gündem 20
Turizm geliri %22,8 arttı
26
İstanbul’da oda fiyatları %25 düştü
28
Kastamonu turizmi “uçuşa geçti”
37
Sportaccord, 2014’de Belek’de yeni yatırımlar
IN DE X
38
Pera’nın ilk beş yıldızlı oteli Radisson Blu Hotel İstanbul - Pera açıldı
42
Sürmeli Hotel İstanbul yenileniyor
48
DaruSultan Hotels Galata açıldı
54
iş’te kadın İnce, zarif ve profesyonel: NG Hotels & Resorts İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür
58
dosya Beş yıldızlı “bayramlar”
70
hijyen Atlantik Makina 20 yaşında
76
yeni mekan Şık, keyifli ve lezzetli: Al Fakheer Shisha Lounge
84
şef’in gözünden Mutfaktaki “tatlı ve sert”: Cevahir Hotel Asia Executive Şefi Beyazıt İde
88
gastro güncel KAPP Mutfak Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gürkaynak: “Her yıl katlanarak büyüyoruz”
90
Ar Yıldız Genel Müdürü Yalım Yönter: “Turizme yatırımlarımızı arttırdık”
portre 112
Y.Mimar Turgut Toydemir: “Kendi kültürümüze yabancıyız”
r ö t i d E
Hi-Tech’te yeni isim, yeni logo, yeni heyecan! 18 yıldır yayın hayatına devam eden Hi-Tech (Hotel, Restaurant, Bakery) dergimiz Eylül sayısı itibari ile yeni ismi ve logosu ile karşınızda olacak. Takip edenler iyi bilir, son 6 aydır zaten kademeli bir değişim içerisinde idik. Önce tasarım ve içeriğimizi yeniledik, akabinde okur ve müşteri profilimize daha iyi ve etkili yayın yapmanın yollarını paylaştık sizlerle. Şimdi ise sıra vitrine çıkmakta… Kimbilir belki de en zor olanında. Turizm ve gastronomi sektörünün en uzun soluklu yayınlarından biri olarak, bizi aynı sıcaklık ve hoşgörü ile kucaklayacağınıza inanıyor, yeni sayılarımızda da destek ve katkılarını bekliyoruz…
Artışları ve düşüşleri ile turizm sektörü bu ay da kendi gündemlerini oluşturdu. Temmuz ayının yine başrolündeki isim İstanbul’du, Lizbon’dan sonra oda fiyatları en çok düşen 2. Avrupa ülkesi hanesine adını yazdırdı. TÜİK’ten gelen turizm verileri ise sevindirici idi. Geçen yılın Nisan, Mayıs, Haziran aylarına göre bu yıl turizm gelirlerindeki artış, %22,8! Yeni yatırımlar, sektörden haberler, özel röportajlar ve daha fazlası bu sayımızda… İyi okumalar…
Hatice Ünal Bilen
GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK MEHMET SÖZTUTAN SAN. VE TİC. A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr
YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ CONSEPT TASARIM RECEP ÜNAL Prof. Dr. MUHAMMET ARICI recep.unal@img.com.tr Prof. Dr. İSMAİL KAYA FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN hakki.gunerkan@img.com.tr T. YÜCEL DEREYAYLA DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU FİKRET ÖZDEMİR yusuf.okcu@img.com.tr YAYIN EDİTÖRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr web: www.hi-tech.com.tr
.
MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71 ADRES 29 Ekim Cad. No:23 34197 Yenibosna, İSTANBUL/TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98
e-mail: info@img.com.tr
Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yayg›n süreli bir yayın olan Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi ayda bir yayınlanır.
8 Hi-Tech antre
Atıl durumdaki araziler turizme kazandırılıyor
Cevahir Hotel Asia’dan destinasyon atağı İstanbul’un yoğun trafik sorununa alternatif çözümler bulmak adına çalışmalar yürüten Cevahir Hotel İstanbul Asia’nın üst düzey ekibi, özellikle Atatürk Havalimanı’na inen misafirlerinin yoğun trafiğe maruz kalmadan Cevahir Hotel İstanbul Asia’ya ulaşmaları adına Deniz Taksi uygulamasını başlattı. Bakırköy –Maltepe arası yaklaşık 40- 50 dk. süren transfer süresi boyunca eşsiz boğaz manzarasını izleyerek stresten uzak bir yolculuk geçirme keyfini sunan hizmet; başladığı günden bu yana yerli ve yabancı misafirler tarafından büyük ilgi görmektedir. Konu ile ilgili açıklamada bulunan Cevahir Hotel İstanbul Asia Genel Müdürü Ali Can Aksu; “Avrupa Yakası ile olan bağımız; trafik sorununu ortadan kaldırıp, hızlı transfer ile güçlendirerek, iskelesi olan her bölgeye hizmet verebilmek adına Teknomar Denizcilik ve Deniz Araçları İşletme A.Ş ( Deniz Taksi ) ile anlaşma yaparak, misafirlerimize hizmet vermeye başladık” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, atıl durumdaki kamu arazilerini turizme kazandırıyor. Bakanlık, Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkındaki Yönetmelik çerçevesinde, turizm sektörünü geliştirmek, turizm yatırım ve işletmelerini teşvik etmek ve kullanılmayan atıl durumdaki kamu arazilerini ülke turizmine kazandırmak amacıyla Turizm Yatırımcılarına Kamu Arazisi Tahsisi Şartnamesi hazırladı. Geçtiğimiz ocak ayında Resmi Gazete ve üç ulusal gazetede yayımlanarak kamuoyuna duyurulan şartnamede ilan edilen Antalya, Muğla, İzmir, Hatay, Uşak ve Artvin’deki toplam 12 taşınmazla ilgili başvurular yapıldı. Bu taşınmazlarla ilgili müzakereler 16 Temmuz’da gerçekleştirildi. Müzakereler sonucunda, ülke turizmine toplam 1.630 yatak kapasiteli konaklama tesisi ve 3 günübirlik tesis kazandırılmış olacak.
Kempinski Hotel The Dome’a üst düzey atama Kempinski Hotel The Dome, bünyesine yeni bir isim katarak Satış Direktörlüğü görevine Nurcan Eyyüpoğlu’nu getirdi. Gazi Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu olan Nurcan Eyyüpoğlu, çalışma hayatına 2005 yılında Belek Anadolu Hastanesi’nde başladı. İş hayatının yanı sıra eğitimine de önem veren Eyyüpoğlu, Harrogate Language Academy’de ileri seviyede İngilizce öğrenimi gördü. Dedeman Antalya Hotel’de Banket Satış Müdürü olarak yoluna devam ederken, 2012 yılında aynı otelde hem satış hem pazarlama bölümlerinin başına geçen Eyyüpoğlu, Kempinski Hotel The Dome’da Satış Direktörü olarak yeni görevini sürdürüyor.
Turizmdeki istihdam sayısı 838 bine ulaştı
Çırağan Palace Kempinski’ye bir ödül daha Dünyanın en prestijli seyahat dergilerinden olan Travel + Leisure dergisi tarafından bu yıl 18.cisi yapılan “Dünyanın En İyileri Ödülleri” yine sayısız aday arasından seçildi ve Çırağan Palace Kempinski İstanbul, “Avrupa” bölgesinde dünyanın en iyi otellerinden biri olarak bir kez daha yerini aldı. Travel + Leisure 500: Dünyanın En İyileri Ödülleri 2013’ü seçmek üzere Travel + Leisure editörleri, ROI Araştırma Şirketi ile birlikte bir anket geliştirdi. Okurlar bu anketi 1 Aralık 2012’den 1 Nisan 2013’e kadar, tlworldsbest.com adresinden doldurdular. Okurlar otellere odalar/imkanlar, konum, servis, restoranlar/yemek ve para karşılığı alınan değer kategorilerinde 1’den 5’e dek puan verdiler. Sonuçlar ise 2 Temmuz 2013’de açıklandı.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından açıklanan 2013 yılı Nisan ayı verilerine göre; turizmle ilgili 5 ana faaliyet kolunda, sigortalı olarak çalışanların sayısı % 17 dolayında arttı. 2012 yılında 715 bin olan çalışan sayısı, bu yıl 838 bine yükseldi. 2013 yılı değerlerine göre; turizmin ülke istihdamındaki payı % 6,2’den % 6,8’e çıktı. Turizm şirketlerinin toplam kayıtlı şirket içindeki payı da % 6,8’den % 7,3’e yükseldi. Son bir yılda, en fazla sigortalının yer aldığı yiyecek içecek hizmetlerinde 394 bin olan çalışan sayısı 457 bine çıktı. Aynı dönemde, 222 bin olan konaklama sektörü çalışanları sayısı da 257 bine çıktı. Geçmişe göre daha fazla şirketin kapsama alındığı havayolu taşımacılığında çalışanların sayısı da buna paralel olarak 6 bin 723’ten 18 bin 395 dolayına yükseldi.
Crowne Plaza Asia’nın genel müdürü Murat Yetişgen oldu Otelcilik sektörünün deneyimli isimlerinden Murat Yetişgen, Via Properties’in bünyesinde yer alan Crowne Plaza İstanbul Asia Oteli’nin Genel Müdürü oldu. 1967 Adana doğumlu olan Murat Yetişgen, otelcilik sektörüne 1992 yılında başladı. Sektöre ilk adımını, 1997 yılında Sheraton Voyager Antalya’da Gece Müdürü olarak atan Yetişgen, sırasıyla Sheraton Tashkent Hotel & Towers, Hotel Dedeman Silk Road, Rixos Hotel Premium Belek, Rixos Hotel Konya, Mavi Sürmeli Hotel, Dedeman Palmyra Hotel Suriye ve Hilton Gardenn Inn Mardin’de çeşitli görevlerde bulundu. 2013 Şubat ayında Doubletree By Hilton İstanbul Old Town’da Genel Müdürlük görevine gelen Murat Yetişgen, şu anda Crowne Plaza İstanbul Asia Oteli’nde Genel Müdür olarak çalışmaktadır.
Martı istanbul Hotel’in Kral Dairesi taçlandırıldı Martı İstanbul Hotel’in Regal Suite’i Amerika’nın lüks yaşam stili dergisi Elite Traveler’ın her yıl seçtiği Dünyanın En İyi 101 Süiti (Top 101 Suites of the World) listesine girdi. Derginin editörleri ve ünlü okuyucularının seçimi ile listeye giren ve ünlü tasarımcı Zeynep Fadıllıoğlu tarafından dizayn edilen Regal Suite, otelin on birinci katında yer alıyor. İhtişamlı kral dairesi, muazzam büyüklüğünün yanı sıra özel güvenlik odası, mutfağı, salonunda gösterişli piyanosu, özel kumaşlar kullanılan tasarım mobilyaları ve değerli sanatçılara ait eserleri ile de dikkat çekiyor. Türk kültürü ve İstanbul’dan detaylar sunan Regal Suite; geniş bir kütüphaneye sahip çalışma odası, şehir manzaralı yatak odası ve şık giyinme odasının yanı sıra jakuzili banyosundaki kişiye özel Türk Hamamı ve butler servisi ile de benzerlerinden ayrışıyor.
10 Hi-Tech antre
Akfen GYO, Avrupa İş Ödülleri’nde Ulusal Şampiyon seçildi
Four Seasons Hotel Bosphorus’un Spa’sı Avrupa’nın en iyisi Four Seasons Hotel Bosphorus, spası Spa & Hammam ile Amerika’nın prestijli dergisi Travel&Leisure tarafından düzenlenen 2013 World’s Best Awards okuyucu anketi sonucunda Avrupa’nın en iyi otel Spa’sı ödülüne değer bulundu. Diğer spalardan farklı bir konsepte sahip olan Spa & Hammam Osmanlı esintileri taşıyor. Hamam kültürünü ön planda tutan spanın masaj yatakları ısıtmalı olmasıyla ön plana çıkıyor. Özel üyelik seçeneklerinin yanı sıra günlük kullanım keyfinin de yaşanabildiği Spa & Hammam, deneyimli eğitmenlerin kişiye özel oluşturdukları spor programları ile fit bir vücuda kavuşma, geleneksel hamam bakımları ile vücuttaki toksinlerden arınma olanağı sunuyor.
Türkiye’de hızla büyüyen şehir otelciliği konseptine odaklı ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Akfen GYO, 2013-2014 yılı Avrupa İş Ödülleri’nin ilk aşamasında ‘Ulusal Şampiyon’ seçildi. Akfen GYO yarışmanın ikinci aşaması olan Ruban d’Honneur (Onur Kurdelası) için yarışacak. Alanında yenilikler üretebilen ve ticari başarı göstermiş, sosyal sorumluluk bilinciyle çevresine katkı sağlayan kuruluşları desteklemeyi amaç edinen ödüllerin kazananları, Nisan 2014’te belirlenecek. Akfen GYO Genel Müdürü Vedat Tural gelen başarı ile ilgili olarak “Avrupa’nın en iyilerinin yer aldığı böyle büyük bir organizasyonda Türkiye’yi temsil etmekten gurur duyuyoruz. Türkiye’nin şehir otelciliğinde ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olarak iş modelimizi ve yatırımlarımızı her zaman yüksek standartta tutuyoruz. Avrupa İş Ödülleri gibi ödüller bizi bu anlamda teşvik ediyor, kararlılığımızı artırıyor” şeklinde konuştu.
Elite World Business Hotel’in Genel Müdürü Murat Köni
Qatar Airways İstanbul hattının kapasitesini arttırıyor Doha merkezli hava yolu şirketi Qatar Airways, Airbus A330 uçakları ile İstanbul-Doha hattındaki uçuşların kapasitesini arttırıyor. 1 Temmuz itibariyle İstanbul uçuşlarının kapasitesini %50 arttırarak, Doha-İstanbul hattındaki uçuşların tümünde, 24 koltuklu Business Class ve 258 koltuklu Ekonomi olmak üzere iki kabini bulunan modern Airbus A330 uçakları ile hizmet veren Qatar Airways, yeni uçakları Airbus A330 ile güvenliği ve konforu bir arada sunuyor.
Bu yıl Ekim ayında açılması planlanan Elite World Otelleri zincirinin dördüncü halkası Elite World Business Hotel’in Genel Müdürlüğü’ne Murat Köni getirildi. İngiltere ve Amerika’da mesleki eğitim alıp Bilkent Üniversitesi Turizm Otel İşletmeciğinden mezun olan Murat Köni, 24 yıllık mesleki kariyeri boyunca yerli ve yabancı zincir otellerin farklı departmanlarında üst düzey görevlerde bulundu. Uzun yıllar Crowne Plaza ve Holiday Inn Otellerinde üst düzey pozisyonlarda görev alan Köni, son olarak Bayrampaşa Crowne Plaza ve Holiday Inn Express Otellerinde görev yapmıştır.
12 Hi-Tech antre
Güral Premier Tekirova’ya ‘Yeşil Anahtar’ ödülü ve ISIS sertifikası
Güral Premier Otel Tekirova, çevrenin korunması yönündeki girişimleri ödüllendirerek destekleyen, iklim değişikliğinin önlenmesi ve sürdürülebilir turizme katkıda bulunmayı amaçlayan uluslararası eko etiket olan ‘Yeşil Anahtar’ programının denetiminden başarı ile geçerek Türkiye’de ilk kez ‘Yeşil Anahtar’ ödülüne layık görüldü. Yeşil Anahtar Programı 2012 yılında yürütülmeye başlanmış olup güncel verilere göre toplamda 19 Yeşil Anahtar ödüllü işletme bulunuyor. Güral Premier Otel Tekirova ise Batı Antalya olarak adlandırılan bölgede tek Yeşil Anahtarlı tesis olup, 2013 yılında Türkiye’de bu ödülü almaya hak kazanan ilk işletme olarak dikkat çekiyor.
Odeon Tours, Türkiye 100 ‘En Değerli Markalar Listesi’nde 42. sırada
Pegasus deneyimi hem yerde hem gökte Tarifeli uçuşlara başladığı 2005 yılından itibaren havacılığı değiştirerek misafirlerine alternatif seyahat deneyimleri sunan Pegasus Hava Yolları, misafirlerine yaşattığı bu deneyimi yer hizmetlerine de taşıdı. Pegasus Hava Yolları, 1 Haziran 2013 tarihinden itibaren İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki check-in (misafir kabul) ile boarding (uçak kabul) gibi yer hizmetlerini, kayıp ve hasarlı eşya hizmetlerini kendi bünyesinde yetiştirdiği 442 yeni aile bireyi ile vermeye başladı.
BrandFinance’in yaptığı Türkiye’nin en değerli markalarının sıralandığı “Turkey 100” listesinde Odeon Tours 97 milyon dolardan 102 milyon dolara çıkan marka değeriyle 42. sırada yer aldı. 2012 verileri ile hazırlanan listeye göre Türkiye’nin ilk 100 markasının toplam değeri 31 milyar 240 milyon A.B.D. doları olarak belirlendi. Odeon Tours’un yer aldığı Türkiye listesinin ilk sırasındaysa 2 milyar 380 milyon dolarlık değeriyle Türk Telekom yer aldı. Türk Telekom’u sırasıyla Akbank, İş Bankası, THY ve Garanti Bankası takip etti. Küresel listede ise ilk 500 en değerli marka arasında bir Türk markası yer alamadı.
14 Hi-Tech antre
Cem Kınay, Rixos Hotels’de Turizm sektörünün öncülerinden Dr. Cem Kınay, deneyimini ve vizyonunu Rixos Hotels’in gücü ile birleştirdi. Kınay, uluslararası deneyim ve vizyonu ile yurt içi ve yurt dışı tüm otellerin operasyonel yönetiminin yanı sıra büyüme, satış ve marka stratejisinden de sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak Rixos Hotels Grubu’na katıldı. Rixos Hotels’den yapılan açıklamada; halihazırda Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika, CIS, Orta ve Doğu Avrupa’daki tesisleriyle hizmet veren Rixos Hotels’in, Kınay’ın uluslararası deneyim ve vizyonuyla gruba kazandıracağı ivme ile daha da güçleneceğinin altı çizildi. Dr. Cem Kınay ise, bundan sonraki misyonunun Rixos Hotels’in kurucusu Fettah Tamince’nin vizyonunda bugüne kadar başarıyla gelmiş olan markanın beraberce daha da güçlü ve kalıcı bir dünya markası haline getirmek olduğunu belirtti.
Divan Otel Ankara, Tripadvisor Mükemmellik Sertifikası’nı kazandı Divan Otel Ankara, dünya çapında nitelikli işletmeler sınıfına giren işletmelere verilen 2013 TripAdvisor Mükemmellik Sertifikası ödülünün sahibi oldu. TripAdvisor’da listelenen işletmelerin sadece yüzde 10’unun almaya hak kazandığı Mükemmellik Sertifikasını almaktan büyük mutluluk duyduklarını kaydeden Divan Otel Ankara Genel Müdürü Can Ünlüer, şöyle konuştu: “Müşterilerimize unutulmaz bir deneyim yaşatmak için çok çalışmaktayız ve bu ödül de sıkı çalışmamızın TripAdvisor’da olumlu yorumlara dönüştüğünün kanıtıdır.”
Türk Hava Yolları Kastamonu seferleri başladı Dünyada en çok ülkeye uçan “Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” Türk Hava Yolları, 103 ülkede 196 uluslararası, 39 yurtiçi olmak üzere dünyada 235. nokta olan Kastamonu’yu uçuş ağına ekledi. Türk Hava Yolları Kastamonu seferleri, haftada 4 gün karşılıklı olmak üzere Pazartesi, Çarşamba, Cuma ve Pazar günleri gerçekleştirilecek.
Martı Otelleri 2013’e ödüllerle girdi Martı Grubu, 2013 yılında Martı Resort, Martı La Perla, Martı Marina & Yacht Club, Martı Hemithea, Martı Myra ve Martı İstanbul Hotel ile sektörün birçok önemli ödülüne layık görüldü. Conde Nast Traveller tarafından dünyanın en iyi yeni 50 otelinden biri seçilen Martı İstanbul Hotel, turizm sektöründe çok önemli bir başarıyı ifade eden “The Hot List”e Türkiye’den giren tek otel oldu. Zoover Martı Resort, Martı Myra ve Martı La Perla’ya çok tavsiye edilenler listesinde yer verirken, bir ödül de Avrupa’nın en büyük seyahat tavsiye sitelerinden biri olan Holidaycheck.com tarafından verildi. Martı Marina&Yacht Club, uluslararası “The Yacht Harbour Association” tarafından “5 Altın Çapa” ödülüne layık görüldü.
16 Hi-Tech antre
Yeşilköylüler Marina’da buluşacak
Swissôtel ayrıcalıkları ile keyifli bir yaz Şehrin en popüler noktalarına yakın konumlanmış Swissôtel’ler, sundukları konaklama avantajları ile şehrin ortasında tatil keyfini yaşatıyor. Misafirler, erken odaya giriş ve geç oda teslimi avantajları ile tüm gün Swissôtel ayrıcalıklarından yararlanabiliyor. Yaz boyunca odalarda hoşgeldin hediyeleri, ücretsiz internet bağlantısı, zengin açık büfe kahvaltı… ve daha bir çok ayrıcalık… Swissôtel’de konaklamayı daha da cazip kılıyor. Misafirler Swissôtel’in Alpler’den ilham alan spa’sı Pürovel Spa&Sports’dan ücretsiz olarak faydalanırken, %25 indirimli Pürovel imzalı bakımlar ile iyi hissetmenin ve yenilenmenin keyfini çıkaracak. Günü güzel bir yemek ile taçlandırmak isteyen konuklara ise promosyona dahil restoranlarda 20 Euro yiyecek kredisi hediye ediliyor.
Yüzyıllardır farklı kültürlerin bir arada yaşadığı, İstanbul mozaiğini yansıtan semtleri, kentin cazibe merkezleri haline getirebilmek için projeler gerçekleştiren TURAD, 2010 yılında Samatya’da ‘Zil ve Caz’, 2012’de Kadıköy’de ‘Kadıköy Tarihi Çarşı’ projeleriyle başlattığı girişimlerine, bu yıl Yeşilköy ile devam ediyor. Bu kapsamda TURAD’ın, Turizm Gastronomi ve İşadamları Derneği (TUGİD) iş birliği ve Bakırköy Belediyesi desteği ile Eylül ayında düzenleyeceği “Ayastefanos’tan Yeşilköy’e” etkinliği Marina Meydanı’nda yapılacak. Etkinlikte, kuruluş amacı üyelerinin sektörel sorunlarına hızlı ve kalıcı çözümler getirmek, iş geliştirme alanlarında destek olmak ve sosyal sorumluluk projeleri üretmek olan, gastronomi sektörüne gönül vermis işadamlarından kurulu TUGİD, Yeşilköy’ün yıllardır değişmeyen lezzet duraklarına dikkat çekecek.
HMSTatil.Com TripAdvisor ile işbirliği yaptı OTI Holding’in iştiraklerinden online seyahat portalı HMSTatil. Com yurt içi ve yurt dışı birçok seyahat markası ile işbirliklerine imza atıyor. HMSTatil.Com’un iş birliğine vardığı markalardan en sonuncusu, dünyanın en büyük seyahat sitesi TripAdvisor oldu. Yapılan anlaşma çerçevesinde, tatilciler HMSTatil.Com’da TripAdvisor kullanıcılarının otel değerlendirmeleri ve önerilerini bulabilecek, tesisleri seçerken gerçek kullanıcı yorumlarına bakarak seçim yapabilecek.
TUREB’in yeni başkanı A. Zeki Apalı oldu Turist Rehberleri Birliği (TUREB), Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nun 2012 yılı Haziran ayında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından ilk Olağan Genel Kurulu’nu 18 Temmuz Perşembe günü gerçekleştirdi. Antalya delegelerinin oy birliği ile Kurul’dan yeni başkan olarak çıkan A. Zeki Apalı, yeni görevi ile ilgili olarak şunları söyledi: “Yüzde 90’a yakın bir katılımla gerçekleşen Genel Kurul neticesinde TUREB’in yeni başkanı oldum. Ülke turizminin tartışmasız en önemli unsurlarından bir grup olan rehberlerin; toplumda daha iyi anlaşılır; yaptıklarının öneminin herkesçe bilinir hale getirilip; çalışma koşullarının daha iyi standartlara gelmesi için el birliği ile çalışacağız.
Vialand, Nuri Avşarer’e emanet Gürsoy Grup & Via Properties ortak girişimiyle İstanbul’un kalbi Eyüp’te hayata geçirilen ve Türkiye’nin ilk temalı parkını, gösteri ve alışveriş merkeziyle bir araya getiren Vialand’ın AVM, AveaPark Gösteri Merkezi ve 2014’te inşaatı başlayacak olan temalı otelinden sorumlu genel müdürü Nuri Avşarer oldu. Avşarer, Vialand’deki görevine atanmadan önce Erzurum’da bulunan Dedeman Palandöken ve Dedeman Ski Lodge otellerinin genel müdürlüğünü yapıyordu. 22 yıllık profesyonel iş hayatının yaklaşık 16 yılını çeşitli kademelerde yöneticilik yaparak geçirmiş deneyimli bir isim olan Avşarer, Muğla İşletmecilik Yüksek Okulunda eğitim gördü. 1965 yılında Artvin’de doğan Avşarer, evli ve iki çocuk babası.
DoubleTree by Hilton Moda havuzuna “Sexiest Pool Vibe” ödülü Anadolu Yakası’nın buluşma noktası DoubleTree by Hilton İstanbul Moda’nın 12’nci katında yer alan teras havuzu “Sexiest Pool Vibe” ödülünü almaya hak kazandı. Dünyadaki 350 DoubleTree oteli arasında yapılan değerlendirmede, DoubleTree by Hilton Istanbul – Moda’nın muhteşem manzaraya sahip teras havuzu “Sexiest Pool Vibe” ödülüne layık görüldü. Benzersiz konumu ve manzarası ile misafirlerine gün boyu bambaşka bir deneyim sunan DoubleTree by Hilton Istanbul – Moda’nın teras havuz ve barı, Anadolu Yakasında İstanbul manzarasının en güzel izlendiği yerlerden biri olarak akıllarda kalıyor.
TAV LaGuardia için yeterlilik aldı TAV Havalimanları, Aeroports de Paris (ADP) ve ABD’li dev yatırım bankası Goldman Sachs ortak girişim grubunun oluşturduğu konsorsiyum, Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde bulunan LaGuardia Uluslararası Havalimanı Ana Terminali ihalesine teklif vermek üzere yeterlilik aldı. TAV Havalimanları’ndan yapılan açıklamaya göre, TAV Havalimanları ABD’nin New York kentinde bulunan LaGuardia Uluslararası Havalimanı’nın ana terminal binasının dizayn/ yapım/finans/işletim ve bakım-onarımını kapsayan proje için Aeroports de Paris ve Goldman Sachs ile liderlik ettiği konsorsiyum ile birlikte yeterlilik aldı. Yerel idare New York ve New Jersey Liman İşletmeleri tarafından düzenlenen ihaleyle 2012’de 26 milyon yolcuya hizmet veren LaGuardia Havalimanı’nın ana terminal binası yenilenecek.
SKAL, turizmdeki kaliteyi 16. kez ödüllendirecek Dünyanın en büyük turizm kulüplerinden SKAL International İstanbul’un bu yıl 16.’sını düzenleyeceği “SKALİTE 2013 – Turizmde Kalite Ödülleri” için adaylık başvuruları sürecine 29 Temmuz 2013 tarihinde başlandı. 1998 yılından bu yana sektörün farklı kategorilerde her yıl verilen ödüller, bu yıl da turizm sektöründe çalışmalarını kalite üzerine yoğunlaştıran kişi, kurum ve kuruluşlara verilecek. SKALITE 2013 ödülleri, 11 Aralık 2013 tarihinde düzenlenecek bir törenle sahiplerini bulacak.
18 Hi-Tech antre
Bayram coşkusunu yeni tecrübelerle yaşayın ESPA at D-Hotel Maris’e büyük ödül Uluslar arası otoritelerden oluşan ve dünyanın lider seyahat, turizm ve otelcilik endüstrilerinin belirli kategorilerinde değerlendiren The Seven Star Global Luxury Awards Komitesi, bu yılın en iyilerini seçti. Hotels & Resorts, Spas, Hotel Collections, Restoranlar, Barlar & Clublar, Havayolları, Charter Jetler, Charter Yatlar, Destinasyonlar, Lüks Tur Operatörleri ve Lüks Araç Kiralama gibi kategorilerden seçkin markaların misafirler ve juri üyeleri tarafından değerlendirildiği yarışmanın kazananları 28 Haziran 2013’te Marbella’da yer alan Villa Padierna Palace Hotel’de gerçekleştirilen törenle duyuruldu.
Ramazan Bayramında, günlük yaşamın elinizden aldığı ailenizle geçiremediğiniz zamanları, cennetten bir köşede onlarca farklı deneyim yaşayarak geçirin. Bayram sevinçlerini yaşamak istiyorsanız, doğanın içinde hem tatil hem de 50’nin üzerinde aktivite yapabileceğiniz Kastamonu Daday’daki İksir Resort Town’a davetlisiniz. Bin bir ton yeşilin, sarının, turuncunun, mavinin tek karede olduğu ve uçsuz bucaksız ormanların bol oksijen yüklü serin esintileri ile Ramazan Bayramının doyumsuz geleneksel dokusunu birleştiren İksir Resort Town Tatil Kasabası’nda, unutamayacağınız Bayram sevincini sevdiklerinizle yaşamanızı sağlıyor.
Radisson Blu Hotel Asia’nın yeni Genel Müdürü Mustafa Gültekin Radisson Blu Hotel, İstanbul Asia’nın genel müdürlük görevine Mustafa Gültekin atandı. Hacettepe Üniversitesi Maliye Bölümü’nden mezun olduktan sonra 1997 yılında iş yaşantısına Sümerbank’ta müfettiş olarak başlayan Gültekin, uzun yıllar bankacılık sektöründe denetim faaliyetlerinde bulunmuş ve önemli projelere imza atmıştır. Zincirdeki ilk görevine Radisson Blu Conference & Airport Hotel’de başlayan Gültekin, 2011 yılında Radisson Blu Bosphorus’a Genel Müdür Yardımcısı olarak atanmıştır. Bir yıl içerisinde aynı otelin Otel Müdürü olarak atanan Mustafa Gültekin; 8 Temmuz 2013 tarihinden bu yana Radisson Blu Hotel Asia’da Genel Müdürlük görevini sürdürmektedir.
Dünyanın en iyi . ikinci destinasyonu, Istanbul Dünyanın en prestijli seyahat dergilerinden Travel + Leisure dergisinin her yıl üst segmentte seyahat eden okurlarına dünyanın en iyi 500 otelini ve en iyi 10 destinasyonunu sordu. Listeye Türkiye’den Çırağan Palace Kempinski, Grand Hyatt İstanbul ve Four Seasons Hotel Sultanahmet otelleri girmeye hak kazandı. Dünyanın en iyi 10 destinasyonu listesinde ise İstanbul, Bangkok’dan sonra ikinci sırada yer aldı. Bu yıl 18’inci kez seçilen oteller ve destinasyonlar bir yıl boyunca dünyanın en iyileri olarak adlandırılacaklar.
20 Hi-Tech gündem
Turizm geliri T %22,8 arttı TÜİK yılın ikinci çeyreğine ilişkin turizm verilerini açıkladı. Buna göre turizm geliri geçen yılın Nisan, Mayıs ve Haziran aylarından oluşan ikinci çeyreğine göre %22,8 arttı.
ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ikinci çeyreğine ait turizm verilerini açıkladı. Buna göre Turizm geliri Nisan, Mayıs ve Haziran aylarından oluşan II. çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %22,8 artarak 8 677 385 bin dolar oldu. Turizm gelirinin %84,6’sı yabancı ziyaretçilerden, %15,4’ü ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi. Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile organize etmektedirler. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 6 465 783 bin dolarını kişisel harcamalar, 2 211 601 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.
ZİYARETÇİ HARCAMASI 825 DOLAR OLDU Bu çeyrekte yabancıların ortalama harcaması 766 dolar, yurtdışında ikamet eden vatandaşların ortalama harcaması ise 1 335 dolar oldu.
ZİYARETÇİ SAYISI %12,8 ARTTI Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2013 yılı II. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %12,8 artarak 10 514 909 kişi oldu. Bunların 9 519 922’sini yabancılar, 994 987’sini ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.
TURİZM GİDERİ %0,02 ARTTI Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre %0,02 artarak 1 286 831 bin dolar oldu. Bunun 1 048 081 bin dolarını kişisel, 238 750 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.
YURT DIŞINI ZİYARET EDENLERİN SAYISI %8,8 ARTTI Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı
bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %8,8 artarak 1 835 515 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 701 dolar olarak gerçekleşti.
22 Hi-Tech gündem
TÜROFED 6. Turizm Raporu yayınlandı
A
KTOB tarafından hazırlanan TÜROFED 6. Turizm Raporu’na göre, son 3 yılda dünya Avrupa ve Akdeniz çanağında yaşanan önemli gelişmelerden, bölgesel istikrarsızlıklardan, kayıpsız sıyrılmayı başaran Türkiye turizmi, 2013 yılında da pozitif büyüme rakamlarını yakaladı. TÜROFED 6. Turizm Raporu’nun ayrıntıları şöyle: Rapora göre İspanya, Mısır ve Yunanistan’da turizm verileri, Türkiye kadar umut verici seviyede değil. Turizm pazarında ilk yarıyıl tamamlanırken Türkiye, bölgesinde geçen yıla göre yabancı ziyaretçi sayısını %15’in üzerinde artıran tek ülke oldu. Arap Baharı ile güç kaybeden ve 2012’de yeniden yükselişe geçen Mısır, o yılki büyüme rakamlarını tekrar edemese de ilk yarıda %13 dolayında bir gelişme gösterdi.
TÜROFED 6. Turizm Raporu’nu yayınladı. Rapora göre ilk altı ayda rakiplerinden daha hızlı bir büyüme kaydeden Türkiye; İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir gibi turistik merkezlerinde ilk yarıyılı yükselişle kapattı. Bölgenin lideri konumunda bulunan İspanya, ilk yarıda yabancı ziyaretçi sayısını %4,5 dolayında artırarak 26 milyona yaklaştı. Yakın takipçisi Türkiye ise 15 milyona yaklaştı. Öte yandan %15’e yakın gelişme gösteren Mısır ise 5 milyon ziyaretçiye ulaştı. 2012’de yaşanan küçülmenin üstüne Yunanistan ise, ilk yarıyı %9 dolayında büyüme ile 4,5 milyonda tamamladı.
İSTANBUL, ANTALYA, MUĞLA, İZMİR YÜKSELİŞTE Türkiye’nin yabancı ziyaretçi trafiğinin %75’lik kısmını alan İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir’de 2013 sezonu iyi geçiyor. Bu 4 bölgenin tamamı yılın ilk yarısını yükselişle kapattı. Yılın ilk yarısında İstanbul’daki büyüme %17’ye yaklaşırken, gelen yabancı ziyaretçi sayısı da 5
milyona yaklaştı. İstanbul, ana kaynak pazarların tamamında büyüme gerçekleştirdi. Ancak, Mayıs ayı sonundan itibaren Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan olaylar ve devam eden protestolar, özellikle yakın bölgede bazı rezervasyon iptallerine yol açtı. Bu olayların sonunda İstanbul’da yılbaşından bu yana görülen hızlı büyüme eğilimi kesintiye uğradı. Diğer yandan Antalya, yılın ilk yarısında %10 dolayında büyüyerek 4,5 milyon yabancı ziyaretçi sayısına ilerledi. 2013’e düşüşle başlayan Muğla, Mayıs ile birlikte yükselişe geçti ve ilk yarıyı %3,5 dolayında büyüme ile 1 milyon yabancı ziyaretçi ile kapattı. Bu yıl toparlanarak %2-3 aralığında büyüme yakalayan İzmir, ilk yarıda 500 bini aşan ziyaretçi sayısına ulaştı. İl, Almanya ve Fransa gibi birkaç pazarın dışında Avrupa’dan daha fazla ziyaretçi çekti.
24 Hi-Tech gündem
2018’E KADAR 42 MİLYON YABANCI TURİST GELECEK TÜROFED 6. Turizm Raporu’nda Kalkınma Bakanlığı’nın hazırladığı ve 2014-2018 dönemini kapsayan 10. Kalkınma Planı’ndaki ekonomik ve sosyal hedefler de açıklandı. Planda açıklanan hedeflere göre; 2018 yılına kadar Türkiye’nin yabancı turist sayısı 42 milyona çıkacak. Yurtdışında yaşayan ve Türkiye’ye ziyarete gelen vatandaş ziyaretçi sayısı da 6,3 milyona ulaşacak. Böylece Türkiye, 2018 yılında 48,3 milyon ziyaretçiye ağırlamış olacak. Aynı dönem içinde Türkiye yabancı ve vatandaş ziyaretçilerden elde ettiği turizm gelirini de 45 milyar dolara çıkarmayı planlıyor.
ARAP BAHARI SONRASINDA BÜYÜME ORANLARI NORMALLEŞTİ Turizm Raporu, Türkiye turizminin Arap Baharı sonrasında yeniden normal büyüme seviyelerine döndüğünü ortaya koydu. Arap Baharı ile birlikte, 2011 yılında, Türkiye turizminin sayısal olarak büyümesinde ferdi girişlerin payı %75’e çıkarken, paket turların payı %10 dolayında kalmıştı. Öte yandan %15’lik bir kısım da çocuk ziyaretçi artışından kaynaklanmıştı. Arap Baharı kaynaklı bölgesel istikrarsızlığın kısmen iyileşme gösterdiği 2012 yılında ise turizmde büyümenin kaynakları, yeniden paket turlar lehinde bir gelişme gösterdi. Ferdi ziyaretçi girişlerinin gerilediği 2012 yılında, Türkiye turizmindeki sayısal gelişmenin %86’lık kısmını paket turlar oluşturdu. Öte
yandan çocuk ziyaretçilerin büyümedeki payı ise %32 oldu.
TÜRKİYE, UNWTO LİSTESİNDE İLK 10’DA Raporda BM Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine de yer verildi. Dünya turizmine ait 2012 sonuçlarının yer aldığı veriler Türkiye’nin ilk 10 içindeki yerini sağlamlaştırdığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Buna göre, dünya genelinde turist sayısı 1 milyar 35 milyona çıkarken turizm gelirleri de 1 trilyon 75 milyar dolar oldu. Örgüte göre Türkiye, dünya genelinde turist sayısında
ulaştığı 35,6 milyon ile 6., 25,7 milyar dolar gelir ile de 12. sırada yer aldı. Ancak Türkiye’de 2012 yılında revize edilen gelir hesaplama yönteminin ilk sonuçlarına göre, turizm geliri 29,4 milyar dolar oldu. Yapılan yeni sınıflama değişikliği ile Türkiye, yurtdışında yaşayan ve ziyarete gelen vatandaşların sayısını da istatistiklere dahil edildi. Buna göre Türkiye, toplam ziyaretçi sayısında 38 milyon bandına çıktı. Günübirlik ziyaretler çıkartıldığında ise 35,6 milyonluk bir seviyeye ulaşıldı. UNWTO listesinde ilk 10 içinde ABD, İspanya, Fransa, Çin, Almanya, İtalya, Türkiye, HongKong ve Rusya yer aldı.
TURİZMİN İSTİHDAM İÇİNDEKİ PAYI YARIM PUAN ARTTI Turizm Raporu’na göre, turizmle ilişkili alanlarda kayıt dışılık azalırken, sigortalı çalışan sayısı ve beraberinde turizmin ülke istihdamındaki payı da artıyor. 2013 yılı değerlerine göre; turizmin ülke istihdamındaki payı %6,2’den % 6,8’e çıktı. Turizm şirketlerinin toplam kayıtlı şirket içindeki payı da %6,8’den %7,3’e yükseldi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından açıklanan
2013 yılı Nisan ayı verilerine göre; turizmle ilgili 5 ana faaliyet kolunda, sigortalı olarak çalışanların sayısı %17 dolayında arttı. 2012 yılında 715 bin olan çalışan sayısı, bu yıl aynı ayda 838 bine yükseldi. Ülke genelindeki sigortalı sayısı %6,5 dolayında artarken, turizmde görülen %17’lik artışın ana nedeni, SGK kapsamına giren firma sayısındaki yükseliş olarak ortaya çıkıyor.
İSTİHDAMDAKİ PAY 0,4 PUAN ARTTI Nisan ayında, hem kapsanan şirket hem de çalışan sayısı önemli oranda yükselen turizm sektörünün, ülke istihdamından aldığı payda da artış gösterdi. 2012’de %6,2 olan pay, 2013’te %6,8’e çıktı. Öte yandan, %13 artış gösteren, SGK kapsamına alınan şirket sayısı da 114 bine çıktı. Turizm sektörü bu hacimle, Türkiye genelinden % 7,3 pay alıyor. Bu oran geçen yıl % 6,8 dolayında idi.
26 Hi-Tech gündem
İstanbul’da oda fiyatları %25 düştü 600 binden fazla otel fiyatının karşılaştırılmasına olanak sağlayan otel fiyatı karşılaştırma sitesi trivago, Temmuz ayının “trivago Otel Fiyat Endeksi Raporu”nu (tHPI) yayınladı. Trivago internet sitesi içerisindeki verilerden elde edilen listede 2013’ün Temmuz ayında İstanbul, Lizbon’dan sonra oda fiyatlarının en çok düştüğü 2. Avrupa ülkesi oldu.
H
aziran 2013 ve Temmuz 2012 fiyatlarının karşılaştırıldığı listede İstanbul’daki çift kişilik standart oda fiyatları bir önceki aya göre %25 düşerek ortalama 274 TL oldu. İstanbul bu düşüş ile hem Türkiye‘de oda fiyatlarının en çok düştüğü il oldu hem de Avrupa’da Lizbon’dan sonra oda fiyatlarının en çok düştüğü 2. ülke oldu. Böylece İstanbul Avrupa’nın en popüler 50 şehri sıralamasında en pahalı 21. şehir oldu.
TATİL MERKEZLERİNDE FİYAT ARTIŞI SÜRÜYOR İstanbul’daki oda fiyatlarının düşmesinin aksine Türkiye genelinde, özellikle de tatil merkezlerinde çift kişilik oda fiyatlarının artışı devam etti. 2013’ün Temmuz ayında çift kişilik standart oda fiyatının en çok arttığı tatil beldesi Muğla’nın Turunç beldesi oldu. Oda fiyatlarının %54 artması ile ortalama 349 TL’ye ulaştığı Turunç’u %51’lik artış ile Armutalan ve
EN PAHALI TATİL BELDESİ HİSARÖNÜ Haziran 2013’e göre çift kişilik standart oda fiyatlarının %35 arttığı Hisarönü, gecelik 940 TL ile Temmuz 2013 ayının en pahalı tatil beldesi oldu. Belek, %5’lik düşüş yaşamasına rağmen 764 TL ile listede ikinci olurken Tekirova 691TL ile üçüncü ve Göltürkbükü 623 TL ile dördüncü oldu.
AVRUPA’DA FİYATLAR DÜŞÜŞTE trivago kullanıcılarının en çok arama yaptığı 50 Avrupa şehri listesinde de fiyatlar büyük oranda düşmüş durumda. İstanbul’daki çift kişilik standart odaların tek gecelik fiyatının %25 düşmesi ile İstanbul Lizbon’dan sonra listedeki oda fiyatları en çok düşen Avrupa şehri oldu. Temmuz ayında yaşadığı fiyat düşüşü ile İstanbul Avrupa’daki en pahalı 23. şehir oldu. Avrupa’nın en popüler 50 şehri listesinde çift kişilik standart oda fiyatı en çok yükselen şehir Cannes oldu. Fiyatların %12 arttığı Cannes’i %10’luk artış ile Bilbao, %8 ile Riga ve %5 ile Salzburg takip etti. Listede çift kişilik standart oda fiyatlarının 224 Euro olduğu Cenevre, oda fiyatlarının en yüksek olduğu şehir oldu. Cenevre’yi 216 Euro ile Londra, 210 Euro ile Venedik ve 175 Euro ile Paris takip etti. Listenin oda fiyatları en düşük şehirleri de 54 Euro ile Zaragoza, 61 Euro ile Varşova, 62 Euro ile Sevilla oldu.
%51’lik artış ile Çamyuva beldeleri takip etti. En çok fiyat artışını yaşayan il ise %24’lük artış ile Muğla oldu. Bir önceki seneye göre çift kişilik standart oda fiyatları %6 azalsa da 2013’ün Haziran ayına göre %24’lük artış ile ortalama 322 TL oldu. Antalya’da fiyatlar bir önceki aya göre %6 artarak 322 TL olmasına rağmen 2012’nin Temmuz ayına göre %6’lık düşüş yaşadı.
28 Hi-Tech gündem
Kastamonu turizmi “uçuşa geçti”
54 yıldır açılması beklenen Kastamonu Havalimanı, 5 Temmuz Cuma günü ilk THY uçağını ağırladı. Havalimanının açılması ile birlikte, KAS-KON ve TÜRSAB işbirliği ile şehrin yurt içi ve yurt dışında, seyahat acentaları ve tur operatörlerine tanıtılması için gereken çalışmalara hız vereceklerini kaydeden KAS-KON Genel Başkanı Selami Çelebioğlu, “Kastamonu tanıtımına ağırlık vereceğiz” dedi.
B
atı Karadeniz’in gözde turizm merkezlerinden Kastamonu, bölgesel tanıtım ve turizm faaliyetlerine ara vermeden devam ediyor. Bu amaca yönelik olarak 54 yıldır açılması beklenen Kastamonu Havalimanı’nı 5 Temmuz Cuma günü THY uçuşu ile gerçekleştiren Karadeniz ili, turizmi canlandırma ve güçlendirme ataklarına Kastamonu Konfederasyonu (KAS-KON)’un öncülüğünü üstleneceği yurt içi ve yurt dışı tanıtım faaliyetleri ile de devam edecek. Konuya ilişkin bir açıklama yapan Kastamonu Konfederasyonu (KAS-KON) Genel Başkanı Selami Çelebioğlu, İstanbul’dan
söylediği gibi, “Kastamonu’nun 3 şeye ihtiyacı vardır. Birincisi tanıtım, ikincisi tanıtım, üçüncüsü tanıtım”dır. KAS-KON olarak biz de, tanıtıma ağırlık vereceğiz” şeklinde konuştu.
HAFTADA 4 GÜN SEFER Yapımı 1959 yılında tamamlanmasına rağmen yeterli yolcu olmadığı gerekçesiyle hizmete açılmayıp atıl durumda kalan Kastamonu Havalimanı, yaklaşık 100 milyon lira ek yatırımın tamamlanmasıyla hizmete açıldı. THY’nin ilk uçuşu ile başlayan tarifeli seferler Pazartesi Çarşamba, Cuma ve Pazar olmak üzere haftada 4 gün, İstanbul Yeşilköy Atatürk Havalimanı ve Kastamonu Havalimanı arasında karşılıklı birer kez gerçekleştirecek.
ULUSLARARASI UÇUŞLARA İÇİN DE ELVERİŞLİ THY’nin ilk uçuşunu gerçekleştirdiği Kastamonu Havalimanı’nın, Kastamonu ilini turizm başta olmak üzere cazibe merkezi haline getireceğini ifade ederek şunları söyledi:
ÇELEBİOĞLU: TANITIMA AĞIRLIK VERECEĞİZ Kastamonu’nun tarihi, kültürel, doğal güzelliklerini tanıtmak için yurt içi ve yurt dışında tanıtım atağına geçmeyi planlıyoruz. Kastamonu Havalimanı’nın açılması ile birlikte, KAS-KON ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) işbirliği ile Kastamonu’nun yurt içi ve yurt dışında, seyahat acentaları ve tur operatörlerine tanıtılması için gereken çalışmalar en hızlı şekilde yapılacaktır. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un, bir Kastamonu sevdalısı olarak yaptığı Kastamonu gezisinde de
Her büyüklükte uçağın inebileceği uzunluk ve genişlikte bir piste sahip olan Kastamonu Havaalanı, yurt içi uçuşların yanı sıra uluslararası uçuşlar için de elverişli. THY yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre, Kastamonulular tarafından mevcut doluluk oranlarının sağlanması halinde uçuşlar yakın bir zaman dilimi içerisinde haftanın belli günlerinde akşam uçuşları da yapılabilecek.
30 Hi-Tech gündem
Antalya, ilk 7 ayda %7,7 artışla 6 milyona ulaştı Antalya Ocak – Temmuz dönemini kapsayan yedi aylık dönemde %7,7 artışla 6 milyona ulaştı. Almanya geriledi, Rusya’da büyüme sürdü.
A
KTOB’un açıkladığı verilere göre Antalya’ya gelen yabancı ziyaretçi sayısı Ocak-Temmuz döneminde %7,7’lik artışla 6 milyon 61 bine çıktı. İl geçen yıl aynı dönemde 5 milyon 629 bin kişi ağırlamıştı.
RUSYA İLK SIRADA 7 aylık dönemde ilk sırayı, % 16,7 artışla 1,8 milyona ulaşan Rusya aldı. Yüzde 0,6 düşüş yaşayan Almanya pazarı ise 1, 4 milyonda kaldı. Diğer yandan, Hollanda ve İngiltere pazarlarında % 5’i aşan gelişmeler yaşandı.
BDT PAZARI BÜYÜDÜ, AVRUPA DÜŞMEYE DEVAM ETTİ Ukrayna, Kazakistan gibi bazı BDT pazarlarında da % 20’ye yaklaşan büyümeler yaşanırken, Avusturya, Fransa, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Romanya ve Macaristan gibi Avrupa pazarındaki düşüşler devam etti.
İRAN DÜŞTÜ, İSRAİL’DE ARTIŞ SÜRDÜ İran pazarındaki düşüş %57 olurken, pazardan gelenlerin sayısı 20 binin altına geriledi. Yeniden toparlanan İsrail pazarında ise %136’lık artışla 35 bine ulaşıldı.
32 Hi-Tech gündem
Güral Premier Turizm Grubu yılı 110 milyon TL ciro ile kapatacak Türkiye’de ilk kez “Dünyanın en lüks aile oteli” ödülüne layık görülen Güral Premier Hotel Tekirova, sezon sonunda toplamda 105 milyon dolarlık bir yatırım haline gelecek.
2
00 bin metrekarelik arazide konumlanan ve 2010 yılından bu yana faaliyet gösteren Güral Premier Hotel Tekirova, Türk turizm sektörüne vizyoner bakış açısı ile hizmet etmeye devam ediyor. Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral; “2010 yılında Tekirova bölgesine kazandırdığımız tesisimizle Türk turizmine katma değer sağlamaya devam ediyoruz. Açıldığımız günden bu yana yatak kapasitemizi yüzde 30 artırarak Güral Premier Tekirova’yı 2013 yılı sonunda toplamda 105 milyon dolarlık bir yatırım yaptık” şeklinde konuştu.
YILSONUNDA 110 MİLYON TL’LİK CİRO HEDEFİ Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral; “Belek’te bu sezon sonunda başlayacak renovasyon çalışmaları ve yatak kapasitesi artırımı ile toplamda 30 milyon dolarlık bir yatırım öngörüyoruz. Şu ana kadar alınan rezervasyonların toplamı ile 88 milyon TL’ye ulaşan turizm grubu ciromuzu 2013 yılının sonunda 110 milyon TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
ŞEHİR OTELCİLİĞİNİN SİNYALLERİNİ VERDİ Sektör olarak İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi’ne yatırım yapılması gerektiğini dile getiren Harika Güral, İstanbul’daki turizm potansiyelini de değerlendirdi. Harika Güral, Anadolu yakasının turizm sektörü için de yükselen trend haline geleceğini belirterek grubun Anadolu Yakası’nda şehir otelciliğine soyunacağının da sinyallerini verdi.
34 Hi-Tech gündem
Dünyanın en büyük spor kongresi için geri sayım başladı
Sportaccord, 2014’de Belek’de… SportAccord Uluslararası Spor Birliği, 2014 yılı SportAccord Uluslararası Kongre ve Ekspozisyonunun 6 – 11 Nisan 2014 tarihleri arasında Belek’te Susesi Resort’da yapılacağını bildirdi.
Ö
nümüzdeki yıl 12.’si gerçekleşecek olan SportAccord 2014 Uluslararası Kongresi, uluslararası spor dünyasının önde gelen tüm liderlerinin ve söz sahibi karar mercilerinin her yıl bir araya geldiği dünyanın en büyük ve en önemli yıllık spor toplantılarından biri özelliğine sahip. Dünyanın en büyük spor kongrelerinden Sportaccord 2014, Uluslararası Spor Federasyonları Genel Birliği (SportAccord, Yaz Olimpik Sporları Uluslararası Federasyonlar Birliği (ASOIF), Kış Olimpik Sporları Uluslararası Federasyonlar Birliği (AIOWF), Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC)’nin yanı sıra spor ile ilgili faaliyet gösteren pek çok organizasyon ve federasyonu da bir araya getirecek olması sebebi ile de önem taşıyor.
EV SAHİPLİĞİNİ BELEK YAPACAK Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı ve aynı zamanda SportAccord 2014 Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener; “SportAccord için Antalya’nın Belek beldesinde bu harikulade mekânı sağlamış olmaktan dolayı son derece mutluyuz. Sadece mükemmel tesislerle değil, bölgenin muhteşem doğal güzelliği ile de Türkiye’de ilk kez düzenlenen SportAccord Kongresinin son derece keyifli ve unutulmaz olacağına inanıyorum” sözleri ile düşüncelerini dile getirdi.
SPORUN DEVLERİ ANTALYA’DA BULUŞACAK SportAccord Genel Müdürü Nis Hatt ise; “2014 yılında Belek-Antalya’da yapacağımız etkinliğimiz, ana otelle birleşik üstün bir kongre merkezinin getirdiği avantajlardan yararlanacak. Ferah ve dolaşımı kolay, çok rahat bir ortamda uygun ve pratik kurulum sayesinde mekân sosyalleşmek için ideal olacak. Ayrıca birbirine çok yakın farklı resort otellerde de konaklamalar yapılacak” dedi.
DÜNYA OKÇULUK ŞAMPİYONASI DA BELEK’DE Belek-Antalya, spor konusunda gelişmekte olan bir bölge ve bu yıl 2013 Dünya Okçuluk Şampiyonasına da ev sahipliği yapacak. Ayrıca, Bayanlar Golf Avrupa Turu çerçevesinde Türk Hava Yolları Ladies Golf Open Turnuvası Belek’te düzenlenecek. Geçtiğimiz yıl yine bölgede, Türkiye’nin en büyük golf turnuvası olan Türk Hava Yolları Golf Dünya Finali düzenlendi.
36 Hi-Tech gündem
Avrupa’nın seçkin destinasyonu ‘Taraklı’ Avrupa Komisyonu’nun düzenlediği “Avrupalı Seçkin Destinasyonlar (EDEN) Projesi”nin 2013 yılı Türkiye ulusal destinasyonu olarak Sakarya’nın ‘Taraklı’ ilçesi seçildi.
T
urizme henüz tam anlamıyla kazandırılamamış ancak sürdürülebilir turizm çalışmaları neticesinde gelişme potansiyeli yüksek görülen destinasyonların belirlenerek ortak bilgi ve iletişim ağına dahil edilmesini sağlayan Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) kapsamında her yıl düzenlenen yarışmaların 2013 ülkeler seçmesi tamamlandı. Proje kapsamında bu yıl Türkiye’nin çeşitli merkezlerden toplam 30 başvuru yapıldı. Ülkemizde projeyi yürüten Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde oluşturulan komisyonların başvuruları değerlendirdiği bu yılki yarışmada Taraklı, Karaman ve Seferihisar finalist oldu. Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi kapsamında Bakanlığa yapılan başvuruların değerlendirildiği yarışma sonucunda Sakarya’nın Taraklı ilçesi Türkiye Ulusal Destinasyonu olarak belirlendi.
TARAKLI AVRUPA’YA TANITILACAK Avrupa Komisyonu seçilen ülke destinasyonları için tanıtım filmleri hazırlayarak, AB ülkeleri televizyonlarında yayınlanmasını sağlıyor. Ülkelerin ulusal destinasyonları ayrıca her yıl Avrupa Turizm Formu kapsamında düzenlenen fuarda tanıtılıyor. Avrupa Komisyonu tarafından sağlanan her türlü tanıtım olanağından yararlanacak olan Taraklı ilçesi EDEN projesi ile önemli bir fırsat elde etmiş oldu.
38 Hi-Tech yeni yatırımlar
Pera’nın ilk beş yıldızlı oteli
Radisson Blu Hotel Pera açıldı Yatırımı Dilek Holding’e ait Pera’nın ilk beş yıldızlı oteli Radisson Blu Hotel İstanbul - Pera, 100 milyon dolar yatırım bedeli ile şehir otelciliğine kapılarını açtı.
R
adisson Blu Hotel İstanbul – Pera, 25 Haziran Salı günü bölgenin ilk 5 yıldızlı uluslararası zincir oteli olarak kapılarını açtı. 100 milyon dolar yatırımla açılan Pera’nın ilk beş yıldızlı oteli, aynı zamanda Dilek Holding’in İstanbul’daki ilk yatırımı olma özelliği de taşıyor. Otele dair tüm detayları şehir otelciliği ve İstanbul’a ait beklenti ve hedefleri ile Radisson Blu İstanbul – Pera Genel Müdürü Okan Karadağ ile konuştuk.
Radisson Blu İstanbul - Pera’yı tanıtmadan önce yatırımcı şirket hakkında kısa bir bilgi verir misiniz? Radisson Blu İstanbul - Pera, yüzde 100 öz sermaye ile kurulmuş bir Dilek Holding yatırımıdır. Dilek Holding, 12 yıldır Sheraton Çeşme Hotel’in kurucusu, yatırımcısı ve işletmecisi olarak turizm sektöründe kaliteli hizmet veren bir holding konumuna sahiptir. Otelimiz ise, holdingin 2. otel yatırımı olarak 25
KİMDİR? 1997 yılında Bilkent Üniversitesi’nde Turizm ve Otel Yönetimi üzerine lisansını tamamlayan Okan Karadağ, eğitimine California Üniversitesi’nde E-Ticaret master’ı ile devam etti. Profesyonel çalışma hayatına 1996 yılında Hilton İstanbul ile başlayan Karadağ, otelcilik kariyerine Hyatt Regency İstanbul, Renaissance Polat İstanbul, Marriott International, The Marmara Taksim, MiaPera Hotel ve Rixos Pera İstanbul ile devam etti. Okan Karadağ, şu anda Radisson Blu İstanbul – Pera’nın genel müdürlüğü görevini yürütmektedir.
Haziran Salı günü resmi açılışını gerçekleştirerek turizme kapılarını açmıştır.
Pera’ya yatırım kararı alınırken hangi kıstaslar gözetildi, bölge turizminden beklentileriniz nelerdi? Dilek Holding zaten uzun senelerdir şehir otelciliğinde uygun bir yer arayışı içinde idi. İstanbul’un kalbi Pera, grubumuzun tüm taleplerine cevap verecek özellikler taşıdığı için lokasyon olarak burayı seçtik.
Bildiğiniz gibi, Pera bölgesi İstanbul’un kültür-sanat ve eğlence yaşamının içinde; ulaşımı kolay, tüm konferans merkezlerine yakın, tarihi yapısıyla yerli ve yabancı misafirlerin ilgisini çekecek bir bölge. Üstelik bu kadar güzel bir lokasyonda yer alırken, muhteşem Haliç manzarasına da sahip olmamız bizi diğer rakiplerimizden ayırıyor. Odalarımızın hemen hepsi günün her saatinde nefes kesen manzarasıyla misafirlerimize İstanbul’u doyasıya izleme fırsatı yaşatıyor.
40 Hi-Tech yeni yatırımlar Otelde nasıl bir konsept benimsediniz? Çizginiz, hizmet standartlarınız ve kalite algınıza ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Otelimiz genel olarak modernize edilmiş art-deco tarz mimari dizayn özellikler taşıyor. Muhteşem Haliç manzarası ile bohem stilde döşenmiş lüks ve konforlu odalarımızda misafirlerimize kablosuz hızlı internet servisinden ücretsiz olarak faydalanma fırsatı veriyoruz.
MUHTEŞEM MANZARADA YEMEK KEYFİ Otelin leziz yeme içme olanakları arasında Süper Kahvaltı Büfesi, muhteşem Haliç manzarasına sahip Teras a la carte restoranı, gün boyu leziz yiyecek ve içecek olanakları sunan Vega Restoranı bulunuyor. All day dining konseptine sahip Vega Restaurant, dünya ve Türk mutfağının en leziz seçeneklerine menüsünde yer veriyor. Otelin giriş katında bulunan Luna Lounge ise içecek ve atıştırmalık yiyecek servisi ile misafirlerine hizmet veriyor. Orada hem bar olarak hem de piyano ile çay saatleri düzenleyeceğimiz, misafirlerimizin tüm günü keyifle bir şekilde geçirebilecekleri diğer outlet’imizdir.
TERAS, EKİMDE GÖRKEMLİ AÇILIŞINI YAPACAK Teras ise çok sürpriz bir markayla Ekim ayında açılacak olup bölgenin cazibe merkezi haline gelecektir. Otelimizin Executive Chef’i Ahmet Kartal; tecrübesi, vizyonu ve mutfakta yarattığı lezzetleri ile her gün harikalar yaratıyor. Şu anda büyük ilgi gören bir iftar menümüz var; bundan sonra da şefimizin önderliğinde özel menüler ve konseptler yaratmaya devam edeceğiz.
İSTANBUL’UN EN BÜYÜK SPA’SINA SAHİP Onun dışında otelimizin itinalı servis ve hizmetleri arasında tam donanımlı, 750 m2 alana yayılan bir SPA merkezi, detaylı concierge hizmetleri, araç parkı ve kapalı havuz bulunuyor. Modern teknoloji ile donatılmış çok amaçlı toplantı salonlarımız ile başarılı organizasyonları teminat altına alıyoruz.
Otelinizin misafir profili, istihdam sayısı, doluluk oranları ve yatırım bütçesi nedir? Biraz da Radisson Blu Pera’yı rakamlarla anlatır mısınız? Otelimiz 130 odalı olup 189 yatak kapasitesine sahiptir. 39 standart, 68 superior, 19 business class ve 4 adet suit olmak üzere 4 tip odamız bulunuyor. Radisson Blu Pera için 100 milyon dolarlık bir yatırım yapıldı.
MARKALAR
Mutfak Electrolux Profesyonel Sofra Üstü Ürünler (Çatal, Bıçak, Porselen) WMF, Steelite Açık Büfe ve Üniteleri WMF, Mile, Güren Metal Üniforma Modarslan Otel Tekstili DK Tekstil Yatak Yatsan Vitrifiye Ürünler Grohe Televizyon LG Electronis Otel Yönetim Sistemleri Fidelio Asansörler Otis Minibar Dometic Buklet Ürünleri Anne Semon Genel Alan ve Oda Mobilyaları Özel Yapım
Doluluklara gelince, Ağustos ayına %60 doluluk oranı ile giriyoruz, ayı %80 doluluk ile kapatacağımızı düşünüyoruz. 2013 yılındaki doluluk hedefimiz %65, 2014 yılındaki hedefimiz ise %80’dir. Misafir profilimizin ise %85’ini yabancı misafirler oluşturuyor. Avrupa, Amerika ve Ortadoğu’dan misafirler ağırlayacağımızı öngörüyoruz. Misafirlerimizin %65 gibi bir oranının iş dünyasından olacağını, %35’inin ise turistik seyahat sebebi ile geleceğini düşünüyoruz.
Son dönemde açılan oteller özellikle yeşil otel konseptleri ile dikkat çekiyor. Sizin bu konudaki yaklaşımınız ne oldu? Rezidor Grubu’nun çevre bilinciyle yaratmış olduğu
MİMARDAN Radisson Blu Pera’nın içmimarisi Art Mimarlık’a ait. Otel mimari yapısını modernize edilmiş art-deco olarak tanımlayan Art Mimarlık kurucusu Mimar Hakan Külahçı projeyi içmimari özellikleri ile şöyle anlatıyor: “Radisson Blu Pera’da, bölgenin mimari yapısına uygun olarak art-deco çizgilerin modern bir yorumunu benimsedik. Naturel malzemeler ve soft renkleri tercih ettiğimiz otelin oda duvarlarında Prof. Süleyman Sami Pekcan’ın tablolarını kullandık. Bu tercihimizle hem İstanbul siluetini en iyi şekilde yaşatmayı hedefledik hem de oda duvarlarına hakim soft renklere biraz hareket kazandırmak istedik.”
üretebilen modüler yapılı bir sistemdir. Bu sistem kombine ısı ve güç sistemi ilkesine dayanmaktadır. Biz de çevre bilinciyle otelimizde bu sistemi kullanmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Green Key sertifikasına en kısa zamanda sahip olup, bu konudaki hassasiyetimizi biz de göstereceğiz. Green Key, 2015 yılına kadar Rezidor Grubu’nun tüm otellerinde sahip olmayı planladığı global bir çevre dostu sertifikasıdır. Bu sertifikaya sahip olmak için alınması gereken tüm aksiyon planını yakın zaman içinde biz de uygulayacağız.
Otel teknolojiden faydalanma ve enerji verimliliği konusunda ne gibi ayrıcalıklara sahip? Otelimizde kojen enerji sistemi bulunmakta ve enerji tasarrufu maksimum seviyede sağlanmaktadır. Kojenarasyon, (CHP) tercihen ısı tüketimi olan yerlerde kullanılan ve aynı zamanda bölge ısıtma ağını yararlı ısıyla besleyebilen elektrik enerjisi ve ısı
İstanbul turizminde şehir otellerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? İstanbul, her geçen yıl yerli ve yabancı misafir sayısını arttırmaya devam ediyor. Yakın zamanda yaşanan olumsuzlukların da giderileceğini ve hedeflenen rakamlara ulaşılacağını düşünüyorum. Öngörüm4 sene sonra İstanbul’a gelecek misafir sayısının 15 milyon olacağı yönünde.
Dilek Holding’in bizimle paylaşacağı yeni yatırım planları var mı? Grubumuzun hem şehir otelciliği hem de resort konusunda yatırımları devam edecektir. Yatırımlarımız somutlaşınca sizlere bunun bilgisini de vermekten büyük memnuniyet duyacağız.
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
42 Hi-Tech yeni yatırımlar
Sürmeli İstanbul yenileniyor 27 yıllık geçmişi ile İstanbul’un en köklü otel markalarından biri olan Sürmeli İstanbul, 5 milyon Euro yatırım bütçesi ile yenileniyor.
S
ürmeli Ailesi’ne ait, İstanbul’un en köklü otel markalarından Sürmeli Hotel renovasyonunda sona gelindi. Yaklaşık 5 milyon Euro bütçe ile 2012 Kasım ayından bu yana süren renovasyon projesi kapsamında odalar, business odalar, toplantı salonları, lobi, havuz, spa ve restoran alanları yeni siluetine kavuştu. Sırada bu ayın sonunda tamamlanması planlanan dış cephe yenilemeleri var… Sürmeli Hotel İstanbul renovasyon projesini Otel Genel Müdürü Bayram Birnican ile konuştuk.
Sürmeli Hotel İstanbul’da yenileme kararı nasıl alındı? Sürece ve kapsamına ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Otelimiz, Sürmeli Oteller Grubu’nun dört turizm yatırımından biri. Bu yıl sektörde 40. yılını kutlayan grubun İstanbul dışında Adana, Ankara ve Kuşadası’nda da otelleri bulunuyor. İstanbul otelimiz 1986 yılından bu yana konaklama sektöründe faaliyet gösteriyor. İstanbul’da, otelcilik sektöründe 27 yıllık bir geçmişten bahsederken takdir edersiniz ki, kent yaşamı ve teknolojik gelişmelerin getirdiği sonuçlar yatırımlarda
yenilemeyi zorunlu kılıyor. Bir otel teknoloji, konfor ve hizmet kalitesini arttırmak anlamında her 5-6 yılda bir kendini yenilemeli ve tazelemelidir düşüncesiyle biz de Sürmeli İstanbul olarak Kasım 2012’de yenileme projemizi başlattık.
Geç kalınmış bir yenileme midir bu? 1986 yılından bugüne geçen süreçte otelin belli alanlarında yenilemelerimiz olmuştu zaten. Son 5 yıllık süreçte odalar ve business odalarda yapılan renovasyonu da buna dahil ederek konuşuyorum. Geçtiğimiz senenin sonuna doğru Arkea Mimarlık ile birlikte business odalara hizmet verecek olan Business Lounge ile projemizi başlattık. 7 farklı ve birbiri ile birleşebilen toplantı odalarından oluşan yepyeni bir toplantı katı renove edilerek hizmete açıldı. Otel girişi ve düzenlemesi ile birlikte lobi katı tümü ile yeniden farklı fonksiyonlar için tanımlanarak yenilendi. Bahçe ve açık yüzme havuz alanı ile hizmete açıldı. Şu an dış cephe yenilemeleri ile çalışmalarımız sürüyor. Bir sonraki aşamada SPA alanları ile devam etmeyi planlıyoruz.
Sürmeli Grubu olarak, önümüzdeki dönemlerde diğer üç otelimizde de yenilemelerimiz sürecek. İkinci yenileme programımızda Adana Otelimiz var.
Projenin kapsamından biraz daha detaylı bahseder misiniz? Otelin hangi alanlarında ne tür değişiklikler yaptınız? İlk adımda otelin business odalarını yeniledik. 201 odaya sahip otelimizin business kategoride değerlendirilebilecek 50 odası bulunuyor. Bu çalışmalar oda dekorasyonları ve teknik donanımları komple değiştirilerek yenilendi. İlave olarak aynı katta
bir Business Lounge oluşturarak hizmet kalitemizi daha da arttırmaya çalıştık. Business odalarda konaklayan misafirler Business Lounge’ı tüm gün ücretsiz olarak kullanabiliyorlar. Bu alanda misafirlerimize yönelik çok özel ve farklı servislerimiz mevcut. Sabah saatlerinde başlayıp 23.00’e kadar devam eden bir servis hizmetinden söz ediyorum. Ücretsiz toplantı oda kullanımları, ikramlar, açık büfe ve alkol servislerini bunlara örnek sayabiliriz.
ARTIK “YAŞAYAN” BİR LOBİMİZ VAR Lobi alanımızda İstanbul’un dinamik ve renkli hayatını yansıtabilecek, aynı zamanda tüm dünya misafirlerine hitap edebilecek son derece modern, konforlu ve yaşayan bir konspet benimsedik. Bu alanda Lobi Lounge’ın yanında çok büyük olmasa da konforlu ve ergonomik olarak nitelendirebileceğimiz bir Lobi Bar’ımız var. Yine aynı alanda yazlık ve kışlık olarak kullanabileceğimiz geniş ve ferah bir restoran alanına sahibiz. Artık “yaşayan” bir lobiye sahibiz. Yenileme öncesinde ciddi metrekarelere sahip o alanı verimli bir şekilde kullanamıyorduk. Şimdi çok daha kullanışlı ve fonksiyonel KİMDİR? bir hale geldiğini 1958 yılında İstanbul’da söylemeliyim. doğdu. 1983 yılında Onun dışında havuzda Uludağ Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik da yenilemeye bölümünden mezun olan gittik. Küçük bir Bayram Birnican, Almanya alan olmasına Münster Üniversitesi’nde karşın teferruatlı bir Fremdenverkehr – Turizm çalışma yapıldı. Tüm İşletmeciliği eğitimi aldı. teknik alt yapısını Profesyonel çalışma hayatına değiştirdik. Ozonlama 1983 yılında Taksim Divan sistemi getirdik, Oteli’nde başlayan Birnican, hijyen son derece 1987-1995 yılları arasında önemli biliyorsunuz. Türkiye Touring Club bünyesindeki çeşitli otellerde Soyunma odalarından Genel Müdür olarak çalıştı. bahçe düzenlemesi 1995 yılında Sürmeli Otelleri ve mobilyalarına zincirine katılarak Satış ve kadar her türlü Pazarlama Direktörlüğü görevi yenileme faaliyetini yapan Birnican, 2004 yılından yaptık. Alan çok bu yana Sürmeli Hotel büyümedi ama daha İstanbul’da Genel Müdür butik ve konforlu bir olarak çalışmaktadır. hale geldi diyebilirim.
44 Hi-Tech yeni yatırımlar MARKALAR Renovasyon Projesi ve Uyg. Arkea Mimarlık İklimlendirme Sistemleri Daikin Klima Parke Parke Home Ses ve Işık Sistemleri 4US Mühendislik (Creston Ürünleri ve Electrovoice) Projeksiyon Sistemleri 4US Mühendislik (Sharp) Televizyon Samsung Vitrifiye, Armatür Vitra Oda Otomasyon Sistemleri 4US Mühendislik Restoran Mobilya Arkea Mimarlık Ahşap Ürünler Arkea Mimarlık Seramikler Vitra, Seranit Özel Soğutmalı ve İndüksiyonlu Açık Büfe Ünitesi Soğutma Ünitesi Monotech ve İndüksiyon Ocak
Romsan Mutfak Matfer Marka Chafing Dish WMF Toplantı Odalarının Kumaş ve Ahşap Lambri Kaplamaları Arkea Mimarlık Misafir ve Servis Asansörleri Otis İşletme Yönetim Sistemleri Protel (Opera, Micros) Toplantı Salonları İskemleleri ve Masaları Ozen Tasarım (Sandalye) Endüstriyel Mutfak Denden Mutfak
Otelin toplantı katında da büyük çapta yenilemeler olduğunu görüyoruz. Orada tam olarak neler yaptınız? İstanbul, konum itibari ile iş dünyasını merkezine çekmeye devam ediyor. Bizim doluluklarımızın yüzde 70’lik dilimini iş dünyası oluşturuyor. Yerli yabancı şirket yöneticileri ve misafirleri var bunun içinde. Kalan yüzde 30’luk kısmını ise seyahat amaçlı misafirler oluşturuyor. Bu doğrultuda biz de iş dünyasının taleplerini karşılayabilecek yeni toplantı salonlarını bünyemize katmayı hedefledik. Toplantı katımızı komple yeniledik. O katta daha önce farklı salonlarımız ile birlikte bir adet restoranımız da vardı. Restoranı lobi katına çıkardık. Onun haricinde yine toplantı katında irili ufaklı, tanımlanmayan salonlarımız vardı. Tüm katı yeniden planlayarak yedi adet, birbiri ile birleşebilen, farklı amaçlara yönelik toplantı salonları oluşturduk. Bu salonların bir diğer özelliği, iş dünyasının beklentilerine cevap verebilecek düzeyde profesyonel ve teknolojik sistemler ile donatılmış olması idi. Toplantı salonlarını sadece fiziksel olarak değil, servis ve hizmet kalitesi ile de ön plana çıkarmaya çalıştık. Yoğun ve stresli iş toplantı molalarında ekibimizin
hazırladığı her türlü damak zevkine uygun kahve molaları, ikramlar ve öğle yemekleri de yenilenen yüzümüzün bir parçası. Bir diğer özelliğimiz, bir tam güne tahsis ettiğimiz iki tane toplantı asistanımızın olması. Aynı şekilde konuklarımızın toplantı günlerinde aynı katta yer alan Business Center’dan da yararlanması mümkün.
Otelin yeni yüzüne yansıyan mimari, dekoarasyon ve tasarım algısına dair neler söylersiniz? Aslında bu yenilemeyle gelecek 10-15 yılda İstanbul’un dinamik ve hareketli yaşamına artı bir değer katmayı hedefledik. İstanbul’un en köklü ve saygın işletmelerinden biri olarak söz konusu bu hareketlilikten kopmamak, hatta gelecek beklentileri en üst düzeyde karşılayabilmekti amacımız. Dolayısıyla Arkea Mimarlık ile yürüttüğümüz tüm mimari çalışmalarımızda daha yalın, modern, konforlu ve butik bir anlayış benimsedik. Geniş ve tanımsız bir otel olmak yerine her bir ayağında ev ortamını hissettirecek bir konsepti tercih ettik.
Yenileme projesiyle otelin tasarruf etme yeteneği ne oldu? Otelin bütün genel alanları, toplantı salonları ve dış bina ışıklandırmalarında led aydınlatmalar kullanıldı. Biliyorsunuz, aydınlatmada led, düşük enerjili olduğu ve otomasyonla da desteklendiği için enerjide ciddi bir tasarruf kalemi. Gelecek 2-3 yıl içinde de yeşil otel olma yolunda çalışmalarımız var.
Projede ne aşamaya geldiniz, bundan sonraki süreç nasıl devam edecek? Şu an dış cephe çalışmaları devam ediyor. Tüm binanın doğramaları değişiyor. Bu önemli tabii. İzole edilmiş, ses geçirmeyen ve sıcak soğuk geçirmeyen camlar kullanıyoruz bu defa. Cephe tamamen alikobant kaplanıyor. Otelin rengini de değiştiriyoruz. Dış cephede füme ve kırık beyaz ağırlıklı bir renge
gidiyoruz. Muhtemelen Ağustos sonu gibi o bölümü de tamamlamış olacağız.
Toplam yenileme maliyetinizi öğrenebilir miyiz? Bu proje için toplam yaklaşık 5 milyon Euro gibi bir bütçe ayırdık.
Bu çalışmada sizi en fazla zorlayan detaylar neler oldu? Her şeyden önce çalışan bir otelde yenileme yapıyorsunuz. Sizi en çok zorlayan etken de bu oluyor. Yedi aydır devam eden projeyi belli alanları kapatarak, bölüm bölüm yapabildik. Hala dış cephe yenilemelerimiz devam ediyor.
Otelin değişen yeni yüzü sizce pazara nasıl yansıyacak, doluluk ve fiyatlara etkisi ne olacak? Türkiye ve İstanbul’da güven oluşturan bir markayız. Şu ana kadar tüm dünyadan yerli ve yabancı misafirleri ağırladık. Bundan sonraki süreçte daha nitelikli ve kaliteli hizmetler ile doluluk oranlarımızı arttırmayı ve de bunu olabildiğince gelirlerimize yansıtmayı hedefliyoruz. Haliyle müşteri profilimizde de değişiklikler olacak. Özellikle İstanbul’da ağırlıklı yabancı şirket misafirlerine yönelik konaklamalar ve toplantılar almaya çalışacağız. Satış ve pazarlama stratejilerimizin temelini konaklama ve toplantı organizasyonları oluşturacak. Doluluklara gelirsek, şu an mevcut şartlarda iyi doluluklarla seyrediyoruz. Amacımız, bu doluluklarla beraber İstanbul hayatına artı bir değer katmak ve gelirlerimiz artırmak. Bu yenilemeyle birlikte yüzde 10 gibi bir büyüme öngörüyoruz.
Sürmeli İstanbul’u yeni yüzü ile nasıl tanımlarsınız? Dediğim gibi, Sürmeli İstanbul 27 yıllık geçmişi olan bir otel ve Türkiye’nin en köklü ve güvenilir
markalarından biri. Hedefimiz, yeni dönemde daha renkli, dinamik, dünyayı kucaklayabilen ve özellikle yeni kuşağa hitap eden bir otel olmak. Her ne kadar yerli bir grubun yatırımı olsak da tabiri caizse Londra’ya uğramış bir otel olmayı istedik. Elbette modern dünyayı kucaklamak ve konforu yaşatmak anlamında.
Grubun gelecek planlarında yeni otel yatırımları var mı? Türkiye turizminde 40 yılı kutlamak sektör açısından önemli bir değer. Sürmeli, gelecek dönemde de hedeflerini büyütecek bir grup. Bu süreçte mutlaka var olan zincir otellerine yenileri de eklenecek. Önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde İstanbul’da butik konseptte yeni projeler geliştirmeyi tasarlıyoruz. Kesin olmamakla birlikte Boğaz olabilir ya da Tarihi Yarımada bölgesi. Şu an fikir aşamasındayız, gelişmeler doğrultusunda yatırımlarımıza yön vermeyi planlıyoruz.
46 Hi-Tech yeni yatırımlar
Hilton Worldwide 4000’inci otelini Çin’de açtı
Hilton Worldwide, 4000’inci oteli Hilton Shijiazhuang’ı Çin’in Hebei eyaletinde hizmete açtı. Oteller zincirinin, Büyük Çin bölgesinde faaliyette olan 35 otelinin yanı sıra, 42 binden fazla odaya sahip 120 oteli de geliştirilme aşamasında.
H
ilton Worldwide Otelleri, dünyada en hızlı büyüyen oteller zinciri unvanını korumaya devam ediyor. 4000’inci oteli Hilton Shijiazhuang’ı Çin’in Hebei eyaletinde hizmete açan Hilton Worldwide, bölgede faaliyette olan 35 otelinin yanı sıra, 42 binden fazla odaya sahip 120 oteli de geliştirilme aşamasında.
NASSETTA: HIZLA BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ Hilton Worldwide’ın 4000’inci otelinin açılışına ilişkin kısa bir değerlendirmede bulunan Hilton Worldwide Başkanı ve CEO’su Christopher J. Nassetta, şöyle konuştu: “2013, şu ana kadar şirketimiz için olağanüstü bir yıl oldu. 4000’inci otelimizi açmamız, dünyanın lider konaklama şirketi olma yolundaki kararlılığımızı gösteriyor. Dünyanın tüm bölgelerinde benzeri görülmemiş bir büyüme kaydettik. Portföyümüz düşünüldüğünde, hem bu yıl hem de gelecekte hızla büyümeye devam etme beklentisi içindeyiz.”
EN HIZLI BÜYÜYEN KÜRESEL OTEL ŞİRKETİ Hilton Worldwide, küresel büyümeye odaklanması ve endüstri lideri markalardan oluşan portföyü sayesinde, 2007 yılından bu yana 1.100’ün üzerinde yeni otel inşa ederek oda sayısını yüzde 33 artırdı. Hilton Worldwide, bu ivmeyle “en hızlı büyüyen küresel otel şirketi” unvanını elde etti. Şirket, şu anda 176 binden fazla odaya sahip ve yaklaşık 1000 yeni otel inşa ediyor. Bu rakam, hem sektörde hem de şirketin tarihinde erişilen en yüksek rakam. Hilton Worldwide, 2013’ün başından bu yana tüm dünyada 100’ün üzerinde otel açtı, yılın geri kalanında da 110’dan fazla otelin açılması bekleniyor.
TÜRKİYE’DEKİ TOPLAM ODA SAYISI 10 BİNİ AŞTI Hilton Worldwide, Mayıs ayında yapılan 2013 Türkiye ve Komşu Bölgeler Otel Yatırımları Konferansı’nda, Türkiye’de üç yeni otelin inşa edilmeye başlanacağını duyurarak, Türkiye’deki portföyünün gittikçe artan bir hızla büyüdüğünü gösterdi. Hilton Worldwide, ülkede
48 Hi-Tech yeni yatırımlar
Daru Sultan Hotels Galata açıldı SuperGrup’un İstanbul’daki ilk otel yatırımı olan DaruSultan Hotels Galata, turizme kapılarını açtı. Luxury kategorisine sahip 35 odalı otel, 15 Mayıs’tan bu yana Şişhane’de konuklarını ağırlıyor.
D
aruSultanHotels Galata Turizm ve Otelcilik dünyasındaki ilk yerini Şişhane’de açtığı 35 odalı Luxury sınıf oteliyle aldı. Yatırımı SuperGrup’a ait olan otel, Osmanlı mimarisi iç dizaynı ve Levander Mimari dış cephesiyle geçmişi bugüne taşıyan izlere sahip. Bu özelliklerinin yanı sıra Galata, Haliç ve İstanbul boğazının eşsiz manzarasına sahip odaları ve her katında başka bir Osmanlı padişahının hikayesine yer verdiği dizaynı ile de dikkat çeken DaruSultanHotels, şimdiden birçok yerli ve yabancı turistin ilgi odağı haline gelmiş durumda.
CEM AKSOY: TURİZMDE İDDİALIYIZ DaruSultanHotels Galata’yı yoğun ve sıkı bir çalışmanın ürünü olarak yerli ve yabancı misafirlerin beğenisine sunduklarını ifade eden Otel Genel Müdürü Cem Aksoy, turizm işletmesine yönelik şu bilgileri paylaşıyor: “Türkiye’nin dünyadaki itibarını daha da ileriye taşımak hedefi ile yola çıktık. DaruSultan, bunu hayata geçiren projelerimizden ilki oldui. Dünyanın gerdanı İstanbul Boğazı’nda, omuzu Galata’ya yüzü Haliç’e dönük yaşayan, Levanten Mimari’nin bu son iki binasından birini Sultanlara layık bir hayata hazırladık. Her katında zamana yön veren bir Sultan’ın dünyasının teneffüs edileceği ‘vakanüvis’’lerden sızan olayların yaşandığı, Sultanları Sultan yapan sırrın fısıldandığı bir mekân DaruSultan. Turizm sektörüne yönelik ilk adımızı burada, Galata’da attık. SuperGrup’un İstanbul’daki ilk oteli olan DaruSultan Hotels Galata, grubun bundan sonra gelecek diğer otelleri ile ilgili de oldukça iddialı olduğunun açık bir göstergesi olmuştur.”
50 Hi-Tech yatırım
Tarihi dokusu ve konforu ile Doubletree By Hilton Kuşadası... DoubleTree by Hilton Kuşadası, tarihi Tabakhaneler’in eşsiz dokusu ile bölgenin en iyi turistik tesisi olarak dikkat çekiyor.
D
ünyanın en büyük otel işletmelerinden Hilton Worldwide ile bir proje gerçekleştiren Göçtur, dünyada örneği nadir bulunan tarihi doku ile konforu bir arada barındıran DoubleTree by Hilton Kuşadası ile bölgeye en iddialı turistik tesisi kazandırdı. Kuşadası Marina’ya bakan eşsiz manzarası, konforu ve lüks anlayışıyla Kuşadası’na farklı bir soluk katan DoubleTree By Hilton Kuşadası, tarihi yapısını koruyarak lüks suit odalara dönüştürdüğü taş tabakhane yapılarıyla geçmiş ve bugünü bir arada yaşatıyor. 2013 Mayıs ayından bu yana Kuşadası merkezde hizmet sunan DoubleTree by Hilton Kuşadası, konferans ve gezi turizminin konuklarını lüks ve konfor standartlarının ötesinde hizmet anlayışı ile
ağırlayacak şekilde tasarlanmış. Tarihi yeniden yaşatacak bu proje, sadece DoubleTree By Hilton Kuşadası ile değil, tarihi yapısını koruyarak dönüştürdüğü eski tabakhane yapıları ve yeni bir yaşam alanına dönüşen bölge ile de dikkat çekiyor.
GEÇMİŞLE BUGÜN BİR ARADA Restorasyonunu mimar Nur Bağcı Kocasoy’un, peysaj mimarisini ise Dr. Turgay Ateş’in yaptığı Old Town Tanneries diye adlandırılan alan, aslına uygun olarak yeniden yapılandırılmış 4 adet taş bina ile eski mimari tarzdaki avlu kültürü ile oluşturulan ve içerisinde bir restaurant-bar, café, kitabevi ve kültür merkezinin bulunduğu yaşam alanından oluşuyor. Suit oda olarak kullanılan bu taş binaların içerisinde de kendi havuz ve bahçeleri bulunuyor.
MÖNÜLERİ İLE İDDİALI DoubleTree by Hilton Kuşadası’nın otel bölümünde ise 87 oda mevcut. Dekorasyonunu Atölye A Mimarlık’ın yaptığı odalar, misafirler için konforun ön planda tutulduğu, kullanım rahatlığı ve farklılık oluşturacak şekilde dizayn edilmiş. Otel girişinde geniş bir galeri, galeri içinde de misafirlerini yukarıya davet eden bir merdiven ve resepsiyon yer alıyor. Burada Türkiye’nin en başarılı sanatçılarıyla sergiler düzenlenmesi planlanıyor. Otelin bir bahçe içinde yer alan SPA’sı ise sauna, hamam ve masaj keyfiyle size beklentilerinizin çok ötesinde bir keyif sunuyor. Hem yerli hem de yabancı turistler için bölgenin en iyi alternatifi olabilecek Linnet Patisserie ve Piccione Ristorante, muhteşem Kuşadası ve yat limanı manzarasıyla 12 Bar&Restoran ise iddialı mönüleriyle herkesin vazgeçilmezi olmaya aday.
52 Hi-Tech yatırım
Nefes almanın en keyifli adresi: MRG Hotel Çanakkale’nin Biga ilçesinde yer alan MRG Hotel, Kaz Dağları’na bir adım mesafedeki yemyeşil bahçesi, tarihsel dokusu ve büyüleyici atmosferiyle konuklarına huzurlu ve keyifli bir tatil seçeneği sunuyor.
Ü
ç kuşağın bir arada büyüdüğü, renove edilmiş bu tarihi ahşap konak, içindeki tüm eşyalarla beraber, konuklarını tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Toplantı ve eğitim merkezi olarak da kullanılabilen MRG Hotel, konuklarının ortamın bir parçası olabilmelerini sağlıyor. Konağın yanındaki R binanın altında hizmet veren Gönenç Bar ise, müzikleri ve dekoruyla konuklarına unutulmaz anlar yaşatıyor.
LEZZET VE MUHABBET BİR ARADA Otelin avlusunun içinde yer alan ve yaz aylarında Kaz Dağları’nın havasını soluma imkanı veren yemyeşil bahçe, konuklarına huzurlu bir atmosferde dinlenme olanağı sunuyor. Bu bahçede tam anlamıyla ‘nefes’ alırken bir yandan da Refet Restaurant’ın lezzetli yemekleri eşliğinde, dostlarınızla sohbet etme imkanı bulacaksınız. Kahvaltı adresinin olmazsa olmazlarından olan MRG Hotel, kahvaltı menüsüne kendi bahçelerinin gülleriyle yapılan gül reçelini eklemekle kalmayarak, özel yapım olan keçi peynirlerini de misafirlerine sunuyor.
TARİHİ KONAK’TA Alanyalı kereste tüccarı Mehmet Rüştü Efendi tarafından, 1800’lerin sonlarında Biga’da, eşi, bir oğlu ve üç kızı ile birlikte oturmak üzere, bir konak yaptırılır. Konak uzun yıllar, Mehmet Rüştü Efendi’nin çocukları ve torunları tarafından kullanılır. Burada devamlı yaşayan ortanca kızı Nazmiye Gürkaynak’ın 1993’teki vefatının ardından, adının verildiği torunu Prof. Dr. Mehmet Rüştü Gürkaynak tarafından konak korumaya alınır. Konak, konaklama ve eğitim amacına yönelik tasarlanan, oda ve konferans salonu sayısı açısından yetersiz kaldığından, iki yeni bina eklenmesiyle kendi içinde çeşitlilik ve hareketlilik arz eden bir konferans ve toplantı merkezi olarak MRG Hotel hizmete açılır ve 2000 yılında Biga’nın en çok tercih edilen otelleri arasındaki yerini alır.
54 Hi-Tech iş’te kadın
İnce, zarif ve profesyonel: .NG Hotels & Resorts Icra Kurulu Başkanı
Hediye
Güral Gür “İş yerinde hiçbir zaman patronun kızı havasında olmadım. Sonuçta sen de bu şirketin bir çalışanısın ve öyle bir lüksün olamaz!”
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
O
nu herkes Türkiye porselen sektörünün dev isimlerinden Nafi Güral’ın kızı olarak tanıyor. O’ysa turizme kattığı değerler ile rüştünü ispatlayarak, kendi elde ettiği başarıları ile kariyer basamaklarını tırmandı. Üstelik “Patronun kızı” gibi olmadan, turizmci bir aileden gelmenin sorumluluk ve bilinci ile... Bu ayın iş’te kadın bölümünde NG Hotels & Resorts İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür’ü dergimize konuk ettik. Güral Ailesinin üçüncü kuşak temsilcilerinden Hediye Güral Gür; kariyer yolculuğu, iş yaşamı, turizm yatırımları ve özel hayatına dair bakın neler anlattı…
Hediye Hanım, öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Eğitimimi Koç Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladıktan sonra işletme master’ı yaptım. Turizm eğitimim yok aslında. Sektörle tanışıklığım tamamen aileden geliyor. Ucundan bucağından hep turizmin içinde var olarak büyüdüm. Ne zaman ki birebir turizmle ilgilendim, o zaman sektörü gerçek anlamda anlamaya ve keşfetmeye başladım.
O dönemde hayalini kurduğunuz, kendinize yakın gördüğünüz bir iş var mıydı? İnsan okuduğu bölümün hakkını vermek istiyor tabii. Asıl isteğim diplomat olmaktı. Konsoloslukta çalışmak, dünyayı gezmek bana çok cazip geliyordu. Bir gün babamla gelecek planlarım üzerine sohbet ederken bana “Sen Sefire olup hangi ülkeleri gezeceğini zannediyorsun? Seni ilk gönderecekleri yer Fransa mı olacak? Peki evlenmeyi düşünüyor musun, o zaman kocan seninle her yere gidecek mi, bunları bir düşün” dedi. Haksız da değildi. Diplomat olmak bir kadın için güzel ve prestijli olabilirdi ama zorlukları da çoktu. Düşündüm ve iş hayatında olmayı seçtim. Okuldan 1999 yılında mezun oldum. Tam ben iş başvurularımı yapmışken o büyük deprem oldu. İstanbul’da tek başına yaşıyordum. Hatta Kasım ayında gerçekleşen ikinci depreme evde yalnızken yakalandım. Bu bende psikolojik bir etki oluşturdu. Size şöyle tarif edeyim, daha çok yuvana, annenin babanın yanına dönme isteği gibi bir duygu yaşadım. İş görüşmelerimi sonuçlandırmadan evimi kapatarak Kütahya’ya geri döndüm ve şirketimizin İnsan Kaynakları departmanında çalışmaya başladım. O dönemde şirkette yeniden yapılanma sürecine gidildi. Bu sayede çok sayıda departmanla ilgili bilgi edinme fırsatı da yakaladım.
Daha sonra Porselen Grubu’nun ihracat bölümüne geçtim. Üretim, satış ve ihracat bölümlerini her aşamasıyla tecrübe ettim diyebilirim.
Turizmle yollarınız nasıl kesişti? Kütahya’da Porselen Grubu’nda çalışırken, İstanbul’a dönüşüm 2004 yılında evlilik sebebi ile oldu. 2005 yılında Sapanca’daki otelimizin projesinde çalışmaya başladım. Otelin inşaatının tamamlanmasıyla işletme tarafında görev aldım. O dönemde eşimin işyeri de Sapanca’daydı. Çocuğum henüz 1.5 yaşında olduğu için, herhangi bir okul engeli yoktu. İşin başına aileden birinin geçmesinin doğru olacağı düşüncesi ile İstanbul’daki evimi kapatarak Sapanca’ya yerleştim. Yaklaşık 2 sene kadar orada kaldım. Dolayısıyla bilfiil işin içine girip, işletmeci kimliği ile tanışmam 2008 yılına denk geliyor.
Turizm, bu geçirdiğiniz altı yılda size neler öğretti? Turizm, herkesin fazlasıyla fikir ürettiği, her türlü yoruma açık, ancak uzaktan bakıldığı gibi görünmeyen bir sektör aslında. İnsan odaklı ve incelikleri olan bir sektör. Hem çok keyifli hem zorlayıcı bir iş. Zor çünkü bir taraftan insana hizmet ederken diğer taraftan çok sayıda insanla çalışıp, yönlendiriyorsunuz. Herkes tatil yaparken siz çalışıyorsunuz mesela. Bu kadar zor ve meşakkatli olmasına karşın aynı zamanda keyif verici. Misafirlerinizden aldığınız sıcak bir teşekkür, samimi bir gülümseme için her şeye değer diyorsunuz. Keyif veren yanları da çok, zorlayıcı yanları da. Ben porselen işini de büyük zevkle yapıyorum. Çünkü porselen, çocukluğumun, hayallerimin şekillendiği bir iş olmuştur hep.
Turizmde kadın çalışan olmak nasıl bir duygu, anlatır mısınız? Turizmin, özellikle de biz kadınlar için ideal bir sektör olduğunu düşünüyorum. Kadının doğasında misafirperverlik var zaten. Otelinizi eviniz gibi görüp, gelen misafirleri evinize gelen misafirler gibi ağırladığınızda işiniz daha da kolaylaşıyor. Kadın olmanın şöyle bir avantajı var, hem misafir ihtiyaçlarına hem tesis geneline daha farklı gözle bakabiliyorsunuz. Kadın olduğunuz için yerde gördüğünüz bir yaprak tanesi bile gözünüze çarpabiliyor. Ama erkekler öyle değil. Perde eğri duruyor diyelim, bir erkek çalışan yanından beş kez geçse de görmeyebiliyor. Konaklama ve ağırlama sektörü için bu detaylar çok önemli tabii. Otelinizi isterseniz altınla kaplayın, yeterli ilgi ve kaliteli hizmet olmazsa, misafirinizi mutlu edemezsiniz. Misafiri en çok ilgilendiren,
56 Hi-Tech iş’te kadın
“
Aile işi de olsa iş hayatının belli yükümlülükleri vardır. iş yerinde hiçbir zaman patronun kızıyım havasında olmadım. Sonuçta sen de bu şirketin bir çalışanısın ve öyle bir lüksün olamaz!
”
nasıl konuştuğunuz, nasıl gülümsediğiniz ve nasıl hizmet sunduğunuzdur. Bunların hepsi bir bütün. Dolayısıyla ben kadınları sektör bazında daha düzenleyici ve kontrolcü buluyorum. Kadın zaten genetiği itibari ile o yeteneğe sahip.
Turizmci bir babanın kızı olmak kariyer hayatınızı nasıl etkiledi? Babamdan çok şey öğrendim elbette. Ama babam operasyonlarımıza birebir karışmaz. Babamın hep söylediği bir söz vardır, “İşi bilmekle iş bilmek aynı şey değildir” diye. Hakikaten her işi bilenden iyi bir işadamı olmasını bekleyemezsiniz. Profesyonel çalışma hayatımda işle ilgili babamdan çok şey öğrenmeme karşın, turizm işini, birlikte çalıştığım turizm profesyonellerimizle birlikte yürütüyoruz. Babam stratejik kararlarda yönlendirici oluyor.
Bir kadın yönetici olarak kendinizi nasıl anlatırsınız? Özel hayatımda olduğu gibi iş hayatımda da sakin bir yapıya sahibimdir. Çok kolay öfkelenmem. Öfkelendiğimde ise arkadaşlarım sınırlarımın ne olduğunu ve neye ne kadar tahammül edeceğimi bilirler. Yapılan hataları fazla sorun etmem, sonuçta telafi edilebilir. Ama aynı hatayı tekrarlamamak lazım. Ayrıca yalana tahammülüm asla yoktur.
Peki turizm neyi affetmez? Turizmin temeli insana hizmet olduğu için en önemli husus saygıdır. Haklı bile olsanız misafire, “sen haksızsın” deme lüksünüz yok. Bir şekilde orta yolu bulup düzgün bir şekilde kendinizi ifade etmeniz gerekiyor. Onun dışında, personelin de haddini aşacak ifadelerden kaçınması gerekmektedir.
İş kadını kimliğinize bir de anne olmayı eklersek, iş hayatıyla özel yaşamınızı nasıl dengeliyorsunuz? Elimden geldiğince başarmaya çalışıyorum. Kadın açısından bir şeyleri dengeye oturtmak hiç de kolay değil. Erkek sadece işini düşünüyor. Evini çekip çeviren bir kadın var nasıl olsa. Öncelikleri belirlemek önemli bir ayrıntı. Önce işim, evim, çocuklarım diyorsanız sosyal hayatınız biraz daha geride kalabiliyor. Sosyal hayat olmadan da olmuyor. Mutlaka bir denge kurmak zorundasınız. Ama bizim işimizin bir güzelliği de, turizm bir anlamda sosyalleşmeyi de beraberinde getiren, hatta zorunlu kılan bir sektör. O noktada da şanslı buluyorum kendimi.
Patron kızı olmak ve olmamak arasında gelgitleriniz oldu mu hiç? Hiçbir zaman! Aile işi de olsa iş hayatının belli yükümlülükleri vardır. İş yerinde hiçbir zaman patronun kızıyım havasında olmadım. Sonuçta sen de bu şirketin bir çalışanısın ve öyle bir lüksün olamaz! Üstelik bu tutumun size kaybettirecekleri bir hayli fazla. Ben patronum edasıyla dolaşmakla hiçbir şey öğrenemediğiniz gibi çevrenizdeki insanların saygısını da kazanmanız güç. Birlikte çalıştıkça, paylaştıkça saygı çoğalıyor, güven artıyor. İş hayatında eleştirilere ve müzakereye açık olmak lazım. Hatalı olduğumda arkadaşlarım beni düzeltebilmeli. İşini çok iyi biliyor olsan da her şeyi bilemezsin. Ancak bu kriterlere uygun olduğun sürece iş hayatında gerçek başarıyı yakalayabilirsin. Umarım biz de kendi çocuklarımızı bu iş ahlakıyla yetiştirebiliriz.
Biraz da NG Hotels&Resorts’ün otel yatırımlarından bahsedelim. Grubun gelecek planlarında yeni otel yatırımları da olacak mı? Şu anda NG markası altında Güral Harlek, Güral Sapanca ve Güral Afyon olmak üzere üç otelimiz bulunuyor. Yeni yatırım olarak, İstanbul Basın Ekspres Yolu üzerinde bir otel projemiz var. Şu anda belediye ile imar izinlerini çıkartmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 350 oda kapasiteli beş yıldızlı bir şehir oteli olmasını tasarlıyoruz. İstanbul Avrupa’da kongre turizminim parlayan yıldızlarından biri. Dolayısıyla biraz daha toplantı ve kurumsal pazarda söz sahibi olacak bir tesis hazırlığındayız. 2016 başında İstanbul otelini tamamlamayı planlıyoruz. Onun dışında son dönemde otel yapmak kadar işletmeciliğe de yeşil ışık yaktık. Bu anlamda gelecek dönemde işletmecilik ile de büyüyebiliriz.
DOSYA
Ramazan Bayramı 58 Hi-Tech
BEŞ YILDIZLI
“bayramlar”
Beş yıldızlı oteller Ramazan Bayramı’nı bir tatil deneyimine dönüştürmek için en cazip bayram paketlerini hazırladı. Ramazan Bayramı’nda şehirde kalıp, tatil yapma imkanı bulamayanlar için sunulan birbirinden özel fırsatlar arasında Boğaz’a nazır Türk mutfağının en sevilen lezzetlerini tatmak da var, indirimli SPA seçeneklerinden faydalanmak, farklı gösteri ve etkinlikler ile bayramı bir şölen havası içerisinde geçirmek de var. . Iste . Türkiye’nin en seçkin otellerinden sizin için seçtiğimiz keyifli, eğlenceli ve lezzet dolu bayram alternatifleri… Herkese beş yıldızlı “bayramlar”…
DOSYA
Ramazan Bayramı 60 Hi-Tech
Çırağan Palace Kempinski ile Boğaz’da bayram tatili
Ç
ırağan Palace Kempinski İstanbul, Ramazan Bayramı’nı Boğaz kıyısında geçirmek için cazip bir Bayram Paketi hazırladı. 1-11 Ağustos 2013 tarihleri arasında geçerli olan bu özel pakete, Boğaz manzaralı odalarda dört gece konaklama, her sabah güne Türk ve dünya mutfağından taptaze lezzetlerin sunulduğu Laledan Restaurant’da kahvaltı büfesiyle başlamak, tatil süresince bir akşam birbirinden nefis ızgara
etler, balıklar ve deniz ürünlerine geleneksel Türk mutfağının sevilen lezzetlerinin eklendiği Boğaz’ın en çekici mekanlarından Bosphorus Grill’de akşam yemeği dahil. Boğaz’ın hemen kıyısında adeta Boğaz’ın serin sularında kulaç atıyormuş hissi uyandıran masmavi havuzda yüzmek, Çırağan Sarayı’nın büyülü atmosferinde tarihi bir yolculuğa çıkmak da bu muhteşem tatilin ayrıcalıkları arasında.
Renaissance Polat İstanbul Hotel ile şeker tadında bayram tatili
İ
stanbul’un merkezinden uzaklaşmadan tatili doyasıya yaşamak isteyenler için karşı konulmaz bir fırsat sunan Renaissance Polat, deniz kenarında ki konumu, yeşil alanları ile misafirlerin vazgeçilmezi haline geliyor. Renaissance Polat İstanbul Hotel bayramı şeker tadında yaşatıyor. Deniz manzaralı odalarda 2 kişi 1 gece bayrama özel uygun fiyatlarda konaklayabilir. Ayrıca sevdiklerinizle birlikte bayram yemeğinizi Daphne Restaurant’ta yiyebilir, deniz manzarası eşliğinde farklı lezzetleri tadabilirsiniz. Daphne Restaurant’ın terasında açık büfe kahvaltı yapabilir, açık yüzme havuzu ve spor kulübünden ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz.
DOSYA
Ramazan Bayramı 62 Hi-Tech
İstanbul’un tek “ Açık Hava Spa” sı Şeker Bayram’ında Ritz- Carlton’da
R
itz-Carlton’un ikinci katında yer alan Açık Hava Spa’sı Şeker Bayramında İstanbul’da kalanlar ve tatil yapamayanlar için kendilerini özel hissetirecek bir ambiyans oluşturuyor. Boğaza tepeden bakan eşsiz konumuyla üç adet jakuzi, havuz, masaj odaları, güneşlenme terası ve özel bir bar alanına sahip Açık Hava Spa’da ister çocuklu olarak ailecek, isterse çift olarak başbaşa keyif dolu bir paket hazırlandı. Aile Spa Paketinde günün kokteyli ile karşılama, hafif bir başlangıç olarak düşünüldü. Spa menüsünden seçilecek 50’şer dakikalık 2 kişilik masaj, 10’ar dakikalık ayak bakımı ve gün boyunca her saat başı ikram edilen birbirinden leziz yiyecek & içecekler ise özel hissettirecek ambiansın detayları olarak belirlendi. Minik misafilere de günlerini farklı kılmak amacıyla sürprizler hazırlandı. Çiftler için hazırlanmış Spa paketine, masaj, ayak bakımı ve gün boyunca sunulan yiyecek ve içecekler ve bir sonraki Spa deneyiminde alınacak bir bakımda %20 indirim uygulanacaktır.
63
Bayram Antalya’da Rixos Hotels’de yaşanır
R
ixos Hotels Şeker Bayramı’nı Antalya’da geçirmek isteyenler için Rixos Downtown Antalya, Rixos Tekirova, Rixos Premium Belek, Rixos Sungate ve Rixos Lares birbirinden renkli ve eğlenceli etkinlikler düzenliyor. Rixos Lares, hem yetişkinler hem de çocuklar için çok farklı gösteri ve etkinlikleri bayram boyunca misafirlerine sunuyor. Samba, Harem ve 1001 Gece dans gruplarının yanı sıra dört farklı sirk gösteri grubu ile yaşanmaya değer. Rixos Premium Belek’te bayramını geçirecek olan misafirler spor ve eğlenceyi doyasıya yaşayacaklar. Red Pool Party , Plaj voleybolü, tenis turnuvası ve kangoo jumping spor aktivileri ile aktif ve keyifli bir bayram tatilinin tadını çıkartacaklar. Rixos Tekirova her bayram olduğu gibi seçkin
misafirlerini sürprizlerle şaşırtıyor. Rixos Soyal SPA’da indirimli masaj, gün boyu özel aktiviteler ve en değerli misafir olan çocuklar için Rixy Club su olimpiyatları Rixos Tekirova’da geçirilecek Bayram tatilini özel kılıyor. Ramazan Bayramı Rixos Downtown Antalya’da her yaşa uygun etkinlik programları, Karaoke, Rixy Club etkinlikleri ve spor aktiviteleri misafrilerini bekliyor. Rixos Sungate ise bu bayram misafirlerini eğlendirerek dinlendiriyor. Akdeniz bölgesinin en büyük eğlence ve aile oteli olan Sungate dünyaca ünlü DJ performansları, Rusya’nın en popüler şarkıcılarından Ivan Dorn performansı, Kumkapı meyhane eğlencesi, Todes dans grubu ve Alp Alpsu konseri ile yerli ve yabancı misafirlerine dopdolu bir bayram vaat ediyor.
DOSYA
Ramazan Bayramı 64 Hi-Tech
Ramazan Bayramı’nın çekim merkezi: The Marmara Antalya
K
endine özgü mimarisi ile misafirlerine Antalya’da bulunmanın tüm güzelliklerini yaşatan The Marmara Antalya, Ramazan Bayramı için özel bir paket sunuyor. Ramazan Bayramı’nı sevdikleri ile konforlu ve huzur dolu bir ortamda geçirmek isteyenlerin adresi bu yıl yine The Marmara Antalya olacak. Özgün mimarisi, yüksek standartlarındaki kalite anlayışı ile Antalya turizminde özel bir yere sahip The Marmara Antalya’nın Ramazan Bayramı paketi superior odalarda minimum 3 gece yarım pansiyon konaklama, Tuti Restaurant’ta açık büfe sabah kahvaltısı ve akşam yemeği içeriyor. Pakette misafirlere, kalış süresi boyunca bir defa olmak üzere 30 dakikalık klasik masaj* ve 30 dakika dalış tecrübesi sunuluyor. Paket kapsamında 0- 12 yaş bir çocuk yarım pansiyon ücretsiz konaklama fırsatı da var. Yine kalış süresince bir defaya mahsus limitli içecek ile Jolly Joker’e giriş pakette sunulan cazip fırsatlar arasında yer alıyor. Ramazan Bayramı’nda The Marmara Antalya’da konaklayanlar ayrıca müsaitlik durumuna göre erken giriş, geç çıkış imkanı ve ücretsiz kablosuz internet hizmetinden yararlanma olanağına da sahip olacaklar.
Dedeman Zonguldak’ta Ramazan Bayramı’na özel kampanya
T
ürkiye’nin en yaygın oteller zinciri Dedeman Hotels & Resorts International’ın Batı Karadeniz’deki yeni simgesi Dedeman Zonguldak, Ramazan Bayramı’na özel kampanyasıyla misafirlerine unutulmaz bir tatil deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Dedeman Zonguldak, Batı Karadeniz’in gözde kenti Zonguldak’ta, Dedeman kalitesi ve misafirperverliğini bayram neşesine ekleyerek konuklarını ağırlayacak. Dedeman Zonguldak, misafirlerine bayram hediyesi gibi bir fırsat sunuyor; 02-12 Ağustos 2013 tarihleri arasında geçerli kampanyada Ramazan Bayramı’na özel 4 gece kal 3 gece öde. Karadeniz’in önemli liman kentlerinden, doğal güzellikleriyle ünlü Zonguldak’ta, misafirlerini ağırlayan Dedeman Zonguldak, Ramazan Bayram’ında herkese birbirinden farklı tatil alternatifleri sunuyor. Bayram boyunca geçerli kampanyaya 30 dakikalık boyun ve omuz masajı veya özel kese odasında kese-köpük masajı da dâhil.
DOSYA
Ramazan Bayramı 66 Hi-Tech
İstanbul’un güzelliklerini keşfetmek için; Pera Palace Hotel Jumeirah
P
era Palace Hotel Jumeirah; bayramda, üç imparatorluğun başkenti İstanbul’da bayram neşesini tüm sevdikleriyle birlikte geçirmek, ibadet yerlerini ve tarihi mekanları gezmek isteyen misafirleri için benzersiz bir deneyimin adresi oluyor. Üstün hizmet anlayışını köklü tarihiyle harmanlayan Pera Palace Hotel Jumeirah; birbirinden lezzetli yemekleri, kaliteli servisi ve büyüleyici mimarisi ile Ramazan Bayramı’na yakışır mistik bir atmosfer sunuyor.
İstanbul denince akla ilk gelen İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı’na yürüme mesafesinde bulunan konumu ile Pera Palace Hotel Jumeirah; üstün hizmet kalitesini Ramazan’ın mütevazı ve mistik ruhuyla ustaca harmanlarken, bayram paketiyle de Pera Palace Hotel Jumeirah; bayramda İstanbul’da kalanlar, tatillerini İstanbul’da geçirmek isteyenler için cazibe merkezi haline geliyor. Bayram paketi 11 Ağustos tarihine kadar geçerli .
68 Hi-Tech hijyen
Permak yönetimi turizmcilerle buluştu Permak Makina AŞ., her yıl düzenlediği Geleneksel İftar Yemeği organizasyonlarına bu yıl İstanbul ve Antalya’ da gerçekleştirdiği iki iftar yemeği ile devam etti.
P
ermak Makina’nın gelenekselleşen iftar yemeği programı, bu yıl 18 Temmuz Perşembe günü Renaissance İstanbul Bosphorus’daki yemekle başladı. İstanbul bölgesindeki otel satın alma müdürleri, teknik müdürleri, housekeeper’ları ile kuru temizleme sektöründe yer alan firmalardan seçkin konukların katıldığı organizasyon yoğun ilgi gördü. Antalya’da 24 Temmuz Çarşamba günü Miracle Resort Hotel’de gerçekleştirilen diğer iftar organizasyonunda otel satın alma müdürleri, teknik müdürleri ve F&B müdürleri, Permak yönetim kadrosu ile buluştu.
ETKİNLİKLER YILSONUNA KADAR DEVAM EDECEK Yemekte açılış konuşması yapan Permak Makina Genel Koordinatörü Metin Tunç, konuklara Permak Makina’nın sektördeki geçmişinden kısaca bahsederek, çamaşırhane sistemlerinde uygulanabilecek enerji tasarrufu çalışmaları ve tesis yapılarına uygun Makina seçimi konusunda bilgi verdi. Organizasyona üyeleriyle destek veren OSMED Yönetim Kurulu Başkanı Murat Arıncı da, böyle bir
organizasyonda bir araya gelme fırsatı buldukları için Permak ve davetlilere teşekkür etti. Etkinliklerine yılsonuna kadar düzenleyeceği eğitim seminerleri ile devam edecek olan Permak Makina, endüstriyel çamaşırhane tesislerinin planlanması, projelendirilmesi ve kurulması konularında 40 yıldır faaliyet göstermekte olup; Permak markası ile Türkiye başta olmak üzere, Ortadoğu ve Yakın Asya’da yer alan 26 ülkeye hizmet sunmaktadır.
70 Hi-Tech hijyen
Atlantik Makina 20 yaşında Endüstriyel çamaşırhane, otel çamaşırhane ve kuru temizleme tesislerine satış, projelendirme ve satış sonrası servis hizmetleri sunan Atlantik Makina, sektörde 20. yaşını kutluyor.
S
ektöründe 20. yaşını kutlayan Atlantik Makina, 1992 yılından bu yana endüstriyel çamaşırhane tesislerinin, otel çamaşırhanelerinin ve kuru temizleme tesislerinin satışı, projelendirilmesi ve satış sonrası servis hizmetlerini yürütüyor. Alanında Türkiye’nin önde gelen kuruluşları arasında yer alan Atlantik Makina, tesislerin projelendirilmesinde uluslararası normlara göre yerleşim ve iş akışını ön planda tutarak, ilk yatırım ve iyileştirme çalışmalarını da başarıyla yürütüyor. Atlantik Makina’nin 20. yaşını kutlamaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getiren Atlantik Makina Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Çil, bu kapsamda web sitelerini yenilediklerini belirterek hizmet ve servis anlayışlarına ilişkin şu bilgileri paylaşıyor:
ABDULLAH ÇİL: 20. YAŞIMIZI GURURLA KUTLUYORUZ “Geçen 20 yıl içinde mevcut tesislerin iyileştirilmesi çalışmalarında önemli bir yol kat ettik. Bugüne kadarki tüm faaliyetlerimizde, müşteri ya da müşteri adaylarımızın ihtiyacına ve menfaatine uygun olmasına büyük bir özen gösterdik. Tüm hizmetlerde müşteri memnuniyetini göz önünde bulundurarak müşteri nezdindeki imajımızı ve iş kalitemizi tüm çalışanlarımızla ve partner firmalarımızla sağlamayı amaç edindik. Bu vesile ile sektörde 20. yaşımızı kutlamaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumuzu dile getirmek isterim.” Dünyanın önde gelen Makina imalatçılarından Milnor, ADC, Danube, Lapauw, Vega, Ilsa, Eazy Clean, LG,
Sidi, Jumag, Sankosha, Busetti, Thermopatch ve Thermotex’in Türkiye genel mümessili olan Atlantik Makina; komple çamaşırhane, kuru temizleme, tekstil terbiyeleme, deri yağ alma, metal yağ alma ve buhar jeneratörleri tesisleri için Makina, ekipmanların ve sarf malzemelerin satışını başarıyla sürdürüyor.
ÇEVRECİ KURU TEMİZLEME MAKİNESİ Yüksek kalite, detaylı işçilik, hijyenik, sistematik, ekonomik, kullanıcı dostu ve çevreye duyarlı ürünleri ile sektördeki konumunu her geçen yıl güçlendiren Atlantik Makina’nin ithal ettiği en bilinen ürünlerinden bir tanesi, Eazy Clean. İnsan sağlığına ve çevreye verdiği zararlar nedeniyle üzerinde birçok tartışma yaşanan kuru temizleme sektöründe, umut vaat eden gelişmeler yaşanıyor. Atlantik Makina tarafından ithal edilen Eazy Clean kuru temizleme Makinasi, sağlığa zararlı perkloretilen solventi yerine, çevre dostu ve organik bir solvent olan hidrokarbon ile temizlik yapıyor.
Shangri-La Hotel Bosphorus
KOKUSUZ VE ORGANİK Yaygın olarak kullanılan, insan sağlığına ve çevreye zararı bilinen perkloretilen, sinir sistemine, karaciğerlere, böbreklere ve solunum sistemine zarar veren bir solventtir. Havaya, toprağa, yeraltı ve dolayısıyla içme sularına karışarak tüm canlılara zarar veriyor. Temizleme etkisinde perkloretilen kadar etkili olan hidrokarbon ise çevreye ve insan sağlığına zararı olmayan kokusuz, organik ve çevre dostu bir solventtir.
Swiss Hotel
SAYGIN OTELLERİN ÖNCELİKLİ TERCİHİ Atlantik Makina tarafından ithal edilen Eazy Clean Hidrokarbon solventli kuru temizleme Makinaleri; Avrupa, Amerika ve Japonya’da sıkça tercih ediliyor. Aynı şekilde Türkiye’nin önde gelen beş yıldızlı ve saygın otellerinde de kullanılan ürün, Swissotel, Çırağan Palace Hotel Kempinski, Shangri-La Bosphorus, Les Ottoman ve Ritz Carlton Otel’de miladını dolduran perklorlu Makinaler yerine tercih ediliyor. Bunun yanında Pertek, Dry İstanbul, Köpük Yıkama ve Doktor Dry gibi müşteri memnuniyetini ön planda tutan kuru temizleme tesislerinde de Eazy Clean tercih ediliyor.
Shangri-La Hotel Bosphorus
72 Hi-Tech hijyen
Tolkar, üstün teknolojisi ile okyanusları aştı Dünyanın en büyük çamaşırhane ekipmanları fuarlarından biri olan Clean Show 2013’e katılan Tolkar, Smartex Miracle serisi ürünleri ile tüm dikkatleri üzerine çekti.
D
ünyanın en büyük çamaşırhane ekipmanları fuarlarından biri olan Clean Show 2013 bu yıl Amerika’nın New Orleans şehrinde gerçekleştirildi. Kuzey ve Güney Amerika ülkeleri başta olmak üzere, Avrupa, Afrika, Avustralya ve Asya’dan çok sayıda ziyaretçinin akınına uğrayan Clean Show’da Tolkar da yerini aldı. Fuara Tolkar Makina Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace’nin yanı sıra Tolkar Ailesi’nden Yönetim Kurulu Üyesi Tolkar Karace, İhracat Satış Müdürü Mehmet Karali ve Amerika Bayisi olan Protrim Enterprises de hazır bulundu.
POLYRIB ECO DRUM TEKNOLOJİSİNE BÜYÜK İLGİ Dünyaca büyük üreticilerin katıldığı fuarda Tolkar, ağırlıklı olarak Smartex Miracle serisi ürünleri ile bütün dikkatleri üzerine çekti. Su ve enerji tasarrufu konusunda büyük çabalar harcayan Amerika ve Avrupalı ziyaretçiler su, ısıtma enerjisi, kimyasallar, atık su ve elektrik enerjisinden %50 tasarruf sağlayan patentli PolyRib ECO Drum teknolojisine büyük ilgi gösterdiler. Kendinden su geri kazanım sistemi ile su tasarrufunu %60’a çıkaran Tolkar’ın yeni ürünü Smartex Miracle + TS de fuarda en çok ilgi gören teknolojilerden biri oldu. Gerek otel tekstili gerek hastane çamaşırları gerekse dustmat (endüstriyel paspas) yıkama işinde olan ziyaretçiler Tolkar standında uzun zaman geçire-
rek Smartex Miracle teknolojisini incelediler ve detaylı bilgiler aldılar. Stantta bulunan bir Makina sürekli olarak PolyRib ECO Drum teknolojisi ile yıkama yaparak ziyaretçilerin tasarrufları daha kolay anlamasını sağlarken, diğer bir Makina de patentli Smart Balans sistemini tanıtmak amacı ile 400 G de titreşimsiz sıkma yaparak bu konuda zorluk yaşayan tüm kullanıcılara farklı ve sıra dışı bir çözüm oldu.
CENK KARACE: ABD’NİN HER EYALETİNDE OLMAK İSTİYORUZ Clean Show 2013 Fuarı’nda kısa bir konuşma yapan Tolkar Makina Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace şunları söyledi: “Amerika çok büyük bir pazar, biz bu pazarda çok yeniyiz ve henüz sadece 4 tesiste Makinalerimiz çalışıyor. Ancak aldığımız sonuçlar ve geri dönüşler çok olumlu çünkü müşterilerimizin hepsi kullandıkları eski teknolojilere göre çok büyük tasarruflar yaptıklarını söylüyorlar. Patentli teknolojilerimizin dünyanın bu yakasında hızla tanınmaya ve talep görmeye başlamış olması bizi hem ülkemize sağlayacağımız katkılar açısından hem de Tolkar’ın dünyadaki başarılarını sürdürmesi açısından çok memnun etmektedir. İlerleyen dönemlerde Amerika’nın her eyaletinde ürünlerimizin yer almasını ve ülkemizin en iyi şekilde temsil edilmesini kendimize hedef olarak belirledik.”
74 Hi-Tech hijyen
Ecolab’tan göze de hitap eden yenilik:
“Xense çubuklu oda kokuları” Endüstriyel temizlik ve hijyen sektörünün önde gelen firmalarından Ecolab, Xense markası çubuklu oda kokusu portföyüyle otellere yeni ve farklı bir kokulandırma seçeneği daha sunuyor.
O
rtamda kalıcı ve güzel kokular sağlayan, konsantre parfüm içeren ürünleriyle Xense markası çubuklu oda kokusu portföyüyle ortamlara farklı bir kokulandırma seçeneği daha sunuyor. Xense çubuklu oda kokuları kullanıldığı ortamın havasını tazeliyor ve temizlik algısını destekliyor. Oda, tuvalet, ofis, lobi ve genel alan gibi yerlerde kullanılabilen Xense çubuklu kokular renkli ve özel tasarım şişeleriyle göze de hitap ediyor.
ÜÇ FARKLI KOKU SEÇENEĞİ Üç farklı koku seçeneğine sahip olan çubuklu oda kokuları doğal yağlar içermekte ve bu doğal yağlar aynı zamanda iyileştirici ve rahatlatıcı bir etki de göstermektedir. Şişenin içine yerleştirilen çubuklar, özenle seçilmiş parfüm karışımını emerek kokunun ortama yayılmasını sağlarken, ortamın büyüklüğüne veya ortamda arzu
edilen koku yoğunluğuna bağlı olarak koku seviyesini şişedeki çubuk sayısını azaltarak veya arttırarak da belirlemek mümkün.
TAZE KOKULARIYLA; XENSE FRESH Portakal, misket limonu, greyfurt ve limon kabuğunun taze kokularıyla kendinizi turunç bahçesinde hissetmenizi sağlar.
NARİN ÇİÇEKSİ AKORLARI İLE; XENSE AQUA Açılıştaki marin notların, gül ve menekşenin narin çiçeksi akorları ile sarmalanan orta notlarla buluştuğu koku, dip notlarda sizi karşılayan beyaz miskler ile bu mavi tonlardaki yolculuğu tamamlar.
GÜNEŞ IŞIĞI KADAR PIRILTILI; XENSE BLUE Bergamot ile ışıltı katılmış, ferahlığı marin notlar ile harmanlanıp Akdeniz’in eşsiz maviliği üzerinde dans eden güneş ışıklarının pırıltılarını sunar.
76 Hi-Tech yeni mekan
Şık, keyifli ve lezzetli: Al Fakheer Shisha Lounge Adını dünyadaki en büyük tütün markasından alan Al Fakheer Shisha Lounge, Bebek’te açıldı. Türk ve Azeri iki genç yatırımcıya ait mekan, Bebek Yokuşu üzerinde iki katlı ahşap beyaz binası ile nargile tutkunlarını keyfe ve lezzete davet ediyor.
İ
ki çocukluk arkadaşının en büyük hayali, Al Fakheer Shisha Lounge. İki nargile tutkununun hayali gerçeğe dönüştürdüğü özel bir mekan. Dokuz yaşlarında başlayan ve 21 yıl boyunca süren dostluğun en güzel meyvesi belki de. Peki neden Bebek, mekanın yatırımcı ortaklarından Elçin Azizov anlatıyor: “Çünkü Bebek, herkesin olmak istediği bir yer. Bir de tabii Bebek’te dört dörtlük nargile&restaurant hizmeti veren başka bir alternatif yok. Olanlardan da insanlar çok memnun değiller. Bir süre sonra nargile kafelerin kahve konseptine dönüştüklerini görüyoruz. Ortağımla ben yaklaşık 10 yıldır nargile içtiğimiz için nerede neyin eksik olduğunu iyi biliyorduk. Sonuç itibari ile burada açmaya karar verdik.”
Al Fakheer Shisha Lounge Yatırımcı Ortağı Elçin Azizov
50’Yİ AŞKIN NARGİLE SEÇENEĞİ Al Fakfeer’de her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Mekanda nargileyi komple bir servis hizmetiyle alıyorsunuz. İçinde 50’yi aşkın nargile seçeneği de var, 58 çeşit yemek, loca, televizyon, ipad ve çağrı butonu hizmetleri de… Anlayacağınız bir nargile hizmetinden çok daha fazlasına sahip Al Fakheer. 50’den fazla nargile çeşidi diyoruz çünkü farklı karışımlarla birlikte sayısı 2-3 katını buluyor. Al Fakheer, Bahreyn, nakle, alkollü nargilelerin yanı sıra meyve özlüleri mekanın en çok rağbet görenlerinden. Yaz dolayısıyla en fazla mevsim meyvelerinden karpuz ve kavunun tercih edildiğini söyleyen Azizov, “Bizim en büyük özelliğimiz, nargilelerimizi canlı meyvelerden yapmamız. Görsel olarak şık olmaları da ayrı bir tercih konusu” diyor.
58 ÇEŞİT YEMEK Al Fakheer’in diğer nargile mekanlarından bir farkı da, hizmeti seçkin yemek menüsü ile desteklemesi. Mekan tam bir restoran formatında olmasa da en
78 Hi-Tech yeni mekan
az bir restoran menüsü kadar zengin bir çeşitliliğe sahip. Al Fakheer’de balık ve deniz mahsulleri dışında 58 çeşit yemek alternatifi bulunuyor. Daha çok atıştırmalık tarzında ve doyurucu! Köfte de var, tavuk şiş, mini hamburger hatta kebap da var. Özellikle Al Fakheer Kebabı’nı tatmanızı tavsiye ederiz.
RAHAT VE KONFORLU LOCALAR Ortadoğu’nun otantik atmosferini yansıtan localar, Al Fakheer’in en ilgi çekici motiflerinden biri. İki katlı mekanın tümüne dağılan ikili, üçlü, dörtlü hatta on beşli localar, yine misafirin rahatlığı, konforu ve mahremiyeti için düşünülmüş. Dilerseniz ayağınızı uzatın, bağdaş kurun; dilerseniz televizyon seyredip internete girin. Bir süreliğine de olsa, orası artık sizin dünyanız! Al Fakheer’de gözümüze çarpan dikkat çekici uygulamalarından bir tanesi de, çağrı butonu. Közünüz mü bitti, butona basarak değiştirtebiliyorsunuz. Üstelik burada çay tepsisiyle müşteriye baskı yapan bir hizmet anlayışı da yok! Ne kadar içmek isterseniz o kadarı ve buton sayesinde en hızlı servis ayrıcalığı ile! Bu hizmeti Azizov, “Siz hizmet almak istediğinizde ayağınıza geliyoruz” sözleriyle özetliyor.
AZERİ VE RUSLAR MÜDAVİMİ OLMUŞ Al Fakheer’in müdavimleri kim derseniz, içinde İstanbul’un yerlileri de var, Ortadoğulu misafirler de, Avrupa ve Amerikalı turistler de. Mekana İstanbul’daki beş yıldızlı otellerin büyük ilgi gösterdiğini anlatan Azizov; özellikle Rusya, Azarbeycan ve Ortadoğu ülkelerinden misafir ağırladıklarını söylüyor.
DEKORASYON TAMAMEN BİZE AİT Al Fakheer’de insanı kendine çeken, muazzam bir tasarım ve dekorasyon algısı hakim. “Etrafınızdaki her şey bize ait. Koltuk kaplamalarından perdelere, aynalardan avize, sini ve yastıklara kadar her bir detayı biz seçtik” diyen Azizov, sadece teknik konularda mimar arkadaşlarından yardım aldıklarını söylüyor.
ÇOK YAKINDA YENİ ŞUBESİ AÇILACAK Al Fakheer Shisha Lounge, sektörde yavaş ama emin adımlarla büyümek istiyor. “Hayalimizde şubeleşmek de var ama bunu yavaş yavaş yapmak istiyoruz” diyen Azizov, İstanbul’da bir mekan daha açacaklarının müjdesini veriyor.
80 Hi-Tech yeni mekan
Bodrum’da İtalyan rüzgarı: Cipriani New York, Hong Kong, Los Angeles, Miami, Ibiza, Moskova, Monte Carlo, Porto Cervo, Abu Dhabi, Venedik, Londra ve İstanbul’dan sonra Bodrum’da açılan Cipriani, Palmarina Bodrum’un Haziran ayındaki görkemli açılışından bu yana kısa sürede yaz tatilini Bodrum’da geçirenlerin uğrak yerine haline geldi.
D
ünyanın en iyi İtalyan restoranları arasında gösterilen Cipriani, İtalyan Şef Domenico Tonin önderliğinde malzemesinden menüsüne, servis konseptinden dekorasyonuna kadar en ince ayrıntıların tasarlanarak sunulduğu restoranıyla Bodrum’da konuklarını İtalyan lezzetleriyle buluşturuyor. Deniz ürünleri ve taze sebzelerin hakim olduğu Cipriani menüsü, yaz mevsimine uygun doyumsuz lezzetleriyle herkesi kendine hayran bırakacak zenginlikte…
TECRÜBELİ ŞEF DOMENICO TONIN BODRUM’DA Ülkesinin en leziz tatlarını Türkiye’ye getiren Domenico Tonin, ünlü İtalyan restoranı Cipriani’de senelerin deneyimiyle geliştirdiği en özel tariflerini
İtalyan mutfağı tutkunları ile buluşturuyor. 1963 yılında İtalya’da dünyaya gelen Domenico Tonin, Venezia Cipriani başta olmak üzere İtalya’nın en ünlü restoranlarında ve aralarında Cannes Film Festivali, Venedik Film Festivali, Miss Italia Güzellik Yarışması’nın bulunduğu önemli organizasyonlarda görev aldı. 2011 yılında Cipriani Abu Dhabi’de Executive Şef olan Tonin, ardından Cipriani Porto Cervo’daki görevine devam etti. Hiçbir restoranında kalite ve servis standartlarının değişmediği Cipriani; Domenico Tonin’in deneyimli mutfak ekibi ve restoranın 9 senedir Cipriani’de görev alan tecrübeli müdürü yönetiminde konuklarını İtalyan nezaketi ve sıcaklığı ile ağırlayan servis ekibi ile içinden çıkmak istemeyeceğiniz bir lezzet dünyası yaratmış.
GÜNBATIMINDA LEZZETE VE KONFORA DAVET Cipriani Bodrum, sadece benzersiz menüsü ile değil, Palmarina Bodrum’daki özel konumu ve sunduğu ayrıcalıklar ile misafirlerinde hayranlık uyandırıyor. Çünkü Cipriani’de Bodrum’un nefes kesen günbatımı ile aranıza girebilen tek şey şefin başka hiçbir yerde bulamayacağınız spesiyalleri olabilir. En prestijli uluslararası şarapların yanı sıra misafirlerine Türkiye’nin en kalite şaraplarını sunan Cipriani, Palmarina Bodrum’da unutulmaz bir akşam yemeği için kusursuz bir adres…
YAZA ÖZEL SÜRPRİZLER Dünyanın en ünlü restoranlarının kendilerine özel, benzerini bulamayacağınız bir menüsü olur. Cipriani Bodrum’da bundan fazlasını bulabilirsiniz. Şef Domenico Tonin, her gün değişen spesiyalleriyle size her defasında sürprizler sunacak zenginlikte bir menü yaratmış. Gün ortasında enerji veren taptaze bir seçenek olarak Parmesanlı Enginar ve Avakado Salatası, Taze Midyelerle hazırlanan Spaghetti, Istakoz ve Kiraz Domatesli Paccheri ya da İtalya’da bile bulamayacağınız Pizza Valtellina insanı keyiften çıldırtacak seçenekler olarak dikkat çekiyor. Akşam unutulmaz bir yemek için ise Cipriani usulü Kızarmış Ördek ya da Beef Carpaccio tadına doyamayacağınız günbatımlarına eşlik edecek güzellikte lezzetler…
82 Hi-Tech yeni mekan
Fatburger Tünel’de açıldı Hollywood’la özdeşleşmiş hamburger markası Fatburger’in Türkiye’deki ilk restoranı, Tünel Meydanı’nda açıldı.
H
ollywood’la özdeşleşmiş hamburger markası Fatburger’in ilk restoranı, Türkiye’nin yiyecekiçecek sektörünün kalbinin attığı İstanbul’da 26 Temmuz Cuma günü hizmete girdi. Türkiye’ye franchise ortağı Universal Food Company (UFC) tarafından getirilen Fatburger’e önümüzdeki 1 yıllık süre içerisinde 10 yeni halkanın daha eklenmesi planlanıyor.
HAMBURGERİN EN BÜYÜĞÜ VE LEZZETLİSİ Fatburger, yaklaşık 60 yıldır misafirlerine en büyük ve enfes hamburgeri sunuyor. Nefis hamburger ekmeğinin arasında, Fatburger’in tadına doyum olmaz hamburger köftesi, relish sos ve hardal gibi birbirinden lezzetli malzemeler kullanılarak hazırlanan Fatburger ürünleri arasında Chicken Sandviç, Veggieburger, BBQ Fatburger ve Mantarlı Swiss Fatburger gibi seçenekler bulunuyor. Fatburger ürünleri çeşitli boylarda misafirlere sunuluyor. Hamburger denince ilk akla gelen markalardan biri olan Fatburger’in misafirlerine sunduğu en büyük avantaj ise, kişiye özel burger imkanı. Fatburger keyfini yaşamak isteyenler, kendi burgerlerini diledikleri malzemelerle oluşturabiliyor.
SINIRSIZ İÇECEK KEYFİ Fatburger restoranlarının hamburger tutkunlarına sunduğu bir diğer avantaj ise, yemek süresince ücretsiz içecek yenileme olanağı. Fatburger misafirleri, satın aldıkları içeceği yemekleri süresince ücretsiz olarak tekrar tekrar yenileyebiliyor. Böylece Fatburger’de hiç kimsenin bardağı boş kalmıyor.
84 Hi-Tech şef’in gözünden
Mutfaktaki “tatlı ve sert”: Cevahir Hotel Asia Executive Şefi Beyazıt İde Anadolu Yakası’na yeni bir soluk getirmek üzere Dragos sahilde hizmete giren Cevahir Hotel Asia mutfağı 17 yıldır mutfağa gönül veren Beyazıt İde’ye, çalışma arkadaşlarının tabiriyle Beyaz Usta’ya teslim!
C
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
evahir Asia Hotel İstanbul’un güleryüzlü ve samimi şefi Beyaz Usta, aslen Bolulu. İlk ve orta öğrenimini Bolu’nun Seben ilçesinde tamamladıktan sonra Antalya Kalkan’da bir turizm işletmesinde çalışmaya başlayan Beyaz Usta, daha sonra İstanbul’a gelerek Cihangir’deki Susam Restaurant’ta komi olarak çalışmaya başlamış. O günleri yüzünde tatlı ve samimi bir gülümseme ile yad eden şef, beş yıldızlı mutfaklara adanan ömrün o ilk telaş ve heyecanlarını şöyle anlatıyor: “Cihangir’de komi olarak çalışmaya başladığım o ilk günlerdeki heyecanımı şu an bile tatlı bir anı olarak hatırlıyorum. Mutfaktaki sonu gelmez koşuşturmalar ve bitmeyecekmiş gibi uzayan saatler, acaba bu işi başarabilecek miyim endişeleri içinde geldi ve geçti… İşin en güzel tarafı, beni bir ağabey edasıyla destekleyen ve kucaklayan ustalarımla tanışmak oldu. Şimdi buradaysam, profesyonelce bir ekibi yönetiyorsam bunun en değerli mimarları onlardır.”
ÜÇ GÜN AYRI KALSA ÖZLÜYOR Beyaz Usta bu kadar içten ve açık yürekli iken, sormadan edemiyoruz, ya sizin mutfağa ve ekibe kattıklarınız? Yine aynı samimiyet ve hoşgörü ile sözlerini sürdürüyor: “Öncelikle şunu belirtmeliyim, mutfak benim her şeyim. Üç gün uzak kalsam özlüyorum. Bu güzelliği yaşamak kadar paylaşmak da önemli. Nasıl ki ben geçmişe dönük değerlerimi
KİMDİR? Beyazıt İde, 1976 yılında Bolu’nun Seben ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimi tamamladıktan sonra ilk işine Antalya- Kalkan’da bulunan Fırat Hotel’de başlayan İde, 1993 yılı başlarında İstanbul’a geldi. Cihangir’deki Susam Restaurant’da komi olarak çalışmaya başlayan İde, çalışma hayatına Sunset Restaurant’ta devam etti. Beyazıt İde, aynı gruba bağlı Grand Cevahir Hotel’den sonra Cevahir Hotel İstanbul Asia ile mutfak şefliği görevini sürdürmektedir.
unutmuyor, hatta onlara sımsıkı sarılarak yepyeni değerler oluşturuyorsam aynı şekilde sahip olduklarımı da arkadaşlarımla paylaşmayı biliyorum.
TATLI VE SERT Usta, kendine göre ılımlı, samimi; yeri geldiğinde ise disiplinli ve adil… “Bir şef mutfakta disiplinli ve kontrollü olmalı ve yeri geldiğinde de sertleşmeyi bilmeli! Çünkü çok yorucu ve stresli bir iş yapıyoruz.
Uzun saatler ayakta kaldığımız günler oluyor. Bütün bu koşuşturmaca içerisinde odaklandığımız tek bir konu var, o da müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutabilmek. Mutfakta moral ve motivasyonu sağlamak da cabası. Kalabalık bir ekiple, böylesi bir tempoda samimiyet ve dostluğu aynı düzemde tutabilmek çok zor. Onun için yeri geldiğinde tatlı ve serti oynamayı bilmelisiniz” diye özetliyor mutfaktaki duruşunu.
86 Hi-Tech şef’in gözünden
“
Beyaz Usta’nın mutfaktaki en vazgeçilmez dostu, derecesi ve kaşığı... Onun için ölçmek ve tatmak lezzetin en temel noktalarından ikisi. Ona yemek yaparken en keyif veren şeyler ise şarkı söylemek ve sohbet etmek…
”
“HER ŞEY MENÜ İLE BAŞLAR” Sevmek ve paylaşmak… “İşin en güzel tarafı bu herhalde” diyor Beyaz Usta ve sözlerini Cevahir Hotel Asia mutfağını vazgeçilmez kılan menüleri ile sürdürüyor. “Her şey menüyle başlar” diyor Beyaz Usta, turizmcilerin kendi aralarında sıkça kullandıkları bir söz olduğunu da anımsatarak. “Otel açılmadan önce menüyü kafamızda zaten oluşturmuştuk. Cevahir Grubu anlayışının mekana yansıyan vizyoner, yenilikçi ve saygın duruşu en önemli klavuzumuz oldu. Bundan sonrası çok daha kolay idi. Menümüzü misafir ihtiyaçları doğrultusunda, yine misafir odaklı dokunuşlarla hazırladık” diyen usta şef, “Ondan sonrası en uygun standartları yerleştirme çabasından başka bir şey değildi” şeklinde süreci özetliyor.
MENÜNÜN TARZI VE RUHU OLMALI Beyaz Usta’ya göre menünün mutlaka bir ruhu ve tarzı olmalı. “Tabii bunu söylerken tek bir mutfağa bağlı kalalım, diğer mutfaklara, damak tatlarına kapılarımızı kapatalım demiyorum. Sonuç olarak burası bir otel ve değişik millet ve kültürden insanları da gözeterek uluslararası bir mutfak oluşturmak zorundasınız. Dışarıdan gelen misafirlerin de
beş yıldız farkındalığında bir yemek deneyimini geçirmelerini sağlamak önemli. Biz bu bağlamda otel dışı misafirlerin de rahatça girip çıkabilecekleri ürünler ve fiyat politikasını esas alıyoruz.”
MESLEKİ TATMİN DE ÖNEMLİ Beyaz Usta, işletme ve misafir odaklı lezzet arayışlarının bir tarafına da mesleki tatmini koyuyor . “Dinamik, sürekli yenilenen bir menüyü damaklara sunmak elbette misafir odaklı hizmetin önemli bir parçası ama bununla birlikte kişiye sağlayacağı mesleki tatmin duygusu da göz ardı edilmemesi gereken bir unsur.” diyen Beyaz Usta, “Trend olmamış, yepyeni bir lezzeti herkesten önce damaklara sunmak ve yeni bir trend oluşturmak kadar tatmin edici başka ne olabilir ki?” sözleriyle yeniliğe ve farklı tatlara açık duruşunu da açık bir şekilde ortaya koyuyor.
HER TELDEN LEZZET Cevahir İstanbul Asia mutfağında her telden lezzeti deneyimlemeniz mümkün. Diyelim, Avrupa’dan geldiniz, geleneksel Türk mutfağının seçkin yemeklerini tatmak istiyorsunuz. Cevahir Asia’nın şık ve konforlu restoranında Yayla Kebabı da tadabiliyorsunuz, Kuzu Küşleme de. Tercihiniz Türk Mutfağı değil de, dünya mutfağı ise Cevahir Asia’da İtalyan ve Arjantin mutfağından en lezzetli seçkiler yine Beyaz Usta farkıyla sizleri bekliyor.
88 Hi-Tech gastro güncel
KAPP Mutfak Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gürkaynak:
“Her yıl katlanarak büyüyoruz” “Yurtdışı birimlerimizdeki çalışma faaliyetlerimizin büyümesi ile beraber 2013’ün ilk yarıyılında %40 büyüme gerçekleştirdik”
E
ndüstriyel set ürünler pazarının güçlü markalarından KAPP Mutfak, üretim kapasitesini yeni ürün ve ekipmanları ile artırıyor. 2012 yılında 1 milyon TL’lik yatırımı ile pazarda yüzde 20 büyüme kaydeden firma, 2013 yılının ilk yarıyılında ikiye katlayarak yüzde 40 büyüme sağladı. Firmanın 2013 yılına ilişkin hedeflerini ve yeni yatırım planlarını sektörel değerlendirmeleri ile birlikte KAPP Mutfak Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gürkaynak ile konuştuk.
KAPP Mutfak’ı kısaca tanıtarak endüstriyel mutfak sektöründeki faaliyetlerinden bahseder misiniz? Endüstriyel set üstü ürünler konusunda Avrupa’da ilk akla gelen isimlerden KAPP, 1997 yılından bu yana profesyonel mutfaklar için üretim yapıyor. KAPP ürün gamını, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda AR-GE çalışmalarıyla geliştirerek standartlarından ve kalitesinden hiçbir taviz vermeden hazırlık, açık büfe, bar, restoran ve içecek ekipmanları üretimiyle zenginleşmiştir. Firmamızın 2012 yılında sağladığı toplam büyüme %20 iken, ihracattaki büyüme %12 oranında gerçekleşmiştir.
Son dönemde yeni yatırımlarınız oldu mu? Bu yatırımların firmanıza yansımaları ne yönde oldu? Sektörün ihtiyaçları, müşterilerimizin talepleri ve beklentileri doğrultusunda sunduğumuz ürün kalitemizin devamlılığını sağlamak ve markalaşma hedefimizi gerçekleştirmek için 2012 yılında birçok yatırım çalışmalarımız oldu. Avrupa’nın yanı sıra Orta Doğu’da Hindistan ve Kazakistan’da faaliyete geçen birimlerimizin markamızın daha geniş alanlara yayılmasında ve daha hızlı hizmet vermemizde etkisi büyük oldu. Bununla beraber üretim kapasitemizi arttırmak için 2012 yılında fabrikamızda yaklaşık 1.000.000 TL’lik yatırım gerçekleştirdik. Sürekliliğimizi korumak için bu yıl da yatırım projelerimiz ve çözüm ortaklıklarımız devam ediyor.
2013 yılının ilk yarıyılına ilişkin hedefleriniz nelerdi, bu hedeflere ne oranda ulaşabildiniz? Bu yıla ilişkin hedeflerimiz arasında ürün gamımızın çeşitliliğini gerçekleştirerek, yeni ve yenilikçi ürün modelleriyle mutfaklara işlevsellik ve kullanım rahatlığı getirmek, bunun yanı sıra sunumlarda da görselliğin önemini her yeni ürün tasarımımızla öne çıkarmak idi. Bu hedeflerimizi büyük oranda yakaladığımızı söyleyebilirim. Öyle ki yurtdışı birimlerimizdeki çalışma faaliyetlerimizin büyümesi ile beraber 2013’ün ilk yarıyılında %40 büyüme gerçekleştirdik.
İhracat yapıyor musunuz? KAPP olarak bugün 45 ülkeye ihracat yapmaktayız. 2008 yılına kadar ihracatımızın %60’ı Avrupa ülkelerine idi. Bu yıl içinde firmamız hedefleri doğrultusunda geliştirdiğimiz ihracatımız uluslararası pazar da birçok ülkeye yayılmasıyla birlikte farklı bölgelerde de büyüme kaydetmiştir.
Günümüz teknolojisi çerçevesinde Ar-Ge çalışmalarına yatırım yapıyor musunuz? Biz tasarım ve Ar-Ge üzerinde oldukça yoğun çalışıyoruz. Bu konuda beraber çalıştığımız önemli aşçılarımız var. Ayrıca yurt dışında birlikte çalıştığımız özel tasarımcılarımız mevcut. Bir ürünü doğru tasarlamak, doğru fiyatlandırma yapmak ve doğru kullanıcıya sunmak uzun bir çalışma gerekiyor. Tercihler ve ihtiyaçlar günümüzde çok çabuk değişebiliyor bu nedenle biz bu anlamda önemli çalışmalar doğrultusunda yeni projeler geliştiriyoruz ve mümkün olduğunca hızlı bir şekilde yeni ürünlerimizi pazara sürmeye çalışıyoruz.
Endüstriyel mutfak sektörünün uluslararası pazarlarda geldiği nokta nedir? Sektör yabancı yatırımcıya ne gibi avantajlar sunuyor? Bugün geldiğimiz noktada bazı spesifik ürünler dışında Türkiye’de artık endüstriyel mutfak anlamında yapılmayan ürün kalmadı. Bütün ürün gamına baktığımızda %90 ürün gruplarını Türkiye’de yapılıyor ve ihracat ediliyor. Avrupa’da endüstriyel mutfak pazarı açışından bugün İtalya ve Almanya’da üçüncü sırada olduğumuzu söyleyebiliriz. Bununla birlikte Orta Doğuda özellikle Hindistan pazarında yaptığımız çalışmalar ve projelerle ile markamız hızlı bir şekilde yerini almıştır.
90 Hi-Tech gastro güncel
Ar Yıldız Genel Müdürü Yalım Yönter:
“Turizme yatırımlarımızı arttırdık” Çelik mutfak malzemeleri üreticisi Ar Yıldız, Galeri Kristal işbirliği ile turizm ve gastronomideki payını arttırıyor. 2013’ün ilk altı ayında %30’un üzerinde bir büyüme kaydeden firma, yılın ikinci yarısında da bu büyümeyi sürdürmek istiyor.
Ç
elik mutfak malzemeleri üretiminde Türkiye’nin söz sahibi firmalarından biri olan Ar Yıldız, turizm ve gastronomiye yaptığı yatırımlar ile sektördeki gücünü koruyor. Yakın bir dönemde Kilit Şirketler Grubu’na bağlı Galeri Kristal ile bir işbirliği sürecine girerek turizm sektöründeki etkinliğini daha da arttıran firmanın sektörden beklentilerini ve yatırım planlarını Ar Yıldız Genel Müdürü Yalım Yönter ile konuştuk.
Ar Yıldız’ın üretim faaliyetlerinden, kapasitesinden ve pazardaki konumundan kısaca bahseder misiniz? Ar Yıldız Çorlu üretim tesisleri 71 bin m2 alan üzerinde kurulu 36 bin m2 kapalı alana sahip olup, Türkiye’nin en büyük ve en modern tesislerinden biridir. Yıllık ortalama 3.220 ton çelik işleme kapasitesi bulunan fabrikamızda toplam 1.100 adet Makina parkuru bulunmaktadır.
Bugün Ar Yıldız, Türkiye’nin en seçkin zincir otelleri ile pazarın nabzını tutarken, aynı zamanda dünya markalarıyla rekabet edecek bir güce de sahiptir.
2013 yılına özel yeni ürünleriniz, yeni yatırımlarınız oldu mu? 2013 yılında planlanan toplam 7 model ÇKB modeli, teşhir stantları ve aksesuarı ile birlikte çok zengin bir koleksiyonu yatırımcıların beğenisine sunmuş bulunmaktayız.
Kısa bir dönem önce Galeri Kristal ile ortaklık yaptınız. Söz konusu bu işbirliği Ar Yıldız’ın üretim kapasitesi ve gastronomi pazarındaki hedeflerine nasıl yansıdı? Galeri Kristal ile yaptığımız işbirliği sayesinde gastronomi sektöründe masaüstü, set üstü ve mutfak alanlarında büyük atılımlar yaptık. Bunda Galeri Kristal’in engin turizm tecrübesinin katkısı büyük
oldu. Üstelik bu sadece tedarikçi bazında da değil, Türkiye’deki birçok zincir otelde yüksek kapasitelere sahip olması bizim için artı bir değerdi. Bunu Ar Yıldız olarak kendi planlamamızda büyük bir şans olarak görmekteyiz. Galeri Kristal ortaklığı ile birlikte Kilit Şirketler Grubu’nun bir üyesi olarak dünya markası olma yönünde emin adımlarla ilerliyoruz. Hükümetimizin 2023 yılındaki hedeflerini kendimize yol haritası olarak benimsemiş durumdayız.
Türkiye’de en çok hangi bölgelere odaklanıyorsunuz? Turizm başkenti olarak kabul gören Antalya ve bağlı bulunduğu Akdeniz’deki sektör liderliğimizi Galeri Kristal ile birlikte geliştirerek devam ettirmekteyiz. Bunun yanı sıra Ege ve özellikle İstanbul’da bulunan en seçkin otellerin de ilk tercihleri arasında yer almaktayız.
Turizme sektöründeki üretim hacminiz ve kapasiteniz nedir? Gelecek dönemde herhangi bir kapasite artışı öngörüyor musunuz? Yeni yatırım planlarınız var mı? Turizm sektöründe ülkemize her geçen sene gelen turist sayısında bir artış ve buna bağlı yatırımlarla doğru orantılı bir büyüme öngörümüz bulunmaktadır. Biz de her yıl üretim kapasitemizi daha da arttırarak Türkiye’nin ürün gamı en geniş işletmesi haline geldik.
2013 yılı satış ve pazarlama faaliyetleri açısından nasıl geçiyor? Gelecek yıla ilişkin beklenti ve öngörüleriniz nelerdir?
Yeni yatırımlarla birlikte ilk 6 ayda 2013 için belirlediğimiz %30 büyümenin önünde gitmekteyiz. Yılın ikinci yarısında da bu büyümeyi yakalayacağımızı öngörüyoruz. Turizmdeki büyüme hedefleri ve olgularıyla 2014’de bu büyüme rakamlarını şimdiden hedeflerimiz olarak belirledik.
Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Türkiye olarak jeopolitik önemi çok büyük bir ülke. Geçmişi, tarihi ve doğa güzellikleriyle dünyanın eşsiz ülkelerinden biri. Her geçen gün büyüyen ekonomisi ve genç nüfusu ile hükümetimizin koyduğu hedefler doğrultusunda şirket hedeflerimiz ile gastronomi sektörünün daha büyüyüp gelişeceğini öngörmekteyiz. Bununla doğru orantılı olarak pazarlama ağımızda her geçen gün geliştirme ve modernleştirmekteyiz. Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına yaptığımız yatırımlar da sürüyor.
92 Hi-Tech gastro güncel
Rekabetçi, dayanıklı ve profesyonel:
BX Combistar Kombi Fırın BX ailesi bilinen Angelo Po kalitesini sektörün tüm alanlarına yaymak için yola çıkmış bir seri. Sloganı ise “Rekabetçi, dayanıklı ve profesyonel”…
T
üm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarca oldukça popülerlik kazanmış olan kombi fırınlar artık çok daha ekonomik ve çok daha ulaşılabilir. Sağladığı sayısız avantaj sayesinde her türlü mutfakta başköşeye oturan kombi fırınlar, şüphesiz son yıllarda mutfaklardaki değişimin en büyük simgesi oldu. Geleneksel pişirme yöntemlerinin ortaya çıkardığı aşırı güç sarfiyatı ve istenilen standardı yakalamadaki güçlükler kombi fırınların yaygınlaşmasıyla büyük oranda aşılmış oldu. Hem konveksiyonel bir fırının bütün özelliklerine sahip, hem de buharda pişirme imkanı sağlayan bu fırınlar, birkaç farklı pişirme tekniğini aynı alanda uygulama fırsatı sunuyor. İçerdikleri yüksek teknoloji ürünü parçalar ve bu parçaların birbirleriyle olan uyumunu belirleyen ileri mühendislik, kaçınılmaz olarak bu fırınların fiyatını geleneksel fırınlarınkinden oldukça yüksek kalmasına neden oluyor.
Özellikle son 20 yıldır ünlü markalar çeşitli fiyat ve kalite standardındaki kombi fırınlarını müşteri ile buluşturmak için kıyasıya bir yarışa girdiler. 1922’den günümüze sadece endüstriyel mutfak cihazları üretimine odaklanan İtalyan devi Angelo Po yeni çıkardığı BX Combistar model kombi fırınları ile bu yarışa yeni bir kulvar açmış oldu.
PARASININ DEĞERİNİ BİLENLERE FX Combistar ailesiyle üst düzey restoran ve otellerin en hassas taleplerine başarıyla cevap veren Angelo Po, FX ailesinin bütün fonksiyonlarına ihtiyacı olmayan ama yine de bir kombi fırının genel özelliklerinden faydalanmak isteyen işletmelere yönelik yepyeni bir seriyi sektörün beğenisine sunuyor. Kendi FX serisinin en basit klasmanındaki kombi fırınları günümüz teknolojisi ile buluşturup geliştiren Angelo Po, kombi fırınların avantajlarından her tip ve
seviyedeki işletmenin faydalanabilmesi için yaptığı bu geliştirmeleri fiyatlarına yansıtmıyor.
KULLANIMI KOLAY Aşçılara kullanım kolaylığı sağlayan yeni dijital ekran, programlanabilir pişirme, yarı otomatik yıkama, çift yönlü fan, otomatik ön ısıtma ve soğutma, HACCP bilgisayar bağlantısı, arıza tesbit alarmları, GN ve pastane ölçülerindeki tepsileri aynı kılavuz raylarda kullanabilme özelliği ile başlangıç seviyesindeki kombi fırın standardının çıtasını çok yukarılara çıkarıyor. Hem de hiçbir fiyat farkı olmadan.
İHTİYAÇLARA UYGUN ÇÖZÜMLER Standart Angelo Po kombi fırın teknolojisinin ana bileşenleri olan APM (Automatic Power Management), AOC (Airflow Overpressure Control), RDC (Rotational Drop Crusher), AWC (Autoreverse Wheel Control) gibi özelliklerin tümünü bünyesinde barındıran BX ailesi istenirse opsiyonel olarak pişirme probu, vakum probu, FMSX tütsüleme aparatı ile kullanılarak çok daha geniş bir yelpazede ihtiyaçlarınıza cevap verir hale getirilebilir. BX ailesi bilinen Angelo Po kalitesini sektörün tüm alanlarına yaymak için yola çıkmış bir seri. Sloganı ise “Rekabetçi, Dayanıklı ve Profesyonel”.
94 Hi-Tech gastro güncel
Frima, Türkiye endüstriyel mutfak pazarına giriyor Sanayi mutfaklarında kullanılan pişirme ünitelerindeki üstün teknolojileriyle tanınan Frima markası, Türkiye’de endüstriyel mutfak pazarına girmeye hazırlanıyor. Frima tüm şefleri lezzetli, hızlı ve ekonomik bir pişirme ünitesi olan VarioCooking Center ile tanıştırıyor.
B
üyük çapta gıda pişirme ve sunmayla ilgilenen işletmelere maksimum verim ve kazanç sunacak şekilde tasarlanan VarioCooking Center, Frima markasının profesyonel mutfaklar için geliştirdiği üstün teknolojisiyle öne çıkıyor. Frima VarioCooking Center; haşlama, kızartma ve ızgara yapmak için üstün teknolojili tek parçadan oluşuyor. Pazardaki diğer pişirme seçeneklerine göre yüzde 40 daha az enerji harcayan VarioCooking Center, aynı zamanda üç kat daha hızlı pişiriyor. İster a la carte, ister büyük mutfak; ister otuz farklı porsiyon ve binlerce tabldot hazırlayın, VarioCooking Center’da tüm mönülerinizi istediğiniz lezzet ve şekilde pişirmeniz mümkün.
ÜÇ KAT DAHA HIZLI PİŞİRME GÜCÜ En iyi yemek kalitesini her seferinde daha kolay ve daha verimli üretmenin en pratik yollarını sunan VarioCooking Center, Executive Chef’lere profesyonel mutfaklarda büyük ve pratik çözümler sunuyor. Kazan, tencere, tava, fritöz, ocak gibi geleneksel pişirme ve kızartma ekipmanlarını üstün birçok
Şef Şenzat Toköz, Dünya Bölge Satış Sorumlusu Şef Nicolas Makowski, Demo Şef Sedef Ozan Kıvanç (soldan sağa)
fonksiyonlu cihazda birleştiren VarioCooking Center, kendini tarif eden sistemi ve içerdiği pişirme aklı sayesinde mutfak şefinin sürekli en mükemmel neticeleri almasını sağlıyor. VarioCooking Center ile; üç kat daha hızlı pişiriyorsunuz, yüzde 10 gıda maddesi, yüzde 30 yer, yüzde 70 su ve yüzde 40 enerji tasarruf ediyorsunuz. Cihazın en önemli özelliklerinden biri de şefin mutfakta büyük zaman kazanması. Homojen ısı dağılımı, tam derecesine ayarlanabilen ısı kumandası, en hızlı ön ısıtma ve en hızlı soğutma süresi ile birlikte çok değerli kapasite rezervleri mutfak şefinin en büyük avantajları arasında yer alıyor.
SU KAYBI OLMADAN TAM KIZARTMA OLANAĞI VairoBoost sayesinde saniyeler içerisinde tabanda istenilen derece ısısı hazır hale gelmektedir. VarioCooking Center ile ayarlanabilen güç rezervleri sayesinde ön kızartma kapasitesi geleneksel yöntemlere göre % 40 daha fazladır. Etin suyu dışarıya çıkamaz. Bunun sonucunda daha iyi bir tat kalitesi elde ettiğiniz gibi % 20’ye varan daha az ağırlık kaybı yakalarsınız. VarioCooking Center 112 Pişirme Ünitesi’nde 50 porsiyon dana kızartması 28 dakika sürer.
VarioCooking Center’ın özellikleri • Üstün esneklik Kazan, tencere, tava, fritöz, ocak gibi geleneksel pişirme ve kızartma ekipmanlarını üstün teknoloji ile aynı pişiricide buluşuyor. • En iyi pişirme garantisi Homojen ısı dağılımı, tam derecesine ayarlanabilen ısı kumandası, en hızlı ön ısıtma süresi e en hızlı soğutma süresi ile birlikte çok değerli kapasite rezervlerine sahip. • En yüksek verim Üç kat daha hızlı pişirme süresi %10 gıda maddesi, %30 yer, %70 su ve %40 enerji tasarrufu • Kolay kullanım Kullanımını tarif eden sistemi ve içerdiği pişirme aklı sayesinde kolay kullanım • Ömür boyu servis Kolayca ulaşılan servis uzmanları, ücretsiz kullanım seminerleri ve software güncellemesi Ve % 100 çevre dostu.
96 Hi-Tech gastro güncel
Bilgi Gastronomi ve Mutfak Sanatları programı açıldı İstanbul Bilgi Üniversitesi, Chicago’daki Kendall School of Culinary Arts işbirliği ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programı’nı açtı.
İ
stanbul Bilgi Üniversitesi, alanında dünyanın en iyi okullarından biri olarak kabul edilen Chicago’daki Kendall School of Culinary Arts işbirliği ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programı’nı açtı. İlklerin ve yeniliklerin üniversitesi Bilgi’de 2013-2014 akademik yılında başlayacak program, hem uluslararası mutfaklara hem de Türk-Osmanlı mutfağına hakim, yüksek beceri sahibi ve dünya çapında tanınan şefler yetiştirmeyi hedefliyor. Programın 16 Temmuz, Salı akşamı düzenlenen tanıtım gecesi renkli görüntülere sahne oldu. Eğitim dünyasını ve yeme-içme dünyasını bir araya getiren gece, ABD’den gelen ünlü şef Christopher Koetke’nin yemekleri ile lezzetlendi. Kendall School of Culinary Arts Başkan Yardımcısı ve Laureate International Universities Mutfak Sanatları Mükemmeliyet Merkezi
Başkan Yardımcısı Christopher Koetke, misafirlere birbirinden lezzetli yemek tarifleri ve ipuçları da verdi.
KOETKE: İYİ BİR ŞEF ÖNCE KENDİ MUTFAĞINA HAKİM OLMALI Christopher Koetke, konuşmasına “Nasıl şef olunur?” sorusuna yanıt vererek başladı. Koetke, bu sorunun cevabının tüm dünyada aynı olduğunu söyleyerek, “İşin sırrı sadece 3 kelimede: Tutku, disiplin ve odaklanma… Öncelikle yemeği, yemek yapmayı ve insanları mutlu etmeyi tutkuyla sevmelisiniz. İkincisi disiplin ise tutkudan daha zor bir adımdır. Şef olmak disiplinli bir çalışma gerektirir. Disiplin, nasıl şef olunacağını öğrenmektir. Son olarak da bu işe odaklanmanız gerekir” dedi. Herkesin kendi kültürü ve kendi mutfağını öğrenmesinin önemini belirten
GASTRONOMİ VE MUTFAK SANATLARI LİSANS PROGRAMI HAKKINDA Genç nesillerin yeni tutkusu olan ve çift diploma, yaz okulu ve değişim programları gibi pek çok olanak sunan Gastronomi ve Mutfak Sanatları programına Özel Yetenek Sınavı ile 4’ü tam burslu, 36’sı yüzde 50 burslu olmak üzere 40 öğrenci kabul edilecek. İsteğe bağlı olarak öğrenimlerinin ilk 3 senesini Bilgi’de, son senesini ise Kendall College’da tamamladıktan sonra hem Bilgi hem de Kendall diploması alarak mezuniyet sonrası bir sene ABD’de çalışma iznine sahip olma, Bilgi’deki eğitim hayatı boyunca Kendall College’daki seçkin öğretmenler ve öğrencilerle dijital ortamda bilgi alışverişinde bulunma, bu sayede tam anlamıyla uluslararası bir eğitim alma, Kendall College’da yaz okullarına katılma, değişim öğrencisi olarak bir süre Kendall College’da eğitim alma fırsatlarını yakalıyorlar. Kendall School of Culinary Arts Başkan Yardımcısı Christopher Koetke
Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Sanver
Koetke, “En iyi şefler öncelikle kendi ülkesinin mutfağına, kültürüne hakim olan, sonra da bunu dünya mutfağından esinlenerek geliştiren şeflerdir” dedi.
SANVER: TÜRKİYE’NİN EN SEÇKİN İSİMLERİ BİZİMLE Gecede bir konuşma yapan Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Sanver, “Üniversitemizin, Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu altında 2 programımız bu akademik yılda faaliyet göstermeye başlayacak. Bunlardan bir tanesi Turizm ve Otel İşletmeciliği programı, diğeri de bu akşam açılışını kutladığımız Gastronomi programımız. Bir üniversitenin bünyesine yeni bir programın katılması şüphesiz ki o üniversiteyi zenginleştirir, ancak gastronomi programının Bilgi Üniversitesi bünyesine katılıyor olması bizim için ayrıca özel bir mutluluk vesilesi. Dünya kültürlerinin çok önemli bir unsurunu oluşturan gastronominin, ‘Okul için değil yaşam için öğrenme’ felsefesine sahip Bilgi kimliği ile çok uyumlu bir program olduğunu
düşünüyorum. Bu nedenle, bugün bu gelişmeyi sizlerle paylaşıyor olmaktan da özellikle mutluyum’ dedi.
EREMSOY: ULUSLARARASI ARENAYA GENÇ YÖNETİCİ ŞEFLER Programın açılışında bir konuşma yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi ve Gastronomi ve Mutfak Sanatları Programı Danışma Kurulu Başkanı Ata Eremsoy da, mesleki beceriler edinmiş olarak iş dünyasının aranan profesyonelleri haline gelen Bilgi öğrencilerinin, öğrenimleri boyunca; sosyal ve kültürel açıdan son derece renkli ve farklı olanaklarla dolu bir üniversite yaşamına sahip olduklarını belirtti. Eremsoy, Bilgi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Programı’nın da bu alanda gerekli bilgi ve becerilerle donatılmış, bütünlüklü bir eğitim sürecinden geçmiş ve uluslararası arenada rekabet edebilecek genç yönetici şefler yetiştirmeyi amaçladığını ifade etti.
98 Hi-Tech gastro güncel
Chef’s Table Mutfak Akademisi, “Öztiryakiler” dedi Endüstriyel mutfak sektöründe yarım yüzyılı aşkın tecrübesi ile gelişmiş mutfak teknolojileri üreten, üretim kapasitesi ve pazar payında sektörünün lideri olarak gösterilen Öztiryakiler, profesyonel aşçılık okullarının çözüm ortağı olmayı sürdürüyor.
Ş
ef Serkan Bozkurt, kurucusu olduğu Chef’s Table Mutfak Akademisi için “Öztiryakiler”i tercih etti. İnovatif şef olarak bilinen Serkan Bozkurt’un Maslak’ta açtığı Chef’s Table Mutfak Akademisi’nin aşçılık ve pastacılık uygulama sınıflarının tamamında Öztiryakiler kalitesi ve güvencesi ile üretilmiş ürünler yer alıyor. Amatörler için pek çok mutfağı tecrübe etme imkanı sunan, profesyonellerin ise bilgi ve tecrübelerini pekiştirdiği Chef’s Table Mutfak Akademisi’nin eğitim mutfaklarındaki hazırlık, pişirme, taşıma, saklama, servis ve bar ekipmanları Öztiryakiler’in en yeni seri ürünlerinden oluşuyor.
BOZKURT: MUTFAKTA “PROFESYONEL”İ TERCİH ETTİK Mutfağı tarif üzerinden değil, matematiği ve kimyası ile öğrettiğini belirten Serkan Bozkurt, uzun yıllardır gerek yurt içi gerek yurt dışında taşıdığı misyon ve
kalitesi sebebiyle profesyonel mutfak çözümleri üreten Öztiryakiler’i tercih ettiğini dile getiriyor. Öztiryakiler bünyesinde çalışan profesyonel proje ekibi tarafından bizzat yerinde görülüp projelendirilen, gastronomi sektörüne nitelikli, gelişimci ve keşfedici personel yetiştirmeyi amaçlayan Chef’s Table’ın “aşçılık uygulama sınıfları”, “pastacılık ve ekmekçilik uygulama sınıfları”, “bar eğitim sınıfları” bulunuyor. Daha önce hiç yemek yapmayı deneyimlememiş amatörlerden işinin ehli profesyonele kadar geniş bir yelpazeyi farklı seanslarda ama aynı malzemeleri kullanırken gözlemlediğimizin okulda 12 ay eğitim veriliyor. Profesyonel mutfak çözümleri ile turizmden, eğitime kadar onlarca sektörün endüstriyel mutfak ihtiyacını karşılayan Öztiryakiler’in sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da özellikle üniversitelerin gastronomi bölümleri için kurduğu eğitim sınıfları bulunuyor.
Zeytinin “altın damlaları” Mudanya’ya bağlı eski bir Rum köyü olan Kumyaka’da iki girişimci kızkardeş, Türkiye’nin en lezzetli ve kaliteli zeytinyağlarını sofralara taşıyor.
U
zun yıllar As İletişim&Danışmanlık şirketi bünyesinde pazarlama sektörüne faaliyet gösteren Aslıhan Yıldırım ve Nazlıgül Ünal sahibi oldukları firma çatısı altında zeytinyağı üretimini de başlattılar. 1900’lü yıllardan kalan eski ve tarihi zeytinyağı atölyesini kurumsal bir yapıya dönüştürerek markalaşma sürecini başlatan ve piyasaya 4 farklı ürün gamı sunan yatırımcı ortaklar, Türkiye’nin en lezzetli ve kaliteli sofralık zeytinlerinin yetiştiği Mudanya Kumyaka’dan en iyi zeytinyağları sofralara taşıyor. Üstelik alışılagelmiş klasik metotlarla da değil! Çok bilinen continu sistemden farklı olarak “taş baskı” yöntemiyle üretim yapıyorlar ve yaptıkları işte de son derece de iddialılar!
DÖRT FARKLI TÜRDE ZEYTİNYAĞI ÜRETİYORLAR İki yatırımcı kardeş, Kumyaka’daki yağhanede taş baskıyla XI.XI Sonsuzluk Premium, XI.XI (11.11) Sonsuzluk Gurme, XI.XI (11.11) Sonsuzluk Erken Hasat ve X.X (10.10) Bütünlük Naturel Sızma olmak üzere 4 farklı türde zeytinyağı üretiliyorlar. Üretime ilişkin görüşlerini paylaşan firma yatırımcı ortaklarından Aslıhan Yıldırım şunları söylüyor: “Gerçekten zorlu bir üretim tekniği kullanıyoruz. Aslında deli işi bizimkisi, normalde 4 kilodan bir kilo yağ elde edilirken biz 7 kilodan bir kilo yağ elde ediyoruz bu da taş baskının ve kullandığımız sofralık kaliteli zeytinin özelliği. Ancak saflık, lezzet, kıvam ve aroma açısından muhteşem bir ürün ortaya çıkarttık.”
TAMAMEN DOĞAL VE KATKISIZ Tamamen naturel taş baskı sistemi ile üretilen X.X. Bütünlük Sızma, Türkiye’nin ve bölgesinin en kaliteli yemeklik zeytinlerinden limitli olarak üretiliyor. Ürünün en önemli özelliği, 30 ile 300 yıllık zeytin
ağaçlarından hiçbir zirai ilaçlama ve kimyasal gübre kullanılmadan elde edilen zeytinlerin kullanımı ile üretilmesi. Türkiye ve dünyada “taş baskı” sistemi ile üretilen tek naturel sızma zeytinyağı olan XI.XI Sonsuzluk ise, 1930 yılından beri Mudanya Kumyaka’da var olan tarihi Taş Baskı Yağhane’de limitli olarak üretiliyor. Dinlendirilmek üzere 150 yıllık tarihi küplere alınan XI.XI Sonsuzluk Gourmet Naturel Sızma zeytinyağları üretim aşamasında özellikle metal ile temas etmediği ve kimyasal bir işleme tabi tutulmadığından dolayı yüksek aromatik değere ve enfes bir tada sahip.
300 YILLIK TAŞLA ÖĞÜTÜLÜYOR Tarihi doku ve nostaljik atmosfere sadık kalınarak yenilenen yağhanede arıtma tesisleri de hijyenik koşullar esas alınarak baştan aşağı yenilenmiş. 25 yıllık bir yağ ustası olan Mehmet Kaya tarafından tamamen elle toplanmak sureti ile elde edilen zeytinler, 300 yıllık taş değirmende öğütülerek üretime sokuluyor. Herhangi bir baskı işlemine tabi tutulmaksızın ilk ve kuru saf zeytinyağı olarak satışa sunulan ürünün bir diğer özelliği de, 150 yıllık tarihi küplerde dinlendirilerek, limitli olarak şişelendirilmesi.
100 Hi-Tech gastro güncel
İnoksan, bulaşık yıkarken bile çevreye dost Endüstriyel mutfak sektörünün güçlü markalarından İnoksan, mutfak profesyonellerinin ihtiyacı olan ekipmanları üst düzey teknoloji ile üretirken enerji tasarrufu ve çevreye duyarlılıktan da ödün vermiyor.
İ
noksan’ın set altı, davlumbaz tipi, koveyörlü, tırnaklı ve kazan, tencere yıkama Makinaleri BYM serisini oluşturuyor. İnoksan BYM’ler adeta nabza gore şerbet sunuyor. Bulaşıkların çeşitliliğine gore ayarlanabilen İnoksan BYM’ler ile kusursuz hijyen sağlanırken, her yönden tasarruf etmek de mümkün.
endüstriyel tip bulaşık yıkama Makinalerini sektörün ihtiyaçları doğrultusunda üretiyor. Talepleri üst seviyede karşılayan İnoksan’ın bulaşık yıkama Makinaleri serisinin tümü çevreye duyarlı olarak tasarlanıyor. Hijyenik bir yıkama sağlarken aynı zamanda tasarruf etmek isteyen işletmelerin tercihi İnoksan bulaşık yıkama Makinaleri oluyor.
ÜÇ FARKLI ÇALIŞMA MODU Programlanabilir termostop, 85 derecede durulama, otomatik su alma, sıcaklık ayarlamaları, hata mesajları, sesli uyarılar, süre ayarlamaları gibi birçok özelliği bünyesinde barındıran İnoksan BYM 052’de 3 farklı çalışma programı içerisinde opsiyonel olarak 3 farklı çalışma modu bulunuyor. Kısa, orta ve uzun sürede yıkama özelliğine sahip İnoksan BYM 052, bu sayede toplamda 9 farklı programı bünyesinde barındırıyor. Standart, etkin ve termostop çalışma modları ile bulaşıkları nasıl yıkamak istediğinize kendiniz karar verebiliyorsunuz. Başta su ve elektrik tasarrufu sağlayan BYM’ler sayesinde barajlardaki doluluk oranına katkıda bulunmak hiç de zor değil. Endüstriyel mutfak sektörünün devi İnoksan,
ÇEVREYE VE TOPLUMA DOST İnoksan bulaşık yıkama Makinaleri; su, enerji ve zaman tasarrufları ile çevreye ve topluma dost. İnoksan’ın ‘Boşa tüketilen her damladan sorumluluk duyuyoruz’ felsefesi altında işletmenize katma değer sağlayan Makinaler, saatte 1000 tabak yıkama kapasitesine sahip. Çift durulama özelliği ile su ve deterjan tüketimi minimuma inerken, bulaşıklar hem hijyenik hem de kısa sürede verimli bir şekilde yıkanabiliyor. İşletmelerin ekonomik ömrünü doldurmuş bulaşık yıkama Makinalerini, düşük işletme maliyetleri ve yüksek teknik özelliklere sahip olan yeni Makinaler ile değiştiren İnoksan’ın, sürdürülebilir, ulaşılabilir ve işletmelerine destek tutumu, bir kez daha sektöründe fark yaratmasını ve gelecek nesillere olan sorumluluğunu koruma görevine duyduğu hassasiyeti hatırlatıyor.
Hisar’dan otel ve restoranlara kusursuz tasarımlar Teknolojisi ve ürün çeşitliliği ile kusursuz yemek masalarının vazgeçilmeyen markası olan Hisar, gastronomi alanında kaliteli olduğu kadar fark oluşturan tasarımlarını yemek masalarına taşımaya devam ediyor.
G
üçlü tasarımıyla beğeni toplayan Hisar Floransa, Rönesans’ın büyüleyici etkisiyle yemek masalarına asalet katıyor. Estetik dokunuşların hayat verdiği Barcelona, kalitesi ve dayanıklılığıyla otel, restaurant ve cafe gibi yoğunluğun çok olduğu mekanlar için ideal bir kullanım sağlıyor.
SOFRALARDA RÖNESANS ETKİSİ Güçlü tasarımıyla beğeni toplayan Hisar Floransa, Rönesans’ın büyüleyici etkisiyle yemek masalarına asalet katıyor. Klasik dokunuşların hayat verdiği Floransa modeli geçmişin izlerini günümüzün teknolojisiyle buluşturarak, büyük bir farklılık yaratıyor. Floransa çatal kaşık bıçak modeli dayanıklılığı, 100 yıllık garantisi ve şık tasarımıyla
otel, restaurant ve cafe gibi yoğunluğun çok olduğu mekanların vazgeçilmezi oluyor.
“BARCELONA” ŞIKLIĞI Hisar, gastronomi alanındaki farkını Barcelona Çatal Kaşık Bıçak Seti ile bir kez daha ortaya koyuyor. Estetik dokunuşların hayat verdiği Barcelona, kalitesi ve dayanıklılığıyla da dikkat çekiyor. Barcelona’da çatal, kaşık ve bıçak saplarının geniş, uzun ve ergonomik formu kullanım kolaylığı sağlıyor. Birinci sınıf paslanmaz çelikten yapılan set, 100 yıllık garantisiyle de restaurant, otel ve cafe gibi yoğunluğun çok olduğu mekanlar için ideal kullanımı sunuyor.
102 Hi-Tech gastro güncel
Fagor’dan yeni Advance Serisi Fagor Endüstriyel, her türlü mekan ve ihtiyaç için ürün çeşitliliği felsefesiyle üretilen yeni ürünü Advance Serisi fırınları piyasaya sürdü. Yeni seri, boyut ve performans açısından piyasadaki en geniş fırın dizilerinden biri olma özelliğiyle dikkat çekici…
P
rofesyonel mutfaklardan en iyi şekilde yararlanabilmek amacıyla Fagor Endüstriyel’in ürettiği yeni nesil fırınlar müşterilere en iyi çözümü sunmaya devam ediyor. Advance Serisi fırınlar boyut ve performans açısından piyasadaki en geniş fırın dizilerinden biri. 30 farklı fırın çeşidi ile her profesyonelin ihtiyacına yönelik en uygun modeli bulması için imkan sağlayan seri, tüm boyut ve seçeneklerde hem gazlı hem elektrikli modellere sahip, üç farklı performans düzeyi için beş farklı boyutta piyasaya sunuldu. Advance Plus, Advance ve Advance Concept fırınlar.
SADE VE KULLANIMI KOLAY Advance Serisi fırınların bağımsız ve pişirme haznesinden ayrı olan güçlü buhar jeneratörü ile tüm yiyeceklerin sululuğunu artırarak kusursuz kalitede pişirme için her zaman sürekli bir taze buhar sağlıyor. HA Kontrolü sayesinde tek tip ve sabit sıcaklık sağlayan ürünler, bu özellikleriyle yemeklerden en iyi sonuçların alınmasını sağlıyor. Sade ve kullanımı kolay yeni Advance Serisi, yiyeceklerin merkezinden alından sıcaklık ile tüm pişirme işlemi boyunca hassasiyet sağlıyor.
TASARRUFLU Benzersiz görünümde, lezzette ve aromada yiyecekler için vazgeçilmez olarak tanımlanan Advance Serisi fırınlarla tasarruf imkanları da üst düzeyde. Yeni teknolojik özellikleri sayesinde daha az kireç birikiyor ve bakım masrafları da azaltılmış oluyor. Çizilmeye karşı daha dayanıklı olmasının yanı sıra yağ ve su geçirmez özelliğe sahip olan ürün, program seçeneklerindeki esneklik sayesinde para ve zaman olarak da tasarruf sağlıyor.
ZENGİN AKSESUARLI Advance Serisi en zorlu ihtiyaçları karşılayan ve fırınlardan maksimum seviyede faydalanılmasını sağlayan zengin aksesuar çeşidi sunuyor. Geniş aksesuar çeşidi ile de profesyonel mutfaklardan ergonomiyi ve operasyonel esnekliği artırmaya imkan sağlıyor.
Hastavuk’tan sektöre büyük yatırım Türkiye tavukçuluk sektörünün önde gelen markalarından Hastavuk, Türkiye’nin en ileri teknoloji ve donanıma sahip beyaz et entegre tesisini Mayıs 2013’de 100 milyon TL yatırımla faaliyete geçirdi.
C
oğrafi konum ve hedef pazarlara yakınlık avantajları ile hızlı, taze ve sağlıklı üretim yapabilen Türkiye’de özellikle son yıllarda yurt dışı pazarların en gözde sektörlerinden biri, tavukçuluk… Sektördeki bu gelişme 1972 yılından bu yana Türk tavukçuluk sektöründe faaliyet gösteren, özellikle yumurtacı civciv üretiminde Türkiye ihtiyacının %70’ini, etlikte ise Türkiye’nin ilk 3 firmasından biri olan Hastavuk’u da harekete geçirerek, Susurluk bölgesinde beyaz et entegre tesis yatırımına yöneltti. 2013’ün Mayıs ayı sonunda uzun süren yatırım çalışmalarını sonlandırarak beyaz et entegre tesisini yaklaşık 100 milyon TL yatırım bedeli ile hayata geçiren Hastavuk’un bu yeni yatırımını ve sektöre yönelik faaliyetlerini Hastavuk Genel Müdürü Şahin Aydemir ile konuştuk.
Hastavuk’un yeni yatırımından ve sektöre sağlayacağı katkılarda bahseder misiniz? Hastavuk olarak, varoluşundan bu yana sürekli gelişen, gelişirken sektörde hep ilkleri yapan, Türkiye’ye ve sektöre yenilikleri getiren bir firma olduk. Bu yıl bizim için önemli bir yıl. Çünkü Türkiye’de ilk, dünyada sadece 3 tane olup, 1’i Hastavuk’ta olan en ileri teknolojiye sahip bir kesimhaneyi faaliyete geçirdik. Böylelikle 42 yıllık güvenilir marka olgusunu, sağlık, lezzet, hijyen ve doğaya saygı felsefeleriyle birleştirerek ürettiğimiz
Hastavuk Genel Müdürü Şahin Aydemir
tavuk et ürünlerimizi, Hastavuk olarak halkımızın beğenisine ve tüketimine sunmaya başladık.
ÜRETİMDE “ALTIN BULUŞ” ÖDÜLLÜ AEROSCOLDER MODELİ Kalite standartlarınızdan ve üretim kıstaslarınızdan da kısaca söz eder misiniz? 24 saat veteriner hekim gözetiminde en modern tesislerde bakılan ve kesimhaneye gelen tavuklar İslami kurallara uygun bir şekilde kesiliyor. Kesimhanemizde “Altın Buluş” ödüllü Aeroscolder sistemiyle üretim yapılmakta. Bu sistemde tavukların tüyleri, su yerine, yoğunlaştırılmış hava akımı kullanılarak yumuşatılıyor. Bu sayede üretimlerimizi hem hijyenik koşullarda gerçekleştirirken hem de ürünlerin doğal renginde, doğal lezzetinde ve doğal kokusunda olmasına imkan sağlıyoruz. Üretimlerimizde su kullanılmadığı için raf ömrü daha da uzun oluyor. Ayrıca suya temas etmediğinden her türlü baharat veya sosla kolayca karamelize olabiliyor. Üstelik üretimde sağlanan büyük ölçekli su ve elektrik tasarrufuyla doğanın korunmasına da katkıda bulunuluyor. Ürünlerimiz kesimhaneden özel araçlarla ve soğuk zincir kırılmadan satış ve tüketim noktalarına ulaştırılıyor.
104 Hi-Tech gastro güncel
Güral Premier Tekirova, TITAN’ı tercih etti Antalya Kemer’in önde gelen konaklama yatırımlarından Güral Premier Tekirova, aylık kiralama imkanı ve taşınabilir olması nedeniyle soğuk depolamada TITAN’ı tercih etti.
Ö
zellikle turizm ve gıda sektöründe soğuk depolama ihtiyaçlarının karşılanmasında TITAN ürünlerine olan ilgi artıyor. Antalya Kemer’de hizmet veren, bölgenin en büyük otellerinden “Güral Premier Tekirova” da artan soğuk depolama ihtiyaçlarını TITAN’ın soğutmalı konteynerlerini kiralayarak karşılamaya karar verdi. Türkiye’de Catoni Deniz İşleri A.Ş. tarafından temsil edilen “TITAN Containers”ın taşınabilir depo ve konteynerleri, özellikle turizm ve gıda sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin soğuk depolama ihtiyaçlarına pratik ve ekonomik çözümler getiriyor. Yeni teknolojilerle üretilen, düşük enerji tüketimi sağlayan, eksi 40 ile artı 60 derece arasında güvenilir
soğutma özelliğine sahip, ısı kontrollü taşınabilir soğuk hava depoları ve soğutmalı konteynerler, Türkiye’de Catoni tarafından kiralama yoluyla müşterilere sunuluyor.
OSMAN TEKİN: BEKLENTİLERİMİZİ FAZLASIYLA KARŞILADI Türkiye’de turizm sektörünün önde gelen kuruluşlarından Güral Premier Hotels & Resorts’a ait işletmelerden biri olan “Güral Premier Tekirova” otelinin Satınalma Müdürü Osman Tekin konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Sezon başlamadan, kurduğumuz iş bağlantıları ve aldığımız mallar için ilave soğuk depolama ihtiyacımız doğduğunu gördük. Ve bu yöndeki ihtiyaçlarımızı tam olarak belirleyip araştırmaya başladık. Araştırmalarımız neticesinde TITAN’ın soğuk hava konteynerini kiralamaya karar verdik. Bu tercihimizin ana nedeni, TITAN’ın sunduğu aylık bazda kiralama imkanı ve konteynerlerin taşınabilir olmasıdır. Kiraladığımız konteyneri, bazı gıdaların en uygun ısıda stoklanması amacıyla kullanıyoruz. Beklentilerimizin fazlasıyla karşılandığını söyleyebilirim. Önümüzdeki sezonlarda da TITAN’la devam etmeyi düşünüyor ve sektörümüze tavsiye ediyoruz. TITAN, özellikle sezonluk tesislerin kapasite fazlası ürünleri için ideal bir çözüm.”
106 Hi-Tech gastro aktüel
Bayram tatlınız FındıkparePera Palace Hotel Jumeirah Pera Palace
Hotel Jumeirah; birbirinden lezzetli yemekleri, kaliteli servisi ve büyüleyici atmosferi ile Bayramın ruhuna yakışır mistik bir atmosfer sunuyor. 121 yıllık tarihi ile geçmişten bugüne özel bir köprü kuran, konuklarıyla birlikte nice bayramlar kutlayan Pera Palace’ın Executive Şefi Arif Kemal Doğan’dan yapımı kolay, lezzetli ve hafif bir bayram tatlısı tarifi aldık; Fındıkpare… Hem iftar ve sahurların, hem bayramların olmazsa olmazı tatlılara bu özel ve yapımı kolay tarifle imzanızı atın.
MiLanGo’dan bayrama özel frambuazlı lezzet Dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid’in tasarladığı MiLanGo serisine yeni bir tat daha ekleniyor. Fındıklı, antep fıstıklı, bitter portakallı ve madlen çeşitleri bulunan MiLanGo’nun frambuazlı çikolatası Ramazan Bayramı’nda satışa çıkıyor. MiLanGo’nun yaz serisinin ilk çikolatası olan MiLanGo Frambuazlı, hafif ve sıradışı tadıyla dikkat çekiyor. MiLanGo, bu yazdan itibaren çikolata severleri sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez meyvesi frambuazla çikolatanın eşsiz buluşmasına davet ediyor. Frambuaz parçacıklarının ağızda bıraktığı ferahlıkla MiLanGo’nun çikolatadaki uzmanlığı birleşerek yepyeni bir lezzetin kapılarını aralıyor.
Starwood Otelleri’nden avantajlı kampanya Starwood Hotels & Resorts Grubu’nun
ödüllü sadakat program SPG, yeni “Üçlü Avantaj” kampanyası ile üyelerine çeşitli fırsatlar sunuyor. SPG üyeleri dünya çapında yaklaşık 650 katılımcı restoran ve barda verecekleri yiyecek ve içecek siparişlerinde 3 ay boyunca bu üç özel avantajın keyfini çıkaracak. Tüm katılımcı mekanlarda 3 aylık kampanya süresince yüzde 10 ile 30 arası indirim dahil olmak üzere farklı indirim seçenekleri sunulacak.
Nescafé Classic’ten serinleten tatlar
Özenle seçilmiş kahve çekirdeklerinden üretilen Nescafe Classic, her mevsim kahve keyfini yaşamak isteyen kahve tutkunları için yaza özel tarifler hazırladı. Nescafe Classic’in yüzde 100 kahve lezzeti ile harmanlanan meyveli, çikolatalı, dondurmalı soğuk kahveleri, sıcak yaz günlerini keyifli bir serinliğe dönüştürüyor.
Divan çikolataları ve lokumlarıyla adaki birinci sınıf şeker gibi bir bayram Düny o harmanlarıyla, tamamen
Lipton ve Vodafone Türkiye’ye etik işbirliği ödülü Lipton’un, çayı gelecek nesillere
miras bırakmak amacıyla üç yıl önce başlattığı, çevresel, sosyal ve ekonomik projeleriyle adeta bir bölgesel kalkınma hamlesine dönüşen Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesi, Ethical Corporation Awards’da (Etik Kuruluş Ödülleri) “Business to Business Partnership” (B2B Ortaklığı) ödülüne değer bulundu. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen törende Lipton ödülü, Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesi kapsamında Vodafone Türkiye işbirliğiyle geliştirilen tablet uygulamasıyla aldı.
kakao üreticilerinden tedarik edilen kaka çikolataları, farklı doğal malzemeler kullanılarak hazırlanan Divan . gramajlardaki beş çeşit kutuda satışa sunuluyor li, portakallı, damla nane mli, bade lı, Divan lokumları ise; fındıklı, fıstık ata kaplı fıstıklı çikol lu, limon sakızlı, Türk kahveli, zencefilli, güllü – ar içerisinde kutul zarif e ve çikolata kaplı güllü gibi zengin çeşitleriyl herkesin damak tadına hitap ediyor. Divan lokumları, bayram Nefis Divan çikolataları ve birbirinden lezzetli ştığınız bayramın en sohbetlerinize keyif katıyor; sevdiklerinizle payla mutlu anlarına eşlik ediyor.
Bayramı gurme tatlar ile kutlayın
Martı İstanbul Hotel içindeki lezzet durağı Gourmet Stop, Şeker Bayramı’nı gurme tatlardaki çikolata ve tatlıları ile kutluyor. Ev yapımı, geniş ürün çeşit yelpazesinde satışa çıkan Gourmet Stop Bayram Tatları, zengin çikolata çeşitleri, şekerlemelerin ve makaronların yanısıra geleneksel Türk tatlılarından oluşuyor. Bayramda sevdiklerini farklı lezzetlerle mutlu etmek isteyenler Gourmet Stop’taki nefis seçeneklerle, kendi beğenilerine uygun gurme kutuları tasarlama imkanı da bulabiliyorlar. Martı İstanbul Hotel girişindeki Gourmet Stop, Ramazan ayı boyunca lokum, hurma ve baklava gibi geleneksel tatları da sunuyor.
IST TOO ile yeni lezzet yolculuğu
Asya kültürünün zarif dokunuşlarıyla tasarlanan, üstün servis kalitesi ve konukseverlik anlayışıyla konaklama sektörüne farklı bir boyut getiren Shangri-La Bosphorus, İstanbul’un Boğaz’ın muhteşem manzarasına sahip ana restoranı IST TOO ile göz dolduruyor. IST TOO, başta Japon, Güneydoğu Asya, Akdeniz ve Türk mutfağı olmak üzere Dünya mutfağının seçkin tatlarının yer aldığı menüsü ile lezzet tutkunlarının vazgeçilmezi olacak. Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un Executive Şefi Fabrice Giraud yönetimindeki IST TOO, Japon şefinin hazırladığı birbirinden farklı sushi çeşitleri, 12 metre uzunluğundaki kömür ızgarasında pişirilen enfes yemekleri, noodle ustalarının özel şovlarıyla servis edilecek noodle alternatifleri, Endonezyalı şeflerinin Güneydoğu Asya mutfağından spesiyalleri ve en güzel Türk yemekleriyle şehre yepyeni bir lezzet kültürü getiriyor.
108 Hi-Tech gastro aktüel
Carte d’Or’dan “Tatlı Sırlar” kitabı
Birbirinden eşsiz lezzetleri dondurma severlerle buluşturan Carte d’Or, harika tatlılar için çok özel tarifleri Carte d’Or’dan Tatlı Sırlar kitabında bir araya getirdi. İrlandalı yemek kraliçesi Rachel Allen ve tatlı şefi Bengi Kurtcebe’nin ilhamını dondurmadan alarak oluşturduğu tatlı tariflerinden oluşan “Carte d’Or’dan Tatlı Sırlar”, yapımı çok pratik, bir okunuşta anlaşılan ve her yapılışta aynı sonucu veren tarifleriyle fark oluşturuyor. Yapması çok kolay, yemesi çok zevkli, birbirinden lezzetli 75 tatlı tarifinden oluşan Carte d’Or Tatlı Sırlar, Her Güne Uygun, Sadece 10 dakika, Özel Günler, Formda Kalın gibi bölümlerden oluşuyor.
Bağdat Caddesi’nde balık aşkı
Geleneksel Türk balık-ekmek lezzetini modern ve yenilikçi yorumuyla tüketici beğenisine Dardanel güvencesiyle sunan Türkiye’nin ilk ve tek balık-ekmek zinciri Dardenia, Bağdat Caddesi’ni sağlıklı ve lezzetli deniz ürünleriyle buluşturmaya devam ediyor. Taptaze ve çok lezzetli balıkları, yumuşacık ekmekleri, eğlenceli sunumu ve teppanyaki ızgarada sağlıklı pişirme teknikleri ile lezzet dünyasına yepyeni bir soluk getiren Dardenia, lezzetli menüsüyle herkesi balık aşkına davet ediyor. Teppanyaki ızgarada levrek, uskumru ya da somon, tavada çıtır çıtır kızarmış mezgit ya da hamsi, her balık türüne özel hazırlanmış eşsiz tartar sosu ile sunulurken, sadece Dardenia’da yiyebileceğiniz, özel yumuşacık ekmekler eşliğinde ikram ediliyor.
Selva Sera Lazanya ve Tagliatelle executive şef lerle tanıtıldı Markalı makarna ihracatının Türkiye’deki lideri Selva Gıda, piyasaya yeni sunduğu Selva
Sera Lazanya ve Selva Sera Tagliatelle ürünlerinin lansman toplantısını 6 Temmuz 2013, Cumartesi günü İstanbul’da düzenledi. Ağaoğlu My City Hotel’de yapılan ve Türkiye’nin yaklaşık 40 önemli mutfak şefinin de hazır bulunduğu lansman toplantısında ürünler hakkında geniş bilgi verilirken, Lazanya ve Tagliatelle ile yapılan birbirinden lezzetli yemekler de tattırıldı. Selva Gıda Genel Müdürü Mehmet Karakuş, lansman toplantısında yaptığı konuşmada Selva’yı ve premium ürünlerini anlattı. Selva’nın inovasyon ve yeni ürün geliştirme konusunda sektöründe öncü olduğunu kaydeden Karakuş, ürün gamında ve ihracat gücünde Türkiye’de lider olduklarının altını çizdi.
iz Mövenpick Hotel İstanbul’dan lez l’un ı Mövenpick Hotel Istanbu larıyla bayram çikolatalar ıoğlu tarafından İsviçre çikolata
yaratıcı Pastane Şefi Ferdi Balc lardan, İsviçre’nin ünlü Lindt hazırlanan leziz ev yapımı çikolata larına kadar bayramın en tatlı veya özel üretim Laderach çikolata liyor. Beyaz çikolatalı ve bademli, sürprizleri GourmeT’de sizleri bek r çikolatalı ve Antep fıstıklı gibi sütlü çikolatalı ve fındıklı ya da bitte rmeT’nin ev yapımı çikolataları, benzersiz lezzetlerden oluşan Gou en biri olacak. Ayrıca bayrama bu bayramın en seçkin hediyelerind yenilikçi çikolata sunulan Lindt çikolatalarını veya özel altın rengi kutular içerisinde tercih ederek leri trüf iyle hazırlanan çikolata ve ustası Rudolf Laderach’ın özel tarif latalar ikram edebilirsiniz. bayramda misafirlerinize nefis çiko
Elita Gıda İSO 500’de 213. sıraya Gıda, 2012 yılında yükseldi Sunar Grup şirketlerindenin Elita sanayi devlerini listeleyen
gerçekleştirdiği performans ile Türkiye’n basamak atlayarak 213. İSO 500 sıralamasında geçen yıla oranla 10 ninin global bir şirket sıraya yerleşti. Bu başarının en önemli nede altını çizen Sunar olma hedefinde ihracat odaklı üretim olduğunun yayıldık. Bizim ana ihracat Grup CEO’su Hüseyin Çomu, “Altı yılda hızla lerine çok kıymet ürün kapımız komşularımız. Bu ülkelerin Türk min büyük etkisi var. üreti verdiklerini görüyoruz. Bu hususta kaliteli Zelanda’ya kadar birçok Yakın coğrafyanın dışında Panama’dan Yeni yeceğiz” dedi. ülkeye yağ satıyoruz. İhracatta daha da büyü
Unilever, pastacılık ve endüstriyel yağlar işini AAK’a devretti Dünyanın önde
gelen hızlı tüketim ürünleri şirketlerinden Unilever, pastacılık ve endüstriyel yağlar alanında faaliyet gösteren UNIPRO’yu, dünyanın en büyük bitkisel yağ üreticilerinden İsveçli AAK şirketine satmak üzere anlaşma imzaladı. UNIPRO’nun satışına ilişkin bir açıklama yapan Unilever Türkiye, Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Bölgesi Başkanı, Unilever Türkiye CEO’su İzzet Karaca şunları söyledi: “UNIPRO’yu, yaklaşık 2,5 milyar dolar cirosu ve 2.000’i aşkın çalışanıyla dünyanın önde gelen yüksek katma değerli bitkisel yağ üreticilerinden AAK’ya devrediyoruz. 28 yıldır Türkiye’de başarıyla faaliyet gösteren ve 2012 cirosu 173 milyon TL olarak gerçekleşen UNIPRO’nun, önümüzdeki dönemde AAK yönetiminde başarılı performansını sürdüreceğine inancım sonsuz.” Unilever ile AAK arasındaki anlaşma, UNIPRO ürünlerinin imal edildiği Çorlu’daki fabrikayı kapsamıyor. Unilever, Çorlu Fabrikası’nda, UNIPRO markalı ürünleri AAK için tedarikçi kimliğiyle üretmeye devam edecek.
Zuma Pop Up D-Hotel Maris’te Ödül sahibi çağdaş Japon restoranı
Zuma, tatil sezonu için Türkiye’de “The Leading Hotels of the World” üyesi olan tek resort otel olan D-Hotel Maris’te açıldı. Zuma’nın şefleri, barmenleri ve DJ’lerinin tümü farklı bir deneyim yaşatmak için 14 Eylül 2013 tarihine kadar D-Hotel Maris hizmet verecek olan Zuma Pop Up’da konuklarını bekliyor. Geleneksel Japon Izakaya tarzının resmi olmayan günlük yeme-içme anlayışı Zuma’nın sofistike dokunuşlarıyla birleşiyor; Japon yemek kültürünün geleneklerine saygı gösterirken aynı zamanda çağdaş Japon yemekleri sunuluyor. Zuma’nın yansıttığı bu dünya görüşü; Doğu’nun egzotik unsurlarıyla Batı’nın modernliğiyle minimalist tarzda birleştiren D-Hotel Maris’in genelinde görülen görüşü ile bütünleşiyor.
110 Hi-Tech gastro aktüel
Doğuş Çay’a yeni genel müdür yardımcısı Doğuş Çay ve
Gıda’nın Genel Müdür Yardımcılığı görevine Haluk B. Yıldız atandı. 1980 yılında Galatasaray Lisesi’nden mezun olan ve ardından İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde İşletme Lisansı yapan Haluk B.Yıldız, 1986 yılında kariyerine Anomak Ltd. Şti’nde Satış Müdürü olarak başladı. Sırasıyla Endüstriyel Ürünler San. ve Tic. A.Ş’de Satış ve Pazarlama Müdürlüğü, C.P. Piliç’te Satış ve Pazarlama Müdürlüğü, Düzey Pazarlama’da Perakende Satışlar Müdürlüğü (1994-1998), Eti Gıda’da Satış Direktörlüğü (1998-2006), Kraft Gıda Türkiye’de Satış Direktörlüğü (2006-2013) yapan Haluk Yıldız, Doğuş Çay ve Gıda’ya katılmadan önce Tamek Gıda’nın Satış Direktörlüğü’nü yürütüyordu.
TUSİD geleneksel iftar yemeği Sheraton Ataköy’de gerçekleşti
TUSİD (Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği) geleneksel iftar yemeği 25 Temmuz 2013 Perşembe akşamı Sheraton Ataköy Hotel’de gerçekleşti. Sektörden yaklaşık 200 kişinin katılımı ile gerçekleşen yemekli toplantıda bir konuşma yapan TUSİD Başkanı Uğur Atalay, sektörün durumu ve Türkiye ekonomisi ile ilgili çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Atalay konuşmasında ayrıca 2014 yılında gerçekleştirilecek Hostech by TUSID ile ilgili bilgiler de paylaştı. Geleneksel iftar daveti, üye derneklere takdim edilen plaket töreni ile son buldu.
da 7 yıldır, Sile! fak Dövme bıçakların mutfak bıçaklarını Türk aşçı ve mut Sile, 7 yıldır dünyanın en iyi an Wüsthof, Triangle, Japon meraklıları ile buluşturuyor. Alm ’nın prestijli ismi olan Laguiole Kai markalarının yanında Fransa Sile güvencesiyle satılan en Aubrac bıçakları da Türkiye’de ının yanında, mutfak gereçleri ürünler arasında. Wüsthof bıçaklar e sunuyor. Kadın-erkek ve bar ekipmanlarını da müşterilerin nen fark etmeksizin, bakımlı ve zarif görü ngen Soli için ellere sahip olmak isteyenler lı bir rım çeliğinden üretilen, ergonomik tasa thof Wüs olan birinden şık deri çantalara sahip Manikür- Pedikür Setleri de Sile’de. yer alan Dünyanın en seçkin mağazalarında sinden adre rnet inte di ken bu ürünlere Sile’nin ak olm ip sah ile anı ve online alışveriş imk mümkün.
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
112 Hi-Tech portre
Y.Mimar Turgut Toydemir:
“Kendi kültürümüze yabancıyız” “İç kültürümüzü yansıtmak bir tarafa modernizm iddiası ile çok farklı projeler üretiliyor. Oysa Shangri-La’ya bir bakın, Çinli orada neler yapmış? Resmen kendi hayatlarını ve kültürlerini bize orada yaşattılar.”
M
imarlık mesleğinin duayen isimlerinden biri Turgut Toydemir. Yarım asrı bulan bir süredir turizme projeler üretiyor. Enerjisi, dinamizmi ve yenilikçi duruşuna bakılacak olursa daha uzun yıllar üretmeye de devam edecek… 1980’li yıllar ile başlayıp, yeni turizm trendleri ile devam eden süreçte 52 yıllık mimarlık serüvenini, turizm mimarlığının gelişimini ve son dönem projelerini Yüksek Mimar Turgut Toydemir ile konuştuk.
Turizmi mimarlık dalları arasında ayrı bir kategoride değerlendirecek olursak, Türkiye’de turizmin ve turizm mimarlığının gelişimi üzerine neler söyleyebilirsiniz? Biliyorsunuz, turizm ve otelcilik sektörü ilk atılımlarını Turgut Özal döneminde yapmıştır. O dönem
Türkiye’deki yatak sayısı bir Rodos Adası kadar bile yoktu. Özal dönemi ile birlikte başta Antalya olmak üzere güney ve Ege bölgelerinde çok büyük turizm yatırımları hayata geçirildi. Devamında oteller her yıl katlanarak arttı. Özellikle İstanbul, otel yatırımları açısından son 15-20 yılda ciddi bir yükseliş gösterdi. Şehrin kültür ve finans merkezi haline gelmesinin de bunda etkisi büyüktü. Hatırlayın bir Manchester United maçını. O zamanlar İstanbul’da insanlar otel azlığından kendilerine yatacak yer bulamamışlardı. O kadar ki gelen misafirleri Tekirdağ ve İzmit’e gönderdiler. 8.700 adet yatak açığının olduğu söylendi o dönem. Şu anda İstanbul’da yine aynı yatak açığı var. Çünkü turist sayısı yüzde 25’in üzerinde arttı. Türkiye’de bir yandan otel sayısı artarken bir yandan da gelişen turizm yapısı ile birlikte gelen turist sayısı da artıyor. Buna
KİMDİR? Y.Mimar Turgut Toydemir, 1938 yılında İstanbul’da doğdu. 1961 yılında İTÜ T.O. Mimarlık Fakültesini bitiren ve 1969 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi mimarlık bölümünde master yapan Toydemir, 1961 yılında Piramit Mimarlık Şehircilik Mühendislik proje bürosunu kurdu. Piramit Mimarlık, 1980 yılında ikinci bir Piramit Müşavirlik Kontrollük şirketiyle desteklenerek 1975 yılında limited şirket haline getirildi. Turgut Toydemir, 52 yılı bulan bir süredir mimarlık alanındaki faaliyetlerini sürdürmektedir.
şaşırmamak lazım. İstanbul artık en çok ziyaret edilen metropollerin başında geliyor. Tüm bu gelişmeler olurken Türkiye’de turizm mimarisi de farklı bir kol olarak sektördeki yerini buldu. Bu sürede biz de 52 yılda yaklaşık 1.000 projeyi hayata geçirdik. Bugün güncel projelerimizin yüzde 25’ini turizm-otel projeleri oluşturuyor. İstanbul’da, Anadolu’da hatta yurt dışında birçok otel ve tatil köyü yaptık, yapıyoruz.
O günden bugüne hangi turizm ve otel projelerini hayata geçirdiniz? Turizm binaları ile ilk çalışmamız 1970’li yıllarda İstanbul, Laleli ve Aksaray bölgesinde bulunan şehir otellerinin bazılarının tasarımıyla başladı. Özellikle 1990’larda Bodrum ve Didim gibi tatil bölgelerinde yaptığımız tatil köyleri, devre mülk sistemi projeler ile devam eden çalışmalarımız son 10 yılda hızlanarak arttı. 1998’li yıllarda Ukrayna Kiev’de EBRD toplantısı için mevcut otellerin yenilenmesi gündeme geldiğinde bir ekip kurarak yaklaşık 1 yıl boyunca Kiev’de 4 büyük otelin (Moskova Otel -bugünkü Ukrayna Otel-, Kiev Otel, Hotel Dnipro ve Bratislava Otel röleveleri
Wyndham Hotel İstanbul
alınarak yenileme projeleri yapılmıştır. O günkü Moskova Otel’in milletvekillerine de hizmet vermesi nedeniyle tadilat süresince kullanılacak bir apart otel bu projelere eklenmiştir. O günün koşullarında müteahhit firmanın ve kredi kaynaklarının yaşadığı sıkıntılar nedeniyle projelerimiz tam olarak realize edilememiş olsa da bizler için önemli bir tecrübe olmuştur.
Shangri - La Hotel Bosphorus
114 Hi-Tech portre
Özdilek Plaza
Bana bir turizm tesisi yap, içinde her şey olsun ama 250 yatağın üzerine çıkma diyorlar. Üstelik bir de çevreye duyarlı olacak, Balo salonu, spa alanları, toplantı salonları ile dört dörtlük bir tesis demek oluyor bu. Biz mesela Beşiktaş’taki Shangri-La’yı yaptık. O proje için tam yedi yıl uğraştık. Otel 24 metre suyun altında bulunuyor. Gidin görün, Tüm tatbikat projeleri bize ait dekorasyonu ise başka projelerde de çalıştıkları bir firmayla yaptılar. Çinlilerin kendilerine has çok özel tasarımları var. Tamamlanan projelerimizden biri de Wyndham İstanbul Petek Hotel. Bizim işler öyle birkaç günde bitecek gibi değil. Whyndham Petek için de çalışmamız yıllarca sürdü. İmar planı, Avan projesi, uygulama projeleri, sistem ve nokta detayları, buna inşaatın kontrolörlüğünü de dahil edin, sonuna kadar gidiyoruz.
Bir oteli içi ve dışı ile komple yapmanın işletmeye ve size katkısı ne olmakta?
Şehirleşmede mimari yapılaşmaları planlamaya uygun buluyor musunuz? Ben doğma büyüme İstanbulluyum. Yüzmeyi Haliç’te öğrendim. Sultanselim’de oturuyorduk. Aileden kaçar kaçar kendimizi Haliç sularına bırakırdık. Haliç o zamanlar tertemizdi. Şimdi İstanbul’da 14 milyonu bulan nüfustan bahsediliyor. Ben de çok şaşırıyorum. İstanbul dev bir metropol artık ve çok başarılı hizmetler veriyorlar. Neticede dünya metropolleri arasında ilk 10’da yer alan bir şehirden bahsediyoruz, doğru bir bölge planlaması ile ihtiyaçlara uygun projeler üretmek gerekiyor.
TAMAMLANAN PROJELER: Poseidon Otel (Marmaris), Kuban Otel (Altınoluk), Point Hotel Barboros, Avangarte Otel, Shangri- La Bosphorus, Gayrettepe Taba, Cevahir Asia Hotel, Margi Otel (Edirne)
DEVAM EDEN PROJELER: Wyndham Otel Yenibosna, Şişli Mariott, Sheraton Hotel (Samsun), Özdilek Levent, Cevahir Hotel Esentepe ve Trabzon Of’ta 4 yıldızlı bir otel inşaatı devam etmektedir. Piramit Mimarlık’ın şu anda halen projelerini sürdürdüğü, yakında inşaata başlanacak olan 10 projesi daha bulunuyor.
Mimari ve içmimarinin birbirinden kopuk olması mümkün değil. İç dekorasyon, mimarinin bir parçası zaten. Biz bir projeyi hazırlarken sadece kütleyi ve sirkülasyonu planlamıyoruz. Aynı zamanda tüm fonksiyonlarını fonksiyonlar arası ilişkiyi planlarken detayı da düşünmek durumunda kalıyoruz. Hacimlerin oluşturacağı görseller de çalışmamızın içerisinde yer alıyor. Cephesinden tutun merdivenlerine ve ıslak hacimlerine kadar yatak odaları da dahil olmak üzere otelin tüm mekanları tasarım sürecimizin ve projelendirmemizin ayrılmaz birer parçası oluyorlar. Her bir detayı tek tek ele alıyoruz. geriye sadece dekorasyon kalıyor. Şu anda Samsun’da bir beş yıldızlı bir otel yapıyoruz. O projede dekorasyon bize ait değil. Ama aslında tek bir elden çıkması, ayrılmaması lazım. Dolayısı ile projelerimizde operatör firma devreye girdiği zaman iç mimari başka bir büro tarafından yapılsa bile işveren-operatör firma-iç mimari grup temsilcileriyle ortak çalışmamız bina tamamlanıp işletmeye geçene kadar devam ediyor. Bir anlamda bu çalışmanın koordinatörlüğünü de yürütüyoruz.
Otel içmimarilerine baktığınızda farklı tasarımlar söz konusu. Ait olduğu kültürü yansıtan tasarımlar da var, yansıtmayanlar da. Otel mimarilerinde iç kültürü yansıtma konusunda ne kadar başarılıyız? Yansıtmak bir tarafa modernizm iddiası ile çok farklı projeler ortaya çıkıyor. Özellikle temalı oteller, tasarımı bambaşka yerlere götürüyor. Türkiye’de
yüzyıllardan süzülüp gelen kültürel öğelerimizi modern malzemeyle birleştiren ve ortaya çok başarılı örnekler çıkaran mimarlarımız olmakla beraber bunun yeterli seviyede olmadığını, işverenlerin de bu konuda yeterince ısrarlı olmadıklarını düşünüyorum. Oysa Shangri-La’ya bir bakın, Çinli orada neler yapmış. Resmen kendi hayatlarını ve kültürlerini orada bize yaşattılar. Ben Shang ay ve Hong Konga gittim ve Shangri – La’nın bütün otellerini gezdim. Adamlar çok başka. Ne Amerikan kültürü var ne Avrupa kültürü. Mimaride tamamen kendi kültürüne has vurgular yapmışlar. Maalesef biz bu konuda yeterli değiliz.
Size göre Türk kültürüne dair neler yansıtılabilir en çok? Bize ait çok önemli değerler var, örneğin mutfak kültürümüz gibi. Geleneksel Türk Mutfağı’na özgü değerleri başarılı bir içmimari ve dekorasyon çalışmasıyla güzel bir şekilde yansıtabiliriz. Anadolu’da 1000 yıl boyunca oluşmuş bir mimari var. Çok iyi örnekler, geleneksel mimari detaylar, motifler var. Bunların projelerimizde yaşaması benim açımdan değer taşıyor. Yine Shangri-La Otel’den örnek vereceğim. Shang Kay İstanbul’a Chinesse Restaurant’ı getireceğim dedi ve getirdi. O kadar iddialılar ki. Bizim de bir Türk mutfağımız var ve yeterince vurgulamıyoruz. Bu doğrultuda iyi örnekler elbette var, ancak sayısının daha da artması gerektiği inancındayım
Projelerinizde otellerin tasarruf etme yeteneği, enerji verimliliği, yeşil otelcilik konularına nasıl yaklaşıyorsunuz? Bugün mimarlık fonksiyonları içerisinde en fazla mekanik - elektrik tesisatı isteyen fonksiyon otel, biraz da hastanedir. Bir konut projesinde bitişine kadar maksimum 350 kalem vardır. Fakat otelde temel 2000 kalem vardır. Bunların maliyetleri de çok önemli tabii. Örneğin Shangri-La’nın maliyetleri çok oyuncaklı olduğu için oldukça pahalıydı. Neredeyse iki misline yakındı. Fakat çok dikkatli ve ölçülü davrandılar. Biz otel projelerimizin hepsinde bu kriterlere uyumluluk gösterdik, her türlü teknolojiyi kullandık, çevre, tasarruf ve verimlilik konularına riayet ettik. Bugün elimizdeki projelerin önemli bir kısmına Leed sertifikası almak hedefiyle yola çıkıyoruz. Dolayısıyla gerek cephe tasarımında gerekse elektromekanik sistemlerde enerji tasarrufu öne çıkıyor. Şehir içerisinde yatırımcı açısından yeşil bina olarak adlandırılabilecek bir tasarım ortaya koymanın zorlukları ortada. Ancak bu konuda da önemli bir çaba sarf ettiğimizi söyleyebilirim.
Point Hotel Barbaros
Bunca proje arasında hayallerinizi gerçekleştirme fırsatı bulabildiniz mi? Bulduk tabii. Hayalimizde ne varsa hepsini uyguladık bugüne kadar. 1.000 adet proje diyorum, ötesi var mı? Bizim hayallerimizde yaşayan Kuyumcukent projesidir, İstanbul Vizyonpark’tır, otellerdir, tatil köyleri, sanayi tesisleridir. Üniversite binalarıdır, büyük ölçekli kentsel tasarım projeleridir, sağlık yapılarıdır, şehre ve insana dair ne kadar konu varsa projelerimizde bunları gerçekleştirdik. Benim devrim ekonominin çok zayıf, sönük olduğu bir döneme denk gelir. Bu mesleğe ilk başladığımızda apartmandan başka bir şey yapmıyorduk. Resmi dairelerin projeleri de vardı ama sayıca azdı. 1970’li yıllardan sonra biraz açıldı. Turgut Özal döneminden sonra patladı. Sonrasında her türlü fonksiyona kucak açmaya başladık. otel yaptık, hastane yaptık, konut yaptık, sanayi tesisi, ofis yaptık. Bir mimarın hayali başka ne olabilir ki? Herkesin bildiği, tanıdığı güçlü projelere imza atmak ve onun gönül rahatlığını her an hissetmek. Bundan fazlasını istemek, hayal etmek şımarıklık olur bence.
Tamamen işi bırakmayı düşündünüz mü hiç? Emeklilik ancak masada herhalde. Ben günde en az 12 saat çalışıyorum. Ekibim de öyle. Bu işin sonu yok. Bu bilgi ve birikimini gençlerle ve sektörle bir şekilde paylaşmak lazım. Kendi çocuklarım da dahil olmak üzere, okullarından mezun olur olmaz bizimle çalışan ve her biri 15 yılın üzerinde mimarlık geçmişi olan güçlü bir çekirdek kadroya sahibiz. Bizimle beraber kendilerini oldukça geliştirdiler ve önümüzdeki dönemde de başarılı bir şekilde büroyu devam ettirecekleri inancındayım.
116 Hi-Tech dekorasyon
Häfele’den otellere özel donanımlar Häfele; Dialock Kilitleme Sistemi, özel çelik kasaları, saç kurutma Makinaleri, dolap içi organizasyon sistemleri ve plazma TV asma aparatları ile otellere etkili, güvenli ve profesyonel çözümler sunuyor.
O
tel mimari projelerine mobilya ve mimari donanım ürünleri tedariği sağlayan Häfele, ürün tedariği konusundaki beceri ve tecrübesiyle turizm yatırımlarının da baş aktörlerinden biri konumunda. Transponder teknolojisi sayesinde, manyetik kartlar ve çip kartlardan farklı olarak, herhangi bir güç beslemesi ve temas gerektirmeden kapılar açılıp kapanmasını sağlayan Dialock sistemi, güvenli saklama imkanı sağlayan motor kontrollü çelik kasalar, saç kurutma Makinaleri, dolap içi organizasyon sistemleri, plazma TV asma aparatları gibi benzersiz tasarımlar otel projelerinde sıklıkla kullanılıyor.
DIALOCK DT LITE TEMASSIZ KİLİTLEME SİSTEMİ Häfele’nin Dialock DT Lite kilitleme sistemi otel projelerine teknolojik olduğu kadar güvenli bir çözüm de sunuyor. Dialock’ta kullanılan transponder teknolojisi sayesinde, manyetik kartlar ve çip kartlardan farklı olarak, herhangi bir güç beslemesi ve temas gerektirmeden kapılar açılıp kapanabiliyor. Sistemin temassız çalışması bakım gerekliliğini azaltıyor ve okuyucunun yıpranmasını engelliyor. Häfele’nin Dialock DT Lite sistemi güvenliğin kontrol altında tutulması gereken otel ve ofis kapılarında, personel ve ziyaretçi girişlerini gözlemleme ve her kullanıcıya farklı yetki verebilme imkanı sunuyor. Güvenli ve kullanışlı bir uygulama sunmasıyla bu sistem otel müşterilerine olduğu kadar yönetime de kolaylık sağlıyor. Bu kilit sistemi ile basitlik, kolay anlaşılabilirlik ve kullanıcı dostu bir sistem hedefleniyor.
ÖZEL ÇELİK KASALAR Otel odası donanımlarının demirbaşları arasında yer alan çelik kasalar, dijital tuş kombinasyonlu kilit ve yüksek kontrastlı LED gösterge özellikleri ile güvenli saklama imkanı sağlıyor. Otel yönetimi için master anahtara sahip olan bu kasaların siyah ve gri renk alternatifleri bulunuyor.
SAÇ KURUTMA MAKİNELERİ İLE EKSTRA KONFOR Häfele’nin sunduğu saç kurutma Makinaleri, kademeli olarak hava üfleme hızını ve ısıyı ayarlayabildikleri gibi anti bakteriyel özellikleri ve gece ışığı gibi detaylarla otel odalarındaki banyoların konforunu artırıyor.
LCD/TFT VE PLAZMA EKRAN ASMA APARATI 25-74, 50-82 ve 75-160 cm ekran boyutlarına sahip olan plazma televizyonların duvara montajında kullanılan asma aparatları, otel odalarında yerden
tasarruf sağlarken, modern bir görünüm de sunuyor. Taşıyıcı plaka üzerinden ayar imkanı yapılabilen bu ürün TÜV sertifikasına sahip.
DOLAP İÇİ ORGANİZASYONU Dolap içi organizasyonunu kolaylaştıran işlevsel aksesuarlar sayesinde hem “alan kazanımı” hem de giysilere erişirken “minimum zamanda maksimum verim” elde etmek mümkün. Häfele, kravatlıktan pantolonluğa, ayakkabılıktan portatif askılığa, raylı sepetlerden kemerliğe kadar dolap organizasyonu için gereken tüm ayrıntıları tek elden karşılayabiliyor. Asansörlü askı sistemleri, dolap içi aydınlatma sistemleri, döner raf sistemi derin ve yüksek dolaplarda atıl alanların değerlendirilmesini sağlıyor.
HAYAT KURTARAN PANİK BARLI KİLİT MEKANİZMALARI Alışveriş merkezi, otel, hastane ve konut projeleri gibi kalabalık mekanlarda oluşan acil durumlarda bina içerisindeki kişilerin en hızlı ve emniyetli şekilde kaçış yolları üzerinden tahliye edilmesi için Häfele’nin sunduğu panik çıkış donanımları sayesinde kaçış yolları üzerindeki kapılar, panik durumunda, kaçış istikametine doğru açılıyor ve yaralanma, kalabalıkta ezilme gibi tehlikeler ortadan kalkıyor.
YANGIN BÜYÜMESİNİ ENGELLEYEN KAPI KAPATICILARI Atmosferde bulunan ve yakıcı bir gaz olan oksijenin, yangın anında yangının sonlandırılması veya kontrol altına alınmasını engelleyici yönde bir etkisi var. Bu nedenle yangın anında kapıların geçiş yapıldıktan sonra kapalı halde kalması gerekiyor. Yangın bölgesine hava, dolayısıyla oksijen girişini engelleyen kapı kapatıcıların Hãfele’nin ürün gamı içerisinde projeye uygun birçok farklı tipini bulmak mümkün.
118 Hi-Tech dekorasyon
Graniser’den otellere göz kamaştıran bir seri; Queens Doğadan esinlenerek tasarlanan mermer desenli Oueens serisi, zarif tasarımı ile şık ve göz kamaştırıcı…
M
odern üretim teknikleri ve zengin ürün seçenekleriyle tüketicisine birçok alternatif sunan Graniser, yeni serisi Queens ile turizm tesislerine değer katmaya devam ediyor. Doğa sanatının en güzel eserleri olan mermer deseni ile Queens serisinde yeniden hayat buluyor. Yaşam alanlarına asil ve zarif bir görünüm bir görünüm katan seri, beş farklı renk seçeneği ile de her zevke hitap ediyor. Nero, marrone, beige, bone ve grigio renklerinden oluşan seri, 60x60, 30x60, 45x45, 33x33, 7,5x33 ve 5x5 ebatlarıyla tüketicisine özel seçenekler sunuyor. Yaşam alanlarının her köşesinde rahatlıkla kullanılabilen Quenns serisi, tüm Graniser showroomlarında tüketicisinin beğenisine sunuluyor.
GRANİSER SERAMİK HAKKINDA 1999 yılında kurulan Graniser, hızla büyüyerek seramik ve granit üretiminde Türkiye’nin lider üreticileri arasına girmiştir. Akhisar/Manisa‘da 275 dönüm alan üzerine kurulu fabrikasıyla toplamda 23 milyon m2 üretim kapasitesine sahip Graniser; 1000’e yakın çalışanı ile duvar ve yer karosu, sırlı granit, dekor, bordür üretmekte ve kurduğu satış noktaları ile dünyanın farklı yerlerindeki müşterilerine hizmet vermektedir. Ayrıca Graniser, geldiği noktada 50’den fazla ülkeye de ihracat yapmaktadır.
Duravit, en küçük alanlarda bile sauna keyfi yaşatıyor Duravit, saunayı iki kompakt çeşit ekleyerek genişletti. Banyo üreticisi, Inipi B serisi ile en küçük alanlarda bile sauna keyfi yaşatıyor.
B
anyo üreticisi Duravit, Inipi serisi ile klasik ter banyosunu bodrum katlardan çıkarıp banyoya ve yaşam alanına getiren modern bir tasarımcı saunası sundu. Avusturyalı tasarımcı üçlüsü EOOS ile işbirliği yapan Duravit, bu eğilimi daha küçük banyolarda devam ettiriyor ve yaklaşık 120 x 120 cm yer kaplayan ve bir kişi için konforlu alan sağlarken aynı zamanda en yüksek tasarım gerekliliklerini de karşılayan yeni Inipi B, super kompakt saunanın öncülüğünü yapıyor. Küçük apartman dairelerinde bile gevşetici bir zindelik deneyimi için yeterli alan sunan Inipi B’nin montajı da sökülmesi de kolay olduğundan kiralık dairelere kurulmaya da uygun. Diğer bir avantajı da yeni Duravit saunalardaki kompakt ekipmanın çok uygun fiyatlarla temin edilebilmesi.
ISITMA ENERJİSİNDEN TASARRUF Duravit, küçük Inipi B modeline ek olarak 240 x 120 cm ölçülerine sahip daha geniş bir çeşit de geliştirdi. Böylece Inipi bir taraftan “yalnız yaşayanların”
hayallerini gerçekleştirirken diğer taraftan yatarak sauna keyfi yapmak isteyen çiftlere de alan tanıyor. Kumanda panosu saunanın ön tarafında yanlamasına bütünleşik olarak yer alıyor. Dinlenme sırasında, ECO fonksiyonuyla ısıtma enerjisinden tasarruf edilebiliyor.
KONFORLU VE ERGONOMİK Inipi B Super Kompakt’ta, arka duvardaki ayarlanabilir arkalık kullanılarak en konforlu pozisyon seçilebilir. Ayrıca, oturma yeri de kullanıcının sauna seansı sırasında pozisyon değiştirmesine yetecek kadar geniştir ve böylece uzun sürelerde bile konforlu ve ergonomik bir oturma duruşu sağlanabilir. LED ışıklarla aydınlatılmış yatay ahşap lambriler, oturma elemanlarına paralel bir görsellik oluşturur. Inipi B’nin koyu Amerikan cevizi olan harici ahşap çerçevesinin parlak beyaz rengi de mevcut. Her iki sauna çeşidinin de hem köşeli hem duvara dayalı versiyonları bulunuyor. Geniş Inipi B, odanın ortasına bağımsız olarak da takılabiliyor.
120 Hi-Tech dekorasyon
Seranova’dan turizm tesislerine “Tauri yıldızlarının estetiği”
T
ürkiye’nin önde gelen seramik markalarından Seranova, yeni ve yenilikçi çizgisini Tauri koleksiyonuyla da sürdürüyor. Turizm tesislerine farklı ve yenilikçi bir derinlik ve estetik kazandıran Seranova Tauri koleksiyonu, dekorasyona yeni bir boyut kazandırıyor.
Turizm tesisleri ve otellere yeni bir estetik ve şıklık kazandıran Tauri koleksiyonu, Seranova’nın ARGE ve tasarım gücünü yansıtan örneklerden biri olarak öne çıkıyor. Mekanlar Tauri koleksiyonu ile yenileniyor, bambaşka bir görünüme kavuşuyor.
DEKORASYONDA YENİ BİR BOYUT Değişken yıldızlar sınıfına giren Tauri yıldızları, Seranova Tauri koleksiyonunun ilham kaynağını oluşuruyor. Hem iç hem de dış mekanlara farklı ve özgün bir boyut kazandıran Tauri koleksiyonu, sıradışı bir tasarım olarak ahşap ve doğal taş dokusunun bir arada kullanıldığı bir çalışma olarak dikkat çekiyor.
ÇİZİLMİYOR, BAKTERİ BARINDIRMIYOR Sırlı porselen olarak 60x60 cm ebatlarında üretilen Seranova Tauri koleksiyonu, üretim özelliği nedeniyle çok düşük düzeyde su emiyor ve dona karşı dayanıklı olma özelliğine sahip bulunuyor. Sırlı porselen özelliğinden dolayı aşınmaya mukavim bir ürün olan ve çizilmeyen Seranova Tauri koleksiyonu, bu nedenle bakteri de barındırmıyor. İç ve dış mekanlara derinlik ve farklı bir perspektif katan Tauri koleksiyonu, seramikte tasarımın ulaştığı noktayı da gözler önüne seriyor.
122 Hi-Tech otel-tech
Protel’den lobilerin çehresini değiştiren çözüm: iRiS Lobby Protel’in lobilerin çehresini değiştirmeye yönelik yenilikçi çözümü iRiS Lobby, otellere hem konfor rahatlığı sağlıyor hem de iş gücü maliyetlerini ortadan kaldırıyor.
T
eknolojinin her alanda kullanılması konuk ağırlama sektöründe dijital çözümlere olan gereksinimi gün geçtikçe artırıyor. İyi bir otel yönetim sistemi kullanmak otellerin yönetim ve hizmet kalitesini artırırken, bu sistemlerin iletişim ve memnuniyeti artıran diğer çözümlerle desteklenmesi ise bir ihtiyaç haline geliyor. Ayrıca, klasik otelcilik anlayışından sıyrılıp, otel içinde verimliliği yükselten, misafirlerin kendilerini özel hissedecekleri dijital çözümler sunmak otelleri daha tercih edilir kılıyor.
İŞ GÜCÜ MALİYETİNE SON Protel’in bu ihtiyaçlara yönelik çözümlerinden iRiS Lobby otel misafirlerine yepyeni bir deneyim yaşatıyor. Otel tarafından sağlanan tablet cihazlar ya da diğer büyük formattaki dokunmatik ekranlardan görüntülenebilen iRiS Lobby, bir konsiyerj görevlisinin sunduğu hizmetlerin tamamını dijital ortamda, hem de konukların kendi istek ve ihtiyaçlarına göre gerçekleştirilmesini sağlıyor. Misafirler kendilerini özel hissettiren bu çözümle en üst seviyede konfora sahip olurken, oteller de bu konudaki iş gücü maliyetini ortadan kaldırmış oluyor.
HER TÜRLÜ BİLGİ AKIŞINA SAHİP Otel içinde belki de en stratejik nokta olan lobide, misafir memnuniyetini artırmaya yönelik geliştirilen iRiS Lobby, konuklara otel ve çevresi ile ilgili tüm bilgileri sunuyor. Özellikle yabancı misafirlerin şehri keşfetme ve bilgi edinme ihtiyaçları gözönünde bulundurulduğunda, söz konusu çözümün kullanımı otellere artı değer katıyor. iRiS Lobby yüksek etkileşim sağlayarak misafirlerin şehrin hava durumu, ulaşım olanakları, en son otel kampanyaları ve tekliflerinden haberdar olmalarını da sağlıyor.
KOLAY KULLANIMLI Otel lobisine konumlandırılan iRiS Lobby aynı zamanda güçlü bir pazarlama aracı olarak da kullanılabiliyor. Çok kolay şekilde güncellenebilen bir yönetim paneline sahip iRiS Lobby, otelin sunduğu tüm hizmetlerin ve kampanyaların misafirler tarafından görülmesine ön ayak oluyor. Uygulamanın dokunmatik ekranlar üzerinden çalışması, kullanıcı dostu bir arayüze sahip olması sayesinde her yaştan konuk tarafından kolaylıkla kullanılabiliyor. Ayrıca çoklu dil seçeneği ile misafirler uygulamayı, tercih ettikleri dilde kullanabilme şansına sahip oluyorlar.
124 Hi-Tech otel-tech
LG’den VRF Dizayn Çözümleri için kullanıcı dostu yazılım LG, Ticari tip Klima (SAC) dizayn ve kurulum sürecini kolaylaştırmak için kapsamlı seçenekler sağlayan, kullanıcı dostu LATS yazılımlarını kullanıcıların beğenisine sundu.
L
G’nin kapsamlı iklimlendirme modülü LATS (LG Air Conditioner Technical Solution) programları ile sistem iklimlendirmesinin tasarım ve kurulumu kolaylaşıyor. Enerji verimliliği sağlayan, başarılı bir iklimlendirme sisteminin (SAC) tasarım ve kurulumu söz konusu olduğunda, karşınıza halledilmesi gereken pek çok karmaşık işlem çıkıyor. Tüm uygulamaların yanı sıra, yük ölçümü, yapının durumu ve en uygun modelin seçimi gibi etkenler, hesaba katılmak zorunda. Bu uzun ve genellikle zorlu süreci kolaylaştırmak ve daha verimli kılmak için LG, kapsamlı seçenekler sağlayan, kullanıcı dostu LATS yazılımlarını kullanıcıların beğenisine sundu. Her bir LATS programı LG’nin SAC (sistem iklimlendirme) ürünlerinin konfigüre edilmesi ve kurulum sürecini kolaylaştırmak üzere, özel olarak geliştirildi. Bu kapsamlı LATS yazılım çözümleri arasında LATS Multi V, LATS Multi, LATS Single, LATS Eco V, LATS Load ve yeni geliştirilen LATS CAD bulunuyor.
KULLANICILAR İÇİN GÜÇLÜ ARAÇ LATS Load programı iklimlendirme sistem tasarımcılarının yük değerini en doğru şekilde ölçümlemelerini sağlarken, gelişmiş bir ürün seçim programıyla sunulan LATS Multi V, uygulama için
en doğru çözümü seçmeyi kolaylaştırıyor. İçinde bilgisayar destekli tasarım programı AutoCAD’i barındıran LG LATS CAD ise ürün seçiminin belirlenmesi, tesisat tasarımı ve otomatik borulama, drenaj ve iletişim hattının çizimi, kolon şemalarının çıkarılması, detaylı raporlama ve enerji kaynaklarının yönetilmesi için kullanıcılara güçlü bir araç sunmasının yanında tasarım zamanından %50’ye varan tasarruf sağlıyor.
EN DOĞRU SAC ÜRÜN SEÇENEKLERİ İÇİN LATS MULTİ V LATS Multi V, proje firmalarının ihtiyaçlarına en uygun olan LG Multi V ürünlerini seçmelerini sağlıyor. CAD modu ve Tree (Ağaç) modu olmak üzere iki ayrı ayarı bulunuyor. CAD modu, etkin bir iklimlendirme tasarımı yapılmasına yardımcı olmak için CAD yazılımı içindeki işlenmiş bina planlarından faydalanıyor. Bunun yanı sıra Tree modu, CAD kat planlarının mevcut olmadığı durumlarda basit tesisat tasarımlarının yapılmasına yardımcı oluyor. Tree modu aynı zamanda, uygun proje kaydı, iç birim seçimi, dış birim seçimi, otomatik tesisat (Auto Piping) fonksiyonu ve manuel olarak tesisat uzunluğunun girilmesi özelliklerini içeriyor.
126 Hi-Tech otel-tech
Form’dan otellere yüksek verimli klima çözümleri Klima sektöründe 48 yıllık Form Şirketler Grubu güvencesiyle üretilen FesKlima Evaporatif soğutma üniteleri, Türkiye’de 1.000’den fazla açık ve kapalı mekanda düşük yatırım maliyeti ve minimum enerjiyle maksimum serinletme sağlıyor.
F
orm Şirketler Grubu içerisinde yer alan Form Endüstri Tesisleri San. AŞ’nin Ankara’daki fabrikasında üretilen FesKlima üniteleri, kompresör ve soğutma gazı olmadan sağladığı serinletme sayesinde fabrikalar, tekstil atölyeleri, iplik ve plastik enjeksiyon fabrikaları, dökümhaneler, sanayi mutfakları, tersaneler, çadırlar, düğün salonları, depolar gibi yoğun çalışılan mekanlardaki iş verimliliğinde artış sağlar.
ÇEVREYE DOST VE UZUN ÖMÜRLÜ Hızlı montaj, direkt üfleme veya kanallı montaj olanağına sahip olan FesKlima üniteleri, Munters Celdek Soğutma petekleri ile yüksek verim ve uzun ömürlüdür. Filtre edilmiş %100 taze hava ile yüksek konfor olanakları tanıyan klima, düşük enerji tüketimi (1,1 kW), soğutma gazı ve atık madde olmadığından çevre dostudur. Paslanmaz çelik ve plastik dış gövde alternatifleriyle uzun ömürlüdür.
NASIL ÇALIŞIR? Bir fan vasıtasıyla dışarıdan alınan hava, küçük bir pompa ile ıslak tutulan petek yüzeyinden geçirilir. Hava ile suyun teması sonucu, su buharlaşarak havadan ısı alır ve havanın sıcaklığı düşer. Soğutulmuş hava, fan vasıtasıyla mekana iletilir.
128 Hi-Tech otel-tech
Sürmeli İstanbul, restoran soğutmalarında Daikin’i tercih etti Sürmeli Hotel İstanbul, açık hava terası bulunan restoranının her iki katındaki soğutma ihtiyaçlarını Daikin marka ürünler ile karşılıyor.
İ
stanbul’un ticaret ve eğlence bölgesi Şişli’de yer alan Sürmeli Hotel İstanbul, açık hava terası bulunan restoranının her iki katındaki soğutma ihtiyaçlarını Daikin’in RXYQ-P9 model VRV III heat pump dış üniteleri ile karşılıyor. Otelde birinci katın asma tavanın montaj için uygun olmasından dolayı sadece FXDQ model düşük orta statik basınçlı kanallı tip iç üniteler kullanıldı. İkinci katın asma tavan yüksekliğinin birinci kata oranla daha yüksek olması sebebi ile homojen hava dağılımı ve konforu oluşturmak için inverter fanlı orta statik basınçlı kanallı FXSQ model ile kasetli döşeme FXLQ model iç üniteler kullanılmıştır. Bunun yanı sıra her iç ünite ile birlikte BRC1D52 model kablolu kumanda kullanılarak mahal sıcaklığının bağımsız olarak kontrol edilebilmesi sağlandı.
VRV HEAT PUMP DIŞ ÜNİTE Daikin’in yenilikçi teknolojisinin gelişmiş örneklerinden VRV heat pump inverter RXYQ-P9 model, dış üniteler tek bir sistemde 5 ila 54HP kapasite aralığına sahip. Tamamı inverter kontrol teknolojisinde bulunan, az yer kaplayan kombinasyon özelliği taşıyor.. Esnek dış ünite kombinasyonu, düşük yer kaplayan kombinasyon ve yüksek COP kombinasyonu ile maksimum 64 adet iç ünitenin bağlanmasına olanak tanır.
VRV İÇ ÜNİTE FXDQ model düşük statik basınçlı ince gizli tavan tipi iç üniteler, sahip oldukları kompakt boyutlar ile 240 mm’lik tavan boşluğuna kolay bir şekilde monte edilebilir. Farklı uzunluklardaki esnek kanallar ile kullanım imkanı bulunur. Standart hava filtresi mevcuttur. Otomatik soğutma – ısıtma geçişi özelliğiyle ısıtma veya soğutma modu otomatik olarak seçilir. Kuru program özelliğiyle hava sıcaklığında bir değişiklik olmadan nem seviyelerinin ayarlanmasını sağlanır. Üründe otomatik yeniden başlat ve otomatik arıza teşhisi özellikleri de bulunuyor.
SESSİZ VE TASARRUFLU Önceki seriye kıyasla yeni DC fan kullanımı sayesinde yüzde 20 güç tasarrufu sağlayan gizli tavan tipi iç üniteler daha verimli ve daha sessiz hale getirildi.3 kademeli üfleme kontrolü sayesinde konfor seviyesi artırıldı. İç ünite yapısında standart olarak hava filtresi ve drenaj pompası bulunan cihaz, fan moduna getirildiğinde, soğutma veya ısıtma yapmadan sadece fan olarak da kullanılabiliyor.