Sayı 42

Page 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ARALIK 2016 SAYI: 42

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

FOKUS: KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ

SUÇ VE SUÇLU PSİKOLOJİSİ ENDÜSTRİ 4.0 SİBER KORSANLARIN YENİ HEDEFİ

ARALIK 2016 SAYI: 42 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

AVM GÜVENLİĞİ



ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

KAPAK: CCTV VE ÇEVRE BİRİMLERİ GÜVENLİK SİSTEMLERİ LABORATUVARI AÇILIYOR KÖPÜKLÜ SPRİNKLER SİSTEMLERİ

EYLÜL 2016 SAYI: 39 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

EYLÜL 2016 SAYI: 39

FOKUS: ÇEVRE GÜVENLİĞİ VE DRONES KULLANIMI


EYLÜL 2016 SAYI: 39


EYLÜL 2016 SAYI: 39








içindekiler 26

68

42 8

BAŞKANDAN

10 EDİTÖR

12 GÜNCEL

Sektör ile ilgili kısa haberler

24 KÖŞE / Hayata Bakış

“Kardeş İlişkileri”

KAPAK KONUSU

SEKTÖRDEN

26

Yüzlerce kamera görüntüsü tek ekranda

32

Mağazanızdaki teknolojilerden daha fazlasını bekleyin

54

“GESİDER sektörün sesidir”

34

AVM’lerde teknoloji ve yeni nesil güvenlik sistemleri

56

"Türkiye'de güvenlik sektörü gelişiyor"

36

Alışveriş merkezlerinde yangın güvenliği

ELEKTRONİK GÜVENLİK

38

Park Afyon AVM’ye entegre çözümler

40

AVM’lerde güvenlik insani bir ihtiyaçtır

58

Konferasn sisteminlerine yeni bir boyut

FOKUS

42

Kritik tesislerde hiçbir zafiyet şansa bırakılmamalı

60

Irak Erbil Asayiş Genel Müdürlüğü Projesi

46

Kritik altyapıların korunması

62

CCTV hayatınızın bir parçası

50

Kritik tesislerde risk analizi

64

Annelerin aklı artık evde kalmıyor!

52

Kritik altyapı güvenliği

66

Road Bloker tankları durduruyor


Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

ARALIK 2016

74

AYDA BİR YAYINLANIR

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam Koordinatörü Ergin KAPTAN ergin@guvenlik-yonetimi.com Reklam ve Satış Sorumlusu Bahar GÜLERYÜZ bahar@guvenlik-yonetimi.com

70

BİLGİ GÜVENLİĞİ

YANGIN GÜVENLİĞİ

68

Endüstri 4.0 siber korsanların

yeni hedefi

80

Yangın tasarım aşamasında söndürülür 2

84

FIKE SigniFire IP videolu yangın

86

Inert gazlı söndürme sistemlerinde iflow teknolojisi

88

İnsan trafiği potansiyel yangın riskini artırır

BİNA OTOMASYONU

70

Çevre ve güvenlik bilincinde Avrupa

standartları

72

Görüntülü diyafonlarla uzaktan kontrol

GÜVENLİK HİZMETİ

74

Suç ve suçlu psikolojisi 1

78

Denizcilik Güvenliği Pazarı 2020

yılına kadar 22.26 Milyar Dolar

büyüme gösterecek

90 Yıllık Kapak ve

Fokus konuları

94 Reklam İndeksi

Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı VERİTAS BASIM MERKEZİ Tel: 444 1 303 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08


BAŞKAN

a

Kritik tesisler Değerli okurlarımız;

Aslında askeri bir terim olan stratejinin sivil hayata uyarlanması bağlamında; stratejik öneme haiz tesisleri ve korunması önem arz eden yerleri tarif ederken bunları “kritik tesisler” olarak tanımlıyoruz. Askeri tesisler de çok önemli kritik tesisler olmalarına rağmen özel güvenlik sektörünün dışında değerlendirilmektedir. Özel güvenlik görevlilerinin de güvenliğin tesisine yönelik olarak görev aldığı bazı kritik tesisleri sıralayabiliriz. Bunlar; Havaalanları

Deniz limanları, tren istasyonları Barajlar

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı

Petro kimya tesisleri ve santraller/nükleer tesisler Enerji dağıtım merkezleri ve enerji hatları Petrol/doğal gaz nakil hatları Önemli köprüler, tüneller Haberleşme ağları, internet erişim sistemleri

Faaliyetleri esnasında statlar, kapalı salonlar, fuar alanları, depolama alanları, silolar, ulaşım yolları, metrolar, tren hatları; ayrıca insanların toplu olarak bulundukları diğer tüm alanlardır.

Ülkemiz için çok büyük öneme haiz bu kritik tesislerimizin güvenliğinin tesisine yönelik olarak fedakârca görev yapan özel güvenlik görevlilerimize özel güvenlik sektörünün tüm tarafları ve şahsım adına teşekkürlerimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Sağlıklı, güvenli ve mutlu yarınlar dileklerimle…

8 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

Aslında askeri

bir terim olan stratejinin sivil hayata uyarlanması bağlamında; stratejik öneme haiz tesisleri ve korunması önem arz eden yerleri tarif ederken bunları “kritik tesisler” olarak tanımlıyoruz. Askeri tesisler de çok önemli kritik tesisler olmalarına rağmen özel güvenlik sektörünün dışında değerlendirilmektedir.



a EDİTÖR

AVM Güvenliği

AVM’ler salt alışveriş faaliyetinin gerçekleşmesinin hedeflendiği merkezlerden öte, kapalı ve iklim-kontrollü fiziksel ortamı ve güvenli sosyal çevresiyle birçok farklı faaliyetin gerçekleşebildiği önemli buluşma mekânlarıdır. Fiziksel ortama ilişkin her şeyin düzenlendiği bu mekânlarda, sosyal aktiviteler için birçok seçenek sunulmaktadır. İnsan sirkülasyonun yoğun olduğu AVM’ler başta yangın olmak üzere önemli riskler taşımaktadır. AVM’lerde verilen güvenlik hizmetlerinin önemi de günden güne artmaktadır. Bu açıdan AVM’lerin güvenlik yapılanmaları; düzenleyici, organize edici, uyarıcı, harekete geçirici, sürekliliği sağlayıcı ve yönlendirici olmalıdır. AVM güvenliğinin müşteri ve ziyaretçi memnuniyeti odaklı olması bu hizmetleri diğer güvenlik hizmetlerinden ayırmaktadır. İnsanlar, hem kendilerine hem de beraberlerindeki kişilere yönelik maddi ve manevi zararların gerçekleşmeyeceğine inandıkları alışveriş merkezlerini tercih etme eğilimindedirler; güvenlik en temel insan ihtiyaçlarından biridir. Bu sayıda Kapak Konumuzda “AVM Güvenliği”ne yer verdik. Teknik makalelerimizde AVM Güvenliğinde sunulan çözümleri inceleyebilirsiniz. Bu Sayıda Fokus Konumuz ise “Kritik Tesis Güvenliği”. Kritik altyapılar kavramı dünyada ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde gündeme gelmiş ve 1996’da dönemin ABD Başkanı Bill Clinton tarafından ‘Kritik Altyapıların Korunmasından Sorumlu Komisyon’ kurulmuştur. Günümüzde ise birçok ülkenin güvenlik kavramını gözden geçirdiğini, kritik altyapıların korunmasına ilişkin ulusal seviyede kurumlar oluşturduğunu ve konu ile ilgili özel politikalar ürettiğini görmekteyiz. Kritik tesis, güvenliği olması gerektiği şekilde sağlanamadığında sosyal ve ekonomik yaşama ciddi zarar verebilecek hale dönüşebiliyor. Konuyla ilgili makalelerimizi ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz. Sektörden sayfalarımızın bu sayıda iki konuğu var. GESİDER Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem ÖZKARA ve Panasonic Ürünleri Grubu Satış Müdürü Koray Yıldız. Elektronik güvenlik, bilgi güvenliği, bina otomasyonu, güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar ve makalelerle dolu… Yeni yılınızın tüm sevdiklerinize sağlık ve huzur getirmesi dileğiyle…

10 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com

AVM’lerin

güvenlik yapılanmaları; düzenleyici, organize edici, uyarıcı, harekete geçirici, sürekliliği sağlayıcı ve yönlendirici olmalıdır. AVM güvenliğinin müşteri ve ziyaretçi memnuniyeti odaklı olması bu hizmetleri diğer güvenlik hizmetlerinden ayırmaktadır.



GÜNCEL

Dünyanın altıncı hissi artık Türkiye’de

Elektronik güvenlik sektöründe uzun yıllardır hizmet veren EDS, güvenlik sektöründe önemli çalışmalara imza atıyor. EDS, dünya piyasasında lider olan ve Türkiye pazarında da geniş bir potansiyele sahip FLIR ile tüm CCTV sistemlerini kapsayan distribütörlük anlaşmasını imzaladı. Yapılan anlaşma çerçevesinde, Türkiye’de gelişmiş termal teknolojinin yaygın hale gelmesi için proje çözümleri ve stratejilerini geliştirecek ortak çalışmalar yürütülecek. EDS ve FLIR 30 Kasım 2016 tarihli tanıtımında bu bilgiyi değerli katılımcılarıyla paylaştı. Flir Satış Müdürü

Mohammed Chaar “Güvenlik sistemlerini kapsayan projelerde, termal kameralar, visible CCTV kameralar, VMS yazılım, PSIM ve video analiz ile özel çözümler sunacağız dedi”. Tanıtımın ilk bölümünde termal kameralar ve değerlerinden bahseden Chaar, termal kameraların karanlık, duman, yoğun sis gibi farklı tüm hava şartlarında görme yeteneğine sahip olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: 15.5Km’ye kadar uzun menzilli gözleme sahip olan termal kameralar, dijital ayrıntı geliştirme özelliği en küçük detayı bile görüntüleyebilir. Gün

ışığında bile FLIR, mükemmel kontrast ve çözünürlüğünü korur. Kurulum ve bakımda Termal Sanal Çit Tasarruf enerjisi sağlar. Anahtar algılama tipleri arasında; izinsiz giriş tespiti, sahipsiz teçhizat, nesneleri kaldırma, durmuş araç, suç işlemek maksatlı amaçsız dolaşım algılaması bulunmaktadır. Pazarlama Müdürü Vildan Keser ise sektörün öncü firma konumundaki EDS’nin, sektördeki tüm müşterilerine yeni ürün grubuyla hizmet vermekten mutluluk duyacağını, ayrıca kaliteli ve yüksek teknoloji ürünlerine sahip FLIR ürünlerinin, stoklarına girerek raflarda yerini aldığını da belirtti. Keser; EDS’nin FLIR ile Türkiye pazarında daha fazla pay almayı hedeflediklerini, güçlü finansal yapısıyla ciddi atılım ve yatırım yaptıklarını belirtti. Çözüm ortaklarının talepleri doğrultusunda, yaptıkları bu atılımın onlar için de doğru bir karar olduğunu ifade etti.

“Özel Güvenlik Kanun Tasarısı Çalıştay”ı Antalya’da yapıldı 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun günün gelişen şartlarına göre yeniden düzenlenmesi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan “ 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı “ 6-8 Aralık 2016 tarihleri arasında Antalya Belek’te Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Dairesi Başkanlığı’nın organizasyonunda ve Güvenlik

12 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

Servisleri Organizasyon Birliği Derneği’nin sponsorluğunda icra edilen çalıştayda görüşülmüştür. Çalıştaya GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kösereisoğlu, GÜSOD Yönetim Kurulu Üyeleri ve GÜSOD üyelerinin yanı sıra sektör temsilcileri iştirak etmişlerdir. Çalıştaya Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü ve Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Dairesi Başkanı Erkan Yücesan’da katılmışlardır.



GÜNCEL

Pronet’e “Dünyanın En İyi Müşteri Deneyimi” ödülü

Güvenlik sektöründe 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Pronet, çağrı merkezi sektörünün en iyilerinin yarıştığı 11. Contact Center World Awards’ta “Dünyanın En İyi Müşteri Deneyimi” ödülüne layık görüldü ve ödülünü Las Vegas’ta gerçekleştirilen törende teslim aldı. Dünya ortalamalarının çok üstünde bir hizmet verdiklerinin altını çizen Pronet Yönetim Kurulu Başkanı Alp Saul, “Pronet, sıradan çağrı merkezi anlayışının çok ötesine geçerek, alarm sonrası abonelerine ortalama 10

saniyede ulaşıyor. Bu rakam dünyada ortalama 60 saniye. Türkiye merkezli bir firma olarak tüm dünyada parmakla gösterilen bir konuma taşınmamızda, teknoloji ve insan kaynağına hiç durmadan yatırım yapmamız yatıyor”dedi. Müşteri Deneyiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Olgun Kükrer ise şu şekilde konuştu: “7 gün 24 saat aktif durumda olan Pronet Alarm Haber Alma Merkezimiz yılda 6 milyon arama yapıyor. Toplam 2,3 milyon ikaz sinyali bize ulaşıyor

ve ekip 1 milyon çağrı karşılıyor. Geliştirdiğimiz teknoloji, altyapı hizmetlerimiz sayesinde, Pronet Alarm Haber Alma Merkezi olarak itfaiye, polis ve ambulans yönlendirmeleriyle bugüne kadar 10 binlerce hayat kurtardık. Önce Contact Center World’ün EMEA Bölgesi Ödüllerinde yine aynı kategoride birinci olduk. Ardından Stevie’lerde altın ödüle layık görüldük. Şimdi de çağrı merkezi alanında dünyanın en iyisi’ seçildik. Özverili çalışmalarımızın dünya çapında görünürlük kazanmasından ötürü gurur duyuyoruz.

Tepe Savunma yönetiminde kadın oranı hızla artıyor Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nin yönetim kademesindeki kadın yönetici oranı hızla artıyor. 2015 yılı verilerine göre Tepe Savunma’nın yöneticileri arasında kadın yönetici oranı yüzde 30 olarak belirlendi. Şirketin toplam 105 yöneticisinin 32’si kadın. Ayrıca Tepe Savunma’da mavi ve beyaz yakalı toplam 11.830 çalışanın yüzde 6.2’sinin kadın olduğu belirtildi. Bir önceki yıla

14 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

göre bu oran yönetim kademesinde artış gösterdi. Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri, fırsat eşitliği konusunda yapmış olduğu oransal çıkışla Capital Dergisi’nin “Kadın Dostu Şirketler” araştırmasında da yer aldı. Araştırmada, 700 kadın çalışanı ile “Kadın Çalışan Dostu 100 Şirket” sıralamasında 85. sırada yer alan Tepe Savunma, 105 yöneticiden 32 kadın yönetici sayısı ile “Kadın Yönetici Dostu 100 Şirket” sırala-

masında 81. sırada yerini aldı. Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Bora Doğualp konu ile ilgili şunları söyledi : “Tepe Savunma fırsat eşitliğini daha da üst seviyeye çıkartarak kadın çalışan sayısını artırmayı hedefliyor. Yüzde 30 kadın yönetici ve %6.2 olan kadın çalışan oranımızı en kısa sürede yükseltmeyi hedefliyoruz. Kadının yönetimde olduğu şirket modellerinin daha verimli olduğunu düşünüyor ve destekliyoruz. ”



GÜNCEL

Bosch ve Sony’den video güvenlik alanında iş birliği

Bosch Güvenlik Sistemleri ve Sony Corporation, video güvenliği uygulamaları alanında yenilikçi ürün ve çözümler geliştirmek üzere iş birliği yapmak için anlaştı. 2017’nin başından itibaren yürürlüğe girecek iş birliğiyle iki şirket, yüksek çözünürlüklü ve düşük ışık koşullarında yüksek görüntü kalitesi sunan yeni standartlar belirlemek üzere teknolojik uzmanlıklarını birleştirecek. Ortaklık kapsamında Sony, video gö-

rüntü kalitesi ve performansına dair dünyada öncü konumdaki uzmanlığını ortaya koyarken; Bosch, verilerin yorumlanmasını sağlayan uçta video analiz teknolojisinin yanında, yönetilebilir veri bit hızı ve minimum depolama gereksinimi sağlayan yenilikçi teknolojiler sunacak. İş birliği kapsamında Sony’nin Japonya haricinde tüm pazarlardaki video güvenlik sistemleri müşterilerine, Bosch Güvenlik Sistemleri’nin satış ve pazarlama ekibi hizmet verecek. Sony kendi markası altında video güvenlik ürünlerini geliştirip üretmeye devam edecek. Sony Corporation Profesyonel Ürünler Grubu Sektör Başkanı, Görüntüleme Ürünleri ve Çözümleri Başkan Yardımcısı Toru Katsumoto ortaklığa ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Bu ortaklık video güvenliği uygulamalarında öncü iki

şirketin, teknolojik uzmanlıklarını ve güçlü yönlerini bir araya getireceği için video güvenlik sektöründe adeta devrim niteliğinde işler başaracak. Bosch’un veri bit hızı yönetimi ve video analitiği konularındaki uzmanlığı ile Sony’nin 4K çözümleri gibi üstün görüntü kalitesinin birleşiminden en büyük faydayı kullanıcılar görecek” dedi. Bosch Güvenlik Sistemleri Başkanı Gert van Iperen ise şu yorumda bulundu: “Bu ortaklık, Bosch’un Nesnelerin İnterneti konusundaki vizyonunu da destekliyor. Video güvenlik kameraları ve daha da spesifik bir konu olarak derledikleri veriler, Nesnelerin İnternet’inin geliştirilmesi konusunda önemli bir rol oynuyor. Video gözetim kameraları, ‘nesnelerin İnternetinin gözleri’ olarak da adlandırılabilir.” Söz konusu iş ortaklığı, düzenleyici kurumların onay vermesinin ardından yürürlüğe girecek.

“Köpek Eğitmenliği Sertifika Sınavı” gerçekleşti Bahçeşehir Üniversitesi; CSG City Security Group ve K9 Güvenlik işbirliği ile düzenlenen Köpek Eğitmenliği Sertifika Sınavı KIF-Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu çatısı altında bulunan KÖPED (Köpek Eğitmenleri Derneği) tarafından gerçekleşti. K9’lar, eşsiz yetenekleri ile hızla gelişen teknolojiye rağmen oldukça etkin önleyici, caydırıcı ve operasyonel güvenlik gücü olarak güvenlik hizmetlerinin en sempatik unsurlarıdır. T.C. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 28 Ekim 2015 tarihinde yayınladığı “Özel Güvenlik Hizmetlerinde Görev Hayvanlarının Kullanımı” konulu genelge ile ülkemizde özel güvenlik hizmetlerinde K9 kullanımı

16 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

mevzuat kapsamına alınmıştır. CSG City Security Group Bahçeşehir Üniversitesi sertifika programlarına da eklenmiş olan “Köpek Eğitmenliği ve Koruma Köpeği İdareciliği Sertifika Programı” ile Türkiye’de yetişmiş eleman açığını kapatmak ve güvenlik sektörünü güçlendirmeyi hedeflemektedir. 125 saatlik “Köpek Eğitmenliği” ve 60 saatlik “Koruma Köpeği İdareciliği” programlarında kursiyerler; “İş güvenliği ve hijyen, köpeğin evcilleşme süreci, köpek etolojisi, köpek ırkları, köpeğin bakımı, beslenmesi, sağlığı, eğitimi, pazarlama, genel hukuk kapsamında k9, genel güvenlik uygulamaları kapsamında k9, güvenlik teknolojileri kapsa-

mında k9, dünyadaki koruma köpeği eğitim sistemleri” gibi 30 ana başlıkta eğitimler alarak sınava tabi tutulmuş ve 4’ü köpek eğitmenliği, 2’si koruma köpeği idareciliği olmak üzere 6 kursiyerimiz programı başarıyla tamamlamışlardır.



GÜNCEL

Norm Teknik’ten eğitim semineri

Meslek içi eğitim seminerlerine verdiği önem ve hassasiyet ile sektörde başarılı projelere imza atan Norm Teknik A.Ş. eğitim seminerlerine bir yenisini daha ekledi. Antalya MMO iş birliği ile MMO Antalya Şube Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen seminer kapsamında Norm Teknik A.Ş. Satış ve Mühendislik Departmanı Ekip Lideri

Serkan Ceylan; “Sprinkler Sistemleri ve Yangın Pompa Kapasitesi ile Su Deposunun Belirlenmesi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Antalya ve civar illerden projeciler, taahhütçüler, kontrolörler, satış firmaları ve kamu kurumlarından katılımcıların ağırlıklı olarak yer aldığı seminerde “ bina tehlike sınıflarının belirlenmesinin sprinkler sistem tasarımlarında etkili bir basamak” olduğuna vurgu yapan Ceylan, Sprinkler Tipleri ve Yerleşim Kuralları, Sismik Askılama, Yangın Pompa Kapasitesinin ve Su Deposu Kapasitesinin Belirlenmesi gibi birçok konu başlığını ele aldı. Sistem tasarım, standartlara uygun ürün tedariği, devreye alma, test ve bakım hizmetlerinin eksiz tamamlanmasının düzgün sistemlerin oluşumunda etkili

olduğuna da dikkat çeken Ceylan, Norm Teknik A.Ş. olarak, “markadan bağımsız bilgi paylaşımını önemsiyoruz ve aynı toprakları paylaştığımız her bir bireyin bir diğeri için sorumlulukları olduğuna inanıyoruz, bu doğrultu da uzman olduğumuz alan dahilinde tüm profesyonelleri ve meslektaşlarımızı bilgilendirme isteği içerisindeyiz.” diyerek yangın sektöründeki bilgi paylaşımının arttırılması ve bilinçli projelerin hayata geçirilmesi için en çok yazılı doküman üreten firma olduklarının da altını çizdi. Antalya MMO iş birliği ile gerçekleştirilen eğitim seminerinde yer almaktan dolayı mutlu olduğunu da sözlerine ekleyen Ceylan, daha sonra katılımcıların sorularını yanıtlayarak eğitim seminerini tamamladı.

Limanlarda güvenlik hizmeti masaya yatırıldı

Geçmişten bu yana stratejik açıdan önemi büyük olan limanların günümüzde nasıl güvenlik yöntemleriyle korunduğu ve gerekli tedbirlerin neler olması gerektiği masaya yatırıldı. Securitas Güvenlik Hizmetleri’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Limanlar Masa Başı Tatbikatı, 11 Kasım 2016’da İstanbul Divan Otel’de düzenlendi. Liman güvenliğinin Türkiye’nin önde

18 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

gelen liman işletme yöneticileriyle birlikte ele alındığı toplantıda olası tehlike senaryoları üzerinden gidilerek alınması gereken önlemler konuşuldu. Liman ve gemilere yönelik günümüz tehditleri değerlendirilerek, çözüm yolları oluşturuldu. Limanların geçmişten bu yana stratejik bir önemi olmasından kaynaklı olarak her zaman tehdit altında olan yerler olduğuna dikkat çeken Securitas Kalite ve Risk Koordinatör Yardımcısı Hüseyin Erim toplantıda yapmış olduğu konuşmada şu ifadelere yer verdi: Gerek mal, gerekse can güvenliği açısında limanlarımız stratejik önemi olan kritik tesisler. Uluslararası gemi ve liman tesisi güvenlik kodu olan ISPS kapsamında icra edilen tatbikatımızda olası terör saldırısı durumunda yaşanacak hadiseler, alınacak tedbirler senaryolar dâhilinde ele alındı. Toplantıya alanda limanda çalışan uzmanların katılımı ile daha

verimli sonuçlar elde edildi. Toplantı sonucunda liman işletmeleri olası bir terör, sabotaj ve saldırı vb. konularda öncelikli olarak hayata geçirilmesi gereken faaliyetler 4 başlık ortaya çıktı. Olası risklere karşı alınacak olan önlemlerin belirlenmesi en önemli hususlardan birisi olduğundan tüm süreçlerin bir güvenlik metolojisine ihtiyaç duyduğu. Güvenlik hizmeti ile entegre edilmiş İtfaiye hizmetinin olası yangın risklerini minimize edeceği ve ekibin anında müdahalesinin olacağı. Elektronik tedbirler kapsamında standart izleme yapmak yerine önceden senaryosu oluşturulmuş olayları anında ilgililere aktarabilen uzaktan izleme kamera sistemlerinin güvenlik çözümlerine dâhil edilmesi gerektiği. Harici alarm sistemi ve akıllı kameraların kullanımının güvenlik açısından önem bir unsur olduğu.



GÜNCEL

“NFPA 13-2016 Sprinkler Sistemleri Standardında Değişiklikler” eğitim semineri

TÜYAK Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı ve Yangından Korunma Derneği’nin 19 Kasım 2016 cumartesi günü Kozyatağı Hilton’da gerçekleştirdiği “NFPA 13-2016 Sprinkler Sistemleri Standardında Değişiklikler” eğitim semineri gerçekleşti. Oturum Başkanlığını Dr. Kazım Beceren’in yaptığı Eğitim Semineri’nde ilk sunum Profel Yangın firması kurucusu Özlem Karadal Güneç tarafından yapıldı.

NFPA 13-2016 Standardında Tasarım ile ilgili değişiklikler konulu bilgiler aktarıldı. Seminer’in ikinci konuşmacısı Tasarım Mühendislik firmacı kurucusu Taner Kaboğlu ise “NFPA 13 Standardında Montaj ile ilgili Değişiklikler” konusunu ele aldı. Soru cevaplar ile tamamlanan etkinlik kalabalık bir izleyici grubu tarafından takip edildi. TÜYAK 2017 yılı boyunca vermiş olduğu eğitim seminerleri-

ne devam edecek. Eğitim semineri tarihleri ise şu şekilde: 21 Ocak 2017 Köpüklü Söndürme Sistemleri 18 Şubat 2017 Yangın Algılama ve İhbar Sistemleri 18 Mart 2017 NFPA 13 2016 Değişiklikleri 15 Nisan 2017 Yangın Sigortacılığında Risk Analiz Yöntemleri 13 Mayıs 2017 Yangın Pompaları

Yahoo’nun 1 Milyar kullanıcısının hesap bilgileri çalındı ABD’nin en büyük teknoloji şirketlerinden Yahoo, 2013 yılı Ağustos ayında 1 milyar kullanıcısının hesap bilgilerinin “devlet destekli” bilgisayar korsanlarınca ele geçirildiğini açıkladı. California merkezli şirketten yapılan yazılı açıklamada, 2013 yılına dayanan siber saldırı olayında yaklaşık 1 milyar kullanıcısının hesap bilgilerinin çalındığı duyuruldu. Çalınanlar arasında müşterilerin gizli bilgileri, e-posta adresleri, telefon numaraları, doğum tarihleri ve hesap doğrulama kayıtlarının yer aldığı aktarılan açıklamada, kullanıcıların

20 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

finansal bilgilerinin zarar görmediği belirtildi. Açıklamada, 2013’teki siber saldırı olayının “devlet destekli” korsanlarca gerçekleştirildiğine inanıldığı ifade edildi. Yahoo, geçen eylül ayında ise 2014 yılında 500 milyon kullanıcısının hesap bilgilerinin çalındığını açıklamıştı. Son 4 ayda tarihinin en büyük iki siber saldırı olayını kamuoyuna duyuran Yahoo’nun güvenlik protokollerinin ne derece “güvenli” olduğu tartışması, Amerikan medyasında yeniden alevlendi. İlk siber saldırıda bilgisayar korsanlarının ele geçirdiği

bilgiler arasında 500 milyon kullanıcının adı, e-posta adresi, telefon numarası, doğum tarihi, karıştırılmış şifresi, hesap doğrulamak için gereken güvenlik sorusu ve cevabının bulunduğu ancak kredi kartı bilgisi gibi finansal bilgilerin çalınmadığı ifade edilmişti. ABD’nin en büyük telekomünikasyon firmalarından Verizon, geçen temmuz ayında Yahoo’nun ana işletme birimlerini 4,8 milyar dolara satın alma anlaşması yapmış, ilk siber saldırı haberlerinden sonra “anlaşma koşullarının yeniden müzakere edilebileceğini” belirtmişti.



GÜNCEL

“Gelin Bu Güçlü Birlikteliğe Siz de Ortak Olun” semineri gerçekleşti

Bosch Güvenlik Sistemleri ile 2015 yılında imzalanan distribütörlük sözleşmesiyle, Bosch Güvenlik Sistemleri’nin tüm ürün ve çözüm portföyünü, entegrasyon platformlarını ürün gamına ekleyen Teknomaks, ileri teknoloji ürünlerini Ankara’da faaliyet gösteren sistem entegratörlerine ulaştıran ‘Güçlü Birliktelik’ organizasyonunu başarıyla gerçekleştirdi. Toplantı Ateksis Şirketler Grubu Genel Koordinatörü Atila Özcan’ın konuşması ile başladı. Seminer Teknomaks Satış

Müdürü Erdal İncir ’in; şirketin gelişim süreci, ürün portföyü ve satış stratejileri hakkında yaptığı sunumuyla devam etti. Bosch Güvenlik Sistemleri Ürün Yöneticileri Dr. Hayri Yıldırım ve Ozan Reşat Altındiş’in de konuşmacı olarak katıldığı seminerde gelişen teknoloji ile sektörün kullanımına sunulan Bosch Güvenlik Ürünleri hakkında eğitimler verildi. Seminerde ayrıca Teknomaks Satış Yöneticisi Mustafa Yılmaz’ın sunumunda ‘Entegre Yazılım Çözümleri’ vurgusuyla yer

alan Duetron Yönetim Yazılımları ve entegrasyon çözümleri hakkında bilgiler paylaşıldı. Etkinliğin son bölümünde, Teknomaks Proje Yöneticisi Deniz Ünal; yaptığı sunumuyla yangın algılama sistemlerinin önemi ve verimliliği hakkında bilgilendirmeler yaptı. Yine bir ilki gerçekleştiren Teknomaks aynı zamanda Konferans ve Simultane Sistemler alanında faaliyet gösteren organizasyon ve kiralama firmaları için aynı etkinlik gününde ikinci bir eğitim de organize etti. Bosch Konferans ve Simultane Sistemlerinin en yeni ürünlerini çözüm ortakları ile buluşturarak bilgilendirmelerde bulundu. Tüm gün süren ve yoğun bir katılımın olduğu seminerlerde katılımcılar eğitime katıldıklarına dair sertifikalarını alarak ayrıldılar. Başarılı bir organizasyonu daha ardında bırakan Teknomaks adına konuşan Erdal İncir; bu tür seminerlerin pek çok ilde yapılmasının planlandığını ve diğer illerde de sektörün önde gelenleriyle buluşmaya devam edileceğini belirtti.

Fidye yazılımı tehdidinde dünya 4. sıradayız Trend Micro, 2016 yılının üçüncü çeyrek dönemine denk gelen Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında Türkiye’de gerçekleşen siber güvenlik olaylarını değerlendirdi. Türkiye’nin siber güvenlik durumuna yönelik önemli ipuçları veren Trend Micro, araştırma birimi Trend Labs’ın elde ettiği bulguları paylaştı. Bilgilere göre Türkiye, dünyada en çok fidye yazılımı saldırısına uğrayan dördüncü, en çok online bankacılık saldırısına

22 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

uğrayan sekizinci ülke durumunda. Bunun yanında Türkiye’deki kullanıcıları hedef alan 1 milyon 976 bin 965 zararlı yazılım ve 9 milyon 868 bin 413 istenmeyen e-posta Trend Micro’nun güvenlik duvarına takıldı. Ayrıca kullanıcılar tarafından indirilen 472 bin 741 mobil uygulamanın 6 bin 385 tanesinin zararlı yazılım içerdiği belirlendi. Hackerların bilgisayarları kilitleyerek karşılığında para istedikleri fidye yazılımları

Türkiye’de durmadan artmaya devam ediyor. Trend Micro’nun elde ettiği verilere göre 2016’nın Ocak ayından Eylül ayına kadar Türkiye’yi hedef alan toplam 9 milyon 554 bin 906 fidye yazılımı saldırısı gerçekleşti. Türkiye tüm dünyadaki saldırıların yüzde 5,29’una maruz kaldı. ABD, Brezilya ve Hindistan’dan sonra dünyada en fazla fidye yazılımı saldırısına uğrayan dördüncü ülke oldu.



b HAYATA BAKIŞ

“Kardeş ilişkileri” Bir insanın kardeşinin olması aslında kendisi için çok önemli bir şans, hayat boyu sürecek bir arkadaşlık demektir. Kardeşlik ilişkisi insana paylaşma duygusunu öğreten ilk tecrübelerden biridir; ancak çocuklar küçükken ufak tefek konuları mesele haline getirip sık sık kavga ederler. Aslında kardeşler arasındaki küçük kavgalar ailenin tadı tuzu sayılabilir. Fakat bu kavgalar ciddi boyutlara vardıysa, kardeşlerin arasında ciddi bir rekabet ve kıskançlık yaşanıyorsa anne-babanın durup kendi tavırları üzerinde düşünmesi gerekir. Kardeşlik paylaşma duygusunu öğreten ilk tecrübelerden biridir demiştik. Gerçekten de çocuklar, aslında yaradılışları gereği benmerkezci oldukları halde kardeşler arasındaki sevgi bağı onlara paylaşma yeteneğini kazandırır. Bir çocuğun verebilmesi-paylaşabilmesi, kişiliği için atılmış önemli bir adımdır. Çocuklar küçükken; kardeşler arasındaki ilişkilerde daha çok yeni bir kardeşin gelmesini kabullenememe, kıskançlık ve rekabet gibi sorunlar yaşanırken yaşları büyüyünce özellikle ağabey-kız kardeş ilişkisinde ağabeyin kız kardeşinin hayatına müdahale ederek onu korumak istemesinden kaynaklanan sorunlar ortaya çıkabiliyor.

Oğuz GÜLAY

İlk çocuğun ardından aileye yeni bir çocuk daha katılınca bu durum büyük çocuk açısından bir sorun haline gelebiliyor. Buna sıklıkla rastlanmaktadır. Çocuğun kardeşini kabullenebilmesi, onu sevebilmesi için anne babalara düşen bazı görevler vardır. Böyle bir durumda abla ya da ağabey olan çocuk ihmal edilmişlik duygusuna kapılır. Çünkü kardeşi olunca şimdiye kadar sadece kendisine yönelmiş olan sevgi ister istemez diğerine de gider. “Annem beni eskisi gibi sevmiyor” diye düşünen çocuk kardeşinin duygusal olarak kendisinden bir şey çaldığını hisseder. Çocuğa bunun doğru olmadığını göstermek gerekir. Baba eve geldiği zaman küçük çocuğu kucağına alır; öbürü boynu bükük kalırsa bu, çocuk açısından son derece duygu zedeleyicidir. Kendisini azarlasanız çocuk o kadar üzülmez, çünkü azarlamak da negatif bir ilgidir. Çocuk içinden “keşke babam beni azarlasaydı” der. Çünkü anne babasının artık kendisine yönelik ilgi ve sevgisini kaybettiği duygusuna kapılır. Çocuk, bu duyguyu ailesine davranış dili ile anlatır. Annenin babanın ilgisini çekmek için bir şeyler yaparlar, kimi zaman kardeşlerine zarar vermeye çalışır. Bunları yaparken “benim farkıma varın, bana değer verin, beni adam yerine koyun” demek ister. Onun için anne – babasını kızdıracağını bildiği davranışlara girişir. Ayrıca çocuğa kardeşinin bakımında bazı sorumluluklar verilirse çocuk bu durumu bir oyun gibi algılayıp yardımcı olmaya, görevlerini yerine getirmeye çalışacak böylece duruma alışması daha kolay olacaktır. İşe yaradığını hissetmek hem çocuğun kişilik gelişimi açısından hem de kardeşini kabullenmesi açısından yararlı olacaktır. Uygulanabilmesi dileğimle…

24 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

Çocuklar, aslında yaradılışları gereği benmerkezci oldukları halde kardeşler arasındaki sevgi bağı onlara paylaşma yeteneğini kazandırır. Bir çocuğun verebilmesipaylaşabilmesi, kişiliği için atılmış önemli bir adımdır.



KAPAK KONUSU AVM GÜVENLİĞİ

Yüzlerce kamera görüntüsü tek ekranda DNR teknolojisiyle sayısal gürültü giderme özelliğine sahip kameralar; filtreleme özelliği ile hareket halindeki bir aracın hızı nedeniyle görüntüdeki bozulma gibi çevresel etkenlerden kaynaklı sinyal gürültülerini önleyerek net bir görüntü elde edebiliyor. Kerem İRTEN / Görüntülü İletişim ve Güvenlik Sistemleri Direktörü KAREL ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş.

M

etropollerde güvenlik her geçen gün çok daha önemli hale geliyor. Bu yüzden, giriş çıkışların yoğun olduğu AVM, işyerleri ve

26 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

kamuya açık alanlarda güvenliğin sağlayabilmesi lüks olmaktan çıkarak bir zorunluluk haline geldi. Bunun için kullanılacak teknoloji ve çözümlerin tasarruf, konfor ve güvenirlikten ödün vermeden uygula-

nabilmesi ise büyük önem taşıyor. Bu noktada, iletişim ve güvenlik altyapısında entegrasyona imkân veren IP sistem uygulamaları ve uç birimler akıllı çözümlere imkân tanıyor. Gerek gerek mağaza ve



KAPAK KONUSU AVM GÜVENLİĞİ

Tehditleri, şüpheli olayları ya da gerçek zamanlı davranışları algılamak ve tanımlamak için video görüntülerini sayısal olarak analiz eden video analiz sistemi ile alarm durumu olmadığı sürece aktif olarak görüntülerin izlenmesine gerek kalmıyor.

Kerem İRTEN

iş yerleri tarafından kullanılan izleme sistemleri, gerek AVM’de kullanılan sistemler caydırıcılığın dışında, vaka çalışmalarında “durum” tespit etme imkânı sağlaması bakımında tercih edilen güvenlik çözümlerinin başında geliyor. CCTV kamera sistemleri AVM’lerde özellikle giriş-çıkışlar, yürüyüş yolları gibi halkın yoğun olarak hareket halinde olduğu alanların izlenmesinde büyük kolaylık sunuyor. Bu sistemler gerektiğinde 24 saatlik dilimlerde kayıtların tutularak geçmişe dönük arama yapılabilmesine imkân veriyor.

Her ihtiyacın kamerası başka Özellikle meydana gelen olaylarla ilgili araştırma yapılırken önem kazanan görüntü kayıt kalitesi ve kayıtların anlık veya sonradan izlenebilmesi özellikleri, hangi kayıt cihazının kullanılması gerektiği sorusunu da öncelikle akla getiriyor. Beklentileri karşılayan ve yüksek performans sunan çözümün seçilmesi için öncelikle ihtiyacın belirlenmesi gerekiyor. Dijital zoom (yakınlaştırma) ve yüksek çözünürlük ihtiyacının ortaya çıktığı durumlarda PTZ

28 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

kameralar diğerlerinden bir adım öne çıkıyor. Özellikle vandal-proof özellikli kamera tipleri, açık alanlarda kameraya yapılacak kötü niyetli müdahale riskini de ortadan kaldırıyor. Uzaktan “fokus” ayarı yapılabilen kameralar ise; yüksek ve ulaşılması güç alanlardaki kameralara müdahale edilmesi ve netlik ayarı yapılması konusunda kolaylık sağlıyor. Kalabalığın ve daimi hareketin ön planda olduğu AVM’lerde bir diğer soru, hareketli cisimlerin nasıl izleneceği noktasında ortaya çıkıyor. DNR teknolojisiyle sayısal gürültü giderme özelliğine sahip kameralar; filtreleme özelliği ile hareket halindeki bir aracın hızı nedeniyle görüntüdeki bozulma gibi çevresel etkenlerden kaynaklı sinyal gürültülerini önleyerek net bir görüntü elde edebiliyor. Kameranın gece görüşü özelliğine sahip olması ise ayrıca çok önemli. IR ledli, yüksek IR mesafesine sahip ve IR düzeltmeli lenslere sahip kameralarla düşük ışık şiddetine sahip ortamlarda daha net ve aydınlık görüntü alınabiliyor. Optik ve dijital zoom özellikleri sayesinde çok uzak noktalardan dahi detaylı izleme yapılabiliyor. Işık patlamalarını maskeleme özelliği ile HLM kameralar, özellikle otopark alanlarında araç farları gibi şiddetli ışık yayan kaynakları bertaraf ederek hem daha karanlık olan

bölgelerin net görülebilmesini, hem de plaka okumayı mümkün kılıyor. Otoparklarda plaka okuma yazılımı için HLM özellikli kameralar ile gereken veriler kolaylıkla elde edilebiliyor. Karel CCTV çözümleri geniş alana yayılmış güvenlik sistemleri için tüm alanlarda gece-gündüz gibi farklı çevre koşullarında tüm izleme ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Elektriksel etkilerden koruma devreleri ile Karel kameralar, özellikle dış mekanlarda direk montajlarında olumsuz gerilim ve uygunsuz toprak parazitlerine karşı kamerayı koruyor. Bu sayede dış ortamda güvenle ve net görüntü alınabiliyor. İzleme sistemlerinde ihtiyaç duyulan tek unsur güvenlik riski taşıyan alanları izleyebilmek değil elbette. Kamera görüntülerinin 24 saat esasına göre kayıt edilmesi ve arşivlenmesi ayrıca büyük önem taşıyor. Karel’in izleme sistemleri, sunduğu video kayıt ve yönetim yazılımıyla tek sunucuda yüzlerce kameranın takip edilmesine, aynı ekrandan kameraların hem anlık canlı görüntülerinin hem de hem de geçmişe dönük kayıtlarının izlenebilmesine imkân tanıyor. Tehditleri, şüpheli olayları ya da gerçek zamanlı davranışları algılamak ve tanımlamak için video görüntülerini sayısal olarak analiz eden video analiz sistemi ile alarm durumu olmadığı sürece aktif olarak görüntülerin izlenmesine gerek kalmıyor. Logları tutulmuş olan



KAPAK KONUSU AVM GÜVENLİĞİ

alarm durumları, hareket algılama, kişi ve araç sayma, kayıp ve yabancı nesne gibi kriterlere göre aratılabiliyor. Akıllı arama adı verilen bu sistemden elde edilen rapor, tablo ve grafikler halinde alınabiliyor. Böylelikle operatörler, video analiz raporlarıyla ölçülebilir bilgiye ulaşabiliyor.

Güvenlik sistemlerinin diğer iletişim çözümleriyle entegre olmasının önemi Ses, veri ve görüntüyü tek bir iletişim altyapısında birleştiren IP iletişim ve güvenlik sistemleri, klasik haberleşme ve güvenlik çözümleriyle entegre çalışabildiği gibi, çok farklı ihtiyaçları da karşılayabiliyor. Bu sistemler mobilite, ses kayıt, görüntülü görüşme, sesli mesajların e-mail ile iletilmesi, durum bilgisi izleyebilme, anlık mesajlaşma, uzak abone ve uzak ofis iletişimi gibi avantajlı çözümlerin de kullanılmasına olanak sağlıyor. IP İletişim Çözümleri ile santral abonelerine her yerden, her an iletişim ve erişilebilirlik sağlanabiliyor. Santral kullanıcıları ofis telefonları veya akıllı cihazları üzerinden güvenlik kameralarına bağlanabiliyor, görüntü izleyebiliyorlar. Cihazlar arasında kullanılan ortak iletişim protokolleri ile masa üstü IP telefonlardan, mobil cihazlardan veya mağaza içi ünitelerinden herhangi bir lokasyonda yer alan kamera görüntülerinin izlenebilmesi mümkün hale geliyor. CCTV sistemleri, IP iletişim sistemleri, görüntülü interkom üniteleri, hırsız alarm sistemleri ve akıllı sensörler birleştirilerek ihtiyaca uygun olarak katma değerli çözümler sunuluyor. Karel’in iletişim ve güvenlik sistemleri entegrasyonuyla sunduğu kolaylıklar sayesinde güvenlik sistemleri ile konfordan

30 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

ve kişisel hayatın mahremiyetinden ödün vermeden korunmak mümkün. Karel güvenlik çözümleri ziyaretçi sirkülasyonu yüksek yerlerde çalışanlar ile ziyaretçilerin kendilerini güvende hissetmeleri için önemli bir rol üstleniyor. Bu çözümler “gözetleniyorum” hissi yaratmadan, “özel hayat maskeleme” gibi özelliklere sahip kayıt sistemleri sayesinde insan haklarına ve kişisel hayata saygılı bir güvenlik sistemi sunuyor.

Maliyet tasarrufu ve verimlik artışı Birbirinden farklı altyapı ihtiyaçlarının ve kullanılacak sistemlerin birbiriyle uyumlu olarak projelendirilmesi, satın alma süreçleri, uygulamaya konması ve desteklenmesi projelerdeki en büyük zorlukların başında geliyor. Karel, iletişim sistemleri ile entegre edilmiş güvenlik çözümleriyle ilave katma değer yaratarak, gerek proje firmalarına, gerekse kullanıcılara hem maliyet hem de tüm sistemi tek elden kontrol edebilmek gibi önemli avantajlar sağlıyor. Birbiriyle entegre olma yeteneğine sahip Karel çözümleri ile tek tek sağlanan verimin çok daha üstüne

çıkılabiliyor. Türkiye’de bu alanda çok önemli projeler gerçekleştirmiş olan Karel, 81 ilin tamamında mevcut Yetkili Satıcı ve Servis ağıyla hizmet veriyor. Bu da bu alanda çok önemli olan hızlı ve güvenli çözümler üretmesine imkân sağlıyor.

Ses, veri ve görüntüyü tek bir iletişim altyapısında birleştiren IP iletişim ve güvenlik sistemleri, klasik haberleşme ve güvenlik çözümleriyle entegre çalışabildiği gibi, çok farklı ihtiyaçları da karşılayabiliyor.



KAPAK KONUSU AVM GÜVENLİĞİ

Mağazanızdaki teknolojilerden daha fazlasını bekleyin Çok yakın bir geçmişe kadar mağazalarda güvenlik kameraları ve alarm antenleri sadece güvenliği sağlamak için kullanılırdı. Bugünse hem kameralar hem de antenler akıllandı. Yeni teknoloji çözümler artık güvenliğin çok daha ötesine geçip, perakendecilere geleceğin mağazacılığını sunuyor. SENSORMATİC GÜVENLİK HİZMETLERİ

32 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016


İsmail UZELLİ

G

üvenlik kameraları, yakın bir gelecekte yalnızca kayıtlı ve delil niteliğindeki görüntüleri elde etmek için bir kayıp önleme aracı olarak kullanılıyordu. Kameraların bugün geldiği nokta ise bambaşka… Gelişen video analiz yetenekleri ve uzaktan izleme hizmeti ile yeni nesil güvenlik kameraları, erken uyarı ile istenmeyen bir olay gerçekleşmeden müdahale edebilmeye olanak sağlıyor. Kamera sistemi ile birlikte kullanılan akıllı yazılımlar, yetkisiz giriş, şüpheli paket ya da amaçsızca dolaşan şahısları anında belirleyerek “Uzaktan İzleme Merkezine” raporluyor. Bu sayede insan gözünden kaçabilecek detayların anlık olarak operatörlerle paylaşılması ve proaktif şekilde önlem alınması ya da müdahale edilmesi sağlanıyor.

mağazanın en çok hangi alanında vakit geçiriyor, hangi reyonlardan alışveriş yapıyor, hangi ürünleri deniyor ve bunların ne kadarı satışa dönüşüyor gibi veriler müşteriyi anlamak için yol gösteriyor. Kameralarla birlikte kullanılan, video analiz ve mobil cihazların Wi-Fi ve Bluetooth algoritmaları sayesinde toplanan veriler bütünleşik olarak yorumlanarak, mağaza içindeki müşteri davranışları ve profili, e-ticarette yapılan netlikte ölçülüyor, mağazada operasyonel ve fiziki güncellemeler yapılarak ya da kişiye özel kampanyalar planlanarak günümüz müşterisinin ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap veriliyor, memnuniyeti artırılıyor. “Alarm Antenleri” de bu yapı içine adapte olacak şekilde akıllı yazılımlarla destekleniyor. Yeni nesil antenler, sahip olduğu entegre çözümlerle, klasik anten sistemi olmanın çok ötesinde geliştirilmiş mağaza zekası sunuyor. Tek bir algılama sisteminde ile birden fazla özellik… Önceleri, elektronik ürün takip çözümleri, güvenlik amaçlı olarak sadece ‘satın alınmadan mağaza dışına çıkarılan ürünler’ için alarm verirken, şimdi; üzerine eklenen entegre kişi sayma sensörü, metal folyo ve jammer algılama ve hatta alarm anına ait en yakın görüntüyü elde eden entegre kamerası ile kapsamlı bir platform olarak

sunuluyor. Yeni nesil antenlere entegre edilebilen RFID kitleri ile satın alınmadan mağazadan çıkan ürünün tekil olarak hangi ürün olduğu bilgisine ulaşılıyor. Ürünlere birer kimlik veren RFID çözümleri ile kolay envanter takibi ve yönetimi yapılarak, 10 kat daha hızlı stok sayımı, %99.9 stok doğruluğu ve %21’e varan satış artışı sağlanıyor. Dünya perakende devlerinin kullanmaya başladığı bu yeni teknolojilerin doğrudan karlılığı etkilediğini belirten Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, “Perakende Sektöründe, maliyetleri düşürmek, kazancı artırmak ve mağaza güvenliği sağlamak için birbiriyle entegre çalışan, son teknoloji çözümlere ihtiyaç duyuluyor. Bu teknolojiler, ihtiyaca göre bazen müşteri davranışlarını, bazen ödemesi yapılmadan mağazadan çıkan ürünleri, bazen de reyonda eksik olan ürünleri algılıyor, algıladığı bu parametreleri de sayısal veriler haline dönüştürüyor. Bu veriler, mağaza güvenliğini, karlılığını, verimliliğini geliştirmek üzere anlamlı raporlar haline getiriyor. Sensormatic bu algılama ve anlam katma misyonunu, en yeni teknolojiye sahip donanımlar ve yazılımlarla sağlarken, 22 yıllık bilgi birikimiyle de müşterisinin süreçlerine değer katıyor” dedi.

Kameralar, müşterinin ne istediğini anlıyor Perakende sektöründe müşteriyi anlamak ve onun hareketlerini yorumlamak çok önemli. Örneğin; mağazaya kaç müşteri giriyor, hangi cinsiyet ve yaş aralığında,

Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 33


KAPAK KONUSU AVM GÜVENLİĞİ

AVM’lerde teknoloji ve yeni nesil güvenlik sistemleri Profiling eğitimi ile özel güvenlik görevlisinin hırsız şüphelisi şahıs ile karşılaşması halinde yapması gerekenleri bilmesi ve uygulaması sağlanmaktadır. Bu kapsamda hırsızlık yapabilecek kişinin görünüş, vücut dili ve şüpheli hareketlerinin profilleri çıkartılmakta, özel güvenlik görevlileri ile bu olası profiller paylaşılmaktadır. Hüseyin ERİM/Kalite Ve Risk Koordinatör Yardımcısı SECURİTAS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş

S

on yıllarda sayıları giderek artan, alışverişin yanı sıra sosyal imkânları nedeniyle tercih edilen AVM’ler ihtiyaçları ve farklılaşan müşteri portföyü ile güvenliğin diğer alanlarından farklılaşıyorlar. AVM güvenliğine ana amaç, görünmeden ve onları rahatsız etmeden rahat bir alışveriş ve sosyal yaşam ortamı sunmak oluyor. Güvenlikte bilgi lideri Securitas olarak AVM’lere özel sunduğumuz çözümlerimizde insan gücüne teknolojiyi de en-

34 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

tegre eden “Güvenlik Mühendisliği” kimliğimizi ön plana taşıyoruz. Mağaza konseptlerine ve müşteri portföyüne uygun özel çözüm paketleri sunuyoruz. Her AVM’yi farklı bir proje olarak ele alıyor, risk analizleri ve ihtiyaçları doğrultusunda özel planlamalar yapıyoruz. Bu planlamayı yaparken, denetim, alarm izleme ve müdahale, mağaza açma-kapama, video ile uzaktan alarm doğrulama (rvs), panik butonu ve müdahale, geçici güvenlik, güvenlik görevlisi ile olay yedek-

leme, anahtar emanet ve nakit taşıma hizmetleriyle birlikte ayrıca sahada aktif görevde olan güvenlik görevlileri tarafından verilen “profiling” hizmetine kadar pek çok hizmetten yararlanıyoruz.

Profiling ile şüpheliyi tanımlamak Son yıllarda giderek artan güvenlik ihtiyacı kendi özel çözümleri de beraberinde getirdi. Bunlardan biri de Profillig. Profilling ile amaç şüpheli olarak tanımlanan şahıs, nesne ve hareketlerin


Hüseyin ERİM

tespit edilmesidir. Şüpheli şahsın belirlenmesi, devriyeler, kullanılan yazılımla ve kameralar tarafından izlenmesi ve muhtemel tehlikenin belirlenerek önlenmesidir. Profiling eğitimi ile özel güvenlik görevlisinin hırsız şüphelisi şahıs ile karşılaşması halinde yapması gerekenleri bilmesi ve uygulaması sağlanmaktadır. Bu kapsamda hırsızlık yapabilecek kişinin görünüş, vücut dili ve şüpheli hareketlerinin profilleri çıkartılmakta, özel güvenlik görevlileri ile bu olası profiller paylaşılmaktadır. Bu projenin bir uzantısı olarak özel güvenlik görevlilerinin olası hırsızlık yapabilecek kişiye nasıl yaklaşması ve davranması gerektiği de eğitimlerde verilmektedir. Profiling sistemi çok hassas bir denge üzerinde yapılır. Müşteri ve ziyaretçilere potansiyel suçlu olarak davranmak hem özel güvenlik şirketinin hem de hizmet verilen mağazanın/ markanın repütasyonuna zarar verebilir. Profiling ile bu hassas dengenin de en iyi şekilde korunması sağlanmaktadır.

AVM’lerde güvenlik hizmetlerinin başarılı olmasını sağlar. Konusunda uzman, tecrübeli ve eğitimli personelle birlikte ve modern teknolojinin kullanılması güvenlik çözümlerinde farkındalık yaratılmaktadır. Günde milyonlarca insanın ziyaret ettiği AVM’lerin güvenlik hizmetlerinin önemi de günden güne artmaktadır. Güvenlik yapılanmalarının; düzenleyici, organize edici, uyarıcı, harekete geçirici, sürekliliği sağlayıcı ve yönlendirici olmalıdır. AVM güvenliğinin müşteri ve ziyaretçi memnuniyeti odaklı olması bu hizmetleri diğer güvenlik hizmetlerinden ayırmaktadır.

Akıllı kameralar; yazılım ve özel analiz sistemleri ile AVM girişinden başlayarak tüm bölümler detaylı izlenebilir, herhangi bir risk tespit edildiği takdirde, güvenlik görevlisi ile olaya anında müdahale edilebilir hale geldi.

Güvenlik hizmetlerinde teknoloji

lik sektörünü de olumlu etkiledi. İnsan gözünden kaçabilecek pek çok detay özel yazılımlar ve sistemler sayesinde analiz edilebilir hale geldi. Bu gelişmeler AVM güvenliğinde de kullanılmaya başlandı. Dünyadaki bu gelişmeler paralel, Türkiye’deki büyük AVM ler de gerekli teknoloji yatırımlarını yaparak bu sistemleri kullanmaya başladılar. Söz konusu uygulamalar da klasik güvenlik sistemleri olarak adlandırdığımız, x-ray cihazlarının yerini çok daha gelişmiş izleme sistemleri almaya başladı. Akıllı kameralar; yazılım ve özel analiz sistemleri ile AVM girişinden başlayarak tüm bölümler detaylı izlenebilir, herhangi bir risk tespit edildiği takdirde, güvenlik görevlisi ile olaya anında müdahale edilebilir hale geldi.

Securitas olarak, teknolojiye yaptığımız yatırımı önemsiyor müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik farklı çözümler sunmaya devam ediyoruz. Yeni nesil izleme sistemi dediğimiz kamera sistemleri ve bunların üzerine yerleştirilen özel yazılımlar ile “görünmeyen güvenlik” anlayışını Türkiye’de başarılı bir şekilde uyguluyoruz. Görünmeyen güvenlik anlayışı, dünyada özellikle alış-veriş merkezleri gibi, insanların sosyal aktivitelerini de gerçekleştirdiği alanlarda uygulanmaya başlanan ve sonuçları de hem AVM’leri hem de ziyaretçileri tarafından memnuniyet ile karşılanan bir uygulamadır. Gelişen teknoloji tüm sektörleri olduğu gibi güven-

AVM’lerde güvenlik açısından dikkat edilmesi gereken hususlar Koordinasyon, dikkat, süreklilik, iyi izleme ve inovatif çözümleri

Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 35


KAPAK KONUSU AVM GÜVENLİĞİ

Alışveriş merkezlerinde yangın güvenliği Alışveriş merkezleri insan yükü açısından oldukça fazla olabilmektedir. Fazla insan yükü herhangi bir yangın anında insanların tahliyesi açısından büyük bir risk oluşturmakta ve en kısa zamanda tahliyenin yapılabilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Barış TOPAL /CFPS NFPA Sertifikalı Yangın Güvenliği Uzmanı DETAY YANGIN DANIŞMANLIK TASARIM VE EĞITIM HIZM. A.Ş.

G

ünümüzde alışveriş merkezleri sadece alışveriş yapılan mekanlar olmaktan çıkıp insanların zamanlarının önemli bir kısmını geçirdiği yaşam alanlarına dönüşmektedir. Sinema, restorant, süpermarket, mağaza, spor ve eğlence merkezi, otopark gibi farklı kullanım alanları içermesi nedeniyle farklı yangın tehlike sınıflarını bünyesinde barındırmakta ve yangın güvenliği açısından bu durum büyük önem arz etmektedir. Alışveriş merkezleri insan yükü açısından oldukça fazla olabilmektedir. Fazla insan yükü herhangi bir yangın anında insanların tahliyesi açısından büyük bir risk oluşturmakta ve en kısa zamanda tahliyenin yapılabilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Alışveriş merkezindeki yük sayısı hesaplanmalı ve buna bağlı olarak yeterli sayıda yangın çıkışı sağlanmalıdır. Uygun yerlere yangın çıkış ve yönlendirme tabelaları konulmalıdır. Kaçış merdivenleri periyodik olarak kontrol edilmeli ve kaçış yolları üzerinde herhangi bir engel olmamalıdır.

36 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

Yapıda yangın ne kadar çabuk fark edilebilirse, insanların tahliyesi için o kadar çok zaman kazanılır. Bunun için yangın dedektörleri, siren, flaşörlü siren ve ihbar butonlarından oluşan adresli yangın algılama sisteminin tesis edilmesi, sistemin sürekli aktif olarak çalışır vaziyette olması, sesli uyarı cihazları ile insanların uyarılması ve yönlendirilmesi gerekmektedir. Algılama sistemleri itfaiye ile de ilişkilendirilmeli ve yangın ihbarı alınır alınmaz otomatik olarak haber verilebilmelidir. Adresli algılama sistemi sayesinde yangının çıktığı yer noktasal olarak tespit

edilebilir ve itfaiye yangının çıktığı noktaya yönlendirilebilir. Yangın algılama paneli giriş katta ve itfaiyenin kolayca ulaşabileceği bir odada, yangın riskinden uzak bir yerde bulunmalıdır. Duman da en az yangın kadar tehlikelidir. Dolayısıyla insanların dumandan etkilenmesini engellemek ve dumanın yapı içinde dağılmasını engellemek için duman kontrol ve basınçlandırma sistemleri tesis edilmelidir. Alışveriş merkezlerinde genelde mekanik duman atma sistemleri kullanılmaktadır. Atrium boşlulkarının çatısında ise doğal duman atma ile de duman tahliyesi yapılabilmektedir. Yangın kaçış merdiven yuvalarında ve asansör kovalarında pozitif basınçlandırma yapılarak dumanın bu bölgelere geçişi engellenmelidir. Dumanın kontrol edilmesi sayesinde tahliye işlemleri daha hızlı ve etkin bir biçimde yapılabilecektir.


Barış TOPAL

Yangına müdahale otomatik ve manuel söndürme sistemleri ile yapılabilmelidir. Sprinkler sistemleri otomatik söndürme için en yaygın olarak kullanılan ve en güvenli sistemlerdir. Alışveriş merkezlerinde bulunan mahallere uygun olarak sprinkler sistemi tesis edilmelidir. Genel dolaşım alanları, mağaza, restorant gibi ısıtılan hacimlerde Islak Borulu Sprinkler Sistemleri tasarlanırken donma tehlikesinin olduğu mal kabul, yükleme alanları ve otopark gibi alanlarda ise Kuru Borulu Sprinkler Sistemi tasarlanmalıdır. Sprinkler sistemi pompa ve su deposu kapasitesi, tehlike sınıfı en yüksek mahale göre ilgili standart ve yönetmelikler uyarınca hesaplanmalıdır. Henüz başlangıç aşamasındaki bir yangına müdahale için ise uygun yerlere portatif söndürücüler ve yangın dolapları yerleştirilmeli ve yangına müdahale edilebilmelidir. İtfaiyenin yangına müdahale edebilmesi için ise yangın kaçış koridorlarına su alma vanaları bırakılmalıdır. Su alma vanaları itfaiye hortum bağlantısı ile uyumlu olmalı ve gerektiğinde lokal standartları karşılamalıdır. Su ile müdahale edilemeyen elektrik panel odaları, orta gerilim odaları, sistem

kontrol odaları, bilgi işlem odaları gibi mahallerde ise Temiz Gazlı Otomatik Gazlı Söndürme Sistemleri tesis edilebilmektedir. Bu sistemlere özel kontrol panelleri olmalı ve bu paneller bina genel yangın algılama ve ihbar paneli ile irtibatlandırılmalı ve alarm ve arıza durumları izlenmelidir. Tüm söndürme sistemlerinin Alışveriş Merkezi işletmesi veya sahibi tarafından periyodik bakımlarının yaptırılması gerekmektedir. Bakımlar konusunda uzman firmalar ve sertifikalı personel tarafında yapılmalı, bakım raporları işletme veya bina sahibi veya ortakları ile paylaşılmalıdır.

Mutfaklar yangın açısından önemli risk teşkil etmekte ve gerekli önlemlerin alınmadığı takdirde yangınlara sebebiyet vermektedir. Ocakların çalışması için gerekn gaz tesisatı, mutak ortamında bulunan veya depolanan yemek yağları ve yüksek sıcaklıkta elektrikle çalışan fırın, ızgara gibi cihazlar yangın riski oluşturmaktadır. Restorant ve food court alanında bulunan mutfaklar için Mutfak Davlumbaz Söndürme Sistemleri tesis edilmelidir. Sistem baca, filtre ve tezgahta bulunan tava, ızgara gibi pişirme ekipmanlarının özelliklerine göre tasarlanmalıdır. Baca ve filtre içine de söndürme nozulları yerleştirilmelidir. Söndürme sıvısı aynı anda tüm nozullardan ortama boşalmalıdır. Mutfak Davlumbaz

Söndürme Sistemleri otomatik ve manual olarak devreye girebilmeli, yangın anında gazın kesilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

Alışveriş merkezleri genelde olağan tehlike sınıfına girmekle beraber insan yükü sayısının fazla olmasından dolayı özel önem gösterilmesi gereken yapılardır. Yangın anında panik yaşanması durumu da istemeyen can kayıplarına neden olabilir. Dolayısıyla her alışveriş merkezine özel bir yangın senaryosu olmalıdır. Yangın senaryosu bir yangın anında insanların tahliyesini en kısa zamanda yapılmasını sağlayacak ve yangına mücadele etmek için tesis edilen söndürme ve algılama sistemlerinin, yapıda bulunan asansör, havalandırma gibi bina sistemlerinin, elektrik ve bina otomasyon sistemlerinin koordineli bir şekilde çalışmasını sağlamalıdır. Sistemlerin devreye alımasını mütakkip senaryo testleri yapılmalı ve yıllar içinde gerekli bakım ve işlevsellik testleri yapılmalıdır.

Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 37


KAPAK KONUSU AVM GÜVENLİĞİ

Park Afyon AVM’ye entegre çözümler Afyon Girişim A.Ş. tarafından gerçekleştirilen; Afyon Karahisar’ın şehir merkezinde 45.000 metrekarelik alana inşa edilen bölgenin en büyük alışveriş merkezi Park Afyon Avm’nin yangın algılama sistemi, IP CCTV sistemi, kartlı geçiş sistemi, seslendirme ve acil anons sistemlerinin kurulumu gerçekleşti. ATEKSİS AKILLI TEKNOLOJİ SİST. LTD. ŞTİ.

A

fyon Karahisar’ın şehir merkezinde, 45.000 metre kare inşaat alanına kurulan ve yaklaşık 150 mağazayı barındıran Park Afyon Alışveriş Merkezi geçtiğimiz eylül ayında hizmete açıldı. Afyon Girişim A.Ş tarafından gerçekleştirilen ve yönetim hizmetlerinin ECE Türkiye’nin üstlendiği AVM içerisinde; uluslararası tekstil markaları, çok katlı mağaza, süpermarket, teknoloji marketi, çocuk eğlence merkezi, buz pisti, bowling salonu, sinema ve 2000

38 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

kişi oturma kapasiteli yeme içme alanının dışında seçkin kafe ve restoranlar da yer alıyor. Elit elektronik ve güvenlik şirketinin zayıf akım sistemlerini yüklendiği projede, teknik personelleri ile zayıf akım sistemlerinin saha kurulumları ve devreye alımını Ateksis ve Elit elektronik gerçekleştirdi. Alışveriş merkezinin güvenliği için tesis edilen IP tabanlı CCTV sisteminde 300 adet kamera kullanılmıştır. Tüm giriş-çıkış noktaları, asansör girişleri, koridorlar,

yemek alanı, teras ve otopark alanları bu kameralar yardımıyla 24 saat izlenmekte ve kayıtları oluşturulmaktadır. Ayrıca 8 adet kapısı bulunan alışveriş merkezine kartlı geçiş sistemiyle dış güvenlik sağlanmış oldu. Olası bir durumda devreye giren; içinde 11 adet ayrı paneli barındıran 4000 adres kapasiteli yangın alarm sistemi kurulmuştur. Tüm kurulumlarda Bosch markasının kullanıldığı projenin kapsamında, 42 zon olarak tasarlanan presedio acil anons seslendirme sistemi de oluşturulmuştur. Park Afyon AVM’ deki tüm dükkanlara hırsız alarm sistemi üzerinden; panik butonu ve yangın kapılarını izleme kontakları entegre edilmiştir. Ek olarak alışveriş merkezinin içindeki 4 adet engelli WC sinde kullanılan ipli çağrı butonu ve flaşörlü sirenler, hırsız alarm sistemi üzerinden çalıştırılmıştır. Yangın algılama, kartlı geçiş ve hırsız alarm sistemi; Bosch markası olan modern web ve script teknolojileriyle uyumlu BİS sistemi ile çözülmüş olup, CCTV sisteminde kullanılan Duetron’ da BİS’ e entegre edilmiştir. Bu entegre olan sistemlerde acil anons sistemi de bir bütün olarak çalışmaktadır.



KAPAK KONUSU AVM GÜVENLİĞİ

AVM’lerde güvenlik en temel insan ihtiyacıdır İnsanlar, hem kendilerine hem de beraberlerindeki kişilere yönelik maddi ve manevi zararların gerçekleşmeyeceğine inandıkları alışveriş merkezlerini tercih etme eğilimindedirler; zira güvenlik en temel insan ihtiyaçlarından biridir. PAL GÜVENLİK HİZ. LTD. ŞTİ.

G

üvenlik kadroları görev yaptığı yerlerde çoğu zaman güvenlik hizmeti vermekten öteye geçebilmektedir. AVM’lerde böylesi yerlerdendir. AVM’ lerdeki güvenlik yapılanmalarının aslında; düzenleyici, organize edici, uyarıcı, harekete geçirici, sürekliliği sağlayıcı, yönlendirici vb. birçok örtülü misyonu kendiliğinden yüklendiği de görülebilmektedir. Bu alanda var olan boşluğu güvenlik ekibi doldurmaktadır. AVM güvenliğinin, müşterinin müşterisi ve müşteri memnuniyeti odaklılığına dayanmış olması, etkili iletişimin ağırlıklı olarak gerekmesi, görev tanımlarının fazlalığı gibi faktörler onu biraz olsun diğer güvenlik konseptlerinden ayırmaktadır. AVM güvenlik kadrolarının başarılı olabilmeleri; 40 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

koordinasyon, dikkat, süreklilik, iyi ara yöneticilerle sevk-idare, modernize teçhizatın kullanılması, iyi projelendirilmiş kamera yerleşimleri ve iyi izlemeler yapan kamera operatörleri ile güncel hizmet içi eğitim süreci çalışmalarına bağlıdır. Büyük alışveriş merkezlerinin yaşantımızdaki yeri giderek artmaktadır. Özellikle hafta sonlarında çok sayıda insanın giriş yaptığı ve insanların birçok ihtiyacını tek elden karşılama kapasitesine sahip bu büyük merkezlerde sunulan tüm hizmetler bir yana, güvenlik en önemli müşteri hizmetlerinden biri olarak kabul görmektedir. Bir başka ifadeyle, insanları alışveriş merkezlerine gitmeye yönelten nedenler çoktur; ancak, insanları alışveriş merkezi seçmeye yönelten nedenler arasında güvenlik

önemli yer tutmaktadır. İnsanlar, hem kendilerine hem de beraberlerindeki kişilere yönelik maddi ve manevi zararların gerçekleşmeyeceğine inandıkları alışveriş merkezlerini tercih etme eğilimindedirler; zira güvenlik en temel insan ihtiyaçlarından biridir. Alışveriş merkezleri etkili hizmetler sunmak yoluyla müşteri memnuniyetini sağlayarak varlıklarını sürdürme temeline dayanan ticari işletmelerdir. Bu işletmelerde müşteri çok iyi tanımlanmalı ve tüm uygulamalar sorunsuz bir işleyiş üzerine kurulmaya çalışılmalıdır. Bu kapsamda titizlikle ele alınması gereken hususlardan biri, alışveriş merkezlerinde sunulan güvenlik hizmetinde aktif rol oynayan özel güvenlik görevlilerine 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince verilen ve güvenliği sağlamak adına kullanılacak yetkilerdir. Alışveriş merkezinde görev yapan özel güvenlik görevlileri bu merkezlerin müşteri memnuniyetini sağlama hedefine ortak olarak, yetkilerini gerektiğinde kullanmak üzere arka ceplerine kaldırırlar. Çünkü bu merkezlerde yetkiden ziyade sorumluluklar ön plana çıkmaktadır. Bu neden ile müşterinin güvenliğini sağlamak adına çalışma talimatları, rutin prosedürler ve görev yeri talimatları hazırlanmıştır. AVM’lerde çalışan Güvenlik sistemleri güvenlik hizmeti vermeyi hedefleyen aksiyon planları ile müşterinin can ve mal kaybının en az hale getirecek şekli ile görev yaparak müşteri memnuniyeti önemser.



FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ

“Kritik tesislerde hiçbir zafiyet şansa bırakılmamalı” “Kritik tesislerde hiçbir zafiyet şansa bırakılmamalı ve tüm detaylar incelenerek çözümleri de düşünülmeli ve planlanmalıdır” diyen CSG City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk; kritik tesis güvenliğiyle ilgili sorularımızı yanıtladı. Osman ÖZTÜRK / Yönetim Kurulu Başkanı-CEO CITY SECURITY GROUP

K

ritik tesis güvenliğinde risklerden söz edebilir misiniz?

Deprem, yangın, fırtına, sel, bombalama, sabotaj, siber saldırı, donanım veya yazılım hatası, kazalar, elektrik ve telekomünikasyon kesintisi gibi önceden tahmin edilebilen veya edilemeyen iç ve dış faktörler sonucu zarara uğrama ve ciddi bir felaketle karşılaşma ihtimali tüm kurumlar için dikkate alınması gereken önemli risklerdir. Bu yüzden tüm risk ve

42 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

tehditleri önceden öngörerek acil ve beklenmedik bir duruma karşı hazırlıklı olmak gerekir.

Alınması gereken önlemler nelerdir? Siz hangi çözümleri sunuyorsunuz? Öncelikle kritik tesislerde iş akışını kesinti veya felakete uğratacak, organizasyonu ve tesisi olumsuz etkileyecek olayların ve çevresel faktörlerin belirlenmesi gerekmektedir; yani kapsamlı risk ve tehdit analizi yapılmalıdır. Potansiyel zararı önlemek ve risk

içeren alanları tespit etmek için gerekli fiziksel kontrollerin kurgulanması veya kaybın etkilerini enterne etmek için koruyucu, önleyici ve müdahale edici mekanizmaların oluşturulması olmazsa olmaz önlemlerin başında gelir. Kritik tesislerde hiçbir zafiyet şansa bırakılmamalı ve tüm detaylar incelenerek çözümleri de düşünülmeli ve planlanmalıdır. Risk analizinde öncelikle ele alınacak konular ve kriterler şu ana başlıklarda değerlendirilebilir. Konum ve fiziksel güvenlik


olarak vermiş olduğu hizmetlere yansıtmaktadır. Değişen ve gelişen dünyamızda, teknolojinin değişimine parelel olarak risk ve tehditlerde göreceli olarak değişmekte ve çeşitlenmektedir. Bu nedenle güvenlik algısı ve yönetimini kalıplaşmış yöntemlerle değil, araştırmaya ve uygulamaya yönelik verilerle sağlamak farkındalığı ve profesyonelliği de artıracaktır.

Osman ÖZTÜRK

Binaların durumu, çevresi, altyapısı, coğrafi yerleşim Koruma kollama, tespit etme, bildirme ve önleme prosedürleri(Başta özel güvenlik olmak üzere bina güvenlik yöneticileri tarafından aktive edilmelidir) Güvenlik ve erişim kontrolü Personel durumu ve süreç kontrolü Bilgi güvenliğinin sağlanması, veri koruma ve kurtarma Hasar önleyici bakım onarım Kısa, orta ve uzun vadeli güncel önemli tarihlerin tespiti(Kutlamalar, gösteriler, ölüm yıldönümleri vb.) CSG-City Security Group olarak belirlediğimiz Altın Standart çerçevesinde; özellikle Risk Yönetimi (Risk Management) yaklaşımı ile olası risk ve tehlikelerin önceden belirleyerek ortadan kaldırılması yönündeki danışmanlık faaliyetlerini, özel güvenlik potansiyelinin gerektirdiği bütün sahalarda uygulamaktayız. CSG’nin uzman personeli gerçek senaryolar ile uygulanabilir ve kullanılabilirliği test edilerek hazırlanmış acil durum-risk eylem planları çerçevesinde eğitilmiş olup, bu yeteneğini profesyonel

Kritik tesislerde siber güvenlik neden hayati önem taşıyor? Siber güvenlik, alt yapısı bilişim sistemleri olan gerçek hayatın gölgesi niteliğindeki yaşam alanıdır. İnternet üzerinden bağlantı halindeki bir dünyanın temel taşıdır ve bilişim dünyasının en önemli kavramıdır. Kritik altyapıların bilişim ve bilgi sistemlerine bağımlılığı her geçen gün artmaktadır. Dolayısıyla bilişim ve bilgi sistemlerinin güvenliği sadece bilgi ve iletişim teknolojilerini değil; hayatın her alanını ilgilendiren bir boyut ve öneme sahiptir. Bilgi güvenliği; bilginin gizliliğinin, bütünlüğünün ve erişilebilirliğinin güvence altına alınması demektir. Bilgi güvenliği; bilgiye sürekli olarak erişilebilirliğin sağlandığı bir ortamda bilginin saklanması, göndericisinden alıcısına kadar gizlilik içerisinde (mahremiyeti korunarak), bozulmadan, değişikliğe uğramadan ve başkaları tarafından ele geçirilmeden bütünlüğünün sağlanması ve güvenli bir şekilde iletilmesi süreci olarak tanımlanmaktadır. Teknik, ekonomik, siyasal ve sosyal etkileri açısından gerek bireysel, gerek kurumsal ve gerekse ülke boyutunda topyekün bir yaklaşım ve hassasiyet gerektiren bilgi güvenliği kavramı buna ilişkin bir kültür oluşturulmasını da gerekli kılmaktadır. Bilgi güvenliği kültürü olmayan toplumların güvende

Kritik tesislerde iş akışını kesinti veya felakete uğratacak, organizasyonu ve tesisi olumsuz etkileyecek olayların ve çevresel faktörlerin belirlenmesi gerekmektedir; yani kapsamlı risk ve tehdit analizi yapılmalıdır. olması ve bilgi toplumu olması mümkün olmayacaktır. Bilişim çağını yaşayan dünyamızda, bilgi teknolojilerinin ve sistemlerinin hızlı bir gelişim ve değişim göstermesi; bu alandaki bilgi dolaşımını ve paylaşımını artırdığı gibi, bireylerin ve kurumların yanında ülkelerin, askeri, ekonomik, teknolojik ve kritik altyapılarına karşı siber saldırıların artmasına da yol açtı. Bu saldırılara engel olabilecek veya karşı koyabilecek çalışmalara ve planlamalara duyulan ihtiyaç günümüzde büyük önem taşıyor. Uluslararası savaşlar artık siber ortamda gerçekleşmekte ve bilgisayarlar etki altına alınarak; ülke ve kişilere ait bilgiler bir tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır. Nitekim yapılan bir araştırmanın boyutları ülkemiz açısından da büyük bir güvenlik riskinin varlığını ortaya koymaktadır. Türkiye’de virüslü bilgisayarlar açısından siber güvenlik, internetin üzerinde var olduğu fiziksel altyapıya karşı gelebilecek tehditlerden ibaretken sonraları zararlı kodlar ve virüslerin üretilmesi ve yaygınlaşmasıyla tehlikenin düzeyi de artmaya başlamıştır. Bu yüzden kamu kurumlarındaki

Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 43


FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ Değişen ve gelişen dünyamızda, teknolojinin değişimine parelel olarak risk ve tehditlerde göreceli olarak değişmekte ve çeşitlenmektedir. Bu nedenle güvenlik algısı ve yönetimini kalıplaşmış yöntemlerle değil, araştırmaya ve uygulamaya yönelik verilerle sağlamak profesyonelliği de artıracaktır. veri tabanları ve gizli bilgilerden, enerji santrallerine, su dağıtım şebekelerinden, iletişim ağlarına ve ulaşım sistemlerine kadar birçok kamusal hizmet alanları tehlike altına girmiştir. İnternet ortamında, olayların saniyeler içinde meydana geldiği düşünüldüğünde etkin ve güçlü savunma sistemleri kurulmasının, farkındalık ve bilinç oluşturulmasının önemi ortaya çıkmaktadır. Her geçen gün teknolojinin ve bu teknolojilere erişilebilirliğin artmasıyla insanların ekonomik, sosyal ve kişisel bütün eylemleri siber ortamda bir arşiv haline dönüşmüş, kötü niyetli faaliyetler bu ortamdaki bilgilerin hırsızları olmuştur. Bu noktada güvenlik ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Gerek kişilerin gerekse kurumların siber güvenliği, bilgilerin ve sırların korunması, alınacak önlemlerin erken uyarı sistemleri ve elektronik güvenlik ile entegrasyonunu zorunlu kılmaktadır. Bilgi toplumu olma yolunda çaba sarf eden Türkiye, gerekli altyapıyı kurarak ve önlemleri alarak siber uzayın güvenliğini, kritik altyapıların dayanaklılığını ve koruma sürekliliğini sağlamalıdır. Ülkemizde siber saldırılara karşı etkin bir koruma ağı oluşturabilecek nitelikte uzmanlaşmış elemanların olmaması büyük risk ve zafiyet yaratmaktadır. Bilgi ve iletişim sistemleri üzerinde gerçekleştirilen siber saldırıların hızla arttığı ülkemizde

44 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

güçlü bir güvenlik stratejisinin ortaya konulması gerekmektedir. Siber saldırılarla bir bilgisayar kullanıcısının banka hesap bilgileri elde edebileceği gibi bir ülkenin askeri ve politik sırlarına ulaşılması, finans merkezleri, enerji tesisleri, ulaştırma ve iletişim sistemleri ve hastanelerin çalışamaz hale getirilmesi de mümkündür.

Siber güvenlikte güvenlik zafiyetlerinin önüne nasıl geçilir? Siber güvenlik; bilişim teknolojilerinin yaygınlaşması ve internet kullanımının artmasıyla beraber ulusal güvenlik stratejilerinde yer almaya başlamıştır. Bu kapsamda başta gelişmiş ülkeler olmak üzere pek çok ülke ve NATO, AB gibi uluslararası kuruluşlar siber güvenlik stratejileri üretmiştir. 19 ülkenin ulusal siber güvenlik stratejileri üzerinde yapılan inceleme sonucunda strateji belgelerinde şu ortak hedeflere değinildiği görülmektedir (Luiijf ve diğ.’den aktaran Klimburg, 2012: 56): Güvenli, saldırılara karşı dayanıklı ve güvenilir bir siber alanın sağlanması. Bilişim sistemleri vasıtasıyla ekonomik ve sosyal refahın, güvenli iş ortamı ve ekonomik büyümenin teşvik edilmesi Bilişim ve iletişim teknolojilerinin barındırdığı risklerin kontrol altında tutulması Bilişim altyapılarının dirençli hale getirilmesi.

Klimburg (2012), ulusal siber güvenlik stratejisi düşünülürken göz önünde bulundurulması gereken beş alan olduğunu belirtmektedir. Mevcut siber güvenlik stratejilerine bakıldığında bu alanların işlendiği görülmektedir. Kritik altyapıların korunması öncelikli olarak; ulusal çapta bir risk analizinin yapılarak, risk faktörlerinin düzenli olarak güncellenmesini gerektirmektedir. İkinci olarak kritik altyapılara yönelik standartlar geliştirilerek gerekirse kanunlar aracılığıyla özel ve kamuya ait kritik altyapıların bu standartlara kavuşturulması gerekmektedir.

Sizin eklemek istedikleriniz nelerdir? Ülkemizde hızla artan siber güvenlik risklerini minimize etmek için teknoloji kullanan kurumların siber güvenliğe ilişkin kurumsal kapasitelerini geliştirmeleri zorunludur. Ülkemizde 2015 yılından sonra birçok riskli durum yaşandı. Bu alandaki sicilimiz iyi değil. Temizlenen bilgisayar oranı yüzde 46,6’ ya çıktığı raporlara girdi( Microsoft Sır raporu). Bu oran dünya ortalamasının 2,5 katı ve alarm zillerinin çaldığı anlamına geliyor. Diğer ülkelere göre benzersiz virüslerin sayısı iki katı ve İstanbul başı çekiyor. Bu durum kritik alt yapıların korunması açısından büyük bir risk ve mali kayıp anlamına da geliyor. Gerek şirketler gerekse alt yapıları en zayıf halkaları kadar güvendeler. Siber güvenlik ve gizlilik konusunda eğitim görmeyen ve bir siber güvenlik bilincine sahip olmayan çalışanlar hem itibar hem de mali kayba neden oluyor. Özellikle şirketler bilişim sistemlerini güvende tutmak için çalışanlarını yönetsel olarak bilinçlendirmeli ve bilinmesi gerekene kadar gizli tutma prensibini çalışanlarına yerleştirmelidir.



FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ

Kritik altyapıların korunması Kritik altyapılar kavramı dünyada ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde gündeme gelmiş ve 1996’da dönemin ABD Başkanı Bill Clinton tarafından ‘Kritik Altyapıların Korunmasından Sorumlu Komisyon’ kurulmuştur. G4S GÜVENLİK HİZMETLERİ

K

ritik altyapılar, alışılagelen ve acil müdahale gerektiren olağanüstü durumlarda toplumun ihtiyaçlarını sürdürmesi için gerekli olan, birincil

46 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

öneme sahip yapılardır. Bir afet sonrasında can ve mal kaybının azaltılması açısından kullanılması elzem olan, aksamaları ya da bozulmaları halinde sosyal ve ekonomik yaşama ciddi zarar

verebilecek yapı, teknik yapı ve sistemlerden oluşurlar. Kritik altyapılar kavramı dünyada ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde gündeme gelmiş ve 1996’da dönemin ABD Başka-


nı Bill Clinton tarafından ‘Kritik Altyapıların Korunmasından Sorumlu Komisyon’ kurulmuştur. Günümüzde ise terör, sabotaj, doğal ya da insan kaynaklı afetlerin ülke ve vatandaş güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmesi ile beraber, birçok ülkenin güvenlik kavramını gözden geçirdiğini, kritik altyapıların korunmasına ilişkin ulusal seviyede kurumlar oluşturduğunu ve konu ile ilgili özel politikalar ürettiğini görmekteyiz. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bölgesel güvenlik riskleri, terör ve son yıllarda artmakta olan siber tehditler göz önüne alındığında, kritik altyapıların korunması konusundaki çalışmalar ve araştırmalar daha fazla önem kazanmıştır. Bir tesisin kritiklik durumunun belirlenmesi ve bunun test edilmesi hayati önem taşımaktadır. ABD Kongresi Araştırma Servisi tarafından hazırlanan bir rapor, kritiklik unsurunu “belirli bir varlığın kaybı veya bozulmasından doğan sonuçların ölçülmesi” olarak tanımlamaktadır. Bu kaynağa göre, “bir varlığın kaybı; varlığın sahiplerinin, yakın çevredekilerin veya bu varlığa bağlı olanların (tüm ulus dâhil) hayatta kalmasını veya yaşama kabiliyetini ne kadar çok tehdit ediyorsa, o varlık o kadar kritik sayılmaktadır.” Söz konusu varlığın kaybının sonuçları finansal, teknolojik, ekonomik, çevresel, sağlık ve zamanla ilgili farklı kategoriler ve boyutlarla değerlendirilebilmektedir. Kritik altyapı güvenliğini sağlayacak kalkanı; İstihbarat/gözlem, Saldırıyı önleme, Acil müdahale ve caydırıcı önlemler olarak sınıflandırmak mümkündür.

Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bölgesel güvenlik riskleri, terör ve son yıllarda artmakta olan siber tehditler göz önüne alındığında, kritik altyapıların korunması konusundaki çalışmalar ve araştırmalar daha fazla önem kazanmıştır. Güvenlik zaaflarının ortadan kaldırılması için öncelikle bu tehditlerin tespiti yani iyi bir güvenlik risk analizi yapılması gerekmektedir. Bu analizi G4S olarak biz, küresel bilgi birikimimiz olan SAVE (Site Assessment & Value Enhancenment/ Yerleşke Risk Değerlendirmesi ve Değer Yaratma) ile yapmaktayız. Bu analizle yeni kurulacak bir tesiste olması gerekenleri belirleyebildiğimiz gibi kurulu bir tesiste mevcut güvenlik sisteminin yeterliliğini de kontrol etmekteyiz. Tek başına fiziki güvenlik hizmetinin güvenlik ihtiyacını karşılayamayacağı gibi elektronik güvenlik çözümü olarak sunulan sonsuz sayıda güvenlik kameraları da güvenlik ihtiyaçlarına istenen yanıtı veremeyebilmektedir. Kritik bir tesisin güvenliği mutlaka entegre

güvenlik çözümleri ile sağlanmalı, güvenlik görevlileri teknolojik ve sistematik altyapı ile desteklenmelidir.

Entegre bir güvenlik sistemi nasıl olmalıdır? Tüm sistemler uyumlu markalardan oluşmalı ve sistemler birbiri ile iletişim kurabilmelidir. Ayrıca teknoloji ve insan gücünü verimli bir şekilde çalıştırabilmelidir. Tüm güvenlik ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek bir çatı yazılım ile kontrol edilebilmelidir. Düşük arıza ve bakım maliyeti sunmalıdır ve sektördeki güçlü firmalardan hizmet alınmalı, sürdürülebilir desteği olmalıdır. Bahsettiğimiz gibi yüzlerce kamera tesis edilmiş ve izleme yapması için görevlendirilmiş birkaç güvenlik görevlisi ile tesisin güvenliğinin kontrol

Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 47


FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ

altında olduğunu düşünmek başlı başına güvenlik zafiyetidir. Çünkü günümüzde; Güvenlik kameralarının %90’ı izlenmemektedir Kameralar sadece olay kayıtlarının delili için kullanılmaktadır. Canlı izleme için tam zamanlı çalışanların istihdam edilmesi gerekmektedir. Araştırmalara göre; izleme operatörleri 20 dakikadan sonra konsantrasyonlarını kaybetmektedir. Bu noktada görüntülü kamera sistemleri olay anında alınması gereken önlemler için yardımcı olmakla beraber; güvenlik kameralarının da izleme kolaylığı sağlayacak bir teknolojide olması gerekmektedir. Entegre güvenlik çözümlerimiz içinde sunduğumuz video analiz sistemleri ile daha önce tanımlanan tehditler olduğunda ekrana uyarı pencereleri çıkar ve izleme yapanın dikkati bu noktaya çekilir. Ayrıca

48 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

bir güvenlik koridoru oluşturulabildiği için, bu koridora bir tehdit unsuru girdiğinde de uyarı verir. Video analiz sistemi gereksiz tüm uyarıları ortadan kaldırır, insanları ve araçları tanıyabilir, izleme uygulamalarında resim işleme algoritması kullanıldığı için insan/hayvan ayrımı yapar; hatta bir hayvan formunda tesise kaçak girmeye çalışan insanı dahi tespit edebilir. Video analizinin faydaları: Hızlı alarm analizi, doğrulama ve cevaplama Gereksiz alarmların önlenerek operatörün etkin kullanılması Gerçek zamanlı video koruma Çok büyük alanların korunması Kolay montaj ve servis Sanal güvenlik noktası Bir tesisin güvenliğinin içerden ve dışardan tüm tehditlere karşı korunması için kurulan sistemle-

rin birbiriyle konuşabilmesi ve tek bir merkezden sorunsuz takibi; güvenliğin sürekliliğini de sağlamaktadır. Çözümlerimiz arasında güvenliğin tek bir yazılım üzerinden kontrol edildiği; kapı kontrollerinden, çalışan-misafir giriş çıkışlarına, iç kapı yetkilendirmelerine, alarm sistemlerinden kamera sistemleri ve gözlemlerine kadar tüm elektronik güvenlik altyapısını yöneten AMAG Symmetry yazılımı da bulunmaktadır. 90 ülkede kullanılan bu yazılım, dünyanın en güvenli tesislerinden olan Pentagon’da da kullanılmaktadır. AMAG Symmetry; 4 ila 10.000 adetin üzerinde kart okuyucu ve kamera bağlanabilir. 3 farklı yazılım sürümü sunar. Opsiyonel modüller eklenebilir. G4S’nin güvenlik yönetiminde temel prensip olarak ele aldığı 4 bileşenden oluşan güvenlik sistematiği kritik tesislerin güvenlik yönetiminde de ön plana çıkmaktadır. Yüksek trafik yoğunluğu ya da yönetilmesi zor alan büyüklüğü olan kritik tesisler iç ve dış noktalarında entegre olmuş güvenlik çözümlerine ihtiyaç duymaktadırlar. Operasyonel güvenlik yönetim sistemi Login, operasyonel planlama sistemi Saturn, güvenlik donanımları yönetim sistemi AMAg Symmetry ve kritik tesisler için özelleştirilmiş güvenlik altyapısıyla G4S, kritik bir tesisin ihtiyacı olan kritik güvenlik hizmetini verebilecek yeterliliktedir. Dünyanın 120’den fazla farklı ülkesinde başta nükleer enerji santralleri olmak üzere havalimanı, gemi limanı ve birçok önemli tesisi koruyan G4S küresel bilgi birikimini ülkemize taşımaya devam etmektedir.



FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ

Kritik tesislerde risk analizi Tesislerin risk analizi yapıldığında, duruma göre diğer şirketlerin ve devletlerin bilgi çalmak ya da tesisi etkisiz hale getirmek isteyebilecekleri görülebilir. Tesislerin ayrıca milli bir değer ihtiva etmesi halinde risk taşıma ihtimali de artacaktır. Bülent AKSARAY / Genel Sekreter GÜSOD (GÜVENLİK SERVİSLERİ ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİ)

K

ritik tesisler her zaman önemli bir hedef kimliği taşır. Kritik tesisler aynı zamanda burada çalışanlar kapsamında kontrole tabi bir yapı olarak da düşünülmelidir. Kritik tesislerde güvenlik şemsiyesi kurmak sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Böyle yapılar etkin bir güvenlik koordinasyonu gerektirir. Bu yerlerde güvenliğin etkin olarak tesisi açısından sadece yapılacak iş için tanımlanan/görevlendirilen kişilerin tesise giriş çıkışına izin verilmeli ve diğer girişler ise sınırlı tutulmalıdır. Bunu başarmak için ise bugün farklı özellikler ihtiva eden tanıma sistemleri geliştirilmiştir. Böylece bu sistemlerden istifade ile sadece izin verilen kişilerin tesise girmesi sağlanabilir.

50 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

Ancak unutulmamalıdır ki herkese açık, herkesin girdiği kritik tesislerde mevcuttur ve bu tesislerde risk yönetimi zorluk arz eder. Tesislerin risk analizi yapıldığında, duruma göre diğer şirketlerin ve devletlerin bilgi çalmak ya da tesisi etkisiz hale getirmek isteyebilecekleri görülebilir. Tesislerin ayrıca milli bir değer ihtiva etmesi halinde risk taşıma ihtimali de artacaktır.

Kritik tesisin öneminin yarattığı cazibe Tesis bir kurumun önemli bir merkezi ise siyasi nedenlerden dolayı bu husus risk yaratabilir. Ayrıca tesisi koruma ihtiyacı yaratan diğer bütün sebepler tesisi kritik seviyede önemli yapabilir. Tesis çalışanlarının veya içeri sızma halinde yaratacağı risk,

her zaman ön plana çıkar. Bu durumda giriş yapacaklar belli olacağından etkin tanıma sistemleriyle güvence altına alınması söz konusu olacaktır. Ancak yine de muhtemel risklerinin olduğu hesaplanmalıdır. Kritik tesislerin dış etkenlerden korunmalı şekilde inşa edilmesi ve yaklaşma istikametlerinin belirgin olması ve kolay gözetlenebilmesi önem kazanır. Kritik tesislerin çevresinde yaklaşık 250 metre mesafede güvenlik çemberi düşünülerek; gözetleme imkânlarının buna göre konuşlandırılması gerekir.

Riskleri belirlemede dikkat edilecek hususlar Burada söz konusu olan tesis kompleksinin bütünüdür. Bu


lıdır. Burası inşa aşamasında düzenlendiğinde güvenliğini sağlamak kolaylaşır. Giriş ve çıkışların ve yaklaşma istikametlerinin sürekli gözetlenmesi güvenlik için alınacak tedbirleri hazırlamaya zaman kazandıracaktır. En önemlisi böyle bir sistem mutlaka güvenlik işletimi açısından en iyi elemanlarla işletilmelidir. Savunma gereksinimleri muhtemel çatışma olasılıklarını da kapsayacağından hazırlıklar buna göre yapılmalıdır. Bülent AKSARAY

kapsamda içerde kritik bir enerji santrali olabilir veya istihbarat birimlerinin gizli çalışmaları olabilir. Eğer bir şirkete ait kritik tesis ise bu daha çok sahip olunan teknolojinin gizlenmesi amacını da taşıyabilir. Kritik kelimesinin gerektirdiği önemde değer verilecek olan tesis hava savunma imkânlarına da sahip olabilir. Örneğin; ABD’ de Savunma Bakanlığı Pentagon Binası bu kapsamda bir kritik tesis olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca yakın mesafe silahlarıyla taarruz edilebilecek değerde ve risk anlamında ise tedbirler bu kapsamda koruyucu mahiyette düşünülecektir. Bir kamu binası veya okul binası da belli derecede kritik tesis sayılabilir. Böyle yerlerin kamera sistemiyle sürekli gözetimi yapılmalıdır.

Kritik tesislerde hassas noktalarının tespiti Kritik tesislerde öncelikle “Uzun menzilli füzelere karşı savunma gerektiriyor mu?” sorusuna cevap aranmalıdır. Bunun için füzesavar sistemlerine gereksinim olacaktır. Eğer risk değerlendirmesinde roketatar ile saldırı söz konusu ise tesisin çepeçevre korunması uygun olur. Tesisin en hassas yeri bilgi veya cihazların bulunduğu bölüm olma-

Kritik tesis güvenliği denince: Tesisin dâhili kısımları da muhtemel iç risk değerlendirmelerine bağlı olarak kameralarla gözetlenmelidir. Bu kapsamda giriş çıkış kadar dâhili hareketlerinde önem kazanacağı açıktır. Güvenlik sisteminin 7 gün 24 saat olarak işletileceği düşünülürse; amirin mutlaka her türlü risk analizi değerlerine ait emareleri personeline öğretmesi gerekir. Dışarıdan gelecek risklere karşı müdahale şekli ve bunun için gerekli reaksiyon süresi belli olmalıdır. Eğer hazır kıta olarak beklenmesi söz konusuysa bunların uygun teçhizat ile donatılmış olarak müdahaleye en uygun mevkide tutulmaları gerekir. Kritik tesislerin; güvenliği ciddi çalışılacak ve maliyeti muhtemelen yüksek bir işlevdir. Bu nedenle konunun önemini doğru tahlil etmek gerekecektir. Güvenliğin organize mantığı: Dâhili ve çevresel güvenlik için ayrı ayrı iki kontrol merkezi kurulabilir. Böylece gözetleme sistemlerinin çok daha dikkatli takibi mümkün hale gelir. Girişte uygulanan güvenlik kontrol yapılanmasının muhtemel risklerini güvenlik amirleri bilecek ve buna göre özel güvenlik görevlilerinin eğitimini sağlayacaktır. Acil müdahale timlerinin yeterli ve uygun yapıda tesis edilmesi de önem

arz eder. Ancak bu timlerin çok uzun süreler atıl olarak bekleyecek olmaları konsantrasyonlarını düşürmemeli ve bu konuda güvenlik amirleri gerekli tedbirleri alarak düzenleme yapmalıdır. Eğer kritik tesis elveriyorsa; emniyet güçleriyle takviye edilen bir müdahale de düşünülmelidir. Sistemin aktif tutulabilmesi için özel güvenlik görevlilerine mutlaka sık sık tatbikat/eğitim yaptırılmalıdır. Böylece sistemde görev alanların konuya adapte olmaları daha kolay sağlanacaktır. Koruma tedbirleri yeterliliği: Koruma tedbirleri; beklenen risklerin en büyüğüne göre belirlenecektir. Ama mutlaka bölgedeki milli askeri ve emniyet güçleriyle koordineli düşünülecek ve bu oluşum işletilecektir. Kendi korumasını yapabilecek düzeyde bir kritik tesis öngörülüyorsa bu durumda saldırganların beklenen imkânları göz önüne alınarak çalışma yapılacaktır. Burada önemli olan reaksiyon süresidir. Reaksiyon süresinin çok kısa olacağını düşünürsek mutlaka hazır kıta uygulaması ele alınmalıdır. Kritik tesisin korunması inşa teknikleriyle ve kullanılan malzemeyle takviye edilmiş olmalıdır. Bu şekilde korunma nispeten uygun vasıflarda eleman ve sayıyla dengelenebilecektir. Kontrol sistemi yönetimi: Güvenlik sistemi her zaman aktif tutulacağından böyle bir sistemin mutlaka uygun zaman periyotlarıyla işlerliğinin kontrol edilmesi gerekir. Kritik tesiste çok hareket yoksa özel güvenlik görevlilerinin boşluk içinde kendilerini zorlayarak görev yapacakları açıktır. Her ne olursa olsun güvenlik yapılanmasının beklenen etkinliği değerinde özel güvenlik görevlilerini kontrol eden bir programı olmalıdır. Böylece sistem kendinden emin şekilde faal kalabilecektir.

Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 51


FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ

Kritik altyapı güvenliği Kritik altyapılar kendi içlerinde oldukları kadar birbirleri ile entegrasyon içinde çalışan yapılar olmalarından ötürü hepsinin birden aynı güvenlik konsepti içinde korunması gerekmektedir. Nasıl enerji kaynaklarının yönetimi telekomünikasyon sistemi olmadan gerçekleştirilemiyorsa; ortak güvenlik şemsiyesi her iki yapıyı da korumalı ve güvence altına almalıdır. Levent DEMİREZEN/Güvenlik Koordinatörü STATKRAFT

52 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016


G

ünümüz yaşamını kolaylaştıran ve birbirleri ile etkileşimde olan, eksiklikleri halinde yaşamı zora sokan kolaylıkları kritik altyapı olarak düşünebiliriz. Enerji olmaması nedeniyle ulaşımın durması, telekomünikasyon sisteminin olmaması halinde iletişimin durması, su ve kanalizasyon sisteminin olmaması nedeniyle hastalık ve buna bağlı ölümlerin oluşması kritik altyapılara birkaç örnekten biridir. Kritik altyapılar temel olarak aşağıdaki şekilde gruplanabilir; Enerji üretim ve dağıtım sistemleri, Telekomünikasyon altyapısı, Ulaştırma altyapısı ve hizmetleri Finansal hizmetler, Su ve kanalizasyon sistemleri, Güvenlik hizmetleri, Sağlık altyapısı hizmetleri, Yukarıda tanımlanan bu kritik altyapı grupları, dünya üzerindeki ülkelerin korumak zorunda oldukları ve yüksek öncelikli öneme sahip tesisler olarak ortaya çıkmaktadır. Bu altyapı ve hizmetlerin aksaması kamu güvenliğini tehlikeye düşüreceği gibi devletlerin bekasını sürdürmelerine en büyük engeli teşkil etmektedir. Bu özelliğinden dolayı kritik altyapılar ayrı bir güvenlik konseptine sahiptir ve sahip olmalıdır. Kritik altyapılar kendi içlerinde oldukları kadar birbirleri ile entegrasyon içinde çalışan yapılar olmalarından ötürü hepsinin birden aynı güvenlik konsepti içinde korunması gerekmektedir. Nasıl enerji kaynaklarının yönetimi telekomünikasyon sistemi olmadan gerçekleştirilemiyorsa, ortak güvenlik şemsiyesi her iki yapıyı da korumalı ve güvence altına almalıdır. Kritik altyapı

güvenlik unsurları bir güvenlik yönetim sistemi çerçevesinde ele alınmalı ve yönetilmelidir. Bu tür bir güvenlik yönetim sisteminin minimum aşağıdaki başlıklardan oluşması gerekmektedir: Yasal dayanak(kanun, yönetmelik, tüzük, genelge vs.) Roller ve sorumluluklar, Yeterlilikler(yönetim kademesinde en alttaki güvenlik görevlisine kadar her bir pozisyon için) Risk değerlendirme metodolojisi, Temel minimum güvenlik standartları(fiziksel güvenlik sistemleri, elektronik güvenlik sistemleri, güvenlik personeli standartları ve görevlendirmeleri vs.) Acil durum yönetimi, Eğitimler(düzenli, tazeleme, farkındalık vs.) Entegrasyon ve irtibat, Denetim, tatbikat ve egzersizler (sahada, masa başında, birkaç ünite ile birlikte koordinasyonla) Güvenlik yönetim sisteminin düzgün çalışabilmesi için kritik altyapının konuşlu olduğu lokasyon veya dağınık bir yapıda ise bölgede mevcut yerel güvenlik otoriteleri ile bilgi alışverişinin, koordinasyonun, iletişimin çok iyi kurulması gerekmektedir. Bunun için düzenli olarak toplantılar yapılmalı ve mülki otorite başkanlığında tatbikatlar icra edilmelidir. Burada mülki idarenin kararlılığı güvenlik sisteminin düzgün çalışmasını sağlamada en önemli unsurdur. Kritik altyapılar için tasarlanan güvenlik sistemlerinin (fiziksel güvenlik sistemleri, elektronik güvenlik sistemleri, vs.) ilk yatırım maliyetleri yüksek olmasına karşın, bir kez tesis edildiğinde; çok fazla bir değişime ihtiyaç

göstermediği için (kritik altyapının fiziksel olarak değişmesi hariç) yıllar itibariyle kendini fazlasıyla amorti edecektir. Düzgün bir şekilde entegre edilmiş; fiziksel güvenlik sistemleri aynı zamanda kritik altyapıların aylık opex harcamalarının düşmesinde belirgin bir rol oynayacaktır. Özel sektör tarafından inşa edilen ve işletilen bu tür kritik altyapılar için “sürdürülebilir” bir yatırım olması bu sayede mümkün olacaktır. Kritik altyapılar için tasarlanan güvenlik sistemlerinin diğer bir ve en önemli unsuru da güvenlik sistemlerinin başında oturan güvenlik ekibinin kalitesi ve eğitimidir. Daha önce de ifade edildiği gibi ne kadar sofistike, entegre güvenlik sistemi inşa edilirse edilsin onu çalıştıracak, gözleyecek güvenlik personeli uygun standartta seçilmemiş ve yeterli eğitimden geçirilmemişse, o güvenlik sistemi çökmeye mahkumdur. Bu yüzden; uygun kriterlere göre seçilen güvenlik personeli yeterli eğitimlerden geçirilmeli, maddi ve manevi olarak desteklenip teşvik edilmelidir. Güvenlik firmaları ile çalışılıyorsa, bu husus sözleşmelerde katı kurallara bağlanmalıdır. Sonuç olarak kritik altyapı güvenliği; devlet tarafından belirlenen ve yasalarca tanımlanmış, yerel düzeyde mülki amirliklerce önemi kavranmış, standartları ve kuralları kesin sınırlarla çizilmiş, özel sektörün olduğu kadar devletçe işletilen tesislerinde aynı kapsam ve denetime tabi olduğu entegre bir güvenlik sistemi olarak değerlendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, 31 Mart 2015 günü Türkiye çapında yaşanan elektrik kesintisi (sebebi ne olursa olsun) kritik altyapıların güvenliğinin ülke yaşamını etkileyecek kadar büyük bir öneme sahip olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 53


SEKTÖRDEN

gesider sektörü “GESİDER sektörün sesidir”

Güvenlik sektörünün sıkıntılarını GESİDER ile duyurduğunu belirten Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem ÖZKARA; “GESİDER güvenlik sektörünün sesidir” dedi. 2016 yılının güvenlik sektörü için oldukça verimli geçtiğini ifade eden Özkara; sektöre ilişkin değerlendirmelerini ve 2017’den beklentilerini dergimizle paylaştı.

GESİDER’de yürütmüş olduğunuz çalışmalardan söz eder misiniz?

GESİDER güvenlik sektörünün sesini duyuruyor; sektör içerisinde yaşanan sorunları devlet kanalına iletmede etkin rol oynuyor. Sektörün dili olmazsa sıkıntılarını nasıl ifade edecek? Sektörün sesini duyuran tek derneğiz. Başkanlık görevine geldiğim ilk dönemlerde sektörün eksikliklerini tespit ederek; hangi kanaldan nasıl ilerleyebileceğimizi tartıştık. Planlamalarımızı hayata geçireceğimiz dönemde Türkiye, 15 Temmuz darbe sürecini yaşadı. Bu süreç tüm sektörleri etkilediği gibi güvenlik sektörünü de etkiledi. Bu dönem bizim için durağan geçti. Toplantılarımıza tekrar başladık. Sektörün ihtiyaçlarını ve sorunlarını tespit ettik. Devletle işbirliği içerisinde İhtisas Gümrüğü oluşturma projemiz vardı. Sektör içerisine kaçak yollarla sokulan ve haksız rekabet ortamı oluşturan ürünlerin önünü kesmeyi hedefliyoruz. Güvenlik sektöründe ciddi 54 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

altyapısı olan firmalar ile sektör içerisinde 2-3 yıldır hizmet veren firmalar ihalelerde karşı karşıya geliyor. Bu firmalar fiyat avantajı sağlıyorlar; ama satış sonrasında destek veremiyorlar. Bu hem sektöre güveni zedeliyor; hem de (kamu-özel) son kullanıcı mağdur oluyor. İhtisas Gümrüğü’nün oluşturulması şart. Gümrük kayıpları devletin ciddi miktarlarda gelir kaybına neden olduğu gibi; haksız rekabete yol açtığı için sektörümüzün hem gelir, hem de güven kaybına neden oluyor. Biz planlamalarımızı yaptık; devletten konuya ilişkin randevu istedik. Devletin destek olması gerekiyor; ayrıca güvenlik sektörü de sorunlarına sahip çıkmalı; kaçak ve yanıltıcı teknik özelliklere sahip ürünlerden kaçınmalı.

İhtisas gümrüğü dışında planlamalarınız nelerdir? Standardizasyon oluşturmak istiyoruz. Büyük projelerde, kamu ihalelerinde; ihaleye giren firmaların belli bir standartta olmasını

istiyoruz. Mühendislik alt yapısı, deneyimi ve birikimi olmayan, ihale konusu projenin benzerleriyle tecrübe kazanmamış firmalar; uzun yıllarını harcayarak, altyapı, bilgi birikimi ve mali güce kavuşmuş deneyimli firmalarla aynı ihalelere girememeli. Çünkü, sadece ‘’fiyat kırma’’ becerisi(?!) uzun vadede hem kendilerine, hem sektöre ve de en önemlisi, iş yaptıkları kurumlara zarar veriyor. Alt yapısı sağlam olmayan firmalar düşük fiyat teklifleriyle ihaleleri alıyorlar. Ama herhangi bir sorun oluştuğunda müdahale edemiyorlar. Mağdur olan (Kamu-özel) son kullanıcı oluyor. Bununla ilgili bir standart getirmek istiyoruz. İhalelere girecek firmaları kapasitelerine göre A sınıfı, B sınıfı, C sınıfı olarak ayıracağız. Tüm firmalar kendi kapasitelerine uygun ihalelere girip, adil bir şekilde yarışma olanağına kavuşacaklar. Örn. ‘’Kapasitesi C sınıfı olan bir firma, A sınıfı kapasite gerektiren büyüklükteki bir projede’’ yer almamalı.


Ekrem ÖZKARA

ün

Büyük projelerde, kamu ihalelerinde; ihaleye giren firmaların belli bir standartta olmasını istiyoruz. Mühendislik alt yapısı, deneyimi ve birikimi olmayan, ihale konusu projenin benzerleriyle tecrübe kazanmamış firmalar; uzun yıllarını harcayarak, altyapı, bilgi birikimi ve mali güce kavuşmuş deneyimli firmalarla aynı ihalelere girememeli. Çünkü, sadece ‘’fiyat kırma’’ becerisi(?!) uzun vadede hem kendilerine, hem sektöre ve de en önemlisi, iş yaptıkları kurumlara zarar veriyor.

Sektör içerisinde kalite, denetleme ve standartlara ilişkin görüşleriniz nelerdir? Sektörümüz can ve mal güvenliği açısından, hayati öneme sahip bir hizmet veriyor. Ancak, güvenlik sektöründe denetimler yeterli değil. Devlet denetimler için ya kendi bünyesinde bir birim oluşturmalı ya da sektörün derneğine yetki vermeli. Örneğin; Eczacılar Odası’na kurallara uymayan eczaneleri kapatma yetkisi verilmiş. Bütün eczacılar, eczane açabilmek için Eczacılar Odası’na başvurmak zorundadır. Güvenlik sektöründe de derneklere yetki verilmesi lazım. Şu anda vergi levhasını alan firma, hizmet vermeye başlayabiliyor. Sektör içerisinde köklü firma diyebileceğimiz (A,B, C sınıfı) 2 bin civarında firma var; geri kalanı sürekli değişiyor.

Sektörde önümüzdeki dönemde eğilimlerin neler olacağını düşünüyorsunuz? Güvenlik sektöründe 3 yıl önce HD

sistemlere geçildi. Eski teknoloji Analog kameralar artık tercih edilmiyor. Sektörde talep de artmaya başladı. Kamuya, özel sektöre iyi sistemler kuruluyor. Bu talepler her geçen gün artıyor. 2017’ de güvenlik sektörünün daha iyi bir konuma geleceğini düşünüyorum. Türkiye bölge itibariyle riskli bir konumda. Bu durum, güvenlik ihtiyacını daha önemli hale getiriyor. Bu önemli ihtiyacın, profesyonelce çözülmesi şart. Çünkü, herhangi bir kurumda veya kamuya açık bir alanda bir sorun yaşandığı zaman, emniyet birimleri güvenlik kameralarından yararlanabiliyor. Eskiden sistemlerin katkıları daha azdı. Kamera sisteminden görüntüler alınıyordu; ama görüntü kalitesi net olmadığı için yüzler tam olarak seçilmiyordu. Şu an full HD sistemlere geçildiği için çok net yüzler seçilebiliyor. Terör olaylarında, asayiş olaylarında emniyete çok büyük destek sağlanıyor. Devlette birçok yerde güvenlik sistemlerini zorunlu kılıyor. Artık toplu taşıma araçlarında bile kamera sistemleri var. 70 bin araca kamera sistemi kurulacak, ilk 7500 araç için ihalesi oldu ve alım yapıldı. Seneye bu rakam artacak. Sistemlerin full HD olması gerekiyor. Antlaşmada özellikle belirtiliyor. Yaşamımızın tüm alanında güven-

lik sistemlerine ihtiyacımız var. 2017’de talep daha da artacak. Yüzde 30 oranında bir büyüme yaşanacağını düşünüyorum.

2016 sektör için nasıl geçti? 2016 sektör için hareketli geçti. Şartnamesi, kaliteli ürünlerin katılabileceği şekilde yazılan çok fazla sistem kuruldu ama, sıkıntılar da vardı. Türkiye’deki güvenlik sektörü yurtdışı için ciddi bir pazar haline geldi. Sektöre birçok marka girdi. Dünya markaları pazara giriyor.. 24 yıllık firma sahibiyim 2016’daki taleplere şaşırdım.

Okisan hakkında sizden bilgi alabilir miyiz? Okisan; güvenlik sektöründe 24 yıldır hizmet veren bir firma. Proje/uygulama firması olarak sektöre adım attığımız ilk günden; tedarikçi ve proje destek firması olarak hizmet verdiğimiz bu günlere kadar prensibimiz “Güçlü, güvenilir ürünler sunmak ve satış sonrası hizmetimizi eksiksiz yapmaya gayret etmek’’ oldu. Niceliksel olarak büyürken; niteliksel olarak ta büyümeyi, değerlerimizi korumayı asla ihmal etmedik. Distribütörlüğünü yapacağımız, üretici firmaları seçerken de, değerlerimizin örtüşmesine dikkat ettik. Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 55


SEKTÖRDEN

rkiye’de güvenlik “Türkiye’de güvenlik sektörü gelişiyor”

Türkiye’de güvenlik sektörünün gelişmeye devam ettiğini ifade eden; Viko-Panasonic Ürünleri Grubu Satış Müdürü Koray YILDIZ sektöre ilişkin sorularımızı yanıtladı. Güvenlik ürünlerine uygulanan Özel Tüketim Vergisi’ni eleştiren Yıldız; güvenliğin lüks değil, ihtiyaç olduğunu anlattı.

Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

VİKO markasının doğuşu 1966 yılına dayanıyor; 2014 yılı Mart ayından itibaren Panasonic Corporation′un dört grup şirketinden birisi olan Eco Solutions’a bağlı olarak faaliyetlerini yürütüyor. VİKO by Panasonic′in ürün gamı içerisinde elektrik anahtar ve prizleri, grup prizler, sigorta kutuları, aksesuarlar, alçak gerilim şalt ürünleri, elektronik elektrik sayaçları, osos (otomatik sayaç okuma sistemleri), sayaç otomasyon çözümleri, Thea IQ Bina Otomasyon Sistemleri, Panasonic profesyonel el aletleri ve yangın algılama sistemleri yer alıyor. Üretiminin yüzde 45′ini 70′den fazla ülkeye yaptığı ihracat ile gerçekleştirerek; Türkiye′yi dünya pazarında başarıyla temsil ediyor.

Sunmuş olduğunuzun çözümlerin kapsamından bahseder misiniz? CCTV ve yangın güvenliğinde

56 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

entegre çözümler sunuyoruz. Son kullanıcı projelerde entegre sistemleri tercih ediyor. Panasonic Alarm Manager platformumuz diğer markalara da açık. Sistemlerin tamamı Panasonic olacak diye bir koşulumuz yok. Tamamen kendi içinde flex bir sistem. Şehir güvenliğinde sunmuş olduğumuz çözümlerimiz var. Mobese kameralarında ürünlerimiz tercih ediliyor. Yangın algılama ürünlerimiz ise daha çok kritik tesislerde kullanılıyor. Konut projelerinde ise yer almayı tercih etmiyoruz.

Türkiye’de güvenlik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de güvenlik sektörü gelişmeye devam ediyor. Sektörün elektronik güvenlik tarafında daha çok video analize doğru ilerleyen bir yapı var. Donanımla ilgili sürekli çalışmalar devam ediyor; ancak yazılım ile ilgili büyük sıkıntılar var. HD kameralar artık daha çok tercih ediliyor. Analog kameralara yönelim azaldı. 4 K kameralar

da oldukça dikkat çekiyor. Tek bir kamera ile geniş bir alan taranabiliyor. Yangın güvenlik sektöründe ise akıllı dedektörler tercih ediliyor. Örneğin; Panasonic dedektörler ortamı algılayıp hassasiyete göre algılama seviyesini ayarlıyor. Sistemlerin daha az yalancı alarm vermesi üzerine çalışmalar yapılıyor. Yangın güvenlik ürünleri sadece ticari işletmelerde kullanılmıyor. Konut projelerinde de yangın sistemlerine önem veriliyor. Ama en büyük sıkıntı konut projelerinde kullanıcıların yanıltılmasıdır. Sektör içerisinde denetimler yeterli değil; kurulan sistemler denetlenmiyor. Küçük işletmelerde işletme sahibi yangın tüpü koyarak yangından korunduğunu düşünüyor. Türkiye’de yangın güvenliği alanında yeterli bilinç oluşmuş değil, denetimler ise daha üst düzey projelerde yapılıyor. Konut projelerinde ve düşük segmentli projelerde Yangın Yönetmeliği uygulanmı-


masını destekliyoruz ama maalesef böyle bir direnç oluşabiliyor. Koray YILDIZ

e k

Türkiye’de yangın güvenliği alanında yeterli bilinç oluşmuş değil, denetimler ise daha üst düzey projelerde yapılıyor. Konut projelerinde ve düşük segmentli projelerde Yangın Yönetmeliği uygulanmıyor.

yor. Yönetmelikte bir eksiklik yok, uygulamada yaşadığımız sorunlar var. Maliyet odaklı ilerlendiği zaman yönetmelikler takip edilmiyor. Sektör içerisinde yer alan firmalar bu konuda hassas davranmalı. Sistemlerle ilgili detaylı testler yapılmıyor. Sadece büyük projelerde bu hassasiyet gösteriliyor. Örneğin; havalimanı açacaksınız, yangın güvenlik sistemi 36 saat boyunca full performans çalışıyor ve ona göre onay alıyor.

CCTV sistemlerinin hayatımızdaki yeri nedir? Bu konuda farklı görüşler var; bazı insanlar güvende olduğunu düşünürken bazıları ise bu durumdan rahatsız oluyor. Ama işin şöyle bir gerçekliği de var ki; CCTV sistemleri suçların aydınlatılmasında önemli bir noktada duruyor. Çantanız çalındığında kamera görüntüleriyle suçlu yakalanıyor. Ayrıca korkutucu olmasından dolayı da kameraların caydırıcı özelliği var. Bu nedenle kameraların kullanıl-

ÖTV hakkında ne düşünüyorsunuz? Güvenlik sistemlerinin özel tüketim olarak değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Son kullanıcı ürünü daha maliyetli almış oluyor. Güvenlik ürünlerinin bu kapsamdan çıkarılması gerekiyor.

Türkiye’de sigorta şirketlerinin rolü nedir? Avrupa’da güvenlik sektöründeki denetimleri sigorta şirketleri yapıyor. Denetimler sıkı tutuluyor; kullanmış olduğunuz güvenlik ürünlerinin kaliteli olması gerekiyor. Türkiye’deki sigorta primleriyle, Avrupa’daki sigorta primlerinin belirlenmesi de çok farklı. Türkiye’de kameranın var olup olmadığına göre prim düşürülürken; Avrupa’da kameranın kalitesine göre çok daha düşük olabiliyor. Özellikle büyük ölçekli fabrikalarda kullandığınız yangın sistemi sigorta primlerinin; kameraya göre çok daha fazla etkisi var. Siz ne kadar kaliteli bir sistem kurarsanız; sigortadaki expert arkadaşlar daha düşük primler çıkartabiliyor.

Sektör içerisinde haksız bir rekabet ortamı olduğunu düşünüyor musunuz? Haksız bir rekabet yok, herkesin

bir alıcısı var. Piyasa 3 segmentten oluşuyor; alt segment, orta segment ve üst segment. Alt segment ürünler çalışıp çalışmadığı belli olmayan düşük kaliteli ürünlerden oluşuyor. Orta segment alım gücü belli bir limitte olan müşterilere hitap ediyor. Üst segment ise güvenlik ve kalitenin üst düzey olduğu projelerde kullanılıyor. Biz daha çok üst segmente hitap ediyoruz. Örneğin; Turkcell Maltepe binası, Mecidiyeköy’de yapılan konser binası gibi elit projelerde olmaya çalışıyoruz.

Avrupa ile Türkiye’deki güvenlik sektörü aynı çizgide mi ilerliyor? Türkiye, Avrupa’ya göre biraz daha geriden geliyor. Avrupa’da belli bir yere kadar doymuş bulunuyor; tabi her sene kameralardaki gelişim ve analizleme geliştikçe değişiminde devamı geliyor. Türkiye geriden gelmesinin yanında hızlı gelişiyor; şimdiden 4K kameraları denetlemeye ve satmaya başladık. Son kullanıcı açısından değerlendirirsek; Avrupa’da alım gücü yüksek olduğu için kaliteli ürünler tercih ediliyor. Türkiye’de ise alım gücünün düşük olması orta segment ürünlerde alımın fazla, üst segment ürünlerin ise piyasada çok az yer kaplamasına neden oluyor.

Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 57


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Konferans sisteminlerine yeni bir boyut BOSCH GÜVENLİK SİSTEMLERİ

K

onferans sistemleri pazarında 65 yılı aşkın süredir lider konumda olan Bosch; IP tabanlı konferans sistemi portföyünü, DICENTIS adı altında kablolu dört yeni cihazla genişlettiğini duyurdu. Bosch; bu genişlemenin bir parçası olarak, DCN Multimedya Sistemi’ni de DICENTIS Konferans Sistemi ailesine dâhil etti. DICENTIS Konferans Sistemi, Bosch’un açık medya ağı mimarisi OMNEO sayesinde, geleceğe yönelik ve ölçeklendirilebilir bir yatırım olanağı sağlıyor. DICENTIS Konferans Sistemi, OMNEO aracılığıyla entegrasyon kolaylığı, düşük maliyetli kurulum ve kolay bakım için her anlamda standart hale getirilmiş ağ teknolojisini kullanıyor. Ayrıca sistem, Dante teknolojisini destekleyen OMNEO ses cihazları ve geniş işitsel ürün gamıyla kolay bir büyümeyi mümkün kılıyor. Geliştirilmiş işlevler, yazılımlar veya özel olarak geliştirilmiş uygulamalar aracılığıyla DICENTIS cihazlarının hepsine eklenebiliyor. DICENTIS Konferans sistemi, küçük işletmelerden çok uluslu kuruluşlara kadar iş dünyasının ihtiyacını karşıladığı gibi, yerel, ulusal ve uluslararası konferanslar için de kesintisiz entegrasyon sağlıyor. Sistem, 750 konferans cihazına kadar büyüyebilen bir ağ oluşturabiliyor. Sistemdeki ses ve veri akımı, uluslararası kabul gören standartlara göre, yetkisiz erişime karşı güvenliğin sağlanması için şifreleniyor. Bir başka deyişle şifresiz erişime karşı korunuyor.

Bosch’tan çeşitli konferans ihtiyaçlarını karşılayan beş cihaz Multimedya cihaza ek olarak geliştirilecek; dört yeni delege cihazıyla

58 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

DICENTIS Konferans Sistemi çeşitli toplantı ihtiyaçlarını karşılayabilir hale gelecek. Bosch’un ileri ses teknolojisi, kablo yedekliği ve veri şifrelemeyle donatılan bu şık cihazlar, şirketin akustik mükemmellik, sistem güvenilirliği ve güvenlik geleneğini devam ettirecek.

DICENTIS Multimedia cihazı DICENTIS Multimedia cihazının 7 inçlik kullanıcı dostu dokunmatik ekran ara yüzü, interaktif bir deneyim ve kullanıcı konforunu artırmak için geliştirildi. Bu cihaz, katılımcıların, diğer ortak katılımcılarla birlikte toplantı içeriğine erişim sağlaması ve içeriği paylaşmasını, internet erişiminin parmaklarının ucunda olmasını mümkün kılıyor. Aynı zamanda, oldukça interaktif, ilgi çekici toplantıları ve gelişmiş öğrenme deneyimini de beraberinde getiriyor.

DICENTIS genişletilmiş delege ünitesi 4.3 inçlik dokunmatik ekranıyla DICENTIS genişletilmiş delege ünitesi, çift delege özelliği, dil seçimi ve oylama gibi çeşitli konferans işlevlerine sahip bulunuyor. NFC (Yakın Alan İletişimi) kimlik kartları kapsamında katılımcı hızlı tanıma özelliği mevcuttur. Cihazın dokunmatik ekranı, katılımcıları, her konuşmacıyı tanımlayabilme ve konuşmacı listesini görüntüleyebilmeleri için toplantı boyunca yönlendiriyor. Ekran aynı zamanda, çevirilere ve oylama bilgisine kolay erişimi, iki temsilcinin bir cihazı paylaşıp ayrı ayrı oy verebilmelerini ve konferansı iki farklı dilde dinleyebilmelerini sağlıyor. Oylama özellikli DICENTIS delege ünitesi

Oylama özellikli DICENTIS delege ünitesi Oylama işlevi gerektiğinde ışığı yanan dokunmatik butonlarla standart parlamenter oylama olanağı sağlıyor. Oylama erişimi cihazın NFC tanıma işlevi aracılığıyla kolaylıkla kontrol edilebiliyor.

Dil seçimi özellikli DICENTIS delege ünitesi Dil seçimi özellikli DICENTIS delege ünitesi, katılımcıların konferansı kendi dillerinde dinlemesini mümkün kılıyor. Dil seçimi oldukça kolay ve basittir. Kulaklığı basitçe cihaza takmak, cihazın dil seçimi özelliğini etkinleştiriyor. Sonrasında temsilci, cihazdaki dokunmatik butonlar aracılığıyla mevcut diller arasından seçimini yapabiliyor. Dil seçimi özellikli DICENTIS delege ünitesi, NFC tanıma işlevi sayesinde çift delege özelliği ve katılımcı hızlı tanıma özelliklerini de destekliyor.

DICENTIS delege ünitesi DICENTIS delege ünitesi yapılı görüşmeyi destekliyor. Katılımcılar görüşme butonuna basıp görüşme sırasına alınıyorlar. Bu da onlara bir anlamda ellerini kaldırıp söz isteme hakkı tanıyor. Diğer DICENTIS cihazları gibi bu cihaz da ‘konuşmaya uygun’ işlevini bünyesinde bulunduruyor. Bu işlev temsilcinin ne zaman konuşabileceğini açıkça belirtmeye yarıyor. Çift delege özelliği, iki katılımcının tek bir cihazı maksimum verimlilik ve azaltılmış maliyetle paylaşmasını sağlıyor.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Irak Erbil Asayiş Genel Müdürlüğü Projesi Yurt dışı faaliyetlerini Irak’ta sürdüren Kürk İnşaat’ın yapımını üstlendiği Erbil kentinde bulunan Asayiş Genel Müdürlüğü’nün; yangın algılama, IP CCTV, acil anons – seslendirme, konferans salonu profesyonel ses ve görüntü sistemlerinin kurulumu gerçekleşti. ATEKSİS AKILLI TEKNOLOJİ SİSTEMLERİ VE TİC. LTD. ŞTİ.

IP CCTV

I

rak’ta özel ve kamu kuruluşları adına çeşitli projelere imza atan Kürk İnşaat; toplam 60.000 m2 inşaat alanına sahip Irak Erbil Asayiş Genel Müdürlüğü’nün de inşasını üstlendi. 10 adet farklı yapıdan oluşan, içerisinde farklı departmanlara ait ofisler-toplantı, konferans salonu, yemekhane, hastane, nezarethane, misafirhane, araç ikmal istasyonları, poligon, fitness salonu, misafirhane, resepsiyon vb. pek çok karma kullanımı içeren kompleksin; yangın algılama, IP CCTV, acil anons ve seslendirme, konferans salonu profesyonel ses ve görüntü sistemlerinin kurulumunu Ateksis gerçekleştirdi.

60 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

Yangın algılama sistemi FPA-5000 yangın alarm panelimiz 27 loop ve 2048 adres kapasitesine sahip olacak şekilde 7 adet kullanılmıştır. Ana bina ile birlikte 6 adet çevre binalarında resepsiyon, acil müdahale, nezarethane, araç bakım, yalan sorgu, misafirhane binalarında CAN-BUS ve TCP/IP network üzerinden haberleşen FPA-5000 yangın algılama panellerimiz bulunmaktadır. Yangın algılama sistemine ait ekipmanlar Bina Entegrasyon Sistemi (BIS) ile Autocad projeleri üzerinden hazırlanıp grafik ekran ile izlenmektedir. Bu şekilde olası bir yangın ihbar, hata durumlarına daha hızlı müdahale edilebilmektedir.

Toplamda 282 adet kamera ile izlenmekte olan binada, iç mekânda mimari yapıya uygun olarak IP Micro Dome 2000 serisi 720p IP kamera, bina çevrelerinde VG5 7000 Serisi 1080p 20x optik zoomlu hareketli PTZ kamera, çevre duvar bölgelerinde ise karanlıkta yüksek performans özellikli Starlight Serisi 720p IP kameralar kullanılmıştır. Kayıt yönetimi Video Recording Maanger (VRM) ile sağlanmaktadır. Kayıtlar ISCSI kayıt ünitelerinde tutulmaktadır. İzlemeler, profesyonel iş istasyonları ile 18 monitörle yapılmaktadır.

Acil anons ve seslendirme Acil anons sisteminde, Bosch’un Plena Serisi seslendirme kullanılmıştır. Ana binada 26 adet acil anons bölgesi bulunmaktadır. Güvenlik merkezinden acil durumunda, canlı anons yapılmasına olanak sağlayan mikrofon bulunmaktadır. Yangın algılama ve alarm sistemiyle entegre çalışarak, tahliye anında otomatik olarak, tahliye anonsu devreye girer.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

CCTV hayatınızın bir parçası Stratejik alan güvenliği çözümümüz; alan–sınır güvenliği ve giriş–çıkış güvenliği olmak üzere iki ana bileşenden oluşuyor. Her bir bileşen altında farklı ve yenilikçi teknolojik ürünleri birbirine entegre ederek komple bir güvenlik çözümü oluşturuyoruz. Furkan ÇELEBİ /Yurt Dışı Yatırımlar Direktörü PROLİNE

Ş

ehirleşme oranı hem dünyada hem de Türkiye genelinde hızla artarken, insan kaynağı şehirleşmenin yarattığı güvenlik ve çevre sorunları ile baş etmekte bir hayli zorlanıyor. Gelişen teknoloji ise geniş çevrelerce şehirleşmenin yarattığı sorunların çaresi olarak görülüyor. Kent güvenlik yönetimi sistemleri alanında hem Türkiye’de hem de Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Asya’da çözümler sunan Türk Teknoloji Şirketi Proline olarak; stratejik alan güvenliği çözümlerimizle bu alanda öne çıkıyoruz. Stratejik alan güvenliği çözümleri kapsamında; havaalanları, limanlar, finans merkezleri, konsolosluk binaları, askeri bölgeler ve cezaevleri gibi insan trafiğinin yoğun olduğu sınır alanları güvenliğinin sağlanabilmesi için yeni nesil teknolojik ürünler kullanılıyor ve güvenlik önlemlerini en üst seviyeye çıkarıyoruz. Stratejik alan güvenliği çözümümüz; alan–sınır güvenliği ve giriş–çıkış güvenliği olmak üzere iki ana bileşenden oluşuyor. Her bir bileşen altında farklı ve yenilikçi teknolojik ürünleri birbirine entegre ederek komple bir güvenlik çözümü oluşturuyoruz. Alan-sınır güvenliği bileşeninde akıllı çit, radar, tünel tespit, gömülü kablo ve kamera sistemleri gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bu teknolojiler ile sınıra yaklaşan tehditler algılandığı gibi, güvenlik ihlaline yol açabilecek her türlü tırmanma, sızma gibi tehditler algılanıp etkisiz hale getiriliyor. Bu teknolojilere ek olarak belirli alanlar içindeki izinsiz telefon görüşmelerinin ve veri transferinin engellendiği sinyal kesiciler de bulunuyor. Tüm bu sistemleri gözetleme ve anlamlandırma teknolojileri ile destekleyerek tam bir güvenlik alanı yaratıyoruz. Giriş-çıkış güvenliği çözümlerimiz ile de bir bölgeye girecek veya bir 62 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

Furkan ÇELEBİ

bölgeden çıkacak olan yayaların ve araçların güvenli geçiş kontrolünü gerçekleştiriyoruz. Bu kontrol; girişe veya çıkışa verilecek izin ya da engelleme, araç altı tarama, X-Ray araç tarama, plaka tanıma, RFID izleme, biyometrik tanımlama, yol kesici bariyer ve turnike sistemlerinin bir arada entegrasyonu ile güvenli geçiş sağlıyor. Bu teknolojilerin sayesinde yetkisiz girişler veya çıkışların olasılığı en düşük seviyeye düşürülebiliyor.

Fiziksel güvenlik yönetim sistemi Tüm bunların yanı sıra akıllı ve güvenli şehirler çözümleri paralelinde geliştirdiğimiz “Akıllı ve Güvenli Şehir Platformu” ürün ailemize ait çözümler ve merkezi yönetim yazılımları ile modern teknolojileri birbirleri ile entegre hale getiriyor ve komuta kontrol merkezinde tüm güvenlik bileşenlerinin tek bir yazılım ile kontrol edilmesini mümkün kılıyoruz. Bu kapsamda; Ar-Ge mühendislerimizin 2013 yılından itibaren şehirlerdeki güvenliğe akıl katmak amacıyla

geliştirdiği iSIM (Intelligent Security Information Management) platformu, Proline’nın Kent Güvenlik Yönetim Sistemleri projelerindeki deneyimi ve alan uzmanlığı nedeniyle oldukça gelişmiş ve kapsamlı bir ürün olarak ortaya çıkmıştır. Bu yazılım; ülkelerin temeli olan stratejik bilgilerin üretilmesi, saklanması, iletilmesi ve işlem yapılmasını sağlayan bilgilerin, birbirleri ile ilişkisini kurarak çok kısa sürede aksiyon alınmasına olanak vermektedir. Kamera, sensör, radar gibi ayrı lokasyonlardaki farklı teknolojileri bir araya getirerek ülke ve şehir genelindeki otel, alışveriş merkezi, stadyum, havaalanı gibi tüm noktalardaki veri kaynaklarını tek bir noktada kendi bünyesinde toplayarak, komuta kontrol merkezindeki ekranlardan yönetebilme esnekliği sağlamaktadır. Sınır ve giriş-çıkış güvenlikleri için de kullanılan ve harita kabiliyeti ile lokasyon verilerinin GPS koordinatları ile sunulduğu iSIM’de, görüntü işleme algoritmaları ile elde edilen görüntüler de işlenmektedir. Karar vericilere anlamlı ve kullanışlı bilgiler sunulmaktadır. Fiziksel güvenlik yönetim sistemi alanında dünya genelinde birinci sınıf kategorisinde yer alan beş üretici arasına girme hedefimize her gün daha da yaklaşırken, sektöre yön veren üreticiler arasındaki gücümüzü daha da pekiştirmeyi amaçlıyoruz. Fiziksel Güvenlik Yönetim Sistemi pazarının EMEA bölgesinde 2019 yılına kadar %16,9 büyüme kapasitesine sahip olacağı öngörüsü ile hareket ederek, Türk mühendisleri tarafından %100 yerli üretimle geliştirilmiş iSIM’i Katar ve Pakistan ofislerimiz üzerinden Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya pazarlarına güvenli ve akıllı şehirler konsepti ile sunmayı ve böylece ülke ekonomimize büyük bir değer katmayı hedefliyoruz.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Annelerin aklı artık evde kalmıyor! Aileler artık bakıcıyla evde kalan çocuklarını istedikleri an cep telefonu, tablet ya da bilgisayar aracılığıyla uzaktan izleyebiliyor; çocuğu yemeğini yedi mi, uyudu mu, bakıcısıyla nasıl anlaşıyor gibi soruların cevabını ilk elden alıyor. PRONET GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.

24 saat boyunca çocuğunun güvenliğinden yüzde yüz emin oluyor.

Pratik ve güvenli

T

ürkiye’nin güvenlik alanındaki lider ismi Pronet, kameram hizmetiyle anne ve babaların içini rahatlatıyor. Aileler artık bakıcıyla evde kalan çocuklarını istedikleri an cep telefonu, tablet ya da bilgisayar aracılığıyla uzaktan izleyebiliyor; çocuğu yemeğini yedi mi, uyudu mu, bakıcısıyla nasıl anlaşıyor gibi soruların cevabını ilk elden alıyor. Kullanması oldukça pratik olan Pronet Kameram Hizmetinin kurulumu için, evde internet

64 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

bağlantısı olması yeterli oluyor. Çocuklu anne ve babaların en önemli gündem maddelerinden biri de çocuklarını evde bakıcıyla ya da yalnız bırakmak. Özellikle çalışan anneler için ‘ya bir sorun yaşanırsa’ endişesi çok tanıdık. Türkiye’nin güvenlik alanındaki lider ismi Pronet, bu konuda ailelerin içini rahatlatacak çözümü Kameram Hizmeti ile sunuyor. Pronet Kameram Hizmeti sayesinde, evdeki çocuğunu ve bakıcıyı ev dışındayken izleyebilen ebeveynler böylece 7 gün

Pronet Kameram Hizmeti, pratik ve güvenli bir çözüm sunuyor. Bu hizmetin kurulumu için tek gereken şey sadece bir internet bağlantısı. Kameralar kurulduktan sonra Pronet Kameram, istenilen her an merkezi sunucu üzerine görüntüleri kaydediyor. Anne babalar kendilerine özel kullanıcı adı ve şifre ile Pronet Kameram sistemine bağlanarak görüntüleri cep telefonu, tablet ya da bilgisayar aracılığıyla uzaktan izleyebiliyorlar. Üstelik bu görüntüleri ister canlı isterlerse de geçmişe yönelik olarak izlemek mümkün oluyor. Kameram hizmetinin kayıtları bulut ortamında kaydedildiği için, Pronet’in koruması altında oluyor. Aileler bu hizmet sayesinde çocuğu ne yapıyor, yemeğini yedi mi, uyudu mu, okuldan eve ne zaman geldi, ödevini yapıyor mu, bakıcısıyla nasıl anlaşıyor gibi birçok sorunun yanıtını diledikleri an görerek rahatlıyor. Tüm bu özellikleriyle Pronet Kameram; teknolojik imkânları anne babaların hizmetine sunarak, ailelerin her an huzurlu ve güvende olmasını sağlıyor.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Road Bloker tankları durduruyor 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bireysel ve toplumsal anlamda güvenlik ürünlerine duyulan ihtiyaç artış göstermeye devam ediyor. Darbe girişimi sonrasında yeni sistemlerle donatılarak geliştirilen güvenlik ürünleri içinde ise en çok tanksavarlar dikkat çekiyor. Koray KARTAL / CEO ARMA KONTROL

Ö

nlem alınmadığı takdirde toplumsal düzeyde ağır sonuçlara neden olan terör saldırılarına yönelik geliştirilen tanksavarlar, olası saldırıları engelleyebilen en etkili ve dayanıklı güvenlik ürünleri arasında şimdiden yerini aldı. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen 20. Uluslararası ISAF Güvenlik Fuarı’nda görücüye sunulan yüksek teknolojili tanksavarlar ile birçok saldırının önüne geçilebiliyor. Tanksavarlar Valilikler, Emniyet Müdürlükleri, İl Jandama Komutanlıkları, Kritik Devlet Tesisleri, Özel Sektör Genel Müdürlükleri, Konsolosluk ve

Koray KARTAL

Büyükelçilikler tarafından oldukça ilgi görüyor. Tehlike durumunda otomatik kumandası aracılığıyla acil kalkış özelliği devreye sokulabilen tanksavarlar, 1 saniye içinde alarma geçerek saldırılara set çekiyor. Araç Altı Tarama Sistemi ve Araç X-Ray’i ile entegre çalışabilen sistem güvenlik ihtiyacını çok yönlü olarak karşılıyor.

Sistemimiz iki büyük saldırıyı önledi 30’dan fazla ülkenin güvenlik ihtiyacını karşıladıklarını ve anti terör ürünleri ile saldırı riski taşıyan pek

66 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

çok lokasyonda yer aldıklarını belirten Arma Kontrol CEO’su Koray Kartal, “Türkiye’de son 3 ay içinde yaşadığımız olaylar güvenlik ve korunma ihtiyacının ne kadar hayati bir konu olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu noktada güveni sürekli kılmak için yaşanan gelişmeleri anlık olarak takip etmek Türkiye’nin ve dünyanın içinde bulunduğu stratejik zaafları değerlendirmek sektörümüz için büyük önem taşıyor.” dedi. Kartal; yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: Toplumsal gelişmelere paralel olarak en son geliştirdiğimiz ürünlerimizden olan tanksavar sistemini piyasaya sürmeye başladık. Daha önce bombalı saldırılar için de kullanılan bu sistem, ileri teknoloji ve uzman mühendislerimizin sıra dışı tasarımı ile tanksavara dönüştürüldü. Yaklaşık 150 santimlik Road Bloker’lar (Blok Bariyer) çeliğin etkilerinin artırılması, destek sistemlerinin güçlendirilmesi sayesinde tankları durdurabiliyor. Yaşanan toplumsal gelişmeler sonrasında ürünlerimiz yoğun talep görmeye başladı. Ülkemizdeki iki saldırı bu sistem sayesinde etkisiz hale getirildi” diye kaydetti.



BİLGİ GÜVENLİĞİ

Endüstri 4.0 siber korsanların yeni hedefi Haziran-Eylül aylarını içeren STM Siber Tehdit Durum Raporuna göre; fidye yazılım saldırıları küresel ölçekte yüzde 172 oranında arttı. Türkiye, Avrupa bölgesinde fidye yazılım saldırılarını en fazla yaşayan ülke durumundayken; dünyada ABD ve Brezilya’dan sonra üçüncü sırada yer alıyor. SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ MÜHENDİSLİK VE TİCARET A.Ş.

S

avunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM); yeni siber tehdit durum raporunu yayınladı. Haziran-Eylül aylarını içeren STM Siber Tehdit Durum Raporuna göre, fidye yazılım saldırıları küresel ölçekte yüzde 172 oranında arttı. Türkiye, Avrupa bölgesinde fidye yazılım saldırılarını en fazla yaşayan ülke durumundayken; dünyada ABD ve Brezilya’dan sonra üçüncü sırada yer alıyor.

68 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

Rapor, kişisel ve kurumsal verilere zarar verilmesi veya bu tür verilerin çalınması, yolsuzluk, hırsızlık, dolandırıcılık, şeklinde sınıflandırılan küresel siber suçlardaki artışa işaret ediyor. STM’nin raporuna göre; özellikle son dönemde on-line bankacılık siber korsanların hedefinde. Tespitler, ülkemizin 11 bin 516 saldırı ile Avrupa bölgesinde en fazla on-line bankacılık saldırısı alan ülke olduğunu; Türkiye’yi 4 bin 880 saldırı ile Almanya’nın ve

3 bin 529 saldırı ile Fransa’nın izlediğini söylüyor. Endüstri 4.0 ile birlikte sanayi ve mühendislik şirketleri tehdidin ilk sırasında! STM’nin, 2016 yılı Haziran-Eylül dönemi raporunda öne çıkan siber tehditlerin başında sanayi ve mühendislik şirketlerinin verilerinin çalınması ve kötü amaçlı kullanılması riski yer alıyor. Buna gerekçe olarak Endüstri 4.0 uygulamalarının yaygınlaşması


gösteriliyor. FTP sunucularından, internet tarayıcı hesaplarından, kişisel e-posta kutularından, Google AIM’daki gibi müşteri mesajlaşma araçlarından ve ofis programlarından çeşitli yöntemlerle izinsiz elde edilen veriler; kötü amaçlı kullanılarak şirketlere ve kişilere maddi ve manevi zaralar veriliyor. Mühendislik ve sanayi şirketlerinden sonra en çok siber saldırıya nakliyat, ilaç, üretim, ticaret ve eğitim şirketleri maruz kalıyor. Diğer yandan Endüstriyel Kontrol Sistemleri (EKS) günümüzde elektrik, su, atık su, petrol, doğal gaz, ulaştırma, kimya, ilaç üretimi, kâğıt, yiyecek, içecek ve otomotiv, uzay/havacılık ve dayanıklı tüketim malları gibi parçalı/montaj tipi imalat sektörlerinde kullanılıyor. Akıllı şehirler, akıllı evler ve arabalar, tıbbi cihazlar hep EKS’ler tarafından kontrol ediliyor. Rapora göre uzaktan kontrol edilebilen EKS’lerin yüzde 92’si saldırılara karşı açık bulunuyor.

ATM’lerin yanı sıra Üç Boyutlu yazıcılar bile siber korsanların hedefinde… Son dönemlerde yapılan araştırmalara atıfta bulunan STM’nin Siber Tehdit Durum Raporu; giyilebilir teknoloji ürünlerinin siber korsanların ATM makinalarında kullanılan parolaları ele geçirmede nasıl kullanılabileceğini gözler önüne seriyor. Giyilebilir ürünler; kullanıcılarının hareketlerini takip eden gömülü sensörlere sahipler. Korsanlar bu sensörler aracılığıyla kullanıcılarının klavye ve ATM tuş takımlarındaki el hareketlerini de yakalayarak kişisel şifreleri ele geçiriyorlar. Raporda bir diğer dikkat çekilen husus da kullanımı giderek yaygınlaşan üç boyutlu yazıcıların

siber sabotajların aracı olması… Korsanlar üretim süreçlerine müdahale ederek özellikle otomotiv gibi milyonlarca kişiyi ilgilendiren kritik sektörlerde insan hayatını etkileyen üretim hatalarına sebep olabiliyorlar.

Sahte profillerle terör propagandası yapılıyor… Dünyada siber saldırılarının yüzde 56’sının Çin kaynaklı olduğuna işaret edilen raporda, sanatçıların fan kulüpleri de tehdit altında yer alıyor. Sosyal medya ve siber güvenlik uzmanları, sosyal medya platformlarında bazı sanatçı ya da tanınmış kişilerin isimleriyle sahte profiller oluşturulduğu, takipçi sayısının artmasının ardından da bu hesapların terör örgütlerinin propagandası için kullanıldığı uyarısını yapıyorlar. Veri ve dosya paylaşımı platformları da siber korsanların en önemli saldırı hedefleri arasında yer alıyor. Bu popüler platformlardaki kişisel bilgi sızıntıları, müşterilere getirilen parola değişim zorunluluğu ile önlenmeye çalışılıyor.

Locky Fidye Zararlı Yazılımı yayılıyor Raporda Ağustos 2016 ayında gözlemlenen Locky fidye zararlı yazılımı yayan yoğun e-posta operasyonuna da yer veriliyor. Bu operasyonlardan sektör olarak,

başta sağlık olmak üzere, telekomünikasyon, ulaşım, üretim ve servis sağlayıcı sektörlerinin, ülke olarak ise başta ABD olmak üzere; Japonya, Kore Cumhuriyeti, Tayland ve Singapur’un etkilendiği belirtiliyor. Bu saldırılardan etkilenen 50 ülke arasında Türkiye 40’ıncı sırada yer alıyor. Uzmanlar bu tür e-posta operasyonların kurumsal/ kişisel iş süreçlerine verebilecekleri zararlara dikkat çekiyor ve bunları engellemenin en önemli adımlarından birinin, kullanıcıların e-posta eklerini açarken çok dikkatli olmaları gerektiği olduğunu ifade ediyor.

Siber Uzay NATO gündeminde… STM’nin Raporu; temmuz ayında gerçekleşen NATO Zirvesi’ne de atıfta bulunuyor. Varşova’da düzenlenen bu zirvede siber uzay, NATO tarafından; kara, deniz ve hava gibi, ilave bir harekât alanı olarak resmen kabul edildi. Bu kararla birlikte üye ülkelerin siber saldırılara karşı konvansiyonel silahlarla mücadele etmesinin önü açıldı. Ülkemizde de Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve STK’ların öncülüğünde 2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı uygulamaya konularak önümüzdeki üç yıllık süre için milli siber güvenliği sağlayacak tedbirler belirlendi.

Giyilebilir ürünler; kullanıcılarının hareketlerini takip eden gömülü sensörlere sahipler. Korsanlar bu sensörler aracılığıyla kullanıcılarının klavye ve ATM tuş takımlarındaki el hareketlerini de yakalayarak kişisel şifreleri ele geçiriyorlar. Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 69


BİNA OTOMASYONU

Çevre ve güvenlik bilincinde Avrupa standartları İstanbul’un yeşili ve oksijeni en bol bölgesi Beykoz’da yükselen AcarBlu’da yeşil bina konseptine uygun olarak akıllı bina otomasyonu ile enerji sarfiyatı en aza indirildi. Berker Elektronik Ürünleri ve Akılı Ev Otomasyon Sist. Tic. LTD. ŞTİ.

B

inalarda enerji yönetimi ve yaşam konforu alanında entegre çözümler sunan Berker by Hager; AcarBlu projesinde KNX teknolojisini sunuyor. İstanbul’un yeşili ve oksijeni en bol bölgesi Beykoz’da yükselen AcarBlu’da yeşil bina konseptine uygun olarak akıllı bina otomasyonu ile enerji sarfiyatı en aza indirildi. Projede aydınlatma kontrolü Systo ve K.1 anahtar priz serileri ile tamamlanıyor. İklimlendirme kontrolü ise Hager Kallysto ile sağlanarak her odada istenilen sıcaklığın ayrı ayrı seçilmesine olanak veriyor. Projeye beş yıldızlı

70 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

otel konforu ekleyen concierge hizmetleri ise panel veya mobil üzerinden temizlik, teknik servis, vale, taksi, eczane, kuaför, masa ve SPA gibi hizmetlere erişim sağlayabiliyor. 360 derece görüşe sahip eşsiz Boğaz ve Karadeniz manzaralı konumuyla dikkat çeken AcarBlu; 24 katlı ikiz kulelerde toplam 240 daireden oluşuyor. 10.000 metrekare yeşil alanı, tartar pistli yürüyüş parkuru, 245 metrekare çocuk oyun alanı ile mahalle kültürünü rezidans yaşamı ile birleştiren AcarBlu projesinde tek anahtar üzerinden aydınlatma kontrolü sağlanıyor. KNX sistemi uyumlu Systo anahtara yüklenen

senaryo ile aydınlatma ayarını ihtiyaca göre ayarlayan sistem, fazla enerji tüketiminin önüne geçerek tasarrufa imkan sağlıyor. Hager; Ar-Ge’ye yatırım yaparak yeni ürün gamını sürekli genişletiyor. 1500 adet patentli ürünü ile birlikte teknolojide KNX olarak adlandırılan ev otomasyonu standardını başlatan ilk üç firma arasında yer alan marka, yeşil konsepte uygun çözümleriyle binalarda enerji verimliliği alanında global standartlara da uygunluk gösteriyor. Doğa ile barışık şirketler arasında gösterilen Hager, % 20 ila 35 arasında enerji tasarrufu sağlayarak bu konuda birçok ödüle layık görülüyor.



BİNA OTOMASYONU

Görüntülü diyafonlarla uzaktan kontrol Görüntülü diyafonlar, zilinizi çalan kişinin görüntüsünü otomatik olarak ev ya da iş yerinizde bulunan monitöre iletiyor, görüntü iletimiyle birlikte kapınızdaki kişi ile sesli olarak iletişim kurmanıza ve kapı otomatiğini açmanıza da olanak sağlıyor. SOMFY

G

ünümüz şartlarında hem iş yerleri hem de evler için güvenlik en önemli öncelik. Doğal olarak gelişmekte olan teknoloji, kendilerini her an güvende hissetmek isteyenlere farklı çözümler sunmaya devam ediyor. Ev otomasyon sistemlerinde hizmet veren Somfy’nin görüntülü diyafon modelleri de bunlar arasında ilk sırada geliyor. Somfy görüntülü diyafonlar, zilinizi çalan kişinin görüntüsünü otomatik olarak ev ya da iş yerinizde bulunan monitöre iletiyor, görüntü iletimiyle birlikte kapınızdaki kişi ile sesli olarak iletişim kurmanıza ve kapı otomatiğini açmanıza da olanak sağlıyor. Somfy görüntülü diyafon sistemlerinin V200, V400 ve V600 olmak üzere birbirinden teknolojik ve fonksiyonel 3 farklı modeli bulunuyor. V400 ve V600

72 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

modelleri, siz evde yokken kapınızı çalan kişilerin fotoğraflarını çekip, 400 fotoğrafa kadar hafızasına kaydetme özellikleriyle de öne çıkıyor. Somfy görüntülü diyafon sistemleri, iç mekan monitörü ve dış mekan sokak paneli olmak üzere iki parçadan oluşuyor. İç mekan monitörü; zili kimi çaldığını görmenizi, yanıtlamanızı ve

kapıyı açmanızı sağlayan renkli bir ekrandan oluşuyor. Bunun yanı sıra standart işlevlerine ek olarak Somfy görüntülü diyafonlarla, bahçe kapısı, garaj kapısı, ev kapısı, panjurlar ve aydınlatma gibi diğer Somfy RTS ekipmanlarını aynı monitör üzerinden kontrol etmeniz de mümkün hale geliyor. Ayrıca tüm prizlerin enerjisi de yine aynı noktadan kesilebiliyor. Böylece evden çıkmadan önce tek hareketle lambalarınızı, panjurlarınızı ve bahçe kapınızı kontrol edebilir; evden içiniz rahat bir şekilde ayrılabilirsiniz. Somfy görüntülü diyafonların tahribata karşı dayanıklı bir şekilde tasarlanmış olan dış mekan sokak paneli ise yağmur koruması, gece görüşü ve arka aydınlatmalı tuşları ile farkını ortaya koyuyor. Üstelik modele bağlı olarak parmak izi tanıma özelliği eklenebiliyor ve böylece zil çalma ihtiyacını tamamen ortadan kaldırabiliyor.



GÜVENLİK HİZMETİ

Suç ve suçlu psikolojisi 1 Toplumsal davranış biçimlerini oluşturan kurgulanmış standartlar; bireysel entegre ile sistematiğin dışına çıkarsa suç oluşur. Suçun ortaya çıkması bazen formal kuralların uygulanmaması ve karşılığını bulmamasından kaynaklanır. Özer ÖZBEN /E. Emniyet Müdürü, Güvenlik Uzmanı / Analist

T

oplumsal yaşamın içerisinde; birbiri ile etkileşim halinde bulunan, entegre olmuş davranışları yönlendiren, biçimlendiren ve kamu düzenini oluşturan kurallar vardır. Kuralların uygulanması, aslında sosyal düzenin korunması ve sürdürü-

74 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

lebilirliğin sağlanmasıdır. Kuralların uygulanması aynı zamanda toplum ve bireyin sorumluluklarına da bağlanmıştır. Kanunla, oluşturulmuş bu sorumlulukların denetimi de kurumsallaşan ve kültürün getirdiği; mekanizmalar tarafından yapılmaktadır. Olağan sürecin bozulması, olumsuz

anlamda kullanılması, denetim mekanizmasının yanlış yönlendirilmesi, birey ve toplumu suça götürür. Suç; denetim mekaniğinin statik hale dönüşmesidir. Suç; statik bir durum arz ederken, suçluluk; dinamik, sürdürülebilir ve toplumsal bağımlı bir yapı göstermektedir. Toplumsal ve sosyokül-


türel süreç ile etkileşim halindedir. Kişisel hal tepkimesi suçu oluşturmaktadır. Kişilik seviyeleri ve oluşum süreci, bulunduğu alan ve sosyal katmanlar suç ile mutlak ilgilidir. Bu süreçten gelen ve bu süreci oluşturan olmak üzere meydana gelen ayrışma suçluluk tanımlamasıdır. Suç; ulaşılan hedef ve sonuç, suçluluk ise hedef ve sonuca ulaştıran kazanılmış, edinilmiş kişisel, toplumsal olumsuzluklardır. Toplumsal davranış biçimlerini oluşturan kurgulanmış standartlar; bireysel entegre ile sistematiğin dışına çıkarsa suç oluşur. Suçun ortaya çıkması bazen formal kuralların uygulanmaması ve karşılığını bulmamasından kaynaklanır. Suç; sürdürülebilir yaşamın durağan safhalarıdır. Bu durağanlık bireyde ve toplumda kültürel ve iklimsel odaklı suçluluğu gerçekleştirir. Ancak günümüz sosyoekonomik yapısı bilimsel standartların değişebilirliğini ortaya çıkarmıştır. Elektronik network, teknolojik gelişmeler ve globalleşme hiçbir şekilde mutlak etkileşimi sağlamaz; ülkelerin kendi kültürleri suç ve suçluluk tanımlarını ve mücadele yöntemlerini sürekli değiştirmekte, benzerlikleri ve ezberleri bozmaktadır.

Suçlar ve suçluluk mutlak tanımsal değildir Suçun oluşması, işleme yöntemleri, hukuki ve toplumsal karşılığını bulması hatta adli tıp teknik ve standartlarının değişkenliği söz konusudur. Bundan çıkarım şudur; tasarlamadan, uygulamaya kadar suçlar ve suçluluk mutlak tanımsal değildir. Ancak benzerlikler geçici sonuçlar getirebilir. Aslında cinayet soruşturması genel bir yöntem olarak düşünülürse; diğer suç soruşturmalarında da böyle açmazları görmek

Suç ile ilk temas her şeyden önce görgü tanıklarıdır. Gerçek veya yalan olduğu düşünülmeden hafızaya kaydedilmelidir. Çözüm ve yakalama anında suçlunun psikolojisini bilme adına metot oluşturacaktır. mümkün oluyor, bununla birlikte bilimin dışında oluşan gelişmeler de sonuç için kullanılmakta, bunun adına tecrübe, kazanılmış yetenek veya öngörü vb. nitelikleri diyebiliriz. Bunlar sorunu çözebilen, bilimin yöntemlerine destek veren önermeleri oluşturan tekniklerdir. Çünkü suçlunun hafızası ve kararları ile uyumludur, belli standartlara bağlı değil aksine esnektirler. İşte bilimsel kabul edilmemekle birlikte; laboratuvara taşındığında soruşturmayı etkileyebilecek bu teknikler örneğin, olay yerine ilk varışta aracın ön kaportasına dokunup aracın yeni geldiğini anlamak; vb. gibi alışılmış öngörüler, aynı zamanda suçlu psikolojisini olayın çözümüne taşıyan izlerdir. Ülkelerin “güvenlik kültürüne” göre değişebilir. Olay yeri; kritik zamanlamanın eşiğindedir. Sonradan açılımı, saniye olarak sonuç açısından önem gösterecektir. Suç ile ilk temas her şeyden önce görgü tanıklarıdır. Gerçek veya yalan olduğu düşünülmeden hafızaya kaydedilmelidir. Çözüm ve yakalama anında suçlunun psikolojisini bilme adına metot oluşturacaktır. Suçun işlenmesini tetikleyen, bireyi etkileyen toplumsal bir içgüdünün varlığı tartışılmazdır. Bireyin üzerinde; içinde bulunduğu sosyal gruplar ile yaşadığı toplumsal yapıların etkisi çok fazladır. Kişisel nitelikler, hesap verebilirlik, sorumluluk, ahlaki değerlere sahip olmanın seviyesi toplumsal yaşama göre şekillenir.

Bu etkileşimin iyi analiz edilmesi, suçlunun psikolojik yapısını suça entegre eder. Bununla birlikte; suçun önlenmesi, suç olduktan sonra soruşturma ve kovuşturma sonucunda hüküm aşamalarında bu psikolojinin mutlak dikkate alınması gerekmektedir. İşlenen suçun nedeni suçlunun psikolojisinde birçok başlıkla önceden hazırdır. Bunlardan onur ve şeref kavramlarının itici gücü ve değişkenliği ile asıl anlamından uzaklaşması; suç öncesi karar, sonrası hüküm olabilmektedir. Özellikle mafyoz yapıların oluşturduğu toplumlarda, örgütsel, toplumsal hiyerarşi buna göre şekillenir. Suç örgütlerinin organik psikolojisi, suç işlemenin örgüt içerisinde diğerlerini ve lideri etkilediğini çok iyi bilir; güven kazanmanın, örgüte bağlılığın ve hiyerarşik ilerlemenin yolu mutlak buradan geçer.

Toplumun kuvvetler ayrılığı Geciken adalet, olmayan denetim, uyulmayan kurallar ve alınmayan önlemler; toplumun kendi statükosunu oluşturur; suçun önlemini kendisi alır, cezasını kendisi verir, kendi kurallarını koyar ve hukukunu oluşturur, bunu onur ve şerefle bağdaştırır, bütün bunlar intikam duygusunu yaratır. Suç işlemeyi onur meselesi, hatta meşru müdafa haline dönüştürür, sonuçta toplumun kuvvetler ayrılığı meydana gelir, insanlar bu dinamiği, resmi statükoya tercih eder. Bu tespit aslında tam tersine şekillenmekte ve

Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 75


GÜVENLİK HİZMETİ

Organize suçlar, terör suçları ve toplumsal olaylar kendi nitelikleri içerisinde bir psikoloji taşırlar. Bu psikoloji suçun temel mekaniğini oluşturur; zincirleme etkileşim halinde olan mekaniğin bozulması, halkalardan birinin kopması ile sağlanır. algılanmaktadır. İşlenen suçlar ait olunan toplum veya gruplara da mal edilir. Aidiyet, aynı zamanda savunma mekanizmasını güçlendirir; suç işlemeye neden oluşturur. Toplum psikolojisi, suçun işlenmesini kolaylaştırır; işlenen suçun unutulmasını, tekrarlanmasını, kabul görmesini, başka amaçlar için kullanılmasını sağlar. Önemli olan bireysel aidiyetin işlediği suça; kurum, parti, örgüt, şehir, mahalle, sokak, aile vb. gibi bağlılıkların bakış açısıdır. Kamunun genel değerlendirmesi ve öngörüsü çok şiddetli bir şekilde suça ve suçluya tepkiseldir. Ancak bu tür bağlılıklar suç ve suçluyu absorvekamufle edebilir; suçun işleniş ve kararlaştırılmasında veya aniden gelişmesinin arkasında bireysel bu psikoloji mutlak bulunmaktadır. Suçun aydınlatılması ve suçlunun yakalanmasında; güvenlik ve adli birimlerin işbirliği, planlı suçluluğun da psikolojisini oluşturmaktadır. Planlama içerisinde yakalanmamak ve iz bırakmamak doğal olarak vardır. Kullanılan karşılıklı yöntemler iki tarafı da eğitir ve etkiler; adi ve nitelikli suçlarda bunu kesinlikle görmek mümkündür. Suçun işleniş aşamasında plan varsa karşı yöntemler mutlaka değerlendirilir; işlendikten sonra da ister örgütsel ister bireysel olsun planlar kendiliğinden gelişir. Aniden gelişen bir suçun işlenişi sonrası yakalama gerçekleşmiş, yeni bir aşamaya geçilmiştir.

76 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

Bilimsel deliller suçu ispatlamış olsa bile kanun açıkları, verilecek cezaları düşürecek, toplumdaki infial ile hükmün seyrini değiştirecektir. Olay yeri; tek başına suçun aydınlatılmasında hem teorik hem de pratik açıdan çözüm sürecinin ortak noktasıdır. Bütün süreç bu noktanın etrafında gelişir, onun için olay yeri bilimsel alana iyi taşınmalıdır. Suçun işlendiği alan ve oraya giden bütün yollar ve yaşananlar aslında suçlu psikolojisini etkileyen unsurlardır. Çözüme yönelik izleri taşırlar, suçlunun psikolojisinde ve eyleminde şifrelenmiştir. Örgütlü suçlar; hastalık gibidir; bulaşır, nüks eder, mutasyona uğrar, başka bedenlerde kuluçkaya yatar, değişik hastalık olarak gündeme gelir. Öldürür, erken teşhisle tedavi olur, bağımsızlıktan beslenir ama mutlaka iz bırakır. (Özben, 2011- çalışma notları) Suçun nitelikli yani organize ve planlı oluşu aslında çözüm için bir avantaj kabul edilebilir; çünkü bir şeyi planlamak, belli bir iş bölümü ile yapmak, standart ve çok bilinen kuralların uygulanması demektir. Örgütlü suç tekrar ettikçe; çözüm aşamasındaki bilimsel yöntemler ve operasyonlar için çağrışım, tecrübe ve mücadele standartları oluşturur. Aynı zamanda karşılıklı etkileşim de ortaya çıkar, yöntemler genişler ve değişir. Suç ve suçluluktaki nitelik; suç işleme yeterliliği ve psikolojisini

de ortaya çıkarır, nitelikli olmayan, aniden gelişen bireysel suçların çözüm anahtarı, empati kurmak, suç ve suçluyu arşivdeki suç kalıplarından biri ile entegre etmeye çalışmaktır. Bilimsel yöntemler ve laboratuvar çalışmaları ile kesin sonuç almak mümkün olabilir. Nitelikli suçların aslında bireysel aklı yoktur; organize olmuş, planlara uyma güdüsü içerisinde olan, önceden hazırlanmış aklın taşıyıcıları iş bölümü yapmıştır. Suçu azmettiren, planlayan, işleyen, yardım ve yataklık edenler; tek başına bir alan oluşturur, alanlar suçluluğun parçalarıdır, birbirini etkiler. Suçu deşifrasyonu için bu alanların tek tek analiz ve sentezi şarttır. Organize suçlar, terör suçları ve toplumsal olaylar kendi nitelikleri içerisinde bir psikoloji taşırlar. Bu psikoloji suçun temel mekaniğini oluşturur; zincirleme etkileşim halinde olan mekaniğin bozulması, halkalardan birinin kopması ile sağlanır. O yüzden aidiyet duygusu çok yoğun olmak zorundadır. Suç işlemek bu yoğunluğu artırır. Yaşam şartlarının oluşturduğu olumsuzluklara çözüm bulamayan birey çıkış yolları aramakta, karşısına çıkan her şeyi kabul edebilmektedir. Bunun en dip noktası suç işlemektir. Engelleri ortadan kaldırmak, menfaat elde etmek, intikamını almak veya anlık hâkimiyetini kaybetmek gibi nedenler suça götürebilir. Toplumun azmettirdiği veya bilinçsizce yönlendirdiği suçun gerçekleşme alanı yani olay yerine getirilen ve suç işlendikten sonra götürülen ve mutlak delil olacak birçok unsur, iz bırakılır. Çözüm aşamasında bütün bu deliller kanun önünde geçerli olduğu gibi, bilimsel yönü de olmalıdır. Klasik süreç budur ancak suçu ortaya çıkaran formal delillerin dışında kanunun kabul etmeyeceği birçok delil açıkta kalmıştır.



GÜVENLİK HİZMETİ

Denizcilik Güvenliği Pazarı 2020 yılına kadar 22.26 Milyar Dolar büyüme gösterecek Orlando’da gece kulübüne saldırı anonsu ve pazar sabahı birçok yaralı ile güne başlandı. 50 kişi saldırgan ile birlikte öldü ve çok sayıda yaralı vardı. Birçok kişi saldırının önlenmesi için ne yapıldığını merak ediyordu. Güvenlik Yönetimi Editör Yardımcısı Megan Gates, konu uzmanı Kevin Doss ile “yumuşak hedef”in ne anlama geldiğini öğrenmek ve tartışmak için görüştü. Çeviri: Arzu YÜKSEL

Y

eni yapılan pazar araştırma raporuna göre; Teknolojik Deniz Güvenliği Pazarı ve Sistemleri (Detektörler, eleme ve tarama, gözetleme ve izleme, iletişim), kategoriler (Liman ve kritik alt yapı, yük güvenliği, sahil gözetimi), 2020 yılına kadar servis ve bölge eğilimleri ve tahminleri, MarketsandMarkets şirketi tarafından basılmıştır. Denizcilik güvenliği pazarının 2015 yılında USD 15.32 Milyar Amerikan Doları büyüme göstereceği; 2020 yılında bu rakamın 22.26 Milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Yıllık bileşik büyüme oranı 2015 den 2020’ye yüzde 7,7’dır. 81 tablo ve 58 grafik ile 160 sayfalık “Maritime Security Market” için aşağıdaki

78 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

link’i kullanabilirsiniz. “http://www.marketsandmarkets.com/Market-Reports/maritime-security-market-1033.html” Bu raporu önceden almak isteyenlere yüzde 10 özel indirim uygulanacaktır. Örnek ücretsiz sayfalara aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. http://www.marketsandmarkets. com/pdfdownload.asp?id=1033 Küresel Deniz Güvenlik Pazarı Raporu, teknolojik olarak; tarama, erişim kontrolü, detektörler, coğrafi bilgi sistemi (GIS), gözetim ve izleme, hava durumu izleme, denetim ve kontrol veri toplama (SCADA), iletişim olarak bölümlere ayrılmıştır. Rapor; ayrıca 2015 yılından 2020’ye kadar ki dönem için tahminleri de içermektedir. Rapor; sürücüler, sınırlar,

zorluklar ve fırsatlar olarak pazar dinamiklerini de içermektedir. Deniz Güvenlik Pazarı’nın yöneticileri deniz güvenliği, yönetmelik ve standartlar ve deniz yoluyla uluslararası ticaretin farkındalığında olup büyümeyi engelleyen sınırlamaların; kontrolsüz deniz bölgeleri, düzgün olmayan standartları ve uluslararası organize suçları bilmektedirler. Bu pazarda karşılaşılan zorluklar korsanlık ve deniz terörizmi içermektedir. Küresel Deniz Güvenlik Pazarı’nın kilit firmalarını BAE Systems plc, Elbit Systems Ltd., Kongsberg Gruppen, Raytheon Anschutz GmbH,Harris Corporation Honeywell International Inc., Northrop Grumman Corporation ve diğerleri oluşturmaktadır. Kilit firmalar entegre çözümler ve daha iyi rekabet için hizmetler sunmakla beraber bu şirketler; Orta Doğu ve Afrika’nın yanı sıra Asya – Pasifik’te deniz güvenliği ve artan uluslararası ticarette farkındalığın artması ve pazardaki diğer sürücülerin bundan yararlanmasını sağlamaya çalışmaktadır. Gözetim ve izleme sistemleri bölümleri, küresel Denizcilik Güvenlik Pazarında en büyük


pazar payına sahiptir. Hizmet bölümüne eğitim, risk değerlendirmesi ve araştırma, bakım ve destek, danışmanlık ve diğerleri dâhildir. Kategoriler liman ve kritik altyapı güvenliği, gemi güvenliği ve kıyı gözetimini içermektedir. Bölgeler bazında ise Kuzey Amerika (NA), Asya-Pasifik (APAC), Avrupa (EU), Orta Doğu ve Afrika (MEA), Latin Amerika (LA) olarak bölümlere ayrılmıştır. Denizcilik Güvenliği Pazarı’nın 2015 yılında USD 15.32 Milyar Amerikan Doları büyüme göstereceği, 2020 yılında bu rakamın 22.26 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bölgeler açısından, Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik için önümüzdeki yıllarda çekişme yaşanması beklenmekte ve 2015 yılında gelir katkısı açısından da büyük pazarı oluşturması beklenmektedir.

İlgili rapor araştırması Askeri Haberleşme Pazarı (SATCOM Terminalleri, (COTS) kapalı ticaret, askeri haberleşme güvenliği, Tetra Radyo, JTRS, yazılım tanımlı radyo, radyo iletişimi, taktik haberleşme) dünya çapında tahminler ve analizler (2014-2019) için aşağıdaki link’i kullanabilirsiniz. http://www.marketsandmarkets.com/Market-Reports/military-communications-market-66198542.html Fiziksel Güvenlik Pazarı Sistemleri için giriş kontrolü, IP video gözetim yazılımı, kilitler, PSIM, PID, servisler (sistem entegrasyonu, bakım ve destek ve tasarım ve danışmanlık), Dikey ve Bölgelere Göre Fiziksel Güvenlik Pazarı - 2020 küresel tahminleri için aşağıdaki link’i kullanabilirsiniz. http://www.marketsandmarkets.com/Market-Reports/physical-security-market-1014.html MarketsandMarkets hakkında; MarketsandMarkets her yıl yayınlanan prim pazar araştırması raporları bakımından dünyanın sayılı 2’inci firmasıdır. Bir yılda 1200’den fazla prim çalışması yapan ve 1700 küresel işletmeye hizmet veren MarketsandMarkets; 8 farklı endüstriyel müşteriye hizmet vermektedir. Yüksek büyüme ve pazardaki atamalar, iş araştırması, danışmanlık ve yeni teknoloji uygulamaları konusunda uzmandır. Analist ve stratejileri, şirket ve rakiplerinin artan gelir kaynağını belirlemek olup müşterileri ile proaktif işbirliği amaçlamaktadır.


YANGIN GÜVENLİĞİ

Yangın tasarım aşamasında söndürülür 2 Yangının etkilediği hasta bakım zonundaki asansörler görevli personel kontrolünde dahi çalıştırılamayacak şekilde düzenlenmelidir. Asansörün yer aldığı zondaki herhangi bir duman dedektörü algılama yapana kadar, asansörün kullanılabilme imkânı otomatik olarak sonlandırılmalıdır. Okan YÜCE / Satış Müdürü YCS TEKNİK VE ELEKTRİK LTD.

B

inaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e göre (2015) ya da hastane binalarının yangın güvenliği açısından uluslararası kabul

80 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

gören bir standart olan NFPA 99’a göre zorunlu olmamasına rağmen, her bir hasta bakım zonu içerisinde en az bir adet asansör konumlandırılmalıdır. Ve aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılarak

normal asansörlerin de hastaların tahliyesinde kullanılması mümkün hale getirilebilir. Bu sayede, yangının çıktığı hasta bakım zonundaki hastaların yatay tahliyesi yapıldıktan sonra, gerekli görülmesi halinde,


henüz dumanın sirayet etmediği zonlardaki asansörlerle, hastaların kontrollü olarak bina dışına tahliye edilebilmesi sağlanabilir. Yangının etkilediği hasta bakım zonundaki asansörler ise; görevli personel kontrolünde dahi çalıştırılamayacak şekilde düzenlenmelidir. Bu amaçla, asansörün yer aldığı zondaki herhangi bir duman dedektörü algılama yapana kadar, asansörün kullanılabilme imkânı otomatik olarak sonlandırılmalıdır. Bu sayede, yangının ilk çıkış noktasından yangına dayanıklı olarak ayrılmış olan zona duman yayılımı başladığında, ilgili zondaki asansörlerin, yangın alarm paneli “reset” edilene kadar istense de kullanılamaması sağlanmış olur.

Yangın alarm ve güvenlik merkezi ile iletişim Yapı yüksekliği 51.5 m’yi geçen binalarda acil durum asansörünün önündeki yangın güvenlik hollerine acil durum telefonları yerleştirilerek; yangın alarm ve güvenlik merkezi ile iki yönlü güvenilir bir iletişim sağlanmalıdır. Prensip olarak yangına dayanıklı kablolar sadece anons/flaşör sistemi, kontrol modüllerinin bulunduğu hatlar gibi yangın sırasında kontrol edilmeye devam eden cihazlar söz konusu olduğunda zorunludur. Örneğin, yangının başlangıç aşamasında otomatik kapı tutucuyu serbest bırakan sinyal kablolamasının yangına dayanıklı olması zorunlu değildir. Öte yandan yangın yönetmeliğine göre sağlık hizmeti amaçlı binalarda, her türlü besleme ve dağıtım kabloları ve kablo muhafazalarında kullanılan malzemelerin halojenden arındırılmış ve yangına maruz kaldığında herhangi bir zehirli gaz üretmeyen özellikte olması gerekir. Hasta

bakım zonlarını birbirinden ayıran duvarlarda yangına 60 dakika dayanım şartı arandığından; hem yangın zonu bütünlüğünün sağlanması açısından hem de tesisatların duvarları geçtiği noktaların çevresinde alınması gereken pasif yangın durdurucu önlemleri açısından söz konusu duvarları geçen tesisatların minimize edilmesi önemlidir. Her bir hasta bakım zonunun ayrı bir anons zonu olarak düzenlenmesine özellikle dikkat edilmelidir. Bunun yanı sıra, sprinkler zonlaması yapılırken de hasta bakım zonları ile örtüşme sağlanırsa; flow-switch aktivasyonu ile yangının hangi hasta bakım zonunda çıktığı anlaşılabilir. Dikkat edilmesi gereken bir başka önemli husus da, sprinkler zonları ile binanın dilatasyon zonlarını örtüştürerek borularının dilatasyon geçişlerinde alınması gereken önlemlerden tasarruf sağlamaktır. Bütün bu koordinasyon ilkeleri birlikte göz önünde bulundurulduğunda, en ideal çözümün hasta bakım zonları ile hem sprinkler zonlarını hem de dilatasyon zonlarını eşleştirerek elde edilebileceği anlaşılır. Bu koordinasyonda dikkate alınması gereken bir konu da, hastaların tahliyesinde asansörlerden faydalanılabilmesi için, her bir hasta bakım zonunda en az bir adet asansör bulunmasıdır.

Yangın damperi zorunluluğu Hasta bakım zonları ile havalandırma zonlarının koordinasyonu da önemlidir; ancak havalandırma kanallarının hasta bakım zonu ayrım duvarlarını geçtiği her noktada bir yangın damperinin zorunlu olduğu söylenemez. Uluslararası standartlara göre havalandırma kanallarının yangına en az 2 saat dayanıklı olması gereken duvarları

geçtiği noktalarda yangın damperi zorunluluğu söz konusuyken; hasta bakım zonu ayrım duvarlarının yangına 60 dakika dayanıklı olması yeterlidir. Bu nedenle havalandırma kanallarının hasta bakım zonu sınırlarını ayıran yangına 1 saat dayanıklı duvarlardan geçtiği noktalarda; kanalın kendisinin de duman geçişine karşı bir direnci olacağı düşünülerek, herhangi bir damper ilave edilmesine ihtiyaç yoktur. Hastanelerde havalandırma tesisatları açısından bir diğer önemli konu da taze hava alış ve egzoz atışları arasında sağlanması gereken mesafelerdir. Yangın yönetmeliğine göre genel olarak tüm binalarda en az 5 m mesafe sağlanması gerektiği halde, sağlık yapılarında bu husus çok daha kritik bir konu olup, taze hava alış ve egzoz atışlarının binanın farklı cephelerinden yapılması ve duruma göre bu mesafelerin artırılması istenebilmektedir. Sağlık tesislerinin projelendirilmesinde gerek

Yapı yüksekliği 51.5 m’yi geçen binalarda acil durum asansörünün önündeki yangın güvenlik hollerine acil durum telefonları yerleştirilerek; yangın alarm ve güvenlik merkezi ile iki yönlü güvenilir bir iletişim sağlanmalıdır.

Aralık 2016 Güvenlik Yönetimi n 81


YANGIN GÜVENLİĞİ

Uluslararası standartlara göre havalandırma kanallarının yangına en az 2 saat dayanıklı olması gereken duvarları geçtiği noktalarda yangın damperi zorunluluğu söz konusuyken; hasta bakım zonu ayrım duvarlarının yangına 60 dakika dayanıklı olması yeterlidir. mimari açıdan alınması gereken özel önlemler, gerekse mekanik ve elektrik yangın korunum sistemlerinin tasarımında göz önünde bulundurulması gereken özel hususlar söz konusudur. En dikkat çekici mimari önlemlerden biri, yataktan indirilemeyecek durumda olan hastaların aynı katta güvenli bir alana transfer edilmesi için yatay tahliye alanları oluşturulmasıdır. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e göre otomatik yağmurlama sisteminin zorunlu olmadığı yükseklikteki sağlık yapılarında, yatay tahliye alanlarının sınırlarını iki katına çıkarabilmek için yağmurlama sistemi tesis edilmesi tercih edilir. Bu durumda ameliyathaneler, yoğun bakım odaları ve MR odaları gibi mekânlara da uygun tip sprinkler başlıkları yerleştirilmesi gerekir. Özellikle oksijen ve/veya nitrik oksit kullanılan ortamlarda, malzemelerin yanıcılık özelliklerinin daha da olumsuz hale gelmesi nedeniyle, sprinkler sisteminin önemi açısından dikkate alınması gereken bir husustur. Bununla birlikte yangın algılaması durumunda medikal gaz akışının otomatik olarak kesilmesi kabul edilemez ve sadece gerekli kontrolleri yapacak yetkili

82 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

kişilerin manuel kesme vanalarına erişimine izin verilir. Her bir hasta bakım zonunun ayrı bir duman kontrol zonu olmalıdır. Ayrı bir anons zonu olması (ayrı bir anons loop hattı olması) zorunlu olmakla birlikte, sprinkler zonlarının hasta bakım zonları ile örtüşmesi ve bina dilatasyonlarının hasta bakım zonları içerisinden geçirilmesi de uygulama aşamasında kolaylık sağlayan tasarım önlemleri olarak tavsiye edilir. Yataktan indirilemeyecek hastaların bulunduğu katlarda tahliye anonslarının paniğe neden olmaması için sadece personelin anlayacağı bir şifreli mesaj yayımlanması önerilir. Aynı zamanda ameliyathane ile yoğun bakım odaları gibi alanlarda uyarıların sadece ışıklı cihazlarla yapılmasına izin verilir. Son olarak; ulusal ve uluslararası standartlar açısından zorunlu olmamakla birlikte, tasarım aşamasında belirli hususlara dikkat edilerek, gerektiğinde yataklı bir hastanın düşey olarak tahliye edilebilmesi için normal asansörlerin kullanılması mümkündür. Bunun için, hasta bakım zonlarının bulunduğu katlarda yangın nerede çıkarsa çıksın, güvenli bir alandaki en az bir adet asansöre ulaşım sağlanmalıdır. YCS Teknik ve Elektrik

LTD. firması olarak tamamlamış olduğumuz Acıbadem Hastanesi, Kolan Hastanesi, Çanakkale Sağlık Kampüsü, Muğla Sağlık Kampüsü vb. hastanelerde yangın güvenliği konusunda aşağıda belirtmiş olduğumuz çalışmaları tamamlamış olmaktan mutluluk duymaktayız. Yangın Algılama ve İhbar Sistemi Gazlı Yangın Söndürme Sistemi Sprinkler Söndürme Sistemi Mutfak Davlumbaz Söndürme Sistemi

Kaynaklar 1. BYKHY (2007), “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik”, Bakanlar Kurulu kararı: 27.11.2007 tarihli 2007/12937 sayılı karar Resmi Gazete yayını: 19.12.2007 tarihli 26735 sayılı sayı 2. BYKHY (2009), “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, Bakanlar Kurulu kararı: 10.08.2009 tarihli 2009/15316 sayılı karar Resmi Gazete yayını: 09.09.2009 tarihli 27344 sayılı sayı 3. BYKHY (2015), “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, Bakanlar Kurulu kararı: 16.03.2015 tarihli 2015/7401 sayılı karar Resmi Gazete yayını: 09.07.2015 tarihli 29411 sayılı sayı 4. NFPA 99, “Standard for the Health Care Facilities”, National Fire Protection Association, 2015 5. NFPA 101, “Life Safety Code”, National Fire Protection Association, 2015 6. NFPA 101 Handbook, “Life Safety Code”, National Fire Protection Association, 2015



YANGIN GÜVENLİĞİ

FIKE SigniFire IP videolu yangın algılama sistemi FIKE can güvenliği konusunda sektöre öncülük eden uluslararası bir firma olmanın getirdiği birikimle görüntü işleme teknoloji alt yapısını kullanarak yangın algılama sistemlerinin geliştirilmesi konusunda da çalışmalar yapmaktadır. EMO AYVAZ YANGIN SİSTEMLERİ A.Ş.

E

mo Ayvaz olarak yangın algılama ve söndürme sistemlerinde teknolojik gelişmeleri ve yeni uygulamaları yakından takip ediyor; müşterilerimizi en uygun uygulamalara, çözümlere yönlendirmeye devam ediyoruz. Günümüzde görüntü işleme ve video analiz teknolojisi; yüz tanıma sistemleri, ürün yönetimi ve kalite kontrolü, video oyun teknolojisi gibi birçok alanda etkin olarak kullanılmaktadır. Video analiz yönteminin güvenlik sistemlerinde kullanımı da gün geçtikçe yaygınlaşmakta ve can güvenliği sistemlerinde yerini almaya başlamaktadır. FIKE can güvenliği konusunda sektöre öncülük eden uluslararası bir firma olmanın getirdiği birikimle görüntü işleme teknoloji alt yapısını kullanarak yangın algılama sistemlerinin geliştirilmesi konusunda da çalışmalar yapmaktadır. Dünyanın en iyi görüntülü yangın algılama sistemi SigniFire, FIKE tarafından geliştirilen görüntü işleme teknolojisine dayalı bir sistemdir. Signifire, görüntü açısında meydana gelen dumanı, alevi, yansıyan alevi ve yağ kaçaklarını hassas bir şekilde algılama teknolojisine sahiptir. Özellikle noktasal tip algılama dedektörlerinin kullanımının çok uygun olmayacağı ortamlarda başarılı sonuçlar vermektedir. Signifire kısa süre içerisinde yangını algılama ve erken uyarı yeteneği ile can ve mal güvenliği açısından

84 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

çok önemli avantaj sağlamaktadır. Sistem konfigürasyonunda yapılabilen ayarlamalarla birlikte ilgili alanın doğal prosesinde bulunan duman, alev, ark gibi koşulların bulunduğu ortamlar sistem tarafından ayırt edilerek yanlış alarmlar engellenebilmektedir. Signifire; endüstriyel tesislerde, gemi makine dairelerinde, enerji üretim tesislerinde, depolarda, yüksek tavanlı binalarda uygulanmakta ve başarılı sonuçlar vermektedir. Signifire; yeni kurulan tesisinizde kurulabileceği gibi aynı zamanda mevcut tesisinizde de hâlihazırdaki video altyapınız üzerine de kurulabilir. Signifire UL, FM ve CE sertifikasyonları ile güvenilirliğini kabul ettirmiş ve dünya çapında birçok uygulamada tercih edilmiştir. Signifire sistemi ürün bileşenleri; IP network kamera: Signifire IP kamera; alev, duman ve hareket dedektörünün yeteneklerine sahip olup standart bir network kameranın resim netliği ve gelişmiş çözümünü kombine eder. FSM-IP: Ölçeklenebilir network video kaydedici (NVR) ile video yönetim yazılımıdır. Her FSM-NVR 32 network signifire kameraya kadar destekleyecek şekilde dizayn edilmiştir. Spyder Guard: Şirket ağından ya da internet üzerinden FSM IP sunucuları sorunsuz çoklu ulaşım için yönetim aracı olarak geliştirilen yazılımdır.



YANGIN GÜVENLİĞİ

Inert gazlı söndürme sistemlerinde iflow teknolojisi LPG patentli iFlow® vanası, silindirlerdeki basıncı 60 bar’a kadar düşürmektedir. Bu sayede gaz boşaltımı esnasında oluşacak türbülanslı akışın önüne geçilmekte ve mahalde oluşabilecek yüksek basınç da sınırlandırılmaktadır. Ersin SAYIN / Satış ve Mühendislik Departmanı Ekip Lideri NORM TEKNİK MALZEME TİCARET İNŞAAT SAN. LTD. ŞTİ.

İ

nert sistemler, yıllardır var olan ve %100 güvenilir olduğu kanıtlanmış sistemlerdir. İnert gazlar doğada kolay bulunabilen ve en çevre dostu yangın söndürme sistemleridir. Çoğu inert sistemler 200 veya 300 barlık silindirlerden direk mahale boşalmaktadır. Bu durum gazın boşaldığı odada basıncın artmasına neden olmaktadır. Bu basınç artışını dengelemek sebebiyle mahal içinde ekstra olarak havalandırma damperleri kullanılmakta ve bu da maliyetleri arttırmaktadır. Aynı zamanda gaz ihtiyacının çok olduğu büyük hacimli mahallerde silindir adetlerinin fazla olması alan yaratma konusunda büyük sıkıntılar çıkarmaktadır. LPG patentli iFlow® sistemi; gazın boşalması esnasında ortaya çıkan yüksek basıncı sınırlamakta (bu sistemlerin ana sorunlarından birisidir) ve silindir adetlerinden kaynaklanan alan ihtiyacını daha aza indirgemek-

GAZ

Havalandırma Alanı İhtiyacı

IG-100 (Nitrojen) IG-01 (Argon) IG-55 IG-541 (Inergen®)

5.5 6.2 5.7 5.6 Orifice

1.8 3.1 1.9 1.8 iFlow®

86 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

tedir. LPG patentli iFlow® vanası, silindirlerdeki basıncı 60 bar’a kadar düşürmektedir. Bu sayede gaz boşaltımı esnasında oluşacak türbülanslı akışın önüne geçilmekte ve mahalde oluşabilecek yüksek basınç da sınırlandırılmaktadır. Bu sayede borulama çapları düşmekte ve daha az havalandırma damperi kullanılarak sistem maliyetlerinin düşmesi sağlanmaktadır. LPG patentli iFlow® Çek Valfler sayesinde silindirlerin birbirine emniyetli bir şekilde bağlanması sağlanarak matris dizaynı yapılabilmekte ve alan ihtiyacı minimize edilebilmektedir. iFlow®’un sunduğu genel avantajlar, Montaj maliyetlerini düşürür. 8 silindire kadar manifold ihtiyacı yoktur. Düşük basınçlardan dolayı daha düşük çaplarda borulama yapılabilir, aynı zamanda havalandırma damperi ihtiyacı azalmaktadır. Montaj sürelerini düşürür. iFlow® çek vana ve yeni braket sistemi sayesinde daha kolay montaj yapılmaktadır.

Bakım ve yeniden dolum masrafları azalmaktadır. iFlow® Matris dizayn sayesinde alanlar daha efektif kullanılabilmektedir. Bu sayede mimari açıdan her türlü yapıya daha kolay tüp yerleşimi yapılabilmektedir. Tekli ve çoklu sıra seçenekleri sayesinde farklı mimari yapılara daha hızlı ve kolay montaj yapılabilmektedir. iFlow® vana boşaltma yapmadan gerçek zamanlı bir test imkânı sunmaktadır. iFlow® vana, gaz boşaldıktan sonra temizlik gerektirmez. Metallerle reaksiyona girmez. iFlow® ile birlikte, İnert Gazlı Söndürme Sistemleri ile çözümlerinizi bir üst seviyeye çıkartıyoruz. Montaj ve işçilik maliyetlerinizi düşürmenin yanı sıra, piyasadaki en güvenli vana olan iFlow® Vana ve iFlow® Çek Valfler sayesinde güvenliği de en üst seviyeye çıkartıyoruz. iFlow® teknolojisi aynı zamanda mimarı açıdan sıkıntıları olan mahallerde bile daha kolay çözümler üretilmesini sağlıyor. İşletme ve bakım masraflarınızı da minimize etmektedir.



YANGIN GÜVENLİĞİ

Viyana Uluslararası Havalimanı Projesi Yüksek hacimli insan trafiği aynı zamanda potansiyel yangın açısından büyük tehlikeler içerir. Potansiyel yangın tehditlerine hızlı ve sağlıklı müdahale edilebilmesi için kapsamlı yangın önleme tedbirlerinin alınması bir zorunluluktur. SCHRACK SECONET

V

iyana Uluslararası Havalimanı İlk olarak 1938 yılında bir askeri havaalanı olarak inşa edilmiş olsa da, 1954 yılında Avusturya havaalanına dönüştürülmüştür. 2006 yılında, 109 m yüksekliğinde kontrol kulesi faaliyete başlamıştır. Bu kule bütün havalimanı alanına serbest bir bakış sağlıyor; gece lazer gösterisi ve hatta uçaktaki yolculara hoş geldin gösterisine olanak sağlıyor. 2004-2007 yılları arasında 69,000 m² kiralanabilir alana sahip office park kısmı inşa edilmiştir. 2006 senesinde ise özel apronu olan VIP terminali açılmıştır. Günlük hayatta binlerce yolcu havaalanlarında vakit geçirmektedir. Viyana havaalanı son yıllarda yolcu rakamlarında etkileyici bir artış sergilemiştir; 2011 yılında 21 binden fazla yolcu ve yaklaşık 250 bin uçak hareketleri ele alınmıştır. 5 Haziran 2012 tarihinde, yeni Avusturya Star Alliance Terminali (eski Skylink) açıldı ve bu sayede Viyana Havaalanının yıllık yolcu hacmi 30 milyona ulaşmıştır. Yüksek

88 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2016

hacimli insan trafiği aynı zamanda potansiyel yangın açısından büyük tehlikeler içerir. Potansiyel yangın tehditlerine hızlı ve sağlıklı müdahale edilebilmesi için kapsamlı yangın önleme tedbirlerinin alınması bir zorunluluktur. Üstünde durulan güvenlik ile birlikte esnek ve sürekli genişleyebilir bir yapıya da sahip olunmalıdır. Havaalanı binaları Schrack Seconet AG tarafından 1981 yılında “Total Security” ismi ile adlandırılan sistem ile donatılmıştır. Havalimanı bünyesinde toplamda 60 adet BMZ-Maxima ve BMZIntegral yangın algılama panelleri kullanılmaktadır. Yangın korunma tedbirleri havaalanı binaları ve asansörlerin yanı sıra aynı

zamanda kullanım dışı alanlarını, şaftları ve havalandırma sistemlerini de kapsar. SecoPORT kontrol sistemi bütün alarmları detay bilgileri ile birlikte havaalanı itfaiye haberleşme merkezine yönlendirir. Mevcut havalimanı, office park binası, yeni kontrol kulesi ve 3 numaralı Star Alliance Terminali’nde toplam 53 bin MTD 533 / 533X multi sensör dedektör bulunmaktadır.







R

E

K

L

A

M

I

N

D

85

96

2-3

79

1

ö.K.İ

59

84

49

89

71

23

93

73

83

17

65

13

Ö.K.

21

87

27

29

67

63

91

95

15

11

A.K.

41

77

45

25

A.K.İ.

4-5

Ö.K.K.

19

9

39

61

31

E

K

S




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.