Sayı 43

Page 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

YANGIN GÜVENLİĞİ FOKUS: DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ

ÖZEL DOSYA: HEMŞİRE ÇAĞRI SİSTEMİ

OCAK 2017 SAYI: 43

VİDEO YÖNETİM SİSTEMLERİNDE PLAKA TANIMA

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

OCAK 2017 SAYI: 43



ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

KAPAK: CCTV VE ÇEVRE BİRİMLERİ GÜVENLİK SİSTEMLERİ LABORATUVARI AÇILIYOR KÖPÜKLÜ SPRİNKLER SİSTEMLERİ

EYLÜL 2016 SAYI: 39 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

EYLÜL 2016 SAYI: 39

FOKUS: ÇEVRE GÜVENLİĞİ VE DRONES KULLANIMI


OCAK 2017 SAYI: 43


OCAK 2017 SAYI: 43






içindekiler 22

68

42 6

8

BAŞKANDAN

EDİTÖR

10 GÜNCEL

Sektör ile ilgili kısa haberler

20 KÖŞE / Hayata Bakış

“Başarıda ailenin rolü”

KAPAK KONUSU

FOKUS

22

“Yangın tasarım aşamasında

42

Yolcu gemileri ve tankerlere yönelik

söndürülür”

terörist tehdit

24

Securıton üst düzey yangın algılama ve

48

Yat limanları ve balıkçı barınaklarında

güvenlik

alarm sistemleri

52

Ares silah sistemleri ile donatılacak

26

Pasif yangın güvenlik önlemleri, kaçış

güvenliği ve tahliye

ÖZEL DOSYA

30

7 adımda evinizdeki yangınları önleyin!

54

Çağrı sistemlerinde güvenilir ve hatasız

fonksiyonlar

34

Otomatik söndürme sistemlerinde

56

Yeni nesil hemşire çağrı sistemleri

sızdırmazlık sorunu 1

36

Data kabloları için yangın güvenlik

SEKTÖRDEN

standartları 1

58

“Güvenlik sektörünü durağan bir

38

Sensitron gaz algılama sistemleri

dönem bekliyor”

40

Gizli tip dekoratif kapaklı “the inch”

62

“Güvenlik sektörü ekonominin

sprinkler başlıkları

dinamiklerinden etkileniyor”


Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

OCAK 2017

86

AYDA BİR YAYINLANIR

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam Koordinatörü Ergin KAPTAN ergin@guvenlik-yonetimi.com Reklam ve Satış Sorumlusu Bahar GÜLERYÜZ bahar@guvenlik-yonetimi.com

78

Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL

ELEKTRONİK GÜVENLİK

BİNA OTOMASYONU

64

Video yönetim sistemlerinde plaka

82

Modern yapılar için akıllı bina

tanıma işlevi

çözümleri

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com

68

Kaliteli kablo nasıl anlaşılır?

GÜVENLİK HİZMETİ

Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır.

70

Acil anons ve ses sistemlerine yeni

86

Özel güvenlik görevlilerinin silahlı

bir boyut

olarak görev yapmaları her

zaman mümkün mü?

72

Her şartta sağlanan kesintisiz güvenlik

88

Suç ve suçlu psikolojisi 2

90

Modern kütüphanelerde güvenlik

BİLGİ GÜVENLİĞİ

74

Güvenlik politikaları etkin hale getiriliyor

78

Ulaştırma sektörü için en büyük risk

siber tehditler

80

Oltaya gelmeyin!

92 Abone form 94 Editöryel Takvim 95 Reklam İndeksi

Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı İZFORM MAT. KAĞ. REK. SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ. 0 (212) 429 0202 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08


ç BAŞKAN

Vücut dili analizi ile önleyici güvenlik Değerli okurlarımız;

Çoğu insanın iletişim vasıtası olarak vücut dilini kullandığı gerçeğinden hareket edersek; bu husus, kolluk kuvvetleri ve özel güvenlik görevlilerinin vazifelerini icra ederken potansiyel suç işlemeye yatkın kişilerin belirlenmesinde kendilerine bazı ipuçları sağlayabilecek, bu bağlamda suçluların tespiti veya suçun önlenmesine yardımcı olabilecektir. Bir başka ifade ile muhtemel suç işleyeceklerin vücut dillerini analiz ederek önleyici güvenliği tesis etmek mümkündür. İstatistiki verilere göre; kolluk kuvvetleri soruşturmalarda çoğu kez zanlı/zanlıların vücut dilinden istifade ile gerçeğe ulaşabilmektedirler. Keza; özel güvenlik görevlilerinin görev yaptığı kalabalık mahallerde örneğin AVM, tren/metro istasyonlarında suç fırsatı arayarak dolaşan potansiyel bir suçlunun teşhis edilmesi ve takibe alınmasında, ayrıca işbirlikçilerinin belirlenmesinde belki de önemli bir suç olayının önceden tespit edilebilmesinde şüphe duyulan kişi / kişilerin vücut dili; bize bazı önemli ip uçlarını verebilecektir. Ancak vücut dilini okuyabilmek çabuk ve kolay kazanılabilecek bir yetenek değildir. Potansiyel suç işleyebileceği düşünülen kişilerden alınan işaretlere doğru yorum yapabilmek için bu kişilere ait diğer kriterleri, sosyal-kültürel yapılarını ve ayrıca kıyafetlerini de birlikte mütalaa etmek gerekir. Tahsil seviyesi yüksek kişilerin vücut dili analizinde daha zor anlaşılacakları bilinmelidir. Kişilerin vücut dili; kendi yalanlarını saklamalarına imkân vermez. Ancak tek bir işaret ile bir kanaate de ulaşmak pek mümkün değildir. Yalan söyleyen bir kişinin nefes alış-verişindeki sıklaşma önemli bir belirtidir. Yalan söyleyen kişi uzun süre kendisini izleyerek veya telkinlerle kendi kendini eğitebilir; ama başarılı olması küçük bir ihtimaldir. Sık sık yalan söyleyerek vücut dili sinyali vermemeği olağan hala getiren bir kişi bile iyi bir gözlemle tespit edilebilmektedir. Vücut dilinin okunması eğitimle öğrenilebilinir. İnsanların duygusal tepkilerini gözlemlemek ve bunları yorumlamak işin püf noktasıdır. Bunu bir eğitmen nezaretinde yapmak başarıyı artıracaktır. İnsanların duygularını rahatça sergiledikleri en uygun ortam, havalimanları, AVM gibi kalabalık mekânlardır. Bu mahallerde yapılacak gözlem ve yorumlar vücut dili okuma eğitimi için en uygun yerlerdir. Özetle; vücut dili ile analiz yöntemi özel güvenlik hizmetlerinde başarı ile kullanılabilecek bir tespit aracıdır. Bu bağlamda özel güvenlik görevlilerine görev başı eğitilmeleri ile kazandırılacak bu yetenek sayesinde bazı kritik mahallerde ve kritik görevlerde güvenliğin tesisine yönelik olarak etkin bir koruma sağlanabilecektir. Bir başka ifade ile vücut dili ile tespit doğru kullanıldığında, özel güvenlik görevlilerinin birer canlı kameraya dönüşebileceği unutulmamalıdır. Sağlıklı, güvenli ve mutlu yarınlar dileklerimle…

6 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı

Özel güvenlik

görevlilerinin görev yaptığı kalabalık mahallerde; suç fırsatı arayarak dolaşan potansiyel bir suçlunun teşhis edilmesi ve takibe alınmasında, ayrıca işbirlikçilerinin belirlenmesinde, belki de önemli bir suç olayının önceden tespit edilebilmesinde şüphe duyulan kişi / kişilerin vücut dili; bize bazı önemli ipuçlarını verebilecektir.



EDİTÖR

2

Yangın güvenliği

2016 yılında Adana'da yurt yangınında yaşanan faciada 12 kişi yaşamını yitirdi. Türkiye’de yaşanan tek facia bu değildi tabi; ama akıllarda en çok kalan ve basının üstünde durduğu bu olay Türkiye’de yangın eğitimlerinin ne kadar yetersiz olduğunu göstermiş oldu. Yurtta Yangın Yönetmeliği’nin uygulanmadığını ifade eden uzmanlar, yangın merdiveni kapısının kilitli olmasının güvenliğe bakış açımızı ortaya koyduğunu belirtiler. Yangın güvenliğinin en önemli basamağı yangının çıkmasına mani olmak için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Yangın tehlikesi daha iyi anlaşılmalı, tehlike algısı ve risk değerlendirme yetisinde gelişme sağlanarak; korunma tedbirlerine verilen önem artırılmalıdır. Yangın riskini minimize etmekte en önemli faktör; yangın algılama ve ihbar sistemleridir. Sistemler en basit anlamda, yangını başlangıç aşamasında algılayacak çeşitli tipteki detektörler, algılanan yangının değerlendirmesini yapacak ve gerekli olan yerleri uyaracak ana kontrol paneli ve sesli veya görsel uyarı cihazlarından meydana gelir. Yangın algılama sistemlerinde genel amaç yangının başlangıç aşamasında algılanarak gerekli olan yerlere uyarıların yapılmasıdır. Uyarının yapılmasından itibaren geçen her dakika önemlidir. Yangın uyarı ve söndürme sistemleri aktif yangın güvenlik önlemlerini oluşturur. Yangın söndürmeyi ise dört ana başlıkta ele alabiliriz; sulu söndürme sistemleri, gazlı söndürme sistemleri, köpüklü söndürme sistemleri, kimyasal söndürme sistemleri. Kaderci bir anlayıştan ziyade yangına karşı gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Bu sayıda Kapak Konumuz “Yangın Güvenliği”. Teknik makalelerimizde Yangın güvenliğiyle ilgili merak ettiğiniz tüm soruların cevabını bulabilirsiniz. Fokus Konumuz ise “Deniz Liman Güvenliği”. 2005 yılında Amerikan Kongresi adına yapılan bir araştırmada, ABD’nin batı yakasında yer alan limanlarının olası bir saldırı sonrası kullanım dışı kalmasının Amerikan ekonomisine günlük maliyetinin 1 Milyar Dolar olacağı hesaplanmıştır. Bu durum dünya ekonomisinin deniz taşımacılığına olan bağımlılığını ve deniz taşımacılığının sekteye uğramasının önemli ekonomik sonuçlar doğuracağının göstergesidir. Fokus konumuzda yer alan makalelerimizde Deniz ve Liman Güvenliğinde alınması gereken önlemlere ilişkin detayları bulabilirsiniz. Bu sayıda Özel Dosya konumuz ise “Hemşire Çağrı Sistemi”. Sektörden sayfalarımızın bu sayıda iki konuğu var. Teknomaks Bilişim Teknolojileri San.ve Dış Tic.Ltd.Ş Satış Müdürü Erdal İNCİR ve Pelco Türkiye Bölge Satış Müdürü Yusuf Ziya ÖNCEL. Elektronik güvenlik, bilgi güvenliği, bina otomasyonu, güvenlik hizmeti disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar ve makalelerle dolu… Güvenli günler dileğiyle

8 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com

Yangın

güvenliğinin en önemli basamağı yangının çıkmasına mani olmak için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Yangın tehlikesinin daha iyi anlaşılması ile tehlike algısı ve risk değerlendirme yetisinde gelişme sağlanarak; korunma tedbirlerine verilen önem artırılmalıdır.



GÜNCEL

Engelsiz hayata destek

Securitas, 2013 yılından bu yana yürüttüğü “Securitas Engelsiz Projesi’ne hız verdi. Türkiye Engelliler Federasyonu’ndan 2015 yılında “Farkındalık Ödülü”nü alan Securitas, hem saha da hem de müşterilerini bu konuda bilinçlendirmek için çeşitli çalışmalar yapıyor. İlk olarak çalışma alanlarını düzenleyen Securitas, Genel Müdürlük ofisi “engelsiz ofis” sertifikası aldı. Diğer ofislerini de bu sertifikaya uygun hale getirmek için çalışmalara başladı. Pilot projeler kapsamında güvenlik görevlilerine engelsiz iletişim ve işaret dili eğitimleri veren Securitas, bu eğitimlerle hizmet verdiği kuruluşların kendi içlerinde hayata geçirdikleri engelsiz hayata destek olmayı hedefliyor. Proje kapsamında kişisel güvenlik rehberini engellilere yö-

nelik revize ederek yayınlayan Secuitas, düzenli çıkarttığı yayınlarda engellilere yönelik yayınlar yaparak farkındalık yaratmaya devam ediyor. Securitas Türkiye Ülke Başkanı Murat Kösereisoğlu, proje ile ilgili düşüncelerini şu şekilde ifade etti: “Hizmet verdiğimiz kuruluşlar ve onların misafirleriyle empati kurup, memnun etmek her zaman öncelikli hedefimiz. Engelsiz Projesi ile sadece mekânları değil, misafirlerimizle iletişimimizi de engelsiz hale getireceğiz. Sahada hizmet veren güvenlik görevlisi arkadaşlarımız engelli bireylere yardımcı olmak için özel olarak eğitimler almaya devam edecek, engelsiz bir ortam oluşturmak için destek olacaklar.”

“Gazlı Söndürme Sistemleri” semineri

TÜYAK 2016/17 dönemi eğitim seminerlerinin üçüncüsü “Gazlı söndürme sistemleri” konusuyla 17 Aralık 2016’da Kozyatağı Hilton Otel’ de gerçekleşti. Katılımın yüksek olduğu seminer, TÜYAK Vakıf Başkanı Hikmet Akın’ın açılış konuşması ile başladı. Protek Mühendislik Şirket Müdürü

10 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Gökhan Aktaş’ın oturum başkanlığında ilerleyen seminer, Simantov Pozanti(3M)’nin “Novec Gazlı Söndürme Sistemleri” sunumuyla devam etti. Seminerde Norm Teknik Malzeme Ticaret İnşaat San. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Turanlı ise“Kimyasal ve Inert Gazlı Söndürme Sistemlerinin Karşılaştı-

rılması” sunumunu gerçekleştirdi. Salondan alınan soru-cevaplara verilen yanıtlarla seminer son buldu. Kış dönemi boyunca devam edecek olan TÜYAK eğitim seminerlerinin dördüncüsü 21 Ocak 2017 Cumartesi günü “Su Sisi Söndürme Sistemleri” konusuyla gerçekleşecektir.



GÜNCEL

Yangına dayanıklı kapılar “Door Fair Turkey’de” sergilendi 11’nci Uluslararası Ahşap, Çelik, Endüstriyel, Otomatik Kapı ve Kapı Yan Sanayi İhtisas Fuarı, 05 - 08 Ocak 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde açıldı. Fuar kapsamında gerçekleşen ‘Yangına Dayanıklı Kapılarda Mevzuat, İmalat, Montaj ve Kontrolleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler’ konulu seminerlerde ülkemizde güvenlik açıklarından kaynaklı yaşanan yangın faciaları da ele alındı. Fuar, B2B görüşmeleri ile yurtdışıyurtiçi katılımcı firmaları arasında yeni işbirliklerinin kurulmasına fırsat sağladı.

AVM’lerde plaka tanıma sistemi dönemi

Resmi Gazete’de yayımlanan “Alışveri ̇ş Merkezleri ̇ Hakkında Yönetmeli ̇k’te Deği ̇şi ̇kli ̇k Yapılmasına Dai ̇r Yönetmeli ̇k”e göre, AVM’lerde açık ve kapalı otopark gibi kontrollü alanların giriş ve çıkışlarına AVM yönetimi tarafından plaka tanıma sistemi kurulması ve işletilmesi sağlanacak. Söz konusu sistemden elde edilen veriler, kolluk birimleri ile anlık olarak paylaşılacak. İçişleri Bakanlığınca kamu güvenliği açısından gerekli görülmesi halinde de araçla giriş çıkış yapılan açık ve kapalı otopark gibi

12 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

kontrollü alanların girişlerine AVM yönetimi tarafından araç altı görüntüleme sistemi kurulup işletilecek. Söz konusu sistemlere ilişkin teknik özellikler ve veri paylaşımına ilişkin hususlar ile bu sistemlerin işletilmesine ilişkin diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca belirlenecek. Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hulusi Belgü, düzenlemenin temsil ettikleri AVM’ler adına büyük önem taşıdığını ifade etti. Belgü, “Yönetmelik gereği alışveriş merkezlerinin açık ve kapalı

otopark alanlarına plaka tanıma sistemi kurulmasının, her şeyden önce kamu güvenliğini sağlamak ve halkımızın güvenle AVM’leri ziyaret edebilmesine olanak sunmak adına atılmış önemli bir adım olduğuna inanıyoruz.” dedi. Hulusi Belgü, Türkiye genelinde faaliyet gösteren 377 AVM’nin özellikle büyük şehirlerde yaşanılan otopark sorununa çözüm sunmakla beraber bu özelliği ile ciddi bir veri topladığına dikkati çekerek, plaka tanıma sistemi ile bu verilerin faydalı bir şekilde kullanılması sonucu kamu güvenliği için de hizmet etmiş olacaklarını söyledi. “Elbette ki bu konunun AVM yatırımcısına ciddi bir maliyeti olacaktır ancak söz konusu kamu güvenliğine hizmet ve emniyet güçlerimiz ile iş birliği olduğunda, bu maliyet hiçbir yatırımcı için külfet haline gelmeyecektir” diyen Belgü, bu noktada odaklanılması gereken en önemli hususun toplanacak verilerin, ilgili emniyet ve kolluk kuvvetleriyle düzenli ve hızlı paylaşımının sağlanması olduğunu vurguladı.



GÜNCEL

Elektrik dağıtım firmalarına siber saldırı

Yeni yıldan bir gün önce ve yılbaşı gecesi elektrik dağıtım firmalarının internet sitelerini ‘çoklu bilgisayar saldırısı’ (DDOS) ile ele geçirerek sistemlerine sızmaya çalışan terörist hacker grubuna ulusal siber güvenlik birimleri anında müdahale etti. Elektrik dağıtım firmalarının internet sitelerine yönelik düzenlenen DDOS saldırısı, Bilgi

Teknoloji ve İletişim Kurumu’na (BTK) bağlı olarak görev yapan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) ekipleri tarafından fark edilince saldırının bertaraf edilmesi amacıyla “acil” koduyla saldırı önleme tedbirleri devreye sokuldu. Saldırı bilgisi ilk olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’la paylaşıldı. Bakan Albayrak’a saldırının önlenmesi için alınan tedbirler hakkında bilgi verilirken, Albayrak’ın talimatı ile saldırının püskürtülmesi için tüm siber olaylara müdahale ekipleri, terörist hackerları önlemek için çalışmalara katıldı. BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan da saldırı girişiminin önlenmesi için yoğun bir mesai harcadı. Saldırının haber alınmasının hemen ardından saldırıların bertaraf edilmesi için mobil telefon işletmecisi operatörlerle temasa geçen Sayan, elektrik dağıtım firmalarının özel ağdan iletişime

geçirilmesini ve sistemleri ile ilgili bilgilerin yayılmasının önlenmesini istedi. USOM ile birlikte dört bir koldan savunmaya geçen operatör firmaları sundukları DDOS atak önleme hizmeti ile dağıtım firmalarının internet trafiklerine terörist hackerlar tarafından yönlendirilen saldırıları internet ağlarına ulaşmadan etkisiz hale getirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, elektrik kesintileriyle ilgili Sakarya’da çalışmaları yerinde incelemişti. Bakan Albayrak, Sakarya’daki incelemelerinin ardından İstanbul’da da BEDAŞ ve AYEDAŞ’ın genel müdürlük binalarına gitti. Elektrik kesintilerinin yaşanmaması için gerekli incelemeleri devam ettiren Bakan Albayrak, eksiklikler konusunda uyarılarda bulundu. Bakan Berat Albayrak’ın uyarılarının ardından elektrik kesintilerindeki problem çözüme kavuşturuldu.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı vatandaşları uyardı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca; cep telefonlarına “Devlet destekli hibe kredisi başvuruları başlamıştır. Belirtilen telefonu arayarak başvuru yapabilirsiniz” şeklinde mesaj gönderildiği, ancak Bakanlığın bu tür uygulamaları olmadığı açıklandı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, son zamanlarda Bakanlığın şikayet hattına yapılan ihbarlarda, bazı kötü niyetli kişilerin telefonla vatandaşları arayarak kendilerini yetkili olarak tanıttıklarını ve “Son model akıllı telefon kazandıklarını” belirtip, hesaplarına bir miktar para yatırarak telefona sahip olacaklarını söylediklerini aktardıkları bildirildi.

14 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Yine bazı kimselerin cep telefonlarına “Devlet destekli hibe kredisi başvuruları başlamıştır. Belirtilen telefonu arayarak başvuru yapabilirsiniz”mesajı gönderdikleri belirlenmiştir. Bu numarayı arayanlardan ise TC numarası, ev adresi, telefon numarası gibi şahsi bilgilerini aldıkları kaydedilmiştir. Bakanlığımızın bu tür uygulamaları olmadığını belirterek, dolandırıcılara karşı vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda uyarmak isteriz. Vatandaşlarımızın, bu tür telefonlarla gelen taleplere kesinlikle itibar etmemesi, bu ve benzeri bir durumla

karşılaştıklarında derhal güvenlik güçlerine müracaat ederek bilgi vermeleri ve Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmaları gerekmektedir.”



GÜNCEL

DARPA hedefi takip eden mermi yaptı

Whatsapp kullanıcılarının bilgileri çalınıyor

ABD’de Savunma Bakanlığı’na bağlı teknoloji laboratuvarı DARPA, hedefini takip edip havada yön değiştirebilen güdümlü mermi üretti. Keskin nişancı tüfekleri için geliştirilen, 50 kalibrelik mermi, ateşlendikten sonra hareket edip yerini değiştirerek hedefi takip edebiliyor. DARPA’nın 2014’te başladığı ve 2015’te ilk sonuçlarını almaya başladığı Extreme Accuracy Tasked Ordnance (EXACTO) programı kapsamında geliştirilen mermi üzerinde aktif bir optik sensör bulunuyor ve mermi hedeflendiği nesneye/ kişiye kilitleniyor. Böylece ateşlendikten sonra hedef yer değiştirse bile mermi havada uçuş sırasında yönünü değiştirerek yeniden hedefe yöneliyor. DARPA’nın 2015 başında yayınladığı test videolarında, uzman keskin nişancıların ateşlediği mermiler, yön değiştirerek hedefi vururken, ilk defa keskin nişancı tüfeği kullanan deneyimsiz kişilerin bile bu mermiyle hedefi tam isabetle vurabildiği gözleniyordu.

Popüler mesajlaşma ve görüntülü konuşma uygulaması WhatsApp için pek çok kullanıcıyı yakından ilgilendiren bir uyarı yapıldı. Yapılan açıklamaya göre, WhatsApp’ta paylaşılan mesaj ile hacker’lar kullanıcı bilgilerini çalıyor. WhatsApp üzerinden kullanıcılara Exel dosyası gönderen hacker’lar bunun içindeki virüs ile kullanıcıların banka bilgilerini çalıyor. Bu mesajın akıllı telefon ile açılması durumunda telefonda tutulan şifrelere hacker’ların ulaşabildiğinin altını çizen siber güvenlik uzmanları, tanımadıkları numaralardan gelen mesajları açmamaları konusunda kullanıcıları uyarıyor. Siber korsanların bu mesajların resmi kurumlardan geldiği izlenimi yarattığı uyarısında da bulunan uzmanlar bu taktiğin şu ana kadar sadece Hindistan’da görüldüğünü belirtiyor. Ancak bu tuzağın kısa sürede dünya geneline yayılmasından endişe ediliyor.

BTK tuzak siteleri kapattı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda kurulan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi oltala-

16 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

ma amaçlı kullanılan 72 siteyi kapattı. BTK’nın oltalama amaçlı kurulduğundan şüphelenilen bazı internet sitelerini de yakın takibe aldığı ve bu siteleri de kapatabileceği belirtildi. Phishing (oltalama) siteleri internette bankacılık, telekomünikasyon veya ulaşım gibi sektörlerdeki şirketlerin sayfalarına benzeyen siteler hazırlayarak kullanıcıların kredi kartı bilgilerini ve şifrelerini çalmayı amaçlıyor. Kullanıcılar sık sık kendilerine gelen sahte emaillerden yola çıkarak veya arama motorlarından ulaştıkları yanlış bağlantılarla bu tür zararlı sitelerde tuzağa düşebiliyor. Oltalama amacıyla satın alınan alan adları ve

siteler daha büyük siber saldırılara ön hazırlık amacıyla da kullanılabiliyor. Kullanıcıların parolalarını ele geçiren hackerlar bu bilgileri kullanarak daha ileri düzey saldırılar için bilgi toplayabiliyorlar. USOM siber ortamda önleyici faaliyetleri kapsamında zararlı ve phishing (oltalama) amaçlı kullanıma yönelik alan adları ve siteleri Emniyet Genel Müdürlüğü ,Siber Suçlarla Mücadele Başkanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) gibi paydaşlarına da bildirerek gerekli önlemlerin alınmasını koordine ediyor.



GÜNCEL

Yerli yazılım sektörüne devlet desteği

Yüksek Planlama Kurulu; 20172019 dönemini kapsayan Türkiye Yazılım Sektörü Stratejisi ve Eylem Planı’nı kabul etti. Kurulun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşların katkılarıyla hazırlanan planla, yazılım pazarını büyütmek,

ihracatı ve sektörün istihdamını artırmak için yazılım ve bilgi teknolojileri alanlarında uluslararası standartlarda ürünler ve hizmetler üreten, sektörde söz sahibi ülke konumuna gelmek amaçlanıyor. Bu kapsamda, TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezinde yer alan Siber Güvenlik Enstitüsü,

“Bilgi Güvenliği ve Siber Güvenlik Enstitüsü” adı altında yeniden yapılandırılacak. Bilişim firmaları belgelendirme/yetkilendirme sistemi kurulacak. Yerli yazılım firmalarına kamu alımlarında fiyat avantajı sağlayacak şekilde Kamu İhale Kanunu’nda düzenleme yapılacak. Bilgisayar bilimleri ve programlama kültürünün erken yaşlarda edinilmesine yönelik müfredat çalışmaları gerçekleştirilecek. İstihdama katılmayan genç iş gücüne bilgisayar ve yazılım yetkinlikleri kazandıracak eğitimler verilerek istihdam artırılacak. Ulusal düzeyde yıllık yazılım geliştirme yarışmaları düzenlenecek. Plan kapsamındaki stratejik hedefler, “ulusal bilinci artırmak ve altyapıyı güçlendirmek, hukuki ve idari düzenlemeleri yapmak, nitelikli insan kaynağı geliştirmek, uluslararası rekabet gücünü artırmak” şeklinde sıralandı.

Powerbank kullananlar dikkat!

Artan cep telefonu kullanımı ile birlikte son zamanlarda popüler hale gelen harici bataryalar tehlike oluşturabiliyor. Halk arasında ‘Powerbank’ olarak bilinen bataryaların, yaşanabilecek bir patlama

18 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

halinde ciddi yaralanmalara ya da ölüme neden olabileceği belirtiliyor. Akıllı telefonların günlük hayatın büyük bir bölümünü kapladığı son dönemlerde insanlar, internet gezintilerinden bankacılık işlemlerine, sosyal medya hesaplarını takipten oyun oynama gibi birçok işlemlerini bu cihazlarla hallediyor. Bu tür işlemlerin sürekli tekrarlanması sonucu yetersiz kalan cep telefonu bataryaları için akılı telefon kullanıcıları, sosyal hayatında veya kafe türü işletmelerde şarj cihazı ve prizlerin bulunduğu yerleri tercih ediyor. Cep telefonlarında yaşanan

şarj sorunu sonucu bazı firmaların piyasaya sürdüğü taşınabilir harici bataryalar gittikçe daha çok ilgi görmeye başladı. Ancak insanların yoğun ilgi gösterdiği ve sürekli el altında tutulan taşınabilir şarj cihazlarını uzmanlar tavsiye etmiyor. Uzmanlar, harici bataryaların kısa süreli kullanımda fayda sağlayacağını, ancak uzun süreli kullanımda bu cihazların arıza verme ihtimali durumunda yaşanacak patlamaların insanlarda kalıcı hasarlar bırakacak, hatta ölüme kadar varabilecek sonuçlar ortaya çıkarabileceğini söylüyor.



b HAYATA BAKIŞ

“Başarıda ailenin rolü” Bir aile çocuğunun hayat ve okul başarısından memnun olamıyorsa, ilk önce kendini sorgulamalıdır. Aileler çocuğu yetiştirirken farkında olmadan bazı eğitim hataları yaparlar ve sonra sorunun çocuktan kaynaklandığını düşünürler. Sürekli eleştiriye, hakarete uğrayan çocuk ister istemez önemsenmeme, kendisini değerli hissetmeme duygusuna kapılır. Bu insana acı veren bir duygudur ve özgüven eksikliğine sebep olur. Böyle bir muamele gören çocuk zeki olduğu halde girişimci olamaz, tuttuğunu koparamaz, fikrini söyleyemez. Kendini beceriksiz, değersiz gördüğü için riske girmekten korkar ve kaçar. Ayrıca mesleki başarıda da okul başarısında da sadece yetenekler yeterli olmamaktadır. Başarının formülü; yetenek + çevre = başarıdır. Çevrenin başarı üzerindeki etkisini göz ardı etmemek gerekir. Uygun bir çevre olmadığı takdirde çocuğun yetenekleri gelişemez. Başarılı çocukların anne babalarına “bu çocuğa ne yedirdiniz, ne içirdiniz?” diye sorarlar. Oysa yedirip içirmek değil; çocuğu yüreklendirmek, cesaretlendirmek, evde rahat bir ortam sağlamak, kendisini güvende ve değerli hissettirmek başarıyı artırır. Çocuk ancak temel güven duygusu olduktan sonra kendisini çalışmaya verebilir. Kendini çalışmaya vermiyorsa, kendini rahat ve güvende hissetmiyor anlamına gelir. Yüksek motivasyonu olan anne –babalar çocuklarından hep daha başarılı olmasını isterler. Bu durumda çocuk sürekli kendisini kanıtlama çabasına girer. Anne-babasının onayını almak için sürekli bir şeyler yapar. Kendisini kanıtlamak için olduğundan daha büyük, daha iyi, daha başarılı görünmeye çalışır. Örneğin; kendi isteklerini göz ardı edip ailenin istediği mesleği seçebilir. Bu durumda çocuk başarılı olmaya değil anne-babasını tatmin etmeye odaklanmıştır. Yüksek motivasyonu olan anne babalar farkında olmadan çocuklarına zarar verirler; bu nedenle ailenin motivasyonu gerçekçi olmalı, çocuktan yapabileceği kadarı beklenmelidir. Anne babalar elbette çocuklarını çok iyi yerlerde görmek isterler ancak hedefler koyulurken çocuğun kişisel imkânlarını da göz ardı etmemek gerekir. Ebeveynler çocuğa kendi düşüncelerini söylemeli ancak bu emir değil fikir verme tarzında olmalıdır. “Sende gördüğüm özellikler bunlar” deyip kararı çocuğa bırakmalıdırlar. Aile malzemeyi verecek, seçimi çocuğa bırakacak ve çocuk kararı kendisinin verdiğini bilecek. Kendi sorumluluğunu hissedecek. Bu yol çok daha sağlıklı sonuç verir. En iyisi çocuğu uzaktan kontrol etmektir. Çocuk kendisine gösterilen duygusal ilginin farkına varacaktır. Aileler çocukları ile ilgilenmeli fakat bu ilgi karışma şeklinde olmamalıdır.

Uygulanabilmesi dileğimle…

20 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Oğuz GÜLAY

Sürekli eleştiriye, hakarete uğrayan çocuk ister istemez önemsenmeme, kendisini değerli hissetmeme duygusuna kapılır. Bu insana acı veren bir duygudur ve özgüven eksikliğine sebep olur. Böyle bir muamele gören çocuk zeki olduğu halde girişimci olamaz, tuttuğunu koparamaz, fikrini söyleyemez.



KAPAK KONUSU YANGIN GÜVENLİĞİ

“Yangın tasarım aşamasında söndürülür” Türkiye’de yangın güvenlik sektörünü değerlendiren Türkiye Yangından Korunma Ve Eğitim Vakfı Onursal Başkanı Prof.Dr. Abdurrahman KILIÇ; “Yangın tasarım aşamasında söndürülür” dedi. Kılıç; Adana Özel Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu'nda yaşanan yangın faciasına değinerek; yangın güvenliğinde yeterli bilincin oluşmadığını ifade etti. Prof.Dr. Abdurrahman KILIÇ / Onursal Başkan TÜYAK YANGINDAN KORUNMA VE EĞİTİM VAKFI

T

ürkiye’de yangın sektörünü değerlendirebilir misiniz?

Yangın sektörünü iki ayrı başlıkta değerlendirmek gerekiyor. İtfaiye kanadı ve önleme kısmı, önleme kısmını ise yine kendi içinde ayırmak lazım; binaların yangın güvenliği, malzeme güvenliği, mimari mekanik elektrik sistemleri. Tamamını global olarak değerlendirirsek; Türkiye’de yangın güvenliği ol-

22 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

ması gereken yerde değil. Dünya ortalamasının altındayız. Bir ülkede yangın güvenliğini etkileyen dört ana faktör vardır, şu şekilde sıralamak mümkün; Halkın yangın güvenliğiyle ilgili eğitim seviyesi Binalarda alınan yangın güvenliği önlemi Ülkenin altyapısı İtfaiyenin eğitim seviyesi Türkiye’de yangınla ilgili yapılan yatırımlar ölü yatırım olarak de-

ğerlendiriliyor. Halkımız kaderci bir anlayışa sahip. Gerekli önlemleri almıyor. Bu noktada eğitimsizliğin de çok önemi var. Türkiye’de insan hayatının bir önemi yok, yangın güvenliği konusunda yeterli eğitimler verilmiyor.

Adana’da yaşanan yurt faciası ile ilgili neler söylemek istersiniz? Son dönemlerde yaşanan facialar gösterdi ki binalarda alınan yangın güvenliği önlemleri yeterli değil.


Türkiye’de itfaiye yeterli donanıma sahip mi?

Prof.Dr. Abdurrahman KILIÇ

Adana Özel Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda yaşanan felaketi ele aldığımız zaman; yurtta standartlara uygun önlemler yoktu. İkincisi mentalite yanlış; merdiven olmasına rağmen kapısı kilitli. Üçüncüsü ise o bölgede yeterli seviyede itfaiye aracı yok. Bu bilinç devam ettiği sürece daha çok facia yaşanır;10 gün sonra unutulur. Binalardaki önemler iyi olmadığı sürece itfaiye bir şey yapamaz.

Yangın güvenliğinde yeterli bilincin oluştuğunu düşünüyor musunuz? Yangın olaylarında neden çıktı sorusu üzerinde duruluyor. Ama sorulması gereken soru yangının neden büyüdüğü. Gelişmiş ülkelerde çocuklara yangın eğitimi verilir. 1980’li yıllarda yangın eğitimi için çizgi film hazırladık. TRT’de bir süre yayınlandı; ancak büyük tepki aldı, “Çocukları korkutuyorsunuz” dediler. Okullarda yangın tatbikatı yapıldığını göremezsiniz. Bir diğer faktör şehrin altyapısı; İstanbul’da ve birçok şehirde itfaiye yangına giderken altyapı nedeniyle zorlanıyor. Gelişmiş ülkelerde önce yol gider, hidrant sistemi kurulur. Her noktada hidrantlar vardır. Bizde yerleşim olduktan sonra sokaklar, oluşturulmaya başlanır. Bu konuda çok eksiğiz. İtfaiyenin giremediği çok dar sokaklar var.

Ben şuana kadar Türkiye’de itfaiye var demedim. Bana göre yok; olmamasının sebebi personel eğitim seviyesi, araç gereç konumu, bağlı olduğu statüsüdür. Yeterli mevzuat yok, itfaiyeler belediye başkanına bağlı. Göreve alınırken belli bir standart aranmıyor. İstanbul’da 15 bin itfaiyeci olması lazım. Yeterli sayıda itfaiyeci yok. Gerçek itfaiye önce önleyen, sonra kurtaran, sonrada söndürendir. Söndürme aslında itfaiyenin üçüncü görevidir. Ama bizde sadece söndürme var. Bu şartlara baktığımız zaman itfaiye var diyemeyiz.

Türkiye’de yangın güvenliğinde verilen eğitimleri yeterli buluyor musunuz? Yurt dışında yangın güvenliği konusunda medya aracılığıyla yapılan eğitimler vardır. Çocuklara çizgi filmleri hazırlanır. Halkın bu konudaki eğitimi için itfaiye günleri düzenlenir. Özellikle yaşlıların evine gidilip eğitimler verilir. Güvenlik personelinin eğitimi Avrupa’da çok önemlidir. Çünkü yangını ilk gören, yangını ilk yaşayan güvenlik personelidir. Daha sonra mimarların eğitimleri gelir. Yangında ölümlerin birinci sebebi duman ikinci sebebi mimardır. Yangın tasarım aşamasında söndürülür.

Türkiye’de standartlar ne kadar uygulanıyor? 1996 yılından itibaren Avrupa Standartları’nın ele alınması en iyi gelişme. 2002 yılında çıkan Binaların Yangından Korunmasına Dair Yönetmelik bazı eksiklikleri olmasına rağmen birçok ülkeye göre iyi durumda. Şunu söylemek mümkün standartlar ve mevzuat konusunda çok kötü değiliz. Ancak mevzuatların uygulanması bakımından kötüyüz. Örneğin; yurt yangınını ele alırsak, Yönet-

meliğe göre kapının kaçış yönünde her saat açık olması lazım. Oysa yangın merdiveninin kapısı kilitliydi ve birçok binada bu şekilde. Yangın güvenlik sektörü dediğimiz zaman firmalar Yönetmeliklere uyuyor. Yatırımcıların duyarlı olması gerekiyor. Halkında bilinçli olması lazım tabi; bir binaya gittiği zaman “Buranın yangın dedektörü var mı?” sorusunu soruyor olması gerekiyor. Sektör ancak o zaman yükselir. Sektörün içerisinde birlik yok. Halkı aydınlatacak seminerler düzenlemesi gerekiyor. Sektördeki sivil toplum kuruluşları yeterli değil. Sektörün gelişmesi için mevzuat, standart değil; eğitim şart. Yangın sektöründe çalışanların bu eğitimler konusunda katkı sağlamaları lazım.

Yangın ekipmanları konusunda standartları nasıl değerlendiriyorsunuz? Yangın Ekipmanları Standartlarında en önemli konu Avrupa Standartlarıdır. Avrupa Standartlarının alınması lazım, yeni bir standart oluşturulması gerekmiyor. Araç gereç standartları konusunda bir eksiklik yok. Avrupa Parlamentosu’nun kararlarının alınıp uygulanması lazım.

Avrupa ile Türkiye’yi kıyaslarsanız neler söylemek istersiniz? Eğitim seviyesi olarak kıyaslamak mümkün değil. Şehrin altyapısı olarak bakıldığında 1870 yıllarında büyük Beyoğlu yangınından sonra bir araştırma yapılıyor; o zaman yangın açısından en riskli şehrin İstanbul olduğu belirleniyor. Durum değişmedi. Yönetmelikler Avrupa’da yüzde yüz uygulanıyor; bizde yüzde 20. İtfaiye açısından mukayese etmemiz mümkün değil. Avrupa’da itfaiye okulunu bitirmeniz lazım, eğitime çok önem veriliyor. Arada çok büyük farklıklar var. Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 23


KAPAK KONUSU YANGIN GÜVENLİĞİ

Securiton üst düzey yangın algılama ve alarm sistemleri Alışveriş merkezleri insan yükü açısından oldukça fazla olabilmektedir. Fazla insan yükü herhangi bir yangın anında insanların tahliyesi açısından büyük bir risk oluşturmakta ve en kısa zamanda tahliyenin yapılabilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. EEC ENTEGRE BİNA KONTROL SİSTEMLERİ SAN. VE TİC.A.Ş.

24 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017


İ

sviçre menşeli Securıton firması 1948 yılından beri yangın algılama ve alarm sektöründe yüksek standartlarda üretim yapmaktadır. SecuriFire Yangın Algılama ve Alarm Sistemleri geniş ürün programı ile orta ve büyük ölçekli tüm projelerde yangın algılama ve alarm ihtiyaçlarınıza yönelik komple çözümler sunmaktadır. Ürünlerinde en yüksek kalite standartlarını kullanan ve ağ haberleşmesinde oluşabilecek her türlü soruna karşı üst-düzey yedeklemeli ağ haberleşmesi olanakları sunan SecuriFire yangın algılama kontrol panelleri, güvenlik açısından en zorlu ve karmaşık projelerde bile ihtiyaçlarınızı karşılayan çözümler sunmaktadır. SecuriFire paneller kullanıcı dostu gösterge paneli, kontrol panelleri arası üst-düzey yedeklemeli ağ olanakları, panel düzeyinde yüksek ve hızlı yedekleme özellikleri ve gelişmiş çok sensörlü, algoritma tabanlı dedektörleri sayesinde en kritik uygulamalarda özellikle tercih edilmektedir. Securıton SecuriFire yangın alarm sistemlerinin EN54 standartlarının yanı sıra, EN 12094-1 otomatik söndürme sistemleri standardına uygunluğu da VdS tarafından sertifikalanmıştır.

algılama panelleri sistemde oluşabilecek herhangi bir arızayı engelleyecek tam-yedekli sistem mimarisi sunmaktadır. İşlemci, çevrim kartları vb. tüm donanım parçaları ve yazılımı yedeklidir ve eş zamanlı olarak çalışırlar. Bu sayede herhangi bir arıza anında eğer aktif sistem devre dışı kalırsa hiç beklemeden ikinci sistem devreye girer ve güvenliğinizi garanti altına alır. Esnek ve modüler ağ yapısı Gelişmiş ağ özelliklerine sahip kullanıcı dostu dokunmatik ekranlı modüler paneller dağıtılmış olarak ve hiçbir merkezi bilgisayara ihtiyaç duymadan sahada konumlandırılabilir. Bu sayede sistem mimarisi özgürce tasarlanabilir. 16 adede kadar ağ bağlantısı kurulan panellerin her biri 14 çevrim devresini destekler ve her çevrim devresine 250 adede kadar saha elemanı bağlanabilir.

Ortam koşullarına adapte olabilen akıllı kombine dedektörler SecuriStar kombine (duman + sıcaklık) yangın algılama dedektörleri kurulduktan sonra sadece bir kez hassasiyet ayarı yapılması yeterlidir; daha sonra dedek-

tör otomatik ve sürekli olarak Cubus seviyeleme algoritması ile kendini kullanıldığı ortama adapte eder. Kombine dedektörler istenirse sadece sıcaklık veya sadece duman algılaması için kullanılabilir ve bir zamanlayıcıya bağlı olarak otomatik olarak da algılama sensörlerini değiştirebilirler. Bunun yanı sıra toz kompanzasyonu sayesinde yanlış alarmları önlemektedir. MCD 573X-S(P) serisi kombine dedektörler tüm bu özelliklere ek olarak dahili hoparlörleri ile (92 dB’e kadar) önceden kaydedilmiş alarm mesajlarını alarm anında kullanıcılara anons ederek sesli tahliye yapılmasını sağlar.

Geniş saha ekipmanları Securıton ürün programı içinde sahadaki farklı ihtiyaçlara yönelik adresli olarak çevrim devresine bağlanabilen çok çeşitli giriş/ çıkış ve röle modülleri, yangın ihbar butonları, flaşör ve sirenler, kablosuz dedektörler, kanal tipi dedektörler, ışın tipi dedektörler, alev dedektörleri, ex-proof dedektörler ve havalandırma kanallarına damperleri kontrol amacıyla monte edilen duman anahtarları yer almaktadır.

Gerçek tam-yedekli sistem mimarisi Securıton SecuriFire yangın Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 25


KAPAK KONUSU YANGIN GÜVENLİĞİ

Pasif yangın güvenlik, kaçış güvenliği ve tahliye Bina katlarındaki ortak alanlar, merdivenler ve tesisat şaftları yoğun duman ve yangını bir bölümden diğer bölüme taşıyacak boşluklardır. Bu boşluklarda bulunan yüzey kaplamalarına (halı, perde ve dekorasyon) dikkat edilmelidir. Hikmet AKIN /Yangın ve Risk Danışmanı AKIN YANGINLA MÜCADELE DANIŞMANLIK VE EĞİTİM HİZMETLERİ LİMİTED ŞİRKETİ

Y

angın güvenlik önlemleri, yapıların projelendirme aşamasından yapının kullanılma koşullarına kadar tüm aşamaları kapsayan bir bütündür. Pasif önlemler ise henüz yapının tasarımında başlar ve kullanım aşamalarında yapı içine daha sonra dâhil edilen tüm makine, teçhizat, mefruşatları da kapsar. Bir yangınla mücadelenin en kolay yolu, öncelikle yangının çıkmamasını sağlamaktır. Yapı kullanma şekline bağlı olarak, yapının mimari tasarımı, bina strüktürünün tayin edilmesi, yapı malzeme ve elemanlarının seçimi, pasif yangın güvenliğinin esaslarını oluşturur. Yapı içinde bileşenlerin yangına direnç göstermeleri ve yangın büyümesini önleyici nitelikte olmaları gerekmektedir.

ve yayılmasına sınırlandırabilecek,

9 Ağustos 2009 tarihli Binaların Yangında Korunma Hakkında Yönetmelikte, pasif önlemlerle ilgili 45 maddeye yer verilmiştir. Pasif önlemlerin, özellikle kaçış güvenliği açısından önemi tartışılmazdır. Bir yangın çıkması halinde; 1. Binanın yük taşıma kapasitesi belirli bir süreyi sağlamayabilecek,

4. Binada bulunanların terk etmesine veya diğer güvenli bölümlerine geçişini temin edecek,

2. Yangının ve dumanın binanın bölümleri içerisinde genişlemesi

26 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

3. Yangının diğer bina ve fiziki yapılara sıçramasını engelleyebilecek,

5. Binaya, kurtarma ve itfaiye birliklerinin emniyeti dikkat alınacak


şekilde inşa edilmesi gerekmektedir.

Binalarda ölüm ve yaralanma ile maddi zararların büyük çoğunluğu dumandan kaynaklandığından yapı malzemelerinin seçimine önem verilmelidir. Bina katlarındaki ortak alanlar, merdivenler ve tesisat şaftları yoğun duman ve yangını bir bölümden diğer bölüme taşıyacak boşluklardır. Bu boşluklarda bulunan yüzey kaplamalarına ( halı, perde ve dekorasyon) dikkat edilmelidir. Yoğun duman ve zehirli gazlar çıkartan malzemelerin yerine doğal taş, alçı gibi malzemelerden üretilmiş olanlar tercih edilmelidir.

Kaçış yollarının düzenlenmesi Yüksek yapılarda, mimarların tasarım çalışmalarının büyük bölümünü kaçış yollarının düzenlenmesi teşkil eder. Binanın risk sınıfına göre kaçış yollarının ve çıkış sayılarının belirlenmesi mevcut BYKH Yönetmelikte de geniş yer tutar. Birçok proje bu aşamalarda ciddi revizyonlara maruz kalır. Kaçış yolları, kaçış kapasitesi, kaçış uzaklığı, kaçış yollarının sayısı ve genişliği gibi hususların belirlenmesinde pasif önlemler dikkate

Bina içinde bölmeler Özellikle yüksek katlı yapılarda yapı içindeki bölmelerin ısı dayanımı büyük önem taşır. Duman ve ısıların katlar arası geçişlerinin engellenmesi ve bina dışına güvenli yollardan eksoz edilmesi gerekir. Bu aşamada bölmelerin ısı dayanımı öne çıkmaktadır. Risk sınıfına göre öngörülen süreleri temin eden bölmelere destek, duman ve ısıların yangının yaşandığı bölmelerden dışarıya atımını sağlayarak mümkün olmaktadır. Bu sistemlerinin devreye girmesiyle, ortamda daha az ısı oluşur bu da söndürmeyi kolaylaştıracaktır.

alındığı gibi aktif önlemlerin de gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Yağmurlama sistemleri ile korunmuş veya korunmamış alanlarda, farklı düzenlemeler gerekmektedir.

Kaçış merdivenleri Kaçış güvenliğinde en çok üzerinde

tartışılan konu şüphesiz ki kaçış merdivenleridir. Halk dilinde yangın merdiveni olarak anılan bu yapı; “Yangın ve diğer acil durumlarda binadaki insanların emniyetli ve süratli olarak tahliyesi için kullanılabilen, yangına karşı korunumlu bir şekilde düzenlenen

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 27


KAPAK KONUSU YANGIN GÜVENLİĞİ ve tabii zemin seviyesine güvenlikli bir alana açılan merdivendir” olarak BYKH Yönetmelikte yer almaktadır( Md.38-47). Kaçış merdivenlerinde duvar, tavan ve tabanında hiçbir yanıcı malzeme kullanılamaz ve acil aydınlatma dışında mekanik ve elektrik tesisat ve ekipmanları bulundurulamaz. Korunmuş (kapalı) Kaçış Merdivenlerinde merdiven kovasının yüksekliği 30.50 m ( konutlarda 51.50 m) fazla ise merdivenin basınçlandırılması gerekmektedir.

Asansörler Binalarda asansörlerin yangının yayılmasında ve dumandan boğulmalarda önemli rolü olduğu görülmüştür. Gelişmiş ülkelerde asansör kovanlarının pozitif basınç altında tutulma zorunluluğu da getirilmiştir. Acil durumlarda binalarda bulunan asansörler; yangın uyarısı aldığında kapılarını açmadan istikametleri ne yöne olursa olsun otomatik olarak acil çıkış katına inerek ve kapılarını açık bekleyecek özellikte programlanmalıdır. Yapı yüksekliği 51.50 fazla olan binalarda özel olarak dizayn edilmiş ve korunmuş acil durum asansörleri zorunludur ve bu asansörler en az 60 dk. kesintisiz enerji ile yedeklenmelidir.

Elektrik tesisatında alınacak önlemler Binanın elektrifikasyonuyla ilgili bölümlerin (trafo, kontrol merkezi gibi) duvar, döşeme ve tavanları en az 120 dakika yangına dayanan yapı elemanları ile korunmalıdır. Binaların yangın merdivenlerinin ve yangın su devrelerinin elektrik tesisatı, binanın elektrik tesisatından ayrı, özel olarak yangına karşı korunmaya alınmış olacak ve bu binalarda elektrik akımı kesilmesi halinde otomatik olarak 28 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

devreye girecek şekilde jeneratör bulundurulmalıdır.

2 dedektörden uyarı gelmesi 4. Bina sorumlusundan gelen anons veya uyarısı ile Not: Eğer uyarı sadece 1 dedektörde gelmiş ise teyidi yapılarak senaryonun devreye alınıp alınmayacağına karar verilir. Aksi halde uyarı gözetim merkezinde bekler. Bu süre 3 dk. dır.

Senaryo devrede Binaların tahliyesi Bir binada var olan tüm aktif ve pasif önlemlerin tek amacı can güvenliğinin sağlanmasıdır. Şu ana kadar ele aldığımız önlemlerin ihtiyaç anında bir senaryo dâhilinde aksamadan çalışmasına, akıllı bina diyebiliriz. Size mevcut bir akıllı binanın senaryosunu aktaracağım. Bina 25 katlı bir yapı olup, kat yüz ölçümü 650 m2. 1. Ortak merdiven- 1 adet (basınçlandırılmış) 2. Kaçış (yangın) merdiveni1 adet (basınçlandırılmış) 3. Asansörler- 4 adet (basınçlandırılmış) 4. Acil durum asansörü- 1 adet (bağımsız ve basınçlandırılmış) 5. Yangına algılama ve ihbar sistemi, interaktif –noktasal. 6. Otomatik yağmurlama sistemi 7. Duman kontrol sistemi 8. Bina anons sistemi 9. Acil aydınlatma ve yönlendirme 10. 5 kat ara ile acil müdahale istasyonları (ekipmanlar) 11. Yangın dolapları 12. Yangın söndürücüler 13. Elektrik ve mekanik tesisat şaftları bağımsız ve yalıtılmış 14. Acil müdahale ekibi- 6 kişi (24 saat aktif)

Bina acil durum senaryosu Aşağıdaki uyarılardan biri alınması halinde tahliye senaryosu devreye girer. 1. Yangın İhbar Butonuna basılması 2. Yağmurlama sisteminin anahtarının aktif olması (sprinkler veya yangın dolabı kullanımı) 3. Aynı bölgede doğrulanmış

Aynı anda alarm ve anons sistemi devreye girer. 1. Tehlikenin bulunduğu kat ve üstündeki katlara Türkçe/İngilizce: “Binamızda bir acil durum vardır; lütfen acil çıkış merdivenini kullanarak; toplanma yerine gidiniz ve kat sorumlularının ikazlarına uyunuz” (anons/alarm/anons…) 2. Tehlikenin bulunduğu katın altındaki katlara Türkçe / İngilizce: “Binamızda bir acil durum vardır, lütfen en yakın çıkışı kullanarak; toplanma yerine gidiniz ve kat sorumlularının ikazlarına uyunuz” (anons/alarm/ anons…) 3. Aynı anda tüm asansörler zemin kata yönlenir, kapılarını açar ve devre dışı kalır. 4. Turnikeler, otomatik kapılar, geçişler devre dışı olur. 5. Duman kontrol sistemi devreye girer ve tehlikenin bulunduğu katın emiş fanları duman tahliyesini gerçekleştirir. 6. Tehlikenin bulunduğu katın altındaki ve üstündeki katlarda ise basınçlandırma durumunda olur. 7. Aynı anda acil çıkış merdiveni ve ortak merdivenin basınçlandırması devreye girer. 8. Otomasyon sisteminden otomatik olarak doğal gaz hatları kesilir. 9. Dış alanda toplanma yerine gidilmesi anonsu devam eder. 10. Toplanma yerinde kart okuyucular okutulur. 11. Bina mevcudu ile tahliye olanların farkı print edilerek binadan tahliye olamayan çalışanların; son geçiş yaptığı birim ve bulunduğu yer belirlenir. 12. Bina acil müdahale ekibine gerekli talimatlar verilerek, tahliyeleri sağlanır.



KAPAK KONUSU YANGIN GÜVENLİĞİ

7 adımda evinizdeki yangınları önleyin! Evinizin her katına duman alarmı takın. Evde çıkan yangın sonucu, ölüm riskini önlemek için atabileceğiniz en kolay adım budur. Duman alarmının bataryalarını her hafta kontrol edin ve her yıl değiştirin. ASTRA YÖNETİM HİZMETLERİ A.Ş.

30 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017


Y

angına karşı önlem alınmayan binalarda herhangi bir sebeple başlayan yangınların bedeli can ve mal kayıpları ile acı şekilde ödeniyor. Çoğunluğu ihmal sonucu ortaya çıkan yangınlar teknik hatalardan da kaynaklanıyor. Evinizde oluşabilecek yangın riskini 7 adımda önleyebilirsiniz. Bu adımları şu şekilde sıralayabiliriz:

Duman alarmı takın ve düzenli kontrol edin Evinizin her katına duman alarmı takın. Evde çıkan yangın sonucu, ölüm riskini önlemek için atabileceğiniz en kolay adım budur. Duman alarmının bataryalarını her hafta kontrol edin ve her yıl değiştirin.

Kaçış planı yapın Yangın olduğunda evden kaçmak için bir rota planlayın ve evdeki herkesin bu planı bildiğinden emin olun. Uyumadan önce evinizde yangın tehlikesi taşıyan yerleri kontrol edin. Uyurken yangını fark etmeniz uzun zaman alır ya da fark edemezsiniz. Eğer yangın varsa, kendiniz baş etmeye çalışmayın, dışarı çıkın, orada kalın ve 110’u arayın.

Prizlere aşırı yüklenmeyin Bir prizde bir fiş tutmaya özen gösterin. Çok fazla elektrik aleti tek bir prize takılı olduğunda fazla yüklenebilir, bu da aşırı ısınmaya yol açabilir. Elektrikli aletler, fişler ve kablolar eski veya yıpranmış durumdaysa bu da gerçek bir tehlikeye yol açabilir.

Sigaraya dikkat! Çoğu insan yangın yüzünden değil yangının sebep olduğu dumandan dolayı hayatını kaybediyor. Tütün

ürünleri yanmaları için üretilmişlerdir, yani yanmış şekilde kalabilir ve bir yangına sebep olabilirler. Sigara izmaritini daima düzgün ve dikkatli bir şekilde yok edin. Eğer sigara içiyorsanız, şu güvenlik adımlarını izleyin: Yatakta asla sigara içmeyin. Sigaranız mobilyalara ya da pijamalarınıza dokunarak alev alabilir. Uykuluysanız sigara içmeyin. Özellikle rahat bir koltukta oturuyorsanız veya alkol ya da reçeteli ilaç kullanıyorsanız; tekrar uykuya dalmak çok kolaydır. Yanan sigarayı, puroyu bırakmayın. Dengeleri çok kolay bozulabilir ve halının ya da yanıcı bir materyalin üzerine düşebilirler. Küllüğünüzün ağır olduğuna, kolayca düşmeyeceğine emin olun. İzmaritinizin hala yanmadığına emin olun ve işiniz bittiğinde; onları ıslatarak külünüzü evinizin dışındaki metal çöp kutularına atın. Çakmak, kibrit ve her türlü yanıcı aleti çocukların erişebileceği yerlerden uzak tutun. Çocuk korumalı çakmaklar ve kibrit için kaplar satın alabilirsiniz.

Çoğu insan yangın yüzünden değil yangının sebep olduğu dumandan dolayı hayatını kaybediyor. Tütün ürünleri yanmaları için üretilmişlerdir, yani yanmış şekilde kalabilir ve bir yangına sebep olabilirler. Sigara izmaritini daima düzgün ve dikkatli bir şekilde yok edin.

üzerine koymayın. Ocak, fırın, tost makinesi ve ızgarayı temiz tutun; artıklar ve yağ kalıntıları yangın başlatabilir. Yağ ile yemek pişiriyor ya da kızartma yapıyorsanız özellikle dikkatli olmalısınız. Çünkü sıcak yağ çok kolay alev alabilir. Tavayı patates kızartması Mutfak güvenliği ile doldurmayın veya diğer kızartKazaların yarıdan fazlası evde yemek yaparken çıkmaktadır. Sıcak malar için fritözün üçte birinden daha fazla yağ koymayın. Eğer yağ ile yemek yaparken fazladan tava mutfağınızda alev alırsa; özen gösterin ve çocukları fırın ya da ocak çalışırken mutfakta yalnız Sakın yerinden oynatmayın bırakmayın. çünkü çok sıcak olacak. Dikkatinizin yemek yaparken Ocağı kapatın eğer güvenli bir dağılmadığına emin olun. Eğer şekilde yapabiliyorsanız, kontrol ocaktan uzaktaysanız tavayı ateşin edebilmek için tavanın üstüne üstünden alın veya ateşi kısın. eğilmeyin. Tencerenin kollarını ocağın kena Yağlı bir tencereye karşı rına yapışmayacak veya başka bir yangın söndürücü kullanmayın, kola değmeyecek şekilde değiştirin. yangın battaniyesi yanan ateşi Yemeği pişirdikten sonra ocağın söndürmek için güvenli bir yönkapalı olduğunu iki kez kontrol temdir. edin, çay poşetlerinin iplerinin dem- Mutfağınızda termostat kontlikten dışarı sallanmadığına emin rollü fritöz kullanın, yağın aşırı olun. Eldivenlerinizi sıcak ocağın ısınmadığından emin olmanızı

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 31


KAPAK KONUSU YANGIN GÜVENLİĞİ

sağlayacaktır. Metalden yapılma ya da metalik parçaları olan hiçbir şeyi mikrodalganın içine koymayın ve içinde giysi kurutmayın. Eğer elektrikli bir alet alev alırsa, üzerine su dökmeyin. Eğer yapmanız güvenli ise, belki ateşi söndürebilirsiniz. Aletleri fişten çekin. Elektriği sigorta kutusundan kesin. Eğer yangın sönmüyorsa, evinizden dışarı çıkın ve 110’u arayın. Mutfak için yangın güvenlik ekipmanı: Mutfakta bir yangın battaniyesi bulundurun, duvara asın, kolaylıkla ve çabucak alabilirsiniz. Yangın battaniyeleri yangın söndürmek için ya da giysileri yanan bir insanı sarmak için kullanılabilir. Mutfakta, ısı dedektörü bir duman dedektöründen daha kullanışlı olacaktır. Eğer duman dedektörünüz sık sık kazara açılıyorsa, kapatma düğmeli olan bir tane alabilirsiniz. İstediğiniz an susturabileceğiniz anlamına gelir. Mutfağınızdaki havalandırmanın, davlumbaz ve fanlar gibi, düzgün çalıştığından emin olun.

32 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Mumlar, dekoratif ışıklar ve dekorasyon Mutlaka mumların altında bunun için üretilmiş mumluğunuz bulunsun. Isı korumalı bir yüzeye koyun, özellikle gece ateşi çok ısınabilir ve plastiği eritebilir. Mumları televizyonların üzerine koymayın. Üzerinden düşmeyecek mumluklar olduğundan emin olun, sıkıca tutturun. Mumluğun sabit durmaya ihtiyacı vardır böylelikle kolayca düşmez. Mumları perdenize ya da diğer kumaş veya mobilyalara yakın tutmayın. Rafların altına koymayın. Yüzey ile mum arasında en az bir metre olduğundan emin olun. Giysilerinizi ve saçınızı çıplak alevden uzak tutun. Mumları her zaman çocukların ulaşabileceği ve evcil hayvanların girebileceği yerlerden uzak tutulmalı. İki mum arasında en az 10 cm bırakın. Mumları oynatmadan önce söndürün ve onların sıcak balmumuna dönüşmesine izin vermeyin. Odayı terk etmeden önce söndürmelisiniz, asla mum yanarken

uyumaya gitmeyin ve asla yanan bir mumu ortada bırakmayın. Mumu üfleyerek söndürmeyin. Snuffer veya kaşık kullanarak söndürün. Festival, bayram, yılbaşı dekorasyonları tuvalet kâğıdından ya da kartondan yapıldığından kolayca yanabilir, dekorasyon malzemelerinizi ve kutlama kartlarınızı ısıtıcıdan, ışıktan, şömineden ya da mumlardan uzak tutun. Mumlar ve gece ışıkları sıklıkla yeni yılda kutlama yapmak ve diğer bayramlar için kullanılır. Asla bir yılbaşı ağacının içine çiçek, bitki ya da başka yapraklar konmamalıdır. Ayrıca kurdele ve diğer süslemelerin herhangi bir mum alevinin yakınında olmadığına dikkat etmelisiniz. Evde günlük dikkat etmeniz gerekenlerin yanında, evinizde parti verirken ya da arkadaş ve ailenizi ağırlarken ekstra almanız gereken önlemler var. Eğer misafirleriniz gece yatıya kalıyorlarsa, nasıl güvenli kaçabileceklerini bildiklerinden emin olun. Gece boyunca anahtarlarınızın nerede durduğunu onlara da söyleyin. Engelli, yaşlı ya da çocuk olan misafirlerinize özellikle önem gösterin.

Kazaların yarıdan fazlası evde yemek yaparken çıkmaktadır. Sıcak yağ ile yemek yaparken fazladan özen gösterin ve çocukları fırın ya da ocak çalışırken mutfakta yalnız bırakmayın. Dikkatinizin yemek yaparken dağılmadığına emin olun.



KAPAK KONUSU YANGIN GÜVENLİĞİ

Otomatik söndürme sistemlerinde sızdırmazlık sorunu 1 Halokarbon gazların, görece az sayıda silindirle efektif söndürme yapması amaçlanır. Genellikle söndürücü türü ve riskin özelliğine göre hacimsel olarak %4 ile %18 arasında söndürme konsantrasyonu değişkenlik gösterebilir. Gökhan AKTAŞ / Müdür PROTEK MÜHENDİSLİK VE TEKNOLOJİK SİSTEMLER SAN.TİC.LTD.ŞTİ

O

tomatik gazlı söndürme sistemlerinde uygulanan hacimlerde, söndürmenin efektif olarak yapılabilmesi ve yeniden alevlenme olmaması için sızdırmazlık koşullarının sağlanması gerekmektedir. Bu kritik değerlendirmenin gazlara göre nasıl sağlanacağı ele alınacaktır. Kapalı bir hacimde (total flooding) söndürme yapabilirler. Sızdırmazlık önemli bir kriterdir, bu nedenle oda kaçak testi (door fan test / room integrity test) ISO14520 (EN15004) gereği zorunludur. Ancak söndürücünün boşaltması oluşacak basınç değişiminden etkileri irdelenmelidir. A-Söndürme sistemlerinde kullanılan maddeler şu şekilde sıralanabilir; su, suköpük karışımı, sıvı kimyasallar, kuru kimyasallar, aerosol, gazlar olarak genellenebilir. Sprinkler sulu söndürme sistemlerinde sızdırmazlık aranmayacaktır.

Temiz gazlı söndürücüler TS EN ISO14520 Standartları ülkemizde zorunludur. ABD ve bazı ülkelerde hala yaygın kullanılan NFPA2001 Standartlarına benzer tanımlardır.

Halokarbon gazlar

34 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Kimyasal esaslı en yaygın kullanılanı HFC227ea (FM200 , FE227 vb. ticari isimleri ile bilinen) , HFC23 (FE13),HFC125 veya FK-51-12 (Novec1230 ticari isimli) sıvısıdır. Görece az sayıda silindirle efektif söndürme yapması amaçlanır. Genellikle söndürücü türü ve riskin özelliğine göre hacimsel olarak %4 ile %18 arasında söndürme konsantrasyonu değişkenlik gösterebilir. Genellikle 25 veya 42 bar basınçlandırılmış olarak saklanır, 10 saniye içerisinde boşaltılması hedeflenir.

İnert gazlar Argon (IG01) ,%50 argon +%50 azot karışımı (IG55- Argonite), %100 azot (ıg100) veya IG541 (Inergen) kodlarıyla genel olarak 4 farklı seçenek vardır. Doğal olarak atmosferde bulunurlar ve sera etkileri yoktur (GWP=0). Sıvılaştırılamadığı için gaz fazında stoklanır, bu nedenle çok sayıda silindir kullanılmasını gerektirir. Gazın türüne ve yangın riskine göre hacimsel olarak %38 ile %52’ye varan aralıkta söndürme konsantrasyonlarda değişebilir. Oksijen azaltma (boğma etkisi) ile söndürme yapılması amaçlanır. Gazın kısa sürede yüksek

basınçla boşaltılması nedeniyle ani basınç değişimi oluşacağı için, aşırı basınç probleminin de irdelenmesi gerekir. Aşırı basınç oluşturması dezavantaj olarak görülürken yeniden dolum maliyeti düşüktür. Gaz fazında 200 veya 300 bar silindirlerde stoklanmaktadır.

Karbondioksit (CO2) Temiz gazlar sınıfında değildir, en eski en yaygın kullanılan söndürücülerdir. Sabit sistemler için NFPA12 veya tercihen Cepreven, FM, VdS vb. Standartlarına göre dizayn edilir. Kesinleşen EN Standardı henüz yoktur. Alçak basınçlı, tanklı, sistemler (Yüksek miktarda CO2 gazının soğutucu ünite ile sıvı fazda stoklanır).Yüksek basınçlı, silindirli, sistemler (Genellikle 67 LT basınçlı silindirlerde gaz stoklanır). İnsanlı mahallerde kullanımının ölümcül riskleri taşıması en büyük dezavantajı olup, tercih edilme sebebi bölgesel (lokal) söndürmeye olanak tanımasıdır. A1.4: Aerosol söndürücüler NFPA2010 Nolu Standart, kapalı alanlarda kullanım şekli belirlenmiştir. Henüz EN standardı yoktur. Katı halde bulunan madde tetiklenerek ısıl reaksiyona girer ve 1-2 mikron büyüklüğündeki potasyum


köpüklü, su-sisi özel durumlar dışında birçok durumda kapalı alan zorunluluğu yoktur. Söndürme performansı için mutlaka kapalı bir hacime ihtiyaç duyulan ve sızdırmazlığı kritik olduğu; temiz gazlı (Clean Agent) söndürücüler, kapsam olarak ele alınacaktır.

Sızdırmazlık derecesi nasıl belirlenir?

Gökhan AKTAŞ

partiküller havada asılı kalarak kimyasal olarak yangını söndürürler. Araçlar, makina vb. ve kapalı ortamlarda söndürme yapabilir.

Sürekli oksijen azaltma yöntemi ile aktif yangın önleme sistemi Ortamdaki oksijen seviyesinin aynı ortamdaki yanıcı malzemeye göre değişkenlik göstermesi, sürekli olarak ortamı %15 O2 seviyesi altında ilave azot gazı takviyesiyle düşürülmesi ile yanma oluşacak koşullar ortadan kaldırılmış olur. Aktif olarak sürekli “yanmaz atmosfer” oluşumu sağlanır. İnsanların sürekli bulunmadığı veya geçici sürelerde (4 saat kadar kalma , ½ saat dinlenme) ortamda kalabileceği, sızdırmazlık koşullarının yeterince sağlanacağı, ortamlarda kullanılır. %17.2 Oksijen değeri üzerinde sınırlama olmadığı için sistemlerin bu değerlerde tutulması ve yangın durumunda ilave azot silindirleri boşaltılarak söndürme sistemi de amaçlanabilmektedir. Söndürme sistemlerinden en büyük farkı, aktif cihazlar olan azot jeneratörleri için enerji ihtiyacı duyulmasıdır. Sızdırmazlık değeri (N50- değeri) sistem kapasitesi seçimi ve performansı için çok önemlidir. Sprinkler, kuru kimyevi,

Oda kaçak testi yapılarak gerekli sızdırmazlık koşullarının ne kadar yeterli olduğu tespit edilebilir. Bu Teste NFPA2001 Standartlarında tavsiye edilmesine karşı ülkemiz ve Avrupa’da birçok ülkede zorunlu olan ENISO14520 (EN15004) standartlarında zorunlu kılınmıştır.

Kaçak testinin amacı Oda içerisindeki kaçakları alan (m2) bazında belirlemek ve gazın oda içerisinde ne kadar süre kalabileceğini hesaplamak için yapılan testtir. Test, bir fan yardımı ile yapılır. Önce mahal içi basınçlandırılır, sonra mahaldeki hava emiş yapılarak ortam dışına yollanır. Oda içindeki ve fan içerisinden geçen hava basıncı manometreler yardımı ile ölçülür. Bu değerler onaylı bir bilgisayar programı tarafından değerlendirilir. Aradaki diferansiyel fark neticesinde odanın kaçak değeri bulunmuş olur. Oda kaçakları hesaplandıktan sonra gazın 10 dakika kalma süresi elde edilirse, oda testi geçmiş sayılır. Aksi taktirde, açıklıkların izolasyonunda revizyon veya iyileştirmeye yapılır . Boşalacak gazın mevcut koşullarda ne kadar süre ile içeride kalacağının simülasyonu olarak da adlandırılabilir. Gereken açıklık miktarı hidrolik hesaplama sonucu belirlenir ve bu açıklıkları sağlayacak miktarda damperler kullanılır. Gazın boşaltma sonra-

sında dizayn konsantrasyonu değerinden söndürme konsantrasyonun düşmesine kadar geçen süre minimum 10 dakika olacağı kabul edilir. Dizayn konsantrasyonu ile söndürme konsantrasyonu arasında fark %30 kadardır(EN15004).

Söndürme performası ile aşırı basınç problemi çelişkisi Söndürme konsantrasyonunun sağlanması amaçlanırken diğer yandan çok iyi yalıtılmış bir odada basıncın boşaltılamaması (over pressure releive vents) sonucu oluşabilecek hasarın engellenmesi gereklidir. Ortamda oluşacak aşırı basınç mevcut kaçaklarla kendiliğinden karşılanır. Bu açıklıkların fazla olması sistemin söndürme performansını doğrudan ve olumsuz olarak etkiler. Odalarda tam sızdırmazlık sağlanması ve gereken açıkların damperlerle sağlanması en doğru yöntemdir. Odanın toplam duvar yüzey alanı / toplam hacime oranı: Bu değer küçüldükçe daha çok basınç alanı artacaktır. Oda büyüdükçe basınç değişimi daha kolay tolere edilebilmektedir.

Karbondioksit (CO2),temiz gazlar sınıfında değildir, en eski en yaygın kullanılan söndürücülerdir. İnsanlı mahallerde kullanımının ölümcül riskleri taşıması en büyük dezavantajı olup, tercih edilme sebebi bölgesel (lokal) söndürmeye olanak tanımasıdır. Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 35


KAPAK KONUSU YANGIN GÜVENLİĞİ

Data kabloları için yangın güvenlik standartları 1 IEC 60332-3, 4 metre yüksekliğinde bir platformda yapılmaktadır ve alev kaynağına dakikada 5000 litre hava verilmektedir. Bu test, demet haline çekilmiş olan kabloların yangın altındaki durumlarını birebir görebilme imkânı sağlamaktadır. HCS KABLOLAMA SİSTEMLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

D

ata kabloları uygulama projelerinde, bu kablolar için yetersiz alev dayanımı testleri tanımlanması, insan sağlığı ve güvenliğinden taviz verilmesi anlamına gelmektedir. Neredeyse tüm data kablo montajlarında kablolar demetler halinde çekilirken; çoğu montajda kablo için tanımlanan alev testi gereksinimi kablo demeti için değil, tek bir kablo için test gerektiren şekildedir. Bugün kullanılmakta olan data kablolarının çoğu IEC 60332-1 alev test standardına uygun olarak kullanılmaktadır; ancak bu test standardı tek bir kablo için uygulanmakta ve geçerlidir. Kabloların demetler halinde kullanılacağı uygulamalar için, IEC 60332-3 standardına uygun LS0H kablolar tercih edilmelidir; aksi halde insan sağlığından taviz verilmesi kaçınılmazdır. HCS ve diğer iyi kalitede data kablo üretimi yapan markaların ürün pörtföyünde IEC 60332-324 & 25 gereksinimlerine uygun, CAT 6 (UTP ve folyolu), CAT 6A, CAT 7 & CAT7A LS0H kablolar yer almaktadır. Yangın güvenlik seviyesi en yüksek data kablolama sistemi uygulaması için, ürün tercihinde LS0H ve IEC 60332-

36 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

3 gereksinimlerine uygun (IEC 60332-1 değil) kablolar tercih edilmelidir.

Kablolarının alev dayanımı Kabloların alev dayanımı ve yangın güvenliği oldukça karmaşık bir durumdur. Binaların genel büyüklüğü dikkate alındığında kabloların çok önemli olmadığı düşünülebilir ancak; kabloların yangından oluşacak zararı arttıracak (hatta yangına neden olacak) etkileri mevcuttur, şöyle ki: Genellikle organik yanıcı maddeler içerirler.

Kablolar bina geneline çekildikleri için alevin bir noktadan diğerine iletilmesine neden olurlar. Dikey şaftlarda kullanıldıklarında adeta hava pompası (baca etkisi) gibi çalışarak yangının kuvvetlenerek sürmesine neden olurlar. Kısa devre olması halinde tutuşarak yangının çıkış nedeni olabilirler. Yandıklarında zehirli ve korosif duman çıkartırlar. Kabloların kullanıldığı yere göre dikkate alınması gereken çeşitli alev testi seviyeleri söz konusu-


dur. Farklı standartların farklı test şekilleri söz konusudur; ancak Avrupa’da yaygın olarak kullanılanlar IEC ve CENELEC standartlarıdır: IEC 60332-1 & IEC 60332-3: IEC 60332-1 tek başına çekilip sonlandırılacak kablolar için (kablo tavası veya şaftından tek bir kablo geçiyorsa) kullanılmalıdır. Elbette ki, bu test pratikte gerçekleştirilen kablo montajıyla uyuşmamaktadır.

Görüldüğü üzere, IEC 60332-1 pratikte gerçekleştirilen data kablo saha montajlarının yangın altındaki performanslarını anlayabilmek için yeterli değildir; çünkü bunun için düzenlenen bir standart değildir. IEC 60332-3 ise özellikle bu amaca uygun hazırlanan bir standarttır; ancak maalesef bugün saha uygulamalarında kullanılan data kabloların %95’i IEC 60332-1 veya UL VW-1 (IEC 60332-1’in UL karşılığı olan alev testi) uyumludur. Kısacası, data kablolamasının, demetler halinde kablolar (ki tüm binalar için bunu söylemek yanlış olmaz) ile yapıldığı tüm binalar adeta patlamaya hazır birer bomba gibi, ciddi tehdit altındadır.

Nasıl bu noktaya geldik?

IEC 60332-3, pratikte sahada yapılan kablo montajlarına uygun olarak alev testlerini tanımlamaktadır; yani onlarca/yüzlerce kablonun bir arada olduğu durumda alev testi gerçekleştirilmesiyle yapılmaktadır. IEC 60332-3, 4 metre yüksekliğinde bir platformda yapılmaktadır ve alev kaynağına dakikada 5000 litre hava verilmektedir. Bu test, demet haline çekilmiş olan kabloların yangın altındaki durumlarını birebir görebilme imkânı sağlamaktadır.

IEC 60332-3 uyumlu data kabloları, IEC 60332-1 uyumlu data kablolarına göre daha pahalıdırlar ve doğal olarak fiyatı uygun olan IEC 60332-1 kabloların tercih

edilmesi öne çıkmaktadır; gibi görülse de, asıl sorun fiyat farkından ziyade network tasarımcılarının veya proje danışmanlarının bu iki standart arasındaki net farkı bilmediklerinden IEC 60332-1’i tanımlamalarından oluşmaktadır. Bu makalenin amacı, özellikle network tasarımcıları ve proje danışmanlarının dikkatini bu konuya çekerek, data kablolama sistemleri için doğru kablolara tasarımlarında yer vermeleridir.

IEC 60332-3 uyumlu data kabloları, IEC 603321 uyumlu data kablolarına göre daha pahalıdırlar ve doğal olarak fiyatı uygun olan IEC 60332-1 kabloların tercih edilmesi öne çıkmaktadır; gibi görülse de, asıl sorun fiyat farkından ziyade network tasarımcılarının veya proje danışmanlarının bu iki standart arasındaki net farkı bilmemeleridir.

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 37


KAPAK KONUSU YANGIN GÜVENLİĞİ

Sensitron gaz algılama sistemleri EN50545-1 Standardı ile otoparklarda gazın algılanması için güvenlik arttırılmış ve yeterli derecede güvenli olmayan panel ve dedektörlerin kullanılması engellenmiştir. Standart yüksek hassasiyetle, çok kısa temin ve tepki süreleri ile ağırlıklı ortalama sinyalizasyonuyla enerji tasarrufu imkânı sunmaktadır. EDS ELEKTRONİK DESTEK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.

A

Otoparklar için yeni EN50545-1 Standardına uyumlu gaz algılama sistemleri EDS güvencesiyle raflarda yerini aldı. Sistemin genel özellikleri: EN50545-1 standardına uyumlu 32, 64, 128 ve 256 dedektör desteği için farklı panel versiyonları Ağırlıklı ortalama sinyalizasyon (TWA)

38 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Yüksek parlaklığa sahip LCD ekran Gerçek zamanlı okuma

Saptanabilir gazlar: Karbonmonoksit (CO)/Azot (NO2)/ benzin, petrol… EN50545-1 Standardının kapsamı; Bir havalandırma sistemi kontrol etmek için tasarlanmıştır ve toksik tehlike uyarmak içindir. Bu standart ile otoparklarda gazın

algılanması için güvenlik arttırılmış ve yeterli derecede güvenli olmayan panel ve dedektörlerin kullanılması engellenmiştir. Standart yüksek hassasiyetle, çok kısa temin ve tepki süreleri ile ağırlıklı ortalama sinyalizasyonuyla enerji tasarrufu imkânı sunmaktadır. Otoparklar için gaz algılama sistemi, park kontrol panelleri ve EN50545-1normlarına göre tasarlanmış detektörlerden oluşur. Park kontrol panelleri ile 256 gaz detektörünü izleyebilirsiniz. Beş farklı versiyonu mevcuttur; 32,64,128,256 dedektör izleyen modeller ve 19” raf versiyonu… Algılanabilen gazlar; karbon monoksit 0-300 ppm /azot dioksit 0-30 ppm / benzin buharı 0-100% lel.



KAPAK KONUSU YANGIN GÜVENLİĞİ

Gizli tip dekoratif kapaklı “the inch” sprinkler başlıkları Sprinkler aktivasyon sıcaklığına ulaşmadan önce ergir lehimle bağlı kapak düşer ve sprinkler mekanizması yerine oturur. Aktivasyon sıcaklığına ulaşıldığında ise sprinkler başlığı üzerindeki cam tüp patlayarak, suyun püskürtülmesi sağlanır. Ersin SAYIN/ Mühendislik ve Satış Departmanı Ekip Lideri NORM TEKNİK MALZEME TİC. İNŞ. SAN.A.Ş.

G

lobe Fire Sprinkler Corporation’ın “The Inch” serisi gizli, ayarlanabilir kapaklı sprinkler başlıkları, estetik ihtiyaçları karşılayan bir tasarıma sahiptirler. Sprinklerin adından da anlaşılacağı üzere, kapak montajı 1 inch (25.4mm) ayar aralığında yapılabilmekte, bitmiş tavanlarda kolay montaj ve tavan yüzeyinde kesintisiz bir görüntü sağlamaktadır. “The Inch” serisi 1” (25.4mm) ayarlanabilir, kapaklı sprinkler başlıkları endüstrideki tüm marka ürünler arasında en geniş ayar mesafesine sahip UL listeli ve FM

Ersin SAYIN

onaylı sprinkler başlıklarıdır. Globe gizli tip sprinkler başlıklarının iç mekanizması tümüyle görünmez durumdadır ve görünen sadece 70mm veya 85mm çapındaki dekoratif kapaktır. Standart olarak beyaz ve kromajlı olarak üretilen dekoratif kapaklar, isteğe göre özel olarak farklı renklerde de üretilebilmektedir. Sprinkler aktivasyon sıcaklığına ulaşmadan önce ergir lehimle bağlı kapak düşer ve sprinkler mekanizması yerine oturur. Aktivasyon sıcaklığına ulaşıldığında ise sprinkler başlığı üzerindeki cam tüp patlayarak, suyun püskürtülmesi sağlanır.

40 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

“The Inch” Serisi metrik K=80 (5.6) Sprinkler başlıkları, 57˚C, 68˚C, 79˚C ve 93˚C aktivasyon sıcaklıkları için UL listelidir. 68˚C, 79˚C ve 93˚C aktivasyon sıcaklıkları için ayrıca FM onayına sahiptirler.



FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ

Yolcu gemileri ve tankerlere yönelik terörist tehdit Kaçış imkânının olmadığı bir alanda çok sayıda savunmasız insanın bir arada olması, çok uluslu yolcu profili, özellikle de Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerikalı yolcular tarafından gemi yolculuğunun tercih edilmesi yolcu gemilerini terör örgütleri için cazip birer hedef haline getirmektedir. Onur ZEYREK / Müdür Yardımcısı GÖZEN GÜVENLİK HİZMETLERİ VE TİC. A.Ş.

1

1 Eylül Saldırıları sonrası güvenlik uzmanları gemilere ve limanlara yönelik muhtemel terörist saldırılar konusunda endişelerini daha sık dile getirmeye başladılar. Özellikle Orta Doğu ve Kuzey Batı Afrika’daki siyasi istikrarsızlık ve sayıca az da olsa terör örgütleri tarafından gemi ve limanlara yönelik gerçekleştirilen saldırılar endişenin daha da artmasına sebep oldu. Gerçekleştirilecek saldırıların çok sayıda insan hayatına mal olma ihtimali ve beraberinde küresel ticarette büyük payı olan ülkelere verebileceği ekonomik zararın boyutu düşünüldüğünde gemi ve liman güvenliğinin önem kazanması şaşırtıcı değildir. Bu yazıda gemi ve liman güvenliğinin tüm unsurlarından bahsetmek mümkün olmadığından, gemi güvenliği özelinde yolcu gemileri ve tankerlere yönelik terörist tehdit konusu ele alınacaktır. Daha kesin bir

42 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

ifadeyle, bu yazının amacı; yolcu gemileri ve tankerlerin teröristler için neden cazip hedefler olduğunu, terörist saldırı senaryoları ve geçmiş terör saldırılarını inceleyerek ortaya koymaktır.

Potansiyel hedef olarak yolcu gemileri (Cruise) Günümüzde 5000’den fazla yolcu taşıma kapasitesine sahip yolcu gemileri vardır. Kaçış imkânının olmadığı bir alanda çok sayıda savunmasız insanın bir arada


milerini teröristler için cazip kılan bir diğer etmendir.

Potansiyel hedef olarak tankerler

Onur ZEYREK

olması, çok uluslu yolcu profili, özellikle de Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerikalı yolcular tarafından gemi yolculuğunun tercih edilmesi yolcu gemilerini terör örgütleri için cazip birer hedef haline getirmektedir. Kasım 2005’te Somali açıklarında Seabourne Spirit isimli 200 kapasiteli bir yolcu gemisine korsanlar tarafından gerçekleştirilen saldırıya basının gösterdiği ilgiyi düşünecek olursak; büyük bir yolcu gemisine olası bir silahlı saldırı, gemi kaçırma veya bombalama eyleminin basında çok önemli yer tutacağını ve terörist örgüt için propaganda aracı olacağını öngörebiliriz. Yolcu gemilerine yönelik gerçekleştirilecek büyük bir terör saldırısının turizm sektörünü etkileyeceğini tahmin etmek zor değil. Buna ilave olarak, 11 Eylül Saldırıları sonrasında havacılık güvenliğinde olduğu gibi gemi ve liman güvenliğinde de büyük bir saldırı sonrası kapsamlı değişiklikler yapmak zorunlu hale gelebilir ve ilave güvenlik önlemleri uygulanmaya başlayabilir. Bunun sektör üzerinde ilave maliyet oluşturması kaçınılmazdır. Ekonomik açıdan zarar verme potansiyeli, yolcu ge-

Dünya ticari ürün nakliyatının % 90’ı deniz taşımacılığı yoluyla gerçekleştirilmektedir. Ham petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) nakliyatının küresel deniz taşımacılığındaki payı ise yaklaşık yüzde % 40’tır. Bu rakam deniz ticaretindeki her 3 gemiden en az birinin tanker olduğu ve sıvı yük taşıdığı anlamına gelmektedir. Bu oranlarla doğru orantılı olarak dünyadaki limanların da önemli bir kısmı petrol ve LNG amaçlı kullanılmaktadır. Örneğin, Fransa’daki tüm limanların % 40’ı sadece ham petrol ticaretinde kullanılmaktadır. Deniz yolu taşımacılığının bu kadar fazla tercih edilmesinin en temel sebebi düşük maliyetli olması olduğu gibi petrolün uzun mesafelerde güvenli şekilde taşınmasının, boru hatları dışında başka bir alternatifinin olmamasıdır. Tankerlerin taşıma kapasitesi hakkında fikir sahibi olmak için şu kıyaslamayı yapabiliriz. Standart bir kamyon yakıt tankeriyle en fazla 210 varil ham petrol taşıyabilirsiniz ve sadece karayolunun olduğu yerlerde kısa mesafelerde kullanım için uygundur. Öte yandan süper tankerler 3 milyon varil ham petrolden fazlasını taşıma kapasitesine sa-

hiptirler ve kıtalar arası seyahat edebilirler. Bir diğer deyişle, bir süper tankerin taşıyabildiği ham petrolü taşımak için 14,285 kamyon tankere ihtiyaç duyarsınız. Bu sebepledir ki dünyada tankerler tarafından denizyoluyla yıllık 2 milyar tondan fazla ham petrol taşınmaktadır. Bu avantajından dolayı tankerle petrol ve LNG taşımacılığı küresel ekonominin en önemli lojistik unsurudur. Bunun sonucu olarak jeostratejik açıdan dünyadaki belli başlı boğazlar ve kanallar küresel enerji piyasasının can damarları görevini görmektedir. İstanbul ve Çanakkale Boğazları, Süveyş Kanalı, Hürmüz Boğazı, Panama Kanalı, Malacca Boğazı, Danimarka Boğazları ve Bab-ül Mendeb Boğazı’ndan birinin geçici süreyle de olsa kullanım dışı kalmasının dünya ekonomisine özellikle de petrol ve doğalgaz piyasalarına etkisi büyük olacaktır. 2004 yılında Irak’ta Al-Basra petrol deposuna denizden düzenlenen intihar saldırısı sonucu depo 2 gün kapalı kalmış ve bunun Irak’a maliyeti 110 milyon dolar olmuştur. 2005 yılında Amerikan Kongresi adına yapılan bir araştırmada, ABD’nin batı yakasında yer alan limanlarının olası bir saldırı sonrası kullanım dışı kalmasının Amerikan ekonomisine günlük maliyetinin 1 milyar dolar olacağı hesaplan-

Bir süper tankerin taşıyabildiği ham petrolü taşımak için 14,285 kamyon tankere ihtiyaç duyarsınız. Bu sebepledir ki dünyada tankerler tarafından denizyoluyla yıllık 2 Milyar tondan fazla ham petrol taşınmaktadır. Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 43


FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ

mıştır. Bu durum dünya ekonomisinin deniz taşımacılığına olan bağımlılığını ve deniz taşımacılığının sekteye uğramasının önemli ekonomik sonuçlar doğuracağının göstergesidir. Deniz ticaretinin küresel ekonomide bu kadar önemli bir role sahip olması, tankerleri teröristler için cazip bir hedef haline getirmektedir.

Gemi ve limanlara yönelik yüksek profilli terör saldırıları Son 55 yılda sivil gemilere ve limanlara yönelik yüksek profilli terör saldırısı sayısı, 1992-1994 yılları arasında Nil Nehri’nde gerçekleşen saldırıları ayrı ayrı ele alsak dahi 15’i geçmez. 55 yıllık zaman diliminde bu kadar az sayıda saldırı gerçekleştiğinden istatistiksel açıdan sağlıklı çıkarımlarda bulunmak oldukça zordur. Buna karşın, 2 hedefin teröristler tarafından daha fazla tercih edildiği görülmektedir; yolcu gemileri ve tankerler. Teröristlerin kullandığı yöntemler ve saldırıların sonuçları hakkında fikir sahibi olmak adına bugüne kadar yolcu gemilerinin ve tankerlerin hedef alındığı en önemli 2 saldırının detaylarına biraz daha yakından bakalım.

27 Şubat 2004 tarihinde Superferry 14’e yönelik gerçekleştirilen saldırı bugüne kadar yolcu gemilerine yönelik gerçekleştirilmiş en büyük terör saldırısıdır. Abu Sayyaf Örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırıda bir televizyonun içerisine yerleştirilmiş 3,6 kg TNT patlayıcı kullanılmıştır. Gemi ve limanlara yönelik terör saldırıları tarihçesi Tarih

Hedef

23.01.1961 07.10.1985 1992-1994 16.01.1996 06.10.2002

Santa Maria Achille Lauro Turistik vapurlar Avrasya Feribotu Limburg

08.08.2003 27.02.2004 14.04.2004 24.04.2004

27.07.2010

31.08.2013

Türü Yolcu gemisi Yolcu gemisi Yolcu gemisi Yolcu gemisi Tanker

Saldırı Yöntemi

Gemi kaçırma Gemi kaçırma Karadan silahla saldırı Gemi kaçırma Bomba yüklü botla gerçekleştirilen intihar saldırısı Penrider Tanker Kaçırma Superferry 14 Yolcu gemisi Yolcu gemisine yerleştirilen patlayıcı Ashdod Limanı Liman İntihar saldırısı Al Basra ve Khor Petrol deposu Bomba yüklü botla Al Amaya Petrol gerçekleştirilen intihar Depoları saldırısı M Star Tanker Uzaktan kumandalı bomba yüklü botla gerçekleştirilen saldırı Cosco Asia Kuru yük gemisi RPG Saldırısı

Can Kaybı 0 1 Ölü 1 Ölü 13 Yaralı 1 Ölü, 12 yaralı 116 Ölü 10 Ölü 16 yaralı 3 Ölü

1 Yaralı

0

Superferry 14 saldırısı

Not: Bu listede sadece sivil gemi ve limanlara yönelik gerçekleştirilmiş terör saldırıları listelenmiştir.

27 Şubat 2004 tarihinde Superferry 14’e yönelik gerçekleştirilen saldırı bugüne kadar yolcu gemilerine yönelik gerçekleştirilmiş en büyük terör saldırısıdır. Abu Sayyaf örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırıda bir televizyonun içerisine yerleştirilmiş 3,6 kg TNT patlayıcı kullanılmıştır. 899 yolcu ve mürettebatın bulunduğu gemiye bilet alarak yolcu olarak binen terörist, bomba yüklü televizyonu geminin en kalabalık

bölümlerinden birine yerleştirdikten sonra gemi hareket etmeden inmiştir. Zaman ayarlı olan bomba gemi limandan ayrıldıktan 1 saat sonra patlamış ve büyük bir yangına sebep olmuştur. Yangın sonucu gemi batmış ve saldırıda içinde çocukların da bulunduğu 116 kişi hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybedenlerden 53 kişinin na’şına

44 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

halen ulaşılamamıştır. Tahminler bu kişilerin batan gemide mahsur kaldıkları ya da kurtulmak için denize atladıktan sonra boğuldukları yönündedir.

Limburg Tanker Saldırısı 332 metre uzunluğunda ve 58 metre genişliğinde olan petrol tankeri Limburg, 6 Ekim 2002



FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ

tarihinde bir terör saldırısına uğramıştır. İran’dan Malezya’ya petrol taşımak için yola çıkan Limburg ilave petrol almak için Yemen’e doğru hareket ederken Aden Körfezi açıklarında patlayıcı yüklü bir bot gövdesine çarparak infilak etmiştir. Saldırı anında 397.000 varil ham petrol taşıyan Limburg’ta yangın çıkmış ve yaklaşık 90.000 varil ham petrol denize dökülmüştür. Saldırıda 1 kişi hayatını kaybetmiş 12 kişi de yaralanmıştır. Saldırıyı El Kaide üstlenirken, Aden Körfezi geçici süreyle gemi trafiğine kapanmış ve Yemen limanları 3,8 milyon dolarlık zarara uğramıştır.

Sonuç Ne mutlu ki; gemi ve liman güvenliğinde 11 Eylül benzeri bir felaket henüz yaşanmamıştır. Ancak, Limburg ve Superferry 14 saldırıları gemi ve liman güvenliğine yönelik saldırıların olası sonuçları hakkında güvenlik uzmanları için önemli ipuçları verebilir. Yazıyı bitirmeden önce Türkiye’deki gemi güvenliği hakkında iki hususu değerlendirmek faydalı olacaktır. Yazıda her ne kadar yolcu gemileri ve tankerlere odaklanılmış olsa da, Marmara Denizi’nde faaliyet gösteren şehirlerarası ve şehir içi vapur/ feribot seferlerinin teröristler için çok cazip hedefler olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu ifadeden limanların ve gemilerin korunması için alınan önlemlerin yetersiz olduğu çıkarımında bulunamayız. Öte yandan, Marmara Denizi’nin ortasında ve kaçmanın imkânsız olduğu bir ortamda içinde 1000 silahsız sivilin bulunduğu bir geminin teröristler için cazip bir hedef

46 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

olduğunu düşünmek hayalcilik sayılmaz. Deniz limanlarındaki yolcu ve bagaj tarama standartlarının havalimanı standartlarının altında olması bu hedeflerin havalimanlarına kıyasla daha yumuşak hedefler olduğu anlamına gelir. Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir diğer konu da boğazlardan geçen tankerlerdir. Boğazlarda petrol veya LNG taşıyan bir tankere yapılacak bombalı saldırı veya tankerlerin kaçırılarak bilinçli olarak köprülere çarptırılması ihtimali çok kuvvetli olmasa da tamamen göz ardı etmememiz gereken terörist saldırı senaryolarıdır. Nüfus yoğunluğunun fazla olması, üzerinde köprüler bulunması ve sembolik değerinden dolayı İstanbul Boğazı cazip ancak bir o kadar da zor bir hedef olarak gözükmektedir. Tüm bu ihtimaller ve aşağıda okuyacağınız terörist saldırı senaryoları ışığında gerek Türkiye’deki gerekse dünyadaki siyasi karar vericiler, güvenlik uzmanlarının analizlerini dikkate alarak gemi ve liman güvenliğinde önemli kararlar almak için bir felaketin yaşanmasını beklememelidirler. Ancak bu sayede pasif bir güvenlik politikasını terk edilmiş ve proaktif bir güvenlik anlayışı

benimsenmiş olur.

Liman ve gemilere yönelik güvenlik tehdidi senaryoları Şehir içi ve şehirlerarası vapur/feribotlarına yönelik denizde silahlı veya bombalı saldırı; Teröristler tarafından kaçırılacak bir geminin bir köprüye veya denize sıfır bir rafineriye çarptırılarak patlatılması, Büyük bir geminin, önemli bir kanalda isteyerek batırılarak deniz yolunun tıkanması, Sıvılaştırılmış doğal gaz taşıyan bir tankere kıyıya yakın bir yerde veya limanda yapılacak saldırıyla patlayama sebep olmak; Petrol tankerlerine limanda veya denizdeki petrol yükleme noktalarında yapılacak saldırıyla çevre kirliliği yaratmak ve petrol nakliyatını engellemek; İçinde turistlerin bulunduğu büyük yolcu gemilerini kaçırmak veya intihar saldırılarında bulunmak, Önemli limanlara, özelliklede rafinerilere karadan gerçekleşecek saldırılar. Bu saldırılar silahlı saldırı olabileceği gibi araçla gerçekleştirilecek intihar saldırıları da olabilir.

İran’dan Malezya’ya petrol taşımak için yola çıkan Limburg ilave petrol almak için Yemen’e doğru hareket ederken Aden Körfezi açıklarında patlayıcı yüklü bir bot gövdesine çarparak infilak etmiştir. Saldırı anında 397.000 varil ham petrol taşıyan Limburg’ta yangın çıkmış ve yaklaşık 90.000 varil ham petrol denize dökülmüştür.



FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ

Yat limanları ve balıkçı barınaklarında güvenlik Yat limanlarında son 30 yılda görülen gelişme suç faaliyetlerinin yeni formlarının gelişmesine neden olmuştur. Ayrıca yatçılık ve yat teknolojisindeki gelişmeler bu sektörlerde kullanılan ekipmanların değerlerini de arttırmış ve bu durum hırsızlık ve şiddet eğilimli insanlar için çekici hale gelmiştir. Özgür ALTINKAYA / Liman Müdür Yardımcısı ULUSOY ÇEŞME LİMAN İŞLETMESİ A.Ş.

48 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017


Özgür ALTINKAYA

T

ürkiye’deki yat limanı işletmelerini incelediğimizde; Deniz Ticaret Odası’nın 2016 yılı verilerine göre Türkiye’de yat limanı kapsamında değerlendirilebilecek işletmelerin sayısı 87’dir. Türkiye’deki balıkçı barınakları işletmelerinin sayısı ise Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 2011 verilerine göre 362’dir. Balıkçı barınaklarında balıkçı tekneleri haricinde yaklaşık toplam 2728 özel yat olduğu bilinmektedir. Yat limanı ve balıkçı barınaklarındaki suçların önlenmesi, ev ya da işyerindeki suçların önlenmesi gibi potansiyel risklerin öngörülmesi ve bertaraf edilmesi konusudur. Birçok suç, oluşumu için uygun ve kolay bir yol bulduğunda gerçekleşir. Bu uygunluk ve kolaylığın ortadan kaldırılması genelde suçun oluşumunu engeller. Yat limanlarında son 30 yılda görülen gelişme suç faaliyetlerinin yeni formlarının gelişmesine neden olmuştur. Ayrıca yatçılık ve yat teknolojisindeki geliş-

meler bu sektörlerde kullanılan ekipmanların değerlerini de arttırmış ve bu durum hırsızlık ve şiddet eğilimli insanlar için çekici hale gelmiştir. Federal Soruşturma Bürosu (FBI - Federal Bureau of Investigation) ve Ulusal Suç Bilgi Merkezi’ne göre (NCIC - National Crime Information Center) Amerika Birleşik Devletleri’nde 2015 yılında toplam 5051 deniz aracı çalınmıştır. Türkiye’deki yat limanları ve balıkçı barınaklarında meydana gelen olaylarla ilgili T.C. İç İşleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Koordinasyon ve Hareket Daire Başkanlığı kayıtlarında konu ile ilgili herhangi bir veri bulunmamaktadır. Pantaenius America LTD. sigorta firmasına göre Deniz Beyanları Servisi (MCS - Marine Claims Service) çalınan tekneler ile ilgili en geniş veri tabanlarından birine sahiptir. MCS verilerine göre sadece ise Avrupa’da her sene 10.000’den fazla tekne çalınmakta olup; bazen çalınan sadece tekneler değil; motor, motor parçaları ve diğer tekne malzemeleri de olabilmektedir. Yine MCS verilerine göre Türkiye’de çalınan ve tekne sahipleri tara-

fından aranmakta olan 18 tekne bulunmaktadır. Ancak MCS’ye bildirilen teknelerin genelde lüks yatlar olması sebebiyle bu kuruma bildirilmemiş çalınan tekne ve tekne malzemelerinin, balıkçı barınaklarının güvenlik önlemleri açısından yetersiz durumu da düşünüldüğünde çok daha fazla olduğu söylenebilir.

Limanlarda güvenlik yetersiz T. Goodhead ve N. Kasic’e göre yat limanları ve balıkçı barınaklarında güvenliğin sadece liman işletmelerinin kendi imkânları ile sağlanabileceği düşüncesi yanlıştır. Güvenlik, yat limanı ile balıkçı barınakları işletmelerinin yanı sıra tekne sahiplerinin de ortak sorumluluğu paylaşması ve uyanık olmaları ile sağlanabilir. Bu kapsamda tekne sahiplerinin de teknelerinde gerekli güvenlik önlemlerini alması sorumluluğun paylaşılması ve olayların önlenmesi anlamında faydalı olacaktır. Nasıl son 30 yıllık dönemde yatçılık sektörü gelişmiş ve suç işleme potansiyeli olan insanlar tarafından çekici hale gelmiş ise; buna paralel olarak tekne güvenlik sistemleri de gelişim göstererek hem tekne sahipleri-

MCS verilerine göre sadece ise Avrupa’da her sene 10.000’den fazla tekne çalınmakta olup; bazen çalınan sadece tekneler değil; motor, motor parçaları ve diğer tekne malzemeleri de olabilmektedir. Yine MCS verilerine göre Türkiye’de çalınan ve tekne sahipleri tarafından aranmakta olan 18 tekne bulunmaktadır.

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 49


FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ

Güvenlik, mevcut değerlere karşı potansiyel tehditlerin neler olduğunun tespiti ile bu tespit sonucu tehlikeden uzak, emin ve rahat olma durumu sağlayacak önlemlerin alınması ve bu durumun sürekliliğinin korunması süreçleri bütünüdür. ne hem de yat limanı ile balıkçı barınakları işletmelerine muhtemel tehditleri önleme konusunda büyük olanaklar sağlamıştır. Ancak ülkemizde güvenlik sitemlerinden yararlanılması anlamında yat limanı işletmeleri incelendiğinde mevcut durumun pek iç açıcı olmadığı görülmektedir. Nitekim Deniz Ticaret Odası 2016 yılı verilerine göre Türkiye’deki yat limanlarından 45’inde özel güvenlik personeli hizmeti, 57’sinde ise güvenlik kamerası bulunmamaktadır. Teknelerde, tekne sahipleri tarafından alınan güvenlik önlemleri ve güvenliğe verilen önem ise ayrıca incelenmesi gereken bir konudur. Güvenlik, mevcut değerlere karşı potansiyel tehditlerin neler olduğunun tespiti ile bu tespit sonucu tehlikeden uzak, emin ve rahat olma durumu sağlayacak önlemlerin alınması ve bu durumun sürekliliğinin korunması süreçleri bütünüdür. Yat limanı ve balıkçı barınaklarındaki mevcut maddi değer olan teknelerin ekonomik büyüklüklerini anlamak için basit bir hesap yapalım. 500 tekne kapasiteli bir yat limanındaki her bir teknenin değeri ortalama 200.000€ olarak düşündüğümüzde tehdit-

50 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

lere karşı korunması gereken 100 Milyon Euro büyüklüğünde bir değerler bütünü ile karşılaşırız. Bu büyüklükle bir maddi değerler bütünü için sadece hırsızlık tehdidi değil terör, sabotaj, mala zarar verme gibi tehditlerin sebebiyet verebileceği; can kaybı, müşteri kaybı, teknelerde oluşabilecek hasarlar, işletmelerin prestijinin zedelenmesi gibi sonuçlar da hesaba katıldığında konunun önemi daha iyi anlaşılabilir.

“Ne kadar güvenlik?” sorusuna verilebilecek nesnel cevap yoktur Aktaş Ahmet N. ve Polat M.’ye göre günümüzde, gelişen teknolojiyle birlikte suçlular da teknolojiden yararlanmaya başlamış ve bu durum onların suç işleme kararlılıklarını arttırarak daha kolay suç işlemelerine sebep olmuştur. Aynı zamanda suç işleme şekillerini değiştirmiş olan suçlularla mücadele güvenlik hizmetlerinde kullanılan teknolojinin de gelişmesini zorunlu hale getirmiştir. Güvenlik çitleri, araç altı izleme sistemleri, plaka tanıma sistemleri, güvenlik kameraları, çit titreşim sensörü, hareket sensörü, deniz altı radarı, aydınlat-

malar, kartlı giriş kapıları, radyo frekanslı (RFID) tekne tanıma ve takip sistemleri, yüz tanıma sistemleri, parmak izi okuma sistemleri ve güvenlik personeli yat limanı ile balıkçı barınakları işletmelerinin alabileceği güvenlik önlemleri içerisinde sayılabilir. Tekne sahiplerinin alabileceği güvenlik önlemleri; GSM operatör modüllü uyarı ve kontrol sistemleri, kablosuz güvenlik ve izleme sistemleri, uydu tabanlı GPS izleme sistemi, tekne kamera sistemleri, koruyucu ses ve duman yayan sistemler, kızıl ötesi sensörler, denizaltından gelebilecek tehditler için sensörlü şamandıra sistemleri olarak sıralanabilir. Princeton Üniversitesi’nden A. Baldwin David’e göre; ne kadar güvenlik sorusuna verilebilecek nesnel cevaplar yoktur; çünkü güvenlik huzur veya korkunun olmaması gibi öznel boyutta değerlendirilebilmekte ve güvenlik bir derecelendirmenin konusu olduğunda bununla ilgili objektif cevaplar verilememektedir. Ancak güvenliğin derecesi sahip olunan değerlerle alakalıdır. Yat limanı ve balıkçı barınaklarındaki korunması gereken değerler bütünün büyüklüğünden bahsetmiştik. Güvenliğin derecesinin bu değerlere göre yapılacak analizler sonucu belirlenecek ve nerede hangi güvenlik sistemlerine ne kadar sahip olunması gerektiği ortaya çıkacaktır. Çölde kalan biri için suyun değeri ile denizde boğulan biri için suyun değeri aynı olmadığı gibi güvenliğin değeri de ona ne kadar sahip olunduğu ile alakalıdır.



FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ

Ares silah sistemleri ile donatılacak Kritik altyapılar kendi içlerinde oldukları kadar birbirleri ile entegrasyon içinde çalışan yapılar olmalarından ötürü hepsinin birden aynı güvenlik konsepti içinde korunması gerekmektedir. Nasıl enerji kaynaklarının yönetimi telekomünikasyon sistemi olmadan gerçekleştirilemiyorsa; ortak güvenlik şemsiyesi her iki yapıyı da korumalı ve güvence altına almalıdır. EMO AYVAZ YANGIN SİSTEMLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

K

atar Sahil Güvenlik Komutanlığı için Türkiye’de üretilen sahil güvenlik botlarında Ayvaz seviye kontrol ürünleri tercih edildi. Antalya serbest bölgede hizmet veren Ares Tersanesi tarafından 2014 yılında imzalanan sözleşme kapsamında üretimi tamamlanan sahil güvenlik botlarının yağ yakıt ve tatlı su tanklarında Ayvaz MG33+EG-11 Oransal Seviye Göstergeleri kullanıldı. Ayvaz markalı ürünlerin tercih edilmesinin arkasında; firmanın Türk Loydu, Bureau Veritas, DNV ve Germanischer Lloyd sertifikalarına sahip olmasının da etkili olduğunu dile getiren Ayvaz yetkilileri, marin sektöründe hem askeri hem de ticari projelerde yüksek tecrübeye sahip olduklarını dile getirdiler. Katar Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın ihtiyacı doğrultusunda, Antalya merkezli

52 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

ARES Tersanesi tarafından üretimi tamamlanan Ares 75 Hercules ve Ares 110 Hercules botlarının ilk partisi, Katar’ın Hamad Limanı’nda teslim edildi. 24 metre boyunda ve 59 ton ağırlığındaki Ares 75 ilk seyir testinde 38.5 knot yani saatte 70 km’nin üzerinde hıza ulaştı. Ares Tersanesi; Katar Sahil Güvenlik Komutanlığı için tasarlanan 3 tip 17 adet Hercules serisi botların üretimine de devam ediliyor. Bu yıl sonuna kadar toplam 4 botun Katar’a teslim edilmesi planlanıyor. Öte yandan botlar, Aselsan ürünü 30 mm muhafız ve 12,7mm Stamp Uzaktan Komutalı Stabilize Silah Sistemleri ile donatılacak. Konuyla ilgili açıklama yapan Ayvaz Marin Satış Yöneticisi Özen Acar; Katar Sahil Güvenlik Komutanlığı için hazırlanan bu projede Ayvaz ürünlerinin kullanılmasından ötürü gurur duyduklarını dile getirdi. İlk etapta

6 gemilik ürünün tersaneye teslim edildiğini söyleyen Acar, firma olarak denizcilik sektöründe her zaman “marka projelerde” yer aldıklarını ve dünya sularında yüzen her deniz aracında tercih edilme vizyonuyla hareket ettiklerininin altını çizdi. Hercules botlarının ülkemiz açısından gurur verici olduğu söyleyen Acar konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “2016 yılında dünya genelinde ekonomik bir durgunluk yaşandığı halde, Ayvaz olarak atılımlarımıza devam ettik. Hem askeri hem de ticari projelerde güçlü referanslarımız, yüksek tecrübemiz ve uluslararası sertifikalarımız sayesinde tercih edilmeyi sürdürdük. Başarımızı ayrıca hızlı olmamıza da borçluyuz. Denizcilik sektöründe başarıyla yer almak istiyorsanız, her açıdan hızlı olmalısınız. Firma olarak sektörden gelen taleplere hızla yanıt verebiliyoruz. Servis desteği ve ürün tedariğinde de müşterimizin ticari çıkarlarını düşünerek hareket ediyoruz” dedi. Ayvaz İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut ise yaptığı açıklamada, Ayvaz markasının güvenle özdeş olduğunu ve denizcilik sektörüne hitap eden ürünlerinin her yıl daha da zenginleştiğini söyledi. Alpagut ;“Yüksek kaliteli ürünlerimiz, sektördeki tecrübemiz ve deneyimli ekibimiz sayesinde 2017 yılında da başarı grafiğimizi sürdüreceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.



ÖZEL DOSYA HEMŞİRE ÇAĞRI SİSTEMİ

Çağrı sistemlerinde güvenilir ve hatasız fonksiyonlar Hemşire çağrı sisteminin öncelikli hedefi acil durumlarda insanları desteklemek ve hızlı yardım ulaştırmaktır. Bu nedenle güvenilir ve hatasız fonksiyonlar en yüksek önceliktedir. SCHRACK-SECONET

I

CS Güvenlik; elektronik güvenlik, zayıf akım sistemleri ve entegre bina kontrol sistemleri konusunda çözüm üreten bir firmadır. Bu kapsamda kendine özgü titiz ve disiplinli hizmet anlayışı ile 2009 yılından bu yana Schrack Seconet Yangın Algılama ve Hemşire Çağrı Sistemleri ile birçok projeye imza atmıştır. Türkiye’nin en büyük hastane zincirlerinden Medical Park’ın sağlıkta 20 yıllık tecrübesini, ileri tanı ve tedavi yöntemleri, uzman hekim kadrosu ve yüksek hizmet kalitesiyle birleştiren VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kocaeli ICS Güvenlik ile Yangın Algılama, Hemşire Çağrı sistemleri konusunda işbirliği yapmıştır. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi, 48 bin metrekare kapalı alanda 10 ameliyathane, 101 poliklinik ve 214 yatak kapasitesiyle Kocaeli’nin en büyük özel hastanesi olan VM Medical Park hizmet vermeye başlamıştır. Bu projede ICS Güvenlik olarak yerimizi aldık; yangın algılama ve hemşire çağrı sistemlerimizi çalışır halde teslim ettik. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kocaeli Projesin54 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

de, ICS Güvenlik, Yangın Algılama sisteminin görevini her koşulda eksiksiz yerine getirebilmesi için %100 yedekli çalışacak şekilde dizayn edilmiş olan modüler yangın algılama panelleri kullanmıştır. Panellerde loop (çevrim) uzunluğu 3,500 m ve her loop için 250 cihaz olmak üzere her ortama göre kendini ayarlayabilen akıllı detektörlerimizden dolayı Schrack-Seconet markası tercih edilmiştir. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kocaeli Projesinde; ICS Güvenlik olarak Vısocall IP hemşire çağrı sistemi, SchrackSeconet markası tercih edilmiştir. Hemşire çağrı sisteminin öncelikli hedefi acil durumlarda insanları desteklemek ve hızlı yardım ulaştırmaktır. Bu nedenle güvenilir ve hatasız fonksiyonlar en yüksek önceliktedir. Vısocall IP sistem omurgasına bağımlı değildir. Akıllı sistem elemanları network veya server olmadan da görevlerini yerine getirir. Vısocall IP kendini izler: Sistem arızaları otomatik olarak algılar

ve hızlı bir şekilde yetkili teknik personele iletir. Detaylı arıza tanımları en kısa sürede pager, DECT, akıllı telefon veya tablet üzerinden mobil cihazlara iletilebilir. Kesin bilgiler en hızlı şekilde ulaşır. Ekipmanlar sezgisel olarak çalışmakta ve ayarları ile öncelikleri belirlemektedir. Mavi kod, acil çağrılar, servis çağrıları: Çağrı önceliği sayesinde çalışanlar hızlı müdahale ederler. Bilgilendirici ekran günlük işleri kolaylaştır: Dokunmatik ekran, full metin bilgileri ve ikonlar verimli çalışmayı sağlar. Hasta tek tuşa basarak servisi çağırabilir ve kalifiye görevlilerin iş yükü azalır. Her olay server’da kayıt altına alınır. Veri şifre korumalıdır ve çok geniş analiz opsiyonu ile incelenebilir. ICS Güvenlik olarak VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kocaeli Projesi kapsamında; satış ,süpervizörlük, mühendislik, devreye alım, bakım işlemlerini bünyemizde bulunan konusunda uzman olan arkadaşlarımız ile gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşamaktayız.



ÖZEL DOSYA HEMŞİRE ÇAĞRI SİSTEMİ

Yeni nesil hemşire çağrı sistemleri Hemşire çağrı takip ekranı çağrının önemine göre ses çıkarıyor ve öncelikli çağrıları öne alabiliyor. Bu ünite ile her hemşire bankosunu çalışma düzenine ve isteğe göre ayrı programlayabiliyorsunuz. Çağrılar sırasıyla ve kayan yazılar şeklinde görülüyor. ATEKSİS AKILLI TEKNOLOJİ SİSTEMLERİVE TİC.LTD.ŞTİ.

A

scom Telecare IP yeni nesil hemşire çağrı sistemi ile çalışacak ürünlerinden ilki, hastaların kolaylıkla kullanabileceği ergonomik dizayna sahip Reddot Design Award 2012 ödüllü el üniteleridir. Bu el üniteleri, artık sadece bir hemşire çağırma düğmesi değil, çok amaçlı özellikler için de kullanılabiliyor. Yeni el üniteleri, artık odadaki ışığı açıp kapatabilen, odadaki elektronik perdeleri indirip kaldırabilen, televizyonu ve genel müziği kontrol edebilen, kanal değiştirip sesini açıp kapamaya olanak tanıyan çok amaçlı bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Ascom, yeni el ünitelerine, hemşire ile sesli görüşme yapmak için telefon bile yerleştirilmiş. El terminallerinin en büyük özelliği ise su geçirmiyor olması ve temizlik malzemeleriyle temizleniyor olmasıdır. Ürüne, geceleyin acil ihtiyaca uygun olarak bir el feneri de yerleştirilmiş. El üniteleri dört farklı seçenek ile sunuluyor. Kullanım amacına ve hastanenin ihtiyaçlarına göre bu dört üründen birini seçmek mümkün. Ascom, ikinci olarak yeni nesil IP hemşire bankosu çözümlerinin ilki olan hemşire çağrı takip ekranını tanıttı. Ürünün en büyük özelliği, ünitenin mevcut

56 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

sisteminin networküne kolaylıkla bağlanabiliyor olması. Tüm odalardan ve ortak lavabolardan gelen çağrıların mavi kod alarmları gibi önemli olan çağrılarından da bu ekranda sonlanabiliyor olması. Bu yeni ünite çağrının önemine göre ses çıkarıyor ve öncelikli çağrıları öne alabiliyor. Bu ünite ile her hemşire bankosunu çalışma düzenine ve isteğe göre ayrı programlayabiliyorsunuz. Çağrılar sırasıyla ve kayan yazılar şeklinde görülüyor. Ürün temizlik malzemeleriyle silinebiliyor ve en önemlisi sisteminizde ses entegrasyonu varsa, hastanızla bu ünite üzerinden görüşme yapabiliyorsunuz. 3. Nesil hemşire çağrı sistemi yönetim sunucusu Hemşire çağrı sistemi yönetimi sunucusu, kendi içinde yedeklenebilen, kolay programlanabilen ve çabuk kurulabilme özellikleriyle karşımıza çıkıyor. ASCOM TeleCARE IP yeni nesil hemşire çağrı sisteminin 3. nesil yeni sunucusu network üzerine çalışan; tek bir elden yönetimi yapabilen ve bir o kadar kullanımı kolay bir sistem. Ascom hemşire çağrı sisteminin en önemli özelliklerinden biri, herhangi bir odada bulunan düğmede bir problem olursa, bunu teknik ekibinize anında

iletebilmesi. Bu sayede sistem tam anlamıyla kontrolünüz altında bulunuyor. Bunun haricinde sistemin esnek yapısı, her türlü değişikliğe ve senaryoya uygun olarak dizayn edilmiştir. Sunucuya herhangi bir networke bağlı bir yerden kullanıcı adı ve şifreyle ulaşmak mümkün. Ascom, kendisine ait IP dect sistemi ve wifi sistemleriyle kolay entegre edilebilmesini sağlamak adına, platformu aynı sunucunun içine taşımış. Böylece sistemi tek bir yapı içerisinde kullanabiliyorsunuz; böylelikle sistem sizi ek bir donanım maliyetinden kurtarıyor. Aynı zamanda Ascom Unite sadece wifi ve dect telefonlara değil, gsm telefonlarına da hemşire çağrı sisteminden gelen tüm çağrı ve acil mesajları iletebiliyor. Uygulama phpne ve android sistemlerde kullanıla biliniyor.



SEKTÖRDEN

ektörün r dönem “Güvenlik sektörünü durağan bir dönem bekliyor”

Güvenlik sektörünü 2017 yılında durağan bir dönemin beklediğini ifade eden Pelco Türkiye Bölge Satış Müdürü Yusuf Ziya ÖNCEL; planlanan birçok yatırımın erteleneceğini düşünüyor. Öncel; Türkiye'de güvenlik sektörünün iyi bir noktada olduğunu belirtiyor.

Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

1980’li yıllardan beri bu sektörde üretim yapıyoruz. 2008’de Schneider Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş. bizim hisselerimizi alarak grup şirketi haline geldi. Dünyada yaklaşık 140 ülkede hizmet veriyoruz. Uzmanlık alanımız kapalı devre kamera sistemleri; üst segmentteki ürünler üzerinde çalışıyoruz. Alt segment için üretimimiz yok. Merkez ofisimiz Californiya’da; arge çalışmalarımızı Californiya ve Colerado’da yapıyoruz. Türkiye şubesi olarak; Azerbeycan,Gürcis tan,Moldova,Ukrayna, Romanya, Yunanistan, İsrail bölgelerinden sorumluyuz. Güneydoğu Avrupa’ya Türkiye’den hizmet veriyoruz.

2016 güvenlik sektörü için nasıl geçti,2017’den beklentileriniz nelerdir? 2016’nın ilk 6 ayı oldukça iyiydi. Tahminlerimizin üzerinde bir ciro ile ilerledik. 15 Temmuz darbe

58 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

girişimi sürecinden sonra ani bir duraklama oldu. Son çeyrekte toparlanırız; diye düşünürken dolardaki dalgalanma birçok projenin önümüzdeki döneme sarkmasına neden oldu. Bazı projeler finansman problemleri nedeniyle, bazı projeler de Doların artmasından dolayı artan maliyetler nedeniyle 2017’ye kaydı. 2016’yı belirlediğimiz hedefe yakın bir noktada bitireceğiz. 2017’de ağırlıklı olarak kamu tarafında projelerimiz var. O nedenle zor bir yıl olacağını tahmin ediyorum. Çünkü ürünlerimiz Dolara endeksli olduğu için, birçok projede bütçe problemleri olacak. Ya daha düşük profilli çözümler denenmek zorunda ya da projelerin ertelenmesi durumu olacak. Bazı takip ettiğimiz, kamu projeleri de eldeki mevcut bütçelerle Dolardaki artış nedeniyle ya yavaş ilerleyecek ya da ikinci bir ihale söz konusu olacak. 2017 ciro artışların yaşandığı bir yıl olmayacak; mevcut ciroların

korumaya çalıştığı bir yıl olacak. Bütün sektörlerde durağan bir dönem yaşanmasını bekliyoruz. Bizim sektörümüzün ağırlıklı olarak çalıştığı iki alan var; kamu ve inşaat sektörü. Kamu bütçe kesintilerine gidecek. İnşaat sektörü de projelerini yavaşlatacak. Sektördeki önemli oyuncular, ekonomik olarak zor bir süreç geçireceği için bu durum tedarikçilere de yansıyacak. Türkiye’deki olası kaybı yönettiğimiz diğer ülkelerden çıkarmak düşüncesindeyiz.

Güvenlik sektöründe önümüzdeki dönem eğilimler neler olacak? Hala kamunun ve özel sektörün elinde çok ciddi miktarda analog sistem var. Bu analog sistemlerin 2017’de IP sistemlerle güncelleneceğini tahmin ediyorum. 10-15 yıl önce tedarik edilmiş analog sistemlerin performansının şuanda sunulan teknoloji ile kıyaslanması mümkün değil. Doğal olarak


Yusuf Ziya ÖNCEL

nü m

sistemlerde belli güncellemeler olacak. Devletin önemli büyük yatırımları var. Bu büyük yatırımlar 2017’de ağırlıklı trendleri oluşturacak. Kamu güvenliğini artırmak için belli yatırımlar olacaktır. Bütün okullara kamera sistemi yapılması gibi bazı büyük ölçekli yatırımlar hedefleniyor. Ekonominin bu kadar dalgalanmalı olduğu bir dönemde, projelerin ne kadarı hayata geçebilecek tahmin edemiyoruz. Kameralarda 4K çözünürlükler konuşulmaya başlandı. Trafik denetleme sistemleri ile ilgili yasal düzenlemeler, tam oturduktan sonra TEDES (Trafik Elektronik Denetleme Sistemi) ile ilgili uygulamaların sayısı artmaya başlayacak.

Denetleme kalite ve standartlara ilişkin ne düşünüyorsunuz? Standartlar ve denetleme Türkiye’de eleştiri konusudur.

Güvenlik sektörünün ağırlıklı olarak çalıştığı iki alan var; kamu ve inşaat sektörü. 2017’de kamu bütçe kesintilerine gidecek. İnşaat sektörü de projelerini yavaşlatacak. Sektördeki önemli oyuncular, ekonomik olarak zor bir süreç geçireceği için bu durum tedarikçilere de yansıyacak.

Ne zaman bir yerde bir sorun yaşansa hemen onunla ilgili denetleme yapılacak olan regülasyonlar konuşulur. Sektörün önemli oyuncularının bunu ıslah edebiliyor, olmaları lazım. Ancak bu konuda hala bir başıboşluk var. Çok farklı ürünler, çok farklı kanallarla Türkiye’ye getirilip uygulanabiliyor. Projelerde çok düşük profilli ürünler kullanılabiliyor. Sektörde uzun süre oyuncu olmayan bazı ithalat firmaları birkaç projede yer alıp, kayboluyor. Bu durum sektöre zarar veriyor. Uygulama firmalarına da baktığınız zaman binlerce entegratör şirket var. Bunların sistemleri kurmaları, devreye almaları ve satış sonrası destekte çok ciddi bir boşluk var. Verilen kötü hizmet ve sunulan kötü malzeme pazarın daralmasına neden oluyor. İnsanlar memnun olmadığı bir sistemi başkasına tavsiye etmez. Önemli oyuncuların bu süreçte regülatör davranmaları lazım.

Sektörün bu sorunun önüne geçmesi için hangi önlemleri alması gerekir? Üretici ve dağıtıcı firmaların çalışacakları firmalar konusunda daha dikkatli olmaları; bu işte iyi hizmet veren, işinin arkasında duran entegratör firmalara hem fiyat anlamında hem eğitim anlamında daha çok destek olmaları gerekiyor. İşini gerçekten iyi yapan firmalar ancak bu şekilde ayakta durabilirler. Geçici oyuncular sektörde olumlu bir etki bırakmıyor.

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 59


SEKTÖRDEN

Kamu güvenliğini artırmak için belli yatırımlar olacaktır. Bütün okullara kamera sistemi yapılması gibi bazı büyük ölçekli yatırımlar hedefleniyor. Ekonominin bu kadar dalgalanmalı olduğu bir dönemde, projelerin ne kadarı hayata geçebilecek tahmin edemiyoruz. Son dönemlerde artan terör olaylarının sektöre yansıması nasıl oldu? Terör Türkiye’de bu senenin sorunu olan bir şey değil. Bu sene biraz daha sansasyonel oldu. Türkiye’de son 10 yıldır; kamu ve özel sektör yaptığı her işte güvenliğe yatırım yapıyor. AVM’lerde kamera sistemleri var, birçok şehrimize mobese sistemleri kuruldu. Devletin yaptığı tüm yatırımlarda kamera sistemleri var. Havalimanlarımızda ciddi güvenlik önlemleri var ve sistemler oldukça teknolojik. Özel sektör ve kamu hassasiyeti uzun yıllardır, devam ediyor. 2017de devlet güvenlik sistemleri için daha ileri teknoloji kullanmaya yönelecektir. Önlemler artırılacaktır. Türkiye yapması gereken her şeyi yapıyor. Dünyada sadece birkaç gelişmiş ülkede AVM girişlerinde X-Ray vardır; Türkiye bunlardan biridir. Bütün şehirlerinde mobese sistemi olan ender ülkelerden biriyiz. Avrupa’dan bu noktada daha ilerideyiz. Türkiye yıllardır güvenliğe önem veriyor.

ÖTV hakkında ne düşünüyorsunuz? Güvenlik sektöründe bildiğim kadarıyla birçok kalemde ÖTV uygulanmıyor. Güvenlik sistemleri, özel tüketim vergisine tabi tutulacak ürünler değil. Bu sistemlerin bir numaralı kullanıcısı

60 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

kamu, 2 numaralı kullanıcısı da özel sektörün kamuya açık alanlarıdır. Siz AVM yatırımcısına “Bu ürünleri kurarken ÖTV ödeyeceksiniz” derseniz yanlış olur. Çünkü kurulan sistemlerin amacı; halkı korumaktır. Var olan kalemlerde hassas olunması lazım. İçinde bulunduğumuz dönemde bir lüksten bahsedilemez.

Türkiye’de son kullanıcıda yeterli bilincin oluştuğunu düşünüyor musunuz? İngiltere’de çok yerleşmiş bir güvenlik kültürü var. İRA(İrlanda Cumhuriyet Ordusu)’ dan geliyor. Hem kamu hem özel sektör açısından güvenlik sektörü için beklenen hassasiyetler, son 5 10 yıllık dilimde Türkiye’de daha iyi bir noktaya çıktı. Son kullanıcı Türkiye’de daha hasas. Tabi Ortadoğu’nun güvenlik konusunda hassasiyeti bizden daha ileri durumda, uzmanlarla çalışıyorlar.

Sudi Arabistan’daki uygulanan standartlar, güvenlik işletmeciliği bizden daha ileri durumda. Elektronik güvenlik anlamında da İngiltere gibi ülkeler bizden daha ileri durumda.

Türkiye ile Avrupa’yı kıyaslayacak olursak; aynı çizgide mi ilerliyoruz? Türkiye; Avrupa’dan daha ileri bir noktada. Avrupa’da belli bir çizgi vardı ama 2008 yılında yaşanan genel global ekonomik krizden sonra güvenlik yatırımları yavaşladı. Avrupa’nın birçok şehrinin kamusal alanda sahip oldukları, güvenlik sistemleri Türkiye’nin gerisindedir. Çok fazla eski ekipmanları vardır. Türkiye’deki sistemler oldukça iyi. Bunun iki nedeni var; biz bu sistemleri geç yapmaya başladığımız için – İngiltere’den 40 yıl sonra yapmaya başladı- daha yeni teknoloji kullandık. Birde genel hassasiyet ve ülkenin bulunduğu koşullardan dolayı bizde daha yüksek profilli ürünler kullanıyor. Avrupa’da bizden daha iyi sistemler var, diyemeyiz. Operatör işletmesi açısından iyi olabilir. İngiltere’de güvenlik işletmeciliği, bizden daha üst noktada ama kullanım açısından alınan elektronik ekipmanları arasında Türkiye ilk üçün içinde diyebiliriz. Çünkü bu bizim realitemiz. Avrupa’da birçok havaalanında güvenlik sistemleri yeni yeni uygulanıyor.



SEKTÖRDEN

Güvenlik sektörü “Güvenlik sektörü ekonominin dinamiklerinden etkileniyor”

Türkiye’de güvenlik sektörünü değerlendiren Teknomaks Bilişim Teknolojileri San.ve Dış Tic. LTD. ŞTİ. Satış Müdürü Erdal İNCİR; “2017 yılında, 2016 yılının izlerinin silineceğine olan inancımız tam, geleceğe umutla bakıyoruz” dedi.

Teknomaks hangi sektörlere yönelik ne tür çözümler sunuyor? Faaliyetlerinizden söz eder misiniz?

Türkiye’de güvenlik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

eksikliğidir. Danışman, proje ve kontrol firmalarının sayısı yeterli değil. “Doğru” projelerin yapılması, projelerin “doğru” yapılması, “doğru” ürünlerin konumlandırılması, “doğru” uygulamacıların ve tedarikçilerin seçilmesi son derece önemlidir. İş ortaklarımızın bilgi ve beceri seviyelerini arttırmak için uzunca bir süre önce başladığımız ve her ay düzenli olarak devam ettirmeye gayret gösterdiğimiz teknik eğitimler düzenliyoruz. Çözüm ortaklarımızın sahada daha güçlü olmalarının sektörün büyümesine katkı sağlayacağı inancındayız. Firmamızın da bir miktar katkısı oluyorsa, ne mutlu bize…

Türkiye’de güvenlik sektörünün en büyük eksikliklerinden birisi yetkin ve yeterli teknik işgücü

2016 yılı güvenlik sektörü açısından nasıl geçti?

Teknomaks bina güvenliğinin söz konusu olduğu her projeye, sahip olduğu bayi kanalı üzerinden CCTV, kartlı geçiş sistemi, acil anons ve seslendirme sistemi, yangın algılama hırsız alarm gibi güvenlik sistemleri ve bunun yanı sıra kendi bünyesindeki yazılım uzmanları tarafından geliştirilen Duetron VMS ve Duetron FMS ile entegre yazılım çözümleri sunuyor.

62 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

2017’den beklentileriniz nelerdir? Yılın ilk yarısında beklentilerimizi gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim; fakat son altı ayda ülkemizin yaşadığı olumsuzlukların etkisini iş ortaklarımızla birlikte hissettik, yılın geneli için içimizi aydınlatan bir tabloyu maalesef göremedik. Sektörün geneline yansıyan bir gerileme söz konusu oldu. 2017 yılında, 2016 yılının izlerinin silineceğine olan inancımız tam, geleceğe umutla bakıyoruz. Umudumuzu başarıya dönüştürmek için var gücümüzle çalışacağız.

Sektörde önümüzdeki döneme ilişkin eğilimler neler olacak? Değişen ve gelişen teknolojiyle beraber, kullanıcıların da talepleri değişmiştir. IP tabanlı çözümler


Erdal İNCİR

k ü

ön planda olup, özellikle video gözetim sistemlerinde pazar tamamen buraya kaymıştır. Bunun yanında yangın algılama, kartlı geçiş ve seslendirme sistemlerini entegre bir biçimde kullanıcıya sunmanın; orta ve orta-büyük projelerin olmazsa olmazlarından olacağını düşünüyoruz. Sistem entegrasyonu için geliştirilen yazılımlar bu kapsamda ön plana çıkacaktır. Teknomaks, Duetron Entegre Yazılım Çözümleri ile iş ortaklarımıza, projelerine özgü, başarılı ve kendini ispat etmiş entegrasyon çözümleri sunuyoruz. Yazılım geliştirme faaliyetlerimiz; hem teknolojik gelişim hem de müşterilerimizden, son kullanıcılardan, pazardan gelen talepleri de dikkate alarak son hızla devam ediyor.

Türkiye’de güvenlik sektörü ekonominin dinamiklerinden çok fazla etkilenmektedir. Son yıllara baktığımızda ekonomik büyüme ve Türk müteahhitler tarafından yapılan gerek yurtiçi gerekse yurtdışı inşaat projeleri güvenlik sektörünün büyümesine çok büyük katkı sağlamıştır.

Denetleme, kalite ve standartlara ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz? Güvenlik sistemleri yapısı itibari ile yaşayan bir sistemdir ve periyodik olarak kontrol altında tutulması gerektiğine inanıyorum. Özellikle güvenliğimiz söz konusu olduğu için sistemin her an stabil ve sorunsuz çalışması gerekmektedir. Bunun için hem üreticiler, hem denetleyici kurumlar, hem son kullanıcılar hem de uygulamacılar üzerlerine düşeni eksiksiz yapmalıdır.

Türkiye’de son kullanıcıda yeterli bilincin oluştuğunu düşünüyor musun? Günümüzde istediğimiz her bilgiye anında ulaşabiliyoruz. Ürünlere ve firmalara rahatlıkla ulaşıp bilgi alma şansına sahi-

biz. Önemli olan doğru bilgiye ulaşıp, doğru firmalar ile çalışmak. Son kullanıcı tarafında güvenlik sistemlerinin artık bir gereklilik olduğu kanısı hâkim diye düşünüyorum. Sistemlerin kurulumu ve sonrasında bakımlarının ihmal edilmeden sürecin planlanmasını tavsiye ediyorum.

Avrupa ile Türkiye’yi karşılaştıracak olursanız gözlemleriniz nelerdir? Türkiye’de güvenlik sektörü ekonominin dinamiklerinden çok fazla etkilenmektedir. Son yıllara baktığımızda ekonomik büyüme ve Türk müteahhitler tarafından yapılan gerek yurtiçi gerekse yurtdışı inşaat projeleri güvenlik sektörünün büyümesine çok büyük katkı sağlamıştır.

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 63


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Video yönetim sistemlerinde plaka tanıma işlevi Video yönetim sistemleri kullanılmaya ilk başlandıklarında sadece çok sayıda kameranın tek bir merkezden yönetilebilmesi, izlenmesi, arşivlenmesi gibi kısıtlı bir kullanıma sahip iken günümüzde kazandığı analitik işlevlerle akıllı birer sistem haline gelmiştir. PCC ELEKTRONİK ELEKTRİK BİLGİSAYAR KONTROL SİSTEMLERİ İTHALAT PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET LTD. Ş.

V

ideo Yönetim Sistemleri (Video Management System-VMS) özel veya kamuya ait birim, bina veya tesislerin veyahut mal ve malzemelerin güvenliğini sağlamak üzere kullanılan tedbirlerin başında gelmektedir. Bu sistemler genel itibariyle kör noktalar kalmayacak belirlenen noktalara yerleştirilen güvenlik kameralarının etkin bir video izleme yazılımı ile takip edilmesi prensibiyle çalışmaktadır. Otomasyon düzeyine göre insan faktörüne en az ihtiyaç duyacak şekilde planlanarak kurulmuş olanları kadar kullanıcıyı sisteme interaktif olarak dâhil edecek şekilde tasarlanmış olanları da mevcuttur. Video yönetim sistemleri kullanılmaya ilk başladıklarında sadece çok sayıda kameranın tek bir merkezden yönetilebilmesi, izlenmesi, arşivlenmesi gibi kısıtlı bir kullanıma sahip iken günümüzde kazandığı analitik işlevlerle akıllı birer sistem haline gelmiş, devasa video arşivleri bile oluşsa kullanıcıların istediklerini daha kolay arayıp bulabilecekleri etkin sistemler olmuşlardır. İnsan sayma, kalabalık-kargaşa tespiti,

64 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

hareket tespiti ve takibi, ateş ve duman tespiti, bölge ve hat ihlali tespiti, insan yoğunluk alanları tespiti, yüz tespiti ve tanıma, şüpheli şahıs ve eşya tespiti gibi çok sayıda akıllı analiz modülü artık video izleme yazılımlarının standart unsurları haline gelmeye başlamışlardır. Bu akıllı analiz modüllerinden bir tanesi ise plaka tespiti ve tanıma modülüdür. Bu modül belirli bir noktaya yerleştirilen, plaka tespit edip okumak ve tanımak için özel olarak üretilmiş veya yapılandırılmış kameralardan gelen görüntülerden hareketle o noktadan gelen geçen araçların plakalarını tespit eden veya tanımlayan özel bir modüldür. Plaka tespiti ve tanıma modülleri ister sabit şekilde isterse de mobil şekilde kullanılabilir. Sabit kullanımda bir otoban gişesine veya bir otopark alanına girişte sistem kurulabilir. Mobil kullanımda ise hareket edebilen bir objeye örneğin bir otomobile yerleştirilen plaka tanıma kameraları aracılığıyla plaka tespit ve tanıma işlevi gerçekleşebilir. Bu sayede gerek sabit kullanımda gerekse mobil kullanımda siste-

min polisiye anlamlarda da kullanımı yani aranan araçların takibi ve yerlerinin tespiti mümkün hale gelir. Yüksek başarı oranına sahip bir plaka tanıma sistemi aynı zamanda video yönetim sistemlerinin verimliliğini de azami seviyede artıracaktır. Bu sistemleri site, havalimanı, otogar gibi araç sürücülerinin sıkça park alanı gibi kullandıkları yerlerde araç giriş çıkışlarını ve park durumlarını kontrol altına almak için kullanabilirsiniz. Ayrıca trafik ışık ihlali, bölge ve hat ihlali, şüpheli veya terk edilmiş araç ikazı, yasaklı veya izinli araç geçişlerinin takibi amaçlarla sabit veya mobil olarak kullanabilirsiniz.


Park alanlarına yönelik kullanıma bakacak olursak; bu tarz sistemlerde manyetik kart, yapışkan (sticker) gibi ilave ürünler gerekmediğinden sisteminizin kurulumu için ek maliyetler söz konusu olmaz. Bu tür park alanlarında gereksiz veya izin verilmeyen araçların park etmesini sizi ikaz ederek önler.

Şüphe çekecek şekilde bazı konumlarda kalan veya bırakılan, terk edilen araçlara dair sistemin oluşturacağı alarmlarla polisiye tedbirler alabilirsiniz. Park alanına giren çıkan araçları kontrol altına alabilir, yasaklı araç listesi oluşturup alana girmeye izinli olan veya olmayan araçları belirleyebilir, böylece izin verilmiş araçların park girişinde bekleme yapmak zorunda kalmadan gerekirse park giriş çıkış bariyerlerinin otomatik açılıp kapanmasını sağlayarak giriş çıkışlarını sağlayabilirsiniz. Sistemle kırmızı ışık, hız aşımı gibi ihlal tespitlerini yapabilirsiniz. Bu tür sistemlerin getirdiği avantajlarından biri de sisteme mobil ve web istemciler ile internet üzerinden dünyanın her yerinden ulaşıp sistemi yönetip kayıtları inceleyebilmeniz hatta raporlar alabilmenizdir. Otoyollarda ve benzeri stratejik noktalarda kuracağınız bir plaka tespit ve tanıma modülünde genel olarak aşağıdaki işlevlere sahip olabilirsiniz: Sistem, araçları herhangi bir noktada durdurmadan serbest geçiş anında plakalarını okur.

3Deyes Plaka Tanıma Sisteminin site versiyonu, 60 km/saat hıza kadar seyir halindeki araçların plakalarını belirtilen hız ve doğruluk ile tanıyabilmekte, otoyol versiyonu ise en az 140 km/ saat hıza kadar tanıma yapabilmektedir.

Sistem aldığı datalardan, kolluk kuvvetleri için aranan, çalıntı veya ihlal yapan araçların tespitini sağlar. Sistem, alışveriş merkezleri veya hava alanları gibi yerlerin girişlerinde anlık denetleme sağlar. Sistem, oluşturulan kara liste içerisinden sorgulama yaparak alarmlar üretir. Geçiş yapan tüm araçların plaka kayıtlarını güvenlik amacı ile kayıt eder. Pazarda bu konuda önde gelen ürünlerin başında PCC Elektronik tarafından lanse edilmiş; 3Deyes Plaka Tanıma Sistemi gelmektedir. Yazılımın temel özellikleri aşağıda sıralanmıştır: 3DEyes PTS, ONVIF ve PSIA standartlarına uygun en az 3000 farklı IP kamera modeli ile çalışabilmektedir. Kamera alarm çıkışı, Seri Port, Netbox, LPT veya benzeri üzerinden çoklu bariyer kontrolü yöntemlerine sahiptir. 58 farklı ülkenin plakasını okuma imkân tanımaktadır.

Yazılım, canlı izleme yaptırabildiği gibi arşiv ve arşiv kayıtlarından izleme yaptırabilmektedir. Mobil istemciler de web tarayıcı üzerinden yazılımın verilerine erişebilmektedir. Ziyaret, servis veya farklı herhangi bir amaçla gelen araçlar kayıt altına alınır. Sistem, Türkiye plakalarına göre optimize edilmiştir ve istenen illere göre ek optimizasyon yapma imkanı bulunmaktadır. Önemli olayları araç resimleri ile birlikte kolay bir şekilde sistemde kayıt altına almak ve takibini yapmak mümkündür. Birden fazla site ve lokasyon tek bir noktadan tek bir sistem ile yönetilebilmektedir. Sistemin kurulumu ve kullanımı grafik görüntüleri ile oldukça kolaydır. Yazılım, istemci-sunucu (Client-Server) mimarisinde ve web tabanlı olarak çalışabilmektedir. Yazılım IP tabanlı kameralarla çalışabilecek, ONVIF ve PSIA standartlarına uygun en az 3000 farklı kamera modeli ile çalışabilmektedir.

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 65


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Yazılım Seri Port, Netbox, LPT veya benzeri üzerinden çoklu bariyer kontrolü yöntemlerine sahiptir.

Yazılım, en az %95 doğruluk düzeyine sahip olacaktır. Benzetme algoritması ile doğrulama oranı %99’a kadar çıkacaktır. Yazılım, her türlü hava şartlarında, gece ve gündüz belirtilen hız ve doğrulukla çalışabilmektedir. Yazılımın site versiyonu, 60 km/saat hıza kadar seyir halindeki araçların plakalarını belirtilen hız ve doğruluk ile tanıyabilmekte, otoyol versiyonu ise en az 140 km/saat hıza kadar tanıma yapabilmektedir.

Yazılım, farklı yapılardaki plakaları (sivil, resmi, tek satır, çift satır) tanıyabilecek özelliktedir. Yazılım, farklı renkteki zeminler ve farklı renkteki yazılarla yazılmış plakaları belirtilen hız ve doğrulukla tanıyabilmektedir. Yazılım, plakayı tespit edildiği yerden (ortada, sağda, solda) bağımsız olarak tanıyabilmektedir.

66 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Yazılım, aracın arkasından ve önünden çekilmiş fotoğraflarla plaka tespiti yapabilmektedir. Yazılım, geriye dönük olarak en az 3 aylık raporlama yapabilmektedir. Yazılım, kayıtlı araçlar içinde sorgulama/arama yapabilmektedir. Yazılıma erişim kullanıcı adı ve şifresi ile sağlanmakta, kullanıcıların yetki erişim seviyeleri tanımlanabilmektedir. Burada yalnızca bir kısmını verdiğimiz PTS özellikleri özellikle polisiye anlamda oldukça caydırıcı olabilmektedir. Plaka tanıma sistemi olduğu bilinen bölge ve noktalarda araç hırsızlığı ve benzeri suç türlerinin önemli ölçüde azaldığı, bu suçların gerçekleşmesi halinde suç faillerinin genel itibariyle daha kısa sürelerde yakalandığı veya takip edilebildiği, adli verilerin incelenmesi neticesinde görülebilecektir.

Sistemin avantajlarından biri ise merkezi yönetim imkânıdır. Yüzlerce plaka tanıma kamerasından gelen veriyi yerinde veya merkezi olarak işleyebilir, kameraların tümüne veya istediklerini-

ze merkezi sunucular üzerinden erişebilir, yönetebilir, sistemin ürettiği tüm alarmlardan anında masaüstü, web veya mobil istemci yazılımlar aracılığıyla haberdar olabilirsiniz. 3Deyes Plaka Tanıma Sistemi ile birlikte gelecek en önemli imkânlardan biri konusunda uzman kişilerden oluşan arge ve teknik destek ekibidir. Sistem olabildiğince stabil çalışmakla beraber yaşayacağınız olası her türlü sıkıntıda teknik ekip size sadece bir telefon kadar uzak olacaktır. Bu bağlamda 20102012 yıllarında kurulumu yapılarak Emniyet Genel Müdürlüğüne (EGM) teslim edilen, suç ve suçluların takibi ve tespiti adına EGM tarafından belirlenmiş; bazı stratejik yol ve noktalara (25 adet farklı nokta, 500 adet şerit) firmamızca plaka tanıma sistemleri kurulmuştur. İlgili kurumdan alınan geribildirimlere göre çok sayıda suçun tespiti, suç şüphelisinin ve materyalinin yakalanmasını sağlamış olup oldukça yüksek başarı yüzdesi ile çalışmaya devam etmektedir. Daha da önemlisi EGM’nin yazılı talepleri halinde diğer kurumlara da destek veriyor olması böylece sistemin ülke çağında bir fayda sağlıyor olmasıdır. EGM için kurulan sistemin en önemli özelliklerinden biri ise plaka tanıma yazılımının neredeyse tümüyle bu kurumun ihtiyaçlarına yönelik tasarlanmış ve özelleştirilmiş olmasıdır. Suçla mücadele kadar suçun neden olduğu ağır mağduriyetlerin, haksız menfaat teminlerinin de önüne geçmekte olan sistemin bakımlarına her ne kadar EGM’nin kendi personeli tarafından devam edilmekte olsa da firmamızın desteği de hala devam etmektedir.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Kaliteli kablo nasıl anlaşılır? Kablonun üzerinde mutlaka 1 metrelik aralıklar ile üretici firma, kablo tipi, kesit bilgisi ve üretim standardı okunaklı şekilde yazılı olmalı. Kablonun üzerinde eğer bu bilgiler mevcut değil ise; elinizdeki kablo kaliteli kablo değildir. Selim Yetkin / Pazarlama Müdürü Cengizhan Tomruk / Teknik Dizayn Müdürü NEXANS TÜRKİYE

T

ürkiye’de hali hazırda 100’ün üzerinde kablo üreticisi çok farklı tiplerde kabloyu üretip pazara sunmaktadır. Kabloların teknik olarak belli elektriksel standartlar dâhilinde üretilmesi gerekse bile denetimler veya yaptırımlar her zaman yeterli olmayabiliyor. Kaliteli kabloyu anlamak için yapabileceğiniz birkaç basit kontrolü sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bu kontroller her zaman yeterli olmasa bile size bir fikir verecektir. Kafanızda en ufak bir şüphe oluşsa dahi üreticiden kabloya ait test raporlarını isteyebilir ve elektriksel değerleri kontrol edebilirsiniz.

ile haddelere giren bakır iletken; istenilen çap değerine ulaşılana dek inceltilir. Bu esnada hadde bakımları düzgün yapılmaz veya bu işlem dikkatli takip edilmezse; incelen iletken üzerinde çapak veya çizikler oluşabilir. Çapaklar izoleyi delip kısa devreye neden olabileceği gibi, kablonun ömrünü de kısaltır.

Kablo markalaması Kablonun üzerinde mutlaka 1 metrelik aralıklar ile üretici firma, kablo tipi, kesit bilgisi ve üretim standardı okunaklı şekilde yazılı olmalı. Kablonun üzerinde eğer bu bilgiler mevcut değil ise; elinizdeki kablo kaliteli kablo değildir.

İletken yüzeyinde kararma Kablo üretildikten sonra doğru şekilde depolanmaz; nem veya suya maruz kalırsa iletkenler kararmaya başlar. Kararan iletken görevini tam manasıyla yerine getiremeyeceği için uzun vadede enerji kayıpları ile karşılaşabilirsiniz. Bunu önlemek için üreticinin kabloyu doğru kablo pabucu ile kapatması çok önemlidir.

Kablonun dış görünüşü İletken yüzeyinde çapaklanma ve çizik Kablonun izolesini soyduğunuzda iletken üzerinde çapaklanma ve çizik olmamalıdır. Tel inceltme işlemi esnasında 8 mm çap

68 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Kablonun dış yüzeyine bakıldığında ovalitede bir bozukluk, şişkinlik, hava kabarcığı veya görsel olarak rahatsızlık veren bir görüntü olmamalıdır. Bunların tamamı üretim esnasında oluşan çeşitli problemlerden kaynaklana-


cağı üzere kablonun kalitesinin düşük olması da son derece muhtemeldir. Gözle yapılan muayene sonrası eğer imkânınız varsa birkaç kriteri daha test etmekte fayda var. Bunları her zaman kendi imkanlarınızla yapamasanız bile her üretici sizlere bu ölçümleri test raporları içinde göstermekle yükümlüdür. Üretici firmadan bunu isteyerek değerleri gözlemleyebilirsiniz.

katmanlarının ömrü kısalacaktır. Bunun yanında akım taşıma kapasitesi düşecek, enerji kayıpları ve verimsizliği ortaya çıkacaktır. Yani daha fazla elektrik faturası ödemek durumunda kalabilirsiniz.

İzole ve dış kılıf kalınlıkları

İletken direnci Üretici eğer iletkenin saflık oranına dikkat etmezse veya kalitesiz iletken kullanırsa; kablonuz aşırı ısınacak ve yalıtım

Kabloların izole ve dış kılıf kalınlıklarının standartlar içinde tanımlanan ortalama ve minimum değerlere uygun olması gerekir. İzole malzemesinde oluşacak kalınlık sapmaları kısa devre riskini arttırır ve yangınlara sebebiyet verebilir. Bunun yanında izole çabuk aşınıp patlamalara ve ciddi yaralanmlara neden olabilir. Nexans olarak kablo kalitesine azami önem gösteriyoruz ve piyasanın bu konuda bilinçlenmesi için çalışmalara destek veriyoruz. Konuyla ilgili daha detaylı bilgi almak veya fabrikalarımızı ziyaret edip test-

Kablo üretildikten sonra doğru şekilde depolanmaz; nem veya suya maruz kalırsa iletkenler kararmaya başlar. Kararan iletken görevini tam manasıyla yerine getiremeyeceği için uzun vadede enerji kayıpları ile karşılaşabilirsiniz. leri yerinde gözlemlemek isterseniz info.turkey@nexans.com adresinden bizimle iletişime geçebilir veya www.nexans.com. tr adresine girerek diğer iletişim bilgilerimize ulaşabilirsiniz.

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 69


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Acil anons ve ses sistemlerine yeni bir boyut LSP Select, bulunduğunuz ortamdaki yükseklik, en, boy ve insan boyunun ortalama duyacağı ses yükseklik oranlarını tanımlayarak acil anons veya müzik yayını yapacağınız ortamdaki hoparlör sayısı ve güç değerlerini otomatik olarak bulmanıza yardımcı olur. TEKNOMAKS BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ SANAYİ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

D

ünyada hızla gelişen teknoloji her zaman olduğu gibi bizlere eşsiz fırsatlar sunmaktadır. Bunlardan en önemlisi de mobil uygulamalardır. Gelişen teknoloji internetin kullanım alanlarını cebimize kadar taşıyarak, proje uygulamaları dâhil mobil çözümler ile iş hayatımızı kolaylaştırarak, zamandan tasarruf kazanmamızı sağlamaktadır. Acil anons ve müzik yayını yapacak işletmeler için Bosch’un “LSP Select” (Loudspeaker Selection) uygulaması ile hoparlör seçimi artık çok kolay. IOS ve Android işletim sistemlerini destekleyen bu uygulamayı, tabletinizden veya akıllı telefonunuzdan

70 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

kullanmanız çok kolay, pratik ve ücretsiz. Bosch’un şu anda 80’den fazla hoparlörünü içeren ve genişlemeye devam eden hoparlör portföyünden en uygun olanını seçmenize yardımcı oluyor. LSP Select, hoparlör tiplerinin yanı sıra tavan hoparlör aracını da içeriyor. Bu araç, oda boyutu ve ses basınç düzeyine bağlı olarak binada kullanılacak hoparlör sayısını öngörüyor. LSP Select, telefon veya tabletinizin gerçek akustik bir ortam da mikrofon kalibrasyonunu yaparak, ortam sesine ait DB değerini optimum seviyede bulmanıza yardımcı olur. Bulunduğunuz ortamdaki yükseklik, en, boy ve insan boyunun ortalama duyacağı ses yükseklik

oranlarını tanımlayarak acil anons veya müzik yayını yapacağınız ortamdaki hoparlör sayısı ve güç değerlerini otomatik olarak bulmanıza yardımcı olur. LSP Select’in başlıca özellikleri; ➢ Tüm hoparlör portföyünü listelemek Kullanım alanlarına göre hoparlörleri filtrelemek Kategori üzerinden kolay ürün bulma Her hoparlör hakkında ayrıntılı bilgi ile karşılaştırmalar yapmak EN54-24 sertifikasyonuna sahip ürünleri belirlemek IP sınıflarına göre ürünler belirlemek Kurulum bilgileri ve kullanılacak aksesuarlara kolay erişim Uygulama aracı (Ses basıncı hesaplama, kalibrasyon, ürün bulma) LSP Select’i indirmek ve kullanmaya başlamak için App Store ve Google Play’ı ziyaret edebilirsiniz.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Her şartta sağlanan kesintisiz güvenlik Full HD IP ağ kameraları ile bagajlar her hava koşulunda takip edilebiliyor. Böylece bagajlar, aktarımın her aşamasında hasarlara, kurcalamaya ve hırsızlığa karşı korunurken Airportr, katı havayolu güvenlik gereksinimlerine uyan bir izleme çözümüne kavuşmuş oluyor. SONY EURASİA PAZARLAMA A.Ş

B

ritish Airways yolcularına özel bagaj hizmetleri veren AirPortr’un, bagaj güvenliği ve takibi Sony çözümleriyle sağlanıyor. Sony’nin üstün kalitede görüntü sunan kameraları ile bagajlar, havaalanına girerken ve çıkarken, x ışını taramaları gibi katı güvenlik kontrollerinden geçerken kesintisiz izleniyor ve anlık güvenlik raporları hazırlanabiliyor. Avrupa’da türünün ilk örneği olan AirPortr, British Airways yolcuları için özel bagaj hizmetleri sunarak kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Şirket, Londra içinde, havaalanları dâhil olmak üzere, bagajlarınızı istediğiniz yerden alıp istediğiniz yere teslim ediyor. Tabii; bu sistemin sorunsuz, ke-

72 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

sintisiz ve güvenle çalışması gerekiyor. Airportr, bu güveni Sony çözümleriyle sağlıyor. Sony’nin oldukça uygun maliyetli, yönetimi kolay, geleceğe dönük ve birbiriyle entegre olarak sunduğu Full HD IP ağ kameraları ile bagajlar her hava koşulunda takip edilebiliyor. Böylece bagajlar, aktarımın her aşamasında hasarlara, kurcalamaya ve hırsızlığa karşı korunurken Airportr, katı havayolu güvenlik gereksinimlerine uyan bir izleme çözümüne kavuşmuş oluyor. Sony’nin sunduğu modeller arasında, hava şartlarına dayanıklı 2 adet SNC-EB632R sabit kamera ve kompakt, dikkat çekmeyen 40 adet SNC-XM631 ve 4 adet SNC-XM632 mini dome kame-

ra bulunuyor. Bunların hepsinde View-DR görüntü işleme teknolojisi bulunuyor. Bu sayede, hem düşük ışıklı hem de büyük cam alanlar barındıran havaalanlarında doğrudan güneş ışığından kaynaklanan parlama ve arka aydınlatma gibi zorlu yüksek kontrastlı ortamlarda mükemmel görüntü netliği elde ediliyor. Sistem, Texuna Integrated Güvenlik Sistemleri ve Third Millennium and Wavestore (VMS) aracılığıyla uygulandı. Kıymetli eşyalar güvenli ellerde Sony’nin sunduğu çözüm ile bu alandaki rekabet yeteneklerini güçlendirdiklerini vurgulayan AirPortr Güvenlik ve Uyumluluk Başkanı Danielle Sharp; sözlerine şöyle devam ediyor: “Kurum olarak, güvenliğin her yönünü oldukça ciddiye alıyoruz ve hiçbir şeyi şansa bırakmıyoruz. Sony izleme sistemi, kıymetli eşyalarının güvenilir ellerde olduğu konusunda müşterilerimize eksiksiz bir güvence veriyor. Müşterilerimiz, AirPortr’un kıymetli eşyalarını sürekli güvende tutacağı konusunda sarsılmaz bir güvenceye sahip. Sony, işletmemizle birlikte esnekleşip büyüyebilen, sektöründe lider bir izleme çözümünün tüm avantajlarını bize sağlıyor ve böylece AirPortr’un küresel alanda seyahat deneyimini iyileştiren, güvenilir bir marka olarak itibarını güçlendiriyor.”



BİLGİ GÜVENLİĞİ

Güvenlik politikaları etkin hale getiriliyor Cross-Cloud Architecture özel ya da genel bulut çalışmaları ve temel oluşturan bulut, donanım platformu ya da arakatman fark etmeksizin tüm uygulamalar için düzenli kurulum modellerini, güvenlik politikalarını, görünürlüğü ve denetimi etkin hale getiriyor. VMware

V

Mware Cloud Foundation™ SDDC bulutlarını yönetmeyi ve çalıştırmayı kolaylaştırıyor. Yeni Cross-Cloud Services™ müşterilerin AWS, Azure ve IBM Cloud’un da aralarında bulunduğu genel bulut platformlarındaki tüm uygulamalarını çalıştırma, yönetme, denetleme ve güvence altına almalarına olanak tanıyor. VMware, Inc. (NYSE: VMW), VMworld® 2016 etkinliğinde şirketin hibrit bulut stratejisini yeni VMware Cross-Cloud Architecture™ ile genişlettiğini duyurdu. Şirket ayrıca müşterilere özel ve genel bulutlardaki uygulamalarını ortak bir işletim ortamında çalıştırma, yönetme, bağlama ve güvene alma imkânını veren yeni özel ve genel bulut servislerini de duyurdu. VMware, şirketin bulut stratejisini destekleyecek yeni gelişmeleri de duyurdu: Merkezi Bölümü Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısı Raghu Raghuram, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Müşteriler giderek artan oranda uygulamalarını çalıştırmak için çoklu genel ve özel bulutlara

74 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

güvenmekle birlikte çeşitli bulut platformları arasında uygulamalarını yönetme ve koruma boyutunda endişe yaşayabiliyorlar. Müşteriler VMware tarafından sağlanan, kendi sınıfının en iyisi özel bulut ve lider genel bulutu bir araya getirdiklerinde olabilecek en güçlü, en esnek çoklu bulut stratejisine sahip oluyorlar. VMware, benzersiz Cross-Cloud Architecture, SDDC ve bulut servisleri eşliğinde tüm bulut ortamları için standart bir işletim ortamı sunarak bulutta özgürlük ve kontrol sağlıyor.” Dünyanın en eksiksiz ve becerikli hibrit bulut altyapısı olan Cross-Cloud Architecture özel ya da genel bulut çalışmaları ve temel oluşturan bulut, donanım platformu ya da arakatman fark etmeksizin tüm uygulamalar için düzenli kurulum modellerini, güvenlik politikalarını, görünürlüğü ve denetimi etkin hale getiriyor. WMware’in CrossCloud Architecture’ı, müşterilere çoklu bulut ortamları arasında inovasyon özgürlüğünü tanıyarak şirketin lider özel ve hibrit bulut becerilerini pekiştiriyor. WMwa-

re Cross-Cloud Architecture, VMware’in hâlihazırda geliştirmeyi sürdürdüğü, bir dizi yeni CrossCloud Services’ı içeren VMware Cloud Foundation™ ve VMware vRealize® bulut yönetim platform üzerinden sunuluyor.

Hibrit bulut için birleşik yazılım tabanlı veri merkezi platformu (SDDC) VMware Cloud Foundation, VMware’in ölçeklenebilirliği yüksek hiper-bütünleşik yazılımı (VMware vSphere® ve VMware Virtual SAN™) ile dünyanın önde gelen ağ sanallaştırma platformu VMware NSX™’i ilk kez birleştiren gelecek nesil hiper-bütünleşik altyapısını özel bulut oluşturmak isteyenlere sunuyor. VMware Cloud Foundation’un çekirdek bir bileşeni olan VMware SDDC Manager™ müşterilere ve servis sağlayıcılara VMware bulut yazılımlarının kurulum ve yönetimlerini otomatikleştirmelerinde yardımcı oluyor. SDDC Manager, VMware bulut yazılımı topluluğunun tamamını kurmaya ve korumaya yardımcı olurken bulut yöneticilerini


yükleme, ayarlama, yönetme ve bulut altyapısını güncelleme gibi karmaşık işlemlerden kurtarıyor ve eksiksiz bir bulut ortamının saatler içerisinde kurulmasına da imkân tanıyor. Bunun sonucunda müşteriler bulut altyapısını kurma sürecini altı-sekiz kat azaltırken toplam sahip olma maliyetinden %30-40 oranında tasarruf sağlıyorlar (1). VMware Cloud Foundation, ilk kez SDDC’nin tam gücünü bir hibrit bulut ortamına uygulayan “servis olarak” seçeneğini sunuyor. IBM, IBM Cloud üzerinde sunduğu VMware Cloud Foundation™ ile VMware Cloud Foundation temeline dayanan yeni olanaklar sunan ilk VMware vCloud Air Network iş ortağı oldu. VMware Cloud Foundation, gelecekte aralarında vCloud Air’in de bulunduğu ek kamusal bulutlar üzerinden de kullanılabilecek. Müşteriler, özel bulutlar

için halihazırda EMC’den anahtar teslim VxRack Systems entegre çözümlerini temin edebiliyor ya da Cloud Foundation yazılımını Dell, Hewlett Packard Enterprise ve QCT’den VMware Virtual SAN uyumlu notlar ile birleştirebiliyorlar. Cloud Foundation kurum kritik yüksek ölçekli uygulamalardan dağıtılmış ölçek dışı uygulamalara kadar her türlü geleneksel ya da bulut-yerel uygulamayı çalıştırabiliyor. Uygulamaların sanal makinelerde ya da konteynerlerde olmaları fark etmeksizin; Cloud Foundation vSphere, Virtual SAN ve VMware NSX’in benzersiz performans, dayanıklılık, güvenlik ve yönetilebilirlik avantajlarını sunan düzenli bir altyapı platform sağlıyor. Cloud Foundation tüm geleneksel ya da bulut uyumlu uygulamaları çalıştırmaya yarayan mevcut VMware çözümleri ile entegre olmanın yanı sıra bulut esnekliği ve tercihini destekleyerek kurumsal mobiliteye de imkân yaratıyor.

VMware vRealize Suite, VMware Cloud Foundtation ile entegre olarak, BT servis sunumunu hızlandırabilen, BT operasyonlarını geliştiren ve heterojen, çoklu bulut ortamlarında (vSphere ve VSphere’siz) son kullanıcıya kontrol sağlayan kapsamlı bir kurumsal bulut yönetim platformu (CMP) sağlıyor. VMware vSphere Integrated Containers™ geliştiricilere güvenli ve çok kullanıcılı self servis erişimi ile daha hızlı yenilik yapma imkanı sunuyor. VIC ayrıca BT’nin konteyner servislerini kurup yönetmek için mevcut araçları, bilgileri ve süreçleri kullanmalarına da olanak sağlıyor. Integrated OpenStack, Cloud Foundation ile birlikte müşterilere VMware tabanlı SDDC altyapısının üzerinde üretim seviyesinde bir OpenStack bulut kurulumu ve yönetimi yapma imkânını tanıyor. Cloud Foundation ile entegre olarak müşterilerin tek bir platform üzerinden hızlıca sanallaştırılmış masaüstleri ve uygulamalar edinmesini sağlıyor, güvenli bir dijital çalışma alanı yaratıyor. Cross-cloud services Cross-Cloud Services, bulut kullanımı ve maliyetlerinin görünümünü artıracak, düzenli ağ yapılandırması ve güvenlik politikalarını etkin hale getirecek ve vSphere ve vSphere’siz özel ve genel bulut ortamları için ku

vCloud Air Hybrid Cloud Manager tüm uygulamaların çift yönlü olarak taşınmasının yanı sıra NSX güvenlik politikalarının vCloud Air Gelişmiş Ağ Servislerine taşınma sürecinde de aksama süresini ortadan kaldırıyor. Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 75


BİLGİ GÜVENLİĞİ

Cross-Cloud Services, bulut kullanımı ve maliyetlerinin görünümünü artıracak, düzenli ağ yapılandırması ve güvenlik politikalarını etkin hale getirecek ve vSphere ve vSphere’siz özel ve genel bulut ortamları için kurulum, yönetim, uygulama ve veri taşınması gibi süreçleri otomatik hale getirecek; geliştirilmekte olan yeni SaaS servislerinden oluşuyor. rulum, yönetim, uygulama ve veri taşınması gibi süreçleri otomatik hale getirecek; geliştirilmekte olan yeni SaaS servislerinden oluşuyor. VMware, hem genel bulut ortamları hem de tesis içi iş yükleri için ortak bir işletim ortamını etkin hale getirerek bir yandan merkezi BT’ye uygulama ve verileri koruma ve maliyetleri kontrol etme imkânı verirken diğer yandan da geliştiricilere ve genel olarak kuruma seçecekleri bulut ortamında serbestçe yenilik yapma olanağını tanıyor. VMworld etkinliğinde tanıtılacak bulutlararası bu servisler arasında şunlar yer alıyor: Bulgu ve analiz: Genel bulut uygulamalarının bulgu tanılaması, yerleştirilmesi ve yönetişimi; Uyumluluk ve güvenlik: Bulutlararası uygulamaların uyumluluğu ve güvenliği için mikro segmentasyon ve denetim kullanımı; Kurulum ve taşınma: Geliştiricilere bulutlararası çalışma imkânı sunulurken; BT’ye de bulutlararası uygulamaları güven ve uyumlulukla yönetme olanağı sağlanıyor.

vCloud Air ve vCloud Air Network için düzenli inovasyon VMware vCloud Air ve VMware vCloud Air Network servis sağlayı-

76 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

cı ekosistemi, şirketin hibrit bulut stratejisinin önemli parçaları olmayı sürdürüyor. VMware vCloud Air Network iş ortakları geniş çeşitlilikte servislerin yanı sıra, coğrafya ve sektöre özel uzmanlık sunuyor ve müşterilerin karmaşık mevzuat gereksinimlerini karşılamalarına yardımcı oluyor. VMware, VMware vCloud Availability for vCloud Director®’ı duyuruyor. VMware vCloud Availability for vCloud Director® iş ortaklarına basit, uygun maliyetli bulut tabanlı felaket kurtarma servisleri sunacak. Bu servisler yerel vSphere çoğaltma becerilerini kullanarak müşterilerin vSphere ortamlarını destekleyecek. Bu çözüm özellikle VMware vCloud Air Network servis sağlayıcılarının kolay operasyonu, müşteri elde etme ve sayısını artırma süreçlerini olağanüstü seviyede basit tesis içi kurulum süreçleriyle kolaylaştırmak için tasarlanacak. Hybrid Cloud Manager’ın en yeni sürümü, bir VMware özel bulutu VMware vCloud Air’e genişletmek için, uygulama taşımayı basitleştiren ve iki ortam arasındaki bağlantı performansını artıran yeni iyileştirmeler sunuyor. vCloud Air Hybrid Cloud Manager müşterilerin tesis içi ağlarını ağların bulut-

ta genişlemesini sağlarken adeta yerel ağ performansı göstermelerini sağlayan uyumlu ve yazılım tabanlı WAN aracılığıyla vCloud Air’e yaymalarını sağlıyor. vCloud Air Hybrid Cloud Manager ayrıca tüm uygulamaların çift yönlü olarak taşınmasının yanı sıra NSX güvenlik politikalarının vCloud Air Gelişmiş Ağ Servislerine taşınma sürecinde de aksama süresini ortadan kaldırıyor. Müşteriler, sanal makinelerini uyumlu bir ağda 20 kata kadar daha hızlı taşıyabilirken, tesis içindekilerle aynı seviyede control ve güvenlik politikalarına da kavuşmuş oluyor. Tüm bunlar iş süreçlerine olumsuz etki yapmadan gerçekleşiyor. IBM Cloud İş Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mercer Rowe, konuyla ilgili şu açıklamayı yapıyor: “IBM hibrit bulut kullanımında sektöre yön vermeye ve sektöre öncülük etmeye devam ediyor. VMware Cloud Foundation’u tamamen otomatize bir servis olarak ilk biz sunduk. Gerçekleştirdiğimiz bu ilki müşterilere VMware ortamlarını buluta taşıma konusunda destek sağlayacak 4.000’den fazla profesyoneli eğiterek pekiştirdik.” VMware Cloud Foundation’ın 2016’nın üçüncü çeyreğinden itibaren genel kullanıma sunulması bekleniyor IBM Cloud üzerinde VMware Cloud Foundation’ın 2016’nın üçüncü çeyreğinden itibaren genel kullanıma sunulması bekleniyor VMware vCloud Air Hybrid Cloud Manager 2.0’ın 2016’nın üçüncü çeyreğinden itibaren genel kullanıma sunulması bekleniyor VMware vCloud Availability for vCloud Director halihazırda kullanıma sunulmuş bulunuyor



BİLGİ GÜVENLİĞİ

Ulaştırma sektörü için en büyük risk siber tehditler Risklerin ayrılamaz şekilde birbirine bağlanması, risk ortamının da artan biçimde karmaşıklaşması anlamına geliyor. Bu da şirketlerin risk yönetimini bütünsel bir yaklaşımla ele almalarını gerektiriyor. WILLIS TOWERS WATSON

W

illis Towers Watson, ulaştırma sektöründeki mevcut risk ortamını ortaya koyan kapsamlı raporu 2016 Ulaştırma Risk Endeksi’ni açıkladı. Sektörün hava, kara ve deniz alanlarında görev yapan 350 üst düzey yöneticinin katılımı ile gerçekleşen araştırmaya göre, artan siber saldırılar ve veri gizliliği ihlalleri sektör için en büyük riski oluşturuyor. Gelecek 10 yıl boyunca

78 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

sektörü şekillendirmesi beklenen anahtar risklere dikkat çekilen araştırmadan elde edilen başlıca bulgular şöyle sıralanıyor: Ulaştırma yöneticilerinin bugün karşı karşıya olduğu en büyük tehdit siber alandadır. Otomasyondan Nesnelerin İnterneti’ne (the internet of things) kadar uzanan teknolojik gelişmeler, tedarik zincirlerinin bugüne dek olmadıkları kadar birbirleri ile bağlantılı oldukları ve teknolojiye adeta muhtaç durum-

da bulundukları anlamına geliyor. Şirketlerin ancak en zayıf iş ortakları kadar güçlü oldukları bu kompleks risk ortamını yönetmek tüm paydaşların birlikte hareket etmesini zorunlu kılıyor. Siberin önde gelmesine karşın, tüm üst düzey riskler birbirine çok yakın sıralanıyor. Risklerin ayrılamaz şekilde birbirine bağlanması, risk ortamının da artan biçimde karmaşıklaşması anlamına geliyor. Bu da şirketlerin risk yönetimini bütünsel bir


yaklaşımla ele almalarını gerektiriyor. Riski azaltmaya yönelik proaktif stratejiler önemini korusa da haberlerin hızlı yayıldığı sosyal medya çağında hazırlıklı olmak ve yanıt verebilmek, şirketin performansı kadar kritik öneme sahip. Her bölge ve işkolu risklere farklı açılardan bakıyor. Bu nedenle her birinin vereceği yanıtların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekiyor. Bu kompleks risk ortamı, ihtiyaçlara göre özelleştirilmiş çözümler gerektiriyor.

Risk stratejileri dinamik ve esnek olmalı Ulaştırma dünyasının hızlı bir dönüşüm yaşadığını belirten Willis Towers Watson Türkiye Kurumsal Risk ve Brokerlik Yöneticisi Tarık Serpil ise şu şekilde konuştu: “Risk stratejilerinin de bu doğrultuda esnek ve dinamik olması gerekiyor. Sektörün global ekonomi içindeki stratejik rolünden faydalanmak isteyenler saldırılar düzenlerken, yasal düzenlemeler ve teknolojik gelişmeler yeni işletme modellerinin geliştirilmesini gerektiriyor. Araştırmamıza katılan yöneticiler, 10 yıllık bir dönem için 50 farklı riski etki derecesine ve risk yönetiminin zorluğuna göre derecelendirdiler. Buna göre ilk sırayı siber tehditlerin almasını, sektörün teknoloji ile ne denli iç içe geçtiğini göstermesi açısından dikkate değer buluyoruz.” Türkiye açısından tabloyu değerlendirerek sözlerini sürdüren Tarık Serpil, “Global dünyanın bir parçası olarak ülkemizde de edindiğimiz tecrübeler, ulaştırma dünyasının kalanı ile örtüşüyor. Risk yönetim stratejileri Türkiye’de de ulaştırma dünyasının önemli bir bileşeni ve güncel gelişmeler tarafından güçlü bir şekilde yönlendiriliyorlar” diye

konuştu. Willis Towers Watson 2016 Ulaştırma Risk Endeksi’ne göre ulaştırma sektöründeki ilk 10 risk: Siber saldırılar ve veri gizliliği ihlalleri kaynaklı artan siber güvenlik endişeleri, Kritik BT sistemlerinin arızalanması, Üçüncü parti tedarikçilere olan bağımlılık, Üçüncü partilerin güvenlik açıkları ve dijital tedarik zinciri esnekliği, Birleşme ve satın alma aktiviteleri ile ilişkilendirilen rekabet/ anti-tekel yasalarına ilişkin denetlemeler, Regülasyonların karmaşıklığında görülen artış, Değişimin ve teknolojik gelişmelerin hızına ayak uyduramamak, Yeni ve gelişmekte olan rakiplerden kaynaklanan tehditler, Ulusal altyapıya olan aşırı bağımlılık, Yeni teknolojiler nedeniyle mevcut ulaşım altyapısının değerini yitirmesi. Araştırmaya katılan ulaştırma sektörü üst düzey yöneticilerine göre, gelecek 10 yıl içinde sektörde önemli değişiklikleri 5 megatrend altında toplamak mümkün: Jeopolitik istikrarsızlık ve regülasyon belirsizliği: Savaş, terörizm, zorunlu göçler gibi kontrol edilemeyen olaylar, 2015 yılında tedarik zinciri maliyetlerine 56 milyar dolar daha eklenmesine neden oldu. Bu ve benzer olayların sonuçlarından yakın geçmişe kadar milyon dolarlarla söz edilirken, günümüzde milyar dolarlar konuşuluyor. Karmaşık işletme modelleri: Fiziksel ve dijital küresel tedarik zincirlerinin birbirine olan bağlılıkları, şirketlerin riskin sonuçlarına

katlanmalarını zorunlu kılıyor. Hiçbir zaman sona ermeyen büyüme arzusu, ulaştırma şirketlerini volatil yeni pazarlara ve pek de kolay olmayan işbirliklerine sürüklerken, güçlüklerle baş edebilecek konumdaki şirketler bile üçüncü partilerin zafiyetlerinden etkileniyor. Dijital zafiyetler ve hızlı teknolojik gelişmeler: Dijital pazaryerinin artan bağlanırlığı, riskle ilgili problemlerin toplu biçimde çözülmesini gerektiriyor. Şirketlerin çok azı bu alandaki çözümlerinin etkinliğini tam anlamıyla kontrol edebiliyor. Teknolojik değişimlerin hızı artmaya devam ederken, riske karşı gösterilecek direnç de iletişim ve inovasyon gibi yöntemlerle sağlanabilir. Yetenek yönetimi ve küresel işgücünün karmaşıklıkları: “Baby Boomer” kuşağı emekli olmaya hazırlanırken, ulaştırma şirketleri de yetenek kıtlığı ile baş başa kalmak üzereler. Teknolojik gelişmeler şirketlerde dönüşümü beraberinde getirirken, yönetimin odağı yeterli insan bulmaktan çıkıp, doğru beceri setlerine sahip insanları bulmaya ve rekabetin arttığı bir pazarda bu yeteneklerin elde tutulabileceği bir iş ortamı oluşturmaya doğru kayıyor. Değişen pazar dinamikleri ve iş modeli güvensizliği: Ulaştırma sektörü yöneticilerinin üzerindeki daha dinamik iş modelleri geliştirmeye yönelik baskılar artıyor. Emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar ve faiz oranları, rekabetçi kapitalin bulunabilirliği, gelişen pazarlar ve değişken tüketici talepleri gibi geleneksel engeller, geleneksel olmayan rakiplerle birleştiğinde, mevcut iş modelleri hakkında sektöre güvensizlik hâkim oluyor.

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 79


BİLGİ GÜVENLİĞİ

Oltaya gelmeyin! CRYPTTECH

P

hishing; İngilizce “Password” (Şifre) ve “Fishing” (Balık avlamak/tutmak) sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulan, Türkçe’ye oltalama/ yemleme olarak çevrilmiş bir saldırı çeşididir. Oltalama/yemleme siteleri, özellikle e-posta servisleri, bankacılık-finans, telekomünikasyon, sosyal paylaşım ağları, e-ticaret ve çevrimiçi oyunlar gibi kullanıcı adı ve parola ile giriş yapılan sistemlerin kopyasını yaparak ilk adımı atıyorlar. Kullanıcılar sahte sitelere giriş yaparak veya adreslerine gönderilen phishing mailleri cevaplayarak sahte sayfalara yönlendiriliyor. Bu tarz oltalama sitelerinde kullanıcılara ait özlük bilgileri, kredi kartı numarası, bilgileri, şifresi, hesaplara ait kullanıcı isimleri, parolalar vb. kişisel veya kurumsal bilgiler isteniyor. Artan internet kullanım yüzdesi ile alışveriş, fatura ödeme, banka işlemleri gibi aktivitelerin internet üzerinden yapılmasına yönelik alışkanlığın artması sonucu internet üzerinden gerçekleştirilen kredi kartı dolandırıcılığının kendi ölçeğinde bir pazar haline gelmesine sebep olmuştur. Güvenilir bir kuruluşun kimliğine bürünerek dolandırıcılık amaçlı gönderilen e-postalar, zararlı içerik bulaştırmak için kullanılan en etkili saldırı yöntemlerinden biri. Uzmanlar kritik sektörlerde, siber saldırıların %95’inin Phishing ile başladığını ifade ediyorlar. Oltalama/yemleme yöntemi kullanılarak kurum ve kişiler internet üzerinden her yıl milyonlarca dolar zarara uğratılıyor. Her ay yaklaşık 400 marka bu tür dolandırıcılığa maruz kalıyor. APWG (Anti Phishing

80 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Work Group)’nin 2016 ilk çeyrek raporuna göre; 2015 son çeyreğine göre oltalama web sitesi sayısında %250’ lik artış olduğu belirtiliyor. 2016 Mart ayında yaklaşık 123.000 URL adresinde oltalama sahteciliğine rastlandığı söyleniyor. Sahte sitelerden bilgisayarlara malware, trojan, fidye yazılımlar bulaşabiliyor. Bu tür saldırıların sırasında bilgisayarlara bulaşma oranı sıralamasında Çin’in ardından Türkiye gelmektedir. Kullanıcı farkındalığı, güvenlik önlemlerinin ne kadar önemli olduğunu gösteren bu istatistik ülkemizde hemen hemen iki bilgisayardan birinin bu tehlike ile karşı karşıya olduğunu söylüyor. Oltalama saldırılarına karşı alınabilecek en basit önlemlerden biri, size gelen e-postanın üzerindeki bağlantıların sizi doğru siteye yönlendirdiğinden emin olmaktır. Kişisel veya mali bilgiler girilmeden önce sitenin güvenlik sertifikası kontrol edilmelidir. UnITMon Phishing Servisi: CRYPTTECH’in son ürünü UnITMon; oltalama saldırılarına karşı sürekli olarak güncellenen domain

veritabanından sorgular yaparak; kurum domain adına benzer bir isimle domain alındığında uyarı üretiyor. Böylece daha saldırı hazırlığı aşamasında önlem alabilmeyi sağlıyor. UnITMon’un IP kara liste izleme özelliği, kurum IP’ lerinin herhangi bir kara listeye girip girmediğini kontrol ediyor. Bu da kurum içerisinde ya da dışında kurum IP’leri ile herhangi bir illegal aktivite olup olmadığını göstermektedir. İçerik kontrol özelliği, web sitelerinin hacklemeye açık olan tüm yönlerini izliyor. İçerik ve resimler her dakika kontrol edilerek; UnITMon herhangi değişiklik halinde uyarılar göndererek, itibar kaybını asgariye indirmekte. UnITMon, çevrimiçi alışveriş sepeti ve interaktif bankacılık gibi çoklu web işlemlerini de içermektedir. Uygulamalardaki herhangi bağlantı problemini, içerik değişikliklerini veya sayfa yüklemede kapanmayı tespit edebilir. CRYPTTECH genel geçer olası ödeme, fatura, e-devlet oltalama alan adlarını https://twitter.com/ crypttech adresinden yayımlamaktadır. #Unitmon hashtag ile takip edebilirsiniz.



BİNA OTOMASYONU

Modern yapılar için akıllı bina çözümleri Akıllı bina otomasyon sistemlerinde disiplinler arası entegrasyonlar ve merkezi kontrol yazılımı ya da dokunmatik ekranlı kontrol panelleri (kablolu ve kablosuz) ile yönetim sağlanmaktadır. Akın ALTIN / Kurucu Ortak MATRİKS BİNA KONTROL SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.

A

kıllı bina sistemlerine ilişkin otomasyon çözümlerinde güvenlik ve konforun bir arada sağlanması hedeflenmektedir. Bu çözümler, kullanıcı dostu ve hayatı kolaylaştıran teknolojik özellikleri ile gelişen teknolojinin binalarımıza yansımasını oluşturmaktadır. Klasik çözümlerde, yaşam alanlarımızda aydınlatma, ısıtma/soğutma, havalandırma, ses ve görüntü, bilgisayar ağı, telefon sistemi gibi kontrol cihazlarının tamamı birbirinden bağımsız disiplinlerde çalışmaktadır. Oysa akıllı bina otomasyon sistemlerinde disiplinler arası entegrasyonlar ve merkezi kontrol yazılımı ya da dokunmatik ekranlı kontrol

82 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

panelleri (kablolu ve kablosuz) ile yönetim sağlanmaktadır. Yaşam kalitesinin arttırılmasına yönelik entegre otomasyon paketi, binanızın yönetiminde size özel sistem çözümleri getirmektedir. Binanızın armatürlerinizin ışık seviyesine göre kontrolü ya da ayarlarının yapılması, ısıtma/ soğutma sisteminizin termostat ayarı, güvenliğin otomatik aktive olması ve herhangi bir birimde meydana gelecek hatada gerekli kişilerin otomatik uyarılması gibi fonksiyonlar yerine getirilmektedir. İstediğiniz mahalde istediğiniz müziği dinleyebileceğiniz, tek dokunuşla arşivinizden istediğiniz parçayı seçebileceğiniz, binanızdaki tüm aydınlatma, ısıtma-soğutma

sistemlerini tek dokunuşla kontrol edebileceğiniz, yaşam mahallerinizde, ruh halinize ve arzunuza göre senaryoları tek dokunuşla başlatabileceğiniz bir sistem hayal edin... Binanızda hayal ettiğiniz konforu yaşarken, değer verdiğiniz her şeyin güvende olduğunu bilmenin huzurunu taşıyacaksınız. Sistem çözümü, güvenlik ve konfor kontrolu olarak iki kapsamda değerlendirilebilir. Güvenlik önlemleri kapsamında, IP veya analog CCTV sistemleri, geçiş kontrol sistemleri, hırsız ihbar sensörleri, yangın alarm dedektörleri, su kaçağı algılama dedektörleri, dokunmatik ekranlardan soft panik alarm özelliği, alarm uyarı sirenleri, kullanılmaktadır. Uyarı sinyalleri bina


otomasyon merkezine yazılım veya donanımsal olarak irtibatlanmaktadır. Uyarı sinyalleri alınması durumunda otomatik reaksiyon senaryoları başlatılacaktır. Örneğin yangın alarmı durumda ilgili fanları otomatik çalışması, hırsız alarmı alınan bölgedeki ışıkların otomatik olarak açılması ya da su kaçağı sensöründen uyarı alınması durumunda su vanasının otomatik kapatılması gibi. Konfor kontrolu kapsamında tüm aydınlatma, ısıtma-havalandırma-soğutma sistemleri kontrol edilmekte, bölgesel müzik kontrolunda MP3/CD/radyo seçimi ve medya server’dan istenen şarkılarla ve kaynaklarla playlist oluşturulabilmektedir. Depreme karşı en gelişmiş tipte 3 eksenli algılama cihazları önerilmekte olup, deprem durumunda enerji kesme/gaz kesme gibi gerekli kontrol fonksiyonlarının yerine getirilmesi ve binanın tahliyesi için bina kullanıcılarına zaman kazandırarak uyarı sisteminin aktive edilmesi görevlerini yerine getirebilmektedir. Bina içi güvenlik dışında, bina çevresi, gelişmiş tip harici kameralarla 24 saat izlenip kaydedilebilmektedir. Kameralar

Fusion Teknolojisi; değişik ışık dalga boylarını değerlendiren yüksek hassasiyetli sensör düzenlemesi ile beraber hareket eder ve alarm doğrulaması için akıllı algoritmaları kullanır.

IP tabanlı yapılması durumunda olay analiz ve touch panellerden ilgili görüntülere ulaşılması imkanı da sağlanmaktadır. Çevre aydınlatma gibi kontroller otomasyon sistemi üzerinden programlanan senaryolara göre veya gün ışığı seviyesine göre otomatik olarak çalıştırılabilmektedir. Sistem merkezine kurulacak meteoroloji merkezi ve ışık seviye sensörleri çevre aydınlatma sistemi kontrolleri dışında binalardaki otomasyon touch panellerine de aynı bilgileri gönderebilmektedir. Bina içinde duman ve sıcaklık dedektörleri mahalin cinsine ve EN54 normlarına göre yerleştirilmektedir. Asma tavan içinde oluşabilecek yangın başlangıçlarını tespit etmek üzere EN54 normlarına uygun olarak asma tavan içine de duman dedektörü yerleştirilmektedir. Yangın algılama sistemlerinde güncel teknolojiyi yansıtan multispectrum duman dedektörlerinin (Fusion Teknolojisi) kullanımı hızlı ve doğru algılama sağlamaktadır.

ile duman tiplerini ayırt edebilme özelliği bulunmaktadır. Dedektör ayar menüsünde “sigara dumanını algılama” seçeneği bulunmakla birlikte, yanıltıcı unsurları filtre ederken, gerçek bir yangına karşı son derece hassas ve doğru reaksiyon verebilen özelliğe sahiptir. Her katta tesis edilen güvenlik sistemi keypad ünitelerinden, otomasyon sisteminden ve site merkezinden alarmın cinsi ve oluştuğu bölge bilgisi alarm uyarısı olarak verilmektedir. Alarm durumunda binadaki sistem devreye girmekte ve bina kontrol merkezini uyarmaktadır. Buna paralel olarak alarmın cinsine bağlı olarak gerekli sistem reaksiyonları devreye girmektedir. Binada giriş çıkışların kontrolü için kartlı, kodlu, parmak izli veya retina okumalı geçiş kontrol sistemleri ve CCTV kameraları ile üst düzey bir koruma sağlanabilir.

Fusion Teknolojisi: Fusion Teknolojisi; değişik ışık dalga boylarını değerlendiren yüksek hassasiyetli sensör düzenlemesi ile beraber hareket eder ve alarm doğrulaması için akıllı algoritmaları kullanır. Değişik dalga boylarındaki ışık analizi

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 83


BİNA OTOMASYONU

Binadaki anlık ve geçmiş olayların tespiti için CCTV sistemleri tesis edilebilir.

IP kamera teknolojisinde megapixel kameralar ile daha yüksek çözünürlükte görüntü alınabilmektedir. RAID6 teknolojisi ile yedekli olarak kayıt tutulabilmektedir.

Bina içinde aydınlatma hatlarının tamamı otomasyon sistemine bağlı olarak çalışmaktadır. Tercihe bağlı olarak bazı kullanım alanlarında ışık seviyelerinin ayarlanmasını sağlayan dim kontrol yapılmaktadır.

Bina içi güvenlik dışında, bina çevresi, gelişmiş tip harici kameralarla 24 saat izlenip kaydedilebilmektedir. Kameralar IP tabanlı yapılması durumunda olay analiz ve touch panellerden ilgili görüntülere ulaşılması imkânı da sağlanmaktadır.

84 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

Anahtar setleri 2-4-6-8 butonlu olarak ihtiyaç duyulan miktarda kullanılabilmektedir. Bazı anahtar setleri üzerinde entegre termostatlar bulunmaktadır. Bu sayede bulunduğu mahalde ortam sıcaklığını ölçerek otomasyon sistemine aktarmaktadır. Anahtar setleri üzerinden her mahalde ayrı olarak sıcaklık set değeri verilebilmektedir. Otomasyon sistemi set değeri ile ortam sıcaklığını karşılaştırmakta ve ihtiyaca göre ısıtma veya soğutma ile ilgili cihazları kontrol edebilmektedir. İstenen mahallerde varlık dedektörü kullanılarak mekanın kullanımda olup olmadığı bilgisi otomasyon sistemine verilmektedir. Varlık dedektörü, hareket dedektörlerinden farklı olarak çok hassas hareket sezinleme özelliğine sahiptir. Varlık dedektörü hareket dışında ışık seviye bilgisini de ölçmektedir. Aydınlatma kontrolu 5 şekilde yapılabilmektedir: Zaman programlarına göre otomatik olarak Duvardaki anahtar setleri üzerinden verilen manuel kumandalarla Varlık dedektörlerinden gelen bilgiye göre mahalde kimse bulunmadığında otomatik kapatma kontrolu. Bu kontrol ile enerji tasarrufu sağlanmaktadır. Touch paneller üzerinden senaryo başlatılarak veya manuel açma kontrolu yapılarak. Merkezi yazılım veya internet üzerinden kontrol. Binadaki ısıtma-soğutma-havalandırma amaçlı cihazlar HVAC otomasyon sistemi ile kontrol edilmektedir. AHU, VRF, Chiller, Pompalar, Kazan, Rooftop vb. ekipmanların tüm kontrol fonksiyonları ve durum bilgileri merkezi otomasyonda toplanmaktadır. Duvardaki anahtar setleri üze-


rinden mahal bazında sıcaklık set değeri verilebilmektedir. Bu set değerine göre, otomasyon sistemi, hangi cihazların devreye gireceğine karar vermekte ve mahalde en kısa sürede sıcaklık set değerine ulaşılmasını sağlamaktadır. Islak hacimlerde radyatörler de termostatik merkezi kontrollü veya lokal olarak kumanda edilebilmektedir. Binada enerji ölçme ve faturalama yapılması durumunda, soğuk su, sıcak su kullanımı, ısıtma kapasitesi (kalorimetre) ve elektrik tüketimi ölçülebilmekte ve ortak alan kayıpları paylaştırılarak faturalanabilmektedir. Her bir ayrılmış bölüm girişine sıcak su kullanımını ölçmek için kalorimetre, soğuk su kullanımını ölçmek için su sayacı, elektrik tüketimini ölçmek için ise enerji analizörü konulabilir. Tüm ölçüm cihazları otomasyon sistemine bağlı olarak çalışmaktadır. Otomasyon merkezinde tüm bölümlerden gelen ölçüm değerleri toplanmakta ve raporlanmaktadır. Burada toplanan veriler üzerinden merkezi faturalama hizmeti verilmektedir. Enerjinin şebekeden veya generatörden sağlanması durumlarında farklı tarifeler üzerinden ücretlendirme yapılabilmektedir. Tüm sistemlerin entegrasyon mimarisi aşağıdaki platform ile uygulanmaktadır.

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 85


GÜVENLİK HİZMETİ

Özel güvenlik görevlilerinin silahlı olarak görev yapmaları her zaman mümkün mü? Özel güvenlik şirketleri ateşli silah alamaz ve bulunduramazlar. Ancak özel güvenlik şirketlerine, para ve değerli eşya nakli, geçici süreli koruma ve güvenlik hizmetlerinde kullanılmak üzere, özel güvenlik eğitimi veren kurumlara, silah eğitiminde kullanılmak üzere, komisyonun kararı ve valinin onayı ile silah alma, kullanma ve taşıma izni verilebilir. GÜVENLİK SERVİSLERİ ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİ

86 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017


Murat KÖSEREİSOĞLU

Ö

zel güvenlik görevlilerinin istihdamı ve yetkileri 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve ilgili Yönetmeliği ile belirlenmiştir. Özel güvenlik firmaları kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette kolluk kuvvetlerine, devletin çizdiği çerçevede destek vermek ile yükümlüdür. Özel güvenlik şirketleri İçişleri Bakanlığı ve Valilikler tarafından denetlenmektedir. Özel güvenlik firmalarının İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan denetlemeleri sorumluluk sahaları doğrultusunda Emniyet Genel Müdürlüğü veya Jandarma Komutanlığı tarafından gerçekleştirilmektedir. Valilik denetlemeleri ise sorumluluk sahaları doğrultusunda İl Emniyet Müdürlükleri veya Jandarma Komutanlıkları tarafından yapılmaktadır. 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 8.maddesi şöyle demektedir: Madde 8- Hangi koruma ve güvenlik hizmeti için ne miktar ve özellikte ateşli silah bulundurulabileceği komisyon tarafından belirlenir. Ancak eğitim ve öğretim kurumlarında, sağlık tesislerinde, talih oyunları işletmelerinde, içkili yerlerde silahlı özel güvenlik görev-

lisi çalıştırılmasına izin verilmez. Özel güvenlik görevlileri, özel toplantılarda, spor müsabakalarında, sahne gösterileri ve benzeri etkinliklerde silahlı olarak görev yapamazlar. Koruma ve güvenlik hizmetinde kullanılacak silah ve teçhizat, ilgili kişi veya kuruluş tarafından temin edilir. Özel güvenlik şirketleri ateşli silah alamaz ve bulunduramazlar. Ancak özel güvenlik şirketlerine, para ve değerli eşya nakli, geçici süreli koruma ve güvenlik hizmetlerinde kullanılmak üzere, özel güvenlik eğitimi veren kurumlara, silah eğitiminde kullanılmak üzere, komisyonun kararı ve valinin onayı ile silah alma, kullanma ve taşıma izni verilebilir. Geçtiğimiz günlerde Ortaköy’de gerçekleşen saldırı sonrası eğlence mekânlarında görev yapan özel güvenlik görevlilerinin silahlarının olmayışı konusunda basında bazı tepkiler yer aldı ve olumsuz değerlendirmeler yapıldı. Yukarıda yasa maddesinde de belirtildiği gibi okullar, hastaneler, AVM’ ler, stadyumlar, içkili mekânlarda özel güvenlik görevlilerinin silahlı olarak görev yapmaları mümkün değildir. Bu bağlamda Reina Gece Kulübü’ndeki özel güvenlik görevlileri de terör saldırısının olduğu gece silahsız görev yapıyorlardı. Konuya ilişkin olarak Ortaköy/İstanbul’ da yaşanan terör saldırısı sonrası Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu’ nun değerlendirmeleri; “Bu konuda Türkiye’nin genel politikasının ‘silahsızlanma’ yönündedir ve ülkemiz Avrupa’ya göre yine de ileri noktadadır. Bir yerde görev yapacak azami özel güvenlik görevlisi sayısını da silah sayısını da İl Özel Güvenlik Komisyonları belirlemektedir. Bir yerde silahla güvenlik yapılıp, yapılmayacağının da kararı yine İl Özel

Güvenlik Komisyonlarında tesis edilmektedir. Avrupa ülkelerinde havalimanlarında bile silahlı özel güvenlik görevlileri bulunmamaktadır. Bazı kritik noktalarda silahlı görev yapan güvenlik görevlilerinin silah taşıdıklarını görmezsiniz. Silah; özel eğitimli, az sayıda kişiye verilmektedir. Türkiye silahtan uzak durmaya çalışıyor çünkü silah beraberinde başka sorunları getiriyor; intiharı, yanlışlıkla vurmayı, kötü niyetli kişilerin eline geçme riskini... Batıya göre bizde kullanım alanı hala fazla. İl Özel Güvenlik Komisyonları silahlı hizmetleri daha da sınırlamaya çalışıyor. Çünkü silah ya da mermileri çalınabiliyor, kötü ellerin eline geçebiliyor, verdiğiniz kişi kötü amaçlı kullanabilir. Ama gerekli yerlerde uzun namlulu silahlarla görev icra eden özel güvenlik görevlileri de bulunmaktadır. Şuanda Türkiye’de yaklaşık 90 bin yerleşkenin (banka, bina, fabrika, AVM gibi ) özel güvenlik izni var. Buralar için 55 bin silah tahsisi yapılmış durumda. Ama bunlar azami rakamlar. Bu tahsisin yapılması 55 bin silah alındığı anlamına gelmiyor. 450 bin civarında da özel güvenlik kadrosu tahsis edilmiş ama fiilen istihdam edilen kişi sayısı 320 bindir. Çünkü İl Özel Güvenlik Komisyonları azami sınırları belirliyor. Örneğin komisyon; “10 güvenlik görevlisinin, üç silahın olabilir” diyor. Ama kuruluşlar bu sayının altında kalmak kaydı ile özel güvenlik görevlisi ve silah bulunduruyorlar. Yani üç tanesi silah taşıyabilir, diyor. Terörle mücadelede özel güvenliğin rolü çok sınırlı. Kaldı ki Reina Gece Kulübü’nde o gece silahlı polis de var. Özel güvenlik görevlisi de silahlı olsa idi belki onun yaşı da 23 olacaktı. Üstelik özel güvenlik görevlilerini deneyimi polisten çok daha az. Terörle mücadelede özel güvenlik görevlileri son halka ve zor bir halka.” Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 87


GÜVENLİK HİZMETİ

Suç ve suçlu psikolojisi 2 Olay yerindeki görgü ve bilgileri tespit ve tasnif etmek soruşturma aşamasındaki uzmanların görevidir. Bununla birlikte; elektronik güvenliğin en önemli unsuru kamera görüntüleri de çözüme yönelik kesin açılımlardır. Özer ÖZBEN /E. Emniyet Müdürü /Güvenlik Uzmanı / Analist

T

anıkların gördükleri ve yaşadıkları, olay yerini ve suçluyu en iyi anlatan bilgilerdir. Ancak bu bilgilerin zamanında alınması çözüm için çok önemlidir. Çünkü toplum psikolojisinin yönlendirmesi ve çevre yapısı, görülenler ve bilinenler için oldukça yanıltıcıdır. Görülen olumsuzlukların ilgililere iletilmesi; toplumsal yaşam içerisinde iyi karşılanmamaktadır; bazı kültürlerde bu tür davranış biçimleri kabul görmez. Tanıkların çekinceleri çözüme bir katkı sağlamadığı gibi seyrini de değiştirebilir. Olay yerindeki görgü ve bilgileri tespit ve 88 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

tasnif etmek soruşturma aşamasındaki uzmanların görevidir. Bununla birlikte; elektronik güvenliğin en önemli unsuru kamera görüntüleri de çözüme yönelik kesin açılımlardır. Entegrasyon içerisinde görüntüler daha kesin bilgiler verebilir; aslında bir denetleme aracıdır. Kamera görüntülerinin bulunamaması da ayrı bir risktir.

Suç ve suçluluk dinamiği içerisinde vazgeçilmez tek unsur insandır İkili yaşam psikolojik dünyada

gerçekleşir; ikisinin çatışmasından bireysel zararlar oluşabileceği gibi, suç da işlenebilir. Toplumsal psikolojinin getirdiği sahte kişilik ile yaşayan birçok insan, yalnız kaldığında asıl kişiliğini yaşar, dijital yaşamın oluşması ile grup ve toplum psikolojisi sanal ortama da taşınmıştır. İnsanlar ait oldukları bu oluşumlar içerisinde daha iyi hissettiklerini tarz ve hareketlerinde gösterirler. Yaşam biçimlerine göre hissettikleri bu hallerini suça dönüştürebilirler; bu aidiyetlerini güçlendirmek için bir örgüt adına cinayet işleyebilir, kendilerini dahi öldürebilirler, aidiyet mutlak suç


işlemeyi gerektirmez ancak dini, siyasi, sosyal ve ekonomik amaçlara göre kaçınılmaz olabilir. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir; yakınlaşan ve sınırları kaybolan yaşamlar aslını kamufle eder, çıkışlara zorlar. Önemli olan da bu noktadır, suçun oluşmasına kapı açan kritik an… Bazen bireysel alışkanlıklar ve sonradan edinimler asıl karakterin yerine geçer, bu da suç işlemenin sunulacak nedenlerinden birisi olur. Kullanılan araba, yemek yenilen restoran, alışveriş yerleri, toplu ulaşım bizim hep farklı davrandığımız yerlerdir. Buralardaki uyumsuzluklarımız, dikkatsizliklerimiz, katıldığımız etkinlikler vb. suçun oluşmasını tetikleyebilir, bu tür riskler toplumsal kültüre göre azalır veya çoğalır. Suçun ortaya çıkarılması, suçlunun yakalanması; aslında birçok alanda gelişen ama aynı sonuca ulaşan çözüm faaliyetleridir. Bilimin ve kanunların dışında da çözümü oluşturan ancak delil niteliği taşımayan birçok taşıyıcı süreç vardır. Bilim ve kanunlar bu süreci kendi alanlarında kullanabilirler, kullanmalıdırlar. Soruşturma aşamasında sürecin varlığı daha belirgindir. Bilimsel olmayan birçok unsur ve toplumun bilinmeyen sosyal yapısı, gelenek, görenek, örf ve adetleri, taşıdıkları kültürün dikkate alınmayan standartları aslında suçun önlenmesinde mahkeme ve laboratuvarda kesinlikle kullanılmalı, değerlendirmeye alınmalıdır. Suç öncesi-suç-suç sonrası; birbirinden ayrı alanlar gibi görülse de birbirini destekleyen ve takip eden bir hiyerarşi içerisindedir. Bu teorik olarak da, pratik olarak da böyledir. Bilim, kanunun hüküm vermesini, suçun tam karşılığını sağlayacaktır. Ama tek başına hiçbir zaman toplum vicdanını tatmin etmeyecektir. Kanun tek başına yetmeyecek, bilimsel yeterlilik taşımayacak, toplumsal beklentiyi karşılamayacaktır. Bütün alanlar birbirinin önermesini dikkate almalıdır. Her toplumun bir güvenlik kültürü vardır. Genel ve bilimsel standartların dışında suç ve suçluluk psikoloji ve yapısı toplumlara, ülkelere göre sürekli etkileşim ve değişkenlik gösterir. Suç ve suçun tekrarı kesin müdahaleyi gerektirir; karşılığı olmayan tekrar suç-

luluk mekanizmasını oluşturur, suç; toplumsal sürecin içerisine yerleşir ve tetiklemeleri bekler. Suç oluşuncaya kadar, buna işlenmesi de dâhildir, birçok aşamalardan geçer, mevcut sosyal, siyasal ve ekonomik süreçte suçun oluşması engellenebilir. Rakamsal veriler ve yapılan istatistikler mutlak çözüme ve önlemeye yönelik olmalıdır. Mimariden, gıdaya, ulaşımdan, eğitime kadar birçok safhada suç önlenebilir, bu süreç sistematik hale dönüştürülmelidir. Önlemler bitmemiştir, geri dönüşüm başlamıştır. Dönüştürme amaçsa, kazanma ve islah etme gibi… suç sonrası da çok önemlidir; karşılıksız eylemler, kendisini yeniler, her seferinde gelişir, tekrar eder, daha bilinçli olur, kanıksanır ve etkisizleşir. Suç ve suçlu; öncelikle mağdur, mağdurlar, toplum vicdan ve aklında karşılığını bulmalıdır. Kanunlar bu temelde uygulanmalı, hüküm buna göre verilmelidir. Cezalar bu temelde verilmelidir. Bu sistematiği oluşturduğunuzda; suçlu cezalandırılırken aynı zamanda suç da önlenecektir. Her suçun tam karşılığı vardır, mutlak cezası verilir; bu hem suçla mücadele eylem biçimidir, hem de suç önleme psikolojisidir.

Bir suçlu tek başına suç işlemez

Bilgi, öngörü, planlama, sorumlulukbilinçli olma, kurallara uyma-uygulama önleme faaliyetlerinin esaslarıdır. Suça karşı bireysel ve toplumsal tepkimelerin sürekliliği, suç ve suçlu psikolojisinin deşifrasyonudur. Her eylemin makul karşılığı esastır. Karşılık yoksa kaos vardır. Bununla birlikte; kaos kendi mekaniğini oluşturur; insanlar kabullenir, olağan hisler ve tepkiler görülür. Bireysel suçlar, örgütlü suçlar suçlulukta temel iki noktadır. Farklı özellikler gösterirler, planlama-kasıt kesin ayrılıklardır. Örgütlü suçlarda planlama ve kasıt mutlak vardır. Bireysel suçlarda planlama ve kasıt her zaman olmayabilir, ani gelişmeler de görülür. Yaşamın getirdiği zorunluluklar, bireysel veya toplumsal alanlarımızı oluşturur. Bu alanlar bizim zaman zaman güçlü, zayıf olduğumuz alanlardır. Kabul edilebilir sınırların içerisinde kalırsak olumlu; dışında kalırsak olumsuz faaliyetlerin ortağı veya sorumlusu oluruz. Bireyin olumlu / olumsuz yönde motive eden en önemli unsur; hareketlerini ve kararlarını etkileyen kazanılmış psikolojisidir. Suç ve suçluluğun önlenmesi 3 boyutlu çözümün karşılığıdır. Sosyal, siyasal ve ekonomik yaşamın oluşturduğu kültür Bilimsel çalışmalar Kanunların uygulanması

Bir suçlu tek başına suç işlemez; onun suç işlemesini kolaylaştıran, sebep olan, azmettiren, mutlak çok sayıda sorumlu ve fiziki imkân vardır. Bu sorumluluk suçludan geriye doğru azalarak, devam eder. Suç ve suçluluk kavram olarak, pratik olarak da tekil değil, çoğuldur. Suçlunun; cesaret, teşebbüs, psikolojisi ve alışkanlığının arka planında bu yatar. Bireylerin sosyal yaşam içerisindeki birçok ihmali ve olumsuzluklar, sorumsuzluklar, diğer bireylerin suç işlemesine olanak sağlar. Cezai karşılığın tam etkisi suçun oluşumunu engeller tekrarı azalır; bu kanunun esas oluşudur, kısa sürede sonuç yani yakalama da tekrarı engeller. Ancak önleme olmazsa suç olduktan sonraki sürecin hiçbir anlamı olmaz; önleme faaliyetleri, sistemin güvenlik adına kurduğu otoritedir.

Daha basit bir bakış açısı; dinamik olan güvenlik ile statik olan emniyet kavramlarının pratikte ve toplumun algısında sürdürülebilirliğinin sağlanması, suçun önlenmesidir. Suç türevleri ve suçluluk ile mücadele edebilmek için sivil sorumluluk ve bilincin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında başta asayiş suçları olmak üzere örgütlü suçlarla ilgili eğitimlerin başlatılması, toplumu oluşturan unsurların bulundukları sosyal, siyasi ve ekonomik konumlarına göre algı oluşturma, kimlik kazandırma kursları hazırlanmalı ve üniversitelerin sürekli eğitim merkezlerinde aktif hale getirilmelidir. Başta kurumsal kimlik olmak üzere dolaylı bağlantısı olan ve kamu hizmeti veren bütün unsurlar dikkate alınmalıdır. Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 89


GÜVENLİK HİZMETİ

Modern kütüphanelerde güvenlik New York halk kütüphanesi (NYPL) 1895 yılında kurulmuş olup, Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük sistemli kurum niteliğindeki kütüphanesidir; 3 ayrı kasabada 88 tane şubesi ve 4 bilimsel araştırma merkezi vardır. Çeviri: Arzu YÜKSEL

D

evlet kütüphaneleri ziyaretçilerini çoğaltmak için yeni yollar aramaktadır. Bu kütüphanelerin misyonları için önemli olan daha fazla ziyaretçi çekmektir. Gelenler sadece New York Times’ın en çok satan listesine bağlı kalmamalıdır. DC Halk Kütüphanesi Güvenlik Şefi Larry Volz; binlerce kitabı almanın yetmediğini, durup yeniden bir düşünmenin gerektiğini ve insanların gerçekten ne istediğini bilmesi gerektiğini belirtmektedir. Çünkü buluşmak ve konuşmak için insanlar açık alanları tercih ediyorlar. Böyle olunca yanlarında arkadaşlarını getiriyorlar ve bir

90 n Güvenlik Yönetimi Ocak 2017

günlerini kütüphanede geçirebiliyorlar. Volz; durum böyle olunca “kütüphane güvenliğine” odaklanılması gerektiğini söylüyor.

New York halk kütüphanesi New York halk kütüphanesi (NYPL) 1895 yılında kurulmuş olup Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük sistemli kurum niteliğindeki kütüphanesidir; 3 ayrı kasabada 88 tane şubesi ve 4 bilimsel araştırma merkezi vardır. Bir yıl içerisinde 17 Milyon’dan fazla kişiye hizmet vermektedir. NYPL’de, George Washington’un orijinal veda konuşması, 1493 yılında Yeni Dünya’nın keşfini duyuran Kristof

Kolomb’un ve John Coltrane’in “Lover Man” eserinin el yazılarını kapsayan tarihsel koleksiyon vb. mevcuttur. Ayrıca, ziyaretçilerine ücretsiz 67.000 program sunmaktadır; İngilizce sınıflarda sanat sergilerinde yazar görüşmeleri sağlanmaktadır. Bu kurumda, ziyaretçilerin ve koleksiyonun korunması için 60 tescilli güvenlik yöneticisi, 150 ile 200 sözleşmeli güvenlik görevlisi ve ekipleri, denetçiler ve müfettişler görev almaktadır. Güvenlik Hizmetleri Direktörü Tony Gonzales, kolluk deneyimli ve özel sektör güvenliğinde görev almış navigasyon konusunda profesyonel bir ekibe sahip olduklarını belirtmektedir. Güvenlik ekibi, diğer kütüphane personeli ile ilişkileri kuvvetlendirmek için düzenli; soruşturma ekibi ise kütüphane yöneticileri ile haftalık toplanır. Güvenlik yöneticileri ve müdürler ağ toplantılarında aylık buluşmaktadır. Tony Gonzales açıklamalarında; paydaşlar ile güçlü ilişkiler kurmak için çalışırken, güvenli bir ekip olduklarını söylüyor. Gonzales; aynı zamanda diğer paydaşlar (kütüphane yöneticileri, kütüphaneciler, tesisin servis görevlileri) ile kendilerini mülkiyet ekibinin bir parçası olarak kabul etiklerini ifade ediyor. NYPL koruma bölümünün kütüphanede mevcut tüm farklı hazinelerin farkında bile olmadıklarını anlatan Gonzales; acil müdahale için masa egzersizleri sonrasında kurumda


var olan hazineler hakkında onların özel bir görüntüye sahip olmalarının sağlandığını ifade etmektedir. Gonzalez; bu şekilde davranışın acil müdahale esnasında önemli bir fark yarattığını, artık eser ve belgelerin bazılarında hasar varsa birinci elden bilgiye sahip olunduğunu ifade ediyor. Ve kendi gözleriyle görerek emniyet ve güvenliğin misyonu ile daha tutkulu hale geldiklerini belirtiyor. NYPL’de ilk müdahale için kendi iç kadrosu ile kendiliğinden çalışmalar yapılarak kütüphane sistemini etkileyebilecek olaylar için güncellemeler ve hazırlık çalışmaları süregelmektedir. Örneğin; fırtınalı hava şartlarında, Campbell Acil Durum Yönetimi ve İzleme Komutanlığı New York Ofisi ve Ulusal Hava Servisi ile sürekli temas haline geçildiğini ifade etmektedir. 2015 yılı Eylül ayında; çalışmaya başladığı ilk iş haftasında, New York’un bir kasırga uyarısı altında olduğunu ve kriz için personeli bilgilendirerek onları güvende tuttuklarını, ayrıca olası felaketler için kurs verdiklerini, fırtına geçtikten sonra da normal hizmetlerine döndüklerini belirtmiştir. Planın bir parçası olarakta, NYPL’de iki ayrı acil operasyon merkezi kurulmuş- bir tanesi 39’ncu cadde tarafında esas girişin yan binasında diğeri de lokasyonun dışında, bu merkezler fırtınanın ilerleyişini kamera sistemleri ile gözlemlemiş, kütüphanenin her bölümüne görüntü göndererek bilgilendirmiştir, bu bir nevi e-uyarı sistemidir. Gonzalez; eğitimlerde senaryo türlerinin değiştiği ama genellikle NYPL kural ve yönetmeliklerinin ihlalleri üzerinde durulduğunu belirtmektedir. Gonzalez; işbirliğine yanaşmayan patronlar, muhalif çalışanlar ve müşterilerin yaratabileceği şiddetli patlamalar gibi konularında ele alındığını ve bu senaryoların mevcut eğitime dâhil edilebildiğini belirtmiştir. Ör-

neğin; sınıfta senaryoyu tartışmak ve kütüphanedeki deneyimlerinden faydalanmak için bir eğitmen ile birlikte yaptığı açıklamada Gonzalez; eğitimin nihai hedefinin bir öğrencinin çatışma durumunda gerginliğini azaltmak ve seçilen senaryoların her biri ile başa çıkmak için taktik sağlamak olduğunu belirtmektedir.

Coumbıa Bölgesi halk kütüphanesi (DC) Columbia halk kütüphanesi 1896 yılında bölgenin tüm sakinlerine evlerine ve ofislerine uygun kitap ve diğer basılı malzemeler ve bilgi hizmetini vermek için kuruldu. Web sitesi de bu hizmete uygun olarak geliştirildi. 1972 yılında Martin Luther King (MLK) Jr. anısına kütüphane kentin merkezinde 25 ayrı şubesi ve bağlantıları ile yeni bir kütüphane olarak hizmet vermeye başladı. Mat siyah çelik, tuğla ve bronz renkli camlardan yapılmış, 400.000 metrekarelik binada yedi ayrı bölüm vardır. Bunlar, kamu hizmet alanları, toplantı odaları, sergi alanı, idari hizmetler ve polis departmanı vb. DC’nin sistemi yaklaşık 650,000 sakine ücretsiz bir kütüphane kartı sağlamakta ve buna ek olarak bölgeyi çevreleyen dokuz ilçenin sakinlerine malzeme kontrolü kolaylığı ile şubelerden etkinliklere katılabilecekleri hizmetler vermektedir. Volz, kütüphaneler için yeni olduğunu; ancak polislik için yeni olmadığını belirtiyor. Buraya gelince sorular sormaya başladığını önemli bir kaynak olan kütüphanelerin nasıl değiştiğini gözlemlediğini ve insanların buluştuğu nokta olduğunu vurguluyor. Kurdukları güvenlik sistemi zinciri ile sürekli metropolitan polisini aramak zorunda olmadıklarını; ancak yedekleme gerekirse o zaman aradıklarını belirtmektedir. İnsan-

ların burada uykuya daldıkları ve bunun aslında yasak olduğunu belirtiyor. Kütüphane görevlisi uykuya dalan kişinin yanına giderek, kontrol sağlayarak kişiyi uyandırıyor ve kütüphane kurallarına aykırı bir davranışta bulunduğunu söylüyor. Volz; “Eğer o kişi uyumaya devam ederse biz devreye giriyoruz” diyor. “Bazen bu kişiler bizlerin tutumundan memnun kalmayabiliyorlar ve seslerini yükseltebiliyorlar, işte o zaman diğer kişilerin rahatsız olmamaları gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz” diye ekliyor. Bu sözlü ikaz sisteminin adını“sözlü judo programı” koyduklarını ve başarılı olduklarını, diğer adımın ise oluşabilecek diğer tehlikelerde kütüphanecilerin nasıl davranacağını belirlemek olduğunu belirtmektedir, örneğin yangın ve yangın alarmının çalması gibi. Kütüphane personelinin eğitimi için videolu eğitim verdiklerini bu programların tüm tehlikeleri içerdiğini tehlikelerin oluşmasından durdurulana kadar olan kısmını görüntülü olarak anlattıklarını, Columbia Üniversitesi güvenlik bölümünden oluşabilecek acil durumlar için eğitim desteği aldıklarını ifade etmektedir. Volzve PatrickHealy-Risk Müdürü, birlikte verdikleri uzun eğitimlerde kütüphane de oluşabilecek yangın, gaz kaçağı, deprem ve silahlı saldırganlar hakkında bilgilendirmeler yapmaktadırlar. Bu eğitimlerdeki amaç; tüm kütüphanelerde insanların sadece kitaplar için kütüphaneye gelip, insanlarla tanışmak ve güvenli bir ortamda faaliyetlerine katılmak istedikleri olmadığından tam tersini düşünerek güvenliği sağlamaktır. Volz; “Kütüphane toplum ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaktadır ve biz bunu sağlayabilirsek o zaman büyük bir iş yapıyoruz demektir” diye ifade ediyor.

Ocak 2017 Güvenlik Yönetimi n 91


ABONE FORMU

ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES

:

POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK

:

E-MAİL

:

TEL

:

FAX

:

GSM

:

FATURA ADRESİ: ADRES:

POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 85 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik-yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.



R

E

K

L

A

M

I

N

D

96

13

1

ö.K.İ

53

51

81

15

19

57

71

55

11

Ö.K.

17

41

21

29

61

73

77

9

A.K.

67

47

A.K.İ.

2-3

Ö.K.K.

45

33

E

K

7

39

S




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.