Hertz sayı 2

Page 1

ฤ รถrsel miir

hertz poet ikhar s~


2009eylülpoetikhars.com serkanışıntasarladı, epsonbastı fotokopiciçoğalttı, okurokuyacak editoryal@poetikhars.comadresine e*postaatacak, belki


g örsel ş iir kitab ı içindekiler

2

ayşegültözeren deryavural timgaze serkanışın zeynepcansubaşeren barışçetinkol limanmehmeTCihat InFusoria sergisi


Görsel Şiir senin de hakkın, farkında mısın? Ve ben bu hakkı sonuna kadar savunacağım. Çünkü sen bugüne kadar Batı ile kurduğun ilişkide hep (nedense) edilgen kalmak zorunda hissettin kendini. Dil sanki bir sorunmuş gibi geldi sana. Yani Türkçe yazıyordun ve Türkçe "onların dilinde ifade edilemeyecek" kavramlarla falan doluydu, aranızda savaş olmuştu, acı çeken de, galip gelen de sendin, ama onun acı çektiğini ve bazı şeyleri beceremediğini fark ettiğinde ne yaptın? dada, dili büyük bir zevkle kırıp dökerken, evet "onların kendi arasındaki bir kavga"ya da küfür ediyordu. Ama sana da göz kırpmıyor değildi. Neden onu değerlendirmedin? Sana soruyorum, neden dada / zaum / blast arasında sen geride durdun. Halbuki senin için durum daha vahimdi, bir gecede "tuğla yığınlarına dönen" kütüphaneler senin değil miydi?

Sen anlamış gibi yaptın. Evet, evet! Böyle yaptın. Sana zırvalama hakkı verilmiş miydi? Hayır, hiç sanmıyorum. Sana "bir arada durma, bir arada tutma, illa ki ve kat'a mutlaka" aşırı yüklenmiş siyasi dille konuşma ve yazma hakkı verilmişti, bir bela gibi. Kaldı ki bu hakkı sen, inatla, kararla aldın. Bir dilin olsun istiyordun, oldu da. 29 harf, 8.841761993739701954543616*^30 (8 nonilyon) farklı kombinasyon. Ama senin konuştuğun, yazdığın dil, 400-500 kelime.

Ama Çağdaşlaşma ne içindi? Kendini özgürce ifade edebilmen için, anlatabilmen, simge ve sembollerini kendin üretebilmen için değil miydi? Dil, bunun için değil miydi? Oysa sen ne hesaplaşmayı, ne ilişki kurmayı, ne de ileriye götürmeyi denedin. Ürettiğin sadece kavram çiftleri - bugün hangisinin içinden çıkabiliyorsun?

2 dört


Görsel şiir ya da fluxus ya da soyut sanat, neo-dada, trans-dada, türk-dada, plastik sanatlar, onca renk ve şekil, geometri (eski göz ağrın) senin de ruhunun derinliklerinde anlatamadığın, sırrına bir türlü eremediğin, kanıtlarını, yakarışlarını bulamadığın, bu dünyaya ait, diğerlerinin de paylaşabileceği ya da tam tersi paylaşamayacağı bir şeyler için var. dada korkut, bunun için var. Bu dünyaya ait, alt/üst evrenlerden birinden sen bize ne getirebiliyorsun? Bir sanatçının, bir şairin han, hamam, araba, yat, kat falan gibi şeylerle ilgisi olamayacağını bildiğin için söylüyorum, sen ne istedin? Tam olarak bu dilden, bu kitaplardan, bu tarihten ve bu insanlık tarihinden ne istiyorsun? Ve karşılığında ne verebiliyorsun? Modern türk şiirinin tekamülü/ilerlemesi/gelişmesi için sen bugün ne yaptın? Bunun farkında mısın? Adı görsel şiir olsun, somut ya da başka birşey, sen dilin içindeki imkanların yüzde kaçını kullanmaya gayret ettin? Bu bir suçlama da değil, soru. Matbaa geldiğinde, gazete geldiğinde, gramafon geldiğinde, plak geldiğinde, radyo geldiğinde, telsiz geldiğinde, televizyon geldiğinde, bilgisayar geldiğinde, cep telefonu geldiğinde falan ne yaptın? Onunla kurduğun ilişkiye bir kez şiiri soktun mu? Kaldı ki şiir sana refakat etti her seferinde, her haltı yediğinde, her yenilgiyi ve her zaferi tattığında? Madem o kadar can dostundu şiir ve sen biliyordun bir maceraya ancak refakat eden biri ile gidilebilirdi, neden şiir, sen bu oyuncaklarla oynarken, kapı dışında bekledi. Ey Modern Türk Şairi bu sorulara gark olmadan, tek bir dize yazma, çünkü dize geliyorsun. Ben, o çağdaşlaşmadan hakkına düşeni soran şiirin peşindeyim! Sözlük okyanuslarında, kalpten kayık, dolansın bakalım alabalık!

2 beş


2 altı

Zeynep Cansu Başeren

aşırı çeşitlenme


e h u a bb u m

e r h muuuh rrreebbe m u ha r e b haha

geber

haber

darp

,

2 yedi

Serkan Işın

muhabere - muharebe


2 sekiz

Derya Vural

diÄ&#x;erleri nerede


2 dokuz

Barış Çetinkol

sözün en çok gittiği yerler


2 on

Zeynep Cansu Başeren

0450cls23’den


2 oniki

Barış Çetinkol

saldırıya saldırısı


2 onbir

Barış Çetinkol

bir miktar daha sevec


2 onüç

Liman MehmeTCihat

kuram ve eylem


2 ondört

Ayşegül Tözeren

türk şiirinin kodları


2 onbeş

Derya Vural

evrenin en ıssız köşesinde


2 onaltı

Derya Vural

stirner deleuze ve diş ağrısı 1


2 onyedi

Zeynep Cansu Başeren

0450cls23’den


2 onsekiz

Tim Gaze

isimsiz


2 ondokuz

Tim Gaze

isimsiz


http://infusoria.blogspot.com/

Infusoria 2009 yılının bahar aylarında Brüksel'de İnfusoria isimli bir sergi gerçekleşti.

Infusoria, suda yaşayan mikroskobik canlılar için kullanılan eskil bir terim. İşte bu terim, üç kıtadan kadınların katıldığı görsel şiir sergisinin ismi oldu. Brüksel'de bir sergi alanı önerildiğinde, Helen White, çağdaş poetik faaliyetlerin öneminin vurgulanmasını amaç edinen Krikri'nin organize ettiği serginin, görsel şiirden farklı bir ayırt edici özelliği olmasını istediğini belirtiyor. Daha önce sadece kadınların katılımcı olduğu bir görsel şiir sergisinin olmadığını düşünürken, Jessica Smith, geçtiğimiz yılın sonlarında blogunda kadın görsel şairleri içeren büyük bir liste yayınlamış, sergi için esin kaynağı da bu liste olmuş.

2 yirmi

Infusoria

Ayşegül Tözeren


Serginin ön hazırlığının ardından, on beş kadın görsel şairin sergiye katılımı kesinleşti. Belçika, Kanada, Almanya, Britanya, Hollanda ve Birleşik Devletler'den katılımın olduğu sergiye Türkiye'den de Derya Vural, Suzan Sarı ve Ayşegül Tözeren katıldı. White, serginin, dünya üzerindeki kadın şairlerin işleri arasındaki yakınlaşma olanaklarını gösterirken, aynı zamanda da, şiirlerin çeşitliliğine dikkat çekerek, "tipik kadın görsel şair" diye birşey olmadığını da gösterdiğini söylüyor. Infusoria'yı ziyaret edenler, birbirinden oldukça farklı geçmişe sahip ziyaretçiler olduğundan, tepkiler de çeşitliymiş. Serginin katılımcılarının sadece kadınlardan oluşması ile ilgili tepkilerin ise oldukça az olduğu belirtiliyor. Bu az sayıdaki seçime dair eleştirilerden bir tanesi, bir görsel sanatçıya aitmiş. İnfusoria'nın "çok kadınsı bir mekan" yarattığı şeklinde bir yorum yapmış. O ana kadar buna dikkat etmeyen Helen White, şairlerin bir çoğunun, güzellik, zeka, hassaslık gibi kavramlarla yakın bağlar kurmuş olduğunu görerek, bu yorumu yerinde bulmuş. Daha sonra bütün bu kavramlarla aslında şairlerin sevgilinin kalbini yemek, tüllerin ardına bir kapı aralığı saklamak, avuç avuç ölü saç teli ile şiir yapmak gibi ilginç, hatta korkutucu işler yaptığını görmüş ve White bunu, katılımcılar açısından paylaşılan bir referans noktası olarak kabul ediyor.

2 yirmibir

Infusoria

Ayşegül Tözeren


Bu detaylar kadınların farklı işler yaptığını düşündürmekle birlikte, bu farklar açık veya durağan değil, White bir grup kadın şaire aynı sergide yer verdi ve sonuç şaşırtıcı bir biçimde olağandışıydı. Belki İnfusoria kadınlar tarafından yapılan görsel şiiri tam anlamıyla temsil etmedi, çünkü daha genç ve çoğunlukla ingilizce konuşan uluslara ait şairlerden oluşuyordu. Ancak yine de yeni bir perspektif, yeniden canlanma hissi ve yeni yönlere akan yeni bir enerji sağladı. Bu bağlamda İnfusoria'ya katılan şairlerin, birlikte başka bir sergide yer alıp almayacakları şimdiden bilinemez olsa da, White, şiirde cinsiyet eşitliğinin daha fazla sağlanabilmesi için kadın şairleri desteklemenin en iyi yol olduğunu düşünüyor: işlerini sergilemek ve yayınlamak. Sanıyorum Infusoria'ya katılan şairlerin çoğunda olduğu gibi Helen White'ın da pozitif ayırımcılıkla ilgili karışık duyguları var: "Her şeyden çok, organizasyonlarımda iyi şiir istiyorum, kim yaparsa yapsın! Fakat sadece kadınların katıldığı bir organizasyonun da iyi kadın şairlerin işlerinin varlığı ilgili olarak da hem kadınların hem erkeklerin farkındalıklarını artırmış olduğunu umuyorum."

2 yirmiiki

Infusoria

Ayşegül Tözeren


Infusoria sergisiden...

Derya Vural

Alixandra Bamford

2 yirmiüç

Infusoria

Ayşegül Tözeren


www.poetikhars.com

bizeyazın

editoryal@poetikhars.com görsel şiir, kolaj, montaj, tasarım, tipografi, somut şiir, saçma, acayip, harf, hurufat, malumat, reklam, barkod, okuma, algı, söz, yazı, resim, katman, üstüste bindirme, yığma, asamblaj, aerografi, baskı, hazır yapıt.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.