Editor Ciao Italia
Ciao Italia
Bu aralar İtalya’yı mesken tuttuk. Geçen ay Milano Host Fuarı’ndaydık. Bu ay da Rimini’de SIAGuest Fuarı’ndayız. Damak tadı bize çok yakın olan bu Akdeniz kültürünün gözde mekanlarından Rimini’deyiz. Makarna, zeytinyağı, pizza ve daha nice kendine özgü tatlarıyla her zaman “guest” ağırlayan İtalyanların sektöre son sunumlarını görmeye gidiyoruz.
We happen to be in Italy very often nowadays. We were in Milan for Host Fair last month. Now we are in Rimini for SIAGuest Fair. We are in this great city having similar Mediterranean palate taste with us. Hosting many “guests” with its specialties such as pasta, olive oil, pizza and many more Italy will offer latest products at SIA and we will be there to cover this important event.
Rimini, Emilia-Romagna bölgesinde ayni ismi taşıyan Rimini ili merkezi olan bir komündür olup yaklaşık 150 bin nüfusu vardır. Marecchia'nın denize döküldüğü yerde, Adriyatik Denizi kıyısındadır. Temmuz ve Ağustos ayında her tarafı dolup taşan 15 km uzunluğundaki şahane sahilleri Kasım ayında adeta terk edilmiş görünümdedir. Çoğu sahillerde olan toplam binden fazla otel, binlerce bar, restoran ve eğlence yerleri vardır.
Rimini is a medium-sized city of almost 150 thousand inhabitants in theEmiliaRomagna region of Italy, and capital city of the Province of Rimini. It is located on the Adriatic Sea, on the coast between the rivers Marecchia (the ancient Ariminus) and Ausa (ancient Aprusa). It is one of the most famous seaside resorts in Europe, thanks to its 15 km-long sandy beach, over 1,000 hotels and thousands of bars, restaurants and discos but they are mostly empty in November contrary to its busiest time in Julys and Augusts.
Rimini’de sahil Kasım ayında boştur ama Fiera Rimini de bir o kadar doludur. Ne yazık ki sektörün bu çok önemli fuarında Türk firması pek bulunmuyor. Biz medya görevimizi yaparak fuarı okuyucularımız için gözlemleyeceğiz.
The coast is empty in November but Fiera Rimini is very busy. Unfortunately there aren’t too many Turkish exhibitors in this very important fair. We will do our best to cover the event for our readers.
Mehmet Söztutan
GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ ve SORUMLU GENEL YAYIN MÜDÜRÜ MEHMET SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL
YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR YAYIN EDİTÖRLERİ MÜNEVVER ÇAKIRTAŞ munevver@img.com.tr EREN AYDIN erenaydin@img.com.tr HABER SERVİSİ HAKAN ALKAN hakanalkan@img.com.tr ASYA ORHAN asya@img.com.tr
REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL eocal@img.com.tr
DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
REKLAM DANIŞMANLARI EDA ŞİŞİK eda@img.com.tr SERDAR ÖZCAN s.ozcan@img.com.tr
MUHASEBE ve FİNANS MÜDÜRÜ MUSTAFA AKTAŞ maktas@img.com.tr
SANAT YÖNETMENİ ve B.SORUMLUSU İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr
ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR ndemir@img.com.tr
GRAFİK ERDEM MERMER erdem@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL
ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98 web: www.hi-tech.com.tr e-mail: info@img.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71
CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. 29 Ekim Cad. No:23 34530 Yenibosna/İSTANBUL +90.212 454 35 08
Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yayg›n süreli bir yayın olan Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi ayda bir yayınlanır.
indeks 6 Milano Host ağırlama fuarı başarıyla yapıldı
24 Otel eşyalarının
çalınmasına son
28 Ergül Teknik anahtar
teslim projeler yapıyor
32 Bodrum’daki
oteller de artık güvenli otel statüsünde!
36 Çayımızı
dünya tanıyacak
40 En iyi pişirme
teknolojisi Türkiye’de!
aynalarla 44 Oteller şekilleniyor
dünyasından 52 Turizm depremzedelere mutfak desteği
yarımadaya 54 Turizmciler en eski kongre merkezi istiyor 68 Yerleşimin adresi: Doğu Anadolu Bölgesi
58
Aşçılar yemek yarışmasında hünerlerini sergilediler
41 Glutensiz markana
çölyak hastalarının yüzünü güldürecek
66 Banyolara özel tasarımlar
olmak isteyen 76 Turizmci gençlere müjde!
yatlarına 84 Türk yoğun ilgi!
ÖZTİRYAKİLER..................9
ART MİMARLIK...............35
İZMAK ..............................83
PHILIPS ..............................7
BİSAN .............................109
KALE KİLİT ......................27
S2000.............................A.K.
ENTA HOTEL...................17
KAPP................................2-3
SAPORE..........................105
ERGÜL TEKNİK ...............21
KNORR .............................11
SİLTER ..............................95
FOODİST..........................93
KOLEJ ............................111
TÜSİD ...............................79
GALERİ KRİSTAL.......ÖKİ-1
KUZULUK ......................AKİ
UBM SINOEXPO..............89
GÜRAL..............................51
LİDER ...............................59
UNILEVER ...............KULAK
HOME STYLE...................67
LIPTON.............................13
ÜÇGEN .............................75
İNOKSAN .........................15
MAKPA HOMATEX .........43
VİKİNG .............................23
reklam
İTE AZERBEYCAN ...........99
indeksi
ANFAŞ ............................103
Fuar
Milano Host ağırlama fuarı başarıyla yapıldı 153 ülkeden 125 bin ziyaretçi, Host Fuarı’nı gittikçe küreselleşen ağırlama sektörünün yenilikçi merkezi haline getirdi 21-25 Ekim 2011 tarihinde Milano’da yapılan Host Fuarı, bu yılki sayısındaçok büyük rakamlargerçekleştirme rekoru kırdı. Özellikle tamamı profesyonel olan 125 bin gibi müthiş bir ziyaretçi sayısı tam bir rekordu ve bunların % 34’ü 153 ülkeden gelmişlerdi. Host Fuarı’nın bu yıl her bakımdan en iyi geçen bir fuar olduğunu vurgulayan Fiera Milano CEO’su Enrico Pazzali şöyle konuştu: “Host’ta tasarlama ve yatırım için her türlü gayret gösterildi. Ziyaretçiler için bu inovasyon demek olup bu da tüketicilerin durmadan değişen ihtiyaçlarını karşılamaya uygun doğada ve yeni formatlar geliştirmede doğru fikirler kavramı olarak oldukça teknolojik demektir. Bu gerçek, geçen defaki Host etkinliğine nazaran % 19 daha fazla olan yabancı ziyaretçi artışı ile de kanıtlanmıştır.” Bu etkinlik özellikle karşılıklı canlı değişimler şeklinde karak-
6
Hi-Tech Kasım’11
terize edildi. İspanya, Almanya, Fransa, İsviçre, Türkiye, İngiltere, Hollanda ve ABD, en aktif pazarlar olarak kendilerini ispat ettiler ve Çin ile Rusya katılımlarını iki katına çıkardılar. Kanada, Hırvatistan, Finlandiya, Malta, Panama, Rusya ve Tayland’dan birçok firma da başlangıçlarını Host’ta yaptılar. Dahası, Host Fuarı uluslararası olmayı sadece dünyayı Milano’ya getirmekle değil aynı zamanda formülünü en ilginç pazrlara “ihraç ederek” de tanıtıyor. Fiera Milano’nun Deutsche Messe AG ile birlikte The Indian Express Limited Group ile yakın tarihte yaptığı anlaşma, Tuttofood ile birlikte Host Mumbai’de 19-21 Ocak 2012 tarihlerinde Food Hospitality World adıyla etkinlik yapacak. Guangzhou (Çin), 29 Kasım 1 Aralık, San Paulo (Brezilya), 25-27 Mart 2013 tarihlerinde ağırlama fuarlarını ağırlayacaklar.
Fair
Record-breaking HOST:
boom of foreign operators 125,000 visitors from 153 countries make Host the innovation hub for the increasingly globalized Hospitality sector Milan – Host 2011,which closed its doors on October 25 at Fiera Milano, proved to be a record-breaking event: not only for the world record of 623 espresso coffees served in an hour, but also for the significant figures which characterized the event. In particular, the number of Visitors, all professionals, increased up to 125 000; and 34% of them came from 153 foreign countries. Stressing that Host Fair enjoyed the best of all times, Enrico Pazzali, CEO at Fiera Milano, said,“'At Host all efforts for designing and investing in the sector are palpable. For visitors this means innovation, which is so much technological as conceptual in nature, and true ideas for developing new formats suitable to meet the ever-changing consumers’ needs. This is proved by the increase in foreign visitors, +19% if compared to the last Host event”.
8
Hi-Tech Kasım’11
Countries such asSpain, Germany, France, Switzerland, Turkey, England, Holland and the U.S.A.realized excellent attendance with considerable increase whileChina and Russia have doubled the number of their attendees. Several companies from Canada, Croatia, Finland, Malta, Panama, Russia and Thailand have also made their debut at Host. Moreover, Host promotes internationalization not only by bringing the world in Milan, but also by “exporting” its formula to the most interesting markets. The agreement between Fiera Milano, in partnership with Deutsche Messe AG, and The Indian Express Limited Group has been recently formalized: together with Tuttofood, Host will land in Mumbai from January 19th through 21st, 2012 under the name of Food Hospitality World. Coming soon: Guangzhou (China), from November 29th through December 1st, 2012; São Paulo (Brazil), from March 25th through 27th, 2013.
Fuar
ÇÖZÜM MUTFAK Hakan Baykal
AVA PLASTİK Hülya Aktaş, Mustafa Aktaş, Halide Aktaş
EKBER MUTFAK GEREÇLERİ Lara Ekber
ÇUKUROVA ISI SİSTEMLERİ Eren Ünal ve Ekibi
FRENOKS ENDÜSTRİYEL SOĞUTMA Burak İnceçam
EVİNOKS Çoşkun İrfan
10
Hi-Tech Kasım’11
Fuar
İNOKSAN Umut Akkaya
GMG ENDUSTRIYEL MUTFAK EKP. Ergün Gündoğan
İZMAK Turgay Ceylani
ISM MİNİBAR Berrak Elbasan
KAPP ENDÜSTRİYEL MUTFAK EKP. Ahmet Gürkaynak
KALITE ENDUSTRIYEL MUTFAK EKP.
12
Hi-Tech Kasım’11
Fuar
KRISTAL ENDUSTRIYEL MUTFAK EKP. Ramazan Kaynakçı, Abdi Kilit
KAYALAR CELIK Erol Kaya
N'DUSTRİO Güçlü Kaplangı
KULSAN MELAMIN PLASTIK Yeşim Özsan
ÖZTİRYAKİLER Tahsin Öztiryaki
OKSA METAL Savaş Şimşek ve Ekibi
14
Hi-Tech Kasım’11
Fuar
TOPALOGULLARI Murat Topaloğlu
PİMAK PİLİÇ
YEŞİLYAYLA Ömer Pirge
ÜÇGEN Taşkın Saklıca
N’DUSTRIO 40 bayisini İtalya’ya götürdü N’DUSTRIO firmasından Güçlü Kaplangı fuarı şöyle değerlendirdi: “Biz N’DUSTRIO olarak HOST 2011 fuarına ilk kez katılıyoruz. Fuar katılımcısı olarak yaklaşık 40 bayiimizi İtalya’ya götürerek fuarı gezmesine vesile olduk.Tüm dünya ülkelerinden standımızı ziyaret edip ürünlerimizle ilgilenen firmaların distribütörleriyle görüşme imkanı yakaladık. Host-2011 fuarı N’DUSTRIO açısından oldukça yararlı geçmiş olup firmamıza olumlu geri dönüşleri olmuştur.”
16
Hi-Tech Kasım’11
Fuar
Dünya çapında önemli bir fuar
İnoksan yeni ürünlerini sergiledi İnoksan Firması’ndan Umut Akkaya, fuarı şu şekilde değerlendirdi: “Milano fuarı bizim açımızdan oldukça olumlu geçti. Yaklaşık 55 farklı ülkeden ziyaretçimiz oldu. Mevcut müşterilerimizle yüz yüze görüşme fırsatı bulmamızın yanında, bir çok yeni firmayla temasa geçme şansı da yakaladık. Fuarın diğer katılımcılarının standlarını gezdiğimizde teknolojik olarak sektörde pek fazla yeniliğe rastlamadık. Genelde firmaların, mevcut ürünlerine kozmetik değişiklikler uygulayarak müşterilerine sunduğunu tespit ettik. Fuardaki ziyaretçi sayısı 2009 yılı ile hemen hemen yakın. Fuarın ilk 2 günü oldukça yoğun geçti ancak 3. günden sonra yoğunluk azalarak devam etti. Inoksan olarak fuarda 900 seri pişirici grubumuz, fırınlarımız, bulaşık makinelerimiz, açık büfe servis hatlarımız ve buzdolaplarımızı teşhir ettik. ”
18
Hi-Tech Kasım’11
ISM Makine Elektrik San. Ve Tic. A.S’nin İhracat Temsilcisi Berrak Elbasan ise fuarı şu şekilde değerlendirdi: “Ürünlerimizin gerek Italya’daki distribütörlerimiz gerekse Avrupa’daki diğer distribütörlerimiz tarafından farklı stantlarda sergilenecek olmasına rağmen, Host Fuarın prestiji ve dünya çapındaki en önemli otel ekipmanı fuarlarından biri olması göz önünde bulundurularak 2011 yılında da katılım gösterilmiştir. Özellikle Avrupa bölgesindeki distribütörlerimizle bir araya gelebilmek için fırsat olarak düşünülen fuar maalesef beklentilerimizi karşılamaktan çok uzak kalmıştır. 2007’den bu yana katıldığımız fuar geçmiş senelere kıyasla çok daha sönük geçtiği gözlemlenmiştir. Genel itibariyle fuar sırasında fikir alışverişinde bulunulan diğer katılımcılar da aynı görüşü dile getirmişlerdir. Her ne kadar fuar alan olarak genişlemiş ve ziyaretçi sayısı artmış olsa da özellikle düşük ziyaretçi profili fuarın başarısızlığında önemli rol oynamıştır”
Fuar
İzmak kaliteli ürünleriyle fuardaydı İzmak Firması’ndan Turgay Ceylani, “İki senede bir yapılan HOST Milano fuarı bu yılda yüzlerce firmanın katılımı ve binlerce ziyaretçisiyle gerçekleşmiştir. Fuara başta İtalya olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden firmalar gerek katılımcı, gerekse ziyaretçi olarak ilgi göstermiştir. HOST fuarına Türk firmalarda, geçen yıllara göre daha fazla sayıda katılmıştır. Sektörün dünyadaki en büyük fuarı olarak gösterilen HOST geçmiş yıllara göre, Avrupa’daki krizin etkisiyle biraz daha az ilgi görmüştür. Bu fuara altıncı kez olarak katılmakta olan firmamız İZMAK geçmiş yıllara göre daha büyük stand ve daha geniş bir ürün yelpazesiyle ziyaretçilerin ilgisini çekmiştir. Dünyanın çeşitli ülkelerinden toptancı ve distribütorlerle çok olumlu görüşmeler yapılmıştır. Geleceğe yönelik önemli bağlantılar ve anlaşmalar yapılmıştır. Cari açığın büyümekte olan ülkemizde, bu ihracat bağlantıları firmamız için olduğu kadar ülkemiz için de önemli döviz girdileri sağlayacaktır. İstihdama yardımcı olacak, ülkemiz ekonomisinin gelişmesine yardımcı olacaktır. Yiyecek içecek endüstrisinin, diğer sektörlere göre daha hareketli olması Avrupa’daki bu ekonomik krizde sektörümüzün daha az etkileyecek gibi görünüyor. İzmak olarak bu ekonomik krizde doğru distribütör ve dağıtım kanalları ile yolumuza devam etmek arzusundayız. İhracatımızı en azından geçen seneki seviyemizin yüzde 10 üstünde tutmak başlıca hedefimiz. Firma olarak kaliteli ürünlerimizle pazarda payımızı korumaya gayret etmekteyiz” şeklinde fuarı değerlendirdi.
Takdirle karşılandılar Oksametal San.Tic.Ltd.Şti Genel Müdürü Savaş Şimşek, şunları söyledi: “2009 Haziran ayında kurduğumuz Oksa Metal ilk kez uluslar arası bir fuara katıldı. Fuar bizim için çok iyi geçti. 200’ü aşkın müşteriyle temas kurduk. Fakat bu fuarda daha tecrübeli olan diğer firmaların bize söylediği geçen yıllara göre bu fuarın daha kötü geçtiğiydi. Bizim ilk katılımımız olduğu için biz bu farkı anlayamadık. Yüzümüzü güldüren bazı olaylar: İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya gibi ülkelerden çok ciddi işbirliği teklifleri aldık. Yerli rakiplerimiz de Oksa Metal’in 2 senede geldiği seviyeyi takdirle karşıladılar. Ahmet Yar’dan gelen soğutma tecrübemizi Oksa Metal’de endüstriyel mutfak ürünleriyle birleştirerek son derece kaliteli ürünler ürettik. TUSID başta olmak üzere Yurtiçi ve yurtdışı fuarlarına katılma kararı verdik. Bu fuardan aldığımız enerjiyle birlikte endüstriyel mutfak sektöründe daha önemli roller almayı hedefledik.
20
Hi-Tech Kasım’11
Fuar
Evinoks
Host 2011 Milano Fuarı’na Katıldı 6. kez dünyayla buluşan Evinoks geniş ürün yelpazesini ziyaretçilere sundu ve fuar ziyaretçilerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı Mutfak, konukseverlik ve otel ekipmanları endüstrisinin en saygın ve en geniş çapta düzenlenen fuar etkinliklerinden biri olan ve her iki yılda bir İtalya’nın Milano şehrinde düzenlenen HOST International Exhibition of the Hospitality Industry’ye Evinoks bu yıl altıncı kez katıldı. İş ortaklarının öneri ve görüşlerini dinlemek ve dünyadaki gelişmeler hakkında bilgi edinmek amacıyla İtalya-Milano Fuarı’na katılarak incelemelerde bulundu. 141 ülkeden 350 uluslar arası katılımcı ile 110,000 metrekarelik onu aşkın salonda düzenlenen bu yılki fuarda patentli pek çok ürünüyle Evinoks Servis Ekipmanları San. ve Tic. A.Ş.; profesyonel, ciddi ve kurumsal firmaların daha çok dikkatini çekti.
İleri bir tasarım Avrupa ve dünya pazarındaki hedef pazar payını büyütme arzusunda olan Evinoks, patentli birçok ürününün yanında sektörde köklü bir değişim getirecek ve kuralları değiştirecek özel tasarım “Vital Büfe Serisi”ni Avrupa pazarında ziyaretçilere sundu ve yoğun ilgiyle karşılandı. Fuar ziyaretçileri Vital için “İleri bir tasarım” diye görüşlerini belirtti. Evinoks Yönetim Kurulu Başkanı N.Coşkun İrfan Bey Vital Büfe Serisi ile ilgili olarak “Sağladığı kullanım kolaylığının ve uzun ömrünün yanı sıra; şık tasarımı ile de piyasadaki tüm ürünlerden farklılaşan serinin üstün
22
Hi-Tech Kasım’11
özellikleri saymakla bitmiyor. Vital, kaliteli, estetik, kurulumu ve bakımı kolay, uzun ömürlü bir üründür. Komple çözüm sunan bir seridir. Sıcak, soğuk, nötr yiyecekleri bir arada sunma imkanı sağlar. Renk seçimi, paslanmaz ve corian malzeme seçenekleriyle kullanıcıya çeşitli alternatifler sunmaktadır” dedi.
Olumlu sonuçlandı Evinoks, müşterilerin dekorlarından bağımsız olarak kullanılabilen, sıcak ve soğuk ürünlerin sunumu için modüler bir sistem olan Built-in Serisini Yemek Sanayicileri Derneği üyelerine detaylı olarak anlattı. N.Coşkun İrfan Bey fuarla ilgili görüşlerini ise “Evinoks firması olarak Ekim ayı içerisinde düzenlenen ve sektörümüzün en önemli fuarlarından olan HOST International Exhibition of the Hospitality Industry 2011 fuarı önceki yıllarda olduğu gibi yine çok olumlu sonuçlanmıştır. Fuar süresince dünyanın dört bir tarafından gelen yoğun ziyaretçi ilgisi bizleri çok mutlu etmiş ve bu sayede firmamızın yapmış olduğu yenilikleri tanıtma fırsatımız oluşmuştur. En fazla ziyaret edilen stantların başında gelen firmamız ilkleri başarmaya devam ediyor. Diğerlerinden farklı olmak gerektiğine inandık, sınırlarımızı zorladık, tasarladık ve ürettik. Evinoks daima müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmuştur ve tutmaya da devam edecektir” dedi.
22
Gündem
Otel eşyalarının
çalınmasına son! Münevver Çakırtaş
HI –TECH Dergisi olarak, “Otel eşyalarının çalınmasını önleyecek teknolojileri” araştırdık. Dünyada sayılı otelde var olan eşyaların güvenliğini sağlayan UHF RFID çiplerinde bir Türk firmasının imzasının bulunduğunu gördük. Geliştirdikleri teknolojinin patentini alarak dünyada bir ilke imza attıklarını söyleyen Ustek RFID çözümleri firmasından genç Mühendis Kutluhan Usta, “Çipli takip sistemi sayesinde eşyaların nerede olduğunu anında takip edebiliyoruz” dedi. Otelde konaklayan müşteriler odalarda bulunan özellikle tekstil eşyalarını yanlarında götürüyor. Otelciler, küçük çaptaki eşyaların hatıra olarak alınmasını normal karşılıyor ancak bornoz ve havlu gibi malzemelerin maliyetlerinin yüksekliği işletmecileri zor durumda bırakıyor. Yurt dışında yapılan araştırmalarda demirbaş sayılabilecek eşyaların da çalındığı ortaya çıkıyor. Özellikle misafirlerin yanında götürdüğü eşyalar arasında; havlu, bornoz, perde, yatak örtüsü, makyaj pamuğu, duş bonesi, kül tablası, kumanda ve hatta televizyon gibi
24
Hi-Tech Kasım’11
çok sayıda eşya bulunuyor. Bu durumdan son derece rahatsız olan oteller, eşyaların çalınmasını önleyecek yöntemler arıyor. Dünyadaki otellerin ortak olan sorununa ise bir Türk mucit çözüm getirdi.
Önce tekstil ürünlerinde kullanıldı Ustek RFID çözümleri firması, otellerdeki eşyaların kaybolmasını önleyecek önemli bir projeye imza attı. Geliştirdikleri yüksek teknoloji sayesinde eşyaların takibi kolaylıkla yapılabiliyor. Başlangıçta tekstil takibi için geliştirilen sistem ile otellerin tekstil ürünlerinin otel ve çamaşırhane arasındaki döngüsü takip ediliyor. Bu amaçla kurulan altyapıdaki küçük değişiklikler ile oteller sadece tekstillerin değil, tüm değerli eşyalarını takip edebilir hale geliyorlar.
Çözüm odaklı Sistem takip edilmek istenen objelere radyo frekanslı akıllı çiplerin takılması ve bu çiplerin otelin stratejik noktalarına yerleştirilen okuyucu antenler
24
Gündem ile algılanması sonucu oluşan veritabanının amaca uygun analizi prensibi ile çalışıyor. Bu sayede otel ürünlerinin nerde bulunduğu, hangi kapıdan çıkmak üzere olduğu, hangi kapıdan çıkmak üzere olduğu rahatlıkla takip edilebiliyor. Sistem hakkında bilgi veren Kutluhan Usta, “RFTT (Radyo Frekanslı Tekstil Takip) sistemini öncelikle endüstriyel çamaşırhane sistemi için geliştirdik. 'Zaman içerisinde ‘Sistemi neden başka sektörlerde de kullanmıyoruz?’ sorusuna yanıt aradık. Sonunda çok daha geniş bir projeye ile otel ve restoranların tüm eşya takibinde yaşanan dertlerini unutacakları bir çözüm geliştirdik” ifadesini kullandı.
Televizyon vazo bile takip edilebiliyor Önce tekstil ürünlerinde uygulanan sistemin şimdi otellerdeki diğer eşyalarda da başarıyla kullanıldığını belirten Usta, “Kullanılan çiplerin türünü değiştirerek aynı veri tabanını, iletişim ağlarını kullanarak otelin içindeki diğer değerli malzemeleri de takip edebiliyoruz. Telefonu, vazoyu, televizyonların takibini yapabiliyoruz. Eğer bunlar alıcılarımızın olduğu alanlarda hareket görürlerse işte buradan bir televizyon geçmekte şeklinde sinyal alabiliyoruz”
Kimse çipi farkedemiyor Eşyaların içlerine yerleştirilen çiplerin çok küçük olması ve ürünlere yapışması nedeniyle hemen fark edilemeyeceğini dile getiren Usta, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ürünler yıkanıp ütülenebiliyor. Çalınan ürünler ise bir monitör yardımıyla ekrandan takip edilebiliyor.”
ya başladık.. Her geçen gün de geliştirmeye devam ediyoruz. Yurt dışından pek çok firma bizden bu konuda bilgi istiyor. İlginç olan, bizden aldıkları bilgi ve teknolojiler ile dünyada yapılan uygulamaların Türkiye basınında yabancı bir yenilik olarak tanıtılıyor olması. Yoğun ortamlarda çoklu okuma başlığı altında patentimiz mevcut, kirli çuvalları, konteynerler ve bavul gibi sıkışık hacimlerdeki UHF çiplerini sorunsuz algılayabilmeyi işte bu pantentli tekniğimiz sayesinde sağlayabiliyoruz.”
Çamaşırlar rahatlıkla sayılıyor Başlangıçta aile şirketleri olan çamaşırhaneleri için geliştirdikleri bir çözüm olan RFTT sistemi sayesinde Usta, “Bu şekilde çamaşırhanelere verilen bornoz, havlu ve çarşaf gibi tüm tekstilleri takip ediyoruz. Otellere yerleştirdiğimiz cihazlar sayesinde kirli/temiz devir teslimlerini el değmeden, saniyeler mertebesinde ve hatasız olarak gerçekleştiriyoruz ayrıca web üzerinden tüm müşterilerimiz ile topladığımız bilgileri canlı olarak paylaşıyoruz. Müşterilerimiz aktif (gerçek) envanterlerini, ürünlerinin yıkanma yaşını, tüm kayıplarını hatasız olarak izleyebiliyorlar.”
Konukları durdurup durdurmamak otellere kalmış! Otellerden çıkarılan küçük eşyalara yöneticilerin ses çıkarmadığını söyleyen Usta, “Tabii burada karar otele kalmış. İsterse konuklarını durdurup eşyalarını isteyebilir. İsterse hiç bir şey söylemez. Biz her iki uygulamayı da sektörde görüyoruz” dedi.
Tekstil ürünlerinden bile dayanıklı RFTT Sistemi sayesinde otel ve restoranlar tüm tekstil yönetim dertlerini unuttuklarını kaydeden Usta, “Çiplerimizi 300 yıkamaya kadar test ediyoruz. Bu rakam tekstil ömründen bile yüksek… ” dedi.
Patentli ürüne yurt dışından yoğun ilgi! Son günlerde bu ürünün yeni bulunmuş ve başkaları tarafından icat edilmiş gibi gösterildiğine dikkat çeken Kutluhan Usta, önemli bir uyarıda bulundu: “Biz Ustek RFID çözümleri firması olarak; 2006 yılından beri bu ürün üzerinde çalışıyoruz ve 2009 yılında piyasada kullanma-
Hi-Tech Kasım’11
25
Gündem Theft of the hotel equipment for last! Münevver Çakırtaş As HI-TECH Magazine we have researched “The technology to prevent the theft of hotel goods.” Made by a Turkish firm, UHF RFID chips safety has been used in some hotels in the world. Declaring that they led the way by taking out its patent of this technology Kutluhan Usta, one of the young engineers of Ustek RFID solutions company said, “We can follow where the stolen goods are thanks to tracking system with chip.” Customers staying in hotel steal especially the textiles of the rooms. Hoteliers think that the smallscale items will normally be taken as a souvenir but taking the high cost materials such as bathrobes and towels leaves them in a difficult situation. Studies show that even the inventory stock can be stolen abroad. The guests especially have taken towels, bathrobes, curtains, bed covers, make-up cotton, shower caps, ashtrays, and even a large number of goods such as television. This situation is very uncomfortable for hotels, and they look for ways to prevent the theft. A Turkish inventor offers a solution for the common problem of the hotels in the world. Used in textile products before Ustek RFID Solutions Company has brought in an important project to prevent the loss of goods in hotels new. They can follow easily where the stolen goods are thanks to tracking system with chip. The cycle of textile between hotel and laundry room has been followed by the system, which the textile products have been followed initially. Thanks to high-tech tracking of merchandise can be developed easily. . With minor changes of the infrastructure hotels can easily follow not only textiles but also all their valuables. Solution-focused The system runs by inserting the radio-frequency smart chip to objects with the detection of the reader antennas, which are placed in strategic areas in the hotel. In this way, where the hotel products and about to exit through which door are can be followed easily. Giving information about the system Kutluhan Usta said that,” he door can be followed easily. The system provides information about the Master Kutluhan, "We have developed the RFTT (Radio Frequency Textile Monitoring) system for industrial laundry system primarily. In time we mind it to use in other sectors. We have developed a solution for following all things of the hotels and restaurants and forgetting their troubles at the end of the project.” Even TV and vase can be traced Stating that being used in textile products initially the system has been used in other goods of hotels successfully now Usta said that, “We are able to follow other precious materials of hotels by changing the type of
26
Hi-Tech Kasım’11
chips and using the same data base and the communications. We can keep track televisions, phone, and the vase. In case of moving the materials in the area, where our recipients are there, we get a signal, which acts as they go through.” Chip is insensible of anyone Declaring that they place the chips in the interior of items and anyone can not be immediately noticed due to adhesion of the products and be very small Usta said: "The products are washed and ironed. The stolen goods can be traced with the help of a monitor screen. " It is proof even in textiles Mentioning that the hotels and restaurants forgot their troubles with RFTT System Usta said that, “We test our chips up to 300 washes. This figure is even higher than that of textile life.” Great interest for patented product from abroad! Warning about that this product has been invented by others in recent days spreading rumors by someone Usta said that, “We as a company of the RFID solutions we have been worked on this product sine 2006 and we started to use this product in the market in 2009. We continue to develop everyday. Many companies from abroad want information from us about it. Interestingly, being developed with our knowledge and technologies in the world the applications are recognized as a foreign innovation in the Turkish press. We have a patent under the multi-readhead in intensive environments. We can provide to detect UHF chips of the cramped volumes such as the dirty sacks, luggage, and containers thanks to this patented technique elementarily.” Clothes can be count easily Talking about that they developed the RFTT system for family-owned laundries initially Usta said that, “In this way We trace all linens such as bathrobes, towels and sheets. We can realize dirty / clean delivery of hands thanks to the devices, which we put in hotel, within seconds, and error-free and we share the information we collect over the web with all of our customers live. Our customers can follow active (real) inventory, the age of bathing products, and all losses elementarily.” Hotels lead the guests to stop or not! Commenting that the hotel managers say nothing for small items, which is taken out of the hotel, Usta said that “Of course, the decision is up to the hotel. Whether they stop and ask for their belongings from the guests or they do not say anything. We see the both application in the sector.”
26
Gündem
Ergül Teknik Anahtar teslim tesisler yapıyor Endüstriyel soğutma ve mutfak sektörünün tanındık firmalarından Ergül Teknik kaliteli ürerimi en iyi teknoloji ile geliştirerek projeden montaja komple hizmeti ile müşteri memnuniyetini sağlamayı hedefliyor. Sektörün ihtiyaç duyduğu her türlü ekipman ve yardımcı malzemeyi tüketicilerine servis kalitesiyle sunuyor Münevver Çakırtaş
Ergül Teknik Soğutma ve Mutfak Dekorasyon San. İth. İhr. İhr. Ltd. Şti, kalifiye ekibi, tasarımcı, öncü ve yenilikçi yapısı, üretimde ve hizmette kalite prensibi, satış sonrası etkin ve hızlı servis anlayışı ile sektörün lider sanayi kuruluşlarının başında geliyor. Ege Bölgesinde “Endüstriyel Soğutma ve Mutfak Sektörünün” lider firmaları arasında yer alan Ergül Teknik, kaliteli üretimi en iyi teknoloji ile geliştirerek projeden montaja komple hizmeti ile müşteri memnuniyetini sağlamayı ve pazar payını artırmayı hedefliyor. Sektörün ihtiyaç duyduğu her türlü ekipman ve yardımcı malzemeyi tüketicilerine servis kalitesiyle sunuyor.
Kaliteden ödün vermiyor Her geçen gün daha iyi bir ürün üretmek amacıyla yola çıkan Ergül Teknik, işletme vizyonu doğrultusunda kalite standardından ödün vermeksizin müşterilerinin değişen ve gelişen istek ve ihtiyaçlarını karşılamayı amaç ediniyor. Hedefleri
28
Hi-Tech Kasım’11
doğrultusunda gelişmeye yönelik yeni yatırımlar yapıp rakip ürünlerin müşteriye maliyetinden daha fazla olmayan maliyetle üretim kapasite ve verimliliğini arttırmak ve dolayısıyla müşterilerinin özgün ve kullanışlı tasarımlar oluşturmak, üretilen ürünlerin de yasal gereklilikler çerçevesinde temel sağlık ve güvenlik normlarına, hijyenik ve çevre koşullarına uygunluğu konusunda üretimleri arttırmak için çeşitli çalışmaları yürütüyor. Kalite yönetim sistemini ISO 9001:2008 standartlarının gereklerini yerine getirecek şekilde dökümante edip belgeliyor. Hedeflenen kalite için önleyici yöntemler üzerinde yoğunlaşıyor.
28
Gündem iş günü tasarım hazırlıyor. Tasarımda dış çephe, iç tasarım, aydınlatma, mobilya, cihazların ‘HACCP’ gıda tüzüğüne uygun yerleşim planı yapılıyor. Üç boyutlu görsel çizimlerle müşteriye hiçbir ücret alınmadan sunuluyor. Ürünler ve işler teknik dökümanlı fiyatlandırılıyor.
Ürün yelpazesi geniş
Yeniliklerine devam ediyor Sürekli gelişmek için gerekli yatırımlara kaynak yaratmak da işletme için esas prensipler arasında gören Ergül Teknik, yenilikçi yaklaşımları cesaretlendirip gerekli eğitimleri gerçekleştirerek çalışanlarının, müşterilerinin ve kuruluş dışı işbirlikçilerinin uzun vadeliliğini sağlayarak hedef alınan pazarlarda gelişip büyümeyi hedefliyor. Tedarikçilerinden müşterilerine kadar olan süreçte portföyünün geliştirilmesi ve mevcut portföyünü oluşturan şirket ve bireylerin, sunduğu ürün ve hizmet beklentilerinin güvenirliliğini yüksek performansta ve sürekli kılmayı taahhüt ediyor.
Güçlü bir kadrosu var Şirketin yurt içinde ve yurt dışında deneyimli mimar ve mühendis ekibiyle anahtar teslim tesisler yapılabiliyor. Bir tasarım grubu olan Ergül Teknik, müşterilerin hayalini gerçekleştiriyor. 50 kişiyi aşkın kadrosuyla kafeteryalar, imbis, bistro, dart cafeler, fast food restoranlar, kebapçılar, pizzacılar, oteller, moteller, tatil köyleri, pastaneler, unlu mamülleri, baklavacılar, sütlü tatlı yerleri, döner eti işleme fabrikaları, et entegre tesisleri, soğuk hava odaları, buz fabrikaları hayata geçirdiği iş kolları arasında bulunuyor.
Pasta Teşhir Buzdolabı, unlu mamul reyonları, şarküteri buzdolapları, market reyonları, kasap reyonları, sütlükler, balık teşhir buzdolapları, salat barlar, pizza hazırlık buzdolapları, soğuk hava depoları, depo tipi soğutucular, tezgah tipi buzdolapları, şık ve dekoratif şarap buzdolapları, buz makineleri, derin dondurucular, dikey şişe soğutucular, komple bar ekipmanları, fast food pişirici cihazları ve endüstriyel sektörün ihtiyaç duyduğu bir çok ürün firmanın ürün yelpazesinde bulunuyor.
Kimlerle çalışıyor? Ergül Teknik, birçok seçkin markanın bayiliklerini de yapıyor. Öztiryakiler, İnoksan, Çözüm, Empero, Winterhalter, Fagor, Abt Desmon, Maya, Baster, Uğur, Özay( Cambro), Türkay Plastik, Teknogrand, Sevel, Framec, Yılmaz, Yazıcılar, Senur, Yürük, MSG, Atalay, EGS, Metalsan, Kalitegaz, Mataş, Günsa, Yüksel ( Portashelf ).
Neden Ergül Teknik? Müşteri satın aldığı ya da kiraladığı mekanı gelip Ergül Teknik’e anlatıyor, ne iş yapmak istediğini söylüyor ve adresini veriyor. Ergül Teknik’İn deneyimli mimar ve ekibi müşterinin mekânına gidip mekanı görüyor ve ölçüyü alıyor. Mevcut durumun fotoğraflarını çekiyor. Ofise gelip yaklaşık 2
Hi-Tech Kasım’11
29
Gündem
Unilever Food Solutions, Antalya’ya Verdiği Sözü Yerine Getirdi Münevver Çakırtaş
Solutions, sektör ün od Fo r ve le ni U i et rk şi lider Ev dışı gıda sektör ünün e sunduğu bilgi paylaşım in et zm hi n ni ri lle ne yo es alya’da açtı. nt A gelişimi için mutfak prof ni si be şu ci in ik a nr tanbul’dan so merkezi Chef’Inn’in, İs Türkiye’de 65 bin müşteriye hizmet götüren Unilever Food Solutions, ev dışı gıda sektörünün gelişimini desteklemek amacıyla gerçekleştirdiği yatırımlara bir yenisini ekleyerek, mutfak profesyonellerine yönelik bilgi paylaşım merkezi Chef’Inn’i İstanbul’dan sonra Antalya’da hayata geçirdi. Sektöre liderlik eden şefleri, yiyecek-içecek yöneticilerini ve sektör temsilcilerini, gastronomik etkinliklerle bir araya getirecek olan Chef’Inn Antalya şubesinin açılışı sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Sektörün öncüleri katıldı Açılış konuşmasını Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya, Kafkasya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan’ın yaptığı törene, Unilever Food Solutions Dünya Başkan Yardımcısı Hiro Athanassiou ve Unilever Türkiye CEO’su, Unilever Rusya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Başkan Yardımcısı İzzet Karaca da katıldı. Konuşmaların ardından, İtalyan mutfağının yeni aşçılık temsilcisi olarak bilinen dünyaca ünlü İtalyan Şef Gianfranco Chiarini ve gastronomi-
30
Hi-Tech Kasım’11
ye yoğun ilgisiyle bilinen vurmalı çalgılar ustası Ayhan Sicimoğlu’nun birlikte gerçekleştirdikleri “Sihir” temalı, son gastronomi trendlerini sergiledikleri mutfak şovu izleyenlerin beğenisini kazandı.
Ev dışı gıda sektörüne değer katıyor Sunduğu profesyonel malzemeler, hizmetler ve yaptığı yatırımlarla ev dışı gıda sektörüne değer katan Unilever Food Solutions’ın Chef’Inn Antalya şubesi açılışında konuşan Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya, Kafkasya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, “Şefler için bilgi ve deneyim paylaşım merkezi olan Chef’Inn’i İstanbul’dan sonra Antalya’da açmanın gurunu yaşıyoruz. Böylece, Ocak 2011’de Antalya’da 3. Altın Kep Aşçılar Yarışması’nda vermiş olduğum sözü yerine getiriyoruz. O gün yaptığım konuşmada, Chef ’Inn Antalya ile Akdeniz Bölgesi’ndeki şeflere ulaşma sözü vermiştim. Sözümüzü bir yıl dolmadan gerçekleştirebildiğimiz için çok mutluyuz” dedi.
Gündem
Yatırımlar sürecek
Her gün ilham kaynağınız!
Açılış töreninde söz alan Unilever Food Solutions Dünya Başkan Yardımcısı Hiro Athanassiou, Chef’Inn Antalya’nın açılışı nedeniyle Türkiye’de olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken, “Türkiye, dünyada gelişen ve büyüyen bir pazar. Unilever Food Solutions globalde de en hızlı büyüyen ülke ve bizim için de büyük önem taşıyor. Lider olmanın sorumluluğu ile 2008’de İstanbul’da açılan ve ev dışı gıda sektöründe bir ilk olan Chef’Inn yatırımını devam ettiriyoruz. Türkiye ekibimizin bu misyonu ileriye taşıyarak farklı Chef’Inn şubeleri ile sektöre yaptığı katkıyı arttıracağına inanıyorum” görüşünü belirtti.
74 ülkede şefler ve sektör profesyonelleri ile işbirliği içinde olan Unilever Food Solutions, önümüzdeki dönemde de yaptığı her işin merkezine müşterilerini ve onların misafirlerini alarak, global markalarının yanı sıra sunacağı profesyonel hizmetler ile sektörde yatırımlarına devam etmeyi hedeflerken, ‘her gün ilham kaynağınız’ parolasıyla mutfak ve beslenme konularında iş ortaklarına ilham kaynağı olmaya sürdürmeyi hedefliyor. Hi-Tech Kasım’11
31
Gündem
Bodrum’daki oteller de güvenli otel statüsüne geçti
Diversey Consulting, dünyanın önde gelen otel risk yönetim sistemi firması Check Safety First (CSF) ile işbirliği yaparak “E-Cristal Program” kapsamında Türkiye’de güvenli otel sayısını arttırıyor. Stratejik işbirliği dahilinde son olarak; Palmalife Bodrum Resort & SPA, Yelken SPA & Wellness Hotel, Armonia Holiday Village & SPA, Club Marmara Light House ve Club Marmara Rexene tesisleri Cristal Başarı Sertifikası’nı almaya hak kazandı. Oteller, Cristal Güvenli Otel kategorisine girerek, sadece güvenli otellerin yer aldığı www.checksafetyfirst.com sitesinde tanıtılmaya başladı. Turizm sektörü-
32
Hi-Tech Kasım’11
nün tek güvenli otel bilgi bankası olan siteyi, tüm dünyadan tur operatörlerinin yanı sıra her yıl 4 milyondan fazla turist ziyaret ediyor. Tüm dünyada 1800 seçkin otelin kullandığı, müşteri ve marka güvenliğini korumaya yönelik olarak geliştirilmiş bir risk yönetim sistemi olan E-Cristal Programı’na, sadece altyapı, operasyon ve dokümantasyon alanlarında uluslararası gıda güvenliği ve hijyen standartlarını karşılayan oteller dahil ediliyor. Bu otelleri tercih eden tur operatörleri ve tatilciler güven ve huzur dolu, sorunsuz bir tatil deneyimi yaşayacaklarına emin oluyor.
Gündem
Münevver Çakırtaş
Sealed Air’ın iş birimi Diversey’in gıda güvenliği ve risk yönetim sistemi “E-Cristal Programı” ile Bodrum’daki oteller de güvenli otel statüsüne geçti. Palmalife Bodrum Resort & SPA, Yelken SPA & Wellness Hotel, Armonia Holiday Village & SPA, Club Marmara Light House ve Club Marmara Rexene, Diversey Consulting’in denetim-lerini başarıyla tamamlayarak “Cristal Başarı Sertifikası” almaya değer görüldü. Güvenli turizm merkezi: Türkiye
En üst seviyeye taşımaya çalışıyor
Cristal Sertifikası’nı almaya hak kazanan otelleri kutlayan Diversey Consulting İş Birimi Müdürü İrfan Tümer, E- Cristal Programı ile “güvenli” Türk otellerinin sayısını artırmayı hedeflediklerini açıkladı. Tümer yaptığı açıklamada, “Ülkemizdeki Cristal sertifikalı otellerin artarak Türk turizminin küresel alanda rekabetine ivme kazandırması, Sealed Air’in iş birimi Diversey olarak ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun da göstergesidir. E- Cristal Programı kapsamında, ülkemiz otellerini dünya genelinde seyahat eden tatilcilere ve tur rehberlerine başarıyla tanıtıyoruz” dedi.
Tümer, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Türkiye’ye dünyanın dört bir yanından gelen misafirler, artık konaklayacakları otelleri sadece konfor ve hizmet konusunda değil, ayrıca gıda, su ve müşteri güvenliği konularında da değerlendiriyor. Otele girdikleri andan itibaren aileleri için mükemmel bir konfor, hizmet ve kusursuz bir gıda güvenliği, su güvenliği ve müşteri güvenliği uygulamaları talep ediyorlar. Biz de E- Cristal programı ile otellerimizi müşteri güvenliği konseptinde kusursuz hale getirerek dünyanın en güvenli otelleri klasmanında en üst seviyeye taşımayı hedefliyoruz” Hi-Tech Kasım’11
33
Gündem
Enta Sektörde Yeni Bir
Çığır Açmaya Hazırlanıyor Çeyrek asırdır otel, restoran, hastane, konut ve ofislere yönelik olarak dünya pazarının en kaliteli marka ve ürünlerinin pazarlama ve satışını yapan ENTA, Dometic tarafından geliştirilen Fuzzy Logic ile minibar dünyasında yeni bir çığır açmaya hazırlanıyor. ENTA, Dometıc Minibarlarda yeni teknoloji Fuzzy Logıc Sistemi ile otel, hastane, konut ve ofislerde enerji tasarrufu dönemini başlattı. Enta AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Nazım Çınar yüksek Alman teknolojisi ile üretilen Dometic’in yeni yüzde 80 enerji tasarruflu Fuzzy Logic sistemli minibarlarının, 25 yıl servis ve yedek parçaya ihtiyaç duymadan çalıştığını belirtti. Beyaz eşya ve otel- hastane ekipmanları üreticisi olan Elektrolux birkaç yıl önce, minibar ve minikasa operasyonlarını, fabrikalarıyla birlikte Dometic’e devretmişti. Dometic, Electrolux’un minibar ve mini kasalarını yeniden üretti. Yüksek alman teknolojisi, özel tasarımı ve her ortama uygun geniş model-ürün yelpazesi ile Almanya’da üretilen kullanıcı dostu Dometic ürünleri, kısa süre içinde, dünya pazarının yüzde 92’sini kapsar hale geldi. Dometic, sektörün bir numaralı oyuncusu olan Electrolux’ten devraldığı kalite ve güvenirliği başarılı bir şekilde sürdürdü.
Yedek malzemeye ihtiyaç duyulmuyor Dometic son olarak, dünyanın en yüksek enerji tasarruflu çevre dostu ürünlerini yaratarak, minibar dünyasının seyrini değiştirdi. Dometic’in ürünlerini Türkiye’ye getiren Enta A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Nazım Çınar, Dometic’in yeni teknolojisi Fuzzy Logic ’in, Electrolux zamanından beri gelen üstün minibar teknolojisinin zirve noktası olduğunu dile getirdi. Çınar şunları söyledi: “Aslında Electrolux-Dome-
34
Hi-Tech Kasım’11
tic çizgisi öncelikle minibarın mucidi olarak bilinir. Otel ve hastane ekipmanları sektöründe, her koşulda ve en sıcak iklimlerde sessiz ve titreşimsiz çalışarak mükemmel soğutan çift sensörlü ürünleri ile Electrolux haklı bir şöhret kazanmıştır. Bu ürünler onlarca 5 yıldızlı otelde 25 yıldır hemen hemen hiç servis ve yedek parça ihtiyacı duymadan çalışmaktadır. Şimdi de, Dometic’in yeniden yarattığı minibarlar Fuzzy Logic ile enerji tasarrufu kavramını bu sektöre sokarak devrim yaratacağız. Ürünlerimiz yine çift sensörlü, sessiz ve titreşimsiz olacak, buna ek olarak da çok düşük bir enerji tüketimiyle çalışacak.”
Garantili servis hizmeti Çınar, sektörün bir numaralı oyuncusu olarak, 1986 yılında Günaş-Electrolux olarak başlattıkları otel ve hastane ekipman ve ürünlerinin satış ve pazarlamasını, 12 yıldır Enta olarak sürdürdüklerini hatırlatarak şu noktayı önemle vurguladı: “ENTA olarak, Türkiye genelinde 35 adet TSE belgeli servisimizle, ürünlerimizin montajını yapıyoruz, satış sonrası garantili servis hizmetlerini veriyoruz. Dometic ve Aliseo markalarını, Türkiye dışında, Kıbrıs, Türki Cumhuriyetler, Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve müteahhitlerimizin iş aldıkları bir çok ülkede pazarlıyor, satıyor ve servis hizmetlerimizle destekliyoruz.”
34
Gündem
Çayımızı Dünya tanıyacak! 36
Hi-Tech Kasım’11
Gündem
Çay işletmeleri Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu 75 bin ton kuru çay sattıklarını söyleyerek “Çayımızı Dünya tanıyacak” dedi.
Hi-Tech Kasım’11
37
Gündem ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Türk çayını dünyaya daha fazla tanıtmaları gerektiğini, bunun anahtarının da organik çay olduğunu söyledi. Sütlüoğlu, düzenlediği basın toplantısında, bu yıl 20 Mayıs’ta başladıkları yaş çay kampanyasını 23 Ekim’de Tamamladıklarını anlattı. Birinci sürgünde 238 bin ton, ikinci sürgünde 233 bin ton, üçüncü sürgünde de 182 bin ton olmak üzere 653 bin ton civarında yaş çay satın aldıklarını bildiren Sütlüoğlu, “Bu da son dönemlerdeki en yüksek alım yapılan yıllardan birisi oldu. Aldığımız yaş çayın bedelini üreticilere bir sonraki ay ödedik. Şu an sadece Ekim ayında aldığımız 34 bin ton yaş çayın bedeli olan 33 milyon lira kaldı. Bunu da bu ay içinde ödemeyi planlıyoruz. Bugüne kadar üreticilere 606 milyon lira civarında ödeme yaptık” şeklinde konuştu.
Vatandaşın mağduriyetini önledik Sezona, yaş çayın tüm bölgelerde aynı anda gelmesinden dolayı sorunlu başlanıldığını, çay tarihinde bunun ilk kez olduğunu anlatan Sütlüoğlu, şunları söyledi: “Bu nedenle üreticilerimiz zor durumda kaldı. Özel sektördeki bazı firmalar vatandaşın bu zor durumundan faydalanmaya çalıştı. Fiyatı düşürdü, çay almamaya başladı. Bunun için biz de kotaları ÇAYKUR tarihinin en yüksek seviyesine çıkararak vatandaşın mağduriyetini önlemek istedik. Bütçemizi 60 bin ton kadar aştık. Vatandaşın sorununu çözmek için üretici lehine fedakârlık yaptık. Üreticilerimize fırsatçılara fırsat vermemeleri, çaylarını alacağımızı söyledik. Böylece birinci sürgünü en az sancı ile atlattık. İkinci ve üçüncü sürgün ise daha rahat geçti. Özel sektör birinci sürgünde 216 bin ton, ikinci sürgünde ise 211 bin ton civarında yaş çay aldı. Son sürgünün rakamları ise henüz belli değil.”
Çayın tanıtımı için tüm fuarlara katılıyoruz! Bu yıl 120 bin ton civarında kuru çay ürettiklerini, şu anda 107 bin ton civarında kuru çay stokları olduğunu ifade eden Sütlüoğlu, “Bu yıl şu ana kadar 76 bin ton kuru çay sattık. Randımanımız son yıllarda ortalama 18 civarında gerçekleşiyor. Bu yıl da tam olarak belli olmamasına rağmen 18’in üzerinde olacağını tahmin ediyoruz” dedi. Sütlüoğlu çayın tanıtımı için tüm fuarlara katılmaya çalıştıklarını, bu yıl şu ana kadar yurt içinde 12 fuara katıldıklarını dile getirerek, “Ayrıca çok sayıda da festival, tanıtım günü ve etkinliğe katıldık. Simav’da meydana gelen depremde 2 seyyar tanıtım tırımızı bölgeye gönderdik. Son olarak da Van`da meydana gelen deprem nedeniyle tanıtım tırlarını Van ve Erciş’e gönderdik. Tanıtım tırlarımız Erciş`te 2 ayrı çadır kentte hizmet vermeye devam ediyor. İkram ettiğimiz sıcak çayla depremzedelerimizin içini ısıtmaya çalışıyoruz” dedi.
Sürekli bilgilendirme yapacaklar ÇAYKUR`un kadrolu olarak bin 255 memur, 3 bin 241 işçisi
38
Hi-Tech Kasım’11
Gündem olduğunu, ayrıca 7 bin 997 de mevsimlik işçi olmak üzere toplam 12 bin 493 çalışanı olduğunu belirten Sütlüoğlu, şunları kaydetti: “Yaptığımız çalışmalarla 205 bin üreticimizden 195 bininin cep telefonu numarasını aldık. Böylece müstahsillerimizle ilgili konularda bilgilendirme yapıyoruz. Diğer müstahsillerimizin de cep telefonu numaralarını bize ulaştırmasını istiyoruz. Çünkü yapacağımız her türlü çalışmada kendilerine ulaşacağız. Ayrıca Beyaz Masa Projesi’ni hayata geçireceğiz. Üretici, tüketici ve çalışan gibi tüm kesimleri içine alacak proje çalışmalarını gelecek sezon başında faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Kurban Bayramından sonra da sosyal medyada da etkin olarak yer alacağız.”
Güçlü bir markayız Genel Müdür Sütlüoğlu, şu anda 6 bin 600 civarında olan günlük kapasitelerini 7 bin 400 tona çıkartmayı planladıklarını kaydetti. Sütlüoğlu, “Paketleme fabrikasının taşınması, yeni yeşil çay fabrikaları kurulması çalışmaları var. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile dış pazarların damak tadına uygun çaylar üretmek için çalışma da yapmak istiyoruz. Ancak bunun için prosedürlerin tamamlanması gerekir. Çünkü bir kamu kuruluşuyuz. ÇAYKUR, Türkiye’nin güçlü bir markasıdır. Ama dünyaya daha fazla tanıtmamız gerekiyor. Bunun anahtarı da organik çaydır. Bölgemiz organik çay üretimi için oldukça uygun. Çayımızda zararlı böcekler olmadığı için kimyasal mücadeleye gerek olmuyor. Bunun için de çayımızda kimyasal maddeler olmuyor. Kimyasal gübreden de vazgeçtiğimiz organik gübre kullandığımızda organik üretime geçmiş olacağız. Organik gübre üretimi için çay atıklarını kullanmak için çalışmalarımız sürüyor”
Kaçak çaylarda zararlı madde var mı? Kaçak çaylarda birçok zararlı madde olduğunu, bunların ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını vurgulayan Sütlüoğlu, “Bunu vatandaşlarımıza anlatmalıyız. Çaydaki pestisit kalıntıları ölümcül sağlık sorunlarına yol açıyor. Oysa bizim ürettiğimiz çayda böyle bir sorun yok. Bunu vatandaşlarımıza iyi anlatmalıyız” dedi. Ellerindeki çayın tamamını satamadıklarını, bu nedenle stok baskısı oluştuğunu kaydeden Sütlüoğlu, “Bunun için iç pazarımızı artırmak, aynı zamanda da yurt dışına açılmamız gerekiyor. Bunlarla ilgili ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Ancak bunlar bir anda olacak işler değil. Sonuç almak uzun zaman alır. Çayımızı sıradan bir ürün olmanın dışına çıkarmalıyız. Bu nedenle pazarlama konusuna ağırlık vereceğiz” ifadesini kullandı.
Doku laboratuarı kurulacak Sütlüoğlu, sektörle ilgili doku kültürü laboratuvarı oluşturma çalışmaları yürüttüklerini, burada yeni ve daha kaliteli fidan üretimi yapılacağını, böylece ileriye yönelik çaylık alanların kaliteli fidanlarla değiştirilmesi yönünde çalışma yapılabileceğini kaydetti.
Hi-Tech Kasım’11
39
Gündem
En iyi pişirme teknolojisi
Türkiye’de! Endüstriyel yemek pişirme fırınlarının dünyadaki pazar lideri olan Rational, yeni SelfCooking Center® whitefficiency® ürününü pazara sundu. Rational, şimdiye kadar ulaşılamamış bir pişirme performansının, yüksek pişirme kalitesinin, belirgin olarak genişletilmiş uygulama yelpazesinin, raf yüklemelerinde esnek davranma imkânının ve enerji, su ve zamanın daha tasarruflu kullanımının sözünü verdi. Patentli olan HiDensitiyControl ve Efficient LevelControl en belirgin yenilikleri olduğu bildirildi. HiDensityControl, ürünün pişirme durumuna göre nem ve sıcaklık oranlarını kesin olarak belirliyor ve ihtiyaç duyulan noktalara tam olarak ulaşmasını sağlıyor. Bu sayede uygulama yelpazesi maksimum seviyeye ulaşıyor ve geleneksel kombi pişiricilere göre yüzde 30 daha fazla ürün pişirmeyi, üretimde yüzde 30 zaman tasarrufunu ve yüzde 20 daha az enerji tüketimini sağlıyor.
Karışık yükleme özelliği var Farklı yemeklerin aynı anda yüklenerek beraber pişirilmelerini sağlayan akıllı karışık yükleme özelliği ile yemek üretiminde ve servisinde önemli çalışmalara imza attı. Efficient LevelControl, hangi yemeklerin birlikte pişirilebileceğini biliyor ve buna ilişkin önerileri kullanıcıya sunuyor. Efficient LevelControl, cihaz yükleme kapasitesini yükselterek aynı yemek kalitesini daha kısa üretim süresinde sağlıyor.
Kimyasal ve enerji tasarrufu sağlıyor Patentli kontrol sistemi olan SelfCookingControl tamamen yeniden yapılandırıldı. Sayısız yeni ve akıllı pişirme süreçleri, kullanım yelpazesini genişletiyor. SelfCookingControl tam anlamıyla yeni bir esneklik ve kullanım kolaylığı sağlıyor. Bu sayede mevcut olan teknolojik imkânların tümünü kullanarak, her zaman yüksek kalitede sonuçları garanti ediyor. Yeni
40
Hi-Tech Kasım’11
nesil CareControl cihazın temizlik ve bakım ihtiyacını otomatik olarak tespit ediyor ve en uygun temizlik seviyesini öneriyor. Geleneksel otomatik yıkama programlarına göre yüzde 40’a varan kimyasal ve enerji tasarrufu sağlıyor.
ÖZELLİKLERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR HiDensityControl® - Minimum Tüketimle Maksimum Verimliliği garanti ediyor. Patentli HiDensityControl ile Rational, her zaman olduğu gibi profesyonel mutfaklarda en önemli noktaya odaklanıyor. HiDensityControl’daki yenilik, patentli dinamik hava karıştırıcısıdır. Fan hızı farklı değerlerde hassas olarak ayarlanabilir ve bu sayede pişirme kabinindeki hava hızı akıllıca ve gerektiğinde değişken olacak şekilde kumanda ediliyor. HiDensityControl, yüksek etkili nem alımından ve yüksek derecede buhar doygunluğu sağlayan yeni güçlü buhar jeneratörü tarafınca destekleniyor.
YEMEK SERVİSİNİ DAHA VERİMLİ KILIYOR Yeni Efficient LevelControl özelliği, yemek üretimini ve yemek servisini daha da verimli kılıyor. SelfCooking Center® whitefficiency® için tasarlanmış. SelfCookingCenter® whitefficiency®'nin kullanımı çok basittir. Sürekli bilgisini arttırarak kendini kullanıcının isteklerine ve tercihlerine göre otomatik olarak değiştiriyor. Yeni nesil CareControl sisteminin geliştirilmesinde özellikle ekonomik çözümler sunmasına özen gösteriliyor. CareControl sistemi, SelfCookingCenter’in ne kadar kullanıldığını algılıyor ve buna uygun temizlik programı önerisinde bulunuyor. Şeflerin şirketi olan Rational, şefler için çalışıyor. Doğal olarak Rational, renk olarak saflığın, temizliğin, parlaklığın, odaklanmanın ve kararlılığın rengini temsil eden Beyazı seçmiş.
40
Gündem Beşler Makarna, çok önemli bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü ile işbirliği içerisinde, 2 yıl boyunca araştırmageliştirme faaliyetleri sonucunda glutensiz makarnayı piyasaya sunduklarını açıkladı. Münevver Çakırtaş
Glutensiz makarna
çölyak hastalarının yüzünü güldürecek Beşler Makarna, Gluten proteini içeren ürünleri tüketemeyen Çölyak hastaları için, Türkiye’de ilk kez Glutensiz Makarna üretti. Beşler A La Turca Macaroni Restaurant’ta konuya ilişkin bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya, Beşler Makarna Genel Müdürü Kemal Çakmak, Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Derya Ukav ve Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Prof.Dr. Şenol İbanoğlu katıldı. Beşler Makarna Genel Müdürü Kemal Çakmak yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Beşler Makarna olarak, toplum sağlığının iyileştirilmesine katkı sağlamak için çalışıyoruz. Bugün burada, Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor olmanın heyecanını yaşıyoruz. Çölyak hastaları için ürettiğimiz Glutensiz Makarnayı sizlere sunmaktan büyük gurur ve mutluluk duyuyorum. Makarnada en üst kaliteyi tüketiciye sunduğumuz, kutulu Premium ürünümüz olan Santa Sophia’nın ardından; Glutensiz Makarna ile sektöre bir kez daha öncülük etmenin sevincini yaşıyoruz”
Yüzde 50 daha ucuza alınabilecek Çakmak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çölyak hastalarının makarna yiyebilmeleri için, Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü ile işbirliği içerisinde, 2 yıl boyunca araştırma-geliştirme faaliyetleri yürüttük. Sağlıklı, besleyici, lezzetli bir gıda olan makarnanın, hepimizin hakkı olduğuna inanıyoruz. Beşler Glutensiz Makarnayı, çölyak hastaları-
nın yaşam kalitesini artırmak; kısıtlı yemek seçeneklerini zenginleştirmek amacıyla, toplumsal sorumluluk anlayışımız doğrultusunda ürettik. Çölyaklıların, Beşler Glutensiz Makarna’yı ithal ürünlere kıyasla %50 daha ucuz fiyatla tüketebilecek olmaları da projemizin önemini artırmaktadır. İnanıyorum ki Beşler Glutensiz Makarna, yakın zamanda çölyak hastası vatandaşlarımızın beğenisini kazanacak ve sofralarında yer alacaktır. Projemizde emeği bulunan Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'ne ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum."
Çölyak hastaları sevinçli Çölyakla Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Derya Ukav ise Beşler Makarna yöneticilerine teşekkür ederek, "Bu makarna çölyak hastaları için birinci derece besin kaynağıdır. Beşler Makarna bu konuda Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi. Bundan sonra glutensiz makarna Türk sofralarında yerini alacak. Glütensiz yaşam zor bir yaşamdır. Çünkü bu yaşam ömür boyu sürüyor. Tamamen buğday, arpa, çavdar ve yulafta bulunan proteinden mahrum yaşanıyor. Bu ne demek; soframızın en baş besin kaynağı olan ekmek, makarna ve hamur işlerinden tamamen mahrumsunuz. Ama artık Beşler sayesinde Türk sofralarında glütensiz makarna bulunacak. Türk kültüründe yer alan bu makarnayı çölyak hastaları da tüketebilecek" diye konuştu. Hi-Tech Kasım’11
41
Gündem
! r o y ü t ü y ü B f e d e H Derin Bu sene 40. yılını kutlayan Derin’de yeni bir dönem başlıyor. Uzun yıllar başarılı bir aile şirketi olarak, ulusal ve uluslararası arenada başarılara imza atan Derin, geçtiğimiz günlerde önemli bir adım atarak AHK Interiors’ın iştirakiyle anonim ortaklığa dönüştü. Modern mobilya tasarımı ve üretimi alanında global başarılarıyla köklü bir yer edinen Derin; otel, hastane, ofis ve ev projelerinde AHK Interiors’ın üretim gücünü arkasına alarak güçlü bir yapıya bürünüyor. Derin, kurumsal yapısında ve mevcut fiziki yapılanmasında herhangi bir değişikliğe gitmeden, 40 yıl sonra gelen ortaklık ile vizyoner kimliğini pekiştirmeyi hedefliyor. Derin, dünya tasarım platformlarında bugüne kadar gerçekleştirdiği fuar ve sergi katılımları ile çağdaş mobilya markası olarak önemli bir konuma sahip.
Markanın bilinirliği artacak Bugüne kadar mobilya alanında sunduğu ürünler ve hizmetlere devam edecek olan Derin, AHK Interiors ile gerçekleştirdiği ortaklık vasıtasıyla mimarların ve iç mimarların çözüm ortağı olarak daha büyük çaplı projelerde de yer alabilecek üretim potansiyeline kavuşuyor. Artık dünyanın birçok noktasında mobilyalarıyla daha da aktif bir biçimde bulunacak Derin’in ortakları, AHK Interiors Yönetim Kuru-
42
Hi-Tech Kasım’11
lu Başkanı Haldun Kilit ve Derin Sarıyer dünyanın tasarım odaklı mobilya platformlarında hem temsilcilikleriyle hem de proje üretimleriyle markanın etkinliğini daha da yükseltmeyi hedefliyorlar.
İki önemli kuruluş 1971 yılında Aziz Sarıyer tarafından kurulan Derin, 2000 yılında Derin Sarıyer’in de katılımıyla mobilya ve tasarım yolculuğuna dünyaya açılarak devam etti. Modern mobilya alanlarında uluslararası bir yer edinen Derin markası 2011’de 40. kuruluş yılına girdi. AHK Interiors, Sabit ve hareketli mobilya üretimi, proje yönetimi ve uygulamaları alanlarında uluslar arası proje üretimlerine imza atan AHK Interiors Contract Furniture 1996 yılında kuruldu. Antalya merkezli firma, “AHK Interior Design Contracting” adı altında otel, yaşam alanı, konut, ofis, kurumsal yapı ve iş merkezi gibi farklı mekan ve yapıların anahtar teslimi ince yapı işlerini yürütmekte ve iç mimari uygulamalarda danışmanlık hizmeti veriyor.
42
Turizm
& Otelcilik
r a l n a r o r t o s y i e n r e ve ill
k r e ş e l l a l e r t O nala ay
44
Hi-Tech Kasım’11
Turizm
& Otelcilik
İnsanoğlunun kendini görme isteğiyle başlayan bu binlerce yıllık yolculuk Anadolu'nun ortasından, modern ayna, astronomi bilimi ve teleskoplar sayesinde uzaya ulaştı. Ünlü dekoratör Merter Tatver, aynanın tasarımdaki önemini anlatan yazı kaleme aldı.
Hi-Tech Kasım’11
45
Turizm
& Otelcilik
Yüz yıllar boyunca ayna sanatın çeşitli alanlarında kullanılmıştır. Özellikle resim sanatında, ressamlar aynayı hem tekniklerinde kullanmış hem de aynaya çeşitli anlamlar yükleyerek tablolarında yer vermişlerdir. Çağdaş tasarımdan ve ayna kullanımın örneklerinden bahsetmek gerekirse belki de ilk akla gelen isimlerden biri Philippe Starck olur. Starck çeşitli markalar için çeşitli aynalar tasarlamıştır. Bu aynalardan biri Fiam için tasarladığı 'Caadre' aynasıdır. Bir diğer örnek olaraksa yine çağımızın çok önemli tasarımcılarından Karim Rashid'in Kirie aynasını verebiliriz. Karim Rashid'in aynayı bir iç mekanda, bir otelde kullanmasına da Almanya Bremen'de olan Prize Otel'i örnek gösterebiliriz. Burada Rashid aynayı hem otel odasında hem de odanın banyosunda kullanmıştır. Banyoda misafirlerin kendilerini görmesi amacıyla duvarda, lavabonun üstünde kullanmıştır. Oda da ise duvarda dekoratif amaçlı ve ayrıca televizyon ünitesinin malzemesi olarak ayna kullanmıştır. Son olarak da yine önemli çağdaş
46
Hi-Tech Kasım’11
tasarımcılardan Nada Nasrallah ve Christian Horner'ın tasarladığı Dorian aynasını ve Mirrko 3B aynasını örnek verebiliriz. Mirrko 3B aynası her yüzeyinin ayna olması ve duvarda 3 boyutlu bir halde durmasıyla önemli bir dekorasyon objesi olarak kullanılabilir. Pek tabi ki, az önce bahsettiğim ürünlerin dışında ayna başlı başına malzemenin kendisi olarak da mimaride ve dekorasyonda kullanılmaktadır.
AYNANIN OTELLERDEKİ İŞLEVİ Aynalar, otellerde genellikle lobi, fuaye ve odalarda dekorasyon objesi olarak kullanır. Genel olarak her sanatçı otelin iç mimari özeliğine, konumuna göre tasarımlar yapar. Otel klasik ise, klasik ayna formlarından yola çıkılır ve ona göre tasarımlar yapılır. Aynı şekilde modern ise ona göre tasarımlar yapılır veya butik otel ise ona göre tasarımlar yapılmalıdır. Bunun yanında maximalist akımda olduğu gibi çok modern bir koltuk veya kontür yanında oldukça klasik bir ayna veya
Turizm
avize konulabilir. Kısaca özetlenecek olursa; aynanın doğru kullanımı sanatçının mekanla bütünleşerek uygun formu yakalaması, ambians sağlamasıdır.
Aynalarla süslenen oteller Her zaman söylediğim bir söz vardır; bir otelin imzası lobisidir. Müşteri otelin adını zamanla unutabilir ama lobide gördüğü ilginç, akılda kalıcı bir objeyi hiç bir zaman unutmaz Obje, misafirlerin ilk izleniminde yer ettiği zaman, ileride otelde geçirdiği zamanları hatırlamasına yardımcı olur. En önemlisi lobinin iyi ve bilinçli tasarımı otelin kalitesini gösterir. Bu unutulmazlığı sağlamak da işinin ehli sanatçılar ve mimarlar tarafından yapılan tasarımlar ile gerçekleşir. Bu durum hem görsellikle hem de tecrübe ile mümkündür; daha da ötesi sanatçının yetenekleriyle de doğru orantılıdır. Çevremizde oldukça iyi tasarlanmış oteller olduğu gibi, kich otellerde mevcuttur. Bu kötü örneklerin meydana çıkmasının sebebi
& Otelcilik
tasarımcının kabiliyetsizliğinden kaynaklanacağı gibi iyi bir tasarımcının işveren tarafından serbest bırakılmayarak, mesleğine edilen müdahaleden de kaynaklanabilir. Tasarımcının işine müdahale edildiği takdirde ortaya çıkan eser bilinçsiz yapıldığı için çok da hoş olmayan görüntü yaratabilir. Beni en etkileyen otellerden biri İspanya'nın Barselona şehrinde bulunan The Mirror Hotel olmuştur. İngilizce ayna demek olan 'the Mirror' otelinde ayna ana tasarım elemanı ve malzemesi olarak kullanılmıştır. Yansıtıcı özelliğinden dolayı kullanımı çok zor bir malzeme olmasına ve otelin konseptinden ötürü bolca kullanılmasına rağmen tasarımcı bu işin altından kalmış ve ortaya başarılı bir mekan çıkarmıştır. Gerek lobiye gerek odalara bambaşka bir ambiyans getirmiştir; mekanları genişletmiş güncel yaşama adeta eşlik etmiştir. Daha ışıklı ortamlar yarattığı gibi, ışık tasarrufu da sağlamıştır. Yüzeyler daima temiz ve parlak haldedir. Zaman zaman optik yanılmalar ve sürprizler ile dopdoludur. Bilinçli düşünülmüş görüntü Hi-Tech Kasım’11
47
Turizm
& Otelcilik
yansımaları otele bambaşka bir boyut kazandırmıştır. Bu durum şunu gösteriyor ki; ayna bilinçli bir şekilde kullanıldığı taktirde aynı mekana değişik yorumlar getirebilir, mekanın daha alımlı ve zengin görünmesini sağlar.
Dekorasyonun vazgeçilmezi Her dönemde büyük malikenelerde, saraylarda ayna dekorasyonun vazgeçilmez objesi olmuş, bulunduğu mekanda adeta odak noktası konumuna gelmiştir. Daha önce bahsettiğim gibi Versay Sarayı'ndaki Aynalı Galeri buna çok önemli ve de çok bilinen bir örnektir. İran’da ayna sanatı oldukça eskilere dayanmaktadır; bazı camilerin iç yüzeyleri tamamen aynalarla ve ayna reliefleri ile bezenmiştir. Şiraz kentindeki Shah Cheragh Camii buna çok güzel bir örnektir. Kubbe içinde kullanılan renkli rölyefik aynalar caminin ruhani ambiyansına ayrı bir anlam katmaktadır. Günümüzde ise modernitenin getirdiği teknolojik buluşlar aynalara bambaşka bir hayat kazanmıştır.
48
Hi-Tech Kasım’11
Aynalarla yaptığım kişisel tasarımlar Aynalarla yıllar öncesinden haşır neşir olmaya başladım, onun bütün özelliklerini kullanarak hep yeni buluşlar peşine düştüm. Ayna dekorasyonlarımda her zaman çeşitli esprilerle yerini aldı. 80’li yıllarda optik görünümler üzerinde epey çalışmalarda bulundum. Bu teknikle büyük lobilerde eserlerim yerini aldı ayrıca yine aynı teknikle çeşitli oteller lobilerine stand uygulamaları da yaptım. Derinlik algısı yaratan esprileri çeşitli objelerle birlikte kullandım. Bu tasarımsal ilüzyonu çeşitli akımlar etkisinde döşenmiş farklı farklı mekanlara uyguladım. Bu uygulamalar zaman zaman çok klasik bir çalışma olabildiği gibi; Memphis tarzından döşenmiş pop – art bir dekorasyonun şömine üzerinde bir odak noktası da olmuştur. Ayna ve ışık ile elde edilen, sonsuzluğa uzanan bir tünel illuzyonu oluşturan bu espriyi çeşitli iç mekanların duvarlarında ve tavanlarında hatta bazen kapılarında kullanarak değişik, ilgi çekici ve şaşırtıcı ambiyanslar yarattım.
48
Turizm
& Otelcilik
Aynanın mobilyadaki kullanımı
Aynaları üç boyutlu olarak da kullandım. Aynayı üç boyutlu kullanırken artan yansıtıcı yüzey alanları tasarım sürecini zorlaştırırken bir yandan da heyecanlandırdı. Ve sonuç olarak mekan kendisine anlam katan bir tasarımsal dokunuş kazandı.. Kimi zaman da aynanın yansıtıcı bir malzeme olmasının avantajını kullanarak mekanda görsel değeri düşüren ancak taşıyı eleman olmasından dolayı kaldıramadığım kolonları ustalıkla kamufle edip mekândaki diğer hoş detayları bu yüzeye taşıdım. Aynayı yalnız kullandığım gibi başka malzemelerde ekleyerek, zaman zaman ışık vererek eserlerimi olması gerektiği düşündüğüm yerlerde bir bütünlük içinde sergiledim. Böylelikle bu mekanlara artı değer kazandırmış oldum. Bu günlerde çağdaş bir malzeme olan LED’leri de kullanarak çeşitli görseller yapmaktayım. Özetlemek gerekirse ayna daha çağlar boyunca dekorasyondaki yerini ve önemini koruyacaktır.
Ayna, otel dekorasyonunun en önemli objelerinden olan mobilyada zaman zaman kullanılmıştır. Tamamen aynadan yapılan dolaplar, kontürler, sehpahalar, yatak başları vs. Olduğu gibi bazı durumlarda da sadece kapak veya çekmece kaplamalarında kullanılmıştır. Ben de asitle yıkanmış yüzeylere dökülen aynalarla çok değişik dolaplar, konturlar yaptım. Bu malzeme genellikle son yıllarda minimalist çizgilerle tasarladığım eserlerim arasında yerini aldı. Hatta yurt dışında sergilediğim bazı dolap ve masalarımda oldukça ilgi gördü. Aynanın bu şekilde mobilyalarda kullanılması yıllar boyunca olmuştur, özellikle klasik dönemden sonra art nouveau akımında sanatçılar sıklıkla mobilyalarda aynayı kullanmıştır. Tasarımlarına ayna ile birlikte farklı boyutlar kazandırmışlar, bu akımla birlikte yürüyen Almanlar’ın jugendstil tasarımlarında da 1920’lerin deko dönemlerinde de bu etkili olmuştur. Büyük müzikhollerde, otellerde tarzın getirdiği çizgilerle birçok eserler yapılmıştır. Yukarıda belirttiğim gibi her sanatçının kendi özgün tasarımlarıyla ayna kendini her yerde göstermiştir. Özetlemek gerekirse; dekorasyonda ayna kullanılacak ise aynacılar tarafından değil; yeri şekli stili bu işin profesyonelleri olan dekoratörler ve sanatçılar tarafından yapılmalıdır. Hi-Tech Kasım’11
49
Gündem Profesyonel Bulaşık Makineleri:
S 2000 MEIKO Bugüne kadar Türkiye’deki en prestijli mekânların alternatifsiz çözüm ortağı olan S 2000 Mutfak ile işbirliğine giren Meiko, Türkiye pazarında da aynı iddiasını sürdürmeyi hedefliyor.
S 2000 Komple mutfak ve soğutma konusunda hacmi ne olursa olsun her türlü işletmenin ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasiteye sahip, koşullarını göz önüne alarak onların deneyimleri ve kendi sektör tecrübelerinden faydalanarak en verimli sonuca ulaşmayı ilke edinmiş bir firma… Kısa sürede uluslararası alanda güven kazanan S2000, birçok ülkede önemli tesislerin büyük projelerinde yer alıyor. Kurulduğu günden beri alanındaki en ileri teknolojiyi takip eden S2000'in sunduğu hizmetler arasında; proje-tasarım, imalat, montaj ve satış sonrası hizmetler yer alıyor. Kalite sistem belgesi ISO 9001 sertifikasına sahip olan S2000 uluslararası standartlara uygun olarak; otel, restoran, bar, cafe - bar, pastane, fast food, market, tatil köyleri, fabrika, hastane, askeri birlikler ve okullar için verimli - hijyenik komple mutfak & soğutma cihazları üretiyor. Ayrıca dünyaca ünlü ithal ürünler ile tüm işletmelere anahtar teslimi proje uyguluyor.
Müşteriler neden tercih ediyor? Bugüne kadar Türkiye’deki en prestijli mekanların alternatifsiz çözüm ortağı olan S 2000 Mutfak ile işbirliğine giren
50
Hi-Tech Kasım’11
Meiko, Türkiye pazarında da aynı iddiasını sürdürecek. S 2000 Mutfak kendi ürettiği ürünlerde sektörün bir numarası olduğu gibi, ithal olarak getirdiği tüm ürünlerde de dünyanın en iyi markalarını müşterilerine sunarak en büyük ve kaliteli müşterilerin tek tercihi.
250 milyon € ciro Otel, restoran, catering firmaları, bar ve cafe gibi hizmet veren tüm müşterilerin her türlü ihtiyaçları düşünülerek üretilen Meiko ürünleri teknolojide de sınır tanımayan hizmetler sunuyor. Meiko’nun tezgah altı bardak ve bulaşık makinelerinden saatte 10 bin tabak yıkayabilen konveyörlü makinelere, kazan yıkama makinelerinden uçak catering sistemlerinde kullanılan araba yıkama makinelerine kadar değişen büyük bir ürün gamı bulunuyor.
Bilgisayar kontrol sistemi var! Bütün ürünlerinde bilgisayarlı kontrol sistemi bulunan Meiko makineler, istenildiğinde Almanya merkezden el değmeden tüm yazılım sistemleri kontrol edilebiliyor. Teknisyenlerin el bilgisayarları ile veya cep telefonları ile müdahale edebildiği bu teknoloji harikası makineler kısa zamanda Tüm Türkiye’nin tek tercihi olacağa benziyor.
50
Gündem
Turizm dünyasından depremzedelere mutfak desteği Van'da meydana gelen deprem, turizm dünyasını harekete geçirdi. Sektör, depremzedelere yardım etmek amacıyla çeşitli kampanyalar başlattı. Münevver Çakırtaş
52
Hi-Tech Kasım’11
Gündem
Van'da merkez üssü Tabanlı köyü olan 7.2 büyüklüğünde meydana gelen depremin ardından bölge halkı pek çok malzemeye ihtiyaç duydu. Bunun üzerine harekete geçen turizm dünyası, depremzede vatandaşlara yardım etmek amacıyla kampanya başlattı.
14 mobil mutfak gönderildi Konyaaltı Belediyesi, hayırseverlerin desteğiyle Van'a 14 mobil mutfak gönderdi. Belediyenin başlattığı yardım kampanyasına vatandaşlar büyük destek verdi. Hayırseverler; kuru gıda, su, bebek maması, bebek bezi, battaniye, çorap, kıyafet, sağlık malzemesi, yağmurluk, ayakkabı ve soba bağışında bulundu.
Yemek yapmaları çok güç Depremden etkilenen vatandaşlara sıcak yemek vermek için Akdeniz Turizm Aşçılar Birliği’yle (Chef Club) birlikte mobil mutfak da gönderdiklerini ifade eden Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Evleri yıkılan, hasar gören binlerce vatandaşımız ya çadırda ya da derme çatma yerlerde yaşıyor. Bu şartlarda yemek yapmaları oldukça güç. Akdeniz Turizm Aşçılar Birliği’yle birlikte 14 mobil mutfak, 10 ton kuru gıda malzemesini ekiplerimizle birlikte gönderdik. 14 ayrı noktada kurulacak mobil mutfakla 35 şef aşçımız günlük 7 bin kişiye sıcak yemek verecek” dedi.
Günde 21 bin kişiye destek Türkiye’nin iki güçlü sivil toplum kuruluşu TUSID VE IYSAD, depremin ilk gününden itibaren depremzede köylüleri üç öğün sıcak yemekle doyurdu. Uygulama normal yaşama dönünceye kadar da devam edecek. Günde 21 bin kişi kapasiteli Güveçli Köyü’nde kurulan merkez mutfaktan Göllülü,Yeşilsu, Dağönü, Şekerbulak, Tabanlı, Şahgeldi, Halkalı , Esenpınar,Yalıkaya, Pirgarip, Kumluca, Yeşilce, ve diğer köylere üç öğünde 7 bin kişilik yemek taşımalı olarak ulaştırıldığı bildirildi.
Kurban kesme kararı alındı MÜSİAD Gıda Sektör Kurulu, Van Depremi’nin ardından bölgedeki vatandaşların sıkıntılarını paylaşmak için kurbanlarını Van’da kesme kararı aldı. Panelde konuşan MÜSİAD Gıda ve Tarım Sektör Kurulu Başkanı Dr. Halim Aydın, “Van’da gerçekleşen 7,2 şiddetindeki depremde hayatını kaybeden kardeşlerimizin derin üzüntüsünü yaşıyoruz” dedi. MÜSİAD olarak yurt genelindeki üyelerimizle birlikte bölgeye yönelik çok kapsamlı bir yardım kampanyası başlattıklarını söyleyen Dr. Aydın, “Gıda ve Tarım Sektör Kurulu olarak da Kurban Bayramı’nın üçüncü günü kurbanlarımızı Van-Erciş’te keseceğiz” dedi. Hi-Tech Kasım’11
53
Gündem
Turizmciler, Tarihi Yarımada’ya ‘kongre merkezi’ yapılmasını istiyor Münevver Çakırtaş Son yıllarda dünya kongre turizminde yıldızı parlayan İstanbul, yaklaşık 300 şehir arasında, yedinci sırada yer alıyor. İstanbul, dünya genelindeki kongre turizminde ilk 5 arasında yer almayı hedefliyor. Turizmciler, tarihi yarımadanın kongre merkezi yapılmasını istiyor. Kente olan yoğun kongre ve toplantı talebine değinen BW Plus The President Hotel Genel Koordinatörü Recep Arifoğlu, son dönemlerde Tarihi Yarımada’ya olan kongre ve toplantı talebindeki yüksek ilgiyi kaydederek, “Sultanahmet’in en büyük ihtiyacı, bir kongre merkezi yapılmasıdır” dedi. Kongre turizmine gelen turistlerin büyük çoğunluğunun, ayrılmadan önce Sultanahmet’teki tarihi ve kültürel yerleri ziyaret ettiğini anlatan Recep Arifoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplantı yapacak yabancı şirketler ve organizatörler; hem toplantılarını yapmayı, hem de şehrin yoğun trafiğine girmeden Tarihi Yarımada’yı görmeyi istiyorlar. Bu nedenle, Tarihi Yarımada’ya bir kongre merkezi gereklidir. Örneğin, Yedikule’deki Gazhane’nin bulunduğu alan, Sultanahmet Adliye binası veya başka bir alan, kongre merkezine dönüşebilir. Nitekim Tarihi Yarımada, hem tarihi ve kültürel zenginliği, hem ciddi yatak kapasitesiyle kongrelere ev sahipliği yapmaya hazırdır” diye konuştu.
54
Hi-Tech Kasım’11
‘Residence’lere talep artıyor Değişen turist profilinin beklentilerine paralel olarak, turizm hizmeti sunan ‘residence’lere yoğun talebin olduğunu ifade eden Recep Arifoğlu, “İstanbul’a, gerek iş gerek tatil amaçlı gelenlerin konaklama süreleri uzamaya başladı. Özellikle, iş için gelenlerin, 15 gün, 6 ay veya daha uzun konaklama ihtiyacı bulunabiliyor. Uzun konaklamalarda, otel odası yerine, turizm hizmeti sunan residenceler talep ediliyor” şeklinde konuştu.
Aile odası isteniyor Şu an otellerdeki mevcut odalar; hem iş dünyasının, hem de son dönemlerde Ortadoğu ülkelerinden gelen, aile odası isteyen ve uzun süreli konaklayan Arap turistlerin taleplerini karşılamadığının altını çizen Arifoğlu, “Bu nedenle, kent genelinde 5 yıldızlı turizm hizmeti sunan ‘residencelere’ büyük ihtiyaç bulunuyor. Bir eve ilişkin yemek odası, oturma odası gibi bölümlerin bulunacağı bu residenceler, aynı zamanda otellerdeki gibi resepsiyon, housekeeping gibi hizmetlerin de verildiği bir konsepte işletilmelidir” ifadesini kullandı.
54
Gündem
Tourism businesses want a “convention center” in historical peninsula Münevver Çakırtaş Istanbul, the shining star of the world conference tourism in recent years, ranked seventh among 300 cities. Istanbul aims to be among the top-5 in the worldwide congress tourism. Tourism industrialists want to make the historical peninsula a convention center. Pointing on the extensive convention and meeting demand for the city, Recep Arifoglu, General Coordinator of BW Plus The President Hotel, mentioned the high-interest of the convention and meeting demand for the historical peninsula in recent years and said, “The greatest need of Sultanahmet is a convention center.” Stating that majority of tourists, who come to Istanbul for congress tourism, visited the historical and cultural places in Sultanahmet Recep Arifoglu further added, “The foreign companies and organizers, which have meetings, want to make their meetings, as well as visits the historical peninsula without entering the heavy traffic of the city. That’s why the historical peninsula needs a convention center. For example convention center can be built in Gazhane area of Yedikule, court house of Sultanahmet building, or any other field. Indeed, the historical peninsula is ready to host congresses with the historical and cultural richness and a significant bed capacity.
The demand of the residence grows Noting that the demand for the residences, which provide tourism service in parallel with expectations of the changing tourist profile, grows Recep Arifoglu said that, “The period of stay for the people, who comes to Istanbul for both business and leisure purpose, began to grow. In particular, for those who come to Istanbul for work, may have 15 days, 6 months or longer period of stay. The residences, which offer tourism residence, have been requested for longer stays, instead of hotel rooms.”
Family rooms are requested Criticizing that currently available rooms, which are in hotels, do not satisfy the demands of both the business world, and also Arab tourists, who come from Middle Eastern countries, want the family room, and stay longer in recent years Arifoglu underlined that, “For this reason, the residences, which offer the tourism service of 5 stars, are needed great in the city. These residences should be managed by having the departments such as the dining room, living room concerning a home concept and services such as hotel reception, housekeeping like in a hotel.” Hi-Tech Kasım’11
55
Turizm
& Otelcilik
Türkiye’nin 6 kalite belgeli
ilk oteli oldu Güral Sapanca Wellness & Convention, son bir yıl içinde aldığı kalite belgeleri ile otelcilik sektöründe kalite standardını yükseltirken, aynı zamanda Türkiye’nin ilk 6 kalite belgeli 5 yıldızlı oteli olma başarısını gösterdi.
56
Hi-Tech Kasım’11
Turizm
& Otelcilik
Münevver Çakırtaş Güral Sapanca Wellness & Convention, üstün hizmet kalitesi, donanımlı personeli ve fiziki koşullarına yaptığı yatırımla bir yıl içinde 6 kalite belgesini birden aldı. Türkiye’de 6 tane kalite belgesine sahip tek 5 yıldızlı otel olma başarısını gösteren Güral Sapanca Wellness & Convention, Avrupa standartlarında olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Güral Sapanca Wellness & Convention’ın fiziki koşulları, hizmeti, uygulama ve terapilerinin Avrupa standartlarında olduğunu tescillemiş olan bu 6 kalite belgesi aynı zamanda Güral Sapanca’nın odaları, mutfak, servis ve catering gibi hizmetlerini de kapsıyor. Otelin en iddialı olduğu alanların başında gelen SPA bölümü ise “Euroespa Wellness European Quality” belgesine sahip.
Avrupa standardında European Spas Association (ESPA) tarafından gerçekleştirilen denetimde, 600 kriter üzerinden denetlenen SPA merkezinin
böylece fiziki koşulları, hizmeti, uygulama ve terapilerinin Avrupa standartlarında olduğu tescillenmiş oldu. Ayrıca bu denetimde sadece SPA merkezi değil, odalar, mutfak, servis, catering hizmetleri, kalite yönetim sistemi ve otelin yapısının da Avrupa standartlarında olduğu belgelendi.
Hangi belgeleri aldı? 2010 Eylül ile 2011 Eylül ayları arasında alınmış olan kalite belgeleri; TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Standardı, 2011’in Mart ayında Euroespa Wellness, Mayıs ayında TS EN ISO 22000:2006 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı, TS 18001:2004 İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı, TS EN ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Standardı, TS EN ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti-Müşteri Şikayetlerinin Ele Alma Yönetim Sistemi Standardı belgeleridir. Hi-Tech Kasım’11
57
Gündem
Aşçılar yemek yarışmasında hünerlerini sergiledi LG Electronics tarafından düzenlenen Life Tastes Good 2011 Yemek Yarışması’nda Ortadoğu ve Afrika’nın amatör aşçıları LG’nin yepyeni ışık dalga fırınını kullanarak yarıştı. ‘“Taste of Light, Taste of Life” temasıyla gerçekleşen finalde Fas birinciliği elde ederken Türkiye’yi temsilen “Damat Paçası” tarifiyle katılan Tümay Öztürk ve Sevil Görkem Şahin’den oluşan takım ise dördüncü oldu. Tüketici elektroniği, mobil iletişim ve beyaz eşya sektörlerinin küresel lideri ve teknoloji öncüsü LG Electronics tarafından Ortadoğu ve Afrika bölgeleri kapsamında gerçekleştirilen Life Tastes Good 2011 Yemek Yarışması’nın finali WOW Otel İstanbul’da gerçekleşti. Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Güney Afrika, İran, Mısır, Suudi Arabistan, Türkiye ve Ürdün’den ülkelerini temsilen yarışmaya katılan 8 ayrı ekip LG’nin üstün teknolojili Işık Dalga Fırınını kullanarak etkileyici bir yemek pişirme performansı sergiledi. Bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen ‘Life Tastes Good 2011 Yemek Yarışması’nın finalinde yarışmacıların Işık Fırını’nda pişirdikleri yemekleri World Association of Chefs Societies (WACS) (Dünya Aşçılar Birliği) ve Le Cordon Bleu’nün dünyaca tanınmış üyelerinden oluşan bir jüri tarafından özgünlük, yaratıcılık, sunum, lezzet, kullanılan malzeme, pişirme teknikleri gibi kriterler çerçevesinde değerlendirildi.
Ödüllendirildiler “Taste of Light, Taste of Life”temasıyla gerçekleşen finalde Fas birincilik, İran ikincilik, Birleşik Arap Emirlikleri ise üçüncülük elde ederek Güney Kore’de dinamik mutfak kültürüyle tanışmak üzere 4 gün sürecek olan Seul Epikürizm turuna katılmaya hak kazandılar. Heyecan içinde tamamlanan finale Türkiye’yi temsilen “Damat Paçası” tarifiyle katılan
58
Hi-Tech Kasım’11
Tümay Öztürk ve Sevil Görkem Şahin’den oluşan takım ise dördüncü olarak LG’den JoyClad Cooking Utensil Set kazandı. Yarışmacılar, dünyanın ilk kömürlü ızgarası Charcoal Lighting Heater™ ve Active Convection™, Grill Temp Control™ ve Otomatik Pişirme Kipleri gibi diğer benzersiz özelliklerin yanı sıra LG’nin en son çıkardığı Işık Dalga Fırınını Ortadoğu ve Afrika’da ilk kez deneme fırsatlarına sahip oldu.
Farklı temalar işleniyor Finalde yarışmacıların LG’nin ışık fırını teknolojisi sayesinde sağlıklı ve lezzetli yemekler sunduğunu belirten LG Electronics Orta Doğu ve Afrika Başkanı ve CEO'su Ki-Wan Kim, ‘LG Electronics olarak üstün pişirme aletleri ve yenilikçi teknolojilerin gelişimine devam ederek dünya çapında tüketicilerin hayatını geliştirmek için çaba göstermeye devam edeceğiz’ dedi. LG Life Tastes Good Şampiyonasını son üç yıldır farklı temalarla gerçekleştiriyor. 2010’da, Seul Büyükşehir Yönetimi ortaklığında, 22 ekip “Dünya Sofranızda” teması kapsamında yarışmak üzere Seul’da buluştu. 2009’da, Tayland’ın Bangkok şehrinde bir araya gelen 16 ekip, yemek pişirme becerilerini “Işık Mutfağı” teması altında sergiledi. Life Tastes Good Şampiyonasının ilk açılışı ise 2008 yılında ‘Eco Cuisine’ (Ekolojik Mutfak) temasıyla Dubai’de yapıldı.
58
Gündem Otellerden yılda 40 milyon TL tasarruf sağlanabilir! Swissotel The Bosphorus İstanbul’da, bu yıl 3’sü düzenlenen 3.Yeşil İş Konferansı’nda konuşan TUROB Başkan Yardımcısı ve Greening Hotels Proje Koordinatörü Levent Erdoğan, Türkiye otellerinde gerekli önlemler alındığı takdirde 40 milyon TL işletme gideri tasarrufunun sağlanabileceğini belirtti. Münevver Çakırtaş Bu yıl 3’sü düzenlenen 3.Yeşil İş Konferansı’nda birbirinden önemli konular ele alındı. Sürdürülebilir Turizm-Yeşillenen Oteller’ paneline, TUROB Başkan Yardımcısı ve Greening Hotels Proje Koordinatörü Levent Erdoğan, Divan Ankara Hotel Genel Müdürü Can Sezgin ve Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu (TURÇEK) Başkanı Prof. Dr. Barbaros Gönençgil konuşmacı olarak katıldı. Projenin hedefini anlatan TUROB Başkan Yardımcısı ve Greening Hotels Proje Koordinatörü Levent Erdoğan, “Çevreye duyarlı olmak ve bu bilinci yerleştirmek için hayata geçirdiğimiz projelerimize, İstanbul başta olmak üzere ülke genelindeki konaklama tesislerinden yoğun ilgi devam ediyor. Bizler de, katıldığımız tüm toplantılarda, çevrenin önemini, en ufacık bir çalışmanın bile çevreye büyük katkı sağlayacağını ve gelecek kuşaklara ‘yaşanabilir bir dünya’ bırakılması açısından önemini anlatıyoruz” dedi.
Yılda 12 bin TL tasarruf Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “100 odalı bir tesiste alınacak tedbirler ile bir yılda; 12 bin TL para tasarrufu, bin adet pilin doğayı kirletmesinin önlenmesi ve 50 bin adet ambalajın geri dönüşüm tesislerine kazanımı sağlanabiliyor. Bu projeyi Türkiye genelindeki oteller olarak düşündüğümüzde, yılda 40 milyon TL işletme giderlerinden tasarruf, 3 milyon pil toplanması, 150 milyon adet ambalaj atığının geri kazandırılması anlamına gelecektir. Sadece, otellerdeki gazeteleri geri dönüşüme kazandırabilsek, en az 3600 ton kağıt toplanabilir. TUROB Greening Hotels-Yeşillenen Oteller’ projesi ile hem doğa, hem işletme birlikte kazanmaktadır.”
41 otel ‘Yeşillenen Oteller Sertifikası’ aldı Yeşillenen Oteller Sertifikası’na yoğun ilginin devam ettiğini
60
Hi-Tech Kasım’11
anlatan Levent Erdoğan, TUROB’a üye 41 otelin ‘Yeşillenen Oteller’ sertifikası aldığını ve yakın gelecekte bu sayının 60’a çıkmasını hedeflediklerini söyledi. Projeye ilişkin daha geniş bilgiye, www.greeninghotels-turkey.org sitesinden ulaşılabileceğini anlatan Levent Erdoğan, “Küresel ısınma ve çevreyi korumaya yönelik duyarlılık, her geçen gün hızla artmaktadır. TUROB, greeninghotels projesi ile ülkemiz turizm sektörüne öncülük ederken, dünyaya da örnek olmaktadır.
Gündem
Oteller yeşillenecek Otel olarak 2007 yılından itibaren çevreci projeler üzerinde çalıştıklarını belirten ve bu konuda personeldeki çevreci yaklaşımlara değinen Divan Ankara Hotel Genel Müdürü Can Sezgin, gelecekte yeşil binaların daha yoğun olması için inşaat aşamasında çevreci bir yaklaşımın sergilenmesi gerektiğini anlattı ve bu konuda mimar ve mühendislerin, işverenleri bilgilendirmesinin önemine değindi.
Çevre korunmalı Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu (TURÇEK) Başkanı Prof. Dr. Barbaros Gönençgil ise, nefes alan her canlının çevreye negatif etkisi olduğunu kaydederek, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için çevrenin ve doğanın korunmasının önemine dikkat çekti.
Hangi oteller yeşillendi?
Bu projede d e n e t i m l e r, tamamen tarafsız bir şekilde dünyanın en büyük akreditasyon firmalarından biri olan, Dünya Su Forumu sırasında da birlikte çalıştığımız Bureau Veritas tarafından yapılmaktadır. Temizlik ve sanitasyon konusunda ise, dünya liderlerinden Henkel – ECOLAB projenin destekçisidir” diye konuştu.
‘TUROB Greening Hotels-Yeşillenen Oteller’ Sertifikası alan otelleri şöyle sıralayabiliriz: “Hotel My Dora, Romance Hotel, Hotel Sultania, Conrad Hotel İstanbul, Yaşmak Sultan Oteli, Hilton Int. Co. Merkez A.B.D. Türkiye İstanbul Şubesi, Holiday Inn Istanbul Cıty, Polat Renaıssance İstanbul Hotel, Ramada Plaza İstanbul, The Madison Hotel, Swissotel The Bosphorus, Eresin Hotels İstanbul, Mövenpick Hotel İstanbul, Byotell, Avangarde Hotel, Midtown Hotel, Ortunç Club, Mia Pera Hotel, Sheraton Hotel Istanbul Ataköy, Susesi Resort Spa Hotel, Bel Conti Resort, Kadıköy Rıhtım Otel, Marriot Hotel İstanbul Asia, Akka Hotel Alinda, Akka Hotel Antedon, Club Otel Sera Cıty & Resort Hotel Divan İstanbul Asia, Armada Otel, Pırate's Beach, Divan Çorlu Otel, Divan Otel Moment Ankara, Divan Çukurhan Otel, Cornelıa De Lux Hotel, Rıchmond Nua Wellness Spa, Sunrise Hotel, Starlight De Luxe Hotel, Alva Donna, Divan Hotel Antalya, Divan Hotel Bodrum, La Blanche Resort & Spa, Divan City İstanbul Otel”
Hi-Tech Kasım’11
61
Gündem TL 40 million to be economized on hotels per year! Speaking on the 3rd Green Business Conference, which was held on Swissotel The Bosphorus in Istanbul, Levent Erdogan TUROB svp and Project Coordinator of Greening Hotels, said that if necessary precautions were taken of the hotel in Turkey, £ 40 million operating cost saving could be achieved. Münevver Çakırtaş The issues, which are one more important than the other, were discussed at the 3rd Green Business Conference. Levent Erdogan, TUROB Vice President and Project Coordinator of Greening Hotels, Can Sezgin General Manager of Divan Ankara Hotel and Prof. Dr. Barbaros Gonencgil, president of the Turkish Environmental & Woodlands Protection Society (TURCEK) participated in the Sustainable Tourism- Greening Hotels panel as speakers. Describing the goal of the project Levent Erdogan said that, “the intense interest for our project, which we realize to be sensitive and awareness for the environment, continue from especially Istanbul and the accommodation facilities throughout the country. We mention about the importance of the environment, even the most minuscule of a study would contribute greatly to the environment, and the importance of leaving the 'habitable world' to future generations in all the meetings, too.
£ 12 thousand savings per year Erdogan said that, “12 thousand saving money, preventing to pollute the environment of one thousand pieces batteries, and recycling facilities 50 thousand of packaging can be achieved with the precautions to be taken in a facility with 100 rooms in one year. If we consider this project for all the hotels in Turkey, it will provide £ 40 million savings for operating expenses per year, 3 million collections of batteries, and gaining back 150 million pieces of packaging. If we are able to recycle only newspapers in hotels, 3600 tons of papers are collected at least. The nature as well as business gain together with the TUROB greening hotels project.
41 hotels to receive the Greening Hotels Certificate Talking about that great interest about the green-certified hotels continued Levent Erdogan said that 41 hotels, which are the members of TUROB, received the 'green hotels' certificate
62
Hi-Tech Kasım’11
and they aimed to raise this number to 60 in the near future. Describing that for more information on the project the www.greeninghotels-turkey.org site can be visited Levent Erdogan, “The awareness of global warming and environmental protection increase rapidly everyday. Leading the tourism sector in our country TUROB becomes a role model for the world with the greening hotels project.
62
Gündem
Hotels become green Declaring that they have been worked on environmental projects since 2007 and environmental approaches of the staff Can Sezgin General Manager of Divan Ankara Hotel Sezgin mentioned about that a green approach should realize during the construction to have more green buildings in the future and he asked for the architects and engineers to inform the employers in this regard.
The environment to save Stating that every living thing, which breathes, has a negative impact on the environment Prof. Dr. Barbaros Gonencgil, president of the Turkish Environmental & Woodlands Protection Society (TURCEK) drew attention to the importance of saving the nature and the environment to leave a livable world to future generations.
Which hotels became green?
The inspections of this project are under the control of the Bureau Veritas, which we work together during the World Water Forum, one of the largest accreditation companies in the World in a completely unbiased way. The supporter of the project for the cleaning and sanitation is Henkel - ECOLAB one of the world leader.”
The hotels receiving the TUROB Greening Hotels Certificate are as follows: “My Dora Hotel, Romance Hotel, Hotel Sultania, Conrad Hotel Istanbul, Yasmak Sultan Hotel, Hilton Int. Co. Turkey Istanbul Branch of the Central United States, Holiday Inn Istanbul City, Polat Renaissance Istanbul Hotel, Ramada Plaza Istanbul, The Madison Hotel, Swissotel The Bosphorus, Istanbul Eresin Hotels, Mövenpick Hotel Istanbul, Byotell, Avant-garde Hotel, Midtown Hotel, Ortunc Club, Mia Pera Hotel, Atakoy Branch of the Sheraton Hotel Istanbul, Resort Spa Hotel, Bel Conti Resort, Kadikoy Rihtim Hotel, Marriot Hotel Istanbul Asia, Akka Hotel Alinda, Akka Hotel Antedon, Club Hotel Sera City & Resort Hotel Divan Istanbul Asia, Armada Hotel, Pirate's Beach, the Divan Corlu Hotel, Divan Hotel Moment Ankara, Divan Cukurhan Hotel, Cornelia De Luxe Hotel, Richmond Nua Wellness Spa, Sunrise Hotel, Starlight De Luxe Hotel, Alva Donna, Divan Hotel Antalya, Divan Hotel Bodrum, La Blanche Resort & Spa, and Divan City Istanbul Hotel.”
Hi-Tech Kasım’11
63
Gündem Temizliğin yolu teknolojiden geçiyor
2009 senesinde lanse edilen ilk ürünler Magic maxx ve Into maxx’den sonra bu sene de Brial maxx ve Indur maxx ile Ecolab, müşterilerine en iyi teknolojiyi sunmaya devam ediyor. Münevver Çakırtaş
64
Hi-Tech Kasım’11
Gündem Ecolab’ın maxx ürün portföyü çok geniş olmasıyla dikkat çekiyor. Yenilikçi hammaddeler ve süper ıslatma özellikleri hızlı, lekesiz ve mükemmel sonuçların garantisidir. Çok düşük kullanım miktarlarında alışılmış standartların üzerinde performans gösterir. Patent bekleyen maxx ürünleri ayrıca ekolojik sertifikaya da sahip. Çevre dostu bu ürünlerdeki renk kodlaması, kolay uygulama ve arttırılmış malzeme uyumluluğu güvenli temizlik sağlar. Yüksek performanslı formüller zaman ve maliyet tasarrufu ile verimli bir operasyonu destekliyor. Ürünler muhtelif uygulama alanlarında çok amaçlı kullanım için uygun.
Kirleri çıkarıyor Özellikle gözenekli yüzeylerde klasik temizlik ürünleri, suyun yüzey gerilimi nedeniyle, yüzeyi yeteri kadar ıslatamaz ve böylece derinlere yerleşmiş kirleri çıkaramıyor. Maxx ürün grubunun en önemli özelliklerinden biri olan ve maxx etkisi olarak da adlandırılan ıslatma gücü sayesinde ürün hidrofobik ve gözenekli yüzeyleri tamamen ıslatıp en derinlere yerleşmiş kiri çıkarabiliyor. Magic maxx manuel ve temizlik otomatlarında kullanılabilen durulama gerektirmeyen, konsantre, ıslatma gücü yüksek temizlik ürünü olarak biliniyor. Yeni jenerasyon aktiv bileşenlerden oluşan Magic maxx periyodik temizlik aralıklarını uzatıyor ve sırsız fayans gibi gözenekli yüzeylerde mükemmel temizlik gücü gösteriyor. Magic maxx yüzeydeki yağı ve kiri derinlemesine temizlerken düzenli kullanımda kirin yüzeye tutunmasını engelliyor.
Parfümlü Magic maxx’i eşsiz yapan başka özellikleri ise doğa dostu hammaddeler içermesi, malzeme uyumluluğu ve kullanımında ferahlık sağlayan hoş parfümüdür. Suya dayanıklı tüm sert yüzeylerin rutin ve periyodik temizliği içindir. Yoğun trafik alanlarındaki sırlı ve sırsız seramik fayanslar için idealdir. Into maxx günlük ve ağır kir temizliğinde kullanılan asidik banyo temizleme ürünüdür. Patent bekleyen yeni asit kombinasyonundan oluşan Into maxx kireç, üre taşı, sabun kalıntıları ve vücut yağı ile kirini
düşük kullanım miktarlarında bile mükemmel şekilde çözerek temizler. Into maxx kullanım sonrasında meyvemsi ve kalıcı bir koku bırakır. İlave olarak, kullanım güvenliğini arttıran kırmızı renk kodlaması ve ölçü çizgili 1L sıkılabilir şişelerde bulunan klipsli kapak ve açılı aplikatörü, tam dozajlama ve rahat kullanım sağlayarak, profesyonel kullanıcılar için Into maxx’i en iyi seçenek yapmaktadır. Sulandırılarak kullanıldığında bile, Into maxx çok hızlı kireç çözme gücü ile ürün temas süresini düşürmektedir.
Cam temizleme ürünü de var Brial maxx maksimum ıslatma özelliğine sahip, konsantre, çok amaçlı, yüksek performanslı yüzey ve cam temizleme ürünüdür. Temizlik alkolü ve yeni jenerasyon aktif maddelerin yenilikçi birleşimi sayesinde özellikle parlak yüzeylerde mükemmel temizlik sonucu sağlar. Hızlı ve lekesiz temizlik sağlayan materyal dostu Brial Maxx derinlere yerleşmiş yağ ve kiri kolayca temizliyor. Tüm suya dayanıklı yüzeylerin günlük temizliğinde kullanılıyor. Parlak yüzeylerde kullanımı idealdir. Pleksiglas ve diğer hassas yüzeylerde de kullanıma uygundur. Düşük konsantrasyonlarda kullanılarak temizlik maliyetlerini düşürür.
Temizlikte kullanılıyor Indur maxx maksimum ıslatma özelliğine sahip, konsantre, durulama gerektirmeyen zemin temizleme ve bakım ürünüdür. Indur maxx zemindeki kirleri derinlemesine tamamen temizler ve düzenli kullanımda kirlerin tutunmasını zorlaştırır. Yeni jenerasyon aktif maddelerden oluşan Indur maxx yüksek oranda kir emme gücüne sahiptir ve az köpük oluşumu sayesinde manuel temizliğin yanısıra otomat ile temizlikte de kullanılır. Indur maxx’in özel formülasyonu zeminde mükemmel bir görünüş sağlayan suda çözünebilen polimerler içeriyor.
Temizlik maliyetleri de düşüyor Sprey uygulamada zemindeki ayak sürtme izlerini çıkarır, cilayı onarır ve kaplamanın orjinal parlaklığını geri kazandırıyor. Malzeme dostu formülasyonu sayesinde tüm suya dayanıklı, parlak, emülsiyon cilalı ve hidrofobik zeminlerde kullanılıyor. Düşük kullanım miktarı ve daha seyrek temizlik gerektiren koruyucu film tabakası sayesinde temizlik maliyetleri de düşüyor.
Hi-Tech Kasım’11
65
Gündem
Banyolara özel tasarımlar Duravit, Paiova küveti ilk kez tek parça halinde sunduğunu açıkladı. Münevver Çakırtaş Kendine özgü ikizkenar yamuk biçimindeki Paiova küvet 2004 yılında piyasaya çıktı. Gelişmiş akrilik teknolojisi sayesinde banyo üreticisi Duravit bu modelin imza haline gelmiş ikizkenar yamuk biçimini monoblok bir dikdörtgenden kesebildi. Paiova Monolith’te panelleri ve kenar bantı olan bir küvet yerine, zemine kadar uzanan ve tek malzemeden oluşmuş yekpare görüntü veren bir etek bulunuyor.
66
Hi-Tech Kasım’11
Renkli bir ışık modülü var Malzemenin yaydığı dinginlik hissi geometrinin özündeki canlılığa zıtlık oluşturuyor. Yeni bir görsel kalite doğar ve buna banyo malzemeleri ve armatürler için ayrılmış bolca ilave boş alan eşlik ediyor. Monolith 170x100 cm boyutlardadır ve sol köşeye ve sağ köşeye monte edilebilecek çeşitleri vardır. Hava ve jet sistemleri ve Duravit renkli ışık modülü, kaliteli zindelik özelliklerini görsel zevklerle birleştiren ekstra ikramlar olarak isteğe bağlı temin edilebilir.
66
Gündem
: i s e r d a i k s e n e n i m i ş Yerle
i s e g l ö B u l o d a Doğu An 68
Hi-Tech Kasım’11
Gündem
na gelen depremde da ey m da n’ Va ak ar ol si Hi-Tech Dergi ra Allah’tan rahmet ve la aş nd ta va en ed yb ka hayatını leriz. yakınlarına başsağlığı di Münevver Çakırtaş
Hi-Tech Kasım’11
69
Gündem Bölge halkı ‘Van Denizi’ diyor
Akdamar Adası
Mavi sularıyla insanı etkileyen ve büyüklüğüyle adeta denizi andıran Van Gölü, yaz mevsiminde mavi sulara yelken açmak isteyen ziyaretçileri bekliyor. Biri mavi, diğeri sarı renkteki gözleri, bembeyaz tüyleri ile Van'ın en büyük canlı kültür mirası kabul edilen Van kedisi, kent turizmine önemli katkı sağlıyor. Muradiye ilçesi sınırlarındaki Bendimahi Çayı'ndaki Muradiye Şelalesi, kış mevsiminde donuyor. Yaz mevsiminde ise sularının artmasıyla bambaşka bir güzelliğe bürünüyor.
Van Gölü'ndeki Akdamar Adası, Gevaş ilçesi sınırlarında kalan Van Gölü'ndeki dört adadan en büyüğü. Adaya Gevaş iskelesinden 20 dakika süren tekne yolculuğuyla ulaşılıyor. Taş duvarlarındaki kabartmalarla büyük ilgi çeken kilise, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılan restorasyon çalışmasının ardından anıt müze olarak hizmete açıldı. Bu yıldan itibaren Eylül ayında yılda bir kez ayin yapılması izninin alınmasıyla da kilise, yabancı turistlerin en gözde mekânları arasında.
Van’ın kahvaltısı meşhur Van mutfağının önemli bölümünü oluşturan kahvaltı kültürünün, Urartulardan günümüze kadar geldiği biliniyor. Kentteki ''Kahvaltıcılar Sokağı''nda kahvaltı salonlarında kaymak, bal, otlu peynir, tereyağı gibi doğal ürünler donatıyor. Urartu Kralı 1. Sardur tarafından MÖ 9. yüzyılda inşa ettirilen kale, kent merkezine 7 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Urartu Medeniyeti'nin en görkemli yapılarından biri olan kale, döneme ait surları, kaya mezarları ve eteğinde yer alan eski Van şehriyle büyük ilgi görüyor. Van'a 60 kilometre uzaklıkta Hakkari güzergâhında yer alan Hoşap Kalesi de bölgenin önemli tarihi eserleri arasında yer alıyor. 1643 yılında Süleyman Bey tarafından Urartu Kalesi üzerine yaptırılan kale, sarp kayalıklar üzerindeki görüntüsüyle geçmişten günümüze ulaşabilen ender yapılar arasındaki yerini koruyor.
70
Hi-Tech Kasım’11
İshakpaşa Sarayı’nı gezmeden dönmeyin Tarih boyunca Urartulardan Perslere, Romalılardan Bizanslılara kadar bir çok medeniyetin hakimiyeti altında kalan ve 1514 yılında Osmanlı topraklarına katılan Ağrı, özellikle İran sınırında bulunan Doğubayazıt ilçesindeki tarihi mekanlarla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Doğubayazıt Ovası'nın kuzeydoğusunda yükselen ve 5 bin 165 metreyle Türkiye'nin en yüksek zirvesi olan Ağrı Dağı, turizm açısından büyük bir potansiyele sahip. Ağrı’da bulunan İshakpaşa Sarayı da çok ünlü. Osmanlı saray teşkilatını yansıtıyor. 760 metrekarelik alanı kaplayan ve yapımının 99 yıl sürdüğü söylenen sarayın, ''U'' şeklinde, iç içe 2 avlu çevresinde toplanmış yapılarının mimarisinde Fars, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin ortak etkisi görülüyor.
Gündem Tarih öncesi döneme ışık tutuyor
Osmanlı’nın izlerini taşıyor
Araştırmalara göre, Hakkari tarih öncesi çağlarda yerleşim yeri olmuş ve bölgede Sümerler, Akadlar, Urartular ile Asurluların uzun süre yaşamış. Özellikle yayla turizminin merkezi konumundaki Hakkari'de Berçelan yaylası ve çevresi; dağcılık, kayakçılık ve doğa yürüyüşü imkanlarına sahip bir alandır. Berçelan yaylası, diğer yaylalar gibi yöre halkının yazın hayvanlarını otlatmak ve ürünlerini değerlendirmek için göç ettikleri, geleneksel kara çadırları ile yaşadıkları bir yer. Hakkari'ye 18 kilometre uzaklıkta bulunan Seyithan Buzul Gölü, çevreye ayrı bir güzellik katıyor. Berçelan yaylasının batısındaki Golan yaylası da yörenin en önemli kayak merkezi olabilecek konumda. Golan yaylasına 15 kilometrelik bir yoldan ulaşılıyor.
Asya’dan Anadolu’ya bir geçiş noktası olan Ardahan, bu stratejik konumu itibariyle tarih boyunca bu bölgede bulunan devletler arasında mücadelelere sebep olmuş ve sürekli el değiştirmek durumunda kalmış. Urartular, Arda Türkleri, Saka- İskit Türleri, Selçuklular ve Osmanlılar yörede yaşamış önemli uygarlıklardır. Ülkemizde her yörenin olduğu gibi Ardahan’ında kendine has özellikleri olan bu özellikleri ile kendini farklı kılan bir kültür mirası bulunuyor. Ardahan’a giderseniz; Çıldır Gölü’nü gezmeden, sazan balığı yemeden dönmeyin deriz.
Dağ sporunu sevenlerin adresi Havası, suyu, dağları, kışın beyaz, yazın ise yemyeşil görüntüsüyle dikkatleri üzerine çeken Bitlis, dünyanın ikinci büyük krater gölü olan Nemrut, Van Gölü, Aygır, Arin ve Nazik gölleri, görülmeye değer doğal güzellikler arasında. Nemrut ve Süphan dağları, trekking severleri ağırlamaya hazır.
Güneşin Doğuşu’nu bir de Bingöl’den izleyin Doğu Anadolu Bölgesi’nin yukarı Fırat Bölümü’nde yer alan Bingöl, adına ilişkin pek çok efsane ile tanınıyor. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlerin egemenliğinde kalan il, Yüzen Adası ile meşhurdur. Aynı zamanda Bingöl’ün Karlıova ilçesinin 3250 m. yükseklikteki Bingöl Dağlarının Kale Tepesi'nden "Güneşin Doğuşu"nu normal durumundan çok farklı seyretmek mümkündür. Dünyada tam anlamıyla; "Güneşin Doğuşu" iki yerden izlenir. Birincisi İsviçre’nin Alp Dağları’ndan, ikincisi; Bingöl Dağları’nın Kale Tepesi'nden
Hi-Tech Kasım’11
71
Gündem seyredilir. Bingöl’e gitmeye karar verirseniz; Yüzen Ada'yı görmeden, Bingöl Halkoyunlarını izlemeden, Ata Park ve Soğuk Çeşmede yemek yemeden, Bingöl Balı ve Dut Pekmezi satın almadan dönmemenizi tavsiye ederiz.
Kış turizminin adresi KARS Kars Doğu Anadolu’da, ülkemizin en doğusundaki ve aynı zamanda karasal iklim dolayısıyla da en soğuk illerinden biridir. Kars, ülkemizin başlıca kış turizm merkezlerinin başında geliyor. Kültür turizmi açısından da tarihin çok eski devirlerine uzanan antik kalıntıları ve ören yerleri ile kültür turizmi açısından oldukça önemli bir konumdadır. Kars’a giderseniz, ilk önce kaleye çıkıp, şehri kaleden izlemenizi, Havariler Kilisesi’ni, Osmanlı dönemi hamamlarını ve Beylerbeyi Sarayı’nı gezmenizi tavsiye ederiz. Eğer kışın gidiyorsanız; kayak yapmadan, yaz mevsiminde gidiyorsanız ise Sarıçam ormanları arasında piknik yapmadan dönmeyin. Eğer vaktiniz varsa Karslı halk aşıklarının atışmalarını izleyebilir, saatlerce süren hikâyelerini dinleyebilirsiniz. Kars’tan ayrılırken peynir, tereyağı ve kara kovan balı da mutlaka almanızı da öneririz.
Kayısı denilince akla ‘Malatya’ geliyor Malatya, coğrafi konumu, tarihi kervan yollarının ünlü Kral Yolu ve İpek Yolu üzerinde bulunması ve sahip olduğu zengin su kaynakları nedeniyle, Neolitik Çağdan bu yana yerleşimlere sahne oldu. Aslantepe, Nemrut Dağı, Fırıncılar Höyük, Bayramtepe Höyük, Ören Höyük, ikinciler Höyük, Aslantaş, Kağköy Kaya Kabartmaları, Levent Vadisi, Ansur ve Kaletepe Höyük görülebilecek arkeolojik alanlardır. Malatya’ya giderseniz, Eski Malatya, Aslantepe ve Arkeoloji Müzesi’ni gezmeden, Sultansuyu ve Nemrut Dağı’nı görmeden, merkezde iyi bir lokantada kağıt kebabı yemeden, Analı-kızlı içli köfte ve tereyağlı kayısı tatlısı ya da balık köfte yemeden, İspendere İçmelerine giderek suyundan içip şifa bulmadan, Sürgü Takas'a gidip harika bir doğa manzarası altında alabalık yemeden, kayısı ve yan ürünlerinin satıldığı Şire Pazarında alış veriş yapmadan dönmemenizi öneririz.
72
Hi-Tech Kasım’11
Gündem
Kayak yapabilirsiniz Palandöken Dağı eteklerinde kurulu olan Erzurum, son yıllarda kış turizmi açısından büyük önem kazandı. Tarihi yönden çok zengin bir çok eseri barındıran ve adeta bir kültür merkezine benzeyen kente giderseniz Palandöken'de kayak yapmadan, Çifte Minareli Medreseyi, Yakutiye Medresesi'ni ve müzeleri görmeden; yolunuz İspir'e düşerse rafting sporu yapmadan; yolunuz Tortum'dan geçerse Tortum Şelalesi'ni ve gölünü görmeden, çağ kebap, su böreği, ayran çorbası, kadayıf dolması yemeden dönmemenizi öneririz.
Yöre mutfağıyla ünlü Erzincan, Anadolu'nun en eski kültür merkezlerinden birisidir. Tarihi ipek yolu güzergahında yer alan kent Hitit, Urartu, Med, Pers, Hellen, Roma egemenliğinde kalmış, Malazgirt Zaferinden sonra Türk ve Osmanlı hakimiyetine geçmiş. Erzincan kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, coğrafyası, mutfağı ve alışveriş olanakları ile tam bir turizm mekânıdır. Erzincan aynı zamanda el sanatları ile de ünlüdür. El bakırcılığı (semaver, tepsi, biblo, duvar tabağı, şekerlik, vazo gibi anı ve süs eşyası), halı dokumacılığı Erzincan'dan alınabilecek özgün hediyelik eşyalardır. Yöre mutfağı yemek türleri bakımından zengindir. Bunların çoğunluğunu hamur işleri oluşturur. Eşgili, kesme çorba (un çorbası) yaprak sarma başlıca yemek türleridir. Ayrıca su böreği ve özellikle kete ve tatlılar çokça tüketilen hamur işleridir. Gidince bu yemeklerle donatılmış bir sofraya misafir olmanızı öneririz.
Hi-Tech Kasım’11
73
Gündem
Ustalar kekleri artık daha kolay yapacak! Belçikalı ünlü ekmek, pasta ve çikolata markası Puratos, kek yapımı için özel olarak geliştirdiği karışımlarıyla ustalara yepyeni ve lezzetli tatlar oluşturma imkanı sunuyor. Münevver Çakırtaş Ekmek, pasta ve çikolata yapımında sektöre öncülük ederek ustalara ilham veren Puratos, kek yapımında pratik çözümler geliştirmeyi sürdürüyor. ‘Tegral Satin Cream’, ‘Tegral Moist Cake’, ‘Tegral Sufle’ ve ‘Tegral Waffle’ başta olmak üzere ürün gamında farklı kek karışımları sunan Puratos, ustalara istedikleri kıvamı yakalama şansı veriyor.
İki çeşidi var Sade ve çikolatalı olmak üzere 2 çeşidi bulunan Tegral Moist Cake ise kolay kullanımı ile kutlama pastaları ve brownie yapımı için ideal özelliklere sahip. İçerisine Belcolade ilave edilen, gerçek Belçika çikolatası lezzeti ve aromasına sahip Tegral Sufle ile içeriğindeki dengeli şeker oranı ve gevrek yapısı sayesinde yumuşamayı engelleyen Tegral Waffle ustalara yeni ufuklar açıyor.
Puratos farklı kek karışımları sunuyor Sade, meyveli, kakaolu ve havuçlu başta olmak üzere farklı çeşitlere sahip Tegral Satin Cream’in meyveli ve havuçlu çeşitleri kurutulmuş gerçek meyve, ceviz parçaları ve tarçından oluşuyor. Taze tarçın, havuç ve cevizin uyumlu tadıyla oluşan Tegral Satin Cream kolay dilimlenen yapısıyla usta ve şefler tarafından en çok tercih edilen ürünler arasında yer alıyor.
74
Hi-Tech Kasım’11
Özel olarak geliştirildi 9 ay raf ömürlü 15 kiloluk paketlerde sunulan kek karışımları ustalarından tam not alıyor. Puratos Demo Şefi Ramazan Karakabak, Puratos’un kek yapımı için özel olarak geliştirdiği kek karışımlarının ustalara homojen yapıda, yüksek kalite ve lezzette ürünler yapmasına olanak sağladığını söyledi.
74
Gündem
Turizmci olmak isteyen gençlere müjde! zm 30 yılı aşkın süredir turi malarla sektöründe yaptığı çalış aGroup, adından söz ettiren Lyki ış gençleri eğitim imkanı bulamam le turizm ‘Çıraklık Okulu’ projesiy Proje sektörüne kazandırıyor. imlerle 10 kapsamında verilen eğit eslek yılda yaklaşık 400 kişi m sahibi oldu.
Münevver Çakırtaş LykiaWorld Antalya, LykiaWorld Ölüdeniz, LykiaLodge Kapadokya tesisleri ile konuklarına kişiye özel tatil deneyimi yaşatan LykiaGroup, Türkiye’nin iş gücüne destek veren ‘Çıraklık Okulu’ projesiyle de önemli bir sosyal sorumluluk projesi yürütüyor. Yıllardır Türk turizm sektörünün hizmetinde başarılı bir şekilde ilerleyerek, yatırımlarıyla Türk ekonomisine büyük katma değer kazandıran LykiaGroup, ‘Çıraklık Okulu’ projesiyle geleceğin turizmcilerini yetiştiriyor. Lykia Group, 10 yıldır LykiaWorld Ölüdeniz’de verilen eğitimlerle yaklaşık 400 kişilik iş gücü yarattığı ‘Çıraklık Okulu’nda eğitim sezonunu başlatıyor.
Eğitim programında neler var? ‘Çıraklık Okulu’nda verilen eğitimlerin; mutfak- bar ve restoran ile teknik servis olmak üzere 3 meslek kategorisinde değerlendirildiğini ifade eden LykiaGroup Yönetim Kurulu
76
Hi-Tech Kasım’11
Üyesi Zeynep Silahtaroğlu Baykal, proje hakkında şu bilgileri verdi: “18 yaşını doldurmamış ve askerliğini yapmamış gençler, bu meslek kategorilerine göre ayrılarak yaklaşık 3 yıl süren bir eğitimden geçiyor. Çıraklık Okulu’nun öğrencileri eğitim süresince haftada 1 gün okula gidip, diğer günler ise tesiste çalışma imkanı buluyor. Verilen eğitimlerle okulu başarıyla bitirmiş olanları kendi bünyemizde istihdam ediyoruz. Bu projeyle ülkemizin iş gücüne önemli bir katkıda bulunuyoruz. LykiaGroup olarak imza attığımız bu sosyal sorumluluk projesiyle ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”
76
Gündem Good news for young people who want to work in tourism! ork in the Making a name for its w years tourism sector over 30 ung people, LykiaGroup earns the yo access, to who do not have enough the the tourism sector with ” project. “Apprenticeship School ed jobs About 400 people obtain years. through the project in 10
Münevver Çakırtaş
What's in the training program?
Providing its guests personalized vacation experience with facilities of LykiaWorld Antalya, LykiaWorld Oludeniz and LykiaLodge Cappadocia, LykiaGroup carries out an important social responsibility with 'Apprenticeship School' project supporting Turkey's labor force. Serving successfully the Turkish tourism sector for many years and providing added value to the Turkish economy with its investments LykiaGroup trains the tourisms of the future. Creating 400 persons work force with the training programs for 10 years Lykia Group starts training season of the Apprenticeship School in the LykiaWorld Oludeniz.
77
Hi-Tech Kasım’11
Declaring that the Apprentice School training has been evaluated in 3 professional category; kitchen-bar and restaurant, and technical service Zeynep Silahtaroolu Baykal, Board Member of LykiaGroup informed about the project: “Being evaluated in these 3 professional categories young people, who are under 18 years old and have not done his military service, have studied for about 3 years. The students go to school 1 day in the week during training and find the opportunity to work on other days. We employ the school students, who completed the training successfully, in our own structure. We contribute to our country's work force with this project. As LykiaGroup we continue to contribute the country's economy with this social responsibility project.”
77
Gündem
Susesi Luxury Resort’un konuklarına sürpriz! Türkiye’nin tatil merkezlerinden biri olan Susesi Luxury Resort, misafirlerini Susesi VIP villalarına davet ediyor. 2 kattan oluşan, özel havuz ve bahçesiyle dış dünyadan tamamen yalıtılmış olan bu villalar, misafirlerine Türkiye’de eşine rastlanmayan bir tatil konsepti sunuyor. Lüksün doruğa çıktığı VIP Villar, tatil cennetinin içinde kurulu bir konağı andırıyor. Villaların salon, yemek odası, mutfak, bar, hizmetli odası, 1.40 m derinliğinde 90 m2 açık havuzu, 29 m2 kapalı havuzu, fitness center, saunası ve buhar odasına sahip mimarisi, jakuzili ebeveyn yatak odası dışında 3 ayrı yatak odasıyla, mutlu ve ayrıcalıklı aileler için tasarlanmış.
78
Hi-Tech Kasım’11
VIP Villalar beğeni topluyor Susesi Luxury Resort, VIP Villarını bu sofistike tatil konseptine yakışır bir hizmet dünyasıyla bütünleştiriyor. VIP havalimanı transferleri, doğrudan villada ekspres check-in, şampanya ve havyar sunumu içeren özel karşılama, villada özel kahvaltı ve yemek sunumları, 24 saat oda ve butler hizmeti gibi ayrıcalıklı hizmetlerin olduğu da bildiriliyor.
78
Gündem
çalışmala in ’n Y H T e v ı ğ lı n a k a B Kültür ve Turizm
r o y ı t r a p e l a t n a l o ülkemiz e
80
Hi-Tech Kasım’11
rı ile
Gündem
Münevver Çakırtaş Brezilya’nın, gelişim stratejisini dış borç yerine kendi iç kaynakları ile sağlama yönünde attığı adımlar günümüzde meyvelerini vermeye başladı. Ulaşım imkânlarının artması ve internetin kullanımı neticesinde artan merak ve keşif tutkusu Brezilyalıları kendi kıtaları dışındaki ülkeleri keşfetmeye yöneltiyor. 2006 yılında yaklaşık 4 milyon olan yurt dışına turizm amaçlı çıkan turist sayının, 2011’de 6,5 milyonu bulması bekleniyor. Brezilyalı turistler 2010 yılı yurtdışı çıkışlarında, Avrupa yüzde 48, Orta-Güney Amerika yüzde 27, Kuzey Amerika yüzde 21, Diğer yüzde 4 destinasyonları tercih etti. Tanıtımlar sürüyor T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ülkede yürüttüğü tanıtım
çalışmaları ve Türk Hava Yolları (THY)’nin direkt seferleri neticesinde, ülkemize olan talep de her geçen gün artıyor. Brezilya’da, etkin tanıtım yapılması halinde İstanbul ve Kapadokya’nın yanı sıra, Hatay, Mersin ve Mardin dini amaçla gelen turistlere ev sahipliği yapabiliyor. Turizmciler, bu şekilde tanıtımların sürmesini istiyor. Kültür turları yapılıyor Kültür turlarında ise, Türkiye-Yunanistan ve Türkiye/AB Ülkeleri kombine turlar tercih ediliyor. Bu yılın sonuna kadar ülkemizi, yaklaşık 80 bin Brezilyalı turistin ziyaret etmesi bekleniyor. Brezilyalı turistler yurt dışı seyahatleri için kendi ülkelerinde kış mevsiminin yaşandığı HaziranEylül dönemini tercih ediyor.
Hi-Tech Kasım’11
81
Gündem
h c n a R e k r e B l Hote pçıları bekliyor... kam
Antalya Kamp Karavan Derneği, uluslararası federasyon bünyesindeki tüm karavanları Antalya Çamyuva' da Berke Ranch’de buluşturuyor. Hotel Berke Ranch, tüm uluslararası kampçılara ev sahipliği yapacak. Münevver Çakırtaş Antalya Dernek Başkanı Leyla Özdağ ''Karavancılık bir sosyal yaşam biçimidir. Bu sene Berke Ranch de ilkini gerçekleştireceğimiz kampa yurtiçinden ve yurt dışından ilgi tahminimizden çok fazla oldu. Toros Dağları’nın eteklerinde doğayla baş başa ve yeşillikler içinde ve Berke Ranch farklı konsepti ile tatil yapmak isteyenler için harika bir tatil fırsatı olacak” şeklinde konuştu.
Kampta buluşalım Tarihi Likya yolu üzerinde yürüyüş turları veya at binme ve bunun gibi aktivitelerin olacağını aktaran Özdağ, sözlerini
82
Hi-Tech Kasım’11
şöyle sürdürdü: “Karavansız gelenler için otel ayrıca özel bir fiyat sunuyor. 05.11.2011-09.11.2011 tarihleri arasında gerçekleşecek kampta buluşmak üzere diyelim.”
Uluslararası etkinlikler sürecek Çamyuva Belediye Başkanı Ahmet Can ise konuyla ilgili şunları kaydetti: “Beldemizde gerçekleşecek bu tarz sosyal etkinlikleri belediye olarak destekliyoruz, herhangi bir ihtiyaç halinde yardımcı olmaya hazırız.'' İşletme Müdürü Ufuk Uraz, ''Otelimiz bünyesinde uluslararası bu etkinliklerimiz tüm yıl boyunca devam etmektedir'' dedi.
82
Gündem
Türk yatlarına yoğun ilgi! Mega Yat sektöründe Türkiye’nin önde gelen projelendirme ve brokerlık olan 777 Yacht Group Company’nin de katıldığı Monaco Yacht Show’da Türk yapımı yatlar büyük ilgi gördü. Münevver Çakırtaş 40'ı ilk kez görücüye çıkan 100'den fazla yatın sergilendiği şovda, pek çok etkinlik ve davetlerde firmalar en son teknolojiye sahip ürünlerini tanıttılar. Avrupa'ya kıyasla üstün kaliteyi daha rekabetçi fiyatlarla sunabilen Türk üreticileri, fuarın odak noktasındaydı. 1991 yılından beri düzenlenen ve bu yıl 21.si organize edilen Monaco Yacht Show, her yıl olduğu gibi tarihi Port Hercules limanını birbirinden lüks yatlarla doldurdu. Süper Yat sektörünün önde gelen firmalarının yer aldığı, sektörün en önemli buluşması gerçekleşti. 25 metre üzerindeki lüks yatların sergilendiği şovda, aralarında yat tersaneleri, tasarım firmaları, mühendislik firmaları ve tedarikçilerin olduğu 500 firma 9 bin metrekarelik toplam stand alanını doldurdu. Toplamda 22 bin metrekarelik bir alana yayılan fuarı profesyonel ve turistik amaçlı 30 binden fazla ziyaretçi gezdi.
84
Hi-Tech Kasım’11
Gündem Ödül kazandılar 40'ı ilk kez görücüye çıkan 100'den fazla süper yatın sergilendiği şovda, pek çok etkinlik ve davetlerde firmalar en son teknolojiye sahip ürünlerini tanıttılar. Avrupa'ya kıyasla üstün kaliteyi daha rekabetçi fiyatlarla sunabilen Türk üreticileri, fuarın odak noktasındaydı. "Yılın en yenilikci Yatı" ödüllü Proteksan-Turkuaz üretimi M/Y Yogi yatı ile birlikte RMK, Vicem, Çizgi Yat, Tansu Yat, Sunrise gibi Türk Yat Sektörünün önde gelen firmaları lüks yatları ile fuarda boy gösterdi. Türk firmaları ön plana çıktı Türkiye'nin önde gelen projelendirme ve brokerlık firması 777 Yacht Group Company Yönetim Kurulu Başkanı Sonay Günay fuarın Türkiye açısından değerlendirmesini şu şekilde yaptı: "Bu yıl da her yıl olduğu gibi profesyonel kadromuz ile şovda yerimizi aldık. Tüm dünyanın ilgisinin üzerinde olduğu bu fuarda Türk firmalarının ön plana çıkması artık alışagelmiş bir durum. Mühendislik, tasarım ve fiyat olarak en iyilerle rekabet edebiliyoruz. Önceki senelere göre fuarda bu yıl kriz havasının dağıldığını, ekonomik dalgalanmadan ziyade yeni projelerin konuşulduğunu görüyoruz. 777 olarak pek çok müşterimize yatları gezdirerek, yeni projeler üzerine toplantılar yaptık. Şova tekne sahiplerinin ve potansiyel alıcıların ilgisi büyüktü." Uzun zamandır beklenen projelerdi 45-80 metre arası üç yeni proje ve ayrıca yeniden donatımı düşünülen bir yatla ilgili çalışmalara başladıklarını belirten Günay; bu projelerin uzun zamandır beklenen ve özlenen Monaco Yacht Show atmosferinin bu yıl geri döndüğünün göstergesi olduğunu ve Türk firmalarının sektörde tercih edilen markalara dönüştüğünü belirtti.
Hi-Tech Kasım’11
85
Gündem
Pegasus ve Çok Gezenler Kulübü
Ülkeden ülkeye uçuruyor Özel havayolu şirketi olarak 1990 yılında havacılık sektörüne giriş yapan Pegasus, sosyal sorumluluk kapsamında çeşitli projelere öncülük yapıyor. Münevver Çakırtaş “Şehri turist gibi değil, şehirli gibi yaşamak” felsefesi ile blogger Hazal Yılmaz ya da dijital dünyadaki ismiyle kurulan ve 6 bin 534 üyeye ulaşan Çok Gezenler Kulübü, şimdiye kadar Berlin, Paris, Viyana, Roma, Kopenhag ve Viyana’yı keşfetti. Kasım ayında Bükreş’le ilk aşamayı tamamlayacak olan Çok Gezenler Kulübü’nde, her şehirde 5 farklı blogger gidilen şehrin moda, yemeiçme, kültür-sanat, müzik, sokak ve yeraltı hayatının sırlarını keşfediyor. Sitede her hafta ayrıca tavsiyelere de yer veriliyor.
Görüntülü rehberleri var Çok gezen blogger’ları ayrıca yayınlanan videolarla Berlin ve Roma'da başlayan yeni şehirlerle devam edecek görüntülü rehberler de paylaşıyorlar. Her şehirde günlük ortalama 15 km yol yürüyerek, resimli roman ve rehber tadında bir blog hazırlayan Çok Gezenler Kulübü, Ekim ayı ile birlikte kulüp üyelerine yeni bir fırsat sunuyor. Kulübün internet sitesinde bulunan formu doldurularak başvuran üyeler ve çok gezen blogger’larının sosyal medya takipçileri Pegasus Hava Yolları ile yurt dışına uçarak, bu şehirleri keşfetme fırsatı yakalıyor.
86
Hi-Tech Kasım’11
Harcamaları karşılıyor Çok Gezenler Kulübü’nün sponsoru Pegasus Hava Yolları Kurumsal İletişim ve Sponsorluk Yönetimi Pazarlama Müdürü Özlem Ersoylu Mutluer, projeye ilk gününden itibaren tereddütsüz destek verdiklerini söyledi. Mutluer, “Sponsorluğumuz Çok Gezenler Kulübü’nün kurucu bloggerlarının tüm gittikleri yurtdışı şehirlerine ait uçak biletlerini, konaklama ve gittikleri yerlerde belli başlı harcamalarını karşılama şeklinde gerçekleşiyor. Yurtdışı hatlarımız geçen seneden beri hızla artarak 30 şehre ulaştı. Pegasus olarak, Çok Gezenler Kulübü’ne verdiğimiz destekle, yurtdışına seyahate gitmenin yalnızca belirli bir kitleyi kapsayan bir etkinlik olmadığını, rahatça uçulabilip, ilgili şehirlerde uygun bütçelerle kolayca gezilebileceğini kanıtlayan, söylemimizi bire bir destekleyen bu projeye hiç tereddüt etmeden sponsor olduk. Yıl içinde yeni şehirlerle ve projelerle kulübün büyümesine destek vermeye devam edeceğiz” dedi.
Gündem
Hi-Tech Kasım’11
87
Gündem Bentley Hotel hafta sonunu farklı değerlendirme imkanı sunuyor Milano’lu dünyaca ünlü mimar Piero Lissoni imzasını taşıyan sadelik ve konfor kelimelerinin sentezini sunan, tüm alanlarda İtalyan zevkinin inceliğini yansıtan Bentley Hotel'de hafta sonu konaklamak isteyenlere çeşitli olanaklar sunuyor.
Münevver Çakırtaş Design zincirine bağlı Bentley Hotel, Nişantaşı'na yürüme mesafesinde bulunuyor. Bentley Hotel, sonbahar sezonuna özel kampanyalar düzenliyor. “Bentley’de Bir Haftasonu Kaçamağı” isimli paket, İstanbul’un kısa süreli bile olsa tadını çıkartmak isteyenlere olduğu kadar İstanbul’da yaşayanlara da yönelik düzenlendiği bildirildi. Yetkililer, kendilerini ve sevdiklerini şımartmak adına bu paketten almak isteyenler yılbaşına kadar bu fiyattan yararlanılabileceğini belirtti.
88
Hi-Tech Kasım’11
88
Gündem
Şimdi tam balık vakti! Mevsim, tam da balık yeme mevsimi. En taze ve leziz balıkların tadına varmak için bu mevsimden daha güzelini bulmak mümkün değil. İstanbul’da pek çok balık restoran bu huzuru yaşatmak için konuklarına yenilikleriyle kapılarını açıyor. Münevver Çakırtaş Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
90
Hi-Tech Kasım’11
Gündem
Hi-Tech Kasım’11
91
Gündem
İstanbul restoranları, balık mevsimine hazır. Kaliteden ödün vermeden hizmet vermeyi hedefleyen balık restoranlar, bu mevsimde balık yemenin önemine dikkat çekiyorlar. Biz de bu sayımızda sizler için balık restoranları araştırdık.
Rumelihisarı İskele: Her gün, 12.00-02.00 saatleri arasında açık. Marine balık, fener kavurma, lakerda, kalamar ızgara ve çikolatalı sufleyi denemenizi öneririz. Kabuklular ve ara sıcak olarak verilen istavrit tavsiye ediliyor. Balıkçı Sebahattin: Zengin balık mönüsü ve servis kalitesiyle dikkat çeken restoranda hem çok lezzetli balıklar yiyebilir hem de tarihi güzellikleri izleyebilirsiniz.
GÜVEÇTE BEĞENDİLİ BALIĞI DENEYİN HUZURLU BİR ORTAM Derya Balık: Beylerbeyi İskele Meydanı’nın köşe başında yer alan Derya Balık, şık bir mekânda Boğaz’a ve iki köprüye nazır bir ortamda balık keyfi yaşamak isteyenler için oldukça uygun. Meydandaki diğer işletmeler gibi Derya Balık’ta da alkollü içecek bulunmuyor. Rigel Restaurant: Kaliteli hizmeti ve leziz balık mönüsüyle İstanbul’un gözde mekânları arasında. Rigel’in spesiyalleri arasında levrek dolma, kalamar ızgara, balık dürüm, balık kokoreç, ahtapot ızgara, balık Adana, balık mantı ve balık beğendi yer alıyor. Tarihi taş binanın ahşapla uyumu büyülenmişçesine huzur veriyor. İsmet Baba: Kuzguncuk’ta eski ahşap bir yalının alt katını mekan edinmiş İsmet Baba, İstanbullular tarafından yıllardır bilinen bir mekan. Rivayete göre Nazım Hikmet’in de sürekli gelip balık yediği İsmet Baba, huzurlu ortamıyla konuklarını bekliyor.
HAYDİ LEZZET RAST GELE! Kıyı: 1964’te Yorgi Sabuncu tarafından açılan Kıyı restoran, haftanın yedi günü 12.00-24.00 saatleri arası açık. Kıyı’ya gidenler fasulye pilaki, asma yaprağı sardalya, yaprak ciğer ve şekerpareye bakmanızı öneririz. Ahşap ağırlıklı dekore edildiği için restoranın sıcak ve samimi bir havası var.
92
Hi-Tech Kasım’11
Körfez: Kanlıca koyuna hakim, Boğaz manzaralı bir yalının alt katı ve bahçesinde hizmet veren Körfez Restaurant, İstanbul’un ve Anadolu yakasının en meşhur mekanlarından. Balık yemeklerinin yanı sıra klasik deniz ürünleri ve balık çeşitleriyle hazırlanan mönüsünün vazgeçilmezleri; güveçte beğendili balık ve tuzda balık. Efe Balık: Kaliteli hizmeti, iki katlı deniz manzaralı terası, lezzetli tatları, muhteşem atmosferiyle, konuklarına her açıdan doyurucu anlar ve tatlar yaşatıyor. İstanbul seçkin semti Yeşilköy de deniz ürünleri ve Ege mutfağından oluşan menüsü ile konuklarını ağırlıyor. Starfish Balık: Bağdat Caddesi’nde bulunan balık restoranı Starfish Balık, yenilenen yüzüyle konuklarını ağırlıyor. Sezonun en gözde balıkları lüfer, palamut ve balık çeşitliliğindeki zenginliği ile göz dolduruyor. Buraya giderseniz, balık pastırmasını tatmanızı öneririz. Restoranın yetkilileri, “Mutfakta Şefimiz Cemal ile beraber 4 yardımcısı birde bulaşıkçısı var. Salonda ise servise bakan 6 personelimiz var. 2 Paket servis personelimiz, 2 de araç trafiğini düzenleyen valemiz var. Bizimle beraber 19 kişilik bir aileyiz. Mutfakta önceliğimiz tabii ki temizlik ve hijyen. Sebze, meyve, çay yapılan, ellerinizi yıkadığınız sular arıtma sisteminden geçip temiz sudur. Mutfağımız her akşam yıkanır ve ertesi güne hazırlanır” diyerek restoran ve çalışmaları hakkında bilgi veriyor.
92
Gündem Bu mevsimde SPA Oteller ve Termal Oteller ilgi görüyor Özellikle yaz aylarının sonunda güneşin etkisini kaybetmesiyle birlikte güzelliğine güzellik katmak isteyenler hamamların ve spa merkezlerinin yolunu tuttu. Münevver Çakırtaş Güneşin giderek kaybolduğu şu günlerde SPA oteller ve termal otellere talep artıyor. Hem yorgunluk atmak hem de sağlıklı bir tatil için yurtiçi termal oteller tercih ediliyor. Şehrin gürültüsü ve stresinden kaçmak isteyenlerin ilk tercihlerinden olan termal oteller; artık şıklıkları ve konforları ile de cazibe merkezleri haline geliyor. İstanbul’a yakın termal oteller hafta sonu kaçamaklarının neredeyse vazgeçilmez adresi haline geldiler. Sapanca, Ağva, Kırklareli, Yalova gibi bölgelerde bulunan oteller konforları ve kampanyaları ile misafirlerine çeşitli imkânlar sunuyorlar.
İstanbul’a yakın oteller konaklama fırsatları İstanbul’a yakın oteller hem ulaşım hem de konaklama fırsatlarından dolayı tercih ediliyor. Doğa ile baş başa, şehirde fakat şehrin dışında tatil geçirmek isteyenlerin ilk tercihlerinden olan tesisler konaklama fırsatları sunuyor.
Sapanca otelleri de ilgi görüyor Sapanca Otelleri gerek muhteşem Spa Merkezleri ile sağlık turizminde gerekse organik ürünlerle hazırlanan dünya mutfaklarının lezzetleri ile gurme turizminde de kendisinden bahsettirmeyi başarıyor. Sapanca Otelleri hafta içi ve hafta sonu konaklamalarında promosyonlarla misafirlerine unutulmaz tatil imkanı hediye ederken SPA Merkezlerinde doğal terapi yöntemleri ile de rahatlık ve huzur sağlıyor. İstanbul başta olmak üzere birçok şehre olan yakınlığı, Sapanca Gölü ve yeşillikler içinde olması sebebiyle son dönemde özellikle kısa süreli tatiller için tercih edilmektedir. Özellikle Sapanca Gölü çevresinde kurulan turistik tesisler ile Sapanca ‘da turizmi her geçen gün canlandırmaya devam ediyor.
94
Hi-Tech Kasım’11
Yeni oteller açılıyor Türkiye’nin termal başkenti Afyonkarahisar’da yapımı devam eden beş yıldızlı oteller hızla tamamlanıyor. Yetkililer, Afyonkarahisar’ı sağlık turizminin merkezi haline getirmeyi hedefliyor.
Kırışıklardan kurtulabilirsiniz Ayrıca bu mevsim, bakımına özen gösteren kadın ve erkeklerin estetik merkezlerine en sık başvurduğu mevsim. Bu aylarda güneş lekelerini gidermek için PRP tedavisi ve peeling işlemi yaptırabilir, kırışıklıklardan kurtulabilir, daha estetik bir görünüm için saç ekimi kolaylıkla yaptırabilir.
Elite World İstanbul Otel’den misafirlerine ‘sultan masajı’ Osmanlı hamam kültürünü yansıtan yedi kurnalı hamamı bulunan Elite World İstanbul Otel, kışa formda girmek isteyenlere çeşitli olanaklar sunuyor. Son teknoloji ile donatılmış ekipmanlara sahip olan Taksim Elite World İstanbul Otel, kışa özel hazırladığı kampanyalarla dikkat çekiyor. Fitness Center’da uzman eğitmen eşliğinde spor imkanı sunuyor. Osmanlı hamam kültürünü yansıtan yedi kurnalı hamamında ise günün stresini atmak isteyenleri bekliyor. Havuz sonrası sauna keyfi, buhar banyosu veya tüm vücuda masaj yapan su masaj sistemlerine sahip şok duşlarda beden ve ruh zindeliğini bir arada sunuyor. Masaj tutkunları ise Türk hamamında kese ve köpük içeren masaj paketleri, tercihe göre aromaterapi, swedish, bali, selülit, bölgesel ve 90 dakikalık sultan masajlarını tercih edilebiliyor.
94
Gündem
Turizmde iş kazası oranı nedir? Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) rakamlarına göre; dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon 200 bin insan, iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Yaklaşık 270 milyon iş kazası gerçekleşiyor, 160 milyon insan meslek hastalığına yakalanıyor. Münevver Çakırtaş Günümüzde iş kazaları iş dünyasının en önemli sorunlarından biri. Her yıl azımsanamayacak sayıda insan, bazen küçük tedbirlerle rahatlıkla engellenebilecek iş kazaları ve meslek hastalıkları yüzünden yaşamını yitiriyor veya engelli hale geliyor. İşte, iş kazalarının önüne geçmenin tek yolu olan iş
96
Hi-Tech Kasım’11
sağlığı ve güvenliği konusu bugünlerde İstanbul’un gündeminde yoğun bir yer tutuyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (ISSA) birlikte düzenlediği Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi'nin 19.’su İstanbul'da, Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşti.
Gündem
Türkiye’de de rakamlar büyüyor
Yıllık maliyeti 38 milyar TL
Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre; 2009 yılında ülkemizde 64 bin 316 iş kazası ve 429 meslek hastalığı vakası meydana geldi. Bu vakalarda 1.171 kişi hayatını kaybederken, 1.885 kişi sürekli iş göremez duruma düştü. İş sağlığı ve güvenliği alanında hizmet veren İvme Yönetim Danışmanlık’ın Kurucusu ve Genel Müdürü Fırat Şükrü Eker, İSG’de temel amacın, çalışanların sağlığına zarar verebilecek unsurların önceden belirlenerek gereken önlemlerin alınması, güvenli bir çalışma ortamı sağlanması, çalışanların iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı korunması olduğunu belirtiyor.
ILO’ya göre gelişmekte olan ülkelerin iş kazaları ve meslek hastalıkları maliyetleri, gayri safi yurt içi hasılalarının (GSYİH) yüzde 4′ü tutarında. Buna göre ülkemizin 2008 yılı GSYİH’si dikkate alınırsa iş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyeti 38 milyar lira. Eker, bu maliyet detaylandırıldığında hem devlet hem işveren hem de işçi açısından maddi kayıpların oldukça yüksek olduğuna dikkat çekerek; “İş göremezlik ödemeleri, sağlıkla ilgili giderler, tazminat ödemeleri, iş kayıpları, gecikme bedelleri, işyeri kapatma veya iş durdurma cezalarından dolayı oluşan maliyetler, idari para cezaları, verimsizlik maliyetleri, sigorta primlerindeki artışlar, iş kazasında zarara uğrayan sabit varlıklar gibi kayıplar oluşuyor” diyor. Yapılan farklı çalışmalar, otel sektöründe iş kazası oranının diğer sektörlere göre daha düşük olduğunu da gösteriyor.
İnsan hatasından meydana geliyor ILO verilerine göre iş kazalarının yüzde 98’inin insan hatasından meydana geldiğine dikkat çeken Eker, en büyük eksikliğin yönetim yetersizliği ve eğitimsizlik olduğunu söylüyor.
Hi-Tech Ekim’11
97
Gündem
Tuz terapi merkezi sayısı artıyor Münevver Çakırtaş Yunanca’da “tuz” anlamına gelen “halo” kelimesinden doğan Haloterapy (Tuz Terapisi) İstanbul’un ardından Anadolu’ya açılıyor. Türkiye’nin İlk Tuz Terapi Merkezi olan SENSE Renaissance; distribütörlük ve franchise hizmeti sunduğu Tuz Odası, Okyanus Terapisi ve Infrared Sauna’yı önce İzmir ve Antalya’ya, ardından da Balıkesir Erdek’e taşıyor…
98
Hi-Tech Kasım’11
Sunduğu tüm hizmetlerin yetkili distribütörü olarak Türkiye pazarındaki yerini genişleten Sense Renaissance, Türkiye’ye açılma yolunda ilk duraklarını Antalya ve İzmir olarak seçti. İzmir ve Antalya’da bulunan seçkin güzellik merkezleri ve spa salonlarına bayilik veren Sense Renaissance; özellikle ayak detoksu, ayak detoks bantları, Sense Altın Maske ve Sense Denge Bileklikleri ile yoğun ilgi görüyor.
98
Gündem
Mado’dan Uzakdoğu’ya 15 Milyon Dolar Yatırım Yurt dışı yatırımlarına hız veren Mado, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da ilk şubesini açıyor. Kuala Lumpur’un en işlek caddesinde açılacak olan şubenin protokol anlaşması Mado Genel Koordinatörü Mehmet Yılmazoğlu ve Mado Asya Pasifik Şirketi’nin Ceosu Probhat Malakar arasında imzalandı. Münevver Çakırtaş
100
Hi-Tech Kasım’11
100
Gündem
"Mado Kıtalar Arası Lezzet Köprüsü” adı altında yürüttüğü yurt dışı yatırımlarına yeni bir halka daha ekliyor. Malezya başta olmak üzere Endonezya, Tayvan, Singapur, Tayland gibi Asya Pasifik coğrafyasının önde gelen ülkelerini kapsayan ve 5 yıl içinde 150’nin üzerinde şubeye ulaşmayı hedefleyen yatırımın başlangıç noktası, Malezya olacak. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu tarafından düzenlenen Türk-Malezya İş Konseyi toplantısında gerçekleşen törende, Mado Genel Koordinatörü Mehmet Yılmazoğlu ile Mado Asya Pasifik Şirketi’nin Ceosu Malezyalı Probhat Malakar protokol anlaşmasını imzaladı. Yılmazoğlu, Mado’nun önümüzdeki dönemde Güneydoğu Asya yatırımlarına hız vereceğini söyledi. Malezya’daki ilk Mado şubesinin 2 ay sonra açılacağını belirten Yılmazoğlu, 1 yıl içinde Malezya’da 4 yeni mağaza daha açılacağını kaydetti. Yatırımlarını hızlandırdı Mado Yurtdışı Operasyonlar Direktörü Hasan İbrahim Toksoy da, yaklaşık beş yıldır Güneydoğu Asya ülkeleri ile ilgilendiklerini, Malezyalı ortaklarıyla da 1,5 yıldır görüşmelerin sürdüğünü
söyledi. Malezya’nın Endonezya, Singapur, Hong Kong, Tayland, Japonya ve Güney Kore’nin merkezi olacağını ifade eden Toksoy, tüm bu ülkelere yatırım yapmak için çalışmalar yürüttüklerini ve bölge için 15 milyon dolarlık bir yatırım bütçesi ayırdıklarını belirtti. Üretim Tesisi de kuracak Mado Yurtdışı Operasyonlar Direktörü Toksoy, bölgede zincir gıda işletmesi anlamında yatırım yapan ilk şirket olduklarını belirtti. Malezya’nın Taksim’i olan Kuala Lumpur şubesindeki ürünlerin ilk altı ayda Türkiye’den gönderileceğini ve Malezya’da küçük bir üretim tesisi kurulacağını ifade eden Toksoy, “Altı aydan sonra buradaki üretim tesisini büyütüp, yerinde üretim yapacağız. Bu şekilde tüm bölgenin üretim üssü olacağız. Eğer tüm ürünlerin üretimini yapacak bir tesis kurarsak, bu 30 milyon dolarlık bir yatırıma tekabül ediyor. Ancak bu 10 yıllık bir süreci kapsar” diye konuştu. Hi-Tech Ekim’11
101
Gündem
OTELLERDE GÜVENLİK NASIL SAĞLANIR?
sonucu olarak kendi güvenlik prosedürleri değiştirmek için hiçbir şey yapmamıştı. Takip eden araştırma otellere politikalarını gözden geçirmeleri gerektiğini gösterdi. Misafir ve bagaj kontrollerinde yüksek güvenlikli giriş cihazlarının kurulumu, patlayıcı buhar dedektörleri, ve bazı yabancı oteller de bomba koklayan köpekler yeni politikalar olarak uygulanmaya kondu.
Oda emniyeti şart! Otellerin iyi bir karşılama yeri olması gerekiyor. O tel yönetimi misafir güvenliğini sağlarken ince bir çizgide yürür. Otel yönetimindeki trendler, misafir ihtiyaçlarına daha fazla dikkat edilmesine neden olmuştur. Örneğin, son yıllarda tek başına iş seyahatine çıkan bayanların sayısında artış olmuştur. Otel yöneticisinin aklında onları güvende tutmak vardır. Yani, kameralara ek olarak birçok otelde emniyet tedbiri olarak misafir odası içten kilitleme kullanmaya başladı ve çalışanlarına güvenlik ve emniyet tedbirleri eğitimleri verdi. Bu konuda kamusal düzenlemeler bulunmamaktadır. Bu nedenle otellerin kendi kendileri düzenleme yapmaları gerekmektedir.
RÜ BYOTELL TEKNİK MÜDÜ RUHİ ÇETİNKAYA
Oteller ve tatil köyleri, hizmet sektöründedir. Hizmet sektöründe müşteri memnuniyeti ve güvenliğinden daha önemli bir şey yoktur. Başka hiçbir hizmet sektöründe turizm sektöründeki kadar misafir güvenliği yükümlülüğü yoktur. Misafirler genelde değerli eşyalarını odalarında bırakarak ayrılır. Uyku ya da duş sırasında korunmasız olabilir ya da otel ihmali sonucunda zarar görebilirler. Yönetimin bu bakış açısıyla düşüneceği çok şey vardır ve güvenlik bunların içinde en önemli sorunlardan biridir.
Makaleler dikkat çekici Güvenlik önlemleri arttırıldı Müşteriler büyük çoğunlukla otelde odalarında olmadıkları zaman eşyalarının güvende olup olmadığını düşünür. Misafirler ayrıca odalarında hareket ederken, otelin çevresinde ve bulundukları yerlerde kendilerinde güvende hissetme ihtiyacı duyarlar. Terörist saldırıların alışık olunmadığı bir ülkedeki bir otelde konaklandığı sürece, bu saldırılara hedef olunacağı nerdeyse hiç düşünülmez. Ancak 2007 yılında Cornell Üniversitesi Otel İşletmeciliği bölümü, Güvenlik ve Amerika Otelleri Güvenliği ile ilgili bir rapor yayınladı. (11 EYLÜL raporu) Bu raporda, ABD otellerinde 11 Eylül öncesinde tamamıyla basmakalıp procedürler olduğu belirtildi. Ankete katılan otel yöneticilerinin üçte biri, 11 Eylül saldırılarının bir
102
Hi-Tech Kasım’11
Travel and Leisure tarafından yayınlanan bir makalede, yazar Barbara Benham; konuklara, otel rezervasyonu sırasında, çeşitli standart sorular sormaları gerektiğini raporlamıştır. Kendi refahı için sorumluluk almaları, kendilerini güvencede hissetmeleri için en iyi yoldur. Örneğin, Kadroda tam zamanlı bir güvenlik görevlisi varsa; kayıt sırasında resmi kimliğini göstermesini talep ederse?, Oda katlarına erişimi misafirlere sınırlıysa nasıl sınırlandırılır? Diğer sorular personel hakkında olanları içerir: Misafir ve odalara erişen tüm çalışanların arka planda kontrolleri var mı? ve bu personel güvenlik tedbirleri eğitimi almış mıdır?, Sonuçta otel konaklamasının güvenliği için en önemli yol, kişinin kendi güvenliği için sorumluluk almasıdır.
102
Gündem Midemizin içindekiler yemek borusuna kaçar mı? Yediklerimizin ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması olarak adlandırılan reflü, erişkinlerin yaklaşık yüzde yirmisinde görülmektedir. Münevver Çakırtaş Medipol Hastanesi Gn. Cerrahi Uzm. Prof. Dr. Hasan Taşçı
Medipol Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hasan Taşçı, gastroözofageal reflüde hastalığın derecesine göre ilaç tedavisinden cerrahi tedaviye kadar uzanan farklı tedavi yöntemleri uyguladıklarını belirtti. Taşçı, tedavisiz ya da eksik tedavi edilen hastalarda, yemek borusunda kısalma, darlık gelişebilmesinin yanında sonu kansere kadar uzanabilecek değişiklikler gelişebildiğini söyledi. Gastroözofageal reflüsü olan hastalarda tipik yakınmalar görüldüğünü söyleyen Prof. Taşçı, “Bunlar; göğüs orta bölümünde boyundan karına uza-
nan yanma hissi ve eşlik eden bulantı, kusma, ekşime, ağza acı su gelmesi, karın şişkinliği, ağızda rahatsız edici koku, öksürük, ses kısıklığı olarak sıralanabilir. Mevcut şikayetlerin vücut salgısını azaltıcı ya da asit hasarının azaltıcı ilaçlarla geçmesi tanıda önemlidir. Ancak özellikle ileri yaşlı hastalar reflü tanısı konmadan önce mutlaka endoskopik inceleme yapılmalı reflünün ayrıca başka bir hastalığın sonucu olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır” şeklinde konuştu.
Sindirim sisteminde tıkanmaya neden olur Sindirim sisteminin hareketi yavaşlatan ya da sindirim sisteminde tıkanmaya neden olan başka hastalıklarda gastroözofageal reflü yakınmalarına neden olduğuna dikkat çeken Prof. Taşçı, bu değerlendirmelere ek olarak yemek borusu alt ucunun asit düzeyinin 24 saatlik ölçümü de tanıda çok değerli bilgiler verdiğinin altını çizdi.
Tıbbi tedaviler kadar önemli Tedavinin başlangıcında beslenme ve yaşam tarzındaki olumsuz alışkanlıklardan uzaklaşılması gerektiğini dile getiren Prof. Taşçı, “Yemek saatlerinin düzenlenmesi, aşırı yemek yenmesi, aşırı yağlı, kızarmış ve kafeinli besinlerden uzak durulması, alkol ve sigaradan uzak durulması, düzenli egzersiz, duruş bozukluğu varsa düzeltilmesi, uyku kalitesinin arttırılmasına yönelik önlemler tıbbi tedavi kadar hatta daha çok önemlidir” şeklinde konuştu.
Hangi teknik tercih ediliyor Prof. Taşçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak gastroözofageal reflü anatomik bir sorun nedeniyle oluşmakta ise medikal tedavi hastalığı kesin tedavi edemez. Girişimsel tedavi, endoskopik olarak yemek borusu alt kısmının daraltılmasına yönelik teknikleri kapsar. Bununla birlikte anti reflü cerrahisi uygulanabilir. Bu ameliyatta, midenin üst bölümü yemek borusu alt ucunun çevresine sarılarak mide asidinin yemek borusuna kaçmasını engelleyecek bir bariyer oluşturulur. Bu cerrahi yaklaşımın temellerini atan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi cerrahi kürsü başkanlığını da yapmış Prof. Dr. Rudolp Nissen’dir. Bu ameliyat günümüzde laparoskopik yöntemle mümkün olan en az kesi vasıtasıyla mükemmele yakın kozmetik sonuçlar ile yapılabilir. Bizlerin özellikle tercih ettiği ve uyguladığı bu teknik günümüzde altın standarttır”
104
Hi-Tech Kasım’11
104
Turizm
& Otelcilik
Osmanlı’nın ihtişamını yaşatan otel Boğazın ilk yalı butik oteli, yenilenen haliyle misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Otel, yeni tasarımıyla dikkat çekiyor. Münevver Çakırtaş
106
Hi-Tech Kasım’11
106
Turizm
& Otelcilik
İtalyan işçiliği ön plana çıkıyor Otelde, en küçük detaya verilen önem ve 14 özel yalı odasının her birindeki konfor hemen göze çarpıyor. Odalarda tavan ve duvar süsleri dikkat çekerken; mobilyalar İtalyan el işçiliği 18 ayar altın varak kaplama olduğu belirtiliyor. Banyolar ise İngiliz tarzında göre dekore edilmiş. Yalının deniz katındaki 200 yıllık kayıkhanenin otel restoranına dönüştürülmesi ile oluşturulan özel mekân, denizin şıkırtısı ile sizlere son derece lüks ve romantik bir atmosferde, dünya mutfağından leziz seçmelerini tatma ayrıcalığını sunuyor.
Deniz manzaralı odalar
Beylerbeyi’nde bulunan Bosphorus Palace Hotel, 1996 yılından bu yana yerli ve yabancı sayısız misafir ağırladı. 2010 2011 yılları arasında bir yıl süren tadilat ve dekorasyon çalışmalarından sonra yeni haliyle misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. İş toplantıları, yemekler, düğün ve nişan gibi özel davetlerde tarihin derinliklerinde kişiyi gezintiye çıkaran otel, büyülü atmosferiyle de ilgi odağı oluyor.
Tamamı ince bir beğeninin eseri, her biri ayrı dekorasyona sahip 14 de lüks odası içerisinde; standart odalar; çatı katında bulunup, balkonlu, biri deniz diğeri bahçe manzaralı 2 odası bulunuyor. Bosphorus Garden Room; bahçe manzaralı olup, 1. ve 2. katlarda yer alıyor. Toplamda 5 adet olup, 1 tanesi geniş bir balkona sahip. Superior odalar; hem bahçe hem deniz manzaralı olup otelde orta katta 2 adet bulunuyor. Bosphorus Deluxe odaları; cepheden deniz manzaralı, jakuzili olup, orta katta 2 giriş katta 2 adet olmak üzere toplam 4 oda bulunuyor. Bosphorus Palace Room; 3 cephe deniz manzaralı ve jakuzili olmak üzere, 2. katta yer alıp, 1 adet bulunuyor.
Turizme kazandırıldı Orijinal padişah fermanları karşılıyor 1486 metrekare arsa üzerine kurulu yapı 300 metrekare. Yalının, bahçe yönü harem, deniz yönü selamlık olarak kullanılmış. Otel; misafirlerini, Osmanlı motifleri ile bezenmiş yaldızlı, çentikli zarif tavan süslemeleri, kristal avizeler, orijinal padişah fermanları ve el yazmaları ile karşılıyor. Kişiye özel misafirperverlik anlayışıyla hizmet veren otel, misafirlerini boğazın mavi suları ile kucaklıyor.
Otel, bir bakıma tarihe de ışık tutuyor. Otel, 1876- 1909 yılları arasında Debreli İsmail Paşa’nın yalısı olarak kullanıldı. 1983 yılında yanan yalı, eldeki röleve projeleri ve fotoğraflara dayanılarak eskisine uygun olarak 1993 - 1996 tarihlerinde Turizm Bakanlığı’nın tahsis ve onayı ile “Yalı Turizm Yatırımları ve İşletmeciliği A.Ş.” tarafından yeniden aslına uygun şekilde inşa edilerek ‘’Bosphorus Palace Hotel ‘’ olarak turizme kazandırıldı. Hi-Tech Kasım’11
107
Gündem
İtalyan Gıda Fuarı Sapore 2012 Rimini’de Düzenleniyor İtalya’da Rimini kentinde düzenlenen catering ve ev dışı tüketim sektörünün önemli organizasyonlarından biri olan Sapore fuarında, yiyecek içecek alanındaki trendler, lezzetler ve uygulamalar için yenilikler sunulacak. Uluslararası şefler de Sapore Grand Prix yarışmasında buluşacaklar. Fuar, İtalyan tarım, gıda ve orman bakanlığının ve Rimini Mahalli yönetiminin patronajı altında düzenleniyor. 80 bine yakın ziyaretçinin ve 731 basın mensubunun katıldığı bir önceki fuarın başarısının ardından Sapore, yiyecek içecek sektöründeki ticarete destek olmak ve teşvik etmek amacıyla genişlemesine devam ediyor. FIPE araştırma merkezinin yaptığı analizler, sektörün Avrupa çapındaki büyüklüğünün 468 milyar Euro olduğunu ve geçen on yılda 21 milyar artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Italya’da sektörün büyümesinin ağırlıklı olarak ev dışı tüketimle ilgili olduğu sanılıyor. Fuarın işbirimleri yöneticisi Patricia Cecchi, “Bu yılda yine önemli bir fuara ve katılımcı firmalara en üst düzeyde bir ziyaretçi profili sunmaya hazırlanıyoruz. 2011 deki fuarda işadamları arasında binlerce toplantı organize ettik. 2012 de bu sayının uluslararası düzeyde daha da artacak.” diyordu. Sapore 2012 etkin fuar alanı düzenlemesiyle de dikkat çekiyor. Güney ve batı girişlerinden girilen fuar alanında otel-restoran-catering, catering, deniz ürünleri zinciri, donmuş ürünler, makarna, yerel spesiyaliteler, pizza, yağlar ve şarap alt sektörleri ayrı reyonlar halinde yer alıyor. Fuarın önemli aktivitelerinden biri de, Sapore Grand Prix adlı uluslararası şefler yarışması. Fuarın açılışında verilecek İnovas-
108
Hi-Tech Kasım’11
yon Ödülü ile, katılımcılar hızla değişen bu piyasadaki yeni trend ve gelişmelerle yakından tanışıp ortaya konmuş yeni ürün ve sunumlar sayesinde piyasanın gidişatını izlemek imkanı bulacaklar. Kendi alanında ilk olan bu ödül ve yarışma sıcak ve soğuk mutfaklarda, işlenmiş gıdalar ağırlıklı olarak, kullanıma hazır, kesilmiş, temizlenmiş, kısmen işlem görmüş dondurulmuş veya taze sebzeler üzerinden yapılacak eserlerle ilgili. Ödülün bu yılki teması, “gıda sanayii ve gıda servisi” olarak belirlendi. Roberto Carcangiu’nun yönettiği yarışmada öğrenciler (otel okulları öğrencileri), çıraklar (okulu yeni bitirmiş 25 yaşını aşmamış gençler) ve profesyoneller (26 yaş üzeri) olarak üç ayrı grup halinde ödüller dağıtılacak. Ön elemeyi geçen çalışmalar profesyonel aşçılardan oluşan bir heyet tarafından değerlendirilecek. Ödüle katılmak için son başvuru tarihi 15 Kasım 2011. Ayrıntılı bilgiler için www.saporekimini.it. Fuar kapsamındaki bir başka yarışma da makarna üzerine. Ulusal Gıda Hizmetleri Makarna Şampiyonası adlı yarışma kapsamında Italya’nın değişik yörelerinden gelen genç makarnacılar usta makarnacıların desteğiyle geliştirdikleri yenilikleri üzerinden yarışacaklar. Bu yarışma, Cast Alimenti’nin ödüllü makarna ustası Raimondo Mendola ve Avrupalı Şefler Akademisiyle işbirliğiyle organize edildi.
108
Gündem
SAPORE 2012 tastes excellent RIMINI – SAPORE Tasting Experience will once again be back in Rimini, from Saturday 25th to Tuesday 28th February 28 2012. The international expo dedicated to the tastes, rites and trends in catering and food service for eating out has the patronage of the Italian Ministry of Agricultural, Food and Forestry Policies, Union Alimentari and Rimini Provincial Government. Following the success of the previous edition (79,233 trade visitors, 5% more than 2010; 16% more foreign participants; 731 journalists accredited), SAPORE continues its expansion under the banner of innovation to showcase and promote the business of companies trading in the food & beverage world. The sector’s European scene, surveyed by the FIPE Study Centre, shows spending on eating out for a total of 468 billion euros, a figure that has increased by 21 billion over the last ten years. In Italy, the growth of the demand for food and beverage is to be attributed almost entirely to the eating our market. Rimini Fiera business unit Patrizia Cecchi says, “We are organizing a very important edition and intend ensuring companies the highest possible business profile with trade members and buyers. In 2011 we organized thousands of business meetings and for 2012 the international level will be even higher.” The SAPORE 2012 expo layout will feature sections dedicated to Italian and foreign special craft and Beer and Beverage for the Horeca trade, Catering, the Seafood chain, Frozen food, Pasta, Regional Specialities, Pizza, Oil and Wine. Admission to the expo centre will be through the South and West entrances. SAPORE 2012 will once more spotlight product innovation that companies will offer a preview of to trade visitors: at the opening of the expo, the Innovation Award will go to the new products ready to hit the market to meet a
110
Hi-Tech Kasım’11
demand that is constantly changing and is always on the lookout for new trends. On Monday 27th and Tuesday 28th February 2012, SAPORE will host Sapore Grand Prix. International Chef Contest, the first international contest for hot and cold cuisine, with prevalence of food from the food industry: ready to use, cut, cleaned and lightly processed vegetables, frozen and not. The theme of the first edition is Food industry and food service. The aim is to promote the knowledge and applications of industrially prepared food and its exploitation in catering and food service.
Food as an ally for cuisine professionals The contest, coordinated by chef Roberto Carcangiu, will feature three categories: students (hotel school students), juniors (chefs from school-leaving age to 25 years old inclusive) and professionals (over-26 chefs). The contestants will participate in a pre-selection, during which a panel of professional chefs will choose the best entries. The deadline for consignment is 15th November 2011. Info for taking part: www.saporerimini.it or concorsochef@riminifiera.it The contents are being finalized for the GDO Buyers’ Day, an appointment which at SAPORE traditionally explores the progressive integration of food and beverage for eating out and with the large-scale distribution’s strategies. In the context of Cooking Pasta, the Italian food service championship will feature a competition between young pasta makers supported by Master pasta makers and young chefs flanked by Top chefs with innovative proposals from the various regions of Italy. The contest is organized in collaboration with the European Chefs Academy and Raimondo Mendolia, awardwinning Chef from Cast Alimenti, specialized in pasta.
110