ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
AĞUSTOS 2017 SAYI: 50
KAPAK:
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
GÜVENLİKTE KABLO
AĞUSTOS 2017 SAYI: 50
FOKUS: HAVALİMANI GÜVENLİĞİ ÖZEL DOSYA: TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİK GÜVENLİK YÖNETİMİNİN KURUMSAL İŞLETMELERDEKİ “EVRİMİ” ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
AĞUSTOS 2017 SAYI: 50
KAPAK:
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
GÜVENLİKTE KABLO
AĞUSTOS 2017 SAYI: 50
FOKUS: HAVALİMANI GÜVENLİĞİ ÖZEL DOSYA: TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİK GÜVENLİK YÖNETİMİNİN KURUMSAL İŞLETMELERDEKİ “EVRİMİ” ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
AĞUSTOS 2017 SAYI: 50
AĞUSTOS 2017 SAYI: 50
içindekiler 28
54
34 6
8
BAŞKANDAN
EDİTÖR
10 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
KAPAK KONUSU
22 26
Yangına dayanıklı fiber optik kablolar İletken kesit hesabı nasıl yapılır?
FOKUS
28 32
Sivil havacılık güvenliğinde risk analizi Geleceğin kontrol noktası
ÖZEL DOSYA
34 44
Güvenlik hizmetlerinde şüphenin yeri Toplum psikolojisi ve özel güvenlik
ELEKTRONİK GÜVENLİK
54
BioAffix WinLogon
56
NEC yüz tanıma 23. İşitme
Engelliler Yaz Olimpiyatlarında
güvenliği pekiştiriyor
58
Ankara metrosu M4 hattı acil anons
sistemi hayata geçiyor
60
20 KÖŞE / Hayata Bakış
“Öz saygı”
SEKTÖRDEN
50 52
“Düşük segmentli projelerde Yangın Yönetmeliği uygulanmıyor” “Merdiven altı firmalar sektörden elenecek”
Güvenlik önlemlerine harcanan
bütçe artıyor
BİNA OTOMASYONU
62
Konfor ve güvenlik
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
AĞUSTOS 2017
72
AYDA BİR YAYINLANIR
Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam Koordinatörü Çiğdem ÖZCAN cigdem@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL
62
BİLGİ GÜVENLİĞİ
68
Çocukları siber zorbalıktan
korumanın 5 yolu
70
Kamera kayıtlarında siber
saldırıya karşı yeni yazılım
GÜVENLİK HİZMETİ
72
Güvenlik yönetiminin kurumsal
80
YANGIN GÜVENLİĞİ
84
Depolama alanlarında
sprinkler sistemleri
88 Abone Form
Dernekleri Federasyonu 2017”
genel kurulu gerçekleşti
90 Editöryel Takvim
Risksiz bir hayat
94 Reklam İndeksi
82
Yayın Türü Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı İZFORM MAT. KAĞ. REK. SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ. 0 (212) 429 0202
işletmelerdeki “evrimi” “Uluslararası Özel Dedektifler
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
BAŞKAN
Özel güvenlik sektörü ve Özel Dedektifler Derneği
b Değerli okurlarımız;
Bilindiği üzere özel güvenlik sektörünü düzenleyen 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine dair Kanun’da ve ilgili yönetmeliğinde yer almayan özel dedektiflik faaliyetlerinin; kendi yasal zemininde icrası bağlamında bir Özel Dedektiflik Kanunu’nun çıkarılması, özel dedektiflik mesleğinin etik kurallar kapsamında ve uluslararası meslek standartlarına uygun bir meslek olarak gelişmesi yönünde hiç şüphesiz önemli gelişmelere vesile olacaktır. Bir başka ifade ile bu alanda mesleki standartların belirlenmesi, insan hakları ve özel yaşama saygı temelinde, etik kuralların oluşturulması bu sektörün geleceği açısından da büyük önem arz etmektedir. Ayrıca özel dedektiflik ve araştırmacılık alanında nitelikli personel yetiştirmek ve eğitimlerini sağlamak kısa vadede diğer önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kişi ve kurumların özel sorunlarının çözümüne katkı sağlamak üzere bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin bir araya gelerek oluşturduğu Özel Dedektifler Derneği, kendi alanında ülkemiz genelinde çok önemli bir misyon üstlenmiş bir sivil toplum kuruluşudur. Özel Dedektifler Derneği; Özel Güvenlik Federasyonu’nun da üyesi olup 2011 yılından beri bu çatı altında faaliyetlerine devam etmektedir. Özel Dedektifler Derneği, aynı zamanda Uluslararası Dedektifler Dernekleri Federasyonu (IKD) (İnternational Federation of Association of Private Detectives) üyesidir ve ülkemizi bu alanda da başarı ile temsil etmektedir. Özel Dedektifler Derneği’ nin de katkıları ile uluslararası standartlarda bir özel dedektifler yasasının bir an evvel kanunlaşmasını temenni ediyoruz.
Sağlıklı, mutlu, huzurlu ve güvenli günler temennisi ile…
6 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı
Özel
dedektiflik alanında mesleki standartların belirlenmesi, insan hakları ve özel yaşama saygı temelinde, etik kuralların oluşturulması bu sektörün geleceği açısından büyük önem arz etmektedir.
ü EDİTÖR
Güvenlikte kablo
Ülkemizde şehirleşme ve sanayileşmenin artması, nüfusun giderek çoğalması vb. gibi birçok etken yangın riskinin artışına neden olmaktadır. Yangınlarda can ve mal güvenliği, kullanılan malzemelerin yangın esnasında göstereceği performansla doğru orantılıdır; ancak kablolar yapılarda genellikle gizlenmiş durumda bulunduklarından dolayı, bu durum çoğunlukla göz ardı edilmektedir. Günümüzde kullanılan birçok enerji ve sinyal kablolarının yangına dayanıklı tipleri mevcuttur ve yangın sistemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Yangın sistemlerinin teknolojik düzeylerinin artmasıyla, fiber optik kabloların da yangına dayanıklı olması bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu sayıda Kapak Konumuzu “Güvenlikte Kablo” oluşturuyor. Fokus Konumuz ise “Havalimanı Güvenliği”. 2016 yılında İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaşanan terör saldırısı hafızalarımızda hala yerini koruyor. Günlük insan sirkülasyonun oldukça yoğun olması havalimanlarını teröristlerin öncelikli hedefleri arasına sokuyor. Dolayısıyla hem fiziki hem de teknolojik güvenlik önlemlerinin havalimanlarında üst düzeyde tutulması gerekiyor. Havalimanı güvenliğinde birbiriyle bağlantılı güvenlik önlemleri alınıyor, teknolojik güvenlik sistemleri fiziki güvenlik ile birleştiriliyor. Havaalanı güvenlik kontrol noktalarındaki güvenlik sistem/cihazları ve güvenlik personelleri güvenlik hizmetinin en önemli unsurlarını oluşturuyor. Söz konusu sivil havacılık güvenliği olduğundan öngörülebilir riskler, devamlılıkla ilgili riskler ve organizasyonun geçmişinde yaşanan tecrübelerin analizini iyi yapmak gerekiyor. Fokus konumuzda yer alan makalelerde detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Bu sayıda Özel Dosya Konumuz ise “Toplumsal Davranış Psikoloji ve Özel Güvenlik”. Sektörden bölümümüzün bu sayıda iki konuğu var. Panasonic Eco Solutions Türkiye Proje Satış Müdürlüğü Yangın Alarm Sistemleri Satış Sorumlusu Yiğit GENÇ ve Art Sistem Bilgisayar ve Güvenlik Teknolojileri Ltd. Şti. Genel Müdürü Serkan KEKİK. Elektronik güvenlik, bina otomasyonu, bilgi güvenliği, güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar ve makalelerle dolu…
İlgiyle okumanız dileğimle
8 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
Yeşim ÖZDEMİR
Yangınlarda can ve
mal güvenliği, kullanılan malzemelerin yangın esnasında göstereceği performansla doğru orantılıdır. Ancak kablolar yapılarda genellikle gizlenmiş durumda bulunduklarından dolayı, bu durum çoğunlukla göz ardı edilmektedir.
GÜNCEL
Sensormatic Bilişim 500’den birincilikle döndü
Türkiye’nin öncü güvenlik teknolojileri sağlayıcısı Sensormatic, Bilişim 500’de elde ettiği başarı ile bir kez daha liderliğini kanıtladı. Şirket, BThaber Şirketler Grubu ve M2S Araştırma ve Pazarlama Hizmetleri iş birliği ile gerçekleşti-
rilen Bilişim 500’de Türkiye’nin en büyük bilişim şirketleri arasında 60. sırada yer aldı ve “Sistem Entegratörü Görüntü ve Ses Sistemleri Kategori”sinde birincilik ödülünü kazandı. Bilişim 500’de yer alan lider şirketlerden biri olmaktan gurur duyduklarını belirten Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli; açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “23 yıl önce kurulan şirketimiz ilk günden itibaren dünyanın en iyi ve en yenilikçi güvenlik teknolojilerini ülkemize sunmayı kendine misyon edindi. Bu doğrultuda hem şirketimiz hem de sektörümüz gelişti ve büyüdü. Bugün iş zekası ve makine öğrenimi gibi yenilikçi teknolojilerle bilişim dünyasının geldiği son nokta-
yı temsil ediyoruz ve müşterilerimizi bu yenilikçi sistemlerle tanıştırıyoruz. 260’ı aşkın uzman çalışanımızla güvenlik ve bilişim sektörünün gelişimi için çalışıyoruz. BThaber ve M2S tarafından yapılan özenli araştırmalar sonucunda, hem Türkiye’nin en büyük bilişim şirketleri arasında gösterilmek, hem de kendi sektörümüzde birinciliğe layık görülmek, emeklerimizin başarıya ulaştığını gösteriyor” şeklinde konuştu. Bilişim 500 kapsamında, şirketlerin cirosu ve büyüme performansı incelenerek; Türkiye’nin en büyük ilk 500 bilişim şirketi belirleniyor. Bu yıl 18. kez gerçekleştirilen Bilişim 500 için Türkiye çapında 1.000’i aşkın şirket değerlendirildi.
Ayvaz ve Emo Ayvaz, Proses Emniyet Sempozyumu’na birlikte katıldı Ayvaz ile yüksek riskli endüstriyel tesislere yangın önleme sistemlerini optimum maliyetlerle sağlayan Emo Ayvaz, bu sene The Green Park Hotel Convention Center’da ilki düzenlenen Proses Emniyet Sempozyumu’nda ortak bir stantta bir araya geldiler. Sempozyumun ikinci gününde Emo Ayvaz Genel Müdürü Hatice Zehra Tonyalı ve Ayvaz Arı-Armaturen Türkiye Ürün Müdürü Ersun Gürkan, tesislerinde proses emniyetine önem gösteren firmaların yetkililerine iki farklı sunumla deneyimlerini aktardılar. Emo Ayvaz Genel Müdürü Hatice Zehra Tonyalı “Yüksek Riskli Endüstriyel Tesislerde Proses Emniyetinin Yangın Perspektifinden Değerlendirilmesi ve Önemi” başlıklı sunumunda endüstriyel tesislerde yangın algılama ve korunma sistemlerini projelendirme konusunda tecrübele-
10 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
rini birinci ağızdan paylaştı. Tonyalı, sunumunda “sıfır hata, sıfır risk” prensibiyle çalışan Emo Ayvaz’ın projelerine ve saha uygulamalarına da yer verdi. Yangın güvenlik sistemleri alanında dünyanın en iyi markalarının ürettiği ekipmanların teminini ve dağıtımını sağlamakla kalmadıklarını belirten Tonyalı; risk grubu içerisinde yer alan endüstriyel tesislerin tüm yangından korunma sistemlerine profesyonel bir kadro ile, doğru zamanlama ve düzenli raporlama ile anahtar teslim montaj hizmeti verdikleri üzerinde durdu. Ayvaz Arı-Armaturen Türkiye Ürün Müdürü Ersun Gürkan ise “Üç Eksen Kaçıklı Yüksek Performans Vanasının ESD Vanası Olarak Kullanılması” başlıklı sunumunda Arı-Zetrıx ürününü pazardaki diğer üç eksen kaçıklı yüksek perfromans vanaları
ile karşılaştırarak malzeme, tasarım, sıcaklık, basınç sınıfı, standart ve uygulama çeşitlilikleri gibi teknik özellikleri yönünden inceledi. Sunumunun devamında Arı-Zetrıx’in küresel vana, sürgülü vana ve globe vana ile karşılaştırmalarını yapan Gürkan, ürünün ESD (Emergency Shut Down) vanası olarak kullanımıyla ilgili de örnekler verdi.
GÜNCEL
Panasonic İran’da ilk 5 şirket içinde yer alıyor
Panasonic Eco Solutions Türkiye İran Distribütörü Tabnac Electric üst yönetiminden Abdullah Doroudian, Muhammed Doroudian, Muhammed Doroudian ve Hamid Jafari’nin ev sahipliğinde yaklaşık 250 kişinin katılımı ile Espinas Palace Oteli’nde organizasyon gerçekleştirdi. Programın
açılış konuşmasını yapan Panasonic Eco Solutions Türkiye Genel Müdürü Nusret Kayhan Apaydın’ın İran pazarının önemini ifade eden konuşmasının ardından sahne alan AMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Müdürü Oğuzhan Seferoğlu, şirket tanıtımı ve mevcut ürün gamı hakkındaki bilgileri katılımcılarla paylaştı. Gecede ayrıca İran’ın ünlü şovmenlerinden Hassan Rivandi de sahne alarak konuklara eğlence dolu dakikalar yaşattı. 100. yaşını kutlayacağı 2018 yılında elektrik anahtar ve priz sektöründe global pazar lideri olmayı hedefleyen Panasonic, bu hedefine ulaşmak için gerçekleştirdiği aksiyonlarına her geçen gün bir yenisini ekliyor. Ülkemizde son yıllarda gerçekleşen en büyük yatırımlardan birisine imza atarak Viko, markasını bünyesine katan ve geçtiğimiz nisan ayında Panasonic Eco Solutions Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş unvanı ile yeniden yapılanan kuruluş, Orta Doğu pazarında da gücünü giderek artırıyor. Türkiye’yi en stratejik bölgeler arasında ele alan Panasonic, İran pazarına ihracat gerçekleştiren şirketler arasında
ilk sırada yer alıyor. Tayvan, Vietnam, Filipinler, Endonezya, Japonya, Kore ve Tayland gibi ülkelerde pazar lideri olan ancak Asya’nın doğusunda, Avrupa ve Afrika’da da zirveyi ele geçirmek isteyen Panasonic, bu stratejisindeki en güçlü adımlardan birini Türkiye’de Viko’ya yaptığı yatırımla birlikte attı. Ülkemizde Panasonic Eco Solutions Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanıyla faaliyet göstermeye başlayan kuruluş, Orta Doğu’daki hedefleri kapsamında İran’ın yanı sıra bölge ülkelerinde de varlığını güçlendiriyor. Başta Ukrayna ve Rusya olmak üzere Asya, Afrika, Orta Doğu ve Avrupa’da 70’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirerek ürünlerini dünyanın dört bir yanındaki müşterileri ile buluşturan Panasonic Eco Solutions Türkiye, kendi sektöründe İran’daki ilk beş şirket arasında yer alıyor. Öncü kuruluş, müşterilerine sunacağı yeni ürün ve çözümleri ile birlikte global pazardaki konumunu her geçen gün daha da güçlendirerek yüzüncü yılını kutlayacağı 2018’de dünyanın lider markası olmayı hedefliyor.
Vücut tarayıcı cihazların kurulumu tamamlandı Sözcü’de yer alan habere göre, ABD’nin uyguladığı uçuşlarda elektronik cihaz yasağının ardından sipariş edilen vücut tarayıcı cihazlar Atatürk Havalimanı’na kuruldu. Cihazların kısa sürede hizmete girmesi bekleniyor. Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali pasaport kontrolü sonrası arama noktalarında vücut tarayıcı 2 cihaz hazır hale getirildi. Montajları tamamlanan tarayıcıların kısa bir sürede hizmete girmesi bekleniyor.
12 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
ABD uçuşlarında elektronik cihaz yasağının kaldırılması sürecinde Atatürk Havalimanı’na getirilen cihazlar yolcunun üzerini tarayarak yoğunluk tespiti yapacak. Elde edilen bilgileri ekran üzerinde gösteren cihazlardan, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü Atatürk Havalimanı’na konulmak üzere 10 tane aldı. Diğer cihazlar gelecek günlerde başta iç hatlarda olmak üzere diğer havalimanlarına da konacak.
GÜNCEL
KNX Touch Control Award 2017’den ödülle döndü
Mekânları gelişen teknoloji ile bütünleştirerek yaşam konforunu en üst düzeye taşıyan Hager I Berker’in dokunmatik kontrol ünitesi KNX Touch Control, German Design Award 2017’de tasarım ödülünün sahibi oldu. İleri teknoloji ile entegre edilerek hayatı kolaylaştıran KNX Touch Control, kullanıcısına ‘all in one’ fonksiyonelliğini sunuyor. Binalarda enerji yönetimi ve yaşam konforu alanında entegre çözümler sunan Hager I Berker, akıllı bina teknolojilerinin uluslararası standardı KNX’in ilk temsilcileri arasında yer alıyor. Uluslararası KNX altyapısı ile uyumlu geliştirilen yeni KNX Touch
Control ve KNX Room Controller, akıllı bina sektöründe var olan en ileri teknolojiyi kullanıcısına sağlıyor. Tek ekranda tüm fonksiyonları kontrol ederek hayatı kolaylaştıran KNX Touch Control, tasarım alanında dünyanın önde gelen ödüllendirme mekanizmalarından biri olan German Design Award’ta tasarım ödülünün sahibi oldu. KNX Touch Control yenilikçi tasarımı ve görsel kalitesi ile hem şık bir aksesuar olarak kullanılıyor, hem de aydınlatmadan iklimlendirmeye, müzik sisteminden panjurlara kadar odalardaki tüm parametreleri detaylandırarak kullanıcısına tek tuşla konfor sağlı-
ISAF için geri sayım başladı Güvenlik, iş güvenliği, yangın, akıllı bina ve siber güvenlik sektörlerinin buluşma noktası olan ISAF 2017 14-17 Eylül’de tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açıyor. Her yıl düzenli büyüme oranıyla 20.000 m²’nin üzerine ulaşan etkinlik, bu yıl 20.000 ziyaretçiyi ağırlayacak. ISAF, bu yıl “sektörün zirve buluşması” ISAF SUMMIT’e ev sahipliği yapıyor. Konferansların, ürün gösterilerinin, workshopların ve çalışma gruplarının düzenlenece-
14 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
ği bu dev zirvede tüm sektör liderleri, profesyoneller ve akademisyenler sektörel gelişmeleri ve yeniliklerin her aşamasını değerlendirecek. 21. kez düzenlenen ISAF Fuarları, bu yıl katılımcıların alışmış olduğu ziyaretçi kalıbına ek olarak daha farklı bir ziyaretçi kesimine de kapılarını açıyor olacak. MENA Bölgesi odaklı sürdürülen ziyaretçi çalışmaları neticesinde bu yıl yurtdışı alımları artacak; küresel seviyede iş anlaşmaları ve başarılara imza atılacak.
yor. KNX Touch Control, kullanıcı isteğine göre farklı renklerde ve materyallerde tasarlanabiliyor. KNX Room Controller ise, çekici ve minimal tasarımı ile kamu, otel ve rezidans gibi özel projeler için mükemmel bir çözüm sunuyor. 4 saatlik güç rezervi ve 13 dil içeren altyapısı ile yaşamı kolaylaştıran KNX Room Controller, her dekorasyona uyum sağlayan minimal tasarımı ile yaşam alanlarındaki bütün değerleri tek tuş üzerinden kontrole imkan sağlıyor. Kullanıcı isteğine göre materyal ve renk seçimine olanak sağlayan tasarım, teknolojiyi önemseyenler için ideal.
GÜNCEL
Fortinet küresel tehdit bilgilendirme servisini duyurdu Fortinet® (Nasdaq: FTNT) siber güvenlik liderlerine siber durum farkındalığı sağlayıp en son tehditler ve siber risklere karşı bilgilendirecek hizmetini duyurdu. Fortinet’in FortiGuard Threat Intelligence Service’i (TIS) sayesinde CISO’lar küresel tehdit ufkundan bir adım önden izleyip işletmelerini sürekli değişen tehditlere karşı proaktif bir şekilde koruyabiliyor. FortiGuard TIS; sağladığı tehdit metrikleri ve faaliyet trendleri ile CISO’lara dünyada neler olduğunu hemen anlayabilecekleri bulut tabanlı bir tehdit bilgilendirme platformu. FortiGuard TIS Fortinet’in FortiGuard Labs’teki çığır açan tehdit
bilgilendirme araştırmalarına sırtını yaslıyor. FortiGuard Labs dünyanın dört bir yanındaki üç milyondan fazla sensörden gelen veriyi analiz eden 200’den fazla uzman araştırmacıdan oluşuyor. Yakın zamanda 342 güvenlik lideriyle yapılan bir Forrester anketine göre CISO’ların siber güvenlikle ilgili yaşadıkları en büyük zorluk “hızlıca değişen siber tehditlerin doğasına” uyum sağlamak. Rapora göre CISO’ların toplayacakları iyi tehdit bilgilendirmeleri ile saldırganların yöntemlerini ve zayıf noktalarını öğrenebilir. Hali hazırda bir tehdit bilgilendirme platformu kullanan CISO’ların yüzde 78’inin herhangi bir güvenlik
ihlali yaşamadığı belirtildi. Buna göre, düzgün tehdit bilgilendirme sistemlerini teknolojiyi merkeze alan güvenlik stratejileriyle birleştiren CISO’lar işletmelerini daha başarılı koruyorlar. FortiGuard TIS özel olarak CISO’lara tehdit bilgilendirmeleri sağlamak için tasarlandı. Böylece karşılaşacakları yeni tehditlerden hep bir adım önde olacak CISO’lar, siber güvenlik risklerini C-Suite ve yönetim kurulu ile daha etkili bir şekilde paylaşabilecek. Ayrıca Security Operations’ın daha verimli yönetimleri ile kaynaklarını en doğru şekilde kullanılıp karşılaşılan tehditleri proaktif bir şekilde savunabilecekler.
Securitas Türkiye istihdamda 22. sırada
Securitas’tan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin belirlendiği “Fortune 500 Türkiye” listesinde Securitas Türkiye; bu sene 369’uncu sıraya yükselirken, öz kaynak varlığında ise 20. sıraya yerleşti. Securitas’tan yapılan
16 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
açıklamaya göre, Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin belirlendiği “Fortune 500 Türkiye” listesinde Securitas Türkiye; bu sene 369’uncu sıraya yükselirken, öz kaynak varlığında ise 20. sıraya yerleşti. Toplam 53 ülkede 320 bin
çalışanı ile faaliyet gösteren Securitas, Türkiye’de ise 76 ilde 11 bin 436 çalışanı ile endüstriyel tesislerden enerji segmentine, telekomünikasyondan finansa, havacılıktan madenciliğe kadar birbirinden farklı segmentlerde 681 kuruluşa, 2 bin 91 noktada özel güvenlik çözümleri sunuyor. Securitas Türkiye; 2015 yılında projelerini insan ve teknolojinin entegre olduğu entegre güvenlik çözümlerine dönüştürmek için yaklaşık 4 milyon liralık bir teknoloji yatırımı gerçekleştirdi. Şirket, 2017 yılında da bu rakamın artarak devam etmesini planlıyor. Hizmet, ticaret ve inşaat sektörlerinin yer aldığı Fortune 500 listesinde çalışan sayısında 22. sırada yerini alan Securitas Türkiye; insan kaynakları faaliyetlerine yılda ortalama 4,5 milyon lira bütçe ayırıyor.
GÜNCEL
Kalp pilleri hacklenebilir mi?
Bağımsız siber güvenlik hizmetleri ve eğitimi sunucusu WhiteScope, yayınladığı bir araştırma ile dört büyük üreticinin kalp pili programcılarının 8.000’in üzerinden bug’a sahip olduğunu ve bunun da bu cihazları hack’lenmeye karşı savunmasız bıraktığını ortaya koydu.
Kalp pili programcıları, kalp pillerini takip eden ve ayarlayan cihazlar. Yapılan açıklamada hangi cihazların veya hangi açıkların bulunduğu belirtilmiyor ancak bu araştırma, bazı diğer büyük problemlerin de var olduğunu kanıtlıyor. Bu büyük problem özellikle eBay gibi sitelerden internet üzerinden belirli kalp pili programcılarının alınabilmesi... Bunun gerçekleşmemesi ve üreticiler tarafından kontrol edilmesi gerekiyor. Diğer pek çok sebebin yanı sıra en önemli sorun, kalp pillerinin kendi programcılarını doğrulamıyor olmaları ve herhangi bir programcının, eşleşen bir kalp piline müdahale edebiliyor
olması. Bu da tahmin edilebileceği gibi büyük bir risk yaratıyor. Bütün bunlar yeterince endişe yaratıcı değilse, doktorların da programcılara giriş yaparken kendilerini doğrulama ihtiyaçlarının olmadığı fark edilmiş durumda. Bu da herhangi birinin giriş yapabileceği ve doktorun bilgisi olmadan programcıya müdahale edebileceği anlamına geliyor; programcının bir sonraki kullanımında kalp pilinin davranma şeklini değiştirebilme olasılığını ortaya çıkartıyor. Chip.com.tr’nin haberine göre küresel WannaCry ransomware saldırısının ardından hackerların bu tür bir cihaza müdahale edebilecekleri fikri de oldukça korkutucu.
Siber güvenlikte güncel tehditler Sayıları her geçen gün artan fidye yazılım saldırıları ve nesnelerin interneti BotNet’leri, internet kullanıcılarını tehdit ediyor. Türkiye’de siber güvenlik ve büyük veri konusunda çalışmalarıyla öncü kurumlardan olan Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ (STM), yılın 2. çeyreğine ilişkin Siber Tehdit Durum Raporu’nu açıkladı. Raporda son dönemde WannaCry, EnternalRocks ve NotPetya gibi her geçen gün artan ve çeşitlenen fidye yazılım saldırıları ile nesnelerin interneti BotNet’leri Persirai ve Hajime’nin meydana getirebilecekleri tehlikelere değiniliyor. Rapora göre, mayıs ayı içinde Türkiye’de fazla zarara sebep olmayan fakat tarihin en büyük fidye yazılım saldırısı olarak değerlendirilen WannaCry, dünyada 150’ye yakın ülke ve 200 bine yakın sistemi etkiledi. WannaCry zararlı yazılımı gibi EternalBlue zafiyetini kullanan NotPetya zararlı yazılımı da 27
18 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
Haziran’da gerçekleştirdiği fidye yazılım saldırısıyla siber tehdit gündeminin ilk sırasına oturdu. Küresel çapta yayılmaya başlayan saldırı Rus petrol şirketi Rosneft, Danimarkalı denizcilik devi Maersk ve ABD merkezli eczacılık şirketi Merck gibi pek çok kuruluşa ulaştı. WannaCry ve NotPetya fidye yazılım saldırıları kadar nesnelerin interneti (IoT) üzerinden büyük tehlike oluşturan BotNet’ler de STM’nin Raporu’nda değinilen önemli bir diğer başlığı oluşturuyor. Raporda özellikle 2 IoT BotNet, Persirai ve Hajime’nin gerçekleştirebileceği eylemler konusunda kullanıcılar uyarılıyor. Raporda, yeni keşfedilen ve Persirai (Persian Mirai) adı verilen BotNet’in, özellikle IP kameraları hedef aldığı; Çin, Japonya, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’da etkili olduğu belirtiliyor. 120 bin kamera kullanıcısını etkileyen Persirai, kameraların ara yüzlerinden sızarak kişisel bilgilere erişim sağlıyor.
Raporda ayrıca, bu tür saldırıların en büyük sebeplerinden biri olarak, cihazların arayüzleri için verilen ön tanımlı parolaların değiştirilmeden kullanılmasına işaret ediliyor. STM’li uzmanlar, saldırıların önüne geçmek için cihazların ön tanımlı parolalarının mutlaka güçlü parolalarla değiştirilmesi ve aynı zamanda da yönlendiricileri üzerinde bulunan UPnP protokolünün devreden çıkarılması gerektiğine dikkati çekiyor.
ö HAYATA BAKIŞ
“ ÖZSAYGI” Özsaygı; kendinize duyduğunuz saygıyı ifade eder. Bu, başarı için kesinlikle çok önemlidir. Önce kendinize saygı duymuyorsanız, başkalarına da saygı duyamazsınız. Başkalarına ancak sahip olduğunuz şeyleri verebilirsiniz, bundan fazlasını değil. Özsaygı; tüm düşündükleriniz, söyledikleriniz, yaptıklarınız ve duyumsadıklarınızın özüdür. Bir an özsaygınızın çok fazla olduğunu, başka bir zaman pek fazla olmadığını hissedebilirsiniz. Özsaygı; gelirinizin, ününüzün, mesleğinizin, ırkınızın, dininizin, giydiğiniz elbiselerin, eğitim düzeyinizin, etnik kökeninizin, mal varlığınızın, cinsiyetinizin, evinizin, arabanızın ya da adresinizin bir sonucu değildir. Varlıklarınıza ya da servetinize bağlı değildir. Birçok kişi yaşamını manevi inançlar üzerine kurar. Yeryüzündeki dinler belli başlı inançların kaynağıdır, tüm yaşam kutsaldır. Kişinin benliğini sevmesi genelde bencilce ve kabul edilemez bir anlayış olarak görülür. Yine de başkalarını sevebilmek için önce kendinizi sevmeniz gerekir.
Oğuz GÜLAY
Öyleyse özsaygı, ruhsal mükemmelliğe doğru yol almanın temel unsuru olsa gerekir ancak kendinize saygı duyarsanız başkalarına saygılı yaklaşabilirsiniz. Öğrenecek, gelişecek, iç huzura ulaşacak, cömert olacak, yönetecek, liderlik yapacak, farklılıkları kabul edecek, sorumluluk alacak, insanları olduğu gibi kabul edecek, sevecek, öğretecek, anne- babalık yapacak ve genel olarak özsaygınıza uygun davranacaksınız. Bu bağlamda yinelemekte yarar var ki ancak sahip olduklarınızı verebilirsiniz. Bir şeylerin eksik olduğunu bildiğiniz halde kendinizi tatmin olmuş hissettiniz mi? Unutmayın kimse mükemmel bir davranış tarzına sahip değildir. Hepimiz öğreniyoruz, yanlışlar yapıyoruz ama hepimiz belli yetenek ve becerilere sahibiz. Hepimizin diğer insanlara gereksinimi var. Kimse insanlardan yalıtılmış olarak, yaşayabilecek durumda değildir. Özsaygı iletişim kurmamıza, birlikte etkili çalışmamıza ve başarmamıza yardım eder. Özsaygısı olan insanların mutluluğu yakalama olasılıkları daha fazladır. Özsaygımızı yaralayacak veya yok edecek en tehlikeli unsur “değer yargısı”dır. Değer yargısı ile hareket ettiğinizde kendi gözünüzdeki değerinizi başkalarınınki ile karşılaştırırsınız. Değer yargılamasının bazı örnekleri şunlardır; etiketleme, ad takma, alay etme, kontrol etme, adam kullanma, küçük düşürme, karşılaştırma, eleştirme ve kişiyi göklere çıkarma. Bazı kişiler “benlik imajı” ile “ özsaygı”yı karıştırıyor. Bu iyi niyetle yapılan bir hatadır fakat çoğumuz gibi bu kişiler de benlik imajını özsaygı yerine kullanırken; toplumun beklentilerinin ötesini göremiyorlar. Eski deyişin verdiği mesaj bu noktada çok önem kazanıyor. “Ağzından çıkan vermek istediğin mesajı; vermek istediğin mesaj da ağzından çıkanı temsil etsin”.
Kullanabilmek dileğimle…
20 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
Yeryüzündeki dinler belli başlı inançların kaynağıdır, tüm yaşam kutsaldır. Kişinin benliğini sevmesi genelde bencilce ve kabul edilemez bir anlayış olarak görülür. Yine de başkalarını sevebilmek için önce kendinizi sevmeniz gerekir.
KAPAK GÜVENLİKTE KABLO
Yangına dayanıklı fiber optik kablolar Yangına dayanıklı fiber optik kabloları, diğer standart fiber optik kablolardan ayıran en önemli özellik, yangın anında işlevlerini devam ettirebilmeleridir. Bu kabloların bir diğer özelliği de, ortama yaydıkları duman emisyonunun az olmasıdır. Bu sayede dumandan zehirlenme ve boğulma riski en aza indirilir ve can güvenliği üst seviyeye taşınır. PRYSMİAN GROUP TÜRKİYE
T
oplu yaşam alanlarının artması ile birlikte, yangın riskleri de artmakta ve dolayısıyla can ve mal güvenliği konuları daha da önem kazanmaktadır. Bu nedenle yangına dayanıklı diğer ürünler gibi, yangına dayanıklı kablolar da hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Bilindiği üzere, günümüzde kullanılan birçok enerji ve sinyal kablolarının yangına dayanıklı tipleri mevcuttur ve yangın sistemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Yangın sistemlerinin teknolojik düzeylerinin artmasıyla, fiber optik kabloların da yangına dayanıklı olması bir ihtiyaç haline gelmiştir. Kullanım yerlerine göre yangına dayanıklı fiber optik kabloları iki gruba ayırabiliriz: Zırhlı (metalik) fiber optik kablolar Zırhsız (metalik olmayan) fiber optik kablolar Elektriksel kısmı deşarj, iki iletken elektrot arasındaki dielektrik malzemenin yapısındaki boşluklar ya da devamlılığındaki problemler sebebiyle tam bir köprü oluşturamaması sonucu oluşan elektriksel boşalma ya
22 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
da kıvılcımlardır. Haberleşme sistemlerinin ve görüntü cihazlarının kullanıldığı tünellerde, metrolarda ve sanayi tesisleri gibi yerlerde, artan güvenlik unsurlarıyla birlikte, yangın anında işlevini devam ettirmesi gereken fiber optik kablolara olan ihtiyaç ve talep her geçen gün artmaktadır.
üst seviyeye taşınır. Yangına dayanıklı fiber optik kablolarda kullanılan kılıf malzemesi; LSOH, LSZH (Low Smoke, Zero Halogen), LSHF (Low Smoke, Halogen Free) olarak adlandırılan özel malzemelerdir. Bu tip malzemelerin duman emisyonu, PVC ve Polietilen’e göre çok azdır. Kullanılan malzemelerin yanı sıra, kablonun tasarımı ve yangın anındaki performansı da, yangına dayanıklılık kriterlerini belirleyici unsurlardır. Yangına dayanıklı fiber optik kablolar, boru içinde kullanıma ve doğrudan toprağa gömülmeye (zırhlı tipleri) uygundur.
Resim 1: Örnek bir tünel görünümü
Kablo yapıları
Yangına dayanıklı fiber optik kabloları, diğer standart fiber optik kablolardan ayıran en önemli özellik, yangın anında işlevlerini devam ettirebilmeleridir. Bu kabloların bir diğer özelliği de, ortama yaydıkları duman emisyonunun az olmasıdır. Bu sayede dumandan zehirlenme ve boğulma riski en aza indirilir ve can güvenliği
Zırhlı (metalik) fiber optik kablolar
Resim 2: Yangına dayanıklı, zırhlı fiber optik kablo kesiti
Resim 3: Yangına dayanıklı, zırhlı fiber optik kablo örneği Kuru öz: Su sızdırmazlığı sağlamak için suda şişen ip ve suda şişen bant kullanılır. Jel dolgu malzemesinin kullanılmamasının sebebi, herhangi bir yangın anında duman emisyonunu minimize etmektir. Bu nedenle, yangına dayanıklı fiber optik kablolarda öz yapısı olarak “kuru öz” tavsiye edilmektedir. Alev ve ısı bariyeri: Alevin ve ısının kablonun iç katmanlarına ve fiber tüplerine etkisini azaltmak için özel bantlar kullanılır. Güçlendirme elemanları: Genellikle cam iplik kullanılmaktadır. Cam iplikler, istenen çekme kuvvetini karşılamak için kullanılırlar. İç kılıf: Duman emisyonu düşük ve halojen içermeyen özel malzemeler kullanılmaktadır. Zırh: Genellikle her iki tarafı ko-polimer malzeme ile kaplı ve korugasyonlu çelik bant kullanılır. Kullanılan zırh sayesinde kablo özü, mekanik darbelerden ve kemirgenlerden korunmuş olur.
Toplu yaşam alanlarının artması ile birlikte, yangın riskleri de artmakta ve dolayısıyla can ve mal güvenliği konuları daha da önem kazanmaktadır. Bu nedenle yangına dayanıklı diğer ürünler gibi, yangına dayanıklı kablolar da hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Güçlendirme elemanları: Genellikle cam iplik kullanılmaktadır. Cam iplikler, istenen çekme kuvvetini karşılamak için kullanılırlar. Ayrıca cam iplikler, belirli bir yoğunlukta kullanılmaları durumunda, kemirgenlere karşı koruma da sağlamaktadır. İç kılıf: Duman emisyonu düşük ve halojen içermeyen özel malzemeler kullanılmaktadır. Dış kılıf: Duman emisyonu düşük, halojen içermeyen ve çevre şartlarına dayanıklı özel malzemeler kullanılmaktadır. Aleve dayanıklı fiber optik kablo testlerini üç ana gruba ayırabiliriz: Optik testler, mekanik testler ve yanma testleri. Bu testlerin detayları, kablo standartları, şartnameleri ve müşteri taleplerine göre değişkenlik gösterebilir. Temel testler aşağıdaki gibidir:
Optik Testler (IEC 60793-1-40): Kablo zayıflama ölçümü Mekanik Testler (IEC 60794-1-2): Kablo çekme dayanımı testi (Tensile test – E1) Ezme dayanımı testi (Crush test – E3) Darbe testi (Impact test – E4) Burulma testi (Torsion test – E7) Bükme testi (Bending test – E11) Sıcaklık testi (Temperature range – F1) Su sızdırmazlık testi (Water penetration – F5B) Yangın performans testleri: IEC 60331-25, alev altında işlevini devam ettirme: Yangın altında kabloların işlevlerini devam ettirme süresi test edilir. Kablo, standartta belirtildiği şekilde yatay olarak test düzeneğine sabitlenir ve fiberlerin döngü yapacak şekilde OTDR veya Power Metre’ye bağlantısı yapılır. 750°C sıcaklık, minimum 90 dakika boyunca uygulanır. Bu
Dış kılıf: Duman emisyonu düşük, halojen içermeyen ve çevre şartlarına dayanıklı özel malzemeler kullanılmaktadır. Zırhsız (metalik olmayan) fiber optik kablolar Kuru öz: Kullanım amacı ve kullanılan malzemeler, zırhlı fiber optik kablolar ile aynıdır.
Resim 4: Yangına dayanıklı, zırhsız fiber optik kablo kesiti
Ağustos 2017 Güvenlik Yönetimi n 23
KAPAK GÜVENLİKTE KABLO
işlemden sonra 15 dakikalık soğutma sürecine geçilir. Alev uygulama ve soğutma süreleri boyunca fiber zayıflama değişimi gözlemlenir. Bu iki süre boyunca (alev uygulama ve soğutma) fiberde kırılma olmamalıdır.
Resim 5: IEC 60331-25 test düzeneği
için yeterli uzunluk sağlanır. Zayıflamalar, OTDR veya Power Metre ile test süresince takip edilmelidir. Kabloya 830°C alev uygulanır ve ani darbe üreten cihaz çalıştırılır. Ani darbe üreten cihaz, çalıştırma işleminden 5 dakika ±10 saniye sonra ve ardından 5 dakika ± 10 saniye aralıklarla darbe vurmalıdır. Uygulanan darbe süresi 30, 60, 90 veya 120 dakika olabilir. Bu süreç sonunda fiberde kırılma olmamalıdır. Bu test sonucuna göre, kablolar pH30, pH60, pH90 veya pH120 olarak sınıflandırılmaktadır. pH ifadesinden sonra gelen sayı, kablonun ne kadar süre darbeye dayandığını göstermektedir.
Olması gereken değerler: HCl < %0.5 pH ≥ 4.3, c ≤ 10µS/mm’dir.
Resim 7: EN 50200 test düzeneği
çalışmaları ile amacımız, yalnızca yeni ürün geliştirmek ya da maliyet düşürmek değil, uygulamaya özel ürünleri maksimum performans ve güvenlik kriterleri ile birleştirmektir. Geliştirdiğimiz yangına dayanıklı fiber optik kablolarımız, bu tip kablolar için talep edilen ya da şart olan tüm performans ve güvenlik unsurlarına sahiptir. Enerji ve sinyal kabloları ile birlikte tüm sistemi tamamlayan fiber optik kablolarımız, tüm sistem güvenliğinin bir parçası olarak geliştirilmiştir. Değişen tüm talep ve ihtiyaçlara göre, ürünlerimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
IEC 61034-2, duman yoğunluğu testi: Kablo çapına göre, standartta belirtilen sayıdaki kablonun 3x3x3m (27m³) kapalı kübik test odasında %90 etanol, %4 metanol ve %6 saf su karışımından hazırlanan yakıt ile yakılarak, açığa çıkan dumanın ışık geçirgenliği ölçülür. Ölçüm sonucu minimum %60 olmalıdır. Bu yangın performans testleri, kablolara tip bazında tatbik edilerek, yangın anında işlevini sürdürüp, can ve mal güvenliği risklerini en aza indirmek için uyulması gereken kriterlerdir. Prysmian Group Türkiye olarak yaptığımız Ar-Ge
Resim 6: OTDR ile zayıflama ölçümü
EN 50200, alev ve darbe altında işlevini devam ettirme: Yangın anında zırhlı fiber optik kabloların düşen parçacık veya sarsıntıya karşı dış etkenlere dayanımı test edilir. Deneye tabi tutulacak numune, iki ucu deney hücresinden dışarı çıkan ve yaklaşık olarak 100 mm kılıflı veya her bir ucundaki dış örtüleri çıkarılmış, yeterli uzunlukta (en az 5 m) kablo parçası olmalıdır. Çoklu fiber optik kablolar için; bağlantısı yapılacak olan numuneler, kablonun en dış tabakasından seçilmelidir. Teste tabi tutulacak olan numunenin uzunluğu yeterli değil ise, numunenin her ucuna özdeş fiberler bağlanarak optik ölçüm metodu
24 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
IEC 60332-3-24, Demetlenmiş kablolar için alev ilerleme testi: Kablo çapına göre standartlarda belirtilen sayı ve uzunluklardaki kablo numuneleri biraraya getirilerek alev tatbik edilir. Alev ilerlemesi ≤ 2,5 m olmalıdır. IEC 60754-1/2, Halojen asit gaz testi, asidik (korozif) gaz testi: Kabloların yanma esnasında açığa çıkardığı gazların korozifliğini, pH ve iletkenlik cinsinden ölçmek için uygulanır.
KAPAK GÜVENLİKTE KABLO
İletken kesit hesabı nasıl yapılır? İletken kesiti belirlenirken göz önünde bulundurulacak en önemli hedef, uluslararası standartlar çerçevesinde en fazla güvenliği en az maliyete elde etmek olmalıdır. Sistemin güvenliğini sağlamak adına, doğru hesapları yapıp, maliyeti arttıracak uygulamalardan kaçınılmalıdır. Emrah KEBABCI / Ticari Pazarlama ve İletişim Sorumlusu 2M KABLO SANAYİ TİCARET A.Ş.
E
lektrik enerjisi, üretildiği santralden son kullanıcıya kadar çeşitli çaplarda ve özellikte kablolar ile transfer edilir. Kullanılacak kablolar belirlenirken, kullanım alanı, maruz kalacağı dış etkenler gibi pek çok parametre kablonun yapısına etki etmektedir. Kablonun dış etkilerden korunması amacı ile kullanılması gereken malzemeler belirlendikten sonra elektriğin iletileceği iletken kesiti tayini de bir o kadar önemlidir. İletken kesiti belirlenirken göz önünde bulundurulacak en önemli hedef, uluslararası standartlar çerçevesinde en fazla güvenliği en az maliyete elde etmek olmalıdır. Sistemin güvenliğini sağlamak adına, doğru hesapları yapıp, maliyeti arttıracak uygulamalardan kaçınılmalıdır. Bunun yolu da maliyet-güvenlik optimizasyonu yaparak, en uygun iletken kesitini belirlemektir. Akım taşıma kapasitesi, gerilim düşümü ve kısa devre akımı, iletken kesitinin belirlenmesinde bize yardımcı olmaktadır. Akım taşıma kapasitesi: Sıcaklık esasına dayalı bu değer, iletke-
26 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
nin bileşenlerinin bozulmadan sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirmesi için üzerinden geçebilecek azami akım değerini ifade eder. Gerilim düşümü: Her iletkenin bir iç direnci vardır. Enerji, kaynaktan yüke transfer edilirken bu dirence maruz kalır ve kayıplar ortaya çıkar. İletim hattı mesafesi arttıkça kayıp artacağından iletken çapını büyütmek iletim hattındaki kayıpları azaltır. Kısa devre akımı: Alternatif akım sistemlerinde karşımıza çıkan bu değer kısa devrenin oluştuğu bölgede kısa devre süresi boyunca kayıp edilen akım miktarıdır.
Cu (bakır): Gümüşten sonra en iyi iletken olan bakır, elektrolitik olarak rafine edilip %99,99 saflığa ulaştığında kablolarda kullanım için uygun hale gelmektedir. SnCu(kalay kaplı bakır): Korozyon önleyici olarak bakır iletkenin üzerine kaplanan kalay, elektrik direncini bir miktar arttırmasından dolayı kayıplara sebep olmaktadır. AgCu (gümüş kaplı bakır): Bakırdan daha iyi bir iletken olması sebebiyle, iletimin hızlı ve kaliteli olmasının istendiği yüksek teknolojide, profesyonel ses ve görüntü kablolarında kullanımı yaygındır. Diğer iletkenler ile kıyaslandığında maliyeti yüksektir.
İletken kesiti hesaplanırken π=Pi sayısı R=İletken çapı n=Kullanılan iletken sayısı (π.R².n)/4 formülü ile hesaplanır.
CCS (bakır kaplı çelik tel): Düşük karbonlu çelik tel yüzeyine homojen şekilde bakır kaplama ile oluşur. Gerilme mukavemeti ve esnekliği yüksek olan bu ürünler, dayanımın önemli olduğu hatlarda kullanılmaktadır.
Örnek: 3 mm çapında 7 telin bükümü ile oluşturulan iletkenin kesiti nedir? π.R².n/4 (3,14 . 3² . 7)/4 =197,82/4 =49,45 mm² ≈ 50 mm² İletken tipleri
CCA (bakır kaplı alüminyum tel): Bakır kaplı alüminyum tel saf bakır telden %40 daha hafif, elektrik iletkenliği ise saf alüminyum telden daha yüksektir. Kopma direnci Alüminyum telden daha yüksek
olmakla birlikte oksitlenme ömrü Alüminyum tellere oranla daha yüksektir. AL/A (alüminyum tel): Bakıra göre son derece hafif ve işlenmesi bir o kadar kolay olan bu iletken aynı hacimdeki bir bakırın yaklaşık %30’u kadar ağırlığa sahiptir. Uzay, uçak gibi ağırlığın çok önemli olduğu alanlarda öncelikle tercih edilmektedir.
İletken sınıfları Aynı kesite sahip iletkenlerde kullanılan tel sayısı ürünün kullanılacağı alana göre değişmektedir. İletkende kullanılan tel sayısı arttıkça buna paralel olarak kablonun da esneklikte artar. Yani Class 6 sınıfı bir iletken aynı kesite sahip class 2’ye göre daha esnektir. Class 1, 2, 5, 6 şeklindeki sınıflandırmada aynı kesite ait olan iletkendeki tel sayısı ile birlikte iletkenin sınıf değeri de artmaktadır. Class 1: Katı iletken (solid) adı altında geçen, izole içerisinde tek bir bakırdan oluşan iletken sınıfıdır. Bu iletkenler dairesel kesit alanlı olmalı ve çıplak veya metal kaplamalı tavlanmış bakır ile alüminyum veya alüminyum alaşımından üretilmelidir.
Tek ve çok damarlı kablolar için sınıf 1 katı iletkenlerin max. direnç değeri için verilen üst sınır aşağıdaki tablodan farklı olmamalıdır. Class 2: Bükülü-örgülü iletken olarak da adlandırılan, izole içerisinde 7 ile 91 adet telden oluşan iletken sınıfıdır.
Kesite göre tek ve çok damarlı kablolar için sınıf 2 iletkenlerin max. iletken sayısı ve max. direnç değeri Class 5 - Class 6: Bükme yarıçapı düşük olan bu ürünler esnekliğin
önemli olduğu ortamlarda tercih edilmektedir. Tek ve çok damarlı kablolar için Sınıf 5 iletkenlerin max. direnç ve çap değeri
Ağustos 2017 Güvenlik Yönetimi n 27
FOKUS HAVALİMANI GÜVENLİĞİ
Sivil havacılık güvenliğinde risk analizi Terörist bir eylem için sivil havacılık sektörünü iştah uyandıran bir hedef haline getiren oldukça fazla neden bulunur. Bunlar en genel ifadeyle havacılığın global ölçeğinin ve uluslararası yapısının buna bağlı olarak da büyük çapta ticari ve sosyal etkiler oluşturma potansiyelinin sektöre sağladığı dezavantajlarıdır. Demirhan Hakan GÜMÜŞÖZ
Ö
venlik sistemlerinin sağlıklı işleyişine zemin hazırlayan en önemli faktörlerin başında doğru risk analizi yer alır. Oldukça kapsamlı
28 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
bir inceleme alanı bulunan risk analizi süreçlerinin genel hatlarıyla bahsedebileceğimiz bir takım temel prensipleri bulunur. Söz konusu sivil havacılık güvenliği olduğunda bahse konu bu prensipler;
öngörülebilir riskler, devamlılıkla ilgili riskler ve organizasyonun geçmişinde yaşanan tecrübelerin analizi olarak üç temel başlık altında incelenebilir. Bu makale kapsamında her üç başlığın da
güvenlik organizasyonu ve yolcu perspektifinde ne anlama geldiğini inceleyeceğiz.
Öngörülebilir riskler Terörist bir eylem için sivil havacılık sektörünü iştah uyandıran bir hedef haline getiren oldukça fazla neden bulunur. Bunlar en genel ifadeyle havacılığın global ölçeğinin ve uluslararası yapısının buna bağlı olarak da büyük çapta ticari ve sosyal etkiler oluşturma potansiyelinin sektöre sağladığı dezavantajlarıdır. Yakın geçmişte yaşanan ve sivil havacılığı doğrudan hedef alan eylemler dikkate alınırsa; öngörülebilir risklerin doğru analiz edilmesinin ne denli kritik bir önemi olduğu da ortaya çıkacaktır. Bu bağlamda öngörülebilir risk kavramı oluşum aşamasındaki güvenlik organizasyonları ve işleyişini sürdürmekte olan güvenlik organizasyonları açısından birbirinden farklılık gösterecektir. Örnek vermek gerekirse; oluşum aşamasındaki bir organizasyon için risklerin öngörüsü tedarikli bir araştırmayı ve muhtemel eylem senaryolarına karşı alınması gereken tedbirleri test etmeyi gerektirir. Bu süreç; planlı tedbirler alınması, örnek senaryolarla sistemin test edilmesi ve elde edilen verilerin analiz edilmesi olarak özetlenebilir. Fakat güvenlik sektörünün doğası gereği önceden planlanması mümkün olmayan ve işleyiş esnasında spontane gelişecek bir takım sorunların ortaya çıkması da oldukça yüksek bir ihtimaldir. Bu gibi durumların önlenebilmesi için şüpheli işaretlerin doğru analiz edilmesi ve buna karşılık ivedi aksiyonlar alınması gerekecektir. Örneğin; uçuşunu gerçekleştirmek üzere biniş kartı almaya
gelen bir yolcunun şüpheli tavırları, bilgi toplamaya yönelik sorular sorması ( ModusOperandi ), çevresindeki üçüncü parti kişilerle gizli bağlantılar kuruyor olması veya organizasyonun işleyişini kayıt etmeye yönelik bir çabaya girmesi öngörülebilir riskler kapsamında kritik şüpheli işaretler olarak tanımlanabilir. Tüm bu verilerin mantıklı bir elekten geçirilerek doğru analiz edilmesi ise eylemi henüz gerçekleşmeden önleme fırsatı sağlayacağından sivil havacılık güvenliği hususunda hayati bir önem arz eder.
Yolcu açısından öngörülebilir risk kavramı Yolcu açısından öngörülebilir risk kavramı, ancak riskin tanımının doğru yapılmasıyla anlam kazanır. Nitekim güvenlik organizasyonunun risk algısı ile sivil bireyin risk algısı arasında ayırt edici farklar bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse; hemen her gün seyahatleri esnasında yolcular bagajlarını isteyerek veya farkında olmadan sahipsiz bırakır. Bu rutin, gerek güvenlik birimleri gerekse diğer yolcular için şüpheli bir durumu meydana getirir. Fakat aynı durum tehdit ve risk algısı açısından büyük ölçüde birbirinden farklılık gösterecektir. Bu anlamda riski doğru tanımlamak ve riskin derecesini belirleyebilecek bir algı düzeyine sahip olmak huzurlu bir seyahat gerçekleştirmek için altın kural diyebiliriz. Aynı prensipten hareketle, bu veya benzeri senaryolardan doğacak sorunları minimize etmek için topluluk bilinciyle hareket etmek yapılacaklar listesinin en başında yer alır. Bunun yanı sıra bireysel farkındalık ölçeğin-
2016 yılını kapsayan yolcu istatistikleri neticesinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nın 41 Milyon’u dış hatlar 19.1Milyon’u iç hatlarda olmak üzere toplamda 60.1 Milyon yolcu ağırladığı açıklanmıştır. Bu verilerden de anlaşılabileceği üzere havalimanları topluluk yönetimi sistemlerinin aktif olarak uygulanması kritik önem taşıyan mecraların başında yer alır. de bizlerden beklenen, şüphe oluşturabilecek bir durumla karşılaşıldığında ilgili kolluk görevlilerine durumu bildirmemiz olacaktır.
Toplumsal ölçekte ne yapılabilir? 2016 yılını kapsayan yolcu istatistikleri neticesinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nın 41 Milyon’u dış hatlar 19.1Milyon’u iç hatlarda olmak üzere toplamda 60.1 Milyon
Ağustos 2017 Güvenlik Yönetimi n 29
FOKUS HAVALİMANI GÜVENLİĞİ
Sahada alınan önlemlerin kalifiye hale getirilmesinin yanı sıra; yolcu ölçeğinde toplumsal bir algı oluşturmak da oldukça büyük önem taşır. Gerek kamu spotları gerekse reklam ve dövizler ile yolcular bilinçlendirilerek günlük akışın rutin salahiyeti sağlanabilir. yolcu ağırladığı açıklanmıştır. Bu verilerden de anlaşılabileceği üzere havalimanları topluluk yönetimi sistemlerinin aktif olarak uygulanması kritik önem taşıyan mecraların başında yer alır. Toplumsal bilinçlendirme çalışmalarının yapılması hususunda dikkate alınması gereken bir başka veri ise 2017 yılının ikinci çeyreğini ele alan Global Risk Haritası çalışması kapsamında Türkiye’nin yüksek Risk profili altında yer alıyor olması olacaktır. Tüm bu veriler ışığında ortaya çıkan sonuç; tehlikenin farkına varıp bu doğrultuda önlemler alınması gerektiğidir. Sahada alınan önlemlerin kalifiye hale getirilmesinin yanı sıra; yolcu ölçeğinde toplumsal bir algı oluşturmak da
30 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
oldukça büyük önem taşır. Gerek kamu spotları gerekse reklam ve dövizler ile yolcular bilinçlendirilerek günlük akışın rutin salahiyeti sağlanabilir.
Devamlılıkla İlgili riskler Herhangi bir operasyonel kaygı taşımayan yolcu perspektifinden devamlılık konusu ise vaat edilen hizmeti vaat edilen zamanda elde edebilmek bağlamında önem taşımaktadır. Bir uçuşun vaktinde ve sağlıklı olarak gerçekleştirilebilmesi yolcudan bağımsız gerçekleşen pek çok farklı bileşenden oluştuğundan devamlılık anlamında bizlerin yolcu olarak etki sahası oldukça kısıtlıdır. Bu konuda dikkate alınması gereken en temel bilgi ise, uçuşun vaat edilen zamanda ve müşteri memnuniyetini esas alan bir prensipte gerçekleştirilebilmesi için pek çok farklı birimin uyum içerisinde üstün çaba gösteriyor olduğudur. Nitekim uçuşun gecikmesine sebep olan veya müşteri memnuniyetini olumsuz etkileyen herhangi bir tutumun gerek havayolu taşıyıcısı gerekse bağlantılı olarak diğer kurumlar için önemli sonuçları bulunur. Marka değeri ise bu sonuçların başında yer alır. Yolcu olarak sahip olmamız gereken temel bilinç organizasyonel bütün işlemlerin merkezinde yine yolcunun; yani bizlerin yer aldığıdır.
Tecrübelerin analizi Risk Yönetimi riskin kendisiyle kasıtlı etkileşim olarak tanımlanabilir. Doğası gereği her eylem muhteviyatında az da olsa bir risk barındırır ve bu ihtimalden doğacak olumsuz sonuçlar önceden alınan tedbirlerle minimize edilebilmektedir. Fakat bütün riskleri öngörmek ve her biri için hareket planı hazırlamak mümkün değildir. Organizasyonun işleyiş sürecinde daha önceden tanımı yapılmamış bir takım riskler ve buna bağlı sonuçlar tecrübe etmek kaçınılmaz olarak kabul edilebilir. Bu anlamda “bir musibet bin nasihatten iyidir” kültürüyle hareket etmek profesyonel anlamda olduğu kadar ticari süreçlerde de organizasyona fayda sağlayacaktır. Sürecin rutin işleyişini spontane olarak test edecek yani bir başka deyişle öngörüsü mümkün olmayan bu durumlar bir öğrenme süreci olarak kabul edilebilir. Bahsi geçen öğrenme süreci ise sırasıyla, tecrübenin analiz edilmesi, önleme çalışmalarının hazırlanması, çalışanların konu hakkında bilinçlendirilmesi, gereken kaynakların kullanılması ve sistemin test edilmesi aşamalarından geçerek kullanılabilir ve verimli bir done halini alır. Bu sıralama ise genel hatlarıyla kriz ve risk yönetimi sistemlerinin genel hareket şeması olarak kabul edilebilir.
FOKUS HAVALİMANI GÜVENLİĞİ
Geleceğin kontrol noktası ClearScanCT tarayıcılar arasında en az yer kaplayan cihaz olup sayısız küresel sertifikalara sahiptir. Yolcular güvenlik taraması esnasında dizüstü bilgisayarlarını ve diğer büyük elektronik eşyalarını taşınabilir(kabin) bagajlarından çıkarmadan kontrol noktasından rahatça geçebilirler.
H
avacılığa ilişkin tehditler ve buna bağlı güvenlik gereksinimleri artarak devam etmektedir. Havaalanları ve organizasyonu sağlayıcılar artan yolcu sayılarını göz önüne alarak verimin de artmasını gözetmektedirler. Yolcu ve kabin bagajı taramasında istenilen tehdit algılaması seviyesi artıyor olsa dahi talepleri karşılamak adına çalışmaktadırlar. Dünya üzerindeki havalimanları, kontrol noktalarından başlayarak tüm yolcuları ve ilişkin ticareti korumaya uyum sağlamaya çalışmaktadır. Kontrol noktalarının güvenli ve problemsiz bir şekilde çalışmasını sağlamak için merkezi, tam entegre ve yüksek verimli güvenlik sistemlerine ihtiyaç vardır. Bu çok katmanlı teknolojiler, kontrol noktasında güvenlik, yolcu servisi ve işletme maliyetlerini optimize etmek için havaalanlarına entegre bir çözüm sunmaktadır. L3 güvenlik ve tespit sistemleri (L3 SDS)havacılık kontrol noktası çözümleri, “gelişmiş tehdit algılama” özelliğini elde etmek için gelişmiş algoritmalar kullanan ClearScan kontrol noktası bilgisayarlı tomografi (CT) kabin
32 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
bagajı tarayıcısına sahiptir. Çift enerjili teknoloji, en son düzenleyici gereksinimleri karşılayan ve düşük yanlış alarm oranıyla en yüksek patlayıcı tehdit algılama seviyesi sunmaktadır. Otomatik tepsi dönüş sistemleri ile entegre edilebilen ClearScan, birçok uluslararası havalimanında faaliyete geçmiştir. İstanbul, Amerika Birleşik Devletleri, Amsterdam, Singapur ve Güney Afrika dahil olmak üzere dünyanın en büyük havalimanlarında kullanılmaktadır. ClearScanCT tarayıcılar arasında en az yer kaplayan cihaz olup sayısız küresel sertifikalara sahiptir (TSA için Tier II, ECAC D+ve ECAC EDS C2). Yolcular güvenlik taraması esnasında dizüstü bilgisayarlarını ve diğer büyük elektronik eşyalarını taşınabilir (kabin) bagajlarından çıkarmadan kontrol noktasından rahatça geçebilirler. Her zaman ön planda olan L3 SDS çözümle-
ri, gelecekte ortaya çıkabilecek tehditlere karşı geliştirilebilen bir yazılım tabanlı mimariyi kullanarak mevcut güvenlik ihtiyaçlarını karşılarken, en zorlu müşterilerin beklentilerini ve gereksinimlerini karşılamaktadır. L3’s ClearScan™kontrol noktası bilgisayarlı tomografi (CT) kabin bagajı tarayıcısı gelişmiş tehdit algılama elde etmek için gelişmiş algoritmalar kullanmaktadır.
Yüksek verimli sistemler, yoğun kontrol noktaları için tasarlanmıştır. L3 kapsamlı çözüm ClearScan ™ kabin bagajı tarayıcısı içermekte olup L3 tepsi geri dönüş sistemine, Provision® güvenlik tarayıcısı ve QS-B220™ patlayıcı izleme detektörüne sahiptir.
ÖZEL DOSYA TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİK
Güvenlik hizmetlerinde şüphenin yeri Proaktif yaklaşımın bir sonucu, önleyici kolluk tedbirlerinin uygulanmasında ön şartlardan birisi olan şüphe , “mevcut bir tehlikenin varlığının” sezilmesi veya emarelerinin gözlemlemesidir. Mevcut tehlike her ne surette olursa olsun varlık gösteren her şeydir. Ahmet KARAGÖZ
34 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
ÖZEL DOSYA TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİK
G
üvenlik personeli mesleğinin doğası gereği şüphecidir. Şüphe mesleğinin bir parçasıdır ve hayatını böyle kazanır. Çok iyi gözlemcidir, alışılmamış olaylara dikkat eder, altıncı hisleri tecrübeleri ile çok gelişmiştir. Bazen de şüphecilik çok ileri boyutlara gidebilir; sadece şüpheye dayalı işlem yapmak, ağır insan haklarına ihlaline neden olabilir. Proaktif yaklaşımın bir sonucu, önleyici kolluk tedbirlerinin uygulanmasında ön şartlardan birisi olan şüphe , “mevcut bir tehlikenin varlığının” sezilmesi veya emarelerinin gözlemlemesidir. Mevcut tehlike her ne surette olursa olsun varlık gösteren her şeydir. Maddi, manevi olabileceği gibi canlı ve cansızda olabilir. Şüphe sözcüğü etimolojik olarak incelendiğinde; bir şeyin üzeri kapalı olduğundan onun niteliğinin tam olarak anlaşılamaması demektir. Bir şey başka bir şeye benzediği için aralarında ayırım yapmanın ve onun hakkında bilgi edinmenin güçlüğü şüpheyi doğurur. Buna göre şüphe iki şeyin birbirine benzemesinden dolayı ortaya çıkan belirsizlik nedeniyle kesin bilgiye ulaşılmaması durumudur. Şüphe suçlama ile karışık kuşku diye de açıklanır. İki şeyden birini tercih edemeyip tereddütte kalma durumudur. Şüphe kesin olana (gerçek olana) benzeyen fakat sabit olmayandır. Şüphe yukarıdaki tanımlardan da anlaşacağı gibi gerçeğe yakın olan durumlarda karar verememe durumu olarak tanımlanmakta ve “vehim”, “şüphe (zan)”, makul şüphe” olarak derecelen-
36 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
Ahmet KARAGÖZ
dirilmektedir. Vehim; tamamen kişi ile alakalıdır. Şüphenin en alt seviyesidir. Şüphenin her zaman var olması, kesinliği belli olmayan ancak gerçek olma ihtimali düşük, kuruntu, düşüncedir. İleri seviyesi hastalık durumudur. Devam ederse hayallerini gerçekmiş gibi görür. Olmayan bir şeyi olur zannederek hareket etmeye başlar. Gerçekte bir şey ifade etmez. Vehim; gerçekleşme ihtimali fazla olursa “şüphe” somut olgularla desteklenirse “makul şüphe” olarak değerlendirilir. Vehim; hemen hemen her olayda vardır. Somut verilerle desteklemesi gereklidir. Eğer olup olmama konusunda eşitlik varsa soyut şüphedir. Duyularla hareket etmekten ziyade bilgi ve tecrübeye dayalı, maddi olgularla desteklenip olma konusu ağırlık basıyorsa “makul şüphedir”.
Özgürlük ve güvenlik dengesi Şüphe (zan) soyut; kişisel düşüncenin, kuruntunun biraz daha gerçek olma ihtimalinin belirmesi gerçeğe yaklaşması,
Makul şüphe (somut şüphe), şüphede tereddütlerin kalmaması, üçüncü kişilerce de şüpheli durum kabul edilmesi, şüphenin maddi olgularla desteklenmesi, aklın tereddüde kalmaması, olayın kesin bilgi ifade etmesi durumudur. kişinin şüphesini delillendirmesi, bazı emareler görmesi veya hissetmesi durumudur. Maddi olgularla desteklenmediği sürece soyut şüphe olarak kalır. Makul şüphe (somut şüphe), şüphede tereddütlerin kalmaması, üçüncü kişilerce de şüpheli durum kabul edilmesi, şüphenin maddi olgularla desteklenmesi, aklın tereddüde kalmaması, olayın kesin bilgi ifade etmesi durumudur. Şüphe alışılmış, yerleşmiş olağan hayatın akışına aykırı olan her durum şüpheli olarak kabul edilir. Özel hayata en az müdahale ederek; şüpheli durumları tespit etmek, maddi olgularla desteklemek adına çalışmalar yapılmaktadır. Bu amaçla elektronik, teknolojik güvenlik sistem ve cihazları üretilmiş ve sürekli olarak geliştirilmektedir. Şüpheli kişileri
ÖZEL DOSYA TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİK
önceden tespit etmek, tehlikeleri önceden belirlemek güvenlik teknolojisinin önceliği olmuş ve hep bir arayış içine girmişlerdir. Güvenliğin artmasını sağlamak, özgürlüklerin sınırlandırılması anlamına gelmektedir. Özgürlük ve güvenlik dengesi, özel hayatın gizliliğine, özgürlüklere müdahale etmeden güvenliği sağlamak veya güvenliği sağlamak için özgürlüklere müdahale etmek sürekli tartışma konusudur. Günümüzde, kişilerin üzerinde veya eşyalarında güvenliği tehlikeye düşürücü maddeleri hızlı ve güvenilir tespit etmek ve özel hayata, özgürlüklere en az müdahale etmeye yönelik teknolojik güvenlik cihazları kullanılmaktadır. Özelikle metale duyarlı metal detektörler sadece metal maddelerin varlığına duyarlıdır. Metal olmayan maddelerde güvenliği tehlikeye düşürmektedir. Plastik patlayıcılar, fabrikasyon olmayan el yapımı patlayıcı maddelerin,
38 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
koklama detektörleri ile tespiti cihazların tespit imkanları sınırlı hem de zaman gerektirmektedir. X-Ray cihazları eşyaların röntgenini çekmekte görüntü yorumlanması ile şüpheli maddeler tespit edilmektedir. Yeterli gelmediği, şüpheli durumlarda tomografi cihazları devreye girmekte şüpheli maddeler tespit edilmektedir. Bu nedenle güvenlik teknolojisi sürekli gelişmektedir.
Profiling kişilik analizi Son zamanlarda Türkiye’de havalimanlarında kullanılmaya başlanan body sörce (vücut tarama sistemleri) geliştirilmiştir. Bu cihazlar yüksek derecede güvenlik gerektiren alanlarda kullanılmaktadır. Bu cihazları her yerde kullanma imkanımız yoktur. Kullanmaya çalışsak bile hem zaman gerektirir hem de kontrole tabi tutan kişiler açısından olumsuzluklar yaşanabilir. Elektronik, teknolojik
güvenlik cihazların kötü niyetli kişiler tarafından bir şekilde aşılabileceği, devre dışı bırakılabileceği ihtimali sürekli vardır. Bu nedenle daha sağlıklı güvenliği sağlamada, Profiling kişilik analizi, suç ve suçlu profili şüpheli analizi gittikçe önem kazanmaktadır. İnsanlık var olduğundan beri insanların yüz yapısı, dış görünüşlerine bakarak karakter arasında bir ilişki kurmaya çalışılmıştır. Özellikle 19 yüzyıl başlarında. Vehmin, bir bilim dalına dönüştüğünün göstergesi Fizyonomidir. Fizyonomi; İnsanın ruh yapısı ile dış görünüşü arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. İnsanın dış görünüşü ile özellikle yüz hatlarından yola çıkarak karakterinin yorumlanmasıdır. İnsanların karakterlerini teşkil eden bütün istekleri yüzüne yansımaktadır. Bunları takiple insanlar hakkında belirli bir kanıya (iyi, kötü, şüpheli, suçlu) sahip oluna bilinir. Avrupa’da kişinin doğuştan vücudunda kriminal bir kişilik yapısı olup olmadığı araştırılmıştır. Bunların başında İtalyan askeri hekim cesare Lombroso çalışmalarında görülmüştür. Lombroso insanların fiziksel anomalilerinin onları potansiyel suçlu yaptığını iddia eden (doğuştan suçlu) fikrini ortaya atan suç antropoloğudur. Doğuştan suçlunun fizik anomalileri saymış ve suç işleyen insanları gruplar ayırmıştır. Suçlu insanların, kafa yapılarından hemen tanınabileceğini iddia etmiştir. Fizyonomi ilmine saygı duymakla beraber insanları sadece dış görünüşlerine bakarak değerlendirmek, şüpheli (suçlu)olup olmadığına karar
ÖZEL DOSYA TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİK
vermek, insanları peşinen suçlu kabul etmek doğru olmayan bir yaklaşımdır. Bunun yanında kişilerin profili, tavır ve davranışları, mekan ve zaman uyumsuzluğundan, yaşanan olaylardan (modus operandı) edinilen tecrübeden kaynaklan durumlar, şüpheli analizinde kullanılmakta veya en azından bilgi vermektedir. Bunları değerlendirerek yüzde yüz doğru olduğunu veya isabetli karar verildiğini söylemek veya iddia etmek zordur. Ancak; şüpheli kişi hakkında karar vermede yardımcı olarak kullanılması, özel hayata ve özgürlüklere en az müdahale açısından yararlı olduğu söylenebilir. Yasal düzenlemede “Güvenlik personeli kendi tecrübesi, içinde bulunduğu durumdan edindiği izlenim daha önce yaşanmış olaylardan edindiği tecrübe ışığında, o kişinin suç işleyeceği veya işlediği hususunda kanaat elde ederse veya kişinin silahlı olduğu ve halen tehlike yarattığı kanaatine varırsa kişileri ve araçları durdurabilir ( PVSK md.4).” hükmü vardır. Kişiden kaynaklı şüpheli durumlar. Görünüş; Genel Müdürlüğü, APK Dairesi Başkanlığınca, Suç Ve Suçlu Profili (2),adlı çalışmada, 1997 yılında, Ülke genelinde gözaltına alanın şüpheliler ilgili, 26.151 veri değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde: Hırsızlık suçların suç ve suçlu profili çıkarılmıştır. Hırsızlık suçlarından gözaltına alınan şüphelilerin %8.1’ini bayanların,%91.9’unun ise erkeklerin oluşturduğu gözlenmiştir (Suç ve suçlu profili, (2), Ankara, 2001, Sayfa, 93.) % 52.7’sinin ilkokul mezunu kişilerden oluştuğu gözlenmiştir
40 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
(Age. sayfa 96) %29.4’ünün 18-25 yaş grubundan oluşan kişilerin oluşturduğu gözlenmiştir. Genç yaştaki kişilerin hırsızlık suçlarına daha fazla karıştığı söylenebilir (Age. sayfa,97,281.).
Suçlu profili Bazı profesyonel hırsızlık şebekeleri, kanunların ceza indiriminden faydalandığından hırsızlık, yankesicilik gibi olaylarda 18 yaşından küçük çocukları yönlendirmektedir. Hırsızlık suçlarından gözaltına alınan kişilerin eğitim durumları, bütün suçlarda olduğu gibi büyük çoğunluğunun ilkokul mezunu olduğu anlaşılmaktadır. Hırsızlık suçundan gözaltına alınan şüphelilerin %33.9’unun sabıkalı kişilerden oluştuğu daha öncede bu suçu islediği ve suç işlemeyi alışkanlık hatta meslek haline getirdiği görülmektedir (Age.sayfa, 99,282). Güvenlik görevlilerinin, görevli olduğu bölgelerde önceden suç işleyen sabıkalı kişileri tanıması, bu kişilere dikkat etmesi, bu kişilerin buralar da faaliyet göstermesini engelleyecektir. Hırsızlık suçlarından gözaltına alınan şüphelilerin % 45.7’sinin daha öncede herhangi bir suçtan gözaltına alınmış ve şüphelilerin %55.9’ unun daha önceki gözaltı nedeni ile aynı suçtan gözaltına alındığı gözlenmiştir (Age. sayfa.103,104). Şüphelilerin %26.8’ inin daha önce aynı mevkide gözaltına alındığı göstermektedir. Bu durum bize hırsızlık suçlarından sanıkların suç işlemede aynı mevkileri kullandığını göstermektedir (Age. Sayfa.105). Şüphelilerin suç işleme saatlerinin
Güvenliğin artmasını sağlamak, özgürlüklerin sınırlandırılması anlamına gelmektedir. Özgürlük ve güvenlik dengesi, özel hayatın gizliliği, özgürlüklere müdahale etmeden güvenliğin sağlanması veya güvenliği sağlamak için özgürlüklere müdahale edilmemesi sürekli tartışma konusudur. 12.00-20.00 ve 24.00-02.00 saatleri arasında yoğunlaştığı gözlenmiştir (Age.sayfa.107). Güvenlik kuvvetlerinin, devriye ve nokta hizmetlerini, belirlenen saatlerde yoğunlaştırması, suç işlenmesini oranın düşürecektir (Age.Sayfa.107,283). Genelde suçları ocak, mart aylarında işledikleri görülmektedir. Bu aylarda gecelerin uzun olması, karanlığın fazla olması faaliyetleri için gerekli zamanı bulmaları, insanların gece sosyal faaliyetlere daha fazla gitmesi, gecelerin uzun olması nedeniyle istirahat saatlerinin uzaması, hırsızların kışı daha güvenli sıcak olan cezaevinde geçirmek gibi nedenlerle hırsızlık suçunun bu suçun aylarda gerçekleştiği
ÖZEL DOSYA TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİK
Elektronik, teknolojik güvenlik cihazların kötü niyetli kişiler tarafından bir şekilde aşılabileceği, devre dışı bırakılabileceği ihtimali sürekli vardır. Bu nedenle daha sağlıklı güvenliği sağlamada, profiling kişilik analizi, suç ve suçlu profili şüpheli analizi gittikçe önem kazanmaktadır. söylenebilir. Diğer ülke istatistikilerine baktığımızda hemen hemen ayni profile karşılaştığımızı görebiliriz. Daha geniş bilgi için “Karagöz A. Ankara. 2005, 2. Baskı, Suç Önleme Hizmetleri” burada dikkat edilmesi gereken husus sabıkalı kişiler veya diğer kişiler hakkında ön yargılı olmadan suç işleyeceği veya işlediği yönünde başka emareler varsa incelenmesidir. Tavır ve davranışlar; yürüyüş, ses, renk verme, gözler, korku, kaygı, dil, dudaklarımız, beynimizin kontrol edemediği davranışlardır. Kötü niyetli kişiler yasa dışı bir faaliyette bulunuyorsa tavır ve davranışlarında mutlak anormal olduğu gözlemlenir. Halk arasına yerleşmiş sözlere konu olmuştur. “Kılıksız olduğu için eskiden topluluk içinde kısıla büzüle yürüyen kimse de giyimli kuşamı olduğu zaman dikkati çekecek kadar güzel yürür. Para ve güzel giyiniş insanların tüm görünüş ve kişiliklerini baştan sona etkiler.” “Adam kulaklarına kadar kızardı”, “Yüzü kızardı”, “Duyunca sapsarı oldu”, “Hain bakışlı”, “Soğuk soğuk bakıyor”, “Yüzünde meymenet (huysuz,
42 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
kılıksız, suratsız, aksi) yok” bunlar gözlem sonucu elde edilen bilgilerdir. İnsan başkalarının görmesini istemediği bir durumu varsa bunu dışardan gizlemeye çalışır. Bunu bazen istem dışı olarak gerçekleştirir. Suç meydana gelmişse suçun işlendiğine dair iz ve emarelerin üzerinde görülmesi, Kişinin hal ve davranışlarında suç işleyebileceği veya işlediği izleniminin uyanması, Bulunması gereken yer ve zaman dışında bulunma, Bulunduğu yer ve zamanı mantıklı izah edememe, Uygunsuz park Güvenlik personelinin sorularına ilgisiz cevap verme, umursamama, gibi belirtilerle karşılaşabiliriz. Yukarıda ifade edilmeye çalışıldığı gibi önemli olan bunların yanında somut emarelerinde bulunması durumun kişiler inceleme söz konusu olmalıdır. Elimizdeki yasalardan ve imkânlardan kaynaklanan kuvvetimizi, özel hayata ve özgürlükle en az müdahale edecek yöntemleri kullanma-
lıyız. Şüphe ile hareket ederek somut veriler olmadığı sürece kişilerin özgürlüklerinin rahat kullanmasına zemin hazırlamalıyız. Hukukun amacı keyfiliğin önlenmesi ve geleceğin güvence altına alınmasıdır.
Kaynakça; Suç ve Suçlu Profili (1),(2)A.P.K. Dairesi Başkanlığı 2001 Ankara, Polisin El Kitabı, Eğitim Dairesi Bakanlığı Yayınları 1978 Ankara, Feridun Yenisey Polisin Önleyici Görevleri Konferansı 2004 Ankara Ahmet Karagöz Suç Önleme Hizmetleri 2002 Ankara, Orhan Erdem Yüz Okuma 2013,İstanbul 26. basım, Erol Göka – Murat Beyazyüz Gerçek İnsanın Yüzünde Yazar mı 2012,İstanbul Timaş Yayınları, Fahrettin İskender Fizyonomi, 1933 İstanbul, İbrahim Çubukçu Agah, Gazzali ve Şüphecilik 1989 Ankara, Füsun Sokullu Polis Alt Kültüründe Şüphe 1989 İstanbul, Serol Teber Davranışlarımızın Kökeni 2004 İstanbul.
ÖZEL DOSYA TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİK
Toplum psikolojisi ve özel güvenlik Arnold Wolfers’a göre güvenlik; objektif anlamda eldeki değerlere yönelik bir tehdidin olmaması, subjektif anlamda ise bu değerlere yönelik bir saldırı olacağı korkusu taşımamaktır. Bu tanımlamadan hareketle güvenlik olgusunun varlık sebebinin “tehdit” olduğu söylenebilir. Cem ORÇUN POLİGON CLUB
44 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
Ö
ncelikle güvenlik olgusuna, küreselleşmenin değişime zorladığı bir kavram olarak ortak bir bakış geliştirilmesinin doğru olacağını değerlendiriyorum. Diğer taraftan bireyin temel güvenlik ihtiyacı açısından bilinen gerçekleri gözden geçirmemiz yararlı olacaktır. Ardından, toplumun güvenlik algısının ve toplum ile özel güvenliğin ilişkisini yorumlamak çok daha kolaylaşacaktır. Küreselleşme sonrasında güvenlik anlayışı; Güvenlik sözlük anlamı içinde; “tehlike bulunmaması hali, emin ve rahat olma” şeklinde tanımlanabilir. Diğer bir anlatımla güvenlik zarara uğramamak ve korku içinde olmamaktır. Arnold Wolfers bu tanımlamayı iki farklı bileşene bölerek bir güvenlik tanımlamasına ulaşmaya çalışmıştır. Wolfers’a göre güvenlik; objektif anlamda eldeki değerlere yönelik bir tehdidin olmaması, subjektif anlamda ise bu değerlere yönelik bir saldırı olacağı korkusu taşımamaktır. Bu tanımlamadan hareketle güvenlik olgusunun varlık sebebinin “tehdit” olduğu söylenebilir. Tehdit kavramı ise; bir devlet, toplum ya da bireyin yaşamına veya sahip olduğu değerlere yönelik olumsuz sonuçlar doğurma potansiyeli olan olaylar ya da olgular şeklinde tanımlanabilir. Küreselleşme sürecinin hemen her alanda yaratmış olduğu dönüşüm süreci sonucu tehdit algılamaları çeşitlenmiş, bu bağlamda güvenlik kavramının genişleme ve derinleşme süreci hızlanmıştır. Güvenlik kavramının “genişlemesi” askeri güvenliğin yanı sıra ekonomik, çevresel, toplumsal askeri olmayan güvenlik alanlarının da güvenlik alanı içine dâhil edilmesi sürecidir. Güvenlik kavramının “derinleşmesi” ise devletlerin yanı sıra bireylerin, grup-
Cem ORÇUN
ların ve diğer devlet dışı birimlerin de güvenlik çalışmalarında analiz birimi olarak ele alınması sürecidir. Küreselleşme sürecinde yaşanan tehdit çeşitlenmesi güvenliğin dönüşümünü adeta bir zorunluluk haline getirmiştir. Güvenlik algılamalarında meydana gelen değişimin en önemli sebeplerinden birisi, tehdidin tek boyutlu olma klasik konumundan çıkarak, asimetrik ve çok boyutlu bir konuma ulaşmasıdır. Bu durum, günümüz tehditleri ile mücadelede klasik yapılanma ve anlayışların geçerliliğini tamamen yitirdiğine işaret etmektedir. Küreselleşme sürecinin güvenlik alanına etkileri konuyu somutlaştırmak adına şu şekilde sıralanabilir: Güvenlik alanında yeni tehditlerin ortaya çıkması: Siber terör, bilimsel çalışmaların ekolojik dengeyi bozma girişimleri (genetik bilimi), yeni tür hastalıklar (kuş gribi) gibi… Geçmişte var olan fakat güvenlik alanı içinde düşünülmeyen konuların güvenlik alanına eklenmesi: Birey güvenliği, çevre güvenliği gibi… Geleneksel güvenlik tehditlerinin dönüşüm yaşaması: Terör, savaş, organize suçlar gibi tehditlerin kabuk değiştirmesi ve yeni
Küreselleşme ile ortaya çıkan asimetrik tehdit; “Saldırganın muhatabından göreceli olarak daha zayıf olmasına karşın muhatabının zafiyetlerinden yararlanmaya yönelerek oluşturduğu tehdit olarak tanımlanmakta ve ani ve hazırlıksız saldırıyla karşı karşıya kalma olasılığını artırmaktadır. formlarda ortaya çıkmaları. Küreselleşme ile ortaya çıkan asimetrik tehdit; “Saldırganın muhatabından göreceli olarak daha zayıf olmasına karşın muhatabının zafiyetlerinden yararlanmaya yönelerek oluşturduğu tehdit olarak tanımlanmakta ve “asimetrik tehdit”, ani ve hazırlıksız saldırıyla karşı karşıya kalma olasılığını artırmaktadır. Günümüz güvenlik anlayışının temeline risk kavramının yerleştirilmesi doğaldır. Zira küreselleşme süreci tehdit ve tehlikeleri belirsizleştirmiştir. Küreselleşme ekseninde şekillenen yeni güvenlik anlayışının bir diğer özelliği ‘fiziksel olmayan’ güvenlik olgusudur. Sonuç olarak; bu süreçte güvenliğin yeniden düşünülmesi konusunda atılması gereken ilk adım kavramın güncel olarak yeniden tanımlanmasıdır. Kavramın bilim-
Ağustos 2017 Güvenlik Yönetimi n 45
ÖZEL DOSYA TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİK
sel çerçevesi yeniden çizilmeli, devlet merkezli ve askeri tehdit odaklı geleneksel bakış açısından kurtulunmalıdır. Çünkü yeni tehditlerin büyük bir kısmı sivillere yönelik olan ve askeri olmayan güvenlik anlayışı içinde mücadele edilmesi gereken tehditlerdir.
Bireyin temel güvenlik ihtiyaçları Maslow’a göre bireyler yaşamlarında kendileri birtakım hedefler belirler ve bu doğrultuda yaşamlarını biçimlendirirler. İnsanın kendini gerçekleştirmesi şeklinde belirtilen son basamak için belli bir hiyerarşi içerisinde yaşama dair belirlenen hedeflerin ve bu hedeflere ulaşılması için gerek duyulan ihtiyaçların karşılanması gerekmektedir. Bu bağlamda ihtiyaçlar yaşamın her aşamasında bireylerin yerine getirmesi gereken bir olgu olarak karşısına çıkmaktadır. Beş ayrı basamakla açıklanan ihtiyaçlar hiyerarşi teorisine göre; insanların hedeflerini gerçekleştirmek için birtakım istek, beklenti ve ihtiyaçlarının olduğu ve bunların farklı bir şekilde kategorize edilebileceği belirtilmektedir. İnsanların ihtiyaçları basamaklanmış ve bir üst seviyeye geçilmesinin ancak; bir alt basamaktaki ihtiyaçların yeterli seviyede karşılanmasıyla olabileceği yani bireyin kendini gerçekleştirmesinin hiyerarşi içerisindeki seviyelerin tamamlanmasıyla sağlanacağı anlatılmaktadır. Maslow’un teorisine göre; birinci basamakta en temel ihtiyaçlar fiziksel nitelikte olup bunlar yeme içme, uyuma, barınma gibi gereksinimlerdir. Bir sonraki basamak; güvenlik ihtiyacı olup bireylerin güvenli bir ortamda çatışmalardan ve karışıklıktan uzak olacak şekilde yaşama istekleri bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır.
46 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
Üçüncü basamak; aitlik ve sevgi tabanlı olup sosyal ihtiyaçlar; sevgi, sevilme ve bir yerlere aitlik şeklindeki ihtiyaçlar olarak belirtilmektedir. Dördüncü basamakta bireyin bir şeyleri başarma, takdir edilme ve saygı görme bir ihtiyaç olarak belirtilmektedir. Beşinci ve en üst basamakta ise kişinin kendini gerçekleştirmesi ve bireyin kendi kapasitesinin farkına varması ve başarının bununla birlikte elde edilmesi olarak belirtilmektedir. Her bir seviye dikkatlice irdelendiğinde bireyin kendisini gerçekleştirmesine yönelik büyük resim rahatlıkla görülebilmektedir. Sade ve basit bir anlatımla sunulan teoride açıkça görülmektedir ki ikinci basamak olan güvenlik ihtiyacından sonra bireyler sosyal bir yaşam adına ihtiyaçlarını karşılamak istemekte ve üst basamaklara çıkıldıkça fiziksel ihtiyaçlar yerini sosyal ihtiyaç ve isteklere bırakmaktadır. Bu da göstermektedir ki ilk iki basamak sosyal bir varlık olan insan için olmazsa olmazlar arasında yerini almaktadır. Yani sosyal bir varlık olmanın ve sosyalleşmenin oluşabilmesi için birey temel fiziksel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra hava ve su gibi ihtiyacı olan güvenlik ihtiyacını da karşılamak durumundadır. Aksi durumda bireyin kendini gerçekleştirmesi ve dolayısıyla da mutlu olması söz konusu olmamaktadır.
Toplumun güvenlik algısı ve özel güvenlik Birey aynı anda özgür olmayı ve güvende olmayı ister; ancak özgür olmak ön plandadır. Davranışlarının kısıtlanmasını hiçbir zaman istemez, yani kurallara uymayı sevmez ancak güvenliğinden endişeye düştüğünde veya zarar gördüğünde özgürlük bir
anda ikinci plana düşer ve şikâyet etmeler, kendi kurallarını koymalar başlar. Artık psikoloji tamamen değişmiştir. Toplumsal davranışların ortaya çıkardığı güvenlik algısı; özel güvenlik sisteminin yaptırım gücünü de etkilemektedir. Bireylerde emniyette olma kaygısı ön plana çıkar ise, güvenlik duygusu yerini endişeye bırakır. Aldığınız önlemlerin yeterliliğine toplumu inandıramazsınız. Diğer taraftan eğer güvenlik sistemi doğru kurgulanamaz ise üstlendiği misyon ile muhataplarının davranışlarının çatışması halinde yaşadığı tereddüt nedeniyle özel güvenlik görevlisi de sistemi sorgulamaya başlayacaktır. İşte tam bu noktada güvenlik yapılanması zarar görmeye başlamaktadır. Halen günlük yaşantımızda toplumsal algıya yönelik; bazı rutin güvenlik önlemlerinin sonuçlarını yorumlamak gerekir ise; bu gibi rutin güvenlik önlemleri, toplumda kanıksanması kaçınılmaz “kural etkisizliğini’’ oluşturur. AVM’lerde alınan “caydırma” amaçlı sözde güvenlik önlemleridir. Özel güvenlik görevlilerinin müşterileri araçlarının bagajlara bakması, kapı girişlerinde el dedektörü ile çantaların aranması, son dönemlerde x- ray cihazlarının yoğun ve amaçsız kullanılması gibi uygulamalar en çarpıcı örneklerdir. Alınan önlemlerin baskıcı rutinleri; güvenlik unsurlarını değersizleştirir ve yaptırımını ortadan kaldırır. Bu önlemlerin amacı “caydırma” olmakla beraber yapılan yanlışlık, asıl amacından uzaklaşmasına yol açmaktadır. Güvenlik kavramının teorik ve pratik geçerlilik süresi arasındaki dengesizlik; daha iyi bir uygulama bulunmadığı için toplum tarafından kabullenilmekle beraber sebep- sonuç ilişkisini tutarsızlığı nedeniyle şikâyeti bol yeni bir güvenlik kültürü oluşmaktadır. Yerleşik toplum
ÖZEL DOSYA TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİK
psikolojisi – yerleşik güvenlik psikolojisi ile etkileşime girmiş, toplum psikolojisi baskın çıkmış, güvenliğin sağlanması ve sağlayan unsurlar toplum psikolojisine göre şekillenmiştir. Toplumsal psikolojinin altyapısını oluşturan, sosyal etkileşim, güvenliğin sağlanmasında karşılıklı zaaflar ve olumsuzlukları meydana getirebilmektedir. Hoşgörüsüzlük ve duyarsızlığa yol açan bu etkileşim, güvenlik görevlilerinin haklı ve doğru yaklaşımlarının etkilerini zayıflatmaktadır. Sonuçta ortaya saygınlığı olmayan güvenlik mekanizmasını çıkmaktadır. Etkileşimin bu şekilde oluşmasına izin verilmesi halinde, kendi çözüm kültürünü yaratan ve geçiştiren bir toplum davranışı ortaya çıkmaktadır. Böyle bir oluşum güvenlik sisteminin en önemli aktörlerinden biri olan özel güvenlik personelini tartışılır hale getirmektedir. Haliyle etkili ve sürdürülebilir bir özel güvenlik hizmeti gerçekleşememektedir. Toplumsal psikolojinin yönlendirdiği bu etkileşim genel kolluk da dahil olmak üzere güvenliğin bütün uygulayıcı paydaşları için de geçerlidir. Bütün uygulayıcıların güvenlik algısı, toplumsal algıyla etkileşim içerisinde olduğu için birbirini tetikleyen olumlu ya da olumsuz davranış biçimlerini şekillendirmektedir. Sonuçta bu davranışlar kuralların yerini almakta, yeterli olup olmadığı tartışılan güvenlik standartları ortaya çıkmaktadır. Hatta bazen bu güvenlik standartları kişisel yorumlara açık hale gelebilmektedir. Örnek vermek gerekirse; bir binanın girişinde kimlik kontrolü yapan özel güvenlik görevlisine “sen bana kimlik soramazsın” diyerek sert bir şekilde tepki gösteren kişiye bir daha kimlik sorulmaz veya niçin kimlik kontrolü yapıldığı açıklanamaz ise sistemin
48 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
çökmesi önlenemez. Bir başka örnek; kurum tarafından verilen elektronik kartın turnikelerden geçişlerde kullanılmadığı bir sistemde, dışarıdan gelenlerin kurallara uymalarını beklemek gerçekçi bir beklenti olamaz. Daha farklı bir örnek ise; bankada görev yapan özel güvenlik görevlileridir. Bu görevlilerin üstlendiği güvenlik sorumluluğu, kurumun ticari kaygıların gerisinde kalmıştır. Girişte müşteriyi karşılayan, adeta bir danışma görevlisi gibi meşgul olması beklenen, bazen de ek işler yaptırılan güvenlik çalışanı artık farklı bir iş yapmaktadır ki buna özel güvenlik hizmeti demek doğru değildir. Ne yazık ki davranış biçimleri özel güvenlik görevlisinin yeni görev tanımını oluşturmuş, asıl görevinin yerine geçmiştir. Bu örnekler ülkemizdeki güvenlik alanlarının çoğunda görülmektedir. Kurallara uyanlara-kurallara uymayanlara göre güvenlik sağlanır olmuştur. Ancak unutulmamalıdır ki kurallar güvenlik ihtiyaçlarının gerektirdiği düzenlemelerdir. Kurallara uyulmasını yöneten özel güvenlik çalışanları; görev etkinliklerini artırabilmek maksadıyla toplum psikolojisini öğrenmeli ve bunları caydırıcılık görevi yaparken ve hatta problem çözmede doğru olarak kullanabilmelidir. Güvenli olma – güvende olma; bir yaşam biçimidir. Güvenlik kavramsal olarak ne kadar genişlerse, algısı da o kadar güçlenir. Bu eğitim ile alakalıdır. Davranışlar eğitimle yönlendirilebilir.
Kaynakça: Karabulut Bilal Küreselleşme Sürecinde Güvenliği Yeniden Düşünmek: Güvenlik ” 2011, Ankara, Çetin, Elif Küreselleşme ve Uluslararası Güvenlik (http//www. foreignpolicy.org.tr)
Toplumsal psikolojinin altyapısını oluşturan sosyal etkileşim, güvenliğin sağlanmasında karşılıklı zaaflar ve olumsuzlukları meydana getirebilmektedir. Hoşgörüsüzlük ve duyarsızlığa yol açan bu etkileşim, güvenlik görevlilerinin haklı ve doğru yaklaşımlarının etkilerini zayıflatmaktadır. Yaşar Büyükanıt, “Küreselleşme ve Uluslararası Güvenlik”, Sempozyumu 29.05.2003. Nilüfer Önen- Küreselleşme Ekseninde Değişen Güvenlik Algısı Bartın Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi Yıl: 2015 Cilt: 6 Sayı: 12 DOLU, Osman, Ş. Uludağ ve C. Doğutaş (2010), Suç korkusu: nedenleri, sonuçları ve güvenlik politikaları ilişkisi. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 65 (01), 57-81 Ertürk Kazım. Ö, ve & C. M. Kıyak (2011), halkla ilişkilere Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi, 32. 127-151. Kula Sedat Maslow İhtiyaçlar Hiyerarşisi Bağlamında Toplumda Bireyler Maslow, Abraham. H (1943), A theory of human motivation. Psychological Review, Konyar Abdurrahman TEZ çalışması(2016) Toplumun Güvenlik algısı
SEKTÖRDEN
Düşük segmen “Düşük segmentli projelerde yangın yönetmeliği uygulanmıyor”
Avrupa’da sigorta şirketlerinin denetimi sıkı tuttuğunu ve sektör üzerinde yaptırım gücünün fazla olduğunun altını çizen; Panasonic Eco Solutions Türkiye Proje Satış Müdürlüğü Yangın Alarm Sistemleri Satış Sorumlusu Yiğit GENÇ Türkiye’de yangın güvenliği sektörünü değerlendirdi.
Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz? Nisan ayından bu yana Türkiye’deki faaliyetlerimizi Panasonic Eco Solutions Türkiye adıyla sürdürüyoruz. Ürün gamımız içerisinde elektrik anahtar ve prizleri, grup prizler, sigorta kutuları, aksesuarlar, alçak gerilim şalt ürünleri, elektronik elektrik sayaçları, OSOS (otomatik sayaç okuma sistemleri), sayaç otomasyon çözümleri, Thea IQ bina otomasyon sistemleri, Panasonic profesyonel el aletleri, güvenlik kamera sistemleri ve yangın algılama sistemleri yer alıyor.
Güvenlik alanında hangi çözümleri sunuyorsunuz? CCTV ve yangın güvenliğinde entegre çözümler sunuyoruz. Son kullanıcı, projelerde entegre sistemleri tercih ediyor. Panaso-
50 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
nic Alarm Manager platformumuz diğer markalara da açık. Sistemlerin tamamı Panasonic olacak diye bir koşulumuz yok. Tamamen kendi içinde flex bir sistem. Şehir güvenliğinde sunmuş olduğumuz çözümlerimiz var. mobese kameralarında ürünlerimiz tercih ediliyor. Yangın algılama ürünlerimiz ise daha çok kritik tesislerde kullanılıyor. Konut projelerinde yer almayı tercih etmiyoruz.
Panasonic yangın algılama sistemleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Yüksek doğruluk performansıyla başarısı dünyada birçok endüstride kanıtlanan Panasonic yangın algılama sistemleri, 30 yılı aşkın deneyimle dünya sınıfı koruma sunuyor. Yangına karşı doğru zamanda doğru alarmın yanı sıra yangına yol açabilecek durumları
da önceden bildirmek üzere tasarlanmış teknolojisiyle Panasonic yangın algılama sistemleri, tüm binalar için gereken güvenlik ve emniyeti profesyonel çözümlerle buluşturuyor. Panasonic yangın alarm sistemleri, hem kontrol panellerinde hem de dedektörlerde ileri Panasonic teknolojilerinin kullanılması sayesinde, yüksek güvenirliliğin yanı sıra yanlış alarm sayısında azalmayı da garanti ediyor. Yeni nesil yangın algılama sistemi EBL512 G3, ortama uyum sağlayan dedektörlerle birlikte çalışan benzersiz işlevsellik, kendini uyarlama ve interaktif özellikleriyle binalara, iş yerlerine güvenlik, koruma ve konfor sunuyor.
Türkiye’de güvenlik sektörü ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Türkiye’de güvenlik sektörü gelişmeye devam ediyor. Yangın
Yiğit GENÇ
ntli
güvenlik sektöründe ise akıllı dedektörler tercih ediliyor. Örneğin; Panasonic dedektörler ortamı algılayıp hassasiyete göre algılama seviyesini ayarlıyor. Sistemlerin daha az yalancı alarm vermesi üzerine çalışmalar yapılıyor. Yangın güvenlik ürünleri sadece ticari işletmelerde kullanılmıyor. Konut projelerinde de yangın sistemlerine önem veriliyor. Ama en büyük sıkıntı konut projelerinde kullanıcıların yanıltılmasıdır. Sektör içerisinde denetimler yeterli değil; kurulan sistemler denetlenmiyor. Küçük işletmelerde işletme sahibi, yangın tüpü koyarak yangından korunduğunu düşünüyor. Türkiye’de yangın güvenliği alanında yeterli bilinç oluşmuş değil, denetimler ise daha üst düzey projelerde yapılıyor. Konut projelerinde ve düşük segmentli projelerde yangın yönetmeliği uygulanmıyor.
Sektör içerisinde denetimler yeterli değil; kurulan sistemler denetlenmiyor. Küçük işletmelerde işletme sahibi, yangın tüpü koyarak yangından korunduğunu düşünüyor. Türkiye’de yangın güvenliği alanında yeterli bilinç oluşmuş değil, denetimler ise daha üst düzey projelerde yapılıyor.
Ülkemizde sigorta sisteminin işleyişi ile Avrupa’daki işleyiş farklı mı? Avrupa’da, güvenlik sektöründeki denetimleri sigorta şirketleri yapıyor. Denetimler sıkı tutuluyor; kullanmış olduğunuz güvenlik ürünlerinin kaliteli olması gerekiyor. Türkiye’deki sigorta primleriyle, Avrupa’daki sigorta primlerinin belirlenmesi de çok farklı. Türkiye’de kameranın var olup olmadığına göre prim düşürülürken; Avrupa’da kameranın kalitesine göre çok daha düşük olabiliyor. Özellikle büyük ölçekli fabrikalarda kullandığınız yangın sistemi sigorta primlerinin; kameraya göre çok daha fazla etkisi var. Siz ne kadar kaliteli bir sistem kurarsanız; sigortadaki eksper arkadaşlar daha düşük primler çıkartabiliyor.
Ürün kalitesi açısından pazarı değerlendirebilir misiniz? Piyasa 3 segmentten oluşuyor; alt segment, orta segment ve üst segment. Alt segmentte, çalışıp çalışmadığı belli olmayan düşük kaliteli ürünler söz konusu. Orta segment, alım gücü belli bir limitte olan müşterilere hitap ediyor. Üst segment ise güvenlik ve kalitenin üst düzey olduğu projelerde kullanılıyor. Biz daha çok üst segmente hitap ediyoruz.
Güvenlik sektöründe Avrupa ve Türkiye arasında gördüğünüz en önemli fark nedir? Türkiye, Avrupa’ya göre biraz daha geriden geliyor. Avrupa’da her sene kameralardaki teknoloji ve analizleme geliştikçe değişim de gerçekleşiyor. Türkiye geriden gelmesinin yanında hızlı gelişiyor da diyebiliriz.
Ağustos 2017 Güvenlik Yönetimi n 51
SEKTÖRDEN
Merdive firmalar “Merdiven altı firmalar sektörden elenecek”
Güvenlik sektöründe çözünürlüklerin artmasıyla depolama alanı ihtiyaçlarının çok daha fazla artacağını ve buna paralel olarak disk kapasitelerinin yükseleceğini belirten Art Sistem Bilgisayar ve Güvenlik Teknolojileri Ltd. Şti. Genel Müdürü Serkan KEKİK; sektörün büyümeye devam edeceğini söyledi. Kekik; merdiven altı üretim yapan firmaların sektörden eleneceğini ifade etti.
Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz? Art Sistem olarak “en iyi tercih” sloganıyla 2004 yılından beridir, IT sektöründe distribütör (dağıtıcı) olarak yer almaktayız. Dünyanın en büyük teknoloji markalarını 5000’in üzerinde bayimiz ile son kullanıcıya en avantajlı şekilde ulaştırıyoruz. 2011 yılında oluşturduğumuz Uranium Security Solutions markamız ile güvenlik pazarında da yer almaktayız. Dünyanın en büyük network ürünleri üreticilerinden D-link’in Türkiye distribütörüyüz. Bunun haricinde Haikon, Seagate,WD, Qnap, Asus,HP,Epson,Canon,Brot her,Lenovo gibi markalarında ana dağıtıcılığını yapmaktayız. 2015 yılında Bilişim 500 listesinde 66. sırada yer aldık.
Sunmuş olduğunuz çözümler-
52 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
den bahseder misiniz? Dünyanın en büyük IT markaları ile çalışmanın avantajı ile teknolojideki gelişmeleri en kısa sürede bayilerimize, dolayısıyla son kullanıcılara ulaştırabiliyoruz. Bayilerimizin katma değerli projelere yönelmesini sağlayarak, projelerinde destek sağlıyoruz. Uranium markamız ile devlet malzeme ofisi kataloğunda yer alarak bayilerimize alternatif satış kanalları açıyoruz.
Kamera sistemlerinde görüntülerin depolanması kadar kolay bulanabilmesi ve korunması da önem taşıyor. Siz bu konuda hangi çözümleri üretiyorsunuz? Artan çözünürlük değerleri ile depolama alanı CCTV sistemlerinde büyük önem kazandı. 2017 başında pazara sunduğumuz Uranium PRO serisi ürünlerimiz
ile H265 formatında kayıt sağlayarak, kullanıcıların depolama alanından %50 tasarruf elde edebilmesi imkanını sağladık. Uranium kullanıcı dostu arayüz yazılımız ile kayıt cihazlarında kullanıcıların tek tuş tıklaması ile 5,10,15,30,60 saniyelik görüntülere saniye içinde ulaşmasını sağlıyoruz. Data korunması konusunda ise kullanıcılara ve bayilerimize mutlaka 7/24 çalışan güvenlik diski kullanmaları ve disklerin özellikleri konusunda bilgilendirme yapıyoruz. Dünyanın en büyük 2 disk markasının da ana dağıtıcısı olduğumuzdan, disk üreticileri de bize eğitim ve bilgilendirme konusunda gerekli desteği sağlıyorlar.
Yazılımlarınızın kullanıcılara sağladığı avantajlar nelerdir? Uranium kullanıcı dostu arayü-
Serkan KEKİK
en r
Artan çözünürlük değerleri ile depolama alanı CCTV sistemlerinde büyük önem kazandı. 2017 başında pazara sunduğumuz Uranium PRO serisi ürünlerimiz ile H265 formatında kayıt sağlayarak, kullanıcıların depolama alanından %50 tasarruf elde edebilmesine imkân sağladık.
zümüzü pazara ilk sunduğumuz 2013 yılından beridir sahadan gelen feedbackler doğrultusunda geliştiriyoruz. Uranium yazılımın piyasada birçok taklidinin olmasına rağmen, replika yazılımlarda bizim geliştirdiğimiz kullanıcı dostu arayüz yazılımımızın birçok fonksiyonun eksik olduğu gibi stabilde çalışmıyor. Örneğin; Uranium kullanıcı dostu arayüz yazılımımız dünyada yoğun halde bulunan siber saldırılardan etkilenmedi.
Siber güvenlik alanında üretmiş olduğunuz çözümlerden bahseder misiniz? Siber güvenlik alanında yazılımsal olarak, Nod32, Bitdefender, Kaspersky,Symantec, F-secure gibi birçok markanın dağıtıcılığını yaptığımız gibi donanımsal ve yazılım bir arada UTM-Firewall çözümlerinde Sophos, Zyxel, For-
tinet ve Sonicwall ürünlerini bayi kanalımıza ulaştırıyoruz.
Türkiye’de güvenlik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Güvenlik pazarı, özellikle CCTV tarafı gün geçtikçe büyüyor. Dünyanın en büyük markalarının da Türkiye’de ofis açmaları ve pazarda büyümeleri pazarın ilerleyen dönemde çok daha fazla büyüyeceğini gösteriyor. Kendini geliştiremeyen ve yerinde kalan, merdiven altı üretim yapmaya devam eden firmalar tüm sektörlerde olduğu gibi güvenlik sektöründe de çok fazla yer alamayacaklardır.
Önümüzdeki süreçte sizce sektörde eğilimler neler olacak? CCTV pazarında, IP tarafı büyümeye devam edecek, belli bir süre sonra TVI,AHD ve CVI ile
aynı pazar payını yakalayacaktır. Çözünürlüklerin artmasıyla depolama alanı ihtiyaçları çok daha fazla artacak, disk kapasiteleri yükselecektir. Merdiven altı üretim yapan firmalar sektörümüzden elenecektir.
Ağustos 2017 Güvenlik Yönetimi n 53
ELEKTRONİK GÜVENLİK
BioAffix WinLogon BioAffix® WinLogon, Microsoft Active Directory kullanan kurum ve kuruluşlarda çalışanların biyometrik windows oturum açma, uygulama çalıştırma ve yetkilendirme, uzak masaüstü bağlantısı ve VPN bağlantısı yapabilmeleri amacıyla geliştirilmiştir. ONES MEDİKAL BİLGİSAYAR YAZILIM ELEKTRONİK İLETİŞİM İÇ VE DIŞ TİC. LTD.ŞTİ.
B
ioAffix® WinLogon sunucu tabanlı biyometrik microsoft® windows oturum açma uygulamasıdır. Uygulama aşağıda belirtmiş olduğumuz alanlarda kullanılmaktadır. Microsoft® active directory üzerinde oturum açma, windows biyometrik oturum açma Farklı kullanıcı çalıştır ile biyometrik uygulama çalıştırma ve
54 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
yetkilendirme Biyometrik uzak masaüstü bağlantısı (Remote Desktop – RDP) Biyometrik sanal özel ağ bağlantısı (Virtual Private Network – VPN) BioAffix® WinLogon, microsoft® active directory kullanan kurum ve kuruluşlarda çalışanların biyometrik windows oturum açma, uygulama çalıştırma ve yetkilen-
dirme, uzak masaüstü bağlantısı ve biyometrik VPN bağlantısı yapabilmeleri amacıyla geliştirilmiştir. Bir taraftan kullanıcıların sürekli şifre değiştirme, şifre sıfırlama veya şifrelerini unutmaları sebebi ile ortaya çıkan operasyonel maliyetleri ortadan kaldırmakla birlikte, şifre yerine biyometrik verinin kullanılması sebebiyle, sistem güvenliğini de en üst seviyeye çıkarmaktadır.
BioAffix® WinLogon hem sunucu hem de istemci işletim sistemleri ile kolaylıkla entegre olabilir. Bioaffix winlogon, fujitsu palmsecure avuç içi damar izi biyometrik sensörü, parmak izi sensörü, yüz tanıma sensörü ve iris tanıma sensörleri ile entegre bir şekilde çalışabilmektedir. Hangi biyometrik teknolojinin kullanılacağı tamamen kurum – kuruluşun isteğine göre belirlenmektedir. Neden biyometrik doğrulama? Biyometrik veri taklit edilemez, şifre gibi unutulmaz, Şifre olmadığı için, casus yazılımlara karşı güvenlidir, Biyometrik veriler başka kullanıcılar ile paylaşılamaz, Biyometrik veriler yetkisiz kişiler tarafından kullanılamaz, Biyometrik doğrulama geleneksel yöntemlere göre çok daha hızlıdır.
Özellikleri Tüm BioAffix® ailesi ürünleri, harici veri kaynaklarından (Microsoft Active Directory, OpenLDAP, personel veritabanları vb.) LDAP protokolü, web servis, veritabanı entegrasyon arayüzü sayesinde veri transferi yapabilmektedir. Bu sayede sistemin kurulum ve operasyon maliyetleri minimuma inmektedir. Biyometrik veri aktarımı başta olmak üzere tüm Bioaffix® ailesi ürünleri arasındaki iletişim çift katmanlı SSL tüneli üzerinden kurulur. Ones Technology tarafından geliştirilen ve “Multi Layered Secure Communitacions(MulSec)” isimli bu iletişim protokolü bilinen tüm saldırı türlerine karşı güvenlidir. Kolaylıkla entegre edilebilen Hardware Security Module (Donanımsal Güvenlik Modülü) ile Bioaffix® sunucusu tüm şifrele-
me ve biyometrik veri saklama işlemlerini son derece yüksek güvenlik seviyesinde gerçekleştirebilmektedir.
BioAffix AppLogon Biyometrik microsoft® windows oturum açma uygulamasıdır. Kullanım alanları Tüm kurumsal web sitelerine biyometrik ile hızlı ve güvenli bir şekilde oturum açma, ERP-CRM-bankacılık gibi tüm kurumsal uygulamalara biyometrik ile oturum açma, Kullanıcı girişleri ve sürekli yetkilendirme işlemlerinde veya kullanıcı bilgisayar başından kalktığında, otomatik olarak oturumunu sonlandırma BioAffix® AppLogon, kurum ve kuruluşlarda, kurumsal uygulamalara erişimin biyometrik kimlik doğrulama ile sağlanması amacıyla geliştirilmiştir. BioAffix® AppLogonun entegre olduğu web siteleri veya CRM – ERP uygulamalarında kullanıcıların giriş ve yetkilendirme işlemleri kullanıcı adı – şifre yerine, biyometrik kimlik doğrulama ile yapılabilmektedir. Bioaffix® applogon güvenlik zafiyetlerini engellerken, kurum ve kuruluşlardaki altyapıyı değiştirmeden mevcut sistem ve uygulamalara LDAP, web servis ya da veritabanı entegrasyon arayüzü ile kolaylıkla entegre edilebilmektedir. BioAffix® AppLogon, hem sunucu hem de istemci işletim sistemleri ile kolaylıkla entegre olabilir
Sensörü, Yüz Tanıma Sensörü ve İris Tanıma Sensörleri ile entegre bir şekilde çalışabilmektedir. Hangi biyometrik teknolojinin kullanılacağı tamamen kurum – kuruluşun isteğine göre belirlenmektedir. Özellikleri Tüm BioAffix® ailesi ürünleri, harici veri kaynaklarından (Microsoft Active Directory, OpenLDAP, Personel Veritabanları vb.) LDAP protokolü, web servis, veritabanı entegrasyon arayüzü sayesinde okuma ve yazma yapabilmektedir. Bu sayede sistemin kurulum ve operasyon maliyetleri minimuma inmektedir. Biyometrik veri aktarımı başta olmak üzere tüm BioAffix® ailesi ürünleri arasındaki iletişim çift katmanlı SSL tüneli üzerinden kurulur. Ones Technology tarafından geliştirilen ve “Multi Layered Secure Communitacions(MulSec)” isimli bu iletişim protokolü bilinen tüm saldırı türlerine karşı güvenlidir. Entegre edilebilen Hardware Security Module (Donanımsal Güvenlik Modülü) ile BioAffix® Sunucusu tüm şifreleme ve biyometrik veri saklama işlemlerini son derece yüksek güvenlik seviyesinde gerçekleştirebilmektedir.
Hangi biyometrik teknolojileri destekliyor? BioAffix AppLogon, Fujitsu PalmSecure Avuç İçi Damar İzi Biyometrik Sensörü, Parmak İzi
Ağustos 2017 Güvenlik Yönetimi n 55
ELEKTRONİK GÜVENLİK
NEC yüz tanıma 23. İşitme Engelliler Yaz Olimpiyatlarında güvenliği pekiştiriyor Engelliler Yaz Olimpiyatları için temel güvenlik önlemi olarak; yüz tanıma teknolojisi ilk kez kullanılıyor. 2017 yılında NIST değerlendirmesinde doğruluk oranı en yüksek ve en hızlı yüz tanıma sistemi olan NEC’in teknolojisi; kiosklar ve güvenlik erişim kontrol sistemleri arasında uygulanarak hızlı kimlik tespiti yapıyor ve katılımcılar ile seyircilerin emniyetli ve güvenli bir deneyim geçirmesini sağlıyor. NEC TELEKOMÜNİKASYON VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ LTD. ŞTİ.
T
okyo, Japonya ve Samsun, Türkiye, 18 Temmuz 2017 NEC Corporation (NEC; TSE: 6701) ve NEC Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri Ltd. Şti. Samsun’da düzenlenen 23. İşitme Engelliler Yaz Olimpiyatlarının organizatörü olan Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, katılımcıların güvenliğini sağlamak amacıyla, NEC’in önde gelen yüz tanıma teknolojisinin tercih edildiğini duyurdu. İşitme Engelliler Yaz Olimpiyatları için temel güvenlik önlemi olarak yüz tanıma teknolojisi ilk kez kullanılıyor. NEC’in yüz tanıma teknolojisi kiosklar ve güvenlik erişim kontrol sistemleri arasında uygulanarak, hızlı kimlik tespiti ve katılımcılar ile seyircilerin emniyetli ve güvenli bir deneyim geçirmesini sağlıyor.
Yüz tanıma teknolojisinden yararlanan giriş sistemi Türkiye’nin kuzeyinde görülmeye
56 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
değer bir il olan Samsun 21 farklı kategoride 109 ülkeden 5.000’i aşkın katılımcının yer aldığı, 18-30 Temmuz tarihleri arasında yapılan; 2017 İşitme Engelliler Yaz Olimpiyatlarına ev sahipliği yaptı. Güvenli erişim kontrol çözümü NEC Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri Ltd. Şti. ile yerel ortağı MIA tarafından ortaklaşa tasarlandı, gelişti-
rildi, uygulandı ve test edildi. Bu çözüm, etkinliklerin başlamasından önce verilen fotoğraflardan oluşan bir veritabanını referans alarak, katılımcıların ve bilet sahiplerinin kimliklerini doğrulayan 30 adet NEC yüz tanıma kontrol noktasından oluşuyor. Çözüm anlık yanıt süresi ve dünyanın en yüksek eşleştirme hassasiyetine sahip olma özelliklerini taşıyor.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Ankara metrosu M4 hattı acil anons sistemi hayata geçiyor Peron ve gişe alanlarında kullanılan sensör mikrofonlar sayesinde, ortam gürültüsü otomatik olarak ölçülüp, bu gürültü seviyesine göre otomatik ses ayarı (automatic volume control) dijital amplifikatörlerin içerisinde bulunan DSP (Digital Signal Proccessing – Dijital Sinyal İşleme) teknolojisi sayesinde yapılmaktadır. ATEKSİS AKILLI TEKNOLOJİ SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
anons mikrofonu bulunmaktadır.
EN 54-24 Standartları’na uygun sistemler
A
nkara M1, M2 ve M3 hatlarının kurulumunu önceki senelerde tamamlayan Ateksis, M4 hattının anons sisteminin de entegratörlüğünü yapıyor. Ankara’nın en yoğun bölgelerinden Tandoğan-Keçiören arasında hizmet verecek olan 9,22 kilometre uzunluğunda, çift hatlı bir güzergah üzerinde işletilecek olan metro hattı, 2011 yıl sonunda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından ihale edilmiştir. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) İstasyonu ile başlayan güzergah, sırasıyla ASKİ, Dışkapı, Meteoroloji, Belediye, Mecidiye, Kuyubaşı, Dutluk istasyonlarından devam ederek Keçiören Gazino İstasyonu’nda sonlanacaktır. Ankara M1, M2 ve M3 hatlarının kurulumunu önceki senelerde tamamlayan Ateksis,
58 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
M4 hattının anons sisteminin de entegratörlüğünü yapmaktadır. Bosch’un en üst seviye seslendirme sistemi olan Preasideo ile gerçekleşen çözüm, hem istasyonlarda lokal olarak kontrolü, hem de mevcut kumanda merkezinden tüm istasyonların yönetilebilmesini sağlamaktadır. Her istasyonda lokal olarak Preasideo sistemi ve bu sistemin dijital amplifikatörleri kullanılmaktadır. Peron ve gişe alanlarında kullanılan sensör mikrofonlar sayesinde, ortam gürültüsü otomatik olarak ölçülüp, bu gürültü seviyesine göre otomatik ses ayarı (automatic volume control) dijital amplifikatörlerin içerisinde bulunan DSP (Digital Signal Proccessing – Dijital Sinyal İşleme) teknolojisi sayesinde yapılmaktadır. İstasyonlarda ayrıca operatörlerin yolculara anons yapabilmesi amacıyla birer adet masaüstü
İstenilen ses şiddeti ve kalitesini sağlamak amacıyla, Bosch’un LC1 serisi modüler hoparlörleri kullanılmıştır. Asma tavanlarda kullanılan LC1 serisi tavan tipi ve LB1-UM06 serisi duvar tipi hoparlörler EN 54-24 Standartlarına uygundur. Kumanda merkezi ile istasyonlar arasında, ses sinyalinin network ağı üzerinden aktarılmasını sağlamak amacıyla Bosch’un PRS-1AIP1 kodlu IP ses arayüz cihazları kullanılmıştır. Kumanda merkezinde ve istasyonlarda birer adet olarak kullanılan bu ekipman sayesinde, kumanda merkezindeki operatör bir veya birden fazla istasyona veya bu istasyonların alt bölgelerine canlı anons yapabilmekte veya kayıtlı anons gönderebilmektedir. Kumanda merkezinde, Ateksis tarafından geliştirilen grafik ekran arayüzü programı kullanılmaktadır. M1, M2 ve M3 hatlarında kullanılan ve operatörlerin de taleplerine göre geliştirilen yazılım sayesinde, istasyonlar hem grafik ekranda gösterilmekte hem de operatör anons yapmak istediği bölgeyi bu arayüzden seçebilmektedir. Sistemde meydana gelebilecek hatalar da yine bu yazılım sayesinde kontrol edilebilmektedir.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Güvenlik önlemlerine harcanan bütçe artıyor Geçtiğimiz yıl ülke genelinde yaşanan terör saldırılarının öncelikli hedefi haline gelen emniyet birimleri ve kamu binaları rotayı güvenliğe çevirdi. 2016 yılında Road Blocker, yüksek güvenlikli mantar bariyer, entegre araç görüntüleme sistemi gibi güvenlik ve anti-terör sistemlerine her zamankinden daha fazla yatırım yapıldı. ARMA KONTROL SİSTEMLERİ İTH. İHR. VE MAKİNA SAN.TİC. LTD. ŞTİ.
S
on zamanlarda dünya genelinde kamu ve özel kuruluşlar tarafından güvenlik ürünlerine olan talebin 2016’ya göre yüzde 10 artış göstermesiyle, harcanan bedel 27 milyar doları geçti. Her geçen gün artan terör olayları nedeniyle, Türkiye’de son 6 yılda savunma endüstrisine 25,5 milyar lira harcama yapılırken, geçtiğimiz yıla oranla güvenlik ürünlerine olan talep yüzde 52 artış gösterdi. Güvenlik önlemlerine yapılan yatırımlar Türkiye’de savunma sanayinin gelişimine katkı sağlıyor. Savunma sanayinde dışa bağımlılığı azaltan yerli üretim, bölgesel ihracatlarla da global pazarda rekabet edebilmeye olanak sağlıyor. Türkiye’nin savunma amaçlı harcamaları, alınan iç güvenlik
60 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
önlemleriyle birlikte milli gelirin yüzde 5’ini oluşturuyor. Güvenlik çözümlerine yönelik harcamalarda pazarın yüzde 54’ünü oluşturan gözetim ürünleri ilk sırada yer alıyor. Gözetim ürünlerini pazardaki yüzde 23,5’lik payı ile alarm sistemleri, yüzde 22,5’lik pay ile de kontrol ürünleri takip ediyor.
Türkiye 2016 yılında güvenliğe yatırım yaptı Geçtiğimiz yıl ülke genelinde yaşanan terör saldırılarının öncelikli hedefi haline gelen emniyet birimleri ve kamu binaları rotayı güvenliğe çevirdi. 2016 yılında Road Blocker, yüksek güvenlikli mantar bariyer, entegre araç görüntüleme sistemi gibi güvenlik ve anti-terör sistemlerine her zamankinden daha fazla yatırım yapıldı. 2006 yılından bu yana güvenlik ürünleri
endüstrisinde faaliyet gösteren Arma Kontrol CEO’su Koray Kartal, etkili güvenlik önlemlerinin hayati önem taşıdığının altını çizerek yapılan yatırımları değerlendirdi; “Arma Kontrol olarak 11 yıldır güvenlik sektöründe hizmet veriyoruz. Son yıllarda yaşanan terör olayları nedeniyle kamu ve bireylerin güvenliğe olan gereksinimi ciddi oranda artış gösterdi. Road Blocker ve mantar bariyer gibi ürünlerimizin satışları 2016 yılında üç kat arttı. Bu artış ile birlikte toplumun güvenlik alanında giderek daha fazla bilinçlendiğini görebiliyoruz.’’
‘Güvenliğe yatırım artarak devam edecek’ Sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da çeşitli projelere imza attıklarını belirten Kartal, özellikle körfez bölgelerindeki ihracatlarla sektörde büyüyen önemli firmalar arasında yer aldıklarını sözlerine ekledi. Kartal; ‘’Körfez ülkeleri ile önemli işbirliklerine imza atıyoruz. Genel çerçevede Türkiye’nin bu bölgelerdeki ihracatı yüzde 20 oranında artış gösterdi. Dünya genelinde ise güvenlik harcamalarının 2020 yılında 50 milyar dolar gibi bir rakama çıkabileceği ön görülüyor. Türkiye’de de uzun vadede bu artışın devam edeceğini öngörüyoruz.’’ dedi.
BİNA OTOMASYONU
Konfor ve güvenlik Entegre Intercom sistemleri ile zilinize basan kişileri akıllı telefon veya tabletten görüp; evdeymiş gibi onlarla konuşabilirsiniz, yine entegre güvenlik kamera sistemini kontrol edebilir ve uzaktan gerekli önlemleri alırsınız. Bu siz yokken evinize gelen kötü niyetli kişileri uzaklaştırmak için bir güvenlik çözümüdür. Alaaddin YALIGÜLÜHEP / Yönetim Kurulu Başkanı NO-BEL BİLİŞİM HİZMETLERİ LTD. ŞTİ
62 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
BİNA OTOMASYONU
A
kıllı ev sistemleri; evlerde ve işyerlerinde güvenliğin sağlanması, yaşam alanlarına konfor katması ve enerji verimliliğinden faydalanılmasının en akıllı ve pratik yoludur. Aklınıza gelebilecek tüm cihazlar tek bir platform üzerinden birbirleriyle etkileşimli olarak çalışarak; hayatlarımıza değer katıp evinizdeki yaşam kalitesini yükseltirler. Bugün sektörde görebildiğimiz, birden fazla farklı yöntemle çalışan akıllı ev sistemleri mevcuttur. Bunları kısaca kablolu ve kablosuz diye ayırabiliriz. Kabloluyu da kendi için de ikiye bölersek, bas kablolu ve nötür/faz kontrolü diyebiliriz. Bas kablolu yöntem de kontrol edeceğiniz her noktaya enerji kablosu haricinde bir de bas kablo çekmeniz gerekmektedir. Bu kablo kesiti 4 veya 3 kesitli bir kablo olabilir. Priz veya kontrol noktasına bir modül konarak buna gönderilen komut ile çalışması sağlanır. Nötür/faz dediğimiz yöntem de ise kontrol edeceğiniz, ünitelerin enerji kablolarının panoya gelmesi gerekmektedir. Örneğin aydınlatma kontrolü yapacaksanız anahtarın ve lambanın kablosu doğrudan panoya getirilip, sistem burada röle kullanılarak, kontrol kartının gönderdiği kontak ile açma kapama yapmaktadır. Bu yöntem kablolu sistemlerin çalışma yöntemidir. Kablolu sistemler de güvenlik sağlayacak cihazlar farklı markalardan toplanır. Örneğin; su sensörü, duman dedektörü, hareket dedektörü, gaz sensörü gibi ürünler. Bu ürünlerin mevcut sistemle entegrasyonu daha öncesinde arge edilmediğinden uyum sorunu yaşanması sorunu
64 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
ile sıkça karşı karşıya kalınır.
KNX yapısının çalışma yöntemi KNX yapısının çalışma yöntemi biraz daha farklıdır. Aydınlatma kontrolü yaptığımızı varsayarsak eğer, tavandaki lamba kablosu panoya kadar direk gelir, o aydınlatmayı kontrol eden anahtar düğmesinden sadece bas kablo panoya direk getirilir, komutu verdiğinizde lambanın enerjisini kontrol kartı verir. Bu yöntem biraz maliyetlidir. Aydınlatma anahtarını her hangi bir marka kullanamazsınız. KNX anahtarını almanız gerekmektedir. Bu da bir anahtara harcayacağınız değerin çok daha üstünde bir maliyetle karşılaşmış olursunuz. Daire sahibi veya inşaat firması bu sisteme göre kablolama yapmak zorundadır. Sistem kablosu çekilip yapının işi bitiğinde bu sistemden vazgeçme şansınız yoktur. Tüm tesisatınız da sadece bas kablo dolaşmaktadır. Şimdi kablolu sistemler de çok daha önemli bir sorun var ki genel de atlıyoruz. Bu sistemler de arıza durumunda evinizdeki cihazların bazılarını kullanamıyorsunuz. Nedeni ise sistem kontrol kartı söküldüğü anda modüller devre dışı kalır. Aslın da bunu şöyle örnekler isek daha iyi anlaşılmış olur. Bilgisayarınızın kasası arıza yaptığında ekran, klavye ve mouse gibi parçaları kullanamadığımız gibi akıllı evi de kullanamayız.
Akıllı ev sistemlerinde kablosuz yöntem Akıllı ev sistemlerinde diğer bir yöntem ise kablosuz yöntemdir. Şimdi piyasadan bildiğimiz veya duyduğumuz birçok marka
Evinizde gece uyuyorsunuz, gaz kaçağı oldu. Uyandığınızda ilk yapacağınız hareket aydınlatmayı açmak olacaktır, bu hareket sıkışan gazı tetikleyerek tehlike arz eder. Akıllı ev sistemi gaz kaçağını algıladığı anda ilk olarak gazı keser, panjurları açar, çelik kapınızı açar, evin elektriğini kapatır ve sizi uyandırır. kablosuz yöntemi kullanmaktadır. Bunlar genel olarak radyo frekans (RF) yöntemini kullanmaktadır. Basit bir şekilde düşünürsek TV, Klima vb. kumandalarının çalışma mantığındadır. RF güçlendirilerek yan odalardaki modülleri kontrol eder. Bu yöntemin evinize veya inşaatınıza artı yönleri mevcuttur. Başlıca artıları tadilat ve tesisat masrafını ortadan kaldırır. Sistem sonrasında da büyümeye müsait bir hale gelmektedir. Tabi bu sistemin de maalesef merdiven altı imalat yapanları mevcuttur. Bu firmalar maliyeti düşürebilmek için uyum testi tamamlanmış cihazları kullanarak, karlılığı artırmaktadırlar. RF modülleri akıllı ev sistemine uyarlama gibi yöntemler ile hem çalışma sıkıntısı yaratmakta hem de güvenlik açıkları vermek-
BİNA OTOMASYONU
tedir. RF teknolojisi bildiğiniz gibi hayatımızın birçok noktasında kullanılmaktadır. En çok kullanmış oluğumuz alanlardan biri de kablosuz internet yani diğer bir adı ile wifi yapısıdır. Bu teknolojiler kendi içinde bir isim alır. Örneğin kablosuz internet WIFI deriz. Bu wifi protokolü tüm dünyanın kabul ettiği bir yapıdır. Güvenliğini az çok hepimiz biliyoruz, şifresini kırmak kolay bir iş değildir. Bluetooth da RF teknolojisidir. Bluetooth da bir protokol ismidir ve tüm dünya bu yapıya göre cihaz üretir ve sistemi birbiri ile iletişime geçmesini sağlar. Kablosuz akıllı ev sistemlerin de ise kabul edilen Zwave protokol yapısıdır. Bugün üretilen ve ileride üretilecek akıllı ev cihazları Zwave Protokol yapısına göre yapılmaktadır. Örneğin akıllı çamaşır makinesi, akıllı bulaşık makinesi, akıllı TV’ler vb. Birçok sistemin aksine evinizdeki cihazların tüm özelliklerini kullanabilir. Buna örnek olarak birçok sistem klima kontrolünü şöyle yapmaktadır. Kullanıcı klimasını en son hangi ayarda bıraktı ise sadece bu ayarda aç kapa yaptırırlar. Kablosuz Zwave teknolojisin de klima derece ayarı, mevsim ayarı gibi işlemleri yaparak kullanıcıya konfor sağlar. Zwave teknolojisinde kullanmış olduğunuz modüller sisteme uzak bir nokta da ve çekme sorunu olur ise en yakındaki bir modül üzerinden haberleşerek kendisini sisteme ulaştırır. Tekrar söylemek gerekir ise yapıyı sonradan da büyütme olanağı sağlamaktadır. İnşaat firmaları için bu konu hem ekonomik olması hem de dairelerine farkındalık katması anlamında tercih edilmektedir. Zwave teknolojisi kablolu sistemlerinin aksine özel bir anahtar priz seçimi istemez ve arıza durumunda evinizi kullanmaya devam edersiniz. Zwave tek-
66 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
Kontrol kartı söküldüğü anda modüller devre dışı kalır. Aslında bunu şöyle örneklersek daha iyi anlaşılmış olur. Bilgisayarınızın kasası arıza yaptığında ekran, klavye ve mouse gibi parçaları kullanamadığımız gibi akıllı evi de kullanamayız. nolojisinin bana göre en önemli farklılığı sisteme ilave veya arıza durumunda bir firmaya bağımlı kalmıyorsunuz. Zwave protokolü ile çalışan diğer markaların modülleri birbirine uyum göstermektedir. Kısaca tekrarlar isek akıllı ev sistemlerin de dünyanın kabul etiği iki bağlantı protokol yapısı vardır. Kablolu sistemler de KNX, Kablosuz sistemler de Zwave teknolojisini kabul edilmektedir. Akıllı ev sistemleri her geçen gün yaygınlaşmaktadır. İnsanlar yaşamına konfor katmak, kıymetli zamanlarını kendilerine ayırmak ve evindeki güvenliği sağlamak için bu sistemleri tercih etmektedir. Gaz kaçağı, yangın algılama, su baskını, hırsızlık gibi istenmeyen durumlar da kullanıcıya inanılmaz imkanlar sağlamaktadır.
Akıllı ev sistemleriyle konfor ve güvenlik Akıllı ev sistemi yaşamınıza konfor katar ve hayatınızı kurtarır. Örneğin; evinizde gece uyuyorsunuz, gaz kaçağı oldu. Uyandığınızda ilk yapacağınız hareket aydınlatmayı açmak olacaktır, bu hareket sıkışan gazı tetikleyerek tehlike arz eder. Akıllı ev sistemi gaz kaçağını algıladığı anda ilk olarak gazı keser, panjurları açar, çelik kapınızı açar, evin elektriğini kapatır ve sizi uyandırır. Bu örnekte olası ölümlü bir tehlikeyi önlemiş olur. Bu işlemleri yapmasını senaryo diye adlandırırız.
Senaryolar konfor ve güvenlik için istenilen şekilde çoğaltılabilir. Bir örnek daha verirsek; tatile çıkacağınızda evi tatil senaryosuna aldığınızda, anahtarınızı verdiğiniz hizmetli kişiler bu arada evinize giriş yapamazlar, olası bir hırsızlığı önlemiş olursunuz. Entegre Intercom sistemleri ile zilinize basan kişileri akıllı telefon veya tabletten görüp; evdeymiş gibi onlarla konuşabilirsiniz, yine entegre güvenlik kamera sistemini kontrol edebilir ve uzaktan gerekli önlemleri alırsınız. Bu siz yokken evinize gelen kötü niyetli kişileri uzaklaştırmak için bir güvenlik çözümüdür. Akıllı ev sistemleri ile insanlara konforu ve güvenliği sunmaksa amaç, seçtiğiniz akıllı ev firmalarını iyi araştırmalı ve kullandıkları sistemleri incelemelisiniz. Özellikle Çin menşeli bilinmedik ve belgesiz ürünlerden uzak durmanızı öneririm. Firmaların sunduğu kalite belgelerini de mutlaka araştırmanızı öneririm. Satışını yapacağınız ürünleri insanlar yaşamlarına ekstra konfor katmak için tercih ederler. İnşaat firmaları da yapılarına farkındalık katmak için bu sistemlerin maliyetine girerler. Sattığınız ürünler sıkıntılı olduğunda, kişilerin yaşam konforunu bozmuş olursunuz. İnşaat firmaları için de malın değerini düşürdüğü gibi satışına engel olursunuz. Bu da pek iç açıcı olmaz, sizlere tavsiyem bu yöndedir.
BİLGİ GÜVENLİĞİ
Çocukları siber zorbalıktan korumanın 5 yolu Çocukların genellikle keyifli vakit geçirdikleri dijital dünya, zaman zaman bazı problemleri de beraberinde getirebiliyor. Bunlardan birisi de tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birçok çocuğun hayatını olumsuz etkileyen siber zorbalık. KASPERSKYLAB
B
u aralar yaz tatilinin keyfini çıkarmakla meşgul olan çocukların internette geçirmek için her zamankinden daha çok zamanı var. Çeşitli konularda bilgilenmek, sosyalleşmek ve oyun oynamak gibi amaçlarla genellikle keyifli
68 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
vakit geçirdikleri dijital dünya, zaman zaman bazı problemleri de beraberinde getirebiliyor. Bunlardan birisi de tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birçok çocuğun hayatını olumsuz etkileyen siber zorbalık. KasperskyLab’ın bir araştırmasına göre; araştırmaya Türkiye’den katılan ve
çocuk sahibi olan kullanıcıların %32’si çocuklarının siber zorbalık kurbanı olabileceğinden korkuyor ve %7’si çocuklarının son 12 ayda en az bir siber zorbalık olayının kurbanı olduğunu söylüyor. Ayrıca, şirketin son bir yıl içerisinde iconKids&Youth ile gerçekleştirdiği bir anket,
dünya çapında her 10 çocuktan 6’sının siber zorbalık konusunda endişe duyduğunu ortaya çıkardı. Bu, sorunun ciddiye alınması gerektiğini gösteriyor. Çocukların siber zorbalık sonucunda sanal ortamda edindikleri olumsuz deneyim, onların zihinsel ve fiziksel sağlığını etkileyerek sorunlara yol açabiliyor. Türkiye’deki anne ve babalar risklerin farkında olsa da, aynı zamanda çocuklarını korumak için bir şey yapamadıklarını düşünüyor. KasperskyLab’ın araştırmasına göre, %27’lik bir kesim çocuklarının çevrimiçi ortamlarda ne yaptığına dair bir kontrol sağlayamadıklarını itiraf ediyor ve buna rağmen yalnızca %19’luk bir kesim çocuklarını internetteki tehditlerden koruyabilecek yazılımları kullanıyor. KasperskyLab Türkiye Genel Müdürü IvanRomashko, konuyla ilgili olarak şöyle diyor: “Fiziksel ve dijital dünyalar günümüzde iç içe geçmiş durumda ve bazen iki arasında bir sınır çizmek zor olabiliyor. İnternet çağında dünyaya gelen günümüz çocukları, bunu anne-babalarına kıyasla daha yüksek olasılıkla tek bir dünya olarak görüyor. Bu yüzden çocuklarımız için tehlike oluşturabilecek fiziksel ve dijital risklere eşit miktarda dikkat etmemiz gerekiyor.”
İşte çocuğunuzun siber zorbalığa karşı güvende olması için yapabilecekleriniz: Onunla konuşun Çocuğunuz internetle tanışır tanışmaz, ona siber zorbalığın ne olduğuna dair bilgi vermeniz iyi olacaktır. Başına neler gelebile-
Çocuğunuz yalnızca siber zorbalık kurbanı değil, siber zorbalığı uygulayan kişi de olabilir. Bu yüzden onu durum hakkında bilgilendirin; bu eylemin çok yanlış olduğunu ve ne gibi tatsız sonuçlar doğurabileceğini anlatın. ceğini anlamalı ve siber zorbalıkla karşılaşırsa kendisine yardım edilebileceğini bilmeli. Ayrıca, kurban ister kendisi, isterse bir başkası olsun, yardım edilebilmesi için çekinmeyerek sizinle açık açık konuşması gerektiğini ona uygun bir dille anlatıp güven verin, onu cesaretlendirin. Kurallarınızı belirleyin Çocuklarınıza başkalarını küçük düşürecek veya onları üzecek şeyler söylememeleri gerektiğini öğretin. Çocuğunuz yalnızca siber zorbalık kurbanı değil, siber zorbalığı uygulayan kişi de olabilir. Bu yüzden onu durum hakkında bilgilendirin; bu eylemin çok yanlış olduğunu ve ne gibi tatsız sonuçlar doğurabileceğini anlatın. Cihazını elinden almak çözüm değil Çocuğunuzun elinden cihazını alarak benzeri bir durumun tekrarlanmasını engelleyebileceğiniz fikrine kapılmayın. Bunun yerine, ona bazı temel güvenlik ve gizlilik kurallarını öğretin. Bu kuralların ne olduklarını, ne anlama geldiklerini ve özellikle de sosyal ağlarda neden bu kadar önemli olduklarını anlatın. Çocuğunuza cihazları veya sosyal medya hesapları özelinde gizlilik ve
güvenlik ayarlarını nasıl değiştirebileceklerini, fotoğraflarının ve verilerinin yabancılar tarafından görülmesini nasıl engelleyebileceklerini gösterin. Okul görevlileri ile konuşun Çocuğunuzun sosyal medyada iletişim kuracağı kişiler ilk etapta okul arkadaşları olacaktır. Çocuğunuza siber zorbalık yapan kişi okulundan veya sınıfından olabilir. Bu yüzden okul otoriteleri ile konuşarak olası sorunları detaylı bir şekilde öğrenebilir ve gereken adımları birlikte atabilirsiniz. Bir güvenlik yazılımından destek alın Çocuklarınızın bilgisayar ve mobil cihazlarında ne yaptığını daima arkalarında durarak takip edemezsiniz. Ebeveyn denetimi özelliği sunan çeşitli güvenlik yazılımları sayesinde işiniz bir hayli kolaylaşabilir. Örneğin KasperskySafe Kids, çocuklarınızın internet kullanımını belli çerçeveler içinde sınırlandırmanızı, sakıncalı siteleri engellemenizi ve daima nasıl sitelere giriş yaptıklarını takip etmenizi sağlıyor. Böylece çocuğunuz tehlikelerden uzak bir şekilde dijital dünyanın sunduklarından güvenle faydalanabilir.
Ağustos 2017 Güvenlik Yönetimi n 69
BİLGİ GÜVENLİĞİ
Kamera kayıtlarında siber saldırıya karşı yeni yazılım XProtect 2017 R2 güncellemesi, video kaydının medya veritabanında güçlü bir şifreleme kullanılarak; güvence altına alınması da dahil olmak üzere geliştirilmiş siber güvenlik için çeşitli güvenlik gelişimleri de içeriyor. MILESTONE SYSTEMS
D
ünyanın ağa bağlı video yönetim yazılımında (VYY) lider açık platform şirketi Milestone Systems, XProtect 2017 R2’yi piyasaya sürdü. Milestone, artan iş ve video sistemleri ihtiyacını üç yeni ürünle karşılıyor: XProtect Essential; XProtect Express ve XProtect Professional. Bu yeni ürünler, birkaç adetten binlerce adet kameraya kadar kurulumları kapsıyor. Tüm bu ürünler, donanımın hızlanmasını tamamen destekliyor. Bu ürünlerle sadece destekleyici bir grafik kartı ekleyerek, sistem performansı artırılabiliyor. Video çözümleme işlemlerini kolaylaştıran bu ürünler sistemin diğer görevleri yerine getirmesi için yer bırakmaya da yardımcı oluyor. Milestone Systems’ın entegrasyon programlama platformunun (MIP SDK) desteği ve yerleşik özelleştirme seçeneği, Milestone Partners tarafından hazırlanmış özel video
çözümleri sağlıyor. Bu video analitiği veya bina yönetim sistemleri, finansal sistemler veya diğer kurumsal sistemler gibi diğer sistemlere entegre olabiliyor. XProtect Express ve XProtect Professional, Milestone Interconnect’i destekleyerek bu sistemlerin daha büyük video iş sistemleri ağının bir parçası olmasını sağlıyor. Bu yeni ürünler, her müşterinin ihtiyacını hedefleyen video hizmetleri çözümlerini etkinleştirdiği için Milestone topluluğu için yeni olanaklar sunuyor. Müşteri, Milestone care bakım hizmetine sahipse, gelişmiş video sistemlerinin tüm avantajlarını kullanabilmek için tam performanslı uzaktan kumanda ile sistem performansını online olarak izleyebiliyor. Milestone Systems Teknolojiden Sorumlu Başkanı Bjørn Skou Eilertsen konuyla ilgili şunları söylüyor: “Bir numaralı global VYY üreticisi olarak, Milestone Topluluğu’nun çözüm gücü ile açık platform inovasyonunu geliştiriyor ve yönlendiriyoruz. Bu yeni ürünlerle topluluğumuza yepyeni bir olanak imkânı sunuyoruz. Milestone, ağa bağlı sistemlerle büyüyen pazar eğilimleri için proaktif bir şekilde tasarlıyor.’’
Milestone XProtect 2017 R2’deki yenilikler Video yönetim sistemleri daha kritik bir hale geldiğinde, günümü70 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
Bjorn Skou EILERTSEN
zün hızlı teknoloji eğrisinde siber güvenlik giderek önemi artan bir mesele haline geliyor. XProtect 2017 R2 güncellemesi, video kaydının medya veritabanında güçlü bir şifreleme kullanılarak; güvence altına alınması da dahil olmak üzere geliştirilmiş siber güvenlik için çeşitli güvenlik gelişimleri de içeriyor. Kayıtların bütünlüğü, önemli bir güvenlik standardı olan SHA-2 (Secure Hash Algorithm 2) kullanılarak dijital olarak imzalanarak sağlanıyor. Bu yeni özellikler, Milestone’un müşterilerine en yüksek güvenlik taleplerini karşılamasını sağlıyor. Milestone yazılımının kullanılabilirliğini arttırmanın bir parçası olarak XProtect’teki ses işlevi geliştirildi. Operasyonel verimliliği artırmak için haritalama işlemleri için yeni özellikler de eklendi.
GÜVENLİK HİZMETİ
Güvenlik yönetiminin kurumsal işletmelerdeki “evrimi” Şirketin fiziksel ve dijital ortamlarında duran kendisine ve müşterilerine ait her türlü datasını ve bilgisini korumak ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak bilgi güvenliği departmanının en başlıca sorumluluğudur. Bunun yanı sıra eko sistemde yer alan tüm çalışanlarda bilgi güvenliği farkındalığını oluşturmak için eğitimler, etkinlikler ve kontroller yapmak yine bu fonksiyonun sorumluluğundadır. Mesut DEMİRBİLEK /Emekli Emniyet Müdürü ve Suç Araştırmaları Uzmanı
G
enel bir ifadeyle tanımlamak gerekirse, kurumsal şirket tek bir kişinin mutlak yönetimine bağlı olmadan çalışma ve karar süreçlerinin işletmenin ilkelerine, kültürüne ve belirli kurallara bağlı olarak yerine getirildiği işletmelerdir. Şirket içerisindeki bölümler bu prensiplere göre şekillenir ve işleyişlerine devam ederler. Güvenlik yönetimi de kurumsal şirketlerde diğer bölümler gibi ihti-
72 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
yaçlara, şirketin yapısına, kurallara ve risk değerlendirmelerine göre şekillenerek “kurumsal güvenlik” yapısına dönüşür. Uçtan uça kurumsal yapıya sahip bir işletmede güvenlik yönetimi klasik ve dar anlamıyla değil en geniş anlamıyla evrilerek “idari bir sorumluluk” olmaktan çıkar ve işletmenin zararlı risklerinin yönetiminde ve karar yapılarında önemli bir kurumsal organ haline gelir. Bir işletmenin eko sisteminde (hizmet
aldığı taşeronları ve iş ortakları dahil olmak üzere) yer alan en temel varlıklarından olan fiziksel ortamı (physical world), sayısal (logical world ) ortamı, insan kaynağı ve müşterilerinin zararlı risklere karşı korunması için kurumsal güvenlik fonksiyonları tarafından risk değerlendirmeleri, proaktif önlemler, gerekli müdahaleler ve düzeltici faaliyetler yerine getirilir. Kurumsal güvenlik bölümleri homojen yapılar değillerdir. 300 personeli olan bir
GÜVENLİK HİZMETİ
korunmasından ve bunun sürekliliğinden şirketin İcra kuruluna karşı sorumludur ve bölümü adına her türlü hesabı verecek kişi de kendisidir. Önlemenin yanı sıra acil durum ve kriz yönetimlerinin doğal bir üyesidir.
Mesut DEMİRBİLEK
kurumsal işletmenin güvenlik yönetimi ihtiyacı ile 3000 personeli olan kurumsal bir şirketin ihtiyacı nasıl farklılıklar gösterecekse, o şirketin ulusal ve / veya uluslararası düzeyde faaliyet gösteriyor olması, bulunduğu ülkedeki bazı lokal yasalar ve uygulamalar gibi daha bir çok farklı değişken de kurumsal güvenlik bölümünün çerçevesinin ve sorumluluk alanlarının belirlenmesinde önemli rol oynayacaktır. Buna göre de kurumsal güvenlik çatısı altında o işletmenin yapısına, varlıklarına, risklerine ve sektörüne göre fonksiyonlar yer alacaktır. Bu fonksiyonlar sorumluluk alanlarına göre farklı disiplinlerle direk ve dolaylı olarak sürekli etkileşim halinde olacaktır. Örnek olarak 3000+ personeli olan, hem ulusal düzeyde hem de uluslararası faaliyetleri olan bir şirketi ele alalım ve bu şirketin kurumsal güvenlik yapısını genel hatları ile analiz edelim; Sorumluluk: Kurumsal güvenlik bölüm başkanı uçtan uça eko sistem içersindeki yukarıda bahsedilen tüm ortamlardaki varlıkların her türlü tehdite karşı
74 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
Personel ve fiziksel güvenlik: Güvenlik yönetiminin en temel, klasik ve vazgeçilmez unsurudur. İşletmenin bütün fiziki varlıklarının ve çalışanların her türlü iç ve dış tehdite karşı korunmasından sorumludur. Lokal mevzuata ve şirketin yönetmeliklerine göre güvenlik süreçlerini hazırlar ve uygulanmasını sağlar. Şirketin binalarından, çalışanlarına, sahip olduğu eşyalarından fiziki ürünlere varıncaya kadar nerdeyse her noktaya dokunur. Risk değerlendirmeleri yaparak proaktif güvenlik önlemlerini alır. Bu değerlendirmelerde çıkan sonuçlara ve planlara göre “kiloyla güvenlik hizmeti almak” yerine doğru güvenlik harcamaları yaparak şirketinin hem etkin olarak korunmasını sağlar hem de gereksiz harcamalar yapmasını önler. Adamlı güvenlik hizmeti ile elektronik güvenlik hizmetlerinin doğru bir denge içersinde yürütülmesini sağlar. Bu alandaki teknolojik gelişmeleri yakından takip eder; alarm, CCTV, kartlı geçiş ve biyometrik geçiş gibi elektronik güvenlik sistemlerinden en efektif seviyede faydalanır. Bunun yanı sıra adamlı güvenlikte nicelikten daha çok nitelik yönünde yaklaşım gösterir. Doğru sayıda pozisyona doğru güvenlik profesyonelerini bulur ve yönetimini yapar. Özel güvenlik yasası ve yönetmeliklerine mutlak uyum sağlamaya özen gösterir. Özel güvenlik hizmetlerini aldığı firma ya da firmalarla (adamlı güvenlik, elektronik güvenlik ve danışmanlık) ilişkilerini dürüstlük, şeffalık, süreklilik ve güven içersin-
ACFE’nin her yıl yayınlanan global raporuna göre hangi sektör olursa olsun ya da hangi büyüklükte olursa olsun şirketler yıllık cirolarının en az % 3’ünü iç suistimaller yüzünden kaybetmektedirler. Bu oranın % 7 ve üzerine çıkması durumu şirketin tamamen iflasına neden olabilmektedir. de yürütülmesini sağlar. Şirketin kurum içi ve kurum dışındaki etkinlikleri için değerlendirmeler yapar ve gerekli güvenlik önlemlerini alır. Bunun yanı sıra ihtiyaca göre VIP koruma ve yönlendirme faaliyetlerini yapar. İnsan kaynaklı risklerin minimize edilmesi için işletmenin fiziksel ve dijital ortamlarına giriş yetkisi olacak yeni personellerin ve üçüncü parti çalışanların öz geçmiş inceleme ve teyidlerini (kimlik, ikamet, adli sicil belgesi, diploma teyidleri) yapar. Çıkan uyumsuzlukları İnsan kaynakları ve ilgili bölümlere bildirerek gerekli aksiyonların alınmasını sağlar. Fiziki güvenlik risklerinin yönetilmesi, zamanında doğru tedbirlerin alınması ya da müdahale edilmesi için polis ve jandarma ile irtibata geçerek şirket ile kolluk kuvvetleri arasındaki ilişkileri yönetir. Bilgi güvenliği: Şirketin fiziksel ve dijital ortamlarında duran kendisine ve müşterilerine ait her türlü
GÜVENLİK HİZMETİ
datasını ve bilgisini korumak ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak en başlıca sorumluluğudur. Bunun yanı sıra eko sistemde yer alan tüm çalışanların bilgi güvenliği farkındalığını oluşturmak için eğitimler, etkinlikler ve kontroller yapmak yine bu fonksiyonun sorumluluğundadır. Dünyada bilgi güvenliği konusundaki standartları ( ISO27001, PCIDSS, vb.) şirkette uygular ve yasaların bilgi güvenliği ve mahremiyet konusundaki gerekliliklerini yerine getirir. Siber ataklara karşı gerekli önlemlerin alınması için planlamalar yapar, konrolleri belirler ve bu kontrollerin ilgili bölümler tarafından yerine getirilip getirilmediğini denetler. Bilgilere ve sistemlere erişim yetkilerini belirler ve yönetir. Sistemlerde erişimlerin ve kullanımların loglarını alır ve bunların kontrollerini yaparak uygunsuz kullanımları tespit eder ve engeller. Şirketin ticari sırları, fikri mülkiyet hakları ile müşterilerinin bilgilerinin mahremiyetini sağlamak için ulusal ve uluslararası yasalara uygun standartları uygular. Suistimal (Fraud) ile mücadele: Şirketler için özellikle finansal açıdan önemli zararlı risklerden
76 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
biri de suistimallerdir (Fraud, hile ve görevi kötüye kullanma, hırsızlık, vb.) Benzetmek gerekirse şirketlerin “kanserli hücreleridir”. ACFE’nin her yıl yayınlanan global raporuna göre hangi sektör olursa olsun ya da hangi büyüklükte olursa olsun şirketler yıllık cirolarının en az % 3’ünü iç suistimaller yüzünden kaybetmektedirler. Bu oranın % 7 ve üzerine çıkması durumu şirketin tamamen iflasına neden olabilmektedir. Buradaki en önemli nokta proaktif bir şekilde suistimalin oluşmasını sağlayan fırsatları ortadan kaldırmaktır. Bu nedenle suistimal ile mücadele eden bu fonksiyon Şirketin varlıklarının içerden ya da dışarıdan suistimal edilerek çalınması ya da zarar verilmesini önlemek amacıyla şirketteki bütün süreçleri kontrol eder ve suistimal gerçekleşebilecek yerlere etkin kontroller koyarak suistimalin önlenmesini sağlar. Her sektörün kendine özgü suistimal türleri olduğu gibi iç suistimallerde birçok suistimal çeşidi benzer türdedir (satın alma, harcama ve seyahat, hırsızlık, rüşvet, hileli finansal raporlama, görevini kötüye kullanma vb. Suistimal türleri). Suistimalin önlenmesi için konulan kontrollerin sürekli gözlemlenmesi ve tespit halinde hemen müdahale ederek durdurulması yine bu fonksiyonun önemli sorumluklarındandır. Dış kaynaklı suistimal ataklarına karşı korunabilmek için çalışanların bilgilendirilmesi ve farkındalığın oluşturulabilmesi için eğitimler ve denetimler yapar. Soruşturma ve due-diligence: Şirket içinde suistimallerin ve tehditin oluşması durumunda olayın bütün hatlarıyla ortaya çıkarılması ve alınacak aksiyonların da
ona göre belirlenmesi gerekir. Bunun için Yönetim Kurulunun yetkilendirdiği şirket içi soruşturmalar yapan fonksiyondur. İhbar hattı üzerinden gelen anonim ihbarlar ile denetimler ve kontroller sırasında tespit edilen suistimaller ve makul şüpheli konular ile ilgili Yönetimin onayını alarak soruşturma sürecini başlatırlar. Soruşturmalar sırasında şirketin kaynaklarından, açık kaynaklardan ve çalışanlardan her türlü bilgiyi ve dökümanı yasalara ve şirketin yönetmeliklerine uygun olarak toplarlar. Soruşturma sonucunda hazırladıkları raporu şirketin bağımsız üyelerinden oluşan Disiplin Kuruluna sunarak karar alınmasını sağlarlar. Disiplin Kurulunda oy hakları yoktur. Tek sorumlukları objektif ve bağımsız bir soruşturma sonucunda profesyonel, şeffaf, delillere dayalı ve anlaşılır bir rapor hazırlayarak iddiaların doğru ya da yanlışlığı ile ilgili bulguları sunmaktır. Soruşturma sırasında ceza kanuna göre suç teşkil eden bir konu tespit edilmesi durumunda ise Hukuk Bölümü arcılığıyla konuyu Cumhuriyet Savcılığına bildirir. Bu fonksiyon soruşturma ve inceleme kabiliyetleri nedeniyle şirketin iş ortakları ile kritik hizmetler aldığı servis sağlayıcılarının anlaşma önceside kurumsal güvenlik riskleri yönüyle inceleme ve denetlemesini gerçekleştirir. İş ortaklığı yapılacak firma ile ilgili açık kaynaklardan bilgi toplayarak itibar riskleri olup olmadıkları, sahiplerinin ve yetkili yöneticilerinin ticari kayıtlardaki teyidleri vs. konularını araştırır. Yerinde due-diligence denetimi yaparak ilgili firmanın kurumsal standartlara uyumluluğunu kontrol eder. Çıkan sonuçları ve belirlenen
Günümüzde işletmelerin güçlü ve başarılı liderleri, kurumsal güvenlik yapısının şirket içerisindeki güven ortamının ve itibarın korunmasında ne kadar önemli rolü olduğunu çok iyi bilir duruma gelmişlerdir ve ona göre yönetim ve bütçe desteğini sağlamaya özen gösterirler. riskleri ilgili iş birimine bildirerek karar alınmasını sağlar. İş sürekliliği ve acil durum yönetimi: Müşterilere vadedilen hizmetlerin ve ürünlerin kesintisiz, kaliteli ve zamanında sunulması şirketin itibarı ve finansalları için son derece kritiktir. Her türlü potansiyel tehdit hesaplanarak hizmetlerin kesilmesine yol açabilecek unsurlar barış zamanında ortadan kaldırılır. Şirketin tüm organlarının bu konuda refleksinin oluşması ve bunun bir kültür haline dönüşmesi bu fonksiyonun sorumluluğundadır. Potansiyel tehdit türlerine ve risk değerlendirmelerine göre planlar yapılır ve belli aralıklarla tatbikatlar yapılarak şirketin bu tehditlere karşı kas gücü arttırılır. Buna rağmen doğal afet, yangın, terör saldırısı, siber saldırı vb. hizmetlere ya da personele yönelik yıkıcı ve hizmetleri durdurucu tehditlerin meydana gelmesi durumunda “acil durum yönetimi” devreye alırlar ve bu süreçte öncesinde tatbikatlarda çalışılmış olan müdahale yöntemlerinin yerine getirilmesini sağlarlar. Diğer yandan da müdahaleler sırasında yaşanan aksaklık ve alınması gereken dersler bu fonksiyon tarafından belirlenerek tekrar yaşanmaması için yeni süreçle-
78 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
ri devreye koyar. İş Sürekliliği ve acil durum yönetimi ile ilgili ISO22301 gibi uluslararası standartların şirkette uygulanmasını sağlar ve şirketin tüm organlarında bunun denetimlerini yapar. Yukarıda belirttiğim gibi kurumsal işletmenin bulunduğu sektöre, personel sayısına, sunduğu hizmet ve ürüne, eğer çok uluslu bir şirketse Grup politikalarına göre Kurumsal Güvenlik yapısının fonksiyonları artabilir veya eksilebilir. Ama prensip aynıdır; işletmenin kurumsal politikalarına uygun olarak zararlı risklerini yönetmektir. Günümüzde işletmelerin güçlü ve başarılı liderleri kurumsal güvenlik yapısının şirket içerisindeki güven ortamının ve itibarın korunmasında ne kadar önemli rolü olduğunu çok iyi bilir duruma gelmişlerdir ve ona göre yönetim ve bütçe desteğini sağlamaya özen gösterirler. Ülkemizde son 10 yıldan bu yana kurumsal işletmelerde kurumsal güvenlik konsepti eski klasik yaklaşımın yerini almaya başlamıştır. Ülkemizde önceleri bu yaklaşım sadece çok uluslu şirketlerin içerisinde şekillenirken son yıllarda ulusal ve uluslararası şirketlerimizde de görülmektedir. Diğer taraftan buna bağlı olarak güvenlik sektöründeki profesyonellerinin profili
de değişmektedir ve kurumsal güvenlik fonksiyonlarına değişik disiplinlerden uzman ve yöneticiler dahil olmaktadır. Geçmişten bu yana genel olarak kamu ve özellikle de kolluk kuvvetleri kökenli güvenlik profesyonelleri varken, artık fonksiyonların özelliğine göre bilgisayar mühendisleri, makine mühendisleri, elektronik mühendisleri, analistler, yazılımcılar, işletme uzmanları, endüstri mühendisleri, hukukçular ve siber güvenlik uzmanları gibi farklı disiplinler bu çatı altında yer almaya başlamıştır. Bu güvenlik sektörünün sağlıklı gelişimi açısından umut verici bir durumdur. Ancak bir sonraki 10 yılda kurumsal güvenliğin yapısal gelişimleri yerine bölgesel risklerin, karmaşıklaşan iş ortamlarının, son sürat artan siber tehditlerin ve acımasız rekabet ortamlarının gölgesinde işletmelerine katabildikleri ya da katamadıkları değerleri daha fazla konuşuyor olacağız. Bu nedenle başta işletmelerin kurumsal güvenlik bölümleri ve güvenlik hizmeti veren işletmeler olmak üzere rotamız günü kurtarmak ve kendimiz tekrar etmek yerine güvenlik yönetiminde niteliği ve inovasyonu ön plana çıkaran sade, hızlı ve güven veren yöntemler olmalıdır. Aksi takdirde bir sonraki 10 yıl biz hala yapıları tartışmaya devam ederken evrimi kaçırırsak, riskler ve tehditler bir adım değil onlarca adım önümüzde olacaklardır. Bu hepimizin ortak sorumluluğudur.
Kaynak: ISO27001 Bilgi Güvenliği Internal Auditor, ISO37001 Anti-bribery Founder, CFE (Certified Fraud Examiner)
GÜVENLİK HİZMETİ
“Uluslararası Özel Dedektifler Dernekleri Federasyonu 2017” genel kurulu gerçekleşti 2018 yılı IKD Genel Kurul Toplantısı’nın ÖDD – Özel Dedektifler Derneği’nin ev sahipliğinde Türkiye’de yapılmasına karar verildi. Yusuf Vehbi DALDA / Güvenlik Danışmanı
G
ünümüzde güvenlik ihtiyacının artması sektörün gelişimine neden olmaktadır. Türkiye’de faal yaklaşık 1.000 civarında güvenlik şirketi var ve bu güvenlik şirketlerinden hangisini seçeceğine karar verecek olan firmaların dikkat etmesini önerebileceğimiz kriterler de elbette ki önceki yıllara nazaran farklılıklar göstermektedir. İlk etapta tesisin, bilhassa sektörel özellikleri de dikkate alınarak A’dan Z’ye güvenlik ihtiyaçlarını en doğru şekilde analiz etmek gerekmektedir. Bunun için biz
80 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
küresel firma olma avantajımızdan yararlanarak uluslararası standartlarımızdan olan Save’i kullanıyoruz. Türkiye’ye uygularken güvenlik çözümlerinde gerek yerelde gerek globalde teknoloji ve sistematik yaklaşımı hizmet süreçlerinin merkezine konumluyoruz. Save’in açılımı “Saha Değerlendirmesi ve Değer Artırma”dır ve Save’in sahaya özel riskleri anlama; mevcut maliyetleri belirleme; toplam mülkiyet bedeline dayalı olarak yatırım getirilerini görmeleri ve toplam mülkiyet bedelinin bireysel tolerans düzeylerine ve öngörülen hafifletme ted-
birlerine dayalı olarak nasıl değiştiğini gösterme konusunda müşterilere etkili şekilde yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Bu analizler sonucu her sektörün kendi ihtiyacına yönelik olarak 360 derece güvenlik çözümleri tasarlıyoruz. Güvenlik hiç şüphesiz insan odaklı bir iş ve insan hatasını en aza indirmek hedefimiz. İnsan, makine, sistem ve hizmet olmak üzere 4 bileşenden oluşan hizmet anlayışımızı her iş ortağımız için ayrı modelleyerek maksimum güvenliği onlar için minimum maliyetlerle sunuyoruz. Bugün tüm Türkiye’de enerjiden eğiti-
Almanya Standartlar Kurumu aracılığıyla Avrupa Standartlar Kurumu CEN’de özel dedektif/ özel araştırmacılar için standart belirleme ve ISO Belgesi alınması yönünde çalışmalar başlatıldı ve bu toplantılara IKD adına katılım sağlandı. me, diplomatik misyonlardan lojistiğe, endüstriden finansa; her sektörde o sektörün liderlerine hizmet sağlıyoruz. Tabii ki dünyada sektör lideri olarak Türkiye’de de sektör liderleriyle çalışmak sürekli değişim ve gelişimi zorunlu kılıyor. Her geçen gün teknolojiyi takip ederek, çözümlerimize entegre ediyoruz. Eski dönem güvenlik anlayışını yenilemenin zamanı geldiğine; değişen ve gelişen Türkiye’nin yeni bir güvenlik anlayışına ihtiyaç duyduğuna inanıyoruz. İş ortaklarımıza standart ürünler sunmak yerine onları dinleyerek, ihtiyaçlarına uygun ve insan, makine, hizmet, sistem bileşenlerinden gerekli miktarda ve uygun maliyette çözümler sunmayı hedefliyoruz. Belirttiğimiz gibi güvenlik insan odaklı bir iş; ancak biz firma olarak güvenliğin sadece insan ile sağlanamayacağı vizyonuyla, denetim sistemlerimizi etkinleştirdik. Bunun da yeterli olmadığını düşündüğümüzden teknolojiyi, insanlı güvenliğe entegre ettik. Bir bakıma, çalış-
ma saatleri ve şartları ağır olan güvenlik personellerimizin de iş koşullarını iyileştirdik. Örneğin; güvenlik kameralarımız sadece bir alanı izlemiyor, herhangi bir tehdit altında uyarı veriyor. Çalışanlarımızı radyo frekanslar ile takip ederek onların güvenliklerini de sağlıyoruz. Güvenlik sektöründe ön plana çıkan istihdam ve maliyet bileşenlerine rağmen G4S, inovasyon ve hizmet sürekliliği ile ön plana çıkmaya çalışmaktadır. 2016 gerek ekonomik gerek siyasi anlamda malesef ülkemiz için zor bir yıl oldu. Bir takım belirsizlikler, firmaların temkinli yaklaşımlarını arttırdı. Bir taraftan, üzülerek söylüyoruz ki, özellikle büyük şehirlerde 2016 yılında meydana gelen terörist saldırıların artması güvenlik ihtiyaçlarının da artmasına neden olurken, diğer taraftan ekonomik belirsizlikten ötürü firmaların iktisadi tedbir kalemlerinde ne yazık ki güvenlik de ilk sırada yer aldı. Tabii sektörün de kendi içinde sorunları var. İşgücü devri maalesef sezona bağlı olarak bir anda artış gösterebiliyor. Bunun
için bir güvenlik firmasının en değerli sermayesi olan güvenlik görevlilerinin kendilerini gerçekten çalıştığı firmaya ait hissetmeleri gerekiyor. Hem üyesi olduğumuz organizasyonlarla hem firma içinde proje ve planlarımızla çalışanlarımızın koşullarını iyileştirmek üzere aksiyonlar almaya devam ediyoruz. Güvenliğe bakış açımızın merkezinde bulunan 360 derece güvenlik anlayışını insan bileşeninde saha operasyonlarını G4S login sistemimizle, hizmeti planlama fonksiyonunu Saturn sistemimizle, tüm elektronik güvenlik donanımlarını tek bir merkezden entegre olarak kontrol edebildiğimiz AMAG Symmetry sistemimizle ve tüm bu hizmetleri iş güvenliği, yasalar ve etik kurallar çerçevesinde sürdürdüğümüz kalite sistemlerimizle fark yaratmaya çalışıyoruz. Cloud yapılanmamız sayesinde sürekli olarak çevrimiçi kullanabildiğimiz iletişim, operasyon, satış ve denetim fonksiyonlarımızla iş ortaklarımıza şeffaf, kaliteli ve objektif hizmet raporlamaları sunabiliyoruz.
Ağustos 2017 Güvenlik Yönetimi n 81
GÜVENLİK HİZMETİ
Risksiz bir hayat Loomis Risk Yönetim Direktörü Semih Yeşilbursa; ‘Loomis için risk ne anlam ifade ediyor’ ‘risk yönetimindeki bazı önemli detaylar nelerdir’ vb. konularda açıklamalarda bulundu. LOOMIS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.
2
016 yılını sıfır hasarla tamamladınız. Sizin için en değerli rakam olan 0 için ne söylemek istersiniz?
Hakikaten çok önemli bir başarıya imza attık. Loomis Türkiye’nin 0 hasar ile yılı kapatması Loomis Global tarihinde de bir ilk oluşturdu. Soygun ve hırsızlık olaylarında 0 sonucunu elde ettik. Sadece birkaç ufak hatadan oluşan, küçük meblağlar hasar içinde değerlendirilmiyor. Biz riskleri 5 kategoriye ayırıyoruz. 1- Yolsuzluk 2- Mutabakatsızlık 3- Soygun 4-Hırsızlık ve 5- Farklar (sayılan rakamlarda oluşan eksiklikler).
Risk Loomis için ne anlam ifade ediyor? Her risk kabul edilebilir mi? Loomis gibi değerli emtia taşıyan firmalar, riskleri göğüsleyerek para kazanırlar. O yüzden risk, Loomis için etkin bir şekilde yönetildikten sonra kötü bir şey değildir. Riskten elde edilecek kar ile o iş esnasında olabilecek riskler karşılaştırılır ve kabul edilebilir ya da kabul edilemez risk ortaya çıkar.
Kuyumculuk, bankacılık ve perakende sektörlerinde çok aktifsiniz. Bu 3 sektör içinde risk dağılımı nasıl şekillenir? Açıkçası hepsinde aşağı yukarı risk oranları aynıdır. Kuyumculuk sektöründe çok küçük bir parça 82 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
çıkan bilinci göstermektedir.
Türkiye; dünya coğrafyası ele alındığında, değerli emtia taşımacılığında en riskli ülkeler pozisyonunda mıdır?
Semih YEŞİLBURSA
çok büyük değerler ifade edebiliyor. Diğer tarafta perakende sektöründe her bir mağazadan toplanan küçük meblağlar şubede biriktiğinde ciddi rakamlara ulaşabiliyor. Eşit bir risk dağılımı var.
Yakın zamana kadar kuyumculuk sektöründe firmalar çok büyük risklerle ürün ve değerli maden taşımacılığı yaptılar. Sizinle sıfır riskli transferler gerçekleşiyor,değil mi? Açıkçası, yaşanan pek çok talihsiz ve riskli transfer işlemleri, firmaların ve insanların çok daha hızla Loomis ile çalışma sürecine girmelerine vesile oldu. Sektör, önemli hasarlar aldı. Son yıllarda kuyumculuk sektöründe müşteri ve işlem sayımızdaki çok ciddi artış, ortaya
Açıkçası tam böyle diyemeyiz. Avrupa’da pek çok ülkede daha sık soygun haberleri duyuyoruz. Ülkemizde kolluk kuvvetleri çok disiplinli çalışıyorlar. Bu yüzden ülkemiz yüksek riskli ülkeler kategorisinde yer almıyor. Türk Ceza Kanunu’nda kapkaç, yağma, güveni kötüye kullanma cezalarının artması ve en önemlisi bizim işkolumuzdaki suçların cezası ile ilgili içtihat niteliğindeki kararlar bu tip olayların azalmasına vesile olmaktadır.
İstanbul Jewellery Show’da çok ciddi transfer ve kasalama hizmeti sunuyorsunuz. Muazzam maddi değerlere ulaşan fuar günlerinde sanırım risk departmanı tam bir kırmızı alarma geçiyordur değil mi? İJS içindeki hizmetimizi çok uzun yıllardır veriyoruz. Belirli bir süre zarfında, artık fuar dönemindeki her adımımız ve prosedürler yazılı bir halde çok titiz bir şekilde uygulanıyor. Tabi ki yıllar içinde koruduğumuz değer, rakamsal olarak çok büyük miktarlara ulaştı. Açıkçası fuar dönemlerinde emniyet güçlerimizden büyük destek alıyoruz. Onların risklerimizi minimuma indirmemizde önemli rolleri var.
YANGIN GÜVENLİĞİ
Depolama alanlarında sprinkler sistemleri ESFR sprinkler yangını bastırmaya yönelik homojen ve güçlü su dağılımı ile hızlı şekilde su akışı sağlar. ESFR sprinkler deflektörü iri su damlacıkları üretir ve yangın sırasında erken devreye girerek; iri damlacıkları sayesinde sıra yangınların bastırılmasında etkilidir. Serkan CEYLAN / Satış ve Mühendislik Departmanı Ekip Lideri NORM TEKNİK MALZEME TİC. İNŞ.SAN. A.Ş.
S
prinkler sisteminin amacı yangını kontrol altına alacak veya söndürmeye yetecek minimum uygulama yoğunluğunu sağlamaktır. Sprinkler sistemi depolama alanlarında yangın söndürme sisteminin en etkili elemanıdır. NFPA 13-2013 bölüm 14-17 arasında sprinkler sistemi tasarımı ile ilgili üç yöntem mevcuttur: Su yoğunluğu/alan kriteri metodu (Kontrol modu standart sprinkler) CMSA (Control Mode Spe-
84 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
cific Application) ESFR (Early Suppression Fast Response)
Su yoğunluğu/alan kriteri metodu (Kontrol modu standart sprinkler) Tavandaki sprinkler sistemi, tablolarda verilen debi ve operasyon alanı değerlerine göre uygulanır. Bu metot uygulandığında belli bir depolama yüksekliği değeri aşıldığında raf arası sprinkler kullanılması zorunludur. Raf arası sprinkler gerekiyorsa, kullanılacak raf arası sprink-
ler sayısı depolama cinsine göre belirlenir. Raf arasında açılacak sprinkler başlığı sayısı 5 ila 14 arasında değişirken, çıkış basıncı en az 1 bar olmalıdır.
CMSA (Control Mode Specific Application- kontrol mod özel uygulama) Bu yöntemde CMSA tip sprinkler başlığı kullanılmaktadır. Bu metot yeni uygulanmaya başlayan bir metot olup, tavan yüksekliği 12,1 m’ye kadar olan binalarda kullanılabilir (maksimum depolama yüksekliği 10,6m).
ESFR (Early Suppression Fast Response-erken söndürme sağlayan hızlı tepkili sprinkler) 1980’lerin sonunda, Factory Mutual Sigorta şirketinin çalışmaları sonucunda yangınların bastırılması için özel dizayn edilen ESFR sprinkler geliştirilmiştir. Yüksek depo alanlarında yangını bastırmak ve özel uygulama gerektiren yerlerde kullanılmak için geliştirilmiş ilk sprinklerdir. ESFR sprinkler söndürme özellikli sprinklerdir ve K14, K17, K22 ve K25 olmak üzere dört farklı K faktörüne sahip ESFR sprinkler mevcuttur. Kullanılacak olan bu sprinkler tipini çatı ve depolama yükseklikleri belirler. ESFR sprinkler yangını bastırmaya yönelik homojen ve güçlü su dağılımı ile hızlı şekilde su akışı sağlar. ESFR sprinkler deflektörü iri su damlacıkları üretir ve yangın sırasında erken devreye girerek; iri damlacıkları sayesinde sıra yangınların bastırılmasında etkilidir. Tüm dizayn ve montaj kriterlerinin tam olarak yerine getirilmesi halinde, depo ve depolama alanlarında ESFR sprinkler diğer sprinklerler ile karşılaştırıldığında çok daha etkilidir. ESFR sprinklerin montajında uygulanması gereken; tavan eğimi, çatı konstrüksiyonu, montaj yerleşimi ve çatı engelleri gibi bazı zorunlu kurallar vardır. Bu zorunlu kurallara uyulmaması durumunda sprinklerin
atım karakteristiği bozulabilmekte ve yangın anındaki performansını olumsuz etkileyerek söndürme işleminin gerçekleşmemesine neden olmaktadır. FM Global’in yaptığı tam ölçekli yangın testlerine göre standartlara uygun şekilde yerleştirilmiş olması kaydıyla 1 ile 4 sprinklerin devreye girmesi sonucu yangın tam olarak söndürülebilmektedir. Yangın gelişimi test koşullarına paralel bir düzen içinde olmamaktadır. Bu sebeple FM Global yangın anında 12 sprinklerin devreye girerek, yangını söndüreceğini öngören bir dizayn standardı getirmiştir. ESFR sprinklerin montajında uygulanması gereken; tavan eğimi, çatı konstrüksiyonu, montaj yerleşimi ve çatı engelleri gibi bazı zorunlu kurallar vardır. ESFR sprinkler her türlü depo uygulamasında kullanılabilir ancak deponun durumu sistem dizayn aşamasında çok iyi incelenmelidir. ESFR sprinklerin avantajı ise raflı depolarda bina ve depolama yüksekliğine bağlı olarak in-rack ve intermediate– level sprinkler kullanılmaksızın koruma sağlanabilmesidir. Inrack sprinkler kullanılmadığında işveren açısından maliyetlerde (raf ve bina kullanımı açısından) büyük avantajlar sağlar. Bu avantajlar; raflı depoların yerinin değişmesi veya taşınması ile malların yerinin değişmesi esnasında sprinkler borulaması ve sistem
tasarımında herhangi bir değişikliğe gerek kalmamaktadır. Ayrıca depo alanlarında çalışan forklift operatörlerinin sebep olacağı herhangi bir kazaya (sprinkler kırılması veya boruya çarpması) mahal vermesini engeller. ESFR sprinkler kullanılarak yığın şeklinde, paletli ve sabit raflı depolama yapılan alanlarda koruma yapabiliriz. Ayrıca ESFR sprinkler kullanıldığında yangın dolabı/hidrant debisi 946 lt/dk ve yangın suyu besleme süresi 1 saat yeterli olmaktadır. Bu ön koşulların hepsi bir araya gelirse, bina sahibi düşük maliyette daha üstün yangın korumaya sahip olacaktır.
ESFR sprinkler kullanım limitleri ESFR sprinkler sedece ıslak borulu sistemlerde kullanılır. Eğimin %16,7’yi geçtiği çatılarda kullanılamaz (Her 12 m’de 2 m yükseklik). Kapalı raf plakalarının kullanıldığı ve/veya üstü açık konteynerların bulunduğu raflı depolama düzeninde kullanılmaz. Yanıcı engelli çatıda kullanılmaz. Engelli ve engelsiz tavan yapısında kullanılabilir. Kapalı yapı elemanlarının (kiriş vb.) derinliğinin 305 mm’yi geçtiği yerlerde, sprinkler arası minimum mesafe ve koruma alanları dikkate alınarak kapalı yapı elemanlarının oluşturduğu her kanal içine yerleşim yapılmalıdır. Sprinkler maksimum koruma alanı ve sprinkler arası mesafe; Tablo 1’de verilen değerleri geçmemelidir. Sprinkler minimum koruma alanı; 6 m2’den az olmamalıdır. Sprinklerin duvara maksimum mesafesi sprinkler arası maksimum mesafenin yarısını geçmemelidir. Sprinklerin duvara minimum
Ağustos 2017 Güvenlik Yönetimi n 85
YANGIN GÜVENLİĞİ 1980’lerin sonunda, Factory Mutual Sigorta şirketinin çalışmaları sonucunda yangınların bastırılması için özel dizayn edilen ESFR sprinkler geliştirilmiştir. Yüksek depo alanlarında yangını bastırmak ve özel uygulama gerektiren yerlerde kullanılmak için geliştirilmiş ilk sprinklerdir. mesafesi; 102 mm’den az olmamalıdır. Sprinkler arası minimum mesafe; 2,4m’den az olmamalıdır. Sprinklerin tavana olan mesafeleri K faktörüne göre değişiklik gösterir. K Faktörü 14 olan sarkık tip ESFR sprinkler için; Sprinkler deflektörü ile tavan arası maksimum mesafe: 356 mm Sprinkler deflektörü ile tavan arası minimum mesafe: 152 mm K faktörü 16.8 olan sarkık tip ESFR sprinkler için; Sprinkler deflektörü ile tavan arası maksimum mesafe: 356 mm Sprinkler deflektörü ile tavan arası minimum mesafe: 152 mm K faktörü 22.4 ve 25.2 olan sarkık tip ESFR sprinkler için; Sprinkler deflektörü ile tavan arası maksimum mesafe: 457 mm Sprinkler deflektörü ile tavan arası minimum mesafe: 152 mm K faktörü 14 olan dik tip ESFR sprinkler için; Sprinkler deflektörü ile tavan arası maksimum mesafe: 305 mm Sprinkler deflektörü ile tavan arası minimum mesafe: 76 mm K faktörü 16.8 olan dik tip ESFR sprinkler için; Sprinkler deflektörü ile tavan arası maksimum mesafe: 305 mm
86 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
Sprinkler deflektörü ile tavan arası minimum mesafe: 76 mm Sprinkler deflektörü tavana veya çatıya paralel olmalıdır. Genişliği 0.6 m veya daha az olan engel altına sprinkler ilavesi yapılmaz ve sprinkler engel kenarına yatayda 0.3 m veya daha fazla mesafede yerleştirilir. ESFR sprinkler, çelik veya boşluklu çelik kirişlerin alt kirişlerine yatayda minimum 0.3 m mesafede yerleştirilmelidir. Çatı veya tavan sprinkler deflektörü ile depolama üst seviyesi arası mesafe 914 mm veya daha fazla olmalıdır. Yangın esnasında yükselen duman içinde su damlacıklarının penetrasyonu ve yanan yüzeye ulaşarak söndürme işleminin gerçekleştirilmesi, çevrede ve tavan seviyesinde sıcaklığın düşürülmesi sonucu aşırı sprinkler açılması ve konvektif ısı transferi nedeniyle yapısal yangın zararlarının önlenmesi, yanan nokta çevresini ıslatıp soğutarak yangının yayılmasını önlemek yangının kontrol altına alınabilmesi için gerekli zorunluluklardır. Sprinkler sisteminin bu zorunlulukları yerine getirebilmesi için optimum damlacık çapının sağlanması gereklidir. Sprinkler deflektöründen yayılan damlacıkların çapına bağlı olarak yangının ilerleme hızı ve sıcak gazların yapı içine transferi çok fazla değişebilir.
Büyük damlacıkların yükselen duman içerisinde penetrasyonu kolaydır, ısıl yükü yüksek yangınlarda küçük damlacıklara göre daha etkilidir. Küçük damlacıklar ise yanan bölge çevresinde ve özellikle tavan çevresinde buharlaşıp ısı çekerek soğutma etkisi sağlarlar. Böylece daha çok sprinkler açılması önlenmiş olur. Ancak yükselen dumanın hızı damlacıkların terminal hızını geçiyorsa özellikle küçük damlacıklar duman ile birlikte sürüklenecek ve söndürme ya da soğutma işlemine katkı yapamayacaktır. Eğer sprinkler sistemi uygulanacak alan yüksek tavanlı ise bu kritere daha fazla dikkat edilmelidir. Yangın esnasında ortaya çıkan ısı miktarına bağlı olarak yüksek tavanlı binalarda tavan sıcaklığının sprinklerin aktivasyon sıcaklığına ulaşması daha uzun sürecektir. Buna paralel olarak yangın büyüyecek ve yükselen alevler sonunda sprinklerlerin çalışmasını sağlayacak ancak damlacıklar yere düşmeden buharlaşacak ya da damlacık hızlarına bağlı olarak duman ile birlikte sürüklenecektir. Bunu önlemek için yüksek tavan uygulamalarında büyük orifisli sprinkler kullanılması gerekmektedir. Kullanılacak sprinkler tipinin seçimi ve yerleşimi ise en sağlıklı olarak sprinkler su atım karakteristiklerinin değerlerine göre karşılaştırılması ya da projelendirme yapılan yükseklik için test verilerinin üreticiden sağlanması ile yapılabilir.
Kaynakça 1. TÜYAK Türkiye Yangından Korunma Yönetmeliği-2015 2. NFPA. NFPA 13 Standard for the Installation of Sprinkler Systems-2016
ABONE FORMU
ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES
:
POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK
:
:
TEL
:
FAX
:
GSM
:
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 85 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik-yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz. 88 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017
R
E
K
L
A
M
I
N
89
19
95
59
15
13
1
ö.K.İ
47
83
75
91
77
39
57
D
E
K
49
7 - 96
25
94
61
35
71
11
21
87
65
31
63
79
17
41
37
2-3
73
9
A.K.
67
A.K.İ.
Ö.K.
93
33- 43
S