Hi-Tech dergisi Mart Sayısı

Page 1









Editor Türkiye’ye hoş geldiniz!

Welcome to Turkey!

Hi-Tech Dergisi genelde her ay yurt dışına çıkar. Özellikle İtalya, Dubai ve Almanya sık uğradığımız yerlerdendir ama şimdi dünya ağırlama sektörü İstanbul’a geliyor. 20. Ağırlama Teknolojileri Fuarı HOSTECH by TUSİD 28 Mart - 1 Nisan 2012 tarihleri arasında İstanbul CNREXPO’da gerçekleşecek. Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği–TUSİD’in destekleri ile düzenlenen fuarda ağırlama sektöründeki son yenilikler ve teknolojiler, ağırlama profesyonellerinin beğenisine sunulacak. Dolayısıyla Hi-Tech Hostech’te...

Hİ-Tech Magazine generally goes on international trips every month. It usually happens to Italy, Dubai and Germany but now the hospitality sector is en route to Istanbul because Turkey hospitality and catering sector is showcasing its experience at 20th Hospitality Technologies Exhibition, 28 March 1 April 2012, at Istanbul CNR Expo. The exhibition will be organized by Sine Trade Fairs at CNR Expo Center which is just accros the Istanbul International Airport, will be the meeting point of hospitality and catering industry professionals.

Türkiye’nin genel ekonomisi pozitif tablolar çizerken ağırlama sektörü de oldukça iyi durumda. Öyle ki, yabancı fuarlar bültenlerinde katılımcı ve ziyaretçi cezbetmek için Türk katılımlarının çokluğunu vurguluyorlar. Bu yüzden TUSID’in HOSTECH Fuarı çok uluslararası ve ulusal ziyaretçi çekecektir. Bütün katılımcılara ve ziyaretçilere çok verimli bir fuar dileriz. Biz de orada olacağız!

The Turkey economy has been showing great indications in general and the hospitality sector is no exception. In fact, many of the international fairs are highlighting Turkish participation in their fairs as an attraction factor. For this reason, TUSID’s HOSTECH will attract a great many national and international attendance. We wish a successful show for both, exhibitors and visitors! We will be there, too!

Mehmet Söztutan

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK

YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR YAYIN EDİTÖRÜ UĞUR DÜNDAR ugur.dundar@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ EDA ŞİŞİK eda.sisik@img.com.tr REKLAM DANIŞMANI SERDAR ÖZCAN serdar.ozcan@img.com.tr

İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ ve SORUMLU GENEL YAYIN MÜDÜRÜ MEHMET SÖZTUTAN

HABER SERVİSİ MÜNEVVER ÇAKIRTAŞ munevver.cakirtas@img.com.tr ASYA ORHAN asya.yaran@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ ve B.SORUMLUSU İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

GRAFİK ERDEM MERMER erdem.mermer@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr MUHASEBE ve FİNANS MÜDÜRÜ MUSTAFA AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr

ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98 web: www.hi-tech.com.tr e-mail: info@img.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. 29 Ekim Cad. No:23 34530 Yenibosna/İSTANBUL +90.212 454 30 00

Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yayg›n süreli bir yayın olan Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi ayda bir yayınlanır.



indeks 10 Anfaş Food Product

Fuarı Yoğun İlgi Gördü

24 EMS’nin Kalbi

Türkiye’de Atıyor

28 “Türk turizmi, uzak

Ödülünü 62 Mükemmellik Kazanan Otel

ve büyük pazarlardan pay almalı”

34 Unilever’in Cirosu

Eğitimleri 72 MSA Devam Ediyor

46,5 Milyar Avro

44 MacDuffie

Jenerasyon 86 Yeni SUNTECH Mağaralara 116 Turistler Yoğun İlgi Gösteriyor

Evinoks’u Seçti

92 Şıklığın Püf Noktası 48 Turizm Yerli

Yatırımcılarla Büyüyor

52 Sektörde Hijyen

Standartları Gelişiyor

Derneği, 120 Aşçılar ‘Dünya Kadınlar Günü’nü Kutladı

Açık Hava Kimliğin 127 Farklılaşan 108 Kurumsal Mekân Etkinlikleri Anahtarı: Üniformalar

MİELE ..............................................7 MODASLAN ................................115 ÖZTİRYAKİLER .............................27 PİRGE.............................................39 S-2000.........................................A.K. SAREV ............................................19 SELİNOKS....................................151 SETTEHOME.................................81 SEVEL ...........................................2-3 SİLTER .........................................133 SÜRMENELİ ................................149 THE HOTEL SHOW ....................125 TÜSİD...........................................131 ÜÇGEN...........................................77 VERVE............................................65 YATAŞ.............................................11

reklam

EVOTEKS..................................A.K.İ. GALERİ KRİSTAL .................Ö.K.İ.-1 HOMATEX...................................111 İBATECH......................................141 İHLAS KOLEJİ ............................143 İNOKSAN.......................................23 İZMAK .........................................107 JUMBO ..........................................17 KERVAN.........................................45 KILIÇLAR.....................................101 KMS................................................71 KRİSTAL ENDÜSTRİ ...................4-5 KUZULUK....................................146 KÜLSAN ...................................56-57 LİDER.............................................59 MAKPA...........................................51

indeksi

AHK................................................83 AKTİF ISI .......................................95 ALBAYRAK TENTE .......................87 ALVEO .........................................135 ANKARA YATAK ...................KULAK ART MİMARLIK ...........................85 BİGBARON ..................................137 BODRUM .....................................139 DİVERSEY......................................13 ECZACIBAŞI ....................................9 ELEKTROLÜX................................15 EMPERO ......................................121 ENDER TEKSTİL .................128-129 ENTA ..............................................89 ESJİM...........................................123 EVİNOKS .......................................37

100

Kılıçlar Yeni Döneme Hazır



Fuar

Anfaş Food Product Fuarı

Yoğun İlgi Gördü Antalya’da düzenlenen ve 400’den fazla firmanın katıldığı Anfaş Food Product’u (Uluslararası Gıda İhtisas Fuarı) 45 bin 482 sektör profesyoneli ziyaret etti. 400 katılımcı firmanın stand açtığı 19’uncu Anfaş Food Product (Uluslararası Gıda İhtisas Fuarı) Anadolu, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerindeki oteller, restoranlar, fast-food işletmeleri, barlar, kafeteryalar, pastane zincirleri, süper marketler, gıda toptancıları, üniversiteler, okul kantinleri, resmi kurumlar, hastaneler, yurtlar, orduevleri, yemek fabrikaları ve tüm yiyecek içecek profesyonellerinden oluşan 45 bin 482 seçkin ziyaretçiyle kendi rekorunu kırdı. 15 Ocak’ta Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak tarafından ziyarete açılan ve Türkiye’nin en kapsamlı gıda ihtisas fuarından Anfaş Food Product’te yurtiçi ve dışından birçok firma görüşme fırsatı bularak, milyon dolarlık iş bağlantıları kurdu. Anfaş Food Product Fuarı, Türk gıda sektörünün zengin ürün yelpazesini tüm dünyaya duyurdu.

Yurtdışıyla Köprü 2011 yılında Türkiye’den 305 milyon dolar ihracat yapan Japonya’dan Anfaş Food Product Fuarı’na ziyaretçi olarak gelen gıda toptancıları ve süpermarket ziyaretçileri fuarda Türk firmalarından özellikle kurutulmuş meyve ve rendelenmiş peynir - mozerella, zeytin, zeytinyağı ve ayçiçeği yağı satın alması gerçekleştirdiler. Romanya gıda sektörünün tüm ürün gruplarında faaliyet gösteren en büyük firmalarını çatısı altında toplayan The Romanian Food Industr y Federation (Romanya Yiyecek Endüstrisi Federasyonu) üyelerinden olu-

10

Hi-Tech Mart’12

şan heyet Anfaş Food Product Fuarını ziyaret ederek karşılıklı distribütörlük görüşmeleri ve anlaşmaları yaptı. Yine Nahçivan Özerk Cumhuriyeti 28 Çeşit gıda ürününü fuarda tanıttı. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Ekonomi Kalkınma Bakanlığ’ının başkanlığında 16 Nahçıvan işletmesi doğal mineral sular, tuz, meyve suları, bisküviler, saf reçeller, helva, meyve özlü içkiler, salam ve sosisler, siyah çay ve bitki çayları, balık konservelerinden oluşan, 28 çeşit gıda ürünü sergiledi. Yunanistan Alfa (Dondurulmuş Gıda) ve Malezya-Malaycian Pamoilcancil (yağ) firmaları ise Anfaş Food Product Fuarında stand açan diğer yabancı katılımcılardı. Karadağ, Japonya, Kırgızistan, Moldova, Ürdün, Mısır, Tunus tan profesyoneller ekonomi bakanlığı alım heyeti düzeyinde Anfaş Food Product 2012’yi ziyaret eden ülkelerdi. İran’dan 17 Farklı gıda kaleminden 26 Firma satın alma için Anfaş Food Product Fuarı’ndaydı. Likit ve katı yağlar, pirinç, un, şeker, süt ve süt ürünleri, dondurulmuş gıda, bal, makarna ve ambalajlama sektörlerinin ağırlıkta olduğu 17 gıda mamulü distribütörlüğü almak ve kendi ürünlerini Türkiye pazarına sokmak isteyen 26 farklı firma sahibi ve yetkili müdürü fuarı ziyaret ederek yepyeni bağlantılar kurdu. İranlı firma sahipleri Anfaş FoodProduct Fuarı’nın Ortadoğu ülkeleri ve İran’da gıda sektöründe çok tanındığını dile getirerek. Türk gıda firmalarıyla iş yapmayı ticari bağlantılar kurmayı yararlı buluyoruz şeklinde açıklamalarda bulundular.



Fuar

307 Zincir ve 5000 Yerel Market Fuarda Yerini Aldı Migros, Özdilek ve Metro gibi zincir marketlerinde bulunduğu 5000’e yakın market ile aralarında Sofra, BTA ve Bilintur firmalarının da bulunduğu 300 ‘ün üzerinde catering firması ve yüzlerce restoran da fuarı ziyaret etti. GİMAT’tan (Ankara Gıda Toptancıları) 350 kişilik gıda toptancı heyeti, İzmir Ticaret Odası’ndan 53 kişilik gıda toptancısı heyeti, Perder’in 50 kişilik heyeti ve Yurtkur heyeti kurdukları bağlantılar nedeniyle fuardan memnun ayrılanlar arasındaydı.

Metro’nun Standı Doldu Taştı Fuardaki dev Metro standı birbirinden özel etkinliklere de ev sahipliği yaptı. Şef Serkan Bozkurt ise Anfaş Gıda Fuarı’ndaki Metro Toptancı Marketi’nin sitesindeydi. Bozkurt sergilediği gösteriyle beğeni topladı. Şef, fuar boyunca birbirinden farklı ana yemek ve tatlı sunumları ile fuar ziyaretçileriyle buluştu. Fuarlarda canlı olarak pişirilen yemeklerin genel conceptinden daha farklı sunum ve prezentasyon hedefleyen Serkan Bozkurt, stantta kurulmuş tam donanımlı endüstriyel mutfakta her gün izleyicilerin önünde fine-dining yemekleri, tatlıları özellikleri ve mutfağın detayları üzerine konuşarak, aynı zamanda soru cevaba açık şekilde hazırladı ve sunumda bulundu. Yemeklerin tüm içerikleri misafirlerin önünde hazırlandı, conceptin farklılığı hiç hazır malzeme kullanılmadan bir yemeğin tüm detay ve ürünlerinin work-shop sunum şeklinde detaylı olarak anlatılıp, yüksek hacimli kişi sayısında ve restaurant porsiyonlarında sunulup servis edilmesi oldu.

Rioba Cafe Ürünleriyle Katıldı Metro Toptancı Market Antalya’da düzenlenen ANFAŞ Gıda Fuarı’na Rioba cafe ürünleriyle katıldı. Bir kafede olması gereken her türlü ürün ve malzemeyi ürün gamında bulunduran Rioba markası, fuar katılımcılarının büyük ilgisini çekti. Metro Anfaş’taki özel standında Rioba ürünlerinin yanı sıra H-Line ve Horece Select özel markalı ürünlerinden oluşan geniş bir ikramda bulundu. Stant alanında ziyaretçileriyle bir araya gelen Metro saha satış uzmanları, sezon satış anlaşmalarından önce müşterilerine ürünlerin tanıtımını yaptı ve sezona özel ödeme çözümlerini anlattı. Sezon satışıyla ilgili müşteri-

12

Hi-Tech Mart’12

lere önemli bilgileri aktaran Metro uzmanları, 200’e yakın üründe fiyatları sabitledi. Metro Toptancı Market Pazarlama Müdürü Ayla Ceylan, Metro Toptancı Market’in başarılı çalışmalara imza attığını belirtti.

Sunar’dan Ali Selek Şov Yağ sektöründeki başarısı ile günden güne büyüyen Sunar Grup, ürün gamını tamamlayarak ihracatta ve iç pazarda vazgeçilmez marka haline geldi. Bitkisel yağ ve ev dışı tüketime yönelik margarin sektörüne damgasını vuran Sunar Grup, Sunar Profesyonel ile özellikle turizm cenneti olan Akdeniz Bölgesi'nde de ünlü profesyonellerin mutfaklarının başköşesinde yerini aldı. Geçtiğimiz yıl ANFAŞ Gıda Fuarı’nda lansmanını yaptığı ve bir yıl gibi kısa bir sürede aranılan bir marka haline gelen Sunar, bu yıl da ANFAŞ Fuarı’nda Türkiye'nin ünlü şefi Ali Selek şov ile adından söz ettirdi. Şef Selek’in kızgın yağ şovları fuara renk katarken Gurme Elif Korkmazel Sunar yağın lezzetini test ederek onaylandı .Türkiye’nin en büyük yiyecek-içecek fuarında tanıtılan Sunar Profesyonel, fuar kapsamı boyunca Türkiye’nin 5 yıldızlı otel şeflerinden ve tüm profesyonellerden tam not aldı.

Selva Tek Makarna Markasıydı Fuarda, Selva tek makarna markası olarak yerini aldı. Fuarda büyük bir makarna şovuna imza atan Selva, standında Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Milli Takımlar Direktörü Executive Chef Rafet İnce’yi ağırladı. Birbirinden farklı tarifleri ile makarnayı yeniden yorumlayan Executive Chef Rafet İnce’nin makarna şovu ziyaretçilerin büyük beğenisini topladı. Antalya Valisi Ahmet Altıparmak ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın da ziyaret ettiği Selva standına ilgi büyük oldu. Ziyaretçilerin Selva ürünlerini tadarak beğenilerini Şef İnce ile paylaştığı stantta keyifli anlar yaşandı. Makarna pazarının yenilikçi markası olan ve makarnanın tarifini değiştiren Selva, fuarda ziyaretçileri ile buluşarak, mevcut ürünleri ve yeniliklerini de ziyaretçiler ile paylaştı. Amber durum buğdayından üretilmiş makarnalarını marifetli aşçılarla buluşturacak olan Selva, makarna, irmik, un ve Anadolu Lezzetleri grupları ile fuarda yerini aldı.



Fuar

BİZİM TOPTAN SATIŞ MAĞAZALARI

AMORE GIDA TURİZM LTD. ŞTİ.

BONSERVİS

BAĞDAT BAHARAT

CALLUT SU ÜRÜNLERİ

BAKTAT GIDA

CP PİLİÇ

14

Hi-Tech Mart’12



Fuar

KERVAN SÜT ÜRÜNLERİ

ELEKTRAL

LİDER ÇİKOLATA

İMPEKS

METRO TOPTANCI MARKET

JACOBS

16

Hi-Tech Mart’12



Fuar

TORKU (KONYA ŞEKER)

SELVA MAKARNA

USA RISE

SHAZİLLİ

YÖRSAN

SUNAR YAĞ

18

Hi-Tech Mart’12



Gündem

İNOKSAN, TUSİD Fuarı’nda Yeni Ürün Serilerini Görücüye Çıkarıyor “Türkiye’de bir ilk olan Gazlı Kombi (Buharlı) fırınımızın ailesini ve yeni servis hattımız GastroLİne’i tanıtacağız. Ana kimliğimizi ve üründe kalite anlayışımızı bir kez daha ortaya koyacağız.”

20

Hi-Tech Mart’12


Gündem Yabancı yatırımcılar başlangıçta endişeyle baktıkları Türk mutfak sanayi, ‘Türk’ten mal almak risktir’ denilen bir dönemi artık geride bıraktı. Dünyada Türk mutfak sanayisi İtalya ve İspanya’dan sonra ismi akla gelen bir marka oldu. 100’den fazla ülkeye ihracat yapan sektör yeniliklerin öncüsü olma yolunda da emin adımlarla ilerliyor. Sektörün önemli firmalarından biri olan İnoksan, TUSİD Fuarı’na yönelik hazırlıklarını tamamladı. Yeni ürün gruplarını müşterilerinin beğenisine sunacak olan firmanın son dönem çalışmaları ve Türk endüstriyel mutfak sektörüyle ilgili değerlendirmelerini İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık dergimizle paylaştı: Son dönem Endüstriyel mutfak sektöründeki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ev tipi mutfakta parayı ödeyen yatırımcılar, onu en güzel şekilde kullanmaya çalışıyor. Görselliğine önem veriyor. Mutfak, evin vazgeçilmez bir ürünü haline getiriliyor. Öte yandan işletmeleri düşünelim. Mutfaklar, daha arka planda tutuluyor… Genelde bodrum katlarında bulunuyor. Sıcağın ve buharın dengesiz olduğu bir ortamda çalışıyoruz. Endüstriyel mutfak sektörü bu nedenle daha zor bir alan. Hak ettiği değeri henüz alamadı. Ar-Ge’nin yapıldığı, kalitenin önemsendiği dünyada tanıtılan o hizmeti bodruma emanet ediyoruz. Mutfak sektörünün görsel olarak ön plana çıktığında ancak hak ettiği değeri alacağını düşünüyorum. Yeni yeni bazı otellerde restoranlarda açık mutfaklara geçildiğini görüyoruz. 10 yıl öncesine kıyasla endüstriyel mutfak sektörü önemli bir gelişim gösterdi. Dünyada ürün kalitesi kabul edilebilir bir ülke konumuna ulaştık. Peki gelecek 10 yıl içinde liderliğe oynayabilir miyiz? TUSİD’in kuruluşunda ilk yaptığı şey aslında kalite anlayışını yerleştirmekti. Birkaç firma dışında Türk ürünleri henüz ihraç edilebilir düzeyde değildi. Kalitenin hem iç pazardaki hem dış pazardaki önemini anlattık. Yaptığımız toplantılarla Avrupa standartlarında kaliteli ürünlerin üretilmesi gerektiğine işaret ettik. İhracat ile Avrupa pazarına açılacağımız için en az o kalitede ürünler üretmemiz gerekir ki o pazardan pay alalım. Hem ihracat amaçlı hem korunma amaçlı. Atölyeleri kuranlar birinci nesiller, dış dünya ile iletişim kuran ve çağdaş anlayışı geliştirebilen gençlerle birlikte sektör çok hızla gelişti. Bugün gerçekten dünyada Türk mutfak sanayisi önemli bir yerde. İtalya ve İspanya’dan sonra Türkiye geliyor. Bugün 100’den fazla ülkeye ihracat yapabilen bir sektör. Dünyanın her yerinde Türk mutfakları kullanılıyor ve her gün ihracatçı sayımız artıyor. Yeni yeni firmalar ekleniyor. Teknik ekibi, mühendisleri ile güzel ve kaliteli işletmeler ortaya çıkıyor. Bu bir anlamda pazarda rekabet getirse de rekabet kaliteyi artırıyor. Mutfak endüstrisi turizm sektöründeki tesisler dışında hastane, askeriye, okul, fabrika, restoran, cafe v.s. birçok yerde kullanılıyor. Buralarda da kalite çok önemli. Devletin çok iyi

yönlendirmesi ve yazılan standartların peşinde koşması gerekiyor. Türk malının teşvik edilmesi çok önemli. Gelişmekte olan ülkelerin temel problemi ithalat hayranlığı. Bu çok uzun sürdü bizde. Giyim kuşamla başladı. Tabii burada ailelere önemli görevler düşüyor. Türk malının kullanılabilir olduğunu inandırmak kolay olmadı. Yabancı yatırımcılar başlangıçta endişeyle baktılar. Türk mutfak sanayinde, ‘Türk’ten mal almak risktir’ denilen bir dönemden geçtik. Fakat şimdi dünyanın her yerinde saygı görüyoruz. Her yerde gayet güzel ilişkilerimiz var ve ticaret yapıyoruz. Amacımız Türk markalarını çoğaltmak. Endüstriyel mutfak sektörünün gelişmesi için gerek sektör firmalarına gerekse de yönetici kurumlara ne tür görevler düşüyor? Türkiye’nin ve tüm şirketlerin hastalığı tanıtım… Sektörümüzü tanıtmak için ağaçkakan gibi çalışmaya devam edeceğiz. Şu an yurt dışındaki firmalardan hiçbir eksiğimiz yok. Sektörümüzün sadece motive olmaya, hak ettiği değeri görmeye ihtiyacı var. Yerli malının yurdun malı olduğunu unutmamamız gerekiyor. Ülke olarak ithal mal hastalığından kurtulmamız gerekiyor. Sanayici işadamına destek olmak gerekiyor. 31 yılda inanılmaz bir yol kat ettik. Kimin aklına gelirdi ki, yurt dışında sözü dinlenir bir ülke olacağımız… Eskiden biz yurt dışına gittiğimizde itibar görmezdik. Sorunlu bir ülke olarak bilinirdik. ‘Avrupa’ya giden insanlarıyla da sorunlar olmuş bir ülke’ gözüyle bakarlardı bize… Eskiden fuarlara katıldığımızda Türk firmalarına hiç bakmadan geçerlerdi. Şimdi yurt dışındaki standlarımız herkes tarafından ziyaret ediliyor. Gelecekte endüstriyel mutfak sektörümüz adından sıkça söz ettirecek. O kadar güzel gelişmeler yaşandı ki geldiğimiz nokta hepimizi sevindiriyor. Gelişmeler, ihtiyaçları ortaya çıkardı. Biz de ihtiyaçlara uygun ürünler üretmeye başladık. Yurt dışında yüz yıllık firmalar var. Bunlara yetişebilmek mümkün olmuyor ama gençlerle bu açık ara hızla kapanıyor. Bizim yapamadıklarımızı ise gençlerin yapacağını düşündükçe rahatlıyorum. Türk ürünlerinin girmediği ülke kalmayacak buna inanıyorum. Hepimizin üzerine düşen görev var. Devlet, yerli üreticiye destek olmalı. Ürünün yerlisi varsa ona teşvik etmeli. Başbakanımızı ve Bakanlarımızı yurt içi ve yurtdışı fuarlarımızın açılışında görmek istiyoruz. Böylelikle tanıtımımızı çok daha iyi yapabiliriz. İnoksan’ın TUSİD Fuarı'nda sergileyeceği yeni ürünler hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu yıl “Kazandıran Mutfak” vizyonumuzla kullanıcıların ihtiyacına en iyi şekilde cevap verebilen ve Türkiye’de bir ilk olan Gazlı Kombi (Buharlı) fırınımızın ailesini ve yeni servis hattımız GastroLİne’i tanıtacağız. Bildiğiniz gibi İnoksan, A’dan Z’ye anahtar teslim mutfak firmasıdır. Ana kimliğimizi ve üründe kalite anlayışımızı ortaya koyacağız.

Hi-Tech Mart’12

21


Gündem

TUSİD Fuarı'nın sektör için neden önemli? Fuarın beklentilere cevap verme noktasında artıları ve eksileri nelerdir? Fuarı katılımcı firmalara ve ziyaretçilere sağlayacağı faydaları aktarır mısınız? Biz geçmişte fuarlara giderdik ve ürünlere bakarak aynı ürünü yapabiliyor olmanın gururunu yaşardık. Şimdi yeni yeni başka şeyler yapmak zorundayız. Firmaların Ar-Ge birimleri çok gelişti. Yeni tasarımlar ve inovatif yaklaşımlar artık firmalarımızın vazgeçilmez gündemlerini oluşturuyor. Ayrıca rekabet ortamı sizi bu konulara itiyor. Erken davranan ve bu yenilikçi anlayışa sahip olan işletmeler farklı özel tasarımlarla ve yeni teknolojiler ile sadece kendilerine özel üretimle çok daha karlı ve kalıcı ürünlere sahip olabiliyorlar. Bu sektörde farklılaşmak zor. Ürünler birbirine benziyor. Sadece detaylarda farklılıklar oluyor. Daha çok işi görmek ve mutfağın verimli olmasını sağlamak adına verilen çabalar var. Proje tasarımında dünya ile kafa kafaya çalışan tasarımcılarımız var. Teknik insanlarımız çok iyi. Avrupa disiplini eksikliğimiz, yetişme şartlarımız, alt yapımız farklı görünen taraflarımız. Bu mesafeyi de hızla kapatacağız. Çok hızlı yol aldık. Mutfak sektörünün bayrağı dünyada dalgalanacak. Tabii burada TUSİD bir lokomotiftir. TUSİD sektörü sürükledi. Fuar ve dernek, pazarın gelişmesinde etkili oldu. Burada tabii yönetimlerin de büyük etkisi var.

22

Hi-Tech Mart’12

Eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mı? Yurt dışındaki fuarlarda bir dönem firmaları bir çatıda toplamıştık. Türkiye bayrağı altında hep bir aradaydık. Bazı ülkeler bunu sürdürebiliyorlar. Bizim de bunu yapmamız gerekiyor. Belki bir holl’un tamamında Türk firmaları yer almalı. Uluslararası sektör fuarı olmak istiyoruz. Dünyada insanların adını bildiği fuar yapmak istiyoruz. Ayrıca ülke olarak Türk mutfağıyla övünürüz. Uluslararası fuarlarda yapacağımız yemek şovlarıyla lezzetlerimizi ve mutfaklarımızı dünyaya tanıtabiliriz.



Gündem

Endüstriyel Mutfak Sektörünün Kalbi

Türkiye’de Atıyor 20’nci Ağırlama Teknolojileri Fuarı; turizm, gastronomi ve ağırlama teknolojileri sektörlerini bir araya getirerek üreticileri, tedarikçileri ve mutfak meraklılarını buluşturuyor. Hostech by Tusid, 28 Mart-01 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da düzenleniyor.

24

Hi-Tech Mart’12


Gündem

Hazırlıkları uzun süredir tüm hızıyla devam eden 20’nci Ağırlama Teknolojileri Fuarı Hostech by Tusid, dünya endüstriyel mutfak sektörünün kalbinin Türkiye’de atmasını sağlayacak. Biz de bu sayımızda TUSİD Başkanı Uğur Atalay ile fuarın detayları üzerine konuştuk. 20’nci Ağırlama Teknolojileri Fuarı; turizm, gastronomi ve ağırlama teknolojileri sektörlerini bir araya getirerek üreticileri, tedarikçileri ve mutfak meraklılarını buluşturuyor. Hostech by Tusid, 28 Mart-01 Nisan tarihleri arasında CNR EXPO'da düzenleniyor. CNR Holding kuruluşlarından Sine Fuarcılık tarafından TUSİD (Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği) desteğinde düzenlenen 20’nci Ağırlama Teknolojileri Fuarı Hostech by Tusid'in, sektördeki en büyük organizasyon olduğunu söylesek pek de abartmış sayılmayız.

Ağırlamanın Tadı Bu Fuarda Hem yurt dışı basınında hem de yurt içinde bu aralar pek çok yerde fuarın duyurusunu görürseniz hiç şaşırmayın. Çünkü fuarın ülkemize katkı sağlaması için çalışan güçlü ekip var. Öyle ki bu ekip, dünyanın ilgisini ülkemize çekmeyi başarmış durumda. Biz de bu başarılı ekibin neler yaptığını öğrenmek için sektörün önemli derneği olan TUSİD’i (Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği) ziyaret ettik. Dernek Başkanı Uğur Atalay’dan yaptıkları çalışmaları dinledik. Fuardaki katılımcılar, fuar programı, etkinlikler derken o kadar dolu bir fuar organizasyonu hazırlanmış ki biz de sabırsızlıkla fuarı görmek için gün saymaya başladık.

Hi-Tech Mart’12

25


Gündem Kahve Sanatçıları Yarışıyor Atalay, Hostech by Tusid'de etkinlik rüzgarı eseceğini belirtiyor. Dünya Barista Şampiyonası'nın Türkiye ayağının fuar kapsamında düzenleneceği organizasyon; tadım showların da aralarında yer aldığı pek çok etkinliğe ev sahipliği yapacak. Kahve sektörünü ve kahve meraklılarını için ise çok daha güzel bir sürprizin müjdesini vererek “Kahve Sanatçıları Yarışması”nda bir araya getireceğini anlatıyor. Atalay, “CNR Ekspo Fuarcılık ve TUSİD desteklerinde SCAE Türkiye temsilciliği tarafından yapılacak yarışmada, kahveye gönül verenler hünerlerini konuşturacak. Etkinlik Barista, Latte Art, Cuptasters, Cezve/İbrik, Coffee in Good Spritis ve Brewers Cup olma küzere etapta gerçekleştirilecek. Yarışmada birincilik elde edenler ülke takımı sıfatıyla 13-15 Haziran'da Viyana'da düzenlenecek WBC dünya şampiyonasında Türkiye'yi temsil edecekler. Şampiyona, SCAE(Specialty Coffee Assocation of Europe) tarafından organize ediliyor” dedi.

Dünyanın Dört Bir Yanından Alıcılar Getiriliyor Ağırlama teknolojilerinin CNR'daki büyük buluşmasını ABD, Kuzey Afrika, Bağımsız Devletler Topluluğu, Rusya, Avrupa, Orta Doğu, Uzak Doğu'dan çok sayıda alım heyetleri ziyaret edeceğinin altını çizen Uğur Atalay, bu durumun sektör açısından oldukça önemli olduğunu kaydetti.

En Büyük Firmalar Geliyor Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fuar için Foodservice Consultants Society International (FCSI) ile işbirliği yapıldı. FCSI'ın 20-25 kişilik bir delegasyon grubu Hostech by Tusid'i ziyaret edecek. 65 markayı bünyesinde bulunduran dünyanın sektöründe en büyük firmalarından olan Ali Group (İtalya), Singapur'dan ACE, Suriye'den Four Seasans Damascus, dünyaca ünlü Costa Group, Yunan Johnny (commercial bar equipment), Azeri F&B ve dondurma ithalat firması Spult ile Bulgar AB Term, fuarı ziyaret edecek alıcılar arasında yer alıyor. Irak ve özellikle Necef turizm bölgesinden hem otellerin satın almacıları hem de inşaat ve müşavirlik firmalarının yetkilileri de fuara ön kayıt yaptırmış durumdalar”

Derneğin Önemli Bir Etkinliği Derneğin önemli etkinliklerinden birini de fuar olduğunu dile getiren TUSİD Başkanı Uğur Atalay, fuarın sektör açısından da çok önemli olduğunu kaydetti. Yurt dışındaki katılımcıların seyahat takviminde yer almak için çalıştıklarını ve başardıklarını anlatan Atalay, böylelikle fuarın içerik çok kapsamlı olarak hazırladığını anlattı. Hem yurt dışından hem yurt içinden sektörün önemli isimlerinin fuarda yer alacağını kaydeden Atalay, “Fuarın tanıtılması için elimizden geleni yaptık. Yurt dışında pek çok basında yer aldık. Aynı şekilde de yurt içindeki yazılı, görsel, işitsel bütün medya aracılığıyla fuarımızın duyurumunu yaptık. Davetiye dağıttık, mailler attık, sektör toplantılarımızla bilgilendirmeler yaptık. Bütün çalışmalarımızın sonucunda çok başarıl bir fuarın ön hazırlıklarını bitirdik” dedi. Endüstriyel mutfak sektörünün bu fuar ara-

26

Hi-Tech Mart’12

cılığıyla adını Dünya’ya duyuracağını dile getiren Atalay, sektörün kaliteli ürünler ürettiğini, bu fuarın da firmalara ciddi getirisinin olacağını kaydetti.

Fuardaki Aktiviteler Dünyanın çeşitli ülkelerinde, SCAE( Specialit Coffee Assocation of Europe) tarafından düzenlenen kahve yapımı ve tadımı ile ilgili resmi nitelikteki en prestijli şampiyonası olan WBC(World Barista Championship)'in Türkiye etabı fuar kapsamında yapılacak etkinlikler arasında bulunuyor.

Kimler Yok ki… Peki fuara kimler katılıyor? Ali Group, F&B, ACE, Four Seasons Damascus ve Spult gibi yurtdışından getireceği alıcı grupları ile buluşturacak. Gıda ve turizm sektörü danışmanlık hizmetlerinde dünyanın en önemli kurumu olan Foodservice Consultants Society International -FCSI da delegasyon grubuyla fuarda temsil edilecek.

Sektörün Duayenleri Destekliyor İki yılda bir düzenlenen Hostech by Tusid Fuarı, Fuarın resmi destekçileri arasında TÜRSAB(Türkiye Seyehat Acentaları Birliği), TUROB(Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği) TÜRES(Tüm Restoranlar, Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği), Ekonomi Bakanlığı İhracatı Destekleme Genel Müdürlüğü, KOSGEB ve SODEXO da yer alıyor. Katılımcı ve ziyaretçi hacmi bakımından Avrasya'nın en büyük ağırlama teknolojileri fuarı olan organizasyon, fark yaratan yeni projeleriyle öne çıkıyor.



Gündem

28

Hi-Tech Mart’12


Gündem

“Türk turizmi, uzak ve büyük pazarlardan pay almalı” Türk turizminin uzak ve büyük pazarlara yönelik yeni stratejiler geliştirmesi gerektiğini ifade eden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye’nin çeşitli pazarlarda başarı gösterdiğini söyleyerek “Türk turizmi uzak ve büyük pazarlardan pay almalıdır” dedi. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) ve Deloitte Türkiye işbirliği ile 23 Şubat tarihinde, Swissotel the Bosphorus Hotel’de, “2015 Hospitality Vision” konulu panel düzenlendi. Türk turizminin uzak ve büyük pazarlara yönelik yeni stratejiler geliştirmesi gerektiğini ifade eden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Türkiye, dünyada 2009 yılında yaşanan daralmayı, Rusya pazarına açılarak telafi etti. Rusya olmasa, Türkiye turizmi bu kadar yükselemezdi. Şu an içinde bulunduğumuz global ekonomik kriz ortamından ise, Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerden turist alarak çıkabilir ve turizmdeki hedeflerimize ulaşabiliriz. Türk turizmi, uzak ve büyük pazarlardan pay almalıdır. Bu nedenle, hem hedef pazarlardaki tanıtım çalışmalarımızı arttırdık, hem Rusya, Çin, Avustralya ve Brezilya’da yeni müşavirlikler açıyoruz” dedi.

Sektörün duayenleri katıldı Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı Kazım Tekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm Atölyesi Koordinatörü Mimar Tülin Ersöz, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, TUROB Başkanı Timur Bayındır, TÜROFED Başkanı Osman Ayık, THY Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil’in de aralarında bulunduğu yetkililer ile TUROB yönetim kurulu üyeleri, TÜROFED yönetim üyeleri ve TUROB üyesi turizmciler katıldı.

toplantıda, ‘-Birtakım meselelerimizi aramızda her zaman çözeriz, bunlar mesele olmaktan çıkar ve inşallah ileride bu nikahı yeniden tazeleriz’ diye değerlendirdik. Özetle, TUROB ve TÜROFED olarak bundan sonra tek vücut olduğumuzu açıklamak istiyorum. İki birlik halinde ve el ele yürüyeceğiz. Biz, TÜROFED’in bütün yönetim kurullarına katılacağız. Yaptıkları tüm toplantılara çağırılacağız ve biz de kendilerini çağıracağız” dedi.

Turizm ile toplum arasında kopukluk olmasın Kitle otellerinin bulunduğu bölgelerde, ‘turizm ile toplum’ arasında kopukluk olduğuna değinen Bakan Ertuğrul Günay, konuşmasına şöyle devam etti: “Turizm, 21. yüzyılı kuracak sektörlerin başında geliyor. ‘Barışı’ sağlayan bir sektörüz. Sektörün sürekliliğini sağlamak için de, ‘toplum-turizm’ ilişkisini oluşturmalıyız. Kitle otellerinin olduğu yerlerde, turizm ile toplum arasında ciddi bir kopukluk bulunuyor. Gelen turisti, hayatın içine katmamız lazımdır. Kısaca, toplum ile turizm ilişkisini yeniden kurgulamalıyız ve buna göre bir turizm süreci oluşturmalıyız. Tabi ki, doğayı korumak ve kaliteyi daima en üst seviyede tutmamız gerekiyor” diye konuştu. TUROB ile TÜROFED beraberliğinin sektör için önemli olduğunu vurgulayarak konuşmasını sürdüren Bakan Ertuğrul Günay, “Bakanlık olarak, sektörü tek bir çatı altında toplama düşüncemiz vardı. Biz başaramadık, ama sektör bunu başardı sanıyorum. Bu birlikteliğin daha sağlam temellere ulaşması için, bakanlık olarak biz de, elimizden geleni yapacağız" dedi.

TUROB VE TÜROFED omuz omuza! Müjdeli bir haber vereceğini ifade ederek panelin açılış konuşmasını yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır, şunları söyledi:“Sizlerin verdiği kararla TÜROFED’ten ayrılmıştık. Yine, sizlerin vereceği karar ile tekrar girebiliriz. Genel kurul, en yetkili yerdir. Bu kararların, dışına çıkmamız da mümkün değildir. Yalnız istenildiği an, ‘Genel Kurul’ yapma şansımız bulunmuyor. Bunları niye anlatıyorum. Şöyle bir karara vardık. Zira TÜROFED’te, hepsi dostumuz ve arkadaşımızdı. Şimdiki yaklaşımları çok daha pozitif oldu ve dün yaptığımız

THY çok başarılı Türk Hava Yolları’nın başarısına değinerek konuşmasına devam eden Bakan Ertuğrul Günay, şunları kaydetti: “THY, bizim markamız oldu ve bizi dünyaya çok iyi tanıtıyor. Biz, THY ile bileşik kaplar gibiyiz ve birbirimizi olumlu şekilde etkiliyoruz. Bugün geldiğiniz noktada Türk turizmi, Avrupa'dan turist getiren ve Avrupa’ya turist gönderen bir ülke olmaktan çıkarak, dünyaya açılan bir turizm ülkesi olmaya başlamıştır. Mesela, Çin ve Hindistan’da, 1.5 milyarın üzerinHi-Tech Mart’12

29


Gündem

de nüfus bulunuyor. Her iki pazardan da, dünyaya turist olarak çıkabilecek büyük bir potansiyel var. Bizler de, tanıtımda sınırlı olduğumuz bu pazarlara yönelerek, yeni stratejiler geliştirmeliyiz. Bu nedenle, örneğin Rusya, Çin, Avustralya ve Brezilya’da yeni müşavirlikler açıyoruz. Özetle Türkiye, bir turizm ülkesidir. Herkese hitap eden ve herkesin aradığı tatili bulabileceği bir potansiyele sahiptir. Bazıların söylediği gibi de ‘ucuz tatil ülkesi’ değildir. Sırt çantasıyla gelen bir genç turist de, villa kiralayıp yüksek paralar harcayan zengin turist de Türkiye’ye tatile gelebilir. Bir turizm ülkesi olmak da bunu gerektirir” şeklinde konuştu.

Rotayı Rusya, Çin, Afrika pazarına çevirdi Avrupa’daki havayolları yüzde 1 büyürken, THY olarak yüzde 20 büyüme gösterdiklerini anlatan Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil, şunları söyledi: “18 bin çalışanımız ile elde ettiğimiz başarımızın altında, yolcumuzu ve yaptığımız işi sevmemiz yatıyor. 2010 yılında THY olarak, uluslararası yolcu sayısında 10.’cu sıraya yerleştik. Geçtiğimiz yıl açıklanmadı, zira 1 basamak daha yukarıya çıkabiliriz. Hedefimiz, birinciliğe çıkmaktır. Ülke olarak, şimdilik uçak üretimi yapamasak da, çok iyi bir işletmeci konumundayız. Şuan, dünyadaki yolcuların yüzde 2’sini biz uçuruyoruz. Bu

30

Hi-Tech Mart’12

yüksek bir rakam, ama biz bunu yüzde 3- yüzde 4’lere taşımayı istiyoruz. THY olarak, son yıllarda markalaşmaya büyük önem verdik ve 100 milyon dolara yakın kaynak ayırıyor olmamızın etkisini de global pazarlarda görüyoruz. Türkiye, batının doğusu, doğunun batısında yer alıyor. Böylesine güçlü bir konumda, biz de 5 yıldızlı havayolu olmayı istiyoruz. Şu an dünyada sadece Körfez’de ve Uzakdoğu’da 5 yıldızlı havayolu bulunuyor. Özetle bulunduğumuz coğrafya nedeniyle, dünyanın Türkiye’de toplanıp, oradan istediği ülkeye gidebileceği bir aktarma üssü olmayı planlıyoruz. THY olarak sürekli yeni hatlar açıyoruz. Mesela, Rusya, Çin ve Afrika pazarlarına yoğunlaştık. Özellikle bu yılki fokus noktamız, Afrika pazarı oldu. Tüm bu başarılara imza atarken, az önce de ifade ettiğim gibi yolcumuzu ve işimizi çok severek yapıyoruz. Yüksek kalite, geniş network ve uygun fiyat politikası izliyoruz. Tabi bu başarının altında vizelerin kalkması da hakikaten ‘altın değeri’ taşıyor. Vizelerin kalması Rusya pazarında büyük ivme kazandırdı. Hindistan pazarı da bizim açımızdan önemli bir pazardır ve bu ülke ile de vizelerin kalkmasının önemli olacaktır” şeklinde konuştu.

2012 kolay bir yıl olmayacak Türkiye ekonomisinin 2012 yılına güzel girdiğini ve ruh hali-


Gündem

nin iyi olduğunu kaydeden Deloitte Türkiye Ekonomi Danışmanı Dr. Murat Üçer, şunları söyledi: “Ülke olarak 2012 yılına güzel girdik ve ruh halimiz iyi gidiyor. Ancak, tedbiri elden bırakmayıp, global pazarlardaki gelişmeleri yakından izlemeye devam etmeliyiz. Zira bu yıl, kolay bir yıl olmayacaktır. Daha rekabetçi ve daha üretken olmalıyız. Çünkü ülke olarak önümüzde riskler bulunuyor. Mesela, Türkiye’nin cari açığı gittikçe artıyor. Geçtiğimiz yıl, cari açığımız 77,1 milyar dolar oldu. Hem bu kadar büyüyüp, hem de bu kadar büyük cari açığa sahip dünyada başka ülke yok. Cari açığı artırarak büyümek doğru değildir. İşte bu sorunun çözümünde, turizm sektörü çok önemli bir rol oynuyor. Hizmet sektöründeki atılımlarla, Türkiye cari açık sorunu çözülebilir. Biraz da dünya ekonomisi paralelinde Türkiye ekonomisine baktığımızda; dünya ekonomisi de istikrarsız, fakat ruh hali iyi gözüküyor ve ‘krizi atlattık’ diye bakılıyor. Ülkemiz tarafında da, ruh halimiz iyi, ancak bir kez daha ifade ediyorum ki temkinli olmalıyız. 2012, çok kolay bir yıl olmayacak” diye konuştu.

Otel yatırımlarında artış var Deloitte Turizm ve Eğlence Sektörü Global Lideri ve Danışmanı Nick Van Marken, “Turizm, Konaklama ve Eğlence Sektöründe Küresel Trendler” başlıklı sunumunda, turizm sektö-

rüne ilişkin dünyadaki gelişmeleri, küresel trendleri ve sektördeki yatırım fırsatlarını değerlendirdi. 2009’da yaşanan global ekonomik kriz sırasında Türkiye otelcilik sektörünün hızlı bir toparlanma ve büyüme gösterdiğini anlatan Nick Van Marken, şunları söyledi: “Türk turizminin durumu, dünyada pozitif olarak gözüküyor. Uluslararası otel zincirleri Türkiye’yi büyüme alanı olarak görüyor ve birçok zincirinin yatırım gündeminde yer alıyor. Diğer taraftan Avrupa’ya baktığımızda; Euro bölgesinde krizin etkisi sürüyor. Güney Avrupa daha zor zamanlar geçiriyor, işsizlik oranı artıyor ve tüketiciler daha tutumlu harcama yapıyor. Nitekim, son yıllarda otellerin karlılık oranları da düşüyor. Zira bu sürece rağmen, otel ve gayrimenkul yatırımlarında ise bir artış gözleniyor. Avrupa’daki durgunluğa rağmen, 5 yıldızlı lüks otellerde yenileme çalışmaları artarak devam ediyor. Elinde yüksek fonları olan gruplar, Avrupa başta olmak üzere farklı bölgelerde otel satın alıyor. Bu alıcıların arasında, Ortadoğu ülkelerinden Hindistan’dan yatırımcılar bulunuyor. Türkiye’den de bazı yatırımcılar, Avrupa’nın önemli lokasyonlarından otel satın alabilir” şeklinde konuştu. Hi-Tech Mart’12

31


Gündem

En iyi stand ödülünü aldı The Green Park Emitt 2012’de oteller dalında “En İyi Stant Dekoru” ödülüne layık görüldü. The Green Park Hotels & Resorts, TÜYAP’ta gerçekleştirilmiş olan 16. Emitt Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda 110 metrekarelik alanda 6. Hall / 650 numaralı stantta yer aldı. Stant özellikle kış turizmini yansıtan Kartepe dekoruyla, fuar katılımcıları ve ziyaretçilerinin ilgi odağı oldu.Green Park’ın, ülkemizde çok sayıda oteli bulunuyor. Bunlardan bahsedecek olursak; İstanbul’un kalbi olarak kabul edilen Taksim’in oteller bölgesi Talimhane’de yer alan The Green Park Hotel Taksim bu özelliği ile misafirlerine iş bağlantılarını kolaylıkla sağlama ve şehrin ana noktalarına yürüyerek gitme olanağını sağlamaktadır. Atatürk Havalimanı’na 18 km mesafede bulunuyor.

Türkiye’nin pek çok yerinde misafirlerini beklyor İstanbul’un tekstil merkezi Merter’de bulunan The Green Park Hotel Merter, Atatürk Havalimanına ve fuar merkezle-

32

Hi-Tech Mart’12

rine yakınlığıyla da dikkat çekiyor. Adalar manzarasının yanı sıra renkli gece yaşantısıyla dikkat çeken ve Bağdat Caddesi ile ünlü Bostancı’da yer alan The Green Park Hotel Bostancı, Anadolu yakasının ilk 5 yıldızlı oteli. Muhteşem Samanlı Dağları’nın zirvesinde yer alan, The Green Park Resort Kartepe, bir tarafta Sapanca Gölü diğer yanda İzmit Körfezi manzarası ile İstanbul’a sadece 1 saat mesafede. Kış aylarında kayak, snowboard yaz aylarında ise futbol ve adrenalin sporları tutkunları için en cazip adres konumundaki otelimiz, şirket toplantıları ve seminerleri için de profesyonel organizasyonlar sunuyor. The Green Park Pendik Hotel&Convention Center ; İstanbul’un parlayan yıldızı; Anadolu istikametinden gelindiğinde İstanbul’un giriş kapısı olarak adlandırılan, karayolu, demiryolu, havayolu ve denizyolu ile ulaşımın sağlanabildiği ender ilçelerden biri olan Pendik’te yer alıyor.


Gündem

” e r o t s o c e “ n e d l' e n o y s e f Electrolux Pro Yeni nesil buzdolaplarında daha fazla kapasite ve daha az enerji tüketimi. Electrolux, yüksek talepleri olan profesyonellerle birlikte çalışma konusunda köklü bir deneyime sahip. Electrolux Profesyonel, hedef kitlesi olan profesyoneller için sunulan ecostore serisini geliştirirken, ihtiyaç ve beklentilerin neler olduğunu görmek için kapsamlı araştırmalar gerçekleştirdi. Sonuçta, profesyonel bir mutfağın tüm ihtiyaçlarını “yenilikçilik-güvenilirlik-sürdürülebilirlik” kombinasyonu ile karşılayan yeni nesil bir buzdolabı serisi ortaya çıktı. ecostore, daha az enerji tüketen, büyük bir depolama kapasitesine ve güçlü bir yapıya sahip bir buzdolabı. Ayrıca, yiyeceklerin kusursuz şekilde korunmasını garanti eden yeni özellikleri de bulunuyor.

Dokunmatik Ekran ve Optiflow ecostore buzdolabı serisi, mutfaktaki belki de en değerli unsuru, yani yiyeceklerin ömrünü uzatmak üzere tasarlandı. "Akıllı" hava sirkülasyon sistemi Optiflow, gıda maddelerinin kabin içindeki durumu ne olursa olsun optimal ısı istikrarını ve gıdaların her durumda kusursuzca muhafazasını sağlamak için gıda yükünüze adapte olur. Dokunmatik ekran ise tam otomatik kontrol sağlar: Gıda kategorilerine göre fabrikada set edilen değerlere göre buzdolabınızdaki yiyeceğe en uygun ısı ve nemi sağlar.

Enerji Verimliliğinde Yeni Nesil Profesyonel bir buzdolabı, ev tipi bir buzdolabından 10 kat

fazla enerji harcar. Bu nedenle, işletmeniz için doğru soğutucuyu seçmek, enerji maliyetlerini sınırlandıracak diğer unsurların yanında önemli bir karardır. Ayrıca bazı ecostore modellerinde, sera etkisini sınırlandıran ve soğutucunun çalışma ömrünü uzatan R290 doğal soğutucu gaz kullanılır.

Ekstra Depolama Kapasitesi ecostore, eşdeğer diğer buzdolaplarına kıyasla 50 litre fazla kullanılabilir hacım sunar. Depolama kapasitesi, kullanıcılar tarafından en çok talep edilen özelliklerden biridir.

Profesyonel Uzmanlık Electrolux Profesyonel, 70 yıldan uzun süredir, catering ve ağırlama sektörlerine profesyonel mutfak ve çamaşırhane çözümleri ile hizmet sunuyor. Kapsamlı ürün serisi, tıpkı Electrolux gibi, güvenilirlik, yenilikçilik ve sürdürülebilirlikle eş anlamlıdır. Electrolux Profesyonel, tüm dünyada sosyal ve çevresel performansı ve ecostore serisi gibi ürün grupları ile tanınır ve ECA, EIA, DEST ve CECED gibi uluslararası standartları karşılar ve bu normların çok ötesine geçer. CECED, Avrupa normlarının geleceğine yönelik beklentiyi yansıtır ve ilk kez, profesyonel buzdolapları için (7 rakamının en yüksek enerji verimliliği seviyesini belirttiği) 1'den 7'ye kadar sıralamayı içeren bir sınıflandırma oluşturuldu. ecostore serisi Mart 2012'de piyasaya sunulacak. Hi-Tech Mart’12

33


Gündem

Unilever’in 2011 Cirosu

46,5 Milyar Avro Unilever cirosunu 2011 yılında % 5 artışla 46,5 milyar Avro’ya yükselttiğini açıkladı. OMO, Yumoş, Elidor, Dove, Lipton, Knorr, Sana, Magnum ve Algida gibi lider markaların üreticisi Unilever, 2011 yılında dünyanın önemli pazarlarında yaşanan ekonomik güçlük ve tüketici talebindeki gerilemeye rağmen cirosunu % 5 artışla 46,5 milyar Avro’ya yükselttiğini açıkladı. Şirketin işletme karı % 1 yükselişle 6,4 milyar Avro, net karı ise % 1 artışla 4,6 milyar Avro oldu. Unilever, sürdürülebilir büyüme hedefi doğrultusunda markalarını yeni pazarlara sunarak ve yeni ürünlerini lanse ederek, satışlarını 4’üncü çeyrek itibariye artırmayı başardı. Unilever CEO’su Paul Polman, “2011’de, zorlu ticari güçlüklere finansal çalkalanmalara rağmen, Unilever’i sürdürülebilir olarak büyüyen bir şirkete dönüştürme sürecinde büyük ilerleme kaydettik” dedi. Unilever’in bu performansında, yükselen pazarlardaki önemli büyüme ve Ev ve Kişisel Bakım kategorilerindeki gelişmelerin etkili olduğunu vurgulayan Unilever CEO’su Paul Polman, “Markalarımıza yoğun bir şekilde yatırım yaptık ve yılı olumlu bir hızlanmayla kapattık. Gıda

34

Hi-Tech Mart’12

kategorisinde, fiyat artışlarının tonajlar üzerindeki etkisine rağmen, pazarlarımıza paralel olarak büyüdük ve pek çok kilit işimizde payımızı artırdık” diye konuştu.

Yükselen Pazarlar Büyümenin ‘İtici Gücü’ Oldu Yükselen pazarların çift haneli artışla değer açısından büyümeye devam ettiğini, ancak tonaj olarak büyümenin yavaşladığını belirten Polman, 2011 yılındaki gelişmeleri şöyle özetledi: “Bu yavaşlamada artan fiyatların ve düşük tüketici güveninin etkisi söz konusu… Özellikle yükselen pazarlarda tonaj artışında bir yavaşlama görülürken, gelişmiş pazarlar büyük oranda hareketsiz kaldı. Önemli derecede yüksek girdi maliyetlerini yönetmemiz gerekti. Fiyat artışlarına ve önemli maliyet tasarrufu girişimlerimize rağmen, bu yüksek girdi maliyetleri brüt kar oranlarında 180 baz puanlık bir düşüşle sonuçlandı. Ancak Unilever olarak 2011’de, daha büyük ve daha iyi inovasyonlar ortaya koyma konusunda ilerleme gösterdik ve bunları birçok pazara hızla lanse ettik. Markaları-


Gündem

mızı yeni pazarlara sürmeye devam ettik ve reklam kalitesini daha da artırarak ve daha iyi ürün formüllerine yatırım yaparak, marka değerlerimizi güçlendirdik. Dolayısıyla tüm kategorilerimizde 4. çeyrekte temel satışlar arttı.”

alınmasından sonraki dokuz ay içinde lanse edilen, ABD’deki Simple ve Brezilya’daki TRESemme gibi alımlarımız hızla bünyemize entegre oldular ve bunların da katkılarını görmeye başladık” şeklinde konuştu.

Türkiye’den Sürdürülebilir Büyümeye Olumlu Katkı

Dalgalanma Sürecek

Unilever, Asya, Afrika, Orta ve Doğu Avrupa pazarında yüksek fiyatlara ve pek çok ülkedeki zorlu makroekonomik koşullara rağmen tonajda olumlu bir artış kaydetti. Bu gelişmede, sürdürülebilir büyümesine devam eden Türkiye’nin yanı sıra Hindistan ve Çin’in olumlu katkısı söz konusu oldu. Güney Afrika, Endonezya ve Vietnam’da da iki haneli büyüme yaşandı. Latin Amerika bölgesi, Arjantin ve Meksika’daki güçlü büyümenin de desteğiyle 2011’de % 10,8 büyürken, Batı Avrupa pazarındaki sıkıntılara rağmen Unilever’in payı artış gösterdi. Unilever’in stratejisini disiplinle uygulamaya devam ettiğini belirten Polman, “İster Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planımıza odaklanmamız, ister markalarımızın yeni pazarlara yayılması ve bunlarla ilgili yatırımlar, isterse sürdürülebilir olmayan maliyet yüklerini yapımızdan söküp atma çabalarımız, Unilever’i uzun vadede güçlendirmeyi hedefliyor. Yeni düzenlemelerimizi uygulamaya geçirdik ve bunlar şimdiden izlenebilirlik, faaliyete odaklanma ve eyleme geçmede hız açısından yararlı oldu. Alberto Culver’in satın

2012 yılında dış makroekonomik çevrenin, 2011’e oranla daha hafif olsa da zorlayıcı olmasını ve girdi maliyetlerindeki dalgalanmanın sürmesini beklediklerini ifade eden Unilever CEO’su Paul Polman, “Bu zorlayıcı ortamda, en önemli önceliğimiz; bir yandan işimizin uzun vadede sağlığı için markalarımızı yönetmek, diğer yandan da pazarlarımızdaki rakamları aşan, karlı bir tonaj artışı, istikrarlı ve sürdürülebilir işletme karı ve güçlü bir nakit akışına ulaşmak” dedi.

Hi-Tech Mart’12

35


Gündem

dı la ık ç A i in r le f e d e H 2 1 0 TUKSİAD’ın 2 TUKSİAD (Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve Yatırımcıları Derneği) ve kuruyemiş sektörünün en büyük üreticileri olan firmalar 16 Şubat’ta gerçekleştirilen basın toplantısında biraraya geldi. Kuruyemiş sektörünün sorunları, ihracat ve ithalat fiyatlarıyla 2011 Türkiye verilerinin ve 2012 yılı hedeflerinin açıklandığı toplantıda basın mensuplarının soruları cevaplandırıldı. Toplantıya TURSİAD Genel Koordinatörü Şükrü Ünal, Malatya Pazarı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Palancı, ABB Gıda Şirket Müdürü Sinan Oğuzhan, İbişoğlu Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat İbişoğlu, Elnut Dış Ticaret Şirket Müdürü Mehmet Ateşer, Akses Gıda Şirket Müdürü Serhat Akdemir, Karakaş Gıda Şirket Ortağı Semra Karakaş, İzzetoğlu Meyvecilik Altın Çilek Üreticisi Mustafa Sidat ve Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli konuşmacı olarak katıldı.

‘Altın Çilek’ ile İlgili Asılsız Haberler Toplantının ana konularından birisi de son dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “her gün tüketiyorum, çok faydalı” açıklamasıyla herkesin dikkatini çeken altın çilek meyvesiyle ilgili bilgilerin verilmesiydi. Geçtiğimiz aylarda bir vatandaşın ‘Altın Çilek’ hapından öldüğüne dair basında yer alan asılsız haberlere cevaben hazırlatılan Adli Tıp ve bilirkişi raporları basınla paylaşıldı. “Altın Çilek hapından yaşamını yitirdi” şeklinde algılanması özellikle ihracatta tavan yapma seviyesine çıkan Altın Çilek meyvesini üreten çiftçilere, toptancılara ve kuruyemişçilere büyük darbe vurduğu açıklandı. Pek çok faydası olan ve bol bol tüketilmesi önerilen bu meyvenin sektördeki yeri ve hangi alanlarda kullanıldığı ve bu kadar masum bir meyvenin böyle bir ölüme sebep olmasının imkansız olduğu hatta içeriğinde Altın Çilek meyvesi bulunan ve üretilen piyasada ki haplarında böyle bir ölüme sebep olmadığı vurgulandı.

36

Hi-Tech Mart’12

Ünlü diyetisyen Taylan Kümeli, toplantı da altın çilek meyvesinin faydalarının tüketicilere doğru aktarılması gelişmekte olan gençleri ve çocuklar tarafından özellikle çokça tüketmesinin faydaları aktarılırken meyvenin içeriği ve hangi faydalı özellikleri olduğu basına anlatıldı.

3,5 Milyar Dolarlık Sektör Kuruyemiş sektörünün en büyük üreticilerinin katıldığı toplantıda TUKSİAD tarafından kuruyemiş sektörünün 2011 verileri ve 2012 hedefleri basınla paylaşıldı.Ekonomiye yıllık olarak 3.5 milyar dolarlık bir istihdam yaratan dev sektörün ayrıca 3.000 kişiye de iş olanağı açtığı ve bunu içinde kuruyemiş dükkan işletmecilerinin olmadığı vurgulandı.Kişi başına yıllık 3.5 kilo kuruyemiş tüketen Türk halkının çok sevdiği kuruyemiş tüketiminin insan sağlığına faydaları, yüksek fiyatların sebepleri ve sonuçları konusunda yetkililer tarafından bilgiler verildi.

İlk Sırada Çekirdek Yine toplantıda TUKSİAD adına söz alan Şükrü Ünal kuruyemiş sektörü verilerini basınla paylaştı. Yapılan bilgilendirme konuşmasında Türk halkının kuruyemiş sektöründe en çok Çekirdek tükettiği (110 bin ton) bunu Antep Fıstığı’nın (100 bin ton) takip ettiği vurgulandı. Tüketimin sırasıyla Fındık (650 bin ton), Fıstık (80 bin ton), kayısı (350 bin ton), Kuş Üzümü, Kuru İncir ve Leblebi olarak sıralandığı açıklandı. Toplantıda ayrıca basınla kuruyemişçilerin sık sık biraraya gelmesi ve bilgi alış verişi yapması kararlaştırıldı.



Gündem

Gurme lezzet Kotányi Türkiye’de büyüyor Organik bitki ve baharatları 21 farklı ülkede başarıyla sunan gurme tat markası Kotányi, Türkiye’de Pazar payını yüzde 20’ye çıkarmayı hedefliyor. Gurme lezzetlerin dünyaca ünlü 130 yıllık dev markası Kotányi, Türk mutfağının zenginliğine zenginlik katmaya devam ediyor. 2009 yılında Türkiye pazarına giren Kotányi Türkiye’de yüzde 12 olan pazar payını yüzde 20 ye çıkarmayı hedefliyor. Baharatı yemek malzemesinin ötesinde gurme bir lezzet olarak sunan Kotányi, sektörde bu konumlama ile yeni bir segment oluşturdu. Global cirosunun 150 milyon Euro’ya yaklaştığını ifade eden Kotányi Türkiye Genel Müdürü Gökhan İnceoğlu, Kotányi’nin 21 ülkede 550’den fazla çalışanı ile büyümeye devam ettiğini söyledi. İnceoğlu; “Dünyanın en çok tercih edilen gurme lezzetlerinden biri olan Kotányi Avrupa’da lider konumda. Kurumun başarısının ardında iş yenilikçiliği, etik değerleri, kalite ve insan sağlığına verdiği önem yatıyor” dedi. Avrupa kalite standartlarının üzerinde üretim yaptıklarını belirten İnceoğlu, Türkiye’de uluslararası gıda standardizasyonuna (IFS) sahip tek baharat firmasının Kotányi olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin global arenadaki rolüne yönelik potansiyelini tam olarak kullanmadığını belirten Gökhan İnceoğlu, Kotányi olarak Türk lezzetlerini dünya mutfaklarına sunduklarını söyledi. İnceoğlu, Kotányi markasıyla tüm dünyada satılan

38

Hi-Tech Mart’12

kekik, çam fıstığı, karanfil, pul biber, sumak, nane ve çörekotunu Türkiye’den aldıklarını belirtti.

Türk sofralarına 103 çeşit lezzet sunuyor Özellikle değirmen ve cam ürünlerde iddialı olduklarını belirten İnceoğlu, ek olarak poşet, pet, horeca ve harçlar olmak üzere dünyada 4500+, Türkiye’de ise 66 olan ürün çeşidini 103 çeşite çıkarttıklarını söyledi. Değirmen kapaklı ürünlerinin sayısınıda 6 dan 14 e çıkarttıklarını belirten İnceoğlu, cam serisi olarak adlandırdıkları 24 çeşit baharatlarınında bulunduğunu söyledi. Ayrıca İnceoğlu, değirmen kapaklı ambalaj tasarımı ile 2006’da Avrupa’da tasarım ödülü aldıklarının da altını çizdi.

Kotányi Macro Atelier’de pişirmeyi sanata çeviriyor! Kanyon alışveriş merkezinde bulunan Macro Atelier’de Kotanyi sponsorluğunda düzenlenen buluşmalarda, katılımcılar ünlü şefler eşliğinde kendi yarattıkları lezzetleri Kotányi farkı ile deneyimleme fırsatı bulurken baharatlarının sağlığa yararlarını da keşfediyor.



Gündem

Turizm sektörü gelişerek büyümesini sürdürüyor Turizm sektörü her yıl olduğu gibi büyük yılda global turizm pastasından önemli bir payın ülkemize aktarılmasını sağlayabilmek için çeşitli çalışmalar sürdürüyor. Bu sayımızda Turizm dünyasının duayenlerinden sektörün değerlendirmesini aldık…

Çin ve Hindistan’da tanıtım atağı başlayacak Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, “TUROB olarak, son birkaç yıldır Brezilya başta olmak üzere Güney Amerika ülkeleri ile Rusya’da tanıtım faaliyetlerimizi arttırdık. Şimdi, Çin ve Hindistan gibi ekonomisi güçlü ülkelerde, daha yoğun tanıtım çalışmasına başlayacağız. Bildiğiniz gibi, 2012 Türkiye’de Çin Kültür yılıdır. 2013 yılı da, Çin’de Türkiye Kültür yılı olarak kutlanacak. İki yıl boyunca düzenlenecek çeşitli etkinlikler, pazarlama ve tanıtım açısından büyük avantaj sağlayacak ve turizme de pozitif yansıyacaktır” diye konuştu.

40

Hi-Tech Mart’12


Gündem Dört mevsim güzel! Global pazarlarda yaşanan ekonomik kriz ve belirsizliğe değinen Kastamonu Daday’daki İksir Resort Town Tatil Kasabası Yönetim Kurulu Başkanı İksir Aydın, “Dünya genelinde yaşanan ekonomik olumsuzluklara rağmen, turizmde ülkemizin büyüme hedeflerinin, dört mevsime yayılan turizm çeşitleri ile artış göstereceğine inanmaktayım. Ülkemizde İstanbul, Antalya, Mersin, Ege gibi turizm merkezleri ile birlikte, Batı Karadeniz bölgemiz dört mevsim turizm alternatifleri ile en büyük ekonomik güç olma potansiyeline sahiptir. Bölgede, doğru turizm alt yapıları, turizm ürünleri ve doğru yatırımlar ile turizmin gelişmesi ve ekonomik güç haline gelmesi kaçınılmazdır. Doğanın içinde barındırdığı gizem ve korunan yaşam alışkanlıkları ile doğal beslenme kültürü, günümüz konfor ve teknolojisiyle harmanlanarak sunulduğunda belirlenen hedeflere ulaşılması kolaylaşacaktır. Bu doğrultuda, yurt içi ve yurt dışı tanıtım ve markalaşma çalışmaları da hızla devam etmelidir. 2012 yılında da, tercih edilir ülke olmamızın haklı nedenleri iyi anlatılmalıdır” dedi. İş toplantılarının adresi: İstanbul İş toplantıları için İstanbul’a yoğun bir talebin olduğunu ifade eden The Madison Hotel Genel Müdürü Ali İmdat Uçar, “İstanbul, bulunduğu coğrafyanın hatta birçok ülkenin iş toplantılarını yaptığı bir şehir haline geldi. Özellikle uluslararası şirketler, Ortadoğu veya Uzakdoğu’daki iş ortaklarıyla yapacakları toplantıları İstanbul’da düzenliyorlar. Bu yıl da, Mart ayından itibaren yoğun olarak iş toplantılarına ev sahipliği yapacağız” dedi. İş oteli olduklarını ve geçtiğimiz yılı başarılı geçirdiklerini anlatan Ali İmdat Uçar, son günlerde dünya gündeminde olan ekonomik sıkıntılara rağmen, 2012’de başarılı bir yıl geçireceklerini belirtti. Yabancı basında da yer almalıyız Turizmde hedeflere ulaşılabilme noktasında yapılması gerekenlere değinen Antik Hotel Genel Müdürü ve TUROB Disiplin Kurulu Üyesi Sevda Yılgaz, şunları söyledi: “Yoğun ziyaretçi aldığımız ülkelerde güvenilirlik, farklılık ve keyif anlamında gündemde olmaya devam etmeliyiz. Yabancı basını bu anlamda çok iyi kullanmalıyız. Şehirlerde halkın karşılaşabileceği noktalarda etkinliklerimiz güncellenmeli ve varlığımızı sanatsal aktivitelerle hissettirmeliyiz. Bu bir gastronomi günleri olabilir, festival, tiyatro, müzik, kitap, dans her şey olabilir. Zira sanatla güncellenmek her zaman kaliteyi, kalite de özeni ve güveni beraberinde getirir. Tüm bunları yaparken, ekonominin her geçen yıl daraldığını da hesaba katarak, gerçekten hoş geldiniz derken, samimi ve tasarrufu kullanan, çevreci bir ülkeyi hissettirmemiz gerekiyor” dedi. Arap dünyasından ciddi bir turist artışı bekliyoruz İstanbul Royal Hotel’in sahibi ve TUROB Saymanı Eşref Yıldırım “Global pazarlardaki sıkıntıları yakından takip ediyoruz. 2012 turizminde, geçen yılı yakalamayı ve hatta geçmeyi hedefliyoruz” dedi. Türkiye’nin bir turizm ülkesi olduğunu ifade eden Eşref Yıldırım, “Ülkemizde, Amerika’dan Almanya’ya, Rusya’dan Çin’e, Brezilya’dan Suudi Arabistan’a kadar dünyanın dört bir yanından turistleri misafir ediyoruz. Bir turizm ülkesi olan Türkiye’nin, turizmdeki hedefleri büyüktür. Öylesine zengin bir turizm

potansiyeline sahibiz ki, isteyen macerayı, isteyen doğal güzelliği, isteyen alışverişi, isteyen eğlenceyi, isteyen tarihi-kültürel zenginliği bulabiliyor. Turizmi ülke geneline ve 12 aya yayma konusunda, altyapıları hazırlamanın yanı sıra, bölgelerin turizm potansiyelini, etkin şekilde dünyaya tanıtmaya devam etmeliyiz. Uluslararası turizm fuarlarının yanı sıra, hedef pazarlarda workshop çalışmalarını da arttırmalıyız” şeklinde konuştu. Turizm alternatifleri değerlendirilmeli Türk turizminin bu yılı başarıyla geçireceğini kaydeden Yaşmak Hotels Genel Müdürü Taner Yallagöz, “2012 yılında, Türk turizmi kesinlikle ilerleme ve büyüme kaydedecektir. Öncelikle tarihi, kültürel ve doğal mirası ile ülkemizdeki turizm alternatifleri, özellikle sağlık turizmi, kongre turizmi, gurme turizmi, sportif faaliyetlerle ilgili çalışmalar ile zenginleşmeye başlamıştır. Bununla birlikte, ulusal ve uluslararası boyutta bilinçli turizm reklamları ve marketing çalışmaları yapılırken, turizmde hizmet politikası daha fazla globalleşmeye ve standartlarını yükselterek misafir memnuniyeti odaklı olmaktadır” dedi. Avrupa ülkelerindeki ekonomik krize değinerek konuşmasını sürdüren Taner Yallagöz şunları söyledi: “Avrupa, ekonomik kriz ile ilgili savaş vermeye çalışırken, Avrupalı büyük tur operatörlerinin cephesinde Türkiye’nin yıldızının parlayacağını ve bunun 2012 satışlarında etkisini göreceğimizi düşünüyorum. Ancak 2012 rezervasyonlarının geçen yıla göre, daha son dakika rezervasyonları olarak gerçekleşeceğini düşündüğümden, reklam ve tanıtım faaliyetlerinin de bu durum göz önüne alınarak yapılması gerekmektedir” dedi. Türkiye Turizm ülkesidir Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, global pazarlarda yaşanan ekonomik sıkıntıları yakından takip ettiklerini ifade eden Armada Hotel’in sahibi Kasım Zoto, “Bu yıla, Avrupa ve diğer yakın komşu ülkelerimizde süren sıkıntılar ile başladık. Doğal olarak bu ülkelerden gelen turist sayısında azalmalar gerçekleşebilir. Bu arada, İstanbul’un yatak arzı artmaya devam ediyor. İstanbul’un havalimanlarında sıkışmalar başlıyor. Kısaca, 2012 yılında, geçtiğimiz yılın rakamlarını tutturabilirsek, bizim açımızdan başarılı bir yıl olacaktır. Turizmi, yeniden planlamamız gerekiyor. Daha iyi ürün hazırlayıp daha iyi planlamalı ve dünya pazarlarına sunmalıyız” dedi. Türk misafirperverliği ve güler yüz ile ağırlanan turistlerin ülkemizden genellikle memnun ayrıldığını anlatan Kasım Zoto, turizmde sürdürülebilirliğin devamı noktasında 'misafirlerin memnuniyeti' ve mutlu ayrılmalarının önemine dikkat çekti. Dünyanın en eski marka şehirlerinden biri olan İstanbul'da, halen turizmde bir koordinasyon ve dolayısıyla yönetişim probleminin olduğuna da değinen Kasım Zoto, sektörün tüm birimlerinin "tek merkezden üretilecek kararlarla yönetilmesi"nin önemini sözlerine ekledi. En iyi hizmeti en iyi fiyata sunmalıyız Avrupa ülkelerindeki ekonomik kriz başta olmak üzere, bazı komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılara değinen BW Plus The President Hotel Genel Koordinatörü Recep Arifoğlu, “Ülkelerde tarihi, kültürel, doğal güzellikler gibi sahip olduğumuz potansiyel ile golf, kongre, termal, kış gibi turizm çeşitlerimizi etkin şekilde Hi-Tech Mart’12

41


Gündem anlatmalıyız. ‘En iyi hizmeti en iyi fiyata’ sunduğumuzu anlatmaya devam etmeliyiz” dedi. Yabancı dilin önemi giderek artıyor İstanbul’un daha fazla turist ağırlayacak potansiyele fazlasıyla sahip olduğunu belirten Recep Arifoğlu, “Sicilya Adasını yılda 7.5 milyon kişi ziyaret ediyor. Sahip olduğu potansiyel ile geçtiğimiz yıl 8 milyonun üzerinde turist ağırlayan İstanbul, daha yolun başındadır. İstanbul’a olan talebin devamı ve kalış sürelerinin uzaması noktasında ‘kültürel ve sanatsal’ etkinliklerin arttırılması gerekmektedir. Bir de yapılan etkinlikler, Türkçe yerine, yabancı dilde olmalıdır” diye konuştu. Adliye binası kongre merkezi olsun İstanbul’a kongre ve toplantı konusunda ciddi bir talebin olduğunu kaydeden Recep Arifoğlu, son birkaç yıldır yabancı şirketlerin Tarihi Yarımada’da toplantı yapma talebinde bulunduğunu söyledi. Sultanahmet’in en büyük ihtiyacının bir kongre merkezi olduğunu vurgulayan Recep Arifoğlu, “Tarihi Yarımada’ya bir kongre merkezi gereklidir. Örneğin, Yedikule’deki Gazhane’nin bulunduğu alan, Sultanahmet Adliye binası veya başka bir alan, kongre merkezine dönüşebilir. Nitekim Tarihi Yarımada, hem tarihi ve kültürel zenginliği, hem ciddi yatak kapasitesiyle kongrelere ev sahipliği yapmaya hazırdır” şeklinde konuştu. Fuarlarda Türkiye’ye yoğun ilgi! Türk turizminin son 30 yılda büyük başarılar elde ettiğini kaydeden Dorak Holding Turizm ve Marka Direktörü Esra Değirmenci, “Yurtdışında katıldığımız fuarlar ve uluslararası toplantılarda, Türkiye’ye yoğun bir ilgi ve talep görüyoruz. Bu noktadan sonra, tesis tanıtımı yerine, güçlerimizi birleştirerek, ülkemizi ‘turizm markası’ olarak dünyaya tanıtmalıyız” dedi. Çin hedef ülke Değirmenci, “Türkiye’nin dünya çapındaki marka sektörü, turizmdir. İlk olarak, kısa-orta ve uzun vadeli turizm stratejilerimizi oluşturmalıyız. Ardından, kongre, sağlık, kış, termal gibi turizm çeşitlerimizi ve beraberinde farklı destinasyonlarımızı tanıtmalıyız. Böylece turizmi, 12 aya ve ülke geneline yayarken, ağırladığımız turist sayısını ve döviz girdisini de arttırmış olacağız. Doğru strateji ile doğru yerde, doğru tanıtımı yapmalıyız. Bunu yaparken de, birlik içinde olmalıyız. Örneğin Çin hedef pazarımız ise, turizmciler olarak hep birlikte Çin’e gidip, fuarlara katılıp, workshoplar yaparak, ülkemizin turizm potansiyelini anlatmalıyız” dedi. Hep birlikte ülkemizi tanıtalım Son dönemlerde yurtdışında katıldığı toplantı ve fuarlar sırasında Türkiye’ye yoğun ilgi gözlemlediğini anlatan Değirmenci, 2012 yılının başarılı bir yıl olacağını söyledi. Turizmde sürdürülebilirliğin sağlanması noktasında, turizm çeşitlerinin daha güçlü tanıtılmasının önemini belirten Esra Değirmenci, “Kültür ve Turizm Bakanlığımız, yurtdışında çok başarılı çalışmalara imza atıyor. Turizmciler olarak bizler de, tek tek tesislerimizi tanıtmak yerine, ülkemizin turizm potansiyeli hep birlikte tanı-

42

Hi-Tech Mart’12

talım. Brezilya’ya mı gidilecek hep birlikte gidelim, Rusya’ya mı gidilecek hep birlikte gidelim. Özetle, Türkiye’nin bir turizm ülkesi olduğunu, tarihini, kültürünü, doğal güzelliklerini ve turizm çeşitlerini daha güçlü tanıtıp, hafızalara kazıyalım” şeklinde konuştu. Son dakikanın önemi artıyor Global pazarlarda yaşanan ekonomik sıkıntıların paralelinde, bireylerin daha temkinli davranacağını kaydeden Sirkeci Group Yönetim Kurulu Başkanı ve TUROB Başkan Yardımcısı Ö. Faruk Boyacı, “Geçtiğimiz yıl, erken rezervasyonların oranı yüksekti. Bu yıl, ekonomik kriz ve belirsizlik ortamı nedeniyle, rezervasyonlarda ‘last minute’ artacaktır. 2012 turizminde, ciddi bir büyüme öngörmüyoruz. Geçtiğimiz yılın rakamlarını ve fiyatlarını sürdürebilirsek, ciddi bir başarı olacaktır” dedi. Otellerimizden mutlu ayrılmalılar Mevcut pazarların yanı sıra hedef pazarlardaki tanıtım-pazarlama çalışmalarının önemine değinen Faruk Boyacı, şunları söyledi: “İlk önce, hedeflerimiz pazarlardaki uçak sayısını arttırmalıyız. Diyelim ki, Çin’den şu anki potansiyelin 5 katı talep olsa, hangi uçak ile ülkemize geleceklerdir. Yurtdışından turistin gelmesi, uçağa bağlı olduğu için, önce mevcut ve hedef pazarlardaki uçuş rotasının hazırlanması gerekiyor. Ardından, farklı ülkelerin beklentileri paralelinde, turizm ürünlerimizi ve destinasyonlarımızı tanıtmalıyız. Bu arada diğer önemli bir konu da, pazarda çeşitlilik artıyor ve dünyanın dört bir yanından turistleri ağırlıyoruz. Aynı otel içerisinde, beklentileri birbirinden farklı olan tüketici grupları oluşuyor. Otel yönetimlerin bu değişime hazır olup, dinamik ve hızlı karar alarak misafir memnuniyeti sürecinde çalışmalarını arttırması gerekiyor. Ülkemize gelen misafirlerimizi, en iyi şekilde ağırlayıp, mutlu olarak ayrılmalarını sağlamalıyız” diye konuştu. Rotamızı doğru belirlemeliyiz Dünyadaki ekonomik krizi göz önüne alarak, bu yıl çok büyük bir artış beklentisi içinde olmadıklarını ifade eden Eresin Hotelleri Satış ve Pazarlama Direktörü ve TUROB Başkan Yardımcısı Müberra Eresin, “Türk turizmi, geçtiğimiz 3 yıl boyunca, rakamsal sağladığı artış ile dünya çapında başarılara imza attı. Bu yıl, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere global pazarlarda yaşanan ekonomik krizi göz önüne alırsak, bu pazarlardan gelen turist sayısında azalma gerçekleşebilir. Bu daralma, yeni pazarlardan olan talep ile kapanacaktır” dedi. Geçen yılın puanını yakalayacağız 2011 yılında, Brezilya, Arjantin, Şili, Kolombiya gibi Güney Amerika pazarlarından ülkemize gelen turist sayısı, bir önceki yıla oranla yüzde 34 artış gösterdiğini aktaran Eresin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl turizmde geçen yılın rakamları dışında çok büyük bir beklenti içinde değiliz. Geçtiğimiz yılın rakamlarını bir kaç puan aşağıda ya da yukarıda yakalayacağız. Zira bu yıl, bir tarafta ekonomik kriz nedeniyle talep düşerken, diğer tarafta Türkiye’nin rekabet ettiği İtalya, İspanya gibi ülkelerin hükümetlerinin turizme sağlayacağı avantajlar ile bu pazarlarda ciddi


Gündem fiyat düşüşleri yapılarak, Akdeniz çanağında fiyat rekabeti yaşanabilir. Türk turizmcileri olarak, dünyadaki gelişmeleri yakından takip edip, rotamızı doğru belirlemeliyiz” dedi. İstanbul popülerliğini koruyor İstanbul’un dünya çapında popülerliğini koruduğuna değinen Müberra Eresin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bazı şehirler var yıllar içinde turistler için moda olur ve geçer sonra tekrar moda olur, ancak modası geçmeyecek olan İstanbul’a, bu yıl da yoğun ilgi ve talebin devam edeceğini görüyoruz. Mart ayından itibaren, işler iyi gözüküyor ve geçtiğimiz yılın yoğunluğunu yakalayacağız. Bu yıl global pazarlardaki kriz nedeniyle, üç aşağı beş yukarı geçen yılın fiyatlarını kullanıyoruz” dedi. 10 yıl içinde 50 milyon turist gelmeli Hilton Worldwide Üst Sınıf Otellerden Sorumlu Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan, “Önümüzdeki 10 yıl içinde, 50 milyon turist hedefini yakalamak için çalışmalıyız” Armin Zerunyan, “Türkiye’nin 2012 ve ilerleyen yıllardaki ana amacı ülkemizin sunduğu turizm çeşitliliğini artırarak, Asya & Uzak Doğu gibi gelişen pazarlara yönelmek olmalıdır. Ülkemizin yalnızca kıyı turizmi ya da İstanbul’dan ibaret olmadığını ortaya koymalıyız. Kongre, kayak, kültür, sağlık turizminin de geliştirmemiz gereken, çok önemli gelir getirici alanlar olduğunu ciddiyetle ele alarak bu yöndeki çalışmalara makro düzeyde ivme katmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi. Bu bağlamda, özellikle Anadolu’da turizm potansiyeli yüksek, ancak yeterli altyapının olmadığı bölgelere devlet ve özel sektör tarafından ilginin ve yatırımların artması gerekmektedir” dedi. 50 milyon hedefi yakalamak istiyoruz Yıllardır ziyaretçi aldıkları, ana pazarlardan olan Avrupa, Rusya, Amerika ve son yıllarda ülkemizi artarak ziyaret eden Orta Doğu pazarındaki güçlerini de kaybetmemeleri gerektiğini dile getiren Zerunyan, şunları söyledi: “Dünya çapında katılım sağlanan büyük spor organizasyonlarına ve uluslararası kongrelere adaylıklarımızı da daha kendimize güvenli ve organize biçimde ortaya koymalıyız, mesela Olimpiyatlar, Dünya ve Avrupa Futbol Şampiyonaları, BM ve benzeri kurumların düzenledikleri muhtelif zirveler gibi. Ülkemiz İstanbul’un daha önce ev sahipliği yaptığı Habitat, Dünya Su Forumu, IMF, Dünya Bankası toplantıları gibi büyük çaplı organizasyonları yüzünün akıyla gerçekleştirebildiğini ispatlamıştır. Ülkemize gelen ziyaretçi sayısı olarak ise, hedefimizin yılda 30 milyonun altına inmeyerek önümüzdeki 10 yıl içinde 50 milyon hedefini yakalamak için çalışmamız gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. Ekonomik dengeleri sağlayacağız Otel grubu olarak 2011 yılında başarılı bir yıl geçirdiklerini anlatan Armin Zerunyan, “2011 yılı, hedef pazarlarımızdaki ekonomik ve siyasi krizlere rağmen, beklentilerimizin üzerinde geçen başarılı bir yıl oldu. 2012 yılında hedefimiz, daha da iyi bir performans sergilemektir, ancak daha ihtiyatla yaklaştığımız ve hassas global ekonomik dengeler nedeni ile sürprizlere de hazırlıklı olmamız gereken bir dönem olacağını düşünüyoruz” dedi.

27 milyar döviz ile rekora imza atılacak Divan Grubu Mali İşler ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı ve TUROB Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Faik Öztunç, 2012 yılının Türk turizmi açısından başarılı bir yıl olacağını ifade etti. “Turizmi, tatil turizmi ile şehir otelciliği yani iş amaçlı turizm olarak iki kategoriye ayırmak gerekiyor. Tatil turizmi olarak ele aldığımızda; Akdeniz havzasında yaşanan kriz, Tunus, Cezayir, Mısır özelindeki siyasi istikrarsızlık, bizim payımızın artmasını sağlayabilir. İş amaçlı ve kültür amaçlı turizm dediğimiz zaman; İstanbul yükselen değer olmaya devam ediyor. İstanbul ile birlikte diğer tüm yörelerimizde de bir artış beklemekteyim. Bunun en önemli göstergesi de, yapılan otel yatırımlarıdır. Şuan Divan, Dedeman gibi yerli zincirlerle birlikte pek çok uluslararası marka Türkiye’nin farklı bölgelerinde otel inşaatına başlamıştır. 3 yıllık bir gelecekte, yatak stokunda ciddi bir artış olacaktır. Zira, hiçbir iş adamı, beklentisi olmadan bu kadar büyük yatırımlara girmez. Özetle, 2012 yılı Türk turizminde, 35 milyon turist ile 27 milyar Dolar gelir elde ederek yeni bir rekora imza atacağız” dedi. Havaalanına yakın otel Divan Grubu’nun amiral gemisi Divan İstanbul’u 2011 yılı Eylül ayında faaliyete aldıklarını hatırlatan Faik Öztunç, “Divan Grubu olarak, geçtiğimiz yılı başarılı geçirdik. Bu yıl da, ulaşmayı hedeflediğimiz neticeleri yakalayacağız. Divan Bursa Otelimizi devreye aldık, Şubat ayında Kuzey Irak’ta Divan Erbil’i açıyoruz. Bu yıl Diyarbakır, Adana, Gaziantep’te otel inşaatlarına başladık. Senenin ilk günlerinde de Atatürk Havaalanına yakın bir otelin anlaşmasını imzaladık ve inşaatı başladı. Sözünü ettiğim 4 otel de, 2014 yılının sonuna doğru açılacaktır. 2012 yılında da, en az üç yeni kontrat imzalamayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Turizmde hangi ülkelere açılmak gerekir? Dedeman Otelleri Bölge Direktörü ve TUROB Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Hastürk, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika gibi krizden uzak pazarlarda tanıtım-pazarlama çalışmalarının arttırılarak sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Hastürk, “Yunanistan, İspanya, İtalya, Portekiz gibi Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik sıkıntılar devam ediyor. Avrupa’da kamu borç krizi derinleşirken, dünya ekonomisinde yeni bir resesyon beklentisi de kuvvetlenmeye başlıyor. Türkiye’nin bu krizden ne kadar etkileneceği sorusunun cevabı, Avrupa ve ABD başta olmak üzere dünyada yaşanmakta olan krizin boyutlarına bağlıdır. Nitekim Suriye gibi yakın komşumuz olan ülkelerde de sıkıntılar bulunuyor. Özetle, 2011 yılını sektör olarak muhteşem geçirdik. Ancak global piyasalarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle, bu yıl için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. 2012, zor bir yıl olarak gözükse de, 2011 yılını geçme hedefiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Çalışmalar sürecek Tanıtım- pazarlamada eski pazarları kaybetmeden yeni pazarlar üzerinde çalışılmasının önemine değinen Adnan Hastürk, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika gibi krizden uzak pazarlarda tanıtım-pazarlama çalışmalarının arttırılarak sürdürülmesinin önemini sözlerine ekledi. Hi-Tech Mart’12

43


Gündem

MacDuffie,

Evinoks’u Seçti Evinoks dünyanın diğer ucuna yüksek estetik ve standartlarda bir tesis kurdu. Amerika’nın en ünlü ve en eski okullarından MacDuffie de Evinoks’u tercih etti.

44

Hi-Tech Mart’12

Türkiye’de otel ekipmanları konusunda sektör öncüsü olan Evinoks kurulduğu 1982 yılından bu yana sektörün yenilikçi lideri konumunda. Çok uzun yıllardır otel servis ekipmanları ve banket grupları üretimine odaklanan Evinoks, dünyanın tanıdığı estetik, kalite, güven ve uygun fiyat politikasını bir arada sunabilen tek firma. Müşterisinin istekleri ve ihtiyaçlarını önceden görüp bu yönde Ar-Ge çalışmalarını sürdüren Evinoks, şık-farklılaşankaliteli-ekonomik-pratik ve sıra dışı ürünleriyle ABD’nin de tercihi oldu. Kendisini sürekli geliştiren ve sadece kendisi ile yarışan Evinoks ihracat ağını geliştirmeye devam ediyor. 30 yıllık tecrübesi ile sektörde ürün farklılığı arayan ve görsel tasarımda sürekli adından söz ettiren Evinoks, şık ve soylu çizgilere sahip ‘Nobilis Açık Büfe Serisi’ni ABD’de müşterisiyle buluşturuyor. ABD’de yer alan MacDuffie Prep Academy, 1890 yılında kurulmuş bir hazırlık okuludur. 2011 yılının Eylül ayında okul Granby, Massachusetts’deki yeni binasında 16 farklı ülkeden gelen öğrenci topluluğuna hizmet veriyor. Yenilenen okulun açık büfe sistemleri Evinoks imzası taşıyor. Projede; Nobılıs Açık Büfe Serisi tercih edildi. Özel nefeslikli ve tamamen Amerikan NSF standartları uyarınca üretildi. Son derece sade ve şık çizgileri olan model, müşteri istekleri doğrultusunda yeniden yorumlandı. Nobilis Açık Büfe Serisi üzerinde kullanılan tüm soğutma ve ısıtma sistemleri enerji tasarrufuna dönük patentli sistemlerdir. Isıtma ve soğutma sistemleri dışında kullanılan tüm ekipmanlar geri dönüşümü olan ve çevreye zararlı gazları ve komponentleri içermeyen materyallerden imal edilmiş olup Evinoks çevrecilik standardını kanıtlamaktadır.



Gündem Danone ev dışı tüketim kanalında

büyüyor!.. Danone Türkiye, yeni markası ‘Danone Profesyonel’in tanıtım toplantısıyla ev dışı tüketim kanalındaki ürünlerini daha fazla tüketiciye ulaştırmak üzere yeni yatırımlar yapacağını duyurdu.

46

Hi-Tech Mart’12


Gündem 1998 yılından bu yana Türkiye’de süt ve sütlü ürünler pazarında lezzetli, sağlıklı ve herkesin erişebileceği gıda ve içecek ürünleriyle, mümkün olan en fazla sayıda insanın sağlığına katkıda bulunma misyonuyla faaliyet gösteren Danone Türkiye, toplantıda ev dışı tüketim kanalındaki ürünlerini daha fazla tüketiciye ulaştırmayı hedefleyen yatırım hedeflerini açıkladı.

Çocuk menülerinde yeni tercih Danone Türkiye, fastfood ve restoran kanalında tüketicilere lezzetli ve sağlıklı seçenekler sunabilmek amacıyla çocuk menülerine Danino ve Tikveşli Ayran'ı yetişkin menülerine işe Tikveşli Ayran ve Activia'nın eklenmesini sağlayacak. Firma ayrıca, otel kanalında bulunan kahvaltı büfelerinde Danone dolabıyla yer almayı, minibarlarda ise keyifli molaların bir parçası olacak Danette çeşitlerini sunmayı hedefliyor. Danone Türkiye, projenin diğer bir ayağında ise aynı şekilde catering hizmeti verilen ofislerde, fabrikalarda, yemek molalarında, çay saatlerinde ve ulaşım sektöründe bulunan uçaklarda, otobüslerde, deniz otobüslerinde ve gemilerde de tüm ürünlerini sağlıklı alternatifler olarak tüketiciler ile buluşturmayı hedefliyor. Bunun yanı sıra Danone Türkiye, çocuklarla okul kantinlerinde, kafeteryalarında sağlıklı ve lezzetli ürün-

lerini buluşturmaya başladı ve okullardaki bulunurluğunu daha arttıracak.

Tüketicilerin yanında olacak Toplantıda söz alan Danone Türkiye İş Geliştirme Müdürü Korhan Korel; “Bugüne dek içinde bulunduğumuz pazarı büyütme ve geliştirme vizyonumuz çerçevesinde markalarımızla Türkiye’de birçok ‘ilk’e imza atarak yeni pazarlar oluşturduk. Bundan sonra da Danone Türkiye olarak ülkemize yapacağımız yatırımlara ve pazarı geliştirerek büyümeye devam edeceğiz. Türkiye pazarına girdiğimiz günden bu yana faaliyet gösterdiğimiz Ev Dışı Tüketim Kanalımız da yatırım yaptığımız alanlardan biri. Bu kanalda, iş ortaklarımız ile birlikte Süt ve Sütlü Ürünler kategorisindeki markalarımızla tüketicilerimize lezzetli ve sağlıklı alternatifler sunmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Her anınızda yanınızda olacak Danone Türkiye, yeni yatırımlarıyla kendi kategorilerinde öncü olan markalarının, tüketicilerin işlerinde, yolculuklarında, keyifli anlarında, yani yemek yedikleri her anda hayatlarında yer almasını hedefliyor.

Hi-Tech Mart’12

47


Gündem

Turizm Yerli Yatırımcılarla Büyüyor Eser Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Alıcı, “Yenilikçi fikirlerle sektörde hep aranılan, anılan marka olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyoruz.” Business, resort, spa ve turistik oteller alanında çalışan Eser Oteller Grubu, büyümesini tüm hızıyla sürdürüyor. Eser Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Alıcı, yatırımların öngörülen getiriyi sağlaması durumunda yeni istihdam alanlarının açılacağının müjdesini verdi. Turizm sektöründe yaptığı başarılı çalışmalarla adından sıkça söz ettiren Eser Oteller Grubu, bünyesine kattığı Eser Diamond Hotel & Convention Center ile büyümesine hız kesmeden devam ediyor. Bu sayımızda Silivri Çorlu karayolu üzerinde bulunan Eser Diamond Hotel & Convention Center’ı dolaştık. Misafirlerine en iyi hizmeti vermek için yola çıkan Eser Diamond Hotel & Convention Center, 35.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulu. Silivri –Çorlu yolu üzerinde olmasıyla her yere kolay ulaşılabilen otel, konuklarına sunduğu birbirinden farklı olanaklarla ilgi odağı oluyor.

48

Hi-Tech Mart’12

Kaliteden Ödün Vermeyiz Gelişim odaklı misafirlerinin önerilerine dikkat vererek dünya çapında lider bir marka olmak istediklerini dile getiren Eser Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Alıcı, “Hizmette kaliteden ödün vermeden yeni fikir ve konseptleri uygulayarak, misafirlerin istek ve önerilerini önemseyerek, yenilikçi fikirlerle sektörde hep aranılan, anılan marka olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyoruz” dedi.

Konforla Stilin Birleşimi Eser Diamond Hotel & Convention Center, 28 junıor suit, 2 kıng suit, 1 engelli ve 186 standart oda olmak üzere toplam 218 odaya sahip. 546 yatağı bulunan otelin yataklarının konforlu olması, odaların kişinin ilgisini çekecek tasarıma sahip olması, denizi gören, yeşili gören odalarıyla da misa-


Gündem

firlerin ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt vermeye çalışıyor. Büyük bir bölümü deniz manzaralı olan odaların tamamında balkon bulunuyor. Tamamı halı kaplı odalarda emanet kasa, uydu yayınlı TV, kablolu ve kablosuz yüksek hızlı internet, saç kurutma makinesi, zengin buklet sepeti, sıcak içecek set-up ile birlikte su ısıtıcısı, minibar, uluslararası açık telefon, merkezi ve split klima sistemi ile de odalar farklılıklarını gösteriyor.

Kongrelerde Öncelikli Her çeşit toplantı, lansman ve seminer programlarına ev sahipliği yapmasıyla da dikkat çeken otel, özellikle ev sahipliği yaptığı düğün, yemek, balo ve gala organizasyonlarıyla da beğeni topluyor.

Dinlenmek İstemez misiniz? Otelde konaklayan misafirler, tatillerini en iyi şekilde geçirirken bir yandan da bedenlerindeki yorgunluğu atmak istiyorlar. Bu noktada devreye otelde pek çok farklı olanağın bulunduğunu söyleyen ustalar, bedensel ve ruhsal olarak arınabilecekleri farklı etkinlikler bulunuyor. Yetkililer, sağlık, güzellik ve temizlik için vücut bakımı ve masaj çeşitlerinin uygulandığı Türk Hamamı'nın dinlenme ve yorgunluktan kurtulmak için birebir olduğuna dikkat çekiyor. Kesenin ardından yapılan köpük masajı ile rahatlamaya yönelik uygulanacak hamam ritüeli kişinin kendi zinde hissetmesini sağlıyor.

Lezzette Farklılık Arayanların Tercihi Eser Diamond Hotel & Convention Center, deniz manzaralı ana restoran, zengin açık büfe kahvaltı salonu, lobi A’la Carte Restaurant’ta dünya mutfağından seçme lezzetlerle fark oluşturuyor. Usta şeflerin ellerinden çıkan lezzetler, damakta unutulmaz lezzetler bırakıyor.

“Bu Yıl Turizm Açısından Verimli Olacak” Türkiye’de kendi vatandaşlarına istihdam alanı oluşturmaktan yana olduklarını ifade eden Alıcı, şu anda 250 personelle hizmet verdiklerini kaydetti. Alıcı, yeni yatırımlarla birlikte personel sayısının artacağını belirtti. 2011 yılının turizm açısında oldukça verimli geçtiğini anlatan Alıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerek hükümet gerekse bakanlığın turizme ve bu alanda faaliyet içerisinde olan yatırımcılara gereken desteği sağladı. Bu durum da yatırımcılar açısından moral desteği ve teşvik unsuru oluşturdu” dedi. 2012 yılının turizm açısında verimli geçeceğini öngördüklerini anlatan Alıcı, bu noktadan hareketle beş yılda yatırımlarını refah ve huzur içinde gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Yerli Yatırımcının Ülkeye Faydası Yerli yatırımcıların yurt dışından otel zinciri getirmeye çalışmalarının dünya çapında tanınmak için doğru bir karar olduğunu ifade eden Alıcı, “Yerli yatırımcılar olarak misafirperverlik ve hizmet kalitesiyle bunun ötesine geçip diğer yerli otel zincirleri gibi ön planda olacağına inanıyoruz” dedi. Hi-Tech Mart’12

49


Gündem Oda Tasarım Tercihleri

del Yatak: Yatsan Crowne Mo nt Yatak Örtüleri: Brilla Çarşaf: EVOTEKS Halı: Trio Zemin Samur Havlu: EVOTEKS OL AB Temizlik Malzemeleri: EC

Mutfakta Kullanılan Ekipmanlar Fagor Elektrolux Öztir yakiler

Servis Malzemeleri Güral Paşabahçe Hisar Öztir yakiler Elektrolux

50

Hi-Tech Mart’12

Gıda ve İçecek Tercihle

ri

a, Ekol Gıda İthal Ürünler: Dolfin Gıd Pınar, Tat Kuru Gıda: Tat, Tamek, aleks Elit Ov , Bakliyat Beyaz Et: Beypiliç /CP / Ekol Et Kırmızı Et: Ertan Kasap Alkolsüz İçecek: PEPSİ



Gündem

Turizm Sektöründe Hijyen Standartları Gelişiyor Türkiye’de turizm sektörü büyürken, hijyen standartları da gelişiyor. Mevcut durumun farkında olan işletmeler risk almamak için yarış halinde. Türkiye, turizm sektörünün de desteğiyle dünyada marka bilinirliliğini arttırmaya devam ediyor. İnsanlar için sağlıklı ve kaliteli yaşamın en önemli anahtarı olan hijyen, turizm sektörü için hayati öneme sahip. Çünkü turistik tesislerde hijyen konusunda yapılacak en ufak dikkatsizlik bile, insan sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ederken, işletmeler için büyük maddi ve manevi kayıplara yol açabiliyor. Son yıllarda Türkiye’de ve dünyada artan hijyen bilinci ile birlikte, işletmeler hijyen konusunda risk almamak için yarışa girmiş durumda.

Hijyen Sektörünün Önemi Hijyen koşullarını arttırarak güvenilir tesisler haline gelen işletmeler, Türkiye’de turizmin gelişimine de büyük katkı sağlıyor. Son dönemde dünyadaki ekonomik kriz devam ederken Türkiye, turizmde 9.86 büyüme kaydederek Avrupa’dan daha başarılı bir sonuca imza attı. Hijyen sektörünün de bu büyümede önemli katkıları bulunuyor.

Konaklama Sektörüne Çözümler Sunuyor Büyüklüğü 40 milyar doların üzerinde olan dünya profesyo-

52

Hi-Tech Mart’12

nel hijyen pazarı, turizmin en önemli yol arkadaşı. Dünyada 40 milyar doların üzerinde bir değerle seyreden profesyonel hijyen pazarının büyüklüğü de hijyen konusuna gösterilen önemi gözler önüne seriyor. Sealed Air’in işbirimi Diversey de gıda ve içecek hijyeni, mutfak hijyeni, çamaşır hijyeni ve kişisel hijyen portföylerindeki yüksek kaliteli ürünleri, üstün sistemleri ve kapsamlı danışmanlık hizmetleri ile sektörü destekliyor. Aynı zamanda yer bakımı ürünleri, makine ve sistemleri, kağıt ürünleri, ilaçlama ve dozaj sistemi, temizlik gereçleri, buklet, havuz suyu şartlandırma ve su ıslahı ve çevre danışmanlığı gibi konularda konaklama sektörüne çözümler üretiyor.

İşletmenin Verimliliği Artıyor Sealed Air’in işbirimi Diversey, sektörün gelişebilmesi için hijyen alanında yanlış uygulamaları ortadan kaldıran bir sistemin, otelin bütününe uygulanabilir olması amacıyla hareket ediyor. Bu sayede her otelin uluslararası hijyen standartlarına ulaşma hedefini gerçekleştireceğine inanan Sealed Air’in işbirimi Diversey, sektörün gelişmesini destekliyor.


Gündem

Turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu yenilik ve teknoloji ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına Ar-Ge çalışmalarına önem veriyor ve hızla ilerleyen teknolojiye paralel olarak en son yeniliklerle ve farklı metotlarla, kaliteli ve profesyonel çözüm önerileri/ürünler geliştiriyor. Kaliteli ve yüksek standartlardaki temizlik ürün ve sistemlerini kullanan işletmeler, müşteriler açısından beklentileri karşılayan güvenilir alanlar oluşturuluyor. Bu ise işletmenin verimliliğini ve karını arttırıyor. Hijyen standartlarını arttıran tesislerin yaygınlığı ise küresel rekabete ivme kazandırıyor, sektörün gelişimini destekliyor.

Beyaz Yıldız Projesi

Diversey, Turizm Sektöründe Başarılara İmza Atıyor

Yeşil Ofis Projesi için El Sıkıştı

Sealed Air’in işbirimi Diversey’in turizm sektörü için en önemli projelerinden biri Cristal Programı. Sealed Air’in işbirimi Diversey, 2010’da dünyanın önde gelen otel risk yönetim sistemi firmalarından İngiliz Check Safety First ile uluslararası çapta bir işbirliğine giderek otellerde kalite ve güvenlik standartlarını yükseltmeyi hedefleyen eksiksiz bir gıda güvenliği ve risk yönetim sistemi olan Cristal programını Türkiye’de de uygulamaya başladı.

Gıda Güvenliği’nden Havuz Güvenliği’ne, Lejyonella’dan Yangın ve Genel Müşteri Güvenliği’ne kadar çok geniş kapsamlı modüler sistemler sunan Cristal Programı kapsamında sertifikalandırılan oteller, turistler ve tur operatörleri gözünde “Güvenli Otel” kategorisine yerleşerek Türk turizmine talebi arttırıyor. Sealed Air’in işbirimi Diversey sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda imza attığı projelerle de liderlik etmeye devam ediyor.

Sealed Air’in işbirimi Diversey’in TÜROFED ile birlikte yürüttüğü Beyaz Yıldız Projesi, turistik işletmelerde kullanılan su, elektrik-enerji, kimyasal ve katı atık miktarının azaltılarak, çevreye ve doğal kaynaklara olası zararlarının düşürülmesini amaçlıyor. Daha temiz ve yaşanılabilir bir çevrenin sağlanması ve operasyonel verimliliğin arttırılarak, konfordan vazgeçmeden tasarruf sağlamak ve turistik işletmelerdeki giderleri azaltmak da projenin temel amaçları arasında.

Kontrolsüz tüketimin engellenmesi ve bilinçli tüketim anlayışının tüm oteller tarafından benimsenmesini hedefleyen Beyaz Yıldız Projesi kapsamında Türkiye’deki tüm oteller sertifikalandırıldığı takdirde toplamda 40 hektometreküp su tasarrufu sağlanacağı öngörülüyor. Bu miktar, Elmalı Barajı su rezervinin yaklaşık 3 katı ya da Alibeyköy Barajı’nın su kapasitesine eşit.Sealed Air’in işbirimi Diversey çevreci konsantre ürünleri, WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ile uluslararası alanda işbirliğinde yürüttüğü ‘İklim Koruyucuları Projesi’ ve Diversey Ormanı projesiyle de yeni nesillere sürdürülebilir bir gelecek hazırlıyor. WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Türkiye ile Yeşil Ofis Projesi için de el sıkışan Sealed Air’in işbirimi Diversey, bu proje ile iklim değişikliğiyle mücadele konusunda karbon emisyonunu azaltmak, enerji tasarrufunu sağlamak, doğal kaynakların bilinçli kullanımını teşvik etmek ve yaşam tarzını değiştirmek için çalışanlarda farkındalık sağlamayı amaçlıyor. Hi-Tech Mart’12

53


Gündem

Güral Sapanca 2012’ye İki Ödülle Girdi Güral Sapanca, İstanbul çevresindeki ‘En İyi Otel ve Marmara’nın En İyi Toplantı Oteli’ seçildi. Güral Sapanca Wellness & Convention, sunduğu üst seviye hizmetle 2012’ye iki ödüle birden layık görülerek girdi. İlk olarak otelcilik alanında prestijli bir yere sahip “Otel Puan Ödülleri’nde “En İyi İstanbul Çevre Oteli” ödülünü alan Güral Sapanca, ardından “Ace of MICE Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri’nde de “Marmara Bölgesi’nin En İyi Toplantı Oteli” ödülüne layık görüldü. Güral Sapanca böylece hem halk oylarıyla İstanbul’dan uzaklaşmadan yapılacak en iyi tatil adresi olduğunu hem de profesyoneller tarafından iş dünyasının tercih edilen oteli özelliği taşıdığını kanıtladı. Son bir yıl içinde aldığı 6 kalite belgesiyle konaklama alanının önemli markalarından biri haline gelen Güral Sapanca Wellness&Convention, yeni ödülleriyle 2012’ye de hızlı bir giriş yaptı.

54

Hi-Tech Mart’12

Her Kesimin İlk Tercihi Güral Sapanca “Art arda aldığımız bu iki ödül, kaliteli hizmetin her zaman kazandıracağına duyduğumuz inancı güçlendirdi” diyen NG Hotels & Resorts Turizm Koordinatörü Kamil Berk sözlerine şöyle devam etti: “Halkın oylarıyla aldığımız ‘En İyi İstanbul Çevre Oteli’ ödülü, kaliteli hizmete önem veren İstanbulluların kendilerine en yakın hissettiği otel olarak Güral Sapanca’yı gördükleri anlamına geliyor. Türkiye’nin en iyi otellerinin bulunduğu Marmara Bölgesi’ne yönelik ‘En İyi Toplantı Oteli’ ödülü almamız da çok anlamlı. Kaliteli hizmete ve personel eğitimine verdiğimiz önem ve yatırımlarımızın böyle bir takdirle karşılanmasından, dahası bunun böylesi ödüllerle taçlandırılmasından NG Hotels & Resorts olarak büyük onur duyduk. Kalite konusundaki çalış-


Gündem

malarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Proje aşamasından itibaren doğaya saygı ilkesinden ayrılmadan planlanan otelimizin, sahip olduğu tüm diğer kalite belgelerine 2012 yılında Yeşil Yıldız belgesini de eklemeyi hedefliyoruz.” 6 Kalite Belgesine Sahip Türkiye’nin Tek 5 Yıldızlı Oteli Güral Sapanca Wellness&Convention, ormanlarla çevrili muhteşem doğa içerisindeki konumu, misafir konforu öncelikli tutularak planlanmış mimarisi, dekorasyonu ve üstün hizmet kalitesine verdiği önem ile hem tatil, hem de toplantı amaçlı konaklamaların ideal adresi olarak öne çıkıyor. Üstün hizmet kalitesi, donanımlı personeli ve fiziki koşullarına yaptığı yatırımlarla geçtiğimiz yıl içinde 6 kalite belgesini birden almaya hak kazanan Güral Sapanca Wellness&Conven-

tion, Türkiye’de 6 farklı kalite belgesine sahip 5 yıldızlı tek otel konumunda bulunuyor. Güral Sapanca’nın kalite yolculuğunda bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde almaya hak kazandığı belgeler şu şekilde sıralanıyor: • TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Standardı • TS EN ISO 22000:2006 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı • TS 18001:2004 İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı • TS EN ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Standardı • TS EN ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti-Müşteri Şikayetlerinin Ele Alma Yönetim Sistemi Standardı • Bugün Türkiye’de sadece 3 otelde bulunan Euroespa Wellness Belgesi Hi-Tech Mart’12

55




Gündem

ISM Minibar Anadolu markaları birincisi Finansbank, Capital ve Ekonomist dergilerinin Anadolu’daki şirketlere özel yarışması “Anadolu Markaları”nın beşincisi sonuçlandı. İnci Holding kuruluşu olan ISM Minibar, “Jüri” tarafından “Anadolu Markası Küçük İşletmeler Birincisi” ödülünü aldı. İstanbul Ritz Carlton Otel’de gerçekleşen ödül töreninde, ISM Minibar adına birincilik ödülünü, Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök aldı. Gök şunları söyledi; “Bu başarıda emeği geçen tüm çalışanlarımıza, ailelerimize ve paydaşlarımıza teşekkür ederim. Birincilik ödülü, bizi daha iyisini yapmak için motive ediyor” dedi. 1986 yılında faaliyete başlayan ISM Minibar, 2000 yılında tüm hisseleri İnci Holding tarafından alınarak İnci Grubu’na katıldı.

Dünyadaki önemli oyunculardan Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan üretim tesislerinde dünya standartlarında üretimini sürdüren ISM Minibar, kendi sektörünün gerek Türkiye’de gerekse dünyada önemli oyuncuları arasında yer alıyor. Türkiye’nin en büyük minibar üreticisi ISM, Türkiye’de minibar üretiminde C-Pentan kullanan ilk üretici olma özelliğinin yanı sıra Peltier teknolojisi ile minibar üretimini gerçekleştiren ilk ve tek firma olma özelliğini taşıyor.

58

Hi-Tech Mart’12

Yeşil ürünleriyle dikkat çekiyor Üretiminin her aşamasında çevreye, bireye ve topluma saygılı hareket eden ISM Minibar,ürün gamında yer alan düşük enerji tüketimine sahip yeşil ürünleri ile çevreye verdiği önemi kanıtlıyor. ISM Minibar sahip olduğu TSE ISO 9001, TUV GS, CB, CE vb. gibi kalite belgeleri ile üretiminin yüzde 60’ını 58 ülkeye ihraç etmektedir. Firma özellikle turizm sektörünün gelişmiş olduğu İspanya, İtalya, Fransa, Çek Cumhuriyeti, Mısır, Tunus, Fas, Macaristan, Rusya, Almanya, G. Afrika, Brezilya gibi pazarlarda faaliyetlerini sürdürüyor.

Tercih edilen tedarikçi Dünya otellerinin de tercihi olan ISM, 2010 yılında başlatılan çalışmalar ile bu güne dek Movenpick Hotels & Resorts, Hyatt Internatıonal, Taj Hotels & Resorts, Fairmont Raffles gibi zincirlerin tüm dünyada geçerli olan “tercih edilen tedarikçi” listesinde yer alıyor.



Gündem

Çaykur’un Hesapları

İbra Edildi Çaykur’un 2009-2010 yılı hesapları ibra edildi. Çaykur’un 2009 ve 2010 yılı hesaplarının incelendiği KİT Alt Komisyon toplantısı Çaykur Genel Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak yapılan toplantıya; Komisyon Başkanı İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç, Başkan Vekili Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek, komisyon üyeleri Kocaeli Milletvekili Mehmet Ali Okur, Adana Milletvekili Turgay Develi, yasama uzmanı Kerim Polat Sayıştay, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı temsilcileri ile Çaykur Genel Müdür Vekili Süleyman Pınarbaş, Genel Müdür Yardımcıları Yunus Kaldırım, Dr. Turgay Turna, Daire Başkanları ve Çaykur Eski Genel Müdürü Ekrem Yüce katıldı. Açılış konuşmasını KİT Alt Komisyon Başkanı Mehmet Domaç yaparken Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu’nun yurt dışında oluşu nedeniyle Çaykur adına Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Pınarbaş kurum hakkında bilgi ve yöneltilen sorulara cevap verdi. Toplantının ardından bir açıklama yapan komisyon başkanı İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç yaptıkları incelemede olumlu sonuçlarla ayrıldıklarını belirterek yapılan yeni çalışmalarla Çaykur’un ekonomiye büyük katkılar sağlamaya devam edeceğini söyledi. Başkan Domaç; “Çaykur’un çalışma ve hesaplarının denetimini yaptık. Çaykur’un 2009-2010 yılı hesaplarının denetimini gerçekleştirdik. Çaykur’un ekonomik sosyal, sportif ve yöreye katkılarını değerlendirdik. Sayıştay denetçilerinin ortaya koyduğu 3 önerge vardı. Çaykur konusunda. Bu önergelerden bir tanesini üst komisyona taşıma kararını verdik. Diğer birinin gündemden düşürülmesi diğerinin de izlenmesi konusunda karar verdik. Biz Çaykur’un çalışmaları hakkında geniş bir bilgiye sahip olduk. Çalışmalarının yöreye ciddi katkılar sağladığını gördük. Pazarlama ve yeni yatırımlar konusunda da Çaykur’un çalışmalarının büyük ölçüde ilerlediğini tespit ettik. Bir müddet sonra hazineye bağlılığında ortadan kaldırılması için Çaykur yetkililerinin çalışma yaptığını gördük. Umut ediyoruz ki yeni yatırımlarla, yeni çalışmalarla Çaykur hem ülkemize hem de Rize’ye büyük katkılar sağlayacaktır diye düşünüyoruz. İhracatında arttırılması konusunda görüşler ortaya çıkartıldı. Çaykur denetiminden olumlu sonuçlarla ayrılıyoruz. Çalışanlara ve hizmeti yapanlara ayrıca başarılar diliyoruz” dedi.

60

Hi-Tech Mart’12


Gündem

Hi-Tech Mart’12

61


Gündem Mükemmellik ödülünü

kazanan otel belli oldu

Marmaris'in İçmeler Koyu'nda yer alan Martı Resort Deluxe, Thomas Cook'un 'Mükemmellik Ödülü'nü aldı. Yüksek standartlı hizmet ve tesisleriyle ödüle layık görülen Martı Resort Deluxe, bu ödülü almaya hak kazanan Türkiye'deki toplam 4 tesisten biri oldu.

62

Hi-Tech Mart’12


Gündem Martı Otel İşletmeleri'nin Martı Resort Deluxe tesisi, Thomas Cook İngiltere Ödüllerinin '2011 My Style' kategorisinde 'Mükemmellik Ödülü'ne (Award for Excellence) layık görüldü. Türkiye'de bu kategoride sadece 4 tesisin almaya hak kazandığı ödülü Martı Resort Deluxe sunduğu yüksek standartlı hizmetler ve odalarının kalitesiyle aldı. Martı Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Martı Otel İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Emre Narin konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Martı Resort Deluxe'un 282 odasının tamamını yenilerken, aynı zamanda servis kalitemizi ve müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarttık. Bunun sonucunda, 30 yılı aşkın süredir ana iş ortaklarımızdan biri olan Thomas Cook'tan bu ödülü almış olmak bizim için ayrı bir anlam ifade ediyor”

Kaliteden ödün vermiyoruz Narin, özellikle çevre ve denizlerin korunması, temizlenmesi alanındaki çalışmaların itinayla sürdürüldüğü dile getirerek şunları aktardı: “Müşterilerimize dört dörtlük tesis ve hiz-

metler sunmaya yoğunlaşıyoruz. Thomas Cook'un bizi 'Mükemmellik Ödülü'ne layık görmesi de çalışmalarımızdan olumlu sonuçlar aldığımızın bir göstergesidir.”

Doğadan kopamayanların tercihi Güzelliğiyle ziyaretçileri büyüleyen Marmaris İçmeler Koyu'nda, 31.134 m² arazi üzerine denize sıfır konumda kurulu olan 5 yıldızlı Martı Resort De Luxe Hotel, 4 ayrı blokta yer alan 257 odası, 11 suiti ve 12 deluxe villasıyla eşsiz bir tatil imkânı sunuyor. Dibi görünen dupduru denizi, taş ve ahşaptan oluşan benzersiz yöre mimarisi ve botanik bahçe özelliklerine sahip yeşil alan düzenlemesiyle otel ziyaretçilerin doğayla iç içe, huzurlu bir tatil yapmasını sağlıyor. Martı Resort De Luxe Hotel, misafirlerine sunduğu motorlu ve motorsuz su sporları, 2 adet açık ve bir adet kapalı havuz, Türk Hamamı, SPA merkezi gibi imkânların yanı sıra Ege, Türk, Uzakdoğu, Fransız ve İtalyan mutfağından gurme lezzetler sunan lokantalarıyla da beğeni topluyor.

Hi-Tech Mart’12

63


Gündem

Verve Endüstriyel Mutfak, Hostech by Tusid 2012’de Yerini Aldı “Sektörün ve üyesi olmaktan büyük onur duyduğu derneğin gerçekleştireceği Hostech by Tusid 2012 Fuarı’nda 2. Hall 2-D10’dayız.” Ocak ayında gerçekleşen Antalya Anfaş Otel Ekipmanları Fuarı’nda yeni nesil ürünleriyle motive edici övgüler alan Verve Endüstriyel Mutfak’ın Satış Müdürü Murat Karataş, “İçimizde varolan heyecanı körükleyen bu övgülerin her birini birer kilometre taşı olarak görüyoruz. Doğru işler yaptığımızı bizlere bir kez daha kanıtlayan bu yorumlar için tüm ziyaretçilerimize teşekkür ediyoruz” dedi.

“Sekiz Fuarda Yerimizi Alacağız” Sektörün ve üyesi olmaktan büyük onur duyduğu derneğin gerçekleştireceği Hostech by Tusid 2012 Fuarı’na da aynı heyecanla katılacaklarını aktaran Karataş, “Ulusal ve uluslararası alanda büyük hedeflerimizi ifade etme imkanı bulacağımız bu fuar bizim için gerçekten büyük önem taşıyor. Her ne kadar artık sanal ortamda globalleşen dünyada istenilen her adres ve ürüne ulaşmak kolay Olsa da; yüz yüze kontak kurmak, işimize duyduğumuz saygı ve heyecanı müşterilerimizle birebir paylaşmak için fuarlar büyük fırsattır. 2012 yılı için yurtiçi(3) ve yurtdışı(5), 2013 yılında ise 8 fuara katılma kararı aldık” şeklinde görüşlerini paylaştı.

64

Hi-Tech Mart’12

‘VERDE SHOP’ Tarzıyla Büyüyen Yapı Şirket yönetim kadrosunda gerçekleşen yapıcı reform ve yeni katılan ekip arkadaşlarıyla yoluna daha profesyonel olarak devam eden Verve Endüstriyel Mutfak, proje bazında gerçekleştirdiği çalışmalarıyla sektöre değer katmayı sürdürüyor. Firma seri üretim yapmaya başladığı 600-700 ve 900 serisi pişirme ürünleri için Ar-Ge ve imalat departmanları kadrosunu da büyüttü. Bayilik konusunda oldukça fazla talep aldıklarını ve altyapıları doğrultusunda talepleri değerlendirip çalışmalara başladıklarını aktaran Murat Karataş, “yakın bir zaman içinde Türkiye’nin her yerinde ‘VERVE Shop’larla büyüyen bir yapı olarak hizmet vereceğiz” dedi.

Monotech Açık Büfe Murat Karataş sözlerini şöyle sürdürdü: “Monotech Açık Büfe olarak; yeni tasarımlara, müşteriye özel butik çalışmalara büyük bir özenle devam ediyoruz. Yeni geliştirilen tüm teknolojileri mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde imalat detaylarımıza katıyoruz. Her yıl yurtdışı projelerimiz anlamında bir çok yeni ülke ile çalışma imkânımız olmaktadır. Hostecy By Tusid 2012 Fuarı’nda 2. Hall 2-D10 no.lu standımızda buluşmak üzere.”



Gündem

Kültür Bakanlığı Uluslararası Müzelere Rest Çekti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarihi eserlerimizi iade etmeyen müzelere ambargo başlattı. Türkiye, Anadolu'dan kaçırılan tarihi eserleri iade etmeyen ünlü İngiliz ve Amerikan müzelerinin geçici sergilerine parça vermeme kararı aldı. Bu kararla zora giren müzeler arasında Metropolitan ve British Museum var.

Türkiye’den Hayır Cevabı British Museum, 15 Nisan 2012'ye kadar sürecek "Hac: İslam'ın Kalbine Yolculuk" sergisi için Topkapı Sarayı'ndan, Türbeler Müzesi'yle Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nden toplam 35 adet eseri geçici olarak sergilemek üzere istedi. Varolan anlaşmalar aracılığıyla Türkiye'den geçici sergiler için ödünç eser alabilen müze, serginin açılmasına az bir zaman kala Türk resmi makamlarından "Hayır" cevabını aldı. Uzmnalara göre; "Türkiye'nin Anadolu'dan kaçırılan eserlerin iadesi konusunda giderek genişleyen kampanyasının bir parçası olarak, söz konusu eserleri koleksiyonunda bulunduran müzelere eser verilmesi önleniyor."

66

Hi-Tech Mart’12

Türkiye, British Museum'un milattan önce birinci yüzyıla ait üzerinde Kral Antiochus'un Herakles-Verenthragna'yı selamlarken tasvir edildiği zeytinyağı üretmede kullanılan mermer silindiri istiyor. Adıyaman Selik beldesi yakınlarında bir tarlada 1882'de bulunan 1 metre 23 santim yüksekliğinde ortası delik silindir, bölgede çalışmasına izin verilen Mezopatamya uzmanı ünlü İngiliz arkeolog Leonard Woolley tarafından 1911'de satın alındı. Woolley, 1. Dünya Savaşı'nın karmaşası içerinde eseri Suriye götürdü. 1927'de Suriye'yi mandacı güç olarak yöneten Fransa'nın izniyle silindir British Museum'a satıldı. 2005'te Türkiye eserin iadesini talep etse de bu talepte ısrarcı olunmadı. İki ülke arasında da eser ödünç verme işlemleri devam etti. Müzenin sözcüsü, uzun hazırlıkla meydana getirilen serginin başarısı için sorunu çözme yolundaki girişimleri şöyle anlattı: "Silindirin geri verilmesi için müze görüşmeye hazırdı. Fakat mütevelli heyeti mülkiyetin transferini istemedi."


Gündem Sergiyi Ertelediler

Bakanlık: İade Etmeyene Eser Yok

Londra'daki The Victoria and Albert Museum da Türkiye'den gelecek eserlerin kritik önemde olduğu "Osmanlılar" sergisini, anlaşmazlık nedeniyle askıya aldı. 2014'te açılması planlanan ve İstanbul'un fethinden 19. yüzyılın sonlarına dek Osmanlı sanatının gelişimini ele alacak serginin hazırlıklarının durdurulmasının nedeni; Sidamara lahitinden çalınan Eros'un başı... İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen, milattan önce üçüncü yüzyıla ait Sidamara lahitinden 1882'de İngiliz arkeolog Charles Wilson tarafından koparılan aşk tanrısı Eros'un başı, 1933'den beri Londra'daki müzede sergileniyor. Müze sözcüsü, Wilson'ın ailesinin Eros'un başını müzeye bağışladığını anımsatarak "müzenin eserin mülkiyetini devredemeyeceğini" öne sürdü. Sözcü, "iade sorununun halledilmesiyle serginin hazırlıklarının ilerleyeceğini umut ettiğini" belirtti. Türkiye'nin Londra Kültür ve Turizm Müşaviri Tolga Tuyluoğlu, British Museum ve The Victoria and Albert Museum'dan iki eserin iadesinin istendiğini doğruladı. Tüylüoğlu, İngiliz ve Türk sanat kurumları arasındaki "iyi ilişkileri" vurgularken, Türk hükümetinin "sergilere ödünç eserleri tartışmadan önce" antik iki parçayla ilgili meselenin çözümünü istediğini belirtti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye'den götürülen eserleri, istenmesine rağmen iade etmeyen müzelere, geçici de olsa tarihi eser verilmemesi kararının arkasında durduğunu belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü verilerine göre ABD, Almanya, Rusya Federasyonu, Hırvatistan, Danimarka, İtalya, Fransa, İsviçre, Sırbistan-Karadağ, Bulgaristan, Ukrayna ve İngiltere gibi birçok ülkede Türkiye'den kaçırılan tarihi eserler bulunuyor. Kültür ve Turizm ile Dışişleri bakanlıklarının koordineli çalışmalarıyla, müzelerde sergilenen, müzayedelerde satışa çıkarılan veya gümrüklerde ele geçirilen eserlerin takibi yapılıyor, iadesi isteniyor, dava açılıyor ve satışlar durduruluyor.

The Metropolitan Eser İstemedi

UNESCO Sözleşmesi İadeyi Öngörüyor Yurt dışına kaçak kazı ve yasadışı yollarla götürülen tarihi eserlerin iadesi, 1970 UNESCO sözleşmesi ve ikili görüşmelerle yapılıyor. İkili görüşmelerdeki iade talebi kabul edilmediği zaman, Dışişleri Bakanlığı tarafından sağlanan avukatlık firmaları aracılığıyla dava yoluna gidiliyor. Avrupa'da düzenlenen birçok müzayede de bakanlık tarafından takip ediliyor. Ayrıca, müze ve ören yerlerinden çalınan eserlerin yurt dışına çıkışlarının önlenmesi ve kaçakçıların yakalanması için fotoğraflı envanter bilgileri, Başbakanlık, Gümrük, Denizcilik müsteşarlıkları ve İçişleri ile Dışişleri gibi kurumlara gönderiliyor.

New York'ta bulunan dünyanın en büyük müzelerinden The Metropolitan da 14 Mart'ta açılacak "Bizans ve İslam" sergisi için yaşanan sorunları gözönüne alıp Türkiye'den eser talep etmekten kaçındı. Konuyla ilgili bilgi alınan bir müze yetkilisi, Türkiye'nin iadesini istediği antik döneme ait bir düzine eserini varlığını doğrularken parçaların ismini vermedi. Yetkili "Konu Türk makamlarıyla görüşülüyor" demekle yetinirken, müzenin sergi için pek çok parçayı Atina'daki Benaki müzesinden istediği öğrenildi.

Hi-Tech Mart’12

67


Gündem

Seyahat acentaları,

rotayı Kastamonu’ya çeviriyor

Değişen turist profiline göre insanlar farklı şehirleri görerek, farklı kültürleri yaşamak istiyor. Seyahat acentaları da, Anadolu’nun henüz keşfedilmemiş birçok şehrini tur programlarına alarak, kültür turu severlere farklı alternatifler sunuyor.  Münevver Çakırtaş

68

Hi-Tech Mart’12


Gündem

Tarihi ve kültürel birikimin yanı sıra doğal güzelliklere sahip olan Kastamonu ili, son yıllarda seyahat acentalarının ilgilendikleri kentler arasında yer alıyor. Zengin flora faunası, çok sayıda endemik bitki türü, kanyon, mağara, şelale, yayla gibi eşsiz doğal kaynakları bulunan Kastamonu ili, yeşilden sarıya, turuncudan kırmızıya ağaçların ve doğanın tüm renklerini keşfetme fırsatı veriyor.

Artıları saymakla bitmiyor Kastamonu’nun, tarihi-kültürel dokusu ve doğal güzellikleriyle görülmesi gerektiğini kaydeden Kastamonu Konakları Yönetim Kurulu Başkanı Gülsen Kırbaş, “Tarih ve kültür birikimi çok yoğun olan Kastamonu’nun, turizm alanında pek çok artısı bulunuyor. Şehrin sokaklarını, saatlerce bıkmadan gezebilir ve her köşede karşınıza çıkan eserlerin ihtişamına hayran kalabilirsiniz. Şehrimizde, tarih- kültür turizmi, yayla turizmi, dağcılık turizmi, doğa turizmi, kayak turizmi, deniz turizmi gibi geniş bir turizm alternatifi bulunuyor” dedi.

Turizme ivme kazandıracak Turizmde ulaşım faktörüne değinen Gülsen Kırbaş, bu yıl açılması planlanan Kastamonu Havaalanının turizme ciddi bir ivme kazandıracağını söyledi. Kent turizminin önündeki en büyük engellerden birinin havalimanı olduğuna vurgu yapan Gülsen Kırbaş, havalimanı olmadığı için yeterli ölçüde

yerli ve yabancı turisti alamadıklarını belirtti. Geçtiğimiz yıl Kastamonu Konaklarında Almanya başta olmak üzere, Kanada, Avusturya, Azerbaycan, Fransa, İngiltere, KKTC, Hırvatistan, Kuveyt, Suudi Arabistan, Japonya, Hollanda gibi dünyanın dört bir yanından turistleri ağırladıklarını anlatan Gülsen Kırbaş, havalimanın açılması ve tanıtımın artmasıyla Kastamonu’nun kısa sürede yoğun tercih edilen destinasyonlar arasında yer alacağını belirtti.

Küre ve Ilgaz dağları keşfe çıkılabilir Kentte yapılabilecekler hakkında kısa bilgi veren Gülsen Kırbaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Tarihi Uğurlu Konakları’nın uyanıp, meyve ağaçları ve mevsim çiçekleri içindeki bahçesinde köy kahvaltısıyla (köy yumurtası, süt, organik reçeller) güne başlayabilirsiniz. Bir Türk konağında yaşama fırsatı yakalayarak, geniş sofalarında aileniz ve dostlarınız ile sohbet ederken; akşam yemeğinde yörenin etli ekmeği ve mantısı, cevizli çöreği, ev baklavası, meşhur simit tiridi, çekme helvası gibi yöresel lezzetlerini tadabilirsiniz. Kastamonu’daki tarihi ve kültürel yerlerin yanı sıra, vaktiniz var ise çevresindeki Ilgaz Dağları, Küre Dağları, Cide, Pınarbaşı ilçelerine uğrayabilirsiniz. Kastamonu’dan ayrılmadan önce de, çekme helva, bal, pekmez, el dokumaları ve sarımsak alınabilir” şeklinde konuştu… Hi-Tech Mart’12

69


Gündem

Mado, Uzakdoğu’nun Ardından Suudi Arabistan’a Açılıyor "Mado Kıtalar Arası Lezzet Köprüsü” adı altında yürüttüğü yurt dışı yatırımlarına yeni bir halka daha ekledi. Mado, Asya Pasifik bölgesindeki ülkeleri kapsayan anlaşmanın ardından şimdi de Suudi Arabistan ile master franchise anlaşması imzaladı. Mado, Suudi Arabistan operasyonunda master franchise haklarını H.H. Prince Abdullah Bin Saud El Saud ve Bay Mohamed Wali’nin oluşturduğu ortaklığa verdi. Ortaklık anlaşması 9 Ocak 2012 Perşembe günü, TOBB’un desteğiyle Ankara’da imzalandı. Çukurambar Mado şubesinde gerçekleşen imza törenine, Mfaza National şirketini temsilen HH. Prince Abdullah Bin Saud El Saud, Mohamed Wali ve Ahmad Akkawi, MADO adına da Mado Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, Mado Genel Koordinatörü Mehmet Yılmazoğlu ve Mado Yurtdışı Operasyonlar Direktörü Hasan İbrahim Toksoy katıldı.

25 Milyon Dolarlık yatırım Mado Genel Koordinatörü Mehmet Yılmazoğlu, yaptığı açıklamada Mekke ve Medine’de açılacak örnek şubelerin yatırımını ve işletmesini Mfaza National şirketi ile birlikte yapacaklarını söyledi. Bölgeye ilk yıl 5 milyon dolar, sonraki

70

Hi-Tech Mart’12

5 yıl içinde de 20 milyon dolar olmak üzere toplamda 25 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını belirten Yılmazoğlu, “Hedefimiz bu pazarda ilk 2 yılda 8 şube, 5 yıl içinde de 40 şubeye ulaşmaktır. Ayrıca, bölgedeki büyüme potansiyeline bağlı olarak üretim ve diğer alternatif satış kanalları ile toptan ticaret kanallarının değerlendirilmesinde de tam bir işbirliği içindeyiz.” dedi.

150 şubeye ulaşmayı hedefliyor 2011 yılının son çeyreğinde Asya Pasifik anlaşmasını imzalayan Mado, bu anlaşmayla Malezya başta olmak üzere Endonezya, Tayvan, Singapur, Tayland gibi Asya Pasifik coğrafyasının önde gelen ülkelerini kapsayan bir operasyon başlatmıştı. 5 yıl içinde 150’nin üzerinde şubeye ulaşmayı hedefleyen yatırımın başlangıç noktası 20 Şubat 2012’da açılacak olan Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’daki Mado şubesi olacak.



Gündem

MSA eğitimleri devam ediyor Mart ayında Mutfak tutkunlarının kaçırmak istemeyecekleri eğitim fırsatları MSA Workshop Mutfağında sunuluyor.

72

Hi-Tech Mart’12


Gündem Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), Mart ayında özel bir program sunuyor. Türk Mutfağı, kekler, pastalar gibi workshoplar’la yetişkinlere benzersiz deneyimler yaşatırken Küçük Gurme ile küçük şefleri de unutmuyor. MSA’nın deneyimli eğitmen şefi Özgür Önol’un kendi menüsünü sunacağı Mart ayında The Marmara Grubu’nun Hollandalı executive chefi Rudolf Van Nunen de “Doğu-Batı Sentezi” temalı workshopta eğitim verecek.

Rudolf Van Nunen’den “Doğu-Batı Sentezi” Organik pazar ve yöresel ürünleri mutfağında kullanmayı prensip edinen, The Marmara Grubu’nun mutfak şefi Rudolf Van Nunen, kişisel birikimlerini aktaracağı ve kendi özel menüsünü sunacağı workshop’ta mutfak tutkunlarıyla buluşuyor. Doğu ve Batı lezzetlerini kendine has yorumuyla menü haline getiren Van Nunen, sadece bir kez gerçekleşecek bu özel workshop’la MSA’ da.

MSA’nın yorumu bir başkadır Türk mutfağının en sevilen ve tercih edilen lezzetlerini MSA tecrübesiyle tatmak isteyenler “Türk Mutfağı’ndan Vazgeçemediklerimiz”de buluşuyor. Workshop’ta günlük hayata giren ve mutfak kültürünün parçası olan mercimek çorbası,

hünkar beğendi, paçanga böreği ve sıcak irmik tatlısı bulunuyor. Mart ayında ayrıca, tatlı tutkunlarını alışılmışın dışına çıkarıp yepyeni kekler ve pastaları keşfe çıkaracak, Saint Honore ve Napolyon Pasta ile tanıştıracak bir workshop daha sunuluyor.

Küçük Gurmeler yine MSA’ da… Mart ayında geleceğin küçük şeflerini yine eğlenceli ve lezzet dolu bir dünyaya yolculuk bekliyor. Mutfakta vakit geçirmekten hoşlanan, meraklı küçük gurmeler, MSA’nın profesyonel şefleri tarafından verilen bu keyifli derslerde karışık mini pizzalar, mini çikolata parçacıklı kurabiye sandviçleri ve muzlu milkshake tariflerini hazırlayıp hep birlikte yiyorlar.

Özgür Önol ile özgün tarifler… MSA’nın deneyimli eğitmen şefi Özgür Önol’un kendine has yorumuyla hazırladığı menüsü de Mart ayında MSA’ da. Trüf mantarlı yer elması çorbası, ızgara kuşkonmaz ve parmesan salatası, balzamik çektirme ile marine bonfile dilimleri, patlıcanlı risotto ve jus sos ile çilekli ev yapımı tarttan oluşan enfes menü; gastronomiye ilgi duyanlar için bulunmaz bir fırsat sunuyor.

Hi-Tech Mart’12

73


Gündem

İtalyan şeften misafirlerine özel lezzetler World Travel Awards tarafından 2011 yılında “Avrupa’nın En İyi İş Oteli” seçilen Mövenpick Hotel Istanbul’un menülerinde artık yetenekli İtalyan Başaşçı Giovanni Terracciano'nun imzası bulunuyor. 1973, İtalya Napoli doğumlu Giovanni Terracciano, İtalya’nın en saygın turizm enstitülerinden biri olan Luigi de`Medici di Ottaviano’dan Otel İşletmeciliği bölümünden mezun olduktan sonra çalışma hayatına 1990 yılında Toscana’da bulunan Hotel Lido’da komi olarak başladı. İtalya’da çeşitli otellerde deneyim edindikten sonra Bolzano’daki Michelin yıldızlı Pichler Restaurant’ta Pastane Bölüm Şefi olarak çalıştı. Ardından aynı görevde Roma’da yine Michelin yıldızlı II Convivio Restaurant’ta çalışan Terracciano, Mutfak Şefi olarak Endonezya’daki Hyatt Regency Surabaya Hotel’in İtalyan restoranı Primavera’ya atandı. Böylece Giovanni Terracciano’ya, İtalyan mutfağını tüm dünyaya tanıtma fırsatı bulacağı ve hazırladığı eşsiz lezzetlerle ileride pek çok ödül kazandıracağı otellerin kapısı aralanmış oldu.

Başarılarla dolu bir hayatı var 1997 yılında aynı zincirin Umman’da bulunan Grand Hyatt Muscat otelindeki Tuscany isimli İtalyan restoranının açılışını gerçekleştiren Terracciano, 1999’da Japonya, Osaka’daki Hyatt Regency Osaka’nın Basilico restoranında görev almaya başladı. 2 sene sonra, onu ilk olarak İstanbul’la tanıştıracak olan restorana, Grand Hyatt Istanbul Spasso’ya atandı. 20032006 yıllları arasında Çin Şangay’da bulunan the Portman Ritz Carlton Shangai otelinin, Zagat Survey tarafından “En İyi İtalyan Restoranı” ödülünü kazandırdığı Palladio restoranında ve 2008’e kadar “Yılın Restoranı” ve “En İyi Servis” ödüllerine layık görülen Pekin’deki The Ritz Carlton otelinin Cepe restoranında çalıştıktan sonra yönünü yeniden Türkiye’ye çevirerek Hotel Les Ottomans 29, Hotel Palazzo Doni-

74

Hi-Tech Mart’12

zetti ve son olarak Istanbul Edition ve Cipriani Restaurant’ta Başaşçı olarak görev aldı.

Benzersiz lezzetler sunuyor Morgan Freeman, Meg Ryan, Arnold Schwarzenegger, Sir Elton John, Tibet Prensesi Yabshi Pan Rinzinwangmo, Ferzan Özpetek, Jackien Chan, Kevin Costner, Al Bano ve George Bush gibi dünyaca ünlü simalara da menülerini sunma fırsatı bulan Terracciano, benzersiz lezzetlerini Mövenpick Hotel Istanbul’da misafirleriyle buluşturuyor.

Baştan çıkarıcı lezzetler Giovanni Terracciano, minimal bir yaklaşımla hazırladığı, doğal tatların muhteşem uyumunu keşfedebileceğiniz farklı menüsünü, Mövenpick Hotel Istanbul’da lezzet tutkunlarının beğenisine sunuyor. 22 yıllık tecrübesiyle misafirlerine benzersiz bir deneyim yaşatmayı vadeden Terracciano, İtalyan mutfağının etkilerinin oldukça yoğun olarak hissedildiği yeni menüsünde yer alan ev yapımı ıstakozlu tonnarelli, ricotta peynirli ve pancarlı ravioli, balkabağı niyoki gibi ev yapımı makarnalar, safranlı ve karidesli risotto ve gurme İtalyan pizzaları ile İtalya'nın lezzet rüzgarını Türkiye'ye taşıyor. AzzuR Restaurant'ın yeni menüsünde öne çıkan diğer lezzetler arasında tavada kızartılmış buffalo mozzarellası, enginar salatası, ıspanak ve kuşkonmaz üzerinde ızgara deniz levreği, yer elması, mercimek ve pazı ile sunulan deniz mahsulleri çorbası, Antep fıstığı ile kaplanmış kuzu pirzola ve Mövenpick armut sorbe ve mandalina sos ile servis edilen kestaneli çikolata mus gibi lezzetler bulunuyor.


Gündem Ağzının tadını bilenlerin yeni favorisi;

Hürrem

arka olan Pideci’nin m n le ge la ak e nc ni de de Pi m, Cariye, A la re ür H r, ka ün H an al r ye mönüsünde i yoğun görüyor. ilg re le de pi lı ad az fin Sa Turka ve

Zengin mönüsü ile Pideci damak tadına düşkünlerin lezzet üssüne dönüşmüş durumda. Klasik pidelerin yanı sıra diyet ve vejetaryan pideler de sunan Pideci, üretimde kullandığı malzemeler ve en ince ayrıntısına göre dizayn edilmiş reçeteleri ile pidenin kebap kültüründen ayrışıp daha taze bir tada uyum sağlamasını hizmet ediyor.

Unun kalitesi pidenin tadını değiştiriyor Pideci’de pidenin hazırlanmasında kullanılan ununun kalitesi, hamurun homojenliği, pişirme teknikleri ve ne ile pişirildiği en önemli noktalar. Bir de her pide çeşidi için ayrı ayrı pişirme süreleri, kullanılan malzemenin cinsi, tazeliği ve kalitesi.

Sipariş yoğunluğu taşıyor 14 yıl önce Gülben Şınık tarafından isimleri özenle belirlenen “Hünkar”, “Hürrem”, “Cariye”, “A la Turka” ve “Safinaz” adlı pide çeşitleri ise günümüzde çok yoğun ilgi görüyor. Şınık özellikle Hürrem ve Hünkar adlı pidelerin de sipariş yoğunluğu yaşandığına dikkat çekiyor. Pideci; mönüsünde diyet yapanlar için sebzeli pideler ve vejetaryanlar için hazırladığı ürün çeşitliliği ile fark yaratıyor. Hi-Tech Mart’12

75


Gündem ELBİ Elektrik’e Üç Yeni Bölge Ofisi ELBİ Elektrik, Türkiye’de açtığı üç yeni ofis ile daha kaliteli hizmet vermeyi amaçlıyor.

76

Hi-Tech Mart’12

ELBİ Elektrik büyüme hedefleri doğrultusunda yurt içindeki çalışmalarına da devam ediyor. Türkiye’de açtığı üç yeni ofis ile bölgelere daha kaliteli hizmet vermeyi amaçlıyor. ELBİ Elektrik, yurtdışında yaptığı ofis ataklarına Türkiye’yi de ekleyerek 2012 yılına hızlı bir giriş yaptı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölge ofisi Adana’da, Ege ve Akdeniz bölge ofisi İzmir’de ve İç Anadolu bölge ofisi ise Ankara’da açıldı. Bölgelerdeki partnerleri ve diğer tüm müşterilere daha yakın olmayı ve herkesin en yakın bölge ofisine ulaşarak en iyi hizmeti almasını sağlamayı amaçlayan ELBİ Elektrik, ihtiyaçlara daha hızlı yanıt verecek. Yeni ofisler ile birlikte büyüyen satış ekibinin de daha organize bir şekilde çalışmasını sağlamak hedefleniyor.



Gündem

En iyi ‘Butik ve Özel Toplantı Hizmeti Veren Tesisler’ seçildi Turizm Medya Grubu tarafından ilk kez düzenlenen “I.Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri (ACE of M.I.C.E.)”nde, argos in Cappadocia “Butik ve Özel Toplantı Hizmeti Veren Tesisler” kategorisinde sektörün en iyisi seçildi.

78

Hi-Tech Mart’12


Gündem

lığında Kapadokya bölgesinde çok sayıda gayrimenkul geliştirme, konut restorasyonu, çevre koruma ve sosyokültürel mekan projeleri üzerinde çalışan Argos Yapı tarafından hayata geçirildi.

Önemli bir model Kapadokya’nın kalbindeki eski Uçhisar Köyü’nde yamaca kademeler halinde yayılan 5 konaktan oluşan otel, özel konumu, yaşam alanlarını birbirine bağlayan benzersiz peyzajı, otantik yerleşime olan estetik sadakati, incelikli iç dekorasyonu ve üstün hizmet kalitesiyle bölgede fark oluşturarak çevreye duyarlı, sürdürülebilir bir dönüşüm projesi olarak Kapadokya’nın gelişiminde önemli bir model oluşturuyor.

İçinden köy geçen otel

Turizm Medya Grubu tarafından “Kongre ve toplantı turizminin Türkiye’deki potansiyelini ortaya çıkarma ve geliştirme” amacı ile ilk kez düzenlenen “1.Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri (ACE of M.I.C.E.)” sahiplerini buldu. 4 ana sektörde 27 ayrı kategoride en iyilerin seçildiği etkinlikte “Butik ve Özel Toplantı Hizmeti Veren Tesisler” kategorisindeki ödülün sahibi, farklı konsepti, sunduğu yaratıcı, tematik toplantı ve etkinlik mekanı alternatifleriyle argos in Cappadocia oldu. Ödül, Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Dönem Başkanı Ömer Kozan tarafından argos in Cappadocia’nın kurucu ortağı Gökşin Ilıcalı’ya verildi.

Argos yapı tarafından hayata geçirildi 15 yıllık bir restorasyon öyküsüne sahip argos in Cappadocia projesi, Ağa Han ödüllü mimar Turgut Cansever’in danışman-

“İçinden köy geçen otel” olarak tanımlanan argos in Cappadocia klasik bir turizm mekanı olmanın ötesinde, konseptindeki manastır, yeraltı tünelleri ve mahzen gibi özel bölümleriyle etkinlik ve toplantı amacıyla gelen gruplara bütünlüklü bir deneyim yaşatıyor. Bünyesinde bulunan ikibin yıllık manastır yerleşkesi Bezirhane, bir zamanlar kervansaray olarak kullanılan, keşişlerin ve rahiplerin barındığı, İpek Yolu üzerinde deve kervanlarının konakladığı, beziryağının üretildiği bir mekan. Bu tarihi yapı, olağanüstü akustiği ve iki dev kubbesiyle alışılmışın dışında konseptlerle gerçekleştirilen toplantı, davet ve düğünlere, konser ve performanslara ev sahipliği yapıyor.

Malzemelerin sırrı Otelin A La Carte restoranı Seki’de yöresel malzemeler modern pişirme teknikleriyle harmanlanıyor. Organik bahçeden toplanan otlarla lezzetlenen yemeklere, otelin kendi bağlarının üzümleriyle üretilen Kalecik Karası şarapları eşlik ediyor. Konuklar Kapadokya’nın tadını, Lounge’da şömine başında veya baharda Güvercinlik Vadisi’ni seyrettikleri terasta, sıcak sohbetlerle çıkarıyorlar. Hi-Tech Mart’12

79


Gündem

2012, Bien Seramik’in Yılı Olacak Bien Seramik Unicera’ya yeniliklerle damgasını vuracak. Kullandığı dijital teknolojiyle yer ve duvar karolarına yepyeni bir yorum getiren Bien Seramik, Seramik Sağlık Gereçleri ürünlerini ilk kez 14-18 Mart 2012 Unicera Fuarı’nda görücüye çıkartacak. Bien Seramik, mekanlara canlılık ve farklılık katarak modern yaşam alanlarını daha dikkat çekici hale getirmeye devam edecek.

Ürün Yelpazesi Genişliyor Türkiye ve ihracat yaptığı 42 ülkede seramik karo alanında başarılı bir ivme yakalayan Bien Seramik, yeni yatırımlarıyla ürün yelpazesini genişletiyor. Seramik Sağlık Gereçleri, Akrilik Küvet ve Banyo Mobilyaları sektörlerinde de “BİEN” markası ile sektörü yenilikçi ürünlerle tanıştıracak olan Bien grubu ilk ürünlerini Unicera’da sergileyecek. Banyo grubu yatırımının ilk aşaması olan Seramik Sağlık Gereçleri Fabrikası, Ercan Şirketler Topluluğu bünyesindeki Bozüyük Seramik San. Tic A.Ş.’nin 350 bin metrekare arazi üzerinde 20 bin metrekare kapalı alanda en ileri teknolojiye sahip makine ve ekipman ile donattığı yeni yatırımının 2012 yılı ortasında üretime geçmesi planlanıyor.

Son Teknolojiyle Üretim Müşteri memnuniyetini ilke edinen genç ve yenilikçi yaklaşımı ile Bien, teknolojinin olanaklarını sonuna kadar kullanarak 2012 yılında da yaşam alanlarında birbirinden özgün ortamlar oluşturacak. Dünyada kullanılan en son teknolojiyle

80

Hi-Tech Mart’12

gerçekleştirilecek olan Seramik Sağlık Gereçleri yatırımı için, robot üretim sağlayan makine parkuru tamamlanırken, deneme üretim için de son hazırlıklar yapılıyor. Yeni fabrikasında ürettiği son teknoloji seramik sağlık gereçlerini ve mermer dokusundan, ahşapta yaşanmışlık hissini veren dokulara, klasik tasarımlardan minimalist tasarımlara, bu senenin doğal renklerinden, geometrik çini desenlerine kadar geniş bir yelpazede yer alan yeni yer ve duvar karosu koleksiyonlarını Mart ayında organize edilen İstanbul Uluslararası Unicera Fuarı’nda sergileyerek pazarın ve ziyaretçilerin beğenisine sunacak. Böylelikle, Bien Seramik kalitesi, banyolarda da Bien çizgisiyle uyumlu seramik sağlık ürünleri ile boy gösterecek.

Onix Serisi Bien Seramik Genel Müdürü Metin Savcı bugüne kadar yer ve duvar karolarında büyük başarılara imza attıklarını ve yeni yatırımın da devreye girmesiyle çok daha geniş bir ürün gamıyla ürünlerin birbirini tamamlayacağını söyledi. “Bien Seramik’in yeni fabrikasında üreteceği iddialı tasarımların ilk örneği olan 30x60 Onix serisi, klasik dekorasyon anlayışı ile bire bir örtüşen bir seri olup, tarihi yaşatan dokusu ile Onix mermerinin ışıltısını yansıtıyor. Antik çağ stilinin modern anlayışla harmanlanarak çok ince bir tasarım anlayışıyla sunulduğu bu seride geometrik formlar halinde üretilen dekorlar ise eski çağlardan günümüze gelen nostaljiyi bizlere yaşatıyor.”



Gündem

Banyolar doğal taşlarla renkleniyor Ravboard’un yüzeyine seramik, cam, mozaik, doğal taş gibi her türlü malzeme ile kaplama yapılabiliyor. Bu sayede banyolar beyazın hakimiyetinden kurtulup, sayısız renk ve yüzey seçeneğine kavuşuyor. Dow Bina Çözümleri’nin ekstrüde polistren sert köpük markası Styrofoam’dan üretilen Ravboard yapı elemanları, istenilen tasarıma göre, ister fabrikada şekillendirilip gönderiliyor ister fonksiyonel levhalar yerinde işlenerek çok çeşitli geometrik şekilde tasarım yaratılabiliyor. Banyolarda içyapının geometrisi ağırlıklı olarak köşeli ve düz hatlardan oluşuyor, çünkü mevcut yapı malzemelerinin işlenebilirliği çok kısıtlı. Ustalar bu malzemelerden yuvarlak hatlı geometrik tasarımlar çıkarmakta zorlanıyor. Bu da işçilik fiyatlarını artırıyor, uygulama süresini uzatıyor. Ravboard, her şekle girebilen bir ürün olarak, tasarımın sınırlarını zorlayan banyolar sunmayı vaat ediyor.

Su ve ısı yalıtımı özelliği sayesinde rutubeti önlüyor Ravboard yapı elemanları, sert köpük Styrofoam levhaların her iki yüzeyinin de cam elyaf ile güçlendirilmiş suya dayanık-

82

Hi-Tech Mart’12

lı endüstriyel sıvayla kaplanması yoluyla üretiliyor. Son derece sert ve dayanıklı olan Ravboard, aynı zamanda bir o kadar hafif ve kolay uygulanabilen bir ürün. Hızlı, pratik ve düşük maliyetli uygulamalara imkân sağlayan Ravboard, aynı zamanda yüksek su ve ısı yalıtımı sayesinde ıslak mekanlar için ideal bir yapı elemanı. Bu sayede nemden kaynaklanan küf, rutubet, kötü koku oluşumunu da engelliyor.

Fayansları kaldırmadan hızlı ve pratik tadilat Ravboard’un düz levhalar şeklinde üretilen çeşidi, özellikle eski ve yenilenmesi gereken ıslak mekanlar için ideal bir çözüm. Çünkü fayansları kaldırmadan veya kot farkı varsa ince levhalarla kot farkını ortadan kaldırarak, pratik ve hızlı çözüm getiriyor. Bunun yanında mekanın ısı yalıtımını gerçekleştirerek nemlenmeyi engelliyor ve sağlıklı bir ortam oluşturuyor.



Gündem

Otellerin güneş enerjisinden faydalanmasını sağlıyor Dünyadaki Schüco’lar arasında 5. sırada yer alan Schüco Türkiye, 2011 yılını yaklaşık 40 milyon Euro ciro ile kapattığını açıkladı.

2,38 milyar Euro cirosuyla 78 ülkede hizmet veren ünlü Alman markası Schüco, yenilikçi cephe sistemlerinde yaptığı başarılı çalışmalarla tanınıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’deki 10. resmi kuruluş yılını kutlayan Schüco, çevre bölgelerde de genişlemesini sürdürmeye devam ediyor. Dünyadaki Schüco’lar arasında 5. sırada yer alan Schüco Türkiye, 2011 yılını yaklaşık 40 milyon Euro ciro ile kapattı. 1951 yılında Almanya’da kurulan cephe sistemleri uzmanı Schüco; pencere, kapı, cephe, balkon, kış bahçesi ve güneş enerjisi alanlarında lider üretici konumundayken inşaat ve renovasyon pazarının tüm alanlarında ise anahtar rol oynuyor.

Sektöre değer katıyor 1970 yılında enerji tasarrufu sağlayan yalıtımlı alüminyum cepheleri geliştiren ve piyasaya sunan Schüco, enerji verimliği konusunda sektöre kattığı değerle de adından söz ettiriyor. 1950’li yıllarda cephe sistemleri konusunda sistem kavramını ilk kez geliştiren ve 1970’lerde de enerji tasarrufu sağlayan yalıtımlı alüminyum cepheleri ilk kez geliştiren Schüco, enerji verimliliği konusunda tüm dünyada çok özel sistemler sunuyor. 1999 yılında Türkiye pazarına giren, resmi kuruluşu ise 2001 yılında gerçekleşen Schüco Türkiye, sağladığı yüksek

84

Hi-Tech Mart’12

satış grafiğiyle dünyadaki Schüco’lar arasında 5. sırada yer alıyor. Her geçen yıl cirosunu arttırarak ve çevre ülkeler için de merkez üs haline gelerek büyümeye devam eden Schüco Türkiye, yaklaşık 40 milyon Euro ciro ile 2011’e veda etti. Türkiye'de daha çok alüminyum cephe sistemleriyle öne çıkan firma, mevzuatın tamamlanması ve pazarın oluşmasıyla birlikte Almanya'da ciddi bir üretimin söz konusu olduğu güneş enerjisi sistemlerindeki pazar payını arttırmak istiyor.

Komşu ülkelerde de rol oynuyor İstanbul, İzmir ve Ankara bürolarının yanı sıra Bakü bürosu da bulunan Schüco Türkiye’nin, 2012 yılında Kuzey Irak, Özbekistan ve Türkmenistan’da da birer irtibat bürosunun açılması planlanıyor. Bunların yanı sıra Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan ve İran pazarları da Schüco Türkiye’ye doğrudan bağlı pazarlarken, Kıbrıs, Gürcistan, Rusya, Ukrayna, Ermenistan, Belçika ve bazı Afrika ülkeleri proje bazlı çalışılan ülkeler arasında yer alıyor. Schüco Türkiye Genel Müdürü Can Eren, daha iyi ve hızlı hizmet için 2012 yılı içinde Türkiye’de ve Schüco Türkiye’ye bağlı ülkelerde teknik ve satış ekibini büyütmeyi amaçladıklarını belirtti.



Gündem

Katlanır Pergola ve Roof Sistemlerinde

Yeni Jenerasyon ‘SUNTECH’ Suntech mimari açılır-kapanır pergola ve tavan sistemleri geniş nihai ve ticari uygulama alanları için her türlü hava koşullarında kullanılabilen gelişmiş çözüm. Bahçe ya da deck alanları için aranan veya restoran, bar ya da ticari projeler için uygulatmak istenecek açılır-kapanır pergola sistemi tercihinde buna uygun bir Suntech modeli bulmak mümkün. Suntech mimari açılır-kapanır pergola ve tavan sistemleri geniş nihai ve ticari uygulama alanları için her türlü hava koşullarında kullanılabilen gelişmiş çözüm.

Zorlu Koşullara Dayanaklı Suntech sistemleri, her projeye uygun ölçülerde ve saatte 117 km değerindeki rüzgar şiddetine kadar en zorlu koşullarda dayanım sağlanabilmesi amacıyla yüksek kaliteli malzemelerle dizayn edilip üretidi. Suntech sistemleri, 13 metre genişlik ve 10 metre ileri açılım ölçüleri ile kumandaya tek dokunuşla 130 metrekareye kadar uygulanabiliyor ve patentli izolasyon birleştirme pro-

86

Hi-Tech Mart’12

fili sayesinde birden fazla sistemin birleştirildiği uygulamalarda dahi yüzde 100 su geçirmezlik sağlıyor.

Avrupa Teknolojisi, A Sınıfı Malzeme Avrupa teknolojisi (Somfy) kullanılarak, sistemin uzaktan kumanda ile motorun dakikada 34 devir gibi yüksek hızla kontrolü, yüksek dereceli ekstrüzyon alüminyum ray profilleri, paslanmaz çelikten üretilen bağlantı elemanları Suntech’in sektöründe neden dünya çapında ön sıralarda olduğunun kanıtlıyor. Alman üretimi, alev yürütmez ve yüzde 100 su geçirmez blackout PVC membran kumaş, maksimum stabilite ve sıcaklık, nem ve kir direnci sağlıyor. Üretim teknolojisi ile eşit esneme özelliğine sahip ve torbalanma yapmıyor. Üst akrilik kaplama, sonraki yıllar için temizlemeyi ve bakımı kolaylaştırıyor.



Gündem İnoksan Gazlı Kombi (Buharlı) Fırın ile

Yüksek Tasarruf Türkiye’de bir ilk olacak yüksek tasarruf sağlayan Gazlı Kombi (Buharlı) fırın Mart ayında satışa çıktı. “Kazandıran Mutfak” vizyonuyla kullanıcılarının ihtiyacına en iyi şekilde cevap verebilen, yüksek teknolojinin sunduğu en verimli ürünleri sunan İnoksan, şimdi de Gazlı Kombi (Buharlı) fırını geliştirdi. Gazlı Kombi (Buharlı) fırın hem iş yeri sahibine hem de ustaların ihtiyaçlarına hızlı ve tasarruflu çözümler sunuyor. Profesyonel mutfaklarla 1980 yılından bu yana ilkleri buluşturan İnoksan bir yeniliğe daha imza attı. Türkiye’de bir ilk olacak yüksek tasarruf sağlayan Gazlı Kombi (Buharlı) fırın Mart ayında satışa çıktı. Bu yepyeni ürün yüksek teknolojinin sunduğu premix yanma sistemi ile yüzde 90-95 oranında verimli yanma performansı ile enerji tasarrufunu sağlıyor. Yanmış gazların yemeklere temasını engelleyen fırınlar, aynı zamanda mükemmel tasarımı ile can güvenliği, hijyen, ergonomi ve pişirme arabasının fırının içine girmesi ile kullanım kolaylığı açısından da önemli avantajlar sağlıyor. Gazlı Kombi (Buharlı) fırın birçok yemeği aynı anda pişirebilme, hızlı soğutma, tek tuşla yemek pişirme, et probu, 4 adet fan hız ayarı, el duşu gibi özellikleri ile ustaların işini kolaylaştırıyor.

Enerji, Zaman, Mekan Tasarrufu KOMBİ fırının sahip olduğu konveksiyonlu pişirme, banket yemek pişirme, buharlı pişirme, konveksiyon+buhar (kombi), düşük sıcaklık buhar pişirme konumları ile her türlü yemeği pişirmek mümkün. Her türlü ızgara çeşitleri ve sulu yemekleri kısa sürede ve tam kıvamında lezzetlerle hazırlayabilen İnoksan Gazlı Kombi Fırın, grill ızgaralar ile antrikot, bonfile, köfte, balık

88

Hi-Tech Mart’12

ve sebzeler üzerinde tipik ızgara deseni oluşturulabiliyor. Derin dondurulmuş yemekleri de hızlı bir şekilde pişirebilen İnoksan Kombi fırın, başında beklemeye gerek kalmadan tüm ızgara çeşitlerini yapabilmesi ile mutfakta ustaların zamandan tasarruf ederek farklı işlere gönül rahatlığı ile konsantre olmalarını sağlıyor. Özel aparatları sayesinde, çevirmeye gerek kalmadan etlerin alt kısmı da mükemmel bir şekilde kızartabilen Kombi fırın ile doğru fan devri ve nem oranı ayarladığında istenilen kalitede hamur işlerini hazırlamak da mümkün. Geleneksel pişirme yöntemleri ile karşılaştırıldığında pişirme süresi büyük ölçüde kısalırken, kızartma yapımında kullanılan yağsız kızartma tepsisi ile yağdan yüzde 50'ye varan önemli bir tasarruf sağlanıyor. Yemeklerde kalite kaybına yol açan banket yöntemine farklı bir boyut getiren İnoksan Kombi fırın ile yemekleri sıcak tutma yöntemi tarihe karışıyor. Tek düğmeyle yemekleri taze pişmişten bile daha iyi sunan “tabakta banket” sistemi ile ustalar stres ve koşturmacadan uzak çalışırken sunuma daha fazla zaman ayırabilecekler. Ayrıca fırının sahip olduğu 3 çeşit otomatik yıkama programı sayesinde kullanıcılar pişirme sonrasında daha kolay ve zahmetsiz olarak fırın temizliği yapabiliyor. İnovatif çalışmalara imza atan İnoksan Ar-Ge departmanı sektörün dinamiklerini ve ihtiyaçlarını göz önünde tutarak yeniliklere imza atıyor. İnoksan hem işyeri sahiplerinin hem de ustaların ihtiyaçlarını maksimum seviyede karşılarken sektörün iyileştirilmesine ve de gelişmesine ön ayak olunuyor. Son olarak Gazlı Kombi (Buharlı) fırını tüketicisiyle buluşturan İnoksan “Kazandıran Mutfak” vizyonu ile yol alırken maksimum fayda sağlamaya devam edeceğini açıkladı.



Gündem

İsrailli turistlerin, İstanbul’a ilgi ve talebi devam ediyor Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), 14 ile 15 Şubat tarihleri arasında, İsrail Tel Aviv’de düzenlenen 18.IMTM 2012 (Uluslararası Akdeniz Turizm Pazarı) Fuarı’na katıldı. TUROB, İsrail Tel Aviv 18.IMTM 2012 Turizm Fuarı Sonuç Raporunu açıkladı. Raporda öne çıkan başlıklar şöyle: İsrail’in Tel Aviv kentinde, 14 ile 15 Şubat 2012 tarihleri arasında, bu yıl 18.kez düzenlenen IMTM (Uluslararası Akdeniz Turizm Pazarı) Fuarı’na, TUROB organizasyonu ile 42 metrekarelik bir stant ile katılım sağlanmıştır. Birliğimizin ana info deskinin yanı sıra, TÜROFED, Esta Travel ve Anadol Turizm gibi fuara katılan diğer Türk kuruluşları ile ülkemizin tanıtımı sağlanmıştır. Fuarda standımıza özellikle İsrail basını tarafından yoğun bir ilgi gösterilmiş olup, Türkiye’yi ziyaret eden İsrailli sayısındaki düşüş ve pazarın yeniden canlandırılmasına yönelik sorular gelmiştir. İsrail Turizm Bakanı ve heyeti standımızı ziyaret etmiş olup, aynı zamanda standımız görüntüleri İsrail yazılı ve görsel basınında önemli bir yer bulmuştur.

90

Hi-Tech Mart’12

İstanbul’a yoğun ilgi Standımızı ziyaret eden profesyoneller ve halk tarafından özellikle İstanbul’a yönelik ilgi ve taleplerin yoğunluğu dikkat çekici olurken, tüm katılımcılar pazarın yeniden canlandırılmasına yönelik temennilerini paylaşmıştır. Gelen ziyaretçiler tarafından, pek çok İsraillinin, Türkiye ile geçmişe dayanan akrabalık ve kültür bağları olduğu özellikle vurgulanmıştır.

Önemli kongrelere ev sahipliği yapıyor Yaklaşık 8 milyon nüfusu olan İsrail’e, 2010 yılı sonu itibariyle gelen turist sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %26 oranında artarak 3 milyon 450 bin olarak gerçekleşmiştir. 3 din için de önemli bir merkez olan Kudüs, dünyanın çeşitli yerlerindeki inanç turistleri için önemli bir çekim merkezi olarak görülmektedir. Ayrıca tıp, tohumculuk ve Hi-Tech alanlarında dünyanın sayılı ülkeleri arasında gösterilen İsrail, yıl içerisinde belirtilen alanlarda yapılan önemli kongrelere ev sahipliği yapmaktadır.


Gündem

Gecelik Konaklama Fiyatları

ı t t r A

TÜİK şubat ayında gecelik konaklama fiyatlarında yaşanan artışı açıkladı. Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, Şubat ayına ait enflasyon rakamlarını açıkladı. Konaklama fiyatları 2011 yılının aynı dönemine göre yüzde 8.20 arttı. TÜİK, Şubat ayına ait enflasyon rakamlarını da aktardı. Buna göre tüketici enflasyonu (TÜFE) yüzde 0.56 artarken, üretici enflasyonu (ÜFE) yüzde 0.09 geriledi.

sında yüzde 1,04, sağlıkta yüzde 0,66, konutta yüzde 0,60, lokanta ve otellerde yüzde 0,46, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0,37, ulaştırmada yüzde 0,33, eğitimde yüzde 0,11 artış, haberleşmede yüzde -0,19, eğlence ve kültürde yüzde 0,34, giyim ve ayakkabıda yüzde -4,07 düşüş gerçekleşti. Alkollü içecekler ve tütün grubunda ise değişim gözlenmedi.

En Yüksek Artış Gıda ve Alkolsüz İçecek Fiyatlarında

Oda Fiyatları Yüzde 8,20 Arttı

Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 2,08 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşmti. Şubat ayında endekste yer alan gruplardan ev eşya-

TÜİK'in verilerine göre geçtiğimiz yıl Şubat ayında 100 TL olan ortalama gecelik konaklama ücreti ise yüzde 8,20'lik artışla 108.20 TL'ye yükseldi. Hi-Tech Mart’12

91


Gündem

Şıklığın Püf Noktası... Bir gömlek bir kot pantolondan ibaret olsa, giydiklerinizi siz taşıyorsunuz gibi durur ama aslında giyiminiz sizi taşır. Giyiminizi kimler taşır? Hazır giyimin kolaylığını tercih edenlere sözümüz yok. Ama kişiliğinin bütününü dış görünüşünde sergilemek isteyenler için şıklığın en iyi yolu ısmarlama giyimdir.  Münevver Çakırtaş

92

Hi-Tech Mart’12

İstiklal Cd. Solakzade Sk. Merkez Apt. No:9/2 Beyoğlu/İstanbul Tel: 0.212.251 11 41


Gündem

“Kumaşlarda Seçiciyiz” Modayı yakından takip eden Mehmet Yılmaz işini şu ifadelerle tanımlar: “2009 yılı itibariyle meslekte 28. Yılım. Modayı ve yeni teknolojiyi her zaman yakından takip ederi kusursuzluğu kendi ölçülerinde yaşamak isteyen beylere takım elbise, tek ceket, tek pantolon ve gömlek dikeriz. Kullandığımız kumaşlarda son derece seçiciyiz. Erkek kumaşlarında Holland&Sherry markasını, gömlek kumaşında ise Ringhart markasını tercih ediyoruz.” Bu aralar Beyoğlu’nun randevu alması en zor moda evlerinden birinde şıklığı hayat tarzı olarak benimsemiş olanlar için hünerli ellerden harikalar dökülüyor. Balo Sokak’la Solakzade’nin birleştiği noktada kaliteli kumaşlarla işinin ehli eller de bir araya geliyor. İstiklal Caddesi’nde çok şık bir beyefendi görürseniz takılın peşine. Bir ihtimal sizi Yılmaz Modaevi’ne götürecektir. Kapıdan girince sizi güler yüzüyle ve hünerine olabildiğince tezat oluşturan bir mütevazilikle Mehmet bey karşılar. Artık aileden biri gibi olacağına emin olabilirsiniz.

Ustalar Yetiştirdi Mehmet Yılmaz 1981 yılında henüz 12 yaşında terzilik mesleğiyle tanışır. Ustaları İstanbul’un en meşhur terzileridir. Meslek okuluna devam ederken 1986 yılında artık terzi kalfası olmuştur. Terzilik zanaattır, okul diploması ustalık için yeterli olmaz. Nitekim 1995 yılında, senelerdir hizmet ettiği ustası artık Mehmet Yılmaz’ın usta olduğu kanaat getirir. Aynı yıl “Yılmaz Moda Evi” faaliyete geçer, kendisi de artık terzilik mesleğine yeni çıraklar ve kalfalar kazandırma ehliyetine sahiptir.

“Hedefimiz Müşterilerin Mutluluğudur” Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dikilen ürünün müşterilerimize özel olması son derece önemlidir. Bunun için ceketin içine ve gömleğin robasına müşterilerimizin adını da işleriz. Vakti kısıtlı müşterilerimize ofislerine veya iş saatleri dışında evlerine gitmek suretiyle komple servis veririz. Aynı şekilde provaları da tercihlerine göre ek ev veya iş yerlerinde de yaparız. Bizim için en büyük mutluluk dikmiş olduğumuz takım elbise veya gömleği temsil ettiğimiz an müşterilerimizin yüzündeki mutlu tebessümdür”

“İşinin Ehli Müşterisiz Kalmaz” Terzilik giderek piyasalardan çekilen, ustası ender bulunan meslek gruplarından biri haline geliyor. Bu durum bana biraz da haz vermiyor değil. Terzi iş iyi bir takımı, bin kişi arasından kolayca ayırt edebilirsiniz. Demek ki benim mesleğim özeldir. Müşterime özellik ve kendine özgülük katıyorsam, ben de özel hissediyorum. Mehmet Yılmaz felsefesini William Shaespeare’den bir alıntı sözle özetler: “İşinin ehli olan müşterisiz kalmaz” Hi-Tech Mart’12

93


Gündem

Merlin Organizasyon AŞ, bu yıl yüzde 65 büyüme hedefliyor Geçtiğimiz yılı başarıyla geçirdiklerini kaydeden Merlin Organizasyon AŞ. Yönetici Ortağı Leyla Gürkan, bu yıl çok daha başarılı bir yıl geçirerek, yüzde 65 büyüme hedeflediklerini belirtti. Bayi toplantıları ve motivasyon gezilerinin şirketlerin verimliliğini arttırdığını ifade eden Leyla Gürkan, “Bayi toplantıları ve kongre organizasyonları, bilgi akışının en kolay olduğu, kaynaşmanın ve ekip çalışmasının en yüksek seviyede gerçekleştiği organizasyonlar olduğunun farkına varan firmalar, çalışanlarının, bayilerinin ve misafirlerinin motivasyon ve mutluluğu için hiçbir şeyi riske atmadan, projenin başarısı için organizasyon firmaları ile çalışıyor. Firma olarak, sahip olduğumuz profesyonel insan kaynağıyla, ulusal ve uluslararası şirketlerin organizasyonunu gerçekleştiriyoruz” dedi.

Başarılı organizasyonlara imza atıyor Başarıyla yönettikleri organizasyonlara değinen Leyla Gürkan, şunları söyledi: “Örneğin, geçtiğimiz ay Kapadokya’da organize ettiğimiz Güral Porselen’in Bayiler Toplantısı, çok

94

Hi-Tech Mart’12

başarılı ve verimli geçti. Bu organizasyon esnasında, bölge birincilerine ödülleri dağıtılırken, bayilerin bölgeyi tanıması için turlar ve gece eğlenceleri ile hoş vakit geçirmeleri sağlandı. Bu organizasyonun amacından biri de, yeni tasarım ürünlerin müşterilere sunulmasıydı. Yeni tasarımlar, müşterilerden tam not alarak, üretim portföyüne dahil edildi. Güral Porselen firması, 2012 yılı yeni kampanyalarını, bayilerine sunarak, hedeflediği satışlarını yüzde 97 oranında gerçekleştirmiş oldu. Özetle, bayi toplantıları ve motivasyon gezilerinin; satışlara, algıya, markaya, verimliliğe pozitif etkisi olmaktadır. Merlin Organizasyon AŞ olarak profesyonel ekibimiz ile müşteri memnuniyetini ön planda tutarak; kampanya yönetimleri, motivasyon gezileri, lansmanlar gibi geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz” dedi.



Gündem

Sabiha Gökçen'de Güvenlik Uygulamaları Değişti İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nda, 4 Mart tarihinde başlayan 'Open Gate' uygulaması ile yolcular, pasaport kontrolünden hemen sonra 11 adet dedektörlü kapı ve X-Ray'den geçecek.

Kapı Değişikliği Sorunu Aşıldı İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde güvenlik uygulamaları değişti. 'Open Gate' uygulaması ile yolcular, pasaport kontrolünden hemen sonra konulan 11 adet dedektörlü kapı ve X-Ray'den geçecek. Uygulama, yolcuların daha rahat bir ortamda uçaklarına binmesini ve havayolu şirketlerinin ani uçak kapı değişikliğinde yolcuların sorun yaşamasını engellemeyi amaçlıyor.

X-Ray Ünitesiyle Bagaj Kontrolü Yolcular; yeni uygulamayla birlikte, Dış Hatlar Terminal girişlerinde yer alan dedektörlü kapı ile X-Ray'den geçtikten sonra biniş işlemlerini uçtukları havayolu bankosunda gerçekleştiriyor. Bagajlarını vererek biniş kartını alan yolcular, pasaport bankolarından hemen sonra yer alan dedektörlü kapıların birinden geçiş yapıyor. Bu kapıların hemen yanı başında bulunan X-Ray ünitesi ise bagaj kontrolünü gerçekleştiriyor.

Uçuş Saatine Kadar Özgürlük İstanbul aktarmalı olarak başka ülkeye uçuş yapacak olan transit yolcular da, gidiş katı arındırılmış salona girmek için dedektörlü kapı ile X-Ray'den geçecek. Yeni uygulamayla birlikte yolcular uçak kalkış anına kadar olan zamanı diledikleri yerde alışveriş yaparak, dinlenerek, yemek yiyerek geçirebilecekler.

96

Hi-Tech Mart’12


Gündem

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde güvenlik uygulamaları değişti.

Hi-Tech Mart’12

97


Gündem İş adamları seyahatlerini

her an takip edebiliyor Seyahat acentalarına online hizmetler başta olmak üzere çeşitli ürün gruplarında iş ortaklığı sunan Global Access Travel’ın Hollanda ofisi faaliyete başladığı bildirildi.

98

Hi-Tech Mart’12


Gündem Global Access Travel firması, Hollanda başta olmak üzere Belçika, Lüksemburg, Fransa ve Almanya genelinde, ulaşımdan rehberliğe kadar geniş ürün yelpazesi ile, Türk seyahat acentalarına ‘yerel iş ortaklığı’ hizmeti sunuyor. Merlin Travel Group bünyesinde yer alan Global Access Travel firması, yaklaşık 10 yıldır turizm sektöründe B2B (Business to Business) hizmeti veriyor. Diğer bir değişle, seyahat acentalarına ihtiyaç duydukları noktada, onların bir ofisi gibi çalışıp, gerekli tüm yerel hizmetleri sağlıyor. Hollanda ofisi ile yurtdışına açılan firma, Benelüx ülkeleri başta olmak üzere partnerlerinin Avrupa operasyonlarını gerekli olan konularda yönetmeye hazır olmasıyla beğeni topluyor.

5 bin kişiye hizmet verdi Türk seyahat acentaları ile çalışarak, 2012 yılı boyunca Türkiye’den 5 bin kişiye Benelüx ülkelerinde hizmet vermeyi hedeflediklerini kaydeden Global Access Travel Avrupa Direktörü Kaan Erdoğan, şunları söyledi: “Türk seyahat acentalarına, yerel partnerleri olarak ihtiyaç duydukları her konuda hizmet veriyoruz. Hollanda ofisimiz ile, Benelüx ülkeleri başta olmak üzere Avrupa turizm operasyonlarını yerinden yönetiyoruz. Havaalanı transferinden rehberliğe, konaklamadan eğlenceye, opera biletinden restoran rezervasyonuna, özel gezilerden maç biletine kadar birçok konuda, Türkçe bilen profesyonel kadromuz ile işbirliğine hazırız. Özetle, Türk seyahat acentalarına ve misafirlerine Türk misafirperverliği ile hizmet sunuyoruz” diye konuştu.

Hi-Tech Mart’12

99


Gündem

Kılıçlar

Yeni Döneme Hazır İki ayrı model hazırlayarak 2012 yılına merhaba diyen Kılıçlar, katılacağı yurtiçi fuarlarda yeni ürünlerini müşterileriyle buluşturacak.

Ev ve endüstriyel sektörde ayrı ayrı daha fazla çeşide sahip olmak için aralıksız çalışan Kılıçlar, bunun içinde Ar-Ge departmanına gereken önemi veriyor. Müşteri istek ve beklentileriyle hareket eden firmanın son dönem hazırladığı ürün grupları ve çalışmalarıyla ilgili bilgi almak için Genel Müdür Hüseyin Kılıç ile bir görüşme yaptık. Kılıçlar olarak son dönem çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Kılıçlar olarak pazar payımızı arttırmak için ve ihracatımızı geliştirmek için çalışmalar yapmaktayız. Bunun için yurt dışı ve yurt içi müşteri ziyaretlerini arttırıyoruz. Ürünlerimizin kalitesini belli bir seviyeye çıkardık. Masa üstü çelik aksesuarlar yelpazemizi zenginleştirmek istiyoruz. Makine portföyümüzü geliştirmeye ve otomosyona geçmeye çalışıyoruz. Ürün grubunuz hakkında bilgi verir misiniz? 2012 yılında ürünlerinize eklediğiniz yenilikler olacak mı? Özellikle çatal kaşık anlamında zengin çeşitlerimiz var. Ev ve endüstriyel sektörde ayrı ayrı daha fazla çeşide sahip olmak için aralıksız çalışıyoruz. Bunun içinde Ar-Ge departmanımıza gereken önemi veriyoruz. 2012 yılında iki ayrı modeli tüm çeşitleriyle (yemek kaşık, yemek çatal, yemek bıçak, çay kaşık, neskafe kaşık, servis takımı ...) hizmete sunduk. Ayrıca masa üstü çok fazla ihtiyaç duyulan ürün grupları oluşturmak için yeni kalıplar yapmaya çalışıyoruz. Müşterilerimizin bu yeni ürünlerimizi düzenli olarak takip etmesini rica ediyoruz.

100

Hi-Tech Mart’12

Ürettiği her ürünün marka kalitesini arttırmayı hedefliyorsunuz. Bu konuda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Marka anlamında ürettiğimiz bütün ürünlerimizin dikkatle kontrollerini yapıyoruz. Ürünlerimizi kalite anlamında en üst seviyelere yükseltmek için çalışmalarımız son derece itina ile yapılmaktadır. Kılıçlar olarak estetik görünüme önem veriyoruz. Güncel modelleri çok iyi şekilde takip etmek için uğraş veriyoruz. Müşterilerimiz ile istişare edip en çok hangi ürün gereksinimleri var en çok hangi ürün tercih ediliyor onların istekleri doğrultusunda yol haritası çiziyor ve her daim müşteri memnuniyetine özen gösteriyoruz. Önümüzdeki dönem içinde hangi fuarlara katılacaksınız? Bu fuarlarda konuklarınız sizin standlarınızda hangi ürünleri görebilecek? TUSİD fuarlarını yakından takip ediyoruz. Yurt içi İDEAL HOME ve ZÜCHEX olmak üzere iki fuara katılıyoruz. Tabi ki ihracatımızı geliştirmek için yurt dışı bir ya da iki fuara katılım sağlıyoruz. Bütün sektörlerle ilgili olarak birçok dergi reklamlarında ürünlerimizi sergiliyoruz. Müşterimizin bizim ürünlerimizi daha iyi takip edebilmesi için yeni katolog çalışması yapmaktayız. Yeni ürünlerimizde bu katalog içerisinde yer alacaktır. Ayrıca Kılıçlar olarak müşterilerimizin bizim ürünlerimizi daha iyi teşhir edebilmesi ve satışını daha iyi yapabilmeleri açısından stand , numune, stand teşhiri, numune çantaları gibi birçok ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi Kılıçlar olarak müşteri memnuniyeti bizim için ilk önceliktir.



Gündem

Doğayı koruyan turizm anlayışı gelişiyor Şirketler ilk başlarda “önce kâr” diyorlardı; sonra “önce insan” demeye başladılar; şimdilerde ise “önce doğa” düşüncesindeler. “Sürdürülebilir turizm”, her geçen gün çevreyle bütünleşmiş turizm gelişiminde anahtar bir sözcük olarak karşımıza çıkıyor.

Turizm sektörü, günümüzde ekonomik ve sosyal getirileriyle büyük bir potansiyel haline geldi. Bu potansiyelden en büyük payı almak için ülkeler arasında günümüzde kıyasıya bir yarış başladığı da çok açıkça görülüyor. Ülkemizde bu pastadan pay alabilmek için çeşitli çalışmalar yapıyor. Türkiye, deniz-kumgüneş üçlemesi bir arada düşünüldüğünde, ülkemizin kıyı turizminin de oldukça geliştiği görülürken Anadolu turizminin de giderek geliştiği gözlerden kaçmıyor.

Herkes bilinçlendirilmeli

Son yıllarda, sürdürülebilir turizm gelişmesi turizm sektöründe önemli bir yer tutuyor. Sürdürülebilir turizm; turizm etkinliğinin doğal, kültürel, biyolojik, ekolojik tüm yenilebilen ve yenilenemeyen kaynaklara süreklilik sağlayarak planlanması ve yürütülmesi anlamına geliyor. Bu noktada herkesin üzerine düşeni en iyi şekilde yapması gerekiyor.

Dünya Turizm Örgütü’ne (UNWTO) göre; ekoturizmin bileşenleri, biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkıda bulunması, yerel halkın refahının gözetilmesi, turistlerin ve yerel halkın bilinçlendirilmesi ve turizm hakkında sorumlu hareket etmesinin sağlanması, küçük ölçekli işletmelerce küçük turist gruplarına hizmet verilmesi, geri dönüşü olmayan kaynakların düşük düzeyde tüketilmesi, turizm yönetimine yerel düzeyde katılımın önemsenmesi, iş fırsatlarının yerel halk lehinde gelişmesinin gözetilmesi gerekiyor.

Ekoturizm karşımıza çıkıyor

Çevre başta geliyor

Ekoturizm; ekolojik turizmin kısaltılmış bir hali olarak görülüyor. Eko-turizm, doğayı bozmayan ve koruyan bir turizm anlayışını ifade ediyor. Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin (IUCN) tanımına göre ekoturizm, eğlenmeyi, doğayı ve kültürel kaynakları anlayarak korumayı destekleyen, düşük ziyaretçi etkisi olan ve yerel halka sosyo-ekonomik fayda sağla-

Sürdürülebilir turizm, asıl olarak çevre ile ilgili bir durum olarak kabul ediliyor. Sürdürülebilir kalkınma ile turizm arasındaki ilişkiler, çevresel değerler üzerinde odaklandığında, turizm değerlerini korumak ve gelecek nesillere taşımak yönetsel süreçte herhangi bir sorun olmadan gerçekleşiyor. Sürdürebilirlik, çevre, insan ilişkisinde turizm kaynaklarının

Turizmin gelişmesine katkı sağlıyor

102

yan, doğal alanlara karşı çevresel açıdan sorumluluk taşıyan seyahat ve ziyaret olduğu şeklinde tanımlıyor. Yapılan tanımdan da anlaşıldığı üzere ekoturizm, doğal ve kültürel değerlerin sorumluluk duygusu içinde korunarak turizme açılmasını anlatıyor.

Hi-Tech Mart’12


Gündem

tanıtımının yapılması, kullanımı, potansiyel müşteriler ve yerel halkla ilişkiler bu süreç içerisinde değerlendirilebiliyor. Turizmin uzun dönemli sürdürülebilir ve güvenli olabilmesi, çevresel değerlerin gelecek kuşaklara da hizmet edebilmesi için çevrenin korunmasına ve geliştirilmesine katkı sağlamak, turizm yatırımcılarının ve işletmecilerinin benimsemesi gereken başlıca görevi olarak yapılan çalışmalarda da vurgulanıyor.

si, turizmin yerel halkın ihtiyaçlarını karşılayan, yerel yönetim ve halkla işbirliği içinde gelişen sorumlu bir ticaret olarak özendirilmesinin sağlanması olarak tanımlanıyor. Bu doğrultuda, doğal ve sosyo-kültürel koruma alanlarının yönetimi için kaynak ayrılması, turizmin olumsuz etkisinin en aza indirilebilmesi için doğal ve sosyo-kültürel çevreye yönelik uzun vadeli takip - değerlendirme programlarının desteklen-

Doğal zenginlikler önemli

mesi, çevreyle uyumlu, doğal ve geleneksel sosyo-kültürel

Turizm sektörünün gelişmesi doğa koruma ile ilgili kuruluşların katkılarıyla, sürdürülebilir kullanımların ve taşıma kapasitelerinin dikkate alınmasıyla sağlanıyor. Çevreye duyarlı sürdürülebilir turizmin gelişebilmesi için, doğal zenginliklerin, sit alanlarının, özel çevre koruma alanlarının, doğrudan turizm alanı olarak kullanılması yerine; bu alanların özelliklerini dikkate alarak, yerel toplulukları da içine alan diğer alanlarla bütünleşik yapılı ve koruma esaslı planlama yapılması ekoturizm için de geçerli olacağı tahmin ediliyor.

yaşamla iç içe geçen, yöresel bitki örtüsünü ve yaban hayatını

Ekoturizmin hedefi Dünya Turizm Örgütü’ne göre ekoturizmin amacı; turizmin doğal ve geleneksel çevreye verdiği tahribatın en alt düzeye indirilmesi, turistlere ve yerel halka doğanın ve geleneksel sosyo-kültürel çevrenin korunmasına yönelik eğitim verilme-

koruyan turizm altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi gerekiyor. Ekoturizm, kitle turizminin aksine, turizmi yıl içine yayarak, doğal çevreye yapılan baskıyı azaltmaya ve tahribatı düzeltmeye değil, önlemeye yönelik planlama yaparak uzun vadeli ekonomik çıkarı gözetmeye çalışıyor

Uzun sürelidir Sürdürülebilir turizm kalkınması, turizm sektöründe yer alan ev sahipleri ile turist kesimlerinin ihtiyaçlarının, bugün var olan kaynakların, gelecekte değerlerinin korunarak uzun süreli ve kesintisiz şekilde karşılaması nedeniyle oldukça önemli görülüyor. Hi-Tech Mart’12

103


Gündem

Türkiye çöl bir maratonla tanışıyor “Runfire Cappadocia” dünyadaki “çöl maratonu” konseptini Türkiye’ye getiriyor. Ultra maratona tarih ve doğanın bütünleştiği Kapadokya ev sahipliği yapacak. Argos Kültür Sanat tarafından düzenlenen ve 7-15 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek yarış için başvurular başladı. Türkiye’nin ilk ultra maratonu olan “Likya Yolu Ultra Maratonu” ndan sonra bu sene ultra maratonlara yeni bir rota daha ekleniyor. Yine bir ilk olan, tarih ve doğanın bütünleştiği eşsiz bir güzelliğe sahip Kapadokya’da, Argos Kültür Sanat’ın organizasyonluğunda, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile 7-15 Temmuz 2012 tarihleri arasında düzenlenecek “Runfire Cappadocia”da her parkur ayrı bir maceraya dönüşecek ve çöl sıcağında koşmanın dayanılmazlığı yaşanacak. Toplam 200 km’yi aşan ve her gün bir etabı koşularak 6 günde tamamlanacak olan Runfire Cappadocia’da Uçhisar, Güvercinlik Vadisi, Ortahisar, Acıgöl, Damsa Gölü, Yüksek Kilise, Güzelyurt, Ürgüp, Göreme, Avanos, Ihlara Vadisi ve Tuzgölü’nden geçilecek. Rota’da bazen 1700 metre yüksekliğe kadar çıkılırken bazen de 900 metre kadar aşağıya inilecek. Maraton Uçhisar’dan başlayarak, yine Uçhisar’da son bulacak.

104

Hi-Tech Mart’12

Diğer maratonlarda yarışma şansı International Association of Ultrarunners’ın bronz kategorisinde yer alan yarış, şimdiden uluslararası kurumlarca tanınmaya başladı. Dünyanın en seçkin ve prestijli dağ maratonlarından Ultra Trail du Mont Blanc’a (UTMB) akredite oldu, böylece Runfire Cappadocia’yı tamamlayan koşucular yüksek zorluk derecesi için verilen 4 puanı alarak dünyadaki diğer maratonlarda yarışma şansını yakalayacak. Maratonun proje danışmanlığını ve yarış direktörlüğünü dünyada birçok ultra maraton koşmuş ve tamamlamış olan Prof. Dr Taner Damcı yapacak. Katılımcıların ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen konsept içerisinde yaratılan 4 farklı kategori ile herkese bu maratonun bir parçası olma ve heyecanlı atmosferi yaşama imkanı sunuluyor.


Gündem Discovery 4G Ultra Maraton Standart yarışma kategorisi olup koşucular, doğada ve zorlu koşullarda her gün ortalama 40 km olmak üzere 6 gün boyunca koşacaklar. Koşucular yiyecek-içecek ve eşyalarını kendi sırt çantalarında taşıyacak, su, çadır ve medikal destek ise organizasyon tarafından karşılanacak.

Discovery 6G Bir ultra maratonun gerçekten ne demek olduğunu, kendi sınırlarının nerede başladığını merak eden koşucular keşif etabında ultra maratoncularla yarışma imkanı bulacak. Keşif etabında yarışacak koşucular her gün ortalama 10-15 km olmak üzere 6 gün boyunca koşacaklar. Yiyecek-içecek ihtiyacı, organizasyon tarafından karşılanacak olan koşuculara, eşya ve diğer malzemelerinin taşınması konusunda da destek verilecek.

Zihnindeki ultra maraton koşucusunu sahada test etmek isteyen koşuculara 4 günlük gerçek bir ultra maraton deneyimi sunuluyor. Vakitle yarışanlar, Runfire Cappadocia’nın zorlu koşullarında ayakta kalma mücadelesi verirken, kendi sınırlarıyla ve ultra maraton kavramıyla tanışacaklar. Bu kategoride yarışacak koşucular her gün ortalama 10-15 olmak üzere 4 gün boyunca koşacaklar. Yiyecek-içecek ihtiyacı, organizasyon tarafından karşılanacak olan koşuculara, eşya ve diğer malzemelerinin taşınması konusunda da destek verilecek.

Kurumsal Yarışlar Şirketlere özel bu kategoride takım ruhunu zor şartlarda test etmek için bulunmaz bir fırsat sunuluyor. 4 kişilik takımlardan oluşacak ekipler 4 gün boyunca yarışacak. Her takım üyesi günlük ortalama 10-15 km koşacak. Yiyecek-içecek ihtiyacı organizasyon tarafından karşılanacak olup ekiplere eşya ve diğer malzemelerinin taşınması konusunda da destek verilecek.

Hi-Tech Mart’12

105


Gündem

Elegance Resort Hotel, ek yatırım ile kapasitesini 2’ye katlıyor 2012 yılına yüksek taleple giren Elegance Resort Hotel, şu an inşaatı süren ve Mayıs ayında görkemli bir törenle açmayı planladığı ek binadaki 60 odayı, gerçekleştirdiği soft opening ile hizmete sundu. Yalova’nın turizmde özlediği günlere geri döndüğünü, son yıllarda yurtiçinin yanı sıra Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere Avrupa ülkeleri ve diğer pazarlardan turist aldıklarını ifade eden Elegance Resort Hotel Yönetim Kurulu Başkan Vekili Özgür Özevin, “Kentimize olan ilgi ve talep yüksek. Bu nedenle grup olarak, 2011 yılını yatırım yılı ilan ettik ve mevcut kapasitemizi 2’ye katlamak için ek yatırıma başladık. Yapmakta olduğumuz yaklaşık 10 milyon dolar yatırımla oda sayımızı 120’ye yatak kapasitemizi 276’a çıkartmış olduk. Yatırımın ilk etabı olan odalar bölümü bitti. Şuan 2’ci etap olan, kaydıraklı yüzme havuzları, SPA merkezi, peyzaj alanları gibi düzenlemeleri yapıyoruz” diye konuştu.

Arap turistin talebiyle, odalar en az 35 metrekare oluyor Yalova’ya, Arap turistlerin yoğun talebinin olduğunu kaydeden Özgür Özevin, aileleriyle gelip uzun konaklama yapan Arapların; büyük metrekaresi olan, balkonu bulunan odaları tercih ettiğini ve bu nedenle de oteldeki tüm odaların 35 metrekare ve üzerinde olduğunu söyledi. 11 yıldır hizmet veren

106

Hi-Tech Mart’12

otelde, her bir odanın suit oda gibi dizayn edildiğini anlatan Özgür Özevin, aynı zamanda aile odalarının bulunduğunu belirtti. Tarihçilerin, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulduğu bölge olarak Altınova Bölgesini gösterdiğini de hatırlatan Özgür Özevin, bu nedenle ek binadaki görkemli balo salonuna Ottoman adını verdiklerini ifade etti.

İstanbulluları, hafta sonları Yalova’da ağırlayacağız Planlanan 3. köprü ile İstanbul’dan Yalova’ya ulaşımın çok daha kısa sürede olacağını kaydeden Özgür Özevin, şunları söyledi: “Yalova’mız, deniziyle, yeşiliyle, 4 bin yıllık termal sularıyla, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Gündemde olan 3. köprünün yapılmasıyla, İstanbul ile Yalova arasındaki mesafe kısalacaktır. Böylece Yalova’mız; İstanbulluların arka bahçesi olup, İstanbulluların stresten uzaklaşıp, doğayla iç içe olabilecekleri bir turizm cennetine dönüşecektir. Yerli ve yabancı tüm misafirlerimizi, Yalova’nın güzelliklerini yaşamaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.



Gündem Otel ve Restoranlarda Kurumsal Kimliğin Anahtarı:

Üniformalar

Üniforma, son yıllarda kurumsal kimliğin tanıtılmasında önemli rol oynuyor. Hatta bu konuda yapılan bazı araştırmalar, kıyafetin kurumların kimlik kartı olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Peki otel ve restoranlar, üniformalarda nelere dikkat etmeli? Konunun uzmanlarından Washa Kurumsal Moda Tasarımcısı Selda Eruzun konuyla ilgili merak ettiğimiz soruları yanıtladı. Personel üniformaları, otele gelen misafirin, otele girişinden çıkışına kadar karşılaştığı görsel öğelerin başında geldiğine dikkat çeken Eruzun, “Özellikle hizmet sektöründe personel kıyafeti çok daha ön planda. Konuklara yemek, servis, temizlik, karşılama ve uğurlama gibi hizmetler veren çalışanların, özel kıyafet giymeleri gerekiyor. Kurumsal kimlikle uyumlu bir gör-

108

Hi-Tech Mart’12

sellik sağlayan personel kıyafeti aynı zamanda etkin bir tanıtım ve çağrışım aracı olarak da önemli bir rol üstleniyor. Bu nedenle bu konuyla özellikle dikkat etmek gerekiyor” dedi.

Herkes Gördüğüne İnanıyor… Otel ve restoranların yetkililerin üniforma seçerken daha titiz davranmaları gerektiğini kaydeden Eruzun, kurumsal moda ile ilgili olarak ise şunları kaydetti: “Kurumsal moda hangi kravatın hangi gömlekle uyum sağlayacağı bilmenin çok daha ötesindedir. Moda satın alınabilir ancak kurumsal giysi işletmeye aittir” ifadesini kullandı. Güvenin 30 yılda kazanılabileceğini ancak 30 saniye içinde yerle bir edilebile-


Gündem

Üniformanın otel ve restoranların tanıtılmasında önemli rol oynadığını söyleyen Washa Kurumsal Moda Tasarımcısı Selda Eruzun, üniforma tasarlamanın püf noktalarını anlattı. ceğinin altını çizen Eruzun, “Personel, kurumun aynasıdır. Bu yüzden çalışanlarımızın dış görünümü önemlidir. Dış görünüş profesyonel yaşantınızda her an göz önünde olan, en kolay görünen özelliğinizdir ve en önemli iletişim araçlarınızdan biridir. Çünkü herkes gördüğüne inanır.”

bir üniforma dikmekle işe başlamak gerekir”

Bilgilerimiz Eskimiş Olabilir Washa'nın bir kuruma A’dan Z’ye destek verebileceğini kaydeden Eruzun, “Moda tasarımcısından, giysilerin dikileceği yere

Giysini Sevmezsen İşini Sevmezsin… Kıyafetin servis kalitesine de katkıda bulunduğunu ifade eden Eruzun, üniformanın bir bakıma özgüven inşa ettiğini de kaydetti. Selda Eruzun, burada üzerinde durulması gereken durumu şu şekilde açıkladı: “Giysiyi sevmiyorsan, işini sevmiyorsun demektir. İşini sevmeyen insan da başarılı olamaz. O zaman kişiye önce kurumun kimliğini güzelce anlatan

kadar bütün ayrıntıları tek tek düşünüyoruz. Kurumsal tasarımların; belli bir amaca hizmet edeceğini unutmadan, kullanım alanlarını gözlemleyerek hazırlıyoruz. Dünyanın en süslü, en işli üniforması sizin işletmenizindir ama ürün fonksiyonel kullanıma elverişli olmaz ise kullanım süresi de çok az olacaktır” dedi. Hi-Tech Mart’12

109


Gündem

110

Washa’nın Renk ve Tasarım Seçimindeki Kriterleri

Washa’nın Kurumsal Tasarım Adımları

- İşletmenin logosu - İşletmenin konsepti - Üniformanın kullanım alanları - İşletmenin mimarisi - Kurumun tarzı - Marka imajı

- İşletmenin logo analizi - Yapılan görevin ve kullanım alanlarının gözlemlenmesi - İşletmenin mimarisine ve tarzının fizibilitesi - Marka imajına en uygun renk tonlarından oluşan kartelanın belirlenmesin ardından: - Kurumun daha dinamik, - Daha canlı - Ve enerjik gösterecek - Kurum kimliğinizi bütünleyecek, - Kullanıcı dostu - Size özel bir tasarımla tanışırsınız.

Hi-Tech Mart’12

Üniformada Renklerin Önemi - Renkler bir işletmenin görünen yüzünde ilk fark edilen şeydir. - Renkler kurumun logosunu tamamlamaktan daha fazlasını yapar. - Renkler aynı zamanda, kişilerin ruh haline etki eder. - Yanlış seçilen renk, beden dilinizi, fark edilen imajınızı, müşterilerinizle kurumuzun tüm algısını etkiler. Müşteri şikayetlerinin dinlenildiği departmana, stresi tetikleyen kırmızı bir üniforma veya aksesuar seçimden daha yanlış bir seçim yoktur.



Gündem

Uzay’ın kapıları herkese açılıyor Türk turizm sektöründe adından sıkça söz ettiren VIP Turizm, Unique Travel Experience - VIP Luxury markası altında hizmet veren tatil programları çerçevesinde, seyahat tutkunlarının karşısına onları çok şaşırtacak bir destinasyonla çıkıyor.  Münevver Çakırtaş

112

Hi-Tech Mart’12


Gündem

İspanyol zero2infinity şirketinin, 20 milyon Euro yatırımla Uzay’ın kapılarını herkese açacak olan projesinin; Türkiye, çevre ülkeler ve firmaların tanıtım imkanlarını yansıtacak medya temsilciliğini üstlenen VIP Turizm, 1 Ocak 2012’den itibaren başvuruları almaya başlıyor. Bloon adı verilen özel tasarlanmış bir balonla yakın Yakın Uzay’a 4 saatlik bir yolculuğa çıkmak isteyenler, 110 bin Euro ödeyerek sıraya girecekler. VİP Turizm CEO’su Ceylan Pirinçcioğlu, ilk kez 2014’te havalanacak olan Bloon’la ilk yıl içinde 400 kişiyi Uzay’a taşımayı öngördüklerini belirterek, “Şimdiki hayalimiz, Bloon’u Konya ve Eskişehir gibi uçuşa uygun bir kentimizden havalandırmak” dedi.

BLOON’UN İLK GERÇEK UÇUŞU 2014’TE Bloon Projesi’nin lansmanı nedeniyle Edition Otel’de VIP Turizm CEO’su Ceylan Pirinçcioğlu ve zero2infinity’nin kurucusu ve CEO’su José Mariano López-Urdiales’in de katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi. Uzay’a seyahat etmenin kendisinin de bir çocukluk hayali olduğunu belirten Pirinçcioğlu, bu hayalini Bloon Projesi ile gerçekleştirecek olmaktan dolayı büyük heyecan duyduğunu söyledi. Ceylan Pirinçcioğlu, “İnsanoğlu her zaman Uzay’ı merak etmiş, tüm gizemi ve bilinmezlikleriyle onu keşfetmeyi arzu etmiştir. Bizler, Soğuk Savaş yıllarında ABD ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan

uzay yarışını film gibi izlemiş bir kuşağız. Bugüne kadar büyük devletlerin özel kişileri yollaması nedeniyle sadece azınlığa özel olan Uzay seyahatini, Bloon ile geniş kitlelere açıyoruz. VIP Turizm olarak turizm sektörüne yön veren ilklerimize bir yenisi eklemekten de büyük mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

UZAY’IN KAPILARI HERKESE AÇILIYOR zero2infinity’nin kurucusu ve CEO’su José Mariano LópezUrdiales de Bloon’un doğuş hikayesini şöyle anlattı: “Bloon’un hikayesi, büyük ölçüde roketler, teleskoplar, balonlar ve diğer yükseltici ekipmanlarla geçen çocukluğuma ve babamın bir astrofizikçi olmasına dayanıyor. Uzay’ın mucizelerine doğrudan tanık olmam, bunları benim için daha da cazip hale getirdi. Ayrıca Uzay’ın sunabileceği deneyimleri dünyanın geri kalanına iletmek, onlarla paylaşmak için dayanılmaz bir istek duydum. 2000 yılında Şili’de Uzay yolculuğunu halka da sunabilmek için yollar arayan uluslararası, kültürlerarası bir gruba katıldım. En eski uçuş aracı olan balonu kullanarak, Uzay yolculuğunun en yükseklerde yaşanabilecek deneyimini hem fiziksel hem de insani anlamda sağlama konusundaki fikrimi ilk defa bu raporda anlattım. 9 yıllık ağır bir çalışma sonrasında ve neredeyse hiç umut yokken, bugün balonla uçmayı konuşacak noktaya geldik.” Hi-Tech Mart’12

113


Gündem

The Marmara Ödüllerine Yenilerini Ekledi The Marmara Taksim, turizm sektörüne değer katan projeleri ve hizmet kalitesinin yanı sıra misafir ilişkileri yönetimindeki başarısı sayesinde son üç ayda birçok ödülün sahibi oldu. İstanbul’un en merkezi noktasında konumlanan The Marmara Taksim, 2011 International Hotel Awards-European Hotel Awards kapsamında “Highly Recommended Five Star Hotels / En Çok Tavsiye Beş Yıldızlı Oteller” kategorisinde “En İyi Otel” ödülüne layık görüldü. Kendi dalında uzman 20 farklı profesyonelin değerlendirmeleriyle sonuçlanan yarışma kapsamında en iyi otel mimarisi, iç tasarım, pazarlama ve web sitesi tasarımı kategorileri yarıştı. The Marmara Taksim, Avrupa’nın en prestijli seyahat ve turizm dergisi Business Destinations tarafından yine 2011 yılında düzenlenen ve Turizm Oscarları olarak da nitelendirilen “Best Destinations Travel Awards/ En İyi Seyahat Destinasyonları Ödülleri” kapsamında “En İyi Lüks Otel” ödülünün de sahibi oldu. Dünya çapında yaklaşık 96 binin üzerinde şirket sahibi, üst ve orta düzey yöneticilerden oluşan okur kitlesi tarafından yapılan oylama sonucunda The Marmara Taksim, servis kalitesi ve sürekliliği, müşteri hizmetlerindeki başarı ve web sayfası tasarımına kadar birçok kriterde tam puan alarak ödüle layık görüldü.

114

Hi-Tech Mart’12

Boğaza nazır yemyeşil bahçesi ve eşsiz ambiyansıyla The Marmara Esma Sultan ise 10 Şubat 2012’de düzenlenen Ace of M.I.C.E Ödül Töreni’nde “En İyi Etkinlik Mekanı” ödülünün sahibi oldu. The Marmara Taksim’in sahip olduğu ödüllerden bir diğeri de, 80 ülkede 500 kulüp ve 25.000’i aşkın üyeye sahip olan ‘SKAL International’ın SKalite Ödülleri’. Aralık 2011 tarihinde düzenlenen 14. 'SKALİTE 2011 Turizmde Kalite Ödül Töreni'nde, deneyimli ekibi ile Türk ve dünya mutfaklarından örnekler içeren menüsüyle 1990 yılından beri seçkin resepsiyonlara beş yıldızlı otel hizmetini taşıyarak fark yaratan The Marmara Catering, “En İyi Catering Hizmetleri” ödülüne layık görüldü. The Marmara Catering, İstanbul dışındaki ziyafetleri de hizmetlerine dahil ederek 4000 kişiye kadar her türlü davette mekana ve konsepte uyumlu yaratıcı menüler sunuyor. The Marmara Taksim’in 2011 yılında başlayan ve halen devam eden renovasyon sürecinde restoranlardan lobiye, resepsiyondan toplantı odalarına kadar geniş bir yelpazede birçok noktası farklı dokunuşlarla yeniden yorumlanarak misafirlerin hizmetine sunuluyor.



Gündem

Turistler mağaralara yoğun ilgi gösteriyor (l) 116

Hi-Tech Mart’12


Gündem

Ülkemizdeki mağaralar, turizm açısından önemli bir potansiyel oluşturuyor. Yapılan çalışmalar ülkemizde 20 bine yakın mağaranın olabileceğini öngörüyor.

 Münevver Çakırtaş

Hi-Tech Mart’12

117


Gündem

Mağaralar, ülkemizde turizmin tanıtılmasına önemli rol oynuyor. Ülkemizin yüzde 40’ı, mağara oluşumları aşısından önemli bir nitelik olan karstlaşmaya uygun kayalardan meydana geldiği biliniyor. Erimeye uygun kayaların kapladığı alan ve bu alanlarda tespit edilen mağara sayısının oranına göre Türkiye’de 20 binden fazla mağaranın bulunabileceği öngörülüyor.

salondan meydana geliyor. Girişteki salonda tahrip edilmiş su havuzları (sarnıç) yer alıyor. Büyük Salon’da büyük bir dev sarnış bulunuyor. Bu salonun sonunda bulunan ve girişe göre (0 m) – 83 m ve – 90 metrede yer alan iki salon ise görünümleri son derece güzel sarkıt, dikit, sütun, duvar ve perde damlataşları da var.

Arkeolojik kalıntının izleri bulunuyor Türkiye’nin en uzun mağarası Mağaraların oluşumları milyonlarca yıl sürüyor. Bu doğal değerlerin tekrar ve kısa sürede meydana gelemeyeceğinden mağaraları korumak gerekiyor. Türkiye’de büyüklü, küçüklü çok sayıda mağara bulunuyor. Türkiye’nin en uzun mağarası, 15 km’den fazla olan Isparta’daki Pınargözü Mağarası; en derin mağarası ise –1429 ile Mersin’deki Peynirlikönü Mağarası olarak biliniyor. Bu sayımızda size Türkiye’nin dört bir yanında bulunan mağaralardan kesitler sunuyoruz.

Damlataşları var Yelinüstü Mağarası, Sivrihisar ile Günyüzü-Sakarya Nehri arasında uzanan Sivrihisar Dağları’nın son bölümünü oluşturan Arayit Dağı’nın (1819m) doğu yamacında bulunan Yelinüstü Mağarası; Kayakent kasabasının hemen kenarında yer alıyor. Günyüzü ovasına hâkim bir noktadaki mağaraya Ankara-Eskişehir veya Ankara-Polatlı-Yunak(Konya) karayollarından gidilmektedir. Ankara-Eskişehir karayolundan ayrılan Günyüzü-Yunak yolunun üzerinde bulunan Kayakent’in hemen kenarındaki Yelinüstü Mağarası’na herhangi bir vasıta veya yaya olarak gidilebiliyor. Yarı yatay-yarı dikey uzanımlı olan Yelinüstü Mağarası, birbirine bağlı iki kat ve dört büyük

118

Hi-Tech Mart’12

Yelini Mağarası, Sivrihisar ile Günyüzü-Sakarya Nehri arasında uzanan Sivrihisar Dağları’nın Sakarya Nehri’ne bakan ve ovada kaybolan güneydoğu uç noktasında yer alır. Mağaraya Ankara-Eskişehir veya Ankara-Polatlı –Yunak karayollarından gidilmektedir. Ankara-Eskişehir karayolunun Günyüzü ilçesine ayrılan ve Kayakent Kasabası’ndan geçerek Konya’ya giden asfalt yol ile mağaranın yakınına kadar gidiliyor. Üst Paleolotik dönemden beri insanlar için sığınak ve ibadet yeri olarak kullanılan Yelini Mağarası’nın içi, görünümleri son derece güzel sarkıt, dikit, sütun, makarna sarkıtlar, duvar ve perde damlataşları ile kaplı. Büyük boyutlara ulaşan bu oluşumların yanı sıra mağara dışında ve içerisinde antropolojik ve arkeolojik kalıntı veya izler bulunuyor. Tüm bu özellikler, Yelini Mağarası’nı turizm amaçlı kullanım için cazip bir mağara haline getirmişlerdir. Ayrıca ulaşımı da kolaydır.

Aracınızla mağaranın içindesiniz Beyyayla Düdeni, Eskişehir’in kuzeyinde, Sakarya Nehri’nin tabanında bulunan Sarıcakaya ilçesinin kuzeyindeki Beyyayla Köyü’nün 1,5 km kuzeybatısında yer alıyor. Sakarya Nehri tarafından 900-1000 m yarılan yüksek bir karstik plato üzerinde, kuzeye doğru gelişen mağaraya Sarıcakaya-Beyyayla


Gündem

köyü yolundan gidiliyor. Bu yol, köye kadar düzgündür. Buradan sonra, 1,5 km’lik dar bir yolda, herhangi bir araçla mağaranın önüne kadar varılıyor. Akarsularca derince yarılarak askıda kalmış yüksek bir bölgede bulunan Beyyayla Düdeni, iki ucundan açık yer köprü özelliğinde bir mağaradır. Mağaranın içinde yer altı deresi, göller ve yer yer damlataş şekilleri yer alır. Bu özellikleri turizm amaçlı kullanıma uygundur. Ayrıca doğal çevrenin vahşi güzelliği görülmeğe değerdir.

Sakarya’nın sırtında bir mağara! Ulubük Mağarası, Alpu ilçesinin yaklaşık 30 km kuzey batısında, Alpınar Köyünün 2 km güneyindeki Ulubük Yaylası’nda yer alıyor. Mağaranın bulunduğu alan Sakarya Nehri ve Porsuk Çayı(Eskişehir) akarsu havzalarını birbirinden ayıran yüksek bir sırt halinde olduğu biliniyor. Sakarya’ya bakan mağaraya Eskişehir-Alpu-Gökçekaya Barajı yolu ile gidiliyor. Alpu’dan Gökçekaya Barajı’na giden yolun 20. kilometresinden sola ayrılan 10 kilometrelik stabilize yol, önce Ulubük Yaylası’na daha sonra da Alapınar Köyünden geçer ve Sakarı Karacaören’e gidiliyor. Mağaranın önüne kadar herhangi bir vasıtayla gidilebiliyor. Sakarya Nehri’ne bakan ormanlık yüksek bir alanda bulunan Ulubük Mağarası’nın içi, zengin damlataşlarla kaplı.

Uçaktan bakıyor hissine kapılacaksınız Kara Mağara, Alpu’nun yaklaşık 25 km kuzeydoğundan bulunan Karacaören köyünün 2 km kuzeyindeki Sulununkıran Tepe’sinin Sakarya Nehri’ne bakan kuzey yamacının başlangıcında yer alıyor. Kanyon şekilli derin vadi içinde akan Sakarya’nın sol yamacının en üst kesiminde bulunan mağaraya,

Alpu-Gökçekaya Barajı yoluyla gidiliyor. Bu yoldan ayrılan stabilize yol, Kuzayva ve Gümele köylerinden geçerek Karacaören’e varılıyor. Bu yol, daha sonra Otluk ve Kandamlamış köylerinden geçerek Eskişehir-Alpu-Mihalıççık-Nallıhan yoluna bağlanıyor. Karacaören köyünden yarım saatlik yürüyüşle Kara Mağara’ya ulaşılıyor. İçeri görünümleri son derece güzel sarkıt dikit, sütun ve duvar damlataşları ile kaplı olan Kara Mağara, turizm amaçlı kullanıma son derece uygun fiziksel özelliklere sahiptir. Ayrıca gerek mağara çevresinin vahşi güzelliği(Sakarya Nehri ve Gökçekaya Barajı hemen önünde ve uçaktan bakıyor hissi vermesi ve gerekse ulaşımın kolay olması, önemini daha da artırıyor.

Yoğun makarna sarkıtları bulunuyor Gökgöl Mağarası, Zonguldak’ın 5 km güneydoğusunda bulunan Gökgöl mağarası, yatağına derince gömülmüş Erçek Deresi’nin doğu yamacında yer alıyor. Zonguldak-Ankara yolu mağaranın hemen önünden geçtiğinden ulaşım son derece kolaydır. Kollarıyla birlikte toplam uzunluğu 3350 metre ile Zonguldak’ın en uzun 2. mağarası olan Gökgöl, değişik özelliklere sahip 4 belirgin kattan meydana gelmiş. Birbirine bağlı katlardan oluşmuş ve yatay gelişmiş aktif bir mağara olan Gökgöl, ana galerinin yanında iki büyük yan koldan oluşuyor. Büyük Çöküntü salonu yan kolların buluştuğu yerdir. İçinde yağışlı dönemlerde debisi artan bir yer altı deresi akıyor. Büyük Çöküntü salonunda örneği başka mağaralarda olmayan değişik renkte ve şekillerde damla taş oluşumları bulunuyor. Gökgöl mağarası damla taş oluşumu yönünden çok zengindir. Her türden oluşum, sarkıt, dikit, sütun, bayrak damlataşları ve yoğun makarna sarkıtları görülür. (devam edecek...) Hi-Tech Mart’12

119


Gündem

Aşçılar Derneği, ‘Dünya Kadınlar Günü’nü Unilever Food Solutions ile Birlikte Kutladı Aşçılar Derneği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Unilever Food Solutions işbirliği ile Chef’Inn İstanbul’da kutladı. Dünya literatürüne 1910 yılında giren 8 Mart ‘Dünya Kadınlar Günü’, Türkiye’de 1921 yılından bu yana kutlanıyor. Aşçılar Derneği, bu özel günde kadın şeflerin problemlerine, aşçılar camiasında bir kez daha dikkat çekmeyi ve çözüm önerilerine aracılık etmeyi hedefledi. Bununla birlikte Dernek, Kadınlar Günü’nü tek bir gün ile sınırlı tutmak yerine, yıl boyunca yapılacak aktivitelere yaymayı planlıyor.

Kadın Şefler ve Aşçılık Öğrencileri, Chef’Inn İstanbul Mutfağındaydı! Aşçılar Derneği, 8 Mart ‘Dünya Kadınlar Günü’nde, kadın şefleri ve yarının aşçı adaylarını Chef ’Inn İstanbul’da bir araya getirdi. Böylece, platformu genişleterek genç aşçı adaylarına da destek verdiğini bir kez daha ortaya koydu. Ev dışı gıda sektörünün lider şirketi Unilever Food Solutions’ın desteği ile gerçekleşen etkinlikte kadın şefler ve aşçılık öğrencileri birlikte Chef’Inn İstanbul’da mutfağına girdi ve yemekleri hazırladı. Etkinliğe, Ortaköy Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi, Okan Üniversitesi Aşçılık Bölümü, Yalova Üniversitesi Yiyecek Hizmetleri Bölümü, Üsküdar İMKB Kız Meslek Lisesi ve Küçükköy Kız Meslek Lisesi Yiyecek İçecek Hizmetleri’nden öğrenciler katıldı. ‘Dünya Kadınlar Günün’nün Mönü-

120

Hi-Tech Mart’12

leri, Unilever Food Solutions ürünleri ile hazırlandı. Chef’Inn İstanbul’da, kadın şeflerin hazırladığı günün mönüleri, Unilever Food Solutions ürünleri kullanılarak hazırlandı. Unilever Food Solutions’ın profesyonel malzemeleri kadın şefler ve öğrenci aşçıların elinde birbirinden nefis yemeklere dönüştü. Etkinlikte Aşçılar Derneği Başkanı Fikret Özdemir ve Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Emel Akman birer konuşma yaptı. Aşçılar Derneği Başkanı Fikret Özdemir konuşmasında, “Aşçılar Derneği olarak sektörümüzde yoğun emek harcayan kadınlarımız başta olmak üzere tüm dünya kadınlarının bu özel gününü kutluyor ve sadece bu gün değil, her zaman kadınlarımızın yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum” dedi. Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Emel Akman ise, Dünya Kadınlar Günü gibi önem taşıyan bir günde kadın şefleri ve yarının aşçı adaylarını Chef’Inn’de ağırlıyor olmaktan duyduklarını mutluluğu belirtirken, “Sektörün bilgi paylaşımı ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamada katkı sağlayan Unilever Foods Solutions olarak, sektörümüze verdiğimiz destek kapsamında DNA’mızda var olan şefliği, yaptığımız tüm işlerin kalbine koyarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sektörümüz için değer oluşturmaya devam edeceğiz” dedi.



Gündem

i d n e l i n e y

Den Cafe

Dekorasyonu “design workshop” tarafından yenilenen Den Cafe, samimi dekorasyonu, herkesin birbirini görebileceği gibi organize edilmiş masalarıyla kişiyi farklı bir atmosferde hissettiriyor. Keller Group tarafından kurulan, açıldığı günden bu yana büyük ilgi gören Den Cafe, içinizi enerjiyle dolduracak müzikleri, birbirinden lezzetli ve farklı mönü alternatifleri, samimi bir ortamla bütünleşen eğlencesi ile Nişantaşı’ nın merkezinde ama kalabalığından uzakta hepsini bir arada sunuyor. Den Cafe’ nin Executive Chef’ i Umut Eyioğlu öncülüğünde hazırlanan mönü, enfes tatları ve alternatifleri ustaca bir ahenkle bir arada sunarak sabah kahvaltısından akşam yemeğine uzanan muhteşem bir deneyimi zengin şarap mönüsü ve Den Cafe’ ye özel kokteyl çeşitleri ile tattırmaya devam etmek için müdavimlerini bekliyor.

Alternatifleriyle beğeni topluyor Mönüde; kahvaltı seçenekleri arasında ev yapımı yöresel reçeller, köy yumurtası ve kaymağından oluşan “Kahvaltı tabağı” ve organik ekmeklerden yapılan tost çeşitleri dışında yer alan “Eggs benedict, kavurmalı yumurta,” atıştırmalıklarda Den Cafe ile özdeşleşen “Mini burger”, ana yemeklerde de “Badem ve brokolili arpa şehriye ile ızgara organik tavuk,

122

Hi-Tech Mart’12

pazıda levrekli iç pilav, bonfileli penne ve pizza çeşitleri” dikkat çekiyor. Tatlılar arasında bulunan “Çilekli Milföy” ise şimdiden müdavimlerin favorisi. Den Cafe’de, çalışanlar için öğlen aralarında günün yemeği alternatifleri de bulunuyor.

Ön bahçe keyfi Haftanın beş günü boyunca saat 21.00’ den sonra DJ performanslarının gerçekleştiği mekânda house, soul, bossa nova ve nu jazzın en güzel örnekleriyle fark oluşturarak Den Cafe müzik kalitesiyle de adından söz ettiriyor. Müdavimi haline geleceğiniz mekânda özel partiler düzenlenebiliyor. Enerjinize enerji katan mekân, daha sakin zaman geçirmek isteyenlere de aynı lezzetleri Nişantaşı’nın muhteşem dokusuyla sizlere ön bahçesinde sunuyor. Gündüz 08:00’ den hafta içi 24.00 hafta sonu ise gece 01:00’ e kadar haftanın her günü kapıları açık olan Den Cafe, 23:00’ e kadar verdiği mutfak hizmeti, yemek servis kültürü, farklı ama samimi sunumları, sıcak ve davetkar atmosferiyle Nişantaşı’nın kalbinde sizleri bekliyor!



Gündem

ROOK’ta Eğlence Artık

360 Derece

"ROOK 360° Virtual Tour” www.rook.com.tr ve www.facebook.com/rooksishane adreslerinde açıldı. Yeni, farklı ve kaliteliyi bir arada sunarak İstanbul gece hayatına yepyeni bir soluk getiren ROOK, sanal dünyada da heyecan verici bir uygulamayı Türkiye'de hayata geçiren ilk restoran/bar oldu. Gerçek mi sanal mı ayırt etmesi neredeyse mümkün olmayan bir deneyim sunan interaktif "ROOK 360° Virtual Tour" geçtiğimiz günlerde www.rook.com.tr ve www.facebook.com/rooksishane adreslerinde ziyarete açıldı.

yakın bir sonuç elde edildi. "ROOK 360° Virtual Tour"da ROOK teras, kütüphane, bar, ana yemek holüne ek olarak üst kattaki THE ROOK ROOM da gezilebiliyor. Üstün görüntü kalitesi sunan ve interaktif olan bu uygulama ile ziyaretçiler istedikleri alana yakınlaşabiliyor, uzaklaşabiliyor, kapılardan girip, merdivenlerden çıkabiliyor. iPhone uygulaması ise telefonun hareketiyle mekan içinde hareket etmeyi mümkün kılıyor.

Teknolojik Yazılım Altyapısı Dijital pazarlama ve 3D uygulamalarda deneyimli uluslararası bir firma olan Allied Assets (www.alliedassets.net) tarafından hazırlanan "ROOK 360° Virtual Tour" özel bir teknikle çekilen ROOK fotoğraflarının ileri teknoloji bir yazılım altyapısı ile sanal ortamda bir araya getirilmesiyle oluşturuldu. HDR teknolojisi kullanılarak yüksek çözünürlük, doğru renkler ve en iyi ışık değerlerine ulaşılırken sanal ortamda gerçeğe çok

124

Hi-Tech Mart’12

Tek Bir Tık Turu "360° Virtual Tour" bir yandan ROOK’un teknoloji ve dijital yeniliklere meraklı müşteri kitlesi için eğlenceli bir deneyim sunarken diğer yandan ROOK’u grup yemekleri, etkinlikler, açılışlar, özel partiler ve kutlamalar ile iş toplantıları için kullanmak isteyen kurumsal ve bireysel müşterilere tek bir tıkla mekanı gezip değerlendirme imkanı tanıyor.



Gündem

Dekorasyonda kalite ve farklılık

detaylarda gizlidir 38 yıldır faaliyetlerine devam eden, 5 kıtada 90 ülkeye ihracat yapan Türkiye mobilya aksesuarı sektörünün bilindik markalarından Samet, yeni nesil dekoratif ve işlevsel mobilya aydınlatma sistemi ürünleri, çekmece, raylı dolap ve raf sistemleriyle evleri daha konforlu kılmaya devam ediyor. Günümüzde artık kalite, konfor ve güven mobilya tasarımında önemli bir yer tutuyor. Kalkar kapak sisteminin yavaş kapanma özelliği sayesinde kolay ve sessizce kapanır; kullanıcıya hareket rahatlığı sağlıyor. Bu geliştirilmiş kapak sistemi, kademeli açılma özelliği ile kapağın her açıda sabit durabilmesini sağlıyor. Smart Box çekmeceler ile de yaşam alanlarımızda daha güvenli bir kullanım yerini alıyor. 40 ila 65 kg taşıma kapasitesine ve yerinden çıkmasını önleyici sisteme sahip Yeni Smart Box'ta geliştirilen özel fren sistemi ile çekmeceler hızla itilse bile çok yavaş kapanıyor. Birçok aksesuar seçeneğiyle düzenli ve verimli çekmece kullanımı sağlıyor.

126

Hi-Tech Mart’12

Tek Dokunuş Yetiyor Samet mobilya aydınlatma sistemleri, dolap içlerini, rafları farklı alternatifli ışık seçenekleriyle şık ve ergonomik bir kullanım sunarak mobilyalara karakter katıyor. Salonda, mutfakta, ev ve iş yerlerinde kullanabilecek son derece dekoratif bir ürün olan Samet Lighting, tek dokunuşla açılıp kapanma özelliğiyle büyük bir kolaylık sağlarken mobilyalarınıza ayrı bir bakışı açısı getirerek aksesuar estetiğiyle onları özelleştiriyor.


Gündem

Farklılaşan Açık Hava Mekân Etkinlikleri Uluslararası mutfağı ve kaliteli hizmetiyle fark oluşturan Urza Restaurant, son dönem gerçekleştirdiği açık hava mekan organizasyonlarında öne çıkıyor. Ayrıcalıklı konumu, uluslararası mutfağı ve kaliteli hizmetiyle farklılaşan Urza Restaurant, hafta içi kır düğünü yapanlara özel fiyat avantajı ve indirim sağlıyor. 800 kişi kapasiteli Urza’da eğlence geç saatlere kadar sürüyor.

yenleri bekliyor. Süslemeleri ve özel menüleriyle beğeni toplayan Urza, hafta içi evlenmek isteyenler için avantajlı fiyatlar sunuyor. Urza Restaurant, kır düğününü hafta içi yapanlara, özel fiyat avantajı ve indirimler sağlıyor.

Özel Fiyat Avantajı

Yağmur Yağarsa Çadır Hazır

Yazın evlenmeyi planlayanların bir çoğu kır düğünü hayal eder. Açık havada, çiçeklerle bezenmiş yeşil çimenler üzerinde yapılan bir düğün hangi gelini mutlu etmez ki? Ancak İstanbul’da şehrin içinde bu tür mekanları bulmak oldukça zor. Oysa İstinye Avcılık ve Atıcılık Kulübü’nün içinde yer alan Urza tam da istenilen gibi bir yer. Şehrin merkezinde olmasına rağmen geniş bahçesi sayesinde gürültüden uzakta ve kuş sesleri içinde bir mekan olan Urza, kır düğünü yapmak iste-

Ayrıcalıklı konumu ve elit hizmeti ile kır düğünlerinin vazgeçilmez mekanı olan Urza, 800 kişilik kapasitesi, uluslararası mutfağı, farklı taleplere uygun mönülerinin yanı sıra kötü hava koşullarına karşı hazır bekletilen 350 kişi kapasiteli çadırıyla dikkat çekiyor. Bu sayede yağmur yağdığı anda misafirler çadırda ağırlanıyor. Düğüne gelenlere sabah saatlerine kadar eğlenebilme imkanı sunan Urza, hayatınızın en güzel gününü unutulmaz bir anıya dönüştürecek her türlü altyapıya sahip. Hi-Tech Mart’12

127




Gündem

BTA, Bomonti Ruhunu Ankara Esenboğa’ya Taşıyor... BTA, Türkiye’nin ilk modern birası olarak bilinen Bomonti ruhunu, Ankara Esenboğa Havalimanı İç Hatlar’da Bomonti Brasserie ile yaşatmaya devam edecek. Uluslararası standartlarda yiyecek ve içecek hizmeti sunan BTA, Türkiye’nin ilk modern birası olarak bilinen Bomonti ruhunu, Ankara Esenboğa Havalimanı İç Hatlar’da Bomonti Brasserie ile yaşatmaya devam edecek. Retro ve nostaljik detaylarla bezenmiş Bomonti Brasserie, hafif atıştırmalıklarla uçuş öncesi keyifli anlar yaşamak isteyen yolcuların bir numaralı uğrak yeri olacağa benziyor.

Türk ve Dünya Mutfağından Lezzetler Türk ve dünya mutfaklarının farklı lezzetlerini misafirleriyle buluşturan BTA, bu sefer de adını İstanbul’da üretilen ilk bira Bomonti’den alan Bomonti Brasserie’yi, klasik pub anlayışı ile harmanlayarak Ankara Esenboğa Havalimanı İç Hatlar Terminali’nde misafirlerinin hizmetine sunuyor.

130

Hi-Tech Mart’12

Osmanlı Esintisi Temelleri 122 yıl önce atılan Bomonti ruhu, tarihe meydan okuyarak Ankara Esenboğa Havalimanı İç Hatlar Terminali’nde tekrar hayat buluyor. Uluslararası standartlarda yiyecek ve içecek hizmeti sunan BTA’nın, zamanında Şişli’de bulunduğu semte adını veren Bomonti markasından esinlenerek oluşturduğu Bomonti Brasserie aynı zamanda uçak kalkış saatinizi beklerken dünya mutfaklarından hafif atıştırmalık lezzetleri tatmak için de ideal bir mekan. Geleneksel Türk konukseverliğini farklı lezzetlerle birleştirerek yolculukları daha keyifli hale getiren BTA güvencesi altında, Bomonti’nin dokusundan ilham alınarak oluşturulan Bomonti Brasserie, nostaljik ve retro etkileriyle bütünleşen ambiyansı ile sizi geçmişin görkemi ile buluşturuyor.



Gündem

Meysu büyümeye devam ediyor 2011 yılında ihracatını yüzde 200 artırarak rekor kıran Gülsan Gıda, ihracat pazarlarına Afrika'nın en zengin ülkesi olan Günay Afrika Cumhuriyeti'ni de kattı. Yıllık cironun yüzde 13-15'ini ihracattan elde eden Gülsan Gıda, 2011 yılında birçok pazarda aranılan meyve suyu markası haline geldi. ABD, Kanada, Avustralya, Almanya, Belçika, Hollanda, Danimarka, İsveç, Avusturya, İsviçre, Fransa, Bulgaristan, Polonya, Bosna, Arnavutluk, Singapur, Malezya, Çin, Japonya, Irak, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Lübnan, Libya, Gürcistan, Türkmenistan, KKTC, Liberya, Gine, Uganda, Etiyopya, Gana, Fildişi Sahilleri, Cezayir, Afganistan, Pakistan, Azerbaycan ve Güney Afrika Cumhuriyeti'ne ihracat gerçekleştiren Gülsan Gıda toplam 50'den fazla ülkede ürünleri ile tanınıyor.

Nar suyu ile giriş yaptı Son olarak Afrika kıtasının en zengin ülkesi konumunda olan Güney Afrika Cumhuriyeti'ni ihracat pazarları arasına kattıklarını anlatan Gülsan Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Güldüoğlu "Bu pazara girebilmek için Johannesburg da 2 kez fuara katıldık. Böylesi önemli bir pazara Gülsan Premium

132

Hi-Tech Mart’12

ürün segmentinden Nar suyu grubu ile giriş yaptık. Pahalı navlun fiyatları sebebi ile yerel üreticiler ile rekabet ortamının neredeyse imkansız olmasından dolayı ürün farklılaştırma politikası izledik, ve Premium segment ürünlerinde Güney Afrika Borsasının en değerli şirketi ile dağıtım gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda 2012 yılında pazara uygun Meysu meyve suları, süt, gazlı içecekler ve Gülsan marka reçel, salata sosları ile ürün çeşidini artırmayı hedefliyoruz."

Hedef 1 milyon dolar İhracat konusunda uzman bir firma olduklarını söyleyen Gülsan Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Güldüoğlu "İhracat gerçekleştirdiğimiz pazarların dinamiklerini iyi biliyoruz. Bu nedenle genel zorluklar dışında bu pazara da ürünlerimizi rahatlıkla gönderiyoruz. Ayrıca ulusal market zincirleri ile çalışmalarımız sonuçlanmak üzere ve kontrat aşamasındayız. 2012 yılında Güney Afrika pazarına 1 milyon dolarlık ihracat hedefliyoruz" diye konuştu.



Gündem

Boğaz Manzarasında Havuz Keyfi “One Ortaköy” çatıda boğaz köprüsü ve boğaz manzarası eşliğinde açık yüzme havuzu keyfini çıkartmaya davet ediyor. Ortaköy’ ün enfes boğaz köprüsü manzarasına biraz daha yukarıdan bakmak isteyenler için İstanbul' un en nezih semtleri arasında yer alan ve Mimar Gökhan Avcıoğlu tarafından projelendirilen One Ortaköy, İstanbul'un lüks ve hareketli merkezlerinden biri olan Ortaköy' de yer alıyor. Turizm ve inşaat alanında; Radisson Blu Conference & Airport Hotel Istanbul, W İstanbul, Ajia Hotel, West Blocks, Akaretler Sıraevler ve BodrumBodrum gibi önemli projelerin inşaatı ve renovasyonuna imza atan Bilgili Holding, ”One Ortaköy” projesiyle yepyeni bir çalışma sunuyor. Projenin formu, cephesi ve genel organizasyonu bağlamsal elemanlar etkisinde gerçekleşen deneysel stratejiler serisiyle birlikte geliştiriliyor. GAD’ın tasarım çözümü, alana dağılan çeşitli programların kullanımıyla etkili kılınıyor. Binanın çatısı rekreasyon alanları olacak şekilde peyzajlandırılıyor.

Ankastre Ürünlerde Siemens Yeşil çatılar bina kütle görüntüsünü küçülterek mevcut topografyayla kaynaşmasını sağlıyor. Binayı saran doğal taş cephesi, doğal yamaç dokusuyla harmanlanmış. İstanbul’un lüks

134

Hi-Tech Mart’12

ve hareketli merkezlerinden biri olan Ortaköy’de hayata geçirilen One Ortaköy, İstanbul’un en özel tasarımlı butik projesi olarak öne çıkıyor. 6797 m² arazi üzerine kurulu toplam 17.713 m² inşaat alanından oluşmakta olup, 98 ile 325 m² arasında değişen konut tipleri ile 6 kat konut, yer altında 3 kat otopark ve depo alanları ile toplam 95 konuttan oluşmaktadır. 24 saat güvenlik hizmeti veren, her daireye özel 2 kapalı otopark ve misafir otoparkı bulunduran, fitness center, sauna, buhar odası, kapalı ve açık yüzme havuzu ile pek çok olanak sunuyor.İç tasarımlarında ise mutfakta Alman markası Nolte, ankastre ürünlerde ise Siemens kullanılmış.

Doğa İle İç İçe Tüm çatının yeşil alanla kaplı olması One Ortaköy projesini benzerlerinden ayıran en önemli ayrıcalık olarak öne çıkıyor. Özel peysajlı çatı bahçeleri ve çatıda 2600 metrekarelik yürüyüş alanı ile sakinlerine keyifli ve doğayla iç içe bir yaşam sunuyor. “One Ortaköy” çatıda boğaz köprüsü ve boğaz manzarası eşliğinde açık yüzme havuzu keyfini çıkartmaya davet ediyor.



Gündem

Unilever Türkiye’nin Yeni Kurumsal İletişim Müdürü ‘Aydan Ölçer’ Aydan Ölçer, “Unilever Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü” olarak atandı.

OMO, Yumoş, Elidor, Dove, Lipton, Knorr, Sana, Magnum ve Algida gibi lider markaların üreticisi Unilever, Aydan Ölçer’i yeni Kurumsal İletişim Müdürü olarak atadı.

Global Organizasyonda Yeni Yapılanma Aydan Ölçer, Şubat ayı itibariyle Unilever Türkiye’nin iletişim çalışmalarını yürütme sorumluluğunu üstlendi. 1995 yılından beri aynı görevi başarıyla sürdüren Ebru Şenel Erim ise Unilever’in global organizasyonundaki yeni yapılanmaya paralel Unilever Türkiye’nin 36 ülkenin sorumluluğunu üstlenmesi ile birlikte “Unilever NAMETRUB (North Africa, Middle East, Turkey, Russia, Belarus – Kuzey Afrika, Orta Doğu, Türkiye, Rusya, Belarus) Bölgesi’nin Dış İlişkiler Direktörü” olarak atandı.

136

Hi-Tech Mart’12

DMG’den Unilever Türkiye’ye 2004 yılında Sabancı Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan Ölçer, eğitimine İngiltere’deki Warwick Üniversitesi’nde Uluslararası Ekonomi Politik alanında yüksek lisans yaparak devam etti. Profesyonel iş hayatına AB Danışmanlık ve Yatırım Hizmetleri şirketinde danışman olarak başladı. Ardından 2007-2009 yılları arasında Doğuş Holding’de “Dış İlişkiler Uzmanı” olarak kariyerine devam eden Ölçer, üç yıldır Doğuş Medya Grubu’nda “İş Geliştirme ve Dış İlişkiler Yönetmeni” olarak başarılı çalışmalarını sürdürmekteydi. Ölçer, evli ve bir çocuk annesi.



K›sa

K›sa Grup konaklamada indirimlerden yararlanabilirsiniz Renaissance Polat İstanbul Hotel en son teknolojiye sahip, özel dekorasyonlu salonları ve çoğu deniz manzaralı odaları ile iş toplantılarında konfordan vazgeçemeyen konuklarını ağırlamayı bekliyor. Mart ve Nisan aylarına özel olarak hazırlanan haftasonu grup paketinde 50 oda ve üzeri konaklayan misafirlere çok özel avantajlar sunuyorlar. Grup girişinde tüm katılımcılara ücretsiz çay ve kahve ikramı da bulunuyor.Bilgi İçin: www.kosebasi.com.tr

Namet’e TSE’den ‘Helal Gıda Sertifikası’ Kısa bir süre önce Halal Food Authority kurumunun temsilcisi olan, QA Technic şirketinden de sertifika alan Namet, TSE’nin denetimlerinden başarıyla geçerek, İslami kurallara uygun bir biçimde üretim yaptığını bir kez daha belgelendirmiş oldu. Namet A.Ş. Genel Müdürü N. Tarık Kayar, konu ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Namet ürünleri için daha önce akredite bir kuruluştan helal sertifikası almıştık. Bu belgenin süresi dolunca, tüketicilerimizin helal gıda tüketmeye yönelik hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak, 2011’in son aylarında, İngiltere merkezli Halal Food Authority’ye başvurduk ve QA Technic şirketi tarafından denetlendikten sonra, helal sertifikası aldık.

Geleneksel Venedik Karnavalı’nda Barilla Lezzeti Venedik Karnavalı şerefine İstanbul’daki Venedik Sarayı’nda İtalyan Büyükelçiliği tarafından düzenlenen maskeli baloda Barilla, İtalyan geleneklerini ve mutfağını sergiledi. İtalya’nın kanallarıyla ve gondollarıyla tanınan kenti Venedik’te her yıl düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından binlerce insanın katıldığı geleneksel Venedik Karnavalı bu yıl İstanbul’daydı.

Rixos Sungate üç ödül birden kazandı Antalya Expo Center’da TGYD (Tüm Gastronomi Yöneticileri Derneği ) tarafından düzenlenen IV. Ulusal Yaratıcı Barmenler yarışmasında Rixos Sungate farklı kategorilerde üç ödüle birden layık görüldü. Türkiye çapında gerçekleşen ve otuz dokuz barmenin kıyasıya mücadele ettiği IV. Ulusal Yaratıcı Barmenler yarışmasında Rixos Sungate farklı kategorilerde iki birincilik ve bir ikincilik ödülü kazandı.

138

Hi-Tech Mart’12



K›sa

K›sa Ofiste Şıklık ve Rahatlık Birarada: ‘CELLINI BOSS’

Eker, Dijital Yüzünü Yeniledi Süt ve süt ürünleri sektöründe 35 yıldır hizmet veren Eker Süt Ürünleri AŞ, dijital yüzünü yeniledi. Eker, dijital platformda, tüketicilerin ürün bilgilerine, sağlık ile ilgili pratik bilgilere, yemek tariflerine, etkinliklere ve firma bilgilerine daha kolay ulaşmasını ve hızlı işlem yapmasını sağlayan yeni web arayüzü sayesinde işlevselliğini artırdı. Eker ürünleri ile ilgili geniş bilgi ve görsellerle desteklenen sitede, tüketicilerin yemek tariflerini gönderebileceği bir bölüm de bulunuyor. Sağlık köşesinde ise sağlık ile ilgili her türlü bilgi yer alırken, sitedeki “Diyetisyeninize Sorun” bölümünde de uzman diyetisyen, tüketicinin dengeli beslenme ile ilgili her türlü merakını gideriyor.

Günün en az 8 saatini geçirdiğiniz yorgun ve stresli iş yaşamını değiştiremiyoruz ancak ‘’Cellini Boss’’ masajlı ofis koltuğu iş yorgunluğunu almaya yardımcı oluyor. Boss, içerisindeki yoğurma masajı mekanizmasıyla kan dolaşımını hızlandırıyor ve ofis yorgunluğunu gideriyor. Bel bölgesinden omuzlara kadar, aşağı ve yukarı hareket edebilen 4 adet yeşim taşlı çift masaj kolu ile donatılan ofis koltuğu farklılaşmak isteyen patronların tercihi olacak. Oturma yüksekliği ayarlanabilen, kumanda ile kullanım kolaylığı sağlayan Cellini Boss, ergonomik yapısı ile sırt ve bel bölgesini destekleyerek rahat bir oturum sağlar. 180 derece dönebilen tekerlekleri sayesinde istenilen yere rahatlıkla hareket ettirilebilir.

Hotshop Corner’lar geliyor Türkiye’de “Mobil Kafe” kategorisini geliştiren, dev bir kupayı andıran konsepti ile 1.5 yıl gibi kısa bir sürede 27 yeni şube açan Hotstop, yenilikçi uygulamalarıyla Yiyecek&İçecek sektöründeki büyümesine devam ediyor. Özellikle Alışveriş Merkezlerindeki koridorlarda, Bazı İş Merkezi ve Plazalarının çıkışlarına yakın yerlerinde daha uygun maliyetli, fakat klasik bir Hotstop Mobil Kafesinden alabileceğiniz her türlü ürünü aynı standartta alabileceğiniz cornerları devreye sokmaya ve yaygınlaştırmaya başlıyor.

2011 En İyi Cafe Ödülü’nü Cookshop aldı 15 Şubat 2012 tarihinde, 6.sı düzenlenen Timeout Gusta Yeme İçme Ödülleri sahiplerini buldu. Lezzeti ve tasarımı ile kendini evinde hissetmek isteyenlerin ve çok lezzetliyi arayanların vazgeçilmez mekanı olarak ilk sırada yerini alan Cookshop, 2011 '' En İyi Cafe '' ödülüne layık görüldü. Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Demir ödülü alırken; Dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini, çok yakında Avrupa başkentlerinde var olacaklarını müjdesini verdi.

140

Hi-Tech Mart’12



Gündem The New Products

Displayed Rıza Akkaya: "35-Year Experience of Külsan A.S. shapes up with precise work”

Preparations completed Offering the newest and best products to its customers with expert marketing and sales staff, who takes a principle of 100 percent customer satisfaction and professional design team, and R&D activities, Kulsan reaches its users with its brands such as Arcomel, Arcoform, Thermoset, Gastro Boutigue, Polycarbonate, Arcoplast and Rubbermade Tray through 150 dealers network. Declaring that they are happy for the interest of the Anfas Hotel Equipment Fair, Rıza Akkaya, Manager of Külsan A.S., said that Külsan Thermoset Tableware Line, Laminated Arcaform trays, The new Gastro Boutique Collection buffet service equipments attracted interest in Anfas Hotel Equipment Fair, and they exhibited the products of which formulas, patents belong to Külsan A.S. Stating that they participate in this fair for 5 times, Akkaya said that they displayed 25 new products notable buffet service equipments, storage boxes and salad bars in the fair to participants.

142

Hi-Tech Mart’12

Pointing out that they made an assessment of the beginning of the fair, during the fair, after the fair, Akkaya informed that they have prepared for the fair for one year and reached end consumer visiting all stands of hotel, restaurant, cafes and bars in the fair by planning their new production in two processes such production phase according to demand, market phase according to introductions made during the exhibition.

The new products Aimed at increasing efficiency to the demands, Külsan participate in national and international 10 fairs per year. Recording that fairs are the activities need much effort, they participate in fairs all over the world, Akkaya said that they will display 50 kinds of new products to the visitors at the 20th Tusid Hospitality Technologies Exhibition between 28 March - 2 April 2012 at Istanbul CNR Expo and wait for all buying managers of hotel, restaurant, bar and catering companies.



Gündem Italian Chef Offers Special Flavors

To His Guests Giovanni Terracciano is now the new Italian Chef Cook of the Mövenpick Hotel which was voted "Europe's Leading Business Hotel" by World Travel Awards in 2011. Giovanni Terracciano is the new Executive Chef of the hotel. Born in Naples, Italy in 1973 and graduated from Luigi de Medici di Ottaviano Hotel Management Institute, Giovanni Terracciano got his start in Hotel Lido in Toscana as a bellboy in 1990. After gaining experience at some of the hotels in Italy, he started working as head of pastry for a Michelin star Pichler Restaurant in Bolzano and from there he went to another Michelin star restaurant II Convivo in Rome. Terracciano then moved to Indonesia and served as chef de cuisine of an Italian Restaurant called Primavera at Hyatt Regency Surabaya and a new era began for him where he started showcasing his mastery of Italian cuisine in the international arena.

His life full of success After successfully opening the Tuscany Restaurant at Grand Hyatt Muscat in Oman in 1997, Terracciano found himself transported to Basilico Restaurant of Hyatt Regency Osaka in Japan in 1999. After two years, he was assigned as chef de cuisine at Spasso Restaurant in Grand Hyatt Istanbul where his love affair with Istanbul began. Continuing on his own personal culinary world tour, Terracciano moved next to China, becoming the chef de cuisine of Palladio Restaurant of the Portman Ritz Carlton Shanghai where he brought “The Best Italian Restaurant” prize by Zagat Survey. After that he worked at Cepe Restaurant of The Ritz Carlton in Beijing until 2008 where he contributed receiving “Restaurant of the Year”, “Outstanding Italian Restaurant” and “Outstanding Service” awards. In 2008 the lure of Istanbul drew him to Turkey, taking up the position of Executive Chef at Hotel Les Ottomans 29, Hotel Palazzo Donizetti, Cipriani Restaurant and The Istanbul Edition Hotel.

144

Hi-Tech Mart’12

He treats unique tastes Numbering Morgan Freeman, Meg Ryan, Arnold Schwarzenegger, Sir Elton John, “Princess of Tibet” Yabshi Pan Rinzinwangmo, Jackien Chan, Ferzan Özpetek, Kevin Costner, Al Bano and George Bush among his most celebrated diners, Terracciano brings his latest innovations to the guests of the Mövenpick Hotel Istanbul.

A new menu with tantalizing new flavors Giovanni Terracciano puts the most exciting tastes from his culinary world tour on display in the new menu of the Mövenpick Hotel where you will explore not only the new specialities but also the distinctive Italian touch with natural flavors shining through. Promising an unforgettable dining experience with 22 years of experience, Terracciano brings a brand new menu showcasing his signature dishes including homemade pastas like lobster tonnarelli with tomato and basil sauce, ricotta and beetroot ravioli, pumpkin gnocchi with gorgonzola cheese sauce and walnuts, original Italian piping hot gourmet pizzas and saffron risotto with prawns and radicchio. Other highlights of the AzzuR Restauran's new menu are pan-fried buffalo mozzarella in thin bread, artichoke salad with lettuce, shaved parmesan and pistachio, grilled wild sea bass on spinach and asparagus with clams, assorted seafood soup with Jerusalem artichoke, lentil and Swiss chard, lamb rack with pistachio crust and bowl of dark chocolate mousse with chestnut, Mövenpick pear sorbet and mandarin sauce.



Gündem

Kılıclar Ready For New Period Welcoming the current year with two new models Kılıclar will offer its new products to its customers by participating in domestic trade fairs.

Kılıclar attaches importance to its R&D department in order to manufacture more kinds of products in the household and industrial sectors separately. We made an exclusive interview with Hüseyin Kılıc, General Manager of Kılıclar, Full text of the interview follows: Could you tell us about your activities of the last period? We, as Kılıclar, carry out some works in order to increase our market share and our exports. For this, we increase our customer visits in domestic and international markets. We have improved the level of quality of our products. We want to enrich our range of table-top steel accessories. We are trying to develop our machine portfolio and we want to automatize. Could you give information about the product range? What will you add to your products in 2012? There are rich varieties especially in cutlery in our product range. We operate to manufacture more kinds of product in the household and industrial sectors separately. And we attach importance to its R&D department in order to get it. We’ve offered two separate models with all varieties such as table spoon, table fork, knife, tea spoon, coffee spoon and services. Also we work to make new molds to manufacture much-needed table-top products. We ask our customers to follow these new products regularly.

146

Hi-Tech Mart’12

You aim to increase brand and product awareness. Could you tell us about your activities on this subject? We check all our products carefully to make a good brand. We strive for excellence; and work hard to achieve the highest level of quality in our products, processes and customer service. We as Kılıclar attach importance to the aesthetic appearance. We work for a very good way to follow the current models. We strive for customer satisfaction at all times and pay appropriate attention to all kinds of customer need. We provide products that our customers prefer most. Which fairs will you participate in at the next period? What products will you exhibit in these fairs? We follow TUSİD fairs closely. We participate in two domestic fairs; Ideal Home and Zuchex. We participate in domestic and international exhibitions to increase our exports. We exhibit our products through many sectoral magazines. We make new catalog for our customers to follow our products well. The new products will be included in this catalog. Also we as Kılıclar provide our dealer’s needs of sample, exhibition stand and sample bags in order to display and sell our products. As Kılıclar as we always say that customer satisfaction is our first priority.



Gündem

Yeni Genel Müdürü

Rüstem Karakaya Türkiye’nin en büyük kuruyemiş kuruluşlarından biri olan Papağan Kuruyemiş’in yeni Genel Müdürü Rüstem Karakaya oldu. FMCG sektöründe 22 yıllık iş tecrübesine sahip olan Rüstem Karakaya, özellikle stratejik kararların alınıp uygulanması ve rekabetçi pazarlarda satış teşkilatlarının yapılanması konusunda uzman. İş yaşamına 1990 yılında Sabancı Holding’de başlayan Karakaya, Danone’de Satış Direktörü, Sabancı Holding Gıda ve İçecek Grubu Satış/Dağıtım Direktörü ve Sütaş’ta Satış Koordinatörü olarak görev yaptı. Karakaya, son olarak Ülker’de Genel Müdür Yardımcılığı görevindeydi. Rüstem Karakaya, 2012 Ocak ayı itibarıyla Papağan Kuruyemiş Genel Müdürü olarak göreve başladı. Yeni görevinde şirketin büyümesine paralel olarak kurumsal yapının güçlendirilmesine odaklanacağını aktaran Papağan

148

Hi-Tech Mart’12

Kuruyemiş Genel Müdürü Rüstem Karakaya, “Tüketiciler nezdinde bilinirliği yüksek bir marka olan Papağan’ın şirket kültüründe sürdürülebilir büyüme ve toplam kalite çok önemli. Papağan’ın yüksek kalitedeki ürünlerinin ve üstün hizmet standardının hem ülke çapında hem de uluslararası arenada daha çok tanınması ve fark edilmesi için çaba sarf edeceğim” dedi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Rüstem Karakaya, Amerika Birleşik Devletleri’nde Fairmont State University’de pazarlama konusunda yüksek lisans çalışmalarında bulundu.



Gündem

Etihad Havayolları 2011 yılını kârla tamamladı Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ulusal havayolu şirketi Etihad Havayolları, 2011 yılında 137 milyon ABD Doları faiz ve vergi öncesi kâr (EBIT) elde ettiğini açıkladı. Şirket, 2011 yılında gelirlerinde bir önceki yıla oranla yüzde 36 artış sağlayarak 4,1 milyar ABD Doları ciroya ulaştı. Etihad Havayolları, 2011 yılının finansal sonuçlarına göre 648 milyon ABD Doları faiz, vergi, amortisman ve kira öncesi kâr (EBITDAR) elde ederken 14 milyon dolarlık pozitif net kâr sağladı. Bu rekor sonuç, şirketin 2011 hedefi olarak belirlediği başabaş noktasınının da ötesine geçerek kârlılığa ulaştığını ortaya koydu. Etihad Havayolları, 2011 yılında, havacılık sektörünün bir diğer önemli performans kriteri olan Ücretli Yolcu Kilometre (ÜKK) rakamını da 33,4 milyardan 38,7 milyara yükselterek yüzde 15,8’lik bir artış sağlamayı başardı. Şirketin doluluk oranı da bu dönemde 1,8 puan artarak yüzde 75,80’e ulaştı ve taşınan toplam yolcu sayısı 8 milyonu aştı. Etihad Havayolları’nın, Arz Edilen Koltuk Kilometre (AKK) değeri de yüzde 13 oranında yükselerek 51 milyara ulaştı.

Büyümeyi hedefliyoruz Etihad Havayolları CEO’su James Hogan, 2011 yılı sonuçlarının açıklandığı topantıda şunları söyledi: “Bugün, henüz sekiz yaşında bir havayolu şirketi olan Etihad Havayolları için tarihi bir gün. Bundan beş yıl önce 2011 yılında kârlılığa geçiş yapabileceğimizi söylemiştik. Küresel ekonomik krize, yüksek yakıt fiyatlarına, yaşanan bölgesel sorunlara ve doğal afetlere rağmen bu hedefimize ulaşmayı başardık. Artık gelişme sürecimizin diğer adımı olan sürdürülebilir karlılığa geçiş yapıyoruz. Sektörün karşılaştığı zorluklar göz önünde bulundurulduğunda elde ettiğimiz sonuç, 2011 yılında havayolu şirketlerinin elde ettiği en iyi sonuçlardan biri olmalı... 2012 yılında da zorlu ekonomik ortama rağmen, yolcu sayımızı 10 milyona yükseltmeyi ve yolcu trafiği ve karlılıkta artış ile güçlü bir büyüme elde etmeyi hedefliyoruz.”

150

Hi-Tech Mart’12

Ortak sayısı 35’e yükseldi Etihad Havayolları 2011 yılında Bangalore, Maldivler, Seyşeller, Chengdu ve Düseldorf ’u uçuş ağına ekledi. Sekiz yeni ortak uçuş anlaşması ile Etihad Havayolları’nın ortaklarının sayısı 35’e yükseldi. Bu da Etihad Havayolları’nı tüm dünyada 259 noktaya ulaştırarak, diğer Ortadoğu havayolu şirketlerinin önüne geçmesini sağladı.

Ciroyu yükseltmeyi hedefliyor Etihad Havayolları ilk öz sermaye yatırımını 2011 yılının Aralık ayında Avrupa’nın en büyük altıncı havayolu şirketi olan airberlin’in çoğunluk hissesini alarak yaptı. Hogan ortaklık ile ilgili, “Bu bize 157 yeni uçuş noktasına ve 35 milyon yolcuya ulaşım imkanı sağlayan oldukça önemli bir ortaklıktı. Avrupa’nın en büyük seyahat pazarına giriş yapmamıza imkân sağlamasının yanında 2012 yılı ciromuza 50 milyon dolarlık bir seviyede katkı yapmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Yatırımlar devam edecek Hogan sözlerine, “2011 yılında Virgin Australia ile yaptığımız stratejik ortaklık anlaşması sayesinde Avustralya ve Pasifik’te 45 yeni uçuş noktasına ulaştık. 2012 yılında da fırsatları değerlendirmeye devam edeceğiz. Nitekim 2012 yılının henüz ilk ayında Air Seychelles’e yatırım yaptık. Ocak ayında Trablus seferlerimizi başlattık ve Mart ayı itibariyle de Şangay seferlerimizi başlatacağız. Bunu ilk çeyrek içinde Nairobi ve Temmuz ayında Lagos takip edecek ” şeklinde devam etti.



Gündem

Espresso’nun yanında en iyi ne gider? Orijinal tarifine göre İtalya’da hazırlanan panettone keki, meyveli ve çikolatalı çeşitleriyle Caffé Nero’da hayranlarıyla buluşuyor. İtalyan mutfağının önemli lezzetlerinden biri olan panettone’ler geleneksel olarak özellikle espresso, cafe latte ve cappucino ile beraber tüketiliyor. Akdenizli lezzetleri, farklı kahve çeşitleri, dikkatle seçilmiş müzikleri ve özel lokasyonlarındaki mağazalarıyla kahve severlere farklı bir alternatif sunan Caffé Nero, 1997 yılında Londra’da kuruldu. “Siyah kahve” anlamına gelen Caffé Nero, bugün İngiltere’nin en sevilen kahve zincirlerinden biridir. Kaliteli İtalyan kahvesi, sıcak atmosferi, leziz yiyecekleri ve mükemmel lezzetleriyle insanların kendilerini evlerindeki kadar rahat hissettikleri bir mekan olan Caffé Nero, İngiltere dışındaki ilk yurt dışı serüvenine ise 2007 yılında Türkiye’yle başladı. Türkiye’deki tek joint venture kahve zinciri olarak kurulan Caffé Nero, kalite felsefesinden ödün vermeden 5 yılda Türkiye’de toplam 33 mağazaya ulaşmayı başardı. Caffé Nero, şimdi yenilikleriyle konuklarını ağırlamaya çalışıyor. Panettone keki, meyveli ve çikolatalı çeşitleriyle Caffé Nero’da hayranlarıyla buluşuyor. İtalyan mutfağının önemli lezzetlerinden biri olan panettone’ler geleneksel olarak özellikle espresso, cafe latte ve cappucino ile beraber tüketiliyor.

152

Hi-Tech Mart’12

Günün herhangi bir saatinde lezzetli bir mola vermek isteyenler panettone’yi denemesini öneriyoruz. Yanına da Nero’nun yoğun ve zengin espressosuyla hazırlanmış bol sütlü bir cappucinosunu, yahut lattesini ekleyebilir.

Milano’nun doğusundaki espresso! Caffé Nero’nun İtalya’da kahve ustaları tarafından harmanlanan ve özel olarak kavrulan kahveleri, Caffé Nero mağazalarında “Milano’nun bu tarafındaki en iyi espresso’lara” dönüşüyor. Caffé Nero’nun espresso’ları geleneksel manuel makinelerde elle hazırlanır ve klasik İtalyan tarzında, dolgun gövdeli, aromatik, zengin ve yoğun kahvelerdir. Sade espresso’dan popüler latte’lere ve cappuccino’lara kadar Caffé Nero’nun tüm içeceklerinde yer alan bu kahve, hazırlanan her içeceğe mükemmel bir tat veriyor ve her kahvenin temelini oluşturuyor. Bu nedenle Caffé Nero’da içilen her içecek kişiye özel hazırlanmış oluyor.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.