Sayı 19

Page 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

Kapak: Yangın güvenliği Fokus: Otel güvenliği Güvenlik yaşamsal bir ihtiyaçtır Güvenlik sektörü 2015 kehanetleri

OCAK 2015 SAYI: 19 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

OCAK 2015 SAYI: 19

ÖZEL G Ü ÇALIŞ VENLİK SE K AN HA KL ARI TÖRÜNDE ÇALIŞ 21 EKİ TAYI M 201 4, A NK AR

A


ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

Kapak: Yangın güvenliği Fokus: Otel güvenliği Güvenlik yaşamsal bir ihtiyaçtır Güvenlik sektörü 2015 kehanetleri

OCAK 2015 SAYI: 19 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

OCAK 2015 SAYI: 19

ÖZEL G Ü ÇALIŞ VENLİK SE K AN HA KL ARI TÖRÜNDE ÇALIŞ 21 EKİ TAYI M 201 4, A NK AR

A















içindekiler 34

72

50 14 BAŞKANDAN

16 EDİTÖR

18 GÜNCEL

Sektör ile ilgili kısa haberler

26 KÖŞE / Hayata Bakış

“Pazarlama iletişimi”

KAPAK KONUSU

28

Akıllı adreslenebilir

can güvenliği sistemleri

34

38

42

44

Yangın algılamada son teknoloji

FOKUS

46

Otellerde güvenlik yönetimi

50

Turizm ve otel güvenliği

54

Otel\turistik tesis güvenliği

(Kayıp önleme) eğitimi nasıl olmalıdır?

56

Otellerdeki güvenlik riskleri

58

Konaklama tercihini güvenlik belirler

SEKTÖRDEN

60

“Güvenlik hayati bir meseledir”

66

“Yangın güvenliğinde yasal boşluklar var”

FM200 Ozon tabakasını koruyor

Yangında her saniye önemli

Avenar dedektör 4000 serisi


Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

OCAK 2015

80

AYDA BİR YAYINLANIR

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Vehbi DALDA

78

ELEKTRONİK GÜVENLİK

GÜVENLİK HİZMETİ

68

Güvenlik yaşamsal bir ihtiyaçtır

80

Güvenlik sektörü 2015

kehanetleri

84

2015 hedefimiz pazar liderliği

88

Kampüslerin güvenliği

neden önemli?

72

Her insan gözü eşsizdir

74

Fiber optik hakkında bilinmeyenler

76

Damar tanıma ile yüzde yüz güvenlik

92 ABONE FORMU 94 Yıllık Kapak ve

BİLGİ GÜVENLİĞİ

78

BT güvenliği risk altında

Fokus konuları

95 Reklam İndeksi

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BARUTÇU derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 11 No:1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı SEÇİL OFSET Tel: 0212 629 06 15 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 11 No: 1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08


BAŞKAN

s

Stadyumlarda ve spor salonlarında yaşanan güvenlik sorunları Değerli okurlarımız; Spor sahalarında, stadyumlarda yaşanan güvenlik sorunları ve sonrasında meydana gelen olaylar her gün gazete ve dergi sayfalarının yanı sıra internet sitelerinde ve TV kanallarında yer almakta ve yazılı ve görsel medyada tartışılmaya devam etmektedir. Konunun ve olayların hiç şüphesiz neden-sonuç ilişkileri kapsamında detaylı olarak analiz edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda öncelikle spor salonları ve statlarda ki güvenlik sorunlarının nedenleri araştırılmalı ve olaylara kaynaklık eden süreçler iyileştirilmelidir. Hali hazır durum itibarıyla spor salonlarında, statlardaki güvenlik alt yapı eksiklikleri bu kapsamda fiziki ve elektronik güvenlik sorunlarının iyileştirilmesi konusu bu sürecin olmaz ise olmazlarıdır. Ülkemizde sporda şiddetin; ağırlıklı olarak futbolda olduğu, bunun da büyük oranda üç büyük takım taraftarları arasında ki karşılaşmalarda ve İstanbul’da gerçekleştiği bilinmektedir. Fanatik taraftarların kontrol edilmesinin yanı sıra stadyumlarda yapılacak teknolojik yatırımlarla bu kişilerin izlenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca suça eğilimlileri ayırt edebilen, cezalıları stadyumlara sokmayan elektronik sistemlerin kullanılması, e-bilet, arama vb. sistemlerin iyileştirilmesinin gerekli olduğu gerçeğini bir kez daha ifade etmek isterim. Diğer yandan, spor kulüplerinin güvenliğe kaynak ayırmamakta ısrar ettiklerini gözlemlemekteyiz. Özel güvenlik görevlilerinin bu alanda etkin olarak kullanılması konusu da Türkiye Futbol Federasyonu’na düşmektedir. Bu kapsamda stadyum güvenliği ihalelerinin takımlardan bağımsız olarak gerçekleştirilmesi ve stadyum gelirlerinden elde ettiği paydan daha fazla miktarı güvenlik hizmetlerine aktarması zorunluluk arz etmektedir. Stadyumlarda görev yapan özel güvenlik görevlileri çok düşük ücretlerle ‘geçici’ sürelerde çalışmaktadır. Söz konusu güvenlik görevlilerinin, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından tam zamanlı istihdam edilmesi, daimi iş güvencesi sağlayacak; maç ayrımı olmadan, her maçta görev alacak özel güvenlik görevlileri aynı zamanda futbol güvenliği alanında özel eğitimler alarak uzmanlaşacak ve deneyimli olacaklardır. Bu uygulamanın özellikle güzide üç büyük takımımızın İstanbul’da icra ettikleri spor karşılaşmalarını kapsayacak şekilde hayata geçirilmesi ile ilk etapta sorunun büyük bölümünün çözülmüş olacağı kanaati hâkimdir. Keyifle spor müsabakalarını seyretmenizi ve takımınızı tüm karşılaşmalarında güvenle ve sorunsuzca desteklemenizi temenni ederim.

14 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı

Fanatik

taraftarların kontrol edilmesinin yanı sıra stadyumlarda yapılacak teknolojik yatırımlarla bu kişilerin izlenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca suça eğilimlileri ayırt edebilen, cezalıları stadyumlara sokmayan elektronik sistemlerin kullanılması gerekir.



k EDİTÖR

Yangın güvenliği... Korunma, önleme ve söndürme şeklinde üç aşamalı bir konu olarak ele alınabilecek yangın güvenliği, her aşamasında ayrı ayrı birbirinden önemli faaliyetleri kapsar. Yangından korunma; yaşam alanlarımızda yangın çıkmaması için alınması gereken tüm önlemlerdir. Yangın güvenliğini ise yangın meydana geldiğinde can ve mal kaybını en aza indirecek önlemler şeklinde özetleyebiliriz. Yangın güvenliğinin en önemli basamağını yangının çıkmasına mani olmak için gerekli tedbirlerin alınması oluşturur. Buda binanın yapım aşamasıyla başlayan doğru projelendirmedir. Yangın tehlikesinin daha iyi anlaşılması ile tehlike algısı ve risk değerlendirme yetisinde gelişme sağlanarak korunma tedbirlerine verilen önem artırılmalıdır. Yangın çıktığında ise önemli olan gecikmeden fark edilmesidir. Burada da esas konu yangın algılama sistemlerinin doğru kurgulanması, kurulması ve bakımlarının düzenli olarak yapılması ile ilgili bir süreçtir. Sonrasında erken ve etkin müdahaleye hazır olunmalıdır. Tüm önlem ve engellemelere rağmen yangın çıkıp ta başlangıçta söndürülemediğinde ve tahliyeye karar verildiğinde önceden planlı ve organize bir tahliyenin kıymeti hiçbir şey ile ölçülemez. Ülkemizde bu konuda önemli adımlar atılmış olmasına rağmen uygulamada halen sıkıntılar yaşanmaktadır. Gelişmiş ülkelerle bizim aramızdaki fark da burada ortaya çıkıyor. Orada herhangi bir konuda yönetmelikler, yasalar harfiyen uygulanırken, ülkemizde mevcut olan yönetmeliklerimiz bile tam olarak uygulanmıyor. En önemli eksikliğimizin; yasaların yönetmeliklerin tam olarak uygulanmaması olduğunu söyleyebiliriz. Yine asıl önemli konulardan biri; sigorta şirketleridir. Batıda yangın güvenliğinin sahibi sigorta şirketleridir. Yangın anında meydana gelen hasarlar, sigorta şirketleri tarafından ödenir. Yangın sigortası zorunludur. Yangın güvenliğinde tedbirler alınmadığında canı yanan sigorta şirketleri olduğu için kuralları koyanlarda; denetleyenlerde onlardır. Tüm bu süreçlere ilişkin gerekli ayrıntıları kapak konumuz altındaki yazılarımızda inceleyebilirsiniz. Bu sayıda fokus konumuz ise otel güvenliği. Ülkemizin; önemli gelir kaynaklarından biri şüphesiz turizm sektörüdür. Son yıllarda teşvikler ve yatırım izinleri sayesinde, turizm konaklama tesislerinin sayısında ve kalitesinde çok hızlı bir gelişme olmuştur. Bu gelişme, ülkemize daha çok turistin gelmesine ve turizm sektöründe istihdamın artmasına fayda sağlamıştır. Özellikle yaz turizmi için gelen turist sayısında ciddi artış olmuş, sonrasında kültür turizmi kapsamında başta İstanbul olmak üzere birçok şehrimizde yeni otel ve tesisler hizmete girmiştir. Diğer işletmelerde olduğu gibi oteller ve tatil köyleri de kendi özel güvenlik birimlerini, 5188 sayılı Özel Güvenlik Kanunu çerçevesinde kurmuş ve istihdamını yapmıştır. Otellerde güvenlik konusu; güvenlik departmanı, güvenlik kayıtları, otel güvenlik ve koruma planı, fiziki güvenlik, elektronik güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği, bilgi güvenliği gibi önemli disiplinler başta olmak üzere gıda güvenliğine kadar uzanan bir dizi başlık içerir. Özel güvenliğin turizm alanında önemli bir yeri olduğunu bu vesileyle bir kez daha belirtmek de fayda var. Değişik taraflarıyla ele aldığımız fokus konumuzla ilgili birbirinden değerli yazılarımızı da ilgi ile okuyacağınızı düşünüyorum. Sektörden sayfalarımızın bu sayıda yine iki konuğu var; TÜYAK Yangın Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kozacı ve TFM Güvenlik Operasyon Müdürü Yavuz Ünver. Sektörde yaşanılan sorunlar ve çözüm önerilerinin yanı sıra birçok önemli konuya ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı röportajlarımızı da aynı şekilde keyifle okuyacağınızı tahmin ediyorum. Elektronik güvenlik, güvenlik hizmeti ve bilgi güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar ve değerlendirmelerle dolu… Güvenli günler dileğiyle… Devrim Bozkurt

16 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com

Tüm önlem

ve engellemelere rağmen yangın çıkıp ta başlangıçta söndürülemediğinde ve tahliyeye karar verildiğinde önceden planlı ve organize bir tahliyenin kıymeti hiçbir şey ile ölçülemez.



GÜNCEL

ASIS üyeleri yemekte buluştu

ASIS International Türkiye Birimi 07 Ocak 2015 tarihinde, planlı ocak toplantısını gerçekleştirdi. Zübeyir Restaurant’ta yapılan toplantı ASIS International Türkiye Birimi Başkanı Kürşad SAK tarafından yapılan açılış konuşması ile başladı.

2015 yılında ASIS Internationalın planladığı etkinlikleri anlatan Sak; üyelerin işyeri ziyaretleri ve tesis güvenlik konseptlerinin tanıtımlarının yapılacağı İzmir (Mart 2015) ve Ankara (Mayıs 2015) toplantıları hakkında bilgilendirme yaptı. ASIS

International Türkiye Birimi Yönetimi, 2015 yılında ilk kez gerçekleşecek olan “Güvenlik Sektöründe Kadın” ve 40 yaş ve altı “Genç Güvenlik Yöneticisi” adayları ve seçimleri hakkında üyeleri bilgilendirdiler. Türkiye birimi yöneticilerinden İsmail UZELLİ ve Dr.İzzet Murat FERT, özel güvenlik sektöründe yeni kanuni gelişmeler ve bu konularda ASIS International Türkiye Birimi çalışmaları ve katkıları hakkında bilgilendirmeler yaptılar. Tüm üyelerin ortak katılımının sağlandığı; özel güvenlik sektöründe danışmanlık faaliyetlerinin yeri ve kanuni altyapısı ile kalite (HSEQ) standardizasyonu hakkında yapılan sohbetler ile yemek yenildi. 2015 yılında ASIS International tarafından gerçekleştirilecek olan uluslararası etkinliklere birim üyelerinin katılımları hakkında yapılan bilgilendirme ile toplantıya son verildi.

Siber savaş savaşçıları Kıbrıs’ta buluşuyor 26 Nisan 2013’den itibaren her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen “Cypsec Uluslararası Hacking” konferansı Nisan 2015’te tekrar düzenlenecek.Konferansın resmi internet sitesi cypsec.org üzerinden canlı izlenmesine de olanak sağlayan Cypsec organizasyonu, geçmiş yıllarda Hacker’ların ve Siber Güvenlik Uzmanlarının bilgi ve tecrübelerini sektöre kazandırdı.2015 yılında yeni konuşmacılar, sektörel sıcak konular ve ülkelerin siber güvenlik stratejilerini yenilikçi bir yaklaşımla sunacaklar. 2014’te yaşanan siber güvenlik ihlallerinin, Amerika, Çin başta olmak üzere ülkelerin siber casusluk, siber espionaj, siber ajan yetiştirme programları geniş bir değerlendirmesi yapılacaktır. Türkiye’nin ulusal siber güvenlik stratejisi,

18 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

eylem planı ve siber ordu programlarına yönelik en güncel bilgilere yetkili ağızlardan açıklık getirilecektir. CypSec organizasyonu Yürütme Genel Koordinatörü Kasım Erkan’ın yaptığı açıklamaya göre CypSec’15 ‘te konferans için ilk

olacak olan Hackerların ve güvenlik uzmanlarının birbiriyle yarışacağı ve finale kalanın sürpriz hediye ile ödüllendirileceği CTF (Capture the Flag) yarışması ve 1 gün boyunca sürecek olan çeşitli eğitimler düzenlenecek.



GÜNCEL

Yıldönümü semineri ve sergiler kalabalığı Atlanta’ya çekti ASIS Uluslararası 60. Yıl Semineri 29 Eylül -2 Ekim 2014 tarihlerinde Atlanta Georgia’da yapıldı. Kentin güneyi yaklaşık 20.000 güvenlik uygulayıcısı, güvenlik teknolojisi ve servis sağlayıcıları, eyalet ve federal kolluk personeli ve de öğrenciler ile doldu. Topluluk Georgia Dünya

Kongre Merkezi’nde buluştu. Katılımcılar şehrin gece atmosferinden ayrıca zevk aldılar. Singapur’un eski ABD Büyükelçisi ve şu an Utah Valiliği yapan Jon Hunstman, Jr. ve eski ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, ABD Ordusu Tuğamirali Scott Moore kapanış yemeğine katıldılar.

Ayrıca, yolsuzlukla mücadeleye ilişkin özel bir oturum yapıldı. Bunun yanı sıra Çin’in ekonomik yükselişi, ASIS ve Seminer ve Sergileri ile yıllık güvenlik kongresi (ISC²) eğitim oturumları da vardı. Seminer ve Sergilerin genişletilmiş kapsamları ASIS’in hazırladığı özel ekinde bulunmaktadır.

Internet Explorer devri bitiyor mu?

iSTAR ultra 32-reader network

ZDNet isimli teknoloji sitesinde yer alan habere göre, Internet Explorer’ın güncellemesini yayınlamayan Microsoft, bunun yerine tüm enerjisini yeni bir tarayıcı üretmeye ayırmış durumda. 1990’lı yıllardan beri kullanımda olan ve günümüzde 95 farklı dil seçeneği ile hizmet veren Internet Explorer’ın yerini alacak tarayıcının adının ise ‘Spartan’ olacağı iddia ediliyor. ABD merkezli Microsoft’a yakın kişilere dayandırılan habere göre, şirket Spartan’ı ilk defa 21 Ocak 2015’te görücüye çıkaracak ve 2015 Sonbahar’ında raflardaki yerini alacak.

AXIS P1428-E Network

20 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

Westford, Massachusetts’de bulunan yazılım firması Tyco Güvenlik Ürünleri Şirketi, Linux platformu üzerinde “iSTAR Ultra, 32-reader network” adı altında kapı denetimi için bir ağ oluşturmuştur. Bu sistem; güvenliği ve ölçeklenebilirliği yüksek düzeyde sağlamaktadır. Cihaz tabanlı platform halinde şirketin denetleyici teknolojisi ile bağlantılıdır. Kurumsal ve devlet uygulamaları için ideal bir sistem olup; “iSTAR Ultra” özellikleri çift GigE ağ bağlantı noktaları ve FIPS 197 sertifikalı AES 256 ağ şifrelemelidir. Özel anahtar yönetimi, servis koruması için gömülü red düğmesi, DNS desteği ve gömülü Web tanımlama aracı ile ağ güvenilirliği nihai olarak müşterilere sunulmuştur.

Chelmsford, Massachusetts’de bulunan AXIS firması, 4K Ultra HD çözünürlü 3840 x 2160 piksel her saniyede 30 kare, “AXIS P1428-E Network” kamera ile yeni bir hizmet sunuyor. Dışarıda kullanılması elverişli hazır modeli ile harici cihazlarla arabirim bağlantılı uzaktan zoom ve odaklama yapabilen, bir mikro SD/SDHC/ SDXC hafıza kartı için dahili yuvası, ve I/O bağlantıları mevcut ve maliyeti düşük olan bu P14 serisi otoparklar ve diğer izlenmesi gereken bölgelerde sürekli video gözetimi için ideal bir hizmet sunmaktadır.



GÜNCEL

Youtube’a panoramik video desteği

Popüler video paylaşım sitesi Youtube çok yakında panoramik videoları da desteklemeye başlayacak. Böylece bu tip videoları da sitede izlemeye başlayacağız! 360 derece açılı çekim yapan videolar bir süredir piyasada ilgi görüyordu. Ancak bu videoları yayınlamak kolay iş değil zira hiçbir video paylaşım platformu

videolara destek vermiyordu. Videoları izleyebilmek için kullanıcıların klavye ve mouse ile videoya müdahale ederek bakış açısını değiştirebilmesi gerekiyor. Bu da paylaşım platformlarının özel yazılım desteğini gerektiriyor. Youtube yeni yaptığı açıklama ile yakında sitede 360 derece videoları yayınlamanın mümkün olacağını bildirdi. Henüz ortada net bir tarih yok ancak bu destek açıklamasının diğer video paylaşım sitelerini de harekete geçirmesi mümkün olacak. 360 dereceli videoların önemli bir kullanım alanı da sanal gözlükler. Bu videolar, Oculus Rift gibi sanal gözlüklerde rahatlıkla izlenebiliyor.

Kablosuz yangın sistemi New York’ta bulunan NAPCO güvenlik firmasına göre yangından korunmak için kablolu sisteme gerek yok. Yeni oluşturulan kablosuz UL platformu aynı zamanda adreslenebilen konvansiyonel cihazlardır. Yangın veya saldırı uyarılarını 32 ila

255 vuruş ile bilgilendirir. Şirket ayrıca, kablosuz sistemlerle işgücü maliyetlerinin %75’e kadar tasarrufunu sağlayan yangın ve hırsızlık panelleri, duman detektörleri, alarmlar ve diğer cihazları da müşterilerine tanıtmaktadır.

“Aklınız evde kalmasın, eviniz akıllansın” Türkiye’nin lider güvenlik şirketi Pronet, 2014’te başlayan Musibet kampanyasının ikinci ayağı olan “Akıllı Olsun” viraliyle YouTube Ads Leaderboard’da bir numaraya yerleşti. Pronet’in yeni ürünü Pronet Plus için Grey İstanbul tarafından yaratılan; hırsızlardan oluşan rap grubu Musibet, bu kez akıllı cihazlarla dolu, ancak kendisi akılsız olan bir evde, “Aklınız evde kalmasın, eviniz akıllansın” mesajını veriyor. Reklamları popülerlik oranına göre sıralayan YouTube Ads Leaderboard’un Aralık 2014 birincisi “Akıllı Olsun”, ilk haftasında 1,5 milyon;

22 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

toplamda ise 3,5 milyona yakın kişi tarafından izlendi. Film https://www. youtube.com/watch?v=7UTy3ps5fC4 adresinden izlenebiliyor.

G4S güvenli çözümler

Florida’da bulunan Jupiter firması, risk yönetimi, iş performansı ve uyumu artırmak, maliyetleri düşürmeye yardımcı olmak için “Risk360 from G4S Secure Solutions” adlı yeni bir olay yönetimi çözümü tasarlanmıştır. Çözüm, kapsamlı veri güvenliği sunmakta ve minimum eğitim süresi gerektirmektedir, ayrıca akıllı telefonlar ve tabletler üzerinde kullanımı desteklemektedir.

Arka plan taraması Gürcistan’da bulunan “Uluslararası Tarama Çözümleri” WorldWatchPlus adı altında yeni bir küresel izleme listesi oluşturarak; özellikle siyaset yapan kişilerin medya kayıtlarını entegre bir durum tespiti ile tarama sistemini başlattı. Kayıtlar her gün ajanslar aracılığı ile yenilenmektedir. Bu sistem Yabancı Yolsuzluklar Yasası prensiplerini desteklemektedir ve Kredi Raporlaması için uygundur.



GÜNCEL

CSG’den Güvenli Okul Akreditasyon Projesi

CSG(City Security Group) Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü’nde gerçekleştirdiği toplantıda Güvenli Okul Akreditasyon Projesi’ni hayata geçireceğini duyurdu. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Bahçeşehir Üniversitesi ve City Security Group (CSG) işbirliğiyle hazırlanan güvenli okul eğitimi,

denetimi ve akreditasyon çalışmalarını kapsayan “CSG Güvenli Okul Akreditasyon Projesi” İstanbul’da pilot bölge seçilen 10 okulda 3 ay içinde uygulanacak. Projenin detaylarını kamuoyuyla paylaşan CSG Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk bu projede okullardaki tel örgülerin ve duvarların yükselmeyeceğini güvenliğe proaktif bir bakış açısı getireceklerini belirtti.Öztürk; konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bugün Türkiye’de okulların yüzde 62’sinde şiddet olayları yaşanıyor. Ailelerin yüzde 73’ü çocukları, okulda bulunduğu sırada güvenliğinden endişe duyuyor. Araştırmalarda her iki veliden biri okulların yeterince güvenli olmadığını, okul, yönetici ve öğretmenlerin yeterli bilgi ve donanıma sahip olmadığını söylüyor.” İstatislikleri olumlu yönde değiştirmek için projeyi hayata geçireceklerini belirten Öztürk; “Sadece veliler

değil, öğrenci, öğretmen ve okul çalışanlarının kaygı ve korkunun olmadığı okul ortamında öğrenme ve öğretmeye odaklanabilmeleri için bu projeyi gerçekleştirdik.”dedi. Toplantıda kısa bir konuşma yapan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise şu şekilde konuştu: “İlk kez kamu okullarımızda CSG Güvenli Okul Akreditasyon Projesi uygulanmış olacak. Aslında proje yeni başlıyor. Bu proje içerisinde bağımlılık konusu bulunması çok önemli. Okul seçiminde de en dezavantajlı okullar mı seçildi, hayır. Bir okulu A, diğer okulu da B ilçesinden seçerek, çeşitli türden okullar olmasına gayret ettik. Projeye de ‘evet’ dedik. Esas olan proaktif olmaktır. Okullarımız güvenlik anlamında, ‘son derece kötü’, bu açıdan bu çalışmayı yapmış değiliz. İstanbul’da da okullarda güvenlik sorunu olduğu anlamına da gelmez.

Mobil bankacılık yeterince güvenli mi? Şifrelenmiş wifi ya da mobil data kullanan banka uygulamaları hakkında aslında çok fazla endişelenmenize gerek yok. Tabi her sistemin de bir açığı olduğu doğru. Öte yandan Metro Star Systemleri yöneticilerinden Clay Calvert’a göre hiç bir online bankacılık yeterince güvenli değil. Bu cümlenin tamamen yanlış olduğunu hiç birimiz, ya da hiç bir banka söyleyemez. Ayrıca Google ve Apple’ın uygulamayı markete göndermeden

24 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

önce gerekli güvenlik önlemlerini kontrol etmeleri de içimizi rahatlatan bir seçenek olarak geliyor. Bunların yanı sıra sizin de almanız gereken bir kaç önlem var. Banka uygulamalarını güvenli kaynaklardan indirmelisiniz. İndirdiğiniz uygulamanın gerekliliklerini de dikkatlice okumanız gerekiyor. Ayrıca mesaj üzerinden banka bilgilerinizi paylaşmamalısınız. Otomatik güncelleme izni vermemek de doğru karar olacaktır.



h HAYATA BAKIŞ

“Pazarlama iletişimi” Hızla artan iletişim olanakları karşısında hedef kitleye en etkin şekilde ve doğru kanaldan ulaşmanın güçleşmesi ve maliyetlerin artması ve buna karşın tüketicilerin değişen ve artan iletişim talepleri, şirketlerin iletişim konusundaki arayışlarını hızlandırmış ve bu arayışlar sonucunda pazarlama iletişimi kavramı doğmuştur. Pazarlama iletişimi:”Bir kuruluşun var oluşuyla ürün ve hizmetleriyle ilişkide bulunduğu ve bulunacağı kesimlere neler vaat ettiğini, neler sağlayabileceğini anlatmasını sağlayacak iletişim çabalarının tümüdür” Pazarlama iletişimi denilince; eskiden sadece pazarlama karması elemanlarından tutundurma çalışmaları (reklam, halkla ilişkiler, promosyon, kişisel satış) akla gelmekteydi. Günümüzde ise pazarlama iletişimi tutundurma çalışmaları ile beraber, ürünün özellikleri ve ambalajıyla başlayan, satış ve satış sonrası hizmetlere kadar uzanan geniş bir kavram haline gelmiştir. Bu bakımdan pazarlama iletişimi elemanları denince, pazarlama karması elemanları (ürün, fiyat, dağıtım ve tutundurma) da kastedilmektedir. Reklâm halkla ilişkiler Satış geliştirme Satış personeli ve kişisel satış Ürünün ambalajı, stili, rengi Marka Satış noktalarının yeri ve niteliği Müşteri hizmetleri Satış sonrası hizmetler Doğrudan pazarlama Pazarlama araştırmaları Yeni ürün geliştirme. Pazarlama iletişimi stratejisi “Pazarlama iletişimi amaçlarının ve uzun dönemli ana faaliyetlerinin belirlenmesi ve bu hedeflere ulaşabilmek için gerekli kaynak dağılımının yapılması ve faaliyetlerin yönünün saptanması” şeklinde tanımlanabilir. Pazarlama iletişimi stratejisini belirlemek; iletişimin nasıl gerçekleşeceğinin belirlenmesi anlamına gelmektedir. Pazarlama iletişimi stratejisine maruz kalacak hedef kitle birimlerini değerlendirmeye almak, Hangi iletişim aracının en etkili şekilde mesaj ilettiğini belirlemek, İletişimcinin, nerede ve ne zaman iletişim kuracağını ayarlamak, Hangi pazarlama iletişimi karmasının kullanılacağına ve bütçesinin nasıl paylaştırılacağını programlamaktır. Pazarlama iletişimi stratejileri temelde; ürün – fayda stratejisi, imaj – kimlik stratejisi ve ürün – konumlandırma stratejisi olmak üzere üçe ayrılır. Pazarlama iletişiminin hem satış hem de iletişim yönlü amaçları genel olarak şöyle sıralanabilir. Satışları artırmak ve desteklemek Ürün ve marka farkındalığını sağlamak Kurum ve ürünün farkında olunmasını sağlamak Kurum ve ürün imajını geliştirmek Hedef kitlenin tutum ve davranışlarına etki etmek Ürün veya kurum hakkında bilgi vermek Hedef kitleyi ürün kullanımı hakkında eğitmek Tüketici sadakati yaratmak Hatırlatma yapmak Yeni ürünler sunmak Rekabet üstünlüğü; bıçaklarla yapılan bir kavgada;bir tabancaya sahip olmak gibidir. Pazarlama iletişimi, işletmelerin rekabet üstünlüğünü sağlamasında en önemli unsurlardan biri olarak gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Artan bu önemiyle beraber pazarlama iletişimi elemanlarının bir bütün içinde çalışması gerekmektedir. Uygulamanız dileğimle…

26 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

Oğuz GÜLAY

Pazarlama iletişimi bir kuruluşun var oluşuyla ürün ve hizmetleriyle ilişkide bulunduğu ve bulunacağı kesimlere neler vaat ettiğini; neler sağlayabileceğini anlatmasını sağlayacak iletişim çabalarının tümüdür.



KAPAK KONUSU

Akıllı adreslenebilir can güvenliği sistemleri KFP-A Serisi can güvenlik sistemleri gelişmiş akıllı algılama teknolojisinin hızını ve avantajlarını büyük ve orta ölçekli uygulamalara taşımaktadır. Birçok farklı mimari dekora uyum sağlayabilecek yapıda modern olarak tasarlanmıştır. EDS ELEKTRONİK DESTEK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.

K

FP-A ailesi merkezden izlenebilen, güvenilir ağ yapısına ihtiyaç duyulabilecek büyük ve orta ölçekli bağımsız proje uygulamalarından, çok katlı üst düzey bina uygulamalarına kadar tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek gelecek nesil adresli yangın alarm panellerinden oluşmaktadır. KFP-A ailesi müşterilerimizin beklentilerinin karşılanması için tüm esnekliği sağlamaktadır. Yeni projeden, proje genişlemelerine ve retrofit uygulamalarına

28 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

kadar farklı uygulamalar yapabilmek mümkündür. KFP-A Serisi can güvenlik sistemleri gelişmiş akıllı algılama teknolojisinin hızını ve avantajlarını büyük ve orta ölçekli uygulamalara taşımaktadır. Birçok farklı mimari dekora uyum sağlayabilecek yapıda modern olarak tasarlanmıştır. Görsel olarak mimarların beğenisini kazanan paneli, özel tasarlanmış boyanabilir kapağı sayesinde istediğiniz her renge dönüştürebilirsiniz. Montaj esnasında ise board üzerindeki tüm elektronik aksamları kolayca

çıkarıp takabilmek mümkündür. Montaj bittikten sonra ise elektronik aksam kurulumları oldukça kolay bir şekilde yapılır. Panel kontrolü, panel üzerinde bulunan kullanımı kolay, aydınlatmalı, kumanda (jog-dial) ve fonksiyon tuşları ile yapılmaktadır. Kurulumu kolay kartları ve modülleriyle birlikte adreslenebilir bu sistem, ana kart üzerinde bulunan dahili 3 adet USB ve 1 adet ethernet portu ile de yatırımcıların ve kurulum personelinin beğenisini kazanmaktadır. KFP-A panelleri


öncelikle müşterilerin hayatları boyunca bildikleri ve kullandıkları bir markaya karşı duydukları güven duygusunu yansıtmaktadır. UTC BIS nesiller boyu teknolojiye ve yeni buluşlara yatırım yapmaktadır. KFP-A serisi yangın panelleri müşterilerin ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayabilmek ve aynı zamanda yatırımcılar için tasarlanmış ve kurulum personeli için son teknoloji ile donatılmıştır.

Kirli dedektör uyarısı servis personelinin, sistemin işleyişinin bozulmadan olayı anlayıp müdahale etmesini sağlamaktadır. Dedektör bakım raporlaması gereksiz alarmların ve acil servis çağrılarının önüne geçerek son kullanıcı ile entegratör firma arasında pozitif iletişim kurulmasını sağlar.

KFP-A serisinin sağladığı avantajlar

aynı sayıdaki teknik personel ve araç ile daha çok sisteme bakım yapılabilmesini sağlar.KFP-A yangın panellerinin programlama ve hata bulma özellikleri; son kullanıcı ile kurulumcu firma ilişkilerini güçlendirerek aynı zamanda servis gelirlerini de arttırmaktadır. Sistem iletişimindeki bu yenilikler sahada farklı programlama ve hata bulma işlemlerine izin vermektedir. Bu ayrıca son kullanıcıya daha iyi servis verilmesini sağlamaktadır. Kirli dedektör uyarısı servis personelinin, sistemin işleyişinin bozulmadan olayı anlayıp müdahale etmesini sağlamaktadır. Dedektör bakım raporlaması gereksiz alarmların ve acil servis çağrılarının önüne geçerek son kullanıcı ile entegratör firma arasında pozitif iletişim kurulmasını sağlar. Son kullanıcı ve kurulumcu firma arasındaki iyi ilişkiler sadece bakım anlaşmasının yenileceği zaman değil; yeni kurulum ya da genişleme işlerinde de avantaj sağlayacaktır.

Kurulum yapan firmalar için zaman ve hızlı kurulum büyük önem arz etmektedir. Bir sistemi kurup çalışır durumda bırakmanın aşağı yukarı ne kadar zaman alabileceğini bilmek; en doğru teklifi sunmak açısından oldukça önemlidir. Kurulumu zor olan ya da yerel onaylarının ilgili makamlardan beklenildiğinden daha geç sürede alınabilen bir sistem daha maliyetli olmakla kalmayıp, aynı zamanda ticari hayatınızda bir risk faktörü teşkil ederek müşteriniz ile sorunlar yaşamanıza sebebiyet verecektir. KFP-A yangın panellerinin kurulumu kolay ve hızlı olup servis hizmeti de kolay verilebilmektedir. İstediğiniz gibi çalışarak maliyetleri tahminler ölçüsünde tutar, üzerinize artı yük getirmez. Rakiplerinde bulunmayan zaman tasarrufu sağlayan özellikleri sayesinde bütçeniz dahilinde kalmanızı sağlar.Servis ve bakım anlaşmaları gelir akışınızda önemli bir yer teşkil etmektedir. Genellikle bakım anlaşmaları sabit bir süre üzerinden sabit bir fiyatla yapılmaktadır. Bundan dolayı da arzu edilen sistem, kolay ve hızlı servis verilebilen sistemdir. Kısa süreli ve az bakım gerektiren KFP-A yangın panelleri

Yalancı alarmların önüne geçiliyor Yatırımcılar ve tesis yöneticileri özellikle kurulum sırasında yapılabilecek tasarruflar ve bakım maliyetleri üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Yatırımcılar için yangın

alarm sistemi, binanın demirbaşı ve arızalanmadığı sürece çok dikkat gerektirmeyecek birşey olarak düşünülmektedir. Problem kaynağı olacak sistemlerden uzak durmaktadırlar. En büyük endişelerinin arasında binada çalışanları yalancı alarmlardan dolayı tahliye ettirmek yer almaktadır. Binada bulunan kişilerin rahatsızlık duyup, yalancı alarmlardan dolayı kısa süreli panik yaşamalarını, itfaiye ya da yangından korunma ile ilgili kurumların kendilerine gereksiz çağrılardan dolayı ceza kesmelerini istememektedirler. KFP-A yangın panelleri bu endişeleri kolay işletme ve kolay servis hizmetleri ile ortadan kaldırmaktadır. KFP-A yangın panellerinin yatırımcılara getirdiği sayısız yeniliklerin üzerinde durmak gerekir. Akıllı can güvenliği teknolojileri yatırımcıların perspektifinden bakıldığı zaman karlılığı arttırmaktadır.Konvansiyonel sistemlere göre daha verimli, daha güvenli ve kararlıdır. Daha esnek yapısı ile minimum sayıda yalancı alarm verir. KFP-A panellerinin getirdiği bu teknoloji bugüne kadar birçok orta ölçekli bina uygulamaları için kapsam dışı tutuluyordu. Daha önceden bahsedilen bu özelliklere, akıllı sistemlerin kurulum ve bakım dönemlerindeki extra

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 29


KAPAK KONUSU

maliyet ve karmaşıklığı aşarak ulaşılabiliyordu. KFP-A sistemleri büyük yatırımcıların küçük-ortabüyük proje uygulamaları için akıllı algılama teknolojisinden yararlanmalarını sağlayarak daha güvenli ortamlarda bulunmalarını sağlamaktadır. KFP-A panellerinin hızlı kurulumu ve kısa servis süreleri kuşkusuz yatırımcıların dikkatini çeken özelliklerdir. Akıllı adreslenebilir sistemlerin daha az yalancı alarm vermesi standart adreslenebilir sistemlere göre daha gelişmiş teknolojiye sahip olduğunu göstermektedir. KFP-A panellerinin zaman tasarruf avantajı bu teknolojiyi daha da güçlü kılmaktadır.

Dedektör hata tespit özelliği Dedektör hata tespit özelliği yıllık testlerin kolay ve hızlı yapılmasına izin vermektedir. Binada bulunan kişiler teknik personelinin arkasından koşmak zorunda kalmadıklarından binadaki hassas alanlar güvenli kalmaktadır. Temiz ve modern tasarım KFP-A Serisi panellerin estetiğine de yansımıştır. Çekici ve modern görünüşü pahalı mimari uygulamaları bozmamaktadır. Kavisli ön kapağı, aydınlatılmış kullanıcı arayüzü ve kumanda tuşu (jog-

dial) ile farklı bir görünüş sergiler. KFP-A panellerin öne çıkan özellikleri aşağıda detaylandırılmıştır. Sistem kurulumu yapıldıktan sonra yatırımcılar UTC CCS can güvenlik sistemlerinin yıllar boyunca perçinlenmiş güvenini ve sağlamlığını yaşarlar.

KFP-A yangın alarm panellerinin önemli özellikleri Çift işlemli algılama (Degradedmode): Panel anakartı yani CPU’su arızalansa bile yangın algılama ve ihbar sistemi çevrimleri çalışmaya devam eder. CPU arızalandığı durumda binada bulunan personeli alarm durumunda tahliye edebilecek yapılandırmalar oluşturulabilir. Bu çalışma şekline “Degraded Mode” adı verilmiştir. Türkçe ile birlikte çoklu dil desteği: Panel kullanıcı arayüzü ile panel üzerindeki buton ve LED açıklamaları tamamen Türkçe olabilmektedir. Aynı zamanda istenildiğinde Rusça, Arapça, İngilizce gibi bir çok farklı dil desteği de sağlanabilmektedir. Geniş loop kapasitesi: Kilsen yangın panelleri 1 looplu, 2 looplu ya da 4 looplu olarak tedarik edilebilmektedir. Kilsen yangın alarm paneli maksimum 4 loopluk kapasiteye sahiptir. Her bir loop ise 125 adet dedektör + 125 adet modül desteklemektedir. Yani bir

loopa 125+125=250 adet cihaz bağlanabilmektedir. Her bir panel de ise 4 x 250 = 1000 adet cihaz bağlantısı yapılabilir. Network edilebilme özelliği: Paneller aynı zamanda birbirleriyle network yapılabilmektedir. Toplamda 64 panele ve 256 loopa kadar network oluşturulabilir. Bu da toplam cihaz sayısında 256 x 250 = 64.000 cihaz (Dedektör+modül) demektir. Adresli paneller ile konvansiyonel paneller aynı anda tek bir networke bağlanabilmektedir. Aynı zamanda paneller KFP-C serisi konvansiyonel paneller ile de aynı networke dahil edilebilmekte, dolayısıyla konvansiyonel panellerin izlemesi de ana panelde yapılabilmektedir. Elektronik adreslemeli de-

Akıllı can güvenliği teknolojileri yatırımcıların perspektifinden bakıldığı zaman karlılığı arttırmaktadır. Konvansiyonel sistemlere göre daha verimli, daha güvenli ve kararlıdır. Daha esnek yapısı ile minimum sayıda yalancı alarm verir. 30 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015



KAPAK KONUSU

Akıllı adreslenebilir sistemlerin daha az yalancı alarm vermesi standart adreslenebilir sistemlere göre daha gelişmiş teknolojiye sahip olduğunu göstermektedir. KFP-A panellerinin zaman tasarruf avantajı bu teknolojiyi daha da güçlü kılmaktadır. dektörler: Dedektörler dip switch ya da rotary (döner) switchler vasıtasıyla değil el programlama cihazı ile programlanmaktadır. Bu sayede kullanıcı veya kurulum personeli akıllı el programlama cihazı ile adresleme hatası yapmasının önüne geçebilecektir. Yerleşik USB portları: Panel üzerinde yerleşik 3 adet USB portu mevcuttur. Bu çıkışlar sayesinde programlama yapabilmek mümkün olmaktadır. Ayrıca konfigürasyon yazılımı ile panel arasında bağlantı kurularak yazılım kullanılabilmektedir. Aynı zamanda konfigürasyon yazılımı üzerinden raporlama da yapmak mümkündür. Yerleşik TCP\IP portu: TCP/ IP portu sayesinde uzaktan hata bulma (remote diagnostics) ve uzaktan konfigürasyon (remote configuration with software) yapılabilmektedir. Bu sayede kullanıcı ya da teknisyen olay mahalline gitmeden konfigürasyonu uzak bir lokasyondan yapabilecek ve raporları görüntüleyebilecektir. EN54 (LPCB, VDS) sertifikasyonları: Kilsen yangın alarm panelleri EN54 onayı mevcut olan panellerdir. EN54 onayları LPCB, VDS kuruluşlarından alınmış ve

32 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

belgelenmiştir. Otomatik konfigürasyon: Sahaya bağlı olan tüm cihazlar panel üzerinden otomatik olarak taratılıp sistem haritası çıkarılabilmektedir. Otomatik olarak yapılan bu işleme otomatik konfigürasyon adı verilmektedir. Etkileyici tasarım: Dış görünümü tamamen modern ve son teknolojiye uygun bir şekilde tasarlanmıştır. Özellikle mimarların ve son kullanıcıların büyük beğenisini kazanmaktadır.LED aydınlatmalı ekranı, soft fonksiyon tuşları ve lexan oval şekli tüm lokasyonlarda kullanıma uygun olarak üretilmiştir. Esnek mimari: Kurulum yapılmadan önce sahada, panelin içerisindeki tüm elektronik kartlar sökülebilmektedir. Bu sayede tozdan, nemden gelecek zararlar ya da şantiyede panele gelebilecek olası zararların önüne geçilmiş olacaktır. Panel yerine monte edildikten ve çevre temizliği yapıldıktan sonra ilgili elektronik kartların hepsi panele kolayca takılabilmektedir. Kullanımı basit ve kolay programlama: Kullanım açısında hem kurulum personeli hem de son kullanıcılar için oldukça kolay

yönetim tarzına sahiptir. Kullanılması çok kolay bir şekilde öğrenilebilir. Aynı zamanda kullanımının yanı sıra programlaması da oldukça hızlı ve kolay bir şekilde yapılabilmektedir. İstenen renge boyanabilme: Panel kapağı tasarımı sayesinde istenilen renge boyanabilmektedir. Özellikle çevreye uyum sağlaması ve mimarlar için önemli olan bu özellik sayesinde panel istenilen renkte görünüme sahip olabilmektedir. FIRMWARE güncellemesi: Firmware güncellemesi (upgrade) USB üzerinden taşınabilir bellek ile yapılabilmektedir. Bu güncellemeler için ayrıca ücret alınmamaktadır. Geniş ürün yelpazesi: Kilsen yangın alarm panelleri ile birlikte oldukça geniş bir ürün yalpazesi temin etmek mümkündür. Bu ürünler başlıca adresli dedektörler, konvansiyonel dedektörler, yangın alarm butonları, sirenler, flaşörler, giriş-çıkış modüllleri, gaz dedektörleri, alev dedektörleri, motorlu tip ışın dedektörleri, söndürme kontrol panelleri, söndürme kontrol sistemi butonları, hava örneklemeli sistemler, kablo tipi dedektörlerden oluşmaktadır.



KAPAK KONUSU

Yangın algılamada son teknoloji Vigilon Yangın Algılama panelleri ile saha elemanlarını adreslemek ve sistemi devreye almak çok hızlı ve kolaydır. Panel "allocate" komutu ile loop üzerindeki her bir elemana otomatik adres verir. Ali Mert VURAN / Proje ve Satış Mühendisi EMD MÜHENDİSLİK

Y

angın algılama teknolojisinde güvenilirliğin büyük önem taşıdığı bugünlerde, kullanılan yangın sisteminin kalitesi, “yangının çıkış yerini hızlı ve doğru belirlemede” hayati önem taşımaktadır. Adı yıllardır yangın algılama teknolojilerinde kalite, güven ve yenilik ile eş anlamlı olan sektörün devlerinden Gent by Honeywell; teknolojiye yön veren sistemleriyle profesyonellerin öncelikli tercihlerinden biri olmaya devam etmektedir. Türkiye’de 2007 yılından beri Gent by Honeywell’in uluslararası çözüm ortağı olan EMD ElektrikElektronik Mühendislik Ltd. Şti. yerel ve uluslararası birçok önemli projede kapsamlı yangın algılama çözümleri ile adından söz ettirmektedir. Türkiye’de yangın algılama ve zayıf akım sektörünün ilk temsilcilerinden biri olan firma, yirmi yılı aşkın tecrübesi ile projelendirme, danışmanlık, sistem satış ve satış sonrası mühendislik hizmetleri vermektedir. Günümüzde devasal projelerle çok yüksek bir ivme yakalayan yapı sektöründe, can

34 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

güvenliği teknolojinin ileri seviyede kullanımı için bir zorunluluk haline gelmiştir. Küçük ve orta ölçekli uygulamalar için geniş bir yelpazede çözüm varken, büyük sistemlere yönelik çözüm aralığı çok daha dardır. Gent by Honeywell yüz yılı aşkın bir süredir pek çok Avrupa ve Asya ülkesinde, havalimanları, kampüsler, otel, hastane ve alışveriş merkezi komplekslerinde güvenle kullanılmaktadır.Yangın Algılama sektörüne sürekli yeni teknolojiler sunan Gent by Honeywell, geniş ve kapsamlı ürün grubuyla en küçük yapılardan en kompleks olanlarına kadar etkili ve güvenilir bir “yangın algılama” çözüm üreticisidir.

Vigilon yangın alarm kontrol paneli Vigilon yangın algılama panelleri kolaylıkla genişleyebilen esnek ve modüler yapısı sayesinde sektörün en çok tercih edilen modellerindendir. Fabrikasyon olarak tüm paneller bir loop’lu olarak üretilir. İhtiyaç halinde ekonomik loop kartlarıyla sistem panel modeline göre dört ya da altı loopa kadar kolaylıkla ge-


monitör ve kontrol modülleri, tekrarlayıcı paneller, sirenler, flaşörler), loop üzerine bağlanarak ayrı bir siren hattı, tekrarlayıcı panel kablosu ve modül besleme hattı vb. gibi ilave kablo, tesisat, güç kaynağı gereksinimi duymazlar. Bu nedenle sadece malzeme bedellerinde değil, kablo ve işçilikte de önemli tasarruf sağlarlar. nişletilebilir. Her bir loop kartı toplamda 200 saha elemanı (Dedektörler, butonlar, monitör ve kontrol modülleri, tekrarlayıcı paneller, sirenler, flaşörler, vb.) ve 2.000 m loop mesafesini desteklemektedir. Vigilon yangın algılama panelleri ile saha elemanlarını adreslemek ve sistemi devreye almak çok hızlı ve kolaydır. Panel “allocate” komutu ile loop üzerindeki her bir elemana otomatik adres verir. Adresleme işlemi bittiğinde her bir loop için o loop üzerindeki tüm elemanları, adresleri ve model numaralarıyla birlikte listelemek mümkündür. Klasik adresleme yöntemi kullanan panellere nazaran devreye alma süresi oldukça kısa olduğundan, verilen hizmet maliyeti de daha ekonomik olmaktadır. Vigilon paneller gelişmiş network obsiyonu sayesinde bakır ya da fiber iletkenlerle kendi aralarında kolaylıkla ağ oluşturabilirler. Paneller arası networkte de loop yapısı uygulandığından, herhangi iki panel arasındaki iletişim kopsa dahi network çalışmaya ve paneller birbirleriyle haberleşmeye devam ederler.Vigilon yangın panelleri gelişmiş algılama teknolojileri ve güçlü algoritmaları sayesinde gerçek yangınları hızlı bir şekilde tanırken, gerek panel üzerindeki qwerty klavye, gerekse PC tabanlı devreye alma teknolojileri sayesinde karmaşık yangın senaryolarında dahi kolaylıkla programlanabilirler. Vigilon Panellerde tüm saha elamanları (dedektörler, butonlar,

S-Quad dedektör teknolojisi S-Quad, İngilizce’de S harfi ile başlayan dört fonksiyonun (Sensor, Sounder, Speech, Strobe) bir sensörde birleştirilmiş serisi-

nin genel adıdır. Çoklu algılama (multi-sensor) teknolojisi Gent by Honeywell’in en popüler olduğu alanlardan birisidir. Çoklu algılama denilince akla genelde duman ve ısı dedektörünün kombinasyonundan oluşan dedektörler gelirken Gent by Honeywell’de ise çok geniş bir kombine dedektör çeşidi mevcuttur:

Isı dedektörü + buzzer, Optik + ısı dedektörü Optik + ısı dedektörü + buzzer Çift açılı optik + ısı dedektörü Çift açılı optik + ısı + buzzer Çift açılı optik + ısı + flaşör

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 35


KAPAK KONUSU

Çift açılı optik + ısı + flaşör + buzzer Çift açılı optik + ısı + flaşör + sesli mesaj Çift açılı optik + ısı + CO gaz dedektörü Çift açılı optik + ısı + CO gaz dedektörü + flaşör + buzzer Çift açılı optik + ısı + CO gaz dedektörü + flaşör + sesli mesaj Bütün bu fonksiyonlarının yanısıra oldukça şık bir tasarıma sahip S-Quad dedektörlerinin tamamı, Gent by Honeywell’in diğer tüm saha elemanları gibi izolatör modüllüdür. İzolatör modüllü saha elemanları arıza, kısadevre, yanlış cihaz montajı gibi istenmeyen durumlara karşı korumalı olup, sistemin bu tür olumsuz durumlarda zarar görmeden çalışmaya devam etmesi sağlanmaktadır. Patentli S-Quad teknolojisi algılama hızını arttırıp, yanlış alarmları yok ederken, yangın algılama bütünlüğünü geliştirir. Tek bir cihaz içindeki entegre algılama teknolojisi S-Quad’ı eşsiz bir cihaz yapma özelliği taşımaktadır.S-Quad çift açılı optik sensör teknolojisi sayesinde duman, buhar ve toz parçacıkları arasında ayrım yaparak hatalı alarm durumlarını yok eder. Programlanabilir sensör yapısı, gündüz ve geceleri farklı modlarda çalışmasına imkan verirken, farklı zamanlarda sahadan veriler toplayarak gerçek yangın/sahte yangın ayrımını yapar ve yanlış alarm örneklemelerini azaltır. Üstün teknolojiye sahip CO, çift açılı optik duman ve ısı dedektöründen

36 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

oluşan kombine dedektörler, daha çok hassas bölgelerde kullanılarak yanlış alarm verme riskinin sıfıra yakın değerde tutulması amaçlanır. Akıllı gaz algılama teknolojisi, potansiyel yangın tehlikesinin erken tespiti için sahanın düzenli olarak karbon monoksit konsantrasyonunu izler. Ayrıca S-Quad sensörler, için için yanan ve algılanması zor olan yangınların tespitinde de son derece başarılıdır. Sahip olduğu özel teknoloji toz, buhar ve böceklerin neden olduğu yanlış alarmları ayırt etmekte ve bunların alarm olarak değerlendirilmesini önlemektedir.

etkiliyken, dual optik sensörlerin CO hücreleri sayesinde doğru ölçümler yaparak yangın durumunda hassas algılama yapar. Alevli yangınlarda dual optik sensörler daha hassastır. Ayrıca sıcaklık ısı sensörü ile sıcaklık artışları tespit edilip, optik duyarlılıkla kombine edilirken; yanlış alarmlar önlenerek yangın algılamada çok güvenilir bir hassasiyete ulaşılmaktadır. Bu özellikleri sayesinde S-Quad sensörler yanlış alarmlara karşı son derece doğru algılama yaparken, ısı sensörleri ve dual optik sensörlerin kombinasyonu sayesinde yanlış alarm tiplerine bağışıklık kazanmış olurlar.

Dual optik ısı karbonmonoksit multisensörü özel kılan nedir?

Vigilon yangın panelleri gelişmiş algılama teknolojileri ve güçlü algoritmaları sayesinde gerçek yangınları hızlı bir şekilde tanırken, gerek panel üzerindeki qwerty klavye, gerekse PC tabanlı devreye alma teknolojileri sayesinde karmaşık yangın senaryolarında dahi kolaylıkla programlanabilirler.

Optik ısı (OH) sensör içinde karbonmonoksit (CO) sensörünün birleştirilmesi teknolojisiden oluşan multi sensör çok yüksek hassasiyet derecesinde algılama yaparak, yanlış alarm durumlarını da minimuma indirmektedir. Farklı sensörlerin birçok kombinasyonundan oluşan dedektörler, iki yangın tipinde de güvenilir ve net sonuçlar vermektedirler. Bu teknoloji için için yanan ve genelde algılamanın zor olduğu yangın tipini çok ileri düzeyde algılar. Dumanın içindeki CO seviyesinin yoğunluğunu algılayabilen bu sensörlerin kombinasyonu, yangının yayılmasını önlemede son derece



KAPAK KONUSU

FM200 ozon tabakasını koruyor FM200 gazı yangında önemli rol oynayan kimyasal reaksiyonları kırma ve ısı enerjisini absorbe etme özelliği ile yangınları söndürmektedir. İnsan ve ozon dostu bir sistemdir. Tülin ERDOĞAN / Makine Mühendisi DEKA MÜHENDİSLİK

G

azlı yangın söndürme sistemleri, korunacak ortamdaki malzemenin kıymetli olduğu ya da su, köpük, kuru kimyevi gibi söndürücülerden zarar göreceği durumlarda seçilir. Gazlı söndürme sistemlerinin başlıca kullanım alanlarını şu şekilde sıralayabiliriz: Bilgisayar odaları, sistem odaları, sunucu odaları Müzeler, sanat galerileri, kütüphaneler Kontrol odaları Telekomünikasyon tesisleri Kasa ve arşiv odaları Tarihi binalar Laboratuarlar Güç aktarım odaları Jeneratör odaları Motor odaları Kayıt odaları Yanıcı malzeme depolama alanları Boyama kabinleri Endüstriyel fırınlar Askeri sistem ve araçlar Petro kimya tesisleri Başlıca kullanılan gazlı söndürme sistemi çeşitleri ise: FM2000 Gazlı yangın söndürme sistemi Novec1230 Yangın söndürme sistemi CO2 Gazlı yangın söndürme sistemi Argon veya Nitroargon gazlı söndürme sistemi

38 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

FM200 Gazlı yangın söndürme sistemleri

Özellikle elektrikli ve elektronik cihazların bulunduğu, insanlı mahallerde en etkin çözüm olarak kullanılmaktadır. FM200 gazı yangında önemli rol oynayan kimyasal reaksiyonları kırma ve ısı enerjisini absorbe etme özelliği ile yangınları söndürmektedir. İnsan ve ozon dostu bir sistemdir. Sistem kurulacağı hacimler için öncelikle gaz miktarı ve hidrolik hesapları yapılır. Bu hesaplara göre mekanik montajı yapılır ve boşaltma nozulları odalara yerleştirilir. Algılama sistemi cross-zone olarak dizayn edilip, söndürme paneli kullanılır. Yangın durumunda, ilk zonedan gelen sinyalle alarm verilir. İkinci zone de aktive olunca FM200 sistemine ait selenoid vanasına akım gönderir ve tüm gaz 10 sn. İçerisinde ortama boşaltılır. FM200 gazlı söndürme

sisteminde kullanılan gaz Heptafluoropropane olup HFC227ea olarak tanımlanmaktadır. Bu gaz, renksiz ve kokusuzdur. 42 bar basınç altında silindirlere doldurularak sıvı halde depolanabilir. Uygulanabilir ve kullanılabilir olmasındaki en önemli nokta sıvı durumdaki gazın, püskürtme nozulları yoluyla serbest bırakılması sonucu buharlaşarak korunacak hacimde yanıcı yüzey üzerinde bir tabaka oluşturarak yanmayı önlemesidir. FM200 gazının söndürme özelliği fizikseldir. FM200 gazının kullanıldığı sistemlerde yapılan testler sonucu etkili, temiz, güvenli ve ozon tabakasına zararı olmayan bir sistem olduğu belirlenmiştir.

NOVEC1230 gazlı yangın söndürme sistemleri


Novec1230 bugün dünyada birçok uluslararası standart ve organizasyon tarafından onay görmüş tercih edilen bir alternatif haline gelmiştir. Temiz söndürücülerde sağlanan teknik gelişmelerle birlikte halokarbon grubu söndürücüler Halon1301 karşısında, çevresel etkileşim parametrelerinde önemli bir iyileşme sağlanmaktadır. Bu iyileştirmeler sonucu Halon 1301 çevreye verdiği zarardan dolayı montreal protokolü çerçevesinde; ülkemizin de içerisinde bulunduğu birçok ülkede yasaklanmıştır. Artık Novec1230 çıtayı daha yukarı çıkaran bazı değişiklikleri söndürücü piyasalarına getirmiştir. FM200 sistemine bir alternatif olup, her ikisi de ozon tabakasına zarar vermez. Ancak aşağıdaki karşılaştırma tablosunda da görüleceği üzere, Novec1230 gazı FM200 gazına göre çok daha hızlı bir şekilde doğada çözünür.

sistemleri ortamdaki oksijen miktarını %15’in altına düşürerek yanmanın oluşmasını önler ve yangındaki ısıyı üstüne alarak yangını söndürür. Karbondioksit kendiliğinden yüksek basınçlı bir gazdır. Ortam sıcaklığına bağlı olarak gaz ve likit fazları arasında geçiş yapar. Bu yüzden manometre ile silindirin basınçlarını kontrol etmek mümkün değildir. Yangın algılama sisteminden silindirlerin durumunu kontrol etmek ya da tartı mekanizması ile tüp ağırlığını kontrol etmek gerekir.

Argon ve nitroargon gazlı söndürme sistemi

meydana gelen yangın söndürücü gazlar kullanılmaktadır. Argon ve Argon türevi gazlı söndürme sistemlerinin söndürücü etkisi, gaz korunan ortama boşaltıldığında, ortamdaki oksijen konsantrasyonunu yanmanın gerçekleşebilmesi için gereken oranın altına düşmesiyle elde edilir ki bu oranda %12-13 oksijen demektir. Argon ve türevi söndürme sistemlerinin avantajları : Sistemin ortama boşalması sonrasında ortamda hiçbir atık kalmaz. İnsan sağlığı üzerinde olumsuz hiçbir etkisi yoktur. Sistemin bakım maliyeti düşüktür. Elektrik iletkenliği yoktur. Ozon tabakasına zarar vermez, küresel ısınmaya sebep olmaz. Sistem silindirleri, korunan alandan oldukça uzak bölgelere yerleştirilebilir.

Karbondioksit gazlı yangın söndürme sistemleri

Karbondioksit gazı elektriksel olarak iletken olmayan, kokusuz, renksiz, havadan 1,5 kat daha ağır, buharlaştırıldığında kalıntı veya artık bırakmayan, B ve C sınıfı yangınlarda ortamın oksijen miktarını düşürecek söndürme etkisi gösteren yangın söndürücü gazdır. Karbondioksit gazı zehirli bir gaz değildir; ancak ortama yoğun bir şekilde verildiğinde havadaki oksijen oranını düşürdüğünden, insanın yoğun bulunduğu ortamlarda kullanılmaz. Karbondioksit gazlı söndürme

Argon gazlı söndürme sisteminde %100 argon, nitroargon gazlı yangın söndürme sisteminde %52 Argon ve %50 Nitrojen’den

Karbondioksit gazı zehirli bir gaz değildir; ancak ortama yoğun bir şekilde verildiğinde havadaki oksijen oranını düşürdüğünden, insanın yoğun bulunduğu ortamlarda kullanılmaz. Karbondioksit gazlı söndürme sistemleri ortamdaki oksijen miktarını %15’in altına düşürerek yanmanın oluşmasını önler ve yangındaki ısıyı üstüne alarak yangını söndürür. Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 39


KAPAK KONUSU

yoktur. Kurulan bu sistemler yangın santrali üzerinden Reasure akıllı uzak izleme sistemi ile itfaiyeye bağlanır. Özel izleme merkezi veya bina sahibi güvenlik merkezi de sistemi izleyebilir. Binada kurulu bulunan sistemlerde cihazlar arızalanabilir, kablolar kopabilir, kablolarda kısa devreler olabilir. Her türlü arıza bilgisi merkezi yazılım sayesinde yetkiliye bildirilir. Telefonuna SMS olarak arıza bilgisi gönderilir. Servis firmasına da bilgisayar ekranı yanı sıra telefonlarına SMS olarak arıza gönderilir, servis firması 8 (sekiz) saat içinde arızaya müdahale eder ve arızayı giderir. Böylelikle kurulu bulunan tüm sistemlerin sağlıklı çalışması sağlanır. Binada kurulu bulunan sistemler alarm bilgisi verirse; alarm bilgisi merkezden ki yazılımdan ilgililer tarafından izlenir, İzlemeyi yapan itfaiye yetkilisi ise hemen gerekli koordinasyonu yaparak binaya müdahale eder. İtfaiye binaya müdahale etmeden önce merkezi yazılım ekranında beliren şu bilgileri görür: Binanın google haritasından konumu Binanın yüksekliği, kaplama alanı Binanın itfaiye binasına olan uzaklığı Binada yangın ve gaz algılama sisteminin detaylı bulunup bulunmadığı Binada spring sisteminin bulunup bulunmadığı Binada jeneratörün olup olmadığı Binaya yaklaşmada sorun olup olmadığını Binada yangın merdivenin olup olmadığı Binada acil aydınlatmanın olup olmadığı İtfaiye, aldığı bu bilgiler ile binaya

40 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

daha hızlı ve özenli müdahale eder. Ayrıca sistem; binadaki mevcut CCTV sisteminden aldığı analog veya İP görüntüyü anında ekranda gösterir. Alarm bilgisini alan yetkili, mahallindeki kamera görüntüsünü izleyebilir. İtfaiye binada kurulu sistem tarafından asılsız alarm nedeni ile binaya gittiğinde, bu asılsızlığa 10 kez müsaade eder. 11. kez

asılsız alarm veren binaya gittiğinde binaya ceza keser. Böylelikle asılsız alarmlardan itfaiye gelir elde eder. Bina sahibi de itfaiyeye ceza ödemek yerine kurulu sistemin bakımını yaptırır veya daha iyi bir marka ile değişimini yapar. Böylelikle asansör gibi yangın sistemlerinin de periyodik kontrollerinin yapılması zorunluluğu doğar.



KAPAK KONUSU

Yangında her saniye önemli Yangında insanlar yanarak ölmüyor, boğularak ölüyor. Petrol ürünleriyle donatılmış otobüslerin yanıp kül olması 5 dakikayı bulmuyor. Eğer yangına 1 dakika içinde müdahale edemez ya da yolcuları tahliye edemezseniz sonuçları vahim olabilir. Ruşen KARADENİZ RMK YANGIN SÖNDÜRME VE GÜVENLİK SİSTEMLERİ

Y

angın konusunu 2’ye ayırmak gerek. İlk olarak algılama sistemi ve ikinci olarak söndürme sistemi. Şu an yönetmelikte algılama kısmı zorunlu halde. Ancak algılama sistemi

42 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

tek başına yeterli değil; çünkü sadece can güvenliğini sağlıyor, mal güvenliği sağlamıyor. Ayrıca algılama sisteminin yolcuların hayatını kurtaracağının garantisi de yok. Araçta bir yangın durumunda elektrik sistemleri çalışmayabili-

yor, kapılar kilitlenebiliyor. Yangında insanlar yanarak ölmüyor, boğularak ölüyor. Petrol ürünleriyle donatılmış otobüslerin yanıp kül olması 5 dakikayı bulmuyor. Eğer yangına 1 dakika içinde müdahale edemez ya da


Araç yangınlarında kaputu açtığınızda içeri taze oksijen girmiş oluyor, söndürme işlemi zorlaşıyor. Özel bir elbiseniz yoksa araca yaklaşamazsınız.

Ruşen KARADENİZ

yolcuları tahliye edemezseniz sonuçları vahim olabilir.

Söndürme sistemleri Avrupa’da zorunlu Söndürme sistemi bulundurma açısından Avrupa’da Fransa ve Norveç’te zorunluluk var. Birleşmiş Milletlerin R 107 direktifiyle 1 Ocak 2014’ten itibaren algılama sistemi zorunlu hale getirildi. Bu konuda Türkiye önde gidiyor. Yönetmelik şu an yürürlükte ancak fiilen uygulamada değil. Bunun için biraz zaman geçmesi gerekiyor. Bu konuda taraf olan 2 bakanlık var: Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı. Muayene Ulaştırma Bakanlığı’na tabi. Burada ruhsata ağır kusur olarak işlenmesi gerekiyor. Yoksa araç sahipleri ekstra maliyet getireceğinden dolayı bunu takmak istemeyeceklerdir. Algılama sistemi uyarı verdiğinde yangın söndürme cihazıyla müdahale etmek ile söndürme sisteminin müdahale etmesi arasında farkı şu şekilde açıklayabiliriz: Bunun doğru yöntemi algılama sistemi devreye girdikten sonra otomatik ya da yarı otomatik sistemle müdahale edilmesidir.

3 çeşit sistemimiz var bizim. Manuel çalıştırma opsiyonu da var. Yangını fark ettiğiniz zaman sensörler algılamadan siz bir butona basıp sistemi manuel de çalıştırabiliyorsunuz. Söndürme sisteminin olmadığı araçlarda, yangın algılama sistemi haber verecek, yolcular tahliye edilecek, şoför de portatif yangın söndürme cihazlarıyla yangına müdahale edecek. Ancak bu portatif yangın söndürme cihazlarının da güvenilir olduğunu söyleyemeyiz. Piyasada iyi bir denetim olmadığı için çok sayıda sahte ürün var. Suiistimale müsait bir sektör. Bizim tavsiyemiz araçların söndürme sistemiyle donatılması. Çünkü söndürme sistemi belli kriterlere, sertifikalara, Avrupa ve Dünya standartlarına sahip bir sistem. Ayrıca otomatik sistem olması gerekiyor çünkü yangında her saniye önemli.

me sistemlerinin amacı can güvenliğiyle birlikte mal güvenliğinin de sağlanması. Bizim yaptığımız bütün testlerde sistemin çalışma süresi korunacak yerin hacmine göre 60-90 saniye. Söndürme süresi ise 2-3 saniyedir ki bu da çok kısa bir süredir. Ayrıca sistemin yüzde 95’i yedekleme olarak kalmış oluyor. Kısacası oldukça güvenilir bir sistem. Soğutma yönü çok önemli. Solüsyon, yangın sırasında ortam ısısını emerek, absorve ediyor. 1 litrresi 2600 kcal ısı emiyor, ısıyı emdiği an buharlaşıyor. 1 litresi 1700 kez hacmini genleştiriyor. 6 litreyle 11 metreküp buhar oluşturuyor; hâlbuki motorun hacmi 3 metreküp. Bunun anlamı yüzde 300 buhar konsantrasyonu sağlıyor.

Söndürme sistemleri mal güvenliğini sağlıyor Yangın senaryosuna baktığımızda algılama sistemi en geç 50-60 saniye içinde yangını algılaması gerekiyor, sonraki 1 dakika içerisinde de söndürme sisteminin çalışması gerekiyor. Bunu yangın söndürme cihazıyla başarmanız pek mümkün görünmüyor. Çünkü kaputu açtığınızda içeri taze oksijen girmiş oluyor, söndürme işlemi zorlaşıyor. Özel bir elbiseniz yoksa araca yaklaşamazsınız. Ayrıca portatif söndürme cihazları motordaki yangınları söndürmeye müsait değildir, ilk müdahale için tasarlanmıştır. Özetlersek söndür-

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 43


KAPAK KONUSU

Avenar dedektör 4000 serisi AVENAR dedektör 4000 serisi, tüm sensör sinyallerinin akıllı algoritmalar tarafından sürekli işlendiği, ISP teknolojisine (Akıllı Sinyal İşleme) sahiptir. Bu teknoloji gerçek yangın ile hatalı alarm arasında sınıfının en iyi ayrıştırmasını sağlar. BOSCH GÜVENLİK SİSTEMLERİ

B

osch güvenlik sistemleri, yeni yangın dedektör ailesini pazara sundu. Yeni eSMOG özelliği, çevresel elektromanyetik koşulların kesintisiz izlenmesini sağlıyor. Bu da rakipsiz güvenilirliği üstün tespit performansı ile birleştiriyor. AVENAR dedektör 4000 serisi, tüm sensör sinyallerinin akıllı algoritmalar tarafından sürekli işlendiği, Bosch’un kanıtlanmış ISP teknolojisine (Akıllı Sinyal İşleme) sahiptir. Bu teknoloji gerçek yangın ile hatalı alarm arasında sınıfının en iyi ayrıştırmasını sağlıyor. Dedektör serisi aynı zamanda yenilikçi dual ray teknolojisini içeren modellere de sahiptir. Bu sistem, duman parçacıklarını bozucu etkilerden ayrıştırmak için iki dedektör LED’inin çoklu dalga boylarını kullanıyor. Yanlış alarmların yaklaşık yüzde 30’u toz, su, buhar veya sigara dumanı gibi

44 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

gözle görülür bozucu etkenlerden kaynaklanır. Dual-Ray Teknolojisi sayesinde bu bozucu etkenlerden kaynaklanan yanlış alarmlar önemli ölçüde azaltılıyor.

Yanlış alarmların önüne geçiliyor Modern binalar gittikçe daha karmaşık teknik altyapılarla donatılmaktadır. Bu eğilim daha yüksek elektromanyetik kirliliğe neden olmakta, bu da algılamada kullanılan ekipmanlar için zorluk yaratmaktadır. Günümüzde meydana gelen yanlış alarmların yüzde 20 ile 30’unun bilinmeyen bir nedenden kaynaklandığı tahmin ediliyor (BRE Çalışması: “Binalarda hatalı yangın alarmlarının nedenleri - 2014”). AVENAR dedektör 4000 serisi, bu gerçeklikler göz önünde bulundurularak geliştirilti. eSMOG özelliği, elektromanyetik kirlenmeye karşı dayanıklılık sağlıyor. Bu özellik

sistem entegratörlerine , projedeki kritik bozucu etkiler hakkında bilgi veriyor. Bu da sistem entegratörlerinin kritik koşulları daha da hızlı belirleyip, çözmesini ve bu sayede zamandan ve paradan tasarruf etmelerini sağlıyor. Ayrıca kullanım ve bakım sırasında eSMOG, her bir dedektörün elektromanyetik maruziyetini sürekli ölçümleyerek, ortalamaları hesaplıyor. Böylece stabiliteyi ve algılama performansını daha iyi hale getiriyor. Bunlar, olası yanlış alarmlar meydana gelmeden önce dahi eşik değerlerin aşılmasını tahmin etmede kullanılıyor. Operatörler, yangın panelinin kullanıcı arayüzünde mevcut EMC değerlerini ve ortalamaları görebiliyor. Bu da kurulum ve bakım işlemlerini belirgin şekilde azaltıyor. AVENAR dedektör 4000 serisi, optik ve çift optik dedektörlerin yanı sıra termal ve kimyasal sensörler içeren çok kriterli dedektörlere de sahiptir.



FOKUS

Otellerde güvenlik yönetimi Oteller çeşitli parametreler ışığında yıldız sayıları ile belirlenen kategorilere ayrılırlar. Ülkemizde beş yıldızlı otellerin tamamında bir güvenlik departmanı olup, bu departmanın da başında bir güvenlik müdürü vardır. Haluk ERTAN / Çıragan Palace Kempinski İstanbul Risk Yönetim Direktörü

B

azen tatil, bazen iş, bazen sağlık ve bunun gibi nedenlerle başka şehir veya ülkelerde konaklama maksadıyla kaldığınız oteller bizler için ne kadar güvenli ortam sağlamaktadırlar? Evimiz gibi bilip konakladığımız otellerde güvende miyiz? Can ve mal güvenliğimizi sağlayacak birim ve uygulama esasları var mı? Bu soruların cevaplarını sadece bir otel başlığı altında cevaplamak çok zordur. Oteller çeşitli parametreler ışığında yıldız sayıları ile belirlenen kategori-

46 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

lere ayrılırlar. Ülkemizde beş yıldızlı otellerin tamamında bir güvenlik departmanı olup, bu departmanın da başında bir güvenlik müdürü vardır. Güvenlik müdürleri bazı ülkelerde “Odalar Direktörü”ne bağlı iken, ülkemizde mevcut otellerin büyük çoğunluğunun güvenlik müdürleri doğrudan genel müdüre rapor ederler. Bazı otellerimizde güvenlik birimleri mevcut olup tüm güvenlik personeli kendi kadrosunda iken, bazı otellerde ise hem kendi kadrosunda hemde taşeron firmadan temin edilen güvenlik

görevlileri görev yapmaktadır. Otel güvenlik görevlileri başta ön büro, kat hizmetleri, çamaşırhane ve yiyecek&içecek departmanı olmak üzere otelin tüm birimleriyle iş birliği içinde çalışırlar. Bu nedenle otel güvenlik personelinin diğer departmanların temel işlevleri konusunda bilgi sahibi olması çok önemlidir. Bunu temin maksadıyla otel güvenlik görevlileri ilgili bu departmanlara çapraz eğitim için gönderilirler. 5188 Sayılı Özel Güvenlik Yasası’nın güvenlik görevlilerine vermiş olduğu yetki ve sorumluluk-


lara bağlı olarak ve bunlarla sınırlı kalmayacak şekilde otel güvenlik görevlileri otelin yangın ile mücadele hizmetleri, kayıp ve buluntu eşyaların kayıt altında tutulması, aranması, bulunması ve sahibine teslimi, otele gelen ve giden malzemenin kontrolü ve kayıt altına alınması, otele gelen ve giden iş takipçileri ile iş ziyaretçilerinin kayıt altına alınıp yönlendirilmesi, otelciliğin çok önemli konularından birisi olan “Master Anahtar” uygulamalarının takibi, oda kasası ve genel kasa odası gibi mahrem yerlerin şifre ve açılış kayıtlarının tutulması gibi her türlü işin üstesinden gelecek şekilde bilgi ve beceriye sahip olmak zorundadır. Türkiye’deki büyük otellerin hemen hemen tamamında lobiye girdiğiniz zaman bir güvenlik görevlisi ile karşılaşırsınız. Ayrıca X-Ray cihazları, metal detektörler, araç altı arama sistemleri, yol kapama bariyerleri gibi birçok fiziki kontrol tedbiri mevcuttur. Batı otellerinde ise hemen hemen bu tür fiziki kontrol tedbirlerinin hiçbirisi olmadığı gibi lobide sürekli bekleyen bir güvenlik görevlisi bile görmeniz çok olağan değildir. Ancak bizde alınan tedbirlerin benzerleri ve hatta

yerine göre daha fazlası Orta Doğu otellerinde de mevcuttur. Bizler bu cihazları misafirlerimizi en az rahatsız ve huzursuz edecek şekli ile kullanmak için azami gayret gösterirken, misafirlerimizde bu tedbirlerin kendi güvenlikleri için olduğunun bilincindedirler. Kameralardan oluşan CCTV ve hareket kontrolü sağlayan kartlı geçiş sistemleri ve hareket sensörü gibi bazı uygulamalar ise hemen hemen dünyanın her yerinde kullanılmaktadır. Özellikle CCTV sistemi olayların önlenmesi için caydırı bir unsur olduğu kadar olayların geriye dönük araştırılmalarının yapılabilmesi için inanılmaz kolaylıklar sağlamaktadır. Otel güvenlik görevlileri otel içinde tüm olup biteni bilmek zorundadır. Otele gelip giden misafirleri tanımak, bu misafirlere gelip giden ziyaretçileri bilmek, misafirlerin genel tutum ve alışkanlıkları hakkında bilgi sahibi olmak, bir güvenlik görevlisi için çok önemli özelliklerden birisidir. Yüzlerce odası olan bir otelde aynı anda ve aynı çatı altında çok değişik ülke ve kültürlerden gelen insanların bir arada barınması farklı sorunlarıda beraberinde getirmektedir. Kasasını açık unutan, oda kapısını açık unutan, yanlış odaya girmeye çalışan, eşyasını unutan, çocuğunu kaybeden, başta genel mekan tuvaletleri olmak üzere bu tür alanlarda mücevher

gibi kıymetli malzemelerini bırakan misafirler otelciliğin her gün karşılaşılan sorunlarıdır. Bunun yanısıra odalara her gün görevleri itibariyle Kat Hizmetleri, Çamaşırhane, Oda Hizmetleri, Mini bar hizmetleri için çeşitli çalışanlar girip çıkmakta ve bu esnada misafir odada çoğunlukla bulunmamaktadır.

Otelcilikte “DND” uyarı uygulaması risk unsurudur Otelcilikte “DND” (Lütfen Rahatsız Etmeyiniz) olarak bilinen ışıklı veya kartlı uyarı uygulaması ayrı bir risk unsurudur. “DND” yapılmış odaya yukarıda saydığımız görev maksadıyla girmesi gereken hizmetliler normal olarak girmezler. Otellerin kendi politikalarına göre farklılık göstermekle beraber yirmi dört veya kırk sekiz saat DND kalan bir oda önce telefonla aranır, cevap alınamazsa daha sonra kapı çalınarak misafirin durumu sorulur ve yine cevap alınamazsa kapı “Master Anahtar” ile açılarak içeri girilir. Bütün bu uygulamalar hep otel güvenliğinin refakatinde gerçekleştirilir. Otel içinde Allah gecinden versin bir ölüm olayı olduğu zaman bununla ilgilenecek tek departman yine güvenlik departmanıdır. Bu arada oteller için ciddi bir risk oluşturan yangın ile mücadele tedbirlerinede değinmek istiyorum. Otellerde son derece gelişmiş yangın algılama, alarm ve söndürme

Otel güvenlik görevlileri otel içinde tüm olup biteni bilmek zorundadır. Otele gelip giden misafirleri tanımak, bu misafirlere gelip giden ziyaretçileri bilmek, misafirlerin genel tutum ve alışkanlıkları hakkında bilgi sahibi olmak, bir güvenlik görevlisi için çok önemli özelliklerden birisidir. Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 47


FOKUS

sistemleri bulunmaktadır. Her ne kadar bu sistemlerin teknik bakım ve kontrolü teknik departmanlar tarafından yürütülsede, sistemin takibi ve müdahale güvenlik departmanlarının vazgeçilmez bir sorumluluğudur. Sistemin tam olarak bilinmesi, doğru ve zamanında müdahale, mevcut müdahale cihazlarının (Yangın söndürme cihazı, su hortumu, gaz maskesi, oksijen tüpü, koruyucu elbise, vb.) her zaman bakımlı ve kullanıma hazır olması ilk müdahale için çok kısa olan süre içerisinde hayati önem taşıyan bir husustur. Örneğin bizim otelimizde süresi dolan yangın söndürme cihazları yeniden dolum için firmaya gönderilmeden önce mutlaka boşaltılır. Bu boşaltma işlemi tüm personelin katıldığı yangın söndürme cihazı kullanım eğitimlerinde yapılmaktadır. Ayrıca otellerde periyodik olarak yangın tatbikatları yapılarak personelin bir yangın durumunda ne tür görevler alacağı, tahliyenin ne şekilde yapılacağı gerek misafirlerin gerekse personelin hangi toplanma noktalarında toplanacağı daha önceden belirlenmiş olan tahliye senaryolarına göre denenir. Bizler Çırağan Palace Kempinski Oteli olarak bölge itfaiye teşkilatı ile de koordineli olarak kendilerini yapmış olduğumuz yangın tatbikatlarına davet ederek hem itfaiye teşkilatının otelimizi detaylı tanımasını sağlıyoruz, hem de araç ve gerecin

bir yangın durumunda ne şekilde müdahale edebileceğini deneme şansı buluyoruz. Bu nedenle itfaiye teşkilatımıza da teşekkürlerimizi iletiriz.

Yangın yönetmeliğinin öngördüğü tedbirler alınmalı Otel yangın literatürüne bakıldığı zaman maalesef kayıpların büyük çoğunluğuna dumanın neden olduğunu görürüz. Bu nedenle duman izolasyonu için yangın yönetmeliğinin öngördüğü tüm tedbirler alınmalı ve ayrıca uluslararası zincir otellerin çok önem verdiği “NFPA” standartlarına göre gerekli tedbirler alınmalıdır. Acil durum kaçış güzergahları her zaman boş tutulmalı, yeterli işaretleme ve aydınlatma tertibatı bulundurulmalıdır. Büyük otel yangınlarında yangın merdivenlerinin eşyalarla dolu olduğu ve maalesef bir depo gibi kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Otel güvenlik müdürleri birbirleri ile çok iyi bir irtibat halinde olup kendi otellerinde meydana gelen olayları anında diğer oteller ile paylaşmaktadır. Bu bizlere muhtemel olayların önlenmesinde çok yardımcı olmaktadır. Bir otelin SPA’sında bir olay meydana gelmiş ise benzer bir olayın diğer otellerde de olma olasılığı çok yüksektir (özellikle hırsızlık olayları). Bu konuda yaşadığımız ve olumlu yönde çözümlediğimiz olaylar mevcuttur. Sizlere çok yakın zamanda başı-

Bir otelin SPA’sında bir olay meydana gelmiş ise benzer bir olayın diğer otellerde de olma olasılığı çok yüksektir (özellikle hırsızlık olayları). Bu konuda yaşadığımız ve olumlu yönde çözümlediğimiz olaylar mevcuttur.

48 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

mızdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Otelimize ait taksi durağına kayıtlı bir taksi aracında bir bilgisayar bulunuyor. Bilgisayarın kime ait olduğunu tanımlayacak hiçbir ipucu bulamadık. Sadece bilgisayar çantası içerisinde içinde hiç isim geçmeyen ancak bir öğrencinin öğretmenine yazmış olabileceğini düşündüğümüz bir not vardı. Misafir belki bilgisayarını arar düşüncesiyle bir süre “Kayıp Buluntu Eşya Deposu”nda beklettik. Birkaç gün ses çıkmayınca bilgisayarın şifresini heyet huzurunda kırarak bir ipucu bulma umuduyla bilgisayarı açtık. Fakat maalesef bilgisayarda bizi gerçek sahibine ulaştırabilecek şahsın ismi dışında hiçbir bulguya ulaşamadık. Bunun üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü arayarak bu isimde bir öğretmen olup olmadığını sorduk. Milli Eğitim Müdürlüğü bize böyle bir öğretmen olduğunu söyledi ancak irtibat bilgilerini vermedi. Bunun üzerine bizde kendi irtibat numaramızı vererek bu öğretmenin bizi aramasını sağlamalarını istedik. Öğleden sonra öğretmen hanım bizi arayarak otele geldi ve yaptığımız gayretleri şaşkınlık içerisinde dinleyerek teşekkür etti. Otellerde konaklayan tüm misafirlere sağlık, güven ve huzur içinde günler temenni ederiz.



FOKUS

Turizm ve otel güvenliği Türkiye'de turizm güvenliği alanında risk ve tehlikeleri ve yabancıların güvenlik algısını ortaya koyacak akademik ve bilimsel çalışmaların azlığı gerçek projeksiyonların oluşturulmasını güçleştiriyor. Osman ÖZTÜRK\Yönetim Kurulu Başkanı-CEO CSG CİTY SECURİTY GROUP

B

ireylerin gezme, görme ve tanıma gereksinimlerinin ekonomik ve ticari gelişmelere paralel olarak her geçen gün artması ve çeşitlilik kazanması

50 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

turizm sektörü için büyük bir potansiyel oluşturmuştur. Ülkeden ülkeye ve bölgeden bölgeye yaşanan yoğun sirkülasyon kişilerin güvenliği için de birçok risk ve tehlikeyi beraberinde taşıyor. Her

ülke turizm gelirinden pay almak için uğraşırken birçok güvenlik tehdit ve tehlikesi ile karşılaşıyor. Farklı gelenek ve göreneklerin yanında farklı din, dil, etnisite ve yaşam şekline sahip turistler


gittikleri ülkelerde birçok sorun ve olay yaşıyorlar. Ülkeler sınırları içerisinde turistlerin yaşamını, sağlık ve ekonomik çıkarlarını tehdit edecek alanları belirlemek ve buna karşı önlemler almak için koruyucu ve önleyici stratejilere ağırlık veriyor. Türkiye’de turizm güvenliği alanında risk ve tehlikeleri ve yabancıların güvenlik algısını ortaya koyacak akademik ve bilimsel çalışmaların azlığı gerçek projeksiyonların oluşturulmasını güçleştiriyor.

Ulusal güvenlik politikaları geliştirilmesi Turiste ve turizm sektörüne yönelik riskleri en aza indirecek bir ulusal güvenlik politikası oluşturulması ve mevcut stratejilerin geliştirilmesi önem kazanıyor. Özel alanların ve özel güvenlik sistemlerinin daha profesyonel hale getirilmesi için eğitim başta olmak üzere denetim ve kontrol mekanizmalarının artırılması gerekiyor. Turistlere hizmet veren kurum ve kuruluşlar ile özel turizm alanlarını kapsayan potansiyel risklerin belirlenmesi deneyim, bilgi ve emek gerektiriyor. Suçun önlenmesi, suç işleyenlere yapılacak işlemler ve acil durumlarla başa çıkmak amacıyla ülkelerin kabul ettiği prosedürler, ulusal mevzuat ve uluslararası anlaşma ve sözleşmeler dikkatle uyulması gereken yöntem ve kuralları oluşturuyor.

Turizm güvenliği Turizm güvenliğine yönelik bilgi paylaşımı, turizm güvenliği ile ilgili olarak hizmet verenlerin eğitilmesi, güvenlik standartlarının turizm alan ve bölgelerindeki faaliyetlerin uluslararası uygunluğa

Turistlere hizmet veren kurum ve kuruluşlar ile özel turizm alanlarını kapsayan potansiyel risklerin belirlenmesi deneyim, bilgi ve emek gerektiriyor. paralel olması bir zorunluluk olarak görülüyor. Turizm tesislerinde güvenliğe yönelik yasadışı eylemlerin olması durumunda işbirliği yapılarak gerekli koordinasyonun etkin ve hızlı bir biçimde sağlanması birçok prosedürün uygulanmasını zorunlu kılıyor. Sosyal bağlamda suç veya kabahat, terörizm, doğal afetler, kimyasal ya da nükleer tehlikeler, bulaşıcı hastalıklar, salgın hastalıklar ve ulaşım sistemlerinde olabilecek sorunlarda güvenlik önlemlerinin hızlı bir şekilde uygulamaya konulması gerekiyor.

Otel iklimi Turizm sektörünün paydaşları olan otel, pansiyon, turistik tesisler, liman, marina, müzeler ve ilgili diğer kültürel, tarihi bina ve tesislerin güvenliği için kapsamlı risk ve tehdit analizi ile denetimler yapılması; olası güvenlik tehditlerinin ortaya konularak güvenli turizm ikliminin oluşturulması bir gereksinim olarak ortaya çıkıyor. Otel iklimini oluşturan bileşenlerin ve paydaşların eğitim, denetim ve bilinçlendirilmesi önemlidir. İdari ve güvenlik personeli, turist, ziyaretçi, müşterilere yönelik eğitim, özel güvenlik görevlendirilmesi, özel güvenlik yapılarının denetimi, kritik altyapının korunması önemli başlıklardır.

Turizm güvenliğine bakış Özellikle turistik şehirlerde; konaklama bölgelerinde ve yaşam alanlarında, yangın güvenliği, gıda güvenliği, sağlık güvenliği ve çevre güvenliği standartları oluşturulmalıdır. Acil eylem planı hazırlanmalı, otel güvenliği ile ilgili personel seçimi ve eğitimi yönünde sorumluluklar tanımlanmalıdır. Güvenlik paydaşları olan yönetim, idari ve bina sakinleri ile özel güvenlik yapılarının eğitimi, hizmet alanları belirlenmeli, görev tanımları yapılmalıdır. Turizm iklimini oluşturan paydaşlar ile özel güvenlik yapılarının eğitimi, hizmet alanlarının belirlenmesi, görev tanımlarının yapılması büyük önem taşımaktadır. Otel ve turizm tesislerinin güvenliğinde, yetkisiz girişlerin ve suç girişimlerinin, elektronik sızmaların engellenmesi için mümkün olan en üst düzeyde planlar yapılması ve uygulanması özel güvenlik görevlilerinin otel ve turizm tesisleri içerisindeki işleyen sistemin takibi, algılama ve ani karar verme yeteneklerinin güçlendirilmesi önem kazanıyor. Eğitim programlarında, bina ve tesislerde fiziki ve elektronik güvenlik sistemlerinin işleyebilmesi için başta özel güvenlik görevlileri olmak üzere yönetici ve çalışanların güvenlik bilinci artırılmalıdır. Ani gelişebilecek olan olumsuz olaylara karşı

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 51


FOKUS

Otel ve turizm tesislerinin güvenliğinde; yetkisiz girişlerin ve suç girişimlerinin, elektronik sızmaların engellenmesi için mümkün olan en üst düzeyde planlar yapılması ve uygulanması gerekiyor. davranış biçimlerinin geliştirilmesi, önlemeye yönelik duyarlılığın artırılması, kişisel güvenlik, gıda güvenliği, binaların inşası için konum seçimi, güvenlik değerlendirmesi, tahliye prosedürleri, devriye ve kontrol yönetimi, temas ve diyalogların bina iklimi içerisinde değerlendirilmesi, otel ve turizm güvenliğinin esaslarındandır. Otellerde ve turizm alanında oluşturulmuş güvenlik sistematiğinin yürütme gücü ve uygulayıcısı özel güvenlik görevlisi olmakla birlikte bu görevini bina ve tesis iş ve yaşam alanlarında bulunan personel, turist, müşteri, ziyaretçi, hasta ve diğer çalışanlar, ev sahipleri v.b. gibi paydaşlar ile birlikte yapmak zorundadır. Turizm tesisi içinde ve yakın çevresine yönelik saldırı, hırsızlık, gasp, tehdit, şantaj, dolandırıcılık ve darp olayları, silahlı soygunlar, vandalist ve terörist hareketler, yangın, sel, deprem gibi doğal afetler ve toplumsal olaylar özel güvenlik görevlilerinin hazırlıklı olması gereken olaylardır. Güvenliğin işleyişi içerisinde; fiziki güvenlik önlemleri, elektronik güvenlik önlemleri ve bütün bunların koordinasyonunu sağlayan özel güvenlik görevlileri önemli bir sorumluluk üstlenmiş durumdadır.

52 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

Özel güvenlik ölçütleri Mevcut güvenlik yapısının ve bu hizmeti sağlayan kurumun durum ve temaslarının kontrol ve denetiminin yapılması gerekmektedir. Özel güvenlik görevlilerinin profesyonel olmalarını sağlayacak, bilgi, görgü ve yeteneklerini belirtir ölçüleri sıralayacak olursak; Fiziken dayanıklı olmak, Nezaket kurallarına uygun davranmak, Sorumluluk almaya, liderlik etmeye, başkalarını yönlendirmeye istekli olmak, Yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmeye hazır ve istekli olmak, Dürüst olmak,etik kurallara bağlı olmak, Takım çalışmasına yatkın olmak ancak bağımsız karar vermeye yetkin olmak, İletişim becerilerine sahip olmak, Problemleri önceden sezebilmek, ani gelişen riskleri belirleyebilmek ve uygun şekilde yönetebilmek, Kısa süre içinde bir olayın veya nesnenin detaylarını algılayabilmek, Duygu, düşünce ve izlenimlerini başkalarının doğru anlayabileceği şekilde sözlü ve

yazılı olarak anlatabilmek, Sözlü ve yazılı mesajları kolayca algılayabilmek ve aynı şekilde başkalarına aktarabilmek, Dikkatini uzun süreler boyunca, bir noktaya odaklayabilmek, Sorunlara mantıklı çözümler bulmak üzere genel kuralları özel durumlara uygulayabilmek, diğer taraftan dağınık bilgi parçacıklarını birleştirerek, daha geniş resmi görebilmek, Olaylar, kişiler, nesneler, kelimeler ve resimler arasındaki farkları kolayca algılayabilmek, bunları tanımlayabilmek ve ifade edebilmek, Sesler arasındaki istikamet, ton ve seviye farklılıklarını kolayca ayırt etmek, bir ses yığının içindeki belirli bir sesi takip edebilmek ve bu sesleri tanımlayabilmek, Beş duyusuyla edindiği bilgileri gerektiğinde tekrar hatırlayabilmektir. Turizm ve otel güvenliği; bina tesis ve eklentilerini, mevcut elektronik sistemleri, iş ve yaşam alanlarının paydaşları başta olmak üzere, görev yapan ve çalışan tüm personeli, hizmet veren birimleri kapsar. Turizm alanlarında bulunan paydaşların görev yaptıkları alanlara göre yetki ve sorumluluklarının belirlenip, güvenlik işleyişi ve özel güvenlik görevlileri ile entegrasyonu sağlanmalıdır. Profesyonel bir şekilde uygulanacak turizm ve otel güvenliği politikası, yerli ve yabancı turistleri kapsayan her iki kesimin gerçekleştirdikleri turizm faaliyetlerini ve bu faaliyetlerin gerçekleştirildiği alanların (Otel, pansiyon, turistik tesisler, liman, marina, müzeler v.b.) kalitesini yükseltecek ve marka değerini artıracaktır.



FOKUS

Otel\turistik tesis güvenliği (Kayıp önleme) eğitimi nasıl olmalıdır? Kayıp önleme ile ilgili sorumlulukları yalnız güvenlik profesyonellerinden beklersek baş edilmesi güç sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmazdır. Çözüm ise; güvenlik profesyonelleri dâhil tüm departmanların, kayıp önleme fonksiyonunu, tesisin her köşesinde kusursuz sağlayabilmeleridir. Cem ORÇUN / TÜMGED Yönetim Kurulu Başkanı

O

tel güvenliği denilince sadece güvenlik personelinin sorumlu olduğu bir sistemden söz ediyoruz demek hatalı bir yaklaşım olacaktır. Otellerde ve turistik tesislerde tesisin büyüklüğü ve verilen hizmetlerin çeşitliliği nedeniyle yalnız güvenlik profesyonelleri ile sorunların çözülemeyece-

54 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

ği çok açıktır. Gerçekte yapılması gereken hizmeti sadece “güvenlik sağlamak’’ olarak adlandırmak bile ortadaki konunun hatalı tarif edilmesi anlamına gelmektedir. Aslında bu bir kayıp önleme çalışmasıdır ve her otel çalışanının sistem içerisinde aktif olarak rol alması kaçınılmazdır. Ortada duran işin analizi yapıldığında her

otel çalışanının kendi profesyonel becerilerine ilave olarak bu sözü edilen kayıp önleme görevini de en az asli görevi kadar titizlikle başarması gerektiği görülecektir. Otel veya turistik tesis güvenliğinden söz edildiğinde tecrübe ve eğitim ön plana çıkmaktadır. Böyle bir sistemin başarılı olmasının önündeki en büyük engel, bazı


hizmetler için taşeron kullanımıdır. Otelcilik sektöründe, maliyetleri bir ölçüde kontrol edebilmek maksadıyla; özellikle kat hizmetlerinde (housekeeping), güvenlik hizmetlerinde(security) ve bazı hallerde teknik hizmetlerde belli bir oranda taşeron kullanımı tercih edilmektedir. Hatta bazı otellerde bu personelin tamamı taşeron çalışanıdır. Büyük otellerdeki çarşı olarak adlandırılan kiralık mağazaların çalışanlarının da bu kapsamda değerlendirilmeleri doğru olacaktır. Taşeron kullanımının en açık anlamı ise “kontrol edilemeyen personel sirkülasyonu’’ dur. Kalıcı olmayan personelin otel güvenliği bilincine ulaşması ne yazık ki çok kolay değildir. Bu tercihler nedeniyle tecrübe ve istihbarat birikimi çöpe gitmekte, haliyle eğitim maliyeti artarak kabul edilebilir limitlerin dışına çıkmaktadır. Böyle bir durumda maliyeti kontrol edebilmek maksadıyla eğitimlerin kendi yöneticileri tarafından verilmesi (in house) ise yapılabilecek en hatalı tercih olmaktadır. Maliyet gerekçesi ile daima düşük sayıda personel ile çalışma eğiliminde olan otellerin, bir de sirkülasyon nedeniyle oluşan bu zafiyete tahammül etmesi güvenlik(kayıp önleme) çalışmalarını ciddi oranda güçleştirecektir. Diğer taraftan otel ve turistik tesis ortamındaki müşterilerin beklentilerine bir göz atarsak; Konaklama ihtiyacını en konforlu şartlarda elde etmek, Kendisi ve önem verdiği kişisel bilgiler konusunda mahremiyetin sağlanması, Kendisini tedirgin edebilecek herhangi bir uygulamaya muhatap olmamak, Bu süreçte bulunduğu ortamın sağladığı güvenlik şemsiye-

sinin altında olmanın rahatlığını hissedebilmek, Tesis içerisinde ve hatta tesis dışında muhatap olduğu neredeyse hemen her sorunda kendisi için en doğru, en yaratıcı ve en hızlı çözümü ya da desteği alabilmek olduğunu görebiliriz.

Kayıp önleme Otel müşterisi, tesisin her köşesinden yararlanmakta ve kendisine bu beklentileri karşılayacak çalışanların her an işinin başında olmasını beklemektedir. Bu durumda eğer kayıp önleme ile ilgili sorumlulukları yalnız güvenlik profesyonellerinden beklersek baş edilmesi güç sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmazdır. Çözüm ise; güvenlik profesyonelleri dâhil tüm departmanların, kendi ilgi alanlarında işlenebilecek suçlara karşı profesyonel bir yaklaşım içerisinde olması ve “kayıp önleme’’ fonksiyonunu, ayrı bir güvenlik profesyoneline gerek kalmayacak şekilde tesisin her köşesinde kusursuz sağlayabilmeleridir. Bütün bu sistem içerisinde özel güvenlik profesyonellerinin nerede olması gerektiğine bakarsak; müşteri, özel güvenlik çalışanlarını görmemeli ancak gerektiğinde yanı başında bulabilmelidir. Bir başka ifadeyle, güvenlik görevlileri var la yok arasında ince bir çizgide görev yapmalıdır. Kıyafetleri özenle seçilmeli, oteldeki diğer görevliler gibi, otelin armasını

taşıyan takım elbise kullanmalı, ilaveten kulaklıklı telsiz ve 5188 sayılı özel güvenlik hizmetlerine dair yasanın gerektirdiği kimlik kartını yakasında bulundurmalıdır. Asla silah, kelepçe ve cop gibi görenlerde farklı algı yaratabilecek ekipmanları kullanmamalıdır. Personel sirkülasyonu engellenmeli Otel çalışanlarının, kendilerinden beklenen kayıp önleme fonksiyonunu yerine getirebilmesi için öngörülen modüler bir eğitim modeli aşağıda belirtilmiştir. Tüm çalışanlar temel beceriler ve acil durum yönetimi eğitimlerini almalı, buna ilave olarak her çalışan kendi görev yerine ilişkin temel davranış eğitimini ve gerekiyor ise görevi gereği almasında fayda olan özel beceri eğitimini almalıdır. Otel ve turistik tesis güvenlik yönetiminde en önemli konulardan biri de tesisin bulunduğu lokasyonun yerel otoriteleri ve aynı iş kolunda faaliyet gösteren oteller arası network ve bilgi paylaşımıdır. Böyle bir ön tedbir, genel tedbirlere ilave olarak güncel tedbirlerin gecikmeden alınabilmesi için önem arz etmektedir. Özetlemek gerekirse; öncelikle personel sirkülasyonunun önüne geçilmeli; sonrada doğru davranışlar için çalışanlara profesyonel eğitimciler tarafından doğru eğitimler verilmeli ve eğitim seviyesi en üst düzeyde idame edilmelidir.

Otel güvenliğinde personel sirkülasyonunun önüne geçilmeli, sonrada doğru davranışlar için çalışanlara profesyonel eğitimciler tarafından doğru eğitimler verilmeli ve eğitim seviyesi en üst düzeyde idame edilmelidir. Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 55


FOKUS

Otellerdeki güvenlik riskleri Otel çevresi, oto parkı ve yürüyüş alanları kontrol altına alınmalı, bu bölgelerde iyi bir ışıklandırma yapılmalıdır. Otelin çevresi duvarlarla çevrilmeli, otele giriş ve çıkışlar kontrollü olarak sağlanmalıdır. Şükrü TÜRKÖZ - H. Şükrü TAŞTAN / NİĞDE ÜNİVERSİTESİ SBMYO

O

teller çok sayıda insanın tatilini geçirmek amacıyla konakladığı mekânların başında gelmektedir. Bu açıdan kişilerin huzurlu ve endişeden uzak bir şekilde dinlenebilmeleri otel güvenliğinin kalitesiyle doğrudan ilgilidir. Bu bakımdan otel güvenliği denildiğinde “bir otelin çalışanlarını, misafirlerini ve misafirlerin eşyalarını hırsızlığa, sabotajlara, yangınlara, yağmalamaya, zorla işten alıkoymaya ve her çeşit tehdit, tehlike ve tecavüze karşı korumak amacıyla alınan fiziki ve elektronik tedbirler” anlaşılmalıdır. 5188 Sayılı Özel güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kapsamında hazırlanması ve uygulanması zorunlu olan otel

56 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

güvenlik ve koruma planları, otelin ihtiyaçları, riskleri, alınan tedbirleri, acil durumlarda neler yapılacağını, iletişim bilgilerini ve kanunda belirtilen diğer konuları kapsamalıdır. Koruma planı basit, anlaşılır ve kolay uygulanabilir olmalıdır. Tüm yönetici, çalışan ve tabii olarak güvenlikten sorumlu personele yapılacak bir toplantı ile bu planlar anlatılmalı, otelde çalışan herkes görev ve sorumluluklarının bilincinde olmalıdır. Personelin duyarlılığını artırmak amacıyla belirli aralıklarla tatbikatlar yapılmalıdır. Otel işletmeleri, kendi konuklarına hizmet vermelerinin yanında, dışarıdan gelen konuklara da yeme-içme ve eğlenme gibi hizmetleri de sun-

maktadır. Bununla birlikte otelde konaklayanları arayanlara ve onların misafirlerine de hizmet vermektedir. Bu sebeple çok sayıda kişi otele giriş çıkış yapmaktadır. Bu açıdan otel personeli otelin güvenliği için son derece dikkatli olmalıdır. Konukların ve onların misafirlerinin kullandıkları genel mahaller dışında dolaşmasına izin verilmemeli, sadece personelin kullandığı alanlara girmeleri önlenmeli, bu gibi durumlarda konuklar kibarca ve nazik bir dille uyarılmalıdır.Harici konukların ve konuk misafirlerinin otel odalarına çıkmalarına izin verilmemelidir. Özel günlere ve davetlere gelen konuklar sadece aktivitenin yapıldığı alanları kullanabilir.


Otellerde yangın riski Otellerde güvenlik endişesine neden olan etkenlerin başında şahsi eşyaların kaybedilmesi veya çalınması olayları, oda servisi güvenilirliği, asansör güvenliği, yiyecek-içecek servisinin güvenilirliği gibi konular gelmektedir. İstisna da olsa otelin odalarında veya diğer kısımlarında cinayet ve yaralama olayları da otellerin güvenlik anlamında karşılaşabileceği sorunlardan bazılarıdır. Otellerde meydana gelebilecek yangın riskide büyük önem taşımaktadır. Otel tesislerinde gazdan, elektrik kaçağından, çalışan ve konukların ihmalinden kaynaklanan yangınları önlemek için yangın alarm sistemlerinin kullanılması yangın çıkmadan ve büyümeden söndürmek, doğabilecek can kayıplarını önlemede büyük öneme sahiptir. Otel işletmecileri, işletmelerinde meydana gelebilecek yukarıda sayılan sorunların önüne geçebilmek veya meydana gelen olayların aydınlatılmasına yardımcı olmak amacıyla bazı tedbirlere güvenlik sistemlerine başvurmaktadırlar. Yangın alarm sistemleri, değerli eşya koruma kasaları, otel giriş/ çıkış kontrol sistemleri, fiziki emniyet sistemleri, yüksek çözünürlüklü ve geniş kayıt kapasitesine sahip iç ve dış mekân kapalı devre kamera ve kayıt sistemleri, odalara giriş için akıllı kart sistemleri, oda kilit sistemleri, görevli personelin tanınması amacıyla hazırlanan personel tanıtım kartları bu tedbirler kapsamında değerlendirilebilir.

Otel güvenliğinde alınması gereken önlemler Otel güvenliği sağlamada kullanılan güvenlik sistemlerinden azami derecede faydalanmalıdır. Otel güvenliğinde çalışacak güvenlik elemanlarının otel güvenliği alanında hizmet içi eğitimlerle

bilgileri arttırılmalıdır. Otel personeli işinin gereği haricinde diğer departmanlara gidemez, katlara ve odalara çıkamazlar. Kat hizmetleri personelleri şift haricinde katlara çıkamazlar. Otelde çalışan personele güvenlik ile ilgili bilgiler öğretilir. Konuklar ile ilgili bilgilerin hiç kimseye verilmemesi, dışarıdan aranan telefonların konuktan izin alınmadan bağlanmaması, konukların nereye gittiklerinin bildirilmemesi ve oda numarasının verilmemesi vb. gibi. Oda anahtarları verilirken konuk tanınmıyorsa ismi alınmalı ve belgelerdeki bilgilerden kontrol edilerek anahtar verilmelidir. Ön büro ve kat hizmetleri personelinin güvenilir olmasına dikkat edilmelidir. Otel çevresi, oto parkı ve yürüyüş alanları kontrol altına alınmalı, bu bölgelerde iyi bir ışıklandırma yapılmalıdır. Otelin çevresi duvarlarla çevrilmeli, giriş kapısında güvenlik görevlisi bulunmalı, otele giriş ve çıkışlar kontrollü olarak sağlanmalıdır. Otelin nakit akışında kasiyerlerdeki fazla paraların ana kasaya aktarılması sağlanmalıdır. Otel işletmesinin bazı bölümlerine kapalı devre yayın ile çalışan güvenlik sistemleri kurulur. Acil durumlarda kullanılmak üzere alarm sistemleri kurulur. Bu gibi durumlarda konukların oteli nasıl boşaltacağı ve çıkışların nerelerden, nasıl yapılacağı, yangın merdivenlerinin nerelerde olduğunu belirten bilgiler panolara asılmalıdır. Acil çıkışlar ve merdivenlerle ilgili levhalar renkli ve kendinden ışıklı olarak konukların görebilecekleri yerlere asılmalıdır. Konuğun otelde konaklayan veya konaklamayan diğer konuklar tarafından rahatsız edilmemesi sağlanmalıdır.

Tüm otel personeline talimat verilerek otel içinde şüpheli şahıslar görüldüğünde sakin bir şekilde panik yapmadan güvenlik personeline hemen bilgi verilmesi istenir. Bazı konukların otelin logolu eşyalarını alıkoyma veya çalma durumları vardır. Genellikle restoranlarda veya konuk odalarında bu durum gerçekleşir. Bunları önlemek için iyi bir kontrol sistemi kurulmalı departmanlar arasında işbirliği sağlanmalıdır. Konukların bir birlerinin eşyalarını çalması söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda iddiadan öteye gidip durumun belgelendirilmesi gerekir. Bu olay otelin imajını sarsacak niteliktedir. Konu hemen üst yönetime bildirilir. Gerekirse emniyet birimleri konudan haberdar edilir

Otel güvenliğinde kullanılması gereken sistemler Güvenlik kamera sistemleri, geçiş kontrol sistemleri, alarm sistemleri, video analiz sistemleri, ziyaretçi analiz sistemleri, yangın alarm sistemleri, gaz alarm sistemleri, yangın söndürme sistemleri, RFID sistemleri, otopark yönetim sistemi, araç geçiş kontrol sistemleri, Xray cihazları, metal kapı detektörleri, tesis yönetim sistemi, kredilendirme sistemleri, otomasyon yazılımları olarak değerlendirilmektedir. Kaynaklar İdris ELMAS- Her Yönüyle Otel Güvenliği, Güvenlik Yönetimi DergisiMart 2014. Ogün KORKMAZ- Otel Güvenliği, http://www.edirneyorumlari.com/, 31.12.2014 Mehmet Uğur ZEYDAN, Güvenlik Hakkında Herşey ;http://mehmet-ugur-zeydan.blogspot.com. tr-14.01.2012 Aplus Security Sistems, http://www. samsungcctvturkiye.com/otel_guvenligi.aspx Erişim Tarihi:06.01.2015

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 57


FOKUS

Konaklama tercihini güvenlik belirler Noktasal ve lokalize tecrübeler misafir ve kötü niyetli kişilere değil; ancak tesisteki güvenlik çalışanlarına güvenlik hissi verebilir. Oysa güvenlik hissinin muhatabı üçüncü kişilerdir. Nihat DÖNMEZ\MAKİNE MÜHENDİSİ

K

onaklama, en klasik insanlık ihtiyacıdır ve mutlaka güvenli alanlarda yapılır. Bir alanın güvenliği ise ölçülmekten ziyade hissedilir. Birçok güvenlik çabası, algılanmamaktan /hissedilmemekten şikâyetçidir. Çünkü algı icraat üzerine değil, mesaj üzerine kuruludur. Güvenliğin standartları vardır. O halde, algılanabilir bir güvenlik çabasına girilmelidir. Bu da ancak uluslararası akademik eğitimli ve

58 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

birçok tesis ve operasyon tecrübeli profesyonellerle sosyokültürel entegrasyonda tekniği oluşturulmuş ve sürekli güncellenen standartlarda işbirliği ile mümkündür. Güvenliğin muhatapları üçüncü kişilerdir. Maalesef; birçok otelimiz; personel, malzeme, eğitim, prosedür dörtgeninden oluşan verimli güvenlik çabasının yalnızca kendi tesisine özgü ve personel ayağı ile güvenlik işlevini yerine getirmeye çalışmaktadır.

Noktasal ve lokalize tecrübeler misafir ve kötü niyetli kişilere değil, ancak tesisteki güvenlik çalışanlarına güvenlik hissi verebilir. Oysa güvenlik hissinin muhatabı üçüncü kişilerdir. Oteller uluslararasıdır; ancak güvenlik lokal özellik ağırlıklıdır. Birçok yabancı kaynaklı otel ya da oteller zinciri müşteri/misafir memnuniyeti, marka imajı kaygısı ile ülkemiz dâhil tüm halka firma binalarında sektöre endeksli bazı güvenlik


standartları oluşturmuştur. Bu standartlar birebir eğitim, çeşitli aralıklı yayın, haberli/habersiz, rutin/rutin dışı zamanlı olarak denetlemelerle takip edilmekte, geliştirilmektedir. Kısacası, bir tesisin güvenlik standartlarını ancak uluslararası akademik ve tecrübeye sahip olan yerel ekipler ölçebilir. Sonuçta güvenlik teknik özelliğinin yanında psiko-sosyal bir olgudur. O halde otel güvenlik yönetim tasarımı, eğitimleri denetimleri ve sonrası raporları da uluslararası standartlarda ama lokal ekiplerce yapılmalıdır.

Konaklama en klasik insanlık ihtiyacıdır Konaklama, en klasik insanlık ihtiyacıdır ve mutlaka güvenli alanlarda yapılır. Güvenlik seviyesi, insanların konaklama alanı tercihini yakından etkiler. Birçok misafir ve misafir grup sorumluları, acentelerden konaklanacak tesisle ilgili sözlüden ziyade yazılı, özel bir formatta uluslararası standart ve profesyonellikte arşivi de olan sertifikalı güvenlik verileri talep eder. Aynı şekilde kurumsal konaklama firma ve bina sahipleri ile profesyonel tesis yöneticileri de bu çabayı görmek ister. Turkey Safe Hotels Club konaklama tercihlerinde etkisi tartışılmayan güvenlik seçeneğinde büyük bir fark oluşturarak, ülke turizm ve konaklama sektöründe güvenlik hizmetlerini ölçülebilir dünya standartlarının üzerine çıkarmak için akademik-profesyonel ve paylaşımlı tecrübeli bir işbirliği konsepti oluşturmaktadır. Bizler yıllardır uluslararası zincirlere dahil ve lokal beş yıldızlı oteller ile yaşam ve iş alanlarında, güvenlik müdürlüğü, yöneticiliği, yönetmenliği yaptıktan sonra;

akademik kariyerimizin topluma katma değeri anlamında da edindiğimiz uluslararası ve lokal tecrübelerimizi bir çok konaklama tesisinde danışmanlık yaparak değerlendirmekte iken; sektör iş işleyişi ve akışının daha güvenli seyrine katkıda bulunmak üzere bir akademik sertifika programı başlattık. Bir dergiyi yayına soktuk, paylaşıma katkı amacıyla da internet ortamında bir platform oluşturduktan sonra saha tecrübeli akademik nosyonlu bir kitabı sektörün faydasına sunduk. Bu alt yapı sonrasında da; ülke konaklama sektörünün uluslar- arası standartta ölçülebilir ve belgelenebilir olması için; otel genel müdür ve güvenlik yönetmenlerinin büyük çabalarının ürünü olan güvenlik yönetimleri için Turkey Safe Hotels Club adı altında, otellerimizin ticari kaygısına olumlu destek olacak sertifikalı programlar hazırladık. Bu programları da hukuki, mali, idari, sosyal yapısallık içinde olması için seccoturk yapılanmasına gittik.

Uluslararası standartlarda güvenlik hizmeti Seccoturk; Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun olarak resmi, hukuki izin ve kalite yönetimi belgelerine sahip; Esop Koruma Ve Savunma A.Ş içinde bağımsız bir güvenlik danışmanlık ofisidir. Turkey Safe Hotels Club’ün

amacı; konaklama tercihlerinde etkisi tartışılmayan güvenlik seçeneğinde büyük bir fark oluşturarak; ülke turizm ve konaklama sektöründe güvenlik hizmetlerini ölçülebilir dünya standartlarının üzerine çıkarmak için akademik-profesyonel ve paylaşımlı tecrübeli bir işbirliği konsepti oluşturmaktır. Turkey Safe Hotels sayesinde: Dünya konaklama güvenliği gelişmelerinden haberdar olunacak. Dünya, ülke, il, semt tehditleri yıllık, sezonluk, aylık, haftalık, günlük olarak üyelere iletilecek. İl bazındaki tecrübeler anında üyelerle paylaşılacak. Aylık toplantılarla tecrübe ve bilgi paylaşımları detaylı yapılabilecek. Ortak kişi ve firma kara listeleri oluşturulabilecek. Aylık güvenlik paylaşım bülteni üyelere ulaştırılabilecek. Günlük eğitim notları personele aktarılmak üzere güvenlik yönetmenine iletilecek. Resmi mercilerle özel ve paylaşım toplantıları yapılabilecek. Akademik sertifika programları sayesinde güvenlik personelinin uluslararası standartlarda hizmet verebilmesi sağlanacaktır. Güvenli oteller programına eğitim ve organizasyon yapısına dâhil otellere bir yıl geçerli “Turkey Safe Hotels Club Member sertifikası verilecektir.

Bir tesisin güvenlik standartlarını ancak uluslararası akademik ve tecrübeye sahip olan yerel ekipler ölçebilir. Sonuçta güvenlik teknik özelliğinin yanında psiko-sosyal bir olgudur.

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 59


SEKTÖRDEN

“Güvenl hayati b “Güvenlik hayati bir meseledir”

“Özel güvenlik işi ülkemizde maalesef halen bir meslek olarak görülmemektedir. Genç nüfus bu işi asıl mesleğinin dışında ara bir iş olarak görmekte ve boşta kaldığı zaman geçici bir süre için bu işe yönelmektedir.”diyen TFM Güvenlik Operasyon Müdürü Yavuz ÜNVER sektördeki sirkülasyonun önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı. ÜNVER; sorularımızı şu şekilde yanıtladı:

TFM Group’ tan ve sunduğunuz hizmetlerden söz eder misiniz?

Grubumuzun ilk şirketi 1998 yılında; hizmet sektöründe muhtelif pozisyonlarda profesyonel olarak çalışmış İsmail ÜLKÜ ve Sinan Şahin tarafından ülkemizin tanınmış bir markasının Franchisee olarak kurulmuştur. Grup 2003 yılında Franchisee anlaşmasını sonlandırarak TFM markasıyla İsmail ÜLKÜ’ nün yönetiminde yoluna başarıyla devam etmektedir. TFM Group bünyesinde hizmet sektöründe ayrı iş kollarında dört şirketi barındırmaktadır. Kısaca bahsedecek olursak; TFM Güvenlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri yasası gereklerine uygun yetkilendirilmiş olarak; özel güvenlik görevlileri vasıtasıyla ülkemiz sınırları içerisinde silahsız özel güvenlik hizmetleri vermektedir. TFM Enerji Teknik Hizmetleri ve

60 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

Enerji Verimliliği Dan. Tic. Ltd. Şti. her türlü bina ve tesisin teknik altyapı sistemlerinin İşletilmesi ve koruyucu bakımlarının hizmetlerini vermektedir. Ayrıca 5627 sayılı Enerji Verimliliği Yasasına göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Bina kategorisinde yetkilendirmiş olarak EVD hizmetleri vermektedir. TFM Hizmet ve İşletmecilik Tic. Ltd. Şti. ise temizlik, peyzaj, teknik bakım/onarım, yönetim muhasebesi, personel temini gibi site ve bina yönetim hizmetini tek elden yürütmektedir. TFM Turizm ve Otelcilik San. ve Tic.Ltd. Şti. otel, öğrenci yurdu, hazır ofis ve perakende mağaza işletmeciliği işlerini yapmaktadır. Grup şirketlerimiz birçok kez gerek kamu kurumları gerekse de özel sektör kurumları tarafından birçok ödül ve teşekkürle onurlandırılmıştır. Grup şirketlerimiz kurumsal bir yapı içerisinde ülkemiz insanına

işveren ve hizmet ortağı olarak yasal ve etik kurallara eksiksiz riayetle işlerini yapmaktadır. TFM Grup, ilk günden günümüze daima çalışanlarına ve hizmet ortaklarına değer katmayı ana prensip olarak kabul etmiş ve ayrıca kendisine kurumsal slogan olarak belirlemiştir.

Güvenlik sektöründe 2014 yılında yaşanan sıkıntılardan söz eder misiniz? Sektörün Türkiye genelinde henüz istenilen seviyeye gelememesinden kaynaklanan sorunlar 2014 yılında da yaşanmıştır. Bu sorunların en büyüğü özellikle İstanbul genelinde yaşanan özel güvenlik görevlisi temininde yaşanan sıkıntıdır. Özel güvenlik işi ülkemizde maalesef halen bir meslek olarak görülmemektedir. Dolayısıyla genç nüfus bu işi asıl mesleğinin dışında ara bir iş olarak görmekte ve boşta kaldığı zaman


Yavuz ÜNVER TFM Güvenlik Operasyon Müdürü

lik bir

geçici bir süre için bu işe yönelmektedir. Doğal olarak bu işin neden meslek olarak görülmediği sorusu akla gelmektedir. İnsanlar edindikleri mesleği uzun süre devam ettirmek isterler. Her insan mesleğinin ilk yıllarını öğrenmek; daha sonraki yıllarını ise edindiği tecrübe ve bilgi ışığında mesleki kariyerinde adım adım ilerlemek arzusu ile geçirir. Fakat güvenlik sektöründe bu istek yaş kriterinden dolayı gerçekleşememektedir. Sektörde 40 yaşın üstündeki personel tercih edilmemektedir. Hâlbuki bir mesleğin öğrenilip verimli hale gelebilme yaşı ortalama 35- 40’ tır. Fakat sektörümüzde bu yaşlardaki personel, amir veya müdür pozisyonlarında değerlendirildiğinden iş alanları sınırlanmaktadır. Bu da personeli meslekten soğutmaktadır. Personel tarafından meslek olarak tercih edilmeyişinin ikinci ve etken diğer bir nedeni ise

Güvenlik sektöründe 40 yaşın üstündeki personel tercih edilmemektedir. Hâlbuki bir mesleğin öğrenilip verimli hale gelebilme yaşı ortalama 35- 40’ tır. sektördeki ücretlerin tatmin edici olmayışıdır. Bu konu özellikle çok önemlidir. İnsanlar hayatlarını idame ettirebilecek; temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir ücret talep ederler. Maalesef sektörümüzdeki ücretler bu ihtiyaçları karşılamaktan oldukça uzaktır. Sonuç olarak sektördeki mesleki geleceğin çok sınırlı olması ve ücret yetersizliğinden kaynaklanan sorunlar 2014 yılında da yaşanmıştır. Bu sorunları mutlaka çözmeliyiz. Eğer bu sıkıntıları aşamazsak, güvenlik görevlisi teminindeki sıkıntıları çekmeye devam ederiz.

2015 yılında güvenlik sektöründe beklediğiniz gelişmeler nelerdir? Bu sorunuz biraz önce sorduğunuz sorunuzla çok yakından bağlantılı. Yeni yılda tabii ki sektördeki sıkıntıların minimum seviyeye inmesini ve hepimizin bu işi daha arzulu daha bilimsel ve daha teknik olarak yapmasını bekliyoruz. Fakat bu beklentinin hemen öyle kısa vadede gerçekleşeceğine de açıkçası pek inanmıyorum. Öncelikle 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile ilgili düzenlemelerin ivedilikle yapılarak hayata geçirilmesi gerekiyor. Kanun mevcut hali ile birçok ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. Ücretlerle ilgili düzenle-

melerin yapılıp; kanuna eklenmesi ve bunun uygulanmasının da takip edilmesi elzemdir. Sektörde çalışan arkadaşlarımızda da bu konuda uzun bir zamandır beklenti oluştu. Fakat bu düzenlemenin bir türlü yapılamamış olması personelin moral ve motivasyonunu olumsuz etkiledi. Kanunun mevcut halinin uygulamasında da aksaklıklar var. Kanunu çıkarmak faaliyetin başlangıç noktası; takibini de yapmak gerekiyor. Size şöyle bir örnek vereyim; Kanun özel güvenlik görevlisine, görevi başında ve görevi ile ilgili işlenen suçlara karşı, kamu görevlisine karşı suç işlenmiş gibi işlem yapılıp cezalandırılacağını belirtiyor. Bununla ilgili güvenlik görevlisi arkadaşlarımıza karşı birçok defa suç işlenmiştir. En sık görülende darp, hakaret ve tehdittir. Bu eylemlerin bir kısmı yasal yollar takip edilerek mahkemelere intikal etmiş olmasına rağmen mahkemelerden çıkan kararlar hayal kırıklığıdır. Mahkemeler olayı sanki iki vatandaşın bireysel meselesi olarak değerlendirip kararlarını ona göre vermektedir. Sektörün sorunları, bu mesleği icra eden herkes tarafından az çok bilinmektedir. Bu sorunlar aşılamayacak sorunlar değildir. İllerde valilikler tarafından sektör temsilcilerinin de katılımıyla kurulacak komisyonlarda bu sorunlar

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 61


SEKTÖRDEN

tartışılabilir ve alınan kararlar yol gösterici olabilir. Bu şekilde yapılacak çalışmaların çok faydalı olacağını düşünüyorum.

Güvenlik sektöründe yasal boşluklar olduğunu düşünüyor musunuz? Bu konudaki en büyük yasal boşluk bir önceki sorunuzda da değindiğimiz sektördeki ücretlerle ilgili bir düzenleme olmamasıdır. Yine özel güvenlik görevlisinin yetkileri ve bunların yaptırım gücü hakkında oturup düşünmemiz gerekir. Güvenlik işi ciddi bir iştir. Her iş ciddiyet gerektirir ama güvenlik işinde yapılacak herhangi bir hata ihmal veya kanundan kaynaklanan bir eksiklik telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Sektörde lider kadrolarda çalışan arkadaşlarımızın büyük bir kısmı bunun bilincinde ve büyük bir özveriyle görevlerini yerine getiriyor. Fakat daha alt kadrolarda çalışan arkadaşlarımızda eğitim eksikliği var. Bunu açıkça ifade etmek gerekir. Bu eksiklik yine kanundan kaynaklanıyor. Daha önce güvenlik emniyet vesaire gibi konularda çalışmamış ve eğitim almamış bir kişi 100-120 saatlik kursla güvenlik işi yapamaz. Eğitim sürekli bir faaliyettir. Biz firma olarak personelimizi bu konuda planladığımız eğitimlerle geliştirmeye çalışıyoruz ve bu konuda başarılı olduğumuzu da düşünüyorum.

Avrupa ile Türkiye’yi kıyasladığınızda sektörde gözlemlediğiniz farklılıklar nelerdir? Güvenlik pazarı ülkemizde olduğu gibi Avrupa’da da her geçen gün genişlemektedir. Bu pazarda var olabilmek ve payınızı artırabilmek için şartlar ne olursa olsun kalite odaklı çalışmamız gerekir. Kalite odaklı çalışmanın ilk ve vazge-

62 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

çilmez şartı da eğitimli güvenlik personelinden oluşan profesyonel bir sistemdir. Bizim Avrupa ile aramızdaki fark bu noktadan itibaren başlıyor. Avrupa’da özel güvenlik mesleği, personelin hem özlük hakları hem de sosyal statüsü açısından ülkemizden çok farklı. Bugün Almanya’da bir emniyet görevlisi devletten aldığı maaşın 7 kat fazlasına özel güvenlik sektöründe çalışabiliyor. Yine toplumdaki sosyal statü açısından bakıldığında; bu personel’ bizim güvenliğimizi sağlıyor’ yaklaşımı var. Hâlbuki bizde maaşlar ve özlük hakları konularına daha önceden değindiğim için bahsetmeyeceğim fakat toplumdaki bakış açısı da Avrupa’dan çok uzak. Bugün sokakta herhangi bir vatandaşımıza bir güvenlik görevlisini gösterelim ve soralım. Büyük bir kısmı bahsederken güven-

likçi tabirini kullanacaktır. Özel güvenlik görevlisi tabiri hemen hemen hiç kullanılmayacaktır. Toplumumuzdaki algı hiç bir iş güç yapamayan ve genellikle de eğitim seviyesi ortalamanın altında olan insanların yaptığı bir meslek olduğudur. Yaşanan bazı olumsuzluklar da bu algıyı belli bir oranda desteklemiştir. Fakat özellikle son yıllarda sektör eğitim açısından belli bir mesafe kat etmiştir. Bazı üniversitelerimizde özel güvenlik ve koruma bölümü açılmış ve buralardan ilk mezunlar alınmaya başlanmıştır. Bu arkadaşlarımız ileriki yıllarda sektöre çok daha büyük bir destek verecektir. Ben buna inanıyorum. Eğitimin üzerinde ne kadar yoğunlaşırsak sektörde kalite ve buna bağlı olarakta verimde o oranda artacaktır. Sektördeki arkadaşlarımızla özellikte yönetici konumunda olan arkadaşlarımızla

5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun mevcut hali ile birçok ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. Ücretlerle ilgili düzenlemelerin yapılıp; kanuna eklenmesi ve bunun uygulanmasının da takip edilmesi gerekiyor.


zaman zaman bir araya geliyoruz ve eğitim konusunu görüşüyoruz. Tamamı benimle aynı fikirdedir. Avrupa ülkeleri ile aramızda çok fark olduğunu görüyoruz. Fakat devlet desteği ile birlikte bu açığı kısa zamanda kapatacağımızı değerlendiriyorum.

Sektörde haksız rekabet olduğunu düşünüyor musunuz? Rekabet aslında kaliteyi artırır; başarıyı getirir. Fakat bu iş haksız olunca tam tersi bir etki yaratıyor ve tüm sektör bundan etkileniyor. Maalesef ülkemizde herhangi bir yasal sınırlama olmadığı için isteyen özel güvenlik firması kurup piyasaya girebiliyor. Bugün Türkiye genelinde yanılmıyorsam 1500’ ün üzerinde güvenlik firması var. Bu rakam ülke şartları göz önüne alındığında oldukça yüksek bir rakamdır. Size bu konuyu kısaca şöyle özetleyeyim: Bugün bir özel güvenlik görevlisinin maliyeti 1300 lira maaşı baz alırsak, yol yemek sigorta vesaire masrafları dahil ettiğimizde 2015 yılı için yaklaşık 2 bin 750 liradır. Bu rakamın altında iş yapamazsınız. Zaman zaman şahit oluyorum; benim 2750 teklif verdiğim bir işe halen 2000- 2200 lira fiyat aralığında teklif veren firmalar var. İnsan ister istemez bu işi nasıl yapacaklar diye düşünüyor. Yapabiliyorlar mı? Tabii ki hayır. Ama işe başladıkları tarihten işi sonlandırdıkları tarihe kadar bu da genellikle 4- 5 ay gibi kısa bir süreyi kapsıyor,bir yığın olumsuzluğu da beraberinde getiriyor. Öncelikle personele yapılan maaş ödemelerinde ki aksaklıklar, sonra ise yasal giderlerinin ödenmesi ile ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Ve iş sonlandırılıyor. Şimdi işveren açısından olayı düşünelim. Bir özel güvenlik ihalesi açıyorsunuz. Karşınızda değişik firmalardan ge-

Güvenlik işi ciddi bir iştir. Her iş ciddiyet gerektirir ama güvenlik işinde yapılacak herhangi bir hata ihmal veya kanundan kaynaklanan bir eksiklik telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. len 2000- 4500 lira fiyat aralığında teklifler var. İş aynı ama fiyat olarak arada iki katından fazla fark var. Tabi ister istemez ucuz olana doğru bir eğilim oluyor; hele ki bu işi ilk defa yapıyorsanız direk en ucuz teklifi veren firmaya gidiyorsunuz. Sonrasında yaşanan sıkıntılar, özel güvenliğe karşı olumsuz bir düşüncenin doğmasına da sebep oluyor. Hâlbuki biz teklif aşamasında işveren ile yaptığımız görüşmelerde konuyu anlatıyor ve onları ikna etmeye çalışıyoruz. Maalesef çoğu zaman başarılı olamıyoruz. Ucuz fiyatlarla çalışan güvenlik firmalarını bu vesileyle ikaz etmek istiyorum. Bu şekilde çalışma en çok da sektöre zarar veriyor; sektöre karşı olan güveni azaltıyor. Biz rekabeti fiyat üzerinden değil; verdiğimiz hizmetin kalitesi açısından yapmalıyız.

güvenliği boyutları da var. Aslında bunların hepsi birer uzmanlık alanı ve birbirinin tamamlayıcısıdır. Hepsi güvenliğin en iyi şekilde sağlanmasına hizmet eder ama çalışma alanları farklıdır. Bu konu ile ilgili bir firma olarak sık sık brifing şeklinde eğitim toplantıları ve görev başı eğitimleri yaparak personelimizi eğitmeye çalışıyoruz. Bu konuda bayağı yol aldığımızı görüyorum. Yeterli mi diye sorarsanız, henüz evet diyemem. Sektörde personel sirkülasyonu çok fazla; eğitip bilinçlendirdiğimiz bir özel güvenlik görevlisinin 6 ay sonra işi bıraktığına ve başka bir sektöre geçiş yaptığına çok sık şahit oluyoruz. Güvenlik olayında asıl maksat caydırıcılıktır. Caydırma işi aslında icraatta zor bir iştir.Öncelikle personelinizi bu konuya fikren ikna etmelisiniz ki kendisinin caydırıcı olduğuna inansın.Daha sonra uy-

Türkiye’de güvenlik konusunda yeterli bilincin oluştuğunu düşünüyor musunuz? Sektörün ülkemizde henüz çok yeni olmasından kaynaklanan ki bu da doğaldır; bir bilinç eksikliği var. İnsanlarımız güvenlik denildiğinde sadece fiziki güvenlik konusunu düşünüyorlar. Akıllara ilk gelen üzerinde üniforma ve teçhizatı olan, görev yaptığı bölgeye gelen insanlara yol gösteren bir güvenlik görevlisi profili oluyor. Oysa güvenlik işi sadece güvenlik görevlisi ile sınırlı değildir. Bunun elektronik güvenliği, bilgi

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 63


SEKTÖRDEN

gulamalarınızla bu konuya destek vermelisiniz.Güvenliğini sağladığımız her hangi bir proje için tehdit oluşturabilecek kişi veya kişiler çok fevri hareketler dışında keşif yapmadan eyleme başlamazlar. İşte bu keşif aşamasında güvenliği deneyerek ölçmeye çalışırlar. Personel işini iyi yapıyorsa muhtemelen vazgeçecektir.Caydırıcılık bu anlamda çok önemlidir.

Güvenlik sektöründe hizmet verecek güvenlik görevlileri hangi eğitimlerden geçiriliyor? Sizce yeterli donanıma sahip olarak mı işe başlıyorlar? Sektörde hizmet veren özel güvenlik görevlileri eğitim kurumlarında silahsız güvenlik personeli olabilmek için 100 saat , silahlı güvenlik personeli olabilmek içinde 120 saat eğitim alıyorlar. Bu eğitimlerde güvenlik olayının ana fikri çeşitli örnekleme olaylar ve konu ile ilgili derslerle verilmeye çalışılıyor. Eğitimin sonunda bir sınava tabi tutuluyorlar ve 60 barajını geçen personel özel güvenlik görevlisi kimlik kartını alarak; tabi yasal bir engel olmaması şartıyla güvenlik görevlisi olarak çalışabilme hakkını kazanıyor. Bir firma olarak eğitim konusunu 3 aşamalı bir safha olarak görüyor

64 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

ve uyguluyoruz. Birinci aşamaya yani eğitim kurumlarında verilen eğitime başlangıç safhası, ikinci aşamaya yani firmamız tarafından verilen eğitimlere devamlılık eğitimi safhası ve üçüncü aşamaya da (Yine bu eğitimi biz veriyoruz.), yeterlilik eğitim safhası adını veriyoruz. Siz de takdir edersiniz ki 100 saatlik bir eğitimle, güvenlik işi tam anlamıyla yapılamaz. Bu eğitim, güvenlik eğitiminin başlangıcıdır. Başlangıç eğitimini idame ve yeterlik eğitimleriyle geliştirmeniz gerekiyor. Bu gelişim aslında sizi yavaş yavaş branşlaşmaya da götürüyor ve personelin kendine olan güveni artıyor. Bir süre sonra personel şunu düşünüyor; “Evet ben iyi bir eğitim alıyorum ve bu eğitimim sayesinde en iyisini ben yapıyorum”.Son aşama olan yeterlik eğitiminin süresi yok;devamlı

bir faaliyet ve genelliklede görev başı eğitimler şeklinde veriliyor. Eğitimlerimizin sonunda tüm sıralı amirler ve özel güvenlik personelinin de katılımıyla bir değerlendirme toplantısı yapıyoruz. Biz buna Eğitim Sonu İnceleme Toplantısı diyoruz. Bu toplantıda yaptığımız eğitimi safha safha irdeleriz. Eksikliklerimizi hatalarımızı bu toplantılarda tespit eder; bir sonraki eğitimlerimizi bu tespitler ışığında planlarız. Sektörde çalışan birçok arkadaşıma bu sistemi anlattım; uygulayanlar var ve faydalı olduğunu söylüyorlar.Tekrar söylüyorum, eğitim sürekli bir faaliyettir. Bunu personele iyi anlatmak ve inandırmak gerekiyor. Eğitim konusu insanımıza çoğu zaman itici gelir. Bir saatlik eğitim yerine 3 saat boş oturmayı maalesef seven bir toplumuz. Fakat personeli eğitiminin gerekliliğine inandırır ve olumlu sonuçlarını da görerek takdir ederseniz, iş tam tersine dönebilir. Eğitimlerimizin sonunda personelimize motivasyonu artırmak amaçlı bir katılım belgesi takdim ediyoruz. Bu belgenin formatını kendimizi geliştirdik; çok da faydasını görüyoruz. Personel o belgeyi belirli bir eğitim aşamasını geçerek alacağını bildiği için çaba sarf ediyor, gayret gösteriyor. Tüm sektör çalışanlarına tavsiye ediyorum.

Avrupa'da özel güvenlik mesleği, personelin hem özlük hakları hem de sosyal statüsü açısından ülkemizden çok farklı. Bugün Almanya'da bir emniyet görevlisi devletten aldığı maaşın 7 kat fazlasına özel güvenlik sektöründe çalışabiliyor.



SEKTÖRDEN

“Yangın güvenliğ “Yangın güvenliğinde yasal boşluklar var”

“Gelişmiş ülkelerle Türkiye’yi kıyasladığımızda kuralların bizde tam uygulanmadığını ve denetlenmediğini söyleyebiliriz. Yangın güvenliğinde yasal boşluklar var. Güvenlik önlemlerini almayanların canını yakacak; cezai tedbirler yok” diyen TÜYAK Yangın Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kozacı Türkiye’deki yangın sektörünü değerlendirdi.

Yangın riski nedir?

Yangın riski; yangın çıkaracak çeşitli tehlike kaynaklarının gerçekleşmesi halinde oluşan yangının vereceği zarardır. Yangın tehlike kaynağı dediğimiz yanıcı-parlayıcı maddeler, elektrik, sıcak çalışma yapılan kaynak vs. kısacası ısı üreten her kaynağı biz yangın tehlike kaynağı olarak tanımlarız. Bu tehlike kaynaklarının gerçekleşmesi halinde yangın meydana gelir ve risk oluşur. Yangın riski yangının büyüklüğü ve meydana gelme olasılığının bir bileşkesidir.

Yangından koruma ve yangın güvenliğinden ne anlamalıyız? Yangın güvenliği üç aşamalı bir konudur. Birinci aşaması yangından korunmadır. İkincisi yangını önlemedir. Üçüncü aşamayı ise yangını söndürme oluşturur.Üç aşamada ayrı ayrı faaliyetleri kapsar. Biraz daha açmak gerekirse yangından korunma dediğimiz; herhangi bir iş yerinde veya evlerimizde yangın çıkmaması için alınması gereken tüm önlemlerdir. Yangın güvenliği dediğimizde ise an-

66 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

laşılması gereken yangın meydana geldiğinde can ve mal kaybını en aza indirecek önlemlerdir. Bu önlemleri şu şekilde sıralayabiliriz; mimari çözümler, otomatik söndürme sistemleri, yangın algılama sistemleri, sprinkler (Sulu yağmurlama sistemleri) alınacak başlıca önlemlerdir. Yangın söndürme ise ayrı bir meslek grubu olan itfaiyenin işidir. Yangını artık kontrol altına almak mümkün değilse itfayiceler gelir ve kendi olanaklarıyla yangını söndürürler.

Yangınlara karşı sizce Türkiye’de yeterli tedbirler alınıyor mu? Ne yazık ki hayır. Türkiye’de son yıllarda 6331 Sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği ile ilgili yasa çıkarıldı. Bu yasa Türkiye’de iş güvenliğinde belli bir aşamayı getirdi. Bu konudaki mesleki eğitimler verildi. Ancak yangın güvenliği konusunda yasal mevzuatlar düzenlenmedi. Trafik güvenliği ile ilgili trafik yasası vardır; Karayolları Trafik Yönetmeliği vardır. Buna göre bir takım kurallar uygulanır. Yangın güvenliği ile ilgili ise mevzuatımız çok

eksiktir. Yangın güvenliği ile ilgili ülkemizde sadece binaların korunması ile ilgili yasal yönetmelik mevcuttur. Bütün herşey yasal olarak buna bağlı olarak yapılmaya çalışılıyor. Hâlbuki yangınla ilgili çalışılacak konuları belirleyen uygulama kurallarının(Code of practise) olması gerekiyor. Bu uygulama kuralları batıda ciltlerce hazırlanmıştır. Standartların tercüme edilmesi gerekiyor. Yangın güvenliğinde iyi bir konumda değiliz. Yangın güvenliğinin sahibi kimdir? Batıda yangın güvenliğinin sahibi sigorta şirketleridir. Çünkü yangın anında meydana gelen hasar sigorta şirketleri tarafından ödenir. Yangın sigortası zorunludur. Yangın güvenliğinde tedbirler alınmadığında canı yanan sigorta şirketleri olduğu için kuralları koyanlarda; denetleyenlerde onlardır.

Türkiye’de yangın güvenliğine karşı yeterli bilincin oluştuğunu düşünüyor musunuz? Sahibi olmayan bir işin bilinci olur mu? Bilinç oluşmasının birinci koşulu eğitimdir.Yabancı filmlerde de görürüz. İlkokulda bir itfaiyeci gelir,“Hadi bakalım


Cemal KOZACI TÜYAK YANGIN KORUMA DERNEĞİ \ Yönetim Kurulu Başkanı

n ğ

şimdi yangın tatbikatı yapacağız” der. Alarm verilir. Çocuklar sıraya girerler, binayı boşaltırlar ve tatbikat yaparlar. İlkokuldan itibaren böyle bir eğitim vardır. Bizde bu eğitim eksikliğinden dolayı bilinç henüz yerleşmemiştir.

2014 Yılı yangın sektöründe nasıl geçti?2015 yılından neler bekliyorsunuz? Türkiye’de yangınla ile tek sivil toplum örgütü TÜYAK’tır. TÜYAK’ın üyeleri yangın sektörünün içerisinde faaliyet gösteren danışmanlar, şirketler, akademisyenler, eğitimciler yani yangın sektöründe faaliyet gösteren herkes bizim üyemizdir. Dolayısıyla üye profilimiz çok geniştir. Ve TÜYAK’ın amacı yangın bilincinin gelişmesi için eğitimler düzenlemek, piyasaya standartlara uygun güvenilir, mallar arz edilmesine katkı sağlamaktır. Denetlenmeler konusunda Türk Standartlar Enstitüsü ve ilgili bakanlıklarla iş birliği yapıyoruz. Yangın sektörüne genel olarak baktığımız zaman 2014 yılı diğer yıllardan çok da farklı geçmemiştir. Olağanüstü bir gelişme yaşandığını söyleyemeyiz. Doğal seyrinde devam etmektedir.

Batıda yangın güvenliğinin “sahibi” sigorta şirketleridir. Yangında meydana gelen hasar sigorta şirketleri tarafından ödenir. Kurallar uygulanmadığında canı yanan sigorta şirketleri olduğu için kuralları koyanlarda; denetleyenlerde onlardır. 2015 yılında TÜYAK olarak eğitim konusunda projelerimiz var. Onları hayata geçirmek istiyoruz. Bizim iki yıl da bir yaptığımız çok önemli bir sempozyumumuz vardır. TÜYAK 2015 Yangın Güvenliği Sempozyumu kasım ayında düzenlenecek. Bu önemli bir buluşma noktasıdır.

Türkiye’de yangın güvenliği ile ilgili yasal bir boşluk var mı? Türkiye’de kapsamlı bir yasa çıkarmak bu konuda yararlı olacaktır.

Yangın güvenliğinde alınması gereken tedbirlerden söz eder misiniz? Herhangi bir bina daha yapılırken o binanın kullanım amacına göre mimari yangın çözümleri sunulmalıdır. Orada hangi konuda faaliyet yapılacaksa o konudaki önleyici tesisatlar, sistemler kurulmak zorundadır. Çok daha yaşamsal olan yangın çıktığı zaman insanların bulunduğu binaları kolaylıkla boşaltacak şekilde yangın çıkışlarının ve acil durum sistemlerinin olmasıdır. Bu konuda ülkemizde çok ciddi eksiklikler var.

Avrupa ile Türkiye’yi kıyasladığınızda neler gözlemliyorsunuz? Gelişmiş ülkelerle bizim aramızdaki fark nedir? Orada herhangi bir konuda yönetmelikler, yasalar harfiyen uygulanır. Uygulamayanında çok ciddi canını yakarlar. Bizim ülkemizde mevcut olan yönetmeliklerimiz dahi tam manasıyla uygulanmıyor. Bizdeki en önemli eksiklik yasaların yönetmeliklerin tam olarak uygulanmamasıdır. Ve uygulamayanlarında canını yakacak cezai tedbirlerin

alınmamasıdır. Yoksa yangın güvenliği Avrupa’da da biz de aynıdır, kurallar ülkeden ülkeye değişmez. Yangın güvenliği sürekli gündemimizdedir. Son zamanlarda en çok konuşulan cep telefonu patlamalarından çıkan yangın vakalarıdır. Kars’ta yaşanan olayda bir vatandaş cep telefonunu şarja takıyor; çıkan yangında kendi ve çocuğu yaşamını yitiriyor. Kimin ürettiği belli olmayan şarj cihazlarının kullanımı felakete yol açıyor. Yangın söndürme özelliği olmayan cihazların piyasada satılması ciddi sorunlara neden oluyor. Piyasaya arz edilen ürünlerin kontrolü Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın görevleri arasındadır.

Türkiye’de verilen eğitimleri yeterli buluyor musunuz? Türkiye’de yangın güvenliği ile ilgili eğitim veren bir eğitim kurumu yok. Yurt dışında yangın mühendisliği adı altında yüksek lisans eğitimleri vardır. Veya çeşitli programlara katılıp yangın güvenlik uzmanlığı sertifikası alırlar. Türkiye’de böyle bir eğitim programı yok. Maltepe Üniversitesi’nde yangın güvenlik uzmanlığı adıyla sertifika programı başlattık. Sertifika programımız 66 saatlik bir programdır. Bu programa katılanlar en azından temel bilgileri almış olarak yangın güvenlik uzmanlığı yapabilir. Özel kurum ve kuruluşlarda pek yaygın eğitim verilmiyor. Bir iki günlük eğitimler veriliyor. Bunları verenlerin de çok bilgisi olmuyor. TÜYAK olarak biz eğitim konusunda daha ciddi adımlar atmayı düşünüyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla görüşmelerimiz var. Bir sertifika programı ile yangın sektöründe çalışan teknisyenleri sertifikalandırmayı istiyoruz.

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 67


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Güvenlik yaşamsal bir ihtiyaçtır İyonlaşma teknolojisine sahip olan dedektörler yangın sırasında çok fazla duman olmasa bile algılayabilme yeteneğine sahiptir. Fotoelektrik teknolojisine sahip detektörler ise çok büyük miktarlarda duman olduğunda tepki verirler. Cem ATAM / SAFEPOİNT

G

üvenlik, can ve mal güvenliği diye ikiye ayrılabilir. Geçmişten bu yana göçebe yaşayan ve yerleşik hayata geçmiş toplumlara baktığımda bu iki güvenlik unsurunun etkilerini görüyorum. Bu sadece insanlığın doğasında olan bir kavram değil fakat karşı tarafa zarar verecek nitelikteki korunma yöntemleri sadece insanoğluna aittir. İnsanoğlu, yaşadığı yeri “çit” ile sınırlandırıp, kendi yaşam alanını tüm çevresine ilan etmiş oluyordu. Bu durum şimdiye kadar bulunan en iyi yöntem ve hala kullanılıyor. Peki; çitin dışında kalan herhangi bir unsur, çiti aşıp içeri girerse ne olur? İnsanoğlu burada da birçok düşünce ile teknoloji geliştirdi. Çitleri bağlı ziller, çitin gerilmesini anlamak için hafif gevşek sarılmış

68 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

ip askılar ve benzeri metodları izlediler. Daha sert önlemlerde yok değildi. Elektriğin keşfi ile insanoğlu çitlere elektrik vermeyi akıl etti. Elektro Manyetik Teorinin keşfi ile elektro manyetik dalgalardan da faydalandık. İnsanoğlu böyle iken doğa caydırmayı tercih etti. Bak burası benim dedi; koku saldı, boyadı ya da ben tehlikeliyim dedi. Fakat insanoğlu kendine yakışanı yaparak caydırma teknolojilerine önem verdi. Elektrikten sonra bilgisayarların keşfi derken günümüze geldik. Biz SafePoint markamızla aşağıdaki konularda hizmet veriyoruz. Hırsızlık Yangın Gaz Kaçağı Panik Acil Sağlık Yardımı Alarm merkezi izleme Bu hizmetleri sürekli güncelliyor ve

ihtiyaçlara göre şekillendiriyoruz. Örneğin, su baskını sensörü, cam kırma, sismik sensör ve darbe dedektörü ve benzeri gibi. Birçok alarm üreticisi var. Bu alarm üreticileri teknik olarak ürünleri belli standartlara göre üretiyorlar. Kaliteleri neredeyse eş diyebiliriz. Elektronik güvenlik sistemleri nedir? Elektronik güvenlik sistemi tercihini nasıl yapacağız? Neye göre yapacağız? Belirleyici kriterler nedir? Bu soruların cevaplarını almadan önce alarm sistemlerinin nasıl çalıştığına birlikte bakalım.

Alarm sistemleri nasıl çalışır? Elektronik güvenlik sistemleri 3 aşamadan oluşacak şekilde tasarlanmıştır. Tespit etmek, belirlemek ve suç faaliyetlerini veya diğer


tehdit unsurlarını caydırmaktır. Bir alarm sistemi, hırsız, yangın, panik, sabotaj, su baskını, gaz kaçağı alarmları, açılış/kapanış takibi, akü arızası vb. olayları algılayabilir; olay bir tehdit oluşturuyorsa bunu belirleyip ve daha sonra olayla ilgili bir bildirim gönderir. Etkinliği algılayan alarm sistemi bileşenine sensör denir. Evinizi veya işyerinizi korumak için kullanılan sensörlerin birçok ortak türleri vardır. Kapı ve pencere kontakları; bir kapı veya pencerenin açılıp kapanmasını işaret eden anahtarlardır. Anahtar bir kapı veya pencerenin içine veya üzerine monte edilir, çerçeveye bağlı bir mıknatıs(veya açık/kapalı anahtar) tarafından kapalı tutulur. Kapı veya pencerede mıknatıs uzaklaştığı zaman anahtar açılır ve alarm kontrol paneli tarafından algılanır. Hareket sensörleri; geniş bir odada hareket ve değişimleri algılayabilir. Cam kırma sensörleri; sürekli cam kırma sesi dinlemek için tasarlanmıştır. Camı kıracak şekilde bir titreşim ve etki algıladığında doğrudan alarm paneline elektronik bir sinyal gönderir. Darbe sensörleri; çatı, duvar veya bir yapının belirlenmiş bir bölgesinde kilolarca veya tonlarca uygulanmış kuvvetteki saldırganı algılayabilir. Karbon monoksit(CO) sensörleri; karbon monoksit tespit etmek için kullanılır; görünmez, kokusuz ve renksiz bir gazdır. CO tespit ettiğinde, detektör sesli bir alarm verir ve alarm paneline sinyal gönderir. Panik butonu; acil yardım sinyali gönderir. Çevresel sensörler (Örneğin su baskını, ısı sensörü), ani bir su baskını, aniden suyun gelmesi gibi durumlar olduğunda ya da sıcaklık aniden düştüğünde sinyal gönderir. Duman sensörleri; yangını algılamak için tasarlanmıştır. İyon-

Cam kırma sensörleri; sürekli cam kırma sesi dinlemek için tasarlanmıştır. Camı kıracak şekilde bir titreşim ve etki algıladığında doğrudan alarm paneline elektronik bir sinyal gönderir. laşma ve fotoelektrik teknolojisine sahip iki ayrı detektör vardır. En yaygın olanı iyonlaşma teknolojisine sahip olan dedektördür. Yangın sırasında çok fazla duman olmasa bile algılayabilme yeteneğine sahiptir. Fotoelektrik teknolojisine sahip detektörler çok büyük miktarlarda duman olduğunda tepki verirler. Tuş takımı; güvenlik sistemini aktif ve deaktif etmek için kullanılan paneldir. Genellikle giriş veya çıkışa yakın yerlerde konumlandırılır. Binaya girildiğinde aktifliği kapatılır. Bina terkedildiğinde aktif hale getirilir. Böylece herhangi bir pencere veya kapı açılırsa, tuş takımı hemen alarm başlatacaktır. Alarm sistemi kontrol paneli, sistemin beynidir. Çeşitli sensörlerden aldığı bilgileri işleme ve buna göre yanıt vererek karar işlevini yürütmektedir. Örneğin, Sistem kurulu değilse(aktif edilmemişse), bir pencere veya kapı açıldığında, kontrol paneli herhangi bir uyarı vermez. Ama sistem aktif edilir(kurulursa), bir pecere açıldığında, hemen alarm izleme merkezine bir sinyal gönderir ve sesli alarm tetiklemesi ile cevap

verecektir. Alarm sistemi panelleri, alarm sinyallerini iletmek için telefon veya veri(GPRS, DSL, Fiber vb.) altyapısını kullanmak üzere tasarlanmıştır. Bu sinyaller eğitimli ve sertifikalı personelin olduğu alarm izleme merkezine gönderilir. Bir alarm sinyalinde, ilgili personel doğrulamak için sizinle iletişime geçebilir ve gerekli ise doğrudan polis veya itfaiyeye haber verir. Bir alarm paneli, bir siren ve/veya flaşörü aktif ederek bir alarma yanıt verir. Bu cihazlar, yangın, karbon monoksit varlığında veya hırsıza karşı saldırganı korkutmak ve tehdit durumunda sizi korumak için kullanılır. Bir alarm sistemi bileşenleri hepsi bir arada tespit etmek, belirlemek ve tehlikeyi caydırmak için kullanılır. Acil bir durumda ekipmanın düzgün çalışabilmesinden emin olmak için, sisteminizi düzenli olarak test ettirmeli ve bakım yaptırmalısınız.

Alarm firması seçerken neye dikkat etmeliyiz? Alarm şirket seçimi, saldırı ve yangın gibi hayatı tehdit eden durum-

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 69


ELEKTRONİK GÜVENLİK

larda sizin, evinizin ve işyerinizin korumasının önemli bir parçasıdır. Ve bu kadar çok seçenek ile, doğru şirketi seçme işlemi zor bir görev gibi görünebilir. İşte saygın ve deneyimli alarm şirketi bulmak için yedi kolay adımda sizlerle paylaşmak istiyorum. 1.Önerileri araştırmak Güvene layık bir şirket bulmanın en kolay yolu, kişisel referanslardan geçer. Aile dostunuzda, binanızdaki güvenilir komşularda veya yakın olan arkadaşlarınızın kullandığı alarm firmalarını seçebilirsiniz. Onlar neden seçmişler diye alarm şirketleri hakkında deneyim ve bilgileri edinilebilirsiniz. 2. Sertifikalı çalışan bir şirket bulmak Potansiyel firmaların GESİDER veTAGİDER üyeliğinin olup olmadığını ve çalışanlarının sertifikalı teknisyenlerden oluşup oluşmadığı sorulmalıdır. Üyeliği bulunan ve sertifikalı teknisyen bulunduran firmalar tüketiciyi ve verilen hizmeti korumaktadır. Böylece, üyeliği olmayan firmalara göre daha verimli ve kaliteli hizmet alabilirler. Yukarıda adı geçen iki kuruluş birbirinden seçkin organizasyonlar olup sadece kurumsal organizasyon yapısına sahip ve belli bir iş hacmindeki firmaların üye olduğu topluluklardır.

70 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

3.Tüketici kaynakları TAGİDER ve GESİDER üzerinden bölgenizde hizmet veren güvenli bir firmayı bulabilirsiniz. TAGİDER ve GESİDER üyesi firmalar; CCTV, yangın ve hırsız Algılama konularında en yeni teknolojilerinin takipçileridir. TAGİDER ve GESİDER üyesi şirketler tüketicileri ve sektöre ait kalite çizgisini korumak için misyonları ile çerçeveledikleri etik ve davranış standartlarının sıkı savunucusu ve takipçisidirler. Her üyenin bu kurallara bir dernek üyesi olarak uyması beklenmektedir. 4. Çalışma geçmişini değerlendirin Bir Alarm şirketinin güvenilir olup olmadığını belirlemek için en iyi yollardan biri, tüketici talepleri ve iş geçmişinden geçer. Bu bilgileri, Devletin Tüketici haklarıyla ilgilenen Tüketici Bilgi Sisteminden, Tüketici Derneklerinden veYerel Kolluk Bürolarından (Emniyet Müdürlüklerinden/Ofisleri) öğrenilebilir. Bunun yanı sıra internet üzerindeki şikâyet bildirilen kamuoyunun güvenini kazanmış sitelerdende araştırılabilir. 5. Alarm izleme merkezini inceleyin Ülkemizde birçok alarm hizmeti veren kuruluş gerçek zamanlı Alarm yönetimini öz kaynak veya

dış kaynak olarak alarm izleme merkezlerini kullanabiliyor. Bu merkezlerin tam olarak lisanslarını, kayıt tarihlerini, belgelerinin güncelliğini ve çalışanlarının sertifikalı olduğunu sorgulayın. 6. Potansiyel şirketler ile toplantıları organize etmek En az 3 şirket belirleyin ve 3 şirketide keşif ve bilgilendirmek için davet edin. Bu 3 firmanın önerilerini mutlaka yazılı alın. Sizlere sunacakları hizmete ait sözleşme metnini mutlaka isteyin. 7. Sözleşmeyi incelemek için zaman ayırın Bir alarm şirketi seçtikten sonra, sözleşmeyi okuyun. Terimleri tartışın ve araştırın. Şirket temsilcisi ile sorularınızı hiç çekinmeden ve tereddüt etmeden sorun. Sözleşmeyi imzalama konusunda, görüştüğünüz firma ne olursa olsun üzerinizde baskı hissetmeyin. Aldığınız hizmetin kendinizi tam güvende hissettirmesi gerektiğini unutmayın. Doğru şirket seçmenin ön koşulunun lisanslı bir alarm merkezi kurma ve izleme hizmeti vermesi gerektiğini unutmayın. Aldığınız hizmet ne kadar iyi olursa olsun. Alarm yönetimi de bir o kadar önemli bir konudur. Doğru şirket seçimi size ve çalışanlarınızın hakkını korur. Başka bir deyişle, sizin ve çalışanlarınızın can ve mal güvenliğini emanet edebilirsiniz. Eğer güvenlik ihtiyaçlarınız için en iyi hizmeti istiyorsanız, bir GESİDER ve TAGİDER üyesi şirket seçin.

Potansiyel firmaların GESİDER ve TAGİDER üyeliğinin olup olmadığını ve çalışanlarının sertifikalı teknisyenlerden oluşup oluşmadığı sorulmalıdır. Üyeliği bulunan ve sertifikalı teknisyen bulunduran firmalar tüketiciyi ve verilen hizmeti korumaktadır. Kaynak: http://tagider.org/ http://www.gesider.org/

http://www.alarm.org http://www.esaweb.org/



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Her insan gözü eşsizdir Halk arasında göz tanıma sistemleri dendiğinde "retina ve göz bebeği" akla gelse de iris, gözün bu sayılanlardan farklı bir kısmını ifade eder. Dünyada aynı irisin olma olasılığı 1/1078’dir. ERGOSİS ERGONOMİK GÜVENLİK SİSTEMLERİ

B

iyometrik sistemlerin kullanım alanları hayal gücünüz ile sınırlı olmakla beraber yaygın olarak; hastanelerde yeni doğan ünitelerine erişim kontrolü, okullarda öğrenci devam takip ve erişim kontrolü, veli kontrolü, elektronik ödeme işlemleri, yüksek güvenlik bölgelerine (Cezaevleri) erişim kontrolü, havalimanlarında check-in ve boarding işlemleri, CRM uygulamaları sayılabilir.

Ceza evleri ziyaretçi takip sistemi Günümüzün en son yazılım teknolojileri kullanılarak Ergosis mühendisleri tarafından geliştirilmiştir. SQL veya Oracle veritabanında çalışır. E-Sophist’in kullanıldığı

72 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

bazı sektörler ve kullanım alanları şunlardır; Sağlık (Yeni doğan üniteleri, laboratuarlar, ameliyathaneler, PDKS) Turizm (Güvenli ödeme sistemleri, erişim kontrol sistemleri, PDKS) Kimya (Erişim kontrol sistemleri, PDKS) Finans (Sigorta-kimlik tespiti, kiralık kasa, kullanıcı tespiti) İnşaat (PDKS, güvenli erişim) Gıda (Laboratuar, erişim kontrol, PDKS) Eğitim (Kampüs kontrol, öğrenci takip, veli kontrol, PDKS)

Genellikle retina ile karıştırılır. Ancak resimden de göreceğiniz üzere iris ve retina arasında çok büyük fark vardır. Bu durum iris tanıma ile retina taraması arasındaki farkı da açıklar. Halk arasında göz tanıma sistemleri dendiğinde “retina ve göz bebeği” akla gelse de iris, gözün bu sayılanlardan farklı bir kısmını ifade eder. Dünyada aynı irisin olma olasılığı 1/1078’dir. Ayrıca göz, insanın yaşamını yitirmesinin ardından canlılığını en çabuk (3 sn) kaybeden organdır. Göz İrisinin Biyometrik teknolojilerden biri olarak kullanılmasının sebepleri olarak şunlar sayılabilir;

İris ve retina farklıdır

Dünya üzerinde bulunan her insan gözü eşsizdir. Tek yumurta ikizleri aynı DNA

İris, göz bebeğimizin etrafında yer alan renkli halkaya verilen isimdir.


yapısına fakat farklı iris yapısına sahiptir. Göz irisi kalıtımsal hastalıklardan etkilenmez. Irk, cinsiyet, renk gibi demografik özellikler irisi etkilemez. İnsanın doğumun 16. ayından itibaren ölüme kadar değişmez. Göz oluşumu itibari ile muhafazası (göz kapağı) bulunan bir organdır. Doğal içgüdüler ile refleks olarak korunan yegâne vücut parçası olan başımızda yer alır.

İris okuyucuların göze hiç bir zararı olmadığı ulusal ve uluslararası otoritelerce tespit edilmiştir. Herhangi bir temas gerektirmez, temas ile bulaşan hastalıklara karşı koruyucudur. çalınma riski yoktur. Herhangi bir temas gerektirmez; temas ile bulaşan hastalıklara karşı koruyucudur. Tek yumurta ikizlerinin dahi iris yapıları farklıdır. Sağ ve sol gözlerin iris yapıları da farklıdır. Göze hiç bir zararı olmadığı ulusal ve uluslararası otoritelerce tespit edilmiştir. Tanımlama esnasında gözün fotoğrafı kullanılmaktadır. 10.000 kişilik bir veri tabanında dahi 1:N tanımlama süresi 1 saniyenin altındadır. Herhangi bir temas olmadığı için cihazlar uzun ömürlüdür. Bakım maliyetleri düşüktür.

E-Sophist yazılımının özellikleri İcam7000 Serisi iris okuyucu özellikleri Çift göz okuyabilme Sağ göz, sol göz veya her ikisini aynı anda tanımlayabilme 4.3” Dokunmatik LCD ekran Özelleştirilebilir 6 adet fonksiyon tuşu (PDKS için) Özelleştirilebilir sesli yönlendirme Görsel ve ışıklı yönlendirme Motor kontrollü oynar başlık Canlılık testi yapabilme Opsiyonel akıllı kart okuyucu 31-35 cm okuma mesafesi

Ergosis tarafından kurulmakta olan elektronik güvenlik sistemlerinde yine Ergosis tarafından geliştirilmiş olan E-Sophist yazılımı kullanılmaktadır. Projenin isterlerine göre genişleyebilmesi ve geliştirilebilmesi amacıyla modüler yapıda tasarlanmış olan E-Sophist; eğlence sektörü uygulamalarından kamu projele-

rine, büyük endüstriyel tesislerden çok katlı binalara kadar birçok yerde uygulanabilir genişlikte bir çözüm yelpazesine sahiptir. Microsoft. Net teknolojisi üzerine geliştirilmiş SQL veya Oracle veritabanı üzerinde çalışabilen sistemin özel uygulamalar için geliştirilmiş versiyonları da bulunmaktadır. E-Sophist veri toplama sistemi olarak birden fazla teknolojiyi kullanabilmektedir. Bu teknolojileri şu şekilde sıralayabiliriz: İris tanıma sistemi Parmakizi tanıma sistemi Avuç içi (Damar) tanıma sistemi Yüz tanıma sistemi Dokunmasız akıllı kart sistemleri Chip kart sistemleri E-Sophist’in geliştirilmiş ve başarı ile kullanılmakta olan modülleri şunlardır; Ziyaretçi takip sistemi Yemekhane takip sistemi Personel takip sistemi

İris okuyucu neden güvenlidir? İris, bir insanın doğumunun 12. ayından itibaren gelişim sürecini tamamlar, ömür boyu değişmez. Anahtar, kart gibi bozulma ve

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 73


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Fiber optik hakkında bilinmeyenler Mekanik siplays dünyada en hızlı yöntem olarak tanınmaktadır. Bir özel tüp içinde fiber uçlarının birleştirmesi ve yardımcı kollar ile sabitlendirilmesi sonrasında, hızlı bir şekilde fiber corunun iki ucu bir araya gelmiş olur. Behnam ARFAEİ Fİ-BER ELEKTRONİK

B

ir fiber optik sonlandırma projesinde farklı yöntemler ile fiber corenun üçünü sonlandırıp, bağlantı sağlanabilir. Bu yöntemler yapılan sonlandırmanın durumuna bağlı değişebilir. Füzyon ve pigtail ile sonlandırma core kaynak cihazı kullanarak, bir taraftan pigtailin konnektör olmayan tarafının cam kılını ve diğer tarafdan ek yapılması gereken kablonun sıyırılmış ve hazırlanmış core bir araya gelerek elektrik şok sıcaklığı nedeni ile kaynayarak bir birine eklenecektir. Füzyon ekleme işlemi 6 adımda yapılır: 1. Fiberin izalosyon kısmına kadar olan kaplamalarının sıyrılması 2. Isı büzüşmeli ek koruyucunun bir uçtan takılması 3. Isopropil alkol ile temizlenmesi 4. Hassas bir fiber kesici (Cleaver) ile fiberin kesilmesi 5. Fiberlerin füzyon ek cihazına yerleştirilmesi ve doğru mod seçilerek eklenmesi. 6. Ek koruyucunun ek noktası üzerine konulup ekin muhafaza edilmesi.

74 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

Adım 1: Fiberin hazırlanışı Koruyucu kaplamaların, kablo kılıflarının, gevşek tüplerin, güçlendirme elemanlarının sıyırılması.

Adım 2: Ek koruyucunun takılması

Adım 3: Fiberi pamuksuz mendil ile ve Isopropil alkol ile temizliğin sesini duyana kadar temizleyin…


Adım 4: Fiberin Kesilmesi: Fiberin düzgün kesilmesi iyi bir ek için en temel gereksinimdir. Aşağıda fiberin bir cleaver ile kesildiği ve kesilmediği durumlar yer almaktadır.

Kit ile konnektör ekleme Bu yöntemde bir konnektör halinde bulunan fiber ekleme noktası, fiber corenun düz ve temizlenmiş ucuna takılarak, bir sabitlendirici jel vasıtası ile tutulur. Bu işlemin daha da sağlamlaştırılması adına fenol olarak adlandırdığımız fiber ek aparatın kılıfının sonunda bulunan metal kuyruk bir pense veya sıkma aleti veya makinesi ile sıkılarak;daha da güvenli bir hale gelir.

Fiber corenun fenol ile aynı yüzeyin paylaşıp, lazer çıkışında farklı aynalanmalara sebep olmasın diye, 3 farklı incelik de bulunan zımpara ile, üç düzeltmesi yapılır. Bu işte fenol jike takılarak,8 adedi şeklinde zımparaya sürülmek zorunda. Bu işlemde sonra bir son kontrol olarak lazer işik kaynaından işik göndererek üçların sağlam bir şekilde sonlanmasını kontrol ederler.Mekanik siplays dünyada bir hızlı yöntem olarak tanınmaktadır.Bir özel tüp içinde fiber uçlarının birleştirmesi ve yardımcı kollar ile sabitlendirilmesi sonrasında ,hızlı bir şekilde fiber corunun iki üçü bir arıya gelmiş olur.

Bu işlemde fiber corelarının üç kısmının kliver ile doğru kesilmesi çok önemlidir. Bu metoda sadede fiberi sıyırarak,

core üçünü hazırlayıp ve bir doğru kliv yapdıktan sonra Hızlı konnektörun içine ileticeğiz. Bu yöntem çok sağlıklı olmayabilir. Yalnız acil durumlarda son çare olarak kullanılmaktadır.

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 75


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Damar tanıma ile yüzde yüz güvenlik Parmak izi okuma sistemleri insanların parmak izleri kopyalanabildiği için güvenlik zafiyeti doğurmaktadır. Damar tanıma sistemleri yüzde yüz güvenlik sağlar. BİLMAK SECURİTY SYSTEM

F

irmamız erişim (Access) kontrol ve personel devam kontrol (PDKS) amaçlı kullanılmak üzere damar tanıma cihazlarını pazara sunmuştur. Damar tanıma ünitesi Japon çözüm ortağımız tarafından geliştirilmiştir. Cihazın okuma süresi çok hızlı olup 1sn.’den daha kısadır. Yanlış okuma oranı ise 100.000’ de 1 civarındadır. Bilindiği üzere parmak okuma cihazları kirli ve hasar görmüş parmakları okumamaktadır. Bu nedenle fabrikalarda yağlı, kirli ve paslı ortamlarda çalışan personelin parmağını okumamakta ve işletmede sorunlara neden olmaktadır. Ayrıca insanların parmak izleri kopyalanabildiği için güvenlik zafiyeti de doğurmaktadır. Damar tanıma sistemlerinde ise bu saydığımız sorunların hiçbirisi bulunmamaktadır. Personelin eli kirli, paslı ve parmak izi hasar görmüş dahi olsa hızlı ve güvenli bir şekilde geçiş yapabilmektedir. Ayrıca kopyalama gibi bir sorun olmadığından son derece güvenli ve sorunsuzdur. Aslında damar okuma sistemleri uzun

76 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

süredir pazarda mevcuttu. Fakat fiyatları aşırı pahalı olduğu için her kullanıcıya satılamamakta, sadece güvenliğin çok önemli olduğu yerlere, yüksek fiyatlarla satılıyordu. Oysa bizim ürünümüz çok pahalı olmayıp her işletmenin kolayca alabileceği seviyededir. Ocak 2015 de satışına başlayacağımız ürünümüzün pazarda büyük bir rağbet göreceği ve oldukça önemli bir açığı karşılayacağı görüşündeyiz.



BİLGİ GÜVENLİĞİ

BT güvenliği risk altında İşletmeler için yüksek öneme sahip olan veri gizliliğinin korunması, BT yöneticilerini harekete geçirmeye yetiyor. Karar vericilerin yüzde 90’ı BT güvenlik stratejilerini planlarken, artık veri gizliliğini merkeze alıyorlar. FORTİNET

F

ortinet’in Lightspeed GMI adlı bağımsız bir pazar araştırma şirketine yaptırdığı anket, dünya çapında 500’den fazla çalışana sahip büyük şirketlerin BT süreçlerinde görev alan 1610 karar vericinin (ITDM) görüşlerini yansıtıyor. Anket sonucuna göre; BT(Bilişim teknolojileri) dünyasındaki karar vericiler, yönetim

78 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

kadrosunda BT güvenliği üzerindeki baskıların arttığı konusunda hem fikir. Yüzde 63’ü BT güvenliğiyle ilgili endişeler nedeniyle bir veya birden fazla işi ertelediğini veya iptal ettiğini kabul ediyor. Tehdit zorluk seviyesinin ve sıklığının artması (Yüzde 88), her şeyin İnterneti (IoT) ve biyometrik (Yüzde 88) gibi gelişmekte olan teknolojilerin gerektirdiği ihtiyaçlar,

BT karar vericilerinin iş ve işletme güvenliğini sağlama konusunda karşılaştığı en büyük zorluklardan yalnızca birkaçı. CIO ve CTO’ların büyük bölümü, veri gizliliği (Yüzde 90) ve büyük veri platformlarının güvenliğine (Yüzde 89) öncelik vermiş durumda. Bu da birçok şirkette yeni BT güvenliği yatırımlarının yapıldığı anlamına geliyor.


Gelişen teknolojiyle artan güvenlik endişeleri

Veri güvenliği harcamaları artıyor

Gelişmiş kalıcı tehditler (APT), dağıtık hizmet aksatma (ddos) saldırıları ve benzer sanal tehditler her geçen gün artarken ve daha karmaşık hale gelirken, her şeyin interneti ve biyometrik gibi gelişmekte olan teknolojiler yeni güvenlik ihtiyaçlarını beraberinde getiriyor. Bu güvenlik tehditleri ve yeni teknolojiler, ankette BT karar vericilerinin işini zorlaştıran en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Sektör çalışanlarının yüzde 46’sı biyometriğin önümüzdeki bir yıl içinde hayatımızda ve iş süreçlerimizde önemli bir rol oynayacağı görüşünde. Üçte ikisi ise mevcut yazılım ve donanımlarla bu teknolojinin güvenli bir şekilde kullanılabileceğini düşünüyor. Henüz biyometrik kaynaklı güvenlik tehditlerine hazırlıklı olmadığımızı düşünen üçte birlik bir grup ise; gelecekte biyometrik güvenliğine hâkim olmak için gerekli önlemleri alacaklarını dile getiriyor.

İşletmeler için yüksek öneme sahip olan veri gizliliğinin korunması, BT yöneticilerini harekete geçirmeye yetiyor. Karar vericilerin yüzde 90’ı BT güvenlik stratejilerini planlarken, artık veri gizliliğini merkeze alıyorlar. Bu kişilerin yüzde 56’sı, soruna yönelik çözümler için daha fazla kaynak ve para ayırma eğilimi gösterirken, yüzde 44’ü mevcut stratejiyi yeniden gözden geçirmeyi tercih ediyor. Büyük veri ve veri analizinin BT güvenlik stratejilerinde önemli değişikliklere yol açtığını düşünenlerin oranı ise yüzde 89. Bu kişilerin yüzde 50’si de bu alanda belirli yatırımlar yapmayı düşünüyor. BT güvenliğine yatırım yapma konusunda hevesli olan sektörler sıralamasında, telekom/ teknoloji şirketleri yüzde 59 ile ilk sırayı alırken, finansal hizmetler de yüzde 53 ile onu takip ediyor. Araştırma aynı zamanda büyük şirketlerin güvenlik yatırımlarına daha fazla ilgi gösterdiklerini de ortaya koyuyor. Son bir yıl içinde BT güvenliğine yönelik yeterli insan kaynağı desteği veya mali destek alıp almadıkları sorulduğunda ise, beş BT yöneticisinden dördü “evet” yanıtını veriyor. Karar vericilerin yüzde 83’ü de önümüzdeki bir yıl içinde yeterli fonu alabileceklerini düşünüyor.Araştırmada birçok sektör de BT yatırımlarını artırma eğilimi gösteriyor. Örneğin; kamu sektörü yüzdelerini 74’ten 77’ye, perakende sektörü de 80’den 81’e çıkarmış durumda. BT yöneticileri-

Üst düzey yönetim güvenliğe öncelik veriyor! Araştırmada, BT güvenliğini daha zor hale getiren unsurlardan biri olarak yönetim kadrosundakilerin BT güvenliğiyle ilgili farkındalığının; BT süreçlerine yönelik müdahale sıklığının ve güvenlik üzerindeki baskılarının artması gösterildi. Ankete katılan CIO ve CTO’ların dörtte üçü, üst düzey yönetimin konuyla ilgili hassasiyetinin bir yıl içinde yüzde 50 oranında arttığını vurguluyor. BT karar vericilerinin yüzde 63’ü ise, herhangi bir sanal güvenlik tehdidiyle karşılaşabilme endişesi nedeniyle yeni bir uygulama veya hizmet alımını yavaşlattıklarını veya ertelediklerini açıkça itiraf ediyor. Mobil ve bulut teknolojileri ve stratejileri, BT karar vericilerin en çok baskı altında kaldığı konular arasında ilk sıralarda yer alıyor.

nin en donanımlı sektör olduğunu düşündükleri finansal hizmetler ise son bir yıldaki yüzde 89’luk kaynak ayırma oranını, önümüzdeki bir yıl içinde yüzde 87’ye düşürme eğilimi gösteriyor.

Siber esnekliğe ihtiyaç var “BT güvenliğinin yönetim kurulu toplantılarında önemli gündem maddelerinden biri olarak yer aldığı günümüzde, güvenlikle ilgili sorunlar ve zorluklar üst düzey BT yöneticilerine daha fazla sorumluluk yüklüyor. Dahası güvenliği sağlamaya çalışırken işletmelerin inovasyonu nasıl kullandığını sorgulamak için de bize yeni bir alan açıyor” diyen Fortinet Pazarlama Ürünleri Başkan Yardımcısı John Maddison, çözüme yönelik görüşlerini şu şekilde açıklıyor: “Bu işletmeler artık her geçen gün daha fazla gelişmekte olan tehditlerin kurumlar üzerinde yarattığı etkiyi daha yakından takip etmeye başlamalı ve bu etkilerin üzerine daha fazla eğilmeli. Bu noktada doğru dengeyi kurabilmek ve siber tehlikeler karşısında gerekli esnekliği kazanabilmek için işletmelerin hedeflerini yeniden masaya yatırmaları gerekiyor. Neyse ki, işletmelerin büyük bölümü BT güvenliğine yönelik yatırımlara sıcak bakıyor ve hem insan kaynağı hem maddi kaynak açısından yeterli donanıma sahip olduklarını düşünüyorlar. Ancak bunu gerçeğe dönüştürebilmek için yeni ve akıllı stratejilere ve güvenlik teknolojilerine yönelik daha fazla yatırım yapmaya ihtiyaç var.”

Fortinet’in 15 farklı ülkede yürüttüğü araştırmaya göre, CIO ve CTO’ların yüzde 90’ı işletmelerini korumanın her geçen gün daha da zorlaştığını düşünüyor. Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 79


GÜVENLİK HİZMETİ

Güvenlik sektörü 2015 kehanetleri Türkiye'de cezaevlerini, hırsızlık ve adam öldürme suçlarından giren tutuklu ve hükümlüler doldurmaktadır. Cezaevlerinde bulunanların suçlarına göre dağılımında ilk sırayı 31 bin 518 ile hırsızlık alıyor. Emre ÖZSEVİMLİ GÜVENLİK FABRİKASI

G

ünümüzde teknolojideki hızlı tüketime dayalı gelişme, toplumsal dinamikleri ve ihtiyaçları aşmış ve onları şekillendirmeye başlamıştır. Ancak “güvenlik” sektörü hala ihtiyaçlardan şekillenen bilim ve ar-ge çalışmalarının yer aldığı alanlardan biri durumundadır. Sektörün lokomotifleri, teknoloji ve üretimdeki eğilimler kadar toplumsal gelişmelere bağlı olup, adeta suç ve ceza kavramları gibi birlikte anlam kazanmaktadır. Suçtaki artış veya işlenme yöntemleri güvenlik ihtiyaçlarını şekillendirmekte, bu ihtiyaçlar ise üreticileri yeni ve daha ucuz ürünlere yöneltmektedir. 2015 yılı hakkında öngörülerde bulunmak için öncelikle geçmiş yıldaki suç eğilimlerine bakacak, daha sonra sektörü biçimlendiren finansal ve teknik eğilimlere yer vereceğiz. Dünyada bireysel suçlar 2014’ün örgütlü suçlarda son günlerde gündemden düşmeyen terör örgütleri ve devlet içi yapılanma iddialarıyla zirve yaptığını görmekteyiz. Uluslararası bir

80 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

nitelik kazanan bu örgütleri bir kenara bırakırsak; normal hane halkını ilgilendiren suçlarda da büyük artışların yaşandığı tespit edilmektedir. Almanya İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı 2013 yılı Polis Suç İstatistik Raporu’nda hırsızlık vakalarındaki

artışın son 15 yılın en yüksek düzeyine ulaştığı ve ülkede işlenen suçların sadece yarısının aydınlatılabildiği bildirilmektedir. Fransa İstatistik Kurumu ile Suç ve Cezai Yaptırımlar Ulusal Gözlemevi’nin bu yıl 10’cusunu yayımladığı 2014 suç raporunda ise 11 milyon


Fransız’ın yaşadığı mahallede ya da şehirde insanların can ve mal güvenliği açısından kendini güvende hissetmediği, 7,2 milyon kişinin en az bir kez hırsızlık, kapkaç ya da taciz mağduru olduğu tespit edildi. Araştırmaya katılanların yüzde 17,4’ü evde bile kendilerini “güvende” hissetmediklerini, bu kişilerden yüzde 73’ü hırsızlığa, yüzde 20’si de hırsızlık girişimine maruz kaldığı belirtmektedir.

Türkiye’de suç istatistikleri Türkiye’de de dünyada yaşanan suç artışına paralel, hatta bunu katlayan bir eğilim göze çarpmaktadır. Çeşitli kurumların verilerinden alınarak altta paylaşılan tabloya göre, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak yatan sayısının son 5 yılda (2008’den bu yana) % 47,5 oranında arttığı, yalnızca 2013 yılına göre %5,6’lık bir artış olduğu görülmektedir. Ayrıca 28 Mart 2014 itibariyle 249 bin 641 kişinin Adli Kontrol ve Denetimde Serbestlik uygulamasından yararlandığı göz önüne alındığında rakamların tablodakinden de fazla olduğu anlaşılmaktadır. Türkiye’de cezaevlerini, hırsızlık ve adam öldürme suçlarından giren tutuklu ve hükümlüler doldurmak-

İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de 2008- 2014 yılları arasında hırsızlık olayları yüzde 75 arttı. 2014’ün ilk 5 ayında yalnızca İstanbul’da güvenlik kayıtlarına giren hırsızlık vaka sayısı 10 bine ulaştı. tadır. Cezaevlerinde bulunanların suçlarına göre dağılımında ilk sırayı 31 bin 518 ile hırsızlık alıyor. Türkiye’de 12 Aralık itibariyle yaşanan 2 bin 978 silahlı vakada toplam 3 bin 64 kişi mağdur olurken bin 845’i ölmüş, bin 219’u da yaralanmıştır. Olayların yüzde 74’ünde tabanca, tüfek gibi ateşli silahlar, yüzde 26’sında bıçak, balta vs. kullanıldı. Bireysel silahlı olayların yüzde 44’ü tabancayla işlenirken yüzde 30’u tüfeklerle işlenmiştir.

Hırsızlıkta büyük artış yaşandı Kadın cinayetlerinde ise üzüntü veren bir rekor kırılarak 2014 yılında toplam 282 kadın cinayeti işlenmiştir. Resmi kayıtlara göre, 2009’da 171, 2010’da 177, 2011’de 163, 2012’de 155 ve 2013’te 136 kadın cinayeti işlenmiştir. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de 2008-

2014 yılları arasında hırsızlık olayları yüzde 75 arttı. 2008 yılında 256 bin 562 olan hırsızlık vakası 2009’da 304 bin olurken; 2010’da bu rakam 344 bin 87’ye yükseldi. Hırsızlık vakaları, 2011’de de artış göstererek 351 bin 838 oldu. 2012’de 405 bin 405 olan hırsızlık vaka sayısı 2013’te ise 447 bine yükseldi. 2014’ün ilk 5 ayında ise; yalnızca İstanbul’da güvenlik kayıtlarına giren hırsızlık vaka sayısı 10 bin. Öte yandan; son bir yılda meydana gelen 1,49 milyon asayiş olayının dörtte birini hırsızlık oluşturdu. Böylece hırsızlık, birinci sıraya yerleşen suç türü oldu. Söz konusu rakamlar, Türkiye’de 2008- 2014 yılları arasında hırsızlık vakalarında yüzde 75 oranında artış yaşandığını da ortaya koydu.

2014 Sektörel gelişmeler Sektörün homojen bir yapısı olmaması ve ülkesel hatta yerel ihtiyaçlara göre şekillenmesi nedeniyle, güvenlik sektörü kavramını burada yalnızca Türkiye’deki sektör olarak sınırlandıracağız. Ülkemizde 2014 yılında yaşanan gelişmelerden tüm sektör elemanlarını etkileyen birkaç gelişmeye yer vereceğiz. Şubat ayında yürürlüğe giren ve talebi kısmaya yönelik tedbirler paketi beklentileri gerçekleştirdi ve tüketimi azalttı. Kredi kartıyla yapılan taksitli ödemeler 2014 yılını yüzde 8 düşüşle kapattı. 2012 ve 2013’te yüzde 30’un üzerinde büyüme gösteren taksitli ödemeler, yüzde 8’lik küçülmeyle

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 81


GÜVENLİK HİZMETİ

2014’te 100 milyar liralık hacimde kaldı. Taksitli harcamalar 2008’de yaşanan ekonomik krizin ardından ilk defa azaldı. Bu azalmadan en çok kuyumculuk, telekom, elektronik bilgisayar sektörleri etkilendi. Zaten uluslararası rakiplerine göre yüksek %18’lik KDV oranı ile zorlanan elektronik ve telekom sektörlerinin bu tür düzenlemelerden etkilenmesini son derece doğal karşılamak gerekiyor. Tabi burada etkilenenin yalnızca satış adetleri değil, vergilendirilebilir resmi satışlar ve rekabet olduğunu da unutmamak gerekir. Güvenlik alımları kaynağını direkt olarak ihtiyaçlardan aldığı için bu alandaki baskıların alımları gayrı-resmi alanlara kaydırması; bunun da yasal çalışan, vergisini veren ve daha kaliteli hizmet sunmaya çalışan firmalar açısından haksız bir rekabet ortamı yaratacağını unutmamak gerekir. Bu nedenle 2015 yılında sektörde, gayrı resmi satışların, senet ve benzeri finansman araçları ile bunlara bağlı tahsilât sıkıntıları ve batık firma sayılarının artacağını tahmin ediyoruz.

82 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

Fiktif alımlarla ciroları şişirilmiş ve prestij kazanmış, bir-iki yıl sonrasını planlayarak kurulan firmalar için 2014 tam bir vurgun yılı oldu. Perpa, Eminönü derken en son elektrikçilerin merkezi durumundaki Karaköy’de yüz milyonlarla ifade edilen bir dolandırıcılık skandalıyla çalkalandık. Karşılıksız çekler arttı Daha önceki yıllarda karşılıksız çek kullanımı konusunda cezaların caydırıcılığını azaltması ile dolandırıcılar için yeni bir alan oluşmuştu. Buna önlem olarak elektrik ve elektronik sektörü tedarikçileri, daha önce ticaret yapmadıkları firmaların çeklerini almaktan itina etmiş ve nisbeten kendilerini korumuşlardı. Ancak, niyeti daha baştan kötü olan; fiktif alımlarla ciroları şişirilmiş ve prestij kazanmış, bir-iki yıl sonrasını planlayarak kurulan firmalar için 2014 tam bir vurgun yılı oldu.

Perpa, Eminönü derken en son elektrikçilerin merkezi durumundaki Karaköy’de yüz milyonlarla ifade edilen bir dolandırıcılık skandalıyla çalkalandık. Kablo, pano ve elektrik malzemesi tedarikçileri hala bu olayın şokunu atlatabilmiş değil ve satışlar paranoyak bir güvensizlik ortamında devam ediyor.

Sahte taahhüt firmaları ortaya çıktı Sahte kelimesi belki buradaki durumu tam ifade edemiyor olabilir; çünkü bu firmalar kâğıt üzerinde gerçek ve hatta talep edildiğinde çok sayıda referans sunabiliyorlar. Müteahhit firmaların ürün ve taşeron hizmet satın alma aşamalarında devreye girerek, rakiplerine göre %50’ye varan düşük fiyatlar sunuyor; sözleşmeleri de hiç çekinmeden imzalıyorlar. Fiyatın düşük olduğunun her iki taraf da farkında olduğu için bu “fırsatın” ancak yüksek başlangıç avanslarıyla yapılabileceği söylendiğinde çok fazla itiraz gelmiyor. İşte birçok müteaahhit ile aynı zamanlarda sözleşme yaparak, bu ilk avansları alan sözde taşeron ve taahhüt firmaları, ertesi gün ortadan kayboluberiyorlar. Malesef hala bu tuzağa düşmeye son derece istekli satın alma yöneticileri ve müteahhitler görmekten


üzüntü duyuyoruz. Umarız 2015 yılında aranan niteliklerde kalite ve uzmanlık fiyatın önüne geçer.

IP sistemlerde fiyatlar düşüyor Biraz da teknik gelişmelere bakarak yazımızı sonlandıralım. Kamera sistemlerinde yaşanan inanılmaz değişim ve gelişim sürüyor. IP sistemlerde ürünler ucuzlama eğilimine girerken, mevcut altyapılarını kullanarak sistemlerini geliştirmek isteyenler için HD-CVI, analog HD gibi birçok alternatif devreye girdi. 2015 yılında bu sistemlerin IP rakiplerine göre fiyatlarının düşeceğini ve eski koaksiyel kablo altyapılarının bu ürünler ile revize edilmeye başlayacağını tahmin ediyoruz. Standart analog ürünlerde ise daha önceki 600TVL limiti aşılarak 800 ve 1000TVL ürünler raflarda yer alıyor. Bu ürünlerde ICR filtreler ve WDR gibi eskiden çok daha pahalı üst modellerde sunulan kabiliyetleri görmek mümkün. Kayıt cihazlarında ise CIF kaydedenlerin yerini Full D1, bu segmentteki üst ürünlerin ise 960H (960x576) kayıt yapabilen modellere evrildiğini takip ediyoruz. Bir yıl önce satılan ürünlerin fiyatlarının düşmesi ise “ucuzcu” müşteri segmentinin hareketlenmesine sebep oldu. Bin lira altında kamera sistemi sahibi olmak isteyen bu segmentin ürün araştırmaya ve pazarı dolaşmaya başladığını, 2015 içerisinde bu müşterilerin özellikle yerel küçük montaj firmalarına yoğun bir hareket getireceğini tahmin ediyoruz. Daha önce yönetmeliklerle düzenlenmeye başlanan gümrük depoları ve antrepolarda ise standartlar netleştikçe, daha önce gelişigüzel alınan sistemlerin değiştirilmesi gündeme geliyor. Uzun süre kayıt ve korunması gereken ürünlerin durumunun kameralarca net bir

şekilde kaydedilmesi hususlarının yönetmelikçe zorlanması, daha önce bu alanda masraf yapmak istemeyen depo sahiplerini daha profesyonel sistemlere itmektedir. Güvenlik Fabrikası olarak, 2015 yılında bu alanda da ciddi hareket beklemekteyiz. Hırsız alarmı ve yangın sistemlerinde ise büyük değişiklik bulunmuyor. Yangın sistemlerinin ruhsat işlemlerinde zorunlu olması, bilinçsiz ve zoraki alım yapan bir müşteri grubunu oluştururken, talebin yetersizliği hala adresli sistemlerin konvansiyonel alternatiflerine göre çok daha yüksek fiyatlarla satılmasına neden oluyor. Geçiş kontrol sistemlerinin yüksek adetlerle alımları ise yine banka ve devlet kurumları tarafından yapılıyor. Fabrikalar ve tesislerde ürünlerin kullanım oranı artmışsa da bunlar yalnızca bir iki geçiş noktasında kullanıldığı için binlerce metreka-

relik bir tesis ile basit bir ofiste yaklaşık aynı sayı ve nitelikte ürünler yer alıyor. Bankalar ise bu konuya daha çok önem vermeye başladılar; çünkü yerleşik yargı kararları fazla mesainin belirlenmesi hususlarında artık giriş-çıkış kayıtlarını temel alıyor ve bunu doğru bir şekilde tutamayan kurumlar ciddi cezai bedellerle karşılaşabiliyorlar. İş kazalarının önlenmesi konularında ise elektronik güvenlik sistemlerinin kullanımı hala istenenin yakınında bile değil. Azınlık durumundaki bazı bilinçli firma yöneticileri dışında, malesef hala üreticiler sistemi kontrol eden araçları bir masraf kapısı gibi görmeye ve bunların alımlarını en ucuzu seçerek iş listesinden çıkartılmasını başarı olarak görüyorlar. İş kazalarından sonra mahkemelerin vereceği kararlar bu yönde belirleyici olabilir.

IP sistemlerde ürünler ucuzlama eğilimine girerken, mevcut altyapılarını kullanarak sistemlerini geliştirmek isteyenler için HD-CVI, analog HD gibi birçok alternatif devreye girdi. 2015 yılında bu sistemlerin IP rakiplerine göre fiyatlarının düşeceği tahmin ediliyor.

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 83


GÜVENLİK HİZMETİ

2015 hedefimiz pazar liderliği Loomis’in risk yönetimi stratejisi hiç can kaybı yaşamamak ve soyguna maruz kalma riski ile şirketin karlılığı arasındaki hassas denge üzerine kuruludur. Demir BÜKÜLMEZ / Loomis Türkiye Satış Direktörü LOOMİS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş

A

BD, Almanya, Arjantin, Avusturya, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Dubai, Finlandiya, Fransa, Hong Kong, İngiltere, İspanya, İsveç, İsviçre, Norveç, Portekiz, Slovakya, Slovenya ve Türkiye olmak üzere toplam 20 ülkede; 400’den fazla şubesi, 20 binden fazla uzman personeliyle hizmet

84 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

veren Loomis her gün ortalama 10 milyar Euro değerindeki nakdi işleyip taşıyor. Loomis ortalama 100 bin adet müşteri noktasına uğruyor; nakit taşıma hizmetini 6.700’den fazla zırhlı araç ile nakit işleme hizmeti’ni 220’den fazla merkez veznesi ile sunuyor. Loomis’in Türkiye temsilcisi Loomis Güvenlik Hizmetleri A.Ş. 15 şehirde, 20 şubesi, 435 çalışanı,

135 zırhlı aracıyla hizmet veriyor. Silahlı güvenlik elemanları eşliğinde, % 100 sigorta güvencesi altında, banknot, madeni para, değerli metal, mücevher, değerli evrak gibi değerli eşyalara yönelik “Taşıma, işleme (Sayma + ayrıştırma + paketleme), kasalama hizmetleri’’ veren Loomis Türkiye, 2015’in ilk çeyreğinde çeşitli bölge ve şehirlerde açacağı 16


Sektördeki rolümüz

Demir BÜKÜLMEZ

yeni şube ile şube sayısını 36’ya, zırhlı araç filosuna dâhil edeceği 30 yeni araç ile araç sayısını 165’e çıkarmaya hazırlanıyor. Loomis Türkiye her gün büyük miktarlarda nakit ve değerli eşyayı perakendeciler, kuyumcular, bankalar ve ATM’ler arasında taşımakta, araç güzergâhını en iyi şekilde kullanmak ve güzergâh başına durak sayısını en fazla ve en güvenli şekilde artırmak için lojistik sistemini daima gözden geçirip yeniden değerlendirmektedir. Müşterilerinin gönül rahatlığı içinde kendi faaliyetlerine odaklanmalarına imkân sağlamaya çalışan Loomis, enerji, zaman ve maliyet konusunda her geçen gün daha fazla avantaj sunması beklenen performansını son teknoloji ürünü araç takip sistemleri, monitör, kamera, panik buton sistemleri, personellere yönelik kişisel kimlikleme cihazları, kasalara yönelik elektronik kilit vb. modern güvenlik donanımlarıyla desteklemekte, sahadaki faaliyetlerinin yanı sıra etkin çalışma metodları ile analiz, planlama ve raporlama hizmetleri vererek ölçek ekonomisi de sağlamaktadır.

Loomis’in gelirinin önemli bir kısmı bankacılık alanından gelmektedir. Müşteriler merkez bankalarından büyük ticari ve yerel küçük bankalara kadar hepsini içerebilmektedir. Loomis Türkiye sürdürülebilir ve kazançlı bir büyüme amacına ulaşmak için 3 temele dayalı bir strateji uygulamaktadır: Hizmette mükemmellik, mevcudiyetini piyasada artırmak ve yüksek kalitede kapsamlı çözümler sunmak. Bir yandan piyasaya verimlilik arayışı yön verirken, diğer yandan nakit dünyanın en yaygın ortak ödeme metodu olma özelliğini koruduğu ve toplumun elindeki toplam para miktarı sürekli arttığı için Loomis’in en önemli görevi, aynı zamanda nakit akışındaki başlıca rolü, en doğru miktarda nakiti doğru zamanda doğru yerde bulundurmaktır. Loomis için risk yönetimi başarının en önemli unsurlarından biri iken, güvenlik dünyanın dört bir yanında müşterilerine sunmaya çalıştığı en önemli katma değerlerin başında geliyor. Loomis’in risk yönetimi stratejisi hiç can kaybı yaşamamak ve soyguna maruz kalma riski ile şirketin karlılığı arasındaki hassas denge üzerine kurulu. Riskleri saptama ve yönetme konularında Loomis çok iyi işleyen

bir yapı ve sistematik süreçler oluşturmuş durumda.

Türkiye’nin ilk ve tek gümrüklü değerli maden antreposu Loomis 2014 yılının başlarında Türkiye’nin ilk ve tek gümrüklü değerli maden antreposunu açtığını duyurmuştu. Özellikle Türkiye’nin altın ithalat süreçlerinde büyük avantajlar sağlayacak olan bu girişim uzun vadede İstanbul’un Hong Kong, Dubai, Zürih, Londra gibi dünyanın önemli altın merkezlerinden biri olmasına yardımcı olacak. İlk etapta 10 ton altın kapasitesine sahip olan antrepoda Avrupa bankalarının altınları ithal edilmeden saklanarak; yurt dışından altın satın almak isteyen Türk bankalarının çok kısa bir sürede ihtiyaçları karşılanmış oluyor. Türkiye’deki alıcılar yurtdışı altın ithalatındaki uzun sürelerden dolayı geçmişte sıkıntı yaşarken; Loomis’in antrepo hizmeti sayesinde yurt dışından altın alım süresi 1 haftadan 3 saat gibi çok kısa bir süreye inebilmektedir. Loomis, ayrıca, 2014 yılı içerisinde nisan ayında dünyada kasalama ve lojistik alanında sektörün en önemli şirketleri arasında yer alan VIA MAT Holding’i satın aldı. Bu satın almayla birlikte VIA MAT Holding’in

Loomis 2014 yılının başlarında Türkiye’nin ilk ve tek gümrüklü değerli maden antreposunu açtığını duyurmuştu. Özellikle Türkiye’nin altın ithalat süreçlerinde büyük avantajlar sağlayacak olan bu girişim uzun vadede İstanbul’un önemli altın merkezlerinden biri olmasını sağlayacak. Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 85


GÜVENLİK HİZMETİ

Hong Kong, Dubai, Zürih, Londra gibi altın merkezlerinde bulunan kasalar, Loomis’in Türkiye’de açtığı değerli maden antreposunun gücünü artırdı.

Alternatif hizmetlerde kolaylığın yeni adı: Akıllı kasa Loomis Türkiye, 2014 Ocak sonu itibarı ile ülkede ilk defa yararlanılan bir projeye daha imza attı. Akıllı kasa ya da diğer adıyla Safe Point Projesi Loomis’in özellikle mağaza zincirleri ya da perakende işletmelerine yönelik geliştirdiği bir proje. Günümüz itibarı ile çeşitli Avrupa ülkelerinde 2.000 ve Amerika’da 12.000’den fazla Loomis Safe Point kasası kullanımda. Loomis, müşterisi ve müşterisinin birlikte çalıştığı bankanın yaptığı özel anlaşma doğrultusunda proje; müşterinin, satış noktalarındaki kasiyerler tarafından akıllı kasalara yatırılan nakdi anında banka hesabında görebilmesine imkân sağlıyor. Böylelikle fazla zaman

Para ya da değerli eşya saklanan kasalar için üretilmiş olan Kaba Elektronik Kilit Sistemi iş akışını hızlandırıp güvenlik seviyesini önemli ölçüde artırıyor. alan, fazla işçi gerektiren, hata yapmaya açık arka ofis nakit işleme sürecindeki olumsuzluklar ortadan kaldırılmış, nakittin kasaya yatırıldığı an itibarı ile güvenlik riski Loomis’e devredilmiş oluyor. Müşteri, Loomis tarafından kendisine verilen özel kullanıcı adı ve şifresi ile girebildiği internet hesabında eş zamanlı olarak denetlemede bulunabiliyor. İşlemlerin anında doğrulanması sahteciliklerin tespit edilmesinde yardımcı oluyor. Kapalı sistem soygun tehlikesini azaltıyor. Müşteriler çalışanlarına ve kendi müşterilerine daha fazla odaklanabiliyor.

ATM kasalarında güvenlik seviyesi artırılıyor Loomis Türkiye’nin Alternatif Hizmetler çatısı altında distribütörlüğünü üstlendiği, 2009’da Türkiye pazarına sokmayı başardığı Kaba Elektronik Kilit Sistemi bir yönetim yazılımı üzerinden, yazılımı kullanan operatörlerle kilit kullanıcıları arasında interaktif olarak şifre alışverişi ile gerçekleştirilen bir ATM kasa güvenlik sistemi. Para ya da değerli eşya saklanan kasalar için üretilmiş olan Kaba Elektronik Kilit Sistemi iş akışını hızlandırıp güvenlik seviyesini önemli ölçüde artırıyor.

Yeni yazılımlara yatırım Scan Coin’in ürettiği özel yazılıma yatırım yapan Loomis Türkiye önümüzdeki süreçte farklı bir yazılımı daha kullanmayı planlıyor. Loomis, Scan Coin ile imzaladığı anlaşma çerçevesinde nakit merkezi yönetiminde en gelişmiş yazılımlardan birini kullanmakta. 2014 yılının son çeyreğinde kullanılmaya başlanan yazılım ile nakit merkezlerindeki sayımlar ve mutabakatlar elektronik olarak daha hızlı ve güvenli olarak müşterilere iletilebiliyor. Loomis, Scan Coin yazılımı ile Türkiye’deki en hızlı müşteri mutabakatını hedefliyor. Loomis Türkiye 2015 yılının ilk çeyreğinde, sektörünün en önemli şirketlerinden Saab ile farklı bir yazılım yatırımı da planlıyor.

86 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015



GÜVENLİK HİZMETİ

Kampüslerin güvenliği neden önemli? Üniversitelerde ve bağlı birimlerde güvenlik denince; çalışanından öğrencisine kadar her türlü sabotaj, yangın, hırsızlık, yağma, toplu eylem, çatışma her çeşit tehlikeye karşı önlem ve gerektiğinde müdahale akla gelmektedir. Serkan İŞCAN / Öğretim Görevlisi SİNOP ÜNİVERSİTESİ

G

üvenlik gereksinimi insanoğlunun sosyal yaşam alanında olası zararının en makul şekilde engellenebilmesi, zararsız olanların ise yaşamlarını bir silsile ve kurallar

88 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

bütünü ile devam ettirebilmesi için olmazsa olmaz gereksinimlerin en başında gelmektedir. Güvenlik gereksinimi karşılanamayan bir bireyin ne kendisine ne de çevresine katkı sağlaması beklenemez. Bu nedenle öncelik-

le güvenlik olgusunun sağlanması ile birey kendi kişiliğini rahatça ortaya koyabilecek daha sosyal, daha faydalı bir model olabilmek adına kişisel gelişimine çevresine ve ülkesine katkı sunmaya başlayacaktır.


Üniversitelerde koruma ve güvenlik birimleri öncelikle her olayın gelişimini öngörerek planlar oluşturmalı, müdahale konusunun hangi şekil ve oranda olabileceğini maddeler halinde sıralayarak tatbikatları da içeren hizmet içi eğitimler düzenlenmelidir.

Serkan İŞCAN

Güvenlik terimi sosyal yaşamda birliktelik içerisinde etkileşimde bulunan insanların yaşamlarının yasal düzenin aksamadan tehlikeye düşmeden yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu olarak tanımlanabilmektedir. Güvenlik teriminin her alanda, mekânda, ortamda geçerliliği olması dolayısıyla daha daraltılmış ya da genişletilmiş tanımını yapabilmek mümkündür. Güvenlik denince akla “güvenlik eğitimi” ve “güvenlik görevlisi” gelmektedir. Güvenlik eğitimi özel sektörce verilebilmektedir. Ancak son yıllarda üniversitelerde 2 yıllık önlisans programları içerisinde oldukça rağbet gören mülkiyet koruma ve güvenlik bölümlerinin yetiştirdiği donanımlı öğrenciler ile özel güvenlik eğitimine katkı sunmaya başlanmıştır. Buna karşın yasa ve yönetmeliklerin yetersizliği nedeniyle mülkiyet koruma ve güvenlik bölümü önlisans mezunlarının özel güvenlik istihdamında akreditasyonun tam olarak sağlanamaması sebebiyle sıkıntılar yaşanmaktadır. Hizmet içi eğitimler düzenlenmeli Üniversiteler gerek yurtiçi ge-

rekse yurt dışı faaliyetlerin ve bireylerin birliktelik içerisinde yaşamasını gerektiren eğitim ve bilim mekânları olduğundan dolayı güvenlik olgusuna daha geniş bakmakta fayda olacağı düşünülmektedir. Üniversitelerde ve bağlı birimlerde güvenlik denince; çalışanından öğrencisine kadar her türlü sabotaj, yangın, hırsızlık, yağma, toplu eylem, çatışma, zorla işten alıkoyma gibi her çeşit tehdit, tehlike ve tecavüze karşı önlem ve gerektiğinde müdahale akla gelmektedir. Kampüs güvenliği ihtiyacını; mülkiyetin, üniversite taşınmazlarının, çalışanların ve ana unsur üniversite ailesinin en büyük bölümünü oluşturan üniversitelerin olmazsa olmazı olan öğrencilerin güvenliğinin sağlanması oluşturmaktadır. Ana payda olan öğrenci; yurt içi ve yurt dışından gelebilmekte farklı kültür, siyasi görüş, örf ve adetlere haiz olabilmektedir. Bu nedenle farklılıkların bir arada tutulmasında, bütünlüğü ve huzuru sağlamada üniversite yönetimi, akademik, idari personel ve ilgili güvenlik birimlerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Konu itibarı ile üniversitelerde koruma ve güvenlik birimleri öncelikle her olayın gelişimini öngörerek planlar oluşturmalı

ve gerektiğinde önleyici, eğer önlenemiyorsa müdahale konusunun hangi şekil ve oranda olabileceğini maddeler halinde sıralayarak tatbikatları da içeren hizmet içi eğitimler düzenlenmelidir.

Üniversitelerde RFİD sistemi güvenliği artırıyor Üniversitelerde yaşanan öğrenci olaylarının büyük bir bölümü kategorize edilmek istenirse; ülke siyasi yönetiminin protesto edilmesi, üniversite yönetiminin ve uygulamalarının protesto edilmesi ve çok sık karşılaşılan karşıt görüşlü öğrencilerin çatışması vb. örnekler artırılabilir. Önleyici tedbirler kapsamında; Üniversite giriş/çıkış kapılarının kontrolü tamamıyla güvenlik ve koruma müdürlüğüne bağlı ekiplerde olması gerekmektedir. Üniversite kapıları misafirlere mutlaka açık olmakla birlikte kontrolün ise rahatsızlık vermeden yapılması gerekmektedir. Kapılarda mutlaka öğrenci kimlik denetimleri yapılmalı hatta öğrenci yoğunluğu fazla olan üniversitelerde girişlere RFID çipli ya da değişik el, yüz tanıma fonksiyonlu öğrenci tanıma otomasyonlarının yerleştirilmesi güvenlik birimlerinin işlerini kolaylaştırıyor.

Ocak 2015 Güvenlik Yönetimi n 89


GÜVENLİK HİZMETİ

Öğrencilerin “özgürlük alanı” olarak nitelendirdikleri kampüs alanı içerisinde kolluk güçlerinin müdahalesi karşılıklı şiddetin dozajını kontrol dışı bırakıyor. Sivil güvenlik ekibi oluşturulmalı Misafir şahısların girişleri esnasında mutlaka kimlik ibrazı istenmeli ve gidilecek birim ya da öğrenci ile anında irtibata geçilerek misafirin onayı ya da gerekiyorsa refakati istenmelidir. Misafir araçlarına ait otoparkın da ayrılmasında fayda olacağı hatta mümkünse kampüs alanı dışında sunulması yine güvenlik açısından önem arz etmektedir. Ayrıca yine önleyici tedbirler kapsamında madde kullanımı, gayrı ahlakî durumlar vb. öğrencilerin davranışlarının takibi için kapalı devre kamera güvenlik sistemlerinin kör nokta bırakmayacak şekilde kurulumu, kayıtlarının tutulması ve özellikle öğrenci sayısı fazla olan üniversitelerde sivil güvenlik ekibinin oluşturulmasının yararı olacaktır.

Kampüsler özgürlük alanlarıdır Üniversitelerde değişik tarzda protestolar ve karşıt görüşlü öğrencilerin çatışması sık rastlanılan durumlardır. Bu tür durumlarda eğer önleyici tedbir alınamamışsa iki seçenek söz konusudur. Bunlardan ilki direkt olarak üniversite güvenlik ve koruma birimi ekiplerinin müdahalesidir. İkincisi ise devletin kolluk güçlerinden üniversite

90 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2015

yönetiminin onayı alınarak yardım talep edilmesidir. Öğrenci olayları fiili (taşlı-sopalı, silahlı-bıçaklı) saldırıya dönüştüğünde üniversite güvenlik birimleri genelde yetersiz kalmakta ve ikinci seçenek devreye girmektedir. Bu seçenek öğrencilerin daha da tepkisini çekmekle birlikte öğrencilerin “özgürlük alanı” olarak nitelendirdikleri kampüs alanı içerisinde kolluk güçlerinin müdahalesi karşılıklı şiddetin dozajını kontrol dışı bırakabilmektedir.

“Herkesin polisi kendi vicdanıdır” Üniversite içi olaylara öğrencilerin gerilmemesi amacıyla tamamıyla koruma ve güvenlik müdürlüğüne ait özel güvenlik birimlerinin müdahale edebilmesi için devletin kolluk güçlerine sunulan eğitim imkânları ve toplumsal olaylara müdahalede kullanılan araç ve teçhizatın icra edilme hakkının özel güvenlik birimlerine sunulması bu kapsamda değerlendirilebilir. Güvenlik noktasında “Herkesin polisi kendi vicdanıdır” sözü ne kadar doğru ise öğrencilerin üniversiteye ilk adım attıkları günlerde değişik oryantasyon eğitimleri ve sosyal etkinlikler düzenlenerek öğrencilerin ilgi alanına göre öğrenci kulüpleri aktif hale getirilip enerjilerinin farklı alana yönlendirilmesi sonucu güvenlik birimlerine düşen yükün azaltılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.



ABONE FORMU ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES

:

POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK

:

E-MAİL

:

TEL

:

FAX

:

GSM

:

FATURA ADRESİ: ADRES:

POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik (12 sayı) bedeli 60 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Beşiktaş Şubesi - Hesap No: 1008 280 52 64 IBAN: TR 5700 0640 0000 1100 8280 5264 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak (0212) 210 54 45’ye fakslayıp yada devrim@guvenlik-yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.




R

E

K

2-3

L

A

96

M

I

N

D

31

E

K

25

guvenlikegitimi.com 17

1

37

8-9

23

10-11

33

49

53

27

91

45

65

6-7

A.K.

71

77

A.K.İ

4-5

Ö.K.İ

15

93

41

63

19

21

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

87

S



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.