ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
EKİM 2016 SAYI: 40
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
SPOR GÜVENLİĞİ STATLAR VE SALONLAR FOKUS:
ULAŞIM GÜVENLİĞİ ENDÜSTRİDE KRİTİK GÜVENLİK KOŞULLARI EKİM 2016 SAYI: 40
VİRÜS FİDYE İSTERSE!
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
KAPAK: CCTV VE ÇEVRE BİRİMLERİ GÜVENLİK SİSTEMLERİ LABORATUVARI AÇILIYOR KÖPÜKLÜ SPRİNKLER SİSTEMLERİ
EYLÜL 2016 SAYI: 39 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
EYLÜL 2016 SAYI: 39
FOKUS: ÇEVRE GÜVENLİĞİ VE DRONES KULLANIMI
EYLÜL 2016 SAYI: 39
EYLÜL 2016 SAYI: 39
içindekiler 24
56
48 8
BAŞKANDAN
10 EDİTÖR
12 GÜNCEL
KAPAK KONUSU
FOKUS
24
Vodofone Arena Türkiye’de bir ilk
42
Yol tüneli korumasında düşük basınçlı
su sisi sistemleri
28
Vodafone Arena dünyanın en akıllı
stadyumları arasında
48
İstanbul Avrasya Tüneli Şantiyesi Projesi
30
Stadyumların en akıllısı Vodofone Arena
50
Yetkilendirilen kilit sistemi ile
uzaktan kontrol
32
Vodofone Arena’da FM 200 tercih edildi
SEKTÖRDEN
34
“Kaçak geçişe izin vermiyoruz”
36
Spor güvenliği stadyumlar ve salonlar
52
“Road Blockerla P1 Derecesini kazandık”
40
Ulusal Arena Romanya -
54
“Güvenlik sektöründe denetimler
Bükreş Stadyumu
yeterli değil”
Sektör ile ilgili kısa haberler
22 KÖŞE / Hayata Bakış
“Takdir ve başarı”
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
EKİM 2016
76
AYDA BİR YAYINLANIR
Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam ve Satış Sorumlusu Bahar GÜLERYÜZ bahar@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL
72
ELEKTRONİK GÜVENLİK
56
3 boyutlu yazıcılarla üretilebilecek silahlar
76
Pulse’de “yumuşak hedeflerin” güvenliği tehdit edildior
62
Yeterince güvende misiniz?
YANGIN GÜVENLİĞİ
64
Akıllı telefonlarınızı termal kameraya dönüştürün
82
Endüstride kritik güvenlik koşulları nelerdir?
BİLGİ GÜVENLİĞİ
88
Yangın alarm butonlarında cam kırma dönemi bitiyor
66
Virüs fidye isterse
GÜVENLİK HİZMETİ
90 Yıllık Kapak ve Fokus konuları
BİNA OTOMASYON
72
Güvenlik sistemleri mimariye yeni bir boyut kazandırdı
92 ABONE FORMU
74
Yaşam alanlarında hassas koruma
94 Reklam İndeksi
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı VERİTAS BASIM MERKEZİ Tel: 444 1 303 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
BAŞKAN
Özel güvenlik sektörü “FETÖ” söyleminden rahatsız
t
Değerli okurlarımız; Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal ve hukuk düzenine karşı yapılan 15 Temmuz kalkışması ve hain darbe girişimi bize; FETÖ’ nün ülke genelinde tüm kamu kurum ve kuruşlarının yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı güvenlik birimlerine de sinsice sızdığını açıkça gösterdi. Bu oluşumun; özel sektördeki şirketlere ve hatta özel güvenlik sektörüne de sızmamış olacağını düşünmeyi saflık olarak değerlendiriyorum. Bazı özel güvenlik şirketleri istihbarat ve para kaynağı olarak kullanılmış olabileceği ihtimal dahilindedir. Bu bağlamda özellikle; kamuya hizmet veren ve sektörün %30 bölümünü teşkil eden özel güvenlik şirketlerinin incelenmesi/denetlenmesi uygun olacaktır. Ancak son zamanlarda basın yayın organlarında yer alan haberler ile bazı köşe yazarlarının sektörün tümünü FETÖ söylemleri ile itham altında bırakmaları özel güvenlik çalışanları arasında rahatsızlıklara sebebiyet verdi. Kısacası, bu hain yapıya yakın şirketler olabilir ama; bütün sektörün, FETÖ’ cü diye damgalanmasını doğru bulmuyorum. Ayrıca özel güvenlik sektöründe hizmet veren özel güvenlik görevlilerinin toplu bir hareket için kullanılmaları veya organize edilmeleri de pek mümkün görülmemektedir. Özel güvenlik sektörü emek yoğun bir iş koludur. Halen uygulanmakta olan düşük ücret politikaları sirkülasyonun fazla olmasına sebebiyet vermektedir. Bu husus ise sektörde istikrarsızlığa sebebiyet vermektedir. Çalışanların memnuniyetinin arttırılması; yani tatminkar ücret ve çalışan haklarının etkin olarak tesisi sektörde gelişimi, büyümeyi kalıcı hale getirecek ve sektöre olan güveni arttıracaktır.
Sağlıklı, güvenli ve mutlu yarınlar dileklerimle…
8 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı
Son
zamanlarda basın yayın organlarında yer alan haberler ile bazı köşe yazarlarının sektörün tümünü FETÖ söylemleri ile itham altında bırakmaları özel güvenlik çalışanları arasında rahatsızlıklara sebebiyet verdi.
s
EDİTÖR
Spor güvenliği…
Spor güvenliği; mimariden başlayarak spor ve stadyum güvenliği alanında teknik ve akademik olarak uzmanlaşmış özel güvenlik ve kolluk kuvvetlerinin etkin iş birliğine, CCTV sistemlerinden yangın algılama ve söndürme sistemlerine, geçiş kontrol sistemlerinden tahliyeye kadar bir dizi bileşenin koordineli şekilde birbirleriyle entegre olabilmesi ile sağlanabilir. Gerek statlarda yaşanabilecek şiddet olaylarının detaylı incelenmesi; güvenlik risk ve tehlikelerinin belirlenerek bilimsel yöntemler ve yasalar ışığında değerlendirilmesi gerekse diğer tehlikelere ilişkin öngörülen önlemlerin planlanması ve uygulanması açısından yararlı sonuçları olacaktır. Spor güvenliğinin sağlanması; çok aktörlü ve çok fonksiyonlu bir iş birliği ile mümkündür. Yani; stadyumlarda spor güvenliği alanında uzmanlaşmış ve sertifikalandırılmış özel güvenlik elemanları görev yapmalı. Şiddetin toplumsal hayatın her alanında görüldüğü dikkate alınarak bunu önlemek için ilgili tüm paydaşlara yönelik sürdürülebilir ve hesap verilebilir eğitici çalışmalar yapılmalı. Stadyumların güvenlik ve acil durum planları UEFA ve FIFA kriterleri ve prosedürleri mutlak surette göz önünde tutularak hazırlanmalı ve periyodik olarak yapılacak tatbikatlarla da güncel tutulmalı. Stadyumlarda ve salonlarda CCTV sistemleri, yüz okuma sistemleri vb. bulunmalı. Bu sistemler özellikle kameralar son teknolojiye göre güncellenmeli ve spor güvenliği konusunda risk ve olasılık değerlendirilmeleri yapılarak alt yapı buna göre düzenlenmeli. Elektronik bilet uygulamasına geçilmeli ve belki de en önemlisi, yasaya aykırı davrananlar teknik cihazlarla tespit edilerek haklarında gerekli yasal işlemler yapılmalıdır. Kapak konumuz olan “Spor güvenliği statlar ve salonlar”da bu detaylara ilişkin ayrıntıların yanı sıra Vodafone Arena’ya ilişkin teknik detaylar bulacaksınız. Bu sayıda fokus konumuzu ise “Ulaşım Güvenliği”. Ülkemizde trafiğe çıkan araç sayısı her geçen gün artıyor. Trafik kazalarında da artış aynı şekilde artarak devam ediyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı resmi rakamlara göre sadece 2014 yılında gerçekleşen kaza sayısı 1 milyonun üzerinde. Bu kazalarda yaklaşık 3500 kişi hayatını kaybetmiş; 285 bin kişi ise yaralanmış. Ağırlıklı olarak sürücü ihmallerinden kaynaklansa da bu ve benzer veriler, ulaşım güvenliğinin önemini ortaya koyuyor. Mobese sistemleri, tünel uygulamaları, araç kameraları, takip sistemleri vb. birçok akıllı çözümler bulunuyor. Ulaşım Güvenliğine dair de ilgi ile okuyacağınızı düşündüğüm teknik yazılarımız mevcut. Sektörden sayfalarımızın bu sayıda iki konuğu var; Arma Kontrol Ceo’su Koray Kartal ve Derin Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Ali Yılmaz. Elektronik güvenlik, bilgi güvenliği, bina otomasyonu, güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da her zaman olduğu gibi teknik yazılar, makaleler ve uygulama anlatımlarıyla dolu.
Güvenli günler dileğiyle
10 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com
Statlarda
yaşanabilecek şiddet olaylarının detaylı incelenmesi; gerek güvenlik risk ve tehlikelerinin belirlenerek bilimsel yöntemler ve yasalar ışığında değerlendirilmesi gerekse diğer tehlikelere ilişkin öngörülen önlemlerin planlanması ve uygulanması açısından yararlı sonuçlar oluşturacaktır.
GÜNCEL
Özel Güvenlik Eğitim Müfredatı Güncelleme Çalıştay’ı gerçekleştirildi 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette görev yapan özel güvenlik görevlilerinin, mevcut eğitim sisteminin bilimsel araştırma yöntemleri kullanarak incelemek, teori ve uygulamalardaki sorunları tespit ederek bu sorunları giderici çözüm önerileri oluşturmak ve çağın gereksinimlerine uygun daha etkin bir özel güvenlik eğitim sistemini geliş-
tirmek amacıyla üniversitelerde görevli akademisyenlerin, Meslek Yüksek Okulları’ndan öğretim görevlilerinin, özel güvenlik sektör temsilcilerinin, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra birimlerinde görevli personel ile diğer kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılımlarıyla EGM Özel Güvenlik Dairesi Başkanlığı tarafından 27-29 Eylül 2016 tarihleri arasında Antalya’da Özel Güvenlik Eğitim Müfredatı Güncelleme Çalıştay ’ı gerçekleştirildi.
Güvenli Okul Çalıştayı gerçekleşti
CSG City Security Group ve Bahçeşehir Üniversitesi işbirliği ile 28 Eylül 2016 Çarşamba günü Bahçeşehir Üniversitesi Senato Salonunda “5. Güvenli Okul Çalıştayı” gerçekleşti.
12 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Elif Çepni’nin açılış konuşması ile başlayan çalıştayda Çepni; “Bahçeşehir Üniversitesi yönetimi olarak Güvenli Okul Projesini önemsiyor ve destekliyoruz. Bu hayati önem taşıyan projeyi Türkiye gündemine taşıdığı için Osman Öztürk’e teşekkür ediyoruz” dedi. Güvenli Okul Çalıştayı’nda konuşan CSG City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk ise öğrencilerin yüzde 15’inin okula delici ve kesici aletlerle geldiğini, bu konuda da önlem alınması gerektiğini belirtti. Öztürk; konuşmasını
şu şekilde sürdürdü: “Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’deki okulların yüzde 62’sinde şiddet olayları yaşanıyor ve ailelerin yüzde 73’ü çocukların okulda olduğu saatlerde güvenliğinden endişe duyuyor. TBMM araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin yüzde 15’i okula delici, kesici alet ve silahla geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı verileri, ülkemizdeki okulların yüzde 61’inde hiçbir güvenlik görevlisi bulunmadığını gösteriyor.” Bahçeşehir Üniversitesi, Yakın Doğu Üniversitesi, Girne Üniversitesi akademisyenleri ve özel sektör temsilcilerinin katıldığı Güvenli Okul Çalıştayına Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Berna Güloğlu, Esenyurt Anadolu Lisesi Okul Müdürü Figen Fidan, Bakırköy Adalet Anaokulu Müdürü Arzu Aslan gibi birçok değerli eğitimci destek verdi.
GÜNCEL
GÜSOD Avrupa Özel Güvenlik Sektörünün temsilcilerine 15 Temmuz’u anlattı
Türkiye özel güvenlik sektörünün en önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biri olan GÜSOD (Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kösereisoğlu; CoESS’ in (Confederation of European Security Services) 6-7 Ekim 2016 tarihlerinde Lizbon/Portekiz ’de icra edilen olağan genel kurul toplantısında ülkemizde 15 Temmuz’da yaşanan olayları anlatan bir sunum yaptı. Avrupa özel güvenlik sektörünün üst yapılanması olan CoESS (Avrupa Güvenlik Servisleri Konfederasyon’u) üyesi 23 ülke federasyon/ülke temsilcilerinin katıldığı bu toplantıya ülkemizi temsilen GÜSOD Yönetim Kurulu Üyeleri iştirak etti. GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı; yaptığı sunum sonrası; merak edilen sorulara yanıt verdi.
Toplantı sonrası değerlendirmelerde bulunan GÜSOD Başkanı Kösereisoğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “GÜSOD olarak üyesi olduğumuz Avrupa Özel Güvenlik Servisleri Konfederasyonu’ndaki dostlarımızla 15 Temmuz sonrası yaptığımız temaslarda konunun kendileri tarafından yeterince anlaşılmadığını gördük. Bu doğrultuda GÜSOD olarak gerçekleştirdiğimiz sunum beklenenin üzerinde ilgiyle karşılandı. Yaşananlarla ve güvenlikle ilgili pek çok soru soruldu. Türkiye’nin yaşadığı bu elim olayı, bulduğumuz ve dâhil olduğumuz tüm uluslararası platformlarda paylaşmaya devam edeceğiz.” GÜSOD: 1994 yılında kurulan GÜSOD Türkiye Özel Güvenlik Sektörü’nün ilk ve öncü sivil toplum kuruluşu; bünyesindeki üye özel güvenlik şirketlerinde halen 60 000 üzerinde özel güvenlik görevlisi istihdam ediliyor. GÜSOD 2000 yılından bu yana CoESS üyesi.
GÜSOD Üyeleri • BANTAŞ NAKİT VE KIYMETLİ MAL TAŞIMA VE GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş. • ÇETİN GROUP • DESMER GÜVENLİK HİZMETLERİ TİCARET A.Ş. • G4S GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş. • ISS PROSER KORUMA VE GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş. • LOOMIS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş. • PRONET GÜVENLİK VE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ A.Ş. • SECURITAS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş. • TAV ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş. • TEPE SAVUNMA VE GÜVENLİK SİSTEMLERİ SANAYİ A.Ş
Ultimate Ears ile doğa yürüyüşü Kablosuz hoparlörleriyle öne çıkan Ultimate Ears; 12 Ekim Çarşamba günü İzmit’in Aytepe Kayaüstü yaylasında, Ece Vahapoğlu’nun ev sahipliğinde bir doğa yürüyüşü düzenledi. Yürüyüşe katılarak, muhteşem manzaralı yaylada UE
14 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
BOOM 2 hoparlörleriyle kesintisiz müzik keyfini yaşayan yaklaşık 20 kişilik grup, 9 km’lik parkuru, kısa molalarla birlikte 3 saatte tamamladı. Etkinliğe; aralarında Ebru Destan İnan, Meltem Ören, Ebru Güzel, Merve Büyüksaraç ve Hande Kazanova gibi isimlerin de yer aldığı sağlıklı yaşama önem veren dostlarından bir grubu davet eden Vahapoğlu, “Doğa yürüyüşü, vazgeçemediğim bir etkinlik. Sağlıklı yaşamın ilk şartı olan yürüyüşü doğanın eşsiz manzarası eşliğinde
yapmak ise apayrı bir keyif veriyor. Bu kez mutluluğumu dostlarımla paylaşmak istedim. Yürüyüşümüzü daha eğlenceli hale getiren ise UE BOOM 2 hoparlör oldu. Biliyorsunuz kulaklıkla müzik dinlerken etrafınızdakilerle iletişim kurmak zor oluyor. Ultimate Ears sayesinde hem sevdiğimiz müzikleri birlikte dinleme, hem de çevrenin güzellikleri hakkında sohbet etme imkânı bulduk. Bundan böyle UE BOOM 2 yürüyüş çantalarımızın baş aksesuarı olacak.” dedi.
GÜNCEL
Ayvaz’ın eğitime destek faaliyetleri sürüyor
Ayvaz, eğitime destek faaliyetlerine bir yenisini ekleyerek Büyükçekmece’de bulunan Tepekent Anadolu Lisesi’nin talebi üzerine okula bir Atatürk büstü inşa ettirdi. Daha önce farklı okullarda uzun yıllar çalışan deneyimli idareci Mehmet Nasip Sırnaç, Temmuz ayında okul müdürü olarak göreve başladığı Tepekent Anadolu Lisesi’ni “nasıl
güzelleştirebiliriz” diye düşündü ve bahçedeki eski Atatürk büstünün yenilenmesi için araştırma yapmaya başladı. Bu süreçte bazı firmalarla iletişim kurdu. Okul Müdürü Sırnaç’ın ilettiği destek talebine olumlu yanıt veren Ayvaz İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut, okulun ihtiyaç duyduğu yeni Atatürk büstünün inşa edilme sürecini başlattı. Büstün yapım sürecinde okul yönetimiyle birlikte sürekli iletişim halinde hareket eden Ayvaz yetkilileri, farklı mekanlarda inşa edilmiş örnekleri inceleyerek okul müdürü Mehmet Nasip Sırnaç’la paylaştı. Tasarımına karar verilen büstün inşası yaklaşık 2 hafta sürdü. Büstün yapım süreciyle ilgili bilgi veren okul müdürü Sırnaç, Ayvaz firmasının okullarına verdikleri bu destekten dolayı çok mutlu
olduklarını, bu gibi faaliyetlerin diğer firmalara da örnek olmasını dilediklerini söyledi. Konuyla ilgili açıklama yapan Ayvaz İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut, “Daha iyi yetişmiş nesiller için eğitime yatırım yapmalıyız diye düşünüyoruz. Bugüne kadar Van’da konteynır kentlerde yaşayan çocuklara moral olması için oyuncaklar gönderdik; İstanbul’un yoksul semtlerindeki çocuklara kıyafet yardımları yaptık, sayısını hatırlamadığım kadar çok okula destek faaliyetinde bulunduk. Bunları söylemekten çekinmiyoruz; çünkü bu faaliyetlerin yaygınlaşmasını istiyoruz. Sektördeki tüm şirketleri sosyal sorumluluk kampanyalarına destek olmaya davet ediyoruz” diyerek eğitime destek çağrısında bulundu.
Siber saldırı yılda 914 bin dolar kaybettiriyor Dünya çapındaki 2200 işletmenin katılımıyla gerçekleşen EMC Küresel Veri Koruma Endeksi 2016’ya göre, yeni veri kayıpları nedeniyle ortalama 914 bin dolarlık kayıp yaşanıyor. Araştırmaya katılan işletmelerin yüzde 36’sı içeriden ya da dışarıdan yapılan saldırılara karşı güvenlik açığı olduğu için veri kaybına uğruyor. Ani veri kayıplarının önüne geçebilmek için kotuma altındaki verilere özellikle dikkat edilmesi gerekiyor. En iyi korunan sistemlerde dahi sızıntılar yaşandığı göz önüne alındığında şirket ağının dışında tutulan yedekleme çözümü ile en tehlikeli saldırılar sonrasında dahi hemen geri dönüş sağlanabiliyor. Araştırmaya göre, her iki şirket-
16 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
ten birinin buluttaki bir saldırıya karşı koruması bulunmuyor. Ayrıca bulut üzerinde silinme dolayısıyla oluşabilecek veri kaybına karşı da herhangi bir önlemleri bulunmuyor. Zira bulut sağlayıcının tüm güvenlik önlemlerini alacağı düşünülüyor. Ancak veri koruma stratejisi oluştururken bulut ekosistemini de şirket içerisindeki veriler gibi düşünerek kurgulamak gerekiyor. Hizmet olarak Yazılım (SaaS) çözümlerinde de EMC Spanning ile olduğu gibi belirli periyotlarda yedekleme yapılması gerekiyor. EMC Küresel Veri Koruma Endeksi 2016 araştırması katılımcılarının 5’te dördü (82%) veri koruma çözümlerinin gelece-
ğin iş ihtiyaçlarını karşılayabileceğini düşünmüyor. Veri kaybına yol açan yeni nesil zorlukların ortalama 914 bin dolarlık zarar ettirdiği göz önüne alındığında, geleceğe hazır olmak için yapılacak yatırımların kısa sürede kendini finanse edeceği görülüyor.
GÜNCEL
Tedarikçi Zirvesi düzenlendi
Türkiye’deki havacılık sektörünün uzun vadedeki gelişimine katkıda bulunmak amacıyla Boeing, Saha İstanbul Savunma, Havacılık Uzay Kümelenmesi Derneği ile işbirliği içinde İstanbul’da Boeing - Saha İstanbul Havacılık, Tedarikçi Zirvesi düzenledi. Zirve kapsamında; Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir, Boeing Türkiye Genel Müdürü Ayşem Sargın Işıl, Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Orhan Birdal, Saha İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı İSO Meclis Başkan Vekili Hasan Büyükdede ve THY Genel Müdürü
Prof. Dr. Temel Kotil açılış konuşmalarını yaptı. Boeing Tedarik Yönetimi, uçak, Yapısal ve Malzemeler Başkan Yardımcısı John Byrne; sivil havacılık mevcut pazar görünümü hakkında genel bilgi verdikten sonra Boeing, ile çalışmak ve tedarikçisi olmak için gereken kriterler hakkında sunuş yaptı. Boeing yetkilileri ayrıca katılımcı firmalar ile birebir görüşmeler gerçekleştirerek işbirliği fırsatlarını değerlendirdi. Boeing Türkiye Genel Müdürü Ayşem Sargın Işıl yaptığı açıklamada; “Türk havacılık sanayi, Boeing ile köklü işbirliği sayesinde son yıllarda önemli gelişmeler kaydetti ve kabiliyetler kazandı. Boeing ve SAHA tarafından birlikte düzenlenen bu etkinlik, mevcut ve potansiyel Türk tedarikçilere, Türk havacılık sektörünün Boeing’in tedarik zincirindeki rolünü artırmak amacıyla gelecekteki kazan-kazan fırsatlarına ve Boeing’in önceliklerine ilişkin bilgi alabilme imkânı sunuyor.” dedi. Saha İstanbul Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede ise yaptığı açık-
lamada, “Saha İstanbul Kümesinin Havacılık ve Uzay ile ilgili konularda üretim yapan firmaları ile Boeing yetkililerinin bir araya gelmeleri, Boeing firmasına iyi bir tedarikçi zinciri oluşmasını sağlayacaktır. Türk Sanayicilerinin Boeing için üretim yapması, hem Türkiye hem de dünya pazarında uçak endüstrisi ile ilgili alanlarda kendilerini geliştirmelerinin önünü açacaktır” dedi. Dünyanın en büyük havacılık şirketi olan Boeing’in Türkiye ile 70 yıldan fazla süredir uzun soluklu bir ilişkisi mevcut. Türkiye’deki havayolu şirketlerine ticari uçak temin eden, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne savunma ürünleri sağlayan Boeing, Türk havacılık ve uzay sanayiinin güvenilir ortağı olarak biliniyor. Boeing programları Türkiye’de 2 bin 500’den fazla kişiye iş imkânı sağlıyor; şirketin aradan geçen yıllar içinde Türkiye’de yaptırdığı işlerin değeri 1,4 milyar doları aştı. Türkiye’deki tedarikçiler hâlihazırda; 737, 747–8, 767, 777 ve 787 Dreamliner dâhil tüm Boeing Ticari Uçak programlarına parça veya montaj sağlıyor.
EDS Kusursuz Satış Eğitimini gerçekleştirdi EDS Elektronik 1 Ekim 2016 tarihinde çözüm ortaklarının katılımıyla “Kusursuz Satış” eğitimini gerçekleştirdi. Eğitmen Turgay Civan ile gerçekleştirilen eğitime hem EDS satış ekibi hem de çözüm ortakları eşlik etti. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de dinamikleri hızla değişmekte. Bu değişim satış sektöründe bu hızı yakalayamayan firmalar için küçülmelere, kârsızlaşmaya ve müşteri kaybına yol açmaktadır. Birçok sektörde müşteriler firmaları ziyaret ederek alışveriş yapmak yerine; internetten alışveriş
18 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
yapmayı daha çok tercih ediyor. Oysaki sadece ürünün satışı değil; garantisi ve hizmetinin daha iyi anlatılmasıyla ve özellikle müşteride güven oluşturulmasıyla satış daha değerli hale geliyor. Kusursuz satışın anlatıldığı eğitimde Neden Satış ve Satış süreçleri konuları aydınlığa kavuştu. Stratejik satış becerilerini geliştirmek, sahadaki koşulları firma lehine çevirmek için verilen dersler tüm gün devam etti. Keyifli, faydalı, eğlenceli bir gün sonunda bir sonraki eğitimde görüşmek üzere, toplantı sona erdi.
GÜNCEL
ISAF Fuarı kapılarını 20’inci kez ziyaretçilerine açtı ISAF Security Fuarı; IT Security Fuarı ve Smart Home Fuarı olarak üç ana başlık altında 29 Eylül – 2 Ekim, 2016 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) 20. kez gerçekleşti. Tüm elektronik güvenlik sistemleri, ev otomasyon ve bilgi güvenliği sektörlerini İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) bir araya getiren ISAF Fuarları, sektörlerinde öncü firmaların ve birçok kamu kurumu, sivil toplum örgütünün katılımıyla ilk günden ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Dünyada ve Türkiye’de güvenlik
sektörünün köklü firmalarının katılımcı olarak yer aldığı ISAF Fuarları 20.kez yeni iş olanakları ve iş ilişkilerine imkân sağlayan bir platform olma görevini üstlendi. Fuarda görüşlerini aldığımız Aveka Algılama ve Kontrol Teknolojileri Satış Müdürü Süha Akbaba fuarın her sene kendini yenileyerek yoluna devam ettiğini söyledi. Fuarda firmaların yeni teknolojilerini kullanıcılarla buluşturduğunu anlatan Akbaba; “ Çözümlerimiz bize artı değer kazandırıyor. Fuarlar firmalar
için her zaman ön fragmandır. Film fuardan sonra son kullanıcıya sunulur” dedi.
VİKO BY Panasonıc 36. Kuruluş Yıl Dönümünü kutladı
Japon teknoloji devi Panasonic’e bağlı olarak faaliyet gösteren ve anahtar-priz sektörünün de lider kuruluşu olan VİKO by Panasonic, 36. Kuruluş Yıl Dönümü ve Bizden Bize Paylaşım Toplantısı kapsamında tüm çalışanlarının katılımı ile önemli bir organizasyon gerçekleştirdi. “İlke ve değerlerimizi hep birlikte yaşatıyor, el ele başarı öyküleri yazmaya devam ediyoruz” teması ile gerçekleştirilen programa, Yönetim Kurulu Başkanı Toshihide Arii, Başkan Yardımcısı Takaki Oguri, CEO Nusret Kayhan Apaydın, yönetim kurulu
20 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
üyeleri, yöneticiler, çalışanlar ve aileleri katıldı. VİKO by Panasonic Endüstriyel Tesisleri’nde gerçekleştirilen organizasyonda, 900 çalışan aileleri ile birlikte hazır bulundu. Program, CEO Nusret Kayhan Apaydın’ın açılış konuşması ile başladı. Apaydın; konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Artık gelenekselleşen bu organizasyonumuz ‘Çalışan Odaklılık’ değerimizin adeta bir yansıması gibi oldu. Panasonic’in 7 temel ilkesinden birisi olan ‘Gelişim İçin Yılmadan Çaba Göstermek’ tüm çalışanlarımızla birlikte daima içselleştirmemiz gereken kavramlar-
dan birisi. İşimizi yaparken önemli bir amacımız da topluma katkı sağlamak olmalıdır. İşte bu katkımızı artırabilmenin yolu, yeteneklerimizi sürekli geliştirme çabasından geçer. Ancak bu tükenmez çaba sayesinde, vizyonumuza doğru yol alabiliriz.” VİKO Tanıma Takdir Ödüllendirme Sistemi’ne göre belirlenen “Kıdem-Teşvik” değerlendirmesi kapsamındaki 102 ödül, 36. kuruluş yıl dönümü kutlamalarında sahiplerini buldu. VİKO’da 5, 10, 15 ve 20. yılını dolduran çalışanlara üst yönetim tarafından birer plaket takdim edildi, aileleri ile birlikte sahneye çıkan çalışanların yaşadığı gurur ve mutluluk ise görülmeye değerdi. VİKO çalışanlarından oluşan müzik grubunun sahne aldığı organizasyonda, 36. kuruluş yıl dönümü için hazırlanan özel pastanın kesilmesiyle birlikte ortaya çıkan görüntü günün en anlamlı karelerinden birini oluşturdu.
o HAYATA BAKIŞ
“Takdir ve başarı” Osmanlılar “Marifet iltifata tabidir. İltifatsız marifet zayidir” demişlerdir. Hepimiz içten takdiri bekleriz. Gösterdiğimiz çabanın sonucunda samimi şekilde yapılan övgü bizi mutlu eder. Bu durum övgünün, yerginin yaptığı işi hem kırmadan hem de çok daha kolay ve tehlikesiz olarak yapabilecek mucizevî gücünün bir neticesidir. Övgüden aldığımız şevk bir aldanış değil gerçek bir güçtür. Çocuğumuzun yaptığı bir resmi onu takdir ederek ve överek hiç inceledik mi? Ya da eşimizin tüm gününü harcayarak bizim için yaptığı yemeği takdir etmek o kadar etkilidir ki. Dünya çapında tanınmış olan keman üstatları; keman çalmayı öğretirken 3-4 yaşındaki çocuklara ilk olarak nasıl reverans yapmaları ve selam vermeleri gerektiğini öğretmektedir. Çocuklar verdiği her selamda seyircilerin onları alkışlayacaklarını bilir; çünkü takdir edilmek, çocukların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan en önemli faktördür. İnsanlar; her yerde evde, işte, okulda, fabrikada övülmek ve takdir edilmek isterler. Biz onları takdir ettiğimizde de onlar da bizim kendilerinden istediğimiz beceriyi, iş gücünü, fikirleri, işbirliğini veya her ne olursa olsun; bize onları cömertçe sunmakta çok daha istekli davranırlar.
Oğuz GÜLAY
İnsanların beğenilecek ve takdir edilecek yönlerini bulun kendilerine bunları belli ederek onlara iltifatta bulunun. Yaptıkları her olumlu işi kutlayın çünkü bütün insanlar övülmek, iltifat edilmek, fark edilmek, sayılmak ve saygınlaşmak için çalışırlar. Kendilerini iyi hisseden insanlar iyi işler yaparlar. Takdir ederken izlenecek yol; takdiri hemen yapın. Kesin bir dille takdir edin. Neyi - niçin hangi yönden beğendiğinizi anlatın. Kişiden daha çok davranışı övün, ne veya kim olduğu için değil. Unutmayalım ki övgü neye hedeflenmekte ise onu çoğaltıp kuvvetlendirir. Birisini işle ilgili olarak överseniz daha çok iş yapacaktır. Davranışı konusunda överseniz; davranışları daha iyi olacaktır fakat eğer birini kişi olarak överseniz onun sadece egoizmini ve kendini beğenmişliğini artırırsınız. İltifat ederken mümkün mertebe samimi olmaya çalışın. Samimiyetsiz davranışlar kolay fark edilir. Üstelik bunlar size ve karşınızdakine de bir fayda sağlamaz. İçten olmayan abartılı övgülerde bulunmaktansa küçük başarıları seçerek bunları övmek ve bunu içten yapmak çok daha iyidir. Başarı ve takdir insanın insanı sevmesi ile başlar. Bu yerine geldiği takdirde övgü insanı motive eden ve başarıya ulaştıran faktördür. Uygulanması dileğimle…
22 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
Osmanlılar “Marifet iltifata tabidir. İltifatsız marifet zayidir” demişlerdir. Hepimiz içten takdiri bekleriz. Gösterdiğimiz çabanın sonucunda samimi şekilde yapılan övgü bizi mutlu eder.
KAPAK KONUSU
“Vodofone Arena Türkiye’de bir ilk” Beşiktaş İnönü stadının yerine yapılan Vodafone Arena yaklaşık 2,5 yıllık bir sürecin ardından kapılarını Beşiktaşlılara açtı. Vodofone Arena dev interaktif ekranları ile internet teknolojilerini kullanan üzeri kapalı bir akıllı stadyum olarak Türkiye’de bir ilki oluşturuyor. Bir stadı akıllı yapan tüm özelliklere sahip olan Vodofone Arena’yı Beşiktaş İnşaat Ticaret A.Ş. Elektronik Mekanik Müdürü Bahattin YILDIZ ile konuştuk. Bahattin Yıldız
K
endinizden bahseder misiniz?
Makine yüksek mühendisiyim; üniversiteyi Almanya’da okudum. Almanya’da Makine Mühendisliği Uygulama Teknolojileri bölümünü bitirdim; maalesef Türkiye’de bu bölüm yok. Büyük alışveriş merkezlerinde yapmış olduğum
24 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
uygulamalarım var; yoğunluklu olarak 5 yıldızlı otellerde, yurt içi ve yurt dışında yoğun bir portföye sahibim. Ankara Hilton Hotel’de yaklaşık 10 yıl yöneticilik yaptım. Ankara Hilton’da yapmış olduğum teknik iyileştirme ve bazı teknolojileri Türkiye’de ilk defa uygulayarak; enerji tasarrufu ve kullanımı konusunda Avrupa birinciliği kazan-
dım. İlk uygulamayı 1994 yılında yaptım. Yapmış olduğum uygulamada enerji tasarrufu; çevreye duyarlılık ön plandaydı. Yapılan uygulamalardan sonra tüm Hilton Hotelleri’nde yapılan enerji ölçümlerinde, Ankara Hilton olarak biz Avrupa’da enerjiyi en az harcayan birinci otel unvanına sahip olduk. Yine başarılarımdan bir tanesi
Ankara’da ataşeliklere vermiş olduğumuz hizmetlerden dolayı; tüm teknik servis ve ben Beyaz Saray’dan ödül aldık. Son yıllarda gündem de olan bir konu ise yeşil bina. Türkiye’de çevrenin sağlığı için yeşil binaların yaygınlaşmasını isterim. İstanbuloom Projesi’nde başarımızı Leed Sertifikasını birlikte çalıştığımız arkadaşlarla paylaştık.
Vodofone Arena Projenizden bahseder misiniz? Projelerimde enerji tasarrufuna öncelik vererek ilerlerim ve bu projeye başlarken Beşiktaş Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Fikret Orman’dan akıllı stadyum konusunda onay ve desteğini alarak başladım. Türkiye’nin tek akıllı stadyumunu Beşiktaşlılarla buluşturduk.
Bir stadı akıllı yapan nedir? Binaları akıllı yapan konfordan herhangi bir taviz vermeden; enerji tasarrufuna dayanıklı ve insanların kullanımına uygun olan yeşil binalar olmasıdır. Yağmurun, rüzgârın, güneşin enerji potansiyelini kullanmak gerekiyor. Peki; biz Vodofone Arena’da neler yaptık? Vodofone Arena denizden 4 metre aşağıda olduğu için inşaat sırasında zeminden su gelmekteydi. Biz terfi pompalarıyla, izolasyonlu bir şekilde suyu arıtarak kullanmaya başladık. Bu da bize tasarruf sağladı. Bunun dışında bina otomasyonu da yeşil binanın olmazsa olmazlarındandır. Hem konforu hem de enerji tasarrufunu sağlayan fotovoltaik elektrik elde etme projemizin üzerinde çalışmaktayız. Bir kısım enerjimizi sağlarken fotovoltaiklerden yararlanacağız. Akıllı stat denilince yanlış anlaşılmalar oluyor. Akıllı stat kablosuz internete bağlanmak
Bahattin Yıldız
değildir. Bina yönetim otomasyonu dediğimiz sistem; elektriğin ve suyun kesintisiz sağlanması, kapalı alanlarda oldukça önemli olan havalandırma sisteminin sizi temiz oksijenle beslemesi gibi birçok teknolojidir. Bunların hepsi akıllı stada giriyor. Türkiye’de akıllı stat denilince sadece zayıf akım ve internet olarak algılanıyor. Yeşil stadın en önemli özelliği çevreye duyarlı malzemelerin kullanılmasıdır. Vodofone Arena’da çevreye duyarlı malzemeler kullanıldı. Yeşil bina dediğimiz zaman ısıtma soğutma sistemleri de devreye giriyor. Bazı statlarda bir yeri ısıtmak ya da soğutmak istediğinizde merkezi sistemi çalıştırmak zorundasınız. Merkezi sistemi de çalıştırdığınızda enerjiniz 3- 4 katına çıkıyor. Vodofone Arena’da Arçelik VRV sistemini seçtik. Bu sistemler ile sadece kullanılacak yerlerde ısıtma-soğutma sağlanıyor. Burada da enerji tasarrufu ve konfor sağlamaktayız.
Projeyi hayata geçirirken çözüm ortaklarınız kimlerdi? Teknolojik çözüm ortaklığı önce mimaride başlıyor. Bizim için en önemli konu UEFA’nın kriterlerine uygun bir stat yapmaktı. Kapıların ölçüsünden, kaçış yollarının ölçüsüne; koltuklar arasındaki ölçüden, oturduğunuz zaman koltukla diziniz arasındaki ölçüye kadar UEFA kriterlerine uyulması gerekiyordu. Biz bunları titizlikle uyguladık. Özelikle tribünlerdeki ölçülerden; koridorlardaki ölçülere varıncaya kadar, güvenlik ya da herhangi bir yangın anında insanların orayı daha çabuk boşaltabilmeleri için UEFA’nın ve Uluslararası Yangın Yönetmeliği’nin kriterlerine uyarak bu yapıya ulaştık. Bize en çok yardımcı olan Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç oldu. Güvenlik anlamında hiçbir masraftan kaçınmadık; en yetkili ve en tecrübeli arkadaşlarla süreci yürüttük. UEFA Yönetmeliği’ne ve Uluslararası Yangın Yönetmeliği’ne uyarak stadımızı bitirdik.
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 25
KAPAK KONUSU
Stadyumda uygulanan yüz tanıma sistemi ile kontrol odalarından izleniyorsunuz. Herhangi bir sorun yaşandığı zaman anında fark ediliyorsunuz. Stada girmeniz yasaklanıyor veya federasyonun vermiş olduğu cezalar uygulanıyor. Stadyumdaki güvenlik çözümlerinizden bahseder misiniz? Stadyumlarda başlatılan Passolig uygulaması güvenliği oldukça arttırdı. Kapılar ve koridorlar 41 bin 903 kişinin hızlıca girip; çıkabileceği şekilde düzenlendi. Standartlara uyarak hareket ettiğimiz için bir sorun yaşamadık. İnsanlar maça geldikleri zaman girişten; oturacakları koltuğa kadar projenin güvenliğe çok uygun olmasından dolayı hiçbir sıkıntı yaşamıyorlar. Stadyumda uygulanan yüz tanıma sistemi ile kontrol odalarından izleniyorsunuz. Herhangi bir sorun yaşandığı zaman anında fark ediliyorsunuz. Statta bir tahribata yol açarsanız; yine aynı şekilde tespit ediliyorsunuz. Stada girmeniz yasaklanıyor veya federasyonun vermiş olduğu cezalar uygulanıyor. Yüksek çözünürlüklü kameralarımızla hemen tanınıyorsunuz. Güvenlik tarafından gerekli önlemler alınıyor. Hem mekanik olarak hem de görsel olarak stadyumdaki güvenliğiniz sağlanıyor.
Vodofone Arena’da uygulanan farklı bir güvenlik çözümü var mı? Yüz tanıma; yüksek çözünürlüklü kameralar zaten akıllı stadyumun içine giriyor. Uluslararası Yangın Yönetmeliği’ne uygun olarak yangın algılama ve acil anons sistem-
26 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
lerimiz var. Güvenlik noktalarından stadyum 7/24 izleniyor. Yangın söndürme sistemlerimiz mevcut. Zayıf akım odaları ve teknik odaların hepsinde gazlı söndürme sistemi kullanıyoruz. Arşivimizdeki değerli belgeleri en son teknolojiyle koruyoruz. CCTV sistemleri devrede; stadımızda ve ofislerin bulunduğu yerlerde, BJK TV’de, Beşiktaş personellerinin giriş-çıkış yaptığı noktalarda kullanılıyor. Maç günü spor polisi ve kendi güvenliğimiz kontrolleri sağlıyor. Son derece memnunum ve bir sorun yaşamadık. Güvenlik çözümle-
rimizde kartlı geçiş sistemi ile stadyuma tüm giriş çıkışları takip edebiliyoruz. Bir de master key uygulamamız var. Master anahtarı üst düzey yetkililer kullanıyor. Güvenlik senaryolarımız özellikle etkinlik olduğu zamanlarda ve her an titizlikle uygulanıyor.
Türkiye’de stadyumlarda alınan güvenlik tedbirlerini yeterli buluyor musunuz? Federasyonun ve UEFA’nın standartlarına uyulduğu sürece ben bir sıkıntı göremiyorum. Eski statlarla ilgili çok fazla tecrübem olmadığı için bir şey söylemeyeceğim. Yeni statlarda bir sorun göremiyorum.
Yasal düzenlemelerin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Yeterli olduğunu düşünüyorum. Passolig’e çoğu insan karşı; ama ben insanların güvenliği için çok doğru olduğuna inanıyorum. Özellikle Türkiye’de son zamanlarda yaşanan olayları düşünürsek oldukça önemli bir uygulama.
KAPAK KONUSU
Vodafone Arena dünyanın en akıllı stadyumları arasında Türkiye'nin C90 görüş açısına sahip stadyumlarından biri olarak tasarlanan yeni stadyumda, Honeywell olarak yangın algılama sistemleri, genel anons & sesli alarm sistemleri, CCTV kamera sistemleri, kartlı geçiş sistemleri ve tehlike yönetim yazılımı ile tüm sistemlerin tam entegrasyonu sağlanmıştır. HONEYWELL
H
oneywell’in mazisi, dünyanın ilk fırın otomasyonu ve alarm sisteminin patentini aldığı 1885 yılına kadar uzanmaktadır. Şirket o tarihten bu yana pek çok farklı sektörde çığır açan yeni teknolojilere imza atmıştır. Dünyanın ilk uçak otopilot sistemi ve ilk petrol iyileştirme yöntemi (her ikisi
28 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
de 1914 yılında), ilk ticari uçak hava durumu radar sistemi (1954), ilk binek araç turboşarjı (1962) ve ilk biyolojik olarak parçalanabilen deterjan (1968) bunlardan sadece birkaçıdır. 129.000’den fazla insanın çalıştığı şirketin geniş teknoloji portföyü arasında, kokpit kontrolleri, uçak mekanik aksam ve bağlantı sis-
temleri, otomotiv turboşarjları, bina yönetim sistemleri, ev güvenliği ve endüstriyel emniyet sistemleri, yangın, gaz ve duman algılama ürünleri, tarama ve depo lojistiği çözümleri, yeşil yakıt teknolojileri, proses ve bina otomasyon sistemleri ile özel kimyasallar yer almaktadır. Honeywell bu zengin ürün portföyü sayesinde pek çok sektörde lider
firmalar arasında yer almaktadır. Günümüzde şirkette 11.000’den fazla yazılım mühendisi çalışmaktadır (toplam mühendislik iş gücünün yarısı) ve şirketin önümüzdeki beş yıl içinde kaydedeceği büyümenin %77’sinin nesne bağlama ve katıştırma, ağ oluşturma, mobil uygulamalar ve bulut tabanlı yazılımlar gibi çığır açan yeni teknolojilerden elde edilmesi beklenmektedir. Kurulduğu 1992’den bugüne hizmet veren Honeywell Türkiye, ülkemizin pek çok lider sanayi kuruluşuna ve en önemli binalarına imzasını atarak, daha verimli, daha güvenli ve daha konforlu üretim tesisleri ve binaların yaratılmasında öncü olmuştur. Bu bağlamda dünyada ve Türkiye’de birçok stadyumda da Honeywell Güvenlik ve Yangın sistemleri tercih edilmektedir. Galatasaray Türk Telekom Arena, Beşiktaş Vodafone Arena, Trabzon Akyazı, Bursa Timsah Arena ve Kayseri Kadir HAS stadyumları bunlar arasında yer almaktadır. Vodafone Arena Stadı, Beşiktaş İnşaat Yatırımları A.Ş. ve Kiptaş A.Ş. konsorsiyumu tarafından projelendirmiş ve 2013 Haziran ayında tarihi Beşiktaş İnönü Stadyumu yıkılarak aynı yere inşa edilmiştir. Türkiye’nin C90 görüş açısına sahip stadyumlarından biri olarak tasarlanan yeni stadyumda, Honeywell olarak yangın algılama sistemleri, genel anons & sesli alarm sistemleri, CCTV kamera sistemleri, kartlı geçiş sistemleri ve tehlike yönetim yazılımı ile tüm sistemlerin tam entegrasyonu sağlanmıştır. Bunlara ilaveten stadyumun gelişmiş iklimlendirme sistemleri ve HVAC otomasyon ürünleri için de yine Honeywell ürünleri tercih edilmiştir. Yangın algılama sisteminde kullanılan ürünlerimiz; ESSER by Honeywell markalı kontrol panelleri, söndürme panelleri, optik ve termal dedektörler, kanal tipi dedektörler ve exproof optik duman dedektörleri gibi özel detektörleri kapsamak-
tadır. Genel anons ve sesli alarm sistemleri olarak ise loop teknolojili ESSER by Honeywell DOM dijital çıkış modülleri, güç amplifikatörleri, sistem iletişim modülleri, üniversal arayüz modülleri, hoparlörler ve çağrı istasyonları faaliyete alınmıştır. Kartlı geçiş sistemleri çözümü olarak Honeywell WINPAK entegre güvelik yazılımı, profesyonel seri kartlı geçiş modülleri ve akıllı kontrolörler devreye alınmıştır. Ek olarak, CCTV kamera sistemlerinde Honeywell gece ve gündüz görüşlü, varifokal lensli IP kameralar tercih edilmiştir. Yangın, ses ve güvenlik sistemleri, WINMAG tehlike yönetim yazılımı ile entegre bir şekilde çalışarak, üstün teknoloji ve güvenlik sağlamaktadır. Tüm bu sistemler Beşiktaş Vodafone Arena’nın dünyanın en akıllı stadyumlarından birisi olmasını sağlayacak şekilde gelişmiş teknolojik özelliklerle donanmışlardır. Örneğin yangın dedektörleri hem yanlış alarmları önleyerek gereksiz panik yaratmamak hem de olası bir tehlikeyi en hızlı şekilde algılayarak daha yangın oluşmadan gerekli prosedürleri başlatmak üzere çoklu sensör teknolojisi ve ışığın dağıtılarak yansıtılması prensibiyle çalışan açık renkli duman algılama gibi üstün özelliklere sahiptir. Gerçek bir yangın tehlikesi algılandığında, yangın algılama sistemi diğer sistemlerle entegre bir şekilde çalışmaya başlayarak daha önceden planlanmış senaryolar devreye girer. Örneğin tehlike bölgesine otomatik sesli anonslar yapılarak seyircilerin çıkışlara yönlendirilmesi, bariyerlerin ve turnikelerin acil çıkış sağlayacak şekilde otomatik olarak açılması, duman tahliyesi için HVAC sistemlerinin devreye girmesi gibi farklı sistemler tam entegre olarak çalışır ve stadyumun en kısa sürede boşaltılması sağlanır. Stadyumda kullanılan WINMAGplus yazılımı, tehlike algılama
sistemlerinin yönetimine ve tek bir PC platformu üzerine entegre edilmesine yönelik gereksinimleri karşılamak için, özel olarak geliştirilen bir yazılımdır. Sistem ortak bir kullanıcı arabirimini kullanarak bir dizi güvenlik uygulamasını eş zamanlı olarak yönetir ve grafiksel olarak görüntüler. Güvenlik sistemlerinden ayrı olarak aydınlatma, asansör kontrolü ve arıza algılama sistemlerinin yanı sıra kapı/geçit/bariyer geçiş kontrol sistemleri gibi bina yönetim kontrol sistemlerini de yönetilir ve grafiksel olarak görüntüleyebilir. WINMAGplus, açıkça görüntülenen mesajlardan tüm algılama cihazlarının etkin kontrolüne kadar değişen farklı uygulama seçenekleri sunmaktadır. Güvenlik ağlarımız IGIS-Loop ve essernet baz alınarak kurgulanan WINMAGplus son derece profesyonel bir sistem olmasının yanı sıra, en uygun entegre görsel veri ve yönetim çözümüdür. Stadyum için tercih edilen sistemlerimiz bu yazılım üzerinden yönetilmektedir. Honeywell Beşiktaş Vodafone Arena’nın tüm seyirciler için konforlu ve emniyetli bir ortam sağlamasına, yaklaşık olarak 280 kamera ve 3000’den fazla dedektör ile katkı vermektedir. Bunlara ilaveten Beşiktaş Vodafone Arena’nın HVAC otomasyonunda da damper motorları, giriş/çıkış modülleri, fark basınç anahtarları, dış hava sensörleri, hava kalite sensörleri, denetleme sistemi yazılımı, kanal tipi sıcaklık sensörleri, kontrolörler ve daldırma tipi sıcaklık sensörleri gibi Honeywell ürünleri kullanılmaktadır. Honeywell’in Otomasyon ve Kontrol Sistemleri, Beşiktaş Vodafone Arena’da olduğu gibi tüm Türkiye’deki önemli gökdelenlerde, ofislerde, hastanelerde, alışveriş merkezlerinde, demiryolu istasyonlarında ve havaalanlarında kullanılmaktadır. Honeywell’in sistemleri ayrıca, İş Bankası Kuleleri, Ford-Otosan Fabrikası, Kanyon AVM, Polat Tower ve İstanbul Hilton Oteli gibi Türkiye’nin en bilinen binalarında da kullanım halindedir.
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 29
KAPAK KONUSU
Stadyumların en akıllısı Vodafone Arena Taraftarların merakla beklediği Vodafone Arena’da yüksek seviyede güvenlik sağlayan, akıllı güvenlik çözümü projesi uygulamaya alındı. Tek seferde kırk binin üzerinde izleyicinin bir araya geldiği stadyumda, taraftarlar kendilerini güvende hissederek, gönül rahatlığı ile maç izleyebiliyor. SENSORMATİC GÜVENLİK HİZMETLERİ TİC. A.Ş.
D
ünya’nın en yüksek çözünürlüklü güvenlik kamerası ile taşkınlık yapan kişiler kıyafetlerinden değil yüzlerinden tespit ediliyor. Taraftarların merakla beklediği Vodafone Arena’da yüksek seviyede güvenlik sağlayan, akıllı güvenlik çözümü projesi uygulamaya alındı. Tek seferde kırk binin üzerinde izleyicinin bir araya geldiği stadyumda, taraftarlar kendilerini güvende hissederek, gönül rahatlığı ile maç izleyebiliyor. Taşkınlık yapan kişiler anında tespit ediliyor. Türkiye’de
30 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
futbol, tutkuyla takip edilen bir spor dalıdır. Bu tutku bir yandan takımını heyecan ve coşkuyla desteklemeye dönüşürken bazen de güvenliği tehdit edecek boyutlarda davranışlara sebebiyet verebiliyor. Bu noktada tüm taraftarlarının güvenliğini önceliğinde tutan kulüpler, statlarında son teknolojileri kullanarak yüksek güvenlik oluşturuyorlar. Türkiye’nin en tutkulu taraftar kitlesine sahip; lider spor kulüplerinden biri olan Beşiktaş da, yakın zamanda inşa ettikleri Vodafone Arena’da Avrupa standartlarının da üzerinde bir güvenlik çözümü projesini hayata
geçirdi. Vodafone Arena’da kullanılan akıllı stadyum çözümleri, dünya çapında yapılacak olan diğer stadyumlar için de örnek proje olarak gösteriliyor.
Detaylı risk analizi ile en doğru güvenlik kurgusu Kulübün en önemli ihtiyacı, taraftarların maçları kendilerini güvende hissederek izlemesiydi. Dünyaca ünlü spor arenalarının tercih ettiği video izleme çözümlerinin Vodafone Arena’da entegrasyonunu sağlayan Sensormatic, projelendirme öncesi statta olası riskleri tespit
İsmail UZELLİ
etmek ve alanlara göre güvenlik seviyelerini belirlemek üzere risk analizi gerçekleştirdi. Sensormatic, yaptığı ön çalışmalar, analiz ve araştırmalar sonrasında, hem müşterinin ihtiyaçlarını karşılayan hem de dünya çapındaki önemli stadyumlarda uygulanan üst düzey güvenlik standartlarını tek noktada birleştiren bir güvenlik projesini hayata geçirdi. Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, “Tribünlerde meydana gelen olayların tamamının takip edilebilmesi için; güvenilir, yönetilmesi kolay, olası sorunların doğru ve hızlı bir şekilde tespit edilmesine yardımcı olacak kadar ayrıntılı görüntüler sunan bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu, hayata geçirilen projenin bu ihtiyaçların tümünü eksiksiz karşıladığını belirtti. Projenin yalnızca arka planda güvenlik sağlayan bir sistem olmadığının altını çizen Uzelli, taraftar gözünde algısal olarak stadın güvenilirliğinin de arttığını belirtti. Taraftarların ‘ailem ve kendim için güvenli bir yere gidiyorum’ düşüncesiyle gönül rahatlığı ile stada geldiklerine de dikkat çekti.”
Dünyanın en yüksek çözünürlüklü güvenlik kamerası Vodafone Arena’da… Vodafone Arena Projesinde toplam 69 adet Dünya’da, tek sensörle en yüksek çözünürlük ve görüntü kalitesini sağlayan ilk güvenlik
kamerası olan Avigilon 30 megapixel kamera kullanıldı. Bu özel kameraların yetenekleri saymakla bitmiyor. Avigilon 30 megapixel kamera, 99 adetten fazla analog kameradan elde edilen kapsama alanını tek bir kamera ile sağlayabiliyor. Kale arkasındaki tribüne konumlandırılan Avigilon 30 megapixel kamera ile karşı kale arkasındaki koltuk numarası ya da taraftarın yüzü netlikle görülebiliyor. Avigilon’un kendisine ait olan patentli teknolojisi Lightchather™ sayesinde düşük ışık koşullarında dahi yüksek kalitede görüntü alıyor. Netlik ayarı, yazılım üzerinden tek bir tuşla sağlanan kamera, eskiden olduğu gibi kameranın yanına gitmeden ve odaklama detayı ile zaman kaybetmeden kolayca yapılabilme imkanı sunuyor. SD kart uyumlu bu kamera, doğrudan cihaz üzerinde görüntü saklayabiliyor. Görüntüyü cihaz üzerine kaydeden Avigilon kamera, bağlantı sorunu ya da teknik bir problem olması halinde görüntü kaybı yaşanmasına da engel oluyor. Avigilon 30 MP, H264 sıkıştırma teknolojisi ile görüntünün daha az yer kaplayarak aktarımını sağlıyor. Benzer şekilde, patenti Avigilon’a ait olan Yüksek Çözünürlüklü Akış yönetimi (HDSM) sistemi sayesinde görüntünün tümü sürekli en yüksek kalitede ve çözünürlükte kaydedilirken operatöre sadece izlediği alan, yani ihtiyaç duyulan görüntüler aktarılıyor. Bu sayede bant genişliği efektif şekilde kullanılmış oluyor.
560’ın üzerinde güvenlik kamerası ile tam güvenlik. İstanbul’un en merkezi noktasında yer alan Vodafone Arena için Sensormatic, 560 adetten fazla, en yükseği 30 Megapiksel olan, yüksek çözünürlüklü, IP kamera kullandı. Çözümde önceden belirle-
nen stratejik noktalara, bulunduğu alanın ihtiyacına uygun çözünürlük ve özellikteki kameralar yerleştirildi. Bu çözüm ile tribünleri, girişleri, çıkışları ve diğer ortak alanları izlemek artık mümkün.
Taşkınlık yapan kişiyi kıyafetinden değil yüzünden tanıyor Yüksek çözünürlüklü video izleme çözümü sayesinde, taşkınlık yapan kişilerin sebep olduğu riskler ve bu risklerin oluşturacağı zararlar en aza indiriliyor. Eskiden, ihlal yapan kişileri, giydiği kıyafetin renginden tanımaya çalışan güvenlik güçleri artık yüzlerini net şekilde görerek tanıyor. Olay anında çekilen kamera görüntüleri, kameraların teknolojisi sayesinde, polis ve kulüp görevlileri tarafından canlı olarak net şekilde izlenebiliyor ve doğru bir şekilde değerlendirilebiliyor. İstenilen alanlara kayıt üzerinde de yakınlaştırma yapılabildiği için kişilerin kimlikleri olay sonrasında da kolayca belirleniyor. Bu tip kaliteli veriye kolayca ulaşabilen güvenlik personelinin araştırma süresi de, oldukça kısalıyor.
Video Analiz ile kesintisiz güvenlik Vodafone Arena’da kullanılan video izleme çözümü yalnızca yüksek çözünürlük değil aynı zamanda analiz yeteneğine de sahip. Sistem önceden belirlenen senaryolara göre istenilen güvenlik seviyesini uyguluyor. Bu senaryolar, taraftarın hangi noktalarda bulunmaması gerektiği, hangi alanlarda ne tür aksiyonların risk olarak kabul edileceği gibi bilgileri içeriyor. Merdiven boşluklarından maç izleme, tellere tırmanma, meşale yakma, saha içine taraftar girişi gibi örneklendirebileceğimiz senaryolar sisteme yükleniyor ve sistem, video analiz yeteneği sayesinde kendisine bildirilen alanlardaki ihlalleri otomatik olarak algılayıp izleme ekranlarına olay görüntülerini anında aktarabiliyor. Bu şekilde ihlalin ya da riskin gözden kaçmasını engelliyor.
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 31
KAPAK KONUSU
Vodofone Arena’da FM 200 tercih edildi Vodafone Arena, UEFA stadyum kategorisinde en üst seviye olan 4. kategori kriterlerini bünyesinde bulunduran, Türkiye’nin C90 görüş açısına sahip 3. stadyumu olma özelliklerini taşıyor. NORM TEKNİK MALZEME TİCARET İNŞAAT SAN.A.Ş.
İ
stanbul`un Beşiktaş ilçesinde yer alan 41903 izleyici kapasiteli Vodafone Arena, UEFA stadyum kategorisinde en üst seviye olan 4. kategori kriterlerini bünyesinde bulunduran, Türkiye’nin C90 görüş açısına sahip 3. stadyumu olma özelliklerini taşıyor. Beşiktaş İnşaat A.Ş. tarafından hayata geçirilen Vodafone Arena Projesi’nde; Norm Teknik A.Ş. sulu söndürme sistemleri ve gazlı söndürme sistemleri ile yer almıştır. Sulu söndürme sistemleri grubunda stadyumun tüm sprinkler sistem tasarım ve ürün tedariği Norm Teknik A.Ş. tarafından karşılanmıştır. Sprinkler sisteminde;
32 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
UL listeli FM onaylı Norm Teknik A.Ş.’nin distribütörlüğünü yaptığı GLOBE markası tercih edilmiş; 2 katlı stadyum ve otopark mahallerinin sınıflandırılmasına göre ise UL listeli FM onaylı hızlı tepkili Upright sprinkler ve hızlı tepkili Pendent sprinkler tercihleri yapılmıştır. Stadın içerisinde yer alan Vodafone`a ait Telekom Odalarına FM 200 Gazlı Söndürme Sistem tasarımı, tüm hidrolik hesap, borulama, kablolama, montaj, test, devreye alma ve eğitimleri Norm Teknik A.Ş. tarafından yapılmıştır. FM 200 Gazlı Söndürme Sistemlerinde; LPCB onaylı 42 Bar LPG/ TYCO marka FM 200 silindirleri tercih edilmiştir.
Vodafone Arena Projesi futbol sektörüne kazandırılan ender projelerden biri olmakla beraber; gerek konumu gerek ise modern dizaynı ile seyircilere kaliteli hizmet verebilecek bir tesis, hepsinden önce seyircilerin beklentilerine cevap vermeyi hedeflediğinden; özel olarak tasarlanan açık ve kapalı locaları, dinlenme tesislerini bünyesinde topluyor. Tüm bunlara ek olarak, yoğun sirkülasyonun yaşandığı bu tarz tesislerde can ve mal güvenliğini sağlayabilmek oldukça önem arz ediyor; bu nokta biz Norm Teknik A.Ş. olarak; üstün hizmet kalitesinde çözüm sunduğumuz bu özel projenin içerisinde yer almaktan ve hayata geçirilmesinden ötürü çok mutluyuz.
KAPAK KONUSU
“Kaçak geçişe izin vermiyoruz” Vodafone Arena’ da Passolig, TFF, UEFA standartları uygulamasına uygun olarak turnikeler üreten Tansa Turnike Genel Müdürü Yalçın SARI; projede sunmuş oldukları çözümler hakkında bilgi verdi. Seyirci geçişleri için tam boy turnike kullanılarak kesinlikle 2. kişinin geçişine izin vermediklerini belirten Sarı; kişinin geçiş yapmadan önce passolig uygulaması ile doğru kişi olduğuna karar verdikten sonra geçişinin sağlandığı ifade etti. TANSA TURNİKE
F
irmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Tansa Turnike 1962 yılında Yönetim Kurulu Başkanımız Altan Akçaylı tarafından kurulmuştur. Kendisi 1960 İTÜ Makine mezunudur. Mezun olduktan 2 sene sonra 1962 yılında Tansa firmasının kuruluşunu gerçekleştirmiştir. Tansa 1962 yılında masa ve duvar saati makineleri yapma hedefi ile kuruldu. İlk yıllarında makine kimya endüstrisine, elektrik sayaç fabrikalarına, gaz sanayine o güne kadar İsviçre den ithal edilen hassas çarklar ve otomat işleri yapmıştır. 1980 den sonra Tansa artık dünyada duvar saati makinası üreten 2 büyük fabrikadan birisi olmuştur. Saat sektörünün merkezi olan İsviçre’ye artık saat mekanizması ihraç etmeye başlamıştır. 1980’nin sonlarına doğru Tansa bekçi kontrol saati, imalatı dolayısıyla zaten güvenlik sektöründeydi. Sektörden Tansa ya güvenli, uzun yıllar aynı performansta çalışacak, kısaca saat gibi çalışacak Turnike istiyordu. Böylece Tansa, turnike imalatına başladı ve şu an 3500 metre karelik fabrikasında klasik üniversal takım tezgâhlarına ilave olarak 4 adet CNC torna ve frezeleri yine CNC kontrollü apkant presleri
34 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
sayesinde zaman limitli siparişleri kolaylıkla karşılıyor. Şu an fabrikamızda 72 personel çalıştırmaktayız. Üretim alanımız 4 farklı atölyeden oluşmakta ve ayrıca Ar-Ge departmanımız bulunmaktadır. Tansa iç ve dış pazarda satışı gerçekleşecek ürünlere ait tüm sertifikalara sahiptir. Kalite departmanımız bu konuyu titizlikle takip etmektedir.
Ürün yelpazeniz ve fonksiyonlarından bahsedebilir misiniz? Geçiş kontrol sistemleri konusunda Turnike sistemleri ile ilgileniyoruz. Özellikle raylı sistemler tarafında, dış ortama dayanıklı ve bu yoğunluğu kaldırabilen ürünler üretmekteyiz. Samsun, Eskişehir, Malatya gibi birçok şehrin raylı sistemlerinde ürünlerimiz kullanılmaktadır. Şu an ülkemizde ciddi ilerleme sağlamış inşaat sektöründe yapılan
lüks binalar, iş hanları ve rezidans tarzı yerlere şık tasarımı olan görsele hitap eden optik turnikeler yapıyoruz. Özellikle İstanbul’da yapılmakta olan tüm towerlar Tansa optik turnikelerini tercih etmektedir. Stadyum projeleri de bizler için çok önemlidir; ürettiğimiz sağlam mekanizmalar ile şu an Süper Lig ve PTT Ligi’nde oynanan birçok stadyum turnikelerinde Tansa turnike markası bulunmaktadır. Özellikle son dönemde Toki ile startı verilen yaklaşık 30 adet stadyum ile yakından ilgilenmekteyiz. Bunlardan şimdilik Trabzon, Samsun, Antalya, Sivas, Başakşehir gibi stadyumlar teslim edilmiş olup birçok stadyum için üretim devam etmektedir. En son Beşiktaş İnşaatın kendi yaptığı Vodafone Arena Stadyumu’nun turnikelerini teslim etmiş bulunmaktayız. Ürün yelpazemiz tripod
Yalçın SARI
turnikeler, boy turnikeler, optik turnikeler ve Swınggate olarak ayrılmaktadır. Tripod turnikeler; daha çok personel ve yemekhane takip programları için kullanılmaktadır. Ayrıca raylı sistemler içinde tercih edilmektedir. Tripod turnikeler 3 kollu olup kişilerin tek tek girişlerini sağlar. Boy turnikeleri, stadyumlar ve cezaevi gibi yüksek güvenlik isteyen mekânlar için tasarlanmıştır. Kişilerin boy yüksekliğinde yapılarak kesinlikle kaçak geçişe izin vermemektedir. Optik turnikeler tasarımın daha çok dikkat çekeceği görsele hitap eden yerler için tasarlanmıştır. Daha çok prestiji yüksek olan yerlerde kullanılmaktadır. Optik turnikeler kişiye temas etmeden cam kanatlar ile gövde üzerindeki sensörler sayesinde kişilerin tek tek geçişini sağlamaktadır. Sensör sayısı arttırılarak valiz, çanta ve çocuklu geçişlerinde kontrol altına almaktadır. Swınggateler ise makam girişleri, engelli ve malzeme geçişleri için kullanılır. Tek kanatlı olarak kalabalık geçişleri kontrollü olarak sağlamaktadır.
Seyirci geçişleri için tam boy turnike kullanılarak kesinlikle 2. kişinin geçişine izin vermeyerek; kişinin geçiş yapmadan önce passolig uygulaması ile doğru kişi olduğuna karar verdikten sonra geçişini sağlamaktadır. Kullanılan paslanmaz malzeme ve kaynak özel olarak seçilerek dayanıklılık ciddi olarak yüksek seviyelere çıkartılmıştır. Vip girişlerinde kullanılan optik turnikeler ;Türkiye’de sadece Vodafone Arena Stadyumu’nda kullanılmaktadır. Görsel olarak bir çoğu cam malzemeden üretilen ürün yine passolig uygulaması ile entegre edilmiştir. Vip bilete sahip kişilerin rahat bir şekilde yine sensörler sayesinde tek tek içeri girişleri sağlanmaktadır. Cam kanatlar sayesinde kişiye temas etmeden kontrollü geçişler yapılmaktadır. Tailgating geçiş dediğimiz arka arkaya geçişleri yine sensörler ile kontrol etmektedir.
Yer aldığınız projeler arasında çözüm ve uygulamalar açısından farklılık teşkil eden çalışmalarınız var mı? Geçiş kontrol sistemleri konusunda daha çok turnike sistemleri ile ilgileniyoruz. Özellikle raylı sistemler tarafında dış ortama dayanıklı ve bu yoğunluğu kaldırabilen ürünler üretmekteyiz, Samsun, Eskişehir ve birçok şehirde ürünlerimiz kullanılmaktadır. Şu an ülkemizde
ciddi ilerleme sağlamış inşaat sektöründe yapılan lüks binalar, iş hanları ve rezidans tarzı yerlere şık tasarımı olan görsele hitap eden optik turnikeler üretiyoruz özellikle İstanbul da yapılmak da olan tüm towerlar Tansa Turnike optik turnikelerini tercih etmektedir. Stat projeleri de bizler için çok önemli, ürettiğimiz sağlam mekanizmalar ile şu an Süper Lig ve PTT liginde oynanan birçok stat turnikelerinde Tansa Turnike markası bulunmaktadır. Özellikle son dönemde TOKİ ile stardı verilen yaklaşık 30 adet stat ile yakından ilgilenmekteyiz. Bunlardan şimdilik Trabzon, Samsun, Antalya, Sivas Başakşehir gibi statlar teslim edilmiş olup birçoğu da şu anda üretilmektedir. En son Beşiktaş inşaatını kendi yaptığı Vodafone Arena Stadı’nı da teslim etmiş bulunmaktayız.
Türkiye’de spor güvenliğini değerlendirebilir misiniz? Daha öncesinde Emniyet teşkilatı ile yapılan stat güvenliği daha sonra özel güvenlik firmaları ile yapılarak daha iyi sonuçlar verdiği görülmüştür. Ama teknoloji ile beraber kamera ve yazılımlar sayesinde personele bağlı olmadan teknoloji ile güvenlik daha kolay ve daha güvenilir hale gelmiştir. Şu an örnek olarak Tansa turnike olarak yaptığımız birçok stat ve Vodafone Arena Stadı bu şekilde güvenliği sağlanmaktadır.
Vodafone Arena Projesi’nde Tansa hangi ürünleri ile yer aldı ve projede nasıl bir farklılık yarattınız? Vodafone Arena’ da passolig, TFF, UEFA standartları uygulamasına uygun olarak turnikeler üretilmiştir.
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 35
KAPAK KONUSU
Spor güvenliği; stadyumlar ve salonlar Stadyumlarda taraftarların tribünlerinin ayrılarak ve aynı zamanda aralarında boşluk bırakılarak sağlanan güvenlik; stadın boşaltılması sırasında rakip taraftarın stadyumları daha geç terk etmesi ile sürdürülmeğe çalışılır. Bülent AKSARAY /GÜSOD Genel Sekreteri
S
por faaliyetleri işlevsel anlamda bir düzen ve disiplin altında gerçekleşir. Müsabakaların seyircileri ve fanatik taraftarları vardır. Güvenlik spor karşılaşmaların da öncelikle düzenin tesis edilmesini sağlar ve bunu korur. Bir atletizm müsabakasında saha içine kimse girememelidir. Dolayısıyla bu işlevi özel güvenlik görevlileri sağ-
36 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
layacaktır. Kapalı spor salonunda rakip taraftarın kullanacağı tribün mutlaka korunacaktır. Müsabaka sırasında oyunun gelişimi taraftarları ateşleyebileceğinden karşılıklı çatışmalar veya sürtüşmeler olabilir. Bunların kargaşaya ve kavgaya dönüşmesini önlemek bazen çok zor olabilir. Bu nedenle spor müsabakalarında çok sayıda taraftarın frenlenmesini sağlamak oldukça zor bir süreçtir. Stadyum-
larda taraftarların tribünlerinin ayrılarak ve aynı zamanda aralarında boşluk bırakılarak sağlanan güvenlik; stadın boşaltılması sırasında rakip taraftarın stadyumları daha geç terk etmesi ile sürdürülmeğe çalışılır. Spor organizasyonunun tatminkârlığı: Spor faaliyetleri tüm dünyada gelişerek yaygınlaşmakta ve ülkeler kendi düzen
Spor müsabakalarını saygın hale getirmek önemlidir. İnsanların alışkanlıklarını bir şekle sokmak uygulamadaki başarıyla ortaya çıkacaktır. Bu nedenle sportif olguların ayrı bir disiplini ve kültürü teşekkül etmeli ve korunmalıdır.
Bülent AKSARAY
ve disiplinini yaratarak sorunları çözmektedir. Unutulmamalıdır ki stadyumlardaki izdiham nedeniyle stadın belli bölümlerinde çökmeler yaşanmıştı. Bugün alınan tedbirlerle müsabakalar son derece zevkli bir atmosfer içinde tezahür edebilmektedir. Mesela yıllar önce stada giren sayısı takip edilemediğinden; stadyumlar hınca hınç insan doluyordu. Bu izdihamlara hiçbir neden yokken sebep olabiliyordu. Bugün elektronik kontrol sistemleri ile kontrol ve kartlarla giriş müsaadesi verilerek tribünlerde düzen tesis edilebilmektedir. Hatta belli tribünde olan olaylar için sebebiyet veren kişilerin cezalandırılması tesis edilebilmektedir. Spor organizasyonları ilgililerinin takip ettiği kadarıyla seyircili ve taraftar desteği ile çok daha anlamlı bir aktiviteye dönüşmektedir. İnsanların bu aktivitelere alınması ve güvenlik sistemlerinin gelişmesi caydırıcılığı arttırıyor ve müsabakalarda çıkan sorunlar da gittikçe azalma görülmektedir. Bu kapsamda bütün dünyanın gelişmelerden mutlu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Spor akti-
vitesi seyircisiz bile olsa mutlaka güvenlik düzeninin sağlanmasına ihtiyaç gösterir. Muhtemel risklerin analizi Spor aktivitesi olan yerlerde sporcuların soyunma odalarında bıraktıkları eşyaların da korunması gerekir. Sporu seyretmeye gelenlerin bir düzen dâhilinde yerlerini alması; bir spor salonunda taraftarların takımlarını desteklediği durumda aşırılıkların önlenmesi, stadyumlarda tribünlerden oyunculara bir şeyler atılıyorsa bunları engelleyecek veya tespit edecek tertiplerin alınması gerekir. Aşırı yoğunluk halinde seyircilerin tribünlere gereğinden fazla girişinin önlenmesi lazımdır. Bütün bunlar stadyum görevlileri ile birlikte özel güvenlik görevlilerinden beklenir. Özel güvenlik görevlisi üniformasıyla ve duruşuyla düzenin sahibi olmak durumundadır. Spor müsabakalarını saygın hale getirmek önemlidir. İnsanların alışkanlıklarını bir şekle sokmak uygulamadaki başarıyla ortaya çıkacaktır. Bu nedenle sportif olguların ayrı bir disiplini ve kültürü teşekkül etmeli ve korunmalıdır.
Başarılı bir organizasyon nasıl olmalıdır? Sportif aktivitenin seyircisi ile beraber ve beklenen destekleyici ve eğlenceli yanını ortaya çıkarmaya çalışmak önemlidir.
Halk bu aktiviteleri benimseyecek ve bundan zevk alacaktır. Halkın zenginleşmesi paralelinde bu tip organizasyonlar ekonomik bir ortam haline dönüşecektir. Başarılı organizasyonlar zamanlamanın önemi üzerinden ve sporculara kendilerini gösterme fırsatı veren bir anlayışla gerçekleşebilir. Temizlik ve düzen aynı zamanda aktivitelerin görselliği bu konuda vazgeçilmez değerlerdir. Seyircilerin bekleme sürecinde amigolar tarafından tezahürat ile eğlendirilmesi tasarımın ana hatlarını belirler. Müsabakaların renkli olmasını sağlamak organizasyondaki yaratıcılığı ortaya koyar. Her sportif aktivite kendine özgü özellikleriyle seyirci için bir anı haline gelebilmelidir. Bunun için kulüpler özel tasarımcılardan istifade etmeli ve böylece daha zevkli ve anlamlı müsabakalar yapılmasına imkân sağlanmalıdır. Güvenlik hususları: Stadyumlarda kargaşa ve itişmeyi önleyici tedbirlerle rakipler arasında taraftar ayrımı uygulaması büyük ölçüde yararlı bir zemin hazırlamaktadır. Özel güvenlik görevlileri kendi takımları olsa dahi tarafsız kalabilmeli ve bu şekilde görevlerine olan saygılarını göstermelidirler. Muhakkak ki en önemli işlem; giriş ve çıkışlardır. Burada düzen tesisi ve arama uygulaması güvenliğin öncelikli performansı-
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 37
KAPAK KONUSU
Güvenlik açısından tribünlerde özel güvenlik elemanlarının yerleşmesi seyirciyi frenleyici bir etki yaratacaktır. Bu görevliler özellikle taşkınlık emareleri veren kişilere ve gruplara yaklaşırlarsa etkilerini daha güzel hissettirirler. nı belirler. Seyircilerin yerlerini almaları ve yerlerinde beklerken tezahürat ve komedi türü eğlendirici bir ilgiyi ortaya koyabilmeleri önemsenmelidir. Spor insanın becerisinin görselliğine izin veren çok etkili bir eğiticidir. Bu şekilde seyircilerde farkında olmadan kendi becerilerini sorgulayarak içgüdüsel bir tazelik kazanacaklardır. Spor; temizliğin ve düzenin disiplin alındığı gerçek bir performanstır. Bu yapıya saygı göstermek herkesin görevi olmalıdır. Stadyumlarda güvenlik: Stadyumlar binlerce hatta on binlerce kişinin bir araya getirildiği bu nedenle düzen ve disiplinin vazge-
çilmez olduğu yerlerdir. Buraya gelen taraftar kendi takımını destekleyecek ve takımların becerilerini izleyeceklerdir. Böyle olunca maçlar mutlaka şikeden uzak ve gerçek beceri üzerinden ortaya konulmalıdır. Statlarda maçın oynanmadığı zamanlarda sevilen müzik parçalarının çalınması, bir komedyenin esprili fıkralar anlatması, amigoların tezahüratı yönetmesi gibi oluşumlar beklenen atmosferi yumuşatır. Güvenlik açısından tribünlerde özel güvenlik elemanlarının yerleşmesi seyirciyi frenleyici bir etki yaratacaktır. Bu görevliler özellikle taşkınlık emareleri veren kişilere ve gruplara yaklaşırlarsa etkilerini daha güzel hissettirirler. Bu kapsamda özel güvenlik görevlileri kişisel becerilerle sakinleştirici telkinlerle daha anlamlı icra edilebilir duruma gelir. Salonlarda güvenlik: Salonlar kapalı alanlardır. Özel güvenlik görevlileri taraftarları ayrı konuşlandırmalı ve amigolar aşırı rahatsız edici konuşma ve tezahürattan kaçınmalıdır. Alan sıkışık sayılacağından seyircilerin yaratacağı bir yüklenme ezilmelere ve izdihama neden olabilecektir. Bu nedenle özel güvenlik elemanları seyirciyi
38 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
yerine oturtacak şekilde telkinde bulunmalıdır. Seyircilerin kontrol altına alınması kadar kamera sistemleri ile anında yapılan gözetleme ile hangi seyircinin uygunsuzluk yaptığını da bugün tespit edebilmek mümkün olabilmektedir. Seyirciler kendilerinin bireysel olarak tanınabileceği kanaatine sahip olurlarsa bu oto fren görevi görecek bir durum yaratacaktır. Salonların havalandırmaları iyi olmalı ve düzen içinde müsabakaların gerçekleşmesi sağlanmalıdır. Toplum psikolojisi kapsamında güvenlik: Spor müsabakalarında seyirci burada geçirdiği zaman içinde çevre etkisinde kalarak tezahüratlar yaparak kendi içselliğini dengelemeye gayret eder. Bu onun hakkı ve beklentisidir. Seyircinin düzgün tezahürat yapması onun bu beklentisine hizmet etmelidir. Müsabakaların gelişmesine göre taraftarların sonucu beğenmemeleri kadar beğenmeleri de bir sinirsel eğitsellik özelliği taşır. Bu toplum hareketi içinde saldırganlık ve kırıcılıkta kendini gösterebilmektedir. Bu beklentileri doğru görmek ve güvenliğin bu kapsamda telkin ve duruş gerçekleriyle etkin olmasını sağlamak bir beceri işidir. İnsanlar kendilerinin kötülüğünü istemediği kadar başkalarının da kötülüğünü istememelidirler. Ancak toplum psikolojisi altında hareketlilik istenmeyen durumların da meydana gelebildiğini göstermektedir. Asabileşen bir kişinin tribünden alınarak dışarı çıkarılmasını sağlayabilirsek bunun çevreye etkisini de minimize etmiş olabiliriz.
KAPAK KONUSU
Ulusal Arena Romanya Bükreş Stadyumu Ulusal Arena’da 6 adet yangın algılama paneli ve 2 adet high-end tekrarlama paneli ile 2.500 adet MTD533 multisensör detektör kullanılarak 55.600 kişilik stadyumun güvenliği sağlanmaktadır. Schrack –Seconet
U
lusal Arena; 55.600 koltuk kapasiteye sahip olan stadyum 2.000 ton ağırlığındaki 15 dakika içinde açılıp kapanabilir çatısı ile Romanya’nın en büyük futbol stadyumudur. 6 Eylül 2011 tarihinde açılışı yapılan stadyum 1953 yılından beri hizmet veren eski stadyum yıkılarak aynı yere yapılmıştır. UEFA Elit Stadyumu (kategori 4)
40 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
olarak seçilen stadyum 2012 UEFA Avrupa Ligi finaline ev sahipliği yapmıştır. Bunun yanı sıra Romanya Milli takımının maçlarına, Romanya Kupası Finaline ve Romanya Süper Kupası finaline ev sahipliği yapmaktadır. Schrack Seconet’in yangın algılama sistemleri ile korunan Viyana’daki Ernst Happel, Ljubjana’daki Stozice ve Gdansk, Varşova, Poznan’daki EURO 2012
stadyumları Bükreş Belediyesi’ni ürüne onay vermesinde önemli rol oynayan referanslar olmuştur. Ulusal Arena’da 6 adet yangın algılama paneli ve 2 adet high-end tekrarlama paneli ile 2.500 adet MTD533 multisensör detektör kullanılarak 55.600 kişilik stadyumun güvenliği sağlanmaktadır. 2010 yılının sonbaharında başlayan montaj ve devreye alma süreci 2011 yılının yaz aylarında sona ermiştir.
FOKUS
Yol tüneli korumasında düşük basınçlı su sisi sistemleri Yol tünellerinde yangın yükü parametrelerinin değişken olması nedeniyle Japonlar tarafından yapılmış olan geleneksel sprinkler sistemi testlerinin yeterli olmaması durumu söz konusudur. Japonlar bu testleri 25MW yangına kadar yapmışlardır. ERSİN SAYIN / Satış ve Mühendislik Departmanı Ekip Lideri NORM TEKNİK MALZEME TİC. İNŞ. SAN. A.Ş.
Y
ol tünellerinde meydana gelen kazalar açık yollarda meydana gelenden az gibi görünse de son yıllarda yaşanan birçok büyük kaza işletmeleri, mal sahiplerini ve kullanıcıları tünellerdeki yangın söndürme sistemlerinin iyileştirilmesi konusunda araştırmalara yöneltmiştir. Bu araştırmaların asıl amacı ölüm ve yaralanma oranı, mal kaybı, hizmet kaybı risklerini kabul edilebilir bir çerçeve içinde tutmaktır. Yol tünellerinin korunmasına yönelik yerleşik tasarım kriterleri eksik olduğu için performans tabanlı tasarımlar geliştirilip test edilmektedir. Bu bağlamda su sisi sistemleri uygun bir çözüm olarak ön plana çıkmıştır. Bu çalışmada Norveç’teki Runehamar tünelinde yapılan düşük basınçlı su sisi sistem testleri ve sonuçları yer almaktadır. Bu testler aşağıdaki kuruluşların desteği ile gerçekleştirilmiştir: UPTUN (UPgrading methods
42 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
dırlar. Üretici firmalar bu yayınlar doğrultusunda halen ürünlerini ve sistem çözümlerini geliştirmekte olup onay kuruluşlarına başvurarak onay alma çalışmalarına devam etmektedirler.
Bülent AKSARAY
for fire safety in existing TUNnels) SOLIT (Safety Of LIfe in Tunnels) FIT (Fire In Tunnels) Bu araştırma kuruluşları 2000’ li yılların başından beri mal sahipleri, yangın söndürme sistemi firmaları, onay kuruluşları ve bölgesel itfaiye ekipleriyle iş birliği içinde çeşitli araştırmalar ve testler yaparak bu test sonuçlarını periyodik olarak yayınlamakta-
Yangının kontrol altına alınamamasının nedenleri ve alınan dersler Yüksek yangın yükü Havalandırma sisteminin yetersizliği nedeniyle CO miktarının 1000 ppm seviyelerine çıkması ve insanların CO dumanından zehirlenerek kaçamaması Yangının çok hızlı bir şekilde yayılması ve insanların kaçacak zaman bulamaması Tünelde bulunan yangın söndürme ekipmanlarının ulaşılamaz durumda kalması ve kullanılamaması Alınan önlemlerin planlı ve bir bütün şeklinde değerlendirilmemiş olması Farklı senaryo ve parametrelerin (havalandırma, tünel kesit boyutu,tünel uzunluğu, yanıcılar,
yangın yükü…) etkilerinin göz önüne alınmamış olması
Yol tünellerinde düşük basınçlı su sisi sistemleri Aşağıda farklı parametreler dikkate alınarak yapılmış olan düşük basınçlı su sisi sistemleri testleri ve sonuçlarıyla ilgili bilgiler ayrıntılı bir şekilde yer almaktadır. Modüler sistemlerin montaj kolaylığı nedeniyle otomatik algılama ve söndürme sistemi 10.5 m genişliğinde 5-7 m yüksekliğindeki tünel için kurulmuş ve 1m aralıklarla modüler nozul yerleşimi yapılmıştır( Genişliği 10.5 m’i açan tünellerde ilave nozul yerleşimi gereklidir).
Düşük basınçlı su sisi sistemlerinin geleneksel sprinkler sistemlerine göre avantajları Yol tünellerinde yangın yükü parametrelerinin değişken olması nedeniyle Japonlar tarafından yapılmış olan geleneksel sprinkler sistemi testlerinin yeterli olmaması durumu söz konusudur. Japonlar bu testleri 25MW yangına kadar yapmışlardır. Nihonzaka Tüneli yangınında (11 Temmuz 1979) sprinkler sistemi su tükeninceye kadar 1 saat boyunca yangını kontrol altına almayı başarmıştır fakat daha sonra yangın kontrolden çıkmış ve 7 gün boyunca devam etmiştir. Modüler düşük basınçlı su sisi sistemi çözümleri; hizmet vermekte olan tünellerde kurulduğunda kurulum maliyetini ve tünel hizmetinin bölünme süresini azaltarak sistem kurulumunu kolaylaştırır.
Turuncu bölge: Düşük basınçlı su sisi sisteminin bulunduğu yerdir (0 noktası) Şekil 3. Test tüneli kesiti
-40 m: Üst kesitlerde sıcaklık ve hava hızı ölçüm cihazları +5 m: Alt kesitte sıcaklık ölçüm cihazları +840 m: Alt kesitte sıcaklık, hava hızı, O2 ve CO konsantrasyonu ve nem ölçümü; düşük basınçlı su sisi sitemi 5.2 m yükseklikte ve 50 m uzunluğunda bir bölgeye yerleştirilmiş ve 50 m uzunluğundaki sistemin tamamı tetiklenerek devreye sokulmuştur.
Şekil 1. Düşük basınçlı su sisi sistemi
Tünel korumasında düşük basınçlı su sisi sistemlerinin yüksek basınçlı su sisi sistemlerine göre avantajları
Farklı yangın senaryolarının test edilmesi için test tünelinin hazırlanması
Şekil 4. -40 m kesit
Daha az elektrik güç tüketimi: Yol tünelleri çok uzak noktalarda bulunduklarından hem havalandırma sisteminin hem de yüksek basınçlı su sisi sisteminin elektrik gücünü aynı anda sağlamak çok zordur. Şekil 2. Runehamar test tüneli şeması
Özel pompa sistemine ihtiyaç duyulmaması: Düşük basınçlı su sisi sistemi mevcut pompa sistemine bağlanabilir.
Mavi bölge: Fanların bulunduğu havalandırma kesiti.
Şekil 5. +5 m kesit
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 43
FOKUS
rildi. Yangın başlatıldı ve sistem boşaltılmadan 3 dakika boyunca yanmasına izin verildi. Grafiklerden su sisi boşaltımından hemen sonra yangın çevresinde ve tünel içinde tüm kesitlerde çok hızlı bir sıcaklık azalışı olduğunu görebiliriz (Şekil 8). Şekil 9. +5 de zamana bağlı sıcaklık değişimi
Şekil 6. +840 m kesit
Şekil 7. Su sisi sistemi
Yangın senaryoları test sonuçları 30 MW Havuz yangını testi Test edilen ilk senaryoya göre 6 adet dizel havuz yangını yapılandırıldı. Havuzların her biri 4 ve 5 MW ısı çıkışlı 1.2 X 1.6 m boyutundaydı. Su sisi sisteminin yangının yayılmasını önleme kapasitesini ve tanklı araçların tehlikeli sıcaklık artışını önleyen radyasyon zayıflatmasını değerlendirmek için dizel havuzlarının 6m aşağısına hedef tahta paletler ve 2,5 m aşağısına su kovası yerleşti-
Şekil 10. -40m kesitte dizel havuz yangın sıcaklık hava hızı Şekil 8: Dizel havuz yangın yapılandırması (üstten ve yandan görünüm)
Yangın başlatıldı ve sistem boşaltılmadan 3 dakika boyunca yanmasına izin verildi. Grafiklerden su sisi boşaltımından hemen sonra yangın çevresinde ve tünel içinde tüm kesitlerde çok hızlı bir sıcaklık azalışı olduğunu görebiliriz (Şekil 9).
Yol tünellerinde meydana gelen kazalar açık yollarda meydana gelenden az gibi görünse de son yıllarda yaşanan birçok büyük kaza işletmeleri, mal sahiplerini ve kullanıcıları tünellerdeki yangın söndürme sistemlerinin iyileştirilmesi konusunda araştırmalara yöneltmiştir.
44 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
30 MW Havuz yangını test sonuçları Hedef tahta palet tutuşması yangının yayılmasını önleyecek derecede çok düşüktü; su kovası içindeki sıcaklık artışı yangının yayılışını önleyecek derecede çok düşüktü. Yangın sistem boşaldıktan sonra yaklaşık 20 saniye içinde tamamen söndürüldü ve görüş net bir şekilde iyileşti.Hava hızındaki düşüş nedeniyle yangın dumanları katman şeklinde asılı kaldığından yayılarak tehlike oluşturmamıştır.
50MW Tahta kafes yangın testi Toplam uzunluk: 4,2 m yükseklik 2,6 m olacak şekilde paletler yerleştirilmiştir. Hedef tahta paleti ve su kovası bir önceki testle aynı konuma yerleştirilmişti. Yangın başlatıldı ve sistem boşaltılmadan
FOKUS
Düşük basınçlı su sisi çözümü başarılı bir şekilde test edilmiş ve yol tünellerinin korunması için uygun olduğu kanıtlanmıştır. Bu çözüm yüksek basınçlı su sisi çözümleriyle ve geleneksel sprinkler sistemleriyle karşılaştırıldığında büyük avantajları olduğu görülmüştür. önce 5 dakika boyunca yanmasına izin verildi (tavan sıcaklığı hızlı bir şekilde 1000ºC’ye ulaştı) (Şekil 11). Isı çıkışı, su sisi sistemi boşaltılmadan önce 45 MW civarına ulaştı; bu yüzden yangın tamamen genişledi. Grafiklerden su sisi boşaltımından hemen sonra yangın çevresinde ve tünel içinde tüm kesitlerde çok hızlı bir sıcaklık azalışı olduğunu görebiliriz.
Şekil 11: +5 m Kesitte 50 MW tahta kafes yangın sıcaklığı profili
seklik 2,6 m olacak şekilde paletler yerleştirilmiştir. Çıkan ısı miktarı 50 MW’a ulaşacak şekilde yanmaya izin verilmiş ve akabinde sistem boşaltılmıştır. Daha önceki testlerdeki gibi hedef tahta paleti ve su kovası yerleştirilmiştir (şekil 12). Yangın başlatıldı ve sistem boşaltılmadan önce 5 dakika boyunca yanmasına izin verildi (tavan sıcaklığı hızlı bir şekilde 1000ºC’ye ulaştı). Grafiklerden sistemin boşalmasından hemen sonra yangın çevresinde ve tünel içinde tüm kesitlerde çok hızlı bir sıcaklık azalışı olduğunu görebiliriz (Şekil 13). Isı çıkışı, su sisi tahliyesinden önce güçlü bir artış oranı gösterir (Şekil 14). Su sisi sistemi, yangının büyümesini durdurma ve yangını kontrol altına alma konusunda mükemmel bir performans gösterdi.
50 MW Tahta palet yangını test sonuçları Hedef tahta paleti tutuşmadı. Su kovası içindeki sıcaklık artışı yangının yayılışını önleyecek derecede çok düşüktü.Yangın başarılı bir şekilde bastırıldı ve görüş net bir şekilde iyileşti. 100 MW Tahta kafes yangın testi Toplam uzunluk: 8,4 m yük-
46 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
Şekil 12: 100 MW Tahta kafes yangın yapılandırması (yandan görünüm)
Şekil 13: +5 m kesitte 100 MW Tahta kafes yangın sıcaklığı profili
Şekil 14: 100 MW Tahta kafes yangın ısı çıkışı
100 MW Tahta palet yangını test sonuçları Hedef tahta paleti tutuşmadı.Su kovası içindeki sıcaklık artışı yangının yayılışını önleyecek derecede çok düşüktü.Yangın başarılı bir şekilde bastırıldı ve görüş net bir şekilde iyileşti. Sonuçlar Düşük basınçlı su sisi çözümü başarılı bir şekilde test edilmiş ve yol tünellerinin korunması için uygun olduğu kanıtlanmıştır. Bu çözüm yüksek basınçlı su sisi çözümleriyle ve geleneksel sprinkler sistemleriyle karşılaştırıldığında büyük avantajları olduğu görülmüştür. Yapılan testler tünellerde karşılaşılabilecek en büyük olası yangın senaryoları dikkate alınarak yapıldığından sistemin uygunluğu başarılı bir şekilde kanıtlanmıştır.
FOKUS
İstanbul Avrasya Tüneli Şantiyesi Projesi Projede 5 ayrı şantiye sahasının 7/24 çevre güvenliği için GRUNDIG IP kameraları kullanılmıştır. Bu şantiye sahaları, iki yakada da genişlemekte olan birleşim yolları, Avrupa tarafında yapılan yeni alt geçit sahası, Asya tarafında yapılan üst geçit yolu ve köprüsü ile her iki yakada bulunan gişe alanlarını kapsamaktadır. İNTEGRAL KURUMSAL TEKNOLOJİ ÇÖZÜMLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
A
vrasya Tüneli Dünyanın en çarpıcı mühendislik projelerinden biri olarak öne çıkmaktadır. 1,25 Milyar Dolara mal olacak olan Avrasya Tüneli, Ege Denizi ve Karadeniz’i birbirine bağlayan İstanbul Boğazı’nın altından geçerek Asya ve Avrupa’yı birleştirecek.
48 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
Toplam proje uzunluğu, servis ve bağlantı yolları ile giriş çıkış noktalarıyla beraber 14,6 km olup, 5 km’si tüneldir ve bu tünel kısmının 3,34 km’si deniz tabanının 106 mt altına kadar uzanan iki katlı kısımdan oluşmaktadır. Avrasya Tüneli İstanbul’un iki yakası arasında ilave bir ulaşım bağlantısı yaratacak; iki yaka
arası geçiş süresini 100 dakikadan 15 dakikaya kadar indirecek, trafik tıkanıklığını hafifletecek ve bu trafiğe bağlı hava kirliliği de ciddi oranda azalacaktır. Avrasya Tüneli, Ekim 2013’te açılan deniz altı metro tüneli Marmaray’ın 1 km güneyinde yer almaktadır. Tünel inşa projesinin tamamı Türk Şirketi Yapı Merkezi ve Güney
Koreli mühendislik firması SK Engineering tarafından oluşturulan ortak mühendislik girişim firması YM&SK JV tarafından yönetilmektedir. Yapı Merkezi firmasının portföyünde Dubai ve İzmir metroları, Antalya ve İstanbul tramvayları gibi büyük ölçekleri ve prestijli projeleri olup, yer altı yapılarında ciddi bir uzmanlığı, tecrübesi ve proje yönetimi kabiliyeti bulunmaktadır. GRUNDIG CCTV Sistemlerinin Yetkili Distribütörü olan İntegral Kurumsal Teknoloji Çözümleri (İNTEGRAL) YM&SK JV firmasına, projenin beş ayrı şantiye sahasında özel CCTV ve güvenlik sistemleri tedarik etmektedir. Bu proje için özel olarak üretilmiş olan tünel kazma makinası TBM için de izleme imkânı İntegral tarafından sağlanmaktadır. CCTV sistemi her şantiye sahasının genel çevre güvenliğini sağlamakta, üretim ve süreç yönetimine katkı sağlamakta ve çalışan güvenliğinin her zaman sağlandığını kontrol etmekte kullanılmaktadır. İntegral, bir entegre teknoloji tedarikçisi olarak yüksek bütçeli gelişmiş projeleri zamanında ve bütçe sınırlarında teslim edebilmekteki üstün becerisi ve repütasyonu sebebiyle bu proje için seçilmiştir. Bu projede 5 ayrı şantiye sahasının 7/24 çevre güvenliği için GRUNDIG IP kameraları kullanılmıştır. Bu şantiye sahaları, iki
yakada da genişlemekte olan birleşim yolları, Avrupa tarafında yapılan yeni alt geçit sahası, Asya tarafında yapılan üst geçit yolu ve köprüsü ile her iki yakada bulunan gişe alanlarını kapsamaktadır. Ayrıca GRUNDIG IP PTZ kameralar da şantiyelerin merkezi noktalarına yerleştirilmiş; proje yöneticilerine tüm inşaat sürecini yakından takip etme imkânı sağlamakta ve hiçbir işin aksamadığından emin olmalarına yardımcı olmaktadır. Bunlara ilave olarak 4 adet yüksek performanslı geçici kamera da tünelin içerisindeki pompa istasyonlarını izlemek için kullanılmakta olup, 2 ayrı kamera da operasyonu izlemek adına TBM’in önünde ve arkasında bulunmaktadır. İNTEGRAL Genel Müdür’ü Ercan TAŞ proje hakkında şunları söyledi; “GRUNDIG kameralar mükemmel bir güvenilirlik sunmakta, yüksek görüntü kalitesi ve gece düşük ışık koşullarında çalışabilme imkânı sağlamaktadır. PTZ’ler dâhil tüm kameraların şantiyenin zorlu çevresel koşullarına dayanabilmesi bizler için çok önemliydi. GRUNDIG bizim için
güvenebildiğimiz ve diğer yüksek profilli endüstriyel uygulamalarda kullanabildiğimiz bir marka olmuştur. Bu proje özelinde her gün ortalama 120.000 aracın tüneli kullanması beklenmektedir ve bunun İstanbul’a kayda değer bir pozitif çevresel etki yaratacağına şüphe yoktur.” 24 yıl 5 aylık işletme süresinin sonunda tünel sahibi firma, tüneli Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’ne devredecek. GRUNDIG Ortadoğu Bölgesi Satış Müdürü Yalçın DEMİRAK proje hakkında şunları söyledi; “Avrasya Tüneli projesi bölge için çok büyük bir öneme sahip. 1,25 milyar $’ı geçen bir yatırım ve çok sıkı çevresel gereklilikler yerine getirilmek zorunda. Proje ayrıca İstanbul’u dünya sahnesine taşıyacak ve iki kıtanın birleştirilmesi sembolik bir anlam ifade edecek. GRUNDIG bu projenin şantiye safhası süresince güvenlik ve yönetimin bir parçası olmaktan ve bu mühendislik harikası projenin tamamlanmasında pay sahibi olan öncü firmalardan biri olmaktan ötürü gurur duymaktadır”.
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 49
FOKUS
Yetkilendirilen kilit sistemi ile uzaktan kontrol Araç Takip Sistemleri ile GPS yoluyla araçları takip etmek, Alarm Haber Alma Merkezlerinden izlemek, tehlike anında ilgili yerlere (polis, ambulans vs.) bildirimde bulunmak gibi hizmetler güvenlik firmaları tarafından sağlanabilmektedir. Kağan Gümüş / Toplam Güvenlik Çözümleri Direktörü G4S GÜVENLIK HIZMETLERI A.Ş.
T
ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK); 2016 Ağustos ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistiklerine göre; trafiğe kayıtlı toplam
50 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
20 milyon 729 bin 666 taşıtın; yüzde 53,4’ünü otomobil, yüzde 16,3’ünü kamyonet, yüzde 14,4’ünü motosiklet, yüzde 8,4’ünü traktör, yüzde 4’ünü kamyon, yüzde 2,2’sini minibüs,
yüzde 1,1’ini otobüs, yüzde 0,2’sini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturuyor. Tüm bu araçların öncelikle sürücü ve yolcularının can güvenliği, sonrasında araçların güvenliği ve ürün taşıyan
Secure Truck; aracın üzerinde bulunan GPS özellikli, uzaktan kontrol edilebilir; yetkilendirilebilir kilit sistematiği sadece kullanıcı tarafından tanımlanmış alanlarda aktive dilerek açılıp kapanma özelliğine sahiptir.
araç filolarında ürünlerin güvenli transfer ve teslimi büyük önem taşımaktadır. Bu noktada Araç Takip Sistemleri ile GPS yoluyla araçları takip etmek, Alarm Haber Alma Merkezlerinden izlemek, tehlike anında ilgili yerlere (polis, ambulans vs.) bildirimde bulunmak gibi hizmetler güvenlik firmaları tarafından sağlanabilmektedir. G4S olarak biz de 7/24 izleme yapan Alarm Haber Alma Merkezimizle destekleyerek takip sistemlerimizi teknolojik yeniliklerle geliştirmekteyiz. Toplu taşıma araçları ve taksilerin takibiyle zamanlama ve toplumsal olaylara karşı tedbir, okul ya da personel servisleri ile yolcuların konumlarının yakınları tarafından izlenebiliyor olması, şirketlerin araç filolarının takibi ile araçlara yerleştirilebilecek aparatlarla sürücülerin güvenliği, kural ihlalleri, hız kontrolleri yanında yakıt tasarrufu gibi faydalar sağlamaktadır. Şu an böyle bir uygulamaları olmamakla beraber sigorta şirketlerinin sürücü kusurlarına göre fiyat-
lama yaparak teklif çeşitliliği sunabilmek için araçlara hız, ani fren vb. sürücü davranışlarını ölçümleyebileceği cihazların takılması da mümkündür. Fmcg (fast moving consumer goods) dediğimiz; hızlı tüketim mamullerini taşıyan filolarda ürünün özelliklerine göre, aracın ısı ve nem oranlarının takip edilmesi yahut kıymetli ürünlerin taşındığı büyük lojistik tırların hem transfer boyunca takibi hem ürünlerin güvenli teslimini de sağlamak mühimdir. G4S olarak son dönemde bilhassa lojistik sektöründe güvenli taşımacılık için önemli yatırımlar yapmaktayız. Akıllı telefon taşıyan bir tır düşünelim; taşıdığı ürünün toplam bedeli yaklaşık olarak 20-20 milyon Euro civarındayken buna karşılık tedarikçiden alınan 750.000 liralık bir teminat mektubu oluyor. Biz ise SecureTRuck projemizle lojistik sektöründe dünya liderlerinden iş ortağımız ve müstakbel ortaklarımızın taşıma esnasında takibini yapıyor; özel
kilitlerle herhangi bir hırsızlık riskini en aza indiriyor hem de taşınan ürünün özelliğine göre sensörlerle istenen kalitede taşımanın tamamlanmasını sağlıyoruz. Secure Truck; aracın üzerinde bulunan GPS özellikli, uzaktan kontrol edilebilir; yetkilendirilebilir kilit sistematiğinin sadece müşterimiz tarafından tanımlanmış alanlarda aktive dilerek açılıp kapanması sağlanmaktadır. Aracın üzerinde bulunan 5 farklı kamera desteğiyle hem yol hem yük hem de kapı noktalarında sürekli olarak kayıt yapılarak yüklenen ürünün güvenliğinin sağlanması, olası acil durumlarda panik butonu, hoparlör gibi enstrümanlarla iletişim sağlanması, yukarıdaki tüm süreçlerin G4S Uzaktan Yönetim Merkezi tarafından 7/24 izlenmesi ve müşterimizin ticaretinin ve itibarının sürekliliği sağlanarak tedarik zincirinde yıllardır açık bir alan olan tedarik zinciri güvenliğinin en ileri teknoloji ile sunulmasıdır.
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 51
SEKTÖRDEN
Road Blockerl “Road Blockerla P1 Derecesini kazandık”
Terör ve suikast olaylarına karşı çözümler üreten Arma Kontrol; Roma’da yapılan çarpışma testinde P1 derecesini almaya hak kazandı. Türkiye’de güvenlik sektörünün daha ileri bir noktaya taşınabileceğini ifade eden Arma Kontrol Ceo’su Koray KARTAL sektöre ilişkin görüşlerini ve uluslararası alanda kazandıkları başarının sırrını anlattı.
Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Arma Kontrol Sistemleri 2006 yılından beri güvenlik otomasyonu alanında üretici firma olarak faaliyet gösteriyor. Günümüze kadar edindiği tecrübeyle birlikte özellikle Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetleri’nin yanı sıra Balkan ve Asya ülkelerinde de başarılı projelere imza atıyoruz. Başarımızın sırrı ise AR-GE’ye verdiğimiz önem ile ihtiyaca özel tasarımları ve yenilikçi ürünleri deneyimli kadromuzla müşterilerimize sunuyor olmamız. Yüksek kapasiteli üretim yapan Arma Kontrol, ürünlerini dünya standartlarına uygun kalite belgeleriyle sunarak büyük kurumsal firmaların yanı sıra uluslararası firmaları da referansları içine katıyor. Kollu bariyerler, mantar bariyerler, yer tuzakları, Road Blocker, otopark geçiş sistemleri, turnikeler ürün gruplarımız arasında yer alıyor. Yüksek güvenlikli bariyer sistem-
52 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
leri ve otopark sistemlerindeki zengin ürün portföyü, dinamik yapısı, kaliteli ürün ve müşteri odaklı hizmet anlayışı ile her yıl bir önceki yılı geride bırakarak ilerlemeyi hedefliyor.
Suikast ve terör olaylarına karşı sunmuş olduğunuz çözümler nelerdir? Road Blocker ürünümüz Roma’da yapılan çarpışma testinde dayanıklılığını ölçtürdü. 12 tonluk bir kamyonun saatte 80 km hızla çarptığı testi yüksek başarıyla tamamlayarak; P1 derecesi almaya hak kazanan ilk Türk firması olduk. Mantar bariyerlerimizin dünya standartlarında, bazı testleri vardır. Bunları geçtikten sonra Emniyet ve Jandarmada bu ürünler tercih edilir. Ürünler kötü niyetli uygulamalarda aracı durdurmada oldukça etkilidir. Tüm çalışmalarımızda mühendislerimiz fizibilite çalışması yapar. Sonuçlara göre çözümlerimizi sunarız.
Güvenlik zafiyetinin en az olduğu sistem hangisidir?
Road Blocker yüksek güvenlikli ürünlerimizin başında geliyor. Motosiklet dâhil bu üründen geçemez. Mantar bariyerde ikincisidir. Mühendislerimizin fizibilite çalışmalarından sonra çözümlerimizi sunuyoruz. Kullanıcıların ihtiyacına göre farklı çözümler üretebiliyoruz. Son zamanlarda artan terör olayları son kullanıcıyı kaliteli ürünlere yönlendirmeye başladı. Son kullanıcı artık daha seçici davranıyor.
Türkiye’de güvenlik sektörünü değerlendirebilir misiniz? Son zamanlarda yaşanan terör olayları Türkiye’de güvenliğin önemini gözler önüne serdi. Sektör ilerlemeye devam ediyor. Oluşan güvenlik zafiyetleri; sektörde hizmet veren firmaların ürünlerinin gerekliliklerini gösteriyor. Burada üreticiler ve ithalatçılar önemli bir noktada duruyor. Arma Kontrol
Koray KARTAL
la
Türkiye’de güvenlik sektörünün ilerlemesinin önündeki en büyük engel merdiven altı olarak tanımlanan firmalardır. Sektörde denetimler yetersiz olduğu için bu tarz firmalar, kalitesiz ürünleri piyasaya sunarak son kullanıcıyı mağdur ediyor.
sektör içerinde emin adımlarla ilerleyen bir firma; kaliteden taviz vermiyor. Türkiye’de güvenlik sektörünün ilerlemesinin önündeki en büyük engel merdiven altı olarak tanımlanan firmalar. Bu firmalardan dolayı güvenlik sektörüne olan bakış açısı değişebiliyor. Arma Kontrol kaliteli hizmet veren firmaların arasında duruyor. Türkiye’deki güvenlik sektörünün iyi bir noktaya taşınmasını istiyoruz.
geri dönüşleri oluyor. Çünkü biz Türkiye’de teknik servis anlamında müşteri memnuniyeti en yüksek olan firmalardan biriyiz. Arma Kontrol’de her bölümün kendi içerisinde yetkilileri var. Ve bu bölümleri kontrol eden birimler var; bu da bizi başarıya götürüyor.
Son kullanıcıda yeterli bilincin oluştuğunu düşünüyor musunuz? Son kullanıcı son 5 yıldır daha bilinçli. Satış sonrasında yaşadıkları ciddi sorunlar kullanıcıyı bilinçlendiriyor. Kullanıcı ince eleyip; sık dokuyor. Doğru yönlendirildiklerinde kaliteli firmalar arasında eleme yapıyorlar.
Güvenlik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Güvenlik sektörü iyi bir yöne gidiyor. Son dönemlerde yaşanan
terör olaylarından dolayı ciddi bir ivme kazandı. Kesinlikle güvenlik ürünlerine ihtiyaç var. İhtiyaç doğrultusunda talebi de karşılamak gerekiyor. İhracatta da son zamanlarda artış yaşanıyor. Çünkü bazı ülkelerde Türk mallarına ciddi yöneliş var. Sebebi ise işçilik ve malzeme kaliteleri; servis anlamında da daha kolay daha anlaşılır hizmet verebiliyoruz.
Avrupa ile Türkiye’yi karşılaştırırsanız gözlemleriniz nelerdir? Avrupa’da yapılan ciddi Ar-ge çalışmaları var. Ama daha çok ev otomasyon sistemlerine yöneliyorlar. Kalite belgelerinde ciddi anlamda öndeler. Özellikle AB ve İngiltere sektör içerisinde önemli bir yerde duruyor. Ama Türkiye’de hızlı bir şekilde Avrupa’yı takip ediyor.
Güvenlik sektöründe yasal boşluklar olduğunu düşünüyor musunuz? Merdiven altı olarak tabir ettiğimiz firmalar; sektör içerisinde ciddi sorunlara yol açıyor. Son kullanıcıya ucuz ürünler servis edilip; satış sonrasında bir sorun yaşandığında çözüm üretilmiyor. Bu durum güvenlik sektörüne karşı bakış açısını değiştiriyor. Haksız rekabet ortamının da önü açılmış oluyor. Yaşanan sorunların bize de
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 53
SEKTÖRDEN
Güvenlik ktöründ “Güvenlik sektöründe denetimler yeterli değil”
Türkiye’de güvenlik sektörünün büyümeye devam edeceğini belirten Derin Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü Ali YILMAZ; sektörün en büyük sorunun denetim yetersizliği olduğunu düşünüyor. Yılmaz; standartlarla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması durumda sektördeki kalitenin de artacağını söylüyor.
Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Şirketimiz 2007 yılından bu yana güvenlik sektöründe faaliyet göstermektedir. Sunmuş olduğumuz çözümler arasında CCTV (Kapalı devre kamera kontrol sistemleri), kamera kayıt sistemleri, hırsız alarm ihbar sistemleri, Access kontrol (geçiş kontrol)sistemleri gibi zayıf akım teknolojileri yer alıyor. Bütün faaliyet alanlarımız için kullanıcılara en uygun çözüm yollarını sunuyor; görüntü ve hizmet kalitesinden asla taviz vermiyoruz. Bugüne kadar ciddi, disiplinli, kararlı ve kaliteli çalışmalara imza attık. Güvenlik sektöründe emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz.
Türkiye’de güvenlik sektörünü değerlendirebilir misiniz? Güvenlik sektörü her yıl büyümeye devam ediyor. Sektör içerisinde haksız rekabet ortamının
54 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
önüne geçilebilse kalitede aynı oranda artacak. İçinde bulunduğumuz sektörün en büyük sorunu standartlaşma ve denetim eksikliğidir. Denetleme; yapabilecek bir kurum, altyapı, bilirkişi toplumu vs. gibi faktörler mevcut değil. Kalitesiz ürünler piyasaya sunularak son kullanıcı mağdur ediliyor. Bu durum haksız rekabetin de önünü açmış oluyor. Gerçekten yasal düzenlemelere uyan; kaliteli hizmet sunan firmalar sektörde emin adımlarla yoluna devam ederken; maliyeti gözeterek son kullanıcıyı mağdur eden firmalar sektör içerisinde tutunamıyor. Türkiye’de güvenlik sektörünün tüm sorunlara rağmen büyümeye devam edeceğini düşünüyorum.
Denetleme, kalite ve standartlara ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz? Sistemlerin ithalatı, üretimi, satışı ve satış sonrası hizmet sürecinde
yeterli düzenleme ve denetim bulunmamaktadır. Denetleme; yapabilecek bir kurum, altyapı, bilirkişi toplumu gibi faktörlerde mevcut değil. Denetim yetersizliği Türkiye pazarına kalitesiz ürünlerin sunulmasına da yol açıyor. Bu konuda yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor.
Elektronik güvenlik sektöründe yeni teknolojiler hakkında bilgi verebilir misiniz? Güvenlik sektörü analogtan IP tabanlı sistemlere dönüyor. Kameralardaki görüntü kalitesi her geçen gün artıyor. Kayıt ve gözlem amacı ile açık internet protokollerinden ve standartlarından yararlanan görüntü iletimi olarak tanımlanabilen IP video gözetimi, 2005’ten bu yana en esnek ve en uzun vadeli çözüm olarak sektördeki yerini almaya başladı. IP tabanlı sistemler, özellikle dağınık ve birçok binadan oluşan
Ali YILMAZ
k de
CCTV sistemleri suçluların tespit edilmesinde güvenlik güçlerine oldukça yardımcı oluyor. Son zamanlarda artan terör olaylarını da düşünürsek; kamera sistemleri için lüks diyemeyiz. Dolayısı ile bu ürünlerde ÖTV uygulanmaması gerekiyor.
alanlarda kurulum ve altyapıda büyük kolaylıklar sağlıyor. Ayrıca geleneksel CCTV sistemlerinin fonksiyonlarını artırması ve işletme maliyetlerini düşürmesi sebebiyle tüm pazarlarda ilgi çekiyor. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak son kullanıcı da bilinçleniyor. Son kullanıcı artık ne istediğini biliyor.
idi. Dolayısı ile bu ürünlerle ilgili ayrımın yeniden incelenip, doğru tespitlerle bu verginin uygulanacağı ürünlerin yeniden listelenmesinin toplumsal fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Güvenlik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Güvenlik sektörünün büyümeye devam edeceğini düşünüyorum. Sektörün içerisinde hizmet veren kaliteli firmalar yollarına devam edecekler. Rakamlar firmaların cirolarının ve çalıştırdığı insan kaynağının her yıl arttığını gösteriyor. Standartlara uygun hizmet verildiği sürece sektörün kalitesi de aynı oranda artacaktır. Bu
bağlamda denetimlerin artırılarak haksız rekabetin önüne geçilmesi gerekiyor.
Avrupa ile Türkiye’yi kıyaslarsanız neler söylemek istersiniz? Pazar olarak Avrupa’dan çok daha büyüğüz. Teknolojide aynı çizgide ilerliyoruz. Sadece Avrupa’da son kullanıcı daha bilinçli; ne istediklerini biliyorlar, kurallara uyuyorlar. Bir Hastaneye takacağınız kamerayla bir çevre güvenlik sistemi kurarken kullanacağınız kameranın farkı var. O yüzden sizin doğru segmentte ürün almanız gerekiyor. Avrupa son kullanıcıda bu bilinç oluştuğu için hangi hizmeti hangi firmadan alacaklarını çok iyi biliyorlar.
ÖTV hakkında ne düşünüyorsunuz? CCTV sistemleri suçluların tespit edilmesinde güvenlik güçlerine oldukça yardımcı oluyor. Son zamanlarda artan terör olaylarını da düşünürsek; kamera sistemleri için lüks diyemeyiz. Dolayısı ile bu ürünlerde ÖTV uygulanmaması gerekiyor. Bu verginin çıkış amacı hepimizin de bildiği gibi kişiye özel olan ve lüks olarak adlandırdığımız ürünlerde bir farklılık yaratıp; bu farklılık için kullanıcıların bir bedel ödemesi yönünde
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 55
ELEKTRONİK GÜVENLİK
3 boyutlu yazıcılarla üretilebilecek silahlar Tamamı plastik olan silahlar güvenlik açısından önemli riskler teşkil ediyor. Havacılık güvenliği özelinde en çok üzerinde durulması gereken risk ise bu silahların uçak kaçırma eylemlerinde kullanılma ihtimalidir. Onur ZEYBEK / Müdür Yardımcısı GÖZEN GÜVENLİK HİZMETLERİ TİC. A.Ş.
H
avalimanlarında kullanılan güvenlik tarama sistemleri patlayıcılar ve metal nesneler olmak üzere 2 ana unsurun tespit edilmesi amacıyla tasarlanmıştır. Ateşli silahların metalden yapılacağı ve kesici-delici nesnelerin metal parçalarının olacağı öngörüsü metal nesneleri tespit edebilecek teknolojilerin geliştirilmesi ihtiyacını doğurmuştur. Fakat 2013 yılında 3 boyutlu bir yazıcıyla üretilen ve neredeyse tamamı plastik olan bir tabanca mevcut güvenlik tarama sistemlerini işlevsiz hale getirmişe benziyor. Bu yazıda 3 boyutlu yazıcılarla üretilebilecek silahların havacılık güvenliği için teşkil ettiği riskleri, terörist bakış açısından avantajlarını, dezavantajlarını ve alınabilecek önlemleri okuyacaksınız.
Riskler 3B yazıcılarla üretilen plastik silahlar sivil havacılık sektörünün gündemine ilk defa 2013 yılının Mayıs ayında internette paylaşılan bir videoyla girdi. Bu videoda Amerikalı bir üniversite öğrencisi 3B yazıcıyla ürettiği plastik silahla başarılı şekilde atış yapıyordu.
56 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
Videonun yayınlanması dünya basınında önemli yer buldu ve güvenlik uzmanları endişelerini dile getirdi. Bu videonun yayınlanmasından 2 ay sonra aynı silah Türkiye’de bir mühendis tarafından da üretildi ve az da olsa yerel basında yer buldu. Dile getirilen güvenlik endişelerine karşın; bugüne kadar geçen 3 yılda dünya genelinde 3 boyutlu yazıcılarla üretilen silahların kullanıldığı bir saldırı gerçekleşmedi. Bu durum 3B yazıcı teknolojisi kullanılarak üretilen ateşli silahların havacılık güvenliği için tehdit oluşturmadığı veya tehdidin abartıldığı şeklinde yorumlanabilir ancak yazar bu fikre tam olarak katılmıyor. Tamamı plastik olan silahlar güvenlik açısından önemli riskler teşkil ediyor. Havacılık güvenliği özelinde en çok üzerinde durulması gereken risk ise bu silahların uçak kaçırma eylemlerinde kullanılma ihtimalidir. Geçmişte, uçak kaçırma eylemlerinde oyuncak veya taklit silahların kullanıldığı olaylar olduğunu biliyoruz. Bu silahların tespit edilemeden uçağa sokulabilmesinin temel sebebi silahlar gerçek olmadıkları için metal bir aksamlarının da olma-
masıydı. Öte yandan 3B teknolojisi sayesinde, metal aksamı olmayan ancak uçağa sokulduğunda gerçek bir tabanca olarak kullanılabilecek silahların hemen herkes tarafından üretilebilmesi ve uçağa tespit edilmeden sokulması söz konusu.
Terörist açısından avantajları 3B yazıcılarla yapılmış tabancaların bileşiminde ateşleme iğnesi hariç tüm parçalar plastikten imal ediliyor. Bu da plastik tabancaların metal detektör alarm vermeden güvenlik kontrol noktalarından rahatlıkla geçirilebileceği anlamına geliyor. 2013 yılında; 2 İngiliz gazeteci 2600 dolara satın aldıkları bir 3B yazıcı ve internetten indirdikleri bir tabanca planı ile 36 saat içinde plastik bir silah ürettiler. Gazeteciler, ürettikleri plastik silah parçalarıyla güvenlik taramasını kolaylıkla atlatarak Londra-Paris seferini yapan EuroStar trenine binmeyi başardılar. Trenin tuvaletinde parçaları birleştirdiler ve elde ettikleri silahla seyahat ettiler. Tren istasyonunda uygulanan güvenlik tarama standartlarının havalimanından daha alt seviyede olduğunu öngörmek
mümkün ancak bu öngörü havalimanındaki tarama sisteminin 3B yazıcıyla üretilmiş silahı tespit edebileceği anlamına gelmiyor. Türkiye’deki havalimanlarında uygulanan tarama standartlarını göz önüne alacak olursak 3B yazıcıyla üretilen bir tabanca ile güvenlik kontrol noktasından tespit edilmeden geçebileceğinizi söyleyebiliriz. Bunun sebebi güvenlik görevlilerinin eğitimsiz olması, işlerini ihmal etmeleri veya prosedür eksikliği değil; en başta güvenlik sisteminin bu tehdidi ortadan kaldıracak şekilde kurgulanmamış olmasıdır. Bu noktada bu güvenlik açığının Türkiye’ye özgü olmadığını da not düşmek gerekiyor. 3B silahların teröristler için avantajlarından biri de son ana kadar yasadışı olan bir nesneyi üzerlerinde veya barındırdıkları yerde bulundurma zorunluluğu olmamasıdır. 3B yazıcılar ve silah yapımında kullanılan plastik malzemeler yasal yolla elde edilebiliyor. Silahı
yapmak için gerekli olan plan ise internet üzerinden indirilebiliyor. Plastik silah üretmenin maliyetinin düşük olması da bir başka avantaj olarak karşımıza çıkıyor. Yazıcıyı almaya karar verirseniz bunun size maliyeti yaklaşık 2,000-3,000 dolar. Öte yandan çok daha uygun rakamlara bir 3b yazıcıyı kiralayarak da silahı üretebilirsiniz. İnternetten silah planını indirmek ve bu planı bulundurmak yasadışı değil. Tüm parçalar üretilip birleştirilene kadar silah ürettiğinizin kanıtlanması bile oldukça zor. Özetlemek
gerekirse, teröristler için 3B yazıcılarla üretilen plastik silahların avantajlarını şöyle sıralayabiliriz. Tarama sistemleri tarafından tespit edilmeden güvenlik kontrol noktalarından geçebilmek, Saldırının gerçekleşeceği güne kadar yasal sınırların içerisinde kalabilmek, Silah üretimi için gerekli olan malzemelerin tamamen yasal yollarla ve kolaylıkla elde edilebilir olması ve görece düşük maliyet. Terörist açısından dezavantajları Bütün bu avantajlarına karşın 3B yazıcı ile üretilen silahların
3B yazıcılarla yapılmış tabancaların bileşiminde ateşleme iğnesi hariç tüm parçalar plastikten imal ediliyor. Bu da plastik tabancaların metal detektör alarm vermeden güvenlik kontrol noktalarından rahatlıkla geçirilebileceği anlamına geliyor. Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 57
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Türkiye’deki havalimanlarında uygulanan tarama standartlarını göz önüne alacak olursak 3B yazıcıyla üretilen bir tabanca ile güvenlik kontrol noktasından tespit edilmeden geçebileceğinizi söyleyebiliriz. yaygınlaşmamasının ve teröristler tarafından bugüne kadar tercih edilmemesinin anlaşılabilir sebepleri var. Bu sebeplerin başında 3B teknolojisinin henüz olgunlaşmamış olması ve üretilebilen silahların teröristlerin tüm ihtiyaçlarına yanıt verecek düzeyde olmaması gelmektedir. 3B yazıcılarla üretilen silahlar yakın mesafeden ateşlendiğinde ölümcül olabiliyorlar ancak ilk üretilen silahlar sadece tek atış yapabiliyordu. 2014 yılında ilk defa 3B yazıcı ile toplu tabanca imal edildi ve atış sayısı altıya çıktı ancak bu sefer de silahın boyutları büyüdü ve gizlenmesi zorlaştı. Yeniden dolum yapmak da zaman alıyor. Japonlar tarafından üretilen ilk çoklu atış yapabilen plastik tabanca videosunu aşağıda izleyebilirsiniz. Tüm bunlara ilave olarak bir silahın işlevini yerine getirebilmesi için mühimmata ihtiyaç duyulmaktadır. 3B yazıcılar kullanılarak plastik mermi üretimi konusunda aşama kaydedilmesine karşın silahın ölümcül olabilmesi için hala
58 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
metal çekirdeği ve kovanı olan mermiler kullanılması gerekiyor. Bu durum her şeyi yasal yollarla elde edebilme avantajını büyük ölçüde ortadan kaldırıyor. Öte yandan teröristlerin yasal olma gibi bir endişesinin olmadığını tahmin edebilirsiniz. Mühimmatın metal olması taramadan tespit edilmeden geçebilmeyi engelleyen bir unsur değil. Havalimanlarındaki metal dedektörlerin hangi yoğunluk seviyesine alarm verdiği gizli bilgi olmakla birlikte üzerinizde başka bir metal yoksa tek bir mermi ile detektörden geçmeniz halinde dedektör alarm vermeyecektir. Bunun sebebi cihazların tespit kapasitesinin yetersiz oluşu değil birçok havalimanında yanlış alarm sayısının yüksek olmaması için cihazların sadece belli bir seviyenin üzerindeki yoğunluğa alarm verecek şekilde ayarlanmış olmasıdır. Ancak bir şarjör dolusu mermi veya birkaç mermi bir arada geçerseniz dedektör alarm verecektir. Her hâlükârda gerçek mühimmatla güvenlik kontrol noktasından geçecek olmak teröristin tespit edilme olasılığını arttıracaktır. Havalimanlarında uygulanan tesadüfi aramalar teröristlerin
kontrol noktasından mühimmat ve silahla geçmeyi tercih etmemelerinin bir başka sebebi olarak değerlendirilebilir. Tesadüfi arama; kontrol noktasından geçen yolcu sayısının belli bir yüzdesinin yolcudan hiç alarm alınmasa da elle aranmasıdır. Bu uygulamanın teröriste denk gelme ihtimali düşük gibi gözükse de teröristler için caydırıcı olacağını değerlendirebiliriz.
Ne yapabiliriz? 3B yazıcılarla üretilen silahların sadece tek atış yapabilmesi ve gerçek mühimmat kullanımı gerektirmesi önemli dezavantajlar olarak karşımızda durmaktadır. Buna karşın teröristler tarafından yapılacak keşif çalışmalarında havalimanı güvenlik tarama noktalarında zaafların tespit edilmesi durumunda bu silahlarla kontrol noktasından geçiş yapılmasının denenmesi muhtemeldir. Bugün itibariyle tehdidin yüksek olmadığı değerlendirmekle birlikte havalimanı güvenliğinden sorumlu tüm kurumların bu konuda ön görülü davranarak gerekli önlemleri şimdiden alması doğru bir strateji olacaktır. Bu strateji kapsamında Türkiye’deki havalimanlarının
ELEKTRONİK GÜVENLİK
daha güvenli kılınması adına şu adımlar atılabilir. Vücut tarayıcı teknolojisi havalimanlarında uçaktan önceki son arama noktalarında kullanılmak üzere sisteme dâhil edilebilir. Elle arama uygulaması tüm havalimanlarında yolcuların ve personelin taramasında daha aktif bir yöntem olarak kullanılabilir. Elle aramadan kaynaklı zaman ve maliyet sorunlarının aşılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirilebilir. 3B yazıcılarla üretilen tabancalar konvansiyonel silahlara benzemediğinden ve plastik olduğundan güvenlik görevlileri tarafından oyuncak silahlarla karıştırılabilirler. Bu sebeple X-Ray operatörü olarak çalışan güvenlik görevlilerinin 3B yazıcılarla üretilen silahlarla ilgili görsel hafızalarını kuvvetlendirmek için çalışmalar yapılabilir. Teröristlerin silahı parçalar halinde sokması ve sonra uçakta birleştirme ihtimali olduğundan bu parçaların güvenlik görevlileri tarafından tanınmasını sağlayacak görsel destekler üretilebilir. Bu parçaların neredeyse tamamı plastik olacağından tehdidin sadece metal nesnelerde oluşabileceği algısı değiştirilerek plastik silahlara karşı duyarlılık arttırılabilir.
Sonuç Havacılık güvenliği tarihinin kanla yazıldığı sürekli dile getirilen bir konudur. Bu konu işlenirken teröristlerin hep bir adım önde olduğundan bahsedilir. Bu eleştiriyi getirenlerin haklılık payı kesinlikle vardır. Bu sebeple 3B yazıcılarla üretilen silahlar konusunda bir saldırı gerçekleşmeden önlem
60 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
3B yazıcılarla üretilen silahlar yakın mesafeden ateşlendiğinde ölümcül olabiliyorlar ancak ilk üretilen silahlar sadece tek atış yapabiliyordu. 2014 yılında ilk defa 3B yazıcı ile toplu tabanca imal edildi ve atış sayısı altıya çıktı ancak bu sefer de silahın boyutları büyüdü ve gizlenmesi zorlaştı. almak ve güvenlik sistemini gerekirse yeniden kurgulamak geçmişte yapılan hataların da tekrarlanmaması anlamına gelecektir. 3B yazıcılarla üretilen silahlar ateşleme iğnesi hariç tamamen plastikten imal edildiklerinden metal dedektörlerin alarm vermesini gerektirecek metal yoğunluğuna ulaşmıyorlar. Bu yüzden kişi üzerine gizlenecek bir plastik silahın metal dedektörle tespit edilmesi mümkün değil. Günümüzdeki güvenlik uygulamalarından sadece iki tanesi kişi üzerine gizlenmiş plastik silahın tespitinde etkili olabilir. Bunlar elle arama ve vücut tarayıcısıdır. Vücut tarayıcıları dünyada her geçen gün daha yaygın şekilde kullanılmaya başlansa da 2016 yılı Haziran ayı itibariyle Türkiye’de hiçbir havalimanında kullanılmıyor. Oysa vücut tarayıcıların sisteme dâhil edilmesi beraberinde ilave avantajlar da getirecek ve vücut üzerine gizlenmiş metal olmayan kesici-delici aletler ve plastik/toz patlayıcıların tespiti de kolaylaşacaktır. Elle arama ise ilave bir ekipman gerektirmiyor ve plastik silahın tespiti için etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor. Öte yandan elle arama zaman alıcı bir tarama yöntemi ve genel olarak
yolcu akışını yavaşlatacak hantal bir yöntem. Üzerinde hiçbir metal bulunmayan yolcunun kapı tipi metal detektörden geçme süresi 1 saniyeyken aynı yolcunun elle ideal bir üst aramasına tabi tutulması en az 30 saniye sürecektir. 30 saniye kulağa çok uzun bir süre gibi gelmese de havalimanı gibi insan trafiğinin çok yoğun olduğu yerlerde bu süre güvenlik maliyetlerinin artmasına ve sıraların uzamasına sebep olacaktır. Bugün karşımızda sivil havacılık güvenliği için kısıtlı bir tehdit olarak duran 3B yazıcılarla üretilen plastik silahlar, teknolojinin ilerlemesiyle eksiklerinden arınacak ve etkili bir saldırı aracı olacaktır. (boyutları küçülecek ve atış kapasitesi artacaktır.) Teknolojinin ilerlemesine örnek olarak 2013 yılında ilk defa imal edilen plastik silahın tek el ateş edebilmesini ancak 1 yıl sonra imal edilen başka bir plastik silahın 6 el atış yapabilmesini gösterebiliriz. Yukarıda bahsedilen tüm konular göz önüne alınarak ve havalimanı bazında gerçekleştirilecek fayda-maliyet analizi ışığında, güvenlik tarama sistemleri plastik silahlardan kaynaklanacak güvenlik tehditlerine karşı etkili olacak şekilde yeniden tasarlanmalıdır.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Yeterince güvende misiniz? Özel AHM yazılımına sahip merkezlerde araç takip sistem entegrasyonu sayesinde araç panik butonu takibi ve akıllı telefon (Android-ios) uygulamaları ile polis yardım, ambulans yardım, itfaiye yardım ve kayboldum yardım seçenekleri ile yardım istediğiniz yer GPS bilgileriniz ile alarm haber alma merkezine ulaştırılır. Aykut GÜVEN / Toptan Satışlar Genel Koordinatörü DESİ ALARM VE GÜVENLİK SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
E
viniz ya da iş yeriniz, siz olmadığınızda yeterince güvende mi? Bununla birlikte ya içerideyseniz; siz yeterince güvende misiniz? İçeride veya dışarıda olun; yaşadığınız, çalıştığınız mekânların güvenliğini sağlamak mümkün. Peki, bunu nasıl yapacağız? Bunun için öncelikle bir alarm sisteminizin olması ve sistemin bir alarm haber alma merkezine bağlanıp oradan kontrol edilebilmesi gerekiyor. Alarm sisteminizin herhangi bir alarm oluşturması durumunda sizin ve/veya polisin haberdar edilmesi en doğal hakkınız… Tam bu noktada Alarm Haber Alma Merkezleri(AHM) devreye giriyor. Alarm Haber Alma Merkezleri(AHM); paket alarm haber alma yazılımı veya alarm gözlem merkezinin kendi bünyelerinde geçmiş uzun tecrübeleri ile yazılım bölümü özelleştirilebilir AHM yazılımları ve Valilik onayı ile resmi olarak görev yapan bu özel kuruluşlar sayesinde alarm sisteminizin merkeze bağlanıp takip alması tabi ki mümkün. Her türlü alarm uyarısı bu merkeze iletilir ve sizin onayınızla belirlenmiş gerekli merciler bilgilendirilir. Anlaşmalı alarm haber alma merkeziniz hırsızlık anında polise, yangın anında itfaiyeye, eğer hastanız varsa hasta alarmı anında anlaşmalı olduğunuz hastaneye veya ambulansa haber
62 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
verebilir. Özel AHM yazılımına sahip merkezlerde araç takip sistem entegrasyonu sayesinde araç panik butonu takibi ve akıllı telefon (Android-ios) uygulamaları ile polis yardım, ambulans yardım, itfaiye yardım ve kayboldum yardım seçenekleri ile yardım istediğiniz yer GPS bilgileriniz ile alarm haber alma merkezine ulaştırılır. Sizin onayınızla belirlenmiş gerekli merciler veya kolluk kuvvetlerine bilgi verilir. Alarm durumunda AHM sizi arayarak bilgi doğrulama yapar. Bu doğrulama sonunda sizin kararınız eşliğinde alarm türüne göre evinize veya işyerinize gerekli birimler gönderilir. AHM ile 7/24 bu hizmet sunulur. Sisteminiz AHM’ ye üç yöntemle bağlanır; telefon hattı, internet veya GPRS/GSM üzerinden. Bunların her birini ayrı ayrı seçebileceğiniz gibi dilerseniz üç yöntemi veya iki yöntemi beraber kullanabilirsiniz. Bu kararı evinizin veya işyerinizin iletişim şartlarını, bu işlem için ayırabileceğiniz bütçeyi, alternatif iletim yöntemlerinin hızlarını ve etkinliklerini göz önünde bulundurarak rahatça verebilirsiniz. Üç hattı birden kullanmak üç farklı kanaldan raporlama yapılabilmesi demektir. Herhangi bir kanalda oluşabilecek herhangi bir sorun anında diğer kanallardan iletim devam edeceği için maksimum
güvenlik sağlanır. Alarm sisteminizin seçiminde olduğu gibi Alarm Haber alma Merkezi - AHM’ yi seçerken de özenli olunmalıdır. Daha sonra sorun yaşanmaması için bir AHM’ de olması gereken özelliklerden bazıları; Bunları birkaç maddeyle özetlemeye çalışırsak: Ev ve işyerinde oluşan tüm alarm sinyal takibi Alarm sistemi arıza bildirimleri Wep raporlama (Online Takip) Anlık e-posta bilgi paketi Anlık Sms bilgi paketi Alarm sms bilgilendirme hizmeti Geç kapanış takibi Açılış gecikti takibi (İşyeri açılmadı) Mesai dışı açılış takibi 7/24 açılış takibi Akıllı telefon rapor sistemi Akıllı yardım butonları
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Akıllı telefonlarınızı termal kameraya dönüştürün Seek Compack;206x156 çözünürlüğünde termal görüntüyü almamızı sağlar ve taşınabilir bir yapıda ve kullanımı çok kolaydır. Kameranızdan aldığı çok düşük enerji ile çalışabilmektedir. Bu sayede akıllı telefonunuz ya da tabletinizin geniş ekranından termal görüntüye ulaşabilirsiniz. GENET
S
on kullanıcıya yönelik çalışmalar yapan ABD menşeili Seek Thermal kamera firması akıllı telefonlarımızı küçük bir aparat sayesinde termal kameraya dönüştürme olanağı sağlıyor. Güvenlik; gözetim, inşaat, yalıtım, hobi, havalandırma, elektrik, tesisat, araştırma, test, avcılık ve kamping vb. birçok kullanım alanları ile bizlere yepyeni bir deneyim kazandırıyor. Seek Compack;206x156 çözünürlüğünde termal görüntüyü almamızı sağlar ve taşınabilir bir yapıda ve kullanımı çok kolaydır. Kameranızdan aldığı çok düşük enerji ile çalışabilmektedir. Bu sayede akıllı telefonunuz ya da tabletinizin geniş ekranından termal görüntüye ulaşabilirsiniz. Seek Compack gelişmiş kızılötesi teknolojisini kullanarak gündüz ya da gece termal görüntülerini; suya dayanıklı taşıma kılıfı ile en ideal şekilde alabilmenizi sağlar. Compact serisi ve Reveal serilerinin farkı taşınabilirlik, dayanıklılık ve ebatlardır.
64 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
BİLGİ GÜVENLİĞİ
Virüs fidye isterse Bir aracı bloke ederek; tümünü ya da bir kısmını kullanıcısının erişimine kapatan ve yeniden erişim imkânı elde edebilmek için belli bir miktar paranın ödenmesini isteyen fidye virüsleri, kelimenin İngilizcedeki karşılığı Ransomware ismiyle anılıyor. Füsun KOCAMAN
B
ir virüsün açık açık fidye isteyebileceğine ilk kez 2007 senesinde tanık olmuştuk; ama bu kadar yayılabileceğine ve dünya üzerinde pek çok şirketi milyonlarca dolar zarara uğratacağını öngörmemiştik, çünkü sonunda bir virüstü ve anti-virüsü çıkardı. Ama bu virüs anti-virüsten hep önde gitti;
66 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
çünkü Türkiye gibi birçok ülkede işletim sistemleri lisanssız olarak kullanılmakta, dolayısıyla kullanıcı anti-virüs yazılımları, yamalar gibi bu tehlikelere karşı üretilen güncel çözümlere sahip değil. Bir aracı bloke ederek; tümünü ya da bir kısmını kullanıcısının erişimine kapatan ve yeniden erişim imkânı elde edebilmek için belli bir miktar paranın ödenmesini
isteyen fidye virüsleri, kelimenin İngilizcedeki karşılığı Ransomware ismiyle anılıyor. Fidye genellikle bitcoin ya da e-para cinsinden isteniyor. Fidye Virüsü temel olarak iki türde karşımıza çıkıyor: Windows engelleyici ve şifreleme fidye virüsleri. Fidye olayı gündemi son yıllarda işgal etmekle birlikte, şifreleme tipi virüslerinin tarihçesi
fidyeyi ödeyerek ya da üçüncü parti araçlar ile çözebilseler bile, CryptXXX ağ paylaşımlarını bloke ederek arıza, kesinti yaratabilecekler.
Nasıl başladı?
1989-1990 yıllarına kadar gider; AIDS Trojan ya da 2000’ lerde görülen Gpcode, Krotten, Cryzip gibi. En çok bilinen fidye virüsleri: Cryptolocker, TorrentLocker, Cryptowall, TeslaCrypt, CTBLocker, PadCrypt, Locky, Petya vs. Aslında bu virüsler yaklaşık 20 yıldır varlar ama son 3 yıldır sıçrama halindeler.
2016’ da durum nedir? Kaspersky Lab tarafından 2016’ da yayınlanan raporda yer alan bulgular dikkat çekici: 2015 Nisan- 2016 Mart döneminde fidye virüsü ile karşılaşan kullanıcı sayısı 2,315,931; bu sayı bir önceki yıla göre %17.7 arttı; Söz konusu dönemde şifreleme fidye virüsü ile karşılaşan kullanıcı sayısı 718,536; bu sayı bir önceki yıla göre %25 arttı; Win-lockers ile karşılaşan kullanıcı sayısı 1,597,395; bu sayı bir önceki yıla göre %13,03 azaldı; Mobil Fidye Virüsü 4 misli artarak; 35,413 kullanıcıdan 136,532 kullanıcıya yükseldi. Görüldüğü gibi son 12 ay içinde Fidye Virüsü giderek büyüyen bir tehdit oluşturuyor. Ayrıca, şifreleme teknikleri de çok geliştiği için boyun eğmek kaçınılmaz oluyor. Symantec’in 2016 raporuna göre ortalama fidye rayici de 2015’ deki 294 Amerikan Doları seviye-
sinden yükselerek 679 Amerikan Doları mertebesine erişti ve bu ücretler kendilerine ödendikçe de korsanların iştahı artıyor. Bu tehditten korunmak için çok katmanlı güvenlik sistemleri kurmak kadar önemli bir konu kullanıcıları eğitmek. Her ne kadar FBI bu şekilde zarara uğrayan firmaları yaşadıkları saldırıyı bildirmeye davet etse de, firmalar bu konuda yalnızlar, kayıplarının tazminini isteyebilecekleri bir merci yok, dolayısıyla gerekli tedbirleri titizlikle almaları ve güncellemeleri çok önemli. Ayrıca çok basit bir öneri gibi gelse de; dosyaların yedeklenmesi bu gibi saldırılara karşı en sağlam güvenlik kalkanı. Bu yılın nisan ayında Proofprint güvenlik araştırmacıları CryptXXX isimli fidye virüsünü keşfettiler. Mayıs ayında, ilk büyük CryptXXX, Kaspersky Labs’in ekranlarını kilitleyerek dosyalarını erişilemez hale getirdi! Hemen sonra görüldü ki, virüsün bu versiyonu ağ üzerinden de şifreleme yapacak hale gelmiş. Bunun anlamı, kullanıcılar dosyalarının şifresini
Bu virüsün salgın halinde görülmesi 2010 yıllarına rastlar. Rusya ve bazı komşu ülkelerdeki binlerce ev kullanıcısının ekranı kaplayan şifreli pencerelerle karşılaşmaları ve marifeti yapan kişinin şifreyi çözmek için para istemesiyle sorunun büyüklüğü anlaşıldı. Problem o kadar yayılmış; mağdur sayısı o kadar çoktu ki devlet organları, basın atağa geçtiler. Hatta GSM operatörleri özel servis numaralarına kayıt olma ve kullanma şartlarını yeniden düzenlediler. Ağustos sonu Moskova’da yasadışı yollardan gelir etmek suçundan birkaç kişi tutuklandı. (Elde ettikleri gelirin 12,5 milyon Euro olduğu tahmin edilmektedir.)
Nasıl işliyor? Fidye Virüslerinin Windows engelleyici ve şifreleme fidye virüsleri olarak iki tür olduklarını belirtmiştim. Engelleyici tipinde Fidye Virüsünü yazmak için çok fazla yazılım becerisi gerekmiyor; ucunda güzel ve kolay para olunca da geçmişte pek çok kişi bu işe soyundu. Gerek yasal tedbirler gerekse anti-virüs firmalarının aldığı sıkı tedbirler, salgını önemli ölçüde püskürttü.
Symantec’in 2016 raporuna göre ortalama fidye rayici 2015’ deki 294 Amerikan Doları seviyesinden yükselerek 679 Amerikan Doları mertebesine erişti ve bu ücretler kendilerine ödendikçe de korsanların iştahı artıyor.
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 67
BİLGİ GÜVENLİĞİ
Fidye saldırıları genelde, şirketleri ya da şahısları rastgele seçen ve olabildiğince çok sayıda bilgisayara ulaşarak en fazla parasal geri dönüşü amaçlayan saldırılardır; bu nedenle de hedef kitleleri PC’lerdir. Ancak bir kaç yıl sonra bu sektör, şifreleme yoluyla fidye alan, çok daha karmaşık kod yazabilen ağabeylerin eline geçti. Engelleyici ve şifreleme tipi fidye virüsleri arasındaki en kritik fark, engelleyici virüs ile yapılan hasarın yüzde yüz telafi edilebilir olması, diğer yandan şifreleme ile yapılanın geri döndürebilmesi için korsanın elinde tutuğu şifre anahtarının gerekli olmasıdır. İlk modelde, en kötü durumda işletim sistemini yeniden kurarak dosyalara yeniden erişebilir; ayrıca bu model virüslerden kurtulmak için teknolojiler mevcut.
Hangi platformlar risk altında? Windows kullanıcıları: Fidye saldırıları genelde, şirketleri ya da şahısları rastgele seçen ve olabildiğince çok sayıda bilgisayara ulaşarak en fazla parasal geri
dönüşü amaçlayan saldırılardır; bu nedenle de hedef kitleleri PC’lerdir. Özellikle de korunma tedbirleri yetersiz ve/veya güncel olmayan ev kullanıcıları bu pazarın odağını oluştururlar ve ödeme güçleri büyük şirketler kadar olmasa da mağdur sayısı artırılınca saldırgan için cazip bir kitle teşkil ederler. Yani sürümden kazanmak bu sektörde de geçerli! Mobil kullanıcılar: Akıllı telefonların sayısını düşünürsek; saldırganların bu araçlara da ilgiyle yaklaştıklarını tahmin edebiliriz. Android telefonlar bugüne kadar daha çok engelleyici fidye virüsleriyle karşılaştılar, ama Rusça hazırlanan Simplocker (İngilizce karşılığı da olan) şifreleme virüsünden de kaçamadılar. iOS tabanlı telefonlarda henüz bir saldırı haberi kulağımıza gelmedi.
Mac OS X kullanıcıları: Fidyeciler yakın zamana kadar Mac OS X kullanıcılarını rahat bıraktılar; 2016 Mart ayına kadar! KeRanger isimli virüs Mac OS X işletim sistemine musallat olmaya başladı. KeRanger modern Windows fidye virüsüne çok benziyor; 300’ e yakın farklı dosyaya ulaşıp şifreleyip fidye isteme konumuna geliyor. Dosyaları geri vermek için 1 bitcoin=678 Amerikan Doları isteyen KeRanger ile ilgili daha da ürkütücü durum Mac OS X’s Gatekeeper özelliğini atlatabiliyor; bu da Mac’in güvenilmez kaynaklardan gelen yazılımları engelleme özelliğini kaybettiği anlamına geliyor.
Gelecek hedefler Nesnelerin İnternetinin (Internet of Things-IoT) gelişmesi, virüsler tarafından ele geçirilebilir cihazların çeşitlerini artırıyor. Örneğin, Android fidye virüsü Flocker Android akıllı televizyonları bloke etme kapasitesine sahip. Yine aynı virüsle kurbanlardan 200 Amerikan Doları karşılığı iTunes hediye kartı isteniyor. Hiç kuşku yok ki bundan sonra saldırıların hedefinde giderek daha fazla büyük şirketler ve onların üst düzey yöneticileri yer alacak.
Nasıl bulaşır? Web üzerinden: Web sitesi üzerinden saldırılar genellikle, internetten bir yazılım yüklenmesi ile olur. Yüklenen yazılım kiti ana web tarayıcılarındaki ya da uygulamalardaki zayıflıkları tespit eder ve bunları kullanır. Korsan geçerli bir web sitesine virüsü bulaştırır ya da ağı ele geçirerek kurbanı başka bir web sitesine yönlendirir, ki fidye kumpası kendisini burada beklemektedir. E-posta ile: Siber Tehdit Birliği (Cyber Threat Alliance -CTA) ra-
68 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
BİLGİ GÜVENLİĞİ
poruna göre fidye virüsü bulaştırmanın en sık görülen yöntemi e-postadır. Örneğin dünya üzerinde toplam 325 milyon Amerikan Doları hasara yol açan CryptoWall 3.0’ ün yayılımı %67.3 e-posta %30.7 şantaj kitleri aracılığıyla olmuştur. Bu yöntemde virüs, postanın eki ya da postanın içindeki bir link olarak gelir.
Hangi önlemlerle riskinizi azaltabilirsiniz? Yayılma aşaması İnsan kalkanı oluşturun: En büyük tehdit kullanıcıdır, kullanıcınızı eğitin; Virüsü sızmadan yakalayın: Proaktif davranarak web filtreleme kullanarak ağınızı olası tehlikelere karşı koruyun; İşletim sistemlerinizi güncel tutun: İşletim sistemi güncellemeleri pek çok bilinen açığa çözüm getirmek içindir, geciktirmeden uygulayın; Spam filtreleme ve web geçit filtreleme kullanın: Kötü niyetli IP’ler, URL’ler ve spam e-postalar aracılığıyla bu filtreler yapılırsa, sorun kapıdan çevrilir; Yalnızca beyaz liste programlarını çalıştırın: Merkezi bir “uygulama kontrol” yöntemi uygulayarak kimsenin sakıncalı programları çalıştırıp sistemi riske atmasına imkân vermeyin; Bilinmeyen proseslere yetki vermeyin: Yetkisiz geçişleri engellemek için gerekli kuralları açık ve net bir şekilde tanımlayın; Bulaşma aşaması Makroları ne yaptıklarından emin değilseniz çalıştırmayın: Genel kural olarak maillerde gelen makroları çalıştırmayın; Yetkinizi sınırlı tutun: Kendinize çalışırken ihtiyacınız olacak düzeyin üzerinde yetki tanımayın, özellikle normal bir kullanıcı
70 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
iken admin yetkileriyle web’de dolaşmak, uygulamalar açmak vs. çok risklidir. Hem yetkiniz az ise kaybınız da az olur; Yazılım kurarken erişim koruma kurallarını uygulayın: Hedeflenen dosya uzantılarına, yazma yetkilerini kısıtlayan erişim kontrolleri tanımlayın; Şüpheli işlemlere suçlu muamelesi yapın: Bir işlem şüpheli olarak etiketlenmişse, mutlaka incelenmelidir; Onaylanmamış proseslerin dosyalarda değişiklik yapmasına izin vermeyin: Erişim kurallarını bu şekilde tanımlayın ve yazma yetkisini sınırlayın; İletişim aşaması Güvenlik kalkanı, önceden bilinen kötü niyetli alanları engelleyebilir: Bu doğru kurulmuş bir güvenlik kalkanından beklenen standart bir görevdir; Tor’a erişimi engelleyin: Tor bir anonim Internet iletişim sistemidir ve dağıtılmış bir ağ üzerine kurulmuştur. Tor, kişi ya da kurumların emniyet ve güvenlik araçları bulabilecekleri bir ağ olduğu kadar, kötü niyetli kişilerin de cirit attığı bir ortamdır. Dolayısıyla siz Tor’a erişimi engellerseniz, Tor’daki fidyecilerin size zarar vermesini de önlemiş olursunuz; Vekil/geçit tarayıcı imzaları kullanarak trafiğinizi güvence altına alın: Virüs yazılımlarının çoğunun, ağa sızabilmek için
asimetrik şifrelemede kullanılan açık şifre anahtarına ihtiyacı vardır, bunu ele geçirmesine izin vermeyin; Şifreleme aşaması Yedek alın: Virüsten öncesine dönülebilecek ve etkilenen dosyaları eski haline döndürebilecek hacimde yedek alın, birden fazla ve ağdan erişilemeyen depolama üniteleri kullanın; Paylaşılan dosyalar üzerinde yapılabilecekler işlemleri sınırlandırın: Pek çok fidye virüsü dosya sunucularındaki dosyalara erişmeye çalışır ve ele geçirdiği her şeyi şifreler ve sizin ulaşamayacağınız hale getirir; Fidye isteme aşaması Yedekten geri yükleyin: Ağınıza bağlı olmayan, hiç bir şekilde internetten erişilemeyen bir yedekten geri yükleyin; Eğer yukarıdaki tedbirleri almadınız ya da güncellemediniz ve korsan şifreleme yöntemiyle dosya(lar)ınızı ele geçirdiyse, istediği parayı ödeyin!!! Sonsöz olarak söylemek istediğim bir şey var. Eğer yukarıdaki hiçbir önlemi almamış ve internette yelken açmış geziyorsanız, biri sizden fidye istediğinde kendinizden başka kimseyi suçlamayın. Ve eğer gerçekten zorunlu değilseniz fidye ödeyip bu insanların iştahını kabartıp, cesaretini artırmayın.
Web sitesi üzerinden saldırılar genellikle, internetten bir yazılım yüklenmesi ile olur. Yüklenen yazılım kiti ana web tarayıcılarındaki ya da uygulamalardaki zayıflıkları tespit eder ve bunları kullanır.
BİNA OTOMASYONU
Güvenlik sistemleri mimariye yeni bir boyut kazandırdı Ulaşım, konum, yalıtım, güvenlik gibi günlük yaşamı etkileyen faktörler toplumun her kesimi için eşit derecede önem taşır. Yalnızca küçük konut ve ofislerde değil; kamuya açık tüm mekânlarda özellikle güvenlik seviyesi, ailelerin ve bireylerin mekân seçimlerinde önemli bir etkendir. KAREL
S
adece bina mı tasarlıyorsunuz; yoksa yaşam alanı mı? sorusu, mimarlığın yeterince anlaşılamadığını gözler önüne seren bir sorudur. Mimarın görevi yalnızca bina tasarlamak değil, toplumlar için yaşama alanları öngör-
72 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
mektir. Üniversitelerde mimarlık eğitimi ilk günden itibaren bu konuya odaklı olarak devam eder. Mimarlık öğrencisi eğitim hayatı boyunca tasarladığı binada yaşadığını düşünerek çalışmayı öğrenir. Mezun olduğunda yalnızca verilen arsayı değil; koca bir şehri düşünmek zorundadır. Çünkü ta-
sarlanacak olan yapı, tüm şehrin dokusunu ilgilendirmektedir ve mimar her ayrıntıyı düşünmekle görevlidir. Mimarlık dendiğinde akla ilk gelen şey konut olsa da, esas yapılan iş bireyleri yönlendirmektir. Yalnızca içinde yaşanan konutlar değil; günlük yaşamda kullanılan
askeri binalar, havaalanları, otogarlar, alışveriş merkezleri, yollar, parklar ve devlet kurum binaları başta olmak üzere toplumların yaşadıkları şehirlerin tamamı mimarların elinden çıkmıştır. Geçmişten günümüze kadar deneme - yanılma yoluyla en başarılı mekânları tasarlayan mimarlar, tasarımda dikkat edilmesi gereken bazı faktörler olduğunu görmüşlerdir. Eskilerden beri iyi bir yapının sahip olması gereken belli konfor koşulları vardır. Gelişen dünyayla birlikte, toplumların konfor koşulları dönemlere göre şekillenmiştir. Örneğin; eskiden yağmur sularını tutmaması ve kar ağırlığıyla çökmemesi için kırma çatılar tercih edilmişken, günümüzde kullanılmakta olan gider sistemleri, kırma çatı ihtiyacını ortadan kaldırmış, yerini başka ihtiyaçlara bırakmıştır. Günümüzde de bireyler yaşayacakları mekânı seçerken bu koşulları göz önünde bulundururlar. Ulaşım, konum, yalıtım, güvenlik gibi günlük yaşamı etkileyen faktörler toplumun her kesimi için eşit derecede önem taşır. Yalnızca küçük konut ve ofislerde değil; kamuya açık tüm mekânlarda özellikle güvenlik seviyesi, ailelerin ve bireylerin mekân seçimlerinde önemli bir etkendir. Yaşama alanı tasarlayan mimarlar, insan psikolojisi hakkında da bilgi sahibi olmak zorundadır. İnsan hareketlerini ve duygularını iyi analiz edebilen bir mimar, mekânda yaşamı ve akışı hissedebilir, bunu tasarımlarına aktarabilir. Aksi takdirde tasarımın ne derece etkili olacağı hakkında fikir sahibi
Teknolojinin gelişmesiyle akıllı bina ve güvenlik sistemlerinin ortaya çıkışı; mimari alanda bir devrim niteliğindedir. Mimarın tüm bu sistemleri takip edip uzmanlaşması mümkün olamayacağı gibi; gündemden uzak, hiçbir özelliği olmayan projeler tasarlaması da gerilemesine neden olur.
olunamaz ve çalışma başarıya ulaşamaz. Bu nedenle mimarlık eğitimi sırasında psikoloji dersleri de verilmektedir. Bir Mimar, mekânı oluşturmakla mükellef olsa da, her alanda uzman olamaz. Zamanla değişen insan ihtiyaçları ve alışkanlıkları, mimariye sürekli yeni boyutlar kazandırır. Özellikle, teknolojinin gelişmesiyle akıllı bina ve güvenlik sistemlerinin ortaya çıkışı, mimari alanda bir devrim niteliğindedir. Mimarın tüm bu sistemleri takip edip uzmanlaşması mümkün olamayacağı gibi; gündemden uzak, hiçbir özelliği olmayan projeler tasarlaması da gerilemesine neden olur. İyi bir mekân yaratabilmek için
alanında uzman kişilerle işbirliği yapması, mimarın daha profesyonel işler ortaya koymasını sağlar. Örneğin; mimar, güvenlik koşulunun önemini bilse de güvenlik cihazları hakkında yeterince bilgiye sahip olmadığı için, profesyonel yardım alması gerekir. Yapılan ortak çalışma ile hem tasarım bozulmaz hem de daha etkili bir güvenlik duvarı örülmüş olur. Sonuç olarak; mimarlık, birey ve yaşam odaklı bir olgudur. Dönemsel olarak değişir veya şekillenir. İnsan psikolojisine ve ihtiyaçlarına hitap edemeyen bir tasarımcı, mimar olamayacağı gibi; içinde insan yaşatamayan bir yapı da, mimari değildir.
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 73
BİNA OTOMASYONU
Yaşam alanlarında hassas koruma Elektrikli cihazlarda ve devrede oluşabilecek kaçak akım, her zaman toprağa ulaşma eğilimindedir. Kaçak akıma doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kalındığında; akım insan vücudundan geçerek ciddi bir elektrik şokuna neden olabilir. VİKO ELEKTRİK VE ELEKTRONİK END. SAN. TİC.AŞ.
V
İKO Kaçak Akım Koruma Röleleri; güvenilir ve sağlam yapısıyla, sistemde ve elektrikli cihazlarda oluşabilecek kaçak akım riskine karşı önemli bir koruma görevi üstleniyor. Elektrikli cihazlarda ve devrede oluşabilecek kaçak akım, her zaman toprağa ulaş-
74 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
ma eğilimindedir. Kaçak akıma doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kalındığında, akım insan vücudundan geçerek ciddi bir elektrik şokuna neden olabilir. Kaçak akım; insan vücudunda doku yanıklarının yanında, kas spazmları, nefes alma zorluğu, kalp ritim bozukluğu, bilinç kaybı ve ağır yaralanma gibi
hayati tehlikesi bulunan sonuçlar doğurabilir ve ölüme sebep olabilir. Yaşam alanlarında ve çalışma mekânlarında oluşacak kaçak akımlar, insan hayatını tehdit eder ve yangın tehlikesi taşırlar. Sevdiklerinizin ve sizin kendi güvenliğiniz için kaçak akım rölesi kullanılması son derece önemlidir. Kaçak akım
koruma rölesinin görevi, yalıtım hatasından kaynaklanan kaçak akımı algılamak ve algılanan kaçak akımın belirli değerlerin üzerinde olması durumunda bağlı bulunduğu devreyi kesmektir. Kaçak akım röleleri devreye giren-çıkan akım eşitliği esasında çalışmaktadır. Elektrik sistemine giren ve çıkan akımın eşit olmadığı durumlarda, VİKO Kaçak Akım Rölesi, sistemdeki gerilim eşitsizliğinden mevcut kaçağı hassaslıkla algılamakta ve sorunsuz şekilde enerjiyi kesmektedir.
Neden 30mA? İnsan vücudunun elektrik akımından zarar görme eşiği 30mA’dır. 30mA’ya kadar olan kaçak akım değerleri insan vücudu için büyük risk taşımazken, bu değer üzerindeki akımlar siz ve sevdikleriniz için tehlike oluşturmaktadır. 30mA eşik değeri olarak belirlenen ve elektrik tesisatına bağlı olması gereken kaçak akım röleleri, kaçak akımı bu değer üzerine çıkmadan algılar ve tehlikeyi engeller. Evlerde ve iş yerlerinde kaçak akım röleleri mutlaka kullanılmalı, hayati önem taşıdığı için ne olursa olsun devre dışı bırakılmamalıdır. Kaçak akım koruma rölesi, insanların elektrikle doğrudan ve dolaylı temaslarına, cihazların da yalıtım hatalarına ve yangın riskine karşı korunabilmesi için kullanılması zorunlu bir cihazdır. Kaçak akımın derecesi insan vücuduna etki etmeyecek kadar küçük olabileceği gibi çok yüksek değerlerde olup, ağır yaralanmalara ve ölümlere
Yaşam alanlarında ve çalışma mekânlarında oluşacak kaçak akımlar, insan hayatını tehdit eder ve yangın tehlikesi taşırlar. Sevdiklerinizin ve sizin kendi güvenliğiniz için kaçak akım rölesi kullanılması son derece önemlidir. de yol açabilir. 30mA değerinde kaçak akım koruma rölesi; insan hayatını korumak, 300mA değerinde kaçak akım koruma rölesi; yalıtım hatalarından kaynaklanan yangın riskini önleme amacıyla tercih edilmelidir.
Kaçak akıma karşı üstün ve hassas koruma Güvenli tasarımı ile birlikte basit ve sağlam bir çalışma mekanizmasına sahip olan VİKO Kaçak Akım Röleleri; yenilik ile verimliliği, esneklik ile işlevselliği birleştirerek konut, ticari ve endüstriyel sektörde kullanım için tasarlanarak üretilmektedirler. VİKO Kaçak Akım Koruma Röleleri; 30mA’da Hayat (İnsan Koruma), 300mA’da da Tesisat (Yangın Koruma) koruma için çalışırlar. Kaçak akım röleleri; topraklama sistemi ve sigortalarla birlikte sistem tamamlayıcısı olarak kullanılmalıdır. VİKO Kaçak Akım Koruma Röleleri; otomatik sigortalar ile tasarımsal uyumluluğu sayesinde, iğne ve çatal tipi busbar bağlantısına uygun terminalleriyle özellikle pano uygulamalarında hızlı ve kolay montaj özellikleriyle müşterilerine çözüm sunmaktadır. Düzenli kontrol için aylık test bu-
tonu ve IP20 sınıfı elle temasa karşı yüksek korumalı bağlantı terminalleri de VİKO Kaçak Akım Koruma Rölelerinin özellikleri arasında yer almaktadır. Teknik olarak ise 2 veya 4 kutup, 30mA ve 300mA hata akım kesme değeri, 25A - 80A arası beyan akım değerleri ve 6kA kısa devre kesme kapasitesi, VİKO Kaçak Akım Rölelerinin diğer özelliklerinden birkaçı...
Teknik özellikler 2 veya 4 kutup 30mA ve 300mA hata akım kesme değeri 25A, 32A, 40A, 63A, 80A beyan akım değerleri 6kA kısa devre kesme kapasitesi
Yapısal özellikler Basit ve sağlam çalışma mekanizması Kablo, iğne ve çatal tipi busbar girişine uygun bağlantı terminalleri Düzenli kontrol için aylık test butonu Elektrik şokları ve yangına karşı üstün koruma IP 20 sınıfı elle temasa karşı yüksek korumalı bağlantı terminalleri
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 75
GÜVENLİK HİZMETİ
Pulse’de “yumuşak hedeflerin” güvenliği tehdit edildi Orlando’da gece kulübüne saldırı anonsu ve pazar sabahı birçok yaralı ile güne başlandı. 50 kişi saldırgan ile birlikte öldü ve çok sayıda yaralı vardı. Birçok kişi saldırının önlenmesi için ne yapıldığını merak ediyordu. Güvenlik Yönetimi Editör Yardımcısı Megan Gates, konu uzmanı Kevin Doss ile “yumuşak hedef”in ne anlama geldiğini öğrenmek ve tartışmak için görüştü. Çeviri: Arzu YÜKSEL
14 Haziran 2016, Megan Gates
76 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
D
oss, Active Shooter şirketinin Seviye 4 Güvenlik uzmanı ve yazar; “Büyüyen Tehditlere karşılık vermek için hazırlık” amacıyla, aşağıda yer alan metin, uzmanların aralarında yaptıkları görüşmenin bir kopyası olup gelen tepkilere netlik getirmek için düzenlenmiştir.
Aklıma ilk gelen “birisi gece kulübünü vurmaya çalışıyor ve oyunun kuralını değiştirmek istiyor” oldu. Oyunu değiştirmek istiyor ve orada oluşan farklı bir sürü işin akışını etkiliyor ki bunlar yumuşak hedefler ve ayrıca halkada açık.
Gates: Orlando’da yaşananları ilk duyduğunuzda sizin ilk tepkiniz ne oldu? Doss: Kesinlikle benim için sürpriz değildi. 20’li yaşlarımda gece kulübü güvenliğinde çalıştım ve asla aktif bir saldırgan tarafından bir olay yaşayacağımızı düşünmedik. Aslında aklıma ilk gelen “birisi gece kulübünü vurmaya çalışıyor ve oyunun kuralını değiştirmek istiyor” oldu. Oyunu değiştirmek istiyor ve orada oluşan farklı bir sürü işin akışını etkiliyor ki bunlar yumuşak hedefler ve ayrıca halkada açık. Kulüplerde güvenlik silah taşımaz, izinli ve/veya emekli ya da görevinden ayrılmış polis memuru olsa dahi taşımaz bunun sebebi genel anlamda çevre ve doğası gereği kavgalardır. Kavga esnasında veya iki kişiyi ayırırken kimsenin senin silahını çekip almasını istemezsin. Yani bar veya kulüplerde silah taşınmaz bu tipiktir. Ayrıca, gizli silah ruhsatı genellikle alkol satan ya da yiyecekten daha fazla alkol satan bir işyerine verilmez. Olaya saldırganın görüş açısı ile bakacak olursak; hedef geniş bir çevre ve çok az koruması mevcut. (Editör’ün notu: Pulse adlı kulüpte emekli polis memuru görev yapıyor ve silah taşıyordu.)
Gates: Saldırı hakkında daha fazla detay ortaya çıktı, düşünmeye başlamak bir güvenlik danışmanı olarak ne düşündün? Doss: İlk olarak kulübün ne yapacağını düşündüm? Eğer çağırılan bir güvenlik danışmanı olsaydım; bu tip mekânlarda nasıl bir güvenlik programı uygulayarak riskleri azaltabileceğimi -tamamı ile ortadan kaldırılamaz– aktif bir silahlı veya bıçaklı saldırgan riskini nasıl bir güvenlik programı ile hafifletebileceğimi düşündüm. Her güvenlik programında ilk adım ve gerekli olan plandır. Plan geliştirmeye mecbursunuz; Amerika’da ve tüm dünyada bu böyle olmalı. Gece kulüpleri dönüp kendi güvenliklerini kontrol etmeli ve bir şeyler yapmalıyız diye düşünmeli. Mekânın daha güvenli olması için iyi bir planımızın olması gerekli çünkü sizi temin ederim ki; birçoğu oradaki güvenlik seviyesini hiçbir zaman düşünmemiştir. Ancak herhangi bir basit acil aksiyon planını öylesine fırlatıp atamazsınız. Planı belirgin tehditler için hazırlamalısınız. Pulse bir gey kulübüdür; başka bir deyişle alternatif hayat
şekli için bir kulüp. Biliyoruz ki buna karşı olan kişiler tehdit yaratır. Kişilerin cinsel tercih eğilimlerinden nefret eden bazı kişilerin bu kişilere karşı tehdit oluşturduğu kesindir; bunun için tehdit değerlendirmesi yapacak olursanız – risk analizinin hangi bölümü ele alınmalı- ayrıca biliyoruz ki orada şiddet için bir potansiyelin mevcut olduğu. Size komşu olan herhangi bir bar aynı şiddete maruz kalmayabilir; tam tersi bir başka barda farklı yaşam eğilimli bir yer olabilir. Bu durum farklı şiddetlere oluşturabilecek sebeplere ortam sağlayabilir. Bu noktada yapılması gereken; nasıl bir güvenlik politikasının oluşturulmasının tespitidir. Yapılması gereken mekâna bakılmalı, etrafına, ekonomik çevresine, coğrafyasına ve bulunduğu yere ve sonra tehditler ele alınmalıdır. Muhtemel gerçekleşebilecekler düşünülmelidir ve böylece plan yaparken riskleri en aza indirmek için çalışılmalıdır.
Gates: Söylediğiniz üzere, gece kulübündeki risklerin planını yapıp mekanı aktif bir silahlı saldırgandan nasıl
Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 77
GÜVENLİK HİZMETİ
Her güvenlik programında ilk adım ve gerekli olan plandır. Plan geliştirmeye mecbursunuz, Amerika’da ve tüm dünyada bu böyle olmalı; gece kulüpleri dönüp kendi güvenliklerini kontrol etmeli ve bir şeyler yapmalıyız diye düşünmeli. koruyabilirsiniz ya da riskleri nasıl aza indirebilirsiniz? Doss: Bu durumda, aktif bir silahlı saldırgan ile başa çıkmak için sınıflandırılma yapılabilir mi? Nelere ihtiyaç duyulur? Bu durumda çevreyi daha yönetilebilir alanlara ayırmalı, böylece bu alanların yönetimine odaklanılmalı ve makro çevrelere odaklanılmamalı. Bütün alanın bir güvenliği olmaz. Güvenliği sağlanacak mekânı, bölümlere ayırarak yönetiminin kolaylığı sağlanmalıdır. Bu durumda, belki geçişlere kontrol noktası konabilir. Ana girişe ve esas bölüme geçişe konan kontrol noktaları ile ikinci kez arama yapılır, direk caddeden lobiye giriş önlenmiş ve direk silahlı saldırıya maruz kalınmamış olur. Aynı zamanda, yüksek tonlu müzik ve parlayan ışıklar olduğu halde mekanda karanlık hâkimdir. Televizyonda görüldüğü gibi ve Pulse adlı mekânın içinden çıkan insanların demecinde de silah sesinin duyulduğu ifade edildi. Ancak çoğu kişi bu sesi şovun bir parçası zannetti ta ki insanların yere düştüğünü görene kadar. Ayrıca bir kısım kişiler de yere düşen insanların farkına vardıkları halde, hala “Şovun bir parçası bu” diyerek
78 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
gerçeği anlamadılar. Diğer taraftan bazı şeylerin yerinin belirlenmesi gerekir -Farkındalık yaratılmalı- bizim yaptığımız gibi ışıklar yanıp söndürülmeli, müzik kesilmeli, genel anons yapılarak kendilerini korumaları gerektiği bildirilmeli, mutlaka faaliyetin olduğu yerde hızlıca herkes ile iletişime geçilmeli ki hayatlar kurtulsun.
Gates: Bu iyi bir nokta, Orlando saldırısını ve kapsamını tekrar tekrar gördüm. Saldırgan silahı ateşlediğinde insanlar ne olduğunu anlamadılar. Bunlar çok kritik anlardır, bazı insanlar önlem alır bazıları ise almaz. Doss: Kesinlikle. Ayrıca, Pulse’da ne kadar tıbbi tedarik var? 300 kişilik bir normal grup düşünürseniz basit ve standart olarak yara bandı olmalı ya da sargı bezi olmalı. Sargı bezi var mıydı? Tıbbi yardım için acil durumda ilk yaralanmalarda kullanılabilecek donanım mevcut muydu? Eğer bir varsayım yapmam gerekiyorsa bence bunların hiçbirine sahip değillerdi. Bazı yaralılar yenik düşmek zorunda kaldı çünkü tıbbi yardımı hızlıca alamadılar. Kolluk görevlileri ile ilk müdaha-
lenin koordinasyonunu sağlamak çok önemli ve kritiktir. Eğer yeterli tıbbi teçhizatlar bulunsaydı kanama durdurulabilirdi; burada nereden vurulduğun ve o esnada nerede olduğun da çok önemlidir. Ayrıca personel arasında ilk yardım eğitimli ve sertifikalı çalışanların olması bence bir gereklilik.
Gates: Sizce bu tip yumuşak hedefli saldırılar Birleşmiş Milletlerde devam edecek mi? Özellikle diğer ülkelere göre daha kolay silah tedariğinin olduğu düşünülürse? Doss: Evet, bu tip saldırılar ve gereksiz suç girişimleri devam edecek. Benim düşüncem planlara odaklanarak; insanları nasıl koruyabilirizin cevabını sürekli araştırmamız gerekli. Bir danışman olarak benim düşüncem tepki programlarına odaklanılmalı, bir silahlı saldırgan geldiğinde nasıl davranılmalı ve nasıl karşılık verilmeli. Bunlar önemli programlardır çünkü tepki programları hayat kurtarır. Bir danışman olarak amacım davranış göstergelerine odaklanmak ve proaktif olmaktır; kapıda birisinin belirmesi için beklememek lazım çünkü böyle olduğunda birileri yaralanacak ve ölecek. Her aktif saldırı durumunda aile çevresinden, arkadaşlardan veya ekip arkadaşlarımdan duyduğum “Bir şeylerin ters gittiğini biliyorduk, bir kişinin normal davranması gerekirken anormal davrandığını kararsız hareketlerde bulunduğunu fark ettik’ oluyor. Orlando olayında da bu, farklı bir olay değil. İnsanlar dışarı çıktığında söyledikleri “Evet; onun ruhen
GÜVENLİK HİZMETİ
hasta olduğunu düşündük, bu kişi bir şeyler yapıp her şeyi terse döndürecek” sözleri bunu kanıtlıyor. Genellikle birisi göstergenin farkındadır, birisi bir şeylerin ters gideceğini bilir, bu bilgilerle ne yapmamız gerekiyor? Bu kanıya nasıl varıyoruz? Bazen çok basittir kişinin yanına oturur her şey yolunda mı diye sorarsın, senin stresli olduğunu görüyorum, şunlardan geçtiğini veya geçeceğini biliyorum bu durumda senin için ne yapabilirim diye sorabiliriz. Ve bu kişilere birey olarak arkadaş gibi davranmalıyız. Saldırgansın, aile bireylerinden biri çocuğunu kaybetmiş ya da kardeşini, amcasını kaybetmiş bir kişi bilemezsin. Belki yastalar ve mahcuplar; mahcuplar çünkü yakınlarından biri utanç verici bir suçun içinde yer aldılar ve bu onaylandı. Sonra masum kurbanlar var; onların aile üyeleri var. Bu yüzden herkes aktif bir saldırgan sayesinde hayatını kaybedebilir. Doğru göstergelerin ne olduğunu bulma konusuna bu yüzden odaklanmak gerekiyor ve eğer bir kişinin silah almasını önleyebilirsek, ateşlemeden önce durdurabilirsek o zaman kazanmış oluruz.
Gates: Pulse’ın patronları silahlı olsaydı olay daha farklı olur muydu? Doss: İlk önce dediğim gibi mekânda ki herkesin silah taşıdığını düşünürseniz, gizli silahlarda ortaya çıkar ve daha çok kişi vurulurdu. Daha çok kayıp olur; insanlar gereksiz yere atış yaparlardı, bilirsiniz ki bu anlarda göz gözü görmez. Böyle
80 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
arkadaşlarım var “silah taşı ve geri vur” diyen. Cevap önlemimi aldım. Ben silah konusunda iyi eğitimliyim ve kalabalık bir ortamda silahı kullanmam; kullandığımda insanlar etrafımda koşuşturuyor olup beni vurmaya çalışacaklar. Sonra bir mermi suçsuz bir insanı yaralayabilir veya öldürebilir. Bu öyle kolay bir şey değildir; önce herkese silah ver ve karşılık ateşi açsın. Bu çok komplike bir durumdur; çok az insanın stresli bir ortamda doğru silah kullanma tecrübesi vardır. Silah karşıtı değilim. Sadece ifade etmek istediğim aktif bir silahlı saldırgana karşı koymak basit değildir, herkes korumalı olmalıdır. Bazı durumlarda bu çalışır gözükse de birçok durumda olay daha da kötüye gider.
Bir danışman olarak benim düşüncem tepki programlarına odaklanılmalı, bir silahlı saldırgan geldiğinde nasıl davranılmalı ve nasıl karşılık verilmeli. Bunlar önemli programlardır çünkü tepki programları hayat kurtarır.
Gates: Bir mekân olarak Pulse için nasıl güvenlik bölümleri oluşturulmalı, bu tip saldırıların devam etmemesi için bir güvenlik uzmanı olarak söyleyecekleriniz nelerdir? Doss: Benim sorum güvenlik görevlisi işinin başında mıydı ve silah tecrübesi var mıydı? Eğer deneyimli ise hangi protokol ile bu kanıtlandı ve ne öğrenmişti? Bir güvenlik danışmanının perspektifinden ve bir uzmanın perspektifinden, sizin elemanlarınızın nasıl eğitildiği önemlidir. Ve gerçekten neyin eğitimini aldıklarının bilincindeler mi? Ve doğru bir şey mi yapıyorlar? Bu soruların, incelenerek analiz edilmesi gerekir çünkü bu olay oldukça etkilidir. Mekanda ki 300 kişinin içinden 103 yaralı ve ölü yani kişi sayısının üçte
biri demektir. Bu çok yüksek bir orandır. Maalesef benim düşüncem; her işi ciddiye alarak başlamak zorundayız. Almamız gereken ders budur. Çoğumuz böyle düşünmüyor. Ve ben bunlardan biri değilim; aktif saldırganlar hakkında kitap yazdım. Neler olabileceği hakkında bilgi veriyorum ve hala ciddiye alıp bir plan geliştirilmiyorlar, eğitime yatırım yapmıyorlar. Hala kendi personelinin eğitimine yatırım yapmaktan çekinerek aktif silah kullanıcıları ile bir şiddet karşısında nasıl davranılması gerektiğini bilmiyorlar.
YANGIN GÜVENLİĞİ
Endüstride kritik güvenlik koşulları nelerdir? Güvenlik amacıyla düzgün bir şekilde sertifikalandırılmış alev ve gaz dedektörlerinin seçimi hayati önem taşır. Sürecin her adımında hassas bir şekilde değerlendirilmesi gereken birçok husus vardır. Operasyonel verimlilik, maksimum verim ve genel güvenlik gerektiren kapsamlı dikkat bu hususlar arasındadır. Jon D. Miller / Müdür DETRONİCS ONAY MÜHENDİSLİĞİ Çeviri: EMO AYVAZ YANGIN SİSTEMLERİ A.Ş.
Y
angın ve gaz sistemlerinizin çalışması için en yüksek güvenlik seviyesine sahip olması tesis güvenliği açısından gereklidir. Peki, en yüksek güvenlik seviyesinden emin olmak için ne yapabilirsiniz? Üretilmiş bir ürünün bağımsız denetleme kuruluşları tarafından değerlendirilmesi üreticinin kendi belirlediği sertifikasyonuna göre daha çok tercih edilir. Ancak bu durumda da akla aşağıdaki sorular gelmektedir; Hangi bağımsız denetleme kuruluşu seçilmeli? Sertifikalandırmadaki hususlar nelerdir? Ürün sertifikasyonun uygun ve tam yönetilmesi için seçmiş olduğunuz nitelikli şirketlere nasıl güvenebilirsiniz? Yaygın olarak bilinen yanlış inanışlar şöyledir; Yanlış 1: Ürünün üretici nezdinde sertifikalanması; bağımsız denetleme kuruluşunun sağladığı sertifikasyon ile aynı hassasiyet ve özeni gösterir. Yanlış 2: Tüm ürün sertifikasyon kuruluşları eşit yeterliliktedir. Yanlış 3: Ürünün dokümanında belirtilen standartlar; ürünün bir sertifikaya sahip olduğu anlamına gelir. Yanlış 4: Yedekli SIL 2 ürünleri ve SIL 2 süreçleri kullanılarak SIL 3 seviyesine ulaşabiliriz. Hatalar genellikle yanlış terminolojiler ile çoğalır. Burada önemli olan birkaç tanımdan bahsedebiliriz.
82 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
Standart: Uygun sistemin karşılanmasına bağlı olarak doğrulanmış bir kabul tanımıdır. Teknik ve kanıtlanabilir dil kullanır, böylece bir endüstri için yerel ve uluslararası gruplar en doğru uygulamaları belirlerler. IEC 61508 ve IEC 60079-29-1 standartlara örnektir. Standartlar asgari kabul edilebilir; kriterleri belirler. Güvenlik hedefleriniz daha yüksek bir standarda belirlenmeli. Akreditasyon Kurumu; Gerekli bilgi, birikim ve titizliğe sahip, çözümler ile ilgili sertifikalama fonksiyonunu sağlayabilen firmaları tanımlayan kuruluşlardır. ANSI (Amerika Ulusal Standart Enstitüsü) bir akreditasyon onay kuruluşudur. Ürün Sertifika Kuruluşu: Ürün kalitesi, hizmet kalitesinin ve sistemlerin standartlar doğrultusunda incelenmesi ve denetlenerek uygun sertifikayı sağlayabilen kuruluşlardır. Exida akredite edilmiş bir fonksiyonel güvenlik(SIL) ürün sertifikatörüdür. Sertifikasyon: Belirli bir çözümün (ürün, hizmet veya sistem) standartları karşıladığını belirler. Değerlendirme testleri sonucunda çözümün güvenli, işlevsel ve beklenen şekilde gerçekleştiği teyit edilir. Uyumluluğun belirlenmesi durumunda, çözüm ile ilgili fonksiyonel güvenlik sertifikası oluşturulur. Geçerli sertifikasyon için onaylayıcı kuruluşun, kullanılan standartlar ile ilgili akredite olmuş olması gerekmektedir.
Firmanın kendi sertifikasyonunu alması riskli olabilir Güvenlik amacıyla düzgün bir şekilde sertifikalandırılmış alev ve gaz dedektörlerinin seçimi hayati önem taşır. Sürecin her adımında hassas bir şekilde değerlendirilmesi gereken birçok husus vardır. Operasyonel verimlilik, maksimum verim ve genel güvenlik gerektiren kapsamlı dikkat bu hususlar arasındadır. Sonuç olarak; doğru belgelendirme, doğru kurulum ve bir ürünün günlük işlemlerini en yüksek güvenlik standardına ulaşması gerekmektedir. Bu makale ürün sertifikalanmasının adımlarını anlatmaktadır. Hatta düzgün kurulmuş ve çalışan ürünler ve yasal bir ürün sertifikasyonuna sahip olmadıkça güvenlik özelliklerini sağlaması beklenmemelidir. Genellikle yanlış bilinen, ürün sertifikasyonunun; ekstra ve özel kullanım şartlarında düzgün bir fonksiyonel güvenliğin kabul edilmesinin, güvenlik için çok önemli olduğudur. Fonksiyonel güvenlik tahmin edilebilir bir durumda daha önceden belirlenen başarısızlığa izin verir. Bu nedenle ürün sertifikasındaki yanlışlar bir felaket esnasında kendi kendilerine ortaya çıkacaktır. Tam ve güvenilir fonksiyonel güvenlik sertifikasyonu dikkat gerektirir. Yerel Güvenlik standartlarına uyum çok karmaşık bir konudur. Binlerce yerel, bölgesel ve ulusal standartlar ve çok sayıda ekipman seçeneği, akreditasyon kurumu ve bağımsız denetleme kuruluşları vardır. Ürün sertifikatörünün seçimi (aynı zamanda ürün sertifikasyon kuruluşu veya onaylanmış kuruluşlar olarak bilinirler), tanınmış akreditasyon onay kuruluşu tarafından özel standartlara ve yeterliliklerin değerlendirilmesi gerekir.
Akreditasyon kurumu ve ürün sertifika kuruluşları yerel operatörler tarafından genellikle daha az bilinirler. Bir akreditasyon kurumu(Ör. ANSI, OSHA, CNAS, UKAS) resmi bir süreç üzerinden, ürün sertifika kuruluşunun yeterliliğini, detaylı güvenlik standartlarıyla değerlendirir. Ürünleri sertifikalayan şirketler sayıca çok fazladır (Ör: Exida, FM, SIRA, UL
ve TÜVRheinland ve benzeri). Onlar sertifikasyon için gelindiği zaman, ürünün çeşitli yeteneklerini sunabilirler. Bu süreç içerisinde potansiyel bir zayıf nokta vardır. Özel gereksinimlerinizin araştırılması ve saptanması için bir ürün sertifikatörü seçimidir. Ürün sertifikatörünü düşünerek seçmeniz kritiktir. Sertifika hedefinizi başarmak ve ürününüzün ilgili standartlara uygunluğunun ispatı için büyük olasılıkla birden fazla ürün sertifika kuruluşunun kullanılması gerekecektir.
Tüm ürün sertifika kuruluşları eşit kaliteye sahip değildir Akreditasyon kurumları; ürün sertifika kuruluşlarının değerlendirilmesinden sorumludur. Böyle kurumlar; ürünlerin test ve sertifikalarını sağlayan ürün sertifika kuruluşlarının beklenen performans seviyelerini karşılaması için gerekli olan yetkinlik ve uygunluklarına bakarlar. Akreditasyon kurumlarının sorumlulukları, ürün sertifika kuruluşlarının rutin olarak denetiminin ötesindedir. Çalışmaları arasında, önemli poliçe dokümanlarının onayı, değerlendirme sürecinin gözden geçirilmesi ve sertifika kuruluşunun değerlendirme programlarının izlenmesidir. Akreditasyon kurumları ürün sertifika kuruluşlarına, IEC standartlarını da içeren, gösterilen yetkinlik üzerinden baz alınan bir akreditasyon belgesi verirler. Akreditasyon kurumu, ürünlerin düzgün bir şekilde sertifikalandırıldığından emin olmayı hedefler. Bu, şu anlamlara gelmektedir:
IEC 61508 standardı “yeterlilik kanıtı” değerlendirmelerini gerçekleştiren tüm kuruluşlar için gereklidir. Resmi bir yetkili veya akredite olunma durumu gerekmemesine rağmen, IEC 61508 sertifikalı ürünleri sipariş eden birçok müşteri teknik yeterlilik seviyesinin yüksekliğini gösteren bir ürün sertifika kuruluşu talep eder. Ekim 2016 Güvenlik Yönetimi n 83
YANGIN GÜVENLİĞİ
1. Ürün, tescilli sertifika işareti ile etiketlenir. 2. Ürün sertifika kuruluşu sertifikasyonu çıkarırken, akreditasyon kapsamı içinde olan ve iyi bilinen bir test standardı uygular. 3. Ürün sertifika kuruluşu, sertifikasyonu bilinen bir tesisinden çıkartır. Yukarıdaki 1. ve 3. maddeler genelde iyi anlaşılır ve uygulanır. Ancak, birkaç ürün sertifika kuruluşu, IEC 61508’ e göre akreditasyonlarının kapsamı çerçevesinde fonksiyonel güvenlik sertifikaları sunar (madde 2). Bu kritik adım olmadan resmi yeterlilik olamaz ve güvenlik seviyesi tehlikeye atılabilir. IEC 61508 standardı “yeterlilik kanıtı” değerlendirmelerini gerçekleştiren tüm kuruluşlar için gereklidir. Resmi bir yetkili veya akredite olunma durumu gerekmemesine rağmen, IEC 61508 sertifikalı ürünleri sipariş eden birçok müşteri teknik yeterlilik seviyesinin yüksekliğini gösteren bir ürün sertifika kuruluşu talep eder.
Fonksiyonel güvenlik hedeflerinize ulaşmak için SIL, performans ve tehlikeli bölge akreditasyonunun kontrolü çok önemlidir. Aralık 2015 itibariyle üç alanda da akreditasyon elde eden hiç bir kurum yoktur; fakat bazı kurumlar, akredite olmadıkları halde sertifikasyon sunmaktadır. Örnek olarak bir ürüne, IEC 61508’i karşıladığına dair bir sertifikasyon verebilmek için; ürün sertifika kuruluşu, aşağıdaki örneklerde belirtildiği gibi, fonksiyonel güvenlik alanları içinde tam yeterlilik sahibi olmalıdır: Mekanik tasarım (stres koşulları, kullanım ömrü, sistematik tasarım prosedürleri) Yazılımsal tasarım (Yazılım hata mekanizması ve sistematik tasarım prosedürleri) Elektronik donanım (elektronik donanım hata mekanizması ve sistematik tasarım prosedürleri) Donanım hata modları, etkileri ve teşhis analizi (FMEDA) Donanım olasılıklı hata analizleri (stres koşulları
84 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
ve kullanım ömrü) Yazılım ve donanım test prosedürleri ve yöntemleri. Kalite prosedürleri, doküman kontrolü ve fonksiyonel güvenlik yönetimi.
Dokümantasyondan ne öğrenebiliriz ve ne öğrenemeyiz Ürünlerin değerlendirilmesi, ürün sertifikasının değerlendirilmesi yoluyla geliştirilebilir. Sertifikalar, ürünlerin seçimine yardımcı olmak için ek detaylar sunar. Her sertifika, karşılanan standartları ve sertifika vermek için kullanılan yayın yılını içerir. Fonksiyonel güvenlik sertifikası için standardın belirlendiği tarih, ürünleri doğru bir şekilde karşılaştırabilmek için kritik öneme sahiptir. Örneğin, IEC61508:2000’in (Edition 1) yayımlanan versiyonunda bulunan güvenlik arızası kırılma değerleri, 2010’a (Edition 2) göre daha az detaya sahiptir ve bu yüzden daha az güvenilirdir. İki versiyon arasındaki fark, FMDEA hesaplarının artık güvenlik ile ilişkili olmayan bileşenleri içermesi gerekliliğinden kaynaklanmaktadır. Yeni standart, ilgili bileşen değerlendirilmesinin yapılmasını, bilgi amaçlı güvenlik kılavuzunun oluşturulmasını gerekli kılmaktadır. Fonksiyonel güvenlik sertifikasında bir diğer önemli konu; SIL3 üreticisinin süreç kabiliyeti, bir SIL3 kapasite sertifikası düzenlenmesi esnasında göz önüne alındırılmasıdır. Artık SIL 2 üreticisinin, yedekleme ile ürününün SIL 3 uyumlu olduğunu belirtmesi mümkün değildir. Üretici öncelikle SIL3 uyumlu bir gelişim sürecini kanıtlamak zorundadır. Süreç kabiliyeti, ürünün tasarımsal dayanıklılığının sağlanmasının ölçümünü yapabilmek için öncelikli olarak gereklidir. Fonksiyonel güvenlik sertifikasyonu yetkinliği bulunan ürün sertifika kuruluşları, üreticinin ürününün ve sürecinin yeterliliğini belirleyecektir.
YANGIN GÜVENLİĞİ
Kavram Yanılgısı: SIL 2 uyumlu ürün ve süreç yedeklendiğinde sonuç SIL 3 olmamaktadır. Üreticilerin iddia ettiği kabiliyetler üzerindeki ek bilgi, ürün güvenlik kılavuzu incelenerek elde edilebilir. Bu durum, ürünün ve süreç güvenlik sertifikasyonunun sağlamlığının belirlenmesi için gereklidir. Bir ürünün, güvenlik kılavuzunda belirtilen dayanıklılık testi aralığı, düzgün bir devamlılık sağlamak için ürünün kullanımı sırasında gereken bakım ihtiyaçlarını tarif eder. Yüksek SIL kapasiteli bir ürünün saha bakımı pahalı olabilir. Güvenlik kılavuzlarında belirtilen bu detaylar, ürünlerin karşılaştırılması yapılırken detaylı olarak incelenmelidir. Aynı zamanda, ürünün SIL uyumluluk sertifikasının olması, ürünün performansının onaylandığı anlamına gelmemektedir. Ürünün SIL yeterlilik sertifikasında, çeşitli yönetmelikler ve standartlar listelenmiş olabilir. Bu listede belirtilenler, hepsinin uygunluğunun sağlandığı anlamına gelmez. Listedeki yönetmelik ve standartlar, değerlendirmede bunların göz önünde bulundurulduğu anlamına gelir. Yönetmelikler, her kurum tarafından akredite olmuş değildir. Ürünün uygun bir şekilde sertifikalandırılmasının tek yolu, sertifikasyon testi sonuçlarının ilgili standarda uygun olduğunu belirlemekten geçer.
Fonksiyonel güvenlik hedeflerinize ulaşmak için SIL, performans ve tehlikeli bölge akreditasyonunun kontrolü çok önemlidir. Aralık 2015 itibariyle üç alanda da akreditasyon elde eden hiç bir kurum yoktur; fakat bazı kurumlar, akredite olmadıkları halde sertifikasyon sunmaktadır.
Özet Olarak
gereksinimlerinizi karşılayamaz. Ürünlerin fonksiyonel güvenlik sertifikasyonları yapan kuruluşların, IEC 61508’e akredite olmuş olmaları zorunludur. Akredite olmuş sertifika kuruluşu sadece ürünü ve süreci değil, ilgili bilginin güvenlik kılavuzunda bulunmasını da kontrol edecek yeterlilikte olmalıdır. Ürünün ve sürecin güvenli olarak işleyebilmesi için, güvenlik kılavuzu ve üreticinin sağladığı dokümantasyona uyulmalıdır. Ancak o zaman, ürünün ve sürecin en yüksek seviyede güvenilir olarak çalışması sağlanmış olacaktır.
Tehlikeli endüstriyel uygulamalarda riskleri azaltmak için tasarlanan ürünler, belirli standartlara göre sertifikalı olmalıdır. Ürün sertifikasyonu sunan kurumlar ürünlerin, fonksiyonel güvenlik gereksinimlerini karşıladığına emin olmak için kontrol edilmesinden sorumludur. Ürün sertifika kuruluşlarının hepsi sizin
Süreçlerinizi değerlendirmek için matrisi kullanın: Bölgenizdeki sertifikasyon sunan grupların yeteneklerini değerlendirin. İhtiyacınız olan seviyeye göre akredite olmuşlar mı? Hangi alanlarda uzmanlar ve hangi alanlarda güvenilir kaynaklar olarak kurulmamışlar?
86 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
YANGIN GÜVENLİĞİ
Yangın alarm butonlarında cam kırma dönemi bitiyor AX serisi butonların öne çıkan en belirgin özelliği; butonu aktif hale getirmek için sadece cama uygulanacak belirli bir itme işlemi sonucunda buton kırılmadan geri giderek alarm durumuna geçmekte ve alarm işlemi başlatabilmektedir. Tacettin KARASAİTOĞLU /Genel Müdür ALFAMAKS
A
lfamax; %100 yerli üretim ve TSE-EN 54 sertifikalı AX Serisi Yangın Algılama butonu ve sirenleriyle ülkemizde en çok tercih edilen marka olarak dikkat çekiyor. Tüm tasarım ve üretimi Alfamax bünyesinde gerçekleştirilen ürünler; 12 volt, 24 volt ve 220 volt gibi farklı voltajlarda çalışma özellikleri ile öne çıkmaktadır. Buton ve siren ikilisi 220 volt enerji verilerek bağımsız çalışabileceği gibi, 24 volt çalışma özelliği ile de her türlü yangın algılama sistemlerine bağlanabilir özelliktedir. Aynı zamanda 12 volt bağlanabilme özelliği ile de tüm güvenlik panellerinde kullanılabilme özelliğine sahiptir.
88 n Güvenlik Yönetimi Ekim 2016
Sirenler flaşörlü (LED) ve sesli özellikte ayrı ayrı üretilebilmekte olup, en az 95 dB ses üretilebilmektedir. Ürün üzerinde, EN 54 standartlarına uygun resimli ikazlar ve gerekli teknik detayların bulunduğu etiketler bulunmaktadır. Ürünler standart üretim olarak sıva üstü montaja uygundur. İsteğe bağlı olarak markalı ve markasız olarak üretilebilmektedir. AX serisi butonların öne çıkan en belirgin özelliği ise butonu aktif hale getirmek için sadece cama uygulanacak belirli bir itme işlemi sonucunda buton kırılmadan geri giderek alarm durumuna geçmekte ve alarm işlemini başlatabilmektedir. Başlatılan
bu işlem buton ile birlikte verilen özel vantuz yardımı ile kurularak bekleme pozisyonuna tekrar getirilebilmektedir. Bu sistem sayesinde kırılan buton camını değiştirme uygulaması ortadan kaldırılarak maddi masraflar ve teknik servis bekleme gibi zaman kayıpları da ortadan kalkmış bulunmaktadır. Ülkemizde ciddi bir pazar payına sahip olan bu ürünler, Alfamax tarafından 26 ülkeye daha ihraç edilerek kalitesini ve güvenilirliğini ispat etmiş durumdadır. Ayrıca ürünlerin, olası üretim hatalarına karşı 4 yıl garantili olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
ABONE FORMU
ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES
:
POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK
:
:
TEL
:
FAX
:
GSM
:
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 85 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik-yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.
R
E
K
L
A
M
I
N
D
E
89
85
2-3
96
59
19
1
ö.K.İ
39
45
71
41
47
61
81
17
69
13
Ö.K.
87
15
33
63
95
21
11
A.K.
27
79
23
A.K.İ.
4-5
65
K
S
9