Sayı 8
Ağustos — Eylül‘16
SALUS Tamamlayıcı tıp bülteni
Sekizinci sayımızdan merhaba, bu sayımızda bir önceki bültende başlatmış olduğumuz Yeni Alman Tıbbı isimli yazı dizisinin ikinci bölümünü bulabilirsiniz. Bu ayki kısımda beyin bölgesi—çatışma - embriyolojik katman arasındaki ilişki mercek altına İÇİNDEKİLER alınıyor. Bunların yanı sıra Giriş yazısı 1 homeopati bölümünde Bryonia BiyoNöroEmosyonel 2 sistem Alba ve akupunktur bölümünde de Homeopati 15 Xuehai başlıklı yazıları bulabilirsiAkupunktur 17 niz. Herkese iyi okumalar dileriz.
Sayfa 2
SALUS
Biy0NöroEmosyonel Sistem’in teorik alt yapısı: “German New Medicine” (“Yeni Alman Tıbbı”) (2.Bölüm) ÜÇÜNCÜ BİYOLOJİK KURAL
biyolojik sistemi içinde saklıdır.
KANSERİN ONTOGENETİK SİSTEMİ ve KANSER EŞDEĞERLERİ
Embriyolojik bilgiye göre biliyoruz ki, embriyolojik evrenin ilk on yedi günü içinde tüm organ ve dokuların kaynağı olan üç germ tabakası gelişir.
Embriyoloji bilimi ve insanın evrim bilgisi tıbbın temelidir. Bunlar ‘hastalık’ dediğimiz her şeyin ve kanserin doğasını bize gösteren iki kaynaktır. Üçüncü biyolojik kural, insan organizmasının evrimsel (filogenetik) ve embriyolojik (ontogenetik) gelişim bağlamı dahilinde psişe, beyin ve organ arasındaki ilişkiyi açıklar. Bu gösterirki beyindeki bir HH (Hamer odağı)’nın yeri, bir DHS (Dirk Hamer Sendromu)’nu takiben ortaya çıkan hücre proliferasyonu (tümör) ya da doku kaybı rastgele değildir, aksine bu her türün kendi anlamlı
EMBRİYOLOJİK TABAKALAR
Bu üç germ tabakası endoderm, mezoderm ve ektoderm’dir (Şekil 1) . Embriyolojik gelişim boyunca büyüyen fetüs, tek hücreli organizmadan tamamlanmış insana giden tüm evrimsel aşamaları yüksek bir hızla geçer (ontogenetik gelişim filogenetik gelişimi tekrar eder). ‘Baştan aşağı vücudumuzun yapı iskelesi sürpriz bir antik yerden gelir: tek hücreli hayvanlar’ -Neil Shubin,Your Inner Fish,2008
Sayfa 3
Şekil 1: Endoderm, mezoderm, ektoderm
Şekil-2 Aynı germ tabakasından kaynak almış tüm dokuları aynı beyin bölgesi tarafından yönetilir.
SALUS Tamamlayıcı tıp
SALUS
Sayfa 4
Şekil 2’deki tablo aynı germ tabaksından kaynak almış tüm dokuların aynı beyin bölgesi tarafından yönetildiğini göstermektedir. Organlarımızın çoğu, özellikle kolon üç germ tabakasından sadece birinden türer. Kalp, karaciğer, pankreas, idrar torbası gibi organlar ise farklı germ tabakalarında türeyen farklı dokulardan oluşurlar. Beynin birbirinden farklı kısımlarında kontrol merkezlerine sahip olmalarına rağmen bu dokular fonksiyonel nedenlerle zamanla birleşmiş ve bir organı oluşturmuşlardır. Diğer taraftan rektum, larinks, koroner venler gibi organlar vücutta birbirinden farklı bölgelerde bulunmakla birlikte bunlar beyinde birbirine yakın alanlar tarafından kontrol edilirler.
ENDODERM (İÇ GERM TABAKASI) (Şekil 3) Endoderm evrim yolu boyunca ilk gelişen germ tabakasıdır. Bu nedenle, bu germ tabakası embriyolojik aşa-
Şekil 3: Endoderm tabakası
manın ilk periyodu boyunca en “eski” organlara kökenlik eder.
Endodermden gelişen organlar ve dokular:
Ağız (submukoza)
Damak
Dil
Tonsiller
Tükrük ve Parotis bezleri
Nazofarinks
Tiroit bezi
Özefagus (alt üçte bir)
Akciğerler (alveoller)
Goblet hücreleri (bronşlarda)
Karaciğer ve pankreas
Mide ve onikiparmak bağırsağı
İnce bağırsak ve kalın bağırsak
Sigmoid kolon ve rektum (üst üçte bir)
Mesane
Böbrek toplar kanalları
Prostat
Uterus ve fallop tüpleri
Akustik sinirlerin çekirdeği
En eski germ tabakasından oluşan organlar ve dokular beyin sapı denilen beynin en eski parçası tarafından kontrol edilirler. Dolayısıyla en eski biyolojik çatışmalarla ilişkilidirler. BİYOLOJİK ÇATIŞMALAR: Biyolojik çatışmalar nefes alma (akciğerler), yemek (beslenme kanalı organları), üreme (prostat ve uterus)
Sayfa 5
ile ilgili endodermal dokular ile bağlantılıdır. Sindirim kanalının (şekil-4) doku ve organları-ağızdan rektuma kadarbiyolojik olarak ‘LOKMA ÇATIŞMALARI’ ile bağlantılıdır (gerçek yemek lokmasını kasteder). ‘Lokmayı tutamama’ ağız ve farinks ile ilişkilidir (damak, tonsiller, tükürük bezleri, nazofarinks, tiroid bezlerini içerir); ‘lokmayı yutamama çatışması’ özafagus (alt parçası) ile ilişkilidir; ‘lokmayı absorbe edememe veya sindirememe çatışması’ sindirim organları ile ilişkilidir, örneğin mide (küçük kurvatür hariç), ince bağırsak, kolon ve rektum ve bunların yanı sıra karaciğer ve pankreas.
SALUS Tamamlayıcı tıp
Hayvanlar bu lokma çatışmalarını gerçek koşullarda deneyimler. Örneğin yemek bulamadıkları zamanlarda ya da bir gıda yığını ya da kemik bağırsaklarında sıkıştığında. Biz insanlar ise, dünya ile dil ve semboller aracılığıyla mecazi tarz içinde iletişime geçeb ild iğ im iz iç i n b ö y le ‘ lo k m a çatışmalarını’ dönüşmüş algılar içinde de deneyimleyebiliriz. Mecazi lokma, bizim için “kaçırılmaz” bir kişi veya bir fırsat, “sindiremediğimiz” incitici sözlere, sahip olmak istediğimiz ‘lokmalara’, bizden alınan ‘lokmalara’ ya da kurtulamadığımız ‘lokmalara’ çevrilebilir. Akciğerler, daha doğrusu oksijeni yönlendiren akciğer alveolleri ‘ölüm korku çatışması’ ile bağlantılıdır, yaşamı tehdit eden durumlarla tetiklenir. Bronşlardaki goblet hücreleri ‘boğulma korkusu’ ilişkilidir. Orta kulak korku çatışması (seslokması) ile ilgilidir. ‘ses lokmasını yakalayamama’ çatışması örneğin, annenin sesini duyamamak sağ kulağı etkiler. Oysa ‘bir ses lokmasından kurtulamama’ çatışması örneğin yüksek rahatsız edici gürültü sol kulağı etkiler. Yoğun çatışma etkinliği iyileşme fazı boyunca orta kulak enfeksiyonu ile sonuçlanır.
Şekil 4: Sindirim kanalı
Böbrek toplar kanalları, böbreklerin en eski dokularıdır, bir zamanlar
Sayfa 6
okyanusta yaşayan en uzak atalarımızın zamanında yaşamı tehdit eden bir durum doğuran sahile vurma ile ilgili biyoloji çatışmalara karşılık gelir. Biz insanlar ‘suyun dışında balık ’ gibi acı çekeriz. ‘Bırakılma, terk çatışması’ (izole dışlanmış arkada bır a k ı l m ış h is s e t m e ) , ‘ m ü l t e c i çatışması’ (evimizden kaçmak zorunda kalma), ‘var olma çatışması’ (yaşamımız ya da geçimimizin tehlikede olması) ya da ‘hastaneye yatırılma çatışması’ ile ilişkili olarak DHS gelişebilir. Uterus ve fallop tüplerinin yanı sıra prostat bezi, ‘üreme çatışması’ ve ‘karşı cinse karşı çirkinlik çatışması’ ile bağlantılıdır. Beyin sapı kontrollü dokular bakımından, lateralite önemli değildir. Bu yüzden örneğin sağlak (sağ elini kullanan) bir kadın bırakma çatışmasından acı çekiyorsa çatışma gelişigüzel sağ veya sol böbrek kanalını etkiler (çatışma bir çocuk ya da bir partner üzerinden olmasından bağımsızdır).
BEYİN-ORGAN-EMBRİYONEL KATMAN İLİŞKİSİ Endodermden türeyen tüm organ ve dokular çatışma aktif faz boyunca hücre proliferasyonu oluştururlar (bkz. şekil 1). Bu yüzden ağız kanserlerinin yanı sıra özefagus, mide ve
SALUS Tamamlayıcı tıp
duodenum, karaciğer, pankreas, kolon ve rektum, mesane, böbrek, akciğer, uterus veya prostat kanseri beyin sapı tarafından kontrol edilir ve onlara uyan biyolojik çatışması sebebiyle olur. Çatışmanın çözülmesiyle böyle tümörlerin büyümesi hemen durur. İyileşme fazında, çatışma aktif faz boyunca bir biyolojik amaca hizmet eden fazladan hücreler (tümör) spesifik mikroorganizmaların (mantar ve mikobakteriler) yardımıyla çözünürler. Doku ile ilgili mikroplar mevcut değilse, muhtemelen antibiyotiklerin aşırı kullanımına bağlıdır, tümör yerinde kalır ve daha ileri hücre bölünmesi olmaksızın enkapsüle olur. Doğal iyileşme süreci tipik olarak şişlik (ödem), enflamasyon (tüberküler), akıntı (potansiyel olarak kanla karışık), gece terlemesi, ateş ve ağrı ile birlikte anılır. Burada biz aynı zamanda Kandidiazis gibi mantar enfeksiyonlarının yanı sıra Crohn hastalığı, ülseratif kolit gibi durumları görürüz. Eğer iyileşme süreci, çatışma relapsları ile sürekli durduruluyorsa durum kronik hale gelir. MEZODERM (ORTA GERM TABAKASI) daha yaşlı ve daha genç gruplara ayrılır (şekil 5).
Sayfa 7
Eski mezoderm, ESKİ BEYİN’in (yaşlı beyin) parçası serebellum tarafından yönetilir. Yeni mezoderm serebrumun içindeki serebral medulla tarafından yönetilir.
SALUS Tamamlayıcı tıp
Mezodermden türeyen organ ve dokular SEREBELLUM (eski beynin parçası) tarafından kontrol edilir. Biyolojik çatışma ayrı ayrı organların fonksiyonları ile bağlantılıdır. BİYOLOJİK ÇATIŞMALAR: Eski mezoderm ile ilgili biyolojik çatışmalar, saldırı çatışmaları (dermis), yuva kaygısı çatışması (meme salgı bezleri) ile bağlantılı dokular.
Şekil 5: Mezoderm tabakası
ESKİ MEZODERM Eski mezoderm, antik akrabalarımız karada yaşamaya başladıktan sonra gelişti ve organizmayı elementlerden ve saldırılardan korumak için bir deriye ihtiyaç duyuldu.
Eski mezodermden türeyen organ ve dokular:
Derinin alt tabakası (koriumdermis)
Plevra (akciğerleri kaplar)
Peritonyum (karın boşluğu ve karın organlarını kaplar)
Perikardiyum (kalbi saran zar)
Meme salgı bezleri (süt üreten bezler)
‘Saldırı Çatışmaları gerçekten ya da mecazi olarak yaşanabilir. Örneğin, ‘deriye karşı saldırı’ (dermis) fiziksel saldırı, sözlü saldırı ya da bütünlüğümüze karşı saldırı tarafından tetiklenir. Fakat aynı zamanda duygusal komponentler olmadan da tetiklenebilir-organizma güneş yanıklarını bir saldırı olarak görebilir. Mecazi anlamda ‘karna karşı saldırı’ (periton) karın bölgesindeki (kolon, overler, uterus vs.) beklenmedik cerrahi müdahale haberi ile oluşabilir. ‘Göğüse karşı bir saldırı’ (plevra) mastektomiye bağlı tetiklenirken, ‘kalbe karşı bir saldırı’ (perikard) kalp krizi ile birlikte tetiklenebilir. Meme bezleri ilgilenme ve beslenme ile eşanlamlı olarak ‘yuva-kaygısı çatışmasına’ cevap verir. Memelilerin gelişimi ile birlikte meme bezleri dermisin dışa doğru büyümesinden gelişmiştir, bu durum memelerin kontrol merkezinin neden alt deri ile
SALUS Tamamlayıcı tıp
Sayfa 8
aynı olarak serebellum’da olduğunu açıklar.
Doğal iyileşme süreci tipik olarak ş iş l ik ( ö de m ) , e nf la m a s y o n (tüberküler), akıntı (potansiyel olarak kanla karışık), enfeksiyon, gece terlemeleri, ateş ve ağrı ile birliktedir. Eğer doku ilişkili mikroplar yoksa tümörler yerinde kalır ve ileri hücre bölünmesi olmaksızın enkapsüle olur.
Serebellum kontrolündeki organ ve dokular bakımından beyinden organa çaprazlama geçiş etkisi ilişkisi vardır. Lateralite kuralı göz önüne alınmak zorundadır. Eğer sağlak bir kadın çocukları ile ilişkisinde ‘yuvakaygı çatışması’ndan acı çekiyorsa çatışma, aktif faz boyunca onun serebellumunun sağ hemisferini etkileyerek sol memesindeki glandüler kanserin gelişimine sebep olur. B E Y İ N O R G A N EMBRIYONEL KATMAN İLİŞKİSİ
YENİ MEZODERM Yeni evrimsel basamak kas iskelet yapısının gelişimidir. Yeni mezodermden ortaya çıkan organ ve dokular:
Kemikler (dişlerin dentini dahil)
Eski mezodermden gelişen tüm organ ve dokular çatışma aktif faz boyunca hücre proliferasyonu oluştururlar (bkz. Şekil1). Bu yüzden alt d er inin ( derm is) k anse r ler i (melanoma), glandüler meme kanseri, peritoneal, plevral, perikardiyal tümörler (mezotelyoma) serebellum tarafından kontrol edilir ve onlara uyan biyolojik çatışmalarından kaynaklanır. Çatışmanın çözümü ile birlikte tümörlerin gelişimi hemen durur.
Kıkırdak
Tendon ve ligamentler
Bağ dokusu
Yağ dokusu
Lenfatik sistem (Lenf damarları ve lenf nodülleri)
Kan damarları (koronerler dışında)
Kaslar (Çizgili kaslar)
Miyokard (%80 çizgili kalp kasıdır)
Böbrek parankimi
İyileşme fazında çatışma aktif faz boyunca biyolojik amaca hizmet eden fazladan hücreler (tümör) belirli mikropların yardımıyla çözünürler (mantar ve mikobakteriler)
Adrenal korteks
Dalak
Overler
Testisler Yeni mezodermden oluşan tüm or-
Sayfa 9
gan ve dokular serebrumun iç kısmı olan Serebral Medulladan kontrol edilir. Not: Kas dokusu serebral medulladan kontrol edilmekle birlikte kas hareketi motor korteksle doğrudan yönlendirilir. Miyokardın düz kası (%20) uterus ve kolon gibi beyin sapının bir parçası olan orta beyin tarafından kontrol edilir. BİYOLOJİK ÇATIŞMALAR: Mezodermal dokularla ilişkili biyolojik çatışmalar ağırlıklı olarak “değersizleşme çatışmaları” ile ilişkilendirilir. “Değersizleşme çatışması” öz saygı veya öz değerin azalmasını ifade eder. Değersizleşme çatışmasının kemikler, kaslar, kıkırdak, tendon, ligamentler, bağ dokusu, yağ dokusu, kan damarları ya da lenf nodüllerini içerip içermediği çatışmanın yoğunluğuyla saptanır. Şiddetli bir değersizleşme çatışması, kemik ve eklemleri etkiler; daha az çatışma lenf nodülleri veya kasları etkiler; çok az çatışma tendonları etkiler. Semptomların kesin lokalizasyonları (artrit, kas atrofisi veya tendinit) değersizleşme çatışmasının doğasıyla belirlenir. Örneğin; daktilo veya bir güzel el işi çalışması gibi elle yapılan bir çalışmada yetersizlik bir “beceri çatışması”na yol açar ve
SALUS Tamamlayıcı tıp
el ve parmaklar etkilenir; örneğin, birileri tarafından alt edilme veya sınavda başarısızlık “entelektüel değersizleşme” çatışmasını tetikler ve boyun etkilenir. Over ve testisler biyolojik olarak “derin kayıp çatışmasıyla” ilişkilidirbu beklenmedik bir şekilde sevilen kişinin ya da bir hayvanın kaybıyla da olabilir. Böyle bir kayıp korkusu değersizlik çatışmasının başlangıcını tetikleyebilir. Böbrek parankimi bir “su veya sıvı çatışması” (örn; yakınında birinin boğulması deneyimi); adrenal korteks yanlış yöne gitmiş olmanın çatışması ile ilişkilidir. Örneğin; yanlış bir karar vermiş olma. Dalak “kanama veya yaralanma çatışması” (ağır kanama veya aktarılmış anlamda beklenmedik bir kan tahlili sonucu). Miyokart (kalp kası) “tamamen çaresiz olma çatışması” ile ilişkilidir. Medulla kontrollü organ ve dokularla ilişkili olarak, beyinden organlara doğru çapraz bir bağlantı vardır. Lateralitenin (lokalizasyon) kuralı göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin sağ el kullanan bir kadın partneri ile çatışma yaşarsa, çatışma serebral medullanın sol hemisferini etkiler. Aktif çatışma fazı sırasında sağ overin over nekrozunun gelişmesine neden olur.
SALUS Tamamlayıcı tıp
Sayfa 10
BEYİN-ORGAN-EMBRİYONEL KATMAN ILIŞKISI Beyinde yeni bir durumla karşı karşıyayız. Yeni mezodermden kaynak alan bütün organ ve dokular aktif çatışma sırasında doku azalması geliştirirler. (bkz şekil 1) Örneğin, osteoporoz, kemik kanseri, kas atrofisi, dalak, over, testis veya böbrek parankim dokusu nekrozu gibi. Çatışmanın çözülmesiyle dokudaki erime süreci hemen durur. İyileşme fazı sırasında, doku azalması, doku ilişkili bakterilerin yardımıyla hücre çoğalması yoluyla yerine gelir. Doğal iyileşme sürecine tipik olarak şişme (ödem), inflamasyon, ateş, “enfeksiyon” ve ağrı eşlik eder. Eğer gerekli mikroplar yoksa, iyileşme olur ancak hala biyolojik olarak normal seviyede değildir. Lenfoma (morbus Hodgkin), adrenal kanser, Wilm’s tümörü, osteosarkoma, over kanseri, testis kanseri veya lösemi gibi kanserler, bir iyileşme doğasının bütünüdürler, çatışmanın çözüldüğünü gösterirler. Burada variköz venler, artrit veya dalak büyümesi gibi durumlar da bulunur. Herhangi iyileşme durumu defalarca çatışmalarla kesilirse “kronik” olur. Not: Serebral medulla kontrollü tüm
AÖBP (Anlamlı Özel Biyolojik Program) ‘nin amacı iyileşme sürecinin sonunda yatar. Onarım fazının tamamlanmasından sonra, dokular (kemik veya kaslar) ve organlar (Over, testis ve benzeri) öncesinden daha güçlüdür ve bu yüzden aynı doğaya sahip bir başka DHS (Dirk Hamer Sendromu) vakasına daha iyi hazırlanır.
EKTODERM (Dış Embriyonel Tabaka) Deri altının (dermis) yetersizliği kanıtlandığında, tüm korium—dermisi kaplayan ikinci bir deri gelişir. Bu ikinci epitelyal tabaka ağız ve rektum içine doğru yayılarak buraya açılan kanalların içini de döşer.
Şekil 6: Ektoderm tabakası
Ektodermden oluşan organ ve dokular (Şekil 6)
Epidermis (deri)
Periost (kemikleri çeviren deri)
Ağız (üst mukoza), damak, diş etleri, dil, tükürük bezi kanallarının yüzey epiteli dahil.
Sayfa 11
Burun ve sinus yüzey epiteli
İç kulak
Göz küresi,lens, kornea, konjonktiva ve retina
Diş minesi
Süt kanallarının yüzey epiteli
Tiroid bezi ve farinks (yutak) kanalların yüzey epiteli
Kalp damarlarının endoteli (Koroner arter ve venler)
Özefagus (2/3 üstü)
Larenks ve bronş mukozası
Mide iç yüzü mukozası (Küçük kurvatür tarafındaki)
Pankreas, safra kesesi, mesane ve yollarının iç epiteli
Serviks ve vajina
Renal pelvis, mesane, üreter ve üretranın yüzey epiteli
Rektum mukozası (alt bölümü)
Santral sinir sisteminin sinir hücresi
Ektodermden (en son gelişen katman) oluşan bütün organ ve dokular beynin en genç bölümü olan serebral korteks (Şekil 7) tarafından kontrol edilir. Bu yüzden çok daha gelişmiş biyolojik çatışmalarla ilişkilidirler.
BİYOLOJİK ÇATIŞMLAR:İnsan organizmasının evrimsel gelişimi ışığında, ektodermal dokularla ilişkili biyolojik çatışmalar çok daha ileri bir
SALUS Tamamlayıcı tıp
doğaya sahiptirler.
Şekil 7: Serebral korteks
Serebral korteks “seksüel çatışmalar” (Seksüel reddetme veya çatışma), “kimlik çatışmaları” (nereye ait olduğunu bilmeme), veya “alan çatışmaları” örn; alan korkusu çatışmaları (alan içinde korku/mücadele) larenks ve bronşlar ile ilişkili, alan kaybı çatışmaları ( alanı kaybetme veya gerçek kayıp) koroner damarlarla ilişkili;
Sayfa 12
SALUS Tamamlayıcı tıp
Şekil 8 : Serebral kortekste spesifik organ ve dokuların temsil edildiği bölgeler
alansal korku çatışmaları- midenin, safra kesesi ve pankreas yüzey epiteli ile ilişkili, alan belirleme yetersizliği (renal pelvis, mesane, üreter ve üretra ile ilişkilidir. “Ayrılma çatışması” deri ve süt kanalları yüzey epiteli ile ilişkilidir. Bütün çatışmaların Anlamlı Biyolojik Özel Programı (ABÖP) tamamıyla SENSÖRİEL KORTEKS
(Şekil 7 ve 8) tarafından kontrol edilir. POSTSENSÖRİYEL KORTEKS özellikle de “yaralayıcı” olarak deneyimlenen “ayrılma çatışması” ile ilişkili olarak periostu kontrol eder. MOTOR KORTEKS, “hareket edememe”, “ kaçamama” veya “kıstırılmış hissetme” gibi “motor çatışmalar”a bi-
Sayfa 13
yolojik cevaplarla programlanmış kas hareketlerini kontrol eder. FRONTAL LOB , “frontal –korkuçatışmaları” (tehlikeli durumlarla karşılaşma korkusu) veya “güçsüzlük hissinin çatışması” ile ilişkilidir; tiroit ve farinks kanalının yüzey epiteli ile ilişkilidir. GÖRSEL KORTEKS “arkadan gelen tehdit tehlikesi” ile ilişkilidir, göz küreleri ve retinayla bağlantılıdır. Serebral korteksle ilgili diğer çatışmalar “acı-koku çatışması” (nazal epitel), “ısırma çatışması” (dişlerin minesi), “oral çatışmalar” (ağız, dişetlerini içerir), “işitme çatışmaları” (iç kulak) ve “iğrenme ve tiksinti çatışmaları” veya “korku ve direnç çatışmaları” (pankreasın adacık hücreleri) dir. Motor korteks, post sensöriel korteks ve görsel korteksten kontrol edilen organlar için lateralite kurallarını dikkate almak gerekir. Örneğin solak bir adamın annesinden “ayrılma çatışması”, duyusal korteksin sol hemisferini etkiler, iyileşme fazında bedenin sağ tarafında döküntü olur. TEMPORAL LOBDA lateralite ve cinsiyetin yanı sıra hormon durumu (östrojen ve testesteron) dikkate alınmalıdır. Hormonal durum çatışmanın erkek mi yoksa kadın tarzın-
SALUS Tamamlayıcı tıp
da mı yaşandığını bu da çatışmanın sağ ya da sol temporal lobu etkileyeceğini belirler. Sağ hemisferde bulunan temporal lob “erkek ya da testesteron” tarafı, sol hemisferde bulunan temporal lob ise “kadın ve östrojen” tarafıdır. Menopozdan sonra hormon düzeyi değişmişse ya da östrojen veya testosteron seviyeleri ilaçlarla (kontraseptifler, östrojen ve testosteron düzeylerini düşüren ilaçlar veya kemoterapi) baskılanmışsa hormonal değişiklikler biyolojik kimliği de değiştirirler. Bundan dolayı, bir kadın menopoz sonrası sağ hemisferi etkileyen “erkek çatışması” yaşayabilir, ki bunlar menapoz öncesinde aynı çatışmayı yaşadığında ortaya çıkanlardan farklı sonuçlara yol açacaktır.
BEYİN-ORGAN-EMBRİYONEL TABAKA İLİŞKİSİ Ektodermden oluşan bütün organ ve dokular aktif çatışma fazında doku kaybı (ülserasyon) gösterirler (bkz şekil 1). Çatışmanın çözülmesiyle ülserasyon süreci hemen durur. Aktif çatışma fazında biyolojik bir amaca hizmet eden doku azalması, iyileşme fazında hücre çoğalması yoluyla doldurulur ve yenilenir. Doğal iyileşme sürecine tipik olarak şişme (ödem), inflamasyon, ateş ve ağrı eşlik eder. Bakteriler (eğer mevcutlarsa) skar dokusunun
SALUS Tamamlayıcı tıp
Sayfa 14
oluşumuna yardım ederler ve bu sırada bir bakteriyel enfeksiyonun semptomlarına yol açarlar, örn: bir mesane enfeksiyonu. Intraduktal meme kanseri, bronşial karsinoma, larenks kanseri, non hodgkin lenfoma veya serviks kanseri gibi kanserlerin tümü iyileştirici bir doğaya sahiptirler ve çatışmanın çözüldüğünün göstergesidirler. Burada aynı zamanda cilt döküntüleri, hemoroid, soğuk algınlığı, bronşit, larenjit, sarılık, hepatit, katarakt veya guatr gibi durumları da bulabiliriz.
FONKSİYONEL BOZULMA VE FONKSİYONEL AZALMA Serebral korteksle kontrol edilen kaslar, periost, iç kulak, gözün retinası, pankreasın hücre adacıklarında aktif çatışma fazında ülserasyon yerine, fonksiyon kaybı veya fonksiyonda bozulma görülür. Hipoglisemi, diyabet, görme
ve işitme bozuklukları, duyu ve motor paralizi bu fonksiyon kayıplarına örnek olarak verilebilir. İyileşme sürecinde, Epileptik kriz sonrası, organ ve doku iyileşme durumunun yaklaştığını gösteren, normal fonksiyonuna geri dönebilir. (gelecek sayıda devam edecek)
Kaynaklar: German New Medicine - Dr. Hamer Five Biological Laws— İngilizce’den çeviren Dt. Tuba Biliroğlu ve Doç.Dr.Adalet Kutlu
SALUS
Sayfa 15
Homeopatik Remediler “BRYONIA ALBA” BRYONIA ALBA (BRY) (Beyaz Şeytan, Şeytan Kabağı)
Bryonia (BRY)’da kaybetme ve fakirlik duygusu vardır. Genellikle uğraşlarını rüyalarında görürler. Sürekli işler ve işlerin nasıl olması gerektiğinden bahsederler. Fakirliğe düşmemek için çalışmak lazım düşüncesindedirler, çalışırlar, aşırı sorumluluk alırlar ve pinti olabilirler. Hızlı yerler ve çabuk sinirlenirler. Sürekli huzurlu bir yerlere özlem duyarlar ama tatil vs. gitmezler. Gelecek için çok endişelidirler. Hep mutsuz, eleştirici, her şeyi kötü düşünürler . En küçük hareket bile rahatsız eder. Nefes almak, göz kırpmak bile istemez, sık pozisyon değiştirmez. Hasta olunca rahat bırakılmak, öylece yatmak ister. Çok esner, çok yorgun, gündüz de uyumak ister. Büyük araba ve evleri sever, pul koleksiyonu ve altına yatırım yapar. Bry’nin kendisi yavaş olduğu için semptomları da yavaş çıkar. Çok üzülse de az ağlar. Ağız çok kuru, dil üzerinde beyaz plaka vardır, dudaklar çok kuru ve çatlaktır. Dışkısı kuru, büyük, sert ve kömür gibidir. Bry çocuklar,
hep zengin olan çocukları, yaşamları kıskanır. Unutkanlığı çoktur. ‘Ben ne diyordum’ vs der. Konuşmayı çok sevmez, istemez. Gözlerin içinde kum var gibi kuru hisseder. Ağrıları; biri vurmuş gibidir. Yüz bezgin, sıcak, kırmızı olabilir. Hastalığın Olası Nedenleri
Üzüntü, incinme, öfke, kızgınlık
Nemli soğuk
Baskılanmış akıntı/döküntü
Alkol, açgözlülük
Anahtar Semptomlar
Hareketle şikayetlerin kötüleşmesi
Özellikle bütün mukoza ve cildin kuru olması
Regl kanaması baskılanmışsa yerine burun kanaması
Soğuk havalardan sonra sıcak havalar, sıcak havalarda soğuk yiyecek içecekler, yaz aylarında üşütme
Çok susama ve kuru bir ağız; uzun süre içmeme sonrası büyük yudumla içme
SALUS
Sayfa 16
Beyin zarı, eklem, göğüs, akciğer, bağırsak gibi enfeksiyonlar ve ateşli durumlar
Keskin batıcı ağrılar hareketle kötüleşme, sakinlikte hafifler
İyi gelen durumlar
Özellikle ağrılı tarafa uzanmak
Basınç, bastırma
Sakinlik
Soğuk yemek
Terleme
Kötü gelen durumlar
Hareket
Zihinsel dalgalanmalar (öfke, ürkme, korku, incinme, gerginlik ve küçümsenme)
Dokunma
Sıcak yemek
Her çeşit baskılanmış salgı ve akıntılar
Tütün
Bry’nin kullanım alanları; ateşli hastalıklar, öksürük, mide barsak şikayetleri, baş ağrıları ve romatizmal şikayetlerdir. Akut durumlarda; kabızlık, her şeyi çok karıştırıp yedikten sonraki semptomlarda, kolik, batıcı, ağrılı öksürüklerde (gece saat 34 arasında kötü), gripal enfeksiyonlarda, özellikle eklem ağrıları ile gelen ateşlerde, burkulmalardaki ağrı-
larda kullanılabilir. Sinir ağrıları, zonklayıcı baş ağrıları, çok kanamalı durumlarda (ör: göze gelen yumruk, morarmış gözlerde), doğum sonrası kanama ve akıntılarda, şok, ölüm, üzüntüden sonra adetin kesilmesi, meme iltihabında (memeler çok sert, değince ve emzirirken çok batıcı ağrılı), arpacık; göz kapaklarında apselerde kullanılabilir. Lenflerde ya da yüzde şişlikler, kabakulak, dişte batıcı, sinire bağlı ağrı, ağızda aft, boğazda bir şey var gibi hissinde, midede taş var gibi olan mide ağrılarında, safra, karaciğer, testislerdeki batıcı yanıcı ağrılarda, göğüste baskı hissetme, sırtta ağrı, katılık hissi, dövülmüş gibi batıcı, yanıcı, sol kürek kemiğinin altında özellikle öksürürken oluşan ağrılarda kullanılabilir. BRY için en önemli ayırtedici nokta; bir hastalık durumunda hareket kötü dinlenmek iyi geliyorsa ve bastırmak iyi geliyorsa düşünülmelidir.
Doç.Dr. Adalet Kutlu Kaynaklar 1.
Buda L. Bir Tedavi Sanatı Homeopati. 2. Baskı, Destek yayınları, İstanbul, 2015.s:123-27.
2.
Doç.Dr. Adalet KUTLU Homeopati Ders Notları.
SALUS
Sayfa 17
Akupunktur noktaları “XUEHAI”
SP- 10 XUEHAİ Dalak meridyenine ait olan bu nokta “Kanın denizi’’ anlamına gelmektedir. Ne işe yarar? Bağışıklık sistemini güçlendiren en önemli noktadır. Deri hastalıkları, ürtiker, egzema, menstrüasyon düzensizlikleri, kan hastalıklarında kullanılır. Nokta Nasıl Bulunur? Patellanın medial kısmının en üst noktasından 2 cun yukarıda yer alır. Quadriceps kasının medial başının üzerindeki çıkıntıdadır. (Şekil 1) Diz 90 derece açıya getirilir. Uygulayıcı uygulama yapılacak olan diz hangisi ise ona zıt elini avuç içi diz kapağına tam oturacak şekilde yerleştirir. Baş parmağın en ucundaki nokta Xuehai noktasıdır. (Şekil 2)
Şekil 1: Xuehai (SP 10)
SALUS
Sayfa 18
Kullanım Şekli Baş parmak ile günde 3-4 defa 1-2 dk’lık bası ve masaj uygulanabilir. Vücut iğnesi 45 derece açı ile 1,52,5 cm arası derinlikte uygulanır.
Dr. Anıl Aydın
Kaynakça;
Şekil 2 : Xuehai (SP 10)
1.
Medikal Akupunktur Kitabı Prof. Dr. Cemal ÇEVİK
2.
Tsenndorj Baatar Akupunktur Eğitim Notları