içindekiler
62
78
antre
34
32 Tillo Bilim ve Kültür
54 Dedeman Bostancı’dan
gündem
yeni yatırımlar
18 İstanbul’da ilk 9 ayda
34 Hilton İstanbul Kozyatağı
20 Turizm ilk yarıda %1.7
38 Clarion Hotel & Suites
22 Antalya 9 ayda %4,8
40 Lazzoni Hotel kapılarını
6 Sektörden kısa haberler
%13 artış büyüdü
büyüdü, Eylül’de geriledi
24 Otel zincirlerinin yeni
hedefi Afrika
26 Er Yatırım Genel
Müdürü Ferzan Çelikkanat: Ekonominin lokomotifi ‘Bacasız Sanayi
28 Turizmde çalışan
sayısı 1 milyonu aştı
30 THY, Bordeaux’a
direkt seferler başlattı, büyüleyici şehir Türk misafirlerini bekliyor
www.hotelrestaurantmagazine.com
Günleri, Siirt turizmine ışık oldu
açıldı
Şişli açıldı açıyor
42 Kempinski, Nay Pyi
Taw’daki ilk otelini açıyor
44 Ibis Otel Esenboğa açıldı 46 Radisson Blu Hotel,
Kayseri’de açıldı
48 Divan Grubu, ilk ‘Divan
Suites’ markalı otelini tanıttı
50 Mar Yapı, Rotana Grup
ortaklığıyla Tri G Rotana’yı açacak
52 Türkiye spor turizminde
yeni bir dönem başlıyor
renkli açılış
56 Narven, Türkiye’nin ilk
termal kasabasını Bolu’da kuracak
yatırım 58 Dubai’de evinizden uzakta
lüks ve rahat bir ev: JW Marriott Marquis Hotel
iş’te kadın 62 Hayal ettiği kadar samimi,
sıcak, sevgi dolu Bahar Karaca ile düşlerin yeşerttiği turizm yolculuğu
hijyen 66 Sealed Air’in iş birimi
Diversey Care 2015’te yeni ürün ve sistemleriyle iddialı!
70 LG Ticari Çamaşırhane
Ekipmanları seminer düzenledi
proje 106 Holiday Inn Hotel
Ankara’nın Banyoları Ideal Standard
108 Silence İstanbul’da
Grohe tercih edildi
dekorasyon 110 Otellerin tercihi VELUX
Teras Çatı Pencereleri
111 Geberit ile banyolarda beş
yıldızlı otel konforu
otel - tech 112 Protel’den SPA ve
102
72 yeni mekan 72 Asmalara gizlenmiş
saklı güzellik: Akın Restoran Şişhane’de…
76 Lezzete yeni bir adres;
Peymane Şişhane…
Nerdin Alp: “Şeflerimize kulak veriyoruz“
‘Turuncu Cadde’ konseptini İzmit’e taşıdı
88 Unilever Food Solutions
90 Rational’den şefleri
Wellness yönetimine etkili çözüm; Reservation Assistant
114 Four Seasons
Bosphorus’u Philips aydınlattı
fuar 116 Dubai “The Hotel Show”u
ağırladı
120 Worldfood İstanbul Gıda
şef’in gözünden
78 Lezzetin “en doğal ve
92 3M Petrifilm Plakaları
121 Karcher ödüllü yeni
93 Hisar İstanbul’da büyüyor
122 FOCUSLED ile endüstriyel
organik” elçisi: Biz Cevahir Hotel İstanbul Executive Chef Fatih Selami
etkinlik 82 İsveç Konsolosluğu
Daveti’nin Gold Sponsoru Electrolux Profesyonel Türkiye
83 Turizmin patronları Le
Cordon Bleu mutfağında buluştu
gastro güncel 84 Banvit A.Ş. Satış ve
Pazarlama Direktörü
büyüleyen teknoloji; SelfCookingCenter 5 Senses
30 yaşında
gastro aktüel
Fuarı 22. kez kapılarını açtı ürününü tanıttı
sahalara profesyonel aydınlatma çözümleri
94 Gastronomi sektöründen
124 Tripa Endüstriyel
marka
126 Vestel, LED aydınlatma
kısa haberler
98 İsviçreli V-Zug Ankara’da 100 Personel kıyafetinde
GCİstanbul Tekstil…
portre 102 Mimar Tanju Verda Akan:
“Otel yapmak kolay değil ama çok keyifli…”
Çözümler ile ISSA Interclean Fuarı’na katıldı çözümleri ile tam puan aldı
127 Jeneratörde 20 yıllık
tecrübe; Arken
ürünler 128 Yeni ürünler
r ö t i d E
Bir uzayarak bir kısalarak yola devam! Kasım ayını karşılarken turizmde büyüme, istihdam sayısı ve İstanbul’un 9 aylık dönemine ilişkin artış oranları da açıklandı. 2023 yılına 60 milyon turist, 60 milyar dolar hedefiyle koşan Türkiye turizmi ilk yarı yılı %1.7 büyüme ile kapatırken, turizmin yurt içi üretimdeki payı değişmedi. Ancak cari fiyatlarla turizmin ülke GSYİH’daki payı %2 dolayında kaldı. Reel fiyatlarla ise büyüme %1,5’ten %1,48’e geriledi… Öte yandan İstanbul, ilk 9 ayda bir önceki yıla göre %13 artış kaydetti. Turizmde çalışan sayısı ise 1 milyonu aştı… Türkiye turizmi bir uzayarak, bir kısalarak yoluna devam ediyor. Turizmin son döneme ait verilerini ‘gündem’ sayfalarımızda değerlendirebilirsiniz. Hilton markası İstanbul’da üçüncü, Anadolu Yakası’nda ilk ana markalı otelini 9 Eylül 2014 tarihinde Kozyatağı’nda hizmete açtı. Emaytaş AŞ. yatırımlı otel; oda sayısı, mimarisi, istihdam gücü ve farklılaştırılmış ürün çeşitliliği ile göz doldurduğu kadar yönetim anlayışıyla da iddialı görünüyor. Son beş yılını Anadolu Yakası otellerine adayan Hilton İstanbul Kozyatağı Genel Müdürü Ergün Demiray ile yaptığımız samimi söyleşimizin detaylarını dergimiz sayfalarında bulabilirsiniz. Eylül ayı fuarlar açısından oldukça bereketli geçti. Yurt içinde ISSA Interclean, Led&Led Lighting Fuarı ve yurt dışında Worldfood İstanbul Gıda Fuarı, The Hotel Show, The Leisure turizmcilerin ilgi odağı oldu. Sırada ilki geçen yıl gerçekleşen, bu yıl 27-29 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan Sirha İstanbul ve 19-20 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Sial Paris Fuarı var. Hotel restaurant & hi- tech dergisi olarak bu yıl da sektöre değer katan fuarların takipçisi olmayı sürdüreceğiz.
Keyifli okumalar dilerim.
Hatice Ünal Bilen GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK MEHMET SÖZTUTAN SAN. VE TİC. A.Ş. mehmet.soztutan@img.com.tr ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE SORUMLU GENEL YAYIN YÖNETMENİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr
REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr
MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr
REKLAM SORUMLUSU BİROL BEZEK birol.bezek@img.com.tr
ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr
SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr
CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 4 30 00
CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr
YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR
FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
web: www.hotelrestaurantmagazine.com
.
İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71 ADRES 29 Ekim Cad. No:23 34197 Yenibosna, İSTANBUL/TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98
e-mail: info@img.com.tr
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.
restaurant antre 8 hotel & hi-tech
Türkiye’nin ilk Six Star Diamond ödülü D-Hotel Maris’in oldu American Academy of Hospitality Sciences (AAHS), D-Hotel Maris’i dünyada bugüne kadar yalnızca 14 oteli layık bulduğu The Six Star Diamond ile taçlandırdı. İlk verilmeye başlandığı yıldan itibaren aralarında Dorchester London, Plaza Athenee, Le Meurice, Trump International NY’un da yer aldığı sadece 15 seçkin otele takdim edilen The Six Star Diamond Award almaya hak kazanan D-Hotel Maris, Doğu Avrupa’da ilk ödülü alan otel oldu.
Rusların en beğendiği otel Rixos Beldibi TopHotels.ru tarafından Rusya ve BDT ülkelerindeki tatilcilerin yorumları ile geleneksel olarak her yıl yayınlanan “TopHotels” listesinin 2014 yılı sonuçları açıklandı. Rusya’nın önde gelen otel değerlendirme sitelerinden “TopHotels.ru”nun 2014 yılı “Tophotels” listesinde “Rixos Beldibi” 4,90 Memnuniyet puanı ve %93,8 tavsiye oranı ile birinci sırada yer aldı. 100 otelin sıralandığı listeye Türkiye’den 30 otel girdi. Rixos Beldibi Akdeniz ve muhteşem orman manzarasıyla 45.000 m² alan üzerinde misafirlerini ağırlıyor. Beş kategoride 181 odayla hizmet veren Rixos Beldibi’nde özel iskele ve 275 metre uzunluğunda doğal yapıdaki sahilde özel denize giriş yolları bulunuyor. Şehir merkezine 25 km, Antalya Havalimanı’na ise 50 km mesafedeki Rixos Beldibi 2014 yılında açıldı.
THY, Discover İstanbul uygulamasını başlattı
TAV, Sabiha Gökçen’e ortak oluyor TAV Havalimanları, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki yüzde 40 hissesini almak üzere Limak Grubu ile anlaştı. Sözleşmeye göre, gerekli onayların alınması ve işlemin tamamlanmasının ardından TAV ve Malaysia Airports, Sabiha Gökçen’de ortak olarak havalimanının yönetiminde eşit paya sahip olacak.
İstanbul’u ziyarete gelenlere ayrıcalıklı hizmetler sunmaya devam eden THY, Avea ana sponsorluğunda, İstanbul’u tanıtan ve dünya çapında şu ana kadar yapılmış en geniş çaplı mobil uygulama olarak Discover Istanbul’u hayata geçirdi. Sadece yerli ve yabancı turistlerin değil, İstanbul’da yaşayanların da faydalanabileceği bir uygulama olarak tüm iOS ve Andorid kullanıcıları ile buluşturan uygulamayı kullanan kişiler İstanbul’da gezilecek yerler, alınabilecek hediyeler, yenilecek yemekler, alışveriş yerleri, toplu taşıma araçlarının kullanımına kadar tüm detayların yer aldığı zengin içeriğe bu uygulama ile erişim sağlayabilecekler.
Gıda atıklarınızı yönetmenizin zamanı geldi! ufs.com'a gelin, sizin için hazırladığımız 3 adımda gıda atığı yönetimi programını uygulayın.
İşletmenizin karlılığını artırırken, doğadaki ayak izinizi de azaltmış olun.
restaurant antre 10 hotel & hi-tech
Radisson Blu Asia’ya Yeşil Yıldız sertifikası Radisson Blu Hotel Istanbul Asia; Temmuz 2014’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yerel eko etiketi olan ‘Yeşil Yıldız Sertifikası’nın sahibi oldu. Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisleri projesi kapsamında verilen “Yeşil Yıldız Sertifikası”na sahip oldukları için gurur duyduklarını söyleyen Radisson Blu Hotel Istanbul Asia Genel Müdürü Mustafa Gültekin, “Bakanlık standartlarını başarıyla gerçekleştirdik ve sertifikayı almaya hak kazandık. Enerji tüketimimizi son 12 ayda yüzde 30 azaltmayı başardık. Atıkları; kağıt, plastik, metal, cam ve biyolojik atıklar olmak üzere beş kategoride ayrıştırmaya başladık.” dedi.
Hilton ParkSA Istanbul’a yeni otel müdürü 16 yıldan bu yana Worldwide otelleri bünyesinde yer alan ve son olarak Hilton BaküAzerbaycan, Operasyonlar Direktörlüğü görevini yürüten Tolga Aytan, İstanbul’daki Hilton ParkSA Otel Müdürlüğü’ne atandı. Görevi, 2012 yılından bu yana Hilton ParkSA’da otel müdürlüğü görevini sürdüren Elif Yazoğlu’ndan devralan Tolga Aytan, “Tüm Hilton Worldwide otelleri gibi misafirlerine olağan üstü bir konaklama deneyimi yaşatan, İstanbul’un en gözde otellerinden Hilton ParkSA’da görev yapacak olmak heyecan verici. Deneyimli bir ekiple birçok önemli projede yer alacak olmaktan dolayı çok mutluyum. Benden önce bu görevi yürüten Elif Yazoğlu’na teşekkür ediyor ve yeni görevinde başarılar diliyorum” dedi.
Bayburt’ta turizm Baksı Müzesi örnek alınarak geliştirilecek Avrupa Konseyi’nin 2014 En İyi Müze Ödülü’nü alan Bayburt’taki Baksı Müzesi’nde ‘Kültür Turizminin Bölgesel Kalkınmadaki Rolü Sempozyumu’ yapıldı. Sempozyumda bir konuşma yapan Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, bölge envanterinin çıkarılıp kültür turizmi için ne yapılabileceğinin konuşulması gerektiğine dikkat çekerek, “Şehirlere öyküler bulmalıyız. Bir evi restore etmek, bir meydanın düzenlemesini yapmak veya Baksı Müzesi’ni açmak gibi girişimlerin hepsi, yaşanılır alanlar yaratmak için atılmış birer sembolik adımdır.” dedi.
Turizm Karikatürleri Yarışması tescillendi TUYED ve Anatolia Dergisi’nin işbirliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle 2009 yılından bu yana, her yıl düzenlenen Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nın kalitesi FECO tarafından uluslararası alanda tescillendi. FECO (Federation of Cartonists AssociationsUluslararası Karikatürcü Birlikleri Federasyonu), uluslararası alanda düzenlenen karikatür yarışmalarını niteliklerine göre sıralıyor. Buna göre, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) ile Anatolia Dergisi işbirliğiyle geleneksel olarak düzenlenen Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması gibi etkinlikleri, bu yarışmaların karikatür albümünün basımı, ödül töreninin düzenlenmesi, para ödülü, plaket verme, seyahat giderlerinin karşılanması, dereceye girenlerin ağırlanması, yarışmaya gönderilen eserlerin amaç dışı kullanılıp kullanılmaması gibi ölçütlere göre 1 ila 6 puan üzerinden sıralıyor.
restaurant antre 12 hotel & hi-tech
İksir Aydın, Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi 1.si seçildi Garanti Bankası, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Ekonomist Dergisi işbirliğiyle, bu yıl 8.si düzenlenen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması sonuçlandı. İstanbul Conrad Otel’de 25 Eylül tarihinde düzenlenen ödül töreninde kazanan isimler açıklandı. İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası Yönetim Kurulu Başkanı İksir Aydın, “Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi” dalında 1’ci seçildi. Ödül töreninde bir konuşma gerçekleştiren İksir Resort Town Yönetim Kurulu Başkanı İksir Aydın, şunları söyledi: “Ben bir girişimci ve kadın olarak, kendimi hep çok sorumlu hissetmekteyim. İş sahibi olmuş her birey, benim sevincimdir. Yeni girişimcilere, özellikle kadınlara örnek olmaya devam ederek, onların özgüvenlerini artıracak birikimlerimi her zaman paylaşmak isterim. Ülkemin, bölgemin kalkınmasında iddiamı hiç yitirmeyeceğim.” diye konuştu.
Yazın yıkıcı etkilerinden eforea: spa at Hilton’da kurtulun Hilton İstanbul Bomonti, yaz mevsiminin cildi ve vücudu yıpratan etkilerinden arınmak isteyenleri bünyesinde yer alan Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın en büyük eforea: spa at Hilton’ına davet ediyor. Üç kata yayılan 3.300 metrekarelik bir alanda hizmet veren eforea: spa at Hilton’ın uzman terapistleri, kışa pürüzsüz ve tazelenmiş bir cilte girmek isteyenler için 90 dakikalık “eforea İmzalı Düzeltici Cilt Bakımı”nı öneriyor. İhtiyaca özel uygulanan sonuç odaklı bakım, ciltteki yağı dengeliyor; güneş lekelerini, başlangıç çizgilerini ve pürüzlü ciltleri son teknoloji ürünü yöntemler ve kozmetik ürünleriyle düzenliyor.
Prontotour’a Altın Örümcek ödülü Prontotour, bu yıl 12.si düzenlenen Altın Örümcek Web Ödülleri’nde en iyi tur operatörü seçildi. 12. Altın Örümcek Ödül Gecesi’nde Jüri Değerlendirmeleri sonucunda Turizm/Seyahat kategorisinde en iyi web sitesine sahip 2. firma oldu. Turizm sektöründe tur operatörü olarak da birincilik ipini göğüsleyen firma oldu. Prontotour Pazarlama Müdürü Sarp Özkar, “Her yıl düzenlenen Altın Örümcek Web Ödülleri gibi saygın bir ödülü almış olmak, web ve internet teknolojileri alanında da başarılı olduğumuzun göstergesidir. Çağın gerektirdiklerini, müşteri isteklerini doğru okuyarak başladığımız internet alanındaki yatırım ve çabalarımızın ödülle karşılık bulması da bizi sevindirdi.” dedi.
Degisime dokunmaya ˘ ¸
hazır mısınız?
www.foodservice.electrolux.com.tr
Diğer fikirleri www.electrolux.com/professional sitesinde paylaşalım.
restaurant antre 14 hotel & hi-tech
Dünya turizmi ilk yarıda yüzde 5 büyüdü
“Mercedes-Benz Türk Teknisyen Olimpiyatları 2014” tamamlandı Mercedes-Benz Türk Yetkili Servislerinde görevli “Türkiye’nin en iyi” teknisyenleri Karaköy Liman Restoran’da gerçekleşen “Teknisyen Olimpiyatları Ödül Töreni”nde bir araya geldiler. Olimpiyatlara katılan 559 teknisyen arasından üstün başarı göstererek seçilen 36 teknisyen düzenlenen ödül töreninde başarılarını kutladılar. Mercedes-Benz Teknisyen Olimpiyatları ön eleme sınavları bayi ve yetkili servislerde “Online” olarak yapıldı. Her bir ürün grubundan en yüksek puanları alan beşer takım, toplamda 60 teknisyen, finallere katılmaya hak kazandı.
Pera Palace Hotel Jumeirah’nın yeni Pazarlama ve İletişim Müdürü Dilşat Alkan Lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi’nde Pazarlama Odaklı İşletme Bölümü’nde tamamlayan Dilşat Alkan, kariyerine 2007 yılında İstanbul Marriott Hotel Asia’da İdari Satış Asistanı olarak başladı. Ardından aynı otelde Pazarlama Koordinatörü olarak dört yıl görev yaptı. Booking.com’da çalıştığı dönemde Online Pazarlama deneyimini geliştirerek, 2011 yılında da Le Méridien İstanbul Etiler’e Online Pazarlama ve İletişim Müdürü olarak atandı. Pera Palace Hotel Jumeirah’da Pazarlama ve İletişim Müdürü olarak göreve başlayan Alkan, aynı zamanda Genç Turizmciler Derneği üyesi.
Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) yayımladığı Turizm Barometresi’ne göre, 2014’ün Ocak-Haziran aylarını kapsayan ilk yarısında dünya çapında uluslararası turizm hareketleri, geçen yılın aynı döneminden 22 milyon artarak yüzde 4.6 büyüdü ve 517 milyona ulaştı. Turizm Barometresi’ne göre en güçlü büyümeyi yüzde 8 ile Güney Asya ve Kuzey Avrupa, yüzde 7 ile kuzeydoğu Asya ve Güney Akdeniz bölgeleri eldi etti. Söz konusu bölgeleri yüzde 6’lık büyümeyle Amerika, yüzde 5 ile Asya, Pasifik ve Avrupa bölgeleri izledi. UNWTO Genel Sekreteri, Taleb Rifai, bu sonuçların son yıllardaki turizmin performansının olumlu bir seyir izlediğini gösterdiğini belirterek, “Bu gelişme dünya çapında kalkınma ve ekonomik fırsatları ifade ediyor. Jeopolitik ve ekonomik sorunlara rağmen, uluslararası alanda turizm varışları 2010’dan beri yılda ortalama yüzde 5’lik artışlar kaydetti. Bu trend, daha fazla çevrilen ekonomik büyüme, daha fazla ihracat ve daha fazla iş anlamına geliyor” dedi. Rifai, UNWTO uzmanlarının bu yılın başında turizmdeki büyümeyi yüzde 4 olarak tahmin ettiğini hatırlatarak, “UNWTO olarak 2010-2020 yıllarını kapsayan uzun vadeli büyümenin ise yılda ortalama yüzde 3.8 olacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.
restaurant antre 16 hotel & hi-tech
Gloria Hotels&Resorts’e TUI Holly 2014” ödülü 2014 yılında da misafirlerinin isteklerini her zaman ön planda tutarak sürekli en iyisi için çalışan Gloria Hotels&Resorts, ödüllere doymuyor. Dünyanın en büyük seyahat sitesi TripAdvisor tarafından “2014 Mükemmellik Sertifikası” Gloria Serenity Resort’e ve gezginlerin tatil yorumları ve değerlendirmelerinin yer aldığı “Zoover Visitors” ödülü de Gloria Golf Resorts’e verildi. Alman turizm sektörünün en geniş kapsamlı anketlerinden biri olan ve 500.000 TUI misafiri tarafından belirlenen TUI değerlendirmelerinde ise Gloria Hotels&Resorts’un üç oteli ile bir kez daha dünyanın en iyi 100 tesisi arasında yer alarak “TUI Holly 2014” ödülünü almaya hak kazandı.
Bu yıl kongre dünyası İstanbul’u takip edecek İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu- ICVB, gerçekleştireceği yurt dışı basın toplantıları, ‘İstanbul Tanıtım Gezileri’ ve uluslararası reklam çalışmaları ile kongreler şehri İstanbul’u bir sene boyunca gündemde tutacak. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) 2014 Yılı Küresel Turizm Merkezi İstanbul Mali Destek Programı kapsamında TUGEV - Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı tarafından, ICVB iştiraki ile ‘Uluslararası Medya Çalışması’ gerçekleştirilecek. Proje ile İstanbul’un kongre turizmi alanında tam anlamıyla tercih edilen bir varış noktası haline gelmesine ve turizm sektörünün İstanbul’daki pazar payının artırılmasına katkıda bulunulması amaçlanıyor. Aynı zamanda proje ile reklam, tanıtım, halkla ilişkiler ve pazarlama kanallarının çeşitlendirilerek İstanbul’un uluslararası kongre ve toplantı sektörü medyasında tanıtımının daha etkili düzeyde gerçekleştirilmesi amaçlanıyor.
Wydham Grand Levent’te SPA keyfi Misafirleri için her türlü hizmetin en kalitelisini vermeyi ilke edinen Wyndham Grand İstanbul Levent, ayrıcalıklı QUALITASSPA Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde, iş koşuşturmacası içinde yorgun düşen konukları ile üyelerinin dinlenmesi ve tazelenmesine olanak sunuyor. Wyndham Grand İstanbul Levent’in 3200 m² alana sahip QUALITASSPA Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde; unisex ve bayanlara özel buhar odası, Türk hamamı, sauna ve kar çeşmesi, unisex ve bayanlara özel dinlenme alanları, açık havuz & jakuzi ve çocuk havuzu (yaz sezonu), kapalı havuz ve çocuk havuzu, fitness center, cilt bakımı odaları, masaj odaları, couple masaj odası (masaj odası ve sauna), SPA Suit, (masaj odası, hamam, sauna ve jakuzi), pilates stüdyo, spinning stüdyo, fonksiyonel stüdyo ve unisex kuaför bulunuyor.
www.otel.istikbal.com.tr
restaurant antre 18 hotel & hi-tech
Yılın Sosyal Girişimcisi ödülü ‘Yürüyen Işıklar Projesi’nin oldu Metro Toptancı Market, sosyal veya çevresel açıdan fark yaratan projelere imza atmış sosyal girişimcileri, Metro Sosyal Girişimci Ödülleri 2014’te bir araya getirdi. Büyük ilgi gören yarışmanın kazananları, 16 Eylül Salı akşamı Suada’da gerçekleştirilen törenle açıklandı. Esnaf, Butik ve Yerel İşletmeler, Oteller, Restoran-Cafe ve İşletme Mutfakları, Serbest Meslek Ofisleri, Sağlık Kuruluşları kategorilerinde yarışan girişimciler arasından önce her kategorinin birincisi, ardından da Yılın Sosyal Girişimcisi seçildi. İş insanları, gazeteciler ve girişimcilerden oluşan bir jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Ayhan Öztürk ‘Yürüyen Işıklar’ adlı projesiyle ‘Yılın Sosyal Girişimcisi’ seçilerek 20.000 TL’lik ödülün sahibi oldu. Öztürk’e ödülünü, Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan ve Capital ve Ekonomist dergileri Yayın Direktörü M. Rauf Ateş takdim etti.
Zonguldak, alternatif turizmle farkındalık oluşturacak Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ), “Alternatif Turizm Türleri Paneli” başlıklı panele ev sahipliği yaptı. Panel, “Türkiye’de İleri Yaş ve Alternatif Turizm” ve “Zonguldak Özelinde Alternatif Turizmin Geliştirilmesi” konuları altında iki oturum şeklinde düzenlendi.Panelin açılışında konuşan BEÜ Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Başkanı Doç. Dr. Zuhal Kunduracılar, sağlık turizmi alanında uygulanmakta olan eğitim projesi özetledikten sonra “Bu program layıkıyla oturduğunda Zonguldak için hatta Türkiye için bir başlangıç olacak. Bunu dalga dalga diğer illere ve yurt dışına da yayılması en büyük hedeflerimizden” dedi.
2017’de turizm geliri 35,5 milyar Dolar öngörülüyor Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Orta Vadeli Program’da (OVP) turizm geliri hedeflerini açıkladı. 2015 - 2017 dönemini kapsayan programda, turizm gelirlerinin yıllık ortalama %6,4 artması öngörülüyor. Açıklanan verilere göre, 2014 yılında 29,5 milyar Dolar olarak tahmin edilen turizm geliri, 2015’te 31,5 milyar Dolar, 2016’da 33,5 milyar Dolar ve 2017’de de 35,5 milyar Dolar olarak hedeflendi. AKTOB Araştırma Biriminin açıklanan verilerden derlediği bilgilere göre, turizm gelirlerinin milli gelir içindeki payı %3,4’ten %3,7’ye çıkacak. Öte yandan turizm gelirlerinin ihracat gelirlerine oranı ise %18,4’ten %17,5’e gerileyecek.
UNWTO, sürdürülebilir kalkınma için turizm ve kültür işbirliğini teşvik edecek Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Yürütme Konseyi’nin 99’ncu toplantısı Özbekistan’ın Semerkant kentinde gerçekleştirildi. 33 ülkeden 120 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, kültür turizminde sürdürülebilir kalkınma için yeni işbirliği modellerinin nasıl inşa edileceği tartışıldı. UNWTO Genel Sekreteri Taleb Rifai, jeopolitik ve ekonomik zorluklara rağmen, uluslararası turist sayısı 2010 yılından bu yana yılda ortalama yüzde 5’lik büyümeler kaydettiğini anımsattıktan sonra, “Sektörü hep birlikte büyütmek için sabırsızlanıyoruz. Büyüme sürdürülebilir hale geldiğinde tüm insanlar için faydalı ve olumlu olacaktır” dedi.
restaurant gündem 20 hotel & hi-tech
A
tatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanları ile Haydarpaşa, Pendik ve Karaköy limanlarından alınan verilere göre; 2014 yılı ocak-eylül aylarında İstanbul’a gelen yabancı sayısını geçen yılın aynı dönemine göre %13 artış gösterdi. 2014 yılının eylül ayında gelişler 2013 yılının eylül ayında gelişlere göre %17,5 arttı.
İstanbul’da ilk 9 ayda %13 artış 2014 yılı ocak-eylül aylarında İstanbul’a gelen yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %13 arttı. Yılın ilk dokuz ayında İstanbul’u en fazla %10.1 ile Almanlar ziyaret ederken, onu %5.1 ile Ruslar ve %4.9 ile İranlılar takip etti.
2014 yılı ilk dokuz ayında İstanbul’a gelen yabancıların toplamdaki yüzdeleri şöyle: Almanlar:%10.1, Ruslar:%5.1, İranlılar:%4.9, Amerikalılar:%4.6, İngilizler:%4.3, Fransızlar:%4.2, İtalyanlar:%3.9, Suudi Arabistanlılar:%3.0, Iraklılar:%2.9, Hollandalılar:%2.5, Libyalılar:%2.2, Ukraynalılar:%2.1, İspanyollar:%2.0, Azerbeycanlılar:%2.0, Suriyeliler:%1.9, Diğer ülkeler: 44,2
MİLLİYETLERİNE GÖRE İSTANBUL’A GELEN YABANCILAR (2014 Ocak-EYLÜL)
İSTANBUL’A GELEN YABANCI ZİYARETÇİ SAYILARI 2013’e Göre 2013’e Göre TÜRKİYE İSTANBUL Değişim Oranı Değişim Oranı 2013 2014 2013 2014 (Aylık)
(Kümülâtif)
OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL
19,4 15,8 10,6 9,9 7,8 8,9 11,4 12,7 13,3
1.104.754 1.268.440 1.841.154 2.451.031 3.810.236 4.073.906 4.593.511 4.945.999 4.266.133
Toplam
1.146.815 1.352.188 1.851.980 2.652.071 3.900.096 4.335.075 5.214.519 5.296.323 ?
532.726 617.015 838.201 936.961 1.058.771 957.894 929.266 1.074.950 1.006.014
7.951.348
9.010.233
635.283 696.054 866.985 1.014.662 1.079.598 1.090.284 1.155.407 1.290.218 1.181.742
19,4 12,8 3,4 8,3 2,0 13,8 24,3 20,0 17,5
restaurant gündem 22 hotel & hi-tech
Turizm ilk yarıda %1.7 büyüdü Turizmin yurt içi üretimdeki payı değişmedi… Cari fiyatlarla turizmin ülke GSYİH’daki payı %2 dolayında kaldı. Reel fiyatlarla ise büyüme %1,5’ten %1,48’e geriledi…
A
KTOB Araştırma Birimi’nin, TÜİK tarafından açıklanan verilerden derlediği bilgilere göre; Ocak-Haziran döneminde, Türkiye’de toplam yurt içi üretim (GSYİH) %12,3 artarak 832 milyar TL oldu. Turizmin iki önemli sahası olan konaklama ve yiyecek içecek alanlarındaki toplam yurt içi üretim ise %12,6 artarak 16,8 milyar TL oldu. Diğer yandan enflasyondan arındırılmış (sabit fiyatlarla) değerlerle, ekonomideki yurt içi üretim %3,3 yükselerek 60 milyar TL olurken, turizmdeki yurt içi üretim de %1,7 artarak 0,9 milyar TL’ye çıktı. Böylece turizmin yurt içi üretim seviyesi cari fiyatlarla %12,6 artarken, reel fiyatlarla %1,7 yükseldi. Öte yandan turizm üretiminin ülke üretimindeki yapı da önemli bir değişim gözlenmedi. Cari fiyatlarla turizmin ülke GSYİH’daki payı %2 dolayında kaldı. Reel fiyatlarla ise büyüme %1,5’ten % 1,48’e geriledi.
GSYİH* verileri, milyar TL (Ocak-Haziran)
2013 2014 Büyüme
Turizm (Cari) Turizm (sabit) Türkiye (Cari) Türkiye (Sabit) Turizmin payı (Cari),% Turizmin payı (Sabit),%
14,9 0,87 741,0 58,2 2,02 1,50
16,8 0,89 832,3 60,1 2,03 1,48
*Yerli yabancı tüm yerleşik kişilerin ülke içinde ürettikleri mal ve hizmetlerin değeri
% 12,6 % 1,7 % 12,3 % 3,3 0,01 puan -0,02 puan
restaurant gündem 24 hotel & hi-tech
Antalya 9 ayda %4,8 büyüdü, Eylül’de geriledi Antalya’ya gelen yabancı ziyaretçi sayısı, Ocak-Eylül döneminde, %4,85 artış gösterirken, Eylül’de %5 daralan Antalya’da yıllık büyüme hızı 2 puan geriledi.
A
ntalya’ya gelen yabancı ziyaretçi sayısı, OcakEylül döneminde, %4,85 artarak 9 milyon 559 binden 10 milyon 23 bine yükseldi. Eylül ayında %5 dolayında düşüş yaşayan Antalya’da yıllık büyüme oranı da %7’den %4,8’e indi.
RUSYA PAZARI 3 MİLYON SINIRINI AŞTI 9 aylık dönemde, %8,3 büyüyen Rusya pazarından gelenlerin sayısı 3 milyondan 3,3 milyona ulaştı. Bu pazar, geçen yılın aynı döneminde %18 gelişme göstermişti. Geçen yıl gerileyen Almanya pazarı bu yıl aynı dönemde %4,5 artış gösterdi. Gelenlerin sayısı da 2,1 milyondan 2,3 milyona yaklaştı.
İNGİLTERE VE HOLLANDA PAZARI YÜKSELİŞTE Bu yılsonuna doğru toparlanan Hollanda pazarından gelenlerin sayısı da %1,5 yükselişle 457 bin kişiye ulaştı. Benzer büyüme İngiltere’de de yaşandı. 9 ayda %4,1 büyüyen pazar 380 bin kişiye yaklaştı. Öte yandan bu yıl iyi performans sergileyen İran pazarı 2 kat artışla 107 bini yakalarken, İsrail de %20’lik iyileşme ile 78 bin dolayına çıktı. Genelde büyüme eğiliminde olan Antalya’da güç kaybeden pazarlar arasında %24 ile Norveç, %22 ile Ukrayna, %7 ile Fransa, %1,7 ile İsveç dikkat çekiyor.
restaurant gündem 26 hotel & hi-tech
Otel zincirlerinin yeni hedefi Afrika! Dünyanın önde gelen otel zincirleri gözünü Afrika’ya dikti. Marriott International 2015 yılına kadar Afrika’da 30 otel açacağını açıklarken, IHG ise bünyesinde bulunan Crowne Plaza markasıyla ilk otelini Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da açacağını duyurdu.
D
ünyanın önde gelen otel zincirleri Afrika genelinde genişleme kararı aldı. Marriott International 2015 yılına kadar Afrika’da bin 300 odalı 9, 2020 yılına kadar da 5 bin 500 odalı 30 otel açacağını açıkladı. IHG (InterContinental Hotels Group) ise bünyesinde bulunan Crowne Plaza markasıyla ilk otelini Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da açacağını duyurdu. Marriott International Orta Doğu ve Afrika Bölümü Başkanı Alex Kyriakidis, “Afrika pazarı potansiyelinin iştah kabarttığını belirterek, “Önümüzdeki birkaç yıl içinde, ortaklarımızla birlikte kıtada 1,5 milyar dolarlık gayrimenkul ve sermaye yatırımı yapacağız” dedi. Marriott Kampala Kololo ile uzun dönemli bir anlaşmayla Residence Inn, Uganda Protea Hotels ile Residence Inn markasıyla otel açma anlaşması imzaladı. Grubun 2015’in sonuna kadar Güney Afrika, Nijerya ve Uganda’nın yanı sıra Etiyopya, Gana ve Ruanda’da yeni oteller açacağı belirtiliyor. Marriott International 2020 yılına kadar da Afrika’da, 19 bin 30 otel açmayı planlıyor. Kyriakidis, Afrika genelinde 21 bin kişiye iş imkânı yaratacaklarını vurguladı.
IHG AFRİKA’YA ETİYOPYA’DAN GİDİYOR InterContinental Hotels Group (IHG), bünyesinde bulunan otel markalarından Crowne Plaza adıyla ilk otelini 2015 yılında Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da açıyor. Şirket yönetimi yeni oteller açmak için Tsemex Otelleri Plc ile bir anlaşma imzaladı. Yeni Crowne Plaza Addis Ababa’nın Afrika Birliği Genel Merkezi, Afrika Birliği Kongre Merkezi, Afrika için Birleşmiş Milletler Ekonomik Komisyonu ve Birleşmiş Milletler Kongre Merkezi’nin karargâhı gibi önemli merkezlere çok yakın
bir konumda olduğu belirtiliyor. IHG Hindistan, Orta Doğu ve Afrika COO’ su (Genel Müdürü) Pascal Gauvin, Addis Ababa’nın günümüzde 20 milyon yolcuya hizmet veren Bole Uluslararası Havaalanı ile hızla geliştiğine dikkat çekerek “Altyapı yatırımları hızla gelişiyorken, doğru ortağı doğru yerde bulup markalarımızı büyütmek istiyoruz. Tsemex Otelleri Plc ile yaptığımız anlaşma gereği Crowne Plaza markamızı Afrika’da 13 ülkede genişletmek istiyoruz” dedi. IHG’nin Afrika kıtasında InterContinental, Crowne Plaza, Holiday Inn, Holiday Inn Express ve Embassy Suites markalarıyla 29 oteli bulunuyor. Yeni anlaşmalarla mevcutlara ek olarak 3-5 yıl içinde Asya, Orta Doğu ve Afrika’da açılmak için gün sayan oda sayısı 19 bini aşan toplam 68 Crowne Plaza otel ve tatil köyleri olduğu kaydediliyor.
restaurant gündem 28 hotel & hi-tech
Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat
Ekonominin lokomotifi ‘Bacasız Sanayi’ Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, gayrimenkul ile sanayi gelişimi kadar “Bacasız Sanayi” de denilen turizmin çok önemli bir katma değer olduğunun altını çizerken “Turizmin gayrimenkul enstrümanlarından daha farklı olarak birçok faktörü içinde barındırmasından dolayı çok önemli ve ayrıcalıklı bir yere oturtulması gerekmektedir. Türkiye’de büyük ve hiç bitmeyecek bir turizm potansiyeli var” dedi.
T
ürkiye’nin son dönemdeki ekonomi gündeminde, giderek artan gayrimenkul yatırımları ve sanayileşmenin bir dengeye oturtulması yer alıyor. Konut satışlarının azalması, sanayileşmenin ise teşvik edilmesi gerektiğine vurgu yapılırken bir ülkenin en büyük gelişme ivmelerinden olan turizmin de dikkate alınması gerektiğine dikkat çekiliyor. Markalı şehir içi otelciliği yatırımlarını hızlandıran Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, turizmin bir ülke ekonomisinin en büyük lokomotiflerinden biri olduğunu dile getirdi.
İSPANYA ÖRNEĞİNE BAKILMALI Gayrimenkulün başlı başına gelişme için yeterli olmadığını vurgulayan Çelikkanat, “Dünya yakın zamanda bunun bir örneğini İspanya’da yaşadı. Gayrimenkuldeki plansız ve kısa vadede hızlı ilerleme, pazar doyum noktasına geldiğinde tüm ülke ekonomisini durduracak kadar kendine bağladı. Ardından da ülke büyük sıkıntılara girdi. İspanya, turizm
gelirleri ve döngüsü çok güçlü olduğu için ayakta kalarak toparlanabildi” dedi. Gayrimenkulün katma değeri ve çevresine yarattığı sinerjinin çok ciddi boyutlarda gerçekleştiğini vurgulayan Ferzan Çelikkanat, “Ancak gayrimenkul kısa vadede başlayan ve biten bir operasyon. Ekonomilerde devamlılık ve sürdürülebilirlik esastır. Devamlılık da maalesef tek başına tüm sistemi gayrimenkul geliştirmeye yükleyerek olmaz” ifadelerini kullandı. Turizmin, sermaye hareketleri konusunda konut ve benzeri gayrimenkul enstrümanlarından daha farklı olarak birçok faktörü içinde barındırmasından dolayı çok önemli ve ayrıcalıklı bir yere oturtulması gerektiğini vurgulayan Ferzan Çelikkanat şöyle devam etti: “Gayrimenkul; malum katma değeri ile başlayan, istihdam, dolaylı istihdam, devamlılığı olan ticari döngü ve döviz getirisi özellikleri gibi inşaatı bittikten sonra da yaşamaya devam eden bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle turizme aktarılacak sermaye uzun vadede de her zaman önemli bir argüman olacaktır.” Belirli bir bölgede “Bacasız Sanayi”ye yani turizme sermaye akışının çok önemli olduğunu vurgulayan Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü, “Aksi halde birbirinin benzeri ve kendi içlerinde tekrar edilmiş ürünler yaratılır ve bu tarz bir rekabet pazarı aşağı çeker” dedi.
LOKASYONU ŞİŞİRMEYİN, BÖLGEYİ KALKINDIRIN Turizme yönelik yatırımların iştahının son dönemlerde hayli kabarık olduğunun altını çizen Ferzan Çelikkanat, “Tarihi bölgeler, kum – deniz – güneş üçlemesi, kış turizmi ve daha birçok unsuru ele aldığımızda Türkiye’de büyük ve hiç bitmeyecek bir turizm potansiyeli olduğunu söyleyebilirim. Bu yatırımların gerek yerel gerekse ulusal mecralar tarafından onaylanması ve programlanması safhasında daha seçici, planlı ve bölgesel dengeleri gözeterek hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu. Ferzan Çelikkanat, turizmde en çok dikkat edilmesi gereken unsurlardan birinin de bir lokasyonu “şişirmek” yerine yatırımların bir bölgenin kalkınmasına ve gelişmesine fayda sağlayacak şekilde planlanması olduğunu kaydetti.
restaurant gündem 30 hotel & hi-tech
Turizmde çalışan sayısı 1 milyonu aştı
A
KTOB Araştırma Birimi’nin SGK verilerinden derlediği verilere göre, Haziran ayında turizmde çalışanların sayısı %12 artışla 1 milyon 50 bin oldu. Geçen yılın aynı ayında, turizm istihdamı 937 bin dolayında idi. Bu dönemde, turizm istihdamının, ülke çalışanları içindeki payı da %7,5’ten %7,9’a yükseldi. Turizmin ülke istihdamındaki artışa katkısı %14,6 olurken, bunun; %9,7’si yiyecek-içecek hizmetlerinden, % 5’i de konaklama sahalarından kaynaklandı.
Turizmde istihdam (000)*
2013
Yiyecek İçecek Hiz. Konaklama tesisleri Spor, Eğl.Dinl.Faal. Seyahat Ac.Tur Op.Hiz. Havayolu Turizm toplamı Türkiye toplamı Turizmin pay,% *Haziran verileri.
476,7 328,3 56,5 56,3 19,6 937,6 12.561.2 7,5
2014 Değişim,% 553,5 366,8 50,4 57,8 21,8 1.050,5 13.351,4 7,9
16,1 11,7 -10,9 2,7 11,4 12,0 6,3 + 0,4 puan
Tesis içi Yıkama ve Kurutma Çözümleri için LG Ticari Çamaşırhane Ekipmanları
Oteller • Butik Oteller • Rezidanslar • Restaurantlar • Kreşler • Catering Firmaları • Temizlik Şirketleri
Standart Model
Kartlı Model
LG TİCARİ ÇAMAŞIRHANE EKİPMANLARI TÜRKİYE
Jetonlu Model
Stack (Altlı-Üstlü) Model
Miralay Şefik Bey Sok. No:5 D:7 34437 Beyoğlu - İSTANBUL • Tel: +90 (212) 244 63 10 (pbx) • Fax: +90 (212) 244 63 11 www.lg-turkiye.com • info@lg-turkiye.com
restaurant gündem 32 hotel & hi-tech
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
THY, Bordeaux’a direkt seferler başlattı,
Büyüleyici şehir Türk misafirlerini bekliyor Türk Hava Yolları’nın yeni başlayan İstanbul-Bordeaux arası uçuşlarıyla Türkiye’ye daha da yakınlaşan Bordeaux ve Akitanya Bölgesi büyüleyici mekanlarıyla Türk misafirlerini bekliyor.
F
ransa’nın Bordeaux şehri ve Akitanya Bölgesi’nin güzelliklerinin tanıtılması amacıyla 25 Eylül Perşembe günü Les Ottomans Hotel’de bir basın toplantısı düzenlendi. Akitanya Bölgesi Turizm Kurulu Direktörü Brigitte Bloch, Bordeaux Turizm Bürosu Direktörü Nicolas Martin ve Atout France Orta Doğu-Türkiye Bölge Müdürü Karim Mekachera ile toplantı öncesi bir araya gelerek destinasyona yönelik tanıtım faaliyetlerini ve Türk pazarından beklentilerini konuştuk.
İlk olarak Akitanya Bölgesi ve Bordeaux şehrini bize biraz tanıtır mısınız? Brigitte Boclh: Bordeaux, Akitanya Bölgesi’nin başkenti ve Fransa’nın 5. büyük şehri. Aynı zamanda 2007 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş bir şehir. Yılda 14 milyon turist çeken, 95 milyon gece konaklamaya ev sahipliği yapan ve turizm için ortalama 48,500 kişilik istihdam yaratan Akitanya Bölgesi, Fransız kültürü ve hayat tarzının deneyimlenebileceği canlı bir bölge.
Şehri dünyada hangi ürünleriyle pazarlamayı hedefliyorsunuz, daha detaylı anlatır mısınız? Fransız mutfağının en güzel örneklerinin sunulduğu şehir, gurme ve kültür turizmi kapsamında her yıl pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor. Şarap üreticiliği konusunda dünyaca ünlü olan ve ismini şehirden alan şaraplarıyla ünlenen Bordeaux, Fransa’nın en şık ve zarif lokasyonları arasında yer alıyor. Dünyanın en ünlü üzüm bağlarının bulunduğu Bordeaux’da bağları gezebilir, üzüm hasatlarına katılabilir ve şarap tadabilirsiniz. Bordeaux’nun UNESCO listesinde yer alan tarihi alanları ziyaret ederek tarihe tanıklık edebilirsiniz. Vézère Vadisi,
büyüleyici orta çağ kasabası Saint-Émilion, CroMagnons’daki prehistorik mağaralar ve Vauban surları gibi unutulmaz mekanlarda tarihin derinliklerinde kaybolabilirsiniz. Lascaux’daki 15000 yıllık resimleri görebilir, “Bastide” adı verilen yerleşimleri gezerek orta çağa tanıklık edebilirsiniz. Golf, sörf, bisiklet, kano, at binme ve doğa yürüyüşleri gibi birçok aktiviteyle gününüzü renklendirebilirsiniz. Bölgeye özgü festivaller ve oyunlarla bölgenin kültürünü daha yakından tanıyabilirsiniz. Arcachon, Lacanau, Hossegor-Capbreton, Biarritz ve SaintJean-de-Luz gibi ünlü sahil kasabalarını gezerek, plajların ve denizin tadını çıkarabilirsiniz.
Destinasyonun tanıtımı anlamında neler yapılacak? Türkiye pazarına yönelik neler yapacaksınız? Nicolas Martin: İlk olarak bugünden başlayarak Türk basınıyla buluşmaya başladık. Bu konuda neler yapacağımızı anlatıyoruz. Ekim sonunda Bordeaux’a tur operatörleri ve basına yönelik bir gezi düzenleyeceğiz.
Akitanya bölgesinde neden Bordeaux’u ön plana çıkarmak istediniz? Nicolas Martin: Türk Hava Yolları bu yıl Bordeaux’a direkt seferler başlattığı için güzel bir fırsat olur diye düşündük ve bu şehri seçtik. Bu doğrultuda Avrupa’daki ilk durağımız da Türkiye oldu. Bunda Türk Hava Yolları’nın yeni başlayan İstanbul-Bordeaux arası direkt uçuşların etkisi büyük oldu. Dünyada Türkiye gibi şehre direkt uçuşların yapılabildiği ülkeleri öncelikli olarak tercih ediyoruz.
Türkiye pazarından ne kadar turist hedefliyorsunuz? Bu rakam dünya ölçeğinde ne olacak? Brigitte Boclh: Türkiye bizim için yeni bir pazar. Türkler son dönemde daha çok seyahat etmeye başladılar. Daha çok gezmeye başladıkları için onların Akitanya ve Bordeaux şehrini de ziyaret edeceklerini düşünüyoruz. Şu anda Bordeaux ve çevresinde yaşayan 30 bin Türk var. Direkt uçuşlarla bu yıl rakamın daha da artacağını umut ediyoruz. Yıl içinde Akitanya bölgesini yaklaşık 14 milyon turist ziyaret etti. Bunun beş milyonu Bordeaux’a ait. Bunun ne kadarı Türklere ait sayı olarak bilemiyoruz. Ancak şunu söyleyebilirim, bölgemizi en fazla ziyaret edenler arasında Fransızlar ve İspanyollar vardı. Türkler 13. sırada geliyordu. Belki seneye bu sıralamada daha önlerde yer alacaklar.
Haber-Fotoğraf: Enes Karadayı
restaurant gündem 34 hotel & hi-tech
Tillo Bilim ve Kültür Günleri, Siirt turizmine ışık oldu Siirt Valiliği tarafından her yıl düzenlenen Tillo Bilim ve Kültür Günleri, 21-23 Eylül tarihleri arasında 50 yıl aradan sonra 2011’de tekrar yaşanmaya başlayan Güneş Hadisesi ile binlerce insanı Doğu’nun ışığı Tillo’ya çekti…
A
vrupa’nın en çok din ve ilim adamlarını yetiştiren beldelerden birisi Tillo… Her bir ilim adamının kendisini farklı alanlarda yetiştirdiği bu kutsal belde, İslam aleminin büyük alimlerinden İsmail Fakirullah Hazretleri ve öğrencisi Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’ni de yetiştirmiş. 1700’lü yıllarda hocasına hürmetini bir eserle vurgulamak isteyen Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, “Güneş Hadisesi” ile “Ahde Vefa”nın en güzel örneğini sunuyor.
HER YIL VALİLİK TARAFINDAN DÜZENLENİYOR Siirt Valiliği her yıl düzenlediği Tillo Bilim ve Kültür Günleri Programı’nı bu yıl 21-23 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirdi. Etkinliğin ilk günü Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Bayburt Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, Akdeniz Üniversitesi Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeki Eker başta olmak üzere, birçok önemli ismin katıldığı sempozyumla başladı ve akşam Tillo’da gerçekleştirilen Kur’an-ı Kerim Ziyafetleri ile
ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİ Erzurum’un Hasankale ilçesinde dünyaya gelen İbrahim Hakkı Hazretleri, bu yüzden Erzurumlu lakabı ile anılır. 1703-1780 yılları arasında yaşamış, dini ve fenni ilimlerde kendini geliştirmiş olması sebebi ile “iki kanatlı” anlamına gelen “zülcenaheyn” ünvanını almıştır. Güneş merkezli evren döngüsünü İslam dünyasına tanıtmıştır. Hayata dair birçok önemli bilginin yer aldığı “Marifetnağme”, en tanınmış eseridir.
“GÜNEŞ HADİSESİ” NEDİR? devam etti. Dünya birincileri Dr. Abdurrahman Sadien, Remzi Er ve Selman Okumuş tarafından okunan Kur’an-ı Kerim, halk tarafından ilgi gördü.
GÜNEŞ HADİSESİ İLGİYLE İZLENDİ Etkinliğin ikinci gününde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, “Güneş Hadisesi” ni izlemek üzere Siirt’teydi. Olayı izleyen Elvan, şunları söyledi: “Gündüzün geceye eşit olduğu gün olan 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde Tillo’ya ilk güneş ışığı İsmail Fakirullah Hazretleri’nin sandukasına yansımaktadır. Daha sonda Tillo’ya güneş doğmaktadır. Bu hocasına olan saygının, sevginin ve İslam’a olan aşkının bir ürünüdür diye düşünüyorum. Bu güzel günü bize yaşatmaya vesile olan genel başkan yardımcımız Yasin Bey ve tüm milletvekili arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.” Güneş hadisesinin ardından türbe ve çevresinde incelemelerde bulunan Bakan Elvan, İbrahim Hakkı Hazretleri’nin eserlerinin bulunduğu özel müzeyi ziyaret etti. Elvan daha sonra “Güneş Hadisesi”nin başlama noktası olan Kaletül Üstat Tepesi’ne giderek buradaki duvarı inceledi. 50 yıl önce türbede yapılan restorasyon sonucunda türbeden bulunan pencere kaybolarak, “Güneş Hadisesi” gerçekleşmemeye başladı. 2011 yılında Siirt Valiliği ve TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, türbede yeni bir pencere açılarak, güneş hadisesi yeniden canlandırıldı.
“Yeni yılda doğan ilk güneş hocamın başucunu aydınlatmaz ise, ben o güneşi neyleyim” Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Aslında İbrahim Hakkı Hazretleri’nin bu sözü, olayı bizlere çok güzel açıklıyor. “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” düşüncesinin gerçek hayata yansıtılan en güzel örneği olan “Güneş Hadisesi”, günümüzde kaybettiğimiz kadirşinaslığı bizlere anlatıyor. Sadece Ekinoks tarihlerinde gerçekleşen bu hadise, aynı zamanda coğrafi konumu itibari ile Tillo’dan başka dünyanın hiçbir yerinde gerçekleşmiyor. 21 Mart ve 23 Eylül günlerinde doğan güneşin ilk ışıkları, İbrahim Hakkı Hazretleri’nin yaptığı güneş düzeneği sayesinde, Tillo’ya ulaşmadan ilk önce İsmail Fakirullah Hazretleri’nin sandukasının başucunu (Tac-ı Şerif) aydınlatır. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, hocasının türbesine yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan ve “Kalat’ül Üstad” denen tepenin en yüksek yerine harç kullanmadan, 3 metre yüksekliğinde ve 6 metre yüksekliğinde bir duvar yapar. Bu duvarın ortasına ise 40x60 santimetre kare büyüklüğünde bir pencere açar. Ekinoks tarihlerinde doğan güneş, duvar sayesinde Tillo’ya gölge olarak düşerken, pencereden geçen ışıklar doğruca türbenin kulesine ulaşır. Buradaki ayna sistemi sayesinde de güneş ışıkları ilk olarak İsmail Fakirullah Hazretleri’nin sandukasında bulunan Tac-ı Şerif’e ulaşır.
restaurant yeni yatırımlar 36 hotel & hi-tech
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
Hilton İstanbul Kozyatağı açıldı
Hilton markasının Anadolu Yakası’nda ilk, İstanbul’da üçüncü ana markalı oteli Hilton İstanbul Kozyatağı, 200 milyon Dolar yatırımla 9 Eylül Salı günü kapılarını açtı.
E
may İnşaat AŞ. yaklaşık 200 milyon Dolar yatırımla Hilton markasını Anadolu Yakası’na taşıdı. 9 Eylül 2014 tarihinde kapılarını açan 320 odalı Hilton İstanbul Kozyatağı, oda konseptleri, yeme içme ve dinlence olanaklarının yanı sıra konferans merkezi ve Speedcity Eğlence Merkezi ile bir otelden çok daha fazlasını vaat ediyor. Hilton markasının Anadolu Yakası’nda ilk, İstanbul’da üçüncü ana markalı oteli Hilton İstanbul Kozyatağı’nı en az marka kadar iddialı bir yönetim sergileyen genel müdürü Ergün Demiray ile konuştuk.
Hilton İstanbul Kozyatağı’nı tanıtmadan önce yatırımcı şirket hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz? Otelimizin yatırımcı şirketi Emaytaş AŞ. Yüklenici firma Emay, toprak sahibi ise Berzaes. İki şirket bir araya gelerek Emaytaş şirketini kurmuşlar. Ben de bu şirketin genel müdürüyüm.
Otel ne zaman hizmete girdi? Ana temasından, çizgisinden ve oda konseptlerinden bahseder misiniz? Otelimiz 9 Eylül’de açıldı. Burası tam anlamda bir iş oteli. Bunun yanı
KİMDİR? Anadolu Üniversitesi İşletme ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun olan Ergün Demiray, ABD’de Institute of the American Hotel and Motel Association’da eğitim aldı.iş yaşamına 1989 yılında Dedeman Hotelde başlamış olan Demiray, sırasıylaConrad Hotel İstanbul, Royal Caribbean International Cruise Line Miami, İstanbul Princess Hotel (Sheraton Hotel) , İstanbul Divan Hotel, Rixos Grand Ankara Hotel ve Dedeman Hotel İstanbul’da Yiyecek& İçecek Müdürü olarak çalıştı. Son olarak Crowne Plaza İstanbul Asia Oteli’nde genel müdür olarak görev yapan Demiray, Temmuz 2013 itibariyle Hilton İstanbul Kozyatağı Ailesine katıldı.
sıra toplantılı gruplar ve tatil amaçlı gelen misafirlerimizle de önemli işler yapacağımızı düşünüyoruz. Çünkü lokasyon itibariyle önemli bir konumdayız. Baktığınızda, İstanbul’a çok uzak değiliz hatta tam kalbindeyiz. İki köprüye uzaklığımız yaklaşık 10 km. Bunun haricinde metroya direkt ulaşımımız olmakla beraber Sirkeci ve Kadıköy’e ulaşım oldukça kolay. Lokasyon avantajımızın dışında gerek iş gerek tatil gerekse toplantı grupları için sunduğumuz farklı hizmetlerimizle de iddialı olacağız. Bu hizmetlerimizden en önemlisi, Speedcity Eğlence Merkezi. 450 m2’lik bir alan üzerinde konumlandırdığımız eğlence merkezimiz bireysel olduğu gibi takım oyunlarına da çok müsait. Orada dileyen gerçek direksiyona sahip formula1 sumülatörlerinde yarışın keyfini sürerken dileyen tek başına kayak yapma imkanına sahip olacak. İstanbul’da ve Türkiye’de bir otel işletmesi bünyesinde ilk diyoruz. Çünkü diğer birkaç otelde gördüklerimiz daha dar bir çerçevede hizmet veriyor.
320 ODALI Hilton Kozyatağı’nda 23’ü suit, 47’si Executive olmak üzere toplam 320 oda bulunuyor. 1.700 m2 üzerine kurulmuş bir SPA ve Fitness alanımız da mevcut. Maia Grup’a işletmesini verdiğimiz SPA’mızda organik ürünlerle ön plana çıkmak isteyeceğiz. Oradan beklentilerimiz yüksek. Üyeliklere baktığımızda beklentilerin çok üzerinde bir talep olduğu görülüyor. Onların dışında iki adet restoranımız var. Bunlardan Skylight bizim çok önem verdiğimiz 55-60 kişilik bir restoranımız olacak. Ben oranın her gün dolu olacağını düşünüyorum. Lobi katımızdaki Atrium Bar&Restaurant’ı bir markayla pekiştireceğiz. Aynı zamanda bir gece kulübümüz de olacak. Orada hangi markayla anlaşacağımız önümüzdeki ay belli olacak. Özetle, Hilton Kozyatağı’nı biz bir otel gibi görmüyoruz, burası çok yönlü bir yaşam merkezi. Öyle ki buraya gelen dışarı çıkma ihtiyacı duymayacak. Hiçbir misafirimiz sıkılmasın, gelen misafirimiz tekrar gelsin istiyoruz. Misafir memnuniyeti ve devamlılığını Hilton marka olarak sağlıyor zaten. Bizler de hizmet çeşitliliğimiz ve kalitemizle bunu daha da ön plana çıkaracağız.
restaurant yeni yatırımlar 38 hotel & hi-tech
“PAZARI BİZ YÖNETECEĞİZ”
Bu hizmetler dışında Anadolu Yakası’ndaki diğer otellerden nasıl ayrışacaksınız? Otelin yanı sıra konferans merkezi hizmeti de verecek olmanız sizi ne derece iddialı kılacak? Anadolu Yakası’nın ciddi ölçüde kongre ve fuar alanına ihtiyacı var. Bölgede iş oteli mantığıyla çalışan, Pazartesi’den Perşembe’ye dolu, Perşembe’den Pazar’a doğru sıkıntılar yaşayan çok sayıda işletme var. Bu bölgede kapalı bir grup almadığınız sürece hafta sonlarını doldurmanız çok zor. Evet, çevremizde çok sayıda otel var. Fakat bizim onlar bizim rakibimiz olamazlar. Bizde firma ayağı çok güçlü olacağı için Pazartesi- Perşembeler’de hem marka hem lokasyonun gücü hem de hizmet kalitesi açısından pazar lideri olacağımızı düşünüyoruz. Bizim bir özelliğimiz de, otelimiz İstanbul’da Hilton İstanbul ve Hilton Bomonti’den sonra üçüncü Hilton markası. Diğerleri Hilton tarafından işletilen oteller. Anadolu Yakası’nda ilk, İstanbul’un da üçüncü Hilton oteliyiz. Bizce bu çok önemli çünkü burada Hilton olarak varız, alt markalardan biri değiliz.
Açıldığınızdan bu yana neredeyse bir ay geçti. Şu an doluluklar nasıl gidiyor? Yılsonu ve gelecek yıl doluluklarından beklentileriniz neler? Şu an geldiğimiz noktada doluluklarımız yüzde 70. Ama bu bizi aldatmasın. Çünkü Eylül İstanbul için dolulukların artış gösterdiği bir ay. Ekim ve Kasım aylarına baktığımızda yine istediğimiz gibi devam ediyor. Yılsonu itibariyle yüzde 50’nin üzerine çıkacağımızı ön görüyoruz. 2015 yılı doluluk hedeflerimize ilişkin ise beklentimiz yüzde 70’in altına düşmemek yönünde olacak. Bunda fiyat politikamızın etkisi de büyük olacak.
Bizim şöyle bir avantaj ve dezavantajımız var. Hilton Kozyatağı’nda oda sayısı diğer rakiplerden 100 oda daha fazla. Belirttiğim gibi 320 odalı bir oteliz ve bunu da her türlü fiyat politikamızla destekleriz. Burada misafirlerimize 200 odayla doğru fiyat politikası uygulayacağız ama geriye kalan 100 odayı da daha farklı şekilde kullanmak istiyoruz. Gerçekten uygun fiyat neyse onu vereceğiz. Fiyatları da zaten saatlik olarak kontrol ediyoruz. Bizim başka bir otelde göremeyeceğiniz bir Online Manager hizmetimiz var. Amacımız, İstanbul’u dört bölüme ayırarak fiyat analizleri yapmak ve tüm rakiplerimizi analiz etmek. Biz gelen talepler doğrultusunda en doğru fiyatları uygulamak istiyoruz. Bunu yapacağımız gibi kimsenin ne söylediğini de bakmayacağız. Bir bakıma pazarı biz yöneteceğiz, diğerleri de arkamızdan gelecek. İster gelirler, ister gelmezler. Şu anda oda sayımız buna çok uygun. Onlar bizi takip edecekler, biz kimseyi takip etmeyeceğiz. Şöyle ki, markamızın ve lokasyonumuzun gücünü biliyoruz. İyi de bir ekibe sahibiz. Tüm bunları başarmış isek fiyatı da biz belirleyebiliriz. 2-3 aylık açılış dönemini bitirdikten sonra göreceksiniz, bütün herkes bizim verdiğimiz fiyata göre fiyat politikası belirleyecek. Bu sebeple bizim doğru fiyatları veriyor olmamız piyasayı da doğru şekilde etkileyecek.
Pazarı yöneteceğiz derken, tüm İstanbul piyasasından mı bahsediyorsunuz? İstanbul’un tamamını yönetemeyiz ama alternatif olabiliriz. Biz kaliteyi alternatif bir lokasyonda sunuyoruz. Ben yaklaşık beş yıldır Anadolu Yakası’nda görev yapıyorum. Biz bu bölgeyi anlatırken “Ben Boğaz Köprüsü’nden o tarafa geçmek istemiyorum” diyenlerin şimdi şirketlerini de bu tarafa taşımaya
başladıklarını görüyoruz. Bu da bizim için bir avantaj. Burada her şeyi butik bir şekilde servis etmeye çalışıyoruz. Mesela vip taksilerimiz var. Misafirlerimizi sarı taksilerle göndermiyoruz. BMW ya da Mercedes araçlarımızla gönderiyoruz. Bu seviyede İstanbul’un turizmine de bir katma değer kattığımızı düşünüyoruz.
Hilton Kozyatağı, yeme içme anlamında nasıl bir hizmet ve servis anlayışı benimsiyor? Ben yiyecek içecek konusunda piyasanın dışında biraz farklı düşünenlerdenim. Bu şu demek, bana göre porsiyonlar daha küçük ama lezzet ağırlığı yüksek olmalı. Benim anlayışıma göre, bir sepete 30 tane elma koyacağına 3 tane koy, daha şık koy. Elmayı, kiviyi, üzümü birbirine karıştıracağına bir tabağa elma koy, diğerine üzüm koy ama hepsini küçük küçük koy. Mezeleri büyük tabaklarda servis edeceğine küçük tabaklarda servis et diyorum. Benim için görsellik ve algı çok önemli. Siz eğer bir sepetin içinde 30 tane elma görürseniz, isteseniz de istemeseniz de ondan bir tane alır yersiniz. Ama bir tabağın içinde üç tane elma görürseniz, o estetiği de bozmak istemezsiniz. Bırakın da adamın aklı biraz yemekte kalsın.
Otel teknolojiden faydalanma, enerji verimliliği ve çevreye duyarlılık konusunda nasıl bir tavır sergileyecek? Bu konuda Hilton markasının standartlarını biliyoruz ama yönetici olarak sizin de yaklaşımlarınızı merak etmiyor değiliz… Ben Crowne’da da ilk yeşil yıldız alanlardan biriyim ve bunu gerçekten bir yaşam tarzı olarak görmek istiyorum. Laf olsun diye de değil, bu tavrımı gittiğim her işletmede sürdürüyorum. Binayı nasıl yaptığınız önemli değil. Bina zaten ona uygun yapılmış. Çevreye duyarlı olması gereken, tasarruf sağlayacak olanlar çalışanlardır. Bu yüzden ben personel eğitimine çok önem veriyorum. Otelimizde tüm departmanların harcamalarını kısması ve tasarruf etmesi üzerine
yürütülen bir ‘Sürdürülebilirlik Kampanyası’ mevcut. Otellerde israf konusu odalardan restoranlara, ofislerden teknik alanlara kadar önüne geçilemez bir olgudur. Biz bu sürdürülebilirlik projesiyle israfı en aza indirip tasarrufu maksimize etmeyi hedefliyoruz. Otel personelimizle beraber bu kampanyayı geri dönüşüm kutularından tutun, atık yemeklerin hayvan barınaklarına bağışlanmasına, kullanılmayan alan ışık ve havalandırmalarının kapalı tutulmasından atık maddelerin ayrıştırılmasına kadar her adımda sağlamaya gayret gösteriyoruz ve bu farkındalığı sürdürmekte kararlıyız.
Otel mimarisinde kiminle çalıştınız ve ne tür bir konsept benimsediniz? Otelin tasarımı da, Avrupa ve Asya kültürlerinin iç içe geçtiği İstanbul’un ruhunu yansıtıyor. Timeless atmosferi ile Hilton’un uluslararası kimliğine hitap ederken stilize edilmiş oryantal dokunuşlarıyla da İstanbul’da olduğunuzu hissettiriyor. Sanat eserlerinin alışılageldik tablo ve heykel formundan çıkarılarak duvar kaplamaları,el yapımı aydınlatmalar ve mobilyalar gibi mimari elemanlar olarak ele alınması otelin mimari kimliğini yansıtan ve oteli diğer otellerden farklılaştıran önemli unsurlardan. Cephesinde ve otelin genel mekan tasarımında çıkış noktası olan diamond/pırlanta formu Asya kıtasının parlayan bu yeni otelinin yansıması olacak gibi görünüyor.
Hilton Kozyatağı, iş ve toplantı amaçlı gelen misafirlere hangi olanakları sağlıyor?
Otelimizde 2200 m2 bir alan içerisinde 16 adet toplantı salonu bulunuyor. Bu salonların şöyle bir avantajı var, kolonsuz bir balo salonumuz var. Hemen altında beşe bölünebilir aynı büyüklükte bir salonumuz daha var. Üst katta toplantı yapan konuklarımız altta da workshoplar düzenleyebilecekler. Yemek MARKALAR İklimlendirme Sistemleri Trane servisleri için de hemen Hijyen Ürünleri Diversey (kimyasallar) yan tarafta 600-700 m2’lik Mobilya, Parke Ahşap Ürün Sanayi & Hotelya & Bahadır Ahşap alanımızı veriyoruz. Bu açıdan Ses, Işık, Projeksiyon Sistemleri Asel Grup Televizyon LG Electronics otelimizde 10 ila 400 kişi Tekstil Netsa Tekstil arasındaki toplantılara çok Minibar Akpa ISM Vitrifiye Seta rahatlıkla hitap edebiliyoruz. Yatak Yatsan Oda Otomasyon Sistemleri Infomet Bu anlamda 60 kişi kapasiteli Sofra Üstü Ürünler Vip Otel Ekipmanları bir alan olan Skylight ile Restoran Mobilya Ormel, Hotelya Fitness Ekipmanları Techno Gym yaklaşık 200 kişiyi rahatlıkla Yangın Güvenlik Ekipmanları Norm Teknik Cam Ürünler Paşabahçe kabul edebilen Brasserie de Otel Tekstili Netsa Tekstil bizim için büyük bir avantaj. Armatürler Grohe Gömme Rezervuar Duravit Toplantı ve yeme içme Özel Soğutmalı ve İndüksiyonlu Açık Büfe Ünitesi Güren Metal olanaklarını aynı blog içinde Misafir ve Servis Asansörleri Otis sunmamız bizi ayrıcalıklı İşletme Yönetim Sistemleri Hilton ONQ System Endüstriyel Mutfak Fagor, Kapp Mutfak kılıyor. Lobi Mermer Gözde Kristal
restaurant yeni yatırımlar 40 hotel & hi-tech
Clarion Hotel & Suites Şişli açıldı Dünyada 30 ülkede 11 marka ve 6. 300 otelle hizmet veren Choice Hotels International, Türkiye’de büyümeye devam ediyor. Haziran 2014’te Clarion markasıyla Türkiye’ye giren Choice Hotels, 2015’te İstanbul’da iki yeni otel daha açacak.
C
hoice Hotels’in Türkiye’deki ilk franchise’ı Clarion Hotel & Suites Şişli resmi açılışını 24 Eylül Çarşamba günü gerçekleştirdi.
STEPHEN P. JOYCE: 2015’TE İSTANBUL’A İKİ YENİ OTEL YATIRIMI Açılış için Türkiye’ye gelen Choice Hotels International CEO’su Stephen P. Joyce, Clarion Hotel & Suites
Şişli’de Aktaş Turizm’in yatırımcı olarak yer aldığını hatırlatarak, 2015 yılında İstanbul’da iki yeni otel açacaklarını söyledi. Avrupa’nın en hızlı büyüyen ve en hareketli şehirlerinden İstanbul’u portföylerine eklemekten gurur duyduklarını belirten Joyce, “İstanbul’daki ikinci otelimizin yatırımı ve işletmesi için Macro Turizm ile anlaştık. Atatürk Havalimanı’na yakın bir konumda bulunan 237 odalı Clarion Hotel İstanbul Airport North, 2015 yılında hizmete girecek. Üçüncü otelimizi ise Quality markamızla İstanbul’un tarihi dokusunu yansıtan, turistik ve ekonomik olarak hızla gelişen bölgesi
Haliç’te açacağız. Geçen hafta ön anlaşmasını imzaladığımız otelimizde ilk misafirlerini 2015 yılında ağırlamaya başlayacak.”
MARK PEARCE: MARKALARIMIZ SADECE YENİ BİNALARA TABİ OLMAYACAK Choice Hotels International Başkan Yardımcısı Mark Pearce ise yaptığı konuşmada ilk aşamada Türkiye’nin en önemli lokasyonlarına konsantre olacaklarını söyledi. Choice Hotels markalarının yalnızca yeni binalar için değil, mevcut ve özel işletme altındaki oteller için de çok uygun olduğunu ifade eden Pearce, bu özellikleri ile rakiplerinden ciddi bir şekilde ayrıldıklarını vurguladı. Mark Pearce, mevcut ve özel işletme altındaki otellerin de yeni oteller gibi Choice Hotels markaları ile bir araya gelerek, rekabetçi bir pazarda güçlü bir ortakla çalışma imkânı bulacaklarını anlattı. Mark Pearce, Choice Hotels olarak şu anda yaklaşık 500 otellerinin bulunduğu Avrupa’da büyüme kararı aldıklarını ifade etti.
restaurant yeni yatırımlar 42 hotel & hi-tech
Lazzoni Hotel kapılarını açıyor Mobilya sektöründeki lider duruşunu turizm sektörüne taşıyan Lazzoni, gözalıcı mimarisiyle inşa edilen 5 yıldızlı oteliyle sektöre iddialı bir giriş yaptı. Lazzoni Hotel’i konaklama ve hizmet alanında yukarılara taşıyacak en önemli lokomotifleri, sektörün deneyimli yöneticilerinden Gürhan Sayar ve Türkiye’deki en iyi 10 yabancı şeften biri kabul edilen İsviçreli Andreas Erni…
M
obilya sektöründeki ustalığını turizm sektörüne taşıyan Lazzoni Mobilya, yeni yatırımının ilk adımı için son dönemde turizm yatırımlarının hızla arttığı Sütlüce bölgesini seçti. Şehir otelciliğine yeni bir soluk kazandırmayı amaçlayan Lazzoni Hotel, iddiasını baştan yüksek tutmak için Swissotel’de başarılı işlere imza atan ve tecrübesiyle adından söz ettiren Gürhan Sayar’ın genel müdürlüğü ile faaliyete geçti.
GÜRHAN SAYAR KİMDİR? Lazzoni Hotel’in genel müdürlüğünü üstlenen Gürhan Sayar, otel işletmeciliği konusunda başarılı işlere imza atmış bir isim. 1996-99 yılları arasında Swiss Hotel Management School’da eğitim alan Sayar, 2006 yılına kadar Swissotel Executive Floor’da supervisor olarak çalıştı. 2006-2009 yılları arasında Swissotel İstanbul’da görev yaptıktan sonra Swissotel Chicago’ya gece müdürü olarak transfer olan Sayar, sırası ile Guest Relations Manager ve Guest Services Manager pozisyonlarına getirildi. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın açılış ekibinde görev alan Gürhan Sayar, Hotel Manager görevi ile gruptan ayrıldı. Sayar şimdi de Lazzoni Hotel’in İstanbul’un en iyi şehir otelleri arasında yerini alması için çalışacak.
MÖNÜSÜNÜ İSVİÇRELİ ŞEFE EMANET ETTİ Benzer şekilde otelin mutfağında da ustalıktan ödün vermek istemeyen Lazzoni Yönetim Kurulu Başkanı
Yaşar Kababulut, otoritelerin Türkiye’de en iyi 10 yabancı şeften biri seçtiği Andreas Erni ile yola çıkarak, mönüsünü İsviçreli şefe emanet etti. Büyük bir titizlikle hayata geçirilen Lazzoni Hotel’in özellikle farklı gurme tatları deneyimlemekten hoşlananlara büyük sürprizi var. Yurt dışının yanı sıra Türkiye’de de uzun yıllardır adından söz ettiren mönülere ekibiyle imza atan Andreas Erni, tadına doyulmayan lezzetleri Lazzoni Hotel misafirleriyle buluşturmaya başlıyor. İsviçre’nin farklı bölgelerindeki otellerde şeflik yapan Erni, New York Drak Hotel, İsviçre Hilton Grubu, İstanbul Swissotel, Göcek Swissotel, Divan Grubu, Mövenpick Hotel İzmir ve Ankara’da otellerin kuruluşlarından itibaren görev alırken, kariyerinin altın yıllarını şimdi de Lazzoni Hotel’de enfes tatlara imzasını atarak geçirmeye hazırlanıyor.
Devam Eden Projelerimiz
C ASTELLO MARE HOTEL CROWN PLAZA HOTEL EFTELIA MARIN HOTEL JACARANDA HOTEL O S C A R K A N TA R A H OT E L RIXOS BAB AL BAHR HOTEL SHERWOOD BREEZES RESORT BOTANIK PLATINIUM HOTEL C LU B A N D R E A K E H OT E L DIAMOND ELITE HOTEL &SPA EMIRHAN HOTEL & SPA LIKYA WORLD HOTEL NIRVANA LAGOON VILLAS SUITES & SPA QUATTRO BEACH SPA & RESORT
TSEK
w w w.k r istalendustr iyel.com 1015
info@k r istalendustr iyel.com
RUBI PLATINUM SPA RESORT & SUITES
MRIYA SANATIORIUM RESORT HOTEL
AKRA BARUT HOTEL
restaurant yeni yatırımlar 44 hotel & hi-tech
Kempinski, Nay Pyi Taw’daki ilk otelini açıyor Kempinski, Myanmar’ın başkenti Nay Pyi Taw’daki ilk otelini açıyor. 141 oda ve suite sahip otel, misafirlerini, ülkenin ilk ASEAN Zirvesi ile eş zamanlı olarak 1 Kasım’dan itibaren ağırlamaya başlayacak.
A
vrupa’nın en köklü lüks otelcilik grubu Kempinki Otelleri, Myanmar’daki ilk oteli Kempinski Hotel Nay Pyi Taw’ı açacağını duyurdu. 141 oda ve suite sahip otel, misafirlerini, ülkenin ilk ASEAN Zirvesi ile eş zamanlı olarak 1 Kasım’dan itibaren ağırlamaya başlayacak. Kempinski Hotel Nay Pyi Taw, Myanmar Uluslararası Konferans Merkezi’ne (MICC) çok yakın bir konumda, başkentin uluslararası havalimanına ise kısa bir sürüş mesafesinde bulunuyor. Dört villaya yayılmış oda ve suitlerin içinde ülkenin en geniş suiti olan 1000 metrekarelik Büyük Kraliyet Suiti de var.
YÜKSEK TAVANLI ODALAR Burma mirası göz önüne alınarak tasarlanan otelde lokal sanat, el sanatları ve dekorasyon öğelerine özel bir vurgu yapıldı. Yüksek tavanlar ve büyük bahçelere bakan geniş pencereler dinlenmek için yatıştırıcı bir ortam sunuyor. Misafirlerine ücretsiz kablosuz
internet imkanı sunacak otelin odalarında klimadan televizyon kumandasına pek çok ürün bireysel iPad’ler tarafından yönetilebiliyor olacak.
KEMPİNSKİ THE SPA 2015’TE EKLENECEK Kempinski Hotel Nay Pyi Taw’ın, lokal malzemeler ve tatlar sunan beş restoran ve barı Avrupa mutfak kültürüne ait lezzetler de barındıracak. Otelin çeşitli özel ve iş odaklı etkinliklerde kullanılmak üzere 400 kişilik misafir ağırlama kapasiteli Kispanadi Balo Salonu dahil toplamda altı toplantı odası var. Tam kapasiteli bir işmerkezi de misafirlerin hizmetinde. Açık yüzme havuzu, tenis sahası ve fitness merkezi ise otelde vakit geçirilebilecek diğer tesisler. Kempinski The Spa 2015’te eklenecek.
MUHTEŞEM KRALİYET PAVİLYONU’NA DA SAHİP Kempinski Hotel Nay Pyi Taw yerel geleneklere
bağlı kalarak 18. yüzyıl erken Kone Baung hanedanının mimarisinden esinlenen, maun ağacından yapılmış muhteşem Kraliyet Pavilyonu’na da sahip. Antik çağda, Myanmar’daki pavilyonlar saraylarda karşılama alanı olarak ve diplomatlar, krallar ve hükümdarların ziyaretleri sırasında dinlenmeleri amacıyla kullanılırdı. Otelin genel müdürü Franck Droin, “Misyonumuz ve sözümüz bu oteli Myanmar’ın en lüks oteli haline getirmek. Nay Pyi Taw’ın, Yangon’a rahatlatıcı bir alternatif arayan uluslararası tatil ve iş amaçlı gezginler için popüler bir destinasyon olacağından eminiz,” diyor.
SAKİN BİR ÜS Kempinski Hotel Nay Pyi Taw, Myanmar’ın güzelliğini keşfetmek isteyen ziyaretçilere sakin bir üs görevi görüyor. Otelin BMW filosu Bagan Tapınağı, Inle Gölü, Popa Dağı, Poe Kyar fil kampı ve diğer Nay Pyi Taw ve Mandalay kültürel miras alanlarının kolay ve rahat bir şekilde keşfedilmesini sağlıyor.
restaurant yeni yatırımlar 46 hotel & hi-tech
Ibis Otel Esenboğa açıldı Akfen GYO tarafından Ankara’da 10 milyon Euro bütçeyle yatırımı yapılan 147 odalı Ibis Otel Esenboğa, 30 Eylül Salı günü hizmete açıldı.
T
ürkiye’nin şehir otelciliği konseptine odaklı ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Akfen GYO tarafından Ankara’da geliştirilen 147 odalı Ibis Otel Esenboğa, 30 Eylül 2014 tarihi itibariyle hizmete girdi. Ankara Esenboğa Havalimanı’na 2 km mesafede bulunan otelin işletmesi Akfen GYO’nun stratejik ortağı ve Avrupa’nın lider otel işletmecisi Accor tarafından yapılacak.
VEDAT TURAL: TOPLAM 20 OTELE ULAŞTIK Ibis Otel Esenboğa’nın faaliyete açılmasıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Akfen GYO Genel Müdürü Vedat Tural, şehir otelciliği konseptiyle Türkiye, Rusya ve KKTC’de 17’si operasyonel, 3’ü yatırım aşamasında olmak üzere toplam 20 otelden oluşan bir portföye ulaştıklarını söyledi. Tural, “Ibis Otel Esenboğa’nın hizmete açılmasıyla birlikte faaliyetteki otellerimizde oda sayısı 2.924 oldu. Yatırımı devam eden otellerimizin de hizmete açılmasıyla birlikte toplam 3.641 oda sayısına ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.
Intercontinental İstanbul Otel
2. Buluşma
I S TA N B U L The high pr ofile Hotel & Food Service Event
27-29 Kasım 2014
İstanbul Kongre Merkezi (Harbiye)
Ürün ve hizmetlerinizi daha fazla tanıtmaya mı ihtiyacınız var? Otel ve restoran sektörünün en görkemli etkinliği SİZİ ÇAĞIRIYOR! Yerli ve yabancı katılımcılar ile, sektörün ihtiyaç duyduğu en son ürün ve hizmetlerin kapsamlı buluşması Sektörün dünyadaki önemli isimleri katılımlarıyla, alanında en prestijli uluslararası yarışmalar ve fark yaratan etkinlikler Otel restoran sahipleri ve işletmecilerine yönelik, gündemdeki konulara değinen konferanslar Kendi alanında özgün ve benzersiz özelliklere sahip eşsiz bir etkinlik
Sektörün İstanbul’daki bu büyük buluşmasını SAKIN KAÇIRMAYIN!
Ücretsiz yaka kartınızı www.sirha-istanbul.com’dan alın Organizasyon
Destekleyen Kuruluşlar
Sirha İstanbul, uluslararası bir organizasyondur.
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.
restaurant yeni yatırımlar 48 hotel & hi-tech
Radisson Blu Hotel, Kayseri’de açıldı Maslak Eclipse, Vadistanbul ve Kayseri Park AVM’nin de yatırımcısı olan Artaş Grubu, şehirdeki ikinci büyük yatırımı olan Radisson Blu Hotel Kayseri’yi 30 milyon Euro yatırım bedeliyle hizmete açtı.
Blu Hotel, Kayseri’nin markalaşması yolunda önemli bir adım olacak. İş adamlarına ve Erciyes kış turizmi kapsamında kayak sporu meraklılarına, beş yıldız standartlarında hizmet verecek olan tesisin, otel binası modern mimari öğeleri ile şehir siluetine katkı sağlarken, iç dekorasyonunda yöresel renk ve çizgileri ile öne çıkıyor.
ANADOLU MİSAFİRPERVERLİĞİ VE LEZZETLERİYLE BULUŞTURACAK
İ
stanbul’da Maslak Eclipse, Vadistanbul gibi çok özel projelerde imzası olan Artaş Grubu, Kayseri Park AVM’den sonra, şehirdeki ikinci büyük yatırımı Radisson Blu oteli, uluslararası zincirin Türkiye’deki 10. oteli olarak Kayseri’de hizmete açtı. Türkiye’nin önemli sanayi merkezi olan Kayseri’de özellikle iş dünyasına hizmeti hedefleyen Radisson
Deneyimli mutfak şeflerini de ekipleri bünyesinde barındıran Radisson Blu Hotel, Kayseri hizmet sektörüne bakışını değerlendiren, otelin genel müdürü Mehmet Mülayim şunları söyledi: “Tüm personelimiz uluslararası oteller zinciri Radisson Blu’nun, yüzde 100 misafir memnuniyeti sözünü yerine getirmek üzere, özel seçilmiş ve eğitildi. Misafirlerimizin beklentilerini aşarak, onları Anadolu’nun misafirperverliği ve lezzetleri ile buluşturmak öncelikli hedefimiz” diye konuştu.
244 ODALI Şehir merkezinde yer alan Radisson Blu Hotel, Kayseri yerli ve yabancı ziyaretçilere 244 oda ve suiti, balo salonu, toplantı salonları, açık büfe restoranı, Roof restoranı, Roof lounge’u, Pastahanesi ve geniş bir alana yayılan Fitness ve Spa alanları ile hizmet veriyor.
restaurant yeni yatırımlar 50 hotel & hi-tech
Divan Grubu, ilk ‘Divan Suites’ markalı otelini tanıttı Divan Grubu, yurt dışındaki üçüncü oteli ve Divan Suites markalı ilk oteli Divan Suites Batumi’yi düzenlenen şık bir kokteylle misafirlerine tanıttı. Gemikaya Holding’in Bakü’de yatırımını gerçekleştirdiği Divan Express Bakü Oteli’nin ardından işbirliklerini sürdürerek hayata geçirdikleri Divan Suites Batumi Oteli, “Divan Suites” markalı ilk otel olma özelliğini de taşıyor.
D
ivan Grubu, yurt dışındaki üçüncü oteli olan Divan Suites Batumi’yi misafirlerine tanıttı. Divan Otelleri ve Restoranlarından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Richard Appelbaum ve Divan Suites Batumi Otel Müdürü Bülent Süzer’in de katılımı ile gerçekleşen şık etkinlikte konuşan Bülent Süzer, Divan Suites Batumi’nin hizmete girmesinin Batum şehri için önemine dikkat çekti. Süzer ayrıca, “Divan Suites Batumi, tarih ve kültürün kesişme noktası olarak adlandırılabilecek Batum’a yüksek standartlı hizmet anlayışını getirmiştir.” diye ekledi.
GRUBUN ‘DİVAN SUITES’ MARKALI İLK OTELİ Gürcistan’ın önemli ticaret limanı Batum’da hizmete giren ve Divan Grubu’nun ilk “Divan Suites” markalı oteli olma özelliği taşıyan Divan Suites Batumi, ayrıcalıklı olanakları ve muhteşem mimarisiyle dikkat çekiyor. Divan Suites Batumi’de; 39 Standart Oda, 8 Superior Oda, 5 Deluxe Oda, 3 Junior Suite , 6 Corner Suite, 2 Business Suite ve 2 Penthouse Tower Suite bulunuyor. Şehrin tarihi mekanlarına, gözde alışveriş merkezlerine, açık hava cafelerine ve popüler restoranlarına yakın konumuyla Divan Suites Batumi, tatil amaçlı
konaklamalar için benzersiz bir seçenek sunuyor. İş toplantıları ve özel organizasyonlar için otelde, 105 ve 55 m2’lik iki toplantı odası bulunuyor.
GÜRCÜ LEZZETLERİ Şehrin tarihi dokusuyla bütünleşen büyüleyici mimarisi ve Divan’a özgü geleneksel konukseverliğiyle misafirlerini ağırlayacak olan Divan Suites Batumi’de tam donanımlı bir Spa ve Fitness Merkezi hizmet veriyor. Modern ve Gürcü lezzetlerin tadılabileceği Divan Pub da ise sıra dışı bir yemek deneyimi sunuluyor.
restaurant yeni yatırımlar 52 hotel & hi-tech
Mar Yapı, Rotana Grup ortaklığıyla Tri G Rotana’yı açacak Mar Yapı, Körfez’in en büyük markalarından Rotana işbirliğiyle Tri G Rotana’yı 2016’nın son çeyreğinde Güneşli’de hizmete açacak. Toplam 75 milyon Dolara mal olması beklenen Tri G Rotana projesinde, Mar Yapı yüzde 60, Rotana ise yüzde 40’lık bir paya sahip olacak.
T
ürkiye gayrimenkul sektörünün genç ve dinamik şirketi Mar Yapı, Güneşli Konutlar, G Plus, Divan Residence at G Plus ve G Marin Managed By Divan projelerinden sonra bu kez Tri G projesinin lansmanını 30 Eylül Salı günü Les Ottomans Hotel’de yaptı. Lansmanda konuşan Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök lansmanda yaptığı açıklamada; “Rotana ağırlama sektöründe bölgede öncü konumda bir firma. Bu iddialı projede böylesi değerli ve uzun süreli bir ortaklığa imza atmak, hem Mar Yapı olarak bizim için önemli hem de ülke ekonomisine katkısı bakımından değerli” dedi.
NASSER AL NOWAIS: TÜRKİYE TURİZMİNE YATIRIMLARIMIZ ARTACAK Rotana’nın Yönetim Kurulu Başkanı Nasser Al Nowais ise “Rotana, ilk Arap grubu. Bütün Arap ülkelerinden varız. Bir kararla bu ülkelerin dışına çıkmak istedik ve Türkiye’ye yatırım yapmaya karar verdik. Mar Yapı ile birlikte bu ülkedeki varlığımızı kuvvetlendirmek adına Tri G Rotana projesine imza atmanın heyecanını yaşıyoruz” dedi. Türkiye’nin Rotana için kritik öneme sahip büyüyen bir pazar olduğunu kaydeden Nasser Al Nowais, “Bu güzel ülkede turizme katkılarımız artacak” dedi.
Rotana Yönetim Kurulu Başkanı Nasser Al Nowais, Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök
CENTRO HOTELS BY ROTANA KONSEPTİ Centro Hotels by Rotana, bilinçli ve genç gezginler için fonksiyonellikle birlikte tarz ve konfor içeren bir yaşam biçimi vaat ediyor. Adından da anlaşılacağı gibi Centro Hotel binaları genellikle büyük şehirlerde, iş merkezlerinin kalbinde ve ticari merkezlere yakın noktalarda konumlanıyor. Tri G projesinin bir parçası olan Centro Hotel, konfor ve fonksiyonellik arayışında olan yeni nesil gezginlerin ihtiyaçlarını karşılamak ve kapsamlı spor salonu, SPA, iş merkezi, toplantı salonları, ücretsiz Wi-Fi gibi hizmetler sunmak üzere tasarlandı.
152 ODALI Körfez’in en büyük otel zincirlerinden biri olan Rotana ile yapılan görüşmeler sonucunda sermaye ortaklığı ile hayata geçecek olan Tri G Rotana projesinde, Mar Yapı yüzde 60, Rotana ise yüzde 40 paya sahip olacak. Merkezi bir konumda bulunan ve 7 bin metrekare arazi üzerinde inşa edilmesi planlanan simgesel proje, sekiz katta 152 odalı bir Centro otel, 17 katta toplam 153 adet rezidans, 2.500 metrekare ticari alan ve otelle rezidanslara ayrı hizmet verecek sosyal tesislerden oluşuyor.
70 MİLYON DOLARA MAL OLACAK Toplam 75 milyon dolar bütçeli Tri G Rotana, İstanbul’un en yoğun ve önemli iki ulaşım aksı olan D100 ve TEM otoyolunu birbirine bağlayan Basın
Ekspres Yolu üzerinde konumlanıyor. Basın Ekspres Yolu aynı zamanda Atatürk Uluslararası Havalimanı’nı şehrin geri kalan kısmına bağlayarak kente akışı sağlarken, üzerinden günde yaklaşık 200 bin aracın geçtiği bağlantı yolu olma özelliğini taşıyor.
ANITSAL BİR TASARIMA SAHİP Suyabatmaz Demirel tarafından, 30 katlı ve tek bir kule olarak tasarlanan Tri G projesi, 2013 yılında MIPIM’de Architectural Review’ın Future Project Awards ödüllerinde birincilik alan anıtsal bir tasarıma sahip. Tamamen üçgen, gökyüzünü işaret eder formda inşa edilecek Tri G Rotana projesi yalın tasarımıyla dikkat çekerken, her katında kullanıcıya yapılmış geniş kullanılabilir alanlarıyla da dikkat çekiyor.
KİRA GARANTİLİ REZİDANSLAR İki yıllık kira garantisiyle sunulan Tri G rezidansları, şimdiden yatırımcıların ön taleplerini almaya başladı. Rezidansların bir başka önemli özelliği ise yatırımcılar tarafından istenirse Rotana’nın farklı ülkelerde de kullanılan başarılı bir havuz sistemi, “Otel Apartmanları”na dahil edilebiliyor olması. Böylece daireler projede bulunan otel odaları gibi kullanılarak, yatırımcısına ek gelir de sağlayabilecek. Rotana’nın know-how’ı, otelcilik altyapısı ve rezervasyon ağı her bir rezidansı, yüksek potansiyele sahip birer yatırım aracına çevirebilecek. Bu sisteme dahil olmak istemeyenler ise rezidans hizmetlerini Rotana kalitesi ile alabilecekler. Tri G Rotana’da ticari alanlar ise tek bir katta bulunuyor ve 2500 metrekareden oluşuyor.
restaurant yeni yatırımlar 54 hotel & hi-tech
Türkiye spor turizminde yeni bir dönem başlıyor Özaltın Holding, Avrupa’nın en kapsamlı spor kompleksi “Gloria Sports Arena”yı Antalya’da kuruyor. Belek’te 105 bin m2’lik doğa harikası bir alan üzerine kurulan Gloria Sports Arena, açık, kapalı ve su sporları alanları, rehabilitasyon merkezi, 100 odalı oteli ve 50’den fazla branşta spor yapma imkanıyla profesyonel sporcu ve takımlar için yepyeni ve benzersiz bir deneyim sunacak.
T
ürkiye’de spor turizmi alanında yeni bir dönem başlatacak olan Gloria Sports Arena, 18 Eylül akşamı Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleşen görkemli bir lansmanla tanıtıldı. Özaltın Holding’in dev bir yatırımla hayata geçirdiği, Avrupa’nın ve Türkiye’nin en kapsamlı spor kompleksi olarak tasarlanan Gloria Sports Arena, sunacağı hizmetlerle birçok “ilki” yaşatacak.
HEPSİ BİR ARADA Dünyada benzeri olmayan “all-in one” (hepsi bir arada) konseptiyle Antalya Belek’te 105 bin
metrekarelik doğa harikası bir alan üzerine kurulan Gloria Sports Arena, 6.200 metrekarelik kapalı alandan oluşan tesislerde; atletizm, yüzme, jimnastik, boks, eskrim, judo, güreş, hentbol, basketbol, voleybol, masa tenisi, badmington, dans ve halter sporları için salonlar; açık alanında ise bir adet olimpik olmak üzere farklı özellik ve donanımlarda toplam 3 adet havuz, koşu parkurları, atletizm
DÜNYA DANS ŞAMPİYONASI GLORİA SPORTS ARENA İLE İLK KEZ TÜRKİYE’DE
sahaları, kumsal sporları sahaları, tenis kortları, tırmanma duvarları, çok amaçlı açık spor sahası ve çok amaçlı açık yeşil sahalar ile hizmet sunacak. Tesisin bünyesinde bulunacak 1600 seyirci kapasiteli atletizm stadyumu ise, atletizm sporcuları için eğitim alanı olarak kullanılmasının yanı sıra, turnuvalara ev sahipliği yapacak.
İÇİNDE 100 ODALI OTELİ DE OLACAK Yüksek teknik standartlarda donatılacak Gloria Sports Arena, bünyesinde bulunacak butik konaklama tesisi ve sağlık merkezi ile profesyonel sporcuların tüm kamp ihtiyaçlarına cevap verecek. 100 odalı oteli ve 50’den fazla branşta spor yapma imkanıyla profesyonel sporcu ve takımlar için yepyeni ve benzersiz bir deneyim sunacak olan Gloria Sports Arena’nın kapıları spora gönül vermiş tüm amatör sporculara da açık olacak.
NURİ ÖZALTIN: “TÜRKİYE TURİZMİNE DEĞER KATACAĞIMIZA İNANIYORUZ” Tanıtım gecesinde yaptığı konuşmada Gloria Sports Arena’nın Türkiye spor turizmi için bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özaltın, “Hızla değişen ve gelişen ülkemiz için Özaltın Holding olarak üzerimize düşen görevi yapmak üzere yola çıktık. Gloria Sports Arena ile Türkiye´nin bir spor merkezi olarak dünyada anılmasına ve sporcularımızın dünya çapında
Gloria Sports Arena’nın açılışını taçlandırmak için çok önemli bir etkinlik daha düzenlenecek. Bangkok’tan Prag’a, Stuttgart’tan Moskova’ya kadar dünyanın birçok ülkesinde düzenlenen ve büyük bir beğeni ile karşılanan en büyük dans yarışması organizasyonu olan Dünya Dans Şampiyonası, Türkiye’de ilk kez Gloria Sports Arena ev sahipliğinde düzenlenecek. Gloria World Open, 2122 Mart 2015 tarihinde yapılacak. Türkiye’nin ilk kez takvime dahil edildiği şampiyona bundan sonraki yıllarda da Gloria Sports Arena ev sahipliğinde gerçekleşmeye devam edecek.
başarılar kazanmasına zemin sağlamayı hedefliyoruz. Bu yatırımın aynı zamanda Türk turizm ve sporuna büyük değer katacağına inanıyoruz.’Yatırımımız aynı zamanda Türkiye’deki turizm alanlarını çeşitlendirme politikasında en önemli unsurlardan biri olan spor turizmine katkı yapacak olması beni ve ailemi gururlandırmaktadır.’’
restaurant yeni yatırımlar 56 hotel & hi-tech
Dedeman Bostancı’dan renkli açılış Dedeman Grubu yeni yıldızı Dedeman Bostancı’nın açılışını görkemli bir davetle kutladı.
E
vsahipliğini Dedeman Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rıfat Dedeman, Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Emrullah Akçakaya ve Dedeman Bostancı Genel Müdürü Nadir Kadakal’ın yaptığı, 500’e yakın kişinin katıldığı davette, misafirler keyifli bir gece geçirdi. Sunuculuğunu Ece Vahapoğlu’nun yaptığı davete Dedeman ailesinden Murat Dedeman, Banu Dedeman da evsahibi olarak katılırken Selin Habbab Özkaynak, Hediye Güral Gür ve Ebru Işık gibi cemiyet hayatının renkli simaları da gecede konuklar arasında yer aldı. Ritim Grubu’nun Türkiye’de ilk kez otel ekipmanları ve otel üniformaları ile gerçekleştirdikleri sıradışı performansları geceyi renklendirdi. Ceren Aksan & Eva String Trio Performansı ile devam eden gecenin sürprizi ise Model grubu oldu. Grup, şarkıları ile davete katılan iş dünyasının saygın isimlerini ve sektör profesyonellerini coşturdu.
ağırladığını kaydeden Rıfat Dedeman, “Önümüzdeki 10 yıl içinde 20’si Dedeman, 22’si Dedeman Park olmak üzere toplam 42 otel ile hizmet vermeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
EMRULLAH AKÇAKAYA: EKİP OLARAK ÇOK HEYECANLIYIZ
RIFAT DEDEMAN: HEDEFTE 42 OTELE ULAŞMAK VAR Gecenin açılış konuşmasını yapan Rıfat Dedeman, yeni otellerini Türk turizmine katmaktan dolayı gururlu olduklarını belirtti. Yurt içi ve yurt dışında faaliyet gösteren toplam 16 oteli ile Dedeman Grubu Otelleri’nin yılda yaklaşık 1 milyon misafir
Davette konuşan Emrullah Akçakaya ise, “Dedeman’ın başarı hikayelerine yenilerini eklemek ve ülkemizin en kıymetli yerel otelcilik markasını değişen ve gelişen, yerel ve uluslararası yeni pazarlara taşımak için çalışmalarımızı olanca gücümüzle sürdürmekten çok mutluyuz.” dedi. Akçakaya konuşmasında, “Önümüzdeki aylarda Dedeman Park Bostancı ve Moskova’da, Dedeman Park İzmailovo otellerimiz hizmete girecek. 2015 yılında İstanbul’da dördüncü otelimiz olacak olan, Kanyon alışveriş merkezinin yanında inşaatı süren Dedeman Park Levent otelimizde misafirlerimizi ağırlamaya başlayacağız” dedi. Dedeman Park Bostancı’nın 2015 yılında, 110 oda ile hizmete açılması ile birlikte Dedeman ve Dedeman Park markaları ilk kez Bostancı’da yan yana hizmet vermeye başlayacak.
Otelinize Özel
Karşılama Tepsileri
Welcome Tray
İsteğe uygun ebat ve model seçenekleri Meşe, ceviz, kayın masif ahşap veya lake Çalınmaya karşı korumalı su ısıtıcı klipsi
Bardaklarınıza ve su ısıtıcınıza göre ölçülendirme Otelinizin logo veya ismini uygulama
Demo Dekorasyon Mobilya Üretim A. Ş.
Fabrika-Showroom: İstanbul caddesi No: 16 Hadımköy, İstanbul Tel: 0212 771 3366
demo@demodek.com
w w w. d e m o d e k . c o m
restaurant yeni yatırımlar 58 hotel & hi-tech
Narven, Türkiye’nin ilk termal kasabasını Bolu’da kuracak 250 milyon Dolar’lık bir yatırımla inşa edilen, Türkiye’nin ilk termal kasabası Narven Termal Kasaba, Erpiliç, Rehber Yeminli Mali Müşavirlik, Çarıkçı Grup, GLS Genel Lojistik A.Ş., Nalçacılar AŞ. ortaklığıyla Bolu’da kurulacak.
Ş
ifaları suları ve yemyeşil doğası ile Türkiye’nin cennet köşesi Bolu’da hayata geçecek Narven Termal Kasaba, misafirlerini 3 nesil 4 mevsim ağırlamak için hazırlanıyor. Erpiliç, Rehber Yeminli Mali Müşavirlik, Çarıkçı Grup, GLS Genel Lojistik A.Ş., Nalçacılar A.Ş. ‘nin yatırımı Narven Termal Kasaba’nın tanıtım toplantısı 16 Eylül Salı günü The Ritz Carlton Hotel’de gerçekleştirildi. Narven Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ericek ve Narven İcra Kurulu Başkanı Halit Yıldız ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda projenin detayları ayrıntısıyla aktarıldı. Toplantıda konuşan Narven Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ericek, “Biz Türkiye’de doğa ve termal turizm ile ilgili ciddi bir eksiğin farkına vararak bu projeye başladık. Ve hızlı yol aldık. 2014 Ocak ayında inşaata başlamamıza rağmen birinci etabın büyük bölümünün kaba inşaatını tamamladık. Biliyorsunuz özellikle son dönemde trend doğaya dönük tatil... İnsanlar artık güneş, deniz, kum tatilinden farklı olarak
her mevsim tatil yapacakları alternatif lokasyonlar arıyorlar... İşte Narven bu arayışa cevap verecek bir sağlık ve tatil kasabası...” dedi.
TÜRKİYE’NİN İLK TATİL KASABASI Narven gerek sunduğu termal hizmetler ve sosyal imkânları, gerekse mimarisi ve doğası ile Türkiye turizmine, 4 mevsim potansiyel oluşturulmasına yönelik yepyeni bir anlayış getirecek. Narven Termal Kasaba, 450.000 m² alana inşa edilen, çevreye ve doğal yaşama karşı son derece saygılı mimarisi ile Bolu’yu bir “cazibe merkezi” haline getirecek. Proje kapsamında, kasaba meydanı, villaları, rezidansı, oteli, fizik tedavi ve rehabilitasyon üniteleri ve kongre merkezi ile Narven Termal Kasaba, bir turizm yatırımından fazlasını sunuyor.
230 OTEL ODASI OLACAK Misafirlerini 1’er haftalık zaman dilimlerinde hisseli gayrimenkul sistemi ile ağırlayacak olan Narven, 1250 adet daire, 150 adet rezidans daire ve 230 otel odası ile toplamda 7.200 yatak kapasitesine sahip olacak. Mimari projesi 2 etap olarak hazırlanan Narven’in ilk etabının ilk bölümü 2015 yılı Aralık ayında misafirlerini ağırlamaya başlayacak.
restaurant yeni yatırımlar 60 hotel & hi-tech
Dubai’de evinizden uzakta lüks ve rahat bir ev: JW Marriott Marquis Hotel BAE’nin en büyük oteli olan JW Marriott Marquis Hotel, konuklarına Dubai’de evden uzakta lüks ve rahat bir ev deneyimi sunuyor.
J
W Marriott Marquis oteli, oldukça göz alıcı ikiz kuleler şeklinde olup Dubai’nin iş merkezi olan Sheikh Zayed Road ile Business Bay denilen alan arasında yer alıyor. Kulelerin şekli Arap kültüründe derin bir yeri olan hurma ağacından esinlenerek yapılmış. 1608 odalı olan otel bölgenin hem iş hem de eğlence ve tatil için en fazla tercih edilen yerlerinden birisi. En üst seviyede konfor sunan otel, teknoloji, hizmet ve iş imkanları açısından çok ideal bir konaklama mekanı… Candan hizmet ve muhteşem tatlarıyla otel Marriott portföyü içerisinde en özellikli ve hoş bir halka olarak yer alıyor. Yer aldığı elit iş dünyası ortamı içinde bölgenin ikonu gibi dikilen kuleleriyle müstesna iş imkanları, şahane restoranları ve dünya çapında Saray SPA ve Sağlık Kulübü gibi özellikleri ile rahatına düşkün olanların gözdesi bir destinasyon.
ÇEVREYE DUYARLILIKTA PAZAR LİDERİ BAE’nin en büyük oteli olan JWMM aynı zamanda çevreye duyarlılıkta pazarın lideri unvanını da sahip. BAE’nde bulunan en büyük çap ve ölçekte olmasına rağmen ve Dünyanın En Uzun Oteli resmi ismine rağmen Emirates’in olan JW Marriott Marquis Dubai
çevreye bağlılıkta da ISO 14001 Sertifikası alarak önde gidiyor. JW MM Birleşik Arab Emirlikleri’ndeki büyük oteller arasında bu belgeyi alan ilk otel olmakla çevreye karşı sorumluluğunu ve çevre bilincini ispatlamış oldu. Bu otel kendi zinciri içinde de dünya çapındaki 67 Marriott Marquis arasında açılıştan iki yıl gibi kısa bir zaman sonra bu ödülü alabilen ilk otel. Ödül özellikle bölgenin önde gelen toplantıları, teşvikleri, konferansları ve etkinlikleri açısından ayrıcalıklı bir başarı zira 1608 suit ve normal odası, 14 yeme içme tesisi ve 8000 metrekare etkinlik alanı ile bu sorumluluğu ispatlamak kolay bir şey değil.
BILL KEFFER: DUBAİ TURİZMİNE KATKIMIZ BİZİ GURURLANDIRIYOR 18 Eylül 2014 tarihinde ödülü alan Genel Müdür Bill KEffer şöyle konuştu: “Bu, hem BAE ağırlama sanayisinde pazarın lideri konumunda olan hem de dünya çapındaki JW Marriott Marquis otelleri içinde lider olan JW Marriott Marquis için çok büyük bir başarı. ISO 14001 belgesi mülk liderlerimizin çok yoğun çalışma ve 1450 çalışanın büyük gayretlerinin doğal bir sonucu olarak kazanıldı. Bu başarıdan dolayı sadece çevreye olan sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmaktan değil, aynı zamanda Dubai’nin ağırlama sektörüne katkıda bulunmuş olmaktan dolayı haklı bir gurur duyuyoruz.”Foto altı: Mühendislik Direktörü Jon Furness, JW Marriott Marquis Genel Müdürü Bill Keffer (soldan sağa)
restaurant new investments 62 hotel & hi-tech
JW Marriott Marquis Hotel Dubai, a luxury and comfortable home away from home The JW Marriott Marquis Hotel Dubai is housed in a stunning twintower complex located between the Sheikh Zayed Road in the west and Business Bay to the east. The form of the towers is inspired by the date palm, a symbol highly evocative of the Arabian culture, and replicates in its detailing the trunk of the palm.
T
he 1,608-room JW Marriott Marquis Hotel Dubai is one of the region’s most desirable destinations for business and leisure travellers. Featuring the highest level of comfort, technology, personal service and cutting edge business facilities for discerning travellers, the JW Marriott Marquis Hotel puts Dubai firmly on the global business destination map. Synonymous with intuitive service and refined taste, the JW Marriott Marquis designation is reserved for the finest properties in the Marriott portfolio. Elevated above Dubai’s business district on the Sheikh Zayed Road, the JW Marriott Marquis Dubai resides in the Business Bay area. Spanning two iconic towers, the hotel features exceptional event and business facilities, an enticing array of bars and restaurants and the world class Saray Spa and Health Club.
AS HE UAE’S LARGEST HOTEL JWMM RECOGNIZED AS MARKET LEADER IN ENVIRONMENTAL EXCELLENCE Despite the size and scale of the largest hotel in the UAE and official title of World’s Tallest Hotel, Emirates owned JW Marriott Marquis Dubai is leading the way in environmental excellence, gaining the coveted ISO 14001 Certification for outstanding environmental practices. The JW Marriott Marquis Dubai is the first large hotel in the UAE to receive the certification, a statement of its deep commitment to environmental responsibility and sustainability. The hotel is also the first JW Marriott among 67 properties globally to receive the award, a notable achievement within two years of opening. The award is a particularly distinguished achievement for the region’s leading Meetings, Incentives, Conference
and Events hotel, because of the scale of the iconic property which boasts 1,608 suites and rooms, 14 food and beverage outlets and 8,000 square meters of event space. The renowned ISO 14001 Certification details optimum requirements for environmental management systems within companies, and certification is gained by effectively implementing policies, procedures and systems that follow and meet ISO standards. Assessed by a third-party certification body British Standards Institution (BSI), the UK’s leading inspection, verification, testing and certification organization, ISO14001 is the hallmark of an environmentally responsible company dedicated to reducing carbon footprint. In order to achieve the certification, multiple waste management and sustainability systems were implemented by the luxury Dubai hotel, and all JW Marriott Marquis Dubai associates participated in environmental training and departmental audits. The primary goals of JW Marriott Marquis Dubai’s environmental policy include reducing consumption of natural resources and energy, reducing global waste, improving discharges and industrial waste management and increasing respect of environmental regulations. Upon achieving the certification on Thursday 18th September, General Manager Bill Keffer commented; “This is a huge success for the JW Marriott Marquis Dubai, both as a market
leader in the hospitality industry of the UAE, as well as among the 67 strong JW Marriott hotels globally. The ISO 14001 certification is the culmination of a colossal amount of work from our property leaders and a concerted effort from the entire staff of 1,450 associates to make this ongoing initiative work. We are immensely proud of this achievement, not only because it shows our commitment to Corporate Social Responsibility, but also because it builds on the many existing successes of Dubai’s hospitality industry. Now we can also add Environmental Excellence to our achievements, something that the region is working hard to develop and be recognized for”. Since the November 2012 opening, the JW Marriott Marquis Dubai has been awarded an astonishing 22 industry and media awards, now adding ISO 14001 Certification to its list of attributes. Guests of this City Centre Dubai hotel can also participate in eco-friendly initiatives at the property including the Linen Program and Green Events, launched by Marriott in June 2009 and focusing on the use of eco-friendly meeting materials and menus featuring organic food. The JW Marriott Marquis Dubai has also recently invested in a plot of farmland in the UAE, where organic fruits and vegetables are grown exclusively for the on property restaurants. The ISO 14001 Certification and Award supports both the efforts of Dubai Government and of Marriott Internationals Global Environmental Strategy. “We are so proud of the JW Marriott Marquis Dubai for this great achievement,” said Mitzi Gaskins, Vice President and Global Brand Manager for JW Marriott Hotels & Resorts. “Since opening its doors two years ago, the JW Marriott Marquis Dubai has grown to epitomize the JW Marriott brand with its breathtaking design and service excellence. Now standing as not only the tallest hotel in the world, but as the first JW Marriott property to receive this coveted environmental certification, the JW Marriott Marquis Dubai is truly poised for greatness.”
restaurant iş’te kadın 64 hotel & hi-tech
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
Hayal ettiği kadar samimi, sıcak, sevgi dolu
Bahar Karaca ile düşlerin yeşerttiği turizm yolculuğu
“İşe başladığım ilk gün, ayakta kaç saat kaldım hatırlamıyorum, tuvalette dakikalarca ağladığımı bilirim. O gün belki zorlu geçti ama çok kısa bir zamanda anladım ki ‘Mentorum’ dediğim Vera Manoukian’ın da söylediği gibi ben bu iş yaratılmışım ve otelciliği daha çok seveceğim…”
O
telcilikle ilk defa bir dizi karakterine duyduğu hayranlıkla tanıştı aslında. Çocukken hep ‘Hotel’ dizisindeki ‘Christine’ olmayı hayal etmişti. Onun gibi içten, samimi, sıcacık gülümseyen ve sevgi dolu bir otel müdürü olmaktı düşlediği… Belki çocukçaydı, orada kalmalıydı ama birgün yolu hoş bir tesadüfle yine turizmle buluştu… Boston’da finans eğitimi aldıktan sonra bir dönem internet sektöründe satış alanında çalışan Bahar Karaca şimdilerde Regent Wall Street Hotel ile başlayıp, W Otelleri ile devam eden turizm yolculuğunu The House Hotel Bosphorus Genel Müdürlüğü ile taçlandırıyor. Bu ilgi çekici yolculuğu genç ve başarılı otel yöneticisi Bahar Karaca ile yaptığımız samimi söyleşimiz ile sayfalarımıza taşıdık.
Bahar Hanım, otelcilikle ilk nasıl tanıştınız? Ben üniversiteyi Boston’daki Babson College’da finans üzerine okudum. Okuldan mezun olduktan sonra birçok arkadaşım gibi çalışmak için New York’a taşındım. Kariyerimin ilk birkaç yılı otelcilikten tamamen uzakta, internet sektöründe geçti. O zamanlar hedefim kendi şirketimi kurmaktı. Çünkü finansın yanında girişimcilik eğitimi de almıştım. İlerleyen zamanlarda ya aile işim olan tekstil ile devam edecek ya da dediğim gibi kendi işimi kuracaktım. O dönem New York’da internet sektörüne yönelik çok sayıda küçük şirket kuruluyordu. Amacım, küçük bir işletmede işe başlayıp, sektörü öğrenmekti. Neredeyse dört buçuk yılım bu şekilde geçti. Başından kendime bir hedef koymuştum ve emin adımlarla da yürüyordum. Fakat aradığım şey tam olarak o değildi sanki. Hala bir arayış içerisinde gibiydim. Tam da o dönemde hoş bir tesadüfle turizm sektörüyle tanıştım. Otelciliğe adım atacağım Regent Wall Street Hotel’in genel müdürü ile kısa bir sohbetim oldu. O sohbetin sonunda ise sonradan aynı zamanda benim mentorum olacak kişi bana “Senin mutlaka otelci olman lazım çünkü sen bu iş için yaratılmışsın” dedi.
Bu sözünü hangi düşünce ve öngörüleriyle destekledi, biraz daha açabilir misiniz? Sizde turizmci olmak adına ne tür bir ışık görmüş olmalı? O konuşmada tamamen yapımla alakalı şeyler söyledi. Hizmet ve servis sektöründe olmanın bence en önemli faktörü, insanları mutlu etmeyi sevip sevmediğiniz. Bence bu kadar net. Bu olgular içinizde var mı yok mu, asıl önemli olan bu. Çünkü hizmet-servis sektörü bu demek. Güldüğünüzde gerçekten gözünüzün içi gülüyor mu, samimi misiniz, insanlarla doğru iletişim kurabiliyor musunuz? Kulakları çınlasın, sanırım o kişi de bunu bende hissedebildiği için iyi bir turizmci olacağımı söylemişti.
Peki bundan siz nasıl bir sonuç çıkardınız? Ben şoktaydım tabii. Çünkü o ana kadar otelciliği hiç düşünmedim. O yüzden benim için enteresan olmuştur ve hayatta önünüze çıkan tesadüfler de aslında çok önemlidir. O sohbet esnasında okumaktan büyük keyif aldığım ‘Hotel’ adlı kitaptan da bahsettiğimi hatırlıyorum. 1980’li yıllarda Amerika’da dizisi çekilen Arthur Hailey’nin yazdığı bir kitaptı ve konusu San Fransisco’da çok lüks bir otelde geçiyordu. Ben o dizideki otel müdürünü canlandıran Christine karakterine hayrandım.
Christine nasıl bir karakterdi? Bir otel müdürü olarak en çok neyine hayranlık duymuştunuz? Harika bir karakterdi. Gülünce gözlerinin içi gülerdi adeta. Ekibin de çok sevdiği bir insandı. İletişimi çok sıcak ve samimiydi. Misafirleri de ona bayılırdı.
Çocukluğumda “Ben de büyüyünce Christine olacağım” diye hayaller kurduğumu anımsıyorum. Ve biz o sohbet esnasında bu kitaptan ve bana hissettirdiklerinden bahsettik ve ben kendimi bir anda otelciliğin içinde buldum. Benim için gözü kara bir karardı, sonuçta işinizi gücünüzü bırakıp bilmediğiniz bir sektöre adım atıyorsunuz. Sonuç itibariyle 2003 yılında Regent Wall Street Hotel’in ön bürosu ve misafir ilişkileri departmanında işe başlamış oldum.
Regent Wall Street Hotel’deki görevinize gelmeden önce merak ettiğim, hayranlık duyduğunuz Christine karakterini iş yaşamınızda kendinize rol model olarak aldınız mı? O sonuçta benim çocukken çok etkilendiğim hayali bir karakterdi. Ama şu da bir gerçek ki, iyi bir turizmciyi yansıtan bir karakterdi. Çünkü sıcaktı, samimiydi, pozitifti, güçlü ve etkili bir iletişimi vardı. Bazı insanlar vardır, kendisinden müthiş bir elektrik alırsınız. Christine’in de öyle bir görüntüsü vardı ki bence turizm sektöründe de bunlar önemli argumanlar.
Anti parantezle, siz nasıl bir yöneticisiniz? Kendinizi anlatmak biraz zor gelebilir ama bir otel genel müdürü olarak bize kendinizi kısaca nasıl anlatırsınız? Benim kendime ilke olarak edindiğim iki temel nokta var, bunlardan bir tanesi adil olmak. Ben adil bir yönetici olmaya çalışıyorum. İkincisi de şeffaf olmak. Şeffaflık hem yönettiğiniz ekip hem de misafirleriniz tarafından çok kolay hissediliyor. Ekibimle aramda çok kuvvetli bir bağ var. Çünkü aramızdaki ilişki saygı ve sevgiye dayalı. Bence zaten iyi bir iş ilişkisinin temeli de bu. Tabii ki daha yolun çok başındayım, öğrenecek çok şeyim var. Ben iyi bir yönetici olmaktan çok, iyi bir lider olmayı amaçladım hep ve şimdi de onu öğrenmeye çalışıyorum.
Tekrar Regent Wall Street Hotel’e geri dönecek olursak, otelde ilk iş gününüz nasıl geçti, o güne dair neler hatırlıyorsunuz? İşe başladığım ilk gün, ayakta kaç saat kaldım hatırlamıyorum, tuvalette dakikalarca ağladığımı bilirim. İnsan doğası gereği koşullara bir şekilde uyum sağlayabiliyor, ben de adaptasyon konusunda başarılı olduğumu düşünüyorum. İlk gün çok zorlu geçti ama çok kısa bir zamanda anladım ki mentorumun da dediğim gibi ben bu iş yaratılmışım ve otelciliği daha çok seveceğim…
Turizmin en çok nesini sevdiniz? Bu meslek insanda nasıl bir yaradılış gerektiriyor? Herhalde turizmin en çok dinamizmini sevdim. Otelcilik, bir günü diğeriyle aynı bir iş asla değil. Her günü çok farklı, tanıştığınız insanlar apayrı… Ben kendimi hiçbir
restaurant iş’te kadın 66 hotel & hi-tech
zaman masa başı işinde ya da bir ofiste hayal etmedim zaten. Bu anlamda çok doğru bir iş tercihi yaptığımı düşünüyorum. Allah herkese de nasip etsin diyorum. Sadece maddi kazancından da bahsetmiyorum, önemli olan sizi her bakımdan tatmin edecek ve besleyecek bir meslek olabilmesi. Regent Wall Street Hotel’de altı ay kadar çalıştım. Hatta bunun içine Uruguay’daki bir otel açılışı da girdi. Akabinde New York’taki beş tane W Oteli’ne Satış Müdürü olarak atandım. Tamamen eğlence sektörüne yönelik bir işti. W Otelleri yaklaşık 4 yıl sürdü. Benim için sıra dışı bir deneyimdi, çok değerliydi. Çünkü konseptleri aynı ama lokasyon ve segmentleri farklı beş ayrı otel satıyordum.
Turizme yeni başlamış biri olarak bu size ağır gelmedi mi? Beş farklı oteli satma fikrine kendinizi nasıl alıştırdınız? Tabii ki zor geldi ama da çok eğlenceliydi. Bence kişi
içinde bulunduğu rahatlık noktasını yeri geldiğinde terk edebilmeli. Neyse ki ben onun devamlı dışında kalmayı başardım. Bahsettiğim hep bir tetikte olma hali, tedirginlik asla değil. Şöyle anlatayım, hayatta yeni şeyler öğrenmek ve motive olabilmek adına sürekli tetikteydim. Çünkü insan o rahatlık alanı içinde kaldığında körleşebiliyor. New York’taki teklifi kabul etmem büyük bir riskti. Otel satışı tecrübesi olmayan bir insanın beş ayrı oteli satmayı kabul etmesi de gerçekten büyük bir riskti. Fakat beni işe alan patronum bana açıkça şunu söyleyebilmişti: “Ben seni otelcilikteki kısa süren operasyon tecrüben için değil, üniversiteden mezun olduktan sonra paldır küldür girdiğin internet satış tecrüben için alıyorum.” Sonradan bana ne kadar doğru bir karar verdiğini söylediğinde ne kadar mutlu olmuştum, anlatamam.
İnternet satışından sonra otel satmak nasıl bir deneyim oldu? Satışta önemli olan ne sattığınızdan çok sattığınız şeye olan inancınız. Ben satılan şeyden çok satışa olan inancın önemli olduğuna inandım hep. Bu bir servis de olabilir, hizmet de, aynı şekilde ürün de… Çünkü karşınızda muhatap olduğunuz misafirinizle aranızdaki hukuka sıkı sıkıya bağlı olduğunu düşünüyorum. Misafirinizle iyi ve uzun süreli bir ilişki kurabiliyorsunuz, aradaki elektrik, kimya çok önemli. Bu anlamda ne sattığınızın da çok bir önemi kalmıyor. Otel satışında en temel nokta, misafirlerinize sağlayacağınız güven ve samimiyet duyguları. Münferit rezervasyonlar için lokasyon çok önemli. Bir otele gittiğiniz zaman rahat etmeniz de çok önemli. Bir de şu var, insanlar bazen en temel olguları unutabiliyorlar. Hepimiz insanız, herkes kendini özel ve rahat hissetmeyi sever. Bu yüzden otel satışını çok iyi bilmememe rağmen herhangi bir adaptasyon problemi yaşamadım. Zor ama çok eğlenceli oldu.
New York’tan ayrılmanızın ve Türkiye’ye dönüşünüzün de enteresan bir hikayesi var mı? New York’tan vize yüzünden ayrıldım. O sırada Serdar Bilgili’nin sahibi olduğu W İstanbul’un açılış hazırlıkları vardı ve Starwood’daki üst düzey yöneticiler New York’tan İstanbul’a transferimi uygun gördüler. Bunun da en büyük sebebi, Türk olmam ve markayı tanımamdı. Ben de 14 yılın ardından bavulumu toplayarak İstanbul’a kesin dönüş yaptım. W İstanbul’un açılış ekibinde, Satış&Pazarlama Direktör Yardımcısı olarak göreve başladım. Otelciler için açılış çok önemli bir tecrübedir, siz de takdir edersiniz. Benim için hem çok keyifli hem de ekstra zor bir
tecrübeydi. Çünkü W İstanbul, Avrupa’nın ilk W Oteli. W ruhunu Avrupa’ya, İstanbul’a adapte etmek çok zordu. Fakat orası çok özel bir mekan. Akaretler Sıraevler inanılmaz güzellikte bir mimari yapı ve geçmişe sahip. O yüzden orada olmaktan büyük mutluluk duydum.
İstanbul’daki profesyonel ilk tecrübeniz W İstanbul olmuş. Yurt dışı tecrübelerinizle bunu nasıl kıyaslarsınız? New York’takinden çok farklıydı tabii ki. Bence gittiğiniz her yerin kendine has zorluk ve kolaylıkları var. Bu anlamda mukayese etmeyi çok doğru bulmuyorum. Sonuçta İstanbul doğduğum ve büyüdüğüm bir şehir, vatanım. O yüzden çok kolay benimsedim ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. 2008 Nisan’ında çok güzel bir açılış yaptık. W İstanbul’da yaklaşık 3 yıl çalıştım. Satış ve Pazarlama Direktör Yardımcılığı’ndan sonra aynı işletmede PR& Pazarlama Direktörü olarak görevime devam ettim. O sürede çok şey öğrendim. İlk önce Türkiye’deki profesyonel çalışma hayatına dair önemli kazanımlarım oldu. İkinci olarak, özellikle W gibi farklı bir tecrübe satıyorsanız onu tornadan çıkmış gibi Amerika’dan başka bir ülkeye getirip koyamıyorsunuz. Bir şekilde değiştirmeniz, adapte etmeniz gerekiyor.
The House Otelleri ile nasıl tanıştınız? Zaten binayı çok iyi biliyordum. Çünkü mülk sahibi sevgili Rıfat Edin arkadaşım. Çok enteresandır, 2002 yılında New York’tan İstanbul’a geldiğim tatilim sırasında Rıfat Edin bu binayı bana gezdirmişti. O zamanlar Saray Mimarı olarak bilinen Simon Balyan’ın kendisi için yaptığı bir evdi. İnanın sorsanız, gelip buraya otel açacaksın diye, asla inanmazdım. Çünkü o zamanlar aklımda ne otelcilik vardı ne de İstanbul’da yaşamak… Sonrasında House Cafe ve Otelleri’nin ortağı, benim çok sevdiğim Canan Özdemir’le bir sohbet esnasında bir araya geldik. Konuşurken Ortaköy’de House Cafe’nin üstündeki binayı House Otel’in 3. oteli olarak açmayı düşündüklerini paylaştı ve bize katılır mısın diye sordu. Ben de bu teklif karşısında ilk olarak akıl hocam dediğim mentorum Vera Manoukian’a bir e-mail attım. “23 odalı bir butik otel var, onun genel müdürlüğünü teklif ediyorlar, yapabilir miyim, sen ne diyorsun?” diye sordum. Böyle anlarda iç sesinizin ne söylediği de çok önemli. Benim iç sesim bana “Hiç düşünme ve yürü git” dedi. Aynı şeyi Vera da söyledi. “Yapabileceğini biliyorsun, arkana bakma ve kollarını sıva, çok çalışacağını bil.” Ben de zaten çalışmayı çok seviyorum ve böylece 2011 yılında The House Hotel Bosphorus’un Genel Müdürü olarak işe başladım.
House Otel markası Ortaköy’e ve İstanbul turizmine sizce nasıl bir değer katıyor? Belki biz İstanbul’da yaşadığımız için bazen bunu unutabiliyoruz, pencereden baktığınızda Ortaköy Cami, Boğaz ve bir köprü manzarası ile karşı karşıya geliyorsunuz. Bunlar İstanbul’un en ikonik değerleri, simgeleri. Dolayısıyla böyle bir konumda bulunmak çok özel. Hele ki Simon Kalfa gibi tarihi özelliği olan bir yapı üzerisindesiniz, paha biçilmez… İş olarak nereye giderim, ne yaparım bilmiyorum ama kişisel hedeflerim arasında şu var, bildiklerimi öğretmek istiyorum. Belki bunu söylemek için çok erken, daha gideceğim çok yol var, yemem gereken ekmek var. Ama bir şekilde ilerleyen zamanlarda bildiklerimi genç arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum, bu benim için çok önemli.
Bundan sonrası için kendinize ne gibi hedefler koydunuz? İnanın şu anda çok net planlar içinde değilim. House Otel markasını çok seviyorum. Markaya çok inanıyorum. Bizim iddiamız, hitap ettiğimiz misafir kitlemiz. Bu profil seyahat etmeyi çok seviyor, özel tecrübelerden hoşlanıyor ve yeme - içmeye, tasarıma ayrı bir önem veriyor. House Oteller de direkt olarak bu misafir profiline hitap ediyor zaten. Bu markaya hizmet etmekten son derece mutluluk duyuyorum.
restaurant hijyen 68 hotel & hi-tech
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
Sealed Air’in iş birimi Diversey Care 2015’te de yeni ürün ve sistemleriyle iddialı! Sealed Air iş birimi Diversey Care, endüstriyel temizlik sektörünün dünyaca ünlü organizasyonu ISSA Interclean Fuarı’nda 2015 yılına damga vuracak yeni ürün ve sistemlerini tanıttı.
I
SSA Interclean Fuarı’na katılan Sealed Air iş birimi Diversey Care, ilk kez lansmanını gerçekleştirdiği yeni ürün grupları ve sistemleri ile sektörün beğenisini topladı. Türkiye ve dünyada profesyonel temizlik ve hijyen sektöründe Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarıyla faaliyetlerine hız kazandıran firma, 2015 yılında ürünlerden çok yeni sistem ve projeleriyle sektörde yer almak istiyor. Sealed Air iş birimi Diversey Care’in yeni ürün ve sistemleri ile beraber fuara ilişkin değerlendirmelerini Pazarlama Yöneticisi Müjde Bayraktar Hamza ile konuştuk.
ISSA Interclean Fuarı, Sealed Air iş birimi Diversey Care için nasıl geçti? Fuarda hangi ürün ve sistemlerle yer aldınız? Firmamızın, Food Care, Product Care ve Diversey Care olmak üzere üç ayrı iş birimi mevcut. Fuarda özellikle ‘Diversey Care’ iş birimi içerisinde yer alan ürün gruplarımız ve sistemlerimiz ile yer almak istedik. Bunlar herhangi bir lansman çalışmasıyla henüz müşterilerimize duyurusunu yapmadığımız yepyeni ürünlerdir. Artık biliyorsunuz, müşteri beklentileri ve tercihleri daha ekonomik ve çevreci ürünlere doğru kaymakta. Sealed Air olarak da sürdürülebilirlik ilkemiz
doğrultusunda, bu beklentileri karşılayacak ürün ve sistemlerimizle müşterilerimizin çözüm ortağı olmaya devam edeceğiz. Fuarda tanıtımını yaptığımız yeni ürün, sistem ve makinelerimiz, TASKI, Suma ve Clax markalı ürün gruplarımız içinde yer almaktadır.
Bahsettiğiniz ürünleri biraz daha detaylandırır mısınız? İşletmelere sağladığı avantajlar neler? Ürünlerimiz konsantre, çevreye duyarlı ve kullanımı kolay ürünler. Bu ürünlerin işletmelere en büyük avantajı ise, sürdürülebilir, verimliliği artıran ve maliyet etkinliği sağlayan ürünler olması. Ayrıca ürünlerin ambalaj yapılarının küçük olması stoklama ve lojistik anlamda kullanıcısına avantaj sağlarken, geri dönüşümlü ambalajları ile atık ambalaj tasarrufu sağlamaktadır. Aynı zamanda konsantre ürünlerimiz için kullandığımız ekipman ve dozajlama sistemlerimiz ile atık ürün tasarrufu da sağlanmaktadır. Ürün ve ekipmanlarımızın kolay kullanım
bir elmas kesimi ve Sealed Air’in sembolünün üç ana bacağını sembolize ediyor. Ürünlerde Sürdürülebilirlik, Performans ve Maliyet Etkinliği olmazsa olmazları esasına dayalı olarak kurguladık. Performansın açılımı, ürün performansı ve verimliliğine dayanıyor. Hem müşteri hem çalışan hem de kendi şirketindeki çalışanın verimliliğini kapsıyor.
Sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılık performansın temel dayanakları. Bizler için ürünü satmak kadar satış sonrası müşteri memnuniyeti de önemli bir hizmet kriteri…
avantajı, kullanıcının eğitim ihtiyacını minimum düzeye indirirken çalışan personelin iş verimliğini arttırmaktadır.
Fuarda bu ürünlerin dışında işletmelere ne tür sistemler sunuyorsunuz? Bizim için de çok yeni olan, TempTRIP, SmartView, Öğrenme Yönetim Sistemi ve iMAP isimli yeni ürünlerimizi sunuyoruz. Örneğin; TempTRIP, özellikle soğuk zincir dahilinde taşınan ürünlerin sıcaklıklarını koli bazında takip ederek, hem ürünlerin güvenli ortamda taşınmasına hem de tedarikçi performansını değerlendirmeye yardımcı olur. SmartView ise, günlük temizlik operasyonlarının, tamir ve bakım taleplerinin dijital ortamda raporlanmasını sağlayarak, çalışanlar ile yöneticiler arası iletişim sağlar. Sistem dahilindeki raporlar, çalışan performansını ve alanların temizlenme sürelerini analiz ederek geliştirmeler yapmaya olanak sağlar. Öğrenme Yönetim Sistemi, çok sayıda çalışana sahip ve işe giriş-çıkış döngüsü fazla olan işletmelerde eğitim ihtiyaçlarını karşılamaya yarayan online bir eğitim platformudur. Son olarak iMAP sistemi de, sektörlere özel hazırlanan denetim formları ve raporlama sistemini işletmelerin kullanımına sunarak, işletmelerin kendi denetim mekanizmalarını kendilerinin oluşturmasına yardımcı olur.
Fuarda konsept olarak neyi benimsediniz? Standınızda firmanızın üç ayaklı bir şemasını ön plana çıkardığınızı görüyoruz. Fuarımızın ana konsepti, Trillian. Bu aslında özel
İkinci ayağımızda Maliyet Etkinliği var, o da şöyle, artık işletmeler kendilerine maliyetin ön planda olduğu bir çalışma sistemi kuruyorlar. Tabiî ki kalite ve çevreci olmaktan ödün vermeyen işletmeler mevcut. Biz artık müşterilerimizle fiyatı konuşmak yerine, maliyetlerini nasıl azaltabilecekleri üzerine odaklanıyoruz. Üçüncü ayağımız ise sürdürülebilirlik. Ürünlerimizi daha konsantre, daha çevreci, enerji ve su tasarrufunu göz önünde tutarak geliştiriyoruz.
Fuardan yenilikçi ve mevcut ürünlerinizle nasıl bir geri dönüşüm bekliyorsunuz? Sealed Air iş birimi Diversey Care olarak yeni
Sealed Air’in iş birimi Diversey Care Pazarlama Yöneticisi Müjde Bayraktar Hamza
restaurant hijyen 70 hotel & hi-tech
lansman ürünlerimizi etkili bir şekilde tanıtma fırsatı bulduğumuz bu fuarda müşterilerimizin yoğun ilgisi bizleri memnun etti. Biliyorsunuz, geçtiğimiz yıllarda Diversey, Sealed Air tarafından satın alınarak çok güçlü bir yapı oluşturmuştu. Bu anlamda Ar-Ge ve teknololojiye önemli ölçüde yatırım yapıyoruz. Son dönemde gerek Türkiye gerekse yurt dışı operasyonlarımızda müşteri beklenti ve taleplerini karşılayacak ürünlerimiz ile sektörden beklediğimiz olumlu geri dönüşleri alacağımızı düşüncesindeyiz.
Önümüzdeki yıla ilişkin plan ve projelerini de paylaşır mısınız? Yeni yılda işletmeleri neler bekliyor? Biraz önce bahsettiğim, fuarda ilk kez lansmanını yaptığımız ürünler ve sistemler 2015 yılında odaklanacağımız ilk konu.Biz yeni ürünlerimizi yılsonu itibariyle sektörle paylaşmaya başladık. Bundan sonraki süreçte ürün gamımızı genişletmeye devam edeceğiz.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mı? Turizm ve konaklama sektöründe son zamanlarda önemli bir risk oluşturan Lejyoner Hastalığı’ndan bahsetmek isterim. Legionella bakterisinin sebep olduğu ‘’Lejyoner Hastalığı’’; günlük yaşantımızda adını çok sık duymadığımız ancak son zamanlarda haber bültenlerinin başlıklarında da yer alan ciddi bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hastalık daha çok ‘’Klima Hastalığı’’ olarak da bilinmektedir. Klimaların filtre sistemlerinde, uygun nem ve ısıda çoğalan bakteriler buralardan ortam havasına dağılarak hastalık yapıcı seviyeye ulaşabilmektedir. Ayrıca otel, hastane gibi büyük yapıların su sistemlerinde de (soğutma kuleleri, su depoları, su dağıtım kanalları)
bulunabilen Legionella bakterilerinin neden olduğu hastalık, özellikle turizm sektöründe önem verilmesi gereken hastalıkların başında gelmektedir. Bu hastalığın septomları, gribal enfeksiyonlar ile benzerlik gösterdiğinden hastalığın farkına varılmaması ve teşhisinde geç kalınması insan sağlığına ilişkin ciddi bir tehdit oluşturmakta hatta risk gruplarına göre ölümlere sebebiyet vermektedir. Biliyorsunuz ülkemizde de bu hastalığa ilişkin ölüm vakaları da oldu. Bu bakteriye yakalanma riskinin en yoğun olduğu alanlar; oteller, hastaneler, okullar, spor alanları ve restoranlar gibi ortak alanlar. Dünya Sağlık Örgütü, hastalığın bulaşıcı etkisinin en fazla konaklama sektörü ve hastaneler olduğunu açıkladı. Tüm hastalıklar ile mücadelede en önemli tedbir önleyiciliktir. Bu anlamda bizimde firma olarak müşterilerimize sunduğumuz Divergard markası altında ürünlerimiz mevcut. Ayrıca çalıştığımız otellere konuyla ilgili çeşitli bilinçlendirme eğitimleri de veriyoruz. Bunun yanı sıra Lejyoner Hastalığı ile ilgili ürünün dışında bir broşür de hazırladık. Bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz.
restaurant hijyen 72 hotel & hi-tech
LG Ticari Çamaşırhane Ekipmanları seminer düzenledi 2013 yılından bu yana Türkiye pazarındaki ticari faaliyetlerini sürdüren LG Ticari Çamaşırhane Ekipmanları, Taksim Elite World Hotel’de düzenlediği seminerle 22 alık faaliyetlerinin bir değerlendirmesini yaptı.
L
G Ticari Çamaşırhane Ekipmanları, Ağustos ayı sonunda Taksim Elite World Hotel’de bir seminer gerçekleştirdi. LG Bölge Satış Müdürü Seong Deock Cheon ve Teknik Servis Bölüm Mühendisi Sung Ju Yu’ nun katılımıyla gerçekleşen seminerde 22 ay boyunca gerçekleştirilen faaliyetlerin değerlendirilmesi yapıldı. Bunun dışında ekipmanlar hakkında satış ve teknik servise yönelik detaylı bilgilendirmeler yapıldı.
100’ÜN ÜZERİNDE MAKİNE SATIŞ VE KURULUMU YAPTI LG Ticari Çamaşırhane Ekipmanları, geçen bu süreç içerisinde birçok farklı sektöre 100’ün üzerinde makine satış ve kurulumu gerçekleştirdi. Firmanın müşteri portföyü arasında oteller, mini çamaşırhaneler, kuru temizlemeler, fabrikalar (tekstil, ilaç, gıda), yurtlar, self servis çamaşırhaneler, sağlık merkezleri, spor merkezleri ve kişisel bakım merkezleri gibi farklı sektörlerden birçok firma bulunuyor.
DÜNYADA İLK DEFA KULLANILAN ‘6 HAREKET’ ÖZELLİĞİ Geleneksel makinalarda bulunan ‘Kayış ve Kasnak’ sistemi yerine ‘LG Inverter Direct Drive’ teknolojisi sayesinde daha az gürültü, daha az titreşim, daha uzun ömür garantisi veriyor. Dünyada ilk defa LG tarafından kullanılan ‘6 Hareket Özelliği’ sayesinde marka, yenilikçi yıkama teknolojili LG Inverter direct Drive Motoru ile 6 farklı elde yıkama yapabiliyor.
Bu teknoloji, tekstillere gerçek özeni sağlamak için; makine su alma aşamasında Scrub Motion teknolojisi deterjanı daha hızlı ve etkili çözmek için gerekli su dolaşımını sağlar. Filtration Motion sırasında deterjan çamaşırlara hızlıca nüfuz ederek yıkama performansını güçlendirirken tekstillerde deterjan kalıntılarının birikmesinin de önüne geçer. Swing Motion yün ve saten gibi hassas tekstillerinize daha nazik bir yıkama sağlar. Bu tekstilleri aynı elinizde yıkarken yaptığınız gibi tekstilin biçiminin bozulmamasına özen gösterir. Rolling Motion tekstilleri makinenin tamburunun alt kısmında döndürerek makinenin sessiz çalışmasını sağarken diğer yandan deterjanın tekstillere daha hızlı ve ekili nüfuz etmesini sağlar. Stepping Motion tekstilleri tamburun en üst noktasına getirip aşağı bırakarak lekelerin daha hızlı çıkmasına yardım ederken tekstilleri aşağı bırakırken kırışıklıkları açar. Geleneksel makinelerdeki temel yıkama fonksiyonlarının aksine özel devrilme etkisi ile makineden beklenen tüm yıkama etkileri elde edilmesini sağlar.
Dünya turizmini İzmir’de keşfedin! Explore the world’s tourism in İzmir! 04-07 Aralık / December 2014
Turizm Fuar ve Konferansı Tourism Fair & Conference
Partner Ülke Partner Country
Partner İl Partner City
İtalya Italy
Adıyaman
İzmir Uluslararası Fuar Alanı, Kültürpark İzmir International Fair Center, Kültürpark
www.travelturkey-expo.com
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde Under the patronage of Ministry of Culture & Tourism
Organizatörler Organizers
Tel / Phone: +90 212 259 84 04 Destekleyenler Supporters
Havayolu Sponsoru Airline Sponsor
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. Tel / Phone: +90 212 334 69 00 Açılış Töreni Sponsoru Opening Ceremony Sponsor
Medya Sponsoru Media Sponsor
Üyesi
Member
Tel / Phone: +90 232 497 10 00 TV Sponsorları TV Sponsors
Radyo Sponsorları Radio Sponsors
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR. THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE PERMISSION OF THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY IN ACCORDANCE WITH THE LAW NUMBER 5174.
restaurant yeni mekan 74 hotel & hi-tech
Asmalara gizlenmiş saklı güzellik Akın Restoran Şişhane’de… Akın Restoran, İstanbul’un tam ortasında, menüsünde yer alan organik ürünler ve geleneksel Türk mutfağının İstanbul yorumuyla lezzet tutkunlarına yeşillikler arasında yepyeni bir mekan vaad ediyor.
İ
stanbullu’yu Akın Balık ile buluşturan tecrübenin babadan oğula uzantısı Akın Restoran Nisan ayından bu yana Şişhane’de damak severlere yöresel mutfağın en leziz tatlarını sunuyor. İstanbul’un göbeğinde, asma yapraklarının arasına gizlenmiş bu nadide güzelliği Akın Restoran’ın genç işletmecisi ve sahibi Uğurcan Timur ile konuşuyoruz:
ESKİ KABADAYILAR KAHVESİNDEN RESTORANA Eski Kabadayılar Kahvesi olarak uzun yıllar
İstanbul’da nam salan mekan şimdilerin yöresel sofraların en bilinen adreslerinden biri. 100 yıllık kahvehanenin Galata Spor Lokali’nden sonraki durağı olan Akın Restoran uzun yıllar İtalya’da yaşadıktan sonra bir aile mesleği olan restorancılık hayaliyle yeni kimliğine bürünmüş. Aslen Gemi Mühendisi olan Uğurcan Timur, restoranın açılış hikayesini bize şöyle anlatıyor: “Babam ve ağabeyimin 2000 yılından bu yana Karaköy’de işlettiği bir Akın Balık Restaurant’ımız vardı zaten. Ben İtalya’da 1 yıl boyunca Yakıt Brokerlığı yaptım. Yaklaşık 2 yıl
çok kolay olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Haliç Metro istasyonu restoranımıza çok yakın. İstenirse Levent ve Maslak hattındaki iş merkezlerinden bile öğlen yemeklerinde kolaylıkla gelinebilir. Beyaz yakalılar öğle yemeklerinde organik ve yöresel tatları deneyimlemek isterlerse mekanımıza kolaylıkla ulaşabilirler. Bu sıcak ve samimi atmosferde rahatlayıp keyifli bir lezzet şöleni yaşabilirler.”
AĞALARA YAKIŞIR YÖRESEL KAHVALTILAR Akın Restoran’da güne jazz müzikle başlanıyor. 70 ve 80’li yılların müzikleri ile Akın Restoran İşletmecisi Uğurcan Timur hareketlendirilen öğlen yemekleri akşamları farklı boyunca denizde çalıştım. müzik seçimleri ile devam ediyor. Bu sayede birçok ülkeyi Mekanda aradığınız, özlediğiniz her şey var. Datça, gezme fırsatım da oldu. Kastamonu, Antep, Rize ve Sakarya gibi Türkiye’nin Yaptığım işler bana çok özel yörelerinden seçilen ürünlerle hazırlanan fazla heyecan vermediler. oldukça samimi Bildiğiniz belli kural ve bir menüye sahip prosedürlere tabi işlerdi. olan restoranda Oysa ben heyecanlanacağım damaklara lezzet bir işin peşinden koşmak istiyordum.” Gerçek bir şöleni ilk olarak lezzet tutkunu olduğunu ve yeme içmeyi çok sevdiğini yöresel sabah söyleyen Timur, sözlerine şöyle devam ediyor: kahvaltısı ile “Gittiğim ülkelerde yeni yemekler yemek ve farklı başlıyor. deneyimler tatmak çok hoşuma gidiyordu. Hal böyle “Ağa olunca kendi kendime ‘Tamam’ dedim. ‘ Ben de Kahvaltımızda ülkemde bu işi yapacağım.’ O heyecanla da ülkeme geri dönüp yer arayışına girdim.”
“İLK ASMALARINA BAYILDIM” “İstanbul’da bir mekan açacaksam o yer KaraköyŞişhane bölgesi olmalıydı. Çünkü dediğim gibi restorancılık bizim aile mesleğimiz. Babam ve ağabeyim 14 yıldır buradalar ve lokasyonun avantajlarını çok iyi biliyorlar. O yüzden işim çok zor olmadı. Sadece kalbime dokunacak özel bir yer bulmalıydım ve asma yaprakları arasına gizlenmiş bu saklı güzelliği keşfettim. Asmalarına bayıldığım bu yer benim hayallerimi gerçekleştireceğim restoranım olsun istedim.” diyen Timur, restorana ulaşımın da
restaurant yeni mekan 76 hotel & hi-tech
Erzurum’un meşhur tulum peynirini, iste kurutulmuş Çerkez peynirini, dağ çileği reçelini, çırpılmış yumurtamızı, ızgarada çevrilmiş pastırmayı hatta Trabzonlu bir teyzeden aldığımız tereyağını tadabiliyorsunuz” diyen Timur, kahvaltının bir diğer
özelliği, Isparta yöresine ait elma unuyla pişirilen ekmeği. Ahşap tabağıyla servise çıkan sıcacık ekmekler hem göze hem de damaklara hitap ediyor, orası kesin…
TARHANADAN KURU BİBER DOLMASINA ÖZLENEN HER TAT Ya öğlen ve akşam yemeklerinde neler sunuyorlar? Uğurcan Timur aynı heyecanla anlatmaya devam ediyor: “Burada unutulan lezzetleri tekrar canlandırdığımı düşünüyorum. Bakır taslarda servis edilen tarhana çorbasından tutun erişte, tavuk kavurması, kuru biber dolması ve un helvasına kadar özlenilen her çeşit tat burada mevcut. Şayet anneniz bu yemekleri yapmıyorsa çok fazla yeme şansınız da yok.” Genç işletmecinin dediği gibi de var.
MUTFAKTA BİR ‘JAPON USTA’ VAR Akın Restoran’ın şefi uzun yıllar İtalya ve Japonya’da Türk restoranı işleten ve çok kısa bir süre önce yeniden Türkiye’ye dönüş yapan Fahrettin Özkul. Aynı zamanda ‘Japon Usta’ lakabına sahip bir şef olan Özkul’un en büyük hayali de kendi ülkesinde Türk mutfağına hizmet etmekmiş.
taslarda sunduklarını söylüyor. Akın’daki kaşıklar ise Adapazarı’nın son kaşık ustasının imzasını taşıyor.
KÖYDEKİ EVİNİZ GİBİ…
Akın Restoran’dan çıkan un helvası diğerlerine pek benzemiyor. Datça’nın Knidia Çiftliği’nden özel olarak getirilen keçiboynuzu pekmezi ile tatlandırılmış un helvası deneyimlemeye değer bulduklarımızdan. Mekanda tamamen ahşap ürünler tercih ettiklerini anlatan Uğurcan Timur, tarhana çorbasını da bakır
Biraz da restoranı ve misafirlerine sunduğu lezzetleri tanıyalım istiyoruz. Akın Restoran merdivenleri hemen aştıktan sonra genişçe bir bahçe içinde asma yapraklarıyla karşılıyor sizi. Yeşilin ve mavinin dinginliğine ve sıcaklığına boyanmış mekanın pötikare örtülü masaları 100 yıllık kahve geleneğini de yaşatmak ister gibi karşınızda duruyor. Ahşap masa ve sandalyelerin en samimi eşlikçisi ferforjeler de mekana ayrı bir renk ve güzellik katmış. Restoranın dekorasyonunu tamamen kendi zevkine göre tasarladığını söyleyen genç işletmeci, “Her şey ev haliyle kalsın istedim, buraya gelen insanlar kendilerini İstanbul’un göbeğinde ama köydeki evlerindeymiş gibi hissetsinler istedim. Kışın iç mekanımızda kuzineyi yakıp, üzerinde kestane pişirip, ıhlamur bile kaynatacağız.” diyor.
restaurant yeni mekan 78 hotel & hi-tech
Lezzete yeni bir adres Peymane Şişhane… “İçinden caz geçen ocakbaşı” Peymane, yeni açtığı Şişhane şubesiyle lezzet rotasına yeni bir durak ekledi. Peymane Şişhane, bilindik Peymane tatları, aynı sıcak ev sahipliği ve farklı atmosferiyle, yalnızca akşam değil, öğle yemeklerine özel menüsüyle de yeni bir cazibe merkezi…
2
004 yılından bu yana, Anadolu mutfağının değişik tatlarını seçkin bir hizmet anlayışı ve sıradışı konseptiyle sunan Peymane, yeni şubesini Şişhane’de açtı. Farklı mimari dokusu, zengin menüsü, dekorasyonu ile yıllardır Tomtom Sokak’ta müdavimlerini ağırlayan Peymane, yeni şubesinde de aynı hizmet anlayışını sürdürüyor.
TRAKYA KUZU ETİNDEN ANTAKYA’NIN TUZLU YOĞURDUNA Peymane Şişhane; mekân tasarımından hizmetine,
değişik yöre lezzetlerinin Peymane ustalığı ile sunumundan seçkin atmosferine kadar, kentin yeni ama tanıdık buluşma noktası olacak. Peymane Şişhane, Meşrutiyet Caddesi’nde Trakya’dan kuzu eti, Antakya’dan tuzlu yoğurt, Gaziantep’ten gelen günlük taze baklava ve daha birçok yöresel tadın yanı sıra “içinden geçen” keyifli etkinlikleriyle müdavimlerini ve yeni misafirlerini ağırlamaya hazır.
restaurant şef’in gözünden 80 hotel & hi-tech
Lezzetin “en doğal ve organik” elçisi:
Biz Cevahir Hotel İstanbul Executive Chef: Fatih Selami Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
“Bugüne kadar hiçbir mutfağı patronumunmuş gibi görmedim, onlar hep bana ait oldular. Yine de gelecekte her şeyiyle kendime ait bir mutfağın hayalini kurmuyor değilim.”
İ
stanbul Esentepe’de geçen yıl hizmete giren Biz Cevahir Hotel’in mutfağı son dört aydır Bolulu bir aşçı olan Fatih Selami’ye emanet! “Mesleğe ilk adımı Taksim Talimhane Sahnesi’nde bulaşık yıkayarak attım. Sonra derken komilik, garsonluk devam etti. Hırslıydım, atılgandım ama şimdikiler kadar da şanslı değildim” diyen deneyimli şef, “Vakti zamanında tava da salladım, yemek de yaptım. Fransız
bir aşçıbaşım vardı; yeri geldi eğildim büküldüm yeri geldi değer buldum, takdir gördüm. Ama bir kez olsun yılmadım, hep çok çalıştım ve mesleğimi sevdim.” diyor. Usta şef Fatih Selami için mutfak sanatın en doğal hali… “Hem tecrübenizle hem yeteneğinizle hem de ruhunuzla beslediğiniz bir sanat. Çünkü bir yemek yaparak hem damaklara hem de kalplere
dokunursunuz. Ertesi gün yine geldiklerinde çok daha iyisini yapmak için şevkle işinize daha bir istekle asılırsınız.” diyerek mutfağa olan tutkusunu da ayrıca dile getiriyor.
“MALZEMEDEN ASLA KAÇMAYACAKSINIZ” Söyleşimize Şef’in lezzet sırları ve ürün tercihleri ile devam ediyoruz. Fatih Usta için lezzetin püf noktası malzemeden asla kaçmamak! En önemlisi de severek ve benimseyerek yapmak! “Bir makarna ne kadar malzemeyi hak ediyorsa o kadarıyla yapılmalı. Ne eksik ne bir fazlası.. Yemekte gereken ürünleri kullanırsanız lezzeti de kaybetmemiş olursunuz.” diyen usta şef tabakta yaratılan kompozisyon gücünün de lezzeti tamamlayıcı önemli bir unsur olduğunu anlatıyor. “Etin yanında havuç püresi veriyoruz. Bu kombinasyon tat ve renk açısından yemeğe bambaşka bir boyut katıyor” diyen usta şef, tabakta yenilebilecek dekorları tercih ettiğini de sözlerine ekliyor.
“ETTE BANVİT ÜRÜNLERİNİ TERCİH EDİYORUZ” Şefin lezzetteki püf noktaları kısmen bunlar. Ya tercih ettiği pişirme teknikleri? Deneyimli Şef Fatih Selami, mutfakta çoğunlukla ızgara, fırın ve tava olmak üzere üç ayrı teknikle yemeklerini pişirdiğini söylüyor. “Balıkları genelde tavada ya da ızgarada pişiriyorum.
Izgara tarzını genelde bonfile etlerde yapıyoruz. Bu etleri özellikle özel seçerek alıyoruz ve kesinlikle marine etmiyoruz. Tamamen doğallar ve etteki öncelikli tercihimiz, Banvit!
“EN DOĞALI, EN GERÇEĞİ İLE SUNUM ” Fatih Selami’nin mutfağında tüm ürünler kaynağından geliyor. Domatesse Çanakkale’den, kayısıysa Malatya’dan getirilip sofralardan damaklara taşınıyor. Doğallık şefin mutfağında sadece ürün seçimleriyle de sınırlı değil! Fatih Selami mutfağında doğal sunumlarıyla da iddialı bir duruş sergiliyor. “Burada her şey alışkın olunan şekilde servise ediliyor. Restoran menümüzde ne ıspanak yatağında asma yaprağına sarılmış ürünler bulabilirsiniz ne de Uzakdoğu dokunuşları ile hazırlanmış Kuzu İncik. Sarmaysa en doğal halinde, tıpkı anne eli değmiş gibi...”
restaurant şef’in gözünden 82 hotel & hi-tech
Fatih Selami, doğallık kaidesini dünya mutfağına ait tatlarda da bozmadıklarını söylüyor. “Bir Fransız ya da İtalyan mutfağında da en doğalı, en gerçeği ne ise onu sunmaya özen gösteriyoruz. Fettucini bizde en doğal şekliyle damaklardaki yerini alır” diyor ve ekliyor: “Beğenmediğim ürünü mutlaka geri gönderirim. Ucuza alalım, kalitesi ne olursa olsun mantığı burada yok. Kötü mal mutfağımıza girmeden bizde geri döner.” diye de devam ediyor. Bu noktada kaliteli ve doğal mal seçiminin işletme için önemine de dikkat çeken Selami, “Çünkü Cevahir bankette çok ön plana çıkmış bir marka. Bizim iddiamız şu, Cevahir sadece banket yapmaz, a la carte ta da iyidir.”
“KENDİ ZEYTİNLERİMİZİ ÜRETİYORUZ” Gelelim, şefin unutulmaz lezzetlerini damaklarla buluşturduğu o lezzet durağına… Biz Cevahir Hotel’in seçkin lezzet adresi Zeytinyalı Restoran’da dünya lezzetlerinin en özel seçkileri servis ediliyor. Bunların arasında İtalyan, Fransız tatları da var, klasik Türk mutfağının modernize edilmiş yansımaları da. Hatta Ege ve Akdeniz otlarının nefis harmanlamalarını da profesyonel şefin
hünerli ellerinden bir öğle yemeğinde tadabilirsiniz. Haftanın beş gününde dileyen Şef’in menüsünden leziz Kuzu İncik yemeğini tadabileceği gibi dileyen Ispanaklı Sarma, döner ya da otlarla marine edilmiş tavukları deneyimleyebiliyor. Biz Cevahir Hotel’in mutfağında Ege ve Akdeniz otlarının nefis harmanlamaları ile adeta bir bahar havası estiriliyor. Bir de buna Cunda Adası’nda özel üretilmiş zeytinyağı sosunu eklediğinizde değmeyin keyfinize!
“ZEYTİNYALI’YI MARKALAŞTIRMAK İSTİYORUZ” Zeytinyalı Restoran mutfağının en önemli özelliği, kendi ürettikleri zeytinyağlarını kullanmaları. “Cunda Adası’nda bir zeytinliğimiz var ve kendi zeytinlerimizi orada üretiyoruz. Çoğu ürünümüz restoranımıza organik olarak geliyor. Burada amacımız yemeklerimizi tamamen organik ürünlerle hazırlayabilmek. Üstelik bizimkisi hakiki organik zeytinyağları. O kadar ki tadarken beraberinde buram buram zeytin kokusunu da solursunuz.” diyen Selami, Zeytinyalı’yı markalaştırmak için kolları sıvadıklarını anlatan usta şef, yeni projeleri arasında bir hayvan çiftliği kurmak olduğunu da söylüyor.
KENDİNE AİT BİR MUTFAĞI OLSUN İSTİYOR Söyleşimizin sonuna gelirken, şefin özel zevklerini ve ileriye dönük planlarını da merak etmiyor değiliz. Mutfaktan arta kalan zamanlarında avcılık yaptığını söyleyen Mutfak Şefi Fatih Selami, gelecekte kendine ait bir restoran açmayı hayal ettiğini söylüyor. “Gerçi
ben çalıştığım hiçbir yerde mutfağı patronmuş gibi görmedim, hep bana ait oldular.” diyen usta şef yine de “Her şeyiyle bana ait olan bir mutfağı düşlemiyor değilim” sözleriyle söyleşimizi tamamlıyor.
restaurant etkinlik 84 hotel & hi-tech
İsveç Konsolosluğu Daveti’nin Gold Sponsoru Electrolux Profesyonel Türkiye İsveç İstanbul Başkonsolosluğu’nda gerçekleşen davette, Electrolux air-o-steam Touchline fırınlarda “Sous-Vide Tekniği ile Kuzu Tandır Pişirme Sunumu” davetliler, profesyonel şefler ve basın tarafından büyük ilgi gördü.
İ
sveç İstanbul Başkonsolosluğu ile İsveç Ticaret Merkezi ev sahipliğinde, İsveç Konsolosluğu Saray bahçesinde düzenlenen davet, 18 Eylül Perşembe gecesi gerçekleşti. İsveç markası olan ve endüstriyel mutfak ekipmanları sektöründe güçlü bir teknoloji ve inovasyon ağına sahip, Electrolux Grubu’nun
bölümlerinden “Electrolux Profesyonel Türkiye”, davetin gold sponsoru idi. Konsolosluk bahçesine kurduğu Show Mutfağı’nda, Electrolux Profesyonel Türkiye’nin Kurumsal Şefi Ahmed Özer tarafından, Electrolux air-o-steam Touchline Fırınlarda “SousVide Tekniği ile Tandır Pişirme” sunumu yapıldı.
PROFESYONEL ŞEFLERDEN BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Electrolux air-o-steam Touchline fırınlarda “SousVide Tekniği ile Kuzu Tandır Pişirme Sunumu” davetliler, profesyonel şeflerden büyük ilgi gördü. Sous-Vide Tekniği, mutfaklarda kullanılmaya başlanan yeni bir pişirme tekniğidir. Başka bir ekipmana gerek olmadan Electrolux’ün “air-o-steam Touchline Kombi Fırınlar”’ında 0,5 derece ısı hassasiyetiyle Sous-Vide tekniği yapılabilir. Sous-Vide Tekniği ile gıdanın tadı ve dokusu korunur, kendi öz suyununda pişirme yapılır, oksidasyona karşı koruma sağlanır ve gıdaların raf ömrü uzar. Davet boyunca İsveç Konsolosluğu tarafından İsveç lezzetleri ve Electrolux Profesyonel Show Mutfağı’nda “air-o-steam Touchline Fırınlarda” pişirilen Türk lezzetleri misafirlere ikram edildi. Davet, Daniel Lemma, Robert Mehmet Sinan İkiz ve Magnus Lindgren’in canlı performanlarıyla devam ederken; DJ Ellen Kvarby ve Vanessa Marko da müzikleriyle geceye renk kattılar.
T
urizm Yatırımcıları Derneği üyeleri, Le Cordon Bleu’nun Master Şefi Gilles Company’nin eşliğinde düzenlenen workshop’ta mutfaktaki hünerlerini konuşturdular. Turizm sektörüne yön veren ünlü isimler, master şefle birlikte Fransız mutfağının eşsiz lezzetlerinden Kalkan “Fricassé” ve Jumbo Karides yaparak başarılı bir mönü ortaya koydular. Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin’in ev sahipliğinde düzenlenen etkinlik öncesinde, bünyesinde beş mutfak, bir gastroditoryum, duyusal analiz laboratuarı, bir uygulama restoranı, ziyafet salonu ve üç otel odası bulunan 3 bin 600 m2 alana yayılmış Le Cordon Bleu Mükemmeliyet Merkezi’nde kısa bir tanıtım turu yapıldı.
Turizmin patronları Le Cordon Bleu mutfağında buluştu Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin, turizmin kalbini tutan ünlü isimleri, Özyeğin Üniversitesi bünyesinde bulunan 119 yıllık Mutfak Sanatları Okulu Le Cordon Bleu’da ağırladı.
KENDİ YEMEKLERİNİ TATTILAR Katılımcılara, kurumun verdiği profesyonel sertifika programları hakkında bilgi verildikten sonra ünlü aşçılık okulunun mutfağına geçilerek, Kalkan “Fricassé” ve Jumbo Karides, yeşil kuşkonmaz ve portakallı safran yapımına başlandı. Yaklaşık bir saat süren workshop’un ardından Turizm Yatırımcıları Derneği üyeleri, kendi yaptıkları yemeklerini Le Cordon Bleu bünyesindeki L’ Atelier Bleu Restoranı’nda tattılar. Workshop’a katılan isimler arasında, Turizm Yatırımcıları Derneği Başkan Yardımcısı ve Nurol Holding Turizm Yatırımlar Koordinatörü İbrahim Birkan, Capital Partners Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Arat, Aska Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aslan, Martı İstanbul Otel Genel Müdürü Bozkurt Atabet, St. Regis Otelleri Genel Müdürü Rui Reis, TUROB (Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği) Başkan Yardımcısı İsmail Taşdemir, Romanya Büyükelçisi Koray Ertaş yer aldı.
restaurant gastro güncel 86 hotel & hi-tech
Banvit A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Nerdin Alp:
“Şeflerimize kulak veriyoruz“ “Biz şeflerimize kulak veriyoruz. Onların ihtiyaçlarını onlardan daha iyi anlamamız mümkün değil. Bu nedenle iletişimimizi güçlü ve devamlı tutmaya gayret ediyoruz. Mevcut ürün portföyümüzü, şeflerimizin beklentileri doğrultusunda hazırlandığımız için bir memnuniyetsizlik de oluşmuyor.”
K
uruluşu 1968 yılına dayanan, 1985 yılından bu yana otel, restoran ve yemek firmalarına tedarik sağlayan Banvit, Horeca pazarındaki 2013 satışlarını tüm satışlar içerisinde yüzde 20 seviyelerine çıkardı. Turizm pazarında ağırlıklı Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerine yoğunlaşan Türkiye’nin en büyük et ve et ürünleri üreticilerinden biri olan firmanın 2014 yılsonu hedefinde konsolide net cirosunu 2 Milyar TL’ye, vergi öncesi kârını ise 60 Milyon TL’ye ulaştırabilmek var. Banvit’in yurt içi ve yurt dışına yönelik üretim, pazarlama ve satış faaliyetleriyle birlikte Horeca pazarına dönük proje ve çalışmalarını Banvit A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Nerdin Alp ile konuştuk.
Banvit’in Horeca sektörüne yönelik üretim faaliyetlerinden, ürün ve servislerinden bahseder misiniz? Turizm ve hizmet sektörünün önemli bir parçası olan Horeca sektörü, bir yandan ülkemiz milli gelirine girdi sağlarken, diğer yandan da çeşitli platformlarda ülke tanıtımımıza olan katkıları ile de önde olan bir sektör. Banvit olarak çok uzun yıllardır otel, restoran, yemek firmaları gibi hizmet sağlayıcılar için tedarikçi konumundayız. Oldukça dinamik bir sektör olan Horeca sektörünün önceliklerini ve ihtiyaçlarını iyi biliyoruz. Bu doğrultuda, yurt çapına dağılmış şube ve bayi ağımızla, hızlı servisimizle, müşterilerimizin talep ve
ihtiyaçları doğrultusunda yaptığımız üretimimizle, kalite ve hijyen standartlarımızdaki devamlılığımızla hizmetlerimizi geliştirerek sürdürüyoruz.
Firmanın yurt içi ve yurt dışı pazar payı nedir? Bu pay turizm işletmelerinde ne kadarlık bir orana sahip? Türkiye’de Horeca pazarında odaklandığınız bölgelere ilişkin bilgi verebilir misiniz? Banvit olarak yurt içinde yaklaşık yüzde 13’lük bir
pazar payımız var. 2013 yılında Türkiye’den yapılan kanatlı eti ihracatının da yaklaşık yüzde 13’ünü Banvit olarak gerçekleştirdik. Horeca sektörünün 2013 satışlarımız içerisindeki payı yüzde 20’ler seviyesinde. Günümüzde ağırlıklı yaz dönemlerinde tatil amaçlı gerçekleşen turizmin yanında, son yıllarda kongre turizmi ve sağlık turizmi gibi farklı alanlarla birlikte yıl geneline yayılan bir hareketlilik söz konusu. Bu bağlamda çalışmalarımızın ağırlığı Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgelerimiz olmak üzere, ülkemiz geneline yayılıyor.
Teknoloji ve Ar-Ge’ye yatırımlarınız hangi noktada? Tesislerimiz Avrupa ülkelerindeki tesislere göre çok daha genç ve yeni teknoloji ürünü ekipmanlara sahip. Ayrıca Kalite Güvence ve Ar-Ge çalışmalarımıza da büyük önem veriyoruz. İzlenebilirlik konusunda önemli yatırımlar yaptık, aynı şekilde Kalite Güvence alanında HACCP, ISO 9001, 14001, 22000 ve Helal sertifikasyonlarımız mevcut. Bu sertifikasyonların
Otel ve restoranlara yönelik uygulamalarınız arasında şeflerle ne tür bir çalışma yürütüyorsunuz? Şeflere sunduğunuz çözümler neler? Biz şeflerimize kulak veriyoruz. Onların ihtiyaçlarını onlardan daha iyi anlamamız mümkün değil. Bu nedenle iletişimimizi güçlü ve devamlı tutmaya gayret ediyoruz. Şeflerimiz hazırladıkları bazı menülere göre eti kendileri işlemek istediklerinde bizden piliç ve hindi ürünlerimizi bütün, kırmızı et ürünlerimizi de parça karkas olarak tercih ediyorlar. Çoğunlukla ise şeflerimizin ihtiyaçlarına göre pişirilmeye hazır hale getirilmiş ürünlerimizle servis veriyoruz. Mevcut ürün portföyümüzde bulunan parça ürünlerimiz de yine şeflerimizin beklentileri doğrultusunda hazırlandığı için bir memnuniyetsizlik oluşmuyor. Ancak bizlerden istedikleri özel bir ürünse nasıl yapabileceğimizi, taleplerini en iyi şekilde nasıl karşılayabileceğimizi konuşuyoruz. Bu ürün üzerinde üretim departmanımızda ön çalışmalar yapıp, deneme ürünler üzerinde konuşuyoruz. En iyi ve doğru sonucu alana kadar bu süreci devam ettiriyoruz.
Horeca pazarındaki eğilimler, trendlere ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Ev dışı tüketim kanalında tüketim davranışları ne durumda? Hızlı bir değişim var elbette. Artık çok daha fazla insan ev dışında gıda tüketiyor. Ancak gıda tüketiminde de biliyorsunuz ki gerekli hijyen gereklilikleri, kalite güvence uygulama ve sertifikasyonları sorgulanıyor. Tüketiciler, kendi evleri için tercih ettikleri markaları, gittikleri restoranlarda, kaldıkları otellerde veya iş yerlerinde yemek hizmeti aldıkları catering firmalarında daha çok sorgular hale geldiler. Horeca sektörünün de tüketicilerin bu güven talebine gerek kendi donanımları, bilgi ve tecrübesi ile gerekse tercih ettiği tedarikçileriyle cevap veriyor olması, ev dışı tüketimin gün geçtikçe daha da artmasında önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum.
Banvit A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Nerdin Alp
restaurant gastro güncel 88 hotel & hi-tech
gerekliliklerini sağlayabilmek ve üretiminizi bu doğrultuda yapabilmek için teknoloji yatırımlarınızı da bu doğrultuda yapabilmeniz gerekir. Son olarak dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüketici taleplerinde katkısız ürünlerin ağırlık kazandığını gördük. Bu doğrultuda iki yıl süren Ar-Ge çalışmalarımızın sonucunda ileri işlenmiş, tüketilmeye hazır pişmiş ürünlerimizi tamamen katkısız hale getirdik. Katkısız ürünlerimizde tatlı kırmızıbiber, kimyon, karabiber, zerdeçal gibi baharatlar, yumurta, soğan, ekmek kırığı, nişasta, kereviz, maydanoz gibi ev mutfaklarında da sıkça tüketilen malzemeler kullanılıyor.
Satış stratejileriniz hakkında da kısaca bilgi verir misiniz? Müşteri ihtiyaçlarına uygun üretim / satış yapmak en
öncelikli konumuz. Çiğ et ürünlerinin fiyatları arz / talep dengesiyle haftalık değişirken, Horeca kanalında müşteri ihtiyaçlarına göre daha uzun süreli fiyatlama ile çalışıyoruz. Bu şekilde, müşterilerimizin sürpriz maliyet değişimleri ile karşılaşmalarını önlemeye çalışıyoruz. Yine haftalık, aylık kampanyalar ile de destek oluyoruz.
Son olarak 2014 yılına ilişkin değerlendirmelerinizi de almak isteriz. Yıl, ciro ve karlılıklar açısından nasıl geçti? Yeni yıla ilişkin hedef ve planlarınız nelerdir? 2013 yılı mali sonuçlarına göre Banvit’in toplam cirosu 1 milyar 655 milyon TL. Banvit, 2013 yılında bir önceki yıla oranla %30’un üzerinde bir ciro artışı sergiledi. Şirketimizin, 2014 yıl sonundaki hedefi ise Banvit’in konsolide net cirosunu 2 Milyar TL’ye, vergi öncesi kârını ise 60 Milyon TL’ye ulaştırabilmek.
restaurant gastro güncel 90 hotel & hi-tech
Unilever Food Solutions ‘Turuncu Cadde’ konseptini İzmit’e taşıdı Unilever Food Solutions, ev dışı tüketim sektöründe müşterilerinin işlerini geliştiren ve operasyonlarını daha verimli hale getiren çözümlerini ‘Turuncu Cadde’ konseptiyle İzmit’e taşıdı.
E
v dışı gıda sektörünün gelişmesine liderlik eden, mutfaklara verimlilik getiren ürün ve hizmet markalarını müşterilerinin beğenisine sunan Unilever Food Solutions, ilk dördünü İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da düzenlediği ‘Turuncu Cadde’ etkinliklerine İzmit’te devam ederek otel&restoran şeflerine, işletmecilerine ve satın alma müdürlerine Turuncu Pusula Çözüm Paketi ve Şehir Oteli Banket Çözümleri’ni sundu. Çözümlerin aktarıldığı sunumlar sırasında, Unilever Food Solutions Pazarlama Ekibi ve Mutfak Yöneticisi Yasemin Ataman ekibiyle beraber sahnede tüm çözümleri uygulamalarıyla aktardı. Misafirler sahnede uygulaması gösterilen tüm çözümleri anında test
etme fırsatı yakaladı. Turuncu Cadde’ye gelen herkes lezzetli anılarla ayrıldı.
2014 YEME-İÇME TRENDLERİNİ AÇIKLADI Unilever Food Solutions artan rekabet ortamında gelişen trendleri yakalamak için yenilikçi çözümler aramaya ve profesyonel mutfaklarda verim sağlamaya devam ediyor. Sektörün gelişim alanlarını titizlikle inceleyen marka, 2014 yılı için restoranlara özel 9 farklı trendi açıkladı. Daha Küçük Porsiyonlar: Restoran misafirlerinin farklı tatlar deneme ve yemeğini paylaşma isteği ile birlikte fiyat ve kalori kaygıları da artıyor. Bu da restoranların
UNILEVER FOOD SOLUTIONS’IN ÖNERİLERİ
küçük porsiyonlarla çeşitlilik sunması ve müşteri talebine göre porsiyonlarını belirlemesi gerekliliğini ortaya çıkarıyor. Çevreye Duyarlı Restoranlar: Günümüzde tüketiciler, çevre konusunda üzerlerine düşeni yapmak istiyorlar. Tüketicilerin %79’u atık yönetimi uygulayan restoranlarda daha fazla ücret ödemeyi kabul ediyor. Çevre ve doğal hayat konusunda bilinç her geçen gün artıyor. Türkiye’deki tüketicilerin %92’si restoranlardaki atığın nasıl yönetildiğini merak ediyor. Atık yönetimi ve sürdürülebilirlik kampanyaları, duyarlılığın müşteriyle paylaşılması, porsiyonların yeniden düzenlenmesi ve atıkların değerlendirilmesini gündeme getiriyor. Sağlıklı Beslenme Trendi: Global beslenme trendlerinin Türkiye’deki etkisi günden güne artıyor. Türk tüketiciler sağlığına eskiye göre çok daha fazla önem veriyor. Restoranlar, bu trendi dikkate alarak menülerinde alternatif düşük kalorili ürünlere yer verebilir, sağlıklı ürünlerin sunumunu renklendirebilir, menüye sebze ağırlıklı ürünler ekleyebilir ve menüde normalde yer alan garnitürleri sağlıklı versiyonlarla değiştirebilirler. Deneyim: Misafir restorana geldiğinde iyi yemekten daha çok, yemek yerken farkı bir deneyim yaşamayı, eğlenmeyi, hızlı servis hizmeti almayı ve mekanla duygusal bir bağ kurmayı istiyor.
• Farklı menüler/yemekler, servis, restoranın ambiyansının farklılaştırılması • Restoranda müziğe önem verilmesi • Yemeğin sunumunun görsel açıdan zenginleştirilmesi • Sadakat yaratacak tatların menüye koyulması • Servis elemanlarının eğitilmesi Çocuk Menüleri: Restoranlara gelen çocuk sayısındaki artış ile birlikte, menülerdeki yemek talepleri de farklılık gösteriyor. Çocuklara özel menüler hazırlanması, yetişkin ürünlerinin çocuk porsiyonlarında servisi, besleyici ve güzel sunumlu yemeklerin servisi, menüye sebze ve meyve içerikli garnitür eklenmesi ile günümüzde restoranlar rakiplerinin bir adım önüne geçip çocuklu misafirler tarafından tercih edilebiliyor. Alkolsüz İçeceklerde Trendler: Sağlıklı beslenme trendine bağlı olarak ıhlamur, adaçayı, rezene, kuşburnunun yanında, farklı çayların birleşiminden oluşan çaylara, çay kokteylleri ve meyveli soğuk çay kokteyllerine olan ilgi artıyor. Menünün Fiyatlandırılması: Müşteriler restoranda verdikleri paranın aldıkları hizmetle doğru orantılı olmasını istiyor. Restoranların, menülerini düzenlerken, fiyat, kalite ve miktar dengesini dikkate almaları gerekiyor. Teknoloji: Tüketiciler, sürekli zamanın kısıtlı olduğundan şikayet ediyor ve teknolojiyi zaman kazanmak için kullanmak istiyorlar. Teknolojide yaşanan hızlı gelişim, restoranların günümüzde teknolojinin kendilerine sundukları imkanları dikkate almalarını gerekli kılıyor. Bunlar arasında servisi kolaylaştıracak teknik geliştirmeler yapılması, sipariş ve ödemelerin cep telefonlarıyla yapılması, QR koduyla menü tarayabilme, farklı seçenekleri anında görebilme ve müşterilerden direkt geri bildirim alınacak sistemler kullanılması öne çıkıyor. Sosyal medya: Restoranların müşterileri ile sosyal medya aracılığıyla iletişim kurmasının önemi artıyor. Müşteriyle ilişki kurmak için öne çıkan sosyal medya mecralar olarak Facebook, Twitter, Foursquare ve Groupon öne çıkıyor. Sosyal medya kanallarında restoranın görünürlüğünün ve bilinirliğinin artırılması, müşterilerin yorumlarına anında cevap verilmesi, promosyonel ürünlerle sosyal medyada müşteriyle ilişki kurulması tüketicilerinin sadakatini kazanmak için tercih ediliyor.
restaurant gastro güncel 92 hotel & hi-tech
Rational’den şefleri büyüleyen teknoloji; SelfCooking Center 5 Senses Rational SelfCookingCenter 5 Senses’in lansmanından bu yana yeni teknolojinin şeflere sağladığı avantajları dünya çapında 150 etkinlikle anlattı. Güney Almanya’nın lider pişirme cihazları üreticisi, geri dönüşlerden ise oldukça memnun olduğunu anlatıyor...
H
eer AG İsviçre Yönetici Direktörü Marc Stämpfli “SelfCookingCenter 5 Senses’in nasıl şef ile iletişime geçebildiği ve ne yaptığını gösterebildiğinden etkilendim.” diyor. Rational’ın birçok fazla bilgiyi paylaşıyor olması, kullanıcı bakış açısı ile bakıldığında bu bir devrim niteliğindedir.” diye ekliyor. Hemen hemen bütün bayiler ve yiyecek içecek sektörüne cihaz satan firmalar gibi Marc Stämpfli’de bu yeni akıllı pişirme sistemini barındıran zekanın müşteriler icin gerçek bir avantaj olduğuna ikna oldu.
İŞLETMECİLERDEN TAM NOT ALDI Alp Dağları’nın yamacındaki Allgau köyündeki Tegelberghaus dağında tatil köyü işletmecisi Hynek Bednar’ de bunu onaylıyor. Tatil köyü işletmecisi cihazın o an neler yaptığını biliyor olmasından etkilendi. Ekrana bakıp SelfCookingCenter 5 Senses’ın neler yaptığını ya da sırada nelerin yapılacağını göstermesi özelliğini seviyor. Ünitenin kullanımı kolay ve anlaşılır olmasından ve yeni detaylandırılmış fırınlama fonksiyonlarından da oldukça memnun. “Eskiden kahvaltı için üç gün
önceden malzeme satın alırdık. Simdi çubuk krakerimizi, bagetlerimizi, ekmeğimizi ve keklerimizi taze ve günlük olarak pişirebiliyoruz.” diyor. Dünyanın her yerindeki profesyonel şefler, işlerini bir kez daha kolaylaştıran bu yeni teknoloji tarafından büyülenmektedirler. Uluslararası çesitlilik özelliği çok beğenildi. Meksikalı bir şef yakın zamanda Tamal zacahuil’nin fotografı internette yayınlandı. (mısır hamuru üzerine otlarla doldurulmuş ve yaprağa sarılan bir yemek). Şef Meksika’nın bu zor geleneksel yemeğini Rational’ın modern teknolojisi kullanılarak her zaman ki alışa gelmiş kalite fakat daha az çalışma ile pişirilmesinden etkilenmiştir.
RATIONAL‘E “YALIN & YEŞİL YÖNETİMİ ÖDÜLÜ 2014 İş danışmanları Growtth Consulting ve Quadriga Consult 7 Ağustos 2014’de sonuçlarını yayınladıkları “Yalın & Yeşil Yönetimi” çalışmasının “Üretim endüstrisi KOBİsi” kategorisinde kazanan Rational oldu. Güney Almanya’nın lider pişirme cihazları üreticisi Rational’ın, “Enerji, su, atık ve kirli su tüketim rakamlarındaki etkileyici başarısı,” Yalın & Yeşil danışmanları tarafından onaylandı. Aynı uzmanlara göre “müşteri odaklılık ve girişimci fikirli çalışanlar Rational’ın yaşayan değerleridir.” Jüriye göre “Üretim hattında ergonomi net bir odak olarak tanımlanmış ve çevre dostu üretim esas alınmıştır.”
restaurant gastro güncel 94 hotel & hi-tech
3M Petrifilm Plakaları 30 yaşında 3M Gıda Güvenliği, kullanımı ve yorumlanması kolay indikatör testinde dünya standardı olan devrim niteliğindeki buluşu Petrifilm Plakaları’nın 30. yılını kutluyor.
3
M Gıda Güvenliği 30 yılda 2,857 adet Eyfel Kulesi’ne eşit miktarda Petrifilm Plaka üretti, milyonlarca ürünü tasdik etti. İlk kez 1984 yılında piyasaya sunulan 3M Petrifilm Plakaları, verimli ve güvenilir koloni yorumlanması ile yiyecek ve içecek prosesörlerinin sayımında endüstri standardı olarak kabul ediliyor. İlk kez 1984 yılında piyasaya sunulan 3M Petrifilm Plaka teknolojisi, o günden bu yana uzun süredir verimli ve güvenilir koloni yorumlanması ile yiyecek ve içecek prosesörlerinin sayımında endüstri standardı olarak kabul ediliyor. Tam otuz yıldır, dünyanın çeşitli yerlerindeki gıda güvenliği profesyonelleri hızlı, güvenilir ve hassas mikrobiyal indikatör testlerinde 3M Petrifilm Plakaları’nı kullanıyor. 1984 yılında bu yana 2 milyarı aşkın Petrifilm Plaka üretildi. Tüm bu plakalar uç uca eklense dünyanın çevresinde 5 kere dolaşabilir; üst üste dizilse 2,857 adet Eyfel Kulesi’ne eşit olurdu.
GIDA GÜVENLİĞİNDE DÜNYA STANDARDI 3M Türkiye Gıda Güvenliği Satış Müdürü Alp Saraçoğlu, “3M Petrifilm Plakaları’nın çıkışı, indikatör test teknolojisinde büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Müşterilerimiz hem yöntemin hassaslığı ve tutarlılığından hem de Petrifilm Plakaları’nın kullanımıyla elde ettikleri operasyonel verimlilikten övgüyle söz ediyorlar. Dünya genelinde Petrifilm’in kullanımı artmaya devam ediyor; bu da ürünün değerini ve sektöre sunduğu faydayı ortaya koyuyor.” diyor. Yiyecek ve içecek organizmaları için sunduğu geniş yelpazesi, otomatik okuyucusu, portföyündeki 16 patent ve yeni inovasyonlarla gelişmeyi sürdüren gıda güvenliği teknolojisi hız kesmiyor. 3M Petrifilm
Plakaları portföyü çıktığı günden bu yana belirgin bir şekilde genişledi. Şu an 14 mikrobiyal kantitatif test bulunuyor; bunların en yenisi olan 3M™ Petrifilm Hızlı Maya ve Küf Sayım Plakaları ile 48 saat gibi kısa bir sürede maya ve küfün deteksiyonu mümkün hale geliyor. Ayrıca, 3M kısa süre önce yeni salmonellanın kalitatif deteksiyonu ve biokimyasal konfirmasyonunu sağlayan 3M Petrifilm Salmonella Express Sistemi’ni piyasaya sundu.
Hisar İstanbul’da büyüyor Hisar, portföyüne İstanbul’da hizmet veren Wyndham Grand İstanbul Levent, Crown Plaza Hotel Ümraniye, Ramada Ataköy ve bu otelin altında hizmet veren Sahre Et Restoranı da ekledi. Züccaciye sektörünün Türkiye’deki güçlü markası, 10 yılda dünyanın en bilinen ve tercih edilen 10 markasından birisi olmayı hedefliyor.
T
ürkiye’de HORECA pazarının yaklaşık %40’na sahip olan Hisar, pazardaki payını artırmayı hızla sürdürüyor. Şu an Türkiye genelinde 38 mağazası olan ve 800’ün üzerinde satış noktasında ürünlerini tüketicilerle buluşturan marka, portföyüne İstanbul’da hizmet veren Wyndham Grand İstanbul Levent, Crown Plaza Hotel Ümraniye, Ramada Ataköy ve bu otelin altında hizmet veren Sahre Et Restoranı da ekledi.
İSMAİL ERDOĞAN: 10 YILDA DÜNYANIN EN BİLİNEN 10 MARKASINDAN BİRİ OLMAK İSTİYORUZ Hisar Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Erdoğan; Kaliteli üretimi her zaman ilke edindik. Bugün bu başarıyı yakalamış olmamızdaki en büyük nedenlerden biri bence bu ve Hisar için emek harcayan ekip arkadaşlarımızın işlerini sahiplenmeleri. Bugün 350’ye yakın çalışanımızla yolumuza her geçen gün daha da büyüyerek devam ediyoruz” dedi. 5 ana grupta, yaklaşık 3.000 kalemin üzerinde ürün çeşidi olduğunu söyleyen Erdoğan; “ Hem ürün, hem de
Hisar Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Erdoğan
bireysel ve kurumsal müşteri portföyümüzü giderek genişletiyoruz. Son dönemlerde önemli markalar çözüm ortaklarımız oldu. İstanbul’da hizmet veren prestijli otel ve restoranların tercihi Hisar markalı ürünler olurken, biz de bunun mutluluğu ve gururunu yaşıyoruz. Bundan sonrada kaliteli ve güvenilir marka olma özelliğimizi koruyarak, 10 yılda dünyanın en bilinen ve tercih edilen 10 markasından birisi olmayı hedefliyoruz” dedi.
restaurant gastro aktüel 96 hotel & hi-tech
EGD’den, Reis Gıda’ya Teşekkür Plaketi Ekonomi Gazetecileri Derneği geleneksel Bayramoğlu buluşması, 13 ile 14 Eylül tarihleri arasında Basın İlan Kurumu Basın Tatil Köyü’nde gerçekleşti. Kuru gıda sektörünün lider firması Reis Gıda’nın da Teşekkür Plaketi ile ödüllendirildiği organizasyonda konuşan Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, “Reis Gıda olarak, Taşköprü Sarımsağının standardı bozulmadan gelecek nesillere ulaşabilmesi için TÜBİTAK ve Kastamonu Üniversitesi başta olmak üzere çeşitli üniversitelerle işbirliği yapmaktayız. Aynı zamanda bilgi birikimlerimizi çiftçimizle paylaşarak ve toprağı daha verimli kılarak, yerli tohumumuza sahip çıkarak Taşköprü sarımsağı için başlatmış olduğumuz kurumsal sosyal sorumluluk projemizi sürdürüyoruz.”
7 Hafta 7 Bölge Lezzet Festivali Renaissance Bosphorus’da Renaissance Istanbul Bosphorus Hotel Kasım ve Aralık ayları süresince devam edecek lezzet festivali ile Türkiye’nin en özel tatlarını misafirlerle buluşturuyor. Türkiye’nin 7 bölgesinden gelen birbirinden leziz tatlar, Renaissance Otel’in deneyimli şefleri tarafından yeniden yorumlanarak farklı sunumlar eşliğinde misafirlerin beğenisine sunulacak. Şalgam dolması, etli firik pilavı, kazan usulü ciğer kebabı gibi özgün lezzetlerin yanı sıra Ankara tava, Beykoz kebabı, Çökertme kebabı gibi klasikleşen lezzetlerden her damak zevkine hitap eden bir tat bulmak mümkün.
SAP’ı artık fırıncılar da kullanıyor Türkiye’de işletmeleri geleceğe taşıyan yenilikçi teknolojiler geliştiren, kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri SAP, sektörlerin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak vizyonuyla yeni bir işbirliğine imza attı. SAP Business One kurumsal kaynak yönetimi (ERP) çözümü hızlı, doğru, tam zamanında faturalama, satış ve dağıtım yönetimi konularında fırıncılara hizmet sunuyor. SAP Business One özelinde Otantik Bilişim ile hayata geçirilen proje sonucunda artık unlu mamuller üreten işletmeler de kurumsal kaynak planlamanın sağladığı verimlilik ve kârlılık artışından faydalanarak maliyetlerini düşürebilecek.
“Yiyebildiğiniz kadar ıstakoz” her Pazar IST TOO’DA İstanbul’da sonbaharda çıkar en güzel balıklar ve eylülün gelmesine en çok sevinenler de deniz ürünü sevenlerdir. Shangri-La Bosphorus, Istanbul, klasik Pazar brunch’larına yeni ve lüks bir soluk getiriyor ve deniz ürünü fanatikleri için mevsimin hasattan masaya en taze ürünlerini barındıran brunch menüsünü ıstakozla süslüyor. 14 Eylül 2014’den itibaren her Pazar “yiyebildiğiniz kadar ıstakoz” keyfi, limitsiz yerli içeceklerle birlikte IST TOO’da…
ace’ta Çayın binbir hali PeraınPal ilk demini çay
Pera Palace Hotel Jumeirah, sonbahar ’daki Çay keyfiyle yaşamak isteyen herkesi, Kubbeli Salon eri saatl 18.00 – Saatlerine davet ediyor. Her gün 15.00 er’in Genc arasında gerçekleşen çay saatlerine, İlham ne canlı piyano müziği de eşlik ediyor. Otelin Pasta ine Şefi İbrahim Erkut ve ekibi tarafından çay büfes ının tatlar z İngili ve sız Fran özel olarak hazırlanan iler de yanına ayrıca Uzakdoğu ve Ortadoğu’dan esint çay ve e kahv özel eklendi. Bu lezzetleri birbirinden yla da anya şamp h çeşitlerinin yanı sıra çilek ve bir kade taçlandırabilirsiniz.
Martı İstanbul’dan bir yıldız geçti
Hamburg’daki Le Canard Nouveau isimli restoranıyla 2006 yılında yeme-içme dünyasının en saygın ödülü olan Michelin yıldızını alan ve halen bu unvana sahip tek Türk Chef olan Ali Güngörmüş, Martı İstanbul Hotel’de bu yaza damgasını vuran Mixo Terrace’ın dillerden düşmeyen yemeklerini tattı. Mixo Terrace Martı İstanbul Hotel’de bu yaz hizmete girdiğinden beri birçok özel organizasyona ve İstanbul gecelerine renk kattı. Menüsünde kalamardan taş fırında pişmiş enfes pizzalara kadar birçok farklı tatları sunan mekanın genç şefi Burak Fındık, Ali Güngörmüş’ü hazırladığı eşşiz sunumlarla hayran bıraktırdı.
Ünlü uluslararası şef er Kasım’da Mövenpick Hotel Istanbul’da
Mövenpick Hotel Istanbul, İstanbul’un ünlü uluslararası şeflerinin, 20 Kasım 2014 Perşembe akşamı bir araya geleceği “Giovanni ve Arkadaşları” menüsü ile misafirlerini unutulmaz bir dünya mutfakları turuna çıkarıyor. AzzuR Restaurant’ta sunulacak bu benzersiz menü, Mövenpick Hotel Istanbul’un İtalyan Başaşçısı Giovanni Terracciano’nun yanı sıra Rudolf Restaurant’tan Hollandalı Şef Rudolf Van Nunen, 360 Restaurant’tan Güney Afrikalı Şef Mike Norman, Sunset Grill&Bar’dan Japon Şef Hiroki Takemura, Baylan Bebek’ten Fransız-İngiliz Şef Tim Briggs ve Maria’s Restaurant’tan Türk-Yunan Şef Maria ve Paschalis Ekmekçioğlu’nun imzalarını taşıyacak.
Gündüz keyfıni Louis Karaköy öğlen menüleri ile yaşayın Eğlence, yiyecek – içecek denince akla
ilk gelen ve Karaköy’ un en gözde mekânlarından Louis açıldığı ilk günden bu yana mönüsündeki her lezzeti bir klasik haline getirmeye devam ediyor. Her gün, Melda Tuna öncülüğünde hazırlanan; başlangıç, ana yemek ve tatlının yer aldığı farklı tatlardan oluşan, lezzetli ve doyurucu öğlen mönüleri Louis’de sizleri bekliyor. Saat 12:00-14:00 arasında, Karaköy’ün zevkini sürmek isteyenlere özel, her damak zevkine hitap eden tatlardan oluşan alternatiflerde; et çeşitlerinden, tavuk ve balığa, zeytinyağlılardan makarna çeşitlerine, salatalardan tatlılara kadar her gün farklı mönüsüyle sizi şaşırtacak olan Louis, tadına doyulmaz bir deneyim sunuyor.
restaurant gastro aktüel 98 hotel & hi-tech
En lezzetli ikili 212 Restaurant’ta
En mükemmel ikililerin başında yer alan makarna ve şarap Renaissance Istanbul Bosphorus Hotel’in en üst katında yer alan 212 Restaurant’ta bir araya geliyor. Ekim ve Kasım ayları boyunca devam edecek bu özel menü, Otel’in ödüllü Chef’i Manuel Evan Sotomayor ve ekibi tarafından muhteşem soslarla zenginleştirilerek servis ediliyor.
Dardenia Türkiye’de Friend of the Sea sertifıkalı ilk restoran zinciri oldu Dardenia, Friend of the Sea sertifikasına sahip
sürdürülebilir deniz ürünleri sunan Türkiye’nin ilk fast-food restoran zinciri oldu. Dardenia, tüm ton balığı ve deniz ürünleri üretimi nedeniyle 2013 yılında Friend of the Sea sertifikası alan Türkiye’nin en büyük konserve deniz ürünleri üreticilerinden Dardanel tarafından yönetiliyor.
Anavarza Bal’a iki ödül birden 5 Eylül 2014 Cumartesi günü
Conrad İstanbul Otel’de gerçekleşen ödül töreninde 11 Altın, 13 Gümüş, 25 Bronz ve 49 Yetkinlik Ödülü sahiplerini buldu. Anavarza Bal, arı vücudunun anatomisinden esinlenerek tasarladığı yeni kavanozu ile Gıda Kategorisinde Altın Ödülün yanı sıra TSE işbirliği ile yalnızca 3 markaya verilen Altın Ambalaj Ödülü’ne layık görüldü.
Beta Tea’ye bir ödül daha Türk çayının
geleneksel lezzetini birbirinden özel ve ayrıcalıklı tatlar ile yeniden yorumlayan Beta Tea, “Ambalaj Sanayicileri Derneği” tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen “Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması”nda “Yetkinlik” ödülü kazandı. Türk şirketlerinin, yurt içinde ve yurt dışında üreterek piyasaya sürdükleri ürünleri ile katıldıkları, 9 farklı kategoride, 192 ambalajın değerlendirildiği “Ambalaj Ay Yıldızları”nda Beta Tea, ödülünü Taç Yaprak paket ambalajı ile kazandı.
Çikolatalı, çilekli, Aşık olunacak pastalanr hüne rli şeflerinin ellerinden frambuazlı, karamelli… Cakes&Bakes’i da benzersiz bir çıkan yepyeni pastalar, çay ya da kahvenin yanın n bırakıyor. hayra “mutluluk” oluşturuyor, lezzetleriyle kendine ek enfes lezzetler Çay ya da kahvenin yanında tercih edilebilec ı yepyeni pastaları arıyorsanız Cakes&Bakes şeflerinin hazırladığ n bırakan Çikolatalı tercih edebilirsiniz. Çikolatasıyla kendine hayra k Çilekli Ekler, Dome, çilekseverlerin vazgeçilmezlerinden olaca melli Ekler, Kara den vade t karamel tutkunlarına özel bir lezze se Mous en inleş zeng bitter çikolata, frambuaz ve bademle da ların nokta kes Çikolatalı Frambuazlı Bar tüm Cakes&Ba lezzet tutkunlarını bekliyor.
Efsina, ulusal, yerel ve gurme marketlerde
Kristal yapısı korunan tuzun rafine edilmeden doğal haliyle kullanıldığı Efsina, 8 farklı ürün çeşidiyle Türkiye’nin farklı bölgelerindeki pek çok ulusal, yerel ve gurme markette tüketicilerin beğenisine sunuldu. İyilik ve güzellik getiren peri kızından esinlenen Efsina, tüketicilerine raftan alınıp sofraya konulabilecek şıklıkta, elit, hem çevre hem de tüketici dostu yalın ve sürdürülebilirliğe katkı veren ambalajlarla sunuluyor.
Baydöner Burgola açıldı 2006 yılında kurulan
ve 8 yılda Türkiye’nin en yaygın restoran zinciri haline gelerek yurt dışına açılan Baydöner, yeni restoran zinciri Baydöner Burgola’nın ilk şubesini İstanbul’da açtı. Baydöner yeni restoran formatında retro endüstriyel stilindeki dekorasyonu ve fastfood döner konseptindeki yepyeni ürünleri ile müşterilerin ilgisini çekti. Dört farklı ekmek içerisine farklı lezzetlerdeki 9 çeşit sosuyla alternatif menüleri ile Burgola, döner kültürünü daha modern bir konsepte taşıyor. Türkiye ve yurtdışındaki restoran sayısını hızla artıran Baydöner, özellikle gençleri hedefleyen yeni restoran zinciriyle dünyaya yayılma sürecini de hızlandırmayı amaçlıyor.
Doors Akademi’de profesyonel eğitimleri 15 Aralık’ta başlıyor
Doors Akademi’nin 15 Aralık’ta başlayacak yeni profesyonel eğitim döneminde, mutfakta profesyonelleşmek isteyenler kariyerlerine güçlü bir başlangıç yapma fırsatı yakalayacaklar. Doors Akademi profesyonel aşçılık, pasta ve ekmekçilik, yiyecek-içecek işletmeciliği gibi pek çok alanda uzman akademisyen kadrosuyla Türkiye’de ilk olarak uygulanan DUAL eğitim modeli ile eğitim veriyor.
restaurant marka 100 hotel & hi-tech
İsviçreli V-ZUG Ankara’da Usta bir zanaatçı ve teknoloji lideri olan V-ZUG, yüzyıllık ürün geleneğini Flagship Store’larla Türkiye’ye taşıyor. Etiler ve Cadde Flagship Store’larda sergilenen V-ZUG’un mutfak ve banyo cihazları Swiss Made kalitesi ile dikkatleri üzerine çekiyor.
P
remium Swiss kalitesinin temsilcisi olan V-ZUG’un ürün gamı İstanbul’da Cadde ve Etiler Flagship Store’ların ardından Çayyolu Flagship Store’da Ankaralı kullanıcıların beğenisine sunuldu. V-ZUG Çayyolu Flagship Store, Mercan AVM’de 25 Eylül’de düzenlenen kokteyl ile hizmete açıldı. V-ZUG Hukuk ve İnsan Kaynakları Departmanı Müdürü Urs Wälchli, V-ZUG İş Geliştirme Müdürü Dieter Elmiger, V-ZUG Türkiye Pazarlama Müdürü Funda Ertosun, Hack Endüstriyel Tem. Ltd. Şti. yöneticileri, İsviçre Gurme Akademi şeflerinden Christopher Lacroix, mimarlar, proje yöneticileri ve seçkin misafirlerin katıldığı store’un açılışı Çayyolu Flagship Store Genel Müdürü Fatih Paşaoğlu ve Satış Müdürü Burak Paşaoğlu tarafından gerçekleştirildi.
YENİLİKÇİ GÜÇ Usta bir zanaatçı ve teknoloji lideri olan V-ZUG, gelenekselleşen üstün kalite ve göz alıcı tasarımlarıyla, 1913 yılından bu yana tüm dünyada Premium Swiss kalitesinin temsilcisi olmaya devam ediyor. V-ZUG’un teknolojik gelişime verdiği önem mutfak ve çamaşır grubu cihazlarının çok daha verimli çalışmasını ve bununla birlikte mutfak ve çamaşır odalarında birer “kullanıcı dostu” olmalarını sağlıyor. V-ZUG’un mutfak ve çamaşır grubu cihazlarındaki inovasyonları dünya pazarında standartları belirliyor. Yüz yıldır olduğu gibi bugün de cihazlarının üretiminde kullanılan her parça V-ZUG’ta yapılıyor. V-ZUG’un yenilikçi üretim teknolojileri usta işçilik, yüksek düzeyde hassasiyet ve üstün kalite ile tamamlanıyor.
BUHARDA PİŞEN SAĞLIKLI YEMEKLER GourmetSteam pişirme programına sahip olan V-ZUG fırınlarıyla en nefis tarifleri tek bir düğmeye basarak pişirmeniz mümkün. Combi-Steam ve CombairSteam ile buharın sağlığınıza katkısını keşfetmeniz hiç de zor değil. Hazırladığınız yemeklerinizi otomatik olarak BakeOmatic’in pişirmesini ister misiniz? Bırakın derece ve pişirme süresini siz değil, fırınınız düşünsün! GourmetSteam, BakeOmatic ve SoftRoasting programlarıyla nefis lezzetler hazırlamak artık çok kolay. Bu teknolojik yeniliklere eklenen FutureLine tasarımlar ise V-ZUG’un Premium marka gücünü üst segmentlere taşıyor.
restaurant marka 102 hotel & hi-tech
Personel kıyafetinde GCİstanbul Tekstil… Otel ve restoran personelleri için özel kıyafet tasarımları hazırlayan GCİstanbul Tekstil, turizm sektörüne iddialı bir giriş yaptı
T
asarımlarında farklı, kaliteli ve uzun süreli kullanılabilen kıyafetler tasarlayan GCİstanbul Tekstil, otel ve restorancılık sektörüne iddialı giriş yaptı.
ŞIKLIK VE TEMİZLİK ÖN PLANDA Otel ve restoranlarda personellerin şıklığının ve temizliğinin en önemli nokta olduğunu vurgulayan, GCİstanbul Tekstil Kurucusu Gözde Ceylan; müşterilerine aidiyet duygusu kazandıracak, personelleri her daim kendine güvenli ve rahat hissettirecek seçimler yaptıklarını belirtiyor.
DAYANIKLI, KOLAY ÜTÜLENEBİLİR ÜRÜNLER İşlerinin sadece ürünleri teslim etmek olmadığını belirten Ceylan; “Biz aslında ürünlerin kullanılmaya başlandıktan sonraki dayanıklılığını başarı olarak görüyoruz; çok sık yıkandıkları için, solmamaları ve kolay ütülenebilir olmaları önemli bir faktör, böylece müşteri memnuniyetine de %100 ulaşmayı sağlıyoruz” diyor.
restaurant portre 104 hotel & hi-tech
Mimar Tanju Verda Akan
“Otel yapmak kolay değil ama çok keyifli…” Mimarinin insanlığı mutlu etmek için varolan bir sanat olduğunu anlatan Mimar Tanju Verda Akan, estetik ve fonksiyonu başarıyla harmanlayan bir tasarımın evlerinden uzaktaki insanları rahat ve huzurlu kılmak için doğru bir yaklaşım olacağını söylüyor.
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
T
emelleri Mimar Tanju Verda Akan tarafından atılan Akan Mimarlık İstanbul’un en önemli mekanlarına ve turizm alanlarına başarılı projeler üretmeyi sürdürüyor. Holiday Inn Şişli, Divan Taksim, Divan Mersin, Dedeman Park, The Marmara Taksim ve Girne Colony Hotel gibi birçok göz alıcı otel ve renovasyon çalışmasının yanı sıra çok sayıda tek ev ve toplu konut tasarımları da bulunan Akan Mimarlık’ı ve otel projelerini Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Tanju Verda Akan ile konuştuk.
Akan Mimarlık ne kadar süredir otel projeleri üretiyor? Turizm geçmişinizden başlayarak, sektöre yönelik projelerinizden bahseder misiniz? Turizm tesisleri bizim senelerdir yapmakta olduğumuz projeler.
Dedeman Park Otel
Çalışma konularımız arasında özellikle son 5-6 senedir daha yoğunlukla çalıştığımız bir proje ve uygulama alanı diyebiliriz. Bildiğiniz üzere, Türkiye’de turizm patlaması yaşanmaya başladığı andan itibaren otel yatırımları da bir hayli arttı. Bu dönemde Akan Mimarlık olarak bizim otel yapalım gibi bir girişimimiz olmadı. Ancak bu türlü bir ihtiyaç kapımıza gelince “tabii yaparız” dedik. Çünkü daha evvel birkaç otel deneyimimiz olmuştu. Anadolu’da Didim’de, sahil kasabalarında küçük butik oteller, Uskumruköy’de dört yıldızlı bir otel yapmıştık. Otel mimarisi bildiğimiz bir konuydu. Esas yoğunlaştığımız konular eski eserlerin korunması ile ilgili projelerdi. Bu anlamda imalatını da kendimizin yaptığı çok sayıda renovasyon projemizin yanısıra çok özel ve büyük tek evleri bunlara ilave edebilirim. Tek evlerden sonra toplu konut projelerine yöneldik. Onların
Divan Mersin
çoğunu da otel projeleri konseptiyle butik siteler olarak tasarladık. Arka avluya bakan bütün evler sanki beş yıldızlı bir otelin havuzuna bakıyor etkisi yaratıyor. Neo Vista projemiz buna güzel bir örnektir. Tekevler, toplu konutlar derken kendimizi yine bir şekilde otel projelerinin içinde bulduk.
“İSTANBUL’DAKİ İLK BÜYÜK PROJEMİZ HOLIDAY INN ŞİŞLİ OLDU” Şehir otelciliği anlamında ise İstanbul’da ilk en büyük projemiz Holiday Inn Şişli oldu. Otelin mimari ve içmimari projelerini biz yaptık. Orada misafiri son derece mutlu eden, keyifli bir çalışma gerçekleşti. Turizm yapılarında en temel konulardan biri de lokasyondur ve konsept ona göre belirlenmelidir. Otel kimlere hitap edecektir, onların ihtiyaçları nelerdir? Şayet bütün bu unsurlar doğru bir şekilde tespit edilir ve uygulanırsa başarılı bir proje de ortaya çıkar. Biz Holiday Inn Şişli’de şunu gördük, otel lokasyonu itibariyle iş oteli olmaya uygundu. Bununla beraber bölge dokusu itibariyle özel bir mimari de gerektiriyordu. Biz o projede Şişli’nin eski evlerinin mimari özelliklerini otelin cephesine taşımak istedik. Otelin içmimarisinde art deco ağırlıklı bir tasarımı tercih ettik. Hatta bu yaklaşımı otel içindeki Deco Restaurant’a kadar taşıdık. Bizim için çok keyifli bir çalışma oldu diyebilirim. Holiday Inn Şişli misafirleri de mutlu eden bir otel. Bunu konaklayanların tekrar geri dönüşlerinden de anlayabiliyoruz. Otel son 3-4 senedir yüzde 80- 90 doluluklarla çalışıyor. Bu da bizi fazlasıyla gururlandırıyor. Akabinde birkaç otel daha yaptık. Bunlardan biri Divan Elmadağ idi ki otelin mimari projeleri ve içmimari
uygulama projelerini biz hazırladık. Proje bütün inşaat ve dekorasyon faaliyetleriyle beraber yaklaşık 2 senede bitti. Orada iç mimariyi üstlenen Thierry W. Despont’un ekibiyle uyumlu bir çalışma ortaya koyduk. Daha sonra The Marmara Taksim’in renovasyonunu yaptık.
The Marmara Taksim’i hangi projeler takip etti? Devam eden projeleriniz arasında hangileri var? Şu anda mülkiyeti Halk GYO’nun Levent Büyükdere Caddesi üzerinde inşaatı devam eden Dedeman Park Oteli yapıyoruz. Otelin mimari, içmimari ve uygulama projelerini komple biz hazırladık. Aynı zamanda imalat kontrolörlüğünü de yapıyoruz. Otel 2015 yılı sonu gibi açılır diye düşünüyoruz. Yine şu an Girne’de Colony Hotel’in renovasyon projesini yürütüyoruz. Bu kapsamda 180 odanın tamamını yenileyeceğiz. Otelin yanına yapılacak ek binanın projelerini de hazırlıyoruz. Otelin örnek odalarının imalatını da biz yaptık. Bu arada Divan Mersin’in içmimari ve dış cephesini de biz yapıyoruz. Projenin örnek odaları hazırlandı, dış cephesinin imalatı bitmek üzere. Yaklaşık altı ay içinde açılacağını düşünüyoruz.
restaurant portre 106 hotel & hi-tech
PROJELER
Divan Oteli Elmadağ, The Marmara Taksim, Holiday Inn Şişli, Dedeman Park Otel - Levent, Mersin Divan Park, Kartal Holiday Inn, Colony Otel Girne, Dolapdere Butik Otel Şişli, Rotana Otel Rezidans İskenderun, Hotel Grand Minsk – Beyaz Rusya, Uskumruköy Butik Otel Uskumruköy, Piyalepaşa Otel & Ofis, Mecidiyeköy Butik Otel, Al Khadhimiya Projesi Otel ve Kültür Merkezi -Bagdat.
zorunda olmadığınız iki temel unsur… Güzel bir tasarımla hem fonksiyonu hem estetiği aynı anda değerlendirebilirsiniz. Zaten mimari de ilk gereken ihtiyaç karşılanması açısından, fonksiyondur. Ve estetikle birleştiğinde, yaşayanları mutlu eden mekanlar yaratırsınız. Yani fonksiyon ve estetiğin hoş bir birleşimini sunmak durumundasınız. Bu temel esaslar çerçevesinde üretimlerimizde tamamen bize özel tasarımlarımızla ön plana çıkmaya özen gösteriyoruz diyebilirim. Bizim yaptığımız pek çok obje üretim de bize ait tasarımlardır. Bir otelde kullandığımız objeleri başka bir otelde kullanmayı tercih etmiyoruz. Bir objeyi bir başka yerde kullanmamız gerektiği zaman ise bunun yolu değişimden ve farklılaştırmadan geçer. Hiçbir zaman birbirinin kopyası objeleri kullanmak tercihimiz olamaz.
Kullanacağınız malzemelerin seçiminde hangi etkenler rol oynuyor? Son yıllarda otel projelerinde trendlere yön veren, en fazla tercih edilen ürünler neler? Biz biraz önce de söylediğim gibi bir otelin konseptine bağlı kalmak kaydıyla çoğunlukla doğal malzemelerle
Gündeminizde yeni projeleriniz var mı? Bunların dışında tabii ki birçok yeni projelerimiz var. Fakat bazıları henüz görüşme aşamasında olduğundan şu an paylaşmak istemiyorum. Sadece Holiday Inn Kartal ruhsat aşamasında olan bir otel, ruhsat alınmasından sonra projenin içmimari çalışmalarını da biz yürüteceğiz, onu söyleyebilirim.
Merak ediyoruz, ne tarz projeler sizi daha fazla mutlu ediyor? Otel projelerinin sizin için değeri, ayrıcalığı nedir? Otel tasarlamak elbette Kolay değil ama çok keyifli… Çünkü tüm detaylarını, malzemelerini seçip, örnek çalışmalarıyla işletecek olan kuruma veya mal sahibine beğendiriyorsunuz. Akan Mimarlık’ın şöyle bir tarzı var, biz tüm çalışmalarımızda alanların huzur verici olmasına ayrıca özen gösteriyoruz. Hangi konseptte olursa olsun, ana çıkışımız bu oluyor. Çünkü insanlar zaten evlerinden uzaktalar, en azından konakladıkları otellerinde 2-3 gece de olsa aradıkları konfor ve rahatlığı bulsunlar istiyoruz. Bunun belli başlı temel noktalarından biri de oda metrekareleri ki, bunu bir mimar olarak sağlamak zorundayız zaten.
“MİMARİ İNSANLIĞI MUTLU ETMEK İÇİN VAROLAN BİR SANATTIR” Estetik ve fonksiyon, birini öbürüne feda etmek
Holiday inn Şişli
üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bunların başında taş ve ahşap geliyor. Kimi zaman taşa benzeyen seramikler de kullanabiliyoruz. Seramikte sonuçta pişmiş toprak. Kumaş konusunda da çok titiz davranıyoruz. Kumaşların çoğunu dokutturuyoruz. Halıları özel imalatlarla yaptırıyoruz. Tamamen bize ait, çok farklı desenleri tercih ediyoruz. Standart bir halı deseninin sırf rengiyle oynayarak kullanmayı tercih etmiyoruz. Yine perdelerimiz yüzde 90 bu görüşle tasarlanıyor.
Bir konuda daha görüş ve yaklaşımlarınızı almak isteriz. Son dönemde otellerde ‘yeşil yaklaşımlar’ daha ön planda. Siz turizm yapılarında yeşile ne kadar sadık çalışıyorsunuz, bu anlayışınızı mimari ve içmimari uygulamalarınıza ne ölçüde yansıtıyorsunuz? Tabii ki, bu konuda fazlasıyla titiz olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu anlayışımızı kullandığımız doğal malzemelerle de üretimlerimize yansıtıyoruz. Hatta şu an inşaatı devam eden Dedeman Park Oteli yeşil bir bina. Orada da dönüşümü mümkün doğal malzemelerle çalışıyoruz. Yatırımcı sertifika beklentisi içinde olsa da olmasa da doğayı korumak, çevreye zarar vermemek bizim en önemli düsturumuz oluyor.
Mimari faaliyetleriniz haricinde bizimle paylaşmak istediğiniz farklı uğraşlarınız ve hobileriniz de var mı? Takdir edersiniz ki, dünya kültür mirası üzerinde önemle durulması gereken bir konu. Ben de bu anlamda ülkeme faydalı işler yapmaya çalışıyorum. Ülkemiz binlerce yıllık geçmişi ile bir açık hava müzesi gibi. Burada öyle bir denge kurmalı ki doğru kullanmak, iyi korumak ve gelecek nesillere doğru bir miras bırakmak gerekiyor. Baktığınızda çok iyi niyetle yapılmış restorasyonlar var. Fakat neticeleri kötü. Bunda yüksek oranda bir bilgisizlik söz konusu olabiliyor. Bu yüzden ciddi bir eğitimle bilinçlendirme kampanyası ve yönetim planıyla hareket etmek kaçınılmaz oluyor. Biz bunun ilk yönetim planını Dünya Bankası için Pamukkale’de yaptık, onlar onayladı ama Kültür Bakanlığı tarafından bir yol kat edemedik. Çünkü o dönem üç - dört tane Kültür Bakanı değişti ve en son gelen bu konuda bir karar almak istemedi. Gerçi şimdi Pamukkale’de kısmen bir uygulama olduğu söyleniyor ama tam olarak da bilemiyoruz. Yine de en azında benim çok uzun süreli gayretimle 2863 sayılı kanunda yapılan değişiklik sırasında kanuna girmesini sağlayabildik. İstanbul’u benim de içinde bulunduğum dört kişilik bir akademik kadroyla yaptık. Bursa’yı da Akan Mimarlık olarak biz yaptık ve Dünya Miras Kültür Listesi’ne bu sene kabul edildi. Bu benim
KİMDİR? Mimar Sinan Üniversitesi mezunu olan Tanju Verda Akan, Akan Mimarlık şirketinin Kurucu Ortak ve Yönetim Kurulu Başkanı’dır. Restorasyon, mimari, içmimari konularında projelerin hazırlanması ve uygulamaları alanlarında Uzman Mimar olarak çok sayıda esere imza atan Tanju Verda Akan, Mimar Sinan Üniversitesi’nde Öğretim Elemanı olarak görev yaptı. İstanbul 1. Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu üyeliğini 7 yıl sürdürdü. 1974 yılında kurulan Türk Kültür Vakfı’nın kurucularından olan Akan, 1993’te vakfın yeniden yapılanmasında ve AFS International ile Partnership anlaşmasının imzalandığı dönemde kurucu başkanlık görevini üstlendi. 2013 yılından itibaren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Şehircilik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü Danışma Kurulu üyeliği ve İstanbul Serbest Mimarlar Derneği üyeliği devam etmektedir.
kendi işlerim dışında hobi olarak devam ettirdiğim, bir türlü kopamadığım bir alan. Bu şekilde kültür mirasımıza faydalı işler yapmaktan da son derece mutluluk duyuyorum.
Holiday inn Kartal
restaurant proje 108 hotel & hi-tech
Holiday Inn Hotel Ankara’nın banyoları Ideal Standard Holiday Inn Otelleri’nin Ankara’daki yeni projesinin King Suit odalarında Jado Lighthouse armatürler, Ideal Standard Exclusive serisi vitrifiye ve WWW jakuziler kullanılırken, diğer odalarda ise Strada vitrifiye ve Melange armatürler tercih edildi.
B
u yıl gerçekleştirilen en önemli otel projelerinden biri de Holiday Inn Hotel Ankara oldu. Asal Grup yatırımı olan olan Holiday Inn Hotel Ankara, bölgenin ilk IGH hoteli ve 144 odadan oluşuyor. “Açık Lobi” konseptini ilk kez Ankara’ya getiren Holiday Inn Hotel’in King Suit odalarında Ideal Standard’ın lüks segment markası olan Jado’nun Lighthouse armatür, Ideal Standard Exclusive
serisi vitrifiye ve WWW jakuziler kullanılırken; diğer odalarında Strada vitrifiye ve Melange armatür tercih edildi. Ayrıca projenin tüm odalarında batarya olarak Ceraherm 100 Ankastre Termostatik ve gömme rezervuar olarak ise Deco kullanıldı.
KOMPLE BANYO ÇÖZÜMLERİ SUNUYOR Ideal Standard için oteller, yoğun kullanılmalarının ve
insan sirkülasyonunun fazla olmasının yanı sıra farklı sosyo-ekonomik sınıflardaki kişilerin Ideal Standard ürünleri ile tanışması ve onları test etmesi nedeniyle önemli referanslar arasında yer alıyor. Dolayısıyla, bu alandaki projelerin artması adına turizm sektöründeki yeni yatırımlar dikkatle ve büyük bir titizlikle takip ediliyor. Bir banyoda ihtiyaç duyulabilecek her şeye cevap vermesi yani komplo banyo çözümleri sunması özelliğinin yanı sıra otellerde yoğun olarak tercih edilen sıva altı ankastre ürünlerdeki ileri teknolojisi ve montaj kolaylığı, ergonomik yapısı, su ve enerji tasarruflu çözümleri ve satış sonrası servis kalitesi ile Ideal Standard; otel yatırımcılarının dikkatini çekiyor ve bir projenin birden fazla şubesinde tercih edilmesini sağlıyor.
restaurant proje 110 hotel & hi-tech
Silence İstanbul’da Grohe tercih edildi Grohe ürünlerini tercih eden Silence İstanbul Hotel & Convention Center’da yuvarlak hatları ve gelişmiş performansıyla Eurodisc Cosmopolitan bataryaları misafirlere hem performans hem de kullanımda rahatlık sunuyor.
2
013 yılında misafirlerine kapılarını açan ve dünya çapında kongrelere, davetlere ve iş toplantılarına ev sahipliği yapan Silence İstanbul Hotel & Convention Center, Silence Gold’da 340, Silence Silver’da ise 280 adet olmak üzere birbirinden şık döşenmiş 620 odada misafirlerini ağırlıyor. SPA Merkezi ise beş masaj ve bir bakım odası, saunalar, buhar odaları, şok duş, kar çeşmesi, kapalı ve açık havuzları ve fitness merkezi ile ziyaretçilere keyif ve rahatlık sunuyor.
SU VERİMLİLİĞİ SERTİFİKASI SAHİBİ Grohe ürünlerini tercih eden Silence İstanbul Hotel & Convention Center’da yuvarlak hatları ve gelişmiş performansıyla Eurodisc Cosmopolitan bataryaları misafirlere hem performans hem de kullanımda rahatlık sunuyor. Yumuşak ve kusursuz kontrol sunan Grohe SilkMove teknolojisi ve mükemmel krom kaplamayı garanti altına alan Grohe StarLight teknolojisinin yanı sıra ürün, Su Verimliliği Sertifikası (WELL) sahibi. Silence İstanbul Hotel & Convention Center’da kullanılan diğer Grohe ürünü ise Ergonomik kavisli kumanda kolu ile iF tasarım ödülü kazanmış olan, lavabo, banyo ve duş bataryaları dâhil geniş kapsamlı seçenekler sunan Quadra serisi. Duşlarda ise misafirlerin zihnini, vücudunu ve ruhunu dinlendiren Rainshower tepe duşu tercih edildi. Rainshower Cosmopolitan’ın modern tasarımından Rainshower® Rustik’in klasik stiline kadar bir çok seçenek sunan Grohe Rainshower koleksiyonu, tüm
modellerde her su çıkış noktasına dengeli su dağıtımı için Grohe DreamSpray teknolojisine sahip. Ürün, Grohe StarLight ve SpeedClean özellikleri ile ömür boyu mükemmel görünüm sunuyor.
ERGONOMİK TASARIMLI Silence İstanbul Hotel & Convention Center’da el duşu olarak seçilen Grohe Euphoria ise Grohe’nin tasarımda mükemmeliyeti yakalamak için gösterdiği çabaların sonucunda ortaya çıkan ve ergonomik tasarımı ile dikkat çeken bir ürün. Kullanılan su miktarının %40’a kadar azaltmak için kullanıcıya olanak sağlayan bir yönlendirme fonksiyonu da içeren bu üründe, yüksek ısılarda ekstra emniyet için, Grohe CoolTouch teknolojisi kumanda kolunun tutulamayacak kadar çok sıcak hale gelmesini önlüyor. Grohe termostatik bataryalarına özgü tüm teknolojileri; Grohe TurboStat , Grohe CoolTouch® , SafeStop, EcoButton ve EasyLogic, birarada sunan Grohterm 3000 ise Silence İstanbul Hotel & Convention Center’da kullanılan bir diğer Grohe ürünü oldu.
restaurant dekorasyon 112 hotel & hi-tech
Otellerin tercihi VELUX Teras Çatı Pencereleri 70 yılı aşkın bir süredir VELUX iç mekânlara konfor taşıyan, kaliteli ve güvenilir bir isim olmayı dünya çapında sürdüren VELUX, turistik tesislere en iyi teknoloji, en modern tasarım ve uzun ömürlü çözümler sunuyor.
T
eras çatıya sahip birçok yapıda düşey pencerelerden uzakta, bina çekirdeğine yakın ya da peyzaj altında kalan ve yaşam alanına dönüştürülen mekânlar gün ışığından yoksun kalırlar. Teras Çatı Pencereleri ile karanlıkta kalan otellerin kapalı yüzme havuzları, toplantı salonları, ofisleri, hastane odalarını veya evlerin karanlıkta kalan tüm alanlarını gün ışığı ve temiz hava ile dolu alanlara dönüştürmek mümkündür. VELUX Teras çatı pencereleri, maksimum %28 (0-15 derece) arası düz veya düşük eğimli çatı ve teraslara ya da peyzaj altında karanlıkta kalan alanlara gün ışığı ve temiz hava almak amacıyla tercih ediliyor.
İKİ AYRI MODELE SAHİP VELUX’da sistem iki modelden oluşmaktadır: Radyo frekansı ile çalışan ve dünyada sadece VELUX pencerelerinde bulunan io-homecontrol sistemine sahip uzaktan kumanda ile açılıp kapanabilen akıllı versiyon (CVP) ile sadece doğal aydınlık almanın yeterli olacağı mekanlar için açılıp kapanmayan sabit versiyon (CFP) olmak üzere iki modelden oluşuyor. Teras çatı pencerelerinin duman tahliyesi ve çatıya çıkış sağlayan modelleri de mevcut.
UZUN ÖMÜRLÜ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ YÜKSEK Sistem, uzun ömürlü beyaz PVC profile sahip, lamine
edilmiş yalıtımlı çift camdan oluşan çatı penceresi ve pencere boyutuna bağlı olarak 3-5 mm kalınlığında akrilik koruyucu kubbeden meydana geliyor. Her iki model de, 60x60 cm’den 150x150 cm’e kadar dokuz farklı boyutta mevcut. Sadece VELUX Teras çatı pencereleriyle kullanılan özel karartma perde ve gölgelik seçenekleri de bulunuyor. Düşük U-değeri (1.1) sayesinde enerji verimliliğini arttırıyor.
Geberit ile banyolarda beş yıldızlı otel konforu Banyolarda modern ve şıklığı temsil eden İsviçreli sıhhi tesisat ve rezervuar markası Geberit, gömme rezervuarlar ve yeni nesil akıllı klozet sistemi AquaClean Sela ile beş yıldızlı lüks otellerin süit odalarında kullanılan konforu ev banyolarına taşıyor.
A
vrupa’nın bir numaralı sıhhi tesisat ve rezervuar markası Geberit, beş yıldızlı lüks otellerin süit odalarında tercih edilen Geberit AquaClean Sela serisi ve gömme rezervuar sistemi ile lüksü ve konforu banyolara taşıyor. Sadelik ve modernliği bir arada sunan Geberit, zarif dokunuşlarıyla banyolara yeni bir soluk katıyor.
SUİT ODA KONFORUNDA AKILLI KLOZET SİSTEMİ Tek bir tuşla su akışını sağlayan AquaClean Sela, eşsiz tasarımı, gizlenmiş bağlantıları ve sade kapağı sayesinde otomatik taharet sistemli bir WC gibi değil, normal bir klozet gibi görünüyor. Akıllı püskürtme spreyi teknolojisi, elektrik ve su bağlantıları seramiğin içine gizleniyor. Vücut sıcaklığında, yumuşak sprey sayesinde tek tuşla kişisel temizlik sağlanıyor. Kullanıcı algılama fonksiyonu sayesinde klozete yaklaştığınız anda su otomatik olarak ısınmaya başlıyor. AquaClean Sela otomatik taharet özelliği ile benzersiz tuvalet hijyenini, süit oda konforuyla ev banyolarına taşıyor.
GÖMME REZERVUARDA GEBERİT KALİTESİ Banyolarda maksimum alan kazanmak ve mimari dekorasyonu sağlamak için bundan 50 yıl önce Geberit tarafından tasarlanan gömme rezervuarlar banyolarda kusursuz şıklığı yakalarken, klasik rezervuarlardan daha az su harcayarak tasarruf edilmesini sağlıyor.
GEBERİT REZERVUARLAR İLE UYUMLU AQUACLEAN SELA Banyolarda, mimari tasarımı kaliteyle buluşturmak isteyenlerin tercihi Geberit, gömme rezervuarından akıllı klozet sistemlerine kadar pek çok ürün gamında tüketicisine maksimum fayda sağlıyor. Tüm Geberit gömme rezervuarları ile uyumlu AquaClean akıllı klozet sistemleri, banyolarda lüks ve konforlu bir arada sunuyor.
restaurant otel - tech 114 hotel & hi-tech
Protel’den SPA ve Wellness yönetimine etkili çözüm; Reservation Assistant Protel’in sunduğu, dünya genelinde 600 otel ve resort tarafından kullanılan Reservation Assistant, SPA ve Wellness operasyonlarının etkin şekilde yönetilmesi için otellere en uygun çözümleri sunuyor.
G
ünümüzde SPA, Wellness ve fitness merkezleri seyahatlerin ve şehir hayatının vazgeçilmez yenilenme durakları haline geldi. Tatil ve iş amaçlı seyahat edenler konaklamanın yanında SPA gibi ek hizmetleri de talep etmeye başladı. Dolayısıyla SPA ve Wellness bölümleri şehir ve resort otellerin önemli bileşenleri konumunda bulunuyor. Bu durumda operasyonun başarı ile yönetilmesinin önemi gündeme geliyor. Protel’in sunduğu Reservation Assistant, SPA ve Wellness operasyonlarının etkin şekilde yönetilmesi için otellere en uygun cevabı veriyor. Dünya genelinde 600 otel ve resort tarafından kullanılan Reservation Assistant, spa merkezi, golf sahası ve Wellness center operasyonlarının en verimli şekilde yönetilmesini sağlıyor.
TEK ODADAN YÖNETİM SİSTEMİ Reservation Assistant ile SPA operasyonlarında tüm rezervasyon ve kaynaklar tek noktadan yönetilip planlanabiliyor. MICROS Otel Yönetim Sistemleri, MICROS POS Sistemi, Gantner elektronik geçiş kontrol sistemleri gibi birçok ürünle entegre şekilde çalışan Reservation Assistant, SPA operasyonlarının yönetimini kolaylaştırıyor. Otelde konaklayan misafirlerin ön bürodan yaptıkları SPA rezervasyonları otomatik olarak Reservation Assistant uygulamasında da görünüyor. Aynı şekilde misafirlerin SPA’da kullandıkları hizmetler de otel yönetim sistemindeki profillerine aktarılıyor. Reservation Assistant, barındırdığı üyelik sistemi ve Gantner geçiş kontrol sistemi entegrasyonu sayesinde üyelik sistemi ile çalışan tesislerde manuel üye takibi
yapılmasının önüne geçiyor. Bu fonksiyon özellikle aynı anda konaklayan misafirler ve üye misafirleri aynı anda ağırlayan tesisler için oldukça kolaylık sağlıyor.
ürün ve hediye sertifikası satın almasını sağlar ve işletmenin Facebook sayfası üzerinden yapılan rezervasyonları otomatik olarak sisteme aktarır.
REZERVASYON ZAMANINI HATIRLATIYOR
SPOR SALONU YÖNETİMİ İÇİN; CLUB ASSISTANT
Mobil uygulaması ile misafirlere akıllı telefon veya tabletleri üzerinden SPA hizmetlerini, Wellness ürünlerini ve hediye sertifikalarını satın alma olanağı da sağlayan sistem, aynı zamanda rezervasyon zamanını misafire SMS yoluyla hatırlatıyor ve satın aldığı hizmet veya ürün hakkında e-posta gönderiyor. Mobil anket gönderebilme özelliği ile misafirlerden geri bildirim almayı sağlıyor. Online rezervasyon modülü ile ise ürün ve SPA hizmetlerini online olarak satma imkanı sunan Reservation Assistant istenilen ürün ve hizmeti tek tıkla internet sitesinde satışa sunuyor. Ayrıca işletmelerin Facebook sayfasına entegre edilebilen Reservation Assistant Facebook uygulaması, misafirlerin doğrudan online rezervasyon yapmasını,
Spor salonları için özel olarak geliştirilmiş, üyelik yönetimini hızla ve kolayca gerçekleştiren bir yönetim programı olan Club Assistant ile yöneticiler tüm önemli bilgilere raporlar halinde her an erişebiliyor. 3. parti çözümlerle de entegre edilebilen Club Assistant’ın modüler yapısı, her büyüklükten spor salonu yönetimini başarıyla gerçekleştirebilecek esnekliktedir. Akıllı üyelik yönetimi sağlayan Club Assistan üyelerin özel günleri, üyelik yenileme zamanı gibi süreçleri takip eder ve hizmet ayrıcalıklarını, bakiyelerini ve özel günlerini kolaylıkla takibini sağlar. Mobil kullanım esnekliğine sahip Club Assistant, üyelere akıllı telefon veya tabletleri üzerinden hediye sertifikaları ve spor ürünleri satın alma olanağı verir.
restaurant otel - tech 116 hotel & hi-tech
Four Seasons Bosphorus’u Philips aydınlattı Four Seasons Hotel Istanbul at The Bosphorus’un iç ve dış aydınlatma projeleri Philips tarafından yürütüldü. Boğaz’ın kıyısında yer alan beş yıldızlı otelin aydınlatma projesinde uygulanan LED’li sistem ile verimli, uzun ömürlü, çevre dostu ve dijital nitelikli aydınlatma kaynakları sağlandı.
B
oğaziçi gerdanlığının yeni incisi olarak 2008 yılında hizmete giren Four Seasons Hotel Istanbul at The Bosphorus’un iç ve dış aydınlatma projeleri Philips tarafından gerçekleştirildi. Philips, iç aydınlatmada kullanılan avizeler için önerdiği LED lamba dönüşümüyle ve otoparklardaki floresan lambalara koridor fonksiyonlu balastlar takarak neredeyse 7/24 işlemesi gereken mekanlarda enerji maliyetlerinden tasarruf olanağı sağlanmıştır. Avizelerdeki bu dönüşüm ile hem sık lamba değişim ihtiyacı ortadan kalkmış hem de %90’a varan oranda enerji verimliliği sağlanmıştır. Otoparklarda sadece balast değişimi ve sensör ilavesi sayesinde, sayaçlarla yaptığımız ölçüm sonucunda %50’ye varan oranda enerji verimliliği sağlanmıştır. Philips’in dış cephe aydınlatması için sunduğu LED’li sistem son derece verimli, uzun ömürlü, çevre dostu ve dijital nitelikli aydınlatma kaynaklarıdır. LED olması sebebiyle programlanabilen armatürlerimiz cephe üzerinde sonsuz sayıda efekt oluşturmak üzere bir düğme dokunuşuyla renklerini değiştirebilirler. Böylece otelin cephesinde özel günlerde, davetlerde ve çeşitli organizasyonlarda farklı ambiyanslar kolaylıkla sağlanabilecektir. Tercih edilen ürünler, hem küçük ve estetik olmaları hem de gövdelerinin cephenin rengiyle aynı renge boyanabilmesine olanak sağladığından cephenin gündüz görüntüsünü ve mimari
dokusunu kesinlikle bozmamıştır. Oluşturulan aydınlatma konsepti, mekanın kimliğine katkıda bulunurken, dikkatleri de yapının üzerine çekmektedir.
RENK DEĞİŞTİREBİLEN DIŞ AYDINLATMA ÖZELLİĞİ Aydınlatma, yapının insanlar üzerindeki algısını doğru bir şekilde oluşturmada aktif bir role sahiptir. Mimari unsurları vurgulayıp öne çıkarmak adına pencere aralarında kalan işlemeli sütunlar RGB renk değiştirebilen Color Graze Powercore armatürlerle aydınlatılmıştır. Tercih edilen ürünlerin dar açılı olması sebebiyle kesinlikle pencerelerden odalara ışık girmemekte ve müşterileri hiç rahatsız etmemektir. Four Seasons Bosphorus’un otelin lüks detaylarla uyum içinde olan tarihi mimarisini aydınlatma ile vurgulayarak hem şehir güzelleştirmeye katkı sağlamakta hem de sahil şeridindeki diğer yapılardan ayrıştırarak yapıya kimlik kazandırmaktadır.
İÇ AYDINLATMADA MAKSİMUM TASARRUF YETENEĞİ Otelin içinde bulunan avizelerdeki 40 W’lık lambalar, E14 duylu 4 W’lık mum LED lambalarla değiştirilerek enerji tasarrufu sağlanmıştır. Ayrıca otoparkta, içinde floresan lamba bulunan armatürlerin balastları koridor fonksiyonlu balastlarla değiştirilerek sensörlerle desteklenmiştir. Böylece otoparkta kimsenin olmadığı durumlarda armatürler ışığını %10’a kadar dim edip yalnızca hareket halinde ışığını %100 yakacaktır. Otelin iç aydınlatmasında ise sunulan LED lamba değişimleri ve koridor fonksiyonlu balast değişimi sayesinde aydınlatmadan ödün vermeyerek enerji tüketimini önemli ölçüde azaltmaktadır.
restaurant fuar 118 hotel & hi-tech
Dubai hosted The Hotel Show Exhibitors benefit from GCC hospitality industry boom at the show.
A
ttended by 19 Turkish exhibitors, The Hotel Show and The Leisure Show held in Dubai closed with exhibitors reporting healthy business and orders both now and in the future, reflecting its status as the key show for the MENA and Asia region. Attracting some 600 international and regional exhibitors, buyers came looking to invest, design, build, refurbish and fit out hotels, restaurants, leisure destinations and resorts. At the close of the show, the organizers are expecting a 10% rise in attendees over 2013 where 16,700 industry professionals visited the show from 98 countries. Highlights of the event included an increase in the number of new technology suppliers; the biggest international representation was from China who brought more than 60 suppliers; 600 exhibitors participated; hundreds of industry professionals attended The Vision Conference which this year had more than 70 international and regional pioneering industry experts whilst several of the world’s footballing legends appeared at The Leisure Show to promote the latest ‘new’ sport, Teqball!
THE LEISURE SHOW DELIVERS ORDERS FROM THE REGION’S BUYERS “We are very happy with our presence at The Leisure Show. The interest is gigantic and we have met great partners, distributors and future customers who fell in love with Teqball! It was a perfect choice to premier and introduce Teqball in the Middle East region at the Show,” commented Victor Huszar, Director of Teqball. Celebrating The Hotel Show’s 15th anniversary with a VIP party for over 300 industry figureheads at the JW Marriot Marquee, Christine Davidson, The Hotel Show Event Director welcomed guests to what is now considered the leading event in the region for buyers, architects and suppliers from the hotel and hospitality industry. With hotel developments increasingly having to adhere to new “green” build techniques and practices and sustainability a growing concern worldwide, this year’s Hotel Show not only included a number of new features and initiatives focused on the issue, but also chaired sessions at The Vision Conference focusing on the subject across hotels, leisure and hospitality.
ATTENDEES VOTE “YES” TO THE VISION OF SUSTAINABLE HOTELS. A packed audience listened to regional and international panel debate entitled “Sustainable Hotel – is it possible?” Heated discussions about the issues that need to be tackled if hotels of the future can support sustainability throughout their operation ended with panelists giving their one sustainable recommendation. They included: Start with small steps, set time to talk about the issue with all departments, start with things you can control, set KPI’s and monitor them, and look at utility operations and all expenses. When asked if the room and panelists believed it was possible to have a sustainable hotel, the vote was an overwhelmingly “Yes!” With the UAE going through a very dynamic period of economic development due to the rapid growth being witnessed by the tourism sector, The Hotel Show attracted a number of new exhibitors this year and also some who were returning. Achilleas Garibaldi, Managing Director of Garibaldi, said: “We are returning to The Hotel Show after 7 years. We are back to launch new lines and have been very satisfied as we have met interesting clients within the region.” Michel Couderc, Director of France Resille said: “We are already very strong in the European region and we have decided to participate at The Hotel Show to enter the Middle East market. This is our first time and we are pleased as we met many potential clients.” “As Dubai booms heading towards 2020 and the
The Hotel Show Dubai was opened by H.H. Sheik Ahmed bin Saeed Al Maktoum, President of Dubai Civil Aviation Authority, Chairman of Dubai Airports, Chairman and CEO of Emirates Airline.
World Cup looms for Qatar, plus the UAE is now top in the Middle East for the World Economic Forum’s Travel & Tourism Competitiveness Report, The Hotel Show and The Leisure Show clearly play a leading role in providing a platform for both regional and international buyers and suppliers. By introducing many new features this year and providing a Vision Conference that focused on the future, we are delighted that satisfaction is at an all time high,” concludes Christine Davidson.
restaurant exhibition 120 hotel & hi-tech
Dubai “The Hotel Show”u ağırladı Türkiye’den 19 önemli firmanın katıldığı The Hotel Show ve The Leisure Show fuarları Dubai’de yapıldı ve katılımcıların sağlam iş bağlantıları ve hem şimdi için hem de gelecek için verilen siparişleriyle sona erdi. Katılımcılar fuarda Körfez Ülkeler Birliği ağırlama sektöründeki hızlı gelişmelerin yansımalarından faydalandı.
T
ürkiye’den 19 önemli firmanın katıldığı The Hotel Show ve The Leisure Show fuarları Dubai’de yapıldı ve katılımcıların sağlam iş bağlantıları ve hem şimdi için hem de gelecek için verilen siparişleriyle sona erdi. Böylece fuar, MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) ile Asya bölgesi için sektörün ana etkinliği olma kimliğini daha da perçinledi. Yerel ve uluslararası 600 katılımcıyı ağırlayan fuara yatırım, tasarım, inşaat, otellerde yenileme çalışmaları ve revizyon, restoran, eğlence destinasyonları ve tatil
yerleri konularındaki satın alma profesyonelleri ağırladı. Fuarın organizatörü bu yıl, bir önceki yılın 98 ülkeden gelen 16.700 profesyonel ziyaretçi sayısının %10 daha artmış olabileceğini söylediler.
EĞLENCE ŞOVU BÖLGENİN ALICILARINDAN SİPARİŞLERE SAHNE OLDU Fuarda öne çıkan konular içinde yeni teknoloji tedarikçilerinde artış göze çarptı; en büyük uluslararası katılım 60 tedarikçinin bulunduğu Çin’den gerçekleşti.
The Hotel Show Dubai fuarı Dubai Sivil Havacılık Daire Başkanı, Dubai Havalimanı Müdürü ve Emirates Havayolu şirketinin CEO’su olan Şeyh Ahmed bin Saeed Al Maktoum tarafından açıldı.
The Hotel Show’un 15. yılını kutladığı bu yılki etkinlikte 300 önemli sektör temsilcisi için JW Marriott Marquee otelinde bir VIP partisi verildi. Partide fuar direktörü Christine Davidson, bölgede otelcilik ve ağırlama sanayisi için çalışan satın alıcılar, mimarlar ve tedarikçiler için en önemli etkinlik olarak bilinen fuar adına misafirleri karşıladı.
FUARA GELENLER SÜRDÜRÜLEBİLİR OTELLER İÇİN “EVET” OYU VERDİ Önemli bir izleyici grubu “Sürdürülebilir Otel, bu mümkün mü” konulu paneli izlediler ve konu hakkında her türlü detay üzerinde yapılan tartışmaları takip ettiler. Sonuç itibariyle konu hakkında şöyle bir yol izlenmesi gerektiği konusu
hakkında tavsiye edindiler: Küçük adımlarla başla, bütün birimlerle konuşmak için bir vakit ayarla, kontrol edebileceğin şeylerle başla, KPI, yani temel performans göstergeleri kur ve izle, bütün işe yarayan operasyonlara ve bütün harcamalara bak. Salondaki dinleyicilere ve panelistlere sürdürülebilir otele inanıp inanılmadığı sorulduğunda da büyük bir çoğunlukla “evet” oyu verildi.
restaurant fuar 122 hotel & hi-tech
Worldfood İstanbul Gıda Fuarı 22. kez kapılarını açtı Worldfood İstanbul Gıda Fuarı 22. yaşını da Türkiye’nin ve bölgenin en büyük buluşması olarak kutladı. 500’den fazla katılımcının yer aldığı fuar, bölgenin uluslararası platformu olarak 16 bine yakın gıda profesyonelini ağırladı.
T
ürk gıda sektörünün uluslararası buluşma noktası olan 22. Worldfood İstanbul Gıda Fuarı, 4-7 Eylül 2014 tarihleri arasında bu yıl da IPACK Uluslararası Ambalaj Paketleme ve Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı ile birlikte 1000’den fazla markanın katılımıyla gerçekleşti. ITE Group Türkiye Ofisi E Uluslararası Fuar Tanıtım Hizmetleri AŞ. tarafından Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) işbirliği ile düzenlenen fuar, binlerce marka ürünün yer aldığı katılımcı profiline ev sahipliği yaptı. EUF Genel Müdürü Tuğber Yaşa, ITE Group Bölge Direktörü Anatoly Sushon, TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Kopuz, İstanbul İl Tarım Müdürü Kasım Piral, Sri Lanka Büyükelçisi Bharathi Wijeratne, Şili Büyükelçisi Fernando Varela Palma, Peru Büyükelçisi Jorge Abarca del Carpio, Arjantin Cumhuriyeti Başkonsolosu Ernesto Pfirter, Brezilya Başkonsolosu Luiz Henrique Pereira da Fonseca’nın de hazır bulunduğu Fuar’ın açılışını Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Kutbettin Arzu gerçekleştirdi.
BU YILKİ KONUK ÜLKE KOSOVA OLDU Worldfood İstanbul fuarında bu yıl “Konuk Ülke Projesi” kapsamında Kosovalı işadamları boy gösterdi. Kosova İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nuhi
Mazrek’in önderlik ettiği 45 firmadan oluşan heyet, Worldood Fuarı’ndan son derece verimli iş bağlantıları gerçekleştirerek memnun ayrıldıklarını ifade ettiler.
36 FARKLI ÜLKEDEN KATILIMCI 119 FARKLI ÜLKE KATILDI ITE Group’un Moskova, Ukrayna, Kazakistan ve Azerbaycan’da gerçekleştirdiği Worldfood fuarlarıyla koordineli çalışmalar yürüten Worldfood İstanbul Gıda Fuarı, özellikle Doğu Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika pazarlarını stand sahipleriyle buluşturdu. Worldfood İstanbul fuarında yer alan 36 farklı ülkeden katılımcı, 119 farklı ülkeden, 3.465’i yabancı toplamda 15.934 ziyaretçiye ürün ve hizmetlerini sergileme fırsatı buldu. Özellikle EUF’un organizasyonu ile gelen Kosova, Katar ve İran’ın Doğu Azerbaycan bölgesi heyetleri fuarda yaptıkları görüşmeleri olumlu değerlendirdiler. Bakanlık, TGDF, KOSGEB ve İZTO tarafından desteklenen fuar, yurtiçi pazara yönelik üretim çeşitliliği ve pazarlama odaklı olarak da Meslek Odaları, Sanayi ve Ticaret Odaları, İş adamları Birlikleri ve ilgili STK’ları EUF organizasyonu ile ağırladı. İzmir, Denizli, Salihli, Uşak, Aksaray, Akhisar, Eskişehir, Biga, Susurluk, Kocaeli, Yalvaç, Bozöyük, Orhangazi, Körfez, Karaman ve Çorlu gibi Türkiye’nin birçok il ve ilçesinden ziyaretler gerçekleşti. WorldFood İstanbul Gıda Fuarı önümüzdeki yıl 03-06 Eylül 2015 tarihlerinde yine İstanbul Fuar Merkezi CNREXPO’da IPACK Turkey ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek.
Karcher ödüllü yeni ürününü tanıttı Karcher B 60/10 C, Amsterdam ISSA Interclean fuarında kategori ve overall dallarında Innovation 2014 ödülünü aldı. Otel ve restoran gibi dar ve pratik temizlik gerektiren alanlarda ürün sessiz çalışma özelliğiyle de çalışma saatleri içerisinde rahatlıkla kullanılabiliyor.
K
archer, paspas ve zemin otomatı arasındaki boşluğu doldurmak için yeni bir ürün kategorisi geliştirdi. Karcher, yeni ürünü B 60/10 C de paspas arabasının ve zemin temizleme makinesinin avantajlı tarafları bir araya getirilerek kullanımı kolay, performansı profesyonelleri şaşırtacak bir zemin temizleme makinesi üretti. Paspasa oranla 5 kat daha hızlı, muadili zemin otomatlarına oranla daha ergonomik kullanım sunan bu yenilikçi ürün, 21 kg kadar hafif olmasıyla da kullanıcısını yormaz. Arkadan itmeli mekanik çalışma sistemli Karcher B 60/10 C’nin kirli suyu absorbe eden özel teknolojisi sayesinde zeminler anında kurur, geride deterjan kalıntısı, kirli su veya su damlası kalmaz. Akü, elektrik enerjisi, şarj cihazı ya da rahatsızlık veren elektrik kablosu olmadan uzun saatler sessiz ve sınırsız kullanım imkanı sunan Karcher B 60/10 C ergonomik, hijyenik ve yüksek performanslı olmasının yanı sıra düşük bakım maliyetleriyle de büyük ilgi gördü.
KENAR VE KÖŞELERİN TEMİZLİĞİNDE ETKİN ÇÖZÜM Kärcher’in fuarda lansmanı yapılan bir diğer ürünü, kompakt
zemin temizlik makinesi BR 35/12 C oldu. KART (Karcher İleri Sürüş Teknolojisi) ile temizliği keyifli bir sürüşe dönüştüren ürün, 200 derece dönebilen silindir fırça kafasıyla her iki yönde de hareket ederek duvarların en dar kenar ve köşelere bile rahatlıkla erişerek etkin temizlik yapılmasını sağlar. Üstelik tersten de hareket edebilir. BR 35/12 C son derece çeviktir ve katlar arasında oldukça kolay taşınabilir. Normal akülere göre üç kat daha fazla dayanan lityum ION akü ile bir saatte yarı, üç saatte ise tam olarak doldurulabilen şarj cihazı makineye entegre edilmiştir. Otel ve restoranlar için en etkili temizlik çözümleri sunan dünya lideri Kärcher’in yeni BR 35/12 ürünü, tüm geniş ve dar alanlarda kolaylıkla kullanılabilir. Özellikle, dönen başlığı sayesinde kenar ve köşelerin temizliğinde fark yaratarak mükemmel görünen bir alana sahip olabilirsiniz. Geniş ürün gamıyla Alman teknolojisi Kärcher; mucidi olduğu basınçlı yıkama makineleri, dar ve geniş alanlarda kullanımı rahat zemin otomatları, yüksek vakum gücüne sahip ıslak-kuru elektrik süpürgeleri, tek seferde en etkili sonucu veren süpürücüler ve halı yıkama makineleri ile bir işletmenin temizlik ihtiyacı olan tüm alanlarında yüksek verimlilik sağlar.
restaurant fuar 124 hotel & hi-tech
FOCUSLED Firma Yöneticisi Bora Önder
FOCUSLED ile endüstriyel sahalara
profesyonel aydınlatma çözümleri
Led aydınlatma dünyasındaki en güncel teknolojik gelişmeleri ileri kalite anlayışıyla ürün gamına yansıtan FOCUSLED, 2009 yılından bu yana endüstriyel sektöre gelişmiş LED teknolojileri çözümleri sunuyor.
2
009 yılından bu yana endüstriyel sektöre gelişmiş LED teknolojileri çözümleri sunan FOCUSLED, 25-28 Eylül 2014 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen Led&Led Lighting Fuarı’nda yeni nesil ürün ve teknolojileri ile yerini aldı. Markanın sektöre yönelik hizmetlerini firma yöneticilerinden Bora Önder ile konuştuk.
Enerji Yönetimi endüstriyel alanın önemli konularından biri. FOCUSLED olarak bu konuda işletmelere ne tür çözümler sunuyorsunuz? “Enerji Yönetimi” konusunun her geçen gün daha çok önem kazandığı dünyamızda enerji tüketimlerini yönetebilmek ve tasarruf sağlamak, aydınlatma proje uygulamalarında fotometrik uygunluk, ürün
performans sürekliliği, kolay kurulum, hızlı tedarik avantajları ile LED aydınlatma sistemlerine geçiş tüm alanlarda öncelikli konu haline gelmiştir. LED teknolojilerine paralel aydınlatma ürün konfigürasyonlarının sağlanabilmesinin ancak araştırma ve geliştirmeye verilecek devamlı ve aktif önem ile mümkün olduğu bilincine sahip firmamız, kendi bünyesindeki birimler ve özel akredite laboratuarlara sahip teknoloji partnerleri ile araştırma ve geliştirme faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. Bu faaliyetler sayesinde FOCUSLED, LED aydınlatma dünyasındaki en güncel teknolojik gelişmeleri ileri kalite anlayışıyla ürün gamına yansıtarak her ürün için en az 3 yıl performans sürekliliğini garanti etmektedir.
AYDINLATMA SİMÜLASYON HİZMETİ Projelerimize en doğru çözümü sunabilmek adına, uygulama alanını CAD programlar üzerinden gerçek yerleşim planına uygun bir şekilde 3 boyuta yükselterek, profesyonel aydınlatma tasarım yazılımları yardımıyla aydınlatma simülasyonları gerçekleştirebilmekteyiz. Bu sayede demo süreci öncesinde kullanılabilecek armatür opsiyonları adetleriyle birlikte belirlenebilmekte ve optimal verim alınabilecek montaj pozisyonları tespit edilebilmektedir. Tüm bu bilgiler ışığında uygulamanın yapılacağı tesiste elde edilebilecek enerji geri dönüşümü amortisman süreleriyle birlikte hesaplanabilmektedir.
Ürün gamınızdan da bahseder misiniz kısaca? Yol aydınlatma armatürleri, projektörler, endüstriyel aydınlatma armatürleri, dekoratif park ve bahçe armatürleri, kanopi armatürleri ve mobil ürünler olmak üzere ürün gamımızda altı ayrı kategori bulunuyor. Ürünlerimiz, konvansiyonel armatürlerle karşılaştırıldığında %70’e varan enerji tasarrufu sağlamaktadır. Gelişmiş alüminyum enjeksiyon gövde yapıları sayesinde termal yönetimleri başarıyla sağlanmış olup performans sürekliliği göstermektedir. 50 bin saati aşkın ürün ömrüne sahiptir. Tamir ve bakım masrafı gerektirmez. Elektrik kesintilerinde, konvansiyonel ürünlerde yaşanan soğuma ve tekrar çalışma süresine ihtiyaç duymaz. Işık şiddetinin anlık
olarak kontrol edilebilmesi ve zaman ayarlı programlanabilmesi mümkündür. DALI, DMX, ZigBee ve benzeri kontrol protokolleri ile çalıştırılabilir. 12-24Vdc ve 110-270Vac gibi farklı şebeke beslemeleriyle kullanılabilir. -25° ve +50° derece ortam sıcaklığı aralığında çalışma sürekliliğine sahiptir. Uygulama alanına özel geliştirilmiş cam lensler sayesinde projelerin aydınlatma ihtiyacına en uygun çözümü sunmaktadır. Solar sistemlerle entegre kullanılabilmesi mümkündür. İlk tesisat kurulum aşamasında kesit çapı büyük kablolar ve ek sigorta panolarına ihtiyaç duyulmadığından maliyet avantajı sağlar. Civa ve benzeri zararlı kimyasallar bulundurmaz, UV içermez. Karbon salınımı çok düşüktür, geri dönüştürülebilir malzemeden üretilmektedir, çevrecidir. Ürünlerimiz 3 yıl garanti kapsamındadır.
FOCUSLED’in yeni dönem hedef ve projeleri arasında neler var? Kurulduğu günden bu yana sadece led teknolojileri üzerine AR-GE ve üretim altyapısını özelleştirme kararının, organizasyonumuza katmış olduğu değerlerin en başında konusunda uzmanlaşmış olmak gelmektedir. Edinilen “Know-How”, beraber çalışmakta olduğumuz sektörde öncü çözüm ortaklarımız ve yarı mamul tedarikinde ödün vermediğimiz kalite politikamızın da sonucu olarak marka algımızı kısa sürede ileriye taşımıştır. Bugün gelmiş olduğumuz noktada FOCUSLED, lokal pazarda kamu ve özel idarelere ait pek çok prestijli projeye imzasını atmış olup, ihracat faaliyetlerine öncelikli pazar kapsamında yakın ve Ortadoğu coğrafyasını hedef alarak başlamış bulunmaktadır.
restaurant fuar 126 hotel & hi-tech
Tripa Endüstriyel Çözümler ile ISSA INTERCLEAN Fuarı’na katıldı Primus çamaşırhane sistemlerinin ve Angelo Po endüstriyel mutfak ekipmanlarının distribütörü olan Tripa, ISSA/INTERCLEAN Fuarı’nda yıkama makinesi ve kurutma makinesinin yanı sıra bulaşık makineleri ile boy gösterdi.
2
5-27 Eylül tarihleri arasında WOW Convention Center Istanbul’da gerçekleşen temizlik sektörünün en büyük uluslararası organizasyonu ISSA/INTERCLEAN fuarında Tripa firması da yer aldı. Primus SP9 model yıkama makinesi ve bu makinenin takımı olan DAM 9 model kurutma makinesi küçük işletmelere çözüm olmasının yanı sıra temizlik firmaları için de iyi bir alternatif oluşturuyor. Temizlik firmalarında sıkça sorun olan Mop ve mikrofiber bez temizliği bu makineler ile çözülür. SP9 – 9 kg yıkama makinesinde farklı programlar ile mop temizliği etkin bir şekilde yapılıyor. Moplar özel programlar ile yıkanır ve yıkama sonuçları hijyenik olarak onay almıştır. DAM 9 Kurutma makinesi ise mop temizliğine ilave olarak mikro fiber bezlerin yıkandıktan sonra kurutulması için önerilir. Ayrıca personel çamaşırları için de bu iki makine gayet uygun bir çözümdür. 9 kg yıkama ve 9 kg kurutma kısa proses süreleri ile rakiplerine göre işletmecilere avantaj sağlar. Ayrıca üst üste konulabilir özelliği sayesinde az yer kaplayarak küçük işletmelerde bile çözümler sunar.
ANGELO PO BULAŞIK MAKİNELERİ İLE DE DİKKAT ÇEKTİ Tripa, ISSA Fuarı’nda ayrıca, Angelo Po bulaşık makilerini de sergiledi. Bir dünya devi olan Angelo Po, sadece bulaşık değil, tüm mutfak ekipman yelpazesi ile ihtiyaçlara karşılık veriyor. Fuarda sergilenen 35*35 cm boyutlarındaki mini bardak yıkama makinesi saatte
Tripa Yönetici Ortağı Burçin Akkan
30 sepet yıkama kapasitesi ile yoğun taleplere karşılık verebiliyor. Bu makine ile küçük alanlarda hızlı ve efektif sonuçlar almak mümkündür. Sergilenen bir diğer ürün olan tezgah altı bulaşık makinesi ise, saatte 540 tabak yıkama kapasitesine sahiptir. Çift cidarlı olan bu ürün HACCP kurallarına uygun yıkama yapar. Durulama suyu 85°C ye ulaşmadan durulama yapmaz. Ayrıca çift cidarı sayesinde ısı kaybı minimum seviyededir ve işletmelere tasarruflu bir çözüm sunar. Tek parça pres baskı iç hacmi ile içinde asla kalıntı ve pislik bırakmaz ve işletmelere %100 hijyen garantisi sağlar. Ayrıca düşük su tüketimi ile her yıkamada %10 daha az su harcayarak son derece düşük tüketim ile maksimum efektif yıkama çift cidarlı Angelo Po bulaşık makinelerinde mümkündür. ISSA fuarında yer alan bu iki çarpıcı makine ile Tripa sadece farklı bir pazara hizmet eden ürün grubu ile fuarda yer almıştır. Oysa bu cihazlar ürün yelpazesinin sadece ufak bir kısmıdır.
restaurant fuar 128 hotel & hi-tech
Vestel, LED aydınlatma çözümleri ile tam puan aldı İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen Led&Led Lighting Fuarı’nda yeni ürünleri ile katılan Vestel, LED aydınlatma çözümleri ile sektörden tam puan aldı.
L
ed aydınlatma ürünleri ile otel, restoran ve turistik tesislere profesyonel çözümleri sunan Vestel, 25-28 Eylül 2014 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen Led&Led Lighting Fuarı’nda yeni ürünlerini tanıttı. Fuarda Vestel’in LED Kare Spot ve Yönlendirilebilir Mini Spotları büyük beğeni kazandı.
VESTEL LED KARE SPOT Seramik metal halidelere kıyasla 6 kata varan daha uzun kullanım ömrüne sahip Vestel LED Kare Spot, 80 renksel geri verim ve yönlendirilebilir kasa tasarımı ile projeler için önemli bir çözüm sunuyor. 40.000 saat ömüre sahip kare spot çeşitleri farklı güç ve renk seçenekleriyle müşteri ihtiyaçlarına cevap veriliyor.
VESTEL YÖNLENDİRİLEBİLİR MİNİ SPOT Dost teknoloji Vestel, yönlendirilebilen kasa tasarımı, 30.000 saate varan uzun kullanım ömrü ve 3000K/6000K farklı renk sıcaklıkları ile aydınlatma projelerine çözüm sunuyor. Halojen spotlara kıyasla 10 kata varan daha uzun kullanım ömrüne sahip Vestel LED Mini Spot ve 80 renksel geriverim ile hem tasarruflu hem de kaliteli aydınlatma sağlıyor.
Jeneratörde 20 yıllık tecrübe; Arken Jeneratör sektörünün güçlü markalarından Arken, İstanbul Sefaköy’de 7.200 m2 alana sahip kapalı üretim tesislerinde yılda 3.500 adet dizel jeneratör üretiyor.
Y
üzde 100 Türk sermayesi ile İstanbul Sefaköy’de 7.200 m2 kapalı alana sahip üretim tesislerinde yılda 3.500 adet dizel jeneratör üreten Arken’in sektördeki 20 yıllık birikimini, yurt içi - yurt dışı çalışmalarını ve planlarını firma Genel Müdürü Alaaddin Birkan Yüksel ile konuştuk.
Öncelikle Arken Jeneratör’ün faaliyetlerinden ve hedef pazarlarından bahseder misiniz? Biz yüzde 100 Türk sermayesi ile İstanbul Sefaköy’de 7.200 m2 kapalı alana sahip üretim tesislerinde yılda 3.500 adet dizel jeneratör üreten bir firmayız. Jeneratör gruplarımızın satış, kiralama ve satış sonrası hizmetlerini, İstanbul ve Ankara bölge müdürlüklerine ilave olarak Ege ve Çukurova da bulunan 2 bölge temsilciliğimiz ve 29 ilde yetkili bayimiz ile yapılandırdık. Firmamız aynı zamanda yurt dışı pazarlarında da çok etkin. Rusya, Romanya, Macaristan, Libya, Yunanistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Irak, Nijerya ve Gana gibi birçok ülkeye ihracatımız bulunuyor.
Ürün portföyünüzde neler var? Ürün yelpazemizde 10 ile 2500 kVA aralığında dizel
Arken Jeneratör Genel Müdürü Alaaddin Birkan Yüksel
jeneratör grupları ve bunun yanı sıra marin ve doğal gazlı jeneratör grupları bulunmaktadır. Dizel jeneratör gruplarımızda kalitesi yüksek Perkins, Volvo, Mitsubishi, Deutz, Sdec, Weichai gibi dizel motorlar ile Linz ve Stamford marka orijinal Avrupa alternatörler kullanmaktayız. Ayrıca Arken olarak 2013 yılından itibaren Linz alternatörlerinin Türkiye exculisive distribütörüyüz. Jeneratör gruplarımız için manuel, otomatik, senkron kontrol panoları, yük transfer panoları, ses izolasyon kabinleri ve römork imalatı yapmaktayız. Ürün gruplarımızda, uzaktan izleme fonksiyonu, galvaniz saç, 20 dbA ses düşürücülü egzost standart olarak kullanılmaktadır. Özellikle konut, banka, market gibi, sessiz jeneratöre ihtiyaç duyan işletmelere yönelik ürettiğimiz, 10 – 155 kVA aralığında 1 mt mesafede 72 dbA ses seviyesi olan, gürültü önleyici kabinli jeneratörlerimiz oldukça ilgi görmektedir.
ÜR-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Günümüzde müşteriler ve marka arasında oluşturulan ilişkiler maalesef kısa vadeli kazançların düşünülmesi nedeniyle git gide zayıflamaya başladı. Özellikle ürün fiyatının, kaliteden önce gelmesi çoğu üreticiyi üretmek yerine al-sat yapmaya teşvik etti. Bu düşünce kalitenin, ürün geliştirmenin, yenilikçiliğin, yaratıcılığın zayıflamasına sebep oldu. Böylece müşteriden gelen arıza vs. talebi arttı ve memnuniyetsizlikler başladı. Arken Jeneratör olarak, müşterilerimizle kalıcı birliktelikler kurabilmenin, üretim aşamasında ve sonrasında çevreye karşıda duyarlı olabilmenin, teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeninin öneminin bilinciyle ÜRGE çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Ses izolasyon kabininde maksimum kalite ve düşük desibel ses seviyesi ile 20db ses düşümüne sahip egzoz kullanımı, pano, kabin gibi tüm metal aksamda paslanma sorununu ortadan kaldıran galvaniz sac kullanımı, müşterilerimize sunduğumuz özel çözümler ÜRGE çalışmalarımızın sonuçlarıdır.
restaurant ürünler 130 hotel & hi-tech
Engelliler için Kleemann’dan özel çözümler
Kleemann’ın mimari projelere sunduğu birçok çözümün arasında engelli asansörleri önemli bir yere sahip. Kleemann VertiPlat Hidrolik Platform Asansörleri, özellikle tekerlekli sandalye kullanan engelli insanlara büyük kolaylık sağlıyor. Uygulanacak binaya kuyu ve benzeri herhangi bir inşaat çalışması gerektirmeden montajı yapılabilen ürün, 7 metreye kadar dikey taşıma gerçekleştirirken Avrupa Birliği standartlarında yüksek güvenlik de sağlıyor. Kleemann FreeStair Merdiven Platfromu Asansörler ise, yine tekerlekli sandalye kullanan engelli kişilerin, binaların her katına emniyetli ve konforlu şekilde ulaşabilmeleri için tasarlanmış. Duvara montajı yapılabildiği gibi özel direklerle doğrudan yere de bağlantı yapılabiliyor.
Doğallık arayanlara yepyeni bir seri; Engelberg Doğanın eşsiz dokularından esinlenilerek ‘Yeni Klasik’ anlayışıyla tasarlanan Engelberg serisi, dijital baskı teknolojisinin verdiği özgürlük ve rölyefli kalıbının kattığı estetik yüzey ile seramikte doğallığı huzurla birleştiriyor. Doğal renkleriyle dikkat çeken seri, dekorasyonda doğal, eskitilmiş ve fonksiyonel bir çizgiye sahip olmak isteyenlerin ilk tercihi oluyor.
Victorinox Swibo ile “güvenilir keskinlik” Kalitenin, dayanıklılığın ve seçkinliğin 130 yıllık markası Victorinox, yeni Swibo bıçak. İsviçre çeliğinin, fonksiyonel tasarımı ve çeşitliliğiyle ortaya çıkan Victorinox Swibo serisi keskinliği ve etlerin rahatça kesilip buzdolaplarına yerleşmesi için kolaylık sunuyor. Profesyonel kullanıcılar için geliştirilen Victorinox Swibo serisi; sıyırma bıçağı 14 cm, fileto bıçağı 18 cm, istediğiniz keskinlik, incelik, farklı boyutlarıyla etlerinizi, balıklarınızı rahatlıkla kesebileceğiniz, mutfakta keyifle yemek yapacağınız “güvenilir keskinlik” ile hayatınıza kolaylık getiriyor.
Lavabo bataryasında bir devrim Lavabo bataryasında bir devrim yaratan ödüllü tasarımıyla “E.C.A. Luna Serisi” zamansız formu, “devamlılık” ve “bütünlük” fikri oluşturan çizgisi; zarif, akıcı ve kusursuz tasarımıyla E.C.A.’nın yeni nesil tasarım anlayışının bir yansıması olarak öne çıkıyor. Çıkış ucunda ay şekli veren, birbirini kesen yaylarla biçimlenen form, kumanda koluyla armatürün çıkış ucunun üst bakışta aynı tasarım çizgisini yansıtması, Detaylarda gizli ayrıntıları vurgulayan tasarımı kusursuz bir yalınlığa ulaşıyor.