ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL DOSYA
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
SEKTÖRE YÖN VERENLER KAPAK: BİLGİ GÜVENLİĞİ
ARALIK 2017 SAYI: 54
FOKUS: OKUL ÖĞRENCİ VE KAMPÜS GÜVENLİĞİ EN GÜVENLİ BİYOMETRİK ÇÖZÜM “İRİS TANIMA”
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ARALIK 2017 SAYI: 54
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL DOSYA
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
SEKTÖRE YÖN VERENLER KAPAK: BİLGİ GÜVENLİĞİ
ARALIK 2017 SAYI: 54
FOKUS: OKUL ÖĞRENCİ VE KAMPÜS GÜVENLİĞİ EN GÜVENLİ BİYOMETRİK ÇÖZÜM “İRİS TANIMA”
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ARALIK 2017 SAYI: 54
ARALIK 2017 SAYI: 54
ARALIK 2017 SAYI: 54
içindekiler 22
64
62 6
8
BAŞKANDAN
ÖZEL DOSYA
FOKUS
22
CCTV sektörüne yön verenler
64
Okul güvenliği için önemli standartlar
68
Biyometrik kontrollü giriş çıkış ve
yetkilendirme takibi
ELEKTRONİK GÜVENLİK
70
En güvenli biyometrik çözüm “iris tanıma”
76
Veri kayıtlarına senkronize
EDİTÖR
10 GÜNCEL Sektör ile ilgili kısa haberler
20 KÖŞE / Hayata Bakış “Söylemeden söylemeye”
KAPAK KONUSU
52
Kripto para heyecanı
60
Bilişim dünyasının yeni modeli
bulut bilişim
62
Açık kaynakta güvenlik ve inovasyon
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
ARALIK 2017
78
AYDA BİR YAYINLANIR
Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlikyonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlikyonetimi.com Reklam Koordinatörü Çiğdem ÖZCAN cigdem@guvenlikyonetimi.com
70 78
YANGIN GÜVENLİĞİ Orman yangınları
86 Editöryel Takvim
88 Abone Formu
90 Reklam İndeksi
Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlikyonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı İZFORM MAT. KAĞ. REK. SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ. 0 (212) 429 0202 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
BAŞKAN
ö
Özel güvenlik sektöründe teknoloji kullanımının zorunluluğu Değerli okurlarımız;
Özel güvenlik sektöründe; sürekli olarak kendini yenileme ve yeniden kendine şekil verme ihtiyacı düne nazaran bu gün daha büyük boyutta hissedilmektedir. Dünyada ve çevremizde yaşanan savaşlar ve ülke içi/ dışı terör olayları toplumumuzdaki güvenlik anlayışına yeni bir boyut kazandırmış ve bu bağlamda asimetrik tehdit değerlendirmeleri ön plana çıkmıştır. Kural dışı, plansız ve öngörülemez bu tehditler için artık daha iyi organize olmanın yanı sıra kamu-özel güvenlik işbirliğinin önemi de toplumumuz tüm tarafları tarafından iyiden iyiye benimsenmiştir. Bir başka ifade ile mevcut 5188 Sayılı özel güvenlik yasamızın asıl amacında belirtildiği gibi edildiği gibi kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel hizmetlerinin daha da etkin yerine getirilmesi önem kazanmıştır. Bu kapsamda hiç şüphesiz özel güvenlik endüstrisinin tüm oyuncularına daha büyük sorumluluklar düşmektedir. Değişen ve daha karmaşık hal alan güvenlik ihtiyaçları ekonomik belirsizliklerden de etkilenmekte ve bu husus güvenlik hizmeti satın alacak müşterileri değişik arayışlar içine itmektedir. Bu durum ayrıca teknik güvenlik çözümlerini de ön plana çıkarmaktadır. Güvenlikte insan kaynağının daha fazla kullanılması; teknik çözümlere yapılan yatırımlardan hiç şüphesiz daha pahalıya mal olmaktadır. Ama unutulmamalıdır ki daha ucuza getirilen çözümler her zaman riski minimize etmede zafiyetlere de neden olabilmektedir. Teknoloji kullanımı tamamlayıcı güvenlik hizmeti için çok büyük bir fırsattır. İnsan ve teknoloji kombinasyonundaki optimize edilmiş çözümler riskin azaltılmasında en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Bu bağlamda özel güvenlik şirketleri müşterilerine artık insan gücü ve teknolojik alt yapının birlikte kullanıldığı güvenlik çözümleri sunma gayreti içindedirler. Teknolojik alt yapının güçlü olması; bilgiyi işleme ve hızlı reaksiyonlar için müşterinin talebini en üst seviyede karşılamakta ve müşteri memnuniyeti kapsamında müşteri sadakatinin artmasına da vesile olmaktadır. Teknik çözümlerin aynı zamanda özel güvenlik şirketlerinin alt yapısını güçlendirdiğini de söyleyebiliriz.
Sağlıklı, mutlu, huzurlu ve güvenli günler temennisi ile…
6 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı
Güvenlikte insan
kaynağının daha fazla kullanılması; teknik çözümlere yapılan yatırımlardan hiç şüphesiz daha pahalıya mal olmaktadır. Ama unutulmamalıdır ki daha ucuza getirilen çözümler her zaman riski minimize etmede zafiyetlere de neden olabilmektedir.
EDİTÖR
g
Türkiye güvenlik pazarı 2018’de de büyümeye devam edecek…
Güvenliğin bir lüks değil, ihtiyaç olduğu gerçeğiyle her gün biraz daha yüzleşiyoruz. Bu durum global güvenlik sektöründe sürekli bir büyüme sağlıyor. Türkiye, büyüme oranıyla bu pazarın öne çıkan oyuncuları arasında yer alıyor. Dünyada 80 milyar dolar büyüklüğü bulunduğu düşünülen global güvenlik pazar hacminin yaklaşık 3,5 milyar dolarının Türkiye’de bulunduğu tahmin ediliyor. Dijitalleşme ile birlikte teknolojide yaşadığımız sıçrama, güvenlik sektöründe de etkisini gösterdi ve göstermeye devam edecek. Drone’lar, robotlar, akıllı sensörler, yapay zekâ, vb. gelişmiş teknolojiler, güvenlik sektörünün vazgeçilmezi olma yolunda hızla ilerliyor. Dijitalleşmenin geldiği bu noktadan yola çıkarsak, güvenliği teknolojiden ayrı düşünmek imkânsız. Bu yüzden güvenlik teknolojileri, süratle yaygınlaşmaya devam edecek. Bugün 800 milyon dolar hacme ulaştığı düşünülen Türkiye’deki güvenlik teknolojileri pazarının, son bir yılda dünya ortalaması olan %7’nin üzerinde bir büyüme gösterdiği tahmin ediliyor. 2018 yılında da bu büyümenin benzer bir seviyede olması bekleniyor. Güvenlik konusunda farkındalıkların arttığını belirmek gerekiyor. Pazardaki büyümenin nedenlerinden biri de bu farkındalık. Ancak bu büyümenin sağlıklı gerçekleşebilmesi için yapılan tüm projelerin titizlikle uygulanması ve devreye alınması gerekiyor. Sürdürülebilir teknolojiler kullanmak ve satış sonrasında kaliteli teknik destek hizmeti alabilmek, yatırımların korunabilesinde büyük öneme sahip. Bizde 2017 yılının son sayısında Özel Dosya konumuzu buna ayırdık. Sektör oyuncularıyla güvenlik pazarını, sorunları, yeni trendleri ve şu günlerde acısıyla tatlısıyla geride bıraktığımız 2017 yılını konuştuk. Sektöre yön verenler başlığı altında okuyacağınız çalışmada 25 firma yetkilisinin görüşlerini bulacaksınız. Kapak konumuz olan Bilgi Güvenliği ve Fokus konumuz olan Okul Öğrenci ve Kampüs Güvenliği başlıklarımızın yanı sıra diğer disiplin başlıklarımızda da keyifle okuyacağınız yazılarımız mevcut. 54. sayımızı geride bıraktığımız tüm süreçlerde bizimle, haber, teknik yazı, makale, görüş ve öneri, ilan vb. destek sağlayan tüm okurlarımıza teşekkür ediyoruz.
Yeni yılınızda yeni umutlarınızla yepyeni ufuklar açmanız dileğiyle…
8 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Devrim BOZKURT
Bugün 800 milyon
dolar hacme ulaştığı düşünülen Türkiye’deki güvenlik teknolojileri pazarının, son bir yılda dünya ortalaması olan %7’nin üzerinde bir büyüme gösterdiği tahmin ediliyor. 2018 yılında da bu büyümenin benzer bir seviyede olması bekleniyor.
GÜNCEL
“TÜYAK 2017 Uluslararası Yangın ve Güvenlik Sempozyumu” gerçekleşti TÜYAK tarafından iki yılda bir gerçekleştirilen Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi’nin beşincisi 9 - 10 Kasım 2017 tarihlerinde İstanbul Grand Cevahir Otel Convention Center’da düzenlendi. Sempozyumda, yangın güvenlik profesyonelleri, ilgili kamu yöneticileri, akademisyenler, tasarım yapan veya uygulayan mühendisler, danışmanlar, sigortacılar, üreticiler, ürün sağlayıcılar, teknik elemanlardan oluşan yaklaşık 3.000 kişilik bir grup yer aldı. AKUT Kurucu Başkanı Nasuh Mahruki, “Büyük Şehirlerde Afet Riski ve Risk Yönetimi” başlıklı konuşmasında günlük hayatın her alanında yaşanabilecek afet risklerini açıkladı. Türkiye Yangından Korunma Vakfı ile Yangından Korunma Derneği Onursal Başkanı, TÜYAK 2017 Yangın ve Güvenlik Sempozyum ve Sergisi Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç ise yangının önlenebilir bir felaket olduğunu belirterek “Alınacak önlemlerle yangın felaketi ve bu felaketin yarattığı can ve mal kaybının önüne rahatlıkla geçilebilir. Unutmamak gerekir ki, yangın tasarımla önlenir, yangın tasarımla söndürülür. Uygun yangın güvenlik önlemlerinin yanı sıra, bir yapı, yangın riski de göz önünde bulundurularak tasarlanmışsa o bina için yangın kayıplarından söz edilemez” dedi. 15 yıllık bir geçmişe sahip Ulusal Yangın Yönetmeliği’nin ele alındığı Sempozyum’da yönetmelikte yetersiz kalan kısımlar ve yapılması gerekenler ortaya kondu. Sempozyumda, sağlık kuruluşlarından eğitim kurumlarına, AVM’lere kadar pek çok alanda yaşanabilecek yangın riskine karşı bilgi de verildi. Sempozyumda ele alınan konular
10 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
arasında, “Yangında can güvenliği”, “Yangın risk yönetimi”, “Sigorta ve yangın önlemleri”, “Binalardan insan tahliyesi”, “Otomatik söndürme sistemleri ve malzemeleri”, “Yangın algılama ve uyarı sistemleri”, “Yangın durdurucu ve geciktirici malzemeler”, “Bina kontrol sistemleri ve yangın otomasyonu”, “Yangın Yönetmelikleri ve Standartları”, “Endüstriyel tesislerde güvenlik”,
“İtfaiye, itfaiyeci ve gönüllü ekipler”, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği”, “Yangın güvenliğinde pasif sistemler”, “Yangın pompaları ve yangın hidratları”, “Tehlikeli maddeler ve depolanması”, “Duman kontrol sistemleri”, “Kişisel koruyucular ve kurtarma malzemeleri”, “Taşıtlarda ve ulaşım yollarında güvenlik” ve “Maden ocaklarında güvenlik” yer aldı.
GÜNCEL
EEC elektrik elektronik mühendisleriyle buluştu
EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri, EEMKON 2017’de Kongre Sponsorluğu ile yerini aldı. EMO İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen “EEMKON 2017- Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresi”, 16-18 Kasım 2017 tarihlerinde Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi’nde gerçekleştirildi. Kongrenin fuaye alanındaki stantta değerli meslektaşlarını ağırlayan EEC Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hayri Kartopu, etkinlikle ilgili görüşlerini “Elektrik Mühendisleri Odası, üyelerine ve sektöre meslek alanlarındaki gelişmeleri 7 farklı sektörün gözünden sunan, akademisyenleri, sektöre yön veren sanayi kuruluş temsilcilerini ve geleceğin mühendislerini bir araya getiren, teknolojik gelişmelerin, mesleki sorunların ve çözüm önerilerinin dile getirildiği bir etkinlik gerçekleştirdi. En önemlisi de sektör ile ilgili teknolojik gelişmelerin ağırlıklı olarak konuşulup tartışılmış olmasıdır. Dolayısıyla tüm katılımcıların ufkunu açan bir
etkinlik oldu. Biz de her zaman olduğu gibi, EEC olarak zayıf akım sistemleri alanında güçlü mühendis kadrosu ile hizmet veren deneyimli bir firma olmanın sorumluluğunu taşıyor, sektörümüzü besleyen bu gibi etkinliklerde yerimizi alıyor ve gereken desteği vererek katkı sunmaya çalışıyoruz.” sözleriyle özetledi. Kongre kapsamında; Biyomedikal Mühendisliği, Elektrik ve Kontrol Mühendisliği, Elektronik Sanayi, Enerji Politikaları, İletişim Teknolojileri, Kent ve Elektrik, Mühendislik Eğitimi konularının güncel durumları sektörün duayenleri tarafından değerlendirildi. EEC Ege Bölge Müdürü Yavuz Alkan da Fevzi Çakmak Salonu’nda 18 Kasım Cumartesi günü gerçekleşen “Elektronik Mühendisliğinin Örgütlenmesi” oturumunda “YEST - Yapı Elektronik Sistemleri Tesisat Mühendisliği Uygulamaları” üzerine bir sunum gerçekleştirdi.
Alkan sunumunda; “Günümüzde yapılar boyut değiştirmiş, çok katlı – çok işlevli binalar çoğalmış, çok geniş alanlara sahip endüstriyel tesisler kurulmaya başlamıştır. Bu yapıların içerisinde aynı anda binlerce insan çalışmakta ve yaşamaktadır. Yapılara; insanların can ve mal güvenliğini sağlayacak, yaşam kalitesini arttırıcı konforu sunacak elektronik sistemlerin kurulması da kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Yapılarda elektronik sistemlerin zorunlu kullanımındaki artış ile birlikte, mühendislik hizmetlerinin daha sağlıklı uygulanması ve denetlenmesi de önem kazanmıştır. Sistemler, mutlaka elektronik mühendislerinin uzmanlığında tesis edilmelidir. Çünkü doğru projelendirilmeyen, denetlenmeyen ve doğru tesis edilmeyen sistemler kısa sürede kullanılamaz hale gelecek ve acil bir durumda ihtiyaca cevap vermeyecektir.” sözleriyle sektörün güncel durumunu aktardı. Yavuz Alkan, EEC ile EMO’nun iş birliğini ise; “EMO Merkez Daimi Komisyonumuz; YEST – Yap Elektronik Sistemleri Uygulamaları Mevzuatı’ndaki eksikliklerin tamamlanması ve mesleki sorunlarımızın çözüme kavuşması için çalışmalarını sürdürmektedir. EEC mühendisleri olarak yıllardır sektörde kazandığımız deneyimlerin gücüyle komisyonumuzun çalışmalarına destek olmaya devam edeceğiz.” cümleleriyle vurguladı.
İzmir bayileri Multitek fabrikasını ziyaret etti
İzmir ve çevre illerden elektriğe yön veren lider elektrik şirketleri Sancaktepe Multitek fabrikasında, Multitek İzmir Bölge Müdürü Ergun Varol önderliğinde
12 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
bir araya geldi. 60’dan fazla bayi Sancaktepe’de bulunan üretim tesislerini gezdiler; ardından Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Demı ̇rkol açılış̧̧ konuşması yaptı. Yapılan tanıtımda firmanın geçmişten bugüne tarihi, firmanın araştırma, geliştirme ve sürekli yenilikçi faaliyetlere verdiği önem, sektördeki yenilikler ve akıllı ev teknolojilerinin yakın geleceği anlatıldı. Etkinlikte kısa bir konuşma yapan Ar-ge Müdürü Şenol Göktaş ise sektörde
ilk ve tek yerli üretim olan IP interkom ürünlerini ve onun üstün özelliklerini bayilere tanıttı. Fabrika Müdürü Hasan Çelebi analog interkom ürün gamındaki son gelişmeleri ve yeni multibus ürünü olan 7” dokunmatik ekranlı MBT-70 modelini tanıttı. İlk gün Çengelköy Villa Bosphorus restaurantta düzenlenen akşam yemeğiyle tamamlandı. Etkinlik gece konaklamanın ardından, cumartesi günü Boğaz’da düzenlenen tekne turu ile sona erdi.
GÜNCEL
Koyuncu Elektronık Ubiquiti Networks Inc ile distribütörlük anlaşması yaptı Koyuncu Elektronik A.Ş. yüksek kapasiteli dağıtılmış internet erişimi, tümleşik bilgi teknolojileri ve yeni nesil tüketici elektroniği alanlarında lider bir global üretici olan Ubiquiti Networks, Inc. (NASDAQ: UBNT) ile yaptığı yeni distribütörlük anlaşmasını duyurdu. Anlaşmayla Koyuncu Elektronik A.Ş.’nin, kurumsal kablosuz ağ (WLAN) ve Kablosuz İnternet Servis Sağlayıcı (WISP) arasındaki kullanıcı varlığını arttırarak EMEA bölgesine kıyasla mevcutu daha üst seviyelere çıkarması bekleniyor. Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ali Yipelli yaptığı açıklamada; “Ubiquiti Networks çok yüksek kalitede kablosuz ağ teknolojilerini ulaşılabilir rekabetçi fiyatlarla sunuyor. UBNT ürünlerini portföyümüze ekleyerek işlerimizin gelecek dönemdeki büyümesini destekleyeceğiz. Son teknolojiyi barındıran kablosuz ağ ve gelecek nesil tüketici elektroniği ürünleri, iş ortaklarımıza toplam çözümler ve
iş geliştirme altyapısı sunabilmemiz açısından önemli.” dedi ve “Bu özellikle genel yetenek ve güvenilirlikte, ilham verici çözümlerle toplam sahip olma maliyetinin artan önemini ele aldığımızda geçerlidir.” şeklinde sözlerine devam etti. Ubiquiti Networks, Inc. Avrupa Kanal Müdürü Bay Dallin Kauffman ise yeni anlaşmayı ; “Avrupa’da lider bir teknoloji distribütörü olan Koyuncu Elektronik ile yeni iş fırsatlarından dolayı heyecan duyuyoruz, bu işbirliği mevcut ve gelişmekte olan Avrupa pazarındaki genişlememizi hızlandıracaktır. Bu bir kazan kazan iş ortaklığı. Ubiquiti Networks sunduğu ürünlerle Koyuncu Elektronik’in marka portföyünü güçlendirirken, onların mevcut dağıtım ağından ve satış tecrübesinden de istifade edilecektir” şeklinde değerlendirdi. Koyuncu Elektronik A.Ş., Türkiye’nin lider teknoloji tedarik şirketi olup, uzun yıllardır satış kanalı ağına bilgi teknolojileri, elektronik güvenlik ve tüketici elekt-
roniği ürünleri sunmaktadır. • Ubiquiti 3 ana teknolojiye odaklanmaktadır. Yüksek kapasiteli dağıtılmış İnternet erişimi, birleştirilmiş bilgi teknolojisi ve ev veya kişisel kullanım için yeni nesil tüketici elektroniğidir. • Ubiquiti kaynaklarının çoğunluğu girişimci ve merkezi olmayan ar-ge ekibinden oluşmaktadır. • Ubiquiti, dünyanın 200’den fazla ülke ve bölgesinde çalışan 70 milyondan fazla cihazla herkesi her şeye , her yerde bağlamayı hedefler. Ubiquiti, Apple’da çalışmış mühendis Robert Pera tarafından 2005 yılında kurulmuştur. • Ubiquiti yönetimi hakkında daha fazla bilgi www.rjpblog.com adresinde bulunabilir. • Ubiquiti Networks, U logosu, UBNT, airMAX, airFiber, mFi, EdgeMAX, UniFi, AmpliFi ve UFiber, Birleşik Devletler’de ve diğer ülkelerde Ubiquiti Networks, Inc.’in tescilli ticari markaları veya ticari markalarıdır.
Arma Kontrol’ün yeni rotası Afrika Arma Kontrol, bugün 40’tan fazla ülkede 3 binin üzerinde proje tarafından tercih edilmeyi başardı. Kısa sürede yakalanan başarıyı değerlendiren Arma Kontrol CEO’su Koray Kartal; “Kurulduğumuz ilk günden bu yana ar-geye ciddi yatırımlar yaptık. Tamamı Türk mühendislerin tasarladığı geçiş kontrol ürünleri ve bariyer sistemlerini Türkiye’de üreterek dışa bağımlılığımızı minimum seviyeye getirdik. Daha sonrasında da bu ürünlerin kalitesinin dünyanın birçok ülkesinde fark edilmesini sağladık. Bugün 40’tan fazla ülkede Arma Kontrol ürünlerini görebilirsiniz. Hedefimiz önümüzdeki yıl yurtdışına daha da ağırlık vererek ihracat yaptı-
14 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
ğımız ülke sayısını artırmak’’ dedi. İlk ihracatını Azerbaycan’a gerçekleştiren daha sonra da Türki Cumhuriyetlerin yanı sıra Ortadoğu, Avrupa, Asya ve Amerika’daki projelerde yer alan Arma Kontrol’ün 2018 yılında hedefinde Afrika kıtası yer alıyor. Afrika kıtasının kendileri için önemli bir pazar olacağını belirten Kartal sözlerine şöyle devam etti; “Bölgenin güvenlik anlamında ciddi bir ihtiyacı var. Güvenlik yatırımları tüm dünyada olduğu gibi Afrika’da da giderek artıyor. Biz de Arma Kontrol olarak tüm dünyada kalitesiyle dikkat çeken patentli ürünlerimizle bu pazarda yerimizi alacağız. Geçiş kontrol sistemleri sektöründe dünyanın ilk 10 firması arasına girme hedefimizde Afrika da
bizim için önemli bir rol oynuyor. Bölgede Road Blocker ve Mantar bariyer sistemleri bilinmediği için bugüne kadar böyle bir çözüm ihtiyacı hiç ortaya çıkmamış. Bugün Nijerya, Kenya, Gana, Somali, Togo’da projelerimiz devam ediyor. 2018 yılında da bölgedeki diğer ülkelerde yeni projelerimiz artarak devam edecek.”
GÜNCEL
Hacklenmemek için 2018’de bunlara çok dikkat edin! 2017’nin en kötü Hack saldırısı, tamı tamına 145.5 milyon sosyal güvenlik numarasını sızdıran Equifax hack’i ya da bilgisayarlarımızı kilitleyen WannaCry saldırısı değildi... Üstelik bazı hack saldırıları o kadar ilginçti ki fidye olarak Bitcoin isteyen bile oldu! Örneğin; ABD hükümeti, Rus Hükümeti’yle olan bağlantılarla ilgili endişeler nedeniyle yaygın olarak bilinen Kaspersky Lab yazılımını yasakladığında, bilgisayarımızdaki milyonlarca güvenlik yazılımı bile şüpheli hale geldi. Ve uzmanlar, cihazlarımızı İnternet’e bağlayan, wi-fi gibi görünmez sistemlere güvenip güvenmediğimizi sorgulamamızı sağladı. Birçok virüs saldırısı türünden kendinizi korumak için hala çok şey yapabilirsiniz. İşte 2018’de kendinizi hack’lerden korumak için uygulayabileceğiniz yöntemler: • İşe fotoğraflarınızı, müziklerinizi
ve diğer önemli şeyleri yedekleyerek başlayın. Ayrıca, tüm yazılımlarınızı güncelleyin. Eğer bu iki şeyi yapmıyorsanız, geri kalanı işe yaramaz. • 2017’ye bakınca kişisel bilgilerinizin sürekli olarak bilgisayar korsanlarına maruz kaldığına ikna olmadıysanız, bu yazıyı okumayın bile... • 2017’nin en kötü Hack saldırısı, tamı tamına 145.5 milyon sosyal güvenlik numarasını sızdıran Equifax hack’i ya da bilgisayarlarımızı kilitleyen WannaCry saldırısı değildi... Üstelik bazı hack saldırıları o kadar ilginçti ki fidye olarak Bitcoin isteyen bile oldu! Örneğin; ABD hükümeti, Rus Hükümeti’yle olan bağlantılarla ilgili endişeler nedeniyle yaygın olarak; bilinen Kaspersky Lab yazılımını yasakladığında, bilgisayarımızdaki milyonlarca güvenlik yazılımı bile
şüpheli hale geldi. Ve uzmanlar, cihazlarımızı İnternet’e bağlayan, wi-fi gibi görünmez sistemlere güvenip güvenmediğimizi sorgulamamızı sağladı. Birçok virüs saldırısı türünden kendinizi korumak için hala çok şey yapabilirsiniz. İşte 2018’de kendinizi hack’lerden korumak için uygulayabileceğiniz yöntemler: • İşe fotoğraflarınızı, müziklerinizi ve diğer önemli şeyleri yedekleyerek başlayın. Ayrıca, tüm yazılımlarınızı güncelleyin. Eğer bu iki şeyi yapmıyorsanız, geri kalanı işe yaramaz.
Bad Rabbit Avrupa’yı korkutuyor
Zararlı yazılım Bad Rabbit Avrupayı korkutuyor. ESET’in “Diskcoder.D” olarak etiketlediği Bad Rabbit fidye yazılımı tarafından bilgileri şifrelenen organizasyonlar arasında Rus medya organları Interfax ve Fontanka, Odessa havaalanı, Kiev metrosu, Ukrayna Devlet Havacılık Hizmeti ve Ukrayna Ulaştırma Bakanlığı yer alıyor. TASS haber ajansına konuşan Rusya siber güvenlik şirketi GroupIB’nin Genel Müdürü Ilya Sachkov, “Bazı şirketlerin sistemleri tamamen kilitlendi. Buna serverlar ve iş merkezleri de dahil” dedi. Kaspersky Lab da zararlı
16 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
yazılım analizi ekibinin başında bulunan Vyacheslav Zakorzhevsky; “Bad Rabbit fidye yazılımı, mağdurlara kendisini Adobe Flash Player güncellemesi olarak gösteriyor. Güncellemenin yüklenmesiyle dosyaların şifrelendiğini bildiren ve Tor web tarayıcısı üzerinden web sitesine erişmelerini isteyen bir ekran görüntüleniyor. Hiçbir exploit kullanılmamış, bu yüzden kurban bir Adobe Flash yükleyicisi gibi davranan kötü amaçlı yazılımı manuel olarak çalıştırmak zorunda kalacak. Bad Rabbit’i birçok haber, medya ve video içerikli web sitelerinde tespit ettik. “Tor üzerinden erişim sağlanan darknet sitesi, dosyaların şifre anahtarları için 300 dolar değerinde, 0.05 bitcoin fidye ödemelerini talep ediyor. 40 saatden biraz fazla olan geri sayım içerisinde ödeme yapılmazsa fiyatı artıran Bad Rabbit, NotPetya fidye yazılımı ile bağlantılı olduğu da
düşünülüyor. Analistler, Bad Rabbit’in NotPetya ile aynı kodun %67’sini paylaştığını, aralarında SMB gibi meşru özelliklerin kullanımı ve tehlikeye atılmış ağa yayılması gibi bağlantılar olduğunu belirttiler. Bad Rabbit’in kurbanlarına nasıl bulaştığını gösteren bir akış çizelgesi … McAfee’den bir araştırmacı, Bad Rabbit’in .doc, .docx, .jpg ve diğer yaygın dosya türlerini de içeren çok çeşitli dosyaları şifrelediğini söyledi. Birkaç araştırmacıya göre Bad Rabbit Game of Thrones, özellikle de üç ejderhanın adı olan Drogon, Rhaegal ve Viserion’u referanslar içeriyor. Güvenlik uzmanları Bad Rabbit zararlı yazılımın sistemlere bulaşması halinde, c:\windows\infpub.dat ile c:\Windows\cscc.dat. dosyalarının çalışmasının engellenmesi ve VMI servisinin kapatılmasının virüsün ağın geri kalanına yayılmasını önleyeceğini açıkladılar.
GÜNCEL
“Perakende Günleri 2017” gerçekleşti
Tüketici odaklı sektörlerin başında gelen perakendecilik konusunda düzenlenen “Perakende Günleri” etkinliğinin 17’incisi bu yıl 29 -30 Kasım 2017 tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde icra edildi. Perakende Günleri uluslararası boyutu ile ülkemizde perakende sektörünün en etkili fuar organizasyonu özelliği de taşımaktadır. Konusunda uzman konuşmacıların yer aldığı etkinlikte pazarlamadan inovasyona, dijital dünyadan ekonomiye birçok konunun konuşulduğu toplantılarda perakende de örnek uygulamalar ve son trendler tartışıldı. Sektörde başarılı çalışmalar yapanlar ödül törenlerinde onurlandırıldı. Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) Patrick Renvoise’nin
konuşmacı olduğu “Beyin satın alma düğmesini keşfedin” konulu oturuma sponsor olmuştur. Oturum başlangıcında GÜSOD Başkanı Murat Kösereisoğlu özel güvenlik sektörünü tanıtıcı bir konuşma yaptı. Kösereisoğlu; konuşmalarında şu ifadelere yer verdi: Öncelikle sizlere kısaca Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD)’ den bahsetmek istiyorum. 23 yıldır güvenlik sektörünü temsil eden, bünyesinde alarm ve elektronik, para taşımacılığı ve güvenlik hizmetlerini barındıran, 60 000’ den fazla çalışanı bulunan endüstrinin yegane derneği. Sizler için finans, enerji, ulaştırma gibi temel endüstrilerden birisi olan güvenliğin ülkemizdeki uzun soluklu temsilcisi. Aynı zamanda 1999 yılından bu yana- 18 yıldır Avrupa Birliği Özel Güvenlik Konfederasyonu CoESS’ in üyesi. GÜSOD; CoESS deklarasyonları paralelinde, iş ahlakı, rekabet, çalışan hakları, mahremiyet, çevre gibi bir dizi sürdürülebilirliği mümkün kılan etik değerleri benimsemiş ve altına imza atmış kurumsal ve bireysel üyelerden oluşuyor. Güvenlik en temel ihtiyaçlardan biridir.
Farkına pek varmadığımız ancak yokluğunu hemen hissettiğimiz –Maslow’ un ihtiyaç hiyerarşisinde ikinci sırada. Gün içerisinde bizden kaç kişi ile karşılaşıyorsunuz acaba? Hayatın içindeyiz ve bunun farkında olarak işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Artık salt güvenlik değil, iş sürekliliği, verimlilik, ürün takibi ve müşterilerinizin memnuniyetine kadar uzanan pek çok değer katan hizmeti sunuyoruz. Ayrıca sizlerle beraber hiç arzu etmediğimiz terör riski ile de mücadelede de pay sahibi olmaya başladık. Bugün kalabalık yerlerin, alışveriş merkezlerinin ve caddelerinin hedef olarak görüldüğü bir dönemdeyiz. “Güvenlik konusunun” öncelik kazandığını, üst yönetimlerde C- seviyesinde izlenen ve karara bağlanan bir konu olduğunu biliyoruz. Olası riskleri önceden görüp gerekli tedbirleri alanlar rekabette ve sürdürülebilirlikte üstünlük elde ediyorlar. Sizler için de işin sürekliliği çok önemli. Yanınızda oturan rakibiniz bugün satış yaparken siz işlerinizin aksamasını istemezsiniz sanırım. Dert ortağınız; olan güvenlik şirketleriniz ile daha sık ve daha derin görüşmenizi öneririz.
EDS ve Samsung “Wisenet SSM Yazılı Teknik Eğitimi”ni gerçekleştirdi EDS ve Samsung Wisenet SSM Yazılımı Teknik Eğitimini çözüm ortaklarının katılımıyla 26 Ekim 2017 tarihinde gerçekleştirdi. Eğitim Samsung’un kontrol ve yönetim yazılımını kapsıyordu. SSM; Wisenet ağ ürünlerinin verimliliğini maksimize eden tek paket yönetim ve kontrol yazılımıdır. Eğitim; SSM yazılım içerikleri, sistem konfigürasyonları, sunucu özellikleri, sanal matris, konsol özellikleri, Google haritalar, SSM mobil başlıklarını içeriyordu. Eğitimi veren Samsung Proje Mühendisi Serdar Temoçin, yazılımın öne çıkan ve entegrasyonu kolaylaştıran özellikleri detaylandırdı. Öne çıkan özellikler; merkezileştirilmiş yönetim yönetici, sunucuların, kameraların ve kayıt cihazlarının
18 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
yapılandırmasını tek bir lokasyondan yönetebilir. Dağıtılan bilgi SSM’nin modüler mimarisi, yazılımın en yalın çözümlerden kurumsal düzeydeki kurulumlara kadar her tür sistemi etkin bir şekilde yönetebilmesini sağlar. Garantili güvenilirlik, yedeklilik denetimleri ve ağ arıza kurtarması SSM sisteminizin her zaman güvenilir bir şekilde çalışmasını temin eder. Esnek sistem mimarisi, transaction sunucusu işlevselliği üçüncü parti sistemlerle kolay entegrasyon sağlar. Etkin izleme tam yapılandırılabilir; olay kuralları ve yapılandırmaları sistem operatörlerinin önemli olayları tespit edebilmelerini kolaylaştırır. Güçlü arama motoru geniş arama seçenekleri kullanıcıların
kanıt niteliğindeki verileri hızlı bir şekilde alabilmelerine yardım eder. Federasyon, yedeklilik, transaction sunucusu ve LDAP entegrasyonu dahil kurumsal sistemler için çeşitli özellikleriyle hem küçük kurulum hem de daha büyük kurulumlar için uygundur. Eğitim sonunda veda edilirken konuklara katılımlarından dolayı teşekkür edildi.
HAYATA BAKIŞ
b
“Söylemeden söylemeye” Bakın aynı manaya gelen iki kelime bir hükümdar üzerinde bile nasıl değişik tesirlere yol açıyor. Hükümdarın biri acayip bir rüya görür ve bir rüya tabircisi çağırtarak rüyasını anlatır. Tabirci der ki “sultanım bu rüyaya göre siz bütün sevdiklerinizin ölümünü göreceksiniz”. Hükümdar bütün sevdiklerinin ölümünü görmenin dehşetini şöyle bir düşünür ve bu tabire kızıp adama yüz sopa attırır, fakat dayanamaz bir süre sonra başka bir tabirci getirtir rüyasını ona da anlatır. Bu tabirci ise aynı rüyayı şöyle tabir eder “müjdeler olsun sultanım yakınlarınız içinde en uzun siz yaşayacaksınız”. Bu sözler hükümdarı çok sevindirir ve adama yüz altın mükâfat verir. İşte, aynı şeyin iki farklı anlatım tarzı… Bu tarzı yakalayabilmek ya da yakalayamamak insanın hem kendisisin hem ailesinin hem de çocuklarının hayatını doğrudan etkiler. Evde, çocuğa “su getir” diye bağırmak ve argo kelimelerle hitap etmek başka, “bana bir su getir” demek başka , “bana bir su getirir misin?” demek daha başka. “Bana bir su getirir misin yavrucuğum?” demek ise çok daha başkadır. Ya da yerine göre “bana bir su getirebilir misin yavrucuğum”. Bunların her biri çocuğun ruhunda ayrı ayrı akisler yapar. Belli ya da belirsiz ayrı tepkilere yol açar ve çocuğun yapısında şekillenmelere ayrı bir tuğla ya da harç olur. Maalesef siz bunun belki hiç farkında bile olamazsınız. Onlarla konuşurken, suni görünmediği her zaman “sevgili yavrum” “yavrucuğum” “sevgili oğlum” “sevgili kızım” diye hitap etmek birçok şeyi kolaylaştırır, hem onlarla aranızda hem de bütün aile içinde sıcak bir atmosfer oluşturur. Bir de “benin güzel çocuğum” “ benim iyi kalpli çocuğum” “ benim güzel kalpli çocuğum” “ benim çalışkan çocuğum” demek onların şuurlarına ve şuur altlarına sessizce çok güzel şeyler verir. Değişik çocuklar üzerindeki gözlemlerime göre aileler genellikle çocuğa nasıl yaklaşacaklarını ya bilmiyor, ya kolayına kaçıyor veya konuyu yeterince ciddiye almıyor. Eğer çocuklar; anne baba ile konuşma girişimlerinin nutuk çekme şekline veya eleştiri yağmuruna dönüşeceğinden korkuyorlarsa hiçbir iletişim kurmaya kalkışmazlar. Çocuklar birbirlerine ve öğretmenlerine bağırmadan nezaket ile hitap etmelidir; eğer öğretmen, daha önce de ebeveyn çocuklara bağırırsa tabii olarak çocuklar da birbirlerine bağıracaklardır. “Yavrum” “ Yavrucuğum” gibi sıcak ifadeleri, sevgi dolu konuşmaları yalnız kendi çocuklarımız için değil eğer başka çocuklar için de kullanırsak bunlar insanları, insanlığı, dünyayı daha da güzelleştirecek sözlerdir.
Kullanılması dileğimle…
20 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Oğuz GÜLAY
Değişik çocuklar üzerindeki gözlemlerime göre aileler genellikle çocuğa nasıl yaklaşacaklarını ya bilmiyor, ya kolayına kaçıyor veya konuyu yeterince ciddiye almıyor. Eğer çocuklar; anne baba ile konuşma girişimlerinin nutuk çekme şekline veya eleştiri yağmuruna dönüşeceğinden korkuyorlarsa hiçbir iletişim kurmaya kalkışmazlar.
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER
CCTV sektörüne yön verenler CCTV sektörünün temsilcileri, tttgüvenlik sektöründeki son trendleri, 2017 yılının genel tablosunu, sektördeki güncel gelişmeleri değerlendirdiler. 2018 yılında sektörde yaşanan sorunların minimuma indirilmesi noktasında çözüm önerilerini paylaşan sektör aktörleri; sektörden beklentilerini dergimizle paylaştılar.
22 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Türkiye’nin güvenlik sektöründe global pazardaki yeri nedir? Alerta Elektronik Ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Suphi Sözmen: Türkiye; gerek coğrafi büyüklük ve konum, gerek kamu ve özel sektör yatırımları ve gerekse de ekonomik büyüklük bakımından diğer sektörlerde olduğu gibi güvenlik sektöründe yer alan yabancı marka ve firmaların sürekli olarak ilgi gösterdiği ve var olmak istediği bir pazar oldu. Özellikle çevresel tehditler, siyasi konjonktürler ve devamında oluşan toplumsal tedirginlikler başlığı güvenlik olan teknik çözümleri ve ihtiyaçları her geçen gün daha da arttırıyor. Cirosal pazar büyüklüğü olarak halen dünyanın birçok gelişmiş ülkesinin gerisinde olmamız, pazar artış hızı ve güvenlik sistemi sahiplenme oranı ve yenileme sıklığı kriterleri göz önüne alındığında; Türkiye pazarı cazibesini korumaya devam ediyor.
Biges Güvenli Hayat Teknolojileri Genel Müdürü Serkan Gökşen: Güvenlik sektöründe Türkiye, gelişmekte olan pazarlar içerisinde en fazla ilgi çeken ülkelerden biri. Bunu farklı ülkelerden üretici ve proje firmaların Türkiye ofislerini açmalarından da anlıyoruz. Özellikle inşaat sektöründeki büyüme, son yıllarda artan güvenlik endişeleri nedeni ile birey, kurum ve kamu tarafında açığa çıkan güvenlik ihtiyaçları, pazara girmek isteyen oyuncuların iştahını kabartıyor.
Bosch Güvenlik Sistemleri Ülke Direktörü İlke Frenkel: Yapmış olduğumuz pazar araştırmalarında, elektronik güvenlik sistemlerinin ülkemizde her yıl ortalama çift haneli olarak büyüdüğünü görmekteyiz. Sektör açısından özellikle son üç yılda Türkiye pazarındaki hızlı büyüme, dünyadaki tüm üretici firmaların dikkatlerinin Türkiye’ye çevrilmesine neden olmuştur. Bosch olarak 100 yılı aşkın süredir; Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. Pazarın dinamiklerini yakından tanıyor, ihtiyaçları karşılayacak teknoloji ve çözümler üretmeye devam ediyoruz.
Dahua Satış Müdürü Hüseyin Topuz: İnsanlar ve işletmeler; siber suçlular, doğal afetler ve terörist saldırılar yüzün-
Suphi Sözmen
Alerta Elektronik ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü
Türkiye pazarı cazibesini korumaya devam ediyor. den sürekli olarak tehditlerle karşı karşıyalar. Bu da kamu güvenliği ve işletmelerin güvenliği nedeniyle talep küresel olarak artıyor. Hükümetlerin bu ürünlere ve hizmetlere olan talepleri her geçen gün artmaktadır. Bu artış oranları ile birlikte 2024 yılına kadar küresel kamu güvenliği ve güvenlik piyasasının 537 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de özellikle mobil sistemler ve sınır güvenliği alanında son zamanlarda ciddi büyüme görülmektedir. Bölgemizde bu alanların bakir olması ve daha önceden yeterli yatırım yapılmaması dolayısıyla her geçen diğer marketlere göre daha hızlı büyümektedir.
DELLEMC Kıdemli Satış Müdürü Gürhan Yıldız: Türkiye güvenlik pazarı, geçtiğimiz son 5 sene içerisinde çok hızlı bir dönüşüm yaşadı ve bu dönüşüm yaşanmaya devam edecek. Bundan 5-6 sene önce IP kamera sistemleri daha çok, büyük ölçekli ve elit projelerde kullanılan bir teknolojiyken artık küçük sistemlerde dahi IP-CCTV sistemleri tercih edilir durumdadır. Bundan 2-3 sene öncesine kadar IP kamera sistemlerinde genel eğilim analog sistemlerden gelen alışkanlıkla DVR kayıt ünitelerinin müadili olarak IP kameralardan gelen görüntülerin kaydedildiği kutular olan NVR’lara kayıt yapmak iken artık daha enterprise ürünler olarak tanımlayabileceğimiz server/storage
Serkan Gökşen
Biges Güvenli Hayat Teknolojileri Genel Müdürü
Türkiye en fazla ilgi çeken ülkelerden biri. mimarisi ve bu mimari üzerinde koşan VMS (Video izleme yazılımı) kullanımına yavaş yavaş dönmüş durumdadır.
EDS Elektronik Pazarlama Müdürü Vildan Keser: Türkiye bu konuda çok geride ve halen dünyada bilinen bir güvenlik markası bulunmamaktadır. Bu da ülkenin sosyo-ekonomik yapısı, üretimin olmaması ve ar-ge yatırımlarının yeterli olmamasından kaynaklanıyor.
Ekin Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Akif Ekin: Dünyada güvenlik sektörünün pazar büyüklüğü 80 milyar dolar… Bunun bir alt sektörü olan güvenli şehir teknolojileri sektörü ise 40 milyar dolar civarında… Türkiye’de genel güvenlik sektörü her yıl, yüzde 10’u aşkın bir büyüme gerçekleştiriyor. Teknolojinin hızla ilerlemesi ise bu büyümenin daha hızlı artacağını gösteriyor.
Geg Teknolojileri Genel Müdürü Koray Özdoğan: Eskiden lüks olarak görünen kamera sistemleri şimdi zorunlu ya da ihtiyaç haline gelmiştir. Elektronik güvenlik sistemlerinde Avrupa ve Türkiye’yi de kapsayan %7’lik bir büyüme hedeflendiği ve ilerleyen yılarda ise artarak devam edeceği araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Türkiye pazarının daralmaması için tüm meslektaşlarımız bir ortamda toplanmalı. Aralık 2017 Güvenlik Yönetimi n 23
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER ce verimli kullanamıyoruz. Bizce global rekabete giden yol önce içerde tabana yayılmaktan ve homojen bir yapı kurmaktan geçmektedir.
Kekova Güvenlik Sistemleri Proje Yöneticisi Selçuk Budak: Türkiye’de
Hakan Kasap
Han Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye, yeniliklere daha açık.
Yasin Altaş
Hanwha Techwin Europe Limited Ülke Müdürü
Türkiye bizim için önemli ve başarılı bir pazar.
Han Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kasap: Güvenlik sektörü-
Honeywell Pazarlama Lideri Zeynep Alaca: Türkiye’nin, 2023
nün CCTV tarafını ele alırsak, geçtiğimiz dönemlerde büyük değişimler yaşandı diyebiliriz. Yaşanan teknolojik değişimler, ülke pazarında yeni arzlar oluşturmaya başladı. Örnek vermek gerekirse eskiden müşteriler için sadece görüntü kalitesi büyük bir etmenken, artık video analiz yapabilen, yüz tanıma, kişi sayma yapabilen kameralar tercih edilmeye başlandı. Türkiye birçok Avrupa ve Orta Doğu ülkesine göre, yeniliklere daha açık ve teknolojiyi kullanmaya daha istekli.
yılı itibariyle dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girme hedefi kapsamında her yıl büyümeye devam etmesi gerekiyor. Büyüme, özellikle ekonomi, bilim ve teknoloji anlamında yapılacak büyük reformların yanı sıra ilgili yasa ve yönetmeliklerde yapılacak çağdaş değişikliklerle gerçekleşecektir. Bu kapsamda artacak IT yatırımları ile elektronik güvenlik sektörü de hatırı sayılır seviyelerde büyüme gösterebilir.
Hanwha Techwin Europe Limited Ülke Müdürü Yasin Altaş: Türkiye, satış
İntegral Kurumsal Teknoloji Çözümleri Proje Müdürü Ercan Taş: Türkiye güvenlik sektörünün
hacmi açısından Hanwha Techwin’ın en büyük pazarlarından birini temsil etmektedir. Sadece dağıtıcı partnerlerin seçilmiş bir grubu ile çalışıyoruz. Bu ortaklıklar güven üzerine inşa edilmiş olup, verdiğimiz sözlere dayanan bu ilişkilerin gücü, Türkiye’nin bizim için önemli ve başarılı bir pazar olmaya devam etmesini sağlamaktır.
Hikvision Turkey Kıdemli Kanal Satış Müdürü Bayram Boyam: Türkiye güvenlik sektöründen çok aşamalar kaydetti ama halen ciddi bir uzun yolu olduğunu da söyleyebilirim. Dünyanın farklı ülkeleri ile kıyasladığımız zaman genelde Avrupa ülkelerinin gerisinde kalıyoruz. Ama onun dışındaki birçok farklı ülkenin de ilerisinde olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. 24 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
bugüne kadar gelişim ve büyümesine baktığımızda önemli mesafeler kat ettiğini söylememiz lazım. Ama dünyadaki gelişmiş ülkeler ve ekonomilerle karşılaştırdığımızda maalesef hala olmamamız gereken yerde değiliz. Bu durum, standartları uygulamak ve yaşam kalitemiz açısından negatif bir tablo gibi gözükmekle birlikte, sektörün işlenebilecek ciddi potansiyelinin olduğu gerçeğini de pozitif olarak değerlendirmemizi ve fırsata dönüştürmemizi gerektiriyor. Ülkemizi sadece global pazarın ekonomik büyüklüğü ile karşılaştırıp geride olduğumuzu söylemiyorum. Biz kaynaklarımız ve iç dinamiklerimizi dikkate aldığımızda kendi potansiyelimizi de yeterin-
elektronik güvenlik sistemleri sektörü, Amerika ve Avrupa pazarları ile karşılaştırıldığında henüz yolun başındadır. Amerika gibi güvenlik bilincinin yüksek olduğu ülkelerde güvenlik sistemlerine ihtiyaç da aynı derecede yüksektir. Kişi başı elektronik güvenlik sistemleri harcamalarına baktığımızda güvenlik bilinci yüksek olan bu ülkeler bizim yaklaşık 10-15 katımızı harcıyorlar. Bunun nedenlerini irdelediğimizde tabii başta ekonomik durum, satın alma gücü gelmekle beraber, güvenlik ihtiyacının daha arka sıralarda olmasını da gösterebiliriz.
Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ali Yipelli: Türkiye güvenlik sektörü büyüyen bir pazar olmasına karşın hala dünya pazarının %1’i seviyelerinde bir hacme sahip. Bunun sebebi adet artışlarının katma değerli ürünlerden ziyade standart giriş seviyesi ürünlerden sağlanması ve fiyat düşüşleri sebebiyle de ciroların beklenenin altında büyümesidir. Yine de kalitesini dünyada kanıtlamış markaların satışlarının Türkiye’de özellikle 2-3 yıldır arttığını görüyoruz. Ancak bu artışın toplam çözüm satışı, uzun vadeli projelendirme ve toplam kalite perspektiflerinden bakıldığında hala yetersiz olduğunu söyleyebilirim.
Mobotix AG İş Geliştirme Yöneticisi Engin Şahin: Türkiye güvenlik sektöründe global anlamda oldukça önemli bir pazardır. Jeopolitik konumu ve son yıllarda gelişmelere paralel olarak güvenlik sistemlerine hem kurumsal hem özel sektör anlamında yönelim yoğundur.
Okisan Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Özkara: Global pazardaki yerimizi bir yüzde ile ifade etmek güç tabii ki… Ancak, Türkiye’de güvenlik sektörünün, global pazara paralel olarak eş zamanlı büyümekte olduğu rahatlıkla söylenebilir. Türkiye’de ve dünyada hem birey,
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER hem de toplumların “Güvenlik ihtiyacı’’ ön sıralarda olmaya devam ediyor. Elektronik güvenlik sektörü, birey ve toplum güvenliğine katkı verdiği/verebildiği sürece büyümeye de devam edecektir kuşkusuz.
Pelco Türkiye Ülke Müdürü Yusuf Ziya Öncel: CCTV ve IP video pazarı açısından değerlendirmem gerekirse, küçük bir pazardan bahsediyoruz. Büyüme oranı gelişmiş ülkelerden yüksek olmakla beraber pazar hacmi olarak yapılan araştırmalar küçük olduğunu göstermekte. Fakat pek çok yeni yatırım nedeniyle bir üreticinin yatırım yaptığı ve üzerinde durduğu bir ülkeyiz. Belli oranlar vermek gerekirse Fransa pazarının yarısın az, Almanya pazarının ise yaklaşık %30’una denk gelebiliyoruz. Polonya, Güney Afrika gibi ülkelerle benzer hacimlere sahibiz ancak büyüme trendi iyi olan bir ülkeyiz.
Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip: Ülkemizde elektronik güvenlik sistemlerini kullanan ev ve iş yerlerinin penetrasyonu yüzde 1,5 iken ABD’de bu oran yüzde 20, Avrupa’da ise yüzde 8 seviyelerinde. Şu an için gelişmiş ülkelerin gerisinde olsak da, farkındalığın giderek arttığını gözlemliyoruz. Kentleşme oranları yüzde 92’ye ulaşmış durumda. Toplumsal yapıdaki dönüşümler, hizmet verdiğimiz kitlenin giderek büyümesini sağlıyor. Türkiye’deki pazar da bu sayede daha fazla gelişiyor. Her yaştan yalnız yaşayan insanların ve çalışan kadınların sayısı gittikçe artıyor. Güvenlik bir lüks olmaktan çok, bir ihtiyaç hâline gelmiş durumda. Bu yüzden de önleyici ve caydırıcı tedbirler olarak elektronik güvenlik sistemleri daha çok tercih ediliyor.
SeeTec GmbH Genel Müdürü Andreas Beerbaum: Türkiye, Avrupa ve Asya arasında güçlü bir ekonomiye sahip önemli bir ülke ve Türk pazarı SeeTec için önemli bir rol oynamakta ve aynı zamanda güvenlik ürünleri ve çözümleri tedarikçileri içinde ayrıca önem taşımaktadır. 26 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Yusuf Ziya Öncel Pelco Türkiye Ülke Müdürü
Büyüme trendi iyi olan bir ülkeyiz. Senkron Güvenlik ve İletişim Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Çobanoğlu: Güvenlik sektörünün dünyadaki pazar büyüklüğü 100 Milyar Dolar ile ifade ediliyor, bu rakamın ülkemizdeki karşılığı ise 12 Milyar TL. Sözü geçen rakamlara baktığımızda ve güvenlik faaliyetlerini incelediğimizde güvenlik pazarının ülkemizde henüz gelişme aşamasında olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Hizmetlerimize ilişkin talepler gün geçtikçe artmaktadır. Bu taleplerin karşılanması ile global ekonomik gelişme sağlanacak, bu gelişmelerin sonuçları da bize pozitif olarak yansıyacaktır.
Sony Kanal Satış Yöneticisi Mustafa Nezih Oral: Bağımsız araştırma şirketlerden gelen verilerin de desteklediği üzere, Türkiye güvenlik pazarı uzun süredir istikrarlı bir büyüme göstermektedir. Bu nedenle, her yıl yazılım ve donanım alanında faaliyet gösteren birçok küresel üreticinin Türkiye’de de ofis açtığını görmekteyiz. Yerel üreticiye baktığımızda da, güvenlik sektöründe yapılan üretimin gittikçe arttığını ve bazı yerel üreticilerin dünyanın tüm kıtalarına ürün ihracatı yapabildiğini memnuniyetle takip ediyoruz. Özellikle dikkatimizi çeken ise, savunma elektronik sanayii alanındaki büyük üreticilerimizin yanı sıra yeni başlayan, daha küçük
Ediz Habip
Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Güvenlik lüks olmaktan çıkıp ihtiyaç hâline gelmiş durumda. şirketlerimizin başarıları oluyor. Milli Savunma Bakanlığı’nın bu yeni başlayan üreticileri sıkı bir şekilde desteklediğini ve yakından denetlediğini de gözlemliyoruz.
Teknomaks Bilişim Teknolojileri Barış Kuş: Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ni baz alacak olursak, hala kat etmemiz gereken açık ara bir mesafe olduğunu görüyoruz. Güvenlik bilincinin yüksek olduğu özellikle ABD’de, doğal olarak elektronik güvenlik sistemlerine duyulan ihtiyaç ve yapılan yatırım da Türkiye’nin oldukça ilerisinde. Türk yüklenici firmaların yurtdışında (Rusya, Orta Asya, Ortadoğu ve Afrika) gerçekleştirdiği projelerde, güvenlik sistemleri de işin parçası olduğundan, bu sektördeki sistem entegratörü firmalar da aynı bölgelerde oldukça aktif bir rol oynamakta ve bahsettiğimiz coğrafyada bu sektöre bir katma değer sağlamaktadır.
Tepe Savunma Ve Güvenlik Sistemleri Mustafa Altun: Global pazar olarak henüz tüm dünyadaki verileri ortaya koyan bir çalışma yok. Avrupa Güvenlik Servisleri Konfederasyonu (CoESS) 28’i Avrupa Birliği üyesi olan ve 6 AB üyesi olmayan Avrupa ülkesiyle birlikte (Türkiye dahil) toplam 34 ülkeden 45.000 özel güvenlik şirketi ve 2 milyon çalışanı temsil etmektedir. Bu kuruluşun verilerine göre 34 ülkenin oluşturdu-
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER
Philippe Kubbinga
Axis Communications Orta Doğu ve Afrika Bölge Müdürü
Daha spesifik çözümler sunuyoruz. ğu pazarın 2017 yılında ulaştığı rakam yaklaşık 40 milyar €’dur. Türkiye’de de Özel Güvenlik Endüstrisi hakkında kesin verileri bulunmamakla birlikte pazarın 2017 yılında 12 Milyar büyüklüğe ulaştığı tahmin edilmektedir.
Güvenlik sektörünün en önemli sorunları nelerdir? Axis Communications Orta Doğu ve Afrika Bölge Müdürü Philippe Kubbinga: Güvenlik endüstrisinin tüm donanım / yazılımlara uyan bir boyuttan ziyade sorunlara daha spesifik çözümler sunduğuna kuvvetle güveniyoruz. Sonuçta müşteriler, bir fotoğraf makinesi ya da bir video yönetim sistemi (VMS) satın almak istemiyorlar. Bunun yerine, hırsızlığı azaltmak ya da sadece belirli kişilerin nakit ofis erişebilmesini sağlamak ya da havaalanında potansiyel tehditleri takip etmek için gerekli donanımlara yatırım yapmayı tercih ediyor.
Alerta Elektronik Ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Suphi Sözmen: Kanuni düzenlemelerin yetersiz olduğu, mevzuatların sürekli değiştirildiği, vergi oranlarının yüksekliğinin yanı sıra, ithalatta yaşanan gecikmeler ve düzensizlikler, kamu ve özel sektör müşterilerine ve o zincirin halkalarına büyüyerek yansıyor. Zaten, dengesiz bir rekabet içerisine sokulan ciddi uygulama firmaları bir de yaptırım ve cezalarla karşı karşıya bırakılıyor. Bilinçli müşteri sadece araştıran ve 28 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Hüseyin Topuz
Dahua Satış Müdürü
En önemli sorun kalifiye teknik eleman sıkıntısı. en uygun satın almayı yapan müşteri değildir, kendinin ihtiyacını giderecek çözümü en uygun fiyata alan müşteridir kanaatimce. İhtiyaç kırılımlarının başında ise, sadece ürün fiyatlaması değil, aldığı hizmetin kalitesi ve sürekliliği gelmelidir. Bunlar göz ardı edildiğinde, ciddi firmalar işlerden gittikçe uzaklaşmaya başlamakta ve bu anlamsız rekabetin içerisine girmekten vazgeçmektedir. Önemli projeler, riskli projeler altından kalkamayacak firmalara kalmaktadır.
Biges Güvenli Hayat Teknolojileri Genel Müdürü Serkan Gökşen: Sektöre büyük bir heves ile başlayan girişimler, zaman içerisinde faaliyetlerini sürdüremeyen veya gerekli büyümeyi gösteremeyen şirketlere dönüşüyor. Gelişmekte olan ülke ve pazarların temel sorununun insan kaynağı olduğunu söyleyebiliriz. Teknolojinin çok hızlı değişmesi gibi, satış-pazarlama kanal ve trendleri de sürekli değişiyor. Süreç ve trendlere ayak uyduramayan girişimcilerin son yıllarda hızla değişen teknolojiyi takip etmeleri, gerçekten müşteri ihtiyaç ve beklentilerine cevap verebilmeleri de pek mümkün görünmüyor.
Bosch Güvenlik Sistemleri Ülke Direktörü İlke Frenkel: Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında sektörümüzde de belli norm ve standartların vazgeçilmez şekilde yerleşeceğini düşünüyoruz. Yerel
norm ve standartların yerleşmesi, denetimlerin yaygınlaşması, genel refah seviyesinin yükselmesi, tüketicinin daha da bilinçlenerek elektronik güvenliğin bir maliyet unsuru olarak görülmeyecek olması sayesinde şu an Türkiye pazarında yer almayan birçok markanın da ülkeye gireceğini, dolayısıyla ‘kaliteli rekabetin’ iyice artarak ülkemizi teknoloji çöplüğü olmaktan kurtaracağını öngörüyoruz. Bu dönemde özellikle düşük kaliteli, standartlara uygun olmayan ürünlerin piyasadan silineceğine inancımız tam.
Dahua Satış Müdürü Hüseyin Topuz: Sektörümüzün en önemli sorunları kalifiye teknik eleman sıkıntısı ve yetkisiz uygulama firmaları. Elektronik Güvenlik meslek yüksekokullarının sayısı arttırılmalı ve bu alanda insan gücü yetiştirmesi gerekir. Bu sayede hem montaj hem de teknik destek personeli sıkıntısını gidermiş oluruz. Proje uygulama yapan firmalara devlet tarafından yetkilendirme yapılmalı ve bu işi yapacak firmaların bazı yeterliliklere sahip olmaları sağlanmalıdır. Yeterliliği ve yetkisi olmayan firmaların sistem kurmasına izin verilmemelidir. Bu bir güvenlik konusu olduğu için bu yetkilendirmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu alanda çalışma yapan dernekler ve kuruluşlar var ama yeterli değil, devletin de buna el atması lazım.
DELLEMC Kıdemli Satış Müdürü Gürhan Yıldız: Güvenlik sistemleri daha önce de dile getirmiş olduğum gibi ciddi bir transformasyonun /dönüşümün yaşandığı bir dönem geçirmektedir. Güvenlik sistemlerine olan ihtiyacın artması, kapsamlarının ve uygulama alanlarının artması, enterprise sistem ve altyapılara duyulan ihtiyacın artması, hem kurumlarda bu sistemler adına ihtiyaçları belirleyen karar vericiler hem de bu sistemleri hayata geçiren sistem entegratörleri açısından beraberinde farklı bilgi seviyesine ve yetkinliklere ihtiyaç duyulmasına neden olmaktadır.
EDS Elektronik Pazarlama Müdürü Vildan Keser: Yeterli derecede kendi üretimimiz olmadığı için bu durum bizleri dışa bağımlı hale getiriyor. Mevzuatlar-
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER da sıkıntılar olduğu için kalitesiz, ucuz ürünler piyasaya girmekte ve bu da üreticileri zor duruma düşürmektedir. Artan işçilik ve ürün maliyetleri, üretim yapılmasını zorlaştırmakta ve ithal ürünlerle rekabet yapılamaz durumuna getirmektedir.
Ekin Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Akif Ekin: Her sektörün belli boyutlarda bir açığı oluyor. Bu sektörde ise bilgi açığını önemli bir sorun olarak görüyoruz. Pazarda ve sektörde bilgi seviyesi, yaratılan sistemlerin düzeyine erişemiyor. Hal böyle olunca, hizmet ile talep arasında belli bir açık doğuyor ve gerekli altyapılar, yaratılan sistemlerin hızına ayak uyduramıyor. Teknoloji şirketleri ile pazarın bilgi seviyesi arasında hızlı bir korelasyona ihtiyaç var.
Geg Teknolojileri Genel Müdür Koray Özdoğan: Güvenlik sektöründe dikkat edilmesi gereken en önemli sorun, kaliteli ve insanların ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler temini ve bu teminlerden sonra satış sonrası hizmetlerinin yakinen takip edilmesi. Rekabet para ile değil kalite ile yapılmalı. Türkiye elektronik kamera çöplüğüne dönmemeli.
Han Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kasap: Sektörün yarattığı hızlı değişim, yüksek hacim beraberinde birçok sorunu da getiriyor. Ekonomik seviye CCTV ürün gruplarında neredeyse çoğu firma ve Türk malıyız diyen firmalarda, Marka yapmış büyük ithalatçı firmalarda aynı yazılımları kullanmaktadırlar. Halbuki bu yazılımlar Uzakdoğu, genellikle ÇİN tabanlı firmaların geliştirmiş olduğu, yeni özelliklerin pek eklenmediği ve Güvenlik açısından bir çok açığın bulunduğu, gerekli güncellemelerin yapılmadığı yazılımlardır. Bu tarz yazılımlar kullanılmamalı ve tercih edilmemelidir. Diğer bir sorun ise son zamanlarlar da Türkiye’de üretim adı altında birleştirme, montajlama algısı ile hiçbir test ve kalite kontrolleri yapılmadan merdiven altı kamera ve kayıt cihazlarının toplanıp satılmasıdır. Tabi aynı zamanda kayıt cihazlarına %16 TRT bandrolünün 30 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Vildan Keser
EDS Elektronik Pazarlama Müdürü
Artan maliyetler, üretim yapılmasını zorlaştırıyor. eklenmesi, zaten var olan yüksek gümrük ve ötv vergilerinin bu tarz firmalar tarafından ödememesi sektörümüzde haksız bir rekabet oluşmasına neden olmaktadır. Bu tarz olayların sektörümüze daha fazla zarar vermesini engellemek için iç denetimlerin devletimiz tarafından daha sıkı bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
Hanwha Techwin Europe Limited Ülke Müdürü Yasin Altaş: Siber güvenlik, yakın zamana kadar göz ardı edilen bir konuydu ancak siber tehditler küresel olarak artmaya devam ettikçe, şimdi tüm elektronik güvenlik sektörü için en çok endişe veren konuların başında geliyor. Biz olası tehlikeleri dikkatlice izleyerek kişileri, mülkiyetleri ve varlıkları koruyan Wisenet kameraları, kayıt cihazları ve yazılımları siber saldırıları en aza indirecek donanımlar ile donattık. Yeni siber güvenlik tehditleri tespit edildiğinde müşterilerimize açık ve dürüst olmanın önemini anlıyoruz. Onlarla savaşmak için daha gelişmiş yazılım sürümleri geliştirmek için hızlı bir şekilde hareket etmemize olanak tanıyan kaynaklara sahibiz.
Hikvision Turkey Kıdemli Kanal Satış Müdürü Bayram Boyam: Sürekli olarak irili ufaklı ve belli bir kalitenin altında olan ürünlerin bizim sınırlarımız içerisine girmesini engellenemediği için bir nevi güvenlik
Akif Ekin
Ekin Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı
Sektörde bilgi açığı önemli bir sorun. malzemelerinden oluşmuş çöplükler meydana gelmektedir. Bu konuda bence hem devletimizin hem de güvenlik sektörünün en önde gelen temsilcilerinin çok sağlam bir şekilde bunların önüne geçilmesi için işbirliği içerisine girmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizde bu konuyla ilgili uğraşan bazı kuruluşlar var ama ne yazık ki hepimizin gördüğü gibi çok etkin bir yapı olmadığını gözlemliyoruz.
Honeywell Pazarlama Lideri Zeynep Alaca: Asya Pasifik ülkelerinden ithalatın yoğun olduğu ülkemizde gümrük süreçlerinin sıkılaşması, kaliteli ve güvenilir ürünlerin artması için iyiye işaret ancak, ürün teslim sürelerinin uzaması projelerin gecikmesine yol açıyor ve müteahhitleri maddi ve manevi zarara uğratıyor. Dolar ve euro kurundaki belirgin değişiklikler, vergi oranlarındaki revizyonların da güvenlik sektörünü oldukça olumsuz etkilediği ortada. Yerel ürünlerin azlığı ve bu gelişmelerin ithalatta yaratmış olduğu sıkıntılar tüm oyuncuları oldukça güç duruma düşürüyor. Bu sorunların ortadan kaldırılması adına, belirli kalitede hizmet ve ürün sağlayan firmaların aktif oyuncu olması için devreye alma sürecinde ve sonrasındaki denetimlerin artırılması gerekiyor. Yasalarla güçlendirilecek bu uygulamaların, sayısı 200’ü geçmeyen kurumsal ve alanında uzman güvenlik firmalarının artmasını sağlayacağı görüşündeyim.
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER parken eşit sınıftaki firma ve ürünleri karşılaştırması gerekmektedir.
Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ali Yipelli: Elektronik
Ercan Taş
İntegral Kurumsal Teknoloji Çözümleri Proje Müdürü
Meslek odasının olmaması en önemli eksiğimiz. İntegral Kurumsal Teknoloji Çözümleri Proje Müdürü Ercan Taş: Ciddi bir büyüklüğe ve stratejik öneme sahip olmasına karşın henüz meslek odasının olmaması ve ulusal düzeyde örgütlenememesi bence en önemli eksiğimiz. Güvenlik yaklaşımı; yatırımlar planlanıyorken en az elektrik ve mekanik işleri kadar mühendislik ve uzmanlık desteğine ihtiyaç duyulan bir konudur. Ancak bu ihtiyacın elektrik taahhüt işlerinin zayıf akım başlığı altında birkaç kalem olarak yer alması ve elektrik mühendislerinin mesleğimizle alakalı belirleyici rol üstlenmesi dikkate alınması gereken en önemli konulardandır. İnşaat taahhüttün altındaki elektrik işlerinin bir parçası olarak yatırım planlarına konu olan güvenlik işleri çoğu zaman konunun uzmanları tarafından projelendirme yapılmadan bütçelerinin belirlenmesi sebebiyle yatırımın sonunda bütçeye göre iş üretilen bir sektör konumuna düştüğümüzü görmemiz gerekir. Bence asıl sorun buradadır. Süreç olarak güvenlik kavramının en önemli olduğu bir konjonktürde ve zaman diliminde, projenin ihtiyaçlarına ve şartlarına odaklanmaksızın metrekare /maliyet hesabı üzerinden bütçeleme yapmak, yasal zorunlulukları göz ardı etmek, uluslararası standartları dikkate almamak; aynı elbiseyi herkese giydirmeye çalışmanın sonucu değil midir? Bu yüzdendir ki sadece bütçe odaklı yol almaya çalışan ve mesleki 32 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Selçuk Budak
Kekova Güvenlik Sistemleri Proje Yöneticisi
Ekipmanların hata payı az olmalıdır. yetkinliklerden uzak firmaların işin uzmanları ile aynı masada karşılaştırıldığı ve dikkate alındığı tezatlarla sıkça karşılaşıyoruz. Meslek olarak yasalar karşısında meşru bir zemin ve kimlik bulamadığımız sürece, mesleğin gereği olan standartları uygulamak, denetlemek, eğitim vermek ve uzman personel yetiştirerek sertifikalandırma sürecine geçmemizde mümkün olmayacaktır.
Kekova Güvenlik Sistemleri Proje Yöneticisi Selçuk Budak: Can ve mal güvenliğimiz için tesis etmek istediğimiz elektronik güvenlik sistemleri ekipmanları hata payı mümkün olduğu kadar az olmalıdır. Bazı sektör temsilcileri tarafından; ekonomik kaygılar ya da yetkin olmaması nedeniyle kalitesiz ekipman ithal edilmesinin sektörde hem haksız rekabete hem de çok yoğun müşteri memnuniyetsizliğine sebep olmaktadır. Kalitesiz ürünlerin kullanıldığı müşterilere satış sonrası hizmet vermeyen birçok firmanın olduğunu hepimiz biliyoruz. Konusunda uzman olmayan kişilerce projelendirilen ve kurulan sistemlerin işletmelere geri dönüşü olmayan zararlar verebildiği, sektördeki güveni sarstığını görebiliyoruz. Sektör temsilcileri kadar satın alma yapan tarafın da bu konuda dikkatli olması ve karşılaştırma ya-
güvenlik sektörü ülkemiz ve iş hayatı için çok kritik öneme sahip bir sektör. Sektörün en önemli sorunlarından ilkinin yetişmiş insan kaynağı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ürün yönetimi, satış öncesi ve satış sonrası alanlarında hem ara hem de yönetici segmentinde sektöre özel çalışan bulmak veya istihdam etmek pek kolay değil. Mevcut insan kaynağının teknik ve ticari bilgi seviyesinin de geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Satış kanallarının sermaye derinliğine beklenenden daha az sahip olması, finansmana erişim sıkıntıları ve finansal riskleri minimize edecek araçlara sahip olmaması da bir diğer sorun olarak değerlendirilebilir. Zincirin son halkası olan nihai kullanıcılarda ve şirketlerde henüz elektronik güvenlik bilincinin tam oturmaması da bir diğer sorun. İnsan kaynağı konusunda uzun vadeli planlamalar yapılmalı, gerekirse okullarla işbirliğine gidilmeli. Satış kanallarını distribütör ve üretici firmalar desteklemeli. Birlikte kazan-kazan sistemler oluşturulmalı. Kısa vadeli geçici karlar için uzun vadeli fırsatlar kaçırılmamalı. Hırslı değil azimli olunmalı. Sektörün sermaye kalitesi arttırılmalı ve büyüme hep birlikte sağlanmalıdır. Elektronik güvenlik sistemleri bilinci için ise düzenli etkin pazarlama ve eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi şart… Kaliteli ürün, kaliteli servis ve doğru satış öncesi projelendirme oluşturulmalı. Kullanıcılar bu alanda satış esnasında da bilinçlendirilmelidir.
MOBOTIX AG İş Geliştirme Yöneticisi Engin Şahin: Nitelikli ve eğitimli çözüm uzmanlarının azlığı, milli bir güvenlik standardının hatta kamusal alan güvenlik şartnamesi eksikliği ve bu noktaların boşluğunda çoğunlukla eksik veya sadece kısa süreli çözümlere yönelim. Birçok sistemin normal ekonomik ömür süreleri dolmadan sökülüp adeta elektronik çöp haline gelmesi, bütçelerin yanlış kullanımı.
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER Okisan Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Özkara: Elektronik güvenlik sektörü, her yıl bir önceki yıla göre büyüyen; geçmiş yıllara göre yükselişine devam eden bir sektör... Ancak bu büyüme ve yükseliş ‘’sağlıklı bir gelişme’’ sayılabilir mi sorusunu sormamız ve cevaplamamız gerekiyor! Sektörümüzün Büyük Ticari Potansiyelini; “öne geçmeye çalışıp, hızlı para kazanmaya dönüştürme telaşındaki’’ ithalatçı/toptancı ve montajcı firmaların “Pazar gerçeklerini henüz algılayamama’’ süreci hala devam ediyor ne yazık ki! Güvenlik sistemleri ve hizmetleri, son kullanıcı açısından “estetik, ucuz, moda, trend, kampanya, en son teknoloji,’’ tercihleriyle satın alınacak mal ve hizmetlerden değildir.. Son kullanıcı ‘’Görmek, Korumak, Denetlemek istediği’’ alanları ve hassasiyet seviyesini bildirir; profesyonel proje firması da ‘’o hedefe uygun ürünleri, doğru seçimlerle bir araya getirerek’’ projeyi tamamlar… Son kullanıcının dikkat edeceği husus “Üretici, İthalatçı/Distribütör, proje/uygulama firmaları’’ zincirinin; ‘’sağlam, güvenilir, bilgili/becerili’’ olmasıdır… Güvenlik ihtiyacının ‘’son kullanıcı seçimiyle/ tercihiyle’’ ekonomik, kampanyalı ürünlerle çözümü(?!) ciddi riskler taşıyacaktır...
Pelco Türkiye Ülke Müdürü Yusuf Ziya Öncel: Regülasyonların olmaması en önemli sıkıntı, kamuya ait sistemlerde bile görüntü kayıt kalitesinin, arşivleme süresinin ne kadar olacağı değişken. Kalitesi belirsiz veya düşük ürünlerin pazara sürülmesinde denetlemenin yeterli olmadığını düşünüyorum.
Pronet Güvenlik Sistemleri Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip: Tüketici nezdinde henüz yeterli farkındalığın oluşmaması, sektörün en önemli sorunlarından biri. Yükselen şehirleşme oranları, inşaat sektöründeki gelişmeler, toplumumuzda yalnız yaşayan bireylerin artması gibi faktörler pazarın büyü34 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Ekrem Özkara
Okisan Yönetim Kurulu Başkanı
Sektör her yıl büyümeye devam ediyor. meye açık olduğunu gösterirken; henüz gelişmiş ülkelerin gerisinde olmamız bunun sonucu. Teknolojik gelişmeler hayatı daha yakından etkilemeye başladıkça tüketicilerin daha sorunsuz, daha hızlı, daha üstün hizmet beklentisi de her geçen gün artıyor. Dolayısıyla, hangi sektörde faaliyet gösteriyor olursanız olun, son teknolojik imkânları kendi hizmetlerinize entegre edebildiğiniz müddetçe tüketicilerin hayatında önemli bir yere sahip oluyorsunuz.
SeeTec GmbH Genel Müdürü Andreas Beerbaum: • Siber Güvenlik • Artan fiyat baskısı
Senkron Güvenlik ve İletişim Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Çobanoğlu: Sektörümüzün en büyük sorunlarından biri, alt yapısı ve tecrübesi olmayan firmaların tüm projelere rahatlıkla fiyat verebiliyor olmasıdır. Kamu ihalelerine ve belirli bir bütçenin üzerinde kalan özel projelere dahil olacak firmaların belli bir standartta olması muhakkaktır. Fiyat kırarak projelere teklif verebilen bu küçük ölçekli yapılar sektöre ciddi anlamda zarar vermektedir. Bunun sonucu olarak da kendilerine, bizlere ve işverene zaman, para ve itibar kaybettirmektedirler. Bu konuda devletimizin planlayacağı ve
Bülent Çobanoğlu
Senkron Güvenlik ve İletişim Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı
Küçük ölçekli yapılar sektöre ciddi anlamda zarar veriyor. uygulayacağı bir standart bu sorunu çözebilecektir kanaatindeyim. Diğer bir önemli sorunumuz ise eğitim ve belgelendirme konusudur.
Sony Kanal Satış Yöneticisi Mustafa Nezih Oral: Güvenlik sektöründe uzun süredir gözlemlediğimiz en önemli sorunu “son kullanıcının gerçek ihtiyacı ile tam olarak örtüşen bir ürün veya hizmeti alamaması” olarak özetleyebiliriz. Öncelikle, son kullanıcının kendi ihtiyacını belirlerken profesyonel danışman desteğine güven duymaması ya da bütçe ayırmak istememesi, kullanıcının güvendiği elektronik taahhüt şirketlerinden aldığı teklifler arasından yapacağı seçimi zorlaştırmaktadır. Büyük çaplı, kamu ve özel sektör projelerinde ise genellikle danışmanlık hizmeti alındığı görülmektedir. Gözlemlediğimiz bir diğer zorluk ise, özellikle çok büyük projelerde, profesyonel danışmanlık hizmeti veren bazı firmaların güvenlik sistemlerinin ince alt detaylarına hakim olmaması veya yeni teknolojiye dair bilgilerini güncelleyememeleri nedeni ile geçmiş yıllardan süregelen basma kalıp çözümleri projeye uyarlamalarıdır. Maalesef, zaman baskısı da burada oldukça etkin bir rol oynamaktadır. Son kullanıcıların ihtiyaç analizi yapılırken, uzun dönemli sahip olma maliyetlerinin göz ardı edilmesi de bir diğer neden olarak karşımıza çıkmaktadır.
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER mayı mümkün kılar. En iyi performans için çözüm diğer IP kameralar, ışık, hoparlörler ve mevcut güvenlik sistemleriyle kolayca entegre edilebilir.
Alerta Elektronik Ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Suphi Sözmen: LG
Barış Kuş
Teknomaks Bilişim Teknolojileri Proje Satış Yöneticisi
Bakım hizmetleri, hala ekstra bir gider olarak görülüyor. Teknomaks Bilişim Teknolojileri Proje Satış Yöneticisi Barış Kuş: Büyük projelerde işini bilen, kalifiye ve yetkin danışman, proje ve kontrol firmalarının yer alması bir zorunluluk. Hem doğru firma seçiminin yapılması hem de işin sağlıklı bir şekilde uygulanması ve hizmete verilmesi ancak bu yolla sağlanabilir. Bu sayede adil rekabeti sağlamak, işi layıkıyla yapacaklar ile yapamayacaklar arasındaki fark anlaşılabilir ve sadece vahşi fiyat rekabetine dayalı uzman firma seçimi hakkaniyetle yapılabilir. Sektörün en önemli sorunlarında birisi kalifiye eleman bulmak. Bu konuda hala çok büyük bir açık var. Eğitim kurumlarımızda bu eksikliğe yönelik programların açılması ve sektördeki firmaların da kurumlara gerekli desteği sağlamaları gerekir. Ayrıca; Avrupa ve ABD’de bu işin ayrılmaz bir parçası olan satış sonrası bakım hizmetleri, Türkiye’de hala ekstra bir gider olarak görülüyor.
Tepe Savunma Ve Güvenlik Sistemleri Süreç Yönetim Direktörü Mustafa Altun: Ülkemizde özel güvenlik sektörünün en önemli sorunu yetişmiş ve yetkin personel teminindeki sıkıntılardır. Özel Güvenlik İzni alan yer sayısında önemli artışlar yaşanmakta ancak bu artışı karşılayacak sayıda özel güvenlik personeli iş gücüne katılmamaktadır. Bu problemi yaratan birçok etken bulunmaktadır. Bunların başında özel güvenlik personeli ücretlerinin beklentileri karşılayamaması, sosyal hakların arzu edilen düzeyde 36 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Mustafa Altun
Tepe Savunma Ve Güvenlik Sistemleri Süreç Yönetim Direktörü
Sektörün en önemli sorunu yetişmiş, yetkin personel temini. olmamasıdır. Bunlara bağlı olarak özel güvenlik sektöründe çalışan biri bu işi bir meslek olarak algılayıp buna göre bir kariyer planı yapmak yerine, özel güvenlikte çalışmaktayken sektör içinde ve dışında iş aramaya devam etmekte, daha iyi şartlarda olduğuna inandığı bir fırsat bulduğunda da istifa edip ayrılabilmektedir.
2017 yılı sizce nasıl geçti; 2018 yılından beklentileriniz nelerdir? Axis Communications Orta Doğu ve Afrika Bölge Müdürü Philippe Kubbinga: Axis, daha akıllı, daha güvenli bir dünya sağlayan güvenlik çözümleri sunar. Vizyonumuza dayanılarak 2017, Türkiye’de çeşitli sektörlerdeki çözümleri başarıyla tanıtan yıl oldu. 2018’de yeni kamera özelliklerinin gerçek zamanlı analitik ile birleşmesinin, yüz tanıma, adli analiz ve çevre koruması da dahil olmak üzere çeşitli güvenlik sorunlarını ele alacağını bekliyoruz. Çevre koruma çözümlerimiz, dahili video analiz yazılımı bulunan termal kameralara dayalıdır. Alaca karanlıkta “görebilir” ve bir kişi kamera görüş alanı içinde önceden tanımlanmış bir alana girdiğinde otomatik uyarılar verir. Bu, saldırıdan önce şüpheli etkinliği kabul etmeyi ve ilgili eylemi gerçekleştirmeden önce neler olduğunu görsel olarak doğrula-
ile yaşadığımız ayrılığın olumsuz sonuçlarını hissettiğimiz bir yıl oldu. Dahua çok kuvvetli bir marka. Dolayısı ile projelerde eskiye nazaran daha kuvvetli ve ısrarlı yer alabileceğimizi düşünüyorum. Alerta Mühendislik, taahhüt firmamız, çok ciddi işler aldı. Hali hazırda iki cezaevi ve iki özel sektör projesinin şantiyesi devam ediyor. Dolayısı ile LG ile yaşanan sıkıntıyı fazlasıyla tolere etti. Sektör dışı şirketlerimizi de hesaba katacak olduğumuzda, Alerta şirketler grubu cirosal anlamda %20 büyüme gösterdi.
Biges Güvenli Hayat Teknolojileri Genel Müdürü Serkan Gökşen: 2017 şirket tarihimizin en başarılı ve tecrübelerimizi konuşturduğumuz yılı oldu diyebiliriz. Son yıllarda yaptığımız Ar&Ge yatırımları ile beraber bireyler ve kamusal alanlar için geliştirdiğimiz, insan yaşamı ve şehrine dokunan, hayatlarını kolaylaştıran birçok projeye imza attık. Akıllı ve sosyal şehirler kapsamında geliştirdiğimiz ve yıl içerisinde birçok ödül alan projelerimiz şirketimizin ciro artışına katkı sağlamakla beraber, tüm çözüm ortaklarımız için de yeni iş ve pazar fırsatlarının açılmasına vesile oldu diyebiliriz. 20 yıllık şirket tarihimizin en güçlü ürünler ve çözümler portföyü ile gireceğimiz 2018 yılında yeni trendler doğrultusunda geliştirdiğimiz ve üzerinde çalıştığımız yeni Ar&Ge projelerinin de hayata geçmesi ile pazar payımızı daha da artıracağını düşünüyoruz.
Bosch Güvenlik Sistemleri Ülke Direktörü İlke Frenkel: Global bir üretici olmanın avantajlarını kullanarak, bağlanabilirlik, globalizasyon, kentleşme, demografik değişimler, gelişmekte olan pazarlar gibi trendleri yakından takip ediyoruz. Stratejimizin de temelini oluşturan enerji verimliliği ve Nesnelerin İnterneti gibi konularda sürekli çalışmalar yaparak sektöre öncülük ediyoruz. Son yıllarda özellikle Bosch Güvenlik Sistemleri’ne olan talebi artıran pek çok faaliyette bulunduk. İş
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER ortaklarımızla ciromuzu her yıl çift haneli artırmayı başararak gelecek için daha da umutlu bir konuma ulaştık. Stratejik hedeflerimiz doğrultusunda bayi ağımızı daha da genişleterek pazar payımızı ve marka bilinirliğimizi en üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz.
Dahua Satış Müdürü Hüseyin Topuz: 2017 bizim için başarılı bir yıl olarak gemiş olacak. Bir önceki seneye göre Türkiye’de ve globalde %50 civarı büyüme gerçekleştirdik. Bu sene içerisinde Dahua Türkiyeyi kurmuş olduk. Hedeflediğimiz projeleri aldık ve iş ortaklarımızın da büyümesine destek olduk. Dikey marketlerde çalışmalar yapıp bir çok ürün grubumuzu tanıttık ve güzel işler yaptık. 2018 Yılı için stratejimiz daha fazla son kullanıcıya ulaşıp ve bu alanda iş geliştirmeyi, markamızı en iyi şekilde tanıtıp pazardaki payımızı arttırıp firmanın hedefleri doğrultusunda büyümeyi planlıyoruz. Önümüzdeki yıl aşırı kur artışları ile birlikte birazda olsa daralmalar olabilir ama genel olarak çok etkilenmeyeceğimizi düşünüyorum. Elektronik Güvenlik pazarı genelde bu tür durumlarda daha fazla büyüme ile çıkmıştır. 2018 yılının ülkemize ve insanlarımıza hayırlı uğurlu olmasını delerim.
DELLEMC Kıdemli Satış Müdürü Gürhan Yıldız: 2017 yılı, güvenlik sistemlerine duyulan ihtiyacın arttıgı, farklı uygulama alanlarının karşımıza çıktıgı, plaka tanıma ve video analiz özelliğine sahip sistemlerin daha çok tercih edildiği bir yıl olarak devam etmektedir. 2018 yılı Dijital transformasyonun kendisini çok daha fazla hissettireceği, IT sınıfı ve enterprise ürünlerin çok daha fazla talep edileceği server/storage mimarisine sahip sistemlerin daha çok tercih edileceği bir yıl olarak karşımıza çıkacak beklentisindeyiz. Çeşitli düzenlemelerinde bir sonucu olarak kamera kayıt sürelerinin artacağı, yüz tanıma, video içerik analizi ve yüz tanıma teknolojilerinin çok daha fazla tercih edileceği projelerin karşımıza çıkacağı bir yıl olacağını öngürüyoruz.
EDS Elektronik Pazarlama Müdürü Vildan Keser: Artan terör olayları ve suç örgütleri nedeniyle güvenlik açığı or38 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Gürhan Yıldız
DELLEMC Kıdemli Satış Müdürü
Yüz tanıma teknolojileri çok daha fazla tercih edilecek. taya açıktı. Güvenlik artık en önemli ihtiyaç olmaya başladı. Beklentimiz bu sektördeki üreticiler ile kaliteli, belgeli ürünlerin artması yönünde. EDS olarak biz artan AR-GE proje ve üretim kapasitemizle bu açıkları doldurmayı hedefliyoruz.
Koray Özdoğan Geg Teknolojileri Genel Müdürü
2017 yıllı GEG ailesi için çok güzel geçti.
yetkili satıcılarımız ile çok ciddi kurulumlar ve kuruluşlara analizli sistemler yapıldı devreye alındı, kurum ve kuruluşlara en iyi şekilde ürünler tedariki ve bu ürünlerin kurulumları gerçekleşti. Avrupa standartlarında kullanılan yeni ve enson teknoloji ürünlerimiz ile tüm Türkiye’de aranan ve istenen ürünler arasına girdiğimizi belirtmek isterim. Teknik ekibim Ekin Teknoloji Yönetim Kurulu ve çalışmalarımızla 2018 yıllına çok Başkanı Akif Ekin: 2017 biciddi yatırımlar zim için son derece verimli bir yıl ile girdiğimizi ve elektronik güvenlik tekoldu. Avrupa’dan Amerika Birleşik nolojilerinde son çıkan teknolojileri GEG Devletleri’ne, Uzak Doğu’dan Orta ve INNOVI marka olarak son Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyada güvenlik fuarlarında tanıtımlar gerçek- kullanıcılara daha hızlı ve etkin bir şekilde ulaştırılacağını bildirmek leştirdik. Sistemlerimizin yeni nesil istiyorum. versiyonlarını lanse ettik, faaliyete geçirdik. Ödüllerimiz de oldu. Ekin Teknoloji olarak, Amerikan Golden Han Elektronik Yönetim Kurulu Bridge Ödülleri’nde, ‘Yılın En Yenilikçi Başkanı Hakan Kasap: 2017 güŞirketi’ kategorisinde ‘Altın Ödül’e; venlik sektörü için iyi bir yıldı denilegüvenlik teknolojimiz Ekin Patrol bilir. Analog HD sistemlerde yükselen ile de, ‘Yenilikçi Bilgi Teknolojileri Çözünürlükler ve görüntü kaliteleri. IP Hizmetleri’ alanında ‘Gümüş Ödül’e Teknolojilerinde artan yazılım özellikleri değer görüldük. Yine dünyanın ilk ve ve entegrasyonlar önemli derece de tek akıllı devriyesi olan Ekin Patrol, etkili oldu. Birçok firmanın olduğu gibi CES 2017’de, ‘CES İnovasyon Onur Han Elektronik olarak bizimde 2018 Ödülü’; Alman Tasarım Ödülleri’nde için hedeflerimiz ve beklentilerimiz var. ‘Ürün Tasarımı’ kategorisinde ‘Jüri Her firmanın önceden planlamış olduğu Özel Ödülü’ aldı. Bu ödüller bizi büyüme hedefleri, Ürün portföyünü inovatif çalışmalarımızı sürdürmek ve geliştirme, Servis ve hizmet kalitesini yaygınlaştırmak konusunda motive arttırma planlamaları bulunmaktadır. Yöediyor. netim kurulumuzun önceden belirlediği hedefler doğrultusunda , umarım 2018 yılı Güvenlik sektöründe bizim için ve Geg Teknolojileri Genel Müdür Diğer Tüm Resmi ithalatçı firmalar için Koray Özdoğan: 2017 yıllı GEG güzel bir yıl olur. ailesi için çok güzel geçti. Bayi ve
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER yılının bizim için ektiğimizi biçme yılı olacağını düşünüyoruz.
İntegral Kurumsal Teknoloji Çözümleri Proje Müdürü Ercan Taş:
Bayram Boyam
Hikvision Turkey Kıdemli Kanal Satış Müdürü
2018‘de hedeflerimizi bir çıta daha arttıracağız. Hanwha Techwin Europe Limited Ülke Müdürü Yasin Altaş: Yeni kurum kimligimiz altında, calisanlarimizi, üretim tesislerini ve mükemmel hizmeti muhafaza ederek yeni bir marka bilinci oluşturduk. Daha önce Samsung Techwin olarak bilinen firmamız, ismini Hanwha Techwin olarak değiştirdi ve aynı zamanda Wisenet’i ana ürün markamız olarak pazara tanıttık. Bu, Hanwha Grubunun satın alimini takiben işlerimizde veya müşterilerimizde herhangi bir sorun yasamadan başardik. 2017’de kapsamlı bir donanım portföyünün geliştirilmesini tamamladik, bu portföyde müthiş bir kamera çeşitliliğimiz var. Gelecek yıl, Wisenet WAVE adında video yönetim yazılımımızı, ek olarak bir dizi yeni ürün, çözüm ve teknoloji de piyasaya sunacağımızdan daha heyecan verici görünüyor. Ayrıca ticari fırsatları birlikte hedeflediğimiz daha gelismis analitik ortaklıklarımız ile isbirliginin de hazırlığını yapıyoruz.
Hikvision Turkey Kıdemli Kanal Satış Müdürü Bayram Boyam: 2017 yılı bizim (HIKVISION – HAIKON) için gerçekten çok başarılı geçti. Tüm ekibimiz profesyonel kişilerden kurulu olduğundan dolayı hepimiz markamızın ülkemizde yayılması ve kullanılması için çok ciddi efor ve zaman sarfettiğimizden dolayı yılı çok güzel bir şekilde kapatmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu yıl tüm distribütörlerimizle birlikte 40 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Ali Yipelli
Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı
2017 yılı, %7'lik bir büyüme ile kapanacak gibi gözüküyor. çok güzel bir ivme yakalayarak el birliğiyle ülkemizin her noktasına ulaşmayı başardık ve yapılan güzel satışlar sonucunda hep birlikte verimli bir yıl geçirmenin mutluluğunu paylaşıyoruz. Tabiki önümüzdeki yıl olan 2018‘de hedeflerimizi bir çıta daha arttırarak her zaman ki gibi ekip ruhuna inanıp tüm markamıza inanan ve kullanan firmaların sayısını ve cirolarını arttırmayı hedefliyoruz.
Honeywell Pazarlama Lideri Zeynep Alaca: Honeywell Türkiye olarak aynı zamanda 25. Kuruluş Yıldönümümüzü kutladığımız 2017 yılı, hem bizim açımızdan hem de ülkemiz açısından oldukça yoğun ve hareketli bir yıl oldu. Ancak, inşaat sektörünün devam eden kentsel dönüşüm projeleri, kamu – özel sektör ortaklığı projeleri (PPP) ve alt yapı yatırımları ile canlı tutulan ekonomi sayesinde güvenlik sektörünün yılı iyi bitireceğini tahmin ediyoruz. Honeywell olarak 2017 yılında geçen yıla oranla daha hızlı bir büyüme göstererek başarılı bir yıl geçirdik. Yılın ilk yarısında, özellikle yabancı yatırımların durması ve likit azlığı nedeniyle ödeme zorluğu yaşayan ve maalesef kapanan bir çok firma oldu. Yılın ikinci yarısında ise hükümetin ekonomiyi canlandırma politikası kapsamında uyguladığı paketlerle sektör canlandı. 2018
Yukarıda izah etmeye çalıştığımız prensipleri dikkate alarak işimize ve dolayısıyla ülkemize yatırım yapmaya devam ettik, edeceğiz de. Son 2 yıldaki sosyo-ekonomik dalgalanmaların ve konjonktürdeki gelişmelerin olumsuz etkilerine rağmen İntegral olarak 2017 yılını büyüyerek geçirdik ve hedeflerimizin üzerine çıkmış durumdayız. Elbette ki daha fazla istikrara, güven ortamına, verimliliğe ve üretmeye ihtiyacımız var. Sahip olduğumuz kaynakların her zamankinden daha kıymetli olduğu şu günlerde doğru analiz edilmiş yatırımları yapanların yarının kazananı olacağına inanıyoruz. Bizde iş ortaklarımıza bu hedef ve prensiplerle destek vermeye devam edeceğiz.
Kekova Güvenlik Sistemleri Proje Yöneticisi Selçuk Budak: 2017 yılı piyasanın çok genişlemediği, güvenli pozisyonda kaldığımız ve risklerimizi minimize ettiğimiz bir yıl olarak geçti. 2018 yılı genel verilere göre zor bir yıl olacak, özellikler son 3 ayda TL %20-25 oranında değer kaybetmesi, yerli ve yabancı yatırımcının ilgisinin azalması nedeni ile temkinli olunması gereken bir yıl olarak düşünüyorum
Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ali Yipelli: 2017 yılı sektör olarak %7 gibi bir büyüme ile kapanacak gözüküyor. 2018 yılındaki makro ekonomik etkenler işlerimizi toplam olarak etkileyebilir. Büyümeyi destekleyecek önlemler piyasada bir toparlama sağlayacaktır ancak finansman açığı, çevre ülkelerdeki riskler beraberindeki kur belirsizliği büyümenin kalitesini ve sürdürülebilirliğine yönelik soru işaretleri getirebilir. Bu da piyasadaki güveni etkileyecektir. Gerek üretici, gerek entegratör gerekse dağıtım kanallarının tüm bunları göz önünde bulunduracağı karamsar olmasa da, ihtiyatlı yatırımların yapılacağı bir yıl olacağını düşünüyorum.
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER MOBOTIX AG İş Geliştirme Yöneticisi Engin Şahin: 2017 yılı ol-
fazla büyüme için önemli bir potansiyel olarak görüyoruz.
dukça iyi geçti, göstergeler 2018 yılında bu trendin devam edeceği yönünde, hatta biz beklentilerimizi daha yukarı doğru revize etmekteyiz.
Senkron Güvenlik ve İletişim Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Çobanoğlu: 2017 yılında güvenlik
Okisan Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Özkara: Okisan, ‘’Resmi Distribütörlüğünü’’ üstlendiği DAHUA markasına yaptığı yatırım, ticari tecrübesi ve büyük emeği ile 2017 hedeflerini de gerçekleştirdi.. Sektörümüzün Dünya çapındaki en önemli üreticilerinden olan DAHUA lokomotif marka olmak üzere, hemen her seviyedeki projeler için tedarik ve projelendirme desteği vermeye devam ediyoruz.. Ürün yelpazemiz, ticari gücümüz, yetkin ve tecrübeli kadromuzla son kullanıcı memnuniyetini bayilerimiz kanalıyla gerçekleştirme çabasındayız.. Çözüm üretebildiğimiz karmaşık gözüken projeler ve satış rakamlarımız ‘’Doğru yolda, Doğru yürüdüğümüzün kanıtı’’ oldu.. 2018’de de aynı başarı çizgimizi korumaya çalışacağız.
Pelco Türkiye Ülke Müdürü Yusuf Ziya Öncel: 2017 yılı genel anlamda iyi geçti ancak geçmiş yıllarda ki pazarın hızlı büyümesini bu yıl göremedik. Kurlarda ki dalgalanma, yatırımların daha ağır bir süreçte ilerliyor olması beklenen büyüme oranlarının görülememesine neden oldu. 2018 yılının kur oynaklıkları ve inşaat sektörünün yeni özel sektörü yatırımlarında temkinli ilerleyeceğini tahmin ediyorum. Bu nedenle 2018’de önemli büyüme rakamlarını yine göremeyeceğiz gibi duruyor. Mevcut kamu yatırımları pazarın önemli projeleri olacaktır. Genel ekonomik verilere baktığımızda 2018 için pek iyimser konuşamayacağım. Stabil olacağını öngörüyorum.
Pronet Güvenlik Sistemleri Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip Pronet olarak, toplam 2 bine yakın çalışanımızla her yıl düzenli olarak büyüyoruz. Bugün 200 bine yakın abonemiz ve 1 milyonun üzerinde kullanıcımız bulunuyor. Elektronik güvenlik sistemleri kategorisinde, merkezi haber alma siste-
Engin Şahin:
Mobotix AG İş Geliştirme Yöneticisi
2017 iyi geçti, 2018 yılında da bu trend devam edecek. mine bağlı ev ve işyerlerinin yaklaşık yüzde 60’ına hizmet veriyoruz. Bu yıl 22’inci senemiz ve büyümemizi istikrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. Üstün müşteri memnuniyeti sağlayan hizmetlerimiz ve iş yaklaşımımız sayesinde bugüne dek pek çok saygın ödül aldık. 2018’de de müşteri memnuniyetini ve müşteri deneyimini odağına alan çalışmalarla kendimizi hiç durmadan geliştirmeye devam edeceğiz.
sektörü global pazarda %7 civarında büyürken bu oran ülkemizde %10’lara ulaşmıştır. Pazardaki bu potansiyel hem yabancı hem yerli şirketlerin yatırıma yönelmesini sağlamaktadır.Güvenliğe olan ihtiyacın artması ve bu ihtiyaçların daha çok elektronik güvenlik ile karşılanması 2018’de de benzer bir performans ile devam edileceğini bize açıkça gösteriyor. Bu büyüme oranlarını yakalayabilmek, artırarak devam ettirebilmek için yukarıda bahsettiğim projelere katılabilme standartlarının net olarak oluşturulması, uyulmaması halinde mümkünse yaptırımların uygulanması gerekmektedir. Önümüzdeki yıl bu konulara ağırlık verilmesi sektörde uzun süredir faaliyet gösteren bizim gibi firmaların önemli bir beklentisidir.
Sony Kanal Satış Yöneticisi Mustafa Nezih Oral: Sony için 2017
yılını benzersiz kılan en önemli olay, Japonya hariç tüm dünyadaki güvenlik piyasalarında Bosch ile başlanılan teknolojik iş birliğidir. Sony tarafından üretiSeeTec GmbH Genel Müdürü Andreas Beerbaum: 2017 yılında len video güvenlik ürünleri artık sadece Bosch tarafından son kullanıcılara ulaşpazarda bir konsolidasyon süreci tırılıyor ve bu ürünlerin teknik desteği de hakimdi - küçük markalar kayboldu, yine Bosch tarafından veriliyor. Dünyanın bazıları da birleşti. Çin ve Uzakdoher yerinde, bu sektörde çalışan Sony ğu’daki üreticilerde bir artış görüyopersonelinin büyük bir kısmı, anlaşma ruz; bunlar düşük fiyatlı çözümlerle özellikle küçük/orta ölçekli işletmeler gereği Bosch bünyesine transfer edildi. üzerinde baskı oluşturdu, orta dereceli/kurumsal olanlarda bu bir dereTeknomaks Bilişim Teknolojileri ceye kadar etkindi. Ayrıca, üst düzey Barış Kuş: 2017 yılı, öngördüğümüz ve kurumsal pazar yeni çözümler şekilde; bir önceki yıla göre büyüyerek aramaktadır. Türkiye pazarında, özel- geçiyor. Seçim yılı olması, ekonomik ve likle kurumsal segmentte sağlam ve politik çalkantılar, maalesef bölgemizde istikrarlı bir büyüme yaşadık. 2018 yaşanan sıkıntılar, dövizdeki hareketlilik, yılında güvenlik piyasasının büyümeyi kredi maliyetlerinin artışı nedeniyle her sürdüreceğini düşünüyoruz. Video ne kadar projelerin yapım süreçleri ve teknolojisinde daha küçük/orta yatırımcıların karar alma süreçleri olumölçekli mal çeşidi piyasada olacak. suz etkilenmişse de, genel anlamda bir İş dünyası ve kurumsal segmentte küçülmeden bahsedemeyiz. rekabetin artacağı bu da fiyatların 2018 yılında beklentimiz yine 2017 muhtemel daha da düşeceği anlamı- yılının üzerine hem iş hacmi hem de na geldiğinden işletmeler için üst dü- mühendislik olarak bir basamak daha zey dikey çözümler sağlamayı daha koymak. Aralık 2017 Güvenlik Yönetimi n 43
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER Tepe Savunma Ve Güvenlik Sistemleri Mustafa Altun: Dünya Bankası ülkemizin 2017 yılında yüzde 4’lük bir büyüme gerçekleştireceğini tahmin etmektedir. Ekonomiden sorumlu Bakanlık ise bu rakamın yüzde 5,5’in üzerinde gerçekleşeceğini ifade etmektedir. Özel güvenlik sektörünün belirtilen büyüme rakamının çok çok üzerinde, yaklaşık yüzde 9-10 arasında büyüyeceği değerlendirilmektedir. Bunun gerekçesi olarak; ülkemizin bulunduğu coğrafyada yaşanan olayların; ülkesinde baskı, iç savaş, işgal, zulüm gibi sıkıntılar yaşayan insanlar için ülkemizi cazip bir hedef haline getirmesi ve öte yandan ülkemizin terör örgütlerinin bir numaralı sahnesi olarak kullanılması düşünülebilir. 2018 yılında da aynı artış oranının korunacağı değerlendirilmektedir. Ancak; özel güvenlik şirketlerinin yapısında önemli değişiklikler olması beklenmelidir. Genel olarak teknoloji ve inovasyona özel olarak Endüstri 4.0’a yatırım yapmayan özel güvenlik şirketlerinin yavaş yavaş elimine olacağı değerlendirilmektedir.
Güvenlik sektöründeki en son trendler nelerdir? Axis Communications Orta Doğu ve Afrika Bölge Müdürü Philippe Kubbinga: Bulut tabanlı bilgi işlem, hemen her endüstriye dokunmuştur. Güvenlik ve gözetim sektörünü de yeniden şekillendirmeye devam edecektir. Güvenlik, uzaktan yönetilen bir hizmet olarak sunulabilir. Bu sayede, gözlemlenmesi gereken her yerde sitede bulunmayı gerektirmeyen, değerli insan kaynaklarını ve sermaye kaynaklarını serbest bırakabilirsiniz. Güvenlik operatörleri, video gözetim sistemleri tarafından üretilen görüntülerde netlik ve ayrıntı için doymaz bir iştah sahibidir. Akıllı video analizinin benimsenmesi artmaya devam ettiği için bu faktör daha da öne çıkmaktadır. Bu nedenle, megapiksel teknolojide sürekli gelişme keydedecektir. Düşük aydınlatma koşullarıyla, farklı yollardan baş etmek için geliştirilmiş teknikler piyasaya çıkıyor, kameraları daha geniş bir uygulama yelpazesinde daha kullanışlı hale getiriyor ve modeller kullanıyor. Kameraların geniş dinamik aralık (WDR) kapasitesini genişletmeye 44 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
odaklanan bu gelişmeler, deşifrelemeye yardımcı olmak için analitiklere gelişmiş bilgi sağlamaktadır. Network kameralarının daha fazla ayrıntı görmesini sağlayan 4K Ultra HD’nin benimsenmesini bekleyin. HDTV veya megapiksel network kamerasıyla çözünürlük, bir analog CCTV kameradan en az üç kat daha iyi. 4K Ultra HD, HDTV 1080p’den dört kat daha fazla çözünürlük sunuyor.
Alerta Elektronik Ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Suphi Sözmen: Zayıf akım sistem bileşenleri daha iç içe girmeye başladı ve kullanıcılar yazılımsal entegrasyon opsiyonuna daha fazla önem vermeye başladı. Gittikçe güvenlik sisteminin ana elemanı olan kamera sadece bir uç eleman haline gelmeye başladı. Yani, video analiz, cloud çözümleri, drone ve fence çözümleri ve bu çözümlerin hangi projede ne amaçla kullanıldığı eskiye nazaran daha fazla önem taşıyor. Bu da beraberinde ciddi bir mühendislik alt yapısı ve tecrübesi gerektiriyor.
Biges Güvenli Hayat Teknolojileri Genel Müdürü Serkan Gökşen: 2021 yılında 50 milyar cihazın bulut tabanında buluşacağı öngörüsü var. Dünya güvenlik sektörüne baktığımız zaman yatırım ve trendin akıllı, entegre, kolay yönetilebilir yatırım ve işletim maliyetlerinin daha az olduğu çözümler olduğunu görebiliyoruz. Mobilitenin arttığı, son yıllarda özellikle bulut tabanlı çözümlerin hayatımızda daha fazla yer alacağını söylemek mümkün.
Bosch Güvenlik Sistemleri Ülke Direktörü İlke Frenkel: Dijitalleşme, bir yüzyılı aşkın süredir güvenlik endüstrisindeki en önemli değişiklik oldu ancak asıl yolculuk nesnelerin interneti ile yeni başladı. IoT (Nesnelerin İnterneti) dünya çapında hızla gelişiyor. Bu durum, iş dünyası için ciddi bir değişim ve büyük fırsatlar anlamına geliyor. Gartner Araştırma Enstitüsü’ne göre, şimdiden dünya çapında 6 milyar nesne
İlke Frenkel
Bosch Güvenlik Sistemleri Ülke Direktörü
Asıl yolculuk nesnelerin interneti ile yeni başladı. birbirine bağlı. 2020’ye kadar bu sayının 20 milyarı geçmesi bekleniyor. Donanım tedarikçisi olmaktan servis sağlayıcısı olmaya geçişte, güvenlik endüstrisindeki her oyuncu için iki unsur gittikçe önem kazanıyor: Veri ve analiz. Bu bizim için de önemli bir konudur. Hareket halinde olan şüpheli insanların izlenmesi veya kalabalık alanların tespit edilmesi gibi uygulamalar hala güvenlik amacıyla kullanılıyor, ancak başta perakende alanı olmak üzere tamamen veri analizine dayanan yeni iş uygulamaları her geçen gün önemini artırmaktadır. Sektörde de buna benzer bir eğilim olacağını öngörmekteyiz.
Dahua Satış Müdürü Hüseyin Topuz: Dahua Teknoloji özellikle bir çok yeni konuda çalışma yapmış ve bunları hayata geçirmiştir. Bizim özellikle üzerinde çalıştığımız IOT, Akıllı Termal, Bulut, Siber Güvenlik, Deep Lerning ve yazılım çözümleridir. Dahua büyük R&D ekibiyle sürekli bu konular üzerinde çalıyor ve her geçen gün daha akıllı kameralara sahip oluyoruz.
DELLEMC Kıdemli Satış Müdürü Gürhan Yıldız: Video Güvenlik (CCTV) pazarındaki teknolojilerdeki hızlı gelişim, güvenlik amaçlı farklı ihtiyaçları ve beraberinde uygulamaları da beraberinde getiriyorlar Drone kameraları, giyilebilir kameralar, plaka tanıma sistemleri, video ve ses analizi, yüz tanıma teknolojileri bu anlamda günümüzde sıkça duymaya başladığımız başlıca trendler olarak değerlendirilebilir.Video görüntüsünde çözünürlük
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER beklentisinin artması beraberinde Full HD kameraların standart çözünürlüğe dönüşmesini bazı özel uygulama alanlarında 4K ve Multi-Megapiksel çözünürlüklerin artan bir şekilde kullanımını ortaya koymaktadır. Artan kamera sayıları ve video kayıt süreleri özellikle kamusal alanların güvenliği kapsamında daha uzun süre kanıt niteliğinde görüntünün kaydedilmesi ve saklanması ihtiyacını beraberinde getirmektedir.
EDS Elektronik Pazarlama Müdürü Vildan Keser: İleri ki yıllarda her şey bulut üzerinden yapılacak. Tüm veriler bulut üzerinden idare edilecek. Yerli ürünler tercih edilecektir. EDS’de son trendler bulut çalışmaları ve sektöre yenilik katacak fark yaratan çözümler olacak.
Ekin Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Akif Ekin: Özellikle mobil teknolojiler, yapay zekanın kullanımı, güvenlik sektöründe dönüştürücü bir etkiye sahip. Güvenlik sektörü, big datanın kontrol edilebilir hale getirilmesine, işlenmesine ve işlevsel kullanımına yönelik ihtiyaca paralel şekilde gelişim gösteriyor. Sektördeki öncü görevimize güvenerek, mobil çözüm sistemlerimizi bu gelişmelere örnek gösterebiliriz. Sabit kameraların olmadığı ya da erişemediği noktalarda mobil devriye dediğimiz, dünyada ilk ve tek olan; Ekin Patrol ve Ekin Bike Patrol çözümleri uygulanıyor. Hareket halindeyken plaka tanıma, yüz tanıma, hız ve park ihlal tespiti yapabilen Ekin Patrol, her türlü araca, tepe lambası şeklinde monte edilebiliyor. Yeni nesil versiyonunu kısa zaman önce lanse ettiğimiz bu sistem, 360 derece gözetim imkanı sunuyor ve Ekin Face’in tüm avantajlarını hareketliyken de sürdürebiliyor. İstenildiğinde sadece öndeki ya da yandaki değil, arkadan gelen araçların da hız ve plakalarını algılama özelliğine sahip olan sistem, 5 şeride kadar plaka tanıma ve hız ihlal tespiti yapabiliyor. Şüpheli araçların ya da yüzlerin tespitinde; tablet uygulamasına ve güvenli şehir yönetim sistemine sesli veya görsel alarm gönderiyor. Ekin Bike Patrol ise bu sistemin dar ya da araç girişi olmayan sokaklar için geliştirilmiş, motosiklet ya da bisikletlere yerleştirilebilen versiyonu. 46 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Geg Teknolojileri Genel Müdür Koray Özdoğan: Elektronik güvenlik sistemlerinde Analog kameralardan sonra AHD TVI CVI kameraların çıkması Şimdi ise IP kameraların yoğun bir şekilde yayılması ile video sinyalleri hızla sayısallaşıyor. En çok tercih edilen kameralar sıralamasında 4 MP ve 5 MP IP kameralar tercihler sıralamasında ilk sırada yer alıyor, fakat önümüzdeki yıllarda 4K ve 8 K IP kameraların satışlarının daha çok olacağı düşüncesindeyiz. Akılı IP kameralar ile birlikte Akıllı NVR (network video recorder) cihazları da şuan trendler arasındadır. H.264 ve H.265 den sonra H265 plus Sıkıştırma teknolojisine sahip IP kamera ve NVR cihazlarının önümüzdeki sene çok trendlerde olacağı kaçınılmaz olacaktır. Yüz tanıma kişi sayma yabancı nesne alan ihlal ve benzeri gibi hatta insanların ruh hallerini kamera ile çözümlenebilir bir yapıya sahip yeni ürünler ile 2018 de hızlı bir yükseliş bekliyorum. P2p (Point two Point) NVR ve IP kameralarımızda artık sıkça duymaya başladık. Çok yakın gelecekte p2p lerde ücretli olarak alanlar satın alınarak bu alanlara 1 aylık kayıtlar tutula bilinecek, şuanda 1 kamera video görüntülerini aylık olarak kayıtları deneme test aşamasında kullanıcılarımıza sunduk ve testler halen devam etmekte. Çok yakında 9 kamera ve aşağısında NVR cihazı satışı olmadan direk Cloud sistemlere kayıtlara başlayacağız. Alt yapısı 2018’in ilk çeyreğinde tamamlanacağı düşüncesindeyiz.
Han Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kasap: Güvenlik sektöründe en son trendler kesinlikle, video algılama ve yüz tanıma teknolojileri olarak söyleyebilirim. CCTV pazarında ülkemizde, plaka tanıma sistemleri ile başlayan video analiz artık avm’lerde mağazalarda cinsiyet tanıma, yaş tahmini, yüz tanıma sistemleri olarak ilerliyor. Bu sayede mağaza sahipleri, ziyaret eden müşteri portföyünü ve periyodları otomatik olarak raporlayabiliyor. Hayatımıza büyük kolaylık katan akıllı ev sistemleri aksesuarlarından, akıllı prizler, lamba seviyesi ayarlayıcı-
lar, klima ve TV kontrol edebildiğimiz IR vericiler, hatta otomatik perde açıp kapatan mekanik aksesuarlar bu senenin trendlerinden. Akıllı ev sistemlerinde Zigbee, Z-wawe gibi yeni ve daha hızlı çalışan protokoller ile bu endüstrideki araştırma yatırımlarını hızlandıracaktır. Yani akıllı ev teknolojileri yakın gelecekte yapay zeka ve Cloud sistemlerle çok daha başarılı bir şekilde entegre çalışabilir. Bizleri şaşırtan ürünler ortaya koyabilirler.
Hanwha Techwin Europe Limited Ülke Müdürü Yasin Altaş: Analitik çözümler revaçta. Başlangıçta üst düzey projeler için kullanilan analitik cozumler, şimdi perakende ve ulaşımda son kullanıcıların yanı sıra şehir altyapısı için de talep görüyor. Ürün yaşam döngüsü göz önüne alındığında, analitikler teknik olarak hizli ilerliyor ancak destek ve ticari altyapı henüz emekleme aşamasındadır. Bu nedenle, hacim yerine daha cok kaliteye odaklandık.
Hikvision Turkey Kıdemli Kanal Satış Müdürü Bayram Boyam: Dünya’da güvenlik sektörü her geçen süre zarfında inanılmaz farklılıklar ve yenilikler gösteriyor. Biz Dünya’nın kabul etmiş olduğu en büyük kamera & dvr cihaz üreticisi ve en çok satılan marka HIKVISION (HAIKON) olarak her yıl minimum kazancımızın %8‘ lik kısmını tamamen Arge’ye yatırarak sürekli gelişmeye açık bir yapımız olduğunu gösteriyoruz. Bundan dolayı da hep ilklerin firması olup bizleri diğer markaların takip etmesi bizim bu konuda ne kadar başarılı olduğumuzu göstermektedir. Son zamanlarda teknoloji ; • Robot üretimlerine, • Drone (İnsansız hava araçları) ile Drone Savar cihazlarına, • 4K yüksek çözünürlüklü megapiksel olan ürünlere, • Spesifik olan her bölgelere (Anti korozyona dayanıklı, çok uzun metrajlı termal ve lazer ürünler, kimyasal ve patlamaya dayanıklı ürünler, farklı meslekler özelindeki pazar çözümleri) özel ürünlerin üretimine doğru kayıyor diyebiliriz.
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER Honeywell Pazarlama Lideri Zeynep Alaca: Ülkemizde, tek noktadan şehir izleme çözümünün sunulabilmesi, insan yoğunluğunun ve dolayısıyla güvenlik riskinin yoğun olduğu AVM’lerin entegre edilmesi gibi bir takım düzenlemeler yapılıyor. İletişim araçlarının ve bilgi alışverişinin artması ile siber güvenliğin önemi daha fazla gündeme geliyor. Akıllı bina ve akıllı ev çözümleri gibi tek noktadan güvenlik ve konfor imkanı sunan uygulamalar, dijitalleşen dünyada devamlı talep gören ve teknolojik olarak hızla gelişen sistemler. Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu güvenlik riskinin arttığı bu dönemde, yüz tanıma, araç altı tarama, plaka okuma, biyometrik geçiş kontrol sistemlerinin uygulamalarını daha yoğun bir şekilde göreceğiz. Güvenlik ve müşteri deneyimi için talep edilen “heat map” fonksiyonu da son yıllarda çokça tercih edilen çözümler arasında yer alıyor.
İntegral Kurumsal Teknoloji Çözümleri Proje Müdürü Ercan Taş: Güvenlik sektörünü tüm bileşenleri ile bütün olarak değerlendirmemizde fayda var. Her güvenlik bileşeni kendi içinde farklı teknolojileri ve trendleri barındırıyor. Fakat bizce asıl olan güvenliğin tüm bileşenleriyle en verimli şekilde bir arada kullanılabilmesidir. Fiber Optik iletişim ağının her geçen gün yaygınlaşması ve iletişim hızının artmasıyla network üzerinde daha fazla güvenlik ekipmanını, daha fazla veri trafiği ile daha geniş alanlarda bir arada çalıştırılıp online izlenebilmesi yaygınlaşıyor. Yüksek çözünürlükteki görüntülerin daha küçük paketlerle taşınabilmesi, elde edilmiş verinin çeşitli video analizlerle işlenerek birden fazla sonucun veri olarak üretilmesi ve başka süreçleri tetikleyebilmesi, bin km uzaktaki fabrikanızı teknolojik açıdan online olarak izleyip sistemlere müdahale edebilecek durumda olmanız, vb. birçok senaryo günümüz teknolojilerinin bizlere sunduğu avantajlardır. Belki bu bahsettiklerimizin büyük bölümü bundan 5 yıl öncede vardı. Ama o günlerde çok dar bir pazarda ve belirli bütçenin üzerindeki işletmelerin göze alabildikleri yatırımken, bugün daha kabul edilebilir maliyetlerle, irili ufaklı daha fazla işletme bu imkanlara kavuşabiliyor.
48 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Zeynep Alaca Honeywell Pazarlama Lideri
Güvenlik ve konfor sunan uygulamalar hızla gelişiyor. Kekova Güvenlik Sistemleri Proje Yöneticisi Selçuk Budak: Güvenlik sistemlerinde son trendler IP tabanlı çözümler ve mobil uygulamalar olarak gösterebiliriz. Özellikle son zamanlarda giderek artan bir şekilde entegre sistem talepleri gelmektedir. Artık Yangın alarm sistemi, Kapalı devre TV sistemi, kartlı geçiş sistemleri entegre bir şekilde çalıştırılması talep edilmektedir. Mobil uygulamalar ile sistemlere uzaktan müdahale ve kontrol artan talepler arasında sayabiliriz.
Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ali Yipelli: Video analiz, yapay zeka, 4K, daha çok entegrasyon ve gelişmiş uçtan uca çözümler, yüksek depolama kabiliyeti ve kablosuz network alanındaki ilerlemeleri sayabiliriz.
MOBOTIX AG İş Geliştirme Yöneticisi Engin Şahin: Akıllı sistemler, siber güvenlik, analiz yazılımları
Okisan Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Özkara: Teknolojik gelişmenin yaşamımıza soktuğu en önemli şeylerden birisi olan ‘’Nesnelerin İnterneti (IOT)‘’, günlük kulanımımızdaki nesnelerin/eşyaların network/ internet üzerinden veri gönderip alabilme becerisidir.. Sektörümüzdeki ilk yansıması ‘’kamera görüntülerine internet ortamından ulaşabilme’’ ile
başladı.. Artık bu süreç, Elektronik güvenliğin ayrılmaz parçası olma yolunda.. Hem ‘’CCTV, Access, İntercom, yangın/hırsız ihbar sistemleri, akıllı ev/bina sistemleri..’’ tek, tek kendi içinde akıllı yapılarıyla bu beceriyi kullanıyor; hem de hepsi veya bir kısmı bir aradayken akıllarını/yazılımlarını ‘’planlanan senaryoya göre birleştirip/uyumlandırıp’’ sinerji yaratabiliyorlar.. İşte bu olanak sektörümüzün geleceğini ‘’konutlardan, kent yönetim sistemlerine; işletmelerden, dev kampüslere kadar’’ biçimlendirecektir.
Pelco Türkiye Ülke Müdürü Yusuf Ziya Öncel: Analog HD kameraların artık kullanılmamaya başladığını görüyoruz. Talep ve kullanım oranı çok düştü. Bunun yerine 5Mpix, 2K ve 4K kameraların kullanımında yükseliş olacağını ön görmekteyiz. AVM’lerde Plaka tanıma sisteminin kullanımı çok hızlı yaygınlaşacaktır. Kamusal alanda yüz tanıma başka öne çıkan bir nokta. Mobil uygulamaların hızla daha yaygın olmakta olduğunu görmekteyiz. IP kamera ve kayıt cihazlarında siber güvenlik çok daha önemsenmekte ve bu konuda kullanıcılar daha seçici olmaktadır.
Pronet Güvenlik Sistemleri Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip: Teknoloji trendleri, güvenlik sektörünü de doğrudan etkiliyor. Akıllı teknolojiler, platformlar arası uygulamalar, nesnelerin interneti gibi başlıklar son zamanlarda çok konuşuluyor. Kullanıcılar, artık mobil cihazlar üzerinden uzakta olduklarında bile evlerinin veya iş yerlerinin güvenlik yönetimini yapabilmek, değer verdikleri her şeyin güvenliğinden emin olmak istiyorlar. Teknolojik gelişmeler, bugün güvenlikle birlikte konfor da sağlayan uygulamaları hayata geçirebilme imkânı tanıyor. Pronet’in Pronet Plus ve Akıllı Güvenlik Çözümleri, teknoloji trendleri ile güvenlik sektöründeki trendlerin birbirleriyle nasıl temas ettiklerini gösteriyor. İnteraktif güvenlik ve görüntüleme sistemleri, akıllı ev çözümleri ve enerji yönetimini aynı çatı altında buluşturan Pronet Plus, Türkiye’nin ilk akıllı güvenlik hizmeti olarak öne çıkıyor. Pronet Plus ile entegre çalışan Akıllı Güvenlik Çözümleri,
ÖZEL DOSYA CCTV SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER yeni trendleri yansıtan pek çok başarılı hizmeti de kapsıyor.
SeeTec GmbH Genel Müdürü Andreas Beerbaum: Derinlemesine eğitim: Yalnız video analitiği ile sınırlı değildir; Potansiyel değişiklikler video teknolojisi kullanılarak yapılabilmektedir. • loT: • 3ncü taraflar için Interfaz (Arayüz): Videolar, güvenlik ve ekosistem sürecinde giderek daha fazla yerleşir. • Dikey Çözümler: Geleneksel güvenliğe ek çözümlerdeki büyüme iş ve süreçleri için müşteriye katma değer sağlamak olarak görüyoruz.
Senkron Güvenlik ve İletişim Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Çobanoğlu: Özellikle son 1 yılda dijital dünyaya karşı ciddi tehditler oluşmuş, maalesef bu tehditlerin bir kısmı siber suçlara dönüşmüştür. Bu hedefli saldırılar ile mücadele içinse siber güvenlik kavramı oluşmuştur. Dolayısı ile Nesnelerin İnterneti (IOT), Endüstriyel Kontrol Sistemleri (ICS) gibi alanların mevcut olduğu dijital dünyayı güvenli hale getirebilmek sektörümüzün en güncel ve önemli konularından biri halindedir. İkinci bir trend ise dronelar, güvenlik sektöründe yangından denetime birçok alanda kullanılmaya başlanan cihazlar yakın gelecekte hayatımızda ciddi anlamda yer alacaklardır. Fuarlarda, tanıtımlarda, ARGE çalışmalarında da bu rüzgarın esintilerini rahatlıkla hissedebiliyoruz.
Sony Kanal Satış Yöneticisi Mustafa Nezih Oral: Gelecek dönemlerde, gittikçe daha fazla birbirine bağlanabilen, farklı amaçlarla üretilmiş birçok güvenlik sistemi görüyor olacağız. Daha uzun vadede ise güvenlik personelinin işini kolaylaştıracak şekilde tüm alt sistemleri yöneten çatı yazılımlar, yapay zekayı da kullanarak şüpheli hareketleri değerlendirip erken uyarı verebilecek hale gelecekler. Sony’nin de bir parçası olduğu video güvenlik tarafında ise kameraların üstün video analiz yetenekleri gittikçe artmaktadır. Sony, 10 yıldan fazladır, müşterilerine temel video analitik fonksiyonlarını her kamera modelinde standart olarak vermektedir. Ancak son kullanıcıların bu imkanları ihtiyaç olarak belirleyip devreye alma süreci zaman 50 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Andreas Beerbaum:
Mustafa Nezih Oral:
Ek çözümlerdeki büyüme daha fazla katma değer sağlayacak.
Kameraların üstün video analiz yetenekleri artıyor.
SeeTec GmbH Genel Müdürü
içinde olacaktır. Kurumların belli bir öğrenme eğrisi var ve bu eğri üzerinde ilerledikçe daha fazla fonksiyon talep etmeye başlamaktalar. Sony olarak, 2000’li yılların başından itibaren, hep akıllı izleme kavramını işlemeye gayret ettik. Akıllı izleme hakkında farkındalık artmış olsa dahi alınacak daha çok yol var. Plaka tanıma, trafik analizi, el tarama, parmak izi tarama, göz tarama, yangın algılama, kişi sayma, mağaza hareket analizi, eski kayıtlar üzerinde hızlı analiz ve belli oranda yüz tanıma artık çevremizde görmeye başladığımız uygulamalar. İlerleyen zamanlarda, şüpheli davranış/olay analizindeki gelişmeler sayesinde olaylar yaşanmadan çok daha önce güvenlik personelini harekete geçirebileceğiz.
Teknomaks Bilişim Teknolojileri Barış Kuş: Elektronik Güvenlik Sektörü, hem sistemlerin kurulumu hem yönetimi hem de bakımı için gelişen teknolojiyi sonuna kadar kullanmaktadır. Geçtiğimiz on yılda, network tabanlı çözümlerin çok ciddi anlamda arttığını görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda da bu geçiş süreci sonuna kadar devam edecektir. Akıllı analizler ve yazılımlar, Nesnelerin İnterneti, uzaktan verilen servisler, Bulut Teknolojileri, Sanallaştırma, Açık Standartlar popüler trendler. Günümüz dünyasındaki en önemli konulardan birinin, bilgiye ulaşmaktan çok bu bilgileri verimli
Sony Kanal Satış Yöneticisi
biçimde analiz edip kullanmaktan geçtiğini düşünüyorum. Hem dünyada hem de Türkiye’de network tabanlı entegre sistemlere olan ihtiyaç artmakta ve bu ihtiyaca cevap verecek marka/firmalar öne çıkmaktadır.
Tepe Savunma Ve Güvenlik Sistemleri Mustafa Altun: Son yıllarda özel güvenlik sektörüne yapılan büyük yatırımlar bu alanda var olan teknolojilerin geliştirilmesini ve kullanılan sistemlerin güvenlik düzeylerinin hızla yükselmesini de sağlıyor. Küresel trend olarak akıllı cihaz kullanımlarındaki artış ve nesnelerin interneti (Internet of things / IoT) kavramının geniş kitlelerin hayatına girmesi ile güvenlik alanındaki akıllı ve entegre çözümler yaygınlaşıyor. Kitleselleşen ve ulaşılabilirliği artan yüksek teknolojili savunma ve güvenlik ürünleri, kurumlar, şirketler ve bireysel kullanıcılar için önemli avantajlar yaratıyor. Geride bıraktığımız yılda ülke genelinde yaşanan terör saldırılarının da etkisiyle kamu kuruluşları, belediyeler, havalimanları, askeri tesisler, ulaştırma ve inşaat şirketleri başta olmak üzere pek çok sektör ve kurum rotasını özel güvenliğe çevirdi. Road Blocker, yüksek güvenlikli mantar bariyer, güvenlik duvarları, entegre araç altı görüntüleme sistemi gibi güvenlik ve anti-terör sistemlerine her zamankinden daha fazla yatırım yapıldı. Bu günlerde uçaklarda sivil kıyafetli ve silahlı güvenlik personeli bulundurmayla ilgili yasal düzenlemeler konuşuluyor.
KAPAK BİLGİ GÜVENLİĞİ
Kripto para heyecanı 1 Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurumu’na göre Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmiyor. Bu nedenle de kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi yapılamıyor. Füsun KOCAMAN
K
üresel ekonominin yaşadığı sıkıntılar ve mevcut para birimlerine olan güvensizlik, Kripto Para piyasasının toplam büyüklüğünü Aralık 2017 itibariyle 440 Milyar dolara taşıdı. Böylelikle asla olmaz denilen oldu ve kripto paraların toplam piyasa değeri, JPMorgan Chase’in sahip olduğu 367 milyar dolarlık piyasa değerini aştı. %62,4 ile pazarın en yaygın kullanılan kripto para birimi Bitcoin, öngörülen rakamların çok çok üstüne çıkarak, 15 bin doları geçti. Aralık 2017’nin ilk haftasında, yatırımcılarına ortalama günde bin dolar kazandıran Bitcoin, 7 Aralık 2017 Perşembe günü tarihinde ilk kez 15 bin doların da üzerine çıkarak 15 bin 245 dolardan işlem görerek yeni bir rekora imza attı. Bitcoin pazarının en büyük olduğu Güney Kore gibi pazarlarda sanal paranın fiyatının 17 bin dolar eşdeğerine kadar yükseldiği bildiriliyor. Yılsonu tahminlerini her gün yeniden yapılmaya zorlayan Bitcoin’in bu hızlı yükselişinin artan kurumsal ilgi nedeniyle, daha da devam
52 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
edeceği görülüyor. Özellikle 10 Aralık tarihinde CBOE(Chicago Board Options Exchange),18 Aralık tarihinde CME(Chicago Mercantile Exchange), 2018 başında da NASDAQ gibi devlerin vadeli işlemleri başlatmasıyla büyük çapta kurumsal paranın Bitcoin piyasasına girmesi bekleniyor. Dünyada bu hızlı yükseliş devam ederken; Türk piyasaları da büyük ölçüde etkileniyor ve işlem hacimleri rekor seviyelere ulaşıyor. Ülkemizde şu anda 3 büyük kripto para borsasında toplamda son 24 saatte 5392 BTC’lik işlem hacmine ulaşıldı. Bu rakam günlük 220 milyon TL’lik işlem yapıldığı anlamına geliyor. Kripto paraların yasal du-
rumu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tartışmalı… Ancak yine de Asya başta olmak üzere bazı bölgelerde resmi ödemelerde kullanılmaya başlandı. Türkiye’de ise Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurumu’na göre Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmiyor. Bu nedenle de kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi yapılamıyor. Türkiye özelinde yasadışılığı değil, yasal boşluğu söz konusu olan Bitcoin’in riski de kullanıcıya kalıyor. Dünyanın tüm dikkatini verdiği ve pek çok bankacı, finansçı dahil çok az insanın
KAPAK BİLGİ GÜVENLİĞİ
Kripto para nedir?
Füsun KOCAMAN
“doğru” bilgi sahibi olduğu bu konuyu sizlere bir yazı dizinde sunmayı planladım. Okuduğunuz bu birinci bölümde kripto paranın ne olduğu ve sistemin nasıl işlediğini anlatacağım. Bir sonraki sayıda yayınlanacak ikinci bölümde ise kripto paranın güvenliği konusuna yoğunlaşacağım.
54 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Bitcoin’i “icat eden” Satoshi Nakamoto’nun hedefi aslında bir kripto para üretmek değildi. O 2008 yılında ürününü lanse ederken bir “Noktadan noktaya (Peer-to-Peer (p2p)) Elektronik Nakit Sistemi” geliştirdiğini duyurdu. Daha önce, dijital nakit çok kez denenmiş ama başarıya ulaşamamıştı. Satoshi’nin başarısı ise, tamamen dağıtık bir dijital nakit sistemi yaratmış olmasında yatıyordu. Daha önce denenen dijital nakit sistemleri, güvenilir üçüncü kuruluşlar tarafından desteklenme koşulunu da beraberlerinde getiriyorlardı. Satoshi’nin bu dağıtık p2p sisteminde ise merkezi bir otorite ya da sunucu yok ve tasarımı gereği bir parayı iki kez harcamak mümkün değil. Bu paralara, kripto para denmesinin sebebi mutabakat sağlama çok güçlü bir kriptolama sistemiyle yapılıyor, yani kripto paraları
Merkez Bankalarının, mevcut para rezervi üzerindeki enflasyon ya da devalüasyon gibi araçlarını ellerinden alan, siyasi konjonktür etkilerinden arınmış kripto para, özellikle para piyasalarının çok değişken olduğu Asya ülkelerinde çok tercih edilmektedir. güvenli kılan şahıslar ya da kurumlar değil, matematik. Sınırlı ve kontrollü bir arzı olan bu para, bir hükümet, banka ya da başka herhangi bir merkezi kuruluş tarafından değiştirilemez. Bu açıdan bakıldığında kripto para kavramı mevcut para politikalarına karşı yapılmış bir girişim gibi durmaktadır. Merkez Bankalarının, mevcut para rezervi üzerindeki enflasyon ya da devalüasyon gibi araçlarını ellerinden alan, siyasi konjonktür etkilerinden arınmış kripto para, özellikle para piyasalarının çok değişken olduğu Asya ülkelerinde çok tercih edilmektedir. Kişiye özel ve anonim olmasının, karaborsa ve başka yasadışı ekonomik işlemlerde kullanılmasını mümkün kıldığını da gözden kaçırmamak gerekir. Okcoin, Poloniex, Shapeshift gibi borsalar kripto para ile işlem görmektedirler ve günlük işlem hacimleri bir çok Avrupa borsasından büyüktür.
KAPAK BİLGİ GÜVENLİĞİ
Kripto para sistemi nasıl işler? Hesaplar, bilançolar ve bankacılık işlemlerinden oluşan dijital para sistemini gerçekleştirmek için bir ağ gerekir. Bu ağdan beklenen en önemli özellik, paranın birden fazla kere kullanımını önlemesidir. Bu kontrolü yapacak merkezi bir sunucu olmamasına rağmen, “çoklu kullanımı” önlemenin yolu ağdaki her birimin bu kontrole katkıda bulunmasıdır; bunun yolu da tüm birimlerin tüm işlemlerin listesini tutup gelecekte yapılacak işlemlerin geçerliliğini kontrol etmeye hazır olmasından geçer. Kripto para, ağ üzerindeki tüm birimlerin her işlem konusunda konsensüs sağlaması prensibi üzerine kurulmuştur. Bir işlem gerçekleştiğinde, işlemin onayı işlemi başlatan kişinin açık anahtar kriptosuna yerleştirilir ve bir birimden diğerine iletilmek suretiyle tüm ağa yayınlanır. İşlem anında tüm ağ tarafından algılanır ama teyit edilmesi biraz zaman alır ve teyit çok önemlidir; öyle ki kripto para teyitten ibarettir denilebilir. Teyit gelene kalana, işlem askıda kalır ve sahteciliğe karşı açık bir konumdadır. Teyit aldıktan sonra ise Blockchain adı verilen kesin kayıtlarda yerini alır ve adeta taşa kazınmış çivi yazısı gibidir, asla geri çevrilemez. Yalnızca veri madencileri teyit işlemi yapabilirler, onların ağ üzerindeki işi budur: işlemi alır, geçerlilik mührü basar ve ağda yayarlar. Bir madenci tarafından onaylanan bir işlem, tüm düğümlerde veri tabanına – Blockchain- kaydedilir. Bu işlemi yaptıkları için madencilere kripto para ile ödeme yapılır. Herkes veri madencisi olabilir ancak merkezi bir otorite olmamasına
56 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
karşın istismarı önlemek amacıyla bir mekanizma mevcuttur, bu da Satoshi’nin koyduğu kural ile gerçekleştirilir: Madenciler bilgisayarlarının kapasitesinin bir kısmını bu işe kullanmak ve işe soyunmadan evvel ağa bağlanabilmek için kriptolu bir bulmacayı çözmek zorundadırlar (buna Proof-of-Work denir ve SHA 256 Hash Algoritması temeli üzerine kurulmuştur). Bu sınavdan geçtikten sonra, madenci bir blok ve Blockchain kurar, kendisine verilen bir miktar Bitcoinle işlem yapmaya başlar. Bulmaca özellikle zor verilir, çünkü çözümü için Madencinin bilgisayar gücünü yüksek tutması amaçlanır. Ağa katılan tüm Madencilerin, baştan kabul ettikleri ve asla değiştirilemez bir kural da belli bir zaman dilimi içinde belirli bir miktar kripto para yaratılabileceğidir.
Kripto paranın işlemsel ve parasal özellikleri nelerdir?
Yalnızca veri madencileri teyit işlemi yapabilirler, onların ağ üzerindeki işi budur: işlemi alır, geçerlilik mührü basar ve ağda yayarlar. Bir madenci tarafından onaylanan bir işlem, tüm düğümlerde veri tabanına – Blockchain- kaydedilir. Bu işlemi yaptıkları için madencilere kripto para ile ödeme yapılır. için kimseden izin almaya gerek yoktur, yalnızca ücretsiz bir yazılım indirerek kullanmaya başlanabilir.
Parasal özellikleri İşlemsel özellikleri Geri döndürülemez: Teyit aldıktan sonra bir işlem hiç kimse tarafından geri döndürülemez, ne madenci, ne işlemi başlatan, ne de başka birisi; Kurmaca: Ne işlemler ne de hesaplar gerçek ya da tüzel kişilerle ilişkilendirilemez; Hızlı ve küresel: İşlemler fiziksel konumdan bağımsız olarak anında ağ üzerinde yayınlanır ve bir kaç dakika içinde teyit alır; Güvenli: Kripto paralar açık anahtar kriptolaması sistemi içinde saklı olduklarından, yalnızca özel anahtarın sahibi kripto para gönderebilir; İzinsiz: Kripto para kullanmak
Kontrollü arz: Her kripto para cinsinin, kodun içinde yazan bir çizelgeye bağlı olarak, toplam bir miktarı mevcuttur ve zamanla azalmaktadır. Örneğin; Bitcoin’in 2140’da tükeneceği tahmin edilmektedir; Borç yok, taşıyıcı var: Kripto para borç ile ifade edilmez, kendilerini temsil ederler. Kısaca “altın para” da olduğu gibi, kendisi değerlidir.
Kripto paranın en çok kullanılan çeşitleri nelerdir? Bitcoin: İlk ve en ünlü kripto para bitcoin hakkında fazla bir şey söylemeye gerek yok, tüm kripto para dünyasında dijital
KAPAK BİLGİ GÜVENLİĞİ
altın standardı gibidir. Darknet ve fidye yazılımları gibi siber suçların vaz geçilmez aracı olduğu da doğrudur. Ethereum Vitalik Buterin tarafından yaratıldı ve kripto paralar arasında popülerlik sırasında ikinciliğe yükselmiştir. Bitcoin’in Blockchain özelliğine sahip olmanın yanı sıra, “durum” teyidi de yapabilmesi nedeniyle yalnızca işlem değil karmaşık kontrat ve programları da onaylamakta kullanılabilmektedir. Ripple: Pek sevilmeyen bir kripto para cinsi olan Ripple, daha çok borç senetleri işlemekte kullanılmaktadır. Para kendisi üzerinde değer taşıma ya da takas yapma özelliğine sahip değildir ama ağı istenmeyen taleplere karşı korumak konusunda başarılıdır. Litecoin: Bitcoin’den sonra çıkan ilk Kripto Paradır, atasından daha hızlı ve daha fazla sayıda para hacmine ve yeni bir madencilik algoritmasına sahiptir. Monero: Kriptonit algoritmasının en göze çarpan örneğidir. Bu algoritma, Bitcoin’de olmayan mahremiyet özelliklerini sağlar; Bitcoin’de her işlem Blockchain’de belgelenir ve bu yüzden işlemlerin izi sürülebilir. Kriptonit algoritmasında ise farklı bir imza yöntemiyle bu takibin önü kesilmiştir. Bu sayede, 2016 yazından bu yana Monero Darknet pazarlarının en popüler para birimi olmuştur.
Kripto para ile ilgili enerji tüketimi kaygılarının nedenleri? Avustralya hükümeti Kripto Parayı yasal bir ödeme metodu olarak tanımış ve Bitcoin’le yapılan alışverişleri çifte vergilendirme olmasın diye vergiden muaf
58 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
tutmuşken, Japonya’da 20,000 den fazla ticari kuruluş ödemelerde Bitcoin kabul ediyorken, İngiltere’de bu para birimine uygun vergi reformları üzerinde çalışılıyorken, sistemin tükettiği enerji de önemli bir sorun olarak karşımıza dikilmektedir. Bu ağı ayakta tutmak için o kadar çok bilgisayar, o kadar yüksek işlem gücüyle çalışıyorlar ki, Çin’de bir veri madeninin 1 Bitcoin için harcadığı enerji bir Boeing uçağı uçurmak için gerekli enerjiye eşit olabiliyor. En basit kıyaslamayla şunu söyleyebiliriz: 1 Bitcoin’in tükettiği enerji, bir ailenin evindeki 9 günlük enerji tüketimine karşılık geliyor, çünkü bir yılda 1 Bitcoin 32.56 TWh tüketiyor. Tersten ifade edersek 1 Bitcoin’in tükettiği enerji ile 3,014,439 haneye enerji sağlanabiliyor.1 İşlem için tüketilen elektrik ise 249 KWh. Bu kadar enerjinin nasıl ve nereden üretileceği sorunu bir yana, küresel ısınmaya olumsuz katkılarını anlamak için de şu rakamlara göz atmak yeterli: Yıllık Karbon Ayak izi (kt CO2) 15,952 ve her bir işlemin ürettiği Karbon Ayak izi (kg CO2) 122.14.
Kripto para güvenli mi? Kripto para sisteminde şifresini çaldırmanız ya da bilgisayarınızın korsanların eline geçmesi gibi olumsuzluklar olmadıkça ciddi bir güvenlik sorunu yok. Yukarıda anlattığım gibi, aynı paranın iki kez harcanması mümkün olmadığından, paranın kime ait olduğu ve daha öncesinde başka birisine gönderilmediği, işlem öncesinde sistem tarafından teyit edilebiliyor. Dolayısıyla
Pek sevilmeyen bir kripto para cinsi olan Ripple, daha çok borç senetleri işlemekte kullanılmaktadır. Para kendisi üzerinde değer taşıma ya da takas yapma özelliğine sahip değildir ama ağı istenmeyen taleplere karşı korumak konusunda başarılıdır. oldukça güvenilir bir sistemden söz ediyoruz, ama her sistem gibi o da “yenilemez” değil. Özellikle korsanların saldırısına maruz kalan ve sızıntı yaşayan Slovenya’da faaliyet gösteren Veri Madencisi NiceHash’te yaşanan ve kullanıcılarına ait bir cüzdan adresinde toplam kaybın 4,736.42 BTC (bugünkü kura bakılırsa 62 milyon doların üzerinde) bildirilen olduğu vakadan sonra güvenlik konusunda ciddi şüpheler oluştu. Konunun bu boyutuna bir sonraki sayıda daha derinlemesine değineceğim. Şimdilik Kripto Para ile işlem yapmaya niyetlenenlere, Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığının bu para birimiyle işlem yapmanın caiz olmadığını, Bahreynli yetkililerin ise piyasaya yakında “Helal Bitcoin” çıkaracaklarını beyan ettiklerini hatırlatayım.
KAPAK BİLGİ GÜVENLİĞİ
Bilişim dünyasının yeni modeli bulut bilişim Teknolojik gelişmeler şimdiye kadar bilişim kaynaklarının dev terminallerin yer aldığı merkezi noktalarda tutulmasından giderek mini bilgisayarlara hatta kişisel bilgisayarlara (PC) doğru uzaklaşma yönündeydi. Şimdilerde ise, daha ucuz ve güçlü işlemciler ile daha hızlı ve her yerde bulunan ağların bir araya gelmesiyle oluşturulan büyük veri merkezleri bilişim dünyasını tekrar merkezileştirmektedir. Mustafa ÇALIŞ / Direktör TEKLİNK TELEKOM A.Ş.
B
ulut bilişim fikrinin temelleri 1950’li yıllarda atılmıştır, 2008’den bu yana dünyada yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Son birkaç yıldır ülkemizde yaygınlaşan bu teknoloji oldukça hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Bulut bilişim teknolojisinin gelişmesi sayesinde, büyük verilerin internet üzerinde depolanabilirliği ve bu verilerin erişilebilirliği olanaklı
60 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
hale gelmiştir. Bu imkanlar doğrultusunda Endüstri 4.0’ın yapı taşlarından olan büyük veri (big data) tanımı endüstride uygulanabilme imkanına sahip olmuştur. Bulut bilişim teknolojisini, big data ile olan ilişkisini, sağladığı bir çok avantajlar vardır. Yaşamımızın hemen her alanına girmiş bulunan bilişim teknolojilerinin artık günlük işlerimizi sürdürmemizdeki desteği vazgeçilmezdir. Bununla birlikte bilişim dünyası
yapısı gereği teknolojinin hızlı değiştiği ve bu değişimin de yeni yapıları sürekli olarak gündeme getirdiği bir dünyadır. Teknolojik gelişmeler şimdiye kadar bilişim kaynaklarının dev terminallerin yer aldığı merkezi noktalarda tutulmasından giderek mini bilgisayarlara hatta kişisel bilgisayarlara (PC) doğru uzaklaşma yönündeydi. Şimdilerde ise, daha ucuz ve güçlü işlemciler ile daha hızlı ve her yerde bulunan ağların bir araya
Bulut bilişimin faydaları nelerdir? Maliyetleri düşürür Altyapı karmaşasını ortadan kaldırır Çalışma alanını genişletir. Verileri korur İstenilen zamanda bilgiye ulaşma imkânı verir Maliyeti az, bakım istemeyen, ölçeklenebilir, yatırımlarımızı koruyan bir hizmet sistemi oluşturarak bireysel ve ticari işlerimizi kolaylaştırmaktadır Mustafa ÇALIŞ
gelmesiyle oluşturulan büyük veri merkezleri bilişim dünyasını tekrar merkezileştirmektedir. Bunun yanında, bilgiye erişim için kullanılan araçların boyutları ise giderek küçülmektedir: Cep telefonları, notebooklar (küçük laptoplar) ve belki yakında tabletler (kitap büyüklüğünde dokunmatik ekranlı bilgisayarlar) bilişim hizmetlerinin internet erişimine açık hale getirilmesiyle de ihtiyaç duyulan yer ve zamanda tüketilebilmesinin yolu açılarak yeni bir model oluşturulmasının adımları atılmıştır. Bulut sistemleri şirketler, okullar vb. büyük kuruluşlar tarafından kurulur ve paylaşılır. Bulut teknolojisi kullanmak, kişisel bilgisayarların yükünü azaltır ve çeşitli sayıda uygulama, bulut sunucusu tarafından sağlanır. Tüketiciler, bulut teknolojilerini yoğun veri işlemlerinde kullanmaktadır. Bulut teknolojileri, bazı analistler tarafından teknolojik devrim olarak düşünülmektedir.
Bulut bilişim çeşitleri Public cloud (Genel bulut): Genel bulut sistemi ile kendi sisteminizi kurabilirsiniz. Üçüncü bir şirket üzerinden kiralayacağınız kaynaklar üzerine kurduğunuz teknolojiniz sayesinde elektronik postalarınıza para ödemeden çeşitli özelliklerini kullanabiliyorsunuz. Public Cloud’da ne kadar kullanıyorsanız, o kadar da ödeme yapıyorsunuz. Küçük ve orta ölçekli firmaların ihtiyaçları karşılanmış oluyor. Private cloud (Özel bulut): Daha büyük şirketler ve bilgileri daha önemli olan firmaların tercih ettiği bir bulut teknolojisi tipidir. Özel bulut teknolojisini kullanan firmalara örnek olarak Microsoft şirketinin sunduğu Hyper – V ve System Center ürünlerini gösterebiliriz. Private Cloud sisteminde kurulan yapı özel olduğu için veriler ve bilgiler sizin kontrolünüzde olur.
Hybrid cloud (Melez bulut): Hybrid Cloud Public ve Private Cloud’un birleşiminden ortaya çıkan, güvenliğin ve gizliliğin ön planda olduğu ve tedbirli davranmanın gerektiği yerlerde kullanılan teknolojidir. Şirketin hacmine göre değişkenlik gösterir. Küçük firmaların Public Cloud kullanması daha mantıklı olur. Veri ve bilgi depolama ihtiyaçları fazla olanlar ise bu sistemi kullanabilirler. Community cloud (Topluluk bulut): Çok fazla kullanılmayan Community Cloud, bulutun üzerinde alınan herhangi bir hizmetin birkaç şirket ile ortak kullanılması durumuna denmektedir. Firmalar topluluk bulut teknolojisini çok kullanmazlar ancak birden çok firması olan kişiler için ideal bulutlardan biridir.
Hybrid Cloud Public ve Private Cloud’un birleşiminden ortaya çıkan, güvenliğin ve gizliliğin ön planda olduğu ve tedbirli davranmanın gerektiği yerlerde kullanılan teknolojidir. Şirketin hacmine göre değişkenlik gösterir. Küçük firmaların Public Cloud kullanması daha mantıklı olur. Veri ve bilgi depolama ihtiyaçları fazla olanlar ise bu sistemi kullanabilirler. Aralık 2017 Güvenlik Yönetimi n 61
KAPAK BİLGİ GÜVENLİĞİ
Açık kaynakta güvenlik ve inovasyon Açık geliştirme modeli, tüm sektörlerin standartlar üzerinde fikir birliği içinde olmasını sağlayarak, en parlak geliştiricilerinin tüm teknolojileri sürekli test edip ileri düzeye taşımalarını sağlar. Amerika Birleşik Devletleri hükümeti ile Red Hat tarafından birlikte geliştirilen SELinux bunun örneklerinden biridir. Haluk TEKİN / Red Hat Türkiye Genel Müdürü RED HAT TÜRKİYE
A
çık kaynak ve güvenlik birbiriyle sıkı bir ilişki içinde olan iki konudur. Emniyetli bir çözüm yaratırken tek bir şirkete veya geliştirici ekibe sırtını dayamayan açık teknoloji, kamu ve özel sektör gibi endüstrilerin en ideal ve güvenli ortamlara kavuşması için işbirliği içinde çalışır. Şöyle ifade edelim: Kod testi için kaç uzman çalışsın istersiniz? 10 mu yoksa 10 bin mi? Açık geliştirme modeli, tüm sektörlerin standartlar üzerinde fikir birliği içinde olmasını
62 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
sağlayarak, en parlak geliştiricilerinin tüm teknolojileri sürekli test edip ileri düzeye taşımalarını sağlar. Amerika Birleşik Devletleri hükümeti ile Red Hat tarafından birlikte geliştirilen SELinux bunun örneklerinden biridir. Bilgi güvenliği sorunları tek başına çözülemez. Bir toplulukla bağlantı içinde olmak ve problemleri birlikte çözmek, geleceğin güvenli teknolojisi anlamına gelir. Kaldı ki, güvenlik koddan ibaret değildir. Red Hat gibi kuruluşlar yazılım üretirken başta kamu ve finansal hizmetler olmak üze-
re pek çok endüstri ile işbirliği içinde çalışır. Topladıkları değerli geribildirimlerden faydalanarak yazılımlarına sağlam güvenlik protokolleri kurar ve bu teknolojiyi 7/24 desteklerler. Açık kaynağın bu paylaşımcı yapısı sayesinde, açık kaynak yazılımları şirketlerin ihtiyacına kolayca cevap verirken, ürün güncellemelerini, yamaları ve istikrarlı yeni versiyonları hızlıca ulaştırabilir. Geçtiğimiz yıllar içinde açık kaynak, kurumsal alanda büyük bir hızla yayılırken, potansiyel güvenlik meseleleri üzerine kaygılar da duyulmaya başlamıştı.
Haluk TEKİN
Fakat bu kaygıların hepsinin birer mitten ibaret olduğu ortaya çıktı. Peki, açık kaynak yazılımlarında güvenlikle ilgili gerçekler nelerdir? Şimdi onları sıralayalım. Enikonu incelenmemiş mitlerin ilki, açık kaynak yazılımlarının, kod erişimi nedeniyle, güvenlik risklerine açık olduğudur. Doğrusu ise şudur: Açık kaynak kodları alanında, birbirinden farklı geliştirici toplulukları elbirliği yaparak bir soruna bir ön-çözüm bulurlar ama aynı zamanda problemleri çözerek yeni sürümler de üretirler. Sonuç ne mi olur? Daha az ‘bug’ ve daha hızlı onarım. Dahası, kullanıcılar da asıl kodu değerlendirip eleştirme fırsatına sahiptir. Hem de sadece nasıl çalıştığını değil, çalışacak hale gelmesi için nasıl yazıldığını da inceleyebilirler. Geliştiriciler, açık kaynak topluluğunun bu yapısı ve kendi güvenirliliklerini yitirme korkusuyla kodları kendi isimleriyle hizmete almama konusunda son derece titiz davranırlar. Yaptıkları her iş halka yani kendilerini izleyenlere, değerlendirenlere ve eleştirebilecek olanlara açık olduğu için geliştiriciler, açık kaynak topluluğu içindeki diğer geliştiricilerin gözünde kendilerini daha saygın ve güvenilir kılacak
bir ürün geliştirmek için sürekli uğraş verirler. CIO ve CSO’ların sıklıkla dile getirdiği bir diğer mesele de, kod yazımına herkes dahil olabildiği için, açık kaynak yazılımlarında güvenlik ve kalite olmadığını düşünmeleridir. Fakat bu da doğru değil. Açık kaynak geliştiricilerinin en çok dikkat ettikleri nokta kendi saygınlıklarıdır, dolayısıyla nitelikli kodları sürüme alır, geliştirme sürecini basitleştirirler. Ticari bir açık kaynak ortamında, her üye, uygun niteliklere sahip olduğunun onaylandığı bir süreçten geçer. Ardından kod üzerinde çalışmaya başlarlar ama bu kod daha sonra ayrıntılı bir inceleme, kabul veya red sürecine alınır. Bu sürecin son ürünü baştan aşağı sınanmış ve kurumsal olarak kullanılmaya hazır bir yazılımdır. Son olarak bazı kurumlar, oluşabilecek hataların sorumluluğunu kimsenin almayacağını ve açık kaynak kodunu korumanın zor olduğunu düşünürler. Oysa, küçük ya da büyük birçok şirket şu anda ürünlerinde açık kaynak kullanıyor ve bu da onları, müşterilerinde yetkilendirdikleri her konuda sorumlu kılıyor. Açık kaynağın elbirliğiyle ilerleyen yapısı, belli bir tedarikçiye bağımlılığın olmaması ve hızlı geliştirme yapabilmek demektir. Açık kaynak yazılımlarının şirketlerin ihtiyacına kolayca cevap veren, ürün güncellemelerini, yamaları ve istikrarlı yeni versiyonları hızlıca ulaştıran niteliği de buradan geliyor. Her yazılımın eksi ya da artıları vardır. Ancak, açık kaynak yazılımlarını güvenlik nedeniyle seçmemek geçerli bir neden değildir. Açık işbirliği, inovasyonu hızlandırır ve açık kaynak yazılımlarına bünyeye almak, bulut, sanallaştırma gibi yeniliklerle durmaksızın değişen ve evrilen kurumsal dünyaya
Her yazılımın eksi ya da artıları vardır. Ancak, açık kaynak yazılımlarını güvenlik nedeniyle seçmemek geçerli bir neden değildir. Açık işbirliği, inovasyonu hızlandırır ve açık kaynak yazılımlarına bünyeye almak, bulut, sanallaştırma gibi yeniliklerle durmaksızın değişen ve evrilen kurumsal dünyaya ayak uydurmanın çözümüdür. ayak uydurmanın çözümüdür. Artık en büyük şirketler bile açık kaynak çözümlerinden faydalanıyor ve bu mitler yok olarak açık kaynağın sınırsız potansiyelini gerçekleştirmesinin önü açılıyor. Bunun bir örneği de Red Hat Enterprise Linux’ın nihayet, Amazon Web Hizmetleri’nin (AWS) güvenli AWS GovCloud (ABD) bölgesinde de erişebilir kılınması oldu. Bu, hem Red Hat hem de açık kaynak teknolojisinin kamu bulut bilişimi dünyasına güven ve emniyet sunarak attığı çok önemli bir hamle olarak görülüyor.
Faydalanılan bazı kaynaklar: https://www.scmagazine.com/opensource-software-is-more-secure-thanyou-think/article/541874/ http://www.zdnet.com/article/red-hatlinux-now-available-on-amazons-securefederal-cloud/
Aralık 2017 Güvenlik Yönetimi n 63
FOKUS OKUL ÖĞRENCİ VE KAMPÜS GÜVENLİĞİ
Okul güvenliği için önemli standartlar Okullarda, okul güvenliği standartlarına göre risk analizleri yapılarak "Okul risk haritaları" çıkartılmalıdır. Tüm güvenlik eksiklikleri giderilerek kazalara ve yaralanmalara neden olacak tüm riskler ortadan kaldırılmalıdır. Osman ÖZTÜRK / Yönetim Kurulu Başkanı CSG CİTY SECURİTY GROUP
O
kul güvenliği, öğrenci ve öğretmenlerin öğrenmeye ve öğretmeye güdülenebilmeleri için olmazsa olmaz ihtiyaçlardan birisidir. Okul ikliminin güven ve mutluluk verdiği okullar öğrencileri başarılı bir geleceğe taşır. Güvenlik risk ve tehlikelerinin yaşandığı okullarda ise ortaya çıkan birçok sorun ve faktör okulun eğitim faaliyetlerini olumsuz etkiler.
Güvenli okul nedir ve nasıl sağlanır? Güvenli bir okul, öğrenci, öğretmen ve okul çalışanlarının fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan kendilerini güvende hissettiği bir okuldur. Kaygı ve korkunun olmadığı, özgür ve barışçıl bir
64 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
okul ortamının varlığı her okulun ihtiyacıdır. Türkiye’de okul güvenliğini olumsuz etkileyen birçok sorun bulunmakta. Vandalizm, şiddet, akran ve siber akran zorbalığı, okul kavgaları, uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığı, okul terki ve kaçamağı, okul çeteleri ve okul kazaları en çok dikkat çeken sorunların başında gelir. CSG ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından 2017 yılında Türkiye genelinde 23 okulda 2471 öğrenciyle yapılan çalışmada; Öğrencilerin %22’sinin okulunda kendini güvende hissetmediği, %30’una göre okul binasının doğal afetlere dayanıksız olduğu, %19’una göre okullarının güvensiz bir bölgede bulunduğu, %38’ine göre okullarında akran zorbalığı yaşandığı,
%41’ne göre okullarında çeteleşme olayları yaşandığı, %27’sine göre okullarında madde kullanımı yaşandığı, %22’sine göre okulun yakınında zararlı maddeler satılıp kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla, okulların güvenli bir okul iklimi ve yaşamı oluşturabilmeleri için birçok başlıkta etkin çalışmalar yapıp, standartlar oluşturarak uygulamaya koymaları gerekiyor. Peki, bu başlıklar nelerdir? Okulların fiziki ve mimari güvenliği: Okul proje aşamasındayken güvenlik standartları ön görülerek planlanmalı ve inşa edilmelidir. Okul çevresi ve giriş-çıkış güvenliği: Okul giriş- çıkışlarının okul paydaşları ve ziyaretçiler açısından sürekli olarak denetlendiği kayıt ve
Osman ÖZTÜRK
kontrol mekanizmaları oluşturulmalıdır. Ziyaretçi ve velilerin öğrencilerle karşılaşma riskini minimize edici önlemler alınmalıdır. Okullarda, okul güvenliği standartlarına göre risk analizleri yapılarak “Okul risk haritaları” çıkartılmalıdır. Tüm güvenlik eksiklikleri giderilerek kazalara ve yaralanmalara neden olacak tüm riskler ortadan kaldırılmalıdır. Okullar öğrenci, öğretmen ve çalışanların kendilerini fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan özgür, barışçıl ve iyi hissettiği bir okul iklimine sahip olmalıdır: Öğrenci ve öğretmenlerin sevinç ve mutlulukla okullarına geldiği, kaygı ve endişenin olmadığı ve özgürce eğitimlerini gerçekleştirdikleri bir okul yaşamı oluşturulmalıdır. Okul sağlık güvenliği: Okulda öğrenci, öğretmen ve diğer okul paydaşlarının sağlık kriterlerine uygun koşulları taşımaları yanında okulun hijyenik koşullarının ve gıda güvenliğinin yasal gerekliliklere uygun olması sağlanmalıdır. Acil durum ve kriz yönetimi: Deprem, sel, su baskını gibi doğal afetlerin yanında yangın, şiddet ve terör gibi olası güvenlik risk ve tehlikelerine karşı okul paydaşlarının bilinçlendirilmesi ve tatbi-
katlarla desteklenmesi güvenli bir okul yaşamı için olmazsa olmazlardandır. Okullarda yasal yetkileri olan sertifikalı güvenlik görevlileri bulunmalıdır: Çocuklarımızın güvenliği okul girişlerinde durabilmekten başka vasfı olmayan kişilerle değil özel güvenlik sistemlerine hakim yetkin görevlilerle sağlanabilir. Okul yolu güvenliği-okul servisleri denetlenmeli: Araçların mevzuata uygunluğu yanında sürücülerin trafik kurallarına uymaları sağlanmalı. Çocukları emanet ettiğimiz sürücülerin ve rehberlerin karıştığı suçlar ise olması gereken koşullara sahip olup olmadıkları konusunda kuşku yaratıyor. Yine CSG&BAU 2017 araştırmasında öğrencilerin %25’ine göre servis şoförü ve servis rehberi serviste bulundukları sırada öğrencilerin güvenliklerini sağlamadığı ve %23’üne göre ise okul servislerine güvenli bir alanda binip inmediği ortaya çıkmıştır. Servis güvenliği için; Servis şoförleri, deneyimli, görev ve sorumluluk bilinci yüksek, güvenli servis sürüş eğitimi almış, mesleki gelişimlerine önem veren, katkı sağlayan, öğrenci ve velilerle iletişimi güçlü, acil durum ve ilk yardım eğitimi almış, trafik kurallarına saygılı ve uyan kişiler olmalıdır. Servis rehberleri, sorumluluk bilinci yüksek ve deneyimli, çocuk ve trafik psikolojisini bilen, acil durum ve ilk yardım eğitimi almış, iletişimi güçlü, yolculuk süresince öğrencilerin güvenliğini ve araç içi güvenli ortamı sağlayan kişiler olmalıdır. Servis araçları, güvenli donanıma sahip, Servis Hizmet Yönetmeliği’nde belirtilen standartlara uygun, uydu takip
Servis araçları, güvenli donanıma sahip, Servis Hizmet Yönetmeliği’nde belirtilen standartlara uygun, uydu takip sistemi bulunan, telsiz ve telefonla iletişimin sağlandığı, emniyet kemerlerinin olduğu, araç bakımlarının tam olduğu, kör noktalar için kameraların olduğu ve araç taşıma sınırı üzerinde de öğrenci taşınmadığı araçlar olmalıdır. sistemi bulunan, telsiz ve telefonla iletişimin sağlandığı, emniyet kemerlerinin olduğu, araç bakımlarının tam olduğu, kör noktalar için kameraların olduğu ve araç taşıma sınırı üzerinde de öğrenci taşınmadığı araçlar olmalıdır. Öğrenciler ise; araç tam durmadan binmeye çalışılmamalıdır. Aracın altına bir şey düşürülürse, hemen rehber personele söylenmelidir. Servise bindikten sonra yerine geçip oturulmalı ve hemen emniyet kemeri bağlanmalıdır. Camlar kesinlikle açılmamalı; el, kol ve baş kesinlikle camdan dışarı çıkarılmamalıdır. Araçta bir şey unutulursa, telaşla tekrar binmeye çalışılmamalı, aracın arkasından koşulmamalıdır. İnince karşıya geçilecekse, kaldırıma çıkılmalı, servis aracının ilerlemesi beklenmeli ve yol tamamen görülebilir şekilde iken karşıya
Aralık 2017 Güvenlik Yönetimi n 65
FOKUS OKUL ÖĞRENCİ VE KAMPÜS GÜVENLİĞİ
geçme kurallarına dikkat edilerek geçilmelidir.
Uyuşturucu maddelerin zararlarına karşı bilinçlendirme Bonzai gibi ucuza pazarlanan ve kolay ulaşılabilir olan sentetik uyuşturucular yüzünden gençlerimiz yaşamsal sorunların tuzağına düşüyor. Sokaklarda, park ve bahçelerde yarı baygın dolaşan ya da yatan gençlerin varlığı bu endişe ve korkuyu daha da çok gözler önüne seriyor. Eğitim kurumları, uyuşturucu kullanımının önlenmesine yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için uygun özelliklere sahip yapılardır. Hem ortamın eğitici içeriğin verilmesini daha kolay kılması hem de öğrencilerin bilgiyi alma ve benimsemeye daha hazır bulunmaları, okulların bağımlılık yapıcı maddelerden gençleri korumak için önemini ortaya koymaktadır. Okul odaklı önleme kapsamında, rehber öğretmenler ve rehberlik araştırma merkezleri tarafından gerçekleştirilen önleme faaliyetleriyle gençlerin uyuşturucu maddelerden korunması hedeflenmelidir. Öğrencilere, öğretmenlere ve okul yöneticilerine madde bağımlılığı ve zararlı alışkanlıklardan korunma gibi konularda bilinçlendirme çalışmaları yapılması, okul çevresinde yer alan internet kafelerin, büfe ve oyun salonlarının, servis şoförlerinin vb. kişi ve birimlerin bilinçlendirilmesi gibi çalışmalar yapılmalıdır. Sonuç olarak ülkemizin koşulları ve olası riskler okul güvenliğini zorunlu kılıyor. Unutmayalım ki bu gerçeği görerek hareket ettiğimiz sürece, çocuklarımızın güvenliğini sağlayabiliriz. Riskleri konuşmak karamsarlık üretmek değil, çocuklarımız için riskleri minimize etmektir. İşte bu konuda Türkiye’nin ilk Güvenli Okul Projesi’ni uygulamaya koymanın mutluluğunu taşıyorum. Yukarıda belirlenen güvenli okul standartları
66 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
çerçevesinde şekillendirdiğimiz ve sistematiğini oluşturduğumuz “CSG Okul Güvenliği Ölçeği” ile tüm riskleri belirleyerek ölçüyoruz. Bu aşamada CSG Güvenli Okul Projesi’ni ne olduğunu kısaca özetlemek istiyorum. Güvenli Okul Projesi; okul güvenliğinin sağlanmasında disiplinler arası bütünlüğü amaçlayan bir kavram. Bu açıdan, okul güvenliğinin, sadece fiziksel güvenlikle yani eleman vererek uygulanan güvenlik hizmetleriyle sağlanamayacağını düşünüyoruz. Bu yüzden konuya bilimsel bir bakış açısı kazandırarak, okul iklimini olumsuz etkileyen tüm risk ve tehlikeleri belirliyoruz. Bu kapsamda “Okul risk haritası” çıkartarak okulun tüm paydaşları ile etkin bir iş birliği oluşturuyor ve interdisipliner bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Biliyoruz ki risk ve tehditleri önceden fark edemiyorsanız önlemeye yönelik hiçbir hazırlığınız da olamaz. En iyi savunma farkında olmaktır. Okul güvenliği dediğimiz zaman öncelikle; okulun mimari ve fiziki yapısıyla başlayan bir güvenlikten bahsediyoruz. Okullarda kapı ve merdivenlerin dar ve standartlara uygun olmamasından ya da yasal koşullara uygun olmayan diğer fiziki yapılarına ve donatılarına kadar birçok konuyu detaylı olarak inceliyoruz. Yangın ve deprem riskine karşı yangın merdivenleri, söndürme aygıtları gibi fiziksel donatıların eksiksiz sağlandığı, öğrencilerin sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklere odaklanabilmesine olanak sağlayan bir sistematiğin oluşturulması için mimari tasarım aşamasında müdahale etmek ve dizayn etmek istiyoruz. İkinci olarak okul iklimini inceliyoruz. Öğrenci, öğretmen ve diğer çalışanların birbirleriyle olan ilişkilerini, motivasyonlarını, aidiyet
duygularını ve akademik beklentilerini araştırıyoruz. Kapsamlı okul güvenlik planları hazırlayarak olası risklere karşı tüm paydaşlarda güçlü bir güvenlik algısı ve bilinci oluşturuyoruz. Üçüncü aşamada okulun sağlık güvenliğini ele alıyoruz. Okulun havası, suyu, hijyenik koşulları ve öğrencilerin sağlıklı beslenmelerine ilişkin yasal gerekliliklerini inceliyoruz. Çünkü hastalıklar, zehirlenmeler, kaza ve yaralanmalar bu faktörlerden kaynaklanabiliyor. Sonuncu ve en önemlisi de okullarda “Okul Acil Durum ve Kriz Yönetimi”nin etkin olarak oluşturulmasını sağlıyoruz. Özellikle suç potansiyelinin yüksek olduğu bölgelerdeki okulları, fiziksel yapıları ve güvenlik uygulamaları yönünden daha önleyici ve denetimsel olmaya yönlendiriyoruz. Okul ve öğrenci güvenliğini olumsuz etkileyen şiddet, akran zorbalığı, siber güvenlik, bağımlılık ve olası güvenlik risklerine ilişkin stratejiler üretiyor ve önleyici projeler gerçekleştiriyoruz. Biz City Security Group olarak, yarınlarımızın mimarı olan çocuklarımızın güvenli, sağlıklı ve şiddetten uzak mutlu bir ortamda eğitimlerini gerçekleştirebilmeleri için Güvenli Okul Projesi’ni hayata geçirdik. Tamamen bilimsel verilere dayanarak oluşturduğumuz Türkiye’nin ilk Okul Güvenliği Ölçeği ile okullarımızın mevcut güvenlik algısını ölçüyor ve okullarımızın en üst düzeyde güvenliğe sahip olmasını sağlıyoruz. Aynı zamanda Güvenli Okul şartlarını sağlayan okulları akredite ederek hem toplumsal fayda yaratıyor hem de “Güvenli Okul Belgesi”ne sahip okulların marka değerine büyük katkı sağlıyoruz. Böylece “Turkuvaz Bayrak” sahibi olan okulların rakiplerinden çok önde olmalarında etkin bir rol üstleniyoruz.
FOKUS OKUL ÖĞRENCİ VE KAMPÜS GÜVENLİĞİ
Biyometrik kontrollü giriş çıkış ve yetkilendirme takibi Kampüs yönetimi yazılım ve entegrasyonlarımızla bir kampüsün servislerinden başlayıp, giriş çıkış kontrolü, çevre güvenliği kontrolünün yanı sıra yemekhane, kütüphane, sistem odaları gibi alanları de yönetimini sağlayan yerli milli yazılımlarla faaliyet göstermekteyiz. Tunç PINAR / Satış Müdürü ÖLÇSAN CAD. TEKNOLOJİLERİ
Ü
lkemizde yaklaşık 18 milyon ilk ve ortaöğretim öğrencisi var. Toplam okul sayısı 62.250 toplam öğretmen sayısı ise 1 milyon civarında, buna 183 üniversitemizde okuyan 7 milyonun üzerinde üniversite öğrencimizi eklediğimizde karşımıza oldukça büyük bir insan ve yerleşke hacmi çıkmaktadır. Bu kadar büyük bir nüfusun ve fiziksel yapının olduğu yerde eğitimin niteliği kadar önemli olan bir başka unsur da güvenlik olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada yerleşkelerin güvenliğinden, servis araçlarının güvenliğine ve hatta bilginin güvenliğine kadar birçok güvenlik başlığı sayabiliriz. Öncelikle “Fiziksel ve çevresel güvenliği” ele alırsak okulun, üniversitenin yani kısaca eğitim kurumunun bulunduğu yerin çevresel güvenliği önemlidir. Bu ister ufak bir okul olsun isterse çok büyük bir kampüs olsun çevresel ve fiziksel olarak koruma ve denetim altında olmalıdır. Bu korumayı teknolojik ürünler ile sağlayabiliriz; bunlar fiziksel kameralar olabilir, giriş çıkışların kontrol edildiği turnikeli geçişler olabilir. Öğrenci ve öğretmenin gerçek doğrulamasını yapabilmek adına kart+biyometrik geçiş
68 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Tunç PINAR
kontrol sistemleri kullanılabilir. Böylece doğru zamanda doğru kişinin, doğru yerden giriş yaptığını bilerek üst düzey bir güvenlik sağlamış olur yabancı ve tehdit oluşturacak kişilerin bu alanlara girmesini engellemiş oluruz. Bununla ilgili firmamız Ölçsan’ın geliştirdiği yazılım “KİMO” sayesinde yine kendi ithalatımız olan HID ve Morpho Kartlı ve biyometrik okuyucuları ile çözümler sağlamaktayız. Okullarda ki son zamanlarda ki en büyük problem servis araçları konusunda olmaktadır. Biliyorsunuz çocukların serviste unutulmaları veya servise almayı unutulmaları vs. bunlarla ilgili de araç takip sistemlerinin yanı sıra araç içerisinde öğren-
cinin indiğini ve bindiğini tespit eden sensör sistemleri ve yazılımları önemlidir. Böylece anlık olarak öğrencinin araçta olup olmadığından, indiği lokasyona kadar her şeyi takip edebilmek mümkündür. Bu konuda da geliştirmiş olduğumuz yazılım ve donanım ürünlerimizle hizmet vermekteyiz. Güvenlik o kadar geniş bir konu ki her şeyi bununla ilintilendirmek mümkün, Kampüs uygulamalarını ele alalım yukarıda bahsetmiştik giriş çıkış güvenliğini ve doğru kişileri kampüste tespit edebiliyoruz. Ama bunun dışında kampüslerde yine güvenlik adına birçok alan var, örneğin; sistem odaları, üniversitenin bilgi ağı, dekanlık ve rektörlükteki önemli lokasyonlar tüm bunlar içinde yine biyometrik kontrollü giriş çıkış ve yetkilendirme takibi yapılabilmeli, günümüzde bilgi güvenliği, insan güvenliği kadar önem arz etmektedir. Tüm kampüsün yönetimini sağlayacak özel kampüs uygulamaları ile Ölçsan; olarak önemli hizmetler vermekteyiz. Teknoloji güvenlikle beraber diğer alanlarda da konfor getirmektedir. Kampüs yönetimi yazılım ve entegrasyonlarımızla bir kampüsün servislerinden başlayıp, giriş çıkış kontrolü, çevre güvenliği kontrolünün yanı sıra yemekhane, kütüphane, sistem odaları gibi alanları de yönetimini sağlayan yerli milli yazılımlarla faaliyet göstermekteyiz.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
En güvenli biyometrik çözüm “iris tanıma’’ İris, gözün ön kısmında bulunan ve fibroz lifli dokudan oluşan renkli kısımdır. İnsan biyometrisinde asla değişkenlik göstermeyen iris, bebek embriyo olarak anne karnındayken oluşur ve ölene kadar değişmez. Ahmet KERESTECİOĞLU / Genel Müdür ERGOSİS GÜVENLİK SİSTEMLERİ BİLGİSAYAR SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
B
iyometrik sistemler; bireyin fiziksel özellikleri kullanılarak elektronik ortamlarda kimlik tanımlaması yapan sistemlerdir. Biyometri, takip gerektiren her ortamda kart taşıma ve şifre hatırlamaya gerek kalmadan kişilerin belirlenebilmesini sağlar. Günümüz koşullarında artan güvenlik tedbirlerine karşın; kişilerin geçiş kontrol noktalarında birden fazla şifre hatırlamaya çalışmaları, sıklıkla kullanılan geçiş kontrol kartlarının kaybedilebilmesi, değiştirilebilmesi ve kolay kopyalanabilmesi biyometrik sistemlere olan ilgiyi arttırmıştır. Kullanım oranı gittikçe artan ve birçok yerde görmeye başladığımız biyometrik sistemler, kullanım kolaylığı ve sağladığı faydalar sebebiyle tercih edilmeye başlanmıştır.
leri birebir aynı olan tek yumurta İkizlerini bile kolaylıkla ayırabilen İris teknolojisi, bireye özel tanımada çok önemli bir avantaj sunar. Gelişmiş iris tanıma teknolojisi kullanılan cihazlarda iris yapısının min. 200 farklı karakteristik noktasından ölçümleme yapılır. Bunlar daireler, çizgiler, benekler gibi belirleyici özelliklerdir. Bu belirleyici özelliklerin yapısı ve şekli her iris de farklılık gösterdiği için iris tanıma sistemi biyometrik çözümler arasında en güvenilir teknolojidir. Gelişmiş algılama yapan iris teknolojisi, gözün damla kullanımı sebebi ile göz bebeğinin büyüyerek şekil değiştirmesi gibi doğal işlemlerden etkilenmez.
İris tanıma sistemine genel bakış İris, gözün ön kısmında bulunan ve fibroz lifli dokudan oluşan renkli kısımdır. İnsan biyometrisinde asla değişkenlik göstermeyen iris, bebek embriyo olarak anne karnındayken oluşur ve ölene kadar değişmez. Fiziksel özellik-
70 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
İris teknolojisi neden tercih edilmeli? İris tanıma teknolojisi en ileri ve güvenli teknolojidir. Bireylerin
irislerinden toplamda 480 farklı karakteristik noktadan tanıma yapması sebebiyle güvenliği en yüksek seviyede tutar. Kart ve anahtar gibi kaybolma, çalınma riskinin olmaması, kişilerin birbirlerinin yerine okutamıyor ve devredemiyor olması ve şifre gereksinimi duyulmaması iris teknolojisinin popüleritesini arttırmıştır. Teknoloji ile temas kurulmadan okuma yapılabilmesi kullanımda kolaylık sağlarken beraberinde hijyenik bir çözüm de sunar. Okuma sırasında bireyin sadece 30-35 cm kadar yaklaşması okuma işleminin tamamlanması için yeterli olacaktır. Kullanıcıların kendisine yaklaştığını sensörler otomatik olarak algılar ve devre girer. Kullanıma hazır hale gelen iris tanıma teknolojisi, okuma sırasında üzerinde bulunan fotoseller sayesinde gözün canlı olup olmadığını test eder ve sadece canlı olan İrislerin okutulabilmesini sağlar. Böyle bir durumda teknoloji göz benzetimli bir malzeme veya fotoğraf ile okuma işlemini gerçekleştirmez. Biyometrik çözümler arasında böyle bir test yapabiliyor olması, iris teknolojinin farkını açıkça ortaya koymaktadır. İris tanıma
ELEKTRONİK GÜVENLİK gönderecek kadar düşük dosya boyutu ile işlem yapar. Kullanıcılar maskeyle, lensle, gözlükle rahatlıkla okutma yapabilir. Okuma sırasında teknoloji ile herhangi bir temas kurulmaması,
Ahmet KERESTECİOĞLU
teknolojisinde çift göz kayıt ve tanımlama işlemleri için 2 adet CCD kamera ve kullanıcılara kolaylık sağlayabilmesi için auto-focus özelliği bulunmaktadır. Hareketli yüksek teknolojiye sahip gelişmiş
parmak izi ya da avuç-içi damar teknolojileri gibi baskı uygulanma algısı bırakmaması, cihazın elektronik yapısında ki bozulma riskini ortadan kaldırır. Böylece teknoloji uzun süre sorunsuz çalışabilir. Yoğun çalışma ortamlarında özellikle vardiye sistemi ile çalışan özel ve kamu kuruluşlarında iris teknolojisi yığılma problemi
Kullanım alanları
kameralar sayesinde okutma yapan birey 1 sn’nin altında işlemi tamamlamaktadır. Ayrıca teknolojinin her ortamda ve koşulda kullanılabiliyor olması kolay kullanım
imkânını da beraberinde getirir. Teknolojide görsel ve sesli yönlendirme olması okuma süresinin kısa olmasında çok büyük etkendir. İris teknolojisi, gerektiğinde aldığı kullanıcı bilgisini internet veya bilgisayar ağları üzerinden, uzak noktalara çok hızlı bir şekilde
72 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
İris tanıma teknolojisinde çift göz kayıt ve tanımlama işlemleri için 2 adet CCD kamera ve kullanıcılara kolaylık sağlayabilmesi için auto-focus özelliği bulunmaktadır. Hareketli yüksek teknolojiye sahip gelişmiş kameralar sayesinde okutma yapan birey 1 sn’nin altında işlemi tamamlamaktadır.
İris teknolojisi steril ortamlarda, koruyucu özel kıyafetlerin giyilmesi gereken ortamlarda, çok
olmadan 1 sn. den daha kısa bir sürede % 99 oranında doğru veri alır. Teknolojinin hiçbir zararlı etkisi yoktur. İris tanıma foksiyonunu yerine getiren optik cihazın göz sağlığına günde 100 kez yılda milyonlarca kez okutmada dahi zararı olmadığını kanıtlayan sağlık enstitülerinden ya da üniversitelerin ilgili bölümlerinden alınmış sağlık raporları mevcuttur. Kayıt esnasında bireyin iris fotoğrafı alınır ve tüm geçişler de kullanıcılar bu iris kaydına göre geçiş sağlar.
sayıda kullanıcının kayıtlı olduğu ve yüksek güvenliğin söz konusu olduğu yerlerde, personel ve üyelik takibi yapılan işletmelerde, data center veri merkezlerinde, bankalarda, eğitim kurumlarında kısacası giriş-çıkış takibinin önemli olduğu her sektörde kullanılmaktadır.
Elor Holding ve Ergosis Güvenlik Sistemleri 1949 yılından bu yana hizmet veren Elor Holding uluslarara-
ELEKTRONİK GÜVENLİK
İris teknolojisi, gerektiğinde aldığı kullanıcı bilgisini internet veya bilgisayar ağları üzerinden, uzak noktalara çok hızlı bir şekilde gönderecek kadar düşük dosya boyutu ile işlem yapar. Kullanıcılar maskeyle, lensle, gözlükle rahatlıkla okutma yapabilir. sı bir firma olup; Türkiye’de, Amerika’da ve Ukrayna’da faaliyet alanları bulunmaktadır. Yıllık $100M cirosu olan Elor Holding bünyesinde toplamda 1200 personel çalışmaktadır. Elor Holding bünyesinde bulunan Ergosis Güvenlik Sistemleri yazılım ve teknoloji firması olup biyometrik çözümler konusunda çalışmalar gerçekleştirmiş ve önemli projelere imza atmıştır. İris tanıma teknolojisi ile ilgili IRIS ID firmasının Türkiye’deki tek distribütörü olan Ergosis, Türkiye pazarında bu teknolojinin kullanımını arttırmak adına kiralama yöntemi ile ilgili yeni bir iş modeli de geliştirmiştir. Kiralama modeli ile kullanıcıların yüksek yatırım maliyeti gerektirmeden teknolojiye sahip olabilmeleri, beklen-
74 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
meyen aksaklıklar durumunda teknolojinin iade edilebiliyor; olması ve belirli bir süre sonrasında kullanıcının teknoloji mülkiyetine sahip olabilmesi, Ergosis firmasının kullanıcılarına sunmuş olduğu bir ayrıcalıktır. İris ID’nin geliştirmiş olduğu iris tanıma teknolojisi, tüm sağlık sertifikalarına da sahiptir. Gözlük ya da kontak lens gibi kişilerin üzerinde bulundurmak zorunda oldukları materyalleri üzerlerinden çıkarmalarını gerek duyulmadan rahatlıkla okutma yapabilir, teknoloji üzerinde 2 adet CCD kamera bulundurarak auto-focus özelliği ile kullanıcıların herhangi bir temasta bulunmadan hijyenik olarak kolaylıkla okutma ve kayıt yapılabilmesini sağlar. Ergosis firmasının satışını ve kiralamasını gerçekleştirdiği IRIS ID ürünlerinin üzerindeki fotoseller yardımı ile gözün canlılığı test edilir. İris tanıma teknolojileri arasında IRIS ID’nin
en büyük farklı göz benzetimli bir malzeme veya fotoğraf ile teknolojinin aldatılamıyor olmasıdır. Teknoloji kullanıcılarının en çok merak ettiği konulardan birisi de ziyaretçilerin sistem üzerinden nasıl takip edildiğidir. IRIS ID iris tanıma teknolojisinin modelleri arasında ziyaretçiler için kullanılabilen kart okuyuculu modelleri de bulunmaktadır. Böylelikle sistem kullanıcıları bir taraftan çalışanlarını kontrol ederken, diğer taraftan ziyaretçilerini takip edebilir. Sektörde 17 yıllık tecrübeye sahip olan Ergosis Güvenlik Sistemleri, biyometrik teknolojiler alanında en gelişmiş ürünler ile bünyesinde geliştirdiği yazılımları entegre ederek; Türkiye’nin önde gelen firmalarıyla büyük projelere imza atmış, biyometrik çözümler alanında kiralama modelini başlatan ilk firmadır.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Veri kayıtlarına senkronize ulaşım Grundig GRT-K4416A model 16 kanal Hybrid kayıt cihazı tüm kanallarında 2MP 25Fps standardını desteklemektedir. Bu model 2 adet, her biri 6Tb.kapasiteyi destekleyen HDD yuvası ile toplamda 12Tb. dahili HDD kapasitesine ulaşabilmektedir. Erkin GÜLER / Satış Müdürü İNTEGRAL KURUMSAL TEKNOLOJİ ÇÖZÜMLERİ SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.
G
rundig, HD-TVI ürün ailesinde 2MP (1920x1080) çözünürlüğünü ve gerçek zamanlı (Real Time 25Fps) kayıt hızını standart olarak kullanmaktadır. Grundig, pazardaki sert rekabet koşullarına rağmen elektronik güvenlik sistemlerinde standartları belirleyici rolü ile birçok rakibinin sunmadığı ya da opsiyonel olarak sunduğu üst düzey özellikleri standart olarak sunmaya devam ediyor. Grundig, HD-TVI ürün ailesinde 2MP (1920x1080) çözünürlüğünü ve gerçek zamanlı (Real Time 25Fps) kayıt hızını standart olarak kullanmaktadır. Bu sayede yakın zamana kadar ancak IP kameralar ile elde edilebilen yüksek çözünürlükler artık geleneksel analog tabanlı alt yapılar ile de elde edilebilir olmuştur. Yeni nesil analog tabanlı Full-HD (1920x1080) çözünürlüklü kameraların üretmiş olduğu yüksek kapasiteli verileri gerçek zamanlı (25Fps) kayıt edilmesi, videolarda veri ve delil kaybı olmaması açısından hayati öneme sahiptir. Birçok üretici bu konuda gerek maliyet gerekse de teknolojik açıdan bu yüksek çözünürlüklü kameraları kayıt cihazlarında 12Fps ya da daha düşük hızlarda kayıt etmektedir. Bu durum maliyeti ve performansı doğrudan etkileyen bir unsurdur. Grundig GRT-K4416A model 16 kanal Hybrid kayıt cihazı tüm kanallarında 2MP 25Fps Standardını desteklemektedir. Bu model 2 adet, her biri 6Tb.kapasiteyi destekleyen HDD yuvası ile toplamda 12Tb. dahili HDD
76 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
kapasitesine ulaşabilmektedir. 16 kanal analog ya da HD-TVI kamera desteğinin yanı sıra ilaveten 2 adet IP kamera entegrasyon desteğine sahiptir. Ayrıca bu gibi kayıt cihazlarının dönüşüm projelerinde mevcuttaki geleneksel analog kameraları, ilave edilecek Full-HD analog kameraları ve yine ilave edilecek IP kameraları kayıt edebiliyor olması proje esnekliği ve toplam maliyetlendirme konusunda avantaj sağlaması yönünden önem taşımaktadır. Grundig GRY-K4416A model 16 kanal Tribrid kayıt cihazı bu konuda tam esneklik göstererek her kanalında Analog, HD-TVI ve IP kameraların her üçünü de desteklemektedir. Bu sayede bugün bu 3 farklı teknolojiyle üretilmiş kamera grubunu bir arada Tribrid yapıda bir sistemde kurgulayabileceğiniz gibi gelecekte tüm kameraların IP kameraya dönüştürülmesi durumunda da aynı cihaz 16 kanal NVR gibi çalışabilecek ve yeni cihaz ihtiyacı duyulmayacaktır. Bu model, 4 adet, her biri 6Tb.kapasiteyi destekleyen
HDD yuvası ile toplamda 24Tb. dahili HDD kapasitesine ulaşabilmektedir ve uzun süreli kayıt ihtiyacına cevap vermektedir. Harici eSATA bağlantısı sayesinde harici kaynaklara veri aktarabilmektedir. Seçilen bir kayıt tarihine ait 16 kanalındaki tüm kayıtları aynı anda senkronize olarak oynatabilmektedir, bu sayede bir olay kaydı çok kısa bir sürede sonuçlandırılabilmektedir. Kayıt cihazı seçiminde yalnızca kanal sayısı değil, hangi çözünürlükte, kaç Fps hızında, kaç disk ile kayıt yapabildiğinin de sorgulanması gereklidir. Bu sayede entegratör firmalar müşterilerine doğru ürünü belirleyip amacına uygun çözümler üretebileceklerdir.
YANGIN GÜVENLİĞİ
Orman yangınları Orman yangınları için istatistikler yani sonuç veriler ışığında yangın önleme (Prevention) ve yangından korunma (Protection ) önlemlerinin alınması gereklidir. Önlemek ve korunmak söndürmekten her zaman daha ucuzdur. Fikret KIR / Yangın Güvenlik Uzmanı DEMOFİRE YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
D
ünyada ve ülkemizde orman yangınları çok ciddi ve yıkıcı felaketlerdir. Orman yangınları sadece ağaçları değil; ormanda yaşayan tüm canlıları, orman kıyılarında ya da yakın çevrelerde yaşan insanları direkt olarak etkiler. Hem bitki yapışan verdiği zarar sebebi ile ekolojik dengeyi bozmasının yanında doğanın yapısına da ciddi zararlar verir. Üstelik yangın çok ciddi ekonomik kayıplara da neden olur. Kontrol edilmesi ve söndürülmesi çok zor bir yangın türüdür orman yangını, serbest olarak yayılma eğilimdedir. Temelde 260-400 C ısı, %15’ten fazla oksijen ve yanıcı madde ile oluşması ile berabere birçok parametreden doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenir. Söndürmek için temel parametrelerden birini yok etmek ya da kontrol altına almak gerekir. Temelde 3 çeşit yangın türü vardır; örtü, tepe ve toprak yangını. Ülkemizde genellikle örtü ve tepe yangınları sıklık ile görülen yangı türleridir, toprak yangını türü daha az görülmektedir. Örtü yangını: Orman toprağını örten ölü ve diri örtüyü yakan yangındır (Ot, çayır, funda, fide, fidan, yaprak, yosun, humus, kuru dal, kütük, devrik kesim vs.) Meşcere asli ağaçlarına çoğunlukla zarar vermez ancak toprağı
78 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
rol edilmeleri de oldukça zordur, çünkü toprak altından ilerleyen yangın beklenemeyen noktalara doğru yayılır.
İstatistiklere göre orman yangınlarının çıkış nedenleri
Fikret KIR
örten yanıcı maddelerin yoğun olması halinde zarar verebilir. Bu sebeple belirli zamanlarla yanan sahanın yangın sonrası takip ve kontrol edilmesi gerekliliği vardır. Tepe yangını: Ağaç ve ağaççıkların tepelerini de yakarak ilerleyen yangındır. Bu yangın türünde istisnalar hariç ormanın örtüsünün tamamı, ağaçlarının gövdeleri, ağaçların tepeleri ve yanabilecek her şey şiddetle yandığından ağaçlar genellikle kuruyarak canlılığını kaybeder. Yaş ağaçlarda yanmaya doğrudan katı sağlamaya başlarlar bu sebepler ile en tehlikeli yangın türü budur. Toprak yangını: Sazlık ve bataklıklar gibi orman toprağı üzerinde ve altında (kök kısmında) turbalardan oluşan yangınlardır. Bu tür yangınların söndürülmesi ve kont-
Orman yangınları da diğer yangınlar gibi birçok farklı sebepten dolayı ortaya çıkmaktadır. Tam olarak orman yangınlarının çıkış sebeplerini tespit etmek ve anlayabilmek için en önemli kaynak istatistiklerdir. İstatistikler bizim için sonuç veridir ve net olarak sebeplerini bildiğimiz sorunlar; sebepler için önlem almakta kullanacağımız en temel parametrelerdir. Ülkemiz ölçeğinde orman yangınlarını değerlendirmek için de Orman Bakanlığı’nın istatistik verilerini incelemek bizim için en temel kaynak olacaktır. Aşağıda grafikler halinde sıraladığımız, Orman Bakanlığı’nın 2016 yılı verilerine göre; toplamda 3188 yangın çıkmış ve bu yangınların büyük bir kısmının çıkış sebebi ise kesin olarak bilinmiyor.
YANGIN GÜVENLİĞİ
Orman Bakanlığı’nın temel parametrelerine göre yangın çıkış nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz.
A. İhmal ve dikkatsizlik gibi nedenlerle çıkan yangınlar; Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre bu ihmal ve dikkatsizlik nedeni ile çıkan yangınlar orman yangınlarının başlıca nedenleri arasında yer almaktadır. OGM’nin verilerine göre 2016 yılında ülkemizdeki orman yangınlarının 874 tanesi yani % 27’si bu nedenle meydana gelmektedir. İhmal ve dikkatsizlik gibi nedenlerle çıkan yangınları çıkış yoğunluklarına göre şu şekilde sıralayabiliriz. Anız yakılması nedeniyle çıkan
yangınlar 280 adet, %32,04 Diğer sebepler nedeniyle çıkan yangınlar (Cam atıklar vb. nedenlerle meydana gelen yangınlar) 196 adet, %22,43 Sigara vb. ürünlerin söndürülmeden atılması nedeniyle çıkan yangınlar. 175 adet, %20,02 Piknik ateşlerinin söndürülmemesi nedeniyle çıkan yangınlar. 95 adet, % 10,87 Çobanların hayvanlarını otlatırken yaktıkları ateşlerin neden olduğu yangınlar. 64 adet, %7,32 Çöplüklerin yakılması nedeniyle çıkan yangınlar 48 adet, % 5,49 Ormanlarda atılan avcı fişeklerinin çıkardığı kıvılcımların sebep olduğu yangınlar. 16 adet, %1,83
80 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
Yapılan soruşturmalar neticesinde herhangi bir veri elde edilememiş olan yangınları faili meçhul olarak değerlendiriyoruz. Aslında en fazla yangın sebebi faili meçhullerin oluşturmasına rağmen birçok sebepten dolayı bu yangınların sebebi çözülememektedir. B. Kasıt nedeniyle çıkan veya çıkartılan yangınlar
Ülkemizde genellikle tarımsal arazi elde edinimi nedeniyle bilinçli olarak çıkartılan ya da terör veya kundaklama gibi sebeplerle ortaya çıkan yangınlardır. Kasıtla yangın çıkartmanın psikolojik, cinayetleri örtme ya da komşulara zarar verme gibi sebeplerden oluştuğu görülmüştür. OGM verilerine göre ülkemizdeki 2016 yılı orman yangınlarının 157’si yani % 5’i bu sebeple meydana gelmektedir. Kasıt nedeniyle ortaya çıkan yangınları yoğunluklarına göre şu şeklide sıralayabiliriz; Kundaklama nedeniyle ortaya çıkan yangınlar 89 adet , %58 Kasıt, iş ve menfaat elde etmek amacıyla çıkarılan yangınlar 46 adet , %29 Terör olayları nedeniyle meydana gelen yangınlar 15 adet, %9 açma denilen tarımsal arazi elde etmek için çıkarılan yangınlar. 7 adet % 4
C. Kaza nedeni ile ortaya çıkan yangınlar
Genellikle enerji nakil ahatları kazaları ve trafik kazalarının sebebi ile ortaya çıkan yangınlardır. OGM verilerine göre ülkemizdeki 2016 yılı orman yangınlarının 116 tanesi yani 4’ü bu sebeple meydana gelmektedir. Kaza nedeniyle ortaya çıkan yangınları yoğunluklarına göre şu şeklide sıralayabiliriz: Enerji nakil hatları kazalarından dolayı ortaya çıkan yangınlar, 68 adet , %59 Diğer nedenli kazalar ile ortaya çıkan yangınlar 43 adet , %37 Trafik kazaları nedeni ile ortaya çıkan yangınlar 5 adet , %4 Tam olarak oranlamalarda yer almaması ile beraber; makine ve araçların çıkardığı kıvılcımlar ve buharlar nedeniyle oluşan yangınlar, askeri tatbikatlar veya kişilerin, patlayıcı veya silah kullanımı nedeniyle çıkan orman yangınları da kaza nedeni ile çıkan yangınlar sınıfında değerlendirilir.
YANGIN GÜVENLİĞİ
D. Doğal nedenlerle çıkan yangınlar Doğal bir felaket neticesinde
meydana gelen yangınlar bu gruptadır. OGM verilerine göre ülkemizdeki 2016 yılı orman yangınlarının 310 tanesi yani %10’u bu sebeple meydana gelmektedir. Doğal nedenlerle çıkan yangınlara şu şekilde örnek verebiliriz; Yıldırım düşmesi nedeniyle çıkan yangınlar. Hava sıcaklık değişimleri nedeni ile topraktaki bakteriler tarafından oluşan yangınlar.
E Nedeni bilinmeyen yangınlar Hangi sebeple meydana geldiği bilinmeyen yangınlardır. OGM verilerine göre ülkemizdeki 2016 yılı orman yangınlarının 1731 tanesi yani % 54’ü bu sebeple meydana gelmektedir. Yapılan soruşturmalar neticesinde herhangi bir veri elde edilememiş olan yangınları faili meçhul olarak değerlendiriyoruz. Aslında en fazla yangın sebebi faili meçhullerin oluşturmasına rağmen birçok sebepten dolayı bu yangınların sebebi çözülememektedir.
Orman yangınları için alınması gereken önlemler Orman yangınları için istatistikler yani sonuç veriler ışığında yangın önleme (Prevention) ve yangından korunma (Protection )
82 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
önlemlerinin alınması gereklidir. Önlemek ve korunmak söndürmekten her zaman daha ucuzdur. Yangının çıkmasına engel olmak veya çıkacak yangınların sayısını azaltmaya yönelik tedbirleri almak yangınla mücadelenin en iyi, en kestirme ve en ucuz yoludur. Riskli orman alanlarının belirlenip bu alanlarda her türlü koruma önleminin alınması, halkın eğitilmesi, bilgilendirilmesi, uyarıcı levhalar asılması, kamu kuruluşlarıyla işbirliği yapılması gibi biz dizi sürekli ve sürdürülebilir önlemleri almak gereklidir. Öncelikle orman oluşturma sırasında doğru ve bilimsel bir çalışma yaparak , bölgelere göre doğru ağaç floralarını seçmek gereklidir. Ekilecek ağaç türleri seçilirken ; iklim yapısı ile beraber topolojik yapı ve mevsimsel etkenler ile ağaçların özellikleri seçilmelidir. Yangın yayılımını engelleyici ekim yöntemleri, boşluklar, hatta belki belirli bölgelerde farklı daha zor yanan ağaç türlerini seçmek gerekebilecektir. Ormanlarda doğru bakım tutum, temizlik, kesim ve sürekli bir orman kontrolü yapılmalıdır. Bu çerçevede ormanlarda belirli bölgelerde insansız veri istasyonları kurularak sürekli bir veri alarak ormanları izlemek doğru bir seçim olacaktır. İnsansız veri istasyonlarından, ısı, nem, rüzgar, görüntü, duman ve yangın bilgili alınarak sürekli kontrollü bir izleme yapılarak hem çıkabilecek yangınlar engellenebilir hem de çıkması muhtemel yangınlar daha ramak kala iken engellenebilir. Yangın emniyet yolları, gözetleme kuleleri yapmak ve bunları telli-telsiz muhabere sistemi ile donatmak temel gerekliliklerden biridir. Trafiğin yoğun olduğu bölgelerdeki karayolları kenarlarındaki ve demiryolları kenarlarındaki yangın şeritleri ile yangın emniyet
Kasıtla yangın çıkartmanın psikolojik, cinayetleri örtme ya da komşulara zarar verme gibi sebeplerden oluştuğu görülmüştür. yollarının yangın mevsiminden önce bakımlarını yapmak da önemli bir önleyici tedbirdir. Önleyici tedbirler organize ve birbirini tamamlayıcı birçok parametreyi içermelidir. Sürekli ve sürdürülebilir olarak alınması gereken tüm tedbirler dönemsel olarak yeniden analiz edilip değerlendirilmeli ve gerekiyorsa güncellenmelidir. Anaokulundan başlayan bir süreç ile sürekli bir biçimde bilgilendirme yapılmalı, halkımız yangına karşı bilinçlendirilmelidir. Sürekli bir biçimde medya kamu spotları yapılarak yangından korunma bilinci canlı tutulmalıdır. Gerekli noktalara güncel çarpıcı uyarı ve bilgilendirme lehvaları asılmalıdır. Sürekli sürdürülebilir olarak güvenlik denetimleri yapılarak, piknik ateşi, anız yakma, avcılık, terör kundaklama gibi yangına sebebiyet verici eylemler engellenmelidir. Orman içindeki yollarda, orman idaresince belli edilmiş konak yerleri dışındaki gecelemeyi ve orman idaresi tarafından hazırlanmış ocak yerleri dışında ateş yakmak yasaklanmalıdır. Periyodik olarak ciddi bir biçimde yangın risk analizleri yapılmalıdır. Önleyici tedbirler ise yangın çıkmadan önce alınan ve söndürme mücadele faaliyetlerinde etkili olacak önlemledir. Modern yöntemler ile yapılan gerçekçi yangın risk analiz duruma göre ormanlarda gözetleme tedbirleri
YANGIN GÜVENLİĞİ alınmalı insanlı insansız gözetleme kulelerinden yangın başlangıç haberleri en hızlı biçimde alınacak şekilde düzenlenmeli, başlangıç aşamasında ve mücadele sürecinde doğru ve tüm birimler ile koordinasyon yapılabilecek haber merkezleri kurulmalı, diğer kurum ve kuruluşlar ile haberleşme sağlanmalı, yangın risklerine ve yangın istatistiklerine göre riskli bölgelerde riskli mevsimlerde yangın işçisi bulundurulmalı, yine mevsimsel ve yangın riskine göre riskli bölgelere yakın arazöz, uçak, helikopter gibi yangın söndürme araçları konuşlandırılmalıdır. Yangın emniyet yolları sürekli bir biçimde kullanıma hazır tutulmalıdır ve yangın şeritleri uygun biçimde olmalıdır. Yangın mevsimi boyunca yangın riski yüksek ormanlarda motorize yangın ekiplerini bulundurmak gerekir. En sonunda da orman yangınlarının söndürülmesi için mücadele etmeye her zaman hazırlıklı olmak gereklidir. Orman yangınlarının söndürülmesi uzmanlık, taktik ve strateji isteyen bir iştir, üstelik söndürülmesi çok zordur, Kanada Amerika gibi çok yüksek teknoloji kullanana ülkelerde bile haftalarca aylarca yanmakta ve kontrol altına alınamamaktadır. Orman yangınları ile mücadele ederken; yangının cinsi ve büyüklüğüne göre gerekli söndürülme yöntemleri kullanılmalıdır.
Orman yangınları hayatımızı nasıl etkiler Tüm çevreyi ve ekolojik dengeyi etkileyen orman yangınları hayatımızı ciddi biçimde olumsuz yönde etkiler. Orman yangınları ülkemizin ve dünyamızın geleceğini de olumsuz yönde etkilerler. Ormanlar insanlık tarihi için hep en temel kaynaklardan birini oluşturmuşlardır. Ormanlar insanlar için yiyecek kaynağıdır, yine hayatımız için temel inşaat ürünlerinin kay-
84 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2017
nağıdır, yaşamamız için en temel öğe olan oksijen üretim fabrikalarıdır. Ormanlar tüm dünyadaki ekosistemin temelini oluşturan öğelerdir. Ormanların sağladığı faydalar insan hayatının en temel gereksinimlerini karşılar. Dolayısı ile orman yangınları sadece kişisel felaketleri değil aynı zamanda kitlesel felaketleri de tetikler. Orman yangını sonrasında o bölgede insan ve doğayı etkileyen bir dizi olumsuzluk meydana gelir. Artık ormansız kalan bölgede oksijen üretimi azalır. , beraberinde hava kirliliği de oluşmaya başlar, Karbon, oksijen dengesi oksijen aleyhine bozulduğundan atmosferde biriken fazla miktardaki karbondioksit iklim değişikliklerine sebep olmaktadır. Daha az yağmur yağar, ormanlara bağlı su kaynaklarında ciddi bir azalma ve bozulma oluşur, yağışlar sonrası ciddi erozyon – toprak kayıpları oluşur, erozyon ve sel baskınları en çarpıcı şekilde kendini gösterir ayrıca iklim dengesinde ciddi bozulmalar oluşur. Çevrede yaşayan vahşi canlılar olmadığı için ekosistem bozulur. Biyolojik çeşitlilik büyük zarar görür. Ormanlarda yaşayan canlıların yaşam alanları yok olur ve canlı cansız örtünün yok olmasıyla doğal afetlerin sayısında ve hızında artma görülür. Çok ciddi bir dizi çevre felaketleri yaşanabilir. Ekolojik denge tamamen bozulur. Orman yangını sonrasında bölgede ormandan beslenen insanlar için ekonomik olumsuzluklar oluşur; Zaten yangın sonrasında çok büyük bir maddi kayıplar oluşmuştur, bölgede turizm olumsuz yönde etkilenir, odun ürünlerinde ve tıbbi bitkilerde yüksek oranda ekonomik kayıplar oluşur. Belki sonrasında oluşabilecek yapılaşma, kentleşme tarım arazileşmesi gibi bir çok dengeyi bozucu olaylar meydana gelebilir ve rekreasyon alanları
azalır. Ormanlar gelecek kuşaklarımız için emanetçisi olduğumuz en önemli değerlerimizdir. Ormanlar geleceğimizdir, orman varsa hayat vardır. Ormanlar, yaşam kaynağımızı oluşturan ve bize her şeyi sağlayan toprağın koruyucusudur. Ormanlar, verimli toprağı üreten kaynaklardır. Ormanlar diğer taraftan içlerinde barındırdıkları yaban hayvanları ve kuşlar bizi neşeli, sevinçli kılan varlıkların yaşam ortamını oluşturmaktadırlar. Yine ormanlar temel yaşam kaynaklarımızdan olan suyun kaynaklarından biridir ki mevcut su kaynaklarının koruyucusu da ormanlardır. Ormanlar bizim yaşam kaynağımız olan sıvıyı temiz hale getiren, bizi sağlıklı kılan unsurlardır. Tüm bu nedenler ile ormanlar geçmişimizdir, geleceğimizdir, gelecek kuşaklara bırakmak zorunda oluğumuz mirasımızdır. Yanan ormanlarımız yeniden eski haline getirmek çok uzun ve masraflı bir süreç oluşturmaktadır. Öyleyse önlemek söndürmekten ve yeniden oluşturmaktan daha kolay ve ucuz bir yöntemdir. Kültürümüzden ve geleneğimizden gelen değerler ile beslenerek modern yöntemleri kullanıp sürekli ve sürdürülebilir bir orman yangınlarından korunma felsefesi oluşturarak ormanlarımızı yangına karşı koruyup gelecek kuşaklara miras bırakmak için elimizden gelem her şeyi yapmalıyız.
Kaynakça • Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2016 yılı istatistikleri • İstatistiklerle Türkiye de Orman yangınları (Dr. Ali Küçükosmanoğlu) • Türkiye ormanlarında çıkan yangınların sınıflandırılması (Dr. Ali Küçükosmanoğlu) • Orman Ve Su İşleri Bakanlığı – Orman ve kırsal alan yangınlarına müdahale mödülü
ABONE FORMU
ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES
:
POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK
:
:
TEL
:
FAX
:
GSM
:
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 85 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik-yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.
R
E
K
L
A
M
I
N
D
E
K
83
2-3
55
92
75
35
67
37
95
13
79
1
ö.K.İ
21
41 - 42
31
57
47
85
87
51
15
INSERT
17
71
25
53
19
39
77
49
69
59
45
81
S
7 - 96
17 73
89
29
9
A.K.
27
33
91
A.K.İ.
Ö.K.
11