Yaratılışın en büyük sırrı tüm evrendeki akıl ve bu akıl üzerine kurulmuş düzendir. Böyle bir düzende akıl dışı olan hiçbir şey Yaradan’ı temsil etme ve onun adını kullanma hakkına sahip değildir. Göksel dinlerde insanları doğru, iyi ve güzelden yana olmaya çağırırken bu akla seslenmiş ancak, zamanla sadece hurafelere inanan, peygamberleri ve kutsal kitapları putlaştıran, özden uzaklaşmış, ritüellerin ağırlık kazandığı bir oluşuma dönüşmüşlerdir. Sonuç olarak günümüzde dinler, savaşları, her türlü sömürüyü, haksızlıkları ve dünyevi hırsları gizleyen bir perdedir.
İşte bu kitapta, bu tespitten yola çıkarak düşünmeden tapınma yerine akla dayanan inancın üstünlüğü lirik bir anlatımla vurgulamaya çalışılmaktadır.