Farklı Açıdan Bakmak: Bölüm 1 Dennis Pagen Çev.: Hüseyin Tamer Ursavaş Dennis Pagen 1992 basım Understanding the Sky, 2001 basım The Art of Paragliding, 2003 basım Secrets of Champions ve 5 diğer kitabın yazarıdır. Deltakanatların revaçta olduğu dönemde uçuş hayatına başlamış ve yamaç paraşütü ile spora aralıksız devam etmiştir. Serbest uçuş sporuna yaptığı katkılardan dolayı kendisi dünya çapında bir üne sahiptir. Yamaçparaşütü sporuna ait dünyada toplam 15 kitap var ise Dennis zaten 10’unu yazmıştır. Halen Amerikan Hanggliding &Paragliding dergisinde meteoroloji ve uçuş teknikleri konusunda yazıları yayımlanan bu muhteşem dedemizin 15 parçalık Thinking Outside the Box serisini Türkçeye kazandırmak benim için çok keyifli bir görevdir. Yazılar boyunca çevirmen notu olarak açıklığa kavuşturmak istediğim noktaları orjinal metine zarar vermeden sizinle paylaşacağım. Bunun dışında yazıların en sonunda orjinal metinin linkine, atıflara ve ek okuma önerilerinin paylaşıldığı bir yer ayıracağım. Keyifle okumanız dileğiyle... Kişisel uçuşu sevmemizin bir sebebi de diğer uçuş şekillerine göre karşılaşacağımız engellerin az olmasıdır. Tek uymamız gereken kanun hava sahalarıyla ilgilidir. Derecelendirmeleri veya lisansları aslında kendi kendimize empoze ederiz. Sonuç olarak çoğunlukla deneyime dayanan bir aktiviteye sahibiz. Pilotlar bazı önemli bilgileri ilk eğitimleri sırasında öğrenirler ancak deneyimle, gözlemle, biraz okumayla, korkutucu deneyimlerle ve bira muhabbetlerinde öğrenmeye devam ederler. Bu uzun öğrenmenin üzerinde gerçek bir kontrol yoktur ve farklı pilotlar değişik derecelerde bilgi edinip yetenek sahibi olurlar. Ara sıra bu bilgileri kulaktan koulağa değişerek, üzerinde çok düşünülmeden ifade edilmiş olarak ve bazende yanlış bilgi olarak ediniriz. Hepimizin uçuş güvenliğine ihityacı vardır. Bu bakımdan zararlı olduğunu sonradan anlasak bile bize destek olabilecek her öneriye sarılırız. Bu yazı dizisinde uçuş hakkında bazı düşüncelerimizi sizinle paylaşıp pilotların yanlış bilgilerini silip uygun bir konsept oluşturmasına yardımcı olacağız. Hava durumu etkenlerini inceleyip uçuş tekniği ve dizaynıyla ilgili bilgileri göstereceğiz. Umarım eğitici olmadığı durumda bile eğlenceli bir yolculuk olur. Genel olarak bu makaleler hem yamaç hem delta pilotlarını ilgilendirsede ilerideki makaleler daha çok deltakanat pilotlarına yönelik olacaktır. Bu ay bazı hava durumu faktörleriyle başlıyoruz. Böyle Olması Gerekmiyor Ira Gershwin ‘Böyle olması gerekmiyor’ isimli şarkıyı yazarken herhalde fasulye osuruğudan termik kopabileceğini bilmiyordu ancak hurafeler ve yanlış yönlendirmeler hakkında bir fikri vardı. Sadece birçok kişinin inanıyor olması birşeyi doğru yapmaz. Örnek vermek gerekirse: Çoğu zaman pilotların ‘Dün gece
çok soğuktu, bugün güneşli olacak öyleyse termikler güzel olacak (veya iyi bir Lapse Rate [sıcaklığın irtifaya göre değişimi], veya güçlü kaldırıcı olacak)’ gibi şeyler söylediklerini duyarım. Bu fikir soğuk cephe geçişlerinden sonra havanın sıcaklık-irtifa (lapse rate) grafiğinin değişmesi, soğumasıyla termiklerin iyileşmesi nedeniyledir. Ancak bu iyimser öngörü verildikten sonra sıklıkla ertesi gün iyi termikler üretebilecek potansiyele sahip olmaz. Aslında bazı günler termik rüzgarının esintisi bile olmayacak kadar tamamen bitiktir. Aslında olan şey şudur: Yüksek basınç etkisi sırasınca gökyüzü temiz görünmeye eğilimlidir ve gece boyunca hava ve yer radyasyon yoluyla ısı kaybeder (bulutlar olunca ısı yer ile bulut arasında kalır ve gece hava öyle soğuk olmaz). Sonuç olarak yer inversiyonu olur ki bu hava çok stabildir. Ertesi gün güneş ışınlarının bu yer inversiyonunu kırması muhtemeldir ancak yüksek basınç sistemleri genellikle stabil hava kitleleri olarak bilinirler. Çünkü hava çok büyük alanlarda (Türkiye kadar) saniyede mm ile ölçülebilecek hızda yere yaklaşmaktadır ve alçalan hava daha stabil hale gelir. Yani burdaki önemli nokta havanın gece nasılda soğuk olacağı değil, hava kitlesinin sıcaklık-irtifa grafiğidir (lapse rate). ÇEVİRMEN NOTU: Bu son paragrafı tam anlamayan arkadaşlar için çok önemli bir konu olan Lapse Rate olayını kısaca anlatmam gerekiyor. Yazar yıllardır bu konuları yazdığı için bunları bildiğinizi öngörmüştür. Lapse Rate havanın irtifaya göre olan sıcaklık değişimi grafiğidir. Ölçümler ülkemizde birçok merkezden ve bazı hava alanlarından atılan meteoroloji balonlarıyla yapılır. http://www.hezarfen.mgm.gov.tr/ adresinden havacılık ürünleri sekmesi altında Skew-T başlığı altında meteoroloji müdürlüğünün ücretsiz üyelik yoluyla paylaştığı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Şekilde gördüğünüz basit bir Lapse Rate grafiğidir. Bu grafiklerin içinde yardımcı çizgiler bulunur. Bu çizgilerden biri kuru havanın yükseldikçe kaybeceği sıcaklık çizgileridir. Bir diğeri tam nemli havanın yükseldikçe kaybedeceği sıcaklığı belirtir. Grafiğin yanında genelde irtifada rügarın hızı ve yönü belirtilir.
Bu grafiği sizin için okuyayım. LTBT (Akhisar Meteorolojinin kodu) merkezinde 26/04/2015 saat 12:00’daki Skew T grafiğine bakıyoruz. Sağda rüzgarın yerde 5 km/h hızda batıdan estiği görülmektedir. İrtifada rüzgar 1500 metrede 10 km/h olmakta ve yine batıdan esmektedir. 4000 metrede 20 km/h olmaktadır ve kuzey batıya dönmektedir. En solda Pascal olarak basınç değerleri var tabi basınç irtifada azalıyor. Yanında meteoroloji sağolsun metre cinsinden irtifayı yazmış.
Altta ise yer sıcaklığının 22 derece olduğu görülüyor. Mavi çizgi neme doygun havanın yükseldikçe ne olacağını gösteriyor. Basit bir şekilde bu iki çizginin yaklaştığı veya kesiştiği yerin bulut tabanı olacağı öngörülebilir. Sola tam yatmış 45 derecelik sarı çizgiler kuru havanın normalde nasıl yükseleceğini gösteriyor. Bugün hava Akhisarda öğlenleyin uçmak için güzel görünüyor ancak termiğin tavanı 1500 metrede bitiyor. 1500 metrede hava yerden yükselen havanın yükselince soğumasından daha sıcak olduğu için havanın termik bulutları yapması ve bir yamaç paraşütçüsünün 1400 metreyi geçemeyeceği öngörülebilir. Siyah çizgi ne kadar dikse hava o kadar dengelidir ve yerden kopan termikler hemen çevrelerindeki hava ile dengeye gelirler. Siyah çizgi ne kadar yataysa hava o kadar instabildir ve yükselen termik ne kadar yükselirse yükselsin çevresindeki havaya göre sıcak kalacaktır ve yükselmeye devam edecektir. Bölümün sonunda ek okuma önerileri paylaşılacaktır. Yazıya devam edelim. Dağlık alanlarda gece soğuk hava olayı daha çok telafuz edilir çünkü dağlar soğuk havaları vadilerde hapseder ve zirvelerden soğuk hava indikçe vadilerde birikir. Çöllerde ise kumlar hızlı bir biçimde ısı kaybederek sıcaklığın hızlıca düşmesine neden olurlar. Ameirkanın batı kesimlerinde, gün ışınlarını kuvvetle alan yerlerde bile, yüksek basınç altında termikler anemik olabilir (dengeli). Owens vadisinde ise görece alçak basınç olduğu zaman dillere destan uçuşlar çıkar (diğer bölümde bundan bahsedeceğiz). Yani bana gece soğuk olduğu ve hava açık olduğu için termikler güzel olacak demeyin. Öyle olması gerekmiyor. Muhteşem Rüzgarlar Muhteşem rüzgarlar dediğimiz bir uçuş havası varıdr. 70’lerdeki deltakanat pilotları rüzgarın etkili olup geniş bir alanda pürüzsüz süper bir yükselticinin olması durumunu böyle isimlendirmişlerdi. Bu terimi meteoroloji kitleplarında bu yüzden bulamayabilirsiniz. Aslında muhteşem rüzgarlar denilen şey geniş alanda yükselticinin etkili olması durumudur. Bazen sihirli hava deyimini kullanırız (magic air) ancak bu durum rüzgarın olmadığı geniş alanda yükselticinin etkili olduğu havayı tanımlar. 90’lı yıllarda Doğu Yakası Şampiyonasında deltakanat pilotlarının kalkabileceği dar bir alan vardı ve bir pilotun kalkış sırası gelmişse harbiden kalkması gerekiyordu. Aşağıya patlayan birsürü pilot olurdu ancak tekrar kalkışa izin verilirdi. Saat geç olduğunda pilotlar genelde bu bölgede sık olan muhteşem rüzgarları beklerlerdi. Şampiyonanın ilk günlerinde pilotlar bu havayı bekler olmuştu ve akşam üstü bu havada kolayca yükselip gole süzülüyorlardı. Sonuç olarak organizatörler kalkış saati sınırlaması koyup pilotların bütün gün kalkış alanında beklemesini önlediler. Ama muhteşem rüzgarların olması gereken durumlarda bile pilotların kafası karışıyordu çünkü bu durumu nasıl öngörebileceklerini bilmiyorlardı. Artık bu hava hakkında daha fala bilgiye ve öngörüye sahibiz.
Şekil 1’e baktığımızda gün boyunca güneş, her iki taraftanda yükselen akımları yaratacak ısınmayı sağlayacaktır tabi bir taraftan rüzgar esip yukarı çıkan akımları bastıaracak şekilde bir tarafı rüzgar altı bırakmazsa. Bu anabatik akımlarla boşalan vadideki hava vadi üzerinde yavaşça alçalan bir hava yaratacaktır. Bu alçalma termik üretimini baskılacak kadar güçlü olabilir ancak genelde vadide termikler olur. Bu termikler dağlardaki kadar sık ve güçlü olmazlar tabiki. Güneş batıya yöneldikçe bir taraftaki yamaç gölgede kalmaya başlar ve soğumaya başlar. Aşağıya doğru inen soğuk hava sıcak havanın altına girip (daha yoğun olduğu için) diğer taraftaki sıcak havayı süreğen şekilde yükseltir. Bu yükselen havanın içinde hafif termikler olabilir. Muhteşem rüzgarlar soğuk vadi rüzgarlarının sıcak havayı vadinin diğer tarafına itmesiyle oluşur. Eğer vadinin inen hava kısmında geçitler ve yarlar varsa inen hava buralarda hızlanabilir ve muhteşem rüzgarlar değişken kaldırıcı profilde olabilir şiddetlenebilir. Eğer yeterince soğuk hava vadiyi doldurursa üstteki sıcak hava dengesiz hale gelip kendiliğinden kopabilir ve bu durum kocaman bir termik gibi davranabilir. İşte bu duruma da sihirli hava diyoruz (magic air). Şİmdide bu durumun oluşması için gereken koşullara bakalım. Uçulan alan kapalı bir vadi sistemi ise bu güneşin vadiyi iyice ısıtmasına yardım eder. Bu ayrıca bir yamaca güneş ışınlarının gelmemesi ve soğuması içinde uygundur. Kuzey
güney yönlü bir vadinin yamaçları doğu-batıya doğru olacağından daha makbuldür. Ancak tek başına duran dağlarda bile muhteşem rüzgarlar oluşabilir. Bu durumda aşağı inen soğuk hava, yukarı çıkan havanın altına girip yukarı çıkış hızını arttırabilir. İhtiyacımız olan ana koşul hafifçe dengeli bir hava kütlesinin olmasıdır. Hava dengeli olduğunda termikler zayıftır veya oluşmazlar. Termikler doğanın sıcaklığı yerden uzaklaştırmadaki en verimli yöntemidir. Ancak dengeli bir havada kolay yükselmezler ve hava kütlesinin tamamında sıcaklık artar. Bu bakımdan havanın öncelikle devasa bir şekilde yükselebilecek duruma gelmesi gerekir ve ancak sonra alttan giren soğuk hava tarafından tetiklenip komple yükselecektir. Sonuç olarak muhteşem rüzgarların oluşması için zayıf veya nadiren termik oluşan dengeli bir günde olunması gerekir. Muhteşem rügarlar zayıf olabilir, hatta süzülüşü bile kurtarmayabilir ya da çok kuvvetli olabilir. Genelde pürüzsüz bir yükselme sağlarlar ve tertemiz havalarda oluşurlar. Vadinin her iki tarafında da oluşabilirler ancak bu durumda zayıftırlar ve kısa sürerler. Tipik olarak akşam 5-7 arasında alanın doğrultusuna, irtifasına ve mevsime göre başlama saati değişebilir. Gün cacık olduğunda etrafta termikte yoksa gökyüzü de masmaviyse umudunuzu muhteşem rüzgarlara saklayabilirsiniz. Onu bulduğunuzda keyfini çıkarın- gerçekten muhteşemdirler. Bulut Kaplamış Hepimiz bulut kaplanmış bir gökyüzünün termikleri öldüreceğini biliriz (Güney Kalifornia pilotları böyle bir durumla karşılaşmadığı için bunu bilmiyor olabilirler). Acaba gerçekten öylemidir?? Birkaç ay önce biri alçak biri yüksek iki katlı bir bulut havayı kaplamıştı ve biz neredeyse kalkış için hazırdık. Kalktık ve termiklerin her yerde olduğunu farkettik. O gün normal termikli bir gündü ve havanın soğukluğuna rağmen termikler bazen 2m/sn’yi geçmekteydi. Eee peki böyle evsunlu bir günün oluşması için ne olmaktaydı? Öncelikle hava kütlesi dengesiz bir sıcaklık-irtifaya sahipti (unstable lapse rate). Kuzey batıdan, Kanada’dan yaz ayına ait soğuk hava gelmekteydi zaten Kanada soğuk hava göndermekte ustalaşmıştır, di mi? (ÇN: Balkanlardan da bize soğuk hava geliyor.). Bir başka faktör de günlerce yerin ısınmış olmasıydı, aynı dolara yatırılan para gibi. Yerdeki sıcak hava kütleleri yukarı doğru balonlaşarak yükselip yerdeki ısı dengesinin sağlanması gerekiyordu. Aynı durum bir göüln veya denizin üzerine soğuk hava kütleleri geldiğinde de olur. Havanın bulutla kaplanmasının sebebi de kalın soğuk havanın yavaşça gelmesi ile günler içinde oluşmuş nemli havayı yukarıya ittirmesiydi. Akılda kalması gerekenler: bulutların gökyüzünü kaplaması termikleri her seferinde öldürmez; her hava durumu öngörülemez; sürprizleri açığa çıkarın ve şansınızın keyfini çıkarın. Sıkıcı Günler Termik üretiminin azalmasına ve durmasına neden olan birkaç sebep vardır. Birincisi güneş ışınlarının yere ulaşmamasıdır. Buna havanın kapalı olması veya yerin karla kaplı olması neden olabilir. Ikincisi yer inversiyonu veya alçak irtifadaki
bir inversiyonun olması termiklerin tepedeki kalkışa ulaşmasını engeller. Son olarak hava kütlesinin tamamında dengeli bir sıcaklık grafiği (lapse rate) hakimdir. Bu son durum genelde havanın yavaşça alçaldığı ve dengelendiği yüksek basınç sistemlerinde olur. İnversiyonlar bikaç durumda oluşur. Bunlardan biri sıcak cephenin gelişidir. Sıcak hava soğuk havanın üzerinde baskı oluşturup bu kütleyi itmeye başlar. Bazen sıcak cephe zayıf olur ve soğuk havanın üzerinde ince bir bulut olarak kalır. Bu durumda termikler zayıflar. Bir diğer önemli inversiyon kaynağı termiklerin ısıyı bulut katmanına iletmesiyle olur. Bulut buharlaşınca (evet buharlaşınca) bulut seviyesinde net bir ısı salınımı geçekleşir. Bu durum bulutun güneşin ısıtıcı etkisi ve çevredeki havayla karışmasıyla olur. Bu işlem gün boyunca ve ard arda günlerde oluştuğunda sıcak bir tabaka veya inversiyon oluşur. Ilginç olan bir olay ise Amerikanın güneybatısında termikler kuru - nemsiz olduğu için farklı yüksekliklere ulaşan bulutsuz termik oluşturur bu bakımdan inversiyonlar nadirdir veya nadirdir. Ama bana ‘Dengeli hava koşullarında (stable conditions) termik olmayacak bundan dolayı uçuşa gitme’ demeyin. Dengeli hava koşulları sıklıkla termikleri durdurmaz. Sadece termikleri yavaşlatır veya kenarları türbülanslı şekilde daha küçük kalmalarını sağlarlar (klasik yüksek basınç termikleri). Kuzeydoğuda biz sıklıkla dengeli hava koşullarında uçarız. Genel olarak yüksek nemden dolayı açık günler soğuk cephe geçişlerinden sonra görülür, ondan sonra da yüksek basınç sistemleri gelir. Gerçek soğuk cephe geçişi sonrası olan dengesiz günler kısa sürer. Eskiden soğuk cephe geçişi sonrası 3 gün güzel termik uçuşu yapardık şimdi bir gün sürse kendimizi şanslı sayıyoruz. Çok dengeli bir sıcaklık profiline sahip bir hava kütlesi düşünün. İrtifada hava sıcaklığı düşmüyor ve sıcaklık-irtifa (lapse rate) grafiği gayet dik olsun. Ancak hava güneşli olsun. Güneş yeri iyice ısıtıyor ve sıcak bir hava balonu yüzeyde büyümeye başlıyor. Bu yüzeydeki hava irtifadakinden belirgin olarak daha sıcaktır yani hafiftir ve yüksemek için yer aramaktadır. Çevresindeki dengeli havanın içinde termal hava akımı olarak yükselecektir. Çevresinde çöken bir hava olduğu için başlangıçta kendisine etki eden kaldırıcı kuvvet düşük olacaktır ancak durduralamayacaktır. Aslında termikler momentumları sayesinde kendilerinden daha sıcak çevresel havaya kadar giderler yani hızını alamazlar. Bahsettiğimiz durumda termik başlangıçta daha sıcak ve daha hafiftir ve bu yüzden yükselir. Ancak yükseldikçe genişleyip karışır ve soğur, çevresindeki hava daha sıcak olduğunda yavaşlayıp durur. Şekil 2’ye bakınız.
Bu seviye yüzeydeki sıcaklığın ne kadar yüksek olduğuna ve o gün sıcaklık grafiğinin durumuna göre yukarı veya aşağıya değişebilir. Termiğin yükseldiği son nokta yüz metre olabilir, birkaç yüzmetre olabilir hatta daha yükseğe çıkabilir. Eğer kalkış pistiniz bu seviyenin üstündeyse içine doğru kalkabileceğiniz bir termik bulamayabilirsiniz. Eğer altındaysa yinede termikler daha az olacaktır ve yine de bazıları tipik olarak daha alçakta sonlanacaktır. Termik bu tip yüksek basınç sistemlerinde dengeli havada yükseldikçe daha zayıf olur ve küçülür. Yüksek basınç sistemlerinde termiklerin daha küçük ve türbülanslı yükselticiler olmasının nedeni stabilitenin yükselen havalara olduğu kadar çöken havalara da etki etmesindendir. Bir hava balonunun aşağıya doğru hareket ettiğini düşünün, küçülüp ısınacak ancak her zaman çevredeki havadan daha soğuk kalacaktır bu bakımdan kaldırıcı kuvveti az olup çökmeye devam edecektir. Dengeli grafiğe sahip bir günde termiklerin yükselmesiyle aşağıya doğru yerdeğiştirmek zorunda kalan hava tabi ki yere kadar aşağıya inmeye devam etmeyecektir tam tersi termikle beraber sürüklenecektir. Böylece onunla karışacak ve çapıyla hızı azalacaktır. Şekil 3’te bu durum anlatılmıştır.
Benim ultralight ile uçtuğum zamanlardan kalma dengeli havalardaki birkaç ilginç gözlemim şunlardı: Bizler ultralightları tipik olarak dengeli hafif rüzgarlı günlerde uçururuz (Amaç gezmektir, termallerle yükselmek değil). Ama arasıra günün ilerleyen saatlerinde termiğin en üstünün stabil havanın üzerine çıktığını fark ederdik. irtifada bir bebek kadar pürüzsüz olabilse de, alçaldığımızda ve termiğin etki alanına girdiğimizde türbülansla başetmek durumunda kalırdık. Nemli bölgelerde çok dengeli hava durumlarına sıklıkla rastlanır. Yazın sıcak ve rüzgarsız günleri o kadar çok buharlaşmaya neden olur ki güneş yeri çok az ısıtabilir. Su buharı gelen gün ışığını dağıtır ve 600 metreye kadar olan hava tabakası ısınnıp dengeli hale gelir. Tipik olarak baya rüzgarsızdır. Ancak bahsi geçen tabakanın üzerinde sıcaklık hızlı şekilde düşer. (Şekil 4’e bakınız). Yani burada hava çok dengesizdir. Eğer bu sıcak katmanın üzerindeyseniz termiklerin çok belirgin olduğunu hissedersiniz. Ovalarda veya tepelik bölgelerde bu katmanın üzerine çıkmanın tek yolu çekici ile yükselmektir (towing). Nemli havalarda uçarken cumulonimbus(oraj) bulutlarına dikkat edin. Bu bulutlar sıklıkla akşam üzeri hatta gece gün ışının etkisi bittiğinde oluşabilir. Bunun nedeni: Birincisi, termaller otomatik olarak konveksiyonla (havanın karışması) dengesiz üst katman içinde yükselmeye başlamıştır. İkincisi akşamüstü oluşabilecek herhangi bir soğuk yer rüzgarı üstündeki ısınmış tabakayı hareketlendirip hava değişimini hızlandırabilir.
Son olarak birkaç uçuş arkadaşım ve ben favori uçuş mekanımız Hyner View’e özelliklede rüzgar hafif ve aşağıdaki yerler havada kalmak için uygun olmadığı zamanlarda giderdik. Genelde buraya dengeli veya yarı dengeli günlerde gideriz. Kalkış pistinin altında 1 saatten fazla hafif ve aralıklı termiklerde kazıdığımı bilirim. Böyle bir alıştırma gercekten kişinin termikte tutunma yeteneklerini geliştirir. Uğraşıp havada kalınamayacak durumlarda da irtifamı koruyabildiğim zaman bunu sevindirici bulurum. Her zaman böyle koşullarda uçmak istemem doğrusu, ama hey Shel Silverstein o ölümsüz cümlesinde ne demişti, ’Uzun süre et yedikten sonra, fasulye, fasulyenin tadı iyi gelir.’ Değişkenlik ve zorluk bizim gibi hiperaktifleri heyecanlandırır. Bana dengeli görünen stabil günlerde uçmaya gitme demeyin. Keyifle uçacağım zamanları bana harcatmış olursunuz. İşte bu farklı açıdan bakmaktır. Okuma Önerileri 1- Dennis Pagen Understanding The Sky kitabı Lapse Rate bölümü 2- http://www.mgm.gov.tr/FILES/arastirma/indisler.pdf
3- Meteoroloji Skew T grafiği video Başat Okay https://www.youtube.com/watch?v=K5d3oXqA37o