Sayı 39

Page 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

KAPAK: CCTV VE ÇEVRE BİRİMLERİ GÜVENLİK SİSTEMLERİ LABORATUVARI AÇILIYOR KÖPÜKLÜ SPRİNKLER SİSTEMLERİ

EYLÜL 2016 SAYI: 39 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

EYLÜL 2016 SAYI: 39

FOKUS: ÇEVRE GÜVENLİĞİ VE DRONES KULLANIMI



ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

KAPAK: CCTV VE ÇEVRE BİRİMLERİ GÜVENLİK SİSTEMLERİ LABORATUVARI AÇILIYOR KÖPÜKLÜ SPRİNKLER SİSTEMLERİ

EYLÜL 2016 SAYI: 39 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

EYLÜL 2016 SAYI: 39

FOKUS: ÇEVRE GÜVENLİĞİ VE DRONES KULLANIMI


EYLÜL 2016 SAYI: 39


EYLÜL 2016 SAYI: 39








içindekiler 32

58

38 8

BAŞKANDAN

10 EDİTÖR

12 GÜNCEL

Sektör ile ilgili kısa haberler

KAPAK KONUSU

SEKTÖRDEN

26

Video yönetim sistemlerinde yüz tanıma işlevi

46

“Güvenlik sektöründe standartlara

önem verilmiyor”

32

İnsan gözünün kapasitesini aşan görüntüler

52

“Eşkâl belirleyen kapı dedektörleri

üretiyoruz”

34

DPOC ile analogtan IP’ye hızlı geçiş

36

Video kayıt sistemlerinde beşi bir yerde dönemi: 5brid

ELEKTRONİK GÜVENLİK

58

Adana Metro Hattı’nda anons sistemleri yenilendi

60

Tehlike artık uzaktan fark ediliyor!

FOKUS

24 KÖŞE / Hayata Bakış

38

Çevre güvenliği ve drone kullanımı

62

Güvenlik parmaklarınızın ucunda

42

Güvenlik sektöründe drone etkisi

64

IDEA4SWIFT Projesi hayata geçiyor

“Vaktimiz yok”


Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

EYLÜL 2016

86

AYDA BİR YAYINLANIR

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam ve Satış Sorumlusu Bahar GÜLERYÜZ bahar@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL

66

GÜVENLİK HİZMETİ

88 Yıllık Kapak ve

66

Güvenlik Sistemleri Laboratuvarı

açılıyor

YANGIN GÜVENLİĞİ

74

Yanıcı parlayıcı sıvı depolarında

köpüklü sprinkler sistemleri

82

“Çevreye ve insan sağlığına önem

veriyoruz”

84

Kişisel acil yardım sistemi

86

Kızılötesi gaz dedektörü

Fokus konuları

90 ABONE FORMU

92 Reklam İndeksi

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı VERİTAS BASIM MERKEZİ Tel: 444 1 303 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08


BAŞKAN

Özel güvenlik sektörünün emekçileri ÖGG’ lerin sektöre ilişkin sosyal medya paylaşımları

5 Değerli okurlarımız;

5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve ilgili Yönetmeliği’nin 2004 yılında yasalaşmasından sonra özel güvenlik sektöründeki gelişim sürecinin hız kazandığını ve sektör regülasyonunun bu bağlamda etkin olarak tesis edilmeğe başlandığını görüyoruz. Sektörün en önemli aktörlerinin başında hiç şüphesiz sektörün emekçileri olan özel güvenlik görevlileri gelmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Dairesi Başkanlığı kayıtlarına göre hali hazırda ülke genelinde üç yüz bine yakın özel güvenlik görevlisi hizmet vermektedir. Geçtiğimiz günlerde Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) tarafından yaptırılan kamuoyu araştırması ile özel güvenlik görevlilerinin; günümüzdeki en önemli sosyal medya mecraları olan facebook, twitter, web/forum/blog sayfalarında; sektöre ilişkin dile getirdikleri/talep ettikleri hususlar değerlendirildi. Araştırma sonuçlarına göre; sosyal medyada özel güvenlik görevlilerince en çok konuşulan konuların başında; kadro/taşeron sorunları, özel güvenlik görevlilerinin yetkileri, kimlik kartları, üniforma sıkıntıları, sendikal faaliyetler, yasa çalışmaları, işten çıkarılma, çalışma şartlarındaki zorluklar ve iş güvenliği olmuştur. Toplumdaki özel güvenlik algısına yönelik olarak toplumdaki değerlendirmelerin ise; genelde olumsuz olduğu yönünde bir kanaat paylaşımı vardır. Toplumda; özel güvenlik görevlilerinin yetkilerinin daha da artırılacağı konusunda basında çıkan haberlere tepki gösterilmekte; bu hususun yanlış olacağı yönünde değerlendirmeleri görmekteyiz. Toplumdaki diğer bir kanaatte ise özel güvenlik görevlilerinin davranışlarındaki bazı olumsuzluklara işaret edilmiştir. Türkiye’de özel güvenlik sektörünün hak ettiği seviyelere ulaşabilmesi için tüm sektör taraflarının birlikteliğin sağlamasının yanı sıra; taleplerin ortak platformda değerlendirilmesi ve kamu özel sektör işbirliğinin etkin olarak tesis edilmesi hiç şüphesiz asıl hedefi olmalıdır.

Sağlıklı, güvenli ve mutlu yarınlar dileklerimle…

8 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı

Güvenlik

Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) tarafından yaptırılan kamuoyu araştırması ile özel güvenlik görevlilerinin; günümüzdeki en önemli sosyal medya mecraları olan facebook, twitter, web/forum/blog sayfalarında; sektöre ilişkin dile getirdikleri/ talep ettikleri hususlar değerlendirildi.



c EDİTÖR

CCTV Çevre Birimleri ve Drone…

“Closed Circuit Television” / “Kapalı Devre Televizyon Sistemi” kelimelerinin ilk harflerinden oluşturulmuş teknik bir terimdir. Günümüzde CCTV sistemi denilince kapalı devre kamera sistemi akla gelmektedir. CCTV sistemi herkesin bildiği gibi genellikle lokal bir alanda, sadece ilgili kişilere görüntü ve ses izleme yetkisine izin veren sistemdir. Güvenlik nedeniyle uygulanan CCTV sistemleri, yakın zamanda eğitim amacıyla da sık kullanılmaya başlanılmıştır. CCTV sistemleri görüntü ve ses kaydı, uzaktan izleme, kayıtları oynatma ihtiyacı duyulan her yerde kullanılabilir. Uygulama alanı olarak en basit anlamıyla bir evde dadı izleme bebek kontrolünden, daha geniş uygulama alanı olarak bir şehrin tamamının güvenlik kameraları ile izlenmesi örnek gösterilebilir. Konunun 4 ana bileşeni vardır; görüntü sinyalinin alınması, taşınması, kayıt ve izleme ve görüntülerin uzaktan izlemesi için görüntü transfer sistemi. Tüm bu detaylara ilişkin ilginizi çekecek yazılarımızı “CCTV ve Çevre Birimleri” Kapak konumuzda bulabilirsiniz. Bu sayıda Fokus konumuz ise “Çevre Güvenliği ve Drone Kullanımı”. Sürekli olarak gelişen teknolojiler yaşımızda konfor ve güvenlik ağını genişletirken birçok kişinin işsiz kalmasına da neden oluyor. Bunun son örneklerinden biri de Drone. Droneler ile güvelik görevlilerine olan ihtiyaç azalıyor. Droneler, havalandıktan sonra belirlenen bölge içerisinde gezerek davetsiz misafirlere (özellikle hırsızlar) karşı güvenlik sağlıyor. Daha çok büyük fabrika arazileri hedeflenerek geliştirilen droneler, herhangi bir belirleme gerçekleştirdiği zaman uçarak takibe başlıyor ve kişi ya da araçların (plaka) fotoğrafını çekerek kolluk kuvvetlerine bilgi verebiliyor. Daha çok hareketli bir güvenlik kamerası şeklinde görev yapan drone, bünyesinde yer alan LED ışık birimleriyle gece de aktif olarak görev yapmaya devam edebiliyor. Dünya genelinde kullanımı giderek yaygınlaşan Drone’ler NATO gündemine de ‘güvenlik tehdidi’ olarak girdi. Askeri istihbarat alanında geliştirilen ancak son dönemde sivil hayatta da çeşitli sektörlerde yoğun olarak kullanılmaya başlanan insansız hava araçlarının, askeri alanda 'güvenlik riskleri' arasına girmesi gündemde. NATO kaynaklarından aktarılan bilgiye göre, insansız hava araçlarının kullanımının artmasının güvenlik üzerindeki etkileri üzerine yeni teknolojiler geliştirilmesi konusunda NATO'da yoğun bir ilgi oluştu. Üye ülkeler tarafından konu, NATO uzmanlarına sıkça yöneltilmeye başlandı. İlgili disiplin başlığımız altında konuya dair ayrıntılar bulacaksınız. Sektörden sayfalarımız yine iki konuğu var; Elektral A.Ş. Başkan Yardımcısı Erdem Dinçsoy ve Venüs Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Firdes Gürsel. Diğer disiplin başlıklarımızda her zaman olduğu gibi ilginizi çekecek yazılarla dolu. Güvenli günler dileğiyle

10 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com

Droneler ile

güvenlik görevlilerine olan ihtiyaç azalıyor. Droneler, havalandıktan sonra belirlenen bölge içerisinde gezerek davetsiz misafirlere (özellikle hırsızlar) karşı güvenlik sağlıyor.



GÜNCEL

Proline TECHIN2B Tech Arena’da

Kendi geliştirdiği teknolojiler ile akıllı şehirler kuran ve bu teknolojileri yurtdışına ihraç eden Türk teknoloji şirketi Proline’ın uzmanları; teknoloji dünyasında girişimcileri, yatırımcıları ve uzmanları bir araya getiren TECHIN2B TECH ARENA etkinliğinde konuşma yapacak.

İstanbul Kalkınma Ajansı mali destek programı kapsamında hayata geçen Fikri Mülkiyet Esaslı Teknoloji Transferi İşbirliği Platformu tarafından organize edilen TECHIN2B TECH ARENA, 8-9 Eylül 2016 tarihlerinde İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda “Teknoloji Temelli Girişimcilik” odağında ilham verici konuşma serisi ile başlayacak. Etkinliğin ilk gününde söz alacak Proline Girişim Platformu Müdürü Hakan Metin Akgün “Akıl mı? Para mı?” başlıklı konuşmasında girişimcilerin startup kurma aşamalarında odaklanmaları gereken noktaları anlatacak. Ardından söz alacak olan Proline Strateji ve İş Geliştirme Mü-

dürü Serhan Ünalan ise “Fütüristik Teknoloji Trendleri” konulu konuşmasında sektördeki son trendler ile ilgili olarak katılımcıları bilgilendirecek ve “Akıllı ve Güvenli Şehirler” alanında çalışan girişimciler için potansiyel fırsatları aktaracak. İlham verici konuşmaların ardından 9 Eylül’de, Türkiye’nin en iyi merkezleri tarafından seçilmiş teknoloji odaklı 15 girişim TECHIN2B TECH ARENA’da aralarında Proline’ın da bulunduğu yatırımcılar ile buluşarak sunum ve demo yapacak. Girişimciler iş modellerini, teknoloji geliştirme adımlarını ve ihtiyaçlarını sunarak teknoloji girişimlerini bir adım öteye taşıyamaya çalışacak.

Nesnelerin İnterneti için güvenlik çözümleri Siber güvenlik çözümleri sağlayıcısı Fortinet, yeni evrensel kablosuz erişim noktaları (AP’ler) FortiAP-U serisini duyurdu. Yeni ürünler Fortinet’in Security Fabric güvenliği ile birlikte birleşik ağ erişim kontrolü ve etkinliğini bir araya getiriyor. Fortinet Security Fabric ile tam olarak entegre edilen FortiAP-U serisi cihazlar, ağ uçları için güvenlik fonksiyonları ve uygulama kontrolleriyle birleşik koruma sunuyor. Security Fabric entegrasyonuyla, erişim ağı segmentasyonu yapılarak, Nesnelerin İnterneti ve uç nokta cihazları hedef alan saldırıları kritik dahili verilere erişmelerinden önce önleyerek kurumları koruma altına alıyor. FortiAP-U serisi evrensel AP’ler, erişim ağlarının kurulum ve yönetimini basitleştirerek tüm Fortinet erişim yönetim platformlarıyla uyumlu tek bir araç sunuyor. Bu platformlar içerisinde FortiWLC kurumsal kablosuz LAN kontrolcüleri, entegre FortiGate kurumsal güvenlik duvarı LAN kontrolcüleri ve FortiCloud’un daha az kontrolcüye sahip kablosuz bulut yönetimi de bulunuyor. Tak-çalıştır özelliğine de sahip olan evrensel erişim noktaları, cihazların otomatik bir şekilde uygun yönetim paneli tipini seçmesini ve konfigürasyon bilgilerini göstererek BT’nin manuel bir şekilde tüm güncellemeleri yapmasına gerek kalmadan hızlı kurulum yapmasını sağlıyor.

12 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016



GÜNCEL

Ayvaz’ın farklı şehirlerde düzenlediği buhar seminerleri büyük ilgi gördü

Tesisat sektörünün köklü firmalarından Ayvaz, sektör üyeleri tarafından büyük ilgi gören buhar seminerlerini yurt genelinde gerçekleştirmeye devam etti. Eylül ayında Gaziantep, Elazığ ve Diyarbakır şehirlerinde gerçekleştirilen eğitimlere farklı sektörlerden yüzlerce kişi katıldı. Makina Mühendisleri Odası’nın da desteğiyle MMO Gaziantep Şube Müdürlüğü’nde düzenlenen seminere yoğun bir katılım gerçekleştirildi. Endüstriyel tesisler konusunda ge-

lişmiş bir bölge olan Gaziantep’teki eğitimde ağırlıklı olarak işletmelerde yaşanan sorunlar üzerinde duruldu. “Buhar Tesisatlarında Enerji Geri Kazanımı” başlığı altında yeni seminerlerin talep edildiği eğitim, soru cevaplarla sonlandırıldı. Eylül ayında Elazığ Park Dedeman Hotel’de düzenlenen seminere ise Fırat Üniversitesi başta olmak üzere birçok kamu kurum ve kuruluşları ile bölgedeki endüstriyel tesislerin temsilcileri büyük ilgi gösterdi. Hafta içi düzenlenmesine rağmen akşam geç saatlere kadar süren “Endüstride Buhar Tesisatları” konulu seminer, katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı. Seminer serisinin son ayağı Makine Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Müdürlüğü’nün katkılarıyla yine Eylül ayında gerçekleştirildi. “Buhar Armatürleri ve Buhar Tesisatlarında Enerji Verimliliği” başlığı altında önemli bilgilerin sektör üyeleriyle paylaşıldığı eğitime, bölgenin önde gelen sanayi kuruluşlarının teknik sorumluları ile çok sa-

yıda kamu kurum ve kuruluşundan temsilci katıldı. Standart bir ders anlatımı yerine, işletmelerde yaşanan sorunlarla ilgili uygulama örneklerine yer verilen eğitim MMO Diyarbakır Şube Müdürü Sait Bahçe’nin Ayvaz temsilcilerini yeni seminerler vermeye davet ettiği konuşmasıyla son buldu. Konuyla ilgili açıklama yapan Ayvaz İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut, şirket olarak eğitime büyük önem verdiklerini ve bu tür organizasyonları yurt genelinde gerçekleştirdiklerini söyledi. “Ayvaz olarak hem çalışanlarımız hem de sektör üyeleri için farklı konularda eğitimler düzenliyoruz. Bilginin paylaşarak çoğaldığını biliyoruz, ürün ve sistemlerimize ilgili önemli bilgileri sektör üyeleriyle düzenli olarak paylaşıyoruz. Özellikle uygulamaya yönelik eğitimler, sektördeki kişiler için anahtar rol oynuyor. Kullanıcıların bilinçli olması hem işletmeler hem de ülke ekonomisi açısından avantaj yaratıyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Bilgi ve ağ güvenliğinde ISAF farkı Günümüzün en önemli başlıklarından biri olan “Bilgi ve Ağ Güvenliği” alanında Türkiye ve

14 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

bölgenin tek fuarı olan ISAF IT Security, 29 Eylül – 02 Ekim 2016 tarihlerinde sektörü tekrar bir araya getirmeye hazırlanıyor. Günümüzde IoT-Internet of Things (Nesnelerin İletişimi) kavramının hayatımıza girmesiyle birlikte akıllı sistemlere olan merak ve talep de artmış durumda. Endüstri 4.0 dönemiyle birlikte hayatımızın değişmez bir parçası olan IoT ve bu sistemlerin güvenliği için kısaca IoT güvenliği diyebileceğimiz güvenlik ihtiyacı ile ilgili çözüm ve ürünler de ISAF IT Security

Fuarı’nın en önemli başlıklarından biri olacak. Hitap ettiği sektörler ve bu sektörlerin temsilcileri tarafından ilgiyle takip edilen ISAF Fuarlarında her geçen yıl ciddi oranda ziyaretçi artışı yaşanıyor. Akıllı sistemlerin hayatımızda kapladığı alanın artması ISAF Hollerinde de kendini gösterdi ve firmaların birçoğu yüzünü ‘’akıllı sistemlere’’ döndü. Teknolojinin hızla gelişmesi ile yaşanan ritme ayak uydurmak ve günü yakalamak için, ISAF Fuar’ını ziyaret edebilirsiniz.



GÜNCEL

Norm Teknik fabrika binasını tamamladı 1997 yılından bu yana yangın güvenlik sektöründe faaliyet gösteren Norm Teknik Şirketler Grubu, imalat ve hizmet kalitesini daha ileri boyutlara taşıyabilmek için yeni fabrika binasını tamamladı. Kurulduğu günden itibaren yüksek hizmet kalitesinden ödün vermeden sektöre yön vermeye devam eden Norm Teknik Şirketler Grubu, sürdürülebilir başarısını benzerlikten uzak bir yaklaşım anlayışıyla ürettiği projeleriyle hayata geçiriyor. Bu doğrultuda her projeye sunduğu özgün çözümleri, bilgi birikimi paylaştığı yazılı dökümanları ile sektör lideri vizyonunu da sürdürüyor. 2015 yılının son çeyreğinde endüstrinin taleplerine en iyi hizmeti sunabilmek adına yeni fabrika binasının yapımına başlayan Norm Teknik Şirketler Grubu, imalat ve hizmet

kalitelerini daha ileri boyutlara taşıyacak yeni fabrika binalarının tamamlandığını açıkladı. İstanbul başta olmak üzere Ankara`da yer alan branş ofisleri ile faaliyetlerine devam eden Norm Teknik Şirketler Grubu, tüm üretim faaliyetlerine yeni fabrikasında devam etmeyi planladıklarını belirtti. 1997 yılından beri yangın sektöründe yer alan Norm Teknik Şirketler Grubu, konunun uzmanı

profesyonel ekibiyle devam ettiği sektör yolculuğunda yeni fabrika binalarının tamamlanmasıyla istihdam kapasitelerini arttırmayı hedeflediklerini de belirtti. Teknolojik değişimleri ve yenilikleri yakından takip eden Norm Teknik Şirketler Grubu; her projeye, benzersiz yaklaşım tarzı ile en iyi çözümleri üretmeyi sürdüreceklerini, yüksek standartlarda hizmet kalitesi için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Avrupa Komisyonu’ndan Whatsapp ve Facebook kararı Avrupa Komisyonu, Whatsapp ve Facebook gibi web tabanlı uygulamalar için yeni güvenlik kuralları uygulanması gerektiğini açıkladı. Avrupa Komisyonu, bu ay yürürlüğe girmesi beklenen “e-Mahremiyet” yasasının, telekom sektörüne düzenlemeyle WhatsApp, Skype gibi sesli ve görüntülü görüşme özelliğine sahip sistemlerde de geçerli olmasını istiyordu. Avrupa Komisyonu bugünkü toplantısında, Deutsche Telecom ve Orange gibi telekom devlerinin hem gelirlerini artırmaları hem de hızlı geniş bant yatırımları yapabilmeleri için mevcut olan kanunların yumuşatılmasını önerdi.

16 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

Komisyon ayrıca Avrupa’da 5G uygulamasının 2018 yılında hayata geçirilmesinin planlandığını bildirdi. AB Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker, AB olarak yeni bir teknoloji ve internet yatırım planı uygulayacaklarını, yüksek hızlı interneti yaygınlaştırmayı hedefleyen plan çerçevesinde 2025 yılı itibariyle tüm AB ülkelerinde 5G internet hızına geçileceğini, tüm şehirlerde ise 2020 yılından itibaren ücretsiz kablosuz internet sağlanacağını aktardı. 2014 yılında uygulamaya giren ve “Juncker Planı” olarak anılan yatırım planı

hakkında da bilgi veren Juncker, ekonomik büyümeyi hızlandırmak amacıyla yatırım planı kapasitesinin iki katına çıkarılacağını ve hedefin 2022 yılında 630 milyar euro olacağını söyledi.



GÜNCEL

Güneş enerjisi santrallerinde en büyük güvenlik sorunu hırsızlık ve tahribat Güvenlikte bilgi lideri Securitas, enerji sektörüne yönelik çözümlerini 02 Eylül 2016 salı günü gerçekleştirdiği basın kahvaltısı ile tanıttı. Toplantıya katılan Securitas Enerji Segmenti Lideri Anıl Akalın, “Enerji sektöründe özellikle de güneş enerjisi santrallerinde yatırım maliyetleri oldukça yüksek. Elemanlı güvenliğe entegre ettiğimiz teknolojik çözümlerimiz ile riski azaltıp, bu konudaki uzmanlığımızı ortaya koyuyoruz” dedi. Güneş enerjisi santrallerinde en önemli güvenlik risklerinin panel ve malzeme hırsızlığı, panel tahribatı ve yerel halkın baskısı olduğuna dikkat çeken Akalın sözlerini şu şekilde sürdürdü: Santrallere risk analizleri yapıldıktan sonra anahtar teslimi çözümler sunuyoruz. Uzaktan izleme çözümleriyle maliyetlere düşürülürken, akıllı kameralar sayesinde riskler

önceden tespit edilerek önlemler alınıyor. Bu çalışmaları yaparken şirketimizin bu konudaki uzmanlığı ve know how’ından yararlanıyoruz. Hem riski hem maliyeti minimize ediyoruz. Securitas’ın kullandığı teknoloji ve çözümlerden bazılarını söyle sıralamak mümkün; Montaj süresince elektriksiz ortamda çalışabilen HAS sistemi Mobil kamera sistemi ( montaj ve işletme dönemi) Montaj süresince teknoloji ve minimum elemanlı kadro ile entegre güvenlik hizmetleri İşletme döneminde elemansız güvenlik Teknoloji desteği ile günlük alarm izleme merkezi ile uzaktan devriye Alarm sistemi ve alarm izleme merkezi ile sesli ve aydınlatmalı

uyarı ile caydırıcılık Alarm tanımlanması ile olay tespiti Kontrol hizmetleri ile rutin kontrol Olay esnasında kontrol hizmetleri desteği Olay esnasında Kolluk güçlerini yönlendirme

“Veri Girişi” sergisi teknoloji ve sanatı buluşturuyor

Pera Müzesi, 8 Eylül- 16 Ekim tarihleri arasında düzenleyeceği Veri Girişi sergisinde heykel, performans

18 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

ve video alanlarında çalışan sanatçı Katherine Behar’ın eserlerine yer verecek. Günümüzde teknoloji ve dijitalleşmenin veri yığınları, ölçüm ve bilgiyle olan ilişkisini ele alan, sorgulayan ve yeniden tanımlayan sergi, aynı zamanda Katherine Behar’ın sanatına genel bir bakış sunuyor. Sergide, sanatçının Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan aldığı ilhamla ürettiği yeni eserler de bulunuyor. Veri Girişi sergisi, Katherine Behar’ın verinin

doğasına odaklanan eserlerinden yola çıkarak verinin hem bir ölçüm biçimi hem de oldukça güçlü bir teknolojik meta olarak önemini vurguluyor. Sanatçı veriyi “hesaplama halindeki dünya, dünyanın ve enformasyonun ham ölçüsü” olarak tanımlıyor. Serginin temelinde yatan soru ise “Bilgi işlem teknolojisinin her yeri kapladığı bir çağda dijital medyaya gömüldüğümüzü söylemek bir tür klişeye dönüştü. O halde, dünyamızı gelişmiş teknolojilerle paylaşmak ne anlama geliyor?” olarak tanımlanıyor.



GÜNCEL

Olimpiyat atletlerinin sağlık bilgileri sızdırıldı

Olimpiyatalara katılan atletlerin, mahrem bilgileri olarak Olimpiyat komitesinde saklı tutulan sağlık verilerine ulaşan hacker’lar, bu bilgileri yayına koydular. Çalınan sağlık verileri

arasında, çok medyatik olan Venus Williams, Serena Williams ve SimoneBiles’ın sağlık bilgileri de yer alıyor. FancyBears isimli Rus hacker’ların sunucularına sızmış olduğunu World Anti-Doping Agency (WADA) de doğrulamış bulunuyor. Saldırı ise sürpriz kabul edilmiyor zira WADA bu yıl tüm Rus sporcuların Olimpiyatlara katılımının yasaklanmasını istemişti. Sebep olarak sa Rusya’nın, sporcularına devlet desteği ile özel doping programları uygulamasını göstermişti. Bu uyarının ardından

100’den fazla Rus sporcunun Yaz Olimpiyatlarına katılımı yasaklanmıştı. Ruslar ise bu iddiaların batı dünyası ile Rusya arasındaki gerginlik nedeniyle yapılan bir iftira olduğunu ve Rus sporcuların itibarını zedelemek amacını taşıdığını iddia etmişti. Gerilimin ardından ise Rus hacker grupları WADA’ya saldıracaklarını açıklamışlardı. WADA ise, siber saldırı hakkında güvenlik görevlileri ile birlikte soruşturma yürüttüklerini ve saldırganların kimliklerini belirleyerek haklarında tutuklama kararları çıkartacaklarının altını çiziyor.

13 saniyede Windows ve Mac OSX giriş parolası nasıl kırılır? Bir güvenlik araştırmacısı Windows ve Mac OS X sistemlerindeki ekran kilidini açmayı sağlayan bir saldırı yöntemi keşfetti. Kendi bloğunda yayınladığı yöntemin demosunu yayınlayan Rob Fuller, bir USB SoC tabanlı cihazı sniffer olarak kullanarak kilitli bir bilgisayarı açabiliyor. Fuller, USB dongle’ın firmware’ini modifiye ederek; herhangi bir Ethernet yuvasına takıldığında, tak ve çalıştır USB cihazı otomatik olarak yükleniyor ve kendini bir ağ geçidi, DNS sunucusu ve Web Proxy Auto-discovery Protocol (WPAD) şeklinde gösteriyor. Saldırı, otomatik olarak tak ve çalıştır özelliği devreye giren tüm PC’lerde etkin olarak kullanılabiliyor. Üstelik cihaz, oturum bir kere açılmış ise ekran kilitli olsa dahi yüklenebiliyor. Dolayısıyla ekranın ya da oturumun kilitlenmiş olması da saldırıyı önlemeye yetmiyor. Bilgisayar, sisteme bağlanan herhangi bir cihaza

20 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

Windows kullanıcı adı ve parolası bilgilerini gönderiyor. Windows’un isim çözümleme hizmetinin, kötü amaçlı kullanılması sayesinde de bu özellik bir saldırı unsuru olarak kullanılabiliyor. Modifiye edilmiş tak ve çalıştır USB Ethernet aygıtı içinde özel bir yazılım bulunduruyor. Bu yazılım sayesinde ağı spoof ederek, bir SQLite veritabanında hashlanmiş olarak saklanan giriş bilgilerini elde edebiliyor. Hashlenmiş olan parolalar daha sonra brute-force yönte-

mi ile düz metin haline getiriliyor. Saldırı yaklaşık 13 saniye sürüyor. Aşağıdaki videoda saldırıya ait bir demo görüntüleniyor. Fuller, yaptığı açıklamada saldırıyı Windows 98 SE, Windows 2000 SP4, Windows XP SP3, Windows 7 SP1, Windows 10 Enterprise ve Home ile OS X El Capitan ve OSX Mavericks sistemlerinde test ettiğini bildirdi. Yakın zamanda popüler Linux dağıtımlarında da testi uygulayacağını duyurdu.



GÜNCEL

Özel güvenlik talebi 1 ayda yüzde 10 arttı! Güvenlik sektöründe faaliyet gösteren uluslararası şirket Securitas’ın Türkiye Başkanı ve Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu, 15 Temmuz darbe girişimi ve son olaylarla birlikte özel güvenlik sektörüne yönelik talebin yüzde 10’a yakın artığını bildirdi. Kösereisoğlu, yeni dönemde sertifikaların da sınıflandırılacağını, temel eğitimin ardından deniz, hava, spor karşılaşması, bankalar gibi alanlara yönelik özel uzmanlık eğitimi verileceğini söyledi. 15 Temmuz darbe girişimi ve artan terör olayları sürecinde özel güvenlik sektörünü değerlendiren Murat Kösereisoğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’de özel güvenlik sektörüne yönelik talebin yaklaşık yüzde 10 oranında artış gösterdiğine dikkat çekti. Bu dönemde özel güvenliğin öneminin daha çok anlaşıldığını

dile getiren Murat Kösereisoğlu, “Keşke özel güvenliğin önemi böyle olaylar sonucunda ortaya çıkmasaydı” diye konuştu. Nitelikli özel güvenlik eleman sayısının artışına bağlı olarak polisin işinin de o kadar kolaylaşacağının altını çizen Murat Kösereisoğlu, alan eğitiminin arttığı özel güvenlik sektöründe yine son dönemlerde önleyici yatırımlarda artış olduğu bilgisini verdi. Murat Kösereisoğlu, Türkiye’de polis sayısı ile özel güvenlik görevlisi sayısının da birbirine çok yakın olduğunu bildirdi. ‘Her sertifikalı her yerde görev yapamayacak’ Özel güvenlik sisteminde eğitimin niteliği ve belgelendirmenin öneminin de ortaya çıktığını anlatan Kösereisoğlu, halen temel özel güvenlik eğitimi verildiğini ancak

ihtiyaçlar doğrulusunda sistemin değişeceğini söyledi. İçişleri Bakanlığı’nın temel eğitimin üzerine alan eğitiminin gelmesi için uzun süredir yaptığı planlamayı öne çektiğini ifade eden Murat Kösereisoğlu, yıl sonuna kadar yapılacak çalıştayların ardından sistemin yasal altyapısının da hazırlanacağını aktardı. Şu anda silahlı ve silahsız olmak üzere iki tip sertifika verildiğine değinen Kösereisoğlu, “O sertifikanızla siz markette de, limanda da, bankada da spor karşılaşmasında da çalışıyorsunuz. Oysa bunların hepsinin birçok başka derinlikleri var. Toplumsal hareketleri okuyabilmek, anlayabilmek için belki o tip eğitimler yapmak lazım” ifadelerini kullandı. Kösereisoğlu, sertifikaların da ehliyet gibi harflere görev sınıflandırılıp, bir sertifika ile yapılabilecek işlerin sınırlarının belirlenebileceğini söyledi.

Radore Veri Merkezi’nden öğrencilere sunucu desteği

Türkiye’nin en hızlı büyüyen veri merkezi Radore, sektöre nitelikli insan kaynağı kazandırmak üzere Abdurrahman ve Nermin Bilimli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne 22 adet sunucu hediye etti. Altyapısı, yüksek kaliteli servis-

22 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

leri, yedekli internet erişimi ve enerji verimliliği ile öne çıkan Radore Veri Merkezi, genç girişimcileri ve öğrencileri desteklemeye devam ediyor. 10 bin sunucu kapasitesi ve 70’e yakın profesyonel ekibiyle, müşterilerinin beklenti ve ihtiyaçlarına özel hizmetler sunan Radore Veri Merkezi, son olarak Abdurrahman ve Nermin Bilimli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne (İstanbul) 22 adet sunucu hediye etti. 850 öğrencinin bilişim eğitimi gördüğü okulda, bu sunucular sayesinde öğrenciler hem donanım bilgilerini pekiştirecek hem de kendilerini geliştirebilme imkânına sahip olacaklar. Radore Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubi-

lay Akyol, söz konusu meslek lisesine yapılan sunucu bağışına ilişkin şunları söyledi : “Öğrencilik yıllarımızda geliştirdiğimiz projelerimizle ilk adımımızı attığımız kariyer yolculuğumuza, bugün şehrin merkezinde, 2.500 metrekarelik bir alanda tam donanımlı bir veri merkezi olarak devam ediyoruz. Öğrencilerin her birini geleceğin başarılı birer girişimcisi olarak görüyoruz. Onlara hediye ettiğimiz sunucularla donanım bilgilerini arttırarak sektöre hazırlanmalarını sağlamaktan mutluluk duyuyoruz. Bundan sonra da onların taleplerine elimizden geldiğince cevap vererek onları desteklemeye devam edeceğiz.”



ç

HAYATA BAKIŞ

“Vaktimiz yok” Çocuğun ilgi duyduğu şeylere siz de ilgi gösterirseniz onun dünyasına daha kolay girebilir; onunla daha sıcak bir diyalog kurabilirsiniz. Böylece hem onu rahatlatmış olursunuz, hem de ona tesir etmeniz kolaylaşır. Anne – babalar, genelde işleri ve meşguliyetleri sebebiyle çocukları ile ilgilenmek için vakit bulamadıklarından şikâyet ederler. Fakat kullanılan zamanın şöyle bir değerlendirmesi yapılsa çoğu zaman bunun vakit yokluğundan değil de vakti daha az önemli şeylere harcamaktan olduğu ortaya çıkar. Maalesef anne- babalar telaş ve acele içinde işlerinin peşinde koşmayla uğraşmakta ve çocuklar güzel şeyler yaptığında onları ödüllendirmeyi unutmaktadırlar. Bunun yerine çocukları yanlış bir şey yapana kadar beklemekte ve o zaman onlara ilgi göstermektedirler. Aslında bu metot ebeveynin ilgisini çekmek için çocukları yanlış davranmaya itmektedir. Kendimize ve çevremize dikkatle bakalım genelde insanların konuştuklarının en az yarısı başkalarına ait dedikodulardır. Objektif düşünmek ya da düşünmeye çalışmak ise maalesef en az yapılan şeydir. İnsanların hayatında dedikodu ve çekiştirmeleri geçmişteki bazı şeyleri boş yere tekrar tekrar anlatarak tükettikleri zamanları toparlarsak zamandan ibaret olan, insan hayatında değerlendirmek için büyük bir zaman dilimi ortaya çıkar.

Oğuz GÜLAY

Tamam; insan elbette hatıralarını yâd etmek ister, dertleşmek ister, bu bir ihtiyaçtır ve güzeldir de. Bunun ölçüsünü kaçırmak, hayatı yaptığımız bazı şeylerin ha bire tekrarından ibaret bir sıradanlık içine sokmak da hayatın, zamanın ve insan denen kıymetin; kıymetini bir çeşit bilmezlik değil midir? Geçmişten faydalanıp günü en güzel şekilde değerlendirirken gözlerimiz ufuklara mümkünse ufukların arkasına dikmeli çevremizi ve çocuklarımızı da o yöne yönlendirmeliyiz. Çocuğu doyasıya sevmek ona bunu hissettirmek ve her fırsatta belli etmek lazım. Öyle ki başarısız da olsa yanlış da yapsa yerine göre kızsak da yine onu çok sevdiğimiz inancını ona mutlaka vermeliyiz. Tarihe dikkatle bakmak lazım sevgiyle veya isteyerek değil annebabasının ya da başkalarının zorlaması ile çalışanlar içinde hiçbir büyük insan göremezsiniz. Uzun lafın kısası çocuğunuzun başarılı olmasını istiyorsanız ;yapmaları gerekenleri onlara sevdirmeye ve istetmeye bakın. Bunun için yollar arayın. Siz kendiniz de şartlarınıza uygun belki de çok daha güzel yollar bulabilirsiniz. Bulabilmeniz dileğimle…

24 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

Kendimize ve çevremize dikkatle bakalım genelde insanların konuştuklarının en az yarısı başkalarına ait dedikodulardır. Objektif düşünmek ya da düşünmeye çalışmak ise maalesef en az yapılan şeydir.



KAPAK KONUSU

Video yönetim sistemlerinde yüz tanıma işlevi Güvenliğin yanı sıra gelişen teknolojinin ortaya koyduğu analitik yetenekler ve raporlama imkânları kamera sistemlerinin kayıtlarının analiz amacıyla kullanılabilmesini, ticari stratejiler geliştirilebilmesini de sağlayabilmektedir. Özgür DOĞAN / Proje Mühendisi PCC ELEKTRONİK

G

ünümüzde genel itibariyle VMS yani “Video Management System” olarak bilinen namı diğer CCTV kapalı devre kamera sistemleri hastaneler, fabrikalar, havaalanları, AVM’ler ve akla gelebilecek her türlü kamu ve özel kuruluşunun standartları arasına girmiş durumdadır. İnsanın temel ihtiyaçlarından olan güvenlik olgusunun beraberinde getirdiği bu gereksinim adeta zorunlu hale gelmek üzeredir. Günümüzde gerçekleşen olaylara bakılınca güvenlik sistemlerinin önemi her gecen gün daha fazla anlaşılmaktadır. Ayrıca VMS yazılımlarına olan ihtiyaç kadar kullanıcılarının isteklerini yerine getirebilecek bir arge ve teknik ekibinin var olması da bir o kadar önemlidir. VMS yazılım veya donanımları bu gereksinimi haklı kılacak şekilde saymakla bitmeyecek faydalar sunmaktadır. Güvenliğin yanı sıra gelişen teknolojinin ortaya koyduğu

26 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

analitik yetenekler ve raporlama imkanları kamera sistemlerinin kayıtlarının analiz amacıyla kullanılabilmesini, ticari stratejiler geliştirilebilmesini de sağlayabilmektedir. Polisiye anlamda suç sonrası olduğu kadar suç öncesi yani önleyici anlamda da kullanılabilen bu sistemler işyerinizin park alanından, yemekhanesine, koridorlarına, bina ve güvenlik çitleri etrafına hatta personelin çalışma durumlarının takibine, bir alış veriş merkezinin yoğunluğunu, trend ürünlerin tespitini çalışanların takibi, digital reklam uygulaması kasadaki insan

yoğunluğunun tespiti müşterilerin veya çalışanların üzüntülü veya mutlu olduğunun tespitine kadar yüzlerce farklı işlev için kullanılabilmektedir. Sadece video veya ses kaydı yapmayan aksine analitik desteğe sahip sistemlerde kamu alanlarında kalabalıkların, yaşanan kargaşaların tespiti, girilmemesi/ geçilmemesi için belirlenmiş bölge veya hat ihlallerinin tespiti ve sistem kullanıcılarının zamanında ikazı, hareket tespiti ve takibi, kalabalıkta, kuyrukta vb. ortamlarda insan sayma, vip müşterilerin


3DEYES YTS yazılımında kişi fotoğraflarına kişi detayları girebilir (adı, soyadı, yaş, cinsiyet, adres, araç bilgisi, pasaport vb.), veriler arasında illişkilendirme yapılarak birbiriyle bağlantılı şahısların gözden kaçması önlenir.

Özgür DOĞAN

takibi, gelen giden ziyaretçi sayısını tespit ve analiz, ateş ve duman tespiti, yüz ve plaka tanıma gibi onlarca akıllı analitik işlevi günümüz VMS yazılım ve donanımlarında kullanıcılara sunulmaya başlamıştır. Bu analitik işlevlerden biri olan Yüz Tanıma özelliği günümüz biyometrik teknolojilerinin önde gelenlerinden biridir. Oldukça karmaşık ve zor bir teknolojik arka plana sahip olmasına rağmen yüz tanıma analitiği kullanıcıya kimi zaman hiç akla bile gelmeyecek faydalar sunabilmektedir. İnteraktif arama işlevleri video arşivinde kişilerin, objelerin film karesi içindeki konumlarına, zaman aralıklarına, fotoğraflarına, özel izlere, kişilerin yaşlarına, cinsiyetine, T.C. kimlik numaraları vb. niteliklere göre kolayca aranıp bulunabilmesini, bu video kesitlerinin izlenebilmesini fotoğrafların veya analiz raporunun bir çıktısının alınması sağlamaktadır. Özel sektörde güvenlik için olduğundan daha çok ticari stratejiler için kullanılan yüz

tanıma işlevi kamuda ise daha ziyade güvenliğe yönelik modüller kullanılmaktadır. Ülkemizde kamu güvenliğinden sorumlu bazı birimlerin yasal yetkileri çerçevesinde kişilerin fotoğraflarını arşivleyebildiği ortadadır. Türkiye’nin herhangi yerinde işlenen bir suçun suç faili konumunu değiştirdiği takdirde artık takibinin yapılamaması gibi bir durumla karşılaşmamak üzere kolluk birimleri GBT (Genel Bilgi Tarama) sorgulama, yol kontrolleri yapma, plaka tanıma sistemleri ile araç takibi yapma gibi tedbirler uygulamaktadır. Yurtdışına giriş veya çıkışta da uygulanan bu tarz tedbirler sayesinde her yıl binlerce suç faili yakalanarak adalete teslim edilmektedir. PCC Elektronik olarak bizim ve bize benzer üretici firmaların amaçlarından bir tanesi de ülkemizin güvenliğine yönelik bu tür faydalı araçları kamu birimlerinin hizmetine sağlayabilmektedir.

arşivinizi veritabanına atabilir, çok kısa sürede kim olduğunu bilmediğiniz bir fotoğraftaki şahsın kimliğini yüzde 98 doğruluk oranında tanıyabilir, veritabanındaki fotoğraf arşivinden sorgulama yapabilir, sistemde alarmlar oluşturarak aranan şahısların sisteme bağlı kameralardan birinden geçmesi veya sorgulama yapan kullanıcılardan birinin aranan şahsı sisteme taratması halinde sesli ve görsel ikazlarla harekete geçmek üzere tetiklenebilirsiniz.

Bu bağlamda firmamız Emniyet Genel Müdürlüğü ilgili birimleri ile yaptığı müşterek çalışmalar neticesinde 3DEYES Yüz Tanıma Sistemini geliştirmiş ve hizmete sunmuş durumdadır. 3DEYES YTS ile milyonlarca kişiden oluşan yüz fotoğrafı

Eylül 2016 Güvenlik Yönetimi n 27


KAPAK KONUSU

3DEYES YTS kullanıcı yetkilendirmesine açıktır. Microsoft Aktif Dizin üzerinden veya sistemin kendi kullanıcı yetkilendirme işlevi ile sisteme giriş yapılabilmektedir. Her kullanıcı yalnızca kendine tanınmış yetkiler dâhilinde sistemdeki işlevleri kullanabilmektedir. 3DEYES YTS yazılımında kişi fotoğraflarına kişi detayları girebilir (adı, soyadı, yaş, cinsiyet, adres, araç bilgisi, pasaport vb.), veriler arasında illişkilendirme yapılarak birbiriyle bağlantılı şahısların gözden kaçması önlenir. Sistem sunucu-istemci mimarisi ile çalışır. Kullanıcıların sadece sistemi nasıl kullanacaklarını bilmesi ve sistemi kullanabilmek için temel seviyede kısa bir eğitim alması yeterli olmaktadır. Kullanıcılar masaüstü veya mobil/web istemci yazılımlar aracılığıyla sistemi kullanırlar ve sistemin yönetimi veya çalışırlığının devamı için hiç bir şey yapmaları gerekmez. Sunucu tarafında sistem yöneticileri devamlılığı sağlamak üzere gerekli tüm tedbirleri alır.

28 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

Kullanıcıya basit ve kullanımı kolay bir ara yüz sunan 3DEYES ile kullanıcılara son derece basit bir arayüz sunmaktadır böylece kullanıcılar istedikleri ayarlamaları kolaylıkla yapabilmekte istenilen uyarıları rahatlıkla alabilmektedirler; aynı zamanda kurulumu da son derece basit olan 3DEYES’ın kullanıcılarını karmaşık kurulumlardan ve arayüzlerden kurtarmaktadır. Kullanıcılara düşen sadece koltuklarına yaslanmaları ve sistemin kullanıcılarına sağladığı bu hizmetlerin keyfini çıkarmalarıdır. Kullanıcıların yani kolluk birimlerinin sistemi sabit veya mobil anlamda kullanması mümkündür. Sabit kullanım şekli, sistemin çevrimiçi veya çevrimdışı masabaşı sorgulamalar yani fotoğraflı GBT sorgulaması için veya aranan bir şahsın belirli bir noktaya yerleştirilmiş kameraya yakalandığı anda portredeki yüzünü en yüksek doğruluk oranında tespit ederek kimlik tanımlaması için kullanılmasını mümkün kıldığı gibi, mobil kullanım şekli akıllı telefonlar aracılığıyla sahada çekilen fotoğrafların değişik arama kriterleri ile sistemden sorgulanabilmesini mümkün kılar.

3DEYES YTS oldukça gelişmiş bir yüz tanıma algoritması kullanır, sorgu sonuçları en kısa sürede oluşturulur. Emniyet Genel Müdürlüğü ile yapılan çalışmalarda çok yüksek başarı yüzdelerine ulaşılmış durumdadır. Şu ana kadar bile çok sayıda suç failinin ortaya çıkarılmasına ve yakalanmasına veya takip edilmesine katkıda bulunmuş olan YTS sunduğu en önemli avantajlardan biri geliştirmeye açık olması ve birimlerin farklı ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir olmasıdır. Örneğin Emniyet Genel Müdürlüğünün ihtiyaçlarından biri olarak fotoğraf üzerinden yüz teşhisi yaptırma gibi bir işlev de YTS yazılımına eklenmiş durumdadır. 3DEYES YTS kullanıcı yetkilendirmesine açıktır. Microsoft Aktif Dizin üzerinden veya sistemin kendi kullanıcı yetkilendirme işlevi ile sisteme giriş yapılabilmektedir. Her kullanıcı yalnızca kendine tanınmış yetkiler dâhilinde sistemdeki işlevleri kullanabilmektedir. 3DEYES YTS ile istenirse video görüntülerinden yüz tanıma işlemi yapmak mümkündür. Sistem yüklenen videolardan yüzleri otomatik olarak yakalar ve tanıma işlemini interaktif olarak yaptırır. Videoların veritabanına kaydından sonra kullanıcı ihtiyaçlarına göre belirli noktalara yerleştirilmiş kameraların oluşturduğu videoların gerçek zamanlı analizi ve bu analiz neticesinde kullanıcının istekleri doğrultuda ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Farklı ihtiyaçlar söz konusu olduğu durumlarda ise kullanıcının memnuniyeti için ise



KAPAK KONUSU

sisteme ufak entegrasyonlarla kullanıcının isteklerini rahatlıkla cevaplaya bilmekteyiz. İster video isterse fotoğraflar üzerinden olsun ülkenin farklı ve stratejik noktalarına yerleştirilecek yasal yetkiler dâhilindeki kamera sistemleri ile yüz tanıma sisteminin gerçek zamanlı olarak şüpheli şahısların takibini yapabilen ve alarmlar üreterek kolluk mensuplarını uyarabilen bir sistem haline dönüştürülmesi de teknik olarak yapılabilir bir proje olacaktır. Suç faillerinin yakalanmamak veya tespit edilmemek üzere önleyici tedbirler aldıkları değerlendirildiğinde kolluk birimlerinin bir adım önde olması ve bu önleyici tedbirleri boşa çıkarmak adına bu ve benzeri proje fikirlerine açık olmasının önem arz ettiği söylenebilecektir. 3DEYES YTS sisteminin avantaj sağlayan en önemli özelliklerinden biri ise gelişim ve değişimde son bir nokta öngörmemesi sürekli yeniliğe açık olmasıdır. Sistemin entegrasyon kabiliyetleri her geçen gün artmaktadır. 3DEYES’ın sahip olduğu; 4 kat daha fazla hız ve verimlilik, interaktif arama ve obje yakalama imkanı, hareketli objelerin takibi, yoğunluk/ısı haritası, plaka tanı-

30 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

İster video isterse fotoğraflar üzerinden olsun ülkenin farklı ve stratejik noktalarına yerleştirilecek yasal yetkiler dâhilindeki kamera sistemleri ile yüz tanıma sisteminin gerçek zamanlı olarak şüpheli şahısların takibini yapabilen ve alarmlar üreterek kolluk mensuplarını uyarabilen bir sistem haline dönüştürülmesi teknik olarak yapılabilir bir proje olacaktır. ma, insan sayma, küme halindeki insanları sayma, kuyruktaki insanları sayma, şüpheli/terk edilmiş obje tespiti vb işlem algoritmaları, veriyi tam olarak çözümlemeden etkili bir şekilde analiz edebilmeyi başarmakta, bu ise belirgin bir şekilde işlem hızını artırmakta, yazılımı VMS yazılımları arasında tercih edilir hale getirmektedir. 3DEYES kameradan gelen veri akışını kullanarak gerçek zamanlı 3D yüz tanıma işlemi gerçekleştirir; tanımlanmış tüm yüzleri algılar ve kontrol eder. Mağazalar, AVM’ler, tren istasyonları, havalimanları, fabrikalar, kamu birimleri, kolluk faaliyetleri gibi geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir.

3DEYES YTS yazılımının genel özellikleri özetle aşağıdaki gibi sıralanabilir: Yüksek performanslı yüz tanıma motoru Video akışından veya fotoğraflardan sınırsız sayıda yüz algılama Arşivden ayrıntılı yüz tarama Canlı videodan veya fotoğraftan kişi tanımlama Algılanan yüzlerin biyometrik bilgilerini ayıklama Dijital reklam uygulamalarında kullanım Detaylı ziyaretçi analiz raporu alma Mağaza personel optimizasyonu Mağaza trend analizi Mağaza içi yoğunluk analizi Mağaza içi ürünlerin satışa dönüşüm analizi VIP müşteri takibi Kara liste tanımlama ve takip etme Tekrar gelen ziyaretçi tespiti ve takibi Çoklu oturum/kanal/ kullanıcı Uygun maliyet Kolay kurulum ve yapılandırma



KAPAK KONUSU

İnsan gözünün kapasitesini aşan görüntüler SNC-VB770’in tam kare 35 mm 12 MP Exmor® CMOS sensörü, geleneksel kamera sensörlerinden önemli oranda daha fazla ışık yakalayarak; ışığın az olduğu ortamlarda hassasiyet ve görüntü kalitesi açısından insan gözünün kapasitesini aşan gelişmeler kaydediyor. SONY

S

ony’nin yeni çözümleri; son teknoloji ürünü 4K da dâhil olmak üzere üst düzey görüntü yakalama teknolojilerinden yararlanarak her ortamda kristal netliğinde görüntüler sağlayacak. Sony, yakın zaman önce

32 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

duyurulan düşük ışıkta kullanıma yönelik SNC-VB770 kamera da dâhil olmak üzere en yeni 4K ürün yelpazesinin yüksek çözünürlük ve hassasiyet özelliklerini sergiledi. Sony’nin bu yılki IFSEC standında bir dizi şehir temalı uygulama ortamları sunuldu. Full HD’den

dört kat fazla çözünürlüğe sahip 4K, yüz tanıma ve plaka okuma gibi uygulamalar için kullanıcılara doğru ve ayrıntılı görüntüler sunuyor. Düşük ışık teknolojisiyse sahneyi daha iyi görmeyi sağlayarak verimliliği, güvenliği ve emniyeti artırıyor. IFSEC 2016’nın


yıldız ürünü, Sony’nin endüstride en yüksek hassasiyete sahip çığır açan ağ kamerası oldu. SNC-VB770; ışığın çok az olduğu ortamlarda bile 4K çözünürlükte tam renkli, canlı ve net ayrıntılar yakalamayı sağlıyor. Bu yılın mart ayında duyurulan kameranın tam kare 35 mm 12 MP Exmor® CMOS sensörü, zifiri karanlığa yakın koşullarda geleneksel kamera sensörlerinden önemli oranda daha fazla ışık yakalayarak; ışığın az olduğu ortamlarda hassasiyet ve görüntü kalitesi açısından insan gözünün kapasitesini aşan gelişmeler kaydediyor. Ziyaretçiler; akıllı kırpma ve akıllı kodlama işlevlerinin avantajlarını, tam kare sensörlerin nasıl ultra yüksek hassasiyet sağladığını ve akıllı sahne yakalama ve çoklu takip özelliklerinin etkisini keşfedecek. Bu özelliklerin hepsi zorlu şehir izleme, kritik altyapı ve taşımacılık pazarları için ideal çözümler sağlıyor. Sony’nin 4K kameraları, video güvenlik ve izleme ile sınırlı kalmayıp bunların dışında birçok izleme uygulaması için idealdir. Sony’nin bu alandaki kameraları, gelişmiş analitiği en yeni teknolojilerle bir araya getirerek nesne takibi ve barkod okuma uygulamalarının şirketlere hangi faydaları sağlayabileceğini gösteriyor.

Şehir çözümleri Sony, bu alanda Akıllı Sahne Yakalama özelliğine sahip ilk 4K video güvenlik kamerası SNC-VM772R’yi ve SNC-VB632D gibi Full HD modellerini tanıtacak. Sony’nin tanıtımı, bu çözümlerin çok çeşitli şehir izleme ve takip uygulamalarında ayrıntılarla dolu görüntüler yakalayarak güvenlik profesyonellerine gece ve gündüz nasıl yardımcı olabileceğini gösterdi. Stantta dikkatleri üzerine toplayacak diğer ürünlerse şunlar oldu:

Full HD'den dört kat fazla çözünürlüğe sahip 4K, yüz tanıma ve plaka okuma gibi uygulamalar için kullanıcılara doğru ve ayrıntılı görüntüler sunuyor. Düşük ışık teknolojisiyse sahneyi daha iyi görmeyi sağlayarak verimliliği, güvenliği ve emniyeti artırıyor. UMC-S3C 4K video kamera: Sony’nin izleme uygulamalarına yönelik ilk 4K mobil video kamerası UMC-S3C, 4K çözünürlüklü renkli video kaydında hem yüksek hassasiyete hem de yüksek çözünürlüğe ulaşıyor. Kompakt ve hafif video kamera, 0,004 lüksten düşük minimum aydınlatma seviyesinde ISO 409.600 ile sınıfındaki en yüksek hassasiyeti sağlıyor. 35 mm tam kare 12 MP sensör ve görüntü işleme motoru, ışığın az olduğu en zorlu durumlarda bile kullanıcıların ayrıntıları yakalamasını sağlıyor. Afetlere müdahale, doğal yaşamı izleme, arazilerin haritasını çıkarma veya arazileri inceleme, izleme, canlı kamera ve daha birçok uygulama için uygun olan UMC-S3C, araçlar ve drone’lar gibi hareketli nesnelere de kolayca takılabiliyor. Ağ yönetimi sistemi: Sony’nin standında yeni ağ video yönetimi sistemi de sergilenecek. Bu sistem, profesyonellere video içeriğini yönetmek, depolamak ve analiz etmek için esnek bir çözüm sunuyor. Şehir izleme, taşımacılık, finansal hizmetler ve eğitim de dahil olmak üzere çeşitli ticari video yakalama uygulamaları için tasarlanan sistem, Sony’nin 4K ağ kamerası yelpazesi tarafından sunulan benzersiz özellikleri taşıyan en yeni 4K

teknolojileri de dahil olmak üzere birçok IP kamerayı destekliyor. Vision Presenter: Aslen etkileşimli bir sunum çözümü olarak geliştirilen Vision Presenter; canlı kamera akışları, PC uygulamaları ve diğer video kaynakları gibi çok çeşitli multimedya kaynaklarını dinamik, ölçeklenebilir, çok ekranlı, tabletinizden parmaklarınızın ucuyla kontrol edebileceğiniz bir sistemde bir araya getiriyor. Vision Presenter, canlı kamera akışlarının, oynatılan videoların ve dinamik bilgilerin tek bir büyük ekran dizisinde gösterildiği kontrol odaları gibi daha karmaşık izleme ortamları ile kurumsal ve endüstriyel izleme uygulamalarında da daha fazla esneklik ve verimlilik sunabilen bir çözüm olduğunu kanıtladı. Sony Profesyonel Çözümler Avrupa Kurumsal Çözümler ve Eğitim Çözümleri Bölüm Başkanı Damien Weissenburger, fuar hakkında şunları söyledi: “Bu yılki IFSEC fuarında, ziyaretçileri Sony standında ağırlayıp en yeni görüntüleme ve sunum yeniliklerini sergilemek için sabırsızlanıyoruz. Ultra yüksek hassasiyet ve olağanüstü düşük ışık kabiliyetleri gibi pazara liderlik edecek yeni özellikler, her türlü müşterinin uygulamasına veya ortamına uygun yenilikçi teknolojileri geliştirmeye yönelik sürekli çalışmaların sonucunda ortaya çıktı.”

Eylül 2016 Güvenlik Yönetimi n 33


KAPAK KONUSU

DPoC ile analogtan IP’ye hızlı geçiş HDTVI ve HDSVI gibi analog ve IP arası çözümlerde kablolama kalıyor ama tüm sistem yeniden ara geçiş bir teknolojiye taşınıyor. DPoC ile merkeze NVR yerleştiriyorsunuz. Yeni bir yatırım yapmadan Onvif özelliğindeki tüm marka IP kameraları kaydedebiliyorsunuz. Engin ÖZER / Teknik Danışman EEC ENTEGRE BİNA KONTROL SİSTEMLERİ

M

arch Networks; Analog Kamera Sistemlerinizin kablolarını değiştirmeden kullanabileceğiniz dünyanın ilk 3 MP kamerasını tanıttı! Analog Sistemlerinizi IP videoya mı yükseltmek istiyorsunuz? Ancak bunu kablolamada tadilat ve yenileme yapmadan mı istiyorsunuz? Günümüzde binlerce tesis Analog CCTV sistemlerini kullanmaya devam ediyor. Birçoğu sistemlerini IP kamera çözünürlüklerine yükseltmek istiyor. Ama IP Network kurmak maliyetlidir. Yeni kablolama yapmak finansal ve mimari açıdan birçok sıkıntıyı beraberinde getirir. Analog sistemler son derece basit ve kolayca kurulabilen sistemler iken, IP Sistemleri kurmak ve işletmek değişik seviyelerde teknik bilgiler gerektirmektedir. Ethernet kabloların menzilinin maksimum 100 metre olması nedeni ile özellikle tesislerin çit boyunda ya da AVM gibi geniş alanlarda ısıtıcılı-fanlı saha dolapları, endüstriyel switchler, fiberoptik network, patch paneller gibi sistem maliyetlerini oldukça arttıran; aynı zamanda arıza olasılıklarını arttıran birçok malzemeyi de kullanıp işletmek gerekmektedir. Yeni kablolama yapılması yeni kablo kanalları yapılmasına, yeni kazılar yapılmasına, yeniden boyama işleri yapılmasına ve kimi yerlerde yükseltilmiş zemin ve alçaltılmış tavan gibi mimari gereksinimlere ihtiyaç duymaktadır. İşletmeler mevcut altyapıya dokunmadan sadece IP kamera ve network kayıt cihazını değiştirerek alıştığı sistemde 3MP kamera görüntüleri izleyebilir! DPoC demek “Data Power over Coax” demektir. Yani video kablosu üzerinden 34 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

enerji ve data gönderebilme özelliğine kısaca DPoC denmektedir. HDTVI ve HDSVI gibi analog ve IP arası çözümlerde kablolama kalıyor ama tüm sistemi yeniden ara geçiş bir teknolojiye taşıyor. DPoC ile ise merkeze NVR yerleştiriyorsunuz. Yeni bir yatırım yapmadan Onvif özelliğindeki tüm marka IP kameraları kaydedebiliyorsunuz. Cat6 kablo 90 metreye kadar kullanılırken DPoC kamera 600 metreye kadar kullanabilirsiniz. Yeni kablo çekmeye, duvarları yeniden kırıp yapmaya ya da tesisi montajlar bitene kadar kapatmaya gerek yoktur.

Her kamera en fazla 5 dk içerisinde IP kameraya yükseltilebilir. March Networks DPoC Kamera ile IP Kamera dönüşümü sırasında zamandan ve paradan tasarruf edersiniz. March Networks DPoC Kamera Motorize P-iris Lense, yüksek WDR’ye, IP66 ve IK10 muhafazaya sahiptir. Bunun dışında herhangi bir DPoC Kameranızın olduğu yerde sadece T BNC ile Yıldız, Loop veya sıralı düzende yeni kameranızı takabilirsiniz. Bu yetenek özellikle uzun tesislerde ve çit boylarında 3MP kameralar için eşsiz bir maliyet avantajı sağlayacaktır.



KAPAK KONUSU

Video kayıt sistemlerinde beşi bir yerde dönemi: 5brid Rifatron, çok sayıda video teknoloji ve protokolünü destekleyen yeni 5brid teknolojisi ile kayıt cihazlarında yenilik sunuyor. Rifatron’un yeni teknolojisi, güvenlik sistemlerinde yatırım maliyetlerini düşürürken, cihazların yeni teknolojilerle uyumunu kolaylaştırıyor. Y3K GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİ A.Ş.

R

ifatron, çok sayıda video teknoloji ve protokolünü destekleyen yeni 5brid teknolojisi ile kayıt cihazlarında yenilik sunuyor. Rifatron’un yeni teknolojisi, güvenlik sistemlerinde yatırım maliyetlerini düşürürken, cihazların yeni teknolojilerle uyumunu kolaylaştırıyor. Rifatron mühendislerinin geliştirdiği 5brid kayıt cihazları, beş farklı teknolojinin bir arada sorunsuz olarak çalışmasına imkan sağlıyor. Bu teknolojiler; Tüm dünyada yaygın şekilde kullanılan analog kamera teknolojisi 960H, Koaksiyel kablo üzerinden iletim sağlayan ve en popüler standart olma özelliğini koruyan AHD (Analog HD) teknolojisi, AHD gibi yüksek çözünürlüğü destekleyen ve uzun mesafelerde koaksiyel kablo kullanılmasına imkan veren TVI (Transmission Video Interface), Yüksek çözünürlüklü analog kameralarda kullanılan bir video aktarım standardı olan CVI (Koaksiyel video ara yüzü) standardı, Kablo ve kurulum maliyetlerini azaltan, daha yüksek çözünürlüklerin kullanımına olanak sağlayan, video analiz özellikleri ile görüntülerin sürekli izlenmesi zorunluluğunu ortadan kaldıran IP teknolojisi… Y3K Ürün Müdürü Yücel Simitçi, video izleme alanında gerek son kullanıcı, gerekse entegratörlerin mevcut sistemlerini korumak istediklerine ve yeni

36 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

teknoloji çözümlerle, hâlihazırda sahip oldukları cihazların uyumlu çalışmasına önem verdiklerine dikkat çekiyor. Simitçi, kullanıcıların ek sistem gereksinimlerinde de beklenmedik maliyetlerle karşılaşmak istemediklerini vurguluyor. Bu doğrultuda, 5 farklı teknolojinin bir arada kullanılmasına olanak sağlayan 5brid kayıt cihazları, son kullanıcı ve entegratörler için önemli avantajlar sağlıyor.

Yatırımınız çöp olmasın Mevcut sistemdeki kameraların ve kayıt cihazlarının yenilenen sistemde de kullanımı mümkün… Muhafaza edilmek istenen eski kameralar sistem tarafından desteklenirken, özellikle mevcutta Rifatron VMS yazılımı olan son kullanıcılar, hem geçmişte kullandıkları kayıt cihazlarını hem de yeni cihazlarını aynı merkezi yazılım üzerinden pek çok avantajla beraber kullanma şansına sahipler.

Hem bugünün hem de geleceğin teknolojileriyle uyumlu… 5brid ile şimdi ve gelecekte IP

kameraların sunduğu daha yüksek çözünürlükler (örneğin 3MP, 5MP, 8MP (4K HD) gibi), daha fazla detaylı görüntüye ihtiyaç duyulduğu anda sisteme dahil edilebiliyor. Önce çıkan diğer özellikleri; Yeni kayıt cihazıyla beraber, en yaygın 3 farklı yüksek çözünürlüklü analog sistemden istenilen herhangi biri ya da tümü ihtiyaca göre kullanılabiliyor. Video analiz özellikleri sayesinde artık çoğu IP kamera kendi üzerinde görüntü analizi yaparak kullanıcılara anlık bildirimler gönderebiliyor. Rifatron VMS yazılımı sayesinde de, kayıtları 5brid cihazla yapılan IP kamera görüntüleri, merkezi izleme yönetimi ile izlenebilecek. Ağ üzerinde, hem IP kameralar hem de merkezi izleme yazılımıyla en verimli bant genişliğinin sağlanması için Gigabit hızında çift ethernet (LAN) kartı yer alıyor. Kayıt performansı Full HD’de (1080p/2MP) 30 fps destekleyen cihazlar gerçek zamanlı ve kamera başına 4K (UHD/8MP) çözünürlükte 7.5fps görüntü kaydı alabiliyor.



FOKUS

Çevre güvenliği ve drone kullanımı Gözetlemenin merkezi ile müdahale birimlerinin süratle etkileşimi önemlidir. Kontrol edilen yapı altında müdahaleye karar vermek bu işin en hassas tarafını oluşturur. Dolayısıyla bu sistemler profesyonel kullanım ile muktedir olurlar. Bülent AKSARAY /GÜSOD Genel Sekreteri

B

ir yerleşim mahallindeki hareketleri izlemek ve burada meydana gelebilecek istenmeyen olayları tespit etmek ve anında buraya müdahale etmek; güvenliğin tesisinde büyük önem arz eder. Bugün yaygın olarak meydana gelen terör olaylarını; emareler kapsamında gözetleyerek belli ölçüde önceden tespit etmek ve hatta önlemek mümkün olabilmektedir. Mesela bir parkın güvenliğini sağlamak ve burada meydana gelebilecek olayları belirlemek istenen bir durum olabilir. Ayrıca hassas ve kritik yerleşim yerlerinin çevresinin gözetlenmesi talep edilebilir. Örneğin bir miting alanının muhtemel olaylar bakımından izlenmesinde,

38 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

Bülent AKSARAY

muhtemel olayların önceden belirlemesi hedeflenir. Bu kapsamda “drone” lar yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Teknolojinin

imkânlarıyla oluşan bu imkân, güvenliğin istenen etkinliğini önemli ölçüde tesis edebilmektedir. Beklenen risklerin analizi: Bir miting alanının izlenmesi sırasında alana gelen grupların muhtemel kargaşa yaratacak karakter gösterdiği tespit edilebilmektedir. Bu şekilde olaylar çıkmadan tedbir almak mümkün hale gelecektir. Ayrıca mitingde olay meydana gelen yerlerin resim çözümlemesi ile daha sonra olay çıkaranların kimlikleri tespit edilebilmektedir. Kritik bir arazinin kontrolünde kameraların yerleştirildiği istikametler içinde meydana gelebilecek hareketliliği gözlemek, tedbir almak bakımından büyük avantaj yaratacaktır. Yaklaşık 10-15 görüntü tespit imkanı bir merkezde bir kişi tara-


fından veya bir ekip tarafından izlenebilir. Böylece çok büyük bir saha 24 saat esasına gözetleme altına alınabilecektir. Burada amaç emareleri tespit etmek ve müdahaleye geçerek tehdit hareketin oluşumunu engellemektir. Çevrenin hassas noktalarının tespiti: Yaklaşma istikametleri yollar ve erişim noktalarına bağımlı olmaktadır. Bu şekilde merkezlenen bir yapı altında 4-5 kamera ile çok geniş bir alan kontrol edilebilir hale gelecektir. Bu kameraların bir merkezde toplandığını düşünürsek o an istenen bölgenin gözetlenmesi sağlanabilir ve kontrol edilir duruma gelecek; beklenen risklere dayalı olarak bir müdahale timi hazır bekletilerek burada husule gelecek bir olaya anında müdahale edilebilecektir. Hassas noktaları belirlemek risk değerlendirmesiyle beklenen tehdidi kritik eder duruma gelinmesini sağlar. Böylece daha özel ve daha kuvvetli bir etkinlik sağlanması mümkün olur. Provokasyon açısından önemsenenler: Belirlenen bir sahada meydana gelebilecek bir eylem girişimi gözetleme imkânları ile daha başlangıç aşamasında tespit edilebilir ve buna erken denebilecek zamanda gerekli tedbirlerin alınması mümkün olabilir. Özellikle şehirlerde eylem yapılan yerler belirlidir. Bu bölgelerin gözetlenmesi ve anlık olarak tespit şansı yaratılması birçok bakımdan büyük kolaylıktır. Fuar alanları veya araba parkları gibi geniş yerlerin gözetlenmesi de önemlidir. Bu kapsamda bazen seyyar kameralar bile kullanılarak gereken gözetlemenin sağlanması uygun olacaktır. Bugün şehirlerde MOBESE kameralarıyla sağlanan gözetleme emniyet unsurlarının kabiliyetlerini çok farklı boyutlara getirmiş bulunmaktadır. Güvenlik organizesi: Çevre güvenliği kapsamında gözetlenen alanın büyüklüğüne göre bir veya birkaç müdahale timi hazır bekletilmesi uygun hal tarzı olacaktır. Böylece gözetlemenin tespiti ile emarelerin bulunduğu bölgeye süratle intikal sağlanarak kesin bir güvenlik tesisi mümkün hale gelecektir. Bu sistemin çalışmasında amir pozisyonundaki güvenlik görevlisi gözetleme sistemine yakın bulunacak ve emarelerin aranılmasına fırsat verecektir. Bazen yanlış alarm verilmesi de olasılık dahilindeyse de müdahale yeteneği üst düzeyde gerçekleşeceğinden güvenliğin başarı değeri yükselecektir.


FOKUS

Gözetleme sisteminin hassasiyetleri arasında kameraların elektrik sistemiyle bağı gelmektedir. Eğer elektrik bir şekilde kesilirse gözetleme çökeceğinden sistem atıl hale gelebilir. Bu nedenle kamera sistemlerinin yedeklenebilir akülü tesis edilmesi önemli bir avantaj olacaktır. Ayrıca sis veya karartma gibi durumlarda da gözetleme etkinliği düşer. Bu durumda gece görüşüne uygun kamera takviyesi gerekir ki bunlar hep sistemin maliyetini arttırır. Çevreyi kontrol anlayışı: Bugün mikro teknolojilerin getirdiği imkânlarla küçük “drone”lar gözetlemede kullanılmaya başlanmıştır. Böylece çok daha geniş bir saha daha kolay olarak izlenebilmekte teşhis bakımından “drone” ile tespit edilen tehdide yöneltilerek daha fazla bilgi toplanabilmektedir. Unutulmaması gereken silahlı kişilerin tespiti için “drone” lar çok yakına gönderildiğinde kolay hedef olabilecektir. Gözetleme sabit kameralarla yapıldığında odaklanma kabiliyetleri ile teşhis imkânının oldukça arttırırlar. Bunlar bugün optik teknolojisinin kazandırdığı imkânlar olarak çok değerlidir. Birkaç” drone” ile gözetleme yapıldığında tespit

40 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

imkânları daha artacakmış gibi gözükse de drone kameranın hareketliliği nedeniyle teşhis kabiliyeti artarken tespit olasılığının düşmesine neden olabilecektir. Bu nedenle güvenlik tasarımında bu hususların ayrıntılı değerlendirilmesi yapılmalıdır. Kontrol noktaları hassasiyetleri: Sabit kamera sistemleri kullanıldığında bu kameraların görüş açılarının değiştirilebilmesi kaplanan alanın daha fazla artmasını sağlayacaktır. Güvenlik yeterliliği açısından teknolojiye ödenen paranın miktarına mutlaka işin sahibi karar verecektir. Gözetlemenin merkezi ile müdahale birimlerinin süratle etkileşimi önemlidir. Kontrol edilen yapı altında müdahaleye karar vermek bu işin en hassas tarafını oluşturur. Dolayısıyla bu sistemler profesyonel kullanım ile muktedir olurlar. Kritik noktaların korunması: Güvenlik sistemi tesis edilirken çevrede kritik olan noktalar dikkatle incelenmelidir. Eğer çevre güvenliği sağlamak isteniyorsa mutlaka burada bir aktivasyon vardır. Mesela bir miting alanında

Çevre güvenliği kapsamında gözetlenen alanın büyüklüğüne göre bir veya birkaç müdahale timi hazır bekletilmesi uygun hal tarzı olacaktır. Böylece gözetlemenin tespiti ile emarelerin bulunduğu bölgeye süratle intikal sağlanarak kesin bir güvenlik tesisi mümkün hale gelecektir. konuşmacıların bulunduğu merkez herkes için ana hedef durumunda olacaktır. Buraya müdahale edilebilmesi risklerinin tek tek analiziyle muhtemel beklenen tehdit açıları veya yerleri bulunacaktır. Şu halde örgütlenen yapı analizle belirlenen noktaları ilk etapta hedef almalı ve buralardan beklenen risklerin emareleri belirlenmelidir. Bunlar yapıldıktan sonra güvenlik sisteminin müdahale becerisi önem taşıyacaktır. Çevre güvenliği öncelikle bir tasarım işidir. Gözetleme planlaması yapıldıktan sonra kontrol merkezi işletim kabiliyeti ön plana çıkacaktır. Müdahale timlerinin yerleştirilmesi, göreve hazır bekletilmesi bu işin diğer tarafı olmaktadır. Güvenlik hassas düşünülerek tasarlandığında, başarı şansı çok daha artacaktır.



FOKUS

Güvenlik sektöründe drone etkisi 7/24 izlenmesi ve personelli olarak takip edilmesi gereken bir tesisin drone teknolojisi kullanılarak korunması başarısız bir girişim olacaktır. Bu tip tesislerde uygulanması gereken güvenlik çözümü fiziki ve elektronik güvenliğin harmanlanmasıdır. Deniz GÜRKAN / Güvenlik Uzmanı ATLAS GÜVENLİK SİSTEMLERİ VE TİC. LTD. ŞTİ.

T

ürkiye de konu fiziki güvenlik olduğunda sayabileceğimiz birçok firma olmasına rağmen yeni teknoloji ve fiziki güvenliğin birleştirilme aşaması çok uzun sürmektedir. Son dönemde artık oyuncakçıların bile vitrinini süslemekten

42 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

geri kalmayan dronelar fiziki güvenlikte kullanılması geri kalınmış teknolojilerden biridir. Droneler güvenlik sektöründe bize nasıl yardımcı olabilirler? Konu güvenlik olduğunda en önemli konu güvenliği sağlanacak olan arazinin tesisin tamamına erişim olmasıdır. Peki, bu erişim

nasıl sağlanabilir? En basit çözüm personel artırımına gitmektir; ancak bu çözüm fiziki güvenlikte personel eksiği sıkıntısını arttıracağı gibi maliyetlerinde bir hayli yükselmesine sebep olacaktır. Bir başka çözüm ise fiziki güvenlik ile elektronik güvenliğin harmanlanarak kullanma ihtimalidir. Bu


Arazi gözlemi yaparken dronenin ne kadar mesafe kat edeceği yani şarjının kaç kilometre uzağa gitmesine izin vereceği belirlenmeli ve drone seçimi buna uygun olarak yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki drone ne kadar uzağa giderse gitsin dönüş yapacağı yolu da kat edeceği mesafe içerisinde hesaplamak gerekir. Deniz GÜRKAN

ihtimalde korunacak olan arazi ya da tesisisin her köşesine elektrik iletimi olması gerektiği gerçeğini önümüze getiriyor. Kaldı ki elektronik güvenlik sistemlerini kontrol edecek personele (izleme, bakım ve tamirat) ihtiyaç devam edeceği için maliyet ve personel sayısı artış sorunuyla tekrar yüz yüze gelmemizi sağlayacaktır. Bu iki ihtimalinde tercih edebilecek kadar kullanışlı olmaması konunun başına dönmemizi sağlıyor. Konu güvenlik olduğunda en önemli konu güvenliği sağlanacak olan arazinin tesisin tamamına erişim olmasıdır. Bu erişim 7/24 bir erişim olmalı mıdır yoksa ihtiyaç anında ya da belli vardiyalarla mı yapılmalıdır? Teknoloji hayatımızı kolaylaştıran en önemli unsurdur. Teknolojiyi kullanışlı hale getirmek ise bizim elimizdedir; olan sorunu belirlemek ve çözüm odaklı teknolojiyi kullanmaktır. 7/24 izlenmesi ve personelli olarak takip edilmesi gereken bir tesisin drone teknolojisi kullanılarak korunması başarısız bir girişim olacaktır. Bu tip

tesislerde uygulanması gereken güvenlik çözümü fiziki ve elektronik güvenliğin harmanlanmasıdır. Bu çözümle birlikte yaşanacak güvenlik açıkları en aza indirilmiş olacaktır. Drone teknolojisini böyle bir tesiste kullanmak uygun mudur? Tabi ki uygundur, ancak bütün fiziki ve elektronik güvenlik önlemlerini aldıktan sonra. 7/24 korunması gereken yerlerde drone kullanımı personel denetimi ya da elektronik güvenlik sisteminin kullanım dışı kalması durumunda geçici bir çözüm olarak kullanılabilir. Dronların asıl kullanışlı olacağı güvenlik alanı ise büyük araziler, sınır alanları ve boru hatlarıdır. Bu gibi yerlerin gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra 7/24 izlenmeye ihtiyacı yoktur. Droneler bize olay anında personellerin ulaşamayacağı; herhangi bir elektronik güvenlik sisteminin olmadığı alanlarda inceleme yapma şansı tanır. Olay anında en hızlı şekilde olay yerine ulaşacak olan dronelar olayı kayıt edeceği gibi uzaktan izleme özelliği ile personelli güvenliğin olay yerine intikal etmesi için şartların uygun olup olmadığının da belirlenmesinde kullanışlı bir çözümdür. Bu gibi arazilerin güvenliğinde kullanılan dronelerin

bütün performansı ile kullanılması için yalnız olay anında kullanılması değil vardiyalı olarak (belirli saatlerde) arazinin gözlemlenmek istenilen yerlerine gönderilerek raporlanması uygun olacaktır. Drone seçiminde önemli olan hususlar nelerdir? Her gün bir adım daha ileri giden teknolojiyi takip etmek ve son teknolojiyi her zaman elinde tutmak imkânsıza yakın bir durumdur. Son teknolojiye sahip olmaktansa bizim için kullanışlı teknolojiye sahip olmamız önemlidir. Arazinin büyüklüğü, drone seçiminde cevaplanması gereken soruların en önemlisidir. Arazi gözlemi yaparken dronenin ne kadar mesafe kat edeceği yani şarjının kaç kilometre uzağa gitmesine izin vereceği belirlenmeli ve drone seçimi buna uygun olarak yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki drone ne kadar uzağa giderse gitsin dönüş yapacağı yolu da kat edeceği mesafe içerisinde hesaplamak gerekir. Piyasada 7 dakika ile 25 dakika arası havada kalabilen dronelar mevcut. Bu tip dronelar batarya ile çalışmaktadır. Piyasadaki droneların uçuş menzili ise 50m-2000m arasında değişmektedir. Ancak benzinle

Eylül 2016 Güvenlik Yönetimi n 43


FOKUS

çalışan dronelarında piyasaya girmesi yakındır. Bu droneların yaklaşık 60 dakika havada kalabilmeleri beklenmektedir. Benzinle çalışan dronelar yaklaşık 54km yol kat edebilmektedir. Gelişmekte olan teknoloji ile birlikte 72 saat havada kalabilen, 10 kg hatta daha ağır ağırlıkla uçabilen droneların piyasaya sürülmesi çok da uzak değil. Droneların şarj süreleri ise 60 dakika ile 90 dakika arasında değişmektedir daha sık kullanılacak dronelar için ise yedek batarya önerebilirim. Drone seçimi hususunda bir başka konu ise üzerinde kamera ve özellikleri. Bu konuda ise araziyi ne kadar uzaktan gezeceği ve olay anında yakından görüntü alıp almayacağıdır. Aslına bakarsanız elektronik güvenlik sistemlerini

kullanılan kameraya karar verirken yaptığımız seçimler dronun üzerindeki kamera içinde geçerli olacaktır. Üzerinde kamera olmayan dronelar mevcut olduğu gibi üzerinde 12 mp kamera olan ve 4K video çekimi yapabilen dronelarda mevcuttur. Drone kullanmak ne kadar zor? Aslına bakarsanız drone kullanımı 2-3 gün içerisinde öğrenebilecek basit bir sistemdir. Teknolojinin ilerlemesi ile user-friendly hale getirilen kumandaları sayesinde kullanımı tasarımlar yenilendikçe kolaylaşmaktadır. Uygulanan her vardiya için seçilecek kontrolör/ kontrolörler ( her kullanılan drone için bir kontrolör ) drone kullanımı konusunda uzman kişilerden alacağı 1-2 günlük ders ile öğrenim

7/24 izlenmesi ve personelli olarak takip edilmesi gereken bir tesisin drone teknolojisi kullanılarak korunması başarısız bir girişim olacaktır. Bu tip tesislerde uygulanması gereken güvenlik çözümü fiziki ve elektronik güvenliğin harmanlanmasıdır.

44 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

süresini kısaltabilir. Ancak her işte olduğu gibi kontrolörlük konusu da tecrübe ile doğru orantılı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Güvenlikte drone kullanımı ne kadar sağlıklı? Her ne kadar güvenlik için kullanılmasını cesaretlendirmeye çalışsak da dronelerın büyük güvenlik açıkları bulunmaktadır. En önemli güvenlik açığı sivil GPS sinyali ile çalışan droneların kontrolü başka GPS sinyali ile kontrolünün başkasına geçmesi sağlanabilir. Dronenunuz ile yapılan çekimler başkası tarafından kayıt altına alınabilir ya da izlenebilir, hatta dronenunuza el koyulabilir. Droneların kolayca sinyal bozuculardan etkilendiğini de unutmadan hatırlatmak isterim. Zaman ve hız kazandıran kullanımı yanı sıra güvenlik açıkları bulunan droneların kendi güvenlikleri açısından gelişmesi her gün bir adım daha ileri giden teknolojiden beklentilerimizden biri. Yeni piyasaya sürülecek olan droneların kullanıcılarını tanıması (kimlik tanıması, şifreleme ya da parmak izi tanıma sistemi), drone kullanıcılarının içine serin bir su serpeceği tartışılmaz bir gerçektir.



SEKTÖRDEN

rkiye’de ndartlar “Türkiye’de standartlara önem verilmiyor”

VENÜS Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Firdes GÜRSEL ile güvenlik sistemleri üzerine röportaj yaptık. Sektörün çok yüksek bir ivme ile geliştiğini, bu gelişme doğrultusunda artan pazarın, birçok firmanın sektöre katılmasını sağladığını belirten Gürsel; şirket olarak verdikleri hizmetler hakkındaki sorularımızı da yanıtladı.

Firmanız hakkında bilgi verebilir misiniz?

Firmamız üstün kalitesi, uygun rekabetçi fiyatı, hızlı ve iyi hizmeti ile kendi sektöründe bir marka olmuştur. Teknolojiyi takip ederek kamera sistemleri, hırsız alarm, ürün koruma, yangın algılama, personel takip sistemleri ve aksesuar çeşitleri ile en gelişmiş model ve markaları müşterilerine en hızlı sunan firma olmayı başarmıştır. Venüs Güvenlik Sistemleri Şirketi ürünlerinin büyük kısmı yurt içinde tüketilmektedir. Yurt dışında ise müşteri hacmini yükseltmekte ve büyüyen kapasitesiyle yeni pazarlara girmeyi hedeflemektedir. Ekip ruhu ve ekip çalışma anlayışı ile kurumsallaşma sürecini tamamlamıştır. Venüs Güvenlik Sistemleri, koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkesi, saygınlığı, dayanışma ve girişimci ruhu, iş ahlakı ve dürüstlüğü ile

46 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

yenilikçi ve son teknolojiyi takip eden bir anlayışla çalışmaktadır. CCTV (kapalı devre güvenlik kamera sistemleri) ve DVR sistemlerinde dünyanın sayılı büyük firmalarıyla yaptığı çözüm ortaklığı ve Türkiye distribütörlükleriyle sektörde kalitenin ve güvencenin adresi olmuştur. Firmamız dünyadaki IT gelişmelerini yakından takip eder, Türkiye’ deki kurumsal ve bireysel kuruluşların ihtiyaçlarına göre çözümler sunan teknoloji firmasıdır. Hedefimiz, yüksek teknoloji tabanlı, kaliteli güvenilir ve ekonomik sistemler müşteri ve iş ortaklarımıza en uygun çözümleri sunarak onlara kendi alanlarında rekabet avantajı sağlamaktadır. Hedef kitlemizde kurumsal kamu kurum ve kuruluşlar, fabrikalar, hava alanları, bankalar, toplu konutlar ve okullar yer almaktadır. Diğer taraftan Türkiye ve diğer komşu ülkelerde oluşturduğumuz

çözüm ortaklığı ve bayilik ağıyla çalışmalarımız geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Sektörde kalite, güven, ileri teknoloji, uygun fiyat kararlılığı ve tüketici memnuniyetini isteklerinin ötesinde daima ön koşul olarak ilke edinmiştir. Emeğe saygı, AR-GE çalışmaları ve daha mükemmel çözümleri insanlara sunmak için yazılım ve donanımda kopyacılık, korsan yazılım ve kalitesiz ürünlere karşı tüketici bilincini oluşturma gayretindedir. Kamuoyunda yaptığımız, katıldığımız kampanya, seminer ve konferanslarda tavrımızı açıkça sergiledik. Sektörel sıkıntılarımızın başlıca konusu tüketici bilincinin yetersiz oluşu, korsan ve kalitesiz ürünlerin yaygınlaşması ve dolayısıyla tüketici mağduriyetine sebep olmasıdır.

Günümüzde güvenlik sistemleri neden gerekli? Günümüzde güvenlik sistemleri


Firdes GÜRSEL

e ra

Denetleme yapılırken, kalite standart kontrolü yapmak yerine ürünün kutusuna, üzerindeki yazılara ve işaretlere bakılıyor. Bunun nedeni; denetlemek için oluşturulmuş bir standartlar çizelgesinin olmamasıdır.

çok önemli bir ihtiyaçtır. Güvenlik sistemlerine talep artışı var. Elbette güvenlik sistemleri talebindeki artış, sektörde pek çok yeni güvenlik sistemi yapan firmaları da ortaya çıkarmıştır. Kötü niyet ve hırsızlık olaylarının artması üzerine; güvenlik sistemleri kullanım gereksinimi ortaya çıkmıştır. Güvenlik sistemleri ihtiyacı olan nihai tüketici ise gerçekten neye ihtiyacı olduğu, nasıl bir güvenlik sistemi kurdurması gerektiği konusunda zorlanıyor; ayrıca gerçekten ihtiyaç duyduğu elektronik güvenlik sistemlerini hem kaliteli hem de uygun fiyat şartlarında temin edecek güvenlik firmasını bulmakta zorlanıyor.

Güvenlik Sistemi kurdurmayı düşünüyorsanız nelere dikkat etmelisiniz? Güvenlik sistemleri konusunda firmanın ne kadar köklü bir

firma olduğunu inceleyin, İşinde uzman personel sayısına bakın, Firmanın referanslarını sorgulayın, Ürünlerin özelliklerini ve özelliklerine göre fiyatlarını kıyaslayın, Güvenlik sistemi kurulması sonrasında verilecek teknik servis hizmetini ve hizmet devamlılığını sorgulayın, Güvenlik sistemi ile ilgili ürünlerin fiyat, garanti, satış şartları, ödeme şartlarını değerlendirin.

Sunduğunuz çözümlere ilişkin bilgi alabilir miyiz? Bu soruyu derginiz konseptin de değerlendirirsek, bu sektördeki marka açığını önemli ölçüde kapattığımızı söyleyebiliriz. Takdir edersiniz ki konu güvenlik sistemi olunca son kullanıcı güvenebileceği bir markayı tercih etmek istiyor. Bununla birlikte Venüs Güvenlik özün de ana bayi ve bayileri ile hareket eden bir firma olduğundan; çözümlerimiz bayilerimize yönelik tasarlanıyor. Ayrıca bunun yanı sıra son kullanıcının ihtiyacını uzman

ekiplerimizce yerinde tespit ederek bulunduğu şartlara uygun kurulum ve servis yapılmaktadır. Örneğin; sınırsız teknik destek, eğitim desteği, sanal pos sistemli ödeme kolaylığı, kargo desteği sıralayabiliriz.

Elektronik güvenlik sektörü hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Uzun yıllardır güvenlik sistemleri sektöründe olan biri olarak, ilk zamanları düşündüğümde çok yüksek bir ivme ile geliştiğini söyleyebilirim. Bu gelişme doğrultusunda da artan pazar birçok firmanın sektöre katılmasını sağladı. Ancak her sektörde olduğu gibi güvenlik sektörü de geldiği noktada ürün-kazanç dengesinde tıkanmış durumdadır. Bu düzenin acil ve kesin olarak sağlanmasının yolu da birlik beraberlikten geçecektir Türkiye pazarının geleceğine ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz? Az öncede bahsettiğim gibi, sektöre katılan

Eylül 2016 Güvenlik Yönetimi n 47


SEKTÖRDEN

2014 yılı sonlarında duyurulan AHD teknolojisi, koaksiyel kablo üzerinden aktarılan analog video sinyalinin, AHD-DVR dijital kayıt cihazı tarafında işlenmesi esasına göre çalışmaktadır. bazı firmaların politikaları sektöre zarar vermekte ve işimizin kalitesini oldukça düşürmektedir. Bu durumda tüketici de kalitesiz hizmet aldığından, iş konumuzun gereksiz ve yersiz olduğu kanısına kolayca kapılmaktadır. Sektörün geleceği adına alınması gereken tedbirler vardır elbette ama esasında firmaların %10 kar ile sattıkları ürünlere, hele ki bu ürünler montaj, kurgu eğitim gerektiriyorsa asla hizmet veremeyecek olduklarını kabullenmeleri gerekmektedir. Türkiye de güvenlik sistemleri pazarı, otomasyon ile doğru orantıda gelişerek artık ev ve işletmelerin demirbaşı haline gelmektedir. Bu durumda artık standartlarımızı belirlemeliyiz. Denetleme yapılırken, kalite standart kontrolü yapmak yerine ürünün kutusuna, üzerindeki yazılara ve işaretlere bakılıyor. Bunun nedeni; denetlemek için oluşturulmuş bir standartlar çizelgesinin olmamasıdır. Öncelikle Türkiye şartlarına uygun standartların belirlenerek, konusunda uzman denetmenlerin hazırlanması şarttır.

Elektronik güvenlikte gelişen yeni teknolojiler hakkında bilgi verebilir misiniz? Gelişen teknolojinin nimetlerinden elbette sektörümüzde faydalanıyor. Aslında şu anda sektörümüz için piyasaya çıkacak bütün

48 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

ürünler raflarda yeni bir cihazın piyasaya sürülmesinden çok var olan sistemlerin geliştirilmesi daha ön planda. Örnek olarak görüntü işleme yazılımların daha akıllı ve karar verir hale gelmesi, ekranda izlediğimiz görüntülerin daha kaliteli olması gibi birçok gelişme sağlandı. Teknolojinin yeni trendi ne diye soracak olursak tabiki AHD Güvenlik Sistemleri…

AHD analog HD kamera nedir? AHD kamera; analog CCTV altyapısını kullanarak 720p ve 1080p çözünürlükte görüntü elde edilebilen gelişmiş bir teknolojidir. 2014 yılı sonlarında duyurulan AHD teknolojisi, koaksiyel kablo üzerinden aktarılan analog video sinyalinin, AHD-DVR dijital kayıt cihazı tarafında işlenmesi esasına göre çalışmaktadır. AHD kamera teknolojisi geleneksel analog güvenlik sistemleri ile aynı altyapıyı kullanmakta olup

HD kalitesinde yüksek çözünürlükte görüntü vermesi ve ekonomik bir sistem olmasından ötürü müşterilerin tercih sebepleri arasındadır. AHD kamera sisteminin stabil çalışmasının yanı sıra diğer bir avantajı da, mevcut CCTV analog kamera sisteminizin kablolamasını değiştirmeden mevcut kameralarınızı AHD kameralarla, mevcut DVR kayıt cihazının da AHD-DVR kayıt cihazı ile değiştirilmesi yeterlidir. Bu nedenle mevcut güvenlik sisteminizin AHD teknolojisine geçirilmesi oldukça düşük maliyetlerle gerçekleştirilmektedir.

Sektörde önümüzdeki döneme ilişkin eğilimlerin neler olacağına dair görüşleriniz nelerdir? Aslında neler olacağı değil neler olmalı şeklinde düşünmeliyiz. Aksi takdirde zaten standart uygulamalarımız belli; ne zamanki tüketicinin ihtiyacı doğar, o zaman sistem satışı gerçekleşir. Bu bağlamda, yeni tesis edilecek işletmelerin veya konutların otomasyon ve güvenlik sistemi alt yapısının hazırlanması, var olanların ise yeni alt yapılarının dizayn edilmesi, tüketicilerin bu konuda daha bilinçli hale getirilmesi vb. çalışmalar örnek olarak düşünülebilir. Şu anda



SEKTÖRDEN

Ne zamanki tüketicinin ihtiyacı doğar, o zaman sistem satışı gerçekleşir. Bu bağlamda, yeni tesis edilecek işletmelerin veya konutların otomasyon ve güvenlik sistemi alt yapısının hazırlanması, var olanların ise yeni alt yapılarının dizayn edilmesi, tüketicilerin bu konuda daha bilinçli hale getirilmesi vb. çalışmalar örnek olarak düşünülebilir. sektörümüz için piyasaya çıkacak bütün ürünler raflarda yeni bir cihazın piyasaya sürülmesinden çok var olan sistemlerin geliştirilmesi daha ön planda.

Denetleme, kalite ve standartlara ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz? Sektörümüzün en önemli sorunundan bahsediyoruz. Daha öncede belirttiğim gibi bu sorunun çözülmesi sektörün bir araya gelmesinden başka bir şekilde mümkün değil. Denetleme; bunu yapabilecek bir kurum, altyapı, bilirkişi toplumu vs. gibi faktörler mevcut değil. Kalite ve standart; bu daha da vahim bir konu… Denetleme yapılırken, kalite standart kontrolü yapmak yerine ürünün kutusuna, üzerindeki yazılara ve işaretlere bakılıyor. Bunun nedeni; denetlemek için oluşturulmuş bir standartlar çizelgesinin olmamasıdır. Öncelikle Türkiye şartlarına uygun standartların belirlenerek, konusunda uzman denetmenlerin hazırlanması şarttır.

IP kameralar ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Esasında analog kamera sistem-

50 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

leri ile yapısal olarak bir farkı yoktur. Ancak iletişim ve kullandığı görüntü teknolojisi, analog kameralara göre daha net ve kesin görüntüler sağlar. İyi bir network altyapısı ile video analiz yazılımları kullanıldığında da etkili bir güvenlik ve otomasyon çözümü olabilir. Ancak ülkemizde yapılan uygulamaların çoğu maliyete yönelik olduğundan IP kameraların amacına uygun kullanılamadığı projeler ortaya çıkmakta. Bu konuda da daha bilinçli olmamız gerektiği kanısındayım.

Tüketici eğilimi hakkında bilgi verebilir misiniz? Tüketici her geçen gün haber mecralarında yayınlanan görüntü ve haberler desteği ve kendinin veya yakının başına gelen her-

hangi bir olay neticesinde, artık sistemlerimizin bir ihtiyaç haline geldiğinin farkında. Burada bizlere düşen görev tüketiciyi doğru bilinçlendirmektir.

Türkiye elektronik güvenlik sektörünü diğer bölge ve ülkelerle karşılaştırdığımızda neler söylenebilir? Çok kısa ve öz olarak söyleyebilirim ki, daha öncede ifade ettiğim gibi biz güvenlik ve alarm sistemlerini lüks olarak düşünürken; diğer ülkeler ihtiyaç olarak kullanıyor. Öncelikle bu düzeltmeyi yapmalıyız.

Hizmetlerinizden ve satışını yaptığınız ürün yelpazesinden bahseder misiniz? Büyük komplex yapılar, sanayi siteleri, hava alanları, metro istasyonları, kongre merkezleri, plazalar tek bir noktadan yönetilmelidir. Bunlarla ilgili uzman ekibinizin olması gerekiyor. Venüs Güvenlik bünyesinde sertifikalı ve deneyimli arkadaşlarımız çalışıyor. Teklif keşif verme aşamasından, dizayn aşamasına ve işin sahada uygulanma aşamasına kadar işin içinde yer alıyoruz. Garantili ürün ve garantili montaj hizmeti vermekteyiz.



SEKTÖRDEN

Eşkal be ektörler “Eşkâl belirleyen kapı dedektörleri üretiyoruz”

Yerli üretici Elektral A.Ş. eşkâl belirleyen kapı dedektörlerini yurtdışına ihraç ediyor. Dünyada bu alanda tek olduklarını ifade eden ELEKTRAL A.Ş. Başkan Yardımcısı Erdem DİNÇSOY; dedektörlerin yaşanan üzücü olaylarda kişi tespitinde büyük kolaylıklar sağladığını belirtti. Dinçsoy; Elektral A.Ş. ve güvenlik sektörüne ilişkin sorularımıza şu şekilde yanıt verdi:

Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Elektral A.Ş. 1978 yılında Y.Müh. Sayıl DİNÇSOY tarafından; Devlet Planlama Teşkilatının teşviki ile kurulmuştur. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde 3 adet tesis ve toplam 20.000 m² kapalı alanda, yıllık 1 Milyon’dan fazla yüksek teknolojili elektronik cihaz üretim kapasitesine sahip “Milli” bir kuruluştur. Firmamız üretiminin %65-70’ini ihraç eder. Firmamız bünyesinde 100’den fazla personel istihdam edilmektedir. Elektronik, AR-GE, mekanik, bilgisayar destekli tasarım, plastik atölyesi, robot kaynak, lazer kesim, CNC kontrollü saç kesme ve kıvırma atölyesi, elektronikelektromekanik üretim hatları ile yüksek entegrasyona sahibiz. Plastik atölyemizde de birçok cihazımızın dış gövdeleri kendi olanaklarımızla yapılmaktadır. Üretim yaptığımız cihazları yüzde

52 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

90 oranında yerli ham madde kullanarak; yüzde 95 yerlilik oranında üretiyoruz. Ve bunların yarıdan fazlasını yurtdışına ihraç ediyoruz. Yazılım, donanım, mekatronik, elektronik, savunma sanayi alanlarında üretim yapan Elektral; İhracatın Yıldızı Birincilik Ödülü’ne hak kazanmış aynı zamanda da İnovasyonda şampiyon olmuş bir firmadır. Bölgesinde bağlı bulunduğu vergi dairesinde ilk 10’da, Sanayi Odası’nda ilk 2’de yer alan firmamız dünyanın en büyük 4 üreticisinden birisi konumuna ulaşmıştır. Yüksek teknolojili ürünlerle ülkemize ciddi katma değer sağlamaktadır.

Üretimlerinizden söz eder misiniz? Elektral’ın 2 ana üretim konusu vardır. Birincisi güvenlik metal dedektörleri, ikincisi de otomatik satış makinaları yani satış otomatlarıdır. Güvenlik metal

dedektörlerinde 1995 yılından beri üretim yapıyoruz. Eskiden yurdumuza ithal edilen; görmeyi değil de gözün rengini tarif eden ürünlere karşı yerli cihazları çıkarmış; o zamanlarda 11 bin12 bin Dolarlara alınan cihazları bugün 2 bin -3 bin Dolarlar seviyesine indirmiş yerli bir firmayız. Birçok kurumun başta Anıtkabir, Cumhurbaşkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye’deki tüm vergi daireleri, Telekomlar, posta işleme merkezlerinde ThruScan Metal Dedektörleri kullanılmaktadır. Yurtdışında da bugün Alman cezaevlerinden Alman Adalet Bakanlığına, Polonya cezaevlerinden Tayvan Havalimanı’na cihazlarımız en stratejik noktalarda başarıyla hizmet vermektedir. Ürünlerimiz en son teknoloji ile DSP (Digital Signal Processing), VLF (Very Low Frequency) tekniği ile çalışan Avrupa Sivil Havacılık


Erdem DİNÇSOY

e ri

Kapı tipi metal dedektörlerimiz üzerinde tanıtılan kişileri tanıyabilmekte ve buna göre çeşitli algoritmalarda uyarılar sağlayabilmektedir. Bu da dünyada olmayan sadece yerli Türk üretici Elektral’ın sunmuş olduğu farklı bir çözümdür.

Normları’na uygun detektörlerdir. Elektral bunları sağlayabilen dünyada iki üç üreticiden birisidir.

Dedektör seçerken nelere dikkat edilmeli? Dedektör alırken öncelikle kullanılacağı alanlar göz önünde bulundurulmalıdır. ThruScan Metal Dedektörleri kapı tipi metal dedektörü ve el dedektörleri bu konuda geniş bir seçim olanağı sunar. Eğer sadece ekonomik bir model aranıyorsa ve Uzak Doğu alternatifinden uzak durmak isteniyorsa; bu konuda ThruScan Metal Dedektörleri alt segment cihazlarıyla hareket etmek mümkün. Ancak alınan cihazın üst sekment Avrupa Birliği ECAC kriterleri veya NIJ 0601-02 standarttına uygun olması isteniyorsa bu konuda da yine sunduğumuz diğer modellerden istifade etmek mümkün olabilir. Burada tehdit objelerinin

algılanması önemli bir husus olup hassasiyet için en hassas cihazlar tercih edilebilir. ThruScan Metal Dedektörleri uzun yıllar sorunsuz çalışabilecek ve daha sonra yeni bir modelle değiştirilebilecek yapıdadır. Bugün piyasaya baktığımız zaman birçok ülkede isim kirliliği mevcuttur. Uzak Doğu orijinli Scan, king, Guard, MASTER, markalı birçok ürün girmektedir. Üretim yerini görmeden, teslim süresi istemeden, test etmeden cihaz almak müşteriler için zarara sebebiyet verebilir. Dedektör alırken nelere dikkat etmemiz gerektiği ile ilgili öncelikle iyi bir şartname olması gerekir. Bu şartnamelerde istenen standartların akredite labrotuvar onaylı olması, deklarasyonu

olmaması önemlidir. Zone sayısı cihazlarda hassasiyet kriterleri, çalışma frekansları insan sağlığına etkisi ve bu konudaki akredite laboratuvarlarından onayları EMC testleri, CE belgesi önemlidir. EMC testlerinin TSE’ den olması; program seçenekleri, dil seçenekleri, metal yoğunluğu ve hassasiyetlerin test edilmesi ve ECAC standartlarına uygunluğu ve bu uygunluğun test edildiği ve bu testin hangi aktrete kuruluşu tarafından yapıldığı incelenmesi lazım. Cihaz dışarda çalışacaksa IP koruma sınıfı güvenlik test belgeleri örneğin bir darbeye karşı cihazın sağlamlığı, bunların iyice tespit edilmesi gerekir. Uluslararası sabit güvenlik düzeyleri, algılama hızı, trafik sayaçları, programla

Eylül 2016 Güvenlik Yönetimi n 53


SEKTÖRDEN

Birçok ithalatçı uygunsuz ürünleri ülkemize sokmakta; düşük fiyatlarla ve düşük standartlarla görevini yerine getiremeyen cihazları piyasaya sunmaktadır. Bu durum hem güvenlik zafiyeti oluşturmakta hem de müşterilerin önemli şekilde maddi kaybına sebep olmaktadır. uzaktan erişim alternatifleri önemlidir. Bir güvenlik odasından bütün dedektörlerinizin güvenlik ayarlarını yapabilmeniz sizin için çok büyük avantajlar sağlar. Bir firmanın en önemli hizmetlerinden biriside referanslarıdır. Bu noktada ThruScan Metal Dedektörleri yaklaşık 10- 15 sayfalık bir referans listesine sahiptir. Bunların hepsi müstesna yerlerdir.

Güvenlik metal dedektörlerinde sunmuş olduğunuz farklı bir çözüm var mı? Güvenlik metal dedektörlerinde 7 çeşit kapı dedektörü,4 çeşitte el dedektörü üretiyoruz. Ürettiğimiz 7 çeşit kapı dedektörü en ekonomik versiyonlardan dış mekânda en gelişmiş versiyonlara kadar seçenekler sunmaktadır. Ekonomik versiyon ürünlerimiz Uzak Doğu’dan ithal edilen Çin Malı cihazlardan ekonomik olup; düşük bütçeli yerler için tercih sebebidir. Orta segmentte sunduğumuz S9,SX Amerika’dan ve İtalya’dan ithal eden ürünlere eşdeğer özelliklere sahip olup fiyat avantajı sağlamaktadır. Yine yüksek segmentte bulunan SXİ, S15İ gibi ürünlerimizde ECAC - Avrupa Sivil Havacılık Kurumu’nun istediği bütün şartları sağlayan cezaevi, havalimanı gibi yerlerde kullanıma uygundur. Burada sunduğumuz farklı çözümlerden en önemlisi de kapı detektörlerimizdeki eşkâl

54 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

belirleme sistemidir. Kapı tipi metal dedektörlerimiz üzerinde tanıtılan kişileri tanıyabilmekte ve buna göre çeşitli algoritmalarda uyarılar sağlayabilmektedir. Bu da dünyada olmayan sadece yerli Türk üretici Elektral’ın sunmuş olduğu farklı bir çözümdür. Dedektörlerimiz kişi tespiti yapmakta büyük kolaylıklar sağlamaktadır.

Müşteriler neden sizi tercih etmeli? Kapı tipi metal dedektörü ileri teknoloji gerektiren önemli bir konudur. Cihaz alındığı zaman en az on sene bu cihazdan istifade edilecektir. Günümüzde alışveriş merkezleri, belediyeler, adliyeler, valilikler, hapishaneler, fabrikalar, hastaneler vb. birçok kritik noktada bu cihazlar kullanılmaktadır. Bu tarz yerlerde hizmet için alım yapacak olan müşterilerin doğru firmayı tercih etmeleri önem teşkil eder. Çünkü birçok firma sadece kar amacı güderek yurtdışından 250-300 Dolara ithal ettikleri cihazları Türkiye’de 1000 Dolar seviyesinde piyasaya arz etmektedir. Ancak 2-3 sene sonra piyasada olmayan firmalar böyle ileri teknoloji bir cihaz alımında dezavantaj yaratmaktadır. Elektral Türkiye’deki ilk ve tek üretici firma olarak bugün cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, sınır karakollarından Türkiye’deki tüm vergi dairelerine cihaz vermiş bu

muayeneleri başarıyla tamamlamış bir firmadır. Dolayısıyla müşterilerin bizi tercih etmesinin en önemli sebebi 40 yıllık bir üretici olmamız en ekonomik modelden en geliş modellere kadar bütün sekmentleri sunabilmemizdir.

Dedektörlerde Çin tehditi var mı? Maalesef birçok sektörde olduğu gibi güvenlik sektörünün metal dedüksiyon kısmında da Çin’den gelen birçok ürün vardır. Bu ürünler birçok ithalatçı firma tarafından ülkemize getirilmektedir. Buralarda 200-300 Dolar civarında olan cihazlar ülkemizde 1000 Dolar seviyesinden alıcılara arz edilmektedir. Buradaki en önemli husus cihazların test edilmesidir. Çoğu cihaz uluslararası standartlara uygun değil. Müşteriler sadece fiyata bakıp cihazı almakta aradan belirli bir süre geçtikten sonra satış sonrası hizmet almak istediklerinde bundan zarar görmektedirler. Bu konu maalesef ülkemizi de bir çöplük konumuna



SEKTÖRDEN

itmektedir. Çünkü birçok ithalatçı uygunsuz ürünleri ülkemize sokmakta; düşük fiyatlarla ve düşük standartlarla görevini yerine getirmeyen cihazları piyasaya sunmaktadır. Bu hem güvenlik zafiyeti oluşturmakta hem de müşterilerin önemli şekilde maddi kaybına sebep olmaktadır.

Sektördeki 40 yıllık firmasınız taklitleriniz var mı? Elekteral 1978 yılında kurulup bugün 20000 metrekarede her 30 dakikada bir kapı dedektörü üreten yüksek teknolojili bir şirkettir. Bu şirket dünyanın 60 ülkesine ihracat yapmaktadır. Böyle olunca da etrafında bir takım irili ufaklı firmalar zaman zaman ortaya çıkmakta ve bu pastadan pay almaya çalışmaktadır. Firmamız bu tür firmalara irtibar etmemekte bunların güncelliklerini kısa sürede yitireceklerini ve önümüzdeki dönemlerde ne satış sonrası hizmet verilebilecek ne de ürünlerini geliştirme kabiliyete sahip olmadıklarının bilincindedir. Ancak bunlara karşı mücadelesini de sürdürmektedir. 40 yıllık bir geçmişi olan firma her şartta ürünlerini ilerletmekte teknolojinin getirdiği yenilikleri ürünlerine katmaktadır. Dolayısıyla bu taklitlerimiz hem satış otomatlarında hem kapı dedektörlerinde el dedektörlerinde her zaman karşımıza çıkacaktır. Ancak bunların var olması ancak bizim kadar kaliteli ürün üretmesi ve ürünlerinin arkalarında durması ile mümkündür. Dolayısıyla bu misyon ve vizyonu taşımayan firmalar yok olmaya mahkum olacaklardır.

Dedektörler dışında başka üretimleriniz var mı? Evet, dedektörler dışında yeni bir

56 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

konumuz olan yaklaşık 10 senedir üretimini yaptığımız otomatik satış makineleri mevcuttur. Yani siz kahvenizi çayınızı paranızı atıp alabileceğiniz ya da soğuk bir içeceğinizi para atıp alabileceğiniz veya bir kredi kartıyla tshirt alabileceğiniz cihazlar üretiyoruz. Bu cihazlar günlük hayatta hemen hemen her noktada karşımıza çıkıyor. Satış Otomatları konusunda dünyadaki en son yeniliklere adapte olabilen, geliştirilmeye uygun modüler yapıda, kendi ana kartını ve parçalarını kendi üretebilen, saç halinde giren metalin, yüksek teknolojili ürün olarak çıktığı Ortadoğu’nun en büyük üretim tesisine sahip olan ELEKTRAL, Dünyada geçerli MDB-Executive başta olmak üzere bütün haberleşme protokolleri ile çalışabilen, yüksek performanslı mikroişlemcileri ile temassız kredi kartı, kağıt para, bozuk para (iadeli), personel kartlarıyla çalışabilen cihazlar üretmekte, bugün başta bu otomatların mucidi olarak bilinen İtalya dâhil olmak üzere pek çok ülkeye ihracat yapmaktadır. Güvenlik cihazlarımızın yanında bu cihazlarda birçok yerde kendine yer açmaktadır.

Güvenlik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Ülkemizde güvenlik sektörü son 1 yılda çok büyük mertebeler kat etti. Bunun çeşitli sebepleri var, politik ve jeopolitik olarak

önümüzdeki dönemde sadece ülkemizde değil yine bütün dünyada giderek artacak güvenlik sektörüne ihtiyaç yüksek oranda ve ivmede devam edecek bizlerde bu anlayışla ürünlerimizi sürekli revize edip yeni ürünler çıkartıp piyasadaki adımızı daha da güçlendirip dünyadaki pazar payımızı arttırmaya çalışıyoruz. Bu anlamda 5-7 Ekim tarihinde fabrikamızda 3 gün sürecek bir eğitim toplantısı düzenliyoruz. Uluslararası alanda tüm bayilerimiz bu eğitim toplantısına katılacaklar ve hem teknik hem ticari birçok konunun tartışılacağı derslerin olacağı bir süreç olacak bu sürecin sonunda da bayilerimize sertifikaları verilecektir. Burada da yine güvenlik sektörünün önde gelen firmaları bayilerimiz ortaklarımız meslektaşlarımız davetlidirler. Onlarla birlikte bu eğitimleri yapmakta keyif duyacağız saygılarımızla.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Adana Metro Hattı’nda anons sistemleri yenilendi Merkezden istasyonlara ve istasyon içinde TCP/IP anons istasyonları kullanılmış, veri ve ses iletimi TCP/IP ağ üzerinden sağlanmıştır. TCP/IP ağ altyapısı olarak fiber optik altyapı kullanılmıştır. İstasyonlarda ve merkezde fiber modüllere sahip ağ anahtarları vardır. ATEKSİS

A

dana’yı kuzeybatı güneydoğu yönünde kat etmekte olan Adana metrosu Nisan 2009’da hizmete girmiştir. Yaklaşık 13.5 km. uzunluğunda, tek istikamette saatte 21.600 kişiyi taşıma kapasitesine sahip bu metro; on üç istasyon hattına sahiptir. 2015 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ihale ile Adana Metrosu anons sistemleri Ateksis tarafından yenilenmiştir. Yenileme kapsamında, kontrol üniteleri, anons istasyonları ve haberleşme ekipmanları değiştirilmiş, amplifikatörler, mevcut hoparlör ve sensör mikrofonlar kullanılmaya devam edilmiştir. Sistem haberleşme ve anons

58 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

omurgası oluşturulurken VS (Vingtor-Stentofon) ürünleri kullanılmıştır. Merkezden istasyonlara ve istasyon içinde TCP/IP anons istasyonları kullanılmış, veri ve ses iletimi TCP/IP ağ üzerinden sağlanmıştır. TCP/IP ağ altyapısı olarak fiber optik altyapı kullanılmıştır. İstasyonlarda ve merkezde fiber modüllere sahip ağ anahtarları vardır. Merkezde IP ağ üzerinden ses ve veri haberleşmesini kontrol etmek üzere 552 adres kapasiteli VS XE-1 santral kullanılmıştır. Sistem anons istasyonları ve VoIp modülleri ile toplam 28 adres kullanmaktadır. Yine merkezde, 52 adet programlanabilir butona sahip bir asıl ve bir yedek olmak üzere iki

adet IP anons istasyonu kullanılarak, butonlara bölge seçme ve kayıtlı anons oynatma fonksiyonları tanımlanmıştır. Her bir istasyonda IP ağ üzerinden gelen ses sinyallerini almak üzere VS VoIP modülleri konumlandırılmış, bunların kontak çıkışları da kullanılarak anons bölgesi seçme fonksiyonları yerine getirilmiştir. İstasyonlarda anons sistemi yerel kontrol ve dijital kayıtlı mesaj ünitesi olarak Bosch Praesideo ağ kontrol ünitesi kullanılmıştır. Böylelikle yerel olarak tetiklenebilen dijital acil durum mesajları yayınlanmaktadır. Amplifikatör arızaları da kontrol edilip merkeze rapor edilmektedir. İstasyon şeflerinin odalarına VS IP anons istasyonları konmuştur. İstasyonlar üzerinde tuş takımı LCD ekran, 10 adet programlanabilir buton ve ahize bulunmaktadır. Programlanabilir butonlarla bölge seçimi ve kayıtlı mesaj yayınları yapılmaktadır. Bu anons istasyonları ile kendi aralarında ve merkezle görüşme yapmak da mümkündür. Yapılan bu yenileme ile mevcut amplifikatör ve hoparlör altyapısı kullanılmaya devam edilerek, güncel TCP/IP altyapı üzerinde çalışan, bakımı ve genişlemesi kolay modern bir sisteme geçilmiş olmuştur.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Tehlike artık uzaktan fark ediliyor! Radarlı güvenlik çözümleri, çevrelerindeki objeleri araç ya da insan olarak detaylı tanımlayarak tehditleri anında tespit edebiliyor, ayrıştırma özellikleri sayesinde ise hayvan girişi gibi yanlış alarmları engelliyor. SENSORMATİC GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.

R

adyo dalgaları ile bölgeyi tarayarak, objelerin hızını, yönünü ve yerini belirleyen radarlar güvenlik sektöründe de kullanılmaya başlıyor. Tehlike uzaktayken fark ediliyor. Sensormatic Güvenlik Hizmetleri tarafından sunulan radarlı güvenlik çözümleri, çevrelerindeki objeleri araç ya da insan olarak detaylı tanımlayarak tehditleri anında tespit edebiliyor, ayrıştırma özellikleri sayesinde ise hayvan girişi gibi yanlış alarmları engelliyor. Özellikle havalimanları, büyük siteler, ticari tesisler gibi geniş alanların güvenliği için önerilen radar sistemleri, hızlı kurulumun yanı sıra, yıllık bakım, kalibrasyon gibi teknik gerekliliklerin az olması nedeniyle maliyet avantajı da sunuyor. Radar sistemleri, karlı ve sisli gibi kamera görüşünün zorlandığı ağır hava koşullarından etkilenmiyor.

60 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

Radarlar bugüne kadar en çok savunma sanayi, trafik, meteoroloji ve havacılık sektöründe karşımıza çıkıyordu. Güvenlik kapsamının genişlemesi, radar üreticilerinin güvenlik uygulamalarına uygun ürünler üretmesi ve fiyatlarının son kullanıcı için ulaşılabilir hale gelmesi sayesinde radar sistemleri standart çevre güvenlik bileşenlerinden biri haline geldi. Artık özel mülkler, havalimanları, veri merkezleri ve sınır bölgelerinde radar ile tehlike uzaktayken fark edilecek. Standart çevre güvenlik uygulamalarında; tel-çit üzerine yerleştirilen kablolarla çevrili alana izinsiz giriş tespit edilir, ardından tehdit hareketli kameralarla takip edilerek aksiyon alınması sağlanır. Radar yazılımlarının; video izleme, tel-çit algılama gibi farklı güvenlik sistemleriyle aynı dili konuşabilmeleri sayesinde herhangi bir tehlike

durumunda objenin hareketli kameralar tarafından otomatik takibi ve hızlı aksiyon alınabilmesi mümkün oluyor. Radar sistemlerinin de bu tip uygulamalara dahil olması sayesinde artık tehlikeler tel-çit noktasına ulaşmadan algılanıp çok daha erken aksiyon alınması sağlanabilecek. Radar sistemlerinin kurulum kolaylığı ve maliyet avantajı nedeniyle güvenlikte giderek daha fazla kullanılacağına dikkat çeken Sensormatic Ürün Yönetimi Direktörü Dr. Serdar İnce, “Radarlar uzun zamandır güvenlik sektörünün ilgisini çekiyordu. Ancak yüksek maliyetler, kullanılması önündeki en büyük engeldi. Diğer teknolojilerde olduğu gibi radar teknolojisindeki gelişmeler de maliyetleri ulaşılabilir hale getirdi. Radarların yakın gelecekte güvenlik sistemlerinin vazgeçilmez bir bileşeni olacağından şüphe yok” dedi.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Güvenlik parmaklarınızın ucunda Pronet Plus nerede olursanız olun evinizi cep telefonunuz aracılığıyla kontrol etmenize imkan tanıyor. Bu uygulamayla kullanıcılar, alarm sistemlerini uzaktan açıp kapatabiliyor; cep telefonlarına gelen anlık bildirimlerle evlerinde neler olup bittiğini takip edebiliyor. PRONET GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.

S

adece hırsızlık girişimlerine karşı önlem almakla sınırlı kalmayan ve 5 korumalı güvenlik hizmetiyle hayat kurtaran Pronet; acil sağlık, yangın gaz kaçağı, su baskını ve hatta dışarıda oluşabilecek tehlikelere karşı tam koruma sağlıyor. Pronet hizmetlerine ek olarak interaktif güvenlik ve görüntüleme sistemleri, akıllı ev çözümleri ve enerji yönetimini içeren Türkiye’nin ilk akıllı güvenlik sistemi olan Pronet Plus ise bu sistemin uzaktan kontrol edilebilmesine imkan tanıyor. Pronet Plus ile kullanıcılar alarm sistemlerini uzaktan kurup kapatabiliyor, sistemi kurmayı unutup evden ayrıldıklarında cep telefonlarına alacakları bildirimlerle uyarılıyor. Bunun için kullanıcının App Store ya da Google Play üzerinden akıllı cihazına Pronet Plus uygulamasını yüklemesi yeterli. Pronet Plus, belirlediğiniz senaryolara uygun anlık bildirimlerle evinizde olup bitenden hemen haberdar olmanızı da sağlıyor. Sistem, çocuğunuzun ya da yardımcınızın eve giriş çıkış saatini takip edebilmenize, anahtar bırakmak yerine kapıyı uzaktan açabilmenize ve gün içinde kameralar sayesinde evinizi dilediğiniz gibi kontrol edebilmenize olanak tanıyor. Ayrıca kullanıcılar Pronet Plus’a ek olarak Akıllı Video hizmeti sayesinde ise evlerini anlık video kliplerle görüntülü şekilde de kontrol edebiliyor.

62 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016



ELEKTRONİK GÜVENLİK

IDEA4SWIFT Projesi hayata geçiyor AB ülkelerinin tüm havalimanlarında hizmete sunulması planlanan ve bu kapsamda Ar-Ge faaliyetleri yürütülen yeni otomatik geçiş kontrol sistemi ile insan faktörü nedeniyle oluşması muhtemel hatalar minimize edilerek yolcuların geçişleri hızlandırılacak. PROLİNE

Güvenlik seviyesi, insan faktöründen kaynaklanabilecek hatalar minimuma indirilerek, daha da artırılmış olacak. 4 farklı biyometrik güvenlik verisi sayesinde sistemin kırılması ise neredeyse imkânsız hale gelecek.

Yeni güvenlik sistemi Türkiye’de de hayata geçecek

P

roline, 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan Katar’ın başkenti Doha’nın güvenlik altyapısını kurmasının ardından bu kez de çok önemli bir Avrupa Birliği (AB) projesine imza atıyor. AB ülkelerinin tüm havalimanlarında hayata geçirilmesi planlanan yeni otomatik geçiş kontrol sistemini geliştiren uluslararası konsorsiyumun Türkiye lideri olarak projede Proline yer alıyor. 2030 yılında yaklaşık 720 milyon kişinin havalimanlarından geçiş yapacağını öngören AB, hem sınır güvenliğini artırmak hem de havalimanlarındaki yolcu kontrol sürecini hızlandırmak amacıyla IDEA4SWIFT projesini hayata geçiriyor. 2017 yılında hayata geçmesi planlanan projeyi ise üçü Türk, altısı Fransız olmak üzere toplam dokuz şirketten oluşan bir konsorsiyum üstlendi. Biyometrik güvenlik alanında kendi Ar-Ge merkezinde geliştirdiği ürün ve çözümler ile yurtdışında birçok başarılı projeye imza atan Proline, konsorsiyumun Türkiye’deki liderliğini de yürütüyor, projeye biyometri çözümleri ile katkıda 64 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

bulunuyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Proline İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit, “Bu proje ile hayata geçirilecek otomatik geçiş kontrol sistemlerinde dört ayrı biyometri çözümünü bir araya getiriyoruz. Dünyada dört farklı biyometriyi bir araya getiren başka bir çözüm yok. Bu yeni güvenlik sisteminde kullanılacak 3. nesil pasaportlar ve biyometrik kişi tanımlaması sayesinde yolcular mevcut yapıdan çok daha hızlı geçecektir.” dedi. “AB havalimanlarında insan trafiği her gün artmaya devam etmektedir. Şu anki artış hızı dikkate alındığında geçiş kontrollerinin, mevcut kontrol sistemleri ve klasik kontrol mekanizmalarıyla sağlanması mümkün değildir.” diyen Doğanyiğit, bu sebeple otomatik geçiş kontrol sistemlerine geçilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Havalimanlarında uygulanmakta olan sadece insan kaynaklı güvenlik işlemlerinin yerini alacak otomatik geçiş kontrol sistemleri sayesinde geçişlerde bekleme süreleri azalacak.

AB ülkeleri ile eş zamanlı olarak Türkiye’de de otomatik geçiş kontrol sistemlerinin devreye alınacağını ifade eden Doğanyiğit sözlerini şu şekilde sürdürdü: “2014 yılında 10,7 milyar Amerikan doları paya ve %28 yıllık büyüme oranına sahip olan e-Pasaport ve e-Vize pazarına katma değer sağlamak isteyen Türk şirketlerinin bu projede yer alıyor olması oldukça önemli bir gelişmedir. Bu, AB ülkeleri ile eş zamanlı olarak aynı seviyede teknoloji birikimine sahip olmamız anlamına gelmektedir. IDEA4SWIFT projesi kapsamında hayata geçireceğimiz güvenlik sisteminin küresel anlamda yaygınlaşması ile birlikte teknoloji ihracatı, proje ortağı firmalar üzerinden sağlanacağından bunun Türkiye ekonomisine de katma değeri yüksek olacaktır. Türkiye ve bölgede ciddi büyüme hedeflerine sahip olan Proline; 2015 yılı içerisinde çok önemli atılımlar gerçekleştirdi. Kendi geliştirdiği sistemler ile 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak Katar’ın başkenti Doha’nın güvenlik altyapısını geliştiren şirket, İstanbul’daki Ar-Ge merkezinde geliştirdiği ürün ve çözümleri ile Türkiye’ye, Katar ofisi üzerinden Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya, Pakistan ofisi üzerinden de Asya pazarına “Güvenli ve Akıllı Şehirler” çözümleri sunuyor.



GÜVENLİK HİZMETİ

Güvenlik Sistemleri Laboratuvarı açılıyor Proje kapsamında, ilk etapta ÖGF, TAV Özel Güvenlik A.Ş. ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilecek olan “X-Ray Operatörlüğü” kursu hayata geçirilecektir. Bunu takiben, bünyesinde Hibrit Alarm Sistemleri ve Yangın İhbar Sistemlerini de barındıran CCTV Operatörlüğü kursu başlatılacaktır. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ TEKNİK BİLİMLER MYO ÖZEL GÜVENLİK VE KORUMA PROGRAMI ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ

G

eçtiğimiz aylarda duyurusu yapılan ve İstanbul Üniversitesi ile Özel Güvenlik Federasyonu’nun (ÖGF) himaye ve desteğiyle hayata geçirilen “Güvenlik Sistemleri Laboratuvarı” nihayet bu ay

66 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

sonunda hayata geçirilecek ve sektöre hizmet vermeye başlayacaktır. Özel güvenlik sektörünün sorunları irdelendiğinde; ilk sırada kalifiye olmayan ve meslek bilincine erişemeyen hizmet personelinin olduğu gözlemlenmektedir. Günden güne önemi artan

ve teknolojik gelişmelere paralel olarak elektronik tespit, teşhis, alarm ve video kayıt gibi cihazlarla takviye edilen özel güvenlik hizmetleri; elbette bu teknolojik cihaz ve sistemlere hızlı adapte olacak ve o cihazlardan beklenilen verimi alabilecek kalifiye ve



GÜVENLİK HİZMETİ

donanımlı personellere ihtiyaç duymaktadır. Örneğin; bina, işletme, terminal vb. mekânların girişlerinde oluşturulan kontrol noktalarında tesis edilmiş olan X-Ray Bagaj ve Paket Kontrol cihazları ile tehlikeli maddelerin tespit ve engellenmesi, CCTV sistemleri ile görüntülerin izlenmesi, kayıt alınması ve şüpheli şahıs ve faaliyetlerin tespit edilerek müdahale edilmesi, bina yangın algılama, kartlı geçiş sistemleri ve hibrit alarm sistemlerinin kontrol ve yönetimini sağlayabilecek operatör seviyesinde kullanıcı personellerin görev yapması sağlanmalıdır. Mevcut 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve Uygulama Yönetmeliğine bakıldığında; bu hizmetleri yürütecek olan özel güvenlik görevlilerinin 100 saatlik temel eğitim ile bu yeterliliklere eriştirilmesi öngörülmektedir. Bu 100 saatlik özel güvenlik temel eğitimi içerisinde, güvenlik sistem ve cihazları dersine 5 saatlik süre tahsis edilmiştir. Tüm bu güvenlik sistem ve cihazlarının anlatılması, gösterilmesi ve operatör seviyesinde kullanıcı becerilerinin kazandırılması; takdir edilir ki mümkün değildir. Ülkemizdeki özel güvenlik sektörü ve hizmet sunma biçimi incelendiğinde, büyük oranda şöyle bir yapı ile karşılaşmaktayız. Hangi kurum ve kuruluş olursa olsun; özel güvenlikten ilk beklenilen husus, tesis ve işletmeye giriş yapanların ayrıştırılması ve güvenli bir şekilde ilgili birime yönlendirilmesidir. Bu maksatla ilk düşünülen ve tesis edilen görev noktası, ana giriş kontrol noktası olmaktadır. Genellikle en kalifiye personel bu ilk giriş kontrol noktalarında istihdam edilmektedir. Tesisin büyüklüğü, taşıdığı önem ve bazı

68 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

uluslararası mevzuatlar (Liman tesisi veya hava meydanları gibi) bu kontrol noktalarının genellikle teknik cihazlarla donatılmalarını gerekli kılmaktadır. Örneğin x-ray bagaj tarama cihazı, kapı tipi metal dedektörler, turnikeli elektronik kartlı veya biyometrik geçişli sistemler vb. Bu kontrol noktalarında, bu teknik cihazlarla hizmet veren özel güvenlik personelinin, bu cihazların operatörlüğünü çok iyi seviyede yapması gerekmektedir. Örneğin, x-ray bagaj tarama cihazı başında görev yapan personel; çok kısa bir süre içerisinde, yolcu bagajlarının görüntülerini yorumlayabilecek, cihazın değişik fonksiyonlarını kullanarak potansiyel tehditleri ve riskleri algılayacak bir beceriye sahip olmalıdır. Ayrıca, kontrol noktasındaki diğer personel profiling becerisi ile kişilerin gözlemlenmesi ve suç emarelerinin fark edilmesi konusunda yetişmiş olmaları gerekmektedir. Yukarıda açıklanan husus ışığında, özel güvenlik sektörünün en önemli uzmanlık sahalarından birisini “Giriş ve Geçiş Kontrol Sistemleri Elemanı” oluşturmaktadır. Bu uzmanlık alanı gereği olarak, x ray, kapı tipi metal dedektörler turnikeli ve biyometrik geçiş sistemleri vb. operatörlüklerini kapsayan mesleki yeterlilikler ortaya konulmalı ve bu mesleki yeterliliğe eriştirecek olan eğitim modülü de oluşturulmalıdır. Özel güvenlik sektörünün bir diğer uzmanlık alanını da CCTV denilen video izleme ve kayıt sistemleri, hırsız ihbar ve alarm sistemleri, yangın algılama ve ihbar sistemleri, elektronik kilit sistemleri vb. güvenlik sistemlerinin takip ve kontrolünü yapacak olan

X-ray bagaj tarama cihazı başında görev yapan personel; çok kısa bir süre içerisinde yolcu bagajlarının görüntülerini yorumlayabilecek; cihazın değişik fonksiyonlarını kullanarak potansiyel tehditleri ve riskleri algılayacak bir beceriye sahip olmalıdır. “Güvenlik Sistemleri Otomasyon Elemanı” oluşturmaktadır. Artık tüm işletmeler için kamera kayıtları büyük önem arz etmektedir. İşletmelerde tesis edilmiş olan güvenlik kameralarını izleyecek, acil ve beklenmedik olayları tespit edecek ve ani müdahaleyi koordine edecek operatörler, işletmenin olmazsa olmazlarından olmuştur. Bu operatörler, sadece kamera sistemlerini değil; tesisin güvenlikle ilgili tüm sistemlerini sürekli izlemekte ve olası vakalara müdahale etmektedirler. Bu doğrultuda, “Güvenlik Sistemleri Otomasyon Elemanı” operatörlüklerini kapsayan mesleki yeterlilikler ortaya konulmalı ve bu mesleki yeterliliğe eriştirecek olan eğitim modülü de oluşturulmalıdır. İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu bünyesinde bulunan 2 yıllık Özel Güvenlik ve Koruma Önlisans Programı akademisyen ve çalışanları tarafından oluşturulan “Güvenlik Sistemleri Laboratuvarı” 2 yıllık bir saha çalışmasının ürünü oldu. Gerek özel güvenlik firmalarının hizmet yürüttüğü



GÜVENLİK HİZMETİ

sistem üzerinden, kursiyer, tüm sistemin bileşenlerini uygulamalı olarak öğrenme imkânı bulacaktır. Yangın İhbar ve algılama sistemleri, hibrit alarm sistemleri, kartlı ve biometrik geçiş sistemleri, CCTV sistemleri vb. gibi tüm sistemler ayrı birer modül olarak, laboratuvar içerisinde kurulu vaziyettedir.

işletmelerde gerekse bünyesinde özel güvenlik birimi istihdam eden işletmelerde yapılan araştırma ve analiz ve gözlemlerde çıkan sonuçları şöyle özetleyebiliriz:

Projenin amacı: a. Önlisans programına yönelik amacı: Güvenlik Sistemleri Proje Geliştirme Uzmanı İhtisas Eğitim Modülünü oluşturmak Bina ve tesislere ait yangın algılama ve ihbar sistemleri, kapalı devre kamera kontrol güvenlik sistemleri (CCTV), hırsız alarm ve ihbar sistemleri, geçiş otomasyon sistemleri, çevre güvenlik sistemleri ve diğer güvenlik sistemlerinin keşif ve analizlerini yaparak; o bina ve tesislere özgü sistemlerin teknik şartnamelerini oluşturma, teklif dosyalarını değerlendirme, kurulum ve tesis aşamasında gerekli test ve uygunluk onaylarını verme, bakım sözleşmelerini oluşturma ile ilgili işlemleri kendi başına ve belirli bir süre içerisinde yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişi yetiştirmek. Özel güvenlik sektörüne yönelik amacı: Özel güvenlikle ilgili yönetici ve yönetici adayları ile hizmet personeline yönelik ola-

70 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

rak; güvenlik sistem ve cihazlarının tanıtımı ve kullanımı ile ilgili teknik ve taktik bilgi ve becerileri kazandıracak sertifikasyon eğitimleri vermek. Özel güvenlik sektöründe çalışan yönetici ve ara yönetici pozisyonundaki personeli, uygulamada gerekli olan bilgi ve becerileri kazandıracak seviyede bir eğitim modülü bulunmamasından, özellikle teknik cihazlara bağımlı olarak yürütülen özel güvenlik hizmeti (Giriş kontrol sistemleri, alarm izleme sistemleri, çevre güvenlik sistemleri, CCTV sistemleri vb.) bu cihazlardan beklenilen fayda ve verimin düşmesine yol açmaktadır. Bu sistem ve cihazların, keşif ve analizi, seçimi, kurulumu, test edilmesi ve periyodik bakım süreçlerinin yönetilmesi gibi ana hususların, bir eğitim modülünde öğrenilebilir ve ihtisas kazanılabilir olması bir ihtiyaçtır.

Yukarıdaki örnekte görüleceği üzere, faal olarak kurulmuş bir

Özel güvenlik sektörünün ihtiyaç duyduğu yönetici profilinin diğer sektörlerde olduğu gibi, akademik seviyede, üniversitelerde yetiştirilmesi gerekmektedir. Özel güvenlik sektörü, toplam 350.000 çalışanıyla diğer sektörlerle iç içe geçmiş bir şekilde, önemli bir istihdam ve işgücü sağlamaktadır. Böyle geniş bir sektörün yönetici kadroları, şu an için ya çekirdekten görevbaşı eğitimi şeklinde, usta çırak usulü sahada yetişmekte veya Emniyet Teşkilatı



GÜVENLİK HİZMETİ

ve Silahlı Kuvvetlerden emekli olmuş kişilerden oluşmaktadır. Ancak; özel güvenlik hizmetinin gerekleri ve uzmanlık konuları çok farklıdır. Bu ihtiyaç, ancak akademik seviyede üniversite bünyesinde verilecek eğitimle giderilebilir ve giderilmelidir. Özel güvenlik sektörü bugünkü haliyle, resmi kurumların ve özellikle Emniyet Teşkilatının hegomanyasında (mevzuat geliştirme, yönlendirme, sertifikasyon sınavlarının hazırlanması ve icrası, çalışma izinlerinin verilmesi, denetim ve kontrol açılarından) faaliyet yürütmektedir. Reel sektör, hizmet firmaları (özel güvenlik şirketleri) ve hizmet satın alan kuruluşların, piyasa ve rekabet koşullarında ekonomik endişelerin baskın olduğu bir realite doğrultusunda şekillenmektedir. Hizmet satın alan müşteriler, hizmet kalitesi yerine, en düşük maliyetle bu masrafı karşılamayı düşünmektedirler. Bu gerçeklik karşısında, özel güvenlik firmaları, maliyetleri minimize etme uğruna, kaliteden oldukça taviz vermektedirler. Bu sağlıksız süreçlerde, üniversiteler bu hizmet döngüsünün dışında kalmışlardır. Bu yapıyı sağlıklı hale kavuşturmanın yolu her bir aktörü kendi alanına çekmek olmalıdır. Devlet; mevzuatı günün koşullarına uygun olarak sektörün gelişimine katkı sağlayacak tarzda oluşturmalı, bu konuda, üniversitelerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerinden feyz almalı, denetimler, cezalandırmadan ziyade, yol gösterici olmalı, sertifikasyon eğitimlerinin içerikleri ve ölçme değerlendirmeleri üniversitelere bırakılmalı, güvenlik firmalarının yönetici ve

72 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

uzman kadroları, üniversitelerin akademik programlarını bitirenlerden oluşturulmalı, sektörel toplantı ve çalıştaylarda, akademik kurumların katılım ve liderliği ile tüm birikim ve bilgiler, üniversitelerin müşterek havuzunda toplanmalı, buralarda süzüldükten ve işlemlerden geçtikten sonra sektöre servis edilmelidir. Bu hususta Ar-Ge çalışmaları üniversite bünyelerinde yapılmalı, mevzuatın güncellenmesinde, baskın kurum ve ticari güçlerin (özel güvenlik meslek grupları, dernekleri ve özel şirketler) dayatması değil, üniversitelerin bilimsel araştırma sonuçları göz önünde tutulmalıdır. Bu proje ihtiyacının ortaya çıkmasında, üniversitelerin şu anki, sektörün diğer aktörlerinin üniversite ile işbirliğinden kaçınmaları büyük rol oynamaktadır. Hizmet veren ve satın alan kuruluşların, feryat ve feveran halinde, “kalifiye eleman bulamıyoruz, yönetici vasfında personel ihtiyacımız var, vs.” gibi sektörel sıkıntıyı çözme hususunda, model olacak; ışık tutacak ve tüm dikkatleri, üniversitenin üzerine çekecek bu eğitim modülünden çıkacak olan kalifiye personelin yetiştirilmesidir. Bu proje kapsamında, ilk etapta, ÖGF, TAV Özel Güvenlik A.Ş. ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilecek olan“X-Ray Operatörlüğü” kursu hayata

Özel güvenlik sektörünün ihtiyaç duyduğu yönetici profilinin diğer sektörlerde olduğu gibi, akademik seviyede üniversitelerde yetiştirilmesi gerekmektedir. Özel güvenlik sektörü, toplam 350.000 çalışanıyla diğer sektörlerle iç içe geçmiş bir şekilde, önemli bir istihdam ve işgücü sağlamaktadır. geçirilecektir. Bunu takiben ve bünyesinde Hibrit Alarm Sistemleri ve Yangın İhbar Sistemlerini de barındıran CCTV Operatörlüğü kursu başlatılacaktır. Güvenlik Görevlilerine yönelik eğitimlerin yanı sıra, alt ve orta kademeli yöneticilere hitap eden, “Özel Güvenlik Uzmanlığı” kursları ve “Güvenlik Sistemleri Kurulum ve Bakım Elemanı” kursları da planlanmaktadır.



YANGIN GÜVENLİĞİ

Yanıcı parlayıcı sıvı depolarında köpüklü sprinkler sistemleri Köpük; su, deterjan ve havanın karışımı ile meydana gelen bir maddedir. Temel olarak yangın sırasında boşaltılan köpük-su karışımı yanıcı madde üzerinde bir örtü tabakası oluşturarak oksijenin ve ısının içeri girmesini önler ve ortamın sıcaklığını düşürerek yangını söndürme görevi görür. Serkan CEYLAN / Makine Mühendisi NORM TEKNİK MALZEME TİCARET İNŞ. SAN.A.Ş.

S

u ile söndürülmesi mümkün olmayan yanıcı-parlayıcı sıvılar, kimsayal özelliklerinden dolayı kolayca alevlenme özelliğine sahiptirler ve bu sıvılar büyük yangın riskleri oluşturmaktadır. Bu riskleri, yanıcı sıvının özellikleri ve yangın durumundaki davranış şekline göre tasarımı yapılmış köpüklü söndürme sistemleri ile ortadan kaldırabiliriz. Bu çalışma ile yanıcı-parlayıcı sıvılar için belirlenen tehlike sınıfları tanıtılmış ve yanıcı parlayıcı sıvı depolanan mahallerin yangından korunması için kullanılan köpüklü sprinkler sistemlerinde baz alınacak standartlar ve tasarım kriterleri incelenmiştir.

Yanıcı ve parlayıcı sıvılar Parlama noktası 37,8°C’nin altında ve 37,8°C’deki buhar basınçları 276 kPa’ yı geçmeyen sıvılara parlayıcı sıvı denilmektedir. Yanıcı sıvılar ise parlama noktası 37,8 °C ve daha üstünde olan sıvılardır. Yanıcı ve parlayıcı sıvılar için tehlike sınıfları Yanıcı ve parlayıcı sıvıların tehlike sınıfları NFPA 30 (Amerikan Ulusal Yangınla Mücadele Derneği)

74 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

standardına göre belirlenmektedir. Bu standarda göre tehlike sınıfları Tablo 1’de verilmiştir. Yanıcı ve parlayıcı sıvılar petrol türevi hidrokarbonlar ve polar solventler olmak üzere 2 sınıfa ayrılırlar. Hidrokarbonlar sadece karbon ve hidrojen atomları içeren organik bileşiklerdir. Başlıca hidrokarbonlar: Ham petrol, gazolin, jet yakıtları, benzindir. Su ile karışan ve çözücü olarak kullanılan sıvılar polar solvent olarak adlandırılır. Başlıca polar solventler alkoller, ketonlar, eterler, esterlerdir. Polar solventler AFFF tip köpükleri bozarak parçalar ve etkisiz hale getirir. Bu nedenle polar solvent yangınlarında alkole dayanıklı köpükler kullanılmalıdır.

2.Yanıcı ve parlayıcı sıvı depolarında sprinkler sistemi tipleri Yangın sırasında otomatik olarak devreye giren ve söndürücü akış-

kan olarak köpük-su karışımının kullanıldığı köpüklü sprinkler sistemleri ikiye ayrılır. Otomatik köpüklü sprinkler sistemi Köpüklü sprinkler sistemleri ıslak borulu, kuru borulu veya ön tepkili sistem olarak üç ayrı sistem olarak tasarlanabilmektedir. Islak borulu sistemlerde tesisatta sürekli basınçlı su bulunmaktadır. Yangın anında sprinklerin aktive olmasıyla birlikte tesisata su geçişi olur ve ıslak alarm vanası açıldığında köpük hattı açılarak oranlayıcı yardımıyla suya belirli oranda köpük karıştırılarak, köpüklü su oluşur. Kuru borulu sistemlerde, tesisat girişinde kuru alarm vanası kullanılır. Vananın üst kısmının basınçlı hava veya inert gaz ile sürekli olarak basınç altında tutulduğu ve kuru alarm vanasının alt kısmının su ile basınç altında tutulduğu sistemlerdir. Sprinklerin belirli bir sıcaklıkta aktive olmasıyla

Tablo.1 Yanıcı ve Parlayıcı Sıvıların Tehlike Sınıfları Sınıf Parlayıcı Sıvılar Sınıf IA Sınıf IB Sınıf IC Yanıcı sıvılar Sınıf II Sınıf IIIA Sınıf IIIB

Parlama Noktası

Kaynama Noktası

< 22,8 °C < 22,8 °C ≥ 22,8 °C ve < 37,8 °C

< 37,8 °C > 37,8 °C Bütün kaynama noktaları

≥ 37,8 °C ve < 60 °C ≥ 60 °C ve < 93 °C ≥ 93 °C

-


tesisattaki hava basıncı düşer ve kuru alarm vanası açılır. Kuru alarm vanasının açılmasıyla köpük hattı açılarak oranlayıcı yardımıyla suya belirli oranda köpük karıştırılır. Ön tepkili sistemlerde, sistem boruları içinde köpük-su karışımı bulunmaz. Tesisatta basınçlı hava bulunur. Suyun boşalması için elektrik ya da mekanik doğrulamanın gerektiği sistemlerdir. Bu sistem normal kuru borulu sprinkler sisteminin diğer çeşidi olup, ön tepkili alarm vanasından boru sistemine su geçişi sprinklerin açılması ile ve aynı zamanda otomatik bir algılama sisteminin devreye girmesi ile başlar. Köpük su karışımının boru sistemine geçişi iki bağımsız olayın gerçekleşmesi durumunda olduğundan kaza sonucu boşalma olasılığının minimize edildiği sistem tipidir. Baskın köpüklü sprinkler sistemi Sistem borularının içinde köpüksu karışımının bulunmadığı, sistemi kontrol eden vananın elle, elektriksel ya da mekanik olarak tetiklenerek karışımın tüm sprinkler başlıklarından korunan alana aktığı sistemdir. Bu sistem, yangın yayılımının yüksek ve hızlı olmasının beklendiği ve köpüklü suyun yangının meydana gelip yayılacağı tüm alana uygulanmasının istendiği durumlarda kullanılır. Borular su veya hava ile basınçlandırılmaz. Baskın alarm vanası uygun otomatik algılama sistemi ile devreye girer. Acil durumlarda baskın alarm vanasını devreye sokmak için en az bir adet elle boşaltma istasyonu teçhiz edilmelidir.

3.Köpüklü söndürme sistemi Köpük; su, deterjan ve havanın karışımı ile meydana gelen bir maddedir. Temel olarak yangın sırasında boşaltılan köpük-su ka-

rışımı yanıcı madde üzerinde bir örtü tabakası oluşturarak oksijenin ve ısının içeri girmesini önler ve ortamın sıcaklığını düşürerek yangını söndürme görevi görür. Yanıcı parlayıcı sıvı yangınlarında kullanılan köpük tipleri Köpük- su karışımının yangın esnasında verimli şekilde söndürme görevi görmesi için uygun tipte köpük seçilmelidir. Köpük tipleri, Protein köpük sıvıları Floroprotein köpük sıvıları Film tabakası oluşturan fluoroprotein (FFFP) köpük sıvıları Akıcı film tabakası oluşturan (AFFF) köpük sıvıları Alkole dirençli akıcı film tabakası oluşturan (AR-AFFF) köpük sıvıları Alkole dirençli film tabakası oluşturan fluoroprotein (AR-FFFP) köpük sıvıları Sentetik deterjan köpük sıvıları (Mid, Hi-ex) Köpüklü sprinkler sistemleri tasarım aşamaları Köpüklü sprinkler sistemi uygulaması yapılırken aşağıda yer alan adımlar izlenmelidir. Depolanan yanıcı parlayıcı sıvının sınıfının belirlenmesi Uygun sistem seçimi Tasarım yoğunluğu ve operasyon alanının belirlenmesi Sprinkler veya nozul için minumum basıncın belirlenmesi Oranlayıcı seçimi Uygulama süresinin belirlenmesi Köpük tipinin seçimi Köpük besleme metodunun seçimi Köpüklü sprinkler sistemleri tasarım kriterleri Tasarımı yapılacak köpük-su sprinkler sistemi aşağıda yer alan standartları karşılamalıdır.

NFPA 13: Standard for the Installation of Sprinkler Systems, 2016 Edition NFPA 16: Standard for the Installation of Foam-Water Sprinkler and Foam-Water Spray Systems, 2015 Edition NFPA 30: Flammable and Combustible Liquids Code, 2015 Edition Köpüklü sprinkler sistemlerinde (ıslak borulu, kuru borulu, baskın, ön tepkili sistemler) NFPA 16 ve NFPA 30’ da yer alan tasarım kriterlerine göre tasarım yapılır. NFPA 16’da verilen değerler genel parametrelerdir ve minimum ihtiyacı belirler. Yanıcı ve parlayıcı sıvılar üzerinde yapılan yangın test sonuçlarına göre kriterlerin değişiklik gösterebileceği özellikle belirtilmektedir. NFPA30’ da ise yapılan testler ile ilgili daha detaylı bilgi bulunmaktadır. NFPA 30 farklı tip depolama şekli, depolama yüksekliği, çatı yüksekliği, yanıcı sıvı çeşitlerine göre tasarım kriterlerini belirlemektedir. NFPA 16’ ya göre yapılan sistemlerde, tasarım yoğunluğu en az 0.16 gpm/ft2 (6.5 mm/m²), tasarım alanı ıslak sistemlerde 5000 ft² (465,4 m²) olmalıdır. Bir sprinklerin koruma alanı 100ft² (9,3 m²) ve sprinkler arası mesafede 12 ft (3,7 m) aşmamalıdır. Tavan ya da çatıya monte edilmiş sprinklerin açılma sıcaklığı 250°F ila 300°F (121°C ila149°C) aralığında olmalıdır. Ara seviyelerde yer alan sprinklerin açılma sıcaklığı ise çevre koşulları daha yüksek bir değeri gerektirmedikçe 135°F ila 170°F (57°C ila 77°C) aralığında olmalıdır. Sistemde kullanılacak olan boru çapları sürtünme kaybı hesaplarına göre belirlenmelidir. Boru sistemlerindeki sürtünme kaybının hesaplanması için Hazen-Williams C değerleri

Eylül 2016 Güvenlik Yönetimi n 75


YANGIN GÜVENLİĞİ

kullanılır. Köpük su karışımı taşıyan boruların sürtünme kaybı karakteristikleri sadece su taşıyan borular ile aynı şekilde değerlendirilecektir. Alkol dirençli köpük konsantresinin kullanıldığı boru sistemlerindeki sürtünme kaybının hesaplanması için sürtünme karakteristikleriyle ilgili olarak köpük konsantresi üreticisine danışılmalıdır. NFPA 30’da tasarım kriterleri tablolar halinde verilmektedir. Örnek olarak çift sıralı raflı depolama alanlarında depolanan metal, portatif ve IBC yanıcı sıvı tanklarının otomatik köpüklü

sprinkler sistemi ile korunmasına yönelik tasarım kriterleri Tablo 2’de verilmektedir. Tasarım yoğunluğu belirlenirken kullanılacak olan cihazların test değerleri de dikkate alınmalı, tablolar halinde verilen değerler ile kıyaslanarak hangi değer büyükse o değer hesaba katılmalıdır. NFPA30’a göre oranlayıcı ekipmanlar seçilirken en az dört adet sprinklerin açılacağı kabulü yapılarak oranlama aralığı belirlenmelidir. NFPA 30, sprinkler yerleşiminin NFPA 13, Sprinkler Sistemlerinin Kurulum Standardı ‘na uygun olarak tasar-

lanması gerektiğini belirtmekle birlikte aşağıdaki maksimum koruma alanına uygun olarak sprinkler yerleşimi yapılmasına izin vermektedir. 1) Sınıf I, II, and IIIA:9.3 m2 sprinkler başına korunan alan 2) Sınıf IIIB:11.1 m2 sprinkler başına korunan alan NFPA 16’ ya göre çalışma süresi minimum 10 dakika, NFPA 30’a göre minimum 15 dakika olacak şekilde köpük miktarı hesaplanmalıdır.

Tablo.2 Çift Sıralı Raflarda ve Metal, Protatif, IBC tanklarda Depolanan Yanıcı ve Parlayıcı Sıvılar için Köpüklü Sprinkler Sistemi Tasarım Kriterleri

NOTLAR 1) Raf -arası sprinkler hidrolik olarak en uzak olan en üst üç seviyede altışar adet raf-arası sprinkler hesaplanır. 2) Tasarım alanı pre-primed sistemlerde 1500 ft2 olarak azaltılabilir. 3) Tasarım alanı pre-primed sistemlerde 2000 ft2 olarak azaltılabilir. 4) Pre-primed sistemlerde, raf –arası sprinkler hidrolik olarak en uzak olan en üst üç seviyede, üçer adet raf-arası sprinklere düşürülerek hesap yapılmasına izin verilir. 5) Çift sıralı raflı depoda depolama genişliği maksimum 6 ft (1,8m’ dir.) 6) K=8,0(115) ve K=11,2(160)tavan sprinkleri kullanılan mahallerde, en üst raf arası seviyenin üzerinde birden fazla depo seviyesi varsa, yoğunluk 0.6 ve tasarım alanı 2000 ft2 olarak arttırılmalıdır. 7) Raf arası sprinkler mesafesi en fazla 2.7m olmalıdır. Pre-primed sistemler: Tesisatta içinde belirli oranda köpük konsantresi karıştırılmış su bekler.

76 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016



YANGIN GÜVENLİĞİ

3.4. Köpük besleme yöntemleri Sprinkler sistemlerinde yaygın olarak iki köpük besleme metodu kullanılmaktadır. 1. Diyafram tanklı köpük besleme metodu 2. Köpük pompalı köpük besleme metodu Köpük besleme yöntemi seçilirken, köpük su karışımının doğru oranda akıtılması dikkat edilmesi gereken en önemli konudur. Oranlama cihazları en düşük ve en yüksek debi aralığına göre seçilir. Oranlama cihazlarının akış aralığı köpük cinsine göre değişir. AR-AFFF köpükler için bu değerler daha düşük olmaktadır. Bu yüzden en çok köpüklü su ihtiyacı olan alanın akış değeri dikkate alınmalıdır. Ayrıca köpük konsantresi, sistemin ihtiyaç duyduğu en düşük basıncı karşılayacak şekilde basınçlandırılarak suya karıştırılır. Baskın sistemlerde, tüm sprinklerden aynı anda akış sağlanacağından, akıştaki değişim sadece basınç

değişiminden kaynaklanır. Ancak kapalı sprinkler başlığı kullanılan sistemlerde minimum ve maksimum akış aralığını tahmin etmek imkânsızdır. Akış aralığı ile ilgili kabuller tasarımcı tarafından yapılmaktadır. Bu değer NFPA30’da en az 4 sprinklerin açılacağı ve en fazla hidrolik tasarım alanı içinde kalan sayıda sprinklerin açılacağı varsayılarak hesaplanmalıdır. Oranlayıcının çalışma aralığı bu değerlere uygun olarak seçilmelidir. Bu değerler dışında seçilen cihazlarda söndürme performansını sağlayacak oranda köpük su karışımı sağlanamayabilir. Her iki metodun da birbirine göre avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Başlıca konular Tablo4’te özet halinde verilmektedir. Diyafram tanklı köpük-su oranlama sistemi Köpük sıvısı karbon çelik tank içinde bulunan elastomerik malzemeden yapılmış köpük

Tablo.3 Diyafram Tank ve Köpük Pompalı Sistemlerin Avantaj ve Dezavantajları DİYAFRAM TANKI Avantaj Geniş bir debi aralığında otomatik olarak oranlama imkanı sağlar. Oranlama, basınç değişimlerine karşı değişiklik göstermez. Çalışma prensibi basittir. Bakım ihtiyacı azdır.

Dezavantaj Sistem devre dışı bırakılmadan köpük boşaltılmaz. Diyaframa zarar vermemek için özel dolum prosedürüne uygun hareket edilmelidir. Köpük depolama miktarı limitlidir. Köpük tankı ile oranlayıcı arasındaki boru uzunluğu limitlidir.

torbasında depolanır. Köpüğü basınçlandıran su ise tank cidarı ile köpük torbası arasındaki boşlukta yer alır. Köpüğü basınçlandıran su sistemdeki yangın pompasından sağlanır. Şekil 1’de Diyafram Tanklı Köpük Tankı verilmiştir.

Şekil 1. Diyafram Tanklı Köpük Su Oranlama Sistem Şeması Köpük pompalı köpük-su oranlama sistemi Köpük ve su ayrı pompalar ile oranlayıcıya gönderilerek sisteme verilirler. Pompalı sistemlerde basıncı dengeleyen özellikte oranlayıcılar kullanılır. Bu nedenle oranlayıcının köpük tankına olan mesafesi konusunda sınırlama bulunmamaktadır. Doğru oranlama yapılabilmesi için köpük basıncı, su basıncının 20PSI üzerinde olmalıdır. Şekil 2’de köpük pompalı köpük-su oranlama sistemi şeması gösterilmiştir.

Su gücüyle çalışır. İlave enerji gerektirmez.

KÖPÜK POMPASI Avantaj Geniş bir debi aralığında otomatik olarak oranlama imkanı sağlar. Oranlama, basınç değişimlerine karşı değişiklik göstermez. Sistem devrede iken köpük ilavesi yapılabilir. Uzak mesafelerdeki oranlayıcılara köpük aktarımı sağlar.

78 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

Dezavantaj İlave enerji gerektirir. Pompaların bakımı gerekir. Güvenilir güç kaynağı bulunmayan yerlerde alternatif güç kaynağı gerekebilir. Köpük pompası basıncını dengeleyen oranlayıcılar, diğerlerine göre çok daha pahalıdır.

Şekil 2. Köpük Pompalı Köpük Su Oranlama Sistem Şeması



YANGIN GÜVENLİĞİ

3.5

Örnek Uygulamalar

Baskın köpüklü söndürme sistemi uygulaması Sistem tipi: Baskın köpüklü söndürme sistemi Dizayn standardı: NFPA 16 Depo boyutları: 27,4 m x 15,2 m Depolanan ürün: SINIF IB Hidrakarbon Depolama tipi: Raflı Depolama, 10 galon metal kaplarda Köpük: AFFF, %3 Depolama yüksekliği: 7,6 m Tavan yüksekliği: 6,1 m Raf arası sprinkler: Yok Sprinkler tipi: Standart orifis Sprinkler tepki süresi: Standart Tasarım alanı: 27,4 x 15,2 = 418 m² NFPA16’ya göre, Tasarım yoğunluğu: 6.5 lpm/m² Karışım miktarı: 6,5 lpm/m² x 418 m² = 2717 lpm ( 717 gpm)

Şekil 3. Islak Borulu Köpüklü Söndürme Sistem Şeması

Sprinkler tipi: Standart orifis Sprinkler tepki süresi: Standart NFPA 30’ da ilgili Tablo 2’ye göre tasarım alanının 3000 ft² (278 m²) almamız gerekiyor. Bu tasarım alanı için ise tasarım yoğunluğu 0.3 gpm/ ft² (12,2 lpm/m²) alınmalıdır.

Çalışma süresi: 10 dakika Köpük oranı : %3 Köpük miktarı:717 x 10 x0.03 = 216 galon

Tasarım yoğunluğu: 12,2 lpm/m² Karışım miktarı: 12,2 lpm/m² x 278 m² = 3392 lpm ( 897 gpm)

Islak borulu köpüklü söndürme sistemi uygulaması Örnek sistem şeması Şekil 3’te verilmiştir.

Çalışma süresi: 15 dakika Köpük oranı : %3 Köpük miktarı: 897 x 15 x0.03 = 404 galon

Sistem tipi: Islak Tip Köpüklü Söndürme Sistemi Dizayn standardı: NFPA 30 Depo boyutları: 27,4 m x 15,2 m = 418m2 Depolanan ürün: sınıf IB hidrakarbon Depolama tipi: Raflı depolama, 10 galonluk metal kaplarda Köpük: AFFF, %3 Depolama yüksekliği: 7,6 m Tavan yüksekliği: 6,1 m Raf arası sprinkler: Yok

Kaynaklar [1] NFPA 13: Standard for the Installation of Sprinkler Systems, 2016 Edition [2] NFPA 16: Standard for the Installation of Foam-Water Sprinkler and FoamWater Spray Systems, 2015 Edition [3] NFPA 30: Flammable and Combustible Liquids Code, 2015 Edition [4] NFPA 11: Standard for Low – Medium and High-Expansion Foam, 2016 Edition

80 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

Köpük ve su ayrı pompalar ile oranlayıcıya gönderilerek sisteme verilirler. Pompalı sistemlerde basıncı dengeleyen özellikte oranlayıcılar kullanılır. Bu nedenle oranlayıcının köpük tankına olan mesafesi konusunda sınırlama bulunmamaktadır.



YANGIN GÜVENLİĞİ

“Çevreye ve insan sağlığına önem veriyoruz” Türkiye’de yangın güvenliği sektörünün gelişmeye devam ettiğini belirten A Yangın Güvenlik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Ekmekçioğlu projelerde çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen ürünleri tercih ettiklerini belirtti. Sektör içerisindeki çalışmalarını dergimizle paylaşan Ekmekçioğlu sorularımızı şu şekilde yanıtladı. A YANGIN GÜVENLİK A.Ş.

F

irmanızı geliştirmek ve müşteri portföyünüzü genişletmek adına yapmış olduğunuz çalışmalar nelerdir? 2001 yılında kurulan A Yangın Güvenlik A.Ş. yangın söndürme, yangına müdahale, yangından korunma ve itfaiye ekipmanları alanında hizmet vermektedir. ISO 9001:2008 kalite yönetim sistemi kapsamında üretim yapan A Yangın; ürettiği bütün ürünlere TSE kalite belgesi alarak kalitesini belgelendirmiştir. Sektöründe geniş kapsamlı üretim yaparak lider kuruluş olmayı başaran A Yangın, iç ve dış piyasada ürünlerini daha iyi tanıtmak, müşteri yelpazesini genişletip ilişkilerini arttırmak amacıyla, İzmir Merkez Satış departmanını yeniden yapılandırmış; Marmara ve İç Anadolu Bölge Müdürlüklerini de faaliyete geçirmiştir. A Yangın, teknolojiyi takip edebilmek adına sektör fuarlarına katılmaktadır. Katıldığı bu fuarlar sayesinde ulusal ve uluslararası müşterilerle ortak paydada buluşmakta ve ticari ilişkilerini kuvvetlendirmektedir. Katılmış olduğumuz fuarlardan bazıları, Cıps 2015-Baku, Erbil Building 2015 - Erbil, Interschutz 2015, Isafe 2015 – Kazablanka’dır, ISAF Gü-

82 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

venlik Fuarı-Türkiye, ISK-SODEX Fuarı-Türkiye. Günümüzün en önemli konulardan biri Ar-Ge ve inovasyon… Peki, sizin bu konuya yönelik çalışmalarınız var mı? Varsa kısaca bunlardan bahseder misiniz? A Yangın Teknolojik olarak üretim faaliyetlerine, üretim yapısını teşkil eden gelişmiş makine parkını yeni nesil Robotik CNC makineleri ile takviye etmekte ve müşteri isteğine dönük her türlü ihtiyaca özel kalıpları (Plastik Enjeksiyon ve Metal Enjeksiyon) kendi bünyesinde üretebilmektedir. Ayrıca A Yangın, sektörün ihtiyaçlarına dönük, müşteri memnuniyeti ve kalite esaslı yeni uygulamalar geliştirmek ve tasarlamak üzere AR-GE temelli sistematik bir bakışla yürütülen (Temel araştırma - Uygulamalı araştırma – Deneysel geliştirme) çeşitli ve yaratıcı çalışmalar yapan Ar-Ge tasarım departmanını oluşturmuştur. 180’i aşkın alanında uzman idari ve teknik kadrosunun yanı sıra güçlü üretim parkuru sayesinde yeni model ve AR-GE çalışmaları yapılmaktadır. Böylelikle amacına ulaşmış olup müşterilerinin bütün ihtiyacını karşılamaktadır. Bu kapsamda, özellikle muhtelif

yangın hortumları, yangın dolabı, yangın kapısı, rekor, vana ve lanslar başta olmak üzere, yangın söndürme cihazları ve kuru kimyevi tozlar konusunda da inovatif çalışmalarına devam ettiği gibi, son olarak hidrant üretimi ve yangın hidraforları gibi ürünlerde AR-GE süreçlerini tamamlamış; gelişmeye açık konularda da inovatif çalışmalarını sürdürmektedir. Son olarak ise, yangın sektöründe kullanılan muhtelif rekorlar için; aluminyum dövme enjeksiyon projesini olgunlaştırmış (SQUEEZE CASTING) ve TÜBİTAK destekli proje için ilgili girişimlere başlamıştır. A Yangın,


gibi, ürün yelpazesine yeni kattığı yangın hidraforları ürününde gelişmiş Plc sistemi (Programlanabilir Lojik kontrol) kontrollü olan uzaktan arıza izleme ve kontrol sistemlerinde de çalışmalarına devam etmektedir.

Rafet EKMEKÇİOĞLU

AR-GE ve inovatif çalışmaları için KOSGEB – TÜBİTAK gibi kuruluşlarla işbirliği içinde kendi bünyesinde ürettiği projeler için destek ve teşviklerden faydalanmaktadır. Bu çalışmalarına devam ederken 2014 yılında 15.000 metrekarelik modern üretim alanına geçerek ve %100 kapasite artırımı ile Türkiye’de en kapsamlı yangın söndürme ve güvenlik ekipmanları üreten tek firma ünvanını korumaktadır. Yangın önleme ve güvenlik alanına yönelik en yeni ürün ve teknolojiler neler? Siz yeni ürünleri takip etmek adına neler yapıyorsunuz? Yangın sektörü devamlı olarak gelişmekte ve yeni ürün ihtiyaçları doğmaktadır. Günümüz koşullarında insan sağlığına ve çevreye duyarlı ürünler önem kazanmaktadır. Bu sorumluluk bilinciyle A Yangın, ürettiği ve kullandığı sistemlerde bu konuya hassasiyet göstermektedir. Özellikle gazlı söndürme sistemleri gibi projelerde Bioversal, FM200 ve Aurosal gibi insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyen malzemeleri tercih etmektedir. Firmamız ayrıca, müşteri ihtiyaçlarına ve projelerine dönük yeni teknoloji yangın algılama ve ihbar sistemleri kurulumu yaptığı

Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz? A Yangın, ürünlerini son teknoloji tesislerinde üretirken kalite standardının istenilen seviyede olması adına AR-GE laboratuvarlarında gerekli testleri yapmakta ve ilgili kuruluşlar tarafından da belgelendirmektedir. Müşteri memnuniyetine önem veren A Yangın, satış öncesi ve sonrası hizmetleri ile %100 başarı sağlamaktadır. ISO 9001:2008 ve ISO 14001 kalite belgeli üretim yapan A Yangın, aşağıdaki tüm ürünlerde Kalite belgesine sahiptir. 1. TS EN 16034 Yangın kapısı - Yaya geçişine uygun kapı takımları, endüstriyel, ticari, garaj kapıları ve açılabilen pencereler - Yangın direnci ve/veya duman kontrol özellikleri 2. TS EN 671-1 Sabit yangın söndürme sistemleri - Hortum sistemleri 3. TS EN 671-2 Sabit yangın söndürme sistemleri - Hortum sistemleri - Bölüm 2: Yassı hortumlu hortum sistemler 4. TS EN 14540: 2014 Yangın söndürme hortumları - Sabit sistemler için sızma yapmayan yassı hortumlar 5. TS 745 EN ISO 2398 Lastik hortumlar - Bez takviyeli, basınçlı hava hortumları 6. TS 9222 Hortumlar- Yangın söndürmede kullanılan İtfaiye araçları için 7. TS EN 694:2014 Yangın söndürme hortumları - Yarı sert hortumlar - Sabit sistemler için 8. TS 2323 Rakorlar-Yangın

Yangın sektörü devamlı olarak gelişmekte ve yeni ürün ihtiyaçları doğmaktadır. Günümüz koşullarında insan sağlığına ve çevreye duyarlı ürünler önem kazanmaktadır. Bu sorumluluk bilinciyle A Yangın, ürettiği ve kullandığı sistemlerde bu konuya hassasiyet göstermektedir. hortumları için (deniz itfaiyesinde kullanılan) 9. TS 3145 Lanslar-Yangın hortumları için 10. TS 12258 Kaplinler ve redüksiyonlar - Yangın hortumları için (kara itfaiyesinde kullanılan) 11. TS 12259 Vanalar-Yangın hortumları için (kara itfaiyesinde kullanılan) pn 16 12. TSEK ÜBM-00-BK-000 Köpük Oranlayıcı Mikser 13. TS 862-7 EN 3-7+A1 Seyyar yangın söndürücüler 14. TS EN 1866-1 Seyyar yangın söndürücüler 15. TS EN 615/D1 Yangından korunma - Yangın söndürücü maddeler - Tozlar için özellikler (sınıf d tozlar hariç) 16. TS EN 14384 Yer üstü yangın hidrantları 17. TS EN ISO 9908 Santrifüj pompalar 18. TSEK ÜBM-00-BK-000 Paket Hidroforlar 19. Yerli Malı Belgesi (TS 9222 ve TS EN 14540:2014 standartlarına bağlı yassı yangın hortumlarına ait yerli malı belgesi Eylül 2016 Güvenlik Yönetimi n 83


YANGIN GÜVENLİĞİ

Kişisel acil yardım sistemi Kişisel Acil Yardım Sistemi (KAYS) olarak adlandırılan sistem, tüm telefon hatlarıyla uyumlu, acil durumlarda yardımı bir buton kadar yakına getirerek; rahatlık, huzur ve güvence sağlamak üzere geliştirilmiş acil çağrı sistemidir. EDS ELEKTRONİK DESTEK SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ

olarak ailenize, arkadaşlarınıza veya acil durum servislerine telefon edilebilecektir. Görevliyi duyamasanız veya onunla konuşamasanız bile, sizin için yardım çağrılacaktır. Sistemin kurulumu hızlı ve kolaydır. Hizmet sağlayıcınızın temsilcisi üniteyi bir kurulum ziyareti sırasında bağlayabilir; bunu kendiniz yapmak isteyebilirsiniz veya bir arkadaşınız veya akrabanızdan sizin için kurmasını rica edebilirsiniz.

K

işisel Acil Yardım Sistemi (KAYS) olarak adlandırılan sistem, tüm telefon hatlarıyla uyumlu, acil durumlarda yardımı bir buton kadar yakına getirerek; rahatlık, huzur ve güvence sağlamak üzere geliştirilmiş acil çağrı sistemidir. Ana ünite ve yardım butonlarından oluşur. Yardım düğmeleri, bileklik, kolye ve buton şeklindedir. Su geçirmez butona basmanız ile sistem devreye girer. Kişisel yardım düğmeleri klinik ve akademik olarak doğrulanmış; aktif kişisel acil yardım sistem teknolojisini kullanır ve sektördeki en kesin düşme saptaması olduğu kanıtlanmıştır. KAYS ünitemiz geleneksel Normal Eski Toplantı Servisi (POTS), Internet üzerinden Ses Protokolü

84 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

(VoIP), kablolu şirketi telefonları ve Dijital Abone Hattı (DSL) hizmeti de dâhil olmak üzere çok farklı telefon teknolojileri ile birlikte çalışacak şekilde tasarlanmıştır. KAYS sahip olunması, izlenmesi ve bakımı sektördeki diğer ünitelerden daha hesaplı olacak şekilde tasarlanmıştır. Kablosuz ev telefon bağlantısı ve daha pek çokları gibi normal telefon hattı, kablolu, VoIP*, cep telefonu terminalleri ile uyumludur. Saniyeler içerisinde, tanımladığınız yanıt merkeziniz, yardım gereksiniminizden haberdar edilecektir. Bir yardım çağrısı alındığında, ilgili yanıt merkezinin ünitenin hoparlöründen sizinle konuşabilmektedir. Ardından gerek duyduğunuz yardıma bağlı

KAYS sisteminiz, birkaç önemli özellik içerir: Standart telefon teknolojisine ek olarak IP üzerinden Ses (VoIP) telefon devreleri ile uyumlu Etkinleştirildiğinde, ünite yanıt merkezini ararken ve belirli kurulum işlemleri sırasında etkileşimli sesli mesajlar Taban üniteden 600 fit uzağa kadar kişisel yardım düğmesi algılama menzili Basitleştirilmiş taban ünite butonları ve gösterge ışıkları En son teknoloji elektronik elemanlar Birden fazla buton ve başka cihaz konu hatırlama kapasitesi Mikrofon ve hoparlör Çift yönlü sesli iletişim Uzaktan yanıt özelliği Su geçirmez kişisel butonlar 600-1000 fitlik kişisel yardım düğme performansı Batarya izleme Uzaktan programlama



YANGIN GÜVENLİĞİ

Kızılötesi gaz dedektörü Endüstriyel ortamlarda hem gaz algılamanın gerekliliklerini yerine getirmek; hem de cihazın ömrünü uzun tutmak çok zordur. LS2000; gelişmiş optik görüş alanı, ileri düzeyde muhafaza tasarımı, montaj kolaylığı ve benzersiz hizalama toleransı ile LOS IR gaz dedektörlerine yeni bir standart getirmiştir. EMO AYVAZ YANGIN SİSTEMLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

tam garanti ve 10 yıllık IR lamba kaynağı garantisiyle birlikte sunar. Kolay kurulum Sektörde lider görüş alanı ±0.8 derece görüş alanı sapma toleransı (120 metrede ±2 metre tolerans) Basit hizalama ayarı ve montaj kolaylığı (%50’den daha az montaj süresi)

G

örüş alanı tipi kızılötesi (LOS IR) Gaz Dedektörü, ortamdaki yanıcı hidrokarbon gaz yoğunluğunu geniş bir alanda gözlemleme imkânı sunar (5-120 metre arasında, 0-5 LFLmetre yoğunluğunda). Dedektör, yoğun titreşimin olduğu endüstriyel ortamlarda çalışabilmektedir ve her türlü zorlu şartlara karşı dayanıklıdır. Endüstriyel ortamlar-

86 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2016

Kolay kullanım ve bakım Sektörde lider derece hiza sapma toleransı Montaj hareketine ve titreşime karşı duyarsızlık Akıllı izleme ve kontrol özellikleri – Sıcaklık ve kararma uyarıları Kolay sürüm yükseltme Problem oluştuğunda kolay gözlemleme da hem gaz algılamanın gerekliliklerini yerine getirmek; hem de cihazın ömrünü uzun tutmak çok zordur. LS2000; gelişmiş optik görüş alanı, ileri düzeyde muhafaza tasarımı, montaj kolaylığı ve benzersiz hizalama toleransı ile LOS IR gaz dedektörlerine yeni bir standart getirmiştir. FlexSight LS2000, kolay kurulum ve bakım avantajı ile birlikte gaz algılamada en üst düzey korumayı, 5 yıllık

En iyi koruma Uluslararası SIL, FM, CSA, ATEX, IECEx, CE, DNV, INMETRO sertifikaları ve CUTR/KIM onayları Mevcut teknolojilere oranla %60 daha fazla görüş alanı koruması -55ºC ile +75ºC sıcaklık aralığında çalışma, 120 metre uzaklığa kadar algılama Ünite için 5 yıl ve IR lamba kaynağı için 10 yıl garanti





ABONE FORMU

ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES

:

POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK

:

E-MAİL

:

TEL

:

FAX

:

GSM

:

FATURA ADRESİ: ADRES:

POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 85 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik-yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.



R

E

K

L

A

M

I

N

D

19

85

2-3

96

51

37

67

59

55

93

57

1

29

35

87

95

65

31

94

61

81

73

71

39

61

45

13

Ö.K.

77

23

15

91

63

17

89

ö.K.İ

9

E

K

21

11

A.K.

41

A.K.İ.

25

79

4-5 4-5

49

69

S






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.