Sayı 36

Page 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

FOKUS: ALARM İZLEME MERKEZLERİ HASTANELERDE KAÇIŞ STRATEJİLERIİ GÜSOD ÇALIŞANLAR KOMİTESİ KURULDU

HAZİRAN 2016 SAYI: 36 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

HAZİRAN 2016 SAYI: 36

DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ



ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

FOKUS: ALARM İZLEME MERKEZLERİ HASTANELERDE KAÇIŞ STRATEJİLERIİ GÜSOD ÇALIŞANLAR KOMİTESİ KURULDU

HAZİRAN 2016 SAYI: 36 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

HAZİRAN 2016 SAYI: 36

DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ


HAZÄ°RAN 2016 SAYI: 36


HAZÄ°RAN 2016 SAYI: 36








içindekiler 32

70

46 8

BAŞKANDAN

10 EDİTÖR

KAPAK KONUSU

SEKTÖRDEN

24

Uluslararası limanlarda güvenlik kodu

58

“Yüzde yüz denetim söz konusu değildir”

32

MIC IP 7000 HD ile 175 metreye 62

“Alarm izleme merkezlerinin rolü artıyor”

ELEKTRONİK GÜVENLİK

64

Güvenlik zafiyetinin önüne geçiliyor

66

Teknoloji hastaların hayatına kalite katıyor

36

Limanlarda yangın güvenliği

38

Liman güvenliği ve tedarik zinciri

12 GÜNCEL

güvenliği içindeki yeri

FOKUS

40

Farklı senaryolara hazırlıklı olunmalı

46

Güvenlik personeli dışında ayrı bir göz

52

Alarm merkezleri hayat kurtarıyor

68

CCTV uygulamalarında yüksek çözünürlük

54

Alarm izleme merkezleriyle uzaktan

izleme iş istasyonları

kontrol

56

Hayatınızın her alanında güvendesiniz

70

İnsan akışının kontrolü sağlanıyor

Sektör ile ilgili kısa haberler

22 KÖŞE / Hayata Bakış

kadar gece görüşü

“Anlat” “Göster” “Yaptır”


Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

HAZİRAN 2016

82

AYDA BİR YAYINLANIR

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam ve Satış Sorumlusu Bahar GÜLERYÜZ bahar@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK

72

BİLGİ GÜVENLİĞİ

YANGIN GÜVENLİĞİ

72

Bilgi güvenliğinde farkındalık sağlanmalı

82

Hastanelerde kaçış stratejileri

74

250 Milyondan fazla e-posta filtrelendi

88

CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri

BİNA OTOMASYONU

76

Bina otomasyon sistemlerinde anahtar faktörler

GÜVENLİK HİZMETİ

80

Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği bünyesinde “GÜSOD Çalışanlar Komitesi” kuruldu

90

Bükreş Stadyumu’nda yangın

sistemleri yenilendi

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 11 No:1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı VERİTAS BASIM MERKEZİ Tel: 444 1 303

92 Yıllık Kapak ve

Fokus konuları

94 Reklam İndeksi

Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 11 No: 1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08


BAŞKAN

g

Güvenliğin parametreleri ve güvenlikten beklenenler Değerli okurlarımız;

Güvenlik tarih boyunca insanlığın sürekli ilgi alanında var olmuştur. Bugün; kişilerin güvenliği kadar, evlerin, iş yerlerinin, şirketlerin ve en önemlisi ülkenin güvenliği hayatımızın önemli bir kısmını meşgul etmektedir. Güvenlik; mutlaka gelecekte de önemini koruyacaktır. Varlığı ve var olmayı karakterize eden bir beka faktörüdür. Bu konuyu bilimsel bir perspektife oturtmak kolay olmasa da mutlaka denenmesi gereken bir husustur. Güvenlik; kendi dışımızdan gelebilecek tehdit unsurlarını, teknoloji ve insan gücünü kullanarak var olmayı esasa getiren bir çaba ve emek olarak görülmelidir. Güvenlik parametrelerini şöyle sıralayabiliriz: Birinci parametre yeterliği kapsamında güven veren bir duruma haiz olmalıdır. İkinci parametre işlerliliğidir. Bu zaman ve mekân bazında tutarlılık göstermelidir. Üçüncü parametre koruma gereksinimi bakımından ölçülü olmasıdır. Dördüncü parametre tespit yeterliliğidir. Beşinci parametre reaksiyon süresinin uygunluğudur. Altıncı parametre hukuken uygunluktur. Yedinci parametre tehdidin tutarlı şekilde belirlenmiş olmasıdır. Sekizinci parametre kurgulanan sistemin hassas noktalarının bilinebilmesi ve bunları karşılayacak tedbirlerin alınmasıdır.

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı

Güvenlik; tasarlayanın kurguladığı ama genellikle de başkalarının gözetiminde çalışan bir sistemdir. Bu nedenle insan faktörlerini doğru ve uyumlu belirlemek büyük önem arz etmektedir. Güvenliğin var oluş sebeplerinden biri hiç şüphesiz caydırıcılıktır. Göz önünde tutulması gereken ikinci konu tespit edebilme kabiliyetidir. Tespit iki şekilde değerlendirilebilir: Birincisi güvenliği bozan kişi ve kişileri tespit etmektir. İkincisi korunma tedbirlerini uygulamak bakımından zamanında ve reaksiyon süresi kadar önce olayı belirleyebilmektir. İkaz ve uyarı sistemleri bu açıdan önem taşır. Bunların varlığı alınacak tedbirlerle birlikte güvenliği belirleyici duruma gelir. Güvenlikten beklenen huzur olmalıdır. Bu şekilde beka ve korunma sağlanabileceğinden tehdit karşılanmış olacaktır. Tehdit her zaman kendi kurgusunu önemseyeceğinden güvenliğin hassas noktalarını kapsayacak kontrol sistemlerini tasarlamak uygun olacaktır. Güvenli ve huzurlu yarınlar dileklerimle… Güvenli yarınlar dileklerimle…

8 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

Güvenlik;

kendi dışımızdan gelebilecek tehdit unsurlarını, teknoloji ve insan gücünü kullanarak var olmayı esasa getiren bir çaba ve emek olarak görülmelidir.



u EDİTÖR

Deniz liman güvenliği

Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından; denizde ve denizden gelebilecek terör eylemlerinin önlenmesi amacıyla, gemi ve liman tesislerinin güvenliğine ilişkin yeni tedbirlerin alınması konusunda Deniz Güvenlik Komitesi (MSC) yetkilidir. Deniz Güvenlik Komitesi (MSC) tarafından, denizde ya da deniz yoluyla gelebilecek terör eylemlerinin önlenmesine yönelik yeni kuralların belirlenmesi ile gemi ve liman tesislerinin güvenliğine yönelik yeni tedbirleri içeren, Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kod’u (ISPS CODE) oluşturulmuştur. 01 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren ISPS CODE ile denizcilik sektörüne, güvenlik kavramı getirilmiştir. IMO tarafından gemilerle birlikte liman tesisleri de dâhil olmak üzere, deniz güvenliğine yönelik yeni düzenlemelerin yapılmasına başlanılmıştır. Bu doğrultuda hazırlanan, limanların ve gemilerin her türlü güvenliğini sağlamak amacıyla oluşturulan ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından da onaylanan ISPS CODE’un getirdiği sorumluluk liman yöneticileri, gemi sahipleri ve yük taşıyıcıları tarafından paylaşılıyor. IMO üyesi tüm ülkelerin ve denizcilik şirketlerinin sisteme dahil edilmesini öngören ISPS CODE’un kapsadığı konular arasında gemi ve liman güvenliğinin yanı sıra; güvenlik ekipmanı kurulup kontrol edilmesi, kargo giriş çıkışlarının denetlenmesi de bulunuyor. Liman tesisi güvenliği; liman tesisini ve gemileri, kişileri, kargoyu, yük taşıma birimlerini ve gemi kumanyasını, bir güvenlik olayı riskinden korumak için önlem almak ve bu önlemlerin uygulanmasını sağlamaktır. Liman tesislerinin güvenliği, hem ulusal hem de uluslararası ekonomiyi ilgilendiren çok yönlü bir konu olması sebebiyle başta IMO olmak üzere birçok denizcilik örgütü ve bu alanda araştırmalar yapan akademisyenlerin üzerinde çalışmalar yaptığı bir konu haline gelmiştir. Kapak konumuza ilişkin farklı yazılarımızı ilgi ile okuyacağınızı tahmin ediyorum. Bu sayıda fokus konumuz ise “Alarm izleme merkezleri”. Ülkemizde son yıllarda gelişmekte olan alarm izleme merkezleri genel anlamda mal, mülk ve insanların güvenliğini tehlikeye sokan tüm eylem, acil durum veya felaketleri algılayan; ihbar eden, sistemlerden gelen elektronik verilerin toplandığı, değerlendirildiği ve uygun müdahalenin başlatıldığı güvenlik merkezidir. Bütün alt yapısıyla birlikte işlemlerin takip ve kontrollerini yapan yetişmiş personel kalitesinin de oldukça önemli olduğunu belirtmek gerekiyor. Alarm izleme merkezlerinde altı önemle çizilmesi gereken konulardan biri de standartlar. Gerek Amerika’da gerekse Avrupa’da uzun yıllardır birçok ülke, kendi yerel standardına sahip. 2000 yılı itibariyle de Avrupa genelinde geçerli olabilecek bir standart üzerine çalışmalar başladı ve önemli aşamalar kaydedildi. Türkiye’de yasal bir gereksinim olmayan ve sadece çok temel gereksinimleri belirleyen “TS 13257: İş yerleri - Alarm izleme hizmeti veren - Genel Kurallar Standardı mevcuttu. Asıl uygulamada “5188 Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun” ve “5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” esas alınıyor. Fokus konumuzla ilgili farklı içerikteki yazılarımızı ilgili sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Sektörden sayfalarımızın bu sayıda iki konuğu var; Norm Teknik Malzeme Tic. İnş. San A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Turanlı ve Tepe Güvenlik A.Ş. Sektörde yaşanılan sorunlar başta olmak üzere; kalite, standartlar ve çözüm önerilerinin yer aldığı röportajlarımızı ilginize sunduk. Elektronik güvenlik, bilgi güvenliği, bina otomasyonu, güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da her zaman olduğu gibi teknik yazılar, makaleler ve uygulama anlatımlarıyla dolu. Güvenli günler dileğiyle

10 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com

Liman tesisi

güvenliği; liman tesisini ve gemileri, kişileri, kargoyu, yük taşıma birimlerini ve gemi kumanyasını, bir güvenlik olayı riskinden korumak için önlem almak ve bu önlemlerin uygulanmasını sağlamaktır.



GÜNCEL

Bosch Güvenlik Sistemleri’nden Ateksis’e 4 ayrı ödül Bosch Güvenlik Sistemleri tarafından Polat Renaissance Bosphorus Hotel’de; bu yıl beşincisi gerçekleşen iş ortakları toplantısında Türkiye, Türkmenistan ve Azerbaycan iş ortakları bir araya geldi. Toplantıda Bosch Güvenlik Sistemleri Ülke Direktörü İlke Frenkel’in iş ortaklarıyla 2015 yılında gerçekleştirilen projeler ve Bosch Güvenlik Sistemleri’nin gelecek hedeflerini de içeren başarılı sunumu dikkat çekti. Ayrıca 2016 yılında pazara yeni sunulacak ürünler ve güvenlik sistemleri stratejileri hakkında da bilgiler verildi. EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Bay Hanno Vogels de nesnelerin ınterneti (ıot), akıllı ev, akıllı şehir ve sürücüsüz araç gibi teknolojik gelişmelerde Bosch’ un öncü rolünden bahsetti. Etkinliğin sonunda gala yemeğinin gerçekleşmesiyle ödül törenine

geçildi. 2015 yılında gösterilen satış performanslarına göre iş ortakları ödüllendirildi. Ateksis; yangın algılama, video gözetim, genel seslendirme ve acil anons sistemlerinde en iyi satış performansı alanlarında ödüle layık görüldü. Ayrıca Güvenlik Sistemleri En İyi Toplam Satış Performansı Ödülü’nün de sahibi olan Ateksis; bu ödülle beraber 4 ayrı kategoride ödül alarak, büyük bir başarıya imza attı. Gösterdikleri performanstan dolayı plaket takdim edilen Ateksis Genel Koordinatörü Atila Özcan; Bosch ile uzun yıllar sürdürülen başarılı iş ortaklığının her yıl daha da güçlendiğini, Ateksis olarak her sene olumlu sonuç almalarından duydukları memnuniyeti ve bu başarıda katkısı olan tüm takım arkadaşlarına, iş ortaklarına ve tedarikçilerine teşekkürlerini dile getirdi.

Masa tenisi turnuvası motivasyonu arttırdı

Ayvaz; şirket içi masa tenisi turnuvalarının ikincisini geçtiğimiz ay gerçekleştirdi. Elli iki çalışanın katıldığı ve yoğun rekabetin yaşandığı turnuvada dereceye girenlere sürpriz ödüller verildi. Şirket, mart ayında başlayan ve mayıs ayında tamamlanan sürpriz ödüllü masa tenisi turnuvası ile mavi

12 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

yaka ve beyaz yaka personelini keyifli bir ortamda bir araya getirdi. Çalışanlar arası etkileşimin ve pozitif rekabet duygusunun artırılmasının amaçlandığı turnuva, öğle tatillerindeki yarımşar saatlik zaman diliminde gerçekleştirildi. Katılımcıların yanı sıra seyircilerin de büyük heyecan yaşayarak dâhil oldukları turnuvanın şampiyonu dış satın alma departmanından Seyhan Özkan oldu. Birincilik ödülü olarak tablet bilgisayar ve raket kazanan Özkan’a, hortum formlama bölümünden Seyfettin Yerlikaya ikincilik ve Bilgi İşlem departmanından Nejdet Öztürk üçüncülük ile eşlik etti. Turnuva şampiyonu Seyhan Özkan,

yaklaşık üç yıldır Ayvaz’da çalıştığını ve 15 yaşından oynamaya başladığı masa tenisine bu turnuva sayesinde tekrar ilgi göstermeye başladığını söyledi. Birbirinden zorlu maçların ardından finale kaldığını belirten Özkan, birinci olmaktan dolayı mutluluk duyduğunu dile getirdi. Turnuvayı başından beri takip eden Ayvaz İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut, şirket içi organizasyonlara öncelik vererek çalışan memnuniyetini ve motivasyonunu en üst seviyeye çıkarmaya çalıştıklarını söyledi. Masa tenisini çok sevdiğini belirten Alpagut, masa tenisi sporunun yaygınlaşmasını ve çalışanları spor yapmaya teşvik etmeyi amaçladıklarını dile getirdi.



GÜNCEL

Türkiye “Bankacılık Ve Ödemelerde Biyometri” Semineri’ne ev sahipliği yaptı

Bankacılık ve Ödemelerde Biyometri Semineri, Bankalararası Kart Merkezi (BKM)’nin ana sponsorluğuyla 25 Mayıs’ta gerçekleştirildi. Düzenlenen seminerde biyometri alanında faaliyet gösteren firmalar ve çözüm sağlayıcılarının yanı sıra bankacılık ve ödeme sistemleri sektörünün profesyonelleri bir araya geldi. Avrupa Biyometri Birliği (European Association of Biometrics – EAB) tarafından organize edilen seminere bu defa Türkiye ev sahipliği yaptı. İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te düzenlenen seminerde açılış konuşması BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko tarafından yapıldı. Canko konuşmasında, Türkiye’de biyometrinin uzun zamandır kullanıldığının altını çizdi ve sözlerine şu şekilde devam etti: ‘‘Akıllı telefonlar sayesinde kullanıcıların birçok işlemi mobil olarak yapmaya başlaması; hem teknoloji hem de finans sektörünü harekete

14 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

geçirdi. Parmak izi ve damarı, yüz, iris ve ses doğrulama bugüne kadar kullanılan teknolojiler. Bunlar gün geçtikçe de gelişmeye, bankacılık ve ödemelerde daha fazla yer almaya devam ediyor. Türkiye’de bankalarımız 2011 yılından beri ATM, POS gibi ödeme cihazlarında biyometri teknolojisini deneyimlemekte olduğu için ülkemizde bu teknolojinin kullanımının 5 yaşında olduğunu söyleyebiliriz. Bankalarımızın kendi başlarına deneyimledikleri bu konuda tüm paydaşların (bankalar, düzenleyiciler, teknoloji sağlayıcıları, teknik standart örgütleri) işbirliği yapmaları durumunda yakalanacak sinerji ile sektörümüzde dijitalleşmenin önü çok açılacaktır.” Biyometri firmaları, çözüm sağlayıcılar, bankacılık ve finans sektörünün profesyonelleri başta olmak üzere yerli ve yabancı birçok katılımcının yer aldığı seminerde rahat ve güvenli kimlik doğrulama için biyometri kullanımı hakkın-

da önemli bilgiler aktarılırken hızlı büyüyen pazarın fırsatları ve eğilimleri ele alındı. Biyometrinin finans sektöründe kullanımı ve dünyadaki gelişmelerin tartışıldığı seminerde konuşmacılar özellikle mobil bankacılık ve finansal işlemlerdeki güncel gelişmeler ve uygulamalar üzerinde durdu. Bilgi ve tecrübelerini paylaşan konuşmacılar süreç akışları, katma değer, sahtekarlığın azaltılması, uygulama stratejileri ve müşteri deneyimi gibi önemli noktalara da değindiler. Seminerde ayrıca, biyometrilerin kişiselleştirme ve konum bağımsız hizmetleri gibi, mega trendleri nasıl desteklediği hakkında sunumlar da gerçekleştirildi. Daha önce Frankfurt, Londra ve Amsterdam’da düzenlenen seminerler serisi, Avrupa Biyometri Birliği (European Association of Biometrics – EAB) tarafından organize ediliyor.



GÜNCEL

PTZ güvenlik kamerası İFSEC Fuarı’nda tanıtılacak Panasonic; en sert hava koşullarına dayanabilen ve kritik öneme sahip uygulamalarda kullanılmak için tasarlanmış, sektörün en dayanıklı PTZ güvenlik kamerasını IFSEC 2016’da tanıtacak. Dayanıklı Aero-PTZ (WV-SUD638) güvenlik kamerası; 60 fps ile Full HD çözünürlüğe ve 30x optik zoom lense sahip. Kameranın, dışarıdan gelen titreşimleri azaltmak için hibrit görüntü sabitleme teknolojisi ve jiro sensörleri de bulunuyor. Yükseklerde, denizde, liman, iskele ve köprülerde kullanım için üretilen Aero PTZ, aktif sensör teknolojisine sahip. Bu sensör dış koşulları ölçerek duruma göre, içinde bulundurduğu sileceklerle yağmurda ve karda lensin temizlenmesini sağlıyor; içindeki elektronik aletlerin optimum sıcaklıkta çalışması için ısıtıcısını ve lensi temiz tutmak üzere buz çözücüsünü etkinleştiriyor. Panasonic Güvenlik

Çözümleri Ürün Pazarlama Müdürü Gerard Figols yeni ürün hakkında şunları söylüyor: “Aero PTZ; piyasada bulunan kameralar içerisinde çevreye en dayanıklı kameradır. En sert koşulları bile eskisinden çok daha iyi atlatabilir. Kamera her türlü kurulum için hazırdır ve hava koşulları nasıl olursa olsun güvenilir bir şekilde keskin, kaliteli görüntüler üretecektir.” 360° aerodinamik küresel tasarımı, 217 kmh’a kadar çıkan rüzgârlarda görsel sabitleme için esintiden etkilenmeyi en aza indirgerken, eşsiz gövdesiyle kardan ve kirden kendisini koruyor. Hafif, fiberglas gövdesi mükemmel bir direnç sağlarken aşınmayla tuz korozyonuna direniyor. Kamera IP67 puanlamasına sahip olmasıyla suya, toza ve IK10 standartlarına göre vandalizme karşı dayanıklılık sunuyor. Küre şeklindeki pan-tilt mekanizması, sonsuz sayıda 360

derece pan yapmayı sağlıyor ve 90° ila -180° eğim aralığı veriyor. Buna ek olarak, süper dinamik özelliği, standart kameralarla karşılaştırıldığında daha geniş bir dinamik aralığa sahip olmasını sağlıyor. Panasonic, Aero-PTZ’nin yanı sıra taşımacılık ve akıllı sıkıştırma teknolojisi için piyasaya yeni sürdüğü, yüz tanımlama teknolojisine ve güvenli iletişime sahip dayanıklı mobil kamerasını sergileyecek.

Berker basın mensuplarıyla buluştu Berker by Hager 2 Haziran 2016’da gerçekleştirdiği toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Berker by Hager ofisinde gerçekleştirilen toplantıda geçmişten bugüne Berker’in hayata geçirdiği projeler ve gelecekteki hedefleri anlatıldı. Sohbet havasında devam eden toplantıda basın mensuplarının Berker’in gerçekleştirdiği projeler hakkında merak ettikleri sorular yanıt buldu. Toplantıya ev sahipliği yapan Berker by Hager Türkiye Genel Müdürü Medeni Kahraman Berker’in ticari segmentteki hedefleri hakkında bilgi verdi; Kahraman sözlerini şu şekilde sürdü: “Berker by Hager olarak KNX olarak adlandırılan standardın ilk üç temsilcisinden biriyiz. Sistem dâhilinde geliştirdiğimiz ara yüzler ile elektrik üzerine her şeyi tek bir cihaz üzerine toplayarak konfor, kontrol ve enerji yönetimini en üst düzeyde kullanıyoruz.”

16 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016



GÜNCEL

Extreme Networks Türkiye’de yeni partnerini seçti Gartner’ın 2015 yılında yaptığı araştırmaya göre; ağ ürün ve hizmetleri sunan şirketler arasında en vizyoner üreticisi seçilen Extreme Networks, Y3K ile iş ortaklığını duyurdu. Extreme Networks; 1996 yılında kurulmuş, San Jose Amerika merkezli bir teknoloji şirketidir. Sunduğu kablolu ve kablosuz ağ sistemlerini yazılım ve analiz programları ile destekleyerek, küçük projelerden çok yüksek kapasiteli veri merkezlerine kadar geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. 80 farklı ülkede 20.000’in üzerinde müşteride kurulu çözümleri bulunmaktadır. Dünyanın önde gelen işletmeleri ve lider kuruluşları, eğitim kurumları, devlet kurumları, sağlık kuruluşları ve hastaneleri müşterileri arasında yer almaktadır. Extreme Networks

kablolu ve kablosuz ağ sistemleri alanında, rakiplerine göre Türkiye’de ve globalde büyüme hızı ile dikkat çekmektedir. 2015 yılında, Gartner araştırma şirketi, pazara yeni ürün veya özellikleri ilk defa sunan lider kuruluşlara verdiği ‘en vizyoner’ üretici ödülünü Extreme Networks’e vermiştir. Türkiye’nin önde gelen kamu ve sanayi kuruluşları, finans yapıları, havaalanları, cezaevleri, eğitim ve sağlık kuruluşlarının projeleri, Extreme Networks’ün Türkiye içinde en başarılı olduğu projelerdendir. Y3K Ürün Yönetimi Direktörü Dr.Serdar İnce, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeler yer verdi: “Y3K, elektronik güvenlik sistemlerinde kalitesi kanıtlanmış 35 uluslararası markanın Türkiye distribütörüdür. Bu sayede proje

Dr. Serdar İNCE

firmalarının, doğru ürünü bulma, zamanında ve en uygun koşullarla tedarik edebilme gereksinimlerine en iyi şekilde yanıt verir. Bu minvalde, katma değerli hizmet sunarak, Extreme Networks gibi bir dünya deviyle Türkiye’de çalışabilecek en önemli partnerlerden biri olduğumuzu düşünüyorum. Türkiye’nin önde gelen kurumlarına hizmet veren bu iki kuruluşun sinerjisinden güvenlik ve ağ alanında çok ciddi kazanımlar doğacaktır.”

Pronet’e uluslararası ödül

Pronet; çağrı merkezi alanında, sektörün en iyilerinin yarıştığı Contact Center World Awards’tan büyük ödülle döndü. Bu yıl 11. kez düzenlenen Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’dan birçok şirketin katıldığı yarışmada Pronet, “En İyi Müşteri Deneyimi” kategorisinde EMEA

18 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

Bölgesi birincisi oldu. Bu ödülle Pronet, kasım ayında Las Vegas’ta düzenlenecek dünya finallerinde yarışma hakkını da elde etti. Sıradan bir çağrı merkezinin ötesinde; verdiği kaliteli ve hızlı hizmetle hayat kurtaran Pronet’in bu farkı, ödüle layık görülmesinde en önemli etkenlerden biri oldu. Profesyonel kadrosuyla 365 gün 24 saat kesintisiz hizmet veren Pronet Alarm Haber Alma Merkezi; yılda toplam 2 milyon sinyal alıyor, 1 milyon çağrı karşılıyor ve 6 milyon dış arama yapıyor. İnsana ve teknolojiye yatırım yapan Pronet, bunun bir sonucu olarak alarm sonrası aboneyi ortalama 10 saniyelik arama hızıyla dünya standartlarının üstünde bir hizmet veriyor. Contact Center World Awards’ta ödüle layık görülmekten gurur duyduklarını be-

lirten Pronet Müşteri Deneyiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Olgun Kükrer şu şekilde konuştu: “Pronet olarak sektörde fark yaratan müşteri odaklı hizmet anlayışımız, çağrı merkezi sektörünün dünya çapındaki en önemli ödüllerinden biriyle taçlandı. Müşterilerimize kaliteli, hızlı, değer ve fark yaratan bir deneyim yaşatmak için 7 gün 24 saat çalışıyoruz. Gelişen teknolojileri yakından takip ederek her zaman bunu altyapı ve hizmetlerimize yansıtıyoruz. Hayat kurtarırken verdiğimiz hizmette bir saniyenin bile önemi çok büyük. Bugüne kadar yaşanan acil durumlarda, Pronet Alarm Haber Alma Merkezi’ne gelen çağrılarla 10.000’lerce hayat kurtardık. EMEA Bölgesi’nin en iyisi olduk, şimdi hedefimizde dünya birinciliği var”



GÜNCEL

Asansörlerde bulut teknolojisi

Kone, IBM ile önemli bir anlaşma imzaladı. Anlaşma ile dijitalleşme ve nesnelerin interneti [Internet of Things (IoT)] uygulamalarının potansiyelinden faydalanmak için IBM’in teknoloji ve deneyimini kullanarak tüm dünyadaki faaliyetlerini ve teknoloji standartlarını değiştirecek. Kone, ekipman verilerinin toplanıp depolanması ve çeşitli uygulamalar ile yeni çözümlerin geliştirilmesi için IBM’in Watson IoT Bulut Platformunu kullanacak.

Platform, Kone’nin bakım tabanındaki asansör, yürüyen merdiven, kapı ve turnikelere bağlı sensör ve sistemlerinden veriler toplayacak. Kone’nin ekosistem ortakları ve üçüncü taraflar, IoT platformuyla uygulama programlama arayüzleri üzerinden yeni hizmetler oluşturabilecek ve mevcut hizmetleri entegre edebilecek. Bu yeni hizmetler, binalarda insan akışını ve yeni akıllı bina uygulamalarını geliştirmeye yönelik çözümlerden, asansör bakım,

uzaktan izleme ve servis hizmetlerine yönelik hız, güvenilirlik ve güvenliği geliştiren daha birçok çözüme kadar geniş bir yelpazeye yayılacak. Kone, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bir milyondan fazla asansör, yürüyen merdiven ve bina kapısından oluşan küresel bakım tabanını bulut tabanlı hizmetlere bağlayacak. Ekipman faaliyetlerinden elde edilen büyük miktarda verinin toplanması, sofistike analiz ve bağlanabilirlik özelliklerinin kullanılmasıyla, aksaklık süreleri minimize edilebilecek ve onarım işlemleri daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilecek. Kone ayrıca IBM ve çeşitli sektörlerdeki ortaklarıyla IBM’in küresel imkanları, gayrimenkul ve IoT geliştirici ekosistemleri vasıtasıyla da birlikte çalışacak. Bu da dünyanın en yoğun şehir ve binaları için yeni hizmet geliştirme sürecine küresel bir boyut getirecek. Örnekler arasında, trafik raporları ve toplu taşıma hareket saatleri gibi günün yoğun saatleri boyunca insanlara bilgi sunan uygulamalar da bulunuyor.

Bu şifreleri kullanmak artık yasak Microsoft, günde 10 milyonun üzerinde saldırıya maruz kalan kullanıcı hesapları için yeni bir çözüm buldu. Firmanın yeni blog gönderisine göre tahmin etmesi kolay olan belirli parolalar, artık kullanılamayacak. Yani 123456, password gibi kolayca kırılabilecek parolalar, artık Microsoft

20 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

tarafından kabul edilmeyecek. Güvenli parolaları otomatik olarak üretmek ve her hesabınız için farklı bir parola kullanmak istiyorsanız, LastPass gibi bir parola yöneticisi işinize yarayabilir. Alternatif olarak iki adımlı doğrulamayı etkileştirerek, hesabınızı sağlama alabilirsiniz.



y

HAYATA BAKIŞ

“Anlat” “Göster” “Yaptır” Yaşadığımız yıllar itibariyle çevremize baktığımız zaman çoğu kesimin; özellikle de “ Günümüz gençleri” olarak vasıflandırdığımız gençlerin, güzel Türkçe konuşmadığına şahit olmaktayız. “Ekilmeyen topraktan mahsul almak” mümkün değil. Eğitim sisteminde, edinmekte olduğumuz kültürde, çalıştığımız iş hayatında, paylaştığımız aile ortamında, bir kural vardır. Hedefe ulaşmak veya verdiklerimizin sonucunu görmek lazımdır. Bunun için sistem şu; “ Anlat” “ Göster” “ Yaptır”. Türkçe ana dilimiz, başka lisanlar öğrenebiliriz; hatta birkaç tane öğrenebiliriz. Ama asıl olan Türkçeyi anlaşılır bir şekilde her hecenin, her kelimenin hakkını vererek anlamlı, vurgulama ve duyguyu katarak bir müzik parçası ahenginde konuşabilmektir. Allahaısmarladık – hoşçakalın yerine Byby; tekrar görüşürüz, görüşmek umuduyla, görüşmek üzerelerin yerini “Çav” gibi kelimeler almaktadır. Bu hem üzücü; hem de inciticidir. Kendi öz dilimize bu derece ihanet etmek, onu hançerlemek, yok etmek için elimizden geleni ardımıza koymamak acaba Türkçemizin dilimizin hak ettiği bir davranış mıdır? Bunun takdirini ve değerlendirilmesini siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.

Oğuz GÜLAY

Önce kendiniz sonra en yakından başlayarak dairenin çemberini genişleterek etrafınızdakiler… Türkçemizi en uygun ve en mükemmel şekilde kullanmaya gayret gösterelim. Ama gerçekleştirelim. Biz bu ülkede dünyaya geldik. Bu ülkenin ve devletin kendi gücü içinde yapılandırdığı okullarda okuduk. Bu ülkede kazandık, harcadık, gezdik, bütün isteklerimizi gerçekleştirdik ve sıralamayla bitiremeyeceğim yararlar elde ettik. Peki, bizim hiç mi bu ülke ve ülkemiz insanlarına borcumuz yok? Biz bu ülkede elde ettiğimiz maddi veya manevi imkânların kirasını ödemeliyiz; bedelini vermeliyiz. Ne şekilde olursa olsun; okumaya gücü olmayan çocuğu okutarak, karnı aç olanı doyurarak, soğukta üşüyeni ısıtarak, eksik bilgiye sahip olanı bilgilendirerek, yanlış yapana doğruyu öğreterek, sevmeyene sevgiyi öğreterek, saymayana saygıyı öğreterek, kendimizde olan ne ise onun yararına kullandırarak. Biz bu vatan toprakları üzerinde mutlu, huzurlu ve sükûn içinde güvenle yaşıyorsak; Çanakkale, Gelibolu, Dumlupınar, Sakarya’da günümüzde de Doğu ve Güneydoğu’da şehit düşmüş, gazi olmuş vatan evlatları sayesindedir. Gaziler, size şükran borçluyuz. Aziz şehitler ruhunuz şad olsun. Sizlere borcumuz çok. Bunu gelecek nesilleri dünya standartlarına uygun, manevi ve ahlaki değerleri yüksek, vatan, millet sevgisi ile dolu, buna sahip çıkacak insanlar yetiştirerek ödemeye çalışacağız. Uygulayabilmek dileği ile…

22 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

Türkçe ana dilimiz, başka lisanlar öğrenebiliriz; hatta birkaç tane öğrenebiliriz. Ama asıl olan Türkçeyi anlaşılır bir şekilde her hecenin, her kelimenin hakkını vererek anlamlı, vurgulama ve duyguyu katarak bir müzik parçası ahenginde konuşabilmektir.



KAPAK KONUSU

Uluslararası limanlarda güvenlik kodu Deniz Güvenlik Komitesi (MSC) tarafından, denizde ya da deniz yoluyla gelebilecek terör eylemlerinin önlenmesine yönelik yeni kuralların belirlenmesi ile gemi ve liman tesislerinin güvenliği için yeni tedbirleri içeren, Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kod’u (ISPS CODE) oluşturulmuştur. Yücel ATALAY /Genel Müdür Mesut Zafer SARI / Turqua Marine Deniz Projeleri Direktörü BERKİN MÜHENDİSLİK

1

1 Eylül olaylarından sonra tüm dünya, terörün küresel bir sorun olduğunun ve ülkelerin topyekûn ve koordineli bir şekilde bu sorunla savaşması gerektiğinin bilincine vardı. Bu doğrultuda Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) denizde ve denizden gelebilecek terör eylemlerinin önlenmesi amacıyla, gemi ve liman tesislerinin güvenliğine ilişkin yeni tedbirlerin alınması konusunda Deniz Güvenlik Komitesi’ni (MSC) yetkilendirmiştir.

Ayrıca, günümüzde değişen ve çeşitlenen tehditler çerçevesinde, ülkelerin deniz ticaret filosunun ve denizaşırı ticaretin artmasıyla birlikte deniz taşımacılığında deniz güvenliği ve emniyeti hususları da ön plana çıkmaya başlamıştır. Deniz Güvenlik Komitesi (MSC) tarafından, denizde ya da deniz yoluyla gelebilecek terör eylemlerinin önlenmesine yönelik yeni kuralların belirlenmesi ile gemi ve

24 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

liman tesislerinin güvenliği için yeni tedbirleri içeren, Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kod’u (ISPS CODE) oluşturulmuştur. 01 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kod’u (ISPS CODE) ile denizcilik sektörüne, güvenlik (security) kavramı getirilmiş; IMO tarafından, gemilerle birlikte liman tesisleri de dâhil olmak üzere, deniz güvenliğine yönelik yeni düzenlemelerin yapılmasına başlanmıştır.

Bu doğrultuda hazırlanan, limanların ve gemilerin her türlü güvenliğini sağlamak amacıyla oluşturulan ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından da onaylanan ISPS CODE’un getirdiği sorumluluk, liman yöneticileri, gemi sahipleri ve yük taşıyıcıları tarafından paylaşılı-

yor. IMO üyesi tüm ülkelerin ve denizcilik şirketlerinin sisteme dâhil edilmesini öngören ISPS CODE’un kapsadığı konular arasında, gemi ve liman güvenliğinin yanı sıra güvenlik ekipmanı kurulup kontrol edilmesi, kargo giriş çıkışlarının denetlenmesi de bulunuyor. IMO (Uluslararası Denizcilik Kuruluşu) kararları uyarınca, Kasım 2001’den itibaren deniz güvenliğine yönelik bir dizi güvenlik tedbiri yürürlüğe girmiştir; IMO Güvenlik Komitesi ve alt çalışma grupları tarafından Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kodu hazırlanmıştır. SOLAS Chapter XI - 2 (Denizde güvenliği arttırıcı tedbirler) ile ISPS kod tesis edilmiştir; ISPS kod 2002 / 2004 IMO Diplomatik Konferanslarında kabul edilmiştir.

Güvenlik Deklarasyonu nedir? Bir liman tesisi taraf devlet tarafından bildirilen güvenlik seviyelerini uygulamak zorundadır. Liman tesisinde güvenlik önlemleri ve işlemleri; yolcular, gemi, gemi personeli ve ziyaretçiler, mallar


ve hizmetler için en az müdahale gerektirecek veya onlar için en az gecikmeye neden olacak şekilde uygulanacaktır. Gemi kaptanı veya gemi güvenlik zabiti ile etkileşime geçtiği liman tesisinin, liman tesisi güvenlik sorumlusu arasında yapılan, geminin limanda kaldığı süre boyunca geçerli olan ve gemi ile liman tesisinin uygulayacağı güvenlik önlemlerini içeren protokol, Güvenlik Deklarasyonu olarak tanımlanır. Güvenlik Deklarasyonu; limana yanaşan gemiler için liman sahasında alınacak güvenlik seviyesi uygulamaları için de belirleyici olmaktadır. Günlük iş akışı içinde seviye 1 uygulamaları geçerli iken, liman işletmemiz rıhtımlarına yanaşan deniz vasıtalarının talepleri doğrultusunda seviye 2 ve olağanüstü hallerde (savaş, seferberlik vb.) Denizcilik Müsteşarlığı talebi ya da Bakanlar Kurulu Kararı ile seviye 3 uygulaması yapılabilir.

tesis etmek. Denizde güvenliği temin etmek için SOLAS 74 Sözleşmesine taraf olan devletler, hükümet kuruluşları, yerel makamlar, denizcilik ve liman işleticilerinin görev ve sorumluluklarını belirlemek. Güvenlikle ilgili bilgilerin erken ve etkin bir şekilde toplanmasını ve bilgi alışverişini temin etmek, değişen güvenlik seviyelerine hazırlıklı olarak hareket edebilmek için yeterli ve düzgün plan ve prosedürlere sahip olabilmek maksadıyla, güvenlik değerlendirmeleri için bir metodoloji temin etmek. Denizlerde güvenliği tesis etmek üzere uygun ve yeterli tedbirlerin alınabilmesi için gerekli ortamı sağlamaktır.

ISPS Kod’a tabi gemiler ve limanlar

ISPS Kod’un hedefleri Güvenlik tehditlerini tespit etmek ve uluslararası ticaretle iştigal eden gemileri ve liman tesislerini etkileyen güvenlik eylemlerine karşı önleyici tedbirler almak amacıyla SOLAS 74 sözleşmesine taraf olan devletler, hükümet kuruluşları, yerel makamlar, denizcilik ve liman işleticileri arasında işbirliğini kapsayan uluslararası bir yapı

Uluslararası seferle iştigal eden; yüksek hızlı yolcu tekneleri de dâhil tüm yolcu gemileri. Uluslararası seferle iştigal eden; 500 groston ve üzerindeki yüksek hızlı teknelerde dâhil tüm yük gemileri. Uluslararası seferle iştigal eden; mobil deniz sondaj birimleri Uluslararası seferle iştigal eden gemilere hizmet veren liman tesisleri ISPS kod bölüm Kural-16 gereği liman tesis güvenlik planı hazırlanacaktır. Liman tesisi güvenlik planının hazırlanmasında ve güncelleştirilmesinde liman tesisi güvenlik değerlendirmesi esas

Gemi kaptanı veya gemi güvenlik zabiti ile etkileşime geçtiği liman tesisinin, liman tesisi güvenlik sorumlusu arasında yapılan, geminin limanda kaldığı süre boyunca geçerli olan ve gemi ile liman tesisinin uygulayacağı güvenlik önlemlerini içeren protokol; Güvenlik Deklarasyonu olarak tanımlanır. alınacaktır. Liman tesisi güvenlik planının hazırlanması liman tesisi güvenlik görevlisinin (PFSO)’nun sorumluluğundadır. RSO’lar da liman tesisi güvenlik planı hazırlayabilirler. Liman tesisi güvenlik planı İdare tarafından onaylanacaktır.

Liman ve tesislerin güvenlik sistemi bileşenleri Denizcilik Müsteşarlığı adına ISPS Kod kapsamına bazı yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla RSO’lar kullanılmasına karar verilmiştir. Denizcilik Müsteşarlığı adına hareket edecek RSO’lar tarafından ISPS Kod Bölüm B Madde 4, 5’deki şartların sağlanması istenmiş ve bu konudaki uygulama 1 Ekim 2003 tarih ve 25246 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimini ve Yetkilendirilmesine dair yönetmelikte belirtilmiştir. Gemi, liman ve tesislerin güven-

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 25


KAPAK KONUSU

Liman tesisi güvenlik planının hazırlanması liman tesisi güvenlik görevlisinin (PFSO)'nun sorumluluğundadır. RSO'lar da liman tesisi güvenlik planı hazırlayabilirler. Liman tesisi güvenlik planı İdare tarafından onaylanacaktır. lik sistemi bileşenleri, liman ve tesislerin fiziki güvenlik sistemlerini örnek temel bileşenleri şu şekildedir: Komuta kontrol sistemi CCTV sistemi Termal Kamera sistemi (Gözetleme (surveillance) ve KÖ arama (IRSCAN) Akıllı sismik, akustik, kamera sistemleri (Akıllı tas) Kara gözetleme radar (Hareket sensor) sistemi Sahil gözetleme radar sistemi F / O Dağıtık akustik algılama (Distributed Acoustic Sensing (DAS)) sistemi Sualtı güvenlik sistemi Akustik ve lazerli caydırma/ savunma sistemi (Yönlendirilmiş sesli uyarı sistemi ile kombine) İnsansız hava araçları (UAV) sistemi Tüm bu bileşenlerin miktarları ve özellikleri, tesisin tipine ve büyüklüğüne göre değişebilmektedir. Söz konusu cihaz ve sistemlerin büyük bir kısmı deniz güvenliği kapsamında gemilerde de etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bazı sistemlerin özet çalışma prensipleri müteakip

26 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

maddelerde verilmiştir. Termal kamera sistemi gözetleme (SURVEILLANCE) ve KÖ arama (IRSCAN): Gece limanın kara ve deniz tarafından gelebilecek tehditlere karşı korunmasında CCTV sistemi tek başına yeterli değildir. Sürekli operatör yardımıyla kontrolü gerekir. Sızmaya çalışan tehdit unsurlar ise CCTV kamerasının hareketlerini takip edip gizlenmeyi başarabilirler. Yüksek teknoloji kızıl ötesi arama (IRSCAN) sistemleri hem bir radar sistemi gibi sürekli 360 derece insan gözünün göremediği kızıl ötesi band da arama yapar; hem de görüntü işleme teknolojisi sayesinde tüm hareketleri takip eder.

Tipik Tespit menzilleri: İnsan : 2.5 km. Araba : 4 km. Gemi : 15 km Sistem pasif algılayıcısı sayesinde elektronik karıştırmaya veya kamuflajdan etkilenmeden sürekli tutarlı resim sağlar. IRSCAN radar gibi deniz dalgalarından etkilenmez.

Sahil gözetleme radar sistemi: Liman yaklaşma bölgesindeki deniz trafiğini izlemek ve diğer sistemlere (Akustik uyan sistemi vb.) hedef tahsisi yapmak üzere VTS sistemi kullanılır. Tekne Trafik Sistemi (VTS) uçakları kontrolü için

kullanılan hava trafik kontrol sistemine benzer. Tipik bir VTS sisteminde gemi hareketlerini kontrol etmek üzere radar, CCTV, VHF telsiz sistemi ve AIS sistemi bulunur.

Otomatik tanımlama sistemi AIS (Automatic Identification System): Otomatik tanımlama sistemi AIS (Automatic Identification System) sistemi deniz trafiğinde yüzerler unsurların, tanımlanmasının ve konumlandırılmasının, bir merkezden ya da taşıyıcı diğer gemilerden otomatik olarak yapılmasını sağlayan bir donanım ve yazılım sistemidir. Daha çok görüş kısıtlarının olduğu durumlarda (acil durumlar, sis vs.) gemilerin birbirlerinin rota, sürat, konum gibi bilgilerini paylaşarak öğrenebildikleri bir ortam sağlamak, amacıyla planlanmıştır. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)’nun belirlediği SOLAS kuralları, 300 GRT ve daha büyük yük gemilerde olmak üzere her türlü yolcu gemisinde bulundurulmasını zorunlu kılmaktadır.

Sualtı güvenlik sistemi PE alan liman tesislerine denizden gelecek saldırılara, kısaca terörist



KAPAK KONUSU

saldırılar olarak adlandırabileceğimiz, asimetrik tehditlerin önlenmesi için denizden gelebilecek tehditlere karşı da sualtı güvenlik sistemleriyle de korunması gerekmektedir. Sualtından gelebilecek tehditlerin tespit, teşhis ve takibinde aktif ve pasif akustik sistem ailelerinin elemanları ile kombine yakın ve orta alan kaplamasını, 24 saat kesintisiz gözetleme sağlayarak tespit, teşhis ve izleme yapabilecektir. Pasif akustik olarak alan kaplaması sağlanarak, gözetleme, tespit ve sınıflandırma (teşhis) işlemleri yapılabilir. Söz konusu sistem; akıllı gömülü akustik tespit ve teşhis sistemi olarak her türlü deniz aracını ve sualtından gelebilecek balıkadam ve SDV’leri (Sub Skimmer Delivery Vehicle) 7 /24 tespit ve izleme yapabilir.

Tespit sonarı (dds) sistemi: Cep denizaltı, şişme bot (RIB-Rubberized Inflatable Boat), dalgıç, balıkadam ve SDV’lerin tespitinde kullanılarak pasif sistemlerle birlikte kombine çözüm üretilebilir. Konsept bağlamında; durumsal farkındalıkları, bahse konu sistemlerin kaplama alanlarına bağlı olarak iç bölge, orta bölge ve dış bölge olarak üç bölgeye ayrılarak takip edilebilecektir. Aktif Akustik Sistem DDS ve Pasif Akustik Sistemleri ile oluşturulacak entegre sualtı gözetleme ve izleme sisteminin bilgileri durumsal farkındalık alanının yaratıldığı Terminal Kontrol Merkezi’nde toplanabilir. Savunma Sistemi (Yönlendirilmiş sesli uyarı sistemi ile kombine): Petrol ve doğalgaz terminallerinde

28 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

Gece limanın kara ve deniz tarafından gelebilecek tehditlere karşı korunmasında CCTV sistemi tek başına yeterli değildir. Sürekli operatör yardımıyla kontrolü gerekir. Sızmaya çalışan tehdit unsurlar ise CCTV kamerasının hareketlerini takip edip gizlenmeyi başarabilirler.

yer alan liman tesislerine denizden ve karadan gelecek saldırılara ve tesis sınır ihlali gibi güvenlik ihlallerinin önlenmesi için denizden ve karadan gelebilecek tehditlere karşı insan yaşamına zarar vermeden tehdidi savuşturmak öncelikli seçenektir. Bu kapsamda kullanılabilecek sistemlerin başında yüksek ses ve ışık savunması efektif bir seçenektir. Sistem hem kendisi arama yapmak üzere uzaktan kumanda edilebileceği gibi, diğer sistemleri ile entegre edilerek (Radar, IRSCAN vb.) hedeflere yönlendirilebilir. Sistem hedef ile kumanda odası arasından uzun mesafelerden iletişim imkânı sunar. En az 3000 m’ye kadar uyarı yapma imkânı sunar. Hedef üzerindeki 12 milyon mumluk arama ışığıyla aydınlatabilir. Üzerindeki kızıl ötesi ve gündüz kamerası vasıtasıyla sürekli hedef üzerine kalabilir. Kullanım amaçları olarak; Takip etmek (TV veya Kızıl ötesi olarak) Uyarmak Yüksek ses ve lazer göz kamaştırıcı ile caydırmak Deniz güvenliği ve emniyeti Günümüzde, değişen ve çeşitlenen

tehditler çerçevesinde, ülkelerin deniz ticaret filosunun ve denizaşırı ticaretin artmasıyla birlikte deniz taşımacılığında güvenlik ve emniyet hususları da ön plana çıkmaya başlamıştır. Liman ve tesis güvenliğine ilişkin hususlara paralel bir şekilde, deniz emniyeti ve güvenliği konusunda proaktif bir politika izleyen ve bu konuda liderliği üstlenen ABD ve AB’nin deniz güvenliği ve emniyetine ilişkin aldığı tedbirler ve kararları dünya denizlerinde Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO_ International Maritime Organization) vasıtasıyla uygulamaya koymaktadır. Uluslararası yükümlülükler ve bölgesel ihtiyaçlar çerçevesinde güncellenen deniz güvenliği ve emniyetine ilişkin uluslararası hukuk normlarının, Türk mevzuatında da yer alacak şekilde gerekli düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Deniz güvenliğinin uluslararası denizlerdeki faaliyet/ girişimleri için, yasal çerçevenin oluşturulmasına yönelik sağlam bir hukuki temele ihtiyaç duyulmaktadır. Bu maksatla süreç içerisinde gelişen ve değişen ihtiyaçlara göre bayağı yol kat edilmiştir. Otomatik tanımlama sisteminin (AIS_ Automatic Identification System) kullanımı ile yüzer unsurların birçoğu takip edilmeye başlanmış; Uluslararası Gemi ve Liman Güvenliği (ISPS_ International Ship and Port Security) Kodu kurulması ile gemi ve liman güvenliğine yönelik birçok adım atılmıştır. Birleşmiş Milletler adına Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO_ International Maritime Organization)



KAPAK KONUSU

tarafından Denizde Uluslararası Can Emniyeti Sözleşmesi SOLAS (Safety of Life at Sea) ve 2005 yılı Protokolü, SUA (Suppression of Unlawful Acts) sözleşmeleri ile birçok önlem alınmış ve ihtiyaçlara göre yeni uygulamalar için çalışmalar devam etmektedir. Ülkemizin de yer aldığı, Avrupa kıta-

sı için hayati öneme sahip üç deniz ikmal yolu bulunmaktadır. Bu deniz ikmal yolları; “Güney Koridoru”, “Doğu Koridoru” ve “Kuzey Koridoru” olarak adlandırılmaktadır. Güney Koridoru; Kızıldeniz’deki Süveyş Kanalı’ndan Hint Okyanusu’na ve oradan Malaka Boğazı’na kadar uzanan dünyanın en hayati deniz yolunu oluşturmaktadır. Doğu Koridoru; Malaka Boğazı’ndan Güney Çin Denizi ve Tayvan üzerinden Doğu Çin Denizi’ne uzanan deniz yolu, küresel ticari akışın ana arterlerinden birini oluşturmaktadır. Malaka Boğazı, Hürmüz Boğazı’ndan sonra dünyanın en yoğun trafiğine sahip olup; dünya ticaretinin 1/3’ü ve küresel enerji nakliyesinin % 50’si bu Boğaz’dan geçmektedir. Kuzey Koridoru; geçen on yıl içinde Kuzey Buz Denizi’nin uluslararası siyasetteki önemi artmıştır. Kuzey Buz Denizi’nde buzların erimesi nedeniyle, bu sularda ulaşım ve hidrokarbon kaynaklarının çıkarıl-

30 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

ması mümkün hale gelmektedir. Güney ve Doğu koridoru; korsanlık faaliyetleri nedeniyle olumsuz yönde etkilenmektedir. Bugün NATO ve AB’nin değişik isimlerdeki Deniz Görev Kuvvetleri (SNMG-1, SNMG2, CTF-150, CTF-151, CTF-152, Atalanta vb.) özellikle hayati önemi haiz bu koridorları açık tutmak üzere münavebeli olarak sürekli bölgede bulunmaktadır. Ayrıca Japonya, Hindistan, Çin, RF, Güney Kore, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi birçok ülkede aktif olarak Afrika Boynuzu, Aden Körfezi ve Hint Okyanusu’nun belli bölgelerinde korsanlığa karşı yürütülen faaliyetlerde yer almakta ve deniz görev gruplarına destek sağlamaktadır. Söz konusu deniz görev grubu içinde Türk Deniz Kuvvetleri’nin birçok yüzer birliği görev almaktadır. Korsanlığa karşı yürütülen faaliyetler Deniz Kuvvetleri bünyesindeki Uluslararası Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi’nde (Maritime Security Center of Excellence) değerlendirilmekte ve elde edilen tecrübeler çeşitli seminer ve çalıştaylarla denizde durumsal farkındalığı (Maritime Situational Awareness) artırmak üzere akademik kaynaklarda yayımlanmaktadır.

Çok Uluslu Deniz Güvenliği-2015 Tatbikatı Geçen yıl Çok Uluslu Deniz Güvenliği-2015 Tatbikatı icra edilmiş ve bu yıl içerisinde 13-14 Nisan 2016 tarihinde Ulusalararası Deniz Gücü ve Güvenliği Sempozyumu yapılmış; 2-6 Mayıs Deniz Güvenliği ve Korsanlıkla Mücadele Eğitimi verilmiştir. Konunun önemine binaen Deniz Kuvvetlerinin yanı sıra üniversitelerimizde de Deniz Güvenliği Eğitim Merkezleri açılmaya başlanmıştır. Elde edilen bu tecrübeler ışığında, denizdeki güvenliğe yönelik olarak yürütülen söz konusu faaliyetlerde “orantılı güç kullanmak’’ en önemli hususlardan

birisi haline gelmiştir. Denizde ölümle sonuçlanan müdahaleler medya tarafından sürekli gündeme getirilmektedir. Modern bahriyeler, korsanlıkla mücadelede etkili bir şekilde kullanılmak üzere yeni sistem ve cihazlar geliştirmekte, platformlarına kazandırmaktadır. Milli gemi inşa projeleri kapsamında benzer sistem ve cihazların bahriyemize kazandırılması ve millileştirilmesi kaçınılmazdır.

Sonuç Deniz, liman ve bağlı tesislerinin güvenliği, güvenliğin 3 boyutlu ortamını bir araya gelmesinden (kara, hava, su üstü ve sualtı) dolayı oldukça karmaşık bir yapıdan oluşmaktadır. Tam güvenliğin sağlanabilmesi amacıyla, tüm 3 boyutlu ortamın, birbirini tamamlayan sistem ve cihazlar ile kapsanması ve tüm verilerin bir merkezde füzyon ile birleştirilmesini gerektirir. Gemilerdeki savaş entegre sistemine bağlı sensör ve silahlar göz önüne alındığında bu yapı yazılım ve donanım olarak daha da karmaşıklaşacaktır. Söz konusu durum nedeniyle, tüm bu güvenlik sistemlerinin farklı üreticilerden gelmesi sebebiyle, entegrasyonu yapacak firmanın yetkinliği, sistemin etkinliği açısından temel faktördür. Güvenliğin günümüzde birinci öncelik olmasından dolayı, tam entegre bir liman güvenlik sistemi makro ekonomi açısından vazgeçilmezdir.



KAPAK KONUSU

MIC IP 7000 HD ile 175 metreye kadar gece görüşü 01 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren ve sorumluluğu liman yöneticileri, gemi sahipleri ve yük taşıyıcıları tarafından paylaşılan ISPS CODE ile gemilerin yanı sıra liman tesislerinin de güvenliğine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. BOSCH GÜVENLİK SİSTEMLERİ

L

imanlar ülkelerin dışa açılan kapılarıdır. Limanların karasal sınır kapılarından farkı; sınırın diğer tarafının açık deniz olması ve bu nedenle güvenlik açısından daha zayıf noktalar teşkil etmeleridir.

32 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

11 Eylül terör saldırıları sonrasında Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO); deniz yoluyla meydana gelebilecek terör eylemlerinin önlenebilmesi için, gemi ve liman güvenliğine ilişkin yeni tedbirler alınmasına karar verdi. Konu ile

ilgili olarak görevlendirilen Deniz Güvenlik Komitesi (MSC), bu kapsamda “Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kodu”nu (ISPS CODE) oluşturdu. 01 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren ve sorumluluğu liman yöne-


ticileri, gemi sahipleri ve yük taşıyıcıları tarafından paylaşılan ISPS CODE ile gemilerin yanı sıra liman tesislerinin de güvenliğine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. IMO üyesi tüm ülkelerin ve denizcilik şirketlerinin sisteme dâhil edilmesini öngören ISPS CODE’un kapsadığı konular arasında; güvenlik ekipmanlarının kurulup kontrol edilmesi, kargo giriş çıkışlarının denetlenmesi gibi konular da yer almaktadır. Kod kapsamında oluşturulması gereken liman güvenlik planında personel ve araç giriş-çıkış kontrolünün yanı sıra güvenlik kamera sistemi, kartlı geçiş, bariyer ve plaka tanıma sisteminin de bulunması gerekmektedir. Bu sistemlerin birbiri ile entegre çalışması, adli soruşturmalarda delil niteliği taşıyan veriler için güvenilir kayıt ortamlarının oluşturulması ve güvenliğin kontrol altında tutulması açısından büyük önem taşımaktadır. Bosch Güvenlik Sistemleri geniş ürün yelpazesi sayesinde özel güvenlik gereksinimi olan bu tür alanlara eksiksiz bir güvenlik çözümü sunmaktadır. Bu çözümler sayesinde, limandaki gemilerin izlenmesi, konteynerların belirlenmesi, tehlikeli malların takibi, trenlerin ve yük vagonlarının tanımlanması sağlanmaktadır. Öte yandan, sunulan çözümlerin liman yönetim platformu ve diğer deniz sistemleri ile entegrasyonu (e.g. AIS, VTS, gümrük işlemleri vb.) mümkündür. Limanların geniş alanlara yayılmaları nedeniyle, liman güvenlik sistemlerinde uzun mesafeli ve gece görüşlü kameraların kullanılması sistem verimliliğini arttıracak etkenlerden biri olarak kabul edilmektedir. MIC IP 7000 HD kamera serisi, darbelere karşı dayanıklı olma-

nın yanı sıra üzerinde bulunan entegre kızılötesi ve beyaz led ışıklı aksesuarı ile 175 metreye kadar gece görüşü sağlayabilen bir hareketli kamera ailesidir. Bosch’un makine mühendisliği ve IP video gözetimindeki tüm uzmanlığını tek bir tasarımda bir araya getiren bu kamera ailesi; sert rüzgârlar, yüksek sıcaklık farkları, sis, toz bulutları veya güçlü darbeler karşısında gözetim işleminin sorunsuz devam etmesini sağlamaktadır. Bu kameralar oldukça zorlu ortam koşullarında çalıştığından; dayanıklı ve bakım gerektirmeyecek şekilde tasarlanmaktadır. Cihazların yazılım güncellemesi uzaktan yapılabilmektedir. Bu kameraların teorik olarak parçalanması mümkün olmayan muhafazası ve kendi kendini temizleme özelliği sayesinde servis ihtiyacı oluşmamaktadır. Starlight kamera ailesi ise ışıklandırma koşullarından bağımsız olarak 7/24 renkli görüntü sağlamakta ve diğer kameraların hiç görüntü

alamadığı zifiri karanlıklarda dahi detaylı görüntü almaya devam etmektedir.

Gelişmiş akıllı video analizi Kameralar üzerindeki Gelişmiş Akıllı Video Analizi (IVA) teknolojisi sayesinde, şüpheli davranışlar erkenden tespit edilebilmekte ve belli bölgelere alarm kuralları konulduğunda, bu kuralların ihlali halinde operatöre alarm verilmektedir. Takip kameraları, güvenlik operatörünü uygun şekilde uyararak; alarmların doğru veya yanlış olduklarını kanıtlamaya yardımcı olmaktadır. Adli arama fonksiyonu sayesinde ilgili videolar hızlı bir şekilde geri sarılıp izlenebilmektedir. Kimliğini göstermeden geçmeye çalışan biri olursa; Bosch Video Recording Manager (VRM) tarafından düzenlenen video görüntüleri mahkemede delil olarak kullanılabilmektedir. Limanlarda kurulacak olan video kayıt yönetim sistemleri, plaka

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 33


KAPAK KONUSU

Limanların geniş alanlara yayılmaları nedeniyle, liman güvenlik sistemlerinde uzun mesafeli ve gece görüşlü kameraların kullanılması sistem verimliliğini arttıracak etkenlerden biri olarak kabul edilmektedir. tanımaya ve konteyner üzerindeki seri numaraları okumaya yarayan farklı marka yazılım çözümleri ile de entegre olabilmelidir. Bosch’un sunduğu yüksek teknoloji IP kamera, video kayıt/ izleme ve yönetim sistemleri diğer sistemlerle kolayca entegre olabilen açık bir mimariye sahip ürünlerdir. Can ve mal güvenliğinin sağlanması için yangınların hızlı bir şekilde tespit edilip doğrulanması ve kontrol altına alınması gerekmektedir. Bu nedenle, dayanıklı, güvenilir ve erken algılama özelliği olan bir yangın algılama sistemi, hemen hemen tüm uygulama alanlarında yüksek bir önceliğe sahiptir. Ancak bu erken algılama ofis binalarında, otellerde, alışveriş merkezlerinde ve benzeri alanlarda standart yangın algılama sistemleriyle kolayca gerçekleştirilebiliyor olsa da, planlayıcılar ve danışmanlar konu limanlar gibi kritik alanlar olduğunda zorluklarla karşı karşıya kalmak-

34 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

tadır. Geniş bir alana kurulu olan limanlarda, genel amaçlı duman dedektörleri her zaman erken ve güvenilir bir yangın algılama sunamamaktadır. Video tabanlı yangın algılama; doğrudan kaynakta ve çok erken bir aşamada algılamanın yapılmasına olanak tanıyan ek bir teknolojidir. Bu teknolojinin prensibi, bir video kamera ile akıllı video analizi için bir algoritmanın birleşimidir. Kamerada doğrudan gerçek zamanlı analiz gerçekleştirilmektedir. Bu algoritma, video görüntüsünü işlemekte ve dumanın veya alevlerin resimde görülüp görülmediğini tespit etmektedir. Video tabanlı yangın algılama sayesinde çevreyle ilgili hareketler, yansımalar ve değişen ışık koşulları gibi parazitlerin neden olduğu yanlış alarmlar ortadan kaldırılabilmektedir. Standart yangın dedektörleri; alarmı birkaç dakika geçtikten sonra tetiklerken bu teknoloji sayesinde, büyümekte olan bir yangın genellikle 30 saniye içinde tespit edilmektedir. Bosch’un IP tabanlı kartlı geçiş kontrol sistemi, görevli olmayan kişilerin giriş kapılarından geçmesini ve yasak bölgelere girmesini engellemek için idealdir. Sistem, birçok tipteki okuyucuyu desteklemenin yanı sıra liman işletmesi içerisindeki giriş/çıkış hareketlerinin 7/24 kaydedilmesine ve raporlanmasına olanak sağlamaktadır.

Korna tipi hoparlör serisi Bosch’un modüler genel seslendirme ve acil anons sistemleri, rutin anonslardan acil durum bildirimlerine kadar her şeyde kullanılabilmektedir. Bosch’un Praesideo dijital genel seslen-

dirme ve acil anons sistemleri, büyük açık hava alanlarında rahatlıkla kullanılabilmektedir. Praesideo, alanın değişik yerlerinde ekipman kullanımını kolaylaştıran optik sistem hattını kullanmaktadır. Bosch’un korna tipi hoparlör serisi denizcilik uygulamalarında ve diğer endüstriyel ortamlarda mükemmel ses yayını için özel olarak tasarlanmıştır. Dayanıklı, suya ve toza karşı korumalı ve deniz suyunun ve birçok endüstriyel ortamın paslandırma etkisine karşı dirençlidir. Hem sabit hem mobil sistemler için uygundur; sağlamlığı ve iyi akustik performansı genel ticari ve endüstriyel uygulamalar için de ideal olmasını sağlar. Büyük bir tesise kurulan tüm güvenlik, iletişim ve bina otomasyon sistemlerinin verimli bir şekilde yönetilmesi ve koordine edilmesi gerçekten zorlu bir görevdir. Bosch’un Bina Entegrasyon Sistemi (BIS), tüm güvenlik ve bina yönetim sistemlerini izlemek için tek bir web-tabanlı kokpit sunmaktadır. Sistem; yangın algılama, hırsız alarm, genel seslendirme ve acil anons, kartlı geçiş kontrol, CCTV ve bina otomasyon sistemlerini kusursuz bir şekilde entegre etmektedir. BIS sayesinde acil durumlara, tam kontrollü ve hızlı bir şekilde müdahale edilebilmektedir. Bosch Güvenlik Sistemleri, Arjantin’de Puerto Rosario, Endonezya’da Belawan, Namibya’da Baton Rouge, Vietnam’da Cai Mep, Almanya’da Watergate Mühlheim, Kore’de Pyeontaek ve ABD’de Long Beach gibi dünyanın dört bir yanında önemli ve büyük limanların güvenliğini sağlamaktadır.



KAPAK KONUSU

Limanlarda yangın güvenliği Limanlarda bekleyen tankerler, özellikle içerdikleri yanıcı veya parlayıcı yakıt sebebiyle liman güvenliği ve çevre güvenliği açısından büyük risk oluşturmaktadır. Dolayısıyla olası bir yangın durumunda anında müdahale edilerek yangının büyümesi ve diğer gemilere ve limana yayılması engellenmelidir. Barış TOPAL / Yangın Güvenliği Uzmanı DETAY YANGIN DANIŞMANLIK TASARIM VE EĞİTİM HİZM. A.Ş.

G

emicilik sektörü halen kuru ve sıvı yük taşımacılığı için en uygun yöntem olarak kullanılmaktadır. Özellikle ham petrol, rafine ürünler ve petrokimya ürünleri için tankerler kıtalar arası uzun mesafeleri kat ederek kaynaktan son kullanıcıya taşımada kullanılmaktadır. Köpük bu tip tankerleri korumakta kullanılan en önemli araç olmakla beraber kömür, toz ve araç taşıyan gemiler ve bu gemilerin makina daireleri için yangından korumasında da önemli bir rol oynamaktadır. Limanlarda bekleyen tankerler, özellikle içerdikleri yanıcı veya parlayıcı yakıt sebebiyle liman güvenliği ve çevre güvenliği açısından büyük risk oluşturmaktadır. Dolayısıyla olası bir yangın durumunda anında müdahale edilerek yangının büyümesi ve diğer gemilere ve limana yayılması engellenmelidir. Liman yangınlarının söndürülmesi için limanlara kurulacak olan yangın söndürme sistemleri büyük rol oynamaktadır. Limanlarda kullanılan söndürme sistemi ekipmanlarının korozif bir ortama maruz kalması sebebiyle özel malzemelerden imal edilme-

36 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

si gerekmektedir. Bunun sebebi sadece denizlerdeki yüksek tuz oranı değil; meydana gelebilecek olan sıcaklık ve nemdeki ani değişimlerdir. Bazı organizasyonlar deniz taşımacılığında yangından korunmak için gerekli tasarım kriterleri ve malzeme gereklilikleri yayınlamışlardır. American Bureau of Shipping (ABS) Swedish Administration of Shipping and Navigation Det Norske Veritas (DNV)

Lloysd’s Register of Shipping (LRS) International Mritime Organisation (IMO) Yukarıda belirtilen bu organizasyonların tasarım kriterleri birbirinden farklılık göstermekle beraber tasarımcının sorumluluğu en uygun seçimi yapmaktır. Genelde birçok ülke tarafından IMO standardı kullanılmaktadır. Gemilerde yangın korunumu gerektiren yerler : Kargo yükleme alanları


Makina alanları (Kazan dairesi, makina dairesi) Kargo yükleme alanları tipik söndürme sistemi sabit köpük/ su monitör sistemi ve portatif

manuel köpük yapıcılardır. Hidrokarbon ve kimyasal sıvı yükleme-boşaltma işlemleri, limanlardaki en tehlikeli işlerin başında gelmektedir. Limanlarda risk oluşturan mahaller olarak gemi ve geminin çevresi kabul edilmektedir. Bu alanlar aşağıda belirtilmiştir. Ürün transfer alanı: Yükleme kollarını, pompaları ve kontrol merkezlerini içerir. En etkin koruma kuleler üzerinde yerleştirilen monitörlerle yapılabilmektedir. Uzaktan kumandalı monitör tipi bu uygulama için en uygun monitör tipidir. Yükleme (dock) altı alan: Yükleme altı alan ve çevresi yakıt sızıntılarının kolayca meydana gelebildiği alandır. Yükleme altı alanın korumasında konstrüksiyona monte edilen köpük yapıcılar kullanılmakta ve hızlı bir koruma sağlamaktadırlar. Yükleme alanının çevresi ile monitörlerle korunabilmektedir. Tanker: Yüksek kuleler üzerine yerleştirilen uzaktan kuman-

Kablo sektörü için CPR; bina ve altyapı dâhil olmak üzere herhangi bir yapıda bulunan sabit tesisatlarda kullanılan güç, kontrol ve iletişim kablolarının yangına tepki ve yangına dayanım performansı ile beraber tehlikeli madde açığa çıkması gerekliliklerini içerir. dalı monitörlerle koruma sağlanmaktadır. Bu tip liman yangın söndürme sistemi tasarımında dikkate alınması gereken önemli faktörler bulunmaktadır. Yüksek bir dalga olması durumunda boş tanker kargo alanı yüksekliği göz önüne alınarak monitör kule yükseklikleri belirlenmelidir. Uzaktan kumandalı monitörlerin kontrol edildiği kontrol merkezlerinden güvenli kaçış olanakları sağlanmalı ve risk alanlarını görebilen bir yere konumlanmalıdır. Monitör sayısı ve koruduğu alan doğru olarak hesaplanmalıdır. Rüzgar yönü ve şiddeti dikkate alınmalıdır. Korozyona dayanıklı malzeme seçimi yapılmalıdır. Limanlarda ek olarak güvenlik önlemleri alınmalıdır. Bunlar özellikle limanlarda çalışan personelin

dikkat etmesi gereken önlemlerdir. Uygun yerlere portatif söndürücüler konumlandırmalı ve ilgili personele gerekli eğitimler verilmelidir. Sıcak işlem, kaynak gibi işlerin yapılması için özel alanlar belirlenmeli ve bu alanlarda yangın riski oluşturabilecek malzemeler bulundurulmamalıdır. Personel koruyucu elbise ve ekipmanları olmadan çalışmamalıdır. Ayrıca meydana gelebilecek bir yangının erken fark edilebilmesi için ilgili personelin sürekli olarak limanda izleme görevi yapmasında büyük fayda vardır. Limanlarda yangın güvenliği çok önemli bir konu olup gerekli önlemlerin alınmaması halinde büyük can ve mal kayıpları yaşanabilmektedir. Bu nedenle yetkili ve sorumlu kurum, kuruluş ve kişilerin yönetmelik ve standardlarca ve ayrıca uluslararası uygulamalar doğrultusunda gereken önlemleri alması zaruridir.

Uzaktan kumandalı monitör

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 37


KAPAK KONUSU

Liman güvenliği ve tedarik zinciri güvenliği içindeki yeri Dünya ticaretinin %90’ından fazlasını deniz taşımacılığının oluşturduğunu göz önüne alırsak limanların tedarik zinciri içindeki önemini de anlayabiliriz. Standart bir tedarik zincirinin en az iki aktörü liman tesislerinden oluşmaktadır. Mete YAZMAN / Özel Güvenlik Müşaviri MYD ÖZEL GÜVENLİK DANIŞMANLIĞI

Ü

lkemizde liman güvenliği denilince ilk akla gelen “ISPS Kod Uygulamaları” ve RSO hizmetleridir. Bu konudaki odak noktası ise; limanlar tarafından alınan tedbirlerin onaylanmasının sağlanması, diğer bir deyişle; yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi olarak ortaya çıkmaktadır. Aslında dikkate alınması gereken ise; çok daha geniş bir bakış açısı ile tedarik zinciri içinde güvenlik tedbirlerinin kesintisiz olarak devam etmesidir. Tedarik zinciri kavramını her sektör kendine uygun şekilde kullanabiliyor. Bu gün baktığımızda herhangi bir şirketteki lojistik sorumlusu kendisini tedarik zinciri sorumlusu ya da satın alma uzmanı kendisini tedarik zinciri uzmanı olarak tanıtabiliyor. Global manada ise tedarik zinciri; herhangi bir malın üretiminden son kullanıcı öncesine kadar katkıda bulunan tüm unsurları içine alıyor. Dünya ticaretinin %90’ından fazlasını deniz taşımacılığının oluşturduğunu da göz önüne alırsak limanların tedarik zinciri içindeki önemini de anlayabiliriz. Standart bir tedarik zincirinin en az iki aktörü liman tesislerinden

38 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

oluşmaktadır. Zincirlerin evrensel kuralı tabii ki tedarik zinciri için de geçerlidir; her zincir en zayıf halkası kadar sağlamdır. Tedarik zinciri içindeki her aktör, kendisi için gerekli güvenlik tedbirlerini almakla birlikte; zincirin diğer unsurlarının da risklerini göz önüne almak durumundadır. Bir örnek vermek gerekirse; boya üreten ve ihracat yapan bir kimyasal tesis için en önemli risk “yangın” ola-

rak belirlenebilir. Ancak; bu fabrikada üretilen malzeme doğrudan limana gönderilip yurt dışına sevk ediliyorsa, bu tesis liman için önemli risklerden olan kaçakçılık veya yasadışı göç risklerini de göz önünde tutmak zorundadır. Doğal olarak herhangi bir limanda bu tehditleri gerçekleştirmek isteyenler, bir önceki durağı da kullanmak isteyebilirler. Yukarıda belirttiğimiz gibi liman-


larından bu tedbirlerin alındığını gösteren prosedürleri isteyip Amerikan Gümrük teşkilatına iletiyor. Amerikan Gümrük Teşkilatı ise örnekleme olarak her yıl belli sayıda tesisi (Üretim tesisleri, depo ve limanlar vb.)denetliyor. Yapılan denetimde yeterli tedbirler alınmadığı belirlenirse; Amerikan şirketinin o firmalarla ticaret yapmasına müsaade edilmiyor.

Mete YAZMAN

larda uygulanan ISPS Kod denildiğinde akla gelen; yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi oluyor. Ancak ISPS Kod aslında bir kalite standartı olarak ele alınmalıdır. Bu konudaki en büyük eksiklik ise; ISPS Kod kapsamında alınacak tedbirler için kriterlerin tam belirtilmemiş olmasıdır. Bu nedenle ISPS Kod uygulanırken tedarik zinciri için kullanılan diğer uluslararası standartlarla birlikte kullanılmasıdır. Tedarik zinciri güvenliği için kullanılabilecek uluslararası güvenlik standartlarının bazılarını aşağıda görebilirsiniz.

C-TPAT (Gümrük-Terorizme karşı Ticari Ortaklık): Bu aslında A.B.D. Hükümeti adına Gümrük Teşkilatı tarafından oluşturulan ve kullanılan bir standarttır. Kasım 2001’den beri kullanılmaktadır. Doğrudan muhatabı A.B.D. şirketleridir. A.B.D Hükümeti; herhangi bir USA şirketi ile ticaret yapan firmaların ticari faaliyetin her safhasında terörizme karşı gerekli tedbirleri almış olmasını istiyor. Şirket, yurtdışındaki ortak-

TAPA (Taşınan Malları/Ürünleri Koruma Birliği): Silikon Vadisi’nde üretim yapan firmaların ürünlerinin korunması için; 1997 yılında İntel, Compaq ve Sun Microsystem güvenlik yöneticilerinin bir araya gelmesi ile oluşturulan güvenlik standardıdır. Bu programın başarıya ulaşması üzerine TAPA isim değişikliği ile bölgesel olarak tüm dünyada kullanılmaya başlandı. Türkiye’nin de dâhil olduğu Ekonomi Bölgesi TAPA EMEA sorumluluk alanı içindedir.

AEO (Yetkilendirilmiş Ticari Operatör): Özellikle USA tarafından uygulanan C-TPAT standardının yerini alabilmesi için Dünya Gümrük Teşkilatı ile Avrupa Birliği tarafından yapılan çalışma sonucunda belirlenmiştir. 2009 yılından beri kullanılmaktadır. Fiziki güvenlik standardının yanı sıra; şirketlerin ekonomik durumları ile gümrük geçiş kriterlerini de içinde barındırmaktadır. Özellikle Avrupa Birliği ülkeleri tarafından tercih edilmektedir. Gümrük işlemleri kriterlerini de içermesi nedeni ile

Zincirlerin evrensel kuralı; her zincir en zayıf halkası kadar sağlamdır. Tedarik zinciri içindeki her aktör, kendisi için gerekli güvenlik tedbirlerini almakla birlikte; zincirin diğer unsurlarının da risklerini göz önüne almak durumundadır. şirketlere büyük kolaylık sağlamaktadır. Gümrük Bakanlığı tarafından da Yetkilendirilmiş Yükümlü uygulaması ile 2014 yılından itibaren yürürlüğe sokulmuştur. Yurt dışına ihracat yapan üretim tesisleri ve taşıyıcıları ilgilendirmektedir.

ISO 28.000:2007 (Tedarik Zinciri Güvenlik Yönetim Sistemi): Bu uluslararası standart; tedarik zinciri güvenliği yönetim sisteminin gereklerini tanımlar ve bu sistemi uygulamak isteyen kuruluşlara bir yönetim modeli sağlar. Kapsamı diğer tüm standartları örter. Kuruluşun tedarik zinciri güvenliği ile ilgili faaliyetlerini diğer yönetim sistemleri ile aynı şemsiye altına alarak; tedarik zinciri risklerinin etkin yönetilmesini hedefler.

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 39


FOKUS

Farklı senaryolara hazırlıklı olunmalı Alarm izleme merkezleri bulundukları ilin Valilik makamlarınca verilen 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve Yönetmeliği gereğince “Alarm Merkezi Kurma ve İzleme" izin belgesini almalıdır. Cem ATAM / Kurumsal Proje Yöneticisi KEKOVA ELEKTRİK ELEKTRONİK VE GÜVENLİK SİSTEMLERİ A.Ş

B

ağımsız alarm izleme hizmeti veren “ilk firmalardan” biri olan Güvenlik Sistemleri Merkezi Elektronik San. Ve Tic. A.Ş. (GSM A.Ş.)’den bahsedeceğim. GSM A.Ş. 2002 yılında kurularak faaliyete geçmiş bir alarm izleme merkezidir. Alarm izleme merkezleri bulundukları ilin Valilik makamlarınca verilen 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve Yönetmeliği gereğince “Alarm Merkezi Kurma ve İzleme” izin belgesini almalıdır. Alarm İzleme Merkezleri, T.C. Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından sürekli denetlenmektedirler. Çalışan personellerin emniyet soruşturması yapılmış ve İç İşleri Bakanlığı’nın onayı ile görevlerine başlamış olmaları gerekir. Alarm izleme merkezi, illerdeki emniyet haber alma merkezleri ile koordineli olarak çalışmaktadır. Güvenlik sistemi montajı yapan firmaların, her türlü ölçek ve kapasitede mekânlara kurduğu alarm sistemlerinde oluşan sinyaller (Hırsız, yangın, sağlık, panik, sabotaj, su baskını, gaz kaçağı alarmları,

40 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

açılış/kapanış takibi, akü arızası vb.) telefon hattı (PSTN), GSM, GPRS, İnternet (Fiber) gibi iletişim araçları üzerinden alarm izleme merkezine ulaşır. Alarm izleme merkezlerinde görev alan uzman operatörler belirtilen prosedürler doğrultusunda ilgili yerleri (polis, jandarma, itfaiye, ambulans veya aboneyi) en kısa sürede arayarak; abonenin güvende olmasını sağlar. Alarm izleme merkezleri oluşabilecek her türlü aksaklığa karşı; yedekleme üniteleri, dijital ses kayıt cihazı, kapalı devre TV kayıt cihazı, network altyapısı ile donatılmış olup; enerji kesintilerine karşı UPS ve jeneratörün yanı sıra yedekli internet alt yapısı ile tüm önlemlerin alınması sonucunda sistemin kesintisiz çalışmasını

sağlamakla yükümlüdürler. Ayrıca alarm izleme merkezleri günümüzde çok yaygındır; firmalar hizmetlerini de belgelendirerek müşterilerine sundukları hizmetlerin kalitesine dikkat çekmeyi arzu etmektedirler. Böylece hem müşterilerini hem de kendi kurumsal kimliklerini ön plana çıkarmayı hedeflemektedirler. Bu belgeler her ne kadar günümüzde birer klişe haline geldiği düşünülse de GSM A.Ş. tarafından bize bu kalite stadartlarında yansıtıldığını açık yüreklilikle belirtebilirim. Örneğin GSM AŞ.’de sektöründe son derece etkin ve güvenilir bir belgelendirme kuruluşu olan “Bureau Veritas” tara-


Cem ATAM

fından hem Türkak hem de UKAS akreditasyonlu ISO 9001:2008 kalite belgesine sahiptir. Çalışmaları ISO 9001:2008 kalite hedefleri doğrultusunda yürütülmektedir. GSM A.Ş. kuruluş amacı gereği bağımsız bir alarm izleme merkezi olarak; güvenlik sistemi montaj ve servisini sağlayan firmalar ile maksimum güvenliğe yönelik uygulamalarında birlikte çalışarak onlara en iyi hizmeti sunmaya çalışan ve Kekova, Safepoint markamızla tercih ettiğimiz bir çözüm ortağımızdır. Yukarıda ilgili yasa maddesinden söz ettik ancak, bu kuruluşların neleri sağlaması gerekiyor? Bununla ilgili Emniyet birimlerinin Özel Güvenlik Alarm Merkezleri konulu sayfalarında genel bir çerçeve ile belirtilmiştir; Alarm merkezinin yeri; sabotaj, yangın, su baskını, hırsızlığa vb. karşı gerekli önlemler alınarak kurulacak, zemin kat ve bodrum katında bulunuyorsa camları korunaklı olmalıdır. Girişte darbeye ve sabotajlara dayanıklı kapı bulunmalıdır. Alarm Merkezine giriş manyetik kart veya parmak izi okuyucu ile olmalıdır. Merkezin Büyüklüğüne göre yangın tüpü veya gerekli yangın söndürme sistemi bulunmalıdır

Alarm Merkezi güvenli bir şekilde ayrıldıktan sonra şirket içerisinde bulunabilmesine izin verilmektedir. Bir alarm izleme merkezinde bulunması gereken teknik cihazlar genel bir çerçeve ile asgari düzeyde belirtilmiştir; 2 adet Receiver, 2 adet bilgisayar, yazıcı ve faks cihazı, harici ve dâhili telefon olanağı sağlayan santral hattı 2.4 KW Jeneratör, 3 KW UPS (Kesintisiz güç kaynağı), 2 adet Kamera (1 iç, 1 adet kapı dışı) Duman sensörü, yangın söndürme tüpü Yazışmalarda kullanılmak üzere gizli ve hizmete özel kaşeleri, Nöbet devir teslim defteri ve alarm ihbar kayıt defteri Şimdi binamızı seçtik; sistemleri içine yerleştirdik. Sıra geldi çalı-

şacak personelin özelliklerine; Özel güvenlik kimlik kartı olmak zorundadır. Alarm merkezine operatör ve yönetici harici kimse giremez. Aynı unvan altında özel güvenlik şirketi yöneticisi, alarm merkezine yönetici olabilir. Eğer teknolojinin içinden biri olarak bu yazımı okuyorsanız, bu önemli hizmeti vermek için altyapısında gereken donanımların çok yüksek teknoloji olmadığını farketmişsinizdir. Günümüzde her şeyin bulut ve sanallaştırma konusuna yöneldiğini düşünürsek; sadece yukarıdakileri yapan bir alarm haber alma hizmeti veren firmanın veri güvenliği konusu biraz şüphe uyandırıcı olabilir. Bu kısımla ilgili GSM A.Ş. tüm yazılım ve diğer kritik bilgilerini Hyper-V üzerinde oluşturdukları aktif çalışma prensibine uygun olarak ek yedekleme yazılımları ile 1 master ve 3 MasterSlave Yedek ünitesi ile iki farklı şehirde

Alarm izleme merkezi tarafından izlenen aboneye verilen yetkili şifre doğrultusunda ınternet üzerinden kendi abone bilgilerimize ve sinyal raporlarına ulaşılabilmektedir. Böylece alarm sistemi ile ilgili online bilgi alınır. Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 41


FOKUS tam yedekli felaket senaryo testini geçmiş bir yapı kurulmuş durumdadır. Bu işlem sırasında hem tüm sistem sanallaştırma üzerinden yedeklenirken aynı anda bir fiziksel makineye de aktif çalışma prensibi ile yedeklilik sağlanıyor. Peki, bu ne demek? Diyelim ki ana Serverları çöktü, ikincil fiziksel server’a geçerken sanallar sistemi ayakta tutuyor. Eğer ikincil fiziksel donanım çökerse Ankara ya da İstanbul’daki sanal server üzerinden sistem çalışmaya devam ediyor. Kekova Güvenlik Sistemlerinin, Safepoint markasıyla güvenlik sistemleri merkezinin sunduğu hizmetleri şu şekilde özetleyebiliriz;

Hırsız, yangın, sağlık, panik, sabotaj, su baskını, gaz kaçağı alarmları, açılış/kapanış takibi, akü arızası vb. gibi sinyaller, Alarm İzleme Merkezi operatörleri tarafından profesyonelce değerlendirilirken, Bölgelerden gelen alarmlar bölge isimleriyle birlikte raporlandırılır (Giriş Manyetik Kontak, Hol Pır vb.). İstenilen saatte güvenlik sistemi ile ilgili operator tarafından parola doğrulaması yapılarak durum raporu alınır. Bayi abonelerine ait güncel bilgiler ve gelen sinyaller bir rapor halinde alınır. Sistem ile ilgili arıza bildirimleri (akü zayıf, kablo kesilmesi, yanlış alarm veren cihazlar, kablosuz sistemlerde pillerin zayıflaması vb.) abone ve bayiye bildirilir. Sistemin telefon hattı kesintisi takibi, GSM, GPRS ve internet online hat kesintisi takibi yapılmaktadır. Böylelikle

42 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

abonenin alarm izleme merkezi ile kesintisiz irtibatta olması sağlanmaktadır. Ayrıca her sabah bayilere telefon hattı kesik olan abonelerin listesinin e-mail ile bildirilmektedir. Açılış takibi (erken açılması, geç açılması), kapanış takibi (kapanışın gecikmesi, erken kapanması), her açılıştan sonra verilen süre içerisinde kurma takibi ve tatil dönemi açılış/kapanış takipleri yapılmaktadır. Böylece mekânın güvenliği ve iş yerlerinde personel takibi (hangi kullanıcının sistemi kurduğunun isimleriyle birlikte raporlanır) açısından önem taşımaktadır. Abonenin güvenlik sisteminden gelen sinyaller aylık detaylı rapor halinde belirtilen e-mail adresine gönderilir. Alarm izleme merkezi tarafından izlenen aboneye verilen yetkili şifre doğrultusunda ınternet üzerinden kendi abone bilgilerimize ve sinyal raporlarına ulaşılabilmektedir. Böylece alarm sistemi ile ilgili online bilgi alınır. Abonelere verilen hizmetler içerisinde açılış, kapanış, alarm gibi sinyallerin anında belirtilen kişi ya da kişilerin cep telefonuna SMS olarak gönderilmesi abonenin güvende hissetmesini ve memnuniyetini artıran değerler arasındadır. Dolayısı ile alarm izleme merkezi 7/24 saat 365 gün bilgilendirme yapmaktadır. Alarm izleme merkezi tarafından izlenen aboneye verilen yetkili şifre doğrultusunda, abonenin kendisi internet üzerinden sistemine ait sinyalleri on-line takip edebilir (Zincir mağazalar, bankalar gibi).

Sektörü incelerken fark edeceğiniz gibi alarm sistemleri önce kiralama sonrasında sahip olmaya doğru giden bir ilerleme kaydetti. Teknolojinin ilerleyişine göre önce kablolu sistemlerde sonra sırasıyla kablosuz sistemler sektörde yer almaya başladı. Ancak son kullanıcı için hala ulaşılabilir rakamlara geldiğini düşünmüyorum. Bu sırada teknoloji hızla büyümeye ve gelişmeye devam ederken Z-Wave teknolojisi ile artık kablosuz ve ev otomasyonuna yönelim başladı. Her yeni ilerleme de olduğu gibi arz ve talepler, teknoloji ile bilgilendikçe ve farkındalıkla ortaya çıkarak büyüyerek devam ediyor. Başlangıçta can ve mal güvenliği olarak çıkan bu sistemler şu anda ev otomasyon ve hatta ev kazalarını önlemek, stresten uzak durarak kendimizi Obsesif – Kompulsif rahatsızlıkların içinde bulmadan hayatımızı daha kaliteli yaşamamıza olanak sağlıyor. Burada küçük



FOKUS bir örnek vereyim; Eşiniz iş yerinden dolayı sizden erken çıkıyor, sizin de o günkü planınızdan dolayı ondan sonra evden çıkmanız gerekiyor. Kimden mi? Evin prens veya prensesi sizden sonra çıkacak okula ya da kampa gitmesi gerekiyor. Bu aşamada aklınızda birçok soru işareti var; Hazırladığınız yemeği yedi mi? Doğalgaz ocağı açık mı unuttu? Buzdolabının kapısı açık mı kaldı? Su ısıtıcı içinde su olmadan ve çalışır durumda mı? Sabah giderken hava karanlıktı ışığı açık bırakmıştınız, evden çıkınca hala açık mı kaldı? Örnekleri daha fazla sürdürmeyeceğim, ama yüzlerce örnek yazılabilir. Bunların hepsine bir senaryo oluşturabilirsiniz. Hatta diyebilirsiniz ki ocak çalışmasın, gaz kapansın, çocuk odasında hareket olunca ışıklar açılsın, kapı kilitlenince ve içeride kimse yok ise ışıklar kapatılsın, kapı kilitlensin. Bunların hepsi telefonunuza bilgi olarak düşebilir. Bu bağlamda ben aşağıdaki ürünü tercih ediyorum. Daha birçok farklı üründe bulmak mümkün, ancak üreteci desteği ve gelişme ilerleyişi ürün seçiminde önemli rol oynadığını düşünüyorum. Sahip olma maliyeti bana göre ikinci planda tutulmalıdır. Fayda ve İhtiyaç oranlamasından sonra pahasına bakılmalı diye düşünürüm.

Bu ürün Zerowire ismiyle sektörde yer almaktadır. Çok kısaca teknik birkaç bilgi vermek istiyorum. Radyo

44 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

Frekansı(RF) ile haberleşme sağlanıyor ve 1Ghz’in altında olması diğer teknolojilerle Wi-Fi, Bluetooth gibi frekans girişimlerin oluşmasına ve birbirlerini sönümlemelerine engel oluyor. Şöyle örnekleyebiliriz; her teknolojinin kendine ait bir yolu var; böylece kimse diğerinden etkilenmiyor. Günümüzde kullanılan çoğu kablosuz alarm teknolojisi tek taraflı bir haberleşme esasına dayanır, nedeni ise tamamen ekonomik olması içindir. Çift taraflı haberleşme sağlayan cihazlar paha da daha çok yer kaplarlar. Kısaca sahip olma bedelleri daha yüksektir. Zerowire, Z-wave teknolojisi ile çift taraflı bir haberleşme özelliği söz konusudur. Bu kısa teknik detaydan sonra doğru bir ana ünite seçiminden sonra Z-Wave protokülünü destekleyen herhangi bir ürün alıp; örneğin şu anda en yaygın üreticisi olan FIBARO’dan mevcut panelinize ekleyerek kullanım ağınızı genişletebilirsiniz. Bulunduğunuz ortam da oluşturduğunuz hiyerarşi ile birden fazla kişinin kullanabileceği şekilde hem kontrol hem izleme ve durumları görebilir anlık olarak takip edebilirsiniz.

Gelecekte alarm izleme merkezlerine ihtiyaç kalmayacak mı? Belki şunu düşünebilirsiniz, acaba gelecekte alarm izleme

merkezlerine ihtiyaç kalmayacak mı? Aslında, yeniliklere ve gelişime açık, kendi alanında Ar-Ge’ye önem veren, eğitimli ve profesyonel operatörler tarafından 7/24 saat, 365 gün boyunca izleme yapabilen ve acil durumlar ya da önceden belirlenmiş veya belirlenmemiş durumlarda sizleri bilgilendirerek oluşacak her türlü durumda yanınızda duran güvenebileceğimiz bir dosta ihtiyacımız olacak. Tıpkı, benim küçüklüğümde çokça yaşadığım gibi, evden ayrıldığımızda karşı komşuya seslenir durumdan haberdar eder, eve göz kulak olmasını söylerdik. Evin anahtarını bırakırdık. Evimizin konumu çukurda kaldığından dolayı sağanak yağmurlarda içeri girip, bahçedeki giderin kapağını açıp içeriye doğru su basmasının ve sel olmasını engellerdi. Şimdilerde bunu kendinden programlı otonom sistemlerle yapıyorum. Güvenebileceğimiz, telefonda ve yerinde servis hizmeti alabileceğimiz profesyonel kuruluşlara gelecekte de ihtiyacımız olacağını düşünüyorum. KAYNAKLAR: HTTP://Z-WAVEALLİANCE.ORG/ HTTPS://WWW.UTCFSSECURİTYPRODUCTS.COM.TR/ HTTP://WWW.İNTERLOGİX.COM/İNTRUSİON/PRODUCT HTTP://WWW.GSM.COM.TR/ WWW.İZMİR.POL.TR



FOKUS

Güvenlik personeli dışında ayrı bir göz Gelişen teknoloji sayesinde artık belirlenen hassas noktalara yerleştirilen kameralar elde ettiği görüntüleri ve verileri dijital olarak iletişim ağları sayesinde merkezi takip birimlerine minimum süre kaybıyla aktarmakta ve oluşabilecek en hassas durumda bile kısa sürede müdahale edilebilmesine imkân vermektedir. Kıvanç ÖZTÜKEL / Alarm İzleme ve Mobese Müdürü DOĞANKOÇ ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ

H

ayatımızın güvendiğimiz birileri tarafından emniyete alındığını bilmek insana tarifsiz bir güven ve rahatlama duygusu vermektedir. Tabi ki bu emniyet tedbirlerinin özel mah-

46 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

remiyet alanlarına girilmeden ve sizlerin normal yaşamınızı etkilemeden yapılabilmesi gerekmektedir. Hava Kuvvetlerinde çalıştığım dönemlerde ki görevim radar merkezlerinde ülke hava sahasının emniyetini sağlamak ve belki de

sizlerin farkında bile olmadığınız bir güvenlik görevini icra etmekti. Evet; hava sahamıza yönelik tüm tehditlere karşı kurulmuş belki de hiç bilmediğiniz sistemler sizlere emniyetli bir yaşam sunmaktadır. Peki, bu sistemler yeryüzünde


uygulanamaz mı diye düşündüğümüz zaman ise akla ilk gelen teknolojik sistem günümüzde yaygın olarak kullanılan Mobese ve alarm izleme ile özel güvenlik birimleridir. Peki, bu fikir nereden çıktı ve nasıl kullanılabilir kısaca bir göz atalım. Emniyet teşkilatı için planlanarak devreye sokulan Mobese hizmetleri alt yapısı GPRS iletişimi kullanarak yazılım ve donanım destekli birimlerden meydana gelen coğrafi bilgilerin ve bu bilgilerin harmanlanmasını sağlayan sistemler bütünü olarak kullanılmaktadır. Gelişen teknoloji sayesinde artık belirlenen hassas noktalara yerleştirilen kameralar elde ettiği görüntüleri ve verileri dijital olarak iletişim ağları sayesinde merkezi takip birimlerine minimum süre kaybıyla aktarmakta; eğitimli güvenlik görevlilerinin kontrollerine kolaylık sağlamakta ve oluşabilecek en hassas durumda bile kısa sürede müdahale edilebilmesine imkân vermektedir. Kamera tahrip edilmesi ve/veya bağlantılarına yapılması muhtemel bir sabotaj görüntünün kaybına neden olacağından mobese merkezi personeli tarafından anında müdahale edilmekte ve görevli personel ile kontrolleri yapılarak alarm durumuna geçilmektedir. Aynı şekilde alarm bağlı yerlerde hatlardan veya değil; en ufak sorun tespitlerinde bile derhal temas kurulmakta ve gerektiğinde Emniyet teşkilatı haberdar edilmektedir. Doğankoç özel yazılımlar hazırlatarak hizmetlerin sadece bilmesi gerekenler için şeffaflığını sağlamış ve oluşabilecek her riske karşı tedbirlerini almış durumdadır.

7/24 güvenlik Giderek yaygınlaşan mobese ve alarm izleme faaliyetleri sizlerin göz ve kulağı olarak 7/24 görev yapmaktadır.

Mobese; kurulduğu bölgenin şehir merkezi ve işlek caddelerinin yanı sıra bölge giriş çıkışlardaki kavşak noktalarına yerleştirilen kameralar ile trafik kontrolü ve araç takibi konusunda da oldukça etkili bir çözümdür. Uygun alt yapının oluşturulması kaydı ile mobese kavşak noktalarından geçen tüm araçların kaydını görüntü olarak tutar ve hatta plaka tanıma sistemi sayesinde kavşak noktasından geçen tüm araçların plakalarını okuyarak veri tabanına yazar. Çalıntı araç bildirimi yapılan aracın plakası sisteme tanımlanır ise çalıntı aracın kavşak noktasından geçmesi anında sistem uyarı mesajı vererek komuta merkezini uyarır ve suçluların yakalanmasını sağlar. Sadece anında görüntüleme yapmak dışında plaka tanımlama yazılımı ile mobese kavşak noktalarında güçlü bir takip sistemidir. Toplumsal olayların oldukça yoğun olarak görüldüğü yerlerde de olayın büyüklüğünün belirlenmesinde ve gelişmelerin canlı olarak izlenmesinde, olayın büyüklüğüne göre kuvvet kaydırılmasında ve yönlendirilmesinde önemli yararlar sağlayan bir sistemdir. Çarpıcı bir örnek gerekirse son dönemlerde meydana gelen patlamalara ve saldırılara ait tüm elde edilen görüntüler mobeseler sayesinde olmuştur.

Mobese bulunduğu bölgeyi güvenlik çemberine alır Mobese yapısal olarak kablo ve/ veya fiber ağı üzerinde durmak zorunda değildir. Dalga teknolojisi sayesinde uzak noktalarda görüntü kaybına uğramaksızın kablosuz iletişime kolaylıkla izin verir. Hatta çok yeni bir teknoloji olan Wi-max (kablosuz dijital erişim) teknolojisini destekleyerek daha güvenle daha uzağa veri aktarmaya da olanak verir. Mobese kısaca bulunduğu bölgeyi güven-

Alarm izleme merkezi ve mobese personeli tarafından tüm firmalara ait ilgili bilgilere, görevlilere ait bilgilere, devriyelerin işlenmesine varana kadar tüm uygulamalara müdahale edilebilmekte ve görevli güvenlik personeli dışında ayrı bir göz olarak da görevine devam etmektedir. lik çemberi altına alarak güçlü caydırıcılık özelliği ile de koruma sağlayan bir güvenlik sistemidir. Olayların sayısal haritada analizi, gelişmiş veritabanı sorgulamaları yapabilme, kolay ve şifreli mesajlaşabilme, kolay ve etkin ekip koordinasyonu yapabilme, kolay ve doğru personel performans değerlendirmesi yapabilme, resim transferi yapabilme, İletişim trafiğinin denetlenmesi ve sayısal harita üstünde sınırsız sembol tanımlanabilmesi gibi büyük avantajlara sahiptir. Alarm izleme merkezi ve mobese personeli tarafından tüm firmalara ait ilgili bilgilere, görevlilere ait bilgilere, devriyelerin işlenmesine varana kadar tüm uygulamalara müdahale edilebilmekte ve görevli güvenlik personeli dışında ayrı bir göz olarak da görevine devam etmektedir. Amaç herkese rahatlık ve huzur temin etmektir. Akıllı devriye kontrol sistemi (ulak): Projelerde görevli personel elinde bulunan mobile Ulak yazılımı yüklü cihazlar ile sürekli

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 47


FOKUS

iletişimde olup devriye turlarında oluşabilecek aksaklıklar anında tespit edilerek müdahale edilmesi sağlanmaktadır. Mobese merkezine görevli bulunan operatör personeli eğitimlerin de vermiş olduğu beceri ile gelen anlık sinyallerin takibini yaparak anında sisteme dâhil olabilmekte ve aksaklıklara an itibarıyla çözüm getirilmesini sağlamaktadır. Doğankoç Güvenlik firmasına ait özel olarak tasarlanmış olan Ulak yazılımı sayesinde sistem ve çalışma biçimleri oluşabilecek tüm yeni durumlara uyabilecek şekilde tasarlanmıştır.

Mobese sisteminin kurulması Mobese sistemlerinde izleme yapabilmek için güvenlik kameraları kullanılmaktadır. Mevcut kurulan mobese sistemleri analog güvenlik kameraları ile kurulmuş olup teknolojinin hızla ilerlemesi ile günümüzdeki mobese sistemleri IP kameralar ile kurulması sağlanmaktadır. Mobese sistemini oluşturan temel elemanlar; Hareketli (Speed Dome) güvenlik kameraları: 360 derece dönebilen ve aşağı yukarı hareket edebilen aynı zamanda zoom yapma özelliği sayesinde görüntüyü yaklaştırıp uzaklaştırabilen güvenlik kameralarıdır. Hareket etme özelliği sayesinde takıldığı noktaya tamamen hâkim olabilir. Sabit güvenlik kamerası: Koruyucu bir muhafaza içerisine konularak kullanılan; tek bir noktaya odaklanabilen güvenlik kameralarıdır. Görüntü kaydedici ve uzak nokta aktarıcı: Mobese kameralarının görüntülerinin kaydedilmesi ve merkez izleme noktasına akta-

48 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

rılması için kullanılır. Sistemin görüntüleri aktarması için internet hizmetine ihtiyacı vardır. Görüntü kayıt ve izleme yazılımı: Bilgisayar aracılığı ile uzak noktalardaki güvenlik kamerası görüntülerini izlettirme ve kaydetme özelliğine sahip şehir izlemesi için özel olarak programlanmıştır. Kamera kayıtları sisteme bağlı olan merkezi server bilgisayarlara yapılır.

CCTV nerelerde kullanılır CCTV İngilizce’ den “Close Circuit TeleVision “sözcüklerinin baş harflerinin bir araya gelmesi ile oluşan; Türkçe anlamı “Kapalı Devre Televizyon Sistemi” olarak tanımlanan kamera sistemidir. Bilindiği üzere televizyon sistemleri belirli bir merkezden alınan ses ve görüntü sinyalinin çeşitli alıcı çeşitleri ile birçok kişiye aktarılmasıdır. CCTV bu sistemden farklı olarak izleme yapılacak olan bölgelere yerleştirilen kameralardan alınan görüntülerin lokal bir bölgede, herkes tarafından erişimin olmadığı sadece yetkili kişilerin izlemesine izin veren bir sistemdir.

Kullanım alanları Daha çok güvenlik amaçlı kullanılan sistem en çok kamu kurumlarında, bankalarda, büyük fabrikalarda, hastaneler ve mağa-

zalarda kullanılabilmektedir. Kullanım alanlarını sınırlandırmak pek doğru olmaz. Çünkü güvenliğinizi gerektiren her alanda kullanabilirsiniz. Örneğin; evinizde, çocuklarınızın bakıcılarını kontrol etmek amacıyla bile kullanabilirsiniz. Ya da büyük bir bahçeniz var; güvenlik ve kontrol amaçlı kullanabilirsiniz. Bu sayede birçok işlenebilecek suçlar için de fazlasıyla caydırıcı özelliğe sahip. Son zamanlarda CCTV sistemleri eğitim amaçlı da kullanılmaktadır. Başlıca kullanım alanlarını şöyle sıralayabiliriz; Şehir izleme sistemlerinde kullanılır. Bu sistem günümüz de “Mobese” diye bilinmektedir. Mobese sistemlerin de yüzlerce kamera bulunabilmektedir. Böylelikle köprü, yol ve kavşaklarda trafik durumunu izleyip, kayıt altına alabiliriz. İşverenlerin işyerlerini, çalışma ortamını ve çalışanlarını izleyebilmesi, Gizli kamera olarak kullanılması, Tiyatro, stadyum, konser alanı gibi alanlarda gösterinin herkes tarafından izlenilebilmesi için kullanılır, Infrared aydınlatma ile karanlıkta insan gözünün görmediği görüntü yakalayabilmesinden dolayı kullanılır.

CCTV sistemi Görüntü sinyali kameralardan

Kamera / Monitör (AV girişli Televizyonda olur) /Lens/ Kablo/BNCKonektör

Şekil 1 : Basit ve hat enerjili kamera sistemi



FOKUS

Şekil 2: Dörtlü ve hat enerjili kamera sistemi

alınır. Sinyal monitöre taşınırken CCTV kablo, koaksiyel kablo, fiber kablo, kablosuz alıcı verici üniteler veya link sistemi gibi taşıma yöntemleri ile taşınabilir. Bazı kameralar gücünü taşıma kablolarından alırken bazıları da şebeke geriliminden alır. Eğer kablolu bağlantı ile sinyal taşımayı seçerseniz şu malzemelerle sisteminizi kolayca oluşturabilirsiniz. Görüntüleri kamera sayısı ve ihtiyaca göre farklı şekillerde takip edebilirsiniz. Bu izleme türleri swich ,quad, multiplexer olarak değişmektedir. Swicth : Seçilen kamerayı izleme Quad : Ekranda dörtlü ya da sekizli izleme Multiplexer :Ekranda dokuzlu ya da onaltılık izleme

Ayrıca kameramıza mikrofon ve monitörümüze de hoparlör ünitesi bağlayarak görüntüyle birlikte sesi de duyabiliriz. Dijital kayıt cihazı ile de görüntü ve sesi kaydedip, arşivleyebilirsiniz. Eğitimleri tamamlanarak göreve başlayan ve bilgisayar kullanımına hâkim olan güçlü, dinamik, pratik ama disiplinli ve dikkatli personel ile donatılmış olan mobese ve alarm izleme merkezleri Emniyet güçlerinin yetişemediği birçok konuda kendilerine yardımcı olabilmekte ve gerektiği zaman da elinde bulunan güvenlik kamera kayıtları ile birçok olaya da açıklık getirebilmektedir. Her şey insanların güven içerisinde yaşaması için teşkil edilmiş ve geliştirilmiş olup yeniliklere açık olan bu sistemler sayesinde hayatımız daha kolay ve yaşanabilir hale gelebilmektedir. Günümüz

Şekil 3: Çoklu ve şebeke enerjili kamera sistemi

50 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

koşullarında caydırıcı olarak da görülebilecek olan mobese ve alarm izleme sistemleri sayesinde insanlara yalnız ve terk edilmiş olmadıkları duygusu da verilebilmekte olup güvenlerini kazanmalarının yanında izin verilen ölçüde sağlık problemlerinde de erken müdahaleyi sağlayarak yaşama tutunabilmelerinin sağlandığı birçok örnek olay da yaşanmıştır. Emniyet güçleri denetimleri altında verilen hizmetler her gün gelişim göstermekte ve daha huzurlu, daha güvenli bir yaşam sürebilmemiz için büyük katkı sağlamaktadır.

Günümüz koşullarında caydırıcı olarak da görülebilecek olan mobese ve alarm izleme sistemleri sayesinde insanlara yalnız ve terk edilmiş olmadıkları duygusu da verilebilmekte olup güvenlerini kazanmalarının yanında izin verilen ölçüde sağlık problemlerinde de erken müdahale sağlanabilmektedir.



FOKUS

Alarm merkezleri hayat kurtarıyor Güvenlik şirketlerinin en önemli görevlerinin başında kişilerin ve sevdiklerinin değer verdiklerini korumak geliyor. Ancak bu sadece bir alarm sistemi kurmak ya da güvenlik projesi hazırlamakla mümkün değil. Olgun KÜKRER / Pronet Müşteri Deneyiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı PRONET GÜVENLİK HZİMETLERİ

G

üvenlik şirketlerinin en önemli görevlerinin başında kişilerin ve sevdiklerinin değer verdiklerini korumak geliyor. Ancak bu sadece bir alarm sistemi kurmak ya da güvenlik projesi hazırlamakla mümkün değil. Sistemin başarısı için olay anında oluşan sinyale hızlı ve doğru müdahale edebilme becerisine de sahip olmak gerekiyor. İşte bu nedenle sistemin kalbini, alarm haber alma merkezleri oluşturuyor. Pronet; herhangi bir tehlike anında oluşan sinyale ortalama 10 saniyelik arama hızıyla müdahale ederek hizmet veriyor. Dünya ortalaması 45 saniye iken Pronet, hayat kurtaran arama hızıyla fark yaratıyor. Pronet’in müşteri odaklı hizmet anlayışı dünya çapında çok önemli bir ödülle de taçlandı. Pronet, bu yıl 11.’si düzenlenen çağrı merkezi sektörünün dünya

52 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

Olgun KÜKRER

çapındaki en prestijli ödüllerinden Contact Center World Awards’un, EMEA Bölgesi’nde (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) “En İyi Müşteri Deneyimi” kategorisinde birinci seçilerek Türkiye’nin gurur kaynağı oldu. 2015’te de Türkiye’de En İyi Müşteri Deneyimi Ödülü’nü alan Pronet, bu kez de EMEA Bölgesi’nin en iyisi olarak, Las

Vegas’ta düzenlenecek dünya finallerine katılmaya hak kazandı. Pronet, güvenlik konusunda ABD ve İngiltere gibi ülkelerdeki dünya lideri şirketlerle bilgi paylaşımı yapıyor, dünyadaki son teknolojileri yakından takip ediyor, sürekli teknolojiye yatırım yaparak altyapı ve hizmetlerini geliştiriyor. Çünkü Alarm Haber Alma Merkezi’nin hayat kurtaran hizmetinde bir saniye bile çok kıymetli… Çalışanlarının eğitimine de büyük önem veren Pronet’in Alarm Haber Alma Merkezi 200’e yakın deneyimli ve profesyonel kadrosuyla 365 gün 24 saat kesintisiz hizmet veriyor; yılda toplam 2 milyon sinyal alıyor, 1 milyon çağrı karşılıyor ve 6 milyon dış arama yapıyor. Bugüne kadar yaşanan acil durumlarda, Pronet, Alarm Haber Alma Merkezi’ne gelen çağrılarla 10.000’lerce hayat kurtardı. Hedefimizde daha iyisine değil çok daha iyisine ulaşmak var.



FOKUS

Alarm izleme merkezleriyle uzaktan kontrol Ülkemizin sosyo ekonomik yapısına bağlı olarak; alarm sistemleri genellikle kurum ve kuruluşlarda, işyerlerinde düşünülmekte olup, bireysel kullanımı göz ardı edilmektedir. Oysa A.B. ülkeleri ve ABD’de alarm kullanma ve alarm haber alma merkezlerine bağlantı kanunlarla zorunlu hale getirilmiştir. G4S GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.

A

larm haber alma merkezi; alarm sistemlerinde oluşan sinyallerin telefon hatları üzerinden ulaştığı ve gelen sinyallerin değerlendirilerek gerekli yerlere (Emniyet birimleri, itfaiye, jandarma, hastaneler, sizlerin belirlemiş olduğu yetkili kişiler vb.) bilgi aktarımının sağlandığı kurumun tanımıdır. 7/24 çalışma saat esasına dayalı olarak; güvenlik sistemlerini kontrol ve kumanda eden panellerin telefon hatları vasıtası ile bu sisteme bağlanmasını ihtiva eder. Genellikle düşünülen; bir alarm sistemi kurulduğunda; güvenlik sorununun çözüldüğüdür. Olumsuz herhangi bir müdahalede hırsıza, yangına, sabotaja hangimiz tek başımıza müdahale edebilir ki? Ya da müdahale etmeye çalışmak can ve mal güvenliğimiz için ne gibi riskler ve tehlikeler doğurabilir? İşte burada alarm haber alma merkezleri sorumluluğu üzerine almaktadırlar. Ülkemizin sosyo ekonomik yapısına bağlı olarak; alarm sistemleri genellikle kurum ve kuruluşlarda, işyerlerinde düşünülmekte olup, bireysel kullanımı göz ardı edilmektedir. Oysa A.B. ülkeleri ve ABD’de alarm kullanma ve alarm haber alma merkezlerine bağlantı kanunlarla zorunlu hale getirilmiştir. Alarm sistemleri

54 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

caydırıcı özellik taşıdığı gibi suç oranlarındaki azalmalara da önemli katkılar sağladığı bilinmektedir. Bu minvalde çocuklarının güvenliğinden endişe eden yahut tedbirli takip etmek isteyen ebeveynler için çocuğun kullanabileceği herhangi bir eşya ya da objeye (çanta, bileklik vb.), GPS üzerinden çalışan cihaz yerleştirilebilir. Bu yolla çocuğun lokasyonu sürekli takip edilebilmektedir. Sağlıkla ilgili olarak ise; herhangi bir sağlık problemi olduğunda hastanın değişen nabız, tansiyon durumuna ya da düşme riskine karşı geliştirilen cihazlarla Alarm Haber Alma Merkezi tarafından izlenip; anında sağlık ekiplerine haber verilip, ambulans yönlendirilmesi gibi hizmetler sunulabilmektedir. Ev ve iş yerleri dışında tamamen

sektör ihtiyaçlarına yönelik olarak çeşitli sensörlerle desteklenen araç takip sistemleri de yine alarm haber alma merkezleri tarafından izlenmekte; aracın lokasyonu dışında bu sensörlerle aracın ısısından, hızına, nem oranına kadar her şey takip edilebilmekte; anında uyarı vermenin yanı sıra düzenli raporlamalarla bilgi verilmektedir. Aracın çeşitli noktalarına yerleştirilecek kameralar ile aracın kullanıcısı ve istenilen her detay kayıt altına alınabilmekte ve uzaktan da takip edilebilmektedir. Değişen güvenlik ihtiyaçlarına, sürekli gelişen teknolojik çözümler üreterek daha güvenli bir yaşam sunabilmeyi hedefleyen G4S; tüm bu elektronik güvenlik çözümlerinin takibini 444 74 47 numaralı hattan ulaşabileceğiniz alarm haber alma merkezi ile takip etmektedir.



FOKUS

Hayatınızın her alanında güvendesiniz Alarm İzleme Merkezleri sistemine geçişin ilk dönemlerinde güvenlik kontrol odaları kullanılmış ve yanlış alarm sorunları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşanmıştır. Bu problem Avrupa genelinde ve Atlantik’in her iki yakasında da görülmüştür. Umut KISA / İş Geliştirme Uzmanı BOĞAZİÇİ ALARM İZLEME MERKEZİ

A

larm izleme merkezlerini; alarm sistemlerinden alınan dataların toplandığı ve değerlendirildiği merkezlerdir diye tanımlayabiliriz. Bu süreci kısaca anlatmak gerekirse her gün kullanıcılarımızın sistemlerinden gelen sinyaller otomatik olarak çekilir; bu sinyaller gerektiği şekilde filtrelenir, bu filtrelerden geçen bilgi analiz edilerek gerekli sınıflandırma yapılır, sınıflandırma sonrasında genel prosedür veya kullanıcıların özel durumlarına uygun önceden belirlenmiş prosedürler uygulanır ve son olarak kullanıcıya geri bildirim yapılır. Bu ihtiyaç nereden ve nasıl doğmuştur? İnsanlar; alarm sistemlerinin ortaya çıkmasından önceki süreçte acil durumlardan haberdar olmak için otomatik arayıcılar/ çağrı cihazlarını kullanmışlardır. Alarm sistemlerinin ilkleri olan otomatik arayıcılar/çağrı cihazları maliyetsiz olması ve yardım çağrısı yapma konusunda popülerliği nedeniyle 1960’lı yıllardan 1970’lere kadar kullanılmıştır. 1970 sonrası çağrı cihazlarının yerini bugünkü alarm sistemlerine bırakması sebeplerinin başında kullanıcı nüfusun artmış olması; sistemin yetersiz kalması, gönderilen mesajların açık ve kalitesinin düşük olması ile yanlış alarmların/algılamaların ortaya çıkması gelmektedir. Türkiye’de ise çağrı cihazları bu dönemlerde aynı popülerlikte olmamış gelişim süreci 90’lı yılların başlarında başlamıştır. Fakat yaklaşık çeyrek asırlık bu süreçte ülkemiz firmaları teknolojik yenilikleri yakından takip etmiş ve adaptasyon sürecini tamamlayarak pazarı genişletmiştir. Alarm izleme merkezleri sistemine geçişin ilk dönemlerinde güvenlik kontrol odaları kullanılmış ve yanlış alarm sorunları 56 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

7/24 güvenlik

Umut KISA

nedeniyle büyük sıkıntılar yaşanmıştır. Bu problem Avrupa genelinde ve Atlantik’in her iki yakasında da görülmüştür. Daha sonra Avrupa Standartları kapsamında problemin çözümüne ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Klasik kalıplar kullanılarak yaptığımız işi tanımladığımızda aklınıza soluk renkli odalarda sadece milyonerlerin servetlerini koruyan firmalar gelmesi normal. Hayatın içinden örneklerle anlatmak gerekirse alarm izleme merkezleri aynı zamanda 70 yaşında ki Mehmet amcanın şekeri yükseldiğinde tek butonla evine ambulans yönlendirebildiği, kadına şiddetin yoğun olarak yaşandığı toplumumuzda kocasından yeni boşanmış Ayşe’nin yaşayabileceği herhangi bir tehlikede evinde ve iş yerinde hayatta kalma sebebidir. Evde olmadığınızda gaz kaçağını tespit eden veya açık olan musluktan evinizi sus basmadan önce haberiniz olmanızı sağlayan yerlerdir.Gelişen teknoloji ile bu örnekler çoğaltılabilir.

Son tüketiciye yönelik kullanılabilecek elbette ki çok fazla cümlemiz var. Ancak Boğaziçi ailesi olarak son tüketiciye karşı kuracağımız cümlelerin bayii kanallarına zarar verdiğini düşünenlerdeniz. Türkiye’nin ekonomik tarihine ve gelişimine kabaca baktığımızda 1980 sonrasında başlayan ve günümüzde iyice yoğunlaşan bir süreci üzüntü ile izlemekteyiz. Son dönemde büyük markaların küçük esnaf ve orta ölçekli işletmeler üzerinde kurduğu baskı güvenlik sektöründe de kendini yoğun olarak hissettirmektedir. Büyük pazar ortakları son tüketici ile ilişkiyi direkt kurarak bir taraftan pazarı genişletmekte diğer taraftan da faaliyet gösterdikleri bölgelerde ki bölge işletmelerinin ya kar marjını düşürmeye zorlamakta ya da sektörden çıkmaya itmektedir. Boğaziçi Alarm İzleme Merkezi ailesi olarak biz bu tabloyu görmekte ve bayi ağımızı güçlendirerek ilerlemeyi görev edinmekteyiz. Varlık sebebimiz ve kurumsal bakış açımız gereği bu ülke halkının temel sorunlarını dert edinmekteyiz. Yaşam alanımızın her anında yanımızda olan akıllı telefonlar üzerinden sadece evde olduğumuz zamanlarda değil 7/24 her yerde güvenliğimiz sağlayacak projeleri alarm izleme merkezlerine entegre edip yaygınlaştırdığımızda artık taşınmazların içinde değil mobil olarak kişisel güvenlik tedbirlerimizle gelecekte daha huzurlu bir hayat yaşayacağımız inancındayız.



SEKTÖRDEN

Yüzde yüz söz “Yüzde yüz denetim söz konusu değildir”

Türkiye’de yangın sektöründe mevzuatlarda hiçbir eksikliğin olmadığının altını çizen Norm Teknik Malzeme Tic. İnş. San. A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi İsmail TURANLI standartların uygulanması konusunda yaşanan sorunları ve sektör içerisinde gözlemlediği hatalı uygulamaları anlattı. Son kullanıcının daha bilinçli hareket etmesi gerektiğini ifade eden Turanlı; sektörün bu şekilde daha emin adımlarla büyüyeceğini belirtti.

Norm Teknik hakkında sizden bilgi alabilir miyiz?

Norm Teknik Şirketler Grubu; 1989 yılından beri Yangın Korunum Sistemleri ve Teknolojik HVAC ekipmanları alanında profesyonel olarak çalışan üç makine mühendisi arkadaşın bilgi ve birikimlerini birleştirme kararı almaları üzerine 1997 yılında kurulmuş bir girişimcilik örneğidir. Firmamız, alanında profesyonel çalışan kadrosu ile uluslararası ve yerel standartlar çerçevesinde risk sınıflarını belirleyip buna özgün çözümler üretmekte olan, üretirken teknolojik değişimlerle bilgi birikimlerini harmanlayarak en çok yazılı dokümantasyon üreten firma olmanın da haklı gururunu yaşamaktadır. Norm Teknik, merkez ofisi İstanbul olmak üzere Ankara’da yer alan branş ofisi ile yangın korunum sistemleri üzerine; Gazlı Söndürme Sistemleri

58 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

Sulu Söndürme Sistemleri Köpüklü Söndürme Sistemleri Davlumbaz Söndürme Sistemleri Water Mist Söndürme Sistemleri Yangın Pompa İstasyonları Yangın Dolapları Teknolojik HVAC Ekipmanları konusunda; Yangın ve Gaz Damperleri Basınç Damperleri Patlamaya Dayanıklı Yapısal Ürünler gibi kaliteli ürün ve hizmet yelpazesi ile endüstrinin taleplerine yönelik çözümler üretmektedir.

Sektör içerisinde gözlemlediğiniz uygulama hataları nelerdir? Yangından korunma dinamik olmayı zorunlu kılar. Belirli kurallar çerçevesinde uygulandığı sürece performans garantisi vaat edilebilir olduğundan, sistemlerin çalışma performansları ancak konunun uzmanı kişilerin ortaya

koyabileceği performansın bir yansıması olabilir. Bu bağlamda ülkemizde yangın güvenliği uygulama esasları konusunda sıkıntı yaşanmaktadır. Oysaki yapılması gerekenler açık ve nettir. İlgili işin kağıt üzerinde planlanmasıyla başlayan süreç, yapının tür ve risk sınıfının belirlenerek gerekli analizlerin yapılmasından sonra tasarım aşamasına geçilmelidir. Gerek analiz gerekse hesaplamaların yapıldığı bu süreçlerde esas alınması gereken standartlar, sertifikasyonlar da yüksek önem arz etmektedir. Bugünün Türkiye`sinde yangın sektörü olarak gelinen nokta takdire şayandır ancak birçok olumsuz uygulama örneği görmekte kaçınılmaz haldedir. Bu tehlikeli yaklaşımın en büyük nedeni ise işverenin ilgili işin ruhsatını alabilmek için “bir sistem” kurulumuna gitmesidir. Sistemin


İsmail TURANLI

ilgili normlara uygunluğu, olası bir felaket halinde performans gösterip göstermeyeceği, kullanılan ürün gamının uluslar arası geçerliliğe sahip olması, imalat süreci yahut ta uygulanması gereken periyodik test ve kontroller sadece birer ekstra maliyet olarak görülmektedir. Bu yüzden yakıt yangınını suyla söndürmeye çalışan firmalardan tutun da hiçbir esasa ve hesaplamaya dayanmayan boru çapıyla sprinkler tesisatı kuranlara rastlamak kaçınılmazdır. Tüm bunlara ek olarak bilinmelidir ki Türkiye`de mevzuatlar hususunda hiçbir eksik bulunmamaktadır, sadece standartların uygulanması konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Proje sürecinin olumlu sonuçlanması ise endüstriyel tesislerin hangi standarda istinaden sistem yapıldığını ve yapılması gerektiğini bilmesinden geçmektedir.

Yangından korunma sistemleri sürekli çalışan sistemler değildir. Dolayısıyla sistemlerin doğru performans gösterip göstermediğini yakalayabilmek ancak bu konunun uzmanı kişilerin ortaya koyabileceği bir performans olabilir.

Yangın sektöründe denetimlerin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Sigorta şirketlerinin yangın sektöründeki rolü nedir? Günümüzde yangın sektörünü geldiği nokta itibarı ile değerlendirirsek asıl eksikliğin denetimden kaynaklandığını söylemek çokta doğru olmayacaktır. Doğru projenin hayata geçirilmesi mevzuatla, yönetmelikle, sözlü ve yazılı yayın ile sağlanabilir. Bu açıdan bakıldığında endüstriyel bir tesisin standartlara uymamasının sebebi mevzuat ya da yönetmelik eksikliğinden kaynaklı değildir, bilinçli bir tercihtir diyebiliriz. Dünya geneline bakıldığında sigorta şirketleri yangın güvenliği konusunda itici güç olarak nitelendirilebilir. Ancak ülkemizde bu durum farklılık göstermektedir. Türkiye`de yangın sigortasının pazarlık usulüne yatkınlık göstermesi, mühendislik altyapısının

eksikliğiyle birleşince alınan önlemler ve eksiklikler de poliçe düzenlemesi kapsamına katılmadığı için sigorta şirketleri taraf olarak bu işin içinde yer almaktan imtina ediyorlar. Oysa şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki ülkemizdeki mevzuat dünyada uygulanan mevzuatlardan farklı değildir. Biz ne zamanki kişisel çıkarlarımızı göz ardı ederek toplumsal faydaya yönelik beklentiler içerisine girersek ya da sanayicimiz neyi ne için yaptığının farkına varabilirse ancak o zaman doğru çözümler ortaya koyabiliriz. Özetle ihtiyacımızın bilinçli yatırımcı ve bilinçli üretici olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz.

Yangın güvenliğinde Türkiye’de verilen eğitimleri yeterli buluyor musunuz? Türkiye`deki eğitim sistemine baktığımızda birçok eksiklikten söz edilebilir. Özellikle yangın gü-

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 59


SEKTÖRDEN

Bütün dünyada ve Türkiye’de yangın güvenliğiyle ilgili pazarın büyüyeceği yönünde beklentiler var. İnsanların refah düzeyleri arttıkça almak istedikleri riskte o oranda azalıyor. Yangın güvenliği sektörü kesinlikle büyüyecek ama kaotik durum biraz daha artacak. venliği ile ilgili bir lisans eğitiminden söz etmek ne yazık ki mümkün değildir. Avrupa da ise durum bizden farklı seyrediyor, mastır düzeyinde eğitim programları düzenliyorlar. Biz toplum olarak bir işin layıkıyla yapılabilmesini eğitimle bağdaştıramadığımızdan ötürü yangın güvenliği de dâhil olmak üzere birçok alanda eğitim düzeyinde eksiklikler yaşıyoruz. Bazı meslek yüksekokullarında verilen itfaiyecilik derslerinin yeterli olabileceğini düşünüyoruz. Oysaki iki farklı meslek grubundan söz ediyoruz burada itfaiyecilik ve makine mühendisliği. Aynı olmasını aynı temelle devam edebileceğini düşünmek hayal dünyasından başka bir şey değildir. Bu düşünce bizi temelde eksik bıraktığından günümüzde işin inceliklerini bilmeyen birçok firmanın yangın sektöründe nasıl faaliyet gösterebildiğini de gözler önüne seriyor. Tüm bunların dışında eğitim durağan bir süreç değildir, sürekli gelişime açık olarak devam eden bir süreçtir. Bu yüzden üniversite düzeyinde alınan eğitimin yeterli olabileceği iddiasında bulunmakta çok gerçekçi olmayacaktır. Sürekli öğrenme, yeniliklere adapte olabilme sürdürülebilir bir başarının temelini oluşturur. Bu temel, yangın güvenliği alanı da dâhil olmak üzere tüm branşlarda faaliyet gösteren bireylerin maksimum performans göstermesini sağlarken ortaya

60 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

konulacak olan işin de toplumsal faydaya en iyi şekilde hizmet vermesini sağlayacaktır.

Türkiye`de yangın güvenliği sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Yangın güvenliği ile ilgili pazarın Türkiye başta olmak üzere tüm dünyada büyümeye açık olduğunu söyleyebiliriz. Değişimin sık yaşandığı günümüzde, toplumların refah düzeylerinin artmasıyla yaşam alanlarının standartları da artış göstermektedir. Bu artış insanların maksimum düzeyde güvenlik ihtiyacını doğururken olası risk faktörlerini de minimuma indirmektedir. Yangın güvenliği sektörü bunlardan sadece biri olmakla beraber; endüstriyel ve teknolojik değişimlerin etkisiyle günümüzde artık daha yüksek binalar, iş ve alışveriş merkezleri görmek sıradan bir hal almıştır. Tüm bu değişimler sonucunda oluşan komplike yapılarda iş sağlığı ve güvenliğine duyulan ihtiyacın arttığı da bir gerçektir. İhtiyaca yönelik çözümler üreten yangın sektörü de bu etkenler çerçevesinde yükselişe geçmiştir. Ancak dikkat edilmesi gereken süreçte bu kaotik süreçtir. Ancak ve ancak projenin işleyiş aşamalarına uyulduğu takdirde yararlı bir çözüm üretilebileceği unutulmamalıdır. Bu kaotik süreçte herkesin kendine göre bir tavır sergilemesinden ziyade profesyo-

nel bir ekip tarafından işin kağıt üzerinde tasarlanıp gerekli hesaplamaların standartlara uygun olarak yapılması gerekmektedir.

Avrupa ile Türkiye`yi kıyaslarsanız gözlemleriniz nelerdir? Türkiye`de geçerli olan yangın yönetmeliği Avrupa birliği üyesi ülkelerle kıyaslandığında çok daha kapsamlı ve yukarı seviyededir. Bu bağlamda Avrupa`da ki birçok ülkeden ileri bir mevzuata sahip olduğumuzu gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. Ancak genel olarak bakıldığında Avrupa standartlarını öngören bu yönetmeliklerin aslında Amerikan tarzına daha yakın olduklarını görmek kaçınılmazdır. Özellikle İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin yönetmeliğin uygulanması konusunda hassasiyet gösterdiğini gözlemlemekteyiz. Örneğin; Almanya`da yer alan VDS gönüllülük esasına bağlı kalmakla birlikte yangından korunma sistemleri üreten firmaları sınıflandırıyor, performanslarına göre ise yetkilendiriyor. Sistemsel bir bütünlük içerisinde konunun hâkimi firmalar bu işi yapmaya devam ediyor. Türkiye’ye baktığımızda ise mevzuatta bir eksiklik olmadığı halde uygulama esasları konusunda sıkıntılar vuku bulmaktadır. Toplumsal olarak büyük parçaya odaklı bir bakış açımız maalesef ki yok, bu yüzden de bireysel faydalar toplumsal faydaların önüne geçiyor ve mevzuata uygun sistemler üretmek her önüne gelenin eğitimsiz bir şekilde yapabileceği bir işmiş gibi lanse ediliyor. İlgili mevzuatlara uygun nitelikli sistemler inşa etmek ve endüstrinin taleplerine en iyi şekilde cevap verebilmek için öncelikle bu bakış açısından kurtulmamız gerektiğini unutmamalıyız.



SEKTÖRDEN

Alarm iz erkezler “Alarm izleme merkezlerinin rolü artıyor”

7/24 hizmet sunan AİM’ler sadece soygun değil, ambulans/itfaiye ve acil durumlarda kolluk kuvvetlerine en hızlı şekilde ulaşarak gerekli yönlendirmeleri yapıyor. Alarm izleme merkezlerinin; güvenlik ihtiyacının tesis edilmesine ekstra destek sağlamasıyla, hayatımızdaki rolünü arttırdığını altını çizen Tepe Güvenlik A.Ş. yetkilileri; alarm izleme merkezlerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Tepe Güvenlik A.Ş. hakkında sizden bilgi alabilir miyiz?

1992 yılında Bilkent Holding’e bağlı şirketlerin özel güvenlik teşkilatı olarak özel güvenlik hizmeti ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan, güvenlik sektörünün her alanında; özel güvenlik, elektronik güvenlik, alarm izleme, liman ve gemilere yönelik RSO ve danışmanlık hizmeti ile özel güvenlik eğitimi konularında faaliyet gösteren Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş. 2011 yılında Tepe Güvenlik A.Ş.’yi kurarak elektronik güvenlik alanındaki faaliyetlerini ayrı bir çatı altında yürütme kararı almıştır. Tepe Güvenlik; kişi ve kurumlara yönelik özel elektronik güvenlik çözümleri, alarm sistemleri ve alarm izleme merkezi ile elektronik güvenlik alanında Türkiye genelinde hizmet sunmaktadır. Dünyadaki teknolojik gelişmeleri takip eden Tepe Güvenlik, alanında uzman mühendis ve teknik ekibi ile elektronik güvenlik alanında hizmet vermektedir. Şirketimiz, projeye özel elektronik güvenlik 62 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

sistemi tasarımı yapmakta ve etkin güvenlik çözümleri sunmaktadır. İstenildiği taktirde şirketimiz, özel projelerde danışmanlık hizmeti de vermektedir. Tepe Güvenlik alarm izleme merkezi; 25.11.2004 tarihinde T.C. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nden aldığı Ankara Valiliği onaylı “Alarm Merkezi Kurma ve İşletme Belgesi” ve “Alarm Sistemi Kurma Belgesi” ile hizmet vermeye başlamıştır. Türkiye genelinde 365 gün / 24 saat, 81 ilde hizmet vermektedir.

Alarm izleme merkezinde sunmuş olduğunuz çözümlerden bahseder misiniz? Alarm izleme merkezi; ev / işyerleri ve tesislerin korumasında, 7 gün 24 saat hizmet anlayışı ile çalışır. Sistem sadece binaları ve insanları korumakla kalmamakta; caydırıcı olarak suç vakalarının önüne geçilmesine de katkı sağlamaktadır. Alarm izleme merkezinde can ve mal güvenliğini koruma altına alan

alarm sistemleri hırsızlığa karşı çözüm yaratırken; aynı zamanda acil sağlık, yangın, panik durumları, gaz kaçağı, CO (Karbonmonoksit), su baskını vb. özel durum çözümlerini de kapsamaktadır. Can ve mal güvenliği sağlamak için kurgulanan alarm sistemlerinden “Ambulans”, “İtfaiye” isteği ya da “Tehdit Altındayım” gibi sinyallerde AİM merkezinde değerlendirilip en kısa sürede ilgili birimler haberdar edilir. Değişik ihtiyaçlar çerçevesinde farklı hizmetler de sunuyoruz. Fiziki güvenlik alanında; Tepe Savunma ve Güvenlik projelerinde iş sahalarında devriye görevini yerine getiren özel güvenlik personelinin devriye ihlalleri, acil durum sinyalleri, özel güvenlik personelinin herhangi bir sebepten yere düşmesi gibi durumları AİM 7/24 izlemektedir. Gelen sinyaller çerçevesinde devriye ihlalinin nedeni ya da acil durum ihtiyacına göre gerekli aksiyonlar alınmaktadır. Alarm sistemleri abonelerimizin talebine göre eğer sistemin kurma ve kapama saatleri önceden belirtilmiş ise belirlenen


z rinin saatler dışında yapılan giriş ve çıkış ihlalleri (şifre ile olsa dahi) , SMS/ Mail gönderimi veya doğrudan aranarak (talebe göre) bildirilmektedir. Ayrıca bu durumlar müşterilere rapor halinde sunulabilmektedir. İstendiği takdirde, sistemin her gün saat kaçta kim tarafından kurulduğu ya da kapatıldığı, düzenli raporlar halinde sunulabilmektedir. Alarm izleme merkezi operatörlerimiz ile belirli periyotlarda sistemi uzun süre kurmayan sistem sahiplerini arayıp hatırlatma yaparak yaşanabilecek olumsuz durumların önüne geçmeyi amaçlamaktayız. Sistem kullanıcıları tarafından tespit edilemeyen arızalar; AİM’e sinyal olarak yansımasından dolayı, sistem sorunlarına kısa sürede müdahale edilmektedir. Uzak sistem bağlantısı ile geçici olarak çözülebilen arızalara 81 ilde 48 saat içerisinde teknik personellerimiz ile kalıcı çözüm sunulmaktadır. Ayrıca alarm sistemi kullanıcılarının talebine göre sistemlere bağlanılarak sistem devreye alınabilir; devre dışı bırakılabilir veya bypass vb. işlemler yapılabilir.

Alarm izleme merkezinde gelen sinyaller nasıl değerlendirilir? Alarm izleme merkezimize müşterilerimizin ev ve işyerlerinde bulunan alarm sistemlerinden gönderilen sinyaller sistem ve operatörlerimiz tarafından analiz edilip; gerekli prosedürler uygulanır. Müşterilerimize geri bildirimde bulunularak gerekli aksiyonlar alınır. Özel durum alarmlarda doğrudan kolluk kuvvetleri de yönlendirilmektedir. Sistemlerimiz operatörlerin daha hızlı, doğru ve sağlıklı hizmet verebilmesi için gerekli sinyal analizlerini yapar.

Yanlış alarmların önüne nasıl geçiyorsunuz? Almış olduğunuz önlemlerden söz eder misiniz? Öncelikli olarak alarm sistemi kurulacak mekânın ihtiyaçlarına, risk analizine göre bir planlama yapılmaktadır. Mekânın yanlış alarm üretme potansiyeline göre özel dedektörler seçilmektedir. Alarm sistemleri teknolojisindeki gelişmeler, özellikle doğru kurgu ve doğru risk analizi yanlış alarm

Mekânın yanlış alarm üretme potansiyeline göre özel dedektörler seçilmektedir. Alarm sistemleri teknolojisindeki gelişmeler, özellikle doğru kurgu ve doğru risk analizi yanlış alarm olarak nitelendirilen sinyallerin azaltılmasında en önemli unsurdur. olarak nitelendirilen sinyallerin azaltılmasında en önemli unsurdur. Bu sebeple tüm personellerimizin eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Avrupa’da son dönemlerde etkin olarak kullanılan video doğrulama (video verification) teknolojisini kısa bir süre içerisinde uygulamaya alacağız. Böylelikle alarm sinyali geldiğinde operatörlerimiz alarma sebebiyet veren nedeni görüntü ile birlikte daha doğru yorumlayarak, tespit ederek kolluk kuvvetlerini daha doğru ve etkin yönlendirebileceklerdir.

Alarm merkezlerinin hayatımızdaki rolü nedir? Neden önemli? Günümüzde alarm izleme merkezilerine büyük görevler düşmektedir. 7/24 hizmet sunan AİM’ler sadece soygun değil, ambulans/itfaiye ve acil durumlarda kolluk kuvvetlerine en hızlı şekilde ulaşarak gerekli yönlendirmeleri yapmaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında, güvenlik ihtiyacının sağlanmasında ekstra destek sağlaması AİM’lerin hayatımızdaki rolünü arttırmaktadır. Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 63


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Güvenlik zafiyetinin önüne geçiliyor Güvenlik personeli ile korumanın sağlandığı alanların güvenlik ve emniyet gereksinimlerini karşılamak için planlanan devriye turlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini kayıt altına alan sisteme bekçi tur sistemi ya da devriye tur sistemi denir. ADİLO BİLİŞİM GÜVENLİK VE GÜVENLİK MALZEME İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

G

üvenlik personeli ile korumanın sağlandığı alanların güvenlik ve emniyet gereksinimlerini karşılamak için planlanan devriye turlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini kayıt altına alan sisteme bekçi tur sistemi ya da devriye tur sistemi denir. Güvenlik (Bekçi) personelinin oluşturulan kontrol noktalarını belirlenen zaman

64 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

dilimlerinde ziyaret etmesi ile alanın kontrolü sağlanır. Daha sonra bilgisayar ortamına aktarılan veriler raporlanabilmektedir. Günümüzde güvenlik görevlisi (Bekçi) ile güvenliğini sağlayan birçok kurum, kuruluş ve özel yaşam alanları bulunmaktadır. Birçok kez karşılaştığımız, duyduğumuz, okuduğumuz, haberlerde izlediğimiz güvenlik personelinin dikkatsizliği ya da görev ihlali sonucun-

da ortaya çıkan olumsuzluklar yaşanmaktadır. Örneğin tesis alanının büyüklüğü, hava şartlarının olumsuzluğu (yağmur, kar, soğuk, sıcak vb.), devriye alanının çok katlı olması, fazla merdiven olması, personelin uyuması vb. durumlar güvenlik görevlisinin o an devriye programına uymaması için etken olabilir. Bekçi tur sistemi güvenlik personelinin görev


ve kullanım bilgileri konuya hâkim olmanızı sağlayacak yeterlilikte aktarılmaktadır.

Bekçi tur sistemi nasıl çalışır?

ihlali sonucu oluşabilecek vandalizm, hırsızlık, kurumsal casusluk, yangın, su baskını ve zarar verici kazalar ile oluşabilecek can kayıplarını ya da pahalı kayıpları önlemek için tasarlanmıştır. Adilo Bilişim üretici firma tarafından tavsiye edilen fiyat politikası ile uygun fiyata satın alabileceğiniz en işlevsel ve zahmetsiz bekçi (devriye) tur sistemlerini farklı ürün seçenekleri ile sunmaktadır. Bekçi tur sistemi alırken dikkat edilmesi gereken en önemli konu Türkiye’de üretilen ürünlerin tercih edilmesidir. Yurt dışından ithal edilen ürünlerinin tamir masrafları yüksektir ve yedek parça stoğu bulunmamaktadır. Örnek verecek olursak ithal bir Bekçi (Devriye) Tur Sisteminde işlemci yandığı zaman mecburen yeni bir cihaz almanız gerekmektedir tam bu noktada firmamız müşterilerimizin sorun ve maddi zarar yaşamasını önlemek adına, ülkemizde üretilen bekçi tur sistemi ürün seçeneklerimiz ile uygun fiyata kaliteli hizmet sunmaktadır. Satış öncesi ve sonrası uzaman teknik destek ekibimiz ile gerek bilgi aktarımı gerek kurulum desteği

Bekçi tur sistemleri, bekçi tur kalemi, bekçi tomu, kontrol noktası ve bekçi tur yazılımı olmak üzere 4 parçadan oluşmaktadır. Devriyenin yapılmasının istendiği alanlarda duvara basit pilsiz kontrol noktaları monte edilir güvenlik görevlisi devriye turu sırasında bu kontrol noktalarına küçük bir el feneri ebatında olan bekçi tur kalemini okutarak diğer kontrol noktasına yönelir ve aynı işlemi gerçekleştirir. Tamamlanan devriye turunun ardında bekçi tur kalemi ile toplanan veriler bir usb kablo yardımı ile bilgisayar ortamına aktarılır. Bilgisayara kurulan yazılım yardımı ile tur raporları alınabilir ve bu raporlar sayesinde belirlenen bölgelerin hangi tarihte, saat kaçta, hangi görevli tarafından kontrol edildiği, kolaylıkla izlenerek tespit edilebilir.

Bekçi tur sistemi nerelerde kullanılır? Bir bekçi tur sistemi uygulanması kurum ve kuruluşların zaman içinde doğru bir şekilde personelini izleme, güvenlik hizmetini üst seviyeye taşıma, daha etkin bir şekilde varlıklarını ve canını koruması için yardımcı olmaktadır. Bu nedenle artık birçok yerde bekçi tur sistemi kullanılmaktadır. Güvenlik şirketleri: Personeli izlemek, koruma devriye turlarını yönetmek ve raporlama yapmak için, Eğitim enstitüleri: Öğrencilerin güvenliğini artırmak için, Emlak – konut şirketleri: Kendi binalarını hırsızlık ve hasarlara

Bir bekçi tur sistemi uygulanması kurum ve kuruluşların zaman içinde doğru bir şekilde personelini izleme, güvenlik hizmetini üst seviyeye taşıma, daha etkin bir şekilde varlıklarını ve canını koruması için yardımcı olmaktadır.

karşı korumak için, Maliye enstitüleri: Dış tehditlere karşı güvenliğini sağlamak için, Depo Departmanları: Mal güvenliğini sağlamak için, Üretim tesisleri: Üretim sürecinin her yönüyle zararlardan ve kayıt dışı olaylardan korumak için, Özel yaşam alanları, siteler: Can ve mal güvenliğini sağlamak için, Plazalar: Gerektiğinde kat içleri ve dış alanın güvenli kontrolünü sağlamak için. Bunların dışında 7/24 güvenlik personeli ile korunan oteller, hava alanları, ulaşım tesisleri, eğlence merkezleri, fabrikalar, vb. tüm alanların bekçi tur sistemi ile güvenliği arttırılabilir ve kontrolü sağlanabilir.

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 65


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Teknoloji hastaların hayatına kalite katıyor Gerçek zamanlı hasta takip sistemi, belirli bir alan içerisindeki hastaların bulundukları konumun anlık olarak görüntülenmesini sağlıyor. İsmail UZELLİ /CEO SENSORMATIC GÜVENLİK HİZMETLERİ TİC. A.Ş.

S

ensormatic; gerçek zamanlı hasta takip çözümü ile sağlık sektöründeki uygulamaları farklılaştırıyor. Hastaların hayatına kalite katarken, hasta yakınlarının da rahat bir oh çekmesini sağlıyor. Gerçek zamanlı hasta takip sistemi, belirli bir alan içerisindeki hastaların bulundukları konumun anlık olarak görüntülenmesini sağlıyor. Çözümün sağlık sektöründeki uygulamalarını iki farklı örnekle ele alına bilinir: Bakımevlerinde bulunan Alzheimer

İsmail Uzelli

hastalarına özel bölümde, hastaların konum ve durumları anlık olarak takip edilebilir. Alzheimer hastalarında sıkça rastlanan durumlardan biri, hastaların anlık hafıza kayıpları nedeniyle bulunduğu ortama yabancılaşmasıdır. Böyle durumlarda hasta bulunduğu ortamı terk etme ihtiyacı duyar. Hastanın kendisi için belirlenmiş alanın dışına çıkmasıyla, bu bilgi görevli personele telefon ve bilgisayar ortamında bildirilir. Ek olarak,

66 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

hastaların yere düşmesi de bu sistemlerce algılanır ve hastaya hızlı müdahale edilmesi sağlanır. Güvenliğin en önemli bileşeni olan ‘önlem alma’ ile istenmeyen durumların önüne geçilmiş olur. Diğer bir uygulama ise, hastanelerin doğum bölümlerinde kullanım içindir. Bu uygulamada, bebeklerin doğumdan sonraki süreçte karışmasını önleyen bir eşleşme sistemi kullanılır. Anne ve bebeğe ayrı ayrı takılan ve hem fiziksel hem de elektronik olarak hiçbir rahatsızlık vermeyen kimlik etiketleri ile olası bir bebek karışma durumunun önüne geçilmektedir. Sağlık sektöründeki uygulamaları değerlendiren Sensormatic’in CEO’su İsmail Uzelli, bilgisayarlarla bütünleşik olarak çalışan kimlik etiketlerinin bu alanda yepyeni ufuklar açtığını dile getirdi: “Gerçek zamanlı konum takip sistemi sayesinde, hasta yakınlarının endişeleri azalacak. Hasta yere düştüğü anda üretilen alarmlar ile acil durumlara müdahale süreleri kısalacak.”dedi.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

CCTV uygulamalarında yüksek çözünürlük izleme iş istasyonları Supermicro iş istasyonu ailesi CCTV İzleme uygulamalarında 8 adet monitöre kadar bağlantı imkanı sağlıyor. Metin SARAÇ / Genel Müdür GTM TEKNOLOJİ

Y

üksek performans sağlayan, endüstriyel bilgisayarları hayatımızın birçok alanında kullanıyor ve birçok uygulamayı bu bilgisayarlarda barındırıyoruz. Endüstriyel alanın olmazsa olmaz ürünlerinden olan sunucu ve iş istasyonu mimarisinin, CCTV çözümü olarak uygulamaya entegre edilmesini, dijital içerik uygulamalarındaki hız/performans olanaklarını ele alacağız. GTM Teknoloji’nin distribütörlüğünü yürüttüğü “Supermicro” marka iş istasyonlarında rakipsiz performans sağlama, yüksek depolama alanı elde etme ve yönetim sunucusu gibi kullanabilme imkânına sahip olabilirsiniz. Özellikle CCTV uygulamaları için ele alacak olursak kayıt – izleme - depolama işlemlerinin tamamını aynı çatı altında toplayabilirsiniz. Böylelikle yüksek adetlerde kamera kaydı yapıp, yüksek çözünürlükte izleyip analiz edebilme ve yüksek kapasite depolama alanı (80TB) elde edebilirsiniz. AMD tabanlı çözümleri ürün portföyünde bulunmakla birlikte, Intel Xeon E3-1200 / E5-1600 tek soket ve E5-2600 çift soket iş istasyonlarının

68 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

yanı sıra, Hyper-speed destekli yüksek ısıya dayanıklı kapasitör ve devre sistemiyle hız aşırtmalı özel iş istasyonları da Supermicro Workstation ailesi içerisinde yer almaktadır. 4 Adet NVidia Tesla/Kepler GPU hesaplama iş istasyonları, Nvidia maksimus teknoloji desteği dijital içerik hız arttırma imkânı ve profesyonel grafik kartları ile tam uyumlu çalışma yeteneği Supermicro Workstation ailesine ait önemli

özellikler içerisinde bulunmaktadır. Bunun yanı sıra GTM Teknoloji’nin sunduğu 3 yıl ertesi gün yerinde destek garantisi bu benzersiz ürünlere ayrı bir katma değer kazandırmaktadır. CCTV İzleme uygulamalarında 8 adet monitöre kadar bağlantı imkanı sunabilmesi Supermicro iş istasyonu ailesi izleme sistemlerinin en başarılı ve performanslı ürünler olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

İnsan akışının kontrolü sağlanıyor Turnike çözümleri; bilgi erişimi ve güvenlik için pratik şekilde güncellenebilen programı ile özellikle binada kiracı olarak bulunanlara kolaylık sağlıyor. İleri teknoloji ürünü kart okuyucuları ile hemen her markaya erişim kontrolü için rahatça entegre oluyor. KONE

K

entsel yaşamda özellikle modern binalarda turnike kullanımı her geçen gün insan akışı sürecinin ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Kone turnike çözümleri, hızlı ve konforlu erişim sağlarken, insanları doğru yöne yönlendiriyor ve entegre kart okuyucular ile erişim haklarını kontrol edebiliyor. Tasarım ekibi tarafından kaliteli malzemeler kullanılarak geliştirilen turnike çözümleri; erişim, esneklik ve insan akışının kont-

70 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

rolü konularında bilinen standartların üzerine çıkıyor. Göze hoş gelen tasarımıyla da modern ofis binaları, plazalar, havalimanları vb. yapıların mimari tarzını ideal şekilde tamamlıyor. Ayrıca yenilikçi özellikleriyle kullanıldığı binaları çok daha verimli hale getirerek değer katıyor. Turnike çözümleri; bilgi erişimi ve güvenlik için pratik şekilde güncellenebilen programı ile özellikle binada kiracı olarak bulunanlara kolaylık sağlıyor. İleri teknoloji ürünü kart okuyucuları ile hemen her markaya erişim

kontrolü için rahatça entegre oluyor. Asansör sistemleri ile iletişime geçerek insanları en uygun kabine yönlendiriyor. Kone, farklı binalar ve ihtiyaçlar için farklı alternatifler getiriyor. Kone Turnstile 100 ve Kone Turnstile 50 modelleri, yoğun insan akışına sahne olan büyük plazalar ve havalimanı gibi yapıların yanı sıra kamu binalarına da yüksek konfor taşıyor. Kone Turnstile 30 modeli ise eğitim ve spor tesisleri ile yüksek hacimli ticari binalar için öneriliyor.



BİLGİ GÜVENLİĞİ

Bilgi güvenliğinde farkındalık sağlanmalı Bilgi güvenliği son dönemlerde ihracat firmalarının da önemsediği bir konu olmuştur. 2017 yılı içerisinde firmaların sahip olduğu OKSB Belgeleri’nin geçerliliği yitirmesi ile Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü Belgeleri almaları ön plana çıkmaktadır. Serkan DİRİCAN / Kalite Yöneticisi EMFA YAZILIM VE DANIŞMANLIK

Ü

lkeler müzakereler sonrasında karşılıklı tanıma anlaşması imzalayarak birbirlerinin yetkilendirilmiş yükümlü statülerini tanırlar ve anlaşma tarafı diğer ülkelerin yetkilendirilmiş yükümlülerini kendi yetkilendirilmiş yükümlüleri ile

72 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

eşdeğerde tutarlar. Enerji sektöründe güvenliği arttırmaya yönelik yapılan çalışmalarda enerji üreticisi firmaların dikkat ettikleri konunun başında bilgi güvenliği gelmektedir. Enerji üreticisi firmalar ne kadar fiziki güvenliklerini sağlarlarsa sağlasınlar ya da enerji üretim miktarları

belirli olursa olsun bilgi güvenliğini sağlamak için kendi içerisinde de bir takım önlemleri almaları gerekiyor. Mevcut sistemimizde santrallerden genel merkeze saatlik enerji üretim verisi gönderilmekte ve merkezde kendi içerisinden dışarıya kapalı sisteme tabi olan santralden verileri


Serkan DİRİCAN

almaktadır. Ancak kullanılan cihazların ve içerideki personelin bilgi güvenliği konusunda farkındalık sağlanmaması halinde büyük kayıplı sonuçlar oluşabilir. Yine aynı şekilde internete açık bir bilgisayardan bu işlemler gerçekleştiğinde kullanılan bilgisayarın kontrolü ve bu bilgisayarlara ilişkin tehditler belirlenerek ağda sorun olup olmadığı ve güncel saldırı türlerine karşın sızma testi yapılması da önlem almaya yönelik bir faaliyet olacaktır. Enerji üretici firmalar sahalarını doğru bir şekilde kuruyorlar ancak fiziki güvenliğin yanında diğer güvenlik açıklarını ihmal edebiliyorlar ve buda beklenmedik olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir.

kayıt sistemi düzenli ve izlenebilir olan; mali yeterlilik, emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunan, kendi oto kontrolünü yapabilen güvenilir firmalara gümrük işlemlerinde birtakım kolaylık ve imtiyazlar tanıyan uluslararası bir statüdür. Bu belgelendirmenin şartlarından bir tanesi de firmaların ISO 27001 Bilgi Güvenliği Sertifikası’na sahip olmasıdır. ABD’de yaklaşık 10.693 bin, Güney Kore’de 533 ve Japonya’da 518 adet yetkilendirilmiş yükümlü bulunmakta iken ülkemizde bu oran henüz 3 rakamlı sayılara dahi ulaşmamıştır. ABD, Avrupa Birliği Ülkeleri, Çin, Japonya ve Kanada gibi ülkelerin yapmış oldukları karşılıklı tanıma anlaşmaları neticesinde gümrük işlemleri konusunda kolaylaştırmalar sağlamıştır. Günümüzde yetkilendirilmiş yükümlü statüsüne sahip firmaların bu kolaylaştırmalardan sadece kendi ülkelerinde değil; yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının yürütüldüğü diğer ülkelerde de yararlanabilmesi için ülkeler arasında karşılıklı tanıma anlaşması yapılmış olması gerekmektedir. Ülkeler müzakereler sonrasında karşılıklı tanıma anlaşması imzalayarak birbirlerinin yetkilendirilmiş yükümlü statülerini tanırlar ve anlaşma tarafı diğer ülkelerin yetkilendirilmiş yükümlülerini kendi yetkilendirilmiş yükümlüleri

ile eşdeğerde tutarlar. Ülkemiz 9 Haziran 2014 tarihi itibarıyla Güney Kore ile arasında Karşılıklı Tanıma Anlaşması imzalanmıştır. Ancak bakanlığımızın atmış olduğu adımla birlikte firmaların genel koşulları sağlamalarından sonra ülkelerle olan anlaşması artacaktır ve yerinde gümrükleme ile daha hızlı cevap verilebilecektir. Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü Sertifikası’nın sağladığı faydaların yanında ayrıca firmalara yerinde gümrükleme imkânı da vermektedir. Bunun sağlanmasına ilişkin yapılacak olacak faaliyet güvenli alandır. Güvenli alan için gümrükleme alanını belirtilmiş olmalı ve standartta belirtilen özellikteki yüksek çözünürlükteki kamera sistemiyle 7*24 izleniyor olmasını gerekiyor. Ayrıca bu kayıtların yönetmeliğin belirttiği süre boyunca saklı tutuluyor olmasını şart koşmaktadır. Bunun sağlanmasından sonra firma kendi güvenliğini sağlıyor olacaktır ve bunu da ispat ediyor olacaktır. Yaptığı bütün işlemler şeffaf olacağından firma kamuda güven sağlamış olacak, piyasada güvenilir kişi olarak tanınacak, sevkiyatlarında kendi dışında gelişen olaylardan dolayı gecikmeleri azalacak, emniyet ve güvenlik açıklarından kaynaklı vakalarda azalış sağlayacak ve devletin güvenini de arttırıyor olacaktır.

İhracat sektöründe bilgi güvenliği Bilgi güvenliği son dönemlerde ihracat firmalarının da önemsediği bir konu olmuştur.2017 yılı içerisinde firmaların sahip olduğu OKSB Belgeleri’nin geçerliliği yitirmesi ile YYS ( Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ) Belgeleri almaları ön plana çıkmaktadır. Yetkilendirilmiş yükümlü ise gümrük yükümlülüklerini yerine getiren,

Ülkeler müzakereler sonrasında karşılıklı tanıma anlaşması imzalayarak birbirlerinin yetkilendirilmiş yükümlü statülerini tanırlar ve anlaşma tarafı diğer ülkelerin yetkilendirilmiş yükümlülerini kendi yetkilendirilmiş yükümlüleri ile eşdeğerde tutarlar. Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 73


BİLGİ GÜVENLİĞİ

250 Milyondan fazla e-posta filtrelendi Bulut tabanlı Antispam Gateway programı bugüne kadar 250 milyondan fazla maili filtreledi. Bu maillerin yaklaşık 175 milyonu spam (istenmeyen e-posta) çıkarken; maillere yüklenmiş 1,2 milyondan fazla virüsün de sisteme sızması engellendi. COMODO

K

urumsal e-posta sunucularına yönelik Comodo ASG filtresinden geçen 250 milyonu aşkın e-postanın yaklaşık 175 milyondan fazlası spam (istenmeyen e-posta) olarak tanımlandı ve 1,2 milyondan fazla virüs de yine ASG tarafından engellendi. ASG; şirket içi veya barındırılan e-posta sunucuları için istenmeyen (spam), kimlik avı (phishing) amaçlı e-postalara ve virüs bulaşmış e-posta eklerine karşı tam koruma sağlıyor; böylece kurumsal e-posta kullanımını güvenli kılıyor. Şirkete gelen tüm e-postalar önce Comodo Antispam Gateway programına yönlendirildiği için istenmeyen ve virüs yüklü e-postalar kurumsal e-posta sunucularına ulaşmadan

74 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

engelleniyor. Temiz olan veya göndericileri beyaz listede yer alan mesajlar daha sonra şirketin e-posta kullanıcılarına iletilirken; istenmeyen e-posta olarak işaretlenen mesajlar ise kullanıcılar tarafından diledikleri zaman gözden geçirilebiliyor.

En hesaplı ve en etkili antispam çözümü ASG; bulut tabanlı olduğu için arıza noktası olmayan ve bakım gerektirmeyen e-posta filtreleme işleyişi ve web tabanlı merkezi yönetim konsolu sayesinde IT yöneticilerinin her büyüklükteki ağ üzerinde istenmeyen e-postaları filtrelemelerine olanak sağlıyor. ASG sadece gelen postaları değil giden postaları da denetliyor.

Spambot bulaşmış şirket bilgisayarlarından giden e-postaları da filtreleyen Antispam Gateway; ortam dışına spam göndermesini önleyerek şirket itibarının korunmasına da yardımcı oluyor. Program bu yolla şirket alan adlarının veya IP adreslerinin kara listeye (Alan Adı Sistemi Gerçek Zamanlı Kara Delik - DNSRTB) girmesini önlüyor. ASG e-posta filtreleme konusunda IT yöneticilerine sağladığı esneklikle şirkete özel düzenlemeler yapma imkânı da sunuyor. IT yöneticileri, kullanıcı ve alan adları ekleyebiliyor, kullanıcı grupları ve kullanıcı izinleri tanımlayabiliyor; e-posta için kara listeler ve beyaz listeler oluşturabiliyor ve karantina altına alınmış e-postaları yönetebiliyor.



BİNA OTOMASYONU

Bina otomasyon sistemlerinde anahtar faktörler Binalarınızın elektro-mekanik altyapısı, kullanım amacı, teknik ve işletme personel sayısı, bilgi seviyesi, olası genişleme imkân ve hedefleri, tasarruf ve sistem yönetim ihtiyaçları bina otomasyon sistemi kurulumunda belirleyici etkendir. EEC ENTEGRE BİNA KONTROL SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş

B

ina otomasyon ve yönetim sistemleri, tesisin tipine bağlı olarak ısıtma, soğutma, havalandırma sistemleri, jeneratör, hidrafor, VRV-VRF sistemleri, fan coiller, VAVler, aydınlatma, otopark

76 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

CO gaz izleme ve egzost kontrol sistemleri gibi farklı elektromekanik sistemlerin tek bir merkezden kontrolü, izlenmesi ve raporlanmasını kapsar. Ayrıca CCTV (kapalı devre televizyon), kartlı geçiş, yangın algılama vb. diğer güvenlik sistemleri ile de entegre edile-

rek tek merkezden tüm binanın minimum personel ve maksimum verimlilikle kontrolünü sağlar. Isıtma-soğutma-havalandırma (mekanik otomasyon) sistemleri İşletmelerin faaliyet alanına, konfor-kontrol ihtiyaçlarına, elektro-mekanik sistemlerine bağlı


olarak, kaynakların en etkili şekilde kullanılması, raporlanması, ısıtma, soğutma, havalandırma, su temin gibi mekanik sistem kontrollerinde insan faktörünü en aza indirerek, işletme maliyetlerinde tasarruf ve tam kontrol sağlanması temel amaçtır. Aydınlatma otomasyon sistemleri: İşletmelerin iç-dış-mimari aydınlatma sistemlerinin zamana, ortam ışık şiddetine, kullanım yoğunluğuna göre otomatik olarak kontrol edilerek, işletme maliyetlerinde tasarruf ve tam kontrol sağlanması temel amaçtır. Otopark güvenlik ve otomasyon sistemleri: Otoparklarda egzost gazı yoğunluğunun takibi, eşik seviye aşımında alarm verilmesi, egzost fanlarının çalıştırılması için kurulan sistemleri kapsamaktadır. Üst düzey entegrasyon: Bina otomasyon sisteminin (BMS) yangın algılama, kartlı geçiş, CCTV, PDKS gibi diğer zayıf akım sistemleriyle entegrasyon platformu sağlayabilmesi nedeniyle de işletme genelinde sağlayacağı maliyet ve verimlilik, katlanarak artmakta; tek merkezden farklı sistemler yönetilip izlenmekte ve sistemler birbiriyle konuşabilmektedir. Neden bina otomasyon sistemi kullanıyoruz? Kontrol edilen alanlarda konfor şartlarının oluşturulması: Mekan sıcaklığı, nemi, ışık şiddeti, hava kalitesi, kullanım su sıcaklığının ayarlanması Enerji tasarrufu: Su-hava sıcaklığının, ışık şiddetinin, açmakapama zamanlarının otomatik ayarlanması, gereksiz ısıtma-soğutma-aydınlatma yapılmaması, enerji sarfiyatı hesaplanması Rutin işlem kontrolleri:

Bacnet, Modbus, LON, M-bus gibi açık platform altyapıları destekleyen bir bina otomasyon sistemi kurulması, işletmelere kurulan otomasyon sistemi üzerinde firma bağımlılığını en aza indirme imkânı sağlar. Günlük, haftalık, saatlik cihaz açma-kapama programlarının oluşturulması, cihazların sıralı çalıştırılmasıyla, eşit yıpranma sağlanması, arızada yedek cihaza geçme Koruyucu bakım ve sistem sürekliliği: Elektromekanik sistemlerin sarf ve yedek parça ömürlerinin takibi, minimum yedek parça stoklarının tutulması, arıza durumunda iş emirlerinin yazılması, sık arızalanan sistemlerin tespiti İnsan kaynaklı hataların ortadan kaldırılması ve eleman maliyetinin azaltılması: Minimum insan müdahalesi ile hataların, gereksiz enerji sarfiyatının ve işgücünün azaltılması, kaynakların verimli kullanımı

Hangi sistemler kontrol edilebilinir? Klima santralleri (AHU), Egzost, besleme, basınçlandırma fanları, Pompalar Kazanlar ve ısıtma sistemleri,

Soğutma grupları ve soğutma sistemleri, Isı dönüştürücüler (Isıtma, kullanım sıcak suyu vb.) İç-dış aydınlatma Elektrik ve ısı enerjisi izleme (Enerji analizörleri, akım-gerilimgüç izleme, enerji anahtarlama) Oda mekanik ekipmanları (Fan Coil, VRV, VAV, split klima…) Su depolama ve temin sistemleri, asansörler, jeneratör, kompresör, su arıtma, paket cihazlar İç ve dış aydınlatmalar Sistemin olası genişleme ihtiyaçlarını, mevcut yada daha sonra sisteme eklenebilecek farklı marka otomasyon sistemlerinin, paket cihazların, kurulan bina otomasyon sistemine entegre edilmesi ve aynı bedenin birer organı gibi uyumlu çalışmasını, her otomasyon platformu sağlayamaz. Bacnet, Modbus, LON, M-bus gibi açık platform altyapıları destekleyen bir bina otomasyon sistemi kurulması, işletme-

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 77


BİNA OTOMASYONU

Kurulan sistemin, firma ya da kişilere bağımlı olmadan hayatiyetinin sürdürülebilmesi, doğru ürün, dökümantasyonproje ve yedek parça temini, geriye doğru uyumluluk, global ürün ve teknik servis desteği kurulacak sistemde aranması gereken anahtar faktörlerdir. lere kurulan otomasyon sistemi üzerinde firma bağımlılığını en aza indirme imkânı sağlar. Sistem sürekliliği kullanıcı eğitimi ve teknik destek hizmetleriyle sağlanıyor Kurulan sistemin, firma ya da kişilere bağımlı olmadan hayatiyetinin sürdürülebilmesi, doğru ürün, dökümantasyon-proje ve yedek parça temini, geriye doğru uyumluluk, global ürün ve teknik servis desteği kurulacak sistemde aranması gereken anahtar faktörlerdir. EEC dünyanın önde gelen üreticileriyle kurduğu çözüm ortaklıkları sayesinde, sistemlerinizi sizin için en uygun, güncel, genişletilebilir yazılım ve donanım kullanarak tasarlıyor,

78 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

kuruyor ve kurduğu sistemlerin satış sonrası desteğini veriyor. Bina otomasyon sistemi uygulama kapsam ve alanları Binalarınızın elektro-mekanik altyapısı, kullanım amacı, teknik ve işletme personel sayısı, bilgi seviyesi, olası genişleme imkân ve hedefleri, tasarruf ve sistem yönetim ihtiyaçları bina otomasyon sistemi kurulumunda belirleyici etkendir. Endüstriyel tesisler, rezidans binaları, oteller, alışveriş merkezleri, iş merkezleri, hastaneler, eğitim kurumları kısmen ortak, kısmen de birbirlerinden farklı otomasyon ve entegrasyon gereksinimlerine sahiptir. 1. Oteller: Ortak ısıtma-soğutma, havalandırma, su temin sistemlerinin kontrolü

Ortak iç-dış aydınlatmanın kontrolü Alarm, çalışma süresi, kullanıcı müdahaleleri vb. raporlama Oda dolu-boş ya da check-in durumuna göre oda ısıtma, aydınlatma ve enerji kontrolü. Havuz, uzak nokta aydınlatmaları, pompaları, soğutma grupları, su depoları soğuk odalar vb. ekipmanın merkezden kontrolü 2. Alışveriş ya da iş merkezleri: Ortak ısıtma-soğutma, havalandırma, su temin sistemlerinin kontrolü Ortak iç-dış aydınlatmanın kontrolü Alarm, çalışma süresi, kullanıcı müdahaleleri vb. raporlama Kiralık alanlarda ısı, elektrik, su, gaz tüketimi hesaplama, faturalama


3. Fabrikalar ve endüstriyel tesisler: Ortak ısıtma-soğutma, havalandırma, su temin sistemlerinin kontrolü Ortak iç-dış aydınlatmanın kontrolü Alarm, çalışma süresi, kullanıcı müdahaleleri vb. raporlama Üretimde kullanılan buhar, basınçlı hava, su, yakıt gibi girdilerin; sıcaklık, basınç, akış, debi kontrolü, stok durumu, rezerv ve sipariş seviye takibi Paket sistemlerin, bantların, arıtma sisteminin alarm ve çalışma süre takibi, izlenmesi

4. Üniversite kampüsleri: Ortak ısıtma-soğutma, havalandırma, su temin sistemlerinin kontrolü Ortak iç-dış aydınlatmanın kontrolü Alarm, çalışma süresi, kullanıcı müdahaleleri vb. raporlama Uzak nokta çevre aydınlatma, pompa, soğutma grubu, su deposu, pis su çukuru vb. ekipmanın merkezden kontrolü, izlenmesi Bahçe sulama kontrolü Yurt odalarında su-elektrik-ısı sarfiyatının takibi ve faturalanması

Bina otomasyon proje tasarım ve uygulama süreçleri Bina otomasyon sistem kurulumunda en uygun sistemi uygulayabilmek için aşağıdaki çalışmalar yapılır: 1. Tesisinizdeki mevcut elektro-mekanik sistem incelenip, talepleriniz de dikkate alınarak; hangi sistemler için otomasyon uygulanmasının gerekeceği belirlenir. 2. Bina otomasyon sisteminin

binanızdaki CCTV, yangın alarm, kartlı geçiş, asansör, endüstriyel otomasyon vb. diğer sistemlerle entegrasyon gerekliliği ve bunun düzeyi belirlenir. 3. Otomasyon senaryoları öncelikli olarak proje firmanızın tasarımları doğrultusunda tartışılarak oluşturulur. 4. Geleceğe dönük genişleme ihtiyaçları da değerlendirilerek, malzeme ve tesisat maliyetleri ile birlikte sistem seçenekleri sunulur. 5. Çözümde karar kılındığında, uygulama projeleri hazırlanır, mühendislik, programlama, grafik tasarım ve daha sonra sahada montaj ve programlama çalışmaları tamamlanarak işletme personeliniz eğitilir ve sistem teslim edilir. 6. Başlangıç aşamasında mühendisler sistemin çalışmasını süpervize ederek, sistem operatörlerinin eğitim eksikleri varsa tamamlarlar ve gerek duyulduğu takdirde küçük programlama ayarlarını gerçekleştirirler. Komple anahtar teslimi çözümler sağlamak amacıyla EEC ürünler arasında lokal ve ağ bağlantılı donanım ve merkezi yazılımların yanı sıra ısıtma-soğutma-havalandırma saha ekipmanları, gaz, su kaçak, CO kaçak gibi güvenlik saha ekipmanları ve benzeri kontrol donanımını da bulunduruyor. Sıcaklık-nem-basınç sensör ve anahtarları Hava-su debi, hız sensör ve anahtarları CO2, Hava kalite sensörleri Su-gaz-CO kaçak dedektörleri Motorlu oransal, on/off, yüzer kontrol vana motorları ve vana gövdeleri

Kelebek, solenoid vanalar Oransal-on/off- yüzer kontrol damper motorları Ekranlı, ekransız tam programlı kontrol cihazları Mekanik- LCD Ekranlı oda ve FCU termostatları FCU termal tahrikli ve motorlu vanalar WEB tabanlı kontrol cihazları Grafik, animasyonlu merkezi izleme-kontrol ve raporlama yazılımları LON, Bacnet vb. açık protokol sistem entegrasyonu RS232 çıkışlı paket sistem entegrasyonu (Chiller, kompresör, jeneratör vb.)

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 79


GÜVENLİK HİZMETİ

Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği bünyesinde “GÜSOD Çalışanlar Komitesi” kuruldu

Türkiye genelinde özel güvenlik sektörünün tanıtımını yapmak, gelişim sürecini anlatmak ve sektör çalışanlarının özlük haklarında iyileştirilmelerin sağlanması konusunda çalışmalarda bulunmak üzere GÜSOD üyesi şirketlerde görev yapan özel güvenlik görevlilerinin katılımları ile “GÜSOD Çalışanlar Komitesi” kuruldu.

T

ürkiye genelinde özel güvenlik sektörünün tanıtımını yapmak, gelişim sürecini anlatmak ve sektör çalışanlarının özlük haklarında iyileştirilme-

80 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

lerin sağlanması konusunda çalışmalarda bulunmak üzere GÜSOD üyesi şirketlerde görev yapan özel güvenlik görevlilerinin katılımları ile “GÜSOD Çalışanlar Komitesi” kuruldu. Komite ilk

toplantısını 25 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleştirdi. Çalışanlar Komitesi karşılıklı işbirliği ve yapılacaklar konusunda bir aksiyon planı oluşturarak faaliyetlerine başlamıştır.


GÜSOD Çalışanlar Komitesi’nin amaçları: ÖGG’ lerin özlük haklarının iyileştirilmesi kapsamında yapılacak faaliyet ve organizasyonların planlanması, Kamuoyunda ÖGG’ lerin daha iyi tanıtılması/anlatılması projelerinin neler olabileceği konusunda çalışmalarda bulunmak, Fiilen; sahada görev yapan çalışanların bu konulardaki düşünceleri ve katkılarının tespiti, olarak belirlenmiştir.

Özel güvenlik görevlilerinin özlük hakları neden iyileştirilmelidir? Özel güvenlik faaliyetleri özel kanunla yürütülür; kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyettedir, ÖGG’ leri kamu görevlileri gibi cezalandırılır. Özel güvenlik ve koruma hizmeti özel kanunla yürütülmekte olan bir meslektir. Bu bağlamda 5188 sayılı yasanın birinci maddesinde bu hizmetin yerine getirilme amacının kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette olduğu ifade edilmiştir. Bu ifadeden hareketle özel güvenlik görevlileri görevleri ile bağlantılı olarak işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılırlar, ayrıca ÖGG’ lere karşı görevleri dolayısıyla suç işleyenlerde kamu görevlilerine karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır. (5188 Sayılı yasa Md 23) Dolayısı ile bu çerçevede kamu görevlilerine addedilen ÖGG’ nin özlük haklarının ayni işi yapmakta olan genel kolluk görevlilerinin sahip oldukları haklara paralel düzenleme yapılması gerekmektedir. Özel güvenlik görevlileri 5188 sayılı yasada belirtildiği üzere can ve mal güvenliğini sağlarlar, bu nedenle muhtemel saldırıların ilk hedefi konumundadırlar. ÖGG’ leri görev alanlarında kanunun ilgili maddesinde belirtildiği

şekilde can ve mal güvenliğinin sağlanmasına memur edildiklerinden, muhtemel saldırı ve saldırganların ilk hedefi konumundadırlar. Özel güvenlik görevlileri 5188 sayılı yasada belirtildiği üzere kamu kolluğunun sahip olduğu yetkilere sahiptirler. Güvenlik hizmeti ifa eden ÖGG’ leri kamu kolluğunun kullandığı, arama, yakalama, suç eşyasını ve delilleri emanete alma, silah bulundurma ve taşıma gibi yetkilere sahiptirler.(5188 Sayılı yasa Md 7,8) Özel güvenlik görevlileri de TSK mensupları ve emniyet görevlileri gibi; kötü niyetli kişilerin açık hedefi konumundadırlar. ÖGG’ leri görev alanları dışında da yaptıkları işin özelliğine binaen kendileri ve aileleri kötü niyetli kişilerin hedefi haline gelebilmektedir. Güvenlik hizmetlerinin riskli olmasından dolayı işverenler ÖGG’lerinin 3 üncü şahıslara verecekleri zararların tazmini amacıyla “Mali Sorumluluk Sigortası” yapmak zorundadır. Özel hukuk tüzel kişileri ve özel güvenlik şirketleri istihdam ettikleri ÖGG’lerin 3 üncü kişilere verecekleri zararların tazmini amacıyla esas ve usulleri Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen özel güvenlik mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.(5188 Sayılı yasa Md.21) Özel güvenlik görevlilerinin diğer meslek dallarına göre çalışma ortamı büyük farklılıklar ve zorluklar gösterir. Büyük çoğunluğu zorlu iklim ve çevre şartlarından doğrudan etkilenir. Yürütülen hizmetin çalışma ortamı koşulları itibarıyla ( Yazın sıcak, kışın soğuk ortamlar, dinlenme alanlarındaki kısıntılar vb.) diğer meslek dallarına göre zor şartlar içermektedir. Özellikle ıssız bölgelerde (orman,

dağlık alanlar, HES, RES vb. yerlerde çalışanlar) yalnız çalışan ÖGG’ lerin psikolojileri olumsuz etkilenmektedir. Özel güvenlik görevlisi olarak hizmet vermek için “Özel güvenlik kimlik kartı”na sahip olmak gerekmektedir. ÖGG olarak çalışabilmek için kanunun aradığı niteliklere haiz olmak (Yaş, eğitim düzeyi, adli sicil, fiziki şartlar) ve özel güvenlik temel eğitimini başarı ile tamamlamak gerekmektedir. Bu şartları taşıyanlara valilikler tarafından özel güvenlik kimlik kartı ile çalışma izni verilmiş olması zaruridir(5188 Sayılı yasa Md.10, 11, 12, 14) Bu hususlar; eğitim (sertifikasyon), sınav (başarı puanı), kimlik başvuru (harç ödeme), emniyet sorgulama (silahlı güvenlik hizmetleri), kimlik kartı(hak kazanma) olarak sıralanabilir. Özel güvenlik hizmetleri “Tehlikeli işler” sınıfındandır Özel güvenlik hizmeti 6331 sayılı yasa ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin işyeri tehlikeli sınıflar tebliğine göre “Tehlikeli sınıfta” yer almaktadır. Hizmet verilen görev noktası içinde bulunduğu coğrafi konumun tehlike derecesi ve tehlikenin gerçekleşme olasılığı ne kadar fazla ise (terör bölgesi, hırsızlık ya da saldırının çok olduğu bölgeler vb.) ÖGG’ nin risk ve sorumluluğu artmaktadır. Özel güvenlik hizmetlerinde “sorumluluklar ve haklar” dengesinin kurulması gerekmektedir. Özel güvenlik hizmeti 5188 sayılı yasa ile düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin büyük bir kısmı “Sorumlulukları ve cezaları ” tanımlamakta olup “Haklar” konusunun sorumluluklar ve cezalara uygun olarak dengelenmesi gerekmektedir. Sorumluluklar ve yaptırımlar özel olarak 5188 Sayılı Yasa’da tanımlanmış ancak haklar konusu genel iş yasasında asgari sınırlar ile ifade edilmiştir.

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 81


YANGIN GÜVENLİĞİ

Hastanelerde kaçış stratejileri Yerinde korunma yöntemi; hastane tasarım ve işletmesi sırasında yangının hızla algılanmasını, muhafaza edilmesini ve hızla söndürülmesini sağlayacak önlemlerin alınmasını gerektirir. Oral DEMİRCİOĞLU / NFPA Sertifikalı Yangından Korunma Uzmanı KARİNA TASARIM DANIŞMANLIK VE EĞİTİM HİZMETLERİ LTD.ŞTİ

G

ünümüzde hastane binalarının hem sayısı hem de binaların büyüklüğü artmaktadır. Buna bağlı olarak

82 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

bu yapılarda yangın anında can güvenliğinin sağlanması aynı oranda zorlaşmaktadır. Benzer şekilde; hastane binalarında yangın yayılımının önlenmesi, acil

durum tahliyesi, kaçış yollarının tasarlanması için binada alınacak önlemlerin önemi de artmaktadır. Bu durum; hastane mimarisinin, binadaki kullanıcı


Hastanelerde yangından korunma stratejileri

Oral DEMİRCİOĞLU

tiplerinin hareket kabiliyetlerini ve hastanede yürütülen işlemleri göz önüne alarak tasarlanmasını gerektirmektedir. Kullanıcıların can güvenliğinin sağlanması ve/ veya hastane binalarının göreceli olarak karışık yapısı nedeniyle olağan kaçış davranışlarının sergilenmesinin mümkün olmadığı veya zor olduğu durumlarda kullanıcıların güvenliği için kaçış yollarında ve bina bölümlerinde alınması gereken önlemlere odaklanılması gerekmektedir. Bu yüzden öncelikle; hastanelerdeki kullanıcıların özelliklerinin ve hareket kabiliyetlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Kullanıcı özelliklerinin belirlenmesini takiben, can güvenliği ve yangından korunma açısından alınması gereken pasif yangın önlemleri ve kaçış elverişliliği, öncelikle ülkemizde yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in (BYKHY) kurallarına göre incelenecektir. Bu yönetmelikte yeterli veya açık bilgi bulunmayan ancak uygulanması elzem olan bazı durumlar için ise NFPA 101 [2]’den faydalanılarak açıklamalarda bulunulacaktır.

Hastanelerde yangın güvenliği söz konusu olduğunda; göz önünde bulundurulması gereken iki önemli amaç bulunmaktadır; Can güvenliği Mal ve mülk güvenliği Hastaları bir yangın anında binadan kaçırmak yerine; hastayı yangından uzak tutma gerekliliğidir. Bu amaçla kullanılan savunma stratejilerinden ilki, yerinde korunma( İng. Defend-inPlace) olarak adlandırılmaktadır. Yerinde korunma yöntemi; hastane tasarım ve işletmesi sırasında yangının hızla algılanmasını, muhafaza edilmesini ve hızla söndürülmesini sağlayacak önlemlerin alınmasını gerektirir. Bu stratejide, yangının hızla algılan-

Yangın, olay yerinden uzaktaki kullanıcılara erişmeden ve onların tahliyesine gerek kalmadan kontrol altına alınabiliyor ve sığınma alanları yardımıyla kullanıcıların güvenliği sağlanabiliyor ise yerinde korunma stratejisi hayata geçirilmiş demektir.

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 83


YANGIN GÜVENLİĞİ

ması önemli olsa da en önemli kısım yangının hızla söndürülmesidir. Bu sayede hastaların bina dışına tahliyesi yapılmadan can güvenliğinin sağlanması amaçlanır. Hastanelerde kullanılan diğer önemli bir yangından korunma stratejisi ise Kademeli Yatay Tahliyedir. Bu strateji yangın çıkmasının önlenmesinin ana prensip olarak benimsenmesini gerektirir. Bir şekilde yangın çıkması durumunda ise yangının hızla algılanarak hastaların, aynı katta oluşturulan dumandan ve ısıdan arındırılmış, yeterli büyüklükteki güvenlikli bölgelere taşınmasını amaçlamaktadır. Bu iki önemli strateji tanım olarak birbirlerinden ayrı olsalar da hastanelerde uygulanması ve tasarımı açısından iç içe geçmiş konulardır.

Yerinde korunma stratejisi Binayı tümden tahliye etmek yerine, yerinde korunma stratejisini uygulamak uluslararası

Hastaları hareket ettirmenin zor olduğu durumlarda yangın çıkan hasta yatak odası dışındaki odalar geçici sığınma alanları olarak kullanılabilirler. Bu yüzden hasta yatak odalarının binanın geri kalanından ayrılması gerekir.

84 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

birçok standartça da kabul görmüş bir yöntemdir. Bu kavram NFPA 101’in 2006 basımında, ekler kısmındaki bir paragrafta şu şekilde özetlenmektedir: Yangın, olay yerinden uzaktaki kullanıcılara erişmeden ve onların tahliyesine gerek kalmadan kontrol altına alınabiliyor ve sığınma alanları yardımıyla kullanıcıların güvenliği sağlanabiliyor ise yerinde korunma stratejisi hayata geçirilmiş demektir. Bu stratejinin uygulanabilmesi için yangına dayanıklı yapı elemanlarının( bina taşıyıcı elemanları, kiriş, kolon, döşeme vs.), yangın bölmelerinin (duman ve yangın geçişine izin vermeyen durdurucu elemanlar: duvar, kapı, perde vs. ) ve yatay çıkışların bir arada kullanılması gerekir. Bunların doğru şekilde konumlandırılması ve kullanılması sığınma alanlarındaki kullanıcıların gerçek bir yangın tehdidi altında kalmalarına engel olacağından; tümden tahliye yerine yerinde savunma stratejisinin tercih edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır.

Farklı kullanım tiplerinin birbirinden ayrılması Günümüz hastane binalarında farklı kullanım tiplerinin bir arada görüldüğü katlara sıkça rastlanmaktadır. Örneğin kafeteryalar, sağlık cihazları satışı yapan dükkânlar, doktor ve yönetim ofisleri, konferans salonları gibi kullanım alanları poliklinikler ile aynı katlarda bulunabilmektedir. Farklı kullanım alanları olan bir binada temel olarak yapılacak iki tip işlem vardır: Tasarım aşamasında ya bütün alanlar en sıkı yangın önlemi gerektiren kullanım tipine sokularak buna göre tasarım yapılır ya da kullanım tipleri birbirinden yangın bölmeleri ile ayrılır. BYKHY [1] karışık kullanım

veya kullanım tiplerini ayırma konusuna madde 18’de şöyle açıklık getirmektedir: “MADDE 18- (1) Bir binada iki veya daha fazla kullanım sınıflandırılmasına tabi olacak bölümler var ise ve bu bölümler birbirinden; daha yüksek tehlike sınıfına uygun bir yangın bölmesi ile ayrılamıyor veya iç içe olması sebebiyle ayrı korunma tedbirlerini uygulamak mümkün değil ise daha yüksek koruma tedbirleri gerektiren sınıflandırmaya ilişkin kurallar bütün bina için uygulanır.” Binanın bütününe, en yüksek koruma tedbirleri gerektiren sınıflandırmaya ilişkin kuralların uygulanması çok çeşitli kullanım tiplerinin artık günümüz hastanelerinde var olması ve bu farklı tiplerin istendiği yere rastgele yerleştirilememesi nedeniyle her zaman mümkün olamamaktadır. Bu yüzden çoğunlukla ana kulla-


nım tiplerinin birbirinden yangına dayanıklı bölmeler ile ayrılması finansal etkisi ve tasarım kolaylığı açısından daha çok tercih edilmektedir.

bir biçimde tıkanmalı, duman geçişi önlenmeli ve bu duvarlar üzerine hava transfer menfezi yerleştirilmesinden kaçınılmalıdır. Bu duvarlar üzerindeki kapılar ise duman sızdırmaz olmalıdır. Kapıların duman sızdırmazlığı için dikkat edilecek en önemli husus kapı kanatları ile döşemeler arasında kalan boşluğun 4 mm’i geçmemesidir (BYKHY [1] – madde 50/6-ç). Kapılar konusunda süregelen bir tartışma da bu kapılar üzerinde kendiliğinden kapanma düzeneklerinin yani kapı kapatıcıların olup olmayacağı konusudur. Bu kapılar üzerinde kapı itici bulunması standartlarca zorunlu koşulmamaktadır. Bunun arkasında yatan neden de hastanelerdeki işlevsel gerekliliklerin üstün gelmesidir. Hastanelerde alınan diğer yangından korunum önlemleri ve işlevsel özelliklerin kapı iticilere yeterli bir alternatif oluşturduğu düşünülmektedir.

Hasta yatak odalarının ayrılması

Duman bariyerleri ve kompartımanlara ayırma

Yukarıda da anlatıldığı gibi hastaları hareket ettirmenin zor olduğu durumlarda yangın çıkan hasta yatak odası dışındaki odalar geçici sığınma alanları olarak kullanılabilirler. Bu yüzden hasta yatak odalarının binanın geri kalanından ayrılması gerekir. Diğer ayırma elemanlarından farklı olarak burada duman bariyerleri kullanılmalıdır (Bknz. NFPA 101 madde 18.3.6.2). Hasta yatak odaları yangına dayanıklı duvar ve kapılar ile değil; duman sızdırmaz duvar ve kapılar ile hastane koridorlarından ayrılmalıdır. Bu duman bariyerlerini oluşturan duvarlar döşemeden tavana kadar, asma tavan içinde de süreklilik arz etmelidir. Bu duvarlardan geçen tesisat elemanlarının çevresi sıkı

Ülkemizde hastanelerin 300 m²’den büyük yatılan katlarının her biri, bu katların en az yarısı büyüklüğünde iki veya daha fazla yangın kompartımanına ayrılmalıdır. (BYKHY [1] – madde 49/1b). Bu kompartıman sınırlarını oluşturan yangın kesiciler en az 1 saat yangına dayanıklı (REI 60) olmalıdır. Bu yangın kesiciler aynı zamanda birer duman bariyeri niteliğinde olmalıdır. Bu kompartımanların büyüklüğü belirlenirken aşağıdaki konulara dikkat edilmelidir: 1) Bu kompartımanlarda bulunabilecek kullanıcı sayısına başına 2,8 m²’lik boş sığınma alanları yaratılmalıdır. 2) Bu kompartımanların büyüklükleri Tablo-1’de verilen değer-

lerden fazla olmamalıdır. Bu iki kompartımanı ayıran kısımdan geçen tesisat elemanlarının oluşturduğu boşluklar yangın durdurucu malzemeler ile kapatılmalıdır. Buradaki kapılar duman sızdırmaz özellikte olmalı; menteşeli kapı kullanıyorsa her iki kompartımandan kaçışa olanak sağlayacak şekilde kanatları farklı yönlere açılmalı ve mutlaka otomatik kapatıcılar ile donatılmalıdır. Bu kapılar hastanelerin günlük işlevlerine engel oluşturmaması için genelde kapı tutucular yardımıyla açık tutulur ve yangın anında kapanması sağlanır. Bu kapılar aynı zamanda yatay tahliye kapısı olarak kullanıldığından genişlikleri standartlarda belirtilen değerlerde olmalıdır. İlerleyen bölümlerde bu genişliklerden de bahsedilecektir. Bu kapılara örnek Resim-1 de verilmiştir.

Dikey açıklıkların ayrılması Yangın ve duman binalarda dikey yönde hareket etme eğilimindedir. O yüzden, özellikle yerinde korunma stratejisinin hassasiyetle uygulanması gereken hastane gibi yapılarda yangın ve dumanın yayılabileceği dikey açıklıklar mümkün olduğunca kapatılmalıdır. Yangın ve duman dikey olarak bir kompartımandan diğer kompartımana geçmemelidir. 2009 senesinde, 9 kişinin hayatını kaybettiği Bursa Şevket Yılmaz Hastanesi yangınında 2.Bodrum katta çıkan yangın kablo şaftı boyunca ilerleyip yoğun bakım servisine ulaşmıştır. (Bknz. [6]) Bu yüzden hastane binalarında şaftlar 2 saat yangına dayanıklı olacak şekilde kapatılmalı, tesisat geçişlerinde yangın durdurucular uygulanmalı ve şaftlardan geçen havalandırma kanallarında

Haziran 2016 Güvenlik Yönetimi n 85


YANGIN GÜVENLİĞİ

Yangın ve duman binalarda dikey yönde hareket etme eğilimindedir. O yüzden, özellikle yerinde korunma stratejisinin hassasiyetle uygulanması gereken hastane gibi yapılarda yangın ve dumanın yayılabileceği dikey açıklıklar mümkün olduğunca kapatılmalıdır. yangın damperleri tesis edilmelidir. Resim-2’de bir yangın kesici duvardaki tesisat geçişlerindeki ve duvar döşeme birleşimlerindeki yangın durdurucular gösterilmektedir. Şaftların yanında diğer dikey açıklıklar( çamaşır veya çöp bacası) , asansör kovaları, yangın merdivenleri de 2 saat yangına dayanıklı yangın kesiciler ile binanın geri kalanından ayrılmalıdır. Bu binalarda mümkün olduğunca atrium yapılmasından kaçınılmalı veya bundan kaçınılamıyorsa, atriumlu kısım hastane hizmetlerinin verildiği (poliklinik, hasta yatak odaları vs. ) alanlardan yangın kesiciler ile ayrılmalıdır. BYKHY[1] Madde 24/5’de atriumlarda duman kontrolü zorunlu koşulmaktadır. Bunun yanı sıra atrium alanının 90 m²’den az olmasından kaçınılması gerektiği belirtmekte ve bundan kaçınmanın mümkün olmadığı hallerde; 45 cm’lik duman perdeleri ve

86 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

aralarındaki mesafe en çok 2 m olan sprinklerler ile çevrelenmesi (perdeye 15 ila 30 cm uzaklıkta) istenmektedir. Atriumlarda mümkün olduğunca dumanın oluştuğu katta kalmasını sağlayacak duman kontrol sistemleri uygulanmalıdır. Atrium tanımına girmeyen ancak yine de dikey açıklık oluşturan açık merdivenler, yürüyen merdivenler ve rampalarda dumanın bir kompartımandan diğer kompartımana sızmasını önleyen duman perdeleri yapılmalıdır. Resimde duman perdelerinin bir gösterimi verilmiştir. Hastane binalarında, yukarıda bahsedilen kompartımanların yanında tali sayılabilecek kompartımanlara ihtiyaç vardır. Bu alanlar genel olarak tehlikeli alanlar olarak anılmaktadır. Bu alanların ayrılması, üzerinde detaylıca durulabilecek ve tartışılabilecek bir konudur. Bu gibi alanlar için daha detaylı bilgi NFPA 101 [2] , BYKHY [1] gibi dokümanlarda bulunabilir. Yangın kesiciler ile binanın geri kalanından ayrılması gereken alanların bazıları transformatör odaları, AG- OG ana dağıtım pano odaları, 9,3 m²’den büyük depolar, jeneratör odaları, laboratuvarlar, kazan daireleri, alkol depoları, yakıt depoları, mutfaklar, çamaşırhaneler, yatay tesisat galerileri, medikal gaz depolama odaları, yangın pompası odaları vb.

Sonuç Hastanelerdeki kaçış ve güvenli tahliye olanakları kullanıcıların kısa sürelerde ve yangın nedeniyle oluşacak ısı ve zehirli dumana maruz kalmadan güvenli bölgelere taşınmasını veya kendiliğinden bu bölgelere hareket edebilmesini sağlayacak şekilde tasarlanma-

lıdır. Bunun için yapı elemanları veya yangın kompartıman duvarlarının dayanma sürelerinden, kapılara, merdivenlerden koridor genişliklerine, bu öğelerin sayısından büyüklüklerine varana kadar birçok konunun önemle üzerinde durulması gerekmektedir. Aynı zamanda, hastane işletmesi ile sorumlu personel tarafından bu yönde oluşturulacak mevzuat ve politikalarla bu önlemler desteklenmeli ve doğru şekilde kullanımı için bilgilendirmeler yapılmalı, tatbikatlar gerçekleştirilmelidir. Elbette hastanelerde yangından korunma ve can güvenliği açısından alınması gereken önlemler kaçış olanaklarının sağlanması ile sınırlı değildir. Yanıcı maddelerin kontrol ve sınırlandırılması, yapı malzemelerinin yanıcılık açısından sınırlandırılması, bina taşıyıcı sistem elemanlarının yangın dayanımı, yangını hapsetme için bölme ve ayırma önlemleri, yangın algılama ve ihbar sistemleri, otomatik/ elle yangın söndürme sistemleri ve cihazları, itfaiyeci yaklaşımı ve sağlanan olanaklar da önemle üzerinde durulması gereken konulardandır.

Referanslar [1] Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, 2015 [2] NFPA 101 Life Safety® Code, 2015 [3] Cote, R. ; Harrington, G. “NFPA 101 Life Safety® Code Handbook”, 13th Edition. [4] O’Connor, D. “Fire Protection Handbook- Health Care Occupancies”, Section 20 / Chapter 15, 20th Edition [5] O’Connor, D. ; Cohn, B. “Fire Protection Handbook- Strategies for Occupant Evacuation During Emergencies ”, Section 4 /Chapter 5, 20th Edition [6] TMMOB Burs İKK- Bursa Şevket Yilmaz Devlet Hastanesi Yangini Teknik İnceleme Ve Değerlendirme Raporu - 16.09.2009 [7] Mevcut ve Yeni Yapılacak Sağlık Uyulması Gereken Asgari Teknik Standartlar Genelgesi - B.10.0.İOD.0.07.00.00-10-6



YANGIN GÜVENLİĞİ

CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri insanların bulunmadığı, sızdırmazlığı sağlanmış veya açıklık hesabı yapılması kaydı ile açıklık bulunan mahallerde uygulanır. Temiz gazların aksine CO2 gazlı söndürme sistemi lokal uygulamalarda kullanılabilmektedir. Ersin SAYIN / Mühendislik ve Satış Ekip Lideri NORM TEKNİK MALZEME TİC. İNŞ. SAN. A.Ş

G

CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri insanların bulunmadığı, sızdırmazlığı sağlanmış veya açıklık hesabı yapılması kaydı ile açıklık bulunan mahallerde uygulanır. Temiz gazların aksine CO2 gazlı söndürme sistemi lokal uygulamalarda kullanılabilmektedir. Dünyada ve ülkemizde CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri için kullanılan standart; ilgili EN Standardı ve NFPA 12 (2015)’dır. CO2 gazlı yangın söndürme sistemlerinin kullanım alanları genel olarak; jeneratör odaları, trafo odaları, kablo galerileri, egzoz kanalları, türbin motor test odaları, içten yanmalı motor test odaları ve elektrik motorları test odaları ile yağ ve yakıt kazanlarıdır. Ekonomik olması, mahallin sızdırmazlık gerekliliğinin olmaması ve lokal olarak uygulanabilmesi CO2 gazlı yangın söndürme sisteminin avantajları olarak sıralanabilir. Avantajlarının yanında CO2 88 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

gazlı yangın söndürme sistemlerinin, insan bulunma ihtimali olan mahallerde kullanılmaması, çok yüksek miktarda ısı soğurduğundan dolayı elektronik devrelerde su kristalleri oluşturabilmesi gibi dezavantajları bulunmaktadır. CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri; silindir, boşaltım vanası, tetikleme elemanları, kontrol elemanları, kollektör, boşaltım hortumu, çek valf, nozul, restriktör ve gerekli durumlarda seçici vana ekipmanlarından oluşmaktadır. Kullanılacak olan silindirlerin PED (Basınçlı Ekipmanlar Direktifi) ve TPED (Taşınabilir Basınçlı Ekipmanlar Direktifi ) direktiflerine uygunluğu zorunludur. Kazınmış Π işareti, ilgili silindirin PED ve TPED uygunluğunu belirler. Silindir test basınçları 250 bar olmalıdır. Sistem; çapraz zon prensibine göre çalışan dedektörler vasıtasıyla yangının algılanması ve silindirlerin, solenoidler vasıtasıyla aktif hale getirilerek tüm gazın aynı anda mahalle boşalmasıyla çalışmaktadır.

Sistem tasarlanırken doğru risk belirlenmelidir CO2 söndürme sistemlerinin dizayn ve hesaplama kraterlerini belirlemek için Türkiye’de genel olarak ilgili EN Standardı, NFP12 (2015) standardı kullanılmaktadır. Sistemi tasarlarken, doğru riskin belirlenmesi gerekir. CO2 sistem-

lerinde risk yüzey yangını (Surface Fire) ve derin yangın ( Deep- Sealed Fire) olarak ikiye ayrılır. Derin yangın; kablo, elektrik, mobilya ve kağıt gibi kor ile yanan malzeme yangınlarıdır. Yüzey yangını ise benzin, alkol ve benzeri gibi tutuşabilir akışkan yangınlarıdır. Risk sınıfının belirlenmesinden sonra, ilgili standartlarda yer alan dizayn değerlerine göre gerekli gaz hesaplamaları yapılabilir. CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri, tartılı ve tartısız sistemler olarak iki ayrı şekilde dizayn edilebilir. Teknik olarak CO2 silindirlerine manometre takılamaz. Bu nedenle silindirlerin dolu veya boş olduklarını takip etmek için ya ağırlık ölçüm metodu ya da ultrasonik seviye tespit metodu kullanılmalıdır. Ancak bu şartlar altında sistemin yıllar içerisinde sağlıklı olduğunu tespit edebiliriz. Tartısız sistemler, tartılı sistemlere göre daha ekonomik sistemlerdir. Tartılı sistemler, mekanik, elektronik ve fotoelektrik tartılı olarak kullanılabilir. CO2 sistemlerinin yangın riski taşıyan hacime total (total flooding) ya da lokal (local application) olarak uygulanabilir. Lokal sistemler diğer gazlar gibi sızdırmaz mahallerde kullanılma zorunluluğu yoktur. Bir makinenin taşıdığı riske veya yağ havuzu gibi yangın riskinin tanımlandığı alanlarda kullanılabilir. Total flooding, yangın riskinin bölgesel olarak tespit edilemediği ve tüm mahallin korunması gerektiği risklerde kullanılır. Açıklığın olma durumu ve olmama durumu olarak iki aşamada incelenmelidir.



YANGIN GÜVENLİĞİ

Bükreş Stadyumu’nda yangın sistemleri yenilendi Ulusal Arena’da 6 adet yangın algılama paneli ve 2 adet high-end tekrarlama paneli ile 2.500 adet MTD533 multisensör detektör kullanılarak 55.600 kişilik stadyumun güvenliği sağlanmaktadır. 2010 yılının sonbaharında başlayan montaj ve devreye alma süreci 2011 yılının yaz aylarında sona ermiştir. SCHRACK SECONET

U

lusal Arena, 55.600 koltuk kapasiteye sahip olan stadyum 2.000 ton ağırlığındaki 15 dakika içinde açılıp kapanabilir çatısı ile Romanya’nın en büyük futbol stadyumudur. 6 Eylül 2011 tarihinde açılışı yapılan stadyum; 1953 yılından beri hizmet veren eski stadyum yıkılarak aynı yere yapılmıştır. UEFA Elit Stadyumu (kategori 4) olarak seçilen

90 n Güvenlik Yönetimi Haziran 2016

stadyum 2012 UEFA Avrupa Ligi finaline ev sahipliği yapmıştır. Bunun yanı sıra Romanya Milli takımının maçlarına, Romanya Kupası Finali’ne ve Romanya Süper Kupası Finali’ne ev sahipliği yapmaktadır. Schrack Seconet’in yangın algılama sistemleri ile korunan Viyana’daki Ernst Happel, Ljubjana’daki Stozice ve Gdansk, Varşova, Poznan’daki EURO 2012 stadyumları Bükreş Belediyesi’nin

ürüne onay vermesinde önemli rol oynayan referanslar olmuştur. Ulusal Arena’da 6 adet yangın algılama paneli ve 2 adet high-end tekrarlama paneli ile 2.500 adet MTD533 multisensör detektör kullanılarak 55.600 kişilik stadyumun güvenliği sağlanmaktadır. 2010 yılının sonbaharında başlayan montaj ve devreye alma süreci 2011 yılının yaz aylarında sona ermiştir.





R

E

K

L

31

A

87

M

I

N

D

E

2-3

96

35 27

1

21

55

69

49

51

67

95

43

61

13

Ö.K.

89

19

15

45

29

53

17

75

93

11

A.K.

71

23

A.K.İ.

4-5

57

91

ö.K.İ

9

K

S




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.