Farklı açıdan bakmak 7

Page 1

Farklı Açıdan Bakmak 7. Bölüm: İyi, Kötü ve Kağıt Poşet Dennis PAGEN Çeviren: Hüseyin Tamer Ursavaş Termikler her büyüklükte, şekilde ve tatta olabilir. Ortalama bir pilot sezonda yüzlercesiyle karşılaşabilir ve kariyeri boyunca binlercesinde uçar. Yine de her biri yıldızlar gibi farklıdır; aynı kar tanelerinin her birinin farklı olduğu gibi. Bunları bulup sonuna kadar tırmanmakta keyfin bir parçasıdır. Yıllarca uçtuktan sonra termiklerin çoğu dönen bulanık halkalara dönüşüyor ve iyimserler için büyük kazanımlar sağlayan, kötümserler için kaçan fırsatlar olarak bir izlenim bırakıyor. Ama bana göre belli bir sayıda termik hatırlamaya değerdir çünkü ya muhteşemdir ya da çok kuvvetli veya çok çirkin olduğu için hafızamıza kazınmış ve korku dosyamızda yerini almıştır. İyi, Kötü ve de Çirkin. Birçok pilot gibi benim de birkaç özel termiğim dijital ortamda kayıtlıdır. Yeni uçuş sezonunun geldiği bu günlerde, okuyucuyu keyifli bir şekilde aydınlatmak ve deneyimlerimi paylaşmak için çok uygun bir zaman olduğunu düşünüyorum. Neredeyse her termikte öğrenilecek dersler vardır. Ben biraz sonraki örneklerden çok şey öğrendim, sizin de öğreneceğinizi umuyorum. İYİ İyi termikleri misafirperver termikler olarak tanımlarım çünkü onlar yanınızda durup size yardım eli uzatan dostlar gibidir. Bazen sizi sıkıştığınız yerden kurtarmaya gelirler ve moralinizi düzeltip uçuşa devam etmenize yardım ederler. Listemdeki ilk arkadaş canlısı termik belki de bahsedeceklerimin en iyisidir. 90’lı yılların sonunda Dinazor dağı Colorado’da delta kanat şampiyonasındaydım. Task güney doğu yönünde uzakta ve kimsenin yaşamadığı bir arazideydi. Genelde kalabalık uçardık çünkü kalabalık uçmak güvenlidir. Ortaklaşa çalış ve yüksel. Kanat sayısı arttıkça kaldırıcıyı bulma şansı da artar. Bütün bunları biliyordum ancak her nasıl olduysa bi baktım ki yalnız başımayım, yoldan uzaktayım ve irtifam azalıyor. İrtifa derken herhalde 200 metre kadar yerden yüksekteydim. Rüzgar altındaki 170 metrelik bir sırta doğru giderken Birkaç hiçbir şeyin içinde bir iki tur atarak sırta doğru sürüklendim. Pek bir kaldırıcı bant yoktu ancak birkaç geçiş yapıp yukarıda veya aşağıda termiklerin işaretlerini aradım. Sihir gibi, bir kaya kartalı yamaçtaki çıkıntının üzerinden süzüldü ve direkt termiğin merkezine daldı. Yükselmesiyle beraber yanına gidip olduğu irtifada ona katıldım. Beraber tırmandık, kanat kanada 1000 metre yükseldik. Kartal benden hızlı yükselebilirdi kuşkusuz ama tırmanış boyunca bana eşlik etmeyi tercih etti. En tepede süzülüp uzaklaştı, kim bilir nereye (belki de cennete geri dönmüştür). Bende gole doğru süzüldüm. Bazen bu rüya gibi olayı düşünürüm. Muhtemelen hayatta insanın bir defa başına gelen olaylardandı. Bundan öğrendiğim ana şey yere ayak basana kadar vazgeçmemekti ve en iyi termiğin belki de sırttan uzakta olabileceğini de not etmek gerekir. Ben her zaman işaretlerin farkında olmaya çalışırım. Ayrıca kuşları taklit edenler olarak muhteşem anların da farkında olmaya çalışırım. Diğer bir şanslı uçuşmda Florida’daydım. Dağılıp daha fazla alanı taramaya ve kaldırıcıyı bulmaya


çalışıyorduk. Termik olduğunu gösteren hiçbir şey yoktu. Sonra 170 metre yükseklikte hafiften birkaç termik balonu hissettim. Biraz zaman geçince 6-8 pilot uğraşarak mucizevi bir kurtuluş yaşadık. Termik yavaş yavaş 0.5 ve sonra 1 m/sn’ye yükseldi ve giderek güvenli yüksekliğe çıktık. Hemen sonra Manfred Ruhmer bulunduğumuz yere doğru süzüldü. Daha geç bir start almış ve yine olağan muhteşem temposuyla uçmaktaydı. Kendi kendime ‘ İyi oldu, çok iyi bir uçuş arkadaşım oldu’ diye düşündüm. Ancak bizim termiğimizde durmadı; yerden 300 metre yukarda olmasına rağmen durmadı. Biraz daha ardımıza gitti ve benzersiz tavrıyla oralarda aramaya başladı. Tırmanışımla meşgul olurken onu bir şahin gibi takip ettim. Biraz dolaştıktan sonra Manfred bizden 90 metre ilerde güçlü bir kaldırıcıya girdi. Birer birer ona doğru yönelip güçlü kaldırıcıdan faydalandık ama biz termiğin tepesine çıktığımızda Manfred çoktan gitmişti. O gün şampiyonada da olduğu gibi birinci gelmişti. O akşam Manfred’e akıl danıştım ve ne düşünerek böyle yaptığını sordum. Daha önce daha güçlü termikleri kullandığını ve araştırmamak için sebep olmadığını düşünmüştü. Tabi ki de daha iyi bir termik merkezi bulamasaydı bizimkine dönecekti ve bizimle tırmanacaktı ancak termiği aşağıda tekrar bulup yükseleceğine inanmak, işte bu onun kendine ne kadar güvendiğini göstermekteydi. Hiç şüphem yok ki yapardı. Bu olaydan öğrendiğim şey kurtarıcı bir termik bulmanız demek onun bölgedeki en iyi termik olduğu anlamına gelmez. Sıklıkla kaynayan bir alanda birkaç merkez olacaktır ve sizin karşılaştığınız, her zaman en iyisi değildir. Ama çevrenizdeki kanatlar sapır sapır dökülüyorken hafif bir kaldırıcıyı pas geçmek sağlam bir yürek ister. Alçak irtifadan kurtarışlar her zaman eğlencelidir ve termik pilotlarının bundan rızkını aldığını düşünüyorum. New Mexico’da Sandia Dağının ardında umutsuzca termik arıyordum. Alçaktaydım, benden yukarıda kanatlar vardı ama onlar da bastırıcıdaydı. İçinde bulunduğum bastırıcı daha da kötüleşti ve inecek yer arıyordum. Şanslıydım, bastırıcı azaldı ve termik balonlarına dönüştü. Daha sonra sağlam bir termiğin merkezine ulaştım ve sabit +5m/sn hızla yükseldim. Yerden 3000 metreye yükseldim- yasal sınır. O termik herhalde benim en büyük kesintisiz tırmanışımdı. Daha önce defalarca yere ayağımı basmadan uçuşun bitmediğinin dersini almıştım ama daha da önemlisi termiğin merkezlenmesi ve merkezde kalmak için konsantre olmaktır. Bu her termiği en yüksekte terk etmenin anahtarıdır. Birkaç yıl önce Hyner Tepesindeydim ve zayıf bir hafta sonu günüydü. Diğer birçok arkadaşım gibi hazırlanmış ve uçmaya niyetliydim. Kalktım ve hafif kaldırıcılarda uçuş süremi uzatıp kaçınılmaz inişi geciktirmeye çalışıyordum. Sıcak, dengeli havada pek birşey yoktu. İniş alanının 30 metre üstünde kaldırıcıyı hissettim ve içinde dönmeye başladım. Süzülmemi iyileştirmek için konsantre oldum ve dönüşümü iyileştirdim. Beni de şaşırtan şey dönerken yüksekliğimi her seferde koruyabiliyordum. Termik güçlenince 15 metre yükseliyordum ve zayıflayınca eski seviyeme iniyordum. Neredeyse 20 dk yerden 30 metre yukarda kaldım. Sanki sihirli bir kaldırıcı tabakada asılı kalmıştım. Çok eğlenceliydi! Buradan öğrendiğim ise sıcak alt tabaka, dengeli bir havada bile, uçulabilir termik balonları gönderebilir. Konverjans termikleri güçlendirip sıklığını arttırabilir ve kendine özel ödülleri vardır. Yunanistan’da Kitheron dağında uçtuğum sırada. Deniz meltemi dağın iki tarafından gelip Thebes çevresinde buluşur. İki akımın nem oranı farklıdır ve buluşup yükseldiklerinde birbiri yanında farklı seviyede bulut tabanı oluşturan bir hava yaratırlar. Daha kuru olan havada daha yüksek bulut tabanına çıktım ve nemli olan havanın bulut tabanından 300 metre daha yüksekteydim. Yüksek bulut tabanının kenarındayken batıya dönüp arkamdaki bulut kulesine daldım (hayır bunu Amerikada yapmam çünkü orda yasa dışıdır). Bulutun içi oryantasyonumu bozan mistik bir alandı ve tam da verdiğim kararı sorgulamaya başlayacakken bulutun diğer tarafından çıktım. İşte Yunanlıların Şanlı Persleri yenip medeniyetlerini


korudukları alanın üstündeydim. Orda bulut uçuşunu hafife almayıp kendi medeniyetimi korumayı öğrendim. Castajon de Sos (Baharın Kalesi- Katalanya’da-İspanya değil)’taki bir buluşmadaydık. Pirenelerin üstündeki bu bölgede güneye bakan kalkış alanında öğleden sonra kuzey rüzgarı etkisini göstermektedir. Bazı nedenlerden dolayı biraz geç kalmıştım ve ilk turn pointi almak için kuzey rüzgarına doğru uçmam gerekti. Lider grup yolunu almıştı ve millerce ilerideydi. Dönüş noktasından sonra (turnpoint) birkaç kişiyle beraber güneye doğru ilerledim. Vadiye doğru açıldıktan sonra aniden güzel bir termik yakaladık. Birkaç dönüş sonra güçlü, temiz ve geniş bir kaldırıcıdaydım. Tepemizde bulut oluşmaya başladı ve drift neredeyse hiç yoktu. Konverjansın içinde olduğumuzu fark ettim. Kuzey rüzgarı güneyden esen termikle birleşiyordu. O termikte binlerce feet yükseldim (1/3 metre) bulut tabanı yaptım ve rotama devam ettim. Önümüzde bulutların dizili olduğu bir bölge vardı ve lider grup aşağıda dönüş noktasındaydı. O bulut hattına bulut tabanından yüksekte ulaştım çünkü kuzey rüzgarının etkisindeki daha kuru bir termikte yükselmiştim. Bulut hattına tam hizada ne eksik ne de fazla, sıfır çöküşle ulaştım ve millerce böyle devam ettim. Bir sonraki dönüş noktasına ulaştığımda liderler hala aşağıda kaldırıcıyla uğraşıyorlardı. Üçüncü dönüş noktasına giderken grubun beni takip ettiğini gördüm. Birkaç normal termikten sonra son dönüş noktasını aldım ve gole doğru ilerledim. Oleg Bondarchuk (daha sonra dünya şampiyonu oldu) beni yakından takip ediyordu ancak onu arkamda tutup günü ben kazandım- gerçektende nadir bir hediye. Bu olaydan öğrendiğim ana ders umudumu asla yitirmemek oldu (defalarca bu dersi aldım) tabi bir de uçuş sırasında havadaki mikro etkileri takip etmenin faydası vardır. Konverjansı erken yakalamak onu sonuna kadar kullanmama yardım etmişti. Benimle beraber gelen diğer iki pilot genişten aldılar ve kaldırıcının dışında kaldılar. Bu nedenle termikten erken ayrıldılar ve süzülüşte alçakta kaldılar. Son hatırlanası iyi termiğe Washington eyaletinde Chelan Butte’nin doğusundaki düzlüklerde rastladım. Üçgen bir task vardı, tekrar rüzgar üstü ayağa yönelmiştim ve gittikçe alçalıyordumrahatsız edecek kadar alçaktaydım. Aniden sağımda bir hortumun oluşmaya başladığını gördüm. O tarafa doğru döndüğümde bu şeytanın bütün hortumların Mefistofelesine dönüştüğünü gördüm. 180 metre çapındaydı ve çevresinde ona ters yönde dönen daha küçük hortumcuklar vardı. Yakınına gittiğimde yerden ancak 100 metre yüksekteydim. Bu kadar alçakta ona girmeli miydim? Chelan’da daha önce hortumlara girme deneyimlerim olmuştu ve iyi huylu olduklarını biliyordum. Hortuma kenarından bakarken tozları çok hızlı yükseltmediğini ve çokta hızlı dönmediğini gördüm. Yani dalışı kabul ettim. Tatlı, pürüzsüz bir tırmanışla etkileyici bir yüksekliğe ulaşmıştım ve gole doğru son süzülüşümü yaptım. Sürekli gözlem sayesinde sıklıkla ödüllendiğimizi öğrendim. Ayrıca şunu da söylemeliyim, Chelan gibi toprağın pudra gibi olduğu bir yer olmasa ve hortumların daha çok normal termik kuvvetinde olduğunu bilmesem asla bu kadar alçaktan hortuma girmem. KÖTÜ Fakat bütün termikler kibar ve iyi huylu değildir. Bazen daha güçlüleriyle karşılaşırız veya korku treni termiklerine denk geliriz. Bazen de termikler umut verir; ama umut aldatıcıdır. Hearn’in batısı, Teksas’ta olağan ısısını ve fabrikaların umursamadığı zaralı gazları yayan bir fabrika vardı. Bu fabrika buradaki müsabakalarda tipik dönüş noktamız olurdu. Fabrikanın bacası ve ince büyük çatısı sürekli termik oluştururdu. Ne zaman bu termiğe girsek +7.5’luk ciddi bir kaldırıcıyla karşılaşırdık. Sanki cehennemin havalandırması gibiydi. Ancak bu çevredeki en iyi termikti. Tahmin


edin defalarca ne yaptık. Bizimki de İspanya’daki pilotların her zaman domuz çiftliklerine yönelmesi gibiydi, iğrençti ama her seferinde gerekli yüksekliği enjekte ediyorlardı. Zaman zaman uçtuğum bir bölge de pis bir koku yayan kimyasal üretim fabrikasının termiğinde uçardım. Havadaki sürenizi arttırmak için dünya üzerindeki sürenizi kısaltmanız gerekirdi. Bir de bu bölgenin kuzeyinde lahım termiği vardı ve bi tane de kalker ocağı vardı. Bu son ikisinin karakteristik kokulu güzel termikleri vardı. Bu kusurlu termiklerden öğrendiğimiz şey ise; sıklıkla tatlı termikler etrafta olmaz ve ekşi tiplerle işimizi görememiz gerekir. Geleni kabul etmemiz gerekir. Çiftçiler bu vakitlerde sığır gübresini tarlalarına saçmaktalar. Uçuş sanatınızın daha da zarar görmesini beklemelisiniz. Nadiren hanım eli veya gül kokusu sizi karşılamaya gelebilir. Bu tam da Bulgaristan’daki Gül vadisinde, son dünya şampiyonasında olmuştu. Daha iyisi olamaz. 80’lerde bir gün Purdue diye lokal bir yerde uçarken nemli termikler üstümüzde ve açıkta ileride bulutlar oluşturuyordu. Hızlı bir şekilde bulutlardan bitanesi ufak bir yağmur bulutuna dönüştü ve yağmaya başladı. Bu bölge gerçektende arka rüzgarla sırtın ardına kaçmaya izin veren bir yer değildi. Bu yüzden hızlı uçarak olabildiğince erken yere ulaşmaya çalıştık. Yerden 250 metre yukarıdayken yağış cephesinin rüzgarı bize ulaştı. Biraz sallan yuvarlan tarzı hareketlerden sonra yere kadar farklı yönlerden esen stabil bir rüzgarla karşılaştık. Başka bir zaman Governador Valdareste bir yarışmadaydım. Günün şiddetli termiklerinden biri yolumuzun üzerinde büyük bir yağmur bulutu oluşturmuştu. Yaklaşık 30 pilot uçuşa ederken geri kalan herkes spirallerle yere inmişti ancak bu sırada bulut uçanların üzerine yönünde çökerek dağıldı. Spiralle inenler yere yakın yağış cephesi rüzgarından etkilendiler ve ikisi yaralandı. Birkaçımız uçmaya devam edip bulutun ardımızdan gelmesini bekledik ve geniş termikleri kullanarak bu sürede cephenin ulaşamayacağı 15 kilometrelik mesafe aldık. Yere indikten 15 dk sonra yağış cephesinin şiddetli rüzgarı ve yağışı gelmişti. Bu deneyimden öğrendiğim şey yağmur bulutlarını daha dikkatli değerlendirmem gerektiği ve kaçış planını herşey için çok geç olmadan terk etmemem gerektiğiydi. Başka kötü bir termikte Florida’daki bir yarışmada oluşmuştu. Belki 40 tanemiz yarışın son ayağında gole gitmeye çalışıyorduk. Hava zayıftı. Bi kaldırıcı buluyorduk ve birkaç yüz metre tırmanıp terk etmek zorunda kalıyorduk. Etrafa dağıldık ve umutla aramaya başladık. Birkaç pilotla akbabaların takip edip bir alanı tarıyorduk ve akbabalar bizi olmayacak yerlere götürüyordu. Her termik umut doludur lafı orda benim için bitmişti. Son olarak dönen bir akbabaya süzüldüm ve bir kaldırıcı buldum. Benimle beraber bölgeyi tarayan arkadaşların sola dönüp başka bir kaldırıcı buldular. Ben ve arkadaşlarım söylenecek ve yapacak hiçbir şey kalmayıncaya kadar çalıştık. Arkadaşların yavaş yavaş yükselip o delikten çıktılar ve bende yere indikten sonra ayağımı kırmayacak her şeyi tekmeleyip durdum. Ama Florida hayal kırıklığı ile ünlü değildir. Başka bir zamanda zıplatıcıların zıplatıcısıyla karşılaşmıştım. Uçuş rotasındaydım ve bir gurubun dikey olarak yükseldiğini gördüm. Bastırıcıda uçmama rağmen onların baya bir hızla yükseldiğini söyleyebilirdim. Termiğe doğru yöneldim ve karşılaştığın en sert darbeyi aldım ki buna Sandia, Owens Vadisi, Lakeview vb. Dahildir. Darbe tam alttan gelmişti ve barı ölümüne tutmama rağmen bir elim bardan sıyrılmıştı. Kontrolü ve dengemi tekrar sağlayıp termiğin merkezine yönelmiştim ve süreğen bir +7.5-10’luk yükselmeyle stratosfere doğru yola çıkmıştım. Beni heyecanlandıran şey ise indikten sonra gördüğüm aliminyum barımdı. Bar yukarıya doğru 13 cm eğrilmişti. Kim bilir belki bu günün karbon barları öyle bir darbedeye


dayanamayabilirdi. Florida gibi termik yönünden zengin bir alanın bazen hayal kırıklığı yaratabileceğini öğrendim ancak bazende şok edici olabilir de. O termiğin niye öyle güçlü olduğunu bilmiyorum ama bildiğim birşey varsa o da nerede olursam olayım bir termiğe girerken kendime ve barıma hakim olmam gerekir.

ÇİRKİN Bazen bir termiği sınıflandırmak zordur. Önceki termik sizce çirkin mi yoksa kötü mü olmalıydı? Korkum yatıştığına ve daha fazla stres olmadan baya yükseğe çıktığıma göre ona sadece kötü çocuk diyeceğim. Ama bu bir sonraki bana, 1000 metrelik tırmanış boyunca korku verdi. Albuquerque üstünde Sadia’da bir buluşmadaydım. Çıkışımız sıralıydı ve sıra bendeydi. Buradaki kalkış pisti denizden 3100 metre yüksekteydi ve tipik olarak kalkış için siklusu bekliyorduk. Kalkış direktörü termiğin geldiğini duydu ve beni uyardı. Rüzgar geldiğinde kanadımı kaldırdım ve koştum. Bu ömürlük bir kalkış termiğiymiş meğersem, kanadımı dimdik yaptığında ellerim başımın üstündeydi. Kanadın kontrolü tekrar bana geçtiğinde hemen dönüşü başlatıp yükselmeye başladım. Termik o


kadar güçlüydü ki kenarlarından uzak durmak için kanadımı 45 derece yatırdım. Bu açıya rağmen +12.5 m/sn hızla yükselmeye devam ettim. Bu önüalınamaz kuvvetin beni tepetaklak edip parçalamasından korkuyordum ama bu megatonluk canavarın çevresindeki cehennem çemberinden daha çok korkuyordum. Böylece 1600 metrelik tırmanış boyunca sabit kaldım- hiçte uzun sürmedi. Termik yükseldikçe biraz genişleyip yumuşadı ancak beni o kadar ciddi şok etmiş ki böyle olmasına rağmen termikten ayrıldım. (Ayrıldım çünkü bu stresi daha fazla devam ettirmek istemedim ve orda daha birçok iyi termikler vardı) Herhangi bir günde, denizdeki tek başına büyük bir dalga gibi büyük bir termik olabilir. Zaten çoktan böyle güçlü bir termiğin kenarında tepetaklak olmamak için dik açıda dönüşümü korumayı öğrenmiştim. Ayrıca şarap kadehi tutuşumu kalkışta koruduğuma çok sevinmiştim çünkü böyle bir kaldırıcıda ellerim hareket halinde olsaydı muhtemelen sonuçları kötü olabilecek biçimde kontrolü kayedebilirdim. Guatemala’da 1979’da bir yarışmadaydım. Nunnery denilen (çünkü kalkışın orda biyerde rahibe okulu vardı) bir yerde Panjuachal yakınlarında bir yereydik. Atitlan gölüne kadar derin bir uçurumun olduğu volkanların şekillendirdiği bir alandı. Kalkış alanında beklerken aniden deprem oldu. Richter ölçeğiyle kaçtı bilmiyorum ama hepberaber sallanıyorduk, sarsılmıştık ve uçurumdan uzaklaşmaya çalışıyorduk. Biraz sakinleştikten sonra task için hazırlanmıştık. Nemli havada termikler hafifti ta ki tamda kalkış üzerinde hızlıca bir bulut oluşana kadar. O zamanlar teke tek uçardık yani ikişerli kalkış yapardık. Rakibimle kalkışı yaptık ve aniden çevremde bulut oluşmaya başladı. Oradaydık işte, göle doğru yönelmiş iki kanat. Hiçbirşey göemiyordum ve tek bildiğim kanadımın sol ucunda uçuyor olduğuydu. Beni duyabileceğini umuyordum ama sanırım beni hiç duymadı. Çarpışmadık tabi ki (burda hikayeyi anlatıyorum ya). Aniden buluttan çıktık. İkimizde yamacın yarım mil arkasında yanlış yöne uçuyorduk. Hemen geriye dönüp yamacı ucu ucuna sıyırdım ve taskı uçmaya devam ettim. Bu olay bana kalkıştaki koşullara daha fazla saygı göstermem gerektiğini öğretti ve kalkış direktörünün kalkmamı söylemesi demek onun bütün hava etkilerini kontrol ettiği anlamına gelmiyordu. Bu benim en kötü bulut uçuşumdu ve bulut uçuşu sırasında yaşayabileceğim korkuya saygı duymam gerektiğini öğrendim. Üç ayrı kanadın yakın planda tepetaklak geldiğini gördüm. Bütün bu olaylarda ya bu kanatlarla aynı termikteydik ya da tam termiğe girmek üzereydim. Bunlardan biri daha önceden bahsi geçen Sandia Dağının önündeki çamaşır makinesindeydi. Aniden kanadı ters döndü ve pilot kendini kanadın üstünde yatarken buldu. Ne olduğunu anlamamla beraber aynı termiğe bende girdim ama benim için o kadar da kötü değildi. Ondan sonra pilot kanadını sağa yatırıp düzeltti ve uçuşuna devam etti. Gidip inmeye hazırdım ama o pilotun cesurca devam ettiğini görünce termik dönmeye devam ettim. Yükseldik ve uzadık. Sonrada gidip beraber indik. Kanadının ‘Refleks bridle’ tarafı kırılmıştı ve batenlerinin birkaçı ciddi şekilde yamulmuştu. Birbaşka pilot İdaho’daki King dağında tepetaklak gelmişti. Yine bir yarışmadaydık ve baya kalabalık bir termikteydik. Aniden görüş alanımın kenarında garip birşeyler oldu - pilotun tepetaklak uçtuğunu ve hala termik dönemeye devam ettiğini anlayana kadar tam algılayamamıştım. Bu uzun sürmedi ve pilot yedeğini attı. Bizde onun kanyona inişini izleyip telsizden haberini bekledik. Termiğin kenarında kanadı ters dönmüştü. Koyulan tanı çok yavaş uçtuğuydu. Üçüncü tepetaklak durum bana yakın bir uçuş alanında oldu. Yine pilot termiğin kenarında yavaş uçuyordu ve tepetaklak döndü. O da kanadın altına dönmeyi başardı. Bu üç olayda da termik öyle kötü bir termik değildi ancak trmiğin kenarındaki dönen hava ve yavaş uçuşun yarattığı birleşim


pilotları ters çevirmişti. Dersimiz çok bariz: Termiğin kıyısında tribülans kontrolü için hızını yüksek tut. Ama yüksek hızlarda bile bazen şaşırabilirsiniz. Ben iki defa tepetaklak oldum. Bunlardan biri Coloradoda Dinazor dağındaydı. Normal bir gün gibi görünüyordu. Termik arıyordum ve uçuşum sırasında aniden kanadımın sol tarafı öyle bir hızda yükseldi ki, tam ters vaziyette dik açıyı 45 derece aşacak şekilde (135 derece yatık) buldum kendimi. Düzgün tepki veremediğime biliyorum. Bahsi geçen diğer iki pilot gibi kanadın üzerine de yatabilirdim. Bir de yaklaşık 15 yıl önce yukarıda bahsi geçen Hyner dağındaydım. Evi kalkış pistinin aşağılarında olan gerizekalının biri rügarlı ve kurak bir zamanda çöpleri yakmış. Bazı kıvılcımlar uçup kalkış pistinin olduğu yamaçtaki ormanı komple yakmış. Birkaç yıl boyunca, o alan yeşillenene kadar, güçlü termikler üretti. Benim karşılaştığın termik bunlardan biriydi. Yine tepetaklak gelmiştim. Her iki durumda da iyi kurtuldum çünkü biraz hızım vardı. Hız, kaldırıcı ararken çok iyidir ve ben de vingover yapmayı bildiğim için durumu düzeltebildim. Kanadın dönme kuvvetine ne zaman karşı koymayacağımı ve tam ters kuvveti uygulayıp barı çekip, tam tur atmasına izin verdikten sonra yarım S’i takiben barı itip normal uçuşa geçmem gerektiğini bilirim. Bu manevra bizim termikleri sınıflandırma konumuzun dışındadır ama ilerde bundan bahsedeceğim. Kötü bir olayla yazımı bitirmemek için hafızamdaki iyi bir termikten bahsetmek istiyorum. Yaklaşık 10 yıl önce Pleasant Geçişi denen lokal bir alandı Mitch Shipley ile uçuyordum. Mesafe uçuşu yapmadığımız zaman rüzgar üstüne uçar ve vadiye doğru rüzgara ne kadar penetre olacağımızı ve hava kalıp kalamayacağımızı denerdik. Genelde 12 km gidip önümüzdeki dağa yetişirdik. O gün termikler baya iyidi ve bizde vadideydik. Aniden dağa doğru ardımda devasa bir toz kalktığını gördüm. Hemen sonra dağın altındaki taş ocağının kontrollü patlama yaptığını anladım. Toz bulutunun hızlıca yükseldiğini gördüm ve böylece avantajı yakalamak için ona doğru uçtum. +7.5’lik ciddi bir kaldırıcıyla karşılaştım ki bu son bir saatlik uçuşta karşılaştıklarımızın iki katıydı. Duruma uyanıp Mitch’e haber verdim. Gelip altımdan termiğin tepesine kadar mutlu bir şekilde yükseldik. Bazen bize ibr termik hediye edilir ve biz kabul etmemezlik yapamayız. Birçok milden, dönüşten, dalıştan, asansörden, dibe doğru kaydıraktan ve mucizevi kurtarıştan sonra sınırsız çeşitlilikte termik olmasını kabullenmiş durumdayım. Bu tabi ki de bir pilotu mutlu tumaya yeter. Tabi ki de hafızamızı bu deneyimler doldurmak mobilya dükkanındaki işkence dolu dakikalardan, trafikte kös kös oturmaktan veya beyin uyuşturan TV’yi izlemekten iyidir. Hafızamızın olağanüstü termiklerle dolu olması dileğimle.

Okuma Önerileri 1. Orjinal makale: http://issuu.com/us_hang_gliding_paragliding/docs/hgpg1404_issuu 2. Atmosferde denge ve bulut oluşumu

ingilizce


http://www.geo.utexas.edu/courses/387h/Lectures/Stability_Clouds.pdf 3. Hindi Akbaba http://en.wikipedia.org/wiki/Turkey_vulture


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.