Sayı 15

Page 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

EYLÜL 2014 SAYI: 15

ETİK DAV R VE UYGU ANIŞ KURALL AR I L AMA PR ENSİPLE Rİ 2014

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

Geçiş kontrol sistemleri

EYLÜL 2014 SAYI: 15

Fokus: Güvenlikte risk analizi ve yönetimi Spor müsabakalarında özel güvenliğin rolü Analog öldü yaşasın dijital kameralar

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR


ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

EYLÜL 2014 SAYI: 15

ETİK DAV R VE UYGU ANIŞ KURALL AR I L AMA PR ENSİPLE Rİ 2014

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

Geçiş kontrol sistemleri

EYLÜL 2014 SAYI: 15

Fokus: Güvenlikte risk analizi ve yönetimi Spor müsabakalarında özel güvenliğin rolü Analog öldü yaşasın dijital kameralar

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR













içindekiler 24

44

28 12 BAŞKANDAN

14 EDİTÖR

16 GÜNCEL

Sektör ile ilgili kısa haberler

22 KÖŞE / Hayata Bakış

"İnsan ve iletişim"

KAPAK KONUSU

24 28 34 40 42

Güvenlikte tasarruf pahalı bir tercihtir İnsan gözü eşsizdir Kapı açıp kapamanın çok daha ötesi Geçiş kontrol sistemleri büyük bir ivme kazandı Güvenlik seviyesini kartlı geçiş belirliyor

FOKUS

44 48 52 54 56

İyi bir risk yönetimine mi yoksa iyi bir kriz yönetimine mi sahip olmak istersiniz? Risk ve risk analizi Güvenlik risklerinin yönetim esasları Risk doğru analiz edilerek yönetilmeli Güvenlik önemli ama kontrol daha önemli

SEKTÖRDEN

58

Damar okuma ile yüzde yüz güvenlik

60

Güvenlik sektöründe turnoverın önüne

geçilemiyor

ELEKTRONİK GÜVENLİK

62 66 68 70 72

Analog öldü,yaşasın dijital kameralar “Alternatif çözüm talebini karşılamayı hedefliyoruz” Elektronik güvenlik sistemleri ile konutlar güvende Franfurt’un ünlü gökdelenine video gözetim sistemi çözümü Siber saldırılara karşı 5 aşamalı koruma


Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

EYLÜL 2014

86

AYDA BİR YAYINLANIR

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Vehbi DALDA

74 GÜVENLİK HİZMETİ 74

Spor müsabakalarında özel güvenliğin rolü

78

Özel güvenlik sektörü ve eğitim

82

Güvenli güvenlik hizmeti nasıl sağlanır

84

Mağazalarda kayıp önleme

YANGIN GÜVENLİĞİ

86

“Sektörün önündeki en büyük engel denetim yetersizliği”

90

Yangın Güvenliği 500 serisi konvansiyonel yangın paneli

92 ABONE FORMU

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BARUTÇU derya@guvenlik-yonetimi.com

94 Yıllık Kapak ve Fokus konuları

Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır.

95 Reklam İndeksi

Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 11 No:1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı SCALA BASIM YAYIM TANITIM SAN. ve TİC. LTD.ŞTİ. Tel: 0212 281 62 00 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 11 No: 1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08


d BAŞKAN

Özel güvenlik ve risk Değerli okurlarımız;

Risk, klasik tanımlama ile gelecekte ortaya çıkması istenmeyen bir olayın gerçekleşme olasılığı olarak ifade edilebilir. Bir başka ifade ile risk, belirsizlik ve belirsizliğin sonuçları olarak ta tanımlanabilir. Unutulmamalıdır ki; aslında tehlikelerin varoluşu riski yaratır. Risk, karar ya da planlama ortamında sonuçların kestirilememesine ilişkin olup, olasılık kavramlarıyla da açıklanabilir. Risk; her faaliyetin içinde vardır ve bireyleri, kuruluşları, ekonomiyi, sosyal ve politik hayatı, hükümetleri ve aynı zamanda çevremizi yakından ilgilendiren bir olgudur. Bu husus bütün yaşam ve aktivitelerde olduğu gibi özel güvenliğin faaliyet alanları içinde geçerlidir. Güvenliğin etkin olarak tesisinde ilk adımlardan biri de tehlikelerin saptanması veya tehditlerin belirlenmesidir ki bu husus güvenlik risk analizin temelini oluşturur.

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı

Riski belirlerken, riskin kontrol edilebilir olup olmadığını ve bağımlılık derecesini tespit etmek gerekmektedir. Özel güvenlikte riskler kontrol edilebilme derecesine göre; kontrolümüzde olan riskler, tarafımızdan bağlantı kurulan kişi veya kurumların kontrolünde olan riskler, kolluk kuvvetlerine bağlı olanlar ve tamamıyla kontrolümüz dışında olanlar olarak tasnif edilebilirler. Ticari şirketler için risk, tüm ekonomik faaliyet ve hareketlerinin karşı karşıya olduğu ve işletmelerce kullanılan sermayenin kayba uğrama ihtimali ya da kısaca başarısızlığa uğrama tehlikesidir diye ifade edebilirken güvenlik sektöründe faaliyetlerini sürdüren özel güvenlik şirketleri için risk deyince sadece para ve mal kayıplarından bahsedemeyiz. Burada asıl ve önemli değer hiç şüphesiz insan hayatıdır. Riskin varlığı ve ona karşı önlemlerde bireyin duyarlılığı da bu bağlamda farklılık göstermelidir. Hiç akıldan çıkartılmamalıdır ki güvenlik sektöründe bazı küçük riskler bile özel güvenlik şirketlerinde ağır faturalara sebebiyet verebilmekte ve büyük üzüntü kaynağı olabilmektedir. Risk ve tehlikenin birbirine bağlı iki kavram olduğu hiç unutulmamalıdır.

Güvenli ve riski az olan bir yaşam dileğimle…

12 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Güvenliğin

etkin olarak tesisinde ilk adımlardan biri tehlikelerin saptanması veya tehditlerin belirlenmesidir ki bu husus güvenlik risk analizin temelini oluşturur.



g EDİTÖR

Güvenliğin başladığı yer... Genel olarak tüm dünyada yaşanan güvenlik sorunu, ülkemizin yer aldığı coğrafyada son süreçte daha da önemli bir hal aldı. Gittikçe şiddetlenen savaşlar, güvenlik risk ve tehditlerini artırıyor dolayısıyla güvenlik ihtiyacı da her geçen gün artıyor. Güvenlikteki belirsizliklerin artması ve risk algılarının çeşitlenmesi sonucunda güvenlik kavramının tanımı ve çözümleri yeniden düşünülmeye başlanmıştır. Bu konulardan biri de güvenliğin başladığı yer olan ve günümüz dünyasında önemi gün geçtikçe daha çok anlaşılan geçiş kontrol sistemleridir. Bu sistemler; hem bina ve tesis güvenliğini sağlamada hem de çalışanlarının ve müşterilerinin sağladığı verileri korumada ciddi öneme sahiptir. Geçiş kontrol sistemleri, gelişen ve sürekli gelişmeye açık, kullanışlı, avantajlı, sistemler olarak da hızla yaygınlaşıyor. İş yerlerinde çalışma düzeninin sürekliliğini sağlaması, zaman ve emek kaybını önlemesi ve güvenlik yapısına katkıda bulunması gibi faydalar sağladığı tartışılmazdır. Bu sayıda fokus konumuzu “Güvenlikte risk analizi ve yönetimi” olarak belirledik. Kısaca sahip olunan tüm kıymetlerin maruz kalacağı zarar veya kayıp ihtimali olarak açıklanabilecek olan risk analazi; güvenlik tehdidinin yol açtığı sonuçlar ile bu sonuçların olabilirliği arasındaki fonksiyonel ilişki olarak da tanımlanabilir. Bir yönetim aracı olan risk analizinde amaç; tespit edilen risklerin minimize edilerek, kabul edilebilir bir seviyeye indirilmesidir. Güvenlikte risk analizi; farklı iş kollarında farklı şekilde uygulansa da, temelde olaylara dayanan risk analizi ve tesisin bulunduğu yere bağlı risk analizinin toplamı olarak değerlendirilebilir. Tehdit değerlendirmesi ve güvenlik risk analizi sonucunda belirlenen risklerin tamamına aynı şekilde karşı tedbir geliştirmek hem güvenlik konseptleri açısından hem de ekonomik açıdan mümkün değildir. Doğru bir risk yönetimi, her risk unsurunun gerçekleşme olasılığını, gerçekleştiğinde ortaya çıkacak muhtemel sonuçları ve riski engellemenin maliyetini dikkate alarak her riske karşı uygun ve etkili tedbirlerin alınmasıdır. Fokus konumuza ilişkin önemli saptamaların yer aldığı yazılarımızı keyifle okuyacağınızı düşünüyorum. Sektörden sayfalarımızın yine iki konuğu var; Bilmak A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Yalçın ve ICTS Global Güvenlik Hizmetleri Genel Müdürü Berti Bora. Sektörde yaşanılan sorunlar ve çözüm önerilerinin yanı sıra birçok önemli konuya ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı röportajları da aynı şekilde keyifle okuyacağınızı tahmin ediyorum. Elektronik güvenlik, güvenlik hizmeti, yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar ve makalelerle dolu…

Güvenli günler dileğiyle... Devrim Bozkurt

14 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com

Doğru bir

risk yönetimi, her risk unsurunun gerçekleşme olasılığını, gerçekleştiğinde ortaya çıkacak muhtemel sonuçları ve riski engellemenin maliyetini dikkate alarak her riske karşı uygun ve etkili tedbirlerin alınmasıdır.



GÜNCEL

Güvenlik sektöründe sirkülâsyonun önüne geçilmeli

ASIS International Türkiye Birimi 2014 yılı sonbahar toplantısı Dalyan Club’da gerçekleştirildi. Güvenlik sektöründeki sorunların tartışıldığı toplantının gündemini sektördeki sirkülasyon oluşturdu. Toplantıda sektördeki gelecek kaygılarının önüne

nasıl geçilebileceğini anlatan TÜMGED (Güvenlik Eğitimcileri Derneği) Yön. Krl. Bşk. Cem Orçun, güvenlik sektöründeki elemanlara yatırım yapılması gerektiğini söyledi. Türkiye’de güvenlik elemanlarının 35 yaşından sonra iş bulmakta zorlandığını ifade eden Orçun, sektörde verilen eğitimlerin yetersizliğine değindi. Orçun, verilen eğitimlerde dikkat edilmesi gereken noktaları şu şekilde özetledi: “Güvenlik görevlisini yasal istirahat saatinde veya hafta sonu eğitime gönderirseniz, eğitim salonuna boşuna sokmuş olursunuz. Konuya odaklanması için olumlu geri bildirimler vermek gerekiyor. Eğitimlerden sonra kaydedeceği aşamaları görmesi

gerekiyor. X ray cihazlarıyla ilgili eğitim vereceksiniz bunu bir vakayla uygulamasınız. Öğrenme ortamını iyi seçmeliyiz. En azından temel konfor sağlanmalı. Bir bankadan şu geri bildirimleri aldık: Diğer departmanlarda eğitim öncesi çay, kahve servisi oluyor. Biz güvenlik görevlisi olduğumuz için önemsenmiyoruz.”Burada iş bitiyor aslında verilen eğitiminin verimi düşmüş oluyor. Toplantıda sunum yapan Statkraft Güvenlik Koordinatörü Levent Demirezen ise güvenlik zafiyetlerinden söz etti. Çalıştığı projelerde karşılaştığı sıkıntıları anlatan Demirezen, “Sektördeki en büyük eksiklik, güvenlik görevlilerinin yaptıkları işin bilincinde olmamasıdır.”dedi.

Güvensiz şehrin sebebi nüfus artışı ve göç

Ankara’da NEC ve UBM işbirliğiyle düzenlenen “Daha Güvenli Şehirler İçin Güvenlik Çözümleri” seminerinde kamu güvenliği masaya yatırıldı. Londra Terörle Mücadele Eski Şube Müdürü Brett Lovegrove’un ana konuşmacı olarak yer aldığı seminer, yerli ve yabancı katılımcıların yanı sıra kamu ve özel sektör tarafından da büyük ilgiyle izlendi. Seminerde açılış konuşmasını NEC Türkiye Güvenlik Teknolojileri Direktörü Hakan Temizel yaptı. Temizel;NEC olarak Türkiye’de

16 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

60’dan fazla projeyi yönettiklerini ve terör, doğal afet gibi olayların negatif etkilerini pozitife çevirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Seminerde söz alan Londra Terörle Mücadele Eski Şube Müdürü Brett Lovegrove ise “Daha güvenli şehirlerin inşa edilebilmesi için hükümetlerin güvenlik adına yeni düzenlemeler yapması gerekiyor” dedi. Lovegrove, gerçekleşecek felaketlere tamamen karşı konulamayacağının altını çizerek, “Bir patlama olduğunda insanların “ İtfaiye neden hemen gelmedi?” ya da “Devlet neden gereğini yapmadı?” gibi söylemler olur. Ancak müdahale eden taraf olarak sizin o an için karşı karşıya olduğunuz zorlukları düşünmezler. İşte bu nedenle sürdürülebilir müdahalelere ve ortaklıklara ihtiyacımız var” dedi.

Şehirlerdeki nüfus artışı ve göçlerin güvenlik konusunda karşılaşılan en büyük sorunların başında geldiğini belirten Brett Lovegrove konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Çok sayıda kişi daha çok para kazanmak, daha iyi bir hayat yaşamak gibi nedenlerle büyük şehirlere geliyor. Ancak bunu karşılayabilecek kaynaklar bu şehirlerde sonsuza kadar sürecek mi, bunları düşünmemiz gerekiyor. Bunların bir planlama dahilinde düzenlenmesi gerekiyor.” NEC Satış Öncesi Yöneticisi Veysel Raşit Sevil ise, parmak izinin genelde “kriminal” anlamda düşünüldüğünü ifade ederek, “Artık durum değişti. Yüz ve parmak tanıma sistemi güvenlik anlamında da son derece net sonuçlar veren bir uygulama. Örneğin madenlerin girişinin kontrollü şekilde yapılması ve bilinçsiz kişilerin oralarda dolaşmaması için sistemler kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.



GÜNCEL

Asansör kazalarında ilk sıralardayız göre; bina sorumlusu(yöneticisi); asansörün güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla ayda en az bir defa düzenli olarak bakımını yaptırmaktan ve kullanıcıların can ve mal güvenliğinin tam olarak sağlanması amacı ile gerek kullanım hatalarından, gerekse harici müdahalelerden meydana gelebilecek tehlikelerin önlenmesi için ilk yıllık kontrolünü asansörün hizmete alınmasını müteakip iki yıl sonra, devamında ise yılda en az bir kere yaptırmaktan sorumlu kılınmıştır.

Avrupa’da ölümlü asansör kazalarının yüzde 70’i Türkiye’de gerçekleşiyor. Yılda ortalama 200 kazanın tespit edildiği ülkemizde, bu kazaların yaklaşık yüzde 20’si can kaybı ile sonuçlanıyor. Madencilik, inşaat gibi sektörlerde Avrupa ve dünya genelinde ilk sıralarda yer alan Türkiye asansör kazalarında da Avrupa ülkeleri arasında ilk sırayı almaktadır. Avrupa’da ölümlü asansör kazalarının %70’i Türkiye’de gerçekleşmektedir. Ortalama olarak yılda 200 kazanın tespit edildiği ülkemizde bu kazaların yaklaşık %20’si can kaybı ile sonuçlanmaktadır. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel, Türk Standartları Enstitüsü’nün 21 ilde yaptığı çalışma asansörlerin işletme ve bakımları üzerine önemle eğilmemiz gerektiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi. Erenel; denetimi yapılan 20.105 asansörün 14.072’si yani %70’inin kullanılamaz durumda olduğu,2.749’nun (%13) gerekli bakımdan geçtikten sonra çalıştırılabileceği belirlendiğini belirterek, “Nüfusumuzun yaklaşık %70’nin günde ortalama 5 kez kullandığı

18 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

asansörlerden sadece %16’nın (3.284) güvenli çıkması içinde bulunduğumuz riskli durumu açık bir şekilde ortaya koymaktadır” dedi. Asansörlerde kaza yaşanmaması için yapılması gerekenler esasında son derece basit olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel, bunun ilk gereğinin kurallara tam anlamı ile uymak olduğunu belirtti. Erenel, asansörlerin işletme ve bakımına ilişkin faaliyetlerin “Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği” esasları kapsamında yürütüldüğünü belirterek, konu ile ilgili şu bilgileri verdi: Bu yönetmelik ile asansörlerin hizmete alındıktan sonra çevrenin, insanların ve canlıların sağlık ve güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde kullanılmasını sağlamak üzere; işletilmesi, bakımı ve yıllık kontrolleri için uyulması gereken kuralların belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca birde 2003 yılında yayımlanan, asansörlerin ve bunlara ait güvenlik aksamlarının piyasaya arz edilmeden önce karşılamaları gereken temel sağlık ve güvenlik gereklerini açıklayan “Asansör Yönetmeliği(95/16/ AT) mevcuttur. Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği hükümlerine

Asansörlerin yüzde 73’ü kırmızı etiket aldı Akretide olmuş A tipi muayene kuruluşu tarafında kontrolü yapılan asansörlere durumuna göre kırmızı, sarı ve yeşil etiketler takılmaktadır. Kırmızı etiket, kullanılması kesinlikle tehlikeli ve sakıncalı olan asansörleri, sarı etiket, kullanılmasında sakınca olmayan, ancak küçük eksiklikler görülen asansörleri, yeşil etiket, standartlara uygun ve emniyetli asansörleri belirtmektedir. Türkiye Makine Mühendisleri Odası tespitleri de durumun vahametini tescil eder niteliktedir.Son üç aya ait kontroller sonucu asansörlerin %73’ü kırmızı,%5’i sarı,%22’si ise yeşil etiket almıştır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yasasının öngördüğü hususlarda doğrudan asansör konusu geçmemekle birlikte risk analizi yapılmasında asansörün mutlaka dikkate alınması gerekmektedir.



GÜNCEL

Özel Güvenlik Federasyonu’ndan eğitime destek düşündüğü bu projenin yaygınlaştırılmasını hedefliyor. Laboratuar imkânlarından ve laboratuarda icra edilecek uygulamalı derslerden Özel Güvenlik Federasyonu üyeleri de haftanın belirli gün ve saatlerinde istifade edebilecekler.

Özel Güvenlik Federasyonu; İstanbul Üniversitesi’nin Avcılar yerleşkesindeki Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Özel Güvenlik ve Koruma Bölümü bünyesinde açılacak olan Güvenlik Sistemleri Laboratuarı’nın alt yapı ihtiyaçlarını karşılama projesine destek verdi. Açılması planlanan laboratuar bünyesinde; CCTV Sistemleri, giriş Kontrol sistemleri, geçiş Kontrol Sistemleri, hırsız Alarm sistemleri, yangın İhbar ve algılama sistemleri, çevre güvenlik sistemleri modülleri kurulacak. Projenin amaçları; özel güvenlikle ilgili yönetici ve yönetici adayları ile hizmet personeline yönelik olarak, güvenlik sistem ve cihazlarının tanıtımı ve kullanımı ile ilgili teknik ve taktik bilgi ve becerileri kazandıracak sertifikasyon eğitimleri vermek olarak belirlendi. Özel Güvenlik Federasyonu diğer üniversitelere de örnek olacağını

20 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Projenin Ön lisans programına yönelik hedefi Projenin ön lisans programına yönelik hedefi Güvenlik Sistemleri Proje Geliştirme Uzmanı İhtisas Eğitim Modülünü oluşturmak ve bu bağlamda bina ve tesislere ait yangın algılama ve ihbar sistemleri, kapalı devre kamera kontrol güvenlik sistemleri (CCTV), hırsız alarm ve ihbar sistemleri, geçiş otomasyon sistemleri, çevre güvenlik sistemleri ve diğer güvenlik sistemlerinin keşif ve analizlerini yaparak, o bina ve tesislere özgü sistemlerin teknik şartnamelerini oluşturma; teklif dosyalarını değerlendirme, kurulum ve tesis aşamasında gerekli test ve uygunluk onaylarını verme, bakım sözleşmelerini oluşturma ile ilgili işlemleri kendi başına ve belirli bir süre içerisinde yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişi yetiştirmek olarak belirlendi.



k HAYATA BAKIŞ

“İnsan ve iletişim” Karşınızdakinin öncelikle bir insan olduğunu, insan olarak onurlu, saygıya değer ve evrende emsalsiz olduğunu özellikle unutmamaya özen gösterin. Bir insana olan saygı ve sevginizi en yalın ve doğrudan, onunla gerçekten ilgilenerek gösterebilirsiniz. “Çevrenizden göreceğiniz itibar ve saygı, kendinize gösterdiğiniz özen kadardır”. “ Vücudunuz amacınızın, sesiniz ise öneminizin en iyi göstergesidir”. İletişim; insan ilişkilerinde bir şahıstan diğerine bilgi ve anlayış aktarma işlemidir. İnsanların birbirleriyle iletişim kurabilmesi, doğrudan dilin kullanılması ile sağlanır.“Anlama için okuma ve dinleme; anlatmak için yazma ve konuşma” gereklidir. Birebir ilişkide olduğu kadar, toplumun en küçük kümesi olan ailede de sözlü ifadenin anlatımın, algılama ve uygulamanın önemi çok büyüktür. Bu küçük küme olarak baktığımız ve aile dediğimiz gruplar bir araya gelince toplumu teşkil ve ifade etmektedir. Bir orkestrayı meydana getiren her enstrümanın kendine has görevi bulunmaktadır. Bir orkestra parçasının çalınmasında, enstrümanlar aynı frekans içinde seslendirilemediği ve nota değeri verilmediği takdirde o orkestranın bir anlamı, seslendirdiği parçanın da önemi kalmayacağı malumdur. Yazılı ve sözlü iletişimde; İletişimin kaliteli ve anlaşılır olabilmesi için verici ve alıcının aynı frekansta, aynı kültür ve duyarlıkta hareket etmesi şarttır. İlk karşılaştığımız zaman nasıl göründüğümüz, nasıl bir yüz ifadesine sahip olduğumuz ve nasıl konuştuğumuz ne konuştuğumuzdan çok daha önemli olmaktadır. Kişisel kaliteyi, hem başkalarının, hem de kişinin kendisinin “Somut” ve “Soyut” talep ve beklentilerinin karşılanması olarak ifade edebiliriz. Kendinize biçtiğiniz değer yaşam kalitenizi ve insan ilişkilerinizdeki memnuniyeti belirleyen en önemli değerdir. Özdeğerinizin gücü, kendi davranışlarınızdan ne kadar memnun olduğunuza bağlıdır. İyi hissetmenizi, verimliliğinizi ve tüm gelişiminizi büyük ölçüde yaşama bakış açınızı yani kendinize, çevrenizdeki insanlara ve yaşamın çeşitli yönlerine karşı nasıl bir yaklaşım içinde olduğunuzu belirler. Toplumumuzda genelde görülen; iletişim bozukluğu olduğudur. Hem konuşmanın tarzında, hem dozunda, yanlışlıklar yapılmaktadır. Bu da sözlü iletişimde özürlü olduğumuzu ve hatalar yaptığımızı ortaya koymaktadır. İçeriği ne olursa olsun, bir sorunu çözmek için insanların düşünce alışverişinde bulunmaları, bir başka deyişle, iletişim kurmaları gerekir. Kişiler arası ilişkilerde daha az sürtüşmesi olan, kavgaya dönüştürmeden sorunlarını çözebilen, acı yerine mutluluğun, kin ve nefret yerine, destek ve hoşgörünün yerleştiği bir toplum; kendini değerli bulan, sevgi ve anlayışla çevresindekilerle kaliteli ve etkili iletişim kuran insanlardan oluşabilir. Oluşması dileğimle…

22 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Oğuz GÜLAY

Çevrenizden göreceğiniz itibar ve saygı, kendinize gösterdiğiniz özen kadardır.



KAPAK KONUSU

Güvenlikte tasarruf pahalı bir tercihtir Uluslararası güvenlik ortamındaki belirsizliklerin artması ve tehdit, tehlike,risk algılamalarının çeşitlenmesi; güvenlik anlayışı üzerine tartışmaları gündeme taşıyarak yeni güvenlik kavramlarını literatüre kazandırdı. Osman ÖZTÜRK / CSG-City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı

D

ünya’da yaşanan güvensizlik iklimi ve ülkemizin de bulunduğu coğrafyada gittikçe şiddetlenen savaşlar güvenlik risk ve tehditlerini artı-

24 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

rıyor. Buna bağlı olarak güvenlik ihtiyacı da her geçen gün artıyor. Ekonominin küreselleşmesi kadar, enformasyonun ve terörün küreselleşmesi süreci ve de insan odaklı güvenlik anlayışının

güç kazanması ile birlikte, yeni güvenlik alanları ve bu alanlarda uzmanlık ihtiyacı ortaya çıkıyor. Gelişen teknolojiyle paralel olarak güvenlik cihaz ve geçiş sistemlerinin önemi de bu oranda artış


Osman ÖZTÜRK

gösteriyor. Küresel güvenlik konseptinde güvenlik; tehlike bulunmaması hali, emin ve rahat olma olarak tanımlanmakta ve iki farklı anlam boyutunda ele alınmaktadır. Objektif anlam boyutunda, eldeki değerlere yönelik bir tehdidin olmaması, sübjektif anlam boyutunda ise bu değerlere yönelik bir saldırı olacağı korkusu taşımamak şeklinde tanımlanmaktadır. Uluslararası güvenlik ortamındaki belirsizliklerin artması ve tehdit,tehlike,risk algılamalarının çeşitlenmesi, güvenlik anlayışı üzerine tartışmaları gündeme taşıyarak yeni güvenlik kavramlarını literatüre kazandırmıştır. Güvenlik kavramının tanımı, boyutları, referans aktörleri yeniden düşünülmeye ve tanımlanmaya başlanmıştır. Küresel çevreyi, onun stratejik önceliklerini ve güvenlik çalışmaları ile ilgili kavramsal çerçeveyi yeniden gözden geçirerek güvenlik ile ilgili yeni değerlendirmeler yapılmıştır.

Güvenli bir giriş kapısı Güvenliği sağlamak oldukça karmaşıktır. Güvenli bir giriş kapısı, daha olumlu bir güvenlik imajı

sergileyerek yetkisiz bir girişi engelleyebilir. Engelleme başarısız olduğunda ise giriş kapısı, yetkisi bulunmayan bir kişinin binaya girişi için azaltıcı tedbir olmalıdır. Basitçe bir incelemede bulunursak; Doğal gözetim: İnsanlar gözetlendiklerini hissettikleri anda suç işlemeye daha az meyilli olurlar. Doğal gözetim, gözetlenmesi gereken alanların görüş mesafesini en yüksek düzeye çıkarabilmek adına tasarlan özellikleri içerir. Giriş denetimi: Girişlerin kısıtlanması ve düzene sokulması, suça yönelik imkânları azaltarak tesise giriş yapan kişilerin daha iyi gözetlenebilmesini sağlar. Bölgecilik: Alanların açık şekilde tarif edilmesi yetkili kullanıcılar için sahiplik hissini ortaya çıkarır ve yetkisiz kişilerin uzak durma eğiliminde olacakları bir ortam yaratır. Tam kapsamlı güvenlik değerlendirmesi veya denetimi, bina veya tesislerde güvenlikle ilgili güçlü ve zayıf yönleri tanımlayabilmek için en etkin yöntemdir. Bu değerlendirme kısa ve uzun vadeli iyileştirmeler için esas teşkil edecektir. Ayrıca istenmeyen sonuçlar dikkate alınarak tüm güvenlik ve acil durum planlamaları yapılmalıdır. Örneğin yeni bir giriş denetim sisteminin uygulanması izinsiz kişileri uzak tutabilir.

İzinsiz girişleri caydırma ve diğer giriş kapılarına çit çekilmesi Çitler açık şekilde görülebilir ve izlenebilir alanlar üzerinden yapılan girişleri teşvik eder. Özellikle de güvenlik kameralarıyla gözetlenen çitler tercih edilir. Çitler izinsiz girişleri engellememesine karşın istenmeyen alanlar üzerinden tesise yaklaşan kişileri daha fazla açığa çıkarır.

Tek bir giriş noktası Etkin bir giriş denetimi, bina veya tesise yapılan giriş çıkışların düzenlenmesini gerektirir. Tek bir giriş noktası, bu gibi izleme işlemine olanak tanır. Ana giriş kapısında zorla girişleri azaltmaya yönelik çabalar, ikinci giriş noktalarının güvensiz veya kolaylıkla aşılabilir olması durumunda bir anlam teşkil etmeyecektir. Bazı bina ve tesislerde ise birden fazla giriş noktası bulunması gerekir. Yalnızca tüm giriş noktalarının düzenlenmesi gerektiği dikkate alındığında bu gereklilik anlaşılabilir. Düzenleme yapılacak bir giriş noktasında yetkisi bulunmayan hiçbir şahıs, binanın güvenliğinden sorumlu görevlilerin dikkatini çekmeden geçiş yapamayacaktır.

Antre/çift giriş sisteminin kullanılması Bir dâhili/görüntülü telefon kulü-

İnsanların hareket yoğunlukları nedeniyle giriş ile çıkış saatlerinde güvenlik görevlilerinin daha duyarlı olması gerekmektedir. Bu sürelerde faaliyetleri izleyebilmek için alanında uzmanlaşmış, eğitimli ve yeterli donanıma sahip güvenlik personeli görevlendirilmelidir. Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 25


KAPAK KONUSU

besi binanın dışına yerleştirilir ve merkez ofis ziyaretçiyi dışarıda beklerken bu sistem aracılığıyla görüntüler. Tercihen ana giriş kapısından yapılan girişlere izin verilebilmesi için merkez ofisten geçmek gerekir. Ofis ziyaretçilerin ilk girişten geçmelerine izin verirken ikinci giriş kapısı kilitli kalabilir.

Giriş ve çıkış saatlerinin güvenlik görevlileri tarafından izlenmesi İnsanların hareket yoğunlukları nedeniyle giriş ile çıkış saatlerinde güvenlik görevlilerinin daha duyarlı olması gerekmektedir. Bu sürelerde faaliyetleri izleyebilmek için alanında uzmanlaşmış, eğitimli ve yeterli donanıma sahip güvenlik personeli görevlendirilmelidir. Bu görevlendirilen personel, izinsiz giriş yapan kişilere yapılacak müdahalelere, acil durumlarda; tahliye ve itfaiye, polis vb. araçlarının girişine nasıl yardımcı olunacağına ilişkin eğitimleri almış olmalıdır.

Güçlü bir ziyaretçi yönetim programı Bir okula, iş yerine veya tesise yapılan girişlerin düzenlenmesi için sağlam bir ziyaretçi denetim prosedürü gereklidir. Ziyaretçiler en azından ana giriş kapısında kayıt yaptırmadan binaya girememelidir. Bunun için ziyaretçi kartı çıkararak kimliklerin onaylanması ve ziyaretçilere eşlik edilmesi gerekecektir. Ziyaretçi prosedürü ve kurallar, tüm binaların girişlerinde görünür şekilde bulunmalı, ziyaretçiler için ayrılmış park yerlerini ve hatta park yeri girişlerini kapsamalıdır.

Durumun farkında olmak Durumun farkına varmak etrafınızda neyin olup bittiği hakkındaki bilgilerin kritik bileşenlerini tanım-

26 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Küreselleşme sürecinde yaşadığımız güvenlik risk ve tehditlerinin azaltılabilmesi için tüm olasılıklara kurumsal ve bireysel olarak hazır olmalıyız. lama, işleme ve kavrama becerisidir. Bu durum genellikle tehdidi engellemek veya en azından hafifletebilmek adına büyük imkânlar sunar. Varsayıma dayanan bu örnek, durumun farkında olmanın değerini yansıtmaktadır. İşte bu noktada uzman ve eğitimli güvenliğin önemi daha da artmaktadır. Bir kişi saldırı gerçekleştirmek üzere okula gidiyor. Kişinin gelişini değiştiremeyebilirsiniz ancak kişiyi gözlemlediğinizde niyetini tespit edebilirsiniz. Bu gözlemi nerede yapmak istiyorsunuz? Otoparkta mı yoksa giriş kapısında mı? Giriş kapısında mı yoksa koridorda mı? Koridorda mı yoksa sınıfta mı?

Elektronik giriş denetimi ve geçiş kontrol sistemleri Günümüz dünyasında önemi gün geçtikçe daha çok anlaşılan geçiş kontrol sistemleri, hem bina ve tesis güvenliğini sağlamada hem de çalışanlarının ve müşterilerinin sağladığı verileri korumada önem arz etmektedir. Geçiş kontrol sistemlerinden hangisinin tercih edileceği, bina veya tesisin fiziki ve mimari yapısı, risk analizi, acil durum planı, tahliye prosedürü, giriş yapacak kişi sayısı göz önünde tutularak nasıl bir güvenlik sisteminin gerektiği araştırılmalıdır. Elektronik bir giriş denetim sistemi temelde elektronik bir kapı kilidinden ve çeşitli türdeki elektronik onay cihazlarından oluşur. Onay cihazı kayıt defteri, kart okuyucu, biyometrik tarayıcı ve hatta video kamera olabilir. Geçiş

kontrol sistemleri bir kişiye ya da gruba, belli bir yere girişi kontrol altında tutma ve sınırlandırma imkânı verir. Geçiş kontrol sistemlerinde kontrol noktası bir kapı, turnike, asansör, otopark girişi ya da geçişin sınırlandığı ve bariyerle belirtilmiş herhangi bir yer olabilir.

Güvenlik tehditlerine karşı tüm olasılıklara hazır olmalıyız Kontrollü ve güvenli bir geçiş yapılması istenen bina, tesis, okul, metro, stadyum, plaza, fabrika gibi yerlerde turnike geçiş sistemleri kullanılarak giriş-çıkış işlemleri belli bir disiplin içerisinde yapılabilmektedir. Girişler, turnike geçiş sistemi ile denetlenerek yetkisiz kişilerin girişi engellenebilir. Geçiş kontrol sistemleri, gelişen ve sürekli gelişmeye açık, kullanışlı, avantajlı, sistemler olarak hızla yaygınlaşıyor. Özellikle teknolojinin geçiş-güvenlik sistemlerine uygulanması, iş yerlerinde çalışma düzeninin sürekliliğini sağlaması, zaman ve emek kaybını önlemesi ve güvenlik yapısına katkıda bulunması gibi faydalar sağladığı tartışılmazdır. Tüm güvenlik alanlarının ve güvenlik enstrümanlarının bilimsel ve teknik olarak incelenmesi ve bu alanlarda uzmanlaşan güvenlik yapılarının ortaya çıkması için etkin çalışmalar yapılması bir zorunluluktur. Küreselleşme sürecinde yaşadığımız bu güvenlik risk ve tehditlerinin azaltılabilmesi için tüm olasılıklara kurumsal ve bireysel olarak hazır olmalıyız.



KAPAK KONUSU

İnsan gözü eşsizdir Biyometrik teknolojiler kişileri doğrudan tanıdıkları için, yüksek güvenlik uygulamalarının vazgeçilmez unsurudurlar. ERGOSIS

G

ünümüzde geçiş kontrol sistemleri artık kullanılması zorunlu olan ürünlerin başında geliyor. Geçiş kontrol sistemleri firmalara personel ve güvenlik kontrollünde büyük kolaylık sağlıyor. Sistemler içerisinde en yaygın olarak kullanılan İris tanıma ve biyometrik sistemlerdir. Biyometrik, kullanıcının fiziksel ve davranışsal özelliklerini tanıyarak kimlik saptamak üzere geliştirilmiş bilgisayar kontrollü, otomatik sistemler için kullanılan genel bir terimdir. Kart, şifre veya pin numarası kullanan diğer tanıma

28 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

yöntemlerine oranla çok daha güvenilir oldukları için tercih edilirler. Biyometrik sistemin avantajları şu şekilde sayılabilir; Kullanıcının, kimlik saptama yapılacak yerde bizzat bulunma gerekliliği, Yanında kendini tanıtmak için kimlik kartı benzeri tanıtıcılar taşımak zorunda olmayışı, Şifre/PIN numarası gibi, gizli olması gereken bilgileri ezberlemek zorunda olmayışı Bilgisayarların ve internetin, bilgi teknolojisi araçları olarak etkin kullanılmaya başlanması ile birlikte, bazı kişisel bilgilere veya firmalara

ait gizli verilere, yetkili olmayan kişi veya kuruluşlarca ulaşmanın engellenmesi zorunluluğu doğmuştur. Yaygın olarak kullanılan sistemler, kullanıcıları tanımlamak yerine kullanıcının sunduğu tanıtıcılara veya bilgilere onay vermektedir. Hâlbuki biyometrik teknolojiler kişileri doğrudan tanıdıkları için, yüksek güvenlik uygulamalarının vazgeçilmez unsurudurlar. Biyometrik sistemlerin kullanım alanları hayal gücünüz ile sınırlı olmakla beraber yaygın olarak; Hastanelerde yeni doğan ünitelerine erişim kontrolü, okullarda


öğrenci devam takip ve erişim kontrolü, elektronik ödeme işlemleri, yüksek güvenlik bölgelerine (Cezaevleri) erişim kontrolü, personel devam ve takip uygulamaları, ATM’lerde kullanıcı tanımlama, çağrı merkezlerinde kimlik saptama, havalimanlarında check-in ve boarding işlemleri, sınır kontrolü ve sınır kapılarından girişlerin kontrolü, internet bankacılığında kullanıcı tanımlama, kurumsal ağ uygulamaları sayılabilir.

İris tanıma teknolojisi

Tek yumurta ikizlerinin DNA yapıları dahi aynıdır fakatirisleri farklıdır. İris genetik oluşumlardan en az derecede etkilenir. İris, kalıtımsal hastalıklardan etkilenmez. Irk, cinsiyet, renk gibi demografik özellikler irisi etkilemez. Ömür boyu değişmeyen tek organ gözdür. Göz insanın doğumunun 12. ayından itibaren ölüme kadar değişmez. Göz, insanın yaşamını yitirmesinin ardından canlılığını en çabuk (3 sn) kaybeden organdır.

2) Analiz için görüntünün işlenmesi

Çekilen resim bir yazılım yardımı ile işlenir. Bu işlem esnasında çekilen resimden iris ayırt edilerek sağlıklı bir analizin yapılabileceği kısımlar haricinde kalan kısımlar çıkartılır. 3) IrisCode ® oluşturulması

Nasıl çalışır? 1) İrisin dijital görüntüsü alınır

İris, göz bebeğimizin etrafında yer alan renkli halkaya verilen isimdir. Genellikle retina ile karıştırılır. Ancak resimden de göreceğiniz üzere iris ve retina arasında çok büyük fark vardır. Bu durum iris tanıma ile retina taraması arasındaki farkı da açıklar. İris (Halk arasında göz tanıma sistemleri) dendiğinde “retina ve göz bebeği” akla gelmesine rağmen iris, gözün bu sayılanlardan farklı bir kısmını ifade eder. Göz İrisinin biyometrik teknolojilerden biri olarak kullanılmasının sebepleri olarak şunlar sayılabilir; Dünya üzerinde bulunan her insan gözü eşsizdir. İki iris yapısının aynı olması ihtimali sıfırdır. Bu nedenle kesin kimlik tespit yöntemidir.

İris tanıma sistemi kamerası insan gözü irisinin siyah-beyaz bir resmini çeker. Bu resim en son dünya standartlarına uygun ve günlük hayatta kullanılan video teknolojileri ile aynı teknoloji kullanılarak çekilir. Kullanıcının izni olmadan çalışmayan bu sistem, kullanıcının kendi isteği ile kameraya bakmasını gerektirir. Mevcut teknoloji, otomatik izleme yapabilme kapasitesine sahip olmasına rağmen bu şekilde çalışması temin edilmekte ve kullanıcı istemediği takdirde sistem devreye girmemektedir.

Karmaşık bir algoritma içeren başka bir yazılım ise “demodulasyon” adı verilen bir işlem ile iris resminden DNA dizgisine benzer bir kod üretir. Demodulasyon işlemi “2D Gabor wavelets” adı verilen bir fonksiyonu kullanarak bu dizgiyi, resmin boyutları ve içerdiği parametre sayısından bağımsız olarak 512 byte gibi küçük bir boyuta indirger. Bu işlem neticesinde oluşan kodun adı IrisCode® olup büyük veritabanlarında diğer IrisCode® lar ile hızlı karşılaştırma yapılmasına izin verir. Bütün bu işlemler sırasında IrisCode® şifrelenmiştir ve başka şekillerde kullanılması imkânsız hale getirilmiştir.

Dünya üzerinde bulunan her insan gözü eşsizdir. İki iris yapısının aynı olması ihtimali sıfırdır. Bu nedenle kesin kimlik tespit yöntemidir. Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 29


KAPAK KONUSU

4) Kimlik belirleme Canlı gözden anlık oluşturulan IrisCode® daha önceden kayıt edilmiş milyonlarca başka IrisCode® içeren veritabanından birkaç saniye içerisinde eşleştirme yapabilir. Güvenlik eşiği veritabanı büyüklüğüne göre yanlış bir eşleştirme olmaması için otomatik olarak ayarlanır. Eğer IrisCode® üzerindeki herhangi bir veya birden fazla bit herhangi bir şekilde zarar görmüşse veya yanlış ise (ör: ışık yansıması, kontak lens kenarları vb) sistem bunu anlayacak ve sadece geçerli olanları karşılaştırabilecek yeteneğe sahiptir. İris tanıma sisteminin diğer biyometrik teknolojilere göre en büyük avantajı veritabanı büyüklüğünden bağımsız ve hata oranlarından ödün vermeksizin çoklu arama yapabilmesidir. Bu sayede kullanıcı kendini tanıtmak

üzere kart ve benzeri bir materyal taşımak zorunda olmadığı gibi şifre ve PIN gibi bilgileri de ezberlemek zorunda değildir. Bu durum ulusal bazlı projelerde (ör: elektronik pasaport, kimlik ve ehliyet, havaalanlarında hızlı yolcu geçiş sistemleri vb.) iris tanıma sisteminin neden tercih edildiğini açıklamaya yeterlidir.

Neden iris tanıma? Anahtar, kart gibi bozulma ve çalınma riski yoktur. İris, bir insanın doğumunun 12. ayından itibaren gelişim sürecini tamamlar, ömür boyu değişmez. Diğer biyometrik teknolojilerden parmakizi yıpranıp değişebilen bir yapıdadır. Damar tanıma sistemleri ise hamilelik gibi özel durumlarda çalışmamaktadır. Herhangi bir temas gerektirmediği için temas ile bulaşan hastalıklara karşı idealdir. Kullanıcının yapması gereken tek şey cihaza bakmaktır. Tek yumurta ikizlerinin dahi iris yapıları farklıdır. Sağ ve sol gözlerin iris yapıları da farklıdır. Göze hiç bir zararı olmadığı ulusal ve uluslararası otoritelerce tespit edilmiştir. Tanımlama esnasında gözün fotoğrafı kullanılmaktadır. Bazı biyometrik teknolojilerde template boyutunun büyük olması nedeniyle kullanıcı sayısının artması durumunda tanımlama 10 saniyeye kadar çıkmaktadır. Ancak iris tanıma teknolojisinde 1 Milyon kişilik bir veri tabanında dahi 1:N tanımlama süresi 1

saniyenin altındadır. Herhangi bir temas olmadığı için cihazlar uzu ömürlüdür.Bakım maliyetleri düşüktür.

Ürün çeşitliliği Uzun yıllardır kullanımın getirdiği en büyük avantajlardan bir tanesi de ürün çeşitliliğinin sağlanmasıdır. Altıncı nesil iris tanıma cihazlarının tanıtıldığı 2014 itibariyle farklı amaçlar için tasarlanmış 6 farklı çeşitte iris cihazı mevcuttur. Bunlar arasında; refuge kontrol ve askeri projeler için geliştirilmiş USB’den güç alarak çalışan taşınabilir iris cihazlarının (T10 ve TD100) yanında, herhangi bir pc ya da başka bir cihaza gereksinim duymadan local db üzerinden çalışan taşınabilir okuyucu, (H100) geçiş kontrol amaçlı tasarlanmış iCAM7000, personel devam kontrolü için tasarlanmış iCAM7101

Ömür boyu değişmeyen tek organ gözdür. Göz insanın doğumunun 12. ayından itibaren ölüme kadar değişmez. 30 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014



KAPAK KONUSU

ve uzun mesafe okuma için tasarlanmış D1000 sayılabilir.

Entegre yazılımlar Ergosis tarafından kurulmakta olan elektronik güvenlik sistemlerinde yine Ergosis tarafından geliştirilmiş olan E-Sophist yazılımı kullanılmaktadır. Projenin isterlerine göre genişleyebilmesi ve geliştirilebilmesi amacıyla modüler yapıda tasarlanmış olan E-Sophist, eğlence sektörü uygulamalarından kamu projelerine, büyük endüstriyel tesislerden çok katlı binalara kadar birçok yerde uygulanabilir genişlikte bir çözüm yelpazesine sahiptir. Microsoft .Net teknolojisi üzerine geliştirilmiş SQL veya Oracle veritabanı üzerinde çalışabilen sistemin özel uygulamalar için geliştirilmiş versiyonları da bulunmaktadır. E-Sophist, veri toplama sistemi olarak birden fazla teknolojiyi kullanabilmektedir. Bunlar;

İris tanıma sistemi Kartlı geçiş sistemleri OGS/HGS sistemleri Parmakizi tanıma sistemi

Plaka Tanıma Sistemleri E-Sophist’in geçmiş deneyimler ile müşterilerimizin istekleri gözönüne alınarak geliştirilmiş ve hali hazırda başarı ile kullanılmakta olan modülleri şunlardır; Ziyaretçi takip modülü Yemekhane takip modülü Personel devam kontrol modülü (Light) Puantaj modülü (Pro) E-Mail gönderim modülü Zimmet yönetim modülü 3. Parti İK sistemleri entegrasyon modülü Sosyal yardım dağıtım modülü Sağlık modülü Kantin otomasyon modülü AR-GE raporlama modülü

D1000 Uzak mesafe iris okuyucu Temsilciliğini yaptığımız IRIS ID firması 2014 içinde yeni ürünü olan iCAM D1000’i duyurdu. Daha uzun mesafeden (90+/25cm) iris tanımlaması yapabilen cihaz diğer cihazlarda kullanılan template üzerinden çalışıyor. Yeni D1000, havalimanlarında otomatik geçiş kontrolünden uzun mesafe okuma gerektiren otopark çıkışlarına kadar birçok noktada rahatlıkla kullanılmak üzere tasarlandı. Cihaz üzerinde iris kamerasının yanında kişilerin yüz fotoğrafını da çekebilecek bir kamera bulunmakta. Hareketli kamera sayesinde kişinin boyuna göre otomatik yükseklik belirleme ve odaklama özelliği de yeni kameranın en büyük özellikleri arasında.

Biyometrik teknolojilerden parmakizi yıpranıp değişebilen bir yapıdadır. Damar tanıma sistemleri ise hamilelik gibi özel durumlarda çalışmamaktadır.

32 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014



KAPAK KONUSU

Kapı açıp kapamanın çok daha ötesi Geçiş kontrol sistemleri, belirli bir alana giriş ve çıkışları sınırlandırmak ve kontrol altında tutmak amacı ile kullanılmaktadır. Arzu ERGİN / PUSULA Zaman Kontrol Sistemleri

B

ir gün işe giderken taksiye bindim ve şoförü arabasını kullanımı nedeniyle uyarmak zorunda kaldım. Ona “Kırmızı ışıkta geçtiniz, bir şey olmadı ama evinize ceza gelir.” dedim. Bana verdiği cevap ise “Merak etmeyiniz oradaki kamera bozuktur.” oldu. Bu sadece küçük bir detay. Bir cinayet işleniyor, her yer kamera, polis için çok kolay çözümleyebileceği bir dosya. Polis kamera kayıtlarını güvenlik ve yetkililerden istiyor, kameralar bozuk cevabını maalesef birçok defa duyuyor. Sabah çalışanlar işyerlerine geliyorlar, kartları okutuyorlar ama kapı açılmıyor, sistem bozuk. Ünlü bir sanatçı gece yarısı arıyor,

34 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

çünkü kapıdaki parmak izi cihazı bozuk ve evine giremiyor. Banka soyuluyor, paralar kolaylıkla çalınıyor, kamera sistemi çalışıyor, ama kayıt kapasitesi dolmuş. Sizce sorun teknoloji mi? Teknolojiyi satan da mı? Bu teknolojiyi alan da mı? Kullananda mı? Yoksa her işi yaparız diyerek her işi yapmaya çalışanlarda mı? Sadece teknolojiyi almak yeterli mi? Her yerden teknoloji alınabilir mi? Geçiş Kontrol sistemini herkes kurabilir mi? Sistemi tanımak gerekir mi? Hangi ürünü tercih emelisiniz?

Elektronik Güvelik sektörü Türkiye’de çok hızlı büyümektedir. Gözetleme sistemleri ve Geçiş

kontrol Sistemleri bina güvenliği için en önemli gereksinim haline gelmiştir. Geçiş kontrol sistemleri, belirli bir alana giriş ve çıkışları sınırlandırmak ve kontrol altında tutmak amacı ile kullanılmaktadır. Geçiş kontrol sistemleri aynı zamanda geçiş yapılan bölgenin iş verimliğini yükseltmesi ve çalışma disiplini sağlaması bakımından da önemini güçlendirmektedir. Geçiş Kontrol için her kontrol noktası için bağımsız cihazlar kullanılabileceği gibi bir merkezden yazılımla kontrol edilebilen sistemler de kullanılmaktadır. Geçiş kontrol sistemlerinde kullanılan teknolojilerin başında kart ve şifre tabanlı sistemler


gelmektedir. Bu tip kullanımlarda kartın veya şifrelerin başkalarının eline geçme olasılığı, kaybolma, deforme olması gibi sakıncalar nedeniyle geçiş kontrolde biometrik sistemler kullanılmaya başlanmıştır. Personel, öğrenci ziyaretçi yolunu kontrol altına almak için Turnikeler, kumandalı kapılar ve araç yolunu kontrol altına almak için bariyerler kullanılır. Günümüzde kullanım alanları çok geniş olup, dershanelerde, okullarda, yurtlarda, iş merkezlerinde, alışveriş merkezlerinde, fabrikalarda, hastanelerde kullanımı devamlı yaygınlaşmaktadır.

Bilgisayardan bağımsız sistemler Bilgisayardan bağımsız sistemlerde her kontrol noktası için bağımsız cihazlar kullanılır. Genellikle bu tür cihazlarda kullanıcı geçiş kayıtlarını saklayan bellekleri yoktur, sadece yetkili kullanıcılara geçiş izni vermek için kullanılır. Kartlı ve şifreli kullanımı yaygın olsa da parmak izi ürünlerde kullanılır.

Bilgisayar destekli sistemler Geçiş kontrol sistemleri sadece kapıları açıp kapamaktan çok daha gelişmiş fonksiyonları yerine getirmektedirler. Kullanıcıların geçişlerini kayıt altına almak, yetkilendirmek için tüm geçiş ünitelerinin bilgisayar bağlantılı olarak kullanıldığı sistemlerdir.

Kart veya şifreyle geçiş Geçiş kontrol sistemlerinde en çok kullanılan teknoloji kart ve şifre tabanlı kart temelli elektronik erişim kontrol sistemlerdir. Bunun en önemli nedeni kart okutma süresinin kısa olması ve

kart kullanımın yaygın olmasıdır. Bugünkü teknoloji ürünlerinde biometrik verilerin tanınma hızı ile kart tanıma süresi aynıdır. Fakat kullanıcının okutma süresi kartlı sistemlerde biometrik ürünlere göre daha kısadır. Genellikle kullanılan Kart çeşitleri RF-ID temassız kartlardır. Bunlar içinde Proximity, Mifare, HID modülleri kullanılmaktadır.

Biometrik sistemlerle geçiş Değişik alanlarında faaliyet gösteren birçok kurum giderek denetleme ve geçiş kontrolüne daha çok ihtiyaç duymaktadır. Geçiş kontrolünün ve denetiminin sağlanması bankalar, bilgi işlem merkezleri, hava alanları, nükleer güç santralleri, cezaevleri gibi kurumlarda ise bir zorunluluk taşımaktadır. Hepsi için geçerli tek şey ise geçiş kontrol sistemlerinin yüksek güvenlik sağlaması dışında, hızlı ve kolay kullanım özelliğine de sahip olması gerekliliğidir. Parmak izi okuyucular, el okuyucuları, damar okuyucuları, iris okuyucular, yüz okuyucular gibi değişik biometrik ürünler vardır. En çok tercih edilen biometrik ürünler parmak izi okuyucularıdır. Parmak izi okuyucular hem fiyat olarak daha ucuz hem de kullanımı son derece kolaydır. İris okuyucular ise güvenliğin önemli olduğu yerlerde kullanılmaktadır. Fiyatı çok pahalı ve kullanımı zordur.

Parmak izi ile geçiş En çok tercih edilen biometrik ürünler parmak izi okuyucularıdır. Parmak izi okuyucular hem fiyat olarak daha ucuz hem de kullanımı son derece kolaydır. Okutma süreleri diğer biometrik ürünlere göre daha kısadır. Her parmak izi cihazın parmak izi algılama ve saklama formatı algoritması farklıdır. Bu yüzden alınan parmak izi bilgileri sayısal verilerdir ve sadece tanıtıldığı parmak izi cihazlarından algılanabilir.

Yüz tanıma ile geçiş Yüz tanıma cihazları kullanıcıları sakal, bıyık, gözlük, türbanlı olmasından etkilenmeyerek hızlı ve doğru bir şekilde okuyabilmektedir. Cihaz kullanıcının belirli bir uzaklıkta cihaza bakması ile algılar. Yüz tanıma teknolojisinin

Suikast, terör saldırıları ve araç giriş çıkışlarının olması istenmeyen alanlara maksimum güvenlik sağlamak amaçlı mantar bariyerler, suikast kapanları kullanılır. Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 35


KAPAK KONUSU

bariyerler, suikast kapanları kullanılmaktadır.

Turnikeler

tercih etmedeki gerekçe genellikle temassız bir biometrik geçiş ürünü olmasıdır.

Geçiş kontrolün vazgeçilmezi olan turnikeler kartlı veya biometrik okuyucularla senkronize bir şekilde çalışır. Geçişlerde gövdesinde bulunan yönlendirme göstergeleri ile kullanıcılara geçişlerde yardımcı olur. Genellikle dış gövdesi paslanmaz çelikten oluşur. Bir tehlike anında, enerji kesintilerinde kolları otomatik düşerek can güvenliğini sağlar. Giriş ve çıkışlarda ayrı okuyucular vardır.

melerde kayıp zaman ve insan hatası faktörlerinden dolayı işletmelerin ekonomilerine verilen zararlar, PDKS’nin kullanılmaya başlanmasıyla en aza inecek ve yapılan yatırımın geri dönüşümü çok kısa sürede olacaktır.

Geçiş kontrol ve PDKS İris tanıma ve retina ile geçiş İris okuyucular ise güvenliğin önemli olduğu yerlerde kullanılmaktadır. İris tanıma ve retina ile geçiş en güvenilir sistem olsa da kullanımı azdır. Fiyatları çok yüksek ve okutma süreleri çok uzundur, kullanımı zordur. Aynı gün içinde birden fazla geçiş yapmak zorunda olanlar ve devamlı kullanmak zorunda olanlar gözlerinde oluşan kusurları ( %100 bilimsel olarak zararsız raporu olsa da ) bu cihazlara yüklemektedirler.

Bariyerler Bariyerler, her türlü istenmeyen kontrolsüz girişi engellemek ya da giriş ve çıkışların kontrollü olması için en kesin ve etkili çözümdür. Araç girişi istenmeyen noktalarda ve bu girişlerin kontrol altında tutulması için bariyer kullanarak bunu engellemek hem can hem de mal güvenliği açısından son derece önemli bir konudur. Suikast, terör saldırıları ve araç giriş çıkışlarının olması istenmeyen alanlara maksimum güvenlik sağlamak amaçlı mantar

36 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

PDKS (Personel Devam Kontrol Sistemleri), işletmelerde personel giriş - çıkış saatlerinin, belirli yerlere yerleştirilen okuyucu veya biyometrik cihazlar ve personele dağıtılan kimlik kartları aracılığıyla dijital ortamda kaydedilmesini, böylece bordroya esas puantajın ve devam kontrole ilişkin çok çeşitli raporların girilebilmesini sağlayan sistemlerdir. Bu sayede bordro hazırlanırken insan faktöründen kaynaklanan hatalar en aza indirilir. Ayrıca elde edilen bu raporlar işletmelerin üst yönetimine ışık tutarak geleceğe yönelik daha sağlıklı kararlar alınmasına yardımcı olur. El ile hesaplama yapan işlet-

Geçiş Kontrol ve yemekhane takip Büyük işletmeler ve okullar yemeklerini kendi bünyelerinde çıkarmak yerine, profesyonel yemek şirketlerinden temin etmektedirler. Günlük yemek sayıları kadar, yemek şirketlerine ücret ödemektedirler. Fakat her gün yemek sayısı aynı olmadığı, çalışan personel sayısından farklı yemek yendiğinden, ziyaretçilere yemek vermek gerektiğinden, yemek sayısını bulmak için fiş sistemi veya tabak saymak suiistimale açık olduğundan işletme ve yemek şirketi arasında ihtilaf doğmaktadır. Bu sorunları çözebilmek

Geçiş kontrol sistemlerinde en çok kullanılan teknoloji kart ve şifre tabanlı kart temelli elektronik erişim kontrol sistemlerdir. Bunun en önemli nedeni kart okutma süresinin kısa olması ve kart kullanımın yaygın olmasıdır.



KAPAK KONUSU

için yemekhane girişlerinde geçiş sistemleri uygulanır.

Geçiş kontrol ve ziyaretçi takip Ziyaretçi geçiş kontrol sistemleri en önemli kullanma amacı güvenliktir. Ziyaretçilerin giriş ve çıkış yapabilecekleri noktalar sınırlandırmak, ziyaretçi bilgisi tutabilmek için kullanılır.

Araçlar için geçiş kontrol İş merkezlerini, alışveriş merkezlerini, sitelerin araç giriş ve çıkış işlemlerinde kontrollü için genellikle kollu bariyerlerin kullanıldığı giriş ve çıkış kontrol işlemi sağlayarak, otoparkınıza giren ve çıkan araçların kimlik ve kontrol bilgileri yapabilmeniz için, araçlarının kaldığı süreyi tespit için geçiş kontrol sistemleri kullanılır.

Üretim için geçiş kontrol Çalışması gereken saatleri üretim dışında geçiren personeli ve zamanı tespit etmek için geçiş kontrol sistemleri kullanılır. Sistem kapılarla, turnikelerle üretim dışına çıkan personelin üretim dışı zaman kayıpları tespit ediliyor ve üretimin en önemli unsuru olan insan kaynağından en verimi almanın çalışması yapılıyor. Üretim çıkışlarına, soyunma odalarına, bahçeye çıkan kapılara turnike veya elektronik kilit takılarak kart veya parmak izli cihazlarla kumanda edilir.

Geçiş kontrol yazılımları Türkiye’de Geçiş kontrol sistemlerin en önemli öğesi olan yazılımlar yazılım uzmanlarımız tarafından geliştirilse de genellikle yurt dışından getirilen cihazların orijinal yazılımları Türkçe diline çevrilerek kullanılmaktadır. Bu yazılımlar kullanım yerlerine göre

38 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Her parmak izi cihazın parmak izi algılama ve saklama formatı algoritması farklıdır. Bu yüzden alınan parmak izi bilgileri sayısal verilerdir ve sadece tanıtıldığı parmak izi cihazlarından algılanabilir. ek istekleri sağlayamamaktadır veya çok fazla parametre nedeniyle kullanımı ve öğrenilmesi zor olmaktadır.

cihazların işlev özelliği yanında ortama görsel olarak uyum sağlayacak ürünlerden seçilir.

Satın alma İlk projelendirme Doğru ve geleceği düşünerek bir projelendirme ve tasarım çalışması yapılır. Bu tasarım uygulanacak yer sorumluları ile paylaşılır. Var olan kablolama ağı incelenerek en az kablolama maliyeti ile iletişim ağı kurulur. Kullanılacak

Bilinçli kullanıcının sistem alımlarında ilk olarak bakması gereken özellikleri sıralamak gerekirse; ihtiyaca en uygun ürünü belirlemek, kalitesini kontrol etmek, servis hizmetini diğer referanslarından araştırmak en son sırada ise ekonomik boyutunu araştırmak olmalıdır.



KAPAK KONUSU

Geçiş kontrol sistemleri büyük bir ivme yakaladı Zayıf akım sistemleri içerisinde yer alan geçiş kontrol sistemleri, son yıllarda rezidansların, çoklu konutların ve çoklu ofis projelerinin artması ile büyük bir ivme yakaladı. Zehra Aylin ALEMDAR / Genel Müdür MEDUSA Zayıf Akım Teknolojileri

Z

ayıf akım sistemleri; toplu konutlar, alışveriş merkezleri, toplu yaşam alanları, fabrikalar, sanayi tesisleri, akaryakıt istasyonları, her ölçekteki iş yerleri ve insanların yaşadığı her alanda güvenlik, iletişim ve bilgi akışı alanlarının düzenlenmesini sağlayan sistemlerdir. Zayıf akım sistemleri içerisinde; geçiş kontrol, güvenlik kamerası, yangın ihbar, ses, intercom, tv, telefon, data, alarm sistemleri gibi sistemler yer alıyor. Zayıf akım sistemleri içerisinde yer alan geçiş kontrol sistemleri, son yıllarda rezidansların, çoklu konutların ve çoklu ofis projelerinin artması ile büyük bir ivme yakaladı.

Alarm durumunda tüm geçişler devre dışı bırakılabilmeli Maalesef bu gün proje çalışıyorum diyen firmalar dahi zayıf akım sistemleri dediğinizde “yani?” sorusunu ekleyebiliyorlar. Gerçek anlamda anahtar teslim projelere imza atan firmalar elbette zayıf akım sistemlerini biliyorlar. Bizde Medusa olarak zayıf akım sistemlerine anahtar teslim çözümler sunuyoruz. Zayıf akım teknolojileri içerisinde geçiş kontrol sistemleri hemen hemen tüm projelerde yer alıyor. Bununla birlikte daha önce personel devam kontrol ağırlıklı kullanılan sistemler artık tüm geçiş noktalarında kullanılır hale geldiler. Projelerde

40 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Zehra Aylin ALEMDAR

geçiş kontrol terminallerinin hızı çok önemli, geçiş yoğunluğunu en aza indirmeniz için çoklu ve hızlı terminaller kullanmalısınız. Sistemin diğer sistemlerle entegrasyonu olmalıdır. Yangın ya da herhangi bir alarm durumunda tüm geçişler devre dışı bırakılabilmelidir. Bunun için geçiş panellerinin ve alarm panellerinin entegrasyonu zorunludur.

Asıl olan proje şartnamelerine uygunluk Teknolojiyi yakından takip etmekteyiz. Kart okuyucu, parmak izi, yüz tanıma, damar tanıma, tüm terminalleri kullanıyoruz. Fakat burada asıl olan proje şartnamelerine uygunluk. Bu gün Türkiye’de binlerce distribütör var ve emin olun,

hepsi kendi ürünleri için neredeyse tüm şartnamelere ürünlerinin uygun olduğunu söylüyorlar. Geçmiş tecrübelerimizden de yararlanarak, şartnamelerde ürün belirlemelerini çalıştığımız distribütörlerden ziyade kendimiz belirliyoruz. Terminallerin seçiminden sonraki aşama ise terminal seçiminden çok daha önemli. Terminalleri çalıştıracağınız yazılım ürünleri aldığınız firmaya ait olmalıdır. Yazılım eğer distribütör firmaya ait değil ise sorun yaşamanız çok doğal. Düzeltmeler, programa eklemeler, çıkartmalar yapmak istediğinizde hazır paketler değil, bizzat firmanın kendi yazılımını kullanmalısınız. Bu şekilde çalışan firma sayısı da Türkiye’de bir elin parmaklarını geçmiyor. Biz de projelerde kendimizi riske atmamak adına bu bahsi geçen firmalar ile çalışmayı tercih ediyoruz. Yazılım tercihlerimizi Winper yazılımından yana kullanıyoruz.



KAPAK KONUSU

Güvenlik seviyesini kartlı geçiş belirliyor Kartlı geçiş sistemi ile kişi sayısı, süre, bölge kısıtlamaları, anti-passback ve benzeri uygulamalarla güvenlik seviyesi etkin olarak yönetilir. GENETEC

G

üvenlik sistemlerinin entegrasyonunda, merkez görevini üstlenen kartlı geçiş sistemlerinin, yapı içindeki önemi giderek artıyor. Bu önem artışına paralel olarak, sistemlerde önemli gelişmeler olmaktadır. Kartlı geçiş sistemleri dinamik grafik ekran sayesinde, tüm güvenlik sistemlerinin etkin olarak tek ekran üzerinden kontrolünün sağlar. Sistemin temel ve spesifik özellikleri şu şekilde sıralanabilir: Diğer güvenlik ve otomasyon sistemleri (CCTV, alarm, yangın, havalandırma, asansör vb.) ile tam entegrasyon. Sunucu-istemci mimari ile çok merkezden yönetim ve kontrolün sağlanabilmesi. Tüm kullanıcılar için farklı yetki seviyeleri tanımlanabilmektedir. Sistemde oluşan tüm alarm, geçiş bilgisi ve benzeri için çok detaylı rapor almak mümkündür. Otopark bariyeri, garaj kapısı uygulamalarının entegrasyonu ve yönetimi mümkündür.

42 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Farklı teknolojilerin (proximity, mifare, biyometrik vb) kullanılabilmesi. Kartların üzerine isim, fotoğraf veya istenilen tüm bilgiler basılabilmektedir. Böylece kart tanıtım, geçiş amaçlı kullanıldığı gibi şirketin kurumsal gelişimine de katkı sağlamaktadır. Kartın yanı sıra güvenlik standardının yüksek olduğu mekanlarda ayrıca tuş takımı ile beraber kullanılabilen hibrid çözümler.

Kartlı geçiş sistemi güvenlik seviyesini yönetebilir Kartlı geçiş sistemi kişi sayısı, süre, bölge kısıtlamaları, anti-passback ve benzeri uygulamalarla güvenlik seviyesi etkin olarak yönetilebilir. Sistemde haftalık ve yıllık tatil dönemleri önceden hazırlanabilmekte ve programa tanıtılabilmektedir. Böylece oluşturulmuş standartların, sisteme bir kez tanımlanması yeterli olur. Sistemin ürettiği bilgiler, puantaj amaçlı personel devam kontrol sistemlerinde kullanılabilir. Sistemde farklı kullanıcı sayısı ile yönetim mümkün olup ve tek bir veri tabanı tarafından kolaylıkla yönetilebilir. Çok şubeli ve geniş coğrafyada hizmet veren kurumlar, personel kontrolünde kartlı geçiş sistemini tercih ederler. Sistemle yönetimin tek merkezden, sürekli ve anlık yapabilmesi mümkün olabilmektedir. Yazılımda senaryolar oluşturarak,

kullanıcıların olay anında yapması gerekenler otomatik olarak bildirilir. Sistem de üretilen bilgiler network üzerinden sürekli ana sunucuya toplanır. Sistem çökse ve saha elemanları merkez ile haberleşemese dahi sistem çalışmaya devam eder. Oluşturduğu tüm bilgileri kendi hafızasında depolar ve sistem normale döndüğünde tüm bilgileri otomatik olarak ana sunucuya aktarır. Hafıza kapasiteleri, ilave modüller ile 20.000 ve üzeri rakamlara ulaşabilmektedir. Yazılımın kullanıcı dostu olması, kısa yol tuşları ve benzersiz kolay kullanım şekli ile işletilmesi son derece kolaydır. Uygulama Alanları Üretim Tesisleri Askeri Tesisler Hastaneler Bankalar İleri Teknoloji Üretim Tesisleri Stadyumlar Havalimanları Zincir Uygulamalar KGS Paneli Okuyucular Yazılım



FOKUS

İyi bir risk yönetimine mi yoksa iyi bir kriz yönetimine mi sahip olmak istersiniz? Riskin “0” olduğu bir durum, istisnalar haricinde yoktur. Levent DEMİREZEN Statkraft

R

isk analizi, kısaca firmanın sahip olduğu kıymetlerin (iş gücü, teçhizat, donanım, binalar vs.) maruz kalacağı zarar veya kayıp ihtimali olarak tanımlanabilir. Bazı tanımlarda ise art niyetli (düşmanca) olan veya olmayan güvenlik tehdidinin yol açtığı sonuçlar ile bu sonuçla-

44 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

rın olabilirliği arasındaki fonksiyonel ilişki olarak belirtilebilir. Bu tanımlardan yola çıkarak risk analizi için art niyetli tehditlerin belirlenmesi gerekir ve bu aşamada tehdit senaryosunun; Düşmanca olmasına, Zarar vermeye yönelik olmasına, Ve azami hasarı verdirecek

şekilde seçilmesine dikkat edilir. Bu tehdit senaryolarında daha önce maruz kalınan ve kayda giren olaylardan da yararlanılabilir. Risk analizi yapıldığında mümkün olduğunca ölçülebilir, yönetilebilir ve minimize edilebilir olmasına dikkat edilmelidir. Riskin “0” olduğu bir durum, istisnalar haricinde yoktur. Dolayısıyla yapıla-


cak risk analizinde amaç; tespit edilen risklerin minimize edilerek, kabul edilebilir bir seviyeye indirilmesidir. Güvenlikte risk analizi farklı iş kollarında (otelcilik sektörü, enerji sektörü gibi) farklı şekilde uygulansa da, temelde olaylara dayanan risk analizi ve tesisin bulunduğu yere bağlı risk analizinin toplamı olarak değerlendirilebilir. Eskiden risk analizi hesaplarında karmaşık formüller kullanılır ve adeta içinde çıkılmaz bir hale dönüştürülürdü. Günümüzün yoğun ve hızlı iş dünyasında, karar verici makamlar tarafından basit anlaşılır ve mantıklı risk analizi usulleri kullanılmaktadır. Risk analizinin başarısında firma yönetiminin desteği en belirleyici faktördür. Risk analizi sonunda hazırlanan raporların, ihtiyaçların tozlu raflarda kalmaması, güvenlik yönetiminin etkinliğini arttıracaktır. Yönetimini desteğini belirtmesi, risk analizi sonunda ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanması çalışanlara verilen en etkili mesaj olacaktır.

nılan temel güvenlik önlemlerinin (basicsecuritymeasures) tespit edilmesidir. Normal olarak bu husus şirket kurumsal güvenlik departmanı tarafından öncelikle tespit edilmiş ve uygulamaya geçmiş olmalıdır. Böylece her bir tesiste, her bir lokasyonda güvenlik önlemlerinin, güvenlik uygulamalarının standardizasyonu sağlanırken, risk analizine bağlı olarak yaratılacak fark açıkça ortaya çıkacaktır. Risk analizinin temel aşamalar kısaca şu şekilde tanımlanabilir:

Doğru yapılmış bir risk analizinin firmaya kazandırdığı faydaları şu şekilde sıralayabiliriz? 1) Analiz mevcut güvenlik sisteminin durumunu ayrıntılı şekilde ortaya çıkartır. Bir bakıma fotoğrafını çeker. 2) Daha fazla veya daha az güvenlik tedbirine ihtiyaç duyan alanları işaret eder. 3) Geliştirilmesi gereken güvenlik açıklarını belirtir. 4) Alınacak tedbirlerin etkin ve uygun maliyetli olmasını sağlar. 5) Güvenlik ekibinin “farkındalığını” artırır. Tehdit senaryoları belirlendikten sonraki aşama ise firmada kulla-

2) Başlangıç risk analizi

1) Planlama Bu bölümde riske maruz kalacak hedefler belirlenerek, risk analiz yapılacak ofis, bina veya tesisin tanımı yapılır. Bu ofis, bina veya tesisten sorumlu olan kişiler ile güvenliğinden sorumlu kişiler görüşme amacıyla listelenir. Haritalar veya krokiler üzerinden sorumluluk alanı tespit edilir. Standart prosedür ve proseslerle ilgili yazılı dokümanlar temin edilir. Bununla ilgili olarak gerekli bilgiler toplanır.

Bu bölümde ofis, bina veya tesisin karakteristik özellikleri belirlenir. Mevcut durumla ilgili olarak gerekli bilgiler toplanır. Başlangıç risk analizi en önemli husus olup; analizde temel teşkil edecek olan güvenlik bilginin toplanmasıdır. “Security Survey” olarak da adlandırılan bu aşama-

da kontrol listesi marifetiyle tesis veya bina yetkilisinden güvenlikle ilgili bilgiler derlenir. Sektörel deneyimlere dayanarak, bu tür bir bilgi toplamanın her zaman doğru sonuca ulaştırmadığı bilinmelidir. Bu yüzden aynı soruları sohbet havasıyla ofis veya binada görev yapan güvenlik elemanı veya güvenlik amiri ile konuşmak daha kesin ve doğru bilgiye ulaşılmasını sağlamaktadır. Hatta yaratılan hayali bir senaryo yardımıyla bilgiye (gerçek) daha kolay ulaşılması sağlanabilir. Unutulmamalıdır ki, tesisin emanet edildiği güvenlik elemanı gece yalnız kaldığında tehlikenin / tehdidin nereden geleceğini, tesisin neresinin zayıf olduğunu herkesten daha iyi bilir. Hatta risk analizinde kullanılabilecek (o anda bilemeyeceğiniz) senaryoları sizinle paylaşır.

3) Tehdit ve zarar görebilirlik analizi Kötü niyetli (düşmanca) tehdit (hırsızlık, sabotaj vs.) potansiyeli ile art niyetli olmayan (kamera

Tesisin emanet edildiği güvenlik elemanı tehlikenin nereden geleceğini, tesisin neresinin zayıf olduğunu herkesten daha iyi bilir.

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 45


FOKUS

Olasılık

sisteminin bağlantılarının usulüne uygun yapılmaması gibi) tehdit potansiyeli sıralanır. Seçilmiş olan tesis veya belli bir demirbaşın bu tehditlere karşı ne derece zarar göreceği hesaplanır. İstenmeyen sonuca yol açacak her bir olay için senaryolar tarif edilir. Bu senaryoların gerçekleşme ihtimalleri değerlendirilir. Örneğin kutuplara yakın bir bölgede bir insansız tesisiniz (ölçüm istasyonu veya ikmal noktası) var ise buradaki en yüksek riskiniz bir terör saldırısından ziyade bir ayı saldırısı olabilir. Dolaysıyla bu riski minimize etmek için silahlı nöbetçiler, K9 uygulamaları, dev-

riye planlamaları yerine basitçe; bir jiletli telle takviye edilmiş tel çit uygulaması yeterli olacaktır. Eğer bu tesisiniz senaryo gereği elmas çıkaran bir ünite ise o zaman riskiniz vahşi hayvan saldırı riskinden hırsızlık saldırısı riskine dönecektir. Buna bağlı olarak jiletli telle takviye edilmiş tel çit uygulaması yanında silahlı nöbetçiler, K9 uygulamaları, devriye planlamaları riski minimize etmek için kullanılacaktır.

4) Detaylı Risk Analizi Bir önceki aşamada tespit edilen senaryolar, risk matrisi olarak tanımlanan tablo içinde tek tek

Olay sıklığı

%

Çok Yüksek

Yılda bir veya daha fazla

>70%

Yüksek

1-3 yılda bir

30-70%

Orta

3-20 yılda 1

5-30%

Düşük

20-100 yılda bir

1-5%

Çok düşük

100 yılda bir veya daha az

<1%

Küçük Personele olan zarar Demirbaşlara olan zarar Çevreye olan zarar Firma itibarına olan zarar Direkt maliyetler

Zarar yok veya kısa süreli iş göremezlik durumu Hasar yok veya küçük hasar durumu Hasar yok veya küçük hasar durumu Hasar yok veya yerel itibarı zedeleyici hasar < 15 milyon USD

46 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

belirtilir. Bu matrisin doldurulması işlemi güvenlik sektörünün kimi gurularınca sübjektif olarak değerlendirildiği gibi objektif olarak da değerlendirilebilir. Dolayısıyla risk analizleri yapan (hesaplayan)taraflar farklı yorumlarla sonuca ulaşabilir. Örneğin güvenlik ekipmanı / hizmeti satan firmalar, risk analizleri ile güvenlik ekipmanı / hizmeti alan firmaların risk analizleri arasında büyük farkların bulunması son derece normaldir. Sektörlere göre küçük değişiklikler gösterse de aşağıdaki tablo risk analizindeki bir matris olarak

Rıhtımda tekne kazası

Orta Orta süreli iş göremezlik durumu

Büyük

Ciddi

Küçük hasar veya 1 aydan kısa süreli iş durmasına yola açan hasar Küçük hasar veya temizliği 1 ay kadar süren hasar Bölgesel itibarı zedeleyici hasar

Ölümle sonuçlanan iş göremezlik durumu Orta hasar veya 1 yıldan kısa süreli iş durmasına yola açan hasar Orta hasar veya temizliği 1 yıla kadar süren hasar Ulusal itibarı zedeleyici hasar

Toplu ölüme yol açan iş göremezlik durumu Büyük hasar veya 10 yıldan fazla süreli iş durmasına yola açan hasar Büyük hasar veya temizliği 10 yıldan fazla süren hasar Uluslararası itibarı zedeleyici hasar

15-25 milyon USD

25-40 USD

> 40 milyon USD


kullanılabilir. Bu tabloda güvenlik yönetiminin hangi risklere daha fazla yoğunlaşması gerektiği açık şekilde görülecektir. Kırmızı bölge içinde kalan riskler en önemli riskler olup, alınacak ek tedbirlerle bu risklerin önce sarı bölgeye ve daha sonra yeşil bölgeye taşınması sağlanmalıdır. Bir örnek vermek gerekirse; Liman tesisinizin rıhtım bölümünün yerel balıkçılar tarafından sürekli olarak kullanıldığını ve geçmişteki kayıtlardan burada birkaç tekne kazası yaşandığını, yaralanan yerel balıkçılar olduğunu düşünelim. Rıhtımda tekne kazası olma senaryosunu; tabloda çok yüksek olasılık ile orta süreli iş göremezlik sütunlarını kesişimi olan kırmızı kutuya yazdığımızda mevcut durumu tanımlamış oluruz.

5) Geliştirilmesi gereken önlemlerin tanımlanması Bu bölümde senaryoya dayalı analizler yardımıyla alınacak önlemler tartışılır. Örneğin tesisteki

Risk analizi sonunda ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanması çalışanlara verilen en etkili mesajdır. tel çit tipinin bahçe teli türü olmasının saldırıları engellemeyeceği düşünüyorsa; bunun plaka tel ile değiştirilmesi veya düzlemsel jiletli tel takviyesiyle engelleme ihtimali olduğu hesaplanıyorsa bu bölümde belirtilir. CCTV sisteminin olmadığı bir tesise bu sistemin konulması halinde tehdidi ne kadar düşüreceği hesaplanır ve adet ile lokasyon bazında değişim belirtilir. Liman örneğimize geri dönecek olursak; rıhtım bölgesinin güvenliğini sağlanması amacıyla balıkçılık saatlerinde tekne ile dolaşan güvenlik devriyesi oluşturulması, projektör ile ilave aydınlatmaları yapılması, siren ve anons sistemi konulması, sahil güvenlik ile koordinasyonun artırılması ile bu ris-

kin sıfır olmasa da bir basamak düşürülmesi sağlanacaktır. Bu durumda ilk riskin hemen altındaki sarı kutucuk riskin düşeceği yeni bölümü gösterecektir.

6) Yeni önlemler ile riskteki değişimlerin gösterilmesi Risk matris tablosu üzerinde ilk tespit edilen risk ile senaryoya dayalı olarak alınan ek tedbirler sonucu riskin hangi seviyeye çekildiği gösterilir. Seçilmiş olan senaryoların tamamı bu listede incelenir. Risk analizi sonunda çıkan sonuçlar bir rapor halinde yönetime sunularak, mevcut riskin ne olduğu ve bunu hangi tedbirlerle nasıl yönetileceği anlatılır. Sonuç olarak risk analizi ve bununla birlikte risk değerlendirme işlemi güvenlik yönetiminin önemli bir aracıdır. Bununla güvenliğe yönelik tehdidin yönetilmesi sağlanır. Unutulmamalıdır ki, tehdit zaman içinde değişebilir. Aynı şekilde güvenlik teknolojisi, uygulamalar, prosedürler de bu değişimi yaşarlar. Dolayısıyla değişen bu tehdit ortamına göre yeni bir risk analizi yapılması veya belli periyodlarda (örneğin yılda bir) bu risk analizlerinin yenilenmesi gereklidir. Son söz olarak; iyi bir risk yönetimi yerine iyi bir kriz yönetimine mi sahip olmak istersiniz? Karar sizin?

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 47


FOKUS

Risk ve risk analizi Risk analizi hiçbir zaman sonuca tıpa tıp uydurulabilen bir beceri değildir. Bülent AKSARAY / GÜSOD Genel Sekreteri

bir kayıptır bir başka ifade ile de değer kaybıdır.

Risk analizi nedir?

R

isk nedir?

Riski istenmeyen ve oluşabilecek olayların tümüdür şeklinde tanımlayabiliriz. Bu bağlamda risk; akla gelebilecek her aktiviteyle veya olayla fiilen bağlantılıdır; yani risk aslında

48 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Risk analizi bir yönetim aracıdır, belirlenmiş standartların yönetim tarafından kabul edilmesi ve gerçek kayıplarla ilgili olarak onay verilmesidir. Risk analizini mantıksal bir çerçevede oluşturmak için ilk başta gerekli olan bazı esas hususların tamamlanması gerekmektedir. Bunlar; Korunması gereken varlıkların belirlenmesi Bu varlıkları etkileyecek çeşitli risklerin belirlenmesi Oluşabilecek risklerin kararlaştırılmasıdır. Eğer önerilen kayıplar gerçekten ortaya çıkarsa, sarsıntısının veya etkilerinin belirlenmesi gereklidir ve değerlendirme mümkünse maddi olarak (karşılığı olan para miktarı) yapılmalıdır.

Riske değer biçme nedir? Risk değer analizi; problemleri kapsamlı ve rasyonel bir biçimde çözerek, doğru bir karara varmak için izlenen sistematik yaklaşımların tümüdür. Ayrıca, bu bir metot olup olumsuz olaylardan doğabilecek kayıpların tahminini yapmaktır. Burada ki anahtar kelime “hesaplamadır”. Çünkü risk analizi hiçbir zaman sonuca tıpa tıp uydurulabilen bir beceri değildir.

Risk analizinin yönetime katkısı nedir? Risk analizi, yönetime; elde edilen bilgilerle karar verme aşamasında yardımcı olur. Risk analizinde şu sorulara cevap aranır. Her zaman oluşacak durumları önlemek doğrumudur? Sigorta poliçelerinin tehlikelerde oluşacak durumların tamamını kapsaması gerekir mi?


Bülent AKSARAY

Potansiyel olarak oluşacak karşıt pozisyonları kabul etmek gerekir mi? Şimdi bir şey yapılmıyorsa da oluşabilecek durumlara hazır olunmalı mıdır? Düzgün hazırlanmış bir risk analizinin birçok yararı vardır, bunlardan bazıları: Analiz, organizasyonun şu anda ki güvenlik profilini gösterir. Güvenliğe ihtiyaç duyulan (ve/ veya duyulmayan) kısımların altını çizer, belirler. İlerleme kaydedilmesi gereken konuları bir arada tutar ve yükselen değerlerin aşağı çekilmesinde gerekçeleri belirler. (Teminat) Güvenlik ihtiyaçlarının genişletilmesine, zayıf olan konuların ortaya çıkmasına yardımcı olur ve organizasyonu her türlü yönetim aşamasına hazırlar. Risk analizi, bir anda yapılacak, tamamlanacak bir hizmet değildir. Periyodik olarak gerçekleştirilir, misyondaki değişiklikleri, faaliyetleri ve ekipmanları bir arada tutarak, günlük olayları yakından izleyerek yapılır. Güvenlik

ölçümleri planlandığından bugüne sistemin genel olarak daha etkili işlemesi, daha etkin ilavelerin sisteme ilave edilmesi, risk analizinin her sisteme göre her safhasının ayarlanması gereklidir. Risk analizinde en önemli etken; insan gücüdür. Bu sebeple birinci analiz belki de en pahalısıdır, bunu takip eden bir ön çalışma ve bazı öngörülerle ve zamanla edinilen tecrübelere bağlı olarak ta riskler azaltılabilir. Risk analizinin tamamlanması ve hedefe ulaşmak için harcanacak zaman da iyi kullanılmalıdır. Karmaşık büyük faaliyetler, için çok zaman gerekebilir. Eğer arzu edilen etkin bir sonuca ulaşılmak istenirse, yönetimin gerekli kaynakların tedarikini tam olarak sağlaması ve işin içinde olması zorunluluk arz eder.

Risk analizinde yönetimin rolü Herhangi bir risk analizin başarılı bir şekilde tamamlanması, yönetimin sorumluluk alması ile mümkündür. Yani yönetim projeyi desteklemek zorundadır ve organizasyonun her kademesinde bu desteğini sürdürmelidir. Ayrıca yönetim; risk analizinin amacını ve kapsamını da belirlemek zorundadır. Tecrübeli bir takımın bu iş için resmen yetkilendirilmesi

gerekmektedir ve ayrıca yönetim bu takımın bulgularını gözden geçirmelidir. Direkt olarak bu analizin içinde bulunmayan personelinde analiz çalışmalarının gerçekleşmesi ve işlemin yürütülmesi için analiz grubuna gerekli desteği sağlamalıdır, buna ek olarak; birbirini izleyen aktivitelere de riayet edilmesi gerekir. Risk analiz takımının güvenlikle ilgili kararları verilirken, sonuç aşamasında yönetimin aklında kalan bir soru olmamalıdır. Projenin kapsamının tayin edilmesi ve özellikle araştırma özelliklerinin belirlenmesi gerekmektedir. Analiz planlanırken, bir işi tamamlamak veya kapatmak için planlanmaz. Önemli olan bunun birçok kez dile getirilmesinde yarar vardır. Böyle yapıldığı takdirde başlangıçtan sonuca varana kadar yanlış anlaşılmalarda ortadan kalkmış olacaktır. Bu noktada risk taşıyan iki önemli değişken konunun açıklanması gerekebilir. Bunlar; Tehditler: İşletmenin ters bir şekilde aktiflerini etkileyen her şey ve savunmasızlık. Zayıflık: Hatalar, boşluk veya akıl almayan tehditlerle sömürülmedir. Şiddetler kolayca üç sınıfa ayrılabilirler veya tasnif edilebilirler; doğal afetler, kazalar veya

Risk analizinde en önemli etken; insan gücüdür. Bu sebeple birinci analiz belki de en pahalısıdır, bunu takip eden bir ön çalışma ve bazı öngörülerle ve zamanla edinilen tecrübelere bağlı olarak ta riskler azaltılabilir.

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 49


FOKUS

Eğer şirketin en yetkili kişisi bir iş gezisinde terörist gruplarca kaçırılırsa kim bu kişinin yokluğunda operasyonun başına geçerek kararlar tesis edecektir? Bu tip tehditlerin oluşumuna ilişkin bir hesaplama yapılmalıdır. uluslararası olaylardır. Savunma yetersizlikleri, kişilerin mülakatlarında, mülakatların gözden geçirilmesinde, saha teftişlerinde veya elektronik sistem yardımıyla kolayca ortaya çıkacaktır. Şiddet oluşum sayıları, olaylar sonucunda hazırlanmış ve elde var olan bilgilerle yani istatistiki veriler daha kolay izlemeğe olanak sağlayacaktır. Daha önceden oluşmuş olaylara ilişkin raporlar tutulmadı ise o tarihlerde çalışan kişilerin bilirkişilerce yeniden değerlendirmeler yapılarak raporların hazırlanması çalışmaları yapılmalıdır.

Risk değeri saptama Doğrulama için yapılacak değerlendirmeler öncesi dönemsel olarak istatistikî farklılıklara dayalı incelemelerin yapılması risk keşfinin tamamlanması için gereklidir. Birinci öncelik kayıpların veya riskin tipinin ve varlıklar üzerindeki etkilerinin belirlenmesi gerekir ki, bunlar; yangın, hırsızlık, soygun ya da adam kaçırma olayları olarak ifade edilebilir. Eğer bunlardan biri gerçekleşirse bir şirketin operasyonları nasıl etkileneceği değerlendirilmelidir. Örneğin; bir şirketin dokümanları bir yangın esnasında önemli derecede hasar görürse ya da su basması olursa, şirket operas-

50 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

yonları bu şekilde nasıl devam edecektir? Sigorta profesyonellerinin genelde söyledikleri gibi hırsızlık olayında nasıl olsa birileri yaşıyor fakat tam bir yangın olayı gerçekleştiğinde işinizin tamamıyla engellenir. Eğer şirketin en yetkili kişisi bir iş gezisinde terörist gruplarca kaçırılırsa kim bu kişinin yokluğunda operasyonun başına geçerek kararlar tesis edecektir? Ticari sırlarla ilgili resmi olamayan açıklamalar ve diğer korunan bilgilere ilişkin ne söylenebilir? Tüm bunların cevabından sonra muhtemel bir risk saptaması yapılabilir, bu tip tehditlerin oluşumuna ilişkin bir hesaplama yapılarak bir usul belirlenmesi gereklidir. Bir kaç tehdidin belirlenmesi karar aşamasında çok yardımcı olacaktır. Bu yolların izlenmesi ile ikinci faktöre geçilebilir; bu da meydana gelen olayları tartmaktır. Olay sonunda meydana gelen değişiklikler nelerdir? Bu bazı risklerin ölçümünde kolaylıklar sağlayabilir. Bu genelde de doğrudur. Geçmişe yönelik bilgilerin dosyalarının hazırlanmış olması ve problem tespitinin yapılması önemlidir. Örneğin; geçmiş yıllara ait kaç kez iç ve dış hırsızlık gerçekleşmiş midir? Diğer riskleri

önceden tahmin etmek oldukça zordur. Sabotaj, sanayi casusluğu, kaçırma ve sivil kargaşa her zaman gerçekleşmez veya geçen zaman içinde nadiren meydana gelmiştir. Üçüncü faktör; kayıpların rakamlarla belirlenmesidir. Eğer bir risk ortaya çıkmışsa önemli olan bu riskin etkisini veya önemini ölçmektir. Deneylerle sonuca ulaşılmaz; ne zaman ki parasal değer bazında varlıkların değer ölçümü belirlenir böylece sonuç kesinleşmiş olur. Bu arada sınıflandırma, karşılaştırma ve analiz değerlendirmeleri ile karşı önlem öncelikleri de saptanır. İş ve sanayi dünyasını en çok kaygılandıran risklerin bazıları; Nükleer atıklar veya kazalar Doğal Afetler (Hortum, deprem, yanardağ patlaması, sel vs.) Endüstriyel Afetler (Patlama, kimyasal yayılma, bina çökmesi ve yangın) Toplumsal Kargaşa (Sabotaj, terör olayları ve bombalı saldırılar) Suçlar (Hırsız, soygun, şirket içi hırsızlık ve uçak kaçırma) Çıkar çatışması (rüşvet, iç sırların dışa yansıtılması ve etik olmayan iş girişimleri) Farklı riskler, tehditler ve faktörler(Çalışanların sebep olduğu sonuçlardır; hesaplama da yapılan yanlışlar, hesaplanamayan mal stokları, trafik, kaza, alkol ve uyuşturucu kullanımı, devamsızlıklar, kumar ve düzensiz olarak zamanında işe gelmemek v.b.). Risklerin bazıları diğerlerine nazaran daha az kritiktir (Yangına dayalı hırsızlık gibi) . Bununla beraber tüm olasılıklar göz önünde tutulmalıdır.



FOKUS

Güvenlik risklerinin yönetim esasları Riski azaltmak; riski oluşturan hususları, alınacak güvenlik tedbirleri ile mümkün olduğu kadar ortadan kaldırmaktır. Hakan Özalp / CPP Özel Güvenlik Yöneticisi

T

ehdit Değerlendirmesi ve Güvenlik Risk Analizi sonucunda belirlenen risklerin tamamına aynı şekilde karşı tedbir geliştirmek hem güvenlik konseptleri açısından hem de ekonomik açıdan mümkün değildir. Doğru bir risk yönetimi, her risk unsurunun gerçekleşme olasılığını, gerçekleştiğinde ortaya çıkacak muhtemel sonuçları ve riski engellemenin maliyetini dikkate alarak her riske karşı uygun ve etkili tedbirlerin alınmasıdır. Normal olarak, risk yönetim yöntemleri aşağıdaki gibidir. Bu yöntemlerin her birisi tek başına,

52 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

bir kaç tanesi beraberce veya hepsi karışım halinde kullanılabilir. Riskten kaçınmak Riski yaymak Riski transfer etmek Riski kabul etmek Riski azaltmak Riskten kaçınmak; risk yaratan eylemleri yapmamaya karar vermektir. Bu karar, risklerin yönetimi için alınacak tedbirlerin çok pahalı olması veya risklerin gerçekleşmesi halinde karşı üstlenilecek maliyetlerin çok yüksek olması halinde verilir. Karar verici, riski bu şekilde yönetmeye karar verdiğinde, hem

güvenlik maliyetlerinden, hem de muhtemel zararlardan kurtulmuş olacak, ancak diğer taraftan muhtemel kârlardan da vazgeçmiş olabilecektir. Örnek olarak, Soygunların çok olduğu bir bölgede ATM, banka veya döviz bürosu açmamak, açıksa kapatmaya karar vermek; Kasada yüklü miktarda nakit bulundurmamak; hırsızların çok rağbet ettikleri bir ürünü mağazada satmamak; Deprem fay hattının üstünde bina inşa etmemek gibi tedbirler riskten kaçınmak için alınan tedbirlerdir


Riski yaymak Risk kaynaklarının hedef aldığı varlıkların mekân ve zamanca yayılmasını sağlayarak, hedefin cazibesini düşürmektir. Örnek olarak, Bir para naklinde taşınacak yüksek miktardaki nakitlerin, birkaç araca bölünerek veya belirsiz saat aralıklarıyla taşınması; Bir mağazada çalınma oranı yüksek ürünlerin bir kısmının rafta sergilenmesi, bir kısmının depoda tutulması; Bir banka şubesinin kasasındaki yüksek miktardaki değerlerin yakındaki diğer şubelere dağıtılması; Aynı istikamete seyahat edecek üst düzey yöneticilerin ayrı zamanlarda farklı araçlarla seyahat etmesidir.

Riski transfer etmek Riskin sebep olacağı muhtemel kayıpların göze alınamayacak kadar yüksek olması ve bu riski üstlenecek üçüncü bir tarafın var olması halinde riskten kaynaklanacak kayıpların maliyetinin göze alınabilir karşılıklarla devredilmesidir. Örnek olarak, Korunacak mekânın veya değerlerin sigortalanması (Hasar risklerinin transferi); Koruma hizmetlerinin yüklenici firmaya devredilmesi (Yasal risklerin transferi), Bir bankanın nakit taşıma hizmetlerinin başka bir nakit taşıma firmasına yaptırılması, Bir mağazada kayıp riski yüksek ürünlerin, konsinye yöntemiyle başka bir firma tarafından satılmasını sağlamak

Riski kabul etmek Risk yaratan olayın herhangi bir şekilde engellenmesinin mümkün olmaması, gerçekleşmesi

Doğru bir risk yönetimi, her risk unsurunun gerçekleşme olasılığını, gerçekleştiğinde ortaya çıkacak muhtemel sonuçları ve riski engellemenin maliyetini dikkate alarak her riske karşı uygun ve etkili tedbirlerin alınmasıdır. halinde meydana gelecek kayıpların, önleyici tedbirlerin maliyeti ile karşılaştırıldığında göz ardı edilebilecek seviyede olması gibi durumlarda mevcut riskler kabul edilebilir. Bu durumda, riskin gerçekleşmesi halinde alınacakların haricinde hiç bir tedbir alınmaz. Riski azaltmak; riski oluşturan hususları, alınacak güvenlik tedbirleri ile mümkün olduğu kadar ortadan kaldırmaktır. Risk azaltıcı tedbirler belirlenirken aşağıdaki faktörler dikkate alınır: Riski önlemeye yönelik tedbirlerin firmanın imkân ve kabiliyetleri içinde olması Tedbirlerin maliyetinin risklerin potansiyel sonuçlarından çok daha az olması Riski önlemenin başka bir yöntemi olmaması

Risk azaltıcı tedbirler aşağıdaki maksatlara yönelik olmalıdır. Potansiyel suçluların eylemlerini önlemeye, niyetlerinden caydırmaya, suç fırsatlarını minimize etmeye, hedef cazibesini azaltmaya yönelik tedbirler; Fiziki engeller kullanmak; bariyer, kepenk, tel örgü, çevre duvarı vb. Elemanlı güvenlik tedbirleri (giriş kontrol, devriye, refakatçi, ani müdahale, yakın koruma, vb.), Riskli alanlarla korunan hedeflerin arasında emniyetli mesafele-

rin oluşturulması, Kasa, vezne, para taşıma çantası, zırhlı araçlarda bulundurulacak nakit miktarlarının limitlerinin düşük tutulması, Mimarî ve çevre düzenlemeleriyle suç imkânlarının azaltılması, Çalışanların yüksek güvenlik farkındalığı. Başlayan bir eylemin devam etmesini geciktirmeye, eylemin icrasını zorlaştırmaya ve geciktirmeye yönelik tedbirler; bollard, kapan, anahtar kontrol sistemleri, kurşungeçirmez camlar, kırılmaz camlar, şifreli çelik kasalar, şifreli kapılar, zamanca gecikmeli para kasaları vb. tedbirlerdir. Gerçekleşmeye başlayan eylemleri tespit etmeye yönelik tedbirler; elektronik güvenlik tedbirleri; CCTV, hırsızlık alarm tertibatı, yangın alarm sistemi, kartlı geçiş sistemi, ürün koruma etiketleri ve antenler vb. tedbirlerdir.

Halen devam eden bir eyleme müdahale etmeye, durdurmaya veya savuşturmaya yönelik tedbirler Güvenlik prodesürleri ve planları; Acil durum ve kriz yönetimi prosedürleri, İş sürekliliği tedbirleri, Yerel resmi kurumlarla işbirliği yapmak (polis, jandarma, belediye, itfaiye, sağlık kuruluşları, aramakurtarma timleri, vb.)

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 53


FOKUS

Risk doğru analiz edilerek yönetilmeli Risk, genellikle tam ve net olarak bilinemez ya da öngörülemez. Belirsizdir, zamana bağlı olarak değişir. Zihni ÇELİK / Kalite ve Risk Koordinatörü SECURITAS

T

ürkiye güvenlik sektörünün bilgi lideri Securitas’ın Kalite ve Risk Koordinatörü Zihni Çelik, risk analizi ve yönetiminin sektörün önemine dikkat çekerek, bu konuda önemli noktaları şöyle özetledi; Risk, belirli bir zaman aralığında, hedeflenen bir sonuca ulaşamama, kayba veya zarar uğrama olasılığı olarak tariflenebilir. Riski, muhtemel bir kaybın ya da zararın algılanan boyu şeklinde de tarif etmek mümkündür. Riskin gelecekte oluşabilecek potansiyel sorunları, tehdit ve tehlikeleri işaret eden bir boyutu da vardır. Risk, genellikle tam ve net olarak bilinemez ya da öngörülemez. Belirsizdir, zamana bağlı olarak değişir. Sonuç üzerinde olumsuz etkileri vardır, ancak yönetilebilir bir olgu olduğunu unutmamak gerekir. Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisine süreç (proses) denmektedir. Her sürecin doğal yapısında kendi dinamiklerinden oluşan riskler mevcuttur.Riskten söz edebilmek için süreç sonunda tanımlanmış, ulaşılması istenen bir sonuç olmalıdır. Süreç sonundaki hedefe ulaşmak için

54 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

planlanması ve yürütülmesini de kapsar.

Neden risk analizi yapılmaktadır?

Zihni ÇELİK

belirlenen yol ne kadar zorunluluklarla çizilmişse, riskin o kadar fazla olduğu söylenebilir. Risk yönetimi, ürünün (hizmetin) düşünce aşamasından başlayarak müşteriye (hizmet alana) bir ürün olarak sunabilmesine kadar tüm aşamaları kapsayan bir süreçtir. Bu süreç hızlı kararlar ve faaliyetlerle sürekli olarak risklerin belirlendiği, önceliklerin değerlendirildiği, risklerle başa çıkmak için stratejiler ve planların geliştirilerek uygulandığı bir sistematiktir. Aynı zamanda belirsizlikleri ve belirsizliğin yaratacağı olumsuz etkileri daha kabul edilebilir düzeye indirgemeyi hedefleyen bir disiplin olup, risklerin probleme veya tehlikeye dönüşmeden belirlenmesi ve en aza indirgenmesi, faaliyetlerinin

Amaç, kuruluşun süreçlerindeki risk seviyesinin istenen düzeye getirilmesidir. İstenen taşınabilir risk seviyesi, kuruluşun kabul ettiği ve taşıyabileceği risk miktarıdır. Risk yönetimi ile karşı önlemler alındıktan sonra, geri kalan riskin, tespit edilenden daha düşük olması beklenir. Risk analizi mevcut tehlikeleri saptamak ve bunların gerçekleşme sıklığını öngörme metodolojisine dayandığından ; Risk analizi sonuçlarına göre yüksek riskler söz konusuysa hizmetten vazgeçilebilir, diğer bir alternatif olarak uygun önlemlerle risk düşürülebilir, Maliyet nedeniyle risk önemsenmeyebilir veya risk, sigorta gibi yollara transfer edilebilir. İfade edilmesi gereken diğer önemli husus ise güvenlik risklerinin önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin planlamasına girdi teşkil edecek verilere bu yolla ulaşılmasıdır. Riskin şiddeti aşağıdaki formülle hesaplanabilir Risk Şiddeti= Olasılık (Gerçekleşme sıklığı ) X etki (Hasarın boyutu ) Aşağıdaki tabloda Olasılık ve etki ilişkisini görmekteyiz


Olasılık ile ilgili değerlendirme ölçütleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Bu matrikste yer alan skorlara göre riskin önceliğini belirlemek için kullanılan sınırları gösterir tablo aşağıdadır.

Etki ile ilgili değerlendirme ölçütleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Risk Yönetim süreçleri; Şekildebelirtilen döngü ile ifade edilmektedir.

Olasılık ve Etki arasındaki ilişki matriksi aşağıda yer alan şekilde belirtilmiştir.

Sonuç olarak her işte olduğu gibi güvenlik sektöründe de riskinin doğru analiz edilerek yönetilmesi önemlidir, bu hem işletmeler hem de hizmeti sunan şirkete büyük fayda sağlar, kısa ve orta vadede maliyetlerini öngörmesine yardımcı olur.

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 55


FOKUS

Güvenlik önemli ama kontrol daha önemli “Güvenlik önemli ama kontrol daha önemli” sözü, Almanların meşhur atasözüdür. Stutgard MERCEDES BENZ Fabrikası’nın girişinde bu söz kullanılıyorsa, güvenliğin de kontrolü yapılmalıdır. Erkan Ateş / TİGİAD Yönetimi Kurulu Üyesi

D

ünyada her canlının yaşayabilmesi için azami bir kontrol sistemi vardır. Hayvanların, koku ve ses dalgaları gibi birçok özelliği, tehlikeyi hissetmelerine ve korunma içgüdülerini hareketlendirmelerine neden olabiliyor. Bitkiler, aldıkları darbeler son-

56 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

rası yeniden filizlenebiliyor. İnsan ise günümüzde çok daha büyük bir risk altında. Gelişen teknoloji ile insanın, önceden programlanmış makinalar ve araçlar arasına sıkışması, bunun nedenidir. İnsanın doğal kontrolü normal şartlarda kolay gibi görünse de, sanayileşme ile kontroller, önceden yazılımı yapılmış programların

eline geçmiş durumdadır. Bu durumda insan, programı kontrol eden bir yönetici konumundadır. Hatalar, üretim kaybına neden olabileceği gibi maalesef insan hayatının kaybına da neden olabiliyor. Güvenlik, tam bu noktada önem kazanmakta. Günümüzde sanayileşme ile teknoloji; güvenlik sektörünü de


Erkan ATEŞ

geliştirmiş durumdadır. Sensörler, algılama sistemleri, geçiş kontrol sistemleri, yangın söndürme sistemleri gelişerek büyük bir sektöre dönüşmüştür. Bunların hepsinin ortak bir özelliği vardır, insanın doğal kontrol sistemini güçlendirmek. Peki, bu yeterli mi sizce? Almanya soğuk savaş dönemi sonrası disiplinli iş hayatını uygulayarak sanayide önemli bir atılım yapmıştır. “Güvenlik önemli ama kontrol daha önemli” sözü, Almanların meşhur atasözüdür. Bu sözün özünde sade bir güvenliğin yetersizliği vardır. Bugün dahi Stutgard MERCEDES BENZ fabrikasının girişinde bu söz kullanılıyorsa(Stutgard MERCEDES BENZ Fabrikası’nda son teknoloji ürünler kullanılmaktadır) demek oluyor ki güvenliğin de kontrolü yapılmalıdır. Bu kontrolü, iş disiplini içersinde yaparken iş güvenliğinin bireye kadar indirgendiğini unutmamak gerekir.

İş güvenliği devlet kontrolünde olmalı Ülkemizde yeni düzenlemeler ile işletmelerde yasal zorunluluk haline gelen iş güvenliği, Avrupa’da bireye indirgenmiştir. Burada

çalışanların maddi beklentileri ve iş kaybı kaygıları etken durumdadır. Bu konuda ülkemizde kişi başına düşen gelir ve iş değiştirme oranları, ters orantılı ve bu durum negatiftir. Ayrıca iş güvenlik uzmanlarının maddi ve manevi sorumluluklarının, işverene yüklenmesi son derece sakıncalıdır. Devlet kontrolünde olması gereken bir alanın, bedava diyemiyorum üstüne para alarak, özel sektöre pas edilmesi demektir. İnanıyoruz ki bu durum güvenlik ve kontrol sisteminin doğasına ters bir durumdur. Çünkü güvenliği sağlayan ile kontrol edenin maddi çıkar ilişkisi vardır. Peki, nasıl olmalı? Mesleki anlamda branşlaşmış iş güvenlik uzmanlarının hak edişleri, belli oranda işverenden belli oranda devletten karşılanmak sureti ile devlet elinden verilmelidir. İş güvenliğine ilişkin yasanın varlığını, özellikle küçük ölçekli işletmeler açısından önemsiyoruz, bu husus güvenliğin küçük işletmelerden bireylere geçişi açısından önemlidir.

Yangın söndürme cihazı Bu bölümde Bursa’da 1994 yılında başımdan gecen ve hiç unutamadığım bir olayı paylaşmak istedim. Bir temmuz günü, Küçük balıklı da bir tekstil fabrikasında yangın söndürme cihazlarının faydası ve ihtiyaçları konusunda firma sahibini ikna etmeye çalıyordum. Firma sahibi, fabrikanın dokuma tezgâhlarını ve iplik deposunu yenilediğini söylemişti.

Kendisine 20 civarında çeşitli ebatlarda söndürücü önerdim. Ve siparişi almıştım. 20 yıl önceydi ve monometreli söndürücülerin ilk yıllarıydı. Söndürücüleri 2 gün sonra ortağım ile getirmiş, yerlerine asıyorduk. Fabrika sahibi bize bu söndürücülerin kullanılmasını çalışanlara göstermemizi istedi. Bizlerde 1-2 söndürücüyü açıp nasıl kullanıldığını göstermeyi düşünüyorduk. Ancak öyle olmadı, Fabrika sahibi fabrikayı yenilemiş fabrikanın eski tüm mobilyasının, tavandaki köpükleri, atıl iplik vb şeyleri boş bir alanda toplamış ve biz tüpleri asarken ateşe vermişti. Bizi yangının yanına götürdüklerinde elimizde 2 adet 6kg yangın söndürücü ile kalakalmıştık. Dev gibi alevlere 2 adet küçük söndürücü ile yaklaşmak imkânsızdı. Ve fabrika sahibine dönüp acil itfaiyeyi aramalarını söylemiştik. Fabrika sahibi bize telaşlanacak bir şeyin olmadığını bunları zaten yakacağını söylemişti. Ve büyük söndürücülerle beraber 18 söndürücüyü de getirip çalışanlara dağıttı. Bizler söndürücülerin nasıl kullanıldığını ve yangına nasıl müdahale etmemiz gerektiğiniz uygulamalı olarak gösterdik, daha sonra hep beraber müdahale ederek yangını söndürdük. Bu tatbikat hem çalışanı hem de fabrika sahibini hem de bizi memnun etmişti. Söndürücüler çalışanlar tarafından artık rahatça kullanılabilecekti. Bizim açımızdan ise büyük bir tecrübe olmuştu.

Ülkemizde yeni düzenlemeler ile işletmelerde yasal zorunluluk haline gelen iş güvenliği, Avrupa’da bireye indirgenmiştir.

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 57


SEKTÖRDEN

Damar okuma Damar okuma ile yüzde yüz güvenlik

BİLMAK Anonim Şirketleri geçiş kontrol sistemlerine yaygın teknolojilerin dışında farklı çözümler getiriyor. Türkiye’de ilk kez uygulanan damar izi okuma damardaki kan basıncını tanımlayarak kişinin geçiş yetkisi olup olmadığını ortaya çıkarıyor. Sistemin yüzde yüz güvenli olduğunu söyleyen BİLMAK Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Yalçın sorularımızı şu şekilde yanıtladı: Geçiş kontrol sistemleri günümüzde artık kullanılması zorunlu olan ürünlerin başında geliyor. Geçiş kontrol sistemlerinin amacı ilgili kişilerin gerekli yerlere gerekli zamanlarda girebilmeleri olarak tanımlanabilir. Geçiş kontrolde yaygın olarak kullanılan teknolojiler akıllı kart okuyucular, parmak izi okuyucuları, şifreli giriş cihazı, yüz tanıma cihazı, el izi okuma cihazı gibi ürünlerdir. BİLMAK Anonim Şirketleri geçiş kontrol sistemlerinde yaygın teknolojilerin dışında farklı çözümler getiriyor. Damar izi okuma damardaki kan basıncını tanımlayarak kişinin geçiş yetkisi olup olmadığını ortaya çıkarıyor. BİLMAK Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Yalçın sorularımızı şu şekilde yanıtladı:

Geçiş kontrol sistemlerinde sunduğunuz çözüm önerileri nelerdir? Kartlı geçiş sistemlerimiz, parmak

58 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

izi,yüz tanıma sistemlerimiz,iris tanıma sistemlerimiz ve damar izi sistemlerimiz var. Ayrıca turnikelerimiz, x ray cihazlarımız var. Yani geçiş kontrol ssistemlerinde bir işletmeye lazım olacak tüm ürünleri bünyemizde bulunduruyoruz.

Damar okuma sisteminizden bahsedebilir misiniz? Piyasada geçiş kontrol sistemlerinde en çok parmak izi cihazları tercih ediliyor. Tercih edilme nedeni fiyatlarının ucuz olması. Yaygın olarak kullanılan bu cihazlar yüzde yüz güvenli değil. Parmak izleri kopyalanabiliyor. Kalıp çıkartarak başka birinin parmak izi ile geçiş yapabiliyorlar. BİLMAK olarak Türkiye’ye getirdiğimiz damar okuma sistemi damardaki kan basıncını tanımlıyor, kişinin geçiş yetkisi olup olmadığını tespit ediyor. Bir Japon firmasıyla ortak yapıyoruz. Firmaların çoğu damar okuma sistemine geçiş yapıyor.

Büyük bir şaşkınlıkla karşılıyorlar. Türkiye’de ilk kez uygulanan bir sistem. Sistem yakın zamanda özellikle yurt dışına çıkışlarda ve gümrük kapılarında da kullanılacak.

Hava alanlarında detaylı aramalar yapılıyor. Sektörün bu durumun özel hayata müdahale olduğunu düşünüyor musunuz? Türkiye’nin bulunduğu bölgeye bakarsak bunların yapılması gerekiyor. Özel hayata müdahale olarak düşünmüyorum. Hava alanı girişlerinde insanların kapı dedektöründen ve x- ray cihazlarından geçmesi gerekiyor. Tabi bazen kemerlerini çıkartıyorlar ya da ayakkabılarını. Fazla müdahale ediliyormuş gibi gelebilir. Ama bir de şu şekilde düşünün güvenlik riski oluşturacak cisimlerle insanlar uçağa binebilir. Tehlikenin önüne geçmeleri gerekiyor.


Haşim Yalçın BİLMAK Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı

ile

Sektör hakkında genel görüşleriniz nelerdir? Sektörde birçok sektörde olduğu gibi çok ucuz Çin malları yaygın olarak kullanılıyor. Türkiye pazarını çöplüğe çevirmiş durumdalar. Bir standart yok. Alıcıların daha bilinçli davranıp seçici olmaları, aldıkları ürünlerin kalitesine bakmaları lazım. Elektronik ürünlerin CE belgelerinin olması gerekiyor. Alıcılar ürünü aldıklarında belgeyi kontrol etmeliler.

Yasal düzenlemeleri yeterli buluyor musunuz? Yasal düzenlemeler yeterli değil. Sektörde denetim yetersizliği var. Kaliteli hizmet veren, kaliteli ürün satan firmaları devlet çıkaracağı yasalarla korumalı. Elektronik güvenlik firmalarından sertifika istenmiyor. Güvenlik hizmeti verecek olan firmanın sertifikasının olması gerekir. Fiziki güvenlik firmalarında bu uygulama

var. Herkes elektronik güvenlik malzemeleri satıyor ve kuruyor. Elektrikçiden tutun bilgisayarcıya, markete kadar herkes güvenlik malzemeleri satıyor. Standart giderek düşüyor. Yurt dışından gelen cihazların gümrüklerde daha iyi kontrol edilmesi gerekiyor. C belgelerinin gerçek olup olmadığına bakılması lazım. Maalesef bir denetim boşluğu var.

Türkiye de geçiş kontrol sistemleri pazarının geleceğine ilişkin ne düşünüyorsunuz? Eğer yasal düzenlemeler yapılırsa Türkiye’de potansiyel yüksek iyi sonuçlar alınabilir.

Ucuz ürünleri tercih ediyorlar. Müşterilerin daha bilinçli olması gerekiyor. Güvenlik hizmeti veren firmaların muhakkak bir sertifikası olmalı. Devletin böyle bir yasa çıkarması şart. Toplumdaki bilinci arttırmak için seminerler düzenlenmeli. Basın bu konuda çok etkili. Medya aracılığıyla bilgilendirme yapılmalı. Bu konuyla ilgili çeşitli orgazisazyonlar yapılabilir. Gümrüklerde CE belgelerinin çok iyi kontrol edilmesi lazım. Sahte belgelerle giren ürünler olduğunu görüyoruz piyasada.

Avrupa ile kıyasladığınızda Türkiye’de sektör ne durumda? Avrupa’da daha yüksek kaliteli ürünler satılıyor. Gümrüklerde denetim daha sıkı tutuluyor. Avrupalı alıcılar, Türkiye’deki alıcılara göre daha bilinçli. Türkiye’de ürün ucuzsa cazip geliyor. Özelliklerine, kalitesine bakılmıyor. Sonrasında ise alıcı mağdur oluyor.

Geçiş kontrol sistemleri konusunda toplumda yeterli bilincin olduğunu düşünüyor musunuz? Henüz yeterli bilinç oluşmadı. Alıcılar ürünleri detaylı araştırma yapmadan alıyor. Genelde internet üzerinden alışveriş yapıyorlar.

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 59


SEKTÖRDEN

Güvenlik töründe Güvenlik sektöründe Turnover’ın önüne geçilemiyor

"Güvenlik sektöründe personel sirkülasyonu (Turnover) engellenemiyor. Sektörde hizmet veren firmalar kalifiye eleman bulmakta zorlanıyorlar"diyen ICTS Global Güvenlik Hizmetleri Genel Müdürü Berti Bora güvenlik personellerinin çalışma koşulları iyileştirilirse sirkülasyonun önüne geçilebileceğini söyledi.

Firmanız ve sunmuş olduğunuz çözümler hakkında bilgi alabilir miyiz?

ICTS Global Güvenlik Hizmetleri 1996 yılından beri Türkiye’ de güvenlik danışmanlığı hizmetlerini yürütmektedir. ICTS 2010’da Securitas grubu tarafından satın alınarak, İsveç sermayeli Türkiye’deki 4 güvenlik şirketinden biri olmuştur. Diğer Securitas şirketleri; Loomis, Sensormatic ve Securitas Services’ın kendisidir. ICTS Türkiye’nin güvenlik danışmanlık hizmetleri konusunda en büyük pazar payına sahip firmasıdır. ICTS Güvenlik Danışmanlık Hizmetleri çerçevesinde aşağıdaki hizmetlerin dışında hiçbir faaliyet göstermemektedir. Bu kısmı özellikle belirtmek istiyorum çünkü; kurulduğumuz günden bu zamana kadar hiçbir ürün satmadığımız gibi danışmanlık

60 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

hizmetlerimizin dışında başka faaliyetlerimizde bulunmamaktadır. Bu sayede tek bir konuda uzmanlaştığımız için bugün Türkiye’de güvenlik danışmanlığında artık bir marka olduğumuzu düşünmekteyiz. ICTS’in hizmetlerini özetle sunmak gerekirse; Güvenlik proje mühendisliği hizmeti: Projenin güvenlikle ilgili risklerine göre elektronik, personel, prosedür olarak güvenlik konseptinin oluşturulması ve projenin hayata geçiş sürecine kadar müşteriye güvenlik ile ilgili, noktasal ve teknik spesifikasyonlar dahil, kurgu ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesidir. Proje denetim ve sınama hizmetleri: Hayata geçmiş yeni projeler veya mevcut projelerin güvenlik, prosedür ve elektronik ekipman bazında denetimlerini yapmak; bunların sonucunda risklere göre

sınamalar yaparak müşteriye rapor sunmak. Güvenlik sisteminin etkin bir şekilde çalışıp çalışmadığını konusunda ön bilgi olarak müşteriyi bilgilendirmektir. Güvenlik ile ilgili müşterilerine eğitim vermek: İleri seviye güvenlik yöneticisi eğitimi, bilgisayar tabanlı X-ray eğitimi vermek,sınavı başarı ile geçen personellere X-ray eğitim sertifikası vermek, güvenlikte acil durum eğitimi, operasyonel sürüş eğitimleri, önleyici davranış seminerleri vb. Mevcut durum analizi: Müşterinin mevcut durumunun bir fotoğrafını çekiyoruz demek doğru olur. Güvenlik personelinin durumu, bilgi seviyeleri, prosedür bilgileri, ekipmanın durumu, operasyonel faaliyetleri izliyoruz ve sonuçta risklerine göre durumlarını raporluyoruz. Bu işlemleri yaparken hem teknik mühendisler hemde


Berti Bora ICTS Global Güvenlik Hizmetleri Genel Müdürü

k e

operasyonel danışmanlar birlikte çalışarak daha sonra risklerine göre eksik noktaları konusunda tavsiyelerimizi sunuyoruz.

Sektör hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Güvenlik sektörüne genel olarak baktığımızda epey bir yol alındığı gözükse de esasen daha yolun en başlarındayız. Toplumda güvenliğin ekipman ve personel olarak iki ana konudan oluştuğu düşünülüyor ancak, bu parametreler güvenliği bir sistem olarak düşündüğümüzde yeterli gelmemektedir. Güvenlik sistemi denince 5 temel ana unsur akla gelmelidir ki sistem düzgün bir şekilde çalışsın; bu unsurların birinin eksik olması sistemin aksadığını gösterecektir. Bu temel unsurlar; bilgi veya risklere göre çözümler, personel, ekipman, prosedürler ve tabiî ki sistemin düzgün çalışıp çalışmadığını gös-

teren haberli-habersiz denetim ve sınamalardır. Firmalar nasıl ki muhasebe, ISO, kalite belgesi almak için denetleme firmalarına denetim yaptırıyorlar ise bizim sektörümüzde de güvenlik sistemini denetletmek için yalnız bu işi yapan firmalara denetleme yaptırmaları lazım.

Sektörde yaşanılan sorunları ve çözüm önerilerinizi anlatabilir misiniz? Sektörde gördüğümüz en büyük sorunlardan bir tanesi kaliteli güvenlik personeli yeterli derecede bulunamaması ve projelerde bu sebep den dolayı turnoverın yüksek olmasıdır. Bu da tabiki güvenlik sisteminin en önemli kollarından birisinin iyi çalışmadığını göstermektedir. Ücretlerin yüksek tutulması güvenlik görevlisinin turnoverını düşürebileceği gibi; doğru teknoloji ile sayının düşürülmesi ve sonucunda, kalifiye personelin bulunmasını sağlayacaktır. Ücretlerin yükselmesi ile birlikte işini kaybetme korkusundan uzak personel yerine işini kaybetmemek için daha dikkatli ve disiplinli personel olanağı sağlanacaktır. Tabiki bunun yanında bu personelleri iyi bir eğitim ile desteklemek gerekmektedir.

Sektörde önümüzdeki sürece ilişkin öngörüleriniz nelerdir? Güvenlik sektörünü ilk başlarda belirttiğim üzere bu kısımda da üç ayağı ile ele almak gerekecektir. Önümüzdeki süreçde bu üç ayağın daha büyük önem taşıdığını büyük projelerde de görmekteyiz. Sistem kurgusu, ekipman ve personel boyutu bu

üç unsuru birleştirdiğimizde akıllı video analiz sistemlerini doğru kullanarak daha az personel ile çok daha güvenli ve sistematik bir güvenlik sistemi oluşturulacaktır. Yeni ve ileriye doğru baktığımızda iyi bir kurgu profesyonel kişiler tarafından yapıldığında hem ekonomik hemde optimum güvenlik çözümlerin sunulduğu görülecektir.

Genel olarak güvenlik alanındaki yasal düzenlemeler ve yönetmelikler ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Özel güvenlik yasasında çıktığından beri maaşların revizyon yapılması ve hatta en az asgari ücretin 2 katı olması gibi söylentiler konuşuluyor. Şu anda zaten çoğu güvenlik personeli asgari ücretin üzerinde maaş alıyordur. Serbest ticaret anlamında ücretlerin asgari sabitlenmesi söz konusu olamaz; bu bir tercihtir. Kalite arayan ile sıradan hizmet isteyen arasındaki farkı ortaya koyacaktır. Yasa ve yönetmelikler serbest ticaret kavramı ile çakışmamalı ve kolaylaştırıcı, sektörün önünü açıcı olmalıdır.

Dünyadaki süreç ile ülkemizdeki süreci mukayese ettiğimizde neler söyleyebilirsiniz? Dünyada güvenlik sektörü batıda teknoloji odaklı, doğuda insan odaklıdır. Türkiye tam ortada bir pazar, bu nedenle bu geçişi yaşamaktadır. Zaman içinde insan odaklı olmaktan çıkıp, teknoloji odaklı konuma geçeceğiz; bu bir paradigma kaymasıdır. Artık teknoloji, insanın yerine bazı “işleri” yapabilecek konuma geliyor, bu da ciddi tasarruf getirecektir müşteriye.

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 61


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Analog öldü yaşasın dijital kameralar CIF büyüklüğünde internete aktarılan görüntüler artık çok daha kaliteli ve yüksek çözünürlükte. Kayıtlar da megapixel tutulabildiği için eşgal ve plaka belirleme gibi konularda 8-10 kat daha yüksek bir başarı sağlıyor. Emre ÖZSEVİMLİ Güvenlik Fabrikası

E

lektronik güvenlik sistemleri; gerektirdiği teknik bilgi, personel yapısı ve yaklaşım bakımından elektrik projelerine göre büyük farklılıklar içermektedir. Personel nitelikleri düşünüldüğünde, yazılımların kurulması, cihazların ayarlarının doğru bir şekilde yapılması, bilgisayar ve ağ ayarlarının yapılması için kuvvetli bir bilgisayar bilgisine ihtiyaç duyulmaktadır. Kamera, alarm, geçiş kontrol, görüntülü diafon vb. sistemlerin tamamı

62 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

zayıf akım projeleri olarak geçse de her birinde kullanılan ürün ve montajı birbirinden son derece farklı teknik bilgi gerekmektedir. Yukarıda sayılan ihtisas zorunluluğuna nisbet yaparcasına, sektöre hergün daha fazla firmanın girdiğini, oto lastikçisinin hatta oyuncakçıların dahi güvenlik ürünleri sattığını görmekteyiz. İthal edilen ürünleri denetleyebilecek bir resmi kurumun bulunmaması nedeniyle, devlet ihalelerinde dahi teknik kontrolün yapılamamakta, ithalatçının isteğine göre

uzakdoğuda hazırlanmış göstermelik teknik sepesifikasyon ve kullanım klavuzu belgeleri doğru kabul edilmektedir. Analog öldü, yaşasın dijital kameralar... 2014 yılında ip kameralarda yaşanan büyük fiyat düşüşlerinin devam edeceği görülüyor. Şu anda 1 megapixel alt segment ürünlerde fiyatlar, bundan 2-3 sene önceki analog kamera fiyatlarına ulaştı. Dijitalde daha profesyonel çzöümler ise 1.3 megapixelden itibaren alınabiliyor. Aynı lense sahip 1.3


megapixellerin 1 megapixellik kardeşlerine göre daha geniş bir görüş açısı ve daha başarılı bir gece görüşü sağladığını da testlerimizde farkettik.

Eşgal ve plaka belirlemede yüksek başarı Dijitaldeki avantajlara bakarsak, en büyük avantaj aslında kablo altyapısında bulunuyor. Çünkü bugün en ekonomik ürünü tercih etmiş olsanız dahi, gelecekte yüksek megapixeller ucuzladığınızda tekrar kablo çekmeniz veya kayıt cihazınızı değiştirmeniz gerekmeyecek. Bu durum mevcut müşterilerimizin ip’yi seçmelerinde temel kıstaslardan biri durumunda. Diğer bir avantaj ise tabiki görüntülerdeki netlik. Bu yalnızca kameranın çektiği değil, sizin televizyonlarınızda veya bilgisayarlarınızda izlediğinizde de geçerli. Daha önceki analog sistemler TV satırı mantığı ile çalıştığı için tüplü televizyonlarda güzel bir görüntü sağlıyor, ancak yeni LCD ekranlarda parazitli ve göze hoş gelmeyen bir durum ortaya çıkarıyordu. Bu analog-dijital çevrim hatası yeni ip kameralarda bulunmuyor, kamera ne çekiyorsa bilgisayar ve LCD ekranlı televizyonlarınızda aynen görebiliyorsunuz. Daha önce CIF büyüklüğünde internete aktarılan görüntüler ise artık çok daha kaliteli ve yüksek çözünürlükte. Benzer şekilde kayıtlar da megapixel tutulabildiği için eşgal ve plaka belirleme gibi konularda 8-10 kat daha yüksek bir başarı sağlıyor.

Analogtaki ürün çeşitliliği dijitalde yok Analog kameraların yalnızca pahalı ve profesyonel serilerinde bulunan WDR özelliği, tüm ip kameralarda standart. Bu özellik

arkadan gelen ışığın öndeki kişi veya nesnenin karanlık çıkması problemini oldukça azaltıyor. Montajların korkulu rüyası arka ışık probleminin giderilmesi kamera konumları için bize büyük esneklik sağlıyor. IP kameraların saydığımız güzel özelliklerinin yanında tabi ki eksikleri bulunuyor. Bu da analogdaki ürün çeşitliliğini henüz dijital kameralarda bulamıyoruz. Örneğin ses kaydı veya çok geniş açı gerektiren mekânlarda veya yüksek zoom yapılması gereken yerlerde dijital kamera alternatifi yok denecek kadar az. Bu da fiyatlarının çok kullanılan ürünlere göre 4-5 kat yüksek olmasına yol açıyor. Dijital kameraların yanı sıra HD-CVI, HD-SDI veya Analog-HD gibi teknolojiler, eski nesil koaksiyel kablolar üzerinden 1 megapixel (bazı markalarda 2 mpx’e kadar) çözünürlükte görüntü aktarım sağlıyor. Dijital ile aynı kalitede olmasa da, mevcut altyapı yatırımı olan firmalar için doğru bir tercih olabilir. Özellikle

bu segmentteki megapixel speed dome kameralar ip alternatiflerine göre daha uygun fiyatlarıyla doğru tercih konumundalar.

1.3 Megapixel 33X Speed Dome Kamera Analog kameralar ise düşük bütçeli veya standartların dışında çözüm isteyen müşteriler için uygun bir çözüm olarak bekliyor. Analog kameralarda yazılımla güçlendirilmiş 800 ve 1000TVL kameralar ICR filtreleri ile eskisine göre daha net ve tatmin edici görüntüler sağlıyor.

Kamera sistemleriyle ilgili teknik terimler Çözünürlük Çözünürlük basitçe çekilen fotoğrafın büyüklüğü anlamına gelmektedir. Yani küçük bir telefon ekranından baktığınızda 1 veya 5 megapixel kamera kullanmanız bir fark yaratmaz, ancak resimdeki bir kişinin yüz hatlarındaki datayları görmek için büyüttüğü-

Sektörde devlet ihalelerinde dahi teknik kontrol yapılamamakta, ithalatçının isteğine göre uzakdoğuda hazırlanmış göstermelik teknik sepesifikasyon ve kullanım klavuzu belgeleri doğru kabul edilmektedir.

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 63


ELEKTRONİK GÜVENLİK

nüzde küçük çözünülürlüklerin pixelleştiğini ve dağıldığını görebilirsiniz. Analog kameralarda pixel yerine eski tüplü televizyonlardaki gibi TV line (TV satır sayısı) değeri kullanılmaktadır. IP kameralarda ise yatay ve dikey nokta sayısını ifade eden pixel değeri bulunur. Piyasada satılan çoğu kameranın üzerinde sahte çözünürlük değerleri bulunmakta, bu değerler gerçek ölçümlerinin yaklaşık iki katı olarak belirtilmektedir. Day ve night (Gece-gündüz) Day&Night kameralar, çok düşük ışık seviyelerinde dahi renkli görüntü verebilmektedir. Bu özellikleriyle IR kameralardan ayrılır. Ortamda loş bir ışık varken dahi, IR kamera siyah-beyaza dönerken, kaliteli bir Day ve Night Kamera ile renkli görüntü alınabilmektedir. Minumum Işık seviyesi Işık seviyeleri lux ölçü birimiyle gösterilmektedir. Bu seviye ne kadar düşük olursa, o kadar karanlıkta görüntü alınabilir. IR Ledli kameralar 0(sıfır ışık-zifiri karanlık) lux’de ledleri sayesinde görüntü alabilir. Ancak bu kameraların ledler olmasaydı alabileceği minumum ışıklı görüntü çok zayıf olacaktır. Kaliteli kameralarda led yardımı olmadan dahi çok düşük ışıklarda görüntü alınabilmektedir. Yani gece görüntü almak için mutlaka gece görüşlü kamera alınması gerektiği bilgisi

64 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

çok yanlıştır. 0.0001 lx min ışık seviyesi olan kaliteli bir kamera, gözle hiçbirşey görülemediği kadar düşük ışıklarda net görüntü verebilir. Fazla ışık kontrolü Görüntü alınacak ortamda ışık homojen dağılmıyorsa fazla veya az ışık problemleri oluşur. Örneğin, pencerenin önünde duran bir kişinin fotoğrafını çektiğinizde yüzü karanlık çıkacaktır. Çünkü; kamera arkadaki fazla ışığa göre ışığını(irisini) kısacak öndeki nesnenin karanlık olmasına neden olacaktır. Arkadan gelen ışık probleminin çözülmesi için BLC,ICR veya WDR gibi farklı teknik özellikler kullanılmaktadır. BLC (Arka ışık kontrolü) Kamera basit bir yazılım ayarıyla ön ve arka ışığın ortalaması alır, böylece öndeki nesne daha görünür olur. Kaliteli kameraların BLC özelliği çok daha güçlüdür. Ucuz kameralarda BLC’nin varlığını hissetmek dahi zor olabilmektedir.

ICR (Infrared Cut Filtre) ICR hem fazla ışık hem az ışıkta görüntüyü güçlendirmektedir. ICR parlama yapan veya görüntüyü bozan ultraviyole ışınları engelleyerek filtreler. ICR’yi şoförlerin taktığı sarı camlı güneş gözlükleri gibi düşünebilirsiniz. Fazla ışık filtrelendiği için kameranın ön-arka plan ışığını hesaplaması kolaylaşır, böylece daha net bir görüntü elde edilir. Ancak aşırı ışık gelen yerlerde ICR’de yüzün seçilmesi için yeterli olmayacaktır. WDR (Wide Dinamic Range) WDR fazla ışığın engellenmesi için en uygun teknolojidir. Kamerada öndeki ve arkadaki ışığa göre iki farklı fotoğraf çekilip, üst üste konulur. Böylece hem ön plan hem de arka plandaki görüntü kaliteli olmaktadır. Fiyat farkı çok olmakla birlikte WDR kameraların verdiği görüntü kalitesi diğerlerinden çok daha fazla olmaktadır. OSD (On Screen Display) OSD kamera üzerindeki bir menü ile hassas ışık ayarlaması yapılmasını sağlar. Yüz tanıma, plaka okuma, BLC, ICR veya WDR özelliklerini OSD yardımıyla açabilir, aşırı ışık gelen noktaları seçerek ayar yapabilirsiniz. Ayrıca mahremiyet ayarı gereken yerler de OSD yardımıyla maskelenebilir

Görüntü alınacak ortamda ışık homojen dağılmıyorsa fazla veya az ışık problemleri oluşur. Örneğin, pencerenin önünde duran bir kişinin fotoğrafını çektiğinizde yüzü karanlık çıkacaktır.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Alternatif çözüm talebini karşılamayı hedefliyoruz Teknomaks ve Honeywell işbirliğinin başlangıç noktası hizmet verdiğimiz coğrafyadaki değerli iş ortaklarımızın IP ve analog CCTV tarafındaki ihtiyaç ve beklentilerine daha uygun ve rekabetçi bir şekilde yanıt verebilme isteğimizdir. Arif ASLAN / Teknomaks Satış Yöneticisi TEKNOMAKS

T

eknomaks, alanında lider olan markaları yurtiçi ve yurtdışı iş ortakları üzerinden son kullanıcıya ulaştıran bir teknoloji distribütörüdür. Dağıtımını gerçekleştirdiğimiz ürünlerin yüksek stok ve hızlı ulaştırma olanakları ile ülkemizde kullanılabilir olmasını sağlayan ve ortak kazanç sistemi ile iş ortakları üzerinden son kullanıcıya ulaştıran bir organizasyona sahibiz. Ülkemizde genellikle distribütörler, ya tek bir sektörde oluyor ya da bir tek markanın distribütörlüğünü yapıyorlar. Biz ise daha az bir alanda odak noktalı yayılmayı tercih ediyoruz. Bu sayede müşterilerimize satış öncesi

66 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

ve sonrası daha kolay destek verebiliyoruz. Bina elektroniğine yönelik komple sistem çözümü sunuyoruz. Teknomaks ve Honeywell işbirliğinin başlangıç noktası hizmet verdiğimiz coğrafyadaki değerli iş ortaklarımızın IP ve analog CCTV tarafındaki ihtiyaç ve beklentilerine daha uygun ve rekabetçi bir şekilde yanıt verebilme isteğimizdir. Pazarımızdaki alternatif çözüm talebini karşılamayı hedefliyoruz. Bu işbirliği sayesinde müşterilerimize kaliteli, saygın ve alanında dünyanın en iyisi olan Honeywell markası ile Black serisinde markanın yetkili tek distribütörü olarak hizmet veriyoruz.

Elektronik güvenlik ürünleri pazarında 2,5 Milyar USD satış büyüklüğüyle açık ara dünyanın 1 numarası olan Honeywell’in Black serisi IP ve analog CCTV ürünlerini stoklu bir şekilde çalışmaya, müşterilerimize alternatif ve birlikte kazandıran bir çözüm sunmaya başladık. Müşterilerimizin artan memnuniyeti ve ilgisi doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bu yatırımla eş zamanlı bir şekilde Teknomaks’ın organizasyon yapısını da revize ettik. Çözüm odaklı alternatif ürün yelpazemize Honeywell ürünlerini ilave ederek müşterilerimizin ihtiyaçlarına daha rekabetçi ve hızlı bir şekilde yanıt verebiliyoruz. Honeywell’ın


Arif ASLAN

özellikle analog ve IP serisindeki geniş ürün gamı ve çözüm odaklı yaklaşımı markaya olan ilgi ve beğeniyi arttırıyor. Biz de Honeywell ürün grubuyla müşterilerimize doğru hizmet vermenin heyecan ve motivasyonunu yaşıyoruz. Bu işbirliğiyle beraber Teknomaks’ın CCTV pazarındaki payının iş ortaklarının yoğun çalışmalarıyla beraber büyüdüğünü gözlemliyoruz. Süreç içerisinde bu etkinin ve yapacağımız işlerin sayısının artacağını düşünüyoruz.

Sağladığımız hizmetler ve Honeywell Vista IP CCTV çözüm ürünlerinin payı Elektronik güvenlik alanında Teknomaks’ın bina elektroniğinde iş ortakları üzerinden komple çözüm sunarak katma değer yaratan bir teknoloji distribütörü olduğundan bahsetmiştik. Bu çözümleri sunarken teklif verdiğimiz sistemlerin doğru konfigüre edilip birbirleriyle uyumlu çalışacak şekilde, hızlı bir satış öncesi ve satış sonrası süreç yönetimiyle iş ortaklarımıza ulaştırılmasına büyük önem veriyoruz. Bu sayede müşterilerimizin yangın,

seslendirme ve CCTV gibi karmaşık sistemleri tek bir çatı altında kolayca ve hızlı bir şekilde tedarik etmesini sağlıyoruz. Honeywell ile yapılan iş birliği sayesinde CCTV tarafındaki işlerimizin büyük bir ivme kazandığını görüyoruz. Bu büyüyen ivme ile Honeywell ürünlerinin diğer hizmetlerimiz içindeki payı da sürekli artış gösteriyor. Honeywell’in hem IP hem de analog ürünleri sayesinde daha çok müşteriye yaygın hizmet verebilmekteyiz. Önümüzdeki dönemde bu iş birliği sayesinde Türkiye genelinde ve komşu ülkelerdeki tüm iş ortaklarımız üzerinden daha çok projeye çözüm sunacağız. Özellikle orta ölçekli işlerde ticari konutlar, alışveriş merkezleri, taşımacılık ve ulaştırmada, bankalar, okullar ve hastaneler gibi farklı uygulama alanlarında hayatımızı kolaylaştıran ve güvenliğimizi sağlayan çözümler sunan Honeywell IP ve analog CCTV ürünlerini daha çok göreceğimizi düşünüyoruz. Ürünü müşterimize sunduğumuz zaman üretici firmaya kadar gidebilecek destek zinciri oluşturuyoruz. Bu süreçte öncelik her zaman kesintisiz müşteri memnuniyetidir. Bütün son kullanıcılar öncelikle desteği ürünü, hizmeti aldıkları bayiden talep ediyor. Bizler de iş ortaklarımıza ürün gruplarımızla

ilgili düzenli eğitimler planlıyor ve gerçekleştiriyoruz. Ayrıca bünyemizde her bir ürün grubundan sorumlu teknik arkadaşlarımız partnerlere destek hizmeti veriyor. İş ortaklarımızın talebi üzerine ihtiyaç halinde son kullanıcıya da gerekli desteği verebilmekteyiz.

Honeywell Blacak ile ileriye dönük beklentiler Öncelikle Honeywell Black ürünlerinin pazarımızdaki bilinirliğini ve görünürlüğünü arttırmak için çalışıyoruz. Tüm partnerlerimizin bu yeni çözümleri farkında olmasını ve yeni girecekleri işlerde kendilerine avantaj yaratacak bu ürünleri doğru ve hızlı bir şekilde öğrenmelerini istiyoruz. Bu yöndeki eğitim ve demo çalışmalarımız devam ediyor. İş ortaklarımızın kısa sürede gerçekleştirdiği plaza, ticaret merkezi, alışveriş merkezleri ve perakende uygulamalarıyla referans işlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. En Son 29 Nisan’da İstanbul’da Honeywell’den üst düzey katılımla gerçekleşen lansman toplantısıyla Black serisindeki yenilikler ve fark yaratan çözümler iş ortaklarımıza duyuruldu. Gösterilen ilgi ve yoğun talebi karşılamak için biz de tüm gücümüzle çalışıyor, partnerlerimizin memnuniyetine odaklanıyoruz.

Özellikle orta ölçekli işlerde ticari konutlar, alışveriş merkezleri, taşımacılık ve ulaştırmada, bankalar, okullar ve hastaneler gibi farklı uygulama alanlarında hayatımızı kolaylaştıran ve güvenliğimizi sağlayan çözümler sunan Honeywell IP ve analog CCTV ürünlerini daha çok göreceğimizi düşünüyoruz. Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 67


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Elektronik güvenlik sistemleri ile konutlar güvende Konutlarda elektronik güvenlik sistemleri konutun güvenliği için mutlaka kullanılmalıdır. NEMESİS ALARMSİS GÜVENLİK SİSTEMLERİ

K

onutlarda elektronik güvenlik sistemleri konutun güvenliği için mutlaka kullanılmalıdır. Bu sistemde bileşenler duman dedektörü, gaz dedektörü, manyetik kontak, su baskını dedektöründen oluşur. Yangın gaz kaçağı su baskını ve hırsızlık gibi durumlarda alarm kontrol merkezine olay ile ilgili bilgi gönderir. Alarm kontrol merkezi

68 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

de gelen sinyale göre itfaiye ambulans veya polis gibi makamlara olay ilgili bildirimde bulunur. Bundan sonraki süreci takip eder. Alarm kontrol merkezi 5188 sayılı kanun gereğince bakanlık onayı ile bu işi yapar.

CCTV Kapalı devre TV sistemi Apartmanlarda sitelerde ve konutlarda en çok kullanılan güvenlik sistemlerinden birisi de

kamera sistemleridir. Özellikle son yıllarda giriş çıkışın kontrol altında tutulması bir olay olduğunda geçmişe dönük kayda ihtiyaç olması bu sistemleri çok popüler kılmıştır. Özellikle evlerinde çocuklar için bakıcı çalıştıran anne babalar bu sistemler vasıtası ile kullandıkları bilgisayardan telefonlardan bu sistemleri izleyebiliyor ve müdahale edebiliyorlar. Sitelerde kullanılan kamera sistem-


leri daha profesyonel ve kamera sayısı baz alındığında daha büyük sistemlerdir. Site giriş çıkışları, dış cephe sınır boyu ortak olanlar kamera ile izlenen ve kayıt altına alınan yerlerdir.

Görüntülü kapı telefonları Bu sistemler tüm apartmanlarda ve sitelerde artık olmazsa olmaz olarak kullanılmaktadır. Apartmanlarda kapıya gelen kişi ilgili konutun ziline bastığında görüntüsünün daire monitöründe belirmesi ve sesli iletişim imkânı vermesi bu sistemleri artık olmazsa olmaz hale getirmiştir. Sitelerde ise bu sistemler biraz daha büyük ve değişik uygulamalar ile beraber kullanılmaktadır. Site girişlerine gelen kişiler güvenlik noktasından direkt konuta haber verilerek gelen kişinin kimliği bildirilir konutun onay vermesi üzerine kişi içeri alınır. Hatta konutun gelen kişiyi monitöründen görme imkânı vardır. Bu tip sitelerde konut sahipleri aynı zamanda kendi

monitöründen başka konutlar ile görüşebilir, kendi sistemini gittiği konuta yönlendirebilir, konutta yokken kapısına gelen kişilerin resimlerini sistemden görebilir.

Yangın algılama ve söndürme sistemleri Yangın konutlarda, apartmanlarda ve sitelerde en büyük risk grubunu oluşturur. Çünkü yangın çıkması için gerekli tüm şartlar bu yerlerde mevcuttur.

Yangın riskine karşı şu tip önlemler alınabilir: 1) Konutlarda duman dedektörleri ısı dedektörleri ve gaz dedek-

törleri kullanılabilir. Birde mutlaka bir yangın riskine karşı yangın söndürme tüpü de bulundurulmalıdır. 2) Apartmanlarda ortak alanlarda yine algılama sistemleri ve hidrant sistem mutlaka olmalıdır. (Her katta yangın muslukları ve hortumları) 3) Sitelerde ortak olanlarda algılama sistemleri hidrant sistemler ve kapalı otoparklar için gaz alarmı mutlaka olmalıdır. Özellikle kapalı otoparklarda CO gaz salınımı yüksek olursa kişiye ciddi zararlar verebilir. 5) OGS sistemleri Bu sistemler siteler, otopark alanı olan apartmanlar için araç giriş çıkışının daha kontrollü olmasını sağlayan sistemlerdir. Giriş ve çıkışlarda alıcı anten, bariyer ve araçtaki tag ile sistem çalışır. İçeri giriş yapmak isteyen araç sisteme kayıtlı ise bariyer otomatik olarak açılır; aksi halde açılmaz. Birde plaka tanıma sistemi ile de çalışan otomatik geçiş sistemleri vardır. Site sakinlerinin araç plakaları sisteme daha önceden yüklenir. Özel bir kamera ile plaka okunduktan sonra araca geçiş izni verilir ve bariyer otomatik olarak açılır. Bu tip sistemlerde operatör hangi aracın sitede hangi aracın dışarıda olduğunu görür.Hatta gelen aracın plakasını okuyup POLNET ten sorgusunu yapar araç çalıntı ise uyarı verir.

Yangın konutlarda, apartmanlarda ve sitelerde en büyük risk grubunu oluşturur. Çünkü yangın çıkması için gerekli tüm şartlar bu yerlerde mevcuttur.

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 69


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Frankfurt’un ünlü gökdelenine video gözetim sistemi çözümü Video Yönetim Sistemi (BVMS) akıllı video analizi ve adli arama özelliği, daha büyük boyuttaki görüntüler yerine küçük boyuttaki meta verileri kullanarak arama işlemini hızlandırıyor. BOSCH

B

osch Güvenlik Sistemleri, Frankfurt’un en önemli yüksek binalarından biri olan MesseTurm için kapsamlı bir video gözetim sistemi kurulumu gerçekleştirdi. Mimar Helmut Jahn’ın tasarladığı ve yapımı 1990 yılında tamamlanan 63 katlı MesseTurm birçok uluslararası şirkete ve şansölye ofisine ev sahipliği yapıyor. Gökdelenin içerisinde ayrıca bir konferans bölümü ve konsolosluklar bulunuyor. Bu nedenle binada oldukça özel bir güvenlik çözümüne ihtiyaç duyuluyordu. Bosch Güvenlik Sistemleri, kiracıları, ziyaretçileri ve tedarikçileri korumak için tasarlanan video gözetim sistemi çözümünü, binanın herhangi bir kısmını kapatmaya gerek kalmadan normal operasyon sırasında uygulamaya koydu.

Akıllı video analizi güvenlik personelini uyarıyor Video gözetim sisteminin tasarımı ve uygulamaya konması, kameraların binanın görüntüsünü bozmaması ve normal operasyon

70 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

sırasında kurulması gerektiğinden planlayıcılar için zorlu bir süreç haline geldi. Bosch, binanın izlenmesi gereken kısımlarına 40 adet kamera yerleştirdi ve elde ettiği görüntüleri 6.5 terabayt kapasiteye sahip bir veri depolama sistemine kaydetti. Bu özellik, gerektiğinde operatörün birkaç gün önce kaydedilmiş görüntüleri izleyebilmesine olanak sağlıyor. Depolanan verinin boyutu çok büyük olmasına rağmen, belirli bir görüntüyü arama işlemi oldukça hızlı ve kolay bir şekilde yapılabiliyor. Bosch Video Yönetim Sistemi’nin (BVMS) akıllı video analizi ve adli arama özelliği, daha büyük boyuttaki görüntüler yerine küçük boyuttaki meta verileri kullanarak arama işlemini büyük ölçüde hızlandırıyor. Video gözetim sistemi çözümü, üç adet izleme bilgisayarı tarafından rahatlıkla kullanılabiliyor ve güvenlik personelinin korunan bölgelerin tamamını gün boyunca net bir şekilde izlemesini sağlarken, olağandışı durumlarda güvenlik personelinin uyarılmasına olanak sağlıyor.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Siber saldırılara karşı 5 aşamalı koruma TeleEye, SMAC-M teknolojisinin en önemli özelliklerinden biri olan siber saldırılara karşı 5 aşamalı koruma sağlıyor. TeleEye VIDEO ÇÖZÜMLERİ

1

994 yılında kurulan TeleEye Grubu Hong Kong’da faaliyet gösteren halka açık ilk şirket olma unvanına sahiptir. Şirketin başlıca amacı ileri teknolojiye sahip CCTV ürün ve ekipmanlarının geliştirilmesi, satışı ve pazarlanması üzerine yoğunlaşmıştır. Küresel piyasaya kapalı devre kamera kontrol sistemleri tedarik eden TeleEye, sinyal işleme, telekomünikasyon ve dijital teknolojiler konusunda uzmanlaşmış profesyonel mühendislerden oluşan bir ekibe sahip. Ürünleri birçok yerli ve uluslararası prestijli ödül kazanmıştır. Yüksek teknolojiye sahip TeleEye ürünleri çok uluslu şirketlerde, birçok ülkenin kamu kurum ve kuruluşlarında geniş çapta kullanılmaktadır. Grubun dünya çapında 11 ofisi ve 50 ülkeyi kapsayan dağıtım kanalları vardır. İleri teknolojiyi uygun fiyata sunduğu mükemmel kalitesi ile TeleEye piyasada çok iyi tanınan bir marka olma özelliğini koruyor. TeleEye ürünleri, rakiplerine göre %50 daha verimli çalışan sıkıştırma formatı ve video aktarım teknolojisi olan HD SMAC-M ile yüksek çözünürlüklü görüntüleri dar bir bant genişliği kullanarak başarıyla transfer etmektedir. Bu özelliği ile dünyada tek olmanın haklı gururunu yaşayan TeleEye, özellikle bankacılık sektörünün vazgeçilmez markası haline gelmiştir. Ayrıca SMAC-M teknolojisinin en önemli özelliklerinden biri olan siber saldırılara karşı 5 aşamalı koruma sağlaması da video güvenliğiniz açısından mükemmel bir çözüm sunmaktadır.

72 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

TeleEye yenilikçi teknolojiye öncülük ediyor TeleEye grubu video kayıt cihazları, HD video yönetim çözümleri, network kameraları, CCTV uygulama yazılımları, standalone DVR, video kamera ve speed dome dâhil olmak üzere müşterilerine komple bir video gözetim çözümü sunmaktadır. İlerleyen zamanlarda daha da güçlenerek Türkiye piyasasındaki yerini korumak hedefinde olan TeleEye Video Çözümleri A.Ş.her zaman yenilikçi teknolojiye öncülük ederek ülkemize katkıda bulunmayı kendisine ilke edinmiştir. Ülkemizde özellikle banka ve finans sektörünün ileri gelen bankalarında Ocak 2007 tarihinden itibaren kullanımına başlayan CCTV ürünleri arasında “narrowbandwith” yani darbant özellikli alanlarda ve aynı zamanda network altyapısı üzerinde çalıştırılmasında çok başarılı olmuş alarm haber alma merkezlerinin, alarm protokolünde belirtilen süreçleri takip etmesi için ve özellikle ATM

Kiosk’lardaki canlı kayıt görüntülerinin izlenmesi sırasında 32 Kbps bant genişliğinin de altında çok az yer kaplayarak banka ATM‘lerinde kullanılması amaçlı büyük bir pazar oluşturmuştur. Bunun yanı sıra perakende sektöründe POS özelliği kullanılarak, kasalarda meydana gelebilecek kayıpların önlenmesi amaçlı müşteri şartları doğrultusunda değiştirilebilen yazılım ve donanım esnekliği de TeleEye tarafından sağlanmıştır. Son dönemde TeleEye ürünleri özellikle nakit saklama ve iletişim merkezleri ile CIT nakit taşıma firmaları tarafından tercih edilir duruma gelmiştir. Ülkemizde pek çok seçkin firmanın zincir projelerinde TeleEye’ın ürünleri yaygın olarak kullanılıyor. 2013 Kasım ayında TeleEye firmasının distribütörlüğü TeleEye Video Çözümleri A.Ş. firmasının altında Türkiye’de aktif pazarlama ve satış faaliyetine başlamış ve yeni CCTV ürünleri ileTürkiye elektronik güvenlik sektörüne girmiştir.



GÜVENLİK HİZMETİ

Spor müsabakalarında özel güvenliğin rolü Türkiye’de sporda yaşanan şiddet olayları her geçen gün artarak kamu düzen ve güvenliğini tehdit edici boyutlara ulaşmaktadır. Bu sorunu sadece yasaları değiştirerek, özel güvenliği sistemin dışına atarak, kendimize yeni sorun alanları, kutuplaşmalar yaratarak çözmemiz de mümkün görünmemektedir. Fahri Akbaş / Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler MYO Öğretim Görevlisi

D

ünya ülkeleri arasındaki sınırların gerek fiziki gerekse siyasi yönden kaldırılması, nüfustaki artış, yaşam standartları, ekonomik ihtiyaçlar ve kazanımlar gibi birçok gelişmeler, insanların özellikle güvenlik konu-

74 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

sunda tedirgin olmalarına sebep olmuştur. Bireysel ve toplu olarak güvenliklerinin sağlanması mutlu ve huzurlu olmalarının garantisi görülmüştür. Güvenlik ihtiyacının, koruma, korunma, kollama ve yerine getirmenin en büyük sorumlusu genel kolluktur. Genel kolluk (Polis

ve jandarma) bulundukları şehir ve kırsal alanlarda emniyet ve asayişi sağlamakla görevlidirler. İşte bu kurumların en büyük yardımcısı özel güvenliktir. Özel güvenlik hizmetlerinde; alanlar ve eylemler yönünden çeşitli sınırlamalar vardır. Özel güvenlik görev-


lisinin işyeri ve yaşam alanı görev yaptığı yerdir. Bakma, görme, izleme, muhakeme, analiz-sentez, sonuç, koruma-kollama, müdahale, muhafaza, bilgi özel güvenlik görevlisinin görev başlıklarıdır. Bu konulara baktığımızda eğitimin, eğitimli olmanın önemini açıkça görmek mümkündür. Görevli olarak hepsini bir arada bulundurmak, emniyet ve asayişi sağlamak için profesyonel bir donanıma sahip olmayı gerektirir. Bunlardan bir tanesi spor müsabakalarında alınacak güvenlik tedbirleridir. Bu bağlamda ülkemizde sporda yaşanan şiddet olayları her geçen gün artarak kamu düzen ve güvenliğini tehdit edici boyutlara ulaşmaktadır. Bu sorunu sadece yasaları değiştirerek, özel güvenliği sistemin dışına atarak, kendimize yeni sorun alanları, kutuplaşmalar yaratarak çözmemiz de mümkün görünmemektedir. Sporda şiddet sorununu çözmek için atılacak en önemli adımlardan bir tanesi, belki de en önemlisi olan müsabakaları izlemeye gelen insanların bu konu ile ilgili kaygıları olmalıdır. İnsanlar hangi amaçla maç izlemeye gelir? Sorusunun cevabı bulmalıyız. Takımlarına olan aidiyet duyguları mı yoksa güzel bir zaman geçirme isteği mi? Tüm bu sorular ışığında, günümüzde stadyuma gelen taraftar profillerinin incelediğimizde, her geçen gün stadyumlara ve spor salonlarına gelen taraftar sayısında ciddi bir düşüş yaşandığı, gelen taraftar kitleleri arasında ailelerin azaldığı görülmektedir. Tekrar aileleri spor müsabakalarına çekebilmek ve futbolda şiddetin önlenmesi için futbol paydaşlarının eğitim, denetim ve yasal uygulamalar açısından yeniden bir yapısallaşmaya ihtiyacı bulunmaktadır.

Türkiye ve Avrupa ülkelerinde yaşanan şiddet olaylarından örnekler Ülkemizde ilk şiddet olayı 1967 yılında Kayserispor - Sivasspor arasındaki futbol maçında yaşanmış ve iki komşu kenti birbirine düşman etmiştir. Bu maçta çıkan olaylarda 43 kişi hayatını kaybetmiş ve 600 kişi de yaralanmıştır. 1964 yılında Peru’da oynanan Arjantin - Peru maçında, Peru’nun attığı golün hakem tarafından sayılmaması üzerine seyircilerin çıkardığı olaylarda 318 kişi ölmüş, 500 kişi yaralanmıştır. 1989 yılında İngiltere’de oynanan Liverpool - Nottingham Forest maçında Polisin dışarıda bulunan kalabalığı yatıştırmak amacıyla stadın kapılarını açması sonucunda çıkan kargaşada 95 kişi hayatını kaybetmiştir.

Yasal düzenlemelere bakış “Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun “ile sporda şiddet bir kabahat olarak ele alınmış ve yaptırım için idari cezalar öngörülmüştür. 2011 yılında seyirci sayısının artması ve müsabaka düzeninin fanatik ve holigan taraftar gruplarınca bozulması nedeniyle 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun yürürlüğe konulmuştur. Diğerlerinden farklı olarak bu kanunla adli yaptırım öngörülmüştür. 6222 sayılı yasanın yürürlüğe

girdiği 2011 yılından bu yana, profesyonel futbol liginde meydana gelen olaylar incelendiğinde; 20102011 sezonunda 227, 2011-2012 sezonunda 265 ve 2012-2013 sezonunda ise 304 olayın meydana geldiği ve bu olayların %83’ünün stat içinde, %17’sinin de stat dışında olduğu görülmektedir. Bu dönemde, Türkiye genelinde yaklaşık olarak 4400 kişi hakkında yasal işlem yapıldığı anlaşılmıştır. 2013 yılında derbi maçlarında yaşanan ve belleklere kazınan birçok şiddet eylemi hala sıcaklığını koruyor. Spor müsabakalarında şiddetin önlenmesi için yapılması gerekenler Stadyum güvenliği konusunda uzmanlaşmış bir güvenlik yapısı özel güvenlik ve kamu güvenliği anlamında eşgüdüm sağlayacak şekilde UEFA kriterleri doğrultusunda yeniden dizayn edilmelidir. TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) ve Kulüpler bu konuda etkin bir işbirliğine girerek yeni bir özel güvenlik yapısı oluşturmalı, bu alanda uzmanlaşmış özel güvenlik görevlilerinin görev alması sağlanmalı ve futbolun tüm paydaşlarının etkin işbirliği gerçekleştirilmelidir. Özel

Özel güvenlik Görevlileri müsabaka güvenliği konusunda eğitilerek alanlarında uzmanlaşmaları sağlanmalıdır. Stadyumlarda spor ve stadyum güvenliği alanında uzmanlaşmış özel güvenlik görev yapmalıdır. Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 75


GÜVENLİK HİZMETİ

Güvenlik Görevlileri “Müsabaka Güvenliği” konusunda eğitimlere önem verilmeli, akademik destek sağlanarak meslek yüksekokullarından mezun olan öğrenciler bu alanda daha çok istihdam edilmelidir. Müsabaka esnasında karşılaştığı ani durumlar karşısında ne yapacağını bilen, kendinden emin, toplum psikolojisine hâkim güvenlik görevlileri ile bu sorun aşılabilecektir. Mevcut sertifika kurslarında sadece teorik derslerde kitabi bilgiler aktarılmakta, pratik uygulamalar es geçilmektedir. Hal böyle olunca sahaya giren taraftarın bile saha dışına çıkarılmasında sıkıntı yaşanmaktadır. Çünkü mevcut güvenlik görevlileri savunma taktikleri, kişi taşıma ve müdahale konusunda hiçbir eğitimden geçmemektedirler. 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerinin Uygulanmasına Dair Kanun ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun görev yapan güvenlik görevlisine yetkiler tanımaktadır. Geçen

yıl Beşiktaş-Galatasaray maçında yaşanan olaylara baktığımızda, özel güvenlik görevlilerinin organize olamadıkları ve birbirleriyle olan iletişimlerinin kopuk olduğunu bize göstermiştir. Özel güvenlik görevlileri müsabaka güvenliği konusunda eğitilerek alanlarında uzmanlaşmaları sağlanmalıdır. Stadyumlarda spor ve stadyum güvenliği alanında uzmanlaşmış özel güvenlik görev yapmalıdır. Özel güvenlik görevlileri maç günü toplanan geçici görevlilerden ziyade kurumsal anlamda sürekli aynı stadyumda görev alan ve güvenlik sistemiyle entegre ve koordineli bir yapıda olmalıdır. Akademik Özel Güvenlik yapısı bu alanda uzmanlaşmayı ve eğitim eksikliğini kapatabilir. TFF ve Kulüplerle işbirliği içinde güvenlik sağlanmalı ve sadece kulüplere bırakılmamalıdır. Bu konuda kolluk gücü eğitilmeli ve en üst düzeyde işbirliği yapılmalıdır.

Özel güvenlik Görevlileri müsabaka güvenliği konusunda eğitilerek alanlarında uzmanlaşmaları sağlanmalıdır. Stadyumlarda spor ve stadyum güvenliği alanında uzmanlaşmış özel güvenlik görev yapmalıdır. 76 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Statların mimari yapıları ve düzenlemeleri güvenlik yönünden güçlendirilmeli ve proje aşamasında buna göre tasarlanmalıdır. Kalabalık Yönetimi, Acil Durum Yönetimi ve Tahliye Sistemleriyle ilgili uygulamalara ve tatbikatlara önem verilmelidir.

Güvenli Stadyum Müsabaka öncesi, sırası ve sonrasında güvenliğin güvenlik plan ve gerekliliklerine uygun olarak sağlandığı, deplasmanlar da ve geliş- gidişlerde ulaşım güvenliğinin korku ve tedirginlik yaratmadığı, güvenli ve düzenli bir spor iklimine sahip, mimari tasarımları oynamaya ve seyretmeye odaklı, evrensel değerlere ve kurallara göre düzenlenmiş bina ve tesisleri, fiziksel ve elektronik güvenlik sistemleriyle donatılmış yüksek ölçekli güvenlik algısı, acil durum, kalabalık yönetimi ve stadyum güvenliği konularında uzmanlaşmış özel güvenlik görevlileri ve kolluk gücü ile güvenli bir örgütsel yapısı, futbol paydaşları ile uyumlu ve işbirliği içinde, ön yargılardan uzak, kin, nefret ve düşmanca duyguların olmadığı, dostluğun kardeşliğin ve centilmenliğin egemen olduğu, takımını centilmence destekleyen taraftarları, sorumluluklarının farkında ve ortak akıl yürüten yönetsel kurumları ile güven içerisinde olaylardan uzak güvenli stadyumlardır.



GÜVENLİK HİZMETİ

Özel güvenlik sektörü ve eğitim Sirkülasyonun olduğu özel güvenlik sektöründe hizmet şirketleri eğitime yaptıkları yatırımın karşılığını alamıyor. Cem ORÇUN / Akademi Danışmanlık ve Eğitim Merkezi Genel Müdürü, TÜMGED (Eğitimciler Derneği) Başkanı

Ö

zel güvenlik sektöründe alt alan eğitimleri gerekli midir?

Özel güvenlik sektöründe eğitim denildiğinde ne yazık ki akla hemen 5188 sayılı özel güvenlik hizmetlerine dair kanun ve yönetmeliği çerçevesinde yapılmakta olan eğitimler gelmektedir. Ne yazık ki sektörün gerçekleri bundan çok farklıdır. Bunu

78 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

anlayabilmek için uluslar arası standartlara veya birçok alandaki uluslar arası uygulamalara bakmak yeterlidir. Biraz sağduyulu, biraz objektif, biraz da görev odaklı bakabilirsek uygulamada karşılaşılan ihtiyaçları iyi analiz etmek suretiyle de doğru sonuçlara ulaşabilmek mümkündür. Eğitimin verimliliğe doğrudan etkisi, eminim hepimiz tarafından çok iyi bilinmektedir. Peki, bütün

bunları bilmemize rağmen neden doğru uygulamaları yapamıyoruz? Bütün mesele buradadır.

Temel problem; maliyet kaygısı Sirkülasyonun büyük olduğu özel güvenlik sektöründe hizmet şirketleri eğitime yaptıkları yatırımın karşılığını alamadan personelin işten ayrılması nedeniyle bu yatırımı sorgular hale geldi. Bunun çaresi, eğitimi azaltmak ya da yapmamak yerine sirkülasyonu


azaltmaktır. Bu boyutta ki sirkülasyon sağlıklı bir eğitim politikasının uygulanabilmesini imkansız hale getirmektedir. Bünyesinde özel güvenlik kadrolarını istihdam etmekte olan kurumlar bu anlayışı büyük ölçüde oturtabilmiş olup olabildiğince sağlıklı bir yaklaşım sergileyebilmektedirler. Bankaları bu konuda örnek gösterebiliriz. Sirkülasyon oranlarını mukayese edersek hizmet şirketlerinde ortalama sirkülasyon her zaman, yıllık % 33 ün üzerinde olmasına mukabil bankalardaki ortalama sirkülasyon yıllık % 15 in altındadır. Bu nedenledir ki bankalar kendi çalışanlarına çok daha doğru eğitim için yatırım yapabilmektedir ve olumlu sonuçlarını alabilmektedir. Sirkülasyonu azaltabilmek için, ücret politikalarının gözden geçirilmesi dâhil, yapılması gerekenlere burada girmeyeceğiz bu tamamen ayrı bir yazı konusudur.

İkinci problem; mevcut eğitim müfredatlarının iş dünyasının beklentilerini karşılayamamasıdır. Özel güvenlik eğitim sisteminde ki aşırı merkezi ve verimsiz yapı ile iş dünyasının dinamik ve esnek yapısı arasında koordinasyon oluşamaması kaynak israfına sebep olmaktadır. Eğitim müfredatları, günlük operasyonların ihtiyaçlarından ve teknolojik gelişmelerden uzak, durağan bir içeriğe sahip olduğundan iş dünyasının talep ettiği vasıfta iş gücü yetiştirilememektedir. Programların bu yapısı nedeniyle eğitim alan özel güvenlik görevlileri istihdam edildiğinde işyerlerinde yeniden eğitimden geçiril-

mek zorunda kalınmaktadır. Görev yerlerine göre farklılıklar gösteren mesleki ihtiyaçlar aynı zamanda teknolojik yeniliklerden dolayı da hızla değişmektedir. Merkezi yapının bu değişim nedeniyle de güncel müfredat oluşturması neredeyse imkânsız hale gelmektedir.

Üçüncü problem; altyapı ve teknolojideki yetersizliklerdir. Eğitim kurumları teknolojinin her an değişen ve ilerleyen yapısını takip etmek zorundadır. Bu durum ise alt eğitimi pahalı bir eğitim haline getirmektedir. Elektronik ve dijital bir değişimin gerçekleştiği teknoloji dünyasında, ithal ikameci bir ekonomik sistemin organize ettiği alt eğitim sistemi ile küresel pazarlara iş yapan firmalara nitelikli işgücü yetiştirilemediği görülmektedir.

Dördüncü problem; eğitim ve öğretim kaynaklarının yetersizliğidir. Eğitmeni bilgi kaynağı olarak gören mevcut sistem içerisinde özel güvenlik görevlileri, iş hayatının güncel iş yapma tekniğinden uzak, edilgen bir kişilikle mezun olmaktadır. Bu duruma yol açan, eğitmenlerin genellikle güncel sektör tecrübelerinden yoksun oluşu, diğer taraftan da işletmelerdeki usta konumun-

daki personelin ise eğitime aktif olarak dâhil edilememesidir Böyle bir eğitim sistemi öğrencinin girişimci özelliğini ortaya çıkaramamakta, öğrenci de kendisini geliştirme alışkanlığı ve kendi kendine öğrenme becerisi oluşamamaktadır.

Beşinci problem; alan seçiminde ve yönlendirmede yaşanan olumsuzluklardır. Özel güvenlik görevlilerinin ilgi alanı ve yetenekleri ile mesleğin gerektirdiği özellikler arasındaki uyum, işteki başarısında etkili olan asli faktördür. Alan seçimindeki başarı, bireyin ilgisi ve yeteneğiyle işin gerektirdiği nitelikleri anlaması ve tanıması ile mümkündür. Ne yazık ki bugün, mantıklı ve tutarlı alan seçimi yerine, özel güvenlik görevlileri mevcut potansiyellerini hayal dünyasında ziyan eden tercihlere yönelmektedir. Değişimin hızı karşısında karar vermede yetersiz kalan özel güvenlik görevlilerine yönelik yönlendirme ve rehberlik hizmetlerinin etkin hale getirilmesi önem arz etmektedir.

Son, fakat en önemli problem ise; meslek standartlarının olmamasıdır. Meslek standartları, bir mesleğin başarı ile uygulanmasında gerekli bilgi, beceri, sorumluluk, tavır ve

Özel güvenlik görevlilerinin ilgi alanı ve yetenekleri ile mesleğin gerektirdiği özellikler arasındaki uyum, işteki başarısında etkili olan en önemli faktör. Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 79


GÜVENLİK HİZMETİ

tutumları gösteren belgeler olarak ifade edilmektedir. Diğer bir ifadeyle meslek standartları, iş gücü piyasasının koşullarını belirterek, çalışanların görev ve sorumluluklarını anlatır. Standartların belirlenmesinin ardından oluşturulan yeterlilikler başlığı ise her bir özel güvenlik görevlisinin sahip olması gereken bilgi, beceri ve yetkinliğini gösterir. Meslek standartları iş piyasası ile eğitim kurumları arasında önemli bir bağ kurmaktadır. Bu standartlar eğitim müfredatını oluşturma da en temel ölçütler olarak kabul edilmektedir. Yeterlilikler ise, ölçme ve değerlendirme de temel alınan belgelerdir. Oluşturulacak sistem ile meslekte faaliyet göstermek isteyen özel güvenlik görevlileri değerlendirilecek ve bireylerin ehliyetleri belgelenecektir. Meslek standartları ve mesleki yeterliliklerin hala tam tanımlanmamış olması en büyük handikaptır. Bu alanda çalışması gereken kurumlar ise Mesleki Yeterlilik Kurumu ve TSE(Türk Standardları Enstitüsü )’dir. Bu konuda tek ayrıcalıklı uygulama alanı, hiç şüphesiz hava limanlardır. Uygulanan uluslararası denetimle bu konuyu bir disiplin altına almıştır. Uluslararası otoritenin ciddi yaptırımları söz konusudur. Bu standartlara uyulmaz ise hiçbir yabancı uçak ülkemiz havalimanlarına inmez, bizim uçaklarımız da hiçbir ülke havalimanlarını kullanamaz. Benzer disiplini, ISPS Code sertifika düzenlemeleri sayesinde bir ölçüde deniz limanlarında da görmekteyiz. Avrupa ülkelerinde şu anda özel güvenlik eğitimi konusunda ciddi

80 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Özel güvenlik eğitim sisteminde ki aşırı merkezi ve verimsiz yapı ile iş dünyasının dinamik ve esnek yapısı arasında koordinasyon oluşamaması kaynak israfına sebep oluyor. çalışmalar olduğunu görüyoruz; ancak bunlar arasında da (ülkeler bazında) farklı yaklaşımlar söz konusudur. Bu konuda Avrupa Birliği standartlarını referans alarak yola çıkarsak hata yapmamış oluruz. Örnek olarak; alarm izleme merkezleri konusunda Avrupa Birliği bünyesinde oluşturulmuş olan CEN standartları üzerinde TSE de çalışmalar yapılmaktadır ( tercüme yapılıyor). Bu alanda istihdam edilen personelin eğitimi/ yeterliliklerine ilişkin olarak bu çalışmadan yararlanılabileceğini değerlendiriyorum. Zaman kazanmak ve bir an önce yol alabilmek maksadıyla; ön görmekte olduğumuz sistemin pilot uygulaması, ‘’Spor Tesisleri Güvenliği’’ başlığı altında, 6222 sayılı spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesi yasası çerçevesinde yapılan çalışmalar ile eş zamanlı olarak yapılabilir ve müteakip uygulamalar için tecrübe oluşturulabilir.

b) Cari yasal mevzuatta düzen-

Özel güvenlik sektörünün alt alan eğitimleri konusunda yapılması gerekenleri toparlarsak; a) Güvenlik eğitimlerinin geliş-

artacak, 2- Müfredat ile sektörlerin beklenti ve ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluk azaltılacak, 3- Piyasanın ihtiyaç duyduğu nitelikte eleman yetiştirilmesi sağlanmış olacak, 4- Eğitimcilerin sektör ile olan ilişkileri güçlenecek, 5- En önemlisi de özel güvenlik gerçekten bir meslek haline gelecektir.

tirilmesi çalışmalarını yürütmek üzere destek alınan Hacettepe Üniversitesi akademisyenlerine ilave olarak, Mesleki Yeterlilik Kurumu ve TSE’nin devreye sokulması uygun çözümler için önemlidir.

leme yapılarak özel güvenlik alt alanlarının tanımlanması ile bu konudaki uygulamaların düzenlenmesi (yaptırımlar dâhil), çalışmaların alt yapısını oluşturabilmek için zaruridir. c) Yukarıda belirtilen adımlar izlenerek alt alan eğitim müfredatlarının belirlenmesi(sertifika programları) ve bu eğitimlerin özel güvenlik görevlilerinin çalışma hayatındaki yerlerinin çok açık olarak tanımlanması kaçınılmazdır. d) Alt alan eğitimleri için özel güvenlik eğitim kurumları yeniden yetkilendirilmeli ve belirlenecek yeni kriterlere göre yeniden ruhsat verilmeli, ancak sistemin denetimi ile sınavlar ve sertifikasyon diğer eğitimler de olduğu gibi Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılmalıdır.

Eğitim sisteminde yapılacak bu düzenlemelerin ardından; 1- Uygulanan eğitimlerin niteliği



GÜVENLİK HİZMETİ

Güvenli güvenlik hizmeti nasıl sağlanır ISS PROSER’ın Genel Müdürü M. Cengiz Arslan “Son zamanlarda bonzai haberlerini sık sık duyuyoruz. Okul içerisinde yüksek düzeyde sağlanan güvenliğin okul kapısının hemen önünde yaşanan suça ve suçlulara etkisi yok. Okullarda güvenliği sağlamak için okulun iç ve dış çevresini analiz etmek ve güvenlik sistemini bunun üzerine kurmak önemli.” 82 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014


Genel Müdürü M. Cengiz Arslan, sundukları güvenlik hizmetleri konusunda şu noktalara dikkat çekiyor:“Her sektörün güvenlik ihtiyacı birbirinden farklıdır. Mesela bir yerin lokasyonu ve oradan hizmet alan kişi profillerinin farklılığı verilecek güvenlik hizmetini etkiler. AVM’de sağladığınız güvenlik hizmetinin aynısını hastanede sağlayamazsınız. ISS PROSER işte bu farklı ihtiyaçlara yönelik hizmet sağlıyor.” M. Cengiz Arslan

T

ürkiye’de güvenlik hizmeti alan kurum sayısı her geçen gün artıyor. Sektörde var olan firmalar ise fark yaratan yenilikler ile müşterilerine en iyi hizmeti vermek için yarışıyor. Toplamda 500 bin sertifikalı güvenlik elemanının bulunduğu Türkiye’de 5 binden fazla personeliyle 50 şehirde, 600 projeye aktif olarak hizmet veren ISS PROSER her sektörün farklı güvenlik ihtiyaçlarına yönelik özel hizmetler sağlıyor. Ülkemizde sık sık yaşanan güvenlik sorunları göz önüne alınınca insanlar sağlanan güvenliğin ne derece etkili olduğunu sorgulamaya başladı. Güvenlik ekipmanları ve ekipleri tarafından korunan yerlerde bile güvenlik açıkları nedeniyle yaşanan hırsızlık, saldırı v.b olaylar güvenliğin sağlanması için alınan önlemlerin yetersiz ya da yanlış olduğunu gösteriyor. Alışveriş merkezlerinden rezidanslara, okullardan sağlık kurumlarına farklı sektörlerden 250 kuruma hizmet sağlayan ISS PROSER’ın

AVM’lerde fazla güvenlik elemanı sayısı tüketiciyi rahatsız ediyor Ülkemizde alışveriş merkezlerinin sayısı her geçen gün artıyor. İnsanların pek çok ihtiyacını tek bir alanda karşılayabilmesi de AVM’lere olan talebi arttırıyor. Bünyesinde çeşitli mağazalar bulunduran alışveriş merkezlerinde sıkı güvenlik önlemleri mevcut. ISS PROSER’ın Genel Müdürü M. Cengiz Arslan “İnsanların rahat hareket etmek istediği bu alanda sürekli güvenlik görevlileriyle çevrili olmaları rahatsızlık yaratıyor. ISS PROSER AVM’leri inceleyerek doğru ve etkili güvenlik planı oluşturuyor. Asansörler, yürüyen merdivenler ve kapılar güvenlik kameralarının doğru yerleştirilmesiyle kontrol altında tutulabiliyor ve her alanda kontrol için gezen güvenlik görevlilerine ihtiyaç kalmıyor.” dedi.

Okulların sadece içini korumak yeterli değil Okulların güvenliğini sağlarken hizmet sağladığı diğer alanlardan farklı olarak sadece bina içerisini değil bina dışında kalan kısımları da kontrolaltında tuttuklarını belirten

Cengiz Arslan: “Son zamanlarda bonzai haberlerini sık sık duyuyoruz. Bonzai kullanımı 10 yaşına kadar indi. Okul içerisinde yüksek düzeyde sağlanan güvenliğin okul kapısının hemen önünde yaşanan suça ve suçlulara etkisi yok. Dolayısıyla okullarda güvenliği sağlamak için okulun iç ve dış çevresini analiz etmek ve güvenlik sistemini bunun üzerine kurmak önemli.” dedi.

Küçük ölçekli hastanelerde güvenlik elemanı yok Türkiye’de hasta ve çalışan güvenliği konusunda gerekli önlemler alınmadığı için yaşanan olayları haberlerde sık sık görüyoruz. Hastanelerde güvenlik konusuyla ilgili Cengiz Arslan şunları söylüyor; “ Özellikle küçük ölçekli hastaneler bünyesinde güvenlik elemanı bulundurmuyor. Sağlık personeli ve hastaların güvenliği içinse gerekli sayıda eğitimli özel güvenlik elemanları hastane içi ve dışında mutlaka bulundurulmalı. Sağlık Bakanlığı’da bu gibi hastanelerde güvenlik önlemleri alınması için düğmeye bastı. Ayrıca güvenlik elemanları kamera sistemi ile desteklenerek yaşanacak tatsız olayları azami seviyede tutmak mümkün.” dedi. ISS PROSER, güvenlik alanında temel eğitimlerin ötesinde, sistematik olarak uzmanlık eğitimleri alan bir ekibe ve uluslararası deneyime sahip. Müşterilerinin önceliklerini çok iyi belirleyen ISS PROSER, talep edilen işin gereklerine göre eğitilerek uzmanlaştırılmış, sağlam kriterlerlerle seçilmiş ekibiyle, modern teknolojinin sunduğu her türlü imkandan faydalanarak hizmet veriyor.


GÜVENLİK HİZMETİ

Mağazalarda kayıp önleme Kayıp önleme, perakende sektöründeki ürün ve para kaybının önlenebilmesi için, mağaza yönetimi tarafından belirlenecek prosedürlerin oluşturulması ve iş akışına göre entegre edilmesidir. Kayıp önleme programı kapsamında, reaktif tedbirlerden ziyade proaktif olarak risk analizi ile birlikte önleyici tedbirlerin alınması gereklidir. Çağdaş AGUN / Güvenlik Direktörü – Kurum Yöneticisi AGUN INTERNATINONAL SECURITY SOLUTIONS

A

VM’lerde bulunan mağaza ve süpermarketlerde yaşanan en önemli sorunlardan biri de; ürünlerin, ödemesi yapılmadan mağaza dışına çıkarılması veya diğer nedenlerle kayıpların yaşanmasıdır.

Kayıp önleme nedir? Kayıp önleme, perakende sektöründeki ürün ve para kaybının önlenebilmesi için, mağaza yönetimi tarafından belirlenecek prosedürlerin oluşturulması ve iş

84 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

akışına göre entegre edilmesidir. Kayıp önleme programı kapsamında, reaktif tedbirlerden ziyade proaktif olarak risk analizi ile birlikte önleyici tedbirlerin alınması gereklidir. Yine aynı kapsamda tüm personele eğitim verilmesi gereklidir. Mağazalardaki kayıpları önlemek için sistematik bir yaklaşım ile önleyici ve pro-aktif tedbirler alınmalıdır. Bu yaklaşım aşağıdaki soruların cevaplarını aramalıdır: Mağazada herhangi bir kayıp var mıdır?

Mağazada kayıp olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? Kayıpların büyüklüğü ve mali boyutu nedir? Mağaza bu kayıplardan nasıl etkilenecektir? Kayıpları en aza indirmek mümkün müdür? Kayıpları nasıl önleyebiliriz? Yapılan istatistiklere göre, her işletmede, küçük veya büyük olsun, mutlaka bir kayıp noktası vardır ve bu işletmelerin kazançlarını olumsuz olarak etkilemektedir. Kayıp önleme, aslında bir işyeri


kültürü olarak benimsenmeli ve üst yönetim tarafından tüm çalışanlara örnek olmak suretiyle bir kayıp önleme programı dahilinde geliştirilmelidir. Bu konuda, tüm çalışanlar mutlaka eğitilmeli, kayıpların nereden kaynaklandığı, sonuçlarının ne olabileceği konusunda bilgilendirilmelidir. İşletmenin kaybının, aslında dolaylı olarak çalışanların da bir kaybı olduğu anlatılmalıdır. Kayıpları her zaman görmezden gelebiliriz, ama kayıpları istatistiksel olarak değerlendirirsek, o zaman ne kadar kaybettiğimizi ve finansal durumumuzu nasıl etkilediğini daha iyi görebiliriz. Büyük mağazalarda kayıpların ne kadar büyük olduğuna inanamayacaksınız. Kayıp önleme fonsiyonu, bir mağazanın, satış, pazarlama, insan kaynakları, satın alma, depolama, gibi fonksiyonlarının yanı sıra olması gereken diğer önemli bir parçasıdır ve olmaması düşünülemez.

cını olumsuz olarak etkilediğini görülmüştür. İşte, bu kapsamda elde edilmiş bazı verileri aşağıda sizinle paylaşmak istiyorum. Her yıl 13 milyar dolar değerinde tüketim malzemesi, mağazalardan çalınmaktadır. Bu günlük olarak yaklaşık 35 milyon dolardan daha fazladır. ABD verilerine göre her 11 kişiden 1’i mağazalardan hırsızlık yapmaktadır. Son beş yılda, 10 milyon kişi hırsızlık yaparken yakalanmıştır. Mağaza hırsızlıkları, gereksiz yere, birçok iş yükü getirmektedir. Polis ve mahkemelerde zaman kaybına neden olmakta, mağazalara ek güvenlik masrafları getirmekte, aileleri de olumsuz şekilde etkilemektedir. Hırsızlıklar, her türlü mağazalardan yapılmaktadır. Hırsızlar kadın veya erkek olabilmektedir. %25’i çocuklardan oluşmaktadır.

Mağaza ve güvenlik personeli için kayıp önleme eğitimleri Agun Güvenlik, talepte bulunan firmalara, hem personel için kayıp önleme eğitimi vermekte ve aynı zamanda etkili uygulamalar ve başarısı kanıtlanmış yöntemleri, kayıp önleme program ve uygulamalarını dahilinde sunabilmektedir.

Kayıplar nasıl meydana gelir? Kayıpları, genellikle üç kategori altında inleyebiliriz. Bunlar, iç hırsızlık, dış hırsızlık ve hatalardan kaynaklı kayıplar olarak sınıflandırabiliriz. Bütün bu kayıp kategorileri için, kapsamlı bir şekilde hazırlanmış kayıp önleme programı ve tedbirleri kayıplarınızı minimum seviyeye indirmek suretiyle kazancınızı maksimize edecektir.

Kayıp istatistikleri Her konuda olduğu gibi kayıp önleme konusuna da bilimsel yaklaşan batılı kurum ve şirketler, öncelikle kayıplar konusunda bir çalışma yapmak suretiyle bazı verileri elde etmişlerdir. Bu veriler, iyi analiz edildiğinde, şirketin veya mağazanın kazan-

Yapılan istatistiklere göre, her işletmede, küçük veya büyük olsun, mutlaka bir kayıp noktası vardır ve bu işletmelerin kazançlarını olumsuz olarak etkilemektedir. Kayıp önleme, aslında bir işyeri kültürü olarak benimsenmeli ve üst yönetim tarafından tüm çalışanlara örnek olmak suretiyle bir kayıp önleme programı dahilinde geliştirilmelidir. Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 85


YANGIN GÜVENLİĞİ

“Sektörün önündeki en büyük engel denetim yetersizliği” Türkiye’deki yangın sektörünün gelişmesinin önündeki en büyük engelin denetim yetersizliği olduğunu söyleyen İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Öğretim üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç sektörle ilgili sorularımızı yanıtladı.

T

ürkiye’de yangın sektöründe dayanışma yok. Bir taraftan kaliteli üretim yapan firmalar var, bir taraftan da kalitesiz üretim yapan firmalar. Sektörde genişleme var ama kalitede düşüş yaşanıyor.

86 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

Yangın sektörünün güncel durumu hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Bir sektörün gelişmesi için iki önemli husus vardır. Bunlardan biri zorlayıcı yönetmelikler ikincisi de eğitimdir. Türkiye’de yangın güvenliğindeki sektörün gelişmesi

1992’den itibaren yönetmeliklerin çıkarılmasıyla başladı. 2002 yılında ülke genelinde çıkarılan binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelik de sektörde atılan önemli bir adımdır. Birinci aşamaya baktığımız zaman zorlayıcı hükümler var. Eksik olan


Prof. Dr. Abdurrahman KILIÇ

ise eğitim yetersizliği ve denetim yetersizliği. Eğitim yetersizliği mühendislerin, memurların yeterli eğitimi almamasından ve mal sahiplerinin bu konunun bilincinde olmamasından kaynaklanıyor. Ne devlet ne de sivil toplum kuruluşları yangın ile ilgili yeterli eğitimi vermiyorlar. Yabancı ülkelere baktığımız zaman daha ilkokuldan itibaren yangın güvenliğinin önemi, nasıl hareket etmeleri gerektiği anlatılıyor. Sektör sadece belli bir malzemenin alınması belli bir malzemenin çıkarılması ile gelişmez. Bir bütün olarak gelişmesi lazım. Bu sektörde çalışanlar arasında iyi bir koordinasyon yok. Bir taraftan kaliteli üretim yapan firmalar var, bir taraftan da kalitesiz üretim yapan firmalar. Sadece bir yasağı savmak için yerine getirilen sistemler var. Denetim yetersizliği sektörün önündeki en büyük engel. Sektörde genişleme var ancak kalitede eskiye göre düşüş yaşanıyor.

Dünyadaki yangın sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Avrupa’daki yangın söndürme sistemlerinin kalitesiyle Türkiye’deki-

leri karşılaştırmak mümkün değil. Yapılan sistemlerin büyük çoğunluğu aslında standartlara uygun olmayan yangın durumunda da yarar sağlayamayacak sistemler. Dünyada denetim sigorta şirketlerinin tekelinde. Sigorta şirketleri uygulamada bir sorun gördükleri zaman hem primi yükseltiyorlar hem de o konudaki yönetmeliklere göre denetimini yapıyorlar. Baktığımız zaman bizde bu konu çok eksik. Bir yasağı savmak için yapılan çalışmalar var. Özellikle yağmurlama(sprinkler) sistemlerinde bu durumu daha çok görüyoruz. Yangın tüpü doldurup satan firmalarda kaliteli ürün satanların sayısı yüzde 10’u geçmez. Çoğuna baktığımız zaman içerisinde ya kireç tozu ya çıkma toz dediğimiz tozlar var. Türkiye’de genel olarak baktığımız zaman sistemlerin çoğu yeterli değil.

Yangın riski nedir? Yangından koruma ve yangın güvenliğinden ne anlamalıyız? İnsanların veya eşyaların bulunduğu bir ortamda yangının çıkma, büyüme, zarar verme ihtimallerine biz yangın riski diyoruz. Yanıcı maddelerin miktarı hangi koşullarda depolandıkları, oradaki insan sayısı, kullanılan malzeme özellikleri bunların hepsi yangın riskini tehdit eden faktörlerdir. Bir yangın durumunda insanların can ve mal güvenliğini sağlayacak bütün sistemlere yangın önlemleri diyoruz. Yangın çıktığı zaman yangının duyurulması, insanların

tahliye edilmesi, yangının genişlemesinin önlenmesi, dumanın kontrol altına alınarak dışarı atılması otomatik söndürme sistemleri ile yangının söndürülmesi olayların bütünü yangın koruma önlemleri olarak geçer. Bazen bir yangın söndürme dolabı konduğunda bile “Yangın önlemi aldık” denir aslında değil. Yangın önlemi dediğimiz zaman kullanılan malzemelerden söndürme sistemine, algılama sistemine kadar acil aydınlatma sistemleri, anons sistemleri yangın dolabı, yangın tüpü, otomatik söndürme pompalar bunlar bütün olarak mühendislik alanını ilgilendiren bir bütünlüğün tamamıdır.

Yangınlara karşı yeterli tedbirler alınıyor mu? Genel bir değerlendirme yapmak mümkün değil. Önlem alınan yerlerde var, hiç önlem alınmayan yerler de. Özellikle 2002 yılından sonra yapılan uluslararası nitelikteki büyük çaplı binalarda yangın önlemlerinin Avrupa standartlarında olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ama bunun yanında TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) tarafından yapılan binalarda, müteahhitler tarafından yapılan binaların çoğunluğunda yangın önlemleri yetersiz. Yüksek bir bina yapıyor yağmurlama sistemini sadece giriş holüne koyuyor, anons sistemi için büyük kule yapıyor koridora bir hoparlör koyuyor. Hoparlör sanki yangın durumunda dairesinde uyuyan kişiyi uyandıracak, mümkün değil. Bunlar

Bir yangında ölüm varsa bunun iki sebebi vardır. Birisi mimardır diğeri ise duman.

Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 87


YANGIN GÜVENLİĞİ

Nasıl işletilmelidir?, Kim bunları yapmalıdır?5N1K’nın sadece 1’indeyiz.

Yangın Güvenliği ve yangın ekipmanları ile ilgili standartlar konusunda görüşleriniz nelerdir?

bir yasağı savmak için yönetmeliği kendine göre yorumlayarak yapılan işler. Bu konuda halkın bilinçsizliğinin de etkisi var.

Yangın güvenliği ile ilgili verilen eğitimlerin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Yangın eğitimi dediğimiz zaman halkın eğitimini ele almak lazım. Öğrencilerin ve halkın eğitimi yetersiz. Uluslararası yönetmeliklere, gelişmiş ülkelere baktığımız zaman çocuk kuşağında yangınla ilgili diziler var. Bu konuda ne yapması gerektiğini anlatan diziler. Bizde halk tehlikeli olan şeyleri gözünü kapatarak yasaklayarak kabul ediyor. 1990’lı yılların başında yangın güvenliği ile ilgili uyarıcı filmler hazırlamıştık. Büyük tepkiler geldi, “Çocukları korkutuyorsunuz” diye. Filmleri Japonya’da verilen eğitimleri örnek alarak hazırlamıştık. Bu konuda bizim halkımız daha ziyade kaderci “Allah korusun” diyerek işi geçiştirmeye çalışıyor. İkinci husus kapıcıların, bekçilerin, güvenlik görevlilerinin eğitimi; ilk yangına müdahale edecek, ilk görecek olan onlar. Bir diğer husus mimarların eğitimi bir yangında ölüm varsa bunun iki sebebi vardır; birisi mimardır, diğeri ise duman. Mimarların iyi yetiştiril-

88 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

mesi gerekiyor. Yangın güvenliği uzmanlığı konusunda yetiştirilen öğrencilerin olması ve bu konuda onların çalışma yapmaları lazım. Türkiye maalesef herkes bu konuda danışmanlık yapıyor. Herkes uzman yeterli gelişim olmuyor.

Standartlar ve yasal mevzuatların sürece etkisi ne yönde? Bu konuda bilgi alabilir miyiz? Türkiye’de yönetmeliklerde eksiklik fazla değil. Standartlar olarak baktığımızda ise Türkiye 1996 yılında Gümrük birliğine girdikten sonra Avrupa Standartları Müktesebatı’nı kabul etmiş oldu. Avrupa’da hangi standart çıkarsa Türkiye’de o geçerli oluyor. O konuda bir problem yok. Eksik olan standart ve yönetmeliklerin uygulanamaması. Basında 5N1K vardır. Yangın güvenliğinde de aynı sistem var. Ne olmalıdır? , Nasıl olmalıdır?, Nasıl yapılmalıdır?, Nasıl Kontrol edilmelidir?,

Amerika’da sadece yangın söndürme sistemlerinin derneğinin kurulması 1896, bizim yönetmeliğimiz 2002’de çıktı. Biz 106 yıl sonra uygulamaya koyduk. Dünya genelinde standartlar konusunda bir eksiklik yok bunların Türkiye’de uygulama eksikliği var.

Binalarda yangın tesisatı uygulanırken hangi faktörler göz önüne alınmalıdır? Bir binada hangi sistemin uygulanacağı binanın 3 özelliğine bağlıdır, bunları şu şekilde sıralayabiliriz: a) Binanın özellikleri (ahşap bina, kagir bina, yüksek bina vs), b) Binanın kullanım amacı(hastane, okul, ofis, fabrika, konut vs), c) Çevredeki riskler (binaya ulaşım durumu, müdahale imkanları).

Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı? Devlet kurumlarının denetimlerini arttırması, halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için çaba sarf etmesi lazım. Sektörde bir dayanışma yok. Sektörde birliktelik sağlanmadığı sürece ilerleme kaydedilemez.

Avrupa’daki yangın söndürme sistemlerinin kalitesiyle Türkiye’dekileri karşılaştırmak mümkün değil. Yapılan sistemlerin büyük çoğunluğu aslında standartlara uygun olmayan yangın durumunda da yarar sağlayamayacak sistemler.



YANGIN GÜVENLİĞİ

500 serisi konvansiyonel yangın paneli BİGES GÜVENLİ HAYAT TEKNOLOJİLERİ

K

urulumu, konfigürasyonu, bakımı ve kullanımı Kolay

Konvansiyonel Yangın Paneli 500 Serisi küçük dükkanların, depoların, ofis binalarının, okulların ve anaokullarının ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamak üzere geliştirilmiştir. Bu seri, 8 bölge ve 256 dedektöre kadar üç farklı panel tipinden oluşmaktadır. Bu sağlam panellerin modern, çekici tasarımı ve küçük boyutu her türlü dekorasyona uyum sağlamasını sağlar.

Zamandan ve paradan tasarruf edin 500 Serisi Konvansiyonel Yangın Panelleri eğitim gerektirmeden ya da çok az bir eğitimle kolayca kurulabilir, özel olarak konfigüre edilebilir. Bakımı da son derece kolaydır. Bütün fonksiyonlar kendinden açıklamalıdır, böylece son kullanıcılar hızlı bir şekilde panelleri kullanmayı öğrenirler. Çok sayıda özellik, her adımda kurulumu ve çalıştırmayı kolaylaştırır. Örneğin, atanmış test geçmişinin kaydıyla yapılan tek kişilik sistem testi, sis-

temin bakımının tek kişi tarafından kolayca kullanılabilmesine olanak tanır. Bütün bunlar, zamandan tasarruf edilmesini ve maliyetlerin düşürülmesini sağlar.

Yanlış alarmlar konusunda endişelenmeyin Bosch 500 Serisi Konvansiyonel Yangın Panelleri ile yanlış alarmlar en aza indirilir. Çünkü çıkışların etkinleştirilmesi için yangının otomatik yangın dedektörleri aracılığıyla en az iki bölgede tespit edilmesi gerekmektedir. Ayarlanmış moda göre, alarmın aynı zamanda manuel olarak da doğrulanması gerekmektedir.

Bosch’tan kalite ve işlevsellik Cazip fiyatları ve modern ve şık tasarımları ile bu paneller kullanıcılar için oldukça çekici bir seçenektir. Dahası, güvenilirliği, uzun ömürlü oluşu ve üstün kalitesi üç yıllık garanti ile desteklenir. Bosch ürünü olduğunu, tam onaylı olduğunu ve en son EN-54 gerekliliklerine uygun olduğunu bilmek, müşterilerinizin güvende hissetmesini sağlayacaktır. Aynı zamanda, kullanımının kolay olmasından mutlu olacaklar ve yanlış alarmları en aza indirmek üzere tasarlanmış birçok özelliğinden memnun kalacaklardır.

Konfigürasyonu ve bakımı hızlandıran yaratıcı özellikler Renk kodlamalı kullanıcı arayüzündeki arkadan aydınlatmalı LCD ekran, panelin konfigürasyonunu hızlıca kontrol etmenizi sağlar.  Kullanıcı arayüzü ön kapaktan ayrıdır, böylece kapağı çıkarabilir ve tüm fonksiyonları programlamaya

90 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2014

devam edebilirsiniz.  Tek kişilik sistem testi fonksiyonu, rutin bakımın yapılması sırasında ikinci bir kişiye duyulacak ihtiyacı ortadan kaldırır. 1000 girişe kadar entegre test geçmişi, bütün sistem testlerini ileride başvurmak üzere otomatik olarak belgeler. 1000 girişe kadar olay geçmişi 999 alarma kadar alarm sayacı

Bütün dedektör alanları için durum göstergeli LCD ekran Yanlış alarmlara karşı neredeyse tamamen bağışıklık Kolay konfigürasyon ve kullanım için renk kodlaması Sezgisel çalıştırma için kendinden açıklamalı butonlar Konfigürasyonda ve bakımda zaman kazandıracak yaratıcı özellikler Küçük uygulamalar için ideal Kanıtlanmış Bosch kalitesi ve güvenilirliği EN 54 standartlarına uygun 3 yıl garantili





R

E

2-3

K

L

A

96

M

I

N

D

E

23

37

19

91

1

17

27

8-9

33

31

21

81

77

15

43v

93

41

71

73

A.K.

6-7

13

65

89

A.K.İ

95

4-5

39-51

K

S

Ö.K.İ

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.