ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ŞUBAT 2017 SAYI: 44
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
BİNA OTOMASYONU
ŞUBAT 2017 SAYI: 44
FOKUS:
OTEL GÜVENLİĞİ ÖZEL DOSYA: SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ ÖGG’LERLE İLGİLİ MEVZUATLARDAKİ DEĞİŞİKLİKLER ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ŞUBAT 2017 SAYI: 44
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
BİNA OTOMASYONU
ŞUBAT 2017 SAYI: 44
FOKUS:
OTEL GÜVENLİĞİ ÖZEL DOSYA: SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ ÖGG’LERLE İLGİLİ MEVZUATLARDAKİ DEĞİŞİKLİKLER ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ŞUBAT 2017 SAYI: 44
ŞUBAT 2017 SAYI: 44
içindekiler 22
64
36 4
6
BAŞKANDAN
EDİTÖR
8
GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
KAPAK KONUSU
22
Binalarda verimlilik konfor güvenlik ve
emniyete yönelik gerçek faydalar
26
Bina yönetiminde bulut tabanlı
teknolojiler
28
Konfor ve güvenlik
30
Evinizi tek bir tuşla yönetebilirsiniz
32
Akıllı prizle dalgınlık yapsanız da
20 KÖŞE / Hayata Bakış
güvendesiniz
34
Yaşam alanınızı uzaktan yönetin!
“Aşırı özgüven”
FOKUS
36
Otellerde yangın riski minimize edilebilinir
42
Turizm sektöründe güvenlik nasıl sağlanır?
44
Otel güvenliğinde dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
46
Mersin Park Turizm’e entegre çözümler
48
Otel güvenliğinde ihtiyaca uygun güvenlik çözümleri
ÖZEL DOSYA
50
Savunma sanayi alanında silah sistemlerinin önemi
SEKTÖRDEN
54 58
“İnsan gibi akıllı kameralar üst düzey güvenlik sağlıyor” “Güvenlik sektöründe eğitimler yetersiz”
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
ŞUBAT 2017
Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER
80
Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA
AYDA BİR YAYINLANIR
Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam ve Satış Sorumlusu Bahar GÜLERYÜZ bahar@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL
70
ELEKTRONİK GÜVENLİK
YANGIN GÜVENLİĞİ
62 64 66 68
Renkli görüntüleri düşük ışık ortamlarında bile izleyin AVM güvenlik uygulamalarında standartlaşma En üst seviye 7/24 IP video gözetim kameraları daha da gelişti Sigorta zararı karşılar alarm sistemi zararın oluşmasını engeller
84
Otomatik söndürme sistemlerinde sızdırmazlık sorunu 2
86
Data güvenlik kabloları için yangın güvenlik standartları 2
88
Avrasya Tüneli Projesi
90
IKEA’ya entengre çözümler
BİLGİ GÜVENLİĞİ
70
Bulut güvenliği
GÜVENLİK HİZMETİ
74 80
Özel güvenliği ilgilendiren mevzuat ve uygulamalardaki değişiklikler Kampüslerin güvenliği neden önemli?
92 Abone form 94 Reklam İndeksi
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı İZFORM MAT. KAĞ. REK. SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ. 0 (212) 429 0202 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
95 Editöryel Takvim tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
BAŞKAN
d
Kamuya açık hedeflerin korunması girişimi (“Soft Targets” kavramı) Değerli okurlarımız;
Devlet güvenliğinin arttırılması ve terörist stratejinin değişmesi; kamuya açık hedeflere yönelik terör saldırılarının temposunun yükselmesine neden olmuştur. 1990’ların sonu ve 2000’lerin başında El Kaide, ses getirecek saldırılar için; askeri tesisler, elçilikler ve havaalanları gibi aslında oldukça iyi korunan hedeflere öncelik veren bir strateji izlemişti. Günümüzdeki terör örgütlerinin ise; bunun aksine, küçük ölçekli saldırıları teşvik etmesi ve görece yüksek sayıda savaşçı tedarik etmesi, kamuya açık hedeflere yönelik saldırı riskini arttırmıştır. Yani nispeten korunması zor olan yumuşak hedeflerin ( Soft Targets) tehdit listelerinin başında yer aldığını görüyoruz. Kamuya açık hedefler; açık mekân olmaları nedeniyle ve güvenlik bariyerleri kısıtlı olduğu için terör eylemlerine karşı görece korunmasız olan otel, restaurant, kulüp, stadyum ve alışveriş, yeme içme yerleri bulunan eğlence mekânları gibi ticari tesisleri içermektedir. Tesisler çeşitlidir ve nerede ise tamamı özel işletmelerdir. Olaylar çeşitlilik göstermekle birlikte bu mekânlar genellikle intihar bombacılarının hedefi halindedir. Aslında kamuya açık hedefleri korumaya yönelik kaygılar da yeni değildir. Ulusal ve yerel yönetimlerin, uluslararası kuruluşların, özel sektör gibi çeşitli paydaşların, evrimleşmekte olan potansiyel nedeniyle kamuya açık hedef risklerini öncelikli olarak ele alması gerekmektedir. Hükümetler mevcut ulusal planları, bu mekânları tespit etme, koruma ve onlara öncelik vermenin önemini ve buralara yönelik riskleri göz önünde bulunduracak şekilde geliştirmeli ya da genişletmelidir. Bu bağlamda “Kamuya açık Hedeflerin Korunması Girişiminin” iki hedefini aşağıdaki gibi belirleyebiliriz: Potansiyel kamuya açık hedeflerin daha iyi korunması amacıyla tecrübe ve uzmanlık geliştirmek, ihtiyaç tespiti yapmak ve farkındalık yaratmak, Kamuya açık hedef olma potansiyeli bulunan yerlerin güvenlik ve direncini arttırmak amacıyla düzenlenecek uluslararası eğitim, destek ve katılım programlarına temel teşkil etmek üzere; bağlayıcı olmayan ve uluslararası düzeyde tanınan bir iyi uygulamalar dizisi geliştirmek olacaktır.
Sağlıklı, güvenli ve mutlu yarınlar dileklerimle…
4 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı
Kamuya açık
hedefler; açık mekân olmaları nedeniyle ve güvenlik bariyerleri kısıtlı olduğu için terör eylemlerine karşı görece korunmasız olan otel, restaurant, kulüp, stadyum ve alışveriş, yeme içme yerleri bulunan eğlence mekânları gibi ticari tesisleri içermektedir.
EDİTÖR
b
Akıllı sistemler hayatımızı kolaylaştırıyor
Büyük şehirlerin giderek artan nüfusu, trafik telaşı ve yoğun iş hayatı günlük yaşantımızda kontrol etmemiz gereken birçok noktayı atlamamıza neden oluyor. Örneğin; “Ütüyü fişten çektim mi, kahve makinasını kapattım mı” gibi sorular; tüm gün zihnimizi meşgul edebiliyor. Bu noktada hayatımızın bir parçası haline gelen günlük işlerimizi ve uğraşlarımızı kolaylaştıran, bazen varlığını bile fark etmediğimiz pek çok akıllı sistem hayatımıza eşlik ediyor. Akıllı sistemler evinizden ya da ofisinizden çıkmak istediğinizde tek tuşla devreye giriyor. Akıllı telefonunuza yüklediğiniz uygulamalarla yaşam alanınızı tek tuşla kontrol edebiliyorsunuz. Bina otomasyon sistemleri CCTV, kartlı geçiş, yangın algılama vb. diğer güvenlik sistemlerinin yanı sıra ısıtma / soğutma / havalandırma, aydınlatma, otopark CO gaz izleme ve egzost kontrol sistemleri gibi farklı elektromekanik sistemlerin tek bir merkezden kontrolü, izlenmesi ve raporlanmasını kapsıyor. Entegre çalışmayan klima, yangın, aydınlatma, ses anons, güvenlik izleme ve diğer otomasyon sistemleri; bina otomasyon yönetim sistemleri içerisinde enteraktif olarak birbirleri ile haberleşmedikleri takdirde enerji verimliliği açısından sadece izleme ve karar verme aşamalarında özellikle enerji ekonomisi ve acil durum senaryoları açısından doğru sonuçlar vermiyor. Bu noktada bina otomasyon sistemlerinin entegre çalışması hayati önem taşıyor. Bu sayıda Kapak Konumuz “Bina Otomasyon Sistemleri”. Bina otomasyon sistemlerinin güvenliğimize ve yaşamımıza sunmuş olduğu katkıları teknik makalelerimizde inceleyebilirsiniz. Fokus Konumuz ise “Otel Güvenliği”. Oteller konaklama yaptığımız sürece ikinci evimiz olmaktadır. Bu nedenle evimizdeki konfor ve güvenliği konakladığımız otellerde de bulmak isteriz. Oteller, konukların eşyalarını ve araçlarını korumak, onların otel alanı içerisinde saldırganlara ve kötü niyetli kişilere karşı zarar görmemelerini de taahhüt ederler. Otellerde risk analizini yapılması ve tecrübeli bir güvenlik kadrosuyla hareket edilmesi oluşabilecek riskleri minimize edebilir. Fokus konumuzda yer verdiğimiz teknik makalelerde Otel güvenliğine ilişkin merak edilen tüm soruların cevabını bulabilirsiniz. Bu sayıda Özel Dosya konumuz ise “Savunma Teknolojileri”. Sektörden sayfalarımızın bu sayıda iki konuğu var. MOBOTIX AG İş Geliştirme Yöneticisi Engin ŞAHİN ve Pal Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. Şirket Yöneticisi Cihangir TAŞDELEN. Elektronik güvenlik, bilgi güvenliği, güvenlik hizmeti, yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar ve makalelerle dolu… İlgiyle okumanız dileğimle
6 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
Yeşim ÖZDEMİR
Hayatımızın bir parçası
haline gelen günlük işlerimizi ve uğraşlarımızı kolaylaştıran, bazen varlığını bile fark etmediğimiz pek çok akıllı sistem hayatımıza eşlik ediyor. Akıllı sistemler evinizden ya da ofisinizden çıkmak istediğinizde tek tuşla devreye giriyor. Akıllı telefonunuza yüklediğiniz uygulamalarla yaşam alanınızı tek tuşla kontrol edebiliyorsunuz.
GÜNCEL
“Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı Müfettişleri Oryantasyon” eğitimi gerçekleşti
Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı Müfettişleri Oryantasyon Eğitimi 6-7-8 Şubat tarihlerinde
Antalya polis evinde gerçekleştirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı;
bünyesinde yeni göreve başlayacak müfettişlerin oryantasyon eğitimleri kapsamında, icra edilen programa özel güvenlik sektörü, özel güvenlik şirketleri ve özel güvenlik eğitim kurumları katıldı. Sektörün alt alanları hakkında yeni müfettiş olacaklara GÜSOD tarafından yapılan anlatım/sunumu Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat KÖSERİSOĞLU gerçekleştirdi. Programa ayrıca GÜSOD Yönetim Kurulu Üyesi Beri Koronyo’ da iştirak etti.
“2017 Bosch Acil Anons ve Seslendirme Sistemleri” eğitimleri başlıyor 2017 yılına hızlı giriş yapan Teknomaks’ın, yılın ilk çeyreğinde bayilerine verdiği “Bosch Acil Anons ve Seslendirme Sistemleri” eğitimleri başlıyor. Teknomaks; ayda 2 kez Bosch yangın algılama ile Bosch acil anons ve seslendirme sistemleri teknik eğitimi vererek, mevcut bayilerinin ve yeni bayi olmak isteyen proje firmalarının ürün kullanımı konusunda yeterliliklerini arttırmayı hedefliyor. Satış Yöneticisi Erdal İncir’in katılımıyla gerçekleşecek eğitimde, Bosch acil anons ve seslendirme sistemi ile ilgili ürünlerin uygulamalı bire bir test etme olanağı da sağlanıyor. Eğitimin sonunda, katılan tüm firmalara Bocsh Acil Anons ve Seslendirme Sistemi Teknik eğitimi yeterlilik sertifikası verilecek.
8 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
GÜNCEL
GÜSOD üyeleri 2017 yılının ilk yemeğinde buluştu
2017 yılının ilk sosyal faaliyetleri kapsamında GÜSOD üyelerinin yemekli sohbet toplantısı bu kez 12 Ocak 2017 günü LOOMIS Güvenlik Hizmetleri A.Ş. ve Sarp Tarhanacı ’nın ev sahipliğinde Barbaros Point Hotel’ de gerçekleştirildi. Yemek öncesi Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği Başkanı
Murat Kösereisoğlu ve Özel Güvenlik Dairesi eski Başkanı Musa TİYEK birer konuşma yaptılar. Açılış konuşmalarının ardından TİYEK’ e GÜSOD anı objesi takdim edildi. GÜSOD üyeleri gecenin onur konuğu ve konuşmacısı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’dan “Dünya’da değişen güvenlik dengeleri ve olası
riskler” konulu sunumunu dinlediler. Arıboğan; konuşmasına, “21. yy El-Kaide’nin 11 Eylül saldırısı ile başladı. Arıboğan; “Giderek artan siyasal ve sosyal olaylar yeni düzenlerin kurulmasının ve yeni güvenlik konseptlerine geçilmesini kaçınılmaz kılıyor; bu düzeni nasıl anlayabilir ve anlamlandırabiliriz? Çatışma çözümü ve politik psikoloji bu işin neresinde?”diyerek değerlendirmelerini paylaştı. GÜSOD üyeleri büyük bir beğeni ile dinledikleri konuşma sonrası akşam yemeğine geçtiler. Sektörün güzide şirketleri ve onların temsilcileri olan GÜSOD üyeleri keyifli ve güzel bir akşam yemeğinde birlikte olmanın ayrıcalığı içinde memnuniyetlerini ifade ederken; bu birlikteliklerin daha sık aralıklarla tekrarlanması temennisini paylaştılar. Sıcak bir ortamda gerçekleşen bu birlikteliğin ardından gecenin ilerleyen saatlerinde, GÜSOD üyeleri bir sonraki yemekte yeniden bir araya gelmek dileğiyle ayrıldılar.
G4S’te görev değişikliği G4S Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’de 2012’den bu yana Türkiye Genel Müdürlüğü görevini yürüten Onur KOCA bu görevini 1 Şubat 2017 tarihi itibariyle Kağan Gümüş’e devretti. 1991’den bu yana Türkiye operasyonlarını yürütmekte olan G4S; teknoloji entegre, yenilikçi, her sektörün kendi ihtiyacına özel tasarlanmış 360 derece güvenlik anlayışını sürdürmeye, iş ortaklarının memnuniyetini ve hizmet kalitesini her gün arttırarak dünyanın lider güvenlik firması olmanın farkını hissettirmeye devam edecektir.
10 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
GÜNCEL
“Pozitif psikoloji” eğitimi
EDS; 24 Ocak 2017 tarihinde çözüm ortaklarının katılımıyla “Pozitif Psikoloji” eğitimini gerçekleştirdi. Demet Uyar ile gerçek-
leştirilen eğitimde pozitif psikolojinin iş hayatına kattığı olumlu etkiler üzerinde duruldu. Uyar; “Pozitif psikoloji kişilerin maksimum perfor-
mansa ulaşmalarını ve daha mutlu ve doyumlu bir yaşam sürmelerini destekleyen bilim dalıdır. Bireyler iyi hissederken daha verimli çalışırlar ve performansları doğal olarak artar.” dedi. Uyar; pozitif psikolojinin çalışan mutluluğunun ve bağlılığının önemsendiği kurumlarda kullanıldığını ifade etti. Bireyler ve takımların pozitif duygular ve pozitif iletişimle başarılı olabileceklerinin anlatıldığı eğitimde özellikle 10 pozitif duygunun hayatımızın bir parçası olması gerektiği ifade edildi. Pozitif duyguların oranını hayatımızda arttırmaya açık olmanın önemini işaret eden eğitim, grup ve bireysel aktivitelerle dolu dolu tüm gün devam etti.
Loomis Cobelguard’ı bünyesine kattı Loomis, Belçika`nın Ghent şehrinde faaliyet gösteren Cobelguard’ın hisselerinin tamamını alarak faaliyet gösterdiği ülke sayısını 22’ye çıkardı. Yurt içi nakit işleme hizmetleri veren, 170 çalışana sahip ve yıllık 12 milyon € gelir elde eden CIT şirketi Cobelguard, 30 Ocak 2017 tarihinden itibaren bütün operasyonlarını Loomis adına gerçekleştirmeye başladı. Bu satın almayla birlikte Loomis’in Avrupa’daki faaliyet alanı daha da genişledi. Dünya üzerinde 22 ülke, 24 bin çalışan, 6.600 zırhlı araç ve 400’den fazla şube ile nakit taşıma, işleme ve kasalama hizmeti veren Loomis, Türkiye’de de her geçen yıl daha da büyüyerek en iyi, en verimli ve en hızlı nakit akışını yaratmadaki başarısını devam ettiriyor. Loomis, dünyada ve Türkiye’de, sadece güvenliğe odaklı CIT ve CMS hizmetleri veren,
12 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
konusunda uzman ve profesyonel personeliyle çalışmalarına devam etmektedir. Loomis Başkanı ve CEO’su Patrik Andersson, bu satın almanın Loomis`in Avrupa`da ki faaliyet alanını daha da genişlettiğini, gelecekte Belçika’da büyüme hızının daha da artıracağına inandıkları dış kaynak kullanımı eğilimden yararlanmak için kendilerine fırsat sunduğunu belirterek; Loomis grubuna katılan bütün yeni çalışanlar ve müşterilere “aramıza hoş geldiniz!”dedi. Her sene Loomis AB tarafından gerçekleştirilen, dünyanın 22 ülkesinden 400 şubenin katıldığı, “Loomis iş performansı yarışması 2016” sonuçlandı. Yarışmada, kazananlar arasında bu sene 3 büyük bölge şubesiyle Loomis Türkiye’de yer alıyor. Kazananların farklı kategorilerde değerlendirildiği, Loomis iş performansı yarışmasında Loomis
Güvenlik Hizmetleri A.Ş. yöneticilerinden Emre Kara, Fikret Şahin ve Ali Atatoprak, Mairuitius’ da ödül olarak verilen tatile hak kazandılar. Loomis bölge müdürleri, bu keyifli ödülü kazanmakla birlikte, grubun üst yönetimiyle toplantılara katılarak diğer başarılı şube müdürleriyle deneyimlerini paylaşma, iş yeteneklerini arttırma fırsatı da yakalayacaklar.
GÜNCEL
“Terörü bitirmek için küresel işbirliği şart”
Washington merkezli tarafsız ve bağımsız düşünce kuruluşu Global Policy Institute (GPI) ve BAU Global çatısı altında ABD başkentinde faaliyet gösteren BAU International Üniversitesi, son dönemde artan saldırılarla gündemi belirleyen uluslararası terörizm konusunu mercek altına aldı. Türk ve Amerikalı uzmanlar, yükselen küresel terör tehdidini tarihsel ve güncel boyutlarıyla analiz etti. Panele konuşmacı olarak katılan
Bahçeşehir Üniversitesi Amerikan Araştırmaları Merkezi (AMERS) Başkanı Burak Küntay ise uluslararası terörü anlayabilmek için öncelikle tarihsel gerçeklere bakmak gerektiğine dikkat çekti. 100 yıl önce yapılan hataların bugün hala Ortadoğu’da terör probleminin devam etmesine yol açtığını anlatan Küntay, binlerce mil öteden masa başında ülkeler arasındaki sınırları belirlemenin yanlışlığını vurguladı. Global Policy Insgüvenlik uzmanı ve City Security titute (GPI) Başkanı Paolo von Schirach Group (CSG) Yönetim Kurulu Başpanelde yaptığı konuşmada Batı’da kanı Osman Öztürk;otuz yılı aşkın giderek artan bireysel radikalleşme süredir, Türkiye’nin terörle mücadele trendine dikkat çekti. Terör örgütlerinin ettiğini hatırlattı. Terörün sadece medya yoluyla üye ve sempatizan kazanbir ülkeyi değil, dünyanın tamamını ma çabalarının kalabalık Batı toplumilgilendirdiğini anlatan Öztürk, buna larında kendisine karşılık bulabildiğini rağmen terörün uluslararası bir tanımı olmamasından yakındı ve hedefi ve anlatan von Schirach, hükümetlerin bireysel radikalleşmeyi engelleme konukaynağı ne olursa olsun terör örgütsunda neler yapılabileceğini tartıştığını lerinin hiçbir ülke tarafından destek vurguladı. görmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Buhar semineri Kahire’de gerçekleştirildi Ayvaz; Ocak ayında Mısır’ın başkenti Kahire’de geniş katılımlı bir buhar eğitimi organize etti. Ayvaz Bölge Müdürü Hayrettin Tavukçu ve Endüstriyel Ürünler Müdürü Serdar Ocaktan’ın öncülüğünde gerçekleştirilen eğitime Mısır’ın farklı şehirlerinden ve farklı sektörlerden 145 profesyonel katıldı. “Globally Local” sloganıyla ve dünyanın yerel markası haline gelme vizyonuyla hareket eden Ayvaz, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da eğitim faaliyetlerine ağırlık vermeye devam ediyor. Firma;son dönemde odaklandığı ülkelerden biri olan Mısır’da bulunan bayi, projeci ve müşterileriyle bir araya gelerek buhar sistemlerinin verimli çalışmasıyla ilgili bilgi paylaşımında bulundu. Kahire’nin önde gelen otellerinden birinde organize edilen
14 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
ve tam gün süren eğitimde; buhar ekipmanları, buhar ekipman seçimi, buhar tesisatı dizaynı ve enerji geri kazanım sistemleri konularına ağırlık verildi. Kahire Üniversitesi’nden Prof. Abdel-Hafez Hassanein’ın açılış konuşmasıyla saat 09.00’da başlayan organizasyon, Ayvaz Bölge Müdürü Hayrettin Tavukçu’nun genel tanıtım sunumuyla devam etti. Yurt içi eğitim organizasyonlarında da sıkça görev alan Endüstriyel Ürünler Müdürü Serdar Ocaktan’ın
kürsüyü almasıyla devam eden ve tüm gün boyunca süren eğitim katılımcılardan tam not aldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Ayvaz İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut, iş birliği halinde oldukları tüm kişi ve kurumların eğitimine önem verdiklerini; bu nedenle yurt dışındaki eğitim faaliyetlerinin de yoğun şekilde devam ettiğini söyledi. Endüstriyel alanda gelişmiş bir şehir olduğu için bu eğitimi Kahire’de düzenleme kararı aldıklarını söyleyen Alpagut,bölgenin diğer önde gelen şehirlerinde de benzer organizasyonlar düzenleyecekleri bilgisini verdi.
GÜNCEL
“Su Sisi Söndürme Sistemleri” semineri
İSG Avrasya 3. İş Sağlığı ve Güvenliği Fuarı kapılarını açıyor İFO Fuarcılık tarafından “İş Emniyeti”, “İş Sağlığı”, “İş Güvenliği” ile “Eğitim, Danışmanlık ve Risk Analizi” başlıkları altında bu yıl 3.’sü düzenlenen İSG Avrasya fuarı, 16 Mart’ta kapılarını açıyor. Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleştirilen organizasyonda, özellikle iş sağlığı ve güvenliği konusunda yüksek sorumluluğa sahip sanayi kuruluşları ile organize sanayi bölgelerinin ihtiyaç duyduğu tüm çözümler bir arada sergileniyor. Bir dizi etkinliğe ve zengin içerikli konferans programına da ev sahipliği yapan İSG Avrasya 2017, yine REW İstanbul Uluslararası Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Fuarı ile eş zamanlı olarak düzenleniyor. İSG Avrasya’da fuar ziyaretçileri sektördeki gelişmeleri yakından takip edip, rakip analizi ve fiyat alternatiflerini değerlendirme fırsatı buluyor. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen fuarda, başta inşaat, maden, taşımacılık ve metal sanayi sektörleri olmak üzere, çok tehlikeli sınıfta yer alan sektörlerden az tehlikeli sınıfa kadar ihtiyaç duyulan tüm iş sağlığı ve güvenliği çözümleri bir arada sunuluyor.
TÜYAK 2016/17 Dönemi Eğitim seminerlerinin dördüncüsü 21 Ocak 2017 tarihinde “Su Sisi Söndürme Sistemleri” konusuyla Kozyatağı Hilton Otel’ de gerçekleşti. Yangın korunum sektörünün gelişimine katkı sağlama ve bilgi paylaşımını çoğaltma hedefiyle planlanan eğitim seminer serisinin dördüncüsü olan “Su Sisi Söndürme Sistemleri” semineri TÜYAK Dernek Başkanı Filiz Mumoğlu’nun açılış konuşması ile başladı. Dr.Gökhan Balık’ın oturum başkanlığında ilerleyen seminer; Viking Türkiye Bölge Müdürü Numan Şahin’in “Düşük Basınçlı Su Sisi Sistemleri” sunumuyla devam etti. Ardından Tyco İngiltere’den Tim Nichols, “Hibrit Su Sisi Sistemleri” ve Fogtec’ten Rudiger Kopp “Yüksek Basınçlı Su Sisi Sistemleri” konulu sunumlarını gerçekleştirdiler. Salondan alınan soru-cevaplara verilen yanıtlarla seminer son buldu.
2017’de Proline’ın odağında siber güvenlik de olacak
Dünyanın önde gelen şehirlerini “Güvenli ve Akıllı Şehirler” kriterlerine uygun güvenlik seviyesine taşıma hedefiyle hareket eden Proline’ın Profesyonel Çözümler Direktörü Melih Özhan, artan siber tehditlere dikkat çekerek 2017 yılında siber güvenlik
16 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
çözümlerine daha fazla odaklanacaklarını belirtti. Nesnelerin internetinin de etkisi ile birbirine bağlı cihaz sayısının her geçen gün arttığına ve bu durumun siber saldırılar için büyük güvenlik risklerini de beraberinde getirdiğine değinen Özhan, ilerleyen yıllarda siber saldırıların gelişen teknolojilerin etkisi ile daha fazla güçleneceği uyarısında bulundu. Özel şirket ve kamu kurumlarına karşı bu tarz saldırıların daha da artacağına dikkat çeken Özhan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Milyarlarca cihazın birbirine bağlandığı günü-
müzde, özellikle sistem, ağ ve veri güvenliği hiç olmadığı kadar önemli bir unsur haline geldi. Proline olarak biz de çoklu denetim ve analiz için birbiriyle entegrasyonu olan, tek noktadan izlenebilen, akıllı kararlar vererek önleyici aksiyonlar alan teknolojilere katkı sağlayacak alternatif çözümler geliştiriyoruz. Siber güvenlik konusunun bu denli önemli olmasının sebebi güvenlik stratejilerinin değişmesiyle tehditlerin bu stratejilere ayak uydurabilmesidir. Dolayısıyla her geliştirilmiş güvenlik stratejisine karşı yeni bir güvenlik tehdidiyle karşılaşmak olağandır. Bu yüzden güvenlik önlemleri sürekli güncellenmeli ve denetlenmelidir.”
GÜNCEL
ISAF Exclusive güvenlik sektörünü Ankara’da buluşturuyor Marmara Fuarcılık tarafından düzenlenen; 7-8-9 Mart, 2017 tarihleri arasında Sheraton Ankara Hotel & Convention Center’da gerçekleşecek olan ISAF Exclusive’ de birbirinden önemli kurum, kuruluş, dernek ve sektör firması, CONFEX konsepti ile hazırlanan çok özel bir platformda bir araya gelecek. Konferans (Conference) ve fuar (Exhibition) kelimelerinin kısaltılmasından oluşan CONFEX tabiri, son birkaç yıldır etkinlik takvimlerinde yerini almaya başladı. Konferans ve fuarların eşit seviyede tutularak hem bilginin paylaşıldığı, hem de ürünlerin yeterli seviyede sergilendiği CONFEX’lerin sayısı her yıl artmakta. Güvenlik sektöründeki en güncel konuların sektörün tüm paydaşlarının deneyimleri ve bakış açıları ile ele alınacağı konferans, bu alanda tüm farklı başlıkları ilk kez bir araya getiren çok özel bir etkinlik olacak. Fuar ile eş zamanlı olarak devam edecek olan konferansın ana başlıkları; Toplu Ulaşım Güvenliği, Yapı-Bina Güvenliği ve Siber Güvenlik olacak. Bu başlıklar altında ise; İstasyon ve Duraklarda Güvenlik, Hareket Halindeki Araçlarda Güvenlik, Yapı ve Binaların Projelendirme, İnşa/Uygulama ve Kullanım Aşamalarında Güvenlik, Siber Güvenliğe Dair Tehditler ile IoT (Internet of Things) ve etkileri tartışılacak. Konferans ile eş zamanlı olarak düzenlenecek olan sektör panellerinde en güncel konular, sorunlar ve çözüm önerileri konuşulurken, çözüm gösterilerinde ürünler, ürün ve hizmetlerin başarılı uygulamaları ile kullanıcılar bir araya gelerek birebir iletişim kurma şansı yakalayacak.
İnternet kullanıcılarının yüzde 71’i tehlikede Her sene 7 Şubat’ta Uluslararası Güvenli İnternet Günü’nü kutlayan Microsoft bu sene de “Daha iyi bir internet için hep birlikte” sloganı ile global bir anket düzenledi. Özellikle çocuklar ve gençler arasında teknolojinin daha güvenli ve daha sorumlu bir şekilde kullanılmasını teşvik etmek amacıyla gerçekleşen ankete Türkiye de katıldı. Aralarında Türkiye’nin de olduğu 14 ülkede gerçekleştirilen Dijital Nezaket Endeksi global ankette çevrimiçi davranışlar dikkate alınarak, kullanıcıların tutum ve algıları mercek altına alındı. Araştırma kapsamında yetişkin ve gençlerin farklı çevrimiçi etkileşimler üzerinden nezaket seviyeleri incelendi. Avustralya, Belçika, Brezilya, Şili, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Meksika, Rusya, Güney Afrika, Türkiye, İngiltere ve ABD’de gerçekleştirilen anket, gençlere (13-17 yaş arası) ve yetişkinlere (18-74 yaş arası) sorularak gerçekleştirildi. Araştırma kapsamında katılımcılara “hangi çevrimiçi tehditler yaşandınız?”, “tehditler ne zaman, ne sıklıkta oluştu?”, “nasıl aksiyonlar aldınız?” gibi sorular soruldu ve dört başlık altında 17 çevrimiçi tehdit ölçüldü. Bu kategoriler davranışsal riskler, itibar zedeleyici riskler, kişisel hakların ihlali ve mahremiyet içerikli tehditler olarak belirlendi. Anket sonuçlarına göre Türkiye’deki internet kullanıcılarının yüzde 71’i, en az bir defa çevrimiçi tehdide maruz kaldıklarını belirtiyor. Türkiye, davranışsal tehditler kategorisinde uluslararası ortalamanın üstünde bir sonuç sergilerken, itibar zedeleyici riskler, mahremiyet içerikli tehditler ve kişisel hakların ihlallerinde uluslararası ortalamalarda bir seyir gösterdi.
18 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
ÇEKÜL İşbirliği ile Karel korusu oluşturuldu
Karel, Ar-Ge yatırımları ile bilime ve teknolojik gelişime katkı sağlarken, bir yandan da sosyal sorumluluk bilinci ile doğanın korunmasına yardımcı oluyor. Sürdürülebilir bir geleceğin mümkün olduğuna inanan ve bu konuda çeşitli işbirlikleri ile sosyal sorumluluk projelerinin içinde yer alan Karel, bu yıl ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) ile birlikte Karel Korusu’nu oluşturdu. Manisa ili, Selendi bölgesindeki 7 Ağaç Ormanları’nda oluşturulan Karel Korusu’na dikilen 740 fidan sevgiyle yeşerecek. ÇEKÜL’ün kuruluşundan bu yana hayata geçirilen orman projeleri yoğun ilgiyle karşılandı ve ardından 7 Ağaç Ormanları Programı başlatıldı. 7 Ağaç, bir kişinin bir yılda tükettiği kadar doğal kaynağı temsil ediyor ve 7 Ağaç Ormanları, çevre gönüllülerinin eksilmeyen heyecanı ile Türkiye’nin dört bir yanında hızla büyüyor. Yaşamsal kaynakların dengeli kullanımı ve sürekliliği için, verimli tüketim alışkanlıkları bilincini uyandırma amacıyla başlatılan proje her geçen gün daha fazla destek alıyor.
HAYATA BAKIŞ
ö
“Aşırı özgüven” Özgüven fazlalığı kişilik gelişimi açısından doğru olmayan bir şeydir. Bu durumdaki kişi kendisine ait olmayan davranışlara girişir. Kendisini farklı bir kişiymiş gibi göstermeye çalışır. “Gururlu-kibirli” diye anılan bu insanlar başkalarının nazarında komik duruma düşerler. Örneğin mezarlıktan geçerken ıslık çalan insanlar vardır; onlar için “Ne kadar kendine güveniyor; hiç korkmuyor” denir. Aslında o kişi müthiş derecede korktuğu ve kendisini tehlikede hissettiği için güvenli rolünü oynuyordur. Gerçek özgüven ile özgüven rolünü birbirinden ayırmak gerekir. Aşırı özgüven genellikle iki tutum nedeniyle olur. Birincisi yüksek motivasyondur; yani anne babanın çocuktan beklentisinin yüksek olmasıdır. Aile çocuğun yapamayacağı şeyleri hedeflerse çocuk ailesini memnun etmek için farklı görünmeye çalışır, rol yapmaya başlar. Güven rolü oynar. Ailesinin kendisinden yapamayacağı şeyler beklediğini hisseden çocuk hep streslidir, kaygılıdır, mutlu olamaz. “Ne yapsam ailemi mutlu edemiyorum” diye düşünür. Ailesinin beklentilerini karşılayamadığı için böyle bir savunma mekanizmasına sığınır.
Oğuz GÜLAY
İkinci tutum hatası ise övgünün yanlış kullanılmasıdır. Toplumumuzda övgü az kullanılır; çoğu zaman da yanlış kullanılır. Yanlış kullanılan övgü abartılı özgüvene, fazla ego yükselmesine yol açar. Bunun için çocuğun kişiliğinin değil çabalarının, becerilerinin övülmesi gerekir. “Sen bir tanesin, akıllısın, dünyada eşin yok” dendiği zaman çocuğun kendini arama, keşfetme, kendini geliştirme becerisi elinden alınmış olur. Çocuk kendisinin her konuda yeterli olduğunu düşünürse kendini geliştirmeye yönelik çabaya ihtiyaç duymaz. Övgüyü yanlış kullanmak bu anlamda çocuğa kötülük yapmaktır. Çocuğun kişiliğini değil de “Bak, ne güzel yatağını topladın, ne güzel giyindin” gibi yaptığı iyi şeyleri övmek daha doğru olur. Aksi halde çocukta hatalarını inkâr etme duygusu gelişir. Hâlbuki özgüven; kişinin kendini olduğundan üstün ya da aşağı değil, olduğu gibi kabul etmesi demektir. Aileler çocuklarında görmek istedikleri özellikleri çocuğa empoze ederler. Hâlbuki çocuğun genetik yapısı, kişilik imkânları ailenin isteklerine uygun olmayabilir. Ailesinin istediği davranışları gösteremeyen çocuk, bunun üzerine bir de eleştiriye, aşağılanmaya maruz kalırsa daha çok içine kapanmaya, konuşmamaya, kendisini çevresinden soyutlamaya başlar. Bu tür olaylarda zararın neresinden dönülse kârdır. İnsanın ruh yapısı yeni durumlara uyum sağlayabilir. İnsan isterse, anne ve baba da uygun davranırsa kaç yaşında olursa olsun bu tür problemlere çözüm bulunabilir. Çözüm bulunabilmesi dileğimle…
20 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
Toplumumuzda övgü az kullanılır; çoğu zaman da yanlış kullanılır. Yanlış kullanılan övgü abartılı özgüvene, fazla ego yükselmesine yol açar. Bunun için çocuğun kişiliğinin değil çabalarının, becerilerinin övülmesi gerekir.
KAPAK KONUSU BİNA OTOMASYONU
Binalarda verimlilik konfor güvenlik ve emniyete yönelik gerçek faydalar Yangın güvenlik ve emniyet sistemleri; yangın söndürme sistemlerinin aktive edilmesi, tahliye kapılarının açılması ve asansörlerin güvenli bir konumda durdurulması gibi uygun önlemleri bağımsız olarak harekete geçirebiliyor. SIEMENS SAN. VE TİC. A.Ş.
T
icari binalar hiç olmadığı kadar çok amaçlı kullanım sunduğu için bina operatörleri giderek karmaşıklaşan görevlerle karşı karşıya kalıyor. Diğer taraftan azalan kaynaklar ve artan maliyetler de binaların daha verimli işletilmesini gerektiriyor. Tesis yöneticileri, bina operatörleri, teknik yöneticiler, güvenlik ve emniyet görevlileri ayrıca yatırımcılar ve planlamacılar bu gereklilikleri karşılayabilmek için ticari binalarda artık standartlaşan bina otomasyon
22 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
sistemlerine güveniyor. Tüm disiplinleri ve fonksiyonları tek bir platformda birleştiren entegre bina yönetimi ise bunun bir adım daha ötesine geçerek verimlilik alanında somut faydalar sunuyor, konforu artırıyor, insanları, binaları ve varlıkları koruyor. Konfor, güvenlik, emniyet ve kullanım türleri ile bir binaya ilişkin gereklilikler birçok farklı alanı kapsayabilir. Bina teknolojisinin etkisi ise sağlanan enerji verimliliğiyle anlaşılır. Binalar dünya çapındaki primer enerjinin yaklaşık olarak yüzde 40’ını tüketiyor. Bu ise
artan enerji maliyetlerinin binalarda hemen hissedilmesi anlamına geliyor. Buna ek olarak, CO2 emisyonlarının sürdürülebilir şekilde düşürülmesi ve yenilenebilir enerjinin daha fazla kullanılması gibi yeni düzenlemeler ve politik gereklilikler de bulunuyor. Diğer taraftan, bir binada enerji tasarrufuna yönelik her çaba olumlu bir etki yaratıyor. Avrupa Enerji Tasarrufu Yasası (European Energy Saving Ordinance / EnEV) gibi yasal düzenlemeler ve Yeşil Bina, LEED (Enerji ve Çevresel Tasarım Liderliği / Leadership in Energy
and Environmental Design) ve DGNB (Alman Sürdürülebilir Bina Konseyi) gibi sürdürülebilir inşaata yönelik uluslararası geçerliliği olan kalite onayları, binanın tüm yaşam döngüsü boyunca ekolojik, enerji verimliliği ve sürdürülebilirliğine ilişkin kriterleri tanımlıyor. Operasyonel tasarruflara ek olarak bina yönetimlerinde bu kriterlere uyulması, temelde binaların değerini de artırıyor. Binalardaki diğer gereklilikler ve sistemler de en az enerji verimli operasyon sağlamak kadar karmaşık bir yapıda bulunuyor. Yönetim ve üretimde çalışanlar, esnek çalışma saatleri içerisinde ve değişen oda kullanımı da dâhil olmak üzere en uygun çalışma koşulları bekliyor. Yangın güvenliğinin de aynı derecede yüksek standartlara uygunluk göstermesi gerekiyor. Siemens’in çözümlerinde, bina konforu, emniyeti ve güvenliği için sürdürülebilir otomasyon çözümleri bulunuyor. Günümüzün oda ve bina otomasyon sistemleri ısıtma, iklimlendirme, havalandırma, aydınlatma ve gölgelendirmeyi güncel ihtiyaçlara göre otomatik olarak ayarlayarak önemli tasarruflar sağlıyor. Güçlü sensörlere sahip yangın algılama sistemleri başlayan bir yangını algılayarak itfaiyeye haber veriyor. Yangın güvenlik ve emniyet sistemleri; yangın söndürme sistemlerinin aktive edilmesi, tahliye kapılarının açılması ve asansörlerin güvenli bir konumda durdurulması gibi uygun önlemleri bağımsız olarak harekete geçirebiliyor. Uygun sistemler kendi başlarına etkili bir çalışma sağlasa bile ayrı olarak yönetilmesi gereken ayrı disiplinlerdir. Bunun problemleri ise ortada: Bu sistemler arasındaki iletişim -en iyi ihtimalle- henüz tam olarak gelişmedi ve önemli oranda tek-
nik çaba ve maliyet gerektiriyor. Buna ek olarak, çoklu sistemler kullanımda olduğunda kayda değer bir eğitimi de gerektiriyor. Üstelik böyle karmaşık bir genel sistem, bir olay veya alarm halinde gerekli önlemlerin uygulanmasını geciktirebiliyor.
Entegre bina yönetimi Bina yönetimi sistemleri, fiili bina otomasyon sistemlerine eklenen sistemler olarak önem kazanıyor. Özellikle Avrupa, ABD ve Asya’nın metropol bölgeleri gibi yüksek iş gücü ve enerji maliyetlerinin yanı sıra bina performansı standartlarının da yükselmesinin söz konusu olduğu pazarlarda, bir binanın karmaşık altyapısını mümkün olan en kolay ve eşit şekilde sürekli optimize edebilmek ve işletebilmek önem kazanıyor. Siemens Bina Teknolojileri Bölümü, bu konuda başarısı uzun yıllardır kanıtlanan bir sistem sunuyor: Desigo. Siemens, entegre bina yönetimi konseptiyle geleceğe yönelik kararlı bir adım atıyor. Geleneksel senaryoların aksine, entegre bina yönetimi çoklu veya tüm disiplinlerin kapsamlı ve kullanıcı dostu bir yönetim platformunda bütüncül ve teknik olarak değişmez bir kombinasyonu olma anlamını taşıyor. BACnet, ONVIF, DALI veya KNX gibi endüstri standardı iletişim protokollerine dayalı açık ara yüzler, teknik ön koşullardır. Bunlar, çeşitli üreticilerden sağlanan mevcut ve yeni sistemlerin, gelişmiş uygulama programları, alt sistemler ve bağımsız bileşenlerle birlikte yönetim platformuna sorunsuzca entegre edilmesini sağlıyor. Bu da bir entegre homojen sistem bütünü veya değişmez bir operasyon katmanına sahip heterojen bir sistem bütünü olarak sonuçlanıyor. Bununla birlikte
Siemens, entegre bina yönetimi konseptiyle geleceğe yönelik kararlı bir adım atıyor. Geleneksel senaryoların aksine, entegre bina yönetimi, çoklu veya tüm disiplinlerin kapsamlı ve kullanıcı dostu bir yönetim platformunda bütüncül ve teknik olarak değişmez bir kombinasyonu olma anlamını taşıyor. kademeli genişleme ve modüler eklentiler de uygulanabiliyor. Bina otomasyon sistemlerinden talep edilen gerekliliklerin farklı niteliklere sahip olması nedeniyle entegre bina yönetiminin önemli yönlerinden biri de bileşenlerin ve fonksiyonların bant genişliğidir. Dünyanın farklı yerlerinde lokasyonlara sahip bir bina sahibi, tek bir binayı donatan bir planlamacı veya kurulumcudan farklı sorumluluklara sahiptir. Bu geniş spektrumu tek bir bina yönetimi sistemiyle kapsamak için, bina yönetimi sistemi, herhangi bir duruma adapte olma konusunda son derece esnek olmalı, ayrıca bina yönetimi platformundan oda operatör birimleri, yangın detektörleri ve video kameralara kadar her şeyi kapsamalıdır. Ayrıca, çözümün –ideal olarak dünyanın her yerindeki- uluslararası standartlara uygun olması gerekmektedir.
Desigo CC ile geleceğe hazır olmak Siemens, Desigo CC bina yönetimi platformuyla kısa bir
Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 23
KAPAK KONUSU BİNA OTOMASYONU süre önce entegre bina yönetimi pazarının ihtiyaçlarına hazır bir çözüm sunmaya başladı. Entegre bina yönetimini Desigo CC ile hayata geçirmek birçok avantaj sunuyor: Daha fazla emniyet ve güvenlik, daha düşük maliyetler, daha iyi performans, konfor ve şirket imajı… Burada Desigo CC’nin mevcut bir platformun bir geliştirme veya genişletmesi olmadığının anlaşılması önemli; Desigo CC sıfırdan tasarlandı. Bu da platformun ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme, aydınlatma, gölgelendirme, oda otomasyonu, enerji yönetimi ve yangın güvenliğinin yanı sıra güvenlik kamera sistemi ve izinsiz giriş tespiti gibi güvenlik fonksiyonları da dahil olmak üzere bir binanın birden çok veya tüm disiplinleri entegre ve merkezi olarak kontrol etmesiyle sonuçlanıyor.
konsepti, gerçekleştirilecek görevler boyunca kullanıcılara adım adım rehberlik ediyor. Ara yüz, kullanıcıların sadece rollerine ve sorumluluklarına uygun bilgileri görüntüleyebilecekleri ve uygun fonksiyonlara erişebilecekleri şekilde yapılandırılabiliyor.
Ölçeklendirilebilir çözüm Desigo; karmaşık, birbirine şebekede bağlanmış uçtan uca çözümlerin yanı sıra bağımsız disiplinler için de yeterince esnek bir çözüm sunuyor. Platform, kapsamlı bir şekilde ölçeklendirilebilmesine bağlı olarak büyük ve dağıtılmış bina kompleksleri ve kampüs altyapılarının yanı sıra orta ve büyük ölçekli ticari binalar için de ideal bir seçenek sunuyor. Desigo CC; bina yönetimi gereklilikleri arttıkça genişletilebilir ve kademeli ilave disiplinleri entegre edebilir.
Gerçek zamanlı bilgi Bina yönetimi pazarında türünün ilk örneği olan Desigo CC platformu, bir binadaki çoklu veya tüm disiplinleri eşit bir temelde entegre ediyor. Disiplinlerin durumunu istenirse uzaktan da gerçek zamanlı olarak görüntülüyor ve kontrol ediyor. Bu yarattığı sinerjinin yanında sadece kurulumda değil, çalışanların sadece tek bir platformda eğitime ihtiyaç duymaları nedeniyle eğitimde de maliyet tasarrufu sağlıyor. Desigo CC açık bir platform olarak birçok standart protokolü destekliyor. Geliştiriciler, yönetim platformunu açık bir şekilde yapılandırmaya özel bir önem gösterdi. Kullanımı kolay kullanıcı ara yüzü, içeriğe duyarlı alanların yanı sıra sisteme hiyerarşik bir genel bakış sunuyor. Bunlar, en önemli kilit verileri temin ediyor; ilgili tamamlayıcı bilgiler sağlıyor ve tüm ilgili fonksiyonlara doğrudan erişim sağlıyor. İleri teknolojiye sahip bir navigasyon
24 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
Bir bakışta Desigo CC’nin faydaları Güvenlik: Desigo CC; bina sistemlerindeki anomalileri tespit ve analiz ederek proaktif ve şeffaf bir şekilde yanıt verir. Bir yangına ilişkin durum, video kameraların kullanılmasıyla doğrulanabilir. Havalandırma sistemleri, dumansız alanlarda aşırı basınç üreterek dumanın yayılmasını önleyebilir. Panjurlar, risk altındaki odalara erişimi kolaylaştırmak için yükseltilir. Tahliye rotası kontrol sistemi aktive edilir. Disiplinlerin entegre kontrolü sayesinde Desigo CC, yangın tehlikesini ve bundan kaynaklanan yaralanmalar ile maddi hasarları önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olur. Maliyetler: İlk referans kurulumları, entegre bina yönetiminin, operasyon maliyetlerini yüzde 20’ye varan oranlarda azalttığını ortaya koymaktadır. Enerji tüketiminin, operasyon maliyetlerinin
en önemli kısmını oluşturduğu bilinmektedir. Bu platformun tüm binaların enerji tasarrufu potansiyelini tespit etmesi, bina işletmecisinin, enerji tüketimini, üretimini ve tedarikini kapsamlı bir şekilde analiz ve optimize edebilmesini sağlamaktadır. Performans ve konfor: Verimliliği arttırmak ve istenilen çalışanları, kalifiye uzmanları ve en iyi yöneticileri istihdam etmek için rekabet etmek söz konusu olduğunda, çalışma ortamı önemli bir rol oynamaktadır. Sadece gerektiği şekilde emniyete alınmış altyapılar kesintisiz operasyonu garanti etmektedir. İmaj: Konfor, güvenlik ve emniyet, bir şirketin başarısını ve imajını doğrudan etkilemektedir. Enerji verimliliği ve kaynak tasarrufu sağlayan operasyonlar sadece maliyet tasarrufu sağlamamakta, aynı zamanda çevreyi korumakta ve şirketin müşteriler ve kamu nezdinde olumlu bir şekilde algılanmasına da katkıda bulunmaktadır.
Desigo CC ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme, aydınlatma, gölgelendirme, oda otomasyonu, enerji yönetimi ve yangın güvenliğinin yanı sıra güvenlik kamera sistemi ve izinsiz giriş tespiti gibi güvenlik fonksiyonları da dâhil olmak üzere bir binanın birden çok veya tüm disiplinlerini kontrol edebiliyor.
KAPAK KONUSU BİNA OTOMASYONU
Bina yönetiminde bulut tabanlı teknolojiler Modern bina yönetim sistemleri; artık (BMS) bulut teknolojisinden yararlanarak, tesis yöneticilerine IT altyapısına büyük yatırımlar yapmadan tesisleri görüntüleme ve yönetme imkânı verirken, bulut tabanlı çözümler, bağlantı ve veri depolama için kullanılabiliyor. SCHNEİDER ELECTRİC
D
ünya Yeşil Binalar Konseyi tarafından yapılan bir araştırma sonucunda; “çalışanların yüzde 81’inin ofis sıcaklığının standardın üzerinde olduğunda konsantre olmakta zorlandığını” ve “yüzde 62’sinin ise bir görevi tamamlamak için normalden yüzde 25 daha uzun zaman harcadığının” bulunduğunu vurguluyor. Bu durumdan enerji maliyetlerinin etkilenerek; ticari ofis binaları tarafından tüketilen enerjinin yüzde 30’unun boşa gittiğinin tahmin edildiğini belirtiyor. Modern bina yönetim sistemleri; artık (BMS) bulut teknolojisinden yararlanarak, tesis yöneticilerine IT altyapısına büyük yatırımlar yapmadan tesisleri görüntüleme ve yönetme imkânı verirken, bulut tabanlı çözümler, bağlantı ve veri depolama için kullanılabiliyor. Ayrıca, bir adım daha ileri götürülerek kontrol yeteneklerinin yanı sıra bulutta depolanan büyük veriler üzerinde
26 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
analitik işlemler gerçekleştirme yeteneği sağlıyor. Schneider Electric, bulut teknolojisinin bina yönetim sistemleri ile maliyetleri kontrol ederken, aynı zamanda işlemleri optimize etmek isteyen tesis yöneticilerine, bina verimliliğini artırmak üzere ekonomik avantajlar sağladığının altını çiziyor. Bulut tabanlı sistemler sayesinde operasyonların proaktif olarak kolaylaştırıldığı ve çevre dostu, yüksek performanslı alanlar oluşturulmasının maliyetlerinin azaldığı görülüyor.
Çok yerleşkeli tesislerin yönetimindeki engeller Operasyonel verimlilik açısından ekonomik ve pratik yararları olsa da birden fazla yerleşkeye sahip şirketlerin, bina yönetim sistemlerini işletme genelinde uygulamak konusunda ilave sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor. IT merkezi satın alıp verilerini muhafaza etmek yerine, şirketler operasyonlarının bazı bölümleri için stratejik olarak dış kaynak kullanımını tercih ederek buluttan yararlanabilir ve dâhili bir sunucu grubu çalıştırmaktan doğan bina ile ilgili maliyetlerin önüne geçebilir. Bulut tabanlı çözümlerinin uygulanması, verilerin herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde toplanması ve işlenmesi
kolaydır; masaüstü ya da tabletler gibi birden fazla platform aracılığıyla kullanılabilir ve kolayca ölçeklenebilir. Bu avantajlar, bulutu kurumsal tesis yönetimi için ideal bir platform haline getirir. HVAC (ısıtma, soğutma ve havalandırma), aydınlatma ve enerji kullanımı verileri; düzenli aralıklarla her yerden okunabilir. Bu veriler daha sonra buluta gönderilir ve burada toplanıp bir araya getirilerek işletme sahipleri ya da tesis yöneticileri gibi ilgili karar vericilere teslim edilir. Herhangi bir sayıda birbirinden uzak iki lokasyon arasında bulut üzerinden bağlantı kurulabilir; genişleme oldukça, daha fazla sayıda lokasyon kolayca dâhil edilebilir ve böylece tesisler tarafından oluşturulan büyük miktarda veri kolayca yönetilebilir hale gelir. Bulut tabanlı sistemlerin; uzaktaki binaların performansına dair gerçek zamanlı görünürlüğü artırdığını, bilgilerin ve gerçek zamanlı uyarıların tek bir kaynaktan alınması avantajı sağlandığını belirten Schneider Electric, özelleştirilebilir çözümler sayesinde, tüm lokasyonlardaki HVAC, aydınlatma ve enerji ölçüm cihazlarının canlı izlenmesi ve kontrolünün yanı sıra, bina performans ölçümlerini görmeye, trendleri belirlemeye ve bilgi toplamaya yarayan görsel tablolar oluşturulabildiğini vurguluyor.
KAPAK KONUSU BİNA OTOMASYONU
Konfor ve güvenlik Thea IQ; ev içinde bulunan gaz algılama, su baskını, duman dedektörü, hareket dedektörü gibi sensörlerden gelen bilgiler ışığında, cep telefonunuza ve site yönetimine bildirim gönderiyor, aynı zamanda siren çalarak mekân içinde bulunan kişilere de sesli uyarı veriyor. VİKO ELEKTRİK VE ELEKTRONİK END. SAN. VE TİC. A.Ş.
B
üyük şehirlerin nüfusunun milyonlarla ifade edildiği günümüzde güvenlik en önemli ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Yenilikçi ve üstün teknolojiyi hayata taşıyan ürünleri ile tanınan VİKO by Panasonic olarak biz de Thea IQ sistemimiz ile bu ihtiyaca cevap veriyoruz. Thea IQ sistemi ile iklimlendirme, aydınlatma ve jaluzi/panjur kontrolüne kadar uzanan geniş bir yelpazede yaşam alanlarına konfor katıyoruz. Bu sistem ile eviniz ya da ofisiniz, merkezi olarak elektronik bir panelden
28 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
rahatlıkla kontrol edilebiliyor. Sistemin bir diğer özelliği ise güvenlik sistemleri entegrasyonu ile kullanıldığı alanlarda yüksek güvenlik sağlaması. VİKO by Panasonic olarak bizimi için; ister ofis ister konut olsun, içinde çalışanların ya da yaşayanların güvenliği her şeyden önemli. Thea IQ sistemimiz, binalara getirdiği birçok teknolojik kolaylığın yanı sıra güvenlik sistemlerine de entegre oluyor. Bu sayede üst düzeyde güvenlik sağlıyor. Thea IQ, ev içinde bulunan gaz algılama, su baskını, duman dedektörü, hareket dedektörü gibi sensör-
lerden gelen bilgiler ışığında, cep telefonunuza ve site yönetimine bildirim gönderiyor, aynı zamanda siren çalarak mekân içinde bulunan kişilere de sesli uyarı veriyor. Uygun kablolama sonrası bina network sistemine dâhil edilen IP kameraların görüntüleri de dokunmatik ekran üzerinden görüntülenebiliyor. Thea IQ sistemimiz; gazı kesme, su vanasını kapatma ve tüm elektriği kesme gibi fonksiyonları da yerine getirerek güvenlik konusunda tüm gereken aksiyonları gerçekleştirebiliyor. Ayrıca tüm gerçekleşen bu alarm durumları, kayıt altında tutularak geçmişe yönelik izlenebilirlik de sağlanıyor. Thea IQ sistemimiz ile evde ya da ofiste değilken de endişelenmenize gerek kalmıyor. Siz kapıyı kapattığınızda otomatik olarak tüm lambalar, pencereler ve elektrik devreleri kapanıyor, panjurlar istediğiniz gibi ayarlanıyor. Tüm senaryoları Thea IQ’nun pratik ve kullanımı kolay panelinden kolayca oluşturabiliyorsunuz. Ayrıca Thea IQ sistemiyle enerji verimliliği sağlayarak konforunuzdan ödün vermeden %20 oranında enerji tasarrufu sağlamanız da mümkün oluyor.
KAPAK KONUSU BİNA OTOMASYONU
Evinizi tek bir tuşla yönetebilirsiniz Geçmişin izlerini yansıtan ve birçok tasarım ödülü sahibi olan Serie R. Classic ve Serie 1930; ayrıca günümüzün teknolojisi KNX sistemi ile de uyumlu çalışarak, evin tüm kontrollerinin tek bir tuşla yönetilmesine imkân sağlıyor. BERKER ELEKTRONİK ÜRÜNLERİ VE AKILLI EV OTOMASYON SİSTEMLERİ TİC. LTD. ŞTİ.
yönetilmesine imkân sağlıyor. Önceden tanımlanan senaryolar sayesinde tek dokunuşla panjur, ses sistemi, aydınlatma gibi birçok kontrol aynı anda yönetilebiliyor.
Modern yaşam alanlarına nostaljik detaylar
B
erker by Hager; nostaljik çevirmeli anahtarları Serie R. Classic ve Serie 1930 ile yeniden yorumluyor. Güçlü tasarım yönüyle yaşam alanlarını konfor ve şıklık ile buluşturan Berker by Hager, nostaljik çevirmeli anahtarları teknoloji ile birleştiriyor. Klasik tarzda dekore edilen alanlara tam uyum sağlayan Serie R. Classic ve Serie 1930; nostaljik detayları sevenlerin tercihi oluyor. Geçmişin izlerini yansıtan ve birçok tasarım ödülü sahibi olan Serie R. Classic ve Serie 1930, ayrıca günümüzün teknolojisi KNX sistemi ile de uyumlu çalışarak, evin tüm kontrollerinin tek bir tuşla
30 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
Günümüzün gerekliliği olan teknolojiyi göz ardı etmeden nostaljiyi yeniden yorumlayan Serie R. Classic yaşam alanlarına klasik bir detay eklemek isteyenler için ideal. Berker by Hager’in German Design, IF, Reddot, Good Design gibi birçok ödüle sahip serisi Serie R. Classic, nostaljik dekorasyonun en özel parçası olmaya aday. Paslanmaz çelik, alüminyum, cam ve bakalit seçenekleri bulunan Serie R. Classic; siyah ve beyaz renklerde tasarlanabiliyor. Berker by Hager’in güçlü tasarım yönünü yansıtan Serie 1930’da porselen ve bakalitle buluşan klasik şıklık, aynı zamanda teknoloji ile bütünleşiyor. Serinin porselen tasarımı olan Serie 1930 porselen Rosenthal, Almanya’nın en köklü porselen markası Rosenthal işbirliği ile geliştiriliyor. Klasik çevirmeli anahtarı üstün teknoloji ile birleştiren
Serie 1930, özellikle eski mimari yapıyı bozmadan gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarında tercih ediliyor. Serinin Design Preis, Design Plus ve Good Design gibi birçok ödülü bulunuyor.
KAPAK KONUSU BİNA OTOMASYONU
Akıllı priz sayesinde dalgınlık yapsanız da güvendesiniz Pronet akıllı priz ile evden çıktıktan sonra akla gelen; “ütüyü fişten çektim mi, kahve makinasını kapattım mı” gibi sorular tarihe karışıyor. Akıllı prizin uzaktan kontrol edilebilme özelliği sayesinde bu aletler siz evden ayrılmış olsanız bile kapatılabiliyor. PRONET GÜVENLİK HİZMETLERİ.A.Ş.
oluyor. Pronet Plus Akıllı Güvenlik Hizmeti ile entegre çalışan Akıllı Priz çözümü, sunduğu teknolojik kolaylıkla, bu gibi yangın tehlikesi taşıyan durumların önüne geçilmesine imkan tanıyor. Akıllı Priz kullanıcıları evden çıktıktan sonra sistemi uzaktan cep telefonu üzerinden kontrol ederek, prizde kalan elektronik aletleri anında kapatabiliyor.
Yüksek gelen elektrik faturasının da önüne geçiyor
P
ronet’in “akıllı” ailesi giderek genişliyor. Pronet akıllı priz ile evden çıktıktan sonra akla gelen; “ütüyü fişten çektim mi, kahve makinasını kapattım mı” gibi sorular tarihe karışıyor. Akıllı prizin uzaktan kontrol edilebilme özelliği sayesinde bu aletler siz evden ayrılmış olsanız bile kapatılabiliyor. Böylece yangın
32 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
tehlikesinin önüne geçiliyor. Akıllı priz yalnızca güvenlik değil; ev aletlerinin ne kadar elektrik harcadığını ölçümleyerek, tasarruf da sağlıyor. Günlük hayatta yoğunluk nedeniyle çoğu kişi bazen dalgınlık yapabiliyor. Evden çıktıktan sonra, “ütüyü fişten çektim mi, kahve makinasını kapattım mı” gibi sorular akla gelince, çoğu zaman onca yolu geri gidip evi kontrol ettiğimiz bile
Akıllı Priz yalnızca güvenlik ihtiyaçlarına çözüm üretmiyor; elektrik kullanımında tasarruf edilmesini de sağlıyor. Akıllı Priz’e bağlı olan cihazın ne kadar enerji harcadığı sistem üzerinden kolayca izlenebiliyor. Enerji ölçüm özelliği sayesinde ay sonunda yüksek gelen elektrik faturasının sebebinin hangi cihaz olduğu hemen tespit edilebiliyor. Kullanım alışkanlıkları bu verilere göre yeniden düzenlenebiliyor. Pronet’in “akıllı” ailesinin son üyesi akıllı priz, Pronet Plus kapsamındaki diğer tüm çözümler gibi; kullanıcılara günlük hayat senaryolarına göre kişisel güvenlik çözümleri sunuyor. Böylece kullanıcıların aklı asla evlerinde kalmıyor.
KAPAK KONUSU BİNA OTOMASYONU
Yaşam alanınızı uzaktan yönetin! Home Motion güvenlik sistemleri; evinizden ya da ofisinizden çıkmak istediğinizde tek tuşla devreye giriyor. Evdeki alarmı şifre ile kurup kapatmaya yarayan ve alarm bölgelerinin oluşturulduğu duvar tipi alarm paneli, sistem için büyük önem taşıyor; sistem motorlu panjur, kapı ve pencerelerinizle iletişim kurarak otomatik şekilde ve hızlıca kapanıp kilitlenmelerini sağlıyor. SOMFY
B
ugün herkes, çağın gereksinimlerine uygun bir evde, üstün konforla iç içe ve güvenle yaşamak istiyor. Home Motion by Somfy güvenlik sistemlerimiz ile tüm yaşam alanlarında ve ofislerde konforu güvenlikle bir araya getiriyoruz. Bu sayede hırsızlık ve yangın gibi riskleri düşünmeden, aklınız evinizde ya da iş yerinizde kalmadan hayatı yakalamanız mümkün oluyor. Home Motion by Somfy güvenlik sistemlerimiz, evinizden ya da
34 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
ofisinizden çıkmak istediğinizde tek tuşla devreye giriyor. Evdeki alarmı şifre ile kurup kapatmaya yarayan ve alarm bölgelerinin oluşturulduğu duvar tipi alarm paneli, sistem için büyük önem taşıyor. Sistem; motorlu panjur, kapı ve pencerelerinizle iletişim kurarak otomatik şekilde ve hızlıca kapanıp kilitlenmelerini sağlıyor. Böylece evinizin ve ofisinizin erişim noktalarını koruyor. Tüm donanımlar aynı kumanda üzerinden kontrol edilebildiği için hiçbir şeyi unutmadığınızdan
emin olmanız da kolaylaşıyor. Siz dışarıda hayatın tadını çıkarırken önceden belirlediğiniz saatte ışıkları ve panjurları açarak sanki evde ya da ofisinizdeymişsiniz izlenimi veriyor. Bu sayede hırsızları caydırıyor. Aynı şekilde aydınlatmayı ve panjurları kontrol eden alarm sayesinde de üstün koruma sağlıyor. Home Motion by Somfy güvenlik sistemimiz; TaHoma özelliği ile gerçek zamanlı uyarı almanızı da mümkün kılıyor. Kablosuz çalışan ve yangın anında dâhili sireni ile ev içerisindekileri uyaran duman dedektörü, aynı zamanda ev sakini evde değilken cep telefonuna da bildirim gönderiyor. İstediğinizde donanımınızı bilgisayarınızdan ya da cep telefonunuzdan kontrol etmeniz ya da herhangi bir şüpheye düştüğünüzde ev ya da ofisinizdeki kameraların görüntülerini izleyebilmeniz olanaklı hale geliyor. Ev içi kullanıma uygun IP kamera, evde biri yokken alarm durumunda olay yerinin fotoğrafını gönderiyor ya da evinizi uzaktan izleyebilmenizi sağlıyor. Home Motion by Somfy güvenlik sistemimiz, hayatın güzelliklerini yaşayabilmeniz için size çok daha fazla özgürlük ve güvenlik sağlıyor.
FOKUS OTEL GÜVENLİĞİ
Otellerde yangın riski minimize edilebilinir Otel tesisinin her noktasına ulaşabilecek şekilde yapılmış yangın dolabı ve portatif yangın söndürücü dağılımı yangına ilk müdahale de büyük önem taşır. Özellikle yangın dolaplarında bulunan hortumların otelde bulunan müşterilerin eğitimsizliği ya da otel personelinin tam bir itfaiyeci olmadığı düşünülerek ölçüleri belirlendiğinde yangına ilk müdahale verimli olacaktır. A YANGIN GÜVENLİK SİSTEMLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
B
ir otelin güvenliği kuşkusuz hayati önem taşımaktadır; bu güvenlik yangın durumunda da en üst seviyede korunmalıdır. Konuklar odalarında kaldığı sürece emniyetleri sağlanmalıdır. Yüksek katlı binalarda kullanılan yangın merdiveni, özellikle otel içeriğinde yer alan çeşitli risk oluşturan faktörler nedeni ile misafirlerin kurtarılması için uygun değildir. Otellerde çıkacak yangınların sayısının azaltılabilmesi için öncelikle hangi nedenlerle yangının çıkabileceğinin iyi incelenmesi gerekir. Otelin özelliğine göre yangın nedeni değişmekle beraber, genellikle müşteri ve personel hatası, mutfak, kazan dairesi ve havalandırma sistemleri ile elektrik sistemindeki arızalar, bakım sırasındaki hatalar ve sabotaj nedeniyle yangın çıktığı söylenebilir. Otellerdeki yangınlar daha çok, müşterilerin yatağa sigara düşürmesi, küllükte yanar sigara bırakılması, otel personelinin dikkatsizliği ve tedbirsizliği,
36 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
mutfaklarda gerekli koruyucu sistemlerin bulunmaması, ısıtma sistemi ile havalandırma sistemlerindeki arızalar, bakım çalışmaları sırasındaki hatalar, elektrik arızaları veya sabotaj nedeniyle
çıkmaktadır. Özellikle yüksek katlı otellerde yangınlar sıklıkla yıkıcı sonuçlar doğurur. En üst katta bulunan kişilerin güvenliği kaçış ve kurtarma güzergâhı olarak risk altındadır. Oteller çok bölümlü,
çok işlevsel bir o kadarda tehlikeli kompleks işletmelerdir. Otellerde; yatak odaları, suit odalar, toplantı salonları, yemekhaneler, gazinolar, bürolar, mağazalar, dükkânlar, kuaför ve berberler, sauna ve hamamlar, büyük elektrik üniteleri, trafolar, mutfaklar, çamaşırhaneler, garajlar, katlı otoparklar, iklimlendirme sistemleri, havalandırmalar, kazan daireleri, ambarlar, asansörler, ağaçtan yapılmış ünite ve kısımlar, mevcuttur. Aynı zamanda ne kadar yüksekler ise o denli tehlikeleri de yükselmektedir. Görüldüğü gibi otellerde yangının her çeşidi için yeterli alan ve malzeme bulunmaktadır.
İnsan faktörü ve çözümler Otel tesisinin her noktasına ulaşabilecek şekilde yapılmış yangın dolabı ve portatif yangın söndürücü dağılımı yangına ilk müdahale de büyük önem taşır. Özellikle yangın dolaplarında bulunan hortumların otelde bulunan müşterilerin eğitimsizliği ya da otel personelinin tam bir itfaiyeci olmadığı düşünülerek ölçüleri belirlendiğinde yangına ilk müdahale verimli olacaktır. Otelin bir tehlike anında eğitimli personelinin değerlendireceği buluşma noktalarında, aşağıda belirtilmiş teçhizatlarla donatılmış yangın İstasyonları bulundurulmalıdır. Temiz hava tüplü maske Kaçış malzemeleri Yangına yaklaşma elbisesi Yangın battaniyesi Megafon İlkyardım çantası Sedye Yangına ilk müdahale otel personeli tarafından yapılacağından pratik eğitime önem verilmelidir. Tüm otel personeli periyodik olarak çalışma ortamlarındaki risklerin tanınması ve söndürme teknikleri konusunda eğitilmelidir-
ler. Kısa süreli hatırlatır nitelikteki eğitimler yangına karşı hazır bir işgücü oluşturacaktır. Bu eğitimlere süreklilik kazandırılması yangına ilk müdahalenin güvenirliliğini ve verimi arttıracaktır. Bu tür senaryoların önüne geçmek için yangın faktörünü oluşturacak riskler için uygun önlemler alınmalıdır. Otelin mimari konseptine uygun, geniş kapsamlı yangından korunma çözümleri sunan A Yangın A.Ş. uzman mühendis kadrosu, sertifikalı ürün yelpazesi ile tüm tesisat kurulum ve bakımını üstlenmektedir. Otellerde her alan için özel yangından korunma çözümleri üreten A Yangın; kapsamlı güvenliği sağlamak, yıkıcı kayıpları önlemek amacı ile son teknoloji sistemler kullanmaktadır. Sistemler risk oluşturan her alan için yenilikçi farklı çözümler olarak sunulmaktadır.
Daha iyi koruma için akıllı müdahaleler Yangın algılama ve ihbar sistemleri: Yangın alarm sistemleri; yangının asgari süre içinde algılanması ve bu sayede hemen müdahaleye imkân tanınması gibi bir görevi üstlenerek 2002 yılında yapılan düzenlemeler neticesinde kullanılması zorunlu sistemler arasına girmiştir. Otellerde mal ve ürünlerinden, demirbaşlarından daha önce inan hayatı gibi değeri ölçülemez bir varlığın korunmasını sağlayan bu sistemler tüm işletme sahiplerinin seçim yaparken bilhassa titiz davran-
ması gereken güvenlik unsurlarıdır. Dedektörleri aracılığı ile alev, ısı ve duman varlığını sezen bu akıllı sistemler insan hayatının korunmasını ve işletme bünyesindeki tüm demirbaş ve ticari varlıkların asgari hasarla yangını atlatmasını sağlar. Alarm ve sprinkler sistemleri: Otomatik alarm sistemi, kullanılan dedektörlerin duyarlılığına bağlı olarak bir katta oluşacak yangını alarm sistemi aracılığı ile tüm binaya duyuracaktır. Otomatik sprinkler sistemi ise sadece alarm vermez; doğrudan söndürme yaparak yangının yayılma hızını durdurduğu gibi, ısı üretimini de sınırlayıp meydana gelen gazları da soğutur. Sprinklerin çalışması halinde doğrudan doğruya duman hacminin azaltılması gerçekleşmeyebilir. Fakat sıcak gazların ısısının azaltılması gazın akıcılığını azaltır ve böylece dumanın, binanın diğer kısımlarına sızarak yerleşmesine mani olur veya geciktirir. Büyük otellerin çoğunun geniş bir hiz-
Yangın alarm sistemleri; yangının asgari süre içinde algılanması ve bu sayede hemen müdahaleye imkân tanınması gibi bir görevi üstlenerek 2002 yılında yapılan düzenlemeler neticesinde kullanılması zorunlu sistemler arasına girmiştir. Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 37
FOKUS OTEL GÜVENLİĞİ
Otomatik alarm sistemi, kullanılan dedektörlerin duyarlılığına bağlı olarak bir katta oluşacak yangını alarm sistemi aracılığı ile tüm binaya duyuracaktır. Otomatik sprinkler sistemi ise sadece alarm vermez; doğrudan söndürme yaparak yangının yayılma hızını durdurduğu gibi, ısı üretimini de sınırlayıp meydana gelen gazları da soğutur.
met yelpazesi vardır. Butikler, kuaförler, terziler, kuyumcular vb. Bu alanlar çoğunlukla iç tasarımda yüksek standarda sahip aydınlatma tesisatlarıyla hizmet verirler. Sürekli çalışmalarından oluşan kısa devreler aydınlatma tesisatında yangın çıkmasına neden olabilir. Mekân içerisinde kullanılan malzemeler yangının çok hızlı yayılmasına sebep olabilir. Sprinkler sistemleri; özellikle müşterilerin yatağa sigara düşürmesi, küllükte yanar sigara bırakılması gibi risk oluşturan durumlarda güvenlik oluşturur. Yangın anında suyun zarar verebileceği bilgi işlem ve arşiv odalarında ön tepkimeli sprinkler sistem kullanılmaktadır. Bu sistemler, sabit borulama sistemine belli bir sıcaklığa geldiğinde her birinin teker teker otomatik olarak açıldığı, otomatik sprinkler başlıklarının takılı olduğu, borulamanın içinde suyun bulunmadığı, yerine basınçlı hava veya azotun bulunduğu, suyun akması için sprinkler başlıklarının patlamasından başka yangın algılama sisteminin alarm bilgisinin doğrulamasının gerektiği sistemlerdir.
38 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
Deluge (Baskın) sprinkler sistemi: Bu tip sistemlerde borular içerisinde basınçlandırılmış hava veya su bulunmamaktadır. Baskın alarm vanası otomatik yangın algılama sistemiyle birlikte devreye girerek ortama hızlı ve yüksek debiyle suyu boşaltmaktadır. Bir önlem olarak alarm vanasını manuel olarak devreye sokulabilmesi gerekmektedir. Yangın yükünün yüksek olduğu ve hızlı bir yayılmanın beklendiği alanlarda tercih edilmesi gerekmektedir. Uygulama alanları arasında tehlikeli madde kullanılan mahallerde, depolarda su veya köpük su karışımı ile söndürmenin mümkün olduğu tüm alanlarda kullanılabilir. Sistem, açık sprinkler uçları veya nozullar ile bir borulama yapılarak kullanılır. Bu sistem baskın vana ile su beslemesine bağlanır. Baskın sistemin avantajları; Su kısa sürede ortama püskürtülür Yangın algılama sistemi ile devreye girdiği için yangına çok çabuk cevap verir. Bütün koruma alanına su püskürtülür (koruma için avantaj) Bu şekilde odalardaki yangın-
lara karşı güvenilir bir mücadele verir. Hidrant sistemleri: Yangın mücadele sisteminin en önemli parçalarından biri olan Hidrant sistemi, yangınla mücadelede en temel söndürme ajanı olan suyu alanın her tarafına ileten şebekedir. Yangın tehlikesi anında, ilk müdahalede söndürülemeyen yangınlara dışarıdan müdahale edebilmek, yangın mahallinin dış yüzeyini soğutmak, yangının çevreye taşmasını önlemek ve yangın mahalline gelen itfaiye gruplarına su takviyesi yapması ana görevleridir. Hidrant sistemleri itfaiye, otel personeli veya otel sakinleri tarafından manuel söndürme eylemi için güvenilir bir yangın söndürme sistemidir. Pompa sistemleri, yeraltı boru hatları, dolum ve drenaj istasyonları gibi yerel koşullara uyacak şekilde tasarlanmış güvenilir su besleme bileşenlerinin görünür uzantısıdır. Otomatik davlumbaz söndürme sistemleri: Bir anda 100’den fazla kişiye hizmet veren mutfakların davlumbazlarına otomatik söndürme sistemi yapılması ve
ocaklarda kullanılan gazın özelliklerine göre gaz algılama, gaz kesme ve uyarı tesisatının kurulması yönetmeliklere göre şarttır. Neredeyse her büyük otelde en az bir tane yemek odası olan bir restoran görmek mümkün. Büyük mutfaklarda yemekler hazırlanır ve sık sık ısıtılma ihtiyacı doğar. Aşırı ısıtılmış ızgara fırın üstleri, yanlış elektrikle çalışan cihazlar ve teknik cihaz arızaları yangın riski taşır. Büyük mutfaklar uzun süre temizlenmeden kullanıldığı takdirde içinde biriken yağların herhangi bir sebeple tutuşmasından kaynaklanan davlumbazlarda çıkacak yangınların söndürülmesinde en kolay ve en etkili çözüm yoludur. Mutfak yangın koruma söndürme sistemleri ticari mutfaklarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Çalışma prensibi,
davlumbazın içinde bulunan eriyebilir dedektörlerin algılanmasıyla dedektörlerin 182º sıcaklıktan sonra kopması veya sistemde bulunan manuel boşaltma butonunun çekilmesi sonucunda tüpün içinde sıvı kimyasalın cihazların üzerine davlumbazın filtresinin içine ve bacasına nozullar yardımı ile püskürtülmesini sağlayarak tutuşan yağların söndürülmesi sağlanmaktadır. Küçük bir mutfak yangını otel gibi binaların tümüne zarar verdiğinden milyonlarca dolar maddi kayba aynı zamanda da iş ve hizmet kaybına sebep olmaktadır. Son derece basit ve ekonomik bir şekilde önlem almak, hasarı önlemede büyük oranda başarı sağlamaktadır. Duman ve ısı tahliye sistemleri: Duman ve hava tahliye sistemleri, bir yangın durumunda kaçış ve kurtarma güzergâhlarını açık tutar. Sistem ısı veya duman dedektörleri tarafından elle veya otomatik olarak devreye girer. Pnömatik veya elektrik aktüatörler tepe pencere duman ve hava tahliye sistemlerini açar. Bu, yangın durumunda temiz bir havanın yanı sıra engelsiz bir görüş ve yönlendirme sağlar. İnsanların yangın mahallini terk edinceye kadar solunum yaparak yaşayabileceği bir hava kalitesi sağlayabilmektir. İnsanların olası bir kaos haline girdiklerinde dumanla karşılaşmamaları, görüş mesafelerinin azalmaması ya da
solunum zorluğu çekip kaçarken hayatlarını kaybetmemeleri için merdiven çıkışları, asansör holleri gibi alanlara duman girmesi engellenmelidir. Yangınlarda dumandan zehirlenerek ölen insanların sayısı yanarak ölen insanların sayısından çok daha fazladır. Bu yüzden aslında duman yangından, alevden çok daha risklidir. FM 200 gazlı söndürme sistemleri: FM 200 gazlı söndürme sistemleri, ekipmanlarınızın korunmasında veya çalışma devamlılığının sağlanması gereken hacimlerde etkin şekilde kullanılan sistemlerin başında gelmektedir. Otellerde bilgi işlem odaları, izleme ve kontrol merkezleri, data ve endüstriyel odalar, telefon santralleri, enerji üretim merkezleri, arşivler vb. hacimlerde yaygın olarak kullanım alanı bulunmaktadır. FM 200 gazı temiz bir gaz olması nedeni ile ortamda kirlilik yaratmamaktadır.
Yangın söndürme cihazları Yangın ve dumanın yayılmasını belirli bir süre içinmekânsal olarak sınırlar ve kaçış olanağı sağlar. AYG yangın söndürücüleri tek tek kontrolleri yapılmış olup, eğitimsiz kullanıcıların bile cihazları çalıştırmasına sorunsuz olanak sağlar. TSE Belgeli, Kuru Kimyevi Tozlu , Köpüklü Ve Karbondioksit Gazlı Söndürücüler
Bir anda 100’den fazla kişiye hizmet veren mutfakların davlumbazlarına otomatik söndürme sistemi yapılması ve ocaklarda kullanılan gazın özelliklerine göre gaz algılama, gaz kesme ve uyarı tesisatının kurulması yönetmeliklere göre şarttır. Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 39
FOKUS OTEL GÜVENLİĞİ
taşınabilir uygun söndürücülerdir. Otellerde A,B,C sınıfı olası tüm yangın türlerinde kullanılabilir. Otellerde yangına karşı alınacak önlemler: Tesislerde yangından en az etkilenen boya, halı ve mefruşatın kullanılmasına özen gösterilmelidir. Yangın söndürme cihazlarının, uzun süre bekletilmeleri halinde tüplerin etkilerini kaybedeceğinden belli dönemlerde (asgari yılda bir kez) kontrol ettirilerek kontrol fişlerine işlettirilmelidir. Ayrıca yangın söndürme cihazları herkesin rahatça görebileceği ve yangın anında kolayca ulaşılabilen yerlerde bulundurulmalıdır. 5 ve 4 yıldızlı oteller, butik oteller ve özel belgeli oteller de yangın söndürme araçları cam kapaklı dolaplarda bulundurulmalıdır. Tesislerde kolayca ulaşılabilecek konumda yangın ihbar sistemi bulundurulmalıdır. 5, 4 yıldızlı oteller, butik oteller ve turistik komplekslerin otel bloklarında ısıya ve dumana duyarlı otomatik alarm sistemi bulundurulmalıdır. Tesisler uygun yerlerinde yangına karşı ikaz ve yangın anında çıkış yollarını gösteren işaretler bulundurmalıdırlar. Yangın merdivenini yönlendiren işaret levhaları, elektrik yokluğunda karanlıkta görülebilmesini sağlayacak şekilde yaptırılmalıdır.
40 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
Tesiste kullanılan gaz tüpleri ateş alması muhtemel mahallerin uzağında, açık alanlarda tecrit edilerek, emniyetle muhafazası için gerekli yerleştirme ve düzenleme sağlanmalıdır. İşletme personelinin yangın ve diğer afet hallerinde yapmaları gerekecek kurtarma ve tahliye çalışmaları, itfaiyenin işbirliği ile planlanarak, eğitimleri, belli dönemlerde deneme uygulamaları yaptırılmalıdır. Mutfak, çamaşırhane gibi rutubetli ve suya maruz yerlerde iletkenler, kablo ve cihazlar, şalterler su ve rutubete karşı izole edilmelidir. Yangın merdiveni bina dışına kolayca tahliye sağlanacak şekilde düzenlenmelidir. Yangın merdivenine geçiş, yatak odası vb. gibi kullanım getirilerek kesinlikle engellenmemeli, yangın merdivenine açılan merdiven kapıları kilitli tutulmamalı ve içeriden müşterinin kolayca açabileceği şekilde düzenlenmelidir. Tatil köyleri gibi yaygın yerleşim düzenindeki tesislerin açık alanlarında kolayca ulaşılabilecek konumda yangın ihbar sistemi ve uluslararası standartlarda yangın söndürme vanası ve hortumu bulundurulmalıdır. Yatak odalarında müşterilere sunulan hizmetlerle ilgili bilgilerle birlikte yangın önlemleriyle de ilgili ibareler konulmalı ve yangın anında tahliyeyi kolaylaştırmak amacıyla yangın merdiveninin yerini gösteren kat planı bulundurulmalıdır. Yüzlerce yangında binlerce insanın ölümüyle neticelenen otel yangınlarının çoğunluğu basit bir önlemin alınmaması veya küçük bir tedbirsizliktir. Yangınlarda hasarın ve ölüm sayısının büyük olmasının sebebi, yeterli yangın önlemlerinin olmaması ve otel
personelinin önceden eğitilmemeleridir. Otellerde yangın sayısının azaltılması ve yangına neden olacak faktörlerin ortadan kaldırması için kaçış yolları uygun olmalı, personel eğitilmeli, otomatik algılama sistemleri ve otomatik yağmurlama sistemi olmalı, yangın korunum sistemleri bakımı yapılarak sürekli çalışır durumda bulundurulmalıdır.
FOKUS OTEL GÜVENLİĞİ
Turizm sektöründe güvenlik nasıl sağlanır? Turizm sektöründe güvenlik, misafirleri kendileri farkında olmadan aslında çepeçevre saran görünmez bir güvenlik kalkanı gibi olmalı; onların ülkemizde geçirdikleri sürede tedirgin olmadan güvende olmalarını sağlayacak bir altyapı sunmalıdır. G4S GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.
S
ektör birliklerinin derlediği verilere göre; 2016 yılında Türkiye’deki belgeli 5 yıldızlı otel sayısı artarak 590’a yükseldi. Aynı dönemde, 4 ve 3 yıldızlı tesis sayısındaki artış daha hızlı oldu. Türkiye’deki belgeli 4 yıldızlı otel sayısı 59 adet artarak 767 adede, 3 yıldızlı otel sayısı da 87 adet artışla 947 adede yükseldi. Var olan 590 adet 5 yıldızlının; 543 adedi otel, 35’i termal otel, 8 adedi de golf otel niteliğinde bulunuyor. Turizm sektörünün varlık amacı misafirlerin huzur içerisinde konaklarken ülkemizde geçirdikleri sürede yaşayacakları
42 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
keyif ve mutluluğu en yüksek ölçüde tutmaktır. Bu bağlamda turizm sektöründe güvenlik, misafirleri kendileri farkında olmadan aslında çepeçevre saran görünmez bir güvenlik kalkanı gibi olmalı, onların ülkemizde geçirdikleri sürede tedirgin olmadan güvende olmalarını sağlayacak bir altyapı sunmalıdır. Bu amaca yönelik olarak gerektiğinde otelin dekoratif eşyaları şeklinde modellenebilen FMD( Ferromanyetik Dedektör) gibi güvenlik önlemleri, misafirlerimizin huzurlu ve güvenli bir şekilde zaman geçirmelerini sağlamaktadır.
Güvenlik duygusu mutlaka hissettirilmelidir Turizm sektöründe misafirlerin lokasyon seçimlerinde ana kriterlerden biri ülke güvenliğidir. Güvenlik duygusu misafire mutlaka hissettirilmelidir. Bu noktada G4S olarak oteller ve diğer turistik işletmelere güvenlik alanında yaptığımız etütler doğrultusunda güvenlik personeli bulundurmak başta olmak
üzere birçok fiziki ve elektronik çözümler sunmaktayız. Otel işletmeleri otelde konaklayan konuklara hizmet vermenin yanında, harici konuklara da yeme-içme ve eğlenme gibi hizmetleri de sunmaktadır. Bunun yanında otellerde gerçekleşen önemli toplantılar ve organizasyonlara mevki ve görevleri nedeniyle daha yüksek güvenlik önlemleri alınmasını gerektiren katılımcılara da hizmet vermektedir. Çok sayıda ve farklı profilde kişiler otellere giriş çıkış yapmaktadır. Ortaya çıkan bu durum, 7/24 hizmet sunan otellerin, alışılagelmiş güvenlik usullerinden farklı şekilde korunmasını gerektirmektedir. Ancak alınan güvenlik tedbirlerinin kişiler üzerinde negative bir etki bırakmamasına özen gösterilmelidir. Yukarıda belirtilen kriterler doğrultusunda kapsamlı ve titiz bir risk etüdü yapılarak misafir ve otel çalışanlarının güvenliğini sağlayacak gerekli tedbirler alınır. Yapılan bu etüt doğrultusunda otellerin koruma
ve güvenlik planları şekillendirilmektedir. Plan kapsamında fiziki ve elektronik güvenlik tedbirleri hayata geçirilir. Tehditlere karşı oluşturulacak önlemler, dışarıdan içeriye doğru kademeli olarak yapılmalıdır. Otelin çevre güvenliği, giriş ve çıkışları tehdit seviyesine göre farklı önlemlerle kontrol altına alınmalıdır. G4S’nin sunduğu; eğitimli güvenlik personeli, araç tarama sistemleri, alarm sistemleri ile entegre çalışan kameralar ve FMD gibi çözümler bu ihtiyaca yanıt vermektedir. Özellikle FMD( Ferromanyetik Dedektör) tüm metal objeleri tespit eden, sabit veya mobil olarak hiç bir estetik kaygıya sebebiyet vermeden, kolay kurulum ve kullanımlı bir üst arama dedektörüdür. İstenilen şekilde kaplanması hem kamuflajını sağlamakta hem de otel misafirlerini huzursuz etmeden arama yapmayı mümkün kılmaktadır. Güvenlik açısından yine otellerde dikkat edilmesi gereken bir konu da ticari işlemler sonucu ortaya çıkan fiziki nakdin güvenli bir şekilde saklanmasıdır. Bu noktada G4S, Cash360 hizmeti
kapsamında sağladığı akıllı kasa sistemleri ile tesislerde nakit yönetimi ve güvenliğini sağlamaktadır. Bu hizmet sayesinde yetkilendirilen kişiler, işlemlerini tamamlar. Yapılan tüm işlemler eş zamanlı olarak yetkili kişiler tarafından izlenebilir ve raporlanabilmektedir. Nakdin kasa içinde ve bankaya transferi esnasındaki tüm süreçler G4S, sigorta güvencesi altındadır. Bilhassa golf otelleri ya da tatil
köyleri gibi oldukça geniş araziler üzerinde inşa edilen otellerin güvenliğinde video analizli kamera sistemleri de önemini göstermektedir. Arazi içinde tanımlanan alanlarda belirlenen koridorlar vasıtasıyla herhangi bir geçiş ihlali olduğunda ekranda pop-up çıkarak uyarı veren bu sistemlerimiz, izleme yapan güvenlik görevlilerinin dikkatinden kaçma ihtimalini ortadan kaldırır ve tam etkin güvenlik sağlar.
Kapsamlı ve titiz bir risk etüdü yapılarak misafir ve otel çalışanlarının güvenliğini sağlayacak gerekli tedbirler alınmalıdır. Yapılan bu etüt doğrultusunda otellerin koruma ve güvenlik planları şekillendirilmektedir. Plan kapsamında fiziki ve elektronik güvenlik tedbirleri hayata geçirilir. Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 43
FOKUS OTEL GÜVENLİĞİ
Otel güvenliğinde dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? Otel güvenliği, otel kapısının eşiğinde asla son bulmamalıdır. Konaklama yerleri, restoran, dış alanlar, lobi ve otelin bütün bölümlerinde güvenlik hizmeti bir bütündür. ASTRA YÖNETİM HİZMETLERİ TİC. A.Ş.
darp gibi olaylarla karşılaşmak istemediğiniz gibi, otellerden de aynı durumu beklersiniz. Kısacası kalacağınız otel ne kadar güvenli ise, o kadar fazla tercih sebebidir.
Otel güvenliği nasıl olmalıdır?
G
üvenlik, hayatımızın her evresinde ihtiyaç duyduğumuz en temel ihtiyaçlardan biridir. Kendimizi güvende hissetmezsek ne rahat bir şekilde yemek yiyebiliriz, nede hayatımızdan bir tat alabiliriz. İş seyahatlerinde, konferanslarda, tatillerde özel günlerde kullandığımız oteller güvenli olmadığı takdirde, müşteri kaybına neden olurlar. Oteller konaklama yaptığınız sürece, sizin ikinci eviniz olma görevini yerine getiriyor. Size “Bir otelden ne beklersiniz”
44 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
sorusu sorulduğunda, cevabınız ne olurdu? Temizlik, güler yüzlü yaklaşım, rahatlık, ihtiyaçların pratik olarak çözülmesi, aktivitelerinin olması diyebilirsiniz. Fakat bunlardan daha önemli bir şey var ki, buda ‘’güvenlik’’ihtiyacıdır. Bir otelde güvenlik hizmeti tam ve düzgün bir şekilde yerine getirilmiyorsa, diğer hizmetlerden bahsetmemiz gereksiz olacaktır. Önce güvenlik beraberinde temizlik, sessizlik ve ardından diğerleri… Oteller kaldığınız süre boyunca sizin eviniz gibi olmuştur. Evinizde hırsızlık, gasp ve
Otel güvenliğini yapacak olan firmanın önce detaylı bir keşif yaparak, nereye kaç tane güvenlik personeli koyulması gerektiğinden, nerelerde kamera olması gerektiğine ve kameraları kimlerin izleyeceği ve sürelerine kadar bir rapor çıkarması gerekiyor. Çıkarılan rapora göre; kaliteli, belgeli, tüm eğitimleri tamamlamış ve iletişim yönü güçlü, güvenlik personelleri istihdam edilmelidir. Otellerde güvenlik personelleri bazen danışma görevlisi niteliğinde de olabiliyor. Bu nedenle çalıştırılacak güvenlik personelinin saygılı ve bilgili olması gerekir. Özellikle otellerde sıklıkla personel değişiminden kaçınılmalı ve otel tecrübesi olan personeller çalıştırılmalıdır. Bir otel ile bir bankanın, bir site ile bir AVM’nin güvenlik görevlileri, birbirinden farklı özelliklere sahip olmalıdırlar. Otel güvenlik
görevlileri; otel sistemine hâkim ve bu noktada tecrübe sağlayarak eğitim almış personellerden oluşmalıdır. Yetersiz güvenlik hizmeti sunan oteller, misafirler gözünde işine önem vermeyen kurum izlenimi doğuracaktır. Oteller sadece konaklama hizmeti değil, konukların eşyalarını ve araçlarını korumak, onların otel alanı içerisinde saldırganlara ve kötü niyetli kişilere karşı zarar görmemelerini de taahhüt ederler. Otele hizmet verecek olan güvenlik firmasının otel kültürünü öğrenerek, personellerine bu yönde eğitimler vermesi doğru olacaktır. Personel bu konuda oryantasyona tabi tutularak; misafir ve kurum kültürü hakkında bilgi sahibi yapılmalıdır. Otelde bulunan güvenlik personelleri oluşabilecek olaylar durumunda, polis ve jandarma ile sürekli koordineli olmalıdır. Bu durumda olaylar büyümeden yapılacak müdahale daha hızlı ve kolay olacaktır. Güvenlik yetkilileri; otel görevlilerinin giriş-çıkışlarını, kapı alarmlarını, şifreli yerlerde kimlerin şifre kullandığını ve kimlerin hangi kapıları açabilen kart sahibi olduklarını bilerek, sürekli kontrol etmelidirler. Asansörler dâhil olacak şekilde tüm güvenlik kameraları, düzenli kontrol edilmelidir. Sadece kontroller gelen giden misafirleri ve çalışanları kapsamamalı, güvenlik personeli de amirleri tarafından sürekli kontrol edilmelidir.
Otel güvenlik görevlilerinin yapmaları gereken hususlar? Personelin giriş çıkışları kontrol edilmelidir. Güvenlik görevlileri resepsiyon görevlisi ile koordine olabilmelidir.
Atılan çöpler düzenli olarak kontrol edilmeli ve oluşacak hırsızlıkların önüne geçilmelidir. Tüm park yerleri ve ortak alanlar düzenli olarak kontrol edilmelidir. Yangın çıkışlarının acil çıkışa uygun olup olmadıkları, düzenli olarak kontrol edilmelidir. Saldırı, doğal afet ve buna benzer durumlarda, misafirler kolay tahliye edilebilmelidir. Ani elektrik kesintileri durumunda, elektriksiz tahliye planı oluşturulmalıdır. Otele giren çıkan kişiler duyarlı kapıdan geçirilmeli, X-ray cihazı mevcutsa eşyalar ve valizler cihazdan geçirilmelidir. Kapalı otoparka LPG’ li araç alınmamalı ve araçlar giriş çıkışlarda kontrol edilmelidir. Havalandırma sistemleri düzenli kontrol edilmelidir. Otelleri genelde yabancı konuklar sıklıkla ziyaret eder. Bu gibi durumlarda yabancı dil konuşabilen özel güvenlik personelleri tercih edilirse; hizmet kalitesi arttırılır. Güvenlik hizmetini veren firma, personelleri sıklıkla denetlemeli ve aksayan yönleri sürekli iyileştirmelidir. Bir otele zarar verecek en büyük etken, emniyet ve güvenlik zafiyetidir.
Güvenlik görevlileri nelere dikkat etmeli Kapıların kontrolünü sağlamak Nokta nöbet hizmetini yerine getirmek Sürekli devriye gezerek denetleme yapmak Periyodik aramaları gerçekleştirmek Birçok firmaya güvenlik hizmeti sağlayan Astra Yönetim Hizmetleri Tic. A.Ş Genel Müdürü İbrahim Al; otel güvenliğine ilişkin görüşlerini şu şekilde aktardı: “Otel güvenliği, otel kapısının eşiğinde asla son bulmamalıdır. Konaklama yerleri, restoran, dış alanlar, lobi ve otelin bütün bölümlerinde güvenlik hizmeti bir bütündür. Otelcilikte bazen sezon durumu nedeniyle bir tek özgeçmiş ile insanlar işe alınabilmektedir. Yapılan bu durum, ileride ciddi güvenlik sorunlarına neden olabilir.’’ Otel güvenlik hizmeti verecek olan firmanın güvenlik konusunda yeterince profesyonel olması, diğer branşlarda uygulanan basmakalıp özel güvenlik hizmeti veren kurumlardan ayrışmış olması gerekiyor. Oteli adeta kendi işyeri gibi sahiplenen ve bu konuda sürekli eğitimler veren güvenlik firmaları, her zaman bir adım önde olacaklardır.
Asansörler dâhil olacak şekilde tüm güvenlik kameraları, düzenli kontrol edilmelidir. Kontroller gelen giden misafirleri ve çalışanları kapsamamalı, güvenlik personeli de amirleri tarafından sürekli kontrol edilmelidir.
Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 45
FOKUS OTEL GÜVENLİĞİ
Mersin Park Turizm’e entegre çözümler Anadolu’nun en eski tarihine sahip Mersin’de, 5 yıldızlı konforunu şehrin merkezinde yaşatan Mersin Park Turizm’in Yangın algılama, CCTV, seslendirme ve acil anons sistemleri Ateksis tarafından hayata geçirildi. ATEKSİS AKILLI TEKNOLOJİ SİSTEMLERİ LTD.
O
tel, Akdeniz ile Toros Dağları arasında boylu boyunca uzanan, Türkiye’nin en büyük limanı ile her daim canlı bir ticaret hayatına sahip olan Mersin’in, turistik ve iş potansiyelinden tam olarak faydalanmak için en ideal konumda yer alıyor. Otel, on bin yıl öncesine ışık tutan Yumuktepe’ye ve şehrin modern yüzü olan sahil şeridiyle marinaya kolay erişimiyle dikkat çekiyor. Mersin Park Turizm; on beş katlı ve yüz yetmiş yatak odasıyla beraber, balo salonu, toplantı salonları, spa ve fitness merkezine sahip, beş yıldızlı otel konforunu şehrin merkezinde
46 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
sunuyor. Otelde proje kapsamında; Ateksis olarak Bosch ürünlerinin kullanıldığı yangın algılama, CCTV, seslendirme ve acil anons sistemlerimiz bulunmaktadır. Yangın algılama sisteminde modüler Bosch FPA 5000 ürünü kullanılmıştır. Sistem; bir tekrarlama paneli, on ikiloop ve yaklaşık bin iki yüz adresten oluşmaktadır. Otel standartlarına uygun olarak yapılan sistemdeki tüm yatak odaları dedektörlerinde, siren tabanlı soketler kullanılmıştır. Yatak odalarında bulunan dedektörler algılama yapar yapmaz alarm doğrulama olmaksızın ilgili odanın sireni aktif edilerek odadaki kişiler
uyarılmaktadır. Yangın anında asansörler serbest hale geçirilerek sisteme entegre çalışan acil durum anonsuyla binadan tehlikesiz ve kolayca tahliye olanağı sağlanmıştır. Yangın duman senaryosu kapsamında havalandırma üniteleri çalıştırılmakta veya durdurulmakta ve damperler istenilen konuma getirilmesi için fonksiyonel input-output modülleri kullanılmıştır. Binanın acil anons ve seslendirme çözümlerinde, Bosch Plena serisi kullanılmıştır. Otel kapsamında seslendirme sistemi on dört ayrı bölgeden oluşmaktadır. Acil anons ve müzik yayını ortak sistemden yapılmaktadır. Otelde müzik yayını, yangın durumunda durdurularak tahliye anonsu maksimum seviyede ilgili bölgelere aktarılmaktadır. Acil durum ortadan kalktıktan sonra sistem otomatik olarak müzik yayına devam etmektedir. Binanın güvenliği açısından gerekli olan CCTV sisteminde; elli dokuz adet kamera kullanılmıştır. Binada bulunan kameraların yönetimi için, server ve depolama olanağını tek cihaz üzerinden sağlayan Bosch Divar IP-7000 serisi ürün kullanılmıştır. Operatör bilgisayarları üzerinden kameraların kontrolleri ve cihazların konfigürasyon çözümleri ise BVMS (Bosch Video Management System) yazılımı kullanılarak sağlanmıştır.
FOKUS OTEL GÜVENLİĞİ
Otel güvenliğinde ihtiyaca uygun güvenlik çözümleri Entegre güvenlik çözümleri paketi hazırlanırken yapılan risk analizi ile güvenlik taraması her bir birimdeki ana risklerin sağlıklı haritalanmasına imkân veriyor; böylece son kullanıcının mevcut güvenlik sistemine daha iyi bir bakış açısı getirilmiş oluyor. Hasan Ali YALÇIN / Proje ve Risk Koordinatörü SECURİTAS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.
S
ecuritas Türkiye otel güvenliğinde ihtiyaca uygun güvenlik çözümlerine yönelik geliştirdiği “entegre güvenlik çözümleri” modeli daha güçlü ve daha uzun süreli iş birlikteliklerini sağlıyor. Securitas Türkiye, otel güvenliğine özel farklı güvenlik modellemeleri yaparak hizmet verdiği kuruluşa maksimum faydayı optimum maliyetlerle sunuyor. Coğrafi konum, bölge özellikleri, mevcut ana risklerin belirlenmesinin ardından güvenlik çözümleri teknik gerekliler, ihtiyaçlar ve beklentilere göre hazırlanıyor. Securitas hazırladığı güvenlik çözümleri içerisinde teknolojik ürünlerin insanlı güvenlik hizmetleriyle bir araya gelerek entegre güvenlik çözümleri sunmayı öncelikli iş ilkesi olarak kabul ediyor. Entegre güvenlik çözümleri paketi hazırlanırken yapılan risk analizi ile güvenlik taraması her bir birimdeki ana risklerin sağlıklı haritalanmasına imkan veriyor; böylece son kullanıcının mevcut güvenlik sistemine daha iyi bir bakış açısı getirilmiş oluyor. Otel güvenliği içerisinde personelli güvenlik, teknolojik güvenlik çözümleri, risk değerlendirmesi, güvenlik konsepti, organizasyon ve süreç kalite yönetim sistemleri ile güvenlik alt yapısına yatırımlar çözüm paketinin birer parçası olarak yer alıyor. Teknoloji tarafında da CCTV, alarm, harici alarm sistemleri, Smart M Sis48 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
Hasan Ali YALÇIN
temi, RVS Sistemi ve insan gücünü birbiriyle entegre ederek çözümler üreten Securitas, segmenti bilen ve otelcilik eğitimi verilen personeller ile çalışarak müşteri memnuniyetini de ön planda tutuyor. Personelli güvenlik hizmetleri içerisine Multirol personel, resepsiyon hizmetleri, can kurtaran hizmetlerini de sunan Securitas güvenlik ihtiyacını her alanda çözmek için yeni alanlarda farklı çözümler üretiyor. Multirol personel ile yangına ilk müdahaleyi, olası yangın risklerini rutin kontroller ve Smart-M ile yapılan özel görevlerle kontrol altına alırken; resepsiyon hizmetleri ile çalışanlarına vermiş olduğu profiling hizmeti ile hem karşılama hizmetini hem de güvenlik hizmetini aynı anda verebiliyor. Özellikle sahil otellerinde istihdam edilmesi zorun-
lu olan can kurtaranın aynı zaman da bir güvenlik personeli olması sahildeki olası tehdit içerikli durumları minimize ediyor. Securitas Türkiye Proje ve Risk Koordinatörü Hasan Ali Yalçın, güvenlik çözümlerinin teknoloji ile entegre edilmesinin güvenlik hizmetinde önemli rol oynadığına dikkat çekiyor. Yalçın “Güvenlik çözüm paketleri hazırlarken risk analizleri yapmak, projenin güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkartmak, ihtiyaçları tespit etmek ve bu ihtiyaçları iş ortağının yapısına, projenin gereğine göre şekillendirmek Securitas’ın çözüm hazırlama sürecinde önemli bir rol oynuyor.” sözleriyle sunulan hizmette oluşturdukları farkı ortaya koyuyor. Turizm sektöründen havalimanı güvenliğine, telekomünikasyondan finansa, endüstriyel tesislerden madenciliğe kadar birbirinden farklı sektörden 640 kuruluşa, 2090 noktada hizmet veren Securitas Türkiye, yaklaşık 11 bin çalışanı ile iş ortaklarına segmentlerine özel güvenlik çözümleri sunuyor. Tek çözüm, tek sözleşme, tek muhatap bilinciyle geliştirilen entegre güvelik çözümleri, iş ortaklarına uzman güvenlik hizmeti, danışmanlık, resepsiyon, itfaiye, güvenlik alanındaki teknoloji yatırımları ve teknik destek konularını tek bir çözümde birleştirerek sunuyor. Böylece iş ortaklarının ihtiyaçları dışında bir yatırım yapmalarının önüne geçilerek hem riskleri hem de maliyeti optimize ediliyor.
ÖZEL DOSYA SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ
Savunma sanayi alanında silah sistemlerinin önemi Namlu üretiminde çok önemli ve kritik önem arz eden yöntemlerden biri soğuk dövme tekniğidir. Sarsılmaz bünyesinde iki adet soğuk dövme makinası her çeşit çap ve 90 cm boya kadar hafif silah namlularını üretebilme yeteneğine sahiptir. SARSILMAZ SİLAH SANAYİ A.Ş
T
eknolojideki hızlı gelişime paralel olarak savunma sanayi alanında silah sistemleri ve teçhizatlardaki değişim ve gelişimin ivmesi artmıştır. Bu hızlı değişim ve gelişimi çok iyi yakalayabilen Sarsılmaz Silah Sanayi A.Ş.’de, dünya pazarında öngörülen istekler ve ihtiyaçlara en iyi cevap verebilecek ürünler hedeflenmektedir. Sarsılmaz Silah, Türkiye’de tabanca, askeri silah ve spor silahları
50 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
üretebilen tek özel kuruluştur. Sarsılmaz, Amerika’dan Uzak Doğu’ya, Avrupa’dan Afrika’ya, toplam 78 ülkeye yaptığı ihracat ile, üretiminin büyük bölümünü ihraç etmektedir. Yurt dışı satışların %50’sinden fazlası SAR ARMS adıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilmektedir. 2013 yılında üretim yeteneklerini havacılık sektörüne de açan Sarsılmaz, Sikorsky, BOEING, Agusta Westland gibi dünya devleri, TAI, ASELSAN, Roketsan ve TEI için
üretim yapmaktadır. Ürünlerinin kalitesi uluslararası ve ulusal kalite sertifikaları ile belgelenen Sarsılmaz uzun yıllardır Türk Emniyet Teşkilatı’nın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kadro silahını sağlamaktadır. Sarsılmaz ürünleri yurt dışında ulusal ordular ve polis teşkilatları tarafından da kullanılmaktadır. Sarsılmaz’da bilimsel gelişmeler ve yenilikleri takip etmeye büyük önem verilir. Sarsılmaz AR-GE merkezi hafif silah sektöründe Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından
sertifikalandırılan tek AR-GE merkezidir. Bu merkezde pazar araştırmaları, kavram geliştirme, proje yönetimi, bilgisayar destekli tasarım, simülasyon ve tasarım doğrulama çalışmaları ve tasarım doğrulama ile elde edilen sonuçlara göre prototip imalatı, test, imalata yönelik hazırlıkları gerçekleştirilmektedir.Sarsılmaz AR-GE merkezinde Türkiye’nin önde gelen bilim kuruluşları ve üniversiteleri ile ortak projeler yürütülür.Her türlü arazi ve iklim koşulunda etkin; ateş gücü, etkili menzili ve isabet yüzdesi yüksek, hafif ve modüler silah sistemi özelliğine sahip Türkiye’nin ilk piyade tüfeği SAR223 ve ilk makineli tabanca SAR 109’da bu ortak projelerin ürünüdür. Ürünler ve özellikleri Sarsılmaz portföyünde üç ana ürün grubu bulunmaktadır. Av ve spor tüfekleri, Yarı otomatik ve toplu tabancalar, Yivli setli hafif muharebe silahları Bu ürünler içinde ise model ve tip ayırımı yapıldığında; 12GA, 20GA ve 28GA olmak üzere 3 farklı çapta 36 tip ve model av ve spor tüfeği, 22 lr, 9x19mm, 9x17mm, 9x21mm, 7,65 mm, 6 mm, 10mm, .380cal, .40cal, .45 cal./Poligonal, Rifled, .357cal, .380cal olmak üzere 9 farklı çapta 13 tip ve 54 model tabanca, 7,62 mm ve 5,56 mm olmak üzere 2 çapta 3 model piyade tüfeği, 9x19 mm çapında 2 model
Yüzey işlem bölümü silah parçalarının kaplama öncesi işlemlerin yapıldığı vibrasyon ve yüzey temizleme makinalarına sahiptir. Bu makinalarda kullanılan taşlar ve özel sıvılarla parçaların kaplama öncesi temizlenmeleri ve parlak bir yüzeye sahip olmaları sağlanır. makineli tabanca üretimi gerçekleştirmektedir. Sarsılmaz, her ürün grubunda en iyi ürünü piyasaya sunabilmek için çalışır. Tüm dünyada, farklı profillerde, farklı ekonomik seviyelerdeki tüketicilerin ürün taleplerini karşılamak, bir fayda sunabilmek için geniş ürün yelpazesiyle üretim yapmayı ve pazara en kaliteli ürünü en iyi fiyatla sunmayı hedefler.
Üretim teknikleri: Sarsılmaz, bir ürünü tüm parçalarıyla ortaya çıkartmak için gerekli bütün prosesleri kendi bünyesinde yapan, entegre ve esnek üretim hatlarına sahiptir. CAD/CAM ve PDS sistemleri kullanılan 11 eksenli CNC tezgahları ile kusursuzluk hedeflenir, son derece hassas ölçülerde parçalarla ürün kalitesi en üst seviyelere taşınır. Üretimde kullanılan robotik kollar sayesinde makineler
ÖZEL DOSYA SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ
Enjeksiyon bölümünde bulunan makinalarda silahlara ait bütün plastik parçalar özellikle polimer tabancaların gövdeleri üretilebilmektedir. Bu makinalar basınç, bölgesel rezistans sıcaklıkları, enjeksiyon süreleri, ütüleme süreleri gibi spesifik değerlerin ayarlanabildiği ve saklanabildiği kontrol sistemlerine sahiptir. arası malzeme transferlerinde maksimum hıza ve üretim kapasitesine ulaşılır. Talaşlı üretim: Talaşlı üretim bölümünün tamamına yakını üstün özelliklerde, 0.002 hassasiyete sahip CNC makinaları ile donatılmıştır. 50 adet CNC içerisinde 11 eksenli torna/freze ve 7 eksenli torna/freze, 3 adet 5 eksenli dikey freze ve muhtelif 4 eksenli yatay ve dikey frezelerimiz ile üstün kalite ve standartlarda üretim yapabilmektedir. Üretim, bu makinalarda özel Cam yazılımları ile yapılmakta böylece insan kaynaklı
52 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
hatalar engellenmektedir. Namlu üretimi: Namlu üretiminde çok önemli ve kritik önem arz eden yöntemlerden biri soğuk dövme tekniğidir. Sarsılmaz bünyesinde iki adet soğuk dövme makinası her çeşit çap ve 90 cm boya kadar hafif silah namlularını üretebilme yeteneğine sahiptir. Namlu dövme tezgâhı (GFM) bulunan Türkiye’nin ilk özel sektör firması Sarsılmaz’dır. Isıl işlem: Isıl işlem bölümü, bütün silah parçalarının uygun sertlik değerlerine getirilmesine imkan sağlayan fırınlara sahiptir. Isıl işlem proseslerimiz içerisinde; sementasyon, ıslah, karbonitrasyon, induksiyon bulunmaktadır. Aynı zamanda brazing ve temizleme kabiliyetimizde mevcuttur. Yüzey işlemleri: Yüzey işlem bölümü silah parçalarının kaplama öncesi işlemlerin yapıldığı vibrasyon ve yüzey temizleme makinalarına sahiptir. Bu makinalarda kullanılan taşlar ve özel sıvılarla parçaların kaplama öncesi temizlenmeleri ve parlak bir yüzeye sahip olmaları sağlanır. 2014 yılı içerisinde devreye alınan toplamda 2 adet Metal ve Ahşap Polisaj robotları ile üretime devam edilmekte olup ürünlerimizde görsel kalite artışı sağlanmıştır. Kaplama: Sarsılmaz’da dünyadaki güncel kaplama teknolojileri yakından takip edilmekte olup, Ar-Ge departmanımız bünyesinde, ürünlerimize uygulanabilirlik-
leri ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır.Eloksal kaplama, siyah krom kaplama (iç ve dış olmak üzere), sert krom kaplama (iç ve dış olmak üzere), parlak krom kaplama, altın kaplama, kostik karartma, nikel kaplama (akımlı ve akımsız olmak üzere), pasivasyon, kamuflaj film kaplama, mangan fosfat kaplama ve yaş boya olmak üzere 17 çeşit farklı kaplama mevcuttur. Enjeksiyon: Enjeksiyon bölümünde bulunan makinalarda silahlara ait bütün plastik parçalar özellikle polimer tabancaların gövdeleri üretilebilmektedir. Bu makinalar basınç, bölgesel rezistans sıcaklıkları, enjeksiyon süreleri, ütüleme süreleri gibi spesifik değerlerin ayarlanabildiği ve saklanabildiği kontrol sistemlerine sahiptir. Sarsılmaz Silah’ın yurt içinde, en çok tercih edilen modelleri paslanmaz çelik namlu, polimer gövdeli ürünleri: K11, ST 9, P8 L ve B6 C. Türk Emniyet Teşkilatı’nın kadro silahı Kılınç 2000 Mega ailesinden K11, yüksek güvenilirlikli bir ürün. Kompansatör ve soğutma kanallı kızağı ile P8 L özellikle uzmanların tercihi. Sadece üst kapak değiştirilerek, aynı gövdede 3 farklı kalibre uygulanabilen ST 9 modeli Sarsılmaz’ın yurtiçinde ve yurtdışında büyük ilgi gören modeli. Hafifliği, inceliği ve renkli versiyonları ile dikkat çeken B6 C ise ABD’de en çok satılan model.
SEKTÖRDEN
“İnsan ibi akıllı “İnsan gibi akıllı kameralar üst düzey güvenlik sağlıyor”
Güvenlik sektöründe sadece iyi görüntü kalitesinden ziyade, insan gibi hareket edebilen akıllı sistemlerin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan MOBOTIX AG İş Geliştirme Yöneticisi Engin ŞAHİN; bir sistemin akıllı olabilmesi için iyi görmesi, iyi değerlendirmesi ve doğru bir karara varması gerektiğini ifade ediyor.
Firmanız hakkında sizden bilgi alabilir miyiz?
MOBOTIX AG video güvenlik sektöründe faaliyet gösteren; akıllı IP kameraları üreten bir yazılım firmasıdır. Kendi donanımını ve yazılımlarını tamamen Almanya’da üreten firmamız; anahtar teslim çözümler sunar. Üst düzey güvenlik çözümlerinden perakende sektörüne, endüstriyel tesislerden okul güvenliğine kadar birçok alanda faaliyet gösteriyoruz. MOBOTIX olarak, global pazarda ve Türkiye’de 1999 yılından beri faaliyetlerimizi sürdürüyor ve megapiksel sektörde çok önemli bir noktada duruyoruz. Sektördeki birçok yeniliğin öncüsüyüz. Örneğin; tek kablo üzerinden enerji iletimi yani POE dediğimiz teknikle, hatta POE Standartının daha olmadığı yıllarda çıkan ilk modelimizden bu yana MOBOTIX, tek kablo üzerinden enerji iletimiyle hem işçilikten hem de maliyetlerden tasarruf sağlamaktadır. Sektörde
54 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
IP ve Megapiksel teknolojisinin ve 360 derece yani hemisferik kameraların öncüsü olarak bilinmekteyiz. 360 derece derken önemli olan balıkgözü lens ile 360 derece görüntü vermek değil. Önemli olan algıda seçicilik yaratarak, insan gözünün alışacağı görüntüler vermek. Bir odaya taktığımız kamera 360 derece kesintisiz görüntü sağlayabildiği gibi aynı zamanda kamera içinde entegre düzeltme opsiyonlarıyla insan gözünün bildiği şekliyle görüntüyü aktarıyor. Bu konuda rakipsiz lider konumdayız.
Sunduğunuz çözümlerin kapsamından bahsedebilir misiniz? Sloganımız akıllı IP çözümler. Daha az kamera ile daha çok alan görüp, akıllı opsiyonlarla üst düzey teknoloji kullanırken yazılımlar ve hatta güncellemeler için lisans bedeli almayarak sistemi uzun ömürlü ve ekonomik yapıyoruz. MOBOTIX olarak bir projede yer aldığımız zaman; video
yönetim yazılımı, access kontrol, otomasyon altyapısı dâhil olmak üzere anahtar teslim çözümler sunuyoruz. Proje esnasında ve sonrasında üretici olarak direkt teknik destek sağlıyoruz. İleri teknoloji ürünü kameralarımızla yapılacak projelerin teknik realizasyonu konusunda oldukça hassas davranıyoruz. MOBOTIX kameraları çok değişik noktalarda, otobüslerde, mağazalarda, sanayii tesislerinde, limanlarda ve antrepolarda görebilirsiniz. Türkiye genelinde çok ciddi sayıda mobil araçta bizim kameramız var. Hareket analizinde yazılım olarak çok iyi olduğumuz için, çevre güvenlik çözümlerinde tercih ediliyoruz. Tercih edilmemizdeki yine çok önemli bir faktör, kamera sistemlerimizin sağlamlığıdır. Almanya’da kullanılan çevre güvenlik kameraları 15 seneden beri çalışan ilk modellerimizdendir. Kararlı çalışan yapısı sayesinde endüstriyel tesislerde, petrokimya veya kimyasal madde tesislerinde örneğin sülfürik asit
Engin ŞAHİN
ı
Özel güvenliğin hizmet verdiği kritik alanlarda devamlı tetikte olan akıllı bir elektronik sistemin olması gerekiyor. Çünkü insanların algıları bir süre sonra zayıflıyor. Bu fiziki güvenlik alanında ispatlanmış bir tespittir.
üreten fabrikalarda, herhangi bir ekstra koruma gerektirmeden birçok noktada kullanıla bilinir.
Türkiye’de güvenlik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye yıllardır, terör tehdidi altında yaşayan bir ülke. Biz bu tehdit altında büyüdük ve bir nevi insanlar bu olayı kabullenmiş durumdalar. Uzun bir dönem Almanya’da yaşadım, Alman halkının günlerce evden çıkamayacağı olaylarda bizde hayat 24 saat içinde normale dönüyor. Bu da terör, risk ve güvenliğin hayatımızın doğal bir parçası olduğunu gösteriyor. Son dönemlerde yaşadığımız terör olaylarından sonra güvenlik, tüm alanlarda üst düzeyde tutulmaya başlandı. Şu aralar her kurum ve kuruluş kendi güvenliğini gözden geçiriyor. Güvenliğin elektronik ve fiziki güvenlik olarak bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü tecrübelerimiz gösteriyor ki riskler hiç kimsenin beklemediği anda ortaya çıkar. Fiziksel
güvenliğin devamlı yüzde yüz alarm durumunda olamayacağını görüyoruz. Özel güvenliğin hizmet verdiği kritik alanlarda devamlı tetikte olan akıllı bir elektronik sistemin destekleyici olması gerekiyor. Çünkü insanların algıları bir süre sonra zayıflar. Bu fiziki güvenlik alanında ispatlanmış bir tespittir.
Güvenlik zafiyetinin önüne geçilebilmesi için nasıl bir yöntem izlenmeli? Olay dediğimiz şey her gün her dakika gerçekleşmediği için, yapılması gereken yapay zekâ ile çalışan akıllı elektronik güvenlik sistemlerinin geliştirilmesidir. Fiziki güvenlik görevlilerimizi, elektronik sistemlerle desteklememiz lazım. MOBOTIX olarak öncellikle üstünde durduğumuz nokta, insan gibi düşünen, karar vermeye çalışan, duyan, konuşan ve haberleşen örneğin arama yapabilen veya mail gönderebilen kamera sistemleri üretmektir. Güvenlik sektörü analogtan IP’ye geçiş yaptı. Bu dijital sistemlerin en büyük artısı video analiz yapabilmeleriydi. Güvenlik görevlisi 24 saat ekrana bakmak zorunda kalmıyordu. Ancak video analiz yazılımları basit algoritmalarla çalıştıkları için, yanlış alarm sayısını artırıyor. Bu da fiziki güvenliğin işini zorlaştıran bir durumdur. Örneğin fırtınalı havalarda sürekli
alarm alıyor; bu durum bir süre sonra algıyı öldürüyor. MOBOTIX kameralarının algoritmaları akıllı alarm üzerine kuruludur. Örneğin çevre güvenlikte kullanılan MOBOTIX kameralar sanal çit uygulamasıyla telden içeri atlayan şahsı otomatik olarak algılayıp alarm verirken; duvarın etrafında gezen insanları buna dâhil etmez. Yapraklar kımıldadığında, yağmur yağdığında hatalı alarm vermez. Yani kamera hem hareketin yönünü doğru algılayıp, hem de hatalı alarmları filtreler. Güvenlik görevlisine sadece ihtiyacı olan durumu bildirir. Kameranın görmesi, gördüğünü iyi algılaması ve doğru alarm vermesi oldukça önemlidir. Bir sistemin akıllı olabilmesi için iyi görmesi, iyi değerlendirmesi ve doğru bir karara varması gerekir.
Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 55
SEKTÖRDEN
Ortadoğu’nun içinde bulunduğu durum Türkiye’nin sürekli göç almasına neden oluyor. Nüfus yoğunluğu artıkça beklentiler ve risk algıları yükseliyor. Önümüzdeki dönemde güvenlik algımız yükselecek; çünkü insanlar korkuyorlar. Denetleme kalite ve standartlara ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz?
rolü artarsa standartlar da daha iyi bir noktaya gidecektir.
Türkiye’de bir projede elektronik güvenlik sistemleri kurulacağı zaman hangi standarda göre yapılacağını denetleyecek bağımsız kurumlar maalesef yok denecek kadar az. Milli bir elektronik güvenlik standardımız da yok. Bu da kalite eksikliği oluşturuyor. Biz yer aldığımız projelerde bu konuda bir bilinç oluşturmaya çalışıyoruz. Avrupa’da standartlara uygun hareket ediliyor. Teknik kurulum sonrasında sorunların minimize edilmesi için standartlar önemli. Dünyada bütün sigorta şirketleri belli bir standarda uygun kurulmuş güvenlik sistemini zorunlu kılar. Yurt dışındaki birçok standart sigorta şirketlerinin zorlamasıyla oluşturulmuştur. Sigorta şirketlerinin baskısı Türkiye’de daha az. Bu şirketlerin
2017 yılında sektörde eğilimler sizce neler olacak?
56 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
2017 yılı ve sonrasında yazılımlar ve bu yazılımların kullanılacağı akıllı sistemler ağırlıkta olacak. Şu anda video güvenliğini, insanlar sadece iyi çözünürlük olarak algılıyorlar. Anologtan IP’ye geçildi, şu an 4k sistemler getiriliyor. Ancak mesele sadece iyi görmek değil, yani sistem iyi analiz yapamıyorsa çözünürlüğün bir önemi yok. Önemli olan kurulan sistemin orada bir değerlendirme yapabilecek durumda olmasıdır. Bu kameranın içindeki veya dışardan bir yazılım vasıtasıyla da olabilir. Birçok yerde otomatik plaka tanıma, otomatik yüz tanıma, video analiz sistemleri isteniyor. Biz kameranın içinde entegre çözümler ürettik. Örneğin
perakende sektörüne verdiğimiz çözümlerde video analiz yöntemini iki türlü kullanıyoruz. Kameralar çalışma saatleri içerisinde mekân içerisindeki hareketleri analiz ederek istatistik çıkarıp pazarlamaya yardımcı olurken mesai saatleri dışında akıllı alarm sistemi olarak çalışıyor.
ÖTV hakkında ne düşünüyorsunuz? Güvenlik sistemleri tüketim malzemesi olarak görülmemelidir. Çünkü sistemler birçok noktada kamu alanlarında güvenliği sağlamak için kullanılıyor. AVM yatırımcısı güvenlik sistemlerini, oraya gelen halkı korumak için yaptırıyor. Özel Güvenlik Federasyonu bu konuda bir adım atabilir. Özel Güvenlik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Oryal Ünver’in Özel Güvenlik Hizmetlerine dair Kanunun oluşturulmasında çok ciddi katkıları olmuştu. Bu konuyu da gündeme getireceklerini düşünüyorum.
Türkiye’de güvenlik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Türkiye’de 30 senedir bir güvenlik algısıyla yaşıyoruz zaten. Bundan sonra da yaşadığımız konjonktür gereği bu değişmeyecek. Ortadoğu’nun içinde bulunduğu durum Türkiye’nin sürekli göç almasına neden oluyor. Nüfus yoğunluğu artıkça beklentiler ve risk algıları yükseliyor. Son zamanlarda yaşanan olaylar malum. Özel güvenlik görevlilerinin silahla dolaşmasından tutun, elektronik güvenlik sistemlerinin üst düzeyde tutulmasına kadar güvenlik algılarımız daha da yükselecek, çünkü insanlar korkuyorlar. Sistemler güvenlik zafiyetlerinin minimize edildiği bir noktaya varacak.
SEKTÖRDEN
Güvenlik töründe “Güvenlik sektöründe eğitimler yetersiz”
Türkiye’de özel güvenlik sektöründe verilen eğitimlerin yetersiz olduğunu vurgulayan Pal Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. Şirket Yöneticisi Cihangir TAŞDELEN; özel güvenlik görevlilerinin ilk defa kimlik kartı çıkartırken temel eğitim aldığını ifade etti. ÖGG’lerin çoğunun bir iş yerinde çalışması nedeniyle yenileme eğitimlerine katılamadığını vurgulayan TAŞDELEN, bu konuda denetimlerin de yetersiz olduğunu söyledi.
Firmanız hakkında sizden bilgi alabilir miyiz?
Palmali Şirketler Grubu 1998 yılında Türkiye’de kuruldu. Günümüze kadar gemicilikten, hava taşımacılığına, medyadan, turizm sektörüne, marina işletmeciliğinden inşaat sektörüne kadar onlarca sektörde faaliyet göstermiştir. PAL Güvenlik; Palmali Holding bünyesindeki en genç şirketlerden biri olup 2010 yılında kurulmuştur. Bugüne kadar seçici davranarak markamızı öne çıkaracak sayılı projede yer aldık. Fiziki güvenlik, organizasyon güvenliği, elektronik güvenlik, kayıp önleme hizmetleri, güvenlik danışmanlığı vermiş olduğumuz hizmetlerdendir. Ülkemizi ziyaret eden ABD Başkanı Donald TRUMP başta olmak üzere, Madonna, 50 cent, Red Hot Chili Peppers ve Adriana Lima gibi dünya çapında tanınmış birçok işadamı ve sanatçıya hepsi
58 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
kendi alanında özel eğitim almış profesyonel ekibimizle VIP hizmeti verdik. Ayrıca AVM’ ler başta olmak üzere yüksek risk taşıyan işyerleri, konutlar ve konumları itibariyle korunması gereken önemli kişilere karşı, olası terör saldırılarına anında müdahale edecek emekli özel harekâtçılardan oluşan “Özel Harekât Timlerimizle’’ daha güvenli ve huzurlu bir yaşam alanı sunuyoruz. 2017 yılında emin adımlarla ve hızlı bir ivmeyle büyümeyi planlıyoruz. Diğer şirketlerden farklı olarak Holdingimize ait jetlerimiz, yatlarımız ve zırhlı, zırhsız VIP araçlarımızla VIP transfer hizmeti vermekteyiz. 2017 yılı itibariyle para ve değerli eşya taşıma hizmeti de vermeğe başlayacağız.
Kanun Hükmünde Kararname’de yer alan özel güvenliği ilgilendiren mevzuat
ve uygulamalardaki değişikliklerden bahseder misiniz?
5188 Sayılı Kanun’un 6’ıncı maddesinin birinci Fıkrasındaki madde şu şekildeydi: “Mülki idare amirleri havalimanı, liman, gümrük, gar ve istasyon gibi yerler ile spor müsabakalarının, sahne gösterilerinin ve benzeri etkinliklerin yapıldığı yerlerdeki özel güvenlik tedbirlerini denetlemeye ve kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde ek önlemler aldırmaya yetkilidir.’’ Bu madde şu şekilde değiştirildi: “Mülki idare amirleri; kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde özel güvenlik izni verilen yerlerde alınan özel güvenlik tedbirlerini denetlemeye ve yetersiz bulduğu takdirde ek önlemler aldırmaya yetkilidir.” Mülki idare amirlerine özel güvenlik izni verilen her yerde ek önlemler aldırma yetkisi verilmiştir. 18 Kasım
Cihangir TAŞDELEN
k e
2017 tarihinde yayınlanan 680 Sayılı K.H.K.’nın Uygulanması Hakkında Genelge ile mülki idare amirlerinin ek tedbir aldırma yetkisi şu şekilde açıklamıştır; “Mülki İdare amirlerine daha önce ismen sayılan yerler yerine, kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde özel güvenlik izni bulunan yerlerde alınan özel güvenlik tedbirlerini yetersiz bulduğu takdirde ek önlemler aldırma yetkisi getirilmiştir. Ek önlemler aldırılması ile ilgili yetkinin kullanılmasında risk analizi yapılarak gerekli olmayan ek tedbirler aldırılmayacak ve “kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde’’ kıstasına dikkat edilecektir.’’ Bu güne kadar özel güvenlik şirketleri ya da güvenlik danışmanlığı yapan firmalar tarafından hizmet verdikleri yerlere ilişkin yapılan risk analizleri müşteriye rapor-
KHK ile 5188 Sayılı Kanun’un 20’inci maddesi C Fıkrası 6’ıncı madde uyarınca “Mülki idare amirlerince istenen ilave tedbirleri almayan kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticilerine Altı Bin Türk Lirası idari para cezası verilir” şeklinde değiştirilmiştir. Bu güvenlik şirketleri açısından olumlu bir değişikliktir.
lanmakta, ancak bu riskler işin maddi boyutu yüzünden çoğu zaman müşteri tarafından göz ardı edilmekteydi. KHK’de 5188 Sayılı Kanun’un 6’ıncı maddesi 1. Fıkrasında yapılan bu değişiklik ile kurum ve kuruluşlar bu ek
tedbirleri almak zorunda kalacaktır. Çünkü yine aynı KHK ile 5188 Sayılı Kanun’un 20’inci maddesi C Fıkrası” 6’ıncı madde uyarınca mülki idare amirlerince istenen ilave tedbirleri almayan kişi, kurum, kuruluş
Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 59
SEKTÖRDEN
veya şirketlerin yöneticilerine Altı Bin Türk Lirası idari para cezası verilir’’ şeklinde değiştirilmiştir. Bu güvenlik şirketleri açısından olumlu bir değişikliktir.
Özel güvenlik görevlilerinin silah kullanma yetkisi ile ilgili hangi değişiklikler yapıldı? Özel güvenlik görevlileri görev alanları içerisinde ve görev süresince zaten silah kullanabiliyorlardı. Sadece VIP koruma hizmeti veren personeller için bir madde eklendi. Korunan şahıs yanındayken ülke genelinde, şahıs yanında olmadığında izin alınan il sınırları içerisinde güvenlik görevlisi silahını taşıyabilir. Daha önce şu şekildeydi VIP koruma şahıs olmadığı zaman silahını şirkete bırakmak zorunda kalıyordu. Şimdi il içerisinde dolaşabilecek.
Türkiye’de güvenlik sektörünü değerlendirebilir misiniz? Türkiye’de çok fazla güvenlik şirketi açıldı. Merdiven altı olarak tabir edilen şirketler, Kanunun gerektirdiği bazı maddeleri yerine getirmedikleri için ihalelerde çok uygun fiyatlar sunabiliyorlar. Bu da sektörde haksız bir rekabet ortamı yaratıyor. Kalitesiz hizmet veren bu şirketler, sektörde kaliteden ödün vermeden ayakta durmaya çalışan şirketlerin işini zorlaştırıyor. Herkes güvenlik şirketi açabiliyor. Bu işin Kanuni bir zemine oturtularak bir standarttı olmalıdır.
Son dönemlerde yaşanan terör olaylarının sektöre yansıması nasıl oldu? Birçok kurum kendi zati silahı olan genel kolluktan emekli kişileri bünyesine almaya çalışıyor. AVM’lerde emekli özel
60 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
harekâtçıların görevlendirilmesi gündemde. Bu AVM’lerin gündeme getirdiği; terör olaylarına karşı almayı düşündüğü bir önlemdir. Tabi görevlendirilecek kişilerin mutlaka; özel güvenlik kartı olmalıdır. AVM’lerin mevcut bir güvenlik kadrosu var; burada amaç işin eğitimini almış, uzun yıllar bu sahada görev yapmış, silah kullanma taktik ve tekniklerine sahip, silahlı özel güvenlik kimliği bulunan Özel Harekat emekli Polislerinden bu kadroda yararlanmaktır.
Sektörde verilen eğitimleri yeterli buluyor musunuz? Sektörde verilen eğitimleri yeterli bulmuyorum. Özel güvenlik görevlileri ilk defa kimlik kartı çıkartırken Kanunda belirtilen temel eğitimi almaktadır. ÖGG’lerinin çoğu bir iş yerinde çalışması nedeniyle yenileme eğitimlerine katılamamaktadır. Eğitim kurumlarının sayısının fazla olması ve denetimlerin sadece Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü Personeli tarafından yapılması nedeniyle denetimler yetersiz kalmaktadır. Silahlı görev
yapan özel güvenlik görevlilerine, istihdam edildikleri kurum/ kuruluş veya şirket tarafından her yıl en az 25 fişek üzerinden hizmet içi eğitim atışı yaptırılır. Şirket önünde bekleyen ÖGG’de, bankada görevli ÖGG.’de ya da VIP Koruma görevi yapan ÖGG.’si de aynı eğitimden geçer. Oysaki hepsinin yapmış olduğu görev çalıştıkları yere göre farklıdır. Bunun için alan eğitimlerinin gelmesi ve ÖGG’ lerin branşlaşması gerekmektedir. Güvenlik personelinin amacı adi suçları engellemektir. Terör olaylarının önüne geçmek gibi bir hedefleri ve eğitimleri yoktur. Ama silahlı güvenlik görevlisinin orada görülmesi de bir caydırıcılıktır.
Avrupa ile sizce aynı çizgide mi ilerliyoruz? Avrupa’da daha profesyonel bir kadro var. Bizde daha çok iş bulamayanlar geçici olarak güvenlik sektörüne yöneliyor. Güvenlik kimliği alan bir sürü insan var. Ama çalışan o kadar personel yok. Sektör kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyor.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Renkli görüntüleri düşük ışık ortamlarında bile izleyin Mevcut bir WDR görüntüsü farklı pozlandırmaları olan 2 kare oluşturmak yoluyla yakalanır; ancak 150 dB WDR'lı Wisenet X serisi daha doğal bir görüntü oluşturmak için 4 kare kullanır. Mevcut WDR'ın kritik bir zayıflığı olan bulanıklığı gidermek için yeni teknoloji geliştirilmiştir; net ve canlı görüntüler sunar. HANWHA TECHWİN
W
isenet X serisinde kullanılan Wisenet 5 chipseti Hanwha Techwin’in çekirdek teknolojileriyle şimdiye kadar geliştirilmiş olan en önemli bileşendir. “Wisenet 5; son derece yüksek performansıyla bizim en son chipsetimizdir. Hanwha Techwin’in rekabet üstünlüğü-
62 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
nün temelinde yatmaktadır.” diyen Hanwha Tecwhin Security Business Group’un Başkanı ve CEO’su Lee Man-Seob sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Wisenet X serisi bu tek chipset çözümünü kullanan ilk ürün yelpazemizdir. Bizim yeni 5 megapiksel ve 2 megapiksel kamera yelpazelerimiz sadece sıra dışı keskin görüntüleriyle değil; aynı
zamanda çok daha hızlı görüntü işleme ve yükseltilmiş işlevleriyle de endüstri standartlarını yeniden tanımlayacaktır.” Wisenet X serisi yükseltilen düşük ışık performansıyla günün 24 saatinde 150dB WDR, ‘’gyro’’ sensörler kullanan görüntü sabitleme ve jilet keskinliğinde görüntüler sunar. Hanwha Techwin’in eşsiz sıkıştırma
teknolojisi WiseStream II’yi kullanan Wisenet X serisi en yüksek bant genişliği dostu kamera yelpazesini sunar. Çeşitli yerleşik analiz araçları dâhil diğer birçok belirgin kilit yararları vardır. Wisenet X serisinin piyasaya çıkmasıyla Hanwha Techwin kameralı güvenliğin tüm alanlarında piyasa taleplerini karşılamaktadır. En son piyasaya çıkan Wisenet Q ve P serilerine Wisenet X serisinin eklenmesiyle birlikte Hanwha Techwin şimdi uygun fiyatlı giriş düzeyinden tüm dikey sektörlerde projelerin ve müşterilerin gereksinimlerini karşılayacak rekabetçi yüksek performans ürünlere kadar şimdi tam yelpazeyi oturtmuştur. Hanwha Techwin yeni Wisenet X serisiyle epey bir ilgi toplamıştır ve ürün geliştirme ve pazarlama alanlarına epey bir yatırım yapmayı planlamaktadır.
150dB WDR bulandırma olmaksızın keskin görüntüler sunar Mevcut bir WDR görüntüsü farklı pozlandırmaları olan 2 kare oluşturmak yoluyla yakalanır; ancak 150 dB WDR’lı Wisenet X serisi daha doğal bir görüntü oluşturmak için 4 kare kullanır. Mevcut WDR’ın kritik bir zayıflığı olan bulanıklığı gidermek için yeni teknoloji geliştirilmiştir; net ve canlı görüntüler sunar.
“Gyro’’ sensörler kullanılarak daha hassas sabitleme Daha hassas sabitleme için mevcut kameralarda kullanılan
Wisenet X kameralar H.265 sıkıştırma özelliğine ve kodlamayı dinamik kontrol eden, kaliteyi ve sıkıştırmayı görüntüdeki harekete göre dengeleyen tamamlayıcı bir sıkıştırma teknolojisi olan WiseStream II'ye sahiptir. teknolojiye ‘’gyro’’ sensörler eklenmiştir. Bir kamera daha kararlı görüntülerle sonuçlanan rüzgâr veya titreşimlerle oynadığında sabitleme devreye girer.
Techwin’in yeni Wisenet X serisini mevcut en bant genişliği dostu kamera serilerinden biri yapmaktadır.
Daha çok çeşit analiz aracı Renkli görüntüleri düşük ışık ortamlarında bile izleyin Wisenet X serisinde ve Hanwha Techwin’in olağanüstü lens teknolojisinde kullanılan yeni chipsetiyle görüntüler IR LED olmadan da düşük ışıklı koşullarda renkli olarak izlenebilirler. Şimdi ortama veya günün zamanına bakmadan canlı görüntüler yakalanabilir.
WiseStream II’yi kullanarak verileri %99’a kadar azaltın Wisenet X kameralar H.265 sıkıştırma özelliğine ve kodlamayı dinamik kontrol eden, kaliteyi ve sıkıştırmayı görüntüdeki harekete göre dengeleyen tamamlayıcı bir sıkıştırma teknolojisi olan WiseStream II’ye sahiptir. WiseStream II tamamlayıcı sıkıştırma teknolojisi H.265 sıkıştırmayla birleştirildiğinde bant genişliği etkinliği şimdiki H.264 teknolojisiyle karşılaştırıldığında %99’a kadar artırılır. Bu da Hanwha
Wisenet X serisi birçok kullanışlı analiz aracı sunar. Ses analiz fonksiyonu atışlar, patlamalar, haykırmalar ve kırılan cam gibi kritik sesleri tanır ve ardından derhal bir alarm verir. Diğer analiz araçlarının yanında kuyruk yönetimi de önemli bir özelliktir. Daha etkin yönetim için bir dükkan veya bankta oluşturulan kuyrukları analiz edebilmektedir.
Katma rahatlık için çift SD yuvası ve USB kurulumu USB portunu kullanan Wisenet X serisi Wi-Fi üzerinden kameraları ve mobil cihazları bağlayabilir. Bir akıllı telefonu kullanarak kurulum yapılırken görüş açıları derhal kontrol edilebilir. Çift SD yuvaları 512 GB’ya kadar veriyi kameraya otomatik kaydetmeye olanak sağlar ve böylece kararsız bir ağ durumunda verileri emniyetli tutmayı sağlar.
Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 63
ELEKTRONİK GÜVENLİK
AVM güvenlik uygulamalarında standartlaşma Günümüzde güvenlik tedbirleri ve uygulamaları ile ilgili tüm AVM’lerde standart olarak uygulanan prosedür, proses ve kurallardan bahsetmek zordur. AVM’ler güvenlik uygulamalarında standartlaşamamaktadırlar. Firdevs GÜRSEL/ Satış Müdürü VENÜS GÜVENLİK SİSTEMLERİ İÇ VE DIŞ TİC.
S
on dönemde artan terör olayları ve toplumsal gerginlik alışveriş merkezlerinde (AVM) güvenlik önlemlerini artırdı. 1 yıl öncesine kadar AVM’lerde X-ray’siz koruma önlemlerine geçilmesi gündeme gelmişken; özellikle bombalı saldırılar sonrası görünen güvenlik önlemlerine yönelme başladı. Günümüzde güvenlik tedbirleri ve uygulamaları ile ilgili tüm AVM’lerde standart olarak uygulanan prosedür, proses ve kurallardan bahsetmek zordur. AVM’ler güvenlik uygulamalarında standartlaşamamaktadırlar. Yaya ve araç giriş noktalarındaki kontrollerden, silah taşıyan (Taşıma izinli ve ruhsatlı) insanların
64 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
girişine, otoparkların paralı olup olmamasından emanetçilik uygulamalarına değin birçok konuda yeknesaklığı sağlayamamışlardır. AVM’nin bütçesinden güvenlik harcamaları için ayırdığı tutar; lokasyon, sahip ve yöneticilerinin güvenlik duyarlılığı, AVM’ de zaman içerisinde yaşanan olaylar başta olmak üzere birçok husus güvenlik hassasiyetlerini etkilemektedir. Aralarında 5 adım fiziki mesafe bulunan hatta içlerinden geçişle birbirine bağlanabilen karşı karşıya veya yan yana iki AVM’den birinde kapı tipi metal arama dedektörü ve X-ray cihazı ile kontrol yapılmakta iken diğerinde neden sadece kapı tipi metal arama de-
dektörü ile kontrol yapıldığı çelişkisi akıllara takılabilmektedir. Bu durum herkesin olduğu gibi AVM’lerden faydalanan müşterilerin de kafasını karıştırmakta, AVM yönetimleri ve de güvenlik kadroları cevaplandırılmakta zorlanılan sorular ve müşteri şikâyetleri ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu farklı uygulamaların hala en büyük nedeninin AVM’lerin bütçelerinden güvenlik giderlerine ayırdıkları paralar yani maliyetler olduğunu bilmek, belki soruların cevaplandırılmasında bir anahtar olabilir.
Güvenlik sistem ve cihazlarında tersine işleyen süreç Güvenlik sistem ve cihazlarında çoğu zaman olması gerekenin tersi-
Firdevs GÜRSEL
ne işleyen bir süreç söz konusudur. Kamera, alarm ve diğer tüm sistemler ezberlenmiş şekilde projelendirildikten ve konuşlandırıldıktan sonra personelli güvenlik hizmetini sağlayıcı firmanın kullanımına verilmekte ve çok nadiren güvenlik danışmanlık görüşüne başvurulmaktadır. Sistemi teslim alan güvenlik firmasının kamera operatörlüğü ile görevlendirdiği ÖGG’ler ise kullanarak sistemi öğrenmektedirler. Öte yandan, güvenlik sistem ve cihazları sağlandıktan sonra verilen teknik eğitimler bile çoğunlukla sistem ve cihazların kullanıcısı olan güvenlik firması çalışanlarını kapsamamaktadır. Bu eğitimler AVM’nin teknik kadrosundaki personele verilmektedir. Çünkü çoğunlukla bu cihazlar satın alınarak, AVM’ye geldiğinde güvenlik şirketi söz konusu AVM’de göreve başlamamış olmaktadır. Sonraki aşamada tedarikçi firma yetkilisini eğitim için AVM’ye getirtmek maliyetsel, yönetimsel, zamansal vb. hallerden dolayı pek mümkün olamamaktadır. Oysaki hassasiyet ayarı gibi bir hususun önemli olduğu kapı tipi metal arama detektörlerinde, dozimetre kullanımının çok önemli olduğu X-Ray cihazlarının eğitimlerinde teknik bilgilerin ve eğitimlerin kullanıcılarına direkt güvenlik sistem ve cihazlarını tedarik eden yani satan firmanın
yetkilileri tarafından verilmesinin sağlanması hayli önemlidir. Yoksa günümüzde yaşandığı gibi; dozimetre ile ölçüme tabi tutulmayan birçok AVM güvenlik görevlisi, kapı detektörünün hassasiyet ayarını bilmeyen bir güvenlik vardiya amiri, kayıt yapmayı bilmeyen bir CCTV operatörü ÖGG ile sıklıkla karşılaşabiliriz. Bazense güvenlik personelinin söz konusu cihazları bozabileceği düşüncesiyle enteresan uygulamalar dahi göze çarpabilmektedir. Çarpıcı bir örnek olması açısından örneğin; önceleri X-Ray cihazı personeli ve ayrıca kapı tipi metal arama detektörüyle görev yapan ÖGG’nin bulunduğu bir güvenlik noktası maliyetsel kaygılardan tek ÖGG’nin görev yaptığı ve her iki cihazla müşteri kabullerini yaptığı bir noktaya dönüşmüştür. Ancak daha tuhaf bir uygulama ise yine bu noktada X-Ray cihazının kumanda panelinin X-Ray cihazı ana gövdesi ile kapı tipi metal arama detektörünün arasına gelecek şekilde konuşlandırılması ve ÖGG’den sadece monitörden akan görüntüye bakması ve yorumlamasının istenmesi olmuştur.
AVM yönetimlerinin güvenlik sistem ve teknolojisine yönelmeleri Çalışan maliyetlerinin işverene getirdiği maddi yüklerin giderek ağırlaşması, işverenleri güvenlik sistem ve cihazlarından daha fazla yararlanma noktasına sürüklemektedir. AVM’lerde giriş noktalarında tek personel kapı tipi metal arama detektörü ve X-Ray cihazını aynı anda kullanmaktadır. Bazı AVM’lerde güvenlik sistem ve cihazları ile personel giriş kapılarında hiç bulundurulmayarak devriye ve kamera ağırlıklı bir sisteme geçilmiştir. Geceleri de personel bulundurulmayarak sadece alarm ihbar sistemlerinden istifade edilmesi gibi uygulamalar AVM yönetimlerinin maliyetsel nedenlerle
Güvenli AVM’yi oluşturmak yılların geçmesine, üzücü neticeler verecek hadiselerin yaşanmasına, maliyetsel kaygılara terk edilmemelidir. Özellikle mağaza yönetimleri güvenlik sistemlerine ödedikleri bedelin karşılığını alıp almadıklarının sorgulamalıdır. güvenlik risklerini kabul ettiklerini göstermektedir. Bu noktada güvenlik verilerini insanın yorumlayabileceği, kameraların herhangi bir olaya bulunduğu yerden inerek müdahale edemeyeceği göz ardı edilmemelidir. Güvenli AVM’yi oluşturmak yılların geçmesine, üzücü neticeler verecek hadiselerin yaşanmasına, maliyetsel kaygılara terk edilmemelidir. Özellikle mağaza yönetimleri güvenlik sistemlerine ödedikleri bedelin karşılığını alıp almadıklarının sorgulamalıdır. AVM yönetimleri sadece AVM’ler konusunda uzmanlaşmış bağımsız güvenlik denetim ve danışmanlık hizmeti almanın gayreti içerisinde bulunmalıdırlar. AVM’lerde standart güvenlik uygulamalarına geçilmesinin zamanı da gelmiştir. Öte yandan, AVM’lere otellerde olduğu gibi yıldız verme uygulaması getirilmeli, güvenlik sistemi ve uygulamaları bu yıldızların verilmesinde bir anlam ifade etmelidir. AVM güvenlik personeline yönelik ve spesifik hale getirilmiş (Genel hususların değil ilgili AVM’nin koşullarının ve durumunun ele alındığı) hizmeti eğitim faaliyetlerine ağırlık verilmesi böylelikle görevli personelin etkinleştirilmesi sağlanmalıdır.
Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 65
ELEKTRONİK GÜVENLİK
En üst seviye 7/24 IP video gözetim kameraları daha da gelişti Starlight; ön ve arka ışıktan bağımsız olarak, her türlü ışıklandırma koşulunda mükemmel pozu yakalamak için 120 DB’ye kadar yüksek dinamik aralıklarına sahip bulunuyor. Ayrıca hızlı hareket eden nesneleri kolayca yakalayabilmek için saniye başına 60 kareye kadar yüksek kare hızı sağlıyor. BOSCH GÜVENLİK HİZMETLERİ
B
osch, düşük ışıklı ortamlarda bile en yüksek kalitede video gözetimi sağlayan Starlight kamera ailesini; ışık hassasiyeti, ön ve arka ışık dengeleme, daha yüksek kare hızlarının yanı sıra geniş çözünürlük ve biçim seçenekleriyle daha da geliştirdi. Diğer ilgi çekici bir gelişme olarak; Bosch IP 6000, 7000 ve 8000 Starlight kameraları, ek yatırım veya lisans ücreti talep edilmeden, Bosch video analizini dahili ve standart bir özellik olarak bünyesinde bulunduracak. Bosch’un IP Starlight kamera portföyü, sabit kutu kameralar, sabit dome kameralar, hareketli dome kameraların yanı sıra zorlu çevre koşulları için tasarlanan dayanıklı hareketli kameralar da dahil olmak üzere geniş çeşitlilikte çözünürlük (720p, 1080p, 5 mega piksel) ve biçim seçenekleri sunuyor. Starlight portföyü; ön ve arka ışıktan bağımsız olarak, her türlü ışıklandırma koşulunda mükemmel pozu yakalamak için 120 dB’ye kadar yüksek dinamik aralıklarına sahip bulu66 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
nuyor. Ayrıca hızlı hareket eden nesneleri kolayca yakalayabilmek için saniye başına 60 kareye kadar yüksek kare hızı sağlıyor. Gelişmiş gürültü bastırma özelliği en yeni sensör teknolojisiyle bir araya geldiğinde, 1080p modellerinde renkli modda 0,0069 lüks, siyah beyaz modda ise 0,0008 lükse ulaşan bir ışık duyarlılığı elde ediliyor. Bu sayede Starlight kameralar, başka kameraların siyah-beyaz görüntülere geçtiği noktanın ötesindeki bir karanlıkta tam renkli görüntüler üretebiliyor. Diğer kameraların hiçbir görüntü veremediği noktalarda ise Starlight kameralar ayrıntılı siyah-beyaz görüntüler sunuyor.
Video analizi artık standart bir özellik Bosch, video analizini dahili bir özellik haline getirmeyi, kameraların yaygınlaşması ve ayrıntılara yönelik artan talebin karşılanması için bir gereklilik olarak görüyor. Bosch video analizi, kullanıcıların büyük miktardaki video verilerinin arasından en çok ihtiyaç duydukları bilgiye kolayca erişmelerini sağlıyor. Bu özellik sadece gerekli veri akışını sağlayarak, ağ yükü ve veri depolama gereksinimlerinden de tasarruf yapma imkanı veriyor. Bosch’un dahili video analizi özelliği, Starlight kameraların verileri değerlendirmesini ve gerektiğinde bant genişliği gereksinimini azaltan ayarlanabilir tetikleyicilere bağlı olarak hangi veri akışını ne zaman gerçekleştireceğini belirlemesini mümkün kılıyor. Tüm bu geliştirmeler, sayısız güvenlik ve güvenlik harici uygu-
lamalara ilişkin veriler sağlarken, zaman alıcı ve yoğun emek gerektiren 7/24 insan gözetimi kaynaklı hata oranını büyük ölçüde azaltıyor. Essential Video Analytics (Temel Video Analizi) tam paketi, avantajlı fiyatlara sahip DINION IP Starlight 6000 sabit kutu ve FLEXIDOME IP Starlight 6000 sabit dome kameralarında herhangi bir ek lisans ücreti olmadan standart olarak sağlanıyor. Tüm IP 7000 ve IP 8000 Starlight kameralarda, en üst düzey video analizi için üstün hatasızlık oranını sunan güçlü video analiz algoritması, son teknoloji Bosch Intelligent Video Analytics (Akıllı Video Analizi) özelliği mevcut bulunuyor. Essential Video Analytics’te olduğu gibi, Bosch Intelligent Video Analytics de herhangi bir ek yatırım veya lisans ücreti talep edilmiyor.
En zorlu koşullarda bile kaliteli görüntü Intelligent Video Analytics en zorlu koşullar için özel olarak tasarlandı. Bu teknoloji, havaalanları ve önemli altyapılarda çevre koruması, gemi takibi ve trafik gözlemi gibi büyük önem taşıyan uygulamalarda en üst seviyede hatasızlık sağlayacak kapasiteye sahip bulunuyor. Kar, rüzgar, yağmur, su yansımaları ve mesafe gibi görüntü değerlendirmelerini zorlaştıran yanıltıcı etkilerle gerçek güvenlik durumlarını birbirinden ayırt edebiliyor oluşu, Intelligent Video Analytics’i öne çıkarıyor. Böylelikle sorunlar doğurabilecek yanıltıcı noktaları azaltarak, kullanıcıların kendileri için önem taşıyan noktalara odaklanabilmesini sağlıyor.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Sigorta zararı karşılar alarm sistemi zararın oluşmasını engeller 5 Korumalı Güvenlik Hizmeti’nden faydalanan ev ve iş yerleri; Pronet Alarm Haber Alma Merkezi tarafından 7/24 izleniyor ve herhangi bir tehlike anında kullanıcı ortalama 10 saniye gibi kısa bir süre içinde aranıyor. PRONET GÜVENLİK HİZMETLERİ.A.Ş.
P
ronet; ‘5 Korumalı Güvenlik Hizmeti’ ile hırsızlık, acil sağlık, yangın, gaz kaçağı ve su baskını gibi tehlikelere en hızlı şekilde müdahale edilmesini sağlıyor. Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip, “Sigorta ve elektronik güvenlik sistemi birbirinin alternatifi değil; tamamlayıcısıdır. Üstelik bu sistemler sadece malınızı değil, canınızı da korur” diyor. Türkiye’de yaşanan kentleşme artışına paralel olarak güvenlik risklerine ilişkin farkındalık da yükseliyor. Kentliler artık alarm sistemlerini “önleyici ve caydırıcı” bir tedbir olarak görmeye başlıyor. “Sigortam var, önlem almama gerek yok” yaklaşımının yavaş yavaş terk edilmeye başlandığına dikkat çeken Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel
68 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
Müdür Yardımcısı Ediz Habip sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sigorta hırsızlık, acil sağlık, yangın, gaz kaçağı ve su baskını gibi olaylar sonrasında zararı karşılar. Pronet’in sunduğu ‘5 Korumalı Güvenlik Hizmeti’ ise, bu olaylara en hızlı şekilde müdahale edilmesini sağlayarak, zararın oluşmasını engeller. Bu doğrultuda, sigorta ve alarm sistemi birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır” diyor.
Sistem kullanıcıların sadece malını değil, canını da koruyor ‘5 Korumalı Güvenlik Hizmeti’nden faydalanan ev ve iş yerleri Pronet Alarm Haber Alma Merkezi tarafından 7/24 izlendiği için herhangi bir tehlike anında kullanıcı ortalama 10 saniye gibi kısa bir süre içinde aranıyor. Bu konuda dünya standardı 60 saniye civarında. Ayrıca sistem, nem detektörleriyle su baskınlarına, ısı, duman ve gaz detektörleriyle de karbon monoksit, LPG, doğalgaz kaçakları ile yangın tehlikesine karşı koruma sağlıyor. Panik anında tek tuşla güvenlik güçlerine ulaşımı sağlıyor. Ediz Habip, “Pronet Alarm Haber Alma Merkezi olarak itfaiye, polis ve ambulans yönlendirmeleriyle her yıl 4 bine yakın vakaya
Ediz HABİP
müdahale edilmesini sağlıyoruz. Bugüne kadar 10 binlerce hayat kurtardık. Kısacası, elektronik güvenlik sistemleri sadece malınızı değil, canınızı da koruyor” diyor. Ayrıca ‘5 Korumalı Güvenlik Hizmeti’, Pronet Plus sayesinde uzaktan yönetilebiliyor. Akıllı telefonuna indirecekleri uygulama kullanıcılar, dünyanın öbür ucunda olsalar bile alarm sistemlerini uzaktan kurup kapatabiliyor, cep telefonlarına alacakları anlık bildirimlerle evlerinde ne olup bittiğini takip edebiliyor, alarm sistemini kurmayı unutup evden ayrıldıklarında Pronet Plus tarafından uyarılıyor ve uzaktan sistemi açıp kapayabiliyor. Böylece akılları evlerinde veya işyerlerinde kalmıyor.
BİLGİ GÜVENLİĞİ
Bulut güvenliği “İki çeşit şirket vardır: Korsanlar tarafından ele geçirilmiş olanlar; korsanlar tarafından ele geçirilmiş olduğunun farkında olmayanlar” ( John Chambers Cisco’nun eski CEO’su) Fusün KOCAMAN
H
illary Clinton’ın seçimi belki de kampanyasındaki bir güvenlik açığından dolayı kaybettiğini gören kurumlar siber güvenlik konusundaki yatırımlarını daha da artırmaya başladılar. Şirketler, hükümetler gizli bilgilerinin, devlet sırlarının ele geçirilmesi ve bu bilgileri geri alabilmek için şantaja maruz kalma endişesi, hatta paranoyası içinde faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bu korkunun bedeli olarak; 2020’ye gelindiğinde yıllık küresel siber güvenlik harcamaları 100 milyar Amerikan Doları’nın
70 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
üzerinde olacak (IDC). Bankacılık sektörü başı çekerek en yüksek harcamayı yapan sektör olacak – 8.6 milyar Amerikan Doları – ve Amerika Birleşik Devletleri en büyük alıcı olma özelliğini koruyacak. Diğer yandan, 2015 yılında 500 milyar Amerikan Doları’ndan fazla olan siber suçların yol açtığı finansal kayıplar, 2016’ da ikiye katlandı ve 2019 yılında en az 2 trilyon Amerikan Doları olacağı tahmin ediliyor. Kayıplar ve bunları ortadan kaldırmak için kullanılacak yatırım değerleri bu seviyelerde iken, bu
iki rakam arasındaki açığı kapatacak değere, yani siber güvenlik ürünleri pazarına bakarsak 2016’ da ki büyüklüğün122.45 Amerikan Doları olduğunu görürüz. Araştırmalar pazarın 2021’de 202,36 Amerikan Dolarlık kapasiteye büyüyeceğini gösteriyor. IDC araştırmalarına göre, pazarın büyümesi %10 oranında bilgi ve olay yönetimi güvenliği (Security Information and Event Management - SIEM); %10 tehdit ihbar sistemleri; %18 mobil güvenlik ve % 50 bulut güvenliği alanlarına dağılacak. Bir sonraki bölümü tümüyle, en büyük oranı elinde
tutan bulut güvenliğine ayırdım ancak şu anda pazarın en yeni ve en favori aktöründen bahsetmek istiyorum: Nesnelerin İnterneti. 2015’ de yeni bir siber suç dalgası olarak karşımıza çıkan nesnelerin interneti ioT saldırılarına karşı oluşan güvenlik pazarı aynı yıl 6.89 milyar Amerikan Dolarıydı ama bu rakamın 2020’ de süratle 29 milyar Amerikan Doları mertebesine çıkması bekleniyor. FBI’ın yayınladığı bir bildiriye göre şirketler ve ev sahiplerinin, verimlilik ve konforlarını artırmak için web üzerinden birbirine bağlı cihazları kullanma alışkanlıkları arttıkça; internete bağlılıkları ve buna paralel olarak da kötü niyetli kişilerin hedefi olma olasılıkları artıyor. Bildiride en çok aşağıdaki cihazların kullanıldığı belirtiliyor: Aydınlatma ya da havalandırma sistemlerini otomatik ya da uzaktan kumanda ile yöneten cihazlar, Güvenlik kamerası, güvenlik alarmı, wi-fi kamera, bakımevlerinde kullanılan izleme sistemleri, Telsiz kalp monitörü veya insülin tabancası gibi sağlık cihazları, Termostatlar, Fitness araçları gibi giyilebilir araçlar, Aydınlatmayı aktive etmeye/ devre dışı bırakmaya yarayan aydınlatma modülleri, Akıllı buzdolabı, TV’ler, Yazıcı gibi ofis araçlar, Mobil cihaz üzerinden müzik ve televizyon kontrolü, Akaryakıt izleme sistemleri. Nesnelerin interneti çok konforlu bir hizmet elbette ama evinin ısıtmasını ofisten çıkmadan çalıştırmak isteyen herkes evine kurdurduğu sistemin bilgi güvenliği konusunda bilgi sahibi mi? Güvenlik yazılımını hangi sıklıkta güncellemesi gerektiğini biliyor
mu? Eve gelip evi ısınmamış bulduğunda tesisatçıyı arıyor; ama evinin hatta belki onunla iletişim halinde olan herkesin bilgi işlem altyapısının korsanın eline geçmiş olabileceği aklına geliyor mu? Bulut güvenliği konusunda en büyük risk; bilgi teknolojileri departmanı ve çalışanlarını pas geçmektir. Bulut teknolojilerine geçmek maliyet ve verimlilik açısından kazançlı olsa da bunu yaparken şirketin faaliyetine ilişkin güvenlik politikaları, süreçleri, en iyi uygulamalarına ihtiyaç vardır. Bu standartlar olmadan, kurumlar bulut teknolojisine geçmekle karlı çıkmayıp, tersine güvenlik açıkları vereceklerdir. 2016 Mart ayında San Francisco’da düzenlenen ve 40,000 kişinin katıldığı RSA Konferansı’nda Bulut Güvenliği Birliği “En Hain 12 Tehlike” yi açıkladı ve bulut kullanıcılarının da sağlayıcılarının da korunmalarını bu yönde odaklamalarını tavsiye etti. Bulut işlemciliğinin, paylaşımlı ve “talep üzerine” (ondemand) yapısı yeni bazı güvenlik açıkları doğurur. Kullanıcılar organizasyonun bütüncül politikalarının dışına çıkarak; kendi hesaplarını açabilirler. Dolayısıyla yeni kontroller gerekir.
Tehdit 1: Veri İhlalleri Bulut çevreleri kurumsal ağların karşılaştığı tehditlere benzer çok tehditle karşılaşır; ama sunucular
üzerindeki büyük miktarda veri nedeniyle bulut hizmet sağlayıcıları cazip hedeflerdir. Ele geçirilen veri türüne göre az ya da çok ses getirebilir, örneğin finansal verilere ulaşılmışsa bunu gazete başlıklarından okuruz ama ticari sırlar, sağlık bilgileri, fikri mülkiyet hakkı taşıyan bilgiler çalınmışsa genellikle sessiz kalınır. Veri ihlali olduğunda şirketler ceza kesebilirler; dava açabilirler. İhlal soruşturmaları, avukatlık, bürokrasi çok büyük maliyetlere karşılık gelebilir. Markanın olumsuz etkilenmesi, iş kaybı gibi dolaylı etkileri de yıllarca sürebilir. Bulut sağlayıcılar elbette kendi sistemlerini korumak için güvenlik kontrolleri kurarlar ama bulutta kendi verisini koruma görevi kurumun kendisine aittir! Kurumların bu aşamada kendilerini veri ihlallerine karşı korumak için yapabilecekleri en doğru şey çok faktörlü kimlik doğrulama ve şifreleme kullanmak olur.
Tehdit 2: Ele geçirilen kimlikler ve kırılan kimlik doğrulama Veri ihlalleri veya diğer saldırılar genellikle gevşek kimlik doğrulama, zayıf şifreler ve yetersiz anahtar veya sertifika yönetiminden kaynaklanır. Kurumlar genellikle, kullanıcının işteki rolüne uygun izinleri tanımlamakta zorlanırlar; kullanıcının görevi değişir ya da işten ayrılır bu izin-
2015’ de yeni bir siber suç dalgası olarak karşımıza çıkan nesnelerin interneti ioT saldırılarına karşı oluşan güvenlik pazarı aynı yıl 6.89 milyar Amerikan Dolarıydı ama bu rakamın 2020’ de süratle 29 milyar Amerikan Doları mertebesine çıkması bekleniyor. Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 71
BİLGİ GÜVENLİĞİ
Veri ihlali olduğunda şirketler ceza kesebilirler; dava açabilirler. İhlal soruşturmaları, avukatlık, bürokrasi çok büyük maliyetlere karşılık gelebilir. Markanın olumsuz etkilenmesi, iş kaybı gibi dolaylı etkileri de yıllarca sürebilir. lerin değiştirilmesi unutulur. Tek seferlik şifre, telefon-temelli veya akıllı telefonlar gibi çok faktörlü kimlik doğrulama sistemleri, bulut servislerine çalınmış şifrelerle girmeyi zorlaştırırlar. Birçok yazılımcı kimlik bilgilerini ve şifreleme anahtarlarını kaynak kod ve GitHub içine gömme hatasını tekrarlar, oysa bu bilgilerin çok iyi saklanması gerekir. Hatta sıklıkla değiştirilmesi de korunmak için önemli bir yöntemdir. Kimliklerini bir bulut hizmet sağlayıcısıyla birleştirmeyi düşünen kurumlar; hizmet sağlayıcının kimlik platformu için uyguladığı güvenlik tedbirlerini iyi anlamalıdırlar. Böyle bir durum kimliği tek bir havuza koymak anlamına gelir ki risklidir. Ayrıca o servis sağlayıcının dikkatini çektiği korsanların hedef tahtasına yerleşirler. Kurumlar, bu noktada konforla, risk arasında bir tercih yapmalıdırlar.
Tehdit 3: Ele geçirilmiş arayüzler ve uygulama programlama arayüzleri(API) Bütün bulut hizmet sağlayıcılar API sunarlar; bilgi işlem personeli bulut hizmetlerini yönetmek için arayüzler ve API’ler kullanırlar. Bulut servislerinin güvenliği ve ulaşılabilirliği API’nin güvenliğine bağlıdır; üstelik bunlar çoğunlukla internetten erişilebilir durumdadır. Risk üçüncü parti API’ler ve bunlar üzerine inşa edilmiş arayüzlerle artar; bu nedenle
72 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
kurumlar çok katmanlı kimlik sorgulaması yapmalıdırlar. Zayıf arayüzler ve API’ler kurumları gizlilik, doğruluk, ulaşılabilirlik ve sorumluluk açılarından tehlikeye atar.
Tehdit 4: İstismar edilmiş sistem zayıf Sistem zayıflıkları veya programlardaki sömürülebilir hatalar hep vardılar; bulut bilişimin çoklu kullanımı durumunda çok daha ciddi bir problem oluşturmaya başladılar. Kurumlar hafıza, veri tabanları ve diğer kaynaklarını paylaşıyorlar ve yeni saldırı alanları yaratıyorlar. Sistem hatalarına karşı yapılan saldırılar basit bilgi teknolojileri teknikleriyle savuşturulabilir ve maliyette çok fazla değildir. Mümkün olan en kısa sürede hatanın düzeltilmesi, mutlaka dökümante edilmesi ve sistemin düzenli bir şekilde gözetlenmesi gerekir.
Tehdit 5: Hesap soygunları Kimlik hırsızlığı, sahtecilik ve yazılım istismarları hala başarılı oluyor ve bulut hizmetleri de bu tür tehditlere yeni bir boyut ekledi; çünkü saldırganlar aktiviteleri gizlice izleyebiliyorlar, ticari işlemlerde hile yapabiliyorlar ve veriler üzerinde oynayabiliyorlar. Hatta bazen başka saldırı düzenlemek için bulut uygulamalarını kullanıyorlar. Kurumlar, kimlik bilgilerinin kullanıcılar ve hizmetler
arasında paylaşılmasını kesinlikle yasaklamalılar ve mutlaka çok faktörlü kimlik doğrulama sistemleri kullanmalılar. Hesaplar öyle gözetlenmeli ki her bir işlemin bir kullanıcı hesabına kadar izi sürülebilir olmalı.
Tehdit 6: İçerideki kötü niyetliler Bu tür tehditler bir kaç şekilde karşımıza çıkabilirler: Mevcut ya da eski bir çalışan, sistem yöneticisi, taşeron veya iş ortağı öfkeli, kasıtlı, intikam amaçlı ya da rekabet gücünü artırmak amacıyla sabotaj yapabilirler ya da bilgi çalabilirler. Konu bulut işlemciliği olduğunda kötü niyetli bir çalışan tüm altyapıları sabote edebilir veya veriler üzerinde istediği gibi oynayabilir. Dolayısıyla, güvenliğini sadece bulut hizmet sağlayıcısından alanlar büyük risk altındadırlar. Organizasyonlar kendi şifreleme süreçlerini ve anahtarlarını kendileri kontrol etmeli, kullanıcıların görev ve erişimlerini ayrı tutmalı, sistem yöneticisi hareketleri de sıkı kayıt altına alınmalıdır. Sürekli gözetim ve düzenli denetim çok önemlidir.
Tehdit 7: Gelişmiş inatçı tehditler (Advanced Persistent Threats -APT) paraziti APT’ler sistemlerde kendilerine bir “kapı aralığı” edinir ve oradan gizlice sızarlar ve uzunca bir süre hiç dikkat çekmeden fikri haklar koruması altındaki tasarım, icat, vs. bilgileri çalarlar. Mızrak oltalama ile kimlik çalma, direk saldırı, kötü niyetli yazılım yüklenmiş USB sürücü vb. saldırılar bu türün sık rastlanan örnekleridir. APT’ler genelde ağa yatay olarak girip normal trafiğin arasına karışırlar, bu yüzden de fark edilmeleri zordur, bulut hizmet sağlayıcıları
Kimlik hırsızlığı, sahtecilik ve yazılım istismarları hala başarılı oluyor ve bulut hizmetleri de bu tür tehditlere yeni bir boyut ekledi; çünkü saldırganlar aktiviteleri gizlice izleyebiliyorlar, ticari işlemlerde hile yapabiliyorlar ve veriler üzerinde oynayabiliyorlar. da bu tür parazitlerden korunmak için mücadele ederler ama müşterilerin kendi tedbirlerini kendi sistemleri üzerinde almaları ve personellerini eğitmeleri tavsiye edilir.
Tehdit 8: Kalıcı veri kayıpları Bulut işlemciliği olgunlaştıkça, servis sağlayıcıdan kaynaklanan kalıcı veri kayıpları giderek nadir olmaya başladı; ama korsanlar şirketlere ve bulut servis sağlayıcılarına zarar vermek için verileri kalıcı olarak silmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ayrıca unutmamak gerekir ki bulut servis sunucuları da doğal felaketlere her sunucu kadar açık ve zarar görebilir. Dolayısıyla, bulut servis sağlayıcıları veri ve uygulamaların farklı bölgelere dağıtılmasını öneriyorlar. Ayrıca uygun veri yedeklemesi, yedeklerin tesis dışında saklanması ve felaket onarımının önemini vurgulamaya gerek yok sanırım, bunlar bir şirketin faaliyetinin sürdürebilirliği için olmazsa olmaz tedbirler. Bu arada buluta gönderilen veri şifrelenmiş ve şifreleme için kullanılan anahtar kaybedilmişse, verinin de kaybedilmiş olacağı unutulmamalıdır!
pek çok ticari, finansal, teknik, hukuki ve uyum sorunları yaşarlar. Buluta dâhil olduğunuzda oraya taşınıyor musunuz; onunla birleşiyor musunuz yoksa onunla birlikte çalışıyor musunuz bunu doğru anlamanız çok önemli.
Tehdit 10: Bulut hizmetlerinin istismarı Bulut hizmetleri, bir saldırı başlatmak için şifreleme anahtarını kırmak, DDoS saldırıları başlatmak, istenmeyen postalar göndermek, oltalama postaları göndermek, kötü niyetli içerik barındıran bir sunucu görevi görmek gibi kötü amaçlarla da kullanılabilir. Bu gibi tehditler için hem servis sağlayıcılar hem de müşteriler dikkatli ve tedbirli olmalı; sistemlerini gözetlemek için araçlar kullanmalı ve istismarları birbirlerine rapor etmelidirler.
Tehdit 11: DoS saldırıları DoS saldırıları 4 yıldır görülüyor ama bulut işlemciliği sayesinde ün kazandılar. Ulaşılabilirliği
etkileyen DoS saldırıları söz konusu olduğunda; sistemler bazen yavaşlıktan yerlerde sürünüyor veya direk zaman aşımına gidiyor. DoS saldırıları işlem gücünün büyük bölümünü tüketiyor ve web sunucu ve veri tabanı zayıflıklarını hedef alan uygulama seviyesindeki asimetrik DoS saldırıları en ciddi tehdit oluşturanlar.
Tehdit 12: Paylaşılan teknoloji, paylaşılan tehlikeler Paylaşılan teknolojilerdeki zayıflıklar bulut işlemciliğine ciddi bir tehdit oluşturmakta. Bulut servis sağlayıcıları altyapı, platform ve uygulamalarını paylaşıyorlar ve bu katmanların herhangi birinde bir açık meydana gelirse bu herkesi etkileyecektir. Tüm bu tehditleri inceleyip alt alta toplayınca, bulut işlemciliğin sağladığı avantajların keyfini güvenlik kaygısı yaşamadan çıkarabilmek için öncelikle bulut servis sağlayıcı kendi sisteminde sanki hiç bir tedbir almıyormuş gibi bizim kendi sistem ve verilerimizi korumak için kendi tedbirlerimizi almamız gerektiğini görüyoruz. Bunların başında da, tüm sunucularda, ağ tabanlı ve sunucu tabanlı ihlal tespit sistemlerinde çok katmanlı kimlik sorgulama kullanmak, ağı bölümlemek, paylaşılan kaynakları süratle onarmak ve kullanıcılara asgari yetki prensibi uygulamak, şifreleme ve şifreleme anahtarını iyi saklamak önlemlerini sayabiliriz.
Tehdit 9: Kavram kargaşası Bulut ortamında çalışmanın inceliklerini tam olarak anlamadan hizmeti almaya başlayan şirketler
Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 73
GÜVENLİK HİZMETİ
Özel güvenliği ilgilendiren mevzuat ve uygulamalardaki değişiklikler 30 Aralık 2016 tarih ve 29934 Sayılı Resmi Gazete yayınlanan Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmelikte yapılan değişiklikle; terörist aktiviteler için seçilebilecek muhtemel alanlardan biri olan AVM’lerdeki teknolojik güvenlik tedbirlerinin artırılması, buradaki verilerin kolluk kuvvetleriyle paylaşılarak koruyucu tedbirlerin alınması, faillerin tespit edilmesi ve yakalanmalarında kullanılması hedeflenmiştir. Yusuf Vehbi DALDA / Özel Güvenlik ve Eğitim Uzmanı
Ü
lkemizde son yıllarda yaşanan terör olayları ve özellikle 15 Temmuz darbe girişimi, sonrasında güvenlik alanında mevzuat ve uygulamalarda ciddi ve köklü değişikliklerin yapılması ihtiyacını doğurmuştur. Devlet, bir yandan başta Askeri, Emniyet ve Yargı organları ile
74 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
çeşitli devlet ve özel kurumlara sızan “Fetö ve diğer terör örgütü” elemanlarını temizlemeye çalışırken; diğer yandan da bu tür eylemlerle mücadele amacıyla çeşitli tedbirler alma ve uygulamaya başlamıştır. Bölgemizde, komşu ülkelerde yaşanan olayların değişik yönleriyle ülkemizde de olumsuz olarak etkili olmaya
başlaması alınacak tedbirlerin ivedi ve kapsamlı olmasını gerekli kılmıştır. Bu bağlamda, kamu görevini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik alanında da bir yandan çeşitli sızmaların önlenmesi ve bunların temizlenmesi yanında; diğer taraftan da önleyici görevin daha etkin yapılması yönünde tedbirler alınmaktadır. Son dönemde
Yusuf Vehbi DALDA
bu konuda iki alanda mevzuat değişikliği yapılmıştır.
Alışveriş Merkezleri Hakkındaki Yönetmelik 30 Aralık 2016 tarih ve 29934
Sayılı Resmi Gazete yayınlanan Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmelikte yapılan değişiklikle 19. Maddeden sonra aşağıdaki 2 madde eklenmiştir. (3) Alışveriş merkezlerinde araçla giriş çıkış yapılan açık ve kapalı otopark gibi kontrollü alanların giriş ve çıkışlarına alışveriş merkezi yönetimi tarafından plaka tanıma sistemi kurulması ve işletilmesi sağlanır. Bu sistemden elde edilen veriler kolluk birimleri ile anlık olarak paylaşılır. (4) İçişleri Bakanlığı’nca kamu güvenliği açısından gerekli görülen alışveriş merkezlerinde, araçla giriş çıkış yapılan açık ve kapalı otopark gibi kontrollü alanların girişlerine alışveriş merkezi yönetimi tarafından araç altı görüntüleme sistemi kurulması ve
işletilmesi sağlanır. Bu değişikliklerle halkın çok yoğun olarak kullandığı ve terörist aktiviteler için seçilebilecek muhtemel alanlardan biri olan AVM’lerdeki teknolojik güvenlik tedbirlerinin artırılması, buradaki verilerin kolluk kuvvetleriyle paylaşılarak koruyucu tedbirlerin alınması, faillerin tespit edilmesi ve yakalanmalarında kullanılması hedeflenmiştir.
5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun 6 Ocak 2017 tarih ve 29940 (mükerrer) Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 680 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname(KHK) ile 5188 Sayılı Kanunun 6 maddesinde değişiklik yapılmıştır. Aşağıdaki tabloda yapılan değişiklikler karşılaştırmalı olarak verilmiştir.
Özel güvenlik şirketleri
Yeni madde
Madde 5: Şirketlerin özel güvenlik alanında faaliyette bulunması İçişleri Bakanlığı’nın iznine tâbidir. Faaliyet izni verilebilmesi için şirket hisselerinin nama yazılı olması ve faaliyet alanının münhasıran koruma ve güvenlik hizmeti olması zorunludur. Özel güvenlik şirketleri, şubelerini bir ay içinde Bakanlığa ve ilgili valiliğe yazılı olarak; hisse devirlerini de bir ay içinde Bakanlığa bildirirler. Yabancı kişilerin özel güvenlik şirketi kurabilmesi ve yabancı şirketlerin Türkiye’de özel güvenlik hizmeti verebilmesi mütekabiliyet esasına tâbidir. Özel güvenlik şirketlerinin kurucu ve yöneticilerinde bu Kanunun 10’ uncu maddesinin (a) ve (d) bentlerinde belirtilen şartlar aranır. Yöneticilerin ayrıca dört yıllık yüksekokul mezunu olmaları, Kanunun 10’ uncu maddesinin (e) bendinde belirtilen şartı taşımaları ve 14’üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmaları gerekir. (Ek cümle: 21 Nisan 2005 – 5335/23 md.) Muvazzaf subaylarda dört yıllık okul mezunu olma şartı aranmaz. Kurucu ve yöneticilerde aranan şartların kaybedilmesi halinde iki ay içinde eksiklik giderilmediği veya bu kurucu ve yöneticiler değiştirilmediği takdirde faaliyet izni iptal edilir (Değişiklik beşinci fıkra: 29 Mart 20116215/1 madde). Bu şirketler tarafından üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlara sağlanacak koruma ve güvenlik hizmetleri, hizmetin başladığı gün mesai saati bitimine kadar ilgili valiliğe
Madde 66: 10 Haziran 2004 tarihli ve 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 5’inci maddesinin başlığı “Faaliyet izni” şeklinde; üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Aynı maddeye üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut dördüncü fıkrasında yer alan “Kurucu” ibarelerinden sonra gelmek üzere, “temsilci” ibareleri eklenmiştir. Kurucu, yönetici, eğitici ile şirket tüzel kişi ortağının yetkilendirdiği temsilcilerde de 10’uncu maddenin birinci fıkrasının (a), (d), ve (h) bentlerinde belirtilen şartlar aranır. Yöneticilerin ayrıca lisans mezunu olmaları ve 14’üncü maddede belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmaları gerekir. Yöneticiler sadece bir faaliyet izin belgesinde yönetici unvanı alabilirler. Özel güvenlik birimleri veya özel güvenlik şirketlerinin şubelerinde veya on beş kişi ve üzerinde özel güvenlik görevlisi istihdam edilen yerlerde en az bir güvenlik sorumlusu belirlenir. Güvenlik sorumlularında 10’uncu maddede belirtilen şartlara ilave olarak en az önlisans mezunu olma şartı aranır.
Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 75
GÜVENLİK HİZMETİ yazılı olarak bildirilir. Acil ve geçici nitelikteki koruma ve güvenlik hizmetlerinde süre kaydı aranmaz. Ek Fıkra: 21 Nisan 2005 – 5335/23 madde: Özel güvenlik şirketleri üstlendikleri koruma ve güvenlik hizmetlerinde istihdam edecekleri özel güvenlik görevlilerinin çalışma izin belgelerinin birer suretini bir ay içinde ilgili kişi, kurum ya da kuruluşa bildirir. Ek Fıkra: 21 Nisan 2005 – 5335/23 madde: Alarm izleme merkezi kurma ve işletme için valilikten yeterlilik belgesi alınması zorunludur.
Eski Madde
Yeni Madde
Madde 6: Mülkî idare amirleri havalimanı, liman, gümrük, gar ve istasyon gibi yerler ile spor müsabakalarının, sahne gösterilerinin ve benzeri etkinliklerin yapıldığı yerlerdeki özel güvenlik tedbirlerini denetlemeye ve kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde ek önlemler aldırmaya yetkilidir.
Madde 67- 5188 Sayılı Kanun’un 6’ıncı maddesinin birinci Fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Mülki idare amirleri; kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde özel güvenlik izni verilen yerlerde alınan özel güvenlik tedbirlerini denetlemeye ve yetersiz bulduğu takdirde ek önlemler aldırmaya yetkilidir.”
Eski madde
Yeni madde
Madde 9: Bu görevliler 7’nci maddede sayılan yetkileri sadece görevli oldukları süre içinde ve görev alanlarında kullanabilirler. Özel güvenlik görevlileri silahlarını görev alanı dışına çıkaramazlar. İşlenmiş bir suçun sanığı veya suç işleyeceğinden kuvvetle şüphe edilen kişinin takibi, dışarıdan yapılan saldırılara karşı tedbir alınması, para ve değerli eşya nakli, kişi koruma ve cenaze töreni gibi güzergâh ifade eden durumlarda güzergâh boyu görev alanı sayılır. Görev alanı, zorunlu hallerde komisyon kararıyla genişletilebilir.
Madde 68- 5188 Sayılı Kanun’un 9’uncu maddesinin birinci ve ikinci Fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Özel güvenlik görevlileri 7’nci maddede sayılan yetkileri sadece görevli oldukları süre içinde ve görev alanlarında kullanabilirler. Özel güvenlik görevlileri silahlarını görev alanı dışına çıkaramazlar. İşlenmiş bir suçun sanığı veya suç işleyeceğinden kuvvetle şüphe edilen kişinin takibi, dışarıdan yapılan saldırılara karşı tedbir alınması, para ve değerli eşya nakli ve cenaze töreni gibi güzergâh ifade eden durumlarda güzergâh boyu görev alanı sayılır. Görev alanı, zorunlu hallerde Komisyon kararıyla genişletilebilir. Kişi korumasında çalışan özel güvenlik görevlilerinin görev alanı; koruduğu kişi ile birlikte olduğunda ülke geneli, koruduğu kişi olmaksızın kişi koruma izni verilen ilin sınırlarıdır.”
Eski madde
Yeni madde
Madde 10: 1.d değişik 23 Ocak 2008 – 5728/545 madde: Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, (…) (1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya fuhuş suçlarından mahkûm olmamak.
Madde 70- 5188 Sayılı Kanun’un 11’ inci maddesinin birinci ve dördüncü Fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki Fıkra eklenmiştir: “Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanun’un 14’üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bir ay içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması her kimlik verilmesi veya ihtiyaç duyulması halinde yenilenir. Şirketlerde eğitici ve temsilci olacaklar ile şirket ortağı tüzel kişi ortaklarında da kurucularda aranan şartlar aranır ve güven-
76 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
lik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır.” “Yönetici veya özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliği iptal edilir.” “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisaki veya irtibatı olduğu tespit edilen kişiler, özel güvenlik alanında faaliyet yürüten şirket veya birimlerde çalışamazlar.”
Eski madde
Yeni madde
Madde 20 – Değişik: 23 Ocak 2008 – 5728/547 madde: Bu Kanunda öngörülen idarî para cezasını gerektiren fiiller şunlardır: a) 17’inci maddede belirtilen grev yasağına uymayan, ateşli silâhını bu Kanuna aykırı veya görev alanı dışında kullanan veya özel güvenlik kimlik kartını başkasına kullandıran özel güvenlik görevlisine bin Türk Lirası idarî para cezası verilir ve bu kişilerin çalışma izni valilikçe iptal edilir. Bu kişiler bir daha özel güvenlik görevlisi olamazlar. b) Diğer kişi, kurum ve kuruluşlara sağlanacak özel güvenlik hizmetini 5’inci maddede belirtilen süre içinde ilgili valiliğe bildirmeyen özel güvenlik şirketlerine her bildirim için bin Türk Lirasıdır. c) 6’ıncı madde uyarınca mülkî idare amirlerince istenen ilave tedbirleri almayan kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticilerine İki Bin Türk Lirası, d) 22’inci madde gereğince tespit edilip giderilmesi istenen eksiklikleri gidermeyen kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticilerine İki Bin Türk Lirası, e) Özel güvenlik görevlisini koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştıran kişi, kurum ve kuruluşlara her eylemleri için bin Türk Lirası, f) 11’ inci maddenin ikinci fıkrası ile 12’ inci maddenin üçüncü Fıkrasında belirtilen bildirimleri süresinde yerine getirmeyenlere bin Türk Lirası, idarî para cezası verilir. Bu maddede öngörülen idarî para cezaları mahallî mülkî amir tarafından verilir.
Madde 71- 5188 Sayılı Kanun’un 20’inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “İdari para cezası veya yaptırım gerektiren fiiller” Madde 20- Bu Kanunda öngörülen idari para cezasını veya yaptırımı gerektiren fiiller şunlardır: a) Özel güvenlik kimlik kartını başkasına kullandıran özel güvenlik yöneticisi ve görevlisine Üç Bin Türk Lirası idari para cezası verilir ve bu kişilerin özel güvenlik kimlik kartı valilikçe iptal edilir. Bu kişiler bir daha özel güvenlik alanında çalışamazlar. b) Diğer kişi, kurum ve kuruluşlara sağlanacak özel güvenlik hizmetini 5’inci maddede belirtilen süre içinde ilgili valiliğe bildirmeyen özel güvenlik şirketlerine her bildirim için Üç Bin Türk Lirası idari para cezası verilir. c) 6’ıncı madde uyarınca mülki idare amirlerince istenen ilave tedbirleri almayan kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticilerine Altı Bin Türk Lirası idari para cezası verilir. d) Mülki idare amirinin veya birlikte görev yapılan yetkili genel kolluk amirinin verdiği emirleri yerine getirmeyen veya bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de bu suç ile ilgili yetkili genel kolluğa bilgi vermeyen özel güvenlik yöneticisi ve görevlileri ile bu emrin yerine getirilmemesi eylemine sebep olan özel güvenlik yöneticisi ve görevlisinin bağlı oldukları kişi, kurum, kuruluş veya şirket yetkilileri bir yıl süreyle özel güvenlik alanında görev alamazlar. e) Geçerli mazereti olmadan denetim esnasında güvenlik sorumlusunu veya yöneticiyi bulundurmayan, denetim kapsamındaki bilgi, belge ve kayıtları vermeyen kişi, kurum, kuruluş ve şirketlere Beş Bin Türk lirası; denetimlerde tespit edilip giderilmesi istenen eksiklikleri gidermeyen kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticilerine Altı Bin Türk Lirası idari para cezası verilir. f) Özel güvenlik görevlisini koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştıran, üniforma giydirmeyen veya izin verilen dışında teçhizat giydirerek çalıştıran kişi, kurum ve kuruluşlara her tespit için Üç Bin Türk Lirası idari para cezası verilir. g) 11’inci maddenin ikinci Fıkrası ile 12’inci maddenin üçüncü Fıkrasında belirtilen bildirimleri süresinde yerine getirmeyenlere Üç Bin Türk Lirası idari para cezası verilir. h) Yetkili genel kolluk kuvvetlerine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla direnen veya cebir kullanan ya da tehdit eden özel güvenlik yöneticisi ve görevlisi ile ateşli silâhını bu Kanuna aykırı veya görev alanı dışında kullanan, görevi dışında üniforması ile toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katıldığı tespit edilen özel güvenlik görevlilerinin özel güvenlik kimlik kartı valilikçe iptal edilir. Bu kişiler bir daha özel güvenlik alanında çalışamazlar. ı) Grev yasağına uymayan özel güvenlik görevlileri altı ay süreyle özel güvenlik alanında görev alamazlar. Bu maddede öngörülen cezalar mahalli mülki amir tarafından verilir.
Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 77
GÜVENLİK HİZMETİ Madde 22: Amacı dışında faaliyet gösterdiği veya suç kaynağına dönüştüğü tespit edilen şirketlerin ve özel eğitim kurumlarının faaliyet izni iptal edilir. Bu şekilde faaliyet izni iptal edilen şirketlerin veya kurumların, kurucu ve yöneticileri, özel güvenlik şirketlerinde ve özel güvenlik eğitimi veren kurumlarda kurucu ve yönetici olamazlar.
Yapılan değişikliklerle; Devletin/kamunun özel güvenlik şirket ve güvenlik firmaları üzerindeki denetim yetkisi artırılmış, Cezalar artırılarak caydırıcı etki güçlendirilmiştir, Özel güvenlik görevlisi, yöneticisi, sorumlusu ve temsilcisi, eğiticiler ile şirket kurucularının “güvenlik araştırma ve soruşturması” alanı genişletilerek her türlü sızmanın önlenmesine çalışılmıştır. Güvenlik Birim Sorumlusuna tahsil ve özel güvenlik eğitim zorunluluğu getirilerek bu alandaki önemli bir boşluk doldurulmuştur (10 yıldan fazla süredir bu konuya dikkat çekmekteyiz). Güvenlik Şirket Şubelerinde ve en az 15 kişilik güvenlik görevlisi ile hizmet verilen yerlerde bir “Sorumlu”
Yeni madde: MADDE 72- 5188 Sayılı Kanun’un 22’inci maddesinin üçüncü Fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Amacı dışında faaliyet gösterdiği veya suç kaynağına dönüştüğü ya da terör örgütlerine aidiyeti, irtibatı ya da iltisaki bulunduğu tespit edilen şirketlerin faaliyet izni iptal edilir. Bu şekilde faaliyet izni iptal edilen şirketlerin kurucu, temsilci ve yöneticileri özel güvenlik alanında faaliyette bulunamazlar.”
atanması ve bunlarda önlisans tahsil şartı getirilerek yönetici kadronun niteliğinin artırılması ve daha etkin bir yönetim sağlanması sistemi getirilmiştir. Ayrıca bazı alanlar yanlış anlamaları giderecek ve boşlukları doldurucu tarzda yeniden düzenlenmiştir. Yapılan değişikliklerin genelde isabetli olduğu ancak bunlara uyum için makul bir süreye ihtiyaç olduğu değerlendirilmektedir. 5188 Sayılı Kanun üzerinde oldukça uzun bir süredir çalışılmakta olduğu, bunun için sektör sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte değişik tarihlerde çalıştaylar yapıldığı bilinmekte idi. Buna karşın, yapılan değişiklikler ilk fırsatta acil ihtiyaçları giderecek
nitelikte olmuştur. Özel güvenliğin kalitesinin artırılmasında önemli bir etkisi olacak ve yıllarca dile getirilen uzman/ alan eğitimlerinin düzenlenmesi, 12 yıla yakın kullanımda olan özel güvenlik eğitim ders notları/kitaplarının-değişimleri de kapsayacak şekilde- güncellenmesi, özel güvenlik görevlilerinin özlük haklarının iyileştirilmesi ve özel güvenlik sektörüne verilen ana rol olan önleyici ve koruma görevinin en etkin bir şekilde yürütülmesi için ve güvenlik hizmetlerinde bütünlüğün sağlanması için bir “kamu/genel kolluk-özel güvenlik ilişki ve işbirliği mekanizmasının” kurulması ve sağlıklı işletilmesinin de gerekli olduğu değerlendirilmektedir. Önümüzdeki süreçte bunların gerçekleşmesi de umulmakta ve beklenmektedir.
Tekzip Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 42. sayısında (Aralık 2016) 40.sayfada yayımladığımız AVM Güvenliği isimli yazımızı hazırlayan şirket çalışanımız; tarafından yazı ile ilgili intihal yapıldığını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Söz konusu yazıda Özel Güvenlik Bağımsız Meslek Dergisi’nin 28. sayısının (Mayıs 2009) 24. ve 25. sayfalarında yayımlanmış olan, ayrıca http://www.ozelguvenlikdunyasi.com/alisveris-merkezi-guvenligi.html internet adresinde 01.12.2011 tarihinden itibaren yayında olan “Alışveriş Merkezi Güvenliği” başlıklı Hüseyin Aras’a ait makaleden birebir ve dolaylı alıntılar yapılmıştır. İlgili yazıyı kaleme alan çalışanımız yukarıda bahsedilen makalenin yazarı olan Hüseyin Aras’a hiçbir referansta bulunmamış, yayımlanan makaledeki fikirleri de kendine ve dolayısıyla şirketimize ait fikirler gibi göstermiştir. PAL GÜVENLİK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ. olarak İlgili çalışanımız hakkında gerekli işlemleri başlattığımızı bildirir; makale yazarı Hüseyin Aras’tan ve makalenin yayımlanmış olduğu dergi ve internet portalından özür dileriz.
78 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
GÜVENLİK HİZMETİ
Kampüslerin güvenliği neden önemli? Üniversitelerde ve bağlı birimlerde güvenlik denince; çalışanından öğrencisine kadar her türlü sabotaj, yangın, hırsızlık, yağma, toplu eylem, çatışma her çeşit tehlikeye karşı önlem ve gerektiğinde müdahale akla gelmektedir. Serkan İŞCAN / Öğretim Görevlisi Sinop Üniversitesi
G
üvenlik gereksinimi insanoğlunun sosyal yaşam alanında olası zararının en makul şekilde engellenebilmesi, zararsız olanların ise yaşamlarını bir silsile ve kurallar
80 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
bütünü ile devam ettirebilmesi için olmazsa olmaz gereksinimlerin en başında gelmektedir. Güvenlik gereksinimi karşılanamayan bir bireyin ne kendisine ne de çevresine katkı sağlaması beklenemez. Bu nedenle öncelik-
le güvenlik olgusunun sağlanması ile birey kendi kişiliğini rahatça ortaya koyabilecek daha sosyal, daha faydalı bir model olabilmek adına kişisel gelişimine çevresine ve ülkesine katkı sunmaya başlayacaktır.
Üniversitelerde koruma ve güvenlik birimleri öncelikle her olayın gelişimini öngörerek planlar oluşturmalı, müdahale konusunun hangi şekil ve oranda olabileceğini maddeler halinde sıralayarak tatbikatları da içeren hizmet içi eğitimler düzenlenmelidir.
Serkan İŞCAN
Güvenlik terimi sosyal yaşamda birliktelik içerisinde etkileşimde bulunan insanların yaşamlarının yasal düzenin aksamadan tehlikeye düşmeden yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu olarak tanımlanabilmektedir. Güvenlik teriminin her alanda, mekânda, ortamda geçerliliği olması dolayısıyla daha daraltılmış ya da genişletilmiş tanımını yapabilmek mümkündür. Güvenlik denince akla “güvenlik eğitimi” ve “güvenlik görevlisi” gelmektedir. Güvenlik eğitimi özel sektörce verilebilmektedir. Ancak son yıllarda üniversitelerde 2 yıllık önlisans programları içerisinde oldukça rağbet gören mülkiyet koruma ve güvenlik bölümlerinin yetiştirdiği donanımlı öğrenciler ile özel güvenlik eğitimine katkı sunmaya başlanmıştır. Buna karşın yasa ve yönetmeliklerin yetersizliği nedeniyle mülkiyet koruma ve güvenlik bölümü önlisans mezunlarının özel güvenlik istihdamında akreditasyonun tam olarak sağlanamaması sebebiyle sıkıntılar yaşanmaktadır. Hizmet içi eğitimler düzenlenmeli Üniversiteler gerek yurtiçi ge-
rekse yurt dışı faaliyetlerin ve bireylerin birliktelik içerisinde yaşamasını gerektiren eğitim ve bilim mekânları olduğundan dolayı güvenlik olgusuna daha geniş bakmakta fayda olacağı düşünülmektedir. Üniversitelerde ve bağlı birimlerde güvenlik denince; çalışanından öğrencisine kadar her türlü sabotaj, yangın, hırsızlık, yağma, toplu eylem, çatışma, zorla işten alıkoyma gibi her çeşit tehdit, tehlike ve tecavüze karşı önlem ve gerektiğinde müdahale akla gelmektedir. Kampüs güvenliği ihtiyacını; mülkiyetin, üniversite taşınmazlarının, çalışanların ve ana unsur üniversite ailesinin en büyük bölümünü oluşturan üniversitelerin olmazsa olmazı olan öğrencilerin güvenliğinin sağlanması oluşturmaktadır. Ana payda olan öğrenci; yurt içi ve yurt dışından gelebilmekte farklı kültür, siyasi görüş, örf ve adetlere haiz olabilmektedir. Bu nedenle farklılıkların bir arada tutulmasında, bütünlüğü ve huzuru sağlamada üniversite yönetimi, akademik, idari personel ve ilgili güvenlik birimlerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Konu itibarı ile üniversitelerde koruma ve güvenlik birimleri öncelikle her olayın gelişimini öngörerek planlar oluşturmalı
ve gerektiğinde önleyici, eğer önlenemiyorsa müdahale konusunun hangi şekil ve oranda olabileceğini maddeler halinde sıralayarak tatbikatları da içeren hizmet içi eğitimler düzenlenmelidir.
Üniversitelerde RFİD sistemi güvenliği artırıyor Üniversitelerde yaşanan öğrenci olaylarının büyük bir bölümü kategorize edilmek istenirse; ülke siyasi yönetiminin protesto edilmesi, üniversite yönetiminin ve uygulamalarının protesto edilmesi ve çok sık karşılaşılan karşıt görüşlü öğrencilerin çatışması vb. örnekler artırılabilir. Önleyici tedbirler kapsamında; Üniversite giriş/çıkış kapılarının kontrolü tamamıyla güvenlik ve koruma müdürlüğüne bağlı ekiplerde olması gerekmektedir. Üniversite kapıları misafirlere mutlaka açık olmakla birlikte kontrolün ise rahatsızlık vermeden yapılması gerekmektedir. Kapılarda mutlaka öğrenci kimlik denetimleri yapılmalı hatta öğrenci yoğunluğu fazla olan üniversitelerde girişlere RFID çipli ya da değişik el, yüz tanıma fonksiyonlu öğrenci tanıma otomasyonlarının yerleştirilmesi güvenlik birimlerinin işlerini kolaylaştırıyor.
Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 81
GÜVENLİK HİZMETİ
Öğrencilerin “özgürlük alanı” olarak nitelendirdikleri kampüs alanı içerisinde kolluk güçlerinin müdahalesi karşılıklı şiddetin dozajını kontrol dışı bırakıyor. Sivil güvenlik ekibi oluşturulmalı Misafir şahısların girişleri esnasında mutlaka kimlik ibrazı istenmeli ve gidilecek birim ya da öğrenci ile anında irtibata geçilerek misafirin onayı ya da gerekiyorsa refakati istenmelidir. Misafir araçlarına ait otoparkın da ayrılmasında fayda olacağı hatta mümkünse kampüs alanı dışında sunulması yine güvenlik açısından önem arz etmektedir. Ayrıca yine önleyici tedbirler kapsamında madde kullanımı, gayrı ahlakî durumlar vb. öğrencilerin davranışlarının takibi için kapalı devre kamera güvenlik sistemlerinin kör nokta bırakmayacak şekilde kurulumu, kayıtlarının tutulması ve özellikle öğrenci sayısı fazla olan üniversitelerde sivil güvenlik ekibinin oluşturulmasının yararı olacaktır.
Kampüsler özgürlük alanlarıdır Üniversitelerde değişik tarzda protestolar ve karşıt görüşlü öğrencilerin çatışması sık rastlanılan durumlardır. Bu tür durumlarda eğer önleyici tedbir alınamamışsa iki seçenek söz konusudur. Bunlardan ilki direkt olarak üniversite güvenlik ve koruma birimi ekiplerinin müdahalesidir. İkincisi ise devletin kolluk güçlerinden üniversite
82 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
yönetiminin onayı alınarak yardım talep edilmesidir. Öğrenci olayları fiili (taşlı-sopalı, silahlı-bıçaklı) saldırıya dönüştüğünde üniversite güvenlik birimleri genelde yetersiz kalmakta ve ikinci seçenek devreye girmektedir. Bu seçenek öğrencilerin daha da tepkisini çekmekle birlikte öğrencilerin “özgürlük alanı” olarak nitelendirdikleri kampüs alanı içerisinde kolluk güçlerinin müdahalesi karşılıklı şiddetin dozajını kontrol dışı bırakabilmektedir.
“Herkesin polisi kendi vicdanıdır” Üniversite içi olaylara öğrencilerin gerilmemesi amacıyla tamamıyla koruma ve güvenlik müdürlüğüne ait özel güvenlik birimlerinin müdahale edebilmesi için devletin kolluk güçlerine sunulan eğitim imkânları ve toplumsal olaylara müdahalede kullanılan araç ve teçhizatın icra edilme hakkının özel güvenlik birimlerine sunulması bu kapsamda değerlendirilebilir. Güvenlik noktasında “Herkesin polisi kendi vicdanıdır” sözü ne kadar doğru ise öğrencilerin üniversiteye ilk adım attıkları günlerde değişik oryantasyon eğitimleri ve sosyal etkinlikler düzenlenerek öğrencilerin ilgi alanına göre öğrenci kulüpleri aktif hale getirilip enerjilerinin farklı alana yönlendirilmesi sonucu güvenlik birimlerine düşen yükün azaltılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
YANGIN GÜVENLİĞİ
Otomatik söndürme sistemlerinde sızdırmazlık sorunu 2 Gazın boşalma süresi kimyasal gazlarda 10 sn. inert gazlarda 60 saniye kabul edilir. Bu sürelerin 20 saniye ve 120 saniyeye çıkarılması ilgili standart komitelerinde tartışılan bir konudur. Bu sürelerin uzatılması ani basınç değişimi üzerinde çok önemli bir faktördür. Gökhan AKTAŞ / Müdür PROTEK MÜHENDİSLİK VE TEKNOLOJİK SİSTEMLER SAN.TİC.LTD.ŞTİ
T
arihçesine göz atılırsa 1990 yılların başlarında NFPA2001 Standardı 2500 paskal yüksek ağırlıklı binalarda 2500 paskal ve orta dayanımlı yapılarda 120 pascal kadar müsaade edeceği belirlendi. Ancak bu değerler İngiltere ve Avrupa’da çok yüksek bulundu. 1993’ de LPC( Loss Prevention Council) tarafından yapılan testlerde bu değerler 500 ve 250 paskal değerleri belirledi ve hem kimyasal ve inert gazlar için hidrolik hesaplamalarda dâhil edildi. BRE tarafından da 2003 yılında testler yapılmıştır. 1995’de yapılan yangın koşulları olmayan testlerde Inert gazların pozitif 800 paskala kadar ve kimyasal gazların 800 paskal negatif ve sonra 800 paskal pozitif basınç ulaştığı tespit edildi. Tamamen veya kısmen sızdırmaz olan bir odaya yüksek miktarda gazın bir anda ilave edilmesi sonucu ortamda 800 paskal değerlerine varan bir pozitif basınç artışına neden olabilir. Genel olarak duvar, kapı, tavan ve varsa pencerelerden oluştuğunu kabul edersek en zayıf parçalar bu basınç değişiminden etkilenecektir. 300 paskal üzerinde cam bölmeli
84 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
bölümlerin etkilendiği kabul edilir. Cam, kapı ve asma tavan vb. kısımların ani basınç değişimi sonucu parçalandığı, çatladığı ve yaralanmalara varan patlama olayları rapor edilmiştir. LPCB, VdS, NFPA gibi farklı standartlarda bu kriterler belirlenmiştir. Yapı dayanım sınıfı: Cam bölmeli mekânlarda 150 paskal, orta derecede elemanlarla yapılmış duvarlarda 250 pa veya standart duvarlarda ise 500 pa ve betonarme vb. çok güçlü yapılarda 1000 paskal kabul edilebilir.
Basınç oluşumu için bazı kriterler Gaz miktarı: Ortamda elde edilecek konsantrasyona göre gazın miktarı değişmektedir. Örneğin HFC227 gazı ile %7.9 oranında gaz hedeflenirken argon gazı için bu değer %45 oranındadır. Gazın fiziksel özellikleri: Havaya göre ağırlığı da belirleyici bir kriterdir. FM200 gazı yerine daha ağır olan Novec1230 sıvısı kullanımı arasında fark vardır. Gazın boşalma süresi: Kimyasal gazlarda 10 sn. inert gazlarda 60 saniye kabul edilir. Bu sürelerin 20 saniye ve 120sa-
niye çıkarılması ilgili standart komitelerinde tartışılan bir konudur. Bu sürelerin uzatılması ani basınç değişimi üzerinde çok önemli faktördür. Gazın boşalma süresince basıncın regüle edilip edilmediği: Inert sistemlerde silindir çıkışında saklama basıncı olan 200 veya 300 bar yerine 60 bar olarak sabit akış elde edilmesi; aşırı basınç problemini azaltmaktadır. Manifolda sabit olarak uygulanan basınç ani (peak) olarak basınç değişimi olmasını engeller.
Gazın ortama boşalması sırasında ortamdan oluşan basınç değişimi İnert (Argon, azot) Standart vanalı İnert - Basınç Regüleli vanalı (pozitif) Halokarbonlar FM200 veya Novec1230 önce negatif sonra pozitif basınç oluşumu Aşırı basınç problemine karşı relıef damper kullanımı Karşı ağırlıklı (counter weighted), üst menteşelerinden sabitlenen ağırlık yer çekimli (gravity), elektrik motorlu, gazın boşalma aktivasyo-
Gökhan AKTAŞ
nu ile çalışan olmak üzere pnömatik dört grupta toplanabilir. En çok tercih edilen, karşı ağırlık prensibiyle çalışan (counter weighted flap vent) damperlerin basit ve güvenilir bir yapısı vardır. Menteşeler, klapelerin ağırlık merkezinin orta noktasına yakın bir yere sabitlenir. Efektif olarak çalışır ve gereksiz basınç değişimlerinden etkilenmez. 80 paskal basınçta açmaya başlaması ve 95- 100 paskal değerinde ise tamamen açması hedeflenir. Bu özelliğin test edilmiş ve sertifikalandırılmış olması önemlidir. Aksi halde oda da normal koşullarda sızdırmazlık problemi yaratacaktır veya gazın dışarıya aşırı derecede sızmasına neden olacaktır. Otomatik damperlerde ise gazın boşalmasına paralel olarak damperlerin motor ile kapanması planlanır. Damperler odanın yangın dayanımına göre monte edildiği duvar ile aynı derece yangın dayanımına sahip olmalıdır. Aksi halde odanın çevresinden gelebilecek yangın tehlikesine karşı en zayıf noktası olacaktır.
Sızdırmazlık sağlanması için önlemler Genellikle bu tür odalar elektrik odası, server odası, arşiv vb. amaçla kullanılması nedeniyle söndürme
sistemler olmasa dahi yangına karşı belirli dayanımda amaçlanan mekanlardır. Bunun yanı sıra kimi zaman toz, nem ve sıcaklık kontrolü de yapılması nedeniyle çevreye karşı “izole” mekân elde edilmesi amaçlanmaktadır. Bu izolasyon sağlanırken uygun yalıtım ve yapı malzemeleri kullanılması önem kazanmaktadır. F.1 - Kablo giriş çıkışların izole edilmesi F.2- Bus-bar geçişlerinin izole edilmesi F.3 - Boru geçişlerinin izolasyonu F.4- Döşeme altı kablo kanal ve galeri girişlerini izolasyonu F.5 - Doğal havalandırma (tavan, duvar ve kapı üzerinde)menfezleri üzerinde otomatik damper kullanılması F.6 – Havalandırmanın %100 oda havası ile kapalı çevrimli tercih edilmesi F 7 - Oda içerisinde doğrudan geçen bir havalandırma kanalında sızdırmazlık sağlanması zorlukları F8 - Duvar-tavan-döşeme birleşim yerlerinin izolasyonu F9 -Yapı elemanlarının doğru seçilmesi uygun sıva ve boya kullanılması F10 - Kapıların sızdırmazlığı için damper veya perde kullanımı Yangın durdurucu özellikli sızdırmazlık çözümleri mastık, harç, taş yünü, levha şeklinde yapılan yangın testine göre kullanılan marka ve ürüne göre değişiklik göstermektedir. Önemli olan kriter ise ürünlerin için alınan sertifikasyon ve test raporuna göre uygulama yapılmasıdır. Alev ve duman geçişine karşı kullanılan her ürün sızdırmazlık için yeterli olmayabilecektir. Mevcut boşlukların sürekli kapatılması hedeflenmelidir. Örneğin standart elektrik şaftlarında kullanılan yastık tipi kullanılan ürünler belirli bir sıcaklıktan sonra hacimsel olarak
genişleme sağlayarak boşluğu dolduracağı kabul edilir. Oysa gazlı söndürme uygulanan bir odada bu boşluk normal koşullarda da sürekli sızdırmazlığı sağlayacak şekilde planlanmış olması gerekecektir. Sonuç; Söndürme sistemi uygulanacak mekânlarda uygun sistemin seçiminde sızdırmazlık sorununun tespiti ve bunun nasıl çözülebileceğinin de belirlenmesi önemli bir kriterdir. Sızdırmazlık sorunu aynı zamanda söndürme sisteminin devreye girmesi sonucu oluşabilecek ortam koşulların (sıcaklık, nem, basınç) dikkate alınmasını da gerektiren bir bütün mühendislik çalışmasını içermelidir. Sistem performansı için gerekli sızdırmazlık koşullarının oluşumu kadar bu sorunun çözümüne paralel aşırı basınç sonucu oluşabilecek hasarlara karşı da önlemlerin alınması önemlidir. Bu mekânlarda söndürme sistemi tesis edilmese dahi çoğu zaman ayrı bir yangın zonu olarak her koşulda, yangında bina içlerinde uygun derece de (60,90, 120 dakika sürelerde) yalıtımın sağlanması gerektiği de unutulmamalıdır. Kaynaklar; • ISO14520, NFPA2001, EN12101 Standartları, • AFP, Retrotec firmaları ilgili katalog ve manuelleri • FIA Guidance for the Fire Protection Industry
Inert sistemlerde silindir çıkışında saklama basıncı olan 200 veya 300 bar yerine 60 bar olarak sabit akış elde edilmesi; aşırı basınç problemini azaltmaktadır. Manifolda sabit olarak uygulanan basınç ani (peak) olarak basınç değişimi olmasını engeller. Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 85
YANGIN GÜVENLİĞİ
Data güvenlik kabloları için yangın güvenlik standartları 2 Standart PVC malzeme aynı zamanda yoğun ve zehirli siyah duman da yaymaktadır. HCl suyla (havadaki ve insan vücudundaki) karıştığında hidroklorik aside dönüşür. HCl zehirli, renksiz ve kokusuz bir gazdır; havadaki öldürücü dozajı 500ppm’dir. HCS KABLOLAMA SİSTEMLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Y
angın esnasında ortaya çıkan alevin kendisi, ciddi bir tehdit kaynağıdır. Ancak alevin kendisinden daha çok, alevden kaynaklanan duman insan sağlığı için daha büyük bir tehlike arz etmektedir. Temel gerçekler: Yangınlarda meydana gelen can kayıplarının çoğu, alevden dolayı oluşan yanmalardan çok zehirli gaz solunumundan oluşan dumanlardan kaynaklanmaktadır. Yaygın şekilde kablo kılıfında kullanılan PVC malzeme, yandığında yoğun şekilde HCI ve CO açığa çıkarmaktadır. Standart PVC malzeme aynı zamanda yoğun ve zehirli siyah duman da yaymaktadır. HCl suyla (havadaki ve insan vücudundaki) karıştığında hidroklorik aside dönüşür. HCl zehirli, renksiz ve kokusuz bir gazdır; havadaki öldürücü dozajı 500ppm’dir. HCl oldukça aşındırıcı bir gazdır, ofis cihazlarına ve elektronik aletlere önemli zararlar vermektedir. CO insanların akciğerlerinin oksijen almalarına engel olarak boğulmalarına sebep olur, havada-
86 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
ki öldürücü dozajı 4000ppm’dir. Ağır koyu renkli duman, insanların yönünü bulamamasına ve kaçmalarına engel teşkil eder. Örnek: MGM Grand Hotel yangını MGM Grand Hotel (Las Vegas, Nevada, ABD)’de 21 Kasım 1980’de çıkan yangında 14’ü itfaiyeci 84 kişi ölmüş ve 650 kişi yaralanmıştır. Yangın asıl olarak ikinci kattaki kumarhane ve aynı kattaki restaurant bölümünde en ağır hasarı meydana getirdiyse de ölenlerin çoğu otelin üst katlarında kalan ve dumandan etkilenen kişiler olmuştur. Dikey şaftlardan, asansör ve merdiven boşluklarından zehirli gaz otelin üst katlarına yayılmıştır. Bu acı kaza, yangın esnasında çıkan dumanların alevin kendisinden daha çok insan hayatı için risk taşıdığının daha iyi anlaşılmasına neden olmuştur. Ölenlerden 79’u duman ve karbon monoksit zehirlenmesinden dolayı hayatlarını kaybederken, 4’ü yanıklardan ve dumandan, sadece bir kişi ise tek başına alevlerden dolayı hayatını kaybetmiştir.
HCl korozyonu PVC kılıf malzemesinden yayılan
HCl, insan ölümlerine neden olmasının dışında ciddi tahribat etkisine sahiptir. Kısa devre neticesinde aşırı ısınan PVC kılıflı elektrik kabloları, gözle görülen bir alev olmadan ortama HCI yaymaktadırlar. Bu gaz, elektrik panolarını, röleleri, bağlantı elemanlarını, bilgisayarları ve diğer tüm hassas elektronik cihazların korozyona maruz kalmalarına neden olur. Bu nedenle PVC kılıflı kabloların kullanımı gemi, uçak, denizaltı ve benzeri hassas kapalı sistemleri olan yerlerde yasaklanmıştır (insansız alanlar dâhil). LS0H tartışması: ABD / Avrupa Geçtiğimiz yıllarda çoğu Avrupa ülkesi LS0H konseptini adapte etmiş ve kullanmışlardır/ kullanmaktadırlar. ABD’de ise; kablolama Ulusal Elektrik Kodu (NEC) tarafından tanımlanır ve PVC ve/ veya FEP kılıflı kabloların ofis binalarında ortak alanlardan, havalandırma boşluklarından, asma tavan boşluklarından veya yükseltilmiş döşeme altından geçirilmesine müsaade edilir. Ulusal bina kodlamasından muaf olan bazı kurumlar (askeri kurumlar gibi)
network’lerinden halojen içeren malzeme kullanılmasını yasaklamışlardır. Bina ortak alanları ve havalandırma boşlukları, havalandırma sirkülasyonunu sağlamak amacıyla kullanılmaktadırlar. FEP malzemenin yanması geç olmaktadır ancak yandığında zehirli gaz yayması kaçınılmazdır; bu nedenle yangın esnasında havalandırma boşlukları hidrojen klorid, hidrojen florid ve diğer ölümcül gazları yayan borulara dönüşürler. Ülkemizde istisnasız tüm projelerde halojen-free kablolama kullanılma zorunluluğunun getirilmesi, bu konuda oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Özellikle okullar, hastaneler, havaalanları, gökdelenler, kamu binaları ve insan sağlığının öncelik olduğu her yerde bu kural istisnasız uygulanmalıdır.
Kategori 6 U/UTP LS0H IEC 60332-3 Folyolu ve PVC kılıflı kablolar, alüminyum folyonun alevi bloklamasından ve PVC’nin doğal olarak alev iletmeyen özelliğinden dolayı alevin ilerlememesi konusunda iyi sonuç alınmasına yardımcı olurlar. Kategori 6 LS0H U/UTP kablo ise yanıcı madde içermektedir ve alevin ilerlemesini engelleyecek metal bariyer bulundurmamaktadır. Bu nedenle, HCS Kategori 6 U/UTP LS0H kablonun oldukça zorlu IEC 60332-3 gereksinimini karşılar şekilde üretilebilmesi, HCS AR-GE Bölümü’nün yoğun çabaları ile sağladığı önemli bir başarıdır ve UTP kablolama sis-
temleri kullanıcıları için oldukça önemli bir gelişmedir.
HCS duman yoğunluğu ve asit/ gaz testleri Alev testlerine ilave olarak, yangın esnasında yayılan duman ve zehirli gazların da belirli limitler dahilinde olması şarttır. Birkaç farklı malzemenin birleşimiyle imal edilen kablolar yandıklarında zehirli gaz yaymamalıdırlar. Çoğu LS0H kablo üreticisi bu test için hammadde tedarikçilerine bağlı harekete etmektedir ve üretim tesislerinde bu testler için gerekli laboratuarı bulundurmamaktadırlar. HCS üretim tesislerinde, standartlara uygun olarak gerekli tüm testlerin yapılması için gerekli test düzenekleri ve laboratuar bulunmaktadır.
HCS duman yoğunluğu & asit/ gaz testleri için cihazlar HCS üretim tesislerinde düzenli olarak aşağıdaki testler yapılarak, üretilen data kablolarının gücenlik performansları kontrol ve teyit edilmektedir: IEC 60754-1: Kabloların yanması sırasında çıkan gazlar ile ilgili testler – Bölüm 1: Halojen asit gaz miktarı tespiti. IEC 60754-2: Kabloların yanması sırasında çıkan gazlar ile ilgili testler – Bölüm 2: Asidite (pH ölçümü ile) ve iletkenlik tespiti. IEC 61034: Duman yoğunluğu testi.
Data kabloları büyük demetler halinde binalarda çekildiklerinde önemli bir güvenlik tehdidi haline gelmektedirler. Halen kullanılmakta olan kabloların çoğu IEC 60332-1 standardına uygun olarak üretilmektedir; ancak bu test demet halinde çekilen kablolar için geçerli sayılabilecek test değildir – tek bir kablo çekildiğinde bu test dikkate alınabilir. Kabloların demetler halinde kullanılacağı tüm uygulamalar için IEC 60332-3’ün ilgili bölümüne uygun test gereksinimini sağlayan kablolar tercih edilmelidir. HCS ürün pörtföyünde CAT6 (UTP ve FTP), CAT 6A, CAT 7 & CAT7A ETL onaylı, LS0H IEC 603323-24 & 25 gereksinimlerine uygun data kabloları bulunmaktadır.
CO insanların akciğerlerinin oksijen almalarına engel olarak boğulmalarına sebep olur; havadaki öldürücü dozajı 4000ppm’dir. Ağır koyu renkli duman, insanların yönünü bulamamasına ve kaçmalarına engel teşkil eder. Şubat 2017 Güvenlik Yönetimi n 87
YANGIN GÜVENLİĞİ
Avrasya Tüneli Projesi Yapı Merkezi ve SK E&C şirketlerinin ortak yatırımları ile hayata geçirilen Avrasya Tüneli Projesi’nde Norm Teknik A.Ş. sulu söndürme sistemleri, yangın pompaları, temiz gazlı söndürme sistemleri, yangın söndürme istasyonları gibi çeşitli ürün grupları ile yer almıştır. NORM TEKNİK MALZEME TİC. İNŞ. SAN. A.Ş.
İ
stanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi; Asya ve Avrupa yakalarını deniz tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile birbirine bağlayan ve toplamda 14,6 kilometrelik bir alan üzerine konumlandırılmış özel bir projedir. Yapı Merkezi ve SK E&C şirketlerinin ortak yatırımları ile hayata geçirilen Avrasya Tüneli Projesi’nde Norm Teknik A.Ş. sulu söndürme sistemleri, yangın pompaları, temiz gazlı söndürme sistemleri, yangın söndürme istasyonları gibi çeşitli ürün grupları ile yer almıştır. Sulu Söndürme Sistemleri grubunda; tünelin sulu söndürme sistem tasarım ve ürün tedariği Norm Teknik A.Ş. tarafından karşılanmış-
88 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
tır. Sprinkler sisteminde; UL listeli FM onaylı Norm Teknik A.Ş.’nin distribütörlüğünü yaptığı Globe markası tercih edilmiştir. Proje kapsamında; Argon (IG 541) Gazlı Söndürme Sistem tasarımı; tüm hidrolik hesap, borulama, kablolama, montaj, test, devreye alma ve eğitimleri, Norm Teknik A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiştir. Argon (IG 541) Gazlı Söndürme Sistemlerinde; LPCB onaylı LPG markası kullanılmıştır. Avrasya Tünel Projesi için yangın pompa grubunda; Norm Teknik A.Ş.’nin distribütörü olduğu XYLEM-AC Fire Pumps markalı CE Belgeli, UL listeli FM onaylı; elektrikli, dizel ve jokey tip pompa tedariği sağlanmıştır. Avrasya Tüneli
Projesi’nde; tasarım, üretim ve montaj proseslerinin Norm Teknik A.Ş.’nin tescilli markası olan Normeks tarafından sağlanan yangın söndürme istasyonları kurulmuştur. Proje kapsamına uygun olarak sıva üstü ve gömme yangın dolabı seçimlerine ilaveten Avrasya Tüneli Projesi için özel olarak tasarlanan ve üretime alınan Normeks markalı yangın söndürme istasyonları ile sistem temini gerçekleştirilmiştir. Avrasya Tüneli Projesi altyapı ve ulaşım sektörüne kazandırılan ender projelerden biri olmakla beraber; dünyada deniz altından geçen ilk iki katlı karayolu tüneli olma özelliğini de taşımaktadır. Proje; tünel geçişi ve yol iyileştirme-genişletme çalışmaları ile İstanbul’da trafiğin çok yoğun seyrettiği bir güzergahta hem yolculuk süresini kayda değer miktarda azaltmakta hem de güvenli ve konforlu bir ulaşım ağı sağlamaktadır. Tüm bu özellikleriyle “yılın projesi”, “en yenilikçi ulaşım projesi”, “en iyi çevresel ve sosyal uygulama” gibi birçok ödüle de layık görülen Avrasya Tüneli Projesi, ülkemize ve milletimize kazandırılan yüksek nitelikli projelerden biridir. Bu özel projede, Norm Teknik A.Ş. olarak yer almaktan ötürü oldukça mutlu ve gururluyuz.
YANGIN GÜVENLİĞİ
IKEA’ya entengre çözümler Bağımsız duman tahliye zonları; otomatik veya manuel olarak bu işlem için dizayn edilmiş kontrol panelleri ile kontrol edilmektedir. Ek olarak, üç gazlı söndürme sistemi ve iki sprinkler sistem Integral söndürme kontrol paneli tarafından aktive edilmektedir. SCHRACK SECONET AG
I
KEA büyük ihtimalle Avusturya’daki en popüler ev gereçleri merkezidir. Her hafta Vösendorf’daki büyük mağazasını ziyaret eden on binlerce kişi İsveçli eşya mağazasında evleri için modern mobilyalar almaktadır. 38.000 m²’lik IKEA mağazayı ziyaret eden müşteriler hayallerini burada gerçeğe dönüştürüyorlar. 1995 yılında IKEA Vösendorf teknik yetkilileri Schrack Seconet’e güvenerek mağazalarında yangın algılama sistemi olarak kullan-
90 n Güvenlik Yönetimi Şubat 2017
dılar. O günden itibaren mağazada Maxima sistemi mümkün olan en yüksek güvenliği sağladı. 2010 yılında sistem genişletilirken, Integral sistemi ile daha önce kullanılan Maxima sistemi entegrasyonu yapıldı. Bu işlem esnasında hali hazırda çalışan sistemde hiçbir değişiklik yapmadan yeni bölümlere Integral sistemi monte edildi ve bütün tesisin tek bir entegre sistemle güvenliği sağlanırken ayrıca sistemin tek bir noktadan
izlenmesi de sağlandı. Tesis genelindeki duman boşaltım sistemi tamamen Schrack BMZ Integral yangın algılama sistemi tarafından kontrol edilmektedir. Bağımsız duman tahliye zonları; otomatik veya manuel olarak bu işlem için dizayn edilmiş kontrol panelleri ile kontrol edilmektedir. Ek olarak, üç gazlı söndürme sistemi ve iki sprinkler sistem Integral söndürme kontrol paneli tarafından aktive edilmektedir. IKEA Vösendorf teknik müdürü Rudolf Grünberger yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Schrack Seconet sistemleri çok güvenilirdir. Bu bizim için en önemli kriterdir ve biz yıllardır Schrack Seconet’e güveniyoruz. Schrack Seconet ile işbirliği çok başarılıdır”.
ABONE FORMU
ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES
:
POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK
:
:
TEL
:
FAX
:
GSM
:
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 85 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik-yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.
R
E
K
L
A
91
83
1
ö.K.İ
67
M
I
N
D
96
11
27
41
13
19
47
53
35
9
Ö.K.
57
15
89
17
5
61
25
31
21
79
7
A.K.
49
33
A.K.İ.
69
29
E
K
S