Sayı 22

Page 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

NİSAN 2015 SAYI: 22

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

Spor güvenliği statlar ve salonlar

NİSAN 2015 SAYI: 22

FOKUS: ÖZEL GÜVENLİK SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ÖZEL DOSYA: GÜVENLİK ŞİRKET SEÇİMİ DÜNYA KOŞUŞTURMASINDA GÖRÜNMEZ BİR AĞ

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR


ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

NİSAN 2015 SAYI: 22

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

Spor güvenliği statlar ve salonlar

NİSAN 2015 SAYI: 22

FOKUS: ÖZEL GÜVENLİK SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ÖZEL DOSYA: GÜVENLİK ŞİRKET SEÇİMİ DÜNYA KOŞUŞTURMASINDA GÖRÜNMEZ BİR AĞ

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR











içindekiler 26

54

38 10 BAŞKANDAN

12 EDİTÖR

38 Geçmişten günümüze özel güvenlik sektöründe sivil toplum kuruluşlarının rolü

14 GÜNCEL Sektör ile ilgili kısa haberler

FOKUS

44

Özel Güvenlik Federasyonu (ÖGF)

24 KÖŞE / Hayata Bakış “Çocuk ve televizyon”

46

Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD)

KAPAK KONUSU

48

ASIS Türkiye’nin amacı sektörün sözcüsü olmak

26

Spor faciaları 1

50

30

Futbol şiddete boyun eğmesin

34

Avigilon yüksek çözünürlüklü video izleme sistemi

ÖZEL DOSYA

54

Yüksek kaliteli bir güvenlik

hizmeti alınması için yapılması

gerekenler

SEKTÖRDEN

60

“Halka açılmak cesaret

Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği (ÖGTM)

ister”

52

Güvenlik Eğitimcileri Derneği

64

“ÖTV haksız rekabetin önünü

(TÜMGED)

açıyor”


Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

NİSAN 2015

84

AYDA BİR YAYINLANIR

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Vehbi DALDA

70

ELEKTRONİK GÜVENLİK

68

İnteraktif eğitimleri ile Teknomaks farkı!

70

Akıllı güvenli şehir platformu

72

Geçiş kontrol ile yüzde yüz güvenlik

76

YANGIN GÜVENLİĞİ 84 Yangın eğitimleri yönetmelikleri

dikkate alınmalı

90 Yangında ilk müdahalenin önemi

Sahte parmak izine geçit yok

92 Yıllık Kapak ve

GÜVENLİK HİZMETİ

78

Metprom Projesi hedeflerine ulaştı

80 82

Dünya koşuşturmasında görünmez bir ağ Özel güvenliğin ekonomi politiği

Fokus konuları

94 ABONE FORMU 95 Reklam İndeksi

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 11 No:1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı SEÇİL OFSET Tel: 0212 629 06 15 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 11 No: 1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08


g BAŞKAN

Özel güvenlikte insan ve insan kaynaklarının yönetimi Değerli okurlarımız;

Güvenlik kavramını daha iyi anlamak için konunun insan psikolojisi ve sosyolojisi tarafını da çok iyi etüt etmek gerekir. Maslow’un ihtiyaçlar teorisine göre; ihtiyaçları, fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyaçları, ait olma ve sevgi ihtiyaçları, değer ihtiyaçları ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçları başlıkları altında inceleyebiliriz. En temel ihtiyaç ise; hiç şüphesiz fizyolojik ihtiyaçlardır. Bir başka ifade ile tüm ihtiyaçlar aynı anda hissedilse dahi, ilk ihtiyacın fizyolojik ihtiyaç olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Fizyolojik ihtiyaçları takip eden diğer önemli ihtiyaç ise; güvenlik ihtiyacıdır. Bu bağlamda güvenliğin tesisinde görev alacak en önemli aktör de yine insandır. Güvenliğin tesisinde; insan kaynaklarının yönetimini, bir süreç olarak ele aldığımızda; politika ve stratejilerinin belirlenmesinden başlayıp, insan gücü planlaması ile devam eden, tedarik ve seçim işleminden, oryantasyon eğitimine, ücret yönetiminden performanslarının değerlendirilmesi ve kariyerlerinin yönetilmesine kadar uzanan geniş bir yelpazeden bahsetmiş oluyoruz. Özel güvenlik sektörü insan odaklı bir sektördür. Güvenliğin tesisinde; belirlenen stratejiler çerçevesinde amaçlara ulaşabilmek için, ancak nitelik ve nicelik yönünden yeterli ve verimli aynı zamanda istikrarlı güvenlik görevlilerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu husus ise; özel güvenlik şirketlerinin insan kaynakların yönetimlerini etkin bir şekilde uygulanmaları ile tesis edilebilecektir. Bir başka tanımlama ile insan kaynakları yönetimi; bir organizasyon içinde yüksek performanslı işgücünün kazanılması, geliştirilmesi, motivasyonun sağlanması ve elde tutulması için yerine getirilen tüm faaliyetlerin tamamıdır. Kuramsal olarak insan yönetimi, diğer kaynakların yönetiminden farklı değildir. İnsan kaynakları yönetimi; kurum stratejilerinin insan kaynakları uygulamaları ile birleştirilmesi ve insan kaynakları uzmanlarının, hem verimlilik hem de belirlenen hedeflerine ulaşmak için yöneticilerle işbirliği yapmaları gerektiği fikrini içermektedir. Özetle; özel güvenlik sektörü, neresinden bakılırsa bakılsın asıl sermayesi insan olan bir çalışma alanıdır. Dolayısıyla sektörün gelişmesinde ve kurumsallaşmasında, öncelikle, özel güvenlik görevlilerine yapılacak yatırımların yeterliliği ve niteliğinin çok önemli olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Özel güvenlik sektörü; ayrıca yarattığı istihdam imkânı ile devletin imkân sağlayamadığı ülkemiz gençlerine; önemli bir fırsat sunmakta ve bir anlamda da bir sosyal işlevi de yerine getirmektedir. Sağlıklı, mutlu ve güvenli günler temennisi ile…

10 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı

Özel güvenlik

sektörü, neresinden bakılırsa bakılsın asıl sermayesi insan olan bir çalışma alanıdır. Dolayısıyla sektörün gelişmesinde ve kurumsallaşmasında, öncelikle, özel güvenlik görevlilerine yapılacak yatırımların yeterliliği ve niteliğinin çok önemli olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır.



s

EDİTÖR

Spor güvenliği ve şiddet Spor karşılaşmaları her zaman ilgi çekici ve heyecanlıdır. Bunların başında ise futbol gelmektedir. Futbol, dünyada en çok sevilen ve en çok taraftar toplayan oyunlardan biri. Temeli sevgi ve dostluk olan bu spor dalı, maalesef içerisinde her an patlamaya hazır şiddet barındırıyor. Toplumun her kesim ve meslek grubundan insanı biraya getiren futbol, her türlü maddi-manevi baskının dışa vurulduğu; her türlü görüş ve düşüncenin ayrıldığı bir platformu da oluşturuyor. Sporda şiddet ve bunun önlenebilmesi için gerek yurt dışında gerekse de ülkemizde yapılan çalışmalar, akademik araştırmalar, incelemeler, yasalar ve alınan emniyet tedbirleri, bu patlamaların önüne geçemiyor. Yapılan araştırmalar; seyircilerin büyük çoğunluğunun 15-25 yaş grupları arasında yoğunlaştığını gösteriyor. Diğer çoğunluğu ise orta yaş grubu oluşturuyor. Gençlerin şiddete biraz daha meyilli olduğu gerçeğinden hareketle çok önemli bir sorunla karşı karşıya olduğumuz rahatlıkla söylenebilir. Bu sayıda “Kapak” konumuzu “Spor güvenliği stadlar ve salonlar” olarak belirledik. Konu ile ilgili önemli yazılarımızı ilgili başlık altında sizlerle paylaştık.

Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com

Bu sayıda fokus konumuz ise hemen her sektörde olduğu gibi özel güvenlik sektöründe de ciddi bir yeri olan ve sektörün her anlamda gelişmesine belirgin katkılar sağlayan “Özel güvenlik sivil toplum kuruluşları.” Fokus başlığı altında sektöre yön veren sivil toplum kuruluşlarına ve bu kuruluşların sektördeki yerine ilişkin çalışmalara yer verdik. Hizmet sunmayı amaçlayan birçok kuruluşta olduğu gibi, verilen hizmetin kalitesi birçok anahtar unsura bağlıdır. Tüm bu unsurlardan en önemlisi güvenlik görevlilerinin yetenek, kapasite ve motivasyonlarıdır. Yine önemli olan unsurlardan diğerleri de güvenlik görevlilerinin temin edilen teknik, operasyonel ve insan kaynakları altyapısı ve proje yönetimi ekibidir. Güvenlik şirketinin sadece kaliteli hizmet sunmak için gerekli kayıtlara değil aynı zamanda da müşterinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek hizmet felsefesini sunabilen altyapıya sahip bir şirket olması gerekmekte ve bu altyapıyla şirket işlerinin desteklenmesi hayati önem taşımaktadır. “Güvenlik şirket seçimi” başlığı altında sunduğumuz “Özel dosya” çalışmamızda tüm bu detaylara ilişkin önemli bilgiler yer alıyor. Sektörden sayfalarımızın yine iki konuğu var; Senkron Güvenlik Ve İletişim Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Çobanoğlu ve Videofon Güvenlik Teknolojileri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Korkut Mehmet Kahramanoğlu. Sektörde yaşanılan sorunlar ve çözüm önerilerinin yanı sıra birçok önemli konuya ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı röportajları da aynı şekilde keyifle okuyacağınızı tahmin ediyorum. Elektronik güvenlik, güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar ve makalelerle dolu… Güvenli günler dileğiyle… Devrim BOZKURT

12 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Toplumun

her kesim ve meslek grubundan insanı biraya getiren futbol, her türlü maddimanevi baskının dışa vurulduğu; her türlü görüş ve düşüncenin ayrıldığı bir platformu oluşturuyor.



GÜNCEL

Apple’dan mobil görüntüleme için dev adım!

Cupertinolu, irili ufaklı satın alım işlemlerine devam ediyor. Firma, bünyesine olarak İsrailli kamera teknolojileri geliştiricisi LinX’i kattığını açıkladı. Bu, firmanın mobil görüntülemede devrim niteliğinde yenilikler getireceği şeklinde yorumlandı. Son olarak Beats’i satın almasıyla büyük gündem yaratan Apple, bu sefer de İsrail menşeli

görüntüleme teknolojisi geliştiren LinX firmasını satın almasıyla dikkat çekti. Mobil telefonlardaki kameralarının performansıyla dikkat çeken firma, bu satın alımla birlikte bu alanda daha da yükselmeyi düşünüyor. Çıkan haberlere göre Apple, LinX’in satın alınması için 20 milyon dolara yakın bir ödeme yapacak. LinX, çoklu lens kullanan ve bu sayede SLR’a yakın kalitede/ minimum gürültülü fotoğraflar çıkaran kamera sensörleri üreten bir şirket. Bunun haricinde firmanın ürettiği sensörlerin, farklı algoritmalar ve derinlik hesaplarıyla birlikte 3B yapılanmasını çok daha başarılı bir şekilde yansıttığı söyleniyor. Apple, son İphone’ları, Watch’la birlikte geçtiğimiz yılın Eylül ayında

tanıtmıştı. Boy atan yeni modeller, sahip oldukları özelliklerle pek çok Apple hayranı tarafından sevilmiş; kimileri tarafından da Samsung modellerine benzetilmişti. Yeni iPhone’ların ise, şu gibi özelliklerle geleceği şimdiden konuşuluyor. Kim bilir; belki LinX’insensörleri yeni modellerde

Philip Morris yönetim toplantısını gerçekleştirdi Philip Morris Sabancı’nın İzmir Torbalı’daki üretim tesisi olan PHILSA’da planlı mart ayı yönetim toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya ASIS Üyelerinin yanı sıra güvenlik sektöründen birçok üst düzey yönetici katıldı. ASIS Türkiye Birimi Başkanı Kürşad Sak açılış konuşmasında katılımcılara 38 bini aşkın üyesi olan ASIS International’ın güvenlik sektöründeki en güçlü ve en yaygın organizasyon olduğunu belirtti. Sak; “ASIS’in vizyonu; güvenlik sektörünün gelişiminde lider konumda olmak, misyonu

14 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

ise güvenlik yönetimi mesleğinde mükemmeliyet ve liderlik vasıflarının geliştirilmesini sağlamaktır.” diyerek toplantının resmi bölümüne geçiş yaptı. PHILSA Güvenlik Sorumlusu Mehmet Teköz, PHILSA’nın güvenlik yönetimini katılımcılara anlattı. Topluca yenilen sohbet ve sektörel değerlendirmelerin yapıldığı yemeğin ardından toplantının ikinci bölümünde, katılımcılar PHILSA fabrika turuna katıldılar. Toplantı 12 Mayıs’ta Ankara’da gerçekleştirilecek olan planlı toplantının hatırlatılması ve iyi dilekler ile son buldu.



GÜNCEL

Avrupa Deniz Güvenliği Programı İkinci METPROM Ortaklar Toplantısı 18 - 20 Eylül 2013 tarihlerinde Almanya’da Rostock Warnemünde’de Hochschule Wismar Denizcilik Bölümü’nün ev sahipliğinde gerçekleştirilmişti. “Modüler Gelişmiş Eğitim” projesi Personel eğitimi “(METPROM) AB Liman Güvenliği Mesleki Eğitim ve Öğretimi geliştirmek için AB Hayat Boyu Öğrenme Programı kapsamında Leonardo Da Vinci Projesi tarafından finanse edilmektedir. Konsorsiyum altı ortaklı olup Piri

Reis Üniversitesi İstanbul tarafından yönetiliyor. Ortakların toplantıları, bireysel çalışma paketlerinin ilerlemeleri hakkında genel bir bilgi vermek ve yeniden koordine edilerek projenin en iyi yararı için gelecek faaliyetleri düzenlemeye fırsat vermektedir. Bu üç gün süren ortaklar toplantısında Hollanda, Belçika, Almanya, Türkiye ve İsveç faaliyetleri hakkında özetlere yer verildi. Tartışmadaki bir ana nokta, (e-öğrenme/online eğitim kursu) yapısının AB Direktifi No.725’e dayalı liman güvenliği projesinin geliştirilmesiydi. Proje ortakları

tarafından anket ve analizleri sunuldu. Ortak toplantının ana odağı, web tabanlı eğitim kılavuzunu içeren kâğıda dökülmüş kurs içeriğinin geliştirilmesiydi. Online kursa erişim hakkında kullanıcılar tarafından erişilebilirlik hakkında birkaç senaryo sunuldu; hangi platformda ve medya vb. Sistematik bir yaklaşıma göre ilerlemesi planlanan toplantı projesinin kilometre taşlarını karşılamak ve özel zaman dilimi ve ayrılan bütçe içinde devamının sağlanması görüşüldü. Bir sonraki toplantı STC - Grup ev sahipliğinde Rotterdam Stichting’de Nisan 2014’de yapıldı.

“Anons ve Seslendirme Sistemleri” semineri EEC, İsviçreli yeni iş ortakları Securiton ve G+M’i tanıtmak için 4 Mart 2015’te The Marmara Taksim Oteli’nde bir seminer düzenledi. Birçok danışmanlık, proje ve müteahhit firmasının yöneticileri ve son kullanıcıların katıldığı seminer büyük ilgi gördü. EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Yanık, açılış konuşmasında G+M ve Securiton gibi alanlarında kendilerini kanıtlamış, üstün kaliteli ürünler sunan iki İsviçreli firmanın ürünlerini EEC’nin deneyim ve hizmet kalitesiyle Türkiye pazarına sunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Daha sonra sözü alan Securiton Bölge Satış Müdürü Hanspeter Lüdi, “Securiton 50 yılın üzerinde yangın algılama teknolojisi deneyimine sahiptir ve özellikle yedeklilik

16 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

konusunda sektördeki en gelişmiş seçenekleri sunan ürünlerimizin tamamı Almanya ve İsviçre’de yer alan tesislerimizde üretilmektedir.” şeklinde konuştu. Daha sonra sözü alan G+M Elektronik Ürün Yöneticisi Andreas Fischbacher G+M’in 40 yılı aşan seslendirme, acil anons ve saat sistemleri deneyimi hakkında bilgi verdikten sonra sistemlerinin

yüksek ses kalitesi ve anlaşılabilirliğini göstermek amacıyla canlı bir demonstrasyon yaptı. Son olarak EEC Ürün Geliştirme ve Pazarlama Yöneticisi Mert Ulaş, EEC’nin Securiton ve G+M ile işbirliğinden bahsetti. Katılımcıların yoğun ilgisini çeken seminer soru-cevap kısmı ile son buldu ve tüm katılımcılara sertifikaları dağıtıldı.



GÜNCEL

Pronetli olanlara tatil sürprizi

Türkiye’nin lider güvenlik firması Pronet; yeni kampanyasıyla abonelerini tatile gönderiyor. 1 – 30 Nisan tarihleri arasında Pronet veya Pronet’in akıllı güvenlik çözümlerinden oluşan ürünü Pronet Plus’a yeni abone olan

kullanıcılar; nisan, mayıs, eylül veya ekim aylarında Bodrum, Çeşme ya da Kıbrıs’ta hafta sonu konaklamalı tatil fırsatı yakalayacak. Pronet; yaza erken girmek isteyenleri kaçırılmayacak bir kampanya ile buluşturuyor. Ev veya iş yeri güvenliği için Pronet veya Pronet Plus’a abone olanlar, 1 Nisan-31 Mayıs 2015 ve 15 Eylül - 31 Ekim 2015 tarihleri arasında Çeşme Sheraton’da ve Kıbrıs’taki anlaşmalı birinci sınıf otellerde tatil yapabilecek. Ayrıca 1 Nisan - 31 Mayıs 2015 tarihleri arasında Bodrum’da yine kampanyaya dâhil anlaşmalı birinci sınıf oteller arasından seçtikleri bir otelde çift kişilik hafta sonu tatilinin keyfini çıkarabilecekler.

Pronet ile siz tatildeyken eviniz güvende Pronet’in mevcut hizmetlerine ek olarak geliştirdiği Türkiye’nin ilk akıllı güvenlik sistemi Pronet Plus, kullanıcılara mobil iletişim kanalları sayesinde, evinden ve sevdiklerinden an ve an haberdar olup gerekli kontrolleri yapabilme imkânı tanıyor. İnteraktif güvenlik ve görüntüleme sistemleri ile iş yerinde, trafikte veya seyahatte, evin güvenliğinden emin olma konforu sunan Pronet Plus hizmetine abone olan kullanıcılar, mobil uygulamadan ya da web sitesinden güvenlik sisteminin kontrolünü tek bir tuşla gerçekleştirebiliyor.

Securitas iş ortakları ile güvenliğin geleceğini konuştu Güvenlikte bilgi lideri Securitas Türkiye; Ortak Nokta, İş Ortakları Buluşması’nın altıncısını 27-28 Mart 2015 tarihleri arasında Antalya Titanic Deluxe Otel’de gerçekleştirdi. “Akıllı Gelecek, Verimli Teknoloji” temalı etkinlikte katılımcılara geleceğin güvenlik teknolojilerine ilişkin ipuçları sunulurken, yeni nesil güvenlik çözümleri uygulamalı örnekleriyle birlikte tanıtıldı. Securitas Türkiye’nin hizmet sunduğu birçok ulusal ve uluslararası markanın yöneticilerinin katıldığı organizasyon, Securitas Türkiye Ülke Başkanı Murat Kösereisoğlu’nun açılış konuşması ile başladı. Kösereisoğlu; teknolojide yaşanan gelişmeler karşısında güvenlik sektörünün kayıtsız kalmasının söz konusu olmayacağına dikkati

18 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

çekerek, “Yeni nesil entegre güvenlik çözümlerimiz ile hem maliyetleri düşürüyor, hem de riski minimize ediyoruz. Güvenlikte bilgi lideri olarak elektronik ve insanlı güvenlik

hizmetlerini tek bir çatı altında toplayıp; iş ortaklarımıza tek bir sözleşme ile tek bir muhatap ve tek bir çözüm ortağı ile çalışma imkânı sunuyoruz” dedi.



GÜNCEL

Güvenlik haberlerinden istediğiniz an haberdar olun Güvenlikte bilgi lideri Securitas mobil uygulamaları ile akıllı telefon ve tablet kullanıcılarına güvenliğe dair pek çok bilgi kaynağı sunuyor. Bu hizmetlere bir yenisini daha ekleyen şirket, “Security News” mobil uygulaması ile başta güvenlik sektörü olmak üzere kullanıcının seçimlerini dikkate alarak kişiye özel haberleri anlık olarak kullanıcıların mobil cihazlarına ulaştırmaya başladı. Security News uygulamasını indirdikten sonra kullanıcı istediği anahtar kelimeleri belirliyor ve sisteme giriyor. Bu esnada, RSS

hizmetine sahip ulusal ve uluslararası basın kuruluşları ve ajanslardan aldığı veriyi, kullanıcının anahtar kelimeleriyle karşılaştıran uygulama, eşleşme bulduğu zaman ekrana uyarı gönderiyor. Uygulama, şu an için sadece iTunes’da yer alıyor ancak ileriki dönemde Android işletim sistemi içinde benzer bir uygulamanın çıkması planlanıyor. Aplikasyon İtunes’dan ücretsiz olarak indirilebiliyor. Telekomünikasyondan finansa, havacılıktan madenciliğe, enerji sektöründen endüstriyel tesislere kadar 20 farklı sektörden 400’ü aşkın kuruluşa hizmet veren Securitas, 21 segmente özel güvenlik çözümleri sunuyor. Toplam 8 bölge ofisi, 8 şube ofisi ve 220 kişilik idari kadroyla, 2143 hizmet noktasında 556 farklı proje yürütmektedir.

Teknomaks Türkiye’nin her yerinde

Türkiye’de 81 ilde iş dünyasının yanında yer alan, zayıf akım ve elektronik güvenlik sektörüne hizmet sunan Teknomaks; hedeflerine ulaşmak, çözüm ortakları ile olan diyaloglarını daha da güçlendirmek adına bayilerine yönelik motivasyon gezilerine devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanında Teknomaks ailesinin çözüm ortakları; Teknomaks kalitesini Bosch ve Honeywell gibi global markaları iş dünyası ile buluşturan ve çözüm ortaklarını kendi şehirlerinde ve çalışma ortamlarında ziyaret etmeye, sektördeki yenilikleri

20 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

aktarmaya devam ediyor. Son olarak Teknomaks Satış Yöneticileri Taylan Akpınar ve Arif Arslan 09-20 Mart 2015 tarihleri arasında İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan Eskişehir, Konya, Kayseri, Ankara, Aksaray, Nevşehir illerinde ki çözüm ortaklarını ziyaret ettiler. Yapılan bu ziyaretler de bölge bayileri ve çözüm ortaklarıyla beraber performans ve motivasyon değerlendirmeleri yapıldı. Çözüm ortaklarının istek ve taleplerinin de dinlendiği İç Anadolu Bölgesi motivasyon ziyaretlerinden çözüm ortaklarımız son derece memnun kaldılar.

Telstra’dan video çözümleme uzmanlarına yatırım Telstra firması, Tayvan merkezli video analizinde dünya lideri Gorilla Technology Group ile iş dünyasının gereksinimi olan; güvenlik, kurumsal iletişim, eğitim, medya ve eğlence konularına ilişkin sermaye yatırımı yaptığını duyurdu.

Alipay yüz tanıma sistemlerinde şüphecilik artışı

Telstra firması, Tayvan merkezli video analizinde dünya lideri Gorilla Technology Group ile iş dünyasının gereksinimi olan; güvenlik, kurumsal iletişim, eğitim, medya ve eğlence konularına ilişkin sermaye yatırımı yaptığını duyurdu.



GÜNCEL

Y3K CMITech’in Türkiye’deki tek yetkili distribütörü oldu

Y3K Güvenlik Teknolojileri A.Ş; İris Tanıma Teknolojisi konusunda dünyanın önde gelen markası CMITech’in Türkiye’de tek yetkili distribütörü oldu. Ürün tedariği ve dağıtımı alanında verdiği hizmetler ile sektörde lider güvenlik teknolojileri distribütörü ve proje uygulama firmaları için güvenilir bir iş ortağı olan Y3K, bu işbirliği ile CMITech’e ait iris tanıma teknolojilerini kapsayan tüm ürün gamını, kimlik yönetimi projelerinde kullanılmak üzere özel bir çözüm olarak sunabilecek. Özellikle yüksek güvenlik gerektiren projelerde, parmak izi ve diğer biyometrik

teknolojilerin yerine geçen iris tanıma, kanıtlanmış en etkili biyometrik çözümdür. Tamamen temassız ve kesintisiz olan iris tanıma teknolojisi, tüm gerçek zamanlı biyometrik teknolojileri arasında en hassas olanıdır. CMITech’in iris tanıma kameraları, güvenlik entegratörlerinin sunduğu çok fonksiyonlu kimlik yönetimi yazılımı ile de entegre edilebilir. Merkezi Seoul, Kore’de bulunan CMITech, global biyometrik ve güvenli kimlik doğrulama pazarı için, dünyanın önde gelen yüksek performanslı ve ekonomik iris tanıma sistemleri üreticilerindendir. 2009 yılında kurulan CMITech’in vizyonu, üstün kullanımı mükemmel kalite ve performansla birleştiren iris tanıma sistemlerine ilişkin ürün gamı geliştirmektir. CMITech’in kompakt ve dayanıklı sistemleri, büyük ölçekli kayıt programları, göç ve sınır kontrol, kolluk kuvvetleri, sağlık, finansal servisler ve geçiş kontrol sistemleri gibi en geniş uygulamalar için çok uygundur.

Cognitec firması gerçek zamanlı yüz algılayan kamerayı tanıttı Almanya Merkezli Cognite Firması “FaceVACS-VideoScan C5” adını verdiği yüz tanıma sistemine sahip yeni bir video kamera modelini geliştirdiğini duyurdu. FaceVACS VideoScan C5 kamerası, düşük bant genişliği üzerinden yüksek görüntü kalitesi sunan bir IP video kamera; video kameranın yüz biyometri teknolojisi algıladığı her yüz için eksiksiz video akışı üretmektedir.

22 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Video ve kamera sistemlerine ilişkin sektör bilgileri

Maurice Joseph’in (Securityhive Dergisi23 Mart 2015 tarihli güvenlik ve ürünleri hakkında açıklamaları) …Yapılan çalışmalarda %50’den fazla video gözetimine ilişkin verinin analiz edilemediği bildirilmiştir. Video gözetim verileri dikkatlice analiz edildiğinde bir sürü bilgilendirici sonuç elde edersiniz. Fakat MeriTalk-IT şirketi tarafından yapılan son araştırmalarda; hükümetin geliştirmek istediği kamu-özel ortaklıklara ilişkin çalışmalarda, federal hükümet tarafından toplanan video gözetim verilerinin %54’ünün analiz edilemediği ve ülkenin güvenliği için bu konunun masaya yatırılması gerektiği bildirilmiştir.

Meritalk yeni raporunu açıkladı Hükümetin bilgi işlem sistemine ait sonuçlarını iyileştirmeye odaklı bir kamu-özel sektör ortaklığı olan MEriTalk firması, yeni raporunda Video Vortex sonuçlarını açıkladı. Yaptıkları araştırmanın 151 resmi kuruluş yönetici arasında, bilgi işlem ve fiziksel güvenlik yöneticileri EMC Corporation sponsorluğunda yapıldığını ve amaçlarının video verilerinin değerini artırmak olduğu ifade edilmiştir.



t

HAYATA BAKIŞ

“Çocuk ve televizyon” Televizyon giderek günlük hayatımızda vazgeçilmez bir alışkanlık olmuştur. Aileler günlük zamanlarının büyük çoğunluğunu televizyon karşısında geçiriyorlar. İzleme alışkanlığı bir bağımlılık halini alıyor. Televizyon karşısında çok fazla zaman geçirmek yetişkin insanların ve çocukların zihinsel gelişimini olumsuz etki altına almaktadır. Nerede ise sigara bağımlılığı gibi televizyon bağımlılığı da tedavi altına alınacak. Bu alışkanlık kişinin konsantrasyon becerisini bozmakta, beyni tembelleştirmekte ve gelişimini pasifize etmektedir. Çünkü televizyon beyni yormadan bilgi verir. Aslında beyni en çok geliştiren konuşmak ya da dinlemek değil; düşünmek, geliştirmek, yorum yapmaktır. Televizyon çocukların zihinsel gelişimi ve dil gelişimini engellemektedir. Konuşamayan, hece kuramayan milyonlarca çocuk var. Araştırmalar sonucunda iki buçuk yaşında olmasına rağmen beş kelime bilemeyen çocukların varlığı tespit edilmiş durumda. Nedenler olarak da bakıcısı veya annesi çocuğu gün boyu televizyon karşısında bırakıyor. Dolayısıyla çocuk da etkileşim ile ilgili beyin alanları gelişemiyor. Dokunarak, oynayarak öğreneceği beceriler gelişmiyor. Çocuğun sosyal gelişiminin olabilmesi için çevresindekilerle oynaması, onlara dokunması, onlarla konuşması yani etkileşimin içinde olması gerekir. Ne yazık ki sürekli televizyon izleyen çocuklarda bu olamıyor. A.B.D’ de çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada; “babanızın mı, televizyonun mu evden gitmesini istersiniz?” diye sorulduğunda çocukların yüzde yetmişi “ Televizyon kalsın, baba gitsin” diyor. Hoş Türkiye’de de bundan farklı bir sonuç görülmüyor. Bu araştırma çocuğun üzerinde televizyonun ne derece etkili olduğunu gösteren bir örnektir. Mühim olan bu etki gücünü olumsuzdan olumluya çevirebilmektir. Gelelim ne yapacağımıza; bir çocuğun sağlıklı bir kişilik geliştirebilmesi için yetiştiği ortamda sevgi kadar, disiplinin de uygulanması gerekmektedir. Televizyon seyretmenin kötü sonuçları uzun vadede ortaya çıkar. İlk anda görülmeyen bu sonuçlar hakkında baştan bilinçli olup ailenin ona göre davranması gerekir. Anne babalar bu konuda hassas olmalıdır. “ Çocuk televizyonun karşısında çok iyi vakit geçiriyor, ben de rahat ediyorum” şeklinde düşünmek çok yanlıştır. Televizyon dünyayı tanımak ve anlamak için kullanılmalıdır. Doğru kullanılması halinde faydalı olabilir. Televizyon program rehberini alıp çocukla beraber hangi programı seyretmek veya seyretmemek gerektiği belirlenir. Bunun nedenleri çocuğa anlatılmalıdır. Çocuğa söylediklerinizi kendiniz de uygularsanız; televizyonu kaldırmak, yasaklamak gibi uygulamalara gerek kalmaz. Kaldı ki yasaklar bütün insanlarda her zaman merak uyandırmıştır. Ailelere düşen çocuğa seçici olmayı, doğru kullanmayı gösterebilmektir. Yani televizyon bizi değil, biz onu kontrol etmeliyiz. Kontrol edebilmek dileğimle…

24 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Oğuz GÜLAY

Televizyon izleme alışkanlığı kişinin konsantrasyon becerisini bozmakta, beyni tembelleştirmekte ve gelişimini pasifize etmektedir. Çünkü televizyon beyni yormadan bilgi verir.



KAPAK KONUSU

1

Toplumun her kesim ve meslek grubundan insanı biraya getiren futbol, her türlü maddi-manevi baskının dışa vurulduğu; her türlü görüş ve düşüncenin ayrıldığı platformu oluşturuyor.

Özlem DUYAR / Danışman ELDEM ÖZEL GÜVENLİK VE KORUMA HİZMETLERİ

H

iç şüphesiz ki futbol, dünya üzerinde en sevilen, en çok taraftar toplayan oyunlardan biridir. Bu çok sevilmenin temelinde belki de futbol oynamak için basit araçların bile yeterli olması geliyor. Birkaç kağıt parçasını elimizle biraz şekillendirip yuvarlak bir hal vermek bile bir top yaratmak için yeterli çünkü. Temeli sevgi olan bu spor dalının aynı

26 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

zamanda içerisinde bir dolu şiddet parçacığını barındıran patlamaya hazır bir fişek görevi görmesi ise ayrı bir durum meydana getiriyor. Toplumun her kesim ve meslek grubundan insanı biraya getiren futbol, her türlü maddi-manevi baskının dışa vurulduğu; her türlü görüş ve düşüncenin ayrıldığı platformu da oluşturuyor. İnsanlar, kalabalıkların içinde bağırıyor; itişiyor ve adeta gizlenmişçesine

kimliklerini unutup eriyorlar kalabalıkta. Bunun adı, özgürlük mü acaba! Futbolda şiddet ve bunun önlenebilmesi için gerek yurt dışında yapılmış olan gerekse de ülkemizde yapılan çalışmalar, akademik araştırmalar, incelemeler, yasalar, alınan emniyet tedbirleri bu patlamaların önüne geçemiyor. Yapılmış olan çalışmalarda seyircilerin büyük çoğunluğunun


15-25 yaş grupları arasında yoğunlaştığı (%49.1) görülmektedir. Diğer çoğunluğu ise orta yaş grubu oluşturmaktadır. Bu sonuç; Türkiye nüfusunun önemli bir kısmının genç olmasına ve futbola genç kesimin yoğun ilgi göstermesine bağlanabilir. Konsensus tarafından yapılan geçmiş dönemdeki araştırmada 15-24 yaş grubu Galatasaray seyircisinin %35.9 oranında, Fenerbahçe seyircisinin %36 oranında, Beşiktaş seyircisinin %46.8 oranında, Anadolu takımları seyircisinin %26 oranında olduğu bulunmuştur. Eğitim düzeyleri açısından da futbol seyircileri üzerinde pek çok araştırma yapılmış ve lise mezunları ortalama %38.7 olarak bulunurken üniversite mezunlarının oranı ise %32.9 olarak tespit edilmiştir. Seyircilerin meslek gruplarını ise %42 esnaf, %23 öğrenci grubu olduğu; gelir düzeylerinin %80 oranıyla orta ve düşük seviyede olduğu; ekonomik düzey düştükçe olaylara katılmanın paralel bir şekilde arttığı tespit edilmiştir. Stadyumlarda sunulan catering hizmetleri, çeşitli promosyon aktiviteleri, otopark imkanları, özel loca uygulamaları ve benzerleri ile daha üst düzey kesimler için de statları çekici hale getirme çabaları ortadadır. Ancak, futbol denilince akan sular durmaktadır. Adeta görünmez bir el bir değişimi başlatmaktadır. O güzel insanlardan adeta başkalaşmış başka bir ruh dışa çıkmaktadır. Ve bu noktada kalabalık yönetiminin bilinci devreye girmektedir. Suçu sadece seyirci olarak maça gidenlerin bir daha evine dönemediği; stat güvenliğinin bir terim olarak kaldığı işte o zamanlar: 5 Nisan 1902 - Glasgow İskoçya: 25 ölü, 517 yaralı / İngil-

tere ile İskoçya arasında oynanan uluslararası maç esnasında Ibrox Park stadının batı tarafı çöktü. Duvar altında kalan onlarca taraftar hayatını kaybetti. 9 Mart 1946 - Bolton, İngiltere: 33 ölü, 400 yaralı / İngiltere FA kupası maçı için bir araya gelen Bolton Wanderers ile Stoke City takımları mücadele başlamadan önce Burden Park Stadı’nın duvarlarının çökmesi üzerine panik olan taraflar birbirlerini ezdiler. 30 Mart 1955 - Santiago, Şili:6 ölü / Güney Amerika Kupası Finali’nde bir araya gelen Arjantin ve Şili maçını izlemek için stada doluşan 70 Bin seyirci, birbirlerini sıkıştırdılar. Maçta Arjantin, Şili’yi 1-0 yendi.

24 Mayıs 1964 - Lima, Peru: 318 ölü, 500 yaralı / Olimpiyat eleme maçında Arjantin’in Peru’yu yenmesi üzerine taraftarlar ayaklandı. Olaylar, hakemin maçın 2. dakikasında Peru’nun attığı golü kabul etmemesi üzerine cereyan etti.

23 Haziran 1968 - Buenos Aires, Arjantin: 74 ölü, 150 yaralı / River Plate ile Boca Juniors arasında oynanan maçın birinci bölümünün tamamlanmasının ardından, stadı terketmek isteyen taraftarlar yanlış kapıdan çıkmak istediler. Ancak kapıların kapalı olması üzerine diğer taraftarların bulunduğu kapıları kırmaları sonucunda karşı karşıya gelen bu iki grup arasında izdiham çıktı. 2 Ocak 1971 - Glasgow, İskoçya: 66 ölü, 140 yaralı / Celtic ile Rangers takımları arasında oynanan maçta, İbrox Stadı’nın

korkuluklarının çökmesi üzerine Celtic ve Rangers taraftarları meydana gelen izdiham sonucu ezildiler. Olay, stadı terk eden Rangrers taraftarlarının, Rangers takımının gol atması ve skoru eşitlemesi üzerine geri dönmeye çalışması sonucunda ortaya çıktı.

4 Mart 1971 - Salvador, Brezilya: 4 ölü, 1.500 yaralı / Taraftarlar stat dışında birbirleriyle kavga ettiler. 4 kişi öldürüldü.

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 27


KAPAK KONUSU

da panik olan taraftarlar birbirlerini çiğnediler. 2 kişi ezilerek öldü, bir kişi de duvardan atlamak isterken öldü. Asker ise bu olay sonrasında kendini öldürmek istedi.

17 Şubat 1974 - Kaire, Mısır: 49 ölü / Bir kulüp maçına girmek isteyen taraftarların üzerine korkulukların yıkılması üzerine 49 kişi ezilerek öldü.

31 Ekim 1976 - Yaounde, Kamerun: 2 ölü / Dünya kupası eleme maçında Kamerun’un Kongo’yu bir penaltı atışı sonrası yenmesi üzerine Kongolular Gambialı hakeme saldırdılar. Bu olayı evinde televizyondan izleyen Kamerun başbakanı, helikopter ile olay yerine paraşütçüleri gönderdi. Çıkan olaylarda 2 seyirci öldü.

6 Aralık 1976 - Port au Prince, Haiti: 5 ölü / Haiti ve Küba arasında oynanan Dünya Kupası eleme maçı sırasında, ziyaretçi takımın gol atması üzerine, Haitili taraftarlar çatapat patlattılar. Ancak bu patlamaları silah sesi sanan taraftarlar panik oldular. Bu panik sırasında bir asker yanlışlıkla ufak bir erkek ve kız çocuğunu vurdu. Bu olay üzerine daha

28 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

20 Ekim 1982 - Moskova, Rusya:341 ölü (söylenildiğine göre) / Sovyet kulübü Spartak Moskova ile Hollanda kulübü Haarlem, Avrupa kupası maçı için bir araya gelmişlerdi. Polis, taraftarları maçın bitimine yakın tribünlerin aşağı kısmına doğru sürükledi. Ancak maçın sonlarında gelen bir son dakika golü ile taraftarların tekrar stada dönmek istemesi üzerine insan kıyımına başlandığı söyleniliyor. Bu konuda Sovyet polisi ciddi olarak suçlandı. Ancak Sovyet Spor Komitesi suçlamaları reddetti ve ölü sayısının da 61 olduğunu iddia etti. Ancak 341 ölü olduğu söyleniliyor. 11 Mayıs 1985 - Bradford, İngiltere: 56 ölü / Bir sigara izmaritinin stadın ağaç kısımlarını yakması sonucu çıkan yangında 56 kişi can verdi. 29 Mayıs 1985 - Brüksel, Belçika: 39 ölü / Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası finali için Heysel Stadı’nda karşılaşan Liverpool ve Juventus kulüplerinin taraftarları tribünde olay çıkardılar. İki taraftar

grubunu birbirinden ayıran duvarın çökmesi sonucunda 39 kişi öldü. 10 Mart 1987 - Tripoli, Libya: 20 ölü / Stat içinde, ellerinde bıçak olan vahşi kişiler tarafından paniğe sürüklenen taraftarlar, du-

varların çökmesi sonucunda, duvarların altında kalarak can verdiler. Libya resmi ajansı devlet baskısı nedeniyle gerçek rakamları saklayarak 2 kişinin öldüğünü 16 kişinin ise hastaneye kaldırıldığı haberini verdi. 12 Mart 1988 - Katmandu, Nepal: 93 ölü, 100 yaralı / Dolu fırtınasından kaçan taraftarlar, kilitli olan stat çıkışında sıkışarak can verdiler. 15 Nisan 1989 - Sheffield, İngiltere: 95 ölü / İngiltere FA Kupası, yarı final maçında karşı karşıya gelen Liverpool ve Nottingham Forest takımlarının maçı esnasında polisin, dışarıda bulunan kalabalığı yatıştırmak amacıyla Hillsborough Stadı’nın kapılarını açması sonucunda zaten dolu olan statta çıkan kargaşa sonucu taraftarlar ezilerek can verdiler.


13 Ocak 1991 - Orkney, Güney Afrika: 40 ölü (en az) / Tribünde çıkan ayaklanma sonucunda stadın dışına kaçmak isteyen taraftarlar sıkışarak can verdiler. 5 Mayıs 1992 - Bastia, Korsika: 17 ölü, 1,900 yaralı / Fransa kupası için karşılaşan lig şampiyonu Olimpik Marsilya ile lig ikincisi Bastia maçını

etmesi sırasında çıkan izdihamda 8 kişi ezilerek öldü; 14 kişi de ciddi şekilde yaralandı. 23 Nisan 2000 - Monrovia, Liberya: 3 ölü / Dünya Kupası eleme maçı için karşılaşan Liberya ve Çad takımlarını izlemek isteyen taraftarların stadı aşırı doldurmalarından çıkan panikte 3 kişi öldü çok sayıda taraftar yaralandı. 9 Temmuz 2000 - Harare, Zimbabve: 12 ölü / Güney Afrika ve Zimbabve arasında oynanan Dünya Kupası eleme maçında tribünde panik çıkmış ve 12 kişi ölmüştü.

izlemek isteyen seyirciler, 8.500 kişilik stadı 18,000 kişilik bir kapasiteye getirmek amacıyla yapılan geçici tribünün çökmesi sonucunda feci şekilde can verdiler. 16 Haziran 1996 - Lusaka, Zambiya: 9 ölü, 78 yaralı / Dünya Kupası elemelerinde Zambiya’nın Sudan’ı yenmesi üzerine tribünde çıkan panikten dolayı 9 taraftar öldü. 14 Temmuz 1996 - Tripoli, Libya: 50 ölü (bu rakamın içinde yaralılarda olabilir) / Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin oğlunun kontrolündeki takımın maçı sırasında tribünlerde çıkan ayaklanma sonucunda 50 kişi öldürüldü ve yaralandı. 16 Ekim 1996 - Guatemala City: 78 ölü, 180 yaralı / Guetamala ile Kosta Rika arasında oynanacak Dünya Kupası eleme maçı öncesinde tribünde çıkan panik nedeniyle çok sayıda insan can verdi. 12 Ocak 1999 – İskenderiye, Mısır: 8 ölü, 14 yaralı / Mısır’da binlerce kişinin bir futbol maçını seyredebilmek için İskenderiye Stadyumu’nun giriş kapılarına hücum

11 Nisan 2001 - Johannesburg, Güney Afrika Cumhuriyeti: 43 ölü / Güney Afrika liginin en eski ve en çok taraftara sahip olan Kaizer Chiefs ve Orlando Pirates arasında oynanan karşılaşma sırasında tribünlerde izdiham yaşandı. Hakem 33’üncü dakikada maçı tatil etti. İzdihama, stadyumun kapasitesinin üzerinde bilet satılmasının neden olduğu iddia edildi. Derbi maçı öncesinde de iki takım taraftarları arasında çatışmalar çıktığı ve polisin olaylara sert şekilde müdahale ettiği belirtiliyor. 09 Mayıs 2001 – Accra,Gana: 127 ölü / Gana’nın iki takımı, Hearts of Oak Sporting Club ve Asante Kotoko, Accra Sports Stadında karşı karşıya geldiler. Ev sahibi takım maçı 2-1 kazandı ve Kokoto taraftarları koltukları sahaya atmaya başladılar. Polis göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi ile karşılık verdi. Bu eylem kalabalığın panik yapmasına sebep oldu. Bu arbedede 127 kişi ezilerek ya da başka nedenlerle hayatını kaybetti.

05 Haziran 2001 – Sari, İran: 200’den fazla yaralı ve pek çok ölü / Pirouzi ile Shamushak takımları arasında Sari’deki Mottagi Stadyumu’nda oynanan karşılaşma esnasında stadyumun çökmesi sonucu 200’den fazla kişi yaralandı, pek çok kişi öldü. Ancak ölümler doğrulanmadı. 29 Mart 2009 – Abidjan, Fildişi Sahili: 22 ölü / Fildişi Sahili ve Malavi arasında oynanan Dünya Kupası eleme maçında çıkan kargaşada en az 22 kişi hayatını kaybederken 132 kişi de yaralandı. Fildişi Sahili’nin en büyük kenti Abidjan’daki Felix HouphouetBoigny Stadı’ndaki maçın başlamasına yaklaşık 40 dakika kala içeri girmeye çalışan futbolseverler arasında arbede çıktı. Çıkan kargaşada ezilenler olurken, stat içinde de taraftarların ağırlığı nedeniyle bir duvar sahanın içine doğru çöktü. 01 Aralık 2010 – Hilvan, Mısır: 5 ölü, 20 yaralı / Hilvan Stadyumunun duvarı, iki amatör takım arasında oynanan futbol karşılaşması esnasında çöktü. Olayda, 5 kişi çöken duvarın altında kalarak hayatını kaybetti, çoğu ağır olmak üzere 20 kişi de yaralandı. 01 Şubat 2012 – Port Said, Mısır: 74 ölü, 1000 yaralı / Port Said Stadyumu faciası, 1 Şubat 2012’de Al-Masry Club ve Al-Ahly SC takımları arasında Port Said, Mısır’da oynanan futbol maçı sonrası yaşanan olaylardır. Al-Masry galibiyeti ardından binlerce tarafların sahaya girmesi sonucu en az 74 kişi yaşamını kaybetmiştir. Bir grup taraftar, Port Said Stadı’nı ateşe verirken bazı taraftarlar da olayları stat dışında askeri yönetim aleyhine gösterilere dönüştürmüştür.

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 29


KAPAK KONUSU

Futbol şiddete boyun eğmesin Trabzon ili sınırlarında Fenerbahçe kulübü sporcularını taşıyan araca yapılan silahlı saldırı şu soruları akla getiriyor: Bu güzergâhta bir olay olasılığı varken acaba kolluk tarafından neden daha ciddi bir önlem alınmadı-alınamadı? Spor müsabakalarında alınan önlemler yeterli mi ve güvenlikten sorumlu yapılar gerekli eğitim ve donanıma sahip mi? Osman ÖZTÜRK / Yönetim Kurulu Başkanı-CEO CSG City Security Group

T

ürkiye’de toplumsal gerilim farklı boyutlarda kendini gösterirken, toplum katmanları arasında da yer yer kırılmalara ve şiddet olaylarına neden oluyor. Dostluk ve kardeşlik duygularının egemen olduğu bir spor ikliminde centilmence yapılması gereken futbol mücadelesi yerini kavga ve nefret iklimine bırakıyor. Nitekim Trabzon ili sınırlarında Fenerbahçe

30 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

kulübü sporcularını taşıyan araca yapılan silahlı saldırı bu konunun vehametini ortaya koyması açısından çok önemli. Aslında geçmişe baktığımızda bunun ilk olmadığını görüyoruz. Rize -Trabzon arasında bugüne kadar birçok olay meydana geldi. Bunlar genelde konvoya taş atma veya saldırma şeklindeki olaylardı. Cumartesi günkü saldırı bir ilk; İlk defa Türkiye’nin en büyük kulüplerinden biri-

sinin aracına silahlı bir saldırı düzenleniyor. Dolayısıyla burada sorulması gereken pek çok soru var. Örneğin bu güzergâhta bir olay olasılığı varken acaba kolluk tarafından neden daha ciddi bir önlem alınmadı-alınamadı? Spor müsabakalarında alınan önlemler yeterli mi ve güvenlikten sorumlu yapılar gerekli eğitim ve donanıma sahip mi? Bu sorularla beraber diğer taraftan futbolda


şiddeti ve nedenlerini de masaya yaptırmamız gerekiyor. Örneğin stadyumlar; stadyum ve çevresinde meydana gelen şiddet olayları değişken özellikler gösteriyor. Bununla beraber birçok yasa ve yönetmelik çıkarılarak şiddet olayları önlenmek istendi. Stadyumlarda görevlendirilen güvenlik yapıları görevlerini ilgili yasalar doğrultusunda yerine getirmeye çalışsa da gerek kolluğun ve gerekse özel güvenlik görevlilerinin eğitimi, niteliği ve organizasyon yeteneği gereken düzeyde olmadığından güvenlik alanında birçok sorunla karşılaşılıyor. İşte bu önemli sorunun çözümlenebilmesi ve stadyum güvenliğinin uluslararası standartlara uygun olarak sağlanabilmesi için birçok çalışmanın yapılması gerekiyor. Örneğin; futbol müsabakalarında yaşanması olası görülen şiddet olaylarının detaylı olarak incelenmesi ve olası güvenlik risk ve tehditlerinin bilimsel yöntemler ışığında değerlendirilmesi gerekiyor. Şiddet olaylarının nedenlerini 3 başlık altında inceleyebiliriz: 1-Yükümlülüklerin yerine getirilmemesi 2- Stadyumlarda alt yapı eksiklikleri. 3- Mevzuat ve eğitimde yaşanan eksiklikler. Eğitim dediğimizde üzerinde mutlaka durulması gereken nokta futbolda rekabetin bugün geldiği durumdur. Bugün taraftarlık düşmanlığa, futbol kazanma veya kaybetme savaşına dönüşmüş durumda. Kulüp yöneticileri başta olmak üzere; sporcu, teknik heyet, medya ve taraftarların sert söylem ve tavırları ile agresif davranışları şiddeti artıran en önemli etmenler olarak karşımıza çıkıyor.

Stadyumların uygun olmayan ergonomik yapıları ve alt yapı eksiklikleri de stadyum güvenliği için risk. Diğer taraftan spor müsabakalarında görev alan kişi ve kurumların sorumluluklarını yerine getirmekte gecikmeleri ya da yetersiz kalmaları sorunları daha da artırıyor.

Stadyumlarda Şiddetin Nedenleri ve Çözüm önerileri Günümüzde futbol içinde yaşadığımız sosyal hayattan ayrı düşünülemez. Spor psikolojisi ve sosyolojisi alanında yapılan çalışmalar sporun sosyal yaşamın bir yansıması olduğunu gösteriyor. Son yıllarda artan şiddet olay-

ları futbola gölge düşürüyor ve ciddi anlamda güvenlik sorunlarına neden oluyor. Bu sorunun kaynağı çok yönlü ve karmaşık; Türkiye’deki şiddet olayları yasal eksikliklerden başka farklı nedenlerden ortaya çıkıyor. Şiddet saldırgan davranışları, kaba kuvveti, beden gücünün kötüye kullanılmasını, yakan, yıkan yok eden eylemleri, taşlı sopalı, silahlı ve bıçaklı saldırıları, kişiye ve topluma zarar veren eylemleri kapsayan davranışlar olarak tanımlanıyor. Duygusal, sözel ve fiziksel şiddet olarak ortaya çıkıyor. Sporda şiddetin kökenlerine baktığımızda; medyanın etkisi, taraftarların demografik ve sosyo-kültürel

Eğitim dediğimizde üzerinde mutlaka durulması gereken nokta futbolda rekabetin bugün geldiği durumdur. Bugün taraftarlık düşmanlığa, futbol kazanma veya kaybetme savaşına dönüşmüş durumdadır. Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 31


KAPAK KONUSU

yapısının öne çıktığı görülüyor. Futbol paydaşlarını sporcular, tribün liderleri, güvenlik güçleri, taraftar, fanatik, holigan, seyirci ve medya olarak incelemek gerekiyor. Holigan kavramı ilk olarak 1898 yılında İngiltere’de maçlarda kavga çıkaran fanatik gruplar için kullanılan holigan çeteleri tanımlanmasıyla ortaya çıktı. Holiganizm; özellikle futbolda fanatizmi besleyen ve çevreye zarar vermeye eğilimli taraftarlardır. Holiganlar ve fanatikleri birbirinden ayrı olarak ele almak gerekir. Fanatik kazanmak için her yolu meşru görürken holigan tuttuğu takım yense de yenilse de rakip taraftarla kavga etmek için uğraşır. Futbolda şiddet Türkiye’de erkek cinsiyetine bağlı aktörlerin yer aldığı fanatizm şeklinde görülüyor. Kitleleri peşinden sürükleyen futbolun en büyük unsuru seyircidir. Taraftar ve seyirci her ne kadar aynı gibi algılansa da taraftar duygusal olarak takımına bağlı olan onu ya da sporcuları takip eden, onlara duygusal olarak bağlı gruplardan oluşuyor.

32 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Spor psikolojisi ve sosyolojisi alanında yapılan çalışmalar sporun sosyal yaşamın bir yansıması olduğunu gösteriyor. Son yıllarda artan şiddet olayları futbola gölge düşürüyor ve ciddi anlamda güvenlik sorunlarına neden oluyor. Bu durumda seyirci olup taraftar olamama veya taraftar olup da seyirci olamama durumu söz konusu oluyor. Seyircilerin futbol müsabakalarına gitme sebepleri, çoğunlukla takımlarını izleyip destek vermek istemeleridir. Büyük çoğunluğu sporda saldırganlık ve şiddet olaylarını önlemeye yönelik yürürlükte bulunan yasa ve yönetmelikleri bilmiyor. Yöneticiler sporun işlevine uygun davranmayarak yerini sağlamlaştırmak ve popülaritelerini artırmak için doğruluğu tartışılan davranışlara yöneliyor. Bir ankette seyircilerin %56,3’ü kulüp başkan ve yöneticilerinin rakip takım aleyhinde verdikleri demeçlerden etkilendiklerini belirtmişlerdir. Tribün liderleri bu sorunun

oluşmasında büyük rol oynuyor ve kulüp yönetimleri ile ciddi bir ilişki içerisinde oldukları görülüyor. Olay çıkan her maçta kulüp yönetimleri tarafından beslenen bu insanlar oluyor.

CSG Group stadyum güvenliği araştırması CSG-City Security Group ve Bahçeşehir Üniversitesi İksara stadyum güvenliği araştırmasında; stadyumlarda yeni güvenlik stratejilerinin geliştirilmesinin ve uzmanlaşmış özel güvenlik yapısı oluşturulmasının gerekliliği ortaya çıktı. Bu araştırmaya göre; Yaklaşık her 10 katılımcıdan 6’sı stadyumlardaki şiddetten fanatik grupları sorumlu tutuyor. Katılımcıların %58’si yalnızca fanatik grupların, %36’sı “sıradan kişiler” de dâhil herkesin stadyumlarda şiddete sebep olduğunu düşünüyor. Hem kadınlar hem de erkekler stadyumdaki şiddetin sorumlusu olarak fanatik grupları görüyor. Kendisini holigan olarak tanımlayan taraftarlar şiddete herkesin sebep olduğu algısına sahipken fanatik ve normal taraftarlar ile takım tutmayanlar yalnızca fanatik grupların şiddete sebep olduğunu düşünüyor. Katılımcıların %70’i stadyumları güvensiz ya da çok güvensiz buluyor.


Stadyuma sık gidenler, daha seyrek gidenlere göre stadyumları daha güvensiz buluyor. Bu araştırmaya katılan her 10 kişiden 7’si, genel olarak Türkiye’de çeşitli kurum ve kuruluşlarda sağlanan özel güvenlik hizmetlerinden memnun olduğunu dile getiriyor. Her 10 katılımcıdan 7’si kendisini normal bir taraftar olarak görüyor. Kendini fanatik olarak görenlerin sayısı %23,7, holigan olarak görenlerin sayısı ise %1,3’dür. Erkekler arasında kendini fanatik olarak görenler daha yüksek. 18-29 yaş grubunda her 10 kişiden 3’ü kendisini fanatik bir taraftar olarak tanımlıyor. Eğitim düzeyi ve gelir seviyesi arttıkça kendisini fanatik bir taraftar olarak tanımlayanlar da artıyor. Her 4 kişiden yaklaşık 1’i şiddet yüzünden stadyuma gitmediğini dile getiriyor. Kadınlar arasında, şiddet yüzünden stadyuma gitmeme oranı erkeklerin yaklaşık 2 katı ve şiddet kadınları stadyumdan uzaklaştıran en önemli etken. Her 4 seyirciden 3’ü stadyumlarda şiddete maruz kalıyor. Güvenlik; stadyuma ailece gitme konusunda, katılımcılar tarafından en yüksek oranda dile getirilen engel. Güvenlik; düşük gelir grubu için stadyuma aile ile birlikte gitmeye daha yüksek oranda engel oluyor. Eğitim düzeyi arttıkça maçlarda güvenliği sağlama konusunda özel güvenliğin sorumlu olması gerektiğini söyleyenlerin oranı artıyor. Futbolda şiddetin neden ve sonuçları genel şiddetin neden

ve sonuçlarından sadece analitik olarak ayırabileceğimiz sosyolojik bir gerçeğe dönüşüyor. Güvenlik güçleri sporda şiddet olaylarından en fazla mağdur olan kesimlerden biri ve stadyum içinde resmi bir görevi olmamasına rağmen sürekli statlarda görevlendiriliyorlar. İç güvenliği sağlamakla görevli olan polis normal olarak yoğun bir çalışmanın içerisindeyken ekstradan önemli bir iş yükünü daha yüklenmek zorunda kalıyor. Stadyumlar bir özel işletme niteliğinde olduğundan yasal olarak iç güvenliği sağlamak için özel güvenlik hizmeti almaları gerekir. Futbol karşılaşmalarında etkin bir güvenliğin sağlanması için; güçlü kurumların oluşturulmasını desteklemek, futbol karşılaşmalarında güvenliğe ve polis faaliyetlerine yönelik akademik ve daha güncel yaklaşım modelleri geliştirmek amacıyla özel güvenlik görevlilerine, polis teşkilatı/çevik kuvvet personeline, stadyum yönetimi ve idarecilerine, seyirci ve taraftar gruplarına yönelik; Uluslararası kriterler(UEFAFIFA) Güvenlik görevlisinin rolü Yasal yetkiler ve sınırlamalar Giriş kontrol sistemleri Arama (üst arama, çanta arama ve metal detektörlerin kullanımı) Yakalama ve tutuklama Kalabalık kontrolü yönetimi Tahliye yönetimi Acil durum yönetimi İletişim ve halkla ilişkiler Özel müdahale birimi Ahlaki değerler ve davranış kuralları konu başlıklarında eğitim programları gerçekleştirilmelidir. Spor alanlarına kameralar kurulmalı, Özel güvenlik görevlileri sürekli eğitimden geçirilmeli ve özel

güvenlik TFF tarafından sağlanmalı. 6222 sayılı kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik gereği yetersiz spor sahalarında müsabaka oynanmasına izin verilmemeli. Taraftarlar yasaklar konusunda kulüpler tarafından eğitilmeli, Spor alanlarına yasaklılar için yüz tanıma sistemi kurulmalı, Müsabakaların risk analizi yapılarak spor alanlarında yeterli sayıda kolluk kuvveti bulundurulmalı, Holigan grupların bulunduğu tribünlerde suç işleyenleri tespit etmek amacıyla sivil kolluk kuvvetlerinin bulundurulmalı ve deplasman müsabakalarına da giderek bu gruplar takip edilmeli, Kolluk kuvvetleri spor alanlarında daha aktif görev almalı, Tribünlerin ideolojik ve siyasi propaganda yeri yapılmasına izin verilmemeli. Spor müsabakaları siyasi görüşlerin slogan ve pankartların ifade edildiği yerler olmamalı. Dostluk, kardeşlik ve centilmenlik duygularının yüreklerden taştığı güvenli bir spor ikliminde yaşamanız dileği ile…

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 33


KAPAK KONUSU

Avigilon yüksek çözünürlüklü video izleme sistemi Almanya Futbol Federasyonu’nu (DFB) önlem almak, şiddeti frenlemek ve tribünlerde düzeni sağlamak amacıyla tasarlanmış "Güvenli Stadyum" planını uygulamaya geçirdi. Y3K GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİ A.Ş.

34 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015


G

eçen yıllarda, Almanya liginde yer alan ev sahibi takım Hannover ve Dynamo Dresden arasında yapılan ikinci tur futbol maçında, tribünlerde kargaşa yaşandı. Dresden’in 400 taraftarı stadyuma girmek için güvenliği geçmeye çalıştı ve kulüp Hannover’e 2-0 yenildikten sonra; bu taraftarlardan 200 kişi sahaya atladı. Hatta bazıları bu sırada, yasak olduğu halde havai fişek de attılar. İsyan, 21 kişinin tutuklanması ve stadyumda devriye gezen polis memurları da dâhil olmak üzere pek çok kişinin yaralanmasıyla sonuçlandı. Ülkede futbol maçlarında taraftarların neden olduğu şiddet dolu olaylara, bu Dresden hikâyesi de eklenince, geçen sene Almanya Futbol Federasyonu’nu (DFB) önlem almak, şiddeti frenlemek ve tribünlerde düzeni sağlamak amacıyla tasarlanmış “Güvenli Stadyum” planını uygulamaya geçirdi. Örneğin, Almanya’nın önemli statlarından SGL Arena’da güvenlik personeli, High-Definition Stream Management (HDSM) teknolojisine sahip Avigilon Kontrol Merkezi Kurumsal Ağ Video Yönetimi Yazılımı’nı (NVMS) kullanarak, Avigilon yüksek çözünürlüklü izleme sistemini yönetiyor. SGL Arena, tribünleri, girişleri, çıkışları

ve diğer ortak alanları izlemek için Avigilon’un 16 megapiksel, yüksek çözünürlüklü Pro kameralarını kullanıyor. Avigilon yüksek çözünürlüklü IP kameralar ile stadın teknoloji harikası kontrol odasında, maçlar sırasında her şey canlı izlenebiliyor. Arena, bir Avigilon ağ video kayıt cihazı üzerinden sürekli kayıtta olan kamera görüntülerini 30 gün saklıyor. Avigilon’un yüksek çözünürlüklü video izleme çözümü sayesinde, taşkınlık yaratan taraftarların sebep olduğu riskler ve bu bu risklerin oluşturduğu zararlar azaldı. Taraftarlar tarafından yapılan verilen zararlara ait kamera görüntüleri sağlayan stat, olaylarla ilgili Almanya Futbol Federasyonu’nun verdiği cezalar için failleri sorumlu tutabiliyor ve böylece stadın masraflarını azaltarak yasal uyumluluğu sağlayabiliyor. Güvenlik personeli de normal sürenin yarısında araştırma yapabiliyor.

Seyircilerin yüz tanıması yapılabiliyor SGL Arena’nın güvenlik müdürü Edgar Schweininger şöyle diyor: “Tribünlerde meydana gelen olayların tamamını takip edebilmemiz için, güvenilir, kullanımı kolay, olası sorunları doğru ve hızlı bir şekilde tespit etmemize yardımcı olacak kadar ayrıntılı görüntüler

Avigilon yüksek çözünürlüklü IP kameralar ile stadın teknoloji harikası kontrol odasında, maçlar sırasında her şey canlı izlenebiliyor. Arena, bir Avigilon ağ video kayıt cihazı üzerinden sürekli kayıtta olan kamera görüntülerini 30 gün saklıyor. sunan bir video izleme sistemine ihtiyacımız vardı. Avigilon yüksek çözünürlüklü video izleme sitemini, taşkınlık çıkaran taraftarların neden olduğu riskleri ve masrafları azaltmak için en önemli aracımız olarak kullanıyoruz. ” Rakip takımların taraftarları arasındaki kavga, maçlarda meydana gelen önemli sorunlardandır. Fiziksel kavgalar sırasında şişe ve taş atmak ve fişek patlatmak en yaygın olaylar arasında bulunuyor. Stadyumun dışında ise, taraftarların araçlara saldırdığı ve araçları tahrip ettiği biliniyor. Bu gibi olaylar hem stat içinde, hem de dışında güvenlik kamerası ihtiyacı doğuruyor. HD kameraların teknolojisi sayesinde, polis ve stat sahipleri istedikleri yeri yakınlaştırabilip tribünlerde olabilecek olayları doğru bir şekilde değerlendirebiliyorlar ve böylece suç işleyen kişi veya kişiler tespit edilebiliyor. Bu güvenlik

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 35


KAPAK KONUSU

Target Field Avigilon sistemine güveniyor

Avigilon kameralar sayesinde, özellikle Canoe Center’da, tüm hava koşullarında, yüksekte bulunan parkurdan dahi üstün kaliteli görüntüler alınabiliyor. Avigilon sistemi ile % 100 doğru yargılara varılabiliyor. kameraları suç açısından caydırıcı olarak da iş görüyor. Şampiyonlar Ligi şampiyonu Chelsea Futbol Kulübü’nün ev sahipliğini yaptığı Stamford Bridge Stadyumu, Avigilon kamerası ile donatılan stadyumlara verilen bir başka örnek. Stadyumun güvenlik sistemini yapan entegratör firmanın

36 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

yöneticisi Andrew Whelan, “Bizim öncelikli amacımız, canlı veya kayıtlı yayından video izleyebildiğimiz ve işimize yarayacak görüntüler elde edebileceğimiz bir çözüm bulmaktı. Stamford Bridge Stadyumu’nda bulunan Avigilon yüksek çözünürlüklü video izleme sistemi, muhtemelen dünyadaki tüm spor stadyumlarda bulunan sistemlerden daha gelişmiş bir çözüm olup, diğerleri için de bir örnek oluşturuyor” diyor. Saha kenarına kurulu, 16 adet 16 megapiksel yüksek çözünürlüklü Avigilon HD kameradan oluşan sistem, stadyumun görüntü ihtiyacını karşılamış olup, kulübün güvenlik personelinin görüntüleri kalite ve sıkıştırmada azalma olmadan izlemesini ve oynatmasını sağlayacak ve seyircilerin görüşünü etkilemeyecek şekilde kuruldu. Böyle bir görüntü çözünürlüğü ile seyircilerin yüz tanıması yapılabiliyor ve yasa dışı yapılan her hareket için kanıt sunuluyor. Bu büyüklükte verileri kullanabilmek için video izleme sistemi ile HD görüntü aktarımını yönetirken görüntü kalitesini sıkıştıran ve koruyan High Definition Stream Management (HDSM) teknolojisine sahip Avigilon Kontrol Merkezi ağı video yönetimi yazılımı (NVMS) kullanıldı. Kameralar, otoparklar, etkinlik odaları, bilet gişeleri, müzik mekânları, perakende satış noktaları, restoranlar, barlar ve Chelsea müzesinde olacak şekilde stadyum içine ve özellikle ortak alanlara kuruldu.

Video izleme sistemi olarak Avigilon markasını kullanan Minnesota’daki ünlü beyzbol sahası Target Field’ın güvenlik müdürü Dave Horsman’a göre, bu derece gelişmiş ve kapsamlı bir kamera sistemi pahalı bir yatırımdı. Stada 170 adet sabit ve Pan-Tilt-Zoom (PTZ) kamera kuruldu. 1 MP – 16 MP Avigilon HD kameralar tüm girişlere, çıkışlara, kalabalık alanlara, kapılara, arka yerde kalan alanlara, otoparklara ve binanın dış tarafına yerleştirildi. Horsman, başlangıç maliyetine rağmen kamera ağının uzun vadede takımın parasını boşa harcamasına engel olacağına inanıyor. Takımın kamera kontrol merkezinin şimdi daha az çalışana ihtiyacı var. Üstelik arayüzün basit olması sayesinde herhangi bir güvenlik elemanı kamerayı kolayca kullanabilir. Horsman şunu da ekliyor: “Eğitim masrafı çok olmadığı için, kameralardan sadece bir kişiyi sorumlu tutmak gerekmiyor.” Stat kameraları, güvenlik personelinin sorun çıkaran taraftarların yerini belirlemesine ve onları dışarı çıkarmaya yardımcı oluyor. Bu tür olayların kaydedilmesi, taraftarların haksız yere dışarı atılmalarına ilişkin takıma yaptığı suçlamaların yalanlanmasına da yardımcı oluyor. Horsman “Hem olayları engelleyebiliyoruz, hem de geriye dönüp atladığımız detayları bulabiliyoruz” diyor. Güvenlik personeli, Avigilon yüksek çözünürlüklü gözetim sistemini, High-Definition Stream Management™ (HDSM) teknolojisine sahip Avigilon Kontrol Merkezi ağı video yönetim yazılımını (NVMS) kullanarak Beyzbol Operasyon Merkezi ve


Olay Komuta Merkezi’nden yönetiyor. Target Field, bina girişlerini izlemek, çalışanların güvenliğini ve üretkenliğini yönetmek ve konuklarına daha iyi hizmet etmek için Avigilon sistemine güveniyor.

Rogers Centre’ın tercihi avigilon Toronto Kanada’nın önemli stadyumlarından 50.000 kişilik kapasiteli Rogers Centre seyircilerine güvenli, rahat ve eğlenceli bir deneyim sunmak amacıyla; güvenilir, esnek ve yüksek kaliteli olması sebebi ile Avigilon markasını kullanıyor. Klasik bir analog PTZ çözüm kullanımına göre daha az kamera ve çalışan ile tüm alanı görüntüleyen Rogers Centre masraflarını daha da azalttı. Avigilon güvenilirliği, üstün görüntü netliği ve gelişmiş yönetim özellikleri, hızlı ve verimli çözünürlük sağlıyor. Canberra Stadium-Avustralya, taraftarların ve araçların stadyuma girip çıkmalarını izleyebilmek için stadyumun tüm girişlerinde ve oyuncular ile hakemlerin sahaya girip çıktıkları tünelde Avigilon kameraları kullanıyor. Yaptıkları analizler sonucunda, mükemmel kullanım kolaylığı, görüntü netliği ve kapsamı ile Avigilon HD video izleme sisteminin, eski sisteme nazaran %110 performans artışı sağladığı tespit edildi. Etkinlik günlerinde korunan alanları izleyen çalışan sayısının %10-15 azalması sonucunda stadyum masrafları azaldı. Avigilon marka 16 megapiksel tek bir kamera, Cannbera’da en az 50 analog kameranın performansını göstererek tasarruf sağladı. Geliştirilmiş kamera sistemi sayesinde, Canberra Stadyumu müşterilerin

taşkınlıkları sonucu oluşan hasar masraflarını da azaltmış oldu. M.M. Roberts Stadyumu (Hattiesburg/ Missisipi’de yer alan Amerikan Futbolu Stadı), Slovakya SLOVNAFT ARÉNA buz hokeyi stadı da Avigilon önemli stadlardan. Canoe Center (Vancouver-Canada’daki 400 m’lik kano parkuru) gibi dünyaca ünlü spor alanlarında da kalabalığın neden olduğu taşkınlıklar, taraftarların etrafa verdiği rahatsızlıklar ve diğer ciddi güvenlik tehditleri sebebi ile Avigilon marka video izleme çözümleri tercih edildi. Bu alanlarda, sadece güvenlik değil, eğitime, olası anlaşmazlıkların çözülmesine ve tüm yarışmalarda adil karar verilmesine yardımcı olmak amacıyla da yüksek çözünürlüklü bir gözetim sistemi kullanılıyor. Avigilon kameralar sayesinde, özellikle Canoe Center’da, tüm hava koşullarında, yüksekte bulunan parkurdan dahi üstün kaliteli görüntüler alınabiliyor. Avigilon sistemi ile % 100 doğru yargılara varılabiliyor. Biletleme sistemlerine ve erişim kontrolüne kolayca entegre edilen merkezi yazılım sayesinde, başlangıç masraflarının, hâkimlere olan ihtiyacın ve sistem bakımına duyulan ihtiyacın azalması nedeniyle masraflar önemli ölçüde azalıyor.

Avigilon Hakkında: Avigilon, Kanada’nın en hızlı büyüyen teknoloji firması seçilen, yüksek çözünürlüklü güvenlik kamerası üreticisidir. Yüksek çözünürlüklü kameralar için yazılmış, kolay kullanım ve entegrasyon imkanları sayesinde elektronik güvenlik sektörüne sunulan en önemli teknolojilerinden biri olan ‘Avigilon Control Center’ video yönetimi yazılım platformu ve 29 megapiksel çözünürlüğe kadar ulaşan kameralardan oluşan geniş ürün yelpazesi ile geleceğin yüksek güvenlik sistemlerini tanımlayan innovatif ve dünya lideri video izleme markasıdır. Kanada’da üretilen Avigilon ürünleri, dünyanın en önemli kurum ve kuruluşlarını, kamu alanlarını, stadyumları, tren istasyonu ve hava limanlarını koruyarak, olabilecek en iyi kanıtları sunar.

Fiziksel kavgalar sırasında şişe ve taş atmak, fişek patlatmak en yaygın olaylar arasında bulunuyor. Stadyumun dışında ise, taraftarların araçlara saldırdığı ve araçları tahrip ettiği biliniyor. Bu gibi olaylar hem stat içinde, hem de dışında güvenlik kamerası ihtiyacı doğuruyor.

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 37


FOKUS

Geçmişten günümüze özel güvenlik sektöründe sivil toplum kuruluşlarının rolü Özel güvenlik alanını düzenleyen bir yasal mevzuatın olmaması bu hizmetlerin verilmesinde çeşitli sıkıntıların ortaya çıkmasına neden olmuştur. 1994 yılında İstanbul’da kurulan ilk özel güvenlik sivil toplum kuruluşu Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneğidir. Yusuf Vehbi DALDA\Güvenlik ve Eğitim Uzmanı

38 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015


S

ivil toplum kuruluşuSTK, resmi kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan; politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi faaliyetleri, ikna ve eylemlerde bulunan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlar olarak” tanımlanır. Sivil toplum kuruluşları, oda, sendika, vakıf ve dernek adı altında faaliyet gösterir. Sivil toplum kuruluşları da resmi kurumlar gibi çalışma şekillerini; yasalar çerçevesinde onaylanmış tüzükleri ile kendileri belirler. Sivil toplum kuruluşlarının kuruluş ve yaygınlaşması daha geri tarihlere uzanmasına rağmen 20. yüzyıl boyunca, küreselleşme sivil toplum kuruluşlarının önemini artırmıştır. Sivil toplum kuruluşlarının önemli bir kısmı kurumsal üyelik ve daha ziyade anglo sakson ülkelerinde de bireysel üyelik sistemine göre oluştuğu gözlenmektedir.

Özel güvenlik sektörü ve sivil toplum kuruluşları Bilindiği üzere Türkiye’de özel güvenlik kavramı ve faaliyetleri 1981 yılında çıkartılan 2495 sayılı kanunla kısmen hayat bulmuştur. Bu tarihlerde “Özel Güvenlik Teşkilatı” adıyla daha ziyade bazı kamu kurum ve kuruluşlarında hizmet verildiğinden ve özel güvenlik görevlilerinin önemli bölümü devlet memuru statüsünde görev yaptıklarından o zamanlar bir STK oluşumundan söz edilmesi mümkün olamamıştır. 80’li yıllarda ülkede meydana gelen ekonomik değişim/dönüşüm ve dışa açılım faaliyetleri ve duyulan ihtiyaçlar nedeniyle Ankara ve

İstanbul gibi büyük illerde Ticaret Kanununa göre kurulan şirketler tarafından da “özel güvenlik” hizmetleri verilmeye başlanmış ve bunların sayısı giderek artmıştır. Özel güvenlik alanını düzenleyen bir yasal mevzuatın olmaması bu hizmetlerin verilmesinde çeşitli sıkıntıların ortaya çıkmasına neden olmuştur. 1994 yılında İstanbul’da kurulan ilk özel güvenlik sivil toplum kuruluşu Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği - GÜSOD ’dur. Bu tarihten 2 yıl sonra da, 1996 yılında Türkiye’de endüstriyel elektronik ve fiziki güvenlik sistemleri ile ilgili cihaz üreten ve/veya ithal eden firmaların bir araya gelmesiyle “Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İşadamları Derneği-GESİDER” kurulmuştur. GÜSOD, 2000 yılında Avrupa Özel Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu-CoESS’e üye olmuştur. Dernek, kendisine ilk hedef olarak belirlediği Türkiye’de bir özel güvenlik yasası çıkartılma çalışması projesi ile faaliyetlerine başlamıştır. Bunu gerçekleştirmek üzere ilgili kamu yetkilileri nezdinde girişimlerde bulunulmaya başlanmış, üyesi olduğu Avrupa Özel Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu’na bağlı ülkeleri özel güvenlik yasaları ile bu federasyon tarafından hazırlanan dokümanları temin edip Türkçeye

çevirilerini yapmıştır. Ülke için bir “özel güvenlik yasa tasarısı hazırlığı” çalışmasını yaparak, hazırladığı dokümanları resmi makamlara ve T.B.M.M. ilgili komisyonuna göndermiştir. Bu çalışmalar meyvelerini vermiş ve 26.06.2004 yılında Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun yasalaşmış ve yürürlüğe girmiştir. Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra o tarihte var olan özel güvenlik şirketleri buna adapte olduğu gibi pek çok yeni şirket ve bu şirketlerde çalışan personelin eğitimi için de özel güvenlik eğitim kurumları kurulmaya başlamıştır.

Özel güvenlik sektörü sivil toplum kuruluşlarının kısa tarihçesi ve gelişimi Ülkede, “özel güvenlik” adıyla yeni bir iş alanı doğmasının verdiği heyecan ve atılımla pek çok ilde özel güvenlik alanında hizmet veren dernekler kurulmuştur. Bu derneklerden/sivil toplum kuruluşlarından bazıları; 2005 yılında Eskişehir’de Özel Güvenlik Teşkilat Mensupları Derneği-ÖGTM, 2006 yılında İstanbul (4), Ankara, İzmir, Antalya, İzmir, İzmit’te kurulan derneklerin katılımıyla Tüm Özel Güvenlik Dernekleri Federasyonu-T.Ö.G. F, Haziran 2006 tarihinde

GÜSOD, 2000 yılında Avrupa Özel Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu-CoESS’e üye olmuştur. Dernek, kendisine ilk hedef olarak belirlediği Türkiye’de bir özel güvenlik yasası çıkartılma çalışması projesi ile faaliyetlerine başlamıştır.

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 39


FOKUS

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde 40 temsilciden oluşan bir “Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi”, Bireysel üyelikle oluşan ASIS International’ın Türkiye Birimi oluşturulmuştur. 2007 yılında Özel Dedektifler Derneği ,(Dernek 2009 yılında Uluslararası Özel Dedektif Dernekleri Federasyonuna üye olmuştur), 2008 yılında Teknik ve Üst Düzey Mesleki Güvenlik Eğitimciler Derneği-TÜMGED, 2011 yılında GÜSOD, GESİDER, İzmir, Antalya Özel Güvenlik Dernekleri ile Özel Dedektifler Derneği’nin katılımıyla Özel Güvenlik Federasyonu-ÖGF’dir. 2012 yılında sendikalar kanununda yapılan değişiklik sonrasında da özel güvenlik alanında çalışan ve işverenler sendikaları kurulmaya başlanmıştır. Bugün Internet’ten arandığında çok sayıda özel güvenlik dernek ve sendika ismine rastlanmaktadır. Zaman içinde yenileri de kurulmakta olduğu gibi kendini feshedenler de olmaktadır. Bunların önemli bir kısmı sadece kağıt üzerinde kalmakta, ancak halen az sayıda dernek, federasyon ve sendika aktif ve verimli bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. 2004

yılından itibaren kurulan şirket, eğitim kurumu ve özel güvenlik görevlisi/yöneticisi sayıları dikkate alındığından bugün için bir sivil toplum kuruluşuna katılanların sayısının yeterli düzeyde olduğu söylenemez. Ancak zaman içinde bunda artış olması beklenmektedir. Bunun için sektörde ciddi bir bilinçlenme, mevcut dernek/federasyon ve sendikaların performansının artması şüphesiz önemli bir rol oynayacaktır.

Sivil toplum kuruluşlarının rolü Günümüzde artık gönüllü veya ticari amaçlı hangi alan veya meslek olursa olsun; Kendini tanıtma, aynı amaçla uğraşanlarla fikir alış verişinde bulunma, Uğraşılan alandaki teknik,

Eldeki resmi verilere göre 70.000’den fazla özel güvenlik izni alınan yerde 250.000’ i aşan özel güvenlik görevlisiyle bugün ülkemizde özel güvenlik hizmetleri 81 il ve ilçenin neredeyse tümünde verilmekte ve sektörde çalışan özel güvenlik/yönetici sayısı polis sayısına ulaşmış ve geçmektedir.

40 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

ekonomik ve mevzuattan kaynaklanan sorunların çözümü, Hizmet standart ve kalitesini artırma, resmi yetkililer ve hedef kitleye ulaşma, görüş ve önerileri kabul ettirme, Ulusal ve uluslararası rekabette dayanışma içinde olma, çalışanların eğitimi düzeyini artırmak ve çeşitli nedenlerle bir sivil toplum kuruluşu oluşturulması zorunlu hale gelmiştir. Özel güvenlik sektörü bu konudaki girişimlerinde isabetli davranmıştır. Kuruluşlarından itibaren mesleklerini tanıtma ve gelişimi için seminer, konferans, panel düzenleme, mesleki yayın, ders kitabı-dergi çıkarma, basın toplantısı ve Internet web siteleri kurma ve benzeri etkinlikler yapmaktadırlar. Sektör, başta kendini düzenleyen Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun yürütülmesinden sorumlu olan İçişleri Bakanlığı/Emniyet Genel Müdürlüğü ile ve iş-sosyal yaşamı düzenleyen diğer mevzuat nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Kamu İhale Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu ve benzeri belli sayıda kamu kurum ve kuruluşu ile muhatap olmaktadır. Bu alanların her biri özel uzmanlık isteyen konuları


içermektedir. Sektörü ilgilendiren konular veya ortaya çıkan sorunların çözümü için ciddi ve sürekli çaba göstermek gerekir. Bunun tek bir şirket, eğitim kurumu ve sade bir çalışanın yapabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle bir STK şemsiyesi altında bir araya gelmek bir zorunluluktur. Bugüne kadar, yukarıda belirtildiği üzere, öncelikle bir özel güvenlik kanunu çıkartılması için başta üyeliğine aday olunan Avrupa Birliği ülkeleri ile diğer gelişmiş ülkelerdeki özel güvenlik yasaları temin edilip, bunların çevirileri yapılmış, daha sonra bu alanda dünyada ve ülkedeki gelişmeler takip edilerek kamuoyuna aktarmak için değişik aktiviteler yapılmaktadır. Başta İçişleri Bakanlığı/Emniyet Genel Müdürlüğü ile diğer resmi kurumlarla sıkı bir ilişki ve irtibat kurularak mevzuatın iyi uygulanması ve sorunların çözümü için görüşmeler yapılmıştır, ülkede ve dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen güvenlik fuarlarına katılım sağlanmakta, ürünler sergilenmektedir. Özel güvenlik mesleğini ilgilendiren alanlardaki yasa tasarılarına görüşler verilmektedir. Eğitim ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi için araştırma ve çalışmalar sürdürülmektedir.

Özel güvenlik sivil toplum kuruluşlarının geleceği Eldeki resmi verilere göre 70.000’den fazla özel güvenlik izni alınan yerde 250.000’ i aşan özel güvenlik görevlisiyle bugün ülkemizde özel güvenlik hizmetleri 81 il ve ilçenin neredeyse tümünde verilmekte ve sektörde çalışan özel güvenlik/yönetici sayısı polis sayısına ulaşmış ve geçmektedir. Ülkede bu alanda hizmet veren yabancı şirketler olduğu gibi, ülkemiz şirketlerin-

2012 yılında sendikalar kanununda yapılan değişiklik sonrasında özel güvenlik alanında çalışan ve işverenler sendikaları kurulmaya başlanmıştır. Bugün Internet’ten arandığında çok sayıda özel güvenlik dernek ve sendika ismine rastlanmaktadır. den de yabancı ülkelerde hizmet verenler bulunmaktadır. Sektörün ekonomik hacminin 4 -5 milyar dolara ulaştığı ifade edilmektedir. Artık bugün özel güvenlik sektörü verdiği hizmet alanları, istihdam edilen insan gücü ve ekonomik hacmi ile önemsenen bir noktaya gelmiştir. Bu denli gelişen bir sektörün şüphesiz bir takım sorunları bulunması da doğaldır. Bunların tespiti, giderilmesi ve standartlar oluşturularak kalitenin artırılması, ülke içi ve uluslararası düzeyde rekabete göre yürütülmesi için yapılması gereken pek çok iş ve işlemler bulunmaktadır. Tüm bunların sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için her açıdan güçlü sivil toplum kuruluşuna ihtiyaç olduğu kaçınılmazdır. Dünyada özel güvenliğin tarihçesi 150-200 yıl gerilere dayanmaktadır. Bu sürede gelişmiş ülkelerde sektör sivil toplum kuruluşları artık kuruluşlarını tam anlamıyla tamamlamış, maddi alt yapılarını, organizasyonlarını oluşturmuş ve kamu ile sağlıklı ve sürekli ilişki ve işbirliği mekanizmaları oluşturarak, ortak projeler gerçekleştirip toplumdaki saygın yerini almıştır. Ülkemiz de bu doğrultuda ilerlemekte ve buna devam etmektedir. Tanımında da yer verildiği üzere bir sivil toplum kuruluşu oluşturmak ve yürütmek

maddi ve manevi özveri ister. İştigal edilen mesleğin iyi yapılması ve bundan beklenen maddi ve manevi karşılığın alınması için de bunun yerine getirilmesi kaçınılmaz görülmektedir. Bu açıdan öncelikle bu özveriyi gösterme ve gerekli katılım ve dayanışmanın sağlanması gerekmektedir 2004 yılında çıkan Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun yürürlüğe girmesinden bugüne kadar 10 yılı aşkın bir süre geçmiştir. Bu süre içinde bir ölçüde emekleyerek gelişen özel güvenlik sivil toplum kuruluşları artık kendini gerçekleştirme sürecini tamamlamış ve ileriye yönelik daha kalıcı ve sistemli bir çalışma ortamı oluşturma aşamasına ulaşmıştır. Bu süreçte, kendileriyle görüşülen resmi görevdeki yetkililer de esasında karşılarında güçlü bir sivil toplum kuruluşu görmek istediklerini ifade etmişlerdir. Bu, hem görüşmelerin daha sağlıklı ve kalıcı olması, hem de planlanan, tasarlanan işlerin, zaman zaman kendilerinin de yeterli olmadığı hallerde üst makamları ve TBMM’ni ikna etmede itici bir rol üstlenmesini için istenmektedir. Sektör sivil toplum kuruluşlarının alt yapılarını güçlendirmeleri, dayanışma ve işbirliği ruhunu geliştirmeleri halinde resmi makamlarla işbirliğinde, bir

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 41


FOKUS

kısım ülkelerde olduğu gibi, daha sistemli, bütünleşmiş ve sürekli bir işbirliği mekanizmaları oluşturmaları mümkün olabilecektir. Bu sağlandığında da, sektörle ilgili birçok alanda halen kamunun yüklendiği işleri üstlenmesi mümkün olabilecektir. 25-27 Kasım 2014 tarihinde Afyonkarahisar’da Emniyet Genel Müdürlüğünce düzenlenen ve sektör sivil toplum kuruluşlarının önemli bir kısmının katıldığı özel güvenlik hizmetlerinin 10. yılını değerlendirme çalıştayı vesilesiyle hazırlanan “özel güvenlikte 5188 sayılı yasayla 10 yıl” isimli kitapçıkta sivil toplum kuruluşlarının üstlenebileceği bazı görevlere yer verilmiştir. Bunlar; a) İşverenler inisiyatif alarak; eğitim, personel, sınav ve denetim standartlarını belirlemeli, iç denetimde aktif rol almalıdır. Sektörde asgari etik standartlar sağlandığında sınav organizasyonuna talip olmaları bile mümkündür. (Sh.13) b) Yenileme eğitimleri ve zorunlu olmayan hizmet içi eğitimler bakımından kendi iç talepleri yeterli seviyede birkaç büyük şirket ortak eğitim kurumları kurmaları denenmelidir. Böylece eğitimde iyi bir örnek ve asgari standart belirleme fonksiyonu yerine getirilmiş olacaktır. Asgari standart belirleme işi tamamen mevzuata ve kamu yönetimine bırakılırsa sektörün “özel” olma niteliği zedelenecektir. Bu adımda başarı sağlanabilirse, sektörün sivil toplum kuruluşları eğitim alanında (kursların hazırlanması, sınavların yapılması ve değerlendirilmesi, kurs binası ve ortamının fiziki yeterliliği vb.) kamu yönetiminin ortağı olarak devreye girebilir ve zamanla yetkiyi (elbette tam rekabet ortamını sağlayarak) tamamen üstlenebilir. (Sh.32)

42 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Güvenlik sektörünün ekonomik hacminin 4 -5 milyar dolara ulaştığı ifade edilmektedir. Artık bugün özel güvenlik sektörü verdiği hizmet alanları, istihdam edilen insan gücü ve ekonomik hacmi ile önemsenen bir noktaya gelmiştir. c) Kamu yönetimi sınav sorularını hazırlamak, sınav yapmak ve değerlendirmekten vazgeçmeli, bu işlevleri sektörün sivil toplum kuruluşlarına devretmelidir. (Sh.40) Özel güvenlik sektörünün sivil toplum kuruluşlarının 1994-2015 tarihleri arasındaki 20 yılda azımsanmayacak işler başardığı değerlendirilmektedir. Dünyadaki eğilim ve gelişmeler takip edilip bunlardan esinlenip, ülke gerçeğinden de yararlanılarak mesleğin geleceği için ileriki dönemde daha pek çok yararlı iş yapılmaması için hiçbir neden bulunmamaktadır. Bunun için güç ve gönül birliği kurulması, alt yapının kuvvetlendirilmesi, sektörle ilgili somut veri derlenmesi, araştırma yapılması ve her alanda eğitime önem verilmesi, mesleki etik kuralları oluşturulması ve bunların uygulanmasının ciddi bir şekilde takibi-denetlenmesi ve kamuyla işbirliğini somut ve sürekli bir işbirliği mekanizmasının sağlanmasına çalışmalıdır. Bilindiği üzere elde mevcut bir “özel güvenlik kanun değişiklik taslağı” bulunmaktadır. Burada sektörün görüşlerine daha yoğun bir şekilde yer verilerek kısa süre içinde yasalaşması için tüm siyasi partilerle ve TBMM ilgili komisyon üyeleri ile görüşülmesinde yarar bulunmaktadır. Önümüzdeki dönemde dünyada ve ülkedeki

gelişmeler ışığında güvenliğin yine ülke gündeminde ilk sıralarda olacağı değerlendirilmektedir. Ülkemizde son zamanlardaki güvenlik politikaları ve organizasyonlarında yapılan değişiklikler de göz önünde alındığında, özel güvenliğin de ayrı ve daha fazla bir önemi olacağı görülmektedir. Özel güvenlik sektörü, sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla, kendini şimdiden bu yeni oluşum ve gelişmelere hazırlamalıdır.



FOKUS

Özel Güvenlik Federasyonu (ÖGF) ÖGF sektörde faaliyet gösteren tarafların mümkün olduğunca birlik beraberlik halinde hareket etmelerinin sağlanması konusunda birleştirici çalışmaların yapılmasını amaçlamaktadır.

T

arihçe

Özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine etkin bir katkı sağlamak ve üstlendiği misyona uygun olarak sektörün en önemli sivil toplum örgütü hedefine erişmek ve bu konuda sektörün vizyonunu oluşturmak maksadıyla yeni bir federasyonunun kurulmasına gereksinim duyulmuş bu kapsamda yeniden yapılanma ihtiyacı ile Özel Güvenlik Federasyonu(Ö.G.F.)’nun kurulması hususu gündeme gelmiş ve ayrıca bir kamuoyu da oluşmuştur. Sonrasında bu oluşumda yer alan beş sektör derneği; Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri Ve İş Adamları Derneği- GESİDER, Akdeniz Özel Güvenlik Hizmetleri Derneği-AGEHİD, Özel Güvenlik Hizmetleri Derneği –ÖGHİD, Özel Dedektifler Derneği –ÖDD, Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği –GÜSOD, bir araya gelerek 2011 yılında Özel Güvenlik Federasyonu’nun kuruluşunu gerçekleştirmişlerdir.

Misyonu Özel Güvenlik Federasyonu; insan hakları evrensel ilkelerine, düşünce ve inanç özgürlüklerine saygılı, laik hukuk devletine, katılımcı demokrasi anlayışına, liberal ekonomiye, rekabetçi piyasa

44 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

ekonomisinin kurum ve kurallarına ve sürdürülebilir çevre dengesinin benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşması kapsamında Atatürk’ün öngördüğü hedef ve ilkeler doğrultusunda, Türkiye’nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması amacına uygun olarak Türkiye özel güvenlik sektörünün ve özel güvenlik hizmetlerinin gelişmesine katkı sağlamayı amaçlar.

Vizyonu Özel güvenlik sektörünün tüm alt alanlarının birlikte standartlarının oluşturulması, Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalara paralel hareket edilmesi çalışmalarının yapılması ve bu kapsamda Avrupa Özel Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu faaliyetlerinin yakından takip edilerek işbirliği sürecinin etkin kılınması çalışmalarında bulunulması, Kamu ile ilişkilerde kamu güvenliğini tamamlayıcı bir yaklaşımla ortak payda da yeni yaklaşımların ortaya konulması, Eğitim konularında yeniden yapılandırma ihtiyaçları ve bu kapsamda özel güvenliğin alt alanlarında ihtisaslaşmaya yönelik eğitim modellerinin geliştirilmesi, Mevcut yasa ve yönetmeliğin günümüz şartlarına uygun olarak revize edilmesi çalışmalarına destek sağlanması,

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

Çalışanların hakları ile memnuniyetlerinin sağlanması konusunda yapılacak çalışmaların desteklenmesi, EGM Özel Güvenlik Dairesi Başkanlığı, diğer kamu ve kuruluşları, üniversiteler ve bu alandaki diğer sivil toplum kuruluşları ile ahenkli ve koordineli çalışmaların tesis edilmesi, Sektörde faaliyet gösteren tarafların mümkün olduğunca birlik beraberlik halinde hareket etmelerinin sağlanması konusunda birleştirici çalışmaların yapılması, Özel güvenlik sektörünün denetiminde sivil toplum kuruluşlarının görev alması konusunda öncü rol üstlenilmesi ve bu bağlamda sektör etik kurallarının tüm taraflarca benimsenmesi, konularının desteklenmesine yönelik olarak bu alanda etkin bir sivil toplum kuruluşu olmaktır.

Federasyon Başkanı O. Oryal ÜNVER



FOKUS

Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) GÜSOD 2000 yılında, Confederation of European Security Services – CoESS tüzük değişikliği yapmasını sağlayarak Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu’nun asli üyesi olmuş ve Maritime Security Çalışma Komitesi’nin kuruluşunda öncü rol üstlenerek bu komitede ilk başkanlık görevini de deruhte etmiştir.

T

arihçe

Güvenlik sektörünün doğru çalışma ilkelerini ve asgari standartlarını oluşturmayı amaç edinen güvenlik şirketlerinin sekiz üst düzey yöneticisi tarafından 25 Ekim 1994 tarihinde İstanbul’da Güvenlik Sistemleri ve Gözetim Organizasyon Derneği adı altında kuruldu. 24 Nisan 2005 tarihinde yapılan olağan genel kurulda adı Güvenlik Servisleri Ve Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) olarak değiştirilmiştir. Kuruluşu takip eden günlerde faaliyetlerine başlayan derneğimiz güvenlik hizmet sektöründe yaşanan zorluklardan, gördükleri eksikliklerden yola çıkarak ve yurt dışındaki örnekleri de inceleyerek uzman hukukçularla birlikte İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün liderliğinde Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un çıkarttırılması konusunda aktif çalışmalar yapmış ve bu sürece destek vermiştir. 2000 yılında, Confederation of European Security Services – CoESS tüzük değişikliği yapmasını sağlayarak Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu’nun asli üyesi olmuş ve Maritime Security Çalışma Komitesi’nin kuruluşunda öncü rol üstlenerek bu komitede ilk başkanlık görevini de deruhte etmiştir.

Misyonu Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği; insan hakları 46 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

evrensel ilkelerine, düşünce ve inanç özgürlüklerine saygılı, laik, hukuk devletine, katılımcı demokrasi anlayışına, liberal ekonomiye, rekabetçi piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarına ve sürdürülebilir çevre dengesinin benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşması kapsamında, Atatürk’ün öngördüğü hedef ve ilkeler doğrultusunda; Türkiye’nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması amacına uygun olarak Türkiye özel güvenlik sektörünün gelişmesine katkı sağlamayı amaçlar.

Vizyonu Özel güvenlik sektörünün tüm alt alanları birlikte standartlarının oluşturulması, Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalara paralel hareket edilmesi çalışmalarının yapılması ve bu kapsamda Avrupa Özel Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu faaliyetlerinin yakından takip edilerek işbirliği sürecinin etkin kılınması çalışmalarında bulunulması, Kamu ile ilişkilerde kamu güvenliğini tamamlayıcı bir yaklaşımla ortak payda da yeni yaklaşımların ortaya konulması, Eğitim konularında yeniden yapılandırma ihtiyaçları ve bu kapsamda özel güvenliğin alt alanlarında ihtisaslaşmaya yönelik eğitim modellerinin geliştirilmesi, Mevcut yasa ve yönetmeliğin günümüz şartlarına uygun olarak

revize edilmesi çalışmalarına destek sağlanması, Çalışanların hakları ile memnuniyetlerinin sağlanması konusunda yapılacak çalışmaların desteklenmesi, EGM Özel Güvenlik Daire Başkanlığı, diğer kamu ve kuruluşları, üniversiteler ve bu alandaki diğer sivil toplum kuruluşları ile ahenkli ve koordineli çalışmaların tesis edilmesi, Sektörde faaliyet gösteren tarafların mümkün olduğunca birlik beraberlik halinde hareket etmelerinin sağlanması konusunda birleştirici çalışmaların yapılması, Özel güvenlik sektörünün yönetim sürecinde; sivil toplum kuruluşlarının görev alması konusunda öncü rol üstlenilmesi ve bu bağlamda sektör etik kurallarının tüm taraflarca benimsenmesinin sağlanması ve konularının desteklenmesine yönelik olarak Türkiye özel güvenlik sektöründe etkin bir sivil toplum kuruluşu olmayı hedeflemektedir

Dernek Başkanı E. Murat KÖSEREİSOĞLU



FOKUS

ASIS Türkiye’nin amacı sektörün sözcüsü olmak ASIS International Türkiye Birimi, ASIS Türkiye (Chapter 238) Eylül 2001'de kurulmuştur. Bugün 55 üyesi bulunan ASIS Türkiye'nin amacı; ASIS International'ı tanıtmak ve sektörün sözcüsü olmaktır.

A

SIS International, güvenlik uzmanları için kurulmuş seçkin bir kuruluştur. 1955’te kurulan ASIS, güvenlikle ilgili belli başlı konuları işlemekle beraber; ASIS yıllık seminerleri ve fuarları gibi geniş kapsamlı ilgi alanlarının da ele alındığı eğitimsel programlar ve materyaller geliştirme yoluyla güvenlik profesyonellerinin etkinliğini ve verimliliğini arttırmayı amaçlamaktadır. ASIS, dünya çapında 38,000’den fazla üyesine ve güvenlik profesyonellerine geniş çaplı programlara ve hizmetlere erişim olanağı sağlar. Endüstrinin 1 numaralı dergisi Security Management’ı yayınlayarak gelişmiş ve ileri seviye güvenlik performansının gerçekleştirilmesine liderlik etmektedir. ASIS’in 31 meclisi, üyelerine belirli yoğunluktaki güvenlik konularında bilginin tanımlanması adına hizmet vermektedir. Meclis’in konuları eğitim enstitülerinden kriz yönetimi ve iş sürekliliğine; suç ve kayıp önlemeden global terörizm, politik dengesizlikler ve uluslararası suça kadar uzanmaktadır. Dünya çapında 200’den fazla birim, yerel ve bölgesel seminerlerin finanse edilmesi ve yerel profesyonel konulara odaklanılmasında aktif rol almaktadır. ASIS üç adet uluslararası akredite sertifikasyon programı yönetmektedir. Sertifikalı Koruma Profesyoneli (CPP) güvenlik yönetiminde kurul sertifikasyonunu belirtmekte ve bir güvenlik uzmanına verilebilecek en üst düzey unvan olarak kabul edilmektedir. Ayrıca iki özel sertifika daha mevcuttur. Bun-

48 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

lar, Profesyonel Sertifikalı Araştırmacı (PCI) ve Fiziki Güvenlik Profesyonelidir. ASIS International Türkiye Birimi, ASIS Türkiye (Chapter 238) Eylül 2001’de kurulmuştur. Bugün 55 üyesi bulunan ASIS Türkiye’nin amacı; ASIS International’ı tanıtmak ve sektörün sözcüsü olmaktır. Güvenlik sektöründe ürün ya da hizmet sağlayan profesyonellerin yanı sıra, bu hizmetten faydalanan güvenlik profesyonellerinin de bir araya gelebildiği ASIS Türkiye’nin başlıca etkinlikleri ve programları; üyelerine iletişim platformu (networking) imkânı sağlayacak etkinlikler ile seminer, konferans ve fuar etkinlikleri organize etmektir. ASIS Türkiye; güvenlik ve suç önleme konularında yasal yetkiye sahip kurumlarla ve diğer güvenlik organizasyonlarıyla irtibat halindedir. ASIS International yıllık seminer ve sergileri Güvenlik endüstrisinde dünyanın en kapsamlı eğitimsel ve iletişim ağı kurma etkinliği, sizlere şu imkânları sunmaktadır: Güvenliği her açıdan ele alan, yüksek kalitede ve kapsamlı 175’ten fazla eğitimsel oturum, Son güvenlik teknolojisi ve yenilikleri içeren ve 700 şirkete bugün güvenlik sektörünü şekillendiren en ileri düzeydeki güvenlik ürünlerini ve hizmetlerini tanıtma olanağı sağlayan fuarlar ile dünya çapında ve güvenlik endüstrisinde ki yaklaşık 20,000 güvenlik profesyoneline ulaşma imkânı sağlar. ASIS Vakfı 1966’da kurulmuştur. Geniş kapsamlı akademik, strate-

jik ve mesleki gelişim faaliyetlerini için bağışları finanse etmekte ve yönetmekte aynı zamanda güvenlik endüstrisi hakkında ki raporlara ve araştırmalara sponsor olmaktadır. ASIS, güvenlik yönetimi mesleğinin menfaatlerini, firmalar, medya, kamu kuruluşları ve kamu dâhilinde temsil eder. ASIS Standartlar ve Yönergeler Komisyonu, ASIS International bünyesinde güvenlik yönetimi standartlarını ve yönergelerini şekillendirmek ile görevli organdır. Komisyon, ASIS üyelerinin ve güvenlik sektörünün bilgi, deneyim ve uzmanlığından faydalanan gönüllü, sivil ve uzlaşmaya dayalı bir oluşum dâhilinde standartlar ve yönergeler geliştirerek dünya çapında kullanılan güvenlik uygulamalarını bir üst seviyeye taşımak adına sayısız ulusal ve uluslararası standart belirleme kurumu ile çalışmaktadır. ASIS, ANSI tarafından akredite edilmiş bir Standart Geliştirme Kurumu’dur. 2014 yılında uluslararası platformda güçlenen yeni bir çalışma grubu olan “WIS - Women in Security” bu sene itibariyle Türkiye biriminde de organizasyon çalışmalarını tamamlamıştır. ASIS WIS’in misyonu, güvenlik sektöründeki kadınlara destek ve yardım sağlamanın yanı sıra bu sektöre katılmayı düşünen kadınlara özel çözümler ve rehberlik sağlayarak ilham vermektir.



FOKUS

Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği (ÖGTM) ÖGTM sadece çalışanlar penceresinden değil tüm tarafların penceresinden bakarak özel güvenlik sektörünün ihtiyaçlarına cevap verebilecek ve tüm tarafları memnun edecek yeniliklerin yapılabilmesi için gerekli girişimleri ve adımları atmıştır.

T

arihçe

Güvenlik sektörünün asli unsurunu teşkil eden çalışanlarının birlik ve beraberliğini oluşturma, ortak akıl çerçevesine hak ve hukukunu gözeterek sektörün tüm tarafları ile birlikte özel güvenlik mesleğini hak ettiği yere taşıma adına 2004 yılında Eskişehir’de Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği adı altında kuruldu. Derneğimiz sadece çalışanlar penceresinden değil tüm tarafların penceresinden bakarak özel güvenlik sektörünün ihtiyaçlarına cevap verebilecek ve tüm tarafları memnun edecek yeniliklerin yapılabilmesi için gerekli girişimleri ve adımları atmıştır. Bu anlamda başta çalışanların oluşturduğu dernekler olmak üzere, özel güvenlik alanında faaliyet gösteren tüm derneklerle işbirliğine gidilmiştir. Taleplerimizi İçişleri Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı Sağlık Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne iletmenin yanında kamuoyunu oluşturma adına faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Derneğimiz, 2008 yılında geniş kapsamlı ve ulusal boyutta ‘’Özel Güvenlik Görevlilerinin Mesleğe Bakışı” isimli anket yapılmış ve sektörünün genel profili ortaya konmuştur. Özel güvenlik personelinin eğitim kalitesinin arttırılması ve özellikli meslek grubu haline getirilmesi adı-

50 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

na uzman eğitimcilerin nezaretinde eğitim faaliyetleri düzenlenmektedir.

Misyonu Derneğimizin amacı özel güvenlik mesleğini gerektiği gibi kamuoyuna tanıtmak, mesleki gelişime katkıda bulunmak, meslektaşları arasında mesleki ve sosyal dayanışmayı geliştirmek ve arttırmak ile özel güvenlik görevlilerinin hak ve menfaatlerini korumaktır.

Vizyonu Sektörün ihtiyacı olan kanun ve yönetmelik değişikliklerinin alt yapısını hazırlamak ve önerilerde bulunmak, Özel güvenlik mesleğini hak ettiği yere taşımak ve kitleleri meslek hakkında bilgilendirmek adına tanıtım faaliyetlerinde bulunmak, Özel güvenlik meslek standartlarını geliştirmek ve uygulanabilir hale getirilmesi için çalışmalar yapmak, Özel güvenlik görevlileri arasında sosyal dayanışmayı arttırmak, Özel güvenlik görevlilerinin hak ve menfaatlerini korumak ve öncülük etmek, Tüm resmi kurumlarla ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapmak, Özel güvenlik görevlilerinin çalışma şartlarının ve özlük hak-

larının iyileştirilmesi için TBMM’de çalışmalar yürütmek, Türk özel güvenlik çalışanlarını ve sektörünü dünya özel güvenlik sektörü ile rekabet eder hale getirmek için çalışmalar yürütmek; uluslararası standartlara ulaştırmak için çalışmalar yapmak, Özel güvenlik eğitim faaliyetlerinde üniversitelerle iş birliği yapmak, Özel güvenlik alanında kurulu bulunan komisyonlarda sivil toplum kuruluşlarının da etkin görev alması için faaliyetlerde bulunmak, Özel güvenlik yetki ve sorumluluklarının arttırılması için faaliyetler yürütmek, Özel güvenlik alanındaki tüm sivil toplum kuruluşlarını tek bir çatı altında toplanması adına girişimlerde bulunmaktır.

Dernek Başkanı Cengiz KIVILCIM



FOKUS

Güvenlik Eğitimcileri Derneği (TÜMGED) TÜMGED, güvenlik sektöründe karşılaşılan konularda, eğitim biliminin gerekleri ve yurt dışındaki örneklerin ışığında oluşturulan çözüm önerilerini her yıl yayınladığı Eğitim Sistemi İyileştirme Raporu vasıtasıyla kamu otoritesi ve sektör tarafları ile paylaşmaktadır.

T

arihçe

Güvenlik sektörünün eğitim boyutunda ihtiyaç duyulan her türlü teknik çalışmayı yapmak, sektörün eğitim altyapısının gelişimine katkı sağlamak, sektör eğitim standartlarının oluşturulmasına yardımcı olmak ve üyeleri arasında geliştirici destek ilişkisine zemin sağlamak maksadıyla; 2008 yılında İstanbul’da kuruldu. Derneğimiz, güvenlik sektöründe karşılaşılan konularda, eğitim biliminin gerekleri ve yurt dışındaki örneklerin ışığında oluşturulan çözüm önerilerini her yıl yayınladığı Eğitim Sistemi İyileştirme Raporu vasıtasıyla kamu otoritesi ve sektör tarafları ile paylaşmaktadır.

Misyonu Derneğimizin amacı özel güvenlik mesleğini gerektiği gibi kamuoyuna tanıtmak, mesleki gelişime katkıda bulunmak, meslektaşları arasında

52 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

mesleki ve sosyal dayanışmayı geliştirmek ve arttırmak ile özel güvenlik görevlilerinin hak ve menfaatlerini korumaktır.

Vizyonu: Özel güvenlik sektörünün eğitim ve eğitimci standartlarının oluşturulması, Kamu otoritesinin, sektör eğitim ihtiyaçlarını doğru yorumlayabilmesi ve mümkün olabilen en doğru çözümleri oluşturabilmesi için tüm bilgi ve tecrübelerin raporlanması, Sektör eğitim yelpazesinin ihtiyaçlara uygun olarak oluşturulması, Sektörün doküman çalışmalarına öncülük yapılması Yasal düzenlemelerin günün şartlarına uygun hale getirilmesi için yapılmakta olan çalışmaların desteklenmesi, Sektör ahlak ve etik kurallarının tüm taraflarca benimsenmesinin sağlanmasıdır.

Dernek Başkanı A. Cem ORÇUN



ÖZEL DOSYA

Yüksek Yüksek kaliteli bir güvenlik hizmeti alabilmek için kaliteli bir yapılması gerekenler güvenlik hizmeti alabilmek için yapılması gerekenler Güvenlik şirketinin sadece kaliteli hizmet sunmak için gerekli kayıtlara değil aynı zamanda da müşterinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek hizmet felsefesini sunabilen altyapıya sahip bir şirket olması gerekmekte ve bu altyapıyla şirket işlerinin desteklenmesi hayati önem taşımaktadır.

O. Oryal ÜNVER / Ö.G.F. Yönetim Kurulu Başkanı

H

izmet sunmayı amaçlayan birçok kuruluşta olduğu gibi, verilen hizmetin kalitesi birçok anahtar unsura bağlıdır. Tüm bu unsurlardan en

54 n Güvenlik Yönetimi Mart 2015

önemlisi güvenlik görevlilerinin yetenek, kapasite ve motivasyonlarıdır. Çünkü güvenlik görevlileri hem güvenlik hizmetinin günlük performansından, hem de halk ve müşterilerle etkileşimden

sorumludurlar. Buna ek olarak, güvenlik görevlilerinin yönetim ve operasyonel planlama ve hizmetleri, güvenlik hizmetinin mümkün olan en yüksek kalitede sunulduğundan emin olunmasını


gerektirmektedir. Aynı şekilde önemli olan unsurlardan diğerleri de güvenlik görevlilerinin temin edilen teknik, operasyonel ve insan kaynakları altyapısı ve proje yönetimi ekibidir. Son olarak da güvenlik şirketinin sadece kaliteli hizmet sunmak için gerekli kayıtlara değil aynı zamanda da müşterinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek hizmet felsefesini sunabilen altyapıya sahip bir şirket olması gerekmekte ve bu altyapıyla şirket işlerinin desteklenmesi hayati önem taşımaktadır. Güvenlik hizmetlerinin tedarik edilmesine yönelik teknik yeterlilik değerlendirilmesine esas dört ana alan aşağıda belirtilmiştir: Güvenlik görevlileri Proje yönetim ekibi/ operasyonları Söz konusu ihale için gerekli altyapı Güvenlik şirketi Metnimizde sözü geçen kalite kriterlerinin uygulamaya konulması düşünüldüğünde; ihale makamı teklif taleplerinde bu kriterleri bildirmelidir.

Güvenlik personeli 2.1 Deneyim Özel güvenlik şirketlerinin en önemli varlığı şirketin güvenlik personelidir. Verilen hizmetin performansının yüksekliği ancak personelin yetenekli ve deneyimli olması sayesinde gerçekleşir. Sunulacak olan hizmetin yüksek olması, teklif veren şirketin personelinin gerekli deneyime ve yeteneğe sahip olduğundan emin olunması çok önemlidir. Çok özel veya hassas koruma çevreleri söz

Özel güvenlik şirketlerinin en önemli varlığı şirketin güvenlik personelidir. Verilen hizmetin performansının yüksekliği ancak personelin yetenekli ve deneyimli olması sayesinde gerçekleşir. konusu olduğunda, ihale makamı, teklif edilen personelin daha önce böyle bir ortamda çalışma deneyimi olduğuna dair kanıt isteyebilir. Elçilik gibi riski yüksek olan yerlerde koruma söz konusu olduğunda, ihale makamı görevi üstlenecek kilit personelin devir alınmasını talep edebilir. Diğer durumlarda ise görevi üstelenecek kişilerin kaç yıllık deneyimlerinin olduğunun öğrenilmesi yeterli olabilir. Eğer proje ek güvenlik görevlilerinin istihdamını öngörüyorsa, teklifi veren şirketler teklif ettikleri personelin yeteneklerini ve deneyimlerini gösterebilmeli veya elemanlarına gerekli eğitimi verebilmelidir.

2.2 Güvenlik personelinin yetenekleri ve yeterliliği Çalışanlara verilmiş olan zorunlu eğitimin kanıt olarak gösterilebilmesi, personelin güvenlik görevlisi olabileceğine ilişkin yeteneğe sahip olduğunu gösterebilir. İhale

makamı ihale şartnamesinde belirli koruma ortamlarının gerektirdiği teknik veya ek eğitim gereklerini açıklamalı ve belirtmelidir. İhale makamı, ihalenin verilmesi öncesinde bu gibi eğitimlerin nerede verildiği veya verileceği konusunda bilgi isteyebilir. Güvenlik şirketleri eğitim altyapısının varlığı ve kalitesine ilişkin bilgi açısından çalışanlarının yeteneklerinin belirli zamanlarda gözden geçirilip yeniden eğitildikleri konusunda teminat verebilir. Sürekli olarak eğitim gören kişilerin daha iyi bir motivasyon gösterdikleri ve görevlerine daha bağlı oldukları bilinen bir gerçektir. Koruma alanının yapısına bağlı olarak, ihale makamı ihaleye bağlı özel yeteneklerle (yabancı dil bilgisi vb.) ilgili kanıt ve fazladan bilgi talep edebilir. Bu talepler ihale şartnamesinde belirtilmelidir.

2.3 Seçim, eğitim ve yerleştirme Güvenlik şirketleri tarafından doğru yapılanmış personel seçim, eğitim ve yerleştirme prosedürlerinin ayrıntılı bir şekilde anlatılması önemlidir. Bu prosedürler idealist olarak konuya gönül vermiş ve uygun eğitimli bir insan kaynakları ekibi tarafından uygulanmalıdır. Bu sayede güvenlik şirketi ihale makamının uygulamaya koymak istediği standartlara uyabileceğini gösterebilir. Yerleştirmeye (görevlendirme) ilişkin kanıtlar toplumu tehlikeye atmayacak, ihale makamının bütünlüğünü, mülkiyetini veya müşterileri zora sokmayacak, herhangi bir ek mali külfet getirmeyecek şekilde olmalı ve temiz sicile

Mart 2015 Güvenlik Yönetimi n 55


ÖZEL DOSYA

Tablo 1. Güvenlik personeline ilişkin kalite kriterleri GÜVENLİK PERSONELİ Deneyim

• Güvenlik sektöründeki deneyim • İhale makamının bulunduğu sektörde edinilen güvenlik hizmeti deneyimi

Yetenekler ve Yeterlilikler

• • • • • •

Temel eğitim Ek eğitim ve yeterlilikler Söz konusu görev için özel eğitim Tekrarlanan eğitim Diğer yetenekler (örnek yabancı dil bilgisi) Kariyer fırsatları

Seçim, eğitim ve yerleştirme

• Eğitim ve seçim metodolojisi • Yerleştirme

İstihdam koşulları

• Maaş ve yan ödeme düzeyleri • Çalışma koşulları

Müşteri tarafından tanımlanması gereken diğer kriterler

• Bu kriterlerin doğruluğunun kanıtlanması gerekmektedir ve ilgili kanun çerçevesi içinde yer almalıdır

sahip güvenlik görevlileri tahsis edilmiş olmalıdır.

2.4 İstihdam koşulları Eşit ve şeffaf bir ödüllendirme yapısının, deneyimli çalışanların var olmasına yönelik olumlu bir etkisi olduğu, çalışanların motivasyonu ve çalışmadan tatmin olma konusunda olumlu bir etki yarattığı ve dolayısıyla da sunulan hizmetin performans kalitesini de artırdığı açıkça bilinmektedir. Bu gibi sistemlerin var olması, ek performansa bağlı ödüllendirme yapısı ve çalışanları sınıflandırarak performanslarını değerlendirme gibi yapılacak olan her tür kolektif anlaşmaya önem verildiğinin bir göstergesidir. Çalışanların maaşlarının ve eğitim ihtiyaçlarının belirli aralıklarla sürekli olarak değerlendirilebilmesi için bir değerlendirme yönteminin belirlenmiş olması gerekir.

3. Proje yönetimi prosedürleri Kamu kurumları, güvenlik hizmetleri için ihaleye çıkarken

56 n Güvenlik Yönetimi Mart 2015

işin yapılmasında gerekli uzmanlık düzeyinin ihaleye katılacak firmalarda bulunmasını isterler. Dolayısıyla da proje yönetim takımının yeterliliği ve organize edilmesi çok önemlidir. Müşteri, proje yönetim takımında yer alan herkesin, ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gerekli tüm yeteneklere sahip olduğu konusunda güvenlik şirketine güvenmelidir. Sorumluluk kanalları ciddi bir şekilde ortaya konulmalı, cevap verme süreleri ve yeterli destek kapasitesi de güvenlik şirketi tarafından demonstrasyon olarak gösterilebilmeli veya kanıtlanabilmelidir. Dolayısıyla da ihale teklifi, proje yönetim takımının her üyesinin yetenekleri ve deneyimi hakkında açıklayıcı ve doğru bilgi içermeli ve ihale teklifi kapsamında bu kişilerin sorumlulukları tek tek açıklanmalıdır. Müşterilerin sorularına ne kadar çabuk yanıt verildiği ve onlara ne kadar çabuk çözüm sunulduğu, ayrıca kimin bu sorumlulukları üstlendiği konusunda standartlar belirlenmelidir. Çok büyük ölçüde özelleştirilmiş koruma çevreleri ve ortamlarında

Güvenlik şirketleri tarafından doğru yapılanmış personel seçim, eğitim ve yerleştirme prosedürlerinin ayrıntılı bir şekilde anlatılması önemlidir. Bu prosedürler idealist olarak konuya gönül vermiş ve uygun eğitimli bir insan kaynakları ekibi tarafından uygulanmalıdır. veya verilen hizmetin düzgün bir şekilde yapılması sonucunda bir prim söz konusuysa ihalede özel deneyime ilişkin kanıt gerekebilir.

3.1 Korunacak ortamda görevli olan proje yöneticisi Müşterinin (ihale makamının) bakış açısına göre, korunacak ortamda görevli olan proje yöneticisi ihale şartlarının yerine getirilmesine ilişkin performansla ilgili her şeyden sorumludur. Proje yöneticisinin yetenekleri ve yeterlilikleri konusunda ihale makamının tatmin olması hayati önem taşımaktadır. Bunun sonucunda da güvenlik şirketi, proje yöneticisinin kimliği, yetenekleri ve deneyimi hakkında ayrıntılı bilgiler vermek durumundadır. Bazı durumlarda, uzun süren bir ısınma döneminin veya potansiyel


koruma risklerinin ortaya çıkmasını engellemek için ihaleye özel ayrıntılı bilgiler gerekebilir. Bu gibi durumlarda, proje yöneticisi, müşterinin ihtiyaçlarını karşılayabildiğini, güvenlik konusunda müşterinin felsefesine ve organizasyon yapısına uyduğunu açık ve kesin bir şekilde teyit etmelidir. İşlevsel plan gereğince, proje yöneticisine rahatça ulaşılması, bu kişinin hızlı kararlar vermesi, belirli kısa sürelerde bile çözümler getirebilmesi ve sorumluluk zincirindeki yerini tam olarak bilmesi gerekmektedir.

3.2 Görev çizelgesi Proje teklifinde ortaya konulan işletme planı; müşteriyi, koruma ortamı konusunda gerekli tüm bilgilere sahip olunduğu, güvenlik gereklerinin karşılanabildiği ve projeyi gerçekleştirebilecek temel yeterliliğe sahip olunduğu konusunda tatmin etmelidir. İhale belirli süre ve çalışma şekillerine göre yapılmalıdır. Güvenlik şirketi, beklenmedik durumlarla karşılaşıldığında bile projeye uygun olarak ve hızlı bir şekilde çalışmaların başlatılabilmesini garanti eden prosedürlerin var olduğunu veya prosedürlerin hemen oluşturulabileceğini taahhüt etmelidir. Müşteriyle mutabık kalınan belirli prosedürlere daima uyulacağı ve yapılması gereken her değişikliğin müşteriye danışarak yapılacağı da güvenlik şirketi tarafından garanti edilmelidir. Proje gereklerinin yerine getirilip getirilmediğini ölçebilmek için güvenlik şirketinin performansının müşteri tarafından istendiği zaman izlenebileceği konusunda işletme planında tatmin edici bilgi bulunmalıdır. Dolayısıyla da güvenlik şirketi aşağıdaki koşulları sağlayabilecek şekilde bir raporlama yapısı-

na sahip olmalıdır: Raporlama düzenli ve doğru zamanlama ile yapılmalıdır, Raporlama soruları cevaplayabilecek nitelikte yapılmalıdır, Raporlama objektif bir bakış açısıyla yapılmalıdır, Raporlama idari bir görevden ibaret olmadığı için gereken önem verilmelidir, Raporlama müşterilerin istekleri doğrultusunda değiştirilebilir ve oluşturulabilir, Raporlar birbirleriyle bir bütün oluşturmalıdırlar; Raporlardaki bilgiler doğrultusunda görevlerde düzeltmeler yapılabilir veya bazı önleyici tedbirler alınabilir. Müşterinin zamanının asgari olarak harcamasını temin etmek amacıyla, çalışmaya ilişkin proje müşteriyle olan çalışma koşullarını açıklığa kavuşturmalı ve toplantıların organizasyonları ve sıklığı da belirlenmelidir.

3.3 Destek hizmetleri Yürütmeye ilişkin teklif şirket merkezi tarafından sağlanacak destek hizmetleri hakkında bilgi içermelidir (yönetim, faturalama,

Müşterinin (ihale makamının) bakış açısına göre, korunacak ortamda görevli olan proje yöneticisi ihale şartlarının yerine getirilmesine ilişkin performansla ilgili her şeyden sorumludur. personel vb.) Yapılacak teftişlerin zamanı ve sıklıkları hakkında bilgi de verilmelidir. Yapılan teftiş prosedürleri, teftişin tarafsız olarak yapıldığının azami olarak doğrulandığı ve kalite standartlarına uygun olmayan işlemlerin tespiti sonucunda hızlı çözüme ulaşılacağı konusunda müşteriyi tatmin etmelidir.

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 57


ÖZEL DOSYA

4. Proje altyapısı Korunacak yerler, üyeler ve toplumun güvenliğini temin etmek için; projenin izlenmesine ilişkin kullanılan ekipman ve teknolojik araçların uygun olduğu, bakımlarının yapıldığı ve yetenekli görevliler tarafından bu ekipman ve araçların kullanıldığı garanti edilmelidir. Güvenlik şirketlerinin işleyişe ait planları ve teknik teklifleri de, aşağıda belirtilen standartların karşılandığına ilişkin yeterli bilgiyi içermelidir.

4.1 Ekipman Kullanılacak olan iletişim araçları ve sistemleri ihale anlaşmasına ve mekana uygun olmakla beraber risk düzeyine de uygun olmalıdır. Mülkiyet veya bina ile birlikte, çalışanların ve bireylerin güvenliği temin edilmelidir. Tüm ekipman belirli sürelerde düzenli olarak kontrol edilmeli ve gerekirse ekipmanın bakımları yapılmalıdır. Aynı şekilde kullanılan tüm IT donanım veya yazılımlar projenin performans koşullarına göre yeterli olmalı ve bu yazılım veya donanımların belirli zamanlarda bakım kontrolleri

yapılmalıdır. Ekipman kullanımı sağlık ve güvenlik kurallarını karşılamalıdır. Güvenlik görevlilerinin dış görünüşleri, doğrudan olmasa da dolaylı yoldan temsil ettikleri yetki ve otoritenin imajı olması açısından önemlidir. Teklifi veren şirket, tüm personeli için üniforma temin etmeli veya personele temin edilen üniformaların temiz ve yıpranmamış olmasını sağlamalıdır. Koruma esnasında kullanılan tüm silahların, doğru bir şekilde kullanılması, bakımlarının yapılması ve depolanması gerekmektedir. Silahlar, silahları kullanmak için eğitilmiş deneyimli ve ruhsatlı kişiler tarafından kullanılmalıdır. Silahların sayımı yapılmalı ve düzenli olarak kontrol edilmelidir. Teknik şartname cevabı silahları kimlerin kullanacağını ve hangi durumlarda kullanabileceğini belirtmelidir. Tüm görevliler silah kullanımı prosedürleri hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar. Projeye uygun çalışma koşullarının yerine getirilmesi amacıyla kullanılan tüm ulaşım araçları açıkça etiketlenmeli ve araçların düzenli bakımı yapılmalıdır. Araçlara

Kullanılacak olan iletişim araçları ve sistemleri ihale anlaşmasına ve mekana uygun olmakla beraber risk düzeyine de uygun olmalıdır. Mülkiyet veya bina ile birlikte, çalışanların ve bireylerin güvenliği temin edilmelidir. nasıl ulaşılacağı ve araçların nasıl kullanılacağı açıkça tanımlanmalıdır. Korumaya ilişkin kullanılacak olan köpeklerin uygun eğitim almış olması ve köpeklerle birlikte çalışan kişilerin de köpeklere komut verme konusunda eğitim almış olmaları gerekir. Teknik şartname cevabı koruma köpeklerinin kullanım alanı ve zamanını açıklamalıdır.

4.2 Teknik destek Teknik şartname cevapları; güncel teknolojinin kullanıldığını ve bu teknoloji sistemlerinin bakımının ve kontrollerinin sürekli çalışmayı sağlamak amacıyla yapıldığını taahhüt etmelidir. Bu teknolojiyi kullanan görevliler tamamen teknolojinin eğitimini almış olmalıdırlar. Ayrıca bakımonarım, personeline ulaşma şekli de oluşturulmuş olmalıdır. Şartnamenin performansına uygun olacak şekilde CCTV sistemlerinin, ulaşım kontrol sistemlerinin, koruma sistemlerinin, alarmların veya merkezi görüntüleme

58 n Güvenlik Yönetimi Mart 2015


sistemlerinin kullanılması söz konusu olduğunda, teknik şartname cevabı aşağıdaki koşulları sağlamalıdır:

yapılsa bile, ayırım, seçim ve ödül kriterleri arasında mantıklı bir ayırım yapılmalıdır.

Eleme ve seçim kriterleri: 5. Güvenlik şirketi Aşağıda belirtilen kriterler ihale makamının nasıl bir güvenlik şirketiyle çalışmak istediğini, hangi koşullarda çalışmak istediğini, çalışacakları şirketin eleman sayısını, cirosunu, özelleştirme düzeyini veya deneyimlerinin nasıl olması gerektiğini ortaya koyar.

5.1 Yapı ve organizasyon 5.2 Güvenlik 5.3 Kalite 5.4 İnsan kaynakları yönetimi 5.5 Finansal bilgiler 5.6 Referanslar 5.7 Sertifikasyon ve ödüller 6. Değerlendirme talimatları İhale teklifleri, ihale makamının eleme, seçim ve ihaleyi verme kriterlerine göre üç aşamalı bir değerlendirme işlemine tabi tutulmaktadırlar. İhale teklifi kabulü tek bir değerlendirme aşamasıyla

a) İhaleye teklif veren şirketlerin yasalara uygunlukları, vergi veya sosyal kurumlar vergilerini ödeyip ödemedikleri ve finansal açıdan istikrarları,

b) Şirket büyüklüğü veya uzmanlık açısından temel seçim kriterlerine uyup uymadıklarıdır. Bu kriterlere uymayan şirketler elenmektedir. İhale içeriğinde yer alan teknik ve idari şartname cevaplarının son ayrıntılı değerlendirmesi, ilgili kabul kriterleri ve fiyat teklifleri bazında yapılmaktadır. Bu metin tarafından sunulan “en iyi fiyat” değerlendirme yöntemi, ihaleyi açan ihale makamının; Fiyatın teknik yeterlilikten daha önemli olup olmadığı, Teknik yeterlilik kriterlerine verilen önem (örneğin güvenlik görevlilerinin kalitesi, proje

altyapısı ve şirket her kategori altında yer alan teknik şartname yeterliliğine ilişkin önem, açısından kendi önceliklerinin belirlenmesini sağlamaktadır. Avrupa kanunları gereğince, ihale teklifi talep eden yetkili otoriteler ihale şartnamelerinde ihale teklifini kabul edebilme kriterlerini açıkça belirtmelidirler. Sadece 1’inci ve 2’inci adımlarda belirtilen kabul kriterleri ayrıntılı olarak açıklanmalıdır. Daha sonra da “en iyi fiyat” teklifi veren şirketin belirlenmesi için basit bir puanlama cetveli kullanılır.

İhale teklifleri, ihale makamının eleme, seçim ve ihaleyi verme kriterlerine göre üç aşamalı bir değerlendirme işlemine tabi tutulmaktadırlar. Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 59


SEKTÖRDEN

“Halka çılmak “Halka açılmak cesaret ister”

Borsa İstanbul AŞ’de gerçekleştirilen gong töreni ile halka açılan Senkron Güvenlik Türkiye güvenlik sektörünün halka açılan ilk entegratör firması oldu. Halka açılma süreçlerini ve hedeflerini anlatan Senkron Güvenlik Ve İletişim Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Bülent ÇOBANOĞLU süreç ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.

Senkron olarak yeni bir sürece girdiniz ve halka açıldınız? Bu süreçten bahseder misiniz?

Halka açılma sürecinde 3 temel istek vardı. 1’incisi kurumsallaşmak, bir diğeri finansman temin etmek üçüncüsü de itibar anlamıyla farklı bir yere konulmaktı. Türkiye’ye yurt dışından yabancı yatırımcılar geliyor. Bu yabancı yatırımcılar Türkiye’deki kıymetli firmaları satın alarak pazara girmeye çalışıyorlar. Böylece satın alınan firma hem finansman açısından hem lojistik açıdan ciddi bir farklılık yaratıyor. Eğer yurt dışından gelerek Türkiye’deki firmayı satın alan yurt dışı markasının konseptleri varsa ve bunlarda Türkiye’de uygulama alanı bulabilirse satın alınan firma bulunduğu yerden yukarıya doğru büyük bir ivme ile hareket etmeye başlıyor. İster istemez birçok firma bu yöntemi seçerek büyüme yoluna gidiyor.

60 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Bazı firmalar geçmişte kuvvetli fonlar tarafından satın alındı. Bazı firmalar stratejik evlilikler yaptı. Biz milli bir şirket kalma şartıyla büyümeyi devam ettirmek istedik.

Bu süreçten beklentiniz nedir? Bu süreçle ilgili bizim hazırladığımız bir plan var. Bunu da zaten hem SPK sürecinde hem de İstanbul borsası sürecinde hazırladığımız raporlarda ve incelemelerde bildirdik. Bizim amacımız sermaye yapımızın güçlendirilmesi ve Anadolu’da yeni şube ve bölge müdürlüklerimizin açılması. Sırasıyla Anadolu’da bölge müdürlüklerini oluşturacağız. Anadolu’da farklı bir anlayış var; yerel bir anlayıştır bu. Anadolu’daki esnaf, işletmeciler, fabrikalar satış yapan kişinin orada onlarla birlikte yaşamasını çok önemsiyorlar. Biz İstanbul’dan gidip birçok projeye satış yapıyo-

ruz. Fakat 10 günlük seyahatlerden sonra geriye dönüyoruz. Tabi ki de işimizi çok iyi yapıyoruz; Anadolu’da her noktaya teknik destek verebilecek alt yapıya sahibiz. Ancak işletmelerin satın alma bölümleri bizim buradan satış amaçlı giden arkadaşlarımızın orada olmasını, kendi şehirlerine yatırım yapılmasını istiyorlar. Bizde bunu gördüğümüz için 7 bölgede satış alt yapısına hazır satış müdürlüğü oluşturacağız.

Sektörde halka açılmayı planlayan firmalar var mı? Halka açılmak cesaret işidir. Patronlarda şöyle bir endişe var; “Ben halka açılırsam elimdeki güç ve yönetimi kaybeder miyim?” Bizler Türkiye’nin şirketleriyiz. Milli sermayenin Türkiye’de kalması önemli; halka arzla birlikte sorumluluğumuz artıyor. Sizi izleyen birimler var. Planlarınızı çok daha iyi yapıyorsu-


SENKRON GÜVENLİK VE İLETİŞİM SİSTEMLERİ A.Ş.

Bülent Çobanoğlu / Yönetim Kurulu Başkanı

nuz. Bütün hesaplarınızın şeffaf olması gerekiyor. Halkın da size güveniyor olması lazım. Halka arz kurumsallaşmanın sağlanması adına önemli bir adımdır.

Türkiye’ye yurt dışından yabancı yatırımcılar geliyor. Bu yabancı yatırımcılar Türkiye’deki kıymetli firmaları satın alarak pazara girmeye çalışıyorlar. Satın alınan firma hem finansman açısından hem lojistik açıdan ciddi bir farklılık yaratıyor. denetleme söz konusu. Elektronik güvenliği ile ilgili firmaların kendi oto kontrolleri dışında bir regülasyon henüz daha netleşmiş değil. Bugün aşağı yukarı 4000 küsur firma, elektronik güvenlik ile ilgili hizmet veriyor. Alt yapı desteği vermiyorlar. Son kullanıcı bundan en büyük zararı görüyor. Bunun önüne geçilmesi lazım. Onun içinde regülasyonların belirlenmesi lazım. Gerekiyorsa bu işin sıkı tutulması için sertifikasyonlu bir sistem oluşturulmalı.

Türkiye’de IP sistemler hızla yayılmaya başladı. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Bizim bugüne kadar kullandığımız analog sistemler dijitale döndü. Dijital sistemlerde çalıştıkları platformlar itibariyle IP sistemlere kaymaya başladı. En çok satışın yapıldığı kapalı devre televizyon sistemleri IP sisteme döndü. Bilgi işlem firmaları bizim sektörümüzde faaliyet göstermeye başladı. Bu bize bir pazar kaybı yaşattı. Ama bu kaçınılmaz bir şey; bizde firmamız bir bölümünü özellikle IT

Türkiye’deki güvenlik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Güvenlik sektörü hızla gelişiyor. Burada çok önemli ve büyük bir pazar var. Yurt dışından iyi firmalar Türkiye pazarına yerleşmek amacıyla ataklar yapıyorlar. Türkiye’de güvenlik sektörü iyi durumda olmasa yabancı firmalar bu kadar çaba harcamazlar. Kötü olan tarafı güvenlik sektörü ile ilgili tam yerleşmiş bir sertifikasyon yok. Bu işi serbest piyasada isteyen herkes çok rahat yapabilir. Mühendislik gerektiren bir iş bu, dolayısıyla firmaların yeterli eğitimli kadroları bulunduruyor olması lazım. Sektörde denetimler eksik, güvenlik sektörünün sadece fiziksel güvenliği ile ilgili

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 61


SEKTÖRDEN

ve çevre birimleri ile ilgili uzman arkadaşlar istihdam edeceğiz. Teknolojiye karşı çıkmak mümkün değil. Mümkün olduğu kadar onun önüne geçmeye ve yetişmeye çalışmak gerekiyor. Belki de bu da bir regülasyon sağlayacak. Kendisini IP teknolojisine hazırlayan firmalar öne çıkacaklar. Hazırlamayan firmalar bu yarıştan kopacaklar. Bizde yazılım konusunda şirketimizi öne çıkarmak için çalışmalar yapıyoruz.

Türkiye’de güvenliğin bir ihtiyaç olarak görüldüğünü düşünüyor musunuz? İhtiyaç duyanlar bu sistemleri yaptırmaya başlıyorlar. Ancak Avrupa ya da Amerika’da olduğu gibi kurallara bağlı elektronik güvenlik sistemlerinin tesisi henüz yapılamıyor. Bizim sistemlerimizin yurt dışında yaygınlığını sağlayan sigorta firmaları. Özellikle Avrupa sigorta firmaları elektronik güvenlik sistemlerinin yaygınlaşmasını destekliyor. Çünkü onlar da primlerini mümkün olduğu kadar düşük yapabilmek

62 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

için riski mekânda minimize etmeye çalışıyorlar. Bu nedenle de sigorta yapılması amacıyla kendisine başvuran son kullanıcıyı elektronik güvenlik sistemlerini tamamlaması konusunda güvenlik firmalarına gönderiyorlar. Bizde bununla ilgili pazar zorluğu yaşıyoruz. Bizim arkamızda sigorta firmaları yok. Belediyelerin ve devletin destek olması gerekiyor. TÜYAK Yangından Koruma Derneği’nin çok faydalı çalışmaları var. Belli binalara açılmadan mutlaka yangın ihbar sistemlerinin yapılması gerekiyor.

ÖTV’nin haksız rekabet ortamı yarattığını düşünüyor musunuz? ÖTV çok önemli bir konu. Fotoğ-

raf makinesi ile güvenlik amaçlı kullanılan kameralar aynı sınıf vergiye haiz. Özellikle Türkiye gibi terör riskini yaşayan, çevresinde böyle bir riskin bulunduğu ülkelerde güvenlik ve güvenlik sistemleri güvenlik kuvvetlerinin en büyük destekçisidir. Dolayısıyla özellikle kapalı devre televizyon sistemlerinin bu lüks segmentten çıkartılarak ÖTV’nin düzeltilmesine ihtiyaç var. Devletin bir kaybının olmasını elbette istemeyiz. Ama sıralamada bir hata yapıldığını düşünüyoruz. Daha önce GESİDER’in bu konuda girişimleri oldu ancak sonuç alınamadı. Burada tabi bir problem başlıyor; işi doğru yapanlar ve yanlış yapanlar. Maalesef bizim sektörümüzde de kaçak mal girişi var. Özellikle kapalı devre televizyon sistemlerinde böyle duyumlar alıyoruz. Bunun devlet tarafından tedbirinin alınarak engellenmesi lazım.

Avrupa ile Türkiye’deki güvenlik sektörünü karşılaştırdığınızda ne gibi farklılıklar gözlemliyorsunuz? Teknoloji açısından çok büyük farklılık yok. Bütün popüler cihazlar Avrupa da çıktığı gün burada oluyor. Sadece Türkiye’de bu cihazlar çok yavaş üretiliyor. İhracat konusunda açığımız var. Özellikle yazılım alanında kendimizi geliştirirsek yurt dışına böyle bir parayı kaptırmayacağız.

Bugün aşağı yukarı 4000 küsur firma, elektronik güvenlik ile ilgili hizmet veriyor. Alt yapı desteği vermiyorlar. Son kullanıcı bundan en büyük zararı görüyor.



SEKTÖRDEN

“ÖTV haksız “ÖTV haksız rekabetin önünü açıyor”

Satış sonrası teknik desteğe önem verdiklerini söyleyen Videofon Güvenlik Teknolojileri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Korkut Mehmet Kahramanoğlu “Bizim işimiz satıştan sonra başlar’’ dedi. Güvenlik sektörünün baş döndürücü bir hızla geliştiğini vurgulayan Kahramanoğlu sorularımızı yanıtladı.

Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Videofon 40 yıldır elektronik sektörüne hizmet veren bir firma. Son 20 yıldır elektronik güvenlik alanında faaliyet gösteriyoruz. Belli başlı küresel markaların temsilciliğini ve distribütörlüğünü yapıyoruz. Son kullanıcı satışımız yok. Direk çözüm ortaklarımız ve sistem integratörleri üzerinden projelere hizmet veriyoruz. Ürün tedarikçisiyiz; aynı zamanda firmalara teknik eğitimler ve teknik destek veriyoruz. Eğitimlerimiz hem teknik alanda hem pazarlama alanında oluyor. Firma içerisinde seminer salonumuz var. Burada her hafta eğitim programları yapılıyor. Bayilerimize ürünlerimizle ilgili teknik ve satış eğitimleri veriliyor. 10 Yılı aşkın bir süredir hırsız alarm sistemlerinde Kanada menşeli Paradox marka ürün gurubunun

64 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

tek distribütörüyüz. Aynı zamanda Paradox’un dünya genelinde en büyük 5 distribütörü içerisindeyiz. Paradox’un 15. yıl dönümünde uluslararası bir konferansta 120 distribütör arasında birinci seçilerek “En Büyük Başarı ve Gelişme” ödülünü aldık. Geçen yıl ekim ayında Antalya’da tüm dünya distribütörleriyle bir araya geldik. Paradox ile işbirliği içinde bir haftalık uluslararası bir konferans düzenledik. Bunun dışında CCTV ürün grubunda değişik projelere ve amaçlara yönelik ürünlerimiz var. Japonya, Kore, Tayvan ve Avrupa menşeli markalarımız var. Görüntülü bina giriş sistemlerinde kendi markamız VPON ile hizmet veriyoruz. 10 yıldır Şişli Vergi Dairesi Kurumsal Vergi mükellefleri içerisinde muhtelif yıllar ilk 10 mükellef, diğer yıllar ilk 20 mükellef içerisinde yer aldık.

Güvenlik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektör tabi son yıllarda çok hızlı gelişen bir sektör; aynı zamanda teknolojik anlamda da ürünler çok gelişiyor. Teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Akıllı analiz yazılımları, yangın algılama sistemleri, alarm sistemleri konusunda çok ciddi gelişmeler yaşandı. Mesela alarm sistemlerinde son zamanlarda gelişen öne çıkan özellik bizim HD kalitede görüntülü ve sesli alarm sistemlerimiz. Dolayısıyla artık hareket dedektörlerimizin içerisinde kamera ve SD kart var. Bir alarm oluştuğu anda o ihbarı HD kalitesinde görebiliyorsunuz ve dinleyebiliyorsunuz. Bu görüntü akıllı telefonunuza geldiği gibi bunu başka birine gönderip koordinasyon sağlayabiliyorsunuz. Aynı zamanda sistemin içerisindeki SD karta görüntüler


VİDEOFON GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİ A.Ş.

Korkut Mehmet Kahramanoğlu / Yönetim Kurulu Başkanı

kaydediliyor. Bununla ilgili değişik kayıt opsiyonları var. Alarm anında kaydet, hareket anında kaydet gibi seçeneklerimiz var. Gözlem istasyonunu yetkilendirebiliyorsunuz. Diyorsunuz ki “Bir alarm durumda sadece alarm oluşan yeri gözlemle”. Gözlem istasyonu yetkilendirdiğiniz süre içerisinde gözlem yapıyor. Ve alarmın doğruluğu tespit ediliyor. Yüksek derecede güvenliğiniz sağlanırken, mekânınızın mahremiyetini de korumuş oluyorsunuz. Çünkü onun haricinde herhangi bir izleme yetkisi olmamış oluyor. IP tabanlı sistemler, GPRS haberleşme sistemleri gelişti. Artık karasal hatlar demode olmaya başladı. GPRS haberleşmede anlık raporlarla çok daha yüksek güvenlik sağlanmaya başlandı. Yine gözlem kısmına baktığınız zaman kameralara

İş ortaklarımıza ve çalışanlarına yönelik sunduğumuz çözümlerle ilgili sürekli teknik ve satış eğitimlerimiz var. Telefonla kesintisiz destek servisimizin yanı sıra gerektiğinde saha ve supervizyon desteği sağlıyoruz.

yeni özellikler eklendi. Görüntü kaliteleri arttı. Akıllı video analiz programları gelişti.

Kullanıcının bilinçli olduğundan söz edebilir miyiz? Güvenlik çözümleri ciddi bir iştir. Ülkemizde sektöre paralel tüketici bilinci de gelişmektedir. İnsanlar daha araştırıcı ve sorgulayıcı davranmaktadırlar. Bu tüketicinin daha kaliteli hizmet alması ve sektörün gelişmesi anlamında olumlu ve sevindirici bir olaydır.

Güvenlik sistemi edinirken sistemi oluşturan ürünlerin markasına, onun arkasındaki distribütörüne ve hatta kullanılan yan ürünlere dikkat edilmesi gerekir. Hizmet ve servis sağlayıcı firma seçiminde titiz ve sorgulayıcı davranılmalıdır.

Sektörde neden bilindik markalar tercih ediliyor? Tüketici eğilimleri, ürünlerin kalitesi, fiyatı ve o ürünlerle ilgili yapılan tanıtım sonucu her ürün pazardaki yerini buluyor. Çok iyi

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 65


SEKTÖRDEN

Kameralarda yüzde 20 özel tüketim vergisi var. Bu uygulama yanlış bir uygulama. Lüks tüketime uygulanan özel tüketim vergisinin güvenlik kameralarına uygulanmaması gerekir. Bu uygulama ÖTV’nin amacına, kapsamına kısacası ruhuna terstir. bir ürünü deponuzda bulunduruyor olmanız yetmez. Ürünlerin kaliteli olması yetmiyor. Sesinizi duyuruyor olmanız lazım. Bizim sunduğumuz ürünler dünya markaları; Paradox üst düzeyde güvenlik geliştiriyor. Biz ürünlerimizle ilgili her hafta teknik ve pazarlama eğitimleri veriyoruz. Teknik destek bölümümüz bayilere teknik destek verir; artı eğitimlerini yapar. Yeni çıkan ürün gruplarında tekniğin yanında satış eğitimi de veriyoruz. Birde bunun dışında otellerde düzenlediğimiz seminerlerimiz oluyor. Anadolu’daki proje firmalarına sistem integratörlerine yönelik eğitimler veriliyor. Eğitimler ücretsizdir. Ürün tedarikçisi olarak bizim işimiz satıştan sonra başlar; iş ortaklarımıza ve çalışanlarına yönelik sunduğumuz çözümlerle ilgili sürekli teknik ve satış eğitimlerimiz var. Telefonla kesintisiz destek servisimizin yanı sıra gerektiğinde saha ve supervizyon desteği sağlıyoruz. Ayrıca gerekli hallerde iş ortaklarımızın kurumsal projelerinin sunum toplantılarına katılarak destek oluyoruz. Sahada çözülemeyen herhangi bir problem olursa bizim teknik ekibimiz gidip sistem kurucusu iş ortağımıza destek verip sorunu gideriyor. Biz teknik desteği önemsiyoruz. Bunun sonucu kullandıkları her ürünü bizden

66 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

tedarik etmek için ısrar eden iş ortaklarımız var. Ancak güvenlik cihazları ciddi uzmanlık gerektirir. Dolayısı ile biz prensip olarak her kategoriye girmeyip, kendi kategorilerimizde hizmet kalitemizi korumayı ve yükseltmeyi tercih ediyoruz.

Ürünler neden hep Uzakdoğu’dan Avrupa ya da Amerika daha mı pahalı? Alarm Kategorisinde Uzakdoğu ürünleri piyasada çok talep görmüyor. Bu kategoride Kanada ve Amerika öne çıkmış vaziyette. Kamera ve kayıt sistemleri konusunda ise ağırlık Uzakdoğu’da. Avrupa firmalarının da birçoğu üretimlerini Uzakdoğu’ya kaydırdılar.

Sektörü Avrupa ile kıyaslarsanız aynı nokta mıyız? Teknoloji çok hızlı gelişiyor ve tüm dünyaya hızla yayılıyor ve bize de aynı zamanda geliyor. Biz daha geride değiliz. Sigorta ve elektronik güvenlik sektörünün işbirliği konusunda gerideyiz. Birbirini destekleyen prim yaptıran olaylar. Ama algı bizde tam tersi rakip iki sektör gibi düşünülüyor. İki sektör de güvenlik için var; amaç aynı. Elektronik güvenlik sistemlerini sigorta şirketlerinin teşvik etmesi ve buna göre prim indirimi uygulaması gerekir. Bu

sigorta şirketlerinin de avantajına. Bu uygulama bizde yetersiz. Daha etkin hale getirilmeli. Bu konuda sigorta şirketlerinin ve STK’ların da katkısı ile yasal düzenlemelerin yapılıp bu açığın kapatılması lazım.

ÖTV hakkında ne düşünüyorsunuz? Kameralarda yüzde 20 özel tüketim vergisi var. Bu uygulama yanlış bir uygulama. Lüks tüketime uygulanan özel tüketim vergisinin güvenlik kameralarına uygulanmaması gerekir. Bu uygulama ÖTV’nin amacına, kapsamına kısacası ruhuna terstir. Güvenlik Sistemleri lüks tüketim değil, ismi üstünde güvenlik amaçlı kullanılan cihazlar. Güvenlik kameralarında ÖTV’nin kalkması kamu yararınadır ve toplumsal fayda sağlar.

GESİDER bu konuyla ilgili çalışma yürütmüyor mu? Gesider yıllardır, Güvenlik amaçlı cihazlardan ÖTV’nin kalkması için çaba sarf ediyor. Ancak bugüne kadar maalesef olumlu bir sonuç alınamadı. Dernek yöneticilerinin de edindiği izlenim devlet koyduğu vergiden vazgeçmek istemiyor. ÖTV ile ilgili düzenlemeler yapıldı ancak bizim alanımız da bir iyileşme olmadı. Bu sektöre, kamu yönetimine ve toplumsal güvenliğe zarar veren düzeltilmesi gereken önemli bir konudur.

ÖGF ile ilgili ne düşünüyorsunuz? İyi bir oluşum. Elektronik ve Fiziki Güvenlik birbirini tamamlayan, birbirini destekleyen sektörler. Dolayısı ile birçok konuda birlik olup işbirliği yapmanın büyük faydası var.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

İnteraktif eğitimleri ile Teknomaks farkı!

Ali Özgün KUŞAKÇI / Teknik Destek Mühendisi TEKNOMAKS

H

oneywell Black Serisi satışlarını hızla arttıran Teknomaks; yaptığı projeler, sunumlar ve yakında vereceği eğitimler ile fark yaratmaya devam ediyor. Eğitimlerde hem teorik hem de pratik anlatımlarla daha bilinçli bir bayi ağı oluşturmayı planlayan Teknomaks eğitimler sonrasında bayilerinin, Honeywell Black Serisi’ndeki cihazların birçoğuna hâkim olmalarını hedefliyor. Kamera alınca beraberinde lenste alıyoruz. Fakat önemini ne kadar biliyoruz? Lensin tanımı Mercekler CCTV sisteminin teme-

68 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Merceklerin temel işlevi bir alandan yansıyan ışığı toplamak ve kameranın görüntüleyici ünitesinde net görüntüyü odaklamaktır. Genellikle, bir mercekten geçen ışık ne kadar fazlaysa resim kalitesi de o kadar yüksek olmaktadır.

lini oluşturur. Merceklerin temel işlevi bir alandan yansıyan ışığı toplamak ve kameranın görüntüleyici ünitesinde net görüntüyü odaklamaktır. Genellikle, bir mercekten geçen ışık ne kadar fazlaysa resim kalitesi de o kadar yüksek olmaktadır. Mercek seçimi çok önemlidir, çünkü görüntüleyicide oluşacak olan resmin boyutunu, şeklini ve netliğini doğrudan etkilemektedir. Alana olan mesafe, odak uzaklığı, arzulanan görüş açısı, ışıklandırma ve format gibi faktörlerde kamera görüntüleyicisi üzerindeki görüntünün boyutunu ve netliğini etkilemektedir.

Görüş alanı Görüş alanı, belirli bir mercek tarafından oluşturulan resim boyutu (en ve boy), kamera görüntüleyici boyutu ve nesneye olan mesafeyle alakalıdır. Eğer, görüş alanı uygun değilse görüş alanını arttırmak veya azaltmak için farklı bir mercek kullanmak gerekebilir. İstenilen bir görüş alanı oluşturmak için gerekli olan uygun görüntüleyici boyutu, mercek ve mesafe bileşimlerini hesaplamakta kullanılan tablolar mevcuttur. Örneğin Honeywell Black Seri’sinde olan CALA28120F14 lens 92 ° ile 27,2 ° arasında ki alanı izlememize izin veriyor. Tabi


ki marka ve modele bağlı olarak bu değerler değişebilir. Bu yüzden ürün kataloglarını dikkatli incelemek ve en uygun çözümü bulmak çok önemlidir.

Kamera mercek türleri Kamera mercekleri temel olarak iki ayrı kategori altında incelenebilir; sabit odaklı mercekler ve değişken odaklı mercekler(ya da zoom mercekler). Sabit odaklı bir mercek sabit odak uzaklığına sahiptir. Değişken odaklı bir mercek ise odak uzaklığını değiştirebilir. Odak uzaklığı; merceğin optik merkezinden, merceğin arkasında bulunan bir odak noktasına olan uzaklıktır. Bu uzaklık mercek üzerinde (milimetre cinsinden) yazılıdır ve mercek tarafından oluşturulan görüş alanını ifade eder. Sabit odaklı merceklerin geniş, orta ve dar görüş alanı bulunan tipleri mevcuttur. Normal odak uzunluğuna sahip bir mercek, insan gözü tarafından oluşturulan görüş alanını yakınlaştıran bir resim üretir. Geniş açılı bir mercek kısa bir odak uzaklığına sahiptir, bir telefoto mercek ise uzun bir odak uzaklığına sahiptir. Belirli bir görüş alanı için sabit bir mercek seçerken, görüş alanı değiştirilmek istendiğinde ise merceğin değiştirilmesinin gerekeceği akılda tutulmalıdır. Hem geniş sahneler hem de yakın çekimler

gerekli olduğunda en iyi seçim, değişken odaklı(varifokal) ya da zum mercektir. Bir zum mercek odak uzaklığını geniş açıdan telefotoya değiştiren ama bu arada odağı kameranın görüntüleyicisi üzerinde tutan mercek unsurlarının bir bileşimidir. Bu sayede, görüş açısını tek bir mercekle geniş, orta ve dar açılar arasında değiştirmeniz mümkün olur. Honeywell CALA28120F14 lens 2,8-12,00 mm değişken odağa sahip bir lenstir. Ve istenildiğinde farklı açılarda kullanılabilir.

F-Stop Bir merceğin ışık toplama kapasitesi, mercek açılışı (apertürü) ile odak uzaklığı arasındaki ilişkiye bağlıdır. “f” simgesiyle gösterilen ve genel olarak “F- Stop” adıyla bilinen bu ilişki, merceklerin kenarında ya da önünde basılıdır. F- Stop sayısı ne kadar düşükse azami mercek açılışı ve merceğin kamera görüntüleyicisine ışık geçirme yeteneği o kadar büyüktür. Örneğin, f/ 1,4 F-sayısı seviyesinde bir mercek, f/ 4,0 seviyesindeki bir mercekten çok daha fazla ışık geçirir. F- sayısı düşük olan mercek “hızlı” bir mercek olarak adlandırılır. Honeywell CALA28120F14 lens 1,4 F-sayısı ile hızlı bir mercektir.

Alan derinliği Uygun mercek seçimi yaparken

göz önünde tutulması gereken bir diğer husus da alan derinliğidir. Alan derinliği cismin önünde ve arkasındaki odak alanıdır. Yani, bir cisim üzerinde odaklandığınızda cismin önünde ve arkasındaki belirli bir alan da, cismin kendisi kadar net görünmese de, odak içinde olacaktır. Alan derinliği; mercek uzunluğuna, mercek açılışına,kamera ile cisim arasındaki mesafeye göre artar ya da azalır. Alan derinliğine ilişkin üç faktörün her biri aşağıdaki sonuçları verir: Son olarak lens seçerken montaj şekline dikkat edilmeli.

Mercek montajı Kamera mercekleri genellikle C ya da CS tipi montajla gelir ve kameranın montaj gereklerine uygun olmalıdır. Bu ikisi arasındaki fark merceklerin kamera görüntüleyicisine olan uzaklığıdır. C tipi montajda mercek görüntüleyiciden 17. 5 mm uzaklıktadır; CS tipi montajda ise mercek görüntüleyiciden 12. 5 mm uzaklıktadır. Honeywell CALA28120F14 lens CS montaja uygundur. C tipi monte mercekler ancak 5 mm ring (yüzük) ilave edilmek suretiyle CS tipi monte kamerada kullanılabilir. CS tipi monte mercek C tipi monte kamerada kullanılamaz.

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 69


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Akıllı güvenli şehir platformu Şehirleşme oranı hem dünyada hem de Türkiye genelinde hızla artarken, insan kaynağı şehirleşmenin yarattığı güvenlik ve çevre sorunlarıyla baş etmekte bir hayli zorlanıyor. Gelişen teknoloji ise şehirleşmenin yarattığı sorunlara çare oluyor. PROLİNE İNTEGRATED İNTELLİGENCE

A

kıllı Güvenli Şehir Platformu Havaalanları, stadyumlar, cezaevleri, metro istasyonları, üretim tesisleri gibi insan trafiğinin yoğun olduğu ve yüksek güvenlik gerektiren alanlar için video analitik çözümler sunuyor. Tarama teknolojilerinden komuta kontrol merkezlerine kadar birçok ürün ve çözümü içerisinde barındıran ve tek merkezden yönetilebilen bir güvenlik paketi geliyor. Şehirleşme oranı hem dünyada hem de Türkiye genelinde hızla

70 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

artarken, insan kaynağı şehirleşmenin yarattığı güvenlik ve çevre sorunları ile baş etmekte bir hayli zorlanıyor. Gelişen teknoloji ise geniş çevrelerce şehirleşmenin yarattığı sorunların çaresi olarak görülüyor. Kent güvenlik yönetimi sistemleri alanında hem Türkiye’de hem de Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Asya’da çözümler sunan Türk Teknoloji Şirketi Proline, stratejik alan güvenliği çözümleriylede bu alanda öne çıkıyor. Proline’ın stratejik alan güvenliği çözümleri kapsamında; havaalanları,

limanlar, finans merkezleri, konsolosluk binaları, askeri bölgeler ve cezaevleri gibi insan trafiğinin yoğun olduğu alanların güvenliğinin sağlanabilmesi için yeni nesil teknolojik ürünler kullanılıyor ve güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarılıyor. Proline’ın stratejik alan güvenliği çözümü; alan–sınır güvenliği ve giriş–çıkış güvenliği olmak üzere iki ana bileşenden oluşuyor. Her bir bileşen altında farklı ve yenilikçi teknolojik ürünler birbirine entegre edilerek komple bir güvenlik çözümü oluşturuluyor. Alan-sınır güvenliği


bileşeninde akıllı çit, radar, tünel tespit, gömülü kablo ve kamera sistemleri gibi teknolojiler bulunuyor. Bu teknolojiler ile güvenlik ihlaline yol açabilecek her türlü tırmanma, sızma gibi tehditler algılanıp etkisiz hale getiriliyor. Bu teknolojilere ek olarak belirli alanlar içindeki izinsiz telefon görüşmelerinin ve veri transferinin engellendiği sinyal kesiciler bulunuyor. Tüm bu sistemler gözetleme ve anlamlandırma teknolojileri ile desteklenerek komple bir güvenlik alanı oluşturuluyor.

Giriş-çıkış güvenliği Bu bileşende bir bölgeye girecek veya bir bölgeden çıkacak olan yayaların ve araçların kontrolü gerçekleştiriliyor. Bu kontrol; girişe veya çıkışa verilecek izin ya da engelleme, araç altı tarama, X-RAY araç tarama, plaka tanıma, RFID izleme, biyometrik tanımlama, yol kesici bariyer ve turnike sistemlerinden gelen cevapların birleştirilmesi ile sağlanıyor. Bu teknolojilerin sayesinde yetkisiz girişler veya çıkışların olasılığı en düşük seviyeye düşürülebiliyor. Proline, akıllı ve güvenli

şehirler çözümleri paralelinde geliştirdiği “Akıllı Güvenli Şehir Platformu” (IntelligentSafe City Platform) ürün ailesine ait çözümler ve merkezi yönetim yazılımları ile teknolojik çözümler birbirleri ile entegre çalışabiliyor. Komuta kontrol merkezinde tüm güvenlik bileşenleri tek bir yazılım ile kontrol edilebiliyor. Proline Yurt Dışı Yatırımlar Direktörü Furkan Çelebi; Proline Akıllı Güvenli Şehir Platformu ile ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: “Şehirleşme oranı hem dünyada hem de Türkiye genelinde hızla artarken, insan kaynağı şehirleşmenin yarattığı güvenlik ve çevre sorunlarıyla baş etmekte bir hayli zorlanıyor. Gelişen teknoloji ise şehirleşmenin yarattığı sorunlara çare oluyor. Akıllı ve güvenli şehir konsepti altında sunduğumuz teknolojik çözümler birbirleri ile entegre çalışabiliyor ve tek bir merkezden kontrol edilebiliyor. Alan güvenliği çözümlerimiz de bunun güzel bir örneği. Havaalanları, stadyumlar, üniversite yerleşkeleri, üretim tesisleri, metro istasyonları, askeri tesisler gibi yüksek güvenlik gerektiren alanların ve bu alanlardaki insanların güvenliklerini bir öncelik olarak benimsiyor, çözümlerimizi bu ilkeye göre tasarlıyoruz. Oluşabilecek herhangi bir olumsuz durumu önceden algılayan ürünlerimiz ile yüksek seviyede güvenlik çözümleri sunabiliyoruz.”

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 71


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Geçiş kontrol ile yüzde yüz güvenlik Güvenlik riski yüksek olan yerlerde, parmak izi veya yüz tanıma sistemleri kullanmaktayız. Örneğin bir işletmenin geçiş sistemi için tüm kapılarında kartlı kullanım düşünürken, bilgi işlem odalarında parmak izi sistemi ile geçişi tasarlıyoruz. PUSULA BİLGİSAYAR VE ZAMAN KONTROL SİSTEMLERİ

P

usula Zaman 20 yıldır sektöre hizmet veren bir güvenlik firmasıdır. Teknik kadro yönetimiz 20 yıllık bir deneyime sahiptir. Mühendis ağırlıklı uzman kadromuz ve satış kadromuz ile PDKS, kartlı geçiş kontrol, biyometrik geçiş kontrol, güvenlik tur sistemleri konularında hizmet vermekteyiz. Paket sunduğumuz çözümlerimiz yanında müşteri istekli proje çalışmalarımız da vardır. 1996 yılında PDKS sektörüne giren Pusula Zaman tüm sektörlere ve tüm ölçekteki firmalara PDKS ( Personel devam kontrol sistemleri ), yemekhane takip, geçiş kontrol, turnike geçiş için cihaz tedarik etmekte ve yazılım geliştirmekteyiz. Hizmetlerimizde sürekli iyileştirmeyi hedef alıyor, sektöründe güvenilir firma olma özelliğimizle, uzman kadromuzla, yaygın yazılım kullanımıyla, satış sonrası desteğimizin kalitesiyle, yılların getirdiği tecrübesiyle ve oluşan müşteri memnuniyetiyle başarı grafiğimizi her zaman yükseltmekteyiz. Pusula Zaman tarafından taahhüt edilen tüm projeler, teknik kadro ağırlıklı

72 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

proje yönetim departmanı çatısı altında, yapılandırılmış proje yönetimi yaklaşımıyla değerlendirilmektedir. Proje yaklaşımımızın temeli, müşterilerimizin isteklerini doğru ve eksiksiz olarak anlayarak, istenen nitelikte ve kalitede özel geçiş kontrol çözümleri üretmektir. Projenin zamanında, bütçesine ve kapsamına uygun bir şekilde tamamlanması hedeflenerek tasarlanmaktadır. Projelerimizde projeye en uygun ürünü seçiyoruz. Geçiş sistemlerimizde genellikle kart temelli elektronik erişim kontrol sistemleri kullanmaktayız. Güvenlik riski yüksek olan yerlerde, parmak izi veya yüz tanıma sistemleri kullanmaktayız. Örneğin bir işletmenin geçiş sistemi için tüm kapılarında kartlı kullanım düşünürken, bilgi işlem odalarında parmak izi sistemi ile geçişi tasarlıyoruz. Doğru ve geleceği düşünerek bir projelendirme ve tasarım çalışması yapılır. Bu tasarım uygulanacak yer sorumluları ile paylaşılır. Var olan kablolama ağı incelenerek en az kablolama maliyeti ile iletişim ağı kurulur. Kullanılacak cihazların işlev özelliği yanında ortama

görsel olarak uyum sağlayacak ürünler seçilir. Projenin zamanı, bütçesi rapor olarak sunulur. Gerekli onay alınarak çalışmalara başlanır. Projenin zamanında, bütçesine ve kapsamına uygun bir şekilde tamamlanması hedeflenerek çalışmalar yapılır.

Kartlı geçiş sistemleri Pusula zaman kartlı geçişlerde kendi ürünümüz olan Compass kartlı sistemleri tercih etmektedir. Panel tipi uygulamalarda Rosslare ürünlerini tercih etmektedir. Geçiş sistemlerimiz genellikle kart temelli elektronik erişim


kontrol sistemleri kullanılmaktadır. Bunun en önemli nedeni kart okutma süresinin kısa olması ve kart kullanımın yaygın olmasıdır. Bugünkü teknoloji ürünlerinde biyometrik verilerin tanınma hızı ile kart tanıma süresi aynıdır. Fakat kullanıcının okutma süresi kartlı sistemlerde biyometrik ürünlere göre daha kısadır. Compass ürünlerinde kullanılan parmak izi algoritması en son 2006 da yapılan değerlendirmede, tüm testlerin hepsinde ilk iki dereceye girmiştir. Cam sensörlerde en iyi sonuçları vermiştir. Batarya özelliği vardır. Bu özellik ile personel işinin başında parmak izi tanıtma işlemi yapabilmektedir ve buda üretimi aksatmamaktadır. Elektrik kesintilerinde çalışabilmesi ve veri transferinin olabilmesi bir diğer avantajdır.

Yüz tanıma geçiş sistemleri Pusula Zaman yüz tanıma sistemlerinde FaceId markasını tercih etmektedir. Yüz tanıma bir biyometrik üründür. FaceID, yüz tanıma teknolojisini daha hızlı ve güvenilir kılan endüstriyel “Dual Sensor” yüzsel tanıma algoritması ile çalışan ilk EMBEDDED (bütünleşik) yüz tanıma ürünüdür. Infrared temel teknolojisi, farklı ışık kaynaklarını tolere ederek değişik ışık ortamlarında personel devam kontrolü, geçiş kontrolü gibi uygulamalarda başarılı çalışmasını sağlar. Değişik alanlarda faaliyet gösteren bir-

çok kurum giderek denetleme ve geçiş kontrolüne daha çok ihtiyaç duymaktadır. Geçiş kontrolünün ve denetiminin sağlanması bankalar, bilgi işlem merkezleri, hava alanları, nükleer güç santralleri, cezaevleri gibi kurumlarda ise bir zorunluluk taşımaktadır. Hepsi için geçerli tek şey ise; geçiş kontrol sistemlerinin yüksek güvenlik sağlaması dışında, hızlı ve kolay kullanım özelliğine de sahip olması gerekliliğidir.

İç güvenlik için geçiş kontrol Geçiş kontrol sistemlerinin en önemli öğesi olan yazılımlar kendi bünyemizde yazılım uzmanlarımız tarafından yazılmaktadır. Türkiye’de genellikle yurt dışından getirilen cihazların orijinal yazılımları Türkçeye çevrilerek kullanılmaktadır. Bu yazılımlar kullanım yerlerine göre ek istekleri sağlayamamaktadır veya çok fazla parametre nedeniyle kullanımı ve öğrenilmesi zor olduğundan maliyeti yüksek olsa da kendi yazılımlarımızı geliştirmekteyiz. İş yerinizde hangi personelin hangi odada bulunduğu zaman bilgileri ile size rapor sunan yazılımız WinKapı’dır. İş yerinize gelen personelin ve ziyaretçilerin giriş çıkış işlemlerini takip edebilmeniz için Pusula Zaman Winkapı yazılımını geliştirdi. İş yerinizin araç giriş/ çıkış işlemlerinde kontrollü bir yol tercih edilmesi gerekmektedir. Kollu bariyer sistemleri ile giriş

ve çıkış kontrol işlemi sağlayarak, otoparkınıza giren ve çıkan araçların kimlik ve kontrol bilgileri yapabilmeniz için Pusula Zaman olarak WinOto yazılımını geliştirdik. Büyük işletmeler personel yemeklerini kendi bünyelerinde çıkarmak yerine, profesyonel yemek şirketlerinden temin etmektedirler. Günlük yemek sayıları kadar, yemek şirketlerine ücret ödemektedirler. Yemek sayısını bulmak için fiş sistemi veya tabak saymak suiistimale açık olduğundan işletme ve yemek şirketi arasında ihtilaf doğmaktadır. Bu sorunları çözebilmek için Pusula Zaman olarak WinŞef yazılımını geliştirdik.

Bugünkü teknoloji ürünlerinde biyometrik verilerin tanınma hızı ile kart tanıma süresi aynıdır. Fakat kullanıcının okutma süresi kartlı sistemlerde biyometrik ürünlere göre daha kısadır. Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 73


ELEKTRONİK GÜVENLİK

PDKS sistemi alırken dikkat edilecek hususlar PDKS (Personel Devam Kontrol Sistemleri); işletmelerde personel giriş - çıkış saatlerinin, belirli yerlere yerleştirilen okuyucu veya biyometrik cihazlar, personele dağıtılan kimlik kartları aracılığıyla dijital ortamda kaydedilmesini, böylece bordroya esas puantajın ve devam kontrole ilişkin çok çeşitli raporların girilebilmesini sağlayan sistemlerdir. Bu sayede bordro hazırlanırken insan faktöründen kaynaklanan hatalar en aza indirilir. Ayrıca elde edilen bu raporlar işletmelerin üst yönetimine ışık tutarak geleceğe yönelik daha sağlıklı kararlar alınmasına yardımcı olur. El ile hesaplama yapan işletmelerde kayıp zaman ve insan hatası faktörlerinden dolayı işletmelerin ekonomilerine verilen zararlar, PDKS’nin kullanılmaya başlanmasıyla en aza inecek ve yapılan yatırımın geri dönüşümü çok kısa sürede olacaktır. Ayrıca PDKS, maddi katkıları dışında birçok farklı fayda da sağlamaktadır. Bir PDKS yazılımının korsanını kullanırsanız çok zaman harcarsınız, işgücü kaybı yaşar ve iş fırsatlarını kaçırırsınız. Çünkü korsan olmayıp lisanslı olan ürünlerin devamlılığı, sürekliliği ve güvenilirliği vardır. İşletmeler özellikle personel takibinde lisansız yazılım kullanmıyor ve yazılıma yardım, hizmet alamayacağını düşündüğü firmalarla çalışmıyorlar. Eğer bir işletme kendine özgü, kendi rapor dizaynında, kendi istediği ekran düzeni ile bir program yaptırıyorsa buna özel yazılım diyoruz. Ve işletmeye özel yazılımın maliyeti de diğer yazılımlara göre çok yüksek olabiliyor. Sektöre ve yapılan işe göre yazılmış, birkaç firmanın görüşleri alınarak yapıl-

74 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Eğer bir işletme kendine özgü, kendi rapor dizaynında, kendi istediği ekran düzeni ile bir program yaptırıyorsa buna özel yazılım diyoruz. Ve işletmeye özel yazılımın maliyeti de diğer yazılımlara göre çok yüksek olabiliyor. mış programlara ise paket yazılımlar diyoruz. Genellikle işletmeler paket yazılımları kullanıyorlar. Kullanıcılar işletmesine uygun olan bölümlerini rahatlıkla kullanabilir, yazılımdaki mantığa göre kendi düzeninde değişiklik yapabilir. Bazı kullanıcılarda yazılımın bir bölümünü ihtiyaçları doğrultusunda kullanır diğer bölümleri kullanmaz. Eğer PDKS yazılımdaki amaç bordro veya puantaj almak ise; kullanıcı yazılımın birçok bölümünü kullanmak zorundadır. Eğer kullanıcı PDKS programından, kendi işletmesinin hesaplama şekline uygun olan bir puantaj raporu alamıyorsa sistemi tekrar gözden geçirmeli ve ihtiyaçlarını güvenilir bir PDKS uzmanına danışarak belirtmelidir. Sadece giriş ve çıkışı görmek için bir PDKS programı alınmamalıdır. Personel giriş ve çıkışlarını gösteren yazılımlar genellikle ücretsiz veya çok düşük maliyetlidir. Kullandığınız cihaz son teknoloji ürünü olabilir, hizmet aldığınız firma ile sorunsuz bir çalışma şeklinizde olabilir, fakat işletmenize uygun olmayan bir PDKS yazılımından gerekli verimliliği alamayabilirsiniz. Bunun nedeni sistemin yetersizliğidir. Diğer bir yanılgı ise başka bir işletmenin çok beğendiği bir yazılımın sizin işletmenize de yarar sağlayacağını düşünmenizdir; uzmanına danışmadan kurdurduğunuz sistem bir zaman sonra ihtiyacınızı karşılayamayıp sizi zor durumda bırakabilir.

Türkiye’de birçok işletmenin sürekli yenilenen çalışma uygulamaları ve düzenleri, her sektörün çalışanla yaptığı farklı sözleşmeler, çalışma kanunlarını sektörüne göre yorumlama gibi nedenlerden dolayı PDKS yazılımından beklentileri değişiklik göstermektedir. Beklentileri şu şekilde sıralayabiliriz: PDKS Sisteminden beklentilerinizi belirleyin, Beklentinize yönelik teklif isteyin, Talep ettiğiniz ürünün özelliklerini detaylı inceleyin, Satın aldığınız/alacağınız ürünün ücretli ve ücretsiz hizmetlerini öğrenin, Ek modüllerin olup olmadığı bilgisini alın, Periyodik bir servise ihtiyaç olup olmadığını öğrenin, Referans incelemesi yapın, Eğitim içeriği ve süresini inceleyin, İşletmenin mesai çalışma düzenini ayrıntılı olarak anlatarak PDKS sisteminin kendi sisteminize uygun olup olmadığı belirleyin, Maliyetleri ürünlerin özelliğine göre değerlendirin, Teklifler arasındaki farkları mutlaka araştırın. PDKS’nin bir paket sisteme dâhil edilemeyeceğini de unutmayın. Personelinizin hangi teknoloji cihazına uygun olduğuna PDKS uzmanınızla birlikte karar veriniz. rak WinŞef yazılımını geliştirdik.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Sahte parmak izine geçit yok Sahte parmak izini ayırt edebilen yeni Virdi AC-7000 tek bir cihazla hem parmak izi hem de yüz tanıma sağlıyor. Y3K GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİ A.Ş.

T

ürkiye’nin önde gelen elektronik güvenlik distribütörlerinden Y3K Güvenlik Teknolojileri, giriş/çıkış kontrollerinde maksimum güvenlik hedefleyen proje firmaları için, Virdi markasına ait yeni biyometrik geçiş kontrol sistemini satışa sundu. Virdi’nin yeni biyometrik sistemi sahte ve canlı parmak izi ayırt edebilme yeteneğiyle dikkat çekiyor. Virdi’nin patentli optik sensörleri ve algoritması sayesinde kâğıt, film, kauçuk, silikon gibi malzemelerden yapılmış sahte parmakları algılayan sistem aynı zamanda otomatik yüz tanıma yeteneğine sahip. Geçiş sağlayan kişiye göre kamera yüksekliğini otomatik ayarlayan ve 3 m uzak-

lığa kadar yüz tanıma gerçekleştiren AC-7000, parmak izi ve yüz tanıma teknolojisini tek bir cihaz ile sunarak benzerleri arasında farklılaşıyor.

Tek bir cihazla 10 milyon farklı olay Virdi AC-7000, cihaz başına 250.000 adet kayıtlı parmak izi tanıyabilme kapasitesi ile büyük işletmelerin güvenlik ihtiyaçlarını eksiksiz karşılarken 10.000 adede kadar yüz görüntüsünü de depolayabiliyor. Oldukça komplike detaylara sahip olan insan yüzünü tüm hatları ile kayıt altına alabilen sistem 10 bin kişilik datayı 1GHz’lik Quad Core işlemcisi ile kesintisiz ve kolayca kopyalayabiliyor. AC-7000 güçlü hafızası sayesinde cihaz başına 10 milyon farklı olay kaydını depolayabilecek kapasitede çalışıyor. Bu da işletmeler için, denetimlerde ya da resmi soruşturmalarda kullanılabilecek aylar hatta yılları kapsayan olay kaydına sahip olmak anlamına geliyor.

Güvenlik yöneticileri için ekstra konfor AC-7000’in güvenlik yöneticilerine sunduğu konforlardan biri uzaktan yönetim imkanı. Yöneticiler, kullanıcı ekleme/çıkarma, olay kaydı arama, cihazı açma/kapama gibi işlemlerin tümünü istedikleri yerden istedikleri saatte Virdi’nin android uygulamasını açarak gerçekleştirebiliyor. Söz konusu

76 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

uygulama Google Play mağazasından kolayca yüklenebiliyor ve basit bir ayardan sonra cihazla eşleşerek uzaktan kullanıma olanak tanıyor. Bir diğer öne çıkan konfor ise AC-7000’in LCD ekranı. 5 inch boyutundaki, renkli ve aydınlık ekranı, güvenlik yöneticilerinin tuş takımını kullanmadan menüye giriş yapmalarını sağlıyor. Bu sayede, konfigürasyonu dokunmatik ekran ile uyumlu olan cihazın ayarları da çok daha kolay ve hızlı yapılabiliyor.

Virdi hakkında: Parmak izi okuma teknolojisi konusunda uzman ve lider markalardan biri olan Kore menşeli bu firma, dünya çapında 80 ülkede elektronik geçiş kontrol güvenliği sunar. Ürünleriyle entegre kullandığı, sahte parmak izini ayırt edebilen, patentli bir yazılıma sahip olması en önemli özelliklerinden biridir. Bu şekilde, geçiş kontrol güvenliği maksimize edilmiş olur.



GÜVENLİK HİZMETİ

Metprom Projesi hedeflerine ulaştı Proje özet olarak ISPS Kodu uygulaması kapsamında liman güvenliğinden sorumlu olan özel güvenlik personelinin eğitim seviyelerinin artırılması, bununla ilgili eğitim modüllerinin, simülasyon ve uzaktan eğitim programlarının geliştirilmesini içermektedir. O.Oryal ÜNVER \Ö.G.F. Yönetim Kurulu Başkanı

P

iri Reis Üniversitesi ve GÜSOD tarafından Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Hayat Boyu Öğrenme Leonardo da Vinci Programı kapsamında Avrupa Komisyonu’ndan sağlanan proje desteği ile gerçekleştirilmiş olan METPROM (Modular Enhanced Training Programme for European Maritime Security Personnel 2012-1-TR1LEO005-35121) Projesi planlı tüm hedeflerine ulaşmış olarak 22 Nisan tarihinde Piri Reis Üniversitesinde gerçekleştirilecek proje kapanış toplantısı ile tamamlanmış olacak. 1 Aralık 2012 tarihinde uygulanmasına başlanan proje çalışmalarında proje ortakları arasında Piri Reis Üniversitesi ve GÜSOD’un yanı sıra; STC Group (The Netherlands) University of Boras (Sweden) University of Wismar (Germany) World Maritime University (Sweeden) gibi konu ile ilgili Türkiye ve AB çapında üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları yer almıştır.

78 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Proje özet olarak ISPS Kodu uygulaması kapsamında liman güvenliğinden sorumlu olan özel güvenlik personelinin eğitim seviyelerinin artırılması, bununla ilgili eğitim modüllerinin, simülasyon ve uzaktan eğitim programlarının geliştirilmesini içermektedir. Proje amaç ve hedefleri açısından gerek AB gerek IMO’nun ulaştırma güvenliği kapsamındaki temel öncelikleri ile tamamen örtüşmektedir. Bu kapsamda AB politikaları arasında yer alan

liman güvenliği konusunun devlet güvenlik görevlilerinden özel güvenlik teşkilatlarına aktarılmasının hızlandırılmasına da katkı sağlanmış olunacaktır. Proje uygulama özellikleri açısından YÖK’ün öncelikli konuları arasında olan; Üniversite- sanayi - sivil toplum işbirliği konusunda da Piri Reis Üniversitesi için önemli bir girişim olma özelliği taşımaktadır.

Projenin amacı Metprom Projesinin ana amacı,


deniz limanlarında görev alacak güvenlik personeline güvenlik eğitimi verilmesi ve bu eğitimde simülasyon tabanlı modüllerle hali hazırda geliştirilmiş olan yeniliğin transfer edilmesidir. Böylece, dünya ticaretinin %90’dan fazlasının gerçekleştiği limanlarda gemi trafiği yoğunluğu nedeniyle giderek daha karmaşık hale gelen operasyonlardan doğan güvenlik açıkları giderilmeye çalışılacaktır. Projenin ikinci amacı ise, AB çapındaki farklı uygulamaların, standart ve uyumlu hale getirilmiş eğitim programları vasıtasıyla üye ülkelerdeki liman güvenliği yöntemlerine transfer etmektir. Tam anlamıyla bu amaçlara ulaşılması halinde aşağıda belirtilen hedefler başarılmış olacaktır. Tüm AB üye ülkelerinde çalışabilecek kalifiye eğitimciler, ISPS-uyumlu liman tesislerinde görev yapan eğitimli liman güvenlik personeli, AB liman güvenliği ve geliştirilmiş liman güvenliği standartlarında uygunluk. Proje kapsamında; proje hedeflerinde yer aldığı şekilde öncelikle liman güvenliği konusundaki temel sorunların tespit edilmesi maksadı ile SWOT, Balık Kılçığı (Ishikawa) ve Pareto Analiz teknikleri kullanılarak kalite açısından ISPS kodun analitik ve sistematik bir analizi yapılmıştır. Bunu takiben elde edilen sonuçlar; akademisyenler, kaptanlar ve liman yetkilileri dâhil olmak üzere birçok uzman tarafından beyin fırtınası oturumlarında değerlendirilmiştir. Bu tartışmaların çıktıları ISPS kodun kalitesi ve verimliliği ile ilgili sorunların değerlendirilmesi için bir yol haritası oluşturulmasına imkân tanımıştır. Yapılan bu çalışmalar

paralelinde uluslararası alandaki uygulamaların yasal çerçevelerinin kapsamlı bir değerlendirilmesi yapılarak çalışmaların bütüncül bir yaklaşım içerisinde gerçekleşmesi sağlanmıştır. Proje ortakları tarafından müştereken belirlenen eğitim alanlarında, ortakların uzmanlık alanlarına göre paylaşılan konularda kapsamlı çalışmalar yürütülmüş ve sonuçlar tüm ortaklar tarafından yapılan proje toplantılarında değerlendirilerek öncelikle eğitim dokümanı son haline getirilmiştir. Bundan sonraki aşamada ise programın uzaktan eğitim (e-learning) yöntemi ile daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak üzere eğitim modüllerinin ve LMS sisteminin hazırlanmasına başlanmış ve sistem modüllerinin uzaktan eğitime imkân sağlayacak şekilde 2015 Ocak ayı sonunda hazır olması sağlanmıştır. Şubat ve mart aylarında geniş bir pilot grup üzerinde yapılan deneme eğitimlerinde eğitim modüllerinin etkinliği test edilmiştir. Eğitim modülleri uzaktan eğitim sistemi vasıtasıyla tüm kullanıcıların ücretsiz olarak

kullanımına açık olacaktır. AB standartlarına ve terminolojisine uygunluk açısından İngilizce olarak hazırlanan eğitim dokümanının GÜSOD tarafından Türkçeye çevirisi yapılarak kullanıcıların istifadesine sunulmuştur. Projenin bugüne kadar çok sayıdaki ulusal ve uluslararası konferansın yanı sıra, TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi toplantılarında, GÜSOD ve ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) toplantılarında ve web sayfalarında, GESİDER (Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İşadamları Derneği) toplantılarında, Kanal D 32. Gün programında ve CNN Türk televizyonunda tanıtımı yapılmış ve büyük ilgi ile karşılanmıştır. Yapılan tanıtımlar kapsamında mevcut proje sonuçlarının alınmasını takiben bunun diğer ulaştırma sektörlerine de uyarlanması yönünde talepler alınmıştır. Ayrıca alınan davet kapsamında CEN TC417 AB Liman Güvenliği Standardizasyon çalışmalarına Türk Standartları Enstitüsünü temsilen iştirak edilerek ülkemizin bu alanda en etkin şekilde temsiline imkan sağlanmıştır.

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 79


GÜVENLİK HİZMETİ

Dünya koşuşturmasında görünmez bir ağ Tim Maughan parametrik kontrol ağını araştırmak için sahibi olduğumuz birçok malzemeyi taşıyan devasa bir konteynır gemisini ziyaret etmiştir. Çeviri: Arzu YÜKSEL

D

ünyanın en göz kamaştırıcı mühendislik örneğinin büyük ölçüde ön planda olmadığını varsayarak, “Tim Maughan” parametrik kontrol ağını araştırmak için sahibi olduğumuz birçok malzemeyi taşıyan devasa bir konteynır gemisini ziyaret etmiştir. Apollo’nun aya inişinden beri üzerinden 45 yıl geçmesine rağmen, o günden bu yana bazılarının büyük bir şeyin inşa edilmesini başarısız bulduklarını, dünyanın değişen mühendislik projelerine hayran olduğunu, küçük ancak verimli olan tablet bilgisayarlar, oyun konsolları ve akıllı telefonlardan çok etkilendiğini belirtmektedir. Ancak, Kore’nin en büyük limanlarından birinde demirlenen konteynır gemisinin üzerinde durunca, bu tablet ve telefonların, giysilerin, oyuncak ve hediyelik eşyadan gıdalara kadar hemen hemen her şeyi getiren küresel tedarik zincirine ve büyük bir lojistik sorununa görülmemiş bir mühendislik çözümü getirildiğini anladığını ifade etmektedir. Çoğu kişinin gözünden kaçmaması gereken; şeffaflık noktasına kadar tamamen güvenilir ve verimli hale gelen bu çabanın insanlar ve teknoloji ile birlikte kullanılmış olduğudur. Bu dev, görünmez ağ hakkında daha fazla bilgi edinmek için mimar ve tasarımcıların

80 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

oluşturduğu bir grup Koreli ve Çinli ile bir konteynır gemisinde yolculuk ederek “Bilinmeyen Alanlar Bölümü” denilen kısma girmiş, gezinin amacına uygun olarak, Çin’in ücra bölgelerinde ki tüketim malları kaynağının tedarik zincirini takip etmek ve devasa liman üzerinden seyahat ederek okyanuslardaki gerçekliğin daha çok bilimkurguya benzediğini belirtmiştir.

Erken kalkış Bir yerel acente tarafından sabah 09.00’da Kore’nin Busan şehrindeki misafirhaneden alınarak nakliye şirketi Maersk’i ziyaret eden Tim Maughan, Maersk firması ile seyahat edeceğini ve firmanın kendi gemilerine ilişkin gümrük ve göçmenlik bürokrasinin her ülkenin kendine özgü ve karmaşık

işlemlerini gerçekleştirmek amaçlı bu işleri halleden personelleri olduğunu söylemiştir. Bazı çok uluslu kurumsal markaların isimleri sorulduğunda muhtemelen Apple ve Coca- Cola’ya kadar yarım düzine firmanın akla gelebildiğini ancak Maersk’in akıllarda belirmediğini; Danimarkalı denizcilik devinin, her yıl 25.000 çalışanı ile 125 ülkede 600 aktif gemisi, 345 ofisi ve 2 milyondan fazla konteynır ile çok uluslu şirketlerin çok iyi bildiği bir firma olduğunu, şirketin kendi başına Danimarka’nın GSYİH’nın %20’sinden sorumlu olduğunun tahmin edildiğini ifade etmiştir. Maersk dükkânlarda satılan aklınıza gelen gelmeyen her şeyin tedarikini sağlamaktadır. Busan şehrinde sürüşe devam ederken, yüksek katlı apartman blokları


Busan’da yedi günü tanımlayan resmini oluşturmuş, liman noktalarındaki dev vinçler, konteynır nakliye yığınları arasında yükselen Maersk’in büyük mavi 320m(1,050ft-) uzunluğunda, 80.000 ton ağırlığında, 9.000 konteynır kapasiteli gemisi sonraki yedi gün için Tim’in evi olmuştur. Geminin köprü etrafında yükselen balkonlarına çıkarak Asyalı mega-limanların ölçek ve doğasını anlamak ancak Busan’a dönüp bakıldığında mümkün olmuştur Tim için. Bunu genellikle “Gizli alanların, küresel kapitalizmin karmaşık ama şehir ölçekli olduğunu ve bir makineden bakıldığında bir göz içine nadir bir görüntü konumu verilmiş gibi hissedildiğidir” şeklinde ifade etmiştir. Denizin üstünde yüksek açıdan karaya bakıldığında tabakaların bir dizi olarak noktalarını tanımlamak kolay, birincisi yukarıda ve gemi üzerinde yükselen yükleme vinçleri bulunmaktadır. Bunlar geniş yapılar, büyük, dört ayaklı kare ve onlar inşa edilmemiş gökdelenlerin çıplak iskeletine benzemektedir, 1960’larda Satürn V roketi fırlatma kulelerinin nostaljik hatırlatmalarını tetikleyebilir. Karada ve denizde onları görene kadar ne kadar şaşırtıcı olduklarını düşünmezsiniz ancak limana geldiğinizde büyüklükleri size ilk etkiyi yapar.

Geleceğe bakış ve Tim’in deneyimleri Liman tarafında inşa edilen parçanın üzerinde uyarı sesleri

ve robotik güvenlik duyuruları bir kakofoni eşliğinde duyulmakta, gemilerin sağa ve sola paralel kaydırılışları rahatlıkla izlenebilmektedir, bir gece yan gemide oluşan ani bir stroboskopik patlama ile üzerime bir düzine küçük parlayan portakala benzer ışıkların uçuştuğunu gördüm, bu benim için bir deneyimdi. Hipnotik ve büyüleyici bir dans izlemek gibi, her hareketin arkasında karmaşık ve hassas orkestrasyonu anlamak çok şaşırtıcı. Çok ağ tarafından yönetilen sistemde tamamen insan unsurunu ortadan kaldırmak sadece bir zaman meselesidir ve aslında, Hollanda’nın Rotterdam gibi limanlarında sürücüsüz kamyon ve robotik vinçler ile sistemlerin çalıştığı bilinmektedir. İstisnaların olduğunu bilmekle beraber, taşınan malın tehlikeli madde olduğunun kesinlikle bildirilmesi gerekmektedir. Konteynır sektöründe soğutmalı konteynırlar mevcuttur. İklim kontrollü gelişmiş konteynırlar bilgisayarlar ile izlenebilmektedir. Çalışan mürettebatın kontrolü ise sadece somut, doğrudan kargo sorumluluğu kargonun zamanında teslim edildiğine bağlı; yine de bilgisayar kontrollü geminin kaptanı Brian Argent, piggy satelayt ile tasarlanan durum güncellemeleri ve e-mail trafiği ile personelden önce gemiye ilişkin sorunları öğrendiklerini ifade etmiştir. Bu gemi hakkında herkes e-mail alır anlamına gelmez, “Maersk” düzenli olarak acente ve üst

düzey yöneticilerine mail göndererek değişikliklere ilişkin hızlı bilgilendirme yapar, kaptan bile ağdaki başka bir düğümü temsil eder, geminin çalışması görünmeyen algoritmalar tarafından idare edilir. İlk bakışta büyüleyici bir manzara ile karşılaşıyorsunuz ve bir kaç gün içinde kendinizi aynı şeyi yapıyor olarak bulabilirsiniz. Gerçekten bir kaç gün için internetten ve evden kaçmak için başlangıçta eğlenceli olabileceğini düşündüğüm bu gezide, kendimi yeniden güverte c ve d arasındaki merdivenlerinde çömelirken Seletar’ın gerçekten konteynır ağındaki başka bir düğüm olduğunu, küresel altyapının başka bir rasyonelleştirilmiş nokta olduğunu, fiziksel ve dijital arasında nasıl bir köprü olduğunu, o ağın cazibesine karşı her şeyin anlamsız kaldığını, uzak denizde olmanın romantik kavramları terk etmenin zamanı olduğunu düşünürken buldum.

Çok ağ tarafından yönetilen sistemde tamamen insan unsurunu ortadan kaldırmak sadece bir zaman meselesidir ve aslında, Hollanda’nın Rotterdam gibi limanlarında sürücüsüz kamyon ve robotik vinçler ile sistemlerin çalıştığı bilinmektedir. Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 81


GÜVENLİK HİZMETİ

Özel güvenliğin ekonomi politiği Yaşamın, doğal rutininden çıkışında ancak güvenlik vardır. Önleyiciliğini kaybetmiş, çözümün değil sorunun parçası olan, kendi kültür ve iklimini oluşturmuştur. Özer ÖZBEN / Genel Müdür Yardımcısı CSG CİTY SECURİTY GROUP

G

üvenlik aslında yakalamak değildir, kapıda durmak değildir, kilitlemek değildir, saklamak değildir, yerine koymak değildir. Güvenlik aslında farkında olmaktır, bilmektir, kurallara uymaktır, yemek, içmek, uyumak, konuş-

82 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

mak, gezmek, dinlemek, sohbet etmek gibi hayatın bir parçasıdır. İhtiyaç olunca değil, olmadığında vardır ve bunun bir ücreti olamaz, pazarlığı da olmaz. Ya olur, ya olmaz…

Güvenlik yönetişimi Ülkemizde güvenlik tek taraflı bir

algıdır. Güvenlik literatürde olduğu gibi ihtiyaçlar sırasında değildir. Yaşamın, doğal rutininden çıkışında ancak güvenlik vardır. Önleyiciliğini kaybetmiş, çözümün değil sorunun parçası olan, kendi kültür ve iklimini oluşturmuştur. Bu iklim ve kültür içerisinde; özel güvenlik hizmetleri taraflar arasında kala-


rak şekillenmiş, ticari kaygının yoğunluğu ile sektörel bir yapıya dönüşmüştür. Meslek olma özelliğini yitirmiş, alınıp, satılabilen bir meta olmuştur. Aslında negatif bir yönetişim pratiği oluşturulmuştur. Profesyonel, donanımlı, görev yeri iklimi ve kültürünü keşfetmiş bir özel güvenlik, bunun farkında olan ve güvenlik bilinci oluşmuş bir toplum ve bu işbirliğinin ekonomisi, basit anlamda güvenlik yönetişimidir.

Organizasyon güvenliği Genel güvenlik uygulamaları açısından bakıldığında görev alanları içerisinde görsel algısı kuvvetli olan bir faaliyet türüdür. 4 güvenlik alanı vardır. ğu

Etkinliğin olduğu alan Etkinliği izleyenlerin bulundualan Etkileşim alanı İç ve dış kontrol alanı

Bu alanların güvenliği görüldüğü gibi bir ayrımı pratikte yoktur. Genel önleyici bir sistem oluşturulmuştur. Bu sistem kendi yönetimini sağlar; risk vardır, olay olmuştur, gereken yapılmıştır. Önemli olan ekonomik getirisidir. Tarafların bu konuda önemsediği konu sadece budur. Ayrıca güvenlik sınırı, etkinliğin olduğu alan ile etkinliği izleyenlerin ayrıldığı çizgidir. Diğer alanlarda güvenliğin çok önemli algısı yoktur. Aslında negatif bir yönetişim pratiği oluşturulmuştur.

Para ve kıymetli eşya taşıma Özel güvenlik görevlisi, nakil hizmetinde hangi prosedürleri uygular, bu şartlar nedir, hangi metotları kullanır, bu konuda eğitim almış mıdır, nakil anında

meydana gelen olaylar için değerlendirme ve analiz yapılmış mıdır, genel kolluk veya özel güvenlik otoriteleri bu konuda standartları önemser mi, hangi konular nakile izin vermektedir? Bu standartlar ticari, güvenlik ve taşımacılık kanunları tarafından değerlendirilmektedir. Para ve kıymetli eşya taşıma konusunda uzmanlık eğitimi verilmemekte ancak şirketler hizmet içi eğitim düzenlemektedir. Nakil standartlarının tekrar gözden geçirilmesi, suç olabilirliği ile orantılı ve önleyici tedbirlerin alınması gerekmektedir. Zırhlı araç ve kullanım özellikleri, gerek sürücü, gerekse korumanın eğitimi Naklin alınması, taşınması, teslim edilmesi güvenlik süreci ➢ Silahlı özel güvenlik performansı ve eğitimi Araç kapılarının takip merkezinden açılması-kapatılması uzaktan elektronik güvenlik Kamera ile izlenmesi ve MOBESE entegresi Saldırı anında içeriye duman verilmesi araç içi otomatik ve manuel önlemler Personelin yaşayacağı olumsuzlukların değerlendirilmesi Genel kolluk ile yapılacak olan işbirliği Sigorta ve müşterinin durumu Güvenlik literatüründe; henüz sistematiği kurulmamış ve önemi oluşmamış bir alandır. Özel güvenlik uzmanlaşma sürecinde mutlaka profesyonel bir kurgunun yapılması gerekmektedir. Tarafların klasik algılarının dışında özellikle genel kolluk ile yapılacak olan işbirliğinin tekrar gözden geçirilmesi, devam eden bütün faaliyetlerin, nakillerin küçük veya büyük olmasına bakılmaksızın

genel kolluk, fiziki güvenlik ve elektronik güvenlikle entegrasyonu sağlanmalıdır. Ülkemize ait bir formasyonu olan para ve değerli eşya nakil prosedürü mutlaka profesyonel anlamda uygulanmalıdır.

Elektronik güvenlik Sadece insan unsurunun tek başına bir güvenlik önlemi olarak görülmesi, aslında negatif bir yönetişim pratiği oluşturulmasından kaynaklanmaktadır. Güvenlik hizmetinin sunumunda; insanları, toplumu, kişileri iletişim anlamında rahatsız etmeyeceksiniz, zarar vermeyeceksiniz. Endişe vermeyeceksiniz, özgürlüklerini kısıtlamayacaksınız ayrıca ticari kaygılara dikkat edeceksiniz ve bu şekilde aynı zamanda koruma kollama görevinizi yapacaksınız. Bu profesyonel bir donanımı gerektirir, elektronik güvenlik sistemleri güvenlik yönetişiminin 3. tarafıdır. Bağlayıcı ve önleyicidir.

Bilgi güvenliği Tanımlamasında daha çok bilişim özelliği ön plana çıkmaktadır. Dijital değerlerin korunması, uygun olamayan erişimin engellenmesi, sürekliliğin sağlanması olarak değerlendirilmekte; siber güvenlik en son noktayı oluşturmaktadır. Ancak bilgi güvenliği aslında direk insan unsuru ile alakalıdır. Bilgi güvenliğindeki yönetişimin tarafları yine insanın kendisidir. Aslında negatif bir yönetişim pratiği oluşturulmuştur. Yukarıda güvenliğin ekonomi politiğini kısmen sorgulayan örnek güvenlik alanları verilmiştir. Aslında her biri üzerine sayfalarca yazılması gereken çok şey vardır. Seviyenin yükseltilmesi tarafların algısı ile ilgilidir. Bunu değiştirecek olan eğitimdir. Kanun emredici; eğitim uygulayıcıdır. Güvenlik bir yönetişimdir, yönetim değil…

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 83


YANGIN GÜVENLİĞİ

Yangın eğitimleri yönetmelikleri dikkate alınmalı Ateş ile birlikte yaşamamızda yer alan yangın, potansiyel bir tehlike olarak yaşam koşullarının değişmesine paralel olarak artmıştır. Veyis ŞİMŞEK / Yangın Eğitim Uzmanı DETAM ŞİRKETLER GRUBU

A

teş binlerce yıldan beri kullanılmaktadır ve yaşamımız için gerekli olan temel unsurlardan birisidir. Çok yararlı olması yanında zararları ile de tarih boyunca iki yönlü güç olarak karşımıza çıkmıştır. Ateş ile birlikte yaşamamızda yer alan yangın, potansiyel bir tehlike olarak yaşam koşullarının değişmesine paralel olarak artmıştır. İnsanoğlunun karşısına önce doğal yangınlar çıkmıştır. Gelişen teknoloji ile birlikte yangın değişik boyutlar kazanmıştır. Artan nüfus ve farklı enerji türlerinin kullanılması ile elektrik, mekanik ya da kimyasal etkenlere bağlı olarak konut, endüstriyel tesis, orman, ulaşım araçları yangınları yanı sıra patlayıcılar, LPG, doğalgaz ve

84 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

nükleer maddeler sebebi ile de yangınlar çıkmaktadır. Yangından doğabilecek can ve mal kaybı gibi zararları önlemenin veya en aza indirmenin yolu, yangına sebep olabilecek etkenleri ortadan kaldırmak ve yangına zaman kaybetmeden derhal müdahale edebilecek tedbirleri almaktır. Yangın otoritelerince yapılan incelemelerde yangın güvenlik önlemleri ne kadar yetersiz ve kontrol mekanizması ne kadar yavaş ise yangın sayısının ve yangından doğan zararların o oranda fazla olduğu görülmüştür. Yangın güvenlik önlemleri yangına karşı bir kalkan, bir siper, bir savunma ve korunma yöntemidir. Yangın güvenlik önlemlerinde iki ana temel unsur; yangına neden olacak faktörleri ortadan kaldırmak ve

yangına derhal müdahale edecek önlemleri almaktır. Yangın tehlikesinden korunmak, tehlikeyi azaltmak ve yangına mümkün olan en kısa zamanda müdahale edebilmek için yapıların daha mimari tasarım aşamasında bazı tedbirleri düşünmek, inşaat aşamasında bu tedbirleri uygulamak ve işletme aşamasında bu tedbirlerin işlerliğinin sağlanması gerekmektedir. Yangın çıkmasının önlenmesi için yangına neden olan faktörler neler olabilir? Sualini yönelttiğimizde cevap şunlar olabilir:

Eğitim Yangınların büyük çoğunluğu kullanıcı hatalarından, insanların ihmalkârlığından, tedbirsizliğinden ve dikkatsizliğinden kaynaklan-


cihazların planlı periyodik bakım ve temizliklerinin yapılması yangın sayısını ve riskini azaltacaktır.

Sigara içme mahalleri belirlenmelidir

110). Mümkün ise algılama ve uyarı sistemi otomatik olarak itfaiye merkezi ile doğrudan bağlantılı olmalı, alarm çaldığında itfaiye merkezine de aynı anda ihbar gitmelidir. Yangının en önemli konusu insanların can kaybına uğramaması ve yaralanmamasıdır. Daha sonra mal kaybı, iş gücü kaybı, prestij (saygınlık) kaybı vb. sayılabilir. Bunları sağlamanın yollarından birisi de tahliyenin sağlıklı olmasıdır. Bir binada veya işyerinde yangın çıktığında ihbarı duyan insanlar veya çalışanlar çalıştığı makine ya da cihazı emniyete almalıdır. Çıkan yangın evde ise doğalgazı vanadan, elektriği sigortadan kapatmalı, pencere ve kapıları örtmeli, yangın yolunu, yangın merdivenini ve yangın çıkış kapısını kullanarak, binayı veya işyerini terk ederek güvenli toplanma bölgelerine gidilmelidir. Toplanma bölgesinde seri bir şekilde sayım yapılmalı ve eksik kişiler tespit edilmelidir. Eksik kişiler tespit edildikten sonra arama kurtarma ekiplerinin kısa sürede yangın mahalline sevk edilmeleri sağlanmalıdır. Tahliye esnasında asansör kullanılmaz. Çünkü asansör boşlukları baca görevi görmektedir. Asansörün içinde duman tehlikesi ile karşılaşma riski çok yüksek olduğundan insanlar dumana maruz kalacak, boğulacak ya da zehirlenecektir. Kaçış yolları, kaçış

Kullanılan makine ve cihazlar

İstanbul’da 2013 yılında çıkan yangınların % 50’ye yakını sigara kaynaklıdır. Sigara içme mahallerinin belirlenmesi ve sigara yasağına uyulmasının da çok önemli bir önlem olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Yangına ilk müdahaleyi yapan çalışanların her birisi bir itfaiyeci kadar önem arz etmektedir. Çünkü yangına ne kadar erken müdahale edilebilirse yangın o kadar çabuk kontrol altına alınır ve söndürülür. Buna bağlı olarak hasar o kadar az olur. Genellikle yangınların büyümesinin, kontrol dışına çıkmasının ana nedeni; yangının geç fark edilmesi ve müdahalenin gecikmesidir. Kısa sürede fark edebilmesi için yangın algılama ve uyarı sistemlerinin kurulması, kamera sistemi (CCTV) ile mahallerin sürekli gözetlenmesi ve güvenlik görevlilerinin özellikle gece saatlerinde sürekli devriye atması gerekmektedir. Dünyadaki birçok yangın akşam 19:00 ile sabah 06:00 saatleri arasında çıkmaktadır. Alarm butonuna basarak yangın alarmının çalışması sağlanmalı bina sakinleri haberdar edilmelidir. En kısa sürede itfaiyeye ihbar edilmesi gerekmektedir (İtfaiye

Dünyada ve ülkemizde çıkan yangınların birçoğunun ısıtma sistemleri, mutfaklar ve elektrik sistem ve cihazlarından kaynaklandığı görülmektedir. Yangının bir diğer nedeni kullanılan makine ve cihazların uluslararası standartlara uygun olmaması, periyodik planlı bakımlarının zamanında yapılmaması, hatalı kullanılması ve döküntüleridir. Kullanılan makine ve

Yangın otoritelerince yapılan incelemelerde yangın güvenlik önlemleri ne kadar yetersiz ve kontrol mekanizması ne kadar yavaş ise yangın sayısının ve yangından doğan zararların o oranda fazla olduğu görülmüştür.

Veyis ŞİMŞEK

maktadır. İnsanların veya işyeri çalışanlarının yangın çıkmaması konusunda alacakları eğitim çok fazla önem arz etmektedir. Yangın konusunda önemli olan çıkan yangının söndürülmesinden ziyade yangının çıkmasının engellenmesidir. Yangın eğitimi ile ilgili aşağıdaki yönetmelikler dikkate alınmalıdır: Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Belediye İtfaiye Yönetmeliği

Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 85


YANGIN GÜVENLİĞİ

Yangına ilk müdahaleyi yapan çalışanların her birisi bir itfaiyeci kadar önem arz etmektedir. Çünkü yangına ne kadar erken müdahale edilebilirse; o kadar çabuk kontrol altına alınır ve söndürülür. merdivenleri ve kaçış kapılarının nasıl olacağı Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelikte belirtilmiştir. Kaçış yolları ve kaçış merdivenleri devamlı aydınlatılmalı, insanlar karanlıkta kalmamalıdır. Acil durum aydınlatma lambaları elektrik kesilse bile jeneratörden veya şarjlı kaynaktan beslenmelidir. Keza acil durum yönlendirme levhaları en kötü görüş şartlarında dahi görünecek şekilde olmalı, hiçbir acil durum yönlendirme işaretinin görüş mesafesi 30 metreden fazla olmamalıdır. Acil durum yönlendirme levhalarının acil durum aydınlatmasında olduğu gibi güvenilir kaynaktan beslenmesi gerekmektedir.

Yangında ölümlerin %98’ine duman neden olur Bina yüksekliği 21.50 m’yi geçen konutlar ile bütün işyeri, ticaret merkezleri ve topluma açık yapılarda yükseklik (kat) sınırlamasına bakılmaksızın birden fazla kat var ise yangın merdiveni yapılması zorunludur.

86 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Yangın merdivenlerinin bina içinde ve dışında konuşlandırması mümkündür. Ancak bina yüksekliği 21.50 m’yi aşmayan binalarda dış kaçış merdivenine izin verilmektedir. Dış kaçış merdiveni dairesel merdiven ise 9.50 metreden fazla olamaz. Bina içindeki yangın merdiven kovaları havalandırılmalı, pozitif basınç uygulamak suretiyle yangın merdiven boşluklarına dumanın girmesi engellenmelidir. Yangın merdivenlerinin havalandırılmasında kullanılan fanlara enerji bağımsız, yangından korunmuş bir güç kaynağından sağlanmalıdır. Yangın çıkış kapıları dışarıya doğru açılmalıdır. Yangına kısa sürede yapılacak ilk müdahale ile büyük bir felaketin önüne geçilebilecektir. İlk müdahalede Yangın söndürme cihazları (KKT,CO2,Temiz gazlı söndürücüler) kullanılmaktadır. Taşınabilir yangın söndürme cihazlarının düşük tehlikeli yerlerde kapalı alanlara her 500m2’ye orta ve yüksek tehlikeli yerlerde her 250

m2’ye bir adet 6 kg’lık konulması ve beher 200m2 alana bir adet ilave edilmesi gerekmektedir. Taşınabilir yangın söndürme cihazları herkesin görebileceği ve kolayca ulaşabileceği yerlerde konuşlandırılmalıdır. Yangında ölümlerin %98’i dumandan,%2’si alevden gerçekleşmektedir. Duman aynı zamanda görüşü engellemekte ve paniği artırmaktadır. Yangın esnasında oluşan dumanın bina içine yayılmadan, hem doğal hem de cebri yollarla tahliyesinin yapılması gerekmektedir. Yangınlar genellikle merdiven boşluklarından, aşırı ısınmadan, çatı aralığından, pencereler ve kapılardan, asma katlardan, havalandırma kanallarından ve tesisat şaftlarından yayılmaktadır. Yangının yayılmasının engellenmesi için yangına dayanıklı yapı malzemeler kullanılması, binanın bölümlere(kompartımanlara) ayrılması, geçiş kapılarının sızdırmaz ve kendiliğinden kapanan düzenekte olması gerekmektedir. Yangın dolapları tıpkı taşınabilir yangın söndürücüler gibi hareket


kabiliyeti kısıtlı insanlar hariç eğitimini almış herkes kullanabilsin diye ilk müdahale söndürücüsü olarak üretilmişlerdir. Yangın dolabının kapağı açılacak, tambura sarılı hortum uç kısmından tutarak çekilecek, uç kısmında bulunan lans çevrildiğinde hortumdan çıkan tazyikli su yangının merkezine süpürme şeklinde tutmak suretiyle yangın söndürülecek veya büyümesi engellenecektir. Kamu binalarına yangından korunması ve yangının anında söndürülmesi, yayılmaması, can ve mal kaybının azaltılması için sabit boru sistemi yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Belediye itfaiye yönetmeliğinde ise bütün eğitim kurumları, kreşler, hastaneler, huzurevleri, öğrenci yurtları, resmi binalar, sinemalar, tiyatrolar, spor salonları, oteller, iş merkezleri, yüksek binalar ve kapalı kullanım alanı 500 m2’den büyük her türlü AVM’lere sabit boru tesisatı yapılması, tesisat mühendisleri tarafından hazırlanmış, yangın söndürme projelerinin yetkili kurumlara onaylatılması

gerekmektedir. Özellikle itfaiye bağlantı ağızlarının itfaiye normlarına uyumlu olması gereği vardır. Yangın dolaplarında yangını söndürmek için tesisatta su yoksa yangın dolabı bulundurmanın bir anlamı olmaz. Sabit boru tesisatları için su kaynaklarına ihtiyaç vardır. Bunlar; Şehir şebekesinden besleme, Binanın ve işyerinin kendi su deposundan otomatik yangın pompaları ile besleme, Hidroforlu basınçlı tanklar, Yerçekimi (Cazibe)ile su basıncı sağlanan tanklardır. Şehir şebekesinden beslenenler genelde küçük binalardır. Yüksek

binalar ile tehlike sınıfına giren iş yerlerinde şebeke basıncı dikkate alınmaz. En az iki adet yangın pompası olmalı, pompalardan birisi jeneratöre bağlı veya dizel pompa olmalıdır. Hortum çıkışlarında su basıncı 4 bar’dan az olmamalı ve depolar 30-60 dk. süresince 375-500 lt/dk. su sağlamalıdır. Yangın dolaplarında itfaiye bağlantı ağzı var ise depolar 30-60 dakika süreyle 950-1000 lt/dk su sağlamalıdır. Yangın dolapları mümkün olduğu kadar koridor çıkışı, merdiven sahanlığı gibi kolaylıkla görülebilecek ve ulaşılabilecek yerlere yerleştirilmelidir. Yangın dolabının üzerinde 10 cm büyüklüğünde silinmez, kırmızı zemin üzerine beyaz yangın yazılmalıdır. Otomatik söndürme sistemleri yani sulu sprinkler (yağmurlama) ülkemizde de artık sıkça kullanılan sulu söndürme sistemlerinden birisidir. Dünyada sulu sprinkler (yağmurlama) sistemi kurulu binalarda %96,2’lik oran ile yangının söndürüldüğü görülmüştür. sulu sprinkler sistemi yangın çıktığında otomatik devreye girerek alevlerin üzerine yağmurlama şeklinde su püskürterek, yangını söndüren veya büyümesini önleyen bir sistemdir. Sistem özellikle yangına müdahalenin zor, yangın ve kullanıcı yükünün fazla olduğu binalar ile topluma açık binalarda tercih edilmektedir. Sprinklerin iki

Tahliye esnasında asansör kullanılmaz. Çünkü asansör boşlukları baca görevi görmektedir. Asansörün içinde duman tehlikesi ile karşılaşma riski çok yüksek olduğundan insanlar dumana maruz kalacak, boğulacak ya da zehirlenecektir. Nisan 2015 Güvenlik Yönetimi n 87


YANGIN GÜVENLİĞİ

tipi vardır: Kuru sprinkler sisteminde borularda su bulunmaz, sprinkler başlığı ile kesici vana arasında basınçlı hava veya azot gazı doludur. Kuru boru sisteminin avantajı donma tehlikesinin olduğu bölgelerde boruların patlamasını önlemesidir. Sulu sprinkler (yağmurlama) sistemi ise donma tehlikesinin olmadığı bölgelerde tercih edilmektedir. Sprinkler (yağmurlama) sistemleri boru devrelerinin deprem bölgelerinde deprem esnasında kırılmaları ve hasar görmelerini engellemek için tedbir alınması gerekmektedir. Bunun için kritik noktalarda esnek kaplinlerle bağlantı yapılmalıdır.

Hidrantlar yangına müdahalede önemlidir Yangın yerine gelen itfaiye ekiplerinin yararlanması için şehir suyu şebekesine bağlanan veya büyük işletmeler içerisinde yangın pompası ile su depolarına bağlanarak kullanılan hidrantlar yangına müdahalede çok önemlidir. Belirli aralıklarla yerleştirilen hidrantlara yangın anında hortumlar bağlanarak su alınır ve itfaiye araçlarına su ikmali yapılır veya yangına doğrudan müdahale edilir. Hidrantlar şehirlerde 150 metre aralıklarla mümkün mertebe köşe başlarına, tepe noktalarına yerleştirilmeli, büyük zarar görecek binaların civarında bu mesafe sıklaştırılmalı, tehlikesi az olan sokaklarda seyrekleştirilmelidir. Yangın güvenliği sistem otomasyonu her geçen gün önem kazanmaktadır. Yangının duyurulması, akış anahtarlarının ikazı, vanaların pozisyonları ve yangın pompalarının durumları yangın algılama panelinden takip

88 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

edilmektedir. Bina otomasyonu ile yangın otomasyonu arasında bilgi alışverişi sağlanarak, yangın esnasında bina otomasyonu da devreye girmektedir. Yangın panelinde yangın senaryosu devreye girdiğinde; üfleme kanalındaki damperler ile yangın mahallinin kapıları kapatılır. Asansörler zemin kata inerek kapılarını açar ve beklemeye başlar, basınçlandırma sistemi çalışır. Alarm ve anons sistemi devreye girmekte, yangın pompalarının on/off pozisyonları, vanaların açık/kapalı konumları ile su deposundaki su seviyesi panelden takip edilmektedir. Ülkemizde itfaiye teşkilatının yangın mahalline gelişi zaman almaktadır. Bunun birçok nedeni vardır. Şehirlerde nüfusun ve trafiğin yoğunluğu, yanlış park eden araçlar, itfaiyeye geç haber verilmesi, dar sokaklar vb. Onun için insanların veya çalışanların yangın eğitimi ve organizasyonu önem arz etmektedir. Özellikle işletmelerde tüm çalışanların bilgilendirilmesi, Acil durum ekiplerinin oluşturulması, yangın, malzeme ve cihazlarının kullanmaları konusunda eğitilmeleri gerekmektedir. Yangın esnasında organizasyon ve ekipler arası muhabere, karmaşaya neden olmamalıdır.

Yangını ilk fark eden öncelikle yüksek sesle bağırarak yangını çevresine duyurmalıdır. Yangının mutlaka itfaiyeye haber verilmesi gerekmektedir. Bu tıpkı cephedeki askerin destek istemesine benzemektedir. Yangın bizim düşmanımız; çünkü bizim canımıza ve malımıza kast etmektedir. Bizim yangına düşman muamelesi yapmamız gerekmektedir. Aynı zamanda şunu da söyleyelim yangında 10 0C’lik sıcaklık artışı yangını 20 kat büyütmektedir. Belirli aralıklarla yangın tatbikatı yapılmalıdır. Bir acil durumda panik ve kargaşanın önüne geçebilmenin en iyi yöntemi insanların veya çalışanların acil durumlarda ne yapmaları gerektiğini biliyor olmalarıdır. İnsanlara ne yapacağını öğretirseniz panik yapmazlar. Acil durum yani konumuz yangın olduğu için yangın diyelim. Yangın esnasında görev dağılımı, yapılacak işlerin planlanması, kontrol sistemi, periyodik olarak eğitim ve tatbikatların belirlenmesi, haberleşme sisteminin organizasyonu, malzemelerin bakımı, test edilmesi, günlük haftalık, aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık bakım planlarını hazırlanması ve uygulanması, acil durum yönergelerinin çıkartılması ile yangın güvenliği konusunda birçok gereklilikler yerine getirilmiş olunacaktır.

Yangında ölümlerin %98’i dumandan,%2’si alevden gerçekleşmektedir. Duman aynı zamanda görüşü engellemekte ve paniği artırmaktadır.



YANGIN GÜVENLİĞİ

Yangında ilk müdahalenin önemi İtfaiye hizmetindeki temel amacımız, riskleri minimize ederek yangın çıkmasını önlemek, uzman ve efektif itfaiye ekipleri oluşturarak firmaların operasyonel işleyişinin sürekliliğini sağlamaktır. Hasan Ali YALÇIN / Proje ve Risk Koordinatörü SECURİTAS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.

S

ecuritas Türkiye olarak, kendimizi yalnızca özel güvenlik hizmeti veren bir iş ortağı olarak değil, aynı zamanda özel güvenlik alanında 360 derece danışmanlık veren bir iş ortağı olarak görüyoruz. Özel güvenlik sektöründeki bilgi liderliğimizi “Yangına ilk müdahale” alanına da taşıyarak bu konuya ilişkin farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. İş sürekliliğinin esas olduğu sektörlerin ihtiyaçlarına yönelik olarak sunduğumuz özel güvenlik çözümlerimizin yanı sıra, yangının yol açabileceği can kaybı ve maddi hasarın önlenmesi için de çeşitli projeler geliştiriyoruz. Özellikle endüstriyel tesisler başta olmak üzere işletmelerde karşılaşılan risklerin belki de en önemlisi yangın. Bu alanda önceliğimiz; güvenliğini sağladığımız kuruluşlarda sunduğumuz itfaiye hizmeti ile yangın riskini doğru analiz ederek gerekli önlemleri almak ve tehlikeleri minimize etmek. Securitas Türkiye olarak, “Yangına ilk müdahale” alanında harekete geçen ilk şirketiz. Securitas Grup ise; 1994’ten bu yana yangına erken müdahale konusunda dünya genelinde birçok ülkeye itfaiye hizmeti sunuyor. Hizmetimizi, “İtfaiye hizmeti” ve “Multi role sahip personel” olmak üzere iki başlıkta toplamak mümkün.

90 n Güvenlik Yönetimi Nisan 2015

Multi role sahip personel modeli İtfaiye hizmetimiz kapsamında, amacımız yalnızca yangınları söndürmek değil; temel amacımız riskleri minimize ederek yangın çıkmasını önlemek, uzman ve efektif itfaiye ekipleri oluşturarak firmaların operasyonel işleyişinin sürekliliğini sağlamaktır. Bu anlamda, hizmet sunduğumuz alanlarda, profesyonel ve uzmanlık eğitimleri bulunan itfaiye ekipleri kurup; durağan, sadece yangın çıktığında görev yapan ekipler değil güvenlik ekipleriyle birlikte sürekli olarak çalışan efektif birimler oluşturuyoruz. En

önemlisi, hem maliyet hem de hizmet olarak müşterimize katma değer yaratıyor olmamız. “Multi role sahip personel” modeli ile Securitas güvenlik görevlilerinin aynı zamanda yangın konusunda uzman birer itfaiye personeli olarak görev yapıyorlar. Her işletme yaptıkları yatırım ve işletmenin sürdürülebilirliği için özel güvenlik konusunu oldukça önemsemekte ve konuya ilişkin yüksek bir farkındalık düzeyine sahip. Securitas olarak, özel güvenlik alanında çıkması olası bir yangın için, sadece yangın çıktığında görev yapan ekiplere değil, güvenlik ekipleriyle birlikte sürekli olarak çalışan efektif birimlere ihtiyacı olduğunu gördük. Buradan yola çıkarak global bilgi birikimimizi kullanarak, itfaiye hizmetini ve Multi role sahip personel modelimiz ile başarı ile hayata geçirdik. Securitas olarak, sunduğumuz itfaiye hizmeti ile amacımız tesislerde risk analizi yaparak tüm teknik önlemleri almak ve böylelikle oluşabilecek yangınları önlemek. Yangına erken müdahale %100 güvenliğin sağlanması adına yürütülen faaliyetlerin çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Doğru risk analizlerinin ışığında tesislere özel olarak üretilecek çözümlerin, talihsiz olayların önüne geçilmesi noktasında büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz.





ABONE FORMU

ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES

:

POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK

:

E-MAİL

:

TEL

:

FAX

:

GSM

:

FATURA ADRESİ: ADRES:

POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 75 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik_yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.


R

E

K

L

A

M

I

N

D

E

2-3

96

43

15

1

Ö.K.İ

6-7

53

77

45

17

89

49

23

91

63

13

A.K.

75

21

67

A.K.İ

K

19

11

47

METPROM PROJECT 4-5

51

25

93

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

S



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.