ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
ÖZEL GÜVENLİK EĞİTİMİ
KASIM 2016 SAYI: 41 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
KASIM 2016 SAYI: 41
FOKUS: HASTANE GÜVENLİĞİ
GÜSOD’UN CoESS ÜYELİĞİ SİBER SALDIRI KORKULARI YERİNDE Mİ?
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
KAPAK: CCTV VE ÇEVRE BİRİMLERİ GÜVENLİK SİSTEMLERİ LABORATUVARI AÇILIYOR KÖPÜKLÜ SPRİNKLER SİSTEMLERİ
EYLÜL 2016 SAYI: 39 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
EYLÜL 2016 SAYI: 39
FOKUS: ÇEVRE GÜVENLİĞİ VE DRONES KULLANIMI
EYLÜL 2016 SAYI: 39
EYLÜL 2016 SAYI: 39
içindekiler 28
70
46 6
8
BAŞKANDAN
EDİTÖR
10 GÜNCEL
KAPAK KONUSU
50
22
Güvenlik sektöründe eğitimin önemi
28
“12 yıllık tecrübeden sonra eğitim nasıl olmalı?”
54 Hemşireler için gözetim çözümü INTERCALL
32
Özel güvenlikte mesleki yeterlilik normları
36
Türkiye'de değişen güvenlik algısı ve özel güvenlik yapılarının durumu
Sektör ile ilgili kısa haberler
20 KÖŞE / Hayata Bakış
“Tenkitlere dikkat”
FOKUS
40
Hastanelerde kapsamlı güvenlik çözümleri
46
Yangın tasarım aşamasında söndürülür 1
Hastane güvenliğine hassas yaklaşım
56
Ankara Memorial Hastanesi’ne entegre çözümler
58
VISOCALL IP’nin hedefi hızlı yardım
SEKTÖRDEN
60
“5188 Sayılı Kanun 12 yılı geride bıraktı”
66
“Güvenlik sektöründe bir kontrol
mekanizması yok”
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
KASIM 2016
78
AYDA BİR YAYINLANIR
Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam Koordinatörü Ergin KAPTAN ergin@guvenlik-yonetimi.com Reklam ve Satış Sorumlusu Bahar GÜLERYÜZ bahar@guvenlik-yonetimi.com
76
Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL
ELEKTRONİK GÜVENLİK
YANGIN GÜVENLİĞİ
70
CCTV hayatınızın bir parçası
80
Köpüklü söndürme sistemleri
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com
72
Sınırlarınız için akılcı çözümler
84
Faast hassas duman algılama sistemi
74
Balıkgözü kamera ile hiçbir nokta gözden kaçmayacak
Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır.
86
Yangına karşı erken müdahale mümkün
BİLGİ GÜVENLİĞİ
76
Siber saldırı korkuları yerinde mi?
90 Yıllık Kapak ve
Fokus konuları
GÜVENLİK HİZMETİ
92 ABONE FORMU
78
GÜSOD’un Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfedrasyonu üyeliği
94 Reklam İndeksi
Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı VERİTAS BASIM MERKEZİ Tel: 444 1 303 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
BAŞKAN
Özel güvenlik görevlilerinin çalışma süreleri ve dikkatleri
b Değerli okurlarımız;
Binalarda ve tesislerde; güvenliğin tesisine yönelik olarak birçok uygulamada görev periyotları 7 gün 24 saati kapsamaktadır. Bu sürelerde görev alan özel güvenlik görevlilerinin dikkat hassasiyetleri özellikle görev değişim zamanlarında zafiyete sebebiyet verebilmektedir. Yani bu hususun hem özel güvenlik görevlileri hem de korunma yapılan yer veya tesis içinde bir risk olduğu gerçeği her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca görev süresince diğer hassasiyet oluşturacak zamanlar da olabilecektir. Aslında sekiz saatlik çalışma periyodu yeteri kadar uzun bir süredir. Bu zaman diliminde özel güvenlik görevlilerinin tuvalet ihtiyacı, beslenme ihtiyacı ve beklerken uyuklama gibi konulara dikkat edilmelidir. Güvenliğin sürekliliği bakımından sistemi etkin durumda tutmak yönetenlerin sorumluluğundadır. Özel güvenlik görevlilerinin düşük ücretle çalışıyor olması, çalışanların fazla mesai yapmaları talebini birlikte getirmektedir. Bu durumun güvenlik zafiyetine sebebiyet vermesi hususuna dikkat edilmelidir.12 saatlik vardiya uygulamaları ancak düşük yoğunluklu görevlerde kullanılmalıdır. Ortalama bir insanın aralıksız dikkat süresi 20 dakikadır. Bu süreden sonra dikkati tekrar toplamak gerekir. Bu bağlamda güvenliğin elektronik sistemlerle desteklenmesi önem arz eder. Bir alışveriş merkezinde üst araması yapan kişinin herkese aynı işlemi yapması bazen yanlış olabilir. Ancak bunu zaman zaman zafiyet olarak değerlendirmekte mümkündür. Bir özel güvenlik görevlisi her zaman pür dikkat çevreyi kontrol edemez. Bakış açısı, bulunduğu yerin özellikleri onun etkinliğini belirler. Yangın gibi afetlerde sistemler vasıtasıyla dumanı tespit etmek ve sistemi çalıştırmak yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak bu sistemlerinde bazen teknik arızalar verebileceği unutulmamalıdır. Özetle; güvenliğin tesisinde özel güvenlik görevlilerinin çalışma süresinin yanı sıra zihninin de uygun olması gerektiği hiç göz ardı edilmeyecek bir durumdur. Sağlıklı, güvenli ve mutlu yarınlar dileklerimle…
Sağlıklı, güvenli ve mutlu yarınlar dileklerimle…
6 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı
Binalarda ve
tesislerde; güvenliğin tesisine yönelik olarak birçok uygulamada görev periyotları 7 gün 24 saati kapsamaktadır. Bu sürelerde görev alan özel güvenlik görevlilerinin dikkat hassasiyetleri özellikle görev değişim zamanlarında zafiyete sebebiyet verebilmektedir.
c EDİTÖR
Özel güvenlik eğitimi
Can güvenliği bir vakte kadar öncelikli güvenlik ihtiyacı iken; teknolojik gelişmelere bağlı olarak mülkün korunması gerekliliği doğmuştur. Devlet eliyle sağlanan güvenliğin bazı alanlarda yetersiz kalması özel alanlarda ihtiyaç duyulan güvenliğin ticari olarak güvenlik hizmeti veren şirketler aracılığıyla sağlanması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Ülkemizde özel alanlarda güvenlik, 1981 yılında uygulanmaya başlamıştır. 2004 yılında ise 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kabul edilmiştir. Ticari amaçlı hizmet veren güvenlik şirketlerinin kurulmasına ve hizmet vermesine izin verilmesi ile birlikte özel güvenlik personeli giderek artış göstermiştir. 2016 EGM verilerine göre 1511 özel güvenlik şirketi ile 745 özel güvenlik eğitim kurumu faaliyet izni almıştır. Eğitimlerini tamamlayan 1017580 kişi özel güvenlik sertifikası sahibi olmuş; bunun 270873 aktif güvenlik görevlisi olarak çalışmaktadır. Özel güvenlik hizmet alanlarının genişlemesi nitelikli personele duyulan ihtiyacı da birlikte getirmiştir. Özel güvenlik hizmetlerinin amaca yönelik faaliyet göstermesi, istenilen seviyede hizmet görmesi, görevinde profesyonelleşmeyi ve belirli disiplinlere bağlı olmayı gerektirir. Yine Türkiye’de üniversiteler bünyesindeki meslek yüksekokullarında, günümüz itibariyle toplam 17 üniversitede 2 yıllık ön lisans düzeyinde eğitim veren “Özel Güvenlik ve Koruma Programı” bulunmaktadır. Ayrıca faal olarak eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunan bu üniversitelerin yanında, yaklaşık 20 kadar üniversitede de “Özel Güvenlik ve Koruma Programı” onayı verilmiş ve yakın zamanda eğitim öğretime başlanacağı söylenmektedir. Yine yaklaşık 40 üniversite bünyesinde 2 yıllık ön lisans düzeyinde eğitim veren “Özel Güvenlik ve Koruma Programı” bulunmaktadır. Kapak konumuzda “Özel Güvenlik Eğitimi”ne ilişkin önemli yazılarımız yer alıyor. Bu sayıda fokus konumuz ise “Hastane Güvenliği”. Genel olarak hastaneler; güvenlik sistem ve hizmetleri uygulama açısından en güç alanlardan biridir. Hastaların, hasta yakınlarının, ziyaretçilerin ve sağlık personellerinin psikolojik özellikleri, sağlık hizmetlerinin 24 saat süresince tam zamanlı bir şekilde devam etmesi, sağlık kurum ve kuruluşlarının halka açık yerler olması, adli olaylara sık rastlanılması özel olarak hastane güvenlik hizmetlerinin önemini artırmaktadır. Yine hastaneler verdiği hizmet itibarı ile herkesin serbestçe ve kolaylıkla ulaşabileceği kurumlardır. Ancak bu durum hastaneleri suçlu veya suç işlemeye eğilimli kişilerinde rahatlıkla girip çıkabileceği yerler haline getirmektedir. Yine hastane hizmetleri, doğası gereği kişisellik ve mahremiyet gerektirmektedir. Bina güvenliğinin yanı sıra hem hastaların hem de çalışanların bilgilerinin, kişisel eşyalarının ve mahremiyetinin korunması, hastanede yapılan teşhis ve tedavi hizmetleri kadar önem arz etmektedir. Hastane güvenliğinde en hassas konuların başında yangın güvenliği gelmektedir. Acil anons ve sesli tahliye sistemi, CCTV sistemi, hırsız alarm sistemi, geçiş kontrol sistemi, hasta / personel / demirbaş / yenidoğan takip sistemi, hemşire çağrı sistemi, intercom sistemi, anahtar yönetim sistemi vb. sistemlerin de hastane güvenliğinde önemli bir yeri var. Tüm bu detaylara ilişkin yazılarımızı ilgili disiplin başlığımız altında bulabilirsiniz. Sektörden sayfalarımızın bu sayıda iki konuğu var; Özel Güvenlik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Oryal Ünver ve Nemesis Elektronik Sistemler Ltd. Şti. Genel Müdürü Onur Akkaya. Elektronik güvenlik, bilgi güvenliği, güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da her zaman olduğu gibi teknik yazılar, makaleler ve uygulama anlatımlarıyla dolu. Güvenli günler dileğiyle 8 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com
Devlet eliyle
sağlanan güvenliğin bazı alanlarda yetersiz kalması, özel alanlarda ihtiyaç duyulan güvenliğin ticari olarak güvenlik hizmeti veren şirketler aracılığıyla sağlanması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.
GÜNCEL
Loomis İstanbul Jewelry Show’daki yerini aldı
Loomis Türkiye; 13-16 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen 43. İstanbul Jewelry Show’a damga vurdu. Fuara katılan firmaların %90’nın değerli eşyalarını 10 tonluk kasalarda koruyan Loomis, katılımcılara sunduğu güvenli ve hızlı hizmetle yine tam puan aldı. Güvenlikli nakit ve değerli maden lojistik sektörünün Türkiye’deki en büyük oyuncusu Loomis Türkiye; kuyumculuk sek-
törünün en önemli etkinliği İstanbul Jewelry Show’da (IJS) katılımcı firmalara sunduğu kasalama ve değerli kargo taşıma hizmetleriyle fuara katılan firmaların güvenilir iş ortağı oluyor. İstanbul Fuar Merkezi’nde (CNR Expo) 13 - 16 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen fuara katılan firmaların değerli madenlerini 10 tonluk özel üretim 2.5 metreye 7 metre ölçülerinde dev iki kasada koruyan Loomis, fuarda kurduğu stantta da nakit ve kıymetli eşya taşıma alanında sunduğu çözümleri tanıttı. 2000 yılından bu yana İJS’nin hem mart hem de ekim ayağında yüksek güvenlikli kasalama hizmetini önemli yatırımlar eşliğinde sağlayan ve bugüne kadar hiçbir güvenlik sorunu yaşatmayan Loomis, şirketlere ayrıca noktadan noktaya teslim hizmeti sunuyor.
Verdikleri hizmetler hakkında açıklama yapan / Loomis Bölge Müdürü Ali Atatoprak; müşterilere her sene olduğu gibi bu sene de güvenli ve hızlı bir hizmet sunduklarını ifade etti. Atatoprak, sözlerine şöyle devam etti: “2000 yılından beri İJS’nin demirbaşı konumundayız. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da hem yerli hem de yabancı katılımcıların ürünlerini güvenli bir şekilde koruyoruz ve taşıyoruz. 150’ye yakın Loomis personeli bu hizmetleri eksiksiz sunmak için büyük bir titizlikle çalışıyor. Loomise teslim edilen ürünler sigortalı bir şekilde muhafaza ediliyor; ürün teslim alırken ve teslim ederken özel mühürleme yaparak tüm riskleri ortadan kaldırılıyor. Fuarda sergilenen Nadir Metal tarafından altından yapılmış dev Çamlıca Cami ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekti. Yapımı üç ayda tamamlanan camii maketinde toplamda 233 kilo 680 gram altın, 73 kilo 540 gram gümüş bulunuyor. Altın makette, bin 805 adet 100 gram külçe altın, bin 384 adet 20 gram külçe altın, 75 adet 100 gram külçe gümüş kullanıldı. Camiinin fuarda taşınmasını ve gece kasalanmasını ise Loomis üstlendi.
“Ekim” ayı Amerika ve Avrupa’da siber güvenlik farkındalık ayı Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nin bu yıl ki yıllık kampanyalarını; hükümet ve tüketiciler arasında ortak çaba sağlanarak küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve eğitim kurumlarının daha güvenli online olmaları için gerek duyulan kaynaklara güvenli olarak erişiminin sağlanması oluşturmaktadır. ASIS, kişisel ve örgütsel siber farkındalığın güçlenmesine yar-
10 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
dımcı olmaktan ve bu güvenlik bilinci girişimini desteklemekten memnuniyet duymaktadır. ASIS, iç güvenlik siber güvenlik temalarını haftalık ABD Bölümünde pdf olarak sunmaktadır. Ekli linkte tüm içerikler ücretsizdir; ancak giriş yaparak bu bilgilere erişmek için ücretsiz bir ASIS hesabı oluşturmanız gerekir. weekly U.S. Department of Homeland Security cyber security themes (pdf).
GÜNCEL
VPN servisleri kapanıyor mu? Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından operatörlere gönderilen talimatta VPN servislerinin kapatılması istendi. T24 internet sitesinden Füsun Sarp Nebil’in haberine göre, BTK tarafından operatörlere gönderilen talimat ile 5651 sayılı kanunun 6. maddesinin 1. fıkrasının ç bendi çerçevesin-
de VPN servislerinin kapatılması istendi. Habere göre kapatılması istenen servisler arasında, Tor Project, VPN Master, Hotspot Shield VPN, Psiphon, Zenmate VPN, TunnelBear, Zero VPN, VyprVPN, Private Internet Access VPN, Espress VPN, IPVanish VPN var. İnternet kullanıcıları erişim engelleme kararlarını VPN
servisleri ile aşabiliyorlar. İnternette yaşanan yavaşlama sonrasında açıklama yapan Başbakan Binali Yıldırım da, “Güvenlik açısından zaman zaman bu tür tedbirlere başvurulabilir. Arkadaşlar güvenlik açısından bu tip tedbirler alabilir. Bunlar geçici tedbirlerdir. Tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner” demişti.
Stevie Awards Ödülleri sahiplerini buldu lüyle de tasdik edilmiş oldu” dedi. Güvenlik sektörünün lider oyuncusu Pronet; Stevie Awards 2016’da layık görüldüğü ödüllerini, 21 Ekim akşamı Roma’da gerçekleştirilen törenle teslim aldı. Dünyanın en saygın iş ödülleri organizasyonlarından Stevie Awards’a bu yıl 70’den fazla ülkeden 4 bine yakın firma aday olmuş, Pronet ise 4’ü altın 3’ü bronz olmak üzere toplam 7 ödül kazanmıştı.
Türkiye’nin güvenlik alanındaki lider ismi Pronet; fark yaratan müşteri deneyimi çalışmalarıyla almaya hak kazandığı Stevie Awards ödüllerine; 21 Ekim’de Roma’da gerçekleştirilen törenle kavuştu. Pronet adına ödülü alan Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip; alarm sonrasında abonelerine ortalama 10 saniye içinde ulaşarak, 40 saniyelik dünya standardının çok üstünde bir performans gösterdiklerini vurguladı. Habip “Müşterilerimize benzersiz bir deneyim yaşatma çabamız son olarak, alanının en prestijli ödü-
12 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Abonelerine 10 saniyede ulaşarak dünya standartlarını aşıyor Ödülü Pronet adına teslim alan Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip; özellikle ‘Yılın Müşteri Hizmetleri Ekibi’ alanındaki ödülün kendileri için çok anlamlı olduğunu belirtti. Habip konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Fark yaratan bir müşteri deneyimi sunabilmek için yaptığımız çalışmalar Pronet için son derece önemli. Yaptığımız teknik yatırımlar sayesinde, alarm sonrasında abonelerimize ortalama 10 saniye içinde ulaşıyoruz. Bu süre dünya genelinde 40 saniye civarında. Ekibimizin özenli çalışması sayesinde bugüne kadar on binlerce hayat kurtardık. Bu bizim için zaten çok büyük bir ödül.”
“Müşteri deneyimi alanındaki fark yaratan çabamız Stevie ödülleriyle tasdik edildi” Habip sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Müşterilerimize benzersiz bir deneyim yaşatmak için dünyadaki trendleri ve teknolojileri yakından takip ediyor, bunları altyapı ve hizmetlerimize yansıtıyoruz. Bu çabamız son olarak, alanının en prestijli ödülü Stevie Awards ile tasdik edilmiş oldu. Hedefimizde ise müşterilerimize sunduğumuz hizmet kalitesini hep daha ileriye taşımak var.” Pronet’in Stevie Awards’ta kazandığı altın ve bronz ödüller şunlar: Altın Yılın Müşteri Hizmetleri Ekibi Elektronik Sektöründe Yılın Şirketi Yardımcı Uygulamalar ve Servisler: Pronet Panik Butonu Uygulaması Mobil Uygulamalar: Pronet Panik Butonu Uygulaması Bronz Yeni Ürün Yazılımı - Güvenlik Çözümü: Phantom Call Yılın PR Kampanyası: Panik Butonu Uygulaması Yılın Teknoloji PR Kampanyası: Panik Butonu Uygulaması
GÜNCEL
Norm Teknik A.Ş. seminer programlarına devam ediyor Norm Teknik A.Ş. “bilgiyi paylaşın” ideolojisiyle 1997 yılından beri faaliyet gösterdiği yangın sektörüne yönelik bilgi ve tecrübelerini paylaşmaya devam ediyor. TÜYAK Vakfı kapsamında gerçekleştirilen olan 2016-2017 Eğitim Seminerleri Altın Sponsoru da olan Norm Teknik A.Ş. “Ortak bir coğrafyayı paylaştığımız her bir bireyin bir diğeri için sorumlulukları olduğuna inanıyoruz bundandır ki ortak paydaya sahip olduğumuz vatandaşlarımızı, meslektaşlarımızı profesyonel olduğumuz
alan dâhilinde bilgilendirme isteği içerisindeyiz” diyor. Birçok farklı platformda, markadan bağımsız teknik bilgi paylaşımı ile de en çok yazılı doküman üreten firma olduklarının altını çizen Norm Teknik A.Ş. bilgiyi paylaştıkça doğru uygulamaların belirli yönetmelik ve standartlara uygun şekilde artış göstereceğini ifade ediyor. Ayrıca sistem tasarımlarından, proje süreçlerine kadar süregelen uygulamaların sürdürülebilirliklerinin aratacağına inandıklarını, bu yüzden her fırsatta bilgi paylaşımının önemini vurgula-
dıklarını belirtiyor. 2016-2017 TÜYAK Eğitim Seminerlerine; “Gazlı Söndürme Sistemleri” ve “Köpüklü Söndürme Sistemleri” alanlarında konuşmacı olarak katılacak olan Norm Teknik A.Ş. yangın güvenliği ile ilgili konuların görüşüleceği bu etkinliğe tüm sektör profesyonellerini ve bilgi edinmek isteyenleri davet ediyor. Ve sektör açısından farkındalık yaratacak bu tarz etkinliklerin arttırılması için çalışmalarına hız kesmeden devam edeceklerini belirtiyor.
Spor takımı seyahat güvenliği raporu
Peter Tarlow ve Jacques R. Island’ın hazırladıkları “Spor Takımı Seyahat Güvenliği” Yönetici Özeti’nde; Spor Takımı Seyahat Güvenliği (“STTS”); sahne arkası, Olimpiyat Oyunları gibi önemli etkinliklere dayalı uygulamaları ya da spor yarışmalarını, amatör ve üniversite ekipleri rekabetçi spor karşılaşmalarını, bütün kademelerine katılan atletik ekiplerini kapsar ve güvenlik için 5 ana hedef belirlenir. Özetle; • Mevcut kaynakların türlerin tanımlanması(sporcuların artan şiddetin farkındalığında olmaları ve gezginler için tıbbi bilgiler vb.)
14 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
• Kamu kurumları ve özel güvenlik tarafından hazırlanan raporların güncellenenlerinin gözden geçirilmesi, • “STTS” içeriği ile raporlarda önerilen yaklaşımlar arasında sentezleme yapılması, • Geniş çaplı ve süresi uzayacak bir okazyon mu? Festival gibi ya da günlük bir olay mı? • İhtiyaçların belirlenmesi; * STTS personeli için gerekli güvenlik eğitimi * Türlü fonksiyonların ve bir STTS olayında davranışların tanımı,
* Şablonlar ve araçlar; STTS yöneticileri ve uygulayıcıların araştırmalarına dayalı. Peter Tarlow ve Jacques R. Island; Güvenlik Araştırması Bağlantılı Raporlar (CRISP) ile ilgili olarak yaptıkları açıklamada; içgörü (farkındalık) sağlamaya yönelik güvenlik sorunları ile farklı türde etkin mücadele edilebilmesini sağladıklarını anlattılar. Ve dünyanın dört bir yanından gelen kanıtlar, mevcut güvenlik eylemleri ile bilimsel araştırmaların bağlanmasına yardımcı olarak daha iyi uygulamaların oluşmasına sebep olduğunu ifade ettiler. Ekli linkte ASIS tarafından yayınlanan tüm rapora ulaşabilirsiniz. https://foundation.asisonline.org/FoundationResearch/ CRISP-Reports/CRISP-ReportLibrary/sports-team-travelsecurity/Documents/Sports%20 Team%20Travel.pdf
GÜNCEL
TÜYAK Duman Kontrol Sistemleri Semineri gerçekleşti
TÜYAK Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı/Yangından Korunma Derneği 2016/17 Eğitim Seminerlerinin ilki olan Duman Kontrol Sistemleri Semineri gerçekleşti. 22Ekim 2016’da Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryum Salonu’nda düzenlenen, seminere katılım oldukça yoğundu. Seminer’de Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç yaptı. Seminer TÜYAK Derneği Başkanı Filiz Mumoğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Mumoğlu “Yolumuza ışık tutan Onursal Başkanımız Sn. Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç başta olmak üzere profesyonel iş yaşamının yanı sıra bu semineri yapmamızda özveriyle çalışan Eğitim
Komisyonu Başkanı Deniz Ati’ye ve komisyon arkadaşlarıma, sunumların teknik değerlendirmelerini yapan Özlem Karadağ’a, vizyon ve tecrübesi ile büyük faydalar sağlayan Uluslararası Komisyon Başkanımız Sayın Numan Şahin’e teşekkürü borç bilirim” dedi. Ocak ayında Ankara’da sonrasında İzmir’de gerçekleşecek seminerlerin haberini veren Mumoğlu, yapıcı eleştiriler ile destek beklediklerini ifade etti. Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç ise yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: “Duman içinde bulunan zehirli gazlar ve katı maddeler ile en çok ölüm ve yaralanmalara neden olan faktördür. Yapılan istatistiklere göre ölümlerin
%90’a yakını duman nedeniyle olmuştur. Panik yaratması ve içinde bulunan gazlar nedeniyle yangında oluşan dumanın, Duman Kontrol Sistemleri ile kontrol altına alınması gerekir. Burada bu gün bu konuyu ele alacağız.” Seminerin ilk konuşmacısı ATC Firması’ndan Artur Altunkeser oldu. Altunkeser; “Kapalı Otopark Havalandırma Sistemlerinin, Yangın ve Dumanla Mücadeleye Yönelik Tasarımı” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. İkinci sunum Sodeca Firması’ndan Arnau Tinto Ventura tarafından, “Kaçış Yollarının Korunması için EN 121016’ya göre Basınçlandırma Sistemleri” oldu. Simültane çeviri ile katılımcıların dinlediği bu sunumdan sonra soru cevaplar ile yarım günlük etkinlik sona erdi.
Yasal olmayan Drone’lar avlanacak! Uygun fiyatları sebebi ile her geçen gün kullanıcı sayısı artan drone’lar ve İHA’lar (insansız hava araçları), yasal olmayan kullanımlarda kamu ve ticari alanlar için tehdit oluşturuyor. İzinsiz görüntü ve ses kaydı yapılabilen bu cihazlar, direkt olarak terör amaçlı da kullanılabiliyor. İşte bu durumun önüne geçmek isteyen ASELSAN, İnsansız Hava Araçlarını Önleyen Hava Savunma
16 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Sistemi (İHTAR) geliştirdi. Kamuya ait alanlar ile ticari bölgelerin mikro ve mini boyutlardaki İHA’ların, drone’ların yasal olmayan faaliyetlerine karşı korunması amacı ile geliştirilen İHTAR, müstakil binalardan hava alanlarının güvenliğine kadar geniş bir yelpazede kullanım imkânı sunmakta. İHA’ların tespit edilmesi, otomatik olarak takibe alınması, tehdit olarak işaretlenmesi ve yasal
olmayan faaliyetlerinin en uygun karşı tedbir ile engellenmesini sağlayan İHTAR, birden fazla tehdide karşı da yanıt verebiliyor. GPS sinyal kanallarını karıştıran İHTAR, İHA’ların ve drone’ların kullanımını engellediği gibi cihazların kontrolünü de ele geçiriyor. Merkezi komuta kontrolü ile yönetilen İHTAR, hedef yönünü şaşırtabilen sinyal bozucu sistemi de barındırmakta.
GÜNCEL
Hanwa Techwin Wisenet Serisini tanıttı
Hanwha Techwin Point Hotel Gayrettepe’de düzenlediği etkinlikte yeni ürünlerini bayilerine tanıttı. Yoğun bir katılımın sağlandığı etkinlikte açılış konuşmasını yapan Hanwha Techwin Ülke Müdürü Yasin Altaş; Samsung Techwin’den,
Hanwha Techwin’e geçiş sürecini iş ortaklarına anlattı. Etkinlikte yeni ürünleri ise Hanwha Techwin Teknik Müdürü Devrim Esentürk tanıttı. Esentürk; yeni modeller Wisenet Q , Wisenet P ve Wisestream teknolojisi-
ni anlattı. Etkinliğin sonunda iş ortaklarıyla keyifli bir akşam yemeği yiyen Hanwha Techwin yöneticileri düzenledikleri eğlenceli aktivitelerle bayileriyle keyifli bir akşam geçirdi. Etkinlik iyi dilek ve temennilerle sona erdi.
Yangın Tesisatında Sulu Söndürme Sistemleri Semineri
Detay Yangın Danışmanlık Tasarım ve Eğitim Hiz. A.Ş. 27 Ekim 2016 tarihinde Yangın Tesisatında Sulu Söndürme Sistemleri Seminerini gerçekleştirdi. Sunumunu Makine Mühendisi
18 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Barış Topal’ın yaptığı seminerde yağmurlama (sprinkler) sistemleri, ıslak borulu sprinkler, kuru borulu sprinkler, baskın sprinkler, öntepkili sprinkler, sabit boru tesisatı ve yangın dolapları, hidrant siste-
mi, itfaiye su verme bağlantısı ve yangın pompaları anlatıldı. Makine Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Eğitim Salonunda gerçekleştirilen seminer yoğun ilgi gördü.
ç
HAYATA BAKIŞ
“Tenkitlere dikkat” Çocukların yetenekleri ne kadar erken yaşta fark edilebilir ve desteklenirse şüphesiz o kadar iyi olur. İstemediğimiz durumlarda onların yeteneklerinin önüne set çekmek, çatışmaya girmek yerine olumlu yerlere yönlendirmeye çalışmak daha akılcı ve faydalı olur. Çocuklarımızı sevmedikleri, yapı ve yeteneklerine uygun olmayan şeylere zorlamak çocuklarımıza da bize de fayda sağlamaz. Çocuğumuzun kusurunu görünce gerektiğinde ikaz ettiğimiz gibi düzelttiğinde de ya da güzel bir şey yaptığında da takdir etmeyi bilmeliyiz ki bize olan güveni artsın ve ikazlarımız etkili olsun. Yalnız takdirlerimizin gerçekçi olmasına dikkat edelim. Aksi halde çocuğun size olan güveni sarsılır sözlerinizi ciddi bulmaz; kendine olan güveni de kaybolur. Öyleyse övgüde de aşırıya kaçmamak lazım. Sözleriniz doğru olsun. Aşırı övgüler çocuğun ayaklarını yerden kesip sonrasında büyük hayal kırıklıklarına yol açabilir. Tenkitlerde ise meseleyi gerektiğinden fazla büyütür ve hakkı teslim etmezseniz inandırıcılığınızı ve etkinizi kaybedersiniz.
Oğuz GÜLAY
Çocuklar bırakın başkalarıyla; kendi kardeşleriyle bile kıyaslamamalıdır. Çünkü aşağılanan çocukların kendine güvenleri gelişmez. Çocukları birbirleri ile yarış havasına değil birbirlerini destekleyerek birbirleriyle yardımlaşarak hedefe doğru koşu havasına sokun. Hatalarını mümkün olduğu kadar doğrudan değil dolaylı yollardan belirtmeye çalışın mesela isim vermeden ve kimseyi de zan altında bırakmadan genel konuşabilirsiniz. Çocuğun anne - baba tarafından devamlı tenkit edilmesi; aşırı sert tepkiler, başkalarının önünde azarlanmalar çocukta aşağılık duygusuna yol açar. Çocuğun kişiliğini değil davranışlarını eleştirin. Ona “sen şöylesin” demektense “yaptığın hareket şöyle” demek daha doğru olur. Bu sayede çocuk hareketleri ve kişiliği arasındaki farkı ayırt etmeyi öğrenir. “Sen kıskançsın, inatçısın” demekten kaçınıp kıskançlık ve inatçılık üzerinde birlikte düşünmek, çocuğun özgüvenini geliştirmesini doğrudan sağlar. Bu arada çocukların yeteneklerinin toplum içinde; kusurlarının ise yalnızken söylenmesi gerektiğini unutmamalıyız. Çocuğa “su getir” diye bağırmak ve argo kelimelerle hitap etmek başka, “ bana bir su getir” demek başka “ bana bir su getirir misin?” demek daha başka, “ bana bir su getirir misin yavrucuğum” demek ise çok daha başkadır. Bunların her biri çocuğun ruhunda ayrı ayrı hisler uyandırır. Belli ya da belirsiz ayrı ayrı tepkilere yol açar. Çocuğun yapılanmasında; şekillenmesinde ayrı bir tuğla ya da harç olur ve maalesef siz bunun belki hiç farkında bile olmazsınız. Farkında olunabilmesi dileğimle…
20 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Çocuğun anne - baba tarafından devamlı tenkit edilmesi; aşırı sert tepkiler, başkalarının önünde azarlanmalar çocukta aşağılık duygusuna yol açar. Çocuğun kişiliğini değil davranışlarını eleştirin.
KAPAK KONUSU
Güvenlik sektöründe eğitimin önemi Özel Güvenlik Sektörü; üniversiteler ile işbirliği içinde çalıştığı takdirde, en önemli ihtiyacı olan kalifiye eleman temini ve alt ve orta dereceli yönetici profilinin yetişmesi konusunda çok büyük kazanımlar elde edecektir. Ali Serdar GÜLTEK / Öğretim Görevlisi Murat İNANKUL / Uzman Eğitmen
T
ürkiye’de üniversiteler bünyesindeki meslek yüksekokullarında, günümüz itibariyle toplam 17 üniversitede 2 yıllık ön lisans düzeyinde eğitim veren “Özel Güvenlik ve Koruma Programı” bulunmaktadır. Ayrıca faal olarak eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunan bu üniversitelerin yanında, yaklaşık 20 kadar üniversitede de “Özel Güvenlik ve Koruma Programı” onayı verilmiş ve yakın zamanda eğitim öğretime başlanacaktır. Yaklaşık 40 üniversite bünyesinde 2 yıllık ön lisans düzeyinde eğitim veren “Özel Güvenlik ve Koruma Programı” bulunmaktadır, diyebiliriz. Faal olanlardan bazıları aşağıda sıralanmaktadır. İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Özel Güvenlik ve Koruma Programı Kocaeli Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma programı ile ikinci öğretim programı, Kafkas Üniversitesi (Kars) Özel Güvenlik ve Koruma Programı ile ikinci öğretim programı,
22 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Gaziantep Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma programı ile ikinci öğretim programı, İnönü Üniversitesi (Malatya) Malatya M.Y. O. Özel Güvenlik ve Koruma Programı ile ikinci öğretim programı, İstanbul Arel Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma programı, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma programı,
Aksaray Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma programı, Giresun Üniversitesi Espiye M.Y. O. Özel Güvenlik ve Koruma Bölümü, Sütçü İmam Üniversitesi (Kahramanmaraş) Türkoğlu M.Y. O. Özel Güvenlik ve Koruma, Uludağ Üniversitesi M.Y. O. Özel Güvenlik ve Koruma, Anadolu Üniversitesi (Eskişehir) Açık Öğretim Fakültesi Özel
Güvenlik ve Koruma Bölümü, Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur M.Y. O. Özel Güvenlik ve Koruma Programı, Mustafa Kemal Üniversitesi (Hatay) Özel Güvenlik ve Koruma Programı Karabük Üniversitesi Eski Pazar M.Y. O. Özel Güvenlik ve Koruma bölümüdür (Karabük Üniversitesi, 2011). Bahçeşehir Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma Programı, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Köyceğiz Meslek Yüksekokulu Özel Güvenlik ve Koruma Programı, Yalova Üniversitesi Çınarcık Meslek Yüksekokulu Özel Güvenlik ve Koruma Programı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün 25 Temmuz 2001 tarihinde 32394 Sayılı yazısı ile teklif edilen ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 22 Kasım 2001 26974 Sayılı uygunu ile İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nda 2002-2003 eğitim öğretim yılında açılan program Türkiye’de bir ilktir. İlk önce Savunma ve Güvenlik olarak, daha sonra 2009 yılında Özel Güvenlik ve Koruma şeklinde adlandırılan program; Türkiye’de özel güvenlik sektöründe istihdam edilecek özel güvenlik personelini yükseköğretim düzeyinde yetiştiren ilk eğitim programıdır. Önceleri üniversitemiz bünyesinde Özel Güvenlik Yüksekokulu açılması düşüncesi ortaya çıkmış, daha sonra ise bu eğitimin Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu bünyesinde bulunan Özel Güvenlik ve Koruma Programı’nda yapılmasına karar verilmiştir. Yüksekokulumuzdaki tüm programlar gibi 2 yıllık ön lisans eğitimi veren programa; ilk olarak 2002-2003 eğitim-öğ-
Programda; 10 Haziran 2004 tarihli 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunla kurulan özel güvenlik kuruluşlarında istihdam edilecek; ilgili yasa ve yönetmelikler konusunda donanımlı, güvenlik sektörünün teknolojik gelişimine ayak uydurabilecek düzeydeki personelin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. retim yılında ek kontenjanla eşit ağırlıklı puan türünden 5’i kız olmak üzere 25 öğrenci alınmıştır. 2003-2004 eğitim öğretim yılında yeni kayıt olan 25 öğrenci ile program mevcudu 50 öğrenciye yükselmiştir. Hali hazırda toplam 60 öğrenci ile eğitime devam edilmektedir. YÖK tarafından 36 kişilik kontenjan verilen programımıza her sene YGS sınavı ile öğrenci yerleştirilmektedir. Programda; 10 Haziran 2004 tarih ve 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunla kurulan özel güvenlik kuruluşlarında istihdam edilecek, ilgili yasa ve yönetmelikler konusunda donanımlı, güvenlik sektörünün teknolojik gelişimine ayak uydurabilecek düzeydeki personelin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Program’da yürütülen dersler aşağıda sunulmuştur. Bu ders planında yer alan derslerin verilmesinde, gerek yüksekokul, gerekse çeşitli kamu ve özel kuruluşlarında görevli uzman personelden öğretim elemanı olarak faydalanılmaktadır. Eğitim süresince öğrencilere verilen dersler; 1.Sınıf - 1.yarıyıl: Temel Hukuk, İnsan Hakları, Halkla İlişkiler, Genel ve Teknik İletişim, Güvenlik Sistemleri 1, İlkyardım, Mesleki Yazışma ve Raporlar, Yabancı
Dil1, Türk Dili, Beden Eğitimi1, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi1 1.Sınıf - 2.yarıyıl: Olay Yeri İnceleme ve Delillerin Muhafazası, Güvenlik Sistemleri2, İstatistik ve Araştırma Yöntemleri, Silah Bilgisi, Özel Güvenlik Meslek Bilgisi, Yabancı Dil2, Türk Dili, Beden Eğitimi2, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi2, Güvenlik ve Acil Durum Prosedürleri 2.Sınıf - 1.yarıyıl: Temel Mesleki Hukuk1, Silah Uygulamaları1, Koruma, Yangın Güvenliği, Yakın Savunma Teknikleri1, Terör ve Terörizm, Güvenlik Projelendirme1, İstihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma, Endüstriyel Tesislerde Güvenlik, Toplum Psikolojisi 2.Sınıf - 2.yarıyıl: Ceza Muhakemeleri Usul Hukuku, Temel Mesleki Hukuk 2, Silah Uygulamaları 2, VIP Koruma, Yakın Savunma Teknikleri 2, Suç Sosyolojisi, Patlayıcı Madde ve Önlemleri, Yönetim ve Organizasyon, Toplam Kalite ve Standardizasyon, Güvenlik Projelendirme 2, Liman Güvenliği (Seçmeli) Havalimanı Güvenliği (Seçmeli) Yüksekokulumuzda eğitim veren bütün programlarda olduğu gibi Özel Güvenlik ve Koruma Programı’nda da öğrencilerin her yarıyıl sonunda 40 iş günü (toplam 80 işgünü) olmak üzere kamu ya
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 23
KAPAK KONUSU
da özel sektöre bağlı kuruluşlarda İşyeri Uygulamalı Eğitimi yapması zorunludur. Programdan mezun olan öğrenciler, özel güvenlik firmalarında saha çalışanı olarak hizmet vermekle beraber firmaların pazarlama ve insan kaynakları bölümlerinde de çalışmaktadırlar. Yasanın belirlediği çerçevede özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlayan mezunlarımız; sahip oldukları bilgi ve beceriyi sorumluluk alma bilinci ile birleştirdikleri takdirde çok fazla olmayan bir süre sonunda ara yönetici olarak terfi ettirilmektedirler. Güvenlik sektöründe yükseköğrenim görmüş çalışanların sayısının artması ile firmaların verdiği hizmetin kalitesi olumlu yönde değişmekte; müşteri memnuniyeti daha fazla sağlanmakta ve operasyonda yer alan sadece sertifika eğitimi almış özel güvenlik görevlilerinin motivasyonu ve eğitimlerini geliştirme isteği yükselmektedir. Özel Güvenlik ve Koruma Programı olarak; özel güvenlik sektörü ile yakın temas halinde olmak ve birlikte çalışmak fikri daima ön planda olmaktadır. Bu kapsamda öncelikle program bünyesindeki öğretim görevlileri tarafından 4 ay süren bir saha çalışması yapılmış, çeşitli firma ve işletmelere gidilerek özel güvenlik çalışanlarının ve hizmet alan müşterilerin görüş ve fikirleri ile sektörün ihtiyaçları analiz edilmiş ve tespit edilen ihtiyaçları karşılamak üzere, “Özel Güvenlik Laboratuvarı” kurulması fikri ağırlık kazanmıştır. Bu kapsamda Özel Güvenlik Federasyonu Başkanı Oryal ÜNVER’in katkı ve destekleri; ÖGF’ye bağlı firmaların desteği ve İstanbul Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi sponsorluğunda “Özel Güvenlik Laboratuvarı” fiilen hayata geçirilmiştir. Labora-
24 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
tuvara katkı sağlayan firmalardan bazıları aşağıda gösterilmektedir: TAV Güvenlik ile eğitim işbirliği protokolü imzalanarak; ilk etapta açılacak olan “Giriş ve Geçiş Kontrol Sistemleri Operatörlüğü” sertifika programları için eğitmen desteği sağlanmıştır. Özel Güvenlik Laboratuvarı içerisinde temel olarak X-Ray cihazı temel olmak üzere Giriş ve
Geçiş Kontrol Sistemleri, Kartlı ve Biometrik Geçiş Sistemleri, CCTV Sistemleri, Yangın İhbar ve Algılama Sistemleri, Hibrit Alarm Sistemleri gibi temel güvenlik sistemleri esas alınmış ve monte edilmiştir. Güvenlik Laboratuvarı bünyesinde; piyasaya yönelik olarak açılması planlanan sertifika programları şunlardır :
KAPAK KONUSU
İlk etapta X-Ray Bagaj Görüntüleme Cihazı temel olmak üzere “Giriş ve Geçiş Kontrol Sistemleri Operatörlüğü” kursu açılacaktır. Hemen arkasından, CCTV sistemleri esas olmak üzere “Güvenlik Sistemleri Operatörlüğü” kursu planlanmıştır. Bunu takiben, “Güvenlik Sistemleri Kurulum Bakım Onarım Uzmanlığı” ve “Güvenlik Yöneticisi” kursu planlanmaktadır. ÖGF ile koordine ile ihtiyaç duyulan ilave kurslar planlanacak ve açılacaktır. İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mülkiyet ve Koruma Bölüm Başkanlığı Özel Güvenlik ve Koruma Programı olarak; Mesleki Yeterlilik Kurumu ile bir protokol imzalanmış ve üniversitemizin koordinatörlüğünde, Özel Güvenlik Ulusal Meslek Standartları ve Ulusal Mesleki Yeterlilikler yeniden oluşturulmaya başlanmıştır. Bu kapsamda, mevcut olan Özel Güvenlik Görevlisi meslek tanımı revize edilmekte, ayrıca buna ilave olarak, özel güvenlik sektöründe yeni meslekler
Özel Güvenlik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Oryal ÜNVER’in katkı ve destekleri; ÖGF’ye bağlı firmaların desteği ve İstanbul Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi sponsorluğunda “Özel Güvenlik Laboratuvarı” fiilen hayata geçirilmiştir. 26 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
tanımlanmaktadır. Bunlar Güvenlik Sistemleri Otomasyon Elemanı, Giriş ve Geçiş Kontrol Sistemleri Elemanı, Güvenlik Sistemleri Kurulum Bakım ve Onarımcısı, Özel Güvenlik Uzmanı vb. dir. Özel Güvenlik Sektörü; üniversiteler ile işbirliği ve koordine ile çalıştığı takdirde, en önemli ihtiyacı olan kalifiye eleman temini ve alt ve orta dereceli yönetici profilinin yetişmesi konusunda çok büyük kazanımlar elde edecektir. Ayrıca; üniversite ile olan işbirliği netice-
sinde, özel güvenlik mevzuatında karşılaştığı eksikler ve zorlukları aşma konusunda büyük bir destek elde etmiş olacaktır. Üniversiteler ile birlikte hazırlanacak olan mevzuat değişikliği teklifleri, ilgili ve yetkili makamlar nezdinde daha yüksek bir seviyede kabul görecektir. En önemlisi, özel güvenlik eğitimlerinin gerçekçi ve sahanın ihtiyaçlarına yönelik olarak uygulamalı olarak gerçekleşmesi sağlanacak ve bu durum sektör çalışanlarının yetkinlik ve becerilerini artıracaktır.
KAPAK KONUSU
“12 yıllık tecrübeden sonra eğitim nasıl olmalı?” 12 yıllık tecrübeden sonra güvenlik sektöründe eğitim sürecini değerlendiren TÜMGED Yönetim Kurulu Başkanı Cem Orçun; sorularımızı yanıtladı: Cem ORÇUN / TÜMGED Yönetim Kurulu Başkanı
E
ğitimin temel hedefi nedir? Buna bilimsel olarak verilebilecek en kısa cevap davranış değişikliğidir.
Eğitim nasıl verilmeli? Mümkün olabilen tüm interaktif yöntemler kullanılarak; yetişkin eğitimi ilkelerine uygun modelle, grubun büyüklüğüne göre uygun mekân ve uygun oturma düzeni tercih edilmelidir.
İnteraktif eğitim dediniz bunu biraz açar mısınız? Öğrenenlerin aktif katılımını
28 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
sağlayan ve eğiticinin kolaylaştırıcı, destekleyici ve öğrenmeyi sağlayan rol üstlendiği, öğrenci merkezli eğitimin temelini oluşturur. Daha da önemlisi katılımcı ve eğiticilerin karşılıklı etkileşimlerinin sağlanması öğrenilenlerin kalıcı olmasını sağlar.
Eğitimde başka yöntemlerde kullanılamaz mı? Elbette kullanılabilecek başka yöntemler de mevcut; ancak bunlar zaman zaman eğitimin ana akışını desteklemek adına gerektiğinde kullanılabilecek yöntemlerdir. Örneğin, anlatma yöntemi-sı-
nıf dersi, tartışma yöntemi, örnek olay-olgu çalışması, gösterip uygulama yaptırma yöntemi, problem çözme yöntemi gibi.
Yetişkinlerde öğrenme nasıl gerçekleşiyor? Yetişkinlerde öğrenme; bireyin çevresiyle etkileşimde bulunarak, geçmiş yaşamışlıklarının ürünü olan kalıcı davranış değişikliğidir ve biz buna ANDROGOJİ diyoruz. Öğrenme gerçekleşir ise bunun sonucunda kesinlikle davranış değişikliği olacaktır. Öğrenme deneyim ve yaşantı ürünüdür; öğrenme kalıcı izlidir. Öğrenme ile oluşan
Cem ORÇUN
davranış değişikliği, istenen ya da istenmeyen olduğu gibi yanlış da olabilir. Eğitimin planlaması dâhil süreçler konusundaki tercihlerimiz bu sonucu belirleyecektir. Yetişkinlerin eğitimden temel beklentileri; Eğitimin kendi konularıyla bağıntılı olmasını isterler, Eğitime etkin olarak katılmak isterler, Eğitimde çeşitlilik arzularlar, Olumlu geri bildirim verilmesini beklerler, Kişisel kaygıları vardır ve güvenli bir ortama ihtiyaç duyarlar, Herkesten farklı bilgi, görgü ve deneyime sahip, özgün birer birey olarak görülmek isterler, Özgüvenlerini korumaları gerekir; bireysel ihtiyaçları göz önüne alınmalıdır, Kendileri ve eğitmenleri için beklenti düzeyleri yüksektir.
Bu durumda eğitmenin sınıf ortamındaki davranışları nasıl olmalıdır biraz daha açar mısınız? Eğitime başlarken; konu hakkında bir dizi soru sorarak, eğitimin amaçlarını gözden geçirerek, konunun daha önce işlenen bölümlerle bağlantısını kurarak, kişisel deneyimleri paylaşarak, gerçek
yaşam deneyimlerinden bahsederek, vaka çalışması, video filmi (görsel işitsel araç kullanarak), kışkırtıcı ifadeler kullanarak tepki yaratmaktadır. Anlatılan konunun katılımcıların gelecekteki iş deneyimleriyle ilgisini kurmak; bunun kendilerine ne gibi yararlar sağlayabileceğini fark ettirmek çok önemlidir. Dersin sunumuna giriş yaparken; Tüm grubun ilgisini çekmeli, Sonradan verileceklere katılımcıları hazırlamalı, Olumlu bir eğitim atmosferi yaratmalı, Katılımcıların, eğitmenin beklentilerini anlamalarını sağlamalıdır, Dersin sunumunu bitirirken; kısa bir özet yapılmalı ve ana noktalar toparlanmalı, katılımcıların etkin katılımı sağlanmalı, katılımcılardan soru sormaları istenmeli, hatta katılımcılara soru sormalı, alıştırma veya test çözmeli, zaman varsa ana noktaları oyun içinde tekrarlamalıdır.
Etkili soru sormanın tekniği var mıdır? Evet, soru sormanın bilimsel yöntemleri var ve eğer doğru kullanılır ise eğitim alanların derse katılımını teşvik eder; aksi durumda ise sınıf ortamına zarar verir. Nedir bu doğrular; Soruyu tüm gruba yöneltmemelidir, Katılımcılardan birine önce adıyla seslenerek sormamalıdır, Soruyu sorduktan sonra duraklayarak sonra soruyu belli bir katılımcıya yöneltmemelidir, Katılımcının doğru yanıtını tekrarlamalı; doğru yanıtı destekleyerek ödüllendirmelidir, Katılımcının yanıtı kısmen doğruysa, doğru bölüm onaylanmalı; hatalı bölüm düzeltilmelidir, Katılımcının yanıtı hatalıysa, eğitmen doğru yanıta götürmek
Yetişkinlerde öğrenme; bireyin çevresiyle etkileşimde bulunarak, geçmiş yaşanmışlıklarının ürünü olan kalıcı davranış değişikliğidir ve biz buna ANDROGOJİ diyoruz. Öğrenme gerçekleşir ise bunun sonucunda kesinlikle davranış değişikliği olacaktır. için soruyu başka sözcüklerle yeniden ifade etmelidir, Katılımcı soruyu yanıtlamak için herhangi bir girişimde bulunmazsa, soru başka bir katılımcıya yöneltilmeli; beklenen yanıt alındıktan sonra ilk katılımcıya dönülerek tartışmaya katılması sağlanmalıdır.
Ölçme ve değerlendirmeden söz eder misiniz? Ölçme; bir niteliğin gözlenip gözlem sonucunun sayılarla veya başka sembollerle gösterilmesidir. Sınavlar bir ölçme yöntemidir; ancak yetişkinlerde davranışların gözlenmesi, olumlu değişikliklerin ya da eksikliklerin takip edilerek kayıt altına alınması da başka bir ölçme yöntemidir. Yetişkinlerde bir diğer ölçme yöntemi ise anket uygulamasıdır. Değerlendirme; ölçme sonuçlarını bir ölçüte vurarak bir değer yargısına ulaşma işidir. Sınav sonuçlarını, ulaşılması gereken hedefler ile mukayese ederek eğitimin sağladığı katkıyı değerlendirmek mümkündür.
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 29
KAPAK KONUSU
Katılımcılara yapılacak, doğru tasarlanmış bir anket ile eğitimin planlanması (zaman, katılımcılar) ve içeriği, eğitmenin yeterliliği ve aktarma becerilerinin etkinliği, eğitim ortamının fiziki şartlarının eğitim üzerindeki olumlu/olumsuz etkilerini belirlemek ve önlem almak mümkündür. Eğitimin değerlendirilmesine gelince; katılımcılarda beklenen davranış değişikliği ölçülerek, örneğin gerçekleşen hata sayısında azalma, müşteri memnuniyetindeki artış ya da müşteriler ile yaşanan sorunlarda azalma, motivasyonun yükselmesi gibi…
Eğitim kimler tarafından verilmeli? Bu sorunun tek cevabı var; yetkin eğitmen ile verilmeli bundan taviz asla söz konusu olmamalıdır. Buradaki “yetkin eğitmen’’ ifadesinin iki ayrı boyutu vardır. İlki; konusunun uzmanı olmalıdır. Anlatacağı konuyu teorik ve uygulamalı olarak çok iyi bilmeli ve sahada deneyimli olmalıdır. İkincisi ise; yetişkin eğitimi için gereken eğitmen becerilerine sahip olmalıdır. Bu konu maalesef doğru anlaşılamıyor. Bildiklerini aktarma yetkinliği dersek sanki daha iyi tarif etmiş olacağız. Konuyu nasıl aktaracağını doğru planlama, aktarım yöntemlerini doğru belirleme ve kullanma, sınıfı, tahtayı, görselleri ve diğer eğitim yardımcılarını doğru kullanma, katılımcıların ilgisini üst düzeyde tutabilme, olumsuz her hangi bir gelişmede doğru davranışları sergileyerek eğitimi en yüksek verim ile tamamlama, eğitimin sonuçlarını doğru olarak ölçebilme… Bu becerilere yeterince sahip olmayanlar tarafından eğitim verilmemelidir. Günümüzde özel güvenlik eğitimlerinin en büyük eksiği bu ikinci yetkinliğin olmamasıdır. Bu konu çözüme kavuşturulamadığı sürece eğitimlerden tam verim alınabilmesi mümkün değildir.
30 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Eğitim yardımcılarının doğru kullanılması ve uygulama eğitimlerinin eğitimin başarısı üzerindeki etkisi nedir? Basit olarak bu faktörlerin eğitimin sonuçlarını çok önemli düzeyde etkilediğini ve eğer hatalı uygulama yapılır ise eğitim için harcanan kaynakların çöpe atılmış olacağını söyleyebilirim. Bunu daha iyi anlatabilmek için aşağıdaki tabloya bakmak yeterlidir sanırım. insanlar; Okuduklarının % 10’unu Duyduklarının % 20’sini Gördüklerinin % 30’unu Görüp, duyduklarının % 50’sini Görüp, duyup, Söylediklerinin % 80’ini Görüp, duyup, söyleyip, dokunduklarının % 90’ını hatırlamaktadırlar.
Katılımcıların düzeyi eğitimin başarısını etkiler mi? Evet; etkiler. Bu nedenledir ki katılımcı gurupları oluşturulurken homojen veya karışık grup olması konusunda tercih yapılır. Bu tercih için eğitimin içeriği de belirleyici olacaktır. Örnek vermek gerekirse; iletişim konusunu anlatırken homojen gurup oluşturmak şart değildir, ancak patlayıcı maddeler konusunu anlatırken gurubun homojen olması gerekir. Aksi takdirde içeriğin oluşturulmasında sorunlar yaşanır; katılımcıların en iyi ihtimalle bir kısmı eğitimden yararlanamaz. Bir de katılımcıların beceri profili boyutu göz önüne alınmalıdır. Beceri basamakları; Bilinçsiz yetersizlik: Katılımcı belirli beceri ve bilgiden yoksundur ama bu eksikliklerinin farkında değildir, Bilinçli yetersizlik: Katılımcı becerideki zayıflıklarını fark eder ama henüz beceriyi öğrenmemiştir, Bilinçli yeterlik: Katılımcı yeni beceriyi öğrenmiştir ama doğru olarak uygulayabilmesi için tüm dikkatini toplaması gerekir, Bilinçsiz yeterlik: Pek çok pratikten sonra, katılımcı beceriyi rahatlıkla uygulayabilir ve bunu kendi beceri
Ölçme; bir niteliğin gözlenip gözlem sonucunun sayılarla veya başka sembollerle gösterilmesidir. Sınavlar bir ölçme yöntemidir; ancak yetişkinlerde davranışların gözlenmesi, olumlu değişikliklerin ya da eksikliklerin takip edilerek kayıt altına alınması da başka bir ölçme yöntemidir. repertuarına dâhil eder. Eğitimde katılımcıların beceri profili ne kadar erken belirlenebilir ise eğitimin verimliliği o oranda artar. Mesleki hizmet süresi/tecrübe, üstlenilen sorumluluk, örgün öğretim sistemindeki seviye gibi kriterler ile oluşturulan homojen sınıflar bile ne yazık ki bu farklı beceri profillerinin tümünü bünyesinde bulundurabilir.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Eğitim başlı başına çok ciddi bir süreçtir. Sektörümüz için yapılabilecek en yararlı iş eğitim süreçlerinin profesyoneller tarafından planlanması ve düzenlenmesidir. Bu konuda üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun eğitim uzmanlarından destek alınması ve sektör eğitimlerinin yetkin eğitmenler ile yapılması çok önemlidir. Eğitmelerin yetiştirilmesi zaman alacaktır; ancak bu düzenleme yapıldıktan sonra uygulamaya başlamak için verilecek makul bir süre bu geçiş sürecinin doğru yönetilmesi için yeterli olacaktır. Dilerim yetkililer ivedilikle bu konuda kalıcı düzenlemeler yaparlar.
KAPAK KONUSU
Özel güvenlikte mesleki yeterlilik normları 1950’li yıllardan sonra büyük şehirlerde sanayileşmenin artmasına ve gelişmesine bağlı olarak mülkün korunması gerekliliği doğmuştur. Önceleri can güvenliği öncelikli güvenlik ihtiyacı iken sermayenin artmasına paralel olarak mal güvenliğinin sağlanması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Ahmet KARAGÖZ / A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
T
oplumda özel alanlarda güvenlik ihtiyacını karşılamak üzere kurulan, görev alanları gittikçe genişleyen, hayatımızın hemen hemen bir parçası olmaya aday olan özel güvenlik; olumsuzluk yaşanan olaylarda gündemimize gelmekte ve gelmeye de devam edecek gözükmektedir. 1950’li yıllardan sonra büyük şehirlerde sanayileşmenin artmasına ve gelişmesine bağlı olarak mülkün korunması gerekliliği doğmuştur. Önceleri can güvenliği öncelikli güvenlik ihtiyacı iken, sermayenin artmasına paralel olarak mal güvenliğinin sağlanması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu durum devlet eliyle sağlanan güvenliğin bazı alanlarda yetersiz kalması nedeniyle özel alanlarda ihtiyaç duyulan güvenliğin ticari olarak güvenlik hizmeti veren şirketler aracılığı sağlanması gerekliliğini doğurmuştur. Ülkemizde özel alanlarda güvenlik, ilk olarak 22 Temmuz 1981 yılında 2495 Sayılı Bazı Kurum Ve Kuruluşların Korunması Hakkında Kanun ile özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında da özel güvenlik teşkilatı kurulmasına ile uygulamaya başlamıştır. Bu
32 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
kanunun çıkmasında Türkiye’de 1970’li yıllardaki terör olaylarının artması ile stratejik ve ekonomik açıdan önemli görülen banka, iş merkezi gibi yerlerin kendi güvenliklerini kendilerinin sağlaması konusunun gündeme gelmesi, etkili olmuştur. 2495 Sayılı (Mülga) Kanun ile özel güvenlik yasal bir zemine oturtulmuştur. Stratejik öneme sahip kamu kurum ve kuruluşları bünyelerinde kurdukları özel güvenlik teşkilatları ile güvenliklerini sağlamaya başlamışlardır. Ancak,
2495 Sayılı Yasa ticari anlamda güvenlik hizmeti vermeye müsaade etmediğinden, hukuki bir düzenleme olmamasına rağmen Medeni Kanunumuzdan “Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir. Zilyet, rızası dışında kendisinden alınan şeyi taşınmazlarda el koyanı kovarak, taşınırlarda ise eylem sırasında veya kaçarken yakalananın elinden alarak zilyetliğini koruyabilir. Ancak, zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorunda-
göstermektedir. Çalıştığı şirketin faaliyet alanına göre yakın koruma hizmeti veren özel güvenlik, öğrenci güvenliğini sağlamada, endüstriyel tesis güvenliğini sağlamakta, spor karşılaşmalarında görev almakta veya AVM güvenliğini sağlamaktadır.
Özel güvenliğin görev alanları
Ahmet KARAGÖZ
dır (MK. md981)”. Kaynaklanan durumdan faydalanarak bazı özel güvenlik firmaları kurulmuş ya da şirketler kendi güvenlik birimlerini oluşturmuş ve ticari anlamda güvenlik hizmeti vermeye başlamışlardır. Bu durum hiçbir yasal düzenleme olmadan belli bir süre devam etmiştir. Mevcut durumun yasal bir zemine oturtmak amacı ile 10 Haziran 2004 tarihinde 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kabul edilerek; 26 Haziran 2004 tarihli ve 25504 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Ticari amaçlı hizmet veren güvenlik şirketlerinin kurulmasına ve hizmet vermesine izin verilmesi ile birlikte özel güvenlik personeli giderek artış göstermiştir. 2016 EGM verilerine göre 1.511 özel güvenlik şirketi ile 745 özel güvenlik eğitim kurumu faaliyet izni almıştır. Eğitimlerini tamamlayan 1,017580 kişi özel güvenlik sertifikası sahibi olmuş, bunun 270.873 aktif güvenlik görevlisi olarak çalışmaktadır. Özel güvenlik hizmet alanlarının genişlemesi nitelikli personele duyulan ihtiyacı da birlikte getirmiştir. Güvenlik hizmetinin uygulandığı her organizasyon, organizasyonun özelliğine göre oldukça farklılık
Özel güvenlik hizmetlerinin; kişi koruma, site koruma, baraj güvenliği, banka güvenliği, AVM güvenliği, tren, para nakli, altın nakli, fabrika, rafineri, petrol - doğal gaz boru hatları güvenliği, hastane ve okul güvenliği, turizm güvenliği, tarihi bölge, yapı, müze güvenliği, spor karşılaşmaları, gösteri-müzik etkinliği güvenliği gibi geniş alana yayıldığı görülmektedir. Görev alanları güvenlik organizasyonuna göre farklılık gösteren özel güvenlik görev sırasında da hemen hemen her türlü olayla karşılaşmakta ve müdahale etmek durumunda kalmaktadır. Doğal afetlerden tutun da yangın, sel, deprem, terör saldırıları, adi asayiş olayları, hırsızlık yan kesicilik gasp, vücut bütünlüğüne saldırı gibi olaylarla karşılaşmaktadır. Bunların dışında iş sağlığı ve güvenliği konusunda da bazı sorumluluklar verilmesi gündemdedir. Çıkan her yeni yasa genel kolluk kuvvetlerine güvenlikle ilgili bir takım sorumluluk yüklediği gibi aynı durum özel güvenlik için de söz konusu olmaktadır. Özel güvenlik hizmetlerinin amaca yönelik faaliyet göstermesi istenilen seviyede hizmet görmesi, görevinde profesyonelleşmeyi ve belirli disiplinlere bağlı olmayı gerektirir. Sayıları gittikçe artan hatta polis teşkilatından sayıca fazla olan bu hizmet belirli kurallar dâhilinde gerçekleşmelidir. Bu kurallar ve disiplinler ticari özel güvenlik hizmetlerini düzenleyen 5188 Sayılı Kanun’da ve buna ait
2016 EGM verilerine göre 1.511 özel güvenlik şirketi ile 745 özel güvenlik eğitim kurumu faaliyet izni almıştır. Eğitimlerini tamamlayan 1,017580 kişi özel güvenlik sertifikası sahibi olmuş; bunun 270.873 aktif güvenlik görevlisi olarak çalışmaktadır. yönetmelik ve ihtiyaç duyuldukça çıkarılan genelgelerle; kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esas ve usuller belirlenmeye çalışılmıştır.
Güvenlik çok boyutlu bir kavramdır Güvenlik çok boyutlu bir kavramdır ve güvenliği tehdit eden birçok husus vardır. Kamu güvenliği oldukça geniş bir alanı ifade etmekte olup tanımlanması güç kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Ve kamu düzeni kavramıyla da bütünleşmektedir. Kamu düzenini İdare hukukçuları toplumun her sahasındaki düzenin temelini oluşturan bütün kuralları kapsayan, güvenlik, dirlik ve esenlik, sağlık ve ahlak öğelerinden oluşan kavram olarak tanımlanmaktadır (Duran Lütfi, İdare Hukuku. İstanbul.1982.s.250). Görevli oldukları alanlarda kamu güvenliğini tamamlayıcı görev yapan aslında kamu düzeni sağlamada önleyici, koruyucu, yardım edici, düzenleyici mahiyette hizmet gören özel güvenlik personelinin yetki
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 33
KAPAK KONUSU
Çıkan her yeni yasa genel kolluk kuvvetlerine, güvenlikle ilgili bir takım sorumluluk yüklediği gibi aynı durum özel güvenlik için de söz konusu olmaktadır. Özel güvenlik hizmetlerinin amaca yönelik faaliyet göstermesi, istenilen seviyede hizmet görmesi, görevinde profesyonelleşmeyi ve belirli disiplinlere bağlı olmayı gerektirir. sınırlarını kesin sınırla belirlemek zordur. Çünkü her olay kendi içinde farklılık göstermektedir. Bazı durumlarda güvenliği sağlamak düşüncesiyle genel kolluk yetkilerini kullanması söz konusu olmaktadır. Görevli oldukları alanlarda kamu düzenini sağlamada önemli görevler yüklenen, hizmet alanları sürekli gelişim gösteren özel güvenlik mesleğinin amacına uygun uluslararası standartlarda yerine getirilmesi için gerekli bilgi, beceri tavır ve tutumların neler olduğunu gösteren her alanda mesleki yeterlilik normları belirlenmesi gereklidir. Özel güvenlik eğitimlerde bu mesleki yeterliği karşılayacak nitelikte olmalıdır. 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa’nın 5/3 ve 14. maddelerine göre özel güvenlik yönetici ve görevlileri; silahlı görev yapacaklar ise 120, silahsız görev yapacaklar ise 100 saat özel güvenlik temel eğitimi almaları gerekmektedir. Temel eğitimi alarak göreve başlayan özel güvenlik yönetici ve görevlilerinin 5 yılda bir; silahlı görev yapacakların 60, silahsız görev yapacakların 50 saat yenileme eğitimi almaları düzenlenmiştir. Eğitimler İçişleri Bakanlığı’nca yetkilendirilmiş Özel Güvenlik Eğitim Kurumları tarafından verilmektedir.
34 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Temel eğitim konuları; hizmet veren güvenlik elemanları görevlerini yerine getirebilmesi gerekli bilgi ve becerileri karşılayacak düzeyde olmalıdır. Temel eğitim konuları; özel güvenlik hukuku ve kişi hakları, güvenlik tedbirleri, iletişim, ilk yardım, kalabalık yönetimi, kişi koruma, yangın, güvenlik sistem ve cihazları, genel kollukla ilişkilerdir. Uyuşturucu maddeler, silah bilgisi ve atış olarak düzenlenmiştir. Temel eğitim konularına ilave olarak işçi ve işveren ilişkileri; iş sağlığı ve güvenliği, kişisel koruyucu donanımlar, kişisel güvenlik konularında eğitim verilmelidir. Ayrıca Uygulama Yönetmeliği’nin 33/3/4/ Maddesinde “Güvenlik Görevlilerine Çalışacakları Yerin Ve Yapacakları Görevin Özelliğine Göre Alan Eğitimleri Verilebilir” hükmü ile alan eğitimleri düzenlenmiştir. Yönetmelikle düzenlenen, yenileme eğitimleri temel eğitim konularının kısaltılmış şeklidir ve güvenlik personelini ilave bir bilgi beceri kazandırmamaktadır. İlerleme eğitimleri yönetmelikte ifadesini bulan alan eğitimlerini düzenlemeye yönelik olmalı, alan eğitimleri de yakın koruma, AVM koruma, Endüstriyel tesis koruma, okul güvenliği gibi daha geniş alanı kapsamalı ve
personelin alanda duyduğu bilgi ve uygulama eksikliğini gidermelidir. Mevcut yasada özel güvenlik temel eğitimini hem yöneticiler hem de personeller almaktadır. Yönetici eğitimleri, temel eğitimin yanında özel güvenlik hizmetleri planlama, yönetme konuların da içeren güvenlik planlaması ve yönetimi, risk analizi, acil durumlar ve yönetimi, personel hakları konularını kapsayan eğitim almaları düzenlenmelidir. Kaynaklar: Yusuf Dalda İstanbul Özel Güvenlik ve Eğitim Hizmetleri Yöneticisi, ÖGF Yönetim Kurulu Üyesi-Eğitim Komitesi Başkanı TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi Sektör Raporu Sh.12 -22 http://www.tobb.org.tr/Documents/ yayinlar/2013/TR-Ozel-Guvenlik-Hizmetl eriMeclisiSektorRaporu2012.pd Avrupa Temel Koruma Mesleki Eğitim Kılavuzu, Ankara 1999 Ahmet Karagöz Kolluğun İdari Görevleri, Ceza Hukuku El Kitabı, Beta YayınEvi İstanbul-1989 Ferudun Yenisey -Hazırlık Soruşturması Ve Polis. İstanbul,1993 Ahmet Karagöz - Suç Önleme Hizmetleri, Özel Güvenlik Görevlisinin El Kitabı, Ankara 2005 D.Çiğdem Sever - Kolluk Yetkilerinin Devredilemezliği İlkesi Açısından özel güvenlik, Atılım Üniversitesi, Hukuk Fakültesi makale, dsever@atılım.edu.tr. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 4857 İş Kanunu 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve uygulama Yönetmeliği Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmasına Dair Yönetmelik Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik Gemilerden Atık Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeliği İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik Sağlık ve Güvenlik İşaretleri Yönetmeliği Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik
KAPAK KONUSU
Türkiye’de değişen güvenlik algısı ve özel güvenlik yapılarının durumu Türkiye, bugün ve gelecekte karşılaşabileceği tüm güvenlik risk ve tehditlerine karşı genel kolluk kuvvetlerinin kamu güvenliğini sağlayıcı çalışmalarını destekleyecek yeni düzenlemeler yaparak özel güvenlik yapısını güçlendirmelidir. Osman ÖZTÜRK / Yönetim Kurulu Başkanı-CEO CSG CİTY SECURİTY GROUP
36 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Osman ÖZTÜRK
D
ünya’da ve ülkemizde güvenlik risk ve tehditleri çeşitlenmekte ve insanlarda can ve mal güvenliklerini nasıl sağlayacaklarına ilişkin artan kaygılar, yeni güvenlik endişelerine yol açmaktadır. Özellikle ülkemizin bulunduğu Ortadoğu coğrafyasındaki savaşlar, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü ve birlik beraberliğini bozmaya çalışan bölücü terör örgütü PKK ve uzantıları güvenliğimiz için tehdit oluşturmaktadır. Yine yıllardır niyet ve ideolojisini gizleyerek devlet mekanizmasını ele geçirmeye ve kanlı darbe girişimiyle de ülkemizi iç çatışma ortamına sürüklemek isteyen FETÖ terör örgütünün varlığı Türkiye’mizin güvenliği için büyük bir tehdit olarak önümüzde durmaktadır. Türkiye, bugün ve gelecekte karşılaşabileceği tüm güvenlik risk ve tehditlerine karşı genel kolluk kuvvetlerinin kamu güvenliğini sağlayıcı çalışmalarını destekleyecek yeni düzenlemeler yaparak özel güvenlik yapısını güçlendirmelidir. Özel güvenlik standartları yükseltilerek her isteyenin
çalışabildiği bir alan olmaktan, belli standartlara ve yeteneklere sahip şirketlerin ve elamanların hizmet yaptığı profesyonel bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bu düşünceden hareketle Türkiye’deki Özel güvenlik eğitim faaliyetlerini inceledim. Türkiye’de özel güvenlik hizmetleri ve faaliyetleri halen yürürlükte olan 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna göre yürütülmektedir. Özel güvenlik şirketlerinin hukuki yapılanması, özel güvenlik görevlilerinin yetki ve sorumlulukları bu yasa ile düzenlenmiş olsa da mali ve özlük hakları, eğitim ve çalışma koşullarına ilişkin düzenlemeler yeterli görülmemekte ve uygulamada birçok sorunla karşılaşılmaktadır. Dünya’da ve ülkemizde kamu güvenliğini etkin olarak sağlama hizmetlerinin maliyeti çok yüksek ve sürekli artıyor. Bu maliyeti azaltmak için genel güvenlik kuvvetleri belirli görevlerden çekiliyor. Kamuya ait bina ve tesislerin korunması kolluk gücünün sorumluluğundadır. Ancak kişi ve şirketlerin kişisel güvenliklerini ve varlıklarını korumak için artı güvenlik hizmetlerine ihtiyaç duydukları bir gerçek. İşte bu noktada özel güvenlik hizmetlerinin mevcut durumu, rolleri, gözetimi, suç önleme ve toplum güvenliğine katkı aşamalarını incelemek gerekiyor. İlk sırada hizmet kalitesi endişesi göze çarpıyor. Özel güvenlik; okullar, siteler, alışveriş merkezleri, parklar ve bahçelerde devriye geziyor, değerli eşyaları taşıyor, kritik altyapıları koruyor, havaalanları, metrolar, demiryolları ve diğer ulaşım sistemlerinde güvenlik sağlıyor, alarm aktivasyonlarına karşılık veriyor, izleme sistemlerini yönetiyor, düzen
sağlıyor ve birçok özel veya kamu etkinliklerinde hizmet veriyor. Bu kadar çok alana yayılmış hizmet çeşitliliğiyle diğer sektörlere göre fark yaratıyor. Her geçen gün dünyada ve ülkemizde büyüyen özel güvenlik sektörünü bir güvenlik endüstrisi alanı olarak görmek ve bir güvenlik mühendisliği yaklaşımı ile algılamak gerekiyor. İnterdisipliner bir alan olan özel güvenlik hizmetleri çok paydaşlı ve çok bileşenli bir kavramsallık içeriyor. Son 20 yılda dünyada özel güvenlik endüstrisinde çalışanların sayısının 21 milyonu geçtiği değerlendiriliyor. Dünyada 100 milyar dolarlık bir pazara sahip bu sektörde, ekonomik büyüklük ve istihdam oranı gittikçe artıyor. AB ülkelerinde ise özel güvenlik 2 milyon civarında çalışanı, 50 binden fazla şirketi ve 15-20 milyar € yıllık geliri ile en önde gelen sektörler arasında bulunuyor. Ülkemizde ise; özel güvenlik sektörü 6 milyar dolarlık bir pazar oluşturmakta; 1 Nisan 2015 tarihli verilere 1.264.481 ser-
Özel güvenlik çalışanlarının en önemli sorunlarından biri de eğitim sorunudur. Özel güvenlik şirketlerinin vermiş olduğu üç aylık eğitim ve test usulü sınav neticesinde kişi özel güvenlik alanında yetişmiş kabul edilmektedir. Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 37
KAPAK KONUSU
Lisans düzeyinde güvenlik mühendisliğinin konuşulmaya başlandığı günümüzde özel güvenlik mesleğinin ne kadar önemli olduğu görülmektedir. Toplumun güvenlik ihtiyacı büyüdüğü sürece özel güvenliğin sorumluluk alanı büyüyecek, önem ve değeri artacaktır. tifikalı; 1358 güvenlik şirketi ve 286.227 kişi çalışanı ile istihdama önemli katkılar sağlamaktadır.
Eğitim Özel güvenlik çalışanlarının en önemli sorunlarından biri de eğitim sorunudur. Özel güvenlik şirketlerinin vermiş olduğu üç aylık eğitim ve test usulü sınav neticesinde kişi özel güvenlik alanında yetişmiş kabul edilmektedir. Her beş yılda bir yenilenen sertifika ile dar alanda belirli bilgilerin öğrenilmesinin ötesine geçilemiyor. Ülkemizde özel güvenlik eğitimleri İl Emniyet Müdürlüklerinin denetim ve kontrolünde 120 saat silahlı veya 100 saat silahsız olarak, 5188 Sayılı Kanun’da belirlenen kriterleri taşıyan her Türk vatandaşına verilmektedir. Ancak risk ve tehditlerin her geçen gün arttığı güvenlik sektöründe bilimsel ve akademik bir bakışa sahip olmayan bir eğitim yapısıyla kişi ve binaların güvenliğini sağlayacak
38 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
yetkinliğe ulaşılması olası değildir.
Üniversiteli güvenlik akademik bir bakış getirecektir Son dönemlerde özel güvenlik ön lisans programları giderek yaygınlaşmaya başlamış ve halen 27 üniversitede özel güvenlik ve koruma programı bulunmaktadır. Lisans düzeyinde güvenlik mühendisliğinin konuşulmaya başlandığı günümüzde özel güvenlik mesleğinin ne kadar önemli olduğu görülmektedir. Toplumun güvenlik ihtiyacı büyüdüğü sürece özel güvenliğin sorumluluk alanı büyüyecek, önem ve değeri artacaktır. Bu durumu değişen güvenlik algılamalarına, suçluluğun geçirdiği değişime bağlayabiliriz. Bu sebeple alanında uzmanlaşmış, eğitimli elemanlara ihtiyaç duyulmaktadır.
Özel güvenlik düzenleyici sistemi ile ilgili zorunlu bir AB standartları bulunmuyor Özel güvenlik sektörünün sorunlarını kısaca sıralayacak olursak; Özel güvenlik görevlilerinin eğitiminin yetersiz oluşu, Düşük profesyonel standartlar, Yetersiz yasal hesap verilebilirlik mekanizmaları, Branş yönteminin olmayışı, Yetki belirsizliği, Özlük durumu ve denetiminin profesyonelce yapılamaması, Eğitim ve denetim eksikliği, Toplumdaki özel güvenlik algısı, Mesleğin ekonomik politikası, Şirketlerde kurumsallaşma ve şirket - özel güvenlik görevlisi ilişkisi oluşmaması (Çalışma ve sözleşme süreleri belirlenmediğinden), Zayıf standartlar, donanım, eğitim, çalışma saatleri, düşük ücretlendirmenin sonucunda kalitesi düşük güvenlik sağlanması diyebiliriz. Şirket özel güvenlik ilişkisinde profesyonel bir aidiyet duygusunun
oluşabilmesi için yasal bir çalışma süresinin zorunlu olması gerekliliği, Özel güvenlik, bir meslek dalı olarak yeniden dizayn edilmelidir Özel güvenlik sektörünün hizmet verdiği değişik endüstrilere uygun olarak ihtiyacı olan özel güvenlik görevlisi, ara kademe yönetici ve üst düzey yönetici profili ve profile uygun donanım-birikim ihtiyacının giderilmesi açısından meslek yüksek okullarına önemli bir misyon yüklenmektedir. Özel güvenlik görevlisi istihdam eden sektörle eğitim kurumları arasında işbirliğinin artırılması, sıkılaştırılması hatta sektörden deneyimli yöneticilerin eğitim kurumlarında eğitim vermeleri karşılıklı işbirliğini artıracaktır. Üniversitelerimizde verilen teorik bilgilerle sektörün uygulamaları arasında bir dengenin olması özel güvenlik kavramının kurumlaşmasına önemli bir katkıda bulunacaktır. Bu yüzden sektör üniversite ilişkisi sağlam bir iş birliği çerçevesinde yeniden düzenlenmelidir. Özel güvenlik teşkilatı sistematiği oluşturulmuş, standartlara bağlı, genel güvenliğin organik yapısı içinde korunan, hiyerarşik düzen ve yapısı bulunan iç ve dış denetime bağlı ve profesyonel geçişlere hazır, akademik kariyerini marka değerini yaratmak için kullanan, mesleki ve ticari kaygıdan uzak, sosyal, ekonomik, akademik ve hukuksal boyutta yeniden yapılandırılmalıdır. 5188 Sayılı Yasa güncellenmeli, pratik ile entegrasyonu sağlanmalı ve sektöre yeni yasa ile yeni bir yetki-sorumluluk tanımı getirilmeli, özel güvenlik iş etiği kuralları, çalışanlar için net standartlar, çalışma koşulları ve nitelikleri, mesleki yeterlilik kriterleri oluşturulmalı ve en önemlisi de üniversiteli özel güvenlik yapısı oluşturulmalıdır.
FOKUS
Hastanelerde kapsamlı güvenlik çözümleri Binaların yangından korunması hakkında yönetmelik gereği sağlık kuruluşlarında EN54’e uygun ürünlerin kullanımı zorunlu tutulmuştur. Güvenliğin ilk maddesi olan, yangın algılama ve alarm sistemi sağlık kuruluşlarının hepsinde yer alıyor. Bu disiplindeki problem, düzenli bakım yapılmaması ve senaryo testlerinin harfiyen uygulanmamasıdır. Cem ATAM / Kurumsal Proje Yöneticisi KEKOVA ELEKTRİK ELEKTRONİK GÜVENLİK SİSTEMLERİ A.Ş
H
astaneler konusunda geçtiğimiz yıllarda birçok güvenlik ihlalleri ve hoş olmayan durumlarla karşılaştık. Bunlar meydana gelirken yine bir şeyin farkına vardık ve bir genelge yayınlandı. Güvenlik biraz etkin hale getirilmeye çalışıldı. Bildiğim kadarıyla en son Mayıs 2012’de Çalışanın Güvenliğinin Sağlanması konulu bir genelge yayınlandı. Bu belki ilk bakışta çok normal bir durum gibi gelebilir. Şöyle ki; bir durum oluştu ve çok geçmeden bir aksiyon alınması ve yaygınlaştırılması için genelge yayınlandı. Ancak; durum pek böyle değil, birçok ülkede uygulanan güvenlik unsurlarına biz de dâhil olmuş olduk. Bu konuda öncü olmayı beklemiyoruz elbette; çünkü teknoloji konusunda üretimi olmayan bir ülke olarak yenilikleri icat etmek değil, ancak açık ara takip edebiliriz. Bunu yaparken tek dileğim kayıpların en aza indirilmesi yönündedir. Standartların olmadığı ve sonra herhangi bir sebeple standartların konulduğu ve sonra da bu standartların kontrol ve
40 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Cem ATAM
takip edilmediği bir düzenden; standartların olduğu ve bu standartların sürekli güncel tutulduğu bir ülkemiz olmasını diliyorum. 21. yüzyılda hala karışan bebekler, tahliller, sağlık personelinin uğradığı ağır şiddet ve tacizler, kişisel mahremiyete saygının olmaması, hastaların hastanede sağlık yerine daha farklı semptomlarla karşılaşıp daha ağır rahatsızlıkları yaşamaları gibi yüzlerce belki binlerce olay yaşanıyor. Bütün bu güvenlik ihlallerine değinmişken, bu gü-
venlik risklerine karşın nasıl önlemler aldığımızı ve kullandığımız teknolojileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Yangın algılama ve alarm sistemi Acil anon ve sesli tahliye sistemi Kapalı devre kamera sistemi Hırsız alarm sistemi Erişim/geçiş kontrol sistemi Hasta takip sistemi Personel takip sistemi Demirbaş takip sistemi Yenidoğan bebek takip sistemi Hemşire çağrı sistemi İntercom sistemleri Engelli alarm ve ıntercom sistemi Anahtar yönetim sistemi Ameliyathane karakutu sistemleri Gazlı söndürme sistemleri
Yangın algılama ve alarm sistemi Binaların yangından korunması hakkında yönetmelik gereği sağlık kuruluşlarında EN54’e uygun ürünlerin kullanımı zorunlu tutulmuştur. Dolayısıla güvenliğin ilk maddesi olan yangın algılama ve alarm sistemi sağlık kuruluşlarının hepsinde yer alıyor. Bu disiplindeki problem, düzenli bakım yapılmaması ve senaryo testlerinin harfiyen uygulanmamasıdır. Bu konuda Amerika’da ciddi
eğitimler veriliyor. Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı’nca müfredatta olan eğitsel kol çalışmaları içerisinde yeterli derecede bilgiler yer alıyor; ancak ilk başta da belirttiğim gibi etkin ve sürdürebilir bir düzenleme olmadığı ve teftiş ve takip edilmediği için uygulanabilir sistemler değiller. Sadece zorunlu olduğu için ve güncelliği sadece tasarımcı firmaya bırakılmış sistemlerdir.
Acil anons ve sesli tahliye sistemi
Kapalı devre kamera sistemi 23 Eylül 2010 tarihi itibariyle, sağlık kuruluşlarında aşağıdaki Yönerge yürürlüğe girmiştir. “Hasta mahremiyeti dikkate alınmak kaydıyla; ortak kullanım alanları kamera kayıt sistemi ile kayıt altına alınır ve kamera görüntüleri en az iki ay süre ile saklanır.” Gördüğünüz gibi hiçbir teknolojik unsur ve çerçeve bulunmuyor. Bu süreçler genellikle ülkemizde emsaller ile yolda düzeliyor. Ancak, bu emsalleri işletebilmek için önce suç veya mahremiyet unsuruyla bir dava oluşmalı ve tabiki bu davayı kazanmanız gereklidir. Ancak; bu durum bile sistemin değişmesine yetmez, sadece ilgili kuruluş bir yatırım kararı alarak durumu düzeltir. Sonuç itibariyle yetersizdir.
Hırsız alarm sistemi Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik gereği sağlık kuruluşlarında sesli tahliye ve acil anons sistemleri zorunludur. Aynı zamanda müzik yayını içinde kullanılabilirdir. Bu disiplindeki problem kullanılacak hoparlörlerin EN54-24 olması gerekmektedir. Ancak, bu konuda genellikle EN54-24’e uygun olmayan ürün kullanılması yaygındır. Nedeni, daha düşük maliyetle sahip olma konusunun esas amacın önüne geçmiş olmasıdır.
Bildiğim kadarıyla yayınlanan bir yönetmelik yok. Ancak, şimdiye kadar yer aldığım projelerde, gerek kan merkezleri gerekse üniversite hastaneleri olsun hırsız alarm sistemleri kullanılan yerler, labaratuarlar, ilaç depoları, eczaneler, giriş katındaki tüm dışa açılan pencereler vb. yerlerdir. Bu uygulamaların yanı sıra panik butonları bu sisteme bağlanarak hastane içinde oluşabilecek olumsuz durumların önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Alarm sistemlerinde kullanılan tüm ekipmanlar ihtiyaca göre kullanılmaktadır. PIR, cam kırma sensörü vb. gibi. Çoğunlukla bu alarm sistemleri keypad ile kullanılır ancak hastanelerin hijyene duyarlı kuruluşlar olması sebebiyle, kart okuyucu ile entegre edilerek ve sadece kart okutularak kişinin yetkisi gereği alarm sistemleri etkinleştirilir ve devre dışı bırakılır. Bu konuya, 3 Aralık 2003’te Elektrik İç Tesisleri Proje
Hasta takip sisteminde hastanın bileğine takılan bir bileklik ile kaldığı odanın kapısını açması, hastane içindeki ve hatta odasının içindeki konumuna kadar birçok bilgiyi izleyebildiğimiz gibi nabız, panik ve benzeri durumları anlık olarak takip edebiliyoruz. Hazırlama Yönetmeliği’nde kısaca değinilmektedir. Tebliğ eden kurum Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’dır.
Erişim/geçiş kontrol sistemi Bu disiplin içinde hastane servislerinde, hasta odalarının ve diğer bölümlerinin kontolleri yapılmaktadır. Buradaki amaç kuruluşun her noktasının anlık olarka izlenmesi ve kontrol edilmesidir. Bildiğiniz gibi geleneksel yöntemlerle mekanik kilit takılarak bu kapılar kontrol edilebilir. Ancak, personel sayısının çok fazla olduğu kurumlarda bu verimden daha çok operasyonel güçlülük-
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 41
FOKUS leri oluşturmaktadır. Genellikle alarm sistemi ile entegre edilerek güvenlik senaryolarında kullanılır ancak gerçekten anlamda kullanan çok fazla kurum ve kuruluş bulunmuyor. En büyük sebebi, bir düzenleme olmaması, ihtiyaçtan dolayı projelendirilmesi ve gelenksel sisteme göre daha maliyetli oluşu başlıca etmenlerdir.
bulundum hiç biri gerçekleşmedi. Gerçekten maliyetli bir sistem ve yaklaşık 10 yıldır yaygın, bu konuda hala teknolojik gelişmeler devam ediyor. Bu gereksinimlerin dışında bazı hastaneler doktor anons etmek yerine hastane içinde doktorun yerini görebilecekleri ve en yakın resepsiyon üzerinden kendisine ulaşılması gibi uygulamalar yapmak istedi. Ancak, maliyetli bir proje, tek amaç için kullanılması gerçekçi değil. personel takip, hasta takip ve yenidoğan bebek takip sistemi birlikte düşünülerek kurulmasında fayda var.
Demirbaş takip sistemi
Hasta Takip Sistemi Bu disiplinde hastaların yanlızca bulunduğu yer ve konum olarak takibi değil; onun hayatsal değerlerini takibi de sağlanıyor. Bu sistem oldukça maliyetli nedeni ise çok yeni olması, ülkemizde belli hastanelerde kullanılıyor. Hastanın bileğine takılan bir bileklik ile kaldığı odanın kapısını açması, hastane içindeki ve hatta odasının içindeki konumuna kadar birçok bilgiyi izleyebildiğimiz gibi nabız, panik ve benzeri durumları anlık olarak takip edebiliyoruz.
Personel takip sistemi Yazımın ilk başlarında bahsettiğim gibi maalesef hastane şiddet ve taciz vakaları giderek artıyor. Birçok hastane yetkilisi bu konuda neler yapılabileceğini tartışırken, hastane içinde personel’e giriş kontrol sistemleri için kullanacağı pasif sistemler yerine üzerinde panik butonu olan aktif sistemleri konumlandırma projeleri konuşuldu. Şimdiye kadar projelendirmelerinde
42 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Bu sistemde hastane bünyesinde barındırılan hareketli demirbaşların lokasyonunu takip edebilmek, sabit demirbaşın lokasyon bazlı yönetimini sağlamak, yıkanabilir tekstil demirbaşın sürecini takibinin yapılması amaçlanmaktadır. Bu teknoloji çok esnek kullanım alanına sahip, ihtiyaca göre şekillendirilebilirdir. Yenidoğan bebek takip sistemi LDRP(*) ünitesinde bebek ile annenin ve yetkili personelin aktif tagler ile kimliklendirilmesi, eşleştirilmesi işlemlerinin ve çıkış işlemlerinin kontrol altına alınması sağlanmaktadır. (*) LDRP: Labor, Delivery, Recovery, Postpartum (Doğum Süreci, İyileşme ve Doğum Sonrası) Bu sistemle senaryolar üreterek güvenliği daha da artırabiliriz. Örneğin, yenidoğan bebek ünitesinden sorumlu personel ile
yenidoğan etiketine sahip bir bebek; yenidoğan odasından dışarı birlikte çıkabilir. Ancak, Bebek’in yanında başka bir personel var ise, bu başka hastane görevlisi – üzerinde aktif veya pasif etiketi olsa bile- ya da kötü niyetli bir kişi olabilir. Bebek oda içerisinde hareket halinde ise, sistem tarafından odanın bütün kapıları kilitlenir, kamera aktif hale gelir ve ilgili yerlere alarm verilerek duruma hızlıca müdahale edilmesi sağlanabilmektedir.
Hemşire çağrı sistemi Bu sistem hastane içinde hemşire ile hasta arasında sinyalli haberleşmeyi sağlamak amacı ile kullanılır. Oda ünitelerindeki ve hemşire konsollarındaki gösterge sinyalleri ve tam metin göstergeleri ile kritik durum otomatik güvenlik özelliği ile sistemin kullanım sürecini en uygun şekilde kullanılmasına yardımcı olacak şekilde tasarlanır.
İntercom sistemleri Hastanelerde yoğun bakım, servis ya da ameliyathane ve servis arasında, labaratuar ve benzeri yerlerde kullanılmak üzere tasarlanır. Görüntülü sistemlerde tercih edilir. Antibakteriyel ve kolay dezenfekte olacak; şekilde yüzeyi buna uygun tasarlanmış özel sertifikalı ürünlerdir. Şehir hastaneleri projeleriyle oldukça yaygınlaşmaya başlayan bir konudur.
Engelli destek alarm ve ıntercom sistemi Hastanelerde diğer kamu ve özel kuruluş binalarında olduğu gibi ve Avrupa birliği normları gereği; engelli kişiler için kurulan sistemler vardır. Yine bu konuda Avrupa normları gereği yapılan ve çok geriden geldiğimiz önemli konulardan biridir. Engelli
FOKUS
Yenidoğan bebek takip sistemi ile bebek oda içerisinde hareket halinde ise, sistem tarafından odanın bütün kapıları kilitlenir, kamera aktif hale gelir ve ilgili yerlere alarm verilerek duruma hızlıca müdahale edilmesi sağlanabilmektedir. destek alarm sistemi; engellilere uygun inşa edilmiş tuvaletlerde ip çekmeli bir buton ve sesli-ışıklı ikaz sistemi vardır. Bir problem olduğunda, ilgili yerlere bu bilgiyi ileterek acil destek durumuna müdahale için kullanılmaktadır. Hastanelerin bir çoğunda bu sistem erişim kontrolün bir parçası olarak ve hırsız alarm sistemine entegre edilerek çalıştırılabildiği gibi, kendi başına bir sistem olarak da kullanılmaktadır. Engelli intercom sistemi ise, sadece bedensel engelli değil, görme ve duyma engelleri olan kişiler için bina kaçış rotasında bulunan intercom sistemleridir. Bazı projelerde SIP özellikli olması istenir. Böylece, mevcut telefon sistemi üzerinden de karşılıklı ulaşım sağlanabilir. Anahtar yönetim sistemi Erişim kontrol sisteminde bahsettiğim elektronik kilitler tercih edilmez ise bütün bu anahtar sistemini kontrol etmek için Elektronik Anahtar Kutuları kullanılabilmektedir. Kullanım şekli şöyledir: Binanın tüm giriş çıkışları elektronik kilit sistemi ile tasarlanmaktadır. Tüm mekanik kilitlerin anahtarları kutulara asılır. İlgili kişi anahtarı almak için kutuya kartını okutarak yetkili olduğu anahtarı alır. Burada yalnızca kart okuyucu değil; parmak izi, göz/ retina veya yüz tanıma sistemleri
44 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
ile entegre edilebilmektedir. Diyelim ki, ilgili kişi nahtarı unuttu ve hastaneden dışarıya çıkacak, işte bu nokta da sistem anahtarını yerine koymayan kahramanımıza geçiş izni vermiyor – Access Denied – önceden kaydedilmiş ses bizi uyarıyor. Örneğin; “Anahtarı dolaba bırakarak tekrar deneyiniz.” Gibi böylece kişi anahtarı bırakarak hastaneden dışarı çıkıyor. Bahsettiğim kullanım şekline ek olarak; bilgisayar, cep telefonu, silah vb. birçok uygulama için bu sistemi kullanabilmekteyiz.
Ameliyathane karakutu sistemleri Ülkemizde gerekli olduğuna çok inandığım bir uygulama, ben bu yazımı sizlerle paylaşmak üzere yazarken bile bu konuda Avrupa’da bazı ülkelerde uygulamaya geçilme kararı alındı. Teknik detayı bildiğiniz gibi, kamera ve ses sisteminin ameliyathanede kurulu olmasıdır. Bu işlemi ilk kez incelediğimde sistemin kurgusu şu şekildedir: Tüm dış ortam kurulacak sistemler Sağlık Sertifikaları olan antibakretiyel cihazlardır. Bunun yanı sıra ameliyatı gerçekleştirecek doktor, ameliyathaneye girdiği anda ses ve görüntü kaydı başlamaktadır. Bu arada bu kurualan sistemler sadece içeride operasyon var ise kayıt edilecek şekilde kurgulanmıştır. Eğer operasyon yoksa temizlik vb. gibi durumlar
sistem kapı üstüne yerleştirilmiş monitörden canlı olarak görüntü dışarıya verilir. 7X24 bu monitor açık ve görüntüyü dışarı vermektedir. Tahmin edeceğiniz gibi yoğun bakım ve ameliyathane gibi hasta yakınlarının beklediği yerlerde bu ekranlar bulunmuyor.
BlackBox Gazlı söndürme sistemleri Bu kısım mekanik tarafta yer almasına karşın birçok projede güvenlik paketi ve üst entegrasyon istendiğinde bizim paketimize dahil olan bir konudur. Hastanede özel mahallerde gazlı söndürme veya su damlası söndürme sistemleri tercih edilir. Bu sistemlerin en büyük avantajı bulunduğu çevredeki yaşam formalara zarar vermemesidir. Bu zarar vermeme konusu minimize edilmiş demej daha doğru olacaktır. Uzun süre maruz kalmak solunum sisteminde travmaya neden olabilmektedir. Kaynaklar: 1. http://www.tkhk.gov.tr/828_genelgeler 2. http://www3.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repository/ isggm/dosyalar/OzelGuvenlikFaaliyetleriicin-Kontrol-Listesi 3. http://www.emo.org.tr/mevzuat/ mevzuat_detay.php?kod=52 4. http://www.resmigazete.gov.tr/ eskiler/2007/12/20071219-2.htm 5. https://www.saglik.gov.tr/GETAT/ belge/1-38932/ozel-hastaneler-yonetmeligi.html
FOKUS
Yangın tasarım aşamasında söndürülür 1 Ameliyathane ve yoğun bakım odaları gibi sterilizasyonun önemli olduğu mekânlarda kullanılması için özel olarak geliştirilen temiz oda tipi sprinkler başlıkları ile MR odası gibi tıbbi cihazların bulunduğu odalar için MRI tipi sprinkler başlıkları bulunmaktadır. Okan YÜCE / Satış Müdürü YCS TEKNİK VE ELEKTRİK LTD.
46 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
S
on zamanlarda ülkemizde çok sayıda entegre sağlık kampüsü projesi geliştirilmektedir. Sağlık yapıları dışındaki herhangi bir kullanım amacına sahip bir binada yangın çıktığında insanların tahliyesine yönelik temel strateji, sesli ve ışıklı uyarı cihazları ile binada bulunan kişilere yangın alarmının duyurulması ve insanların merdivenleri kullanarak binayı terk etmeye yönlendirilmesi esasına dayanmaktadır. Bunun yanı sıra; yangının meydana geldiği sırada aynı katta devam eden bir ameliyat işlemi söz konusu olduğunda, hastayı ve sağlık personelini tehlikeye atmadan operasyon tamamlanana kadar, ameliyathaneye yangının ve dumanın ulaşmasının engellenmesi ve işlemin sonunda ameliyat ekibi ile hastanın güvenli bir alana ulaşabilmesi gerekir. Hastane binalarında ayrıca medikal gazın tüketildiği yerlerde oksijence zengin bir ortam meydana gelebilmekte ve bu bölümlerde hem yangın çıkma ihtimali hem de yangının büyüme hızı artmaktadır. Sağlık yapılarının projelendirme aşamasında gerek mimari düzenlemeler gerekse mekanik ve elektrik yangın korunum sistemlerinin tasarımı, yangın güvenliği açısından özel olarak planlanmalıdır. Bu çalışma, sağlık yapılarında yangın güvenliği ile ilgili uygulanması zorunlu olan hususları ve tavsiye edilen düzenlemeleri içermektedir. Prof. Abdurrahman KILIÇ hocamız ve Osman Levent CELASUN’un da dediği gibi yangın tasarım aşamasında söndürülür.
Yatılı hastaların bulunduğu katta çıkan bir yangında duyuruların paniğe neden olmaması için, standart tahliye anonsları yerine sadece görevli personelin anlayacağı bir şifreli mesajın bina genelinde yayımlanması daha uygun bir yöntemdir. Mekanik ve elektrik yangın algılama ve söndürme sistemleri Otomatik sprinkler sistemi ile korunması gereken bir hastane binasında, prensip olarak tüm mekânlara uygun tip sprinkler başlıkları yerleştirilmelidir. Hastanelerde yangın çıkma riski en yüksek olan yerler, tıbbi malzemelerin depolandığı odalar olarak düşünülür. Bununla birlikte hastane içerisinde hastaların bulunabileceği her yerde ve tedavi odalarında bulunan oksijen ve nitrik oksit nedeniyle, oksijence zenginleştirilmiş ortamlar yaratılmış olur. Oksijence zenginleştirilmiş bir ortamda, normalde zor yanıcı olan malzemelerin yanıcı hale gelmesi, normalde yanıcı olan malzemelerin ise daha kolay tutuşması ve yangının daha hızlı ilerlemesi söz konusudur. Bu yüzden ameliyathane ve yoğun bakım odaları gibi sterilizasyonun önemli olduğu mekânlarda kullanılması için özel olarak geliştirilen temiz oda tipi sprinkler başlıkları ile MR odası gibi tıbbi cihazların bulunduğu odalar için MRI tipi sprinkler başlıkları bulunmaktadır. Hastane binasında yangının çıktığı bir mekânda oksijen veya nitrikoksit gibi medikal gaz kullanımı söz konusu olduğunda; yangının daha hızlı ilerlemesini
durdurmak için bu gazların akışını kesmek gerekebilir. Ancak bu işlem otomatik olarak yapılamayacağı gibi, manuel gaz kesme vanaları konumlandırılırken, yetkili olmayan kişilerin erişimine izin verilmemesi oldukça önemlidir. Yangına müdahale ekipleri tarafından yangının olduğu kata gelindiğinde; medikal gaz hattındaki vananın manuel olarak kapatılması işleminden önce, yangının çıktığı zondaki hastaların tahliye edildiğinden veya o sırada ilgili zonda gazı kullanmaya devam etmesi gereken bir hasta olmadığından emin olunmalıdır. Bazı ülkelerde hastane binalarındaki medikal gaz tesisatlarının kata girişlerindeki kesme vanalarının, itfaiyenin yangına müdahalesi sırasında kolay erişebileceği merdiven yuvaları içerisinde kilitli olarak tutulması istenmektedir. Ülkemizde geçerli olan yangın yönetmeliğine göre merdiven yuvası içerisinde bu tür bir tesisata izin verilmemekle birlikte; vanaların merdiven yuvası veya yangın güvenlik holü dışında olsa da, itfaiyenin erişimi için müsait olan noktalara konulması tavsiye edilen bir yaklaşımdır.
Sağlık yapılarında yangının duyurulması Sağlık yapılarında yangının duyu-
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 47
FOKUS
rulması konusunda farklı bir yaklaşım söz konusudur. Ameliyathane, yoğun bakım üniteleri gibi yerlerde; uyarıların sadece ışıklı uyarı cihazlarıyla yapılmasına izin verilir. Hasta yatak odalarında ise, yangının haber alındığı sırada sağlık personelinin hastanın yanında olması ihtimaline karşılık sesli duyuru imkânı olmalıdır. Bununla birlikte, yatılı hastaların bulunduğu katta çıkan bir yangında duyuruların paniğe neden olmaması için, standart tahliye anonsları yerine sadece görevli personelin anlayacağı bir şifreli mesajın bina genelinde yayımlanması daha uygun bir yöntemdir. Bu şifreli mesajın içinde, yangının hangi katın hangi zonunda çıktığı; önceden eğitim almış olması gereken tüm sağlık ve/veya güvenlik personeli tarafından anlaşılır olmalıdır. Personelin hastaların tahliyesi konusundaki planlaması ve koordinasyonu ise, kendi iç haberleşme yöntemleriyle veya önceden belirlenmiş bir alanda toplanmak suretiyle yürütülebilir. Yangın yönetmeliğine göre; hasta bakım zonu olarak adlandırdığımız yatay tahliye alanlarına duman geçişini önleyecek tedbirlerin alınması zorunludur. Duman geçişinin nasıl önleneceği konusunda tasarımı ilgilendiren detaylara yönetmelikte yer verilmediğinden, uygun olan tasarım esaslarının belirlenmesi için öncelikle duman geçişinin nasıl önlenebileceği irdelenmelidir. Hasta bakım zonu olarak tasarlanan bir alanda, ortak dolaşım koridoruna kapı ile bağlanan bir odada çıkan bir yangında, dumanın koridora yayılmasının önlenmesine veya en azından gecikmesine katkıda bulunacak en önemli unsur odanın kapısının kapalı olmasıdır.
48 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Bu açıdan, hasta bakım zonu içerisinde yer alan yatak odaları dışındaki depo, temizlik odası gibi odaların kapılarının sürekli kapalı tutulması ve zorunlu olmadığı halde kapılarında otomatik kapı kapatıcı bulunması önemlidir. Hasta yatak odalarının kapılarının normalde açık durumda tutulabilmesi veya hastane işletmesi açısından kapılarında otomatik kapı kapatıcı olması istenmemesi nedeniyle; hasta yatak odasında çıkan bir yangında dumanın koridora sirayet etmesi engellenemez. Koridordaki duman dedektörleri algılama yaptığında, öncelikle dumanın hasta bakım zonunun dışına sirayet etmesini engellemek için; hasta bakım zonlarını ayıran sınırlar üzerine yerleştirilen normalde açık konumdaki kapıların kapı tutucuları serbest bırakılarak otomatik kapı kapatıcı ekipmanları ile kapalı konuma geçmeleri sağlanmalıdır. Koridordaki dumanın diğer yatak odalarına geçmesini engellemek için ise, koridor duman egzoz sistemi devreye sokulmalıdır. Koridor duman egzoz fanının kapasitesi hesaplanırken, bazı uluslararası otel zincirlerinin otel yatak katı koridor duman egzoz sisteminde olduğu gibi aynı anda 3 kattan saatte 10 hava değişimi esas alınabilir. Hasta yatak odası kapılarının koridorlara açık olması, koridorda halı olmaması nedeniyle merdiven kapısı altından basınçlandırma havası sızıntısının daha yüksek olması nedeniyle hasta yatak katı koridorlarında tamamlama havası miktarının 2-3 hava değişimi oranında seçilmesinin yeterli olacağı söylenebilir. Koridor taze hava menfezleri zon geçiş kapısına ve merdiven giriş kapılarına yakın konumlandırılmalıdır. Hastane binalarında yangın
korunum sistemlerinin bir parçası olmadığı halde, elektrik kesintisi durumunda insan hayatına doğrudan etkisi olan kritik fonksiyonlar bulunmaktadır. Bu fonksiyonlarla ilişkili olan ekipmanların çalıştırılması, bölgelerin aydınlatılması ve hata durumu izlenmesi gibi işlemler için gerekli güç beslemelerinde, yangın güvenliği açısından “acil durum cihazı” olarak isimlendirilen ekipmanlarda olduğu gibi, elektriğin hem şebekeden hem de acil durum güç kaynağından güvenilir şekilde sağlanması gerekmektedir. Herhangi bir ana elektrik odasında ya da güç kablolarının geçtiği ana güzergâhtaki bir noktada çıkan bir yangın durumunda, gerek yangın güvenliği açısından acil durum cihazlarının gerekse hastane için hayati önem taşıyan kritik fonksiyonları besleyen ekipmanların çalışmaya devam edebilmeleri sağlanmalıdır.
Yangın yönetmeliğine göre sağlık hizmeti amaçlı binalarda, her türlü besleme ve dağıtım kabloları ve kablo muhafazalarında kullanılan malzemelerin halojenden arındırılmış ve yangına maruz kaldığında herhangi bir zehirli gaz üretmeyen özellikte olması gerekir.
FOKUS
Hastane güvenliğine hassas yaklaşım Dünyada hasta bakım kalitesinin optimal düzeyde geliştirilmesi, güvenli bir hasta bakım çevresinin yaratılması, kalite geliştirme ve hasta güvenliğinin sürekliliğinin sağlanması amacıyla bir dizi hasta ve organizasyonel yapı odaklı kalite sistemi geliştirilmiş ve bu sistemler aracılığı ile sağlık kurumlarının performansları değerlendirilmeye başlanmıştır. TEPE SAVUNMA GÜVENLİK A.Ş.
H
astane güvenliği, özel hassasiyet isteyen bir konudur. Hasta ve hasta yakınlarının psikolojilerini anlamak, ona göre davranmak gerekiyor. Tüm bunları gözetirken hastaların kendini güven içinde hissetmesi de son derece önemli. Kimseyi
50 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
rahatsız etmeden en hassas güvenliği sağlamak Tepe Savunma ve Güvenlik için hastane güvenliğinin en önemli şartı. Dünyada hasta bakım kalitesinin optimal düzeyde geliştirilmesi, güvenli bir hasta bakım çevresinin yaratılması, hasta ve çalışanlara yönelik risklerin en aza indirilmesi, kalite
geliştirme ve hasta güvenliğinin sürekliliğinin sağlanması amacıyla bir dizi hasta ve organizasyonel yapı odaklı kalite sistemi geliştirilmiş ve bu sistemler aracılığı ile sağlık kurumlarının performansları değerlendirilmeye başlanmıştır. Türkiye’de sağlıkta kalite çalışmalarının temelleri, 2003 yılında
‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ kapsamında başlatılan çalışmalara dayanmaktadır. Tepe Savunma ve Güvenlik, PPP (Kamu Özel İşbirliği) Şehir Hastaneleri Projeleri kapsamında TC Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlıkta Kalite ve Akreditasyon Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan ‘Sağlıkta Kalite Standartları’ (SKS) Güvenlik standartlarına uymayı taahhüt etmiştir.
Türkiye’de hastanelerde alınan güvenlik önlemleri yeterli mi? Hastaneler kamuya açık alanlar olduğu ve ziyaretçilerinin çoğu sağlık ve tedavi amacıyla gelen kişilerden oluştuğu için, giriş kapılarında arama ve kontrol imkânı kısıtlı olan yerlerdir. Tepe Savunma ve Güvenlik olarak hastane güvenliği konusundaki tecrübemiz çerçevesinde, dâhil olduğumuz projelerde önce kapsamlı bir risk değerlendirmesi yapıyoruz. Değerlendirme sonucunda alınması gereken önlemlerle ilgili tavsiyelerde bulunuyoruz. Bu tavsiyeler içerisinde girişlerdeki kontrollerden, dış çevre güvenliğine, kamera sisteminden, personel sayısına kadar çeşitli öneriler gündeme getiriliyor ve rapor olarak ilgili kuruma sunuluyor. Riskler ve çözümleri ilgili kurumla karşılıklı görüşmelerle netleştirildikten sonra güvenlik sistemi yıllık olarak planlanıyor. Hastanelerde görev yapan çalışanlarımızın işi kolay gibi görünse de, aslında değil. Hastanelerdeki özel güvenlik hizmeti aslında dünya genelinde tartışılan bir konudur. Çünkü içlerinde bulundukları durum itibariyle, ziyaretçilerinin büyük bölümü sağlıklı bir psikolojiye sahip olmayabiliyor. Rahat bir şekilde tıp çalışanlarına ulaşmak, gerekli işlemlerini yaptırmak istedikleri için de, doğal olarak güvenlik
Sağlık personeline saldırı uluslararası sistemde “beyaz kod” olarak belirlenmiştir. Hastane çalışanları bu riski bertaraf edebilmek için özel güvenlik eğitimlerinin yanında çalıştıkları hastaneye özel bazı detayları da öğrenir. kontrolüne takılmak istemiyorlar. Hastanelerin güvenliğini sağlıklı bir şekilde sağlayabilmek için, korumanın hem çok iyi hem de hassasiyetle gerçekleştirilmesi gerekmektedir. İnsanları rahatsız etmeden güvenliği sağlamak da özel güvenlik görevlilerine düşmektedir. Bu dengeyi sağlayabilmek; hem doğum sevincini paylaşabilmek, hem hasta kaybı yaşayan kişilerin üzüntüsünü anlayabilmek hiç şüphesiz eğitimle mümkün olmaktadır.
Yaşanan güvenlik zafiyetlerinin önüne nasıl geçilebilir? Hastanelerin karşılaştığı güvenlik riskleri arasında birinci sırada kişiye ve sağlık görevlilerine saldırı ile hırsızlık olayları geliyor. Sağlık personeline saldırı uluslararası sistemde “beyaz kod” olarak belirlenmiştir. Hastane çalışanları bu riski bertaraf edebilmek için özel güvenlik eğitimlerinin yanında çalıştıkları hastaneye özel bazı detayları da öğrenir. Sağlık personeli hastane bankolarında yer alan panik butonlarına bastığında, alarm sinyali otomatik olarak hastanenin güvenlik merkezine gider. Güvenlik görevlileri sinyalin geldiği bankonun hangisi olduğunu kameralardan izleyerek, en yakındaki güvenlik personelini bölgeye yönlendirir ve gerekli önlemleri alır. Bu risk grubunu bebek kaçırma olayları izlemektedir. Uluslararası güvenlik sisteminde “pembe kod” olarak
tanımlanan bebek güvenliği, dünya genelinde ön sıralarda yer alan risk gruplarındandır. Riskin önüne geçebilmek adına kadındoğum ve yenidoğan üniteleri çok daha dikkatli bir biçimde ve elektronik önlemlerle korunmaktadır. Bebeğin belli sınırlar dışına çıkması durumunda “pembe kod” devreye girer ve tüm güvenlik kapıları kapanarak giriş-çıkışlar engellenir. Ancak gerekli kontroller sonrası kişilerin çıkışlarına izin verilir. Yine pembe kod ile devreye giren takip sistemiyle bebeğin nerede olduğu da güvenlik merkezi tarafından izlenmektedir. Bir de “kırmızı kod”, yani yangın riski durumunda devreye giren alarm sistemi var. Yangın durumunda zararı en aza indirebilmek için, hastanelerde güvenlik ve personel içinden belirlenen yangın ekibi önemli rol oynamaktadır. Yangın halinde önce ilgili bölge kontrol edilir ve ardından anons verilir. Güvenlik merkezi ve görevli personel gerekli güvenlik önlemlerini alır ve itfaiye gelene kadar gerekli müdahaleleri yapar. Ayrıca ‘mavi kod’ (kardiyopulmoner arrest) uygulaması ile hastane içinde bulunan herhangi bir kişinin (hasta, hasta yakını, hastane çalışanı vb.) bayılma ve fenalaşma durumunda Acil Sağlık Timi tarafından müdahale edilmesi sağlanmaktadır. Bu süreç güvenlik ekibi tarafından Güvenlik Kontrol Merkezi yönlendirmesi ile yönetilmektedir.
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 51
FOKUS
Hastanelerde görev yapan personeller nasıl bir eğitim sürecinden geçmeli? Tepe Savunma ve Güvenlik olarak hastaneye ilk adım attıklarında özel güvenlikle karşılaşan ziyaretçileri güler yüzle selamlayan, bunu yaparken güvenlik hususlarını gözden kaçırmayan özel güvenlik görevlilerini meslek hayatına kazandırmayı hedefliyoruz. Hastanelerde görev yapan güvenlik personeli, uluslararası standartlara ve Tepe Savunma ve Güvenlik kriterlerine uygun bir dizi eğitimden geçerek işe başlamaktadır. Görev başı ve oryantasyon eğitimleri de dahil olmak üzere; emniyet kodları, alarm halleri ve acil durumlarda ne yapılması, hangi birimlere haber verilmesi gerektiğini detaylarıyla öğreniyorlar. Görev başı eğitimleri saha operasyon müdürleri ve uzman eğitmenler tarafından veriliyor. İş güvenliği ve ilk yardım eğitimleri de düzenli olarak tekrarlanan eğitimler arasında. Hastane güvenliğinde çalışmak için Tepe Savunma ve Güvenlik’e iş başvurusunda bulunan özel güvenlik elemanları, öncelikle insan kaynakları departmanı tarafından ilgili operasyon müdürlerine yönlendiriliyor. Mülakatların ardından hizmet verilen projenin onayına sunuluyor. Yoğun ve karma bir ziyaretçi
52 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
grubunu ağırlayan hastanelerde görevli personelimizin, dışarıdan gelebilecek her tür tehlikeye karşı tetikte ve dikkatli olması çok önemli. Şüphe uyandıran kişi veya kişilerin mutlaka güvenlik merkezine bildirilmesi gerekiyor. Gerekli eğitimler ve tecrübe ile hastaneye adım atan kişilerin amacını ilk etapta anlayabilen güvenlik elemanları yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Hastanelerde sağlık personelinin yanı sıra hasta ve hasta yakınları da saldırıya uğrama potansiyeline sahip. Örneğin dışarıda silahla vurulan ve hastaneye getirilen kişiler, risk potansiyelini beraberlerinde hastaneye taşıyor. Hastane içinde ve otoparklardaki hırsızlık olayları ile yakınını kaybeden kişilerin gerçekleştirebileceği vandalizm benzeri kuruma zarar verme vakalarıyla da karşılaşılabiliyor. Bizim için bütün bu örnekler, gerçekleşmese de potansiyel olarak sınıflandırılarak tedbir alınması ve eğitimlerimize dâhil ettiğimiz konular arasındadır.
Hastanelerdeki güvenlik teknolojileri Günümüzde her geçen gün gelişen teknolojiden hastane güvenliği de faydalanmaktadır. Öncelik elbette bebeklerin güvenliği... Pembe kod dâhilinde devreye giren alarm sistemleri çoğu has-
tanede kullanılmaktadır. Hastanelerde kullanılan kameraların görüntü kalitesi de çok önemli. Sağlık Bakanlığı’nın standartları dâhilinde, belirli bölgelerde alınan net görüntülerin belirlenen zaman dilimleri boyunca saklanması gerekmektedir. IP tabanlı ve yüksek çözünürlüklü görüntü kalitesiyle kayıt yapabilen CCTV kapalı devre kamera sistemi teknolojileri, LCD izleme ekranları, girişteki arama ve kontrol cihazları, metal kapı dedektörleri, x-ray cihazları bu kapsamda önem taşımaktadır. Tur kontrol sistemi, çoğu yerde olduğu gibi hastane güvenliğinin de önemli bir parçasıdır. Belirlenen rotaların koordinatları GPS’ten tespit edilerek izlenebilmektedir. Tepe Savunma ve Güvenlik olarak güvenlik personelimizin belirlenen zaman dilimlerinde kartlarını belirlenen noktalara okutmasını bekleriz. Eğer bu gerçekleşmez ise Ankara’da yer alan Tepe Alarm İzleme Merkezi’ne uyarı düşmektedir. Ayrıca herhangi bir sorun karşısında çalışanımızın panik butonuna basması ile kolluk kuvvetleri olay yerine müdahale etmektedir.
Uluslararası güvenlik sisteminde “pembe kod” olarak tanımlanan bebek güvenliği, dünya genelinde ön sıralarda yer alan risk gruplarındandır. Riskin önüne geçebilmek adına kadındoğum ve yenidoğan üniteleri çok daha dikkatli bir biçimde ve elektronik önlemlerle korunmaktadır.
FOKUS
Hemşireler için gözetim çözümü Sağlık sektörü profesyonelleri tarafından, sağlık sektörü profesyonelleri için tasarlanan Intercall Touch serisi ürünler; kullanıcıların farklı ihtiyaçları için farklı çözümleri tek bir sistem altında toplamaktadır. Hemşire çağrı sistemlerinin temel görevi, hasta ve hasta yakınları ile sağlık personelinin iletişimini sağlamaktır. ECC ENTEGRE BİNA KONTROL SİSTEMLERİ
İ
ntercall Touch; sağlık sektörü profesyonelleri tarafından profesyonel kullanıcılar için özel olarak tasarlandı. EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri; İngiltere merkezli Lismore Group firması ile 2016 yılında imzalanan anlaşma sonrası Intercall Hemşire Çağrı Sistemleri’nin Türkiye’deki tek yetkili distribütörü oldu. EEC güvencesi ile Türkiye pazarına giriş yapan Intercall Touch Serisi Hemşire Çağrı Sistemleri; kullanıcı dostu, şık ve sağlam tasarımı ile oldukça iddialı. Lismore Group; kuruluşundan bugüne tüm ar-ge, tasarım ve üretimini kendi tesislerinde kendi personeli ile İngiltere’de yapmaktadır. Intercall, son teknoloji ile ürettiği ve titiz testlerden geçirerek kullanıma sunduğu ürünleri ile 25 yılı aşkın süredir İngiltere’nin en çok satan hemşire çağrı sistemi markası olmayı sürdürmektedir. Sağlık sektörü profesyonelleri tarafından, sağlık sektörü profesyonelleri için tasarlanan Intercall Touch serisi ürünler; kullanıcıların farklı ihtiyaçları için farklı çözümleri tek bir sistem altında toplamaktadır.
54 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Hemşire çağrı sistemlerinin temel görevi, hasta ve hasta yakınları ile sağlık personelinin iletişimini sağlamaktır. Bu iletişim; arka planda gelişen teknolojinin tüm imkânlarını sunarken, hasta ve hasta yakınları için kolay anlaşılır ve kullanımı basit ürünler sunmalıdır. Intercall Touch serisi; hasta yatak başı ünitelerinin Call Point Basic, Call Point Standard ve Call Point Plus olarak üç farklı modeli bulunmaktadır. Tüm modellerinde sağlık tesislerinde kullanıma uygun hijyenik ve sağlam gövde ile uzun ömürlü tuşlar kullanılmaktadır. Besleme ve haberleşme için
2 damar kabloya ihtiyaç duyan Intercall BUS sistemi sayesinde proje tasarımı, uygulama, işletme ve bakım kolaylığı sunmaktadır. Giriş seviyesi ürünü olarak adlandırabileceğimiz; Call Point Basic ürünü, programlanabilir tuşları ve hasta el seti bağlantısı ile bir yatak başı ünitesinden beklenen her fonksiyonu rahatlıkla yerine getirebilmektedir. Bunun yanında üzerindeki 5 adet programlanabilir giriş/çıkış ile oda aydınlatma kontrolü, hasta yatağı yükseklik ayarı gibi ilave fonksiyonları da gerçekleştirebilir. Bir hasta yatak başı ünitesinden beklenenin öte-
sinde özellikler sunan Call Point Standard modeli; üzerindeki alıcı ile kablosuz el seti kullanımını, RFID okuyucusu ile personelin takibine imkân sağlarken LCD ekranı ile personelin diğer odalardan gelen çağrıları görmesini de sağlar.
Çift yönlü sesli görüşme imkânı Sağlık sektöründe geleceğin teknolojisine bugünden hazır olan Call Point Plus; standart TCP/ IP haberleşme kullanmaktadır. PoE desteği ile enerji beslemesi ve haberleşme için ayrı kablo altyapısı ihtiyacını ortadan kaldırırken; VoIP desteği ile de hemşire bankosu ve hasta odası arasında çift yönlü sesli görüşme imkânı sunar. Tüm hasta yatak başı ünitelerine bağlanabilen hasta el setleri, hijyenik yapıda ve sağlam klipsler ile üretilmektedir. İsteğe bağlı ilave tuş fonksiyonları ile oda ışığı, hasta yatak yüksekliği gibi kontrollerin el seti üzerinden yapılması mümkündür. Yenilikçi Intercall ürünlerinden olan kablosuz el seti, kol saati görünümünde hafif silikon malzemeden üretilmiştir ve 40 gr ağırlığı ile müşahede altındaki hastaların konforunu arttırmaktadır. Uzun ömürlü ve değiştirilebilir, lityum pil ile çalışan kablosuz hasta el setleri kullanıcı hasta ile eşleştirilebilmektedir. Böylece acil durumlarda hastanın bulunduğu yerden çağrı göndermesine olanak tanımaktadır. Programlanabilir RGB kapı üstü uyarı lambaları,
gelen çağrının tipine ve çağrı durumuna göre farklı renklerde ve farklı şekillerde yanabilir. Süresi ayarlanabilir; yanıp sönme hareketi ve 256 ayrı renk seçeneği ile tamamen tesise özel uyarıların oluşturulmasına imkân tanır. Kapı üstü uyarı lambaları Intercall BUS sistemi ile haberleşmektedir. Intercall Touch ürün ailesine adını veren geniş renkli LCD ekranlı hemşire konsolları, TCP/IP haberleşme altyapısını kullanmakta ve PoE desteği ile enerji beslemesini bağlı olduğu network switch üzerinden almaktadır. Dokunmatik ekranı, entegre kart okuyucusu ve kişiselleştirilebilir arayüzü ile çağrı yönetimini kolaylaştırır. Hemşire konsolları üzerindeki dâhili mikrofon ve hoparlör ile gelmektedir; ayrıca ahize seçeneği de mevcuttur. Hemşire konsolları ahize ya da dâhili mikrofon ve hoparlör kullanılarak birbirleri ile ya da sesli yatak başı üniteleri ile çift yönlü VoIP sesli görüşme yapabilir. Touch Controller merkezi kontrol ünitesi Intercall BUS sistemi kullanarak tüm kapı üstü uyarı lambaları ve hasta yatak başı üniteleri ile haberleşmektedir. Intercal BUS alt yapısında iki damar standart kablo kullanıldığından sistem tasarımı; uygulaması, işletme ve bakımı kolaydır. Touch Controller merkezi kontrol ünitesi bağlı tüm ünitelerden gelen verileri dâhili hafızasında arşivlemektedir. WEB ara yüzü kullanılarak sistem ile ilgili her türlü yetkilendirme, programlama, izleme, kontrol, analiz ve raporlamanın yapılması mümkündür. Geriye dönük kayıtların düzenli olarak raporlandığı ve arşivlendiği ortamda herhangi bir sunucu veya yazılıma ihtiyaç duyulmadan sadece Touch Controller kullanılarak sistem yönetilebilmektedir. Birden çok merkezi kontrol ünitesi bulunan sistem-
lerde tüm ünitelerin tek noktadan yönetilmesi ihtiyacına Intercall Çağrı Yönetim Yazılımı cevap vermektedir. Teknolojik gelişmeleri tüm ürünlerinde olduğu gibi yazılım konusunda da kullanıcılarının hizmetine sunan Intercall, bulut hizmeti Intercall Cloud ile verilere her zaman ve her yerden ulaşılmasını sağlamaktadır. Tüm verilere bir yazılım kullanmadan, bilgisayar, tablet, akıllı telefon gibi cihazlar ile online olarak erişebilmesine olanak sağlayan Intercall Cloud hizmeti, özellikle zincir sağlık tesisleri yöneticilerine büyük kolaylık sunmaktadır. Acil durumlarda saniyelerin bile çok önemli olduğu sağlık tesislerinde kullanılan elektromekanik sistemlerin bir arada ve uyum içinde çalışabilmesi kritik öneme sahiptir. Bir arada çalışma ise ancak sistemlerin birbiri ile entegre edilmesi durumunda mümkündür. Birbirleri ile entegre çalışan sistemler acil durumlarda önceden tanımlı senaryoları otomatik olarak devreye sokarak müdahale süresinin en aza indirilmesine yardımcı olmaktadır. Intercall Touch serisi TCP/IP haberleşme ile Dect, SIP server, pager gibi iletişim sistemleri; yangın algılama, CCTV, geçiş kontrol gibi güvenlik sistemleri; aydınlatma otomasyonu, bina otomasyonu gibi konfor sistemleri ile kolayca entegre olabilir.
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 55
FOKUS
Ankara Memorial Hastanesi’ne entegre çözümler Acil anons ve seslendirme sistemi olarak Plena serisi tercih edilmiştir. Seslendirme sisteminin yapısı 30 zone kapasiteli olup tüm sisteme tek bir merkezden yönetilme imkânı sunulmuştur. Ayrıca istenilen farklı bölgelerden de sistemi kontrol etme imkânı sağlanmıştır. ATEKSİS AKILLI TEKNOLOJİ SİST. SAN. VE TİC.
ile bir dünya hastanesi olarak tasarlandı. Ateksis olarak Memorial Hastaneler Grubu ile yangın algılama sistemi, acil anons ve seslendirme sistemi, CCTV sistemi ve kartlı geçiş sistemi olmak üzere anlaşmaya varıldı. Tüm sistemlerde Bosch marka ürünler kullanıldı.
Yangın algılama sistemi
A
teksis, bir dünya hastanesi olarak tasarlanan Memorial Sağlık Grubu’nun başkentteki projesinde; yangın algılama, acil anons, seslendirme, CCTV ve kartlı geçiş sistemlerini başarıyla uygulamaya aldı. Türk sağlık sektöründe uluslararası arenada bilimsel ve tıbbi başarıları ile hizmet veren Memorial Sağlık Grubu’nun projesi; 42 bin metrekarelik kapalı alan ile başkentin en büyük hastanelerinden birisi olan Memorial Ankara 60’ı yoğun bakım ünitelerinde olmak üzere 230 yatak kapasitesi, yoğun bakım odaları, tam donanımlı 11 ameliyathane ve 63 polikliniği
56 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Modüler yapıda olan FPA-5000 yangın alarm panelimiz, 15 loop ve 1512 adres kapasitesine sahip olacak şekilde 1 adet kullanılmıştır. Yangın algılama sistemindeki tüm ekipmanlar, adresli tercih edilmiştir. Bina entegrasyon sistemi ile tüm sistemler grafik ekran yazılımı izlenmekte ve bu sayede olası bir yangın ihbarına karşılık daha hızlı müdahale imkanı tanımaktadır.
Acil anons ve seslendirme sistemi Acil anons ve seslendirme sistemi olarak Plena serisi tercih edilmiştir. Seslendirme sisteminin yapısı 30 zone kapasiteli olup tüm sisteme tek bir merkezden yönetilme imkânı sunulmuştur. Ayrıca istenilen farklı bölgelerden de sistemi kontrol etme imkânı sağlanmıştır.
CCTV sistemi Ankara Memorial Hastanesi; analog tabanlı bir CCTV sistemine sahip olup 230 kamera ile 24 saat kesintisiz izlenmektedir. Kameralar genel olarak koridorlar, asansör önleri, hastane giriş çıkış kapılarında ve otoparklar gibi stratejik yerlerde konumlandırılmıştır. Kayıt yapılacak merkezden bağımsız bir izleme noktası için matriks switcher kullanılarak bu şekilde izleme olanağı sağlanmıştır. Bina içerisindeki tüm kameraların kontrolü ve izlenebilmesi için BIS yazılımı kullanılarak diğer sistemlerle de entegrasyonu yapılmıştır.
Kartlı geçiş sistemi IP tabanlı bir yapıya sahip olan kartlı geçiş sistemi, hastanede genel olarak kontrol edilmesi gereken ve sadece belirli personellerin girebileceği kapılarda kullanılmıştır. Belirli kişilerin dışında girilmesi istenmeyen bölgelerde kart okuyucular kullanılarak daha güvenli bir yapı oluşturulmuştur. Yangın kaçış merdivenleri ve özel bölümler manyetik kontaklarla izlenmektedir. Hastanedeki sistemlerde entegrasyon olmasından dolayı BIS üzerinden sisteme müdahale etme imkanı bulunmaktadır.
FOKUS
Visocall IP’nin hedefi hızlı yardım Hemşire çağrı sisteminin öncelikli hedefi acil durumlarda insanları desteklemek ve hızlı yardım ulaştırmaktır. Bu nedenle güvenilir ve hatasız fonksiyonlar en yüksek önceliktedir. VISOCALL IP sistem omurgasına bağımlı değildir. Akıllı sistem elemanları network veya server olmadan da görevlerini yerine getirir. SCHRACK-SECONET
I
CS Güvenlik; elektronik güvenlik, zayıf akım sistemleri ve entegre bina kontrol sistemleri konusunda çözüm üreten bir firmadır. Bu kapsamda kendine özgü titiz ve disiplinli hizmet anlayışı ile 2009 yılından bu yana Schrack Seconet Yangın Algılama ve Hemşire Çağrı Sistemleri ile birçok projeye imza atmıştır. Türkiye’nin en büyük hastane zincirlerinden Medical Park’ın sağlıkta 20 yıllık tecrübesini, ileri tanı ve tedavi yöntemleri, uzman hekim kadrosu ve yüksek hizmet kalitesiyle birleştiren VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kocaeli ICS Güvenlik ile Yangın Algılama; Hemşire Çağrı sistemleri konusunda işbirliği yapmıştır. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi; 48 bin metrekare kapalı alanda 10 ameliyathane, 101 poliklinik ve 214 yatak kapasitesiyle Kocaeli’nin en büyük özel hastanesi olan VM Medical Park hizmet vermeye başlamıştır. Bu projede ICS Güvenlik olarak yerimizi aldık, yangın algılama ve hemşire çağrı sistemlerimizi çalışır halde teslim ettik. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kocaeli projesinde; ICS Güvenlik yangın algılama sisteminin görevini her koşulda eksiksiz yerine getirebilmesi için %100 yedekli çalışacak şekilde dizayn edilmiş olan modüler yangın algılama panelleri kullanmıştır. Panellerde
58 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
loop (çevrim) uzunluğu 3,500 m ve her loop için 250 cihaz olmak üzere her ortama göre kendini ayarlayabilen akıllı detektörlerimizden dolayı Schrack-Seconet markası tercih edilmiştir. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kocaeli projesinde; ICS Güvenlik olarak VISOCALL IP hemşire çağrı sistemi, SchrackSeconet markası tercih edilmiştir. Hemşire çağrı sisteminin öncelikli hedefi acil durumlarda insanları desteklemek ve hızlı yardım ulaştırmaktır. Bu nedenle güvenilir ve hatasız fonksiyonlar en yüksek önceliktedir. VISOCALL IP sistem omurgasına bağımlı değildir. Akıllı sistem elemanları network veya server olmadan da görevlerini yerine getirir. VISOCALL IP kendini izler: Sistem arızaları otomatik olarak algılar ve hızlı bir şekilde yetkili teknik personele iletilir. Detaylı arıza tanımları en kısa sürede pager, DECT, akıllı telefon veya tablet üzerinden mobil cihazlara iletilebilir. Kesin bilgiler en hızlı şekilde ulaşır. Ekipmanlar, sezgisel olarak çalışmakta ve ayarları ile öncelikleri belirlemektedir. Mavi kod, acil çağrılar, servis çağrıları: Çağrı önceliği sayesinde çalışanlar hızlı müdahale ederler.
Bilgilendirici ekran günlük işleri kolaylaştır: Dokunmatik ekran, full metin bilgileri ve ikonlar verimli çalışmayı sağlar. Hasta tek tuşa basarak servisi çağırabilir ve kalifiye görevlilerin iş yükü azalır. Her olay server’da kayıt altına alınır. Veri şifre korumalıdır ve çok geniş analiz opsiyonu ile incelenebilir. ICS Güvenlik olarak VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kocaeli Projesi kapsamında; satış, süpervizörlük, mühendislik, devreye alım, bakım işlemlerini bünyemizde bulunan konusunda uzman olan arkadaşlarımız ile gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşamaktayız.
SEKTÖRDEN
Sayılı Kanun 1 “5188 Sayılı Kanun 12 yılı geride bıraktı”
5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri’ne Dair Kanun 12 yılı geride bıraktı. Özel Güvenlik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Oryal ÜNVER ile 5188 Sayılı Kanunu’nun oluşum sürecini ve sektöre katkılarını konuştuk.
5188 sayılı yasaya neden ihtiyaç duyuldu?
1990 yıllarında yürürlükte olan 2495 Sayılı Yasa sadece devletin organize ettiği bir nevi devlete bağlı olan bir yapılaşma halindeydi. Güvenlik ihtiyacı olan kişiler güvenlik birimlerini kurup; 2495’e tabi oluyorlardı ve süreç tamamıyla emniyet kuvvetlerinin denetiminde yürüyordu. Bir devlet memuru gibi oluyorlardı; ancak burada yaşanan sıkıntılar vardı. Bu sıkıntılardan biri, bu hizmeti alan kuruluşlar güvenlik ihtiyaçları azaldığı zaman kadro azaltmasında sıkıntı çekiyorlardı. İkincisi kadro arttırmada sıkıntı çekiyorlardı ve bazı kuruluşlara da çok sıkı bir kanun olması nedeni ile yardım sağlamıyordu. 2495 Sayılı Kanun, jandarma kuvvetini banka korumalarından çıkartarak; banka korumaları için esasta ve devletin çok hassas kuruluşları için oluşmuştur. Diğer ülkelere baktığımızda özel sektörün gü-
60 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
venlik hizmetlerini daha başarılı yürüttüklerini ve özel güvenliği meslek olarak algıladıkları için bu konuda daha başarılı olduklarını izledik. Bizde Türkiye’de özel güvenlik sektörünün yurt dışındaki gibi yapılanmasının faydalı olacağını değerlendirerek yasa çıkması için faaliyette bulunduk. 1994 yılında Türkiye’de Ticaret Kanunlarına göre kurulmuş 5 tane şirket vardı. Bu 5 şirket bir araya gelerek ISOT adındaki derneği kurdu. 1994 yılında birinci amaç Özel Güvenlik Kanunlarının çıkartılmasını sağlamaktı ve böylece 5188’e ihtiyaç duyuldu. Kanunun oluşturulması için çalışmalar başladı.
5188 Sayılı Kanun ile 2495 Sayılı Kanun arasındaki fark nedir? 5188 ile 2495 arasında ki en büyük fark özel güvenlik hedefi ile kurulmuş olan şirketlerin de koruma hizmetinde kullanılmasıdır.
İlk başlarda 2495 Sayılı Yasa’da bazı değişiklikler yaparak bu işi yapabileceğimiz konusunda görüşmeler yaptık ve olumlu yanıtlar aldığımız için de 2495’te toplam 22 maddeyi değiştirmek veya ilave etmek şekliyle bir çerçeve çizmiştik. Önemli noktalardan bir tanesi 5188 4 aşamadan sonra kendine özgü kanun olarak çıktı. 10 sene içerisindeki son 2 senede 5188’i (yeni bir kanun) çıkartalım en baştan yazalım fikri ortaya çıktı. Böylece 2495 üzerinde oynamak fikri ortadan kalktı. Ama 8 yılı bunun 2495’i değiştirilmesi yönündeydi. Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı’ndaki bürokratlar bu şekilde olmasının faydalı olduğunu düşünüyorlardı. Bizimde onlara uymama gibi bir tutumumuz olamazdı. İçişleri Bakanlığı’nda son 2 sene içerisinde bir müsteşar yardımcısı “Yeni baştan Kanun yazalım, ben yazarım dedi”. Kanunlar Dairesi’nde daha
Oryal ÜNVER
12
Bizim için zor bir süreçti; İçişleri Bakanlığı’nın ilginç genelgeleriyle karşılaştık. Genelgeler özel güvenlik şirketlerini yasal olmayan bürolar olarak değerlendiriyordu. Personellerimizin ve yöneticilerimizin karakollarda sabahladıkları da oldu.
öncede çalıştığı için bu prensibi bilen bir arkadaşımızdı. Yeni metin üzerinde çalışmaya başladık. Metni özel sektör olarak GÜSOD ele aldı; Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı olmak üzere 3 yerde bu kanun gözden geçirildi. Son haline getirildikten sonra da İçişleri Komisyonu’na sunuldu ve o dönem İçişleri Bakanlığı yapan Abdülkadir Aksu’nun onayıyla Kanun yürürlüğe girdi.
Hazırlanma sürecinin 10 yıla yayılmasının nedenleri nelerdir? 10 yıl sürmesinin 3 nedeni var. Birinci nedenin Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yetkilerini başkasına kaptıracağı korkusu olduğunu söyleyebiliriz. 2’incisi bu kanun çalışmalarının ilk başlarında Emniyet Genel Müdür yardımcısı tarafından odadan kovulduk. Siz kimsiniz, siz sivilsiniz, siviller böyle bir şey yapamaz algısı vardı. O algı sonradan bizim anlatımlarımızla ortadan kalktı. Ortadan kalkmasına şöyle
bir olay neden oldu; devlet yurt dışından gelen bir özel sektör CEO’sunu ülkede koruma altına alıyor, CEO zarar gördüğünde bunun sorumlusu direk devlettir. Ama o CEO başka ülkeye gittiği zaman orada bir güvenlik şirketiyle anlaşıyor. Neticede düzgün hizmet veren güvenlik şirketi, devletin sorumluluğunu ortadan kaldırmış oluyordu. Bu nüans farkını anlattıktan sonra ve Emniyet mensupları, Adalet mensupları, Mit mensuplarının bu mesleğe sonradan geçebilecekleri imajı oluşunca bu kanun ortaya çıktı. Bizim için zor bir süreçti; İçişleri Bakanlığı’nın ilginç genelgeleriyle karşılaştık. Genelgeler özel güvenlik şirketlerini yasal olmayan bürolar olarak değerlendiriyordu. Personellerimizin ve yöneticilerimizin karakollarda sabahladıkları da oldu. Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş bir şirket; İçişleri Bakanlığı tarafından tanınmıyor. Şirket kurulamayacaksa bunun için haklı gerekçeler göstermeleri gerekir; Ticaret Bakanlığı da bu şirketi kurmaz. Şirketlerin kurulması noktasında verdiğimiz mücadele 10 yılın 8 yılı içerisinde vardı. Faaliyetlerimize izin verileceği yönünde de iki kez genelge geldi. Bu genelgeler gelince biz biraz rahatladık ve hep birlikte bu kanunu çıkartmak
için lobi faaliyetlerimizi arttırdık. Şirketler hizmet vermeye başladığında güvenlik görevlileri üst araması yapamıyordu. Bir sorun yaşandığında polise haber veriliyordu. Şimdi kanun nedeniyle bazı yetkilerimiz var; ama o zaman biz istihbarat toplama yönünde polise büyük destek oluyorduk. Bu arada bu kanuna destek olanlardan en önemlisi; rahmet ile anmadan geçemeyeceğim “Gani Yıldırım’’dır.
12 yıllık süreci göz önünde bulundurursak bu kanun neler getirdi? Kanun İçişleri Komisyonu’nda meclise geldiği zaman komisyonda bazı sıkıntılar oluştu. Kanun’da 5 madde topluma iyi hizmet edemeyecek çerçevede oldu. Bunlardan bir tanesi -ki bunu şuanda da halen çekiyoruzgüvenlik elemanlarının maaşları konusuydu. Güvenlik elemanına mesai saatinden sonra, milyar dolarlık tesisi emanet ediyorsunuz; ama bu arkadaş akşam orada nöbet tutarken evine götüreceği ekmeği düşünüyor. Bu arkadaş acaba sağlıklı hizmet verebilir mi bunu düşünmemiz lazım. Bunu düşünerek biz işe başlangıç ücretini asgari ücretin 1,5 katı olarak belirledik. İçişleri Komisyonu’nda Millet Vekilleri benle alay ederek
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 61
SEKTÖRDEN
Türkiye’de İlk Meslek Yüksek Okulu Müfredatını GÜSOD Yüksek Öğretim Kurumu’ndan izin alarak yürürlüğe koydu. Kocaeli Üniversitesi Kampüsü’nde eğitime başlandı; GÜSOD öğretim üyelerini İstanbul’dan yollayarak eğitimi sürdürdü. “Sen şirket çalışanı mısın yoksa patron musun? Patron böyle şey istemez” diyerek konuyu geçiştirdiler. Diğer bir konu nüfus konusu; Kanuna şöyle bir madde koymuştuk “Emniyetten, Silahlı Kuvvetlerden, Mit’ten, Adalet’ten ve avukatlardan devlette emekli olanlar ve ayrılanlar 5 yıl özel güvenlik sektöründe çalışamaz” maalesef bu madde yine İçişleri Komisyonu’nda çıkartıldı ve bu şekilde nüfus kullanmaya olanak sağlandı. 3. Sigorta konusu; bakın bu söylediklerim halen yürürlükte olan sıkıntılardır. Özel güvenlik hizmetine baktığımızda 4 tane taraf var. İşi veren şirket, o şirketin çalışan elemanı, hizmeti alan şirket ve 3.şahıs. Olay olduğunda sadece 3.şahısların sigortası sigorta kapsamına alınır. Bu 4 bacaklı bir masanın tek bacak üzerinde durmasını ortaya koydu. Bir olay olduğunda baktığımız zaman son 12 senede sadece 3.şahıslar özel güvenlik olayları nedeni ile teminatların %5’ni hasar tazminatı olarak ödemiş. Öbür para olduğu gibi birikmiş. Bu sigortacılar lehine çok güzel ama düşünün bir olay oluyor ve güvenlik elemanınız orada yaralanıyor; sigortası yok. Sonra zarar gören işveren, güvenlik hizmetini satın alan aynı şekilde sigorta kapsa-
62 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
mında değil. Bu elemanın çalıştığı şirkette sigorta kapsamında değil; işte 3 bacağı da yok. Bu duruma başka bir örnek daha verelim; Türkiye’de iş güvenliği ile ilgili kanunlar çıktı, faaliyetler oluyor. Güvenlik hizmeti veren arkadaşlarımızın iş kazası kapsamında değerlendirilmesi mantıksal olarak yanlıştır. Düşünün kasiyer bir hırsızla ya da kredi kartı yolsuzluğu yapan birisiyle tartışıyor; güvenlik elemanını çağırıyor. Adam güvenlik elemanını yaraladı veya öldürdü diyelim; şirket iş güvenliğini sağlamamaktan ceza alıyor. Söyler misiniz güvenlik elemanının güvenliğini nasıl sağlayacağız. Aynı olayı bir polis veya jandarma yaşasa şehit olacaktı. Sektörde yaşanılan bu sorunlar güvensizliği ortaya çıkarıyor.
Üniversitelerde eğitim süreci nasıl başladı? Türkiye’de İlk Meslek Yüksek Okulu Müfredatını GÜSOD Yüksek Öğretim Kurumu’ndan izin alarak yürürlüğe koydu. Kocaeli Üniversitesi Kampüsü’nde eğitime başlandı; GÜSOD öğretim üyelerini İstanbul’dan yollayarak eğitimi sürdürdü. İstanbul Üniversitesi de bu okulu örnek alarak Özel Güvenlik ve Koruma Programı bölümünü açtı. Şuanda
40 tane devlet üniversitesinde müfredat uygulanıyor. Bahçeşehir Üniversitesi’nde de uygulanıyor. Bu bölümden mezun olan öğrencilerin %7’si ancak sektörde kalıyor. Çünkü müfredat programını alan öğrenci o üniversitede çalışan güvenlik elemanının halini görüyor. Hatta biz bir çalıştay yaptık üniversite mensuplarına şu soruyu sorduk “Siz güvenlik elemanlarınıza risk analizini öğretiyor musunuz, üniversitelerinizde güvenlik kadrosu neye göre analiz ediliyor, risk analizine göre mi yoksa üniversite bütçesinin ayırdığı paya göre mi?” Üniversite bütçesinin ayırdığı paya göre olduğu %100 ortaya çıktı. Hangi öğrenci bu mesleğe devam etmek ister. Sektör kalifiye eleman bulmakta bu nedenlerle zorlanıyor.
Özel güvenliklerin üniversitelerde eylem yapan siyasi gruplara müdahale yetkisi var mı? Özel güvenliklerin toplumsal hareketlere kesinlikle müdahale etme yetkisi yoktur. Müdahale ettiren üniversite yönetimi suçludur. Özel güvenlik görevlileri müdahale etmezlerse atılacaklarını biliyorlar. Çünkü maaşlarını yönetimden alıyorlar. Kanunun esasına baktığınızda özel güvenlik görevlisinin terör ile ilgili görevi yoktur. Bu uygulamalar tamamıyla yanlıştır. Siz alıp ağaçları sökmek için güvenlik elemanını götüremezsiniz. Orda güvenlik hizmeti alamazsınız; bu iş yanlıştır, kanuna aykırıdır. Bu bir eğitimsizliğin toplum eğitimsizliğinin göstergesidir.
Güvenlikle ilgili eğitim kurumlarının rolü nedir? Kanunda kısıtlanan 5 maddeden
SEKTÖRDEN
den söz etmiştik. 5 maddeden 4. eğitim kurumlarıdır. Eğitim kurumları kanun maddelerine göre prematüre doğmuştur hala da devam ediyor; hiçbir işe yaramıyor. Eğitim kurumlarının yapısı, okudukları müfredat, değişime uğramaları yanlış. Sektördeki eğitim kurumlarının hepsi birer ticarethanedir. Eğitim kurumlarının şikâyet ettiğimiz araba ehliyeti alma kurumlarına dönmemesi için kanunda değişiklik yapılması gerekiyor. Verilen eğitim Milli Eğitim Bakanlığı’nın standartlarına göre belirlenmelidir. İlk önce 580 okul kuruldu şimdi faaliyet gösteren en fazla 100 okul var. Çünkü para kazanmıyorlar; kapanıyorlar. Bu da insanları oradan para kazanmak için yan yollara itiyor.
Elektronik güvenlik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye kamera ve elektronik malzeme çöplüğü oldu. Hala ülkemize giren analog kameralar var. Analog kameralardan hiçbir zaman için dijital kameraların vermiş olduğu kayıt verimliliği alınamaz. Diğer taraftan sadece ülkemizde ki güvenlik değil dünyadaki güvenlik sorunları hepimizin gözünün önünde. Her yerde her şey olabiliyor. Türk toplumu güvenlikte tasarruf etme yönüne giderse bu olaylar daha da artar. Güvenlikte tasarruf olmaz; ihtiyacını belirlersin ona göre alırsın. Şuan da bütün dünya güvenlik açısından hasta; hasta deyince mikropla savaşmak geliyor dimi aklımıza, doktorun günde 3 defa dediği ilacı günde 2 defa alırsan iyileşme sürecin nasıl olursa işte buda o şekilde olur. Hiç farkı yok çünkü güvenlikte insan için çalışıyor, tıpta insan için çalışıyor. Gümrük Bakanlığı’nın güvenlik kameralarıyla ilgili çıkarttığı ilk ge-
64 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
nelge ile son çıkarttığı genelgeyi yan yana koyun; ilk çıkarttığını son çıkarttığıyla iliminite etti. Her şey serbest oldu. ÖTV, bu komedinin en büyük tarafıdır. Ne dedik; güvenlik insan içindir, tıpta insan içindir. Tıpta ÖTV var mı? Niye güvenlikte ÖTV var? Niye insanların hobi için aldığı handycam kamera ya da fotoğraf makinalarında ÖTV yok; güvenlik kameralarında ÖTV var, yürekler acısı. Özel bir kuruluşta 62 adet kamera ihtiyacı vardı. Fiyatımız 17.000£ fazlaydı. 2 sene sonra bu kuruluşa gittim dedim ki 2 sene evvel siz bu sistemi tercih etmiştiniz; benim tercih ettiğimde bu sistemdi, 68 kamerayla sistemi ben buraya yaptım gelin şimdi bir analiz yapalım siz ne kadar para harcadınız 2 sene de burası ne kadar para harcadı. 72.000£ öbür taraf kara geçmişti. Elektrik parası, kamera arızaları, kameraların lisansları ve yükseltme ücretleri, kamuda yerli kanun nedeni ile rezalet bir durumda.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Eklemek istediğim öncelikle başta bu 3 ana konunun kanunda değiştirilmesi gerekiyor. Bu 3 ana konu neydi bunlar sigorta, personel maaşları, nüfus bunların kesinlikle değişmesi lazım. Diğer taraftan eğitimin yeni baştan elden geçirilmesi ve eğitimin kesinlikle sektöre verilmesi gerekiyor. Eğitim sürecini federasyon organize eder. Bizim federasyonumuzun derneklerinden GÜSOD Avrupa Liman ve Gemi ISPS Kot Eğitimi için uzaktan Programını hazırladı, bütün Avrupa’da kullanılıyor. Türkiye’de kullanamıyoruz.
5188 oluşturulurken güvenlik birliği kurma maddemiz vardı; Türkiye Odalar Birliği veto ettiği için maddeyi ekleyemedik. Özel Güvenlik Meclisini kurduk. Meclis birbirimizi tatmin etmek için konuştuğumuz ağlama duvarına dönüştü. Eğer birlik kurulursa Emniyet Genel Müdürlüğü’ne katkı sağlayacaktır. Birlik sektörü kontrol eder, Emniyet Genel Müdürlüğü de birliği kontrol eder. İlk başlarda çektiğimiz sıkıntılardan birini sizlerle paylaşayım; şirket sahibi savcılığa ifade vermeye çağırıldı; sebebi ise güvenlik elemanlarının kimliklerinin olmaması. Hâlbuki kimlik için güvenlik elemanı ve şirket her şeyi yapmış. Özel Güvenlik Şube Müdürü’nün diğer ek görevleri nedeni ile evrakları imzalayamadığını, bu yüzden şirketlerin cezalarla karşı karşıya kaldığını izledik ve hala da bu devam ediyor.
5188’e “Emniyetten, Silahlı Kuvvetlerden, Mit’ten emekli olanlar ve ayrılanlar 5 yıl özel güvenlik sektöründe çalışamaz” maddesini eklemiştik. Maalesef bu madde İçişleri Komisyonu’nda çıkartıldı ve bu şekilde nüfus kullanmaya olanak sağlandı.
SEKTÖRDEN
Güvenlik töründe “Güvenlik sektöründe bir kontrol mekanizması yok”
Güvenlik sektöründe bir kontrol mekanizmasının olmadığını belirten Nemesis Elektronik Sistemler LTD. ŞTİ. Genel Müdürü Onur Akkaya Avrupa’da çok iyi bir denetim mekanizmasının olduğunu ifade etti. Türkiye’deki güvenlik sektörünün ekonomiye ciddi katkılar sunduğunu belirten Akkaya; standartlaşma sağlanırsa; güvenlik sektörünün emin adımlarla büyümeye devam edeceğini dile getirdi.
Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Firmamız 1993 yılında kuruldu. Nemesis adını ise 1996 yılında aldı. Zayıf Akım sektörünü üç alanda ele alabiliriz; güvenlik, network data ve bina otomasyonu. Nemesis kurulduğu ilk yıllarda daha çok güvenlik alanında yer aldı. Kartlı geçiş, Kamera, Yangın Algılama ve Seslendirme Sistemleri ve destek sistemler üzerine uygulamalar yaptık. Daha sonra network tarafında yer alarak emin adımlarla büyümeye devam ettik. Bina otomasyonunu da içine alarak şimdi komple zayıf akım taahhüt yapıyoruz. Aynı zamanda ithalat tarafımız da var. İthalat, projelendirme, mühendislik, uygulama, teknik destek ve bakım hizmetleri olmak üzere ihtiyaç olan tüm hizmeti paket olarak sunan bir firmayız.
Sunmuş olduğunuz çözümlerin kapsamından bahseder misiniz? Zayıf Akım altında uygulanan bütün sistemlerin entegre çalışması ve tek merkezden yönetilmesidir.
66 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Nemesis; elektronik güvenlik sektöründe CCTV, kartlı geçiş vb. bütün branşların tamamında hizmet veriyor. Ama standartların bir tık ötesinde tüm sistemlerin bir platformdan, istenilen yerden kontrol edilerek, raporlama ve müdahale edilmesini sağlayan çözümler sunuyoruz. Çok dilli (otomasyon dilleri) çatı yazılımlarımız var. Binaların yazılım anlamında bir çatısını kuruyoruz. Ve bütün sistemleri üzerine kurguluyoruz. Bu bize sistemlerin kendi içlerinde konuşabilmesini ve merkezi yönetimden bizi kurtarıp dünyanın herhangi bir yerinden; Türkiye’deki bina sisteminizin elektronik alt yapısında her detayı raporlamanızı, yönetmenizi ve müdahale etmenizi sağlıyor. Bunu sektörde yapan tek firma değiliz. Ama en iyi uygulayıcılardan biri olduğumuzu düşünüyorum. Aldığımız feedbackler de bu yönde.
Türkiye’de güvenlik sektörünü değerlendirebilir misiniz? Türkiye’de güvenlik sektörünün
en önemli sorunu standartlar. Avrupa’da çok iyi bir denetim mekanizması var. Denetim sigorta şirketleri üzerinden sağlanıyor. Siz evinizi sigorta yapacağınız zaman, sigorta şirketleri bilirkişi diyebileceğimiz ekspertizlerini yönlendiriyor. Rapor hazırlıyorlar ve sizin o binada güvenli bir şekilde yaşayabilmeniz için tüm koşulların sağlanmasını istiyorlar. Sigorta şirketi aksi takdirde binayı sigortalamıyor. Örneğin; ekspertiz kurduğunuz yangın sisteminin, itfaiye telefon bağlantısı iyi olmadığı için binayı sigortalamayacağını söylüyor. Türkiye bu konuda oldukça geride duruyor. Bir hastanenin otomasyon sisteminde, temiz hava sistemindeki filtreler belli zaman aralıkları ile değişmelidir. Oradaki filtrelerden içeri siz mikrobik bir şey de yayabilirsiniz. Bir denetim mekanizması ile kamu binalarının tamamının sistem bakımlarının yapılıp yapılmadığını denetlemeli. Bizim sistemlerimize düzenli
Onur AKKAYA
k e
Çatı yazılımlarımız sistemlerin kendi içlerinde konuşabilmesini ve merkezi yönetimden bizi kurtarıp dünyanın herhangi bir yerinden; Türkiye’deki bina sisteminizin elektronik alt yapısında her detayı raporlamanızı, yönetmenizi, müdahale etmenizi sağlıyor.
bakım yapılmadığı zaman performans vermesi mümkün değildir. Zayıf Akım sektöründe bir kontrol mekanizması yok. Sektörde kar marjlarının çok yüksek olduğu düşünülüyor. Birçok firma kuruluyor, batıyor. Kar marjları arkasında durabileceğiniz bir hizmet verdiğinizde aslında o kadar yüksek değil, verdiğiniz hizmetinde bir bedeli var. Yapılan yanlış hesaplar sektörü çekici hale getiriyor.
oturduğu takdirde sürekli büyüyen sektörümüz sağlıklı büyüyecek, binaların güvenliği, verimliliği ve kalitesi artacaktır. Standartlaşma anlamında TÜYAK (Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı) çok ciddi çalışmalar yapıyor. GESİDER’in bir takım çalışmaları var. Standartlaşma sağlanırsa; bu sektöre dünyanın gerçekten ihtiyacı var. Biz aynı zamanda enerji tasarrufu da sağlıyoruz. Bizim işimiz ülkemize çok katkı sunan bir iş. Bu sektör önümüzdeki en az 20 yıl boyunca büyümeye devam edecektir.
Elektronik güvenlik sektöründe gelişen teknolojiler hakkında bilgi verebilir misiniz? Elektronik güvenlik sektörü aslında teknolojinin çok hızlı koştuğu bir alan değil. Nedeni ise bizim
yaptığımız iş güvenli bir iş olmak zorunda. Bizim işimiz endüstriyel bir iş; yeni teknolojiler bizde sindirile sindirile ortaya çıkar. Sektörde tüm sistemlerin enetegrasyonu konusu ve kamera sistemlerinin hızlı geliştiği söylenebilir. Nemesis olarak kullandığımız sistemlerin insan hayatını kolaylaştıran, işletmelerde verimliliği arttıran, müşteri eğilimlerini analiz ederek işletmenin satışlarını arttıran uygulamaları müşterilerimize sunuyoruz. Örnek olarak kamera sistemlerinde megapiksel boyutunda görüntüler elde ediyoruz. Bu kadar yüksek dataların işlenmesi, uzun dönem kayıt edilmesi, analiz edilmesi sektörün gelişen yüzü. Çünkü önemli olan görüntüyü yönetebilmektir. Örneğin siz bir kameradan bir sene boyunca kayıt alıyorsunuz; sonra istediğiniz x bir kameradan görüntü çekmeye
Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? 1993 yılından beri sektörün içindeyiz. Nemesis; kurulduğu tarihten bu yana büyümeyi sürdürüyor. Sektörümüzde şu anda bir patlama yaşanıyor; standartlaşmaya gidilirse emin adımlarla büyümeye devam edecektir. Nemesis; olarak üstünde durduğumuz konu sistem entegrasyonlarıdır. Kullanıcının neye ihtiyacı varsa ona göre çözüm sunuyoruz. Sektörde bir takım uygulama standartları, servis bakım standartları
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 67
SEKTÖRDEN
Çatı yazılımlarımız sistemlerin kendi içlerinde konuşabilmesini ve merkezi yönetimden bizi kurtarıp dünyanın herhangi bir yerinden; Türkiye’deki bina sisteminizin elektronik alt yapısında her detayı raporlamanızı, yönetmenizi, müdahale etmenizi sağlıyor. çalıştığınızda sorun yaşamamanız gerekir. Aksi takdirde yapılan yatırım karşılığını bulmayacaktır. Sektörde 30 megapiksel kameralar var; ama arkadaki işletim sistemleri, depolama alanları o kadar büyük dataları hızlıca alıp göndermeye hazır değil. Hızlı ve güvenilir kayıtlar, hata oranı düşük doğru analizler konusunda sektör oldukça hızlı gelişiyor. Parekende sektöründe müşteri eğilim analizleri, Pos kasa ATM entegrasyonları işletmelerin artık talep ettikleri standart ürünler haline geldi. Giren müşteriler hangi reyonda ne kadar duruyor; hangi ürünlere yöneliyor, tüm verilerin analizi yapılıyor. İşletmenin satış potansiyeli de artıyor. IP kameralarla birlikte artık kameraların içinde mikro ölçeklerde bir bilgisayar çalışıyor.
Sektör içerisinde yasal boşluklar olduğunu düşünüyor musunuz? Sektörümüzde uygulayıcı firmaların, uygulayan personelin yetkinliğini uygulanan sistemin yeterliliğini
68 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
denetleyen, belgeleyen bir mecii yok. Özellikle Müteahhitler bina işletmesini genelde yapmadığı için kurdukları sistemlerin uzun süre çalışabilirliği, genişleme kapasiteleri yada zamanında servis alabilme konularını dikkate almadan fiyat odaklı satınalma yapıyorlar. Bu durum ülke için de oldukça maliyetli oluyor, elektronik çöplüğüne dönüşüyor binalar. Bunla ilgili devlet eliyle bir mekanizma oluşturulmalı. İşletmeler denetlenmiyor. Sonrasındaki yaptırımlar da çok önemli değil. Bir şey olduktan sonra yaptırım uygulamak biraz geç oluyor. Yangın algılama; yangın önleyici bir faaliyettir. Böyle önleyici bir faaliyetin birileri tarafından kontrol ediliyor olması lazım.
ÖTV ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Biz ürünler geldikten sonra sistem kurulumlarında üzerine inanılmaz, bir katma değer koyuyoruz. Bizim ürünlerimiz alınıp, tüketilen ürünler değil. Tüketim vergisinin temel prensibine haykırı bir durum var. Ayrıca sektördeki en büyük satın almacı firmamız devlet. Hem kendisine hem de firmalara boşu boşuna kullanım ve uygulama yükü getiriyor. Kamera bitmiş bir ürün gibi dursa da alt yapısı olmadığı sürece bir işe yaramıyor. Biz
katma değer katan bir sektörüz. Birkaç yıl önce Atina’daki evdeki alarmların merkez bağlantısının tüm Türkiye kadar olduğunu öğrendim. Çünkü orda sigorta şirketleri denetlediği için herkes yapıyor. Bizim bunu teşvik ediyor olmamız lazım. Sadece güvenlik uygulaması yapmıyoruz. Yaşlı insanlar için çağrı butonları takıyoruz. Küçük çocuğu olan birinin bakıcıyı uzaktan kontrol etmesini sağlıyoruz. Hayati önem taşıyan bir noktada duruyoruz.
Avrupa ile Türkiye’yi kıyaslarsanız aynı çizgide mi ilerliyoruz? Sektörümüzdeki mühendislik firmaları oldukça iyi çözümler sunuyor. Nemesis; olarak 12 farklı ülkede projeler yaptık. Türkiye’ de Avrupa standartlarında hatta bazı konularda üstte uygulamalar yapan bir çok firma var. Sadece bilinçli tüketici konusunda farkımız var. Avrupa’da standartlar doğru konulduğu ve uygulandığı için bu tüketicinin bilinçlenmesini de sağlıyor. Güvenlik sektöründe biz işletmenin maliyetlerini düşürüp enerji tasarrufu sağlatıyoruz. Aydınlatma otomasyonu yüzde 30 varan tasarruf sağlıyor. Isıtma soğutma aynı şekilde. Biz ürün değil hizmet satıyoruz, ülkemizde de bu bilinç yavaş yavaş oturmaya başladı.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
CCTV hayatınızın bir parçası
Evde olduğunuz zamanlarda dışarıdan gelen şüpheli ses ya da gürültüleri direk gürültünün kaynağına gitmenize gerek kalmadan güvenlik kameralarından kontrol edebilir kendinizi tehlikeye atmadan önlemini alabilirsiniz. ADİLO BİLİŞİM GÜVENLİK VE GÜVENLİK MALZEME İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
E
vde, iş yerinde kullandığınız güvenlik kamera sistemlerinin kuşkusuz en belirgin faydası güvenliğinizi sağlamaktır. Bunun dışında da hayatınıza büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Gelişen teknoloji ile güvenlik kamera sistemine akıllı telefon, tablet ve masa üstü bilgisayarınızdan bağlanarak olup bitenden haberdar olabilirsiniz. Evinizden uzakta olduğunuzda çocuklarınızın o anki durumunu görebilir; bakıcınızı izleyebilir ya da evcil hayva-
70 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
nınızın ne durumda olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Evde olduğunuz zamanlarda dışarıdan gelen şüpheli ses ya da gürültüleri direk gürültünün kaynağına gitmenize gerek kalmadan güvenlik kameralarından kontrol edebilir kendinizi tehlikeye atmadan önlemini alabilirsiniz. İş yerinizde güvenlik kamera sistemleri oldukça işinize yarayacaktır. Çalışanlarınızı takip edebilir; gecenin bir yarısı veya hafta sonu iş yerinizden aldığınız alarm mesajını öncesinde güvenlik
kameralarından kontrol edebilir ve önemsiz durumlar için boş yere zaman kaybetmemiş olursunuz. Bunun gibi birçok kolaylık sağlayan güvenlik kameraları günümüzde artık daha yaygın hale gelmekle birlikte güvenlik kameralarının seçimi de daha önemli bir hal almıştır.
AHD kamera sistemi nedir? AHD kamera sistemi CCTV kablo üzerinden HD görüntü aktarım teknolojisidir. Bu teknoloji sayesinde analog kamera sistemi alt
le kamera sistemi projelerinde kullanılmaktadırlar.
Projelerde neden IP kamera sistemi tercih edilir
yapısı kullanılarak HD yüksek çözünürlükteki güvenlik kameralarını 500 metre mesafeye kadar sorunsuz kullanılabilir. Ahd teknolojisi 2014 yılı sonlarında kullanılmaya başlanmış bir kamera sistemi teknolojisidir. Ahd teknolojisinin yoğun talep görme nedenleri başlıca şöyledir: Uygun fiyat Yüksek kalite Tek kayıt cihazında IP, analog ve AHD kamera bağlanılabilir olması. AHD kamera sistemleri fiyat aralığı analog kamera sistemleri ile IP kamera sistemi arasındadır. Analogdan bir tık yüksek IP’den bir tık düşük fiyattadır. AHD kamera teknolojisi kullanılmaya başlamadan önce fiyatı ucuz diye insanlar genellikle analog kamera sistemlerini tercih etmekteydi fakat analog da görüntü kalitesi ‘tvl’ düşük olduğu için yüz tanıma, plaka okuma gibi işlemlerde yetersiz kalıyordu. AHD kamera sistemi sayesinde uygun fiyatlara görüntü kalitesi yüksek sistemleri artık herkes kurdurabiliyor.
Network ağına katılarak sonsuzluğa uzanan bir sistem olması Görüntü kalitesinin yüksek olması Kişi takip, kişi sayımı gibi programlanma özelliklerine sahip olması Kablo maliyetinin uzun metrajlarda diğer kamera sistemlerine göre daha uygun olması Yukarıda yazdıklarımız IP kamera sisteminin genellikle proje bazlı işlerde kullanılmasını sağlayan başlıca sebeplerdendir. Güvenlik Kamera sistemi almayı düşündüğünüzde, seçim yaparken dikkat etmeniz gereken önemli noktalar vardır. Öncelikle güvenlik kamera sisteminin kullanılacağı alana göre ürün seçimleri önemli olduğu kadar kullanılan ürün kalitesi, servis ağı ve teknik destek hizmeti de bir o kadar önemlidir. Adilo Bilişim güvenlik kamera sistemine ihtiyaç duyan müşterileriyle izlediği yol şu şekildedir; öncelikle kameranın kullanılacağı yerin fizibilitesini yaparak kullanılacak ürünlerin belirlenmesi, alanın büyüklüğüne ve ortam koşullarına (iç ortam veya dış ortam) göre kamera kasası ve kamera çözünürlüğünün tespitinin yapılması. Dış ortamda kullanılacak kameraların muhafazalı olmasına özen gösterilmelidir ve kameraların
çözünürlükleri gibi toza ve belli süreli güçlü su temasına karşı korumalı olmalıdır. Yerle ilgili tespitlerden sonra kullanılacak kameranın tespitinin yapılması için müşterimizin istekleri yönünde (çözünürlük kalitesi, gece görüş özelliği, kayıt seçenekleri, dış tasarım seçimi) ilerlenerek fiyatlandırma ve tekliflendirme yapılır. IP CCTV sistemleri ile analog CCTV sistemleri arasındaki en önemli farklardan biri yüksek çözünürlük dür. Büyük boyutlu ve kaliteli görüntü istendiğinde, IP kamera bizim önerimizdir. Örneğin havaalanı, askeriye, fabrikalar gibi alanlarda tüm bölgeye hâkim olmak güçtür, bu alanlar için en uygun kamera IP kameradır. Bir sistemi kurarken yalnızca üst yapının tasarlanması yeterli olmaz. Kablolama maliyetini en aza indirecek şekilde alt yapı da tasarlanmalıdır. Güvenlik kamera sistemleri kayıt seçimlerinde ise hangi çözünürlükte ve kaç gün kayıt yapacağı yönünde tespitlerden sonra gerekli ürün seçimleri ile hizmet detaylarını netleştirilerek faaliyete geçilir. Adilo Bilişim hizmeti tamamladıktan sonra ilerleyen zaman dilimlerinde (nadiren) oluşabilecek aksilik, alan değişikliği ya da ihtiyaç duyulan bilgilendirmeleri müşterilerine uzman destek ekibiyle vermektedir. Teknoloji ile gelen güvenliği doğru uygulayanlar fark yaratır.
Görüntüde yüksek kalite AHD kameraların görüntü çözünürlüğü 720p 1mp, 960p 1.3mp, 1080p 2mp olarak belirlenir; ev, iş yeri için gayet uygun bir görüntü kalitesidir. IP kamera sistemi tamamen bilgisayar tabanlı Network ağına katılarak çalışan görüntü kayıt sistemidir. IP kameralar genellik-
AHD kamera sistemi CCTV kablo üzerinden HD görüntü aktarım teknolojisidir. Bu teknoloji sayesinde analog kamera sistemi alt yapısı kullanılarak HD yüksek çözünürlükteki güvenlik kameraları 500 metre mesafeye kadar sorunsuz kullanılabilir. Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 71
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Sınırlarınız için akılcı çözümler Bosch Güvenlik Sistemleri’nin geliştirdiği “AVIOTEC IP STARLIGHT 8000” güvenilir duman ve alev algılamasını mükemmel bir hızla bir araya getirerek görsel yangın algılaması için yeni standartları belirliyor. TEKNOMAKS BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ LTD.
Bosch Aviotec IP Starlight 8000 mevcut yangın algılama sisteminden bağımsız olarak çalışabilir veya video üzerinden aldığı sinyalleri yangın alarmı paneline aktarabilir. Bu durumda kamera alarm üreten bir gözetim cihazı olarak çalışır.
kapalı alanları izlemek mümkündür. AVIOTEC IP Starlight 8000; liman bölgeleri, kâğıt ve ağaç fabrikaları, petrol rafineri alanları gibi, geniş ve açık alanda faaliyet gösteren birçok sektörün güvenliği için yenilikçi çözümler oluşturur.
İsteğe bağlı uyarlanabilirlik
G
ünümüz yangın algılama sistemlerinde kapalı alanlarda duman ve alevi tespit etmek son derece başarılıyken; açık alanlarda bu durum pek de mümkün olmayan, çözümü zor bir güvenlik açığı olarak karşımızda durmaktaydı. Bu açığı kapatmak için geliştirilen sistemlerin optimum sonuç vermemesi ve yüksek maliyetleri ile bütünleşik sistem güvenliğinin içinde bu alanların düşünülmemesinin başlıca nedenlerindendir. Starlight ve IVA (Akıllı Video Analitik) teknolojisi bir arada 2012 yılında Bosch tarafından tanıtılan dünyanın ilk starlight kameraları en düşük ışıkta bile mükemmel görüntüler sunmak için tasarlandı. Diğer kameraların siyah-beyaz görüntülere döndüğü ışık ortamlarında Bosch Starlight Serisi kameralar tam renkli görüntüler üretirler. Starlight ve IVA teknolojisini mükemmel bir şekilde kullanan “Bosch Aviotec IP Starlight 8000” serisi kameralar ile video üzerinden güvenilir duman ve alev algılaması yapmak mümkün hale geliyor. Video tabanlı yangın algılama, özellikle geniş-açık alanlarda güvenilir hareket görüntüleme ve yangın algılaması gerektiğinde tercih edilen bir sistemdir. 72 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Hızlı – güvenilir alev ve duman algılama Yangınların fiziksel özelliklerini temel alan benzersiz bir Bosch algoritması, video sekanslarını analiz ederek alev ve dumanı inanılmaz derecede kısa bir süre içinde algılar. Video tabanlı yangın algılama oldukça düşük ışık performansında çalışır (minimum 7 lx), Alev veya duman algılaması durumunda, video yayını alarmı doğrulama, kurtarma zincirini hızlandırma ve kurtarma ekiplerine önemli bilgiler sağlama özelliğine sahiptir.
Duman ve alev için doğrulama süresi, hassasiyet, algılama boyutu ve seçici maskeleme gibi özellikler müşteri gereksinimlerine uygun biçimde bağımsız olarak yapılandırılabilir. Alev ve duman algılaması ayrı ayrı etkinleştirilebilir veya devreden çıkarılabilir.
İş güvenliği açısından destek sağlar Kameranın bir video yönetim sistemine bağlanması, yangınların nedeninin bulunmasında önemli kolaylık sağlar. Video kayıtları kullanılarak olaylar dikkatlice incelenebilir ve değerlendirilebilir. Bu gelecekteki olası tehlikeli durumların ortadan kaldırılmasını sağlar.
Kolay kurulum ve devreye alma
Geniş alanları izleme Optik prensibi sayesinde tozdan ve nemden etkilenmez, geleneksel sistemleri sınırlarına kadar zorlayan IP Starlight 8000 ile geniş, açık ve
Kameranın çalışması için gerekli güç, PoE uyumlu ağ kablo bağlantısıyla sağlanabilir. Bu kurulumda, kamerayı görüntülemek, kontrol etmek ve kameraya güç sağlamak için tek bir kablo bağlantısı yeterlidir. PoE kullanıldığında kameralar yerel güç kaynağına ihtiyaç duymadığından, kurulum daha kolay ve daha uygun maliyetlidir. Kameraya +12 VDC güç kaynaklarından da güç verilebilir. Sistem güvenilirliğini artırmak için kamera aynı anda hem PoE’ye hem de +12 VDC güç kaynağına bağlanabilir. Ek olarak, elektrik kesintisi sırasında bile sürekli çalışma sağlamak için kesintisiz güç kaynakları (UPS) da kullanılabilir.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Balık gözü kamera ile hiçbir nokta gözden kaçmayacak Avigilon’un yeni kamera modeli Fish Eye; hiçbir kör nokta bırakmadan, yüksek çözünürlüklü, 360 derecelik görüntü sağlıyor. Canlı ve kayıtlı görüntüler üzerinden zoom in yapıldığında görüntü kalitesi bozulmuyor, tüm detaylar net olarak görünüyor. Y3K GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİ A.Ş.
göre IR aydınlatmanın seviyeleri değişkenlik gösteriyor. Bu teknoloji sayesinde, IR aydınlatma sadece görüntü alınması hedeflenen yere yoğunlaşıyor ve görüntüyü daha net bir şekilde sunuyor.
T
ürkiye distribütörlüğünü Y3K’nın üstlendiği; 6 ve 12 megapixel olarak iki ayrı modeli bulunan Avigilon Fish Eye, tek bir kamera ile daha geniş alanları görüntüleme imkânı veriyor. Bu şekilde hem uygun maliyeti hem de kolay montajı ile öne çıkıyor.
Minimum bant genişliği, maksimum görüntü kalitesi Patentli Lightcatcher teknolojisi ile hem iç hem de dış mekanda düşük ışık koşullarında çok iyi görüntü perfomansı sunuyor. Bunu yaparken de minimum bant genişliği kullanıyor ve minimum depolama birimine ihtiyaç duyuyor. Avigilon Fish Eye kamera, IP66 ve IK10 sertifikaları sayesinde darbeye ve zorlu hava koşullarına karşı da oldukça dayanıklı olduğundan dış mekânda da rahatlıkla kullanılıyor.
Keskin görüş yeteneği ile otomatik algılama seviyesi Smart Infrared özelliği sayesinde Avigilon Fish Eye yaklaşan bir objenin mesafesine göre aksiyon alıyor. Kameranın algıladığı görüntü ve harekete 74 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Dewarp özelliği ile 360 derecelik görüntü alanı içinde mükemmel odaklama yeteneği Avigilon Fish Eye’ın Dewarp özelliği ile kuş bakışı olarak 360 derecelik görüntü alanı içerisinde istenilen nokta hedeflenerek; görüntü kalitesinden ödün vermeden ilgili noktaya odaklama yapılabilir. Bu sayede, izleme yapılan alanda Sanal PTZ etkisi yaratılarak her bir bölümü ihtiyaca göre izlenebiliyor.
Perakendeden plazalara, bankalardan şantiyelere geniş kullanım alanı Geniş alanları tek kamera ile kontrol etme imkânı sunan Avigilon Fish Eye’ın, oldukça geniş bir kullanım alanı var. Şık tasarımı ile özellikle perakende sektörünün ilgisini çeken bu ürün aynı zamanda fabrika, plaza, banka gibi geniş alanlarda tek kamera maksimum alanın izlenmesini sağlıyor. Özellikleri sayesinde dış mekanda da kullanıma uygun olan Avigilon Fish Eye’in bir diğer kullanım alanı da şantiyeler. Yüksek vinçlerin ya da direklerin üzerine yerleştirilebilen Avigilon Fish Eye kameralar şantiye alanında 7 gün 24 saat kayıt alma olanağı sağlıyor. İş zekâsı ve
güvenlik çözümleri konusunda dünyanın en güvenilir tedarikçilerinden olan Avigilon; video analiz, ağ bağlantılı video yönetimi yazılım ve donanımı, güvenlik kameraları ve geçiş kontrol sistemlerini geliştirir, üretir ve satışını yapar. Türkiye’nin önde gelen elektronik güvenlik distribütörlerinden Y3K Güvenlik Teknolojileri A.Ş. Avigilon’un Türkiye’deki tek yetkili distribütörüdür. 2005 yılından bu yana hizmet veren Y3K, video izleme, geçiş kontrol, manyetik kilit ve kilit karşılıkları, aydınlatma, depolama ve veri aktarım, alarm ve yangın algılama gibi elektronik güvenlik sistemlerinden oluşan ürün gamına sahip olup, kalitesi kanıtlanmış 35 uluslararası markanın Türkiye distribütörü ve Securitas grup şirketidir. 1934 yılında İsveç’te kurulan Securitas, toplam 52 ülkede, uzman güvenlik hizmetlerinden, teknolojik çözümlere, danışmanlığa ve araştırmaya kadar uzanan geniş hizmet yelpazesi ve 350 bin çalışanı ile hizmet vermektedir. Y3K, Securitas’tan aldığı güç ile farklı ölçekteki projelere ürün sağlamaktadır. Y3K hizmet yaklaşımı; ithalat, dağıtım, satış öncesi eğitim, satış sonrası uzaktan destek ve teknik servis hizmetlerinden oluşur. Bu yapılanma, bir projede ihtiyaç duyabileceğiniz, birbiriyle entegre olabilen onlarca çözüme tek yerden ulaşabilmenizi sağlar. Bu sayede proje firmalarının, doğru ürünü bulma, zamanında ve en uygun koşullarla tedarik edebilme gereksinimlerine en iyi şekilde yanıt verir.
BİLGİ GÜVENLİĞİ
Siber saldırı korkuları yerinde mi? IP ağ üzerinden video birçok yarar sağlıyor; ancak aynı zamanda hacker’lar kameralı güvenlik sistemlerine girmeyi bir onur meselesi olarak gördüklerinden dolayı beraberinde gizlilik ve güvenlik sorunlarını da getiriyor. Hanwha Techwin Europe’un Ürün Yönetiminden Sorumlu Müdürü Tim Biddulph sorularımızı yanıtladı. HANWHA TECHWİN EUROPE
I
P ağ üzerinden video birçok yarar sağlıyor; ancak aynı zamanda hacker’lar kameralı güvenlik sistemlerine girmeyi bir onur meselesi olarak gördüklerinden dolayı beraberinde gizlilik ve güvenlik sorunlarını da getiriyor. The Times ve Daily Mail (İngiltere) gazetelerindeki son makaleler dış güçlerin kamera tarafından yakalanan görüntülere erişim elde etmek veya gizli bilgileri çalmak veya sabotaj için bir kuruluşun ağına girmenin bir
76 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
yolu olarak bir kameranın “arka kapısını” kullanabileceği endişesini doğurdu. Hanwha Techwin Europe’un Ürün Yönetiminden Sorumlu Müdürü Tim Biddulph’a yakındaki bu endişe doğurucu yayınların kullanıcıların kendi kameralı güvenlik sistemlerine olan güvenleri üzerinde bir etkisinin olup olmadığını sorduk.
Bu sorun çok mu büyük? Burada farklı yollarla üstesinden gelinmesi gereken iki farklı sorun
vardır. Bir kamera, kayıt cihazı veya ağa erişim elde etmek için kasten oluşturulan bir “arka kapının” kullanılması şirket politikasıyla yönetilebilir. Hanwha Techwin uzaktan müşteri desteği için kullanılan ancak suistimal edilme potansiyeli olan bir fonksiyonu kaldırarak 2012 yılında bunun farkına vardı. Her model için yerleşik yazılımı yükselttik; üçüncü taraf ajans testini başlattık ve o zamandan bu yana bu politika yürürlükte kaldı. Saldır-
ediyoruz. Gerektiğinde biz en son tehditlere karşı yeni yerleşik yazılımları kullanıma sunuyoruz. Güvenliğin uygulamasının kolay olması gerektiğini anlamakla birlikte; parolalar konusunda otomatik uygulanan standartların olması önemlidir.
Bu parola standartları nelerdir?
Tim BILDDULPH
ganlar bir kameraya kötü niyetli erişim elde etmek için parola veya diğer kötüye kullanılabilecek olanakları kullanıyorlar. Saldırı vakalarının hem ekonomik hem de sosyal sonuçları var ancak güvenlik sektörü çabuk yanıt verirse sorunu yönetebilir ve kullanıcılar için kritik bir sorun olmasını engelleyebiliriz.
Saldırganların bir kameralı güvenlik sistemine sofistike tekniklerle girmesini nasıl önlüyorsunuz? Hanwha Techwin’in kullandığı yaklaşım güvenliği temel bir kamera özelliği haline getirmektir. Bu kamera tasarım sürecinin başında dikkate alındı ve bir isteğe bağlı özellik olarak değerlendirilmemektedir. Bu gerçekte ne anlama geliyor? Bu, görüntülere ve verilere yetkisiz erişimi önlemek için kameraların en iyi uygulamalarla birlikte makul önlemleri içerdiği anlamına geliyor. İlgisiz olmamak önemlidir ve bu yüzden biz üçüncü taraf güvenlik ajanslarıyla çalışarak en son saldırı yöntemlerini sürekli takip ediyor ve test
Birçoğu çok basittir, ancak bu kadar çok üreticinin onları kendi ürünlerine entegre etmemiş olması şaşırtıcıdır. Onlara aynı harf veya sayıların ardıç kullanımının önlenmesi ve özel karakterlerin kullanımının ve aynı zamanda harfler ve sayıların bileşiminin kullanımının aranması dâhildir. Üreticilerin ilk kurulum sürecinde güvenlik bir parola kurulumunu şart koşmaları önemlidir.
Parola korumasından başka saldırıları önlemek için başka neler yapılabilir? Bir takım “fiziksel” çözümler var; örneğin LINKLOCK™ tüm yetkisiz ağ erişimine bir bariyer sağlayan Veracity tarafından üretilmiş olan bir cihazdır. Kurcalanan veya bağlantısı kesilen herhangi bir kabloya veya ekipmana bağlantıları bloke ederek yetkisiz ağ erişiminin önüne bariyer çekmektedir. Bu onu ağ kablolarının veya kameralı güvenlik ekipmanlarının dışarıda konumlandırılabileceği
bankalar gibi güvenlik açısından kritik kurulumlar için ideal bir koruma önlemi yapıyor.
Kameralı güvenlik sistemlerinin kredibilitesine yönelik tehdit konusunda şu andaki durumu nasıl özetleyebilirsiniz? Yakında basitçe duyarlı parola protokollerinin uygulanmamasından dolayı gerçekleşmiş olan bir dizi yüksek profilli saldırı örnekleri vardır. Kameraların çoğunluğu askeri düzeyde şifrelemenin gerekebileceği misyon kritik veya yüksek güvenlik amaçları için kurulmazken kullanıcıların yine de kameralı güvenlik sistemlerinin güvenliğini sağlamaları gerekmektedir. Saldırganlardan her zaman bir adım önde olabilmemiz için örneğin sistem tasarımcıları, kurulumcuları, distribütörleri ve üreticilerinin işbirliği yapmadıkları ve bilgi paylaşmadıkları müddetçe bu ortadan kalkacak bir sorun değildir. Bu yüzden bu açıdan liderlik ederek diğer üreticileri de bu konuya eğilmeye davet edeceğiz. Kameralarımıza entegre edilen güvenlik işlevlerine ek olarak eğitim programlarımızla kurulumcular ve sistem entegratörleri kameraları ve kayıt cihazlarını kurulum için aldıklarında parola korumasının öncelikler listesinin en üstünde olmasını sağlıyoruz.
LINKLOCK™, tüm yetkisiz ağ erişimine bir bariyer sağlayan Veracity tarafından üretilmiş olan bir cihazdır. Kurcalanan veya bağlantısı kesilen herhangi bir kabloya veya ekipmana bağlantıları bloke ederek yetkisiz ağ erişiminin önüne bariyer çekmektedir. Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 77
GÜVENLİK HİZMETİ
GÜSOD’un Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu üyeliği Özel güvenlik sektörünün ilk sivil toplum kuruluşu olan Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği; 2004 yılında yürürlüğe giren 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un yasalaşması sürecinde aktif görev almıştır. GÜVENLİK SERVİSLERİ ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİ
Ö
zel güvenlik sektörünün doğru çalışma ilkelerini ve asgari standartları oluşturmayı amaç edinen GÜSOD 25 Ekim 1994 tarihinde İstanbul’da kurulmuştur.Özel güvenlik sektörünün ilk sivil toplum kuruluşu olan Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği; 2004 yılında yürürlüğe giren 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un yasalaşması sürecinde aktif görev almıştır. Ülke genelinde
78 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
özel güvenlik sektöründe faaliyetlerini sürdüren GÜSOD üyesi şirketlerin bünyesinde 60 000’ in üzerinde özel güvenlik görevlisi istihdam edilmektedir. GÜSOD; sektörün diğer paydaşları ile birlik/beraberlik içinde hareket edilmesi,mevcut yasa ve yönetmeliklerin revizyonuna destek verilmesi,sektör standartlarının oluşturulması çalışmalarının yapılması,sürdürülebilir yatırımların arttırılması,küresel rekabet şartlarının tesis edilmesi,çalışan haklarının ve özel güvenlik eğiti-
minlerinin iyileştirilmesi gibi konuları misyon edinmiştir.“GÜSOD Etik Davranış Kuralları ve Uygulama Prensipleri” çatısı altında bir araya gelen üye şirketlerimiz; değişime açık bir anlayış içinde,teknoloji ve inovasyondan aldığı güçle sektörün vizyonunu oluşturma çalışmalarını kuruluş yılından beri kararlılıkla sürdürmektedir. CONFEDERATION OF EUROPEAN SECURITY SERVICES (CoESS): Avrupa özel güvenlik endüstrisi-
nin en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu CoESS; 1989 Belçika’da kurulmuştur. CoESS üyesi ülkeler ve temsilcileri Avusturya (V.S.Ö. – Verband der Sicherheitsunternehmen Österreichs) Belçika (APEG-BVBO – Association Professionnelle des Entreprises de Gardiennage) Bulgaristan (NAFTSO – National Association of Industrial Security Companies) Hırvatistan (CSA – Croatian Security Association) Danimarka (Confederation of Danish Industry DI – Guarding and Security Association) Estonya (ESA – Estonian Security Association) Finlandiya ( Service Sector Employers PALTA) Fransa (SNES – Syndicat National des Entreprises de Sécurité) Almanya (BDSW – Bundesverband der Sicherheitswirtschaft e.V.) İrlanda (SII – The Security Institute) İtalya (FederSicurezza – Federazione del Settore della Vigilanza e Sicurezza Privata) Lüksemburg (FEDIL Security Services) Makedonya (Chamber of Republic of Macedonia for Private Security) Portekiz (Aes – Associação de Empresas de Segurança) Romanya (Rsıa – Romanian Security Industry Association) Slovenya (Zrszv – Slovenian Chamber For Private Security) İspanya (Aproser – Asociación Profesional de Compañias Privadas de Servicios de Seguridad) İsveç (Almega – the Employers’ Organisation For The Swedish Service Sector - Private Security)
İsviçre (Assc (vssu) – Association of Swiss Security Service Companies) Hollanda (NV – de Nederlandse Veiligheidsbranche) Türkiye (GÜSOD– Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği) İngiltere (Bsia – British Security Industry Association) CoESS bünyesinde oluşturulan sekiz ihtisas çalışma komitesi; Avrupa özel güvenlik sektöründe regülasyonun tesis edilmesi, sektör standartları ve normlarının oluşturulması çalışmalarını icra etmektedir. Komitelerde oluşturulan çalışma sonuçları ve kararların yasalaşma teklifleri Avrupa Komisyonlarına / Avrupa Birliği Parlamentosu’na iletilmektedir. CoESS bünyesinde faaliyette bulunan çalışma komiteleri: The Guarding Committee, The Cash Management Committee, The Monitoring and Remote Surveillance Committee, The Airport Security Committee, The Maritime Security Committee, The Critical Infrastructure Protection Committee, • The Social Dialogue Committee, • The Cohesion Committee, CoESS bünyesindeki üye ülkelerde 60 000 özel güvenlik şirketi faaliyette bulunmaktadır. Bu şirketlerde istihdam edilen özel güvenlik görevlisi sayısı 2,2 milyondur. Sektörün yıllık cirosu 34,2 milyar Euro’dur. Merkezi Belçika’da bulunan CoESS in Başkanı Marc PISSENS’dir. GÜSOD’un CoESS üyeliği GÜSOD; CoESS’ e 1999 yılında üyelik talebinde bulunmuş ve sonrası 2000 yılında CoESS Genel Kurulu’nda, GÜSOD’ un asıl üyeliği
onaylanmıştır. Üyelik sonrası GÜSOD; CoESS bünyesinde faaliyette bulunan çalışma komitelerinde aktif olarak görev almaya başlamıştır. GÜSOD Gemi ve Liman Tesisleri Güvenliği Çalışma Komitesi’nin (The Maritime Security Committee ) kuruluşunda öncü rol üstlenmiş ve bu komitenin ilk başkanlık görevini de deruhte etmiştir. CoESS ve GÜSOD birlikteliği ile 2012 yılında başlatılan METPROM Projesi kapsamında (Modular Enhanced Training Programme for European Maritime Security Personnel) yaşam boyu öğrenme programı dâhilinde, liman tesisleri güvenliği konusunda mesleki eğitim ve öğretimi geliştirmek hedeflerine uygun olarak AB fonlarından hibe kredi sağlanarak bir proje gerçekleştirilmiştir. METPROM Projesi’nin ilk amacı; deniz liman tesislerinde görev alacak güvenlik personeline güvenlik eğitimi verilmesi ve bu eğitimde simülasyon tabanlı modüllerle hali hazırda geliştirilmiş olan yeniliğin transfer edilmesi, bu şekilde dünya ticaretinin yüzde 90’dan fazlasının gerçekleştiği limanlarda gemi trafiğinin yoğunluğu nedeniyle giderek daha karmaşıklaşan operasyonlardan doğan güvenlik açıklarının giderilmeye çalışılmasıdır. Projenin ikinci amacı ise geniş AB standartlarını, standardize ve uyumlu eğitim programları vasıtasıyla üye ülkelerdeki liman güvenliği yöntemlerine taşımaktır. Tüm AB üye ülkelerinde; kalifiye eğitimciler, ISPS Code ile uyumlu liman tesislerinde görev yapan eğitimli liman güvenlik personeli, geliştirilmiş liman güvenliği standartları ile uygunluğun tesis edilmesidir. GÜSOD dün olduğu gibi bu günde ülkemizi; üstlendiği misyona uygun olarak AB projelerinde yer alarak başarı ile temsil etmeye devam edecektir.
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 79
YANGIN GÜVENLİĞİ
Köpüklü söndürme sistemleri Köpük; basınçlı su + köpük sıvısı + hava karışımından elde edilen ve küçük kabarcıklardan meydana gelen iyi bir söndürücüdür. Genellikle sadece su kullanılarak söndürülmesi mümkün olmayan yanıcı parlayıcı sıvı kimyasal maddelerin ve yakıt yangınlarının söndürülmesinde kullanılır. Serkan CEYLAN / Makine Mühendisi -Mühendislik & Satış Departmanı Ekip Lideri NORM TEKNİK MALZEME TİCARET İNŞAAT SAN.A.Ş
K
öpük; basınçlı su + köpük sıvısı + hava karışımından elde edilen ve küçük kabarcıklardan meydana gelen iyi bir söndürücüdür. Genellikle sadece su kullanılarak söndürülmesi mümkün olmayan yanıcı parlayıcı sıvı kimyasal maddelerin ve yakıt yangınlarının söndürülmesinde kullanılır. Köpük; Yakıt buharı ile oksijenin temasını keser. Yakıt yüzeyindeki buharlaşmayı engeller. Yakıt yüzeyi ve alevi birbirinden ayırır. Yakıt yüzeyini ve çevresindeki metal yüzeyleri soğutur. Köpükler kimyasal özelliklerine göre iki ana grupta sınıflandırılır. Bunlar;
oluşturan (AR-FFFP) protein bazlı köpük sıvıları
Protein esaslı Protein bazlı (RP) köpük sıvıları Floroprotein (FP) köpük sıvıları Film tabakası oluşturan (FFFP) köpük sıvıları Alkole dirençli film tabakası
Sentetik esaslı Akıcı film tabakası oluşturan (AFFF) köpük sıvıları Alkole dirençli akıcı film tabakası oluşturan (AR-AFFF) köpük sıvıları
80 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Sentetik deterjan köpük sıvıları Köpük genleşme oranı; köpük sıvısının hava ile etkileşiminden önceki hacmin, oluşan toplam köpük hacmine oranı olarak tanımlanır. Genleşme oranına göre köpük sistemlerini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz: Düşük genleşmeli sistemler
Köpük Karşılaştırma Tablosu Köpük Tipi1 S AFFF AR-AFFF P FP FFFP
Yangın Tipi2 Hidrokarbonlar Polar Solventler 1 0 3 0 3 3 1 0 2 0 3 0
Köpük Genleşme3 Düşük Orta Hayır Evet Evet Evet Evet Evet Evet Hayır Evet Evet Evet Evet
Yüksek Evet Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
1. S-Sentetik Deterjan, AFFF-Aqueous film-forming foam, AR- Alcohol-resistant, P-Protein, FP- Fluoro-protein 2. Verim: 0-Etkisiz, 1-Düşük Etkili, 2-İyi, 3-Mükemmel 3. Genleşme oranı: Düşük genleşme oranı 2:1 ve 20:1, Orta genleşme oranı 20:1 ve 200:1, Yüksek genleşme oranı 200:1 ve üzeri
– 20:1 Orta genleşmeli sistemler – 20:1-200:1 Yüksek genleşmeli sistemler – 200:1-1000:1 Köpüklü söndürme sistemlerinin en yaygın kullanıldığı yerler yanıcı ve parlayıcı sıvıları barındıran alanlardır. Yanıcı sıvılar, alev alma sıcaklığı 38°C ve üzerinde olan kimyasal sıvı maddelerdir. Parlayıcı sıvılar ise alev alma sıcaklığı 38°C’nin altında olan ve buhar basıncı 2.8 bar’ı aşmayan kimyasal sıvı maddelerdir. Yanıcı ve parlayıcı sıvılar petrol türevi hidrokarbonlar ve polar solventlerden oluşmaktadır. Hidrokarbonlar sadece karbon ve hidrojen atomları içeren organik bileşikler-
Sınıf Parlayıcı Sıvılar Sınıf IA Sınıf IB Sınıf IC Yanıcı sıvılar Sınıf II Sınıf IIIA Sınıf IIIB
dir. Hidrokarbonlara ham petrol, gazolin, jet yakıtı, benzin, nafta gibi sıvılar örnek gösterilebilir. Su ile karışan ve çözücü olarak kullanılan sıvılarsa polar solvent olarak adlandırılır. Alkol, keton, eter ve esterler bu grupta yer alan sıvılardandır. Polar solvent yangınlarında sadece alkole dayanıklı (örn. AR-AFFF) köpükler kullanılır. Diğer tip köpüklerin kullanılmama sebebi ise polar solventlerin, bu köpükleri bozarak parçalaması ve etkisiz hale getirmesidir. Parlama noktası yanıcı ve parlayıcı madde buharlarının, yanmanın başlaması için hava ile oluşturduğu yeterli karışımın, yanma için gerekli eşik değere ulaştığı
Parlama Noktası
Kaynama Noktası
< 22,8 °C < 22,8 °C ≥ 22,8 °C ve < 37,8 °C
< 37,8 °C ≥ 37,8 °C -
≥ 37,8 °C ve < 60 °C ≥ 60 °C ve < 93 °C ≥ 93 °C
-
sıcaklık derecesidir. Yanıcı ve parlayıcı sıvılar parlama ve kaynama noktalarına göre sınıflandırılırlar. Uluslararası alanda en çok kabul gören standartlardan biri olan NFPA 30 Flammable and Combustible Liquids Code standardında sınıflandırma aşağıdaki şekilde yapılmaktadır. Köpük sıvısının köpük-su solüsyonundaki oranı 1%, 3%, 6% şeklindedir. Yüksek genleşmeli köpük sistemlerinde köpük üreticisine bağlı olarak bu oran farklılık göstermektedir. Ortamdaki kimyasal sıvıya ve kullanılacak köpük tipine göre oranlama yüzdesi tespit edilmelidir. Köpüklü söndürme sistemlerinin kullanım alanları arasında sayılabilecek başlıca mahaller şunlardır: Yanıcı parlayıcı sıvı depoları Uçak hangarları Helikopter hangarları Yakıt yükleme boşaltma istasyonları Boya imalathaneleri Kimyasal madde üretim ve depolama tesisleri Yanıcı ve parlayıcı sıvıların
Polar solvent yangınlarında sadece alkole dayanıklı köpükler kullanılır. Diğer tip köpüklerin kullanılmama sebebi ise polar solventlerin, bu köpükleri bozarak parçalaması ve etkisiz hale getirmesidir.
Kasım 2016 Güvenlik Yönetimi n 81
YANGIN GÜVENLİĞİ
Parlama noktası yanıcı ve parlayıcı madde buharlarının, yanmanın başlaması için hava ile oluşturduğu yeterli karışımın, yanma için gerekli eşik değere ulaştığı sıcaklık derecesidir. Yanıcı ve parlayıcı sıvılar parlama ve kaynama noktalarına göre sınıflandırılırlar. depolama ve dolum tesisleri Petrol rafinerileri Tersane ve iskeleler Yat limanları
Köpüklü söndürme sistemi tasarımı genellikle aşağıda yer alan adımlardan oluşmaktadır.
Tasarım adımları: Köpüklü söndürme sisteminin tasarım kriterleri sistemin uygulanacağı mahalle göre ilgili standarttan yararlanılarak belirlenmelidir. Ülkemizde ve uluslararası alanda en yaygın kullanılan standartlar aşağıdaki gibidir. Örneğin yakıt tanklarının bulunduğu bir tank çiftliğinin korunmasında NFPA 11 standardına göre, yanıcı parlayıcı sıvı depolarının sistem tasarımında NFPA 30 standardına göre hareket edilmelidir. NFPA 11: Standard for Low-, Medium-, and High-Expansion Foam, NFPA 16: Standard for the Installation of Foam-Water Sprinkler and Foam-Water Spray Systems NFPA 30: Flammable and Combustible Liquids Code NFPA 13: Standard for the Installation of Sprinkler Systems NFPA 409: Standard on Aircraft Hangars NFPA 418: Standard for Heliports EN 1568: Foam Concentrates
82 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
Depolanan yanıcı parlayıcı sıvının sınıfının belirlenmesi Uygun sistem seçimi (Islak, baskın vs.) Tasarım yoğunluğu ve operasyon alanının belirlenmesi Köpük boşaltma ekipmanının seçilmesi Köpük - su besleme sisteminin seçimi Oranlayıcı seçimi Uygulama süresinin belirlenmesi Köpük tipinin seçimi
Köpük - su karışımlarında yaygın olarak iki besleme metodu kullanılmaktadır. Diyafram tanklı besleme metodu Köpük sıvısı, karbon çelik tank içinde bulunan elastomerik malzemeden yapılmış köpük torbasında depolanır. Köpüğü basınçlandıran su ise tank cidarı ile köpük torbası arasındaki boşlukta yer alır. Köpüğü basınçlandıran su, sistemdeki yangın pompasından sağlanır.
Atmosferik Tank - köpük pompalı besleme metodu Sistemde köpüğün depolandığı bir atmosferik köpük tankı mevcuttur. Köpük ve su ayrı pompalar ile oranlayıcıya gönderilerek sisteme verilirler. Pompalı sistemlerde basıncı dengeleyen özellikte oranlayıcılar kullanılır. Diyafram tanklı köpük besleme metodunun çalışma prensibi basittir ve sistemin bakımı oldukça kolaydır. Sistem su gücüyle çalışır, ilave enerji gerektirmez. Diyafram tanklı köpük besleme yöntemi bu yönleriyle köpük pompalı sistemlere göre çok daha fazla tercih edilmektedir.
YANGIN GÜVENLİĞİ
Hassas duman algılama sistemi Faast hassas duman algılama sistemi; infrared laser tabanlı ve mavi led tabanlı optik duman algılamayı, gelişmiş algoritmalar ile birleştirerek diğer klasik yöntemlere göre çok daha hassas ve erken algılama yapmaktadır. ABC ENSER OTOMASYON VE GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
F
aast hassas duman algılama sistemi; infrared laser tabanlı ve mavi led tabanlı optik duman algılamayı, gelişmiş algoritmalar ile birleştirerek diğer klasik yöntemlere göre çok daha hassas ve erken algılama yapmaktadır. Sistem ayrıca aspiratör, filtre, led, LCD göstergeler ve hava örnekleme borularını içermektedir.
Faast hassas duman algılama sistemi çalışma prensibi Hava örnekleme borusu üzerindeki deliklerden aspiratör yardımıyla çekilen hava bir filtreden geçirilerek, duman olamayacak kadar büyük toz parçalarından ve rutubetten ayrılarak algılama ünitesi içerisine alınır. Buradaki duman partikülleri mavi led ve infrared laser ile kontrol edilir. Mavi led düşük yoğunluklu dumanı, Infrared led ise büyük partiküllü dumanı algılar. Alınan veriler önceki koşullar ile karşılaştırılarak hava değişimi, alarm durumu hatasız olarak değerlendirilir. Örneklenmiş hava, filtreden geçemeyen partiküller ve detektör kabininde kontrolden geçen hava, egzoz kanalından atılır. Faast hassas duman algılama sistemi özellikleri Sistem el ile taşınabilir bir programlama ünitesi ya da PC ile programlanabilmektedir. Alarm eşik seviyeleri program84 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
lanabilmektedir. Sistem yönetim grafik yazılımı opsiyonel olarak sisteme ilave edilebilmektedir. Sistemin performansı sürekli izlenebilmektedir. Alarm seviyeleri ayarlanabilmektedir. 8 adet kontak çıkışı vardır (Alert, Alarm 1, Alarm 2, Fire 1, Fire 2, 2 Trouble (Minor Fault, Major Fault) ve Isolate) Cihazlarda oluşan herhangi bir arıza, programlanabilir arıza çıkış rölesi kullanılarak veya SOFTWARE yazılımı üzerinden bildirilebilmektedir. Panel ve yazılım üzerinde 5 alarm, partikül seviyesi, hava akışı seviyeleri, güç, haberleşme, filtre aspiratör gibi detaylar görüntülenebilmektedir. 0.01 ile 2.5 micron arası duman partikülleri algılanabilmektedir. Hava örnekleme sistemi ana ünitesini IP server içerecektir. Gerekli görüldüğünde Network ağına bağlantısı yapılarak e-mail ile bildirim yapabilmektedir. FAAST hassas duman algılama sistemi ile 2000m2 alan korunabilmektedir. FAAST hassas duman algılama sistemi çalışma şartları Çalışma sıcaklığı: 0°C (32°F) / 38°C (100°F) Örnekleme hava sıcaklığı: -20°C (-4°F ) / 60°C (140°F)
Nem: 10 / 95% IP koruma sınıfı: IP30 Hava hareketi: 0-1,219 m/dk. (0-4,000 ft./dk. ) Kullanılabileceği yerler A sınıfı-yüksek hassasiyet Data merkezleri Kritik server odaları Mikro-çip imalatları Laboratuvarlar B sınıfı-geliştirilmiş hassasiyet Ameliyathaneler Küçük server odaları C sınıfı-standart hassasiyet Endüstriyel tesisler Depolar Değerli binalar Asma tavan ve yükseltilmiş döşemeler Asansör boşlukları Hapishaneler Trafo odaları
YANGIN GÜVENLİĞİ
Yangına karşı erken müdahale mümkün Pronet Alarm Haber Alma Merkezi herhangi bir tehlike anında ortalama 10 saniye içinde kullanıcıları arayıp bilgilendiriyor. Ardından gerekiyorsa itfaiye, ambulans gibi yönlendirmeleri yaparak olaya en hızlı şekilde müdahale edilmesini sağlıyor. PRONET GÜVENLİK HİZMETLERİ. A.Ş.
G
üvenlik sektörünün lider oyuncusu Pronet, ev ve işyerlerini yangına karşı uyarıyor. İBB İtfaiye Daire Başkanlığı’nın açıkladığı verilere göre bu yılın ilk 6 aylık döneminde İstanbul’da 15.933 yangın gerçekleşti; yangınlar en çok sigara ve elektrik kontağından çıktı. Pronet; sunduğu ‘5 Korumalı Güvenlik Hizmeti’nden yararlanılması sayesinde erken müdahale imkânının yükseldiğini ve bunun da can ve mal güvenliği açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor. Yangın, hırsızlık, gaz kaçağı, su baskını, acil sağlık ve panik gibi durumlarda koruma sağlayan Pronet’in ‘5 Korumalı Güvenlik Hizmeti’nden yararlanan kullanıcılar herhangi bir olumsuz durumda ortalama 10 saniye gibi kısa bir süre içinde aranıyor ve ardından itfaiye, ambulans gibi gerekli yönlendirmeler yapılarak
86 n Güvenlik Yönetimi Kasım 2016
olaya hızla müdahale edilmesi sağlanıyor. Ev ya da işyeri güvenliği denildiğinde pekçoğumuzun aklına sadece hırsızlığa karşı önlem almak geliyor. Oysa ev ya da işyerlerinde hırsızlık dışında yangın, su baskını, gaz kaçağı ve acil sağlık ihtiyacı gibi birçok tehlikeli durum da yaşanabiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın açıkladığı veriler de bu tezi ispatlar nitelikte. İstatistiklere göre Ocak-Temmuz 2016 döneminde İstanbul’da 15.933 yangın gerçekleşti. Bu vakaların 3.504’ünü konut, 86’sını fabrika, 5.156’sını ise diğer bina yangınları oluşturdu. Meydana gelen tüm yangınların yaklaşık yüzde 36,5’i 12:0017:59 saatleri arasında, yüzde 35,5’i ise 18:00-23:59 arasında gerçekleşti. Konut yangınlarının en çok meydana geldiği saatler ise yüzde 33,2 ile 12:00-17:59 aralığı oldu. Yangınların çıkış nedenlerinde yüzde 38,3 ile ilk sırada yer alan sigarayı, yüzde 22,6 ile elektrik kontağı takip etti. Veriler İstanbul’da günde ortalama 20 evde yangın çıktığını ve bu yangınların büyük kısmının mesai saatlerinde gerçekleştiğini ortaya koyuyor.
‘5 Korumalı Güvenlik Hizmeti’ ile yangına erken müdahale hayat kurtarıyor! Yangın vakalarında erken mü-
dahale büyük önem taşıyor; bu doğrultuda güvenlik sektörünün lider oyuncusu Pronet’in sunduğu ‘5 Korumalı Güvenlik Hizmeti’ ev ve işyerlerinin güvenliğinde tam koruma sağlıyor. Pronet’in 5 Korumalı Güvenlik Hizmeti yangının yanı sıra hırsızlık, gaz kaçağı, su baskını ve acil sağlık durumlarına müdahalenin dâhil olduğu kapsamlı bir koruma paketi olarak dikkat çekiyor. Pronet Alarm Haber Alma Merkezi herhangi bir tehlike anında ortalama 10 saniye içinde kullanıcıları arayıp bilgilendiriyor. Ardından gerekiyorsa itfaiye, ambulans gibi yönlendirmeleri yaparak olaya en hızlı şekilde müdahale edilmesini sağlıyor. Ayrıca nem detektörleriyle su baskınlarına, gaz detektörleriyle de gaz kaçağı gibi diğer tehlikelere karşı koruma sağlayan sistem, Pronet Plus aracılığıyla da cep telefonu ile uzaktan kontrol edilebiliyor.
Yangınların nedenleri Sigara Elektrik kontağı Baca Ütü, ocak gibi ev aletleri Çocukların ateşle oynaması Diğer
2015
2016
(İlk 6 aylık dönem)
% 39 % 24.3 % 4.4 % 4.6 % 4.3 % 23.4
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı verilerinden derlenmiştir.
% 38.3 % 22.6 % 4.3 % 4.6 % 5.2 % 25
ABONE FORMU
ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES
:
POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK
:
:
TEL
:
FAX
:
GSM
:
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 85 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik-yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.
R
E
K
L
85
A
M
I
N
D
E
96
11
1
27
39
91
75
19
65
59
93
17
45
13
Ö.K.
21
83
15
35
53
87
63
9
A.K.
25
57
43
73
A.K.İ.
2-3
95
69
49
ö.K.İ
Ö.K.K.
7
31
K
S