1 minute read
Elemanlarınız Sürekli Değişiyor” Diyorlar
sık sorulan sorular
“ELEMANLARINIZ SÜREKLİ DEĞİŞİYOR...” DİYORLAR
Advertisement
Sürekli eleman değiştirdiğimiz doğru değil. Büyüyoruz, gelişiyoruz ve aramızda görev bölüşümü de yapabiliyoruz artık. Bir kısmımız konser verirken, bir kısmımız yeni albümün kayıtlarıyla ilgilenebiliyor... Bunlar yapılırken Anadolu’nun birçok yerinde Yorum korolarına ders vermek için yollara da düşüyoruz.
Yorum’u var eden şey, belli başlı birkaç kişinin hegemonyasında olması değildir. Grup Yorum’u var eden şey elemanları değil, düşünceleridir. Bizi birleştiren de bu düşünceler.
Ayrılanlar olmuyor mu? Bu noktada gidenler gelenler olacaktır... Biz sadece müzisyen değiliz, devrimciyiz... Gelenlerin gidenlerin olması, Yorum’un çizgisini değiştirmiyor. Grup Yorum Halktır... Yorumcular halkın çocuklarıdır. Elemanların değişmesi, Grup Yorum’un düşüncelerinin değiştiği anlamına gelmez... Kişiler üzerinden değil, kolektif üretim üzerinden değerlendirmek gerekir bu akışı. Ve Yorum’un ülkemizdeki devrimci, sol müzik geleneğine katkısını da göz önünde bulundurmak gerekir, yirmi sanatçı sayarsak, on tanesi Yorum okulundan geçmiştir.
Yorumdan ayrılmış olmaları elbette bizim tercihimiz değildir, çünkü hiçbir sanatçı tek başına, emperyalist kültürel 77
halk sanatçılığının alfabesi
saldırıya karşı mücadele edemez. Bu yanıyla örgütlü sanat yapmak konusunda çağrımız, eski Yorum’cular için de, halkımızın çocukları içinde geçerlidir. Biz ısrarımızdan vazgeçmeyeceğiz.
“Elemanlarınız sürekli değişiyor” diyenlerin, iyi niyetle sorduklarını düşünmüyoruz. Fidel Castro’dan bir örnek verelim;
“Merkez Bankasının sermayesi yoktu, çok az kaynağı vardı, çünkü bütün rezervleri Batista çalmıştı. Merkez Bankasına bir yönetici gerekiyordu. O anda bir devrimciye ihtiyaç vardı. Yeteneğine, disiplinine ve kapasitesine duyulan güven sayesinde Che, Merkez Bankası müdürü atandı. Bu olaydan bir fıkra çıktı. Düşmanlar dalga geçerdi, devamlı olarak dalga geçerlerdi. Bizler de dalga geçerdik. Ama bu fıkranın ardında siyasi bir niyet vardı. Sözüm ona ben bir gün ‘Bize bir ekonomist gerek’ demişim. Yanlış anlaşılmış, ‘Bize bir komünist gerek’ dedim sanmışlar. Che bu yüzden seçilmiş, komünist olduğu için. Yanlış anlamışlar... Che orada bulunması gereken adamdı, hiç kuşkunuz olmasın. Çünkü Che devrimciydi, komünistti ve mükemmel bir ekonomistti.” (İki Ses Bir Biyografi, sayfa 186-188 )
Fidel’in dediği gibi dalga geçmek için bu tür hikâyeler uydururlar. Ve buna solcular da inanır, tekrar eder dururlar. Biz bunlara teslim olmuyoruz. Yorum’cular devrimcidir. Her konsere gitmeyebilirler, sahnede “İlla ben söyleyeyim, illa ben söyleyeyim, illa mikrofon benim elimde olsun” diye bir kapris yapmazlar, hezeyan halinde kameraların önüne atlamazlar. Maalesef sanat piyasasında bu tür davranışlar çok yaygındır. Biz de diyoruz ki, Yorum’cular bulunması gereken yerde olurlar.