Sayı 38

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

AĞUSTOS 2016 SAYI: 38

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

PARA VE KIYMETLİ EŞYA TAŞIMA FAALİYETLERİ

AĞUSTOS 2016 SAYI: 38

FOKUS: ORGANİZASYON GÜVENLİĞİ DRONELAR VE GÜVENLİK YAT LİMANLARINDA GÜVENLİK ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

AĞUSTOS 2016 SAYI: 38

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

PARA VE KIYMETLİ EŞYA TAŞIMA FAALİYETLERİ

AĞUSTOS 2016 SAYI: 38

FOKUS: ORGANİZASYON GÜVENLİĞİ DRONELAR VE GÜVENLİK YAT LİMANLARINDA GÜVENLİK ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

AĞUSTOS 2016 SAYI: 38

AĞUSTOS 2016 SAYI: 38

AĞUSTOS 2016 SAYI: 38

AĞUSTOS 2016 SAYI: 38

içindekiler 24

62

38 8

BAŞKANDAN

10 EDİTÖR

12 GÜNCEL

Sektör ile ilgili kısa haberler

22 KÖŞE / Hayata Bakış

“Çocuk yetiştirmek”

KAPAK KONUSU

SEKTÖRDEN

24

“Profesyonel destek alımına yönelim artıyor”

54

“İsim değişikliğini büyük bir sorun olarak görmüyoruz”

30

“Türkiye’de nakit taşıma/işleme pazarı emekleme safhasında”

34

Operasyon süreci insan hatasından arındırılmalı”

58

“Okul turnike geçiş sistemleriyle suç ve şiddet karşısında farkındalık oluşturulmalı”

36

Para ve kıymetli eşya taşıma hizmeti profesyonel ellerde olmalı

FOKUS

ELEKTRONİK GÜVENLİK

38

Organizasyon güvenliğinde risk analizi

62

VMS yazılımları ile kapsamlı çözümler

44

Organizasyon güvenliğinde köpek kullanımı

68

Gazi Üniversitesi’nde 7/24 güvenlik

48

Organizyon güvenliğinde dikkat edilmesi gereken hususlar

70

Gelişmiş analiz kapsamlı uzaktan izleme

52

Bilgi güvenliği organizasyonu

72

Panik butonu tehlike anında kadınların yanında!

Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

AĞUSTOS 2016

76

AYDA BİR YAYINLANIR

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam ve Satış Sorumlusu Bahar GÜLERYÜZ bahar@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK

74

BİLGİ GÜVENLİĞİ

YANGIN GÜVENLİĞİ

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com

74

Dronelar ve güvenlik

86

Endüstriyel mutfaklar artık daha güvenli

90

VM Medical Park Kocaeli Hastanesi

Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır.

Projesi

BİNA OTOMASYONU 92 Yıllık Kapak ve

78

Akıllı ve çevreci binalar

GÜVENLİK HİZMETİ

80

Yat limanlarında güvenlik

Fokus konuları

94 ABONE FORMU 95 Reklam İndeksi

Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 11 No:1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı VERİTAS BASIM MERKEZİ Tel: 444 1 303 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir.

Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08

e BAŞKAN

Özel güvenlik şirketi seçerken nelere dikkat edilmelidir?

Değerli okurlarımız; Eğer güvenlik hizmeti satın alacaksanız dikkat etmeniz gereken bazı hususları ve kriterleri sizlere referans olması için aşağıda sıraladım. Unutmamanız gereken en önemli husus hizmet alırken sadece maliyeti göz önünde bulundurmamanızdır.

Bu bağlamda özel güvenlik şirketleri hakkında bilinmesi gerekenler ve değerlendirme yaparken dikkat edilecek hususları özet olarak madde başlıkları ile ifade edersek; Hizmet almayı düşündüğünüz özel güvenlik şirketi size güvenlik projesi sunuyor mu?

Proje asgari personelle optimum çözümü ve elektronik tedbirleri içermeli; risk analizine dayalı çözüm önerilerini ihtiva etmelidir.

En ucuz teklif mi; yoksa maliyet analizi sunan mı?

Detaylı maliyet analizi içermeli ve yapılacak anlaşmada tüm taraflar kazançlı olmalıdır.

Referansı var mı?

Belirlenecek özel güvenlik şirketinin yürüttüğü işler ve biten işleri incelenmelidir.

Hizmet satın alacağınız özel güvenlik şirketinin iç işleyişi nasıldır? Şirketin iç işleyiş düzeni çalışan haklarına saygısı ve vergi ödeme durumu mutlaka değerlendirilmelidir.

Hizmet satın alacaklar genel yaklaşım içinde; konuya mal alımı gibi bakmamalıdırlar Referans kriteri ön plana çıkmaktadır. Hizmet önce alınır sonra üretilir prensibi daima göz önünde bulundurulmalıdır. Güvenlik alımında yapılacak hatanın telafisi yoktur.

Hizmet satın alınacak özel güvenlik şirketinin insan gücü yapısı değerlendirilmelidir Güvenliği emanet edeceğiniz; özel güvenlik görevlilerinin sosyal haklarından, eğitim seviyelerine kadar bir dizi yeterliği önem arz etmektedir.

Özel güvenlik hizmeti satın alırken kararınızı etkileyebilecek parametreler: Deneyim Denetim İdari yapı Süreklilik, esneklik Yöneticilerin yeterliliği Kurucuları Şirket içi eğitim yaklaşımları Şirketin genel olarak yeterliliği Talep ettiği hizmet bedelidir.

Güvenli ve huzurlu yarınlar dileklerimle…

8 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı

Hizmet satın

alacaklar genel yaklaşım içinde; konuya mal alımı gibi bakmamalıdırlar.

Referans kriteri ön plana çıkmaktadır.

Hizmet önce alınır sonra üretilir; prensibi daima göz önünde bulundurulmalıdır.

Güvenlik alımında yapılacak hatanın telafisi yoktur.

y EDİTÖR

Para ve kıymetli eşya taşıma

Yurtdışında Cash in transit (CIT) olarak tabir edilen para ve kıymetli eşya taşıma basit haliyle; içerisinde servis barındıran yüksek güvenlik gerektiren bir kargo ve lojistik faaliyeti olarak tarif edilebilir. Türkiye’de “emekleme aşamasında” olarak değerlendirilen sektör şirketlere maliyetlerini düşürmesi, risklerin aktarılması, esas iş kolunda ihtisaslaşmaları, yönetim kolaylığı ve ihtiyaca uygun hızlı hareket kabiliyeti sağlamaktadır.

Para ve kıymetli eşya taşımada da iç ve dış risklerden söz edilebilir. İç riskler, çalışanları suiistimalleri ve kıymete ilişkin ihmal veya kusurları nedeniyle oluşan kayıplardır. Dış riskler ise; her türlü atak, silahlı soygun, gasp, hırsızlık ve benzeri tehditlerdir. Para ve kıymetli eşya taşımada profesyonel desteğe yönelim artmaktadır. Bu sayımızda Kapak konumuzu “Para ve kıymetli eşya taşıma faaliyetleri” oluşturuyor. Kapak konumuza ilişkin önemli içeriklerimiz mevcut.

Bu sayıda fokus konumuz ise Organizasyon Güvenliği. Organizasyonlar; etkinlik yönetimi, konferans yönetimi, toplantı yönetimi, risk yönetimi ve güvenlik yönetimi başlıkları altında farklı yönetsel disiplinlerin bir araya getirilmesi sonucunda, katılımcıların fikirlerini ve uygulamalarını, günümüz yaşam standartlarını bozmadan temsil etmesi ve sunması olarak kabul edilebilir. Her organizasyonun kendi dinamikleri, güvenlik ihtiyaçları ve katılımcı profili vardır. Bu nedenle organizasyon güvenliğinden sorumlu yöneticiler; her organizasyon için risk analizlerini güncellemeli, güvenlik ihtiyaçlarını belirlemeli, personelini ve ekipmanlarını doğru şekilde paylaştırabilmelidir. Organizasyon güvenliği münferit bir operasyon olduğundan güvenlik ekibi organizasyon alanını teslim aldığında ilk yapılması gereken güvenlik hizmeti verilecek alanı yasaklı ve şüpheli nesnelerden tamamen arındırmak olmalıdır. Fiziksel güvenliğin yanı sıra bilgi güvenliğine de dikkat etmek gerekir. Küçük ve büyük organizasyonlarda bilginin sınıfının tanımlanması gerekmektedir.

Bizim için, neler daha önemli bunun ayrımını yapıyor olmamız ve bunlarla ilgili gerekli güvenlik önlemlerini planlıyor olmamız gerekiyor.

Fokus konumuzda yer alan teknik makalelerde organizasyon güvenliğinde dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde durulmaktadır.

Sektörden sayfalarımızın bu sayıda iki konuğu var; Hanwha Techwin Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yasin Altaş ve Hursoft Yazılım Ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Hürriyet Özlem Yıldız. Sektörde yaşanılan sorunlar ve çözüm önerilerinin yanı sıra birçok önemli konuya ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı röportajlarımızı da aynı şekilde keyifle okuyacağınızı tahmin ediyorum.

Elektronik güvenlik, bilgi güvenliği, bina otomasyonu, güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek yazılar ve değerlendirmelerle dolu…

Güvenli günler dileğiyle

10 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com

Türkiye’de

“emekleme aşamasında” olarak değerlendirilen sektör; şirketlere maliyetlerini düşürmesi, risklerin aktarılması, esas iş kolunda ihtisaslaşmaları, yönetim kolaylığı ve ihtiyaca uygun hızlı hareket kabiliyeti sağlamaktadır.

GÜNCEL

IDEA4SWIFT projesi hayata geçiriyor

Kendi geliştirdiği güvenli ve akıllı şehir sistemleri ile şehirlerde güvenliği üst seviyeye taşıyan Türk teknoloji şirketi Proline, 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan Katar’ın başkenti Doha’nın güvenlik altyapısını kurmasının ardından bu kez de çok önemli bir Avrupa Birliği (AB)

projesine imza atıyor. AB ülkelerinin tüm havalimanlarında hayata geçirilmesi planlanan yeni otomatik geçiş kontrol sistemini geliştiren uluslararası konsorsiyumun Türkiye lideri olarak projede Proline yer alıyor. 2030 yılında yaklaşık 720 milyon kişinin havalimanlarından geçiş yapacağını öngören AB, hem

sınır güvenliğini artırmak hem de havalimanlarındaki yolcu kontrol sürecini hızlandırmak amacıyla IDEA4SWIFT projesini hayata geçiriyor. 2017 yılında hayata geçmesi planlanan projeyi ise üçü Türk, altısı Fransız olmak üzere toplam dokuz şirketten oluşan bir konsorsiyum üstlendi. Biyometrik güvenlik alanında kendi Ar-Ge merkezinde geliştirdiği ürün ve çözümler ile yurtdışında birçok başarılı projeye imza atan Proline, konsorsiyumun Türkiye’deki liderliğini de yürütüyor, projeye biyometri çözümleri ile katkıda bulunuyor.Konuyla ilgili açıklamada bulunan Proline İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit, “Bu proje ile hayata geçirilecek otomatik geçiş kontrol sistemlerinde dört ayrı biyometri çözümünü bir araya getiriyoruz. Dünyada dört farklı biyometriyi bir araya getiren başka bir çözüm yok. Bu yeni güvenlik sisteminde kullanılacak 3. nesil pasaportlar ve biyometrik kişi tanımlaması sayesinde yolcular mevcut yapıdan çok daha hızlı geçecektir.” dedi.

Müşterisinin verisini çaldırana ceza geliyor Sophos, siber casusluk ve diğer nedenlerle yaşanan kurumsal veri kayıplarını önlemek amacıyla en yaygın platform desteğine sahip senkronize şifreleme çözümü Sophos SafeGuard Encryption 8’i duyurdu. Kapsamlı güvenlik çözümlerinin kurum genelinde standart süreç haline getirilmesinin küresel güvenlik regülasyonlarına uyumu hızlandıracağına dikkat çeken Sophos Uç Nokta Güvenlik Grubu Yöneticisi Dan Schiappa, 25

12 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

Mayıs 2018’de yürürlüğe girecek Avrupa Birliği Genel Veri Güvenliği Regülasyonu gereğince, Avrupa Birliği vatandaşlarının bilgilerini kullanarak hizmet sunan şirketlerin verilerinin çalınması durumunda yıllık küresel cirolarının yüzde 4’üne varan oranda cezalarla karşı karşıya kalacakları hatırlatmasında bulundu. Bugüne dek kurumsal verilerin şifrelenmesine dayalı güvenlik çözümlerinin kullanımının zor olarak algılandığına ve

yeterince yaygınlaşmadığına dikkat çeken Sophos Uç Nokta Güvenlik Grubu Yöneticisi Dan Schiappa, “Sophos’un yaptığı araştırmaya göre, bilgi teknolojileri yöneticilerinin yalnızca yüzde 29’u kurum içindeki akıllı telefonları, yüzde 43’ü Mac bilgisayarları şifreleyerek güvenliğini sağlıyor. Bu da kurumlardaki sistemlerin önemli bir bölümünde saklanan verilerin risk altında olduğu anlamına geliyor” dedi.

GÜNCEL

ISAF kapılarını 29 Eylül’de açıyor ISAF Security Fuarı 29 Eylül 2016’da İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açmaya hazırlanıyor. Kameradan kayıt sistemlerine ve alarma, giriş kontrol sistemlerinden personele, kepenk sistemlerinden çitlere ve parmaklıklara, kasalardan kapılara ve kilitlere, iletişim sistemlerinden araçlara ve güvenlikli camlara A’dan Z’ye sektörle ilgili tüm bileşenlerin yer aldığı fuar bu sene 21’kez güvenlik sektörüyle buluşacak. 2016 yılında da başarılı bir organizasyon geçireceğinin sinyallerini veren ISAF Fuarı’nda hollerin tamamı neredeyse doldu.

Katılımcılarından çoğunun düzenlenmeye başladığı ilk yıllardan beri bir parçası olmaya devam ettiği bu önemli organizasyon, yılların kazandırdığı tecrübe sayesinde 2016 yılında da birçok yeni firmaya da kapılarını açmış bulunmakta. ISAF Security,

sektörün en güncel durumunun izlenebileceği, en güncel ürünlerin incelenebildiği ve sektörün ticaretinin kalbinin attığı buluşma

noktası olarak tüm katılımcı ve ziyaretçilerin ilgi ile takip ettiği sektörün en önemli platformunu oluşturuyor.

Yeni bir Android açığı keşfedildi!

Android işletim sistemini kullanan cihazlar yeni bir tehditle daha karşı karşıya. Avusturya’daki Graz Teknoloji Üniversitesi’nde görevli olan araştırma ekibi, Android’in cache dosyalarını saldırıya karşı savunmasız bırakan yeni bir işletim sistemi açığı keşfettiler. Araştırmacılar, bu sistem açığının ARM mimarisini kullanan tüm cihazlarda var olduğunu söylediler. ARM mimarisi, Android işletim sistemini kullanan tüm telefonlarda ve diğer birçok cihazda kullanılmış. Sistem

14 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

açığı sayesinde cache dosyalarına erişmeyi başaran araştırmacılar, eriştikleri cihazın klavyesinde basılan tuşları, ekranında dokunulan yeri ve hatta kod uygulamalarını görebiliyorlar. Açık, hem Android cihazlarındaki dosyaları, hem de cihazlardan giriş yapılan hesapların güvenliğini tehlikeye atıyor. Örneğin bir hacker bu açık üzerinden telefonunuza saldırdıysa ve siz kredi kartı numaranızı kullanarak bir işlem yapıyorsanız, hacker bu işlem sırasında kullandığınız tüm bilgilere kolaylıkla ulaşabilir.

GÜNCEL

NEXCOM, InnoTrans 2016’da yenilikleri tanıtmaya devam edecek NEXCOM; ulaşım bilgisayarlarının gücünü yükseltmeye ve bunları “InnoTrans 2016” da sergilemeye hazırlanıyor. Tren gözetimi, PIS (Yolcu Bilgilendirme Sistemi), tren trafik kontrolü ve radyo iletişimi ayrıca akıllı otobüs dâhil çeşitli uygulamaları tanıtım amaçlı 20-23 Eylül tarihlerinde Berlin’de 4.1 Nolu salonda Nexcom standında ziyaretçilerini bekleyecek.

Kamu güvenliğini ve güvenliği güçlendirmek amacıyla Nexcom, trenlerde kullanılmak üzere tren servisi operatörlerine bir video gözetim sistemi önermektedir.

Ulaşım bilgisayarları MVS 5210 entegre sistemi ve bir IP kamera ile aracın hareket esnasındaki faaliyetlerinin izlenmesini sağlayacak. Tren dışında, araç ile entegre kameralar tren, tren - araç çarpışma önleme ve veri kayıtlarının depolanmasını göstermek için InAs PoE VES30-8S ve VMC 3011 RAN monte edilmesinin gerektiği bildirilmektedir. “InnoTrans 2016” da ziyaretçilere NEXCOM ayrıca, yolcuların bilgi-eğlence amaçlı

kullanılan PIS sistemi VTC 7220 -R, tren radyo iletişiminde nROK 1020, tren trafik kontrolü için nROK 5500, akıllı otobüs bilgisayarı VTC 6210’yi tanıtacaktır.

Twitter’da bu bağlantıya tıklamayın !

Sürekli virüs vakasıyla gündeme gelen mikro blog devi Twitter’da bugünlerde yepyeni bir virüs türedi. Twitter’dan “Üzgünüz hesabınız kilitlendi. Size özel bağlantıdan hesabınızı doğrulayınız.” diye bir DM (Direkt Mesaj) geldiğinde bu bağlantıya sakın tıklamayın. Bağlantıya tıkladığınızda sizden kullanıcı adı ve şifrenizi istiyor. Bu bilgileri girdiğinizde ise hesabınıza virüs bulaşıyor. Hesabınızdaki takip ettiğiniz kişilere ve takipçilerinize bu mesaj gönderiliyor.

Böylece bu virüs ağı hızlıca yayılıyor.

16 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

GÜNCEL

TCG Sancaktar’da Ayvaz kompansatörleri tercih edildi Türkiye’de üretilen en büyük savaş gemisi TCG Bayraktar’ın ikizi olan TCG Sancaktar’da Ayvaz kompansatörleri ile tank ve sintine alarm sistemleri tercih edildi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için ADİK Tersanesi tarafından inşa edilen ve dünyanın en büyük amfibi çıkarma gemilerinden biri olan TCG Sancaktar 16 Temmuz Cumartesi günü düzenlene törenle denize indirildi.

Yapımı, kendisiyle aynı özelliklere sahip ikiz gemi TCG Bayraktar’ın denize indirilişinden 9 ay sonra tamamlanan TCG Sancaktarda Ayvaz’ın ürettiği metal kompansatörler ve seviye kontrol ürünleri kullanıldı. Gemide kullanılan Ayvaz ürünleri hakkında açıklama yapan Ayvaz Marine Ürünleri Satış Sorumlusu Özen Acar, proje başlangıcında ilgili dizayn departmanları ile birlikte egzoz hesaplamalarının yapıldığını ve gerekli kompansatör yerleşimlerinin buna göre belirlendi-

ğini söyledi. İmalatların Türk loydu sertifikasyonuna göre yapıldığı bildiren Acar, “Biz ürünlerimizi bu tür projelere klas nezaretinde yapılan testler sonrasında teslim ediyoruz. Özellikle kompansatör grubundaki her ürünü teker teker basınç kontrolüne tabi tutuyor ve tersaneye ancak öyle teslim ediliyor” dedi. Tüm askeri ve ticari projelerle yakın temas halinde olduklarını dile getiren Acar, gerek mühendislik çalışmaları, gerek dizayn ve saha çalışmaları ile tüm denizcilik ailesinin yanlarında olduklarını vurguladı. Ayvaz İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut ise yaptığı açıklamada, tamamen yerli ürünler kullanma hedefiyle yola çıkılan TCG Sancaktar adındaki geminin ülkemiz açısından gurur verici olduğunu söyledi. Türk Loydu sertifikasına sahip olmalarının bu gemide Ayvaz ürünlerinin tercih edilmesi açısından etkili olduğunu dile getiren Alpagut, inşa sürecinde tersaneye verdikleri

mühendislik hizmetlerinin ve desteğin de önemli olduğunu belirtti. Ayvaz markasının güvenle özdeş olduğunun altını çizen İcra Kurulu Başkanı, “Ayvaz Türkiye’de kompansatörü ilk üreten firma. Bu marka 68 yıldır kalite kavramı ile özdeş olarak anılıyor ve sektöre her zaman ilkleri kazandırıyor. TCG Sancaktar gibi birçok açıdan ilkleri taşıyan gemide Ayvaz gibi ilkleri gerçekleştiren bir markanın tercih ediliyor olması bize gurur veriyor” dedi.

Hacker’lar sabit diskin sesini dinliyor!

Yeni bir hack’leme yöntemi ile sabit diskinizden çıkan sesler, verilerinizi kaptırmanıza yol açabiliyor!

Bir grup güvenlik araştırmacısının yaptığı yeni bir çalışma, bilgisayarların sabit sürücüsünden çıkan seslerin bilgi iletiminde kullanılabileceğini ortaya koydu. Buna göre hacker’lar bu yöntemi kullanarak siz farkında bile olmadan verilerinizi toplayabiliyorlar. DiskFlirtation adı verilen bu yöntem bir sabit diskin aktuatörünün kontrolü ele geçirildiğinde mümkün oluyor. Tıpkı

18 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

bir pikap çaların kolu gibi bir sabit diskin plakaları üzerinde ileriye ve geriye doğru hareket eden bu aktuatör hareket ettikçe farklı sesler çıkartıyor.

Hacker’lar da doğru bir zararlı yazılım tercihiyle bu sesleri değerlendirip birçok veriye ulaşabiliyor. Söz konusu yöntemin sınırlı bir etkinlik alanı var ve dakikada yaklaşık 180 bit’lik veri elde edebiliyor. Bu ilk başta kulağa pek etkileyici bir değer gibi gelmeyebilir fakat yöntem yarım saatlik bir süre içinde şifreleme anahtarını ele geçiriyor.

GÜNCEL

Bilişim 500’de Karel’e 2 birincilik ödülü Karel; bu sene 17.si gerçekleştirilen Bilişim 500’de iki ödüle birden layık görüldü. Türkiye bilişim sektöründe faaliyet gösteren firmaların 2015 yılı net satış gelirleri baz alınarak hazırlanan Bilişim 500 Araştırması’nda Karel üst üste ikinci kez “Türkiye Merkezli Üretici ve “Türkiye Merkezli Üretici Donanım” kategorilerinde iki birincilik ödülünün sahibi oldu. Bilişim 500 ödül töreninde Karel adına ödülleri teslim alan Karel Pazarlama Direktörü Nurşen

Yıldırım şu şekilde konuştu: “Son iki yıldır içinden geçmekte olduğumuz zorlu süreçten ülke ekonomisinin güçlenerek çıkması için, özellikle reel sektörün hedeflerine kitlenerek yoluna devam etmesi büyük önem taşıyor. Bilişim sektörünün saygın ve bağımsız organizasyonu Bilişim 500’de iki yıldır üst üste aldığımız “Türkiye Merkezli Üretici ve Türkiye Merkezli Donanım Birincisi” ödülü bizim için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı oldu.

Pokemon GO” kullanıcılarına “arka kapı” tuzağı Bir çizgi filmden uyarlanan “Pokemon GO” adlı artırılmış sanal gerçeklik oyununu, forumlar ya da resmi satış mağazası dışındaki kaynaklardan yükleyen kullanıcıların, “droidjack” olarak adlandırılan bir “arka kapı” yazılımıyla telefonlarındaki bilgilerin çalınabileceği bildirildi. Bir güvenlik firması yaptığı inceleme sonucunda forumlar gibi çeşitli kaynaklardan indirilen Pokemon GO oyunlarında ‘droidjack’ olarak adlandırılan bir arka kapı yazılımı tespit etti.

Oyunun haritalardan kameraya kadar çok sayıda telefon kaynağına ihtiyaç duyması nedeniyle sistem genelinde geçerli izinler talep ediyor. Aynı izinlerin arka kapı yerleştirilmiş sürümde de istenmesi saldırganların sahte uygulamanın yüklendiği telefondaki

20 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

bütün verilere ulaşmalarına imkan sağlıyor. Pokemon GO oyununu Google’un kendi mağazasından yüklediyseniz büyük ihtimalle güvendesiniz ancak forumlardan veya başka kaynaklardan yük-

lediğiniz bir uygulamaysa büyük ihtimalle telefonunuzdaki bütün bilgiler çalındı. Bu durumda suçluların kamera ve mikrofon aracılığıyla sizi izleme ihtimalleri de oldukça yüksek.

y

HAYATA BAKIŞ

“Çocuk yetiştirmek” Yahya Bin Muaz’ın da dediği gibi “Söylenen her kelime çocuğun şahsiyetine konan bir tuğladır”. Çocuğu iyi yetiştirmek için her şeyden önce, çocuk yetiştirme meselesini ciddiye almak gerekiyor. Aile ağacının meyvesi olan çocuğu yetiştirmek ailenin ara sıra aklına geldikçe, mecbur kaldıkça değil; sürekli moleküllerinde hissetmesi gereken en önemli görevlerden biridir. Çocuğun yetişmesi için çevrenin ne kadar önemli olduğu iyi düşünülmeli gerekirse ve mümkünse imkânları zorlayarak da olsa çevre değişikliğine gidilmelidir. Öyle yapılması çocuğun yetişmesinde ailenin işini kolaylaştırır.

Aile içi huzur veya huzursuzluk çocukların ruh dünyasına ve davranışlarına da doğrudan veya dolaylı olarak mutlaka yansır.

Kendini savunma psikolojisi ile de olsa anneler çocuklarını babalarının aleyhinde, babalar da annelerinin aleyhinde en küçük bir şekilde etki altına almaya kalkışmamalı bu konuda imalara dahi son derece dikkat etmelidirler.

Bu olumsuz davranışlar önce çocuğa sonra da aile saadetine zarar verir. Size ve eşinize zararları ise ayrıcadır.

Aile ortamında elbette herkes gibi çocuğun da uyması gereken kaideler, çocuktan istenen şeyler olacaktır. Çocuğa onların sebepleri yaşına göre ve sıcak bir yaklaşımla anlatılırsa ailenin işi kolaylaşır. “Henüz küçük” deyip ihmalkârlık göstermeyelim. Gülmek, eğlenmek kendi basit hislerimizi tatmin etmek için “Büyüyünce düzelirler” düşüncesi ile şakadan bile olsa çocuklarımıza kötü şeyler söyletmeyelim ve yaptırmayalım. Çevremizde çok görüyoruz ki çocuğun en yakınları dünyadan habersiz o minnacık çocuğa “Şuna şunu söyle bakalım” “Şunu yap bakalım” diyerek hiç de hoş olmayan şeyler söyletip bir de keyifle gülüyorlar. Bunları yapanlar ya çocuğun bilinçaltına neler attıklarının farkında değiller ya da insan yetiştirmek diye bir meseleleri yok.

Yani çocuğu yetiştirmek için yalnız onun okuduklarına ve yaptıklarına dikkat etmek yetmez; onun gördüğü yerlerde kendi okuduklarımıza, dinlediklerimize, seyrettiklerimize ve yaptıklarımıza da dikkat etmemiz gerekir. Eğer annebaba koydukları kurallara kendileri uymaz, çocukların uygulamalarını ve sonuçlarını takip etmezlerse çocuklar da sınırları çok kolay aşarlar. Çocuklarımıza karşı hepimizin zaman zaman hataları olabilir ama onların bize olan itimatlarını hiçbir zaman sarsmamalıyız. Bu telafisi çok zor hatta imkânsız sonuçlara yol açabilir. Çocukta bir problem varsa çözmek için hatayı önce kendimde sonra annesinde eğer varsa sonra abla ve ağabeylerinde sırasıyla yakın temas halinde olduğu arkadaş, komşu ve akraba çevresinde ve en son olarak da çocukta ararım.

Siz çocuğunuzun sadece kendisiyle ilgilendiğiniz ya da kendinizi örnek gösterdiğiniz zamanlarda mı sizi örnek aldığını zannediyorsunuz? Çocuklar sadece bilgiyle yetişmiyor, “En iyi eğitim metodu güzel örnek olmaktır”.

Yunus Emre’nin dediği gibi “Bilmek olmak değildir, olmaya bak olmaya” Olabilmek dileği ile…

22 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

Oğuz GÜLAY

Anne - baba koydukları kurallara kendileri uymaz, çocukların uygulamalarını ve sonuçlarını takip etmezlerse çocuklar da sınırları çok kolay aşarlar. Çocuklarımıza karşı zaman zaman hatalarımız olabilir ama onların bize olan itimatlarını hiçbir zaman sarsmamalıyız.

KAPAK KONUSU

“Profesyonel destek alımına yönelim artıyor” Türkiye’de para ve kıymetli eşya taşımada profesyonel destek alımına yönelimin artığını ifade eden Loomis Türkiye Ülke Başkanı Sarp TARHANACI bankacılık sektörünün en büyük oyuncularının da önümüzdeki dönemde dış tedarik yöntemini benimseyeceklerini anlattı. Nakit ve değerli eşya taşıması yapan şirketlerin uzmanı oldukları bu konuda Türkiye pazarının büyük bir kısmına hizmet vermelerinin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Tarhanacı; sektöre ilişkin sorularımız şu şekilde yanıtladı: LOOMIS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.

F

irmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Geçmişi 1852 yılına kadar uzanan yaklaşık 150 yıllık deneyime sahip Loomis; dünyada nakit taşıma operasyonlarında faaliyet gösteren dört büyük firmadan biri.

21 bin civarında personel, 6500 üzerinde zırhı araç ve 400’ün üzerinde nakit işleme merkezi ile Türkiye dâhil 21 ülkede faaliyet gösteriyor. Günde yaklaşık 10 Milyar Euro değerinde nakdin yönetimini sağlayan Loomis, 1995 yılından itibaren sektörde hizmet veren Erk Armored Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’nin hisselerini satın alarak resmi olarak 15 Temmuz 2011’de Türkiye pazarına girdi.

Günlük nakit ve altın lojistiği yüksek seviyede olan ve ekonomik

24 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

istikrarıyla sürekli büyüyen, hareketli ve rekabetçi Türkiye pazarına küresel bir güç olarak giren Loomis, Türkiye operasyonlarını pazarın ihtiyaçlarına göre her geçen gün daha ileriye taşıdı. Loomis Türkiye olarak her yıl %50 büyüme hızıyla bugün 33 ilde 38 şube ve 800’e yakın çalışan ile Türkiye’nin %90’ına hizmet veriyoruz. Türkiye’de nakit ve değerli eşya taşıma pazarında bulunan dört firma arasında sektörde ilk sırada yer alıyoruz.

Para ve kıymetli eşya taşımada vermiş olduğunuz hizmetlerden bahseder misiniz?

Para ve değerli eşya taşıma, işleme (sayma + ayrıştırma + paketleme) ve kasalama hizmetleri, ATM ikmal ve bakım hizmet-

Sarp TARHANACI

leri, değerli küçük paket taşıma hizmeti, uluslararası hizmetler ve mücevher fuarlarına yönelik gümrükleme, taşıma ve kasalama hizmetleri vermenin yanında alternatif hizmetler adı altında akıllı kasa çözümü ve elektronik kilit çözümü sunuyoruz. Biz sadece nakit taşıma yapmıyoruz aynı zamanda para sayımı da yapıyoruz. Paranın sayılması çok zahmetli ve büyük sorumluluk gerektiren iştir. İlgili lokasyonlarda gerekli ekipmana sahip, gerekli eğitimi almış personel ve nakit işleme merkezleriniz olması gerekiyor. O parayı kasalamak için güvenlik kriterlerine sahip kasalar olmalı, kasaları güvence altında tutacak sigorta poliçesi ve yeterli limitlerin olması gerekiyor. Bunların hepsi Loomis’te var.

Para ve kıymetli eşya taşımada riskler nelerdir? Güvenlik zafiyetinin önüne geçilebilir mi?

Tabi ki yaptığımız işin büyük riskleri var. Bu nedenle Loomis

bünyesinde ayrı olarak bir risk departmanımız mevcut. Burada her operasyonu değerlendiren profesyonel bir ekibimiz var.

Para ve değerli eşya taşıma işkolunda riskler çeşitli şekillerde sınıflandırılmaktadır; Para ve değerli eşyanın bulunduğu yere göre; şubedeki riskler, araçtaki riskler, kaldırımdaki riskler.

Riskin gerçekleşme şekline göre; yolsuzluk, mutabakatsızlık, soygun, iç hırsızlık.

Buradan da anlaşılacağı üzere riskin yönetilmesi ve kontrol altında tutulması ile işkolunun devamlılığı mümkün olabilmektedir. Malumunuz olduğu üzere her ticarethane kâr elde etmek için açılmaktadır. Özellikle hizmet sektörü çok sayıda insanı istihdam ederek, o kişilerin yarattığı katma değer ile o kişilerin istihdamı karşılığı ücretlerini ve diğer hakedişlerini öderken diğer taraftan da masraflarını, cezalarını ve kayıplarını ödemek durumundadır. Bir başka ifade ile şirketlerin tamamı kayıplarını ve cezalarını doğrudan şirket kârından ödemektedir. Para ve

değerli eşya işkolunda faaliyet gösteren bir şirketin devamlılığı da doğrudan doğruya kayıplarını kontrol altına alması ile mümkün olmaktadır. Güvenlik zafiyeti ve bunun önüne geçilmesi konusunda da yukarıda sözünü ettiğim düşünce çerçevesinde bakmak gerekecektir. Yani güvenlik zafiyetlerinin önüne geçmeden para ve değerli eşya işkolunda ticari faaliyet göstermek mümkün değildir. Önüne geçmek derken tabii ki hiç güvenlik zafiyeti olmamasından söz edilemez, ancak kontrol altında tutulabilmesi, izinin takip edilebiliyor olması çok önemlidir.

Türkiye’de profesyonel destek alımına yönelim ne durumda? Yeterince önem gösterildiğini düşünüyor musunuz?

Değişen konjenktür ülkemizdeki nakit ve kıymetli eşya taşıması hizmetinin dış tedarik yolu ile verilmesini hızlandırmıştır. Halen Türkiye’deki toplam banka şubesi ve ATM’lerinin %50’sine sahip olan en büyük beş banka

Türkiye’deki toplam banka şubesi ve ATM’lerinin %50’sine sahip olan en büyük beş banka bu hizmeti kendi bünyelerinde, kendi kaynakları ile almaktadırlar. Ancak son dönemde bu bankalarında dış tedarik konusunda girişimlerde bulunduklarını ve bu konuda çok ciddi olduklarını gözlemliyoruz. Bu yaklaşım değişikliği konuya verilen önemi göstermektedir.

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 25

KAPAK KONUSU

"Loomis Safepoint" hızlı ve güvenilir nakit yönetimi sağlarken, özellikle perakende işletmelerinin ön muhasebe nakit işleme ve CHS süreçlerini hızlandırmaya yönelik tasarlanmış olan kapalı nakit yönetimi sistemi ile her türlü riski ortadan kaldırıyor. bu hizmeti kendi bünyelerinde, kendi kaynakları ile almaktadırlar. Ancak son dönemde bu bankalarında dış tedarik konusunda girişimlerde bulunduklarını ve bu konuda çok ciddi olduklarını gözlemliyoruz. Sadece bu yaklaşım değişikliği bile konuya verilen önemi göstermektedir. Öte yandan perakende sektörü zaten %75 civarında dış tedarik yolu ile bu hizmeti almaktadır.

Kuyum sektörünün bütün büyük oyuncuları dış tedarik yöntemini benimsemişlerdir. Perakende ve kuyum sektörlerinde Loomis Türkiye söz konusu pazarların çok büyük bir kısmına uzun zamandır hizmet vermektedir. Bankacılık

26 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

sektörünün en büyük oyuncularının da önümüzdeki dönemde dış tedarik yöntemini benimseyeceklerini, bunun biraz zaman alacağını ancak sonuçta nakit ve değerli eşya taşıması yapan şirketlerin uzmanı oldukları bu konuda Türkiye pazarının büyük bir kısmına hizmet vermelerinin kaçınılmaz olduğunu değerlendiriyoruz.

Oldukça riskli bir hizmet veriyorsunuz; personelleriniz nasıl bir eğitim sürecinden geçiyor?

Kıymetli mal nakli güvenlik sektörü içindeki en riskli segment diyebiliriz. Bu nedenle biz çalışanlarımızı göreve başladıklarından itibaren oryantasyon ve görev başı eğitimlerine tabi tutuyoruz. Oryantasyon eğitimi ile personele Loomis’in vizyon, misyon ve değerleri ile etik değerleri aşılıyoruz. Görev başı eğitiminde ise prosedürlerin önemini ve bu prosedürlerin nasıl uygulanacağını öğretiyoruz.

Sonrasında da kontrol ve izleme ile vermiş olduğumuz eğitimlerin etkinliğini kontrol ediyoruz.

Prosedür eğitimlerinin yanı sıra risk algısı eğitimi, silah eğitimi ve güvenli sürüş eğitimleri de verdiriyoruz. Böyle bir uygulama ile bilgili bir personel kitlesi ile kaliteli hizmet sunmayı ve müşteri memnuniyetimizi yüksek tutmayı hedefliyoruz.

Safepoint uygulamanızdan bahseder misiniz?

Loomis, perakende sektörüne daha hızlı hizmet verebilmek için kolay ulaşılabilir şube özelliklerinde “Loomis Safepo-

int” hizmetini sunuyor. “Loomis Safepoint” hızlı ve güvenilir nakit yönetimi sağlarken, özellikle perakende işletmelerinin ön muhasebe nakit işleme ve CHS süreçlerini hızlandırmaya yönelik tasarlanmış olan kapalı nakit yönetimi sistemi ile her türlü riski ortadan kaldırıyor. Para ile ilgili insan hatası nedeniyle karşılaşılan sorunları ortadan kaldırmak ve işlemlerde çıkan yanlışları incelemek için kaybedilen zamanı azaltmak için geliştirilen bu çözüm sayesinde, Loomis Safepoint’e yatırılan nakitlerin mutabakatı, banka, müşteriler ve Loomis arasında anlık olarak online bir şekilde yapılabiliyor.

Loomis Safepoint sayesinde nakit işleme zamanınız azalıyor; yönetim kapsamınız genişleyerek riskli banka seferleri ortadan kalkıyor. Nakit mutabakatı iyileşerek, nakit yatırma işlemlerinde güvenlik sağlanmış oluyor. Loomis Safepoint, zaman ve maliyetten tasarruf etmenizi sağlayan basit ve etkili para işlemi çözümüdür. Safepoint, elle yapılan işlemlerde çalışanlarınızı ve müşterilerinizi korurken, yaşayabileceğiniz kayıpları ortadan kaldırıyor. Loomis Safepoint, günümüz itibarı ile çeşitli Avrupa ülkelerinde 2.000 ve Amerika’da 13.000 noktada uygulanmaktadır. Loomis, müşterinin satış noktalarındaki kasiyerler tarafından Safepoint’e yatırılan nakiti anında banka hesabında görebilmesine imkan sağlıyor. Böylelikle fazla zaman alan, fazla işçi gerektiren, hata yapmaya açık arka ofis nakit işleme sürecindeki olumsuzluklar ortadan kaldırılmış, nakitin kasaya yatırıldığı an

KAPAK KONUSU

itibarı ile güvenlik riski Loomis’e devredilmiş oluyor. Müşteri, Loomis tarafından kendisine verilen özel kullanıcı adı ve şifresi ile girebildiği internet hesabında eş zamanlı olarak denetlemede bulunabiliyor. İşlemlerin anında doğrulanması sahteciliklerin tespit edilmesine yardımcı oluyor.

Kapalı sistem soygun tehlikesini azaltıyor; müşteriler çalışanlarına ve kendi müşterilerine daha fazla odaklanabiliyor. Loomis Safepoint nakitinizi sayar, geçerliliği denetler, güvence altına alır, sahte paraları geri çevirir, nakit yönetimi için zaman israfını önler. Kasaya yatırdığınız anda nakittiniz kaybolmaya ve hırsızlığa karşı birlikte kararlaştırılmış limit çerçevesinde Loomis tarafından korunma altına alır.

Güvenlik sektöründe yasal boşluklar olduğunu düşünüyor musunuz?

5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun, buna dayanarak çıkarılmış Yönetmelik ve genelgeler bence yeterli düzeydedir. Para ve değerli eşya şirketlerinin mevcuda ilave faaliyet iznine tabi tutulması konuyu geliştirici olacaktır. Ülkemiz, özel güvenlik hizmetlerinin yasal düzenlemesi ve mecburi bildirimler konusunda tüm Avrupa ülkelerinden daha fazla düzenlemeye sahiptir. Bu nedenle her hangi bir boşluk olduğu kanaatinde değilim. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü özel güvenlik konusunda en mükemmeli yapmış bulunmaktadır. Para ve değerli eşya taşıması konusunda bazı standartlar koyulabilir. Ancak bunlar işin yapılma

28 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

Avrupa ülkeleri CHS ( Nakit ve Değerli eşya Yönetimi Hizmetleri ) şirketleri ile çalışmaya çok uzun zaman önce başlamıştır. Bu ülkelerde CHS hizmetleri sadece bu çerçevede çalışan profesyonel şirketler tarafından verilmektedir. şekli, paraların hazırlanması, teslim-tesellümü gibi konuları içereceğinden daha çok finansal kuruluşların (Merkez Bankasının) düzenlemeleri olabilir.

Avrupa ile Türkiye’yi kıyasladığınızda gözlemleriniz nelerdir?

Daha önceleri bu hizmete CIT ( Cash in Transit – Nakit Taşıma ) adı verilir ve şirketler kısaca CIT şirketleri olarak tanımlanırdı.

Ancak verilen hizmetlerin sadece taşımadan ibaret olmaması ve her geçen gün gelişmesi nedeni ile tüm dünyada artık CHS ( Cash Handling Services - Nakit Yönetimi Hizmetleri ) kısaltması kullanılmaktadır. Avrupa ülkeleri CHS ( Nakit ve Değerli eşya Yönetimi Hizmetleri ) şirketleri ile çalışmaya çok uzun zaman önce başlamıştır. Bu ülkelerde CHS hizmetleri sadece bu çerçevede çalışan profesyonel şirketler tarafından verilmektedir. Elbette bunun en büyük nedenlerinden biri Avrupa ülkelerinde bankaların bu işi kendi bünyelerinde yapmalarının mevzuat gereği mümkün olmamasıdır. Bunun yanında Avrupa ülkelerinde risk ülkemize göre çok daha fazladır.

CHS araçları, personeli ve nakit işleme merkezlerine saldırılar

hem çok fazla sayıda ve hem de organizedir. Yani CHS işinin riski hem nitelik ve hem de nicelik olarak çok yüksektir. Dolayısı ile hem bankalar ve hem de nakit taşıması ve işlenmesi hizmetine ihtiyaç duyan diğer kurum ve şirketler bu riski CHS şirketlerinin yüklenmesini daha doğru, uygun, etkili ve maliyet etkin görmektedirler. Ülkemizde söz konusu risk daha düşüktür ancak trendin nasıl değişeceğini bilmek te mümkün değildir. Bugün çok yüksek risk taşıyan bazı ülkeler, yakın geçmişte sıfır veya sıfıra yakın risk içeriyorlardı. Yani ülkemizin şartlarının da bugünkü ile aynı kalacağını düşünemeyiz. Öte yandan CHS şirketleri sinerji oluşturarak, müşterilerinin birim maliyetlerini düşürebiliyorlar. Yani bir CHS şirketi pek çok müşteriye hizmet vererek kendi maliyetini düşürebilir ve bu da müşteriye uygun fiyat / maliyet olarak yansır. Tüm bu verileri dikkate alarak; ülkemizde de CHS şirketlerinin yakın gelecekte pazarın çok büyük bir kısmına hizmet vereceklerini ve bunun sonucu olarak da verilen hizmetin kalitesinin daha da yükseleceğini öngörüyoruz.

KAPAK KONUSU

“Türkiye’de nakit taşıma/işleme pazarı emekleme safhasında” Türkiye nakit taşıma/işleme pazarının kısa geçmişi nedeniyle henüz emekleme safhasında olduğunu vurgulayan BANTAŞ İş Geliştirme ve Müşteri Hizmetleri Müdürü M.Levent Kocabıyık sektör içerisinde yaşanan sorunları anlattı. Sektörde ciddi bir kalifiye insan kaynağı sıkıntısı yaşandığına değinen Kocabıyık; bu sorunun mevcut sosyo-ekonomik ve ticari koşullarda kısa sürede aşılmasının mümkün olmadığını ifade etti.

BANTAŞ

F

irmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

BANTAŞ (www.bantastr. com), ölçek ekonomisi prensipleri çerçevesinde Türkiye’nin üç önemli bankasının (Denizbank, Finansbank ve TEB) bir araya gelmesiyle kurulmuş bir nakit taşıma ve nakit işleme şirketidir. Hissedar bankaların, nakit operasyonlarını kendi kaynakları ile yapmak, ayrı ayrı nakit merkezleri ve zırhlı araç filoları işletmek yerine ortak kaynaklar kullanmak

30 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

düşüncesi ilk kez 2003 yılında ortaya atılmış ve uzun süre fizibilitesi üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Yapılan testler ve pilot uygulamalar sonucunda uygulama ticari olarak hayata geçirilmiş ve Bantaş müstakil bir şirket olarak 5188 sayılı yasa gereğince Özel Güvenlik Lisansını alarak 2009 yılından itibaren ortaklarına hizmet vermeye başlamıştır. 2011 yılından itibaren diğer bankalara ve kurumsal müşterilere de hizmet vermeye başlayan Bantaş

müşteri portföyünü kısa sürede büyütmüştür. Türkiye ve KKTC coğrafyasının tamamında hizmet veren BANTAŞ hâlihazırda 20’den fazla bankaya ve 100’den fazla kurumsal müşteriye uçtan uca nakit hizmetleri ve çözümleri sunmaktadır. Türkiye’nin tamamında ve KKTC’de faaliyet gösteren BANTAŞ hizmetlerini, uluslararası standartlarda nakit taşıma ve nakit işleme/saklama standartlarına göre yapılanmış 50 nakit merkezi üzerinden yaklaşık 1400

M.Levent Kocabıyık

personele ve 400 zırhlı araç ile yürütmektedir.

Para ve kıymetli eşya taşımada vermiş olduğunuz hizmetlerden bahseder misiniz?

Bantaş tüm müşterilerine yüksek standartlarda risk yönetimi, özel güvenlik ve nakit ve kıymetli mal taşımacılığı ve saklama hizmetleri sunmaktadır. Bu kapsamda, nakit başta olmak üzere, kıymetli madenler, kıymetli evrak taşımacılığı, nakit işleme ve saklama hizmetleri Bantaş’ın ana faaliyet alanlarını oluşturmaktadır. Ayrıca, nakit ile ilgili tüm yan faaliyet ve sistemlere ilişkin türev hizmetler üzerine de odaklanan Bantaş, başta ATM olmak üzere nakit ile ilgili otomasyon içeren sistemlerin işletme ve idamesinde bankacılık dünyasına sağlayabileceği katma değerlerle ilgili olarak verimlilik, optimizasyon ve toplam kalite yönetimi alanlarında sürekli çalışmalar yapmaktadır. Bu alanlarda edinilen birikimlerin yurtdışında danışmanlık hizmeti olarak pazarlanması ile ülke ekonomisine ve tanıtımına katkılar sağlanmaktadır.

Para ve kıymetli eşya taşımada riskler nelerdir? Çok genel anlamda iç ve dış risklerden söz edilebilir. İç riskler,

çalışanları suiistimalleri ve kıymete ilişkin ihmal veya kusurları nedeniyle oluşan kayıplardır. Dış riskler ise; her türlü atak, silahlı soygun, gasp, hırsızlık ve benzeri tehditlerdir. Bazen iki grubun karışımı olan melez suç türleri ile de karşılaşılmaktadır. Genel bir kural olarak dünyada Batı’dan Doğu’ya gidildikçe dış riskler, yerini iç risklere bırakmaktadır.

Bir başka deyişle, Batı dünyasında dış ataklar daha fazla olurken, ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada suiistimal türü risklere daha yoğun rastlanmaktadır.

Bu nedenle, sahadaki kıymetlerin anlık takibi, bunlara ilişkin riskin sürekli ve etkin yönetimi için teknolojiye dayalı önlemler alınmakta ve riskler asgari düzeye çekilmeye gayret edilmektedir.

Sektörde yaşadığınız sorunlardan bahseder misiniz?

Sektörle ilgili olarak birkaç başlık altında toplanabilecek sorunların başında insan gücü temini gelmektedir. Sektörde ciddi bir kalifiye insan kaynağı sıkıntısı yaşanmaktadır. Bu sıkıntı hem saha çalışanları, hem de yönetici düzeyinde hissedilmektedir. Bu sorunun mevcut sosyo-ekonomik ve ticari koşullarda kısa sürede aşılması mümkün görülmemektedir. Sayıları giderek artan Özel Güvenlik personelinin, sektörün nakit taşıma ve işleme görevlerine ana kaynak oluşturmaya devam edeceği beklenmektedir.

Diğer yandan akademik alanda ilgi görmeye devam eden güvenlik konusunda, geleceğin kariyer yöneticileri olacak önemli bir potansiyelin yetişmeye başladığı görülmektedir. İnsan gücü ile ilgili diğer bir konu da sektördeki yüksek işgücü sirkülasyonudur. Sektörde en alt düzeydeki çalışanlar arasında ortalama çalışma süresi aylarla ifade edilebilecek kadar kısadır.

Para ve kıymetli eşya taşımada da iç ve dış risklerden söz edilebilir. İç riskler, çalışanları suiistimalleri ve kıymete ilişkin ihmal veya kusurları nedeniyle oluşan kayıplardır. Dış riskler ise; her türlü atak, silahlı soygun, gasp, hırsızlık ve benzeri tehditlerdir.

Görece zorlu çalışma koşulları ve muadil ücret düzeyine sahip alternatif iş seçeneklerinin çokluğu çalışanların işe girdikten kısa bir süre sonra ayrılmalarına neden olmaktadır. Sektördeki yüksek rekabet koşulları özellikle ücret konusuna kısa vadede çözüm bulunmasını engellemektedir.

Yüksek işgücü sirkülasyonu bizi sektörle ilgili bir başka sorunlu alana getirmektedir. Sektörün yoğun ve çetin rekabet koşulları piyasadaki hizmet fiyatlarını dünya ile kıyaslandığında oldukça düşük düzeylere çekmiştir. Bu koşullarda, ölçek ekonomisinin avantajlarından yararlanmadan, yüksek teknolojiye ve optimizasyona dayanmadan ticari faaliyet sürdürebilmek mümkün değildir.

Bu koşullarda dahi kârlılık sınırlı düzeylerde kalmaktadır. Sektörün yoğun rekabet ortamı pazarın oyuncuları için bir sorun oluşturmakla birlikte pazarın dengelerinin yerine oturması zaman alacak ve bu süreçte yeterince ‘dayanıklı’ olmayan oyuncular pazardan silinecektir. Sektörle ilgili diğer bir önemli sorun suiistimal olay-

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 31

KAPAK KONUSU

larının yoğunluğudur. Daha öncede belirttiğimiz gibi, Batı dünyasında bu sektörde çalışan firmalara yönelik tehditlerin çoğu dışarıdan gelmesine rağmen ülkemizde yoğun bir iç suiistimal eğilimi bulunmaktadır. Yasal mevzuattaki yetersizlikler ve boşluklar rahatlıkla istismar edilebilmektedir. Çalışanların firmalarına verdikleri zararların çeşitli yasal düzenlemelerle aşılması sektörün çeşitli sorunları arasında çözümü görece en kolay olanıdır.

Hizmet talebinde bulunan kurum ve kuruluşlarda yeterli bilincin oluştuğunu düşünüyor musunuz?

Sektörde verilen hizmet, müşteriler için esasında bir ‘çözüm ortaklığıdır’ ve müşteriler tarafından ‘stratejik ortaklık’ şeklinde algılanmalıdır. Örneğin bir bankanın ATM’lerine hizmet veriyorsanız, aslında bir anlamda bankacılık yapıyorsunuz demektir. Ancak, bazı müşterilerde sektörde hizmet veren firmalara, klasik ‘tedarikçi’ gözüyle bakıldığı görülmektedir. Bu yaklaşım, zaman zaman müşteri ile sinerji yaratması gereken sağlıklı ilişkiler kurulmasını zorlaştırmaktadır. Türkiye’nin yaklaşık 200 Milyon Avroluk nakit taşıma ve işleme pazarının halihazırda ancak üçte birine dış kaynak alımı ile hizmet verildiği değerlendirilmektedir. Dış kaynak alımı tedrici bir artış gözlenmekle birlikte genel bir çekingenlik olduğu da gerçektir.

Ancak, özellikle bankacılık sektöründe kâr marjlarının düşmesi ve tasarruf arayışlarının artması ile birlikte dış kaynak alımına ilişkin ilginin artacağı beklenmektedir.

Türkiye’de profesyonel destek alımına yönelim ne durumda?

Yeterince önem gösterildiğini düşünüyor musunuz?

Para ve kıymetli eşya taşıma

32 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir faaliyettir. Ancak, uzmanlık gerektiren profesyonel bir iş kolu olarak yaklaşık bir buçuk asır önce A.B.D.’de ortaya çıkmıştır. Bankacılık alanına destek sağlayan bir operasyonel faaliyet olarak dış kaynak alımına (outsourcing) konu olması ise daha yakın tarihlere rastlamaktadır. Ülkemizde 2004 yılında 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un çıkmasından sonra bankacılık sektöründe dış kaynak yoluyla hizmet sağlanmaya başlamıştır.

Halihazırda, bankacılık sektörünün yarısından fazlası kendi olanakları ile taşıma yapmasına rağmen bu oran giderek azalmaktadır. Çünkü ölçek ekonomisi sayesinde ulaşılan optimizasyon ile CIT (cash in transit-kıymet taşıma) alanında önemli fiyat avantajları oluşmaktadır. Kıymetli maden sektörü ise başından bu yana sektöre ilgi göstermiştir. Bu ilgi her geçen gün artmaktadır.

Personelleriniz nasıl bir eğitim sürecinden geçiyor?

Eğitim BANTAŞ için hayati öneme sahip bir ihtiyaç ve sürekli bir kurumsal faaliyettir. 2015 yılında çalışan başına ortalama 50 saatlik eğitim gerçekleştirilmiş olması; BANTAŞ bünyesinde eğitime verilen önemin en dikkat çekici göstergelerinden biridir. Tüm personel zorunlu eğitimler kapsamında Oryantasyon Eğitimi, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi ile Temel Yangın Eğitimlerini iş başlangıcın-

da alarak göreve başlamaktadır.

Faaliyetlerde yetkinlik için yaklaşık iki hafta süren bir işbaşı oryantasyon eğitimine katılmaktadır. Kurum içinde verilen eğitimler yanında, finansal kuruluşlara verilen nakit işleme eğitimleri ile sektöre katkı sağlanmaktadır.

Güvenlik sektöründe yasal boşluklar olduğunu düşünüyor musunuz? Özel güvenlik alanındaki yasal düzenlemelere ilişkin temel ilgi noktamız suiistimallere karşı oluşturulmuş caydırıcılık duvarıdır.

Nakit taşıma/işleme alanında faaliyet gösteren firmaların maruz kaldıkları suiistimal olaylarında mevcut TCK 155 yeterince caydırıcı değildir. Suç fiilini işleyen şirket personeli suçüstü delilleri ile sevk edilmiş olsa dahi mahkemeler tutukluluk kararı vermeden soruşturmaya devam edebilmektedir.

Bu durum, tüm sektör için riskli sonuçlar doğurmaktadır.

Kurum içi suistimal suçları için mevcut hukuksal duruma bakıldığında bu firmaların faaliyet alanlarındaki yüksek riskler göz önüne alınmadan, diğer ticari faaliyet alanlarındaki özel sektör kuruluşları gibi, sadece TCK 155 ve TCK 160 kapsamı içinde “Güveni Kötüye Kullanma - Emniyeti Suiistimal” suçlarına başvurulmaktadır. Oysa bir kamu görevi yapan ve devlet tarafından sertifikalandırılmış Özel Güvenlik görevlilerinin TCK 247 gereğince ‘Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar

Sektörün yoğun rekabet ortamı pazarın oyuncuları için bir sorun oluşturmakla birlikte pazarın dengelerinin yerine oturması zaman alacak ve bu süreçte yeterince 'dayanıklı' olmayan oyuncular pazardan silinecektir.

-Zimmet’ kapsamında cezalandırılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bu maksatla sektör temsilcileri ve yetkili kamu kurumları nezdinde girişimlerle yasal değişiklik çalışması yapılarak “5188 Sayılı Kanun Kapsamında kurulmuş ve faaliyet gösteren firmalardaki kurum içi suistimal fiileri de TCK 247 kapsamında cezalandırılır” hükmü getirilmesine çalışılmaktadır. Benzer şekilde, Bankalar Kanununda “Bankalar Kanununa tabi Bankaların nakit taşıma, işleme ve saklama hizmetleri için dış tedarik firma desteği aldıklarında kaybolan / suistimale tabi kıymetler için de Bankalar Kanunu hükümleri uygulanır” şeklinde bir düzenleme ile caydırıcılık arttırılması öngörülmektedir. Bütün bunların yanında, sektörün iş zorluğu ve riskleri dikkate alınarak, çalışanların özlük haklarında bazı yasal iyileştirilmelere gidilmesi yolunda bir süredir GÜSOD (Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği ) çapında kollektif çalışmalar yapılmaktadır.

Sektörün işverenlerinin çalışanları için yaptığı bu çalışma örnek niteliktedir. Özel güvenlik sektörünün artan önemi dikkate alındığında, yakın gelecekte ilgili kamu kurum ve kuruluşları nezdindeki ortak çalışmalardan olumlu sonuçlar alınacağını bekliyoruz.

Avrupa ile Türkiye’yi kıyaslayacak olursanız gözlemleriniz nelerdir?

Avrupa pazarındaki oyuncuların önemli bir kısmının küresel çapta olduğu dikkate alındığında; aslında dünya ile bir mukayese daha anlamlı olacaktır. Türkiye’de dış kaynağa dayalı nakit taşıma/işleme pazarının henüz çok genç olması nedeniyle, hizmet fiyatlarının dünya ile karşılaştırıldığında ticari açıdan gerçekçi düzeylerde oluşmadığı görülmektedir. Yüksek rekabet ortamı ve pazarın darlığı, bu

alanda makul kabul edilebilecek hizmet fiyatlarının gerçekleşmesini engellemektedir. Dolayısı ile dünya ortalamalarına göre oldukça düşük sayılabilecek fiyatlarla hizmetler sunulmaktadır.

Yüksek riskli iş grubuna giren bu alanda, Türkiye’de iç tehdit ve riskler dünya ortalamalarının üzerindedir. Tüm dünya, özellikle nakit taşıma esnasında zırhlı araçlara ve personeline yönelik, saldırı, gasp hırsızlık gibi suçlarla mücadele ederken, ülkemizde temel risk grubunu şirket çalışanları oluşturmaktadır. Türkiye; genel risk düzeyi bakımından oldukça emniyetli bir ülke kabul edilmesine rağmen bu özelliği ile diğer ülkelerden göreceli ancak belirgin bir şekilde ayrılmaktadır.

Türkiye’deki yüksek rekabet koşullarının beraberinde getirdiği diğer önemli bir sorun ise hizmet düzeyi anlaşmalarının (SLA) zorlu sayılabilecek koşullarıdır. Dünyada, özellikle bazı bölgelerde tedarikçilerin önemli pazar paylarını elde ettikçe rekabetin tedarikçi lehindeki fırsatları ile kendi fiyatlandırma ve SLA (hizmet seviyeleri anlaşmaları) koşullarını dayatabildikleri örneklere sıklıkla rastlanmaktadır. Oysa Türkiye’de müşteriler tarafından talep edilen zaman kısıtlı hizmetlerin sıkı SLA koşulları oldukça ağır ve zorlayıcıdır. Aynı gün içinde ‘plansız’ veya ‘acil’ olarak talep edilen hizmet talebi oranı çok yüksektir.

Bu da sektörde faaliyet gösteren firmalar üzerinde öngörülen verim, optimizasyon ve SLA performans hedeflerinin gerçekleşmesi açısından yoğun baskı oluşturmaktadır.

Kısa geçmişi nedeniyle kanaatimizce henüz emekleme safhasında olan Türkiye nakit taşıma/işleme pazarında dünyaya göre farklılık gösteren bir diğer özellik dış kaynak alımının sınırlı oluşudur. Örneğin bankacılık sektöründe, halihazırda değerli lojistik hizmet-

lerinin yarısından fazlası bankaların kendileri tarafından karşılanmaktadır. Bu durumun, dünyadaki eğilimlere uygun olarak zaman içinde tedricen değişeceği ve ana bankacılık faaliyetleri dışında kalan tüm faaliyet alanlarının dış kaynak hizmet alımına tabi olacağı değerlendirilmektedir.

Durum böyle olmakla birlikte, dünyada bankacılık sektöründeki bir başka yöneliş de dikkat çekmektedir. Bir yandan iç kaynak kullanımındaki verimsizliği gören, diğer yandan çeşitli kültürel ve ticari kaygılarla veya olumsuz deneyimleri nedeniyle dış kaynağa yönelmeyen bankalar imece usulü ile bir ara gelerek kendi ortak nakit taşıma/işleme yeteneklerini oluşturmaktadır. Esasen Bantaş’ın ortaya çıkışı da böyle bir işbirliği anlayışının sonucudur. Son olarak Suudi Arabistan’da karşımıza çıkan ve Bantaş’ın danışmanlık hizmetleri ile destek verdiği 8 bankalı model bu yeni yaklaşımın çarpıcı bir örneğidir. Benzer eğilimlere Afrika kıtasında da rastlanmakta; Bantaş bu coğrafyada da deneyimlerine başvurulan referans şirket olmaktadır.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bantaş, başta insana ve teknolojiye yaptığı yatırımlarla kararlı bir şekilde büyümeye, hissedarlarına ve müşterilerine güven ve değer katmaya devam etmektedir. Gelişim sürecinde sürekli yeni ürünler, uçtan uca çözümler, ileri teknolojiye yatırım, uluslararası standartları takip, nitelikli insan kaynağı yatırımı, risk yönetimi önceliği ile yeni pazarlarda büyümeye devam etmek; aynı zamanda mevcut hizmetlerinde mükemmelleşmek, daha etkin risk yönetimi ile müşterilerine kaliteli ve yüksek güvenlikli hizmetler sunmak şirketin stratejik öncelikleridir.

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 33

KAPAK KONUSU

Operasyon süreci insan hatasından arındırılmalı Piyasada dolaşan para hacminin her geçen gün artması, nakit yönetimi konusunda firmalara ek işi yükü getirdiği gibi nakil esnasında yaşanacak risk faktörünün de her geçen gün artması; nakit yöneten kurum ve kuruluşları, uzmanlaşmış tedarikçi firmalara yönlendirdi.

Ali Evren ÖZSOY/Türkiye Nakit Çözümler Direktörü G4S GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş

E

konominin büyümesi ve dolaşımda olan para hacminin her geçen gün artması, nakit yönetimi konusunda gerek finansal kuruluşlarda gerekse perakende sektöründe ek iş yüküne neden olmaktadır. İş yüküyle birlikte paranın nakli esnasında yaşanacak saldırı ve soygunlar gibi risk faktörünün de her geçen gün yükselmesi, nakit yöneten kurum ve kuruluşları, uzmanlaşmış tedarikçi firmalara yöneltmeye başlamıştır. Bu tedarikçiler, nakit toplama ve nakit işleme hizmetlerini profesyonelce yapmakla birlikte hizmetten doğan riski de üstlenmektedir. Nakdin var olduğu tüm hizmet alanlarında bu ihtiyaç kendini göstermeye başlamıştır. Yakın bir geçmişe kadar sınırlı ölçüde, sadece bankalardan nakit toplama hizmeti alan kuruluşlar, artık nakit sayım hizmetlerinin de mevcut operasyon süreçlerine katkısını fark etmeye başlamışlardır. Sektördeki bu dinamik yapı ve yeni hizmet anlayışı; bu alanda faaliyet gösteren firmaları müşterilerin tüm beklentilerine karşılık verecek düzeye gelebilmek için yatırıma ve daha çok istihdama yönlendirmiştir.

Hedef: Operasyon sürecinin insan hatasından arındırılması İhtiyacın artması ile nakit taşıma ve nakit işleme hizmetlerinin öncü fir34 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

liyet göstererek edindiğimiz tecrübeyle Türkiye operasyonunu çok yüksek güvenlik standartları ile yönetiyor ve operasyon sürecinin insan hatasından arındırılmasını hedefliyoruz.

Nakit360 müşteri kullanımına sunuldu

Ali Evren ÖZSOY

malarından G4S olarak; bu alanda hızlı bir yapılanma sürecine girdik.

Mevcut araç sayılarımızı ve nakit işleme kapasitelerimizi arttırmaya yönelik çalışmaları hızlandırdık. Ayrıca değişen ihtiyaçlar doğrultusunda farklı taşıma yöntemleri üzerinde çalışmalarımız da devam etmektedir. Teorik ve operasyonel alanda eğitimli personeli, teknik açıdan gerekli donanımlara sahip araçlarla yan yana getirmek ve bu sayede hem taşınan kıymete hem de taşımayı yapan personele mümkün olan en güvenli şartları sağlamak her zaman ana misyonumuz oldu.

Bunu gerçekleştirirken de yasalara ve mevzuata uygun hizmet anlayışımızdan ödün vermemekteyiz.

Dünyada 100 yıldır 110 ülkede faa-

Özellikle son dönemde nakit ve değerli eşya transferi hizmetine ek olarak ciddi bir önem kazanan nakit işleme hizmetine dair teknolojik bir çözüm olan Nakit360 ürünümüz 2016 yılında müşterilerimizin kullanımına sunulmaya başlanmıştır. Bu ürün perakende sektörü başta olmak üzere birçok alanda nakit yönetimi ve saklanması yönünde büyük bir kolaylık sağlayacaktır. G4S olarak dünya çapında sektörde edindiğimiz tecrübeyi Türkiye’de uygulamaya alarak değerli eşya taşıma sektörünün de iyileştirilmesini amaçlamakta, özellikle saldırıların azalması, hepsinden de önce can kayıplarının tamamen ortadan kaldırılması için çeşitli aktörlerle işbirliğimizi sürdürmekteyiz.

KAPAK KONUSU

Para ve kıymetli eşya taşıma hizmeti profesyonel ellerde olmalı Para ve kıymetli eşya taşınması hizmetinin profesyonel bir firma tarafından gerçekleştirilmesi, şirketlerin maliyetlerini düşürmesi, risklerin aktarılması, esas iş kolunda ihtisaslaşmaları, yönetim kolaylığı ve ihtiyaca uygun hızlı hareket kabiliyeti sağlamaktadır.

Mehmet VAROL / Güvenlik Direktörü TEPE SAVUNMA GÜVENLİK A.Ş.

Ş

irketimiz 1992 yılında özel güvenlik teşkilatı olarak Bilkent Holding’e bağlı şirketlerin fiziki güvenlik sistemi ve hizmet ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla faaliyete geçmiştir. Can ve mal güvenliğinin sağlanmasında en etkili yöntemlerden biri olan özel güvenlik alanında, 20 yılı aşan tecrübesiyle ve 10 bin kişinin üzerindeki güvenlik kadrosuyla sektörde saygın bir yer edinen Tepe Savunma ve Güvenlik, 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik esasları çerçevesinde, kamu ve özel kuruluşların özel güvenlik hizmeti ihtiyacını karşılamaktadır. Özel güvenlik hizmeti, liman ve gemilere yönelik RSO ve danışmanlık hizmeti, kıymetli evrak/ para nakil, Ulusal Marker nakli (2012 yılında Para ve Kıymetli Eşya taşımacılığı konusunda 14 İlde faaliyet izin belgelerini almıştır) ve özel güvenlik eğitim kurumları aracılığı ile sağladığı özel güvenlik eğitimi hizmeti alanındaki çalışmalarını tecrübeli ve dinamik kadrosuyla yürütmektedir. Yıllara dayanan tecrübemizin yanı sıra, yasal mevzuatı titizlikle takip eden, denetim mekanizmalarını doğru bir biçimde işleterek hizmet kalitesini sektörde farkındalık yaratacak düzeye çıkartmıştır. Çalışma disiplini ve hizmet kalitesi sayesinde sektöründe önemli bir marka haline gelen şirketimiz, özellikle bankacılık sektöründe deneyimli ve sürdürülebilir hizmet anlayışıyla dikkat çekmekte ve yıllardır ülke genelinde sorunsuz bir 36 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

şekilde hizmet sağlamaktadır. Genel Müdürlüğü Ankara’da olan şirketimizin İstanbul, İzmir ve Adana illerinde bölge direktörlükleri; Kocaeli, Bursa, Eskisehir, Trabzon, Samsun, Diyarbakır ve Gaziantep illerinde ise bölge temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Özellikle Türkiye’nin Doğu ve Karadeniz bölgelerinde artan proje sayısı doğrultusunda yeni bölge direktörlüklerin kurulması planlanmaktadır.

Tüm faaliyetlerimiz 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve ilgili yönetmelik çerçevesinde titizlikle yürütülmektedir. Şirketimizin sunmuş olduğu hizmetlere ilişkin hizmet kalitesinin devamlılığı için proje denetimlerine oldukça önem verilmektedir.

Habersiz ve olağandışı denetimlere hazırlıklı olmak, hizmet kalitemizin sürdürülebilirliğine olumlu katkı sağlamaktadır. Geliştirmiş olduğumuz Tepe Süreç Yönetim Sistemi sayesinde denetim raporlamaları online olarak müşterilerimizin bilgisine sunulmaktadır. Yurt çapındaki projelerimizde düzenli olarak denetleme ekibi ile gece denetimleri gerçekleştirmekte ve denetim sonuçlarını şeffaf bir şekilde müşterilerimizle paylaşmaktayız. Bu denetimlerin yanı sıra bağımsız bir dış denetim şirketi tarafından görevlendirilen teftiş uzmanları, plan dâhilinde haftanın 6 günü; güvenlik hizmeti sunulan şirket ve kurumları ziyaret ederek, şirketimiz adına güvenlik denetimi yapılmaktadır. Teftiş sonuçları ilgili müdürlere ve müşterilere rapor olarak sunulmaktadır. 5188 Sayılı

Özel Güvenlik Kanunu kapsamında para ve kıymetli eşya taşınması yasal izin, güvenlik, uzmanlık, verimlilik ve deneyim isteyen bir lojistik hizmetidir. Ülkemizde gelişmekte olan sektörlerden biri olan para taşıma hizmeti ağırlıklı olarak bankalara ve zincir şubeleri, bayileri bulunan kurumsal işletmelere verilebilmektedir.

Para ve kıymetli eşya taşınması hizmetinin profesyonel bir firma tarafından gerçekleştirilmesi, şirketlerin maliyetlerini düşürmesi, risklerin aktarılması, esas iş kolunda ihtisaslaşmaları, yönetim kolaylığı ve ihtiyaca uygun hızlı hareket kabiliyeti sağlamaktadır.

Bir işletme kendi içerisinde sadece belirli bir iş ve zaman dilimi için personel çalıştırırken, profesyonel güvenlik firmaları silahlı güvenlik ve zırhlı araçlar ile birlikte nakit işleme merkezlerindeki uzman personeli ile sayım, tasnif, transfer, saklama, madeni para tedariki ve diğer müşteri taleplerine uygun daha pratik ve efektif çözümler üretebilmektedir. Kıymetli mal ve eşya taşımada en önemli kriter; uygun maliyetlerle ihtiyaca her an cevap verebilecek kapasitede hızlı, kaliteli ve güvenilir hizmeti sunabilmektir. Şirket olarak sektördeki tecrübemizle ve deneyimli yönetici kadromuzla diğer faaliyet alanlarımızda olduğu gibi kıymetli mal /eşya taşımacılığında da iddialıyız. Önümüzdeki dönemde teknolojik altyapımızı geliştirerek, ATM, TCMB, İAB, yurt içi ve yurt dışı efektif kıymetli evrak transferlerini gerçekleştirecek şekilde ülke çapında hizmet vermeyi hedefliyoruz.

FOKUS

Organizasyon güvenliğinde risk analizi Organizasyon güvenliğinde çalıştırılacak güvenlik elemanları için firma dışı sözleşmeli eleman kullanılması, bu elemanların mekan hakkında fazla bilgileri olmamasından kaynaklı güvenlik hatalarına sebep vermesiyle sonuçlanacaktır.

Dolayısıyla, organizasyon etkinlik mekânlarında firma çalışanları görevlendirilmeli; organizasyon süresince sözleşmeli görevlilerle birlikte çalıştırılmalıdırlar.

S. Tayfun BORA / Genel Müdür ASSET INTERNATİONAL GÜVENLİK DANIŞMANLIK ŞİRKETİ

H

er tür güvenlik fonksiyonunda olduğu gibi organizasyon güvenliğinde de güvenlik alırken öncelikle yapılan işin operasyon ve dinamiklerini öğrenmeniz, gözlemlememiz gerekmektedir. Çünkü güvenlik işi

38 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

engeller değil; katkı sağlayarak korur ve doğabilecek tehditleri engeller mahiyette kurgulanmalıdır. Bu sebeple koruma altına alınacak organizasyonun mahiyeti itibariyle organizasyonlar; Geniş halk kesiminin katılacağı sivil etkinlikler,

Fuar, konser, festival, turnuvalar vs.

Sadece tek bir firma, sektör çalışanlarının katılacağı etkinlikler, Bayi/ acenta toplantıları, genel tanıtımlar vs.

Devlet destekli etkinlikler NATO, ISEDAK, Olimpiyat Aday

S. Tayfun BORA

Ülke Seçim Toplantıları, Toplantı ve Gösteri Kanunu’na dayalı mitingler vs. olarak karşımıza çıkar.

Bu tür toplantıların mahiyetine ilişkin detaylara göre tehditler değişecektir. Tek bir odadan yürütülecek küçük çaplı organizasyonlar için mekânın içinde bulunduğu binanın tedbirleri gözden geçirilerek yürütme esas olacaktır.

Ancak, büyük organizasyonlarda geniş mekânlar daha farklı ele alınmalıdır. Öncelikle bir risk analizi yapılarak hangi tehditlere karşı aksiyon alınacağı organizasyonu yapan ve yaptıranlarla net bir şekilde belirlenmelidir. Güvenlik risk indirgemelerinde müşteri erişim ve beklentileri kısıtlamalar yaratır. Bu durum yakinen kültüre bağlıdır ve özellikle perakende ve eğlence sektörüne uygundur. Bu sektörlerdeki alanlar, insanların daha da fazla para harcama konusunda ikna edildiği rahat bir ortam içerisinde ziyaretçilerin samimi karşılanması konusunda büyük bir etkiye sahiptir. Güvenlik ağır ve açıkta ise, bu işletmenin birinci önceliğinin sağlanmasına olanak sağlamaz. Organizasyonların yapıldığı oteller buna iyi bir örnektir, fakat organizasyonun yapıldığı sektörde güvenliğe dair

yaklaşımlar bir uçtan diğer uca kadar değişebilir.

Geniş mekânlar ele alındığında, mekânın çevresinin çit uygulamaları ile korunup korunmadığı öncelikle değerlendirilmelidir. Böyle bir durum söz konusu değilse, içeride daha fazla sayıda devriye kullanma gerekliliği doğar ve bu da daha fazla eleman ve maliyet demektir. Mekân ulaşımı çitlerle sınırlandırılmış ise giriş yönetimi rahat uygulanabilir ancak yine de müşteri erişim ve beklentilerinin yaratacağı kısıtlamalar göz ardı edilemez.

Giriş yönetiminin uygulanması peşi sıra arama konusunu gündeme getirecektir. Aramalar sadece uygun bir şekilde seçilmiş ve atanmış güvenlik görevlilerince yapılmalıdır. Aramaların saati, tarihi, yeri ve sıklığına güvenlik departmanınca karar verilmeli ve arama minimum 2 güvenlik görevlisince yürütülmelidir. Arayan kişi nazik, nasıl davranması gerektiğini bilen, agresif olmayan ve hızlı hareket edebilen kişilerden seçilmelidir. Aramalar arananlar için rahatsızlık verici olacaktır. Bu sebeple görevliler stresi arttırıcı tavırlardan kaçınmalıdırlar. Bu görevliler hassas davranmalı, eylemlerinin suç vasfına bürünmemesi ve insan haklarıyla uyumlu olmak için azami özen gösterme-

lidirler. Fiziksel temasla kişi arama aynı cinsiyetteki görevlilerce yürütülmeli, bazı organizasyonlarda yapıldığı gibi de çanta aramaları metal detektörlerle, karşı cins tarafından da yapılabilmelidir. Arananın rızasının önceden alınmasıyla ilgili olarak, mantıklı arama taleplerine uyum gösterilmemesi durumlarında ne tür uygulamaların yürürlüğe sokulacağı prosedürlerde net bir şekilde belirtilmelidir. Kişi aramanın kapsamı ilkelere, belli bir amaca ve kaçırma modeline dayalı gizleme yöntemlerine dayanmalıdır. Çoğu durumda, hiçbir yerde, hiç kimseye kişisel alanı ihlal edilerek, rızası olmadan temas sağlanmamalıdır. Bazı durumlarda, giriş / çıkış noktalarında araç aramaları gerekli olabilir. Arama amacının neler olduğu güvenlik görevlilerine net bir şekilde talimat verilmelidir. Örneğin; patlayıcılar, çalıntı mallar gibi. Çoğu araç araması durumunda, şoförler araç içinde bekletilir ve görevli ne aradığını bilmediğinden arama üstünkörü yapılır. Bu kültürel bir kural gibi karşımıza gelse de, öngörülen muhtemel saldırganlar ve aramanın belli bir takım kapsamları belirtilmelidir. Konunun amacı, kontrollü alana en az sayıda araç kabulü yapılması ve yayaların kontrol noktasından geçirilme-

Terör etkisinin arttığı her zaman diliminde, özel savunma kurulumlarını temin etme temayülü doğar. Şüphesiz ki; bazı durumlarda bunun etkin olabilmesi için sağlam bir altyapı kurulması gerekir. Ancak bu durumda, detaylı bir risk analizi olmaksızın özel ekipmanlara yatırım yapmak etkisiz, gereksiz ve pahalı olabilir.

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 39

FOKUS

sidir. Organizasyon güvenliğinde çalıştırılacak güvenlik elemanları için firma dışı sözleşmeli eleman kullanılması, bu elemanların mekan hakkında fazla bilgileri olmaması kaynaklı güvenlik hatalarına sebep vermesiyle sonuçlanacaktır. Dolayısıyla, organizasyon etkinlik mekânlarında firma çalışanı güvenlik mutlaka kullanılmalı ve organizasyon süresince bunlar sözleşmeli dış takviyelerle birlikte çalıştırılmalıdırlar.

Organizasyon güvenliğinde etkinliğin maruz kalabileceği tehditlerden en önemlisi terör olarak görülebilir. Ancak, terör örgütleri genelde halka yönelik saldırı yapmazlar. Uluslararası oluşumlar (UN, IMF gibi) ile devlet kurum ve oluşumlarına yönelik saldırı planları içerisindedirler.

Sivillere sadece devletlere mesaj vermek için saldırırlar. Çoğunlukla terörizm, bir grup ya da bireyin tesis edilmiş bir tüzel kişiliğe (ülke, politik sistem) karşı asimetrik savaş ilanı ile karşımıza çıkar ve tüzel kişiliğin karar ve durumlarını değiştirme zorlamasını içerir.

Terörizmin doğası gereği terörist vahşetin hedef kitlesi (sonuç çıkarıcıları) her zaman fiziksel mağdurlar değildir. Teröristler sivilleri, hükümetlere mesaj vermek için öldürürler. Terörizm aynı zamanda yandaş sağlama ve motive etme için çok etkin bir yoldur. Terörizme özgü bir özellik saldırganın metodunu, hedefini, yerini, gizlemeyi ve aktivasyon özelliği ile saldırı zamanını seçebilmesidir.

Terör saldırıları; başlıca silahlı saldırı (rehin almalar da dahil) ve bombalı saldırı olarak ele alınır. Bu saldırılar “Organizasyon Güvenliği“ açısından değerlendirildiğinde; Turizm altyapıları Hotel ve konferans merkezleri Eğlence ve kamusal toplanma yerleri

40 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

Operasyonunuzun güvenliğini iyi bir şekilde sağlıyor olmak; günlük faaliyetlerinizle ilgili bilgileri koruyor olmanız anlamına gelir. Ayrıştırılmış bilginin (Kompartmantasyon) az bir değeri varmış gibi görünür; ama teröristler için her tür bilgi kırıntısı çözülecek bir puzzle’dır.

Politik etkinlikler ve oy verme yerleri Spor etkinlikleri Konferanslar, sergiler ve ticari fuarları da içeren hedeflere yönelir.

Güvenliği derinlemesine kurguladınız mı?

Terörizmin durdurulması için öncelikli sorumlulukların devlette olduğu ortaya çıkmaktadır. Ancak devlet ve organları teröristlere cazip gelen mevcut tüm potansiyel kolay hedefleri koruyamaz. Bunun içindir ki, terörizm riskinin arttığı sektör veya bölgede iseniz, bazı önlemleri almak ve teröre karşı koruma tedbirlerini hayata geçirmek zorundasınız. Terör etkisinin arttığı her zaman diliminde, özel savunma kurulumlarını temin etme temayülü doğar. Şüphesiz ki; bazı durumlarda bunun etkin olabilmesi için sağlam bir altyapı kurulması gerekir. Ancak bu durumda, detaylı bir risk analizi olmaksızın özel ekipmanlara yatırım yapmak etkisiz, gereksiz ve pahalı olabilir. Teröre karşı etkin bir güvenlik sağlamanın kilit noktası standart güvenlik önlemlerinin mümkün olduğunca optimize edilmesidir. Standart temel güvenlik önlemlerinin mevcut olması ve fiziksel güvenliğin optimize edilmesi sağlanmalıdır.

Bu itibarla giriş kontrolleri ve gözlem özellikle önem kazanır.

Temel seviyede güvenlik önle-

miniz var mı ve düzenli şekilde denetleniyor mu? Bir terörist tehditle karşılaşırsanız, temel seviyede yapılandırılmış, iyi bir fiziksel güvenliğe ihtiyaç duyarsınız: (algılama, geciktirme, etkisiz hale getirmek için tepki önlemleri vs.); Gözlem, personel güvenliği, güvenlik prosedürleri, güvenlik odak noktası, uyarı ilanları, giriş yönetimi (minimum giriş noktası), kamusal ve özel alanların net ayrımı, güvenlik uygulama seviyeleri, anahtar ve park alanı kontrolleri, bilgi güvenliği vs. Şu soruları mutlaka kendimize sormalıyız: Güvenliği derinlemesine kurguladınız mı?

Erken algılama sistemleriniz var mı?

Operasyonunuzun güvenliğini iyi bir şekilde sağlıyor olmak; günlük faaliyetlerinizle ilgili bilgileri koruyor olmanız anlamına gelir.

Ayrıştırılmış bilginin (kompartmantasyon) az bir değeri varmış gibi görünür; ama teröristler için her tür bilgi kırıntısı çözülecek bir puzzle’dır. Bu sebeple personel ve/veya sözleşmeli istihdam ederken kimlikleri kontrol ediniz ve referansları sonuna kadar götürünüz. Kilit personel, faaliyetleri ve hareketleri hakkındaki bilgilerin nerede sarf edildiğine dikkat edin.

Yerel terörist tehditler hakkında istihbarat edinin. Yerel güvenlik servislerinden bazı bilgiler edinebilirsiniz ve hatta yüksek kalite istihbarat değerlendirmeleri yapan

FOKUS

şirketler vardır. Bu tür şirketler hakkında bilgi edinebilirsiniz. İyi istihbarat ile tehdit değerlendirmesi geliştirebilirsiniz ve iyi bir tehdit değerlendirmesi ile güvenilir risk analizi oluşturabilirsiniz.

Terörist saldırıların etkileri ile başa çıkabilmek için iş sürekliliği acil durum planları ve operasyonel direnç tesis etmek durumundasınız. Örneğin araçlı (oto) bomba olaylarında yıkımın çapı geniş olur. 1996 yılında Manchester’da bir tır dolusu patlayıcının infilakı olayında tahminen 600 işyeri etkilenmiş ve bunların çoğu ticarete geri dönememiştir. Terörist bir saldırının direkt mağduru olmak ihtimal dışıdır; terörist saldırılar genelde düşük ihtimalli olaylardır.

Ancak, gerçekleştiklerinde etkileri büyük olur. Planlar ezberlenmeli ve tatbikatı yapılmalıdır.

Fiziksel direnciniz iyi olmalıdır.

Araçlı bombadan korunmanın temel prensibi aranmamış araçları binadan mümkün olduğunca uzakta aramak ve binayı (tesisi) öngörülen patlama basıncına karşı kuvvetlendirmektir.

Tüm personel bilgi sahibi (Farkındalık) ve eğitimli olmalıdır.

Güvenlik farkındalığı organizasyonel kültürün bir parçası olmalıdır. Çoğunlukla böyle bir şey yoktur ve temayüllerde «onlar» ve «bizler» yaklaşımı vardır. Personel eğer ani bir patlama olursa ilk tepki vereniniz olacaktır. Bu sebeple onları bilgilendirmeli ve hassaslaştırmalısınız. Bu sadece şüpheli paketlere bakmakla olmaz; tüm olağandışılıklar sorgulanıp, şüpheli davranışlar gözlemlenmelidir.

Güvenlik personeli tespitte bulunan saldırganları bu aşamada tespit edebilmelidir; patlayıcıyı tanımlayabilmeli ve olaya tepki verebilmelidir. Farkındalık eğitimleri sözleşmelilere de iletilmelidir. Özellikle ayrıcalıklı kimselere, temizlik ve bakım personeline ve-

42 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

rilmelidir. İyi güvenlik tesis etmek için onların uyanıklığına ihtiyaç vardır.

Güvenlik operasyonları ve alarm durumlarına karşı sistemleriniz olmak durumundadır. İnandırıcı terörizm senaryolarına yönelik acil durum planlarınız olmalı ve bunlar ani patlama gerçekleştiğinde neler yapılması gerektiğini de içermelidir. Personelin yaralanma riskine karşı arttıran değil, azaltan iç ve dış dizaynlar, yapı düzenlemesi ve bölmeler oluşturulması, personel masasının uyumu, konumu, vs. sağlanmalıdır. İyi mekan idaresi yanlış alarmları indirgediği gibi bombacıların görünmeden paket bırakma fırsatlarını da indirger. Bir alan dağınık ve düzensiz ise; sahipsiz paketler dikkat çekmez. ASIS (2013) e göre; personelin bu tür paketleri tespit edebilme olasılığı, algılamaları, farkındalıkları, eğitimleri ve niyetlerine bağlıdır.

Tehdidin artması durumunda çöp kutularının kaldırılıp yerine alternatif olarak plastik torba konulması değerlendirilmelidir.

Patlamayı insanlardan uzağa yönlendiren özel kutular da mevcuttur.

Kamuya açık alanlara, çıkışlara, girişlere, koridorlara, merdivenlere, salon ve geçitlere, resepsiyon alanlarına, asansörlere, banyo ve personelin toplandığı restoran ve kafelere özel dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Özellikle resepsiyon alanları düzenli olmalıdır. Açık görüş alanı, kuvvetli ışıklandırma, kaldırılmış çöp kutuları, koltuktan ziyade ayaklı sandalyeler (gizlemeyi önler) resepsiyon alanlarının bombacılara cazibesini azaltacaktır. İyi mekan idaresi kullanılmayan alanların kilitlenmesi ve etkin anahtar kontrolünü gerektirir.

Tüm anahtarlar yerli yerinde olmalı teslimat kayıtları tutulmalıdır.

Bu itibarla, patlayıcıların saklanabileceği ofiste, ikamet yerlerinde dolapların kilitlenmesini tavsiye edilmektedir. Bakım yerlerinin kurcalamaya dayanıklı (anti-tamper) kapaklarla kullanılması tavsiye olunur. CPTED (Crime Prevention Through Environmental Design); Çevre dizaynı ile suç önleme tedbirleri uygulanmalıdır.

Tüm bu tedbirler içerisinde unutulmaması gerekecek en önemli husus ise; terörist olsun veya olmasın her saldırganın mutlaka eylemi öncesi, mekanı etüd edeceği gerçeğidir. İşte bu nokta güvenlik görevlilerinin çok hassas ve uyanık olmalari gereken noktadır. Eğer bir saldırgan bu aşamada tespit edilir, hatta fotoğraflanırsa hem polis desteği büyük ölçüde sağlanır, hem de caydırıcılık sağlanmış olur.

Bu aşamada, güvenlik görevlisinin bu davranış modeli nasıl sağlanır diyecek olursanız da size günümüzden 2500 yıl önce filozof, Çinli general Sun-Tzu’nun “Savaş Sanatı“ adlı eserini okumanızı öneririm.

Sun-Tzu der ki; “Askerlerinize öz çocuklarınız gibi bakın, sizi en derin vadilere kadar takip edeceklerdir. Onlara yetişkin oğullarınız gibi bakın, yanınızda ölmeyi her şeye tercih edeceklerdir.“ (Savaş Sanatı: Bölüm X , madde 25), “ ... Bu nedenle, askerin komutanına inanmasını sağlamak için ayırım göstermeden bir yandan adil davranıp, diğer yandan çelik gibi disiplin altında tutmalıyız. Bu zafere giden en kesin yoldur.”

(Savaş Sanatı : Bölüm IX, madde 43) Eğer bir saldırıya maruz kalınmış ise, gözlem sorumluluğumuz yerine getirilmemiş, iş işten geçmiştir. Başımıza gelecek zarardan kaçamayız. Dolayısıyla, gözlem ve bu konuda gözü açık olma birinci, hatta belki de tek şarttır.

FOKUS

Organizasyon güvenliğinde köpek kullanımı Organizasyon güvenliğinden sorumlu yöneticiler her organizasyon için risk analizlerini güncellemeli, bu doğrultuda güvenlik ihtiyaçlarını belirlemeli, personelini ve ekipmanlarını doğru şekilde paylaştırabilmelidir.

Onur ZEYBEK/Müdür Yardımcısı GÖZEN GÜVENLİK HİZMETLERİ ve TİC. A.Ş.

H

er güvenlik operasyonu özünde, tanımlanmış güvenlik risklerinden ve bu riskleri azaltmak için alınan güvenlik önlemlerinden oluşur.

Organizasyon güvenliği veya diğer ismiyle etkinlik güvenliği de istisna değildir. İdeal bir güvenlik yöneticisi riskleri doğru şekilde tanımlar ve güvenlik önlemleri envanterinden fiyat-fayda analizi

44 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

ışığında seçim yaparak optimum önlemleri belirler. Güvenlik sağlanan alan havalimanı gibi standartların uluslararası ve ulusal kurumlar tarafından belirlendiği bir yer ise güvenlik yöneticisinin işi görece kolaydır. Riskler de alınması gereken önlemler de büyük ölçüde önceden belirlenmiştir. Ancak organizasyon güvenliğinde durum farklıdır. Risklerin azaltılması için alınacak güvenlik

önlemleri müşterinin özel bir talebi olmadıkça güvenlik yöneticisi tarafından belirlenir. Organizasyon güvenliğinin diğer güvenlik operasyonlarından farkı da tam bu noktada başlar. Organizasyon güvenliğinden sorumlu yöneticiler her organizasyon için risk analizlerini güncellemeli, bu doğrultuda güvenlik ihtiyaçlarını belirlemeli, personelini ve ekipmanlarını doğru şekilde paylaştırabilmelidir.

Özel eğitimli köpekler özellikle de Patlayıcı Dedektör Köpekleri(PDK) değişken ve dinamik güvenlik iklimine ayak uydurmada operasyonel açıdan önemli avantajlar sağlar ve güvenlik yöneticisi için vazgeçilmez bir çözüm aracı olarak ön plana çıkarlar.

Onur ZEYBEK

Organizasyon güvenliği hizmet sağlayıcıları, işin doğası gereği talep edilmesi ve gerekli görülmesi halinde ilave güvenlik uygulamaları sağlayabilecek esneklikte olmalıdır. Bu öyle bir yapıdır ki, bir üniversitenin mezuniyet törenine de yabancı diplomatların katılacağı bir seminere de güvenlik hizmeti sağlayabilmelidir. Her organizasyonun kendi dinamikleri, güvenlik ihtiyaçları ve katılımcı profili vardır. Özel eğitimli köpekler özellikle de Patlayıcı Dedektör Köpekleri(PDK) bahsettiğimiz değişken ve dinamik güvenlik iklimine ayak uydurmada operasyonel açıdan önemli avantajlar sağlar ve güvenlik yöneticisi için vazgeçilmez bir çözüm aracı olarak ön plana çıkarlar. Bu yazıda Patlayıcı Dedektör Köpeklerinin organizasyon güvenliğinde kullanım alanlarını ve köpek kullanımının operasyonel açıdan avantajlarını okuyacaksınız.

Operasyonel açıdan patlayıcı dedektör köpekleri Organizasyon güvenliği münferit bir operasyon olduğundan güvenlik ekibi organizasyon alanını teslim aldığında ilk yapılması gereken güvenlik hizmeti verilecek alanı yasaklı ve şüpheli nesne-

lerden tamamen arındırmaktır.

Taranması gereken bölge sayısı fazla olduğu gibi taranacak alan yüzeyi de oldukça büyüktür. Bir stadyum konserini örnek alacak olursak aranması gereken alanları şöyle sıralayabiliriz; tribünler, tuvaletler, localar, koridorlar, merdivenler, soyunma odaları ve diğer tüm odalar. Bu ölçekte bir alanda patlayıcı düzenek ve/veya silah olmadığından emin olmak için alabileceğiniz tek önlem bölgeyi aramaktır. Bunun için de 3 farklı yöntem tercih edilebilir. Bunlar; Gözle arama (görsel tarama) Fiziki arama PDK ile taramadır.

Gözle arama, hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir ancak gizlenmiş bir nesnenin bulunması için yeterli olmayacaktır. Örneğin organizasyon alanına getirilen ekipmanların içerisine gizlenmiş bir patlayıcı düzeneğini bu şekilde tespit edemezsiniz. Gözle aramada daha çok sahipsiz nesneler tespit edilebilir. Fiziki arama ise gözle aramaya göre daha etkilidir ancak hem çok uzun zaman alması hem de çok büyük insan kaynağı gerektirmesinden dolayı efektif değildir. Organizasyon güvenliğinde çoğu kez güvenlik ekipleri zaman baskısı altında çalışacaklardır. Her dolabın veya kutunun açılması mümkün olmayacaktır. Öte yandan patlayıcı dedektör köpekleri bütün dolapları ve kutuları açmadan hem çok daha kısa

sürede hem de daha etkili arama yapabilirler. Bu açıdan bakıldığında organizasyon alanının yasaklı ve tehlikeli maddelerden arındırılmasında köpek kullanımı hem zamandan tasarruf sağlayacak hem de yasaklı madde tespitinde gözle ve fiziksel aramaya kıyasla daha etkili olacaktır. Bu iki çok önemli avantajının yanı sıra köpekler, tespit becerilerine ek olarak çözüm aracı olarak da kullanılabilmektedir. Gözle ve fiziksel aramada tespit ettiğiniz bir nesneye müdahale edemezsiniz.

Hatta fiziksel aramada istemeden de olsa patlayıcı düzeneği harekete geçirme riskiniz vardır.

Dolayısıyla gözle ve fiziksel arama sadece eğreti duran bir nesnenin tespiti için etkili çözümdür. Oysa Patlayıcı Dedektör Köpekleri, eğreti duran nesnenin tehdit olup olmadığını da tespit edeceğinden güvenlik ekibinin böyle bir nesneyle karşılaştığında hangi hareket tarzını benimsemesi gerektiğini de belirlemiş olur.

Patlayıcı Dedektör Köpeklerinin getireceği bir diğer önemli avantaj ise şüpheli veya sahipsiz nesnelerin tehdit oluşturup oluşturmadığını tespit edebilmesidir. Bir organizatör için en kötü senaryo içinde patlayıcı olup olmadığı bilinmeyen bir paket yüzünden insanları tahliye etmek zorunda kalmaktır. Köpekler bu durumda çok kısa sürede paketin olduğu yere intikal edebilirler ve

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 45

FOKUS

Bir organizatör için en kötü senaryo içinde patlayıcı olup olmadığı bilinmeyen bir paket yüzünden insanları tahliye etmek zorunda kalmaktır. Köpekler bu durumda çok kısa sürede paketin olduğu yere intikal edebilirler ve 5-10 saniyede paketin taramasını gerçekleştirebilirler.

5-10 saniyede paketin taramasını gerçekleştirebilirler. Şüpheli paketlerin tehdit olup olmadığının anlaşılmasının alternatif yoluysa bomba uzmanının paketi fünyeyle kontrollü şekilde patlatması veya paketten patlayıcı iz detektörleriyle örnek alınmasıdır. Her iki seçenek de köpekler kadar çabuk sonuç vermeyecektir. Özellikle fünyeyle kontrollü patlatma organizasyonun genel akışını sekteye uğratacağı gibi katılımcılarda korku da yaratacaktır. Benzer bir durum organizasyon yakınlarına bırakılan araçlar için de geçerlidir. Şüpheli olduğu düşünülen bir aracı en kısa sürede ve en etkili şekilde tarayabileceğiniz yöntem dedektör köpek kullanımıdır.

Köpeklerin çok etkili şekilde kullanılabileceği bir diğer nokta ise araçların, organizasyon alanına sokulacak malzemelerin ve tedariklerin taranmasıdır. Korunan alanın otoparkına giren araçlar ve malzeme kamyonları patlayıcı dedektör köpekleriyle hızlı ve etkili şekilde taranabilirler. Güvenlik sektörünün, basın ve halk tarafından haklı olarak eleştirildiği ayna ile araç altı arama ve bagaj kontrolü uygulamasına alternatif olacak bu tarama yaklaşık olarak ayna ve bagaj kontrolüyle aynı sürede veya biraz daha uzun sürede tamamlanabilir. Ancak tartışmasız şekilde amacına hizmet eden ve daha etkili bir ta-

46 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

rama olacaktır. Araçları patlayıcı düzenek riskine karşı kısa sürede bu kadar etkili şekilde aramanın başka bir yolu yoktur.

Patlayıcı Dedektör Köpekleri bomba ihbarlarına verilecek tepkide de önemli avantajlar sağlarlar. Örneğin organizasyona telefonla gelen bir bomba ihbarına karşı harekete geçmekte en hızlı ve en doğru sonuç alabileceğiniz yöntem Patlayıcı Dedektör Köpekleri olacaktır. Bu köpekler çok kısa sürede mobilize olabildiğinden bomba olduğu ihbar edilen bölgeyi tarayabilir ve kısa sürede tehdit unsuru olup olmadığını tespit edebilir.

Yukarıda bahsi geçen argümanlardan anlaşılacağı üzere Patlayıcı Dedektör Köpeklerinin organizasyon güvenliği operasyonları açısından ön plana çıkan 4 önemli avantajı vardır. Bunlar; Kayda değer zaman tasarrufu sağlaması Gözle ve fiziksel aramaya

oranla patlayıcı tespitinde etkili olması Şüpheli nesne ve araçlara çözüm sağlaması Kısa sürede mobilize olabilmesi ve farklı noktalarda konuşlandırabilmesi Bütün bu özellikleriyle Patlayıcı Dedektör Köpekleri organizasyon güvenliğinin kendine has koşullarından dolayı her güvenlik yöneticisinin kendi envanterinde bulundurmak isteyeceği bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Dünyada patlayıcı dedektör köpekleri uzun yıllardır kullanılmakta olup son zamanlarda kullanım alanları daha da artmıştır. Öyle ki bu köpekler artık kişi üzerine gizlenmiş patlayıcıları da tespit edebilecek şekilde eğitiliyorlar. Üstelik köpeklerin, üzerinde patlayıcı olan kişiyi tespit edebilmesi için kişinin sabit olması da gerekmiyor. Ülkemizde ise 2015 yılında yayınlanan Özel Güvenlik Hizmetlerinde Görev Hayvanı Kullanımı Genelgesi’yle köpeklerin kullanımıyla ilgili mevzuat boşluğu doldurulmuştur. Geçmişte kolluk kuvvetlerinin tekelinde olan dedektör köpek kullanımı bu sayede özel güvenlik şirketleri tarafından da yasal zeminde kullanılabilir hale gelmiştir. Türkiye’nin içinde bulunduğu güvenlik durumunu göz önüne aldığımızda önümüzdeki yıllarda Patlayıcı Dedektör Köpeklerini daha sık görmemiz kuvvetle muhtemel gözüküyor.

FOKUS

Organizyon güvenliğinde dikkat edilmesi gereken hususlar Güvenlik yapılanması bir organizasyonun sigortası gibidir.

Düzenden, aykırı oluşabilecek her türlü olasılıklardan organizasyonun başarısını güvenlik yapılanması koruyacaktır. Hal böyle olunca organizasyonun tüm gerçeklerini organize edenlerden öğrenmek ve tüm detaylarda kendi çözümlerini belirlemek önem kazanır.

Bülent AKSARAY /GÜSOD Genel Sekreteri

48 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

Bir fuarın veya kongrenin özellikle ilk açılış zamanları içinde provokasyona müsait anları doğru görerek alınacak tedbirleri bu süreçte en etkili duruma getirmek gerekir. Kongrede liderin konuşma sürecinde azami dikkatli olunacak şekilde hareket etmek başarıya katkı sağlar.

Bülent AKSARAY

O

rganizasyon; bir yerde belirlenen bir aktivitenin düzenlenme hazırlığı ve sonrasında icra edilmesine yönelik faaliyetlerin tümüdür diyebiliriz. Fuar, konser, sergi gibi faaliyetlerin yanı sıra bu kapsamda düşünülebileceğimiz parti kongresi, seminer düzenlemesi gibi çalışmalarda organizasyon disiplini altında gerçekleşir.

Organizasyon; aktivitenin planlanması ve gerçekleşmesini sağlayan yapılanmadır. Burada insanlara bir sunum mevcuttur ve insanlar kalabalık bir ortam içinde bu aktivitenin içinde yer alırlar. Burada maksat insanların güvenliği olduğu kadar, organizasyonun başarısı için gerekli düzenin tesis edilmesi, faaliyet süresince kargaşayı önlemek, düzenli ve huzurlu şekilde aktivitelerin gerçekleşmesini sağlamaktır. Yani kısacası giriş - çıkıştan; içerdeki düzenin alınmasına ve korunmasına kadar bütün oluşumlar bu yapı altında düşünülmelidir.

Fuar ve sergi alanlarında güvenlik: Burada ilk akla gelen ve kast edilen husus; belli bir alanda var

olan stantların kurulmasından korunmasına kadar alınacak tedbirlerdir. Sergilenenlerin korunması ve sergi alanı içinde ziyaretçilerin belli bir düzen altında aktiviteleri izlemesi esas alınmaktadır. Giriş - çıkış; emniyet açısından önemli bir kontrol sistematiği verir. Böylece alana girenlerin risk taşımaları önlenecektir. Böyle bir yerde ne olabilir diye düşünüldüğünde olumsuz davranışlar/ provokasyon hareketleri ile hırsızlık ve kavga gibi oluşumları önlemek ilk akla gelen hususlardır. Buraya herkes girebildiği için kontrol çalışması caydırıcı olduğu kadar kısıtlayıcı ve koruyucu da olmak zorundadır. Bir fuarın özellikle açılış ve kapanış aktivitelerinde katılımcıların taşıyacağı risklerinde değerlendirilmesi de zorunluluk arz eder.

Organizasyonun kritik elemanları: Bir kongre veya siyasi parti organizasyonunda gerek parti içi gerekse diğer grupların lidere yönelik provokasyon tertiplenmeleri beklenebilir. Buna göre alınacak tedbirler daha fazla önem kazanacaktır. Bir kongreye katılanların korunması ve güvenliklerinin sağlanması önemli bir konudur.

Organizasyon tesis edilirken güvenlik tasarımının aktiviteleri ve çevreyi ayrı ayrı koruyor olmalıdır. İstenmeyen olayların ortaya çık-

maması için güvenlik unsurlarının nelere dikkat edecekleri belirlenmeli ve özel güvenlik görevlilerine bu kapsamda hazırlık yaptırılmalıdır. Bu işlem birkaç günlük bir aktivite olacağından aktivite zamanları içinde gerektiği kadar özel güvenlik görevlisi görevlendirilmesi sağlanmalıdır.

Organizasyonda kritik saatler: Bir fuarın veya kongrenin özellikle ilk açılış zamanları içinde provokasyona müsait anları doğru görerek alınacak tedbirleri bu süreçte en etkili duruma getirmek gerekir. Kongrede liderin konuşma sürecinde azami dikkatli olunacak şekilde hareket etmek başarıya katkı sağlar.

Açılış ve kapanış seremonilerine katılanların kimlikleri/yüksek profilli katılımcılar; güvenliği ayrı ayrı tedirgin eder. Süreçleri doğru değerlendirmek ve organizasyonun kritik zamanlarını belirlemek gerekir. Olayı olmadan önlemek güvenliğin amacı olarak ortaya çıkar. Hiçbir problem çıkmaması mümkünse de her organizasyonun mutlaka beklediği riskleri vardır. Bunları doğru görmek önemlidir.

Güvenlik denince: Bir organizasyonda planlı faaliyetlerin zamanında beklenen performansını uygun şekilde başarılı kılmak

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 49

FOKUS

için; düzenli ve etkin yapılanma ile tasarlanan olaylar planlanır.

Güvenlik bir anlamda bunun düzenini kurgulayan bir sistematiktir. Güvenliği; organizasyonun bir parçası gibi görmek ve bütün aktivasyonu dengeli planlamak bu işin püf noktasıdır. Organizasyonda koruma değerleri; düzen kadar ayrıcalık taşır. Bunu değerler bakımından muktedir kılmak gerekir.

Güvenlik bir bakıma organizasyonun güler yüzü olmalıdır. Özel güvenlik görevlilerinin kıyafetiyle duruşları çok önemlidir. Nezaket bu kapsamda beklenen bir husustur. Özel güvenlik görevlilerinin görevlerini aksatmadan yapması yanında misafirler için ev sahipliği davranışında bulunmalarını beklemek yanlış olmaz.

Organizasyonun aktivasyonlarını izleyen yapıda ancak görevlerinin bilincinde bir ekip kurmak ve yakışan şeklinde bunu gerçeklemek önemlidir.

Organizasyona yönelik riskler ve analizi: Organizasyonda ilk beklenen husus; düzen ve samimiyettir. Organizasyonlarda; Giriş ve çıkışın kontrol altına alınması, İçerde yoğunlaşma olmaması, eğer izdiham yaratacak bir

Güvenlik yetkilileri ve yöneticileri; organizasyonun her bir anını daha önceden düşünecek ve gereken tedbirleri hazır olacaktır. Ancak böyle olursa işler aksamadan ve büyük sorunlarla karşılaşmadan performans icra edilebilir. kalabalık söz konusu ise buna alınacak tedbirlerin belirlenmesi, Aktivasyon sırasında izleyenlerin yaratabileceği kargaşa için gerekli tedbirlerin uygulamaya hazır olması, Korunacak kişi veya kişiler varsa bunların maruz kalabileceği her bir risk şekline göre hazırlıklı olunması gibi konular güvenlik tasarımcısının ekibi hazırlarken göz önünde bulunduracağı hususlardır.

Güvenlik yetkilileri ve yöneticileri; organizasyonun her bir anını daha önceden düşünecek ve gereken tedbirleri hazır olacaktır. Ancak böyle olursa işler aksamadan ve büyük sorunlarla karşılaşmadan performans icra edilebilir. Büyük organizasyonlarda tüm birimlerin güvenlik güçleriyle koordineli çalışması ve beklentiler kapsamında dengenin karşılıklı tesis edilmesi önemlidir.

Güvenlikten beklenenler: Güvenlik yapılanması bir organizasyonun sigortası gibidir. Düzenden, aykırı oluşabilecek her türlü olasılıklardan organizasyonun başarısını güvenlik yapılanması koruyacaktır. Hal böyle olunca organizasyonun tüm gerçeklerini organize edenlerden öğrenmek ve tüm detaylarda kendi çözümlerini belirlemek önem kazanır.

Güvenlik düzeni sağlarken düzenin bozulmaması için alınması gereken tedbirler için hazırlık

50 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

yapılmalıdır. Organizasyon ilgilileri kendi koordinasyonlarında tüm ayrıntıları güvenlik sorumluları ile gerçekçi paylaşırlarsa güvenlik yönetimi buna uygun hazırlıklarını doğru yapacak ve başarı sağlanacaktır. Eğer organizasyon güvenlik planlamasını küçümser veya bazı ilginç oluşumların beklentisinden haberdar etmezse bu başarısızlık güvenlik görevlilerine yükleneceğinden güvenlik sorumluları daha dikkatli davranmalı ve tedbirli olmalıdırlar.

Organizasyon hedefleri ve başarısı: Organizasyon; önceden planlanan aktivitelerin zamanında ve uygun şekilde gerçekleşmesini yöneten bir tasarıma sahiptir. Bu şekilde bakıldığında değerlerin ve önemli kişilerin korunması, oluşabilecek riskleri önceden belirleyerek tersliklere imkân verilmemesi bu işin en önemli yanını oluşturur. Başarılı bir organizasyon hedeflenen aktivasyonların, etkinliklerin beklenen oluşumlarla gerçekleşmesini sağlamaktır. Bu planlanan hususlar güvenlik ile anlamlı ve uygun bir düzen içine alınacaktır. Böyle bakarsak organizasyon ile güvenlik tasarımının ortak bir platformda değerlendirilmesi gerçeği ortaya çıkacaktır.

Başarı her ikisinde ortak sonuçlarla birliktelik kazanır. Kısaca güvenlik planlaması ve tedbirleri; organizasyonların vazgeçilmez derleyicisi ve etkileyicisi konumundadır.

FOKUS

Bilgi güvenliği organizasyonu Maslow teorisine göre, kişilerin ilk olarak fizyolojik ihtiyaçlarını karşılaması önemlidir. İkinci sırayı ise güvenlik gereksinimleri oluşturmaktadır. Kişi kendini ne kadar güvende hissederse bu konudaki endişelerini geri plana alarak organizasyon için daha büyük performans gösterebilmektedir.

Serkan DİRİCAN / Kalite Yöneticisi EMFA YAZILIM VE DANIŞMANLIK

B

ilginin geniş bir tanımı olduğu gibi onu korumak için genel kavramlar mevcut olsa dahi mutlak bir güvenlikten söz edemeyiz. Organizasyonlar da bilgi güvenliğini sağlamak için ve acil durum hallerinde yapılması gerekenleri belirlememiz dâhilinde, en az kayıpla bunun üstesinden gelebiliriz. Küçük ve büyük organizasyonlarda bilginin sınıfının tanımlanması gerekmektedir. Bizim için, neler daha önemli bunun ayrımını yapıyor olmamız ve bunlarla ilgili gerekli güvenlik önlemlerini planlıyor olmamız gerekiyor. Bilgiyi sınıflandırırken dikkat etmemiz gereken, organizasyon için en önemli bilginin bizim için ne ifade ettiğini belirlememiz ve bu bilgiyi korumak için nasıl güvenlik önlemi aldığımızı belirliyor olmamız gerekiyor. Bunları, bilgi sınıflandırmamızı yaptıktan sonra belirlememiz gerekiyor. Bunun için de sınıflandırdığımız bilgiyi etiketliyor olmamız gerekiyor. Bu etiketleme, her hangi bir felaket ya da saldırı anında ilk olarak hangi bilgiyi koruyor ve kurtarıyor olmamız gerektiğini bize anlatıyor olacaktır. Örnek olarak;

52 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

Serkan DİRİCAN

bir mahalle bakkalının veresiye defteri, felaket anında ilk kurtarılması gereken varlıkken, büyük bir holdingin banka bilgilerinin bulunduğu muhasebe kayıtları da, felaket anında ilk önemsenecek varlık olacaktır. Organizasyonlarda bilgi güvenliğini sağlamak ve kişilere güven verecek bir diğer konu ise fiziksel güvenliktir.

Maslow teorisine göre, kişilerin ilk olarak fizyolojik ihtiyaçlarını karşılaması önemlidir. İkinci sırayı ise güvenlik gereksinimleri oluşturmaktadır. Kişi kendini ne kadar güvende hissederse bu konudaki endişelerini geri plana alarak organizasyon için daha

büyük performans gösterebilmektedir. Fiziksel güvenlik için yapılması gerekenler, organizasyonların içinde bulunduğu ortam olacaktır. Bu ortamın güvenliğini sağlamada belirli ihtiyaçlar vardır.

Kamera sistemleri, detektörler, güvenlik personeli, erişim yetkilendirilmeleri gibi önlemler fiziki güvenlik ihtiyaçlarını sağlamaya yönelik etkenlere örnek olacaktır. Organizasyonlar için bir diğer önemli konu, güvenliği sağlamak için güvenlik organizasyonu seçimi olacaktır. Hangi durumlarda, kimin kiminle nasıl iletişim kuracağı ve nasıl bir yol izleneceğini belirlemek gerekmektedir.

Bunun planlamasının yapılması ve sorun oluşacak durumlarda nasıl hareket edileceğinin belirli olması gerekmektedir. Örnek olarak; yangın anında ilk olarak kim itfaiyeyi arayacak, kim en üst düzey bilgileri kurtaracak, kim organizasyondakilerin tehlikesiz bir şekilde tahliye edilmesini sağlayacak ve bunlarla ilgili tanımlanmış kişiler felaket durumunda olmadığında bu rolü kimin üstleneceğinin belirleniyor olması gerekmektedir.

Bunları tanımlıyor olmamız ve bu planı sürekli güncel tutuyor olmamız gerekmektedir.

SEKTÖRDEN

İsim de ini büyü “İsim değişikliğini büyük bir sorun olarak görmüyoruz”

Hanwha Group tarafından Samsung Techwin'in geçen yıl satın alınması, elektronik güvenlik sektöründe son dönemde meydana gelen milyarlarca sterlinlik şirket birleşme ve devralmalarından sadece biriydi. Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yasin Altaş 1 Nisan 2016'dan itibaren Hanwha Techwin Europe olarak adı değişen şirket için şirketin kameralı güvenlik ürün marka adlarının Samsung'dan Hanwha'ya değiştirilmesi de dâhil olmak üzere bazı araştırma sorularına yanıt verdi.

Hanwha Group tarafından Samsung Techwin’in geçen yıl satın alınması, elektronik güvenlik sektöründe son dönemde meydana gelen milyarlarca sterlinlik şirket birleşme ve devralmalarından sadece biriydi. Bir teknoloji lideri olarak Samsung Techwin’in yüksek profili göz önüne alındığında bu satın almanın yarattığı şok dalgaları o dönemde anlaşılabilirdi ve özellikle kameraların güvenlik amaçlı geleneksel dağılımının ötesinde şirketin açık platform çözümlerinin montaj elemanları ve sistem entegratörleri için yeni iş fırsatları oluşturduğu IP ağ arenasında da öyle oldu. Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yasin Altaş 1 Nisan 2016’dan itibaren Hanwha Techwin Europe olarak adı değişen şirket için şirketin kameralı güvenlik ürün marka adlarının Samsung’dan Hanwha’ya değiştirilmesi de

54 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

dâhil olmak üzere bazı araştırma sorularını yanıtladı.

Marka adınızın Samsung’dan Hanwha Techwin’e değiştirilmesinden satışlarınızın etkilenme tehlikesi yok mu? İsim değişikliğini büyük bir sorun olarak görmüyoruz. Uzun süredir bu durumdayız ve dikkatli bir planlama ve yönetim ile müşteri sadakatini koruduğumuz ve Avrupa çapında güçlü iş ortaklıkları kurduğumuz bu geçiş sürecini başarıyla atlatacağımıza inanıyorum. Her durumda, değişen tek şeyin firma adı olduğunu vurgulamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Kameralarımız, kaydedicilerimiz ve diğer cihazlarımız yakın gelecekte Samsung markalı olmaya devam edecektir. Pazarda Samsung markasının bilinirliğinden ve teşkil ettiği güvenden dolayı müteşekkiriz.

Pazar araştırma sonuçları mev-

cut ve potansiyel müşterilerin Hanwha Techwin’in güvenlik çözümleri bölümümüze yapılan yatırım ve büyüme konusundaki taahhütlerini yerine getirdiğini anladığını ve bu markaya güvendiğini gösterdiğinde Samsung markasından ayrılacağız. Kore’deki üst düzey yönetimimizden çıkan ve pazarlama iletişimimizin yanı sıra satış ekibimiz aracılığıyla da yankı bulacak olan ana mesaj, değişimlerin sadece pozitif yönde olduğudur.

Günlük bazda, montaj elemanları ve sistem entegratörlerinin yanı sıra distribütörlerimiz ve teknoloji ortaklarımız çok az bir fark hissedecektir; çünkü temelde değişen hiçbir şey olmadı. Ürünlerimiz her zaman olduğu gibi aynı fabrikalarda ve aynı zeki insanlar tarafından tasarlanmakta ve üretilmektedir. Ürünlerimiz eskisi gibi aynı istekli ve yetenekli satış öncesi

Yasin ALTAŞ

ük

WiseNet DSP yonga setinin işlem gücü artık bireysel gereksinimleri en iyi şekilde karşılayan bir kenar tabanlı yazılım uygulaması seçmeleri konusunda esneklik verebiliyor.

Uygulamalar kameralarımızda; bir akıllı telefon veya tablet üzerinde çalıştırdığınız uygulamalarla aynı şekilde çalıştırılabilmektedir.

ve satış sonrası ekiplerimiz tarafından pazarlanmakta ve teknik olarak desteklenmektedir. Avrupa pazarının Hanwha Group’u ‘çömez’ olarak tanımasına izin vermemek önemlidir.

1952 yılında kurulan Hanwha Group üretim, inşaat, finans, servis ve eğlence sektörü gibi geniş bir yelpazede faaliyet gösteren dünya lideri bir şirkettir.

Hanwha Group B2B (işletmeler arası) arenada başarılı olmak için ne gerektiğini biliyor, bu nedenle sadece bu tür bir sanayi kuruluşu ve son derece başarılı bir organizasyonun yatırımından yararlanabiliyoruz.

Hanwha Techwin’in gelecekte başarı sağlaması için planlarınız nelerdir?

Bölümümüzün geleceğine yönelik benim ve iş arkadaşlarımın duyduğu güven, kısmen Hanwha Group içinde sahip olduğumuz

yüksek profile dayanmaktadır.

Hanwha Techwin, Hanwha Group içinde en büyük altıncı işletme birimi olarak derecelendirilirken Samsung Techwin; Samsung Group içinde sadece on altıncı sırada yer almaktadır. Hanwha Techwin bünyesinde, güvenlik çözümleri bölümümüz üst düzey yönetimin son derece başarılı olan makine, savunma ve güç sistemleri bölümleri ile aynı seviyede dikkatini çekmektedir. Ürün yelpazemizin sürekli yenilenmesi ve gelişimi konusunda sürdürülebilir bir program sağlamak için yatırım yapmaya ilgi ile birlikte bir isteklilik de oluşmaktadır.

Yakın gelecekte yeni ürünlerden oluşan uzun bir listenin piyasaya sürüleceğini söyleyebilir miyiz?

Liste o kadar uzun olmayacak, bununla birlikte tüm yeni ürünlerin popüler olacağına inanıyoruz. Bunun nedeni, bu ürünlerin kısmen rekabetçi fiyatlı olmalarının yanında çoğu yeni ürünün geleneksel güvenlik sektörünün ötesinde yeni iş imkânları oluşturma konusunda montaj elemanları ve sistem entegratörlerine yardımcı olabile-

cek açık platform teknolojimize sahip olmasıdır. Full HD 1080p görüntü yakalayabilmek ve kaydedebilmek isteyen ancak daha analogdan bir IP tabanlı kameralı güvenlik çözümüne geçişe hazır olmayan son kullanıcılara yönelik olarak tasarlanmış yeni WiseNet HD+ kamera ve DVR ürün yelpazemizi henüz piyasaya sürdük.

Ayrıca IFSEC International 2016 fuarında her zamanki standımız olan G800’de ziyaretçilerimizi ağırlamayı dört gözle bekliyoruz.

Bu bize yenilikçi açık platform kameralı güvenlik çözümlerimizin uygulamalı sunumları ile sizi etkileme fırsatı sağlayacaktır.

Bu çözümlerin çoğu önde gelen üçüncü parti analitik yazılım geliştiricileri ile işbirliği içinde geliştirilmiştir. Buna ek olarak, bazı heyecan verici yeni kameralar, ağ video kaydediciler ve SSM video yönetim yazılımımızın güncelleştirilmiş bir sürümünü sergiliyor olacağız. Ayrıca %75’e kadar bant genişliği gereksinimlerini azaltma potansiyeli sunan ve yeni bir çığır açan iletim teknolojisi, WiseStream’in lansmanını yapacağız.

Açık platformun öneminden

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 55

SEKTÖRDEN

Tutuklu ve hastaların ölümlerini azaltmak için erken müdahale önlemlerine olan gereksinim konusunda dünya genelinde artan bilince yanıt olarak Hanwha Techwin ve Oxehealth bir tutuklunun fizyolojik durumundaki ani ve büyük bir değişimi gözetleyen personele hemen bildiren bir çözümü küresel olarak sunacaklar. bahseder misiniz?

WiseNet DSP yonga setinin işlem gücü ile artık müşterilerimize bireysel gereksinimlerini en iyi şekilde karşılayan bir kenar tabanlı yazılım uygulaması seçmeleri konusunda esneklik verebiliyoruz.

Uygulamalar kameralarımızda, bir akıllı telefon veya tablet üzerinde çalıştırdığınız uygulamalarla aynı şekilde çalıştırılabilmektedir.

Belirli sayıda uzman uygulama geliştiricisi ile yakın iş ilişkileri geliştirdik ve bazı durumlarda, kendi yazılımlarını kameralara önceden yüklenmiş olarak ve kutudan çıkar çıkmaz çalışmaya hazır şekilde sunuyoruz.

56 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

Açık Platform Teknolojisinin bir kameralı güvenlik sistemine nasıl değer kattığı ile ilgili bazı örnekler verebilir misiniz?

Perakendecilerin üretkenliği artırmasına ve promosyon kampanyalarının başarısını ölçmeye yardımcı olabilecek insan sayımı ve ısı haritalama çözümleri sunmak için yazılım geliştiriciler ile teknoloji ortaklıkları kurduk. Aynı zamanda kullanıcılara araç erişim kontrolü sağlayan bir Gate ANPR kamerayı uygulamaya geçirdik. Son dönemde, IP iletimi ve kameralı depolama konusunda pazar lideri olan Veracity ile işbirliği dâhilinde düşük güçlü yüksek kapasiteli bir depolama çözümünü piyasaya sürdük. Çözüm, birden çok uzman video analiz uygulamasını ve Veracity’nin ödül sahibi TRINITY™ “doğrudan diske” kayıt çözümünü aynı anda çalıştırabilmesini sağlayan açık platform WiseNet kameralarımızın işlem gücünden yararlanmaktadır. Bunun sonucunda, kullanıcılara bir sunucu veya ağ kayıt cihazı gerektirmeyen, sağlam ve ölçeklendirilebilir sistem sunan bir çözüm ortaya çıkmıştır.

Son dönemde açık platform teknolojimizden yararlanmak isteyen

en heyecan verici gelişmelerden biri belki de güvenli oda ortamları için yenilikçi bir kamera tabanlı sağlık izleme sistemi olan temassız sağlık izleme yazılımı geliştiricisi Oxehealth ile kurduğumuz küresel ortaklıktır. Oxehealth ile oluşturduğumuz teknoloji ortaklığı, Hanwha Techwin’in piyasanın gerçek ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi kameralı güvenlik çözümleri sunma taahhüdünü nasıl yerine getirdiğinin mükemmel bir örneğidir. Açık platform kameralarımızı Oxehealth yazılımıyla birleştiren çözüm, kullanıcılara hem gönül rahatlığı hem de daha yüksek çalışma verimliliği sağlar. Çözüm, İngiltere polisi ve zihinsel sağlık kurumları tarafından başarıyla denendi.

Tutuklu ve hastaların ölümlerini azaltmak için erken müdahale önlemlerine olan gereksinim konusunda dünya genelinde artan bilince yanıt olarak Hanwha Techwin ve Oxehealth birlikte bir tutuklunun fizyolojik durumundaki ani, büyük bir değişimi gözetleyen personele hemen bildiren bir çözümü küresel olarak sunacaklar. Gelecekteki başarımızda katkısı olan en önemli etkenlerden birinin WiseNet kameraların Açık Platform özelliklerinden yararlanan uzman çözüm sağlayıcılar ile çalışma stratejimizin bir sonucu olacağına inanıyoruz. Bu da müşterilerimizin bir kameralı güvenlik sistemine yatırım yapma konusunda maksimum fayda almalarını sağlayan çözümler sunmamızı sağlayacaktır. Ayrıca montaj süresi ve maliyetini azaltmanın yanı sıra kolayca yapılandırılan sorunsuz çözümler sunacaktır.

SEKTÖRDEN

Okul tur stemler “Okul turnike geçiş sistemleriyle suç ve şiddet karşısında farkındalık oluşturulmalı”

Toplumsal yaşam normlarındaki farklılaşmalar, sosyo-ekonomik yapıda yaşanan dönüşümler ve yükselen yaşam beklentilerinin okullarda yeni güvenlik tehditleri oluşturduğunu belirten Hursoft Yazılım Ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Hürriyet Özlem YILDIZ suç ve şiddet karşısında farkındalığın oluşturulması gerektiğini ifade etti. Okullarda alınması gereken önlemler üzerinde duran Yıldız; Türkiye’de okul güvenliğini değerlendirdi.

Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Hursoft Yazılım ve Güvenlik Sistemleri 2008 yılından beri Biyometrik yazılım ve güvenlik alanında faaliyet gösteren sektörün öncü kuruluşlarından biridir. Hursoft; yazılım ve arge departmanında yazılımlarını geliştiren biyometrik yazılım firmasıdır. Kurulduğu günden bu yana satış, pazarlama, lojistik, AR-GE, yazılım çalışmalarının yanı sıra teknik servis hizmeti ile ilgili de sürekli altyapı çalışmaları yaparak sektörün lider biyometrik yazılım firması olmayı başarmıştır. Hursoft; 2013 yılından itibaren turnikeye montajlı parmak izi – kart – yüz okuyuculu turnike geçiş sistemlerini kendi bünyesinde geliştirmiş olduğu biyometrik yazılımlar ile birleştirerek geçiş kontrol sistemlerinde sektörde hızlı ilerleyişine yeni bir ivme kazandırmıştır. 2016 yılı itibari ile 1200’ün üzerinde bayisi olup, geliştirmiş olduğu biyometrik yazılımlar sayesinde tek nokta-

58 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

dan tüm ihtiyacın karşılanmasını sağlayarak size zaman kazandırır.

Hursoft Yazılımın geliştirmiş olduğu programları şu şekilde sıralayabiliriz; Personel devam kontrol programı, Okul öğrenci devam kontrol programı, Kolej öğrenci devam kontrol programı, Temel lise öğrenci devam kontrol programı, Yurt öğrenci devam kontrol programı, Spor merkezi üye takip programı, Yemekhane takip programı, Cezaevi mahkûm takip programı, Wc tuvalet takip programı

Türkiye’ de güvenlik sektörünü değerlendirebilir misiniz? İşyeri, konut, banka, AVM, mağaza, okul, kolej, yurt, spor merkezi, kamu kuruluşu ve benzeri mekanların güvenliğinin sağlanmasının

bir parçasını teşkil eden elektronik güvenlik sistemleri; ekipman, sistem ve biyometrik yazılımdan oluşmaktadır. Sektörde hizmet veren irili ufaklı firma sayısı 5 bin civarındadır. Uzak doğudan bolca ucuz ve kalitesiz ekipman ithal edilmesi sektörde satış sonrası hizmet vermeyen bir çok firmanın doğmasına sebep olmuştur. Can ve mal güvenliği asla risk alınamayacak nadir alanlardan biri olmasına rağmen, konusunda uzman olmayan kişilerce projelendirilen ve kurulan sistemler işletmelere geri dönüşü olmayan zararlar verebilmektedir.

Sektördeki derme çatma ürün ve hizmet veren firmaların yanı sıra, ürün ve hizmet kalitesiyle, satış sonrası servisiyle farklılaşarak belli büyüklüğe ulaşmış firma sayısı 200 civarındadır.

Okullarda alınan güvenlik önlemlerini yeterli buluyor musunuz? Ülkemiz açısından, genç nüfusun

Özlem YILDIZ

r ri

Can ve mal güvenliği asla risk alınamayacak nadir alanlardan biri olmasına rağmen; konusunda uzman olmayan kişilerce projelendirilen ve kurulan sistemler işletmelere geri dönüşü olmayan zararlar verebilmektedir.

genel nüfusa oranının yüksek olması birçok ülkeye göre bir avantaj sağlamaktadır. Yaklaşık on yedi bin öğrenci sayısı, birçok ülkenin nüfusundan daha fazladır.

Bu potansiyeli iyi değerlendirmek ve dünyanın gelişmiş ülkeleri ile rekabet edebilmek için öğrencilerimizin eğitimlerini en iyi şekilde gerçekleştirmemiz gerekmektedir.

Eğitimin en iyi şekilde yapılabilmesi ve istenilen başarının gerçekleştirilebilmesi için en önemli faktörlerden birisi de okul güvenliğidir. Maslow’un motivasyon teorisine göre öğrenci, öğretmen, yönetici ve hatta velinin başarma ve kendini gerçekleştirme duygularının baskın hâle gelebilmesi için önce güvenlik ve emniyet ihtiyacının karşılanması gerekmektedir. Bunun için okullarda güvenlik sorunlarının fizikî, sağlık, davranış, okul çevresi, yasal uygulama ve kurallar açısından, problemsiz olması gerekmektedir. Eğitim camiasının güvenlik kaygılarının karşılanabilmesi adına yapılan

toplumsal istişare ve talepler Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 2015 yılında cevap buldu. Milli Eğitim Bakanlığı 19’uncu Milli Eğitim Şurası’ndan çıkan kararlarında okullardaki güvenlik önlemlerine yer verdi. Milli Eğitim şuarasında yer alan maddelerden biri de turnike sistemi olmakla birlikte aşağıdaki bütün öneriler kabul edildi: Okul çevresinde ve okulların açık alanlarında okul yönetiminin imkânları ölçüsünde kameralı izleme sistemlerinin faaliyete geçirilmesi için çalışmalar yapılarak izleme noktaları oluşturulmalıdır. İkinci öğretim veya akşam saatlerinde ders yapılan okullarda çevre güvenliğinin artırılması amacıyla okul çevresinde yeterince aydınlatmanın sağlanması gerekmektedir.

Okul giriş çıkış noktalarının sayısı, mümkün olduğunca az tutulmalıdır.

Okul yönetiminin imkânları doğrultusunda delici veya kesici aletlerin içeriye girişini engellemek amacıyla ziyaretçi kartı, metal detektörü, gibi sistem ve cihazların temin edilmesi gerekmektedir.

Okulların ve açık alanların güvenlik zafiyetini en aza indirgemek amacıyla etrafının duvar ile çevrili olması sağlanmalıdır.

Okul bahçesindeki otoparklar kapatılmalı veya okulun eğitime

ve öğretime kapalı olduğu dönemlerde hizmete sunulmalıdır.

Okul idarelerinde çocukların suça sürüklenmesinin önlenmesi ve güvenlik amaçlı olarak talep edilen konularda güvenlik personelince veli toplantılarında bilgilendirme yapılmalıdır.

Kimlik Bildirme Kanunu kapsamında okul servis araçlarını plaka bilgileri, servis şoförleri, muavin, rehber ve okul içerisinde sözleşmeli olarak çalışan kişilerin kimlik bilgileri ile irtibat telefonları okul girişinde çalışan güvenlik görevlisine bildirilmelidir.

Okulların imkânları dâhilinde okul giriş ve çıkışlarında öğrencilerin tanımlanması için kartlı, turnike sistemi kurulabilir.

Siz hangi çözümleri sunuyorsunuz?

Hursoft Yazılım Güvenlik Sistem-

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 59

SEKTÖRDEN

Maslow’un motivasyon teorisine göre öğrenci, öğretmen, yönetici ve hatta velinin başarma ve kendini gerçekleştirme duygularının baskın hâle gelebilmesi için önce güvenlik ve emniyet ihtiyacının karşılanması gerekmektedir. leri firması tarafından kurulan okullarda akıllı turnike geçiş sistemi sayesinde artık veliler, öğrencisinin okula gidip gitmediğinden anında haberdar olacak.

Hursoft okul öğrenci online takip yazılımı ile okulun giriş saatinde turnikeden geçmeyen öğrencinin velisinin cep telefonuna sistem tarafından anında mesaj gönderilecek. Bunun yanı sıra e-okul sistemindeki öğrenci kayıtları Hursoft Okul Öğrenci Devam Programı ile tam entegrasyon sağlamaktadır. Her öğrenciye kendi kimlik bilgilerini taşıyan bir akıllı kart verildi. Öğrencilerimiz, akıllı kartını okula giriş ve çıkış sırasında; girişteki okuyucu terminale okutuyorlar. Öğrenci kartını kart okuyucuya okuttuğunda okula girişi ve giriş saati sistemde kayıt altına alınıyor. Öğrencilerimizin, sabah saat 08:20’den önce kartlarını okutarak okula giriş yapmalarına dikkat ediyoruz. Aksi takdirde sistem otomatik olarak öğrenciyi ‘geç giriş yaptı’ olarak kaydediyor ve velisine kısa mesaj göndererek haber veriyor. Dersi bitmeyen öğrenci, kartı okutsa dahi turnikeden çıkış yapamıyor. Akıllı geçiş sistemi, hem okul yönetimi, hem veliler açısından büyük fayda sağlamaktadır. Bu sistem okulun içinde ve bahçesinde güvenli bir yaşam alanı oluşturuyor.

Sistemi kullanan okul müdürleri;

60 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

“Okulda devamsızlık yüzünden kalan bir öğrenci bile olmadı.” diyor. “Okula gidiyorum” diyerek evden çıkan bazı öğrenciler okul yerine farklı yerlere giderek boşa vakit geçirebiliyor. Bu durum hem okul yöneticilerini hem de velileri zorluyor. Okulun girişine kurulan parmak izli ya da kartlı turnike sistemleri sayesinde öğrencilerin geç gelme alışkanlığı neredeyse yok denecek kadar azalıyor.

Alışkanlık haline gelen okula geç gelme durumu ortadan kalkıyor. Çocuklar okula geç geldiğinde “Aileme nasıl hesap veririm?” düşüncesi ile bu alışkanlıklarından vazgeçti.

Okul güvenliğini etkileyen sorunlar nelerdir?

Günümüzde toplumsal yaşam normlarındaki farklılaşmalar, sosyo-ekonomik yapıda yaşanan dönüşümler ve yükselen yaşam beklentileri, okullarda yeni güvenlik tehditleri oluşturmaktadır.

Okullarda farklı dönemlerde tehdit olarak algılanan unsurlardaki değişim, öncelikle bu yeni yapının anlaşılmasını gerekli kılmaktadır.

Okullarda oluşan yeni risklerin ve güvenlik tehditlerinin kapsamlı bir analizinin yanı sıra, bu tehditlerin en aza indirilmesinde farklı aktörlere düşen sorumlulukların tanımlanması elzemdir. Genel kanının aksine, okul güvenliğinin sağlanmasına yönelik uygu-

lamalar, sadece şiddetin ve/ veya suçun önlenmesine yönelik çalışmalardan oluşmaz. Okul güvenliğinin aşamaları okul ve çevresindeki fiziksel şartların dezavantajlı konumlarının giderilip; güvenli hale getirilmelerinden, çocuk gelişimi ve psikolojisi konusunda eğitimli personele; suç ve şiddet karşısında farkındalığın oluşturulmasından, öğrencilerin aileleri ile olan sağlıklı ve etkili bir iletişime kadar uzanan geniş bir yelpazede ele alınmalıdır.

Hursoft Okul Turnike Sistemlerinin amacı; ülkemizde öğrenci ve eğitimcileri kapsayan şekilde okul ve okul çevresi güvenliğinin farklı boyutta bakmak, bu sorunların nedenlerini incelemek ve oluşan güvenlik tehditlerine karşı çok sektörlü stratejiler geliştirilmesi yönünde okullara turnike geçiş sistemleri kurmaktır. Okul ve okul çevresi güvenliği eylem planı, okul ve okul çevresi güvenliğinden sorumlu farklı aktörlere düşen rolleri tanımlayarak; öne çıkan sorunların çözümünde Milli Eğitim Bakanlığı ve Hursoft Yazılımın iş birliğine bağlı olarak gelişecektir.

Güvenli okulda öne çıkan unsurlar nelerdir?

Güvenli okul; gençlerin ve çocukların öğretmenlerden, okul yöneticilerinden ve okulda görevli kişilerden veya akranlarından şiddet görmediği ve şiddet görme korkusu yaşamadığı bir ortam olarak tanımlanmaktadır. Bunun yanı sıra okulun sosyal ortamı, tasarımı, iç donanımı ile bütüncül bir güvenlik algısı sunması da güvenli okulun öne çıkan unsurlarıdır. Okullardaki güvenlik algısı öğrenciler için en az eğitim kadar önemli bir ihtiyaçtır. Ülkemiz eğitim kurumlarında verilen eğitimin

başarılı olmasındaki en temel etkenlerden biri de eğitim – öğretimin sağlandığı mekânlar olan okulların güvenli ve emin ortamlar olmasıdır. Eğitim kalitesinin arttırılmasında, öğrencilere güvenli ve kendilerini ilgi ve yeteneklerine uygun şekilde ifade edebilecekleri ortamların sunulması, gerçekleştirilmesi gereken en temel unsurdur. Okul ve okul çevresi güvenliği ve eğitim- öğretim başarısını karşılaştıran çalışmalar, okulda suç ve eğitim başarısı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki ortaya koymaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı her ne kadar bu konuda okul turnike geçiş sistemleri ve kamera sistemlerinin gerekliliğini vurgulasa da eksik çalışmalar vardır. Ülkemizde her yıl pek çok öğrenci okul ve okul çevresinin fiziksel ve çevresel tasarımında yaşanan problemler nedeniyle güvenlik tehditlerine maruz kalmaktadır. Ülkemizde okul ve okul çevresinin tasarımı ve fiziksel güvenliğinin gelişmiş standartları yoktur. Bu durum çocuk ve gençlerin sağlıklı ve güvenli ortamlarda eğitim – öğretim almasının önüne geçmektedir. Toplumun değişen yapısı ve yaşam şartlarına paralel olarak, okullarda oluşan güvenlik tehditleri de farklılaşmaktadır. Okulun fiziksel güvenliği ve psiko-sosyal ortamının güvenli oluşunun yanı sıra, okulların şiddet, suça

karışma ve madde bağımlılığı gibi unsurlardan da korunması önemlidir.

Türkiye’de okullar ne kadar güvenli? Ülkemizde genel olarak şiddet, bireylerin birbirlerine fiziksel olarak zarar vermesi olarak algılanmaktadır. Fakat okullardaki mevcut şiddet, fiziksel şiddet, sözlü-duygusal-psikolojik şiddet, cinsel şiddet ve ekonomik şiddet farklı şiddet türlerini de kapsamaktadır. Şiddet ve suç oluşma süreçlerinin dikkatle takibi ve bu çerçevede farklı aktörlerin konu ile ilgili işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır. İstanbul ve Ankara’ da çeşitli okullarda gerçekleştirilen araştırmalar, öğrenciler arası fiziksel şiddetin yaygınlığına dair net veriler sunmaktadır. Öğrencilerin % 50’si, bu çalışmalar çerçevesinde kavgaya karıştıklarını ifade etmişlerdir. Bu şiddet türüne dâhil olan öğrencilerin, kavga sonucu bir başkasını yaralama veya kendilerinin yaralanması durumu göz ardı edilemeyecek kadar ciddi boyutlardadır. Öğrencilerin, %15,4’ü karıştığı kavgalarda kendisi fiziksel olarak yaralanırken, daha yüksek bir oranı (%26,3) başkasını fiziksel olarak yaraladığını ifade etmiştir.

Farklı çalışmalar, öğretmen ve yönetici davranışlarının okullarda ortaya çıkan şiddet olaylarına da

etkisi olduğuna işaret etmektedir. Öğrencilerin yaşları ve eğitim gördükleri sınıflar yükseldikçe okul iklimini daha güvensiz olarak algıladıkları görülmektedir. Benzer şekilde öğrencilerin okul içerisindeki farklı faaliyetlere katılımının ve ders başarılarının da öğrencilerin okul güvenliği algısını etkilediği görülmüştür. Özetle, elinizdeki okul ve okul çevresi güvenliğinin farklı boyutları haiz yapısının analiz edilmesinde farklı aktörlerin işbirliğine imkân tanıyan bütüncül politikalar çerçevesinde hareket edilmesinin önemini vurgulamaktadır. Bu bağlamda çocuk ve gençlerin farklılaşan ihtiyaçlarına paralel şekilde değişen okullarda turnike ve kamera sistemleri ile güvenlik algılarının yüksek tutulmasının, eğitim- öğretimin belirli standartlar çerçevesinde tasarlanmış, sosyal ve psikolojik ortamı sağlıklı okullarda gerçekleşmesi ile ilişkisini ortaya koymaktadır. Okul güvenliğinin, ülkemizde oluşturulacak eğitimöğretim stratejilerinin temel başlıklarından biri olarak belirli standartlara kavuşturulmasını şüphesiz okullara turnike ve kamera sistemlerinin kurulması ile öğrenci giriş ve çıkışlarının yazılım ile takibi ile gerçekleşecektir. Ve bu konuda Hursoft Yazılım şirketi ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında gerçekleştirilebilecek ortak işbirliğine bağlı olarak şekillenecektir.

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 61

ELEKTRONİK GÜVENLİK

VMS yazılımları ile kapsamlı çözümler Yazılımların kodlarını yazanların nasıl akıllı bağlantılar uyguladıklarının, kurulum veya entegrasyon yapan firmaların nasıl kolayca kompleks çözümler sunduklarının son kullanıcıların VMS yazılımlarına gösterecekleri ilgi açısından bir etkisi yoktur.

Cemil ÖZDEMİR / Genel Müdür PCC ELEKTRONİK

V

MS (video management system-video yönetim sistemi) yazılımları kurulum ve entegrasyon firmaları için gelişmiş ve kendinden bahsettiren çözümler sunmak için oldukça önemli hale gelmiş durumdadır. Sadece birkaç kameranın bulunduğu müstakil bir sistem veya birçok sitenin yer aldığı kampüs tipi bir uygulama bile olsa VMS tabanlı bir siste-

62 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

min faydalarının olduğu yadsınamaz. Aşağıda son kullanıcıların beklentileri ile VMS yazılımlarının bu beklentilere ne ölçüde uyum sağladığına dair Benchmark Magazine dergisinin yaptığı inceleme sonuçları verilecektir. Video izleme pazarı üzerinde VMS yazılımlarının etkisi belirgindir. Daha önce hiç VMS yazılımı kullanmamış olanlar dahi kullandıklarında izleme sisteminin neler yapabileceği konusunda beklentilerinin

bu yazılımlar ve sahip oldukları esneklik ile değişebildiğini görmüşlerdir. Yazılımların kodlarını yazanların nasıl akıllı bağlantılar uyguladıklarının, kurulum veya entegrasyon yapan firmaların nasıl kolayca kompleks çözümler sunduklarının son kullanıcıların VMS yazılımlarına gösterecekleri ilgi açısından bir etkisi yoktur. Çok daha basit bir sebebi vardır. Önemli olan onlar için çalışan çözümler sunulmasıdır.

önemli bir bileşen olduğu anlamına gelmektedir. VMS tabanlı çözümlerin uzun vadeli başarılarının altında son kullanıcının bu tarz beklentilerini karşılamak yatmaktadır.

Macroscop Ultra

Cemil ÖZDEMİR

VMS tabanlı bir sistem sadece bir suç gerçekleştiğinde veya ele alınması gereken bir olay olduğunda işe yarayan bir yazılım değildir. VMS yazılımları günün her saati, ilave birçok faydanın yanı sıra bölgelerini güvenli kılmaları, site yönetimi sağlamaları ve değişik işlemlerin takibini sağlamaları ile sizin için sürekli çalışır.

Sistem gerçek faydalar sunar ve bu faydalar erişebilir olursa son kullanıcılar mutlu olurlar. Erişilebilirlik çok önemlidir. Kullanıcılar VMS yazılımından alabileceklerinin en iyisini almalıdırlar.

Geçmişte son kullanıcılar sistemi kuranları veya entegre edenleri sistem ayarlarını yapmak üzere çağırmak durumunda kalırken günümüzün teknolojiye yatkın kullanıcıları birçok ayarı kendileri yapabilmektedir. Bu tür taleplerin olumsuzlukla karşılanmaması önem arz eder. Bir VMS yazılımı ile aktif olarak meşgul olacak son kullanıcı tipleri kontrolü tümüyle ele almak isteyecek, daha fazla fayda sağlamak için sistemlerini iyileştirmek ve yükseltmek isteyecek müşterilerdir. Bu GUI’nin yani yazılım grafik arayüzünün hem güvenliğe erişim hem de müşteri beklentilerine uygun değer ve faydalara ulaşma açısından çok

Yazılım 1.000 adet IP kamerayı, 10 adet iş istasyonunu ve 5 adet sunucu bilgisayarı desteklemektedir. Yazılım ister sunucu-İstemci mimarisi istenirse de bağımsız bir paket olarak kurulabilmektedir. 32 ve 64 bit işletim sistemi için uygun sürümleri bulunmaktadır. Macroscop içerisinde kurulum programının yanı sıra dokümantasyonun da yer aldığı tek bir sıkıştırılmış dosya içinde sunulmaktadır. Pakette yönetici kılavuzu, hızlı başlama ve kullanım kılavuzu bulunmaktadır. Kılavuz oldukça kapsamlı olup kurulum veya entegrasyon yapanların ihtiyaç duyacağı birçok noktayı açıklamaktadır. Ancak bu kılavuzun Macroscop Ultra için değil de standart versiyon için olması lisanslamada usulünde olduğu gibi bazı farklılıklara sahip ultra versiyonu için dezavantaj durumundadır. Kurulum yapılırken başlangıçta gerekli bazı bileşenler yüklenmektedir.

Bunlar arasından Microsoft .NET framework, DirectX bileşenleri ve Firebird veritabanı sayılabilir.

Bu süreçteki tek sıkıntı bir adet Rusça diyalog kutusunun çıkmasıdır. Bu bazı çekinceleri ortaya çıkarabilir. Şöyle ki; bir test kullanıcısı mevcut sözleşmesinde kurulmuş tüm yazılımların yaptığı değişikliklerin kurulum rutinlerinin tüm detayları dâhil olacak şekilde kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğu belirtmiştir. Yazılım ve tüm araçlarının uyumluluğuna dair sorumluluğu da üstlenmesi gerekmektedir. Son kullanıcı Rusça bir diyalog kutusu gördüğünde

Yazılım 1.000 adet IP kamerayı, 10 adet iş istasyonunu ve 5 adet sunucu bilgisayarı desteklemektedir.

Yazılım ister sunucuİstemci mimarisi istenirse de bağımsız bir paket olarak kurulabilmektedir. 32 ve 64 bit işletim sistemi için uygun sürümleri bulunmaktadır. ve açıklayamadığında bu sözleşmesinin fesh edilmesine neden olabilecektir. Başlangıç bileşenleri yüklendikten sonra Macroscop kurulum sihirbazı açılır. Burada bazı seçenekler bulunur. 32 bit sunucu ve istemci, 64 bit sunucu ve istemci veya bunların 32/64 bit bağımsız sürümleri. Bunlardan birini seçin ve kurulum sihirbazı geri kalanı halletsin. İkinci adım lisanslamadır. Birçok kurulum ve entegrasyon firmasının asıl şikayeti VMS yazılımlarının karmaşıklığı iken Benchmark’ın yaptığı tüm testlerden hareketle sıkıntıların büyük bir çoğunluğu % 80’e yakın lisanslama problemlerinden kaynaklanır. Bu VMS firmalarının paralarını kazandıkları yoldur dolayısıyla bunu biraz daha ciddiye aldıkları düşünülebilir. Macroscop lisanslaması şu şekilde yapılmaktadır. Kurulum veya entegrasyon yapan tedarikçiden bir lisans satın alır ve kendisine bir anahtar ID gönderilir. Lisansı sunucuya yüklemek için lisans istek dosyası oluşturmanız gerekir. Bu ise size sağlanan anahtar ID’sini

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 63

ELEKTRONİK GÜVENLİK

girerek yazılımın kodlanmış bir dosya oluşturması ile gerçekleşir. Bu işlem lisansın sunucu donanıma kilitlenmesini sağlar.

Lisans istek dosyası ardından Macroscop’a gönderilir; cevaben lisans dosyası gönderilir. Bu dosya sunucuya yüklenir. Kılavuz bu işlemlerin nasıl yapılacağına dair açık talimatlar içerir fakat Macroscop Ultra sürümünde bu işlem anahtar ID’sini girecek bir kutu olmadığı için olumsuz sonuçlanır.

Bunun yerine lisanslamayı halleden yapılandırıcı aracı görünüşe göre rastgele kodlar oluşturmakta; bunlar ise Macroscop’a gönderildiğinde gelen eposta cevabında kodların geçersiz olduğu belirtilmektedir. Tedarikçi firmaların buna bir çözümleri maalesef bulunmamakta; doğrudan size uygun lisans dosyasını gönderen Macroscop ile iletişime geçmek gerekmektedir. Şüphesiz ki, sistemin bu sorununun yakın gelecekte çözümleneceği, bunun teyit edileceği düşünülmektedir.

Bulut üzerinden yayın yapabilme özelliği Lisans yüklendikten sonra yapılandırıcı başlar. Bu işlem altı aşamayı kapsamaktadır: Kameralar, sunucular, kullanıcılar ve gruplar, obje planları, görünümler, uygulama ayarları. Birinci işlem kamera eklemek olup bu konuda çok sayıda seçeneğiniz bulunur. Bunlardan ilki kameraların otomatik olarak aratılmasıdır. Alternatif olarak ise, bir kamera kanalı veya bir güvenlik objesi manuel olarak oluşturulabilir. Kamera ayarları istenirse bir dosyaya da kaydedilebilmektedir. Otomatik kamera araması aracı hızlı ve doğru idi. Araç, varsayılan değerlerle kullanıcı girişi yapılması özelliğine sahip olmayanlar dâhil sisteme bağlı tüm kameraları tespit etmiştir. Sistem kameraların

64 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

tümünün markalarını ve çoğunun modellerini (bazılarını yanlış bulsa da video akışına bunun etkisi yoktur) doğru bir şekilde bulmuştur.

Varsayılan değerler ile kullanıcı girişi yapılan bazı kameralar sisteme iki akış göndermiştir.

Sistem cihazdan gelen iki akışı da göstermiştir; biri yüksek diğeri düşük çözünürlüklü akışlar. Bu akışlar video formatı, çözünürlük, kare oranı (fps) vb. özellikler bakımından değişik ayarlara sahiptir. Ayrıca VMS kameranın kendi ayarlarını kullanma imkânı da sunmaktadır. Değişiklikler GUI üzerinden test edilebilmektedir.

Varsayılan kullanıcı giriş değerleri bilinmeyen kameralar da sistem tarafından kaydedilebilmekte, parolaları değiştirilebilmektedir. Bu ve diğer ayarlardan sonra ayarlar test düğmesi ile denenebilmekte ve kamera akışları izlenebilmektedir. Kameraların bireysel olarak arşivleme, video hareketliliği ve analitiği, zamanlanmış görev ve senaryo ayarları düzenlenebilmektedir. Gerekli olduğu takdirde bulut üzerinden yayın yapabilme özelliği de bulunmaktadır.

Kameralar ayarlanırken güvenlik objeleri oluşturulabilmektedir. Bu objeler alt sistemler için etkili bir şekilde kullanılabilir. Örneğin bir obje yol yaklaşımı, diğeri araba parkı bir diğeri ise binalar için düzenlenebilecektir.

Bu objeler dâhili ve harici alt objelere sahip olabilecektir. Güvenlik

objeleri video akış formatı, arşivleme, hareket tespiti, video analitiği, zamanlanmış görev ve senaryo gibi ayarları farklı kameraların hepsi için bir grup ayarı olarak yapılabilmesini sağlar. Hem kameralarda hem de güvenlik objelerinde senaryolar kullanılabilir. Bunlar özellikle farklı olayları tetikleyip başlatabilmek içindir.

Hepsi bunlarla sınırlı olmayacak şekilde sistemde hareket, ses, yüz tespiti, kameradan sinyal alımı, kullanıcı bazlı alarmlar, harici olaylar, bir telefondan çağrı alma, eşik değerler belirleme, hareketli objeleri veya kalabalıkları tespit etme gibi çok sayıda eylem oluşturma imkânı vardır. Bu eylemler tekli veya çoklu şekilde ayarlanabilmektedir. Bu eylemler kayda başlama, ileti gönderme, alarm oluşturma, eposta veya SMS ile bildirimde bulunma gibi olayları başlatabilmektedir. Senaryolar basit bir olay yönetimine sahiptir.

Boolean mantığı temelli kural motorlarının getirdiği nispeten dar esnekliğe rağmen uygulamaların çok büyük kısmı için yeterli düzeyde bir esneklik sunarlar. Sonraki aşama sunucu yapılandırmasıdır.

Burada sunucuların çoklu bölge şeklinde ayarlanma imkanı vardır.

Sunucu üzerinde çalışan lisanslar da burada görülebilmektedir. Çoklu noktaya yayın yapılandırması ve her bir ünite için arşivleme konumlarının ayarlanması yapılabilmektedir. Burası aynı zamanda

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Kameralar ayarlanırken güvenlik objeleri oluşturulabilmektedir. Bu objeler alt sistemler için etkili bir şekilde kullanılabilir. Örneğin bir obje yol yaklaşımı, diğeri araba parkı bir diğeri ise binalar için düzenlenebilecektir. bulut bağlantısı için ileti ayarları ile mobil bağlantıların ayarlanabildiği sekmedir.

GUI son kullanıcı için önemlidir Kullanıcılar ve gruplar sekmesi yetkilerin ayarlanmasını sağlamaktadır. Tanımlanacak her yetki için tik kutuları kullanıldığından işlem oldukça basittir. Kullanıcı gruplarına göre video kanallarına erişim de bu ekrandan kontrol edilebilmektedir. Varsayılanı boş olduğundan dolayı yönetici grubuna parola belirlemeniz gerektiği söylenmelidir. Obje planları menüsü site haritalarının oluşturulduğu sekmedir. Diğer menüler gibi bu kısımda da yapılandırma kolaydır, kurulum ve entegrasyon yapanlar için bir sıkıntı oluşturmayacaktır.

Diğer bir GUI bileşeni ise “Görünümler” sekmesidir. Burada tek kanaldan 262 kanala kadar seçenekler sunan ekran profilleri ayarlama imkânınız vardır! Yapılandırıcıda başka güzel işlevler de bulunmaktadır. Örneğin görevlerin otomasyonu basitleştirilmiştir, böylece VMS yazılımından iş analizi veya site yönetimi görevleri gibi konularda daha fazla faydalar sağlanabilmektedir. Analitik ayar-

66 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

ları basitleştirilmiştir, bazı yüksek seviye sistemlerin parlatarak sunduğu görselliklerden yoksun olsa da her şey düzgün çalışmaktadır ve sistem peşinde olduklarınızı başarmanızı sağlamaktadır.

Pazardaki bilinen bazı markalarda operasyonel esneklik genelde feda edilmiş iken Macroscop’ta bu yapılmamıştır. Bazı çok yüksek paketlerin eksik işlevler olarak niteleyebilecekleri övünüp durdukları bazı işlevlerin var olmadığı doğrudur fakat doğrusunu söylemek gerekirse çok özel birkaç uygulama dışında bu özelliklere ihtiyaç bulunmamaktadır. Son adım ayarların uygulanmasıdır.

Bu otomatik olarak Macroscop servisinin yeniden başlatılmasını ve sunucunun 10 saniye içinde operasyonel modda tekrar başlatılmasını sağlar. Macroscop’un başardığı husus, kullanımı kolay bir paket içinde bu seviyede iyi esneklik ve özelleştirmeleri sunabilmesi olmuştur. Yapılandırıcı GUI’si görecekleriniz arasından en moderni ve en güzeli olmasa da, kurulum ve entegrasyon yapanlar bunu kullanacağı için kesinlik işlevsel ve teşvik edicidir ve bu iyi bir şeydir.

Elbette GUI son kullanıcı için önemlidir fakat onlar sisteme istemci yazılım aracılığıyla ulaşacaklardır. İstemci yazılım ise, oldukça temiz, minimalistik, ilk kez görmüş olsanız da size aşina gelecek modern bir görünümde bir arayüze sahiptir. Oldukça temiz bir görünümü vardır ve genel olarak son kullanıcılarımız

tarafından sevilmiştir.

Seçilen her panel ile o kanal için geçerli kontrol araçları aktif hale gelir. Kenarda açılır kapanır bir menü bulunur fakat ekranın sol el tarafındaki izleme panelleri kapanacak şekilde kalıcı bir kaplama şeklinde değildir. Her kanal ekranında ekrana gelen kısayol ekleme, kanal değişiklikleri, arşiv seçimi vb. gibi ayarlara ulaşabileceğiniz bir menü de bulunur. Bu menüler olabildiğince küçük boyutta tutulmuş durumdadır ama gerekli olursa İstemci yazılımdan yapılandırıcı arayüzünün açılabildiği bir menü de bulunmaktadır. Benchmark Magazine dergisinin yaptığı test boyunca performans stabil ve kararlı idi. Herhangi bir sorun veya anomali ortaya çıkmadı. Yazılım hem kurulum ve entegrasyon yapan test kullanıcılarımızı hem de kendi son kullanıcılarımızı etkiledi. PCC Elektronik firmasından temin edebileceğiniz Macroscop ultra, sürüm bilgisinden hareketle hala gelişimini sürdürmekte olan bir üründür. Lisanslama sıkıntısı ivedilikle çözülmelidir çünkü bu firmaların paralarını kazandığı husustur! Daha uygun bir kılavuza sahip olmalıdır. Bu VMS yazılımı çoklarının arzuladığı fakat başaramadığı şekilde kullanımı kolay bir pakette yüksek seviyede esneklik ve gelişmiş işlevler sunma başarısını göstermektedir. Kurulum yapan için GUI oldukça işlevler ve düzgün yerleşimli iken, son kullanıcı da temiz ve kullanımı teşvik eden bir görünüme sahip olmaktadır. Bazı bilindik paketlerde olduğu gibi çok derin bir esneklik sunmamasına rağmen yazılımın sunduğu uygulamaların büyük kısmı yeteri düzeyde özelleştirilebilme niteliğine sahiptir. Video izleme ve yönetim ihtiyaçları için önerilmesi ve daha yakından bakılmasını hak eden bir üründür.

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Gazi Üniversitesi’nde 7/24 güvenlik DuetronVMS bünyesinde yer alan kapsamlı ve detaylı video yönetim özellikleri sayesinde; hareketli kameraların operatör yetkilerine göre kontrol edilmesi, hareket ve alarm sinyallerinin gerçek zamanlı olarak alınması ve işlenmesi mümkün olmaktadır.

ATEKSİS

1

926’da kurulan ve yaklaşık on yerleşkesi bulunan Gazi Üniversitesi’nin IPCCTV sistemlerinin, tüm altyapı ve montaj işlerini başarılı bir şekilde tamamlayan Bott Bilgi Sistemleri; Ateksis ile beraber devreye alımı tamamlamıştır. Mimarlık Fakültesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, İletişim

68 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

Fakültesi ve Rektörlük binası olmak üzere, Gazi Üniversitesi tamamen güvenli bir üniversite konumuna gelmiştir. Tüm fakültelere fiber altyapı yapılarak IPCCTV sistemi kurulmuştur. Gazi Üniversitesi güvenliği için tesis edilen IP tabanlı CCTV sisteminde; Bosch DINION 7000 IP HD, FLEXIDOME IP starlight 7000 VR, ve AUTODOME 7000 HD olmak üzere toplamda 541 adet kamera

kullanılmıştır. Tüm giriş çıkış noktaları, ortak alanlar, otoparklar, sosyal alanlar izlenmekte ve kayıt altına alınmaktadır.

Dinion ip 7000 hd Dinion HD 1080p IP kameralar, Bosch tasarımı olan dijital görüntüleme teknolojisini kullanan progresif taramalı CMOS kameralardır. Bu kamera tüm güvenlik ve gözetim sahnelerinde, gece veya

gündüz, en yüksek standartlarda performans sunar. Çoklu yayın, ınternet akışı ve iSCSI kayıt gibi özellikler tam olarak desteklenir.

FlexiDome IP starlight 7000 vr FLEXIDOME starlight HD 720p60 VR kamera 7/24, gece ve düşük ışık koşullarında bile net görüntüler sağlar. Renkli (0,017 lx) ve siyah-beyaz (0,0057 lx) moddaki yüksek hassasiyet, bu kameranın minimum ortam ışığında çalışmasını sağlar. Bu üstün ışık hassasiyeti, İçerik Tabanlı Görüntüleme Teknolojisi (C-BIT)ile birleşerek tüm aydınlatma koşullarında kesin, net ve ayrıntılı görüntüler sunar. 720p HD, ayrıca saniyede 60 kareye kadar görüntü sağlayabilir. Şık ve saldırılara karşı dayanıklı muhafaza kameranın hem iç mekan hem de dış mekana kurulumunu mümkün kılıyor.

AutoDome 7000 hd AutoDome 7000 HD sahada kanıtlanmış iç / dış mekân askılı konut ya da kapalı alanlarda tavana, yüksek hızlı PTZ dome kamera, yüklemek kolaydır; eşsiz görüntü kalitesi sağlar. Yüksek çözünürlüklü (HD) 1080p25 / 30 ( 2MP ) video ve 20x optik zooma sahiptir. Aydınlatma koşulları ne

olursa olsun gece-gündüz kesintisiz koruma sağlar ve aşırı düşük ışık koşullarında bile (0,052 lüks kadar düşük lükslerde) diğer kameralar siyah beyaza geçerken, renkli görüntüler sunmaya devam eder. Dahili Akıllı Video Analizi (IVA) gerektiğinde harekete geçerek ilgili durumlara odaklanmaya yardım ediyor ve doğru verilere hızlı erişim sağlıyor.

20 operatör, DuetronVMS yazılımını kullanarak kolay bir şekilde olaylara müdahale edebilmektedir. Online yedekleme sistemi ile olası bir kayıt cihazı arızasında, bu kayıt cihazına bağlı olan kameralar başka kayıt cihazlarına otomatik olarak dağılmaktadır. Üniversite bünyesindeki binaların bütün bölgelerinde 7/24 güvenliği sağlamak üzere, ilgili tüm noktalara yerleştirilen güvenlik kameraları sürekli olarak izlenmekte ve kaydedilmektedir. DuetronVMS bünyesinde yer alan kapsamlı ve detaylı video yönetim özellikleri sayesinde; hareketli kameraların operatör yetkilerine göre kontrol edilmesi, hareket ve alarm sinyallerinin gerçek zamanlı olarak alınması ve işlenmesi mümkün olmaktadır. Üstelik kesintisiz video gözetiminden elde edilen bu zengin veri akışı, istenildiği zaman raporlanabilmekte ve geriye dönük ya da eş zamanlı araştırmalar için kullanılabilmektedir. Ayrıca sistemin esnek yapısından dolayı, CCTV izleme noktaları, operatör iş istasyonları ve diğer yazılım birimleri, istenildiği gibi genişletilmeye müsaittir. Canlı video ve arşiv kayıtlarının, aynı anda birden fazla noktada izlenmesi ve konfigürasyon, raporlama gibi tüm diğer işlemlerin de bunlarla eş zamanlı olarak yürütülebilmesi mümkündür.

20 operatör, DuetronVMS yazılımını kullanarak kolay bir şekilde olaylara müdahale edebilmektedir.

Online yedekleme sistemi ile olası bir kayıt cihazı arızasında, bu kayıt cihazına bağlı olan kameralar başka kayıt cihazlarına otomatik olarak dağılmaktadır.

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 69

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Gelişmiş analiz kapsamlı uzaktan izleme Uzak Sistemlerden Canlı ve Kayıttan İzleme işlevi, özellikle bankalara ve perakende gruplarına yönelik olarak, tek bir kullanıcı arayüzünden ve bir yönetim sunucusundan dünya genelindeki 10.000 şubeyi izlemeye olanak sağlıyor.

BOSCH GÜVENLİK SİSTEMLERİ

B

osch Güvenlik Sistemleri, kısa süre önce yüz ve plaka tanıma gibi entegre üçüncü taraf analizler aracılığıyla genişletilmiş işlevler sunan Bosch Video Management System 6.5’i kullanıma sundu. Bosch VMS 6.5, daha güçlü güvenlik için artık gelişmiş video analizi ve kapsamlı

70 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

uzaktan izleme özelliği sunuyor.

Bosch VMS 6.5, Bosch’un sınıfının en iyisi kamera tabanlı video analizini, veritabanı eşleştirmesi gerektiren uygulamalara yönelik güçlü zeka ekleyen Ganetec’in Bintelan Analiz Platformu’nun sunucu tabanlı analizleriyle tamamlıyor. Yüz tanıma ve otomatik plaka tanıma (ANPR)

gibi analizler güvenlik operatörlerine ve güvenlik yöneticilerine tek bir yazılım arayüzü kullanarak daha akıllı, daha hızlı karar verme konusunda yardımcı oluyor.

Bosch VMS 6.5 aynı zamanda Bosch’un kamera tabanlı akıllı video analizini; tehlikeli maddeleri, aşırı hızı veya trafik sıkışıklığını tespit etmeyi içeren ulaşım analizi gibi sektöre özel işlevlerle de tamamlıyor.

Bosch’un “Uzak Sistemlerden Canlı ve Kayıttan İzleme” işlevi, özellikle bankalara ve perakende gruplarına yönelik olarak, tek bir kullanıcı arayüzünden ve bir yönetim sunucusundan dünya genelindeki 10.000 şubeyi izlemeye olanak sağlıyor. Örneğin; her yeni şube açılışında, genel merkez güvenlik ekibinin söz konusu konumu ağa eklemesi yeterli oluyor. Mevcut IT altyapılarına entegre edilen ‘Uzak Sistemlerden Canlı ve Kayıttan İzleme’ işlevi, genel merkez operatörlerine aynı anda 20 uzak konuma ait canlı ve kayıttan yürütülen video akışı sunuyor.

Bosch VMS 6.5, daha güçlü güvenlik için artık gelişmiş video analizi ve kapsamlı uzaktan izleme özelliği sunuyor.

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Panik butonu tehlike anında kadınların yanında!

Acil durumlarda yakınlarınızdan yardım istemenizi mümkün kılan uygulama, tehlike anında sadece tek bir dokunuşla o anki konumunuzu seçtiğiniz iki kişiye ulaştırarak durumdan haberdar ediyor.

PRONET GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.

T

ürkiye’nin lider güvenlik şirketi Pronet, “Panik Butonu” uygulamasıyla kadınların güvenlik ihtiyacına farklı bir yanıt veriyor. Acil durumlarda yakınlarınızdan yardım istemenizi mümkün kılan uygulama, tehlike anında sadece tek bir dokunuşla o anki konumunuzu seçtiğiniz iki kişiye ulaştırarak durumdan haberdar ediyor. App Store ya da Google Play’de ücretsiz olarak sunulan Panik Butonu; Pronet abonesi olsun olmasın, isteyen herkes tarafından kullanılabiliyor.

Günümüzde kadına yönelik şiddet olayları artmaya devam ediyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması 2014 sonuçlarına göre her 10 kadından 4’ü fiziksel şiddete maruz kalıyor. Kadınlar, savunma eğitimlerinden kişisel güvenlik ekipmanlarına farklı yöntemler kullanarak kendilerini korumaya ve daha güvende hissetmeye çalışıyor. Ancak çoğu kadın hala evde ya da dışarda, günün herhangi bir saatinde başlarına gelebilecek herhangi bir olayda yakınlarını nasıl haberdar ederek yardım isteyebileceğini bilmiyor.

Türkiye’nin lider güvenlik şirketi Pronet’in ücretsiz olarak sunduğu

72 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

“Panik Butonu” uygulaması evde ya da dışarıda, hatta seyahat halinde ya da başka bir şehirde; her nerede ihtiyaç duyulursa tek bir dokunuşla yakınlarından yardım istenmesini mümkün kılıyor.

App Store ya da Google Play’den cep telefonuna indirilebilen uygulama son derece kolay bir kullanıma sahip. Kullanıcı, uygulamaya girip “Panik” yazılı butona dokunduğunda önceden belirlediği iki kişiye SMS gönderiliyor. Pronet abonesi olsun ya da olmasın herkesin kullanabileceği uygulamada, kullanıcının acil durumlarda ulaşılmasını istediği iki kişinin iletişim bilgilerini ilgili alanlara eklemesi yeterli oluyor.

Uygulamayı kullanan kişi Pronet abonesi ise Pronet verdiği hizmeti bir adım öteye taşıyor. Uygulamaya isimleri girilen kişilere konumun SMS ile gönderilmesinin yanı sıra Alarm Haber Alma Merkezi, bu kişilere tehlike durumuna dair telefonla da bilgi veriyor.

Tehlikenin teyit edilmesi halinde gerekirse polisi, ambulansı veya itfaiyeyi olay yerine yönlendirerek olayı takip ediyor.

Haziran 2016 verilerine göre Panik Butonu Uygulamasının toplam kullanıcı sayısı 120.000’den fazla, aylık kullanımı ise yaklaşık 2860 adet.

BİLGİ GÜVENLİĞİ

Dronelar ve güvenlik 2008’de yayınlanan Wall Street Journal haberine göre, Irak milis güçleri “Predator”un - Amerikan bobardıman droneuçektiği videoları ele geçirmişler. Iraklıların bunu yaparken kullandıkları yazılımın değeri 26 dolar! Çeviri: Füsun KOCAMAN

D

rone, İngilizce’de erkek arı manasına gelen bir kelimedir.

Erkek arı iğnesizdir, hiçbir iş yapmaz; bal da üretmez, yalnızca kraliçe arıyla çiftleşir. İnsansız Hava Araçları (UAV) da isimlerini buradaki benzetmeden almışlar sanırım; monoton sesinden dolayı diyenler de var ama ben onların espri

74 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

yaptığını düşünüyorum. Askeri amaçlı kullanılmak üzere üretilen ilk dronelardan kısa bir süre sonra; onları artık market raflarında hobi aracı, çocuk oyuncağı olarak görmeye başladık, üstelik hiç de pahalı değiller. Günümüzde yaygın olan dronelar Wi-Fi teknolojisi ile çalışıp, uzaktan kumandayla kontrol edilebilen ve belli bir mesafeye çıktıktan

sonra, şarjı bitene kadar havada kalabilen ARDrone ve DJIPhantom modelleridir. Droneların hava savaş araçlarından ve füzelerden en önemli farkı, geri dönmeleri ve tekrar kullanılmalarıdır. Uzaktan kumandalı hava savaş uçaklarına kıyasla da çok büyük bir avantaja sahipler; çünkü dronelar yükseklik ya da mesafe nedeniyle kumanda eden kişinin görüş menzili dışında

da çalışmaya devam edebilirler.

Drone’lar da tıpkı güdümlü füzeler gibi çok hafiftirler, gelişmiş tahrik sistemleri mevcuttur ve ileri teknoloji kontrol sistemlerine sahiptirler. Unutulmamalıdır ki içinde oturmasa da bu araçların uçması için de pilotlara, yer istasyonlarına ihtiyaç vardır.

Sahaya yeni çıkmaya hazırlanan İnsansız Hava Sistemleri (UAS), gelişmiş yapay zeka sistemleri gibi işlerler. Bulundukları yeri algılayabildikleri gibi, ne yaptıklarının bilincinde olarak önceden programlanmış görevlerini tamamlamak için nereye gitmeleri gerektiğini ve görevi daha etkin ve verimli bir biçimde nasıl yerine getireceklerini ve üsse nasıl geri döneceklerini –küçük bir şans katsayısı ile – bilirler. Gelecekte bir görev esnasında, İnsansız Hava Aracı pilotundan ziyade İnsansız Hava Sisteminin karar verici olması, pilotun yalnızca süreci gözlemleyici olması bekleniyor. Biz bu yazıda kendimizi devletlerin hava kuvvetlerinin kullandığı gelişmiş dronelar yerine, çocuklara alınıp büyüklerin oynadığı oyuncaklarla sınırlı tutalım. Komşumuzun evimizin balkonunun önünden uçurduğu çapta bir dronenun kendisine anı videosu çekmek dışında ne gibi başka faaliyetleri olabilir ona bakalım ve Beyaz Şapkalı bir hacker olan Samy Kamkar tarafından yapılan deney ve açıklamalara kulak verelim.

Droneunuzun kontrolünü mü kaybettiniz?

Drone’ların kullanımının kolay, komponentlerinin boyutlarının minyatür olması sayesinde çok daha uzaklara gidebilirler ve daha uzun süre havada kalabilirler. Seri üretim sayesinde fiyatlar

da erişilebilir seviyelere düştü.

Buraya kadar herşey çok cazip ama droneların bir de karanlık yüzleri var. Öncelikle şifresiz radyo yayını kullanması, bir droneun kontrol sinyallerinin başka bir radyo alıcısı tarafından kolayca yakalanabilmesi anlamına geliyor.

Mesela siz dronenunuzdaki kameranızla açık havada harika bir video çekiyorsunuz ve çektiğiniz videonuzu eve gidip izledikten sonra arkadaşlarınızla paylaşmayı planlıyorsunuz, ama bir de bakıyorsunuz sizin video internette viral olmuş bile (bunların askeri drone’ların da başına geldiğini söylesem içiniz rahatlar mı? Ya da daha mı çok korkarsınız? Ben kendi adıma karar veremedim).

2008’de yayınlanan Wall Street Journal haberine göre, Irak milis güçleri “Predator”un - Amerikan bobardıman drone’u- çektiği videoları ele geçirmişler. Iraklıların bunu yaparken kullandıkları yazılımın değeri 26 dolar!

Başka dronelar, sizin droneunuz ile uzaktan kumanda cihazınız arasındaki frekans ve kanalı taklit edebiliyor; radyo sinyallerinizi ele geçirerek droneunuzu kaçırabiliyor ya da sizin kontrolünüzden çıkarabiliyorlar. Bir keresinde, üzerinde jammer olan bir droneu uçuran bir kullanıcının çevresinde dolaşan bütün droneları düşürdüğünü okumuştum! Dronelar

bulundukları konumu algılayabilmek için GPS de kullanırlar. Çoğu drone pilotu, drone’u için bir hareket planı belirler ve bu planı drone’a yükler ve drone’unu bu rota üzerinde kendi başına uçmak üzere yollar. Drone’lar genelde başlangıç noktasını kaydeden “auto home” fonksiyonunu kullanarak geri dönerler. Ancak sivillerin GPS sinyalleri şifreli olmadığından, drone’unuzun kötü niyetli kişiler tarafından yanlış GPS sinyalleri ile kandırılıp size dönmesi önlenebilir. Kötü niyetli yazılımlar da bu konuda önemli bir sorun teşkil etmekte, sonuçta drone da bir mikro bilgisayar ve kontrol sinyallerini, sensör verilerini okuma, hesaplama ve motorları buna göre ayarlama prensipleriyle çalışıyor. Dolayısıyla korsan açısından diğer bilgisayarlardan hiçbir farkı yok; drone kullanarak kötü niyetli yazılımları çevreye yayma imkânı da cabası. İşin özeti, drone’unuzun kontrolünü kaybettiyseniz muhtemelen bir jammer tarafından Wi-Fi sinyaliniz bir frekans bozucu tarafından sıkıştırılıyordur. GPS teçhizatı bulunan drone’lar bu durumda da kalkış noktalarına geri dönebilirler; tabii eğer GPS sinyalleri de bir frekans bozucu tarafından bozulmuyorsa! Kamkar’a göre radyo frekansını bozmak epeyce teknik bilgi gerektirir ama internetten

Başka dronelar, sizin droneunuz ile uzaktan kumanda cihazınız arasındaki frekans ve kanalı taklit edebiliyor; radyo sinyallerinizi ele geçirerek droneunuzu kaçırabiliyor ya da sizin kontrolünüzden çıkarabiliyorlar.

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 75

BİLGİ GÜVENLİĞİ

Drone’lar genelde başlangıç noktasını kaydeden “auto home” fonksiyonunu kullanarak geri dönerler. Ancak sivillerin GPS sinyalleri şifreli olmadığından, drone’unuzun kötü niyetli kişiler tarafından yanlış GPS sinyalleri ile kandırılıp size dönmesi önlenebilir. hazır bir jammer satın almak hiç de zor ya da pahalı değil. Ancak her parazit aldığınızda da endişeye gerek yok; bir çok büyük şirket kendi ağlarını 2.4 GHz de uçan drone’lar ele geçirmesin diye WiFi jammer’lar kullanıyorlar, hatta askeri üsler daha farklı frekanslarda da jammer’lar kullanıyorlar.

Samy Kamkar’ın inşa ettiği SkyJack Kendisini artık Bilgi Güvenliği Araştırmacısı olarak tanıtan Samy Kamkar, 2013’de bir drone üretti ve adını SkyJack koydu. SkyJack,

4 rotorlu bir insansız helikopter olan olan Parrot AR.Drone 2.0 radyo-kontrollü quadcopter.

Parrot AR.Drone Fransız Parrot firması tarafından üretilmiş, üzerinde uzaktan iOS veya Android mobil araçlar tarafından kontrol edilmek üzere Wi-Fi kontrolü olan bir drone. Kamkar’ın drone’u Linux işletme sistemiyle çalışan Raspberry Pi bilgisayara ve iki USB telsiz adaptöre, bir harici antenli Alfa AWUS036H Wi-Fi ağ kartı and Edimax EW-7811Un nano Wi-Fi adaptöre sahip. Hafif 1000mAh USB batarya Raspberry

Pi dahil tüm komponentlere enerjiyi sağlıyor. Kamkar Raspberry Pi’yi çalıştırmak için bir Perl uygulama geliştirdi; drone korsanlığı yapmak içinse başka açık kaynak yazılımlar kullanıyor. SkyJack Alfa adaptörün monitör modunu kullanarak başka Parrot AR drone’ları MAC adresleri aracılığıyla buluyor; çünkü onlar aynı üretici belirteçlerini kullanıyorlar! SkyJack derhal gerçek sahiplerinin drone’a erişimini engelleyip; drone’u ele geçiriyor ve sahibiymiş gibi komutlar göndermeye başlıyor.

Kamkar, Raspberry Pi takılı Parrot drone yalnızca mobil saldırılar için gerekli diyor; SkyJack için yazdığı uygulamanın herhangi bir laptopta yerden drone kaçırma işlerinde kullanılabileceğini müjdeliyor!

Eski korsan, yeni araştırmacı Kamkar bu drone kaçırma uygulaması yazma fikrinin aklına Amazon’un ürün teslimatlarını drone kullanarak yapmayı planladığını açıklamasından sonra geldiğini belirtiyor. “Amazon paketlerini taşıyan drone’ları havada yakalamak, ele geçirmek ya da kendi küçük zombilerim haline getirmek ne kadar eğlenceli olur düşünsenize! Harika!” diye ekliyor. Amazon’un drone’lu teslimat projesini açıklamasının hemen ertesi gün, Kamkar tüm dünyaya, SkyJack’in tüm özelliklerini ve ne kadar kolaylıkla herkes tarafından inşa edebilleceğini anlatarak müthiş bir şok etkisi yarattı. Şimdi hala ısrarla drone’larda güvenlik sistemi, kimlik doğrulama, şifreleme olmadığını, hal böyle olunca da saldırıya son derece açık olduklarını söylemeye devam ediyor.

Droneların güvenlik ve savunmada kullanımı?

Güvenlik güçleri drone’unuzu

76 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

izlemek istiyor olabilir; şu anda Hollanda polisinin en çok istediği şey bu mesela: Drone’unuzun lokasyonu sayesinde sizin yerinizi bulmak. Ulusal güvenlik açısından bu yararlı görülebilir; örneğin polis üzerinde patlayıcı olan drone’ları daha güvenli bölgelere yönlendirebilir. Ancak bu imkan bir kere verildi mi sınır nerede çizilecek? Çizilebilecek mi?

Gazeteciler araştırmacı habercilikte drone kullanıyorlar; eğer drone’ları polis denetiminden geçerse gazetecinin yaptığı işin bağımsızlığı nerede kalır? Diğer yandan Türkiye’de bir güvenlik firması drone ve kamera kullanarak fiziksel güvenlik hizmeti vermeyi vaad ediyor. Personelinizin erişemeyeceği, ya da çok pahalı vinçlerle görüş sağlayacileceğiniz yükseklikler/derinlikler için bir drone’dan daha iyi çözüm olamaz.

Savunma açısından bakıldığında, 9 Eylül saldırısından önce ABD’nin deneysel oyuncakları olan drone’lar şu anda seri üretim türü 7,000 e -200 ü silahlı- ulaşan ve binlerce insanın ölümünde doğrudan ya da dolaylı rol almış araçlar olarak karşımıza çıkıyorlar. Dünyanın 86 ülkesinde şu veya bu çeşit drone var.

ABD, İsrail, İngiltere, Pakistan, Irak, Nijerja ve İran drone’ları savaş silahı olarak kullandıklarını gizlemiyorlar. 2015’den beri ABD’nin silahlı drone satması serbest bırakıldı. 2013 yılında yayınlanan bir araştırma 2023’e kadarki periyottaki küresel drone pazarının yıllık 6.6 Milyar Amerikan Doları, toplamda ise 11.4 Milyar Amerikan Doları olacağını öngörüyor. Türkiye’de de yerli üretim mevcut, ANKA drone’ları ülkemizde üretiliyor. Heron ve Aerostar model drone’lar ise

İsrail’den ithal ediliyor. Türk Havacılık ve Uzay Endüstrisi, Türk Hükümeti ile imzaladığı anlaşma gereğince 10 MALE drone’u 2016 da teslim edecek.

Tek yararı gizlice yaklaşıp vurmak mı?

Bizim konumuz bilgi güvenliği olduğu ve bu alanda herşeye kuşkuyla bakmak zorunda olduğumuz için burada drone’ların casusluk, korsanlık, dolandırıcılık taraflarını anlattık. Ama hayat kurtardıkları, imkânsız işleri mümkün kıldıkları, bir servete mal olacak işleri basitçe halledebildikleri uygulamaları da göz ardı edemeyiz. Bu nedenle yazımı sonlandırmadan, birçok yararlı ve bilimsel çalışmalardaki kullanımlarından örnekler vermek isterim. Drone’lar, kasırga, yangın, deprem gibi felaketlerde arama-kurtarma çalışmaları, arazi ya da enerji santralleri denetlemeleri, uzak yerleşim gözetlemeleri, tarım çalışmaları, vahşi hayatı izleme, havadan fotoğraf ve video ile coğrafya bilgilerini (GIS) geliştirme ve haritacılık gibi sayısız konuda zoru, hatta bazen imkânsızı başarmamıza yardımcı oluyorlar. Kimbilir belki bir gün kargo hizmetleri yapıldığı günlere de tanık oluruz.

Samy Kamkar 2005 de MySpace isimli bugüne kadar görülen en hızlı yayılan bilgisayar solucanını bilgisayarlara musallat eden kişidir. 90 gün sosyal hizmet ve açıklanmayan bir para cezası ve 3 yıl bilgisayarlardan uzak kalma cezasına çarptırılmıştır. 2008’de bilgisayar kullanmasına izin verilir verilmez; Visa, MasterCard ve Europay gibi kredi kartlarının nasıl kolayca dışarıdan okunabildğini göstermiştir.

Etik hacker olmaya yöneldikten sonra Kamkar, başka güvenlik açıkları daha ortaya çıkarmış ve 2011’de Wall Street Journal kapağında Apple, Google and Microsoft’un (dolayısıyla iPhone, Android, Windows Phone) müşterilerinin GPS ve Wi-Fi geçmişi bilgilerini akıllı telefonlarda saklayarak casusluk yaptıklarını açıklamış ve bir sürü davanın açılmasına neden olmuştur.

2 Amazon’un patronu Jeff Bezos 1 Aralık 2013’de ‘Amazon Prime Air’in paketleri 30 dakika ve altında bir sürede teslim edeceğini duyurdu .

ABD’de 2015 yılında Federal Havacılık yetkilileri bu planları yasakladılar.

SkyJack Alfa adaptörün monitör modunu kullanarak başka Parrot AR drone’ları MAC adresleri aracılığıyla buluyor; çünkü onlar aynı üretici belirteçlerini kullanıyorlar! SkyJack derhal gerçek sahiplerinin drone’a erişimini engelleyip, drone’u ele geçiriyor ve sahibiymiş gibi komutlar göndermeye başlıyor.

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 77

BİNA OTOMASYONU

Akıllı ve çevreci binalar Maliyeti ve riski azaltan entegre teknolojiler, yenilikçi çalışma şekillerini destekleyerek binanın kullanım ömrü boyunca verimli olmasını sağlar.

HONEYWELL

H

oneywell’in Entegre Bina Yönetimi Çözümleri (IBMS); zaman içinde işletme maliyetlerinizi azaltıp tesislerinizin bakımını yaparken, işletmenizin verimliliğini artırmanıza yardımcı olacak esnek ve güvenilir çözümler sağlayan güçlü bir platform sunar.

IBMS, binanızın kontrol ve denetim yönetiminin tüm boyutlarını tek bir süreçte toplar ve

78 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

ilgili verileri yüksek performanslı tek bir bilgi yönetimi sistemine yönlendirir.

Bu entegrasyondan sonra, farklı bina güvenlik ve can güvenliği sistemlerinde ve işletme süreçlerinde bulunan bilgilerinize kolayca erişebilir, iletişimi akıcı hale getirebilir ve daha yüksek verim elde edebilirsiniz.

IBMS’nin maliyete ilişkin faydaları arasında şunlar bulunmaktadır:

İyileşen ölçek ekonomileri Uzun vadeli yaşam döngüsü tasarrufları Zaman ve mekân içinde ölçeklenebilirlik Kontrol birimleri ve saha aygıtlarına yapılan mevcut yatırımların korunması Eğitim ihtiyacının azalması Operatör veriminin artması Eski tip BMS’den etkili bina yönetimine geçiş Honeywell Enterprise Buildings

Integrator EBI, sıfırdan başlamanıza gerek kalmaksızın, tüm bina sistemleriniz için kapsamlı bir otomasyon sağlar. Açık mimariyi ve endüstri standartlarını kullanan EBI, mevcut tüm bina sistemlerini entegre ederek; mevcut HVAC ya da aydınlatma kontrolü donanımını değiştirme gereksinimini azaltır ya da ortadan kaldırır.

EBI sistemi tamamen modüler ve ölçeklenebilir bir sistemdir ve tesisinizi “geleceğe hazırlamanın”mükemmel bir yoludur. EBI’nin faydaları şunlardır: HVAC, aydınlatma ve enerji sistemlerinin; yönetim, emniyet, dijital video, can güvenliği ve varlık takibi uygulamalarının tek bir operatör istasyonundan kolayca yönetilmesi.

Gelişmiş veri yönetimi ve işletme veri tabanlarıyla entegrasyon sayesinde daha bilinçli kararlar alma.

Eğitim süresini azaltan kullanımı kolay, Web tabanlı kullanıcı arayüzü ile iyileştirilen operatör kontrolü.

ekipmanlara ve saha aygıtlarına entegre olur.

Enerji yönetimi: Enerjinin tesisinizde nerede, ne zaman ve nasıl kullanıldığını anlar. Bazı tesislerde binanın toplam işletme bütçesinin %25’inden fazlası enerjiye ayrıldığından, enerji yönetimini eklemek gibi basit bir adımla, enerji tüketimini daha iyi yönetebilir; verimliliğinizi ve maliyet tasarruflarınızı önemli ölçüde arttırabilirsiniz.

Güvenlik yönetimi: Güvenlik konusu, ne kadar karmaşık olursa olsun, işletmeniz genelindeki güvenlik sistemlerinin gerçek zamanlı erişim ve kontrolünü sağlayarak tesislerinizi korur. Bu modüler ve ölçeklenebilir çözüm daha hızlı müdahale, daha iyi raporlama ve optimum sistem performansı sağlayan gelişmiş bir güvenlik işlevi

içermektedir. Zaman ve personel takibi ziyaretçi yönetimi, varlık ve personel izleme dahil olmak üzere, güvenlik amaçlı izleme, geçiş kontrol ve kart okuyucular aracılığıyla kişileri, varlıkları ve fikri mülkiyeti korur.

Dijital video izleme yönetimi: Honeywell’in dijital video izleme ve yönetimi(DVM) ürünü, hem ekonomik, hem de yüksek izleme performansı sağlayan ölçeklenebilir, ağ tabanlı bir dijital kapalı devre televizyon (CCTV) çözümüdür.

Bu teknoloji, Honeywell Enterprise Buildings Integrator (EBI) ile entegre edildiğinde daha da güçlü bir paket sunar.

Yaşam güvenliği yönetimi: Önemli mevzuat uyumuna ek olarak, anons ve alarm (PA/VA) sistemlerinin yanı sıra yangın algılama ve duman kontrolünü yöneten alarm sistemlerini izler ve denetler.

Honeywell EBI yazılım paketi, açık bir platforma entegre edilmiştir ve herhangi bir kombinasyonda sunulabilecek kapsamlı çözümler sağlar. Honeywell bina yönetimi işletmeniz genelindeki farklı alt sistemlerin izlenmesini ve kontrol edilmesini sağlayan, yüksek performanslı bir otomasyon çözümüdür. Akıllı bina yönetimi platformu ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme (HVAC), enerji tüketimi, aydınlatma, hidrolik, su ve elektrik ekipmanları ile çok daha fazlasını kontrol eden sistemlere,

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 79

GÜVENLİK HİZMETİ

Yat limanlarında güvenlik sorunları ve çözüm önerileri Deniz Turizmi Yönetmeliği kapsamında güvenliğin sağlanmasından sorumlu işletme müdürüdür ifadesi yer almakta ancak marinalarda güvenliğin ne şekilde sağlanması gerektiği, asgari güvenlik şartları ya da ideal güvenlik önlemlerinin nasıl olması gerektiği hususunda herhangi bir detay bulunmamaktadır. Özgür ALTINKAYA / Liman Müdür Yardımcısı ULUSOY ÇEŞME LİMAN İŞLETMESİ A.Ş.

B

u araştırma, yat limanlarında meydana gelebilecek güvenlik açıklarının tespiti, mevcut güvenlik önlemlerinin incelenmesi ve yat limanı güvenliği uygulamalarının nasıl geliştirilebileceğine dair sorulara yanıt bulmak amacıyla yapılmıştır.

Tekne sahiplerinin teknelerinin bağlı bulunduğu yat limanların-

80 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

daki güvenlik algısının ne yönde olduğu incelenmiş; tekne sahiplerinin görüş ve tecrübelerinden yararlanarak mevcut durum anlamlandırılmıştır. 13.12.1996 tarih ve 22846 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Balıkçı Barınakları Yönetmeliği’nin 9/H maddesinde; barınağın müsait olması halinde, yatların da ücret karşılığı barınaktan

geçici olarak yararlanmasına izin verildiğine dair ifadeye istinaden araştırmaya balıkçı barınakları da dâhil edilmiştir. Araştırma kapsamında marina ve balıkçı barınağı birlikte ifade edilmek istendiğinde yat limanı kavramı kullanılmış; diğer hallerde marina ve balıkçı barınağı ifadeleri ayrı ayrı belirtilerek ifade edilmiştir. Yat limanlarındaki güvenlik

Özgür ALTINKAYA

hizmeti imkânlarının karşılaştırılarak aralarındaki farklılıklar ya da benzerliklere göre yaşanan olayların değişiklik göstermesi güvenlik hizmetinin sağlayabildiği caydırıcılık rolü üzerinde fikir sağlanmasına sebep olduğu gibi, tekne sahiplerinin görüşleri de asgari güvenlik önlemlerinin neler olması gerektiği istikametinde fikir vermiştir.

Araştırmanın yöntemi Araştırma kapsamında veri toplama yöntemi olarak nitel araştırma yöntemlerinden yapılandırılmamış görüşme tekniği kullanılmış; görüşmeler 03.11.2015 ve 04.11.2015 tarihlerinde yapılmıştır. Görüşmeler sırasında notlar tutulmuştur. Çalışmanın örneklemini Çeşme yarımadasındaki yat limanlarının tamamı oluşturmaktadır. Çalışmanın örnekleminin Çeşme yarımadasındaki yat limanları olarak seçilmesinin sebepleri arasında, zincir marina işletmeleri üyesi işletmelerin yanı sıra butik marinaların bulunması ve balıkçı barınaklarının güvenlik önlemleri arasında farklılıkların bulunmasıdır. Böylelikle farklılıklardan elde

edilecek verilerin ortak noktalarının izlenerek doğru sonuçlara ulaşılması hedeflenmiştir.

Araştırma kapsamında, Çeşme yarımadasındaki 4 adet marina ve 4 adet balıkçı barınağı işletmesinde ne gibi güvenlik önlemlerinin alındığının tespitine yönelik sorular kapsamında, marinaların özel güvenlik personeli çalıştırdığı, kamera, çit, kartlı giriş kapıları gibi güvenlik önlemleri aldıkları tespit edilmiştir. Bazı balıkçı barınaklarında güvenlik kamerası sisteminin yeni hayata geçirildiği ancak bazı balıkçı barınaklarında ise hiçbir güvenlik önlemi ve hizmetinin olmadığı tespit edilmiştir. Nitekim birçok balıkçı barınağında güvenlik hizmeti ya da önlemi şöyle dursun alt ve üst yapı yeterli düzeyde değildir. Bu konuya DTO 2013 yılı deniz sektörü raporunun, Türkiye su ürünleri raporu başlığı altında balıkçı barınaklarımızın bir kısmında, istenilen alt ve üst yapıların bulunmadığına değinilmiştir.

Yaşanmış suç teşkil eden herhangi bir olay olup olmadığına varsa oluş biçiminin ne olduğunu anlamaya yönelik soruya verilen cevaplarda, marinalarda olan olayların basit tekne malzemesinin çalınması/kaybolması ve bağlama alanına izinsiz girişler şeklinde olduğu görülmüştür. En azından güvenlik kamerası ve çit önlemleri almış balıkçı barınaklarının ise bu önlemlerin olmadığı barınaklara göre daha güvenli olduğu algısı katılımcıların ortak görüşüdür. Genel olarak yat limanlarındaki güvenlik önlemi seviyesine göre yaşanan olayların ters orantılı olduğu gözlemlenmiştir.

Yaşanan güvenlik sorunlarının çözümü için tavsiyeleri sorulan

Ekonomik kaynakları sınırlı olan barınak işletmesinin güvenlik hizmeti için bekçi/ özel güvenlik görevlisi istihdam etmesi ya da barınağı diğer teknolojik güvenlik önlemler ile donatması balıkçılara ekstra ekonomik yük getirmektedir. katılımcılardan balıkçı barınağında bağlama yapan tekne sahipleri, gelir kalemlerinin yetersizliğinden dolayı devletin finansman desteği sağlaması gerektiğine vurgu yapmışlar; kaymakamlığın güvenlik ile ilgili toplantı yaparak alınması gereken önlemleri görüştüklerini ancak finansman desteği konusunda yardıma ihtiyaçları olduklarını ifade etmişlerdir. Aynı sorunun marinada teknelerini bağlayan muhatapları daha çok ortak alanların bağlama sahasına yakınlığından kaynaklanan izinsiz girişler olduğunu bildirmiş ve kartlı geçiş sistemi yanı sıra yüz tanıma sistemlerinin faydalı olabileceğini belirtmişlerdir. Ayrıca ciddi terör eylemlerinin önlenmesi açısından marina işletmesinin güvenlik hizmetlerinin yeterli olmadığı ifade edilmiş, araç altı izleme sistemi ve yüz tanıma sistemi gibi daha teknolojik önlemlerden yararlanılması gerektiği ifade edilmiştir.

İlgili mevzuat kapsamında yat limanlarında güvenlik Araştırmanın sonuçlarına geçme-

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 81

GÜVENLİK HİZMETİ

den önce güvenlik kavramının ilgili yönetmelikler kapsamında nasıl değerlendirildiğine dair yapılan araştırmada aşağıdaki bilgilere ulaşılmıştır. Deniz Turizmi Yönetmeliği kapsamında güvenliğin sağlanmasından sorumlu işletme müdürüdür ifadesi yer almakta ancak marinalarda güvenliğin ne şekilde sağlanması gerektiği, asgari güvenlik şartları ya da ideal güvenlik önlemlerinin nasıl olması gerektiği hususunda herhangi bir detay bulunmamaktadır.

Balıkçı Barınakları Yönetmeliği’nde de güvenliği sağlamakla ilgili barınak işletmecisi sorumlu tutulmuş ancak yine güvenlik önlemlerinin ne düzeyde olacağı belirtilmemiştir.

Ayrıca marinalara göre çok daha dezavantajlı bir durum da; balıkçı barınaklarının özel güvenlik şirketleri ile çalışmaması/çalışamaması (ekonomik sebeplerden) ve buna binaen gerekli güvenlik değerlendirmeleri, fizibilite ve risk analizlerinin yapılmayarak koruma ve güvenlik planı oluşturulmamasıdır.

07.10.2004 tarih 25606 sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanan özel güvenlik hizmetlerine dair kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 7. maddesine göre bir tesisin güvenlik hizmeti

82 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

valilik iznine tâbi olmak kaydıyla kendi iç bünyesinde kurabileceği güvenlik birimi ya da dış kaynak sağlayarak özel güvenlik şirketlerince yapılabilmektedir. Bu konuda seçim tesis işletmesine bırakılmıştır.

07.10.2004 tarih 25606 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin koruma ve güvenlik planları başlığı altındaki 12. maddede; özel güvenlik şirketlerinin bu yönetmelik kapsamında hizmet verecekleri tesis ve alanlara ilişkin koruma ve güvenlik planlarının bir örneğini 30 gün içerisinde valiliğe vermeleri gerektiği vurgulanmaktadır. Planda valiliğin gerekli görmesi durumunda değişikliğe gidilebileceği ya da tespit edilen yetersizliklerin giderilmesini isteyebileceği belirtilmiştir.

4.07.2009 tarih ve 27298 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Deniz Turizmi Yönetmeliği’nde ya da 13.12.1996 tarih ve 22846 sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanan Balıkçı Barınakları Yönetmeliği’nde detayı bulunmayan güvenlik önlemleri özel güvenlik şirketinin, güvenlik hizmeti sunacağı tesiste yaptığı koruma ve güvenlik planı dâhilinde detaylandırılır. Yine koruma ve güvenlik

planı fihristi dâhilinde, yukarıda belirtilen hususlar haricinde plan hazırlanacak yerin ürettiği mal ya da hizmetin önemi, bölgenin coğrafi şartları, güvenlik güçlerine olan uzaklığı ve stratejik önemine bağlı olarak değişiklik yapılabileceğini ifade ederek, yukarıda belirtilen ana başlıkların tesisin yapısına göre değişiklik gösterebileceğine işaret edilmiştir. Ancak bahsi geçen planda güvenlik önlemleri ile ilgili teknik alt yapıdan hiç bahsedilmemiş; yat limanı işletmesine kullanılacak kameraların teknik özelliklerine, yapılan risk değerlendirmesine göre araç altı izleme ya da yüz tanıma sistemlerinin kullanılması gerekip gerekmediğine ve benzeri teknik konulara hiç değinilmemiştir. Tüm bu yönetmelikler incelendiğinde yat limanlarında uygulanan herhangi bir güvenlik standardının olmadığı görülmektedir.

Sonuç Balıkçı barınaklarında güvenlik önlemlerinin marinalara göre yetersiz olduğu hatta bazılarında hiçbir güvenlik önleminin olmadığı görülmüştür. Bunun başlıca

Marinalarda güvenlik hizmetleri, herhangi bir güvenlik standardına tâbi olmadığından marina yönetiminin maddi olanakları çerçevesinde ve gerekli görüldüğü düzeyde yapılmaktadır.

sebepleri, barınakların ilgili su ürünleri kooperatifi tarafından kiralanmasının getirdiği maliyetin yanı sıra bazı balıkçı barınakları için ek gelir kaynağı olan özel tekne bağlama bedeli girdisinden yararlanamayacak durumda olmasıdır. Özel tekne kabul edemeyecek kadar yoğun balıkçı teknesi bağlanmış barınaklar için tek gelir kaynağı tutulan balığın bedeline kooperatif tarafından belirlenmiş komisyon oranı ve balıkçı teknelerinin ödediği özel teknelere göre çok daha az olan bağlama bedelleridir. Ekonomik kaynakları sınırlı olan barınak işletmesinin güvenlik hizmeti için bekçi/özel güvenlik görevlisi istihdam etmesi ya da barınağı diğer teknolojik güvenlik önlemler ile donatması balıkçılara ekstra ekonomik yük getirmektedir.

Ayrıca balıkçı barınaklarının yetersiz alt ve üst yapısının güvenliği etkileyen, aydınlatma, giriş kapısı, duvar ya da çit ve benzeri öğelerinin iyileştirilmesi için gereken onay 4 bakanlığın ayrı ayrı incelemesi ve onayından sonra gerçekleştiğinden; bahsi geçen iyileştirme ve tamamlamaların yapılması gibi bürokratik işlemler barınak işletmesi yönetiminin etkinliğini engellemektedir. Nitekim 20.10.2005 tarih ve 25972 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Maliye Bakanlığı’nın 300 sıra numaralı Milli Emlak Genel Tebliği’nin F/8 maddesinde “Alt ve üst yapısı bulunmayan ya da eksik barınaklar için barınak işletmecisinin talebi doğrultusunda yapılacak değişiklikler bakanlığımız, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı’nın uygun görüşüne istinaden, Balıkçı Barınakları Yönetmeliği’nin 7. maddesinde yer alan esaslar doğrultusunda ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca değerlendirilecektir” ifadesi yer almaktadır.

Balıkçı barınaklarındaki güvenliğin yetersiz olmasından kaynaklanan hırsızlıklar, barınakların başlıca sorununu oluşturmaktadır. Hırsızlık olaylarının daha çok dıştan takma deniz motorlarının, balık bulucuların ve diğer elektronik donanımların çalınması olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra küçük bot ya da teknelerin çalınması olaylarının da yaşandığı kaydedilmiştir. Özel tekne bağlayarak gelir elde edebilen balıkçı barınakları bekçi ya da güvenlik kamerası gibi önlemleri daha kolay alabilmektedir. Asgari düzeyde sayılabilecek bu önlemleri alan barınaklarda hırsızlık olaylarının olduğuna dair bir veri elde edilmemiştir. Buradan, asgari düzeyde de olsa bekçi ve güvenlik kamerası hizmetini sunan balıkçı barınaklarının nispeten

GÜVENLİK HİZMETİ

Balıkçı barınaklarının aydınlatma, giriş kapısı, duvar ya da çit ve benzeri öğelerinin iyileştirilmesi için gereken onay 4 bakanlığın ayrı ayrı incelemesi ve onayından sonra gerçekleştiğinden; bahsi geçen iyileştirme ve tamamlamaların yapılması gibi bürokratik işlemler barınak işletmesi yönetiminin etkinliğini engellemektedir. caydırıcılık sağladıkları düşünülmektedir. Marinalarda güvenlik hizmetleri, herhangi bir güvenlik standardına tâbi olmadığından marina yönetiminin maddi olanakları çerçevesinde ve gerekli görüldüğü düzeyde yapılmaktadır.

Balıkçı barınaklarına göre daha iyi güvenlik önlemlerinin alındığı marinalarda yaşanan güvenlik olayları genelde basit tekne malzemesi sayılabilecek hortum, fırça ve benzeri malzemenin çalınması/kaybolması şeklinde olduğu anlaşılmaktadır. Bazı tekne sahipleri tatillerini geçirmek için geldikleri yatlarında özgürlük alanlarını kısıtlayacak düzeyde güvenlik önlemleri istemeyebilmektedirler. Bu nedenle

84 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

marinaların daha çok teknolojik güvenlik önlemlerine ağırlık vermesi, güvenlik seviyesini arttıracağı gibi tekne sahiplerinin de özel hayat ve mahremiyetleri konusunda daha az etkilenmiş olduklarını hissettirebilir.

Marinalardaki ticari alanların tekne bağlama alanı ile iç içe olması bağlama alanına izinsiz girişlere, teknelerin üzerine çıkılmasına yol açabilmektedir.

Marinanın üst yapı özellikleri ve imar planının inşa öncesi güvenlik açısından analiz edilmesi genel marina güvenliği açısından faydalı olabilir. Marinalardaki güvenlik hizmetlerinin balıkçı barınaklarına göre daha iyi olmasına rağmen teknolojik açıdan yetersiz olması, konuyla ilgili tekne sahiplerinde olası terör, bombalı eylem gibi olayların meydana gelmesi düşüncesini oluşturabilmektedir. Araştırmaya konu olan hiçbir yat limanında araç altı kontrol sistemi ya da plaka takip sisteminin olmaması karadan meydana gelebilecek saldırılara karşı açık olduklarını göstermektedir. Aynı şekilde araştırmaya konu olan yat limanlarında deniz altı radar sistemi de olmadığından deniz altından gelebilecek her türlü tehdide karşı korumasız durumdadırlar. Öte yandan marina işletme yönetmeliğinin marina işletmesinin tekne ve tekne malzemesinin çalınmasından, tekne mürettebatının yaralanması, öldürülmesi ve terör olaylarından sorumlu tutulamayacağını ifade eden 118. maddesi; 28.04.2010 tarih ve 27565 Sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan Deniz Turizmi Yönetmeliği Uygulama Tebliği’nin 5/Ç maddesince işletme iç talimatı olarak tanımlanmakta ve bakanlık tarafından onaylanmaktadır.

Ancak bu yönetmelik hükümleri marinaların üst düzey teknolojik güvenlik önlemlerini alması için bir engel oluşturmamakta; sadece yaşanabilecek bir olayın hukuki boyutunda marina yönetiminin sorumluluğunu tanımlamaktadır.

Kaldı ki bu madde hukuken marinanın yükümlülüklerini ortadan kaldırmadığı gibi; marinanın sorumluluklarını yerine getirmemesinden kaynaklı bir güvenlik açığı sonucu yaşanacak her türlü zarar ve ziyandan yine işletme sorumlu olacaktır.

Genel olarak yat limanlarında yaşanan güvenlik olaylarının önlenebilmesi ya da en aza indirilebilmesi için; Deniz Turizmi Yönetmeliği’nde ve Balıkçı Barınakları Yönetmeliği’nde asgari güvenlik standartlarının tanımlanması ve özellikle balıkçı barınakları işletmelerinin yetkili devlet organları tarafından ekonomik ve üst yapısal anlamda desteklenmesi gerekmektedir. Marinalarda nispeten daha iyi olan güvenlik önlemleri de daha teknolojik güvenlik önlemleri ile daha caydırıcı olabileceği gibi, ciddi güvenlik olaylarının meydana getireceği zararı en aza indirgeyebilir.

Yetkili devlet kurumları tarafından, ISPS kapsamında belirtilen güvenlik seviyelerine benzer güvenlik seviyeleri standartları oluşturularak ilgili yönetmelikler kapsamında yat limanlarında uygulanması sağlanabilir. Ayrıca bu sistem ile tekne sahiplerinin teknelerini bağlayacağı yat limanlarındaki güvenlik seviyelerini bilmesi ya da bu güvenlik seviyelerinin yat limanı seçiminde tercih sebebi olması, yat limanları için bir diğer ayırt edici özellik ve tekne sahipleri için yat limanı seçiminde dikkate değer yeni bir kriter niteliğinde olacaktır.

YANGIN GÜVENLİĞİ

Endüstriyel mutfaklar artık daha güvenli Davlumbaz, davlumbazın bacası ve pişirme ünitelerinde meydana gelen yangınlar büyük risk taşırlar. Oluşabilecek yangın, binalardaki bacalardan içeri çekilerek tehlikenin büyümesine sebebiyet verebilir. Bu tür yangınlarda kimyasal sıvı söndürücülü mutfak davlumbaz söndürme sistemleri kullanılır.

Hande TOPAL BIYIKLI /Makine Mühendisi NORM TEKNİK MALZEME TİC. İNŞ. SAN. A.Ş.

G

ünümüz büyük ticari mutfaklarında, ortamdaki yüksek ısı ve yanıcı yağlar sebebiyle sürekli olarak bir yangın riski bulunmaktadır. Bu gibi alanlarda kullanılan davlumbazlar; gerekli önlemler alınarak yangına

86 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

sebebiyet vermeleri engellenmelidir. Bu sebeple de davlumbaz söndürme sistemlerine gerek duyulmaktadır. Davlumbaz, davlumbazın bacası ve pişirme ünitelerinde meydana gelen yangınlar büyük risk taşırlar. Oluşabilecek yangın, binalardaki bacalardan

içeri çekilerek tehlikenin büyümesine sebebiyet verebilir. Bu tür yangınlarda kimyasal sıvı söndürücülü mutfak davlumbaz söndürme sistemleri kullanılır. Bulunduğu ortamdaki havayı temizlemek için kullanılan davlumbazlar içerideki havayı mahalin dışına çıkarırlar. Böylece özellikle yağ gibi yanıcı maddeleri bünyelerinde biriktirirler. Uzun süre temizlenmeyen yağ gibi yanıcı maddelerin yoğunluğu günden güne artar ve yangın çıkma olasılığı yükselir.

Davlumbaz içerisinde bu şekilde biriken yağ gibi tutuşmuş sıvıları diğer yangın söndürme sistemleriyle söndürmek oldukça zordur ve özel uygulamalar gerektirir.

Bu uygulamalar 2009 senesinde çıkarılan Türkiye Yangından Korunma Yönetmeliği’nde de yerini almıştır. (MADDE 57- (1) Konutlar hariç olmak üzere; alışveriş merkezleri, yüksek binalar içinde bulunan mutfaklar ile bir anda 100’den fazla kişiye hizmet veren mutfakların davlumbazlarına otomatik söndürme sistemi yapılmalı ve ocaklarda kullanılan

gazın özelliklerine göre gaz algılama, gaz kesme ve uyarı tesisatı kurulması şarttır.) Bu yönetmelik sayesinde, davlumbaz söndürme sistemleri çok daha önemli bir hal almış ve yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Restoranlar, oteller, endüstriyel tesisler, alışveriş merkezleri, havaalanları, okullar ve hastanelerin davlumbaz, filtre ve baca içleri, ocaklar, kuzineler, ızgaralar ve benzeri diğer pişirme elemanlarının bulunduğu bölgeler sistemin kullanım alanlarıdır. Mutfak davlumbaz söndürme sistemi UL300 ( Underwriter’s Laboratories ) standartlarını sağlamalıdır.

Sistem, NFPA96 (Standart for the Installation of Equipment for the Removal of Smoke and GreaseLaden Vapors from Commercial Cooking Equipment) ve 17A (Wet Chemical Extingushing System) standartlarına uygun olmalıdır.

Mutfak mahallerinde yer alan davlumbazlar için düşük PH değerli özel söndürme sıvısı ile söndürme yapılmaktadır. Söndürücü kimyasal APC (Aaqueous Potassium Carbonate) olup; söndürme sonrası kolayca temizlenebilmektedir.

Kullanılacak silindirler, TPED onaylı CE belgeli olup; sistem borulaması, SCH40 siyah çelik boru veya paslanmaz çelik boru ile yapılmalıdır. Firmamız, davlumbaz söndürme sistemi ile mutfaklarda oluşabilecek yangın tehlikelerini minimuma indirerek verimli ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamalarına olanak tanımaktadır. Bu sayede oluşabilecek mutfak yangınlarından korunarak çalışanların da can güvenliği korunmuş olur.

Sistem elemanları Söndürücü sıvı: Düşük PH derecesine sahip, potasyum karbonat bazlı, boşaldığı ortama zarar vermeyen, yağlı ortam yangınlarını çok kısa sürede bastırabilecek

ve söndürebilecek nitelikte sıvı kimyasal bir çözelti olmalıdır.

Boşalan söndürücü yağ yangınının üzerini köpük tabakası oluşturarak bir yangın battaniyesi oluşturacak ve çok kısa bir süre içerisinde yangını söndürecektir.

Silindirler: 2,6-4 ve 6 gallon kapasitelere sahip, CE Belgeli ve Avrupa Birliği basınçlı kaplar standartlarına uygun olmalıdır.

Basınçlı çelik tüpler, davlumbaz yangını durumunda söndürücüyü boşaltmak için her an hazırdır ve üzerindeki basınç göstergesi sistemin durumunun görsel olarak takibine olanak verir. Silindir içindeki söndürücü, nitrojen gazı ile 21°C ortam sıcaklığında 12,1 bar basınçta basınçlandırılmalıdır.

Silindir kapasitesi ve sayısı, toplam nozul akış katsayısı dikkate alınarak belirlenmelidir.

Mekanik kontrol düzeneği: Mekanik kontrol düzeneği içinde silindir vanasını açan ve sistemin boşalmasını sağlayan bir tetikleme kartuşu yer almaktadır.

Kartuşun açılmasını sağlayan mekanizma gergin bir tel ile algılama hattı dedektörlerine bağlıdır. Algılama hattı üzerindeki mekanik ısı dedektörünü oluşturan ergir lehim, kopma sıcaklığı oluştuğunda birbirinden ayrılarak gergin tel mekanizmasının gevşemesine neden olur ve bu gevşeme hareketi mekanizmayı

harekete geçirerek tetikleme kartuşunun açılmasını sağlar.

Mekanik kontrol düzeneği direk silindir vanası üzerine monte edilebileceği gibi duvara monte edilerek mekanizma ve silindir vanası arasına aktivasyon hattı çekilebilir.

Boşaltma nozulları: Kullanılan her tip nozul, restaurant sistemi özel uygulamaları için test edilmiş ve onaylanmış olmalıdır.

Nozulun kendisi pirinç gövdeli krom-nikel kaplama olmalı, nozulun püskürtücü kısmı üzerine nozul tipi yazılı olmalıdır. Nozulun tıkanmasını önleyen paslanmaz çelik pislik tutucusu bulunmalıdır.

Ayrıca, her bir nozulun boşalma anında açılan yağ tıkanmalarına karşı koruyucu zara sahip kapağı olmalıdır.

Algılama sistemi: Algılama sistemi, boşaltma düzeneğinden çıkan algılama hattı içinden geçen algılama teli ve bu tele bağlı eriyebilen metal sigortalı dedektörlerden oluşur. Yangın çıktığında, sigortanın eriyip kopması ve telin gevşemesiyle boşaltma mekanizması harekete geçip sistemi boşaltmalıdır. Boşaltma düze-

Ağustos 2016 Güvenlik Yönetimi n 87

YANGIN GÜVENLİĞİ

neği ve algılama sistemi uyumlu olmalıdır. Ayrıca, eriyebilen metal sigortalar 74 C... 260 C arasında ortamın özelliklerine göre seçilebilmektedir.

Algılama hattı: Algılama hattı borusu ½” ince çeperli conduit boru olmalı, dönüşlerde sadece makaralı dirsek kullanılmalıdır.

Algılama teli, 0.16 cm paslanmaz çelik kullanılır.

uyumlu aşağıdaki yardımcı malzemeler kullanılmalıdır.

Elle çekme istasyonu: Sistemin bulunduğu mahalde çalışan personelin sistemi gerektiğinde devreye sokabilmesi -elle müdahalesi- için en az bir adet elle çekme istasyonu yerleştirilmelidir. Boşaltma düzeneğinden çıkan algılama hattı ile aynı özellikte ayrı bir hat içinden geçen algılama teli bu mekanizmaya bağlandığında ve elle çekildiğinde telin gerilmesiyle düzenek harekete geçirilebilmelidir.

vanası açık konuma gelir ve tüpte bulunan potasyum karbonat sıvısı borular vasıtasıyla nozullara ulaşır. Daha önce açıları ve pozisyonları ayarlanmış olan nozullar, hedef bölgeye potasyum karbonatı püskürterek, alevin oksijenle temas etmesini engeller.

Yangın hızla etkisiz hale getirilir ve böylece yangının büyümesinin önüne geçilir. Yangın söndürüldükten sonra müdahale bölgesinde kalan atıkların temizlenmesi oldukça kolaydır ve üretime kısa sürede geri dönülebilir. Davlumbaz sıvısının insan sağlığına ve ozon tabakasına zararı yoktur.

Sistem işletme ve bakımı

Makaralı dirsek: Algılama hattında kullanılan telin 90˚ dönüşlerinde kullanılır.

Boşaltma hattı: Boşaltma hattında, 3/8” paslanmaz çelik boru kullanılır. Galvaniz boru ve fittings kullanımı uygun değildir. Borular bükülmeyerek, bağlantılarda ve dönüşlerde fittings kullanılmalıdır.

Sızdırmazlık için de teflon sargıdan yararlanılmalıdır. Boruların dış yüzeyi ve bağlantı ağızları kir, yağ ve pastan arındırılmış olmalı, borular sarsıntı ve darbelere dayanabilecek bir şekilde sabitlenmelidir.

Yardımcı ekipmanlar Davlumbaz söndürme sisteminin işlevi ve personelin güvenliği açısından gerekli ve sistem ile

88 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

Kontak anahtarı: Boşaltma düzeneği içine yerleştirilen, mevcut alarm sistemine sinyal göndermek, elektrikli ocakları kapatmak ve diğer elektrikle çalışan cihazları ve sistemleri kapamak veya açmak için kullanılır. Boşaltma mekanizmasına gerektiğinde birden fazla kontak anahtarı bağlanabilir.

Sistemin çalışma prensibi Kritik durumlarda sıcaklık, belirlenen değerlere ulaştığında ergir lehim eriyerek kopar. Böylece boşa çıkan tel, mekanik kontrol sistemini tetikler ve nitrojen kartuşu patlatır. Patlayan kartuştaki nitrojeninin basıncıyla tüpün

Nozullar, sürekli yağlı ortama maruz kaldığından yağın içeri girişini engellemek amacıyla uçlarında bulunan diyaframların belirli periyotlarla sağlamlılığı kontrol edilmeli ve nozulların uçlarında zamanla oluşan yağ katranlarının temizliği yapılmalıdır. Boşaltma kolu mekanizması ve algılama sistemi belirli periyotlarla kontrol edilmelidir. Sistem boşaldıktan sonra zonların ve nozulların içerisindeki sıvıların tamamen tahliyesi için sisteme basınçlı su verilerek nozulların diyaframları yenilenir ve kartuş değiştirilir. Algılama sistemi de değiştirildikten sonra, tüpler yeniden doldurulur ve sisteme entegre edilir. Çekme kolu ve otomatik sistem kurularak, sistem yeni olası yangınlara hazır hale getirilir.

YANGIN GÜVENLİĞİ

VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Projesi Vısocall IP kendini izler. Sistem arızaları otomatik olarak algılar ve hızlı bir şekilde yetkili teknik personele iletilir.

Detaylı arıza tanımları en kısa sürede pager, DECT, akıllı telefon veya tablet üzerinden mobil cihazlara iletilebilir.

SCHRACK SECONET

I

CS güvenlik; elektronik güvenlik, zayıf akım sistemleri ve entegre bina kontrol sistemleri konusunda çözüm üreten bir firmadır. Bu kapsamda kendine özgü titiz ve disiplinli hizmet anlayışı ile 2009 yılından bu yana Schrack Seconet Yangın Algılama ve Hemşire Çağrı Sistemleri ile birçok projeye imza atmıştır.

Türkiye’nin en büyük hastane zincirlerinden Medical Park’ın sağlıkta 20 yıllık tecrübesini, ileri tanı ve tedavi yöntemleri, uzman hekim kadrosu ve yüksek hizmet kalitesiyle birleştiren VM Medical Park Kocaeli Hastanesi ICS güvenlik ile yangın algılama, hemşire çağrı sistemleri konusunda işbirliği yapmıştır. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi, 48 bin metrekare kapalı alanda 10 ameliyathane, 101 poliklinik ve 214 yatak kapasitesiyle Kocaeli’nin en büyük özel hastanesi olan VM Medical Park hizmet vermeye başlamıştır. Bu projede ICS güvenlik olarak yerimizi aldık; yangın algılama ve hemşire çağrı sistemlerimizi çalışır halde teslim ettik.

VM Medical Park Kocaeli Has-

90 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2016

tanesi Kocaeli Projesi’nde; ICS güvenlik yangın algılama sisteminin görevini her koşulda eksiksiz yerine getirebilmesi için %100 yedekli çalışacak şekilde dizayn edilmiş olan modüler yangın algılama panelleri kullandı. Panellerde loop (çevrim) uzunluğu 3,500 m ve her loop için 250 cihaz olmak üzere her ortama göre kendini ayarlayabilen akıllı detektörlerimizden dolayı Schrack-Seconet markası tercih edilmiştir. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kocaeli Projesi’nde; ICS güvenlik olarak VISOCALL IP hemşire çağrı sisteminde Schrack-Seconet markası tercih edilmiştir.

Hemşire çağrı sisteminin öncelikli hedefi acil durumlarda insanları desteklemek ve hızlı yardım ulaştırmaktır. Bu nedenle güvenilir ve hatasız fonksiyonlar en yüksek önceliktedir. VISOCALL IP sistem omurgasına bağımlı değildir. Akıllı sistem elemanları network veya server olmadan da görevlerini yerine getirir.

VISOCALL IP kendini izler: Sistem arızaları otomatik olarak algılar ve hızlı bir şekilde yetkili teknik personele iletilir. Detaylı arıza tanımları en kısa sürede pager, DECT, akıllı telefon veya tablet üzerinden mobil cihazlara iletilebilir. Kesin bilgiler en hızlı şekilde ulaşır. Ekipmanlar sezgisel olarak çalışmakta ve ayarları ile öncelikleri belirlemektedir.

Mavi kod, acil çağrılar, servis çağrıları: Çağrı önceliği saye-

sinde çalışanlar hızlı müdahale ederler.

Bilgilendirici ekran günlük işleri kolaylaştır: Dokunmatik ekran, full metin bilgileri ve ikonlar verimli çalışmayı sağlar. Hasta tek tuşa basarak servisi çağırabilir ve kalifiye görevlilerin iş yükü azalır.

Her olay server’da kayıt altına alınır. Veri şifre korumalıdır ve çok geniş analiz opsiyonu ile incelenebilir.

ICS güvenlik olarak VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kocaeli projesi kapsamında satış, süpervizörlük, mühendislik, devreye alım, bakım işlemlerini bünyemizde bulunan konusunda uzman olan arkadaşlarımız ile gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşamaktayız.

ABONE FORMU

ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES

:

POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK

:

E-MAİL

:

TEL

:

FAX

:

GSM

:

FATURA ADRESİ: ADRES:

POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 85 TL. + KDV’dir.

Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik-yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.

R

E

K

L

A

M

I

N

D

E

85

2-3

96

29

1

ö.K.İ

51

51

19

72

65

67

41

27

13

Ö.K.

89

17

15

15

35

37

61

91

11

A.K.

71

23

A.K.İ.

4-5

47

43

9

21

K

S