r ö t i d E
Dün dünle gitti, artık yeni şeyler söylemek gerek... Bir turizm yılı daha kapanmak üzere. Acısı ve tatlısıyla geride bırakmaya hazırlandığımız bu yılın son gecesini sevdiklerinizle birarada unutulmaz kılmaya ne dersiniz? Bu sayımızı yeni yıl coşkusunu keyif ve lezzet şölenine dönüştürmek isteyen siz değerli okurlarımız için yeni yıla özel olarak tasarladık, keyif alacağınızı umarız... Cesur, dobra aynı zamanda hoş sohbet... F16 Pilotu olmayı isterken, marjinal düşleri dümenini Türkiye’nin ilk kadın genel müdürlüğüne kırdı. Bu ayki iş’te kadın bölümümüze Ramada Encore Istanbul Airport Hotel’in marjinal, cevval ve samimi genel müdürü Tijen Günyol Dilber’i konuk ettik. Ne köşe yazarları ne de concierge hizmetleri… Artık gastronomi mekanları tabela ve rehber görevi gören aracılarıyla masalarını doldurmayacak! Bundan sonra artık aracı da yok, tekelleşme de! Çünkü TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi işbaşında! Komite’nin sektöre yönelik faaliyetlerini ve hedeflerini oluşuma öncülük yapan isimlerden Gürkan Boztepe ile konuştuk. STR Global Ekim 2015 Ülke Performans Raporunu açıkladı. Otel doluluklarında İstanbul ve Antalya sınıfta kaldı, Ankara yine yükselişte. Haberin tüm detayları sektöre yön veren diğer gelişmeler ile Gündem sayfalarımızda… Biraz Fransız biraz İtalyan ama en çok da “Erzurumlu”… Mutfakla ilk flörtü, çocuk yaşlarda odunlarını taşıdığı pide dükkanıyla başlayan şimdilerde İstanbul’un en yeni yatırımlarından Park Dedeman Levent Otel’de, Butcha Steakhouse ve Marly Brasserie’in lezzetlerini inşa eden Executive Şef Ayhan Kara’nın mutfağındayız. Hilton Worldwidei Türkiye’de ne otele ne de yeni konseptlere doyuyor. Bu yıl 60. yılını kutlayan zincir grup son 12 ay içerisinde açtığı beş yeni otelle Türkiye’deki tesis sayısını 38’e çıkardı. Yabancı otel grubunun hedefinde 9’u Hampton by Hilton ve 12’si Hilton Garden Inn olmak üzere 32 yeni otel daha var. Sirha İstanbul’un 3. buluşması zengin ve enerjik içeriği, kapsamlı sunumları ve üst düzey profesyonel ziyaretçisiyle sektörü İstanbul Kongre Merkezi’nde bir araya getirdi. Gastronomi dünyasına yön veren Sirha İstanbul Fuarı en renkli görüntüleri ve etkinlikleriyle sizlerle…
Hatice Ünal Bilen İmtiyaz Sahibi
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK GENEL MÜDÜR MEHMET SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr SORUMLU MÜDÜR YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR
MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71
Website
www.hotelrestaurantmagazine.com
info@img.com.tr
ADRES Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar/İstanbul Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.
içindekiler
54
dosya
30
62 antre 8 Sektörden kısa haberler
gündem 20 Jolly Tur, 2016’da hedefi ikiye
katlayacak
22 TUROB’dan rakip ülke uyarısı! 24 Otel dolulukları ilk 10 ayda %0.5
buluştu
dosya 30 Yeni yıla özel
yeni yatırımlar 54 Sofistike ve yalın bir tasarım;
oteliyle 38’e ulaştı, 32’si yolda
60 Park Dedeman Elazığ için işletme
anlaşması imzalandı
iş’te kadın 62 Marjinal, cevval ve samimi:
Tijen Günyol Dilber
yükseldi
26 Zirvedekiler Dedeman Konya’da
58 Hilton Worldwide bu yıl beş yeni
Adana Divan Oteli
şef’in gözünden 76 Fransız mı İtalyan mı?
%100 Erzurumlu: Şef Ayhan Kara
hijyen 80 Otel tekstilleri ‘Permak Üstün
Teknolojisi’ ile ilk günkü gibi temiz ve hijyenik
82 Sealed Air, A Listesi’nde
etkinlik 66 Metro, Sosyal Girişimcileri
ödüllendirdi
68 “Sanat ve Bilim Bir Arada”
Electrolux Profesyonel’in Worldchefs özel ortaklığı güçleniyor
70 Ustam’ın 30. yaşı muhteşem
pastalarla kutlandı
gastro güncel söyleşi 84 Bundan sonra aracı yok,
tekelleşme yok! TÜRSAB ‘Gastronomi Turizmi Komitesi’ işbaşında!
gastro güncel 88 Avrupa etinin gözü Türkiye
pazarında
57 Olimpiyatlar Çin’de otel
72 Dünyaca ünlü şefler, “Gastromasa” 90 Turizmde Yeni Arayışlar – Yeni
yatırımlarını hızlandırdı
www.hotelrestaurantmagazine.com
etrafında toplandı
Pazarlar ‘Gastronomi’
76
92
106 91 Mehmet Tezçakın: “Türkiye’nin
105 Simit Sarayı lezzetleri artık İsveç ve 115 İsvea’dan geçmişi geleceğe taşıyan
geleceği gastronomide”
Suudi Arabistan’da
106 Samimi ve davetkar; Toi Akaretler
gastro özel çekim 92 Yenilikçi mutfakların efendisi
Şef Rafet İnce’den ‘inovatif lezzetler’
96 Gastronomi sektöründen kısa
haberler
yeni mekan 100 Avrupa’nın en büyük Starbucks
mağazası Kadıköy’de
120 ATRAX’a rekor ziyaretçi
108 Palmiye, hedefi 2020’ye kilitledi
otel-tech
imzası
111 Ege Seramik’e ‘Markalaşmada
Liderlik Ödülü’
104 Göçmen Börekçisi’nden 10 yeni
şube hedefi
www.hotelrestaurantmagazine.com
122 Ingenico Group’tan yeni yasaya yeni
nesil yazarkasa
ürünler 124 - 128 Yeni ürünler
marka haberler 112 Sektör firmalarından
kısa haberler
durağı; Mezedaki
103 Köşebaşı, Karaköy’de…
fuar
marka
102 UNIQ İstanbul’un yeni lezzet
seri
116 Sirha, İstanbul’da 3. kez esti...
110 Kalite ve şıklıkta D&M Concept
gasto aktüel
dekorasyon 114 Lüks zincir otellerin zemini
Confetti’ye emanet
restaurant antre 10 hotel & hi-tech
Turizm sektörü bu düğünde buluştu
Mandarin Oriental, Bodrum’a iki yeni ödül daha Bodrum Göltürkbükü Cennet Koyu’nda 2014 yılında hizmete açılan, Akdeniz’in en lüks resort projesi Mandarin Oriental, Bodrum, 23 Kasım’da Londra’da düzenlenen, dünyanın en prestijli otelcilik ödüllerinden European Hotel Design Awards’da 2 ödüle birden layık görüldü. Bodrum Göltürkbükü Cennet Koyu’nda yer alan Mandarin Oriental, Bodrum, dünyaca ünlü İtalyan mimar Antonio Citterio Patricia Viel And Partners’ın eşsiz tasarımıyla, Avustralya’dan Japonya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya, Rusya’dan Çin’e kadar dünyanın birçok ülkesinden seçkin konuklarını 2014 yılından bu yana ağırlıyor.
Turizm sektörünün tanınmış simaları arasında yer alan, şu an beş oteli ve yakın dönem yatırımları ile dikkat çeken Elite World Oteller Zinciri’nin Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik, ailesi turizim sektöründe faaliyet gösteren, kendisi dijital pazarlama şirketi Pradma’da Genel Müdür olan Erdal Bezaroğlu ile muhteşem bir törenle dünya evine girdi. İstanbul’da 14 Kasım Cumartesi akşamı Shangri-La Bosphorus’da görkemli bir tören ile dünya evine giren Emel Elik Erdal Bezaroğlu’nun düğününe, ailelerin yanı sıra turizm sektörün önde gelen birçok ismi katıldı.
Dedeman Kapadokya faaliyetlerini sonlandırıyor
Dedeman Grubu, 1989 yılında bölgenin ilk beş yıldızlı oteli olarak açılan Dedeman Kapadokya’nın satışını gerçekleştirdi. Otel açıldığı günden itibaren, iş dünyasının olduğu kadar, yerli ve yabancı turistlerin tercihi olarak bölge turizmine önemli katkılarda bulundu. Dedeman Grubu’nun yeni iş hedefleri doğrultusunda 26 Kasım 2015’de devredilmesi konusunda anlaşılan Dedeman Kapadokya, 2015 Aralık sonunda faaliyetlerini sonlandıracak. Yeni dönemde hızlı ve istikrarlı bir şekilde büyümeyi hedefleyen Dedeman Grubu, 2016 yılında Elazığ, Trabzon ve Osmaniye’de, 2017’de ise Tokat’taki yeni otel projeleriyle faaliyet alanını genişletmeye devam edecek.
Emirates SkyCargo’nun yeni terminali açıldı Dünyanın en büyük uluslararası hava kargo taşıyıcısı olan Emirates SkyCargo’nun yeni terminali ‘SkyCentral’, 15 bin metrekarelik alanda 15 kargo uçağını gelişmiş teknolojilerle ağırlayacak. Emirates Kıdemli Kargo Başkan Yardımcısı Nabil Sultan konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Emirates SkyCentral’ın açılması, bizim için önemli bir kilometre taşıdır. Dubai’nin güneyinde bize ayrılan geniş bir arazi üzerine kurulmuş ile 2050 yılında, şu an 2.3 milyon ton olan kargo kapasitesini 12 milyon tona çıkarmayı hedefliyoruz. Bu tesis Dubai’nin Doğu ve Batı arasındaki stratejik konum avantajına sahip lider bir küresel hava kargo merkezi olmasını sağlayacak” diye konuştu.
restaurant antre 12 hotel & hi-tech
“Teşekkür” dolu bir hafta Renaissance Polat Istanbul Hotel ve Renaissance Istanbul Polat Bosphorus Hotel, tüm dünyada Marriott Oteller zincirine bağlı dünya çapında yaklaşık 4.100 otelde kutlanan “Misafire Teşekkür Haftası”nda bir dizi projeyi hayata geçirdi. Bu yıl 9-15 Kasım tarihleri arasında kutlanan Teşekkür Haftası’nda Renaissance Polat Otelleri çalışanları, 37. Vodafone Avrasya Maratonu’nda Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) ile eğitim için koştu. Maddi durumu yetersiz ailelerin okumaya istekli çocuklarını desteklemek amacıyla faaliyet veren TOÇEV ile beraber gerçekleştirilen koşu sayesinde Renaissance Polat Otelleri hem TOÇEV için bağış topladı hem de yüzlerce çocuğun eğitimine destek oldu.
Crowne Plaza Florya Hotel Genel Müdürü İlker Yörükoğlu oldu Dünyanın en fazla oda kapasitesine sahip uluslararası otel zinciri Intercontinental Hotels Group (IHG) bünyesinde faaliyet gösterecek olan Crowne Plaza Florya Hotel’in Genel Müdürü İlker Yörükoğlu oldu. 17 Aralık 2015’de açılacak olan Crowne Plaza Florya Hotel, profesyonel bir yönetim kadrosuna emanet edildi. Turizm sektöründe uzun yıllardır değişik pozisyonlarda görev alan Yörükoğlu, Crowne Plaza Florya Hotel’in profesyonel kadrosuna liderlik edecek.
B20’de Dorak MICE imzası
The Ritz-Carlton, Istanbul Operasyon Direktörü’ne ödül Marriott International otel zincirinin, her yıl beş kişiyi onurlandırdığı 2014 EDGE (Excellence in Delivering the Guest Experience) Global “Front of the House” ödüllerinden birinin sahibi; The Ritz-Carlton markasını temsil eden, Istanbul otelinin Operasyonlar Direktörü Gülderen Budak oldu. Ödül, geçtiğimiz yıllardaki üstün performanslara bağlı olarak, dünya çapında liderlik ve Marriott International disiplini içinde Odalar Operasyonu’nun işleyişine olağanüstü katkı sağlayanlara takdim ediliyor. Marriott’un süregelen başarısı; istikrarlı yenilik, rafine operasyonel süreçler, misafirler için yaratıcı programlar, çalışan bağlılığı ve mükemmel olma sözüne bağlıdır.
Dorak Holding bünyesinde yer alan Dorak MICE, dünya genelinde en yüksek cirolara sahip 260’ın üzerinde şirketin yöneticilerinin katıldığı B20 Zirvesi’ni büyük bir başarıyla gerçekleştirdi. Dorak MICE olarak, 44 yıldır turizm sektöründe öncü bir kuruluş olan Dorak Holding bünyesinde faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Dorak MICE Genel Müdürü Aslı Borakan, B20 gibi dünya çapında bir etkinliği başarıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Borakan, “Ekibimizin planlama ve projelendirme konusundaki becerisi B20 Zirvesi’nde de kendini gösterdi. Yenilikçi yaklaşımlarımızla hızlı ve hedef odaklı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Aktif, etkili, güvenilir, yaratıcı ve akılcı uygulamalarımız ile amacına en uygun çözümler üretiyoruz. Dünyayı yakından takip ederek en son teknoloji ve trendleri organizasyonlarımıza yansıtıyor, yeni projeler sunuyoruz” dedi.
restaurant antre 14 hotel & hi-tech
Türkiye’nin en dijital ulaştırma şirketi Pegasus Hava Yolları Bu yıl ilk kez hayata geçirilen Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasının sonuçlarına göre, Ulaştırma ve Depolama sektörünün dijitalleşme alanındaki lideri Pegasus Hava Yolları seçildi. Dijitalleşmenin hem ülkemizde hem de dünyada öncelikli bir konuma sahip olduğunu ifade eden Pegasus Hava Yolları Bilgi Teknolojileri Direktörü Aycan Kurtoğlu “Araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni dijital ekonomi düzeninde, dijitalleşen şirketlerin önemli payı olacağını gösteriyor. Dolayısıyla biz de, bilgi teknolojileri, operasyon süreçlerinin dijitalleştirilmesi, müşteri deneyimi ve servis tasarımı, online satış ve pazarlama, dijital kanalların tasarımı gibi alanlardaki uzmanlığımız doğrultusunda, misafirlerimize daha iyi hizmet vermek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
500 TL ve altında nerede konaklanır? Seyahat etmeyi sevenler için gecelik 500 TL veya altında uygun bir otel bulmak her zaman kolay değil. Ama kolay olmaması imkansız olduğu anlamına gelmiyor. Online seyahat platformu Hotels.com’un yayınladığı en son Hotel Price Index otel fiyat endeksi raporu, Türkiyeli gezginlerin 2015 yılının ilk yarısında dünyanın önde gelen şehirlerinde 500 TL veya altında yaptıkları konaklamaları otel yıldızlarına göre listeledi. Rapora göre en uygun fiyatlı 5 yıldızlı konaklama Berlin, İstanbul ve Moskova’da yapılırken; Amsterdam, Las Vegas ve Viyana’yı ziyaret eden Türk ziyaretçiler 500 TL ve altında 4 yıldızlı otellerde konakladılar. Türk gezginler New York ve Los Angeles’ta ise 500 TL veya altında 2 yıldızlı otellerde bir gecelik konaklama aldılar.
Radisson Blu Ottomare Hotel’in genel müdürü Eylem Fındık oldu
Dünyanın en büyük otel gruplarından Carlson Rezidor’un bünyesinde yer alan, İstanbul’un en önemli iş merkezleri arasında bulunan Ataköy’de misafirlerini ağırlamaya hazırlanan Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy’ün Genel Müdürü Eylem Fındık oldu. 1999 yılında Rezidor ailesine İstanbul Radisson SAS Conference & Airport Hotel’de Satış Yetkilisi olarak katılan Eylem Fındık, son olarak Park Inn by Radisson İstanbul Ataturk Airport’un Genel Müdürlüğünü yapmıştı.
Oteller yarıştı, UNICEF ile çocuklar kazandı Starwood Otelleri bünyesinde yer alan W İstanbul, Le Meridien ve St. Regis, 13 Kasım 2015 Cuma günü UNICEF yararına Oteller Arası Futbol Turnuvası düzenledi. Toplam 18 otelin katıldığı söz konusu etkinlik ile toplam 8.500 Euro bağış elde edildi. Etiler Natural Park Futbol Sahası’nda gerçekleştirilen turnuvaya, W Istanbul, Le Meridien ve St. Regis’in yanı sıra 15 otel daha katıldı. Çırağan Palace Kempinski, Ritz Carlton, Shangri- LA, Raffles, The Marmara Otelleri, Radisson BLU Otelleri ve Intercontinental gibi otellerin hazır bulunduğu turnuvada, takım başına 500 Euro bağış UNICEF hesabına aktarıldı. Turnuvada birinci Steigenberher Hotel Maslak takımı olurken, ikinci Ritz Carlton, üçüncü ise Raffles oldu.
restaurant antre 16 hotel & hi-tech
Divan Otelleri’ne bir “Green Hotels” sertifikası daha
ICVB’den başarılı Türkiye tanıtımı İspanya-Barselona’da 17-19 Kasım tarihleri arasında düzenlenen eski adıyla EIBTM yeni adıyla IBTM World Fuarı’nda Türkiye standının organizasyonu, bu yıl da ICVB ile Madrid Kültür ve Tanıtma Müşavirliği tarafından ortaklaşa gerçekleştirildi. IBTM World Fuarı ile ilgili olarak ICVB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bahadır Yaşık, “IBTM Fuarı’nda Türkiye olarak büyük ve etkin bir stant ile temsil edilmemiz, özellikle Avrupa pazarı açısından büyük öneme sahip. Fuarın her geçen yıl artan ziyaretçi ve hosted-buyer sayısı, şüphesiz bunun en büyük kanıtıdır. ICVB’nin başarılı organizasyonu ile İstanbul’un en iyi şekilde tanıtımı bizleri gururlandırmaya devam edecek” şeklinde görüşlerini ifade etti.
Divan Otelleri, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakma bilinci ile TUROB tarafından yürütülen Greening Hotels- Yeşillenen Oteller projesine katıldı. Proje sürecinde, dünyanın en büyük akreditasyon firmalarından Bureau Veritas tarafından denetlenen Divan İstanbul, enerji yönetimi, su yönetimi, iç hava kalitesi, atık geri dönüşümü olmak üzere tüm kriterleri başarıyla yerine getirerek Kasım ayı itibariyle “Greening Hotels Gold” belgesini 2 yıllığına almaya hak kazandı. Divan İstanbul ile birlikte toplamda 12 Divan Oteli, Greening Hotels in Turkey listesinde yerini almış oldu.
Hem iş hem dinlenme hem de kişisel gelişim İş hayatının yoğun temposuna ara vermek isteyen, çalışanlarına hem dinlenme hem de kişisel gelişim programı arayışında olan firmalar için Fethiye Faralya’da açılan Nautical Revive Hotel doğa ile iç içe, sağlıklı, keyifli ve eğitici bir mola fırsatı sunuyor. Nautical Revive Hotel, kurumsal firmaların, iş ortakları, çalışanları ya da özel misafirlerine düzenleyeceği organizasyonlar için sadece bedenin değil, zihnin ve ruhun da dinlenmesine olanak sağlayan; sağlıklı, sakin ve huzurlu bir yaşamın kısa süreli de olsa kapılarını aralayan farklı bir tatil konsepti sunuyor.
Rixos Hotels’e 3 ödül birden Rixos’un Kazakistan’da bulunan Otelleri, Rixos President Astana ve Rixos Almaty Hotel, dünyada “turizm oscarları” olarak bilinen World Travel Awards/ WTA’dan 3 ödül birden kazandı. Tüm dünyada seyahat edenlere kalitenin kanıtı olarak sunulan World Travel Awards’de 3 ödül birden layık görülmenin gururunu taşıdıklarını ifade eden Rixos Otelleri Pazarlamadan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Erkan Yıldırım Erkan Yıldırım, “Bu ödülleri almaya hak kazanmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum” dedi.
restaurant antre 18 hotel & hi-tech
Kartalkaya’da yeniden doğuş kampı Golden Key Kartalkaya Chalet, geçen yılın yorgunluğundan arınarak yeniden doğuşu hissetmenin ayrıcalığı, lezzet doruğu organik mutfağı, sağlıklı ve afrodizyak lezzetleri, Köroğlu Dağları’nın heybetli ve göz alıcı manzarası karşısında jakuzi ve spa keyfi ile hem yetişkinler hem çocuklar için eğlence ve huzuru bir arada sunuyor. Golden Key Kartalkaya Chalet, Niagara Wellness ile hem bedeninizi hem de zihninizi toksinlerden arındıracağınız, bilinçli beslenip bilinçli hareket edeceğiniz, kendi merkezinize dönüp kendi derinliklerinize dalacağınız bir dengelenme kampı ile kapılarını açıyor.
Kış kaçamakları için spiritüel tatil Kış aylarının yoğun temposundan uzaklaşıp dinlenmek için klasik bir kar tatiline çıkmak zorunda değilsiniz. Kış tatiline alternatif yeni bir akım başladı: Spiritüel tatil. Spiritüel ve sağlıklı beslenme tatilini Türkiye'de ilk kez Fethiye’nin Faralya Mevkii’nde konumlanan Nautical Revive Hotel başlatıyor. Birer haftalık 7 farklı workshop ile 22 Kasım'da başlayacak alternatif tatil programı Şubat ayında sona erecek. Programlar arasında, tasavvuftan şamanizme, meditasyondan nefes egzersizlerine, sağlıklı beslenmeden detoks reçetelerine, enerji çalışmalarından yogaya ve doğa yürüyüşlerine varıncaya kadar birçok arınma ve yenilenme seçeneği yer alıyor.
Tedaviye özel konaklama Eskişehir’in ilk ve tek 5 yıldızlı termal oteli Rixos Thermal Eskişehir, ameliyat sonrası tedavi, diyetisyen, hemşire ve konaklamaları içeren paket uygulaması ile farklı ülkelerden ve Türkiye’den birçok hasta misafire nekahat dönemlerinde ev sahipliği yapmaya başladı. Hastalar, Map2heal sisteminin kendisine sunduğu program dahilinde hemşire, diyetisyen, kontrolünde Rixos Thermal Eskişehir’de konaklamasını gerçekleştirirken, doktoru ile online olarak görüntülü görüşmelerini gerçekleştiriyor, refakatçileriyle birlikte otelin bütün hizmetlerinden yararlanabiliyor. Hastaların, günlük programları dahilinde özel Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon merkezlerine gidiş dönüş transferleri de Rixos tarafından sağlanıyor.
Electrolux Professional New Line 5000
Kolaylığa adım atın ve çamaşırhanenizin ergonomisini en üst düzeye çıkarın Yeni 5000 Serisi ile, bir çamaşırhanenin eskiden ne kadar karmaşık işletildiğini yakında unutacaksınız. Yeni Compass Pro® program paketi, program esnekliğini en üst düzeye çıkarır ve elektrik, su gibi fatura maliyetlerini optimize eder.
Electrolux ile mükemmelliği keşfedin! www.laundrysystems.electrolux.com.tr
restaurant antre 20 hotel & hi-tech
Sömestrin keyfi Polat Erzurum Resort’te çıkar Polat Erzurum Resort Hotel sömestr tatilini kayak keyfi ile birleştirmek isteyen aileler için çok özel bir paket hazırladı. Palandöken’in en güzel konumunda bulunan Polat Erzurum Resort sömestr paketi ile çocuklarınıza unutulmayacak bir tatil hediye edebilirsiniz. İstanbul’a sadece 2 saat uzaklıkta bulunan ve kristalize kar dokusu ile dikkat çeken Otel, çocuklara özel karda oyun alanı ve mini club’ı ile hem çocuklara hem de ailelere benzersiz bir kayak tatili vadediyor. Çocukların hem kaymayı öğrenecekleri hem de dağ havası ile enfes lezzetleri tadabilecekleri Polat Erzurum Resort suni karlama ve gece ışıklandırma sistemi sayesinde kesintisiz kayak keyfi sunuyor.
Haydarpaşa Garı’nda restorasyon başlıyor Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün Tarihi Haydarpaşa Gar Binasının orijinal haline sadık olarak hazırladığı restorasyon projesine Kadıköy Belediyesi onay verdi. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu restorasyon projesi ile ilgili ise şunları söyledi: “Haydarpaşa Garı tarihi bir mirastır. Gar, kent belleğine katkı sağlayacak ve sürekli canlı tutacak biçimde korunmalıdır. Yangından sonra Gar binası adeta kendi kaderine terk edilmişti. Devlet Demiryolları’nın binanın orijinal haline uygun bir restorasyon projesi hazırlaması oldukça sevindirici.”
Choice Hotels’i Türkiye’de Yakup Karakoç temsil edecek Choice Hotels, otel geliştirme ortağı ve Türkiye bölge sorumlusu olarak sektörün duayen isimlerinden Yakup Karakoç’u seçti. Faaliyet gösterdiği 35 ülkede 6 bin 300 otel ve 500 binin üzerinde odasıyla dünyanın en büyük ve başarılı otel zincirlerinden biri olan Choice Hotels’in Türkiye’deki otel geliştirme ortağı olan Yakup Karakoç, hem yeni projelerin yönetiminden hem de mevcut Choice otellerinin denetiminden sorumlu olacak. Choice Hotels International hızlı büyüme hedefiyle 2014 yılında Clarion markasıyla girdiği Türkiye’de Ankara, İzmir, İstanbul başta olmak üzere 15 büyük şehirde yeni proje geliştirmeyi hedefliyor.
İstanbul’un en güzel fotoğraflarını İstanbulNow! için çektiler Le Meridien İstanbul Etiler’in, IstanbulNow! ile şehrin sırlarına doğru çıktığı yolculuk tamamlandı. IstanbulNow! fotoğraf yarışmasına katılanlar, Mehmet Turgut ile İstanbul’un gizli kalan tüm kilitlerini açan yepyeni bir deneyim yaşarken, doğası ve günlük yaşantısıyla bugünün İstanbul’unu IstanbulNow! ile aradılar. Yarışma kapsamında Mehmet Turgut ve yarışmacılar, Boğaz hattı boyunca Kanlıca, Üsküdar, Kadıköy, Sarıyer, Ortaköy, Karaköy, Eminönü, Beşiktaş, Beyoğlu, Maslak, Samatya, Bakırköy semtlerini çektikleri fotoğraflarla ölümsüzleştirdi.
restaurant gündem 22 hotel & hi-tech
Jolly Tur, 2016’da hedefini ikiye katlayacak 2015 yılında hedef büyüterek yüzde 30 büyüme sağlayan Jolly Tur, 2016’ya iddialı giriyor. Gelecek yıl yüzde 50’lik büyüme hacmine erişmeyi planlayan şirket yeni dönemde teknoloji, mobil, marketing çalışmaları ile öne çıkacak…
J
olly Tur, 2015 performansını ve 2016 planlamalarını 8 Aralık Perşembe günü Divan İstanbul Otel’de yaptığı basın toplantısıyla paylaştı. Sektörde yaşananlar ve turizmin 2016 geleceği hakkında önemli açıklamaların yapıldığı toplantıya Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar, Jolly Tur Genel Müdürü Figen Erkan ve tüm departman müdürleri katıldı. Açılış konuşmasını Mete Vardar’ın yaptığı toplantıda Genel Müdür Figen Erkan 2015 yılı verilerini, 2016 planlamalarını ve hedefleri aktarırken Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar da turizm teknolojilerine yaptıkları yatırımları aktardı.
METE VARDAR: “BU YIL HEDEFİMİZİ AŞTIK, 2016’DA İKİYE KATLAYACAĞIZ” Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, 2015’te ulaştıkları göz kamaştırıcı başarıya dikkat çekerken, 2016’yı belirledikleri hedeflerle çok daha başarılı bir yıl olarak geride bırakacaklarını açıkladı. Bu yöndeki tüm hazırlıkların tamamlandığını belirten Vardar, şöyle konuştu: “2015 için yüzde 25’lik büyüme hedefi belirlemiştik. Ancak, 2015’i hedeflerimizin üzerinde büyüme rakamlarına ulaştığımız verimli ve başarılı bir yıl olarak geride bıraktık. Türkiye’de yaşanan sıkıntılara rağmen, ulaştığımız büyüme hacmi yüzde 30 oldu. Şimdi, “Tüm Türkiye Jolly Tur İle Tatile” misyonumuz çerçevesinde 2016’ya odaklandık. 2016 için yüzde 50’lik büyüme hedefi belirledik. Hazırlıklarını tamamladığımız tüm projelerimizle 2016’da
Türkiye turizmini yükseltmeye odaklanacağız. Şimdiden 2016’nın Jolly’nin yılı olacağını net olarak ifade edebilirim.”
FİGEN ERKAN: “2016’YA ÇOK İYİ HAZIRLANDIK” Jolly Tur Genel Müdürü Figen Erkan ise, sektör açısından son derece önemli ve kritik bir sezon olacak 2016’da da Jolly Tur’un bir kez daha sektörün zirvesinde yer alacağının altını çizdi. 2016’da sektörün dış pazarlardan kaynaklanabilecek eksikliklerini iç pazar ile doldurmayı hedeflediklerini vurgulayan Erkan, şöyle devam etti: “2016’ya çok iyi hazırlandık. Gelecek yıl için uygun fiyatlar, avantajlı indirim kampanyaları başlattık. Yurt dışındaki durumu göz önüne alarak otellerle fiyatları cazip ve satılabilir seviyelerde tuttuk. Bunu pekiştirmek için marketinge, reklama ciddi yatırım yapıp tatilcileri bilinçlendirirken, tatil denince akla gelen ilk ismin Jolly olmasına odaklandık. 2015, Jolly Tur için çok verimli bir yıl olarak geride kaldı. Gelecek yıl önemli ve kritik bir sezon olmasına rağmen, 2016’yı kaparken de aynı başarıyı yakalayacağımızdan eminiz.” Jolly Tur’un 2015 yılında genel cironun yüzde 55’ini erken rezervasyon ile elde ettiğini belirten Erkan,bu yöndeki 2016 hedefini ise yurtiçi cirosunun yüzde 60’ını erken rezervasyonla elde etmek yönünde belirlediklerini açıkladı.
MERT VARDAR: “MOBİL DÜNYADA DAHA AKTİF OLACAĞIZ” Basın toplantısında söz alan Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar ise, Jolly Tur’un 2016 yılındaki büyüme hedeflerinin altında güçlü teknolojik yatırımlar yattığını belirtti. Son 7 yıldır kurmuş oldukları Vizyon Yazılım Evi üzerinden ve dış destekli çalışmalarla Jolly Tur’un teknolojik altyapısına ciddi yatırım yaptıklarını vurgulayan Mert Vardar, online kanalların tanıtım ve bilgi açısından tatilciler için giderek daha büyük bir önem taşıdığına dikkat çekti. Mert Vardar, bu anlamda 2016 yılı için Jolly Tur’un mobil application’ını yenilediklerini ve Jolly Tur’un yeni mobil sitesini ise 5 Aralık itibariyle hayata geçirdiklerini aktardı. İnternet sitesine erişimin yüzde 41’nin mobil cihazlardan oluştuğunu belirten Vardar, yeni mobil site aracılığıyla tatile ve tatil bilgilerine hızlı erişimi isteyenlerin “Mobil Jolly” sayfasını ziyaret etmelerini tavsiye etti.
“Profesyonellerin Tercihi”
/crystalmutfak
www.crystal.com.tr
info@crystal.com.tr
restaurant gündem 24 hotel & hi-tech
TUROB’dan rakip ülke uyarısı! Londra Fuarı sonrasında 2016 yılı beklentilerine ilişkin bir açıklamada bulunan TUROB; Avrupa’da Türkiye’nin rakibi İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerin turist sayısını istikrarlı olarak artırdığına işaret edilerek, Türkiye’nin vakit kaybetmeksizin tanıtım atağı başlatması gerektiğinin altı çizildi.
T
UROB, global turizm sektörünün en önemli buluşma noktalarından Londra Fuarı sonrasında 2016 yılı beklentilerine ilişkin bir açıklama yaptı. Türkiye’nin en önemli turizm pazarlarından İngiltere pazarıyla ilgili 2016 yılı için ilgili çok önemli bir değişim öngörülmediği belirtilen açıklamada, “Turist sayısının artışına yönelik henüz bir talep henüz yok. Ancak seçimlerin tamamlanmış olması ve yeni hükümetin kurulacak olmasının belirsizliği ortadan kaldırarak istikrar yönünde olumlu olarak karşılandığını belirtmemiz gerekir” denildi. TUROB, Avrupa’da turizmde Türkiye’ye rakip ülkelerin turist sayılarını artırdığını belirterek, Türkiye’nin vakit kaybetmeksizin tanıtım atağı başlatması gerektiğini bildirdi.
40 MİLYON EURO’LUK KONGRE İPTAL Açıklamada, Avrupa’da Türkiye’nin rakibi İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerin turist sayısını istikrarlı olarak artırdığına işaret edildi. Özellikle Türkiye’nin kongre turizminde sıkıntılar yaşamaya başladığı kaydedilen açıklamada, “Ülkemiz ve bölgemizde cereyan eden bazı siyasal olaylar turizm talebini olumsuz etkiliyor. Nisan 2016 ayında İstanbul’da yaklaşık 12 bin kişinin katılımı ile yapılması kararı alınan, rezervasyonları yapılan önemli bir tıp kongresi bu gerekçeyle maalesef iptal edilerek Amsterdam’a alındı. Sadece bu organizasyon nedeniyle sarsılan prestijimizin yanında sektörün ekonomik kaybı yaklaşık 40 milyon Euro civarında” denildi. 2015 yılında turist talebinin
özellikle Türkiye’nin en büyük pazarı Almanya’da önemli oranda fiyat indirimi ile artırıldığı kaydedilen açıklamada, fiyatların bu yıl da düşüş seyrine devam etmesinin beklendiği vurgulandı.
BELEK’E G20 DOPİNGİ Mısır’da Rus turistleri taşıyan uçağın düşmesinin sektörde ve başta Rusya olmak üzere birçok turist gönderen ülkede büyük tedirginlik oluşturduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu olay neticesinde, Mısır’da özellikle kış operasyonunun önemli derecede olumsuz etkileneceği ve durma noktasına geleceği öngörülüyor. Rusya’da, bu dönem Mısır’a gidecek turistlere her ne kadar Türkiye’ye gitmeleri önerilse de iklim koşulları dikkate alınarak ülkemize bu dönem olacak talebin kayda değer oranda yönelmesi beklenmiyor” değerlendirmesi yapıldı. Antalya’da gerçekleştirilen G20 Zirvesi’nin ülkemizin tanıtımına katkı sağlaması beklendiği ifade edilen açıklamada, “Belek’in dünya golf turizmi destinasyonları arasında bilinirliğinin önemli oranda artmasına katkı sağlayacağını öngörüyoruz” ifadelerine yer verildi.
restaurant gündem 26 hotel & hi-tech
Otel dolulukları ilk 10 ayda % 0.5 yükseldi
STR Global’in hazırladığı Ekim 2015 Ülke Performans Raporu sonuçlarına göre, Türkiye otellerinde doluluklar hafif artışla ilk 10 ayda % 0.5 yükseldi.
D
ünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in hazırladığı Ekim 2015 Ülke Performans Raporu, Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) tarafından açıklandı. Rapora göre, Türkiye otellerinde doluluk oranları Ekim ayında da düşmesine rağmen, Ocak-Ekim 2015 dönemini kapsayan 10 aylık dönemde yüzde 0.5 artarak yüzde 63.5 oldu. 10 aylık dönemde Avrupa’da doluluk ortalaması yüzde 71.6 olarak gerçekleşti. Türkiye otellerinde doluluk oranları Ekim ayında da düşmeye devam ederken, Ocak-Ekim 2015 dönemini kapsayan 10 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre hafif de olsa bir yükselme yaşandı. Dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in hazırladığı Ekim 2015 Ülke Performans Raporu, Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) tarafından açıklandı. Rapora göre, Türkiye genelinde Ekim ayında otel dolulukları, 2014’ün aynı ayına göre yüzde 6.4 düşerek yüzde 60.5 olarak kaydedildi. Geçen yılın aynı ayında bu oran yüzde
64.6 olmuştu. Ocak-Ekim 2015 döneminde ise Türkiye’nin otellerdeki doluluk oranı ise geçen yıla göre yüzde 0.5 artış ile yüzde 63.5 olarak gerçekleşti.
FİYATLARDA DA BENZER TREND Avrupa genelinde ise doluluk oranları Ekim ayında ortalama yüzde 76.1, Ocak-Ekim 2015 döneminde yüzde 71.6 olarak gerçekleşti. ADR (Average Daily Rate) olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli, geçen yıl ekim ayındaki 113.6 Euro’dan bu yıl Ekim ayında 100.8 Euro’ya geriledi. Yılın ilk 10 aylık döneminde ise 108.9 Euro’ya yükseldi. Geçen yılın 10 aylık döneminde bu rakam 108.5 Euro olmuştu.
İSTANBUL’DA KONGRE SIKINTISI Türk turizminin iddialı kenti İstanbul’un Ekim 2015 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6.7 düşerek yüzde 64.3 oldu. Ekim 2014’te bu oran yüzde 68.9 olmuştu. İstanbul’daki bu düşüşün en önemli nedenlerinin başında kongre turizminde yaşanan sıkıntılar gösteriliyor.
İstanbul’da Ekim 2015’te ADR (Average Daily Rate) olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli ise 123.8 Euro oldu ve 2014’e göre yüzde 15.5’lik bir düşüş gösterdi. Ekim 2014’te bu rakam 146.5 Euro olmuştu. RevPAR olarak adlandırılan toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 21.1’lik bir düşüş yaşandı ve 79.6 Euro olarak ölçüldü. Ekim 2014’te bu rakam 100.9 Euro olmuştu. Ocak-Ekim 2015 dönemini kapsayan 10 aylık dönemde ise İstanbul’da doluluk oranı yüzde 67.2 oldu. Bu oran Ocak-Ekim 2014’te yüzde 65.9 olmuştu. 10 aylık dönemde ortalama günlük satılan oda bedeli ise 134.7 Euro’dan 126.2 Euro’ya, oda başı elde edilen gelir ise 88.8 Euro’dan 84.8 Euro’ya geriledi.
ANTALYA YÜZDE 4 DÜŞTÜ Türkiye’nin en fazla turist çeken şehri Antalya ve çevresinde ise Ekim 2015 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4 düşerek, yüzde 57.7 oldu. Bu oran Ekim 2014’te yüzde 60.1 olmuştu. Önümüzdeki günlerde Rusya pazarıyla ilgili sıkıntıların daha da artmasının beklendiği Antalya’da, ortalama günlük
satılan oda bedeli 93.49 Euro olarak gerçekleşti ve yüzde 14.1 oranında artış kaydedildi. Ekim 2014’te bu rakam 81.9 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise ( RevPAR) geçen yıla oranla yüzde 9.4’lük bir artış yaşandı 53.9 Euro olarak ölçüldü. Ekim 2014’te bu rakam 49.2 Euro olmuştu. Ocak-Ekim 2015 döneminde ise Antalya otellerinde doluluk oranı yüzde 61.9 olarak gerçekleşti. Ocak-Ekim 2014’te bu rakam yüzde 64.4 olarak gerçekleşmişti. 10 aylık dönemde ortalama günlük satılan oda bedel 98.6 Euro’dan 119.3 Euro’ya, oda başı elde edilen gelir ise 63.5 Euro’dan 73.8 Euro’ya yükseldi.
ANKARA YÜKSELİŞTE Başkent Ankara’da Ekim 2015 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3.8 artarak, yüzde 63.6 olarak gerçekleşti. Bu oran Ekim 2014’te yüzde 61.3 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli 83.3 Euro olarak 2014’e göre yüzde 2 artış gösterdi. Ekim 2014’te bu rakam 81.6 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde geçen yıla oranla yüzde 5.9’luk bir artış yaşandı ve 52.9 Euro olarak ölçüldü. Ocak– Ekim 2015’i kapsayan 10 aylık dönemde ise Ankara otellerinde doluluk oranları yüzde 59.3’ten yüzde 60’a yükseldi. 10 aylık dönemde ortalama günlük satılan oda bedel ise 76.8 Euro’dan 81.6 Euro’ya, oda başı elde edilen gelir de 45.5 Euro’dan 49.0 Euro’ya yükseldi.
restaurant gündem 28 hotel & hi-tech
Zirvedekiler Dedeman Konya’da buluştu Dedeman Konya, “Zirvedekiler Buluşuyor” konsepti ile düzenlediği özel davette iş dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi.
T
ürkiye’nin en iyi iş otellerinden biri olan Dedeman Konya, 1 Aralık 2015’te düzenlediği özel davette iş dünyasının önde gelen başarılı isimleriyle buluştu. Dedeman Konya’nın bu noktaya gelmesinde büyük katkıları olan sektör temsilcileri, Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş Genel Müdürü Emrullah Akçakaya ve Dedeman Konya Genel Müdürü Fatih İşkin’in ev sahipliğinde ağırlandı. 1500’ü aşkın davetlinin katıldığı gecede Dedeman yöneticileri şehrin turizm potansiyeli ve Dedeman Konya’nın turizmde ve özellikle kongre turizminde üstlendiği öncü konumu anlatarak gelecek hedeflerini aktardılar.
İŞLETME ANLAŞMASI 10 YIL DAHA UZADI Dedeman Konya 2006’da ilk açıldığında genel müdürlük görevini yürüten Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, konuşmasında şunları söyledi: “Dedeman Konya otelimizin işletme anlaşmasını 10 yıl daha uzattık ve bu süreçte yine başarılı çalışmalara imza atmaya devam edeceğimize inanıyorum.” Akçakaya, Konya’nın inanç ve kültür turizminin yanı sıra kongre turizmi açısından da önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “Konya öyle bir şehir ki, tarihi dokusuyla, kültürel yapısıyla, doğal güzellikleriyle insanı büyülüyor. Mevlana’nın Konya üzerindeki büyüsüne
kapılmamak da mümkün değil. Böyle önemli ve özel bir şehirde Dedeman Grubu olarak hizmet vermekten gurur duyuyoruz. Konya; sanayisi, canlı ekonomisi, üniversiteleri, dinamik genç nüfusu, alışveriş merkezleri, modern ve planlı şehirleşmesi ile yatırımcıların oldukça dikkatini çekiyor” dedi.
2006’DAN BU YANA 700 DÜĞÜN, 150 SEMPOZYUM VE KONGRE YAPILDI Dedeman Konya Genel Müdürü Fatih İşkin de otelin sahip olduğu hizmet kalitesi ve sunduğu imkanlar hakkında detaylı bilgiler aktararak şunları söyledi: “Dedeman Konya, şehrimize gerek gezi amaçlı gerekse iş amaçlı gelenler tarafından sunduğumuz hizmet kalitesi dolayısıyla tercih ediliyor. Otelimizde 2006’dan bu yana 700 düğün, 150 sempozyum ve kongre ye ev sahipliği yaptık. Konya, inanç ve kültür turizminin yanı sıra kongre turizmiyle de ülke turizmine ve ekonomisine önemli katkılarda bulunuyor. Önemli organizasyonlara sahne olan Konya’da Dedeman olarak, uluslararası ve ulusal olmak üzere yılda ortalama 22 kongre ve sempozyuma ev sahipliği yapıyoruz. İş birliği yaptığımız yerel yönetimlerin ve üniversitelerin desteği ile bu sayı her geçen yıl artıyor.”
easySteamPlus • Dokunmatik kontrol paneli İster fabrikada yapılmış programları kullanın, ister kendi programlarınızı yaratın, isterse manuel modla yaratıcılığınızı gösterin. • Lambda sensörü ile gerçek nem kontrolü Yiyecek miktarı ne olursa olsun her zaman eşit pişirme • Yüksek verimlilik, düşük gaz emisyonu Yüksek verimlilikte ısı eşanjörlü brülörler • İki fonksiyonlu fan Sıcak hava, eşit pişirme için fırın haznesinin her köşesine ulaşır. • Düşük ısıda pişirme • Otomatik temizlik sistemi www.kristalendustriyel.com
Merkez - Fabrika: +90 242 258 00 22 (Pbx)
www.zanussiprofessional.com
İstanbul Bölge Müdürlüğü: +90 212 297 00 06
yeni y覺l 繹zel
Bir turizm yılı daha kapanmak üzere. Acısı ve tatlısıyla arkamızda bırakmaya hazırlandığımız yılın son gecesini sevdiklerinizle birarada unutulmaz kılmaya ne dersiniz? Yeni yıl temalı şık dekorların ışıltısı altında, usta şeflerin en leziz menülerini eğlenceli müzikler eşliğinde gerçek bir keyfe dönüştürmek istiyor musunuz? O halde sıkı durun! Bu özel sayımızı yeni yıl akşamını keyif ve lezzet şölenine dönüştürmek isteyen siz değerli okurlarımız için hazırladık. Yeni yıl için özel olarak tasarladığımız bu çalışmamızda Boğaz’ın, Anadolu Yakası’nın ve Haliç’in eşsiz otellerinin şık ve zarif sofralarına tanık olacak, onlara zarafet katan en trend sofra üstü tasarımlarıyla ilham bulacaksınız. Mutlu ve sağlıklı bir yıl geçirmeniz dileği ile yeni yılınız şimdiden kutlu olsun…
Renaissance Istanbul Polat Bosphorus Hotel Yeni yılı eşsiz Boğaz ve Tarihi Yarımada manzarası eşliğinde karşılamak isteyenler Renaissance Istanbul Polat Bosphorus Hotel’de buluşuyor. Otel’in ödüllü şefleri tarafından hazırlanan yeni yıl menüsü, canlı müzik keyfi ve sabahın ilk ışıklarına kadar devam edecek DJ parti ile yeni yıl kutlaması unutulmaz bir geceye dönüşecek.
restaurant dosya 36 hotel & hi-tech
Jumbo Sirha İstanbul’da yeni Horeca serisini tanıttı Sofra üstü ürünler pazarının lider markalarından Jumbo, Horeca pazarındaki gücünü 2016 yılına özel ürün serileri ile pekiştiriyor. Sirha İstanbul Fuarı’nda ilk kez lansmanını yaptığı ürünleri ile dikkat çeken marka, tasarımda yine “kalite, estetik ve şıklık” tan taviz vermedi.
N
esilden nesle aktarılan, özenle saklanan ve özel günlere damgasını vuran en değerli parçalarda bizim imzamız var. Çünkü mutfağın sanatını bilenler, seçimleriyle fark yaratmak isteyenler ve en iyisinden daha azıyla yetinmeyenler için tasarımda kalite, dün olduğu gibi bugün de Jumbo…
SAĞLIKLI ÇÖZÜMLER NEW YORK Hem sağlıklı hem de estetik sunumlar için New York’tan destek alın, etkileyici sunumlar yaratın! Jumbo New York serisi, doğal ahşabı anımsatan dokulu yüzeyi ile otantik tasarımlar sunuyor. Steak ve Uzakdoğu mutfağında, şeflerin lezzet sırlarını orijinal sunum seçenekleriyle buluşturuyor, ahşap ürünlere kıyasla kusursuz hijyen sağlıyor.
SIRA DIŞI BİR GÜZEL AVANT GARDE Sıradanın dışına çıkmak isteyenler için özgün bir alternatif: Jumbo Avant Garde Siyah ve laciverti birlikte yorumlayan Avant Garde serisi, akıcı formlara sahip fonksiyonel tasarımlar sunuyor. Lacivertle çerçevelenen siyah parçalar, bütün renklere vurgu yapan koyu ve kusursuz bir fon yaratıyor. A la carte restoranların vazgeçilmezi olmaya aday Avant Garde ile her lezzet, bir sanata dönüşüyor.
restaurant dosya 38 hotel & hi-tech
Gurme yılbaşı pastaları ile mutlu bir yıl Tatlı başlangıçlar için Seyidoğlu Yılbaşı için görüntüsü ve lezzetiyle cezbeden pastalar, çikolatalar ve lokumlar üreten Seyidoğlu, herkesin kutlamalarına tat katarak yeni yıla tatlı bir başlangıç yapmalarını sağlıyor. Bu özel günde sevdikleriyle birlikte evde olmayı tercih edenler, özenle hazırlanmış sofralarda doyumsuz sohbetler eşliğinde yeni yıla girmenin keyfini Seyidoğlu’nun yılbaşı tatlarıyla yaşıyor.
Backhaus, lezzetli ve şık pastaları ile yılbaşı akşamına ayrı bir tat katıyor. Yılbaşı renklerini, keyfini çağrıştıran bu özel dekorlu pastalar, renkli ve esprili görüntüleri ile yılbaşı eğlencesini tamamlıyor. Backhaus birbirinden renkli, orijinal ve geniş seçeneklere sahip yılbaşı pastalarını taptaze ve günlük olarak hazırlıyor.
Eğlencenin Adı ‘ON10’ 10 Karaköy, A Morgans Original, yılbaşı gecesini güzel yemekler ve alternatif eğlence programlarıyla karşılamak isteyen misafirlerini bekliyor. Otelin terasında yer alan ON10, güzel müzik ve kaliteli eğlence arayanların yeni yıl seçeneklerinden biri olarak yer alıyor. ON10, canlı müzik ve DJ performansıyla misafirlerine 2016 için yüksek enerji hediye ediyor.
Unutulmayacak bir yılbaşı için; Divan Otelleri Divan İstanbul konuklarına unutamayacakları bir yılbaşı programı sunuyor. Divan İstanbul özel paketlerinin içeriğinde; benzersiz lezzetlerin yer aldığı yılbaşı gala yemeği paketi, yılbaşı gecesini konaklayarak geçirmek isteyen ve hafta sonuna kadar bu keyfin sürmesini isteyen misafirler için de özel bir konaklama paketi bulunuyor. Geleneksel ve yenilikçi seçkin lezzetlerden oluşan menüleri, yılbaşı ruhuna eşlik edecek canlı müzik performansları ve keyifli programlarıyla Divan Otelleri’nde yeni yıla girin, 2016’yı kendiniz için unutulmaz kılın.
Megastar Tarkan yılbaşında Elexus’ta Kıbrıs’ın eğlence anlayışına farklı bir boyut kazandıran Elexus Hotel yılbaşı gecesi açılışını yapıyor. Otel misafirlerini, bu yılbaşı gecesi muhteşem Tarkan konseriyle ağırlayacak. Profesyonel kadrosu, uluslararası iş ortakları ve seçilmiş partnerlerle birlikte, alışılagelmiş otel animasyonlarından çok daha farklı, sıra dışı bir hedef seçen Elexus Hotel, gündüz ve gece bitmeyen konsept partileriyle Akdeniz’in yeni gözdesi olmaya hazırlanıyor.
Yeni yılda Marriott Hotel Şişli’de yenilenin İstanbul Marriott Hotel Şişli modern bir şehir Spa’sı olarak dizayn edilen 2300 metrekare genişliğindeki sağlık kulübünde yeni bir yılla birlikte yenilenmek ve tazelenmek isteyenlere orijinal bakım kürleri ve etkili güzellik terapileri sunuyor. Türk Hamamı, sauna, buhar banyosu ve neredeyse denizdeymişsiniz gibi yüzme zevkini size doyasıya yaşatacak 20x10 metre genişliğindeki büyük yüzme havuzu ile İstanbul Marriott Hotel Şişli yeni bir yıla daha adım attığımız şu günlerde size tazelenmenin ferahlığını vaat ediyor.
Sepetler dolusu yılbaşı lezzetleri Faruk Güllüoğlu’nun özenle hazırladığı ve her zevke uygun tatlarla dolu yılbaşı sepetleri bu yılbaşında da geleneksel tatları sevenlerle buluşmayı bekliyor. Tatlı severlerin vazgeçilmezi olan yılbaşına özel sepetlerinde Faruk Güllüoğlu’nun özgün lezzetleri arasında yer alan lokumdan yılbaşı kurabiyelerine, badem şekerinden çikolataya, milondan tuzlu fıstığa, şıra ve şerbetten pişmaniyeye kadar birçok lezzet bir arada yer alıyor.
Beklentilerin ötesinde bir yılbaşı İstanbul’un en gözde noktası The St. Regis İstanbul, markanın kurucusu Caroline Astor’un düzenlediği görkemli partilerden aldığı ilham ile hazırladığı özel yılbaşı paketleri, kişiye özel teklifleri, rafine sunumları ve üstün hizmet anlayışı ile misafirlerine “beklentilerinin ötesinde” bir yılbaşı deneyimi yaşatıyor.
restaurant dosya 40 hotel & hi-tech
Sıcak ve coşkulu yeni yıl hazırlığı Yeni heyecanlarla, umutlarla gelen yepyeni bir yıl kapımızda… Eskisine veda etmemize günler kala yılbaşı konsepti ile süslenmiş Cakes&Bakes’lerde yeni yılın coşkusunu içinizde hissedeceksiniz. Enfes tatları, şık dekoru ve kusursuz servisi ile şehrin buluşma noktası olan Cakes&Bakes’ler Aralık ayı boyunca sizleri yılbaşı konseptinde rengarenk, şirin süslemeler, birbirinden sevimli yılbaşı temalı hediyelikler ve mutlu eden sürprizlerle karşılayacak.
Yılbaşına özel beyaz Rus partisi SwissôtelTheBosphorus, Istanbul eğlenceli programları, usta şeflerin gurme tatlarla hazırladığı yemek şöleni ve bir kış masalı yaşatan Chalet Restoran’ı ile muhteşem bir yılbaşı hazırlıyor. Café Swiss, 19.30’dan itibaren bu organizasyonun ambiyansına uygun özel bir menü sunarken; Chalet restoran,sıcak ve samimi atmosferinde aynı menüye otantik İsviçre dokunuşlarını da ekliyor. Lobby Lounge ise kutlamaya yılbaşına özel, lezzetli tadımlıklarıyla katılıyor. Yemeğin ardından Les Ambassadeurs Bar’ın enerji veren müzikleri, şef barmenin yılbaşı coşkusunu artıran içecekleriyle birleşerek geceyi daha da sıradışı hale getiriyor.
Zarif ve leziz yılbaşı sepetleri Mövenpick Hotel Istanbul’dan Mövenpick Hotel Istanbul, yeni yılın coşkusunu sevdikleriyle paylaşmak, iş arkadaşları ve dostlarına yeni yılda ayrıcalıklı bir hediye vermek isteyenler için birbirinden leziz ikramların bulunduğu özel yılbaşı sepetleri hazırladı. İçerdiği eşsiz lezzet ve süslemelerle her biri farklı bir konseptte tasarlanan Yılbaşı sepetleri; ev yapımı çikolatalar, Noel kurabiyeleri, drajeler, göz alıcı yılbaşı süsleri ve daha pek çok sürpriz hediyeden oluşuyor.
Lezzet, müzik ve eğlence The Marmara’da! The Marmara Taksim ve The Marmara Pera, yeni yılı İstanbul’un kalbinde karşılamak isteyenlere lezzet, müzik ve eğlence dolu seçenekler sunuyor. Yılbaşı gecesi düzenlenecek partiye katılmanın yanı sıra ufak bir hafta sonu tatili yapmak da The Marmara’da mümkün.
Hilton Istanbul Kozyatağı Hilton Istanbul Kozyatağı’nda yeni yıl gecesi iki farklı programla karşılanacak. Balo Salonu’nda Lariss ve Simge, M Balo Salonu’nda ise Türkçe ve Greek performansıyla Rita Mahrani sahne alacak. Canlı müziğe dünyanın dört bir tarafındaki şık masalara mutfak sanatını taşımış olan Executive Şef Ahmet Arslan’ın, misafirleri gastronomik bir yolculuğa çıkaracak olan Yılbaşı Özel Menüsü eşlik edecek.
restaurant dosya 44 hotel & hi-tech
Galeri Kristal’den 2016’ya özel butik ürünler Ticaretten öte itibar sahibi olmanın tavizsiz özeni... Zerafet ve kalitede ulusal ve uluslararası trend takipçiliği… HORECA sektörünün daimi yenilik isteğine cevap verebilme…Bütünde Kilit Şirketler Grubu’nun, özelde Galeri Kristal’in turizm sektöründeki istikrarlı büyüme grafiği... Ve her yeni yılın bir önceki yıldan daha da başarılı olunmasına duyulan inanç...
G
aleri Kristal’in 2016’ya 61 yıllık tecrübesiyle girişi ve bugüne kadar başarılı referans imzalarına sahipliği, turizm sektöründe faaliyet gösteren profesyonellerin güven temelini oluşturuyor. 'Otel Ekipmanları' segmentinde turizm sektörünün yiyecek-içecek, mutfak-açık büfe servis alanları ve dış mekanların gerekli tüm ekipman ve aksesuar ihtiyacını temin eden, gerektiğinde tasarlayıp üretebilen bir kapasiteye sahip oluşu, Galeri Kristal’i aranan birinci firma yapıyor. Ayrıca Avrupa’nın sektörel anlamda en büyük showroomlarından birine sahip olunması ve beraberinde gelen yüksek ürün stok kapasitesi; turizmin maksimum hız gerektiren tedarik zincirinde Galeri Kristal’i en güçlü halka yapıyor..
DOĞRU PERFORMANS, KURUMSAL YAPI Sektörel artıların başında gelen operasyonel hizmet stratejisinde doğru performans sergilenmesi, şirketin sürdürülebilir başarısını beraberinde getiriyor. Sektör yatımcılarından ve temsilcilerinden gelen talep ve tepkileri değerlendiren kurumsal yapıyla, beklentilerin ötesinde bir yönetim ve müşteri ilişkileri sağlanıyor. Öte yandan minimum maliyet ilkeliliğiyle müşteri tatmini sağlamaya yönelik ticari etik, sektöre sunulan bir artı değer oluyor. Galeri Kristal, yerli ve yabancı olmak üzere 100’den fazla marka ve 60 binden fazla ürün çeşidiyle, tesislerin ihtiyaç analizinden tedariğine kadar tam hizmet sunuyor. Sektörel rekabette
bir adım önde olunmasını sağlayan bu temel; konsept sunumlar, A’dan Z’ye anahtar teslim kurulumlar, projeye özel butik tasarımlarla desteklenerek yatırımcıları farklı ve ayrıcalıklı bir segmente taşıyor.
YENİLİĞE VE TREND TAKİPÇİLİĞİNE DEVAM Galeri Kristal’in HORECA sektörüne verdiği tam hizmet garantisi, her sezon yenilenen ürün gamıyla taçlandırılıyor. Hep yeni olmak ve yeni kalmak zorunluluğu, sektörün dinamizmini yakalamak gerekliliğinden doğuyorsa da Galeri Kristal’in tedarikçi bir firma olmanın ötesinde marka vizyonunu da ortaya koyuyor. Kalite çıtasını yükseltmek ve ürünlerde sunum sanatı yaratmak için tasarımsal anlamda seçici davranılıyor. Özellikle ithal markaların geniş ürün segmenti, turizmin açık büfe ve masaüstü sunumlarında olağanüstü bir fark yaratıyor. Sektörün gerektirdiği değişim duyarlılığı, bir yandan trend form çizgileriyle karşılanırken, diğer yandan Galeri Kristal’in sezon yenilikleri de trend oluyor.
2016’LI İNCELİKLERDEN Sadece yeni yıl için değil, dönemsel tüm özel günler ya da özel anlar için tasarlanan konsept ürünler, Galeri Kristal’in ses getiren ürün grupları arasında yer alıyor. Örneğin içinde bulunulan sezonun en yenisi Rosenthal markasının “Mesh” modeli olarak tanımlanıyor. İspanyol Gemma Bernal tarafından tasarlanan bu porselen koleksiyon, zarif işçiliği ve geometrik formlarıyla son derece elegant bir duruşa sahip. Daha çok sunumlarıyla fark yaratmak, eşsiz lezzetleri görsel anlamda da bir şölene dönüştürmek isteyen profesyonel mutfak sanatçılarına hitap ediyor. Oldukça geniş bir koleksiyona sahip Rosenthal “Mesh”, farklı parçalarla kombinlenebiliyor. Bununla beraber ithal ürün grup gamını arttırma hedefinin bildirilmesi, Galeri Kristal ürün takipçilerini 2016 için keyifli bir bekleyişe sürüklüyor.
restaurant dosya 46 hotel & hi-tech
Unutulmaz yılbaşı akşamına davet İstanbul Boğazı’nın Benzersiz Manzarasında Yeni Yıl Heyecanı; Four Seasons Hotel Bosphorus, Boğaz’ın etkileyici atmosferinin Four Seasons kalitesi ile buluştuğu Aqua Restaurant, 31 Aralık gecesini ziyafete dönüştürmek için misafirlerine dört bölümden oluşan leziz bir sofra hazırlıyor. Yeni yıl temalı şık dekor ve DJ performansı ile zenginleşen gece, ayrıcalıklı bir kutlama isteyenlere zarafet ve eğlenceyi bir arada sunuyor.
Yılbaşının değişmez adresi; Nişantaşı Başköşe’de Yılbaşı sofralarının olmazsa olmazı hindi, Nişantaşı Başköşe’nin kendine has yorumuyla sofraların baş misafiri oluyor. Özel olarak yetiştirilen hindiler, 4 saat fırında reçetesi sır gibi saklı muhteşem sosuyla pişiriliyor. 2016’ya tatlı yiyip tatlı bir giriş yapmak için Nişantaşı Başköşe’nin Belçika çikolatasıyla yapılan Lav tatlısını veya kaymaklı künefesini deneyebilirsiniz.
Hilton Bomonti'de lezzet şöleni var Şehrin en büyük oteli Hilton İstanbul Bomonti, yeni yılı şanına yakışır bir programla kutlamaya hazırlanıyor. Konuklar için çok sayıda seçenek sunulurken, 2016'ya yıl boyu unutamayacakları lezzetleri tadarak girmek isteyenlerin ilk tercihi, otelin ana restoranı the globe'da olacak. Restoranın ödüllü şef Yannis Manikis'in imzasını taşıyan yılbaşı menüsü, dünyanın dört bir yanından en seçkin lezzetleri konuklara sunacak.
Jazz Company’de farklı bir yılbaşı İstanbul’un kalbi Taksim’de uzun yıllardır müzik severleri bir araya getiren Jazz Company, İlham Gencer ve İpek Dinç Yüce’nin birlikte sergileyecekleri özel performans ile yeni yıla farklı bir başlangıç öneriyor. Sınırlı sayıda misafirin ağırlanabileceği yılbaşı gecesinde, ünlü caz sanatçısı İlham Gencer ve onun keşiflerinden genç vokal İpek Dinç Yüce, yılbaşı özel repertuarları sahne alıyor olacaklar. Jazz Company’de Aralık ayında ayrıca, Sinemada Caz konsepti ile Kubilay Kan, Ceyda Özbaşarel, Triosome Grubu, Pınar Argın, Şenova Ülker ve Alex Iman’dan oluşan Jazzy Grubu sahne alıyor olacak.
Lezzetli, eğlenceli ve şık 3 farklı konsept The Grand Tarabya, sevdikleriyle birlikte özel bir yılbaşı kutlaması yapmak isteyenleri enfes lezzetler, müzik ve Boğaz manzarası eşliğinde ağırlıyor. The Brasserie Restaurant, Limani Balık ve Diba Bar’ın yeni yıla özel hazırlanan menülerinin yanı sıra canlı müzik performansları, konukların eğlenceli saatler geçirmesini sağlayacak. Dileyen konuklar ise, yılbaşı gecesini The Grand Tarabya’nın muhteşem manzaralı odalarından birinde geçirip, yeni yılın ilk gününe eşsiz Boğaz manzarasına karşı uyanacaklar.
En uygun konaklamanın adresi, Endless Otelleri Kaliteli hizmeti ve farklı konseptiyle butik otel algısını başka bir boyuta taşıyan Endless Hotels Group, yılbaşı gecesi konaklamalarda misafirlerine özel tarifeler sunuyor. Yılbaşı gecesini unutulmaz bir anıya dönüştürmek isteyenler Endless Hotels Group bünyesindeki Endless Suites, EN Suites ve Endless Boutique’te özel fiyatlarla konaklama fırsatı yakalıyor. İstanbul’un en merkezi bölgesi olan Taksim’de yer alan oteller, yılbaşı gecesi en güzel eğlence mekanı alternatiflerini de misafirlerine sunuyor.
Sheraton Ataköy’de muhteşem yılbaşı Sheraton İstanbul Ataköy, bünyesinde bulunan görkemli Balo Salonu, Ceremony Balo Salonu ve Trendy Lounge & Bar’da aileniz veya dostlarınızla geçireceğiniz muhteşem bir yılbaşı gecesi imkanı sunuyor. Orkestra ve DJ performansları ile eğlenmek ve muhteşem deniz manzaralı odalarda konaklamak isteyenlere çok özel yeni yıl paketleri hazırlayan Sheraton İstanbul Ataköy, yeni yıl gecesini İstanbul’da geçirmek isteyenler için şehir içinde resort keyfi yaşatıyor.
New York tadında bir yılbaşı İyi yemek ve kaliteli müziğin adresi Morini İstanbul, yeni yılı heyecanla karşılıyor. New Yorker ruhunu İstanbul’a taşıyan ve kısa zamanda kendi müdavimlerini yaratan Morini’nin büyük beğeni toplayan özel yılbaşı menüsü ve merakla beklenen büyük yılbaşı partisi Aralık ayında ön plana çıkıyor. Morini İstanbul, yeni yılı Michelin Yıldızlı New Yorklu ünlü şef Michael White’ın hazırladığı özel menüyle karşılıyor. Aralık ayı boyunca yılbaşına özel hazırlanacak özel bir menü, merakla beklenen geleneksel yılbaşı partisi ve New York ruhunu yansıtan ambiyansıyla şehrin uğrak mekanlarından olacak.
restaurant dosya 48 hotel & hi-tech
Palmalife Marina Hotel’den yeni yıl ayrıcalıkları Yeni yıla enerji dolu bir başlangıç yaparak, şehrin karmaşasından uzak, güneşli ve temiz havanın tadını çıkararak romantik bir tatil fırsatı oluşturmak isteyenler için Palmalife Marina Hotel ve Palmarina Bodrum Boutique Hotel 3 gecelik çok özel konaklama fırsatı sunuyor. Her iki otelin de Palmarina Bodrum’un yeme-içme, sergi, alışveriş, sahilde yürüyüş gibi faaliyetlerle renklenen enerji dolu dünyasına sadece bir kaç adım uzaklıkta bulunduğunu da unutmamak gerek..
Yılbaşı hindisi, Köşebaşı’ndan Yılbaşı sofralarının vazgeçilmezi hindi, bu yıl Köşebaşı’ndan… Deneyimli şeflerin sizler için hazırladığı nar gibi kızarmış hindiniz, sürpriz iki çeşit menü ile kapınıza kadar geliyor. Yılbaşı gecesi sevdiklerinizi lezzetinden emin olduğunuz hindi ile hazırladığınız bol çeşitli yeni yıl sofranızda ağırlayabilir, unutulmaz bir gece yaşatabilirsiniz.
En eğlenceli yeni yıl gecesi için, adres Raffles Istanbul Şehrin kalbinde yer alan konumuyla Raffles İstanbul Zorlu Center, 2015’in son gecesinde muhteşem lezzetler ve yılın yorgunluğunu geride bırakmayı sağlayacak birbirinden özel program seçenekleri ile konuklarını ağırlıyor. Geleneksel Türk lezzetlerini ve mezelerini modern bir yorumla sunan, çağdaş Türk mutfağının kentteki en iyi örneklerinden Rocca Restaurant, 31 Aralık akşamı özel yılbaşı gecesi menüsüyle, konuklarına unutulmaz bir lezzet şöleni sunacak.
Beyoğlu’nda eğlenin, özel fiyata konaklayın Richmond İstanbul, yeni yılı İstiklal Caddesi ve Pera’nın eğlence mekanlarında kutlamak isteyenler için özel bir konaklama paketi hazırladı. Richmond İstanbul, yılbaşı gecesini eğlencenin kalbi olarak nitelendirilen İstiklal Caddesi ve yeni trend Pera’da geçireceklere, özel fiyatlara konaklama imkanı sunacak. Konaklamanın yanında ayrıca odalara gönderilen çikolata ve kırmızı şarap ikramı ile yeni yılın ilk sabahındaki özel yılbaşı kahvaltısı da bu fiyata dahil olacak.
Movenpick Hotel Istanbul Golden Horn Haliç’in en yeni gözdesi Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, 2016 yılını canlı müzik eşliğinde, gurme lezzetler ve sürpriz çekilişlerle renklenecek eğlenceli bir gece ile karşılamak için hazırlanıyor. Executive Chef Ceyhan Aşçıoğlu’nun hazırladığı birbirinden lezzetli yemekleri ve eğlence dolu müzik eşliğinde muhteşem bir yılbaşı gecesi geçirmek isteyenler için Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, birbirinden cazip alternatifleriyle konuklarını ağarlayacak.
restaurant dosya 52 hotel & hi-tech
Porland Seasons Serisi ile dört mevsim rengarenk mutfaklar Geniş tasarım ekibi ile güncel eğilimler doğrultusunda, her yıl yeni koleksiyonlar hazırlayan Porland’ın, 2016 sezonunda görücüye çıkardığı ilk koleksiyonu olan Seasons Serisi, mutfaklarda rengarenk dört mevsim havası yaşanıyor.
B
akış açısında sanatın önemli bir yere sahip olduğu Porland, tasarıma ve tasarımcıya verdiği değer ile her sezon özellikle masa üstü trendlere yön veren önemli çalışmalara imza atıyor. Geniş tasarım ekibi ile güncel eğilimler doğrultusunda, her yıl yeni koleksiyonlar hazırlayan Porland’ın, 2016 sezonunda görücüye çıkardığı ilk koleksiyonu olan Seasons Serisi, doğadan gelen, kendiliğinden oluşmuş havası taşıyan natürel toprak tonlarının öne çıktığı, antik görünümlü formlardan oluşuyor.
YEDİ AYRI RENK SEÇENEĞİNE SAHİP Turkuaz (sea spray), mercan (coral), grafit (graphite), kırmızı (magma), bej (oatmeal), taş (stone), buğday (wheat) renklerinden oluşan Seasons Koleksiyon, toplam yedi farklı renk seçeneği ile her mevsim sınırsız kombinasyon fırsatı sunuyor. Hem ev hem de profesyonel kullanıcılara yönelik tasarlanan seride; çok amaçlı minimal tabaklar, farklı boylarda düz ve kayık tabaklar, pizza ve peynir tabakları, sosluklar, çukur
tabaklar, biftek tabağı, farklı boylarda sahanlar, kahvaltı tabağı ve ikram grubu ürünler yer alıyor.
ESTETİK VE DAYANIKLI Sunumlara zevk ve ayrıcalık katacak Seasons Serisi, Porland’ın ar-ge laboratuvarlarında test edildi ve dayanıklılığı
arttırılmış Aluminalı Porselen yapısında, özel renk seçenekleri ile üretildi. Seasons, benzer ürünlerden farklı olarak, Porland’ın diğer Aluminalı Porselen ürünleri gibi parçacık kopma ve çarpma dayanım açısından yüksek mukavemete sahiptir.
restaurant dosya 54 hotel & hi-tech
Yeni yılı Plus Kitchen’ın sağlıklı lezzetleri ile karşılayın 2016’yı karşılamaya hazırlandığımız bugünlerde herkesin hayalini yılbaşı sofraları süsler. Hazırlanan sofralara ayrı bir özen gösterilir. Sofralarına özen gösteren, yeni yıla sağlıklı bir başlangıç yapmak isteyenler için kalorisi düşük, hafif yemek alternatifleri sunan Plus Kitchen ile yeni yıla lezzetli bir giriş yapabilirsiniz. Protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral bakımından oldukça zengin birbirinden sağlıklı lezzetlerin bulunduğu Plus Kitchen, kış aylarının ideal ve en çok tercih edilen yemeklerini en hafif haliyle sunuyor.
Şık, romantik ve elegan bir adres The Istanbul Edition; yeni yılı karşılarken şık, romantik ve seçkin bir ortamın yanı sıra; benzersiz lezzetler, canlandırıcı spa uygulamaları, ev konforu ve yeni yıla özel bir dekor sunuyor. Yeni yıla girerken; Gold Teras’ın özel atmosferinde; okyanus akvaryumu, romantik müzik ve benzersiz lezzetler eşliğinde size uygun menünüzü seçebilir, sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenerek, deluxe veya loft odanızda ev konforunda yeni yıla girebilirsiniz.
Yılbaşı yemeklerinde şirketler ağırlanıyor Şehrin merkezinde, ulaşımın kolay olduğu bir lokasyonda yer alan Ramada İstanbul Asia, zengin yılbaşı menüsüyle şirketinizi ağırlamaya hazırlanıyor. Yılbaşı yemeği organizasyonu için Ramada İstanbul Asia’yı tercih eden şirketler, kendileri için hazırlanmış çoklu menü alternatiflerinden en uygun olanı seçebiliyor.
Pera’da farklı bir yılbaşı gecesi yaşamak isteyenlere İstiklal Caddesi’nde yükselen, tarihi dokusunu yüzyılı aşkındır koruyan Ravouna1906 alternatifli yılbaşı kutlamaları hazırladı. Ravouna 1906 Coffee & Bar; Restaurant ve tarihi yarımada manzaralı Teras lezzetli menüler, özel şaraplar ve canlı müzik ile gece boyu devam edecek eğlence sunuyor. Birbirinden keyifli bölümleriyle ve yılbaşına özel sürprizleriyle Ravouna1906 konuklarını bekliyor.
Unutulmaz lezzet deneyimleri Lezzetleri ve rafine ambiyansı ile steakhouse konseptine ayrıcalık kazandıran, yeme – içme dünyasının önde gelen adreslerinden Butcha Steakhouse Butchery & Grill yeni yıl gecesi damak tadına özen gösterenlerin ideal adresi olarak öne çıkıyor. Birbirinden özel lezzetler sunan yemek menüsünün yanı sıra zengin şarap kavı ile de ilgi uyandıran Butcha Steakhouse Butchery & Grill’de 31 Aralık gecesi sevdiklerinizle birlikte DJ performansı eşliğinde benzersiz anlar yaşayacaksınız.
Keyifli bir yılbaşının farklı alternatifleri Rixos Hotels’de
Muhteşem yorumuyla Zara yılbaşı gecesi Kıbrıs’ta Kıbrıs’ın merkezi Girne’de adeta Osmanlı Saraylarında konaklama hissi veren The Savoy Ottoman Palace & Casino misafirlerine keyifli organizasyonlar sunmaya devam ediyor. Güçlü sesi ve muhteşem yorumuyla Zara, 31 Aralık Perşembe gecesi The Savoy Ottoman Palace & Casino sahnesinde sevenleriyle buluşacak. Büyülü yılbaşı gecesinde Zara’nın eşsiz şarkıları eşliğinde dünya mutfağının seçkin lezzetleri misafirlerin beğenisine sunulacak.
Rixos Hotels, yeni umutların yeşerdiği, insanların sevdikleri için heyecanla planlar yaptığı en keyifli zaman olan yılbaşını, yepyeni deneyim ve paylaşımlarla kutlamak isteyenlere, İsviçre’den, Rusya ve Dubai’ye uzanan geniş bir coğrafyada farklı alternatifler sunuyor. Yılbaşını kar ile karşılamak isteyenler veya güneşten vaz geçemeyenler bulundukları bölgelerde en özel konumlara sahip olan Rixos otellerinden birini tercih ederek 2016’ya merhaba diyecek.
restaurant yeni yatırımlar 56 hotel & hi-tech
Sofistike ve yalın bir tasarım Adana Divan Oteli özer+tulgan Mimarlık’ın Adana Seyhan’da tasarladığı Divan Oteli, oldukça sıcak bir coğrafyada yer alması nedeniyle iklimin gerektirdiği yalınlık, ferahlık ve serinlik arayışlarıyla, markanın kemikleşmiş sofistike konfor anlayışını bütünleştiren bir tarza sahip.
F
arklı niteliklerdeki mimari ve iç mimari projeleriyle Türkiye’nin birçok şehrinde özgün tasarımlara imza atan İç Mimar Emre Özer ve Yüksek Mimar Tayfun Tulgan ortaklığındaki Adana Divan Oteli, bulunduğu coğrafyanın iklimsel verilerinin marka algısındaki elegan tarzla birlikte yorumlandığı oldukça yalın, doğal ve çağdaş bir tasarım anlayışıyla biçimlendirilmiş. İç mekanlarda her detayın itinayla düşünülüp kusursuz bir tasarımla şekillendiği 9 katlı ve 180 odalı otelin iç mekan çözümlerinde sunulan farklılıklar yapının 5 yıldızlı konvansiyonel otellerden kolaylıkla ayrışmasını sağlamış. Oldukça sade bir lobi tasarımına sahip olan otelin giriş katında Divan Patisserie, Divan Pub, ortada bir oturma
bölümü ve arka bölümde de resepsiyon bankosu bulunuyor. Farklı oturma düzenlerinin sebep olabileceği karışıklığı önlemek amacıyla iç mekan tasarımının çok açık ve net bir dilde çözümlendiği giriş bölümünde yer alan “Big Bang” avize bu mekanda ilk göze çarpan detaylardan biri. Özer + Tulgan Mimarlık tarafından tasarlanan, Çek Cumhuriyeti’nde “Preciosa” firmasına imal ettirilen avize, renginin mavi olmasıyla ferahlığa katkıda bulunurken, tasarımıyla da mekanda soğuk patlama etkisi oluşturan bir ikona dönüşüyor.
DOĞANIN RAHATLATICI ETKİSİ Otelin bodrum katında yer alan SPA ve kapalı yüzme havuzu bölümlerinin mekansal çözümlemelerinde de doğanın
MARKALAR Mutfak Ekipman Elektrolux Profesyonel Ahşap İşleri Elemeği Mobilya Poltrona Frau/B&B/Koleksiyon Vitrifiye&Armatür Duravit/Hansgrohe/Vitra SPA Sankurt Mermer İşleri Temiziş Granit Sanatsal Aydınlatma (Balo/Lobby)-Preciosa Aydınlatma Hi Tech Halı Ege Carpet/Integro Flooring/Onur Halı Perde İşleri Ela Perde Döşemelik Kumaş Fabric+ Aksesuar Crate&Barrel / Paşabahçe
rahatlatıcı etkisinin izlerine rastlanıyor. Kapalı yüzme havuzunun tavanında, havuzun ölçülerini karşılayan yüksek çözünürlüklü doğa görselinin aydınlatmayla desteklenmesi ile havuzu kullananlara ağaçların altında yüzme hissi verilmesi amaçlanmış. SPA bölümünde kullanılan doğal taş, yeşil renk aydınlatmalar ve beyaz renk seramikler de doğanın rahatlatıcı atmosferinin etkisini güçlendiren diğer dekorasyon detayları olarak karşımıza çıkıyor. Fitness bölümünde tercih edilen canlı renkler ve çizgi formları ise dinamizm algısını ön plana çıkaran detaylar olarak göze çarpıyor. Adana Divan Oteli’nin odalarında fonksiyonel ve tasarımsal anlamda klasik otelcilik anlayışından farklı çözümlemeler bulunuyor. Odalarda yer alan giyinme bölümleri ile hem
restaurant yeni yatırımlar 58 hotel & hi-tech
giysi dağınıklığının önüne geçmek, hem de valizlerin odanın temel kullanım alanlarından kaldırılabilmek ve böylelikle misafirleri her an gidecek olma hissinden uzaklaştırarak, odayı daha çok sahiplenmelerini sağlamak hedeflenmiş. Klasik otel banyo tasarımlarında jakuzi ve duş bölümlerinde karşılaşılan cam duvar, Divan Oteli’nde lavabo arkasında yer almış. Otel misafirlerine lavaboyu kullanırken TV izleyebilme olanağı sağlayan ve şeffaflık sayesinde odada daha geniş bir iç mekan algısı oluşturan cam duvar, ferahlık etkisinin odalardaki yansıması olmuş. Banyolarda kullanılan ve yurt dışında da oldukça talep gören Türkiye’ye özgü traverten taşlar da lüks hissini güçlendiren kaplamalar olarak dikkat çekiyor. Otelin tüm mekanlarında kullanılan perde ve döşemelik kumaşlar ile ahşap zemin kaplamalarının renk ve modelleri ise Divan Oteli’nin marka algısındaki sofistike ve elegan tarza sadık kalınarak seçilmiş.
FONKSİYONLA ESTETİĞİ BULUŞTURAN SOSYAL ALANLAR Otelin en üst katında yer alan 450 kişilik büyük balo salonu, dekorasyon ve teknik özellikler açısından farklılıklar sunuyor. Mekanda kullanılan pastel renkler ve geniş açılı camlar,
balo salonlarının kalabalık atmosferini ferahlık hissiyle kırıyor. Salonun teknik ekipmanları için estetik bir çözüm olarak düşünülen omurga çatı sistemi, tasarım açısından da genişlik algısı oluşturuyor. Havalandırma, aydınlatma, ses ve ışık sistemlerinin bu omurga içine gizlendiği tavan, farklı görünümüyle dikkat çekiyor. Çatı katında bulunan 5 ayrı toplantı salonu ise fonksiyonel iç mimari çözümler sunuyor. İhtiyaca göre birbirlerine eklenerek birleştirilebilen toplantı salonları, katta yer alan geniş terasa işlevsel olarak bağlanabiliyor. Asma katta bulunan 300 m2’lik çok amaçlı salon da aynı şekilde gerektiğinde restorana eklenerek toplantılar için kullanılabiliyor. Dekorasyonda kullanılan renk ve mekansal detaylar açısından caz konseptine uygun olarak tasarlanan roof bar ise otelin çatı katında yer alan diğer bir mekan… Ahşap lambrilerle kaplı, loş bir havaya sahip olan bar, misafirlerin otel bünyesinde vakit geçirebilecekleri alternatif bir mekan olarak tasarlanmış. Kullanılan tüm ürün ve malzemelerin LEED sertifikası kriterlerine uygun olarak seçildiği Divan Oteli’nde karbon ayak izinin önemli ölçüde düşük tutulması hedeflenmiş.
Olimpiyatlar Çin’de otel yatırımlarını hızlandırdı Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin 2022 Kış Olimpiyat Oyunları’nın Beijing’te yapılmasına karar vermesinin ardından Çin’de otel yatırımları hız kazandı. Yapılan araştırmalara göre, 2015-2020 yılları arasında Çin’deki toplam oda sayısı 206 bin 28’e, yeni otel sayısı ise 676’ya ulaşacak.
K
erem Köfteoğlu’nun China Today Türkiye dergisindeki haberine göre, 2020 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacak olması, otel zincirlerinin Çin’e olan ilgisini arttırdı. 2020 Kış Olimpiyat Oyunları için 1,56 milyar dolarlık bütçe ayrılacağı, bunun yüzde 6’sının devlet tarafından karşılanacağı belirtiliyor. Bu arada özel sektörün de yatırımları hızlanıyor. Nitekim veri tabanında 1.800’ü aşkın otel markasının binlerce projesine ilişkin bilgiler bulunan TopHotelProjects’in belirlemelerine göre, 2015-2020 yılları arasında Çin’de toplam oda kapasitesi 206 bin 28’e ulaşan 676 yeni otel hizmete girecek. Söz konusu çalışmada, bazı zincir otellerin hizmete girmek için inşasına başlanan veya inşa edilmesi planlanan otel sayısı ile oda kapasiteleri de belirlendi. Örneğin, Hilton’un 47 projesinin toplam oda sayısı 15 bin 835 olarak karşımıza çıkıyor. Diğer ayrıntılar ise şöyle belirleniyor: DoubleTree by Hilton’un 33 projesinin toplam oda sayısı 10 bin 234. Sheraton’un 32 projesinin toplam oda sayısı 10 bin 400. Four Points by Sheraton’un 27 projesinin toplam oda sayısı 7 bin 917. Yerel marka Hualuxe Hotels’in ise 21 projesi ve toplam 6 bin 942 odalık yeni yatırımı bulunuyor.
241’İ LÜKS OTEL 2020 yılına kadar hizmete girecek yeni oteller sınıflarına göre incelendiğinde, bunların toplam oda kapasitesi 140 bini aşacak olan 241’inin lüks segmentte olacağı görülüyor. Toplam oda kapasitesi 66 bini aşan 435 projenin ise 5 yıldızlı ve orta segmente hitap eden otellerden oluşacağı kaydediliyor. Tüm segmentteki otellerin aşamaları ise inşa halinde, projesi yapılan, inşa edilecek ve inşa edilmesi planlanan şeklinde sıralanıyor. Yeni otel projelerinin belli başlı kentlere dağılımına baktığımızda Şanghay’ın 11 bin 145 oda kapasiteli 37 projeyle ilk sırada olduğunu görüyoruz. Bu konuda Şanghay’ı 7 bin 771 oda kapasiteli 28 projeyle Chengdu, 15 bin 110 oda kapasiteli 26 projeyle Sanya, 5 bin 691 oda kapasiteli 22 projeyle Chongqing ve 5 bin 505 oda kapasiteli 20 projeyle de Suzhou izliyor.
restaurant yeni yatırımlar 60 hotel & hi-tech
Hilton Worldwide Bu yıl beş yeni oteliyle 38’e ulaştı 32’si ise yolda… Bu yıl 60. yılını kutlayan Hilton Worldwide, son 12 ay içerisinde açtığı beş yeni otelle Türkiye’deki tesis sayısını 38’e çıkardı. Zincir grubun hedefinde 9’u Hampton by Hilton ve 12’si Hilton Garden Inn markası olmak üzere 32 yeni otel daha var.
H
ilton Worldwide’ın Türkiye’deki 60. yılında hizmete açtığı Hilton Garden Inn Erzincan (eylül), Hilton Garden Inn Trabzon (eylül), Hilton Garden Inn İstanbul Beylikdüzü (eylül), Hampton by Hilton Kocaeli (ekim), Hilton Garden Inn İzmir Bayraklı (kasım), şirketin full hizmet ve odaklı hizmet markaları altında hizmet veren ve yine beşi son 12 ay içerisinde açılan 38 otele katıldı. Hilton Worldwide ayrıca dokuzu Hampton by Hilton ve 12’si Hilton Garden Inn markası altında olmak üzere 32 otelin açılışını planlıyor.
hem mirası hem geleceği açısından çok önemli bir ülke. Konukların beklentileri değişirken tek bir şey sabit kalıyor; kalite ve değerlere olan talep. Türkiye’deki bu beş yeni odaklı hizmet otelimizin portföyümüzü büyütmekle kalmayıp aynı zamanda iş sebebiyle veya turistik amaçla seyahat edenlere de olağanüstü bir kalite, hizmet ve değer sunacak olmasından mutluluk duyuyorum.”
CORDELL: “TÜRKİYE’DE OLMAKTAN MUTLUYUZ” VINCENT: “TÜRKİYE, HILTON’UN MİRASI VE GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ” Hilton Worldwide Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Simon Vincent şöyle konuştu: “Türkiye, özellikle odaklı hizmet pazarındaki olağanüstü büyüme potansiyeliyle Hilton’un
Hilton Worldwide Odaklı Hizmet ve Hampton by Hilton Marka Yönetiminden Sorumlu Dünya Başkanı Phil Cordell “Türkiye’de dört yeni Hilton Garden Inn oteliyle Türkiye’de sekiz, dünyada ise 640’tan fazla tesisin yer aldığı portföyü genişletmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi ve ekledi:
“Hilton Garden Inn otellerimiz, konuklarımıza yeni keşifler yapma ve yeni ilişkiler kurma imkanı sağlamalarıyla ünlü. İş ve turstik amaçlı seyahat eden misafirlerimize “Memnuniyet Taahhüdü”müzle (Satisfaction Promise) desteklenen, Hilton Garden Inn’e özel hizmet ve imkanlarımızı sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz.” “Hampton by Hilton Kocaeli, Türkiye’deki altıncı Hampton by Hilton otelimiz olarak, tüm dünyada gitgide büyüyen ve 2 binden fazla oteli içeren portföyümüze dahil oldu” diyen Cordell sözlerini “Markamız konuklarımıza imzamız olan ‘Hamptonality’ tarzıyla benzersiz, kaliteli konaklama deneyimleri ve güler yüzlü hizmet sunuyor” diye sürdürdü.
HER KONAKLAMAYI DEĞERLİ KILAN; HILTON GARDEN INN Hilton Garden Inn, ödüle layık görülen hizmet, cazip sosyal alanlar ve odalarda son teknoloji ürünü malzemelerle konuklarına memnuniyet verici bir konaklama deneyimi yaşatıyor. Her Hilton Garden Inn Oteli, misafirlerin keşiflerde bulunmalarını ve yeni ilişkiler kurmalarını sağlayan bir ortam sağlayarak her konaklamayı değerli kılıyor. Hilton Garden Inn otellerini tercih edenler, full servis restoran ve bar, sipariş üzerine hazırlanan kahvaltı, akşam yemeği salonu ve zorlu bir günün sonunda rahatlayabilecekleri zengin bir bardan faydalanıyor.
Ayrıca Hilton Garden Inn otellerinde konukların stres atmalarını sağlayan son teknoloji spor merkezleri ve ücretsiz baskı ile Wi-Fi hizmeti sunan 7/24 açık iş merkezleri bulunuyor.
SICAK VE GÜLER YÜZLÜ; HAMPTON BY HILTON Tüm Hampton by Hilton otelleri ise sıcak bir ortam, güler yüzlü hizmet anlayışı ve yüzde 100 Hampton Garantisi’yle konuklarını memnun ediyor. Konuklar ayrıca Hampton’ın sıcak kahvaltısı veya Wi-Fi gibi imkanlardan da yararlanabiliyor. Ayrıca her tessite markaya özgü temiz ve yeni Hampton yatağı (Hampton bed) bulunuyor. Son teknolojiyle üretilen malzemeleri, kusursuz hizmeti, ideal lokasyonları ve rekabetçi fiyatlarıyla kaliteden hiçbir zaman ödün vermeyen Hampton by Hilton, segmentinde lider ve bilinen bir otel markası olarak konumunu güçlendiriyor. Tüm oteller, tek bir konaklama kapsamında Points & Miles kazandıran ve sezon kısıtlamasının olmadığı tek otel sadakat programı Hilton HHonors programını uyguluyor. “En İyi Fiyat Garantisi” sayesinde her zaman en düşük fiyatlardan yararlanan HHonors üyeleri ayrıca HHonors puanları kazanabiliyor, dijital check-in yaptırabiliyor ve doğrudan Hilton üzerinden rezervasyon yaptırmaları durumunda rezervasyon ücreti ödemiyor.
restaurant yeni yatırımlar 62 hotel & hi-tech
Park Dedeman Elazığ için işletme anlaşması imzalandı Dedeman Grubu, 1 Ocak 2016’dan itibaren hizmet vermeye başlaması planlanan Park Dedeman Elazığ Otel için Ballıca Otelcilik ile işletme anlaşması imzaladı.
D
edeman Grubu; Ballıca Otelcilik ile Park Dedeman Elazığ otel için işletme anlaşması imzaladı. Dedeman Grubu’nun iş dünyasının konaklama ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla hayata geçirdiği ikinci markası Park Dedeman konseptiyle hizmet verecek Park Dedeman Elazığ oteli, 1 Ocak 2016’dan itibaren hizmet vermeye başlayacak. Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, Park Dedeman Elazığ hakkında şunları söyledi: “Dedeman Grubu olarak yurt içi ve yurt dışındaki projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Nisan 2015’te Moskova’daki ilk otelimiz Park Dedeman Izmailovo Moscow zincirimize katıldı. Haziran 2015’te ise iş dünyasının kalbi Levent’te Park Dedeman Levent otelimizde misafirlerimizi ağırlamaya başladık. Grup olarak 2016 yılına Park Dedeman Elazığ otelimizin açılış heyecanı ile başlayacağız. Sonrasında yıl içinde planladığımız Trabzon, Tokat ve Osmaniye otellerimizin açılışları için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleri günümüze taşıyan
Elazığ’da, Ocak 2016’da açılacak yeni otelimizin hem şehre hem de ülke turizmine hayırlı olmasını diliyoruz.”
ŞEHRİN KALBİNDE DEDEMAN KALİTESİ Şehrin en merkezi yerinde konaklama imkanı sağlayacak Park Dedeman Elazığ, toplam 72 oda ile konuklarını ağırlayacak. Park Dedeman Elazığ; birbirinden farklı konseptlerde 3 süit ve her biri özenle hazırlanmış 66 standart oda, 3 adet engelli odası ve sigara içmeyen misafirlere özel kat ile ayrıcalıklı bir konfor yaşatacak. Birisi Balo salonu olmak üzere toplam 3 toplantı salonu ile özel davetler ve düğün organizasyonlara ev sahipliği yapacak. Otel bünyesinde Türk Hamamı, sauna, tuz odası, kapalı yüzme havuzu, dinlenme salonu, masaj ve cilt bakımı imkanları bulunan 700 metrekare üzerine kurulu SPA ve fitness center; restaurant ve iki bar bulunuyor. Ayrıca Park Dedeman Elazığ’da; Unesco Dünya Kültür Mirası Temsili Listesi’ne de giren bir nevi halk eğitimi olarak tanımlanabilecek, Harput kültürünün bir parçası “Kürsübaşı” geleneği de “Meskhane”de devam ettirilecek.
restaurant iş’te kadın 64 hotel & hi-tech
Marjinal, cevval ve samimi Tijen Günyol Dilber
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
“Turizme 32 yılımı adadım; çok emek verdim, yıprandım. Ama asla pişman değilim. Yine sorsalar turizmi seçerim.”
T
ürkiye’nin ilk kadın genel müdürü… Hatta Dedeman Grubu’nun negatif kadın yönetici algısını yıkarak ilk kadın genel müdür olmayı başaran yılmaz bir ruh. Hem samimi, muhabbeti koyu hem cesur, dobra hem de sivri ve erkek gibi. Mazisi yaşını almış, gelin görün ki turizme dair hayalleri hala ilk günkü gibi genç ve kıpır kıpır… O, turizmin kanatsız F16 pilotu… İlk gençlik hayalleri gibi marjinal ve sıra dışı bir otelcilik anlayışıyla örülü bir çizgisi ve yönetim stili var çünkü. Belki hayalini kurduğu gibi F16 koltuğuna oturamadı ama neredeyse bir ömür adadığı otel yöneticiliği koltuğunda çok uzun yıllar ideallerine taş çıkarırcasına rüzgar gibi esti…
Bu ayki iş’te kadın bölümümüzde Ramada Encore Istanbul Airport Genel Müdürü Tijen Günyol Dilber’i konuk ettik.
Tijen Hanım, turizmle tanışıklığınız ilk nasıl başladı, otelcilik hikayenizi bizimle paylaşır mısınız? 1984 yılında fen lisesinden mezun oldum. O yıllarda aklımda kesinlikle turizm-otelcilik yoktu. Başkaları öğretmen, doktor, polis olmak isterken ben F16 pilotu olmak istiyordum. F16 pilotu olayım, patalog olayım, ölüleri inceleyeyim gibi marjinal isteklerim vardı benim. Hiperaktif ve farklı istekleri olan bir çocuktum. Ancak ideallerim benim istediğim gibi gerçekleşmedi. Onun sebebi de şuydu, annem ve babam ben lisedeyken ayrıldılar. Annem tekrar evlendi, o kişi çok sevdiğim bir beydi, kendisi otelciydi. Türkiye’ye Ramada’yı işletme olarak ilk getiren kişiydi.
Anladığım kadarıyla annenizin ikinci evliliği kaderiniz için bir dönüm noktası olmuş. Aynen öyle oldu. Üvey babam beni turizme yönlendiren kişi olmuştur. Birgün bana “Neden otelci olmayı düşünmüyorsun?” diye sormuştu. Aslında kişiliğim gereği öyle çok okumakla, eğitimle ilgisi olan biri değildim. Okumayayım, hayata atılayım, hemen para kazanayım türünden emellerim vardı. Gerçi yine de aile zoruyla okulumu devam ettirmek zorunda kaldım. Kaldı ki ailemde herkes üniversite mezunuydu. Neticede Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünü bitirdim. Ben eğitimime devam ederken, üvey babam da bir şekilde turizmi aklıma soktu. Dolayısıyla bütün hayallerimden vazgeçtim.
zamanında genel müdürüm de oraları tercih etmemi salık vermişti. Dediğim gibi, yanlış bir kararla “ülkem de ülkem” dedim. Ama her işte bir hayır vardır. Antalya Rönesans Otel’den sonra Dedeman Otelleri’nde çalıştım. Dedeman Antalya’nın genel müdür yardımcısı oldum. Sonra İstanbul’a dönerek yine Dedeman’ın merkezinde satış pazarlama müdürü olarak görev yaptım. Daha sonra Özbekistan Dedeman’ın açılış genel müdürü oldum. Dolayısıyla ben hem Türkiye’nin hem de Dedeman Grubu’nun ilk kadın genel müdürü oldum. Akabinde Kıbrıs Dedeman’da üç sene çalıştım, tesisi karlılıkta üçüncü sıraya çıkardım. İlerleyen süreçte Dedeman Şile’nin açılışını yaptım.
Otelciliğe ikna oluşunuz sizin gibi marjinal hayalleri olan biri için zor olsa gerek.
Dedeman Özbekistan’la gelen genel müdürlük görevi, kariyerinizde gecikmiş bir haktı, öyle değil mi? Aslında çok daha öncesinde hak ettiğiniz o koltuğa oturduğunuzda ilk neler hissettiniz?
Öyle ama bir şekilde ikna oldum işte. Çünkü kendisi bana otelciliğin güzelliklerini öyle güzel anlattı ki, kendimi o resmin dışında tutamadım. Türkiye’de bir kadın genel müdür olmadığını, ilk olursam bunun da marjinal olacağını söyledi. Bu işi yaparsam sıklıkla yurt dışı seyahatlere çıkabileceğimi, hatta oradaki otellerde genel müdürlük bile yapabileceğimi söyledi. En alt kademeden başlarsam, bütün departmanları dolaşırsam bu işin de çok zevkli ve keyif verici olabileceğini ikna edici bir dille anlattı. Bir de şunu söyleyeyim, üvey babam albay emeklisi. Aslında beni F16 pilotu olmam konusunda en iyi ikna edebilecek insanlardan biri. Fakat o da benim için en doğru meslek olarak otelciliği uygun gördü. Ben de “Tamam, deneyeyim” dedim. Yaşım da çok genç tabii… Üniversiteye giderken aynı zamanda 1986 yılında Ramada Otel’in rezervasyon bölümünde turizme başlangıç yaptım. Ardından iki yıl sonra genel müdürlük stajı için seçildim ve 300 kişi arasından üçüncü oldum. Akabinde 12 sene boyunca bir staja tabi tutuldum. Birçok rolün sonunda en son genel müdürlük rolünde bana üç farklı ülke oteli önerdiler. Bunun içinde Türkiye de vardı ve ben bir hata yaparak, bütün uyarılara rağmen Türkiye’yi seçtim.
Türkiye’yi seçmek neden bir hataydı, bunu biraz daha açabilir misiniz? Çünkü kendi memleketinizi seçmemeniz gerekiyor. Fakat ben dinlemedim. O dönemler ülkemi de özlemiştim, staj dolayısıyla İsviçre’de bulunuyordum. Neticede Antalya Rönesans Oteli’ni seçtim. Ama beni orada genel müdür yapmadılar. Araya birtakım entrikalar girdi. Bana düşen görevse genel müdürlük yerine satış direktörlüğü oldu. Bir buçuk sene boyunca o görevde kaldım. Vaatleri genel müdürlük olunca talebimi bir kez daha yeniledim. Fakat patron kendi yeğenini genel müdür yaptı ve böylece benim de Ramada hayatım bitmiş oldu, onca senemi de yakmış bulundum.
Listenizde Türkiye dışında hangi ülkeler vardı, ilerleyen süreç nasıl devam etti? Benim listemde Türkiye dışında Singapur ve Malezya da vardı. Biliyorsunuz, asıl otelcilik oralarda. Aslına bakarsanız vakti
Tabii çok mutlu oldum. Ramada Otelleri’nde bu emelimi gerçekleştirememiştim ama Dedeman Grubu ideallerime ulaşmak için iyi bir fırsat oldu. Ama orada da bu idealime çok kolay nail olamadım. Çünkü Dedeman merkezde çalışırken genel müdürlük için bir kez başvurum olmuştu. O dönemin İnsan Kaynakları Müdürü “Dedemanlar kadın genel müdür kabul etmiyor, boşuna bekleme” demişti.
Dedeman Grubu’ndaki o algıyı nasıl yıktınız? Bekledim ve “Dedeman’larda genel müdür olacağım” kararımdan bir an olsun vazgeçmedim. Evet, bir kadın genel müdür düşünmüyorlardı. Benim için güzel bir gelişmeyle İnsan Kaynakları Müdürü değişerek yerine bir başkası geldi. Ona da
restaurant iş’te kadın 66 hotel & hi-tech
aynen “Ben genel müdür olacağım” dedim ve oldum… Dedeman Grubu Otelleri ile bir 10 yıllık teşvik-i mesaim oldu. İki yıl geçtikten sonra Ramada’lardan teklif geldi ve Kayada Ramada Genel Müdürlüğü ile yuvaya dönüş yaptım. İki sene sonunda işletme isim hakkına döndü ve ayrıldım. Daha sonra ayrılarak 2009 yılında Grand Cevahir Hotel’e genel müdür olarak geçtim. Ondan sonra da bir şahıs işletmesi olarak Ramada Encore Istanbul Airport Otel’e geçtim. Burası franchise oteli. Ama Ramadalar’da da bir değişiklik oldu. O zaman Cendant Grubundaydı. Wyndham Grubu’na geçtikten sonra bir teklifle evvela danışman olarak geçtim. Ben de zaten artık turizmi sonlandırmak istiyordum. “Burası benim son otelim olsun” dedim ve görevi kabul ettim.
çok geç evlendim, çoluğum çocuğum olmadı. Ama sorsanız, asla pişman değilim. Bugün tekrar hayata gelsem yine aynı turizmi seçerim. Çünkü bu işi çok seviyorum.
Bu kararı verirken, turizmi gerçekten sonlandırabileceğinize inandınız mı?
Elbette. Dedim ya, çok zordu, çok şeyler yaşadım. İzin vermediler, kabul etmek istemediler, önüme taş koydular. Ama ben çok sivri bir insanım. Dolayısıyla hiçbir zaman doğrularımdan vazgeçmedim, yine de vazgeçmem. Erkek egemen bir sektörde ancak bir erkek gibi yer edinebildim. Beni sektörde çok iyi tanırlar, sağ olsunlar çok da severler. Ama ben bu düzeye geldiysem sivriliğimle gelmişimdir. Bildiğim tek doğru var, bu sektörde kadın olduğunuzu hiç belli etmeyeceksiniz, hep erkek gibi davranacaksınız. “Ne yazık” diyorum ben iş ve özel hayatım boyunca da dominant bir kadın oldum. Maalesef bunu yakın çevreme de yansıtmak zorunda kaldım. Bu sektörde sıyrılmak da, bir yerlere gelmek de çok zor oldu. İş hayatım boyunca çok çirkin tekliflerle karşılaştım ama hiçbir zaman kendimden ödün vermedim. Tanıdığım, benimle beraber yola çıkan ve bu tekliflere açık olan birçok arkadaşım var. Nitekim ben o karakterde olsaydım çok daha çabuk genel müdür olurdum.
Bundan sonra artık danışmanlık hizmeti veririm, otel genel müdürlüğü yapmam diye düşünüyordum. Bitsin istedim. Çok yorulmuş ve emekli de olmuştum. Fakat biliyordum ki, turizm kesinlikle sonlandırılabilecek bir iş değildi, ben sadece hayal kuruyordum. O güne kadar sektörde çok sayıda insan yetiştirdim. Birçok otelin genel müdürü de benim yetiştirdiğim isimler, bundan da büyük mutluluk ve gurur duyuyorum. Ancak artık gençlerin önünü açmak lazımdı… Bırakayım, yerimi daha taze ve genç beyinlere bırakayım istedim. Ama olmadı işte. Siz otelciliği bırakmak isteseniz, bir şekilde o sizi bırakmıyor. O sıra Ramada’nın isim hakkını alarak Ramada Encore Istanbul Airport Hotel genel müdürlüğü ile yuvaya dönüş yaptım. Ben 32 yılını turizme adamış biri olarak bu iş için çok emekler verdim, çok yıprandım. Hatta
Otelcilikte bir kadın olarak, 32 yılın çetelesini çıkarmanızı istesem, neler söylemek istersiniz? Türkiye’de çok zor. Bu süreçte çok farklı ve çirkin tekliflerle karşılaştım. Erkeklerin arasından sıyrılarak bir şeyler başarmak için çok çabaladım... Çok piştim… Çok erkek gibi oldum. Yıllar içindeki yıpranmışlıklarımı ve emeklerimi hesaba katacak olursa, çok zordu.
Türkiye’nin ilk kadın genel müdürü olmanın ağırlığını hissettiniz mi?
Ama ben buraya tırnaklarımla kazıyarak geldim. Bir buçuk sene oda, tuvalet temizledim, bir buçuk sene teknik serviste televizyon tamir ettim, iki sene mutfakta soğan soydum. Keşke benim gibi genel müdürler olsa da oteller bir yerlere gelse. Bunu gerçekten içimden hissederek söylüyorum, ukalalık olsun diye de söylemiyorum. Şu anda böyle yöneticiler maalesef çok yok. Patronlar da anlamıyor. Şu anda piyasada çok kısa sürede genel müdür olanlar var. Ben çok üzülüyorum, bu kadar kolay olunabileceğini bilseydim hiç bu kadar tırmalamazdım.
Hazır konu buraya gelmişken, görüş ve tavsiyelerinizi almak isterim. Gençler kariyerlerini planlarken zaman zaman hatalı tercihler yapabiliyorlar, tıpkı sizin vakti zamanında yurt dışı otelleri yerine Türkiye’yi seçmeniz gibi. Bu konuda turizmi seçmek isteyen gençlere tavsiyeleriniz olur mu? Dönem dönem üniversitelerde ders veriyorum. Öğrenciler bana “Ne zaman genel müdür olurum?” diye soruyorlar. “Çok uzun zaman sonra” diyorum. Çevremdekilere de aynı şeyi salık veriyorum bana danışanlara da çok amiyane bir tabirle “Çabuk genel müdür olabilirsiniz, bunun yolları var ama hiç tavsiye etmem” diyorum. O yollara gitmeye hiç gerek yok. Onun dışında zincir işletmelerde çalışmayı dikkate almak lazım. Franchise sonuçta Ahmet’in, Hasan’ın, Hüseyin’in oteli. Hiçbir şekilde yabancıların standartları franchiselarda geçerli değil. Çırağan, Swiss, Four Seasons gibi ciddi zincir otellerde çalışmak ve onların vasıtasıyla yurt dışına açılmak bence çok kıymetli. Bunu dikkate alırlarsa çok daha başarılı olacaklarına inanıyorum.
Anlattığınız kadarıyla iş dünyasında son derece hırslı, gözüpek, cesur ve çalışkan bir duruşunuz olmuş. Bunlar arasında unuttuklarımı da hesaba katarak bana evdeki ve işteki Tijen Günyol Dilber’i kendi ağzından nasıl tanıtırsınız? Ben çalışma olarak tatlı sert bir insanım. Çok disiplinliyim, benden çok çekinirler ama onun yanında severler de... Detaycı, mükemmeliyetçi ve hırslıyım. Her işin güzel, düzgün, programlı bir şekilde yürümesini severim. Personel sirkülasyonundan hoşlanmam. Her ne kadar bu otelde patronun sözü geçse de benim de sözüm geçer. Bütün piyasa bilir, sözünü esirgemem, hiç fark etmez, cumhurbaşkanı bile gelse, doğruluğuna inandığım şeyin sonuna kadar arkasında durur ve söylerim. Yalakalıktan hoşlanmam. Allahtan başka hiç kimseden korkmam.
Siz böylesiniz de turizmci olmak neyi ve ne tür bir duruşu ister, kabul eder? Turizmci olmak, bir kere özveri, sabır, istek, sevilmek, peşinden koşmak ister. Üniversitede turizm okuyan birçok öğrenci var. Onların yüzde 70’i bu mesleği isteyerek okumuyorlar. Bunun altında size sıralayabileceğim pek çok neden var. Fakat turizm bu şekilde asla okunmaz. Turizm bugün Türkiye gelirinin yüzde 60’ını karşılayan
lokomotif bir sektör. Ama bakıyorsunuz sıralamada en sondayız. Haberlere bir bakın, Turizm Bakanlığı’ndan bahseden hiç kimseyi göremezsiniz.
Öyleyse turizm için neler yapılmalı? Otelcilikle tanışıklığı neredeyse Turgut Özal dönemlerine denk gelen duayen bir turizmci için günümüz politikaları hangi düşünce ve yaklaşımlarla şekillenmeli, anlatır mısınız? Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal ile başlayan süreç turizm adına çok önemli bir başlangıç teşkil etmiştir. O yıllarda sektör adına teşviklerle başlayan çok güzel gelişmeler oldu. Ama gelişen süreçte ne oldu, şu anda sektör olarak tamamen aşağıya iniyoruz. Turizmde çok fazla teşvik veriliyor. Kentsel dönüşüm projeleri gibi birtakım güzel çalışmalar yapılıyor. Ama hep ağır işliyor, çok sayıda otel yapılıyor. Gelin görün ki gelen giden turist yok… Öncelikle şunu kabul etmemiz gerekiyor, bizim artık beş yıldızlı otele değil, dört yıldızlıya ihtiyacımız var. Butik, lüks ve kongre otellerine de ihtiyacımız yok. İnsanlar anlamıyorlar. Yıldız vermede çok özensiz davranılıyor. Denetleme yok. TUROB olsun TÜRSAB olsun, körler sağırlar birbirini ağırlar zihniyetiyle hep aynı kişiler başa geçiyor. Ne yazık ki gençlere de temsil olanağı verilmiyor. Anlayacağınız sektörün hiçbir katmanında bir yeni fikir, taze kan yok… Türkiye’de bir turizm politikası olarak, ivedilikle yeni bir turist potansiyeli oluşturulması gerekiyor. Bu Araplara artık bir dur demek lazım. Yeter artık! Türkiye özellikle de İstanbul Arabistan oldu. Turist bir gelsin, ondan sonra otel açılsın… Taksim bitti artık. Taksim City Center değil, bunu önce anlamak ondan sonra da turistlere anlatmak lazım. Taksim’e bakıyorsunuz, Arabistan olmuş. Oraya asıl “Beyoğlu” olarak bakmak lazım. Yapılacak, anlatılacak çok şey var tabii. Sektör de böyle, sivil toplum kuruluşları da böyle. Yıllardır hep aynı isimler hep aynı söylemler… Aynı tas aynı hamam devam ediyor. Koltukları atın, koltuklar yok artık, herkes ayakta! Koltuklar artık duayenlere, dinazorlara kalmış. Ben de kendimi aynı kategoriye koyuyorum. Bunun için mantaliteyi biraz değiştirmek lazım. Türkiye turizminde acilen yeni fikirlere, yeni düşüncelere ihtiyaç var.
Bahsettiğiniz bu yeni fikirler ve düşünce arayışlarla sizin turizmde yolunuz ne olacak? Turizm adına belki yeni ve farklı bir sivil toplum kuruluşunun başına geçebilirim. Bu bir otelciler birliğinin ya da bir kentsel dönüşümün ortak olduğu bir birliğin başı olabilir. Hepsinin bir çatı altında toplandığı bir platform olabilir. Bu kuruluşun altında bir danışmanlık olabilir. Bakanlığın altında bir kuruluş olabilir, onun başına geçebilirim. Çünkü ben bu tür bir yapıya sahip olabilecek birkaç insanın aynı çatıda toplanabileceğini düşünüyorum. Şu an da bu tür bir fikir aklımda var ama artık tek bir otelin genel müdürü olmayı düşünmüyorum. Bu son olabilir. Çünkü söylediğim gibi, bilgi ve tecrübelerimi aktarabileceğim bir oluşum içinde olmak istiyorum. Buna insanların ve sektörün fazlasıyla ihtiyacı var. Tabii bu konuda Bakanlığın bize destek olması gerekiyor. Sanırım en fazla bir yıl içinde de projeyi götürmek istiyorum.
restaurant etkinlik 68 hotel & hi-tech
Metro Sosyal Girişimcileri ödüllendirdi Metro Sosyal Girişimci Ödülleri 2015 sahiplerini buldu. Yılın Sosyal Girişimcisi Ödülü ‘Derviş Baba’nın oldu.
M
etro Toptancı Market’in Capital ve Ekonomist dergileri işbirliği ile sosyal veya çevresel açıdan fark ortaya koyan projelere imza atmış sosyal girişimcileri ödüllendirdiği Metro Sosyal Girişimci Ödülleri, 17 Kasım Salı akşamı Gastronometro’da gerçekleştirilen törenle açıklandı. Esnaf, Yerel Üreticiler, Oteller, Restoran-Cafe ve İşletme Mutfakları, Serbest Meslek Ofisleri kategorilerinde yarışan girişimciler arasından önce her kategorinin birincisi, ardından da Yılın Sosyal Girişimcisi seçildi.
YILIN SOSYAL GİRİŞİMCİSİ ÖDÜLÜ, ‘DERVİŞ BABA’NIN İş ve medya dünyasından önemli isimlerin yanı sıra Türkiye’nin önde gelen girişimcileri, iş insanları, şefleri ve gazetecilerinden oluşan bir jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Ali Denizci ‘Derviş Baba’ adlı projesiyle ‘Yılın Sosyal Girişimcisi’ seçilerek 25.000 TL’lik ödülün sahibi oldu. Aynı zamanda bir sosyal dayanışma ağı olan Derviş Baba Kahvehanesi’nin kurucusu Ali Denizci, yaptığı konuşmada proje hakkında bilgi verdi. Yardıma ihtiyaç duyan kişilere ulaşmayı amaçlayan bireylerin buluştuğu bir gönüllülük platformu ve kafe olan Derviş Baba’nın serüveni, semtin evsizlerine yardım etmekle başladı; pek çok gönüllünün katılımıyla çocuklara okul dersleri, müzik, resim, tiyatro ve yabancı dil eğitimlerinin yanı sıra kültürel geziler ve burs desteğiyle artarak büyüdü.
DİĞER KATEGORİLERDE ÖDÜL ALAN PROJELER VE GİRİŞİMCİLER Restoran, Kafe, İşletme Mutfakları kategorisinde; geliri olmayan kadınlara pasta ve kek yaptırarak bunları önce internetten satan, ardından kurduğu atölye ile kadınlara istihdam sağlayan ‘Meraklı Merdane’ Projesi ile Elvan
Başarı, Oteller kategorisinde; Alaçatı’da 6 ay boyunca yüzde 90 dolulukta çalışan Taş Otel’in sahibi ve amacı Alaçatı’yı koruyarak turizmle tanıştırmak olan Alaçatı Koruma Derneği’ni kuran, derneğin çalışmaları sonunda Alaçatı’nın kentsel SİT alanı ilan edilmesini ve taş evlerin korunmasını sağlayan Zeynep Öziş, Yerel üreticiler kategorisinde; mandalinaları aracısız dalından tüketicilerin kapısına 18 saat içinde ulaştıran ‘Dalından Kapınıza Mandalina’ projesiyle Hasan Çalık ödüle değer bulundu.
ÖZERKAN: “AMACIMIZ, HAYATA DOKUNAN BİR ŞİRKET OLMAK” Gastronometro’da düzenlenen ödül töreninde konuşan Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, “Yaptığımız işe hiçbir zaman kar odaklı yaklaşmadık. İnanıyoruz ki; Faiz Öncesi Kar, Sermaye Getirisi gibi finansal veriler, ne yarattığımız ne de taşıdığımız katma değeri tam anlamıyla tanımlamaya yetmiyor. Sözün özü, para her şey değil! Bunun ötesinde bir amacımız olması gerektiğine inanıyoruz; hayata dair; hayatın içinden; hayata dokunan bir şirket olmak gibi… Metro Sosyal Girişimci Ödülleri de bu anlayışın bir ürünü. Toplumun sorunlarına yenilikçi çözüm getirmek için adım atmış girişimcilerimizin yolunu aydınlatmaktan, onları Türkiye’ye tanıtmaktan dolayı mutluyuz” diye konuştu. Yarışmaya İzmir’den Diyarbakır’a, Nevşehir’den Bursa’ya kadar Türkiye’nin dört bir yanından başvurular olduğunu belirten Özerkan, yarışmanın düzenlendiği Metro ülkeleri arasında en yüksek başvuru sayısına ulaşan ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
restaurant etkinlik 70 hotel & hi-tech
“Sanat ve Bilim Bir Arada”
Electrolux Profesyonel’in Worldchefs özel ortaklığı güçleniyor Electrolux Profesyonel & WACS işbirliği ile gerçekleşen “Sanat ve Bilim Bir Arada” konseptinin parçası olan Chef2Chef eğitim çalışmalarında şeflere, mutfakta sürdürülebilir uygulamaları gerçekleştirirken, yüksek standartları da korumaları yönünde bilgiler veriliyor.
E
lectrolux Profesyonel & WACS işbirliği ile gerçekleşen Electrolux Profesyonel’in inovatif çözümleri ile yaratıcı ve tecrübeli şeflerin karşılıklı paylaşımlarından oluşan Chef2Chef interaktif eğitim serilerinin ilki 26 Ekim Pazartesi akşamı, Electrolux Profesyonel Excellence Merkezi’nde gerçekleştirildi. “Sanat ve Bilim Bir Arada” konseptinin bir parçası olan Chef2Chef eğitimi, Electrolux Profesyonel ve Worldchefs’in ortaklıklarını en başından beri nasıl tanımladıklarını açıklıyor.
Sanat ve bilim kombinasyonu, şeflerin yaratıcılık ve yeteneklerinin, en ileri mutfak teknolojisi ile bir araya getirildiğinde çığır açan yeniliklere nasıl önderlik edebileceğini ve mutfak profesyonellerinin yaşamlarını ve işlerini daha kolay ve kârlı hale nasıl getirebileceğini vurguluyor. Worldchefs ve Electrolux Profesyonel arasında 2014 yılında başlayan işbirliği İngiltere, ABD ve BAE’de elde edilen başarılardan sonra Türkiye’de de başladı.
AŞÇILIKTA ÇIĞIR AÇAN COOK&CHILL SİSTEMİ VURGULANDI Electrolux Profesyonel Türkiye’nin WACS Elçisi Zeki Açıköz önderliğinde, Electrolux Profesyonel Türkiye Excellence Merkezi’nde İstanbul’un seçkin otel ve restoran şefleri bir araya geldiler. Electrolux Profesyonel Kurumsal Eğitim Şefi Ahmed Özer tarafından özellikle sürdürülebilir aşçılık alanında çığır açan Cook&Chill sistemi vurgulanarak, şeflerin Electrolux Profesyonel’in teknolojileri ile nasıl yiyecekler hazırlayabileceğine ilişkin bilgiler verildi. Banket Servisi’nde Cook&Chill Sistemi anlatılarak; air-o-steam Touchline kombi fırında ağır ateşte et pişirme, thermaline aqua cooker’da Sous-Vide somon pişirme ve devrilir tavada et sote pişirme yapılarak şeflerden tam not alındı.
DÜNYA STANDARTLARINDA SEMİNERLER SERİSİ “Chef2Chef” eğitimleri, şefleri Electrolux Profesyonel Excellence Merkezleri’nde bir araya getirmek üzere oluşturulmuş dünya standartlarında bir seminerler serisidir. Electrolux Profesyonel Excellence Merkezi; tüm dünyada pişirme toplantıları, eğitimler ve ekipman sergileme amacıyla tasarlanmış eğitim mutfakları ile donatılmış geniş showroom’lardır. “Chef2Chef” girişiminde şefler sürdürülebilir uygulamaları mutfaklarına entegre etmenin önemini fark etmeleri için eğitiliyor ve bu, bir yandan onları daha yüksek düzeyde yiyecek kalitesine ve daha iyi güvenlik standartlarına taşırken, diğer yandan gıda hizmetleri endüstrisinde daha fazla kârlılığı sağlıyor. “Electrolux Profesyonel ve Worldchefs arasındaki anlaşma, mükemmel bir ortaklığı simgeliyor. Electrolux Profesyonel birinci sınıf ürünlerini lider mutfak teknolojisini, yeteneklerini ve yaratıcılıklarını dünya ile paylaşmaya istekli Worldchefs üyelerimize sunuyor. Eldeki bu malzemelerle, hep birlikte kazanıyoruz” diyor Worldchefs Başkanı ve Şef Charles Carroll.
restaurant etkinlik 72 hotel & hi-tech
Ustam’ın 30. yaşı
muhteşem pastalarla kutlandı
3
Pastacılar, Ustam’ın 30. yaşını 26 Kasım 2015 tarihinde Hilton Bomonti İstanbul Hotel’e dördüncüsü düzenlenen “Ustam Pastacılık Yarışması” na damgasını vuran muhteşem pastalarla kutladı.
T
ürkiye’nin en büyük yağ üreticilerinden Marsa’nın pastacılık sektörünün ihtiyaçlarını karşılamak üzere faaliyet gösteren markası Ustam’ın “Ustam Pastacılık Yarışması”nın dördüncüsü 26 Kasım 2015 tarihinde Hilton Bomonti İstanbul Hotel’de gerçekleşti. Profesyonel aşçılık dünyasından yoğun bir katılımla gerçekleşen ve neredeyse gün boyu süren yarışmada genç pasta ustaları, Ustam’ın 30. yılına özel kutlama pastaları için hünerlerini yarıştırdı.
12 PASTA USTASI HÜNERLERİNİ SERGİLEDİ Ayhan Sicimoğlu’nun keyifli sunumuyla renkli görüntülere sahne olan yarışmada Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden gelen 12 pasta ustası, tasarımlarını sergiledi. Yarışma esnasında genç ve yetenekli pasta ustaları en iyi pasta
2 1
3
tasarımını üretebilmek için ter dökerken katılımcılar da jüri üyelerine yönelttikleri sorularla pasta sanatına dair her şeyi sorma fırsatı buldular.
ÖZŞAHİN: “BU YIL TEMAMIZ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMAMIZDI” Ustam Yağları adına markaya yönelik soruları yanıtlayan Marsa Genel Müdürü Adnan Özşahin ise, Ustam’ın bundan 30 yıl önce pastacı ustalarının beklentilerine cevap vermek ve sektörün ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geliştirildiğini belirterek, “Türkiye sınırlarının dışında 60’dan fazla ülkeye ihracat yapan ve dünya pastacılığını şekillendiren uluslararası bir marka olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ustam pastacılık Yarışması çok önem verdiğimiz bir etkinliğimiz. Bu yıl temamız doğum günü kutlamamızdı. Yarışmamıza 100’ü aşkın başvuru oldu. Bu da bizim için ayrı bir sevinç kaynağıydı. 12 pasta ustası bugün yarıştı. İlk
3’e giren ustalarımızı bu lezzetli ve özel pastalar için tebrik ediyoruz. Emeklerine sağlık” dedi.
AYHAN SİCİMOĞLU’NUN MUHTEŞEM PERFORMANSIYLA SON BULDU Aydan Üstkanat, Ayhan Sicimoğlu, Deniz Debedil, Haldun Tüzel, Zeki Açıköz, Gabriele Sponza ve Yannis Manikis’den oluşan jürinin seçim yapmakta oldukça zorlandığı yarışmanın birincisi Cihan Çankaya, ikincisi Tuğba Yavaşça, üçüncüsü Havva Bayar oldu. Yarışma sonrasında ustalar, Ayhan Sicimoğlu Latin All Stars grubunun müzikleri ile yorgunluk attı.
restaurant etkinlik 74 hotel & hi-tech
Dünyaca ünlü şefler “Gastromasa” etrafında toplandı Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Gastromasa Konferansı, dünyanın en önemli şeflerini, trend avcılarını ve yemek yazarlarını İstanbul’da bir araya getirdi.
B
u yıl Türkiye’de ilk kez düzenlenen Gastromasa Konferansı, 14 Kasım Cumartesi günü Radisson Blu Şişli Otel’de gerçekleştirildi. Konferans, dünya çapında ünlü konuşmacıların sunumları, İstanbul’un potansiyelinin yerli ve yabancı önemli yatırımcılar tarafından ele alındığı panel ve inovatif Türk şeflerin yaptıkları yemek sunumları ile katılımcıları etkiledi. 500’e yakın sektör profesyonelini bir araya getiren konferans, gastronomi tutkunları tarafından ilgiyle takip edildi.
BU YIL İLKİ GERÇEKLEŞTİ Gastromasa Konferansı’nın organizatörü Gökmen Sözen, yaptığı açılış konuşmasında, “1. Uluslararası Gastromasa Sempozyumu, ülkemizden başlamak üzere dünyada gastronomi sektörünü iyileştirmek için atılmış çok önemli bir adım. Dünya markalarının ve dünyaca ünlü şeflerin yatırım içim tercih ettiği bir lokasyon haline
gelen Türkiye, sahip olduğu potansiyeli gerçekleştirdiğinde gastronomi sektörünün sunduğu fırsatları ekonomik değere
İNOVATİF SUNUMLARDA “PAŞABAHÇE ŞIKLIĞI” Yenilikçi ürünleriyle sofraların vazgeçilmezi Paşabahçe, Gastromasa Konferansı kapsamında düzenlenen ‘İnovatif Şefler Sergisi’nin sponsorluğunu üstlendi. Türkiye’nin en iyi 20 şefi, Türk yemeklerine kattıkları inovatif yorumlarla geliştirdikleri özel tariflerini, Paşabahçe’nin şık ve zarif tabakları ile görücüye çıkarttı. Sergide, Kuzey Ege Ahtapotu, Tarhanlı Kuzu Karskı, Tarama ve Haddock, Kuzu Gerdan Haşlama ve Öküzgözü Ekşi Maya gibi özel tariflerle hazırlanmış birçok lezzet, Paşabahçe’nin şık porselen tabakları ile ziyaretçilerin karşısına çıktı.
çevirebilir. Bu nedenle ülkemizin zengin mutfağını ve gastronomi kültürünü, gelecek nesillere aktarmamız ve dünyaya tanıtmamız gerekiyor” dedi. Avusturya Filzmoos’ta yer alan Hubertus Restoran’ın şefi olan iki Michelin yıldız, Gault-Millau’dan 19 puan alan ilk kadın şef olan Johanna Maier konuşmasında başarı ve sürdürülebilirlik konusunu ele alırken, 1987 yılından beri çok önemli başarılara imza attığı Hubertus Restoranın filozofisine ilişkin detayları da izleyiciler ile paylaştı. Maier’in ardından sahneye çıkan dünyanın en önemli pastacılık şefleri arasında yer alan Christian Escriba pastacılıkta şov konseptine ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi. 1906 yılından itibaren dört kuşaktır hamur işiyle ilgilenen Escriba ailesinin dördüncü kuşak temsilcisi olan Christian Ercriba, artistik pasta ve tatlı yapımı için gereken disiplinli çalışma ve yaratıcılığın önemini anlatan Escriba, 2014 yılında 8000 metrekarelik alanda sergilenen Fantasia by Escriba şovunda sergilediği ürünleri izleyiciler ile paylaştı.
AVUSTRALYA VE ASYA MUTFAKLARI YÜKSELİŞTE OLACAK Dünya gastronomisinin en önemli yemek yazarlarının konuşmaları ile renk kattığı Gastromasa Konferansı’nda İngiltere’nin yanı sıra İtalya ve Brezilya’da da çalışmalarını sürdüren yemek yazarı ve şef Luciana Bianchi gerçeklik ve kurgu arasında modern şef konusunda
restaurant etkinlik 76 hotel & hi-tech
bir sunum yaparken, gastronomi trend avcısı Maria Canabal dünya yemek trendlerini izleyiciler ile paylaştı. Sözlerine Fransız mutfağının ‘gastronominin başkenti’ olduğunu belirterek başlayan Maria Canabal, dünyadaki en eski mutfak okulunun 300 yıl önce Fransa’da kurulmasının bu konumu güçlendirdiğini belirtti. Bir ülke mutfağının yükselen bir trend olması için iki önemli faktör olduğuna dikkat çeken Canabal, gastronominin devlet politikası olarak ele alınmasının ve ülke mutfağının bir liderinin olması gerektiğini kaydetti. Avustralya ve Asya mutfaklarının önümüzdeki dönem yükselişte olacağını belirten Canabal, tüm dünyada yeme alışkanlıklarının yerel, organik ve taze ürünler yönünde olduğunu ifade etti.
İSTANBUL’UN GASTRONOMİ POTANSİYELİ TARTIŞILDI Gastromasa Konferansı’nın ikinci bölümünde yer alan panelde ise katılımcılar Türk Mutfağı Araştırmacısı ve işletmeci Vedat Başaran’ın moderatörlüğünde İstanbul’un dünya gastronomisinin yeni destinasyonu olma potansiyelini masaya yatırılar. Yerli ve yabancı yatırımcıların yer aldığı panelin konuşmacıları; ‘Yenilikçi İspanyol Mutfağı’ konusunda bir marka haline gelen Sergi Arola, Shaya Türkiye Genel Müdürü Murat Gün, Desert Group kurucusu Yücel Özalp, g2m Genel Müdürü Burak Özbaşoğlu ve TURYİD Başkanı Kaya Demirer idi. İstanbul’un Türkiye turizminin önde gelen şehirlerinden biri olduğuna vurgu yapılan panelde, İstanbul’u dünya gastronomisinin yeni destinasyonu yapmak için atılması gereken adımlar konuşuldu.
ÜNLÜ ŞEFLERDEN TÜRK MUTFAĞINDA İNOVASYON ÖRNEKLERİ İstanbul gastronomi sektörünü dünyadan yıldız isimlerle buluşturan 1. Gastromasa Konferansı’nda Paşabahçe’nin
ELECTROLUX PROFESYONEL YENİ ÜRÜNLERİNİ SERGİLEDİ Gastromasa’ya yeni nesil ürünleriyle katılan Electrolux Profesyonel, konferansta air-o-steam Touchline kombi fırın, tezgâh altı bulaşık makinesi ve yeni bardak yıkama makinesi gibi ürünlerini sergiledi. Pişirme işlemini kolaylaştıran, büyük tasarruf sağlayan ve çevresel etkileri azaltan devrim niteliğindeki Electrolux air-o-steam Touchline kombi fırın Gastronomasa Konferaransı’nda ünlü konuklarının ilgisini çeken profesyonel mutfak ekipmanlarından biri olmayı başardı. air-o-steam Touchline ile karmaşık pişirme işlemlerine artık gerek yok. 262.000 renk, 35 dil, uluslararası alanda tanınan ikonlar ve çekici yiyecek görüntülerine sahip kullanıcı dostu Yüksek Çözünürlükte Dokunmatik Ekran sayesinde, lezzetli yemekler hazırlamak için gerekli tek şey basit bir dokunuş.
sponsorluğunda İnovatif Türk Şefler Sergisi düzenlendi. Ali Ronay, Cihan Çetinkaya, Didem Şenol, Erdem Dırbalı, Erol Sarıdoğan, Fikret Özdemir, Gökhan Tufan, Kemal Demirasal, Ömür Akkor, Maksut Aşkar, Murat Aslan, Murat Dağlıoğlu, Mustafa Otar, Rafet İnce, Tarkan Özdemir, Tevfik Arslan, Tolgar Mireli, Yeşim Erol, Yılmaz Öztürk ve Zeynep Moroğlu’nun bulunduğu Türkiye’nin önde gelen 20 şefi, konferansa özel hazırladıkları inovatif tarifleri bu bölümde sergiledi. “Türk mutfağının yemeklerinde değişim olur mu?” temalı bölümde şefler, Türkiye’nin lokal ürünleriyle yeni Türk mutfağı için farklı tarifleri misafirlere ikram etti.
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
restaurant şef’in gözünden 78 hotel & hi-tech
Fransız mı, İtalyan mı?
%100 Erzurumlu
Şef Ayhan Kara Mutfakla ilk flörtü, çocuk yaşlarda odunlarını taşıdığı pide dükkanıyla başladı. Bir taraftan nefis lahmacun kokularını büyük bir iştahla içine çekti, bir taraftan çocuk gözleriyle sade pide hamuruna olağanüstü anlamlar yükledi.
E
rzurumlu bir aşçı olan Ayhan Kara için mutfak, o gün ve sonrasında hep sıcaklık ve emeği simgeledi. Aşçılık yolunda ilerlerken kah lezzetlerine konuk oldu kah gerektiğinde bitmez yüklerini taşımaya… Bu kez İstanbul’un en yeni yatırımlarından Park Dedeman Levent Otel’de, Butcha Steakhouse Butchery & Grill ve Marly Brasserie & Bar’ın değerli Executive Şefi Ayhan Kara’nın mutfağındayız. 14 yaşındayken ilk mutfak ateşini bir pide dükkanıyla fitilleyen, sonrasında bu hevesi tutkulu bir rüyaya dönüştüren Kara ile mesleğindeki o ilk o günlere dönerek söyleşimize başlıyoruz. “Bir yandan çalıştığım pide dükkanında ateşleniyor, bir yandan da aşçılıkla uğraşan kuzenlerimden dolayı mesleğe büyük bir hayranlık duyuyordum” diyen Kara, “Mesleğe dair ilk heyecanlanmalarım ilk böyle başladı… Sonra yıllar içinde o sevgim büyüyerek içimde sönmeyen bir ateşe dönüştü” diye anlatmaya devam ediyor.
“KEREVİTLER CANLANINCA MUTFAKTAN KAÇTIM” 1994 yılına geldiğinde Kara, pide dükkanındaki 6-7 aylık teşrik-i mesaisini de tamamlayarak, vizyon mutfağının geniş olduğu restoranlara geçiyor. İlk profesyonel deneyimini o zamanın popüler Fransız restoranlarından Nişantaşı Bronz Restaurant’ta yaşayan Kara, “Deniz mahsulleri ağırlıklı menü üreten Bronz, şimdinin Papermoon’u gibiydi. İşe komi olarak başlamıştım. Benim için güzel bir deneyimdi. Yeni ürünler, yeni deneyimler keyifli ve de motive ediciydi” sözleriyle ilk tecrübesini anlatıyor.
Kara, o günlere ait bir anısını da şu sözleriyle paylaşıyor: “Alaska yengeçler, mürekkep balıkları, skampiler ve salyangozlarla iç içeydim. Birgün kerevit pişirme sendromumuz vardı. Canlı canlı… Sıcak suyu döktüm, haşlanması gerekiyor ama öncesinde bir yere boşaltmamız da lazım. Arkama bir baktım; kerevitler canlanmış, bütün bir tezgahı boylu boyunca kaplamışlar. Bende tecrübesizlik diz boyu tabii… Küçüğüm, korkuyorum da. Önce kaçtım, kendimi dışarı zor attım. Sonra ‘Bu kerevitler toplanacak’ diyen şefimin sesiyle kendimi yeniden o mutfakta buldum. O günden sonra 2-3 sezon denize giremediğimi hatırlıyorum.”
“FRANSIZ MUTFAKLARINDA PİŞTİM” Bu hoş anının ardından Kara, birkaç sezon denize girememiş ama deniz mahsulleriyle müsemma Fransız restoranlarından da bir türlü kendini alıkoyamamış. Bronz’un ardından yine İstanbul’un en meşhur Fransız mutfakları olan Bebek S Restaurant ve Le Select’te çalışan Kara, yıllar geçtikçe pişmiş de pişmiş… Ta ki vatani görevini yapmak üzere Van Orduevi’ne gidene kadar, kendi ülke mutfaklarına bir miktar “Fransız”S çalışmış da çalışmış… 18 ay boyunca aşçılık sanatını “paşa yemekleriyle” taçlandırdığını ve Türk lezzetlerine geri dönüş yaptığını söyleyen Kara, dönüşünde bu defa soluğu bir İtalyan mutfağında, Papermoon’da aldığını söylüyor. Pino Şef’in aşçılık kariyerinde önemli bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Kara, bugünün Mutfak Sanatları Akademisi olarak nitelendirdiği restoranda mesleki bakımdan çok iyi yetiştiğini belirterek, “Benim için hem mutluluk vericiydi hem de büyük bir şanstı” diyor. Öyle ki, bir diğer aşama olarak Kara, Pino Şef’in Çeşme’de açtığı Zio Beach’inde mertebe yükselterek Aşçıbaşı olarak ustasının yanındaki yerini alıyor.
“MUTFAK BEYİN İŞİDİR” Butcha Steakhouse Butchery & Grill ve Marly Brasserie & Bar’ın değerli Şefi Ayhan Kara, aşçılık hikayesini paylaşırken mesleğine olan sevgisi ve bağlılığı da dikkatimden kaçmıyor. Son derece disiplinli ve işine sadık bir şef olarak tanımlayabileceğim Kara’yı bir de kendi ağzından tanıtmak istiyorum. “Disiplin, hoşgörü, saygı” üçlemesiyle kısa ve öz bir yanıtla kendisini anlatmaya çalışan Kara, mutfağa olan tutkusunu ise uzun uzun cümlelerle şöyle ifade ediyor: “Ben bu işi çok seviyorum. Aşkla ve büyük bir sevgiyle bağlıyım. Bir tavayla, bir kepçeyle, alevle, ateşle arşınladığınız bir dünya bu. Sevmeden yaparsanız, ne işinizden zevk alırsınız ne de yedirdiğiniz zaman o mutluluğu kalbinizde duyarsınız.” Mutfağın bir aritmetik işi olduğunu, orada tamamen beynin hükmettikleriyle yer edinilebileceğini dile getirerek sözlerine devam eden Kara, “Ceket giymeyle bu işler olmuyor. Operasyonlar büyük, içerikler farklı. Standart düşüncelerle bu işi başaramazsınız” şeklinde eleştirel tavrını da açıkça ortaya koymaktan çekinmiyor.
restaurant şef’in gözünden 80 hotel & hi-tech
RÜYASINDA ET PARÇALIYOR Şefi dinlerken sanki gece gündüz mutfağı ve yemekleri düşünüyor gibi tuhaf bir hal seziyorum. Bunu kendisiyle paylaştığımda ise neyse ki beni yalanlamıyor. “Hakikaten de öyle” diyen Kara, “Ben rüyamda et parçaladığımı görüyorum. Sabah kalktığımda terler içinde yahu yine mi” diyorum. Şefin anlattığına göre, bu aralar en çok İtalyan ve steakhouse yemekleri gidiyormuş, rüyalarında, yine laf aramızda.
İKİ AYRI KONSEPT, İKİ AYRI MUTFAK
Laf aramızda, Ayhan Kara eleştirilerince öz eleştirilere ve tenkitlere de açık bir şef. “Misafirlerimden aldığım tenkitler beni mutlu ediyor. Çünkü oralardan da besleniyor ve motive olabiliyorum” diyen Kara, “Misafir geri dönüşleri kariyer için önemli bir basamaktır. Bir şef bunu doğru algılamalı ve uygulamalıdır” diye de ekliyor.
Gelelim, Şef’in mutfaktaki son duraklarından; Butcha Steakhouse Butchery & Grill ve Marly Brasserie & Bar’a. Aynı otel içinde konumlanan iki restoran yan yana bulunuyor. Kapıdan içeriye girdiğinizde sağ taraf et severler için Butcha’ya, İtalyan Mutfağı tutkunları için sol taraf Marly’e açılıyor. Park Dedeman Levent’in F&B ve banket hizmetleri gibi bu iki restoranın mutfağını da Kara yönetiyor. İki ayrı konsept ve iki ayrı mutfağı beş yıldızlı bir çatıda birleştirdiklerini söyleyen Kara, restoranlara ilişkin şu bilgileri paylaşıyor: “2012 yılında Ankara’da açılışı yapılan Butcha’nın ikinci şubesini burada devam ettiriyoruz. Butcha’nın en önemli özelliği,
yaşlandırılmış et kullanması. 28 gün otomatik bekletme süremiz var. Bunun yanında saf kuzudan sosisi kendimiz yapıyoruz. Baharatlarla lezzetlendiriyoruz. Çok lezzetlidir. Kendi bünyesinde lezzetlendirdiğimiz et ürünlerimiz var, etler Ankara yöresindeki çiftliklerden, kuzularımız ise Balıkesir’den geliyor.”
BUTCHA’DA ET, MARLY’DE İTALYAN… İşin sırrı sadece iyi et seçimi de değil tabii ki. Şefin anlattığına göre, lezzetlendirme aşaması da işin püf noktalarından biri. Etin dinlendirilme aşamasındaki baharatların ve terbiyelerin Butcha’yı özel ve iddialı kıldığını dile getiren Kara, 18 farklı baharatla ette gerçek bir lezzet şöleni yarattıklarını söylüyor. Butcha’da etler bambu tahtalar üzerinde bebek ıspanak ve taze patates eşliğinde servis ediliyor. Park Dedeman Levent bünyesindeki işletmelerin bir diğer ayağında, İtalyan mutfak konseptine hakim bir restoran olan Marly Brasserie & Bar var. Deniz ürünleri ağırlıklı bir mutfağa sahip olan Marly’de Kral Yengeç, Istakozlu Makarna, Alaska Yengeç en çok talep alan lezzetleri arasında geliyor. İtalyan mutfağının en büyük avantajının komşu Butcha’nın dinlendirilmiş etleri olduğunu anlatan Kara, steakhouse’un bir kazancı olarak deniz ürünleri ağırlıklı menülerine dinlendirilmiş etler sayesinde tat gücünü arttırdıklarını söylüyor.
“TÜRK MUTFAĞININ BENDEKİ YERİ AYRI” Aşçılık yolculuğu boyunca İtalyan ve Fransız mutfakları hakim
çalışan Ayhan Kara’nın Türk mutfağıyla ilgili yorumlarını da merak ediyorum. Her iki arasında Türk mutfağının kendisi için apayrı bir yeri olduğunu söyleyen Kara, Türk lezzetlerini çok sevdiğini belirterek geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. “Yeni mutfaklar, yeni akımlar çıktıkça bizim öz mutfağımız biraz daha soyutlanıyor. Aslında saray mutfağı, Türk mutfağımızla özdeş bir mutfaktır. Fakat her defasında ayırıyorlar, Türk mutfağını farklı bir kategoriye koyuyorlar” diyen Kara, Türk mutfağının yöresel yemeklerle eş değer tutulmasından şikayetçi. Çünkü ona göre, yöresel yemeklerin Türk mutfağındaki geçişi çok farklı ve çok da lezzetli…
KARMA RESTORAN AÇMAK İSTİYOR “Her yolu katetmiş bir şefin muhakkak bir hayali vardır” diyerek keyifli söyleşimizi tamamlayan deneyimli şef Ayhan Kara, son olarak meslekteki hayallerini bizimle şöyle paylaşıyor: “ İleride birgün kısmet olursa kendi şef restoranımı açmak istiyorum. Bu Türk, Fransız ve İtalyan lezzetlerinden kurulu karma ve naif bir işletme olacak.”
restaurant hijyen 82 hotel & hi-tech
Otel tekstilleri Permak Üstün Teknolojisi ile ilk günkü gibi temiz ve hijyenik Üstün teknolojisi ile otel tekstillerinde yüzde 100 temizlik ve hijyen sağlayan Permak A.Ş., bu nitelikli işgücüyle Türkiye, Ortadoğu, Afrika ve Yakın Asya’da 100’lerce projeye gerçek temizlik ve hijyen kalitesini taşıdı.
Permak Group Genel Kordinatörü Barbaros Metin Tunç
P
ermak Makina A.Ş. olarak 40 yılı aşkın bir süredir çamaşırhane ve kuru temizleme tesislerinin projelendirilmesi, planlanması ve anahtar teslim hizmet anlayışını ilke edindiklerini ifade eden Permak Group Genel Kordinatörü Barbaros Metin Tunç; Türkiye, Ortadoğu, Afrika ve Yakın Asya’da 100’lerce projeyi tamamladıklarını belirtti. Tunç, turistik tesis ve otellerin Permak Makina Üstün Teknolojisini seçme sebeplerini ise şöyle anlatıyor: “Tüm ürünlerimizin son derece tasarruflu çalışması (Aplus, minimum su ve enerji tüketimi) tercih sebeplerinin başında geliyor. Son derece sessiz çalışma prensibine sahip olan Permak HS serisi makinaları Care Touch Özel Tambur Yapısı ile tekstillerinizin kullanım ömrünü uzatan teknolojiye sahiptir. G Drive Inverter Kumandalı Tahrik Sistemi ile çok yüksek sıkma hızlarına ulaşırsınız. Bu sıkma işlemi sonrasında tekstillerde %50’nin altında nem oranı kalması sağlanır. Bu da kurutma ve silindir ütüleme işlemlerinde ciddi zaman ve enerji tasarrufu demektir. Just In Load Fonksiyon özelliği sayesinde makinaya nominal kapasitesinden daha düşük tekstil yükleme durumunda, girdilerde oransal ayarlama ve optimizasyon sağlanır. Otomatik Ağırlık Ölçme opsiyonu ile entegre edilebilir.
ETKİN DURULAMA YETENEĞİ HS serisi Yıkama/Sıkma makinesinin diğer bir önemli özelliği olan Aquafall Sistemi ile açık cep tambur içindeki kanatlardan su püskürtülmesi fonksiyonu, yıkama işlemlerindeki etkinliği arttırmanın yanı sıra özellikle durulama etkinliğini ciddi düzeyde arttırır. Bugünkü kimyasal teknolojileri ile birleştirilerek, yıkama işlemlerinde durulama sayılarını 3’ten 2’ye indirmek mümkün olmaktadır. Geliştirilmiş Su Seviye Kontrolü toplam 6 su seviye kontrolüne sahip olup, yıkama proseslerinde ciddi esneklik ve su tasarrufu sağlamaktadır. Standart 2 veya 3 seviye kontrolü, tüketim değerleri arasında ciddi fark yaratmaktadır.”
YÜKSEK ENERJİ TASARRUFLU Permak S Serisi Kurutma makineleri ile havlularınız yıpranmaz, ilk günkü gibi yumuşacık kalır. Otomatik Nem Kontrol Düzeni ile egzost havasındaki nemi sürekli ölçerek istenen nem oranına ulaşıldığında kurutma işlemini otomatik sonlandırmaktadır. Bu sayede hem tekstillerin aşırı kurumadan dolayı hasar görmesi önlenmekte hem de enerji tasarrufu sağlanmaktadır. Geliştirilmiş Mikroproses Kontrol Sistemi, giriş ve çıkış hava sıcaklıklarını sürekli ölçerek hava ısısının optimum düzeyde tutulmasını sağlamakta ve bu sayede ciddi düzeyde süre ve enerji tasarrufu sağlanmaktadır. S Serisi Kurutma makinelerinde Pnömatik Soğutma Çevrim Modülü ile soğutma işleminde serpantini bay-pass ederek tambura gönderilen soğuk hava ile hızlı soğutma sağlanırken, serpantin ısısı soğutulmadan sabit tutulduğundan ek enerji tasarrufu da elde edilmektedir. Ayrıca Resirkülasyon Sistem obsiyonu ile dışarı atılan sıcak havanın enerjisini geri kazanarak %30’a kadar enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz.
KUSURSUZ VE STANDART ÜTÜ KALİTESİ Permak PB Serisi Silindir Ütü Makineleri ile çarşaf, nevresim ve yastık kılıflarınız kusursuz ve standart bir ütü kalitesine ulaşır. PB Serisi Silindir Ütü Makinesi, mükemmel polisajlı,
üst ütüleme kalitesi sağlayan komple paslanmaz çelik malzemeden imal Yatak Grubuna sahiptir. Geniş Yatak Temas Yüzeyi ve arttırılmış Çıkış Hızı ile sağlanan Yüksek Kapasite Performansına sahip ütü A Sınıfı silindir ütülerdir. İstenildiğinde Boy Katlama Mekanizmaları ile akuple edilerek, ciddi zaman tasarrufu da sağlanmaktadır.
restaurant hijyen 84 hotel & hi-tech
Sealed Air A Listesi’nde! Sealed Air, CDP İklim Saydamlık ve Performans Liderliği A Listesi’ne yükseldi.
S
ealed Air, sera gazı salınımlarını azaltmaya ve potansiyel iklim değişikliği risklerini en aza indirmeye yönelik çabalarıyla, dünyanın çevre konusundaki tek saydamlık sistemi olan Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project / CDP) tarafından takdir edildi. Bu yılki CDP 2015 İklim Değişikliği Raporu’nda da belirtildiği üzere Sealed Air, İklim Performansı Liderliği Endeksi’nin (CPLI) A Listesi’ne girmeye hak kazandı ve aynı zamanda, aldığı %100 Saydamlık notuyla üst üste ikinci yıl, CDP’nin S&P 500 İklim Saydamlık Liderliği Endeksi’nde (CDLI) yer alan şirketlerden biri olmayı başardı.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE VERDİĞİ ÖNEMİ BELGELEDİ Daha iyi hissettiren, tat veren ve daha iyi işleyen bir dünya ortaya koymak için faaliyetlerini sürdüren Sealed Air, sürdürülebilirliğe verdiği önemi bir kez daha belgeledi. Sealed Air Dünya Başkanı ve CEO’su Jerome Peribere konuya ilişkin şu şekilde konuştu, “Sürdürülebilirlik stratejimiz çerçevesinde sera gazı salınımlarına odaklanarak; atıkları azaltan, enerji ve su tasarrufu yapan ve müşterilerimiz için ham madde kullanımını ideal düzeye çıkaran çözümler aracılığıyla değer üretmeyi hedefliyoruz. İşletmelerimizde hem teknik hem de prosedürler açısından oyunu değiştiren gelişmelere yatırım yapıyoruz. Bu
yatırımların sonucunda ise küresel ihtiyaçlara yönelik sürdürülebilir ürünler ve çözümler sunuyoruz” şeklinde konuştu.
SEALED AIR’E 100 PUAN! 2015 yılında yaklaşık 2 bin şirketin yanıt verdiği CDP İklim soru formu; şirketlerin CDP saydamlık bildirimlerine, eksiksiz olup olmadıklarına ve veri kalitesine bakarak 0–100 puan arasında derecelendiriyor. Bu yıl, saydamlık konusunda 100 puan alan Sealed Air, İklim Performansı Endeksi Listesi’nin A listesine girmeye hak kazandı ve böylece yanıt veren şirketler arasında en iyi %5’lik dilimi ifade eden 113 şirketten biri olmayı başardı. CDP saydamlık notları, yatırımcılara ve diğer karar mercilerine, Bloomberg terminalleri dâhil olmak üzere çeşitli kanallar aracılığıyla temin edilirken; değişen pazar taleplerine, mevcut ve ilerideki salınım düzenlemelerine ve iklim değişikliğiyle bağlantılı mevcut ve ilerideki fiziksel risk ve fırsatlara kurumsal hazırlıkları değerlendirmelerine yardımcı oluyor. Tam anlamıyla bir sürdürülebilirlik şirketi olarak konumlanan Sealed Air’in CDP’ye sunduğu küresel iklim değişikliği raporu, bu yıl CDP’nin iklim değişikliği programına halka açık bir şekilde katılan tüm şirketlerin iklim notlarıyla birlikte CDP’nin web sitesinde yer alıyor.
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
restaurant gastro güncel / söyleşi 86 hotel & hi-tech
Bundan böyle Aracı yok! Tekelleşme yok! TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi işbaşında! “Madem TÜRSAB’ın 9 bin seyahat acentası potansiyeliyle ciddi bir volümü var. Öyleyse bu işi de en iyi biz yaparız dedik. Sektördeki aracıları da ortadan kaldırıyoruz, tekelleşmeleri de…” Ne köşe yazarları ne de concierge hizmetleri… Artık gastronomi mekanları tabela ve rehber görevi gören aracılarıyla masalarını doldurmayacak! Türkiye’de dokuz bin seyahat acentasının çatı birliği TÜRSAB, altı ay önce Gürkan Boztepe öncülüğünde kurduğu Gastronomi Turizmi Komitesi ile yeme içme mekanlarındaki yön gösterici tekelleşmelere dur demek için yola çıktı bile… Neden mi, çünkü bu işi yaparsa, en iyi TÜRSAB yapardı… Komitenin sektöre yönelik faaliyetlerini ve hedeflerini oluşuma öncülük yapan isimlerden Gürkan Boztepe ile konuştuk.
TÜRSAB, bu kez yeni bir oluşumla, ‘Gastronomi Turizmi Komitesi’ ile gündemde. İlk olarak komite fikri nasıl doğdu ve gelişti, anlatır mısınız? Gastronomi ve gastronomi turizmi arasındaki ince çizginin farkındayız. Daha da önemlisi, dünyada sadece gastronomi turizminin bir trend olacağı bilgisine de sahibiz. TÜRSAB zaten turizm faaliyetlerini çeşitlendirme konusunda aktif bir oluşum. Bundan önce sağlık turizmi, kongre turizmi, M.I.C.E acentaları, ticketing ve incoming gibi platformları bünyemize dahil etmiştik. Sıra, dünyada yükselen ve önü açık bir sektör olan gastronomi
turizmine gelmişti ki, bu oluşumu tümüyle sahiplenecek en iyi adres yine TÜRSAB’ın kendisi olur düşüncesiyle komiteyi kurma kararı aldık. Konuyu ilk kez TÜRSAB Başkanımız Başaran Ulusoy’a götüren kişi ben oldum. Başaran Bey duyduğunda oluşuma çok sıcak baktı. Gastronomi Turizmi Komitesi olarak yaklaşık altı aydır çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
TÜRSAB kökenli bir komite ama fikrin kaynağında siz varsınız. Gürkan Bey, sektör sizi çok iyi tanıyor ama bir de okurlarımız için bize kendinizi tanıtır mısınız? Gastronomiyle gönül bağınız hangi yıllara ve tecrübelere dayanıyor? Ben aslen İzmir Karşıyakalı’yım. Turizmin çok yoğun olmadığı dönemlerde sektöre ilk olarak iç piyasa turizm acentacılığı ile başladım. A Grubu seyahat acentasıyım aynı zamanda. Bir dönem Yaşar Holding’de Turizm Koordinatörlüğü yaptım. TÜRSAB 2. Başkanlığı Bölgesel Yürütme Kurulu’nda yine İzmir’de görev aldım. Sekiz yıl önce TÜRSAB’ta Sağlık Komitesi’ni kurduk. İstanbul’a taşındıktan sonra ise “Marka Doktoru” adı altında markalaşmak isteyen kurum ve kuruluşlara danışmanlık hizmeti verdim, hala da veriyorum…
Komitenin ilk kıvılcımını ateşleyen bir deneyim yaşadınız mı? Acentacılık faaliyetlerimi sürdürürken, Amerika’dan Türkiye’ye turist transferi de yapıyordum. Bu süreçte gastronomi turizminin dünyada ciddi bir trend olduğunu daha net bir şekilde fark ettim. İspanya’da veyahut Bangkok’ta nereye giderseniz gidin, sokakta kendi kültürlerini aktarmaya çalışan insanları gözlemledim. O anlarda bir de kendi ülkemin yemek kültürüyle ilgili değerlerini düşündüm. Her nereye gidersem gideyim, “Benim ülkemin güzel kahvaltısı nerede ve neden burada değil” diye sorguladım, durdum. İlk kıvılcımlar bunlardı…
“ARACILARI ORTADAN KALDIRIYORUZ” İlk kıvılcımlar böyleydi. Ya sonrası? Madem TÜRSAB’ın toplam 9 bin seyahat acentası adediyle çok ciddi bir volümü var. Öyleyse biz diyoruz ki, bu olay komple bitmeli. Müşteriyi getiren TÜRSAB ise, bu işi de en iyi biz yaparız dedik. Birlik üyelerinin doğru lokasyonlardaki yemek kültürünü en iyi aktaracak restoranlara yine bizim üyelerimiz müşteri gönderir; üstelik bunu da ölü saatleri özel fiyatlandırmalarla canlandırarak yapar diye düşündük. Bu girişimimiz aracıları da ortadan kaldırmak için doğru bir atılım olacaktı. Türkiye’de gastronomi turizminin dengelerini bozacak çok radikal bir karar ve çatıyla üstelik. Aracıları ortadan kaldırmak, biraz önce eleştirdiğiniz o köşe yazarları ve concierge’lar için de düşünürsek, sektörde bir tekelleşme kaygısı oluşturmaya başladı mı? Aslında tam tersi bir durum söz konusu. Baktığınız zaman bugün bir concierge’in yönlendirmesi ya da bir köşe yazarının
bir mekanı anlatması açık bir tekelleşme ve ekipleşmedir. Bizler bunu hissettiğimiz için devreye girdik. Asıl püf noktası da o zaten. Bu sektörde herkese eşit mesafede durmak lazım.
Bugün bir rehber bir Boğaz turu için ortalama 100 dolar kazanç sağlarken, isim yapmış bir köşe yazarı rehber 8 bin TL alıyor. Rehberler Odası da bu dertten muzdarip. Diyor ki, “Bu kişi isim yaptı, adres gösteriyor. Neden bu konuda TÜRSAB gibi herkesin güvendiği bir kurum Türkiye Lezzet Haritası’nı çıkarmaz?” Bildiğiniz gibi, çok kısa bir süre önce TURYİD ile birlikte bir sözleşme imzaladık. Bu kapsamda Türkiye’deki bütün nitelikli restoran ve Türk mutfağını tanıtan lokantaları bünyemize dahil ederek, Türkiye Lezzet Haritası çıkarıyoruz. Bunların dağıtımını da Türk Hava Yolları işbirliği ile havalimanlarımızda yapacağız. Amacımız elbette ki, boşluk saatlerindeki nitelikli Türk restoranlarını ve Türk damak tadını bütün dünyaya tanıtmak. Bu proje THY, TURYİD ve TÜRSAB’ın ortak projesi haline geldi. 400’ten fazla restoran TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi’ne kapılarını açtı ve onlar çok özel fiyatlar çıkartıyorlar. Normalde şık bir restoranda bir kişinin münferit yemek yemesi ile bir otobüs dolusu insanın uygun saatlerde daha hızlı bir şekilde yemek yemesi arasındaki avantaj farklarını takdir edersiniz umarım. Bu koşullar pek çok bakımdan daha avantajlı görüldüğü için şu anda TÜRSAB’ın Gastronomi Turizmi Komitesi ile de sinerjik bir işbirliği halindeler.
“SEKTÖR TEKELLEŞMİŞ” Tekrar etmek istiyorum, Komite olarak şu konuda çok hassasız; bu işin hiç kimsenin tekelinde olmaması gerekiyor. Bir restoran güzelse, buna yurt dışından gelen turistlerin oylamalarıyla karar verilmeli. Aynı şekilde yurt içindeki turistlerle de bu değerlendirmeyi yapalım istiyoruz. Bugün en büyük problem, güvenirlik. TÜRSAB’ın en büyük gücü, güvenirliği. 1618 sayılı yasaya göre biz güvenilir bir kurumuz. Biz bir yeri adres gösteriyorsak, bunu hak ettiği için olmalıdır inancındayız. Farklı amaçlarla bir yeri adres gösteren köşe yazarı, concierge ya da rehbere karşıyız. Biz diyoruz ki, “TÜRSAB zaten turisti getiren noktadır. “Neden başkasının tekelinde girdi bu iş” diyoruz. Biz buna karşıyız. Başkanımız da zaten sağ olsunlar bu konuda destek veriyor. Bir adres gösterilecekse, önce misafirlerimizin beğenileri, ondan sonra TÜRSAB’daki acentalarımızın yorumları, ondan sonrada konuya hakim bilgili insanların yorumları etkili ve yön gösterici olmalı diyoruz. Zaten tekelleşme olmuş. Bizler “Tekelleşme olmasın” diyoruz. Ve de şunu söyleyeyim, acentalar nezdinde hiçbir komiteye talep Gastronomi Turizmi kadar olmadı. Çünkü şahıs da gezmeyi, yemeyi içmeyi seviyor. Böylece doğru bilgileri aktarmaya çalıştık. Biz sektörün dışında kalamayız, sektör öyle bir noktaya gelmiş ki, birileri adres gösteriyor. Bir dakika, turisti biz getiriyoruz.
restaurant gastro güncel / söyleşi 88 hotel & hi-tech
Buranın patronajı olacaksa eğer, paylaşımlı olması lazım. Bir kişi ya da bir köşe yazarı değil. Bizim bakış açımız bu.
Proje, restoranların ölü saatlerini canlandırmak dışında sektöre ve onun bileşenlerine daha farklı getiriler de sağlamayı hedefliyor mu? Elbette. Bu proje sektörde var olan seyahat acentalarının sadece ucuz ve kapalı grup müşteri götüren bir kimlikte olduğu algısını da yıkmayı hedefliyor. Bizim içimizde segment segment çalışan, nitelikli işler yapan, uluslararası kongre ve konferans yapan, sadece gastronomi turizmi yapan kendi içinde detaylandıran acentalarımız var. Bir de ben iç pazarda ciddi bir boşluk olduğunu düşünüyorum. Baktığınızda gazete ekleri de dahil pek çok mecra turisti iç piyasaya yönlendirmeye çalışıyor. Eskişehir’de şuraya gidin… Bolu’da, Alaçatı’da buraya gidin şeklinde destinasyon yönlendirmeleri yapıldığını görüyoruz, okuyoruz. Biz diyoruz ki, bu mekanların mekan adedi arttı fakat iç piyasada da bizim 9 binden fazla acentamızı o mekanlara gerek iç turizmi hareketlendirmek gerekse yurt dışından gelen turisti doğru, kaliteli, temiz restoranlara yönlendirmek işi bizim görevimiz diyoruz. Bugüne kadar birçok restoran el yordamıyla kendine müşteri çekmeye çalışmış. Bununla ilgili elimizde somut bir veri yok. Fakat şimdi bu organizasyonların tamamının artık TÜRSAB’ın kontrolünde, TÜRSAB’ın güvenirliğiyle gerçekleşeceğinin duyurusunu buradan yapmak isterim. Sonuçta TÜRSAB, 1618 sayılı yasa gereği marka değeri olan ciddi bir kurum. Bir restorana yönlendirme yapılacaksa, bu olay şahısların tekelinden çıkarak, TÜRSAB’ın himayesinde yapılmalıdır diyoruz ve iddia ediyoruz. TÜRSAB, Gastronomi Turizmi Komitesi’nin önemli bir misyonu olarak şunu da söyleyebilirim, mekanların çok fazla entegre olması bence çok önemli. Otellerimizin de işlemeyen mutfakları var. Bunlara da biz müşteri gönderebiliriz. Orada çok ciddi bir potansiyel var. Yatırım yapılmış ama işletemiyorlar.
Bu durumda Türkiye’nin markalaşmış restoranlarını yurt dışında daha mı sık göreceğiz? Bildiğiniz gibi, yurt dışında açılan markaların kira, personel eğitimi ve pazarlama bütçesi gibi giderlerinin yüzde 70’ini devlet karşılıyor. Bu çok iyi bir oran, bilinmiyor ya da az biliniyor. Bu teşvikler ilk tekstil sektörüyle başladı. Sağlık turizmine de
çok ciddi teşvikler verildi. Benzer teşvikler restoranlarımıza da verilmeye başlandı. Örnek veriyorum, Simit Sarayı. New York’tan başladı ve 6. şubesini açtı. Türk damak tadımızı artık neden yurt dışında da tanıtmayalım, öyle değil mi? Uluslararası arenada rekabet edebilecek kalitedesiniz; üç şubeyi burada açacağınıza dördüncüsünü bana sorarsanız yurt dışında açın. Bununla ilgili çok değerli isimler zaten uzun yıllardır mücadele ediyorlardı ki, Mutfak Sanatları Akademisi’nin kurucusu Osman Serim bunlardan biriydi. Bu mücadeleyi artık TÜRSAB, TURYİD, THY olarak hep beraber yapalım istiyoruz. O yüzden sahiplenmeye çalışıyoruz, tüm hedefimiz bu.
Bu hedefler doğrultusunda, Gastronomi Turizmi Komitesi için 2016 yılı nasıl geçecek? Türkiye turizmin bu kolunda beklediği sıçramayı yapabilecek mi? Dediğim gibi Başkanımızın bu konuda tam desteği var. Biz bu sene Kastamonu’ya üç defa gittik. Kastamonu’daki Taşköprü Sarımsağını göstermek bizim görevimiz. Amacımız sadece gelen turisti İstanbul’daki lüks restoranlara götürmek değil. Van’da fuar yapıyoruz. Ekonomiye ciddi bir gelir kaynağı sağlayacak bir segment açtık. Gastronomi Turizmi Türkiye için çok ciddi bir gelir kaynağı. Nasıl ki İspanya ya da İtalya’ya sadece tadım yapmak için gidiyorsak, bir imambayıldı tadımı için de bize gelinsin istiyoruz. Bizim hayatımız fastfood mantığıyla geçmemeli… Bizler artık bir damak tadıyla büyümeliyiz, çocuklarımız da aynı şekilde. Hem iç pazar için böyle hem de yurt dışından gelen turistlere bu kaliteyi hissettirmek gerekiyor. Çünkü burada çok büyük bir emek var.
restaurant 90 hotel gastro güncel / söyleşi & hi-tech
Avrupa eti Türkiye pazarına gözünü dikti Avrupa dana etinin imajını değiştirmek ve değerleriyle özellikleri hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla Polonya Et Derneği tarafından başlatılan “Avrupa’nın tadına bak” kampanyasının hedef pazarları arasında son yıllarda et tüketiminde hızlı bir yükseliş içinde olan Türkiye pazarı da var.
A
vrupa’nın tadına bak” kampanyası ile ilgili en güncel bilgileri ve projenin Türkiye pazarına yönelik hedef ve beklentilerini Polonya Et Derneği Bürosu Müdürü Katarzyna Oponowicz ile konuşuyoruz.
Polonya, Türkiye’de et tüketimini nasıl değerlendirmektedir? Kampanya başlamadan önce Türk pazarı ile ilgili araştırmalar/incelemeler yapıldı mı? “Avrupa’nın tadına bak” kampanyası çerçevesinde elde edilen sonuçlara bir cevap olarak pazarlama, satış ve halkla ilişkiler kapsamında ne tür faaliyetlerin yapılması planlanmaktadır? Katarzyna Oponowicz: Kampanya başlamadan önce, Türk pazarının ihtiyaçlarını ve beklentilerini öğrenmek amacıyla, Avrupa dana eti konusunda anketler yaptık. Katılımcılar arasında tüccarlar, şefler, gazeteciler ve sektör örgütlerinin
temsilcileri vardı. Ankete katılanların %94’ü alışveriş sırasında dana etini seçtiğini, fakat sadece %10’ü Türkiye dışından satın aldığını söylemiştir. Aynı zamanda katılımcılar Avrupa’nın yüksek standartlarının yanı sıra, modern altyapısı ve politikasını olumlu değerlendirdi. Katılımcıların %60’ı Avrupa’daki sıkı üretim standartlarını, %54’ü yenilikçi üretim üssünü, %46’sı sürdürülebilir kalkınma ilkelerini değerlendirdi. Elde edilen sonuçlar bizim için hedef ve mesaj oluşturmakta başlangıç noktasıydı. Faaliyetlerimizin önceliği Avrupa dana etinin imajını değiştirmek ve değerleriyle özellikleri hakkında bilgilendirmekti. Buna dayalı olarak araçları da planladık. “Avrupa’nın tadına bak” kampanyasının güncel bilgileri, Avrupa üreticileriyle iş bağlantıları, dana etli tarifleri içeren, temel bilgi kaynağı olan www.avrupanintadinabak.eu web sitesidir. Web sitesi dışında, kampanyanın başlangıcından itibaren medya ile iletişim ve bilgi materyallerinin dağıtımından sorumlu basın ofisi çalışmaktadır. Seçilmiş sektör gazetelerinin başlıkları ile editoryal işbirliğinin yanı sıra projeye adanmış basın kampanyaları vardır. Ayrıca, reklam faaliyetlerimizi içeriğe bağlı ve banner reklamları olarak genişlettik. İletişim faaliyetlerinin yanında direkt ilişkilere dayanan bir dizi etkinlik organize edilir. Bu yıl İstanbul WorldFood Fuarı’nda standımız kuruldu ve kanaat önderleri için basın toplantısı ve açık oturum düzenlendi. Seneye ise Türk heyetini Avrupa’daki üretim tesislerini ziyaret etmeye davet etmek istemekteyiz. Üstelik Türkiye’de sektör faaliyetlerine katılmayı düşünmekteyiz.
Kampanyanın hedefleri ve hedef gruplarına karşı beklentileri nelerdir? 2015-2017 yılları için planlanan kampanya faaliyetleri, öncellikle B2B alanındaki tüccar, ithalatçı ve distribütör grupları ile işbirliği ve medya, şefler, et piyasası uzmanları gibi kanaat önderleri ile iletişim kurmaya odaklanır.
Kurduğumuz etkili iletişim sayesinde Türk kamuoyuna ulaşacağımızı ummaktayız. Yukarıda belirtilen gruplar “Avrupa’nın tadına bak” kampanyasının alıcılarına adanmış hedefleri belirler. İş varsayımları, Avrupa dana eti için pazar bulmaya ve Türk pazarında satış arttırmaya odaklanır. Bu insiyatif, işbirliği platformu oluşturmak, üstelik verimli çalışmaya, şeffaf kurallara ve rekabetçi ticari teklife dayalı kalıcı iş bağlantıları kurmak için bir fırsattır. Başka önceliğimiz, dana eti kalitesi ve Avrupa dana eti üretiminin standartları konusunda alıcılarımızın gittikçe bilinçlendirilmesidir. Kampanyanın önümüzdeki aylarında AB gıda politikasının sıkı olması, güvenlik ve kontrol sistemleri ve yenilikçi altyapısı gibi faktörler ile Avrupa etinin mükemmel seçimini, yüksek kalitesini ve olağanüstü tadını vurgulamak isteriz.
Türkiye’de artan et fiyatlarını avantaj olarak mı görüyorsunuz? Bu eğilimleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Et fiyatlarını, siyasi ve ekonomik durumun, ülkenin tarım politikası ve iç düzenlemeler gibi bir sürü dış faktörlerin etkilediği unutulmamalıdır. Türkiye’deki mevcut istikrarsız durum bizim için gıda ürünlerinin fiyatları alanındaki dinamik değişikliklerin sinyali, dalgalanmalar ise bu koşulların doğal sonucudur. Diğer taraftan, sadece dana etine adanmış iş analizi açısından dana etinin artan fiyatları yerli üretimin düşük verimliliğinin bir türevidir ve bundan dolayı bu sektörde Türk tüketicisinin beklentileri yetersiz olarak karşılanır. Yetersiz üretim kapasitesi ve turizm sektörünün bu tür ete artan talebi Türkiye’de dana etini tanıtan kampanyayı uygulama sebeplerinden biriydi. Türk iş adamlarına sunulan Avrupalı üreticilerin ürün yelpazesi fiyat açısından karlı, rekabetçi bir çözüm ve ürün eksikliğini tamamlamaya bir imkandır. Pazarın ithalata açılması ve arzın arttırılması, hem toptan hem de perakende fiyatlarını azaltmayı etkileyebileceğini düşünmekteyiz. Kampanyanın organizatörü olarak, Avrupalı üreticilerin yardımıyla Türk pazarında hem satış hem fiyat oluşum sürecini izlemek istemekteyiz. Yakında belirli verilere dayanarak bu alanda elde ettiklerimizi sunabileceğimizi inanmaktayım. Söyleşimizin ikinci ayağında Avrupa, Polonya ve Türkiye’deki et tüketim trendleri, eğilimleri ve fiyatlandırma politikaları ile ilgili sorularımızı ise Büyükbaş Hayvan Üreticileri Derneği’nin Başkanı Jerzy Wierzbicki yanıtlıyor.
Basın toplantısı sırasında Polonya’nın ve Avrupa’nın küresel et piyasasında lider pozisyonundan bahsetmiştiniz. Bu sektördeki önde gelenler açısından Türk pazarı için fiyat şekillendirme ve ürün yelpazesi oluşturma sürecinin nasıl olacağını tanımlayabilirsiniz? Jerzy Wierzbicki: Avrupa Birliği, sığır eti ithalatçıları için önemli bir iş ortağıdır. AB, 2015 yılı için öngörüldüğü 7,44 milyon MT skoru olan ve ABD ile Brezilya’dan sonra dünyanın en büyük üçüncü sığır eti üreticisidir. AB’den ihracat değeri artmaktadır. AB, Türk pazarında dana ve sığır eti ihracat
payının artması ile ilgilenmektedir. Artan AB’den sığır eti ihracatı, AB etinin rekabetçi ve fiyat-kalite ilişkisinin güçlü olduğunu kanıtlamaktadır. 2010 ve 2011 yıllarının verilerine göre mal ticaretindeki büyüme potansiyelinin şu anda kullanılmadığını göstermektedir.
Polonya ve Avrupa pazarları yıllık olarak ne kadar dana eti ihracatı yapmaktadır? Türk pazarı verilerine dayanarak nasıl görülmektedir? 2015 yılındaki koşulları, cirosunu ve karlılığını değerlendirerek gelecek yıl ihracat hedefleri belirlenebilir mi? AB 2013 yılına kıyasla ihracatta %23 artış kayderek 2014 yılında 559 bin ton (CWE) ihracat yapmıştır. 2015 yılı ilk yarısında Türkiye’de dana eti ithalatı yapılmadan önemli ölçüde AB’den canlı hayvan ithalatı kaydedilmiştir. 2015 yılının ikinci yarısında, Türkiye’de düzenlenen ihaleler çerçevesinde, AB’den Türkiye’ye sığır eti ihracatı başlamıştır. Bu ihracat sığır eti için sınırlı miktarda tarife kotalarının kurulmasıyla mümkün olmuştur. AB’nin Türk pazarına mal teslimi konusunda rekabet avantajlarından biri coğrafi yakınlığı ve kemikli dana eti teslimatını düzenleyebilmesidir.
Polonya ve Türk pazarları arasındaki sığır ticareti yapmak için fiyatların düşürülmesi konusunda herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır? Bu alanda olumlu bir değişiklik bekleyebilir miyiz? Eğer öyleyse, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? 2011 yılını AB ile Türkiye arasındaki ticaret açısından olumlu değerlendirebiliriz. Daha sonraki yıllarda Türk pazarına mal sağlama konusunda aniden kesinti kaydedilmiştir. Kalıcı, istikrarlı ticaret için AB ve Türkiye arasındaki uzun vadeli ticari anlaşmaları gerektirir. Brezilya, Uruguay, Arjantin, Avustralya, ABD gibi ülkelerden AB’ye dana eti ihracatı konusunda yapılan anlaşmalar en iyi örnek olabilir. Limitler yıllar için kabul edildi ve bu limitler çerçevesinde serbest rekabet koşulları altında ticaret yapılmaktadır. Bu çözümle AB kendi sığır üreticilerinin çıkarlarının korunması arasındaki dengeyi korur ve tüketicilere kaliteli, kabul edilebilir fiyatları sunar.
Avrupa, Polonya ve Türkiye’deki et tüketim trendlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Avrupa’da sığır eti için pazar gelişmektedir. Çeşitliliği, birçok üretim modelleri ve tüketicilerin farklı alışkanlıkları ile karakterize edilir. Sığır eti tüketimi modelinde, özellikle butiklerde satılan kuru olarak dinlendirilmiş et gibi lüks bir mal tüketimi yönünde değişiklik gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca lüks mobilyalı, tatma imkanı sunan dükkanlar ortaya çıkmaya başladı. Bu pazarda belirli kesime ve yüksek kaliteye talep vardır. Ayrıca, hızlı yaşam ve hızlı yemek pişirme tercih edildiğinden başka eğilimlerde gözlenir. Pişirme, boğlama, fırınlama için kullanılan parça etin satışını azaltırken satış edilen kıyma payı artmaktadır. AB’nin bazı ülkelerinde dana eti sektörü bu eğilimi tersine çevirmek için gerekli adımları atmaktadır.
restaurant gastro güncel 92 hotel & hi-tech
Yazı: TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer
Turizmde Yeni Arayışlar Yeni Pazarlar Gastronomi Rusya ile yaşanan kriz Türk turizm anlayışını yeni bir boyuta taşımak için fırsata dönüşmeli...
D
aha iyisini arayan, harcama eğilimi yüksek, deneyimleme tutkusu ile yaşayan hedef profil turist için tüm dünyada öne çıkan “Gastronomi Turizmi”, Türk turizmini güncelleyecek bir kavramdır. Turizmde herhangi bir ülkeye bağlı kalmadan harcama eğilimi yüksek pazarlara hitap etme zamanı biraz mecburiyetle geldi. “2023 yılında 50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir” hedefi ancak 12 aya ve tüm ülkeye yayılmış yenilikçi bir turizm anlayışı ile mümkün olabilir. Turizm çeşitlendirilmesinde aranan kan Gastronomi Turizmi’ndedir. Marmara, Ege, Güneydoğu, Karadeniz, Orta Anadolu bölgeleri birbirinden farklı mutfakları, kültürü, tarihi değerleri, bağcılık- şarapçılık, yerel tarım ve hayvancılık özellikleri ile yeniden tasarlanmalı ve hedeflenen profile uygun adımlar atılmalıdır. Mutfak anlayışımızın ve eşsiz ağırlama geleneğimizin deneyimlenmesine olanak veren restoranlar desteklenmeli ve bu tarz restoranların uluslararası standartlarda hizmet vermesi için çalışmalar hızla yürütülmelidir. Gastronomi Turizmi’nin çarpan etkisi istihdam, ihracat, girişimcilik ve tanıtım gibi birçok alanda kendini gösterir. Rusya pazarında kaybettiklerimizi Amerika, Uzak Doğu ve Asya’da arayalım. Geçmiş yıllara göre %67 oranında artan Çinli ziyaretçi, %21 oranında artan Kuzey Amerikalı ziyaretçi ve %23 oranında
artan Güney Amerika ülkelerinden gelen ziyaretçilerimiz, Kuzey Avrupa ülkelerinin Gastronomi Turizmi potansiyeli bizler için umut verici... Gözümüzü ve geleceğimizi bu ülkelere çevirelim ve İtalya, İspanya, Fransa gibi ortak Akdeniz Kültürünü paylaştığımız ülkelerin Gastronomi Turizmi’nden aldığı paya ortak olalım. Geleceği Gastronomi Turizmi etrafında şekillendirelim. Turizm anlayışımızı güncelleyelim ve sosyo-kültürel açıdan donanımlı ve harcama eğilimi yüksek hedef kitleye yönelelim. Biz Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği olarak tüm üyelerimizle birlikte bu amaçla oluşturulacak her türlü platformda görev almaya, bilgi ve fikirlerimizi paylaşmaya, nihayetinde yön vermeye hazırız.
Sultanahmet Köftecisi ve Gastronomi Danışmanı Mehmet Tezçakın:
“Türkiye’nin geleceği gastronomide” Mehmet Tezçakın, doğru politikalar üretilmesi halinde gastronomi turizminin, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında büyük katkı sağlayacağını söyledi.
M
ehmet Tezçakın, otelcilik eğitimi aldıktan sonra Almanya’da staj yaptığını, Paris’te 2 yıl restoran işlettiğini belirterek, dünya mutfaklarını çok yakından tanıdığını, Türk mutfağının zenginliğiyle dünyada yükselen değerler arasında yer aldığını anlattı. Yeme-içme sektörünün, son yıllarda yapılan yatırımlarla, Türk ekonomisinin büyüme hızının çok üzerinde performans gösterdiğini kaydeden Tezçakın, “Yeme-içme sektöründe büyüme, son yıllarda yüzde 10’lardan aşağıya düşmedi. TÜİK’in rakamlarına göre geçen yıl istihdamdaki en büyük artış, yüzde 15 ile yeme-içme sektöründe yaşanmış. 500 bini aşkın kişi bu sektörde çalışıyor. Sektörün pazar büyüklüğü 50 milyar lira seviyelerine ulaştı. Yeterli mi, değil. 2 trilyon dolarlık dünya pazarından aldığımız pay hala çok düşük. Bu payı artırmak için gastronomi turizmine ağırlık verilmelidir” dedi. Türkiye’nin köfte, kebap gibi et ürünleri, hamur işleri, zeytinyağlılar ve Osmanlı’nın mirası saray mutfağı gibi zenginlikleri ile gastronomi cenneti olduğunun altını çizen Tezçakın şunları söyledi: “Araştırmalara göre destinasyon seçerken, yemek de önemli diyen turistlerin oranı yüzde 88,2. Bir turist İstanbul’a tarihi mekanlarını görmek için bir kere, bilemedin iki kere gelir. Midesine de hitap edersen bu sayı artar. Yeme içme için her sene New York’a, Barcelona’ya gidenler var. İspanya bunu başardı. Türkiye de başarmalı. Gastronomi turizminde dünya ile rekabet edebilmek için öncelikle güvenilir markalarımızın olması gerekir. Dünyada marka güvenirliliği denilince; hijyen,sıhhi gıdalar, lezzet ve ortam aranır. Dünya markaları bunlardan kesinlikle ödün vermezler. Türkiye’de markalar, bu şartları yerine getirmekte zorlanıyorlar. Karşılaştıkları en büyük sorun yüksek kira bedelleri. Bazı AVM’lerde kiralar, Londra’dan, Newyork’tan dahi pahalı. Türk markaları tutunabilmek, zarar etmemek için bazı konularda tasarruf etmek mecburiyetinde kalıyorlar. İşletmelerde hijyen,
gıdalarda sıhhilik azalıyor, hizmet kalitesi düşüyor. Bu da Türk markalarına yatırım yapmak isteyen yabancıların kafalarını karıştırıyor. Türk markalarını, devlet bir süreliğine de olsa desteklerse, sektör bu sorunları kısa sürede aşar.”
“DÜNYADA TREND YERELLİK” Mehmet Tezçakın, Türk markalarını yurt dışına ihraç edebilmek için öncelikle Türkiye’ye gelen turistlere gastronomik zenginliğimizi tanıtmamız gerektiğini vurguladı. Araştırmaların Türkiye’ye gelen turistlerin yeme içmeye 157 dolar harcadıklarını ortaya koyduğunu söyleyen Tezçakın, bu rakamın 250 doların doların üzerine çıkarılması gerektiğini anlattı. Gastronomide dünyadaki trendin yerellik olduğunun altını çizerek, geleneksel lezzetleri, tarihi markaları desteklemek yerine, yabancı markaları Türkiye’ye getirmek için milyonlar harcanmasını eleştiren Tezçakın,şöyle devam etti: “Turist gittiği ülkede kaliteli ve uygun fiyatlı yerel markalara ilgi duyar. Turist arar, bulur onları. Biz Sultanahmet Köftecisi olarak İstanbul’un en fazla turist çeken işletmelerinden biriyiz. Yurt dışında reklam mı veriyoruz, hayır. Sadece onlar, aradıklarını bizde buluyorlar. İşletme hijyen koşullarına uyuyorsa, ürünleri sıhhi ve lezzetli ise, ortam ve servis de güzelse, sizin reklamınızı kendisi yapıyor. Onların uluslararası gezi sitelerinde verdiği artı puanlar, sizin reklama tek kuruş harcamadan dünyanın tanınmış markalarından biri olmanızı sağlıyor. Yine kendi işletmem Sultanahmet Köftecisi’nden örnek vermem gerekirse, bu tanınırlık sayesinde markamızı çok kolaylıkla yurt dışına ihraç edebiliyoruz. Aralarında yabancıların da bulunduğu çok sayıda yatırımcı, markamız altında hizmet vermek için talepte bulunuyor. Turisti etkileyen bir başka konu da dünyada gittikçe azalan garsonluk hizmeti ve sunum geleneği. Biz ve bizim gibi tarihi işletmelerin bu özellikleri, gastronomi turizminin gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır.”
restaurant gastro özel çekim 94 hotel & hi-tech
Yenilikçi mutfakların efendisi
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
Şef Rafet İnce’den ‘inovatif lezzetler’
M
evzu ‘mutfakta inovasyon’ olur da, en doğru adresi Rafet Usta’nın mutfağı olmaz mı dedik ve soluğu profesyonel şefi yeni evinde, tıpkı kendi gibi özgür ve yenilikçi mutfak anlayışlarıyla öne çıkan Rotana Otelleri’nin Maltepe’de hizmete açtığı Burgu Arjaan by Rotana & Tango Arjaan by Rotana’da aldık. Deneyimli mutfak şefi Rafet İnce, birgün öncesinden dahi kafasında yormadığı, şekillendirmediği; şef üstü bir yetenekle doğaçlama uygulamaya soktuğu yeni mi yeni inovatif lezzetlerini bizim için tasarladı, sundu… Üstelik tek tek anlatarak, inceden inceye dokundurarak ve de sektöre yeni bir şeyler katarak…
FÜMELENMİŞ PALAMUTA EFSANE DOKUNUŞLAR Burgu Arjaan by Rotana & Tango Arjaan by Rotana’nın usta şefi Rafet İnce bugün bizim için birbirinden özel lezzetler hazırladı. Önce onları tanıtmak lazım. Türk mutfağının bilindik tatları ve ürünleriyle bir yemek nasıl inovatif hale getirilir kısmında bu anlatımın önemli olduğunu düşünüyorum. İnce’nin ilk sunumunda Fıstıklı Füme Palamut var. Her şefin, hatta her kadının evinde kolayca uygulayabileceği bir tarif ve sunuma sahip olduğunu anlatan İnce, bunun için önce fümelenmiş palamutu ızgarada yaklaşık 3 dakika kadar tuttu, üzerini kendi zevkine göre tasarladı.
Bugünkü palamutun üzerinde Antep fıstığı, safranlı patates püresi; yanında da ızgara deniz tarağı var. Safran, zerdecallı sosu balık suyuyla bağlamayı da unutmadan tabii ki!
“YEREL ÜRÜNLERİMİZ VARKEN, BU KADAR İTHAL NİYE?” Diğer ara sıcaklara geçmeden önce kısa bir arayla şefin yenilikçi mutfağının temellerini bir de kendi ağzından anlatmasını istiyorum. Yaklaşık 5.5 yıldan beri inovatif mutfak denemeleri yaptığını söyleyen İnce, küresel bir dünyada yaşamanın gerekliliği olarak mutfak trendlerinin yenilikçi
Rafet İnce, mutfak sanatına adadığı 20 koca yılını inovatif yaklaşımlarıyla taçlandırmayı başarmış usta bir şef. Onu tanıyan herkes de iyi bilir; İnce, bir lezzetin peşine düştüyse, kuvvetle muhtemel içinde ne bir tekrar ne bir taklit ne de bir rutinlik vardır. Olsa olsa ruhundaki ateş sadece ve sadece yeniliklere, keşiflere, yeni arayışlara tutsak, yanar da yanar…
“HERKES KENDİ MUTFAĞINI YANSITMANIN DERDİNDE” Bu arada ithal ürünlerden söz açılmışken, ithal mutfak akımlarına da gönderme yapmaktan çekinmiyor, deneyimli şef. Dünya mutfaklarını nüfusuna geçirmiş birtakım popüler akımlara da karşı olduğunu belirten İnce, “Artık moleküler mutfak veyahut füzyon mutfağı diye bir trend yok. Bugün herkes kendi kültür mutfaklarını yansıtmanın derdinde. Topraktan masaya… Çıkış noktamızda sofistike yemekler, sofistike sunumlar ve kendi kültürümüzdeki ürünler var” diyerek özüne bağlılığı ve sadakatini de açıklıkla dile getiriyor. Elbette yine “inceden inceye” yaptığı şu göndermesiyle: “Osmanlı mutfağımız av ve kümes hayvanlarıyla meşhurdur. Ama şu an hiçbir restoran mutfağında av ve kümes hayvanlarıyla ilgili bir yemek göremezsiniz. Varsa yoksa kuzu, bonfile, balık, tavuk… Bir de Avrupa’ya bakın; av ve kümes hayvanlarının hepsi orada tam tekmil sizi bekler. Olay bu mudur?”
“TABAĞINI PAZARLAYACAKSIN” akımlara doğru kaydığını, kendisinin de bu yarışta geri kalmak istemediğini belirtiyor. Bu hususta şefin en büyük derdi, Türk mutfağının zengin yerel ürünlerinin profesyonel mutfaklarda yeterince yerini bulamamış olması. “Neden biz hazır tüketim malları ya da ithal ürünler yerine kendi topraklarımızda yetişen bir tarhanayı, Türk kahvesini, dondurmayı veya bir Antep fıstığını yemeklerimizde yansıtamıyoruz?” diyerek haklı bir sorgulama içine giren İnce, “Konya Karaman’daki küflü peynir, dünyaya rokfor peynirini salan Fransa’ya gönderilen peynirin mayası değil midir ki?” diyerek kafasındaki deli soruları da bir yandan dağıtmaya çalışıyor. Rafet İnce, inovatif ürünlerde hiçbir şekilde ithal ürünler tercih etmediğini, genellikle yerli, Türk malı ürünlere öncelik verdiğini de sözlerine ekliyor. Bugün menümüzde göremediğimiz ama mutfağında sıklıkla yer verdiği Menengiç dondurmasından da örnek veren İnce, “Aslında Menengiç, Antep yöresine ait bir kahve. Ben o ürünü mutfağımda sos olarak da, pürelerin içinde de kullanıyorum. Yine de en çok hoşuma giden dondurması” diyor.
Sırada Şef’in inovatif mutfağından seçtiği bir diğer sunumu, Keçi Sütünde Pişirilmiş Vongole var. Bilmeyenler için Şef bir dip not geçiyor: “Vongole bizim Boğaz’da en çok çıkan midyegillerden. Ama fazla tüketilmiyor.” Bir de onu profesyonel şefin krema, damla sakızı, tuz, karabiber ve roka suyu eşliğindeki sunumuyla görün, bakalım tüketmeden geçebiliyor musunuz? Tek kelimeyle harika! Burada benim gördüğüm bir yemek şaheseri, peki bu lezzete ortak olan misafirleriniz neler söylüyor, şef kısaca yanıtlıyor: “Önce ‘bu tabağı nasıl bozacağız” diyorlar bana. Kıyamıyorlar, üzülüyorlar, fotoğrafını çekiyorlar. Sonra tabaktaki her şeyi anlatıyorum, orada bir sanat olduğunu vurguluyorum. Sonrası onlara kalmış…” Buradan anlıyorum ki, Şef için lezzet ve sunum prensibi kadar onun pazarlama ayağı da çok önemli. “Bir yemeği en güzel şekliyle sanata çevirirsiniz ama onu pazarlayamadıktan sonra yaptığınız yemeğin, emeğin bir anlamı kalmıyor” diyen İnce, “Göze hitap eden bir yemek evet, tadına bakılasıdır. ‘Güzel’ der geçer… Ama yapım teknikleriyle anlatılan bir yemek evladiyeliktir, unutulmaz” diye de ekliyor.
restaurant gastro özel çekim 96 hotel & hi-tech
“CEM YILMAZ BİLE SÖYLÜYOR, BİZ SUNAMIYORUZ” Burgu Arjaan by Rotana & Tango Arjaan by Rotana mutfağındaki inovatif tatlara, Izgara Graten Laos ile devam ediyoruz. Saroz Körfezi’nden taze yerli Laos balığının ızgarasını yapan İnce, üzerine ince kesim kabaklar koyuyor. İlave olarak eski kaşarla döşeyip, fırında graten eden Şef, yine lezzette zirveyi yakalıyor. Sadece lezzette mi? Bunlar sunum yetenekleriyle de bir başka! “Cem Yılmaz bile söylüyor, sunamıyoruz, bizim sunum sıkıntımız var. Bu iş 40 şefle sınırlı kalmamalı” diyen İnce, “Türkiye’de eli çok lezzetli şeflerimiz var. Damaklara hitapları son derece başarılı. Gelin görün ki, göze hitapları olmadığı için Türk mutfağımız da yeterince gelişemiyor. Yerel ürünlerimiz var ama biz bunları sunmayı beceremiyoruz. Bir pişmiş kızarmış spagetti ya da dal biberiyeyi neden kullanmayalım ki?” diyor.
İLHAMINI DOĞADAKİ BİTKİLERDEN ALIYOR Bu seçkin mutfaktan son lezzetimiz, Pişmaniyeli Ayva Tartini. Ayvanın tam da mevsimi; hem mevsimsel hem de bizden! Sakızlı muhallebinin içine ayvayı koyan İnce, kalıba koyduktan sonra üzerine kivi püresi ve pişmaniye ekleyerek servise sunuyor. O kadar bizden ve bizim kültürümüzden! Bu nasıl bir ilham kaynağıdır, nelerle beslenir, İnce sunumlarını yaparken söyleşimize de devam diyorum. Yılda minimum 12-13 şehir gezdiğini söyleyen Rafet İnce, “Doğanın
verdiği bitkiyi gördüğünüz zaman zaten kendi kendinize yorumlamaya başlıyorsunuz. Tarhananın neden dondurması olmasın veya yoğurt neden tatlı olarak tüketilmesin diyorsunuz. Doğaçlamalarımın da, ilhamımın da kaynakları işte bunlar.”
“ROTANA DA BENİM KADAR YENİLİKÇİ” Rafet Usta’nın cephesinden mutfakta inovatif olmak böyle bir şey. Ya bağlı olduğu Oteller Grubu Rotana’nın bu yenilikçi mutfağa ilgisi ve yakınlığı ne seviyede? Ortadoğu’nun en büyük otel zinciri olan Rotana Otelleri’ndeki diğer mutfak şeflerinin de inovatif mutfak yaptıklarını dile getiren İnce, zaman zaman ortak çalışmalar yaptıklarını da ekleyerek, “Ben humus yapmayı Arap şeflerden öğrendim. Biz gerçekten humus yapmıyormuşuz, nohut püresi yapıyormuşuz. Humusun orijinal reçetesini bizim Rotana grup şeflerinden öğrendim. Fikir alışverişleri her zaman bir şef için artıdır” şeklinde sözlerini tamamlıyor.
restaurant gastro aktüel 98 hotel & hi-tech
Profesyoneller en iyi mutfak markası olarak Öztiryakiler’i seçti Öztiryakiler’in
bağımsız bir araştırma şirketine yaptırdığı marka araştırmasının sonuçları açıklandı. Araştırma; Marka Bilinirliği, En İyi Marka, En çok Tercih Edilen Marka, Gelecekte Satın Alma Eğilimi ve Müşteri Beklentileri kapsamında iki büyük ilde gerçekleştirildi. Katılımcılarla yüz yüze gerçekleşen bu araştırma sonuçlarına göre Öztiryakiler; İlk akla gelen marka, en iyi marka, en çok tercih edilen marka ve gelecekte satın alma eğilimi en güçlü marka olarak, sektörde birinci sırada. Alanında markalaşmış hotel, restoran ve catering firmalarında görevli 225 kişi ile yüz yüze gerçekleştirilen ankette sektörün lideri Öztiryakiler’in marka gücü bir kez daha tescil edildi.
S.Pellegrino “Dünyanın En İyi Genç Şefıni” seçiyor Tüm dünyada İtalyan lezzet anlayışının ve
“fine dining” konseptinin temsilcisi olan S. Pellegrino bu yıl Genç Şef yarışmasını ikinci kez düzenleyecek. İlk yılında yoğun ilgi gören ve 3.000’i aşkın başvuru alan “S.Pellegrino Young Chef” ile bu kez 2016 yılında Dünyanın En İyi Genç Şefi belirlenecek. Türkiye’nin Akdeniz Ülkeleri Bölgesinde yer aldığı yarışmanın bölge jürisinde Türkiye’den başarılı şef Aydın Demir yer alacak. 2012’de Les Toques Blanches du Monde’da ‘En İyi Yabancı Şef’ ödülünün sahibi olan Demir, 20092010 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün mentor şefliğini de yürütmüştü. Yarışma başvuruları 01 Ocak – 31 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek. Yarışmaya katılmak için 30 yaş altında olmak, bir restoranda şef, sous chef veya chef de partie olarak en az bir yıl çalışmış olmak kriterleri aranıyor.
ANUFOOD Eurasia Nisan’da TÜYAP’ta gerçekleşecek Reed Tüyap Fuarcılık tarafından, Koelnmesse desteğiyle 14-16 Nisan 2016 tarihlerinde gerçekleşecek olan ANUFOOD Eurasia - powered by Anuga gıda ve içecek sektörünün tüm ürün gruplarını aynı çatı altında TÜYAP’ta buluşturacak. Fuara Türkiye, Avrasya, Balkanlar, Kafkasya, Rusya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan distribütör, ithalatçı, toptancı, süpermarket satın alma yetkilileri, horeca sektöründen satın alma yetkilileri ve şefler katılacak.
Etiler Şamdan 40 yaşında
İstanbul gece hayatına yön veren Etiler Şamdan, restoran, gece kulübü ve bar konseptiyle türünün tek örneği olarak 1975 yılından bu yana müdavimlerini ağırlıyor. Her gece, uluslararası mutfağa sahip lüks bir restorandan, ‘Şamdan müziği’ ile sabahın ilk saatlerine kadar konuklarını ağırlayan bir gece kulübüne dönüşen Şamdan, dünya ve Türkiye çapında birçok devlet adamı, sanatçı, gazeteci, işadamı ve spor dünyasından seçkin isimlerin bir araya geldiği ayrıcalıklı bir mekan olmayı sürdürüyor.
Konsept geceleriyle lezzetli kış Türkiye’nin ilk uluslararası beş yıldızlı oteli
Hilton İstanbul Bosphorus, ev sahipliği yaptığı konsept gecelerle kış aylarında da lezzet tutkunları için çekim merkezi olmayı sürdürüyor. 60. yılını kutlayan otelin bir İstanbul klasiği haline gelen Geleneksel Balık Geceleri, bambaşka bir deneyim yaşatıyor. Bosphorus Terrace Restaurant, her cuma balık lokantası atmosferine bürünüyor, en sevilen balık ve meze çeşitleri açık büfede konukların beğenisine sunuluyor. Misafirler seçtikleri balıkları tercih ettikleri şekilde de pişirtebiliyor.
da Çıtır Usta, Spine Tower’Towe r’da
Maslak bölgesinin çekim merkezi Spine tler B1 yeni açılan mekanlarla genişliyor, farklı lezze katında buluşuyor. Geleneksel Türk damak tadına uygun menüsüyle r’da Atilla Külekçioğlu’nun Çıtır Usta’sı Spine Towe eki sünd Menü ferah bir mekanda hizmet veriyor. ve farklı malzemelerle hazırlanan pide çeşitleri a, ızgara lahmacunuyla tanınan Çıtır Usta, çorba, salat ve kebap çeşitleri de sunuyor. Çok yakında Çıtır hizmeti Usta’nın telefonla siparişler için motor kurye de başlayacak.
Zuma İstanbul, İstinye Park’a taşınıyor Dünyaca ünlü çağdaş Japon restoranı Zuma İstanbul, 2016 başında şehrin prestijli adresi İstinye Park’a taşınacak. Seçkin destinasyonun doğu köşesinde yer alacak mekanda etkileyici bir açık terasın yanı sıra konukların benzersiz kokteyllerin keyfini çıkarabilecekleri bir bar alanı da bulunacak. Zuma’nın Ortaköy’deki mevcut mekanı ise yılbaşına kadar hizmet vermeye devam edecek. Rahat bir yemek ortamı sunan Izakaya tarzından ilham alan Zuma, otantikliğiyle tanınan ama geleneksel olmayan modern Japon mutfağını İstanbul’a getiriyor. Paylaşılmak üzere tasarlanan yemekler, ana mutfak, sushi mutfağı ve Robata gril olmak üzere üç farklı stilde pişirilerek değişik tatlar ve yorumlarla sunuluyor.
restaurant gastro aktüel 100 hotel & hi-tech
Aile boyu kahvaltı keyfı
Dünya mutfaklarının seçkin lezzetlerini eşsiz Swissôtel klasikleri ile buluşturan brunch hem büyüklere hem de minik lezzet tutkunlarına eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Şef Philippe Bischoff’un imzasıyla zengin kahvaltı çeşitleri, omlet, pancake büfesi, Asya’nın suşi, maki, pekin ördeği gibi tatları; İtalya’dan en iyi risotto ve makarna çeşitleri; enfes meze ve tapaslar, birbirinden leziz marine balıklar, fırın mamulleri ve Akdeniz’in taptaze yeşillikleri ile salatalar… Çocuklar için hazırlanmış çocuk büfesi ve dayanılmaz tatlılar… Birçok damak tadına hitap eden Cafe Swiss’in Pazar “Brunch”ı İsviçrelilik kimliğini de öne çıkaran Vitality konseptine uygun az yağlı ve sağlıklı seçeneklerin yanı sıra beslenme dostubarista corner ile taptaze kahve ve çayları da tiryakileriyle buluşturuyor.
McD Café’den kışlık keyifIer McDonald’s’ın
kahve zinciri McD Café, yeni ve farklı seçenekler ile menüsünü zenginleştirmeye devam ediyor. Her sezona özel, tüketici beklentilerini yakından izleyerek yeni ürünler geliştiren McD Café’nin kışa özel lezzetleri ise 9 Kasım itibariyle satışa çıktı. McDonald’s’a özel üretilen Arabica kahve çekirdeklerinden hazırlanan Bitter Çikolatalı Portakallı Latte bitter çikolata ve portakalın uyumuyla yepyeni bir Latte deneyimi yaşatırken Cookie’li Cappuccino, kurabiye lezzeti ve Cappuccino sıcaklığını kış soğuklarında birlikte sunuyor. Fındıklı Bademli Flat White ise fındık ve badem ikilisinin enfes buluşmasından doğan tadı ile fark oluşturuyor.
HD Holding markaları, 20 yıldır ‘güvenilir’ Türkiye’nin en büyük yerli zincir restoran grubu
HD Holding’in lokomotif markası HD İskender’in 20. yılı dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan Kaan Demirağ, 20 yılın verdiği uzmanlıkla kendi anayasalarını oluşturdukları ve şirketin bu kapsamda uyguladığı altın kurallara sıkı sıkıya bağlı olduklarını söyledi. Demirağ, “20 senelik güçlü finansman yapısı ve tecrübesi ile organik büyümede iddialı bir grubuz. Cirosal olarak, son 5 yıl içerisinde her yıl minimum %25 oranında büyüdüğümüzü söyleyebiliriz. 60 şubesiyle 1350 kişiye iş imkanı veren HD İskender markamızın 2015 cirosu yaklaşık 200 milyon TL olarak gerçekleşecek.” dedi.
lıyor Elite World Boza ve salep günleri baş kleri olan geleneksel boza
Otelleri, kış aylarının vazgeçilmez içece sunumlarıyla ve özel aromalı ev yapımı salep çeşitlerini, özel Elite World bul, İstan d misafirleri ile buluşturacak. Elite Worl yer alan, şık da katın lobi Business ve Elite World Van otellerinin pany’lerde Com e ve samimi ambiyansı ile beğeni toplayan Coffe leri arasında tarih gerçekleşecek Boza ve Salep Günleri, 1-31 Ocak
devam edecek. a ve Salep Günleri” Elite World şefleri tarafından hazırlanan “Boz in daha önce menüsünde, bozanın geleneksel hali ve saleb r. denenmemiş çeşitleri yer alıyo
Nişantaşı Salomanje’de hafıfIeten mönü Nişantaşı’nın
gözde adresi Salomanje, kilosuna dikkat edenler ve diyet yapanlar için mönüsüne hafif ve sağlıklı lezzetlerden oluşan yeni bir menü ekledi. Beslenme Uzmanı Gülşen Altın’ın lezzetli dokunuşuyla tasarlanan yemekler klasik diyet menülerinin çok ötesinde. Kalorisi düşük, lezzeti bol yeni menüde pırasalı börekten karidesli buğday salatasına, püreli içli köfteden tam buğday ekmeğinde sebzeli burgere, asma yaprağında kinoalı enginar dolmasından muzlu yoğurt tatlısına kadar neler yok ki… Üstelik hepsi de sağlıklı ve hafif olduğu kadar, lezzet konusunda da son derece iddialı.
Yiyecek içecek endüstrisi Özyeğin Üniversitesi’nde bir araya geldi Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu
tarafından düzenlenen ve geleneksel olarak her yıl sektörün öncü işletmelerinin İnsan Kaynakları ve diğer departman yöneticilerinin Özyeğin Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldiği ‘Sektör ile Buluşma’ etkinliğinin üçüncüsü, bu yıl 3 Aralık’ta Çekmeköy Kampüsü’nde gerçekleşti. Geçtiğimiz akademik yılda 20’den fazla işletmenin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte bu yıl İstanbul dışından katılımın da artışıyla, 30’dan fazla işletme ağırlandı. Etkinliğe her yıl katılım gösteren işletmelerin yöneticileri, kurumlarında bu güne kadar staj yapan, yarı veya tam zamanlı çalışmış olan Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu öğrencilerinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Yelken Restaurant, menüsünü yeniledi
1989’dan bu yana balık tutkunlarının vazgeçilmez mekanı Yelken Restaurant, yeni lezzetler eşliğinde damakları fethedecek bir menü hazırladı. Boğaz’ın en şık lokasyonlarından Yeniköy’de konumlanan Yelken, yöresel lezzetlere olan inancını yeni menüsünde de gözler önüne seriyor. Yeniköy’ün en güzel noktalarından birinde ve muhteşem bir Boğaz manzarasında misafirlerini ağırlayan Yeniköy Yelken, şık dekorasyonu ve leziz Akdeniz mutfağı ile farklılaşıyor. Usta şeflerin hazırladığı yenilikçi lezzetlerle müdavimlerini büyüleyen Yelken Restaurant, farklı tatların eklendiği yeni menüsüyle de çok iddialı.
restaurant yeni mekan 102 hotel & hi-tech
Avrupa’nın en büyük Starbucks mağazası Kadıköy’de Kahve kültürünün dünyadaki en önemli temsilcilerinden Starbucks, İstanbul’un en merkezi ve hareketli semtlerinden Kadıköy’de Avrupa’nın en büyük ve ilk beş katlı mağazasını açtı.
B
oğaz manzaralı eşsiz terası ve 1000 metrekarenin üzerindeki geniş alanıyla kahve tutkunlarını ağırlayan Starbucks Kadıköy Çarşı Mağazası, 18 Eylül Cuma günü kapılarını açtı. Kadıköy rıhtımında, tarihi Kadıköy çarşısını arkasına alan eşsiz konumu, Boğaz manzaralı terası ve 1000 metrekarelik geniş alanıyla Avrupa’daki en büyük Starbucks mağazası unvanına da sahip olan Starbucks Kadıköy Çarşı Mağazası, misafirler tarafından büyük ilgi gördü.
olan Kadıköy’ün ruhuna uygun olarak yenilenen mağaza iç dizaynı ve barındırdığı dekoratif sanat çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Mağaza; sokak çalgıcılarıyla, sanatçılarıyla geniş bir kitleye hitap eden Kadıköy’ün kendine has özelliklerini ve kozmopolit yapısını misafirlerine de hissettiriyor. Gerek arkadaşlarla sohbet etmek, gerekse huzurlu bir ortamda kitap okumak veya çalışmak isteyenlerin uğrak noktası olan Kadıköy Starbucks mağazası, şimdi bu misyonunu daha çok misafiri ağırlayarak sürdürmeyi amaçlıyor.
KADIKÖY’ÜN RUHU VE KENDİNE HAS KARAKTERİ ÖN PLANDA
GÜLER YÜZLÜ, KALİTELİ
Anadolu Yakası’nın en eski yerleşim birimlerinden biri
2007 yılında Türkiye’nin 62. Starbucks mağazası olarak kahve severleri ağırlamaya başlayan tek katlı Kadıköy Çarşı mağazası, 2012 yılında kahve severlerin yoğun ilgisine
karşılık vermek için yenilenerek 2 katlı hale getirilmişti. Sosyal aktiviteleri, sanatçıları ve hareketli yaşam tarzına sahip Kadıköy’de vazgeçilmezler arasına giren Starbucks, Boğaz manzaralı terası, 2 farklı katta hizmet veren barı ve kahveleri, lezzetli yiyecek çeşitleri, güler yüzlü, kaliteli hizmet anlayışıyla Kadıköy’de ideal bir ortam sunmaya devam ediyor.
restaurant yeni mekan 104 hotel & hi-tech
UNIQ İstanbul’un yeni lezzet durağı Mezedaki İstanbul’un eski meze kültürünü menüsü ile yaşatan Mezedaki, UNIQ İstanbul’da açıldı.
B
utik Meze Evi’ tanımının hakkını fazlasıyla veren Mezedaki, UNIQ İstanbul’da açıldı. İstanbul’un eski meze kültürünü menüsü ile yaşatan mekan, günün her saati meze keyfini yaşatıyor.
TÜRK, YUNAN VE DÜNYA MUTFAĞINDAN SEÇMELER Özel restoranların farklı lezzetleriyle açık & kapalı alanlarda yemek keyfi sunan UNIQ İstanbul, lezzet duraklarına Mezedaki’yi de ekledi. 2012 yılında, ailesi İstanbullu olan Rum Meri Çevik Simyonidis tarafından butik bir meze evi olarak Bebek’te açılan Mezedaki, genişlettiği menüsü ile Maslak’taki UNIQ İstanbul’a taşındı. Deniz Biber Eyüboğlu ortaklığıyla açılan Mezedaki, önceliğini İstanbul mutfağına veriyor. Ayrıca Türk, Yunan ve dünya mutfağından seçme lezzetlere yer veriyor.
Köşebaşı Karaköy’de… Geleneksel lezzetleri modern sunumuyla birleştiren Köşebaşı, en yeni şubesini Karaköy’de hizmete açtı.
K
ebabın modern sunumu, lezzetin doruğunda menüleriyle yemek kültüründe devrim yaratan Köşebaşı, İstanbul’daki şubelerine bir yenisini daha ekliyor. Köşebaşı yeni şubesini popülerliği giderek artan semtlerden Karaköy’de açıldı. Artık Köşebaşı müdavimleri popülerliği giderek artan semtlerden Karaköy’de de Köşebaşı lezzetlerini tadabilecek.
KEBAP DA VAR, MAKARNA VE SALATA ÇEŞİTLERİ DE Menüde Köşebaşı’nın şaşlık kebabı, Tarsusi kebabı ve çöp şiş gibi alışılmış lezzetlerin yanı sıra sadece Karaköy’e özel hazırlanan Köşebaşı Burger, makarna ve salata çeşitleri de yer alıyor. Restoranda sunulan sabah kahvaltısı da Köşebaşı misafirlerinin müdavimi olacağı lezzetler arasına girmeye aday…
restaurant yeni yatırımlar 106 hotel & hi-tech
Göçmen Börekçisi’nden 10 yeni şube hedefi Kocaeli Sanayi içinde yeni bir dükkanı daha hizmete açan Göçmen Börekçisi, yılsonunda 10 yeni şube sayısına ulaşmak istiyor.
F
arklı kültürlerin börek geleneklerini tek bir çatı altında toplayan Göçmen Börekçisi, Kocaeli Sanayi içinde bir dükkânla başladığı hizmet serüvenine günde 3 buçuk ton börek üreterek, yılsonunda 10 yeni şube hedefiyle devam ediyor.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK BÖREK ÜRETİM TESİSİ Kısa sürede kapısının önünde kuyruklar oluşması üzerine markasını tescilleyen Göçmen Börekçisi, Kocaeli’nde 37 olmak üzere toplam 49 şubeden gelen yoğun talebi karşılamak amacıyla kendine 3 milyon TL’lik yatırım alanı oluşturdu. Kocaeli Körfez’de 3 bin 250 metrekarelik kapalı alanda
kurulan geleneksel yöntemlerle ve en iyi malzemelerle ürettiği ürünlerini geniş kitlelere sunmak amacıyla Türkiye’nin en büyük börek üretim tesislerinden birini kuran Göçmen Börekçisi, bu sayede kapasitesini dört katına çıkararak günde 3 buçuk tonluk börek üretiyor. Franchise hedeflerini de belirleyen Göçmen Börekçisi, 2015 yılının sonunda kadar 10 şube daha açmayı planlıyor.
125 KADINA İŞ İMKANI Yeni fabrikasında kadın çalışan istihdamını yüzde 20 artıran Göçmen Börekçisi, pozitif ayrımcılık ilkesiyle 125 kadına iş ve eğitim imkânı sunarken, 2016’da da İŞKUR desteğiyle bu sayıyı artırmayı hedefliyor.
Simit Sarayı lezzetleri artık İsveç ve Suudi Arabistan’da Simit Sarayı, İsveç’teki ilk mağazasını açtı. Dünya markası olma vizyonuyla yurt dışı açılışlarına devam eden marka, Suudi Arabistan’ın en büyük yatırımcı şirketlerinden Al Hokair Group ile birlikte hizmete sunduğu yeni Simit Sarayı mağazalarıyla Suudi Arabistan’da büyümesini sürdürüyor...
D
ünya markası olma vizyonuyla yurt dışı açılışlarını tüm hızıyla sürdüren, yurt içi ve yurtdışındaki 300’e yakın mağazasında 10.000’e yakın çalışanıyla her gün 650 bin kişiyi ağırlayan Simit Sarayı, İsveç’teki ilk mağazasını 12 Kasım 2015, Perşembe günü başkent Stockholm’ün en büyük ve en yeni alışveriş merkezi olan Mall of Skandinavia’da hizmete sundu.
MENÜSÜNDE FÜME DİLLİ SOMON VE AVAKADOLU SİMİT VAR Stockholm’ün en yoğun caddelerinden biri olan Friends Arena Stadı yanında yer alan Kaiser’de açılan Stockholm Simit Sarayı’nın menüsünde; Nutelalı Simit, Füme Dilli Somon Simit ve Avakadolu Simit gibi farklı simit çeşitlerinin yanı sıra Simit Burger, Simit Pizza, mantı, köfte, erişte ve makarna çeşitleri, börek, poğaça, dürüm ve pide çeşitleri, pizzalar, ev tipi tatlı ve kurabiyeler, pastalar, Simit Sandwichler (Simit Sandwich Tuna, Simit Sandwich Cheddar & Turşu, Simit Sandwich Tavuklu) ve Baget Sandwich çeşitleri ile sıcak, soğuk içecekler yer alıyor.
SUUDİ ARABİSTAN’DA BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR Simit Sarayı, ülkedeki yeni mağazasını Suudi Arabistan’ın Al Hofuf kentinin gözde alışveriş merkezlerinden Al Ahsa Mall’da 19 Kasım 20105, Perşembe günü hizmete sundu. Ferah atmosferi, konforlu dekorasyonu, zengin menüsü ile Suudi Arabistan’da da lezzet tutkunlarının büyük beğenisini toplayan Simit Sarayı’nın Al Ahsa Mall mağazasının menüsünde simit, börek, kruvasan, sandviç, tatlı-tuzlu kurabiye, çörek, kek, pasta, ekmek, kahvaltılık çeşitleri, sıcak ve soğuk içecekler ile dondurma çeşitleri alışveriş merkezi ziyaretçilerinin beğenisine sunuluyor.
restaurant yeni mekan 108 hotel & hi-tech
Samimi ve davetkar
Toi Akaretler İstanbul’un en ayrıcalıklı mekanları arasında yerini alan Toi Akaretler, çeşitli damak tatlarına hitap eden seçkin lezzetleri, zengin şarap kavı ve başarılı servisi ile vazgeçilmez adresiniz...
Ş
ef İsmet Saz ve Rıfat Çebi ortaklığında açılan Toi Akaretler yemek kitaplarına konu olacak tarifleri ve rahatlık ile şıklıktan taviz vermeyen tasarımıyla açılır açılmaz İstanbul’un en popüler mekanları arasında yer almaya başladı. İmza yemekleri, sıra dışı kokteylleri, sıcak konsepti, samimi ortamı ve davetkar bar bölümü ile şehrin merkezi olmaya aday.
AKDENİZ SENTEZİYLE TÜRK DAMAK TATLARI Klasik Fransız mutfağını basitleştirerek Türk damak tadına Akdeniz senteziyle sunan Şef İsmet Saz imzası taşıyan menüsüyle Toi Akaretler’de lezzetin kalitesini hissetmeniz mümkün. Günlük alışverişle mutfağı bulan taptaze malzemeler açık mutfakta iştah açan leziz tatlara dönüşüyor. Toi Akaretler’de şefin masasında yani chef’s table’da İsmet Saz ile buluşmanız mümkün. Şef deneyimleri ve bilgisiyle 4 kişilik masada yemek üzerine sohbette eğlencenin garantisini veriyor.
restaurant marka 110 hotel & hi-tech
Palmiye hedefi 2020’ye kilitledi “İç savaş dahil bizim 2015 yılı içerisinde de her zaman olduğu gibi kriz senaryolarımız vardı. Önümüzü gören bir firmayız. Şimdi 2020’yi bekliyoruz.”
1
2-15 Kasım tarihleri arasında CNR EXPO Center’de gerçekleşen R+T 2015 Türkiye Fuarı’na ana sponsor olarak katılan Palmiye, global olma yolunda ciddi atılımlar yaptığı 2015’i yurt içi ve yurt dışı ağındaki büyük yatırımlarıyla kapatıyor. Dünyanın en geniş motorlu pergola tasarım ve çözümlerine, aynı anda gölge ve tente sistemlerine sahip firma, 2016 yılından da büyük beklentiler içinde. Palmiye’nin gelecek yatırımlarını, hedeflerini ve R+T 2015 Türkiye Fuarı değerlendirmelerini Yönetim Kurulu Başkanı İlya Özyürek ile konuştuk.
Palmiye için 2015 yılı nasıl geçti? Yeni yıldan beklentileriniz nelerdir? 2015 güzel bir yıldı, 2016 daha güzel geçecek. Tecrübelerin sınandığı, test edildiği; birçok firmanın temel taşlarının yerinden oynadığı, müşterinin markaya sahip çıktığı ya da çıkmadığı bir yıl oldu. Enteresan eğitici öğretici bir yıldı. İç savaş dahil bizim 2015 yılı içerisinde de her zaman olduğu gibi kriz senaryolarımız vardı. Önümüzü gören bir firmayız. Şimdi 2020’yi bekliyoruz. 2016 yılı 2015’ten çok daha iyi olacak. 2015 yılında global olma yolunda çok ciddi yatırım yaptığımız da bir yıl, 2016’da bunun meyvelerini toplayacağız. Hoş olmayan bütün hava koşullarına rağmen çok ciddi yatırımlar yaptık. Krizi fırsata çevirdik, yurt içi ve yurt dışında gerçek büyük yatırımlarımızı yaptık.
Fuarı nasıl değerlen nasıl gidiyor? R+T 2015 Türkiye fuarının ana sponsoru olduk. Fuarlara sponsor olmak ciddi bir sorumluluktur. Sektörü desteklediğimizin bir işareti ve sözle değil, eylemle bunu yaptığımızın kanıtı. Dünya üzerinde iyi olduğumuzu göstermek açısından bizim için önemli ve öncelikli… Türkiye’nin elinde geçmiş yıllarda farklı dönemlerde fırsatlar vardı. Örneğin dericilik bir zamanlar Türkiye’nin çok başarılı olduğu bir sektörken fırsatçı insanların imalatta kalitesiz ürünler kullanması, iş ahlakı konusunda günü kurtarma
çabaları olan insanlar Türkiye’yi yanlış yollara sevk etti. Türkiye’den ürün almayalım da nerden alırsak alalıma döndü işler. Bahsettiğim sektördekiler kan ağladı düzgün çalışan adamlar aldı başını gitti. Şu an sektörümüz adım adım altın çağına doğru gidiyor. Eğer fuarda standı olan veya olmayan firmalar bunun değerini anlamazsa Türkiye’nin adı kopyacı, taklitçi, kötü kalite, kötü hizmet gibi aklınıza gelebilecek bütün olumsuz algıları çeken bir duruma düşer. Eğer Türkiye’yi bir marka yapmak istiyorsak burada her bir üreticinin eşit derecede sorumlu olması gerekir. Biz de bunun için fuara sponsor olduk. Dileğim diğer üreticilerin de rekabeti bu şartlarda sağlayarak çalışmasıdır. Fuarlar çok iyi fırsatlardır. Palmiye saygın ve kaliteli bir marka, kalitenin ne olduğunu bilen kişiler de buraya geliyor.
Otellere ve kafelere yönelik yeni ürünleriniz bulunuyor mu? Ürünler hakkında detaylı bilgi verir misiniz? Standart ürünlerimiz yanında dünyada ve Türkiye’de terzi olarak tanınır Palmiye… Tanışır, dinleriz, isteklerinize göre size ürünü ölçer biçer dikeriz. Dolayısıyla butik çözümlerimiz, ihtiyaca yönelik çözümlerimizle uzman bir firmayız. Butik çözümlerimizin yanında yeni ürünümüzden bahsedebilirim. Skyroof, dünyada tek olan %100 hava ve su yalıtımı sağlayan uzaktan kumanda ile açılır kapanır çift
katmanlı alüminyum çatısı olan ölçülerine göre yaklaşık m2’de 350 kg’a varan kar yükü taşıyabilecek dayanımda bir biyoklimatik pergola sistemidir.
Palmiye’nin inovasyon tarafında yaptığı yatırımlarından da kısaca söz eder misiniz? Yatırımlara baktığınız zaman tüm Türkiye ve dünyada son kullanıcının ihtiyaç sahibinin direkt üreticiye ulaştığı, proje hizmeti aldığı bununla birlikte gölgelendirme ve konfor alanı oluşturma anlamında da birleşik çözümler sunan tek firma olduğunu görürsünüz. Yani camlamasından Skyroof sistemine ya da motorlu pergolasından gölge sistemine kadar hem yaz hem kış dört mevsim hizmet / ürün alabileceğiniz global çaptaki tek firmadır. Diğer firmaları Palmiye’den bu anlamda çok net ayırabilirsiniz.
Son olarak eklemek istedikleriniz… Sadece çatı sistemi değil, cam, pergola, tente ve mimar ihtiyacı sunan bir firmayız. Kısacası dış mekanı oluşturmak adına paket çözümler sunuyoruz. Dünyamızın ana gündem maddelerinden biri olan çevre konusunda yeşil teknolojilere yönelmenin bilinci ile özellikle gölge ve tente sistemlerimiz
üzerindeki araştırma ve geliştirme faaliyetlerimize çok önem vermekteyiz. Örneğin gölge sistemi kullanılan bir yapının sağlayacağı enerji tasarrufu, dolayısı ile doğayı temiz tutma ve enerjileri gereksiz yere harcamama yönünde büyük kazanımları bulunmaktadır. Bu bilincin her geçen gün tüketici kısmında oturması adına da birçok faaliyeti sürdürüyoruz. Oteli, kafeyi tasarlayacak olan kişiler genelde mimarlar. Biz onları eğitmeye ve yönlendirmeye çalışıyoruz. Profesyonellere konumuz sektörümüz hakkında bilgi aktarabilmek için bununla ilgili birçok seminerler yapıyoruz. Bilgilendirmelerimizle etkilemeye ve yönlendirmeye çalışıyoruz ki onlar da yatırımcılarını etkileyebilsinler.
restaurant marka 112 hotel & hi-tech
Kalite ve şıklıkta d&m Concept imzası Horeca pazarında deri, ahşap, corian hammaddeden mamul ürünlerinin yanında tekstil tasarımlarıyla da öne çıkan D&M Concept, kalite ve şıklıkta otel ve restoranların 30 yıldır değişmez adresi…
S
ektörde 30 yıllık bilgi ve tecrübesiyle farklı ürün gruplarına yönelik üretimlerini devam ettiren D&M Concept, Horeca pazarında kaliteli, estetik ve tasarım odaklı ürünleriyle dikkat çekiyor. Erkan Kayapınar tarafından kurulan ve bugün dört ayrı kategoride yurt içi ve yurt dışında faaliyet gösteren üretici firma; otel deri ve tekstil ürünleri, personel kıyafeti, promosyon ürünleri, deri aksesuar ve kutu yelpazesiyle zengin bir ürün çeşitliliğine sahip. Zincir otellerle birlikte butik işletmelerin de sıklıkla tercih ettiği firma, kaliteli ve şık ürün çözümlerini özel tasarımlı üretimlerine de başarıyla yansıtıyor. Kalite konusunda iddia sahibi ürünler, D&M Concept
atölyelerinde en iyi hammaddeler kullanılarak üretiliyor. Tüm bunların yanında işçiliğine de son derece önem veren firma, müşterilerine uzun süreli kullanım avantajı sunuyor.
TEKSTİLDE TASARIM ODAKLI YAKLAŞIMLAR Zincir otellerle birlikte butik işletmelerin de sıklıkla tercih ettiği D&M Concept’in otel ve restoran portföyünde keten peçete, yastık, havlu, triko yatak örtüsü, bornoz, peştamal
ve keten Amerikan servis ürünleri gibi tekstil ürünleri de bulunuyor. Tekstil konusunda sektörel deneyimi olan Kayapınar’ın tecrübeleriyle satışa sunulan ürünler kalitesi kadar tasarım yaklaşımlarıyla da cazip. Üretimde ağırlıklı doğal renklerin tercih edildiği ürün gamı tıpkı deriden mamul ürünlerde olduğu gibi sıkı bir üretim aşamasından geçerek tüketicileriyle buluşuyor.
Ege Seramik’e ‘Markalaşmada Liderlik Ödülü’ Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ve Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı katkılarıyla bu yıl dördüncüsünü düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası’nda ‘’ Markalaşmada Liderlik ‘’ ödülü Ege Seramik’e geldi.
T
ürkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) inovasyon kültürünü her alana yaymak amacıyla 3-5 Aralık 2015 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirdiği ‘Türkiye İnovasyon Haftası’nda iş adamları, girişimciler ve mucitler gibi önemli konuklar, katıldıkları konferans ve panellerde inovatif olmanın tüyolarını verdiler. İnovasyon Kongeresi olarak da adlandıran organizasyonun son gününe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da katılarak konunun önemine dikkat çekti. 3 gün süren etkinliklere 50 bin kişinin katılımıyla yeni bir rekor kırıldı.
ÖNEMLİ BİR ÖDÜL DE EGE SERAMİK’E 1972 yılında kurulduğu günden bu güne sektörde adından başarılı bir şekilde söz ettiren Ege Seramik, geliştirdiği ürünler ve verdiği satış sonrası hizmetlerde son teknoloji kullanarak sektöründe yenilikçilik ve girişimcilik örnekleri sergiledi. 43 yıllık bir Türk markası olan Ege Seramik bu çalışmalarından dolayı Türkiye İnovasyon Haftası’nda “Markalaşmada Liderlik Ödülü”ne layık görüldü. Ödülü Ege Seramik adına Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve İbrahim Polat Holding CEO’su Baran Demir, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin elinden aldı.
DEMİR: “BUGÜNLERE KOLAY GELMEDİK” Ödül töreninden sonra açıklamalarda bulunan ve inovasyon süreci adına neler yaptıklarını belirten CEO Baran Demir; “Kurulduğumuz günden itibaren Türkiye’nin markalaşma yolunda önemli adımlar atmış örnek şirketlerinden biriyiz. Bugünlere kolay gelmedik. Markalaşma yıllar alan bir süreç. İtibarını koruyabilmek ise başka bir süreç. Bu süreçlerde karşılaştığımız her zorlukta ülkemize kattığımız değer, çalışanlarımızın bize inançları ve hedeflerimiz aklımıza geldi. Hiç durmadık ürettik. Markamıza bağlılığı artıracak ve değer katacak yaratıcı faaliyetlerle satış kanallarımızı genişlettik. Bu çabalarımızın karşılığında Ege Seramik Türkiye’nin yurt dışında bilinen ilk 100 markası arasına girmiş akabinde aldığımız bu Markalaşma Liderlik Ödülü de bizi gururlandırmış ve hedeflerimize ulaşma yolunda büyük motivasyon kaynağı olmuştur. Yeni neler yapabiliriz düşüncesini hiç unutmadan hep daha ileriye nasıl gideriz sorusunu kendimize sorduk. Bizi bu noktaya bu amaçlar taşıdı. Şu an sektöre birçok yenilik taşımış en deneyimli firmalarından biriyiz. Bugün yaptığımız çalışmalarımızın meyvesini toplarken birikimlerimizi de yeni nesillere aktarmak en büyük emelimizdir. Aldığımız ödülde emeği bulunan tüm çalışanlarımıza teşekkür ederim’’ diyerek sözlerini noktaladı.
restaurant marka haberler 114 hotel & hi-tech
Tahsin Öztiryaki: “Önemli olan işi kaliteli yapmak” Endüstriyel mutfak sektörünün Avrupa’daki en büyük fuarı olan Milano Host Fuarı’na katılan Öztiryakiler özellikle soğutucu, bulaşık yıkama makineleri ve pişirici grubundaki en yeni ürünlerini dünyanın dört bir yanından gelen katılımcıların beğenisine sundu. Milano Host Fuarı’na İtalya’dan sonra en çok sayıyla Türkiye’den katılım olduğuna dikkat çeken Öztiryaki, “Öztiryakiler olarak sektörün tüm ihtiyaçlarına yönelik ürün çeşitlerini getirmiş durumdayız Soğutucular, pişiriciler, yedek parçalar, yan malzemeler ve daha fazlası var. Kalitemiz yabancı alıcılar tarafından fark ediliyor. Bu sadece bizim için geçerli değil. Türkiye’de ne kadar çok büyük ve kaliteli ürün yapan firma oluşturabilirsek, dünyaya kendimizi ne kadar çok tanıtabilirsek Türkiye’ye gelecek olan müşteri sayısı da o oranda artacak. Dolayısıyla bu paydan herkes nasibini alacak. Önemli olan, işi kaliteli yapmak, sözünde durmak, zamanında mal yüklemek ve müşteriyi kandırmamak. Sektörümüzdeki firmalar da bu konuda oldukça hassaslar” dedi.
Form’un, IGSHPA üyeliği yenilendi Form Şirketler Grubu’nun, Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Uluslararası Toprak Kaynaklı Isı Pompası Derneği (IGSHPA) üyeliği yenilendi. Amerika’da Toprak Kaynaklı Isı Pompası uygulaması yapmak isteyen firmalardan istenen sertifika, projelere girebilmek için yeterlilik belgesi işlevi görüyor. Bu sertifika, 2015 yılı itibarıyla, Türkiye’de yalnızca Form’un grup şirketlerinden Form Endüstri Ürünleri Tic. A.Ş ‘de bulunuyor. Form, toprak kaynaklı ısı pompası uygulaması alanında Türkiye ve yurt dışındaki gelişmeleri takip ederek bilgi ve tecrübesini sürekli güncel tutuyor.
Sürdürülebilir turizme güneş enerjisi desteği WWF-Türkiye’nin, Kaş ve Kekova’da uzun yıllardır yürüttüğü koruma çalışmalarına bir destek de Schneider Electric’ten geldi. Schneider Electric, projeye güneş enerjisiyle çalışan 100 adet lamba hibe etti. Güneş enerjisiyle aküsünü dolduran lambalar aynı zamanda cep telefonu ve tablet bilgisayarları şarj edebiliyor. Elektriğe erişimin olmadığı ortamlarda doğa koruma çalışmalarını kolaylaştırıyor. Elektrik üretiminde iklim değişikliğine yol açan seragazı emisyonlarına da neden olmuyor.
Saruhan Kimya’ya Ar-Ge Birincilik ödülü 30 yıldır çeşitli sektörlerde hizmet veren Saruhan Şirketler Grubu’nun bünyesinde bulunan Saruhan Kimya, İKMİB (Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçılar Birliği) ve TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) tarafından düzenlenen 5. AR-GE Proje Pazarı’nda, “Kozmetik, Sabun ve Temizlik Ürünleri” kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü. 200’ün üzerinde AR-GE projesinden 5 dalda ödül verilen organizasyonda, Saruhan Kimya “Çamaşır ve Bulaşık Makinesinde Kullanılabilen 2’si 1 Arada Çevre Dostu, Doğal Kaynaklı Deterjan Üretilmesi” projesiyle ödülü almaya hak kazandı. Proje, 5. AR-GE Proje Pazarı’nda birinci olmasının yanı sıra Aralık ayında düzenlenecek Türkiye İnovasyon Haftası’nda da sergilenecek ve yıl içerisinde bu tür önemli organizasyonlarda poster sergilerine katılacak.
Form 50. yılını kutladı Form Şirketler Grubu, 50. yılını Rahmi Koç Müzesi’nde düzenlediği davetle kutladı. Sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla gerçekleşen organizasyonda, Form Şirketler Grubu’nun 50. yılları anısına sektöre armağan ettiği ‘Duayenlerin Tanıklığında Türkiye Klima Sektörü’ kitabının da lansmanı yapıldı. Gecede konuşma yapan Form Şirketler Grubu Yönetim Kurulu ve Onursal Başkanı Bedi Korun, “1965’te Ankara’da 2 kişi olarak 20 m2’lik ofis ve 100 metrekarelik atölyemizde mekanik proje çizimi ile başlayıp mekanik taahhüt, imalat ve temsilcilik faaliyetlerine dönüşen çalışmamızda 50 yıl boyunca birçok değişim yaşadık. Türkiye’nin gelişim süreçlerinden faydalandığımız gibi, yaşanan birçok ekonomik ve siyasal krizin içinden de sağlam bir şekilde çıkmayı başardık. Bu süre içinde Türkiye’de birçok konuda ilkleri başarmış olmanın gururunu yaşıyoruz.” dedi.
Mercedes-Benz Türk’e GAN Türkiye Özel Ödülü Mercedes-Benz Türk, “İşbaşı Eğitim @MBT” projesi ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından düzenlenen “TİSK 2015 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri” kapsamında bu yıl ilk kez verilen GAN (Global Apprenticeship Network) Türkiye Özel Ödülü’nün sahibi oldu. Proje kapsamında Mercedes-Benz Türk Hoşdere Teknik Eğitim Merkezi’nde temel ve uzmanlık eğitimlerine tabi tutulan yeni mezunlar, daha sonra işbaşında çalışarak deneyim kazanma ve etkin şekilde istihdam edilme imkanına kavuşuyor.
3. Zeki Yurtbay Tasarım Yarışması sonuçlandı Yurtbay Seramik’in “Doğadan Sanata Sen Tasarla” sloganı ile seramik sektöründe moda yaratabilecek özgün tasarımları ortaya çıkarmak, “tasarımcı” kimliğinin güçlenmesine yardımcı olmak amacıyla düzenlediği 3. Zeki Yurtbay Tasarım Yarışması sonuçlandı. Yapı-Endüstri Merkezi’nde gerçekleşen değerlendirme toplantısında, Prof. Ayşegül İzer (MSGSÜ GSF Grafik Tasarım Bölüm Başkanı), Prof. İnci Deniz Ilgın (Marmara Üniversitesi GSF Dekanı), Prof. Sevim Çizer (DEÜ GSF Seramik ve Cam Tasarımı Bölüm Başkanı), Tamer Nakışçı (Tasarımcı, Studio Nakışçı) ve Sinan Canpolat’tan (Mimar, Yurtbay Seramik Pazarlama Md. Yrd.) oluşan jüri, 307 projeyi inceledi. Yaptıkları kapsamlı değerlendirmeler sonucunda ödül grubunu belirleyen jüri, yarışmanın gördüğü yoğun ilgiden memnun kaldığını ifade etti. Doğa temasını seramik ile başarılı bir şekilde buluşturan, fikir ve tasarım olarak farkını ortaya koyan eser sahiplerinin geleceğe dair umut verdiğini belirtti.
restaurant dekorasyon 116 hotel & hi-tech
Lüks zincir otellerin zemini Confetti’ye emanet Turizm ve eğlence mekanları gibi geniş mekanlarda güvenli ve hijyenik kullanım sağlayan Confetti, duvardan duvara proje halılarıyla lük zincir otellerin tercihi…
T
asarımcıların mekana özel tasarladığı halılarıyla girdiği her yere şık bir hava katan Confetti duvardan duvara proje halıları, polyamid ve yün iplik çeşitleriyle dayanıklı ve kaliteli kullanım imkanı sağlıyor.
MİMARLARA MODERN ÇÖZÜMLER 1994 yılından beri halı üretimi gerçekleştiren Confetti, duvardan duvara proje halıları ile otel zeminlerini kaplıyor. Farklı renk ve model seçenekleriyle özellikle mimarların dikkatini çeken Confetti proje halıları; eğlence mekanları ve otel gibi geniş alanlarda tercih ediliyor. Mimarlara modern çözümler sunan Confetti proje halıları, anti alerjik ve anti bakteriyel özellikleriyle hijyenik kullanım alanı sağlıyor. Confetti’nin, değişik zemin uygulamaları için 5 farklı taban seçeneği bulunan proje halıları, dayanıklı ve güvenli yapısı
ile tedarikçilerin en çok tercih ettiği ürün olarak ön plana çıkıyor.
MODERN TASARIM Modern tasarımlarıyla Ortadoğu’dan Avrupa’ya dünyaca ünlü zincir oteller tarafından tercih edilen Confetti duvardan duvara proje halıları, Holiday Inn, Hilton, JW Marriot, Jumeirah, Ramada Resort Otel, Sırbistan Bosphorus Otel gibi çok sayıda zincir otel tarafından tercih ediliyor. Confetti’nin tasarım ekibi tarafından mekanlara özel olarak dizayn edilen duvardan duvara proje halıları, özellikle kokuyu hapseden yapısıyla kalabalık mekanlarda kullanılıyor. Anti alerjik, anti statik ve anti bakteriyel yapısıyla sağlıklı kullanım alanı sunan proje halılar, alev almazlık özelliği ile de kalabalık mekanlarda meydana gelebilecek kazalara karşı güvenli bir ortam sağlıyor.
İsvea’dan geçmişi geleceğe taşıyan seri Regina Vitrifiye seramik ve banyo ürünlerinde İtalya’nın lider markası İsvea, hem estetik hem de konforu bir arada sunan serisi “Regina” ile geçmişten gelen esintileri bugünün modern banyolarına taşıyor.
İ
talyan şıklığından ilham alarak banyo kültürüne yeni bir soluk getiren Regina, klasik tarzı estetik ve konforla yeniden yorumlayarak modern banyolara uyum sağlayan özel tasarımlar sunuyor. İtalyan İsvea’nın ünlü tasarımcılarından Meneghello & Paolelli Associati tarafından tasarlanan Regina, banyoları evin özel yaşam alanına dönüştürecek kadar etkileyici ve yaratıcılıkta sınırları zorlayan bir seri.
TASARIMIN ZARAFETLE BULUŞMASI Asma Klozet ve Asma Bidesi etkileyici tasarımıyla dikkat çekiyor. Rölyef tasarımıyla banyolara zariflik katan Regina klozetler 6 lt fonksiyonlu olup 55 cm uzunluğuyla konforlu
kullanım sağlıyor. Regina’nın 93 cm seramik ayaklı zarif lavabosu da klasik banyoları mükemmel bir şekilde tamamlıyor.
BANYOLARA DERİNLİK HİSSİ Seride yer alan banyo dolapları, tasarımı ve konforu ile banyolara ayrı bir hava katıyor. Beyaz lake ve altın beyaz lake renk seçenekleriyle el imalatı hassasiyetinde üretilen Regina Tam Ayak Alt Dolabı ve Regina Boy Dolabı, ihtiyaç duyabileceğiniz her şey için daha düzenli bir yerleşim olanağı sağlayarak geniş depolama imkanı sunuyor. İçten aydınlatmalı ve buğu önleyici özelliğiyle dikkat çeken Regina Ayna ise banyolara daha derin bir görünüm kazandırıyor.
restaurant fuar 118 hotel & hi-tech
Sirha
İstanbul’da 3. kez esti Sirha İstanbul’un 3. buluşması zengin ve enerjik içeriği, kapsamlı sunumları ve üst düzey profesyonel ziyaretçisiyle sektörü bir araya getirdi.
H
er yıl ziyaretçi sayısında büyük artış gösteren; içerikli sunumları, prestijli uluslararası yarışmaları ve ilham verici eşsiz etkinlikleriyle yüksek nitelikli bir ticari fuar olan Sirha İstanbul; restoran, otel işletmeleri ve yiyecek içecek sektöründen 300 katılımcı ve marka ile 11.902 üst düzey sektör profesyonelini (geçen yıla oranla %16 artış ile) tek bir alanda bir araya getirdi.
DÜNYA ŞEFLERİ BOCUSE D’OR TÜRKİYE İÇİN YARIŞTI 27 Kasım’da Sirha İstanbul kapsamında gerçekleşen Bocuse d’Or Türkiye Seçmeleri’nde 1’inci Mutlu Şevket Yılmaz (Seasons Restaurant, Alanya) oldu ve takımıyla birlikte ülkemizi 2016’da Budapeşte’de gerçekleşecek Avrupa finallerinde temsil etmeye hak kazandı. Bocuse d’Or’un
Türkiye Seçmeleri’nin 2’ncisi Harun Keskin (The St. Régis, Istanbul) olurken, 3’üncü ise Erol Varlık (The Marmara Taksim) oldu. Coupe du Monde de la Pâtisserie’nin Avrupa finalinde ülkemizi temsil edecek şefler seçildi Pasta şeflerinin dünya kupası sayılan Coupe du Monde de la Pâtisserie’nin Türkiye Seçmeleri 26 Kasım’da ilk kez gerçekleşti. Coupe du Monde de la Pâtisserie Türkiye Seçmeleri’ni Four Seasons Bosphorus şeflerinden ‘Şeker’ alanında Levent Aygün, ‘Çikolata’ alanında ise Feray Aydoğdu kazanarak 24 Ocak 2016’da İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenecek Avrupa finalinde Türkiye’yi temsil edecek isimler oldu.
OMNIVORE İSTANBUL DOLU DOLU 3 GÜN YAŞATTI Sirha İstanbul’da yer alan Omnivore İstanbul’un Masterclass
restaurant fuar 120 hotel & hi-tech
MUTFAK DOSTLARI DERNEĞİ İLE “ANADOLU’NUN LEZZET ENVANTERİ” Türkiye’nin yerel değerlerine sahip çıkan, hem Türkiye hem de yurt dışında Coğrafi İşaretli Ürünleri müşterileri ile buluşturan Metro, geçtiğimiz sene de olduğu gibi Mutfak Dostları Derneği işbirliğiyle düzenlenen “Anadolu’nun Lezzet Envanteri” etkinliğine desteğini devam ettirdi. Yerel lezzetlerin dünyaca ünlü şeflerin ve işletmelerin mutfağına girmesini ve daha yaygın şekilde kullanılmasını hedefleyen etkinlikte, unutulmaya yüz tutmuş ve nadir bulunan ürünler ait olduğu bölgenin bilgileri ile birlikte sergilendi.
sahnesinde Maksut Aşkar, Aylin Yazıcıoğlu, James Lowe, Defne Koryürek, Nicolas Darnauguilhem gibi yerli ve yabancı birçok şef, katılımcılar ile tutkularını ve mutfak sırlarını paylaştı. Omnivore’un gittiği her şehirde ses getiren partisi ‘Omnivorious Party by Badoit’ ise 27 Kasım akşamı yoğun bir katılım ve coşkulu bir kalabalık ile Mama Shelter’da gerçekleşti. Gastronomik bir deneyim sunan Omnivore Pop Up Dinner’lar ise yemeğe katılanlardan tam not aldı. Anadolu Lezzet Envanteri’nde yok olmaya yüz tutan yerel lezzetler tanıtıldı Anadolu Lezzet Envanteri projesinde ülkemizin az bilinen, yok olmaya yüz tutmuş yerel ürünleri katılımcılara tanıtıldı.
Proje kapsamında yöresel üreticiler ile sektör profesyonelleri 2. kez araya gelerek bu çok değerli ürünleri tanıma fırsatı buldu. Metro Toptancı Market ve Mutfak Dostları Derneği’nin işbirliğiyle gerçekleştirilen Anadolu Lezzet Envanteri’nde aralarında kefal havyarı, Hanak balı, kuru kaymak, Gorcola peyniri, Tunceli sarımsağı, koca tarhana, Yedikule marulu gibi birbirinden değerli yerel lezzetlerin olduğu toplam 49 ürün tanıtıldı.
TEMATİK KONFERANSLAR BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Sirha World Cuisine Summit (Dünya Mutfak Zirvesi) ve uluslararası alanda yaptıkları çalışmalarla yiyecek içecek sektörüne yön veren International Leaders Club Exchange etkinliğinde Frédéric Loeb (Loeb Innovation, France), Jürgen Strasser (GastroFIB, Germany) gibi önemli isimlerin katılımıyla, sektördeki dünya trendleri ve pazarlama stratejileriyle ilgili konferanslar düzenlendi. Yerli ve yabancı uzman konuşmacıların, sektörde bölgesel ve uluslararası eğilimleri tartıştığı, zengin bir program ile birleşen tematik konferanslar katılımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleşti.
YENİ RESTORAN KONSEPTLERİ TANITILDI 6. Duyu Gastronomi Platformu, Sirha İstanbul kapsamında Özyeğin Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Programı, Otel Yöneticiliği Programı ve Le Cordon Bleu
İstanbul tarafından düzenlendi. Temalı restoranlarda, Le Cordon Bleu’nun şeflerinin hazırladığı lezzetler deneyimlendi ve katılımcılara yeni konseptler tanıtıldı. 6. Duyu Gastronomi Platformu’nda ayrıca, gastronomi yazarları ve sektörün kanaat önderleri de bir araya geldi. Le Cordon Bleu Yönetici Şefi Eric Germanangues yönetiminde, “Sanat ve İnovasyon” temalı restoranda Peru mutfağı sunuldu. Peru’nun sisli dağlarından esinlenerek hazırlanan “Bulutta Cheviche” lezzetsel ve görsel zenginliği ile büyük beğeni kazandı.
METRO SİRHA FUARI’NIN İLGİ ODAĞI OLDU Metro Toptancı Market, Sirha İstanbul Fuarı’nda, Metro standının yanı sıra Türkiye’deki gastronomi kültürüne hizmet etmek üzere hayata geçirdiği Gastronometro platformu ile yer aldı. Metro standı coğrafi işaretli ürünlerle hazırlanmış “Food Art” sergisi ile dikkat çekerken, Dünyaca ünlü şef Paul Da CostaGreaves’in konuklarla buluştuğu Gastronometro standındaki sıra dışı tat eşleşmeleri büyük ilgi gördü. Horeca profesyonelleri ile uluslararası gastronomi dünyası arasında köprü oluşturmayı hedefleyen Gastronometro’nun konukları arasında, tat eşleşmesi trendinin öncülerinden Paul Da Costa-Greaves yer aldı. Yerel değerlere sahip çıkma misyonuyla coğrafi işaretli ürünleri tanıtmayı, üreticiler ile birlikte büyümeyi hedefleyen Metro, Sirha Fuarı’na coğrafi işaretli ürünler ile damgasını vurdu.
restaurant fuar 122 hotel & hi-tech
ATRAX’a rekor ziyaretçi Dünyanın önde gelen eğlence tesisi yatırımcılarını, oyun ve ekipman üreticilerini, etkinlik organizatörü firmalarını, turistik işletme sahiplerini ve mimarları buluşturan ATRAX 2015, yerli ve yabancı 8.957 ziyaretçiyi ağırladı.
3
-5 Aralık tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek Uluslararası Eğlence, Aktivite, Park-Rekreasyon Hizmetleri Fuarı ATRAX 2015, profesyonel ve sektörel ziyaretçilerden oluşan profili ile dördüncü yılında da büyük bir başarı kaydetti. Jetonlu oyun makinaları, simülasyon cihazları, alışveriş merkezi ekipmanları, şişme oyun ekipmanları, tema park ekipmanları, kent mobilyaları, oyun parkları, su parkları ekipmanları, su oyun ekipmanları, park bahçe dinlenme ekipmanları ve bowling tesis ekipmanları gibi birçok ürün grubu fuarda ziyaretçilerin de beğenisine sunuldu.
33 ÜLKEDEN 198 KATILIMCI YER ALDI Katılımcılara uluslararası boyutta yeni iş bağlantıları kurma fırsatı sunan ATRAX, toplam 33 ülkeden 198 katılımcı firmayı İstanbul’da ağırlayarak sektörde önemli bir etki oluşturdu. Bu yıl iki salon ve fuaye ile birlikte 3 bölümden oluşan ATRAX 2015’de yaklaşık 200 sektör profesyoneli yer aldı. Katılımcı firma sahiplerinin profesyonel alıcılarla buluşmaktan memnuniyet duyduklarını belirttikleri fuarda ciddi bir iş hacmi oluştu. Yurt dışından satın alma heyetlerinin ziyaret ettiği fuarda yeni iş anlaşmaları imzalandı.
FORMULA1 HEYECANI ATRAX’DA YAŞANDI Eğlence tutkunlarını ağırlayan ATRAX 2015, ziyaretçilerin daha önce hiçbir yerde deneme imkanı bulamayacağı ürünleri tek bir çatı altında buluşturarak ürünleri kullanma imkanı sağladı. Türkiye’de hiçbir yerde bulunmayan ve Formula1’de yarışıyormuş hissini veren araç similasyonu, ziyaretçilere F1 pilotlarının yaşadığı heyecanı yaşattı. Ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği fuarda, ilk kez görücüye çıkan birçok ürün yer aldı.
restaurant otel - tech 124 hotel & hi-tech
Ingenico Group’tan Yeni yasaya yeni nesil yazarkasa Türkiye’nin ilk EFTPOS özellikli IP tabanlı masaüstü yeni nesil yazarkasası “Ingenico iDE280” Gelir idaresi tarafından onaylanarak, satışına Pavo bayileri ve anlaşmalı bankalar aracılığıyla Kasım ayı itibari ile başlandı.
I
ngenico Group’un onaylı seyyar cihazı iWE280’den sonra geliştirdiği yeni nesil IP tabanlı masaüstü Yazarkasa POS cihazı iDE280, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan onay aldı. Yeni nesil seyyar yazarkasanın masaüstü versiyonu olan iDE280, yazarkasa ve EFTPOS’u aynı cihazda birleştirdi. Yeni yasaya göre mükelleflerin yeni nesil IP tabanlı masaüstü yazarkasa cihazına geçiş için son tarih 31 Aralık 2015. Bu tarihten sonra işyerlerindeki banka EFTPOS’ları yeni nesil masaüstü yazarkasa ile güvenli bağlantı olmadan çalışamayacak. Veya eski yazarkasalar, üzerinde POS özelliği olan, yeni nesil yazarkasaPOS’lar ile değiştirilecek. Buradan yola çıkarak bütünleşik bir cihaz tasarlayan Ingenico Group, iDE280 modeli ile temassız ödeme de dahil tüm kartlı ödeme türlerini, özel uygulamaların kolay kullanabileceği geniş ve dokunmatik ekrana sahip yeni nesil yazarkasa özellikleriyle buluşturmuş oldu.
Yeni yasanın önemli bir uygulama olacağını belirten Ingenico Group’un Türkiye ve Ortadoğu Genel Müdürü Alpay Sidal, uçtan uca ödeme konusunda dünyanın ve Türkiye’nin lider şirketi olarak vergi mükellefleri için en ideal makineyi yine iş ortakları Pavo ile birlikte geliştirdiklerini söyledi. Ingenico tarafından Türkiye pazarı için özel olarak sıfırdan tasarlanan iDE280 yeni nesil yazarkasaPOS’un pek çok özelliği bünyesinde barındırdığını ve olası operasyonel sıkıntıları ortadan kaldıracağını ifade eden Sidal, ‘Tasa değil Yazarkasa satıyoruz’” diye konuştu.
TÜM ÖDEME TÜRLERİNİ DESTEKLİYOR
Ingenico Group Türkiye ve Ortadoğu Genel Müdürü Alpay Sidal
Renkli dokunmatik ekrana sahip iDE280, esnaf için kullanım kolaylığı sağlıyor. İş yeri sahibi, kısım tuşlarını kendi kullanımına uygun olarak adlandırabiliyor. Böylece hızlı işlem yapabiliyor. iDE280 nakit, manyetik, akıllı kart ve temassız tüm ödeme türlerini destekliyor. Kredi kartı ödemelerinde şifre girişi iDE280 üzerinden yapılabildiği gibi, 2 metrelik uzatma kablosu ile opsiyonel olarak satılacak harici PINPAD üzerinden de yapılabiliyor. Ayrıca dayanıklı kapasitif ekran uzun süreli kullanım sağlıyor.
ELEKTRİK KESİNTİLERİNDE DAHİ ÇALIŞIYOR Taksit ve puan kazandırma özellikleriyle tüm banka uygulamalarına hazır olan iDE280, yazarkasa ve POS özelliklerini yeni nesilde birleştiren şık bir tasarıma sahip. Ethernet ve GPRS ile kesintisiz iletişime de olanak veren iDE280, opsiyonel olarak satılan pil modülü ile elektrik kesintilerinde dahi çalışma imkânı sunuyor. 100.000 PLU yönetebilen iDE280, barkod, yazıcı ve PC bağlantıları için de 4 ayrı porta sahip. Kupon, yemek kartı, çek, döviz gibi GİB onaylı tüm uygulamalar da İDE280 üzerinde çalışıyor. Opsiyonel satılan para çekmecesi de bulunan iDE280’in, 15 yıl kapasiteli mali hafıza ve 3 milyon satır kapasiteli EKÜ’sü bulunuyor.
restaurant ürünler 126 hotel & hi-tech
LG Electronics’ten dünyanın en büyük ekranı
Dünyanın lider OLED TV üreticisi LG Electronics, dünyanın en büyük iki OLED ekranını Güney Kore’deki Incheon Uluslararası Havaalanı’nda görücüye çıkardı. Dev yapılara yönelik bu çapta çözümler üretebilmek adına dünyaca ünlü Fransız tasarım şirketi Wilmotte&Associes ile birlikte çalışmalar yapan LG Electronics, ödüllü havaalanının ana terminalini bu göz alıcı OLED ekranlar ile donattı. Havaalanında yolcuları bilgilendirmek için kullanılması planlanan ekranlar, her biri 55 inç boyutunda olan 140 tane Kavisli OLED panelin birleştirilmesiyle oluşturuldu. Toplam yüksekliği 13 metre genişliği ise 8 metre olan dünyanın en büyük OLED ekranları, gemilerde kullanılan büyük yük konteynerlerinin üç tanesinin toplamıyla aynı boyutta.
İç mekanlarda karakteristik duvarlar Fark oluşturan ve işlevsel yaşam alanları için dünyanın en çok tercih edilen yüzey kaplama markalarından biri olan DuPont Corian, iç mekan duvar panellerinde, ara bölmelerde ve duvar kaplamalarında karakteristik ve estetik tasarımlara olanak sunuyor. Dalgalı organik şekillere, desenli yüzeylere ve parlak aydınlatma efektlerine imkan tanıyan DuPont Corian, çok sayıda renk seçeneğiyle de tasarımcıların, mimarların ve kullanıcıların hayal ettikleri iç mekan yüzeylerini gerçeğe dönüştürüyor.
Güvenli ve teknolojik yangın algılama çözümleri Yangın algılama çözümlerinde 30 yılı aşkın deneyimi ve 15.000’i aşkın binadaki kurulumu ile Panasonic, yangına karşı uyarmanın yanı sıra yangına yol açabilecek durumlar hakkında önceden bilgilendirmek üzere tasarlanmış teknolojisiyle fark oluşturuyor. Tüm Panasonic duman dedektörleri, üretim sürecinde gerçek dumanla iki kez test ediliyor. Kontrol panelleri, binalarda geniş dağıtıma izin veren çoklu ana panel yönetimini mümkün kılıyor. Panasonic yangın sistemleriyle kontrol panellerinde TCP/IP ve BMS gibi iletişim altyapıları ile bağlantı sağlamak da oldukça kolay.
Miscea alışkanlıkları tamamıyla değiştirdi Bir batarya düşünün, sadece elinizi yıkamak için su değil, aynı zamanda sabun ve dezenfekte etmeniz için dezenfektan da sağlıyor olsun. Miscea, su, sabun ve dezenfektanı tek bir üründen sağlayan sensörlü armatür üreten dünyadaki ilk ve tek markadır. Bu yeni ve eşsiz konsept, el yıkarken ve dezenfekte ederken kullanım alışkanlıklarını tamamıyla değiştirdi. Miscea ürünlerinde, sabun, dezenfektan ve su akışını sağlayan sensörler farklı noktalarda bulunurken ve her biri çıkış ucu üzerindeki farklı kanallardan akıyor.
restaurant ürünler 128 hotel & hi-tech
Teknoloji banyolarda Fonksiyonelliği ve tasarımlarıyla banyolarda fark yaratan Geberit, Sigma70 ve Sigma80 kumanda kapakları sayesinde banyoları teknoloji ile buluşturuyor. Mavi, tukuaz, yeşil, fuşya ve turuncu olmak üzere 5 farklı led ışık seçeneği ile her zevke uygun alternatifler sunan Sigma80, dokunmaya gerek kalmadan deşarj özelliği sayesinde hijyen konusunda hassas olan kullanıcıları da tatmin ediyor. Geberit’in tabletten ilham alarak tasarladığı ödüllü Sigma70 serisi ise inceliğiyle benzerlerinden ayrılıyor.
Doğal mermer dokusunu desenlerinde yaşatan göz alıcı seriler Her ürün grubunda farklı kültürlerden ve tasarım yaklaşımlarından ilham alan ve yaşam alanlarında fark yaratmak isteyenlere özel seçenekler sunan Seramiksan, Asia ve Alaska serileriyle doğal mermer dokusunu yaşam alanlarına taşıyor. Aynı mekanda kullanılan Asia ve Alaska’nın doğal olarak yarattığı kontrast etki, son derece etkili tasarımlar oluşturulmasına olanak tanıyor. Serilerin, Seramiksan’ın vitrifiye grubundaki koleksiyonları ile yakaladığı ahenk göz kamaştırırken, Asia ve Alaska’nın birbirleriyle olan uyumuyla donatılan banyolar tasarımın estetiğiyle tanışıyor.
TP-LINK Power Bank’larla şarj hizmeti veren kafe sayısı artıyor
İtalyan Isvea 36. satış noktasını İzmir’de açtı İtalyan ISVEA, Türkiye genelindeki hızlı büyümesini sürdürüyor. Vitrifiye seramik ve banyo dolapları ile ödüllü tasarımlarını tüketicilerle buluşturan Isvea, İzmir ile birlikte Türkiye’de toplam 36. satış noktasına ulaştı. Geniş ürün yelpazesi, kalitesi ve farklı fonksiyonel yaklaşımları ile banyoları keyifli bir yaşam alanına dönüştüren Isvea, İtalyan tasarım gücünü yansıttığı ürünlerini İzmir’deki yeni satış noktasında tüketicilerle buluşturuyor.
TP-LINK’in güçlü ve sağlam power bank’larını müşterilerinin hizmetine sunan kafelere İstanbul Bakırköy’de faaliyet gösteren Kahve Durağı da eklendi. TP-LINK TL-PB10400 model power bank’ları satın alarak kullanıma sunan Kahve Durağı, power bank’lar için özel ahşap bir stand üretmiş. Bu stand içinde isteyen müşterinin masasına power bank götürülüyor. Böylece şarjı azalan ya da biten telefon ya da tablet sahibi müşteri, bir yandan çayını kahvesini içerken bir yandan da güvenli bir şekilde cihazını şarj edebiliyor.
Tüm projelere ve mekanlara üstün teknoloji ‘Glydea Motorize Perde Çözümleri’
Ideal Standard "2015 Yenilikler Semineri " İzmir'de yapıldı Dünyanın en büyük banyo gereçleri üreticilerinden Ideal Standard, bayi ve servislerine yönelik Eğitim Seminerini İstanbul ve Ankara'dan sonra İzmir’de gerçekleştirildi. Toplantıda konuşma yapan Ideal Standard Satış Müdürü Ahmet Turan Karaca; "Ideal Standard'ın 200 yıllık geçmişinden gelen güven ile Ideal Standard Türkiye olarak büyümeye, Türkiye'de yeni satış noktaları açmaya, ailemize yeni üyeler almaya devam ediyoruz. Şu an 69 satış noktamız bulunuyor. Hedefimiz bu sayıyı 100'lere çıkarmak. İstanbul ve Ankara’da düzenlenen eğitim seminerlerini diğer bölgelerde de yapmayı ve tüm Ideal Standard ailesine ulaşmayı planlıyoruz” dedi.
Duvarların en yeni gözdesi: Paper
Desen, doku ve baskı çeşitliliği ile yaşam alanlarında son zamanların gözde duvar kaplamaları seramik olarak karşımıza çıkıyor. Duvar kâğıdı kullanılan her alanda seramik rahatlıkla tercih ediliyor. Duvar kağıdı şıklığında, üstelik kraft kağıdı dokusunda yer ve duvar karoları sunan Paper ise duvarların yeni gözdesi haline geliyor. Modern alanlar oluşturan, kraft kağıdı dokusu, üç farklı kumaş deseni dekoruyla mekânlara hareketlilik kazandıran Paper, uyumlu renk geçişleriyle dikkat çekiyor. Duvar kağıdı etkisi yaratan Paper, zeminde düz renkli yer döşemesiyle kombinlenebiliyor.
Dünyaca ünlü Fransız markası Somfy’nin sunduğu Glydea motorize perde ürünleri, en prestijli projelerin bile taleplerini karşılıyor. Motorize perdeler, yüksek kalitedeki oteller, lüks evler, toplantı ve konferans salonları gibi sınıfının en iyisi olan projelerin ortak bir özelliği haline geliyor. GlydeaM akıllı, esnek ve sağlam ürünleriyle hayal gücünüzün sınırlarını zorlayan ve ufkunuzu genişleten kişiye özel çözümler sunuyor. Üründe bir Somfy yeniliği olarak manuel kullanım için kumaşı koruyan Lyrease mekanik sistemi kullanılıyor. Kullanıcının erişimine açık herhangi bir ayar tuşu ve kablo bulunmuyor. Kurulumun ardından da bakım gerektirmiyor.
Ege Seramik’ten modern dünyaya davet Ege Seramik yaşam alanlarını son moda tasarımlar ve göz alıcı en son teknolojiye sahip ürünler ile değiştirmeye devam ediyor. İtalya Cersaie fuarında kullanıcıların beğenisine sunulan Kybele ile artık mekânlar daha sade, daha şık. 40 yıldır seramikte modanın öncüsü firmanın, 30X60, 33X33 ve 45X45 ebatlarda geliştirdiği kahve, bej, fildişi ve gri renk seçeneklerine sahip Kybele ile farklı renk farklı çizgileri yaşamınızı içine dâhil edebilirsiniz. Mozaik seçeneklerine de sahip olan ürün ile yaşam alanlarınızın farklı yerlerinde alternatif desen ve dokulara sahip olabilirsiniz.
restaurant ürünler 130 hotel & hi-tech
Bien’den yeni yıla yeni uygulama Klozet ve lavabolarda hijyenin önemine duyarlılık gösteren Bien Seramik, müşterilerine özel yeni bir uygulamaya imza attı. Markanın “Bien Hijyen” adını verdiği bu uygulama ile temizlik üst seviyelere ulaşıyor. Bien Hijyen isteğe bağlı olarak vitrifiye ürünlerine uygulanıyor. Bien Hijyen lavabo, klozet, bide, pisuar ve benzeri vitrifiye ürünlerin bakteri oluşma riski olan yüzeylerine uygulanıyor ve ürünlerin temizliğini en üst seviyeye taşıyor. Ürünlerin yüzeyinde bulunan nano teknolojik gümüş iyonları, bakterilerin hücre yapısını bozarak etkisiz hale getiriyor.
Shuttle PC’ler TAV havalimanlarında Havalimanı bilişim çözümleri konusunda dünyanın lider markaları arasında yer alan TAV Bilişim Hizmetleri, Türkiye’de hizmet verdiği İstanbul Atatürk Havalimanı’nda uçuş ekranları başta olmak üzere pek çok noktada Shuttle endüstriyel PC’lerini kullanıyor. Ürün ve hizmetleri üç kıtada, 31 havalimanında yer alan TAV Bilişim Hizmetleri, Shuttle PC’leri tercih eden kurumlar arasında yer alıyor. 7/24 çalışabilen, güçlü, güvenli ve özel üretilen Shuttle endüstriyel PC’ler, her gün yüz binlerce yolcuya kesintisiz hizmet veren havalimanlarına en uygun çözümler.
Zeytin ağacı doğallığı Egedeneve ile beş yıldızlı sofralarda Meyvesinden yağına, yaprağına kadar şifalı ve mucizevi zeytin ağacı, Egedeneve ile beş yıldızlı sofralarda doğal ve şık mutfak gereçlerine dönüşüyor. Kazdağları ve çevresindeki zeytin ağaçlarının, bakım için budanmasıyla elde edilen dallar, kurutulduktan sonra el işçiliğiyle biçimlendiriliyor ve ortaya çıkan ürünler; doğal ışıltısına ve parlaklığına zeytinyağıyla yağlanarak kavuşuyor. Zeytin ağacının uzun ömrü, antibakteriyel yapısı ve ince damarlı estetik dokusu; hiçbir kimyasal kullanılmadan, geleneksel yöntemlerle yapılan üretimle birleşip, tamamen organik bir form kazanıyor ve bu sayede sağlıklı oluşuyla birlikte, kullanım alanlarına alternatif bir şıklık katıyor. Kesme ve sunum tahtalarından, salata ve meyve kaselerine, tabaklardan dekoratif objelere uzanan, her biri diğerinden farklı ürünleriyle Egedeneve, doğanın sunduğu sağlığı ve estetiği seçkin mekanların mutfaklarına ve evlere taşıyor. Çoğunluğu zeytin ağacından yapılan mutfak gereçleri ve dekorasyon ürünleri “Egedeneve.com”da satışa sunuluyor.
BUZ Makinalarında Kampanya
CB 416 / 45 KG
C 300
CB 640 / 65 KG CB 955 / 90 KG
CB 1265 / 130 KG CB 1565 / 155 KG
GB 902 / 90 KG GB 1540 / 150 KG
Bin 350 / 350 KG Bin 550 VDS / 550 KG
CC
Gürsel Mah. Şevketpaşa Cad.No: 20/2 80270 (Çağlayan Kavşağı) Kağıthane - İstanbul T. 0212 221 2620 F. 0212 222 5465 www.s2000.com.tr - info@s2000.com.tr