Farklı Açıdan Bakmak 2. Bölüm Dennis Pagen
Aralık 2013 Hangliding and Paragliding Magazine S 51-53 ‘Ah, Doğu doğudur ve Batı Batıdır, ve lütfen bu ikisi birleşmesin’ - Rudyard Kipling. 1982 deki Barrack-room Ballads kitabındaki bu deyişinde Rudy Hidistandaki evlatlık gibi yaşamını İngilteredeki kökleriyle karşılaştırmıştır. Ancak bizler bu sözlerini ABD’deki uçuş tecrübelerimizde kullanabiliriz. Delta kanat eğitimimi 1974 Pensilvanyasının bir yerinde aldım ancak ilk olarak Dog dağındaki ulusal yarışmada 1976’da uçtum. O zamandan beri doğudan batıya bir çok yerde uçtum. Ve tabiki de Owens vadisinde uçtum. Başından beri aradaki fark beni çok etkilemişti. Doğu ve Batı. Pensilvanyanın yeşil tepelerini ve doğunun geri kalanını batıyla karşılaştırınca, batı tarafı tipik olarak daha yüksek, kuru, daha az rüzgarlı ve iniş için geniş alanlar sunarken kıç tokatlayan termikler sunar. Ek olarak batıda dikkate almanız gerek birçok dust devil (hortum) vardır ve bazen oksijenle uçmanız gerekir. Missisipinin her iki tarafında da uçuş keyifi ve sıkıntılarını beraber getirir- farklı cograflayalarda farklı şakalar gerekir. Çevirmen notu: Amerikanın doğusu bize yakın olan tarafıdır ve bizim batımızdaki gibi yeşildir. Bizim batı kıyılarımız gibi çok yağış alır ayrıca bizim batıızdaki gibi deniz siklonlarından etkilenir(lodos). Amerikan batı tarafı isse bize uzak olan tarafıdır. Batı tarafı bizim doğumuzdaki gibi görece irtifalıdır. Kurudur ve karasal iklim hakimdir. Metnin geri kalanında metine sadık kalıp amerika tarafından yazıya devam edeceğim. Ancak siz dilediğiniz gibi hayal edebilirsiniz. Doğu ılıman, Batı karasal... O Zamanlar Sekteye Uğrayan Şeyler Doğudaki piloların batıda uçarken öğrendikleri ilk şey sallanma toleransıdır. Sallanma toleransı demek sıcak çöl tabanından gelen termiklerin yarattığı korkuyla öğrenilen termik eğitimidir. 1 den 10 a kadar bir skalada doğudaki termikler 5 ise batıdaki termikler 11 olabilir. Başta (ya da hep sürecek şekilde özellikle de Sandia dağında) batıdaki termiklerin çevresinde ve bazen içinde şiddetli türbülans olması dikkati toplayıcı ve gerginlik sağlayan bir deneyimdir. Dişlerinizdeki sıkılığı azaltacak tek çözüm kontrolü ele almak ve cesa.. evet cesaretinize güvenmektir. Komik olan ise birkaç gün termikli havada uçulduğunda sallantının çokta kötü gözükmemeye başlamasıdır. Samiyet saygısızlık getirir veya en azından uyum getirir. Ne zaman batıya gitsem rahatlamayı öğrenmem iki gün sürer ama ondan sonra Hawii’nin büyük dalgalarında sörf yapar gibi hissederim- oleeey, doldur boşları! Harnesin kayışlarını gevşetten termikler oyunun bir parçasıdır. Ama her batıya gidişimde....
Sandia dağında kalkış sırasında bir termiğe yakalandım ve o termik deltakanadın ucunu nedeyse yere dik olarak yükseltti. Can tatlı tabi kanat dimdik olunca yatışa geçmesiyle beraber yapabildiğim en derin dönüşe geçip ‘şelalenin’ ucundan düşmemek için çaba sarf ettim. Döne döne irtifa alırke termiğin çevresinde beklenen türbülanstan veya dönen havadan korktuğum için termikten çıkmamaya çalıştım. Termikte biraz takıldıktan sonra varioma bakmayı başarabildim. Variom + 5’e sabitlenmişti. Kimbilir gerçek tırmanış hızım kaçtı? (ortalama tırmanma hızı). Biraz rahatladım ve normal bir yatış açısına getirdim kanadımı ve uçuşun keyfini çıkarttım. Böyleyken bile termikten çıkarken beni sağlam bir salladı. ‘Şelaleden düşüş’, termiği terkederken deltakanadın burnunu aşağı indirmesi için kullanılan bir terimdir. Yamaç paraşütü de aynı şekilde öne saldırıp kapanmalar yaşayabilir. Şekil 1’de termikteki yükselen ve kenarlarındaki alaçalan havanın nasıl olduğunu görebilirsiniz. Yükselen silindirin kenarlarında nasılda rüzgar geçişi olduğuna ve çoğunlukla tehlikenin burda oluştuğuna dikkat ediniz. İşte bundan dolayı termiğin mantar başına kadar termiği terk etmemiştim. Deltakanat için şelaleden düşüş eğer kanadın hızı düşükse veya inen hava çok kuvvetliyse tehlikeli olabilir. Deltakanadı bu durumdan korumanın bir yolu kanadı dönerken yatırıp kanadı döndürecek etkilerden korumaktır. Diğer bir güvenlik stratejisi ise termiği terk ederken kanadı yana yatık vaziyette tutup burnu yükselten veya alçaltan etkieri azaltmaktır.
Ama bazen güçlü bir termiğin yanından gireriz veya içindeyken yanından düşeriz. Bu gibi bir durumda deltakanat ciddi şekilde yatabilir. Colorado’daki Dinazor dağında bir zamanlar beni neredeyse tepetaklak
yapacak bir termik denk gelmişti. Başta çok korkutmamıştı beni çünkü olay wingoverla kontrol edeceğim bir noktadaydı. Kanat yükseldi ve daha sonra daha yüksek hızla donanmış olarak o kaltak termiği aramaya başladım (bu aşamada adrenalin ve korku tavan yapmıştı). Bu uçuşum açısından çok üzücüydü ama aynı şey Doğu’da da başıma geldi. Yanmış bir alanın üzerinde kendi kendime uçuyordum ve görünmez bir termik bana saldırdı. Beni 135 derece kadar döndürdü ve yine wingover çıkışı yaparak tepetaklak olmaktan kurtuldum. (İleriki bir böümde bu wingover hareketine bakacağız). Bütün bu anlattıklarımın özeti ise Batı gerçektende güçlü termikler ve türbülans gösterse de Doğuda bazen hayvan olabilir. Aslında Batıdaki uçuşlarım benim uyanık olmamı, yeteneğimi ve güvenliğimi arttırmıştır. Diğer bir taraftan Batının pilotları da Doğunun sunduğu bazı zorluklardan birşeyler öğrenebilirler: iniş için dikkate değer birçok ağaç, bazen yüksek rüzgarlar, bazen zayıf - kazıma gerektiren koşullar. Kötü durumlarda işe yarayan becerilerimizi deneyimlerle geliştiririz ve bir bakmışız pilot olmuşuz. Gauls’ün dediği gibi ‘Yaşasın Değişim’. Haydi şu bakış açısından biraz çıkalım. Alçak Basınçta Kafayı Bulmak Doğu ve Baı arasındaki temel fark cepheler, alçak ve yüksek basınç gibi genel hava durumudur. Fardimsel cepheleri ele alalım: Bu makalenin sınırları dışında ama irtifadaki Jet akımı kıtaların göbeğinde yere yaklaşmaya eğilimlidir (ve okyanuslarda irtifaya çıkmaya). Jet akımının güneye yalpalaması beraberinde soğuk havayı getirir ve bu cepheye soğuk cephe denir. (ÇN: Aynısı bizim ülkemizde de oluyor). Ama bütün eyaletler bu soğuk cephenin faydalarından/zararlarından aynı şekilde etkilenmiyor.(Şekil 2’ye bakınız). Tabi ki de güneydeki eyaletler kuzeydekiler kadar cephe geçişleri, dengesiz irtifa-sıcaklık grafisi, cumulonibus, yağmur ve soğuk havadan etkilenmiyor. Hatta güneybatı eyaletler bu soğuk cephe geçişlerinden nadiren etkilenmektedir. Soğuk cephe nadiren kuzey ve batı eyaletlerine geldiğinde bu ‘arka kapı cephesidir’.(Back door front). Güneyde yüksek basınçç olarak hissedilir vedoğuya doğru hareket eder. Şekilde tipik bir soğuk cephe olayı görülmektedir. Tabi diğer sistemler olayı karıştırabilir ancak burada basit olarak gösterilmiştir.
Büyük resme bakınca bu günedeki ve batıdaki eyaletlerin hiç soğuk cephe geçişi görmeyeceğini düşünebiliriz. Peki dengesiz(termikli) hava buralarda nasıl oluşacaktır? Cevap alçak basınç sistemlerini anlamamızda yatıyor. Californida (Batıda) 1979’da bir yarışmada aniden batıyla doğu arasındaki büyük bir farkı anladım. Rich Pfeiffer adına bir pilot sabah havayı şöyle yorumladı’ Alçak basınç sistemi üzerimizde olacağından muhteem bir gün olacak’. Baya bi afallamıştım çünkü benim dünyamda alçak basınç sistemi havanın kapalı olması ve yağmur demekti. Yakında anlayacaktım aslında hepsi görece nemle ilgiliydi. Doğuda çok nem vardı ve nem yüksek olduğu için yükselen hava bulut yapıp yağmur bırakıyordu. Alçak basıncı serbest uçan pilotlar sevmez. Batıda ise alçak basınç sistemi bütün hava kütlesini dengesiz hale getirir ve termik üretim hızını ve termiğin gücünü arttırır. Ancak alçak basınç sistemlerinin iki şekilde olabildiğini bilmemiz ve batıdakilerin doğudakilerden farklı oluştuğunu anlamamız gerekir. Doğuyu etki altına alan geniş güçlü alçak basınç alanları Jet akımı tarafından oluşmaktadır. Şekil 3’te dünyanın dönerken tepeden görünüşü çizilmiştir.
Burada jet akımının güneye aktığını görmekteyiz. Akım güneye gittikçe dünyanın dönme hızına bağlı olarak yere göre yavaşlayacaktır. Bu etki atlı karıncada da görünür. Vücudunuz atlı karıncanın kenarına geldikçe kendinizi dışarıya sarkıtacak duruma gelir (gerizekalı dikkat et) ve atlı karıncanın merkezine gittikçe hızlanma eğilimindedir. Jet akım kuzeye yöneldikçe hızlanacak ve irtifada dışarıya doğru savrulacaktır. Sonuç olarak yüksekte daha fazla havanın kuzeye savrulması olması demek yerde alçak basınç olması anlamına gelir. Alçak basınçta hava içe ve yukarıya hareket eder ve böylece bulut oluşturur. Doğudaki alçak basınçlar geniş alanlarda hakim olur ve birkaç gün etki eder. Uçmak pek mümkün değildir.
Diğer taraftan Batıdaki alçak basınçlar sıcaklık artışı kaynaklıdır. Bu alçak basınçlar irtifadaki rüzgarlardan değil ama basitçe yüzeyin ısınmasından kaynaklanır. Bunun nasıl olduğu Şekil 4’te gösterilmiştir. (Soldaki şekilde güneşten gelen yoğun sıcaklık ve yukarıda havanın genişlemesi, sağdaki resimde yukarı doğru akımlar yüzeyde ALÇAK basınç oluşturur). Eğer bir alan çevresinden daha yüksek sıcaklığı sahip olursa, bu bölgedeki hava genleşecek ve yükselecektir daha sonra dairtifada sışa doğru akım gelişecektir. Yukarı doğru çıkan akım yüzeyde alçak basınç oluşturacaktır çünkü irtifada ağırlık oluşturacak daha az hava vardır. Yani yüzeydeki alçak basınç oluşur ve içe doğru bir akım başlar. Genel bir sirkülasyon başlar (bu da coriolis etkisi altına girer) ve ısınma oldukça devam eder. Böyle bir alçak basınç alanı küçük veya büyük olabilir. Bu ünlü alçak basınç alanlarından bazıları Owens vadisinde, LA düzlüğünde veya Colorado Front Range dağlarındadır. Aslında sıralı bir şekilde Front Rage dağlarında oluşan ısı kaynaklı alçak basınçlar güney batı rüzgarını yaratırlar ve deltakanat pilotları rekor mesafeleri bunlarla uçarlar. Ancak bu durum Meksika körfezinden nemli havayı bölgeye çeker ve sağnak yağış bırakacak bulutlar hortum vadisine girer. Isı kaynaklı alçak basınç alanları geceleri kaybolur ancak hava değişmediği zaman günlük olarak oluşabilir. Bölgedeki hava kuruysa az ya da hiç bulut oluşmayabilir yine de batıdaki yağmur bulutları göreceli küçük çapta ısı alçak basınçlarıdır. Siklonlarda ayrıca okyanus üzerinde oluşan ısı alçak basınçlarıdır. Deniz meltemleri de yüzey sıcaklığındaki fark sonucunda, ısı alçak basınçlarına benzer şekilde oluşur. Yani işte bazı, alçak basıncı duyduğumuzda gülümseme eğiliminde oluruz- Doldur boşları! (Rüzgar Altı) Uçuş Korkusu İşte size bir tane: Daha önce size doğuda yüksek rüzgarlarda uçtuğumuzdan bahsetmiştim. Bunun sebebi cephe geçişi ve güçlü basınç sistemlerinde kuvvetli
rüzgarların olmasıdır. Diğer bir neden ise genelde kalkış alanları daha alçakatadır ve dinamik kaldırıcıda havada kalıp termik bulabilmek için daha yüksek rüzgarlara ihtiyaç duyarız. Alçak bir kalkış pistinde termiğe doğru kalkış ve bir sonraki döngüyü beklemek için yeterince yüksek kalmak kaybedilesi bir oyundur. Doğuda ağaçlar nedeniyle yerden daha yüksekte kalmak isteriz ve termikler tipik olarak Batıdaki gibi güçlü veya uzun süreli değildir. Bu bakımdanilk termiğiniz size sadece 100 metre kazandırabilir. Termik döngüsünün dışında kalkış yapmak ise daha sık patlamanıza neden olur ki zaten oyunda kalabilmeniz için daha az irtifanız vardır. Tabi ki de irtifayı aldığınız zaman uzun veya mesafe uçşlaarını termikli havalarda keyifle yapabilirsiniz. Benim en azından bir hatıram bu farkları belirgin olarak ortaya koymaktadır. California (Batıda karasal iklim) 1979 Amerika Ulusal Şampiyonası... Oraya gece vardım ve kalkış pistinde komyonetimde uyudum. O sabah kalkış alanını ilk defa sabah 10’da kontrol ettim. Çok güçlü bir rüzgar vardı. Geriye sürükleneceğimizi düşündüm ama diğerlerini beklemeye karar verdim. Saat 11 gibi rüzgar 40km/h hıza ulaştı ve birkaç lokal pilot kalkış alanına gelip hazırlanmaya başladı. Ben tabi bunların kalkışının uçuşunun ilginç olacağını düşünüyorum. Nihayetinde kalktılar ve neredeyse hiç sürüklenme yaşamadan dönmeye başladılar. Anidan bütün o rügarın anabatik akım (tepenin ısınmasına bağlı yukarı doğru olan rüzgar) olduğunu farkettim. Güneş ışınlarının yoğunluğu, çıplak tepe ve irtifanın yüksek olması nedeniyle bu akım güçlüydü. Şampiyonayı benzer koşullarda uçtuk ve doğu-batı arasındaki bir farkı daha öğrenmiş oldum. Ama neredeyse bütün batı uçuşları hafif meteorolojik rüzgarlarda olur. Aslında Batıdaki hafif rüzgarlar ve yüksek ısınma oranı beni başta şok eden başka bir deneyim yaşatmıştı. Pilotların dağların rüzgarlatı tarafında uçtuğunu duyduğumda bana bir ürperme gelmişti. Eskiden Doğudaki pliotlardan tepelerin rüzgar altında uçmanın ne kadar tehlikeli olabileceğini öğrenmiştik. Pilotların kontrolü kaybettiği ve bazen küçük tepelerin bile rüzgar altında ağaçlarda asılı kaldıkları bize anlatılmıştı. Yani durum nedir? Cevap Batıyı domine eden ısı alçak basınçlarına neden olan olaylar etkilidir- yüksek dağlardaki kuru ve sıcak hava durumu rüzgar altı uçuşunu bazen mümkün kılar. Olan şey tepeden yukatı akımla termiklerin birleşip rügar altı taraftaki havanın meteorolojik rüzgarı yenmesidir.
Şekil 5’te bu durum gösterilmiştir. Bu termal engelin büyüklüğü ve sabit durması ısınma, dağın büyüklüğü ve gelen rüzgarın hızına bağlıdır. En son yamaç paraşütü dünya şampiyonasında ‘meet director’ (şampiyona yöneticisi) olan arkadaşım Nik Yotov bu etkiyi görünmez zemin olarak tanımlamıştı. Bu çalmak için iyi bir terim. Esas olarak şampiyonadaki bütün uçuşlar başlangıçta bu rüzgar altı balonunda yapıldı (kalkış günee bakarken rüzgar kuzeydendi). Şekilde termikler için nasılda birkaç tetik noktası olabileceği gösterilmiştir ancak bunlar kısmen araziden de etkilenir. Bölgede dağdan uzakta genellikle konverjans (birleşme) hattı bulunurdu ve bu güvenilir bir kaldırıcı hat oluştururdu (şekle bakınız). Bu etkinin benzer yerlerde de termik engeliyle oluşabileceğini bekleyebiliriz. Lookout dağı evime daha yakındır, doğuya bakar ve genelde baı rüzgarında uçulur. Bu bölgede sadece birkaç sefer uçtum ama pilotların birçok geniş kaldırıcı alanı dağın doğusunda ve dağdan uzakta bulabildiğini defalarca duymuştum. Colorado’da da Dinazor dağının güney pistinde hafif olan kuzey rüzgarının etkisi altında sıklıkla uçulur. Son olarak Owens vadisinin iyi bilinen Walt’s noktasında sabah yükselen güneş sayesinde termiklerin batı rüzgarını baskılamasıyla uçulur. Mesafe pilotları gün ilerledikçe dağın batı tarafına geçme eğilimindedirler. Keşfedilecek çok şey var ama dikkat: Bunu genel olarak 600 metreden küçük tepelerde yapamazsınız. 1991 Delta Kanat Dünya Şampiyonasında iki pilotun canyonun rüzgar altı tarafına geçip tepetaklak olduklarını belirtmek isterim. Hiç eğlenceli değil! Gerçektende Doğu Doğudur ve Batı da... cowboylar içindir. Ek okuma önerileri: 1- issuu.com/us_hang_gliding_paragliding/docs/hgpg1312_issuu orjinal makale
2- Güneşi alınca kocaman bir alçak basınç merkezi olan alplerde, Chrigel Mauerer’in FAİ üçgen rekoru 24/4/2015 tarihli bu uçuşta eleman dağların önünü arkasını, sağını solunu dolaşıyor. Dennis’in bahsettiği rüzgar altı uçuşun bokunu çıkartıyor. http://www.xcontest.org/2013/world/en/flights/detail:chrigel/24.4.2013/08:07 3- İkinci öneride bahsi geçen uçuşun ingilizce kritiği http://paraglideworldwide.blogspot.com.tr/2013/04/chrigel-maurers-insane-lowsave-on-huge.html 4- Türkçe Havayolları Meydan İşletmesi Meteoroloji kaynağı http://www.ypforum.com/viewtopic.php?t=13890 5-