Hi-tech Dergisi

Page 1

®

17thYear

Tür kGı daÜr ünl er i

Ar ananMar kaOl du

Yemek Yapmak Sanat t ı r Tür ki ye’ ni n

Tür ki ye’ ni nİ l kHI POt el i Yüksel enTr end

Yeşi lOt el l er











Editor Uluslararası Yatırımcı Türkiye’den Umutlu Yılın ilk anketinde dünyada ve Türkiye’de ekonomik büyümenin yavaşlayacağını öngören uluslararası yatırımcılar, Türkiye için düşüncelerini olumluya çevirdi. Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) üyelerinin % 65’i “Türkiye’de ekonomik büyüme sabit kalacak veya hızlanacak” şeklinde görüş bildirdi. YASED üyeleri, uluslararası doğrudan yatırımlar için dünyadaki ekonomik ortamın daha kötüye gideceğini belirtirken, Türkiye’de ise iyileşme yaşanacağına inanıyor. 1980 yılında kurulan YASED (Uluslararası Yatırımcılar Derneği), üyeleri Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası şirketlerden oluşan ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’deki uluslararası doğrudan yatırımcıların en önemli temsilcisi olan YASED üyeleri ortak bir vizyonu paylaşırken; daha iyi bir yatırım ortamı için proaktif olarak çalışmayı ve Türkiye’nin dünyadaki “en iyi yatırım ortamına sahip ülke” konumuna getirilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Ankete katılan uluslararası yatırımcı temsilcilerine göre, Türkiye’deki uluslararası yatırımların önündeki üç ana engel değişmedi ve şöyle sıralandı: Hukuk güvenliğinin olmaması, ekonomik istikrarsızlık, vergi ve teşvikler... YASED üyeleri uluslararası doğrudan yatırımlar için dünyadaki ekonomik ortamın daha kötüye gideceğini belirtirken, Türkiye’de ise daha iyiye gideceğine inanıyor. Türkiye yine dünyaya göre pozitif ayrışmaya devam ediyor. Barometre Anketi’nde yeni yatırım yapmayı düşünenlerin oranı bir önceki ankete göre artış göstererek % 48 oldu. Kararsızların oranı ise % 20’de kaldı. Uluslararası piyasalarda yaşanan finansal krizin daha da derinleşmesi ihtimali YASED üyeleri

arasında endişe oluştururken, yatırımları en çok etkileyebilecek diğer nedenler ise şöyle sıralandı: Büyümenin sürdürülebilir olmaması, yapısal reformların tamamlanamaması, hükümetin cari işlemler açığı / GSMH oranını düşürememesi, yerel siyasi dalgalanma ve AB müzakerelerinde yaşanacak tıkanıklıklar…YASED üyeleri hükümetin önümüzdeki dönemde öncelik vermesi gereken konuları ise yapısal reformlar, cari işlemler dengesi ve sürdürülebilir büyüme şeklinde dile getirdi.Uluslararası yatırımcıların Türkiye’de yılsonu beklentileri araştırmada çeşitli ekonomik göstergelere göre yılsonu beklentileri de ortaya kondu. Uluslararası yatırımcıların tahminine göre 2012 yılında GSMH artışı % 4,28, Tüketici Fiyat Endeksi % 8,16, Üretici Fiyat Endeksi % 8,12, yılsonu TL/USD döviz kuru 1,83 TL, yılsonu TL/Avro döviz kuru 2,32 TL, yılsonu itibarıyla faiz oranları % 9,05, yılsonu ihracatı 150,2 milyar dolar, yılsonu ithalatı 232 milyar dolar ve cari işlemler açığı/GSMH oranının % 7,91 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Araştırmaya katılan uluslararası yatırımcıların % 53’ü Türkiye’ye 2012 yılında 15-20 milyar dolar arasında uluslararası doğrudan yatırım girişi olmasını bekliyor. Uluslar arası yatırımcıların tahminine göre Türkiye’de önümüzdeki dönemde en fazla yatırım yapılacak sektörler, enerji, finansal hizmetler, otomotiv ve yan sanayi diye sıralanıyor. Yeni teşvik sistemi kapsamında yatırım planlayan uluslararası yatırımcıların % 40’ı henüz planlanan yatırım programının belirli olmadığını, % 30’u üç yıl içinde 50 milyon dolara kadar yatırım yapabileceğini, % 30’u ise 50 milyon doların üzerinde yatırım beklediklerini bildirdi.

Uğur DÜNDAR

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ ve SORUMLU GENEL YAYIN MÜDÜRÜ MEHMET SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL

YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ EDA ŞİŞİK eda.sisik@img.com.tr

YAYIN EDİTÖRÜ UĞUR DÜNDAR ugur.dundar@img.com.tr

REKLAM DANIŞMANI SERDAR ÖZCAN serdar.ozcan@img.com.tr

HABER SERVİSİ MÜNEVVER ÇAKIRTAŞ munevver.cakirtas@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ ve B.SORUMLUSU İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

GRAFİK ERDEM MERMER erdem.mermer@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr MUHASEBE ve FİNANS MÜDÜRÜ MUSTAFA AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr

ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98 web: www.hi-tech.com.tr e-mail: info@img.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. 29 Ekim Cad. No:23 34530 Yenibosna/İSTANBUL +90.212 454 30 00

Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yayg›n süreli bir yayın olan Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi ayda bir yayınlanır.



indeks 10 Türkiye, Bulgaristan ile Ortak Hareket Edecek

12 Seyahat Harcamaları Artıyor

22 Go Mongo Klasiği 28 Şefin Gözünden;

Yeni Jeneras62 Kafelerde yon Çatı Sistemleri

Reşat Aydın

Türk Gıda Ürünleri 32 Kahvehane Kültürünün 70 Aranan Marka Oldu

Modern Adresi

38 Türkiye’nin

Trend 80 Yükselen Yeşil Oteller

İlk HIP Oteli

46 Geri Dönüşebilen İlk Otel Yatırımı

56 Quality Selection

100 Sanayici Faiz Oranlarından Rahatsız

ve Depo Sıcaklık / 90 Yük Nem Takip Sistemi 106 Su Filtreleme Sistemlerine İlgi Artıyor

Hatlarında 94 Şehir Yeni Dönem

2012 Ödülünü Kazandı

110 Mobil Cihazım Olmadan Tatile Çıkamıyorum

OKYAY ....................................79

ANFAŞ ..................................105

GÜRÇELİK ..............................19

ÖZTİRYAKİLER......................27

ANKARA YATAK ............KULAK

İNOKSAN ...............................13

PERMAK ...................................7

BİSAN ...................................111

KILIÇLAR................................53

PLASPORT..............................65

BUGATTİ ................................93

KNORR ..........15-17-49-KULAK

S2000 ...................................A.K.

ENDER TEKSTİL ..........106-107

KRİSTAL ENDÜSTRİ ....Ö.K.İ.-1

SİLTER...............................A.K.İ.

FIRSAT.COM ........................113

MEYTEKS ...............................37

SİNE FUARCILIK....................87

FOODİST..............................103

MODASLAN ...........................59

TİNTA .....................................11

GALERİ KRİSTAL .................2-3

MUDURNU...............................9

TOLKAR ................................4-5

GİGANT ..................................21

NOPPEN .................................99

TRİPA......................................29

reklam

GL EVENTS FUARCILIK........69

indeksi

AKTİF ISI ................................77



Gündem

Kültür Bakanlığı Sanat Eserlerinin Korunmasında

Bulgaristan ile Ortak Hareket Edecek Türkiye, Bulgaristan ile sinema ve kültür varlıkları alanında anlaşma imzaladı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Bulgaristan Cumhuriyeti Kültür Bakanı Vecdi Rashidov arasında imzalanan anlaşma iki ülkenin sinema sektörünü bir araya getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Bulgaristan ile “Ortak Film Yapımı Alanında İşbirliği Anlaşması” ile “Kültür Varlığının Yasadışı İthali ve İhracının, Transitinin ve Mülkiyet Transferinin Yasaklanması ve Önlenmesine İlişkin Anlaşma'” imzaladı.

Bakanlık Sinemayı Önmesiyor Sınır komşumuz olan Bulgaristan ile yapılan bu iki anlaşmanın hem sinema alanında hem de tarihi mirasların korunması anlamında büyük bir önem taşıdığına inandığını söyleyen Günay Bakanlık olarak sinemayı çok önemsediklerini ifade etti.

10

Hi-Tech Eylül’12

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay imza töreninde yaptığı konuşmada ülke olarak yeni bir sinema yasasının hazırlığı içinde olduklarını kaydederek bu yeni yasayla ortak çalışmaların önünü açma gayreti içerisinde olduklarını vurguladı.

Yakın İşbirliği Kurulacak Türkiye’den yasa dışı çıkartılmaya çalışılan kültürel varlıkların korunması ve yasa dışı çıkışın engellenmesi için Bulgaristan ile yapılan bu işbirliğinin önemine vurgu yapan Bakan Günay, bütün ülkelerle yakın işbirliği yapmaya çalıştıklarını ve kültür varlıklarını denetleme konusunda yakın ilişkiler yapacaklarını söyledi.



Gündem

TÜİK Araştırmasına Göre

Seyahat Harcamaları Artıyor Seyahat harcamaları yüzde 1,5 artarak 2,2 milyar lirayı buldu. 2012 yılı I. Döneminde yurtiçinde ikamet edenlerin bir ve daha fazla geceleme kaydı ile yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre % 4,3 azalarak 11 milyon 58 bin seyahat olarak gerçekleşti. Seyahate harcamaları ise bir önceki yıla göre yüzde 1,5 artarak 2 milyar 241 milyon 204 bin TL'yi buldu.

Sayı ve Geceleme Miktarı Azaldı TÜİK 2012 I. Dönem Hanehalkı Yurtiçi Turizm Araştırması sonuçlarını açıkladı. Yurtiçinde seyahate çıkan vatandaş ve yabancıların profili, gezi karakteristikleri ve yurtiçi turizm harcamaları belli oldu. 2012 yılının I. dönemi bir önceki yılın aynı dönemine göre seyahat sayısı ve geceleme miktarı azalırken harcamaların arttığı görüldü. Seyahate çıkış amacı olarak ilk sırada % 71,7 ile "Yakınları ziyaret", ikinci sırada % 11,6 ile "Sağlık", üçüncü sırada ise %

12

Hi-Tech Eylül’12

8,4 ile "Gezi, eğlence, tatil" amacıyla yapılan seyahatler yer aldı. 2012 yılı I. döneminde bir ve daha fazla geceleme kaydı ile seyahate çıkanlar, 78 milyon 805 bin geceleme yaptılar. Bu dönemde ortalama geceleme sayısı 7,1 gece olup, seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 203 TL.

Yüzde 1,5’luk Artış Seyahate çıkanlar, 2 milyar 241 milyon 204 bin TL harcadı. 2012 yılı I. Döneminde seyahate çıkanların seyahat harcamaları bir önceki yılın aynı dönemine göre % 1,5 artarak 2 milyar 241 milyon 204 bin TL olarak gerçekleşti. Seyahat edenler, seyahat harcamalarını kişisel veya paket tur harcamaları şeklinde yapmayı tercih etti. Yurtiçi turizm harcamasının % 97,7'sini (2 milyar 189 milyon 650 bin TL) kişisel, % 2,3'ünü (51 milyon 554 bin TL) ise paket tur harcamaları oluşturdu.



Firma

Pakmaya Pişirme Yardımcı Malzemeleri Pazarına Giriyor

Pakmaya bir yıl içinde pişirme yardımcı malzemeleri pazarından % 20 pay almayı amaçlıyor. Uzun yıllara dayanan deneyimi ve bilgi birikimiyle tüketicinin güvenini kazanmış olan Pakmaya, iddialı ürünlerle 'Pişirme Yardımcı Malzemeleri' pazarına giriyor. Pakmaya, aralarında hamur kabartma tozu, şekerli vanilin, kakao, karbonat, pudra şekeri, pirinç unu, mısır nişastası ve buğday nişastasından oluşan 40 yeni ürünü piyasaya sürüyor.

Öncelikli Hedef Yüzde 20 İlk bir yılda Pişirme Yardımcı Malzemeleri pazarından % 20 pay almayı amaçlayan Pakmaya, 5 yıl içinde pazardaki ilk iki oyuncudan biri olmayı hedefliyor. Fırıncılık ve gıda sektörlerine yönelik ekmek geliştirici ürünleriyle maya kullanımının öncülüğünü yapan Pakmaya, iddialı ürünlerle 'Pişirme Yar-

14

Hi-Tech Eylül’12

dımcı Malzemeleri' pazarına giriyor. 'Lezzetin ustası' olarak tanınan Pakmaya, tüketicilere ulaştıracağı 40 çeşit doğal ve kaliteli ürünü 2012 yıl sonuna kadar pazara sunuyor.

Yeni Ürün Çeşitleriyle Genişleyen Hizmet Yelpazesi Pakmaya'nın yılların deneyimi ve bilgi birikimiyle geliştirdiği yeni ürünler arasında hamur kabartma tozu, şekerli vanilin, kakao, karbonat, pudra şekeri, pirinç unu, mısır nişastası ve buğday nişastası yer alıyor. ‘Lezzetin Ustası’ Pakmaya yılın son çeyreğinde puding, krem şanti, çikolata sosu, mısır unu ve galeta unu çeşitleriyle de raflarda yerini alacak. Firma 2013 yılında Türk tatlıları gibi ürünlerle de portföyünü genişletmeyi hedefliyor.



Firma

Geleceğin Dev Adamlarına

Barilla’dan Lezzet Dopingi Barilla, lezzetli makarna ve sosları ile geleceğin yıldız basketbolcularının yanındaydı. 12 Dev Adam Basketbol Eğitim Kampı’nın son gününde Barilla’nın sponsorluğunda gerçekleşen piknikte dünyaca ünlü antrenör ve sporcular, geleceğin basketbolcularıyla buluştu. Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde gerçekleşen piknikte antrenör ve sporcular geleceğin sporcu yıldızlarıyla deneyimlerini paylaşırken, Barilla da makarna ve soslarıyla bu unutulmaz güne eşsiz bir lezzet şöleniyle renk kattı.

Makarna Ziyafeti Türkiye Basketbol Federasyonu 12 Dev Adam Basketbol Okulları tarafından Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde düzenlenen 12 Dev Adam Basketbol Eğitim Kampı’nın son gününde gerçekleştirilen piknikte Barilla, lezzetli makarna ve sosları ile geleceğin yıldız basketbolcularının yanındaydı. Barilla’nın sponsorluğunda düzenlenen piknikte, dünyaca ünlü antrenör ve sporcular geleceğin dev adamlarıyla basketbol oynadı. Organizasyona ABD, Dubai, Afganistan ve Kıb-

16

Hi-Tech Eylül’12

rıs’tan katılan ünlü antrenör ve sporcular deneyimlerini geleceğin yıldız sporcularıyla paylaştı. Düzenlenen basketbol maçında kamp boyunca antrenörlerinden öğrendikleri taktikleri uygulama şansı bulan çocuklar, hemen ardından da makarna şöleniyle Barilla’nın birbirinden leziz makarnalarını tatma imkânı buldular.

Spora ve Sporcuya Destek Sporcu ve antrenörler tarafından “Sporu meslek olarak seçmek isteyenler için bir yol haritası”nın da sunulduğu kampın sonundaki piknikte, dünyanın bir numaralı makarna markası Barilla da eşsiz lezzetli makarnaları ve soslarıyla sporcuların yanında yer aldı. Makarnanın lezzetli olduğu kadar sporcular için çok değerli bir besin kaynağı da olduğunu belirten şirket yetkilileri, Barilla’nın spora ve sporcuya katkısının bundan sonra da devam edeceğini ifade ettiler.





Firma

E-Ticaret Gelişiyor Flora Group’tan Duty Free Fiyatlarıyla Alışveriş Flora Group 30 yıllık tecrübesini online alışveriş dünyasına taşıdı. 30 yıldan bu yana Atatürk Havalimanı’ndaki mağazalarıyla hizmet veren Flora Group bu tecrübesini online alışverişe taşıyor. Havalimanishop.com web sitesinden en kaliteli ürünleri Duty Free fiyatlarıyla satmaya başlayan firmanın İş Geliştirme ve Satış Müdürü Yonca Clark, Türkiye’nin online alışverişte henüz Avrupa’nın çok gerisinde olduğunu ve 5 yıl içerisinde yüzde 300 büyüme gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.

Türkiye’nin Her Yerinden Alışveriş 1974 yılından bu yana Atatürk Havalimanı arındırılmış salonları ve CIP Bölümü’ndeki mağazalarıyla perakende sektöründe hizmet veren Flora Group online satış sektörüne giriş yaptı. Havalimanishop.com web sitesinde dünyanın en kaliteli markalarnın parfüm, gözlük ve saatlerini satışına başlayan firma ismine yakışır bir stratejiyle pazara giriş yaptı. Türkiye’nin her yerine marka ürünleri en uygun fiyatlarla ulaştırmayı hedefleyen Havalimanishop.com vergi dahil Duty Free fiyatlarıyla alışveriş için yurtdışına gitmeyi beklemeye son vermeye kararlı. Fiyatlarını vergi dahil olmasına rağmen Duty Free seviyesinde hatta daha uygun tutabilmelerinin nedenini 30 yıllık iş ilişkileri sayesinde ürünlerini Amerika ve Fransa’daki ana satıcılardan almaları olarak açıklayan Havalimanishop.com İş Geliştirme ve Satış Müdürü Yonca Clark, artık e-ticaret rekabetinde Flora Group olarak var olacaklarını söyledi. Gelişen teknolojinin alışveriş alışkanlıklarını her geçen gün değiştirdiğini söyleyen Yonca Clark, e-ticaretin Türkiye’de hala dünyanın çok gerisinde olduğunu ve 5 yıl içerisinde 3 katı büyüme beklediğini söyledi. Yonca Clark sözlerine şöyle devam etti. “Türkiye’de e-ticare-

20

Hi-Tech Eylül’12

tin en önemli unsuru güven. Havalimanishop.com olarak arkamızda 30 yıldır en kaliteli, en seçkin markaların en yeni ürünleriyle Atatürk Havalimanı’nda başariyla hizmet veren Flora Group var. Sitenin yaşama geçtiği ilk günden itibaren sunduğumuz markalar, ürün çeşidi ve lojistik hizmetlerinde mükemmellik ile liderliği hedefliyoruz. Hedefimiz Flora Group olarak elimizde olan önemli stok avantajını da kullanarak 3 yıl içerisinde Türkiye’de e-ticaretin en güçlü ve güvenilir markalarından biri olmak”.

E-Ticaret Türkiye’de 5 Yıl içinde Yüzde 300 Gelişecek “Alışverişte e-ticaretin oranı Avrupa’da yüzde 8. Bu oran Türkiye’de henüz yüzde 2’lerde. Bunun 5 yıl içerisinde yüzde 6’lar seviyesine çıkmasını bekliyoruz. Bu da şu anki gelişimin yüzde 300 artacağı anlamına geliyor. Yani rekabet bugünkünden çok daha fazla artacak. Biz Havaliamanishop.com olarak bu rekabette her zaman kaliteli ürünlerimizi ve hizmetimizi öne çıkararak var olacağız. Hedefimiz normal şartlarda parfüm, güneş gözlüğü ve saat alışverişleri için yurtdışına çıkmayı bekleyen ya da tanıdıklarına sipariş verenlerin bu ızdırabına son vermek. Artık orijinal ürünleri Duty Free seviyesinde hatta daha uygun fiyatlara ulaşabilecekler”.

Ürün Kategorisi Genişleyecek Şu an için dünyanın en ünlü markalarının en yeni parfüm, güneş gözlüğü ve saatlerini satan Havalimanishop.com ürün kategorisini de genişletiyor. Yakın zamanda Vakko, Bee Goddess, Godiva gibi markaların satışına da başlamayı planlayan Havalimanishop.com; özellikle cilt bakımı ve makyaj malzemelerine yatırım yapacak.



Firma

Modaslan Yarım Asırdır ‘Tecrübe ve Kalitenin Ölçüsü’ Olmayı Sürdürüyor Kurulduğu günden bu yana iş kıyafetlerindeki vizyonu ile kurumsal personel kıyafeti eksikliğinin giderilmesini hedefleyen Modaslan, gerçekleştirdiği yatırımlarla her dönem rakiplerinin bir adım önünde. Modaslan, kurulduğu günden bu yana iş kıyafetlerindeki vizyonu ile pek çok kurumun markalaşma sürecini çok olumlu etkiledi. 80 ana ürün ve yüzlerce model ile üretimini konfeksiyona dönüştürebilmek için güçlü bir altyapı hazırladı. Kurumsal personel kıyafeti eksikliğinin giderilmesi hedefi ile yatırımlar yaparak sektördeki rakipsiz konumunu aldı.

Modaslan; üretim kalitesi ve özel kurumsal yetenekleri sayesinde edindiği uluslar arası deneyimleri yatırıma dönüştürürken, Türkiye’nin en önemli şirketlerine stil kazandırmaya devam ediyor. Sektörün en zor adımlarını ilk atan olma cesaretini de, sektörü ileriye taşıyan olma gücünü de, sektörünün vizyonunu değiştiren olma bilgisini de 57 yıllık tecrübesinden alıyor.

57 Yıllık Tecrübe, Sabrın Zaferi Tecrübe; zamanla, sabırla ve hevesle kazanılır ilkesinden hareketle sektöründe lider kılan tecrübeyi edinmek için Modaslan, 1955’ten bugüne aynı sabır ve hevesle çalışıyor. 1991 yılında şimdiki ismini alarak markalaşan Modaslan’da “işini mükemmel yapma” anlayışı, her çalışan tarafından özenle korunan en değerli ilke olarak sürüyor. Kurumsal kıyafetlerin iş dünyasında henüz yok denecek kadar az olduğu yıllarda ve ortamda kendisine uzak hedefler koyan Modaslan, o günden beri bu hedefe kararlılıkla, tecrübelerinden öğrendiği derslerle ve çok çalışarak yürüyor.

22

Hi-Tech Eylül’12

80 Ana Ürün Grubu Kurumsal kıyafetlerin iş dünyasında henüz yok denecek kadar az olduğu yıllarda ve ortamda kendisine uzak hedefler koyan Modaslan, o günden beri bu hedefe kararlılıkla, tecrübelerinden öğrendiği derslerle ve çok çalışarak yürüyor. Üretim kalitesi ve özel kurumsal yetenekleri sayesinde edindiği uluslararası deneyimleri yatırıma dönüştürürken, Türkiye’nin en önemli şirketlerine de stil kazandırmaya devam ediyor. Modaslan, kurulduğu günden bu yana iş kıyafetlerindeki vizyonu ile pek çok kurumun markalaşma sürecini çok olumlu


Firma

etkiledi. 80 ana ürün ve yüzlerce model ile üretimini konfeksiyona dönüştürebilmek için güçlü bir altyapı hazırladı. Kurumsal personel kıyafeti eksikliğinin giderilmesi hedefi ile yatırımlar yaparak sektördeki rakipsiz konumunu aldı. “İşini mükemmel yapma” anlayışı, her çalışan tarafından özenle korunan en değerli ilke olarak sürüyor.

Yeni Bölge Müdürlükleriyle Genişleyen Hizmet Yelpazesi 2002 yılında Antalya’da Akdeniz Bölge Müdürlüğü’nü, 2009 yılında da Ankara İç Anadolu Bölge Müdürlüğü’nü kurarak hizmet yelpazesini genişletti. Dünya standartlarındaki pek çok makineyi üretim parkuruna kattı; kaliteli mamul, doğru ürün, doğru kalıp, satış sonrası etkin hizmet, süreklilik ve gününde mal teslimi ilkelerine her zaman sadık kaldı. Kendini durmadan geliştirerek, işletme ve markalara uygun modeller üretebilen ve bu konuda danışmanlık yapabilen bir kurum haline geldi. Bugün firmanın portföyünü; oteller ve restoranlar, alışveriş merkezleri, fabrikalar, hastaneler güvenlik şirketleri, hizmet ve ulaştırma şirketleri gibi çok sayıda çalışanı olan işyerleri oluşturuyor. 5 bin metrekarelik kapalı alanında 20 bin teslimat kapasitesiyle üretim yapan firma, yurt içi ve yurt dışı pazarlama ağını genişletmek için uluslararası düzeyde stratejiler belirliyor. Modaslan, özel tekniği ve özgün dropu ile kişiye özel çalışmalarına kesintisiz devam ediyor.

Sektöre Sunduğu Hizmetler - Firmaların konseptlerine uygun model ve tasarım çalışmaları - Kişiye özel gömlek ve takım elbise tasarımı ve dikimi (Houte Couture) - Numune hazırlama - Desen ve nakış çalışmaları - Aksesuar temini - Ölçü alma - Satış sonrası destek hizmeti - Danışmanlık - Ar-Ge çalışmaları Başlıca Ürün Bölümleri - Odalar Bölümü - Ön Büro - Consierge - Müşteri İlişkileri - Kat Hizmetleri - Yiyecek & İçecek - Servis - Mutfak - Güvenlik - Teknik - Sağlık Kulübü - Yönetim İdare

Güçlü Referans Listesi - JW Marriott Bakü Azerbaycan - Holiday Inn Bakü Airport Azerbaycan - Kempinski Badamdar Bakü Azerbaycan - Mövenpick Ramallah Israil - Ceylan Intercontinental - The Marmara İstanbul - Four Seasons Sultanahmet Otel - Four Seasons Atikpaşa - Dedeman Oteller Grubu - Divan Oteller Grubu

- Çırağan Palace Kempiski - Grand Hyatt Otel - Park Hyatt Otel - Crown Plaza (Bursa-İzmir) - Swiss Efes Otel (İzmir) - JW Mariıot Ankara - Calısta Delux (Antalya) - Mardan Palace (Antalya) - Susesi (Antalya) - Merit Hotel

- Angel’s Peninsula (Marmaris) - Club Yazıcı Turban - Özdilek Alışveriş Merkezleri - Almira Hotel - Hilton Hotel (Bursa ) - Çelikpalas Hotel - Tofaş A.Ş - Kafkas Pastaneleri (Bursa)

Hi-Tech Eylül’12

23


Mekan

Go Mongo klasiği... Geleneksel konseptiyle Moğolistan’a ait doyumsuz lezzetlerin temsilcisi Go Mongo’nun Meydan’daki restoranındaydık... Mutfağınızda yapılacaklar listesinin başında Çikolata Soslu Krem Brulee’nin tarifi mutlaka yer almalı... Go Mongo, misafirlerinin Moğol Barbeküsü yanında Asya mutfağının seçkin yemeklerinden de tatmalarına olanak sağlama fikri ile geliştirilmiş; Tayland, Endonezya, Vietnam, Çin ve Hint mutfaklarının seçkin örnekleriyle zenginleştirilmiş özel bir restoran. Güncel, keşfedici, sosyal; aynı zamanda Doğu mutfağı ile Batı hizmet kültürünün buluştuğu özel bir konsepti var. Go Mongo, özellikle “Mongolian Barbeque” ürünleri sayesinde besleyici olduğu kadar lezzetli yemekleriyle de dikkate değer bir mekan. Go Mongo mutfağı, “yemeğin basit hazırlanış biçimi ve beş duyuya hitap etmesi” ilkesiyle öne çıkıyor. Ayrıca, “Mongolian Barbeque – Moğol Barbeküsü” konseptinin Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi olan Go Mongo, Türk damak tadı ve beğenileri dikkate alınarak özenle hazırlanmış bir mönüye sahip.

DİLEDİĞİNİ SEÇ, AFİYETLE YE..! Go Mongo, geleneksel konseptiyle Moğolistan’a ait doyumsuz

24

Hi-Tech Eylül’12

lezzetlerin temsilcisi. Türkçe adıyla Moğol Barbeküsünün Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi özelliğini taşıyor. Suadiye’deki restoranından geniş bir kesime paket servis hizmeti veriliyor. Moğol Barbeküsündeki yemeğinizi kendi elinizle seçiyor, pişirilirken izliyor, izlerken nefis kokuları içinize çekiyor ve afiyetle yiyebiliyorsunuz. Böylece beş duyuya sahip olarak yemeğin keyfini çıkartıyorsunuz. Barbekü etlerin yanına yakışacak 20 çeşit sos seçeneği ile mutfağın en ince detaylarını keşfedebiliyorsunuz. Restoranın fit bölümünden her daim taze, düşük kalorili, az yağlı ve yüksek vitaminli, kolesterol ve yağ oranı belirlenmiş lezzetleri bir arada görmeniz mümkün. Moğollar Hint mutfağına etleri tandırda pişirme geleneğini kazandırırken, Çin mutfağına (özellikle de Kuzey Çin mutfağına) “Hot Pot’ta” veya sac üstünde et ve sebze pişirme kolaylığını getiriyor. www.gomongo.com.tr adresinden daha geniş bilgi edinilebilir.


Mekan

Go Mongo’nun Geniş Asya Mutfağının mimarı Kazak asıllı Şef Şükür Karabazar’a bu nefis mönü yapımı için verdiği katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

Hi-Tech Eylül’12

25


Mekan

Agatha Restaurant’ta Geleneksel ve

Çağdaş İstanbul Lezzetleri Birarada Pera Palace Hotel, Jumeirah’nın ana restoranı Agatha’da, büyük beğeni toplayan “Şefin Tadım Menüsü” Eylül ayı itibariyle yeniden sahneye çıkıyor. ‘İstanbul’un İncisi’ Pera Palace Hotel, Jumeirah’nın; adını Agatha Christie’den alan ana restoranı Agatha, Eylül ayında a la carte menüsünün yanı sıra sunacağı, ‘Şefin Tadım Menüsü’ ile geleneksel ve çağdaş İstanbul yemeklerinin sentezinden oluşan muhteşem bir tadım menüsü sunuyor. Baş Aşçı Arif Kemal Doğan’ın imzasını taşıyan 6 aşamalı tadım menüsüyle damaklara hükmediyor.

Fransız, İtalyan ve Türk Lezzetleri Pera Palace Hotel, Jumeirah’nın ana restoranı Agatha’da, büyük beğeni toplayan “Şefin Tadım Menüsü” Eylül ayı itibariyle yeniden sahneye çıkıyor. Orient Ekspress’in geçtiği ülkelerin yeme içme kültürlerinin birleştirildiği; Fransız, İtalyan ve Türk lezzetlerinden oluşan a la carte menüsünün yanı sıra,

26

Hi-Tech Eylül’12

mevsimin özelliklerine göre her ay değişen temalarda tadım menüleri sunan Agatha Restoran, 13 Eylül itibariyle “İstanbul Yemekleri” temasıyla misafirlerinin karşısına çıkıyor.

Özel Tadım Gecesi 13 Eylül’de “Deniz kereviti ile doldurulmuş topik”, “Beykoz usulü fırın palamut”, “Geyik etli mantı”, “Kızılcık karlaması”, “Pera Palace usulü kuzu gendürme” ve “Helva-i sabuni”den oluşan menü, 13 Eylül akşamı özel bir tadım gecesinde, Şef Arif Kemal Doğan’ın özel sunumuyla İstanbullularla buluşuyor. Eylül ayı sonuna kadar akşam yemeklerinde tadabileceğiniz “Geleneksel ve Çağdaş İstanbul Yemekleri” tadım menüsü tüm ihtişamıyla davetlileri bekliyor.



Mekan

İstanbul’da bir Rus lokantası;

Samovar... Eğer Rus mutfağını merak edip seviyorsanız ve Rus mutfağı hakkında bilgi edinmek istiyorsanız; İstanbul Kozyatağı’nın ara sokaklarında bir yıl önce kapılarını açmış, tek katlı, bahçeli bir Rus lokantasının müdavimi olmaya adaysınız demektir... İstanbul’da Anadolu yakasında mönüsünde çorbasından tatlısına yüzde yüz Rus yemeklerinin yer aldığı bir lokanta var; Samovar... Lokantanın sahibi Anna Rogoza 20 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Aslında uluslararası ilişkiler okumuş, mesleğini bu alanda çeşitli sektörlerde çalışarak devam ettirmiş. Hayalini gerçekleştirmek üzere kız kardeşi Svetlana ve eşi Sergey’den destek alarak Samovar’ı açmaya karar vermiş. Bir yıldır hizmet veren lokantanın mönüsünde Borş çorbasından çeşit çeşit mantılara, Rus salatasından yumurta dolmasına,

28

Hi-Tech Eylül’12

krep çeşitlerinden mozaik tatlısına kadar Rus mutfağını temsil eden birçok yemeği bir arada görebilirsiniz. Lokanta aynı zamanda bir “kültür evi” özelliğini de taşıyor. Samovar, özellikle çocukların zaman zaman toplandığı ve ana dillleri Rusçayı unutmamaları için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir mekan haline getirilmiş. Dergimiz okurlarına özel olarak gerçekleştirdiğimiz çekimde Anna Hanım’a ve ailesine çok teşekkür ederiz.



Şef’in

Gözünden

‘Şeflerin Düellosu’nun Kazananı Reşat Aydın:

“Executive Chef Yalnızca

Yemek Yapan Kişi Değildir” 30

Hi-Tech Eylül’12


Şef’in

Gözünden

Antik Hotel Executive Chef Reşat Aydın

“İşletme sahiplerinin mutfağın başına geçirdiği şeflere güvenmesi şart. Çok yüksek maliyetlerle oluşturulan bir tesisin doğru işleyebilmesi için önceliğin mutfaktaki başarıdan geçtiği bilincine patronlarında sahip olması gerekiyor. Şeflerin sanatçı olduğu unutulmamalı.” Türk ve Osmanlı mutfağı ayrımının hala tam olarak kavramadığını aktaran Antik Hotel Executive Chef’i Reşat Aydın, dünyanın bizim öz lezzetlerimiz konusunda daha bilinçli olduğu görüşünde. Yabancı hayranlığının Türk şeflere bir şey katmadığını aksine sıradanlaştığını savunan Aydın, farklılaşmanın temel koşulunu kendi öz değerlerine bağlı tarzı ortaya koymaktan geçtiğini şeklinde özetliyor. Türkiye’de şeflere yeterli düzeyde eğitim verilemediğinden şikayet eden Aydın, genç şeflere araştırmacı yanlarını koruyarak öz mutfağına sahip bir şekilde yeniliklere açık, aldığı eğitimi sindirerek ekolünden yetiştiği şefin daha ilerisine gitmeyi hedeflemelerini öneriyor. Reşat Aydın Türk ve dünya mutfaklarıyla ilgili sorularımızı şu şekilde yanıtladı: Osmanlı mutfağı ile Türk mutfağı arasındaki ayrımı nasıl yorumluyorsunuz? Farkları nelerdir? Türk mutfağı şuan yaygın olarak tercih edilen, Türkiye sınırları içindeki bölgelerin damak zevkleri ve o bölgedeki geçmiş

medeniyetlerin kültürleriyle harmanlanmış lezzetler topluluğudur. Osmanlı mutfağı ise Akdeniz’den Arap yarımadasına, Ege’den Avrupa’ya, Karadeniz’den Kafkaslara kadar dünyadaki geniş bir coğrafya da yüzyıllar boyunca hüküm sürmüş bir medeniyetin çok zengin izleridir Aslında dünya üzerindeki birçok mutfak Osmanlı mutfağının içinden çıkmıştır. Örneğin Yunan ya da Balkan mutfakları ağırlıklı olarak içerisinde Osmanlının lezzetlerini barındırır. Dünyanın şuan Yunan mutfağı diye bildiği şey aslında Osmanlının yemek kültürünün kötü kopyalarıdır. Özü, aslı bizde olan bir mutfağı ne yazık ki başka uluslar kadar sahiplenemedik. Osmanlı mutfağının gerileyişi Osmanlı medeniyetinin tarih sahnesinden çekilmeye başlamasına denk gelir. Savaşlar sonrası işgal edilen bir toprak, fakirleşen bir halk ortaya çıktı. Bu koşullarda istense de saray mutfağındaki lezzetleri yansıtmak mümkün olamazdı. Kısıtlı kaynaklarla beslenmeye başlayan halk zaman içinde tarihsel değerlerinden uzaklaşmaya başlaHi-Tech Eylül’12

31


Şef’in

Gözünden

dı. Bu değerleri geleceğe taşıyacak birçok aşçı ya hayatını kaybetti ya da mesleğinde uzaklaştı. İşgal altındaki bir ulusun tüm arşivleri gibi yemek kültürüne yönelik kayıtları da farklı ulusların eline geçti. Dünyaya bize öz lezzetlerin asıl kaynağının neresi olduğunu göstermek için ne tür adımlar atılmalı? Ulusal ya da uluslararası nitelikteki şeflerimize hangi görevler düşüyor? Şeflerimizin yabancı mutfaklara hayranlıkları, gelen misafirleri kendi mutfaklarından örneklerle karşılama tutkuları Osmanlı mutfağına ait kalıplaşmış bazı lezzetlerin kaybolmaya yüz tutmasına neden oldu. Kapsamlı araştırmalar yapılmaması, bu geniş mutfağın birkaç yemek örneği ile sınırlı tutulması bilinç düzeyini geriletti. Oysa ki dünya, mutfağımız konusunda daha bilinçli. Türkiye’yi ziyaret eden misafirler Osmanlı mutfağını tatmak için geliyor. Zamanında gerekli adımlar atılabilseydi doğa, kültür ve deniz turizmi yanında misafirlerin öncelikli bir tercihi de mutfağımızı görmek, lezzetlerine varmak olurdu. Bu noktada hala geç kalınmış değil. Şeflerimizin öz benliklerine dönerek tarihe mirasımıza sahip çıkması, devletinde kurum ve kuruluşlarıyla bu çabalara destek olmasıyla kayda değer adımlar atmak mümkün. Öncelikli yapılacak arşiv taramaları ile zengin Osmanlı mutfağına yönelik lezzetler gün yüzüne çıkarılabilir. Daha sonra hazırlanacak menüler ve eğitim çalışmalarıyla genç nesil şeflerimizin bilinçlendirilmesi sağlanabilir. Yurtdışı tanıtım çalışmalarıyla desteklenecek sektörün Osmanlının mutfak mirasını tekrar dünyaya sunması hiç zor değil. Mutfak, aslında ağırlama ve konaklama işletmeleri için kritik öneme sahip. Birçok misafirin ilk önceliğini oluşturan bu unsurun başarıyla yönetilebilmesi için neler yapmak gerekiyor? Öncelikle işletme sahiplerinin mutfağın başına geçirdiği şeflere güvenmesi şart. Şefin rahat hareket edebilmesi, karar ve tercihlerini özgürce uygulayabilmesi son derece önemli. Patron merkezli çok yüksek maliyetlerle oluşturulan bir tesisin doğru işleyebilmesi için önceliğin mutfaktaki başarıdan geçtiği bilincine patronun sahip olması gerekiyor. Şeflerin sanatçı olduğu unutulmamalı. Sanatçı gözüyle işine eğilmiş şefin rahat olması lazım. Şef aşçısına klasik bir personel gibi yaklaşmak körelttiği gibi sıradanlaşmasına da neden olur. Sonuçta tesisinizi altından da yapsanız yiyecek ve içecek bölümlerine gerekli özeni göstermezseniz başarısız olmanız kaçınılmazdır. Türkiye’deki önemli bir eksik de denetimsizliktir. Gerek işletme sahipleri gerekse de devlet mutfakları yeteri kadar denetlememektedir. Özensiz, insan sağlığına zararlı ya da ülkenin imajına zarar verecek nitelikte faaliyet gösteren işletmelere yönelik gerekli yasal yaptırımlar uygulanmıyor. Bu durum mutfağa yönelik önem ve özenin gösterilmesini geri plana atıyor. Çalışanından mutfak ekipmanlarına kadar birçok unsur önemsizleşiyor. Bu özensizlik içinde aslında şef yeterliliği olmayan birçok insan sertifikasını alarak piyasaya çıkıyor. Şuan piyasada sertifika sahibi birçok şefin yeterli düzeyde olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye’deki Executive Chef’lerin durumunu nasıl görüyorsunuz? Dünya ile kıyaslandığında gerek bilgi gerek yetenek düzeyi olarak hangi noktadalar? Her düzeyde şefe sahip olduğumuzu düşünüyorum. Dünya sıralamasına girebilecek düzeyde çok değerli şeflerimiz yanında mesleki yetersizliği çok düşük seviye de aşçılarımız da var. Zaten Türkiye’de şef eğitimi

32

Hi-Tech Eylül’12


Şef’in

Gözünden

konusunda yeterli imkanların sunulduğunu söylemek mümkün değil. Eğitim programımız hala 1980’lerden kalma nitelikte. Dünyadaki birçok ülkenin gerisinde, yetersiz programlarla gençlerimizi eğitmeye çalışıyoruz. Şuan ağırlıklı usta-çırak ilişkisi içinde sürdürülen çalışmalar ustanın vizyonu ile sınırlı kalıyor. Aşçılık yetenekle birebir alakalı bir konu olsa da; öz mutfağıyla ilgili gerekli araştırmaları yapmak, dünyayı gezerek farklı lezzetler konusunda bilgilenmek, dil ve kültür birikimini zenginleştirmekle daha iyi bir konuma ulaşmak mümkündür. Yetenekli bir şef çalışarak, emek harcayarak bir tarz kazanır. Farklılaştıran değer katan da bu tarzdır. Şef olmak için Allah vergisi yeteneğin olacak, üst düzey bir şef olmak içinse o yeteneği tarzınla birleştireceksin. Şeflerin özüne dönemsi de son derece önemli. Biz de yabancı hayranlığı ne yazık ki çok fazla. Ama aslında atladıkları nokta herkesin en güçlü olduğu yer özüdür. Örneğin bir Fransız aşçıdan daha iyi Fransız mutfağını sunabilmeniz çok zordur. Kültürü ve tarihi ile yoğrulmadığınız bir mutfakta başarılı olamazsınız. Olimpiyatlara giden aşçı milli takımlarımızın başarısız olmasının da temel nedeni budur. Onların lezzetlerini onlara sunarak yarışırsanız beğenilmezsiniz. Çünkü sizden beklenen size öz lezzetleri tarzınızla sunmanızdır. Türkiye’de üzülerek söylüyorum şeflik yapacak yeterliliğe sahip olmayanlar eğitici şef unvanına sahip. Türkiye’de aşçılara yönelik sivil toplum örgütlerinin de yeteri kadar etkin işlemediği kanaatindeyim. Çalışan haklarının savunulmasından yeni nesil aşçıların eğitilmesine kadar birçok noktada beklenilen katkıyı sağlamıyorlar. Zaten ülkede iki federasyon olması işin baştan ne kadar yanlış olduğunun göstergesi durumunda. Türkiye’nin bazı tabularını yıkması, bazı kişilerin egolarından sıyrılması gerekiyor. Genç şeflere tavsiyeleriniz nelerdir? Genç şef adayları sabırlı şekilde yollarına devam etmeli. Araştırmacı yanlarını koruyarak öz mutfağına sahip bir şekilde yeniliklere açık, aldığı eğitimi sindirerek ekolünden yetiştiği şefin daha ilerisine gitmeyi hedeflemeleri lazım. Kendi tazını ortaya koyan şef ancak büyük şef olur. Sadece iyi yemek yaparak şef olunmazı öğrenmeliler. Şef mutfaktaki her unsura hakim kişidir. Mutfak muhasebesinden mutfak işletmesine, yöneticilikten servis hizmetlerinde kaliteyi arttıran unsurlara kadar birçok noktada bilgi sahibi olmak zorundasınız. Asla ben oldum psikolojisi içine girmemek gerekiyor. Öğrenmek süreklilik arz eden bir eylemdir. Kişi her dönem kendini geliştirmek zorundadır. Son bir nokta da ekmeğini yediği işletmeye layık olmaktır. Şef kazancını elde ettiği işletmeyi düşünmeli ve her durumda daha ileriye taşıyabilmek için çaba sarfetmelidir. Katıldığınız ve sunduğunuz yemekle birinci olduğunuz ‘Şeflerin Düellosu’ programına katılırken neyi amaçladınız? Yarışmayla ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Kendine güvenen şeflerin yarıştığı bir program olduğunu düşünüyorum. Birçok isimli şef yarışma komitesi tarafından aranarak davet ediliyor, fakat sadece kendine güvenenler kamuoyu karşısında yeteneklerini sergilemeyi seçiyor. Kişisel olarak böyle bir deneyimin güzel olacağını düşündüğümden yer almayı seçtim. Yarıştığım şef de alanında çok başarılı ve kariyerli bir isimdi. Sonuçta kazanmak güzeldi. Öz güveni olan ve farklı deneyim arayan herkese öneriyorum.

Hi-Tech Eylül’12

33


Mekan

Kahvehane kültürünün modern adresi:

Zamane Kahvesi Eskilerde, her semtin köşesinde, kendince müdavimlerini oluşturan kahvehane bulmak mümkündü… Bu kültürü günümüzde de yaşatan, her daim kendinizi iyi hissettirecek davetkar konsepti ve tavrına hayır diyemeyeceğiniz Zamane Kahvesi’ndeydik… Bağdat Caddesi Suadiye’de konseptine yakışacak bir çay saati gerçekleştirdik. Buyurun çay saatine!

34

Hi-Tech Eylül’12


Mekan

Pelit Yönetim Kurulu üçüncü kuşak üyelerinden ve Pelit İş Geliştirme Direktörü Oya Ayan; şiirlerin yazıldığı, kitapların okunduğu, memleket meselelerinin konuşulduğu, insanların birbirleriyle hasbihal ettiği eski kıraathaneleri yeniden canlandırmak istediklerini anlatıyor. Oya Hanım; mahallenin kalbinin attığı kahvehaneler, eski kitap seçkileri ve bayramlarda misafirlere ikram edilen mendiller arasındaki şekerlemeler ile aslında bir geleneği sahiplendiklerinin üzerinde önemle duruyor...

Zamane Kahvesi, eskilerden kalma geleneksel kahve kültürünü günümüze taşımayı amaçlıyor. Türk kahvesini sahiplenme düşüncesiyle yola çıkıp modernize ederek İstanbul gibi büyük şehirlerin her köşesinde kahve müdavimleri oluşturmayı hedefliyor. Modern şehir hayatında artık göremediğimiz kıyı köylerinin izlerini ve denizi hatırlatan mavi-beyaz renklerle bezenmiş sıcacık atmosferi, Zamane Kahvesi'nin Suadiye'deki mekanında buluyoruz.

ALTIN GÜNÜ’NE GELDİK... Zamane Kahvesi insanı mutlu eden, hoş bir mekan. Türk damak tadına uygun lezzetlerle zenginleştirilmiş modern sunumların eşlik ettiği mönüsüyle, kendinizi huzurlu bir sahilde ya da son derece mütevazı bir mekanda otururken buluyorsunuz. Kabul gününden yola çıkılarak hazırlanan ‘’gün tabağı’’ konsepti, tutucu damaklara yabancılık çekmeden hitap eden ‘’pişi’’, ‘’anne köftesi’’, ‘’özel etli pazı sarma’’

gibi çok bildik ama özlediğimiz pek çok lezzet, bu mekanda yeniden hayat buluyor.

ÇITIR ÇITIR BÖREKLER, NEFİS TATLILAR... Mekanın tarzına uygun olarak oluşturulan “Zamane Kahvesi Mönüsü”nde yer alan çilekli milföy, piramit pasta, parça çikolatalı pasta, damla sakızlı ve balkabaklı cheesecake gibi birbirinden leziz pasta ve tatlı alternatiflerinin yanı sıra çikolatalı fondü, waffle, Meksika ve İstanbul çikolataları da farklı sunumlarla misafirlerin beğenisine sunuluyor. Türk kahveli sıcak kek, ayva kapama, baklava hamurunda tavuk, kıtır mantı, lavaş tost, simit tost, pilav üstü lezzetler gibi modernize edilmiş geleneksel tatlar da mekanın en çok tercih edilen spesiyalleri arasında yerini alıyor. Mekanda gün içersinde iki veya üç kez tekrarlanan ‘’sıcak saati uygulaması’’ ile fırından yeni çıkmış çıtır çıtır börekler servis tepsileriyle mekanda dolaştırılarak taptaze ve sıcacık bir şekilde misafirlerin beğenisine sunuluyor. Hi-Tech Eylül’12

35


Mekan

“EOS” Bodrum Yine Lezzet Dolu Ege’nin incisi Bodrum’un şirin koyu Gündoğan’da faaliyet gösteren EOS restoran&bar yazın tadını çıkarmak isteyenler için hizmeti kesintisiz sürdürüyor. Ramazan bayramını Bodrum’da geçirecek olanlar çok şanslıydı. Gündoğan EOS restoran&bar, Ege mutfağından birbirinden güzel spesiyallerini zevkli misafirlerinin beğenisine sunuyor.

Bodrum Gündoğan’da EOS, adını Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçasından alıyor. İnsanlara sabah ışığını yayan, güneşin doğması için her sabah gök kapılarını açan ve yeryüzüne ışık veren EOS, Bodrum Gündoğan koyundaki mekanında günümüz insanlarına ışığını ve neşesini yaymaya devam ediyor.

36

Hi-Tech Eylül’12

Farklı Bir Lezzet Deneyimi Klasik Bodrum mimarisine göre tasarlanan, begonvil ve sakız sardunyaları ile bezeli olan EOS, doğanın güzelliğini yüceltiyor. Mekan; Ege otları ile hazırlanmış özel mezelerin yanı sıra, Girit mutfağına has hazırlanan ahtapot ve karides çeşitlerinin lezzetlerini de bünyesinde barındırıyor. Hizmet kalitesi ve seçkin misafirleri ile farklılaşan EOS’da farkli bir lezzet deneyimi sizleri bekliyor.



Mekan

38

Hi-Tech Eylül’12


Mekan

Nişantaşı’nda Bir Fransız Esintisi:

Patisserie de Pera Patisserie de Pera, artık sadece Pera Palace Hotel, Jumeirah’da değil, Nişantaşı Brandroom mağazasının içindeki özel alanında da sizlerle buluşuyor. Pera Palace Hotel Jumeirah’nın, bir İstanbul klasiği olan Fransız pastanesi Patisserie de Pera, özel pastaları, el yapımı çikolataları, makaronları ve daha pek çok lezzetiyle Nişantaşı Brandroom mağazasında misafirlerini ağırlamaya başladı.

ları beğeninize sunuyor. Mis gibi kokan bir fincan kahve ile davetkar bir dilim kekin hoş sohbetlerinize eşlik edeceği pastanede, Pera Palace Hotel, Jumeirah farkı ile müşterileri bambaşka bir deneyim bekliyor.

Fransız Pastacılık Geleneği

Pazartesi – Cumartesi günleri dahil, her gün 10.00-20.00, Pazar günleri 12.00-20.00 saatleri arasında hizmet veren Patisserie de Pera, Nişantaşı, bu benzersiz lezzetleri sevdiklerinizle de paylaşmanız için 2 gün öncesinden vereceğiniz siparişlerinizle, düğün, yıldönümü, doğumgünü gibi özel günlerinizde de, size en özel lezzetleri sunuyor. Ayrıca, Eylül ayı sonuna kadar her gün 18.00 – 20.00 saatleri arasında alacağınız tüm pasta ve sandviçlerde % 50 indirim imkanı sizleri bekliyor.

Düğün, Yıldönümü, Doğum Günlerine Özel Hizmet Fransız pastacılık geleneğini yıllardır devam ettiren Patisserie de Pera, artık sadece Pera Palace Hotel, Jumeirah’da değil, Nişantaşı Brandroom mağazasının içindeki özel alanında da sizlerle buluşuyor. Rengarenk makaronları, baştan çıkartan görünümleriyle kekleri, kurabiyeleri, sandviçleri ve ev yapımı limonatalarıyla Patisserie de Pera; sabah işe gitmeden önce, öğle aralarındaki tatlı kaçamaklarınızda ya da iş çıkışlarınızda, özlediğiniz tat-

Hi-Tech Eylül’12

39


Turizm

& Otelcilik

The Sofa Hotels & Residences İstanbul Genel Müdürü Dilara Öztekin

Türkiye’nin İlk HIP Oteli The Sofa Hotels & Residences İstanbul Türkiye’nin ilk HIP (Highly Individual Place) oteli olan The Sofa Hotel’in en fazla önemsediği konu; misafirlerine ‘Kişiye Özel Servis’ sunma başarısı.

40

Hi-Tech Eylül’12


The Sofa Hotels & Residences İstanbul, hizmete girdiği günden itibaren 24 saat kişiye özel hizmeti ve kaliteli personeli ile otelciliğe yepyeni bir bakış açısı katıyor. Türkiye’ deki ilk HIP (Highly Individual Place) otel olarak yurtdışı ve yurtiçinde basının ilgisini çekmekte olan The Sofa konsepti yapılan satış ve pazarlama çalışmalarıyla sofistike otel arayışında olan bir çok kişinin konakladığı, toplantılarının ve özel davetlerinin gerçekleştiği bir buluşma noktası haline geldi.

Sanatın ve Sanatçının Yanında The Sofa Hotel Nişantaşı’nın, son altı yıldır ulusal ve uluslararası galerilerin çağdaş buluşma yeri haline gelen Türkiye’nin en önemli sanat aktivitelerinden Contemporary İstanbul Sanat Fuarı’na yapmış olduğu konaklama sponsorluğu ve diğer çağdaş sanat aktivitelerine verdiği destek, yerli ve yabancı çağdaş sanatçıların sergilerine ev sahipliği İstanbul’ un sanat çevresine ayrı bir değer kattı. Seçkin Pirim, Osman Dinç, Sıtkı Kösemen, Erdağ Aksel gibi değerli sanatçıların

The Sofa’ya özel uygulamalarını otel içinde görmek mümkün olduğu gibi Burhan Doğançay, Haluk Akakçe, Bedri Baykam, Peter Kogler, Philip Cognee gibi uluslararası sanatçıların sürekli değişen eserleri de otel içinde keyifle izlenebilir. The Sofa Hotel Nişantaşı’nın mimar Sinan Kafadar imzalı 65 deluxe odası ve 17 suit’i misafirlerin günlük yaşamını kolaylaştırmak amacıyla en yeni teknolojik olanakları sağlayacak biçimde düzenlenmiş. HIP konseptiyle tasarlanmış 7’ncikatta bulunan Umar’s Suit, misafirlere kendilerini özel hissetmeleri için tasarlandı. Mutfak ve çalışma bölümü dahil olmak üzere, 162 metrekare büyüklüğünde olan Umar’s Suit’in terasında yer alan jakuzi, misafirlere Nişantaşı’nın merkezinde sıra dışı bir keyif yaşatıyor.

Son Durak Cafe Sofa İstanbul’un “En iyi 10 Otel Cafesi” sıralamasında yer alan Cafe Sofa, kablosuz interneti hizmeti ile özel toplantılar, öğle arası iş yemekleri ve akşamüstü çay keyifleri için Şehir merkezinde Hi-Tech Eylül’12

41


Turizm

& Otelcilik

The Sofa Hotel İstanbul’un Marka Tercihleri Oda Tasarım Tercihleri Türkiye’nin en başarılı mimarlarından Sinan Kafadar’ın tasarladığı The Sofa Hotel Nişantaşı aynı zamanda merkezi Berlin’de bulunan Design Hotels kuruluşunun da Türkiye’deki 4 üyesinden biridir. Her biri kendi bölgesinde tasarımı ile öne çıkan çeşitli butik otellerin dahil olduğu Design Hotels bu otellere uluslar arası satış ve pazarlama ağı olarak destek veriyor. Odaların 40 metrekareden başladığı The Sofa Hotel’de kişisel bakım malzemeleri olarak tüm odalarda Ingiliz markası Molton Brown ürünlerinin yanı sıra The Sofa’ya özel % 100 organik üretim olan Nerolinn marka banyo tuzları da mevcut.

Servis Malzemesi Tercihleri Servis malzemelerinde Avrupa’nın önde gelen markalarından WMF ürünleri, porselen malzemelerde ithal markalarından Alchemy ürünleri ile Paşabahçe’nin Dubai serisini kullanıyoruz.

Gıda ve İçecek Tercihleri Gıda ve içecekte misafirlerin aradığı tüm seçkin ürünlere bünyemizde yer vermeye çalışıyoruz. Yerli ve yabancı et ürünleri en taze hali ile soframıza geliyor, yüksek miktarlarda depolama yerine, taze ve sık sipariş yöntemi ile çalışıyoruz. Özellikle Nişantaşı’nın göbeğinde yer almamız bu açıdan bize bir kolaylık sağlıyor. Alkolsüz içeceklerde Coca Cola ürünleri başta olmak üzere, suda cam şişe ile Kestane sularını, sodada Danone, Uludağ ve San Pellegrino’yu tercih ediyoruz.

Spor Salonu Ekipman Tercihleri 20 yılı aşkın tecrübesi ile Sanitas Spa & Wellness ile ortaklaşa işlettiğimiz SPA’mızda pilates aletleri Peak Pilates markadır.

42

Hi-Tech Eylül’12

samimi ve sıcak bir ortam sunan Cafe Sofa 24 saat hizmet vererek Nişantaşı’nda bir ilki başardı. Nişantaşı’nın zengin gece hayatının müdavimleri son durak olarak Cafe Sofa’ya uğramadan edemiyor.The Sofa Hotel Nişantaşı’in en üst katındaki terasta bu sene açılan Frankie İstanbul ise şık ve canlı atmosferi, zarif servisi, yenilikçi ve heyecan verici Akdeniz mutfağını yerel tatlarla harmanlayan kaliteli yemek deneyimlerine mekan oluyor. Şık bir bar, DJ performanslarının keyfini çıkaracağınız Lounge alanı, canlı akustik performanslara ev sahipliği yapacak sahnesi ve muhteşem boğaz manzarasına sahip terasının yanı sıra zengin menüleriyle de etkileyici tatlar sunuyor.

Faklılaşan Dokunuşlar 20 yıldan fazla bir süredir SPA sektöründe hizmet veren Sanitas SPA, The Sofa Hotel Nişantaşı’nda geleneksel Türk Hamamı kültürünü de yaşatarak bir ilke imza attı. Birçok profesyonel Spa merkezi içinden misafirlerine en iyi hizmeti vermek için titizlikle seçilen Sanitas, klasik cilt ve vücut bakımlarının yanı sıra tüm dünya masajları, detox, anti-aging ve zayıflama uygulamalarıyla oldukça geniş ve zengin bir hizmet gamına sahip. 900 metrekarelik bir alanda yer alan tam donanımlı merkezde hizmet veren Sanitas Spa, bütün bu hizmetlerin yanında Yoga, Pilates, Fitness PT, Powerplate ve çeşitli Workshoplarla misafirlerini ruhsal, zihinsel ve bedensel olarak zinde hissettirecek çok özel programlar sunmaktadır. Günlük hayatın stresinden uzak, her duyunun canlandırıldığı, huzur içerisinde olacağınız, gençleştirme sanatının kadim ve yeni yöntemlerinin deneyimli profesyoneller tarafından uygulandığı bir sakinlik vahası sunan The Sofa Hotel Nişantaşı Sanitas SPA, "Dokunuşun Farklılığı"nı hissettirerek sağlıklı yaşamın kapılarını aralamanızı sağlıyor. 1200 metrekare büyüklüğündeki toplantı ve resepsiyon katıyla, The Sofa Hotel Nişantaşı iş toplantıları için gelişmiş bir altyapı sunuyor. 1200 metrekarelik toplantı ve davet katında yer alan, dünyaca tanınmış sanatçıların çağdaş sanat eserleri ile donatılmış beş modern toplantı salonunda 200 konuklu şirket toplantılarından kişiye özel sosyal buluşmalara kadar her türlü etkinlik gerçekleştirilebiliyor.


Turizm Design Hotels Zincirinin Güçlü Halkası The Sofa Hotel Nişantaşı dünya çapında 40’dan fazla ülkede 200’ü aşkın üyesi bulunan Global Hotel Pazarlama Servisi Şirketi “Design Hotels” zincirine dahil olan ilk Türk otelidir. Kendi tarzının bir ilki olarak 1993 yılında Claus Sendlinger tarafından Berlin’de kurulan “Design Hotels” değişken dünyamızın içinde hem üyelerine hem de günümüzün seyahat edenlerine benzersiz uzman bilgisi, yenilikçi, uluslararası pazarlama anlayışı ve ileriyi görme vizyonunu ile en gelişmiş fikirleri otelcilik endüstrisinde şekillendirip, kozmopolit çevreye seyahat hakkında yeni seçenekler sunup sadece dinlenmekle kalmayıp insanların seyahatinden ilham almasını hatta kültürel deneyimler kazanmasını sağlıyor. Design Hotels grubu, dünyada mimarisi ve servisi ile ayrıcalık katan otelleri özenle seçerek seyahat edenleri “çok yeni konseptlerle dolu bağımsız otellere yönlendirebiliyor. Design Hotel üyelerinin en popülerleri arasında; Berlin’deki Mandala, Venedik’deki Ca-pisani, Barcelona’daki Omm Hotel ve Singapore’daki New Magestic Hotel yer alıyor. The Sofa Hotels & Residences’in “kişiye özel servisi”, Çağdaş sanata verdiği destek ve sofistike ruhunun önemli bir parçası olan sanat eserleri ve otel için özel hazırlanmış tasarımları ile Design Hotel üyeliğine dahil oldu. Özelde Sofa Hotel, genelde Türkiye’deki konaklama sektörüyle ilgili bilgi aldığımız The Sofa Hotels & Residences İstanbul Genel Müdürü Dilara Öztekin sorularımızı içtenlikle yanıtladı: The Sofa Hotel İstanbul’u mevcut yapınız içinde nasıl konumlandırıyorsunuz? Otelle ilgili teknik bilgileri paylaşır mısınız? Çalışma hayatına 2006 yılında Türkiye’nin ilk HIP oteli olarak açılan The Sofa Hotel Nişantaşı yaklaşık 12.000 metrekare alan üzerine kurulu, 12 katlı bir bina. 6 katı misafir odalarına ayrılmış, girişte karşılama ve danışma bölümünün yanı sıra küçük bir galeri, lobby katında resepsiyonun yanı sıra 24 saat hizmet veren Cafe Sofa, 1200 metrekare büyüklüğünde toplantı ve resepsiyon alanı, 1000 meterekare büyüklüğünde Spa ve Sağlık Merkezi katı, terasta manzaralı birinci sınıf restoran ve bar ve tabi ki ofis katlarından oluşuyor. The Sofa Hotel Nişantaşı 17’si suit olmak üzere toplam 82 odadan oluşuyor, yatak kapasitesi ise 186’yakadar çıkabiliyor. Toplantı salonları 300 kişiye kadar kokteyl ve davet, 250 kişilik tiyatro düzeninde toplantılara ev sahipliği yapabilir. 5 toplantı salonu ve fuaye alanı ile birlikte toplam 300 kişiye aynı anda toplantı hizmeti verebiliyoruz. Senelik ortalama % 75 doluluk oranı ile çalışan otelin müşteri portföyünün ağırlığı Batı Avrupa ülkelerinden oluşuyor. Sadece % 10 oranında Türk misafirimiz olmakla beraber, ağırlıklı olarak İngiltere, Almanya, Fransa ve Amerika’dan misafirlerimiz oluyor. Son 2 yılda oldukça artış gösteren bir diğer bölge is Latin Amerika bölgesi diyebiliriz. Sunulan hizmet ve kalite değerleri dahilinde otelinizi farklı kılan nitelikler nelerdir? Türkiye’nin ilk HIP (Highly Individual Place) oteli olarak The

& Otelcilik

Sofa Hotel’in en fazla önemsediği konu misafirlerine ‘Kişiye Özel Servis’ sunmaktaki başarısıdır. Misafirin otele girdiği an itibaren karşılanması, resepsiyonda sohbet havasında, hoşgeldiniz içeceği eşliğinde yapılan sıcak bir check-in ve kalış süresince tek tuş ile ulaşacakları ‘Anything Anytime’ hizmeti ile tiyatro biletinden çiçek siparişine kadar tüm arzularının yerine getirilmesi kişiselleşmiş hizmetin bir parçasıdır. Her misafirimiz otele girdiği gün 2 parça ütüsünü ücretsiz olarak yaptırabilir. Lobby katındaki zengin kütüphanemizde istediği eserleri okuyarak keyifli zaman geçirebilir. Bunun yanı sıra The Sofa Hotel olarak Türkiye’nin en kapsamlı ve geniş Çağdaş Sanat Fuarı Contemporary Istanbul ‘un resmi konaklama sponsoru olarak çağdaş sanatın seçkin Türk ve yabancı üstadlarının eserleri otel içerisinde sergileniyor. Konaklama dışında kurumsal toplantı ve kongre turizmine yönelik hizmetlerde sağlıyor musunuz? Bu konuda bilgi alabilir miyiz? İstanbul’daki seçkin kongre merkezlerinin bir arada yer aldığı Kongre Vadisi’ne 5 dakika yürüme mesafesinde yer almamızdan ötürü şehrin önemli tüm kongrelerinde seçkin konuşmacı ve konukları keyifle ağırlıyoruz. Bunun yanı sıra otelin M katında yer alan 5 adet toplantı salonu ile 300 kişiye kadar toplantı hizmetleri verebiliyoruz. Çağdaş sanat eserleri ile donatılmış toplantı katımızda 10 kişilik yönetim toplantılarından kurumsal eğitim toplantıları veya ürün tanıtımlarına uzanan geniş bir yelpazede hizmet sunabiliyoruz. İstanbul’da son dönem içinde birçok global otel zinciri yeni yatırımlar yaptı. İstanbul’u bu kadar gözde hale getiren nedir? Ortaya çıkacak rekabetin sektöre yansımaları nasıl olacak? Türkiye’nin dünyadaki politik ve ekonomik duruşunun bir yansıması olarak hem doğu hem de batının ülkemizle gerek ekonomik gerekse kültürel ilişkilerinin yoğunlaşması sonucu bir çok zincirin gözlerini İstanbul’a çevirdiği doğrudur. Bir dünya metropolünde her kategoride otelin bulunması, oluşan talebin doğru şekilde cevaplanması açısından oldukça önemli. Böylelikle her talebin bir karşılığı olacak, fiyatlar gereksiz yere hak etmediği seviyelere çıkmayacak, sadece konumundan ötürü gerek servisi gerekse ürün kalitesi açısından fahiş fiyat uygulayan işletmelerde bir düzene girecektir. Bu da kaliteyi beraberinde getireceğinden misafir memnuniyeti artacak ve olumlu geri dönüşler olacaktır. Türk Ağırlama ve konaklama kültürünün öncelikleri sizce nelerdir? Hepimizin bildiği ve gururla tekrar ettiği Türk Misafirperverliğini korumak, gelen misafirlerin memnuniyetini arttırarak geri dönüşü çoğaltmak, tesislerimizin kalitesini koruyarak ve yükselterek Türkiye’yi destinasyon olarak ucuz tatil destinasyonu olmaktan çıkarıp kültür turizmini ön plana alarak ekonomik anlamda üst seviye turisti ülkemize çekmeliyiz. Hi-Tech Eylül’12

43


Turizm

& Otelcilik

İzmir’in İlk Müzayede Oteli Açıldı Alaçatı'da Hüsran Akıllıoğlu'nun işlettiği Sesil Butik Oteli, İZKA'nın Turizmde Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Mali Destek Programı'ndan destek alarak İzmir'in ilk müzayede oteli olarak faaliyete geçti.

İzmir'in ilk müzayede oteli Sesil Butik Otel'de müşterilerin gördükleri her şeyi satın alabildikleri, zengin bir antika koleksiyon bulunuyor. Alaçatı'da müzayede ve kültür turizminin geliştirilmesini hedefleyen proje kapsamında antika eserlerin sunulacağı, müzayede ve açık artırma faaliyetlerinin gerçekleştirileceği bir müzayede salonu oluşturuldu.

Hedef Yılda 3 Bin Kişi Müzayede Salonu'nun açılışında konuşan Otel Sahibi ve Proje Koordinatörü Hüsran Akıllıoğlu, "Proje doğrultusunda yılda 3 bin kişilik bir turist grubuna ulaşmayı amaçlıyoruz. Projenin, yaratacağı etki ile butik otelleri ve doğal yapısı ile tanınan Alaçatı'nın kültür ve müzayede turizmi alanında gelişmesine katkı sağlamasının yanı sıra yeni girişimcilerin bölgeye yatırım olanaklarını artıracağını öngörüyoruz. İzmir'in ilk müzayede salonuyla, ülkemizin sadece deniz ve kumuyla değil, zengin tarihiyle sanatıyla da var

44

Hi-Tech Eylül’12

olduğunu kanıtlamış olacağız" diye konuştu.

Antika ve Modernin Birleşmesi Açılışta konuşan İzmir Kalkınma Ajansı Kurumsal İletişim Sorumlusu Nazlı Kayı ise "Öncülerin şehri İzmir'de yine ilklere örnek bir projeye destek vermekten mutluluk duyuyoruz. Genelde ikinciler hatırlanmaz ama ilkler hep akılda kalır. Bu sebeple İzmir'in ilk müzayede oteli, kültür turizmine sağladığı katkı, sürdürülebilir, yenilikçi konseptiyle fark oluşturuyor. Eskiyi yenilikçi bir şekilde insanlarla buluşturan bu otel, antikayla moderni birleştirmiş oluyor" dedi. Açılış kokteylinin ardından Müzayede Salonu kurdele kesilerek kullanıma açıldı. Otelde ulusal ve uluslararası müzayede faaliyetlerinin başlamasıyla, butik otelciliğe farklı bir renk getirilmesi ve bölgedeki butik otelciliğin gelişip, yaygınlaşmasına katkıda bulunulması hedefleniyor.


Turizm

& Otelcilik

Oteller ‘Çocuk Dostu’ Olacak Çocuk Acil Tıp Derneği ve Türkiye Sağlık Turizmi Tanıtım Organizasyonu tarafından hazırlanan ‘Çocuk Dostu Otel Projesi’ hayata geçiyor. İlk etapta 16 otelde uygulanacak projede; çocukların güvenliği için önlemler alınarak, personele eğitim verilecek. Çocuk Acil Tıp Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Durgül Çelik, otellerde çocuk güvenliğini artırmak amacıyla Türkiye Sağlık Turizmi Tanıtım Organizasyonu ile ”Çocuk Dostu Otel Projesi” hazırladıklarını açıkladı. Dünyada yılda yaklaşık 1,5 milyondan fazla çocuğun kazalar nedeniyle hayatını kaybettiğini ve bu kazaların bir kısmının tatil sırasında meydana geldiğini belirten Çelik; Türkiye’de de çok sık kazalar yaşandığına dikkati çekerek, bu kazaları önlemek amacıyla başlatılan ”Çocuk Dostu Otel” projesini anlattı:

”Öncelikle otelin çocuk bölümünde çalışan personele eğitim verilecek. Eğitimde personele, çocuklara karşı nasıl davranılacağı, olası bir kazada ilk yardımın nasıl yapılması gerektiği, çocukların nasıl beslenecekleri anlatılacak. Ayrıca otel yönetimine de çocukların güvenliği için otel ya da tatil köylerinde risk oluşturan faktörler anlatılıp, alınması gereken tedbirler konusunda önerilerde bulunulacak. Projeye katılan otellere ‘Çocuk Dostu Otel’ unvanı verilecek, bu da turistik tesislere avantaj sağlayacak” dedi. Türkiye’de ilk kez hayata geçirilecek projenin ilk etapta 16 otelde uygulanacağına değinen Prof. Dr. Durgül Çelik, talep olduğu takdirde diğer otellerde eğitim çalışması yapabileceklerini söyledi. Hi-Tech Eylül’12

45


Turizm

46

Hi-Tech Eylül’12

& Otelcilik


Turizm

& Otelcilik

Şişli Adliyesi Bade Hotel Oluyor Önemli davalarıyla bir dönem Türkiye gündeminden düşmeyen eski Şişli Adliyesi binası otel oldu. Taksim Hill, Art Otel, Kafkasya Otel, Panorama Health Club ve Florya Konağı Oteli bünyesinde bulunduran Gevrekli Turizm mekanı 4 yıldızlı bir otele dönüştürdü. 6 suit ve 2 kral dairesi ile birlikte toplam 128 odanın yanı sıra restoran, kahvaltı salonu, kış bahçesi, toplantı salonları ve otoparka sahip toplam 10 katlı "Bade Hotel" kısa süre içinde hizmete açılacak.

Dünya’da Dördüncü Merkez İstanbul Ulusal bir gazete de yer alan habere göre tarihi görünümlü geniş cephesi ve Fransız balkonları ile dikkat çeken binanın eskiden duruşma salonu, kalem ya da hakim savcı odası olarak hizmet veren odaları şimdi kral dairesi, suit ve çift kişilik oda olarak hizmet verecek. Kavgaların, tartışmaların eksik olmadığı, mübaşirlerin davalı ve davacıları bağırarak çağırdığı koridorlarda ise oda servisi arabaları ve misafirlerin valizlerini taşıyan "bellboy"lar dolaşacak. Oteli bünyesinde bulunduran Gevrekli Turizm'in sahiplerinden Güler Yüksel yatırımla ilgili şunları söyledi: "Şirketimiz artarak devam eden yatırımlarıyla turizm sektörüne ve ülke ekonomisine hizmet ediyor. Yatırımlarımız ülke istihdamına ciddi katkı sağlamaktadır. Tarihi, coğrafi ve ticari nitelikleri sebebiyle İstanbul'a turistlerden gelen talep giderek artmakta ve şehir New York, Londra ve Paris'ten sonra turizm potansiyeli açısından dördüncü merkez olma hedefine her geçen gün yaklaşmaktadır. Bu durum sektörün şehir içerisindeki faaliyet alanını tarihi yarım adadan Şişli bölgesine doğru genişletmektedir. Bu bölgedeki yatırımımız hemen yakınında bulunan Çağlayan Adliyesi, Cevahir Alışveriş merkezi ve diğer iş merkezleri dolayısıyla yerel ve özellikle Ortadoğu gibi uluslararası müşteri pazarlarına hitap edecektir. Eskiden adliye olarak hizmet veren bu binanın bundan sonra, kararlardan ve mahkumiyetlerden uzak güzel zamanların yaşandığı ve anıların paylaşıldığı bir mekan olmasını dilemekteyiz."

Son Sahibi Gevrekli Türkiye'nin vergi rekortmenlerinden Matild Manukyan'ın Adalet Bakanlığı'na kiraladığı ve uzun süre "Şişli Adliyesi" olarak kullanılan bina, daha sonra Manukyan'ın oğlu Kerope Çilingir tarafından satıldı. Bina en son bir yatırımcı tarafından Gevrekli Turizm'e geçti. Hi-Tech Eylül’12

47


Turizm

& Otelcilik

Türkiye’de Geri Dönüşebilen

Otel Yatırımı Golden Horn’da tek bir yağmur damlası boşa gitmiyor, elektrik ise güneşten sağlanıyor.

1 milyon oteli geride bırakıp dünyanın en çevreci 15 oteli arasına giren Golden Horn, yerli teknolojiyle birçok ilke imza attı. % 70'i geri dönüşebilen otelde tek bir yağmur damlası boşa gitmiyor, elektrik ise güneşten sağlanıyor. Dünyanın en çevreci ilk 15 oteli arasına girmeyi başaran Haliç'teki Hilton Garden Inn Istanbul Golden Horn'a mucit KOBİ'ler imza attı. 1 milyon oteli geride bırakarak çevresel sürdürülebilirlik ödülü olan 'Gold' sertifikasını alan otelin yüzde 70'i geri dönüşebiliyor. Otelin geri kalan kısmında ise geri dönüşümden elde edilen ürünler kullanıldı. Yağmur sularının da değerlendirildiği otelde, yüzde 40 su tasarrufu sağlandı. Su tüketimini azaltmak için peyzaj alanlarında az su tüketimine önem verildi. Yerel koşullarına adaptasyon özelli-

48

Hi-Tech Eylül’12

ği olan bitkiler tercih edildi. Verimli bir sistem kullanılarak da çevre sulamasında yüzde 67 su tasarrufu gerçekleştirildi.

Çevreci Teknoloji Tercihleri Projenin arkasında mucit KOBİ'lerin sayısız imzası var. Hilton Garden Inn İstanbul'un yatırımcısı Amplio Emlak Yönetim Kurulu Başkanı Alaeddin Babaoğlu "Dünyada bu otelden sadece 15 adet var. Otelde Türkiye'nin yenilikçi şirketlerinin ve Türk mühendislerin imzası bulunuyor. Ayrıce çevre duyarlılığı alanında geliştirdiğimiz teknolojilerin birçoğu ilk olma özelliği taşıyor" dedi. Enerji tasarrufu için binanın güneş ışığı alabilme konumunu ve tasarımını özel olarak dizayn ettiklerini de belirten Babaoğlu, "Çatı bölümüne konumlandırılan


Turizm

gizli solar paneller sayesinde sıcak su ihtiyacını 6 ay boyunca güneş enerjisi ile temin ediyoruz" diye konuştu.

& Otelcilik

koşullarına adaptasyon özelliği olan bitkiler tercih edildi. Verimli bir sulama sistemi kullanılarak çevre sulamalarında yüzde 67 su tasarrufu gerçekleştirildi.

Yenilikçi Fikirler Otel inşaatında kullanılan yapı malzemeleri başta olmak üzere mobilyalara kadar tüm öğelerde yüzde 70 geri dönüşebilme kıstası arandı. Otelde oluşan atıklar (kağıt, metal, cam, organik) Beyoğlu Belediyesi'nin geri dönüşüm programı altında özel araçlar ile toplanıyor. Yeni enerji teknolojileriyle yüzde 50'ye yakın tasarruf sağlanıyor. Böylece çevre kirliliğinin önüne geçiliyor. Özel peyzaj ve kanal sistemleri sayesinde yağmur suları otelde yüzde 40 su tasarrufu sağlıyor. Su tüketimini daha da azaltmak için, otel projesinde, yerel ve ortam

TÜBİTAK'tan Destek TÜBİTAK'ın Teknoloji Transferi Destek Programı KOBİ'lerin projelerine destek sağlıyor. Destek miktarı projenin niteliğine göre belirleniyor. Proje bütçesinin yüzde 75'i TÜBİTAK, geriye kalan yüzde 25'i ise KOBİ tarafından karşılanıyor. Proje bütçesi için üst sınır 300 bin TL olarak belirlenmiş durumda. Ayrıca projede görev alacak personele ek ödenek alma imkânı da sunuluyor. Hi-Tech Eylül’12

49


Turizm

& Otelcilik

Van’da Bir Dünya Oteli Açılıyor 35 milyon dolarlık yatırım 1 Eylül'de kapılarını açıyor. Luxe Worldwide Hotels'in üyesi, THY Miles & Smiles program ortakları arasında yer alan ve Elit Turizm'in yatırımı olan Elite World Van Hotel, 1 Eylül'de hizmete girecek. Elit Turizm yatırımı, Elite World Van Hotel 1 Eylül'de açılacak. 35 milyon dolarlık yatırımla Elite World Van Hotel'i hizmete sunan Elit Turizm, grubun zincir marka olarak büyüme hedefinin de ilk adımını atmış olacak. Şehir merkezinde konumlanan Elite World Van Hotel, 3 suit, 2 kral dairesi olmak üzere toplam 230 oda ile hizmet verecek.

ram ortakları arasında yer alan Elite World Van Hotel, bu özellikleriyle Doğu’nun uluslararası oteli olarak Van’da yeni bir dönem açacak. İstanbul Taksim’de 102 oda kapasitesi ile 4 yıldızlı ‘’superior’’ Elite World Prestige ve 245 odalı, 5 yıldızlı Elite World İstanbul otelleri ile benzersiz kalite anlayışını misafirlerine sunan Elit Turizm, Elite World Van Hotel’i Van’da 1 Eylül tarihinde açılacak. 35 milyon dolarlık yatırımla Elite World Van Hotel’i hizmete sunan Elit Turizm, grubun zincir marka olarak büyüme hedefinin de ilk adımını atmış oluyor.

1200 Kapasiteli Modern teknik ekipman ve teknoloji ile donatılmış 1200 kişi kapasiteli, tamamı gün ışığı alan 7 toplantı salonu ve 450 metrekare büyüklüğünde balo salonu, "Executive Floor", "Elite World Club Lounge" ve "Business Center" ile global iş dünyası içinde Van'ın bir ticaret merkezi olarak konumlanmasını sağlayacak. Geleneksel temaların modern mimariye entegre edildiği Elite World Van Hotel, Türk misafirperverliğini lüks hizmet anlayışıyla yansıtmayı hedefliyor.

Van’da Yeni Dönem Doğu’nun bilim, sanayi ve turizm merkezi olan Van yeniden hayata dönüyor. Elite World Hotels, Van’a bir Dünya markasını taşıyor. Dünyanın önemli uluslararası otel zincirlerinden "Luxe Worldwide Hotels" in üyesi ve THY Miles&Smiles prog-

50

Hi-Tech Eylül’12

Gelenek ve Modernizmin Buluşma Noktası Elite World Van Hotel, yöresel kebap çeşitleri ve dünya mutfağından seçkin örneklerin sunulduğu “Tepe Ocakbaşı Restaurant”, günlük taze pasta çeşitleri ve kahve keyfinin mekanı “Coffee Company” ve muziğin ve eğlencenin adresi “One Bar” ile hizmet verecek. Meşhur Van kahvaltısıyla misafirlerini güne zinde ve mutlu başlatacak olan Elite World Van Hotel, farklı lezzetleri ve yöresel yemekleri ile de adından söz ettirmeyi hedefliyor. Elite World Van Hotel, Asya’nın usta şifalı elleri Thailand’lı masözleri, Türk hamamı, havuz, sauna keyfi ve buhar banyosu olanaklarının sunulduğu Fit Life SPA & Health Center, otel misafirlerine Doğu Anadolu’nun otantik atmosferinde yepyeni bir alternatif sunuyor.



Turizm

& Otelcilik

Renaissance Polat İstanbul’a Uluslararası Ödül

Renaissance Polat İstanbul Hotel, Marriott International Hotels Grubu tarafından ödüllendirildi. İstanbul’un en iyi otelleri arasında sayılabilecek olan Renaissance Polat İstanbul Hotel, Renaissance markasının hizmet standartları ile Türk misafir perverliğinin harmanlayan çizgisiyle dikkat çekiyor.

‘Best Problem Experience Excellence’ Turizm sektöründe başarılı bir marka olarak hizmet veren Reniassance Polat İstanbul Hotel bağlı bulunduğu Marriott International Hotels Gurubu tarafından “Best Problem Experience Excellence 2011” ödülüne layık görüldü. Misafir memnuniyeti yaklaşımı kriteri ile Marriott Grubu tarafından kendisine bağlı tüm Renaissance otelleri arasında yapılan değerlendirme sonucunda bu ödüle layık görülen

52

Hi-Tech Eylül’12

Renaissance Polat İstanbul geçtiğimiz seneler içerisinde de pek çok defa aynı ödülü almıştı.

Polat’ın Farkı İstanbul’un en iyi otelleri arasında sayılabilecek olan Renaissance Polat İstanbul Hotel’in en büyük avantajı merkezi konumunda saklı. İstanbul şehir merkezi arabayla 20 dakika mesafede olan tesis, havaalanına ve şehir merkezine ücretsiz ulaşım servisiyle ücretsiz özel otopark hizmeti de sağlıyor. Atatürk Uluslararası Havalimanı’ndan 4 km mesafede olan otel panoramik Marmara Denizi manzarasıyla misafirlerine farklılaşan üst düzey bir hizmet sunuyor.



Turizm

& Otelcilik

IHG Avrupa ve Türkiye'deki

Büyüme Stratejisini Belirledi InterContinental Hotel Group (IHG), Avrupa'da Holiday Inn ve Holiday Inn Express markalarıyla yayılmayı sürdüreceğini açıkladı. Dünyada 60'ıncı yılını kutlayan grup, 2012'nin ilk yarısında dünya çapında 16 yeni Holiday Inn ve Holiday Inn Express'in projesini tamamlarken, 10 yeni otel için de kontrat imzaladı. Dünyanın en tanınmış otel zincirlerinden InterContinental Oteller Grubu (IHG), Avrupa'da Holiday Inn ve Holiday Inn Express markalarıyla yayılıyor. Grup, Londra, Berlin, Paris, Lizbon, Amsterdam ve Kiev gibi büyük Avrupa şehirlerinin yanı sıra İstanbul'da da bu iki markayla büyüyecek. Dünyada

54

Hi-Tech Eylül’12

60'ıncı yılını kutlayan grup, 2012'nin ilk yarısında dünya çapında 16 yeni Holiday Inn ve Holiday Inn Express'in projesini tamamlarken, 10 yeni otel için de kontrat imzaladı. Böylece Avrupa'da sayıları 500'e yaklaşan Holiday Inn ve Holiday Inn Express otellerinin sayısı, bu yeni açılacak otellerle birlikte 550'yi aşacak. Dünya genelinde ise 700 tanesi inşaat halinde olmak üzere toplamda 4 bine yakın Holiday Inn ve Holiday Inn Express oteli bulunuyor.


Turizm

İstanbul’da Planlar içinde Yeni açılan Holiday Inn otelleri, İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, Ukrayna ve Polonya'da faaliyetlerine başlıyor. Türkiye'de de 13 otelle yoluna devam eden grup, Avrupa'da yayılma stratejisine paralel olarak, İstanbul'da her iki markadan da birer tane yeni otel açacak. Bu amaç doğrultusunda şehirde yeni bir Holiday Inn'in projesi tamamlanırken, grup Holiday Inn Express oteli için de kontrat imzaladığını açıkladı. Şu anda Türkiye'de 5 tane Holiday Inn ve 2 tane Holiday Inn Express otelleri bulunuyor. Yeni açılacak oteller için kontratların imzalandığı diğer ülkeler ise, İngiltere, Cezayir ve Azerbaycan olarak sıralanıyor. IHG'nin Türkiye dışında, İngiltere ve Hollanda'da da Holiday Inn Express açmak için kontrat imzaladığı belirtiliyor.

En Hızlı Büyüyen Orta Ölçekli Otel Zincirleri Arasında IHG'nin Avrupa'dan Sorumlu Geliştirme Başkanı Robert Shephard, grubun Holiday Inn markalarıyla büyüme stratejisiyle ilgili olarak, "Holiday Inn Express, en hızlı büyüyen orta ölçekli otel zincirleri arasında yer alıyor. Yeni açılan oteller ve imzalanan kontratlar, markanın sunduğu gücün ve kazanma formülünün birer göstergesi" diye konuşuyor. Holiday Inn Express otellerinin hızlı iş hayatı içinde çok seyahat eden konuklar için mükemmel bir seçim olduğunu hatırlatan Shephard, "Bu markamızda, konaklayanlara tam da ihtiyaç duydukları konfor sunuluyor; kaliteli bir otelde harika bir gece uykusu ve ücretsiz kahvaltı. Her yıl yaklaşık 100 milyon kişi bu nedenle Holiday Inn ya da Holiday Inn Express otellerinde konaklamayı tercih ediyor. Üstelik bu

& Otelcilik

deneyimi, herhangi bir otelimizde, uygun fiyata yaşayabiliyorlar" diye devam ediyor. Shepherd, bu nedenlerden ötürü IHG'nin Avrupa'daki büyümesine Holiday Inn ve Holiday Inn Express markalarıyla odaklanacağını vurguluyor ve sözlerini şu şekilde sürdürüyor: "Avrupa'da yayılmak bizim önemli önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu stratejiyi hayata geçirmek içinde önümüzde sayısız fırsat bulunuyor. Şirket sahipleri ve yatırımcılar her iki markamıza yoğun ilgi gösteriyor. Çünkü onlar da bizimle girdikleri her projenin tüketiciler tarafından tam not aldığının bilincinde."

Franchise Anlaşmalarıyla İşletilecek IHG'nin Holiday Inn markalarıyla Avrupa'da büyüme stratejisinin haritası çok önceden belirlendi. Buna göre Londra'da iki yeni Holiday Inn oteli açıldı. Şehrin en işlek caddelerinden Stratford City ve Gatwick-Worth'de açılan bu iki otelin dışında grup şehirde, yakın zamanda iki otel daha açmayı planlıyor. Holiday Inn Londra Wembley'in önümüzdeki ay açılacağını belirten grup yetkilileri, Holiday Inn Express LondraExcel'in ise 30 Aralık 2013'te faaliyete geçmesini planlıyor. IHG'nin Avrupa'da büyümesini sürdürdüğü metropoller Londra ile sınırlı değil. Berlin'de yeni bir Holiday Inn açan grup, Paris, Lizbon, Amsterdam, Kiev, Cezayir ve İstanbul'da da aynı markalar altında yayılmasını sürdürüyor. Grup yetkilileri, Holiday Inn Kiev, Holiday Inn Cezayir ve Holiday Inn Express İstanbul'un IHG ile yönetim sözleşmeleri altında bulunduğunu belirtirken, geri kalan otellerin franchise anlaşmalarıyla işletileceğini de ekliyor. Hi-Tech Eylül’12

55


Turizm

& Otelcilik

Rönesans’tan İzmir’e Otel Yatırımı Rönesans Holding İzmir'de otel yatırımı için düğmeye bastı.

56

Hi-Tech Eylül’12


Turizm

& Otelcilik

Ustalık Çalışması ve Yeni Hedefler

İzmir'e Optimum Outlet Alışveriş Merkezi'ni kazandıran Rönesans Holding, 2013 yılında 500 milyon dolarlık AVM ve iş merkezi ile rezidansın temelini atacak. Rönesans Holding CEO'su Hüseyin Esenergül, sıradaki diğer projelerinin butik alışveriş merkezi, iş dünyasına yönelik otel ve ikinci bir outlet AVM olacağını söyledi. Gaziemir'de Optimum Outlet Alışveriş Merkezi'ni kurarak İzmir'e ilk yatırımı yapan Rönesans Holding, 2013 yılında İzmir'de 500 milyon dolarlık yatırıma başlayacak. Yeni Kent Merkezi'nde Tekfen Holding ile birlikte AVM ve iş merkezi kuracak olan holding, yine Turan'da AVM ve rezidans projesinin temelini atacak. Ayrıca havaalanı yolu üzerinde 100 odalı bir otel kurmayı planlayan Rönesans Holding, yer bulmaları halinde İzmir'in kuzey bölgesinde de ikinci bir Optimum AVM kurmaya hazırlanıyor.

İzmir Gaziemir Optimum Outlet'te düzenlenen iftar yemeğine katılan Rönesans Holding CEO'su ve Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Esenergül, İzmir'deki yatırımlarından çok memnun olduklarını belirterek, kente yatırıma devam edeceklerini söyledi. Rönesans Grubu'nun inşaat, gayrimenkul ve enerji alanında toplam 10 ülkede faaliyet gösterdiğini belirten Esenergül, iş hacimlerinin 4 milyar doları bulduğunu, bünyelerinde 18 binin üzerinde kişinin çalıştığını söyledi. Optimum Outlet'te yakaldıkları başarıyı İzmir'de sürdürmek istediklerini belirten Esenergül, "İzmir'de ilk yatırımımız olan Optimum Outlet'i 30 Mart 2012 tarihinde açtık. Bizim için çok güzel bir başlangıç oldu. İzmir'deki outlet mağazamız diğer şehirlerdeki Optimum mağazalarımız arasında en olgunu ve en büyüğü oldu. Bir anlamda burada, AVM konusundaki ustalığımızı gösterdik. Buradaki mağazamızla İzmir'de bulunmayan birçok markayı kente getirdik. Şu anda 159 dükkan var. Bunlar arasında büyük markalar da bulunuyor. Açıldığımız ilk ay, yaklaşık bir milyon ziyaretçi sayısına ulaştık. Bu bir rekordu. Şu anda bu rakam stabilize oldu. Buraya, hafta içi günde 20-22 bin, hafta sonu ise 40-42 bin kişi geliyor. Bu rakam bayram gibi özel günlerde 47 bine kadar çıkıyor. Buradaki markalar ise ilgiden memnun. İzmir'e gelen bazı markalar, İstanbul ve Ankara'dan bile daha çok ciro yaptıklarını söylüyorlar" dedi. İzmir'de 2013 yılında başlamayı planladıkları 2 proje olduğunu belirten Esenergül, öncelikle yeni kent merkezinde Tekfen Holding ortaklığı ile AVM ve iş merkezi projesinin temelini atmak istediklerini dile getirdi. İş merkezinin iki kulesi olacağını söyleyen Esenergül, "Bu proje ile birlikte yine Turan bölgesinde yer alan arsamıza da ilk defa bir konut projesi hayata geçireceğiz. Rezidans şeklinde olacak bu projeyi de büyük bir grupla birlikte yapacağız. Bu iki projemizin toplam değeri 500 milyon dolar. 2013 yılında bu projelerimize başlayacağız. Bunun dışında da yine yüksek gelir grubuna hitap edecek butik bir alışveriş merkezi projesi düşünüyoruz. Yine havaalanı yolunda iş dünyasının kullanacağı tarzda 80-100 odalı bir otel kurmayı planlıyoruz. Ayrıca İzmir'in kuzey bölgesi olan Karşıyaka tarafında yer bulmamız halinde hemen ikinci bir outlet alışveriş merkezi kurmaya hazırız" diye konuştu.

Bürokrasi En Büyük Sorun İzmir'de yatırım yapmanın diğer yerlere göre biraz daha zor olduğunu bürokrasinin daha yavaş işlediğini söyleyen Hüseyin Esenergül, ancak grup olarak İzmir'de iş yapmaya alıştıklarını söyledi. Bu nedenle bundan sonraki projelerinin daha hızlı ortaya çıkacağını düşündüklerini anlatan Esenergül, "Biz İzmir'de iş yapmayı öğrendik. İzmirliler de bizi çok sevdi. İzmir, Avrupa kenti. Sanayi, turizm, liman kenti. İnsanları çok iyi. O nedenle işler biraz zor olsa da İzmir'deki projelerimizi birer birer hayata geçireceğiz" dedi. Hi-Tech Eylül’12

57


Turizm

& Otelcilik

Richmond İstanbul’a

Quality Selection 2012 Ödülü Richmond İstanbul, Avrupa’nın en büyük online tatilci sosyal platformu ve seyahat acentesi HolidayCheck’in Quality Selection 2012 ödülüne layık görüldü. İstanbul’un tarih, eğlence, kültür ve alışveriş konusundaki vazgeçilmez merkezi İstiklal Caddesi üzerindeki tek otel olan Richmond İstanbul, Avrupa’nın en büyük seyahat sitesi HolidayCheck tarafından ödüllendirildi.

yerlere yakınlığı, mükemmel boğaz ve İstiklal Caddesi manzarası, modern mimarisi ve ayrıcalıklı hizmetleriyle, İstanbul konaklamasını özel bir şehir deneyimine dönüştürüyor.

Öne Çıkan Özellikleriyle Richmond İstanbul Yüksek Müşteri Memnuniyeti Puanıyla Eğlence, kültür ve alışveriş merkezi olan Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde ayrıcalıklı bir konuma sahip Richmond İstanbul, Avrupa’nın en büyük online tatilci sosyal platformu ve seyahat acentesi HolidayCheck’in Quality Selection 2012 ödülüne layık görüldü. Site her yıl ödüle layık otelleri konaklama yapan misafirlerin tarafsız olarak gerçekleştirdiği pozitif değerlendirme ve puanlamalar ile belirliyor. Daha önce de yüksek misafir memnuniyeti ile dünyanın en büyük seyahat siteleri tarafından ödüllendirilen Richmond İstanbul, tarihi

58

Hi-Tech Eylül’12

Richmond İstanbul, İstanbul'un eğlence, kültür ve alışveriş merkezi olan İstiklal Caddesi üzerindeki tek oteldir. Tarihi Pera bölgesinde bulunan konaklama tesisi, eşsiz bir Boğaz ve İstiklal Caddesi manzarasına sahip. İş merkezlerine yakın bir noktada konumlanan Richmond İstanbul, Atatürk Havalimanına da 30 dakika uzaklıkta. Birkaç adım ötesinde tarihi Saint Antoine Kilisesi, Galata Kulesi, sanatın ve lezzetin yaşam bulduğu Fransız Sokağı, Türkiye'nin ilk modern sanat müzesi İstanbul Modern ve Avrupa'nın en eski ikinci metrosu Tünel yer alır.



Turizm

& Otelcilik

Otellerde Her Odaya

Kuran-ı Kerim Otellerin her odasına birer kuran ve namaz kılmak için kıbleyi gösteren işaretler konulacak.

İstanbul'daki otellere ücretsiz dağıtılacak Kuran-ı Kerim organizasyonunu Müftülük-İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliği ile yürütülecek. Kısa adı TUROB olan İstanbul'daki otellerin derneği Turistik Otelciler İşletme ve Yatırımcılar Derneği Müftülük ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliği ile otellerin her odasına birer kuran ve namaz kılmak için kıbleyi gösteren işaretler konulacak.

ğü'nün desteğiyle odalara ücretsiz konulacak Kur'an-ı Kerim'lere ek olarak kıble yönü işareti de konulacak. Arap turistlerin istekleri arasında ilk sırayı ise Kur'an-ı Kerim ve kıble yönü işareti alıyor. Buna göre İstanbul İl Müftülü"nün onayıyla İngilizce-Arapça Kur'an-ı Kerim hazırlanacak. Kitapların üzerine otellerin logoları basılacak. Kur'an-ı Kerimler, TUROB'a üye tesislere, oda sayısı kadar ücretsiz

60

Talep Arap Turistlerden Gelecek

olarak teslim edilecek. Kıble yönü işaretleri de yine bu 3 kuru-

İstanbul Müftülüğü ve İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlü-

mun işbirliğiyle otel odalarında uygun yerlere yerleştirilecek.

Hi-Tech Eylül’12


Gündem

BW Plus The President Hotel Satış Müdürü Fercan Başkan,

Yaz Sonu İstanbul Otellerine Bereketli Geldi İstanbul otellerinde, Eylül ve Ekim aylarında doluluklar % 100’leri bulacak. BW Plus The President Hotel Satış Müdürü Fercan Başkan, “Eylül ve Ekim aylarına oda isteyenlere, yerimiz kalmadı doluyuz diyoruz” şeklinde konuyu aslında özetliyor. Eylül ve Ekim ayları İstanbul’un en yoğun aylarıdır. Gerek uluslararası kongreler, gerek yurtiçi ve yurtdışında iş dünyasının hareketlenmesiyle, oteller bu iki ayı yüksek doluluklar ile geçiriyor. BW Plus The President Hotel Satış Müdürü Fercan Başkan, Eylül ayının ilk 15 gününü kapattıklarını ifade ederek, “Her iki ay için yoğun talepler gelmeye devam ediyor. İki aya ilişkin birçok gün dolu olduğundan, oda isteyenlere, yerimiz kalmadığını söylüyoruz” diyor.

İki Yıllık Rezervasyonlar Eylül ve Ekim ayları rezervasyonlarının genelde 1 yıl öncesinden yapılmaya başlandığını anlatan Fercan Başkan, 2013 yılı Eylül – Ekim ayları rezervasyonlarını almaya başladıklarını

belirtti. 2013 yılının diğer aylarına da taleplerin alındığını kaydeden Fercan Başkan, 2014 ile 2015 yıllarına ilişkin de rezervasyonların bulunduğunu söyledi.

Sıkıntısız Bir Yıl Bu yılın ilk 8 ayını beklentilerinin üzerinde geçirdiklerini ve yıl genelinde hiç doluluk sıkıntısı yaşamadıklarını anlatan Fercan Başkan, Eylül ve Ekim ayları doluluklarının % 100’leri bulacağını ve oda fiyatlarının da diğer aylara oranla yüksek olacağını belirtti. İspanyol turistler tarafından ilk tercih edilen oteller arasında olduklarını kaydeden Fercan Başkan, otelde ağırlıklı olarak İspanyol, Alman, İngiliz turistlerin yanı sıra, son dönemlerde yüksek artış gösteren Arap turistleri de ağırladıklarını sözlerine ekledi. Hi-Tech Eylül’12

61


Firma

Doğuş Mistik Serisi ile Chai Latte Keyfi Doğuş Çay latte tutkunlarını “Mistik” ile buluşturuyor.

62

Hi-Tech Eylül’12


Firma

yen yıllarda şeker ve konserve faaliyetlerine de başlayarak yer aldığı sektörlerde hızlı bir yükseliş gösterdi. Doğuş Çay markası altında, dökme çay, poşet çay, yeşil çay, bitki ve meyve çayları mevcut. Buna ek olarak el değmeden üretilen Doğuş Şeker ve Doğuş Bahçe Domates Salçası, diğer ürün gruplarını oluşturuyor. Özel sektörün en büyük firmaları arasında yer alan Doğuş Çay; üçü dünyanın en büyük çay fabrikaları olmak üzere, Rize’de 5 adet çay işleme ve Ordu’da 1 adet çay paketleme tesisleri ile yıllık 35 bin ton üretim kapasitesine sahip.

Türkiye’de İlk Kez “Mistik Chai” Serisi

Doğuş Çay Türkiye’de bir ilk olarak poşet çay formatında ürettiği “Mistik Chai” serisini latte tutkunlarının beğenisine sunuyor. Çay ile sütün mükemmel uyumunu bir araya getirerek enfes bir lezzet oluşturan “Doğuş Mistik Chai”; sonbahar mevsimine hızla yaklaştığımız yazın bu son günlerinde vücudunuzun yenilenmesi ve rahatlaması için de etkili olacak.

Yıllık 35 Bin Tonluk Üretim Kapasitesi 1985 yılında bir aile şirketi olarak kurulan Doğuş Çay, ilk yatırımını çay sektöründe Doğuş Çay ile gerçekleştirdi; ilerle-

Doğuş Çay; birbirinden farklı lezzetleri tüketicilerinin beğenisine sunmaya devam ediyor. Özellikle latte tutkunlarını Türkiye’de ilk kez “Mistik Chai” serisi ile buluşturan Doğuş Çay; raflarda yerini aldı. Kökeni Hindistan’dan Himalaya’ya kadar uzanan; harika kokusu ve tadıyla ön plana çıkan Doğuş Mistik Chai serisi rahatlatıcı, vücudu yenileyici özelliğiyle de dikkat çekiyor. Fındıklı, çilekli ve muzlu çeşitlerinin içeriğinde yer alan karanfil ve zencefilin egzotik harmanı; yorgunluk, bitkinlik ve güçsüzlük sorunlarına karşı etkili bir çözüm sunuyor. Süt veya süt tozu ile içilmesi, hazırlanması tavsiye edilen “Doğuş Mistik Chai” serisi ürünlerini ister sıcak, ister soğuk olarak yudumlayabilir; günün her anını chai tea latte keyfine dönüştürebilirsiniz. Hi-Tech Eylül’12

63


Firma

Katlanır Pergola ve Roof Sistemlerinde

Yeni Jenerasyon ‘SUNTECH’ Suntech mimari açılır-kapanır pergola ve tavan sistemleri geniş nihai ve ticari uygulama alanları için her türlü hava koşullarında kullanılabilen gelişmiş çözüm. Bahçe ya da deck alanları için aranan veya restoran, bar ya da ticari projeler için uygulatmak istenecek açılır-kapanır pergola sistemi tercihinde buna uygun bir Suntech modeli bulmak mümkün. Suntech mimari açılır-kapanır pergola ve tavan sistemleri geniş nihai ve ticari uygulama alanları için her türlü hava koşullarında kullanılabilen gelişmiş çözüm.

Zorlu Koşullara Dayanaklı Suntech sistemleri, her projeye uygun ölçülerde ve saatte 117 km değerindeki rüzgar şiddetine kadar en zorlu koşullarda dayanım sağlanabilmesi amacıyla yüksek kaliteli malzemelerle dizayn edilip üretidi. Suntech sistemleri, 13 metre genişlik ve 10 metre ileri açılım ölçüleri ile kumandaya tek dokunuşla 130 metrekareye kadar uygulanabiliyor ve patentli izolasyon birleştirme profili saye-

64

Hi-Tech Eylül’12

sinde birden fazla sistemin birleştirildiği uygulamalarda dahi yüzde 100 su geçirmezlik sağlıyor.

Avrupa Teknolojisi, A Sınıfı Malzeme Avrupa teknolojisi (Somfy) kullanılarak, sistemin uzaktan kumanda ile motorun dakikada 34 devir gibi yüksek hızla kontrolü, yüksek dereceli ekstrüzyon alüminyum ray profilleri, paslanmaz çelikten üretilen bağlantı elemanları Suntech’in sektöründe neden dünya çapında ön sıralarda olduğunun kanıtlıyor. Alman üretimi, alev yürütmez ve yüzde 100 su geçirmez blackout PVC membran kumaş, maksimum stabilite ve sıcaklık, nem ve kir direnci sağlıyor. Üretim teknolojisi ile eşit esneme özelliğine sahip ve torbalanma yapmıyor. Üst akrilik kaplama, sonraki yıllar için temizlemeyi ve bakımı kolaylaştırıyor.



Gündem

Tarihî caddeye yeni bir taç mücevheri Tarihi bir binada yer alan Demirören Alışveriş Merkezi İstanbul, Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi’ne oldukça etkin ve göz kamaştırıcı bir değer katıyor. Demirören Gayrimenkul Proje ve Yönetimi tarafından gerçekleştirilen Demirören AVM, klasik ve modern çizgileri bir araya getiren mimarisi ile İstanbul'un kalbi Beyoğlu'nda her zevke uygun hizmet vermeyi hedefliyor. Muhteşem kompleks, İstiklal Caddesi’nin her iki tarafında dizilmiş tarihi binalara eşlik eden 41 mağazası ile on dokuz bin metrekarelik kapalı alanda yer alıyor. İstiklal Caddesi şehrin, belki tüm Türkiye’nin en ünlü ve en sosyetik yaya caddesi. İstiklal hemen hemen 3 milyon turisti ve her gün Beyoğlu ilçesine gelen yerlileri, bar, café, restaurant ve 2 kilometre uzanan parkeli yolda kaliteli mağazalarıyla gece ve gündüz adeta bir yaşam ve enerji çekim merkezi. Türkiye’nin büyük holdinglerinden, Demirören Grubu İstiklal üzerindeki tarihi Cercle D'Orient binasını 19.000 m2 alışveriş merkezi haline dönüştürmeye karar verdiğinde, mimari aydınlatmasının gerçekten çok özel bir şey olmak zorunda olduğu açıktı. Bu işi en iyi Philips Türkiye yapabilirdi. İstiklal Caddesi zaten canlı, pırıl pırıl bir cadde ve Demirören Alışveriş Merkezi bunu artırmak için planlandı. Klasik tarzda tasarlanmış bina çok sayıda yemek tesisi, bir sinema kompleksi ve Türkiye'nin ilk Virgin Megastore ile 41 modern mağazayı sunmak için yenilenmiş oldu. Müşteri Beyoğlu'nun kesintisiz enerjisini yansıtacak modern ve dinamik bir aydınlatma çözümü istiyor. Sokakta diğer binalar ile mimari bakımdan uyumlu ama aynı zamanda Cercle D’Orient’in yüzünü kalabalığa hissetirecek yapıda olmalı. Kısacası, aydınlatma etkileyici ve göz alıcı ve aynı zamanda binanın kendi klasik görünümüyle ve çevresiyle uyum olması gerekiyor. Tarihi binaya zarar vermemek için büyük bir dikkatle kurulmuş armatürlerin yerini alması gerekir.

66

Hi-Tech Eylül’12

Philips Aydınlatma müşterilerinin isteklerini karşılamak için geniş bir yelpazede, estetik hoş aydınlatma senaryoları sağlayacak dinamik bir aydınlatma çözümü tasarladı. Ayrıca biz tarihi binanın dokusuna zarar vermemek için montajda özel aparatlar kullandık ve farkettirmeden cepheye uyumu başarmaya çalıştık. Giriş sütunları, balkon korkulukları ve aynı mimari yapıdaki diğer cephe elemanları görünümü canlandırmak ve daha gösterişli yapmak için RGB ColorGraze ürünleri ile dikey olarak aydınlatıldı. Bu etkiyi tamamlamak için bir taç gibi aydınlatarak, RGB şerit LED ürünleri çatı ön kısmına yerleştirildi. IColor Flex LMX Işık Sistemi tüm LED lambalarını çeker ve cadde boyunca yürüyen insanlara şaşırtıcı derecede farklı atmosferler ve ambiyanslar sunarak sürekli değişen senaryolar üretmek için zengin renk ve parlaklık sağlar. Ve Philips Aydınlatma proje yönetimini ve yerel ortağı YUTEK ile yürütülen montaj ve her şeyi tam müşterinin isteğine uygun şekilde yapmayı başardı. Demirören Alışveriş Merkezi Mart 2011 yılında açıldığında hemen İstiklal Caddesi'nin en güzel yerlerinden biri oldu. Geceleri ziyaretçilere büyüleyici bir görsel deneyim sunan ürünler, küçük boyutu sayesinde gün boyunca mimari özelliğini asla eksiltmez. Bu, YUTEK hızlı, kolay ve etkin maliyetle onların kurulum açısından özel gereksinimleri eksikliğini çözdü. Demirören Grubu en yüksek performans ve operasyonel maliyet verimliliği ile onların desteği sayesinde garanti altında. Bu garanti, hem düzenli önleyici bakım seanslarını hem de kolaylıkla küçük tamiratları yapabilecek ve sistemi en son ve kolay erişilebilecek yazılımla tamamen güncel tutacak personelin eğitimini kapsıyor.


Gündem Making a new crown jewel for an iconic avenue Situated in an historic building, the Demiroren Shopping Mall adds a dramatic and eye-catching element of dynamic lighting to Istiklal Street, Beyoglu, Istanbul.

Demiroren AVM, realized by Demiroren Real Estate Project and Management, aims at offering varieties for pleasure of shopping in Istanbul’s heart Beyoglu with its architecture where classical and modern lines meet. The magnificent complex has a capacity of 41 stores in total on a closed area of nineteen thousand square meters to accompany historical buildings lined at both sides of Istiklal Caddesi (Istiklal Avenue). Istiklal Avenue is the most famous and fashionable pedestrian street in the city – perhaps even the whole of Turkey. Istiklal pulses with life and energy, day and night, thanks to the almost 3 million tourists and locals who visit the Beyoglu district every day to enjoy, among other things, the bars, cafés, restaurants and high-end shops that stretch along the two-kilometer cobblestoned avenue. When the Demiroren Group, a major Turkish business conglomerate, decided to transform the historical Cercle D’Orient building on Istiklal into a stunning 19,000m2 shopping mall, it was clear that the architectural lighting had to be something very special indeed. Philips Turkey was up to the challenge. Istiklal Avenue is already a vibrant, glittering street, and Demiroren Mall was planned to make it even more so. The classically designed building was to be completely refurbished to offer 41 trendy shops – including Turkey’s first Virgin Megastore – numerous eating establishments and a cinema complex. The customer wanted a modern and dynamic lighting solution that would reflect the non-stop energy of the Beyoglu district. One that would be architecturally in line with other buildings in the street, but which would also make the Cercle D’Orient’s façade stand out of the crowd. In short, the lighting had to be impressi-

ve and eye-catching, but also in harmony with its surroundings and the building’s own classical façade. Great care would also have to be taken in replacing already installed luminaires so as not to damage the iconic building. In order to meet the customer’s goals, Philips Lighting designed a dynamic lighting solution that would enable a wide variety of different, esthetically pleasing lighting scenarios. We also developed special apparatus to safely install the lighting on the historic building, and ensure that the mounting would blend inconspicuously in the façade. The entrance columns, balcony parapets and other façade elements that shared the same architectural styling were illuminated vertically with RGB ColorGraze products to enliven the façade and make it beautifully imposing. To complement this effect, RGB strip LED products were placed on the roof front, illuminating it like a crown. The iColor Flex LMX Light System Manager pulls all the LED lamps together, and makes it easy to generate ever-changing scenarios of rich colors and brightness, offering people walking along the street surprisingly different atmospheres and ambiences. And Philips Lighting made everything as easy as the customer could wish by coordinating the project management throughout, and overseeing installation, which was carried out by YUTEK, the local partner of Philips. When the Demiroren Shopping Mall opened in March 2011, it immediately became one of Istiklal Avenue’s highlights. The products, which deliver an enchanting visual experience to visitors at night, never detract from the architecture during the day, thanks to their small size. This, along with their lack of special requirements in terms of installation, also made it possible for YUTEK to do their work in a quick, easy, cost-efficient way. And the Demiroren Group is guaranteed top-notch performance and operational cost-efficiency thanks to the support they receive under their warranty. It not only includes regular preventative maintenance sessions, but also training so that designated personnel can immediately handle any minor repairs and keep the system completely upgraded with the latest, easy-to-download software.

Hi-Tech Eylül’12

67


Firma

Electrolux Profesyonel'den “ecostore” Yeni nesil buzdolaplarında daha fazla kapasite ve daha az enerji tüketimi. Daha fazlasını talep eden profesyoneller için geliştirilen yeni nesil buzdolapları Electrolux, yüksek talepleri olan profesyonellerle birlikte çalışma konusunda köklü bir deneyime sahip. Electrolux Profesyonel, hedef kitlesi olan profesyoneller için sunulan ecostore serisini geliştirirken, ihtiyaç ve beklentilerin neler olduğunu görmek için kapsamlı araştırmalar gerçekleştirdi. Sonuçta, profesyonel bir mutfağın tüm ihtiyaçlarını “yenilikçilik-güvenilirlik-sürdürülebilirlik” kombinasyonu ile karşılayan yeni nesil bir buzdolabı serisi ortaya çıktı. ecostore, daha az enerji tüketen, büyük bir depolama kapasitesine ve güçlü bir yapıya sahip bir buzdolabı. Ayrıca, yiyeceklerin kusursuz şekilde korunmasını garanti eden yeni özellikleri de bulunuyor.

Dokunmatik Ekran ve Optiflow ecostore buzdolabı serisi, mutfaktaki belki de en değerli unsuru, yani yiyeceklerin ömrünü uzatmak üzere tasarlandı. "Akıllı" hava sirkülasyon sistemi Optiflow, gıda maddelerinin kabin içindeki durumu ne olursa olsun optimal ısı istikrarını ve gıdaların her durumda kusursuzca muhafazasını sağlamak için gıda yükünüze adapte olur. Dokunmatik ekran ise tam otomatik kontrol sağlar: Gıda kategorilerine göre fabrikada set edilen değerlere göre buzdolabınızdaki yiyeceğe en uygun ısı ve nemi sağlar. Profesyonel bir buzdolabı, ev tipi bir buzdolabından 10 kat fazla enerji harcar. Bu nedenle,

68

Hi-Tech Eylül’12

işletmeniz için doğru soğutucuyu seçmek, enerji maliyetlerini sınırlandıracak diğer unsurların yanında önemli bir karardır. Ayrıca bazı ecostore modellerinde, sera etkisini sınırlandıran ve soğutucunun çalışma ömrünü uzatan R290 doğal soğutucu gaz kullanılır.

Ekstra Depolama Kapasitesi ecostore, eşdeğer diğer buzdolaplarına kıyasla 50 litre fazla kullanılabilir hacım sunar. Depolama kapasitesi, kullanıcılar tarafından en çok talep edilen özelliklerden biridir.

Profesyonel Uzmanlık Electrolux Profesyonel, 70 yıldan uzun süredir, catering ve ağırlama sektörlerine profesyonel mutfak ve çamaşırhane çözümleri ile hizmet sunuyor. Kapsamlı ürün serisi, tıpkı Electrolux gibi, güvenilirlik, yenilikçilik ve sürdürülebilirlikle eş anlamlıdır. Electrolux Profesyonel, tüm dünyada sosyal ve çevresel performansı ve ecostore serisi gibi ürün grupları ile tanınır ve ECA, EIA, DEST ve CECED gibi uluslararası standartları karşılar ve bu normların çok ötesine geçer. CECED, Avrupa normlarının geleceğine yönelik beklentiyi yansıtır ve ilk kez, profesyonel buzdolapları için (7 rakamının en yüksek enerji verimliliği seviyesini belirttiği) 1'den 7'ye kadar sıralamayı içeren bir sınıflandırma oluşturuldu. ecostore serisi Mart 2012'de piyasaya sunulacak.



Mekan Ülkemizde geleneksel tatlılarımıza büyük bir ilgi olduğunun altını çizmek gerekir. Baklava da bu tatlılardan biridir. Her ne kadar dünyanın çeşitli bölgelerinin önde gelen tatlıları da ülkemizde çeşitli firmalar tarafından son derece büyük bir başarıyla üretiliyorsa da, ülkemiz insanının damağında halen geleneksel sütlü tatlılarımızın tadı var...

Tatlıcı Tombak Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Saban:

“Tombak tatlısı anneannemden miras...” Bu ay ki ziyaretimizi Tatlıcı Tombak'a gerçekleştirdik; nefis tatlılarından yedik, sevgili Nedim Saban’la“tatlı tatlı” sohbet ettik ve sizin için “tatlı tarifler” aldık... Nedim bey en çok tercih edilen tatlınız hangisi? Tatlıcı Tombak olarak en çok tercih edilen tatlımızın başında fırın sütlaç geliyor. 100’ün üzerinde ürün çeşidine sahibiz. Hangi ürünleri satışa sunacağımız konusunda Tatlıcı Tombak’tan alışveriş yapan ziyaretçilerimizin beğenisi doğrultusunda hareket ediyoruz. Tüm tatlılarımız markamızla özdeşleşmiş durumda. Tatlıcı Tombak olarak 2004 yılından bu yana ürettiğimiz tüm tatlılara aynı özen ve hassasiyetle yaklaşıyoruz. Ancak bize özel en farklı lezzet anneannemin gizli tarifi olan Tombak Tatlısı. Anneannemin yaptığı eski bir muhallebi olan Tombak Tatlısı, taze süt ve karamelin birleşiminden oluşuyor. Ayrıca tavukgöğsü-kazandibi bizi rakiplerimizden ayıran bir tatlımız. Kazandibi, İzmir’e ait bir tatlıdır. Ancak tavukgöğsü-kazandibi İstanbul tatlısıdır. Biz de İstanbul tatlıcısı olduğumuz için bu lezzeti misafirlerimizle paylaşmaktan keyif duyuyoruz. Bizden çok şey kattığımız ekmek tatlımıza özellikle Ramazan’da büyük talep oldu.

70

Hi-Tech Eylül’12

Mevsimlere göre tatlı tercihleri nasıl şekilleniyor? Tatlıcı Tombak, geleneksel lezzetleri modern bakış açısıyla müşterilerine ulaştıran bir marka olduğu için aslında tüm sütlü ve şerbetli ürün gruplarımız sevilerek tüketiliyor. Ancak özellikle yaz dönemine denk gelen bu aylarda daha hafif lezzetlere yönelen tüketiciler özellikle sütlü tatlıları tercih ediyor. Kış aylarında ise şerbetli tatlılara olan ilginin arttığını söyleyebiliriz. Yakın dönemde özel olarak sunmayı düşündüğünüz bir tatlı var mı? Geleneksel tatları yüzde yüz doğal malzemeler kullanarak tüketiciyle buluşturuyoruz. Sütlü tatlı, şerbetli tatlı, pasta ve dondurma çeşitleri üretiyoruz. Üretim tesisimiz, 2007 yılında Avrupa uyum yasaları ve gıda yönetmeliklerine uygun inşa edildi. Bu tesisimizle bugün ayda bir buçuk milyon tatlı üretimi yapabilme kapasitesine ulaştık. İnsanların sofralarında keyifle paylaşacağı lezzetlere odak-


Mekan

Geleneksel tatlılarımızı yurtdışına da taşıyabilir ve gerektiği gibi duyurabilirsek, bu alanda ülke olarak büyük bir başarı kazanacağımıza inanıyorum. Dünyada genel olarak sütlü ürünlere dönüş var. Ayrıca düşük kalorili tatlılar, sütlü tatlılar her zaman tercih nedenidir...

landık. Bu amaçla geleneksel lezzetleri içeren kazandibi, tavukgöğsü, şekerpare ve profiterol çeşitlerimizden dört porsiyonluk özel vakumlu aile paketi yaptık. Ayrıca bu geleneksel ekmek kadayıfını yeniden yorumlayarak tüketicimiz ile buluşturduk. Yeni ekmek kadayıfımızla tüketicimizden bu anlamda çok iyi geri dönüşler alıyoruz. Geleneksel Türk tatlıları içinde en çok bilinenin “baklava” olduğu doğru mu? Dünya çapında tanınan Türk tatlıları hangileri? Ülkemizde geleneksel tatlılarımıza büyük bir ilgi olduğunun altını çizmek gerekir. Baklava da bu tatlılardan biridir. Her ne kadar dünyanın çeşitli bölgelerinin önde gelen tatlıları da ülkemizde çeşitli firmalar tarafından son derece büyük bir başarıyla üretiliyorsa da, ülkemiz insanının damağında halen geleneksel sütlü tatlılarımızın tadı var. Dünyada ise özellikle son yıllarda iletişimin artmasıyla birlikte yerel tatlılara karşı büyük bir ilgi olduğunu söylemek isterim. Geleneksel tatlılarımızı yurtdışına da taşıyabilir ve gerektiği gibi duyurabilirsek, bu alanda ülke olarak büyük bir başarı kazanacağımıza inanıyorum. Dünyada genel olarak sütlü ürünlere dönüş var. Ayrıca düşük kalorili tatlılar, sütlü tatlılar her zaman tercih nedenidir. Şubelerinizin çoğaltılması konusundaki hedefiniz nedir? Tatlıcı Tombak olarak, insanların damak tatları arasında en çok seçici oldukları lezzetin tatlı olduğunun farkındayız. Bunun için de müşterilerimizin yerinde ve zamanında bu tercihlerine yakın olmak, kolay ulaşmalarını sağlamak, ulaştıklarında da bu tercihlerini çok nezih ve ekonomik koşullarda kullanacakları ve hem ürün gamı hem dekorasyon hem de

hizmet olarak hoşlanacakları yeni bir konsept oluşturduk. 30 şube ile girdiğimiz 2012 yılında şu ana kadar Türkiye genelinde 35 şubeye ulaştık. Yıl sonuna kadar amacımız şube sayımızı 40’a çıkartmak. Ağırlıklı olarak İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde büyümeyi hedefliyoruz. Büyüme stratejisi konusunda hızlı şubeleşme ile şube sayısını artırmaktan ziyade sağlıklı ve karlı büyümeye odaklanıyoruz. Diğer taraftan Tatlıcı Tombak’ın üretim tesislerinde üretilen ve zincir marketlerde satışta olan Şeftat markamız ile tüketicinin kalbini fethettik. Bu alan, son birkaç yıldır yatırım yaptığımız ve odaklandığımız bir pazar segmentiydi. Tüm bunlar ve daha fazla kurumsallaşmak güçlü bir kadro gerektiriyordu. Biz de Tatlıcı Tombak markasını kurumsallaştırmak adına yönetimi profesyonellere bıraktık. Şimdi ben yönetim kurulu üyeliği yapıyorum. Daha güçlü ve profesyonel bir ekip ile hem kurumsal satışlarda hem de şubelerimizde tüketicimiz gelenekten güç alan farklı ve yenilikçi bir marka görüyor. Oldukça geniş bir ürün yelpazeniz var. Yeni ürünleri nasıl belirliyorsunuz? Tatlılarda çok fazla inovasyon ve yenilik yapma şansımız olmasa da mevcut standardımızı bozmadan, yeni tat arayışımızı sürdürüyoruz. Dükkânlarımızda sunacağımız tatlıların en kaliteli ve en lezzetli şekilde hazırlanmasına özen gösteriyoruz. Hangi ürünleri satışa sunacağımız konusunda Tatlıcı Tombak’tan alışveriş yapan ziyaretçilerimizin beğenisi doğrultusunda hareket ediyoruz. Başarısından emin olmadığımız hiçbir ürünü satışa sunmayız, en lezzetli halini alana kadar ürün geliştirme çalışmalarımıza devam ederiz. Hi-Tech Eylül’12

71


Dosya

Türk Gıda Ürünleri Aranan Marka Oldu Ülke genelinde 2.484 milyon dolarlık ihracat yapılırken, Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği de, aynı dönemde yüzde 40,1 artış yakaladı ve ihracat rakamlarını 246,1 milyon dolar seviyesine çıkarttı. Bu artış ile Türkiye geneli sektör ihracatından yüzde 9,9’luk pay aldıklarını belirten Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Turgay Ünlü, Ocak-Mayıs dönemi ile ilgili alt sektör faaliyetlerini şöyle değerlendirdi:

Değirmencilik Ürünleri Sektörü

72

İhracatı 2012 yılı Ocak-Mayıs döneminde yüzde 6,9 oranında artarak 412,3 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Değirmencilik ürünleri sektörünün en önemli kalemi olan buğday unu ihracatı söz konusu dönemde miktar bazında yüzde Hi-Tech Eylül’12

23,8’lik bir artışla 867 bin ton ve değer bazında yüzde 4,1 artışla 342,9 milyon dolara ulaştı. En fazla ihracat Irak, Endonezya ve Libya’ya yapıldı. Buğday ununda, Irak’a yönelik ihracat yüzde 5,9 oranında, Libya’ya yönelik ihracat yüzde 38,9 oranında artış gösterirken, Endonezya’ya yönelik buğday unu ihracatında yüzde 36,6 oranında düşüş yaşandı.

Bitkisel Yağ Sektörü İhracatı bir önceki yılın eş dönemine kıyasla yüzde 31,3 oranında artışla 480,3 milyon dolar oldu. Margarin ihracatı söz konusu dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,6 oranında azalışla 70,4 milyon dolar seviyesine geriledi. Bu sektörde de en fazla ihracat Irak, İran ve Suriye’ye gerçekleşti. Margarinde, Irak’a yönelik ihracat yüzde 7,5 ve İran’a yönelik ihracat yüzde 83,8 oranında artarken, Suriye’ye yönelik ihracat yüzde 44,6 oranında düşüş gösterdi.


Dosya

Türkiye, dünya ülkelerinin gıda ihtiyaçlarını karşılama yolunda ilerliyor. Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin 2012 yılı Ocak-Mayıs dönemi Türkiye geneli ihracatında bir önceki yıla oranla yüzde 20 oranında artış yaşandı. Şeker ve Şeker Mamulleri Sektörü İhracatı yüzde 23,8 oranında artarak 212,4 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Şeker ihracatı ise yüzde 123,6 artmış ve 13,8 milyon dolar oldu. En fazla ihracat yapılan ilk üç ülke Irak, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti oldu. Irak’a yönelik şeker ihracatı yüzde 252 oranında ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik ihracat yüzde 60,3 oranında artış gösterirken, Azerbaycan’a yönelik şeker ihracatında yüzde 32,1 oranında düşüş yaşandı.

Pastacılık Ürünleri Sektörü İhracatı 2012 yılında yüzde 28,3 artış göstererek 510 milyon dolar oldu. En önemli kalem olan tatlı bisküvi ve gofret ihra-

catı söz konusu dönemde yüzde 21,7 artış göstermiş ve 224,1 milyon dolar değerinde gerçekleşti. En fazla ihracat yapılan ilk üç ülke Irak, Suudi Arabistan ve Yemen oldu. Irak’a yönelik ihracatta yüzde 38,7 oranında, Suudi Arabistan’a yönelik ihracatta yüzde 19,9 oranında ve Yemen’e yönelik ihracatta yaklaşık yüzde 43,4 oranında artış gerçekleşti. Makarna; söz konusu dönemde makarna ihracatı miktar bazında yüzde 30,8 artışla 202,6 bin ton, değer bazında ise yüzde 32,2 artışla 143,5 milyon dola seviyesinde gerçekleşti. En fazla ihracat yapılan ilk üç ülke Angola, Togo ve Irak oldu. Angola’ya yönelik makarna ihracatı yüzde 48,7 oranında, Togo’ya yönelik ihracatta yüzde 6,6 oranında ve Irak’a yönelik ihracatta yaklaşık yüzde 10,6 oranında artış gerçekleşti. Hi-Tech Eylül’12

73


Dosya

Kontrolsüz Kredi Kullanımı

Bakliyatçıyı Vurdu Son 3 yılda bakliyat sektöründe arz talep dengesinin bozulması ve bu dönemde kullanılan kontrolsüz krediler bazı bakliyat firmalarını sıkıntıya soktu. 2011'de, fiyatların önceki 2 yıla göre büyük oranda düşmesi ve paralelinde sektörde karlılığın azalması bazı firmaların 2012'de cirolarını artırmak adına maliyetine satışlar yapmasını da beraberinde getirdi. Cirosal artışa karşın karlılığın daha da düşmesi kontrolsüz alınan kredilerin geri ödemelerini zora soktu. Kontrolsüz kredi kullanan iki firma zora girerken, yaşananlar sektörün diğer temsilcilerini de tedirgin ediyor. Sektörün önde gelen firmaları arasında yer alan TAT Bakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Memiş, bakliyat sektöründe kuraklık nedeniyle ürün rekoltesinin az olduğunu ve fiyatların pik yaptığını söyledi. Ancak sonraki iki yılda ürünün gelir getirdiği göz önünde bulundurularak ekimlerinin arttığını anlatan Memiş, buna paralel 1500 dolar olan merci-

74

Hi-Tech Eylül’12

meğin fiyatının 600 dolara, 2 bin dolar olan pirinç fiyatının 900 dolara kadar düştüğünü açıkladı.

Fiyatlar Son İki Yıldır Düşüyor Fiyatların son 2 yılda sürekli düşüş eğiliminde olması nedeniyle elinde yüksek fiyattan ürünü bulunan firmaların da sıkıntıya girmeye başladığını kaydeden Memiş, bunun üzerine firmaların kendisini kurtarmak adına maliyetine satışlara başladığını ancak bu durumun daha ciddi sıkıntılara yol açtığını söyledi. Aynı zamanda marketlerin uzun vadeli alım yapmasının da bu dönemde sıkıntı yaşayan firmaları olumsuz etkilediğine değinen Memiş, arzın talepten fazla olması nedeniyle karlılıkların azaldığını anlattı. Memiş, bu dönemde bankaların kontrolsüz kredi kullandırmasının da sıkıntıları artırdığını anlatarak, "100 kilo kaldırabilecek bir firmanın sırtına 200 kilo yük yüklendi bu da firmalara ağır geldi" değerlendir-


Dosya

Son üç yıllık sürede bakliyat sektöründeki dengesizlikler ve kontrolsüz kredi kullanımı bakliyat firmalarını sıkıntıya soktu. mesini yaptı. "Biz şirket olarak bu durumdan fazla etkilenmedik" diyen Memiş, Türkiye'nin her yerinde satış noktaları bulunduğunu 35 bayileri olduğunu ve raflarda ürünlerinin bulunması nedeniyle bu durumdan çok fazla etkilenmediklerini söyledi. Akdeniz Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı Mahmut Arslan ise sektörde bir sorun bulunmadığını, bazı firmaların yönetim hatası nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Arslan, "Burada şaşırtıcı olan firmaların sıkıntı çektiğinin yaklaşık 3 yıldır bilançolarından bilinmesine rağmen bankaların kredi vermesi, sonrasında da kredileri geri çağırmasıdır" diye konuştu.

Yatırımlar Öz Kaynak Dönemi Memişler Grup Yönetim Kurulu Başkanı Sabahattin Memiş sektörde sıkıntı yaşayan firmaların farklı özelliklere sahip

olduğunu, "Gelişmelerin tüm sektöre mal edilmesi doğru değil. Bu dönemde bankaların daha aklı selim davranıp kredi musluklarını kısmaması gerek" dedi. Yaşanan gelişmeler karşısında değerlendirme yapan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, sektörün büyüyerek yoluna devam ettiğini, bu tür sıkıntıların geçici olduğunu, sektördeki firmaların basireti elden bırakmayarak, ciro artışından çok karlılık ve verimliliğe odaklanmasını ve yatırımları atıl kapasite oluşturmayacak şekilde, mümkün olduğunca özkaynaklarla yapmasını önerdi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut da bakliyat sektöründe yaşanan sıkıntıların ardından bankacılık uygulamalarına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Aşut, "Bankalar hem kendi yanlış yönetimlerinin hem de işletme zafiyeti gösteren birkaç firmanın bedelini diğer firmalara ödetmemelidir" dedi. Hi-Tech Eylül’12

75


Dosya

Un Sektörüne Tanıtım Desteği Un Sektörü İhracatı İçin Güç Birliği Projesi’ne Ekonomi Bakanlığı’ndan onay. Hibe Tutarı 3 Milyon Avro Güneydoğu Anadolu Hububat-Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği tarafından hazırlanan ‘Un Sektörü İhracatı İçin Güç Birliği Projesi’ne Ekonomi Bakanlığı onay verdi.

UR-GE Projesi Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Projesi (UR-GE) kapsamında Güneydoğu Anadolu HububatBakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği tarafından hazırlanan ‘Un Sektörü İhracatı İçin Güç Birliği Projesi’ne Ekonomi Bakanlığı onay verdi.

76

Hi-Tech Eylül’12

Türkiye Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Şahin Batallı, kararın un üreticileri için önemli bir adım olduğunu vurguladı. Hazırlanan proje kapsamında 12 firmanın bir araya gelerek ortak hareket ettiğine dikkat çeken Batallı, çalışmanın hibe tutarının yaklaşık olarak 3 milyon Avro olduğunu belirtti. Batallı, “Proje ile istediğimiz ülkeye giderek veya farklı ülkelerden alıcıları ülkemize davet ederek un ve un ürünlerimizi tanıtabileceğiz. Ekonomi Bakanlığı tarafından onaylanan projemizle ilgili ön hazırlıkları tamamladık. Piyasa araştırmalarını da hızla sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.



Gündem

Manila World Trade Center Hareketli Geçti Manila World Trade Center'da 1-4 Ağustos 2012 tarihlerinde gerçekleştirilen fuarda Türkiye, “Milli Katılım Organizasyonu” ile yerini aldı. Fuara 10 firma ve tanıtım grubu 22 temsilci ile katıldı. Un ve Unlu Mamüller Tanıtım Grubu ile Şeker ve Şekerli Mamüller Tanıtım Grubu Fuar'da info stand ile yer aldı. Bu yıl ilk kez hububat sektörü haricindeki çay, şekerleme ve şekerli mamüller gibi gıda ürünlerimizde fuarda sergilendi.

Büyükelçilikte Resepsiyon Manila Büyükelçiliği’nce, 31 Temmuz tarihinde Türkiye Büyükelçiliği konutunda Wofex Heyeti onuruna bir resepsiyon verildi. Resepsiyona Filipinler Fırıncılık ve Sanayi Grubu, Filipinler Çin Fırıncılık Derneği, Filipinler Otel Restaurant Derneği, Filipinler Türk Ticaret Odası Başkanları olmak üzere 85 dernek ve firma temsilcisi katıldı. Ayrıca, Filipinler Sanayi ve Ticaret Bakanının eşi Rowena Domingo, büyükelçiliğimiz resepsiyonuna katıldı ve 2 Ağustos tarihinde Fuar'da Türk pavyonunu ziyaret etti.

Seçkin Davetli Ziyaretleri Bu yıl ilk kez fuara yönelik Manila dışındaki firmaların katıldığı bir alım heyeti düzenlendi. Alım heyeti kapsamında 6 firma temsilcisi ile Türk firmalarının ikili görüşme yapmaları sağlandı. 50 süpermarket, 33 hipermarket ve 39 alışveriş merkezi olmak üzere Filipinler parekende satışının yaklaşık % 50'sine sahip Shoemart (SM) Başkan ve Başkan Yardımcısı

78

Hi-Tech Eylül’12

Büyükelçilik resepsiyonuna katılmış ve Başkan Yardımcısı Fuarı ziyaret ederek ihracatçılarımızla görüştü.

Ekmek Yarışması Fuarda kepekli, tam buğday ve yulaflı un olmak üzere 3 kategoride beşer ahçılık okulu öğrencisinin yaptığı ekmeklerle yarışma düzenlendi. Her kategoride birinci olan yarışmacıya 10.000 peso (yaklaşık 250 ABD Doları) ödül verildi.

Bilgilendirme Toplantıları Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamülleri İhracatçı Birlikleri Başkan Yardımcısı M. Surur Aydın, Karadeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği Hububat Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamülleri İhracatçı Birlikleri Başkan Yardımcısı Yaşar Serpi, Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Tarım Dairesi Şube Müdürü Halis Kaya ve aynı daire çalışanlarından Meltem Arslan ile Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği uzmanı Melike Alpan, Filipinler'in önde gelen devlet, özel sektör ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ile biraraya geldi. Yapılan görüşmelerde Türkiye un sanayi, dünya ve Filipinler ihracatındaki yeri, buğdayın tarihçesi ve tanıtım grubunun çalışmaları hakkında bilgi verildi.



Dosya Damacana İçme Suyu Tüketimi ve

Mevcut Sıkıntılar Damacana içme suları tekniğine/teknolojisine, çevre ve hijyen şartlarına uygun olarak üretilmelidir.

İstanbul’da yaşayanların yaklaşık % 75’inin ve Ankara’da yaşayanların ise yaklaşık % 30’unun damacana suyu tükettiği tahmin edilmektedir. Kişi başına içme suyu tüketimi yaklaşık olarak 2-2,5 litredir.

Tat ve Koku Analizi Şart Damacana içme suları tekniğine/teknolojisine, çevre ve hijyen şartlarına uygun olarak üretilmelidir. Lisanslı olan bu tesisler periyodik olarak denetlenmelidir. Denetimi uzman kişiler yapmalıdır. Su analizler akredite olmuş laboratuvarlarda yapılmalıdır. Sınır değerlerin üzerinde kirletici içeren damacana içme suyu üreticilerine gerekli yaptırımlar uygulanmalı ve bu bilgiler kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Özellikle damacana içme sularında ağır metal, mikrobiyolojik kirleticiler yanında tat ve koku analizleri de yapılmalıdır. Damacana içme suyu üreticilerinin ham su kaynakları periyodik olarak izlenmelidir. Bakanlık, hangi ham suyun hangi teknoloji kullanılarak içme

80

Hi-Tech Eylül’12

suyu haline getirileceği ile ilgili teknik usuller tebliği yayınlamalıdır.

Akredite Laboratuvarlar ve Yetkili Kurum Onayı Damacana su üreticilerin akredite olmuş laboratuvarları olmalı ve günlük olarak yaptıkları analiz sonuçları yetkili kurumlarla paylaşmalıdır. Damacana su üreticileri sadece ürettikleri noktalarda değil nihai satış noktalarından da periyodik olarak numuneler almalı, analizlerini yapmalı ve sonuçları otorite kurumlarla paylaşmalıdır. Damacana su üreticisi üretim yaptığı tesisten nihai tüketiciye varıncaya kadar suyunun kalitesi ve temizliğinden sorumlu olmalıdır. Damacana su dolumları sadece ve sadece üretildiği lisanslı tesislerde yapılmalıdır. Nihai satış noktalarına tankerlerle su getirilip damacana dolumuna kesinlikle izin verilmemelidir. Bu şekilde bir uygulama damacana içme suyunu kalitesiz ve kirli yapar.


Dosya

Üretim Tesisi Koşulları Damacana içme suyu üretim tesislerinde genel olarak damacanaların hem içi hem de dışı yıkandıktan ve dezenfekte edildikten sonra dolum işlemi yapılmalıdır. Dezenfeksiyon maddesi damacana kabının kimyasını bozmamalıdır. Damacana su dolum tesisi sürekli temiz ve hijyen olmalıdır. Damacana sular nihai satış noktasına varıncaya kadar tekniğine ve teknolojisine uygun araçlarda taşınmalıdır. Bu araçlarla ilgili teknik ve uygulama esasları belirlenmelidir. Tekniğine uygun araçlarda taşınmayan üreticiye ve taşıyıcıya yaptırımlar uygulanmalıdır. Bu denetimler periyodik olarak yapılmalıdır. Tekniğine uygun taşıma yapmayan araçlara yaptırımlar uygulanmalı ve bu bilgiler kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Satış Noktalarındaki Sıkıntılar Nihai satış noktalarında damacana suların depolanmasıyla ilgili teknik ve uygulama esasları olmalıdır. Nihai satış

noktalarında damacana suların nasıl depolanacağı kalem kalem belirlenmelidir. Tekniğine uygun ve lisanslı olmayan nihai satış yerlerine, damacana su üreticisi damacana suyunu vermemelidir. Verirse tesisi kapatılmalıdır. Nihai satış noktasından tüketiciye ulaşıma kadar hijyen ve çevresel şartlar tek tek belirlenmelidir. Nihai tüketiciye ulaşmasında bu şartlar aranmalıdır. Nihai tüketici evinde ve işyerinde damacana suyunu temiz, kaliteli ve hijyen olarak içebilmesi için alması gereken önlemler tek tek damacana su kabının üzerinde yazılı olmalıdır. Nihai tüketici damacana su kabının evin en temiz, serin, güneş görmeyen yerinde depolamalıdır. Suyunu tüketim tarihi içinde tüketmelidir. Kaliteli, temiz ve hijyenik su sağlıklı yaşam demektir. Temiz ve kaliteli su hayattır. Kirli su ise hastalık ve ölüm anlamına gelir. Hi-Tech Eylül’12

81


Dosya

82

Hi-Tech Eylül’12


Dosya

Turizm Sektöründe

Yükselen Trend

Yeşil Oteller Nilay Canbay Y. Mimar LEED AP Entegre Proje Yönetim Danışmanlık Ltd. Turistik tesisler, tüm dünya genelinde ciddi anlamda enerji ve su tüketimine neden olan ve fazla kullanıcısı olması nedeniyle hızla eskiyen ve değişime ihtiyaç duyan mekanlardır. Günümüzde dünyanın geleceğini tehdit eden küresel ısınmanın en önemli aktörleri yapı, turizm ve ulaşım sektörleridir. Turizm sektörü dünyadaki SEG ve CO2 emisyonlarının yaklaşık yüzde 5’ini üretmektedir. Dünya geneline bakıldığında yapılar temiz su kaynaklarının yüzde 17’sinin, orman ürünlerinin yüzde 25’inin ve enerji kaynaklarının yüzde 40’ının tüketiminden sorumludur. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, turizm yapıları da yüzde 20 gibi bir pay ile bu tüketime ortak olmaktadırlar. Turizm yatırımlarının çevreyi minimum tehdit eder düzeye gelebilmesi için CO2 ve SEG emisyonlarını bugünkü düzeyden yaklaşık yüzde 30-40 aşağı çekmeleri gerekmektedir. Dünya genelinde 20. yüzyılın son çeyreğinden başlayarak ortaya çıkan küreselleşme kavramının kitle turizmine olumlu etkisi büyüktür. Bu bağlamda yerli ve yabancı turist sayısının hemen her geçen gün artması, turistik tesis taleplerinin artmasıyla da doğru orantılıdır. Özellikle ülkemiz gibi pek çok tarihi ve doğal değeri barındıran ülkelerde, gerek şehir ve kongre otellerinin gerekse de tatil yöresi resort otellerin giderek çoğaldığı görülmektedir. Turistik tesisler tüm dünya genelinde ciddi anlamda enerji ve su tüketiminin yapıldığı ve fazla kullanıcısı olması nedeniyle hızla eskiyen ve değişime ihtiyaç duyan mekanlardır. Günümüzde turizm ile küresel ısınma arasında doğrusal veya dolaylı ilişki bulunmaktadır. Bunlar: 1. İklimsel etkiler 2. Çevresel değişime olan dolaylı olan etkiler 3. Ulaşımda yeni destinasyonların ortaya çıkması ve fiyatların düşmesi 4. Dolaylı toplumsal değişimlerdir. Hi-Tech Eylül’12

83


Dosya Tüm bu faktörler küreselleşen dünyada turizmin SEG emisyonlarının artmasına ve küresel ısınmaya olan katkısının giderek çoğalmasına sebep olmaktadırlar. Dünya genelinde turizm kaynaklı CO2 ve SEG salınımına bakıldığında görülmektedir ki, turistik tesisler yüzde 25 gibi ciddi bir yer tutmaktadır. Yapılan istatistiklere göre otellerde bir misafirin gün başına harcadığı enerji 130 Mj ve gün başına salınan CO2 emisyonu ise 20,6 kg’dır. Bu diğer tesislerle de kıyaslandığı ve ortalama alındığı zaman gün başına 98 Mj ve 15.6 kg olarak hesaplanmaktadır. Bu da göstermektedir ki tüm turistik tesis tipleri arasında oteller ciddi anlamda yüksek enerji tüketen yapılar olarak göze çarpmaktadır. Bu nedenle de turizm endüstrisinde yeni bir sayfa açmanın zamanı gelmiştir. Son yıllarda bu değişinim bir uzantısı olan “Sürdürülebilir Turistik Tesis” veya “Yeşil Otel” gibi kavramlar otaya çıkmış ve tüm dünyada araştırmalara konu olmuştur. Günümüzde tüm turistik tesislerin ve yapım faaliyetlerinin sadece çevresel etkilerini azaltmak için değil, aynı zamanda yaşam performanslarını artırmak için de hızlı adımlar atılması artık kaçınılmazdır. Sürdürülebilir Otel veya başka bir deyişle Yeşil Otel kavramı daha az enerji ve su tüketen, CO2 emisyonları azaltılmış, küresel iklim değişikliğine pozitif etki sağlayan, çevre dostu yerel ve geri dönüştürülebilir malzemeler ile inşa edilmiş ve yatırımcısının sosyal ve çevresel sorumluluğunu belgeleyen bir kavram olarak ortaya çıkmaktadır. Giderek yaygınlaşmaya başlayan Sürdürülebilir Otel kavramı, butik otellerden dünya çapında tanınmış otel zincirlerine kadar pek çok klasmanda, otel tasarımı ve işletmesinde değişiklik yapılmasına sebep olmuştur. Sayıları giderek artan Yeşil Otellerin bazısı bünyesinde hiçbir şekilde elektronik alet barındırmazken, bazısı sadece müşteriler istediği zaman havlu ve çarşafları değiştirerek tasarruf sağlamaya çalışmaktadır. Ancak globalleşen dünyada turistik tesisler için en doğru çözüm, tüm yeni teknolojileri kullanarak toplam karbon ayakizini ve su tüketimini azaltabilmek olmalıdır. Aslında turistik otellerin bir nevi kabuk değiştirmesi otel müşteri profilinin değişmesine ve “Eco- Friendly Traveller/Çevre Dostu Gezgin” gibi bir kavramın çıkması ile beraber başlamıştır denilebilir. Artık müşteriler de kaldıkları tüm otellerde, otelin sürdürülebilir ve çevre dostu özelliklerine dikkat etmektedirler. Özellikle globalleşen dünyada uluslararası şirketlerin sürdürülebilir iş politikaları ve CO2 azaltım söylemleri gereği, iş gezilerinde kullandıkları otellerin de bu söyleme uygun oteller olması dikkat edilen bir nokta olmaya başlamıştır. Bu nedenle de otellerin çevre dostu olduğunu bir anlamda belgeleyen ve kanıtlayan sertifikalar da oteller tarafından alınmaya başlamıştır. Çünkü otel operatörleri ve işletmecileri artık bilmektedirler ki, çevreye olan etkilerin minimuma indirilmiş bir otel standart bir otele göre daha fazla talep alacaktır.

Bir Otelin Sürdürülebilirliği Nasıl Belgelendirilebilir? Sürdürülebilir bir otel tüm binaların çevresel performansları-

84

Hi-Tech Eylül’12

nı değerlendiren LEED, BREEAM, DGNB gibi sertifika programlarıyla değerlendirilebildiği gibi Green Globe, Green Key, Eu Eco Label gibi sürdürülebilir otellere özel geliştirilmiş değerlendirme programlarıyla da değerlendirilebilir. Türkiye’de ise Turizm Bakanlığı tarafından Geliştirilen Yeşil Yıldız ve TÜROFED tarafından geliştirilen Beyaz Yıldız sertifikaları çok kapsamlı çalışmalar olmamakla birlikte yine de bir otel yapısının sürdürülebilirliğini değerlendirmek için yapılmış çalışmalardır. Otellerin performanslarını değerlendirmede en yaygın kullanılan sertifikalardan biri LEED’dir. Amerikan Yeşil Binalar Konseyi tarafından geliştirilmiş olan LEED, bugün pek çok yapı tipini sertifikalandır mak tadır. Eğer yeni inşa edilen bir yapı ise LEED’in Yeni Binalar (New Construction) versiyonu, sürdürülebilir bir otel binasının sertifikalandırılmasında kullanılabilir. Bunun haricinde herhangi bir otel işletmecisi bir binayı kiralayarak iç dekorasyonunu yapıyorsa bu işletmeci de LEED’in Ticari İç Mekanlar (Commercial Interiors) için özel geliştirilen versiyonunu kullanabilir.

Çevre Dostu Otel Zincirleri Yapılan araştırmalara göre dünya çapında sürdürülebilirlik, az enerji ve su tüketimi, CO2 emisyonlarının azaltılması gibi konulara en çok dikkat eden otel zincirleri Hilton Worldwide, Mariott, Hyatt, Accor ve Starwood’dur. Örneğin Hilton Grubu 2009-2014 arasında dünya çapında otellerinde kullandığı enerjiyi yüzde 5, atık oluşumunu yüzde 20 ve su tüketimini de yüzde 10 oranında azaltmayı hedeflemiştir. Hilton, geliştirdiği Light Stay adlı sürdürülebilirlik ölçüm sistemiyle tüm otellerini denetlemekte ve tarafsız bir değerlendirme kuruluşuna raporlatmaktadır. Sürdürülebilir otel tasarımı ve işletmesi konusunda ciddi çalışmaları ve şartnameleri bulunan diğer bir grup da Mariott International’dır. Gerek Mariott otellerinde, gerekse alt markaları olan Renaissance, Courtyard, Residence Inn vb. markalarda 2017’ye kadar enerji tüketimini oda başına yüzde 25


Dosya azaltmayı hedeflemektedirler. Mariott Otel zinciri aynı zamanda LEED’in büyük destekçisi olup, dünya çapındaki 30 oteline LEED Sertifikası almak için çalışmaktadır. Mariott Tasarım Standartları ve İnşaat Standartları yeşil tasarım ve inşaat pratikleri doğrultusunda otel geliştirmeyi ilke edinmişlerdir ve her yıl bu doğrultuda yenilenmektedirler. Bu standartlar gereği elektromekanik sistemlerin tasarımında son teknolojiler kullanılmakta, yüksek verimli ekipman kullanımı teşvik edilmekte, ayrıca su tüketiminde de uluslararası standartlardan daha düşük su tüketimi olan ekipman ve teknolojilerin seçilmesi hedeflenmektedir. Çevre dostu malzeme kullanımı da teşvik edilmektedir. Ayrıca personelin ve müşterinin çevresel sorumluluk konusunda eğitilmesi, atıkların maksimum oranda geri dönüştürülmesi i ç i n işletme stratejileri geliştirilmesi, tedarik zincirinde çevre dostu yaklaşımların teşviği gibi konular da Mariott otel zincirinin dikkat ettiği konular arasındadır. Aynı şekilde Hyatt Grubu da bu konulara oldukça önem veren bir grup olarak karşımıza çıkmaktadır. Hyatt Grubu’nun geliştirdiği Hyatt Earth Programı ile dünyadaki her bir Hyatt otelinin çevresel ayak izi izlenmekte ve raporlanmaktadır. Tüketimin, atık üretiminin minimize edilmesine ve emisyonların azaltılmasına yönelik bu program sayesinde Hyatt Grubu da çevreci misyonunu ön plana çıkarmaktadır. Keza Hyatt Tasarım ve İnşaat standartlarında da sürdürülebilirlik konularıyla ilgili çalışmalar mevcuttur. Starwood ve Accor grupları da otellerinde enerji ve su tüketi-

mini azaltmak yönünde çeşitli çalışmalar yapmaktadırlar. Starwood otelleri tüm yeni inşa edeceği Element otellerinde LEED sertifikası alma yönünde taahhütte bulunmuştur.

Nasıl Sürdürülebilir Otel Olunur? Sürdürülebilir otel olmanın 3 farklı aşaması olduğu söylenebilir: 1. Tasarım aşaması 2. İnşaat aşaması 3. İşletme aşaması Bu üç aşamada da sürdürülebilirlik kriterlerini yerine getirebilen herhangi bir otelin Yeşil Otel olacağını söylemek mümkündür. Sürdürülebilirlik kriterleri şehir içi otelleri ile resort otellerde farklılık göstermekle birlikte genel olarak aşağıdaki gibi özetlenebilir. 1. Merkezi bir yerde konumlanmış olması 2. Toplu taşımaya, sosyal olanaklara vb. yakın olması 3. Arazi yönlendirmesinin doğru yapılarak günışığı ve iklimlendirmeye katkı sağlanması 4. Binanın tüm sistemlerinin CO2 emisyonlarını azaltmaya odaklanması 5. Uluslararası standartlarla karşılaştırıldığında daha az enerji ve su tüketimi 6. İç mekanda az ve yalın malzeme kullanımı 7. Katlar arası sirkülasyonu ve asansör kullanımını minimize etmek için yaygın otel tasarımı 8. Çevre dostu, zehirli kimyasallar içermeyen ve çevre etiketleri olan malzeme kullanımı 9. Çevre dostu yün veya Green Label gibi etiketi olan malzeme kullanımı 10. Yerel malzeme kullanımı 11. Geri dönüştürülebilir malzeme kullanımı 12. Yenilenebilir malzeme kullanımı 13. Otel genelinde servis alanları ve genel alanlarda elektrik ve enerji tüketen sistemleri ayrı ayrı sayaçlandırılarak ölçülmesi 14. Bina genelinde ve özellikle odalarda gelişmiş otomasyon sistemi 15. Dim edilebilir armatürler, varlık ve hareket sensörleri kullanımıyla aydınlatma kontrolünün sağlanması 16. LED ve yüksek verimli armatürler kullanımı ile metrekare başına düşen aydınlatma enerjisinin azaltılması 17. Gün ışığının maksimum içeri alınması ve böylece aydınlatmaya olan ihtiyacın azaltılması 18. Stor, jaluzi veya güneş kırıcılar gibi önlemlerle kamaşma ve gürültü kontrolünün yapılması 19. Maksimum verimli ısı geçirgenliği düşük, ışık geçirgenliği yüksek cam kullanımı 20. İyi yalıtılmış cephe 21. Çatıda açık renk malzemelerin kullanımı ile ısı adası etkisinin azaltılması 22. Elektromekanik sistemlerde yüksek verimli ekipman kullanımı Hi-Tech Eylül’12

85


Dosya 23. Kojenerasyon, trijenerasyon ve fotovoltaik panel gibi teknolojilerin kullanımı 24. Düşük su tüketimi olan armatürler, susuz pisuvar gibi teknolojilerin kullanımı 25. Gri su ,yağmur suyu ve kondens suyunun toplanarak kullanımı 26. Güneşlenme günlerinin elverdiği yerlerde solar su ısıtma sisteminin tesisi 27. Doğal havalandırmanın otelde daha fazla kullanılması 28. Artırılmış iç mekan hava kalitesine sahip otel alanlarının olması 29. Mümkün olduğunca A enerji sınıfı veya Energy Star etiketli otel ekipmanı kullanılması 30. Ozon teknolojisi ile yıkama 31. Atık yönetimi politikası geliştirilerek atıkların geri dönüşümünün ve zararlı atıkların insan sağlığını tehdit etmeyecek şekilde bertaraf edilmesi 32. Odalarda atık ayrıştırması için farklı çöp kutuları koyulması 33. Sürdürülebilir personel taşıma planı ile araç kullanımından doğan salımların minimize edilmesi 34. Müşteri ve otel çalışanları için çevresel farkındalık sağlamak için eğitimler yapılması 35. Yeşil Bina kullanıcı el kitabı oluşturularak, otel müşterilerinin binayı daha iyi tanımaları ve çevreye katkılarının sağlanması 36. Otel havlu ve çarşaflarının her gün değil, belirli aralıklarla değiştirilmesi 37. Doldurulabilir şampuan ve sabunlukların kullanımıyla ambalaj ve kutu kullanımının azaltılması 38. Sarf malzemelerinin mümkün olduğunca geri dönüştürülmüş malzemeden yapılanlarının tercih edilmesi 39. FSC etiketli veya geri dönüştürülmüş kağıt kullanımı 40. Organik ve yerli ürün ve yiyeceklerin tercih edilmesi 41. Artan yemek ve yiyeceklerin hayır kurumlarına bağışlanması veya ihtiyacı olan kişilere dağıtılması 42. Plastik veya kağıt bardak yerine cam veya seramik bardak kullanımı 43. Tüm kimyasalların iyi havalandırılan ayrı bir mekanda depolanması, fotokopi makinelerinin kapalı bir mekana alınarak ayrı havalandırılması 44. Peyzajda yerel veya adapte olmuş bitkiler ile su tüketiminin azaltılması 45. Damla sulama sistemi tesisi 46. Otel girişinde toplu taşıma için müşterilere gereken bilginin verilmesi, bisiklet kullanımının ve yürüyerek ulaşımın teşvik edilmesi 47. Bina işletmeye alınırken uluslararası standartlar dahilinde test ve devreye alma faaliyetleri yürütülmesi 48. Tüm sistemler bazında periyodik bakım yapılması 49. Çevre dostu temizlik malzemeleri ve kimyasallar ile temizlik.

Türkiye’den Örnekler Türkiye’ye baktığımızda birkaç farklı uygulama görmekteyiz.

86

Hi-Tech Eylül’12

Bunlar 1. Kendi çabaları ile çevre dostu olmaya çalışan oteller 2. Yeşil Yıldız Sertifikası alan oteller 3. LEED/BREEAM gibi sertifikalara başvuran oteller. Yeşil Yıldız Sertifikası Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Turizm ve Çevre Gazetecileri Derneği TURÇEV’in ortaklaşa yürüttüğü bir proje olup, yaklaşık bir yıllık bir çalışmanın sonucudur. İleride Turizm Bakanlığı tarafından verilen Yeşil Çam simgesinin yerine geçecektir. Belek’te bulunan Calista Resort bu sertifikayı ilk alan oteldir ve 15’ten fazla kent oteli ve resort otel bu sertifikayı almıştır. Yeşil Yıldız içeriğinde bulunan kriterler enerji, su, çevreye zararlı maddelerin tüketiminin ve atık miktarının azaltılmasını, enerji verimliliğinin artırılmasını, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesini, konaklama işletmelerinin yatırım aşamasından itibaren çevreye duyarlı olarak planlanmalarını ve gerçekleştirilmelerini, tesisin çevreye uyumunu, çevreyi güzelleştirici düzenleme ve etkinlikleri, ekolojik mimariyi, çevreye duyarlılık konusunda bilinçlendirmeyi, eğitim sağlanmasını, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılmasını kapsamaktadır. Yeşil Yıldız Belgesi, tesislerin 10 başlık altında, farklı puanlara sahip 122 kriter üzerinden yapılan değerlendirmelerle verilmektedir. Yıldız sayısı, tatil ve şehir tesisi olması gibi özelliklerine göre belirlenen asgari puana ulaşan tesis Yeşil Yıldız’ı hak etmektedir. Yeşil Yıldız belgesine hak kazanan otel veya tatil köyünün girişindeki plakette sınıfını gösteren yıldızlar yeşile boyanarak otelin plaketi üzerinde “Çevreye Duyarlı Tesis” ibaresi yer almaktadır. Tatil tesislerinde 5 yıldızlı otelin alması gereken mininum puan 300 iken, 1 ve 2 yıldızlı otellerde bu puan 140’tır. Şehir içi turizm tesislerinde ise 5 yıldızlı otelin alması gereken mininum puan 250 iken, 1 ve 2 yıldızlı otellerde bu puan 140’tır. LEED veya BREEAM da Türkiye’de otellerin çevre dostu olduğunu göstermekte kullanılmaktadır. Sütlüce Hilton Garden Inn, Renaissance Beşiktaş Otel, Workinn Otel Gebze, Varyap Meridian oteli gibi projeler LEED adayı olan projeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde ve gelecekte çevresel duyarlılığa sahip Yeşil Oteller, gerek tercih edilme, gerekse yatırımcısının çevresel sosyal sorumluluğunun canlı birer kanıtı olmaları nedeniyle çok revaçta olacaklardır. Otel yatırımcılarının ve operatörlerinin giderek enerji maliyetlerini ve su tüketimlerini düşürme hedefleri de Yeşil Otellerin yaygınlaşmasına önayak olacaktır. Türkiye Kyoto Protokolü’ne taraf olan bir ülke olarak gelecek perspektifte ulusal CO2 ve SEG emisyonlarını azatmak zorundadır. Turizm endüstrisinin de bu hedefe gereken katkıyı sağlayabilmesi ancak Yeşil Otel tasarımıyla mümkündür. Bu konuda devletin, Turizm Bakanlığı’nın daha etkin bir çalışma yürüterek yatırımcıları bilinçlendirmesi, ülkemizin turizm açısından daha hızlı gelişmesini ve çevremizin minimum zarar görmesini sağlayacaktır.



Dosya

88

Hi-Tech Eylül’12


Dosya Konakla Tesislerinde Tasarrufun Önemi Otellerde su ve enerji tüketim yönetim birimi olmalıdır. Bu yönetim hangi birimde ne kadar tüketim yapıldığını raporlamalıdır.

Otellerin önemli harcama kalemlerinden biri su faturalarıdır. Oteller suyu en fazla tüketildiği tesislerdir. Suyu verimli olarak kullanarak hem daha hijyenik ve temiz ortamlar sağlanabilir hem de daha ekonomik işletme yapılabilir. Aktarılan bilgiler otellerde günlük temizlik ve diğer işlemler yapılırken suyun ve enerjinin (aydınlatma ve ısıtma enerjisi) nasıl verimli kullanılabileceği ile ilgilidir. Otellerde su ve enerji tüketim yönetim birimi olmalıdır. Bu yönetim hangi birimde ne kadar su tüketildiğini aylık olarak rapor etmelidir. Ayrıca hangi saatlerde su tüketildiği de tespit edilmelidir. Bu raporlar değerlendirmelidir. Su sayacı aylık olarak okunarak geleceğe dönük planlar yapmalıdır. İlgili birimlerin görüşleri de alınarak suyun verimli kullanımıyla ilgili alternatif senaryolar üretilmelidir. Amaç suyu tasarruf etmek değil otelleri daha temiz ve hijyenik yapmak için suyu verimli kullanmak olmalıdır. Yeryüzünde ancak % 0,3 oranında içilebilir su kaynağı olduğu unutulmamalıdır. İçme suyu arıtma tesisi işletme maliyeti 0,2-0,4 $/ton’dur. Musluklardan, duş başlıklarından v.s. den kullanılmaksızın akan suyun atık suya dönüştüğü unutulmamalıdır. Evsel bir atık su arıtma tesisi işletme maliyeti ise or talama 0,40,6$/ton’dur. Su sisteminde kontrollü bakım, onarım ve yenileme işlemi yapılmalıdır. Yenileme işlemi yapılırken suyu verimli kullanan ekipmanlar kullanılmalıdır.

Ödenen Bedel Toplam Harcamanın Yüzde 15’i Gelişmiş ülkelerde eskiden tüketilen su miktarı 250 litre/kişi iken son yıllarda verimli su tüketimi ile bu değer 125 litre/kişi düşmüştür. Bu gün İstanbul’da kişi başına su tüketimi 200 litre/kişidir. Gelişmiş Ülkeler içme suyu kaynaklarını

su tüketimini azaltarak korumaktadırlar. Benzer şekilde atık su oluşumunu ve suların arıtma maliyetini azaltmaktadırlar. Önümüzdeki yüzyılın en önemli kaynağının içme suyu kaynakları ve onların korunması olduğu unutulmamalıdır. Gerçek su kullanımı ile hesaplanan su kullanımı mukayese edilmelidir. Otel odaları, koridorlar, giriş bölümleri, lokantalar ve barların temizliğini yapan kişilerin verimli su kullanımı konusunda mutlaka eğitilmeliler. Bu işleri yapan kişiler daima temiz elbise giymeliler ve işleri doğru ve hijyenik bir şekilde yapmalılar. Muslukları, duş başlıklarını ve tuvalet rezervuarını değiştiren veya tamir eden kişilerde çalışmalarını bilinçli şekilde yapmaları için eğitilmeliler. Çoğu otellerde su tüketimine ödenen bedel toplam masrafın % 15’ni oluşturmaktadır.

Başlıca Tasarruf Seçenekleri Otel odalarında pille çalışan saat gibi aletler yerine elektrikle çalışan aletler kullanılmalıdır. Otellerde kullanılmış fakat tamamen yıpranmamış yatak, yorgan, battaniye gibi yatak odası eşyaları çöpe atılmaksızın temizlendikten sonra gönüllü vakıflar marifetiyle ihtiyaç sahibi kişilere dağılmalıdır. Böylece kullanılmış malzemeler daha uzun süre kullanılarak doğal kaynaklar korunmuş ve çevre kirliliği azaltılmış olur. Kullanılmış arızalı olmayan TV, buzdolabı, koltuk, sandalye v.b. gibi aletler yine gönüllü kuruluşlar marifetiyle ihtiyaç sahiplerine verilebilir. Arızalı olan kullanılmış aletler ise tamir edildikten sonra ihtiyaç sahiplerine verilebilir. Otellerde yemek fazlalıklarını çöpe atma yerine hijyenik şartlarda ayrı ayrı kaplarda toplayarak günlük olarak gönüllü vakıflar marifeti ile ihtiyaç sahibi insanlara (rahatsız ve incitmeden) dağıtılabilir. Otellerimiz temizlik malzemelerini büyük boyutlu tekrar kullanılabilir kovalarda satın alarak kovaları ihtiyaç sahiplerine ücretsiz dağıtarak hem katı atık miktarını minimize edebililer hem de ihtiyaç sahibi kişilere katkıda bulunabilirler. Otellerde fazla km. yapan araçların mutlaka az ve temiz yakıt tüketen modeller olmasına özen gösterilmelidir. Araçların alış maliyeti yanında işletme maliyetleri mutlaka hesaplanmalıdır. Özellikle oteller 6-7 litre benzine eşdeğer LPG veya CNG yakıtları kullanan araçlar satın almalıdırlar. Böylece işletme maliyetinin yanında şehrin hava kirliğinin azaltılması konusunda katkıda bulunulabilir. Araçların yedek parça maliyetlerine ikinci planda dikkat edilmelidir. Hi-Tech Eylül’12

89


Dosya

Çevreci Otellerde

Doğru Çözümler Çevreci oteller, yeryüzünü korumak amacıyla otel işletmecilerinin kurumsal programlarında suyu ve enerjiyi depolayan, katı atıkları azaltan ve ekonomik çözümler geliştiren otellerdir.

Tüketiciler artık çevreye karşı sorumlu işlerle uğraşmaktan zevk alırken, tatil planları ve alışverişleri gibi konularda da çevreye daha duyarlı davranıyorlar. Son 10 yıl içinde çevreye karşı duyarlı turizmde büyük bir artış gözlendi. Konaklama endüstrisi de bu trende, kendi tesislerinin gelişim stratejileri arasında yer verdi. Yaptıkları uygulamalarla otellerini çevreye karşı daha dostça yaklaşan bir hale getirerek daha yeşil bir tesis olmasını sağladılar.

Ekonomik Çözümler Çevreci otellerin işletim sistemleri, çevreye karşı performansı artıran uygulamalar içerip içermediğine karşı yönetiliyor. Bir müşteri küçük bir yatakta yatıp kahvaltı etse ya da lüks bir dinlenme tesisinde kalsa bile aldıkları hizmetler aşağı yukarı aynı olacak ve her birey gibi eşit su ve enerji kullanacaktır. Tüm bireyler gibi aynı çevresel izleri bırakacaklardır. Sonuçta, konaklama endüstrisi, yeniden inşa ve yenileme çalışmalarında en dinamik sektörlerden biri. Otellerin, halılardan boyalara, ısıtmadan soğutma ve havalandırma ekipmanlarına ve televizyonlara kadar geniş bir tüketici kesimi var. Yenileme çalışmalarını çevreye daha duyarlı bir şekilde gerçekleştiren otel ve moteller hem yenileme çalışmalarında ekonomik çözümlerden yararlanmış olacaklar hem de ekolojik sürdürülebilirliğin öncülüğünü yapacaklar.

90

Hi-Tech Eylül’12

Çevreci Otel programlarının içeriği ve yararları şöyle sıralanabilir: - Düşük yenileme maliyeti - Müşteri ve çalışan memnuniyetini artırma - Çevresel etkileri azaltma - Çevre dostu bir işin pazarlanabilirliğini geliştirme Otel ve motellerin çevresel performanslarını geliştirmeleri için fırsatlar, suyu depolamaları, enerjiyi korumaları, çevresel ürünleri satın almaları ve geri dönüşümlü ürünler kullanmaları ile artıyor. Birçok ülkedeki tesis, doğal kaynakları koruyarak ekonomi yapmayı bu program ile başarıyor. Uygulaması oldukça kolay olan öneriler ile konaklama endüstrisinde liderlik rolüne sahip bir tesis bile olunabilir.


Dosya Çevreci Oteller için Tavsiyeler - Bütün odalardaki havlu ve çarşaf gibi kumaşlar için yeniden kullanım programı. - Az akan banyo duş başlıkları ve lavabo muslukları. - Az akan tuvalet ve rezervuar çözümleri. - Ziyaretçi odaları, lobi ve koridorlarda ekonomik floresan lambalar kullan, sık kullanılmayan alanlar için sensörler ya da zaman ayarlayıcılar. - Yiyecek ve müşteri memnuniyetini artıracak ürünleri büyük hacimlerde tercih etme. - Isıtma ve soğutma maliyetini düşürmek, odalardaki parlaklığı azaltmak için pencere uygulamaları. - Odalara gazete, beyaz kağıt, cam, alüminyum, plastik gibi kullanılmış maddeleri dönüştüren sepetler tercihleri. - Geri dönüşümü artırmak için koyulabilecek bütün alanlara (havuz, mutfak, ofislere) geri dönüşüm çöp kutuları çözümü. - Otelin ofis bölümlerinde ve müşterilerin konforunda kullanılan malzemelerin geri dönüştürülebilir ürün tercihleri. - Bütün kimyasal maddelerin saklama koşulları çözümleri. - Eski çamaşır makinelerini su ve enerjiyi koruyan modelleriyle yenilenmesi. - Sıcak su ihtiyacının karşılanmasında güneş enerji sistemleri. - Yemeklerin ticari olmayan yerel bir kuruluşa bağışlanması ya da çürümüş organik maddeli gübre tenekesi kullanma tercihi. - Organik, yörede yetiştirilen yiyecekler satın almaları. - Kuraklığa dirençli bitkiler ve biçilmiş peyzajı toprağa özgü örtü kararı. - LED’li aydınlatma teknolojilerine yöneliş. - Bakım planlarında filtre değişimi, kangal temizliği, termostat ayarı ve musluk ayarı. - Enerji Yönetim Sistemi (EMS) kullanarak gerekli olmayan yerlerde aydınlatma ve havalandırma birimlerinin kullanımını engelleme. - Personelini çevre dostu uygulamalarla cesaretlendirecek programlar geliştirme. - Doğru bir izolasyon seç ve çatı kaplama malzemeni yansıtıcı olanlardan tercih etme. - Projeyi modellerken ya da inşa aşamasında daha önce kullanışmış ve dönüştürülmüş malzemelerden faydalanma. - Elektrik kullanan havalandırma ekipmanları yerine daha verimli olan ısı tulumbaları ya da diğer jeotermal teknolojileri.

Hi-Tech Eylül’12

91


Gündem

Soğuk Hava Zincirinin En Önemli Halkası:

Yük ve Depo Sıcaklık/Nem Takip Sistemi FiloTürk tarafından sunulan Yük ve Depo Sıcaklık/Nem Takip Sistemi ile nakledilen ve depolanan yiyecek ve içecekler tüketicilere sağlıklı bir şekilde ulaşması sağlanıyor. Türkiye’nin İlk ve Tek Mobil Takip Operatörü FiloTürk tarafından sunulan “Yük ve Depo Sıcaklık/Nem Takip Sistemi” sayesinde evimize giren yiyeceklerin üretim merkezlerinden satış noktalarına soğuk hava zinciri kırılmadan ulaşması sağlanıyor. En basit tanımı ile araçların, GPS uyduları aracılığıyla 7/24 internetten takip ve kontrol edilmesi olarak tanımlanan araç takip sistemlerinin kullanım alanları gün geçtikçe yaygınlaşıyor. FiloTürk tarafından sunulan Yük ve Depo Sıcaklık/Nem Takip Sistemi ile nakledilen ve depolanan yiyecek ve içecekler tüketicilere sağlıklı bir şekilde ulaşması sağlanıyor. Sistem özellikle beyaz et gibi hijyen ve ısının büyük önem taşıdığı gıda maddelerinin tazeliklerini kaybetmeden tüketicilere ulaştırılmasında önemli bir role sahip.

Yiyecekler Yolda Bozulmasın Sistem sayesinde insan sağlığını tehdit edecek uygunsuz şartların oluşmasının önlendiğini belirten FiloTürk Genel Müdürü Adil Masaracıoğlu: “Tüketici sağlığını korumak için, ürünlerdeki insan sağlığını etkileyecek risklerin minimum seviyeye indirilmesi büyük önem taşıyor. Sağlığı tehdit eden riskler ürünün üretim aşamasından sevkiyatına, depolanmasına ve satışına kadar devam etmekte. Ürünlerin soğuk hava zinciri kırılmadan

92

Hi-Tech Eylül’12

satış noktalarına ulaşmasının kontrolü aşırı sıcaklarda daha da önemli hale geliyor. Evimize giren gıdaları güvenle tüketebilmemiz, ürünlerin uygun şartlarda muhafaza ve sevk edilmesinin takibi ile mümkün, bu da ancak her aşamada depolama ve sevk koşullarının kontrolü ile sağlanıyor” dedi.

FiloTürk Yük Sıcaklık Takip Sistemi Nasıl Çalışıyor? Yük ve Depo Sıcaklık/Nem Takip Sistemi, sağlıklı besin tedarik zincirinde aracın yük bölümünün ve sabit soğuk hava depoları ile diğer lokasyonların sıcaklık bilgilerinin merkezden izlenebilmesini, belirlenen sıcaklık limitlerinin dışına çıkıldığında merkezin uyarılmasını ve raporlarının oluşturulmasını sağlayan bir sistemdir. Aracın kasasında meydana gelen en ufak bir ısı değişiminde, değerler ürün sıcaklık limitlerinin dışında ölçülürse, sistem bu durumu “Alarm” olarak algılar ve ilgili yetkiliye e-posta iletir ya da cep telefonuna kısa mesaj göndererek durumu bildirir. Böylece ürünlerin muhafaza sıcaklıklarındaki anlık değişimler ve sapmalar tespit edilerek anında müdahale edilir. Ürün teslimi, soğuk zincirde bir aksaklık olmadan gerçekleştirilir. Bu sayede, ürünler taze ve sağlıklı bir şekilde tüketicilere ulaştırılır.



Gündem

Turizmci ve esnaf, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay`ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile birleşen Kurban Bayramı tatilinin 10 güne çıkarılması önerisine destek verdi.

Bakanın 10 Gün Önerisi Destek Buldu 94

Hi-Tech Eylül’12


Gündem Hazırlık için Karar Hemen Alınmalı Budak, yerli turistin deniz-kum- güneş üçlüsünün dışına çıkarak kültürel faaliyetlere katıldığını, konakladığı bölgenin kent yaşamına bir şekilde katıldığını belirtti. Budak, "Ama burada önemli olan, Bakanlar Kurulu böyle bir karar alacaksa bunu hemen, şimdi almalı. Bu karar şimdi alınmalı ki insanlar, oteller 10 günlük tatil için planlarını, hazırlıklarını yapsın" diye konuştu. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Sururi Çorabatır, Akdeniz bölgesindeki otellerin iyi bir Ramazan Bayramı tatilini geride bıraktığını söyledi. Neredeyse sezon sonuna rastlayan Kurban Bayramı tatilinin 10 güne çıkarılmasıyla bölgenin ikinci bir hareketlilik kazanacağının altını çizen Çorabatır, "Tatil süresinin şu anda planlanıp devreye sokulması çok önemli" dedi.

Esnaf için Son Hareket Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Abdullah Sevimçok da Kurban Bayramı tatili öncesi 3 günün de idari izin içinde değerlendirilerek bayram tatilinin 10 güne çıkarılmasının doğru olacağını savundu. Sezonun Antalya esnafı açısından iyi geçmediğini, esnafın dönemsel hareketlenmelerle ayakta durduğunu kaydeden Başkan Sevimçok, "Antalya`nın buna ihtiyacı var" dedi. Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Tayyar Gül ise Kurban Bayramı tatili döneminde Kemer otellerinde yüzde 80- 85 arası doluluk beklediklerini belirtti. Gül, "Uzayan bir tatil bu beklentilerimizin üzerinde yüzde 5`lik artış anlamına gelir. Eğer tatil 10 güne çıkarılacaksa bunun kararı hemen alınmalı. Tatilden bir hafta öncesinde toplanacak Bakanlar Kurulu’na bırakılmamalı. Özellikle yerli turistte, erken rezervasyon anlayışı oturmaya başladı. Son dakika satışları artık eskisi gibi yaşanmıyor. Otellerimizin hazırlıklarını tamamlaması açısından bu karar en erken sürede alınmalıdır" diye konuştu.

Yüzde 25- 30 Etkiler

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay`ın 25 Ekim Perşembe günü başlayan 4 günlük Kurban Bayramı tatilinin uzatılması önerisine Antalya`dan tam destek geldi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak, 19 Ekim Cuma günü mesai bitimiyle birlikte başlayacak 4 günlük Kurban Bayramı tatili ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı`nı da içine alacak 10 günlük tatilin özellikle yerli turist için son tatil fırsatı olacağına dikkat çekti. Başkan Budak, "Böylesine bir tatil sadece Antalya kenti merkezi için değil, kentin geneli için büyük hareketlilik sağlar" dedi.

Alanya Turistik İşletmeciler Derneği Başkanı Gülçin Güner, 10 günlük bayram tatilinin bölgede doluluk oranlarının yüzde 25- 30 seviyesinde etkileyeceğini söyledi. Güner, turizm sezonu sonunda, ekim ayında Antalya’nın sahip olduğu iklim koşulları nedeniyle yerli turistin 1 numaralı tercihi olacağını kaydetti. Başkan Güner, "Ramazan ayı iç piyasayı, en yüksek sezonda kesti. Ardından iyi bayram dönemi yaşandı, fakat şimdi okulların açılması, kayıt telaşı başladı. Böylesine bir durumun ardından 10 günlük molada insanlar tatili tercihleri arasına alacaktır" dedi. Güner, turizm sektörünün tüm bileşenlerinin, tur operatörlerinden otelcilere kadar hazırlık yapabilmesi için tatile ilişkin kararın en kısa sürede Bakanlar Kurulu tarafından alınması gerektiğini söyledi. Hi-Tech Eylül’12

95


Gündem

Şehir Hatları Yeni Döneme Hazırlanıyor İstanbul şehir hatları, vapurların Yunan, İtalyan ve İspanyol turistlere yönelik olarak Haliç'te inanç turizmi yapacak. Halen Adalar ve Mehtap turları yapan Şehir Hatları, vapurların büyük kısmını talebe yetişmekte zorlandığı turistik turlara kaydıracak. Yunan, İtalyan ve İspanyol turistlere yönelik Haliç'te inanç turizmi yaparken Adalar'a Paskalya Günü turları gerçekleştirecek.

96

Hi-Tech Eylül’12

Günde 250 Bin Yolcu Günde yaklaşık 250 bin yolcu taşıyan Şehir Hatları, 1,5 yıl sonra açıldığında 1 milyondan fazla kişiyi Anadolu ve Avrupa yakası arasında 4 dakikada taşıyacak Marmaray'dan sonra mecburen yeni rotalara dümen kıracak. Şehir Hatları Genel


Gündem Kapanan İskeleler Süleyman Genç'in verdiği bilgiye göre Şehir Hatları turizm taşımacılığında gelişecek. Şehir hatlarının geleceği turizmde olacak. Genç, Haliç'in kendileri için çok önemli bir turistik güzergah olduğunu ancak yapılan güçlendirme ve yenileme çalışmalarının bu hattı kullanmalarını engellediğini söyledi. Haliç viyadüklü köprüdeki yenileme nedeniyle eski Valide Köprüsü Balat-Hasköy arasında yeniden kurulmuş, Haliç'e deniz yoluyla geçiş kapatılmıştı. Ne zaman açılacağını bilmediklerini ifade eden Genç, "Malesef Haliç'e giremiyoruz. Açılış zamanı da tam olarak belli değil. Önce inşaatın bitmesi sonra eski köprünün kaldırılması gerek. İnşaat nedeniyle biz de mağduruz" dedi. Şehir hatları, Üsküdar ve Karaköy'den Eyüp'e kadar yolcu taşıyordu. Bu bölgedeki Hasköy, Ayvansaray, Fener, Balat, Sütlüce'deki iskeleler kapatılmıştı. Süleyman Genç, inşaat bittikten sonra Haliç'le ilgili özel planları olduğunu vurguladı. Haliç'in Boğaziçi kadar ayrı bir yere sahip olduğunu ifade eden Genç, şöyle konuştu: "Haliç içinde İtalyan İspanyol ve Yunan asıllı turistler için inanç turizmi yapacağız. Yaz kış dolu olan bir alan bu. Kendileri için çok önemli olan Fener, Balat gibi yerlerde molalar verip rehber eşliğinde etkinlikler düzenlenecek. İnanç turizminde şuan büyük bir potansiyel var. Bünyemizdeki toplu taşıma azalacak ve turizmin ağırlığı artacak."

Kişiye Özel Sesli Rehber Hizmeti Şehir hatları, turistelere yönelik programlar için Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ve İstanbul Rehberler Odası ile çalışmalara başladı. Bu kapsamda 1 yıldır Boğaz'da yazın günde 1 kışın ise 3 turistik sefer yapılıyor. Turlarda Topkapı Sarayı ve Panaroma 1453 Müzesi'nde bulunan multimedya rehberin üst versiyonu kullanılıyor. Kişiye özel sesli rehber hizmeti ile 10 ayrı dilde, İstanbul'un tarihi, coğrafi ve kültürel dokusu hakkında genel bilgiler, iki yakanın sahilleri boyunca dizilmiş saraylar, köşkler, kuleler, köprüler ve semtler hakkında ayrıntılı bilgiler, İstanbul'da gezilecek mekanlar ve şehir hakkında bilgiler sesli ve görüntülü olarak sunuluyor. Bu kulaklık sistemini kiralayan turistler, üzerindeki GPS sistemiyle geminin gittiği yerde otomatik olarak bölgeye ait bilgileri dinleyebiliyor. Yeni çalışmayla bu sistem tüm turlara entegre edilecek. Müdürü Süleyman Genç, denizdeki gelecek planlarını anlattı. Kadıköy Kartal metrosu ile trafik sıkışıklığının önemli ölçüde azaltılacağını belirten Genç, “İstanbul'da iki yakada da metro yapıldı ama yakaları biraraya gelmedi. Vuslatları Marmaray ile bitecek. Ama o zamana kadar biz raylı sisteme destek olacağız” dedi. Kabataş-Kadıköy vapur hattının buna en güzel örnek olduğunu vurgulayan Genç, şöyle konuştu: "İki nokta arasındaki seferleri Pazartesi gününden itibaren 3 katına çıkardık. Sadece bu hatta günde 66 sefer yapıyoruz. Marmaray açıldığında ise deniz taşımacılığı korkunç etkilenecek. Marmaray 3 yıl sonra tam kapasite ile çalıştığında 1,5 milyon kişiyi taşıyacak. Bugün sektördeki tüm vapurlar günde sadece 350 bin kişi taşıyor. Mecburen farklı bir alanda gelişeceğiz."

Boğaz Turları’na İlgi Yoğun Şehir Hatları, halen 2 farklı Boğaz turu yaptırıyor. İlk rotada Üsküdar veya Ortaköy'den kalkan vapurlar FSM Köprüsü'nü geçip geri dönüyor. Büyük turda ise Eminönü'nden kalkıp Anadolu Kavağı'na geçip burada 1,5 saat mola veriyor. Burada turistler Doğu Roma döneminden kalan Yoros Kalesi'ni geziyor. Süleyman Genç, 6 saat süren bu turun büyük ilgi gördüğünü ancak tek vapurla talebi karşılayamadıklarını belirtiyor. Genç, "Marmaray açıldıktan sonra buraya daha çok vapur ayıracağız. Halen Mehtap gezimiz de Bostancı'dan baylayıp gece 1'i geçerken tekrar Bostancı'ya dönüyor. Burada canlı müzik ve çeşitli aktiviteler yapılıyor. Yeni planımızla yemek, düğün ve özel geceleri de vapurlarda yapabileceğiz" dedi. Hi-Tech Eylül’12

97


Gündem

Koylar Birliği Kongresi Türkiye’de

Yeni Başkan Türk Dünyanın En Güzel Koyları Birliği Kongresi Türkiye'de yapılacak. Türkiye'den Bodrum'un üye olduğu birliğin 8. Kongresi 11 Eylül'de Bodrum'da başlayıp 14-15 Eylül'de Yunanistan'da son erecek. Dünyanın En Güzel Koyları Birliği’nin Başkanlığını önümüzdeki 3 yıl boyunca bir Türk gerçekleştirecek.

8’inci Kongre Bodrum’da Deniz Ticaret Odası (DTO) Antalya Şube Başkanı Ahmet Erol yaptığı açıklamada, 28 ülkeden 38 üyesi bulunan ve Türkiye’den sadece Bodrum’un üye olduğu ‘’Dünyanın En Güzel Koylarını Koruma Birliği’nin 8. Kongresi’ni 11 Eylül 2012 tarihinde Bodrum’da gerçekleştireceğini bildirdi. Erol, birliğin amacının koylar arasında işbirliği sağlayıp ortak sorunların çözümüne yardımcı olmak, koyların kendilerini doğal değerlerini ve kültürleri ile dünyaya tanıtmak ve koyları mutlaka koruyarak turizm yapılması mesajını vermek olduğunu söyledi. Dünyanın En Güzel Koyları Birliği’nin 8’inci Kongresi’nde önümüzdeki üç yıl bu birliğin dünya başkanlığını Bodrum’dan Galip Gür’ün devir alacağını belirten Erol,

98

Hi-Tech Eylül’12

şunları kaydetti: “Şu anda 28 ülkeden 37 üyesi bulunan birliğin başkanlığını Fransa’nın Bay of Somme koyunu temsilen Jerome Bıngon, Birlik Başkan yardımcılığını ise Bodrum koyunu temsilen turizmci Galip Gür sürdürmektedir. 11 Eylül 2012 tarihinde Bodrum’da yapılacak 8’inci Dünya Kongresi’nde Galip Gür 3 yıl boyunca Başkanlığı devir alacak. Yaklaşık 120 delegenin katılacağı ve Bodrum’da başlayacağı kongre 14-15 Eylül tarihlerinde birliğe yeni üye olan Yunanistan’ın Patmos adasındaki etkinliklerle sona erecek.”

Antalya’da Üye Olmalı Dünyanın en güzel koylarının yer aldığı Antalya’nın da bu birlik içinde yer alması gerektiğini ifade eden DTO Şube Başkanı Ahmet Erol, “Antalya’mızın da kendine özgü koyları da bu birliğin içinde yar almalıdır. Koylarımızı mutlaka doğal güzellikleriyle korumalıyız. Antalya sınırları içindeki koylarımızın bulunduğu belediyeler veya Turizm Birlikleri bu birliğe üye olmalarını arzu ediyoruz” dedi.



Gündem

Türkiye’nin İçecek Fuarı için

Hazırlıklar Sürüyor Türkiye’nin tek içecek fuarı ANFAŞ BEVEX’te 3 binin üzerinde markanın sergilenmesi bekleniyor Yabancı Ülke Standları Türkiye içecek firmalarının ve yurtdışından Türk pazarına girmeyi hedefleyen firmaların tüm ürünlerini tanıtma ve ticari bağlantılar kurma ortamı bulacağı Anfaş Bevex Fuarı 20 – 23 Şubat 2013 tarihleri arasında Antalya Expo Center da gerçekleştirilecek.

100

Hi-Tech Eylül’12

Tüm alkollü – alkolsüz içecekler, konsantre içecekler, içecek ambalajları, meyve suları, su, madensuyu, gazlı içecekler, kokteyl sosları ve bu gibi ürün grupları sergileneceği Anfaş Bevex Fuarı’nda geçen yıl olduğu gibi Rusya, Ukrayna, Yunanistan ve Gürcistan’dan alkollü içki firmalarının da stand açması bekleniyor.


Gündem

Herkese Açık Fuara Özel Yarışmalar Tüm Gastronomi Yöneticileri Derneği- ANFAŞ organizasyonuyla Anfas BEVEX kapsamında, “Türkiye Barmenler Yarışması” düzenlenecek. BEVEX Fuar alanında özel olarak tasarlanan 500 metrekarelik alanda gerçekleştirilecek “5. Türkiye Barmenler Yarışmasında” barmenler kişisel becerilerini, farklılıklarını ve şov yeteneklerini 3 gün boyunca sunacaklar. Alkollü içecekler ile kahve tabanlı farklılaşan kokteyl ve şov sanatı olmak üzere iki ana dalda gerçekleştirilecek yarışma için dünyadaki uluslararası formatlar harmanlanarak Türkiye ye özel bir konsept geliştirildi. Yarışmada ilk üçe giren yarışmacılara çeşitli armağanlar verilirken, tüm yarışmacılara katılım madalyası verilecek. Müzik ve şovlarla da renklenecek etkinlik F& B cilerin buluşma noktası olacak.

Bu yıl Anfaş Bevex esnasında düzenlenecek farklı bir yarışma ise “Servis Sanatı Altın Tirbuşon Yarışması” başta konaklama sektörü olmak üzere tüm yiyecek içecek işletmelerinin başarısında servis personelinin fonksiyonu çok büyük. Bu meslek mensupları temel servis bilgisi, uluslararası servis teknikleri, hazırlama teknikleri, kültürü gibi çok temel konularda bilgi sahibi olmak durumunda. Servis elemanlarının ayrıca iyi bir genel kültür, sağlam bir psikoloji, mükemmel insan ilişkileri özellikleri olması gerektiği gibi profesyonel bir satıcı olması da arzulanan bir durumdur. Türkiye’de bu mesleği yapanların, yaptıkları işin ölçülmesi ve uluslararası standartlardaki yerimizin bilinirliği için bu yarışma bir fırsat olacak. Bu işi kendine meslek edinmiş 18-30 yaş arası, işletmelerde garsonkaptan pozisyonlarında çalışan veya öğrenci konumunda olan herkes bu yarışmaya katılabilecek. Hi-Tech Eylül’12

101


Gündem

Sanayici Faiz Oranlarından Rahatsız ATO, bankaların faiz oranlarının haksız rekabete yol açtığı görüşünde. Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci, bankaların devlet kurumlarıyla özel sektöre uyguladığı faiz oranları arasında büyük bir uçurumun haksız rekabete yol açtığını söyledi. ATO Başkanı Bezci, yaptığı yazılı açıklamada bankaların devlet kurumlarına yüzde 5, özel sektöre yüzde 11 faiz oranıyla kredi vermesinin birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini dile getirerek “Bu özel sektör adına büyük haksızlık. Ülke kalkınması adına sorumluluk ve risk alacak taraf özel sektördür. Ülke ekonomisini müteşebbis ruha sahip özel sektör temsilcileri kalkındırır. Devlet kurumları stratejik yatırım refleksine sahip olmadığı için ülke ekonomisini ancak belirli bir seviyeye kadar getirebilir. Daha fazlasını yapamazlar. Ülke ekonomisini Avrupa nın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacak olanlar müteşebbislerimizdir” dedi.

2023 Vizyonu ve Özel Sektör Başkan Bezci ayrıca 2023 yılı hedeflerini de hatırlatarak, “Geçtiğimiz 10 yıl Türkiye için oldukça kritik bir süreçti. Piyasaların üstünden silindir gibi geçen 2001 ekonomik krizinden bugünlere gelmemizde Türkiye nin cesur girişimcilerine çok şey borçluyuz. Doğru politikalarla beslenen girişimcilerin inancı ve azmi olmasaydı Türkiye 2001 krizinden bugünlere

102

Hi-Tech Eylül’12

gelmezdi. Hükümetimizin 2023 projelerine baktığımızda Türkiye’yi 10 büyük ülke arasında görmek istiyorlar. Türkiye nin bu potansiyele sahip olduğunu düşünüyor ve hükümetimizin bu hedefini sonuna kadar destekliyoruz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus özel sektör temsilcilerinin ezilmemesidir. Geçtiğimiz yıl Türkiye, dünyanın en büyük 15 inci ülkesiyken bugün 16’ncı sıraya gerilediğini görüyoruz. Bu gerilemenin en önemli nedenlerinden biri özel sektörün yüksek faizlerle boğuşuyor olmasıdır. Özel sektöre yüzde 11 faiz oranı ülke geleceğine yönelik büyük bir tehlikedir” diye konuştu.

“Faiz Oranları Eşitlenmeli” Bezci, yazılı açıklamasının sonunda kredi faiz oranlarının kamu ve özel sektöre eşit oranlarda uygulanması gerektiğini dile getirerek, “Bankalar faiz oranlarını eşitlemelidir. Yani kamuya ayrı, özel sektöre ayrı bir anlayışı kabul etmemiz mümkün değil. Piyasaları ayakta tutan özel sektörün dinamizmidir. Bu dinamizmi kimsenin yok etmeye hakkı yok. Özel sektöre uygulanan yüzde 11’lik faiz oranının kamuyla eşitlenerek yüzde 5 seviyelerine gelmesini istiyoruz” dedi.



Firma

Yıldız Oteller Life Fitness’ı Tercih Ediyor Türkiye’nin önemli markaları ve zincir otelleri Life Fitness ile çalışmayı seçiyor. Dünyanın ilk bilgisayarlı fitness cihazını üreten, 120’den fazla ülkede yaygınlığı bulunan ve global pazarda öncü konumunu yıllardır koruyan Life Fitness, Türkiye’de turizm sektöründe de zincir otellerin tercihi.

Türkiye’nin Saygın Markalarının Tercihi Hyatt, WOW, Hilton, Marriot, Dedeman, Condrad, Ceylan International gibi yıldız otellerin fitness salonlarında uzun ömürlü oluşu, sadece Life Fitness’ta olan onlarca patentli özelliği, 19 dil seçeneği gibi üstün özellikleri dolayısıyla tercih edilen marka, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık gibi devlet kurumlarından ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, Robert Koleji gibi eğitim kurumlarına; Koç, Sabancı, Zorlu Holding, Tüpraş, Tofaş, Shell, Coca Cola, Türk Telekom, Ford, Arçelik, Procter& Gam-

104

Hi-Tech Eylül’12

ble gibi dev şirketlere kadar birçok sektörün önemli markaları tarafından tercih ediliyor.

Profesyonel Fitness Yönetimi Dünyaca ünlü araştırma şirketi Intertek tarafından yapılan araştırmada en fazla enerji tasarrufu sağlayan fitness cihazı markası da olan Life Fitness’ın Türkiye distribütörü EKS Dış Ticaret; otellere fitness cihazları satışının yanı sıra projelendirme ve profesyonel Fitness yönetimi danışmanlığı hizmetlerini sağlıyor. EKS; Life Fitness dışında Reebok fitness aksesuarları, Hammer Strenght ağırlık istasyonları, Pavigym zemin döşemeleri, LeMond Spinning Bisikletleri, Vicore benchleri gibi prestijli markalarının da Türkiye’deki tek yetkili satış temcilcisi.





Firma Su Filtreleme Sistemlerinin Önemli Markası

Brita Türkiye’de Güçleniyor BRITA su filtreleme sistemleri, şebeke suyunu kullanılabilir hale getirerek tüketicilere pratik ve ekonomik bir alternatif sunuyor.

108

Hi-Tech Eylül’12


Firma

Su filtreleme sistemleri alanında dünyanın önemli markası olan BRITA, bu alanda tüketicilere sunduğu sağlıklı ve ekonomik çözümlerle Türkiye’deki faaliyetlerini güçlendirme kararı aldı. Almanya menşeli BRITA firmasının yüksek teknolojiyle Avrupa ülkelerinde ürettiği filtreleme sistemleri, tüm dünyada her gün yaklaşık 250 milyon insanın sağlıklı suya en ekonomik şekilde ulaşmasını sağlıyor. BRITA’nın yaygın olarak kullanılan “su filtresi sürahileri”, 4 aşamalı filtreleme yaparak suyun tadını ve görüntüsünü mükemmel hale getiriyor, ve bu sayede kireçlenmenin nedeni olan geçici su sertliğini de en aza indiriyor. İçme suyu tüketiminde, ülkemizde yoğun şekilde kullanılan plastik damacana ve pet şişelere göre daha ekonomik, sağlıklı ve çevreye duyarlı çözümler sunan BRITA ürün ve filtre kartuşları Türkiye çapında tüm büyük marketlerde satılıyor.

Doğru Filtrelenmiş Şebeke Suyu İçilebiliyor BRITA’nın, sınırlı faaliyetlerini genişleterek Türkiye’deki varlığını güçlendirmeye karar verdiğini açıklayan BRITA Türkiye Genel Müdürü Kerem Üstomar şunları söyledi: “Ürünlerimiz, son zamanlarda içme suyunda yaşanan tartışmalara yeni bir alternatif getiriyor. Örneğin, bir filtre kartuşu ile 100-120 litre kaliteli ve sağlıklı su temin etmek mümkün. Bu açıdan, su tüketiminde ürünlerimizin yaklaşık yarı yarıya tasarruf sağladığını söyleyebiliriz. Sistemlerimizin yüksek kalitesini korumak amacıyla Avrupa’daki fabrikalarımızda filtre kartuşları, hammaddeler ve işlenmiş ürünler sürekli kontrol ve test edilmekte; ayrıca bağımsız enstitü ve bilim adamları tarafından kontroller yapılmaktadır. Tüm bu özelliklerinden dolayı BRITA ürünleri bugün tüm dünyada güvenle kullanılmaktadır. Su filtreleme sistemleri Türkiye için nispeten yeni bir pazar. Kalitesiz arıtma sistemlerine karşı, BRITA olarak, Türkiye’de de şebeke suyunun gönül rahatlığıyla içilmesi için fırsat sunuyoruz. Bu nedenle, en iyi kalitede filtrelemeyi sağlamak şartıyla, şebeke sularının güvenilir olabileceği konusunda tüketicileri bilinçlendirmek istiyoruz.”

BRITA’nın Ürün Yelpazesi ve Filtreleme Sistemleri BRITA’nın ev kullanımına yönelik su filtreleme sistem ve kartuşlarının Türkiye’de 4 modeli bulunuyor: “Su Filtresi Sürahileri”, “On-tap Su Filtreleri”, “Su Filtreli Kettle’lar”, “Su Filtreli Su Dağıtıcıları”. Sistem, filtreleme kartuşu aracılığıyla sürahiye konan suyu filtreliyor. Filtre kartuşu bu işlemi 4 aşamada yapıyor: İyon reçinesi, aktif karbon, ince ve kalın filmler ile filtreleme işlemi. Sürahilerin üzerinde bulunan dijital gösterge ise filtre sağlayan kartuşun ne zaman değişmesi gerektiği konusunda kullanıcıyı uyarıyor. BRITA, kısa bir süre içinde tezgah altına yerleşebilen filtreli su dağıtıcılarını da pazara sunmayı hedefliyor.

Hem Ekonomik, Hem de Çevreye Duyarlı BRITA Su Filtresi Sürahisi’nde bulunan bir filtre kartuşu ile, suyun sertlik derecesine göre 100-120 litretemiz su elde etmek mümkün. Bu miktar yaklaşık 5-6 damacana suya karşılık geliyor. Damacana ve filtre kartuş fiyatı karşılaştırıldığında, tüketicilerin en az yarı yarıya kazançlı çıkacakları görülüyor. Şebeke suyunun filtrelenerek kullanılması, atık pet ve plastik miktarını azaltmadaki en etkin yollarda biri. Ayrıca, musluk suyunun boşa akmasını önlemek bakımından da filtreleme sistemleri çevreye katkı sağlıyor. Bu sürecin bir yan sonucu olarak, damacana vb. ürünleri taşımak için daha az araç ve dolayısıyla daha az yakıt kullanımı sağlanıyor. Firmanın Almanya’daki filtre kartuş toplama merkezlerinde, filtre kartuş içerisindeki maddeler geri dönüşümle tekrar kullanılabilir hale getiriliyor. Hi-Tech Eylül’12

109


Firma

My Passport® ile

Yedeklemenizi Renklendirin Veri kayıplarına karşı şık ortağınız yeni My Passport® her kullanıcıya uygun ince, taşınabilir bir sürücü sunuyor. Birbirinden canlı beş renk ve yüksek kapasite seçeneği ile 500GB, 750GB, 1TB ve 2TB – yeni My Passport® her kullanıcıya uygun ince, taşınabilir bir sürücü sunuyor. Dış yüzeyinin, çizik ve parmak izine dayanaklı olmasını sağlayan özel mühendislik teknolojisi ile My Passport 2TB’a kadar depolama sunuyor - 400.000 fotoğraf ya da 500.000 MP3 saklama olanağı.

Donanım Tabanlı Şifreleme ve Parola Koruması Western Digital® Harici Ürünler Satış Müdürü Sibel Şen, “Yedekleme insanların genellikle yapmayı unuttuğu bir işlemdir. Bu yüzden biz teknolojimizde özel otomatik yedekleme yazılımına sahibiz. Bu yazılım, My Passport® sabit sürücülerin içine yerleştirildiği için kullanıcılar, artık hafızaya yüklenmek zorunda değil. Donanım tabanlı şifreleme ve parola koruması özellikleri ile kullanıcılar, anılarını tek bir yerde güvenle depolayabilirler. Verilerinizi harici disklerde yedeklemek, günde 2 kez diş fırçalamak gibi bir zorunluluktur” dedi.

110

Hi-Tech Eylül’12

Ekonomik, Sağlam, Hızlı ve Güvenli Finansal konulardan duygusal konulara kadar sizin için önemli her şeyi masaüstü ve ya dizüstü bilgisayarınızda depoladınız. Fakat tek bir sistem hatası, dökülen bir kahve, çalınan bir sırt çantası her şeyin kaybolmasına neden olabilir. CD ve DVD’lerin aksine, otomatik yedekleme çözümü sunan harici sabit sürücüler, yedekleme için ekonomik, sorunsuz, sağlam, hızlı ve güvenli bir yol sunar.

Fiyatlandırma ve Bulunabilirlik My Passport sürücüler, 2 yıl sınırlı garantiye sahiptir ve www.wdstore.com adresindeki WD mağazası ile seçkin satıcı ve distribütörlerinde bulunabilir. Önerilen Perakende Satış Fiyatları: KDV Hariç ; 500GB- 125$, 750GB-149$, 1TB-179$ 2TB-339$. My Passport sabit sürücüleri için ek bilgilere http://www.wdc.com/en/products/external/portable/ adresinden ulaşabilirsiniz.



Kısa

Kısa Türkiye'nin İlk Kültür Mirasını Koruma Fuarı

Bakanlık’tan Çalışanlara Eğitim Filmi Bakanlık yiyecek içecek alanında hizmet kalitesini artırmak ve personeli eğitmek için iki dilde eğitim film ve kitapçığı hazırladı. Yapılan açıklamada; "Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü yapılan çalışmada; Ulusal meslek standartları çerçevesinde, turizm sektöründe hizmet veren konaklama ve yeme içme işletmelerin ‘Yiyecek İçecek Servisleri’ bölümünde çalışan personelin mesleki bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi, hizmet kalitesinin arttırılması amacıyla, İngilizce ve Türkçe film ve Eğitim DVD' de yer alan kitapçığı DVD olarak hazırlanmıştır. Yeme içme ve konaklama hizmeti veren başta ‘Turizm İşletme Belgeli’ işletmelere ulaştırılmıştır" denildi.

Türkiye'de bir ilk: Restorasyon, Renovasyon ve Kültür Mirasını Koruma Fuarı; 18-21 Ekim tarihleri arasında Antalya Expo Center' da geniş katılımla gerçekleştirilecek. Fuarı için hazırlıklar tamamlandı ve geri sayım başladı. Yapex 2012 kapsamında düzenlenen “Tadilat'2012 - Restorasyon, Renovasyon ve Kültür Mirasını Koruma Fuarı “bu yıl ÇEKÜL Vakfı, Tarihi Kentler Birliği üyesi Belediyeler ve Avrupa Tarihi Kentler Birliği (Heritage Europe) tarafından etkin biçimde destekleniyor ve bu kurumların da katılımları ile gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin yapı sektörünün en önemli organizasyonları arasında yer alan Yapex Fuarları bu yıl 18-21 Ekim tarihleri arasında Antalya Expo Center' da iki önemli organizasyona evsahipliği yapacak.

Bayramda En Çok Gezen İller Yapılan araştırmaya göre bayramda Türkiye'nin en çok gezen ili İstanbul olurken, Ankara, İzmir ve Bursalılar bayramda özellikle tatil bölgelerine yöneldi. Ramazan Bayramı’nda istasyonlarını ziyaret eden araçların hangi ilin plakasını taşıdığını inceledi. Bu bilgiler doğrultusunda hangi ilin sakinlerinin Ramazan Bayramı’nda hangi şehri ziyaret ettiğine yönelik dikkat çekici bilgiler oraya çıktı. Ramazan Bayramı’nda en çok seyahat edenlerin İstanbullular olduğu, ardından da Ankara, İzmir ve Bursa sakinlerinin geldiği belirtildi.

3. Uluslararası Karadeniz Kruvaziyer Turizmi Konferansı Ukrayna'da 20-21 Eylül 2012 tarihleri arasında Odesas-Ukrayna Bristol Hotel'de 3. Uluslararası “Karadeniz Kruvaziyer Turizmi 2012” konferansı düzenleniyor. Türsab konferansı üyelerine duyurdu. 22 Ağustos 2012 Çarşamba - TÜRSAB resmi web sitesinde konferansa katılmak isteyen seyahat acentelerine yapılan duyuruda şu bilgilere yer verildi: “T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Dış İlişkiler ve A.B. Koordinasyon Dairesi Başkanlığı tarafından Birliğimize iletilen yazıda; 20-21 Eylül 2012 tarihleri arasında Odesas-Ukrayna Bristol Hotel'de 3. Uluslararası “Karadeniz Kruvaziyer Turizmi 2012 '' konferansının gerçekleşeceği belirtilmiştir.

112

Hi-Tech Eylül’12



Kısa

Kısa Dünyanın En Lüks Otel Gruplarından Mandarin Oriental, Boğazda

Hacı Bozan Oğulları Dondurulmuş Gıda Sektöründe 1948 yılından beri gıda sektöründe faaliyet gösteren, özellikle baklava ve tatlı imalatındaki farklı konsepti ve marka değeriyle ayrı bir çizgi sergileyen Hacı Bozan Oğulları, uzun süredir yaptıkları Ar-Ge ve altyapı çalışmalarından sonra dondurulmuş gıda üretimine başladı. Hacı Bozan Oğulları Yönetim Kurulu Başkanı Murad Bozanoğlu, Türk mutfağının değerlerine sahip çıkabilmek ve bu konuda farklı bir açılımı gerçekleştirmek için dondurulmuş gıda sektörüne giriş yaptıklarını belirterek, “dondurulmuş gıda sektörünün büyük bölümü yabancı sermayenin elinde. Önümüzdeki dönemde çok farklı bir pazarlama stratejisiyle ürünlerimize her noktada ulaşabilmek mümkün olacak” açıklamasını yaptı.

Lüks gayrimenkul projeleri geliştiren, ayrıcalıklı yaşam tarzlarının öncüsü Astaş Holding çok özel lokasyonlarda yatırım yapmaya devam ediyor. Son olarak Bodrum Göltürkbükü Cennet Koyu’nda 600.000 metrekarelik arazide hayata geçirdiği villa, rezidans ve lüks resort otel projesinin işletme anlaşmasını Mandarin Oriental Hotel Group ile yapan Astaş Holding, bugün de İstanbul Boğazı’nda bulunan 15.000 metrekarelik Kuruçeşme Arena arazisini satın aldı. 200 metreye yakın Boğaz cephesine sahip araziye yapacağı otel için yine Mandarin Oriental Hotel Group ile ortak proje geliştiren Astaş Holding, uluslararası sermayenin de Türkiye’ye yatırım yapmasını sağlayacak. Astaş Holding, Kuruçeşme’de gerçekleştireceği otel projesi dışında Sultanahmet’te de yine Mandarin Oriental Hotel Group ile bir başka otel projesi daha hayata geçirmeyi hedefliyor.

Mobil Cihazım Olmadan Tatile Çıkamıyorum Intel tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde yaptırılan araştırmaya göre, seyahat edenlerin yaklaşık yarısı yanlarında mobil cihazları olmadığında kendilerini tedirgin hissediyor. Her 4 kullanıcıdan 3’ü seyahatleri sırasında priz bulamamaktan dolayı öfke yaşadığını söylüyor. Araştırma, kullanıcıların yarısının da cihazlarını çaldırmaktan korktuğunu gösteriyor. Mobil cihazlarıyla duygusal bağları her geçen gün daha da güçlenen kullanıcılar, artık tatilde de cihazlarından ayrılamıyor. Yaz tatillerinin yoğunlaştığı şu günlerde Intel’in Amerikalılar’ın seyahat ve teknolojiye karşı yaklaşımlarını anlamak amacıyla yaptırdığı araştırma, tatilcilerin Ultrabook, dizüstü bilgisayar ve tablet gibi mobil cihazlarına karşı her geçen gün güçlenen aşkını gözler önüne serdi.

Bodrum Havalimanı Kendisine Hayran Bırakıyor 5 milyon kapasiteli, Avrupa’da eşi benzeri bulunmayan Bodrum Milas Havalimanı başını kaldıran herkesi kendine hayran bırakıyor. Sıcak ve doğal atmosferiyle, bir seyahat noktası olmaktan öte, bölgenin özel alanı olan Bodrum Milas Havalimanı tatil için gelen yerli ve yabancı turistleri; dokuma tezgâhı görüntüsü taşıyan tavanlarında ki yerel motiflerle görenleri kendine hayran bırakıyor. Dünyada eşi benzeri olmayan ve Bodrum’un bölgenin kimliğini yansıtan tasarım harikası bu tavan uygulaması şimdiden yörenin görülecek yerleri arasına girmiş durumda. Havalimanına gelen yolcuların başlarının yukarıda olması beğeniyi gözler önüne seriyor.

114

Hi-Tech Eylül’12




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.