!NOVASYONDERG!S!
ROPÖRTAJLAR
PRO-AKTİF ŞİRKETLER VE YAPAY ZEKA YAPAY ZEKA VE INSAN KAYNAKLARI THE CURRENT STATE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE
DR. M. SANI ŞENER TAV HAVALIMANLARI HOLDING YÖNETIM KURULU ÜYESI VE İCRA KURULU BAŞKANI
NAYLON İNSANLAR
YAPAY ZEKA PELIN AKIN ÖZALP AKFEN HOLDING VE TİKAV YÖNETIM KURULU ÜYESI
MAKINELERI KAPATABILIR MIYIZ? HAYATIN İÇİNDEN YAPAY ZEKA HAVACILIK TARIHINDE YAPAY ZEKA
!NOVASYONDERG!S!
sayılarımız
@inovasyondergisi
@inovasyon_dergisi @inovasyondergi
/Inovasyon Dergisi
ISSUU/INOVASYON DERGISI.COM
inovasyon_dergisi_@hotmail.com inovasyondergisii@gmail.com info@inovasyondergisi.com ve çok daha fazlası WWW.INOVASYONDERGISI.COM
MEDIA LAB
!NOVASYONDERG!S!
Gökhan GÜNEŞ
Soner ÇAKI
Fırat Üniversitesi Makine Mühendisliği
TİKAV Proje Uzmanı
Robot ARI
Eğitim Teknoloğu
GENEL SEKRETERLIK YAZILIMSAL ÇÖZÜMLER
İlayda TEMEL
Mahmut Enes TANYERİ
Muhammed DİNÇER
Fırat Üniversitesi Fırat Üniversitesi Fırat Üniversitesi Makine Mühendisliği Yazılım Mühendisliği Yazılım Mühendisliği
YAZARLAR
Furkan TUNCEL
Fizyoterapist TAV Havalimanları Holding Esenboğa İnsan Kaynakları ve Yönetim Sistemleri Uzmanı
Muhammed YILDIRIM
Fırat Üniversitesi Uçak Elektrik Elektronik
Benjamin ARAPCİC ^
Fırat Üniversitesi Makine Mühendisliği
F.Emre SAKALLI
Fırat Üniversitesi Sosyal Hizmetler
Beyzanur ARSLAN
Fırat Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği
-
Hatip ÇEVİK
L. GÜHER SAMSUNLU
!NOVASYONDERG!S! TAKIMI
KURUCULAR
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği
Doğadan ROBOT ARI PERİBACALARI NEVŞEHİR
EDİTÖRDEN
Gökhan GÜNEŞ
Dünyanın ağırlık merkezi her geçen gün biraz daha şehirlere kayıyor. Dünyada farklı sistemler bu yer değiştirmeden etkilenmemek için farklı stratejiler ve inovasyonlar geliştirmektedirler. Bizde !NOVASYON DERG!S! olarak bu sayımızda yapay zeka sisteminin farklı disiplinleri nasıl etkilediğini incelemeye çalıştık. Ayrıca TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu ve CEO’su Sayın Sani ŞENER Beye ve AKFEN Holding Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Pelin AKIN ÖZALP Hanıma verdikleri ropörtaj için çok teşekkür ediyoruz. Ve çok daha fazlası için sizler dergimizin sayfalarında gezintiye çıkarken... Keyifli Okumalar Diliyoruz... Gelecek Sayımızda Yepyeni Konu Başlıkların İle Görüşmek Üzere... Sağlıcakla Kalın
!NOVASYONDERG!S!
PRO-AKTİF ŞİRKETLER ve YAPAY ZEKA
MERHABA NAYLON İNSANLAR
3
5
R Ö P O R T A J
YAPAY ZEKA ve INSAN KAYNAKLARI
13
DOST MU DÜŞMAN MI ‘’AI’’ ?
25
4
R Ö P O R T A J
HAVACILIK TARIHINDE YAPAY ZEKA
21 HAYATIN İÇİNDEN YAPAY ZEKA
9 YAPAY ZEKÂ ve ÇOCUKLAR
20 YAPAY ZEKA NEDIR?
26
17 MAKINELERI KAPATA BILIR MIYIZ?
14
YAPAY ZEKA MI? SANATSAL ZEKA MI?
23
THE CURRENT STATE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE
27
|||||ARASTIRMA |||||
PRO-AKTİF ŞİRKETLER ve YAPAY ZEKA
EQ, DQ ve IQ etmenleri farklı düşünce yapılarını oluşturmaktadır. Bu yapılar sistemler inovasyon ekosistemine entegre edilmesinde en büyük role sahiptir. Entegratör olan bu faktörler endüstrilerin ülkeler bazında ilerle melerini sağlamakla kalmayıp toplumlar da bu ekosisteme dahil etmektedir.
Gökhan
GÜNEŞ
Ekonomiler stratejiler gelişmekle kalmayıp, değişik disiplinleri bir araya getirerek sürdürülebilir bir algoritmalar yaratmaktadır.
Peki bugüne kadar tüm bu süreçleri bir araya getiren insanlar yapmaktaydı. Ancak son yıllarda insanlardan daha iyi yapabilen yapay zekalar oluşturuldu. Yapay zekalar insanlardan aldığı bu işi birim alanda yaptıkları kuvvetler diğer bir ifade ile söylemek gerekirse disiplinlerdeki noktaları farklı şirketlerin eşleştirerek daha proaktif yapılara bürünmesini sağlamaktadır. Bunun sonucunda proaktiflik kazanan şirketler ve start up lar ekonomilere katma değer katan içerisinde sismik süreçler barındıran sistemler üretmekte. Proaktiflik kazanan şirketler olsun onları yöneten bireyler olsun dünyada daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir yaşam sürdürmemiz için olan yapılardır. Günümüz totalinde çoğu şirketin dijitalleşme adımlarını atmaktadır. Bu adımlar şirketlerin daha sürdürülebilir bir büyüme için yapılmaktadır. Artan dünya nüfusunun değişik üretim şekillerinin gerektiğinden bir sonuç olarak raporlaştırabiliriz.
3
!NOVASYONDERG!S!
|||||ARASTIRMA |||||
Robot ARI
MERHABA NAYLON İNSANLAR Günümüz de kafelerde artık robotlar kahve, çay veriyor. Siparişlerinizi alıyorlar. Buraya kadar her şey güzel ancak hiç düşündünüz mü? Bu robotlar bizlere “merhaba” derken çok soğuk ve içten olmayan bir ses tonuyla bunu söylüyor. Oysa güler yüzlü ve daha samimi bir çalışan bizlere kahve veya çay servisi yapınca daha mutlu oluyoruz. Çünkü duygularımız karşılıklı hissedilmiş oluyor. Biz insanlar psikolojik boyutta yakınlık ve içtenlik bekleriz bu da bizlere güvenli ve rahat hissettirir. Maslow’un hiyerarşisi de olduğu gibi önce güvenlik sonra sevgi gelir. Soruyorum sizlere gittiğiniz kafede etrafınız da on tane robot gidiyor-geliyor bu durum size hoş görünür mü? ‘HAYIR’ cevapları geldi. Bir de acaba bunların kodlayışı nasıl diye merakta ediyoruz. Peki evlerimizdeki elektrik süpürgeleri de robot diyorsunuz. Hayatımızda hiç bulunmasınlar mı? HAYIR diyorum olsunlar. . Tamam robotlar olsun tabiki sanayi de, ağır işlerde, yük taşıma da bu ortamlarda çalışması harika oluyor.
İnsanlık için çok güzel bir sonuç getiriyor.Teknolojiyi yerinde kullanmamız gerekiyor.Biz kafelere dostlarımızla dertleşmeye, konuşma ya gidiyoruz. Bu amaçla gidilen yerlerde robotların bize soğuk davranışlar sergilemesi komik değil mi? Neden böyle bir durumdan bahsedildi ki zaten Ülkemiz de böyle şeyler yok gibi diyorsunuz. Hiç öyle düşünmeyin çünkü tuşlu telefonlardan akıllı telefonlara nasıl geçildi. Artık teknoloji hızı devasa boyutta. Yarın çözüm aramak yerine şimdi önlem almak daha mantıklıdır. Bugün her yerde yaratıcı fikir üretilsin diye gençlere konferanslar veriliyor,kitap okutulma ya çalışılıyor. Biraz geç kalmadık mı? Bunu her çocuğa akıllı telefon almayarak yapmalıydık değil mi? Bugün gençler whatsapp, facebook ve instagram varken bunları bir kenara bırakıp kitap okumaz ve ne yazık ki fikir üretemez. Evet siz gençler lütfen beyinlerinizi ‘uyku modundan’ çıkarınız. Tekrar söylemek istiyorum TEKNOLOJİYİ YERİNDE KULLANALIM.!!
!NOVASYONDERG!S!
4
¨ |||||ROPORTAJ |||||
DR. M. SANI ŞENER TAV HAVALIMANLARI HOLDING YÖNETIM KURULU ÜYESI VE İCRA KURULU BAŞKANI
5
!NOVASYONDERG!S!
¨ |||||ROPORTAJ |||||
1- Gelecekte küresel pazarda iyi bir oyuncu olmayı amaç edinen yeni bir şirket kurmak isterseniz en çok nelere dikkat ederdiniz? Yakın geçmişte kurulmuş ve en büyük piyasa değerlerine ulaşmış şirketlere baktığımızda çoğunda benzer bir tema görüyoruz: insanların ulaşmak istediği şeylere daha çabuk, kolay ve daha fazla bilgi sahibi olarak ulaşması ve süreçlerde daha çok kontrol sahibi olması. Facebook, Instagram, Whatsapp, WeChat tanıdığınız, sevdiğiniz insanlardan daha çabuk ve kolay haber almanızı sağlıyor; Amazon, Alibaba almak istediğiniz ürünlere evden çıkmadan daha kolay ve daha çok bilgi toplayıp karşılaştırma yaparak ulaşmanızı sağlıyor; Google merak ettiğiniz bilgilere daha çabuk ulaşmanızı sağlıyor; Netflix’in Amerika’da ilk çıkışı DVD kiralarken dükkana gitmeden postayla daha kolay şekilde DVD kiralama olanağı sağlamasıydı, sonra internet’in hızı artınca posta bekleme sürecini de ortadan kaldırdılar. Dolayısıyla yeni kurulacak bir şirket, insanların ulaşmak istedikleri herhangi bir şeye daha çabuk, kolay ve daha çok bilgi sahibi olarak ulaşmasına imkan sağlıyor mu diye sorardım. Bu bahsettiğim süreçler bizim sektörümüzde de iş başında. Eskiden uçağa binmek için kağıt bilet alırdık, artık elektronik bilet kullanıyoruz; check in yapmak için kontuara gitmek zorundaydık, artık mobil biniş kartı ile kontuara uğramak zorunda değiliz; pasaport kontrolü için bir görevliyle görüşmemiz gerekiyordu, yavaş yavaş biyometrik teknolojiler bunu değiştiriyor; beklediğiniz bir yolcunun uçağı vaktinde inecek mi diye havayolunu aramak gerekirdi, artık cep telefonundan öğrenebiliyoruz. Dolayısıyla bu trendin tüm sektörlerde önemli değişikliklere yol açacağını düşünüyorum. rdi, artık cep telefonundan öğrenebiliyoruz. Dolayısıyla bu trendin tüm sektörlerde önemli değişikliklere yol açacağını düşünüyorum.
2- İletişimciler günlük ve profesyönel iş hayatınızda proaktif olmanın önemine vurgu yapmaktadırlar. Peki buradan hareketle proaktif şirketler yaratılabilir mi? Bu şirket sürdürülebilir ve ekonomiye çarpan etkisi yaratan bir ekonomik gelir elde edebilir mi? Proaktif olmayan şirketlerin sürdürülebilir olamayacağına inanıyorum ve CEOların en önemli görevlerinden birinin de bu konuya eğilmek olduğunu düşünüyorum. Özellikle değişimin hızlı yaşandığı sektörlerde proaktif olmanın önemi çok daha fazla çünkü aldığınız kararların sonuçlarının ortaya çıkması zaman alıyor ve siz sonuçları aldığınızda şartlar değişmişse boşuna zaman ve enerji harcamış oluyorsunuz. Daha da kötüsü, elde ettiğiniz sonuçlar değişen şartlarla uyumlu değilse düzeltmek için daha da fazla zaman ve enerji harcamanız gerekiyor. IBM’i parçalanıp satılmaktan kurtaran kişi olarak bilinen eski IBM CEO’su Louis V. Gerstner’in bu konuyla ilgili önemli tespitleri var. Gerstner, kişisel olarak ekibinin üzerinde çalıştığı bir projeye en çok zamanı proje başlangıcında harcadığını söyler çünkü zaman geçtikçe projede birtakım kararlar alındığı için gidişatı etkileme imkanının azaldığından bahseder. Ebay eski CEO’su Meg Whitman da bu konuda beğendiğim örneklerden. Kendisinin proaktif yaklaşımı sayesinde yepyeni bir sektörde hizmet veren 4 milyon dolar ciroya sahip küçük bir şirket 10 senede 8 milyar dolarlık ciroya ulaştı ekonomiye ciddi çarpan etkisi yarattı.
!NOVASYONDERG!S!
6
¨ |||||ROPORTAJ |||||
3- Connectivity is productivity… Bu sloganı nasıl ortaya çıktı ve esin kaynağınız ne oldu? Bu slogan TAV’ın iş planının bir gereksinimi olarak ortaya çıktı. Havalimanı operatörleri yolcu havalimanını kullanırken güvenlik, yer hizmetleri, bilgi işlem, duty free, yiyecek içecek, ticari hizmetler, CIP ve lounge kullanımı gibi hizmetleri yolcularına sunmak ve havalimanının bakım ve temizliğine önem göstermek durumundalar. Biz TAV’ı kurduğumuzda havalimanı sektöründeki diğer şirketler genel olarak bu hizmetleri dışarıdan temin ediyorlardı. Bu yaklaşım bizim hedeflerimizle örtüşmüyordu. Biz dünyanın önde gelen havalimanı şirketlerinden biri olmak istiyorduk ama Atatürk Havalimanı’nı işletmeye başladığımızda tecrübemiz az olduğu için Viyana Havalimanı ile ortak olduk ve sektörü öğrendikçe paydaşlar arası iletişimin önemini gördük. Amacımız mümkün olduğunca çabuk bir biçimde şirket içinde bilgi birikimi oluşturmaktı. Eğer bu hizmetleri dışarıdan temin etseydik, yolcu süreçleriyle ilgili bir bilgi birikimi oluşturmamız çok zorlaşacaktı ve çok daha fazla zaman gerekecekti. Vizyonumuz gereği o kadar zamanımız olmadığı için bu hizmetleri ya kendimiz vermeye karar verdik, ya da işi bilen şirketlerle ortaklık kurduk. Bu sektörde yeni bir iş modeliydi. Tercih ettiğimiz bu farklı yapının doğal sonucu da bu hizmetleri veren şirketlerimizin verimliliğini artırmak için birbirlerinin ihtiyaçlarından ve yaptıklarından haberdar olması, yani “connected” olmasıydı. Örneğin güvenlik kuyruğunda geçirilen sürenin uzaması, yolcunun alış veriş yapmak veya birşeyler yiyip içmek için daha az zamanı olmasına yol açıp gelirleri etkiliyor. Hava tarafına bir dakika daha geç geçen yolcu 0.16 Euro cent daha az harcama yapıyor. Veya check in sürecinde sorun yaşayıp mutsuz olan yolcunun ticari birimlerimizde harcama yapma ihtimali azalıyor. En mutsuz yolcularımız, en mutlu yolcularımıza göre 10 EUR daha az harcama yapıyor. Yolcuya ilettiğiniz bilginin yetersiz olması uçağa gecikmesini sağlayıp yer hizmetleri için soruna yol açabiliyor. İşte bu yüzden biz “connectivity is productivity” diyoruz.
4- Homson Extel tarafından yapılan değerlendirmede 2010-2016 yılları arasında “en iyi CEO” alanında Türkiye’de 1. oldunuz. Bu birinciliğinizi nelere bağlıyorsunuz, sizi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğiniz nedir? Aslında bu Thomson Extel tarafından düzenlenmekle birlikte yatırımcıların oylarıyla yapılan bir değerlendirme. Ben yatırımcı ilişkilerine çok önem veren bir CEO’yum çünkü halka açık şirketlerin yönetim kurulunda sadece bağımsız üyelerle temsil edilen yatırımcılar var ve CEO olarak onlara şirketi çok iyi anlatmak gerektiğini düşünüyorum. Bunun yanında, onların haklarını hakim ortaklara karşı da savunmanız lazım. Ben bu dengeyi çok iyi korudum. Özellikle bizim gibi şirketlerde çalışanlar, ortaklar, paydaşlar ve yatırımcı dengesi çok önemlidir. Zannediyorum bu dengeyi iyi kurduğum ve şirketi bağımsız üyelerle temsil edilen yatırımcılara iyi anlattığım için seçtiler.
5-
Eski ve yeni ekonomiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? -Startup ekosistemleri bu geçiş dönemini başarılı bir şekilde yönetebilirler mi?
Eski ekonomide de yeni ekonomide de aslında sürekli olarak kendini geliştirme ve değişen koşullara adapte olma ihtiyacı var. Yeni ekonomide önceden denenmemiş fikirleri ve süreçleri denerken, eski ekonomide de bu yeni fikir ve süreçlerin dünyayı nasıl değiştireceğini kestirip ona göre kendinizi konumlandırmanız gerekiyor. O yüzden aslında her devir kendi içinde bir geçiş dönemi. Burada temel ayrım “startup ve büyük şirket” değil de “değişime ayak uydurabilen ve uyduramayan şirket” olarak yapılmalı.
7
!NOVASYONDERG!S!
¨ |||||ROPORTAJ ||||| 6Yarının şirketlerini düşündüğümüzde TAV Havalimanları Holdingi nasıl konumlandırıyorsunuz? TAV, değişime nasıl ayak uyduruyor? TAV sürekli olarak konumlanmasını gözden geçirmek ve değişime ayak uydurmak durumunda olan bir şirket çünkü bizim işletmekte olduğumuz havalimanlarının hiçbirinin sahibi biz değiliz. Hepsini belirli bir tarihte esas sahibi olan devlet kurumlarına iade etmemiz gerekiyor. Bunun en yakın örneğini Atatürk Havalimanı’nda yaşadık. O yüzden biz her zaman yeni pazarları incelemek, portföyünü değerlendirmek ve geliştirmek durumunda olan bir şirketiz. Bu yapı bizi değişimi takip etmek durumunda bıraktığı için değişime ayak uydurmamıza yardımcı oluyor.
7-
Geleceğin şirketlerinde ilham veren liderler nasıl olmalı?
Geleceğin liderleri kişisel başarıları yerine, toplumsal başarılar peşinde koşmalıdır. Yani insanlara rol model olmalı, onların yolunu açmalı, onları güçlendirmeli ve ilham vermelidir. Böylece toplumsal başarıya da katkıda bulunmalıdırlar. Zaten yatırımcılar da gün geçtikçe finansal sonuçların yanında sosyal faydaya da daha çok önem vermeye başladılar. Onların bu yaklaşımı da geleceğin liderleri için toplumsal başarıyı daha öncelikli hale getirecektir.
8-
TAV Havalimanları Holdingi güçlü tutan ve sürdürülebilir olmasını sağlayan güçlü kası nedir? TAV’ın en güçlü yanı çalışanlarıdır.
9Bir makine mühendisi olarak yapay zekanın daha da gelişerek gelecekte makinelerin hayal kurabileceği bir noktaya gelebileceğini düşünüyor musunuz? Bu zaten insanlığın çok uzun zamandır düşündüğü ve beklediği bir süreç. Geçtiğimiz yüzyılda henüz bilgi teknolojileri şimdiye göre emekleme safhasında iken Asimov gibi yazarların hayal ettiği ve sonuçlarını kestirmeye çalıştığı bir süreç. Ben bir makine mühendisi olarak eninde sonunda insanlığın hayal kurabilecek makineler yapabileceğine inanıyorum. Bu ne kadar zaman alır, o noktada insanlık ne durumda olur bunu kestirmek çok zor ama insanlığın o noktaya ulaşabilmek için gereken teknolojik ilerleme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum.
Burada esas merak ettiğim konu bunun mümkün olup olmayacağından ziyade sosyal ve ekonomik sonuçları ele alındıkça insanlığın bu sürece karşı takınacağı tavrın ne olacağı ve bu tavrın süreci nasıl şekillendireceği. Bildiğiniz gibi bu konuda çok farklı görüşler ve beklentiler var. Makinelerin bu seviyeye ulaşmasının insanlara olan ihtiyacı ortadan kaldıracağı için ekonomik çöküşe yol açacağını düşünen de var, tam tersine her teknolojik gelişimin insanlar için şu anda öngörülemeyen daha farklı ekonomik fırsatlar doğuracağını düşünen de. Öte yandan hayal kurabilen makinelerin kontrolden çıkıp insanlığın tercih etmeyeceği bir yaşama yol açacağından çekinenler de var. Bu konularla ilgili en çok yatırım yapan iş insanlarından ikisi, Mark Zuckerberg ve Elon Musk da çok farklı beklentilere sahipler. Bu tartışmalar sonucunda yapay zeka konusunda teknolojik gelişimin regüle edilmesi veya durdurulması gündeme gelir mi, öyle bir karar alınırsa bu mümkün olur mu, yoksa her şey için geç mi olur sorusu benim de cevabını en çok merak ettiğim konulardan bir tanesi.
10- Sanayii devrimlerini düşündüğümüzde geleceği nasıl bir perspektifte görüyorsunuz? İnsanlık tarihine bakarsak ekonomik ve teknolojik olarak sürekli gelişimle karşılaşıyoruz. Tarımda olan gelişmeler, sonrasında sanayi devrimi, sonrasında dünya savaşları sırasında kimya ve elektronik sektörlerinde gerçekleşen devrimler, yarı iletkenler, kişisel bilgisayarlar, yazılım, biyoteknoloji, nanoteknoloji, akıllı telefonlar, sosyal medya gibi ilerlemeler başlı başına devrim olarak adlandırılmasa da çok önemli sonuçları olan gelişmeler. Burada gelecek adına beklentim, hangi teknolojilerin ne zaman ne kadar ilerleyeceğini bilemesek de devinim hızının artacak olması. Burada birtakım faktörlerin önemli etkisi var. Bu gelişmelerin olabilmesi için yetişmiş insan gücüne ihtiyaç var, onların çalışmalarını yapabileceği bir altyapıya ihtiyaç var, finansman ihtiyacı var. Zaman ilerledikçe bu konularda daha çok imkan sunulmaya başlayacak, üniversitelerin bilimsel aktivitesi artacak, üniversitelerin etrafında kurulan ekosistemlerin imkanları artacak, finans sektörü büyüdükçe ve ekonomik birikimler arttıkça bu çalışmaları fonlayacak kaynakların miktarı artacak ve sonuç olarak yeni teknolojilerin ortaya çıkma frekansı artacak.
11-
Gençlere önereceğiniz ve sizin hayatınızda başucu kitaplarım diyeceğiniz kitaplar var mı?
Stefan Zweig’ın Macellan – Bir İnsan Bir Yaşam kitabı ve Michio Kaku’nun Geleceğin Fiziği kitapları tavsiye edeceğim kitaplardır.
!NOVASYONDERG!S!
8
¨ |||||ROPORTAJ ||||| 2-İletişimciler günlük ve profesyonel iş hayatımızda proaktif olmanın önemine vurgu yapmaktadırlar. Proaktif olmayan şirketlerin sürdürülebilir olması mümkün mü? Etrafımızda her yerde olduğu gibi proaktiflik ve ortamı tanıyıp ona göre şekil almak doğanın naturasında var; yani Darwin’in söylediği gibi kendin adapte olabilirsen hayatta kalırsın. Şirketlerinde bu anlayıştan hiçbir farkı yoktur. Şirketler de koşulları dikkatlice gözlemleyip, ona göre pozisyon alırlar, bu pozisyonu alırlarken de hep kendilerini yenileyip koşullara göre kendilerini eğitirler. Şirketlerin proaktifliği böyle olur. Bu sayede onlar yerlerinde saymaz ve büyümeye devam ederler bu da tabi ki ekonomiye pozitif yansır.
3- Yüzyılın sihirli kelimesi olan inovasyonu düşündüğümüzde AKFEN Holding olarak nasıl bir sosyal ve sosyal olmayan bir inovasyon var?
PELIN AKIN ÖZALP AKFEN HOLDING VE TİKAV YÖNETIM KURULU ÜYESI
Biz Akfen olarak yaptığımız yatırımları seçerken ve girdiğimiz işleri yürütürken her zaman inovatif bir kurgumuz olur. Mesela 20 senelik kurucusu olduğumuz TAV ’da havaalanlarının yönetimini yapan havacılık şirketlerinin yanında BTA yeme içme şirketi, TAV IT bilişim şirketi, TAV Güvenlik şirketi gibi havaalanının ihtiyacını karşılayabilecek şirketler de kuruldu. Böylece havacılık sektöründe inanılmaz bir know-how oluştu ve bu bilgi diğer sektörlerde de kullanılır. Bu şirketler de en yeni bilgilerle en teknolojik uygulamaların merkezi oldu. Keza Akfen GYO şirketimizde şehir otelcilik anlayışını Anadolu’ya Ibıs-Novotelleri getirerek yine bir inovasyon örneği sergiledi. TUV-Türk’te uyguladığımız ıs modeli vs. bunun gibi bir çok örnek verebilirim..
4- İş Dünyasında başarıyı nasıl tanımlarsınız? 1-Gelecekte sıfırdan bir şirket kurmayı düşündüğünüzde şirketi kurarken en çok nelere dikkat ederdiniz? Öncelikle şirketin ana konusuna tabi ki.. Konunun ihtiyacı karşıladığına emin olmak ve ilerisi için de potansiyeli ve büyümesini garantileyen bir iş modeline sahip olduğunu görmek isterim. Sonrasında hangi ortaklarla nasıl bir şekilde kurgularım ona bakarım. Eğer konunun ehli bir ortak bulursam, onunla finansal modelini incelerim. Sonra da işi yürütecek doğru ve kilit insanı bulmaya çalışırım.
Başarı zor bir kavram yani başarıya odaklılık bazen başarısızlığı getirebilir. Başarı her zaman maddi olmak zorunda değil. Bence kişinin kendine tanımladığı kriter başarıdır. Ben mesela şirketimizi iyice anlayıp, doğru temsil edip, sürdürülebilirliği için gerekeni yapmayı başarı olarak tanımlarım. Ancak bir kaç sene sonra bu tanımım değişip daha maddi ve iş oranı ile paralel bir tanım koyabilirim. Başarı tanımımda olmaz olmaz kelimelerim “ahlaklı” ve “topluma faydalı” şeklindedir.
5- Hayatta en çok inandığınız şey nedir? “Hiç bir şey tesadüf değildir”
9
!NOVASYONDERG!S!
¨ |||||ROPORTAJ ||||| 6- İş dünyasına Kadın gözü ile baktığınızda ne gibi zorlukları var, bu zorlukları geçmeyi nasıl başarıyorsunuz?
10- Hiç hedeflerinizden ve hayallerinizden ödün verdiğiniz ya da ertelemek zorunda kaldığınız zamanlar oldu mu?
Kadınların güven kazanmaları için daha çok çalışmaları ve kendini kanıtlama zorunluluğu olduğu bir gerçek; yani aynı eforu sarf eden bir kadın ve bir erkek aynı pozisyon için yarışıyorsa tercih bunca zamandır erkek oluyordu. Ancak günümüzde bu pozitif ayrımcılık ile değişiyor. SPK ya da TTK ile getirilen öneriler doğrultusunda kadınların tercih edilme oranı artıyor. Karsımıza çıkan zorlukları sabır ve inatla, çalışarak ve kendimizi doğru anlatarak atlatabileceğimize inanıyorum.
Tabi ki... Her zaman... Her an:) Hedefler konusu her zaman sizin elinizde olmuyor, dış etkenler de sizin kadar belirleyici olmaktadır. Bu yüzden bir hedefi tutturmak ya da tutturmamak sizin başarınız ya da başarısızlığınız değildir. Hayaller ise hayatta tek başımıza istediğimiz gibi yaşamadığımız için, sorumluluklarımız olduğu için ve bir toplumda ailemizle yasadığımız için hayal ettiğimiz anda istediğimiz gibi yaşamıyoruz. Bu çok normal ancak yapmak için çabalamaya devam etmek bir o kadar önemli... Fark etmediğimiz şey şu ki, bazen hedef ya da hayal yoluna giderken attığımız adımlar çok daha öğretici ya da eğlenceli olabiliyor, yani sonuç noktası değil bir o kadar da o yolculuk önem kazanabiliyor.
7- TİKAV olarak yıllardır Türkiye’de ve Dünya’da rol model ve vizyon sahibi gençler yetiştirmektesiniz. Buradan hareketle gençlere ne gibi bir tavsiyede bulunmak istersiniz? Aslında ilk tavsiyem benim değil babamın tavsiyesi olan İngilizce öğrenme konusudur. Gerçekten çok elzem ve bir gereklilik bu. Benim tavsiyem ise, zamanı doğru kullanmayı öğrenmek ve kendinizi tanımak için caba harcamanızdır; insan kendini tanıyınca neden hoşlandığını bilebilir ve yeteneklerini daha hızlı keşfeder. Eğer yetenekleri doğrultusunda bir iş seçebilirse daha kolay başarılı olabilir. Oldukça fazla insan tanımaya çalışın derim, insan tanımak, insana çok şey katar. İnsanlar da kitaplar gibidir, okudukça çok şey öğrenirsin. Kitap okuyun dememe gerek yok zaten...
8- Gelecekte teknoloji ve teknolojinin ilerlemesi noktasında dünyada hangi çalışmalar ve yatırımları yapmayı planlıyorsunuz Bu baya kapsamlı bir konu... Artık teknolojisiz bir dünya düşünülemez. Özellikle sağlık konusunda teknoloji çok ilerleyen bir alan... Biz her bulunduğumuz sektörde en son teknolojiyi kullanmaya çaba gösteriyoruz. Mesela ileride daha biyoteknolojik binalar ile daha sürdürülebilir bir yaşam sunmak mümkündür.
9- Hayatınız da yaşadığınız dönüm noktalarınız oldu mu? Tabi ki,çook! Önemli olan o dönüm noktaları fazlalaştırıp hayatı dolu dolu yaşamaktır.
11- Bu hayatta sizi en çok mutlu eden çalışmalarınız neler? TİKAV’da ki çalışmalarım:) Kendi eğitimim için zaman ayırdığım çalışmalar mesela Harvard ’da 3 haftalık bir eğitimine gitmiştim. Şirketimizi yabancılara anlattığım konferanslar...
12- Hayatınızı değiştiren kitap? Çok kitap var... Sağlık, sprituellik ya da dini, biyografi ya da insan tarihine yönelik çok kitap okurum; ama tek bir kitap tavsiye edemem...
13- Beğendiğiniz ve ilham aldığınız bir söz ve kişi var mı? ‘‘Her şeyin hayırlısı’’ sözü en sevdiğim sözdür çünkü hiç bir şeyin tesadüf olmadığına inanırım ve dolayısıyla ne oluyorsa doğru bir nedenden dolayı olduğunu düşünürüm. Aynı şekilde “bittiği için üzülme, başına geldiği için sevin” sözünü de çok severim.
14- Gençlere söylemek istediğiniz bir söz, bir kitap ve rol model alabilecekleri bir lider? Tek rol model gösterebileceğim kişi ATATÜRK olabilir.. Hayat zıtlıklardan ibarettir, her şey iki taraflıdır, her zaman empati yapmaya çalışmak lazım. Bir de çok çalışın, zamanınızı iyi kullanın, kendinize istediğiniz hayatı çizin:)
!NOVASYONDERG!S!
10
|||||ARASTIRMA |||||
“En uç noktada Stephen Hawking’in deyişiyle: yapay zekanın gelişmesi insanlığın sonunu getirebilir.” Bilimkurgu Edebiyatı ve buna bağlı olarak gelişen film dünyası yapay zekayı temel alan filmlerde gelecek tasviri yaparken distopik ve Post-Apokaliptik (kıyamet sonrası) bir evren tasviri yapıyor. Buradan Boston Dynamics’in o ilk robotlarını itip kakmamızın ne kadar kötü sonuçlar doğuracağını da bir kere daha düşünmek gerekiyor.
11
!NOVASYONDERG!S!
|||||ARASTIRMA |||||
MAKINELERI KAPATABILIR MIYIZ?
Soner ÇAKI
Şaka bir yana artık aklımızın sınırlarının da ötesine geçmeye çalışıyoruz. İnsanlık tarihinde bir kara deliği ancak fotoğraflayabildik. Aslında fotoğraftan çıkan sonuç bizim aklımızla, matematikle ve hatta yapay zeka yardımıyla öngördüğümüz sonuçlarla örtüşüyordu. Belki de gelecekte çok uzak galaksilere seyahat edebileceğiz, orada yaşanacak başka dünyalar bulabileceğiz, koloniler kuracağız, ışınlanmayla bir yerden bir yere rahatça seyahat edebileceğiz, atomlarımız durmadan kendini yenileyebilecek, bunlar iyi senaryolar. Ya kötü olanlar? En uç noktada Stephen Hawking’in deyişiyle: yapay zekanın gelişmesi insanlığın sonunu getirebilir. Yapay zeka ile ilgili yapılabileceklerin çok başında olduğumuzu ön görebiliriz. Bu korkumuz ilk insanların ateşi bulduğu ve yeni bir çağ yarattığı andaki korku mudur?Yoksa gerçekten düşünen makineler dünyamızı yok mu edecek? Gelin bu soruları anlamak için şu ana kadar yapılan yapay zeka ile ilgili en önemli eserlerden biri olan Matrix filmine ve sorduğu sorulara bir göz atalım. Günümüzde en popüler filmlerden biri olan ve ilk gösterimi 1999 yılında yapılan, Wachowski kardeşlerin yönetmenliğinde çekilen Matrix serisi, film dünyasını Matrix öncesi ve sonrası olarak ikiye böldü. Zira film; arka planında yer alan tarihi, mitolojik göndermelerle ve felsefi sorularla günümüzün teknolojik gelişmelerini birleştirerek farklı bir evren kurgusu sunuyordu. Delphi’de Apolllon Tapınağında giriş kapısının üzerinde yazan cümle, Matrix filminde Neo’nun Kahin’i ziyaret ettiği sahnede evde mutfak kapısının üzerinde yazılı olan cümle, Platon’un hocası Sokretes’in öğretisinin özü; “Nosce te ipsum” (Kendini bil!) filmin de ana çıkış noktasıydı. Sizin de filmdeki seçilmiş kişi Neo gibi kırmızı hapı seçip filmi izlediğinizi var sayarak filmin anlatımına değil sorulara geçelim. Gerçeğin çölüne hoş geldiniz; Peki gerçek nedir? Kırmızı hap mı, mavi hap mı? Cahillik mutluluk, yoksa -ne olursa olsun- hakikati bilmeye değer mi? Yoksa biz de mi Matrix’in tutsaklarıyız? Matrix nedir? İstediğimizde makineleri kapatabilir miyiz? Sorular çok ama bir nokta kesin: UYAN :)
!NOVASYONDERG!S!
12
|||||ARASTIRMA |||||
YAPAY ZEKA VE INSAN KAYNAKLARI ‘‘Yapay zeka kavramı artık her yerde ve her alanda isminden söz ettirip her L. GÜHER geçen gün gelişiyor ve SAMSUNLU yeni kullanım alanları buluyor. Bu kullanım alanlarından biride İnsan Kaynaklarında yapay zekanın kullanıl ması.’’
13
!NOVASYONDERG!S!
|||||ARASTIRMA |||||
İnsan Kaynakları bir şirketin çalışan profilini oluşturan, çalışan memnuniyetini ve performansını ölçen, işe alım süreçlerini yöneten ve yürüten, seçilen adayların işe adapte olmasını sağlayan, çalışan motivasyon unsurlarını geliştiren, kısaca personelin etkinliğinden ve veriminden sorumlu departman olarak tanımlanabilir.İş dünyasının teknolojiden belki de en uzak kalmış segmenti olan İK departmanında pazarlama, ar-ge ya da satış kadar fazla olmasa da dijitalleşme başladı. Bu bağlamda entegre bir kavram karşımıza çıkıyor ki adı yapay zeka.. Yapay zeka kavramı artık her yerde ve her alanda isminden söz ettirip her geçen gün gelişiyor ve yeni kullanım alanları buluyor. Bilim insanları ve mühendisler insanların hastalıklarına teşhis koyabilen yapay zeka doktorlar geliştiriyor.Dijital oyun dünyasında yapay zeka’nın etkileri artık gözle görülür şekilde çoğalmaktadır. Facebook terörle ilgili olabileceğini düşündüğü içerikleri yapay zeka sayesinde tespit ediyor. Yapay zeka en karmaşık zeka oyunlarını mükemmel şekilde oynayabilmeyi kendi kendine öğrenebiliyor. Hatta resim ve müzik bile yapabiliyor. Günümüz gelişen dünyasında yapay zeka önemli ilerlemeler katedse de İnsan Kaynakları’nın yerine geçmesi pek mümkün değildir. Teknoloji ne kadar ileride olursa olsun işe alım süreçleri temel olarak bir insan faaliyeti olarak geçerliliğini koruyacaktır. Bu teknolojinin kullanımı yine insan yönetiminde olduğu için taraflılığı tamamen ortadan kaldırma gücünde değil tabi ki..İş verenler, insan kaynakları uzmanları ve adaylar işe alım aşamalarında etkileşime girdiklerinde güven, sadakat ve bir olma iç güdüsü ile takım çalışması duygusunu hissederler ve bu da makineler tarafından kopyalanamaz. Bu noktada yapay zekanın rolü İnsan Kaynaklarına zaman kazanımı sağlamak olacaktır. Böylece İK yetkilileri insan ilişkilerine daha da odaklanabileceklerdir. Yapay zeka “GO” oynunda bizi yenebilir ,ancak iş dünyasında bizi asla yenemez. Sihirli bir değnek yok, varsa bile o da yine insanın elinde..
!NOVASYONDERG!S!
14
Doğadan
Gökhan GÜNEŞ KARAKAYA BARAJI KÖMÜRHAN KÖPRÜSÜ ELAZIĞ
|||||ARASTIRMA |||||
İlayda TEMEL
HAYATIN İÇİNDEN YAPAY ZEKA
SAYIN İNOVASYON DERGISI OKURLARI; Yapay zeka adından da belli olduğu üzere insan eli ile yapılan makinelere ve robotlara yüklenen, doğal biçimde gelişmeyen sayısal bir akıl örneğidir. Bilgisayar biliminde akıllı üstlenicilerin konusu olan yapay zeka, çevresini tanımlayan ve hedefe ulaşmada başarı şansını azami seviyeye çıkarmak için harekete geçen her cihaz olarak da tanımlanır. Yapay zeka amiyane tabirle, sorun çözme ve öğrenme gibi insanların diğer insanlar ile bağdaştırdığı kavramsal özellikleri taşıyan akıllı makineler olarak belirtilebilir. Pekii yapay zekayı hayatımızın hangi alanlarında kullanıyoruz?
1-)TELEFONUNUZDA YAPAY ZEKA Telefonunuzun bir internette arama yapması için veya çağrı yapması için sözlü komutları kullanmak makine öğrenimi tarafından desteklenen teknolojiye dayanıyor. Sanal kişisel asistanlar mesela Siri, Alexa, Cortana ve Google Asistanı ses tanıma sayesinde talimatları takip edebiliyorlar. Bu asistanlar doğal insan konuşmasını işler, istenen komuta uyar ve giderek daha doğal bir şekilde tepki verir. Aynı zamanda çok sayıda farklı diyaloğu çeşitli şekillerde öğrenirler. Ayrıca bu asistanlar isminizin nasıl telaffuz edileceği gibi belirli bilgileri de isteyebilirler. Daha kolay bir sohbet kurmak için diğer kullanıcıların sohbetlerinden veriler toplayarak uygun soru ve cevapları geliştirebilir veya kelimelerin doğru telaffuzlarını bulabilir.
17
!NOVASYONDERG!S!
2-)ALIŞVERİŞ SEPETİNİZDE YAPAY ZEKA Çevrimiçi alışveriş sepetinize meyve eklemeniz gerektiğini hatırlatan bir süpermarket veya size sizin beğeneceğiniz bir kitabı öneren bir internet sitesi düşünün. Makine öğrenimi, önerici sistemler vasıtasıyla bu önerileri sağlamaya yardımcı olan bir teknolojidir. Bu teknoloji, müşterilerin daha önce neler satın aldığını analiz ederek, neleri beğenebileceği ve isteyebileceğini bulabiliyor.
3-) TELEVİZYONUNUZDA YAPAY ZEKA Yine bu benzer sistem, film önerme veya Netflix gibi TV programlarını önermek için kullanılır. Daha önceden görüntülenen programları analiz ederek alışkanlıklarınızı belirler ve ona uygun seçenekler sunar. Hangi kullanıcıların hangi filmlerden hoşlandıklarını, onların yüksek izlenme oranına bakarak popüler olanları belirleyebilir. Ayrıca, Spotify gibi akış servislerinde müzik önermek içinde de makine öğrenimi kullanılır.
|||||ARASTIRMA |||||
4-)E-POSTANIZDA YAPAY ZEKA Makine öğrenimi, nesnelerin veya öğelerin farklı kategorilerini ayırt etmek için de kullanılabilir. Mesela görmek istemediğiniz e-postaları sıralayabilir. İstenmeyen e-posta (spam) algılama sistemleri hangi postanın gereksiz olduğunu birkaç kelimeye bakarak ya da göndericiye bakarak kolaylıkla sizler için belirler. Sistem bu e-postaları kendi kategorilerine yönlendirme işini makine öğrenimini kullanarak yapar.
7-) HASTANELERDE YAPAY ZEKA Makine öğreniminin hastanelerde kullanımı ise doktorların hastaya daha doğru tanı koyması sırasında kullanılabiliyor. Özellikle kanser tanısı ve göz hastalıklarında bu sistemler çok işe yarıyor diyebiliriz. Bilgisayarlar bir hastanın retinasını, cildinde bir noktayı ya da mikroskop altındaki bir hücresini yeni görüntüler ile analiz edebilir. Bu tip görüntülü tanıma sistemleri giderek sağlık hizmetlerinde daha önemli hale geliyor.
5-)SOSYAL MEDYANIZDA YAPAY ZEKA Facebook’a fotoğraf eklediğinizde fotoğraftaki kişileri nasıl otomatik belirleyip etiketleme seçeneği sunduğunu hiç merak ettiniz mi? Facebook’un ve diğer sosyal medya platformlarının fotoğrafları otomatik olarak etiketlemek için kullandığı yüz tanıma sistemleri makine öğrenmesine dayanır. Kullanıcılar fotoğraf yükleyip arkadaşlarını ve ailesini etiketlediğinde, bu yüz tanıma sistemleri tekrarlanan yüzler sayesinde bunları kategorilere ayırabilir veya insanlara atayabilir.
8-)BİLİMDE YAPAY ZEKA Makine öğrenimi aynı zamanda bilimde yeni buluşlar yapma yeteneğini güçlendiriyor. Parçacık fiziği konusunda Cern’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’ndan üretilen muazzam veri kümelerinde desen bulmalarına izin vermiştir. Benzer fikirler, örneğin yeni küçük molekülleri ve hastalıklarla savaşacak antikorları araştırmak gibi yeni ilaçlar bulmak için kullanılmaktadır.
6-) BANKANIZDA YAPAY ZEKA Banka kartlarınız, insan analizleri tarafından görülemeyecek miktarda veriyi tespit eder. Bu becerinin yaygın bir uygulaması da borç ve kredi kartı dolandırıcılığına karşı mücadeledir. Makine öğrenim sistemleri tipik harcama modellerini tanımlayabilir; mesela konum, miktar, zaman gibi. Hangi özelliklerin hileli olup olmadığını bu modellerden bulabilir. Bu işlemler her zamanki halinden farklı bir hal aldıysa kullanıcıya mesaj göndererek bilgilendirebilir.
9-)AMAZON ECHO Amazon Türkiye’de hizmet vermiyor olsa da Echo ürünü öylesine ünlendi ki onu artık tanımayan yok. Bu akıllı “hoparlör” kendi çapında küçük bir devrim yaratarak evlerde akıllı asistan çağını başlattı. Kullanıcılar, internete bağlı olan Echo’ya sesli komut vererek hava durumunu, trafik/yol durumunu öğrenebiliyor, belli bir haber/konu hakkındaki detayları dinleyebiliyor, istediği müziğin çalmasını sağlayabiliyor ve hatta alışveriş siparişi verebiliyor. Echo, aslında Amazon’un yapay zeka servisi Alexa’yı kullanan bir hoparlör ve Amazon Echo’nun ardından Alexa’yı pek çok başka ürüne de adapte etti. O ürünleri de sonraki sayfalarda inceleyeceğiz.
!NOVASYONDERG!S!
18
|||||ARASTIRMA ||||| Sürücü Alexa ile sesli iletişim kurarak istediği şarkının çalmasını sağlayabiliyor. Yakındaki restoranlar, alışveriş merkezleri, hastaneler, eczaneler gibi lokasyonlar hakkında bilgi alıp rota çizdirebiliyor. Hava durumuna, trafik sıkışıklığına bilgileri, internette arama sonuçları gibi detaylara ulaşabiliyor. 10-)GOOGLE HOME Amazon’un akıllı hoparlörü Echo çok popüler olunca Google da hemen rakip bir ürünü piyasaya sürdü. Google’ın akıllı ev hoparlörünün ismi Home adını taşıyor. Home’un arkasında Google’ın milyarlarca dolar harcadığı yapay zeka servisi Google Asistant bulunuyor. Google Home da, aynı Echo’da olduğu gibi, kullanıcılarla sesli iletişim kuruyor, sesli emir alıyor ve yerine getiriyor. Google’ın anlaşmalı olduğu işletmelere sipariş göndererek alışverişe imkan veriyor, internet üzerinde sörf yaparak kullanıcıya merak ettiği konularda cevap veriyor, hava durumu, yol bilgisi aktarıyor.
11-)LG BUZDOLAPLARI Amazon’un yapay zeka servisi Alexa sadece akıllı bir hoparlörde çalışmıyor. Amazon onu pek çok ürüne adapte etti ve ortak çalıştığı şirketletle sayesinde Alexa farklı ülkelerde değişik ürünler içinde hizmet verebiliyor. LG de bunlardan biri. Amazon’un Alexa servisi ile entegre edilmiş akıllı buzdolapları aslında Echo’nun buzdolabı hali gibi düşünülebilir. Ancak LG buzdolaplarında bir de dokunmatik ekran bulunuyor ve kullanıcılar yapay zeka ile hem sesli iletişim kurabiliyor hem de ekran üzerinden komut verebiliyor veya geri bildirim alabiliyor.
12-)FORD OTOMOBİLLERİ Dev otomobil üreticsi Ford’un bazı yeni modellerinde artık Amazon’un Alexa yapay zeka servisi kullanılıyor.
19
!NOVASYONDERG!S!
13-)GOOGLE ÇEVİRİ Google’ın çok popüler olan tercüme servisi Çeviri (Translate) bir yıldan uzun zamandır yapay zekanın kontrolünde çalışıyor. Dolayısıyla, Google Çeviri’yi her kullandığınızda, yapay zeka ile iletişim kuruyorsunuz ve yapay zeka sizin için çevireceğiniz metnin en doğru biçimini oluşturmaya çalışıyor. Bunu yaparken de dünyadaki milyarlarca insanın internette yazdığı metinleri okuyor, kendini geliştiriyor, farklı dillerin birbiriyle iletişimine dair güncel verileri kullanarak çevirilerini geliştirmeye çalışıyor. Çeviri için kullanılan yapay zeka o kadar gelişmiş durumda ki, Google mühendislerin yapay zekanın nasıl çalıştığına dair kontrolü yitirdiklerini itiraf ediyorlar çünkü yapayzeka bir sene kadar önce kendisine öğretilmemiş çapraz dil çevirilerini de yapmaya başladı. Bunu yaparken de, birbiri arasında çeviri bilgisi olmayan dilleri önce bildiği genel bir dile çevirip ardından o dil üzerinden ikinci dile çevirmek gibi bir yöntem kullanıyor. Üstelik bu çevirileri son derece başarıyla gerçekleştiriyor.
14-)CHATBOTLAR Facebook Messenger servisini kullanıyorsanız, bazı şirketlerin size otomatik olarak cevap veren hesapları ile karşılaşmış olabilirsiniz. Bunlar aslında bir sosyal medya uzmanı tarafından kullanılan hesaplar değil, yapayzeka kontrolündeki chatbotlar. Chatbot hespları çok yaygın olmasa da Türkiye’de de kullanılıyor ancak yurt dışında tam bir çılgınlığa dönüşmüş durumda. Taksi çağırmak, sipariş vermek, elektrik/su faturanızı ödemek, güncel haberlerden bilgi almak, müşteri hizmetleri/şikayetleri gibi sayısız konuda aktif chatbot hesapları bulunuyor.
|||||ARASTIRMA ||||| Yine Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılın başında yayınladığı rapora göre, 2020 yılında yapay zekâ, 7 milyon kişiyi işinden edecekken, yalnızca 2 milyon istihdam yaratacak ve kendisine kalkınmakta olan ülkelerde %85 oranında işgücü sağlayacak. Sağlık, turizm, inşaat gibi sektörlerin yanı sıra Sophia’yı öğretmen olarak göreceğiz. Bu robot kendisini, özellikle otizmli çocuklar için sabrı hiç tükenmeyen eğitmen olarak tanımlanıyor.
YAPAY ZEKÂ F.Emre SAKALLI ve ÇOCUKLAR Habsburg, bugün dünyada çocuklar için dijital anlamda çok fazla kaynak olduğuna, ancak bu kaynakların yönetimi, denetlenmesi gibi önemli hususların hala tatmin edici düzeyde olmadığına değindi. Habsburg, şöyle dedi: “Her çocuk iyi bir eğitime her yerden ve her istediği zamanda erişebilmeli. Üretim ekonomisi odaklı tasarlanmış geleneksel eğitim sistemimizin dijital öğrenmeyi doğru şekilde benimsemesi sürecinde oluşan açığı kaparak, çocukların dijital dönüşüme ayak uydurmasını hedefliyoruz.” Habsburg, Mckinsey Global Institute’nin gerçekleştirdiği Jobs Lost, Jobs Gained Araştırması’na göre gelecekte, çocukların yüzde 65’inin bugün henüz var olmayan mesleklerde istihdam edeceğini vurguladı. Habsburg, bugün, küresel olarak ortak tek müfredat olan STEM (Science, Technology, Engineering ve Mathematics) konuları ve 7 milyar insanla konuşmanın küresel tek yeni dili olan kodlamanın önemine dikkat çekti. Sophia … Son günlerde tüm dünyada kendinden söz ettiren, kimilerini ürküten, kimilerine umut veren, insan yapımı müthiş robot!
Ve gelelim Türkiye’ye… Hala okullaştıramadığımız ortalama 2 milyon çocuk var. Bununla birlikte savaş mağduru olan Suriyeli çocuklar, sokakta yaşayan çocuklar, çalışan çocuklar ve yoksullukla mücadele etmekten okula gidemeyen çocuklar var. Ama tüm bunların yanında okula gitmesine rağmen öğrenemeyen, PISA gibi onlarca testten sınıfta kalan, hayatta, başta yoksulluk ve sağlık olmak üzere birçok sorunla mücadele edecek olan çocuklar var. Peki, sizce basit işlemleri yapamayan, okuma – yazmayı öğrenememiş bu geleceğin karşısında Sabiha’nın misyonu ne olacak?
“ Sophia, henüz bilince sahip değil ama birkaç yıla kadar Sophia’nın tamamen uyanabileceğini söylüyorlar.
!NOVASYONDERG!S!
20
|||||ARASTIRMA |||||
Muhammed YILDIRIM
HAVACILIK TARIHINDE YAPAY ZEKA Bilim insanları ve mühendisler dünyayı değiş tirir. Size bilim insanların ve mühendislerin imkansıza meydan okudukları ve hata yapma korkusunu reddettikleri söyleyebilirim. Bu iki düşünce düşünebileceğinizden daha fazla birbiriyle ilişkilidir, çünkü hata yapma korkusunu kaldırdığımızda imkansız şeyler bir anda mümkün olur. Kendinize şu soruyu sorun: Hataya düşmeyeceğinizi bilseydiniz, ne yapmaya karar verirdiniz? Bu soruyu cidden kendinize sorduğunuzda kendinizi rahatsız hissetmek belki de kaçınılmaz olabilir. Çünkü hata yapma korkusunun sizi nasıl kısıtladığını, bizi harika şeyler yapmaktan alıkoyduğunu görürüz. Yapay zekanın da bu formülle bulunduğu ve kullanımı çok net bir şekilde söyleyebiliriz. İHA‘ların kullanımı 1916 yılına dayanmaktadır ve ilk olarak İngilizler kullanmıştır. Günümüzde hem askeri hem de ticari ortamlarda genellikle dronlar olarak bilinen insansız hava araçlarının(İHA) kullanımı gün gittikçe artmaktadır ve artacaktır. Hızlı bir şekilde kontrol teknolojisi ve üretim sektörünün gelişmesiyle birlikte, aslen askeri kullanımla başlatılan insansız hava araçları (İHA), acil durum iletişim ağlarının kurulması, gelişmiş kargo dağıtımı gibi yeni uygulamalara ve pazar fırsatlarına sivil potansiyelleri kademeli olarak göstermiştir. Hava fotoğrafçılığı ve video akışı ve orman yangını yönetimi gibi konulara birkaç isim verilmiştir. İletişim alanlarıyla ilgili olarak, İHA destekli iletişim, esneklik ve özerklik üstünlüğü için endüstride ortaya çıkan ve gelecek vaat eden bir teknik olarak kabul edilmiştir. Havada, yerde ya da su altında kullanılabilen bu tür motorlar teorik olarak “yapay zeka” (AI) ile görevlerini kendi başlarına yapabilme yeteneğine sahiptirler. Bu konuyu daha açık bir şekilde anlatmak için öncelikle yapay zekanın tanımına ihtiyacımız vardır.
21
!NOVASYONDERG!S!
Günümüzde bilim insanların ve mühendislerin bu konu hakkında her ne kadar ortak bir söyleşisi olmasa da genel olarak şöyle diyebiliriz: Akıllı bir bilgisayar sisteminin normalde insan zekasını gerektiren görsel algı, konuşma tanıma ve karar verme gibi görevleri yerine getirebilmesidir. Akıllı kelimesi de tartışmaya açık bir mevzudur. Bu tanımdan yola çıkarak bir basit bir hareket sensörlerde akıllıdır. Çünkü onlarda kendi başına hareketi yorumlayabilirler. Fakat İHA’larda durum önemli ölçüde farklıdır. Bağımsız otonom silahlar içeren yapay zekaya sahip bir İHA anlamlı bir insan kontrolü olmaksızın hedefler seçer ve bunları yorumlayabilir. Yakın gelecekte yapay zekalı destekli silahlı insansız hava araçlarının tamamen kendi başlarına yol alacakları ve hangi hedefleri vuracaklarını kendileri karar verebilecek donanıma sahip olacaktır. Bunun ile birlikte tamamen yapay zeka kontrolüne sahip bu savaş oyuncaklarının çeşitli ahlaki ve etik sorunlarına yol açabileceğini kaçınılmaz olur. Uzmanlar bunun birçok sivil ölüme yol açabileceğini defalarca dile getirdiler. Ya da sivil ölümlerinin olmaması için birçok önemli hedefi dahi es geçme olasılığı vardır. Belki de uzaktan dahi bile olsa birini öldürmek drone pilotlarının psikolojisini bozuyor olabilir. Yapay zekanın buna karar vermesi bu durumu düzeltebilir. Bu yüzden savaş oyuncaklarına yapay zekanın yanında ahlaki ve etik kurallarında önemli ölçüde eklenmesi gerekebilir. Bazen unutuyoruz. Bildiğiniz gibi bir zamanlar hata yapmaktan korkmazdınız, imkansız şeylere inanmıştınız ve korkusuzdunuz. İçinizdeki süper kahramanla tamamen temas içindeydiniz. Bilim insanları ve mühendisler gerçekten dünyayı değiştirebilir. Siz de tabi. Bunun için doğdunuz. Öyleyse devam edin.
|||||ARASTIRMA |||||
|||||ARASTIRMA |||||
Furkan TUNCEL
YAPAY ZEKA MI? SANATSAL ZEKA MI?
1490’lı yıllarda ünlü bir ressam olsaydınız, LEONARDO DA VİNCİ gibi, o çağlarda sanat eseri üretmek için çok zor ve uzun bir süreci göze alıyor olmanız gerekirdi. Ünlü sanatçıların asıl ünlerini kazanmalarına sebep, sanat eserlerinin eşsizliğinden ziyade dönemin zorlukları altında ortaya koydukları eserlerdir. Azda olsa sanata ilgiliyseniz takip ediyorsunuzdur, DA VİNCİ’nin Mona Lisa tablosu hala içinde barındırdıkları gizemlerle yarım yüzyıl sonra bile tartışılır durumda. Yaklaşık yarım asır sonra bugün yapay zeka denilen kavram hayatımızda iyiden iyiye yer edinirken yapay zekanın yapabildiklerini bazılarımız hayret, bazılarımızsa korkuyla izliyor. Çeşitli komplo teorileri ortaya atılırken insanlar gelecek kaygısı içerisinde yapay zeka kuramlarına temkinli yaklaşıyor. Zira pek uzak değil henüz Hiroşima da radyasyon kalıntıları yeni yeni silinmeye başlıyor. O dönemde atom çekirdeğinin parçalarına ayrılabilmesi bugünün yapay zekasının keşfini andırıyor. Belki insanlık adına büyük bir keşfin heyecanını yaşayan bilim insanları bu keşiften on yıllar sonra büyük bir insanlık yıkımına sebep olacaklarını bilebilirler miydi? Hal böyleyken yapay zekanın sanat eseri üretmesi çok sevecen bir yaklaşım olmuş diyebiliriz. Yaklaşık yedi ay önce basına yansıyan ressam ve senarist yapay zekaları gelin bir de biz değerlendirelim. Eylül ayının sonlarına doğru “Üretken Karşıt Ağ” olarak nitelendirilen yeni bir yapay zeka öğrenme modeli duyuruldu. Tabi üzerinde ne zamandır çalışıldığı konusunda bir bilgiye sahip değiliz ama bu öğrenme modelini ilk duyduğumda aklıma gelen, yapay zekanın kendi içinde adalet kavramını oluşturmasıydı. Rutgers Üniversitesi yapay zeka laboratuvarlarında hazırlanan bu öğrenme modeli yapay zekanın ortaya koyduğu kuramlara bir karşıt düşünce geliştirmesi ve böylelikle mevcut kuramların çürütülüp daha iyinin oluşturulmasına yapay zekanın kendini teşvik etmesi modeliydi. Yapılanın en iyisine ulaşmak değil de yapılabileceğin en iyisini yapmak adına oluşturulan bir çalışma, yapay zekayla oluşturulan sanat eserleri başlığıyla topluma duyuruldu. Tabi ardından gelen birçok yorum ve eleştirinin çoğunu sanatçılar merakla izledi. Devam eden süreçte, yaklaşık iki ay sonra NVIDİA’nın oluşturduğu yapay zekanın dünya üzerinde bulunmayan insan yüzleri ürettiğini öğrendik. Bir bakıma güzel gelişmeler olsa da altında yatan gizli gerçekleri görmeden bize servis edilenle yetindik. Zira yapay zekanın adalet yargısının oluşumunda kullanılan temel taşlar ve dünya üzerinde hiçbir insana ait olmayan yüzlerin üretildiği iddiaları yapay zekaları tam bir kişilik ve vücut kazandırma adına atılan adımlardı.
23
!NOVASYONDERG!S!
|||||ARASTIRMA ||||| Sonuç olarak bu duyurularla yapay zekanın ürettiği sanat eserlerini inceledik, bunlar gerek görsel gerekse işitsel ürünlerdi ve kusursuz görünüyorlardı. Yapay zeka kendi içinde hataları ayıklamanın bir yolunu öğrenmiş ve hata payı bizim gözümüzde sıfır olan kusursuz eserler ortaya oymuştu. Peki bu ne kadar mümkündü? Bunu sorgulamayı mühendislere bırakıp ben olayı sanatsal açıdan değerlendireceğim. Şöyle ki bizim yüzyıllar boyunca tartıştığımız Mona Lisa tablosu sanatsal açıdan birçok hatayla dolu veya bugün dinlemekten zevk aldığımız şarkılar belki teorik olarak çok fazla hata içermekte ama biz onları böyle seviyoruz, kusurlar o sanatsal çalışmayı zevkli hale getiriyor. Bazen içine gizlenen gizemi araştırıyor bazen de sanatçının yorumunun farklılıklarını hissediyoruz. Bir tabir vardır, yazar okura mi hitap eder yoksa anlaşılmak mı ister diye. Bazı sanatsal eserler okurun kendisini anlamasını bekler. Okurun keşfine açıktır, yorumlayabilme hazzını okura yaşatır. Bu sanatın ve sanat eserinin yapıtaşını oluşturmaktadır. Hal böyleyken kusursuz yapay sanat eserlerinin tekdüze bir eser olacağı belki fırça darbeleri veya kelime dizilimleri şimdiye kadar ortaya konmuş hiçbir sanat eserinde olmayacak düzende ve şekilde olabileceği ama bunun eserin sunulduğu kişi veya kitleye çok fazla hitap etmeyeceği kanısındayım. Duyguları barındırmayacağını düşünüyorum. Çıplak ayaklarla toprağa basarken toprağın tenimizde bıraktığı hazzı bilmeyen, bozkırda sıcak yaz aylarında ikindi güneşinin düştüğü tenimizde ki o sıcaklık ve hissiyatı hissedemeyen bir makinenin bize bunu ne denli iyi aktarabileceği konusunda önyargılarım var. Gözümüzün görebileceği en kusursuz tablonun oluşmasından çok o tablonun hikayesini, duygularını önemseyenler için cazip gelmeyecek bir gelişme olduğunu düşünmekteyim. Yapay zeka her alanda olduğu gibi sanatla da bir cümlede kullanılsa da hayatta duygulara ve hissiyatlara önemini kaybetmeyenler asıl sanatçıların eserlerinde ki hazzı tatmaya devam edecekler. Lütfen doğallığımızı kaybetmeyelim.
!NOVASYONDERG!S!
24
|||||ARASTIRMA |||||
DOST MU DÜŞMAN MI ‘’AI’’ ? 1900’lü yıllarda ‘’makineler düşünebilir mi?’’ sorusunu ortaya atan Alan Turing bugün geldiğimiz noktayı acaba hayal etmiş miydi bilmiyoruz ama bugün makineler hızlı hızlı ilerleyip bir kapıyı bile açabiliyor hatta dünyayı tehdit eden cümleler Beyzanur ARSLAN kurabiliyorlar. Yapay zeka son yıllarda durdurulmaksızın hızlı bir şekilde gelişiyor çünkü yapay zeka bilgiden besleniyor ve günümüzde bilgiye ulaşmak o kadar kolay ki. Peki yapay zeka teknolojilerinin kontrolsüz gelişiminin insanlığın sonun getirebilmesi mümkün mü gerçekten hiç düşündünüz mü? Hadi bakalım geçmişten günümüze neler söylenmiş neler olmuş neler olacak… Nobel ödüllü fizikçi Stephen Hawking, yapay zekanın insanlığın en büyük başWarısı olduğunu belirterek, kontrolden çıkması halinde “yapay zeka insan ırkının son başarısı olur” uyarısında bulundu. Düşünüldüğü zaman çok korkunç bir uyarı çünkü yavaş yavaş yok oluyoruz. Bu tabi ki robotların ellerine silah alıp bizleri öldürmesi değil. Ama biz insanların işlevselliğini kaybettirmesi de yok olmak değil mi? Amerika’da yapılan araştırmalara göre 2030 yılına kadar robotlar 800 milyon insanı işsiz bırakabilir. Örneğin otomatik yazar kasalar, robot güvenlik görevlileri, sürücüsüz arabalar hayatımıza girmiş bulunmakta bile. Bugün Sophia adında ki robota Suudi Arabistan vatandaşlık veriyorsa gelişen dünyada bizi nelerin beklediği daha çokta bizden sonraki nesli nelerin beklediği büyük merak konusu .Musk’a göre, insan eli ile yaratılan yapay zeka, insaoğlunun üzerinde egemenlik kuracakla kaçamayacağımız ölümsüz bir diktatörü kendi ellerimiz ile yaratabiliriz” kendi kendine düşünüp karar veren robotlar sizce insanlık için iyi bir şey mi?
25
!NOVASYONDERG!S!
Facebook kurucusu Mark Zuckerberg’e göre iyi bir şey olacak ki kendisi “Bu konuyla ilgili görüşlerim gayet net. İyimserim’’ diyerek tüm olumsuz görüşlerin aksine yapay zeka geleceğine olumlu baktığını vurgulamıştı. İnsanoğlunu geride bırakmak değil de makinelerle birlikte hareket edebileceği bir ortam oluşturmak istenilmesi de belki bir ihtimal olabilir, insanın iyi olduğu yerde insan, makinenin iyi olduğu yerde de makinenin iş yapması daha iç açıcı ve kolay ilerleyen bir süreç sağlaması bizler içinde bir avantaj. Şu an hayatımızda birçok alanda bizlere kolaylık sağladığı tabi ki inkar edilemez bir gerçek ve geliştikçe de bunun devam edeceği de kaçınılmaz. Bizlere vadettiği şeylere şöyle bir baktığımızda bir an olsun “insanları ele geçirecek” düşüncesi pek aklımıza gelmiyor doğrusu… Örneğin hastalıkları önceden tespit ederek insanların hayatlarını kurtaracak yazılımlar olabilmesi, Nükleer felaketlerden, trafik kazalarından koruyabilecek olmaları, deprem ya da yangın sonrasındaki çalışmalarda insanların hayatlarını kurtarabilmeleri gibi birçok örnek verilebilir. İyisini kötüsünü anlatmakla bitiremeyeceğimiz bu konuda yapay zekaların insanlarla nasıl uyumlu hale getirilebileceği, verdiği kararlarla insanları nasıl anlayabileceğine odaklanılırsa evet daha faydalı olabilir lakin gerçek bir insan gibi düşünmeye başlarsa evet gerçek bir insan kadar da tehlikeli olabilir ve silah teknolojisinde kullanılmaya başlanılırsa ki bu adım atılmış bir süreç ne yazık ki bir çok tehlike bizleri bekliyor demektir..
e e
|||||ARASTIRMA |||||
Yapay Zeka Nedir? Yapay zeka herhangi bit canlı organizmadan faydalanmaksınız, tamamen yapay araçlar ile oluşturulan, insan gibi davranışlar ve hareketler sergileyebilen makinelerin Hatip geliştirilmesi teknolojisin genel ÇEVİK adıdır. İdealist olarak yaklaşıldığında tamamen insana özgü,hissetme, davranışları öngörmek,karar verme gibi şeyleri gerçekleştirebilen yapay zeka ürünleri,genel olarak robot adı ile adlandırılır. Son yollarda gelişen bilim ve teknoloji sayesinde adını sıkça duyduğumuz yapay zeka hemen hemen hayatımızın her alanında kendine yer edindi. Bir zamanlar sadece bilim kurgu eserlerinde görebildiğimiz bu sıradışı teknoloji artık cebimizdeki telefonlara kadar girmiş durumda.Bundan on-onbeş yıl önce yapay zeka dendiğinde insanların aklına ancak kitaplarda okudukları,filmlerde gördükleri uçuk örnekleri aklına getirebilirdi.Şimdi ise giderek normalleşen ve hayatımızın her alanında sessizce rol almaya başlayan bir yapay zeka teknolojisi ile karşı karşıyayız.Yapay zeka akıllı telefonları akıllı yapan en önemli sebeplerinden biri.İnsanların hayatlarını kolaylaştıracak akıllı makineler ve robotlar şüphesiz ki heyecan verici gelişmeler. Yüzyılardır gelişim için canla başla çalışan insanoğlu belki de yapay zeka teknolojisi sayesinde nihayet rahata erecek ve işleri makinelere yaptırabilecek.Bunun insanlar üzerindeki etkileri ve gelişen yapay zekayı hep birlikte takip edeceğiz.
!NOVASYONDERG!S!
26
|||||ARASTIRMA |||||
Benjamin ARAPCİC
THE CURRENT STATE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE
-
^
The idea of Artificial Intelligence seems to be quite new, but the truth is that in some form or fashion we have been dreaming about it throughout our history. If we describe Artificial Intelligence as „an object to which (some) human properties were given“ we might remember Greek myths about Talos, Galatea, the ivory statue which came to life or even Pandora, the first woman according to myth, molded out of a lump of earth by Hephaestus. More recently, the worlds attention was captured by „The Turk“, a chess playing automaton built by Wolfgang von Kampelen which turned out to be a hoax involving a human chess player. However, today when Artificial Intelligence or AI is mentioned, what we envision is usually a robot or some disembodied computer programme capable of thought and emotion much like humans are or in some instances, even more than a human. Such depictions of AI can be seen in popular media such as HAL 9000 in „2001 A Space Odyssey“ movie or Cortana in popular „Halo“ game series. Alas, this kind of AI is still but a dream and to guess when it will become a reality is not an easy task. In recent times, advances in this field of computer engineering have been remarkable and great advances have been made in fields such as autonomous learning and self-replicaion, but designing a machine which can think, learn, communicate, reproduce and make decisions on its own is a feat still far from our grasp.
27
!NOVASYONDERG!S!
First of all it is debatable at best whether it is even possible to build a machine capable of emotion. The closest we may ever get is to build an AI capable of recognizing emotions and responding accordingly, which at the moment still needs our input. This is followed by the complexity of decision-making process which is hard to imitate, technology restrictions etc. All of these reasons and many more are problems yet to be solved if we wish to have entirely autonomous, all-purpose AI. Therefore I suggest we lower our expectations a little bit, and try to define AI differently. For example, the Oxford Dictionary defines Artificial Intelligence (AI) as computer systems able to perform tasks normally requiring human intelligence, such as visual perception, speech recognition, decision-making, and translation between languages. Even though many won’t find this definition and expectations that come with it very exciting, systems described by them are limited on a specific set of tasks, but they’re also capable of keeping up or even outperforming humans in tasks they’re specialized for. Now that we have set the standard, we can can ask ourselves one question: „How far along are we on the road to an useful AI?“
|||||ARASTIRMA ||||| The truth is, we’ve been walking on it for a while now. Allow me to step away from the topic for a brief moment and ask you a couple of questions;
- Have you used Google (or maybe Bing) to search for something? - Have you been greeted by a notification on your phone in the morning telling you what the weather is like for that day and how long it will take you on your way to work or school? - Have you used email recently? - Have you seen a „Tesla“ car or flew in an airplane? If you have, congratulations, you’ve established your contact with AI. As you can se, AI is already everywhere: search engines use it to improve answers to queries, to recognize speech, to translate languages, email programs use it to filter spam, banks use it to predict exchange rates and stock markets, doctors use it to recognize tumors, robots use it to localize themselves and obstacles, autonomous cars use it to drive, video games use it to enhance the player’s experience, aiplanes are guided or even piloted on some parts of their journey by them, adaptive telescopes use it to improve image quality, cameras use it to provide you with the best picture, smartphones use it to recognize objects / faces / gestures / voices / music, etc etc. The most famous one that comes to mind would be the AI integrated into autonomous cars such as Tesla self-driving cars or personal assistants accessible to
all of us via our phones, much like Siri, Google Assistant, Cortana and Bixby. It is in these personal assistants that we can see something closest to what we imagine as fully autonomous and all-purpose AI; recently Google Assistant has been upgraded to continue conversations or even make phone calls in your place to do some simple things as scheduling a hairdresser appointment, which only added to its already available services such as enabling you to make reminders, help you with your to-do and shopping lists, checking the traffick and suggesting which routes to take on your way to your school/work. Now, for a human, these tasks are rather bothersome and quite plain (they’re not exactly rocket science), but for an AI to have an ability to deal with them is very impressive. Let’s analyze a couple of these abilities I’ve mentioned.
Even until recently, responding to questions was not something new in this field, however having a conversation is another story; whereas responding to questions does require speech recognition, searching for appropriate answers and ability „to speak“, all of which are interesting in their own way, the responses were usually just quick pre-programmed sentences explaining which exact phrase or term it has searched for after recognizing it, without any contextual links in between two instances of communication, even if to us they are clearly related.
!NOVASYONDERG!S!
28
|||||ARASTIRMA |||||
Let me explain this by giving an example; I can say that I’m a moderate user of Google Assistant, allowing it to know and personally entering some of my private information such as the location of my home, my school and my work. Considering that I usually first attend my university lectures and then go to work afterwards, I don’t leave my home at the same time every day. Yet, each morning, at a time dependant on the day in the week I’ll receive a weather report, coupled by traffic report suggesting which way to take, followed by some information on departure times of some bus lines I may use to get on my way. In order for this AI to give me all of these informations, it needs to learn when do I usually leave my house on which day in the week, analyze the traffic conditions at that time and choose the way which promises to take the least amount of time, then recognize which bus lines go that way and finally find and understand time-tables for those bus lines. The key to most of these parts of a process it learning it has to do on its own, with very limited data I’ve given it and by simply observing and analyzing any data it can access related to my movements throughout the city. It would prove a pesky task even to the best of us, even when given all necessary information and yet an tho this AI we know as the Google Assistant, it seems to be quite an easy task. Another type of AI, whose purpose is far more specific but much more complicated is the one intergrated into autonomous or so called self-driving cars. Even though we can still say this type of AI is just above its infancy, we have seen it thrive in recent years.
29
!NOVASYONDERG!S!
Projects primarily led by Tesla, Google and Yandex have been gaining attention of the world more than enough to force automotive giants as Ford, Mercedes and others, as well as companies giving services related to the car industry such as Uber, into the race to develop more reliable, quicker and more efficiant AI which could take over the steering wheel of your car at any given moment, any given place, situation and terrain. Even though this AI is more single purpose oriented, the sheer amount of sensors needed to intergrate such an AI into an existing car should be more than an obvious sign of the complexity of the task given to such AI. And yet, as you read this article, cars are being tested on the roads, even already giving services of transport in some places, albeit with a mandatory presence of a driver who can takeover in case of malfuncion.
|||||ARASTIRMA |||||
It isn’t strange to find an article about a car accident caused by an AI among those articles suggested by your „personal phone assistants“ while you’re on your commute in the Yandex morning, further self-driving car; fueling the inter sensors are packed in national debate the hub on the rooftop of on self-driving the car.The general rule of vehicles and their pre thumb when it comes to any sence on our roads. While those product, tech products includes is that the accidents have taken its victims,most of those companies have access to much more adarticles thankfully, mostly speak about provanced versions than individuals. This is perty damages or eventual injuries. However, true for AIs as well; mining companies have recent accidents in airlines industry cannot been using AI to look for ores, US military is be glanced over since they have taken hundusing an AI paired with one of the strongest reds of lives, causing public to lose confinsupercomputers to take care of their ageing dence in AIs, some giant airplane manufacnuclear warheads, transport providing com- turers to face a crisis as well as goverments panies have been using AIs to provide quick to impose strict regulations. The last two transport, etc. examples potentially can make companies such as Boeing to be destroyed or pushed So, at this moment you must be realising of into a firing spree, making the number of the potential of AI, and how it can change the direct and indirect victims of AI malfuncions world for the better, offering tireless, precise even higher. and efficiant workers to enrich, help and save human lives by helping us in our day-to-day In the end, when all is said and done, we lives as well as replacing us when handling must realise that AI has enourmous potentitasks which could cost human health and al to change our lives for the better, but it is lives. It all looks great until we take a deeper not ready to make its grand entrance in our look; it is in the last example that the level at world. which our current AIs are at is most obvious. AT LEAST, NOT YET...
!NOVASYONDERG!S!
30
Doğadan Soner ÇAKI YENİSOFÇA MEVKİ ESKİŞEHİR
GY O OL N CH TE
INNOVATION DES IGN -A RT
we change the world