paray› verip alaca¤›z ama yoktu iflte.Tabi ki bu bir yoksunlu¤u içeriyor ve bu yoksunlu¤un b›rakt›¤› izler var.Bugün tamam›n›n iyi oldu¤unu söyleyemiyece¤im.Çünkü bu hayata karfl› kendine karfl› bir güvensizlik duygusunu da temelinden yarat›yor. Ama bir taraftanda tabi sen yoksun hissediyorsun. Ama sizler bunlar› yaflam›yorsunuz. Yine ekonomik durumu iyi olmayan insanlar var ama buna ra¤men ülkede tv kullan›m› artm›fl.Bunun d›fl›nda araba say›s› ve tuvalet ka¤›d›n›n kullan›m›n›n artmas›... Tuvalet ka¤›d› deyip geçmeyin. Milletin medeniyet ölçüsü dedi¤i fleylerden biridir bu. Bütün bunlar bizlerin düne göre çok geliflti¤ini gösteriyor. Önemli olan bunlardan bir sonuç ç›kar›p daha iyiye gidilmesi. A.D: Yo¤un çal›flan birisiniz ve bu yo¤unlu¤un içinde teknolojinin de s›k› takipcisi oldu¤unuz duyumlar›n› ald›k. Sizin için teknoloji nedir, hayat›n›zdaki yeri nedir biraz anlat›r m›s›n›z? K.Ç: Teknolojiyi kullanma hali ilgi alan›ma giriyor ama onu çözemiyorum (gülüflmeler :) ama evimde home theatrer›m ,büyük ekran Liquid Cyrstal Display'im mesela foto¤raf makinam süperdir. Al›r›m yani ona bir para harcar›m. Mesela ben pc de oyun oynamay› çok severim. Buradaki(Ntv Stüdyolar›) arkadafllar benim için bir konfigurasyon yapt›lar. Bir bilgisayar›m oldu sadece oyun oynamak için dedim ama öyle bir bilgisayar yapt›lar ki yani uçak oldu :) ama o teknolojinin içine vak›f de¤ilim. Ama kullanmay› seviyorum. Peki neden bilgisayar seviyorum; çünkü oyunu seviyorum. Mesela bir oyun var Call of duty ve Max Payne hastas›y›m. Call of Duty de ya¤mur ya¤arken düflen damlalar›n parçalanmas› bence çok estetik bir görüntü. O ambiyans› yakalamakta ancak çok üst düzey bir ekran kart›yla ve iyi bir bilgisayar ile mümkündür. Ve arkadafllar›ma dedimki bana çok sa¤lam bir bilgisayar yap›n ve paraya k›yd›m,simdi full bir bilgisayara sahibim.
42
Genç Kariyer / 2007
‘’Millet Rock konuflurdu ,ben gecenin bir yar›s› Orhan Baba dinlerdim’’ A.D:Herkes kendini bir yerlerde hayal eder bazen ütopya boyutuna gecer sizinde böyle hayalleriniz oldu mu? K.Ç:Ben ifl baz›nda proje düflünmem. Mesela biz geçen seneye kadar Ntv ekran›nda Gerçegin Ta Kendisi program›n› yap›yorduk. Bu sene hem Ntv hem Beyaz›t beraber olal›m dedik ve Biri Bana Anlats›n’› yapt›k. Seneye ne yapar›z bilemiyorum. Ama bunu hayal etmem . Bunlar nasip k›smet ,biz buna kader diyoruz Allah ne yazd›ysa sayfama ona bak›ca¤›z diye düflünüyorum. Ama hayellerim vard›r. Ben gezmeyi çok seviyorum. Hep flunu hayal ederim flöyle bi param olsadaaa zaman dilimim olsadaaaa trenle gezsem. A.D:Hiç aynaya bakt›¤›n›zda bu sen de¤ilsin dedi¤iniz oldu mu yani bir kiflilik karmaflas› yaflad›n›z m›? K.Ç: Hiç demedim çünkü ben oyum. Radyoda dinledi¤inden ekranda gördü¤ünden daha fazlay›m asl›nda. ‹nsan hiç bir zaman bütün ç›plakl›¤›yla yüre¤ini ruhunu ortaya koymaz.Kuflkusuz bunun eksi¤i de¤ilim fazlas›y›m. O fazlalarda zaten insanlar› ilgilendiren k›sm› de¤ildir belkide.Yani duygu vard›r bunun içinde ,korku belki öfkeler... Zaten insan bunu kendi içine hapseder ve insanlarla paylaflmaz.Ama ben çok kolay iletiflim kurabilen bir insan›m. Ne bir flirketin CEO’suyla konuflurken ne de bizim ulaflt›rmada çal›flan bir arkadaflla konuflurken.. Her düzeyle ba¤lant› kurabiliyorum. Tabi kendime iliflkin yarg›lar›m var. Kendimi zeki bulurum ama onlar da beni ve çok yak›nlar›m› ilgilendiren bir konu. A.D:Peki model olrak kendinize örnek ald›g›n›z biri var m›? K.Ç:Yok yok hiç öyle bir fley yok. Benim 1985 y›l›nda pankç› arkadafllar›m vard› biz onla saatlerce o tarz parçalar dinlerdik onlara anlamlar yüklerdik .Sabaha kadar bir parçay› dinledi¤imizi bilirdik. Art›k bir süre sonra gecenin ortas›nda can›m Orhan Baba çekerdi ve ‘’Bats›n Bu Dünyay›’’ açard›m. Rock bi parçadan sonra Müslüm Gürses dinlerdim. Dolay›s›yla bu kar›fl›kl›k hep bende oldu. Mesela Tanr›’ya inanc›m çok vard›r, oruç tutar›m. Bu kadar inanc›n derin baflka dini vecibeleri de yerine getir degil mi? Ama orada bir zafi-
medyada kariyer
yet yaflar›m. Annem çok samimi bir müslümand›r ,namaz›n› Kur'an’›n› hiç b›rakmam›flt›r.Annemle beni karfl› karfl›ya oturt benim dine iliflkin teorik bilgim daha sa¤lamd›r. Annemin o birikimi yoktur ama daha saf ve temizdir o yapar vazifesini. Bütün bu kar›fl›kl›klar ülkeye yans›yan kar›fl›kl›klarla bana denk düser.
‘’T›rna¤›n›z› geçirin ama insana de¤il hayata’’ A.D:Hangi yönünüzü daha bask›n buluyorsunuz? K.Ç:Ben s›cak kanl› ve iletiflimciyim ayn› zamanda prati¤imdir. Sonuç odakl› bir adam›m.Afl›labilir bürokrasiye inanmam yani bir an önce sonuca odaklanma yanl›s›y›m. Yani uzat›lan mevzular beni s›kar.Ama bu arada kendi içimizde yasatt›g›m›z duygu dünyam›z var. Bir arkadafl›n yanl›fl› olur , Fenerbahçe yenilir; bu yüzüme yans›r yani asl›nda keyfime düflkün bi adam›m ben ya :) A.D:Üniversitede ögretim görevlisi olsan›z hangi alan› tercih ederdiniz?
44
Genç Kariyer / 2007
k.Ç: Eee tabi iletiflimle ilgili bir bölümü tercih ederdim. A.D:Kariyer nedir sizin için? K.Ç:Kariyer çok önemlidir. Ama bunu yaparken zulüm etmeyeceksin.Ayak oyunlar› yapmayacaks›n. Kimseye çelme takmayacaks›n.Bilgileneceksin donanancaks›n. Bir de Allah'a dua edeceksin yollar›n› ayd›nlatmas› için. fiöyle insanlar vard›r ;benim bu ehli dünyayla iflim yok bir h›rka köflemde yaflar›m.Ben bunu tercih etmiyorum hayata as›lmal›s›n›z, kopar›n ,t›rna¤›n›z› geçirin ama insana de¤il hayata. A.D: Peki seminer sizce nedir diyelim? K.Ç:O hitabet ustas›n›n elinde büyük bir zevktir. Sa¤lam bir konuflmac›n›n elinde tad›na doyum olmaz.Ama iflin ehli olmak laz›m. A.D: Peki daha önce ya bu adamlar bana neden bu soruyu sormuyor dedi¤iniz oldu mu? K.Ç:Onu hep karfl› tarafa b›rakt›m. Siz zaten cok güzel sorular sordunuz. Tabi ben de gazetecilik yapt›m. Ama onu karfl›ya ihsa edersek iflin büyüsü kacar.
Selim ÇAVUfi Matemati Bölümü 4. S›n›f selimcavus@gmail.com
post ›t
Üniversite Mezunu Bile De¤il Ama Apple fiirketinin
CEO’su STEVE JOBS’un Baflar›s›zl›klarla Dolu Hayat Hikayesi ariyer, insanlar›n yaflant›lar›ndan kesitlerin oldu¤u dergiler, çok parlak hayatlar... Bu bahsi geçen ifadeler son günlerde ne kadar da hayat›m›z›n içerisinde de¤il mi? Bize kilometrelerce uzakl›ktaki hayatlar›n sanki yan›bafl›m›zda, elimizi uzatabildi¤imiz zaman ulaflabilecekmiflisiz gibi gösteriliyor olmas› ne kadarda do¤ru . Bir Hayat›nda birfleyler yolunda gitmesede y›lmadan etraf›ndaki motivasyon k›r›c› unsurlar› kendi motivasyon k›r›c› k›l›c› ile k›ran birinin hayat hikayesinden bahsetmek istiyorum bu yaz›da:
K
• Y›ll›k 1 dolarl›k maafl›yla Guiness Dünya Rekorlar›’nda en düflük maafll› CEO ünvan›na sahip • ’Kendi Kurdu¤u fiirketinden Kovuluyor’’ • 17 yafl›nda üniversiteye bafll›yor ancak ailesinin karfl›lad›¤› okul paras›na de¤meyece¤ini düflünüp 6 ay sonra b›rak›yor • Apple teknoloji firmas›n›n CEO’su
Steve Jobs... Bu ismi duymam›fl olanlar olabilir .Herhangi bir ‘’I’’ harfini o kelimelerin bafl›nda gördü¤ümüzde, hepimizin akl›nda bir fleylerin mutlaka canlanaca¤›na emin oldu¤um o teknolojik oyuncaklar›n üreticisi olan adam .Ipod, Iphone ve I harfi ile bafllayan her tafl kald›r›ld›¤›nda alt›ndan ç›kan bir baflar›s›z !! adam›n hikayesini anlataca¤›m sizlere.
Genç Kariyer / 2007
45
post ›t
Yakaland›¤› kanserden dolay› ölümle burun buruna gelince “Her gününü, hayat›n›n son günüymüfl gibi yaflarsan, günün birinde hakl› ç›kars›n” deyiflini yaflam›n›n da parolas› yapm›fl. Steve Jobs “Aç kal, budala kal” diyor gençlere. “Stay Hungry. Stay Foolish.” Baflar› ve tükenifli uç noktalarda yaflam›fl biri olarak gerekirse dünyan›n sana sunduklar›ndan vazgeç, hatta okula bile gitmeyebilirsin ancak asla macerac› ruhundan taviz verme önerisinde bulunuyor.” Yüre¤inin ve sezgilerinin sesini dinle; onlar seni yan›ltmaz. Neyi sevdi¤ini bul.” Afl›k olaca¤›n, büyük bir tutkuyla inanaca¤›n iflin sana zaten istedi¤in baflar›lar› getirecek. Ailesi: Evlenmemifl annesi 1955 y›l›nda Steve’i do¤urup evlatl›k vermifl. Onu evlatl›k alan anne üniversiteyi, baba ise liseyi dahi bitirmemifl. 17 yafl›nda üniversiteye bafll›yor ancak ald›¤› e¤itimin ailesinin karfl›lad›¤› okul paras›na de¤meyece¤ini düflünüp 6 ay sonra b›rak›yor okumay›. Yani o da ailesi gibi üniversite mezunu de¤il. Hayat›ndaki birçok baflar›s›n› ise iflte bu karar›na ba¤l›yor.
‘’Kendi Kurdu¤u fiirketinden Kovuluyor’’ ‹fl Hayat›: K›sa bir süre Atari’de çal›flt›ktan sonra 20 yafl›ndayken arkadafl› Steve Wozniak ile ailesinin garaj›nda Apple‘› kuruyorlar. ‹lk sermayesi de eski VW minibüs ve hesap makinas›n› satarak kazand›¤› paradan olufluyor. Apple I, Apple II, Apple III denemelerinden sonra 30 yafl›na bast›¤›nda Macintosh da ç›k›yor görücüye. Apple’›n baflkanl›k koltu¤u için “Ömrünün sonuna kadar sadece flekerli su mu satmak istiyorsun yoksa dünyay› m› de¤ifltirmek istiyorsun?” diyerek Pepsi Cola’dan (CEO) ayartt›¤› John Scully ile daha sonradan anlaflam›yor, herkesin önünde kavga ediyor ve kendi kurdu¤u flirketinden kovuluyor. Y›l 1985. Steve Jobs ise “‹yi ki kovmufllar” diyor. NeXT Computers
ve daha sonra da Pixar Animation Studios‘u kuruyor. Daha sonra Apple’da ifllerin kötü gitmesi üzerine 1996?da dan›flmanl›k yapmaya bafll›yor. 1997?de ise ne yap›p edip Apple’›n NeXT’i sat›n almas›n› sa¤l›yor ve yeniden baflkan oluyor kurdu¤u flirketine. Y›ll›k 1 dolarl›k maafl›yla Guiness Dünya Rekorlar›’nda en düflük maafll› CEO ünvan›na sahip. Apple’daki hisselerinden ald›¤› y›ll›k 30 milyon dolar ve Pixar’›n bugünlerde Disney’e sat›fl›ndan ald›¤› 7.4 milyar dolar ile de geçimini sa¤l›yor! Kiflisel bilgisayar sektörünün kurallar›n› yeniden yazan iMac ve bugün dünyan›n en ünlü markalar›ndan biri iPod. Devam›nda iTunes, iCon, “i” ile bafllayan herfley! Mükemmellik, yenilik, yarat›c›l›k ve kolay kullan›ma yönelik tasar›ma olan tutkusunun yan›nda ast›¤› ast›k, k›r›c› ve çok direkt olan iletiflim ve yönetim tarz›ndan dolay› ya çok sevilen, ya da nefret edilen bir dahi Steve Jobs. Stanford mezunlar›na çok etkiliyeci bir konuflmas› var. Daha önce okuma flans›n›z olduysa önemli de¤il, bir kez daha okuyun. Siyah cübbenin alt›nda kot pantalon ve sandaletleriyle 12 Haziran 2005. Stanford Stadyumu; 4.662 mezun, 23.000 izleyici Aç Kal›n, Budala Kal›n. “Bugün dünyan›n en iyi üniversitelerinden birinin diploma töreninde sizlerle birlikte olmaktan onur duyuyorum. Ben üniversiteden hiç mezun olmad›m. Do¤ruyu söylemek gerekirse, mezuniyete en yaklaflt›¤›m an da bu an! Sizlere hayat›mla ilgili üç hikaye anlataca¤›m. Hepsi bu. Büyütülecek birfley de¤il. Sadece üç hikaye. ‹lki noktalar› birlefltirmekle ilgili. ‹lk 6 aydan sonra Reed Üniversitesinde derslere girmeyi b›rakt›m, ancak gerçek anlamda okulu b›rakana kadar bir 18 ay kadar daha okulda kald›m. Okulu neden b›rakt›m? Olay ben do¤madan bafllam›flt›. Biyolojik annem genç, evlenmemifl bir üniversite mezunuydu ve beni evlatl›k vermeye karar vermiflti. Beni üniversite mezunu bir çiftin evlatl›k almas›n› çok istiyordu, sonunda da bir avukat ve kar›s› taraf›ndan al›nmam için herfley haz›rd›. Tek sorun, ben ortaya ç›kt›ktan sonra, beni evlat edinecek çiftin esas›nda bir k›z çocu¤u istediklerini anlam›fl olmalar›yd›. Bir gece yar›s›, bekleme listesinde olan müstakbel aileme bir telefon geldi: “Elimizde beklenmedik bir erkek bebek var, onu istiyor musunuz?”. Onlar da “tabii ki” diye yan›tlad›lar. Biyolojik annem, annemin üniversiteyi, babam›n ise liseyi bile bitirmemifl oldu¤unu ö¤rendi¤inde evlatl›k verme ifllemini tamamlayacak son ka¤›tlar› imzalamay› reddetti. Ancak birkaç ay sonra, ailemin beni üniversiteye yollayacaklar›na dair söz verdikten sonra ikna oldu.
‘’Ve orada durmufl ailemin hayat boyu biriktirdi¤i paray› harc›yordum’’ Ve 17 sene sonra üniversiteye bafllad›m ama saf bir flekilde neredeyse Stanford kadar pahal› bir okul seçtim, ve emekçi ailemin bütün birikimleri benim okul parama gidiyordu. Alt› ay sonra, buna de¤meyece¤ini farkettim. Hayat›mla ilgili ne yapmam gerekti¤i konusunda hiçbir fikrim yoktu ve üniversitenin de bunu bulmam için bana nas›l fayda sa¤layaca¤›n› çözememifltim. Ve orada durmufl ailemin hayat boyu biriktirdi¤i paray› harc›yordum.. Sonuçta okulu b›rakmaya ve herfleyin yoluna girece¤ine inanmaya karar verdim. O zaman çok korkutucu gelmiflti ama geriye dönüp
46
Genç Kariyer / 2007
post ›t
niz. Noktalar›n gelecekte bir flekilde birleflece¤ine inanman›z gerekiyor. Birfleye güvenmelisiniz - cesaretinize, kaderinize, hayata, karmaya, herhangi birfleye. Bu yaklafl›m beni hiçbir zaman yolda b›rakmad›¤› gibi hayat›m› da bütünüyle de¤ifltirdi. ‹kinci hikayem sevgiyle ve kaybetmekle ilgili. Hayat›m›n erken bir döneminde neyi sevdi¤imi buldu¤um için flansl›yd›m. Woz (Steve Wozniak) ve ben Apple‘› 20 yafl›ndayken ailemin garaj›nda kurduk. Çok yo¤un çal›flt›k, ve 10 seSteve Jobs’un gençlik y›llar›ndan bir kare ne sonra Apple garajdaki iki kifliden, 4000 çal›bakt›¤›mda hayat›mda verdi¤im en iyi kararlardan biri olduflan› olan 2 milyar dolarl›k bir flirkete dönüflmüfltü. En nadi¤unu görüyorum. Okulu b›rakt›¤›m an, zorunlu fakat gerekde ürünümüz Macintosh’u piyasaya sürdü¤ümüzde ben 30 siz olan ve ilgimi çekmeyen tüm dersleri almama gerek kalyafl›na yeni basm›flt›m. mam›flt›. Böylece sadece bana ilginç gözüken derslere girebilecektim. Bu asl›nda hiç de romantik bir durum de¤ildi. Yurt odam olmad›¤›ndan arkadafllar›m›n odalar›nda yerde yat›yor, kola fliflelerinin 5 sentlik depozitolar›yla yemek al›yor, her pazar akflam› güzel bir yemek yemek için 7 mil uzaktaki Hare Krishna kilisesine gidiyordum. Çok güzeldi. Merak›m ve sezgilerim sayesinde içine düfltü¤üm ço¤u fley daha sonra benim için paha biçilmez deneyimlere dönüfltü. Bir örnek vereyim: O zamanlar Reed Üniversitesi muhtemelen ülkedeki en iyi kaligrafi dersini veriyordu. Kampüsteki her poster, çekmecelerdeki her etiket, çok güzel flekilde elle kaligre edilmiflti. Okulu b›rakm›fl oldu¤um ve zorunlu dersleri almak zorunda olmad›¤›m için kaligrafi dersi al›p nas›l yap›ld›¤›n› ö¤renmeye karar verdim. Serif ve san serif yaz› karakterleri, de¤iflik harf kombinasyonlar› aras›ndaki bofllu¤u ayarlama ve harika bir tipografiyi harika yapan›n ne oldu¤u hakk›nda çok fley ö¤rendim. Çok güzeldi; tarihsel ve sanatsal olarak o kadar inceydi ki bilim hiçbir flekilde bunu yakalayamazd› ve ben bunu muhteflem buldum. Bunlar›n hayat›mda pratik bir uygulama bulma olas›l›¤› yoktu. Ama on sene sonra, ilk Macintosh’u tasarlarken, bir anda akl›ma geliverdi. Bunlar›n hepsini Mac’te kulland›k. Mac güzel bir tipografiye sahip ilk bilgisayard›. E¤er o derse hiç girmemifl olsayd›m, Mac hiç çok yönlü yaz› karakterlerine veya boflluklar› do¤ru orant›da kullanan fontlara sahip olmayacakt›. Windows da Mac’ten kopyalad›¤›na göre, hiçbir kiflisel bilgisayar›n bunlara sahip olmayaca¤› muhtemeldir. Okulu b›rakmam›fl olsayd›m, o kaligrafi dersine girmemifl olacakt›m, ve kiflisel bilgisayarlar flu an sahip olduklar› o harika tipografiye sahip olamayabileceklerdi. Tabii ki üniversitedeyken noktalar› ileriye bakarak birlefltirmek imkans›zd›. Fakat on sene sonra geriye dönüp bakt›¤›mda herfley çok ama çok berrakt›. Tekrar söylüyorum, noktalar› ileriye bakarak birlefltiremezsiniz; onlar› sadece geriye bakt›¤›n›zda birlefltirebilirsi-
Ard›ndan kovuldum. Kendi kurdu¤unuz bir flirketten nas›l kovulabilirsiniz? fiöyle: Apple büyük bir flirket haline geldi¤i için biz de flirketi benimle birlikte yönetebilicek, yetenekli oldu¤una inand›¤›m birini ifle ald›k ve ilk sene ifller iyi gitti. Fakat daha sonra, gelece¤e yönelik görüfllerimiz farkl›l›k göstermeye bafllad› ve bir noktada koptu. Bu noktada yönetim kurulumuz onun taraf›nda yer ald›. Sonuçta 30 yafl›nda d›flar›da kalm›flt›m. Hem de herkesin gözü önünde. Hayat›m›n odak noktas› olan fley bir anda yokolmufltu, bu büyük bir y›k›md›. Birkaç ay ne yapaca¤›m› bilemedim. Bir önceki giriflimci nesli yüz üstü b›rakm›fl, rütbe tam bana teslim edilirken onu elimden düflürmüfl gibi hissetmifltim. Dave Packard ve Bob Noyce’dan bu baflar›s›zl›¤›m için özür diledim. Fazla göz önünde olan bir baflar›s›zl›k sembolü olmufltum ve vadiden kaçmay› bile düflündüm. Fakat içimde bir fleyler uyanmaya bafllad›, yapt›¤›m ifli hala sevdi¤imi farkettim. Apple’da olanlar bunu en ufak flekilde de¤ifltirememiflti. D›fllanm›flt›m ama hala afl›kt›m. Ve yeniden bafllamaya karar verdim. O zaman fark›na varmam›flt›m ama Apple’dan kovulmak bafl›ma gelebilecek en iyi fley olmufltu. Baflar›l› olman›n a¤›rl›¤› yeniden bafllaman›n hafifli¤iyle yer de¤ifltirmiflti, hiçbir fley hakk›nda eskisi kadar emin de¤ildim. Hayat›m›n en yarat›c› dönemine girmek üzere özgürleflmifltim. Sonraki befl sene NeXT ad›nda bir flirket kurdum, Pixar ad›nda baflka bir flirket, ve eflim olacak inan›lmaz kad›na afl›k olmufltum. Pixar’da dünyan›n ilk bilgisayar animasyon filmi Toy Story‘yi yaratt›k ve flu an dünyan›n en baflar›l› animasyon stüdyosuyuz. ‹nan›lmaz olaylar zincirinden sonra, Apple NeXT’i sat›n ald›, ben Apple’a döndüm ve Apple’›n yenilenmesinin kalbinde NeXT’te gelifltirdi¤imiz teknoloji yat›yor. Ve Laurence ile harika bir aile kurduk. Apple’dan kovulmam›fl olsayd›m bunlar›n hiçbirinin olmayaca¤›ndan son derece eminim. Tad› çok kötü bir ilaçt›, ama
Genç Kariyer / 2007
47
post ›t
san›r›m hastan›n da buna ihtiyac› vard›. Bazen hayat kafan›za bir tu¤layla vurur. Sak›n inanc›n›z› kaybetmeyin. Devam etmeme sebep olan fleyin yapt›¤›m ifle olan aflk›m oldu¤una ikna olmufl durumday›m. Neyi sevdi¤inizi bulman›z gerek. Ve bu aflklar›n›z için geçerli oldu¤u gibi ifliniz için de geçerlidir. ‹fliniz hayat›n›z›n büyük bir k›sm›n› kaplayacak ve gerçek anlamda tatmin olman›n tek yolu harika bir ifl oldu¤una inand›¤›n›z fleyi yapman›zd›r. Ve harika bir ifl yapman›n tek yolu ise yapt›¤›n›z› sevmenizden geçer. Henüz bulamad›ysan›z, aramaya devam edin. Durulmay›n. Tüm gönül meseleleri gibi, onu buldu¤unuz zaman anlayacaks›n›z. Ve her büyük iliflki gibi, seneler geçtikçe daha da güzelleflecek. Yani bulana kadar devam edin. Y›lmay›n. Üçüncü hikayem ölüm hakk›nda. On yedi yafl›ndayken, flöyle bir fley okumufltum:
“Her gününü, hayat›n›n son günüymüfl gibi yaflarsan, günün birinde hakl› ç›kars›n.” Bu cümle beni çok etkilemiflti ve o günden bu yana, yani 33 y›ld›r, her sabah aynaya bak›p, kendi kendime hep flunu sordum: “E¤er bugün hayat›n›n son günü olsayd›, bugün (normalde) yapaca¤›n fleyleri yapmak ister miydim?” Uzun süre art arda, “Hay›r,” yan›t›n› verdi¤imde, bir fleyleri de¤ifltirmem gerekti¤ini anlad›m. ‹nsan›n k›sa süre içinde ölece¤ini bilmesi, yaflant›s›na damga vuracak kararlar vermesi aç›s›ndan büyük önem tafl›r. Çünkü her fley, tüm d›fl beklentiler, gururlar, küçük düflme ya da baflar›s›zl›k korkular› - tüm bunlar ölüm karfl›s›nda de¤erlerini yitirir, yaln›zca ölümdür önemli olan. Kaybedecek bir fleyler oldu¤u (tuzak) düflünceyi yok etmenin en iyi yolu insan›n ölece¤ini hat›rlamas›d›r. Zaten ç›plak ve savunmas›zs›n. Yüre¤inin sesini dinlememen için hiçbir neden yok. Bir y›l kadan önce bana kanser teflhisi kondu. Sabah 7:30’da girdi¤im ultrasonda pankreastaki tümör bariz bir flekilde görünüyordu. Bense pankreas›n ne oldu¤unu bile bilmiyordum. Doktorlar bu tip bir kanserin tedavisinin nere-
deyse imkans›z oldu¤unu ve üç ila alt› aydan fazla yaflamay› beklemememi söylediler. Bu, çocuklar›n›za ilerideki 10 y›l içinde söyleyeceklerinizi birkaç ay içinde söylemeye çal›flmak demekti. Bu, aileniz rahat› için gerekli herfleyin k›sa zamanda yap›lmas› demekti. Bu veda etmek demekti. Bütün gün o teflhisle yaflad›m. Akflama do¤ru biyopsi yap›ld›, bo¤az›mdan bir endoskop soktular, mide ve ba¤›rsaklar›mdan geçerek bir i¤neyle pankreas›mdaki tümörden birkaç hücre ald›lar. Ben narkozla uyutulmufltum, fakat eflimin söyledi¤ine göre doktorlar al›nan hücreleri mikroskobun alt›na koyduklar›nda sevinç 盤l›klar› att›¤›n› söyledi. Benim kanserim ameliyatla tedavi edilebilecek bir türdenmifl. Ameliyat oldum ve flimdi iyilefltim. Beni ölüme en çok yaklaflt›ran olay budur ve umar›m uzun y›llar boyunca bir daha bu denli yaklaflmam. Bu deneyimi yaflam›fl biri olarak diyebilirim ki ölüm faydal› fakat sadece entelektüel bir kavramd›r. Hiç kimse ölmek istemez. Cennete gitmek isteyenler bile, oraya gitmek u¤runa ölümü göze almak istemezler. Oysa ölüm hepimizin ortak sonu. fiimdiye dek hiç kimse ölümden kaçamam›flt›r. Bunun böyle de olmas› gerekir, çünkü ölüm hayat›n en güzel icatlar›ndan birisi. Hayat’›n de¤iflim ajan›. Yenilere yer açmak için, eskilerden kurtulman›n tek çaresi. fiu an için yeni sizsiniz, ama günün birinde, üstelik pek yak›nda siz de eskiyecek ve aradan ç›kar›lacaks›n›z. Bu kadar ac›mas›z oldu¤um için üzgünüm, ama gerçek bu. Zaman›n›z k›s›tl›, bu yüzden baflkalar›n›n hayat›n› yaflayarak onu harcamay›n. Baflkalar›n›n düflüncelerinin sonuçlar›yla yaflama dogmas›na tak›l›p kalmay›n. Baflka insanlar›n fikirlerinin gürültüsünün kendi kalbinizin sesini duyman›z› engellemesine izin vermeyin. Ve en önemlisi kalbinizin ve sezgilerinizin yolundan gidecek cesarete sahip olun. Kalbiniz ve sezgileriniz ne yapmak istedi¤inizi bilirler. Bunun d›fl›ndaki herfley ikinci planda. Gençli¤imde, bizim neslin kutsal dergilerinden biri say›lan, The Whole Earth Catalog ad›nda inan›lmaz bir yay›n vard›. Menlo Park yak›nlar›nda yaflayan Steward Brand ad›nda biri taraf›ndan fliirsel bir tarzla kaleme al›nm›flt›. Size anlatt›¤›m bu olay, 1960?lardan kalma, masa üstü bilgisayarlardan ve bilgisayar destekli yay›nlardan önce, yani bu dergi daktilolar, makaslar ve polaroid kameralar›n yard›m›yla yap›lm›flt›. Google ortaya ç›kmadan 35 y›l önce, dergi format›nda bir Google gibiydi: idealistti, anlafl›l›r bilgiler ve harika görüfllerle doluydu. Stewart ve ekibi bunun birçok bask›s›n› yay›mlad›lar ve dergi miyad›n› doldurdu¤unda son bir bask› yapt›lar. 1970?lerin ortalar›yd›, o zamanlar sizin yafllar›n›zdayd›m. Son bask›n›n arka kapa¤›nda, sabah›n erken saatlerinde çekilmifl bir yol foto¤raf› vard›, hani her macerac›n›n kendini otostop çekerken bulabilece¤i yollardan biri. Foto¤raf›n alt›nda flu sözler yer al›yordu: “Aç Kal›n, Budala Kal›n (Stay Hungry. Stay Foolish).” Aram›zdan ayr›l›rken bize verdikleri veda mesajlar› buydu. Aç Kal›n, Budala Kal›n. Kendim için hep bunu diledim. Ve flimdi, sizin için de ayn› dilekte bulunuyorum: Aç Kal›n, Budala Kal›n. Hepinize çok teflekkür ederim.” Kariyer denilen bu çetrefilli yol sadece üniversiteden geçmedi¤ini ifade eden bu güzel örnek karfl›s›nda karar› siz verin. ‹fi‹N‹Z‹ SEVMEK ZORUNDA KALMAK MI YOKSA SEVD‹⁄‹N‹Z ‹fi‹ YAPMAK MI…
48
Genç Kariyer / 2007
teknolojik oyuncaklar
Elturan GASIMZADE ‹flletme Bölümü 4. S›n›f elturan@gmail.com
Teknoloji Hatt› Teknolojik oyuncaklar hayat›m›z›n olmazsa olmazlar› art›k. ‹nternet ba¤lant› h›z›n›n artmas›, bilgiye daha çabuk ve kolay flekilde ulaflma mecburiyeti,kablosuz modemlerin yayg›nlaflmas› ile laptoplar, pdaler,cep telefonlar› vazgeçilmezlerimiz oldu. Son zamandaki bu alanda piyasaya ç›kan baz› teknolojik yenilikleri sizlerle paylaflmak istedik ve teknoloji dünyas›ndaki geliflmeleri sizler için araflt›rd›k.
Duygulara Hitap Eden Tasar›m: Nokia 6555 Mobil iletiflimde dünya devi Nokia, yeni kapakl› modeli Nokia 6555’te, klasik bir saatin fl›kl›¤› ile 3G* teknolojisini bir arada sunuyor. Nokia 6555, özel kapak tasar›m›yla, pürüzsüz bir d›fl yüzeye sahip bulunuyor. Finlandiyal› mobil iletiflim devi Nokia, orijinal tasar›m› ve kaliteli iflçili¤iyle dikkat çekmenin ötesinde, kapa¤›ndaki klasik saatle de nostalji duygusu yaratan yeni Nokia 6555 cep telefonunu piyasaya sunmaya haz›rlan›yor. Nokia 6555’in kapa¤›nda yer alan analog saatin zarafeti, 3G teknolojisiyle bütünlefliyor.* Nokia 6555, özel kapak tasar›m›yla, aç›ld›¤› zaman pürüzsüz bir yüzey sunuyor. Bu özelli¤e sahip ilk WCDMA* cep telefonu olan Nokia 6555’in zarif k›vr›mlar›, ergonomik kullan›m sa¤l›yor. Nokia 6555, bu tasar›m özelliklerinin yan› s›ra 16 milyon renkli (insan gözünün seçebildi¤i renklerin 2 kat›) ve 240 x 320 çözünürlü¤e sahip genifl QVGA iç ekran› ile foto¤raf ve video izleme keyfini art›r›yor. 6x zoom’lu kameradaki tam ekran portre vizörü sayesinde en güzel anlar ölümsüzlefltiriliyor. Kullan›c›n›n kendi foto¤raf›n› çekebilme özelli¤i ve video paylafl›m* seçene¤i, en güzel anlar›n dostlarla paylafl›lmas›n› sa¤l›yor.
Nokia yetkilileri bu yeni ürün hakk›nda flunlar› ifade ediyor: “Nokia 6555, üstün kalite ve tasar›m› bir arada bulmak isteyenlere hitap ediyor. Bu cep telefonu, Nokia’dan beklenen tüm seçkin özellikleri bir arada sunan bir aksesuar adeta.” Nokia 6555, microSD kart› deste¤i ile art›r›labilen 30 MB kullan›c› haf›zas›, Bluetooth üzerinden kablosuz ba¤lant› imkan›, WCDMA ve dört bant GSM özelli¤iyle, kendi s›n›f›nda ç›tay› daha da yükseltiyor.* * Operatör ve/veya servis sa¤lay›c› deste¤i gerekmektedir. BenQ Joybook S32W ile yeni bir bak›fl BenQ bugün en son Intel Centrino Duo ifllemci teknolojisi, SRS TruSurround XT teknolojisi, entegre kamera, BenQ’nun UltraVivid teknolojisine sahip parlak 13.3 inçlik genifl LCD ekran ve BenQ’nun Yaflamtarz› Tasar›m Merkezi taraf›ndan tasarlanm›fl olan son moda bir kapak içeren Joybook S32W’y› piyasaya sürdü. BenQ, ödüllü diz üstü bilgisayar serisi Joybook’un en yeni üyelesi olan S32W, elmas kesimli logo ve gümüfl flerit ile bezenmifl fl›k bir d›fl hatta sahiptir. BenQ’nun özel Lamine Genç Kariyer / 2007
49
genel basl›k
Türkiye'nin biliflim sektöründe geMetal Teknolojisini kullanan S32W, inci liflmesi için daha çok yol oldu¤unun beyaz› kapa¤› pop art unsurlar› içeriralt›n› çizen Arkan, flöyle konufltu: ken onu trend belirleyici insanlar için güçlü bir ifade tarz› haline getirmekteTürkiye’de 21.5 Milyon MSN "Fakat haberleflme alanlar›na bakt›¤›m›zda 16 milyon Hotmail abonedir. Kullan›c›s› Var siyle dünya alt›nc›s›y›z. Günde ortaS32W, SRS TruSurround XT teknololama 600 milyon e-posta gönderilijisi kullanmaktad›r. 1.3 megapiksel çöyor. 10 milyon MSN Space kullan›c›zünürlükte Qeye web kameras› ve bir s›yla ilk onday›z. Haziran ay›nda dahili mikrofona da sahiptir. Kompakt Türkiye MSN'de toplam 3.5 milyar adetlik konuflma pencetasar›ml› S32W, en iyi spesifikasyonlara ve renk performanresi aç›ld›. Kullan›c›lar›n listelerindeki ortalama kifli say›s› s›na sahip 250nit seviyesinde yüksek parlakl›k sa¤layan 106. Bu say›yla Türkiye, Avrupa'da ‹spanya'dan sonra ikinci BenQ’nun özel UltraVivid 13.3” genifl ekran›yla sunulmaktas›rada." Korsan yaz›l›m kullan›m›n›n tamamen kültürel oldud›r. Yüksek çözünürlüklü WXGA görüntü paneli, parlakl›¤› ¤una de¤inen Arkan, bu al›flkanl›kla mücadele için en önemciddi oranda artt›ran eflsiz DBEF™ (Görüntü Netli¤i ‹yilefltirli öncülü¤ün devletin bu konuya sahip ç›kmas›nda ve enteme Filmi) teknolojisine ve doygunlaflm›fl ve net renk sa¤lalektüel sermayenin de¤er kazanmas›nda gördü¤ünü vurgumak için, verilen ›fl›¤› toplayan düflük yans›mal› bir parlamalad›. Arkan, yap›lan araflt›rmalar sonucunda Türkiye'de koryan kaplamaya sahiptir. san yaz›l›m kullan›m oran›n›n yüzde 65 seviyelerinde olduDahas›, Joybook S32W Windows Vista™ iflletim sistemi ile ¤unu, dünyada bu oran›n yüzde 35, Ortado¤u Bölgesi'nde birlikte en son Intel® Centrino® Duo ifllemci teknolojisi kulise yüzde 57'de kald›¤›n› ifade etti. lanmaktad›r. Intel Core™2 Duo ifllemci ve Intel® GM965 Express Chipset birden fazla uygulama aç›kken bilgisayar›n Arkan, Türkiye'de korsan yaz›l›m oran›n›n yüzde 10 düflüyüksek performansla çal›flmas›n› sa¤lar. rüldü¤ü taktirde yaz›l›m sektörünü yüzde 120 büyüyerek Son kullan›c› fiyat› : 1.299USD + KDV 5.3 milyar dolar büyüklü¤e ulaflabilece¤ini, 36 bin kifliye istihdam yaratabilece¤ini ve Gayri safi milli has›laya (GSMH) 1 milyar dolar katk› sa¤layabilece¤ini ifade etti. Türkiye'de bilMicrosoft Türkiye Genel Müdürü Ça¤layan Arkan, Türkigisayar al›nca insanlar›n hayatlar›n›n de¤iflmedi¤ini ifade ye'deki bilgisayar say›s›n›n MSN kullan›c›lar›n›n yaklafl›k üçeden Arkan, di¤er ülkelerde kiflilerin istedikleri bütün hizte biri oldu¤unu söyledi. metleri internet vas›tas›yla karfl›layabildi¤ini belirtti. Arkan, "e-devlet Microsoft Türkiye Genel Müdürü Ça¤layan Arkan, Türkihizmeti di¤er ülkelerde insanlaye'de internet kafeler hariç 7.5 milyon bilgisayar bulundur›n hayatlar›n› kolaylaflt›r›yor. ¤unu, fakat aktif MSN kullan›c›s› say›s›n›n 21.5 milyon adet Bürokrasiyi, kuyruklara gioldu¤unu ifade etti. Arkan, "Bu da demek oluyor ki bir kullarip fatura ödemeyi enn›c›n›n birden fazla, hatta ve hatta 3 tane MSN adresi var. gelliyor" dedi. Zaten Brezilya ve Amerika'dan sonra MSN kullan›m›nda dünya üçüncüsüyüz. Bilgisayar› genellikle haberleflme alanlar›nda kullan›yoruz. Bilgi ve e¤itim alanlar›nda kullan›m dünya düzeylerinin alt›nda. Microsoft Türkiye, Meksika ve Güney Kore, dünya çap›nda özel büyüme kategorisine al›nd› ve bu ülkelerin temsilcileri potansiyel ile performanslar›n› de¤erlendirmek için sonbaharda Paris'e ça¤›r›ld›" dedi.
50
Genç Kariyer / 2007
web sayfas› tan›t›m›
Pervin ÇATALBAfi
Oturdu¤un Yerden
Yemek Siparifli Vermenin En Kolay Yolu
www.yemeksepeti.com Ülkemizin en geliflmifl ve ilk online yemek siparifl sitesi yemeksepeti.com fark›yla rakiplerinden ayr›l›yor. 2000 y›l›nda faaliyete geçmifl olan farkl› ve de¤iflik mutfak anlay›flla biz yemek severlere genifl bir yemek çeflitlili¤i sunan yemek sepeti; h›z›yla, pratiklili¤iyle, ziyaretçilerini memnun etme prensibiyle rakiplerine fark at›yor. Yemek sepeti Türkiye’den sonra Orta Do¤u ve Avrupa ‘n›n geliflmifl ülkelerine de ulaflmak için çal›flmalar›na devam ediyor. Teknolojinin imkanlar›n› en iyi flekilde kullanarak hata pay›n› en aza indirgeyerek vakti olmayanlar›n, ö¤rencilerin, yemek yapmay› bilmeyenlerin yemek sorununu çözüyor. Ziyaretçilerine; istedikleri restorandan istedikleri yemekleri siparifl ve be¤endikleri restoranlar› ekleme hakk› veren, kendini tan›tmak isteyen restoranlara f›rsat tan›yan her damak tad›na ve bütçeye hizmet vermeyi amaç edinen yemeksepeti istedi¤iniz her saatte restoran›n›z aç›k oldu¤u sürece size hizmet vermeye haz›r. Yemek sepetinde menülerden kariyere kadar tüm özellikler mevcut. Restoranlar›n en son f›rsatlar›ndan, bir alana bir bedavadan tutunda istedi¤iniz yeme¤i detayl› aramaya, restoran eklemeye, part time yada full time ifl imkan› kazanamaya kadar her türlü özelli¤i bünyesinde bulunduran bir site. Eve geç geldiniz yemek yapmak istemiyorsunuz yada Pazar günü evde arkadafllar›n›zla sinema keyfi yapmak istediniz yapaca¤›n›z çok kolay. Bilgisayar›n›zdan yemeksepeti.com u t›klamak. Neler mi var? Dünya mutfa¤›ndan özel menülere- fast food a ka-
dar istedi¤iniz her türlü mutfak anlay›fl›na sadece bir t›k kadar uzaktas›n›z. Yemeksepeti.com un her türlü hizmetlerinden yararlanabilmek siparifllerinizin restoranta en iyi flekilde size ise zaman›nda teslim edilebilmesi için kay›t olman›z flart. Kay›t olduktan sonra isterseniz f›rsatlardan yararlanarak yeme¤inizi ucuza getirebilir yada en iyi restorantlar›n en güzel menülerinden kendinize ziyafet çekebilirsiniz. Hadi gelin bizde bir siparifl verelim. Bize en yak›n semtten siparifllerimizi seçip, sepetimizi onaylayarak yeme¤imizin bize ulaflmas›n› bekleyebiliriz. Bende ö¤renciyim ve biliyorum ki ö¤rencilerin bafl›n›n belas›d›r yemek derdi. Her ne kadar ailemle yafl›yor olsam da ben de okumak için evlerinden uzak yaflayan arkadafllar gibi eve yemek siparifli vermeyi seviyor ve daha pratik buluyorum. Evde yaln›zsam ve geç gelmiflsem ben de yemeksepeti.com a siparifl vermeyi tercih ediyorum. Sizi bilmem ama s›nav dönemleri ders çal›flmaktan yemek yapamam ve menümü yemeksepeti.com un en güzel restorantlar›ndan olufltururum. Ben ki ailemle yaflad›¤›m halde yemeksepeti.com cuysam ailesiyle yaflamayan ço¤u arkadafl›m›n yemeksepeti.com u kullanmamas› için bir neden göremiyorum. Ve bunlardan biri yumurta k›rmay› bile beceremeyen en iyi arkadafl›md›r. O kadar ki yemeksepetinde küçücük bir de¤iflikli¤i bile ondan ö¤renebilirsiniz. Bu sa¤l›ks›z beslenmemi tabiî ki de hay›r! Yemeksepetinde menü size ait. Yani istedi¤iniz gibi sa¤l›kl› beslenme bizleri bekliyor. Hadi bir siparifl verelim. Kaliteli restorantlar›n adresi www.yemeksepeti.com da!!! Üniversitemizin bulundu¤u Had›mköy mevkiinden siparifl verebilece¤iniz restoranlar›n listesi iflte burada
Genç Kariyer / 2007
51
kariyer planlama merkezi
Gülay GECÜ BAYAZ
Kariyer’in Merkezine
Yolculuk.. 2000 y›l›n›n May›s ay›nda bafllad› Kariyer’in hikayesi.. Merhum Üzeyir Garih açm›flt› merkezimizi ve flöyle demiflti: “Birçok üniversite de olmayan bir giriflimde bulunmuflsunuz. Tebrik ediyorum.’’ Ö¤rencileriniz bundan istifade etmesini bilirler umar›m” O gün, ilk dersimizi alm›flt›k merkez olarak. Yap›lacak çok ifl, gelifltirilecek çok proje vard› ö¤rencilere ufuk çizecek. Ekip haz›rd› : Yeflim, Gülay ve Zeynep han›mlarla, Yavuz-Fahri-Tolga Beyler. Yeflim han›m›n d›fl›ndakilerin hepsi ö¤renciydi. Gönüllü kariyer çal›flanlar›yd›.. ‹lk olman›n getirdi¤i zorlukla, kariyerin çal›flma tarz›n› flekillendirecek projeler oluflturulmal›yd›, onun için araflt›rmalar yap›ld› önce. Ö¤renciler kariyer merkezinden ne beklerlerdi, nelere ihtiyaçlar› vard› lisans e¤iti-
52
Genç Kariyer / 2007
minin haricinde, kariyer gelifliminde neye ihtiyaç duyarlard›.. Bu ve benzeri sorular soruldu ve bunlara cevap arand›. Ve bu sorulara verilen cevaplar sonras›nda; Kariyer günleri, Yurtd›fl› E¤itim seminerleri, zirvedekiler, cv haz›rlama, insan kaynaklar› gibi birimler oluflturularak bu bafll›klar alt›nda faaliyetler yap›lmaya baflland›. Sonraki dönemlerde, kadro de¤iflti, Yeflim han›mla beraber, Mehmet Polat, Özgül Alan, Nurcan K›l›ç, Orhan Eke, ‹smail Serhan Kaya kat›ld› kadroya.. Bu yeni kadroyla birlikte kariyerin de kariyerinde yeni bir sayfa aç›lm›fl oldu.. Genç Kariyer dergisi ç›kart›ld›, Yurtd›fl› E¤itim günleri ve Kariyer Günleri genifl çapta düzenlenmeye baflland›, ö¤rencilerin yetiflmesi amac›yla, akademisyenlik, ö¤retmenlik, kamu personeli yetifltirme prog-
kariyer planlama merkezi
ramlar› düzenlendi, giriflimcilik okullar› aç›ld›. Yo¤un , tempolu ve de coflkulu üç senenin ard›ndan yine ekip de¤iflti, flu an Hasan U¤ur, Orhan Eke, Ayflenur Külahl›, Miyase Kahveci ve Gülay Gecü Bayaz’dan oluflan ekip ve part-time çal›flan ö¤rencilerimizle birlikte Kariyer Merkezi çal›flmalar›na devam ediyor. Geçmifl senelerdeki faaliyetlerle birlikte Kariyer Merkezi bir y›ld›r ö¤rencilerimizden oluflturulan proje gruplar›yla ö¤rencilerin bölümleriyle ilgili alanlarda kendilerini yetifltirecebilecekleri projeler haz›rlamaya devam ediyor. Gelece¤e do¤ru bir ad›m atmak isteyen tüm ö¤rencilerimizi kariyer merkezine bekliyoruz.. Kariyerden kimler geldi, kimler geçti? Yeflim Ünal Öztürk: Yeflim han›m, kariyer merkezinin kurucular›ndan. Dört y›l süren çal›flmas›n›n ard›ndan, kariyerine yurtd›fl›nda devam ediyor. ‹stanbul Üniversitesi Ekonometri mezunu. Evli ve bir çocuk annesi.
Kariyer merkezinde bafllad›¤› kariyer yaflam›na istikrarl› bir biçimde dört y›ld›r devam ettiriyor. Befl ayl›k bir askerlik molas› veren Eke, flimdi yeniden aram›zda. Mehmet Polat: Evet, Mehmet Polat ile bafllayan dönem, kariyer merkezinin kariyerinde yeni bir dönem bafllam›fl oldu. Baflar›l› bir ekip çal›flmas› yürüten, kariyer merkezine yeni ufuklar kazand›ran Polat, FÜSEM’i kurmak ve gelifltirmek üzere üç y›ld›r Füsem’de çal›fl›yor. Çal›flma Ekonomisi ve Endüstri iliflkileri mezunu olan Polat, evli ve iki çocuk babas›. Özgül Alan: Fatih Üniversitesi Endüstri mühendisi 2002 mezunu olan Özgül, kariyerine yurtd›fl›nda devam edenlerden. Yaflam›na Almanya’da devam eden Alan, evli ve bir çocuk annesi. Nurcan K›l›ç: Fatih Üniversitesi Endüstri Mühendisli¤i’nden 2003 y›l›nda mezun olan K›l›ç, üç y›l sürdürdü¤ü kariyer merkezi çal›flmalar›n›n ard›ndan, kariyerine Zaman gazetesinde devam ediyor.
Yavuz Güllük: Kariyer merkezinin part-time çal›flan ilk ö¤rencilerinden. Ayn› zamanda Fatih Üniversitesi Uluslararas› iliflkiler bölümünün de ilk mezunlar›ndan. Evli ve iki çocuk babas› olan Güllük, kariyerine Zaman gazetesinde devam ediyor. Tolga Burak Aksoy: Tolga da kariyer merkezinin ilk çal›flan ö¤rencilerinden.. Fatih Üniversitesi Ulufllararas› iliflkiler bölümünün de ilk mezunlar›ndan. Green Card’la bafllayan Amerika yolculu¤unda orada yerleflmeye karar verdi ve kariyerine Amerika’da devam ediyor. Fahri Eren: Fahri de Tolga ve Yavuz gibi Kariyer’in kuruluflunda aktif rol alm›fl, Fatih’in ilk mezunlar›ndan. Uluslaras› iliflkilerden mezun olduktan sonra kariyer yaflam›n› özel sektörde insan kaynaklar› ve d›fl ticaret alanlar›nda devam ettiriyor. Eren, bu yaz› yay›na haz›rland›¤› s›rada Melike han›mla evlili¤e haz›rlan›yordu. Zeynep fiahin: Kariyer merkezine yurtd›fl›nda e¤itimini sürdürmek isteyenlere düzenledi¤i seminerlerle katk›da bulunan Zeynep, Fatih Uluslaras› ‹liflkilerden mezun olduktan sonra kariyer yolculu¤unu Amerika’da doktora çal›flmas›yla devam ettiriyor. Gülay Gecü Bayaz: fiöyle bir bak›yorum da kariyer merkezinde bafllad›¤›m kariyer yolculu¤uma yine kariyer merkezinde devam ediyorum? Seneler boyunca ne yapt›n sorusunun karfl›l›¤›nda birfley yapmam›fl görünsemde (kendime haks›zl›k etmeyeyim?), Fatih Üniversitesi Tarih bölümünden 2002 y›l›nda mezun olduktan sonra, yüksek lisans çal›flmalar›yla sürdürmeye çal›flt›¤›m e¤itim hayat›m›, özel sektör tecrübesiyle birlikte birlefltirerek Kariyer merkezine dönüfl yapt›m. Orhan Eke: Yeflim han›mdan sonra, kariyerin temel tafllar›ndan birisi diyebiliriz Eke için. 2002 y›l›nda ‹ktisat bölümünden mezun olduktan sonra
Genç Kariyer / 2007
53
kariyer planlama merkezi
‹smail Serhan Kaya: 2003 Fatih Matematik (Burslu) bölümünden mezun olan Kaya, üç y›l çal›flt›¤› kariyer merkezinden sonra, kariyer yaflam›n› insan kaynaklar› ve e¤itim alanlar›nda devam ettirdi. Halen e¤itim sektöründe çal›flan Kaya, Leyla han›mla evlilik haz›rl›klar›nda. Hasan U¤ur: Bo¤aziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik dan›flmanl›k bölümünden mezun olduktan sonra, yurtd›fl›nda sürdürdü¤ü yaflam›n›n ard›ndan bir y›ld›r kariyer merkezinin idarecili¤ini yap›yor. Evli ve üç çocuk babas› olan Hasan Bey, doktora çal›flmas›n› tamamlayarak, kariyerine dair önemli bir ad›m› daha aflm›fl durumda. Ayflenur Külahl›: Fatih Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat› bölümünden 2006 y›l›nda mezun olan Külahl›, kariyer merkezinin tabir uygunsa çiçe¤i burnunda çal›flanlar›ndan. Miyase Kahveci: Miyase de Ayflenur gibi, kariyer merkezinin yeni çal›flanlar›ndan. Fatih Üniversitesi Endüstri mühendisli¤inden 2006 y›l›nda mezun olan Kahveci, kariyer yaflam›n› yüksek lisans yaparak sürdürmeyi planl›yor.
Proje gruplar›m›z ve part-time çal›flanlar›m›z: Selim Çavufl: Matematik bölümünde okuyan Çavufl, birinci s›n›ftan beri kariyer merkezinde part-time olarak çal›fl›yor. Genç Kariyer dergisinin sorumlusu olan Selim, baflar›l› çal›flmalar›ndan dolay›, kariyer yaflam›na matematik d›fl›ndaki bir alanda devam ettirecek görünüyor. Yunus Emre Aktepe: Elektrik-Elektronik Mühendisli¤i üçüncü s›n›fta okuyan Aktepe, kariyer merkezine yeni bafllayanlardan. ‹fl disiplini ve sorumluluk duygusunun geliflmesi sayesinde kendini sevdiren Emre, kariyer merkezinde çal›flmalar›na devam edecek. Genç Kariyer Proje Ekibi: Selim-Efe- Pervin-Semra-Elmas-Aybike-Artur ve Elturan’dan oluflan Genç Kariyer ekibi, Genç Kariyer dergisinin bu say›s›n›n haz›rlanmas›nda eme¤i geçen ö¤rencilerimiz. Sosyal Alanlar Proje Ekibi: ‹mran-fianl› Betül- Çetinkaya Betül- Eda- Gülflah- Hatice ve Arife’den oluflan Proje ekibi, meslek seçimi, kariyer planlama gibi alanlarda haz›rlad›klar› çal›flma ve düzenledikleri çay sohbetleriyle kariyer merkezinde çal›flmaya devam ediyorlar.
kariyerden kaç›fl
Aybike DÖNMEZ Sosyoloji Bölümü 2. S›n›f anjelic05@hotmail.com
Kaya¤›n Yeni Cazibe Merkezi
KARTEPE Kartepe’de kar keyfi!!! Kar bize gelmedi biz kara gittik :) Malum arkadafllar, dünya küresel ›s›nman›n esiri olmufl durumda biz de bundan nasibimizi ald›k.. Ocak ay› kars›z olan bir k›fl geçti. Ne malum belkide Haziran’da kar yagar:) Bir rivayete göre y›llar›n birinde Temmuz ay›nda kar yagm›s.. Gerçekten! Neyse küresel ›s›nmay›, ‹stanbul’un dertlerini bir yana b›rak›p Kartepe’de k›sa bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? O halde buyrun Kartepe’ye!! ‹zmit Körfezi ile Sapanca Gölü’ne bakan da¤›n zirvesinde,bembeyaz örtüsüyle sizi bir kayak tutkunu yapacak kadar etkileyici güzelli¤in sahibi Kartepe; yeflilin binbir tonunu bar›nd›ran Maflukiye'den bafllayan, 17km uzunlu¤undaki orman yolunu takip ederek yapt›¤›n›z yolculu¤un sizi bir masal diyar›na tafl›d›¤› bir mekan adeta. K›vr›ml› bir orman yolu içinde ,tabelalar›n her an geyik ç›kabilece¤ini hat›rlatmas› da bunun bir iflareti. Bariyerlerle çevrili ,›fl›kland›r›lm›fl ve geniflletilmifl asfalt yoldan geçerek sonunda do¤an›n o muhteflem güzelli¤i içinde kaybolmaya geliyor s›ra. Kartepe’ye ad›m›n›z› att›¤›n›zda ne derdiniz kal›yor akl›n›zda ne de tasan›z. Bembeyaz bir örtü bütün s›k›nt›n›z› al›yor üstünüzden. Hele de finallerden sonra tabiri yerindeyse ilaç gibi geliyor.. FF lerin›zi bile kafan›za takmayaca¤›n›z›n garantisini verebilrim :) Kocaeli’ye yaklafl›k 1100 metre yukar›dan bakabiliyorsunuz.fiehir ayaklar›n›z›n alt›nda... Gece ‹zmit’e karfl› mangal keyfi harika bir fley ,tavsiye ederim.. Sabahlar› uyand›¤›n›zda aaaaa ‹zmit yok olmufl diyebiliyorsunuz. Sabah saatlerinde her taraf sisten bir duvar oluyor.. Beyaz bir düfl sanki. Temiz havas› ,muhteflem do¤as›yla herkesi kendine hayran b›rak›yor.. Kartepe’de sezon Aral›k ay› sonunda bafll›yor. ‹stanbul’a yaklafl›k bir saatlik yak›nl›¤›yla da kaya¤a gönül verenlere en yak›n adres konumunda.. Binbir çeflit hizmet veren Kartepe’de, insan›n akl›na ilk gelen konaklama.
56
Genç Kariyer / 2007
‹çiniz rahat olsun Kartepe’de sizi kendi evinizde hisssettirecek süper bir mekan olan The Green Park Resort Kartepe’yi fliddetle tavsiye ediyoruz. S›cac›k bir ortam, kusursuz hizmet olanaklar›yla The Green Park Resort Kartepe size kap›lar›n› sonuna kadar aç›yor. Sizlerin rahatl›¤›n› ön planda tutan müflteriye de¤er veren The Green Park Resort Kartepe konaklamada siz kayak severlerin rahat edebilecegi bir yer.. Kartepe’de usta kayakç›lar›n, dik tepelerde yüksek dozda adrenalin sa¤layacaklar› bir mekan . Kaya¤a yeni bafllayanlar sizler için de kolay pistler mevcut. Özel baby lift alan› da çocuklara ve çocuk kalmak isteyenlere ayr›lm›fl. Özetle Kartepe’de dört mekanik kayak tesisi, 42 kilometrelik pist alan› ve 14 pistiyle, kaya¤›n yeni cazibe merkezi olaca¤›n› müjdeliyor. Ayr›ca bu y›l yar›m pansiyon hizmet verecek tesislerde, e¤lenmeniz ve dinlenmeniz için hersey düflünülmüfl. pistlerin en alt noktas›nda bulunan Kad›kona¤› Restoran’da kayak sonras› dinlenebilece¤iniz gibi; muhteflem et ,sucuk mangallar›n›n da tad›na varabilir, kulaklar›n›z›n pas›n› silen müzi¤e kendinizi b›rakabilirsiniz. Telesiyeje binip havadan Kartepe’nin güzelli¤ini izleyerek varaca¤›n›z geyik alan› tepesindeki restoranda flöminede çat›rdayan odunlar›n sesleriyle yemek yiyebilirsiniz Bu güzelliklerden mahrum kalmay›n ve mutlaka Kartepe’yi görün.. Kayak yapmaktan s›k›ld›n›z ve biraz spor yapman›n sizi rahatlataca¤›n› düflündünüz The Green Park Resort sizler için bunu da düflünmüfl. Spor salonu, saunas›, buhar banyosu, hamam› ve kapal› yüzme havuzu The Green Park Resort Kartepe’n›n size sundu¤u imkanlardan sadece bir kaç›. Her tepede yok yok diyebiliriz. Çim saha bunlardan sadece biri.. Ve muhteflem yemekler Osmanl› Mutfa¤› ve daha neler neler hepsini KARTEPE’DE The Green Park’ta bulman›z mümkün... Yani Kartepe’yi sadece bu sat›rlarla anlatmak malesef imkans›z gidilip görülmesi gereken bir yer... K›fl geldi¤inde rahat bir nefes almak istiyorsan›z hiç düsünmeyin Kartepe sizi a¤›rlamaya haz›r..
Netron’a Microsoft’tan dünya çap›nda ödül Netron, bir ilki daha gerçeklefltirerek dünya çap›nda iki önemli baflar›ya imza att›. 139 ülkeden rakiplerini geride b›rakan Netron, “Uluslararas› Microsoft ‹fl Ortaklar› Birli¤i Y›l›n ‹fl Orta¤›” ödülünü kazand›. Netron ayn› zamanda “Uluslararas› Microsoft E¤itim Merkezleri - En ‹yi E¤itim Merkezi” ödülünde finale kalarak ilk üç aras›nda yer alma baflar›s›n› gösterdi. Türkiye’den bir firma ilk kez böylesine önemli ve uluslararas› biliflim endüstrisinde kabul gören baflar›lara imza atm›fl bulunuyor. Netron, daha önce baflar›lamayan› baflard› ve Microsoft’un en prestijli ödüllerinden ikisini Türkiye’ye getirdi. Netron, ülkemiz biliflim sektöründeki nitelikli iflgücü a盤›n› kapatmak hedefiyle hayata geçirdi¤i Developer Factory projesiyle 2007 y›l›nda “Uluslararas› Microsoft ‹fl Ortaklar› Birli¤i Y›l›n ‹fl Orta¤›” dal›nda büyük ödülünü kazand›. Netron benzer bir baflar›y› e¤itim kalitesiyle de elde etti. “Uluslararas› Microsoft E¤itim Merkezleri - En ‹yi E¤itim Merkezi” dal›nda finale kalan Netron, böylece dünyadaki en iyi üç teknik e¤itim merkezinden biri oldu¤unu kan›tlad›. Daha önce Türkiye’den hiçbir firma bu baflar›ya ulaflmay› baflaramam›flt›. Microsoft dünyada y›l›n ifl orta¤› olarak Netron’u seçti Ödül kazanan “Developer Factory” projesi 139 ülkeden 10.000’in üzerinde firman›n 2.000 projesi aras›nda birincili¤e ulaflt›. “Developer Factory”, biliflim sektörünün ihtiyaç duydu¤u yaz›l›m uzmanlar›n› yetifltirmek amac›yla, uzman adaylar›na gerçek hayat tecrübelerini de aktarabilecek flekilde tasarlanm›fl bir e¤itim program›. Projeyle birlikte ülkemizde biliflim alan›nda ihtiyaç duyulan ve say›lar› on binlerle ifade edilen biliflim uzman› a盤›n›n kapat›lmas› hedefleniyor. “Developer Factory” projesinde e¤itim alanlar, daha sonra istihdama yönlendiriliyor ve böylece biliflim alan›nda baflar›l› bir kariyere etkili bir bafllang›ç yapm›fl oluyorlar. Netron’un e¤itim kalitesi Microsoft taraf›ndan tescillendi: Dünyadaki En ‹yi Üç Microsoft Teknik E¤itim Merkezi’nden Biri Netron Netron, 2007 y›l›nda “Uluslararas› Microsoft E¤itim Merkezleri - En ‹yi E¤itim Merkezi” ödülünde finale kalmay› baflararak, dünyadaki en iyi üç teknik e¤itim merkezinden biri oldu¤unu kan›tlad›. 1997 y›l›ndan bu yana sundu¤u teknik e¤itimlerde ulaflt›¤› yüksek kaliteyle Netron, 139 ülkeden 2.000 firma aras›nda dünyadaki en iyi üç teknik e¤itim merkezi seçilerek inan›lmaz bir baflar› elde etti. Microsoft’un e¤itim konusunda dünyadaki en iyi ve en baflar›l› ifl ortaklar›na verilen
“Uluslararas› Microsoft E¤itim Merkezleri - En ‹yi E¤itim Merkezi” ödülünde finale kalan Netron, biliflim e¤itimi alan›ndaki öncülü¤ünü ve yüksek kalite anlay›fl›n› böylece uluslararas› alanda da belgelemifl oldu. Microsoft söz konusu ödülle, Microsoft teknolojilerine yönelik olarak sunulan e¤itim hizmetlerinde en yenilikçi ve kaliteli hizmeti veren Microsoft ifl orta¤›n›n ödüllendirilmesini amaçl›yor. Netron, gerçeklefltirdi¤i baflar›l› çal›flmalar ve yüksek e¤itim kalitesinden dolay› yüzlerce firma aras›nda üç finalistten biri olmay› baflard›. Netron’un hedefi tüm dünyada isim yapm›fl biliflimciler yetifltirmek Netron Genel Müdürü Bülent Tekmen, 1997 y›l›ndan bu yana her zaman için Türk biliflim sektörüne de¤er yaratmak ve tüm dünyada isim yapm›fl Türk biliflimciler yetifltirmek hedefiyle hareket ettiklerini belirtti: “Kuruldu¤umuz 1997 y›l›ndan bu yana Türkiye’nin en kaliteli biliflim e¤itimini veriyoruz. Çünkü e¤itmen kadromuz dünyada isim sahibi uzmanlar ve teorik bilgilerini gerçek hayat tecrübesiyle harmanlam›fl profesyonel isimlerden olufluyor. Ald›¤›m›z ödüller, Netron’un e¤itimde nitelik ve yüksek kalite anlay›fl›n›n bir sonucu. Bugüne dek yetifltirdi¤imiz 50 binin üzerinde mezunumuzla biliflim sektörümüze nitelikli ve yetiflmifl iflgücü kazand›r›yoruz. Kurum olarak sahip oldu¤umuz 11 Microsoft yetkinli¤iyle yaln›zca Türkiye’nin de¤il, Microsoft teknolojileri alan›nda dünyan›n en yetkin flirketlerinden biriyiz. Hedefimiz, tüm dünyada isim yapm›fl Türk biliflimciler yetifltirmek. Netron’da e¤itim alan gençler, özel olarak kurdu¤umuz Kariyer Geliflim ve Giriflim Merkezimiz arac›l›¤›yla istihdama yönlendiriliyorlar. Böylece hem gençlerimize önemli bir kariyer f›rsat› sunmay›, hem de Türk biliflim sektörü ile ifl dünyas›na gerçek anlamda de¤er yaratmay› amaçl›yoruz.”
gençlik çal›flmalar›
Kerim SÖYLEMEZ
Genรง Kariyer / 2007
59
reklamc›l›kta kariyer
Efe SIVIfi ‹flletme Bölümü 2. S›n›f efesivis@hotmail.com
“Reklam›n iyisi kötüsü olmaz laf› yanl›flt›r” Dünya Reklamc›lar Birli¤i Avrupa Baflkanl›¤›, Mc Cann World Group kuruculu¤u gibi önemli görevlerde bulunmufl ve ayn› zamanda FAT‹H ÜN‹VERS‹TE’sinde de ders veren P›nar K›l›ç’› Marmara Pera’n›n roofundaki Mikla’da yakalad›k, flans eseri eski orta¤›, y›llarca Evyap Pazarlama Koordinatörlü¤ü yapm›fl olan ve bugünlerde Galatasaray Üniversitesi’nin master ö¤rencilerine reklam ve marka dersleri veren, Ahmet Durul’la ö¤le yeme¤indeydi. Tamamen spontane bir flekilde sohbetimize o da kat›ld›. Reklam dünyas›n›n bu tecrübeli, renkli iki duayeni ile bol kahkahal›, reklamc›l›¤a ve hayata dair önemli ipuçlar› bar›nd›ran çok keyifli bir sohbet gerçeklefltirdik, buyrunuz. 60
Genç Kariyer / 2007
Efe S›v›fl: Reklamc›l›k sektöründe bir yer edinmek için bu alanda bir e¤itim almak flart m›d›r? Ahmet Durul: Daha demin de içeride bu konuyu konufluyorduk. Biz ikimizde, marketing master› yapt›k, ve hayata at›ld›¤›m›zda, ortada herhangi bir kapitalimiz, destek olabilecek bir fley yoktu. Sadece okulda ö¤rendiklerimiz vard›. Onun için okulda ö¤renilenlerin, iyi uyguland›¤›nda çok ifle yarad›¤›n› söyleyebilirim. P›nar K›l›ç: Öncelikle, soruna cevap kesinlikle ‘evet’. ‹fl hayat›nda, reklamc›l›kla ilgili bir baflar› yakalamak istiyorsan, dersleri çok iyi takip etmek laz›m. Çünkü bu konudaki ilim, sa¤dan geldi, yani ifl hayat›ndan ilme döndü. Demin Ahmet’le konufluyorduk; biz, master yaparken, hocan›n derste anlatt›¤› her fleyden para kazan›yorduk, yafl›m›z da afla¤› yukar› seninki kadard›. Mesela bir örnek veriyim, Hoca, ‘Test Group’ ve ‘Controll Group’ olay›n› anlatt›, ‘Marketing Research’ üzerine. Sonra günün birinde bize, ‘Coca Cola’ geldi, dedi ki, “ Yaz aylar›nda karpuz sat›fllar›n›n ‘Coca Cola’ sat›fllar›na etkisi var m›d›r”. ‹flte biz de hemen ‘Test Group’ la ‘Control Group’u kurduk ve bu araflt›rmayla dünyan›n paras›n› kazand›k. (Gülüflmeler). Demek ki üniversitede ö¤rendiklerin, her zaman ifle yar›yor. ‹kimizin de fliddetle karfl› oldu¤u bir nokta var; ‘Ö¤retilenler ayr›, ifl dünyas› ve gerçek dünya ayr›’. Hay›r efendim de¤il, ö¤retilenleri do¤ru uygularsan, ifl hayat›nda çok baflar›l› olursun. Kullanamazsan kaybedersin. E¤itimi bir yat›r›m gibi düflün, dört y›l boyunca üniversite okuyorsun ve burada ald›¤›n bilgileri kulland›n kulland›n, kullanmazsan bu tamamen senin kabahatin.
reklamc›l›kta kariyer
Efe S›v›fl: Reklam dünyas›ndaki ‘Above the Line’, ‘Below the Line’ konusuna de¤inmek istiyorum. Bildi¤iniz gibi, televizyon, gazete gibi iletiflim organlar› ‘Above the Line’ k›sm›na girerken, daha alternatif diyebilece¤im, Beyo¤lu’ndaki yer reklamlar›, otobüs duraklar›ndaki afifller, tuvaletteki reklamlar ‘Beyond the Line’ k›sm›na giriyor. Türkiye’de, alternatif reklam mecralar›n›n fazla yayg›n olmamas›, reklamc›l›¤›m›z›n geliflmemifl oldu¤unun bir göstergesi midir?
‘Beymen’ ma¤azas›na girdi¤imde, bana hiç kimse, “Hofl geldin P›nar, sen geçen sefer kravat alm›fls›n, senin hofluna gidebilecek kravatlar bunlard›r’’ demiyor.
P›nar K›l›ç: Bir fley söyleyip, sözü Ahmet’e b›rak›y›m. Öncelikle, seni elefltirmek manas›nda söylemiyorum, ama bence art›k reklamc›l›k olarak de¤il de iletiflim olarak sorman laz›m, çünkü reklamc›l›k, art›k iletiflime döndü, yani olay ‘Marketing Communication’. Her fley bir iletiflim olay›. Bat› ülkelerinde, %70’e yak›n, ‘Below the Line’d›r. Türkiye’de bu rakam %35-40’d›r ve az bir rakam de¤ildir, yani ‘Sampling’, ‘Direct Marketing’, One to one Marketing, bütün bu olaylar, tüketiciyi birebir yakalamak. Art›k o ‘Mass Media’ dedi¤imiz fley yavafllamaya bafllad›. Ahmet Durul: Esas›nda dünya, ‘Below the Line’ a do¤ru gidiyor, ‘Mass Marketing’den ‘Micro Marketing’e bir dönüfl var. Bunun en güzel örne¤i sinemalar; eskiden kocaman bir sinema salonunda, tek bir film oynard› ve herkes onu izlerdi. fiimdi o koca salonlar daha ufak, otuzar k›rkar kiflilik salonlara bölündü, her birinde baflka film oynuyor. Yani, tüketicilerin de¤iflik istekleri var, art›k eskisi gibi, bir mesaj verip tüketiciyi yönetemiyorsun, bunda internet ve benzeri elektronik iletiflimin geliflmesi de etkili. Biz, tek kanall› dönemlerde, televizyonda haftada bir tane reklam filmi yay›nlard›k, o da ‘Dallas’tan önce olurdu. Bütün Türkiye ona kitlenirdi, mesaj›n› da verirdin, art›k bu ortadan kalkt›. Onun için, iflte bu sinemalarda oldu¤u gibi, bugün çocuklarla sinemaya gitti¤imizde onlar baflka bir filme giriyorlar, ben eflimle baflka bir filme giriyorum, yani hedef kitleler bölünüp baflka yerlere da¤›lm›fl oluyor, bu da ‘Mass Media’ dan, daha bire bir ulaflmaya yarayan medyalara geçifli gerektiriyor.
Efe S›v›fl: Bildi¤iniz gibi ürünlerin bir ‘Expected Value’ su vard›r, ve ürünü bunun üstünde sunmak, bir nevi yalanc›l›kt›r ki örnekleri de etrafta çok fazla var. P›nar K›l›ç: fiimdi ben, senin üstündeki tiflört için, seni so¤uk havada s›cak, s›cak havada serin tutar dersem, sen bu mal› bir defa al›rs›n.
Ahmet Durul: Ters etki de yapar, ve o mal› bir daha ne yaparsan yap ald›ramazs›n. Uzun vadede, yalan reklam, hiçbir ifle yaramaz, tamamen aleyhte çal›fl›r.
‘Reklam›n iyisi kötüsü olmaz laf› yanl›flt›r’. Efe S›v›fl: Bu soru genelde magazin jargonunda çok ünlü olsa da siz birer reklamc› olarak buna en tatmin edici cevab› verecek kiflilersiniz. Reklam›n iyisi, kötüsü olur mu sizce? P›nar K›l›ç: Ben sana çok güzel bir örnek olan, Kemal Has (Kadir Has’›n abisi) örne¤ini verece¤im. Reklam›n kötüsü kötüdür ve hiçbir ifle yaramaz, Bir gün, biz Ahmet’le beraber, ‘Coca Cola’ n›n bir reklam› için rahmetli Kemal Has’a gittik. O zamanlar iç içeydi bunlar. Sen bilmezsin, yafl›n müsait de¤il o ayr›. Biz ona imaj›n ne kadar önemli oldu¤unu, en ince ayr›nt›s›na kadar anlatt›k. Sen de çok flafl›racaks›n, adamca¤›z aya¤a kalkt› ve ne dedi biliyor musun? O zaman televizyon yoktu, “ Ç›k›n, radyoda bir spot yap›n, ‘Coca Cola’ içmeyenin, gelmifline geçmifline sövün deyin” dedi. Bunu herkes hat›rlar, ürün haf›zalara kaz›n›r, ama kimse içer mi Coca Cola bir daha dedik? Hay›r içmez. Dolay›s›yla, reklam›n kötüsü olur, yanl›flt›r, reklam›n iyi olmas› ve iyi imajlarla ba¤daflmas› laz›md›r. Bunu alt›n› çizerek yay›nlaman› istiyorum, genç arkadafllar da bunu ö¤rensinler; ‘Reklam›n iyisi kötüsü olmaz laf› yanl›flt›r’.
P›nar K›l›ç: Bugün, en basit bir örnek, ‘Amazon.com’a giriyorsun, “Hofl geldin, P›nar K›l›ç, daha önce ald›¤›n kitaplara göre, sana uyan, senin hofluna gidebilecek kitaplar da bunlard›r “diyor. Do¤ru mu? Bugün bir ‘Beymen’ ma¤azas›na girdi¤imde, bana hiç kimse, “Hofl geldin P›nar, sen geçen sefer kravat alm›fls›n, senin hofluna gidebilecek kravatlar bunlard›r” demiyor. Dolay›s›yla ben sana ‘Marketing’ terimiyle çok önemli bir fley söyleyeyim, ‘Customerization’ yani, her bir tüketiciye uygun mal› bulup, tüketiciyi yakalayabilme olay› bafllad›. Efe S›v›fl: Önümde iki önemli reklamc› var ama ben yine de sorar›m sizlere; Reklamc›l›k, profesyonel yalanc›l›k m›d›r? P›nar K›l›ç: Reklamc›l›k, profesyonel yalanc›l›k, kesinlikle de¤ildir, reklamc›l›k, herhangi bir ihtiyaca yönelik, tatmin edici bir ürünü sunmakt›r, bu ihtiyac› karfl›lam›yorsan, yalan söylüyorsan, kaybolursun.
Genç Kariyer / 2007
61
reklamc›l›kta kariyer
daki, sat›fltaki arkadafllar, “Abi anlaEfe S›v›fl: Yurt d›fl›nda televizm›yor kimse, oturtuyoruz, anlat›yoyon için çevrilen baz› reklam filmleruz, filmi, sat›fl bayilerimize gösteriri, sadece lisan de¤ifltirilerek, Türyoruz, kimse bir fley anlam›yor” dikiye’de yay›na sokuluyor. Mesela ‘Soft Drink’ sektörü befl y›l yorlar onun üzerine bir araflt›rma bir ‘Coca Cola’ reklam›nda, bir aile yapt›k, bizde erkek adam, sert ve yemek masas›nda otururken, kola sonra nereye gidecek ? ‹flte maçoyken orda ise evine ba¤l›, çoilk önce çocu¤un barda¤›na konulucu¤uyla ilgilenen, kar›s›na yard›m yor, fakat bizim kültürümüzde ilk bunu düflünen insan, eden adam anlam›na geliyor. Renkönce masadaki en yafll›dan bafllareklamc›d›r lerin bile anlamlar› kültürden kültün›r, zira bu bir sayg› göstergesidir. re de¤ifliyor, bir yerde üzüntü ve Bir ‘Audi’ reklam›nda ‘Mercedes’e yas sembolü olan bir renk bir di¤er gönderme yap›larak beyaz çorapl› yerde kutlama rengi olabiliyor. ve kösele ayakkab›l› bir figürün üstüne çarp› iflareti konulmufl ve ‘Audi’ marka arabalar›n kullan›c› profili böyle de¤ildir denmek “Siz buna de¤ersiniz” istenmifl. fiimdi bu reklam belki bizler için çok fley ifade edebilir ama ayn› reklam› ‹ngiltere’de yay›nlarsan›z, kimP›nar K›l›ç: Ama buna ra¤men, Loreal’den bir örnek vese bir fley anlamayacakt›r. Sizce bu bir problem midir, reyim, bizim müflterimizdi; “Siz buna de¤ersiniz” kampankültürlere göre reklamlar flekillenmeli midir? Yoksa soyas› ç›kt› biliyorsun. fiimdi Efe, bu o kadar kuvvetli bir konrun de¤il, insanlar›n ortak bir kültürleri mi vard›r ? sept ki, dünyada herhangi bir kad›na, “Sen buna de¤ersin” dedi¤inde hiç kimse buna itiraz etmez. Dolay›s›yla global-loP›nar K›l›ç: Aferin, güzel soru. fiimdi ben sana flunu söykal meselesi, onu nas›l iflledi¤ine ba¤l›, globali ifllemek zor leyeyim, bir reklam, temel ihtiyaçlardan do¤ar. Burada ulusbir olay. lararas› perspektifte, tamamen global bir flekilde reklam yap›n diyenler var, ki buna ‘Global Reklamc›l›k’ diyoruz, veya siz kendi uygulaman›z› yap›n diyenler var. Ahmet Durul: Sözünü kesiyorum, flimdi, firma aç›s›ndan iflin ekonomik taraf›, bir reklam filmi çekip, her yerde oynatmak. Ama etki aç›s›ndan bakarsak kültürlerin de¤iflik olmas›n›, göz önünde tutmak laz›m. Burada en önemli fley, varsay›mlar. Yani o ülkedeki insanlar›n da, senin gibi düflünece¤ini varsaymak, en büyük hatalardan biri. Biz böyle bir reklam filmi yapt›k, ‘Arko’ kampanyas› için, slogan› ‘Erkek Adam›n 100 Kural› olan, erkek adam, baflkas›na para ödetmez, erkek adam›n erkek çocu¤u olur gibi söylemleri içeren seri filmler yap›ld›. Rusya’da ve Ukrayna’da da büyük pazar›m›z vard› ve sizde ‘Erkek Adam’ konsepti var m› diye sorduk onlara. Var dediler, ama yine bir varsay›mla onlardaki konseptin bizimkiyle ayn› anlama gelece¤ini düflündük. Hata. ‘Erkek Adam›n 100 Kural›’ Türkiye’de çok iyi sonuçlar verdi, ama Ukrayna’da, Rusya’da durum berbat. Ne oluyor dedik? Ora-
Efe S›v›fl: Size göre, markalaflma sürecinde, iletiflimi en iyi yöneten markalar hangileri ? P›nar K›l›ç: ‘Procter and Gamble’, ‘Coca Cola’, ‘Gilette’, Uluslar aras› makalelerde ç›kan bir sonuç var; bugün ‘Coca Cola’ n›n de¤erinin, %93 ü Coca Cola’n›n marka ismidir, yani geri kalan %7’si fabrikalar›, tesisleri ‘Physical Asset’leri. Ahmet Durul: Benim izledi¤im kadar›yla, en baflar›l› marka, ‘Coca Cola’, her fleyiyle markan›n nas›l olmas› gerekti¤ini uyguluyorlar. Efe S›v›fl: Türkiye’de en baflar›l› buldu¤unuz reklamc›? P›nar K›l›ç: Türkiye’de güzel ifller yapan insanlar var, Ali iyidir. (Ali Taran) Ahmet Durul: Ben Serdar Erener’i çok tutuyorum, flahsen de yak›ndan tan›d›¤›m için, düflünen, araflt›ran ve buralardan bir netice ç›kar›p, uygulamas›n› yapan bir reklamc›d›r. Efe S›v›fl: Reklam bir markan›n baflar›l› olmas›nda ne kadar etkilidir? Bir marka, medyada reklam›n› yapmadan nas›l baflar›l› olabilir? Ahmet Durul: Mesela Starbucks bu iddiada. Yani, mümkün oldu¤u kadar ‘Mass Media’ y› az kullan›p, tüketiciye özel bir fleyler sunup arada bir ba¤ kurarak müflterisini oraya ba¤lamakla bir dünya markas› oldu. P›nar K›l›ç: ‹ngiliz bir bayan›n kurdu¤u Body Shop var mesela. Önemli bir marka ama reklamlar› yok bildi¤in gibi. Bodyshop, belli bir bölgede, bir distrubütör veya mal›n› satacak bir arac›yla anlaflma yaparken arad›¤› k›stas, o flirketin sosyal bir kontribüsyonu olmas›d›r. Bunu ar›yorlar. Efe S›v›fl: Reklamc› olmak isteyen bir kifli, hangi süreçlerden geçmeli ve ne yapmal›d›r? Gençlere verece¤iniz ipuçlar› neler?
62
Genç Kariyer / 2007
reklamc›l›kta kariyer
(Bu s›rada Say›n Ahmet Durul’a P›nar K›l›ç: Napolyon’un “Para, teflekkür edip, toplant›s›na u¤urlupara, para” dedi¤i gibi “Okumak, yoruz) okumak, okumak” diyece¤im. OkuP›nar K›l›ç: ‹fl hayat›nda, flimdi de muyorlar Efe, maalesef gençlerimiz “Türkiye’deki yarat›c›l›¤› ve e¤itim hayat›nda, hep örnek verdiokumuyor. Reklamc› olmak ne de¤im bir reklam vard›r. Destone ayakmek biliyor musun? Bir kere muazvizyonu yetersiz kab›lar›n›nd›r. Bunlar bir reklam yapzam bir vizyon laz›m, yani kalk›p buluyorum” m›fl; yumurtay› koymufl, üstünde ‘Art Gallery’leri dolaflman laz›m, ayakkab›y› ikiye katlam›fl ve yumurdünyada neler oluyor bilmen laz›m, ta k›r›lmam›fl. Bafll›k “Try it with dünyay› gezip anlaman laz›m. fiimdi another shoe” (Bunu baflka bir ayakbir saattir sen bize soruyorsun bir kab›yla deneyin). Büyük reklam. 38 senelik reklam hayat›msoru da ben soray›m okurlara; ‘Soft Drink’ sektörü befl y›l da, unutamad›¤›m reklamlardan bir tanesi. Çünkü basit. sonra nereye gidecek ? ‹flte bunu düflünen insan, reklamc›Ayakkab›y› yumurtan›n üzerinde ikiye katla. Befl kelime. d›r. Diet sektörü var m›yd›? Yoktu, bunu buldular. Ben rekThat’s what I call creativity. (‹flte bu yarat›c›l›kt›r) Anlatabillamc›l›¤a bafllad›¤›m zaman, ‘Soft Drink’ sektöründe “Su” dim mi? Bu! Bugüne kadar da bana befl kelimeyle kreatif sorakibimiz de¤ildi, insanlar, suyu çeflmelerden doldurup içerlüsyonu getiren bir kreatif direktöre rastlamad›m. Bunu dudi. fiimdi ç›kt› m› su markalar›? Bunu düflünen bir adama beyunca birileri k›zacak ama yazabilirsin. nim ihtiyac›m var. Varsa, yar›n gelsin, en iyi ifl imkanlar›n› sunuyorum ona. Efe S›v›fl: Klasik müzik tutkunu oldu¤unuzu ve piyano çald›¤›n›z› biliyorum, hala çalmaya devam ediyor musuEfe S›v›fl: Sizi en çok tatmin eden ve iyi ki yapt›m denuz? di¤iniz ifl hangisi ? P›nar K›l›ç: Türkiye’de, ilk defa uluslar aras› bir reklam ajans› kuran iki kifliyle konufltu¤unu biliyorsun. Bu senin için özel bir olay. (Gülüflmeler). On sene önce Ahmet’le beraber emekli olup, ifl hayat›n› b›rakt›¤›m›z zaman Türkiye’nin 1 numaral› ajans›yd›k. Efe S›v›fl: Neden b›rakt›n›z, devam ettiremez miydiniz? P›nar K›l›ç: Art›k yaflland›k, biz kaçal›m. Gençlere b›rakmam›z laz›m art›k, Efe, sen nas›l gelirsin yoksa. (Gülüflmeler) Efe S›v›fl: International Advertising Association’›n (Dünya Reklamc›lar Birli¤i), iki dönem Dünya Genel Sekreterli¤i, iki dönem de Avrupa Baflkanl›¤› yapt›n›z. Burada çal›fl›rken, Türk reklamc›l›¤›yla, global reklamc›l›k aras›nda ne gibi farklar gördünüz? P›nar K›l›ç: Çok iyi bir soru, flunu gördüm. fiimdi, bunu yazacaks›n ve bu laf›mdan dolay› bana k›zacaklar, Türkiye’deki yarat›c›l›k ve vizyonu yetersiz buluyorum. Cannes Lions Uluslaras› Reklam Festivali, kabul edelim, etmeyelim, dünyada çok önemli bir ölçü. Burada ilk üçe hiçbir zaman giremeyen sekiz tane ülke var, bir tanesi Türkiye. Televizyon ve bas›n alan›ndaki ödüllerden bahsediyorum, ‘outdoor’ gibi ucuz fleylerden ödüller al›nsa da, reklamc›l›¤›n olmas› gerekti¤i kadar iyi oldu¤una kesinlikle inanm›yorum. Kreatif anlamda önemli insanlar var, ama kimse kendini zorlam›yor, çünkü kolay para kazan›yorlar.
P›nar K›l›ç: Bunu nerden buldun yahu? Hala piyano çalmaya devam ediyorum, hatta bir orgum bir de kuyruklu piyanom var. Birkaç orkestrada da fleflik yapm›fll›¤›m vard›r. Dünyadaki en iyi klasik müzik konserlerini ve operalar› önceden takip edip gidiyorum, hatta Pavorotti Türkiye’ye gelip spor salonunda konser verdi¤inde gitmedim, ben onu yurtd›fl›nda operada dinlemifltim çünkü. Efe S›v›fl: En son yurtd›fl›ndaki hangi konsere gittiniz? Favori bestekarlar›n›z kimler? P›nar K›l›ç: En son geçen y›l, Viyana’ya gittim. Her sene Viyana’da, 30 A¤ustos ve 1 Eylül’de s›ras›yla bir opera ve 9. senfoni, dünyan›n en iyi orkestralar›ndan bir olan Viyana Flarmoni Orkestras› taraf›ndan çal›n›r. Her sene de gitmeye çal›fl›r›m. En çok be¤endi¤im iki tane bestekar var. Bir tanesi Mozart, bir tanesi Beethoven. Efe S›v›fl: Genel olarak hayatta yapamad›¤›n›z, içinizde kalm›fl olan en büyük hayalinizi ö¤renmek istiyorum. P›nar K›l›ç: Gerçekleflece¤ini hiç sanm›yorum ama günün birinde Beethoven’›n 9. senfonisini yönetmek en büyük hayalim.
Ahmet Durul: Büyük baflar›lar, esas›nda, küçük ve basit fleyleri, titizlikle yapma sabr›n› gösterenler taraf›ndan yakalan›r. Küçük fleylere dikkat etmek, bizde yok. Burada yap›lm›fl bir herhangi bir mal›, mücevher, tekstil vs, ‹talya’da yap›lm›fl bir malla karfl›laflt›r, ince detaylara hiç önem vermedi¤imizi göreceksin. Bir de P›nar’›n dedi¤i gibi çaba harcanm›yor, bir yerlerden modelleme yap›l›p, esinlenme yönüne gidiliyor. Bir fley yaratma kabiliyeti bizde fazlas›yla var ama kimse kendini zorlam›yor. Maalesef, biz Türkler fazlas›yla tembeliz.
Genç Kariyer / 2007
63
kariyatür
Emre ÖZDEM‹R
Kariyatür
64
Genç Kariyer / 2007
misafir kalem
fiiddete Karfl›
Merhamet
Doç. Dr. Kemal SAYAR
geçiflin bir ritüeli mi? Bir hançer sapYeryüzünde neden kötülük var? layarak, bir baflkas›n›n can›n› ac›taSafça bir soru oldu¤unun fark›ndarak, bir baflkas›n› yok ederek, bir aiy›m ama ruh sa¤l›¤› disiplinleri de bu “Uygarl›k dedi¤imiz fleyin leyi ac›lara gömerek var olmak ansorunun cevab›n› ar›yor. Kötülük cak psikopatl›¤›n raconuna uyar. hepimizin bildi¤i üzere tek bafl›na insan›n iç denetimi üzerine Türkiyede, izleyebildi¤im kadar›yla, cereyan etmiyor. Onun ortaya ç›kgençler aras›nda psikopatik ars›zl›k mas› için bir zalim ve bir kurban, çoyükseldi¤ini söyleyen ve ac›mas›zl›k t›rman›yor ve erkekli¤u zaman da tan›klar gerekiyor. KöFreud’un kemikleri s›zl›yor ¤in kitab› antisosyalli¤in, zalimli¤in, tülük sosyal olarak icra edilen bir kan dökücülü¤ün kitab›na uydurulafley. Bütün ülkeyi dehflete düflüren olmal›!.” rak yeniden yaz›l›yor. Vahfli hayvanana baba katili genç k›z›n durumunlar gibi, en çok can ac›tan›n ‘en erdan haberdar olmasayd›k, annesini kek’ say›ld›¤› bir cang›lda m› yaflayaöldürdükten sonra arkadafllar›yla ca¤›z? e¤lenmeye giden genç hepimizde flaflk›nl›kla kar›fl›k bir tiksinti uyand›rmasayd›, barbarl›k merBu durumu, basitçe baz› televizyon yap›mlar›na ba¤lahametin topraklar›nda yüzünü göstermese idi, kötülü¤ü ve mak sorunu küçümsemek olur. Türkiyenin gençleri bir ümitfliddeti konuflmayacakt›k. sizlik duygusundan mustaripler. Gelece¤e bakt›klar›nda bir Kötülük iflleyen insanlar›n ne kadar s›radan insanlar ol›fl›k görmek istiyorlar, bir ifl bulabileceklerine, kendi hayatladuklar›, pek çok zaman iyi bir komflu, müflfik bir aile babas› r›n› yazabileceklerine, sevip sevilebileceklerine dair bir ümit gibi göründükleri dile getirilir. ‹nsanlar›n d›fla yans›yan kötü›fl›¤›. Oysa hayat onlar için her geçen gün daha fazla zorlalük iflaretlerinin olmamas› ço¤umuza flafl›rt›c› gelir.Nas›l fl›yor. Anne babalar›n›n televizyon karfl›s›nda uyuklamaktan olur da arkadafllar›na, çevresine, komflular›na normal görüyeterince sevgi veremedi¤i bir kuflak, bir kanser hücresi ginen bir kifli ak›l almaz cinayetler ifller, de¤il mi? Hannah bi h›zla ülkeyi istila ediyor. Geçti¤i yerlere sevgisizli¤in toArendt ünlü Nazi Adolf Eichmann’› gözlemleyerek ‘kötülühumlar›n›, flefkat görmemiflli¤in zehirli havas›n› b›rakarak. ¤ün banalli¤i’nden bahsetmiflti. Herkes insan biçiminde bir Zaman›m›z›, dikkatimizi, varl›¤›m›z› onlardan esirgedi¤imiz fleytan beklerken s›radan bir insan ç›km›flt› ortaya.S›radaniçin, flimdi onlar büyük bir bofllukta as›l› kalm›fl durumdalar. l›¤› adeta hayal k›r›kl›¤› yarat›yordu. Bir kitle katliamc›s›ndan Ba¤lanabilecekleri bir de¤er, u¤runa ölecekleri bir dava, yübeklenmeyecek kadar s›radan. Sanki otobüste yan yana reklerini tutuflturan bir ülkü, hayatlar›n› gülistana çevirecek oturdu¤unuz, göz ucuyla bir bak›p unuttu¤unuz yüzlerden bir anlam sunamad›¤›m›z ve kendimiz gibi onlar› da televizbiri gibi.Banalli¤in as›l floku, kifli ve suç aras›ndaki orans›zl›kyon ekran› karfl›s›nda yaln›z b›rakt›¤›m›z için. t›r.‹nsan do¤as› m› yoksa içinde yaflad›¤›m›z kültür mü, fliddet ve sald›rganl›¤› art›r›yor? Sald›rganl›k ve fliddet sadece Video oyunlar› ak›l almaz bir fliddete gömülü, televizyon kal›t›m ve içgüdülerle aç›klanamaz. Sald›rganl›k büyük ölçüyap›mlar›nda sinek gibi insan öldürülüyor, d›flar›daki dünyade ö¤renilmifl bir davran›flt›r ve ço¤u zaman da duruma özda gün geçmiyor ki bir vahflet habegüdür.Tuhaf olan insan›n uygarl›k ri ulaflmas›n. Ümitsiz bir dünyada sürecinin kötülü¤ü azaltmak yerine hak araman›n yegâne yönteminin ço¤altmas›d›r. Çünkü modern ahlâk fliddet oldu¤unu düflünerek yetiflen bencilli¤i k›nam›yor, alçak gönüllülü“Anne babalar›n›n televizbir kuflak karfl›s›nday›z. Onlar› haya¤e cevaz vermiyor.Gelecek kuflaklar, ta ba¤layacak, bir yön ve anlam giderek yo¤unlaflan çevre kirlenmeyon karfl›s›nda uyuklamakduygusu verebilecek bir fley, karfl›siyle birlikte bizim kurbanlar›m›z olatan yeterince sevgi veremel›kl› yapaca¤›m›z konuflmay› zenginrak dünyaya gelecekler.Uygarl›k delefltirmek, onlarla hikâyeleri ve hadi¤imiz fleyin insan›n iç denetimi di¤i bir kuflak, bir kanser yalleri paylaflmak olabilir. Çocuklar›üzerine yükseldi¤ini söyleyen Freud’un kemikleri s›zl›yor olmal›! hücresi gibi h›zla ülkeyi istila m›za hikâye anlatmal›, onlar› hikâyelerle emzirmeliyiz. Anlatt›¤›m›z Kötülü¤ün kol gezdi¤i bir iklimde, hikâyeler onlar› anonim bir dünyada Türkiye’nin gençleri de hanidir hanediyor’’ yurtsuz kalmaktan kurtaracakt›r. çeri birbirlerine sapl›yorlar. Erkeklik Onlara bir aidiyet hissi verecek, bafldavas› m› bu, hançer saplamak lar› s›k›flt›¤›nda, uzaklarda üflüdüklegençli¤in bizim art›k âflinas› olamarinde, bu hikâyelere iltica edebiled›¤›m›z yeni âleminde yetiflkinli¤e Genç Kariyer / 2007
65
misafir kalem
du¤unu ve ›st›rab›n gerçek bir insana de¤di¤inde ne yapabilece¤ini onlara gösteriniz. Gerçek hayat›n nerelerde ‘’ Gerçek hayat›n nas›l bir soluk al›p verdi¤ini, insanlar›n nelere gülüp nelere üzüldü¤ünü, gerçek haGünümüzün kapitalist toplumu fley oldu¤unu ve ›st›rab›n yat›n seslerinin neye benzedi¤ini onvicdan yoksunlu¤unu bir de¤er lara ö¤retiniz. olarak öne ç›kar›yor, antisosyal gerçek bir insana de¤di¤inHer insan kendisine bir yurt arar. ac›mas›zl›¤› bir hayatta kalma strade ne yapabilece¤ini onlara ‹nsan daima s›la özlemi içindedir, sevtejisi olarak öneriyor. Ac›mas›zl›k, giyi ve flefkati arar. Dâüss›la, memledürtüsellik ve empati yoksunlu¤u gösteriniz’’ ket özlemi, kana kana içti¤imiz bir bizi ötekini hissetmekten al›koyusevgi ve merhamet aray›fl›ndan baflyor ve ‘güçlü olan ayakta kal›r’ düka nedir ki? Çevremizde ars›zca yükflüncesi insanlar› kurban olmak ile seldi¤ini gördü¤ümüz kural tan›mazzalim olmak aras›nda bir seçime l›k ve zalimlik, ancak flefkatin duvarlar›na çarpmakla durduzorluyor. De¤er bofllu¤u antisosyal kiflili¤in geliflimi için en rulabilir. fiefkat evlerimizde, ifllerimizde, iliflkilerimizde hüuygun fideliktir, her fleyin h›zla de¤iflti¤i bir dünyada eski kümfermâ oldu¤unda, en baflta çocuklar›m›z› lay›k olduklade¤erler erozyona u¤rarken insanlara rehberlik edecek yer› gibi sevebilmeyi ö¤rendi¤imizde, onlara ‘Y›k›lma sak›n!’ dini de¤erler oluflmamaktad›r. yebiliriz. Ancak lay›¤›nca sevilmifl çocuklar bir b›ça¤›n kanaAntisosyal kifliliklerin uç ideolojilerde, buhran dönemletabilece¤ini, kötü bir sözün can yakabilece¤ini bilebilir. Kârinde, savaflta veya devrimlerde bir kahraman mertebesine inat›, yurdunu, insanlar›n› sevebilen anne ve babalar; çocukyükseldi¤ini görebiliriz. Antisosyal liderlerin en bilinen örnelar›n› hayat›n seslerine açabilen anne babalar, baflkas›n› in¤i olan Hitler’in, Almanya’da anne ve baban›n fabrikalarda citmenin bir insan için ne büyük bir zillet oldu¤unu anlatabiuzun saatler geçirdi¤i, bütün bir ulusun baba yoksunlu¤u lir. Çocuklar›m›za flefkati, merhamet çekti¤i bir dönemde ortaya ç›kt›¤› ve yârenli¤i ö¤retmeliyiz. fiefkat ve ve ulusun baba özlemini karfl›lad›merhamete dayal› bir e¤itim, öteki ¤› dile getirilmifltir. Dedi¤i dedik, için de sorumluluk duymay›, ötekinin otoriter ve evin yüceli¤ini dile geti‘’Baflkas›n› düflünebilmek, de ilgi, iyilik ve adaleti hak etti¤ini karen bir baba. Gruplar en ateflli bullenmeyi beraberinde getirir. Baflmüntesiplerini ödüllendirme e¤ilibaflkas›n›n iyili¤inden kendikas›n› düflünebilmek, baflkas›n›n iyilimindedirler. Kurnaz antisosyaller ¤inden kendisini mesul hissetmek, çodava arkadafllar›n› ölüme sürer vesini mesul hissetmek, çocukcuklar›m›za verebilece¤imiz yüce deya banka hortumlar, ellerini kollalar›m›za verebilece¤imiz yü¤erlerdir. fiiddet ancak flefkatin kollar›n› sallayarak d›flar›da keyif çatarr›nda yok olur. Ancak merhamet, flidken, ak›ls›zlar gasp ve cinayetten ce de¤erlerdir’’ deti gö¤sünde eritir. hapiste yatar. S›n›fl› toplum, kiflilik bozuklu¤u filan tan›maz.,, ceklerdir. Bir hikâyeyi paylaflmak ayn› hayallerle ›s›nmakt›r, birlikte düfl görme temrinleri yapmakt›r.
S›radan kötülük t›rman›yor. Bu ülkelerde görmeye al›fl›k olmad›¤›m›z oranda fliddet ve kötülük görüyoruz. Vandall›k, barbarl›k ve zalimlik merhametin topraklar›n› talan ediyor. Art›k kendi hikâyelerimiz emzirmiyor bizi, Hollywood hayal endüstrisi beyin hücrelerimizi iflgal ediyor. Say›s›z araflt›rma ekranlarda görülen fliddetle gerçek hayatta fliddete yönelme aras›nda bir ba¤ kuruyor. Yaflad›¤›m›z zaman diliminde çocuklar›m›za yapabilece¤imiz iyiliklerden birisi de onlar› televizyon veya bilgisayar›n de¤il gerçek hayat›n sesiyle buluflturmakt›r. Onlarla hayat› gezebilir, insanlar› ve sokaklar› tan›yabilirsiniz. Biraz tuhaf görünmek pahas›na da olsa bunu öneriyorum, onlarla ak›l hastanelerini, huzurevlerini, yetifltirme yurtlar›n›, mülksüzlerin yaflad›¤› sokaklar›, camileri, havralar› ve kiliseleri geziniz. Çarfl›lar›, pazarlar›, aktarlar› onlarla dolafl›n›z. Gerçek hayat›n nas›l bir fley ol-
66
Genç Kariyer / 2007
seminer tan›t›m›
Esra BÜRGE
‹kinci fians›
Kaç›rmay›n Her yeni do¤an gün asl›nda insanlara yeni bir yaflam kurmak ve de¤iflmek için ikinci bir f›rsat veriyor. Melih Arat’›n içerik tasar›mc›s› ve sunucusu oldu¤u ‹kinci fians Kiflisel De¤iflim Program› da amac› daha mutlu ve daha baflar›l› bir yaflam için insanlar›n de¤iflebilmelerine ilham kayna¤› olmak. ‹nsanlara hayal kurmak, çal›flmak ve kararl› davranmak yönünde tükenmez bir motivasyon kayna¤› sa¤lamak. 12 Hafta süren ve her hafta iki saat gerçeklefltirilen sunumda ikinci flanslar›n› kullanarak büyük baflar›lara imza atm›fl, iflastan ç›k›p büyük ifller kurmufl, kaybettikleri aflklar›n›n yerine yenisini koyabilmifl, iflten at›ld›ktan sonra yeniden ifl bulabilmifl, hastal›klar›n› yenmifl, mutlu ve huzurlu bir yaflama ulaflabilmifl insanlar›n öyküleri ve yöntemleri paylafl›l›yor. Yaklafl›k 40 kadar filmden parçalar kullan›larak ikinci flans öyküleri görsellefltiriyor. Seminerin gelifltiricisi ve sunucusu Melih Arat sorular›m›za cevap verdi. - Say›n Melih Arat, yeni seminerinizin ismi “‹kinci fians”. Niçin seminerinize böyle bir isim seçtiniz? - ‹kinci flans her fleye yeniden bafllama f›rsat›d›r. Birçok insan yaflam›nda ikinci bir flans ister. S›kl›kla ikinci flans, bir baflar›s›zl›¤›n ard›ndan istenir. Bir s›navda baflar›s›z olursak ikinci flans isteriz. Eflimizle sorunlar çözülmez hale geldi¤inde, keflke evlenmeseydim ya da baflkas›yla evlenseydim deriz. ‹flimizi yönetirken baflar›s›z olursak, keflke öyle yapmasayd›m da, flu flekilde yapsayd›m deriz. Bazen çok öfkelenir, k›rar›z birisini. Bafla dönmek için ikinci bir flans isteriz. Her seferinde alternatif hareketi yapabilmek için ikinci bir flans› isteriz. - ‹kinci flans›n içinde bulundu¤umuz dönemle bir iliflkisi var m›? - ‹çinde bulundu¤umuz 2000’ler, tam bir de¤iflim dönemi. Daha önceki yaflama al›flkanl›klar›m›z, ifl yapma yöntemlerimiz ifle yaram›yor. Hatta bugün yaflan›lan sorunlar›n birço¤u, eski yaflama al›flkanl›klar›m›z› bugüne ve gelece¤e tafl›mam›zdan kaynaklan›yor. Hala eski usullerle çocuk yetifltiriyor, çal›fl›yor, müflterilerimize hizmet veriyoruz. Geçmiflin al›flkanl›klar›nda ›srar edenler mutsuzlar, baflar›s›zlar, zarar ediyorlar... ‹flte bunlar›n hepsini de¤ifltirmek için ikinci bir flansa ihtiyac›m›z var. - Her zaman ikinci bir flans verilmiyor ama? - Son flans›n›z› kulland›¤›n›z zaman ikinci bir flans verilmez. Son flansa gelinceye kadar uzun bir süreç vard›r. ‹nsano¤lu asl›nda bir bilgisayar oyununda olmay› çok ister. Bilgisayar oyunlar›, oyuncuya birkaç hak verir.
68
Genç Kariyer / 2007
Ekranda iki-üç tane adam resmi olur; hata yapt›kça adamlar biri eksilir; ama oyuna devam edersiniz. ‹flte son adama geldi¤inizde art›k devam edece¤iniz bir fley kalmaz; orada oyun biter. Bizim ihtiyaç duydu¤umuz fley son flansa gelmeden ikinci flanslar›m›z› kullanabilmek. ‹flte benim seminerimin de amac› bu. - Baflar›l› olan insanlar›n ya da kurumlar›n da ikinci bir flansa ihtiyac› var m›d›r? - Baflar›, oldukça bak›fl aç›s›na ba¤l› de¤iflen bir kavram. ‹fl yaflam›nda genel müdür yard›mc›l›¤›na kadar yükselmifl, yüksek gelirli, makam sahibi baz› insanlar bile, yeniden bafllasayd›k baflka türlü yapard›k diyorlar. Yaflam her zaman de¤iflik alternatifler sunar, di¤er alternatifi seçmifl olsayd›k belki bugün oldu¤undan daha mutlu ve baflar›l› olacakt›k. Peki ikinci flanslar›m›z› kullanabiliyor muyuz? Harika bir soru. Birçok örnekte ikinci bir flans verilmesine ra¤men ikinci flans›m›z› da kullanam›yoruz. ‹kinci flans› kullanmak demek, ikinci seferinde yeni bir fley yapmak demektir. Ço¤u zaman ikinci bir flans verildi¤inde, ayn› fleyi yap›yoruz. Ayn› insanlar, ayn› metotla farkl› sonuç alamazlar. Farkl› sonuçlar almak için yeni ve farkl› fleyler yapmay› denememiz gerekiyor. Sizce insanlara ikinci bir flans veriliyor mu? - Bir baflkas›na ikinci bir flans tan›mak konusunda çok bonkör de¤iliz. ‹nsanlar kendi hatalar›n›n telafisi için ikinci bir flans istiyorlar ama baflkalar›na ikinci bir flans vermek istemiyorlar. Bu çeliflkiyi de çözmemiz gerekiyor. ‹fl dünyas› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, ifl dünyas›nda sonuçlar belirli bir sürece yay›ld›¤›ndan hemen her zaman ikinci flans oluyor; bununla birlikte piyasan›n verdi¤i her flans› ikinci flans sanmak safl›kt›r. Piyasa kifli ve kurumlara çok k›sa sürede son flans›n› kulland›r›r ve ifllerini bitirir. - Peki, herkes için ikinci flans say›labilecek bir fley var m›? - “Yar›n”, ikinci flanst›r. Elbette yen bir fley yapacaks›n›z. Zarar›n neresinden dönülürse kard›r diye bir söz vard›r. Yar›n ya da bir sonraki an, de¤iflmek ve istedi¤imiz sonuçlar› almak için ikinci f›rsatt›r. Yar›n, iflimizi yap›fl fleklimizi, eflimize, ailemize, arkadafllar›m›za, müflterilerimize davran›fl fleklimizi, yaflam›m›z› kurgulamak ve de¤iflmek için ikinci bir flanst›r. Bu flans›n› kullanamayan kifli ve kurulufllar›n, son flanslar›n› kullanamad›klar›nda isimleri telefon rehberlerinden silinecektir. Bilgi için: www.meliharat.com
seminer tan›t›m›
Seminer ‹çeri¤i Seminer Bafll›¤›
‹çerik
Örnek Olay Filmi
1. De¤iflim ‹htiyac›n› Fark Etmek ve De¤iflimi Kalpten ‹stemek
‹kinci fians Kavram›n› Anlamak ‹kinci fians›m›z› Gereklerini Keflfetmek Kendine dürüst olmak Baflkalar›na rol keser gibi de¤il, gerçekten sonuçlar› de¤ifltirmek için kalpten çal›flmak Yaflam›m›zda bir ufak de¤ifliklik yapmak Rutinimizi k›rmak Her gün önümüzden geçti¤imiz ve gördü¤ümüz aç›k kap›lar›n birinden içeri girmek De¤ifliklik yapmaya cesaret etmek Bize ›fl›k veren insanlar›n bizi ayd›nlatmalar›na f›rsat vermek Baflkas›n›n yard›m›yla hayal kurmak Daha yüksek idealleri hedeflemek Sadece dinleyerek önemli ve de¤erli hale gelmek Sadece dinleyerek problem çözmek Kendinin De¤erli Oldu¤una ‹nanmak Yafl›m›z kaç olursa olsun vazgeçmemek Yarat›c›l›¤›m›z kullanmak Yaflam›m›za Yeni Bir fiey Girmesine ‹zin Vermek fians›n bizi götürdü¤ü yere gidebilmek Anne-babam›zla, çocuklar›m›zla ve komflular›m›zla konuflmak, dillerimizi de¤il kalplerimizi konuflturmak Bafl›m›za gelen sorunlar› bir hediye olarak kabul etmek Sevmeyi ve sorumluluk almay› ö¤renmek De¤iflebilmek Yaflatmaya çal›flmak Mucizelere ve bir çözüm oldu¤una inanmak Baflkas› için önemli olanlara de¤er vermek Yard›m edecek do¤ru insan› bulmak Umut Etmek ‹yimser Mucizelere ‹nanmay› Kötümser Rasyonalizme Tercih Etmek Dileklerimizi Söylemeyi Ö¤renmek ‹lk ad›m› atmak, ilk ad›m› atan olacak cesareti bulabilmek Dürüst olman›n ve yard›m etmenin mucizelerin kap›s›n› açaca¤›n›, Tanr›’n›n bu kap›dan bize ›fl›¤›n› verece¤ini bilmek Bir hayali ç›lg›ncas›na sevmek ‹mkans›z› istemek Baflarmak için her fleyi denemek Denemek Yeteneklerimizi kullanmak Bir baflkas› de¤il kendimiz olmak Vazgeçmemek Eflimiz olan erke¤i ya da kad›n›, bafl›m›z s›k›fl›nca baston gibi kullanmaktan vazgeçmek Bize verilen ikinci flans› harcamamak için tüm gücümüzle çal›flmak Ailemizle dostlar›m›zla bir bütün olabilmek Kararl›l›k ‹kinci flans vermek Herkesten fazla çal›flmak Herkesin tüm umudunu kaybetti¤i halde inatç› ve kararl› bir flekilde çal›flmaya devam etmek Kriz anlar›nda yarat›c› olabilmek Yaflam›m›zdaki herkesin de¤erli oldu¤unu unutmamak Yolculuklarla Ö¤renmek Kat› yan›m›z› k›rmak De¤erli olan› fark etmek Yeni bir yaflam kurabilmek Zor durumda olan insanlara yard›m ederek kendimizi keflfetmek ve gelifltirmek Yard›m etmenin enerjisiyle de¤erli hale gelmek De¤erli amaçlara hizmet ederken de¤erli bir insana dönüflmek Yard›m etmeyi kiflisel de¤iflimin arac› haline getirmek. Kimsenin flans vermediklerine flans vererek kendimize ve çevremize yard›m etmek ‹lkeli bir insan kalabilmek ‹kinci bir flans› tak›m halinde kullanmak Bir projeye sahip olmak Bir sandalyenin dört aya¤›n›n her birinin tek bafllar›na ifle yaramayaca¤›n› bilmek ve di¤er ayaklarla buluflmak
In America Chocolate Field of Dreams
2. Cesaret ve Özgüvenimizi Gelifltirmek
3. Ifl›¤› Kabul Edebilmek
4. De¤erli Bir ‹nsan Oldu¤umuzu Hissetmek 5. Yaflam›m›za Giren Canl›lar› ve ‹nsanlar› Hediye Olarak Almak
6. Mucizelere ‹nanmak ve ‹mkans›z› Baflarmak ‹çin Çal›flmak
7. Kararl› Bir fiekilde Denemek
8. ‹kinci fians› Kaç›rmamak ‹çin Çaba Göstermek 9. Sorumluluk Almak ve Daha Çok Çaba Göstermek
10.Yolculuklarla Ö¤renmek
11. Yard›m Etmeyi Bir De¤iflim Arac› Olarak Kullanmak
12.Bir Projeye Sahip Olmak ve Bir Tak›m ‹çinde De¤iflmek
Shall We Dance + Spirited Away + ‹çimdeki Çocuk (DisneyBruce Wills) Coach Carter Finding Forrester + Gideon Scent of Woman The World’s Fastest Indian Straight Story + Kolya Because of Winnie-Dixie + Renaissance Man The Second Chance Mostly Martha Angel A The Horse Whisperer Maldonado Miracle Fitzcaraldo Goal The Prize Winner
Music of the Heart + The Terminal + Aviator My Left Foot Earnest ShackletonEndurance Sinderalla Man + Against Ropes Drumline Lorenzo’nun Ya¤› + Million Dolar Baby + Lance Amstrong Yaflama Çevrilen Pedal
Merkez ‹stasyonu Himalaya Büyük Yolculuk Hard Ball Radio + Sea Biscuit
Erin Bronkowich Fitzkaraldo October Sky
Genç Kariyer / 2007
69
kitap tan›t›m›
Fatih ZÜBEYR
Dokuz Yüz Katl› ‹nsan Dr. Mustafa Merter KAKNÜS YAYINLARI er yükselifl ve bir üst kata ç›k›fl, terk edilen kattaki alt kiflili¤imizin ölümünü temsil eder.O zaman usulca o kata inip o rolü oynayan oyuncunun kula¤›na sevgi, anlay›fl ve muhabbetle “Evet sen bensin ama ben sadece sen de¤ilim!” diyerek hayat›m›zda o rolün hükmüne son verebiliriz. Hem onu asl›nda nefret etti¤i bir varolufl tarz›ndan kurtarm›fl hem de kendimize bir yükselifl imkân› sunmufl oluruz! Rolün yani alt kiflili¤in terk edilmesindeki en büyük engel, bir üst kat›n varl›¤›n› bilememek, yani rol giderse bofllu¤a düflerim kayg›s›d›r. Hâlihaz›rda ö¤retilen psikoloji, içimizde var olan potansiyele iflaret etmedi¤i için, ne yaz›k ki bizler rollere ve hâllere kilitlenip kal›r›z. Bir üst kat›n varl›¤›ndan habersiz olan modern psikoloji bilimi, bir bak›ma bu kayg›y› tasdik etmifl olur. Hiç flüphe yok ki, içimizde bir yerlerde bilge bir sanatkâr gizli ve bu sanatkâr her gece bizlere birbirinden de¤iflik oyunlar sunuyor. Amac›, içinde bulundu¤umuz hayat sahnesinin sadece bir oyundan ibaret oldu¤unu ve bu sahnede bizi temsil eden kiflilerin sadece birer oyuncu oldu¤unu bizlere göstermek. ‹sviçre’de e¤itim görmüfl, pratik yapm›fl, psikoloji biliminin yan› s›ra meditasyon ve yoga gibi Yeni Ça¤ ak›mlar›n› deneyimlemifl ve tasavvufu bir yaflam biçimi olarak benimsemifl Psikiyatr Dr. Mustafa Merter, bu kitapta çiziyor. Haritay› elimize al›p Freud, Jung, Maslow gibi psikoloji biliminin önde gelen kuramc›lar›yla Charles Tart, Ken Wilber gibi farkl› bilinç hâlleri ve hâl psikolojisinde yepyeni ufuklar açan son dönem düflünürlerin kirleri aras›nda özgürce dolafl›yoruz. Kaybolma ihtimali yok. Zira rehberimiz baflta Hz.Mevlânâ ile ‹bn Arabi olmak üzere tasavvuf büyükleri. Bu çok özel gezintinin ad› ise Benötesi Psikolojisi. Rüyalar ve aktif hayal kurma teknikleriyle tedavinin nas›l uyguland›¤›n› görecek, psikospritüel kriz ve Kaliforniya Sendromu gibi problemlerle nas›l bafla ç›kabilece¤imiz üzerinde kafa yoracaks›n›z. ‹nsan ruhunun kat kat derinliklerine indi¤iniz gibi kat kat yük-
H
70
Genç Kariyer / 2007
seklerine de ç›kacaks›n›z bu gezintide. Yolun sonlar›na geldi¤inizde psikolojiye ve insana,bu yeni çehresiyle daha çok inanacak atta muhabbetle yaklaflacaks›n›z.. Aziz dost! Sen, tek bir kifli de¤ilsin;sen bir âlemsin! Sen derin ve çok büyük bir denizsin. Ey insan-› kâmil! O senin muazzam varl›¤›n, belki dokuz yüz katt›r; dibi, k›y›s› olmayan bir denizdir. Yüzlerce âlem, o denize gark olup gitmifltir! Bu konuyu anlatmak; uyan›kl›¤›n da uykunun da elinde de¤ildir. Zaten bu dünya ne uyan›kl›k ne de uyku yeridir! (Hz.Mevlânâ,Mesnevi,cilt 3-4,s.94) Genç Matematikçiye Mektuplar ‹an Stewart Çeviren: Zeynep Ertan Profil Yay›nc›l›k; ‹stanbul, 2007, 13,5 x 21,5 cm, 176 sayfa, Türkçe, Karton Kapak. ISBN No: 9759960872 Bir matematikçi sanmaz, fakat bilir. ‹nand›rmaya çal›flmaz, çünkü ispat eder. Güveninizi beklemez, belki dikkat etmenizi ister. Henri POINCARE Hayat›n her alan›nda matematik vard›r. ‹çinde gezdi¤imiz al›fl-verifl merkezleri, giydi¤imiz k›yafetler, oturdu¤umuz evler hep bir matematik teoreminin sonucudur. Ne var ki sadece bizde de¤il tüm dünyada matematik ö¤renilmesi en zor derslerden biri olarak kabul edilir. Acaba öyle mi? Genç Matematikçiye Mektuplar okuyucuya Ian Stewart’›n bir ö¤renciyken neleri bilmeyi arzulad›¤›n› anlatmaktad›r. Felsefeden uygulamaya matematik nedir ve neden de¤erlidir, mant›k ile ispat aras›ndaki iliflki, matematiksel düflüncede güzellik ve esteti¤in rolü, matemati¤in gelece¤i, matematik camias›n›n tuhafl›klar›yla nas›l bafl edilebilece¤i gibi birçok konuyu can damar›ndan, ustal›kla, ince bir mizah anlay›fl› ve çekici bir üslupla iflleyerek bir araya getirmektedir. Elinizdeki kitap matemati¤in neden önemli oldu¤una dair zekice ve canl› bir aç›klama sunuyor. Bütün seviyelerdeki ö¤rencilerin yan› s›ra matemati¤in büyüleyici, fakat ço¤u zaman gizemli dünyas›n› merak eden herkes için mükemmel bir kitap. Matematik hiç bu kadar basit olmam›flt›.
müzik
Onur SOYSAL
Müzik Kutusu Prodigy – Always Outnumbered, Never Outgunned (Equinox Music) Elektronik müzi¤e ad›n› alt›n harflerle yazd›ran, Prodigy, befl y›ll›k suskunlu¤unu bozuyor. Prodigy’nin esas adam›, Liam Howlett’in elinden ç›kan 12 parçan›n yer ald›¤› albümle, Prodigy, kendi müzik geçmiflinin köklerine geri dönüyor. Adrenalin yüklü, ‘Always Outnumbered, Never Outgunned’ albümünün öne ç›kan parçalar›,’Girls’ ve ‘Hotride’. Albümün ç›k›fl›yla birlikte bafllayacak olan dünya turnesi program›na, Türkiye’yi de katan Prodigy, Ekim ay›nda, Parkorman’da sahne alacak. Faithless – To All New Arrivals (Sony Bmg) House, trip-hop, rock, hip-hop gibi türleri ayn› potada eritmeyi baflaran ender gruplardan biri olan Faithless, beflinci albümleriyle karfl›m›zda. Diskografilerindeki ‘Insomnia’, ‘God is a Dj’ gibi unutulmaz hitlere, insan› hemen kavrayan ‘Bombs’u eklemifller. Lirikler, yine, politik konularla ilgili bol göndermeli. Albümün atmosferi, di¤er albümlerine göre daha duygusal ve sakin geçse de zaman› geldi¤inde, insan bedenlerine dans komutlar›n› baflar›yla göndermeyi ihmal etmemifller. Kulak veriniz… Dolapdere Big Gang – Local Strangers (Yakartop Müzik) Bu say›daki röportajda da okudu¤unuz gibi, Dolapdere
Big Gang, ço¤unlukla Dolapdereli müzisyenlerden oluflmufl bir grup. Albümde ‘Loosing My Religion’, ‘Smoke On The Water’, gibi parçalar› çal›yorlar, fakat darbuka, klarnet, kanun ve kemanla. Albümdeki aranjeler, Türk Müzi¤i format›nda yap›lm›fl. Albüme, katk›s› bulunanlar aras›nda son y›llardaki ismini çok fazla duydu¤umuz Hüsnü fienlendirici, ritim ustas› Mehmet Akatay gibi isimler var. Dinlenesi… The Beatles – Love (EMI) Daha kaç tane, Beatles toplamas›na gerek var ki diyebilirsiniz. Fakat bu toplamay› di¤erlerinden ay›ran önemli noktalar var. Albümde yeni bir parça yok, fakat hali haz›rdaki parçalar, grubun prodüktörü George Martin ve o¤lu Giles taraf›ndan yeniden düzenlenmifl bir flekilde dinleyiciye sunuluyor. Parçalara, yeni vokaller, efektler ve partisyonlar eklenmifl. Beatles albümlerinin o zamanki flartlardaki kay›tlar› gelifltirilerek, günümüz 5.1 sistemine uygun bir hale getirilmifl, enstrumanlar›n netli¤i kulaklar›n›z›n pas›n› silip süpürecek nitelikte. Beatles’›n bu albümdeki parçalar› sizi çok flafl›rtacak. Mp3 Player›mda Neler Var ? Morandi - Running Above & Beyond – Stealing Time Liberto – No Idea Justin Timberlake ft Timbaland – My Love (Paul Oakenfold Rmx) Sharam – Patt (Party All The Time) Imogen Heap – Goodnight and Go The Verve – Bittersweet Symphony Rossini – The Thieving Magpie Hayko Cepkin – Son Kez Pinhani – Hele Bi Gel Üçnoktabir – Dediler Ki Londonbeat – Thinking About You Akon ft. Snoop Dogg – I Wanna Love You
Genç Kariyer / 2007
71
Genรง Kariyer / 2007
73