ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
FOKUS: OKUL ÖĞRENCİ VE KAMPÜS GÜVENLİĞİ BİLGİ GÜVENLİĞİNDE DERİNLEMESİNE SAVUNMA SINIRDAKİ DARBOĞAZ
MAYIS 2016 SAYI: 35 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
MAYIS 2016 SAYI: 35
OTEL GÜVENLİĞİ
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
FOKUS: OKUL ÖĞRENCİ VE KAMPÜS GÜVENLİĞİ BİLGİ GÜVENLİĞİNDE DERİNLEMESİNE SAVUNMA SINIRDAKİ DARBOĞAZ
MAYIS 2016 SAYI: 35 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
MAYIS 2016 SAYI: 35
OTEL GÜVENLİĞİ
içindekiler 24
62
40 8
BAŞKANDAN
10 EDİTÖR
12 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
22 KÖŞE / Hayata Bakış
“Zaman yönetimi”
KAPAK KONUSU
SEKTÖRDEN
24
Otellerde risk analizi
28
Otellerde beklenen riskler
54
“Yangın güvenliğinde eğitimler yetersiz”
32
Güvenlik ihtiyacı önemli bir tercih kriteridir
58
“Türk Güvenlik Pazarı’nın geleceği parlak
34
Hyatt Regency Ataköy’e entegre çözümler
görünüyor"
36
Güvenlik uygulamaları hayatı engelememeli
38
Otellerde 7/24 güvenlik
ELEKTRONİK GÜVENLİK
FOKUS
60
Bu anahtar işe geliyor
40
Okul, öğrenci ve yerleşke güvenliği
62
TCDD’de 7/24 güvenlik
44
Okullardaki güvenlik açığı turnike ile kapatılıyor
64
Securitas Güvendeyim Uygulaması
48
Üniversite kampüslerinde video izleme sistemlerinin rolü
52
Üniversitelerde güvenlik ihtiyacı artıyor
66
CCTV uygulamalarında yüksek kapasite kayıt ve depolama çözümleri
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
MAYIS 2016
Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER
78
Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA
AYDA BİR YAYINLANIR
Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam ve Satış Sorumlusu Bahar GÜLERYÜZ bahar@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK
68
BİLGİ GÜVENLİĞİ
YANGIN GÜVENLİĞİ
68
Bilgi güvenliğinde derinlemesine
78
Yanıcı parlayıcı sıvı depolarında köpüklü sprinkler sistemleri
savunma
84
CPR Yapı Malzemeleri Yönetmeliği ve kablolar
88
Tag Projesi
90
Sahte alarm olasılığı en aza indiriliyor
72
BİNA OTOMASYONU Akıllı yönetimin bir parçası olun
92 ABONE FORMU
GÜVENLİK HİZMETİ
93 Yıllık Kapak ve Fokus konuları
74
Sınırdaki darboğaz
94 Reklam İndeksi
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 11 No:1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı VERİTAS BASIM MERKEZİ Tel: 444 1 303 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 11 No: 1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
BAŞKAN
Çağdaş özel güvenlik endüstrisi üzerine…
b Değerli okurlarımız;
Bilgi teknolojisinin hâkim olduğu çağımızda özel güvenlik sektörünün de çağdaş özel güvenlik endüstrisinin tesisine yönelik olarak bazı kriterlerin sağlaması artık bir zorunluluktur. Bu kriterleri beş başlık altında toplamamız mümkündür. Mevcut yasal düzenlemelerin çağın gerekleri ile uyumlu olması ve bu düzenlemelerin Avrupa Birliği ülkelerindeki mevzuatla mümkün olabildiğince en üst seviyede entegrasyonunun sağlanmış olması; Özel güvenlik sektörünün profesyonel bir yapıya kavuşturulması; bu bağlamda mesleki eğitim konusunda önemli adımların atılması ihtiyacı; Özel güvenlik sektörünün teknolojik alt yapısının etkin olarak tesis
edilmesi, çalışanların yeni teknolojileri kullanmadaki ünsiyetlerinin arttırılması;
O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı
Çalışanların hakları, çalışma koşulları gibi konularda tek taraflı yaklaşımlardan kaçınılarak beraber karar verme süreçlerinin oluşturulması; Çalışanlar ve işverenler arasında sosyal diyalogun geliştirilerek özel güvenlik endüstrisine ilişkin olarak yeni vizyonların ortaya konması.
Özetlersek; özel güvenlik sektörü emek yoğun bir sektördür. Tüm taraflar arasında tesis edilecek yapıcı diyaloglar mevcut potansiyeli hızla büyütecek ve sektörün yeni vizyonunu oluşturacaktır. Geleceğe umutla bakan özel güvenlik görevlilerinin; bu bağlamda inançlarının arttırılması, kariyer planlamalarına imkân yaratılması ve aidiyet duygularının geliştirilmesi sektörde top yekûn gelişmenin de önünü açacaktır. Güvenli yarınlar dileklerimle…
8 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Özel güvenlik
sektörü emek yoğun bir sektördür. Tüm taraflar arasında tesis edilecek yapıcı diyaloglar mevcut potansiyeli hızla büyütecek ve sektörün yeni vizyonunu oluşturacaktır.
o EDİTÖR
Önce güvenlik…
Oteller genel itibariyle şehirler ve ülkeler arası iş, tatil ve konferans maksatlı seyahatlerde konaklamak için kullanılan mekânlar olmakla birlikte, hizmetin müşteri rahatlığı ve beklentilerine göre şekillendirildiği yerlerdir. Genel olarak güvenlik tesis edilirken müşteriyi rahatsız etmeyecek şekilde kurgulanırken; risk analizleri ve uygulamaları açısından beraberinde bir takım kısıtlamalar getirmektedir. Oteller aynı zamanda güvenlik risklerine maruz kalma seviyelerine göre değişkenlik gösterirler. Bazı oteller kendiliklerinden suç noktasına dönüşebilir hatta marka haline gelmiş oteller, terörist hedef konumuna girmiş kimi ülke şirketlerinin iseler terörist saldırıların hedefi olabilirler. Yine oteller genelde insanların kendi evleri ve tanıdıkları çevrelerden uzaklaştığı yerlerdir. İş veya turizm maksatlı uzaktaki bu yerler her zaman insanların çevresel tehditlerden kendilerini uzak hissettikleri daha rahat davrandıkları yerlerdir. Bu durum hem kişisel güvenlik hem de bilgi güvenliği açısından bireylerinin gardlarını düşük tutmalarına ve kontrolsüz hareket etmelerini sağlar. Bu noktada oteller hem suçluların hem de bilgi çalmak üzere saldırganların hedef aldıkları yerlerdir. Diğer önemli bir nokta ise yangın güvenliğidir. Otellerde çıkan yangınların % 49,8’i ortak alanlarda, % 50,2’si misafir odaları, depolar gibi yerlerde çıkmaktadır. Kapak konumuz olan “Otel Güvenliği”nde tüm bu detaylara ilişkin teknik yazılar bulacaksınız. Bu sayıda fokus konumuz ise “Okul Öğrenci ve Kampüs Güvenliği.” Ülkemiz açısından, genç nüfusun genel nüfusa oranının yüksek olması birçok ülkeye göre bir avantaj sağlamaktadır. 20 bine yakın öğrenci sayısı ile birçok ülkenin nüfusundan daha fazladır. Bu potansiyeli iyi değerlendirmek ve dünyanın gelişmiş ülkeleri ile rekabet edebilmek için öğrenci eğitimlerinin en iyi şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Eğitimin en iyi şekilde yapılabilmesi ve istenilen başarının gerçekleştirilebilmesinin en önemli faktörlerden birisi de okul güvenliğidir. Maslow’un motivasyon teorisine göre öğrenci, öğretmen, yönetici ve hatta velinin başarma ve kendini gerçekleştirme duygularının baskın hâle gelebilmesi için önce güvenlik ve emniyet ihtiyacının karşılanması gerekmektedir. Bunun için okullarda güvenlik sorunlarının fizikî, sağlık, davranış, okul çevresi, yasal uygulama ve kurallar açısından, problemsiz olması gerekmektedir. Fokus konumuza ilişkin de önemli ayrıntıların yer aldığı yazılarımız mevcut. Sektörden sayfalarımızın bu sayıda dört konuğu var; TÜYAK Yangından Korunma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Mumoğlu ve TÜYAK Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı Başkanı Cemal Kozacı ile Axis Communications Ortadoğu, Afrika Bölge Direktörü Phılıppe Kubbinga ve Ortadoğu Satış Müdürü Fıras Shmait. Elektronik güvenlik, bilgi güvenliği, bina otomasyonu,güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da her zaman olduğu gibi teknik yazılar, makaleler ve uygulama anlatımlarıyla dolu. Güvenli günler dileğiyle
10 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com
Oteller insanların
çevresel tehditlerden kendilerini uzak hissettikleri daha rahat davrandıkları yerlerdir. Bu durum hem kişisel güvenlik hem de bilgi güvenliği açısından bireylerinin gardlarını düşük tutmalarına ve kontrolsüz hareket etmelerini sağlar.
GÜNCEL
Axis 2016 Partner Konferansı gerçekleşti Axis 2016 Partner Konferansı 5 Mayıs 2016’da Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirildi. Yıldız Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen konferans Axis Communications Ortadoğu, Afrika Bölge Direktörü Phılıppe Kubbinga’ın Türkiye’den ve globalden güncel bilgiler sunumuyla başladı. 2015 yılının Axis Communications için başarılı geçtiğini anlatan Kubbinga “Axis olarak ürün kalitesine önem veriyoruz; kalite sizin pazarda var ol-
manızı sağlar” dedi. Axis’in uluslararası pazarda iyi bir çizgide ilerlediğini belirten Kubbinga büyüme trendinin devam edeceğini belirtirken; başarılarında en büyük faktörün partnerleriyle yürütmüş oldukları süreç olduğunun altını çizdi. Kubbinga’nın sunumunun ardından Axis Türkiye Satış Müdürü Emre Nasır; Axis toplam çözümleri hakkında bilgi verdi. Konferans düzenlenen ödül törenin ardından sona erdi.
IKD’nin19. Genel Kurulu gerçekleştirildi
Uluslararası Özel Dedektif Dernekleri Federasyonu IKD’nin19. Genel Kurulu 28-30 Nisan 2016 tarihleri arasında Almanya’nın Hamburg şehrinde gerçekleştirildi. Ramada Otel’de yapılan genel kurula 14 ülkeden 30 delege katılırken; Türkiye’yi ise ÖDD Onursal Başkanı Yusuf Vehbi Dalda, ÖDD Başkanı İsmail Yetimoğlu ve ÖDD Üyesi Kadir Can Yetimoğlu temsil etti. Toplantı Genel Sekreter Tony Imossi ve ev sahibi BID Başkanı
12 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Engin Akbağ tarafından yapılan açılış konuşmalarıyla başladı. Genel Kurulda söz alan Genel Sekreter Yardımcısı George Hirtl IKD’nin 2020 yılına kadar olan strateji hakkında kapsamlı bir sunum yaptı. Kurulda üyelerin sunumu maddesinde ise öneriler değerlendirildi. Özel Dedektif Derneği “Derneklere üye özel dedektif firmalarının Uluslararası İşbirliğinde standart oluşturması ve firmaların taahhütle-
re uymalarının sağlanması konusunda, amacıyla IKD Web sitesinde bir menü oluşturup burada ulusal özel dedektifler derneklerine üye şirket firmalarının tanıtımına imkân verilmesi, bu şirketlerin de IKD “Etik Kurallarını” kabul ettiğini ifade etmeleri ile uluslararası özel dedektiflik hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde sağlanabilmesi için işbirliği taleplerinde talep eden tarafın ilk başvuruda verilmesi gereken temel bilgilerin belirlenmesi önerildi. Web sitesinde firma tanıtımının vergi mevzuatı ve IKD’nin ticari iş yapıyor olması açısından uygun olmayabileceği ancak bilgi verilmesi için bir formül bulunmasının yararlı olacağı ve üzerinde bir çalışma yapılması kararlaştırıldı. Bir sonraki kurulların yapılacağı şehirlerin seçilmesinin ardından kurul sona erdi. IKD’nin 20. Genel Kurulu Finlandiya’da,21. genel kurul ise İstanbul’da yapılacak.
GÜNCEL
NORM Teknik Şirketler Grubu ISK-SODEX 2016 Fuarı’nda
Sektörün nabzını yakından takip etmek isteyen tüm katılımcıların beklediği ISK-SODEX fuarı 4-7 Mayıs tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşti. Fuara yeni konseptiyle katılan Norm Teknik Şirketler Grubu; yoğun ziyaretçi ilgisinin ortaya konulduğu firma olmalarını “özenle yapılan her iş hizmet kalitemizi arttırmak için bir basamaktır” diyerek ifade ederken, fuar süresince gerçekleştirilen röportajlar ve söyleşilerle de “yangın güvenliği” başlığı altında günümüz
Türkiye’sini ve sektörü değerlendirdi. Uluslararası katılımcıların da yoğun ilgi gösterdiği fuarda; Norm Teknik Şirketler Grubu tüm ziyaretçilerini ağırlayarak ürün ve hizmet yelpazesindeki gelişmeleri aktarmaya çaba gösterdi. Yapılan görüşme sonrası analizlerde özellikle otomasyon konusunda “PLC üretimlerinin ve gazlı söndürme sistemlerinde I-Flow teknolojisinin öne çıktığını görmek yeniliklerin sektörce yakalandığına işaret etmektedir.” diyen Norm Tek-
nik Şirketler Grubu Yönetici Ortağı İsmail Turanlı daha güvenli yaşam alanları için üretmeye ve yüksek standartlar da sistemler tasarlamaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi. Çeşitli ürün gamlarıyla başarılı bir fuar geçirdiklerini belirten Turanlı; sözlerini şu şekilde sürdürdü: Geleceğe yön vermek istiyorsanız bugünü iyi değerlendirmelisiniz ve geçmişten ders almalısınız. Sektörü bir araya getiren fuarlar günümüzü en iyi şekilde analiz edebilme, eksiklerimizi ve iyileştirmemiz gereken noktaları yorumlayabilmemizi sağlıyor, bizleri hizmet sunduğumuz insanlarla buluştururken çözüm süreçlerini de hızlandırıyor. Yüksek sayıda ziyaret alan stantlarında sulu söndürme sistemleri, gazlı söndürme sistemleri, yangın dolapları, yangın pompaları, yangın damperleri, bina ve otomasyon sisteminde hizmet vermeye başlayan yüzde yüz yerli sermaye ile hayata geçirilmiş yeni markaları ile ISK-SODEX fuarını tamamlayan Norm Teknik Şirketler Grubu, fuar katılımlarına yurtiçi ve yurtdışında da hız kesmeden devam edeceklerini belirtti.
Windows’a parmak izi desteği Yazılım devi Microsoft tarafından gerçekleştirilen; teknolojideki en yeni gelişmelerin ele alındığı WinHec konferansı, Windows 10 Mobile platformu için de bir parmak izi teknoloji desteğinin tanıtımına sahne oldu. Windows 10 Mobile platformuna yıllık güncellemenin bir parçası olarak bu yaz geleceği anlaşılan parmak izi desteği, söz konusu mobil platformda, Windows
14 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Hello’nun hâlihazırda PC’ler de kullandığı aynı sürücüleri ve kodları kullanacak. Bu yeni özellik için yapılan açıklamada; cihaz üreticilerinin dâhili parmak izi okuyucusu ya da Continuum’da olduğu gibi harici bir periferal arasında bir tercih yapabilecekleri belirtiliyor. Ayrıca dokunmak ve kaydırmak olmak üzere iki el hareketinin desteklendiği söyleniyor.
GÜNCEL
Proline iSIM yazılımını duyurdu! Kendi geliştirdiği sistemler ile dünyanın önde gelen şehirlerini, güvenli ve akıllı şehirler kriterlerine uygun güvenlik seviyesine taşıma hedefiyle hareket eden Proline, Güvenli ve Akıllı Şehirler kavramının temel bileşeni akıllı güvenlik alanında taşları yerinden oynatacak akıllı güvenlik yönetim sistemi (iSIM – Intelligent Security Information Management) yazılımının lansmanını Uluslararası Akıllı Şehirler Konferansı’nda gerçekleştirdi. Proline İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit ve Proline Ar-Ge Direktörü Banu Altay’ın katılımı ile Rixos Grand Ankara’da düzenlenen basın toplantısında iSIM yazılımının özellikleri ve geleceğin şehirlerini nasıl şekillendireceği kamuoyu ile ilk kez paylaşıldı. Tamamen Türk mühendisler tarafından geliştirilen iSIM yazılımı, hem şehir güvenliğinde hem de yüksek güvenlik gerektiren alanların güvenliğinin sağlanmasında kullanılabiliyor. iSIM ile marka ve platform bağımsız bir şekilde sensör-
lerden alınan veriler işlenebilmekte ve bu şekilde temelde 3 önemli fayda sağlanıyor: Farklı sistemlerin entegrasyonu, tek merkezden yönetim avantajıyla hızlı karar alabilme ve aksiyona geçebilme, bu sürecin bir sonucu olarak da artan toplum huzuru ve vatandaş memnuniyeti. Konuyla ilgili konuşan Proline İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit, İstanbul’daki Ar-Ge merkezinde geliştirdikleri ürün ve çözümleri; Türkiye’ye, Katar ofisi üzerinden Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya, Pakistan ofisi üzerinden de Asya pazarına sunan Türk Teknoloji Şirketi Proline olarak önümüzdeki dönemde “Güvenli ve Akıllı Şehirler” konseptini bölgedeki farklı ülkelerde hayata geçirmeyi planladıklarını ifade etti. Banu Altay ise; “Teknoloji ve bilişim, küreselleşme kavramının yapı taşlarıdır. Bu unsurların, birbirlerinden bağımsız olarak değerlendirilebilmesi söz konusu değildir. Proline Ar-Ge mühendislerinin 2013 yılından itibaren
geliştirdiği iSIM (Intelligent Security Information Management) yazılımı, Proline’ın kent güvenlik yönetim sistemleri projelerindeki deneyimi ve alan uzmanlığının katkılarıyla oldukça gelişmiş ve yenilikçi bir ürün olarak ortaya çıkmıştır. iSIM; stratejik bilgilerin üretilmesi, saklanması ve iletilmesi süreçlerinde yer almakta, bu bilgilerin birbirleri ile ilişkisini kurarak çok kısa zamanda aksiyon alınabilmesine olanak vermektedir.” şeklinde konuştu.
Milyonlarca e-postaya ait bilgiler sızdırıldı Önde gelen eposta sağlayıcılarına ait çok sayıda kullanıcı bilgisi, internete sızdı. Sızan bilgiler içinde kullanıcı adları, eposta adresleri ve parolalar var. Sızıntıyı keşfeden Hold Security, sızan bilgilerin çoğunun daha önce ortaya çıkmamış olduğuna inanıyor. Firmanın yaptığı analizlere göre sızan veri içerisinde 272 milyon eşsiz kullanıcı adı-şifre çifti bulunuyor. Bunların 42,5 milyonunun daha önce sızmadığı ileri sürülüyor. Hold Security sızan tüm verileri ücretsiz olarak edinebildi-
16 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
ğini, hacker’ın başta 1 dolar istediğini ancak daha sonra anlaştıklarını söylüyor. Hacker’ın çok az para veya hiç para istemeden verileri sağlamış olması, sızıntıya ilginç bir boyut katıyor. Sızıntı içerisinde 57 milyon Mail. ru, 40 milyon Yahoo Mail, 33 milyon Hotmail, 24 milyon Gmail hesabına ait oturum açma bilgilerinin yer aldığı ileri sürülüyor. Mail.ru yaptığı açıklamada hesapları kontrol ettiğini ve sahiplerini uyaracağını söylerken Microsoft, Google ve Yahoo durumu incelemekte olduklarını iletiyorlar.
GÜNCEL
“Personel eğitimlerine önem veriyoruz” Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri; Türkiye’de 12 bine yakın personel sayısı ile fiziki güvenlik alanında en çok eleman istihdam eden şirket oldu. Tepe Savunma’nın öncelikleri arasında personel eğitimi yer alıyor ve sadece kendi bünyesinde eğitim vermek üzere kurduğu Tepe Akademi’de bu eğitimleri gerçekleştiriyor. Tepe Savunma; akademi bünyesinde 2015 yılında iş sağlığı ve güvenliği ve hizmet içi eğitimler alanında; 85 bin kişilik eğitim verdi. Tepe Savunma Tepe Akademi personelinin en ileri ve iyi eğitimi alması için birçok projeye imza atıyor. Tepe Akademi son olarak elearning portalını başlatarak; sektöre büyük bir yenilik kazandırdı. Çalışan personelin fiili eğitim haricinde
uzaktan da eğitim almalarını sağlayan e-learning portalı kapsamında; 182 katalog eğitiminin yanı sıra tamamı Tepe Akademi tarafından hazırlanan 11 mesleki eğitim bulunuyor. Tepe Savunma Genel Müdürü Bora Doğualp konuyla ilişki şunları söyledi: “Şirketimizin faaliyet gösterdiği alan ciddi dinamikleri olan ve çok hassas bir sektör. Bizim için aslolan insan hayatı. Bu noktada da personel eğitimine çok önem veriyoruz. Şu anda Türkiye genelinde beyaz yakalı çalışanlarımız dâhil 12 bine yakın personel istihdamımız var. Yasal zorunluluklarımız ve sorumluluklarımız gereği personelimize temel iş sağlığı ve
Bora DOĞURALP
ilkyardım eğitimi başta olmak üzere gerekli eğitimleri veriyoruz. Eğitimlerimizde güvenlik personelimizim güvenliğe bakış açısında profesyonelliği yakalamasını hedefliyoruz.”
VİKO’dan çocuklar için iş sağlığı ve güvenliği resim yarışması Sağlıklı ve güvenli ortamda çalışma imkânı, insanların en temel hakları arasında yer alıyor. ILO rakamlarına göre her 15 saniyede 1, her gün ise yaklaşık 6 bin işçi, iş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliğinin önemini kamuoyu ile paylaşmak amacıyla VİKO, çalışanlarının çocukla-
18 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
rına yönelik olarak bu yıl “Anne Baba, Sağlık ve Güvenliğini Şansa Bırakma” resim yarışmasının ikincisini düzenledi. Yarışmanın ödül töreni ise geçtiğimiz günlerde VİKO Endüstriyel Tesisleri’nde yapıldı. VİKO çalışanları, eşleri ve çocuklarının yanı sıra Yönetim Kurulu Başkanı Toshihide Arii, CEO Nusret Kayhan Apaydın, üst yönetimden
Hiroyuki Oka, İK ve Kurumsal Gelişim Direktörü Mutlu Kutlu, Pazarlama Direktörü Aysel Özaltınok ve diğer yöneticilerin katılım gösterdiği ödül töreninde açıklanan sonuçlara göre ilkokul 1. sınıf öğrencisi Ada Akdeniz yarışmada birincilik ödülüne layık görüldü. Utku Yağız Aka, Ebrar Mina Şimşek, Emirhan Gügercin, Kübra Meniz ve Berra Demiralay ise dereceye giren diğer öğrenciler oldu. Programda ayrıca, yapımı VİKO tarafından gerçekleştirilen ve Sancaktepe İbni Sina İlkokulu’nda faaliyet gösteren Karre Kids Çizgi Film Atölyesi’nin öğrencileri tarafından tamamlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği” konulu çizgi film ilk kez izleyicilerle buluştu. Katılımcıların beğeni ile izlediği filmin, henüz ilkokul düzeyindeki öğrenciler tarafından yapılmış olması tüm katılımcıların takdirini topladı.
GÜNCEL
Teknomaks’tan “Gelin Bu Güçlü Birlikteliğe Siz de Ortak Olun” Semineri
Bosch Güvenlik Sistemleri’nin de desteğiyle ilk seminerini 17 Kasım 2015 tarihinde Ankara’da gerçekleştiren Teknomaks; ikinci toplantısını 5 Mayıs Perşembe günü Hilton İstanbul Bosphorus’ta düzenledi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Ateksis Şirketler Grubu Genel Koordinatörü Atila Özcan; satış öncesi ve sonrasını içeren yeni yapıyı destek hizmetlerini de kapsayacak şekilde detaylı olarak iş ortaklarına aktardı. Bosch ve Teknomaks arasında yapılan ve dünyada bir ilk olan anlaşmanın sektöründe bir milat olarak kabul edildiğini vurgulayan
Özcan; bu süreçte şirket bünyesinde yapmış oldukları yatırım ve yeniliklerle geliştirilen pazarlama stratejilerini katılımcılarla paylaştı. Bosch Güvenlik Sistemleri Ülke Direktörü İlke Frenkel’in Bosch San. Tic. A.Ş. ile ilgili bilgiler paylaştığı ve Orta Doğu’ya olan bölgesel sorumlulukta yetkinlik bölgesi olarak öngörülen Türkiye’deki çalışmalarını konu alan sunumu dikkat çekti. Ayrıca Ürün Yöneticileri Onur Sönmez, Dr. Hayri Yıldırım, Ozan Reşat Altındiş tarafından verilen eğitimlerle tüm gün süren seminerde dünyaca ünlü Merlin ödüllü sihirbaz Kubilay QB
Tunçer, farklı gösterisiyle katılımcıları eğlendirdi. Video ve yangın alanlarında yönetim, izleme, kayıt işlemleri için kullanılan Duetron VMS ve Duetron FMS yazılımları seminerin en çok ilgi çeken konuları arasında yer aldı. Yazılım Uzmanı Nihal Alıcı, Duetron VMS Video Kayıt ve Yönetim Yazılımı, Duetron FMS Yangın Alarm Yönetim yazılımı, Duetron Access Control, Duetron Radar ve projelere özel geliştirilmiş yazılımlar hakkında katılımcılara bilgi verdi. Hilton İstanbul Bosphorus ’ta gerçekleşen seminerde öğle yemeğinin ardından, Teknomaks tarafından “Daimi İş Ortağı’’ seçilen Labirent Bina Otomasyon ve Elektronik Sistemleri’nden Ümmühan Özelgin’e ödülleri takdim edildi. Tüm gün süren ve yoğun bir katılımın olduğu seminerin son bölümünde katılımcılar eğitime katıldıklarına dair sertifikalarını alarak ayrıldılar. Başarılı bir organizasyonu daha ardında bırakan Teknomaks adına konuşan Ateksis Şirketler Grubu Pazarlama Direktörü Bigecanan Eren “Bu seminerlerle birlikte hali hazırda bizlerle çalışan veya çalışmaya başlamak isteyen iş ortaklarıyla buluşmaya devam edeceğiz” dedi.
Anonymous’un hedefi bankalar Son dönemde aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkeye siber saldırılar düzenleyen ünlü hacker grubu Anonymous, şimdide bankalara yöneldi. OpIcarus adını verdiklerini yeni bir siber saldırı dalgası başlatan grup, bu operasyon kapsamında dünya bankacılığın sektörünü hedef alacak. Dünyanı önemli bankalarına saldırılar düzenleyeceğini açıklayan grubunun ilk hedefi Yunanistan oldu.
20 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Yunanistan’ın bankalarından Bank of Greece, şu sıralar Anonymous’un DDoS saldırılarına maruz kalıyor. Anonymous daha önce 2014 yılında da benzeri bir saldırı başlatıp dünya bankalarını hedef almıştı. Ancak hacker grubu bu sefer çok daha kararlı ve organize görünüyor. Bank of Greece’e günlerdir üst üste siber saldırılar düzenleyen grup, bankanın internet sitesini neredeyse gün boyunca ulaşılamaz hale getirdi. Üstelik
Yunanistan bankası sadece başlangıç. Grubun yayınladığı videoya göre sırada İngiltere bankaları ve New York Borsası, yani Wall Street var.
b HAYATA BAKIŞ
“Zaman yönetimi” Bizi her yönü ile kuşatmış bulunan “zamanı nasıl değerlendirmeliyiz” sorusuna cevap aramak insanın görevi olmalıdır. Evimizin önünden akıp giden ırmaktan faydalanmak için nasıl acele etmiyor isek zamandan faydalanmak konusunda da acele etmiyoruz çoğunlukla. Çünkü hayati olmasına karşın hep böyle sürüp gideceğini zannettiğimiz zaman, aslında çok hızlı tükenen ve tükendikçe aleyhimize dönebilecek bir varlık gibi tıpkı günümüzde bitmez sandığımız su misali. Her insanın kullanabileceği azami bir zamanı vardır; her insan sadece kendi zamanını kullanır. Zamanın faydası, kullanılması amacına bağlıdır; faydalı hale getirilemeyen zaman kaybedilmiş demektir. İnsanın yaptığı her şey zamanı gerektirir. Zaman fark edilmemiş bile olsa çok pahalıdır. Geçen zamanı döndürmek mümkün olmadığı gibi onun yerini başka bir şey tutmaz. İsteğin gerçekleşeceğine olan sarsılmaz bir inanç, gereken çalışma azmi ve sabrını gösterecek performans, doğru yer, doğru ekip ve doğru malzeme için iyi hazırlanmış plan, yapılan şeylerin doğruluk ve geçerliliğinin görüşüleceği bir tecrübe… Geçmiş zaman artık geçti yakalamak imkânsız; gelecek zaman kesinliği olmasa da hazırlık yapmamız ve planlamamız gereken zaman, şimdiki zaman ise elimizden hızla kayıp giden şimdi ve burada olan değerlendirirken tüm gücümüzle çalışmamız gereken zaman. Yaşadığımız ve sahibi olduğumuz büyük zenginlik. Planladığımız ve planlamadığımız her şeyi yapabilmemize imkân veren tek zaman. İnsanlık tarihinin günümüze kadarki en büyük kazanımı olan bilgi ve birikimin ürettiği teknolojik tüm araç, gereç ve imkânlar insan hayatını kolaylaştırmak ve daha çok zaman kazanmamızı sağlamak içindir. Ne için yaşıyorum; hayatımızın her anında bu soruyu cevaplayabilmek elimizden hızla kayıp giden zamanı verimli kullanma isteğimizi kamçılayacaktır. Her yapılan amaç için eğer hayatımıza bir gaye yüklemiş isek yaptığımız hiçbir şeyin boşa gitmeyeceğini bilmek bizi daha çok ve anlamlı işleri yapmaya heveslendirecektir. Kafamızda ya da masamızda planlılık; elimizdekilerin verimli kullanılması ve karşılaşabileceğimiz sürprizler karşısında şaşırmamak için uygulanır bir planımız olmalı. 24 saatimizin taksimi, yatış kalkış ve kimlere ne kadar vakit ayıracağımıza mümkün olduğunca önceden karar vermeliyiz. Gerektiğinde kendi isteklerimizi de sınırlandırmalıyız. Kimden öneri almalıyız; doğru söylemeyip dürüst olmayan hiç kimsenin öneri ve vaatlerine kulak asmamalıyız. Doğru iş; önemli olan işi doğru yapmaktan çok, doğru işi yapmaktır. Bilinen gerçek şudur ki sabahın erken saatlerinden öğlene kadar olan zaman verimli sonuç alma olasılığı en yüksek vakitlerdir. Bu vakitleri boş şeylerle geçirmek büyük kayıptır. Uygulanması dileğimle…
22 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Oğuz GÜLAY
İnsanlık tarihinin günümüze kadarki en büyük kazanımı olan bilgi ve birikimin ürettiği teknolojik tüm araç, gereç ve imkânlar insan hayatını kolaylaştırmak ve daha çok zaman kazanmamızı sağlamak içindir.
KAPAK KONUSU
Otellerde risk analizi Risk analizleri ve uygulamaları açısından müşteri odaklılık risk azaltma ve güvenlik uygulamalarının kısıtlamalarıdır ve en belirgin örneği otellerdir. S. Tayfun BORA /Genel Müdür ASSET INTERNATİONAL
O
teller genel itibariyle şehirler ve ülkeler arası iş, tatil, konferans maksatlı seyahatlerde konaklanılan mekânlar olmakla birlikte, hizmetin müşteri rahatlığı ve beklentilerine göre şekillendirildiği yerlerdir. Sadece otellerle kısıtlı olmamakla birlikte mekân güvenliği buralarda hayata geçirilirken müşteri odaklı davranılması sebebiyle oluşturulacak sistemlerin müşteriyi rahatsız etmeyecek şekilde daha akıllı ve zekice kurgulanması gerekir. Güvenlikçi bu kurgu esnasında, bir baraj, kritik altyapı tesisi korumadaki gibi rahat davranamaz. Bilindiği gibi tüm mekân koruma
24 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
tercihleri; oteller için de aynı şeyi gerektirir: Caydırma Algılama Geciktirme Etkisizleştirme Ancak bunlar hizmetin türüne yönelik zekice kurgulanmalı ve basit anlamda öncelikle insanlara zararı, şirket veya Asset (değer) lere zararı ve hırsızlığı önlemelidir. Risk Analizleri ve uygulamaları açısından müşteri odaklılık risk azaltma ve güvenlik uygulamalarının kısıtlamalarıdır ve en belirgin örneği otellerdir. Suç önleme açısından güvenlik uygulamalarının zekice kurgulanması, otelin değişik kullanım alanlarında
kompartmantasyon (ayrıştırma) gerektirir. Oteller, müşteri rahatlığına odaklı kuruluşlar olduğundan diğer sektörlerdeki gibi bariyer uygulamalarının hayata geçirilebileceği bir sektör değildir. Yapılacak ayrıştırmalar da tek başına yeterli olmaz. Bu uygulamaya şu üç aracı da eklemek gerekir. Güvenlik risk analizi Dizayn temelli tehdit değerlendirmesi Saldırgan yolu modellemesi Bariyer uygulamalarının otellerde kullanılmaması hali risk analizlerinin sonuçlarına göre değişiklikler gösterebilir. Kompartmantasyon uygulanırken dizayn modellemesi genelde mekanlarda iki ayrı yakla-
Tasarım açısından, dizayn temelli tehditler ve fiziksel korunma sistemleri dengeli kurulmalıdır. İyi korunmuş bir otelde sızma bakımından yüksek riskli görülecek bir alana girecek saldırgan, giriş kontrol sistemlerince (Güvenlik görevlisi, X-Ray, Metal detektörü) tespit edilmelidir.
S. Tayfun BORA
şımı gerektirir: 1. Kapı herkese açıktır; dışlama istisnadır. 2. Kapı herkese kapalıdır; kabul istisnadır. Otellerde birinci kural geçerlidir. Oteller gibi perakende sektöründe de giriş yönetimi (Access management) genelde çalışanlarca yürütülür. Temel kural, herkesin kabul edilmesidir. Belli birilerinin dışarıda tutulup alınmaması istisnadır. Otelcilik gibi perakendecilik, ikametler ve eğlence mekânları özel mülklerdir. Mülk sahiplerinin çalışanlarla girişleri kontrol altında tutma hakkı vardır. Ancak bu tür açık tesislerde sadece personelin kullandığı veya sadece belli bazı çalışanların kullandığı alanlar da mevcuttur. Bu alanlar için ayrıştırma uygulaması yapılarak bu alanlara herkesin (müşterinin) girmesi engellenmelidir. Bu sebeple ayrıştırılmış bu alanlara geçiş için kartlı geçiş sistemleri de kullanılmaktadır. Tasarım açısından, dizayn temelli tehditler ve fiziksel korunma sistemleri dengeli kurulmalıdır. İyi korunmuş bir otelde sızma bakımından yüksek riskli görülecek bir alana girecek saldırgan, giriş kontrol sistemlerince (Güvenlik görevlisi, X-Ray, Metal detektörü) tespit edilmeli-
dir. Denge sağlanmadığı sürece korunma tedbirlerinin etkinliğinden bahsedilemez. Otellerin yanı sıra, diğer dinlenme tesisleri ve perakendecilikte mekânın kamusal alanı ile özel alanı (personel dinlenme odaları, depolar) bu tür giriş kontrolleri ile ayrıştırılır. Bu tür giriş kontrolleri otellerde müşteri odalarına varıncaya kadar kullanılmaktadır ve bu alanlarda suç vakalarının gerçekleşmesi durumunda güvenlik müdür ya da şeflerinin vakanın tekrarlanmaması, ya da failin tespiti için delil tespit çalışması yapması gerekir. Bu tespitlerin kolaylaştırılması için ayrıştırılmış alanlara yapılan girişlerin log kayıtlarının tutulması tavsiye edilmektedir. Kimi otellerde müşteri odalarının temizlenmesi esnasında oda kapılarının açık bırakılması; tek temizleme personeli banyo ile ilgilenirken odaya birinin görülmeden girmesini engellemek için yasaktır. Aynı şekilde, kimi otellerde çalışanların belli bir değerin üzerinde takı kullanmaları da yasaktır ve personel oteli terk ederken aramaya tabi tutulurlar. Bu durum perakende sektöründe de ilgisiz personelin kasa alanlarına girmesinin ya da bu alanlara kişisel paralarıyla girmesinin yasaklanması olarak görülür. Oteller gibi mekânlarda, arama süreçlerinin yerleştirilmesinde iki kıstasa önem verilir: Arama yasal mıdır? İnsanların giriş ve çıkışlarda
aranması uygun mudur? Kanunilik kıstası adli yetki alanlarına göre farklılık gösterebilir. Bu tür kurallar insan kaynakları ve hukuk departmanları ile birlikte değerlendirilerek oluşturulmalıdır. Çoğu güvenlikçi, çıkışta personel aramalarını yetkisi dâhilinde görür ama genelde durum böyle değildir. Çoğu ülkelerdeki ticari tesislerde arama rıza göstermeye dayalıdır. Dükkân ve otellerde çalışanların çıkışta aranması ise makul karşılanmaktadır. Aynı şey otellerde müşteriler için uygun görülmemektedir. Oluşturulan bu tür arama kurallarının amacı baştan belli olmalıdır: Tesise tehlikeli madde sokma riskinin azaltılması için mi? Tesiste hırsızlık riskinin azaltılması için mi? Tesiste yasadışı madde bulundurma riskinin azaltılması için mi? Tesise yasak maddelerin (Organizasyon kuralınca yasaklı) sokulması riskinin azaltılması için mi? Oteller, güvenlik risklerine maruz kalma seviyelerine göre değişkenlik gösterirler. Bazı oteller kendiliklerinden suç noktasına dönüşürler. Daha iyi otellerin buna uygun güvenlik bütçeleri olur ama bu hal daha güvenli olduklarını göstermez. Hatta marka haline gelmiş oteller, terörist hedef konumuna girmiş kimi ülke şirketlerinin iseler terörist saldırıların hedefi olabilirler. Çoğu lüks oteller
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 25
KAPAK KONUSU
Kanunilik kıstası adli yetki alanlarına göre farklılık gösterebilir. Bu tür kurallar insan kaynakları ve hukuk departmanları ile birlikte değerlendirilerek oluşturulmalıdır. Çoğu güvenlikçi, çıkışta personel aramalarını yetkisi dâhilinde görür ama genelde durum böyle değildir. de, otelde kalmayan kişi kalabalığını çekerler. Bu tür kalabalık giriş çıkışlar ise, giriş kontrolünü zaafa uğratabilir. Değişik İşletmeler, belli bazı saldırıları da cezbedebilirler. Örneğin geçmiş yıllarda silahlı saldırılara maruz kalan (barikat kurulup rehine alınan) hedef oteller, yüksek profilli konferanslar olmuştur. Kalabalık insan topluluklarının yerleştiği yerler saldırganlara cazip gelmektedir. Özellikle terör açısından minimum mühimmatla maksimum kayıp verildiğinden terör organizasyonlarına ekonomik de gelmektedir. Hele ki mekânda rehine alınan yabancılar ve çocuklar olduğunda! Bu durum kamunun / medyanın daha geniş ilgisini çektiğinden tercih edilmektedir. Bu sebeple, başta bahsettiğimiz müşteri odaklı olmak adına güvenlik tedbirlerini almama yanlış bir yaklaşım olacaktır. Aksine almalı, ancak daha zekice davranılmalıdır. Olay; gelir kapısı turizm ve ülke menfaati açısından değerlen-
26 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
dirildiğinde genel kolluk tedbirleri açısından korunma planları sadece otelleri değil; otelin yakın çevresi ile birlikte havalimanları, tren ve otobüs terminallerini de kapsamaktadır. Çünkü otelin müşterileri buralardan geçerek otele gelirler. Bu noktalardaki güvenlik riskleri, otelin müşteri potansiyelini hiç de azımsanmayacak şekilde azaltır. Aynı tarz yaklaşım ABD FEMA Vakfı’nın çalışmalarında Zone I ve Zone II olarak tanımlanmakta ve mekânların toplu taşım noktaları ile ilintisi de ele alınmaktadır. Oteller gibi bu tür turizm altyapılarının bulunduğu yerlerde, fotoğraf çekme ve başıboş oyalanma (loitering) genel davranış tarzı olduğundan güvenlik görevlisinin suçu için etüt yapan suçluyu teşhis etmesi de zorlanmaktadır. Çünkü biliyoruz ki; hiçbir suçlu, eylemini gerçekleştireceği yerde tespit yapmadan asla harekete geçmez. Özel güvenliğin baş görevi de bu esnada suçluyu tespit edip onu etkisizleştirmek veya en azından kameraya alınmasını (delil) sağlamak olmalıdır. Otelin mekânları ayrıştırıldığında bu alanlardaki güvenlik personeli, kameralar ihtiyaca göre tam olarak mekâna uygun kullanılması sağlanmalıdır. Bu durum dizayn temelli uygulamaların gereğidir. Örneğin; makul harcama da göz önünde bulundurulduğunda, kamera kaydının saklama alanı bakımından bazı planlamalar yapılmalıdır. Mesela; dış çit 2 fps ( frame per second), otel lobisi 2 fps, kalabalık giriş çıkış noktaları 6 fps, kasa gözleme 15 fps ve şiddet yaşama ihtimali olan yerler yine 15 fps ile izlenebilir. Her yerin 25 fps izlenmesi gerekmemektedir. Kamera uygulamalarında cihazlar tüm giriş / çıkış noktalarını görmelidir. Mekândaki ışık seviyelerine uygun seçilmeli veya ışıklar kameraya göre düzenlenmelidir. Kamera
bakış alanları (FoV: Field of View) merdivenleri, asansörleri, misafir odalarının bulunduğu katların girişlerini ve koridorları içermelidir. İmajlar, kimlik belirlemeyi mümkün kılmalı ( Kamera görüntüsünde kişi monitörün % 25 ini kaplamalıdır.) ve alçak seviyede monte edilmelidir. Özellikle terörün hedefi olması itibariyle sadece oteller için değil; tüm mekânlar için kamera izleme uygulamalarında yerel kayıtlardan ve izlemelerden ziyade takibin ve kaydın uzak mekânlardan (remote monitoring & storage) yapılması tavsiye olunmaktadır. Kaydın yerel yapıldığı yerlerde profesyonel saldırganlar kaçmadan önce kayıtları silme girişiminde bulunmaktadırlar. Bu sebeplerle Hyatt otelleri, 2009 yılındaki Jakarta Marriot otelde yaşanan terör saldırısından sonra 2012 yılından sonra bu uygulamaya geçmiştir. Hatta kameraları hareket sensörlü (VMS: Video Motion Detection) sipariş edip, Plaka Okuma (LPR: License Plate Recognition) sistemlerini de bütünleştirme girişiminde bulunmuşlardır. Çünkü otellerin park alanları da bombalı saldırılar için açıktır. Hatta bu park alanlarının otelin altında bulunması durumu da riski arttırır. Terörün hedefi olarak turizm ve otellerden bahsetmişken, otelin kurulacağı alanın seçilmesi ve inşası aşamalarında da mekânın, bombanın kinetik enerjisine dayanabilme değerlendirmeleri ve buna göre inşa kıstaslarının kullanılması gerekmektedir. Bu konuda ABD FEMA Vakfının göz ardı edilmez çalışmaları bulunmaktadır. İngiltere Milli Altyapı Koruma Merkezi (CPNI: The Centre for the Protection of National Infrastructure) 2013 yılında yayınladığı bir çalışmasında mahkemeleri, bankaları, otelleri, hastaneleri, haber ajanslarını, toplu taşımacılık organizasyonlarını ve acil durum hizmeti sunan yerleri bomba tehdit araması alabilecek yerler olarak tanımlamıştır. Arama
yapıldığında hazırlıklı olunması gerekmektedir. Bu durumlarda acil tahliye kararları, insanları daha büyük bir bombaya doğru da yönlendirmiş olabilir: Otoparklar: Genelde toplanma alanlarının olduğu yerlerdir. Seyahat güvenliği ve bilgi güvenliği açısından oteller: Oteller genelde insanların kendi evleri ve tanıdıkları çevrelerden uzaklaştığı yerlerdir. İş veya turizm maksatlı uzaktaki bu yerler her zaman insanların çevresel tehditlerden kendilerini uzak hissettikleri daha rahat davrandıkları yerlerdir. Bu durum hem kişisel güvenlik hem de bilgi güvenliği açısından bireylerinin gardlarını düşük tutmalarına ve kontrolsüz hareket etmelerini sağlar. Bu noktada oteller hem suçluların hem de bilgi çalmak üzere saldırganların hedef aldıkları yerlerdir. Dış saldırganların otellerde, içeriden kendilerine yandaş temin edebilecekleri de göz ardı edilmemelidir. Risk seviyesi açısından, yüksek otellerde çalışanlar nispeten düşük maaş alabilir ve kandırmaya müsait olabilirler. Bu konuda da otel güvenlik müdürleri IK bölümleri ile birlikte hassas davranmalıdırlar. Otellerdeki Wi-Fi hizmetlerinin her zaman hacklenerek suiistimal edilebileceği unutulmamalı cihazlarda VPN kullanılmalıdır. Otellerdeki toplantı odalarının, konferans salonlarının bilgi hırsızlarınca hedef konumunda kalabileceği unutulmamalıdır. Techradar.com 2013 yılında yaptığı bir çalışmaya göre; havalimanları, konferans merkezleri, oteller gibi kamusal alana açık networklerin Laptop kullanıcıları için risk taşıdığını belirtmiştir. Bunun sebebi hackerların Cain, Abel, Wireshark veya Ettercap gibi ücretsiz programlarla networke bağlananların şifrelerini, maillerini görebilmeleridir. Tabi bu saldırı, sadece bu noktalar için değil
Otellerdeki Wi-Fi hizmetlerinin her zaman hacklenerek suiistimal edilebileceği unutulmamalı cihazlarda VPN kullanılmalıdır. Otellerdeki toplantı odalarının, Konferans salonlarının bilgi hırsızlarınca hedef konumunda kalabileceği unutulmamalıdır. gerekli önlemler yoksa eviniz için de geçerlidir. Çözümü VPN kullanmaktır. Tecrübelerle sabit olarak, evinizden uzakta, bulunduğunuz şehirde bir toplumsal olay olması durumunda da tek güvenli yer otelinizdir ve her güvenlik müdürü size bu gibi gelişmelerde otelinizde kalmayı tavsiye edecektir. İdealinde, iş veya turistik maksatlı seçeceğiniz otel; güvenlik müdürü olan, laptop alacak ölçüde oda kasaları olan, misafir odalarının katlarına çıkan yolun resepsiyon önünden geçtiği (kontrollü), kart kontrollü asansörleri olan, lobisinde CCTV bulunan, asansör ve acil çıkışları olan, barının dışarıdan istenmeyen insanları cezbetmediği, misafir odalarının kapılarında iyi güvenlik özellikli cihazların tercih edildiği, iş katlarının itinayla güvenlik altına alındığı ve kendi içinde restaurant bulunan otel olmalıdır.
İş emniyeti ve yangın İş maliyet değerlendirmeleri çerçevesinde otellerdeki çoğu güvenlik müdürü, güvenlikle birlikte HSE bağlamında emniyet (SAFETY) konularına da girmiştir. Hatta bu konular arasında yangın ve tahliye de vardır. Özellikle yangın ele alındığında otel genelinde kullanılan detektörler de devreye girer. Yangın prosedürleri ile ilgili olarak ülkemizde TS CEN / TS 54-14 ve 86/666/EEC standartlarını incelemek gerekir. Otellerde çıkan yangınların % 49,8 i ortak alanlarda, % 50,2 si misafir oda-
ları, depolar gibi yerlerde çıkmaktadır. Tüm bu alanların detektörlerle izlenmesi ve buralardan doğacak alarmların kamera sistemleri ile entegre kurgulanarak tek bir merkezden izlenmesi gerekecektir. Tüm detektörlerin adreslemeli olması ve akıllı adresli yangın algılama sistemlerince izlenmesi tavsiye olunmaktadır. Böylece güvenlik yatırımları otelin başka iş alanlarında kullanılarak sadece güvenlik yatırımı olmaktan çıkacaktır. Diğer taraftan, alarm sinyallerinin alarm noktasının kameralarla izlenerek hatalı alarm olup olmadığının tespiti için kısa süreliğine geciktirilmesi faydalıdır. Özellikle yüksek katlı binalarda oluşabilecek yangın etkilerini geciktirmek için havalandırma mekanizmalarının da bu sisteme entegre edilmesi ayrıca değer katacaktır. Bu sistemde sıcaklık detektörleri, hem duman hem de sıcaklık algılayan multisensör detektörler kullanılabilir. Multisensör detektörler özellikle mutfak gibi alanlarda daha fazla kullanıma elverişlidir. Kırmızı yangın ihbar butonlarının standartlara göre 1,21,6m yükseklikte, en fazla 30m.lik yürüyüş mesafelerine konuşlandırılması gerekir. Akıllı adresli algılama sistemlerinde uyarıların SMS/GPS üzerinden alınması tercih edilirse, yöneticiler otel dışında da acil durumlardan haberdar olabilirler. Tüm bu sistemlerin kurgulanması için saygın yüklenicilerden destek alınması, danışmanlar aracılığıyla ihale aşamalarının sürdürülmesi tavsiyemizdir.
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 27
KAPAK KONUSU
Otellerde beklenen riskler Otellerde problem yaşanan saatler; genellikle gece 21.00’den sonra başlar diyebiliriz. Bu durumda özel güvenlik görevlileri ile diğer çalışanların gece boyunca koordineli hareket etmesi ve aralarında dengeli bir işbirliğinin tesis edilmesi önemli bir husus olarak değerlendirilmelidir. Bülent AKSARAY/GÜSOD Genel Sekreteri
28 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
rumda özel güvenlik görevlileri ile diğer çalışanların gece boyunca koordineli hareket etmesi ve aralarında dengeli bir işbirliğinin tesis edilmesi önemli bir husus olarak değerlendirilmelidir.
Bülent AKSARAY
O
tellerin yıldız derecesine göre hizmet özellikleri vardır. Ama unutulmamalıdır ki seyahat edenlerin ve bu mekânlarda konaklayanların asgari beklentileri ve ihtiyaçlarının da yıldız derecelerine bakılmaksızın sağlanması gerekmektedir. Ayrıca bu mekânlarda her konaklayanın uyumlu, düzgün, kurallara uyan kişilerden olacağını beklemek de mümkün değildir. Bu bağlamda otellerin her zaman çok güvenli mekânlar olduğunu söylemek çok doğru olmaz. Bu nedenle oteli işletenlerin; otellerde istihdam ettikleri kişileri belirlerken hassas davranmaları ve özellikle gece görevli bıraktığı kişilerin süreçleri yönetirken dikkatli olmalarını temim etmek zorundadırlar. Tabii bu husus beş yıldızlı otellerde daha değişik tablolar verecektir. Otellerin güvenliği kapsamında hem otel yöneticilerinin hem de otelden istifade eden misafirlerin dikkatli hareket etmeleri en doğru yol olacaktır. Otellerde problem yaşanan saatler; genellikle gece 21.00’den sonra başlar diyebiliriz. Bu du-
Turizm acenteleri işlevselliği: Şehirde bulunan otellerin taşıdığı riskleri en iyi turizm acenteleri bilir. Bu durumda rezervasyon yaptırırken aracı olarak bunlardan istifade etmek sorunlardan sakınmaya yardımcı olacaktır. Ayrıca tanıdığınız otelleri sürekli kullanmak burada çalışanlarla yakınlık sağlayacağından uygulanacak bir yöntem olarak görülebilir. Bir de belli grup müşterileri olan oteller vardır. Dolayısıyla öyle her gördüğünüz otel size uygundur demek yanlış olabilir. Sorunlu bir oteli dışarıdan tanımak pek mümkün olmaz. Ancak bulunduğu sokak, ait olduğu çevre bu konuda size bir fikir verebilir. Oteli eviniz gibi emniyetli görmüyorsanız burada kalmanız da doğru olmaz; zaten rahat edemezsiniz. Otelin güvenliği kapsamında bir otel mutlaka girişlerinde ve bazı kritik mevkilerinde özel güvenlik görevlisi istihdam etmelidir. Bu şekilde hem otelin daha kolay tercih edilmesi imkânı yaratılacak; hem de muhtemel sorunlara karşı yeterli tedbir alınabilecektir. Değişik kültürlerin kaynaşması: Oteller; ülkenin veya dünyanın değişik yerlerinden gelen misafirleri ağırlarlar. Bu kapsamda standart hizmetleri vardır. Çoğunlukla lokantalarından da istifade edilir. Bu oluşum içinde aynı katta, yan yana odalarda değişik karakterde insanlarla beraber kalacaksınız demektir. Büyük otellerin her katının kat görevlileri vardır. Bu nispeten insana güven telkin
Otelde sakin ve her şeyin sorunsuz işlediği bir ortam kurulmalıdır. Bunun için mevcut imkânları en etkin şekilde kullanmak en doğru yöntemdir. Otelde kalan kişilerin dışarıdan bekledikleri riskler de göz önünde bulundurulmalıdır. eder. Zaten savunmasız halde ve güvenlik yetersizliği olan bir otelde rahat edebilmek pek mümkün olmaz. Bu nedenle otellerle ilgili mutlaka evrensel standartlar geliştirilmeli ve güvenlik açısından belli bir kriter oluşturulmalıdır. Otelin beklenmeyen risklere karşı hazırlığı: Otellerde uyuşturucu ya da çete oluşumu tarzında veya hırsızların musallat olduğu bir durum düşünelim. Bir anda kendinizi çok zor şartlar altında ve tehditlere açık halde bulabilirsiniz. Oteli beklenen her türlü riske karşı güvenli hale getirmek otel yönetiminin sorumluluğundadır. Hatta belli kriterler dâhilinde tedbirleri almak ve bunlara hazırlıklı olmak zorunluluktur. Ancak bu şekilde bu konu halledilmiş olabilir. İnsanların hepsinin kötü olduğunu düşünemeyiz. Ama tedbirli olmak her zaman önde gelen bir husus olacaktır. İnsanlar mutlu olmak yanında bekalarını sağlamak için de kendilerini azami zorlamalıdırlar.
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 29
KAPAK KONUSU
Siyasi konjonktür uyarınca teröristler de mutlak olarak müsait otellerde yuvalanıp hazırlıklarını yapacaklardır. Bu açıdan otellerin uyanık veya tedbirli davranarak büyük olayların önlenmesinde katkı sağlayacağı ön görülebilir. Sakin, düzenli bir sistem: Otelde sakin ve her şeyin sorunsuz işlediği bir ortam kurulmalıdır. Bunun için mevcut imkânları en etkin şekilde kullanmak en doğru yöntemdir. Otelde kalan kişilerin dışarıdan bekledikleri riskler de göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca müşterilerin açık kalplilikle güvenlik tedbirleri kapsamında otelden destek istemesi de beklenmelidir. Otelin resepsiyon sorumlusu otelin işletme politikalarının dışında hareket etmemelidir. Eğer kendi kanaati üzerinden hareket ederse bu bazen beklenmedik riskler oluşmasına neden olacaktır. Otelin temizliği en önemli kısmıdır. Bu kapsamda gereken düzen sağlanmış olmalıdır. Güvenlik açısından temizlik görevlilerinin otel sakinlerinin rahat etmesini sağlayacak şekilde hizmet sunmaları da ayrı bir önem taşır. Kısacası otel marka ve ismini koruyacak tarzda iyi yönetilmelidir. Alınacak tedbirler: Otelin güvenlik
30 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
açısından kendinden beklenen sorumluluk öncelikle can güvenliğidir. Burada kalan kişiler kendilerini emniyette hissetmelidir. İstenmeyen olaylara sebebiyet verecek hususlara genellikle otele müptela olmuş müdavimler sebep olur. Bu otelin işletme politikasıyla yakından ilişkilidir. Beynelmilel sistem olarak yıldızlama sistemi otelin imkânlarını anlaşılır kılar. Otellerin yıldızlama sistemi içinde buna paralel güvenlik önlemlerinin de düzenlenmesi / arttırılması önem arz etmektedir. Otel de konaklayacaklar yıldız sayısı arttıkça otel güvenliğinde de etkinliğin artmakta olduğuna ilişkin inançlarının sarsılmaması gerekmektedir. Gerçeklerden uzaklaşmadan konaklayanlara hakkı olduğu güvenliği sunmak otel yönetimlerinin başlıca hedeflerin den biri olmalıdır. Konaklayanların/müşterilerin analizi: Otele gelen müşterilerin geliş amaçları resepsiyondaki ilk görüşmede az veya çok belli olacaktır. Buna göre otelin politikalarına uygun hareket etmek beklenen bir durumdur. Müşteri özellikleri otelde muhtemel riskleri de anlaşılır kılar. Ama bunlardan habersiz bir müşteri kendi bekası için rol olacak bu oluşumları bilemez. Örneğin uyuşturucu kullanılan bir otel başka riskler taşır. Ayrıca diğer yasa dışı faaliyetlere olanak veren şartlar ise bambaşka bir durumu yansıtacaktır. Muhtemel tehdit emareleri: Otelin müşteri kapsamında uyguladığı politikalar otelde beklenen tehdit risklerini de açık şekilde belli eder. Bu durumda müşteri kendi beklentilerini bu oluşumla beraber ele alacak şekilde
hareket edecektir. Otelleri güvenli yerler olarak görmek isteriz. Bunu da emniyet güçleriyle dengelenen kategori anlamlı hale getirecektir. Otelde özel güvenlik görevlilerinin yoğun olarak görülmesi ilk etapta güven yaratıyor gibi algılansa da bunun varlık nedenleri insana şüphe uyandıracaktır. Bu kapsamda özel güvenlik görevlilerinin üniformasız olarak görev yapmaları ve dikkat çekmeyecek şekilde bulunmaları hususu da önem arz etmektedir. Büyük otellerin müşterileri bazında beklenen riskleri elimine edecek özel güvenlik sistemleri mutlaka olmalıdır. Bu şekilde beklenmedik olaylara karşı tedbirli olunabilecektir. Mutlaka güvenlik otelin aradığı bir gerçeklik olmaktadır. Bunu politikalarına uygun şekilde var etmek en doğrusudur. Terör kapsamında tedbirler: Siyasi konjonktür uyarınca teröristler de mutlak olarak müsait otellerde yuvalanıp hazırlıklarını yapacaklardır. Bu açıdan otellerin uyanık veya tedbirli davranarak büyük olayların önlenmesinde çok katkı sağlayacağı ön görülebilir. Otel güvenliklerinin müşterinin davranışlarından veya hareketlerinden taşıdığı risk hakkında kanaat oluşturmaları mümkündür. Bu durumda emniyet görevlileri ile ortak hareket edilmesi gerekecektir. Bu kapsamda emniyetin ilgili birimlerinin otel özel güvenlik görevlileri ile ortak hareket edecek yaklaşımlar üretmesi gerekecektir. Böyle bir yaklaşım; otellerin çok güvenli yerler haline gelmesine de katkı sağlayabilecektir. Bu kapsamda acil durumlardaki hareket tarzları zaman zaman eğitimlerde değerlendirilmeli ve güvenlik güçleri ile yapılacak koordinasyon hususları belirlenmelidir.
KAPAK KONUSU
Güvenlik ihtiyacı önemli bir tercih kriteridir Otel güvenlik departmanlarının terörle mücadele gibi bir alt yapısı, ekipmanı, eğitimi söz konusu değildir. Ancak otel güvenlik departmanları asli görevi terörle mücadele olan genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olabilecek birçok basit fakat önemli tedbirin kilit noktasıdır. Haluk ERTAN/ İnsan Kaynakları ve Risk Yönetim Direktörü ÇIRAĞAN PALACE KEMPİNSKİ İSTANBUL
A
rzu etmesekte içinde bulunduğumuz durum itibariyle ülkemiz terör olaylarının etkisi altındadır. Bu durum turizmi olumsuz etkilediği gibi, konaklamak üzere gelen misafirlerde de bir tedirginlik yaratmaktadır. Bunun sonucunda otellerde konaklamaya gelen misafirler için güvenlik ihtiyacı önemli bir tercih kriteri haline gelmektedir. Aslında otel güvenlik departmanlarının terörle mücadele gibi bir alt yapısı, ekipmanı, eğitimi söz konusu değildir. Ancak otel güvenlik departmanları
32 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
asli görevi terörle mücadele olan genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olabilecek birçok basit fakat önemli tedbirin kilit noktasıdır. Terörle ilgili bütün bu konuların ötesinde otel güvenliği misafirlerin genel güvenliğinin sağlanması konusunda çok önemli görevler üstlenir. Uzun yıllar büyük gayretler sarfederek otellerin elde etmiş olduğu haklı marka değeri istenmeyen bir güvenlik sorunu nedeniyle bir anda kaybolma riski ile karşı karşıyadır. Ayrıca, başta yabancı gruplar olmak üzere otellerde konaklayacak veya etkinlik
yapacak kurumsal şirketlerin satış departmanları ile sözleşme yapmadan önce ilgili bölge güvenlik müdürleri tarafından bir güvenlik denetiminin yapıldığı, ilgili kuruma ait güvenlik anketinin doldurtulduğu ve nihai sözleşme kararının güvenlik onayından sonra verildiği bir gerçektir.
Güvenlik tedbirlerinin uygulanmasında yaşanan zorluklar Gerek 5188 Sayılı Yasa’da belirtilen güvenlik tedbirleri; gerekse diğer genel ve özel mevzuatlarda yer alan güvenlik tedbirlerinin
Haluk ERTAN
uygulanmasının en zor olduğu sektörlerin başında otelcilik sektörü gelmektedir. Otelinizi ziyarete gelen bir kişinin otel bahçe hudutlarında durdurulması, aracının aranması, valizlerinin x-ray cihazlarından taranarak geçirilmesi misafirin kendisinin duyarlı kapılardan geçirilmesi her ne kadar misafirin kendi güvenliği için yapılıyorsada, son derece rahatsız edici durumlara neden olmaktadır. Misafir daha otelinize girmeden önce; bir risk altında olduğu imajıyla karşılaşmaktadır. Ayrıca otelcilik sektöründe bu tedbirlerin uygulanması zaman açısındanda çok kolay değildir. Tesisinizde yapılan 500 kişilik bir düğüne, 200 araç geleceğini kabul etseniz ve her araç için minimum bir dakika arama süresi harcasanız ve bu aramalar tek noktada yapılsa, ilk araçla son aracın arasında 200 dakikalık bir süre gerekir ki bu da 3 saatten fazla bir süredir. Siz son misafiri içeri aldığınız zaman; düğün bitmiş belki de gelin ve damat balayına çıkmış olabilir. Bu işin gerçek kısmıdır. Bazen iki ayrı noktada arama yapıp; bu süreyi yarı yarıya indirmek fiziki imkânlar nedeniyle belki mümkün
bile olmayabilir. Yukarıda değinilen terör bağlantılı ve hepimizi rahatsız eden tedbirler bütününün dışında, otel güvenliğinin yapması gereken ve bir misafirin günlük konaklamasının en güvenli şekilde sağlanmasına yardımcı olacak çok önemli görevlerde vardır. Otellerimizde yangına karşı alınacak temel tedbirler her ne kadar teknik kısmı teknik departman tarafından yürütülse de, uygulaması (Tahliye, toplanma bölgelerinde bulunma, söndürme, çevre emniyeti, vb.) güvenlik departmanının kontrolündedir. İstanbul’un bir deprem bölgesi olması nedeniyle söz konusu bir depremde, tahliye ve toplanma bölgesinde misafirlere karşı verilecek destek hizmetlerinin koordinesi yine güvenlik departmanının sorumluluğundadır. Odalarda konaklayan misafirlerin malzemelerinin güvenliği, odalara giriş ve çıkışların kontrolü, odalarda mevcut kasaların acil durum şifrelerinin güvenliği, kayıp ve buluntu eşyalara yapılacak işlemler, genel mekanlarda artniyetli kişilerin gelerek misafirlerin can ve mal güvenliğine karşı tehdit oluşturabilecek davranışlarının önlenmesi için alınacak tedbirler gibi birçok güvenlik bağlantılı uygulama güvenlik departmanı’nın sorumluluğundadır. Otelde mevcut “Master” dâhil anahtarların kontrolu, CCTV kayıtları ve bu kayıtlarının güvenliği, misafir odalarında bulunan kasaların “master” şifrelerin muhafazası, kayıp ve buluntu eşyalara yapılacak işlemler, oda kapılarının gerektiğinde okunması ve gerekli araştırmaların yapılması, ilk yardım (büyük oranda) gibi otelin günlük operasyonunun görünmeyen ancak hayati unsurlarının tamamı güvenlik departmanlarının başarı ile yürüttüğü konulardır. Çevresinde bahçe olan otellerde özellikle dış mekânların
Otellerde konaklayacak veya etkinlik yapacak kurumsal şirketlerin satış departmanları ile sözleşme yapmadan önce ilgili bölge güvenlik müdürleri tarafından bir güvenlik denetiminin yapıldığı, ilgili kuruma ait güvenlik anketinin doldurtulduğu ve nihai sözleşme kararının güvenlik onayından sonra verildiği bir gerçektir. kullanıldığı zamanlarda misafir masalarının istenmeyen sevimli ziyaretçileri kuşlarla mücadele ve bu soruna çözüm bile güvenlik departmanlarından beklenir. Başta belli kategorideki oteller olmak üzere; sektöre hizmet veren otellerimizin birçoğunda misafir profilinin yabancı ağırlıklı olması, otellerimizde lisan bilen güvenlik görevlilerine olan ihtiyacı arttırmaktadır. Bu özellik, profesyonel güvenliğin olmazsa olmaz unsurlarından birisi haline gelmiştir. Yukarıda ana hatları verilen bu görevler gerçekte konaklama sektörünün asli işleridir. Ancak güvenlik asli görevden sayılmadığı için bazı otellerimizde sadece maliyet nedeniyle taşeron firma aracılığı ile yürütülmektedir.
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 33
KAPAK KONUSU
Hyatt Regency Ataköy’e entegre çözümler
BIS sistem grafik ekranları projede, binanın duman tahliye senaryosunu gösteren ve acil durumda itfaiyecinin duman tahliye sistemine manuel müdahale etmesini olanaklı kılacak mimik pano fonksiyonunu yerine getirmektedir. ATEKSİS AKILLI TEKNOLOJİ SİST.SAN.VE TİC.
U
lusal ve uluslararası ölçekte prestije sahip, otel zincir markaları olan Hyatt Hotels Corporation; dünyanın gözde şehirlerinde konuklarına üst düzey bir hizmet sunuyor. 1.000m2’lik kolonsuz balo salonu, 1.200m2’lik SPA, 2 adet restoran ve eşsiz İstanbul manzaralı roof ve roofbarı ile 5 yıldızlı konfor sunuyor. Elektrik ve mekanik işleri Met Mühendislik tarafından gerçekleştiri-
34 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
len otel projesinde; yerel standartlara ve Hyatt standartlarına uygun olarak yangın algılama sistemi, acil anons sistemi, kartlı geçiş sistemi ve IPCCTV sistemi kurulumları Ateksis tarafından tamamlanarak, sistemler birbirleriyle entegre çalışır durumda teslim edildi. Sistemlerin kalbi BIS yazılımı Oteldeki sistemlerde Bosch BIS yazılımı kullanıldı. BIS; operatörlere
tüm Bosch sistemlerini kat planları üzerinden izleme, yönetme, birbirleri ile senaryo ilişkilerini programlama ve raporlama imkânı sunar. BIS sistem grafik ekranları bu projede, binanın duman tahliye senaryosunu gösteren ve acil durumda itfaiyecinin duman tahliye sistemine manuel müdahale etmesini olanaklı kılacak mimik pano fonksiyonunu da yerine getirmektedir. Yetkili password ile sisteme giriş yapıldığında bina akış
projesi üzerinden istenilen damperin konumu değiştirilebilir; duman atım fanları kontrol edilebilir. Bu özellik işletmeye büyük ve hantal panolara yer bulma zorunluluğundan tasarruf sağlanmıştır.
arttırmıştır. Bosch praesideo acil anons sisteminin çok kanallı yapısı sayesinde aynı anda her katta farkı anonsları çalıştırabilmektedir. Tam süpervize olan sistem, ilk günkü ayarlarında görevinin başındadır.
Otel içindeki yangın algılama ve acil anons sistemi Otelde birbiri ile network çalışan iki adet Bosch FPA5000 modüler yangın algılama paneli kullanılmıştır. Toplam 26 loop olarak çalışan sistemde paneller birbirine hem TCP/ IP hem de CANBUS network ile bağlanmıştır. Bosch panellere özgü bu yedeklilik; sistemin güvenirliğini bir kat daha arttırmaktadır. Ayrıca bu şekilde mixed bağlanan 32 adet FPA500 panel networkü ile 32.512 noktaya kadar tek bir sistem gibi çalışan yapılar tasarlanabilmektedir. Panel networkü içinde hangi panel ya da panellerin sistemin bütününü mü yoksa programlanmış bir kısmını mı göstereceği sizin kontrolünüzdedir. Bosch yapısında, network üzerinde çalışan paneller bir bütünün parçası olduğu için iki panel arasında senaryo rahatlıkla yapılabilmektedir. Bosch yangın panelleri 5,7 (14cm) boyutunda renkli ve dokunmatik ekranlara sahiptir. Bunu destekleyen 11 adet sabit led ve 22 adet sabit tuş bulunmaktadır. Üstelik tüm menüler Türkçedir. Otelde yangın algılama sisteminin tamamlayıcı parçası Bosch Praesideo acil anons sistemidir. Otelde yangın durumunun hatasız ve erken algılanması kadar; teyit edilmiş alarm sonrasında hızlı ve güvenli tahliye de önemli bir adımdır. Anlaşılabilir bir anons sistemi, konukların doğru yönlendirme ile derhal ve panik yaratmadan tahliyesine imkân verir. Bu amaçla sistemde tüm ekipmanlar EN54 sertifikalıdır. Tavan hoparlörleri LC1-WM06E8 modeldir ve fire dome üniteleri ile birlikte kullanılmıştır. Class-A tipindeki kablolama sistemin güvenilirliğini bir kat daha
Kartlı geçiş sistemi Entegre güvenlik sistemleri çözümünün bir diğer önemli parçası da kartlı geçiş sistemidir. Teknik odaların ve personel odalarının girişlerinin yetkilendirilmesi, yangın merdiven çıkışlarının izlenmesi bu sistem üzerinden sağlanmıştır. Kapılarda oluşan alarm durumu, BIS yazılımına düşmekte, operatöre grafik olarak gösterilmektedir. Aynı zamanda ekrana gelen en yakın kameranın görüntüsü şüpheli duruma hızlı ve etkili müdahaleyi sağlar. Sistem tasarlanırken işletme, kartlı geçiş sisteminde kullanılan kartlar ile otelde kullanılan VingCard sisteminin aynı kartları kullanmasını talep etti. Bunun için VingCard ile iletişime geçildi ve ortak teknoloji mifare kartların kullanılmasına karar verildi. Bu sayede otelde personelin kullandığı VingCard’tan tedarik edilmiş proximity kartlar, aynı zamanda Bosch kartlı geçiş sisteminde de kullanılabilmekte ve personelin yalnızca bir kart kullanması sağlanmaktadır. Bosch kartlı geçiş sisteminin kapı kontrol üniteleri AMC2-4WCFW’ler 4 reader girişlidir. AMC2-4WE modül ilavesi ile 8 readera kadar kontrol edebilmektedir ve direkt TCP/IP network üzerinden merkezi yazılım, BIS ile haberleşmektedir. Cihaz offline durumdaki olay bilgilerini saklamak için 2GB CF ‘a sahiptir ki bu da yaklaşık 20 milyon kayıt demektir. Oteldeki 140 adet NIN-733-V03 fixed dome kamera ve 75 adet NBN-733 box tipi kamera güvenlik operatörlerinin gözü olmaktadır. Otel’de kullanılan tüm kameralar Bosch’un 720p çözünürlüğündeki starlıght teknolojisine sahip üst sınıf kameralardır. 0,017lx renkli /
Otelde yangın durumunun hatasız ve erken algılanması kadar, teyit edilmiş alarm sonrasında hızlı ve güvenli tahliye de önemli bir adımdır. Anlaşılabilir bir anons sistemi, konukların doğru yönlendirme ile derhal ve panik yaratmadan tahliyesine imkân verir. 0.0057lx siyah beyaz ışık hassasiyetleri ile çok az ışıkta dahi görüntü vermektedir. Düşük ışık başarısının yanında ilave olarak kameranın sahip olduğu yüksek arka ışık kompanzasyonu ve 84dB WDR özellikleri ile zor ışıkta da performansı ile öne çıkmaktadır. Kullandığımız fixed dome kameralarımız 3-9mm remote zoom özellikli lense sahip ve IK10 koruma sınıfında darbeye dayanıklıdır. Kamera üzerinde kurcalama alarm ve hareket alarm özellikleri standart olarak gelmektedir. IP CCTV sistemi Toplamda 215 kameranın kullanıldığı IP CCTV sisteminde Bosch’un bir diğer avantajı IDNR özelliğidir. Megapiksel kameralarda, sıkıştırma teknolojisinin getirdiği etkileri görüntü değerlendirme, yüksek kodlama teknolojisi ile elimine ederek en az %20 bant genişliği ve storage kapasitesi tasarrufu sağlamaktadır. Kameraların izlemesi Bosch VMS ile yapılırken; diğer sistemler ile entegrasyonda kameralar Bosch BIS üzerinde de gösterilebilmektedir. Birbirleri ile tam entegre çalışan Bosch yangın algılama, acil anons, IP CCTV ve kartlı geçiş sistemleri ile otelde güvenlik birinci seviyedir.
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 35
KAPAK KONUSU
Güvenlik uygulamaları hayatı engelememeli Güvenlik hassasiyetlerinin üst seviyelerde seyrettiği günümüz koşullarında, iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ve entegre çözümler sayesinde oteller misafirlerine güvenli bir konaklama deneyimi ile konforlu ve kesintisiz bir iletişim imkanı sunarken; hizmetin her aşamasını merkezi olarak yönetebiliyor ve gereken müdahaleleri anında yapabiliyorlar. Nurşen YILDIRIM / PAZARLAMA DİREKTÖRÜ KAREL
T
urizm sektöründe rekabetin ön koşullarının başında, müşteri güvenliğinin ve memnuniyetinin üst düzeyde sağlanması gelir. Özellikle güvenlik hassasiyetlerinin üst seviyelerde seyrettiği günümüz koşullarında, iletişim teknolojilerindeki gelişme-
36 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
ler ve entegre çözümler sayesinde oteller misafirlerine güvenli bir konaklama deneyimi ile konforlu ve kesintisiz bir iletişim imkanı sunarken, hizmetin her aşamasını merkezi olarak yönetebiliyor ve gereken müdahaleleri anında yapabiliyorlar. Günümüz tüketicisi artık mobil ve beklentileri çok yüksek.
Hangi alanda olursa olsun kendisine sunulan hizmetleri teknolojik gelişmelerin de yardımıyla sadece ulusal olarak değil, uluslararası düzeyde de karşılaştırıyor ve seçimlerini buna göre belirliyor. Değişen, çeşitlenen ve artan hizmet beklentisi ile güvenlik ve konfor ihtiyacı otelleri bu doğrul-
Nurşen YILDIRIM
tuda hareket etmeye zorluyor. Bu nedenle, turizm sektörünün günümüzde güvenlik ve otomasyon uygulamalarının isteğe göre farklılaştığı, mobil uygulamalarla daha kolay kullanılan, daha kolay kontrol edilen sistemlere yöneldiğini söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra, son yıllarda genişleyen kongre turizmi pazarı bir yandan otellerin teknolojik altyapı ihtiyacını artırırken; diğer yandan da iş oteli konseptleri misafirlerin ihtiyaçlarının farklılaşmasına neden oluyor. Turizm sektöründe farklı iletişim ihtiyaçlarının tek çatı altında toplanmasına olan ihtiyaç nedeniyle kullanıcı dostu, birbiriyle entegre çalışan ve projelere katma değer sağlayan Karel çözümleri ve IP uygulamaları bir adım öne çıkıyor. Geçen yıl lansmanını gerçekleştiren Karel IPG İletişim Platformu, gelişmiş entegrasyon yeteneği, zengin özellikleri ve esnek yapısı ile zaman içinde değişen ve artan iletişim ve güvenlik ihtiyacını en üst düzeyde karşılayabilme özelliğine sahip. Çok fonksiyonlu bu çözüm, otelcilik sektöründe kullanılan yazılımlara kolayca entegre olabildiği için operasyonel verimliliği de artırıyor. En küçük işletmeden 64.000 çalışana kadar her ölçekte işletmenin kullanabileceği, esnek bir yapıya
sahip olan sistem, santral özellikleri yanında tümleşik iletişim özellikleri de sunuyor. Kritik ve anında müdahale gerektiren iş sorumluluklarına sahip hareketli otel çalışanları için Karel Mobil, web abone sayfası, WiFi telefonlar gibi kablosuz iletişim araçlarıyla çalışma kolaylığı sağlanırken; gelişmiş özellikli ve maliyet tasarruflu IP otel telefonları ile misafirler kendilerine sunulan kesintisiz iletişim imkânı sayesinde hizmetlere kolayca erişebiliyorlar. Özellikle güvenlik hassasiyetlerinin üst seviyelerde olduğu durumlarda hem iç, hem dış mekânlarda kullanılabilecek, müşterilerimizin farklı güvenlik ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilecek, farklı kapasite ve modellerde IP CCTV güvenlik kameraları ideal çözümler sunuyor. Burada otel misafirlerinin kendilerini evlerindeki gibi güvende hissedebilmeleri en can alıcı nokta.
Yaşam alanına girilmeden sağlanan güvenlik CCTV güvenlik kameraları hayatın akışını ve doğasını değiştirmeden, gözetleniyorum hissi yaratmadan otellerin özel ihtiyaçları ve öncelikleri göz önünde bulundurularak seçiliyor. Açık ve kapalı alanlar 7 gün 24 saat korunuyor; görüntüleri kaydediliyor. Otel yetkilileri bu kayıtları internet olan her yerden, bilgisayar, akıllı telefonlar, tabletler gibi internet erişimi olan akıllı cihazlar üzerinden izleyebiliyor. Karel Telekomünikasyon alanında geniş bir ürün gamına sahip ve birbiriyle entegre çözümler sunabiliyor. Bu, kullanıcıya her sistem için farklı noktalar yerine, tek bir nokta ile çalışma, sistemi tek merkezden yönetebilme kolaylığı sağlıyor. Karel; otellerin faaliyet alanı gereği oluşan özel ihtiyaçlarına geniş bir çözüm yelpazesi ile hizmet sunabiliyor. Sunulan modüler yapı sayesinde ihtiyaca
CCTV güvenlik kameraları hayatın akışını ve doğasını değiştirmeden, gözetleniyorum hissi yaratmadan otellerin özel ihtiyaçları ve öncelikleri göz önünde bulundurularak seçiliyor. Açık ve kapalı alanlar 7 gün 24 saat korunuyor; görüntüleri kaydediliyor. göre kapasitenin genişleyebilmesi, maliyeti önemli ölçüde düşüren bir unsur. Turizm sektörü Karel olarak çok önemsediğimiz ve potansiyeline inandığımız bir sektör. Son beş yıl içinde, aralarında Paloma Renaissance Otel, Renaissance Hotels, Port Nature Otel, Grida Village Otel, Sorgun Büyük Termal Otel, Litore Otel, Elite Hotel Darıca, Hyatt Regency, Rixos Azerbaycan, Holiday Inn ve Ramada Plaza Trabzon Hotel & SPA’nın yer aldığı her ölçekte binlerce turizm işletmesine iletişim, güvenlik, çağrı merkezi çözümlerimizle projeler gerçekleştirdik. Sadece Türkiye’de yaklaşık 700 bini aşkın işletmede, özel sektör ve kamu işletmesinde, her kapasite segmentinde ve sektörde Karel PBX sistemleri kullanılıyor. Karel bilişim sektöründe, konusundaki yetkin ve sistematik Ar-Ge birimine sahip bir teknoloji şirketi. Karel; her yıl, üretimden satış cirosunun yaklaşık yüzde 10’unu Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyor. Bugün 1500 aşkın Karel çalışanından yaklaşık 170’i Bilkent CyberPark’ta faaliyet gösteren Karel Ar-Ge Merkezinde görev yapıyor.
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 37
KAPAK KONUSU
Otellerde 7/24 güvenlik İş, tatil veya özel nedenler sebebiyle güven duydukları ortamdan uzak kalmak zorunda kalan bireyler konaklamak için en güvendikleri yerleri yani otelleri tercih eder. Birbirini tamamlayıcı departmanların özenli ve işbirliği içinde çalışmasıyla var olan sektörlerin başında gelen otelcilik açısından vazgeçilmezler listesinin üst sıralarında ise güvenlik gelir. Uğur ÇITAK / Risk ve Kayıp Önleme Müdürü ST REGIS HOTEL İSTANBUL
K
endimizi güvende hissettiğimiz yerde var olur; sınırları zorlar ve başarıya ulaşırız. Toplumsal olarak var olmanın temeline önce aile sonra arkadaşlar ve tabi ötekiler yatar. Güvende hissetme duygusu da tam da ötekilerle bir arada olma zorunluluğunun doğduğu ortamda ortaya çıkar. İş, tatil veya özel nedenler sebebiyle güven duydukları ortamdan uzak kalmak zorunda kalan bireyler konaklamak için en güvendikleri yerleri yani otelleri tercih eder. Birbirini tamamlayıcı departmanların özenli ve işbirliği içinde çalışmasıyla var olan sektörlerin başında gelen otelcilik açısından vazgeçilmezler listesinin üst sıralarında güvenlik gelir. İyi organize olmuş, teknolojiye hakim, gündemi iyi takip eden; dış görünüşü ve duruşuyla fark yaratan bir güvenlik ekibi üst segmentteki bir otelin görünmeyen ama hissedilen yıldızı gibidir. St. Regis İstanbul’un güvenlik ekibi olarak çalışanların ve misafirlerinin güvenli ortam beklentilerini en üst düzeyde karşılamak amacıyla günün koşullarına uygun ve sahip olduğu imkânlar dâhilinde her zaman hazır durumda. 7/24 hizmet vermenin yeterli olmadığı günümüz ortamından her türlü kriz ve riske müdahale edecek ve anında çözüm üretecek bir ekibe sahip. Özellikle son bir yıldır artan terör olayları ve muhtemel tehditler üst segmentteki otellerin daha çok tercih edilmesini de beraberinde getirdi. Otellerde görevlerini sürdüren güvenlik 38 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Uğur ÇITAK
görevlileri bu sorumlulukla hareket ederek misafirlerin konum, ulaşım, hizmet, yeme-içme, eğlence ve benzeri beklentilerini bir adım daha öteye taşıyarak kendilerini huzur ve güven içerisinde bulacakları ikinci evlerinde ağırlamalılar.
Kriz durumunun tanımı nettir ST Regis Hotel İstanbul’un güvenlik anlayışı asırlık bir geçmişe sahip. Bu asırlık geçmişin deneyimlerini ülke koşulları ve kendi birikimlerimizle harmanlayarak 1 yıl gibi kısa bir sürede İstanbul’un en güvenli otelleri arasındaki yerimizi aldık. 18 yıldır güvenlik sektörünün farklı alanlarında çalışan son 8 yılını da otel güvenliğine vermiş biri olarak şunu belirtmem gerekir ki bizim işimiz detaylarda yatar. İç ve dış fiziki koşullara göre ana şeklini alan güvenlik politikamız
misafirlerimize ve çalışanlarımıza göre aylık, haftalık ve günlük olarak standartlara dönüşmektedir. Karşılaşabileceğimiz her türlü kriz karşısında en hızlı çözümü üretmek ve organize hareket etmenin sonuçlarını takip etmek açısından iç eğitimler vazgeçilmez çalışmalarımız arasında yer alıyor. Teknolojinin sağladığı tüm güvenlik imkanlarını en üst düzeyde kullanan bir otel olmamızın avantajlarını insan gücüyle birleştirme yöntemimiz yaşanması muhtemel kriz durumlarına daha hazırlıklı olmamızı ve riskleri minimuma indirmemizi sağladı. Kayıp eşyadan, kaza sonucu yaralanmalara, şüpheli şahıs, paket ya da araçlardan, terör saldırılarına, ölümden doğal afetlere kadar yaşanabilecek her türlü krizin tüm aşamalarında uygulanacak genel prosedürlere hakim ekibimizin farkındalık yarattığı bir altyapı oluşturduk. Kriz durumlarının tanımı nettir ama her olayın oluşu; devamı ve sona erdirilmesi kendine özeldir. İşte özel güvenlik sektöründe farkınızı ortaya koyan da inisiyatif alabilen hızlı düşünen ve hareket eden bir ekibe sahip olmaktan geçer. St. Regis İstanbul Güvenlik Departmanı olarak bizler de insana yaptığımız yatırımla kısa sürede böyle bir ekibin üyeleri olduk. Misafirlerimizden otel çalışanlarına kadar otelimizin sınırlarından giriş yapan her birey bizim için önemlidir. Kısacası bizler güvenliğinizi önemsiyor ve her koşulda yanınızda, arkanızda gerekirse bir adım önünüzde oluyoruz.
FOKUS
Okul, öğrenci ve yerleşke güvenliği Siyasi nedenlerle yerleşke içinde sorun çıkabiliyorsa bunu yarattığı riskleri iyi analiz etmek gerekecektir. Belli ideolojilerin gençleri kışkırtması öğrencilerin yerleşkelerde risk yaratan duruma düşmelerine neden olmaktadır. Bülent AKSARAY/GÜSOD Genel Sekreteri
40 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Bülent AKSARAY
B
ir üniversite yerleşkesi, çok sayıda öğrencinin bulunduğu bir ortamdır. Öğrenim gören öğrencilerin değişik binalarda değişik ders saatlerinde dersleri vardır. Öğretim üyeleri genellikle kendi çalışma mekânlarına yakın dershane/laboratuvarlarda derslere girdiklerinden öğrenciler okulun neredeyse tamamında hareket halindedirler. Tesisleri; dışarıdan gelecek risklere karşı korumanın yanı sıra, öğrencileri de hedef alan yapılanmaların niyet ve davranışlarından korumak gerekecektir. Birincisi; yerleşke girişlerinin mutlaka izlenmesi ve kontrol edilmesi gereklidir. İkincisi; özellikle kıymetli malzemelere sahip laboratuvarlara/kritik mekânlara dikkat edilmeli ve buralar da korunmalıdır. Üçüncüsü; korunmayı sağlayacak risk bölge ekipleri olmalıdır. Bir anda meydana gelecek kavga/ kargaşanın tesislere oldukça zarar verebileceği daima göz önünde bulundurulmalıdır. Giriş – çıkış kontrolü: Yerleşkeye giriş yapanların etkin kontrolü ve denetimi bağlamında giriş-çıkış noktalarında belirli, değişmeyen
özel güvenlik görevlilerinin istihdamı önemlidir. Böylece bu özel güvenlik görevlileri giriş yapanları kısa sürede tanır hale gelecekler; böylece yabancıların ayırt edilmesi daha kolay olacaktır. Gerçi her yabancıyı tehdit kabul edip riskli görmekte çok doğru değildir. Bu planlama kısmen caydırıcılık sağladığı gibi; tesislerin güvenliğini de arttıracaktır. Öğrenciler eğer siyasi bir harekete yöneleceklerse bunun tespit edilmesi bakımından öğrenciler arasından istihbarat toplayacak bir yapılanmaya da ihtiyaç vardır. Özel güvenlik görevlileri beklenen dışında oluşacak gelişmeleri süratle emniyet güçlerine/okul yönetimine intikal ettirmelidirler. Bunu sağlayacak/koordine edecek olanlarda vardiya amiri durumundaki kişilerdir. O halde görevlilerin topladığı bilgilerin bir merkezde değerlendirilmesi zorunlu görülmelidir. Hırsızlığa karşı tedbirler: Yerleşke binalarında ve laboratuvarlarında kıymetli malzemeler bulunmaktadır. Bu nedenle dikkatli görüş sağlayacak şekilde bir gözetleme sisteminin kurulması zorunludur. Bu şekilde merkezlenen bir otorite sistematiği doğacak ki müdahale noktaları çerçevesinde hareket kabiliyeti oluşsun. Spor
tesisleri bu kapsamda en çok hırsızlığa aday yerlerdendir. Spor malzemelerinin bulunduğu yerleri kontrol eden bir gözetleme ağı kurulmalıdır. Öğrencilerin kendi malzemelerinin de güvenliğinin sağlanması bu kapsamda göz önünde tutulmalıdır. Kişi başına düşen milli gelirin artması paralelinde yerleşkelerdeki riskler de azalacaktır. Acil durum yönetimi: Bir kaza veya arızanın meydana geldiği durumlarda mutlaka tedbirli davranılacak bir konsept olmalıdır. Bir asansör kazası, yangın çıkması veya doğal bir afet durumunda insanların birbirlerini sakatlamadan tahliye olmasını sağlayacak bir düzenin planlaması yapılmalıdır. Bir yangın durumunda müdahale ekip ve ekipmanı belli olursa yangın büyümeden tedbir alınabilecektir. Bu nedenle binanın ve binaların tesisat durumları hakkında yeterlilik analizi yapılmalı ve bu şekilde eçhizenin faal durumda tutulması sağlanmalıdır. Bir acil durum/olayda nasıl hareket edileceği daha önceden çalışılmalıdır. En azından özel güvenlik görevlileri bu konuda ne yapacaklarını bilmelidirler. Bu gibi durumlar ancak eğitimle başarılacaktır; bu unutulmamalıdır. Bu
Yerleşkeye giriş yapanların etkin kontrolü ve denetimi bağlamında giriş-çıkış noktalarında belirli, değişmeyen özel güvenlik görevlilerinin istihdamı önemlidir. Böylece bu özel güvenlik görevlileri giriş yapanları kısa sürede tanır hale gelecekler; böylece yabancıların ayırt edilmesi daha kolay olacaktır. Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 41
FOKUS
eğitimler belirli aralıklarla tekrar edilmeli ve personel ünsiyeti tesis edilmelidir. Öğrencilerin korunması: Yerleşke içinde öğrencilerin kendi programları kapsamında rahat ve disiplin altında yaşamalarını sağlamak gerekir. Eğer özellikle siyasi nedenlerle yerleşke içinde sorun çıkabiliyorsa bunu yarattığı riskleri iyi analiz etmek gerekecektir. Belli ideolojilerin gençleri kışkırtması öğrencilerin yerleşkelerde risk yaratan duruma düşmelerine neden olmaktadır. Amaç herkesi korumak olsa da sorunları mutlaka öğrenci teşkilatlanması altında istihbarat toplayacak yapıda düşünmelidir. Eğer öğrenciler art niyetli olurlarsa sorun büyür. Bu nedenle öğrencilerin başıboş bir yerleşke içinde yaşadıklarını düşünmemeleri gerekir. Böylece hem kendi güvenlikleri hem de bütün öğrencilerin güvenlikleri sağlanacaktır. Özel güvenlik görevlileri öğrencilerle iletişim halinde çalışırsa bu gibi sorunlar çıkmadan çözümlenebilir. Toplantı ve faaliyetler: Yerleşke içinde siyasi yönelişlerin yer alması doğaldır. Öğrencilerin kendi aralarında yapacağı faaliyet ve toplantıları en azından öğrenci
42 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
teşkilatlarının bilmesi ve buna göre risk taşıyan hususları özel güvenlik görevlilerine/güvenlik sistemine aktarması faydalı olur. Üniversite yönetimi belli siyasi düsturu savunsa bile mutlaka diğer siyasi oluşumları da makul değerlerle görmelidir. Partizanlık yönetimin öğrenciler üzerinde etkisini yok eder. Bu da kargaşa ve antipati yaratır ki sorunlar buradan başlamaktadır. Öğrencilerin kendi teşkilatlarının öncelikle öğrenime saygı duyması ve aktiviteleri bu şekilde denetlemesi gereklidir. Öğrenciler kendilerine inanırsa sorunda olmaz. Belli siyasi olaylarda durum: Üniversitelerin öğrenci teşkilatlanmaları mutlaka çok dikkatli izlenmelidir. Lider yapıdaki kişilerin saldırgan ve kışkırtıcı olmaları buranın karşılaşacağı riskleri art-
tırır. Yönetim öğrenci teşkilatlarını önemsemeli ve onlarla paralel bir anlayış yaratmalıdır. Gençleri özellikle bilimsel manada coşturacak bir yenilenme olmalı ki bu bağlamda gençlerin enerjisi faydalı alana yöneltilebilecektir. Öğrencilerden beklenenler: Üniversite öğrencisi mutlaka siyasal dinamikleri öğrenmeli bunların tarafı olmayı bilmelidir. Daha rasyonel tarzdaki ilişkiler düşünsel dinamiklere katkı sağlar. Bu durumda öğrenciler belli ekonomik oluşumları veya yatırımları tartışmalı ve bunlarda taraf olmayı bilmelidirler. Bu konuda yaratılan doğru yanlış çatışmaları insanları çatışmacı yapar. Zira bunlar açıklanabilecek değerden yoksun şeylerdir. Makul ve evrensel doğrulara yönelmek her öğrencinin yapması gereken yaklaşımlardır.
Yerleşke içinde siyasi yönelişlerin yer alması doğaldır. Öğrencilerin kendi aralarında yapacağı faaliyet ve toplantıları en azından öğrenci teşkilatlarının bilmesi ve risk taşıyan hususları özel güvenlik görevlilerine aktarması faydalı olur.
FOKUS
Okullardaki güvenlik açığı turnike ile kapatılıyor Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden okullara gönderilen yazıda, okul ve çevresinde alınacak güvenlik tedbirleriyle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazısının incelendiği ve yazı ekinde belirtilen tedbirlerinde uygulanmasının “güvenli” bir eğitim ve öğretim ortamının oluşturulması bakımından uygun olacağı değerlendirildiği belirtilerek; bu kapsamda tedbirlerin alınması istendi. HURSOFT YAZILIM VE DONANIM HİZMETLERİ
M
illi Eğitim Bakanlığı; uyuşturucu maddesi bonzai ile birlikte okullarda hayata geçirilen güvenlik tedbirlerine yenilerini ekledi. Güvenlik tedbirlerini üst seviyeye çıkaran MEB yeni kararlaştırılan tedbirlere göre; okullarda içeriye girişleri kontrol altına almak amacıyla ziyaretçi kartı ve detektör gibi sistem ve cihazların temin edilmesi sağlayacak. Alınan tedbirler içerisinde okulların ve açık alanların güvenlik zafiyetini en aza indirgemek amacıyla etrafının duvarla çevrili olması için çalışma yapılması da yer alıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü de MEB’in aldığı karar doğrultusunda 19’uncu Milli Eğitim Şurası kararlarını kendine görev edinerek MEB’e gönderdiği yazıyla okul ve çevresinde alınacak “güvenlik” önlemlerini sıraladı. Önlemler arasında kamera ve
44 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
turnike sistemleri yer alıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gönderilen yazının ekinde ‘Eğitim kurumlarında alınması gereken güvenlik önlemleri’, ‘Özel güvenlik görevlisinin eğitim kurumlarındaki görev ve yetkileri’ ve ‘Eğitim kurumlarında özel güvenlik görevlisi ve genel kolluk ilişkisi’ başlıkları altında alınacak önlemler şöyle sıralandı: Okul çevresinde ve okulların açık alanlarında okul yönetiminin imkânları ölçüsünde kameralı izleme sistemlerinin faaliyete geçirilmesi için çalışmalar yapılarak izleme noktaları oluşturulmalıdır. İkinci öğretim veya akşam saatlerinde ders yapılan okullarda çevre güvenliğinin artırılması amacıyla okul çevresinde yeterince aydınlatmanın sağlanması gerekmektedir. Okul giriş çıkış noktalarının sayısı, mümkün olduğunca az tutulmalıdır. Okul yönetiminin imkânları
doğrultusunda delici veya kesici aletlerin içeriye girişini engellemek amacıyla ziyaretçi kartı; metal dedektörü, gibi sistem ve cihazların temin edilmesi gerekmektedir. Okulların ve açık alanların güvenlik zafiyetini en aza indirgemek amacıyla etrafının duvar ile çevrili olması sağlanmalıdır. Okul bahçesindeki otoparklar kapatılmalı veya okulun eğitime ve öğretime kapalı olduğu dönemlerde hizmete sunulmalıdır. Okul idarelerinde çocukların suça sürüklenmesinin önlen-
mesi ve güvenlik amaçlı olarak talep edilen konularda güvenlik personelince veli toplantılarında bilgilendirme yapılmalıdır. Kimlik Bildirme Kanunu kapsamında okul servis araçlarını plaka bilgileri, servis şoförleri, muavin, rehber ve okul içerisinde sözleşmeli olarak çalışan kişilerin kimlik bilgileri ile irtibat telefonları okul girişinde çalışan güvenlik görevlisine bildirilmelidir. Okulların imkânları dâhilinde okul giriş ve çıkışlarında öğrencilerin tanımlanması için kartlı, turnike sistemi kurulabilir. Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden okullara gönderilen yazıda, okul ve çevresinde alınacak güvenlik tedbirleriyle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazısının incelendiği ve yazı ekinde belirtilen tedbirlerinde uygulanmasının “güvenli” bir eğitim ve öğretim ortamının oluşturulması bakımından uygun olacağı değerlendirildiği belirtilerek, bu kapsamda tedbirlerin alınması istendi.
Okullarda akıllı kartlı turnike geçiş sistemleri Hursoft yazılım tarafından kurulan ‘okullarda akıllı kartlı turnike geçiş sistemleri’ kentteki diğer eğitim kurumlarına da örnek teşkil ediyor. Öğrencilerin okula giriş ve çıkışlarını denetim altına almak amacıyla kurulan sistem velileri de cep telefonlarına gönderilen kısa mesajla anında bilgilendiriyor. Öğrenciler her sabah turnikeden akıllı kartlarını kullanarak okula girip; çıkış saatinde yine kartlarını okutarak okulu terk ediyor. Kurulan sistem hakkında bilgi veren Hursoft Yazılım proje yöneticisi Hürriyet Özlem Yıldız, akıllı geçiş sisteminin, hem okul yönetimi, hem veliler açısından büyük fayda sağladığını söyledi. Okula giriş ve çıkışların istenilen düzey-
Öğrenciler; sabah saat 08.20’den önce kartlarını okutarak okula giriş yapabiliyorlar; aksi takdirde sistem otomatik olarak öğrenciyi 'geç giriş yaptı' olarak kaydediyor ve velisine kısa mesaj göndererek haber veriyor. Dersi bitmeyen öğrenci, kartı okutsa dahi turnikeden çıkış yapamıyor.
de denetim altına alınamaması ve güvenlik açığı oluşturmasına çözüm olarak, velilerden de gelen yoğun istek üzerine bu sistemlerin okullara kurulduğunu anlatan Yıldız; bu sayede okulun içinde ve bahçesinde güvenli bir yaşam alanı oluşturduklarını bildirdi. Akıllı geçiş sistemi ile öğrenci devamsızlıkları denetim altına alınıyor. Yıldız; “Öğrencilerimizi dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korumak, velilerimizin göz bebeği olan evlatlarıyla ilgili güven duygularını güçlendirmek, devamsızlıkların çözümünü kolaylaştırmak ve hızlandırmak, ailelerin çocuklarıyla ilgili daha hızlı bilgilendirmelerini sağlamak amacıyla okullara kurduğumuz sistem velileri ve okul müdürlerini de fazlasıyla memnun etti” şeklinde konuştu. Hursoft yazılım sistemin işleyişi hakkında ise şu bilgileri verdi: “Her öğrenciye kendi kimlik bilgilerini taşıyan bir akıllı kart verildi. Öğrencilerimiz, akıllı kartını okula giriş ve çıkış sırasında; girişteki
okuyucu terminale okutuyorlar. Öğrenci kartını kart okuyucuya okuttuğunda okula girişi ve giriş saati sistemde kayıt altına alınıyor. Öğrencilerimizin, sabah saat 08.20’den önce kartlarını okutarak okula giriş yapmalarına dikkat ediyoruz. Aksi takdirde sistem otomatik olarak öğrenciyi ‘geç giriş yaptı’ olarak kaydediyor ve velisine kısa mesaj göndererek haber veriyor. Dersi bitmeyen öğrenci, kartı okutsa dahi turnikeden çıkış yapamıyor.” Kurulan sistem sayesinde dijital ortamda toplanan verilerle, öğrencinin okula kaçta girdiği, kaçta çıktığı, o anda okulda olup olmadığı, hangi günler devamsızlık yaptığı, kaç gün kaldığı, devamsızlığı alışkanlık haline getirip getirmediği ve dersi bitmeden okuldan ayrılıp ayrılmadığı bilgileri istatistiki olarak hazırlanıyor. Hursoft Okul öğrenci Devam Kontrol Programı (ODKS); okul - kolejlerde eğitim gören öğrenci öğretmen ve personel giriş çıkışını akıllı kart
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 45
FOKUS
'Okula gidiyorum' diyerek evden çıkan bazı öğrenciler okul yerine farklı yerlere giderek boşa vakit geçirebiliyor. Bu durum hem okul yöneticilerini hem de velileri zorluyor. Okulun girişine kurulan parmak izli ya da kartlı turnike sistemleri sayesinde öğrencilerin geç gelme alışkanlığı neredeyse yok denecek kadar azalıyor. okuyuculu turnike geçiş sistemleri ile takibini sağlayan online bir yazılımdır. Sistemi en cazip kılan özelliği ise öğrencinin kartlı turnike geçiş sistemlerinden geçerken kartını turnikeye okuttuğu anda giriş çıkış bilgilerinin anlık olarak yazılama aktarıp gelmeyen-erken çıkan öğrencinin velisine SMS ile anlık bildirim yapabilmesi. Okul yönetimleri bu sistemle devamsızlık sorununu çözüyor. ‘Okula gidiyorum’ diyerek evden çıkan bazı öğrenciler okul yerine farklı yerlere giderek boşa vakit geçirebiliyor. Bu durum hem okul yöneticilerini hem de velileri zorluyor. Okulun girişine kurulan parmak izli ya da kartlı turnike sistemleri sayesinde öğrencilerin geç gelme alışkanlığı neredeyse yok denecek kadar azalıyor. Öte yandan Hursoft Okul Öğrenci Devam Programı ile diğer okulların öğrencilerinin bu okula girişine de izin vermiyor. Bu nedenle öğrenci kavgaları gözle görülür biçimde azalıyor. Okula girmek isteyen kişiler ise kapıdaki güvenlik görevlisine kimliğini bırakarak okula girebiliyor.
Hursoft okul öğrenci devam kontrol programı nasıl çalışır? Okul Öğrenci Takip Programı okul
46 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
giriş kapılarında bulunan parmak izi ya da kart okuyucular ile giriş ya da çıkış yapan öğrencilerin kart ya da parmak izi bilgilerini Access Point Router cihazı ile kablosuz ortam üzerinden sunucu bilgisayarına aktarmaktadır. Öğrenciye ait kart veya parmak izi bilgileri, tarih-saat değerleri ve işlem türünü (giriş veya çıkışını) alan sunucu bu verileri veritabanına kaydeder ve öğrencinin dersleri bitmeden önce çıkmama gibi daha önceden girilmiş bir engelleme tanımlaması var ise turnike üzerinde bulunan okuyuculara turnikeyi kilitleme komutunu gönderir. Öte yandan sistem, diğer okulların öğrencilerinin bu okula girişine de izin vermiyor. Okula girmek isteyen kişiler ise kapıdaki güvenlik görevlisine kimliğini bırakarak okula girebilir. Öğrencilerin parmak izi ve fotoğrafları, okula girdiği andaki saat, dakikası ve öğrenci veli bilgileri (veli ad soyad, yakınlık derecesi, veli cep tel) bilgisayar ortamında kaydediliyor. Geç gelen ya da okula gelmeyen öğrencinin velisine otomatik olarak bilgi mesajı gönderiliyor. Veli böylelikle çocuğunun okula geç gidip gitmediğini ya da okula hiç gitmediğini SMS ile bilgilendiriliyor.
Hursoft okul öğrenci takip programı ile hangi raporları alabilirsiniz? Öğrenci Kayıt Listesi Öğrenci Veli Listesi Öğrenci Cep Telefonu Listesi Öğrenci Kütük Listesi Tam Gün Gelmeyenlerin Listesi Şuan İçeridekilerin Listesi Geç kalanların listesi Erken çıkanların listesi Dışarıda olanların listesi Öğrenci giriş - çıkış listesi Kişi giriş - çıkış detay listesi (kişi bazında) Kişi giriş - çıkış detay listesi (kapı bazında) Günlük yoklama listesi Haftalık yoklama listesi Haftalık yoklama listesi (giriş çıkış saatli) Kapı bazında günlük yoklama listesi Sınıf bazında öğrenci günlük yoklama listesi Öğrenci izin listesi Öğrenci adres listesi Öğrenci E-Mail Listesi
Hursoft okul öğrenci takip programı hangi access kontrol işlemleri yapılabilir? Bir cihazdaki parmak izi kart ve şifre bilgileri diğer cihaza aktarım modülü Programdaki ad soy ad bilgilerini cihazda ki kart no ya da parmak izi no ile eşleştirip cihaz ile eşitleme modülü Cihazdaki ad soy ad parmak izi ve kart no bilgilerinin programa aktarım modülü Cihazdaki personel bilgisini silme modülü Cihazdaki yöneticiyi kaldırma modülü Cihazdaki tüm bilgileri silme modülü
FOKUS
Üniversite kampüslerinde video izleme sistemlerinin rolü Yemekhanede kuyrukta bekleme süresinin tespiti ve önlem alınarak kısaltılması, kütüphanede yüzünüzü sisteme gösterip kayıt olma, giriş yapma, sorgulama yapma, sistemden ders notlarına erişebilme ve benzeri özellikler ihtiyaç halinde entegrasyonu yapılabilecek niteliklerdir. Cemil ÖZDEMİR / Genel Müdür PCC ELEKTRONİK
Ü
niversite bina ve mallarının, en önemlisi çalışanların ve öğrencilerin güvenliğini temin etmek, eğitim öğretim faaliyetlerinin arzı ve devamlılığı, ülkeleri ve kendi gelecekleri için donanımlı, eğitimli bireyler yetiştirilmesi, gelişen ve değişen zamanın gerisinde kalınmaması için elzemdir. Kampüs alanına girildiği andan itibaren, derslere girmekten alandan çıkıncaya kadar her bir bireyin kendini güvende hissetme-
48 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
si, işine veya eğitime odaklanması önemlidir. Bu süreç farklı bakış açılarından incelenebilir. Eğitimi verenler, eğitim alanlar, çalışanlar, aile, devlet. Burada güvenliği sağlamak ile birincil derecede sorumlu olmakla devlet faktörü bu işlevini genelde yasal düzenlemelerle sağlamaya çalışır. Güvenliğin tehlikeye girmesi halinde hangi yasal ve pratik tedbirlerin alınacağı çoğunlukla yazılı olarak ortaya konulmuş durumdadır. Eksiklik olduğu anlaşılırsa yeni düzenle-
meler yapılır. Kolluğun rolü, sınırları, değişik güvenlik sıkıntılarına yönelik oluşturulmuş standartlar (yangın, doğal afet vb. durum tedbirleri gibi) bunlara örnek verilebilir. Eğitim alanlar, verenler ve çalışanlar ise aynı çatı altında eğitimin sürekliliğini sağlayan, birbirine bağlı, bağımlı, birbirlerini tamamlayan unsurlardır. Güvende olduklarını hissetmedikleri bir eğitim ortamında hiç biri işlevlerini verimli ifa edemeyeceklerdir. Akıllıca ve düşünülerek tasarlanmış, sunduğu analiz imkânları ile size ya-
şayan ve kendini koruyan bir video izleme sistemi güvenlik algınızı bir üst düzeye taşıyacaktır. Bu sistem, daha önceden sahip olduğunuz başka sistem ve ekipmanların da entegre edilebildiği bir sistem ise ekonomik anlamda size ayrı bir katkı sunmuş olacaktır. Bu noktada Macroscop donanım ve yazılımları entegrasyon kabiliyeti, gelişmiş yüksek teknolojisi ve akıllı analiz desteği ile öne çıkan bir ürün olacaktır. Elbette video izleme sistemleri ne kadar gelişmiş olurlarsa olsunlar tek başlarına tam bir güvenlik sağlamayacaktır fakat insan unsuru başta olmak üzere diğer unsurlarla bütünleşmiş, onları tetikleyen, güvenlik problemlerine karşı harekete geçiren bir sistemin faydası kesinlikle yadsınamaz. Macroscop gerek 4 kat daha az donanıma ihtiyaç duyan, gerekse 4 kat daha hızlı video işlemesi yapabilen teknolojisi ile sadece maliyetleri düşürmekle kalmaz, veri işleme ve analiz hızınızı, müdahale sürecini azami düzeye getirir. Özellikle yüz ve plaka tanıma, ateş ve duman tespiti, kalabalık tespiti, insan sayma, bölge ve hat ihlali tespiti, hareket takibi, etkileşimli arama gibi akıllı
Akıllıca ve düşünülerek tasarlanmış, sunduğu analiz imkânları ile size yaşayan ve kendini koruyan bir video izleme sistemi güvenlik algınızı bir üst düzeye taşıyacaktır. Bu sistem, daha önceden sahip olduğunuz başka sistem ve ekipmanların da entegre edilebildiği bir sistem ise ekonomik anlamda ayrı bir katkı sunmuş olacaktır. analiz modülleri ile birçok faydayı kolayca sağlayabilirsiniz.
Yüz tespit ve tanıma sistemi Yüz tespit ve tanıma sistemi ile kampüste nerelerde insan var olduğunu, var olmaması gereken yerlerde insan var olup olmadığını, bu insanların kim olduklarını ya da yabancı olup olmadıklarını, o bölgelerde olmaya yetkili, izinli olup olmadıklarını, kampüse veya kampüs içindeki bina ve birimlere hatta bilgisayarlara giriş yapıp yapamayacak kişileri belirleyebilir ve takip edebilirsiniz. Sistemi kampüs içinde bulmanız gereken bir
kişinin yerini bulmak, olaylar vuku bulmuşsa olay nedenlerini ve faillerini tespit etmek, belgelendirme ve delillendirme yapmak belki idari veya adli konulara dahi yardımcı olmak mümkün olacaktır. Güvenlik için olduğu kadar yüz tespit ve tanıma sistemini üniversitede sunduğunuz hizmetlerin kalitesini ve süresini iyileştirmek için kullanmak da olasıdır. Yemekhanede kuyrukta bekleme süresinin tespiti ve önlem alınarak kısaltılması, kütüphanede yüzünüzü sisteme gösterip kayıt olma, giriş yapma, sorgulama yapma, sistemden ders notlarına erişebilme ve
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 49
FOKUS
Özellikle ağaç ortamına ya da yangınlara karşı daha hassas materyallerin yoğunlukta olduğu bina tiplerine sahip üniversite kampüslerinde yangınlara karşı herkesi fakat öncelikle güvenlik sistemi yönetici ve kullanıcılarını uyarabilecek bir sistemin var olması oldukça elzem bir husustur. benzeri özellikler ihtiyaç halinde entegrasyonu yapılabilecek niteliklerdir. Plaka tespit ve tanıma sistemi ile kampüs alanına gelen giden araçların tespiti, giriş çıkışlarına izin verilmesi veya verilmemesi, park alanlarının belirlenmesi ve bu alanlara giriş çıkışların takibi, araçların alan içerisinde nerede olduklarının tespiti ve takibi, yüz tespit ve tanıma sistemine benzer şekilde olaylar vuku bulmuşsa olay nedenlerini ve faillerini tespit etmek, belgelendirme ve delillendirme yapmak belki idari veya adli konulara dahi yardımcı olmak imkânı olacaktır. Benzer şekilde bu sistemin de sadece güvenlik amaçlı değil kampüs için trafiğin düzenlenmesi, iyileştirilmesi, kampüste sık gidilen yerlerin tespiti ile sosyal ve akademik tercihlerin değerlendirilmesi ve geliştirilmesi gibi amaçlarla kullanmak mümkündür. Özellikle ağaç ortamına ya da yangınlara karşı daha hassas materyallerin yoğunlukta olduğu bina tiplerine sahip üniversite kampüslerinde yangınlara karşı herkesi fakat öncelikle güvenlik sistemi yönetici ve kullanıcılarını uyarabilecek bir sistemin var olması oldukça elzem bir husustur. Ateş ve dumanı algılayarak daha yangın çıkmadan ilgili
50 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
kişileri tetikleyebilen, önlemlerin zamanında alınmasını gerekli ise tahliyenin vaktinde yapılabilmesini sağlayan bir sistemin değeri tartışılmaz olacaktır. Bu hususta da Macroscop sunduğu ateş ve duman tespit modülü ile yüksek başarı oranlarına sahip bir yazılım olarak öne çıkmaktadır.
Akıllı analiz modülleri güvenliği artırır Üniversitelerde bazı düşünce akımlarının hatta siyasi düşüncelerin etkin olabildiği bu yüzden bazen istenmeyen olayların çıkabildiği, kargaşa boyutuna kadar ulaşabildiği ortadadır. Bu durumlarda kalabalıkların toplanması, kargaşa çıkması gibi hallerin önüne geçebilmek için bunların zamanında tespiti ve önlem alınması zorunluluk arz eder. Çoğu zaman yerinde ve zamanında yapılan müdahaleler çok daha büyük olayların meydana gelmesini önleyebilmektedir. Bu bağlamda kalabalık tespiti, kalabalıkta insan sayma, insan sayma, bölge, hat ihlali gibi akıllı analiz modülleri güvenliği sağlamak ve korumakla görevli personele oldukça önemli katkılar sağlayabilir. Herhangi bir güvenlik ihlali ve problemi olmasa da bu gibi olası durumlarda
sizi ikaz eden ve durumu inceleyerek değerlendirmenizi sağlayan bir sistemin faydası tartışılmaz olacaktır. Etkileşimli (interaktif) arama modülü ile devasa video arşivinizde istediğiniz bilgilere, video kesitlerine kolayca ulaşabilecek, objelerin nitelikleri üzerinden arama yapabilecek, kampüsünüze ait harita ve planlar kullanarak güvenlik sisteminizi daha planlı yönetebilecek, arşivinizi, yedeklerinizi bulut depolama ünitelerinde tutarak afet yönetimi ve yedeklemesi ya da buluttan yayın yaparak mobilitenizi sağlayabileceksiniz. Mobil uygulamalar ile arşivinize ve canlı görüntülere dünyanın her yerinden kolayca ulaşabilecek, sisteminizi yönetebilecek, ilgilileri ikaz edebileceksiniz.Dersliklere, kütüphaneye, sosyal mekânlara, açık alanlara, park alanlarına, kampüs giriş çıkışlarına ve güvenlik amaçlı kontrol altında tutulması gereken yerlere tesis edeceğiniz kamera güvenlik sisteminiz sayesinde aklınız daha az güvenlik konularına takılı kalacak, arka planda teknoloji güvenliğinizi sessiz sedasız sağlar ve gerektiğinde sizi uyarırken, siz biraz daha fazla eğitime odaklanabileceksiniz. Adeta 7 gün 24 saat sürekli nöbet tutan bir güvenlik sistemine sahip olacaksınız. Dahası bu sistemi akademik ve sosyal anlamda eğitim hizmet ve kalitesini artırmaya yönelik stratejiler geliştirmek için bir analiz aracı olarak kullanabileceksiniz. Akıllı analiz desteğine sahip bir video izleme sistemi ile yapabilecekleriniz bunlarla sınırlı değildir. Her zaman dendiği gibi hayal etmek başarmanın yarısıdır. İhtiyacı en iyi ihtiyaç sahibi bilir. Kampüs güvenliğinde bu tür sistemlere geçtiğinizde beklentileriniz, ihtiyaçlarınız hayal gücünüz ile sınırlı olacaktır.
FOKUS
Üniversitelerde güvenlik ihtiyacı artıyor Okullarda yerleşke arazilerinin genişliği, giriş-çıkış yapan öğrenci, personel, ziyaretçi trafiğinin, araç trafiğinin sıklığı, oldukça farklı güvenlik çözümlerini gerekli kılmaktadır. G4S GÜVENLİK HİZ. A.Ş.
2
015 yılı Türkiye istatistiklerine göre okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar ilk ve orta öğretim kurumlarının sayısı 59.509 bu okullardaki toplam öğrenci sayısı 17.559.989, öğretmen sayısı ise 919.393’tür. Yine toplam üniversite sayısı ise 193’e yükselmiş; 6 milyona yakın üniversite öğrencisinin yaklaşık 100.000’ini de uluslararası öğrenciler oluşturmaktadır. Bu kadar büyüklükte bir nüfusun, eğitim ve öğretimlerini tamamlamak üzere her gün uzun bir zaman geçirdiği okullarda, güvenlikleri de ciddiyetle sağlanmalıdır. Her türlü sportif ve kültürel faaliyetlerini gerçekleştirdikleri hatta yaşamlarını sürdürdükleri yurtların da yer aldıkları geniş sahada, üniversite kampüslerinde güvenlik ihtiyacı daha da artmaktadır. Hem yerleşke arazilerinin genişliği, hem giriş-çıkış yapan öğrenci, personel, ziyaretçi trafiğinin, araç trafiğinin sıklığı, oldukça
farklı güvenlik çözümlerini gerekli kılmaktadır. G4S güvenliği bir bütün olarak ele alıp; A’dan Z’ye 360° güvenlik çözümü tasarlıyor. Tek noktadan tüm güvenlik ihtiyaçlarını karşılanırken eş zamanlı raporlamalarla şeffaf ve ölçülebilir hale getiriliyor. %100 G4S lisanslı ürünümüz G4S Login ile mobil cihazlarla devriye gezerek oldukça geniş bir sahanın güvenliğini sağlayabiliyor, tamamen o sahanın; sektörün ihtiyaçlarına yönelik oluşturulan modüllerle istenilen güvenlik denetimleri yapıyor ve devriye tamamlandığında anında raporlama sunabiliyor. G4S 1999 yılından beri güvenliği Sabancı Üniversitesi’nin, 2011 yılından beri Metin Sabancı Spastik Çocuklar Vakfı’nın; diplomatik misyonlar ve konsolosluklarla birlikte Saint Benoit Fransız Lisesi, İtalyan Okulu, Fransız Charles de Gaulle Lisesi bu alanda en önemli operasyonlarımızdandır.
Kaynak: (₁) TC.Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı
52 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
SEKTÖRDEN
Yangın üvenlind “Yangın güvenliğinde eğitimler yetersiz”
TÜYAK yeni yönetim kurulu üyelerini belirledi. 6 Nisan 2016’da yapılan seçimlere göre TÜYAK Yangından Korunma Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini Filiz MUMOĞLU; TÜYAK Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı Başkanlığı görevini ise Cemal KOZACI sürdürecek. Türkiye’de yangın güvenliğini değerlendiren Kozacı ve Mumoğlu ile TÜYAK’ın yeni dönemdeki planları ve Türkiye’de yangın güvenliği hakkında konuştuk.
TÜYAK olarak yeni dönemdeki planlarınızdan söz eder misiniz?
Filiz Mumoğlu: Cemal Kozacı ile hedeflerimiz ortak; yeni dönemde geçtiğimiz dönemde başlayıp da bitiremediğimiz işler var. Sunulan hizmet ve ürünlerde belli bir kalite standardı ile tüketicinin korunması amacıyla uygulanmasını hedeflediğimiz “TÜYAK Garanti Markası” altyapı çalışmalarımız devam edecek. TÜYAK olarak 2 yılda bir düzenlediğimiz sempozyumumuz var; 2017’de birikimlerimizi de üstüne katarak daha başarılı bir sempozyum düzenlemek istiyoruz. 2015’de düzenlenen sempozyuma yaklaşık 1500 kişi katıldı. Fuar alanlarında üyelerimiz kendilerini gösterme imkânı buldular. TÜYAK’ın öncelikli hedefi toplumda yangın güvenliği konusunda bir farkındalık yaratmaktır. Farkındalığı danışmanlık yaparak, eğitimler ve seminerler düzenleyerek sağlayabilirsiniz. TÜYAK yeni dönemde çalışmalarını sürdürecektir.
Türkiye’deki yangın yönetmeliğini yeterli buluyor musunuz? Eksikleri nelerdir? Filiz Mumoğlu: Yangın yönetmeliğinin
54 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
yeterli olup olmamasından çok anlaşılabilir olması bence daha çok önemli. TÜYAK’a genelde maddelerin anlaşılmadığı yönünde başvurular geliyor. Mutlaka görüş ve yorum almak istiyor birçok kişi. Tabi ki eksiklerimiz var; biliyorsunuz 90’lı yıllardan önce bir yönetmelikten bile söz etmek söz konusu bile değilken şimdi bir yönetmeliğimiz var ve 2002’de,2007’de ve 2015’de revize olmuş bir yönetmelik. Yönetmelik tam anlamıyla olgunlaşmıştır diyemeyiz ama en azından ihtiyaçlara cevap verebilecek durumda. Cemal Kozacı: Şuanda ki amaç yönetmeliğin tam olarak uygulanmasını sağlamaktır. Bizim binaları yangından koruma yönetmeliğimizin esas amacı zaten konutlarda can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Yönetmelikte hastane, eğitim kurumları, alışveriş merkezleri özel amaçlı binalardaki yangın güvenlik önlemleri yazılmıştır. Ancak sanayi kuruluşlarında depolarda böyle spesifik konularda yönetmelikte hükümler yok zaten olması da
beklenemez. Bu konular ayrı standartlar ve ayrı uygulama kodlarıyla belirlenir. Avrupa’da da bu şekilde olmuştur. Dolayısıyla bizim şuanda ki amacımız mevcut yönetmeliğin faydalı bir doküman haline getirilerek; değişik sektörlere ilişkin standartların ve uygulamalarında yer almasını sağlamaktır.
TÜYAK yangın eğitimlerinde hangi noktada duruyor? Cemal Kozacı: Yangın güvenliği sektöründe çalışanların belli sertifikasyonlara sahip olması lazım. Yangın güvenliği sektöründe mühendislerin dışındaki kişilerin; otomatik söndürme sistemlerinin uygulamasını yapan tesisatçıların bunların bakım ve periyodik testlerini yapan teknisyenlerin eğitimleri ve sertifikalandırılması birinci konumuz. İkinci konumuz taşınabilir yangın söndürme cihazlarının periyodik kontrolünü yapan kişilerin eğitimleri yetersiz; tüketiciler bu konuda kandırılıyor. O bakımdan biz yangın söndürme cihazlarının bakım ve kontrolünü yapacak olan insanlarında eğitilip belgelendirilmesini amaçlıyoruz. Bu
de Filiz MUMOĞLU
konuda Ankara’daki Mesleki Yeterlilik Kurumu ile birlikte çalışmalarımız başladı; bunların tanımını yapacağız. Yasal olarak ta belirli mesleklerde çalışanların mesleki yeterlilik kurumu tarafından meslek belgelerinin olması gerekiyor. TÜYAK olarak düzenlediğimiz eğitimler tabi var. Üyelerimizin, dışardaki sanayi kuruluşlarının, kimya fabrikalarının sempozyumlarını veriyoruz. Bizden talep olduğu sürece eğitimler düzenliyoruz. Bizim gayet zengin bir eğitim kadromuz, mühendislerimiz ve profesörlerimiz var. Filiz Mumoğlu: TÜYAK en son sempozyum sırasında lojistik sektörüne dönük bir eğitim düzenlendi. Katılımcı sayısı oldukça yüksekti ve bu eğitimin tekrar düzenlenmesi konusunda talepler var.
Türkiye’de yangın sektörünü değerlendirebilir misiniz? Gözlemleriniz nelerdir? Cemal KOZACI: Yangın sektöründe gayet iyi yetişmiş teknik elemanlarımız var. Yangın sektöründe ara elemanlara ihtiyaç var. Türkiye’de ve dünyada
Yönetmeliğe göre sigorta şirketi sigorta yapacağı yeri önceden denetlemek risk analizi yapmak zorundadır. Sigorta şirketleri daha ciddi ve ince denetlemeler yapıyorlar; denetlemeler yangın güvenliği sektörünü de doğru yönde geliştiriyor. önüne alınıyor. Tabi daha da gelişecek daha alınacak çok yolumuz var.
Cemal KOZACI
ara eleman eksikliğinin getirdiği sıkıntılar yaşanıyor. Yangın ile ilgili bir tesisat kurulduğunda veya bir malzeme satın alındığında bunu ne zaman kullanılacağı belli değildir. Alınan malzeme veya kurdurulan tesisatın hemen deneme imkânı olmadığı için bu sektörde bir sürü standart dışı, kalitesiz ve hileli mallarla hizmet veriliyor. Bu yönde tüketicinin bilinçlenmesi ve kendini koruması lazım. İşte TÜYAK’ta bu amaçla bir takım çalışmalar yapmaktadır. Filiz Mumoğlu: 90’lı yıllardan önce Türkiye’de yangın sektörü diye bir sektörün varlığından söz etmek bile mümkün değildi. Uluslararası standartların ülkeye girişi, yangın yönetmeliğinin ortaya çıkması geçen zaman içerisinde bizde yangın sektöründe önemli bir gelişmeye yol açtı. 2016’dayız yangın sektörü gerçekten farklı bir konumda şu anda; yangın güvenliğine oldukça önem veriliyor. Hatta sadece endüstriyel tesisler, fabrikalar, büyük binalar değil konutlarda bile yangın önlemleri, yangın korunum sistemleri her zaman göz
Yangın güvenliği sektöründe sigorta şirketlerinin rolü nedir? Cemal Kozacı:Türkiye’de sigorta sektörü son yıllarda yabancı sermayenin elinde. Yönetmeliğe göre sigorta şirketi sigorta yapacağı yeri önceden denetlemek risk analizi yapmak zorundadır. Sigorta şirketleri daha ciddi ve ince denetlemeler yapıyorlar; denetlemeler yangın güvenliği sektörünü de doğru yönde geliştiriyor. Büyük şirketler, büyük kuruluşlar kesinlikle kaçak ve standart dışı uygulamalar yapmıyorlar. Mesela bir dönem tuzla organize sanayi sitesinde sigorta şirketleri sigorta yapmazdı; çünkü standartlara uygun uygulamalar yapılmıyordu. Sigorta şirketleri eliyle sektör daha ileriye gidecektir. Bizim yönetim üyelerimiz arasında büyük sigorta kuruluşlarının temsilcileri de vardır.
Türkiye’de yangın güvenliğinde alınan önlemleri yeterli buluyor musunuz? Filiz Mumoğlu: Daha çok yolumuz var. Farkındalığın sağlanması için mevzuatın daha anlaşılır bir şekilde değişmesi gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yakın temas halindeyiz. Bakanlığın yayınlamış olduğu Bayındırlık birim fiyat tarifleri kitabında-
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 55
SEKTÖRDEN ki yangın ihbar sistemleri ve yangın söndürme sistemleri ile ilgili tariflerin güncellenmesi ve buna uygun olarak düzenlemesi için bizden destek istediler. Şu ana kadar 2 kez yönetim kurulu üyelerimiz ve temsilcilerimiz kendileriyle toplantı yaptı. Şu an teknik komitelerimiz konu üzerinde çalışıyor; bakanlığa bilgi vereceğiz. Cemal Kozacı: Springder sisteminin ilk kurulması ve standartlaşması 19.yüzyılın sonlarında olmuştur. Demek ki en az 140- 150 yıllık bir geçmişi var bu işin. Türkiye’nin şehirleşme ve sanayileşmesi nispeten daha yeni olduğu için şimdi bizde büyük yangınlarla karşılaşıyoruz. Örneğin; şuan önümüzde duran en önemli konulardan birisi yüksek binalarda yangın güvenliğidir. Önümüzde ki dönemde bu konuda ciddi önlemler ve de eğitimler yapılmalıdır. Son yıllarda Dubai’de, Rusya’da, Çin’de, İspanya’da yüksek binalarda çok önemli yangınlar meydana gelmiştir. Bu yangınlarında önemli bir nedeni dış cephe kaplamalarının özelliklerinden dolayıdır. Bu nedenle de yüksek binalarda ki yangın güvenliği hem yapı malzemeleri olarak hem de iç organizasyon olarak çok önemlidir.
Türkiye’de yangın güvenliğinde verilen eğitimleri yeterli buluyor musunuz? Filiz Mumoğlu: Eğitim hiçbir zaman yeterli olmaz mutlaka eklenmesi gereken güncellenmesi gereken şeyler vardır. Biz TÜYAK olarak üstümüze düşeni yapmaya çalışıyoruz ama son zamanlarda sektörde ki ticari kuruluşların da kendi içlerinde eğitimler düzenlediğini; yurt dışından konusunda uzman eğitimciler getirdiklerini görüyoruz. Cemal Kozacı: Türkiye’de yangın güvenliği ile ilgili 13 tane meslek yüksekokulu var; 7 tane itfaiyecilik meslek lisesi var. Bu bir başlangıçtır ama henüz bu meslek yüksekokullarının ve liselerin müfredatları ve öğretim elemanları bakımından eksiklikleri
56 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
vardır. Ayrıca yangın eğitimi mühendislik seviyesinde ve yüksek lisans seviyesinde de olmalıdır. Yangın mühendisliği diye ayrı bir unvan vardır; ayrı bir yüksek lisans konusudur. İtfaiye çalışanlarının, itfaiye müdürlerinin ve amirlerinin yükseklisans seviyesinde eğitimler alması gerekir. Batı’da bir büyük şehrin itfaiye müdürü olmanız için mühendis olacaksınız, yüksek lisansınız olacak, sektörde en az 15 yıl deneyiminiz olacak ve gerekirse doktora yapacaksınız. İtfaiyecilik de çok saygın bir meslektir. Türkiye’de de bu konular yavaş yavaş önem kazanacak.
ve Türkiye’de temsilcilikleri vardı. Son zamanlarda bakıyoruz kendileri Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Demek ki Türkiye onlar için önemli bir pazar haline gelmeye başladı. Bizzat geliyorlar burada kendi isimleri ile yer alıp faaliyet gösteriyorlar. Yerli üreticilerimizde uluslararası standartlara uymaya ve onay almaya çalışıyorlar ki bu kolay bir iş değildir gerçekten. Yangın dolabı üreticilerimiz uluslararası standartlara uygun dolaplar üretiyorlar. Dolayısıyla bir farkındalık mevcut daha da artacak.
TÜYAK Sempozyumu’nda da üzerinde durulan konulardan biri konutlarda yangın güvenliğiydi. Türkiye’de bu konuda yeterli bir bilincin oluştuğunu düşünüyor musunuz?
Filiz Mumoğlu: Uygulamada hatalar görüyoruz; denetlemede de hatalar olabiliyor. İtfaiye teşkilatlarımızın da zaman zaman bilgi desteğine gereksinimleri oluyor, onlar için de, onlara özgü eğitimler düzenlememizde fayda var. Cemal Kozacı: Yangın projelerinde ve yapılan işlerin denetlenmesinde de ciddi sıkıntılar var. Hem eleman yetersizliği hem organizasyon yetersizliği konusunda ciddi sıkıntılar var. Sorunların çözülmesi gerekiyor.
Cemal Kozacı: Yönetmelikte binalarda yangın güvenliği maddeleri var; dolayısıyla doküman bakımından yeterli ama insanların uyması gerekiyor. Örneğin; binalardaki yangın merdivenlerini insanlar eşya koyarak bloke ediyorlar. Dolayısıyla bu konuda bilinç ve farkındalığın arttırılması gerekiyor. Filiz Mumoğlu: Şu an belli bir yüksekliği aşan konutlarda sprinkler sisteminin yapılması lazım. Birçok yerde uygulamaları görüyorum; seçilen sprinkler tipi yanlış, sprinkler montaj uygulama kriterleri yanlış dolayısıyla sistemin yanlış hatalı çalışmasına bazen hiç çalışmamasına da neden olabilir bu etkenler. Tasarımcının üstüne düşen görevi doğru yapması; uygulamacının da doğru uygulama yapması gerekiyor. Dolayısıyla bunların denetlenmesi en önemli konu.
Türkiye’de yangın güvenliği sektörünü geleceğini nasıl görüyorsunuz? Filiz Mumoğlu: Parlak görüyorum açıkçası. Yangın söndürme sistemleri konusunda uluslararası onaylara sahip üreticiler hep yurt dışındaydı
Sektör içerisinde denetimler yeterlimi sizce?
Avrupa ile Türkiye’de ki yangın güvenliğini kıyaslarsak gözlemleriniz nelerdir? Cemal Kozacı: Türkiye’nin genel konumu neredeyse yangın güvenliği de orada. Biz yangın güvenliği açısından bir Ortadoğu ülkesinden daha ileri konumdayız ama bir Avrupa ülkesinden daha geri durumdayız. Burada dikkate alınması gereken konu şudur; yangın güvenliği ile ilgili konulan kurallar kaideler yaşanan acı olayların sonucunda konulmuştur. Önemli olan bizimde o büyük acı olayları yaşamadan konulan kuralları uygulamamızdır. Filiz Mumoğlu: Avrupa normlarını uygulamaya başladığımızdan beri Avrupa’nın çok ta gerisinde olduğumuzu düşünmüyorum. Daha fazla eğitim, daha fazla farkındalık diyorum.
SEKTÖRDEN
Türk Güvenlik “Türk Güvenlik Pazarı’nın geleceği parlak görünüyor”
Türkiye’de güvenlik sektörünü değerlendiren Axis Communications Ortadoğu, Afrika Bölge Direktörü Philippe KUBBINGA ve Ortadoğu Satış Müdürü Fıras SHMAIT güvenlik sektörünün geleceğini parlak görüyor. “Son kullanıcılar bugün genel olarak eskiye oranla daha donanımlılardır çünkü Türkiye'de dâhil olmak üzere küresel düzeyde satış döngüsünün erken aşamalarında bilgi kazanıyorlar” diyen Kubbinga ve Shmaıt sektöre ilişkin sorularımıza şu şekilde yanıt verdi:
Axis (Communications) İletişim hakkında kısa bir bilgilendirme yapabilir misiniz?
Axis İsveç kökenli bir firmadır. Akıllı güvenlik sistemleri çözümleri üretir. Pazarda geniş ürün portföyüne sahiptir. 1996 yılında ilk network video kamerayı icat ederek dünya pazarında lideri olduk. Sektörü yeni network ürünleri ve devam eden ürün keşif çalışmalarımız ile açık platforma sürekli taşımaktayız. Müşterilerimize yüksek değerde hizmet vermekteyiz ve network üzerinde dünya çapında 80.000 ortağımız mevcuttur. Axis ortakları ile uzun süreli ilişkiler kurarak onlara network ürünlerine ve pazara ilişkin daimi bilgi akışı sağlamaktadır. İstanbul’da da bir takımımız mevcut olup Türkiye pazarında da network üzerinden sağlam ortaklıklar kurmaktayız. Türkiye’de güvenlik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk video gözetim pazarı sağ-
58 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
lıklı bir büyüme göstermektedir. Çeşitli sektörler ve uygulamalar arasında güvenlik sistemlerinin kullanımının 2021 yılına kadar üst seviyede devam edeceği beklentisi içerisindeyiz. Artan yatırımlar; yükselen altyapı, güvenlik harcamaları ve ülke genelinde artan güvenlik endişesi bazı ana faktörleri oluşturuyor; bu faktörler Türk video gözetim pazarının gelişmesinin ana sebepleridir. Hükümet ve nakliye sektörü ana alıcılardır. Hükümetin güvenliği arttırma ve IT (Bilgi işlem) harcamaları, halka açık ortak alanlarda video gözetim sistemleri yerleştirme girişimleri son yıllarda yeni bir pazar oluşmasına sebep olmuştur.
Avrupa’da ki örnekleri takip ettiğimizi söyleyebilir miyiz? Trend Avrupa ile benzeşmektedir; IP ve analog video gözetiminde oranlar Avrupa ile tutarlı biçimdedir. Gelişmiş güvenlik sistem-
leri; uzaktan erişim ve kalite ve güvenilirlik yüksek düzeyde artan ihtiyaçları karşılamaktadır. Aynı şey pazarda oyuncu sayısının büyümesi ile ilgili söylenebilir. Örneğin; Türkiye’de hızla büyüyen orta kademeli işletmelerde rekabet edebilen çok sayıda yerli üreticide dahil olmak üzere yaklaşık 3 yüz video gözetim şirketi vardır.
Güvenlik sektöründe, son kullanıcıların ihtiyaçlarının sık sık değiştiğine inanıyor musunuz? Sektörün IP sistemlerine doğru bir eğilimi var mı? Piyasada yıllar içeresinde bir sürü büyük yenilik olmuştur. Müşteri tercihleri açısından IP bugün bir standart haline gelmiştir. Müşteri isteklerinin fazlalaşması ve onlara çözüm odaklı yaklaşım zihniyeti ve pazarda bulunan birçok satıcının getirdiği katma değer ile pazar bugün ana farklılaştırıcı konumuna gelmiştir.
k
Philippe KUBBINGA
Türk video gözetim pazarı sağlıklı bir büyüme göstermektedir. Çeşitli sektörler ve uygulamalar arasında güvenlik sistemlerinin kullanımının 2021 yılına kadar üst seviyede devam edeceği beklentisi içerisindeyiz. Fıras SHMAIT
Avrupa’da ki son kullanıcılar ile Türkiye’de ki son kullanıcılar aynı farkındalığa sahip mi? Son kullanıcılar bugün genel olarak eskiye oranla daha donanımlılardır çünkü Türkiye’de dâhil olmak üzere küresel düzeyde satış döngüsünün erken aşamalarında bilgi kazanıyorlar. Aslında, kurumsal pazarı ele alırken satıcılar ve sistem entegratörleri ile ilişkilerin yüksek seviyede seyretmesinin sebebi doğru gözetim çözümlerine yatırım yapılması amacından gelir. Ortak ağımız ve son kullanıcılarımız her zaman iyi eğitilmektedirler; Axis akademisi bunu Türkiye ve genelinde bağımsız sertifikasyon programı da dahil olmak üzere çeşitli öğrenim araçları ve son trend öğrenim materyelleri ile garanti etmektedir.
Axis ürün yelpazesini genişletti, bu anlamda Axis gelecek yıllar için kendini hangi kategoriye odaklıyor? Bizim çekirdek portföyümüz ağ
kameralarını genişletmekti. Erişim kontrolü, ses çözümleri ve akıllı analitik odaklı yazılım ve ücretsiz ağ çözümleri ile Axis büyümeye devam edecektir. Küçük ve orta dereceli kurumsal pazarlar için “baştan sona çözümler sağlama” yaklaşımı ile başladık sektörde ve sonrasında da sunulan her çözümün her kademe de anlaşılır olması ve çözümlerin anlaşılabilir ve kolay monte edilebilir olması hedefimiz olmuştur. Axis kendi işine diğer odakları da eklemeye devam etmektedir.
Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri arasında büyük bir pazara sahiptir. Kameralar, yazılım ve diğer ürünler etkin güvenlik çözümü oluşturmak için tasarlanmaktadır. Kolay kullanılabilir ve kolayca monte edilebilir. Tasarlanan işler okullarda, üretim bölgelerinde, perakendeci ve diğer orta işletmelerde çok iyi şekilde işlemektedir. Müşteriler “out-of-thebox” seçmeli sistemlerinden birini tercih ederek optimize donanım ve yazılım ile standart PC ve sunucuları ile birlikte yazılımı kullanarak kendi sistemlerini oluşturabilirler.
Türkiye’de küçük ve girişimci işletmelerde işlerinizi geliştirmek için planlarınız nelerdir?
Güvenlik pazarının geleceğini nasıl görüyorsunuz ve Axis’in gelecekte bu pazarda durumu ne olacaktır?
Axis Türkiye sürekli büyüyen yatırımlarına devam etmektedir. Ortak tabanlı olarak dağıtımını genişletmektedir. Pazar içinde eğitime de yer vererek yatırım yapmaktadır. Orta pazarda baştan sona çözüm ürünlerini başarıyla pazarlamaya ve satmaya devam edeceğiz. Türkiye,
Türk Güvenlik Pazarı’nın geleceği parlak görünüyor. Biz kendimiz yenilikçi bir firma olarak, bu dinamik ve büyüyen pazarın içinde iş ortaklarımıza iyi bir anlayışa sahip olduğumuzu sağlamaya devam edeceğiz.
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 59
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Bu anahtar işe geliyor Abloy Cliq Protect2; sahibiyle birlikte kilide gittiğinde bu iki kontrolü gerçekleştiriyor: Ben bu kilidi açmak için doğru kişi miyim? Şu anda bu kapıyı açmak için doğru zaman mı? Eğer her iki sorunun cevabı da evetse anahtar ürettiği çok özel şifreyi sadece o kilidin anlayabileceği bir dilde söylüyor. SENSORMATİC GÜV.HİZ.TİC.A.Ş.
İ
ş dünyasının değişen ihtiyaçları; saklama ve kilitleme ilişkisini, bir başka deyişle anahtar kilit ikilisini farklı bir düzleme taşıdı. Kilit mekanizmasından, her kapıya uyma, istenmeyen kişiler tarafından açılmama, kaybolan anahtar olması durumunda değiştirme ihtiyacının olmaması gibi özellikler talep ediyor. 1900’lerin başında, Finlandiyalı mekanikçi Emil Vilhelm; zamanının otomatik yazar kasalarını tamir ederken silindirlerin birbiri üstüne binme prensiplerini kilitlere uygulayabileceğini düşündü ve kilit dünyasında yepyeni bir dönem açıldı. Bu kilit mekanizması öylesine yıldızlaştı ki; bu prensibi uygulayan Abloy markası, dünyanın en büyük kilit ve güvenlik markala-
60 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
rından biri haline geldi. Bugün sadece mekanik değil elektronik alanda da çalışmalar yaparak farklı ihtiyaçlara yeni ve yaratıcı çözümler getiriyor.
Elektronik emir komuta zinciri Modern iş dünyasının yoğun ihtiyaçlarını işte böyle bir tarih, yepyeni teknolojilerle karşılıyor. Abloy Cliq Protect2; mekanikte yakalanmış 100 yıllık gelişmenin günümüz teknolojisiyle harmanlanmış hali olarak karşımıza çıkıyor. Bunu bir anahtar kilit ikilisi olarak tanımlamaktan çok, kapı kontrol sistemi olarak nitelemek daha doğru olacaktır. Teknolojinin sihri, her kapıya uyabilecek kilitlerde başlıyor: Bu kilit elektronik dilini iyi bilen, açılıp kapanmak için, içine giren anahtardan çok
elektronik emirlere riayet eden bir mekanizmaya sahip. Ama benzeri diğer elektronik kilitler gibi sürekli elektrikle beslenmek, içine bir yerlere ne zaman biteceği belli olmayan piller takılmasına gerek duymuyor. Sihrin ikinci ayağında ise elbette akıllı anahtar var. Bu anahtar kendine söylenenleri ve yetkilendirmeleri mükemmel bir şekilde uyguluyor. Kullanıldığı kilidin tetiklenmesi için gerekli enerjiyi sağlıyor. Emir değişikliklerini hiç nazlanmadan anında öğreniyor. Kaybolsa bile yerine yenisi hızlı biçimde konabiliyor.
Güvenliğin sihirbazları Sihir şöyle gerçekleşiyor: Diyelim ki bir kilidiniz var. Bu kilidi kimlerin açmasını istiyorsanız
ve ne zaman açılmasını istiyorsanız bunun bir listesini yapıyorsunuz. Bunu anahtara “esas anahtar” vasıtasıyla söylüyorsunuz. Yetkilendirme için gerekli internet bağlantısını özel cihazlar üstünden yapabildiğiniz gibi; cep telefonu gibi her zaman herkeste bulunan sistemler üstünden dahi gerçekleştirebiliyorsunuz. Anahtar sahibiyle birlikte kilide gittiğinde bu iki kontrolü gerçekleştiriyor: Ben bu kilidi açmak için doğru kişi miyim? Şu anda bu kapıyı açmak için doğru zaman mı? Eğer her iki sorunun cevabı da evetse anahtar ürettiği çok özel şifreyi sadece o kilidin anlayabileceği bir dilde söylüyor. Kilit açılıyor ama kimin ne zaman açtığını da bir kenara not etmeyi unutmuyor. Eğer doğru kişi ya da zaman değilse kilit açılmıyor ve bunu uygun ışık ve ses kombinasyonuyla anahtar sahibine iletiyor. Eğer kapı açılmak istemezse bunu filmlerde gördüğümüz bilgisayar korsanları gibi insanların saldırılarıyla açmak mümkün değil çünkü kilit internete bağlı değil. Bu tür şeyler ancak filmlerde olabiliyor. Bunun yanında asma kilit ya da türevlerini kesmek isteyenler için
kötü bir haberimiz var: Bu cihazın alaşımı öyle kuvvetine ve demir testeresine güvenenleri çok üzecek kadar sert.
Maliyet avantajları Peki bu ürün kime ne fayda getirebilir? Kimler bunu niye kullanmalı? Bu sorunun cevabı aslında çok basit: Toplam sahip olma maliyetine önem veren firmalar Abloy Cliq Protect2 kullanmalı. Çünkü anahtar kaybettiğinizde kapının göbeğini ve tüm anahtarları değiştirmeniz gerekmiyor. Personel sayısını mümkün olduğu kadar azaltıp; bunların takibini yapma işini bilgisayarlara bıraktığı için insan kaynağı olarak maliyet avantajı doğuyor. Bu kilit anahtar ikilisinin sağladığı en önemli avantaj ise başka bir teknolojik çözümle sağlayamadığınız imkânlar. Örneğin; bir kamyona yüklediğiniz kritik içeriğe sahip bir ürün ya da hizmetiniz var. Bunun yol boyunca açılmasını engellemek için birbirini kontrol etmesi gereken birden fazla çalışan istihdam etmeniz gerekiyor. Oysa Abloy Cliq Protect2 ile bunu zamanlayarak güvence altına aldığınızda, tek kişilik eleman atamasıyla işi halletmek mümkün.
Bu anahtar kendine söylenenleri ve yetkilendirmeleri mükemmel bir şekilde uyguluyor. Kullanıldığı kilidin tetiklenmesi için gerekli enerjiyi sağlıyor. Emir değişikliklerini hiç nazlanmadan anında öğreniyor. Kaybolsa bile yerine yenisi hızlı biçimde konabiliyor.
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 61
ELEKTRONİK GÜVENLİK
TCDD’de 7/24 güvenlik Full HD'nin dört katı çözünürlüğe sahip olan SNC-VM772R’in büyük, oldukça hassas 1,0 tipi arka aydınlatmalı Exmor R® CMOS görüntü sensörü, yüksek hızlı görüntü işleme motoru ve yüksek kaliteli yakınlaştırma lensi bulunuyor. SONY
T
ürkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 4. Bölge Müdürlüğü İdaresi; Sivas, Erzincan, Erzurum ve Kars hatlarındaki 41 adet hemzemin geçitte gece ve gündüz güvenlik zafiyeti olan ya da potansiyel tehlike arz eden durumları tanımlayabilecek bir sisteme ihtiyaç duyuyordu. TCDD 4. Bölge Müdürlüğü İdaresi’nin bu otomatik bariyerli hemzemin geçitlerde görüntüleri kaydeden bir kullanıma hazır bir CCTV sistemini destekleyecek bir alt yapı talep etti. TCDD 4. Bölge Mü-
62 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
dürlüğü şebekesindeki hemzemin geçit güvenliğini sağlamak amaçlı kurulan güvenlik sisteminde 41 adet Sony SNC-VM772R güvenlik kamerası kullanıldı. Full HD’nin dört katı çözünürlüğe sahip olan SNC-VM772R; Sony’nin ilk 4K ağ güvenlik kamerasıdır. Kameranın büyük, oldukça hassas 1,0 tipi arka aydınlatmalı Exmor R® CMOS görüntü sensörü, yüksek hızlı görüntü işleme motoru ve yüksek kaliteli yakınlaştırma lensi bulunuyor. Bu bileşenler, 0,06 lüks kadar düşük parlaklık değerlerinde rakipsiz bir düşük ışık hassasiyeti ve olağanüstü 4K/30
fps video kaydı sunar. SNCVM772R; bu sayede geleneksel 4K güvenlik kameralarının sunamadığı mükemmellikte görüntüler yakalıyor. 20 megapiksel sensör, bir sahnenin kanıt bulma amacıyla yakından incelenmesine olanak tanıyacak şekilde 4K çözünürlüğün daha ötesinde yüksek kaliteli hareketsiz görüntü kaydı da sağlar. Kameranın resim ayarları, sahneye göre iyi görüntü kalitesini sunmak için hava koşulları, saat ve aydınlatma koşulları gibi birçok çalışma ortamına
uygun olarak otomatik seçiliyor. Kamera; hem açık hem kapalı alanlarda yirmi dört saat boyunca zorlu video güvenlik ve izleme işleri için ideal olan, vandalizme ve hava şartlarına dayanıklı, sağlamlaştırılmış bir tasarıma sahip.
Güvenlik zaafiyeti önleniyor Tedarikçi Sibernetik Teknoloji; TCDD 4. Bölge hemzemin kamera sistemini uyguladı. 41 adet Sony SNC-VM772R 4K mini dome kamera kullanılarak çok geniş bir alanın yüksek kaliteli video kaydı sağlandı. Kameraların Axxonsoft video analizi yazılımıyla birlikte kullanılması, güvelik zafiyeti olan durumlar meydana getirebilecek tüm engelleri algılamaya, sorunları oluşmadan önce engellemeye ve trenler hemzemin geçitten geçerken oluşabilecek tüm olayların görüntüsünü eksiksiz bir şekilde sağlamaya olanak tanır. Sistem sayesinde; trenin geçişi öncesi ray üzerinde bulunabilecek nesnelerin ve çevredeki alanda başıboş dolaşma durumunun tespiti yapılabilecek. Kullanılan video analizler sayesinde sürekli bir operatörün bu kamera görüntüleri izlemesine gerek kalmadan tehlike oluşturabilecek olaylar gerçekleştiğinde kullanıcı uyarılabilecek. Sistemle, canlı olarak hemzemin geçitlerin izlenmesinin yanısıra geriye yönelik olaylar da incelenebilecek. En güncel video izleme teknolojisinden yararlanan çözümün 6-7 yıl boyunca kullanılması planlanıyor.
Kameraların Axxonsoft video analizi yazılımıyla birlikte kullanılması; güvelik zafiyeti olan durumlar meydana getirebilecek tüm engelleri algılamaya, sorunları oluşmadan önce engellemeye ve trenler hemzemin geçitten geçerken oluşabilecek tüm olayların görüntüsünü eksiksiz bir şekilde sağlamaya olanak tanır.
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 63
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Securitas Güvendeyim Uygulaması “Securitas Güvendeyim” uygulamasını akıllı telefonlarına indiren kullanıcılar; kişisel güvenliklerini tehdit edebilecek herhangi bir risk ile karşılaştıklarında sadece telefonlarını hafifçe sallayarak uzaktan izleme merkezine alarm iletebiliyorlar. SECURİTAS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş
İ
nsanların gündelik hayatlarında karşılaşabilecekleri güvenlik risklerini çözmek amacıyla tasarlanan “Securitas Güvendeyim” uygulaması ile genç-yaşlı, kadın-erkek herkes kendi güvenlik hizmetine sahip olabiliyor. Özellikle metropol il ve ilçelerdeki insanların karşılaştıkları suçlara yönelik basit ve etkili bir mobil uygulama tasarlandı. Ağırlıkla kurum ve kuruluşlara entegre güvenlik çözümleri sunan Securitas; kişisel güvenliği sağlamak üzere, bireylerin rahatlıkla yararlanabilecekleri “Securitas Güvendeyim” uygulamasını kullanıma sundu. Bu uygulamayı akıllı telefonlarına indiren kullanıcılar; kişisel güvenliklerini tehdit edebilecek herhangi bir risk ile karşılaşmadan önce ya da karşılaştıkları an; sadece telefonu hafifçe sallayarak uygulamayı aktif hale getiriyor ve Securitas Uzaktan İzleme Merkezi’ne alarm iletebiliyorlar. İkinci kez telefonu sallamaları halinde, uygulamanın
64 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
ışıklı alarm sesi özelliği harekete geçiyor. Alarm ile birlikte, ses ve görüntü kaydı ile birlikte kullanıcının konum bilgisi de Merkez’e iletiliyor. Uzaktan İzleme Merkezi, alarm durumunda merkeze ulaşan bu bilgileri kullanarak kullanıcıya gereken yardımın mümkün olan en kısa sürede ulaşması için gerekli yerlere ve kullanıcı tarafından belirlenen kişilere bildirimde bulunuyor. Akıllı telefonlarda kullanılan “Securitas Güvendeyim” uygulaması telefonla veya web sitesi üzerinden gerçekleştirilen abonelik ile aktifleştiriliyor. Uygulama ücretsiz indiriliyor ve yıllık abonelik sistemi üzerinden kullanılıyor. Abonelik işlemleri sırasında oluşturulan şifre ile kullanıcılar akıllı telefonlarına indirdikleri uygulamaya istedikleri zaman giriş yapabiliyorlar. “Securitas Güvendeyim” uygulaması; geç saatte mesai çıkışında, şehir içi veya şehirlerarası seyahatlerde ve daha birçok risk durumunda; kullanıcılarına daha güvenli bir hayat sunuyor.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
CCTV uygulamalarında yüksek kapasite kayıt ve depolama çözümleri Storage ürünleri fiber ya da ISCSI bağlantılar ile sunucuya bağlanır. Bu çözümler fazla ürün, arada bağlantı parçaları ve yönetim sunucusu gibi kalabalık bir donanım ağının yönetilmesini gerektirir. Bu yönetim zinciri de maliyetleri oldukça arttırmaktadır. Hüseyin YİĞİT / Güvenlik Sektörü Satış Yöneticisi GTM TEKNOLOJİ
G
üvenlik ürünleri ve çevre birimlerinde her geçen gün yeni ürünler, yeni teknolojiler karşımıza çıkmaktadır. Özellikle 4K çözünürlüğün popüler olmaya başlaması ve bu uygulamayı barındıracak kameraların üretilmesi/ yaygınlaşması ile daha çok depolama alanına ihtiyaç duyulmaktadır. Yüksek kapasitede depolamada farklı alternatifleri görmekteyiz. Her üretici kendi ürün ya da çözümünü satmak istiyor ancak; Türkiye pazarında yüksek kapasitede depolama sağlayabilen marka yada üretici sayısı yok denecek kadar az, bir iki marka/üretici tarafından bu tarz ürünler sağlanabiliyor ve ihtiyaca yönelik çözümler, bu yüksek kapasite depolama sağlayabilen kayıt sunucularına entegre edilebiliyor. Türkiye’de genel olarak markaların sağladığı çözümler storage mimarisi adı altında bulunan ürünlerdir. Başta kamera yazılımının kurulacağı ve işleyişi sağlayacak bir yönetim sunucu bulunmaktadır. Bu sunuculara en fazla 16 adet HDD takılmaktadır. 16 adet HDD’nin yetersiz kaldığı ihtiyaçlarda storage ürünleri devreye girer. Storage ürünleri fiber ya da ISCSI bağlantılar ile sunucuya bağlanır. Bu çözümler fazla ürün, arada bağlantı parçaları ve yönetim sunucusu gibi kalabalık bir donanım ağının yönetilmesini gerektirir. Bu yönetim zinciri 66 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Hüseyin YİĞİT
de maliyetleri oldukça arttırmaktadır. “GTM Teknoloji’nin” distribütörlüğünü yürüttüğü “Supermicro” marka ürünlerle bu anlattığımız kalabalık donanım ağına gerek kalmaksızın çözümler üretebilmek mümkündür. Hatta Supermicro yüksek kapasitede depolama imkânı sağlayabilen ürünleri ile Türkiye pazarında diğer rakiplerinden tamamen sıyrılmış ve kendini farklı bir noktada konumlandırmıştır. Storage-server mimarisi olarak adlandırdığımız, aynı yapıda hem yönetim, hem izleme hem de analiz gibi uygulamaları aynı çatı altında toplayacağımız çözümler sunulmaktadır. 4-8-12-16-24-3660 adet HDD takılabilen storage-server ürünleri bulunmakla
birlikte 90 adete kadar HDD takılabilen genişleme üniteleri ile hayal ötesi kapasitelere sahip olmak mümkündür. Tek bir sunucuda Brüt 600TB kapasiteye ulaşabilirsiniz. Bu kapasitenin yetersiz kalması durumda 240 adet diske kadar genişleme üniteleri ile genişleyebilir ve 1 adet sunucu kullanarak 2.400TB kapasiteye ulaşabilirsiniz. Her bir disk yuvası 10TB disk desteklemektedir. Bu özellikleri ile Supermicro benzersiz ürün portföyüne sahiptir. Söz konusu kapasitelerin maliyetlerine baktığınız zaman, diğer storage mimarileri arasında fiyat olarak uçurum bulunmaktadır. Bu noktada aklın ve kusursuz çözümün yolu Supermicro’dan geçmektedir.
BİLGİ GÜVENLİĞİ
Bilgi güvenliğinde derinlemesine savunma Genellikle zayıflık tarama ve sızma testleri aynı kapsam içinde sunulur. Böylece hem zayıflık testi çıktıları sızma testine girdi oluşturur; hem de bilinen tüm zayıflıkların tespiti sağlanmış olur. Fatih EMİRAL / Şirket Ortağı BT RİSK BİLGİ GÜVENLİĞİ VE BT YÖNETİŞİM HİZMETLERİ
B
ilgi güvenliği teknik denetim hizmet içerikleri çoğunlukla muğlak ifade edilmekte ve yanlış anlaşılabilmektedir. Teknik denetim türleri ve karakteristikleri aşağıdaki gibidir: Attack ve Penetration Testi olarak adlandırılan sızma testi çalışması yet-
68 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
kili erişim haklarına sahip olmayan saldırgan perspektifiyle gerçekleştirilir. Sızma testi hacker olarak tabir edilen saldırgan kitlenin kullandığı yöntem ve araçlar (açık kod, ticari, ve BT Riskin geliştirdiği uygulama ve betikler) ile gerçekleştirilir. Testin amacı kritik kaynaklardan herhangi birini veya çalışma kap-
samına bağlı olarak mümkün olan tüm kaynakları ele geçirmektir. Bu çalışma en ölümcül zayıflıkları tespit etmek; bu zayıflıklar aracılığıyla sistemi elde etmekle sınırlıdır. Vulnerability Analysis olarak adlandırılan zayıflık tarama çalışması sızma testi ile çok yakın ilişkili olmasına rağmen çalışmanın amaç ve
Fatih EMİRAL
kapsamı önemli oranda farklıdır. Zayıflık taramasının amacı kapsam içindeki tüm sistemler için en önemlisinden en önemsizine kadar tüm zayıflıkların, yetkisiz (saldırgan profili ile) ve yetkili erişim hakları ile tespit edilmesidir. Testin amacı sistem ele geçirmek değildir. Daha çok zayıflık tarama çalışmalarının; belli ölçüde de sızma testi çalışmalarının yan çıktılarından birisi de yönetimin bilgisi dahilinde olmayan erişim kaynaklarının (internet, kablosuz, dial-in, iç bilgi ağı kontrolsüz erişimleri gibi) tespit edilmesidir. Bu kaynaklar kurumun saldırı yüzeyini genişletmektedir. Sistem denetimi hizmeti kritik sunucular ve pratik olması kaydı ile tüm bilgisayar sistemleri üzerinde uygulanabilecek gerçek uygulama - en iyi uygulama karşılaştırmasıdır. Bu denetimin etkin olarak yapılabilmesi için sistemlere sistem yöneticisi hakları ile erişilmesi gerekmektedir. Amaç sadece doğrudan kullanılabilecek zayıflıkların tespiti değil; zaman içinde zafiyetlere neden olabilecek hatalı uygulamaların (şifre politikası, dosya sistemi erişim hakları, sistemler arası güven ilişkileri,
sistemler üzerindeki filtreleme uygulamaları gibi) tespitidir. Diğer testlerden en önemli farkı sadece sistem yöneticisi haklarıyla yapılmasıdır. Genellikle zayıflık tarama ve sızma testleri aynı kapsam içinde sunulur. Böylece hem zayıflık testi çıktıları sızma testine girdi oluşturur; hem de bilinen tüm zayıflıkların tespiti sağlanmış olur. Kapsamlı bir bilgi güvenliği teknik denetimi; bahsedilen denetim türlerinin tümünün gerçekleştirilmesini gerektirir. Ancak böyle bir çalışma hem yetkisiz hem de yetkili erişim yöntemlerini gerektireceğinden; belli bir sıra ile yapılması gerekmektedir; 1. Aşama: Saldırgan profilini simule eden ilk aşamada sistemlere yetkili erişim hakkı olmaksızın erişim hakkı elde edilmesi veya istenmeyen işlemlerin yapılabilmesi hedeflenmektedir. Saldırgan perspektifinden; sistem hakkında yetkili kişilere nazaran daha kısıtlı bilgiye sahip olunacağından önce bu aşamanın gerçekleştirilmesi daha gerçekçi sonuçlar üretecektir. Daha önce bahsedildiği gibi bu çalışmanın alt bileşenleri zayıflık tarama ve sızma testidir. 2. Aşama: Teknik denetim hizmetinin 2. aşamasında kritik sistemlere (veritabanı, web, uygulama, e-posta, yönlendirici, DNS, dizin
sunucuları gibi) sistem yöneticisi hakları ile (sistem yöneticilerinin gözetimi altında) güvenlik kontrol testleri yapılır. Bu aşama sistem denetimi olarak adlandırılmaktadır. Sızma testlerinde sistem ve güvenlik yöneticileri açısından 2 farklı yaklaşım vardır. 1. Yaklaşım: Saldırı tespiti ile ilgili kontrollerin ve organizasyonun etkinliğinin değerlendirilebilmesi için habersiz sızma testleri yapılabilir. Bu yaklaşımın olumsuz yanı sistem ve güvenlik yöneticilerinin sızma testi nedeniyle oluşabilecek kesintilere karşı hazırlıksız olmasıdır. 2. Yaklaşım: Haberli testtir. Bu yaklaşım 1. yaklaşımla ilgili risk yüksek veya saldırı tespit kontrolleri yok ise düşünülmelidir. Sızma testlerinin doğasında TCP/ IP ağlarının dışında erişim yollarının kullanımı da bulunmaktadır. Bunlar; Sosyal mühendislik yöntemleri Telefon hatları ile erişim Kablosuz yerel ağlar üzerinden erişimdir. Sızma testleri genellikle sadece internete açık sistemlerin internetten test edilmesi şeklinde talep edilir ve yapılır. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi kararlı bir saldırganın kullanabileceği diğer alternatifler de bulunmaktadır. Sadece internet tabanlı gerçekleştirilen güvence çalışmaları riskin bir bölümünü bertaraf etmektedir. Hizmet
Saldırı tespiti ile ilgili kontrollerin ve organizasyonun etkinliğinin değerlendirilebilmesi için habersiz sızma testleri yapılabilir. Bu yaklaşımın olumsuz yanı sistem ve güvenlik yöneticilerinin sızma testi nedeniyle oluşabilecek kesintilere karşı hazırlıksız olmasıdır. Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 69
BİLGİ GÜVENLİĞİ Veritabanı bağlantıları; yoğun kullanımı destekleyecek yedekleme ve optimizasyon özellikleri, hem sunucu hem de istemci taraflarında dinamik içerik sunma ihtiyacı yüzünden web uygulamaları çok katmanlı ve belki de bilgi ağı hizmetlerinin en karmaşığıdır.
alanların tehdit vektörlerini gerçekçi değerlendirmesi gerekmektedir.
Bilgi ağı güvenliği ve Web uygulama güvenliği Bilgi ağı güvenlik bölgelerini ayıran (ki internet bağlantısı bunlardan en önemlisidir) noktalarda IP ve port bazındaki kısıtlamalar kurumun iş ihtiyaçlarına göre uygulanmalıdır. Böylece kurumun saldırıya maruz kalabilecek alanı daraltılmış olur. Kısıtlamalar her arayüz için iki yönlü uygulanmalıdır. Bu esaslar bilgi güvenliğinin en temel prensiplerindendir. Burada kritik ifade iş ihtiyaçlarıdır. Eğer iş ihtiyaçları tahmin edilebilen veya edilemeyen kullanıcıların kurum bilgi sistemlerine erişimini gerektiriyorsa bu kanalın açılması gerekir. İşte sadece firewall ile bilgi güvenliği sağlanamaz iddiasının temeli buradadır. Eğer kurum internet üzerinden iş yapmak niyetinde ise ilgili portları internete açmak zorundadır. Sadece IP ve port bazında filtreleme yapan firewall’ların web hizmetleri için
70 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
sağladığı güvenlik neredeyse yok gibidir.
Web uygulama platformları Web uygulama hizmeti internet ve iç bilgi ağları üzerinden sunulan en önemli ve en yoğun kullanılan bilgi teknolojileri hizmetlerindendir. Veritabanı bağlantıları; yoğun kullanımı destekleyecek yedekleme ve optimizasyon özellikleri, hem sunucu hem de istemci taraflarında dinamik içerik sunma ihtiyacı yüzünden web uygulamaları çok katmanlı ve belki de bilgi ağı hizmetlerinin en karmaşığıdır. Sıradan bir web uygulaması tüm bilgi ağı hizmetlerinin ihtiyaç duyduğu bilgi ağı iletişimine, işletim sistemine, web sunucusuna, muhtemelen uygulama ve veritabanı sunucularına ve en önemlisi uygulamanın kendisine ihtiyaç duyacaktır. Bu çok katmanlı yapı ihtiyacı tıpkı bilgi ağı erişiminde olduğu gibi uygulama kullanıcısının serbestçe tüm bu katmanlardan geçebilmesini gerektirmektedir. Her katmanın farklı teknolojiler ile geliştirilebileceği ve kendilerine has zayıflıklar içerebileceğini düşünürsek web uygulama güvenliğinin ne kadar karmaşık olabileceğini anlamak zor olmaz.
Web uygulamaları ile diğer bilgi ağı hizmetlerinin farkı Aslında tüm bilgi ağı hizmetleri birer uygulamadır. Örneğin ftp uygulaması da belli komutları bekler; bu komutları yorumlar ve yanıt verir. Hatta “ftp bounce scan attack” gibi günümüzde pek görülmese de uygulama seviyesinde diğer bilgi ağı hizmetlerinin de zayıflıkları bulunmaktadır. Ancak web uygulamaları dışındaki bilgi ağı uygulamalarının saldırıya açık yüzeyleri web uygulamalarına nazaran daha dardır. Bu yüzden bu hizmetlerin uygulama zayıflık denetimleri çoğunlukla genel zayıflık tarama ve sızma testlerinin içinde yer alır.
Web uygulama denetimleri pek çok farklı sistem ve uygulama katmanları için denetim yapılmasını gerektirir. Web uygulamalarını diğer bilgi ağı uygulamalarından ayıran en önemli özelliklerden biri de HTTP protokolünün “stateless” yani her bir iletişimin diğerlerinden bağımsız olmasıdır. Temel protokol oturum takibi sağlamadığından uygulama seviyesinde ve bazı değişkenlerin gönderilip geri alınması şeklinde oturum takibi yapılmaya çalışılmaktadır. Bu durum da saldırganların başka oturumları çalma ihtimalini doğurmaktadır. Oturum çalma tüm bilgi ağı hizmetleri için TCP/ IP seviyesinde bir risk iken; web uygulamaları için bu durum uygulama seviyesinde de görülmektedir.
Web uygulama güvenlik denetim yaklaşımları Genel farklı güvenlik denetim yaklaşımları (yani yetkisiz uzaktan denetim ve yetkili erişimle güvenlik kontrolleri denetimi) web uygulama platformlarının bilgi ağı, işletim sistemi, web sunucusu ve uygulama sunucusu katmanlarında yapılacak denetim için de geçerlidir. Ancak web uygulama güvenlik denetimi; uygulama katmanı ile ilgili daha detaylı bir çalışma gerektirmektedir. Her kurum kendi ihtiyaçlarına göre farklı uygulama dilleri ile geliştirilmiş uygulamalara, farklı uygulama mimarilerine, farklı uygulama dillerine ve veritabanı sunucularına sahiptir. Bu durumda yetkisiz erişim ile yetkili erişim arasında uygulama içeriği ve mekanizmalarına ilişkin bilgi edinme farkı çok daha yüksek olabilir. Yukarıdaki nedenle web uygulama güvenlik denetiminde kara kutu ve kristal kutu olarak adlandırılan 2 tür yaklaşım vardır. Kara kutu uygulama ile sadece kullanıcı olarak etkileşimi öngürür. Bu şekilde yapılacak bir test ile dahi edinilebilecek bilgi miktarı önemlidir. Ancak daha kapsamlı bir denetim için uygulama kodunun
ve mimarisinin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu yaklaşım da kristal kutu yaklaşımı olarak adlandırılmaktadır.
Genel web uygulama güvenlik riskleri Web güvenliği ile ilgili işletim sistemi; web sunucusu, uygulama sunucusu gibi sistem yazılımlarındaki riskler ayrı tutulmak kaydı ile uygulama seviyesindeki genel riskler; Kod enjeksiyonu SQL enjeksiyonu Oturum güvenliği riskleri Kimlik doğrulama riskleri Değişken ve bellek sınır aşımı HTML kodu içinde elde edilebilecek hassas bilgiler Hassas bilgi içeren hata ve yönlendirme mesajları İstenmeyen dosyalara erişim Web ve uygulama sunucu yönetim arayüzlerine istenmeyen erişim İstemci tarafında kod çalıştırma Kritik bilgilerin açık metin olarak iletilmesi Yetersiz girdi kontrolleri olarak sayılabilir.
Teknik güvenlik denetimleri ne kadar güvence sağlar Teknik güvenlik denetimlerinin güvence mekanizmasındaki yeri son derece önemlidir. Ancak tek başına belli bir zamanda gerçekleştirilen teknik denetim mümkün olan en yüksek güvenceyi sağlayamaz. Teknik denetimler en ideal durumda bilgi teknolojileri ve güvenlik süreçlerinin tasarım ve operasyonel yeterliliklerinin denetimi ile desteklenmelidir. Pek gerçekçi olmasa da çok iyi tasarlanmış, periyodik olarak gözden geçirilen bilgi teknolojileri ve güvenlik süreçlerini (ki bu süreçler oldukça kapsamlıdır) çok iyi uygulayan kurumların teorik olarak teknik zayıflıklarla karşılaşmaması gerekir. Ne yazık ki kontrol olgun-
luğu çok yüksek kurumlarda bile bir takım aksaklıkların yaşanması muhtemeldir. Buna ek olarak teknik testler güvenlik kontrollerinin etkinliğinin testi işlevini de görür. Güvenlik literatüründe çok sık rastlandığı üzere “derinlemesine savunma” bilgi güvenliğinin en önemli prensiplerinden biridir. Bu nedenle mümkün olduğunca fazla katmanda kontrol güvencesi sağlamak güvenlik seviyesini artıracaktır.
Otomatik ve manuel yöntemler Özellikle zayıflık taramasında ve şifre kırma testlerinde otomatik yöntem ve araçların kullanılması etkinlik açısından zorunluluktur. Otomatik araçlar çalışma süresini kısaltmakta ve etkinliği artırmaktadır. Ancak kapsamlı bir zayıflık tarama ve sızma testinde otomatik araçların tek başlarına gerçekleştiremeyeceği adımlar vardır. Bunlar testin ilk aşamalarındaki bilgi toplama ve hedef tayin etme adımları ve çalışma sırasında çeşitli kaynaklardan edinilen pek çok bilginin bir araya getirilip yorumlanmasıdır. Bu sayede önemsiz gibi görülen bilgiler yardımıyla başarılı bir saldırı gerçekleştirmek mümkündür. Otomatik araçlar “aggregation” adı da verilen bu anlamlandırmayı oldukça sınırlı derecede yapabilir. Gerçek tehdittin bir insan olması durumunda bu tehditte hazırlık da insan katkısını içermelidir. Kapsamlı bir çalışma hem otomatik hem de manuel yöntemleri gerektirmekle birlikte; sadece otomatik taramalar hiç test yapılmamasından daha iyi, ayrıca ekonomik bir çözümdür.
Ticari yazılımlar ve açık kaynak kodlu yazılımlar Açık kaynak kodlu yazılımlar (işletim sistemleri dâhil) güvenlik testlerinin olmazsa olmazıdır. Güvenlik testlerinin en temel adım-
ları için pek çok kişi tarafından geliştirilmiş ve zamanın testinden geçmiş güvenlik test yazılımları bulunmaktadır. Zayıflık taraması ve web uygulama güvenlik testi için de açık kaynak kodlu yazılımlar bulunmaktadır. Bu araçların zayıflık veritabanları dünya çapında güvenlik uzmanları tarafından güncellenmektedir. Buna karşın özellikle zayıflık tarama ve saldırı kodu alanlarında ticari uygulamalar bulunmaktadır. Bu uygulamalar tabiatları itibarı ile daha profesyonel ekipler tarafından desteklenmektedir. Kullanıcı arayüzleri daha kullanışlı tasarlanmış ve destek imkânı bulunmaktadır. Sistem ve web uygulaması zayıflık taraması konusunda ticari yazılımların açık kaynak kodlu alternatiflerinden daha zengin olduğunu söyleyebiliriz. Genel kanı, maliyet ve pek çok kişinin deneyimini içermeleri açılarından açık kaynak kodlu yazılımların kullanılması ancak güvenlik riski yüksek kurumlar için ticari yazılımların da gerekli alanlarda kullanılması yönündedir.
Güvenlik literatüründe çok sık rastlandığı üzere “derinlemesine savunma” bilgi güvenliğinin en önemli prensiplerinden biridir. Bu nedenle mümkün olduğunca fazla katmanda kontrol güvencesi sağlamak güvenlik seviyesini artıracaktır. Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 71
BİNA OTOMASYONU
Akıllı yönetimin bir parçası olun Ardı sıra yükselen binalar, nüfusunu arttıran aileler, büyüyen işletmeler ve çalışan sayısını arttıran şirketler için ne kadar enerji tükettiğini izleyebilmek lüks olmaktan çok, dünya çapında popüler bir ihtiyaç halini aldı. Ezgi ALBAYRAK / Proje Yönetim Sorumlusu ASAY ENERJİ
D
ünya çapında artan tüketim ve büyüyen nüfus; şehirlerde göz ardı edilemez enerji tüketimlerine sebep olmakta. Peki; bu göz ardı edilemez enerji tüketimin sonuçları bizlere nasıl yansıyor? Uzun vadede üzerimizde ne gibi etkiler bırakıyor? Çoğu zaman; hayat koşuşturması içinde tükettiğimiz enerjinin ne kadar olduğu ile ilgilenmiyoruz fakat gün geçtikçe düşen alım gücü; bizleri ‘Daha etkili nasıl tasarruf edebilirim. Para biriktirmenin en etkili yöntemleri nelerdir?’ gibi sorular sormaya yönlendiriyor. Hâlbuki akıllı bir yönetim ile belli oranda enerji tüketiminden tasarruf sağlanabildiği artık bilinen ve önemli yöntemlerden biri. Ardı sıra yükselen binalar, nüfusunu arttıran aileler, büyüyen işletmeler ve çalışan sayısını arttıran şirketler
72 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
için ne kadar enerji tükettiğini izleyebilmek lüks olmaktan çok dünya çapında popüler bir ihtiyaç halini aldı. Uzaktan enerji izleme servisi; elektrik, sıcak su, soğuk su gibi temel enerji tüketim noktalarının yanı sıra ortak alan aydınlatmaları, asansörleri, sulama sistemleri vb. çeşitli noktaları izleme imkânı sunmaktadır. Kullanıcılar isteği doğrultusunda, izlenebilecek potansiyel noktalar belirlenir; özel modemler, akıllı sayaç ve çeşitli cihazlar ile haberleşerek web tabanlı yazılıma tüketilen enerji oranlarını ileterek; toplu tüketim takibinin yanı sıra; parçalı, anlaşılır ve ayrıntılı olarak da müşteriye enerji takibi sağlar. Bu sayede her birey enerjisini izleyerek; akıllı yönetimin bir parçası olur. Elektrik tüketiminde atılan en büyük adımlardan olan akıllı sayaçlar; çıkan kanunlar sonucu ana sayaca dokunmadan monte edilir. RS485
haberleşmeli, uzaktan okumaya uygun akıllı sayaçlar elektrik tüketim miktarını algılar ve web tabanlı yazılım üzerinden bireylere ulaştırır. Bu sayede ne kadar elektrik tüketildiği takip edebilir; herhangi bir problemde SMS ya da mail ile uyarılarak önlemler alınabilir. Ayrıca kullanıcılar faturalarını daha bilinçli takip eder; elektrik kullanımlarını periyodik analizini yapar, fazla harcama yapan noktaları tespit ederek o noktalarda tasarrufa yönelik hızlı ve kolay çözümler üretebilir, yenilikçi ve efektif enerji tarifelerinden yararlanabilirler.
Uzaktan enerji izleme servisi Uzaktan enerji izleme servisi su tüketiminde de büyük atılımlar yapmaktadır. Çok katlı binalarda önceden sadece, ana sayaçtan toplam tüketim görülür iken, ‘MBUS okuyuculu’ su sa-
yaçları ile daire başına tüketimler ölçülür ve bu sayede toplam tüketimin yanı sıra her dairenin periyodik olarak ne kadar su tükettiği izlenebilmektedir. Elektrik ve su tüketimlerinin yanı sıra ortak alanlara ait çeşitli notalarda kolaylıkla izlenmektedir. Kafelerde soba, fırın takibi yapılabilirken, marketlerde soğutma dolapları, havalandırma gibi çok farklı, müşterinin talebi doğrultusunda, enerji noktaları izlenmektedir. Bu gelişmeler gösteriyor ki hayatımıza giren ‘Akıllı’ kelimesi ile sadece başlangıç yaşanmaktadır. Akıllı şehir, akıllı aydınlatma, akıllı sayaç ve gelişmekte olan birçok proje insanların hayatlarını bulunduğu noktadan çok daha ileriye ve beklenenden hızlı bir şekilde taşıyacaktır. Durdurulamaz bu gelişmelerin parçası olan Asay; web tabanlı yazılımı ile nesnelerin interneti alanında yenilikçi, hızlı, ilham verici ve gün geçtikçe ihtiyaç
Akıllı şehir, akıllı aydınlatma, akıllı sayaç ve gelişmekte olan birçok proje insanların hayatlarını bulunduğu noktadan çok daha ileriye ve beklenenden hızlı bir şekilde taşıyacaktır. olmaya devam eden uzaktan enerji izleme çözümünü sunmaktadır. Basit kullanımlı yazılım ile günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak da enerji izleme imkânı sunulmaktadır. Geçmişe yönelik tüketimler gözlenebilirken; anlık tüketimler analiz edilerek, tüketim değerleri raporlanabilir ve bu sayede gelecek tüketimler konusunda da bilgi sahibi olunabilir. Bu noktada elde edilen bilgiler, yol gösterici görevini üstlenerek, müşterilerine gelecek tüketimleri hakkında çıkarım
yapmalarına yardım sağlarken; akıllı yönetim ile tasarrufa da yönlendirmektedir. Kısaca artan tüketim, küresel ısınma, kirlilik gibi günümüzün kritik konuları içinde, uzaktan enerji izleme servisi, müşterilerine tüketim bilinci aşılayarak dolaylı olsa da büyük bir katkı sağlamaktadır. Gün geçtikçe daha değerli olan enerjinin daha kontrollü tüketilmesi açısından uzaktan enerji takibi; akıllı yönetimi ve değer katan hizmeti ile farklılık yaratmaktadır.
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 73
GÜVENLİK HİZMETİ
Sınırdaki darboğaz Meksika; ABD'nin ikinci en büyük ihracat pazarı ve üçüncü büyük ticaret ortağı olup 2013 yılında iki yönlü ticareti 550 Milyar Amerikan Dolara ulaşmıştır. Meksika ve Amerika arasındaki 2.000 millik sınır ve geçiş noktaları ile birlikte dünyanın %75 den fazla sınırından en işleğidir. ÇEVİRİ: Arzu YÜKSEL
S
atış Sorumlusu Bernie Sargent El Paso, Texas’dan Juarez, Chihuahua hududuna haftada iki kez müşterilerini ziyaret için geçmektedir. Hududu geçerken Sargent hudut girişine kadar araba sürmekte ve iyi bir gün ise orada 30 ila 90 dakika beklemektedir; kötü olan zamanlarda ise insanın sinirlerini zıplatacak şekilde bekleme süresi 3 saate çıkabilmektedir. Sargent; her gün
74 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Amerika ve Meksika sınırına ait 43 limandan geçen 230,000 kişiden biridir ve çoğunlukla 29 yıldır El Paso’da yaşamakta ve Juarez’e seyahat etmektedir. Sınırda ne tip değişkenliklerin onu etkileyeceğini iyi bilmektedir. Eğer dışarısı son derece soğuk ya da sıcak ise; denetimlerin hızlandığını çünkü denetimcilerin bir an önce görev kabinlerine dönmek istediklerini, o zaman geçiş sürecinin kısaldığını ve eğer yeni bir sınır
görevlisi varsa beklemeye hazırlıklı olunması gerektiğini; belki o görevli ilk büyük görevini üstlendiğinden geçişin daha fazla zaman aldığını belirtmektedir. Sınır görevlilerinin araçlardan kaynaklanan kirliliğin yüksek miktarda olması nedeniyle dışarıya çıkmadan bir seferde sadece 25 ya da 30 dakika çalışabiliyor olduğunu ve personel değişimlerinin de buna eklenebileceğini; sabah erken, öğle vakti ve 16.00-18.00 arası sınırın trafiğinin yoğun ve
geçiş için en kötü saatler olduğunu ifade etmektedir. Sargent; tuhaf bir ironi olduğunu gözlemlemiştir. Yoğun geçiş zamanlarında kapılarda yeterli görevli bulunmamaktadır. Her yıl navlun üzerinden 55 Milyar Amerikan Doları değerinde malın Meksika El Paso’dan geçtiğini; sınır kapısında ticari araçların oluşturduğu kalabalığın çok kötü olduğunu, kendisinin “güvenilir gezgin geçiş kartı” kullandığından bekleme süresinin yaklaşık 10 dakika olduğunu belirtmektedir. Buna benzer Amerika’ya gidecek malları götüren ticari araçlar için römork tarzı bir sistemin var olduğunu; çoğu ticari aracın x-ray ışınları ile kontrolünün yapılması gerektiğini ancak kontrollerin manüel olarak yapıldığını ifade etmektedir. Ayrıca sınır kapısı bekleme sürelerinin bölgede hem bireysel hem de ticari gezginler için ana şikâyet sebebi olduğunu ve bunun artık sadece bir yaşam gerçeği olarak kabul edildiğini; köprü altı şakası olarak altı paket biranın bitiş süresi ile ölçüm yaparak biraz eğlenebildiklerini ifade etmektedir. Ne yazık ki; verimsiz altyapı ve düşük sayıda sınır personelinin kombinasyonu sıkıntı yaratmakla birlikte öğleden sonrasının boşa harcanmasına yol açmaktadır. Meksika; ABD’nin ikinci en büyük ihracat pazarı ve üçüncü büyük ticaret ortağı olup 2013 yılında iki yönlü ticareti 550 Milyar Amerikan Dolara ulaşmıştır. Meksika ve Amerika arasındaki 2.000 millik sınır ve geçiş noktaları ile birlikte dünyanın %75 den fazla sınırından en işleğidir. Bazı tahminlere göre; bekleme süreleri 12 Milyar Amerikan Dolar maliyete ulaşabiliyor bu da Amerika Birleşik Devletleri’nde 54.000 kişilik iş kaybına yol açabiliyor. Bu olumsuz ekonomik etkiler sınır boyunca güvensiz bir durum oluşturmakla birlikte 2013 yılında ABD Tarım Bakanlığı’nın hazırladığı rapor sınır altyapısı; ekonomi ve açıklanamayan sınır bekleme süreleri sonuçları ile bağlantılıdır. Raporda; daha verimli ve güvenli bir sınır oluşturmak için sınır güvenliği yatırımının altyapısının iyileştirilmesinin esas ve güvenlik tedarikinin şart olduğunu belirtmektedir. Sargent tarafından belirtildiği gibi tutarsız güvenlik önlemleri ile durgun sınır siyah ve gri pazarların gelişmesine fırsat yaratmaktadır. Patrick Schaefer, Hunt Enstitüsü Üst Düzey Yöneticisi “Son zamanlarda; bu limanlarda çok büyük bir darboğazın olduğunu, malların Juarez ve Mexico Merkez’inde üretilerek servise hazır hale getirildiğini, Amerika Pazarı’nı memnun etmek adına sınırdan geçilmesinin ve bu malların biran önce tedarik zincirine ulaştırılmasının gerekliliğini belirtmekle beraber; ABD - Meksika sınırı boyunca güvenliğin fazlaca sekteye uğradığını da ifade etmiştir.
Değişen sınır Ticari açıdan Meksika ve Amerika Birleşik Devletleri her zaman önemli bir ortaklık oluşturmuştur. Kuzey Amerika
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 75
GÜVENLİK HİZMETİ
Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) 1994 yılında yürürlüğe girmesinden sonra uluslararası sınırların ötesine malların, hizmetlerin ve insanların geçişinin serbestleşmesi çok uluslu ticaretin son 20 yılda altı katın üzerinde büyümesine sebep olmuştur. Meksika; paranın ülkede kalmasını daha doğrusu kaçmamasını önlemek için uyguladığı yüksek faiz oranlarını düşürdü. Hükümet; borçlarını yüksek faiz üzerinden ödemek zorunda olmadığından dolayı bütçe açığı hızla azaldı. 1990 yılında ise Meksika Devleti ilginç bir çıkışla zaten var olan serbest piyasa anlaşmalarının üzerine; ABD ve Kanada’ya daha kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması önerdi. NAFTA yani Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması; aslında çok da niteliksel değildi. ABD pazarı zaten hâlihazırda Meksika ürünlerine büyük ölçüde açık olmuştur. Erik Lee; Wilson Firması Kuzey Amerika Araştırma Direktörü Meksika’da Juarez El Paso’yu da kapsayan Paso del Norte Bölgesi’nin NAFTA sonrasında geliştiğini, 1600’lerden kalma bu iki şehrin sınır bölgesinde en eskileri olduğunu değişimleri ve entegre oluşları ile fazlaca övündüklerini belirtmektedir. Ancak; serbest akış bu sınır şehirleri arasında meşru büyüyen çok uluslu siyah pazarın gelişmesine yardım etti. ABD ve Meksikalı yetkililer bunun farkına varsa da uyuşturucu, silah, insanların yasadışı döviz taşımaları sınır şehirleri içinde gelişti. Meksika’ya uyuşturucu satışından akan paranın resmi tahminlere göre; yıllık 20 ile 40 milyar dolar arasında olduğu söyleniyor. Halkının önemli bir bölümü yoksul olan bu ülke; oldukça dengesiz olduğundan yasadışı göç ve ticaret, Amerika istese de istemese de devam edecektir. Bu kadar büyük bir rant alanının olduğu bölgede ise; bu rantın kimin tarafından kontrol edileceğini belirleyecek olan güç mücadelesidir. Yasadışı ticaretin ve göçün odak noktası olmuş olan Meksika-ABD sınırı; bu iki ülke içinde ciddi sıkıntılar ve fırsatlar taşımaya devam edecektir. 76 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
ABD Gümrük ve Sınır Koruma Servisi’ne ait bir web sitesi ve mobil uygulaması olarak sınırda bekleme sürelerinin raporlanmış hali mevcut ancak Lee ve Schaefer bu rakamların güvenilir olduğundan emin olmamakla birlikte sadece kullanılan ortak bilgiler olduğunu varsaymaktadır. ABD’nin ucuz ve dayanıklı iş gücüne olan ihtiyacı ve Meksika’nın elini kolunu bağlayan yüksek işsizlik oranı göz önüne alınırsa; buradaki sınır güvenliğinin kısa bir süre içerisinde kökten çözüleceğine inanmak çok zordur. Fonksiyonunu yitirmiş ve belirsizleşmiş sınırların akıbeti sadece Meksika ve ABD’yi değil; tüm dünyayı ilgilendirir durumdadır.11 Eylül 2001 saldırılarından sonra her şey değişti. ABD İçişleri Bakanlığı bu sınır boyunca gümrük işlemlerini devraldı. Görülmemiş güvenlik önlemleri uygulanmaya başlandı. ABD ve Meksika sınır güvenlik uygulamaları arasındaki bölünme büyüdü. Küresel ekonomik kriz sınır boyunca altyapı gelişimini durdurdu. 2009 yılından 2012 yılına kadar uyuşturucu kartelinin büyümesine ve bölgedeki yabancı yatırıma engelleme getirildi.
Değişimler beklemede Sınırda oluşan en büyük şikayetin bekleme süreleri olmasına rağmen konu veri toplama, personel, misyon ve işbirliği olunca katkı sağlayan pek çok faktörün de göz ardı edilmemesi gerekmektedir. ABD Gümrük ve Sınır Koruma Servisi’ne ait bir web sitesi ve mobil uygulaması olarak sınırda bekleme sürelerinin raporlanmış hali mevcut ancak Lee ve Schaefer bu rakamların güvenilir olduğundan emin olmamakla birlikte sadece kullanılan ortak bilgiler olduğunu varsaymaktadır. ABD Gümrük ve Sınır Koruma Servisinin sitesinde bekleme sürelerinin temelini kişilere sorulan sorular (anket) oluşturmuştur. Raporlama metodolojisi ile
ilgili sorunlar her zaman vardır. Nitekim 2013 yılı hükümet verilerine göre hazırlanan raporda tutarsız veri toplama metodolojileri gözlemlenmiştir. Örneğin; altı geçişe ait bekleme süreleri gözlem gerektirir, ancak bu geçitlerde yetkililer zaman zaman kendi bakış tecrübesine göre hataları bildirmektedir. Sonuç olarak; bu veriler genellikle özel sektör tarafından kullanılmaz.
Sonuç Sınır verimliliği ve güvenliğini teşvik çalışmalarında bir dizi pilot programları mevcuttur. Schaefer, azar azar da olsa bir fark yaratmak için bunlara başlandığını ifade etmektedir. El Paso’da CBP operasyonlarına özel sektör desteği ile bu yıl başlanmış, yeni bir pilot programda ABD’den Meksika’ya gidecek bir kargonun iki ülke gümrük görevlileri tarafından Meksika’da incelenmesine izin verileceğini geçtiğimiz sonbaharda açıklamıştır. Ticaret Örgütü, “Project 21” organizasyonunu geliştirmekte ve Meksika’da ki bir kargonun güvenilir bir sevkiyat yoluyla ABD sınırına ulaşması için çalışmaktadır. Ayrıca; Trans-Pasifik Ortaklığı, diğer ülkeler arasında, Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika arasındaki ekonomik politika ve ticareti yeniden tanımlamaya adres gösterilir fakat anlaşma Lee’nin notlarında “ABD-Meksika sınırını etkileyen potansiyele sahiptir”, bu artışa sebep olduğu gibi ticareti de değiştirebilir” şeklinde yer almıştır. Lee; bu ticaretin genişleyerek devam edeceğini; altyapıyı finanse etmek için vergi gibi yenilikçi yollar bulunmasının gerektiğini, eski moda girişimlerin altyapı da derin izler bırakacağını ifade etmektedir.”
YANGIN GÜVENLİĞİ
Yanıcı parlayıcı sıvı depolarında köpüklü sprinkler sistemleri Su ile söndürülmesi mümkün olmayan yanıcı-parlayıcı sıvılar; kimyasal özelliklerinden dolayı kolayca alevlenme özelliğine sahiptirler ve bu sıvılar büyük yangın riskleri oluşturmaktadır. Bu riskleri, yanıcı sıvının özellikleri ve yangın durumundaki davranış şekline göre tasarımı yapılmış köpüklü söndürme sistemleri ile ortadan kaldırabiliriz. Serkan CEYLAN / Makine Mühendisi NORM TEKNİK MALZEME TİCARET İNŞAAT SAN.A.Ş.
Serkan CEYLAN
S
u ile söndürülmesi mümkün olmayan yanıcı-parlayıcı sıvılar; kimyasal özelliklerinden dolayı kolayca alevlenme özelliğine sahiptirler ve bu sıvılar büyük yangın riskleri oluşturmaktadır. Bu riskleri, yanıcı sıvının özellikleri ve yangın durumundaki davranış şekline göre tasarımı yapılmış köpüklü söndürme sistemleri ile ortadan kaldırabiliriz. Bu
78 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
parlayıcı sıvı denilmektedir. Yanıcı sıvılar ise parlama noktası 37,8 °C ve daha üstünde olan sıvılardır. çalışma ile yanıcı-parlayıcı sıvılar için belirlenen tehlike sınıfları tanıtılmış ve yanıcı parlayıcı sıvı depolanan mahallerin yangından korunması için kullanılan köpüklü sprinkler sistemlerinde baz alınacak standartlar ve tasarım kriterleri incelenmiştir.
1.Yanıcı ve parlayıcı sıvılar Parlama noktası 37,8°C’ nin altında ve 37,8°C’ deki buhar basınçları 276 kPa’ yı geçmeyen sıvılara
1.1.Yanıcı ve parlayıcı sıvılar için tehlike sınıfları Yanıcı ve parlayıcı sıvıların tehlike sınıfları NFPA 30 (Amerikan Ulusal Yangınla Mücadele Derneği) standardına göre belirlenmektedir. Bu standarda göre tehlike sınıfları Tablo 1’de verilmiştir. Yanıcı ve parlayıcı sıvılar petrol türevi hidrokarbonlar ve polar solventler olmak üzere 2 sınıfa
Tablo.1 Yanıcı ve parlayıcı sıvıların tehlike sınıfları Sınıf Parlayıcı Sıvılar Sınıf IA Sınıf IB Sınıf IC Yanıcı sıvılar Sınıf II Sınıf IIIA Sınıf IIIB
Parlama Noktası
Kaynama Noktası
< 22,8 °C < 22,8 °C ≥ 22,8 °C ve < 37,8 °C
< 37,8 °C > 37,8 °C Bütün kaynama noktaları
≥ 37,8 °C ve < 60 °C ≥ 60 °C ve < 93 °C ≥ 93 °C
-
ayrılırlar. Hidrokarbonlar sadece karbon ve hidrojen atomları içeren organik bileşiklerdir. Başlıca hidrokarbonlar: Ham petrol, gazolin, jet yakıtları, benzindir. Su ile karışan ve çözücü olarak kullanılan sıvılar polar solvent olarak adlandırılır. Başlıca polar solventler alkoller, ketonlar, eterler, esterlerdir. Polar solventler AFFF tip köpükleri bozarak parçalar ve etkisiz hale getirir. Bu nedenle polar solvent yangınlarında alkole dayanıklı köpükler kullanılmalıdır.
2. Yanıcı ve parlayıcı sıvı depolarında sprinkler sistemi tipleri Yangın sırasında otomatik olarak devreye giren ve söndürücü akışkan olarak köpük-su karışımının kullanıldığı köpüklü sprinkler sistemleri ikiye ayrılır.
2.1. Otomatik köpüklü sprinkler sistemi Köpüklü sprinkler sistemleri ıslak borulu, kuru borulu veya ön tepkili sistem olarak üç ayrı sistem olarak tasarlanabilmektedir. Islak borulu sistemlerde tesisata sürekli basınçlı su bulunmaktadır. Yangın anında sprinklerin aktive olmasıyla birlikte tesisata su geçişi olur ve ıslak alarm vanası açıldığında köpük hattı açılarak oranlayıcı yardımıyla suya belirli oranda köpük karıştırılarak; köpüklü su oluşur. Kuru borulu sistemlerde, tesisat girişinde kuru alarm vanası kullanılır. Vananın üst kısmının basınçlı hava veya inert gaz ile sürekli
olarak basınç altında tutulduğu ve kuru alarm vanasının alt kısmının su ile basınç altında tutulduğu sistemlerdir. Sprinklerin belirli bir sıcaklıkta aktive olmasıyla tesisattaki hava basıncı düşer ve kuru alarm vanası açılır. Kuru alarm vananın açılmasıyla köpük hattı açılarak oranlayıcı yardımıyla suya belirli oranda köpük karıştırılır. Ön tepkili sistemlerde, sistem boruları içinde köpük-su karışımı bulunmaz. Tesisatta basınçlı hava bulunur. Suyun boşalması için elektrik ya da mekanik doğrulamanın gerektiği sistemlerdir. Bu sistem normal kuru borulu sprinkler sisteminin diğer çeşidi olup, ön tepkili alarm vanasından boru sistemine su geçişi sprinklerin açılması ile ve aynı zamanda otomatik bir algılama sisteminin devreye girmesi ile başlar. Köpük su karışımının boru sistemine geçişi iki bağımsız olayın gerçekleşmesi durumunda olduğundan kaza sonucu boşalma olasılığının minimize edildiği sistem tipidir.
2.2. Baskın köpüklü sprinkler sistemi Sistem borularının içinde köpüksu karışımının bulunmadığı, sistemi kontrol eden vananın elle, elektriksel ya da mekanik olarak tetiklenerek karışımın tüm sprinkler başlıklarından korunan alana aktığı sistemdir. Bu sistem, yangın yayılımının yüksek ve hızlı olmasının beklendiği ve köpüklü suyun yangının meydana gelip yayılacağı tüm alana uygulanmasının
istendiği durumlarda kullanılır. Borular su veya hava ile basınçlandırılmaz. Baskın alarm vanası uygun otomatik algılama sistemi ile devreye girer. Acil durumlarda baskın alarm vanasını devreye sokmak için en az bir adet elle boşaltma istasyonu teçhiz edilmelidir.
3.Köpüklü söndürme sistemi Köpük; su, deterjan ve havanın karışımı ile meydana gelen bir maddedir. Temel olarak yangın sırasında boşaltılan köpük-su karışımı yanıcı madde üzerinde bir örtü tabakası oluşturarak oksijenin ve ısının içeri girmesini önler ve ortamın sıcaklığını düşürerek yangını söndürme görevi görür.
3.1. Yanıcı parlayıcı sıvı yangınlarında kullanılan köpük tipleri Köpük- su karışımının yangın esnasında verimli şekilde söndürme görevi görmesi için uygun tipte köpük seçilmelidir. Köpük tipleri; Protein köpük sıvıları Floroprotein köpük sıvıları Film tabakası oluşturan fluoroprotein (FFFP) köpük sıvıları Akıcı film tabakası oluşturan (AFFF) köpük sıvıları Alkole dirençli akıcı film tabakası oluşturan (AR-AFFF) köpük sıvıları Alkole dirençli film tabakası oluşturan fluoroprotein (AR-FFFP) köpük sıvıları Sentetik deterjan köpük sıvıları (Mid, Hi-ex)
3.2. Köpüklü sprinkler sistemleri tasarım aşamaları Köpüklü sprinkler sistemi uygulaması yapılırken aşağıda yer alan adımlar izlenmelidir. Depolanan yanıcı parlayıcı sıvının sınıfının belirlenmesi Uygun sistem seçimi Tasarım yoğunluğu ve operasyon alanının belirlenmesi Sprinkler veya nozul için minumum basıncın belirlenmesi Oranlayıcı seçimi Uygulama süresinin belirlenmesi
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 79
YANGIN GÜVENLİĞİ Köpük tipinin seçimi Köpük besleme metodunun seçimi
3.3. Köpüklü sprinkler sistemleri tasarım kriterleri Tasarımı yapılacak köpük-su sprinkler sistemi aşağıda yer alan standartları karşılamalıdır. NFPA 13: Standard for the Installation of Sprinkler Systems, 2016 Edition NFPA 16: Standard for the Installation of Foam-Water Sprinkler and Foam-Water Spray Systems, 2015 Edition NFPA 30: Flammable and Combustible Liquids Code, 2015 Edition Köpüklü sprinkler sistemlerinde (ıslak borulu, kuru borulu, baskın, ön tepkili sistemler) NFPA 16 ve NFPA 30’ da yer alan tasarım kriterlerine göre tasarım yapılır. NFPA 16’da verilen değerler genel parametrelerdir ve minimum ihtiyacı belirler. Yanıcı ve parlayıcı sıvılar üzerinde yapılan yangın test
sonuçlarına göre kriterlerin değişiklik gösterebileceği özellikle belirtilmektedir. NFPA30’ da ise yapılan testler ile ilgili daha detaylı bilgi bulunmaktadır. NFPA 30 farklı tip depolama şekli, depolama yüksekliği, çatı yüksekliği, yanıcı sıvı çeşitlerine göre tasarım kriterlerini belirlemektedir. NFPA 16’ ya göre yapılan sistemlerde, tasarım yoğunluğu en az 0.16 gpm/ft2 (6.5 mm/m²), tasarım alanı ıslak sistemlerde 5000 ft² (465,4 m²) olmalıdır. Bir sprinklerin koruma alanı 100ft² (9,3 m²) ve sprinkler arası mesafede 12 ft (3,7 m) aşmamalıdır. Tavan ya da çatıya monte edilmiş sprinklerin açılma sıcaklığı 250°F ila 300°F (121°C ila149°C) aralığında olmalıdır. Ara seviyelerde yer alan sprinklerin açılma sıcaklığı ise çevre koşulları daha yüksek bir değeri gerektirmedikçe 135°F ila 170°F (57°C ila 77°C) aralığında olmalıdır. Sistemde kullanılacak olan boru çapları sürtünme kaybı hesaplarına
göre belirlenmelidir. Boru sistemlerindeki sürtünme kaybının hesaplanması için Hazen-Williams C değerleri kullanılır. Köpük su karışımı taşıyan boruların sürtünme kaybı karakteristikleri sadece su taşıyan borular ile aynı şekilde değerlendirilecektir. Alkol dirençli köpük konsantresinin kullanıldığı boru sistemlerindeki sürtünme kaybının hesaplanması için sürtünme karakteristikleriyle ilgili olarak köpük konsantresi üreticisine danışılmalıdır. NFPA 30’da tasarım kriterleri tablolar halinde verilmektedir. Örnek olarak çift sıralı raflı depolama alanlarında depolanan metal, portatif ve IBC yanıcı sıvı tanklarının otomatik köpüklü sprinkler sistemi ile korunmasına yönelik tasarım kriterleri Tablo 2’de verilmektedir. Tasarım yoğunluğu belirlenirken kullanılacak olan cihazların test değerleri de dikkate alınmalı, tablolar halinde verilen değerler ile kıyaslanarak hangi değer büyükse o değer hesaba
Tablo.2 Çift Sıralı Raflarda ve Metal, Protatif, IBC tanklarda Depolanan Yanıcı ve Parlayıcı Sıvılar için Köpüklü Sprinkler Sistemi Tasarım Kriterleri Kısım Tank Tipi ve Kapasitesi
Faaliyet Max. Depo h (ft)
Max Tavan h (ft)
Tipi
Periyot
Referans [NFPA 25]
Tavan Sprinkler Koruması Sprinkler Tasarım Hassasiyet Yoğunluk Alan (gpm/ft2) (ft2)
Raf Arası Sprinkler Koruması Sprinkler Tasarım Tipi Hassasiyet Debi (gpm)
Not
NONRELIEVING STYLE CONTAINERS - SINIF IB, IC,II,IIIA SR or QR 286°F 0.30 2000 K=5,6 or 8,0 QR or SR (ot) 30 1,2,4 SR or QR 286°F 0.30 3000 K=5,6 or 8,0 QR or SR (ot) 30 1,8,4 NONRELIEVING STYLE CONTAINERS - SINIF IIIB ≤60 gal 40 50 K≥8.0 SR 286°F 0.30 2000 K=5,6 or 8,0 QR or SR (ot) 30 1 RELIEVING STYLE CANTAINERS - SINIF IB,IC,II,IIIA ≤5 gal 25 30 K≥8.0 SR or QR 286°F 0.30 2000 K=5,6 or 8,0 QR or SR (ot) 30 1,2,4 >5 and≤60 25 30 K≥8.0 SR 286°F 0.30 3000 K=5,6 or 8,0 30 1,8,4 Portatif tank IBC tanklar RELIEVING STYLE CANTAINERS - LIQUID CLASS IIIB ≤60 gal 40 50 K≥8.0 SR 286°F 0.3 2000 K=5,6 or 8,0 QR or SR (ot) 30 1 1 gal=3,8 lt , 1 ft= 0,3 m, 1 ft2 =0,09m2, 1gpm/ft2=40,7 L/min/m2=40,7 mm/dk.
≤5 gal >5 and≤60
25 25
30 30
K≥8.0 K≥8.0
NOTLAR (1) Raf – arası sprinkler hidrolik olarak en uzak olan en üst üç seviyede altışar adet raf-arası sprinkler hesaplanır. (2) Tasarım alanı pre-primed sistemlerde 1500 ft2 olarak azaltılabilir. (3) Tasarım alanı pre-primed sistemlerde 2000 ft2 olarak azaltılabilir. (4) Pre-primed sistemlerde, raf –arası sprinkler hidrolik olarak en uzak olan en üst üç seviyede, üçer adet raf-arası sprinklere düşürülerek hesap yapılmasına izin verilir. (5) Çift sıralı raflı depoda depolama genişliği maksimum 6 ft (1,8m) dir. (6) K=8,0(115) ve K=11,2(160)tavan sprinkleri kullanılan mahallerde, en üst raf arası seviyenin üzerinde birden fazla depo seviyesi varsa, yoğunluk 0.6 ve tasarım alanı 2000 ft2 olarak arttırılmalıdır. (7) Raf arası sprinkler mesafesi en fazla 2.7m olmalıdır. Pre-primed sistemler: Tesisatta içinde belirli oranda köpük konsantresi karıştırılmış su bekler.
80 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
katılmalıdır. NFPA30’a göre oranlayıcı ekipmanlar seçilirken en az dört adet sprinklerin açılacağı kabulü yapılarak oranlama aralığı belirlenmelidir. NFPA 30; sprinkler yerleşiminin NFPA 13, Sprinkler Sistemlerinin Kurulum Standardı’na uygun olarak tasarlanması gerektiğini belirtmekle birlikte aşağıdaki maksimum koruma alanına uygun olarak sprinkler yerleşimi yapılmasına izin vermektedir. (1) Sınıf I, II, and IIIA:9.3 m2 sprinkler başına korunan alan (2) Sınıf IIIB:11.1 m2 sprinkler başına korunan alan NFPA 16’ ya göre çalışma süresi minimum 10 dakika, NFPA 30’a göre minimum 15 dakika olacak şekilde köpük miktarı hesaplanmalıdır.
3.4. Köpük besleme yöntemleri Sprinkler sistemlerinde yaygın olarak iki köpük besleme metodu kullanılmaktadır. 1. Diyafram tanklı köpük besleme metodu 2. Köpük pompalı köpük besleme metodu Köpük besleme yöntemi seçilirken; köpük su karışımının doğru oranda akıtılması dikkat edilmesi gereken en önemli konudur. Oranlama cihazları en düşük ve en yüksek debi aralığına göre seçilir. Oranlama cihazlarının akış aralığı köpük cinsine göre değişir. AR-AFFF köpükler için bu değerler daha düşük olmaktadır. Bu yüzden en çok köpüklü su ihtiyacı
Şekil 1. Diyafram Tanklı Köpük Su Oranlama Sistem Şeması
olan alanın akış değeri dikkate alınmalıdır. Ayrıca köpük konsantresi, sistemin ihtiyaç duyduğu en düşük basıncı karşılayacak şekilde basınçlandırılarak suya karıştırılır. Baskın sistemlerde, tüm sprinklerden aynı anda akış sağlanacağından, akıştaki değişim sadece basınç değişiminden kaynaklanır. Ancak kapalı sprinkler başlığı kullanılan sistemlerde minimum ve maksimum akış aralığını tahmin etmek imkansızdır. Akış aralığı ile ilgili kabuller tasarımcı tarafından yapılmaktadır. Bu değer NFPA30’da en az 4 sprinklerin açılacağı ve en fazla hidrolik tasarım alanı içinde kalan sayıda sprinkle-
Tablo.3 Diyafram tank ve köpük pompalı sistemlerin avantaj ve dezavantajları DİYAFRAM TANKI Avantaj Dezavantaj Geniş bir debi aralığında otomatik olarak Sistem devre dışı bırakılmadan köpük oranlama imkânı sağlar. boşaltılmaz. Oranlama, basınç değişimlerine karşı değişiklik Diyaframa zarar vermemek için özel dolum göstermez. prosedürüne uygun hareket edilmelidir. Çalışma prensibi basittir. Köpük depolama miktarı limitlidir. Bakım ihtiyacı azdır. Köpük tankı ile oranlayıcı arasındaki boru uzunluğu limitlidir. Su gücüyle çalışır. İlave enerji gerektirmez. KÖPÜK POMPASI Avantaj Dezavantaj Geniş bir debi aralığında otomatik olarak İlave enerji gerektirir. oranlama imkânı sağlar. Oranlama, basınç değişimlerine karşı değişiklik Pompaların bakımı gerekir. göstermez. Sistem devrede iken köpük ilavesi yapılabilir. Güvenilir güç kaynağı bulunmayan yerlerde alternatif güç kaynağı gerekebilir. Uzak mesafelerdeki oranlayıcılara köpük Köpük pompası basıncını dengeleyen aktarımı sağlar. oranlayıcılar, diğerlerine göre çok daha pahalıdır.
rin açılacağı varsayılarak hesaplanmalıdır. Oranlayıcının çalışma aralığı bu değerlere uygun olarak seçilmelidir. Bu değerler dışında seçilen cihazlarda söndürme performansını sağlayacak oranda köpük su karışımı sağlanamayabilir. Her iki metodun da birbirine göre avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Başlıca konular Tablo4’te özet halinde verilmektedir.
3.4.1 Diyafram tanklı köpük-su oranlama sistemi Köpük sıvısı karbon çelik tank içinde bulunan elastomerik malzemeden yapılmış köpük torbasında depolanır. Köpüğü basınçlandıran su ise tank cidarı ile köpük torbası arasındaki boşlukta yer alır. Köpüğü basınçlandıran su sistemdeki yangın pompasından sağlanır. Şekil 1’de diyafram tanklı köpük tankı verilmiştir.
3.4.2 Köpük pompalı köpük-su oranlama sistemi Köpük ve su ayrı pompalar ile oranlayıcıya gönderilerek sisteme verilirler. Pompalı sistemlerde basıncı dengeleyen özellikte oranlayıcılar kullanılır. Bu nedenle oranlayıcının köpük tankına olan mesafesi konusunda sınırlama bulunmamaktadır. Doğru oranlama yapılabilmesi için köpük basıncı, su basıncının 20PSI
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 81
YANGIN GÜVENLİĞİ
Şekil 2. Köpük Pompalı Köpük Su Oranlama Sistem Şeması
üzerinde olmalıdır. Şekil 2’de köpük pompalı köpük-su oranlama sistemi şeması gösterilmiştir.
3.5 Örnek uygulamalar 3.5.1 Baskın Köpüklü Söndürme Sistemi Uygulaması Sistem tipi: Baskın köpüklü söndürme sistemi Dizayn standardı: NFPA 16 Depo boyutları: 27,4 m x 15,2 m Depolanan ürün: SINIF IB hidrakarbon Depolama tipi: Raflı depolama, 10 galon metal kaplarda Köpük: AFFF, %3 Depolama yüksekliği: 7,6 m Tavan yüksekliği: 6,1 m Raf arası sprinkler: Yok Sprinkler tipi: Standart orifis Sprinkler tepki süresi: Standart Tasarım alanı: 27,4 x 15,2 = 418 m² NFPA16’ya göre, Tasarım yoğunluğu: 6.5 lpm/m² Karışım miktarı: 6,5 lpm/m² x 418 m² = 2717 lpm (717 gpm) Çalışma süresi:10 dakika Köpük oranı: %3 Köpük miktarı: 717 x 10 x0.03 = 216 galon
3.5.2 Islak borulu köpüklü söndürme sistemi uygulaması Örnek sistem şeması Şekil 3’te verilmiştir.
82 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
Sistem tipi: Islak tip köpüklü söndürme sistemi Dizayn standardı: NFPA 30 Depo boyutları: 27,4 m x 15,2 m = 418m2 Depolanan ürün: SINIF IB hidrakarbon Depolama tipi: Raflı depolama, 10 galonluk metal kaplarda Köpük: AFFF, %3 Depolama yüksekliği: 7,6 m Tavan yüksekliği: 6,1 m Raf arası sprinkler: Yok Sprinkler tipi: Standart orifis Sprinkler tepki süresi: Standart NFPA 30’ da ilgili Tablo 2’ye göre tasarım alanının 3000 ft² (278 m²) almamız gerekiyor. Bu tasarım
Köpük sıvısı karbon çelik tank içinde bulunan elastomerik malzemeden yapılmış köpük torbasında depolanır. Köpüğü basınçlandıran su ise tank cidarı ile köpük torbası arasındaki boşlukta yer alır. Köpüğü basınçlandıran su sistemdeki yangın pompasından sağlanır. alanı için ise tasarım yoğunluğu 0.3 gpm/ ft² (12,2 lpm/m²) alınmalıdır. Tasarım yoğunluğu: 12,2 lpm/m² Karışım miktarı: 12,2 lpm/m² x 278 m² = 3392 lpm (897 gpm) Çalışma süresi: 15 dakika Köpük oranı: %3 Köpük miktarı: 897 x 15 x0.03 = 404 galon
KAYNAKLAR [1] NFPA 13: Standard for the Installation of Sprinkler Systems, 2016 Edition [2] NFPA 16: Standard for the Installation of Foam-Water Sprinkler and Foam-Water Spray Systems, 2015 Edition [3] NFPA 30: Flammable and Combustible Liquids Code, 2015 Edition [4] NFPA 11: Standard for Low – Medium and High-Expansion Foam, 2016 Edition
Şekil 3. Islak Borulu Köpüklü Söndürme Sistem Şeması
YANGIN GÜVENLİĞİ
CPR Yapı Malzemeleri Yönetmeliği ve kablolar Avrupa Birliği içerisinde malların serbest dolaşımı ile ilgili pek çok düzenleme yapılmıştır. Gümrük birliğinin ardından teknik mevzuata uyum çerçevesinde direktiflerin bir kısmı ülkemizde de uygulanmaya başlamıştır. Bunlardan en önemlilerinden birisi “Yapı malzemeleri direktifi CPD” dir. ERSE KABLO
2
1 Aralık 1988’de yayınlanan (CPD) Yapı Malzemeleri Direktifi 4 Nisan 2011’de yerini Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’ne (CPR) bırakmıştır ve 1 Temmuz 2013 tarihinde bu yönetmelik Avrupa Birliği ülkelerinde kanun halinde uygulamaya geçmiştir. Bu uygulamanın amacı; tüm yapı işlerinde can ve mal kayıplarını azaltmak üzere kalite bilincini artırmak, haksız rekabeti önlemek ve düşük kaliteli malların Avrupa Birliği ülkelerinde dolaşımını engellemektir. Kablo sektörü için CPR; bina ve altyapı dâhil olmak üzere, herhangi bir yapıda bulunan sabit tesisatlarda kullanılan güç, kontrol ve iletişim kablolarının yangına tepki ve yangına dayanım performansı ile beraber tehlikeli madde açığa çıkması gerekliliklerini
84 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
içerir. Bununla birlikte; yapılarda kullanılan kabloların yangına karşı performans beyanlarını ve CE işaretlemesini zorunlu kılar. Kabloların daha önce Avrupa Birliği’nde dolaşımı için LVD’ ye (Low Voltage Directive) göre sadece CE bildirgesi ve üreticinin beyanını kabul edilirken; CPR sonrasında malzemelere CE işareti iliştirilebilmesi için yangın performans beyanı (DoP) da gerekli hale gelmiştir. Buna göre üretici; yangına tepki performans beyanlarını ilgili standarda uygun şekilde düzenler ve elektronik ve/veya yazılı ortamda saklar. Üretilen tüm ürün partilerinde aynı performansı göstermesini ve ilgili performans bildirimlerini ürünün üzerinde ve/veya ambalajında bulunmasını sağlar. EN 50575’in Temmuz 2015 tarihinde yayınlanmasıyla; 1 Aralık
2015 ten itibaren CE işaretlemesi uygulamaya geçerek 1 Aralık 2016’ dan sonrada zorunlu hale getirilmiştir. Böylece Avrupa birliği ülkelerinde kablo satışı veya dağıtımını yapacak firmalar üreticilerden ürüne ait performans beyanı (DoP) düzenlemesini ve ürün üzerine CE işaretlemesi yapılmasını yasal olarak talep edebilecektir. CPR Yönetmeliği kablolar açısından 2006 yılında yürürlüğe giren Alçak Gerilim Direktifi’ (LVD) ne göre daha kapsamlıdır. Kablolardan CPR’ın temel gereklerinden olan; 1) Yangın durumunda emniyet gerekliliğine destek olan; a) Yangına tepki performansı (EN 50575,EN 13501-6) b) Yangına dayanım performansı (P ve PH sınıflandırması) 2) Hijyen, sağlık ve çevre gerekliliğine destek olan; a.Tehlikeli madde açığa çıkması gibi üç önemli performans kriterinden oluşmaktadır. (Not: Yangına dayanım sınıflandırmasında PH sınıflandırması EN 50200 standardıyla yapılmış. P sınıflandırması için henüz proje aşamasında olan PrEN
50577 standardı inceleme safhasındadır.) 2015 yılı Temmuz Ayı’nda CPR’ın kontrol, iletişim ve güç kablolarının yangına tepki performans kriterlerini ve bu kriterlerin test yöntemlerini belirleyen EN 50575 standardı yayınlanmıştır. Bu standart, kablo bazında bir performans sınırlandırmasına gitmeksizin performans sınıflarını ve bu performans sınıflarına ait yeterlilik kriterlerini düzenler. Bu bağlamda EN 50575 standardı aşağıdaki test standartlarına atıf yapar. EN 13501-6: Yapı malzemeleri ve bina elemanlarının yangın sınıflandırması-Bölüm 6:Elektrik kabloları üzerinde yapılan yangına tepki testlerinden gelen verileri kullanarak sınıflandırma. EN ISO 1716: Yapı ürünlerinin yangına tepki deneyleri-Yanma ısısının tayini(kalorifi değer) EN 50399: Yangın şartlarında kablolar için ortak deney yöntemleri-alev yayılma deneyi esnasında kablolarda açığa çıkan ısının ve oluşan dumanın ölçülmesi-deney donanımı; işlemler, sonuçlar.
Kablo sektörü için CPR; bina ve altyapı dâhil olmak üzere herhangi bir yapıda bulunan sabit tesisatlarda kullanılan güç, kontrol ve iletişim kablolarının yangına tepki ve yangına dayanım performansı ile beraber tehlikeli madde açığa çıkması gerekliliklerini içerir. sonucu oluşacak ısıya göre sınırlandırıldığı B1ca, B2ca, Cca ve Dca sınıflarının yangın risklerini azaltan tipte kabloların çeşitli sınıfları olduğu (ısı yayılımı, alev yayılım hızı, duman yoğunluğu, yanma esnasında damlama özelliği ve korozif gaz oluşumu bakımından) Fca sınıfı kablolarda herhangi bir yangın performansı aranmadığı sonucuna varırız. Aca sınıfı: EN ISO 1716 standardına göre kablodaki metaller haricinde yanma sonucunda PCS ≤ 2 MJ/kg olmalıdır. B1ca sınıfı: a) EN 60332-1-2 standardına
göre test alevi söndükten sonra 425 mm uzaklığa alev yayılmamış olmalıdır. b) EN 50399 standardına göre 30 kW alev kaynağında: FS ≤ 1,75 m THR1200S ≤ 10 MJ Peak HRR ≤ 20 kW FIGRA ≤ 120 Ws-1 olmalıdır. B2ca sınıfı: a) EN 60332-1-2 standardına göre test alevi söndükten sonra 425 mm uzaklığa alev yayılmamış olmalıdır. b) EN 50399 standardına göre 20,5 kW alev kaynağında: FS ≤ 1,5 m THR1200S ≤ 15 MJ Peak HRR ≤ 50 kW FIGRA ≤ 150 Ws-1 olmalıdır.
EN 60332-1: Kablolar-yangın şartları altında elektrik ve fiber optik kablolardaki deneyler. EN 60754-2: Kablolar-yangın şartlarında ortak deney metodlarıkablolardan açığa çıkan gazlara uygulanan testler. EN 61034-2: Belirtilen şartlarda yanan kabloların duman yoğunluğunun ölçülmesi-Bölüm-2 deney yöntemi ve kurallar. Bu tabloyu kısaca özetler ve genel kullanım şekline göre değerlendirirsek: Aca sınıfı kabloların yanma
Mayıs 2016 Güvenlik Yönetimi n 85
YANGIN GÜVENLİĞİ
İnşaat işlerinde, yapıların değişik bölümlerinde hangi yangına tepki performansını sağlayan kabloların nerede kullanılacağı, yönetmelik ve kanunlarla belirlenmektedir. Ülkemizde bu görev Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilmiştir. Cca sınıfı: a) EN 60332-1-2 standardına göre test alevi söndükten sonra 425 mm uzaklığa alev yayılmamış olmalıdır. b) EN 50399 standardına göre 20,5 kW alev kaynağında: FS ≤ 2 m THR1200S ≤ 30 MJ Peak HRR ≤ 60 kW FIGRA ≤ 300 Ws-1 olmalıdır. Dca sınıfı: a) EN 60332-1-2 standardına göre test alevi söndükten sonra 425 mm uzaklığa alev yayılmamış olmalıdır. b) EN 50399 standardına göre 20,5 kW alev kaynağında: THR1200S ≤ 70 MJ Peak HRR ≤ 400 kW FIGRA ≤ 300 Ws-1 olmalıdır. Eca sınıfı EN 60332-1-2 standardına göre
test alevi söndük- ten sonra 425 mm uzaklığa alev yayılmamış olmalıdır. Fca sınıfı: Herhangi bir yangın performans değeri olmayan ya da EN 60332-1-2 standardı alev yayılımı testini geçmeyen kablolardır. Yangına karşı tepki sınıflandırması test yöntemleri sonucunda EN 13501-6 Standardına göre tepki sınıflandırması belirlenen kablolar için EN 50575’ e göre üreticilerin DoP (performans beyanı) yayınlayabilmesi ve ürünlerine CE işareti iliştirebilmesi için izlemeleri gereken prosedürler aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Yangına karşı tepki sınıflandırması test yöntemlerine göre testleri yapılmış ve EN 13501-6 standardına göre sınıflandırması yapılmış güç, kontrol ve haberleşme kabloları ile ilgili DoP yayınlanabilmesi için performansın değişmezliğinin değerlendirilmesi ve doğrulanması sistemleri(AVCP) prosedürlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu prosedürler yerine getirildikten sonra ürüne CE işareti iliştirilebilmektedir.
Sonuç 1 Temmuz 2013 tarihi itibariyle Avrupa Birliği ülkelerinde kanun olarak yürürlüğe giren Yapı Malzemeleri Yönetmeliği(CPR)
86 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
ve devamında Temmuz 2015’de elektrik kabloları için gerekli yangına tepki performans kriterleri ve bu kriterlerin test yöntemlerini belirleyen EN 50575 standardının yayınlanmasıyla istenen performans sınıflarının üretici tarafından bildirilmesi ve ilgili ürünlerde performans devamlılığının sağlanması zorunlu kılınmıştır. İnşaat işlerinde, yapıların değişik bölümlerinde hangi yangına tepki performansını sağlayan kabloların nerede kullanılacağı, yönetmelik ve kanunlarla belirlenmektedir. Ülkemizde bu görev Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilmiştir. Bu kapsamda; binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelikte elektrik tesisatı ve kablolarla ilgili bölümlerde CPR çerçevesinde revizyonlar yapılmalıdır. Mühendislik hizmeti veren kişi ve kurumların da bu konuda bilinçlenmesi, malzeme seçiminde doğru karar alması, sonraki dönemlerde oluşabilecek can ve mal kayıplarını engelleyecek, olası hukuksal yaptırımların önüne geçecektir. TSE (Türk Standartları Enstitüsü) tarafından 12 Kasım 2015 tarihinde CPR ve kablolar konusunda bir çalıştay düzenlenmiştir. Kablolar için yangına tepki sınıflandırması için performansın değişmezliğinin değerlendirilmesi ve doğrulanması sistemleri (AVCP) Sistem 1+ için onaylanmış kuruluş ve sistem 3 için onaylanmış laboratuvar için akreditasyon çalışmalarının devam ettiği ve birkaç ay içinde akreditasyon çalışmalarının sonuçlanacağı bilgisi alınmıştır. Kablo konusunda CPR kapsamında ülkemizde henüz onaylı kuruluş ve onaylı laboratuvar yoktur. TSE deki akreditasyon çalışmasının kablo üreticileri açısından çok önemli bir gelişme olarak görüyoruz.
YANGIN GÜVENLİĞİ
Tag Projesi SCHRACK SECONET
T
oplam 258 kilometre otoyol ve 1994 tarihli sözleşme ile projeye eklenen 41 kilometre uzunluğundaki bağlantı yolları ile TAG Projesi (TarsusAdana- Gaziantep) dünyanın sayılı büyük yatırımlarındandır. Günde 80.000 aracın geçmesine olanak sağlayan TAG Otoyolu, 2 adet özel toplam 14 adet viyadük, 4 adet iki tüplü tünel, 65 adet köprü ve üst geçit ile 160 adet alt geçit ve 17 adet köprülü kavşaktan oluşmaktadır. Ayrıca güzergâh boyunca 8 adet park alanı, 4 adet servis alanı ile 5 adet bakım ve işletme merkezi bulunmaktadır. TAG Otoyolu Eylül 2000 Tekfen-Impresıt ortak girişimi tarafından tamamlanarak trafiğe açılmıştır. Daha sonrasında AnkaraPozantı otoyolu projesi kapsamında 2009 yılında 66 kilometrelik kısım tamamlanmıştır. 24 adet viyadük, 8 adet tünel, 6 adet kavşak köprüsü ve 11 adet alt-üst geçit köprüsünün de içinde bulunduğu 33 kilometrelik otoyol ve 33 kilometrelik bağlantı yolu yapılmıştır. TAG Otoyolu’nda gerçekleştirilen birçok yeniliğin en önemlilerinden birisi de yapılan büyük açıklıklı çelik viyadüklerdir. Bu çelik viyadüklerin yapımında Türkiye’de ilk defa özel bir yapı çeliği kullanılmıştır. Bu çelikler; boyama gereği olmadan ömrü
88 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
boyunca, kendi yüzeylerinde oluşturdukları koruyucu pas tabakasını uzun süre muhafaza ederek korozyona karşı koruma sağlamaktadır. Bu çelikler ‘Havalandırılmış Çelik’ olarak tanımlanmaktadır. Çelik viyadüklerin ayak, yükseklikleri ve açıklıkları Avrupa’nın en büyükleri arasındadır; Türkiye’nin en büyüğü niteliğindedir. TAG Otoyolu’nda bulunan 14 viyadükten en büyüğü olan Atatürk (Nurdağı) Viyadüğü, 801,5 metre uzunluğu, 149,5 metre yüksekliğiyle, yapıldığı dönemde Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin en büyük viyadüğü olma özelliğini taşımaktadır. Bu viyadüğün tamamına yakını Türk mühendislerin imzasını taşımaktadır. Osmaniye ili Bahçe ilçesinin birkaç kilometre doğusunda başlayan Nurdağ Dağları geçişi, yaklaşık 20 km devam ederek Gaziantep’in Nurdağ ilçesinde sona ermektedir. Bu geçiş sürekli rampalara ve keskin virajlara sahip olup; her yıl birçok ölümlü ve yaralanmalı kazalara neden olmakta idi. Bu sebepten dolayı bu bölgede 4 adet tünel açılmasına karar verilmiştir. Bu tüneller 3 şeritli 2 tüp halinde açılmış olup uzunlukları; 1234-
Taşoluk Tüneli Ayran Tüneli Kızlaç Tüneli AslanlI Tüneli -
376 mt 595 mt 2.860 mt 1.135 mt
Geçen yıllar sonrasında tünellerin içersindeki elektromekanik ve otomasyon sistemlerinin gelişen teknolojiler ve “Corrigendum to Directive 2004/54/EC of the European Parliament and of the Council of 29 April 2004 on minimum safety requirements for tunnels in the trans-European road network” direktifi kapsamında güncellenmesi gündeme gelmiştir. Bu direktif Karayolları Genel Müdürlüğü’nce 2004 yılından sonra dizayn edilen ve açılan bütün tünellerde uygulanmaktadır. Projenin başlangıcında yangın algılama ve ihbar sisteminde Schrack Seconet ürünleri tercih edilmiştir. Avusturya’nın yüksek teknoloji firması Scharck Seconet; yangın alarmı iletişim ve güvenlik sistemleri konularında dünya piyasasının önde gelen ve uzun yıllardır uzmanlığını bu alanda geliştirerek devam eden firmalarındandır. Tünellerde 2015 yılında planlanan renovasyon projesi kapsamında yangın algılama sistemlerinin yenilenmesi yerine paneller üzerindeki haberleşme sistemlerinin ve ekipmanlarının güncellenmesi planlanmıştır. Bu kapsamda saha ekipmanları için 2000 yılında kurulan sisteme yedek parça tedarik edilmiştir. Paneller üzerindeki bütün kartlar güncel ürünlerle yenilenmiştir. Bu sayede paneller bir taraftan 2000 yılındaki teknolojiye saha ekipmanlarıyla çalışmaktadır. Diğer taraftan ise Schrack-Seconet tarafından 2011 yılında piyasaya sunulan IP tabanlı teknolojiyi kullanarak On-Board Modbus TCP/IP özelliğiyle tesisin Scada sistemine direkt olarak entegre olmuştur. Schrack Seconet ürünlerinin genel olarak devreye alma sonrası uzun yıllar bakım sorunu olmaması da tercih edilmesindeki en büyük sebeplerden biridir. Ayrıca Schrack-Seconet’in sistemleri TAG tünelleri dışında Türkiye genelinde 25 tünelde sorunsuz şekilde yangın güvenliğini sağlamaktadır.
YANGIN GÜVENLİĞİ
Sahte alarm olasılığı en aza indiriliyor Iris adreslenebilir yangın ihbar paneli; orta ve büyük ölçekli mekânlar için uygun olup 1 ile 4 arası çevrim genişleticisi bağlama imkânı sunmaktadır. Panelin önemli bir avantajı ise sistemin kullanımını son derece kolaylaştıran grafiksel LCD dokunmatik ekranı, zonları ve olayları göstergeleyen LED göstergesidir. T Teknoloji Bilişim San.Tic.LTD.ŞTİ
B
ir yangın ihbar sisteminin tasarımı ve üretimi esnasında aynı anda hem müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak; hem şık ve sade bir görünüm sunacak hem de kurulum ve montaj kolaylığı sağlayacak bir sistemin kullanılması büyük önem arz etmektedir. Teletek Electronics SensoIRIS serisi; üstte belirtilen niteliklere uygun olarak geliştirilmiştir. Iris adreslenebilir yangın ihbar paneli; orta ve büyük ölçekli mekânlar için uygun olup 1 ile 4 arası çevrim genişleticisi bağlama imkânı sunmaktadır. Panelin önemli bir avantajı ise sistemin kullanımını son derece kolaylaştıran grafiksel LCD dokunmatik ekranı, zonları ve olayları göstergeleyen LED göstergesidir. Panel, dahili gerçek zamanlı saat ve gündüz/gece çalışma modu programlama imkanı ile donatılmıştır. Sahte alarm olasılıkları “iki düzey alarm durumu” adlı özel algoritma uygulamasıyla en aza indirgenmiştir. Simpo serisi adreslenebilir yangın ihbar paneli ise maksimum 2 çevrimli ve SensoIRIS serisi 500 cihazın bağlanmasına
90 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2016
imkan veren küçük adreslenebilir sistemler için ideal bir çözümdür. Panelin metal muhafazası ve birçok üstün özelliği ile çok sayıda proje için uygun bir çözüm oluşturabilmektedir. Iris ve Simpo panellerinin en önemli avantajı ise Teletek Electronics haberleşme protokolü kullanan 250 adet cihazın karışık olarak(dedektör,siren,buton,mod ül vb.) bağlanabilmesidir. Panel-
ler; Ethernet ara birimi üzerinden yedekli ağ yardımıyla lokal ağ içerisinde 32 panel/ tekrarlayıcı kullanabilme imkanı sunmaktadır. Adreslenebilir panellerin programlanması ise ProsTE yazılımı sayesinde oldukça kolaylaştırılmıştır. SensoIRIS serisi bütün ürünler EN54 Standardına uygun,SensoIRIS dedektörleri ve IRIS panel ise ayrıca LPCB sertifikasına sahiptir.
ABONE FORMU
ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES
:
POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK
:
:
TEL
:
FAX
:
GSM
:
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 85 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik-yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.
R
E
K
L
A
M
I
N
D
E
89
2-3
95
19
1
ö.K.İ
67
47
53
77
91
57
13
83
39
75
15
31
43
51
11
A.K.
17
65
23
A.K.İ.
4-5
87
96
9
21
K
S